Elektrik Dergisi (Mart 2016)

Page 1

WIN Fuarından SEÇME ÜRÜNLER •

EMO: “İade edilen bedeller abonelerden tahsil ediliyor”

“Kadınlar, toplumu nakış nakış işler, zamanla mükemmelleştirir”

2015’te temiz enerjiye 329 milyar dolarlık yatırım yapıldı

BP: “Türkiye’den çıkmayız”

Elektrikte kayıp kaçak yüzde 15’lere düştü

2006-2012 yılları arasında kaçak petrolden vergi kaybı 1.3 milyar dolar

“JENERATÖR ALMADAN ÖNCE GÜÇ TESPİTİ YAPTIRIN”

TESİD Başkanı Prof. Dr. Sıddık YARMAN: Dünyaya açılabilmek için üniversitelerimizi daha iyi hale getirmeliyiz

21 YAYINCIDAN

ESİD’den TESİD’e ELEKTRONİK SANAYİMİZ

Sayı 322 10 TL Mart 2016

www.elektrikdergisi.com






GALLERY 1 / STAND 5/6/7



IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Enerji İzleme Yazılımları ve Proses Otomasyonları Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları

Hızla büyüyen ve sürekli bir gelişme içerisinde bulunan Enerji Sektörünün ve Sanayi Tesislerinin elektrik, elektromekanik ve otomasyon ihtiyaçlarına “ çözüm mühendisliği ” sunuyoruz.

VERA ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİK ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş.

9001

14001

İvedik OSB. 1468. Cad. 2239/1. Sok. No:1 06378 Ostim - Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 394 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97

info@veraelektromekanik.com

www.veraelektromekanik.com


A K I L L I B İ N A O T O M A S YO N S İ S T E M L E R İ 17-20 Mart 2016 tarihleri arasında TÜYAP Kongre Fuar Merkez’ inde gerçekleştirilecek “Win Electrotech Uluslararası Enerji, Elektrik ve Elektronik Fuar’ ında Salon 7’de yer alan B190 numaralı standımızda sizi ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Saygılarımızla Makel Şirketler Grubu

www.makelsmarthome.com.tr info@makelsmarthome.com.tr /MakelSirketlerGrubu

/MakelSirketler

/MakelSirketlerGrubu


k.




Dynamic, innova ve and modern brand making a dierence in the electricity sector

Up to 36kV Sf6 Gas / A r Insulated Sw tchgear and Controlgear Vacuum C rcu t Breaker Separable Cable Accessor es D str but on Automat on

www.sfaelectr c.com


İÇİNDEKİLER 24 EMO: “İade edilen bedeller abonelerden tahsil ediliyor” 28 Bakan Albayrak’tan elektrik faturalarında alınan kalemlerle ilgili açıklama geldi

66

Türkiye 900 yılın en kötü kuraklık dönemini yaşıyor

30 EMO İSTANBUL ŞUBE’DE DEMOKRAT MÜHENDİSLER KAZANDI 32 ŞİRKETLERİN KÜRESEL ISINMAYLA MÜCADELESİ ÇETİN GEÇECEK 34 “Kadınlar, toplumu nakış nakış işler, zamanla mükemmelleştirir” 38 2015’te temiz enerjiye 329 milyar dolarlık yatırım yapıldı 40 BP: “Türkiye’den çıkmayız” 42 ABB, LIght & BuIldIng 2016 fuarında akıllı binaların geleceğini gösterecek 46 Türkiye’de son 10 yılda 200 milyar dolarlık yeni kömür yatağı bulundu 48 Kömürden elektrik üretiminde 8 cent alım garantisi beklentisi

12 Mart

2016

70 TESİD Başkanı Prof. Dr. Sıddık YARMAN Dünyaya açılabilmek için üniversitelerimizi daha iyi hale getirmeliyiz


104

ÖZEL BÖLÜM WIN FUARI

58

:

50 Elektrikte kayıp kaçak yüzde 15’lere düştü 54 Güneş enerjisi gücü son üç ayda yüzde 60 arttı 56 2006-2012 yılları arasında kaçak petrolden vergi kaybı 1.3 milyar dolar 60 “JENERATÖR ALMADAN ÖNCE GÜÇ TESPİTİ YAPTIRIN”

Ucuz petrol doğal gaz talebini düşürüyor

26

62 SchneIder ElectrIc, sürdürülebilirlik hedeflerine emin adımlarla ilerliyor 64 PRYSMIAN GROUP TÜRKİYE’NİN YENİ TEKNOLOJİLERİ BEĞENİ TOPLADI 66 Türkiye 900 yılın en kötü kuraklık dönemini yaşıyor

Elektrikte altyapı iyileştirmelerine 18 milyar TL

Elektrikgüncesi ENERJİ DÜNYASINDAN

74 BİLİRKİŞİ RAPORLARI: “KAZANIN MEYDANA GELMESİNİN sebebi KABLONUN İKİ UCUNDA DA ERKEK FİŞİN MEVCUT OLMASI”

90

100

163

80 ANKARA MEKTUBU: BEMBEYAZ ENERJİ 86 Hasan Halet Işıkpınar’ın “Elektrik Endüstrisi ve Türkiye’nin devindirici kaynakları” kitabı üzerine

13 Mart

2016


SALON 7 / STAND C 240


Kısaca, en uygun çözüm! 16 A’den 800 A’e kadar DC Yük Ayırıcılar

OTDC yük ayırıcılar, ısı üretimini ve dolayısıyla güç kayıplarını en aza indirirken, aynı zamanda sizlere güvenilir ve basit işletme şartlarını sağlama amacıyla tasarlanmıştır. OTDC ürün aralığı 16 A’den 800 A’e kadar 1000 V DC için 2 kutuplu ve 1500 V DC için ise 3 kutuplu yük ayırıcıları kapsamaktadır. Modüler tasarımı sayesinde, OTDC kurulum şartlarına geniş bir yelpazede uyum sağlayabilmektedir. www.abb.com.tr

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 E-mail : asli.yagli@tr.abb.com


®

SEÇENEKLERİNİZİ SINIRLAMAYIN... GÜNEŞ KİLİT ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Tel Fax Web E-mail

+90 212 659 19 35-36 +90 212 659 19 31 www.guneskilit.com info@guneskilit.com



fark yaratan mühendislik çözümleri..

R

mühendislik

Elektriksel Periyodik Kontroller Türkiye'nin tescilli ilk ve tek elektriksel periyodik kontrol firması

www.elpekmuhendislik.com.tr

YÜKSEK GERİLİM İŞLETME SORUMLULUĞU

ELEKTRİKSEL PERİYODİK KONTROLLER

ELEKTRİKSEL PLANLI BAKIM

Trafo SMM Hizmetleri Enerji Verimliliği Danışmanlığı Yüksek Gerilim Proje Hizmetleri Elektriksel İş Güvenliği Uzmanlığı Elektriksel Güvenlik Malzemeleri

Topraklama Tesisatları Ölçümü Paratoner Tesisatı Ölçümü Katodik Koruma Tesisatı Ölçümü Aydınlık Şiddeti Seviyesi Ölçümü ERA Elektriksel Risk Analizi

Termal Kamera Ölçümü Kompanzasyon Panosu Pano Bakım ve Kontrolü Trafo Genel Bakımı ve Testleri Endüstriyel Elektrik Hizmetleri

ELEKTRİKSEL PERİYODİK KONTROLLER demek, ELPEK MÜHENDİSLİK demektir. 15 Yıllık Bilgi Birikimimiz ve Konusunda Uzman Elektrik Mühendisi Kadromuzla Türkiye Geneline Hizmet Sunmaya Devam Ediyoruz. Merkez Adres : Yenişehir Mah. Paşa Cad. İzmit / KOCAELİ Telefon : 0 262 349 55 22 www.elpekgrup.com

örnek almak yerine, örnek olmaya devam ediyoruz..



YAY IN DAN IŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve DaĞItIm Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü

ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 322 - Mart 2016 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Genel Yay›n Koordinatörü Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Sorumlusu Can Cengiz can@kaynakelektrik.com

Elektrikli UlaŞIm Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi

Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com

Güç ElektroniĞi Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi

Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com

Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.

Tasarım Binbir Ajans

Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi

Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 10 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 100 TL. Ö¤renciler için 70 TL.

Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YIldIrImdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. AydInlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü Elektrik Müh. EĞt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OydaIşIk SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.

Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi Ramazan PEKTAŞ JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 312-433 74 76 Fax: 312-438 74 77 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: Mart 2016


YAYINCIDAN

ESİD’den TESİD’e ELEKTRONİK SANAYİMİZ ERSİN KAYA • ersin@kaynakelektrik.com

1

990 yılının Şubat sayısı, aynı zamanda dergimizin Onuncu Yıldönümü Özel Sayısı. Haberler sayfamızda bir başlık “ESİD, tüm elektronik sanayimizi temsil ediyor”. Elektronik Sanayicileri Derneği kurulmuş, kurucular düzenledikleri basın toplantısı ile olayı kamuoyuna duyurmuşlar. Dernek başkanı Dr. Fikret Yücel, dergimize özel bir demeç vermiş. Haberin başlığını özel demecin içindeki sözcüklerden seçerek aktarmışız. Başkan Dr. Yücel, ayrıca demiş ki, “yasal sürenin tamamlanmasından sonra derneğin adının başına ‘Türk’ sözcüğü eklenecek”. ESİD kurulduğunda 26 üyesi varmış. Teker teker bakıldığında bunlardan yaklaşık on kadarı piyasadan çekilmiş. Ama aradan geçen 25 yılda, bugün TESİD’in üye sayısının yüz dolayına yükseldiğini görüyoruz. Kuruluşunun çeyrek yüzyılı geride bıraktığı bu günlerde TESİD’in hedefleri de büyük oranda değişmiştir. Ayrıntılara girmeden, özetle ifade ettiğimizde ESİD’in öngördüğü çalışma programı ağırlıklı olarak, ulusal bir boyut taşırken, bugün TESİD programında evrensel hedefler söz konusudur. İç sayfalarımızda okuyabileceğiniz gibi, Başkan Prof. Dr. Sıddık Yarman, kriterlerinde, küresel boyutta üretim yapmaktan, 500 bin kaliteli mühendis ihtiyacından, her beş senede bir yeni teknolojilere ulaşmaktan, dünya çapında örgütlenmeler yapmaktan söz etmektedir. Bu değişim aslında TESİD’de gerçekleşen yapısal değişimin doğal sonucudur. Kuruluş döneminden farklı olarak bugün TESİD özellikle, elektronik, yazılım, bilişim sektörlerinde donanım ve yazılım üreten sanayici firmaları bünyesinde toplamıştır. Prof. Dr. Yarman ayrıca; tüm bunların sağlanmasının mümkün olacağı ortamı tanımlarken şu ifadeleri

kullanmıştır: “Yapıcı yaratıcı fikirler özgür ortamlarda gelişir. Özgür düşünce ortamı olmayan yerlerde yenilikçi düşünceler olmaz. Demokrasinin özgür düşünceye dayanmadığı yerlerde üretim olmaz, ihracat yapılmaz. Orta gelir tuzağından da kurtulamayız.” TESİD kuruluşundan bu yana benzer sektörel dernekler arasında en başarılı olanlardan biridir. Yaptığı çalışmalarla gerek sektörde gerekse devlet nezdinde ağırlıklı bir yere sahip olmuştur. Günümüzde elektronik sanayimizin sorunlarına baktığımızda TESİD’in yeni ve büyük başarılara imza atması gereği bir zorunluluk olarak ortada durmaktadır. Türkiye’de elektronik sanayinde ara girdilerin üretimi çok sınırlıdır. Türkiye elektronik sanayiinde kendi üretim teknolojisine sahip değildir. Firma ölçekleri rakiplerine göre küçüktür. Temel teknoloji bilgisi ve altyapısı sınırlıdır. Türkiye’de çok az sayıda büyük ölçekli firma bulunmaktadır. ARGE mühendisleri ve eğitilmiş uzmanlar yeterli sayıda mevcut değildir. Ara eleman konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Yerli firmalar haksız rekabet ile karşı karşıyadır. Markalaşma istenen boyuta ulaşamamıştır. Az sayıda büyük firma dışında sermaye yetersizliği ve uzun vadeli finansman olanakları yeterli değildir. Ara malı ve girdi tedarikinde büyük ölçüde dışa bağımlı olunması, rekabet gücünü engellemektedir. Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerindeki düşük üretim maliyeti rekabet koşullarını zorlamaktadır. Elektronik sanayimizin önündeki yukarıda saydığımız ve benzeri sorunlar TESİD’in gündeminde sürekli yer alacaktır.

21 Şubat

2016


Milliyet Gazetesi işbirliği ile hazırlayacağımız Güneş enerjisi ve Teknolojileri eki ile ürününüzü ve markanızı

Yüzde 50 indirimli olarak yüz binlere ulaştıralım.

Fuara katılıyor iseniz ziyaretçileriniz standınızın yerini önceden öğrenebilsin.

kaynak elekTrik Dergisi, mamullerinizi ve hizmetlerinizi olası müşterilerinizin yanı sıra geniş halk kitleleri ile buluşturuyor.

Güneş enerjisi ve Teknolojileri fuarı, açılışından bir gün önce, 26 nisan salı günü, MilliYeT Gazetesi eki olarak tüm Türkiye’de dağıtılacak Güneş enerjisi ve Teknolojileri eki’nde yer alarak markanızı, sektör profesyonelleri ile son kullanıcıya bir kez daha iletebilirsiniz.

Güneş enerjisi ve Teknolojileri eki’mizde, elektrik, enerji, aydınlatma elektronik, makine, endüstri, otomasyon, kontrol ve mekatronik mühendisliği dallarını ilgilendiren tüm ürünler yer alacaktır. Bu yıl içinde, dergimizin Milliyet Gazetesi ile birlikte dağıtılmak üzere planladığı ekler programı şöyledir; 16 Mart Çarşamba elektrik ve otomasyon 06 Nisan Çarşamba Güneş enerjisi Teknolojileri ve Uygulamaları 26 Nisan Salı enerji ve Çevre 15 Haziran Çarşamba Bilişim ve iletişim Teknolojileri 01 Kasım Çarşamba elektrik Makinaları

içinden elektrik geçen her türlü cihaz

bu Milliyet eki’nde…

kaynak elekTrik’in Milliyet ile başlayan bu ortak çalışması, ulusal basının yüksek tirajlı öbür gazeteleri ile de sürecek.


MİLLİYET GAZETESİ MOBİL’DE VEMİLLİYET ÜCRETSİZ... GAZETESİ

BASILI + DİJİTAL GAZETEDE BİR GÜNDE 829 BİN KİŞİYE ULAŞIYORUZ...

MOBİL’DE VE ÜCRETSİZ...

Dijital

Basılı

Ayrıntılı bilgi için: info@kaynakelektrik.com • Tel: 0 212 272 5959 (PBX)


HABER

www.elektrikdergisi.com

EMO: “İade edilen bedeller abonelerden tahsil ediliyor” Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), dağıtım sistemi gelirlerine ilişkin düzenlemeyle dağıtım şirketlerinin, mahkeme kararıyla ödedikleri tazminat ve benzeri giderleri dağıtım tarifesine eklemelerinin yolunun açıldığını iddia ederek, “Şirketler iade ettikleri kayıp-kaçak bedellerini, tüm kullanıcılara yayarak, elektrik abonelerinden geri tahsil edecekler” dedi.

H

ürriyet’ten Merve Erdil’in haberine göre EMO yetkilileri, açılan davalar sonucu abonelere iade edilen kayıp-kaçak bedellerini yeniden vatandaşa fatura eden bir düzenlemenin hayata geçirildiğini savunarak, “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği kararla, dağıtım şirketlerinin kullanıcılardan kayıp-kaçak bedeli tahsil etmesinin hukuka aykırı olduğu tespit edilmişti. Bu karara göre kayıp-kaçak bedellerinin iade edilmesi gerekiyor. Dağıtım şirketleri de kesinleşen bu karar doğrultusunda davayı kazanan abonelerine ödeme yapmak zorunda kaldı. Ancak söz konusu kararın faturasını yeniden halka kesen uygulamaya başvuruldu” dedi.

EMO: ÖDEMELER YANSITILACAK Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ise açıklama yaparak, dağıtım şirketlerinin, iade ettikleri kayıpkaçak bedellerini, tüm kullanıcılara yayarak, elektrik abonelerinden geri tahsil edeceklerini iddia etti. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil’in açıklamasında, şunlar kaydedildi: “19 Aralık 2015’te Resmi Gazete’de yayımlanan dağıtım gelirlerine ilişkin tebliğ kapsamında yapılan düzenleme ile ‘Mahkeme kararı gereği oluşan tazminat ve benzeri giderleri (emsal kararlar dikkate alınarak mahkeme kararı olmaksızın ödenenler de dahil)’ ifadesi kullanılarak, dağıtım tarifesinin belirlenmesinde dikkate alınan ‘düzenlemeye esas işletme giderinin yüzde 7 artırılması öngörüldü. Yani dava giderleri ve yargı kararıyla şirketlerin ödemek zorunda oldukları tazminatların dağıtım tarifesine eklenmesi sağlandı. Dağıtım şirketlerince tahsil edilen kayıp-

24 Mart

2016

kaçak bedellerinin geri ödenmesine yönelik yargı kararları ve/veya yargı kararı bulunmaksızın emsal yargı kararları gözetilerek tüketicilere yapılan ödemeler, tekrar tarifeye bağlı gider olarak tüm tüketicilere yansıtılacak” dedi. Yeşil, şöyle devam etti: “Dağıtım tarifesinin belirlenmesinde kullanılan düzenlemeye esas işletme giderinde yüzde 7 artış öngörülüyor. Ancak artışın gerekçesi olarak sayılan pek çok kalemin de dağıtım faaliyetiyle ilgisi yok. Bu kalemler şöyle: Dava, icra; sosyal sorumluluk; seminer, panel ve konferans; reklam giderleri; dernek/sendika ve oda aidatları; temsil ve ağırlama; danışmanlık; bağımsız denetim ve mali müşavirlik; yönetim ve destek hizmetleri. Yani ‘dava, icra’ kapsamında her türlü avukatlık giderleri, mahkeme masrafları, mahkeme kararıyla oluşan tazminat ödemeleri tüketicilere yıkılıyor. Sosyal sorumluluk adı altında şirketlerin kim için, ne için yaptıklarını bilemediğimiz ve kontrolü de bulunmayan harcamalar faturalara ekleniyor. Şirketlerin verimliliklerini artırmak üzere şirket personeline veya kendi tanıtımları için düzenledikleri her türlü seminer, panel ve konferans harcamaları ile reklam giderleri ve dağıtım şirketlerinin kendi tercihleriyle dahil oldukları derneklerin aidatlarının da bu kapsamda sayıldığı görülüyor. Kaldı ki açılan davaları dağıtım şirketlerinin kazanması durumunda elde edeceği gelirlerin tarifeye yansıtılmasına yönelik bir düzenleme de bulunmuyor. Yani şirketlerin dağıtım faaliyetiyle ilgisi olmayan her türlü gideri tüketiciye, aynı türden her türlü gelirleri ise faturalarda indirime yol açmayacak şekilde tamamen şirkete bırakan bir düzenleme söz konusu.”



HABER

www.elektrikdergisi.com

Elektrikte altyapı iyileştirmelerine 18 milyar TL Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Uğur Yüksel, elektrik dağıtımında orta vadede yapılacak yatırımların ilgili kurumların beklentisiyle yaklaşık yüzde 120 arttırıldığını belirterek, “2016-2020 döneminde elektrikte altyapı iyileştirmeleri için 18,4 milyar lira yatırım yapılacak. Yatırım bütçesinin 17 milyar liralık bölümü şebeke, 1 milyar lirası da teknoloji yenilemeye ayrıldı” dedi.

Y

üksel, yaptığı açıklamada, elektrik dağıtım şirketlerinin 2011-2015 döneminde 8,5 milyar lira bütçe ayırdığını, bu miktarın 2016-2020 döneminde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) talimatıyla arttırıldığını söyledi. Yatırımların eskiyen, yaşlanan şebekelerin yenilenmesinde, nüfus ve talep artışı meydana gelen bölgelerin elektrik altyapısının güçlendirilmesinde kullanılacağını anlatan Yüksel, şöyle konuştu:

‘Dağıtım bedeline yansıdı’ “Elektrik dağıtımında orta vadede yapılacak yatırımlar yaklaşık yüzde 120 arttırıldı. 20162020 döneminde elektrikte altyapı iyileştirmeleri için 18,4 milyar lira yatırım yapılacak. Yatırım bütçesinin 17 milyar liralık bölümü şebeke, 1 milyar lirası da teknoloji yenilemeye ayrıldı. Yatırım miktarı ocak ayından itibaren geçerli olan yüzde 6,8’lik zammın içindeki dağıtım bedeli artışına da yansıdı. Ocak 2015 ile Ocak 2016 arasında kilovatsaat başına dağıtım bedeli 3 kuruş arttı. Bu artışın en temel nedeni daha önce dağıtım, iletimi, kayıp enerji ve sayaç okuma bedeli olarak isimlendirilen 4 ayrı kalemin dağıtım bedeli olarak tek başlıkta toplanması. İlaveten, dağıtım şirketlerinin 5 yıllık yatırım yükümlülüklerinin 8,5 milyardan 18,4 milyar liraya çıkarılması da kilovat saat başına gelen bu 3 kuruşluk artışın içinde yer alıyor.”

26 Mart

2016

Türkiye elektrik dağıtım şebekesinin ortalama yaşının 30 yılın üzerinde olduğunu ifade eden Yüksel, “Özelleştirmelerin hedeflenenden daha geç tamamlanması ve kamu döneminde dağıtım şebekesi yatırımlarının yeterli seviyede yapılamaması, Türkiye dağıtım şebekesini Avrupa’nın en yaşlı şebekelerinden birisi haline getirdi. Bu durum doğal olarak kesinti sayılarını arttırıyor, kesinti sürelerini uzatıyor. Bakım ve onarım maliyetlerini yükseltiyor” değerlendirmesinde bulundu. Şebekenin bir an önce yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Yüksel, “Sadece mevcut şebekeyi yenilemek de yetmiyor. Türkiye’nin büyüyen enerji talebini karşılamak ve kentsel dönüşümün yol açtığı yeni yerleşim merkezlerine elektrik verebilmek için yeni dağıtım şebekesi yatırımlarına da ihtiyaç var. Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) döneminde Türkiye’nin yıllık yatırım bütçesi 550 milyon lira ile sınırlıydı. Özel şirketler sadece bu yıl 3,7 milyar lira yatırım yapacaklar ve 2020 itibarıyla bu rakam 18,4 milyar lirayı bulacak” diye konuştu.


GE Energy Management Industrial Solutions

SEN Plus Güvenilir alçak gerilim pano çözümleri işinizin kalbi

SEN PLUS Yeni nesil SEN PLUS alçak gerilim sistem panoları, modüler tasarımı sayesinde enerji dağıtımı ve motor kontrol merkezi uygulamalarını tek bir üründe birleştiriyor. Sade ve akıllı tasarımı sayesinde SEN PLUS, birçok farklı sektör ve uygulama için eşsiz esneklik ve üst seviyede kullanıcı güvenliği sunuyor. GE imagination at work

www.geindustrial.com.tr


HABER

www.elektrikdergisi.com

Bakan Albayrak’tan elektrik faturalarında alınan kalemlerle ilgili açıklama geldi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, elektrik faturalarında aktif enerji bedelinin yanında alınan bedelleri açıkladı.

P

erakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, kayıp-kaçak bedeli, iletim bedeli, TRT payı ve dağıtım bedeli alındığını belirten Albayrak, “Tüm bunların hepsi iktidarımız döneminde değil, ülkemizde elektrik satışı başladığından bu yana alınan bedeller. Enerji fonu var 1986 yılında torba kanunla konulmuş bir bedel. TRT payı 1984 yılında 3093 sayılı kanunla oluşturulmuş bir bedel. 2003 yılında iktidarımız payından önce bu pay yüzde 3,5’tu bunu yüzde 2’ye düşürdük. sonuncusu elektrik ve hava gazı tüketim vergisi 1981 yılında

Elektrik tüketimi Şubat’ta yüzde 11 azaldı

T

ürkiye’nin elektrik tüketimi şubat ayında, sıcak havaların da etkisiyle bir önceki aya göre yüzde 11 azaldı. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Aylık Elektrik Tüketim İstatistikleri’ne göre, tüm zamanların en sıcak şubat ayında elektrik tüketimi 21,14

28 Mart

2016

oluşturulan bedel. Bugün olan geçtiğimiz yasama noktasında hayata geçirilen yasama kapsamında bu bedellerin hepsi sayaç okuma, kayıp-kaçak, iletim ve dağım bedelinin hepsinin bir kalemde birleştirilmesi noktasında yapılan bir düzenleme.” diye konuştu. Kamuoyunda ve medyada elektrik dağıtımı ile ilgili alınan bedellerin sıkça gündeme geldiğini anlatan Albayrak, şöyle konuştu: “EPDK’nın internet sitesinde hesaplamayı görmek çok basit. Türkiye’de aktif enerji bedelinin yanında alınan bedeller var. Perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, kayıp-kaçak bedeli, iletim bedeli ve dağıtım bedeli. Tüm bunların hepsi iktidarımız döneminde değil ülkemizde elektrik satışı başladığından bu yana alınan bedeller. Enerji fonu var 1986 yılında torba kanunla konulmuş bir bedel. TRT payı var. TRT payı 1984 yılında 3093 sayılı kanunla oluşturulmuş bir bedel. 2003 yılında iktidarımız payından önce bu pay yüzde 3,5’tu bunu yüzde 2’ye düşürdük. sonuncusu elektrik ve hava gazı tüketim vergisi 1981 yılında oluşturulan bedel. Bugün olan geçtiğimiz yasama noktasında hayata geçirilen yasama kapsamında bu bedellerin hepsi sayaç okuma, kayıp-kaçak, iletim ve dağım bedelinin hepsinin bir kalemde birleştirilmesi noktasında yapılan bir düzenleme. Bugün Türkiye’de 2002 yılında asgari ücretli bir hane halkının 200 kilowatt elektrik tüketen ailenin elektrik faturasına ödediği oran yüzde 20. Bugün bu oran yüzde 6,3’tür. Doğalgazın asgari ücretlinin payı 2002 yılında asgari ücrette payı yüzde 32,2 iken bugün 11,5. Türkiye hem altyapısı yenilemekte hem de artan elektrik ve doğalgaz enerjisi yatırımlarını yapmakta.”

milyar kilovatsaate geriledi. Ocak ayında tüketim miktarı 23,79 milyar kilovatsaat düzeyindeydi. Şubat ayında en yüksek ani puant değeri 38 bin 545 megavat ile 8 Şubat saat 11.00’de, en düşük puant değeri de 29 bin 599 megavat ile 28 Şubat saat 19.00’da gerçekleşti. Türkiye’nin ocak ayında 73 bin 427 megavat olan kurulu gücü de şubat sonu itibarıyla yüzde 5,8 artış göstererek 73 bin 854 megavata yükseldi.


GE Energy Management Industrial Solutions

Güvenilir Orta Gerilim enerji dağıtım çözümleri

SecoGear

Primer Hava İzole Hücreler • IEC 62271’e tam uygunluk • LSC 2B, PM • UBC Bölge 4 uyarınca sismik test • 50kA’e kadar iç ark dayanımlı tasarım • Kompakt endsütriyel tasarım • Son jenerasyon gömülü kutup teknolojisi • Kesicilerde modüler çalışma mekanizması

GE imagination at work

www.geindustrial.com.tr

SecoRMU

Sekonder Gaz İzole Panolar • 12/24/36kV anma gerilimi • Sabit veya genişletilebilir modüler yapı • 350mm (12/24kV) ve 440mm (36kV) genişliğinde kompakt tasarım • Montaj sırasında gaz dolumu gerektirmez. • 630A, 20kA/3s’e kadar. • IEC 62271, IEC 60265-1, IEC 60282*1, IEC 376-1971, IEC 60529 ve IEC 60694’e uygun


HABER

www.elektrikdergisi.com

EMO İSTANBUL ŞUBE’DE DEMOKRAT MÜHENDİSLER KAZANDI Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 40. Dönem Genel Kurulu, 27-28 Şubat 2016 tarihlerinde gerçekleştirildi. İki ayrı liste ile gidilen seçimleri “Demokrat Mühendisler” grubu kazandı. Seçim sonucunda İstanbul Şube yeni Yönetim Kurulu; Erol Celepsoy, Hüseyin Ergun Doğru, Dağıstan Bekiroğlu, Tayfun İşbilen, Hasan Ece, Tuğçe Çakırca Ekşioğlu ve Oğulcan Gülderen’den oluştu.

EMO ŞUBE GENEL KURULLARI SONUCUNDA OLUŞAN YENİ YÖNETİMLER

E

lektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 40. Dönem Genel Kurulu, 27 Şubat günü Şişli Kent Kültür Merkezi`nde başladı. Genel Kurul`un açılışında EMO İstanbul Şube 39. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Metin, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Neriman Usta ve TMMOB Onur Kurulu Üyesi Cengiz Göltaş birer konuşma yaptılar. Genel Kurul`a EMO Yönetim Kurulu Saymanı İrfan Şenlik, EMO Yönetim Kurulu üyeleri Abdullah Büyükışıklar, İbrahim Aksöz ve Erdal Apaçık; Onur Kurulu üyeleri M. Asım Rasan, Ahmet Turan Aydemir ve İsa Güngör; Denetleme Kurulu Başkanı Giyasi Güngör ile Denetleme Kurulu üyeleri Serdar Çiftcan ve Yusuf Gündoğan katıldı. Genel Kurul`da EMO adına gözlemci olarak EMO Onur Kurulu Üyesi Tuncay Özkul görev yaptı. Genel Kurul`un ikinci günü 28 Şubat 2016 tarihinde yapılan seçimlere “Demokrat Mühendisler” ve “Birlikte Değişim” grupları iki ayrı liste ile katıldı. Seçimleri, 2127 oy alan Demokrat Mühendisler kazandı. Birlikte Değişim grubu ise 1303 oy aldı. Seçim sonuçlarına göre, İstanbul Şube yeni Yönetim Kurulu; Erol Celepsoy, Hüseyin Ergun Doğru, Dağıstan Bekiroğlu, Tayfun İşbilen, Hasan Ece, Tuğçe Çakırca Ekşioğlu ve Oğulcan Gülderen`den oluştu. Faik Kemal Özoğuz, Mustafa Bulut, Mehmet Katrancı, Nihal Türüt, Ahmet Can Kutlu, Ercan Ozan ve Veysel Balun da Yönetim Kurulu yedek üyeleri olarak seçildiler. Mehmet Çağdaş, Gani Aksu ve Gökhan Serdar Özcanlar şube denetçisi olurken, Seyit Gazi Bal, Mahmut Galip Demircan ve Ergun Çaylak yedek denetçiler olarak belirlendiler.

30 Mart

2016

Adana Şube 16. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Mehmet Mak, İlhan Yıldırım, İbrahim Efdal Çiçekdemir, Derya Olpak Kadeş, Bilal Tanburoğlu, Turgay Kökten ve Mehmet Çağrı Çetiner. Yedek: Cem Hüzmeli, Erol Ayas, Duran Kaya, Özlem Ekemen, Murat Biçer, Sevda Tekin ve Cantekin İşcan Ankara Şube 23. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Fatih Kaymakçıoğlu, Şakir Aydoğan, Alaattin Ali Yolcu, Gökhan Hüzmeli, Onur Koçak, Barça Güney ve Şule Arslan. Yedek: Eren Kahraman, Burak Akın, Mustafa Can Peker, Aytaç Çakır ve Emin Yedekçioğlu. Antalya Şube 12. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: İlhan Metin, Şaban Tat, Murat Sönmez, Çiğdem Işıkyürek, Ferhat Yamak, Özlem Temel Bıyıklı ve Erol Yalçın.

Yedek: Ahmet Aydın, Aslıhan Vural, Emre Ertürk, Nihat Ozan Yolcular, Durali Çakır, Mehmet Akmeşe ve Elshad Asadi. Bursa Şube 15. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Remzi Çınar, Tunç Aladağlı, Aytaç Sevim, Eda Yenigül, Burak Özgen, Osman Aykut Başkan ve Mutlu Yılmaz. Yedek: Sedat Gökmenoğlu, Mustafa Uzel, Gürcan Gür, Elif Karataş, Deniz Gür, Ömer Çetin ve Onur Orhan. Denizli Şube 11. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Bülent Pala, Arif Dönmez, Fatih Mardinoğlu, Burcu Ceren Sarıoğlu, Eylem Ölmezoğlu Poyraz, Mustafa Deveci ve Mahmut Kaya. Yedek: Murat Kodal, Halil İbrahim Kurt, Engin Karayol, Ozan Eryavuz, Mehmet Anıl Bozkurt, Efe Şirin ve Arkan Atalay Diyarbakır Şube 19. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Mehmet Orak, Neval Şimşek, Armanc Eşin, Mehmet Tanrıkulu, Alican


Çetinkaya, Mehmet Ceylan ve Vahdettin Yetkin Yedek: Ferhat Çıra, Cengiz Acar, Elif Özsat, Sozda Dilan Ekinci, Serdar Demircan, Bişar Tutuş ve Zafer Durmaz Eskişehir Şube 4. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Hakan Tuna, Ender Kelleci, Alkan Ulukoca, Zeliha Aziret, Cumhur Burak Çırakoğlu, Onur Oluklulu ve Aykut Kadir Kozandağı Yedek: Adil Güzle, Levent Çelik, Ömür Yıldız, Oğuz Soylu, İpek Türe, Hatice Aydın ve Serdar Ergen Gaziantep Şube 11. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: İslim Arıkan, Bünyamin Sağlam, Bülent Daşoluk, Muzaffer Özturan, Halil İrfan Tuzcu, Mehmet Arslan ve Mustafa Çelikkol Yedek: Kemal Tankut, Cengiz Korkmaz, S. Mehmet Türkmen, Ali Katar, Melike Koçak, İbrahim Aksu ve Kübra Bircan İstanbul Şube 40. Dönem Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Erol Celepsoy, Hüseyin Ergun Doğru, Dağıstan Bekiroğlu, Tayfun İşbilen, Hasan Ece, Tuğçe Çakırca Ekşioğlu ve Oğulcan Gülderen Yedek: Faik Kemal Özoğuz, Mustafa Bulut, Mehmet Katrancı, Nihal Türüt, Ahmet Can Kutlu, Ercan Ozan ve Veysel Balun İzmir 31. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Mahir Ulutaş, Cevat Şahin, Mehmet Güzel, Mükremin Zülkadiroğlu, Hasan Şahin, Semra Yamiş ve Murat Kocaman Yedek: Z. Feryal Gezer, Demirhan Gözaçan, Muammer

Çatak, Hasan Mersin, Salih Eğerci, Sedat Onur Kaya ve Leyla Belli Kocaeli Şube 9. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: E. Atalay Tercan, N. Aykut Halamoğlu, Suat Özkoç, Salih Börekçioğlu, Bayram Etkar, Kerem Bıyıklı ve İsmail Üretürk Yedek: Arif Dolma, Havva Keleş, Servet İlçi, Hamdi Kılıçoğlu, Ergun Coşkun, Mustafa Aydın, Gürcan Deniz Mersin Şube 9. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Seyfettin Atar, Alkan Alkaya, Hasip Selçuk, İsmail Alkaya, Hanifi Yayıcı, Umut Temizkan ve Ahmet Sert Yedek: Cevher Ak, Mustafa Berkan, Çağla Bulut, Cenk Özdemir, Berkcan Gücer, Onur Uysal ve Görkem Türkmen Samsun Şube 16. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Mehmet Özdağ, Adnan Korkmaz, Murat Kardaş, Ercan İşci, Tamer Bilal, Tarık Tarhan, İbrahim Deniz Saygılı Yedek: Koray Keseroğlu, Aynur Doğdaş Agit, İlker Ceylan, Muzaffer Berk Bayramoğlu, Ahmet Kurada, Onur Kılıç, Ant Doğan Trabzon Şube 14. Olağan Genel Kurulu Yönetim Kurulu Asıl: Prof. Dr. Hasan Karal, Doç. Dr. Halil İbrahim Okumuş, Hüseyin Karasoy, Adem Yardım, Emre Akyüz, Tuncay Değermenci ve Özer Öztürk Yedek: Nilgün Çelikhan, Muhammet Hamidullah Sağır, Mahmut Çolak, Selçuk Güven, Merve Gökçen Saran, Fatih Öztürk ve Güven Karahan


HABER

www.elektrikdergisi.com

ŞİRKETLERİN KÜRESEL ISINMAYLA MÜCADELESİ ÇETİN GEÇECEK Dünyanın 2OC’lik küresel ısınma eşiğinin altında kalabilmesi için sahip olduğu karbon salım kotası her geçen yıl doluyor. Karbon salımının azaltılması için şirketlere de büyük görevler düşüyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir, Türk firmalarını emisyon azaltımı konusunda önümüzdeki yıllarda iki alternatifin beklediğine dikkat çekti. Bu durumda şirketler ya karbon vergisi ödeyecek ya da karbon salımlarını sınırlayıp karbon ticareti yapacak

S

ürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir, küresel ısınmayla şirketlerin mücadelesinin çetin geçeceğini belirterek Türk firmalarını bekleyen iki yeni sistemi açıkladı. Aydemir, sera gazlarıyla mücadelede ilk alternatifin, şirketlerin açığa çıkardıkları karbona karşılık bir bedelin konularak karbonun fiyatlandırılacağı Karbon Vergisi sistemi olduğunu belirtti. Aydemir, ikinci alternatifin ise sınırlama ve ticaret (cap and trade) sistemi olduğunu söyledi ve bu kapsamda, emisyon yoğun şirketler arasında emisyon tahsisi (permi) sistemi uygulanabileceğini dile getirdi.

Türkiye için hibrid bir model değerlendiriliyor Türkiye’de sera gazı emisyonlarıyla mücadelede en ciddi adımın 2014 yılında Sera Gazı Emisyonlarının Takibine Dair Yönetmelik’in yürürlüğe girilmesiyle atıldığını ifade eden Gamze Aydemir, bu yönetmeliğin Türkiye’nin Avrupa Emisyon Ticaret Sistemine uyumu için önemli olduğuna dikkat çekti. Aydemir, kurumların tesis bazında hazırlayacakları sera gazı envanterlerinin tam, doğru ve güvenilir olmasının kullanılacak modelden bağımsız olarak son derece kritik olduğuna dikkat çekerek; “Şirketlerin envanter hesapamalarında oluşabilecek hatalar şirketleri zarara uğratabilir. Şirketler, karbon vergisi sisteminin uygulanması durumunda gereksiz vergi yükü ile, ‘Sınırlama ve ticaret’ sisteminin uygulanması durumunda ise hak ettiklerinden az veya fazla emisyon hakkı tahsis edilebilir. Bu nedenle özellikle yönetmelik kapsamındaki tesislerin envanter oluşturma aşamasında, alanında tecrübeli uzmanlarla

32 Mart

2016

çalışmaları gerekiyor. Doğru ve güvenilir sera gazı envanteri hazırlanması, şirketleri Türkiye’nin sanayi kaynaklı emisyon azaltımı konusunda oluşturacağı tüm politikalara hazırlıklı olmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.

Türkiye için ideal model Karbon Zirvesi’nde tartışılacak Aydemir, Türkiye için henüz çok yeni olan sera gazı emisyonlarının izleme, raporlama ve doğrulama sisteminin SÜT-D tarafından 1415 Nisan 2016 tarihleri arasında düzenlenecek III. Karbon Zirvesi’nde masaya yatırılacağına dikkat çekti. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek Zirve’deki oturumlarda yeni yönetmeliğin getirdiği yükümlülükler tartışılacak ve bundan sonrası için yönetmelik kapsamındaki şirketler endişelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve uzman kuruluşlara doğrudan sorma fırsatı bulabilecekler. Ayrıca Zirve boyunca Paris İklim Zirvesi sonrası yeni karbon azaltımı hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yeni stratejilerinin neler olabileceği ve Türkiye için uygun ulusal model seçenekleri de masaya yatırılacak.


SF6 yalıtımlı SafePlus tip (modüler) ve SafeRing tip (kompakt) 12/24/36/40.5kV tali dağıtım hücreleri

ABB’nin geniş kapsamlı gaz yalıtımlı tali dağıtım hücre ürün yelpazesi, trafo köşkleri, rüzgar santralleri, küçük ölçekli endüstri tesisleri, binalar, maden tesisleri, havalimanları, yeraltı istasyonları ve benzeri tesisler için maksimum güvenilirlik yanında maksimum enerji sürekliliği sağlayan esnek ve kompakt çözümler sunar. www.abb.com/mediumvoltage

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : 0216 528 22 00 Faks : 0216 365 29 46 E-mail : mehmetali.dogan@tr.abb.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

“Kadınlar, toplumu nakış nakış işler, zamanla mükemmelleştirir” YEDAŞ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bayan çalışanlarını Samsun’da bir araya getirdi. “Kadınların mükemmelliği, toplumun mükemmelliğini hazırlayan temel taşlardan biridir” diyen YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, “Kadınlarımızın harcamış oldukları emek ve iş dünyasına yapmış oldukları katkılar her daim takdire ve övgüye layıktır” dedi

KADIN İSTİHDAMINI ARTIRMALIYIZ YEDAŞ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bayan çalışanlarını Samsun’da bir araya getirdi, kültür ve sanat dolu etkinliklerle hoşça vakit geçirmelerini sağladı. “Şirketine aidiyet duygusuyla bağlı olan çalışan, müşterisini de mutlu eder” diyen YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, tüm bayanların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Türkoğlu, mesajında; “Toplumun temelini aile, ailenin temeli de kadınlar oluşturur. Kadınların toplumun her alanında olduğu gibi iş dünyasında görmek, kadınlarımızın nice başarılara imza atması bizler için gurur kaynağı olmalıdır. Şirketimiz bünyesinde şu anda 267 kadın çalışanımız var ve kadın istihdam sayımızı sürekli artırmayı amaçlıyoruz. Kadınlarımızın harcamış oldukları emek ve iş dünyasına yapmış oldukları katkılar her daim takdire ve övgüye layıktır” ifadelerini kullandı.

34 Mart

2016

KADINLAR BİZİM KIYMETLİLERİMİZDİR İslamiyet’in kadının toplumdaki yerini çok iyi ve sağlam bir şekilde belirlediğinin altını çizen Genel Müdür Türkoğlu, “Sevgili Peygamber Efendimiz; şöyle buyurmaktadır; “İmanı en olgun olan mü’min, ahlakça en güzel olandır. En hayırlınız da hanımına en güzel davranandır.” Kadın, insan neslini doğuran ve yetiştiren muhterem bir varlıktır. Onun kalbi, sevgi ile nakış nakış işlenmelidir ki, çocuklarını o sevgiyle korusun, büyütsün ve topluma yararlı insanlar haline getirebilsin. Onun içindir ki evlat, hayatı tanımaya, akli ve ruhi melekelerinin gelişmeye başladığı çocukluk döneminde, sevgiye doyurulmalı, sağlıklı ve dengeli bir ruh yapısına kavuşturulmalıdır. Bu itibarla kadın ailenin ve dolayısıyla da toplumun temel taşıdır. Kadınların mükemmelliği, toplumun mükemmelliğini hazırlayacaktır” dedi.


5 İLDEKİ BAYANLAR SAMSUN’A GELDİ Özel günlerde çalışanlarını düzenlediği özel etkinliklerle buluşturmayı ‘Aidiyet Duygusu’ ve şirketine olan ‘Bağlılığını’ güçlendirmek adına oldukça önemli gören YEDAŞ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Samsun, Ordu, Amasya, Çorum, Sinop il ve ilçelerindeki bayan çalışanlarını Samsun’da bir araya getirdi. Sabah saatlerinde illerinden hareket ederek Samsun’a gelen bayan çalışanlar, çeşitli etkinliklerle hoşça vakit geçirdiği Samsun’dan mutlu ayrıldı. Genel Müdür Türkoğlu, “5 farklı il ve ilçelerinde hizmet veriyoruz. Bayanlarımız daha çok iş için görüşüyor, belki birbirini hiç tanımıyordu. Bu anlamlı günü bir ‘farkındalık günü’ olarak gördük, bayanlarımızı Samsun’da buluşturarak, hem keyifli bir ortamda eğlenmelerini hem de birbirlerini tanımlarını, kaynaşmalarını sağladık. Bizim için çalışan memnuniyeti oldukça önemlidir. Çalışan eğer şirketinden memnun, aidiyet duygusuna bağlı çalışıyorsa, bu müşteriye de yansır ve hizmet kalitesi her geçen gün yükselir. Memnun müşteri, şirketlerin ‘güler yüzünü’ ortaya koyar” diye konuştu.

ANADOLU KADINLARI SAHNELENDİ Önce öğlen yemeğinde buluşan kadın çalışanlar, daha sonra etkinliklerin düzenlendiği Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Sanat Merkezi’nde Samsunlu Yazar-Şair Kenan Koç ile söyleşiye katıldı. Yazar Koç’a ‘Asılı Kaldım Gözlerinde’ ve ‘Çığlıkların Valsi’ adlı kitaplarını imzalatan bayanlar, Samsun Düşevi Tiyatro Grubu tarafından sahnelenen ‘Anadolu Kadınları’ tiyatro oyununu izledi. Oldukça keyifli ve sohbet dolu bir gün yaşayan bayanlara, etkinliğin sonunda özel vazolara konulmuş kırmızı karanfil ve çikolata hediye edildi. Bu güzel jestten dolayı mutluluklarını dile getiren bayanlar, YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu’na teşekkür ettiler.

35 Mart 2016


Enerji İzleme ve Otomasyonu AKILLI ŞEBEKELER ve ISO 50001 UYGULAMALARI 1-SCADA Raporlama

• ISO 50001 uyumlu, esnek raporlama•Excel ve pdf olarak rapor aktarımı•MySql ve MsSql veri tabanlarına doğrudan (PLCler) veri aktarımı•ERP, SAP sistemleri ile entegrasyon •Vardiya/maliyet bazlı raporlama•Scada (trend, alarm, tekhat vb.)

2-TEİAŞ Raporlama ve Ritm Scada Entegrasyonu

•RGVK ve PFK raporlama •CSV formatında rapor ve e-mail •Ritm Scada

3-Telekontrol Uygulamaları Akıllı Şebekeler

•IEC 60870-5-101/103/104 •IEC 61850 MMS ve Goose haberleşme •Trafo, koruma rölesi vb. IEDler ile entegrasyon •HES, RES, GES otomasyon uygulamaları

4-Enerji Otomasyonu

•Şalter, kesici, ayırıcı, toprak ayırıcı konum, arıza izleme ve kumanda •Tek hat sayfaları •Yük atma/alma •Senkronizasyon •Şebeke-generatör geçişleri •Generatör & UPS izleme

5-Enerji İzleme | Tüm Enerji Formları Tek Bir Çatı Altında Elektrik,•Basınçlı Hava •Su •DoğalGaz •Modbus RTU, Modbus TCP, M-Bus haberleşmesi ile veri toplama

6-Sayaç Okuma ve Faturalandırma Sistemleri •Fabrika ve ticari binalarda sayaç otomasyonu

Özel Çözümlerimiz •Üretim verimlilik sistemleri •Dağıtım panosu şalter konumları •Orta gerilim ve kojen entegrasyonu •DALI aydınlatma sistemi ile entegrasyon •Kestirimci bakım uygulamaları ile entegrasyon •Motor vibrasyon durumları izleme •IO Link entegre transmiter ve sensör çözümleri ile endüstri 4.0 a hazırlık

KONTROL MERKEZİ IEC standartları ile uyumlu IEC 60870-5101/103/104

Özel Çözümlerimiz •Trafo Merkezi Otomasyonu •HES,RES ve GES otomasyonu •Güç düşümü •Telekontrol protokollleri için Gateway olarak çalışabilen ürünler •Tüm Telekontrol protokolleri için Codesys içerisinde hazır konfigüratörler ile programlama yerine konfigüre etme kolaylığı.

DNP 3

IEC 61850 IEC 61400-25

Güneş Tarlası

www.wago.com.tr info.tr@wago.com 0 216 4721133

Biogaz Santrali

Rüzgar Santrali


YÜKSEK AKIMDA %100 GÜVENLİK 185mm2 lik POWER CLAMP ile pabuç yok - gevşeme yok! ŞASE MONTAJ

RAY MONTAJ

285-1185

285-1161

285-1164 285-1167

185 mm klemensleri vidalı flanşlar ile istediğiniz yere • güvenle monte edin, • 353 A; 1000 VAC/DC; 1500 VDC, Photovoltaik için, etkilenmeyen, sıcaklıktan gevşemeyen, • Vibrasyondan pabuç gerektirmeyen yüksek teknoloji ürünüdür, çocuk kuvvetiyle bile, vidalı klemense kıyasla 10 • Bir kat daha fazla kablo bağlantısına imkan veren ve güç 2

gerektirmeyen, bağlantı yuvası açma mekanizması...

4 adet 0.2–16 mm gerilim çıkışı ile ister gerilim • örneği alın isterse dağıtım klemensi olarak 2

kullanın,

uygulamalarında, sürekli ısınma ve soğu• Tren ma olan hatlarda, yüksek güçlü inverter hatlarında 185 mm2 klemens ile gevşeme sorun olmaktan çıkıyor,

950 C yanmazlık sınıfı ile panolarınızdaki • V0 en güvenilir ürün olmaya aday 0

1951’ den beri Sadece yaylı bağlantı!

Çünkü %100 güvenli!


HABER

www.elektrikdergisi.com

2015’te temiz enerjiye 329 milyar dolarlık yatırım yapıldı

U

luslararası denetim ve danışmanlık firması EY’nin hazırladığı 46. Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi’ne (RECAI) göre, yatırımcılar 2015’te temiz enerjiye 329 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Rekor seviyeye ulaşan yenilenebilir enerji yatırımlarının 161 milyar dolarını güneş enerjisi, 109 milyar dolarını rüzgar enerjisi, 41 milyar dolarını ise akıllı, dijital depolama teknolojileri oluşturdu. Bununla birlikte 2015 yılında 41.8 milyar dolarlık yeşil tahvil ihraç edildi. Yenilenebilir enerji sektörünün hızlı bir şekilde gelişim gösterdiğine ve küresel olarak devlet desteğinden bağımsız olarak faaliyet göstermeye başlandığına dikkat çekilen endekse göre, sektör genelinde rekabet baskıları dünya genelinde yeni pazarların ortaya çıkması ile artış gösteriyor. Ancak aynı zamanda yenilenebilir enerjide küresel yatırım fırsatlarının daha önce görülmemiş seviyelerde olduğu da belirtiliyor. EY’nin Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi önümüzdeki 12-18 aylık dönem için küresel enerji piyasası görünümünün haritasını çiziyor. Enerjide sunduğu geniş kapsamlı yatırım fırsatları bakımından yükselen yıldızlar arasında yer alan

Türkiye; Brezilya, Şili, Mısır, Hindistan, Kenya, Meksika, Fas, Filipinler, Güney Afrika ve ABD ile birlikte yenilenebilir enerjinin büyümekte olan pazarlarını oluşturuyor. Türkiye’nin temiz enerji yatırımları ve girişimleri açısından çok verimli bir yıl geçirdiğini dile getiren EY Türkiye Enerji ve Altyapı Hizmetleri Sektör Lideri Ethem Kutucular, “2015 yılı içinde Türkiye elektrik üretimi kurulu gücüne eklenen 3630 MW kapasitenin %97’sini hidroelektrik dahil yenilenebilir enerji kaynakları oluşturdu. Mayıs 2015’te 3GW’lık rüzgâr enerjisi projesi kapasitesi için 42GW’lık yatırım önlisans başvurusu yapıldı. Yatırım süreçlerine ilişkin iyileştirmeler ve alım garantileri sektörün cazibesini artıran ana unsurlar oldu. Önümüzdeki dönemde de bu ilginin devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.

“Yenilenebilir enerji, enerji politiklarının vazgeçilmez bir unsuru olacak” Yenilebilir enerji kaynaklarının hem sera gazı emisyonlarını azaltarak iklim değişikliği ile mücadelede hem de yerel ve ucuz kaynak olmaları sebebiyle dışa bağımlılığı ve maliyetleri azaltmada oldukça önemli bir araç olduğuna dikkat çeken Kutucular, “Tüm devletler için çevre, ekonomi ve politika açısından stratejik bir öneme sahip. Yenilenebilir enerji, bu kaynaklara sahip ülkelerin maksimum faydalanması gereken çok kritik bir kaynak.” ifadelerini kullandı.

Temiz Enerji Günleri Başlıyor

İ

stanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Kulübü tarafından bu yıl altıncısı düzenlenecek olan “Temiz Enerji Günleri 2016” etkinliği için geri sayım başladı. Etkinlik günden güne büyüyen ve önemi yadsınamaz olan enerji sektöründeki son gelişmeleri, yenilikleri ve yatırımları paylaşmayı; öğrenci akademisyen ve sektörden kişileri aynı ortamda buluşturmayı hedefliyor. Panel şeklinde olacak etkinlikte başta Elektrikli Araçlar, Güneş Enerjisi, Rüzgar Enerjisi, Enerji ve İnovasyon olmak üzere birçok bazı önemli konu başlıklarının işleneceği ve Turkcell, Siemens, EnerjiSA, Schneider, TOFAŞ başta olmak üzere sizleri sektör liderleriyle aynı platformda buluşturacak TEG’16, 10 - 11 Mart tarihlerinde İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenecek.

38 Mart

2016



HABER

www.elektrikdergisi.com

BP: “Türkiye’den çıkmayız” Türkiye piyasasından çıkacağı ileriye sürülen BP’nin Türkiye Ülke Başkanı Fackrell, Türkiye’den çıkmak gibi bir planlarının olmadığını, yatırımlara devam edeceklerini açıkladı.

B

P Türkiye Ülke Başkanı Bud Fackrell, geçen yıl 11 milyar lira ciro elde ettiklerini belirterek, “BP’nin Türkiye’den çıkmak veya bunu planlamak gibi bir gündemi kesinlikle yok” dedi. Fackrell, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin önemli bir enerji kavşağı olduğunu söyledi. Türkiye’nin, doğusundaki ülkelerde üretilen enerjinin, batıdaki ihtiyaç sahibi tüketici ülkelere ulaştırılmasında önemli bir köprü görevi üstlendiğine işaret eden Fackrell, Türkiye’nin bu konumunun, enerji diplomasisindeki başarılı yaklaşımı sayesinde de son derece akılcı politikalarla sürdürdüğünü kaydetti. Fackrell, BP’nin küresel olarak stratejik projelerinden ikisi olan Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı ve Güney Gaz Koridoru’nun Türkiye üzerinden geçtiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Her iki proje de Türkiye’nin enerji projeleri açısından jeopolitik önemini gösteriyor. Türkiye için önemli projelerden biri olan TANAP’ın tamamlanmasının ardından faaliyete başlayacak Güney Gaz Koridoru, Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine 10 milyar metreküp gaz aktarılmasını sağlayacak. Tüm bunlar, Türkiye’nin enerji kavşağı rolünü daha da güçlendirecek. Toplam 45 milyar dolar yatırımı olan Güney Gaz Koridoru’nda (SGC) çalışmalar son hızla devam ediyor.” SGC’nin en kilit noktası olan ve BP’nin hissedarı olduğu TANAP boru hattında da inşaat çalışmalarının hızla sürdüğünü belirten Fackrell,

40 Mart

2016

şöyle devam etti: “Üç inşaat bölgesinde kazı, kaynak ve boru yerleştirme faaliyetleri de paralel olarak gerçekleştiriliyor. TANAP’a doğalgaz getirecek olan, BP tarafından işletilen Şah Deniz 2 projesi ve Güney Kafkas Boru Hattı’nda projenin tamamlanma oranı ekipman tedarik, inşaat ve mühendislik çalışmaları anlamında yüzde 66’ya ulaştı. İlk doğalgazın 2018’de çıkartılması bekleniyor. Hazar Denizi’nden çıkartılan doğalgazı tarihte ilk defa Avrupa’ya ulaştıracak olan SGC projesi kapsamında ilgili ülkelerde binlerce kişiye yeni istihdam olanağı yaratılacak.” Fackrell, Avusturyalı enerji şirketi OMV’nin Türkiye’deki Petrol Ofisi akaryakıt bayilerini satışa çıkarmasının sorulması üzerine ise şöyle yanıt verdi: “BP Türkiye’de 104 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Az önce de belirttiğim gibi BP’nin yürüttüğü, küresel olarak stratejik 2 projesi de Türkiye’de gerçekleştiriliyor. Akaryakıt iş kolumuzda ise bayi sözleşmelerinin çok büyük çoğunluğunun yenilendiği 2015 sürecinde, BP Türkiye ailesine yeni istasyonlar ekledik ve sonuçta bayi sayımızı artırarak 670’e ulaştık. Son 2 yıldır sektörün üzerinde bir büyüme gerçekleştiriyoruz. Özellikle yaptığımız yatırımlarla satış hacmimizi çok artırdık. 2015’te 11 milyar lira ciro elde ettik. Bu gelişmelerden de anlaşılacağı üzere BP’nin Türkiye’den çıkmak veya bunu planlamak gibi bir gündemi kesinlikle yok. Türkiye’de devam eden Güney Gaz Koridoru projesiyle ilgili yatırımlar da devam ediyor.”



HABER

www.elektrikdergisi.com

ABB, LIght & BuIldIng 2016 fuarında akıllı binaların geleceğini gösterecek ABB, Almanya’nın Frankfurt kentindeki Light&Building 2016 Fuarında 1400 metre karelik standıyla akıllı binaların geleceği konulu gösterim yapacak. ABB geniş ürün yelpazesinin, binaların enerji verimliliğini, güvenilirliğini ve üretkenliğini nasıl arttırdığını; müşteriler, bayiler ve son kullanıcılar için hayatı nasıl kolaylaştırdığını vurgulayacak.

G

eniş bir yelpazedeki etkileşimli ve deneysel sunumlarla, ABB, Busch-Jaeger ve Striebel & John markaları altındaki çözümlerin yeteneklerini gösterme imkanı bulacak. Vurgulanacak konular arasında ticari bina otomasyonu çözümleri; yeni teknoloji free@ home akıllı ev sistemi; dünyanın ilk güç yönetici devre kesicisi olan Emax2’nin enerji tasarrufu potansiyelinin bir gösterimi ve yeni bir mühendislik yazılımı paketi olan e-Design bulunmakta.

ABB aynı zamanda PointGrab’la olan işbirliğini de ilk kez göstermiş olacak. PointGrab ayrıntılı görsel analiz sinyalleri kullanarak makine öğrenme algoritmaları ile akıllı bina yönetimin yanı sıra binalardaki enerji tasarrufu, tesis yönetimi, bina içindekilerin konforu ve güvenliği gibi konularda ayrıntılı bilgiler sağlar. ABB’nin kurumsal risk sermayesi kolu olan ABB Technology Ventures, kısa bir süre önce PointGrab’e yatırım yapıldığı ile ilgili duyurularını yaptı.

42 Mart

2016

ABB’nin Bina Pazarı Ürünleri bölümünün Satış ve Pazarlama Başkanı olan Adalbert Neumann şöyle diyor: “Busch-Jaeger işletme koluyla ABB akıllı evler ve binalar konusunda en yeni teknolojiye ulaşmış durumdadır. Ticari binalarda ve konutlarda verimlilik, güvenlik ve konfor sunabilmek için yenilikler geliştirmeye ve yeni ortaklıklar aramaya devam edeceğiz. Bu tür işbirliklerinin en iyi örneklerinden biri de PointGrab’le olan ilişkimiz. Bu şirket ABB’nin teknolojisini tamamlayan gelişmiş çözümlere sahip, dolayısıyla biz de çözümleri daha erken pazara sunmak için nasıl birlikte çalışabileceğimizi araştırıyoruz. “Light&Building fuarında Nesnelerin İnternetinin, endüstriyel sektördeki müşterilerimize sunabileceği deneyimi ve insanların kendi evlerinde yaşatabileceği konforu, güvenliği ve rahatlığı iyileştirmek için çeşitli alanlarda nasıl hızlı bir gelişme içerisinde olduğunu gösterebileceğiz. İlk kez önümüzdeki Mart ayında gösterilecek bazı yeni ve heyecan verici çözümlerimiz de olabilir.”


Ö Z G E N

Üretim

E L E K T R Ý K

V E

T Ý C A R E T

Ta a h h ü t

A . Þ .

Müþavirlik

Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler

1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com

w w w . oz g e n . co m


www.armes-group.com

Dinamik Güç Kalitesi

AKTIF HARMONIK FILTRELERI (AHF) • • • • •

400V-500V-690V 3P-4W VE 3P-3W AÇIK VE KAPALI ÇEVRİM 19’’ RACK VE DUVAR TİPİ TEK MODÜLDE 30-400A ARASI HER TÜRLÜ KOMBİNASYONA UYGUN ÇÖZÜMLER

ELEKTRONIK KOMPANZASYON SISTEMLERI (SVG) • • • • • •

400V-500V-690V AG/OG UYUMLU TAM ELEKTRONİK VE HİBRİT ÇÖZÜMLER 19’’ RACK VE DUVAR TİPİ TEK MODÜLDE 400 KVAR ‘A KADAR 30-50-100 KVAR MODÜLLER

ARMES MÜHENDISLIK ENDÜSTRIYEL SISTEMLER ELEKTRIK OTOMASYON SAN. VE TIC. LTD. ŞTI. Huzur Mah. Kanarya Sok. No: 1/1 Seyrantepe / Şişli 34396 İstanbul TÜRKİYE T.: +90 212 324 43 27 - 28 l F: +90 212 324 43 30 info@armes-group.com


www.armes-group.com

Gerçek Zamanlı Kompanzasyon Kompanzasyonda

Devrim!

Ne Kondasatör Ne Reaktör Yaşasın Statik Var Jenaratör!

SVG: STATIK VAR JENERATÖR

Röle Yok! Kondansatör Yok! Filtre Yok! Buşon Yok! Kontaktör Yok! Tristör Yok! Rezonans Yok! Bakım Yok!

ELEKTRONIK KOMPANZASYON SISTEMLERI (SVG) • • • • • •

400V-500V-690V AG/OG UYUMLU TAM ELEKTRONİK VE HİBRİT ÇÖZÜMLER 19’’ RACK VE DUVAR TİPİ TEK MODÜLDE 400 KVAR ‘A KADAR 30-50-100 KVAR MODÜLLER

ARMES MÜHENDISLIK ENDÜSTRIYEL SISTEMLER ELEKTRIK OTOMASYON SAN. VE TIC. LTD. ŞTI. Huzur Mah. Kanarya Sok. No: 1/1 Seyrantepe / Sarıyer 34450 İstanbul TÜRKİYE T.: +90 212 324 43 27 - 28 l F: +90 212 324 43 30 info@armes-group.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

Türkiye’de son 10 yılda 200 milyar dolarlık yeni kömür yatağı bulundu 30 yılda tek bir sondaj yapılmayan kömürde son 10 yılda 200 milyar dolarlık yeni rezerv bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sevaioğlu “Batı iki yüzlü. Kömür Allah’ın bize nimeti. Çok ucuza enerji üretiriz” dedi.

S

tar Gazetesi’nden Seli Efe Erdem’in haberine göre, Türkiye’de 1984-2004 yılları arasında 30 yılda tek bir kömür sondajı yapılmazken, son 10 yılda 200 milyar dolarlık yeni kömür yatağı bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da önümüzdeki dönemde yerli kaynakların sisteme kazandırılmasında kararlı olduklarını vurguladığı kömürle ilgili Batı’nın geçmişi 168 yıl öncesine dayanan oyunu bozuluyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi (ODTÜ) Prof. Dr. Osman Sevaioğlu, ‘iki yüzlü’ dediği Batı’nın Türkiye’deki enerji oyununu anlattı. Kömürün Türkiye için bir nimet olduğunu belirten ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Sevaioğlu “Türkiye’de birimi 3.5 kuruştan kömürden elektrik üretilebilir. Bu ülkemiz için inanılmaz bir fiyat. Halkın ve sanayinin ihtiyacı ucuz elektrik. Kömürü kullandırmamak, bu halka bir ihanet” dedi. Türkiye’nin şu anda doğalgazın artından Avrupa’ya ‘yenilenebilir enerji bağımlısı’ yapılmak üzere olduğuna dikkat çeken Prof. Sevaioğlu “Cumhurbaşkanımız doğru söylüyor, Batı iki yüzlü” dedi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi (ODTÜ) Prof. Dr. Osman Sevaioğlu, Türkiye’nin toprağındaki bir numaralı enerji kaynağı olan kömürü kullanamamasına oldukça tepkili. Bu nedenle hem işsizlik hem ithalat hem de bütçe açığı sorunu yaşandığını belirten Prof. Sevaioğlu

46 Mart

2016

“Kömür, akarsularıyla birlikte yegane doğal enerji kaynağı. Akarsuların tamamına santral kurduk, geriye kömür kaldı. Kömürden üretilen elektriğin fiyatı yerli kömürden 4.5 kuruş, daha çok üretimle bu fiyat 3.5 kuruşa iner ve bu ülkemiz için inanılmaz bir fiyat. Türk halkının ihtiyacı ucuz elektrik. Bu insanlara yüksek fiyatta, pahalı elektrik satmak ihanet” diye konuştu. Prof. Dr. Osman Sevaioğlu, temiz elektrik adı altında kömür gibi yerli kaynakların kullanılmamasının bütçede açık ve işsizlik sorunu yarattığına dikkat çekerek, “Sanayici, elektriği pahalı olunca elindeki malı satamıyor ve iş yerini kapatıyor. İşsiz insanda her şeyi yapıyor, siyasi istikrar bozuluyor. Türkiye’deki işsizliğin yapısal kaynağı, elektrik üretimi. Kömür, Allah’ın verdiği bir nimet. Ama Allah’ın verdiği nimetine kaşığı ters batırarak yemeye çalışıyoruz. Çünkü, her türlü zibidi kömüre karşı. Dünyanın temiz tutulma görevi, sadece Türkiye’de. Batı iki yüzlü. Bu ülkenin ekmeğini yiyen insanların, bu ülkenin fakir insanlarına ve toprağına iyi davranması lazım. AB bize yenilenebilir enerjiyi zorunlu kıldı ve bu teknolojiyi bize yüksek teknolojiden satıyor. Rüzgar enerjisinde de AB’ye teknoloji bağımlısı oluyoruz. Türkiye’nin kömürleri kalite açısından çok iyi değil. Ama bizim nimetimiz bu. Her ülke, toprağın altından ne çıkarsa onu yakar. Kömürü de ithal ediyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin tüm karbon kirliliği dünyadaki oranının sadece yüzde 0.5 olduğuna dikkat çeken Prof. Sevaioğlu, şunları söyledi: “Türkiye, AB zorlamasıyla yenilebilir enerji ve elektrik işine girdi. Türkiye’deki güneş ve rüzgardan elde edilen yenilenebilir enerji, topluma yeni enerji verecek düzeyde değil. Her ikisine de piyasanın üzeride fiyat veriliyor. Bu fiyatları vermek, piyasa fiyatını yükseltmek ve halka pahalı elektrik vermek demek. Bu halka ihanet. Aslında halkta, sanayicide aklını başına toplayıp ‘Biz ucuz elektrik istiyoruz’ demeli.”



HABER

www.elektrikdergisi.com

Kömürden elektrik üretiminde 8 cent alım garantisi beklentisi Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için başta kömür olmak üzere yerli kaynakların bir an önce devreye girmesi gerektiğini belirterek, “Ancak alım ve fiyat garantisi verilirse biz bu yatırımları finanse edebiliriz. Bu rakam da kömürden elektrik üretiminde kilovatsaat başına 8 dolar cent seviyesinde olmalı” dedi.

Ö

zdemir, Afrika’daki yatırımları ve Türkiye enerji sektörüne ilişkin soruları yanıtladı. Özdemir, Mozambik’te de çimento yatırımına başladıkları ve bu yılın sonuna kalmadan üretime geçecekleri bilgisini paylaşarak, “Bu ülkelerde enerji sektörüyle ilgili de araştırma ve analizlerimizi yapıyoruz. Hidroelektrik, doğalgaz ve kömür santralleri alanlarında incelemelerimiz sürüyor” ifadesini kullandı.

Kömürden sıvı ve gaz yakıt üretimi için çalışmalar hızlandı

E

nerji Bakanlığı, kömüre dayalı Ar-Ge çalışmalarını hızlandırdı. Kömürden sıvı yakıt üretimi için çalışma başlatıldı, kömür gazlaştırma sistemleri de araştırılıyor. Kömür üretim miktarının artırılması için projeler yürüten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kömürün daha çevre dostu olarak tüketilmesi ve değişik kullanım alanlarının oluşturulması için de araştırma geliştirme

48 Mart

2016

Yeniköy’deki termik santrallerinin bin 50 megavat gücünde olduğunu ve buradaki mevcut kömür sahalarının da ilave kapasite olarak kullanmak için çalışmalara başladıklarını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti: “Birkaç hafta önce Enerji Bakanımızla bir toplantı yaptık. Yerli kömüre dayalı elektrik üretiminde teşvik kararı alınmasını ve bir an önce yayınlanmasını bekliyoruz. İnşallah bir an önce yayınlanır, çünkü bizim bir an önce enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için ithal kömüre, doğalgaza ve petrole bağımlılığımızdan kurtulmamız lazım. Bunun için de yerli kaynaklara ağırlık vermemiz gerekiyor. Burada bahsettiğim teşvik alım ve fiyat garantisi olabilir. Yani, ürettiğimizin satılması hem de belli bir fiyattan satılmasının teşviğini, ayrıca da bürokratik engellerin azalmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

(Ar-Ge) çalışmalarını hızlandırdı. Bu çerçevede kömürden sıvı yakıt üretimi için çalışma yapılırken, kömür gazlaştırma sistemleri de araştırılıyor. Kömürden gübre üretmeyi de hedefleyen bakanlık, üretilecek hümik asitin süt ineklerinin bağışıklığı üzerindeki etkisine yönelik de çalışmalar yürütüyor. Enerji Bakanlığı, düşük kaliteli kömürlerin kullanımı için Ar-Ge faaliyetlerinde bulunuyor. Bakanlık, kömürden yeni ürünler geliştirilmesi için de üniversiteler ve TÜBİTAK ile ortak çalışma yürütüyor. Ar– Ge çalışmaları için her yıl 8-10 milyon TL harcanıyor.


Sistemleriniz İçin Gelişmiş Çözümler Zamandan Tasarruf - Basitleştirilmiş sistem yapılandırması, sürükle bırak ara yüz, geliştirilmiş komutlar ve gömülü HMI ile zaman kazanın. Süreçleri Güvenli Hale getirin - Kullanıcı erişimi ve veri aktarımı için, kolay uygulanabilen güvenlik önlemleri alın.

Hataları Azaltın- İşletme genelinde tutarlı konfigürasyonlar oluşturun, düzenleyin ve cihazlarınızı yönetin. Güvenilir Çözümler- Yüksek önem düzeyindeki uygulamalarınızı ağdaki cihazlar ve SEL-3354 Bilgisayar platformu ile bütünleştirin.

SEL Computer hakkında daha fazla bilgi edinmek için: www.selinc.com

Tel: +90 (216) 366 60 45 Web: www.koztek.com

Faks: +90 (216) 367 30 45 e-posta : info@koztek.com


HABER

www.elektrikdergisi.com

Elektrikte kayıp kaçak yüzde 15’lere düştü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, elektrikte kayıp kaçak oranlarının 10 yıl önceki yüzde 23-25 düzeylerinden yüzde 14-15 düzeylerine kadar düşürüldüğünü ifade etti.

C

HP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’ın soru önergesini yanıtlayan Albayrak, “2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Planı’nda yer alan enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı kapsamında benzer şekilde kamu kesimine yönelik hedefler yer almaktadır. Söz konusu belgede 2018 yılına kadar kamu binalarındaki enerji tüketiminin, 2012 baz alınmak suretiyle belirlenecek göstergeler düzeyinde ve verimlilik artışı uygulamaları ile yüzde 10 düşürülmesi hedefine yönelik tedbirler öngörülmüştür. Enerji kullanımında israfın azaltılması kapsamında tüketicilere yönelik olarak bilinçlendirme ve yönlendirme faaliyetleri yürütülmektedir” dedi. “Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Dağıtım sistemine giren enerji ile tahakkuk ettirilen enerji arasında oluşan bu fark elektriğin dağıtımı için gerekli olan hat, trafo ile sayaçlarda meydana gelen teknik kayıp miktarı (yaklaşık yüzde 7-8), elektriğin üretim noktalarından tüketim noktalarına taşınmasında yüzde 2,5-3 ve yasal olmayan bir şekilde elektriğin Kaçak kullanılması sonucunda oluşan miktarın toplamından oluşmakta” diyen Albayrak, şunları kaydetti: “Kayıp kaçak oranlarının azaltılması konusu öncelikli hedeflerimizin başında gelmekte olup bu alandaki yoğun çalışmalarımız ve alınan tedbirler neticesinde ülke genelinde kayıp kaçak oranları 10 yıl önceki yüzde 23-25 düzeylerinden yüzde 14-15 düzeylerine kadar düşürülmüştür. Bu yöndeki çalışmalarımız titizlikle sürdürülmektedir. Kaçak ve kayıt dışı elektrik kullanımının önlenmesi amacıyla elektrik dağıtım şirketleri tarafından elektrik abonelerinin ölçü sistemleri kaçak kullanımı engelleyecek şekilde kontrol edilmekte ve kaçak kontrol takibi için kayıp kaçak tarama çalışmaları periyodik olarak devam etmektedir.”

50 Mart

2016

10 akaryakıt dağıtım şirketine toplam 3,5 milyon lira ceza

E

nerji Piyasası Düzenleme Kurulunca (EPDK), 10 akaryakıt dağıtım şirketine, mevzuata aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle toplam 3 milyon 496 bin 167 lira idari para cezası verildi. Resmi Gazete’de yayımlanan Kurul kararlarına göre, gizli tank bulundurulması, gerekli tedbirlerin alınmaması, otomasyon sistemlerinin sağlıklı çalışmaması, lisans yönetmeliğine ve kanuna aykırı hareket edilmesi, petrolün amaç dışı kullanılması, lisanssız olarak bayilik faaliyetinde bulunulması, lisansın amacı dışında kullanılması ve yazılı savunmanın tanınan sürede yapılmaması gibi sebeplerle 10 firmaya, toplam 3 milyon 496 bin 167 lira idari para cezası verilmesi kararlaştırıldı. Kurul, ayrıca 10 firmadan yazılı savunma istenmesine karar verdi. EPDK’nın idari para cezalarına karşı 60 gün içinde dava açılabiliyor. Söz konusu firmalar, idari para cezasını 30 gün içerisinde yatırmaları halinde yüzde 25’lik indirimden yararlanabiliyor veya taksitlendirme talebinde bulunabiliyor.





HABER

www.elektrikdergisi.com

Güneş enerjisi gücü son üç ayda yüzde 60 arttı Türkiye’de lisanssız elektrik üretim kapasitesi hızla artmaya devam ediyor. TEİAŞ ve Enerji Bakanlığı elektrik istatistiklerine göre Şubat ayı itibari ile Türkiye’de güneş enerjisinden elektrik üreten santral sayısı son 3 ayda yüzde 48 artarak 30’dan 454 tesise ulaştı.

T

oplam kurulu güç 327 MW olarak belirlendi. Son 3 ayda kurulu güç kapasitesi yüzde 61 artış gösterdi, sadece Şubat ayında toplam gücü 38 MW gücünde olan 45 santral elektrik üretimine başladı. Diğer taraftan, lisanssız rüzgar enerjisinde santral sayısı 11 adete ulaşarak toplam kurulu güç 7.8 MW oldu. Son durum itibari ile lisanssız güneş ve rüzgar santrallerinin toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 0.41‘e ulaştı. Jeotermal enerji kurulu gücünde Şubat ayı içinde devreye giren bir santral olmadı, toplam kapasite 635 MW olarak tespit edildi. Lisanslı santraller kapsamında rüzgar enerjisi kurulu gücü Şubat ayında 55MW artarak 4553 MW’a ulaştı. Türkiye toplam kurulu gücü Şubat ayı sonu itibari ile 73.855 megavat oldu.

54 Mart

2016

ULUSLARARASI ZİRVENİN PROGRAMI AÇIKLANDI

T

ürkiye adına ilk ve en önemli adımı oluşturan “Akıllı Şebekelerde Yol Haritası” Nisan ayında Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek ICSG İstanbul ile belirlenecek. Uluslararası platformdan dünya devlerinin bir araya geleceği iki gün sürecek organizasyonda milli ülke katılımları, start-uplar, teknokentler, dağıtım firmaları, organize sanayi müdürlükleri ve belediyeler başta olmak üzere sektörün karar vericileri İstanbul’da toplanacak. 4.Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’nın açılış konuşmalarını TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat Albayrak, TC Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Fikri Işık, TC Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Fatmagül Demet Sarı, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Kadir Topbaş, İsveç Enerji Bakanı, Avusturya Viyana Şehircilik Bakanı gerçekleştirecek. Hindistan, Yunanistan, İtalya, İsveç, Avusturya, Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Bulgaristan, Danimarka, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan, İngiltere, İrlanda, İsveç, Katar, Kazakistan, Kosova, Litvanya, Makedonya, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Sırbistan, Suudi Arabistan katılacak ülkeler arasında. Dünyanın en büyük bilişim vadisine sahip Hindistan özel oturumu ile son gelişmeler ilk kez ICSG’de açıklanacak. ICSG kapsamında düzenlenecek paneller dünyada alanında en önemli isimleri de Türk işadamları ve uzmanlar ile bir araya getirme fırsatı sunacak.


Tüm Transfer ihtiyaçlarınız için

Birleşik ürünler

Tak - Kullan çözüm

Acil durumlarda elle kontrol seçeneği

NONSTOP

reliable !*

ATyS p: gelişmiş çözüm

ATyS: 125A’ den 3200A’ e kadar tüm uygulamalarınız için eksiksiz ürün gamı Tak - kullan çözüm • Tamamiyle fabrika montajlı, entegre çözüm • Entegre otomatik yapılandırma • Birkaç dakikada hızlı kurulum NONSTOP

Yükün enerjisiz kalmaması için enerji sürekliliği

• ATyS’ ler üzerinde sürekli izleme yapan kontrol rölesi: ürününüzün elektriksel veya otomatik bir komut ile doğru anahtarlama yapabilmesi için sürekli bilgi

Birleşik ürünler

Acil durumlarda elle kontrol • Kolay montaj ve kolay kullanım • Elle kumanda kolu takılı iken uzaktan veya otomatik transfer yapılamaz

ATyS p: gelişmiş çözüm • Ekstra aksesuara ihtiyaç duymadan otomatik transfer • Entegre çift besleme ünitesi • Jeneratör uygulamaları yönetimi • Enerji yönetimi • Bütünleşik webserver yazılımı • Haberleşme seçenekleri

• IEC 60947-6-1 standardına uygun olarak tasarlandı ve test edildi • Onaylı ve belgeli bir üretici çözümü • Kendini ispatlamış teknoloji

ATyS: tüm uygulamalarınıza yanıt verebilmek için beş farklı model mevcuttur.

www.socomec.com Socomec Türkiye · Tel. +90 216 540 71 20-21-22 · info.tr@socomec.com

PUB 10130124 - * ÇOK güvenilir !

Ürünün devamlılığı için sürekli bilgi


HABER

www.elektrikdergisi.com

2006-2012 yılları arasında kaçak petrolden vergi kaybı 1.3 milyar dolar Yapılan araştırmaya göre, kaçak petrolden devletin vergi kaybı 2006-2012 dönemleri arasında toplam 1.3 milyar dolara ulaştı.

T

OBB Ekonomi Üniversitesinden A.Talha Yalta ve A.Yasemin Yalta tarafından yürütülen çalışmada, kaçak petrolün devlete maliyeti araştırıldı. Enerji Ekonomisi dergisinin Şubat 2016 dönemine ait 54. sayısında yayınlanan çalışmada, karayollarında kullanılan yakıt tüketiminin dinamikleri petrol ve dizel olarak Ocak 2004 ve Haziran 2012 yılları arasına

Petkim’den 626.4 milyon TL net kar

P

etkim net karı, 2016 yılında tahminleri aşarak 626.4 milyon TL’ye yükseldi. 15 analistin katıldığı Bloomberg anketine göre, ortalama tahmin 570.5 milyon TL olurken, tahminler 218 milyon TL ve 711 milyon TL aralığında gerçekleşti. Şirketin 2015 yılı satış geliri 4.53 milyar TL düzeyinde gelirken, bir önceki yıl 4.13 milyar TL olmuştu.

56 Mart

2016

ait aylık veriler baz alınarak istatistiki yöntem çerçevesinde analiz edildi. İncelenen dönem içerisinde, Türkiye’de aylık olarak 5-23 milyon litre arasında kaçak petrol aktivitesinin gerçekleştiği bulundu. Kaçak dizelden dolayı yıllık vergi kaybının petrolden kaynaklı yıllık vergi kaybına göre çok daha yüksek olarak gerçekleştiği sonucuna varıldı. Sadece, 2012 yılında kaçak petrolden 180 milyon dolar vergi kaybı olduğu tespit edildi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Ucuz petrol doğal gaz talebini düşürüyor Termal enerji ve sanayi tesislerinde kullanılan ham petrol ve fuel oil’in uluslararası piyasalardaki fiyatı inişte. Petrol ürünleri gittikçe ucuzlarken Asya’daki doğal gaz pazarından da pay çalıyorlar.

T

ermal enerji ve sanayi tesislerinde kullanılan ham petrol ve fuel oil’in uluslararası piyasalardaki fiyatı inişte. Petrol ürünleri gittikçe ucuzlarken, Asya’daki doğal gaz pazarında talebi düşürüyor. Fortune Turkey’de yer alan haberde elektrik santrallerinde kullanılan Endonezya, Minas türü ham petrolün spot fiyatı son bir yılda hemen hemen yüzde 50 oranında geriledi. Bu da Minas’la doğalgaz arasındaki fiyat farkını daralttı. Buna karşılık, Japonya, Hindistan ve Asya’daki diğer ülkeler doğalgazdan ham petrol ve diğer seçeneklere yönelirken bu gelişme, aslında artması beklenen doğalgaza olan talebi düşürebilir. Minas’ın spot varil fiyatı ocak ayında kısa süreliğine 25 doların altına geriledi. Ocak ayı sonlarında petrol üreticisi ülkelerde üretim kesintisiyle ilgili görüşmelerin ardından Minas spot fiyatı az çok yeniden sıçradı ama yine de varili 30

58 Mart

2016

dolar civarında. Bu arada, fuel oil’un fiyatı, nakliye masrafı hariç, sıvılaştırılmış doğalgazınkinden 1 dolar daha ucuz. Oysa geçen yıl mart ayında fuel oil fiyatları sıvılaştırılmış doğalgazınkinden daha yüksekti. Tokyo merkezli enerji haber ajansı Rim Intelligence’a göre, termal enerji üretiminde ve endüstriyel amaçlarla kullanılan fuel oil’un spot fiyatı 4 dolar/ mmBTU civarında. Ocak ayında, Japonya’nın belli başlı 10 enerji şirketinin yakıt tüketimi yıllık bazda yalnızca ham petrol için artış kaydetti. Tokyo Electric Power Co. ve diğer enerji üretim tesisleri doğalgazdan Minas’a yöneliyorlar. Japonya’nın enerji ihtiyacının yüzde 30’unu sağlayan Tepco için bu yönelim kısmen, geçen Ağustos ayında Tokyo’nun doğusundaki Futtsu elektrik santralinde meydana gelen yangının ardından doğalgazla çalışan jeneratörlerin bazılarının kapatılmasından kaynaklanıyor. Güney Kore’de de, çimento üreticileri ve diğer endüstriler doğalgazdan fuel oil’a yöneliyorlar. Ülkenin en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatçısı olan Korea Gas zorlu bir sınavla karşı karşıya. Ocak ayında, ülkenin sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatı yıllık bazda yaklaşık yüzde 20 geriledi. Hindistan’da da, Rim Intelligence’a göre, gübre üreticileri doğalgazdan nafta geçiyorlar. Bu trend devam ederse, Avustralya ve Ortadoğu’da üretilen sıvılaştırılmış doğalgaza olan talep düşebilir. Ancak petrolün bütün kademeleri elektrik santralleri için uygun değil. Bu santrallerde kullanılan petrolün çevre standartlarına uygun şekilde yüzde 0.3 ya da daha az sülfür içermesi gerekiyor. Endonezya gibi düşük sülfürlü petrol üreticileri ise üretimi artırmamak suretiyle arzda daralmaya yol açtılar.


SIVA ALTI ve SIVA ÜSTÜ BUATLAR OBO BETTERMANN Her türlü ortam koşullarında hızlı ve kolay monte edilebilen ürünler sunar

Çerkeşli OSB Mahallesi İmes OSB 5. Cadde No : 9 41455 DİLOVASI - KOCAELİ Tel : + 90 262 290 90 29 Fax: + 90 262 290 90 49 www.obo.com.tr / info@obo.com.tr


HABER

www.elektrikdergisi.com

“JENERATÖR ALMADAN ÖNCE GÜÇ TESPİTİ YAPTIRIN”

GÜNSAN EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR

G

ünsan, 2016 ’da da elektrikçilere eğitim ve uzmanlık konularında artı değer yaratmak amacıyla çalışmalarına devam etti. Elektrikçilere, topraklama, kablolama ve kaçak akım koruması gibi teknik konularda eğitim verildi. Son olarak İstanbul ve Mersin’de düzenlenen programda elektrikçiler, topraklama, kablolama ve kaçak akım koruması gibi teknik konularda uygulama yapma imkânı buldu. Eğitimde ayrıca elektrik tesisat ve kontrol sistemlerine ait birçok ürünün kurulum ve montajını gerçekleştiren elektrikçiler, montajın püf noktaları ve montaj yaptıkları yaşam alanlarının güvenlik seviyesi hakkında da bilgi sahibi oldu. Elektrik Tesisat ve Kontrol Sistemleri çözümleri hakkında bilgilendirilen elektrikçiler, eğitimin sonunda düzenlenen montaj yarışmasına katılarak ‘en hızlı’ montajı gerçekleştirmek için yarıştı. Yarışta dereceye girenler ödüllendirildi. Seminer sonunda katılımcılara, mesleki hayatlarında kullanabilecekleri avometre hediye edildi.

60 Mart

2016

S

ürekli ya da yedek güç olarak kullanılan jeneratörleri satın alırken ihtiyaç duyulan enerji miktarının doğru tespit edilmesi büyük önem taşıyor. İş yeri, hastane ve konser alanında dizel jeneratör kullanımı uygun olurken; ev, piknik, kamp alanı gibi düşük güç ihtiyacı gereken yerlerde portatif jeneratörlerin kullanılması gerekiyor. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, jeneratör alırken mekana göre güç tespitinin önemine işaret ederek satış sonrası da hizmet sağlayan ve gerekli sertifikaları olan markaların talep edilmesi gerektiğini vurguluyor. Jeneratör alırken dikkat edilmesi gereken birçok püf noktası bulunuyor. Bunların başında da ortam ve kullanım amacı geliyor. İş sahalarında sürekli güç olarak, hastanelerde, fabrika, ofis, AVM, tatil köyü, festival, konser alanlarında, statlarda ve şantiye, deniz araçları gibi enerjisi olmayan yerlerde genellikle dizel jeneratörlerin tercih edilmesi gerekiyor. Taşıması kolay ve düşük güç ihtiyacını karşılamada kullanılan portatif jeneratörler ise ev, iş yeri, kamp, piknik alanı ve çalışma sahasında kullanmak daha uygun oluyor. Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, jeneratörün kullanılacağı yerin çok önemli olduğunu belirterek “Jeneratörü ev ve ofis içinde değil sürekli temiz hava alan yerde çalıştırmak gerekir. Jeneratörün yerleştirileceği zeminin uygunluğu kontrol edilerek, konulacağı yerin düz zemin olmasına özen gösterilmelidir” dedi. Jeneratörün kullanılacağı yerin güç tespitini yaparken uzman kişilerden destek alınması gerektiğine dikkat çeken Peker “Doğru mekana doğru jeneratör tipini seçmek uzmanlık ister. Önce ihtiyaç belirlenmeli. Uzun yıllar verimli kullanım için de satış sonrası bakım ve tamir hizmeti verebilecek güvenilir markalar tercih edilmeli. Aksa Jeneratör olarak Türkiye’nin dört bir yanında satıştan, satış sonrası hizmete kadar jeneratör kullanıcılarının her türlü ihtiyacına cevap veriyoruz.” bilgisini paylaştı.



HABER

www.elektrikdergisi.com

SchneIder ElectrIc, sürdürülebilirlik hedeflerine emin adımlarla ilerliyor Schneider Electric, “Gezegen ve Toplum Barometresi”, yıl sonu hedefi olan 10 üzerinden 4,5’in üzerine çıkmayı başardı. 100 endüstriyel sahanın 64’ü ise barometrenin yeni göstergesi olan «çöp sahasına sıfır atık gönderme» hedefine ulaşırken, olanakları az olan 100.000’den fazla kişi enerji yönetiminde eğitim gördü.

S

chneider Electric finans dışı sonuçların yer aldığı Gezegen ve Toplum barometresinin 2015’in dördüncü üç aylık dönemine göre Aralık 2015 sonunda 10 üzerinden 6,33’e ulaşan barometre puanı, yıl sonu hedefi olan 4,5’i aştı. Schneider Electric Gezegen ve Toplum Barometresi 2015 ile 2017 arası 3 yıllık sürdürülebilir gelişme için koyduğu iddialı hedefi, yılın her çeyreğinde bildirilen 16 göstergeyle ölçüyor. Schneider Electric Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Gilles Vermot Desroches açıklanan 4. Çeyrek sonuçları ile ilgili olarak; “16 göstergenin hemen hemen tamamı büyümeye devam etti. Bu çeyrekte ‘Çöp sahasına sıfır atık gönderme’, ‘AR-GE’deki ürünlerin yüzde 100’ü Schneider ecoDesign WayTM ile tasarlanıyor’ ve ‘Bakım, iyileştirme ve kullanım ömrü sonu hizmetleri yoluyla 120.000 ton CO2 önlendi’ göstergelerinin büyümeye devam ettiğini gördük. Bu göstergeler, İklim Değişikliği ile ilgili Paris Konferansı’nın

62 Mart

2016

(COP21) arifesinde sürdürülebilir gelişime yönelik vaatlerimize paralel olarak yeni güçlüklere yanıt verebilme becerimizi kanıtladılar. 15 yıl içinde tüm tesislerimizi karbon nötr hale getirme yolunda ilerlediğimizi tüm paydaşlarımıza gösteriyoruz. Ayrıca Schneider Electric, CDP’nin iklim değişikliğiyle mücadelede en iyi performans sergileyen şirketleri içeren ‘İklim A listesine’ art arda beş yıldır girdi. 100 üzerinden 100 puan alan Schneider Electric ayrıca, karbon emisyonları ve enerji tüketimi hakkındaki bilgilerin kalitesi dolayısıyla CDP İfşa Endeksine de girmeyi başardı.” şeklinde konuştu. Schneider Electric, 2015 yılının 4. çeyreğinde 16 göstergeden 15’ini yayınladı ve denetledi. Bu göstergelerden 13’ünde toplam barometre puanını artırdı ve yeni eklenen “Schneider cinsiyetlere eşit ödeme planı olan ülkelerde çalışanlarının yüzdesi.” göstergesinde ise tatmin edici bir puan aldı. 2015 yılının 4. Çeyreğinde “Yüzde 10 enerji tasarrufu” göstergesinde alınan 4,5

puan, Schneider Electric’in harekete geçirme becerisini ve iklim değişikliğiyle ilgili Paris konferansının (COP21) arifesinde sunulan yeni sürdürülebilirlik vaatlerinin bir parçası olarak tanımlanan yıllık yüzde 3,5 hedefini aşmaya yönelik istekliliğini sergiliyor. Bu gösterge, Grup’un 2030 itibariyle tüm tesislerinde karbon nötr olma vaadi için önemli rol oynayan göstergelerden biri olarak dikkat çekiyor. “Bakım, iyileştirme ve kullanım ömrü sonu hizmetleri yoluyla 120.000 ton CO2 önlendi” göstergesi ise Schneider Electirik’in Gezegen ve Toplum Barometresi kapsamında belirlediği hedeflere doğru başarı ile ilerlediğini doğruluyor. Bu sonuçla, 2015 yılının sonunda Schneider Electric 2017 yılı sonuna kadar elde etmek üzere koyduğu hedefinin üçte birinden fazlasına ulaşmış oldu. Bu başarının en önemli nedeni ise, şirketin artık 4 kıtada 17 ülkede bulunan hizmetlerinin coğrafi kapsamı ve yenileme faaliyetlerinin güçlü bir şekilde büyümesi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

PRYSMIAN GROUP TÜRKİYE’NİN YENİ TEKNOLOJİLERİ BEĞENİ TOPLADI

P

rysmian Group Türkiye, dünyanın üçüncü büyük demiryolu fuarı olan Eurasia Rail’de yeni ürün ve teknolojilerini tanıttı. Avrasya Bölgesinin tek ve dünyanın en büyük 3. büyük demiryolu fuarı olma özelliğini taşıyan fuarın resmi açılışı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından gerçekleştirilirken, Prysmian Group Türkiye ve Prysmian Group Global firma yetkilileri, ziyaretçilerini ağırladı. 6. Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı’na katılımlarıyla ilgili olarak, Prysmian Group Türkiye OEM&Özel Kablolar Satış Direktörü İlhan Öztürk, düşüncelerini şu sözlerle dile getirdi: “Prysmian Group Türkiye olarak, ülkemizde gelişmekte olan tüm sektörlerde olduğu gibi demiryolu sektöründe de lider ve tercih edilen kablo tedarikçisi hüviyetimizi koruyoruz. Bu noktaya gelmemizdeki en büyük etkenin; müşterilerimize sadece bir malzeme veya ürün tedarikçisi gibi yaklaşmayıp, demiryolu sektöründe uzun yıllara dayanan bilgi birikimimizi, tecrübelerimizi, çözümlerimizi ve ürünlerimizi bir partnerlik çerçevesinde sunarak, onlara değer katma ve bu sorumlulukla sektörün sağlıklı büyümesi yönündeki çalışmalarımız

olduğu kanaatindeyim. Son zamanlarda sektörün gelişmesi ile birlikte, demiryolu alanında yaptığımız yeni yatırımlarla Mudanya fabrikamızın üretim kapasitesini ve ürün gamını artırarak bir demiryolu sisteminde olabilecek tüm kablo tiplerini Türkiye’de üretebilir hale getirdik. Şu anda enerji kablosundan fiber kabloya, sinyal ve haberleşme kablolarından balise kablolarına kadar bir demiryolu sisteminde olması gereken tüm kabloları üreterek hem müşterilerimize maliyet, stok, lojistik, tek noktada heyet kabulu gibi avantajlar sağlıyor, hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. Bununla birlikte, rolling stock alanında da grubumuzun üretim kapasitelerinin avantajını kullanarak, gerek EN normlarına, gerekse yeni nesil düşük duvar kalınlığına sahip, dolayısıyla bir metro ve raylı sistem aracında aranan en büyük özelliklerden birisi olan ağırlık konusunda avantaj saglayan ürünlerle şu andaki en prestijli rolling stock projelerine tedarik yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”

FG WIlson Türkiye Satış Teşkilatını Genişletiyor

F

G Wilson Türkiye “Genel Satış Müdürü” olarak atanan Semih Yağcı, en son FG Wilson Türkiye İç Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgeleri “Bölge Müdürü” olarak görev yapıyordu. FG Wilson Türkiye’de Genel Satış Müdürü olarak görevini sürdürecek olan Semih Yağcı, uzun yılardır FG Wilson Türkiye’de çalışıyor. Yağcı, Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezundur. İyi derecede İngilizce bilen Yağcı evli ve bir çocuk babası. tomasyon sistemleri ile projelerde konfor ve güvenliğin yanı sıra enerji tasarrufu da sağlıyor. Makel Smarthome projelere değer katmaya devam ediyor.

64 Mart

2016



HABER

www.elektrikdergisi.com

Türkiye 900 yılın en kötü kuraklık dönemini yaşıyor NASA’ya göre Türkiye, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Kıbrıs ve Suriye’yi kapsayan Doğu Akdeniz bölgesinde son 900 yılın en kötü kuraklık dönemi yaşanıyor.

Y

apılan araştırmada kuraklıkların ne şiddette gerçekleştiğini anlamak için ağaç-halka tekniğinin yanında Eski Dünya Kuraklık Atlası kullanıldı. Bu teknikle beraber 1100 2012 yılları arasındaki kuraklık dönemleri tespit edildi. İncelemeye göre 1998’den günümüze kadar görülen kuraklık seviyesi, son 500 yılın en kuru döneminden yüzde 50 daha şiddetli. Akdeniz Bölgesi’ndeki su kaynakları ise günden güne azalmaya devam ediyor. Halihazırda bu da Akdeniz’i küresel ısınma sürecine sokmakta. Kuşkusuz bu araştırma, insan kaynaklı iklim değişikliğinin boyutlarının dünya üzerinde ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne seriyor. Ajans Press’in yazılı basında yaptığı incelemede rakamlar oldukça dikkat çekici. Ajans Press ‘in incelemesine göre iklim değişikliği ve kuraklık konuları ocak ayı başından beri 236 habere konu oldu.

66 Mart

2016

NASA, 900 yıllık verileri incelendi Cook ve ekibi, geçmişte Akdeniz kuraklıklarının ne sıklıkla ve şiddette gerçekleştiğini anlamak için ağaç-halka analiz tekniği ile Eski Dünya Kuraklık Atlası’nı kullandı. Bu sayede, Kuzey Afrika, Yunanistan, Lübnan, Ürdün, Suriye, Türkiye, İspanya, Fransa’nın güneyi ve İtalya’yı kapsayan analizler ile geçtiğimiz 1000 yılın coğrafi kuraklık izlerine ulaşıldı. Aynı zamanda 1100 ve 2012 yılları arasındaki tarihsel dokümanlar incelendi ve kuraklık dönemleri tespit edildi. Ben Cook’a göre, Türkiye’nin de yer aldığı Doğu Akdeniz’de 1998 – 2012 yılları arasında görülen kuraklık, son 500 yılın en ‘kuru’ döneminden yüzde 50 oranında daha şiddetli geçti. Son 900 yıla göre ise en kurak dönemden yüzde 10 ila 20 arası daha kötüydü. Bu kuraklığın etkileri ise halen devam ediyor.

İklim değişikliği kapıda İklim bilimci Ben Cook, araştırmayla ilgili yaptığı açıklamada, “İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin önemi ve büyüklüğü, doğal iklim değişkenliğinin boyutlarını anlamamız gerektiğini gösterdi. Asırlar süren doğal değişkenliğin dışında kalan son olaylara ve anormalliklere bakarsak, bunlara insan kaynaklı iklim değişikliğinin sebep olduğunu görebiliriz” dedi. Araştırmaya katılan ekipteki Yochanan Kushnir de, “Akdeniz, gelecekte insan kaynaklı iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden biri. Bu araştırma gösterdi ki, son şiddetli kuraklığın geçmiş asırlardaki doğal kuraklıklardan farklı olduğunu gösteriyor. Doğu Akdeniz, küresel ısınmayı hâlihazırda yaşıyor.” diye konuştu.





RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

TESİD Başkanı Prof. Dr. Sıddık YARMAN

Dünyaya açılabilmek için üniversitelerimizi daha iyi hale getirmeliyiz Elektronik sektöründe üretim yapan firmaların tamamının küresel boyutta üretim yapması lazım. Siz yapmazsanız, sizden büyük üretim yapanlar sizi satın alıyorlar.

70 Mart 2016


TESİD hakkında neler söyleyebilirsiniz? Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği 25. yılını dolduruyor. Bugün portföyümüzde yüzün üzerinde firma var. Türkiye’de sanayici olmak çok kolay değil. TESİD özellikle elektronik, yazılım, bilişim sektörlerinde, donanım ve yazılım üreten sanayici firmaları bünyesinde topluyor. Temsilci olmak, tamamen hizmet satmak TESİD’e üye olmak için tek başına yeterli değil. Üretimci firmalar TESİD üyesi olabiliyorlar. Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı ortaklı firmalar da TESİD üyesi olabilirler. Türkiye’de üretici olma şartı var

Sektörün ne kadarını kapsıyorsunuz? Elektronik sektörünün tamamını kapsıyoruz diyebiliriz çünkü en büyükler bizim içimizde. Vestel ve Arçelik elektronik sektörünün devleri ve bunların da üretimleri iki buçuk milyar dolar mertebesinde. Türkiye’deki elektronik sektörünün yaklaşık üretimi toplamda 13 milyar dolar. İthalat 17 milyar dolar, toplamda 30 milyar dolar. Dolayısıyla Türkiye’deki tüm ana üreticileri bizim kapsamımızda. İhracatımız 6.5 milyar dolar mertebesinde. Elektronik ihracatının tamamı TESİD bünyesinde. ihracatın yükselmesi lazım.

İletişim sektörünün üye olup olmaması tartışılıyordu, o konu aşıldı mı? İletişim sektörünün tamamı bünyemizde yer alıyor. GSM operatörleri hizmet üretip hizmet satıyorlar, yerli üretimleri çok az. Turkcell’in Turkcell Teknoloji diye bir şirketi vardı, o, operasyonlarını epey küçülttü. Türk Telekom’un araştırma geliştirme yapan bir şirketi var, orada

da çok büyük rakamlarla çok ciddi bir üretim yapılmıyor. Arçelik ve Vestel gerçekten üretici. Eskiden Siemens vardı, küçüldüğü ve üretici özelliği kalmadığı için TESİD’in dışında kaldı. Bunlar dışında orta ve küçük ölçekte sanayicilerimiz var. Özellikle güç elektroniği alanında transformatör ve komponentler üreten, enerji sektörüne hizmet veren firmalarımız var. Askeri elektronikte ASELSAN var, bir milyar doların üzerindeki cirosuyla en önemli firmalardan biri. HAVELSAN yine büyük bir firma ve hem yazılım hem donanım olsun büyük katkıları var. Savronik, benim de temsil ettiğim firma, onun da savunma sektöründe ve endüstriyel elektronikte otobanlar ve demiryollarına dönük çok güzel ürünleri var. Tüm bu firmaların yurt dışına da ihracatı var.

TESİD’in yapısı ve işleyişinden bahseder misiniz? Bizim yönetim kurulumuzda Savronik temsilcisi ben, yönetim kurulu başkanıyım. NETAŞ temsilcisi Müjdat Bey, altı sene yönetim kurulu başkanlığımızı yaptı, şimdi onunla rolleri değiştik. ASELSAN var, onun özellikle ulaştırma ve endüstriyel elektronikteki birimi bizim yönetim kurulumuzda yer aldı, Suat Bey. Yine Elektra’dan Armağan Bey yönetim kurulumuzda. Lütfü Yenel, eski Teletaş ve Vestel Genel Müdürü, o da bizim yönetim kurulumuzda. Dolayısıyla dengeli bir temsil var TESİD Yönetim Kurulu’nda. TESİD aynı zamanda Türkiye Dijital Platformu ve Türkiye Bilişim Vakfı üyesi. Türkiye’de ve Avrupa’da Türkiye Dijital Platformu’nu dört ana kurum temsil ediyor, biri de biziz. Yazılımcılarla da bütünleşmiş durumdayız. Elektronik sektörü artık yazılımla bütünleşti ve doğrudan elektronik sektörü diye bir şey kalmadı.

71 Mart 2016


RÖPORTAJ

www.elektrikdergisi.com

Dünya çapında örgütlenmeler yapmamız lazım. Özellikle elektronik ve yazılım sektöründe “yerli-milli firma” gibi kavramlar kalmadı. Uluslararası işbirlikleriyle gelişmiş sistemler üretilmesi lazım. Örneğin; Demiryolu sinyalizasyonu firması olduğunuzda aslında bir elektronik firması da oluyorsunuz. Trenleri birbirleriyle haberleştiren elektronik cihazları yapıyorsunuz, belli kurallarla trenleri yönetiyorsunuz, yani her şey elektronik. Askeri elektronik deyince örneğin radar yapıyorsunuz, peki siz radar firması mısınız, yazılım firması mısınız yoksa elektronik firması mısınız? Hem gömülü yazılım, hem network hem akıllı birimler yapıp konuşturmak zorundasınız ve daha birçok yazılımı entegre etmelisiniz. Dolayısıyla sektör oldukça geniş. Bu bakımdan bizim de artık esnek olmamız lazım. Tüm fonksiyonel sektörler artık kendi büyük menfaat gruplarını da oluşturuyorlar. Bu da bazen gücün dağılmasına sebep oluyor bazense daha aktif çalışabilecek yapılar ortaya çıkabiliyor. TESİD olarak Türkiye’de hem yazılım hem donanım üreten firmaları aynı çatı altında toplayabileceğimizi düşünüyoruz. Bunun şu faydası var; sonuçta sanayicinin devletten çok büyük bir beklentisi yok. Devlet bugüne kadar çok güzel teşvik kanunları çıkardı. Sektörümüz belli bir büyüklüğe ulaşsa da Amerika ve Avrupa’daki gibi dev firmalar doğurmadı. Arçelik, Vestel, Aselsan, Savronik dünyanın farklı ülkelerinde operasyonları olan dev firmalarımız. Yine de globalleşmezsek Türkiye pazarı artık bize küçük gelecek, hatta geliyor. Elektronik sektöründen üretim yapan firmaların tamamının küresel boyutta üretim yapması lazım. Siz yapmazsanız, sizden büyük üretim yapanlar sizi satın alıyorlar. Dolayısıyla sürdürülebilirlik devamlı olarak yeni ürünleri piyasaya sürmek, gelişen teknolojileri takip ederek

72 Mart 2016

Ar-Ge’ye önem vermek ve bu şekilde büyümekle ilişkili. Her beş senede bir yeni teknolojilere ulaşabilmek lazım, bunun için teknolojik iş birliklerini geliştirmek lazım. Teknolojiye para yatırmak zorundasınız ve rekabetçi olabilmek için Ar-Ge’de yer almak zorundasınız. Örneğin günümüzde bütün sistemler içinde yazılım teknolojileri, yapay zeka önem kazandı. Televizyon sektörüne bakınca tamamen ekran odak konusu oldu ve uygun ekranları yapamayan üreticiler çökmeye başladı. Televizyonlarda kullandığınız cihazları başka alanlarda da kullanıyorsunuz. Dolayısıyla ekran teknolojilerini bir şekilde ülkemizde üretmek zorundayız. En yeni teknolojileri, en verimli enerji kullanım şekillerini tercih etmeliyiz. Biz de TESİD olarak bu farkındalığı geliştirmeye çalışıyoruz. Dünya çapında örgütlenmeler yapmamız lazım. Özellikle elektronik ve yazılım sektöründe “yerli-milli firma” gibi kavramlar kalmadı. Uluslararası işbirlikleriyle gelişmiş sistemler üretilmesi lazım. TESİD olarak tüm üyelerimizde bu farkındalığı artırmamız gerek. Siyasette, yönetimde ve her platformda bunları tartışmamız lazım. Bize kaliteli insan lazım. Bize 500 bin kaliteli elektronik mühendisi, yazılım mühendisi lazım. Üniversitelerden gelecek bu insanlar, o zaman üniversitelerdeki farkındalığı artırmamız lazım. Kaliteli öğrenci, kaliteli mühendis yetiştirmeleri lazım. İhtiyacımızı görecek mühendis yetişmeli. Üniversitelerimiz maalesef geriledi. Ekonomik krizler, terör, savaşlar… Sürekli gündem bu tip şeylerle dolunca biz farkındalık yaratamıyoruz çünkü haber programları devamlı terörist eylemlerle krizlerle dolu. Biz de bu sebeplerden ötürü farkındalığı yeteri

kadar oluşturamıyoruz. Yapıcı yaratıcı fikirler özgür ortamlarda gelişir. Özgür düşünce ortamı olmayan yerlerde yenilikçi düşünceler olmaz. Demokrasinin özgür düşünceye dayanmadığı yerlerde üretim olmaz, ihracat yapılmaz, orta gelir tuzağından kurtulamayız. Bu bakımdan yaratıcılığı besleyen en temel alan sanattır. Güzel sanatlarınız olmazsa düzgün mühendisleriniz yetişmez. Önce sanatçıları çok iyi yetiştirmeliyiz. Üniversite programlarımızı da buna göre düzenlemeli ve geliştirmeliyiz.

Derneğin faaliyetlerini hangi alanlarda yoğunlaştırıyorsunuz? Derneğin faaliyetlerini farkındalığı artırmak, üyeler arasındaki sinerjiyi artırmak üzere organize ediyoruz. Geçen sene yapmış olduğumuz en etkin organizasyon vizyon toplantıları oldu. Yönetim Kurulu Toplantıları yapıyoruz, ardından dünya çapında bir konuşmacıyı davet ediyoruz. Üyelerimizin de katıldığı 100-150 kişilik vizyon toplantıları gerçekleştirdik. Bu toplantılarda demiryollarındaki gelişmelerden telekomünikasyon sektörüne, dayanıklı tüketim mallarından endüstri elektroniğine kadar pek çok konuda önemli başlığı inceliyoruz. Dernek olarak dünyayı yakından takip etmemiz ve en son gelişmeleri taşıyarak buraya getirmemiz, arkadaşlarımızı da bunlara uydurmamız gerekiyor. Üniversitelerde öğrencilere yönelik faaliyetlerimiz oluyor çünkü öğrenciler bizim en temel kaynağımız. Onların daha iyi gelişmesi için dünyayı yakından takip etmeleri gerek. Yapmış olduğumuz en güzel çalışmalardan biri de Büyük Sıçrama. Elektronik sektöründeki son 40


senede yapmış olduğumuz sıçramaları anlattık. Teletaş Ar-Ge’si neydi, Telekomünikasyon endüstrisi nasıl kuruldu, ASELSAN, HAVELSAN nasıl kuruldu gibi sektörün tüm duayenleri hazırladığımız filmden konuştular. Bu filmde Duran Leblebici hocamız gelişimi anlattı. Fikret Yücel, Teletaş’ın kurucu genel müdürü, eski PTT araştırma laboratuvarlarının başkanı, yaşadıklarını ve sektörümüzü anlattı. Ben, Savronik’te neler yaşadık, neler yaptık onları anlattım. TÜBİTAK’ta neler oldu, Devlet neler yaptı, neleri başardık bunları anlattık. Teknolojilerin geliştirilmesi, mühendislerin geliştirilmesi, gelecek teknolojilerinin önemi, bunların farkındalığını yaratmaya çalışıyoruz. Araştırma, yenilikçilik, üretme kültürüne sahip olmayan toplumlarda katma değerli üretim ortaya konulamaz. Bunun için temel bilimlerde araştırma yapmalıyız. Bu araştırmaları yaptıktan sonra yeni teknolojiler geliştirmeliyiz. “Teknolojik gelişmeleri tamamen başkasından alırım” mantığıyla olmaz, geliştirme kültürünü edinmek gerek. Teknolojik gelişmelere dönük olarak pazarda satabileceğiniz ürünleri geliştirmeye başlamalısınız. Yaratıcılık, yeni ürünler ve yenilikçilik her şeyin önünde olmalı. Dünya pazarlarına girmeliyiz, girişimci olmalıyız. Türkiye’de yaratıcılık, girişimcilik var fakat temel bilimlerde araştırma yok. Teknoloji geliştiren bir laboratuvar yok. Şimdi çipler yapmaya yavaş yavaş başladık. Türkiye’de teknoloji girişimcisi yok. Dünyaya mal olmuş bir ürün satan teknolojik altyapı yok. Avrupa’da eskiden iki televizyondan biri Türkiye’de üretiliyordu, şimdi öyle değil. Dolayısıyla akılcı bakış açılarıyla, büyük sermayelerle avantajlı yönlerimizi ortaya koymalıyız. Bunun için akıllı adam, iyi üniversite lazım. Kaliteli insan yetiştirme görevi devletin görevi. 500 bin akıllı elektronik mühendisi olursa iyi işler yapabiliriz. Dolayısıyla önce üniversitelerimizi

Üniversitelerimiz maalesef geriledi. Üniversitelerdeki farkındalığı artırmamız lazım. Kaliteli öğrenci, kaliteli mühendis yetiştirmeleri lazım. İhtiyacımızı görecek mühendis yetişmeli. derleyip toparlamamız lazım. İşte TESİD bu farkındalığı oluşturacak. Biz, Türkiye’de ileri teknolojilerle uğraşan insanlar olarak ülkenin hedefleri doğrultusunda stratejik çalışmalarda yer almak istiyoruz. Devletimize katkı vermek istiyoruz. Özellikle e-devlet konusunda sağlık bakanlığı oldukça ileri durumda. Devlet hastanelerinin bilişim alt yapıları oldukça gelişti. İleri teknolojilerin ülkemizde

gelişmesi için dünya pazarlarından pay almamız lazım. Devlet bize referans vermeli. Onun için de bazı ürünleri ülkemizde üretip, satıp daha sonra yurt dışına satmamız lazım. Kendi ülkesine mal satamayan dünyada hiç satamaz. Büyüyebilmen için dünyaya mal ve hizmet satmak lazım. Üyelerimizin önüne dünya hedefleri koymamız lazım.

73 Mart 2016


BİLİRKİŞİ RAPORLARI prof. dr. OSMAN SEVAİOĞLU’nun arşivinden

“KAZANIN MEYDANA GELMESİNİN sebebi KABLONUN İKİ UCUNDA DA ERKEK FİŞİN MEVCUT OLMASI” Davacı Taraf: S.K, (Kazazede İşçinin Eşi) Vekili: Av. S.U.M Davalı Taraf: Vekili: DSİ Genel Müdürlüğü - Av. Ö.B. Dava Konusu: Maddi Tazminat 1. Bilirkişi Heyetine Verilen Görev Mahkemenizin, yukarıda numarası, tarafları ve konusu yazılı olan davanın duruşmasının ara kararında verilen; İş Müfettişi raporu ile kusur bilirkişi kurulu raporlarında kusur oranları bakımından çelişki görüldüğünden, Bilirkişi Kurulu seçimi konusunda Taraf Vekillerinin anlaşamamaları üzerine Mahkememizce resen Bilirkişi Kurulu olarak Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elk. Yük. Müh. Hamza Feza CARLAK ve Prof. Dr. Mirzahan HIZAL’ın seçilerek dosyanın kendilerine verilmesi ile Davacı Taraf Vekilinin iddiaları ve delilleri, Davalı Taraf Vekilinin savunmaları ve delilleri ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenerek ve ÖZELLİKLE İŞ MÜFETTİŞİ RAPORU İLE MAHKEMEMİZCE OLUŞTURULAN BİLİRKİŞİ KURULU RAPORU ARASINDA KUSUR YÖNÜNDEN VE ORANLARI YÖNLERİNDEN FARKLILIK BULUNDUĞU ANLAŞILMAKLA, BUNUN GİDERİLMESİ konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesine, ... şeklindeki yazılı talimat uyarınca Davacı Tarafın talep ve iddiasının yerinde olup olmadığının ortaya çıkarılması ve İş Müfettişi Raporu ile Mahkemece oluşturulan Bilirkişi Kurulu Raporu arasında kusurun aidiyeti ve oranları yönlerinden farklılığın giderilmesi hususunda bir Bilirkişi Heyeti raporu hazırlanması için Bilirkişi Heyetimize resen verilen görev üzerine tevdi edilen dosya tetkik edilmiştir. Bilirkişi Heyetimizin dava konusu ihtilaf üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu rapor hazırlanmıştır. 2. Dava Konusu İş Kazası Karaman Merkez Köyünde, DSİ Sondaj Müdürlüğü tarafından yürütülen kuyu açma şantiyesinde işçi olarak çalışan İ.K. işyerinde uğradığı bir iş kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir. Dava konusu iş kazası aşağıdaki kısımda ifade edildiği gibi meydana gelmiştir; Karaman Merkez Köyünde, DSİÖ Sondaj Müdürlüğü

74 Temmuz

2015

tarafından yürütülen su kuyusu şantiyesinde kuyu sondaj makinasında bir arızanın meydana geldiği anlaşılmış ve bu arızanın giderilmesi için DSİ Şube Müdürlüğünden tamir ustası istenmiştir. Şantiye Vardiya Amiri F.A, telefon ile DSİ Şube Müdürlüğünden Başsondör R.E’yi arayarak tamircilerin ne zaman geleceğini sormuş ve kendisine tamircilerin öğle üzeri şantiyede olacaklarını ifade edilmiştir. Bunun üzerine, Şantiye Vardiya Amiri F.A. tamircilerin yemek ihtiyacını gözönüne alarak sondaj işçisi İ.K.›a “Çıkacak yemek sayısının artırılmasının gerektiğini, yemekhaneye giderek aşçıya çıkacak yemek sayısının artırmasını söylemesi” yönünde talimat vermiştir. Sondaj işçisi İ.K. da yemekhaneye giderek verilen bu talimatı aşçıya iletmiş ve bunun ardından da M.A›ya ait pancar ekili tarla ile yol arasına park edilmiş yatakhane olarak kullanılan karavanlara gitmiştir. Sondaj işçisi İ.K. yatakhane olarak kullanılan karavanların önünde sondaj kuyusunun elektrik ihtiyacının karşılanması için çekilmiş ve yerde duran seyyar izole elektrik kablosuna eli ile temas ederek elektriğe çarpılmış ve yere düşerek kendini kaybetmiştir. Şantiyede makine operatörü olarak görev yapan L.A. Sondaj işçisi İ.K.’nın yere düştüğünü görmüş ve yardım için yanına gittiğinde, kendisinin yerde sırt üstü bir vaziyette, elinde seyyar elektrik kablosu ile birlikte yerde yatmakta olduğu görmüştür. Daha sonra kablo İ.K.’nın elinden çekilerek ayırılmış ve kendisi Şantiye aracı ile hastaneye götürülürken yolda karşılaşılan ambulansa aktarılmış, daha sonra bu ambulans ile Devlet Hastanesine ulaştırılmış, fakat bu esnada hayatını kaybetmiştir. 3. Dosya kapsamından Tespit Edilen Hususlar 1.1. Dava konusu kazaya yol açan elektrik kablosunun aşağıdaki şekilden de görüldüğü gibi, her iki ucunda da “erkek” olarak bilinen tip fiş mevcuttur.


Şekil 1. Dava konusu iş kazasına yol açan elektrik kablosu

1.2. Kazazede İşçi İ.K.; o 1964 doğumludur, o Dava konusu iş kazasının meydana geldiği tarih itibarı ile 45 yaşındadır, o 2001 yılından beri DSİ Sondaj Şube Müdürlüğünde kadrolu işçi olarak görev yapmaktadır, o Dava konusu kazanın meydana geldiği tarihte sondaj işçisi olarak görev yapmaktadır, o İlkokul mezunudur. Kendisi elektrik konusunda uzman değildir, mesleki ehliyeti yoktur, o Yerde duran seyyar elektrik kablosunun ucundaki fişin metal kısmına temas ederek elektriğe çarpılmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiştir. o Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde belirtilen işe giriş sağlık raporuna sahiptir. o İşçi sağlığı ve iş güvenliği konularında eğitim aldığını gösteren bir belgeye sahip değildir. 1.3. “Ölü Muayene Otopsi Tutanağı”nda; Kazazede İşçi İ.K.’ın ölümünün vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği neticesinde meydana geldiği ifade edilmiştir. 1.4. Cumhuriyet Başsavcılığının Kararında; “Ölüm olayında sorumluluk getirecek hiçbir delil bulunmadığı bu nedenle Kamu adına kovuşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verildiği” ifade edilmiştir. 1.5. İş Müfettişi H.D. tarafından işyerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen İnceleme Raporunda; “Yatakhanelerin elektrik ihtiyacının karşılanması için kullanılan seyyar elektrik kablosunun iki ucunda erkek fiş olduğu”, ifade edilmiştir. Raporun “Sonuç ve Kanaat” kısmında; “Kazanın bir iş kazası olduğu, olayın meydana gelmesinde; İşveren DSİ Genel Müdürlüğü’nün % 90 ve kazalı İ.K.›ın % 10 oranında kusurlu olduğu” ifade edilmiştir. 1.6. Karaman İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Yetkilileri tarafından düzenlenen Olay Yeri İnceleme Raporunda; “... Elektrik Teknisyeni H.G. tarafından yapılan kontrolde; araç önünde bulunan uç kısımlarında erkek priz takılı kablolardan birisinde elektrik olduğu, diğerinde ise olmadığı tespit edildi. Yatakhane olarak kullanılan birinci Konteynır aracın ön tarafında takılı olan uzunlamasına siyah renkli üçlü prizlerde elektrik bulunmadığı, bu prize herhangi bur takılı durumda erkek priz bulunmadığı görüldü. Mutfak olarak kullanılan krokide ikinci Konteynır olarak gösterilen orta kısımda bulunan Konteynırın arka kısmında bulunan uzunlamasına siyah renkli üçlü prizler-

de yapılan kontrolde elektrik bulunmadığı, priz üzerinde iki erkek prizin takılı olduğu görüldü. Bu prize takılı olan erkek prizlerin arkasında bağlı olan kablolar takip edildiğinde birisinin yatakhane olarak kullanılan krokide üçüncü Konteynır olarak gösterilen Konteynıra gittiği, diğer kablo uzantısının olay mahalli olan birinci Konteynırın önünde bulunan elektrik olmayan erkek prize bağlı olduğu görüldü. Birinci Konteynırın önünde bulunan makaradan gelen kablo uzantısının ucunda takılı bulunan ve elektrik bulunan erkek prizin arkasında bulunan kablo takip edildiğinde, Konteynıra 110 m mesafede bulunan Köy Sulama Kooperatifine ait elektrik panosunun içerisinde normal şehir elektriği olarak kullanılan 220 Volt çıkışlı prize takılı olduğu, panonun içerisinin normal ve faal durumda olduğu, pano içerisinde bulunan sigortaların sağlam durumda olduğu, tüm sigortaların sağlam atmamış durumda olduğu görüldü. Elektrik teknisyeninin yanında getirmiş olduğu dijital ölçme aleti ile yapmış olduğu ölçümde priz üzerinde 220 Volt elektrik bulunduğu, tespit edildi. Olay mahallinde bulunan her iki priz arasında boşta duran bir adet kablosuz üst kısmında beş priz takma yeri bulunan alt tarafı erkek seyyar üçlünün bulunduğu görüldü. Üçlü üzerinde yapılan incelemede üçlünün priz girişlerinden birisinin üst kenar kısmının kırılmış olduğu ve üçlünün hemen yanında durduğu görüldü..” denilmiştir. 1.7. İşyerinde Sondaj İşçisi olarak görev yapan L.K. SGK Müfettişine verdiği ifadesinde; “Ben, işyerinde sondaj işçisi olarak çalışıyorum. Köy sulama kooperatifi adına su sondaj şantiyesinde sondaj yapıyorduk. Jeneratörümüz arızalıydı. Orada bulunan kuyu panosundan elektrik almıştık. Ben kaza esnasında sondaj makinesi üzerinde makine yağını tamamlama görevimi yapıyordum. Tesadüfen yemekhane treylerinden, yatakhane treylerinin olduğu kısma yürümekte olan İ.K. adındaki sondaj işçisi arkadaşımın yere yığıldığını gördüm. Koşarak yanına gittim. Elinden elektrik akımına kapılmış yerde yatıyordu. Ellerinde elektrik fişlerinin olduğunu gördüm. Hemen fişleri elinden, aldım ve kabloları attım. Şantiye minibüsünü çağırdım ve hastaneye gönderdik Arkadaşımızın Kuyu panosundan seyyar kablo ile alınan elektrik fişlerini niçin eline aldığını bilmiyorum. Kendisi Başsondör Fahrettin ALTIN›ın emir ve direktifi altında çalışıyordu. Koruyucu malzemelerimiz de sürekli verilir ve kullanmamız işyeri yetkililerimizce sağlanır.» demiştir. 1.8. İşyerinde Sondaj İşçisi olarak görev yapan L.K. iş müfettişine verdiği ifadesinde ise ; “Ben sondaj makinesinin bakımını yapıyordum. O an makinenin şase bölümünün üzerindeydim. İleriye doğru baktığımda 150 metre kadar uzakta İ.K.’ı gördüm. Ayaktayken yere yıkıldı. Kötü bir şey olduğunu anladım, koşarak ve arkadaşlara da bağırarak yanına gittim. Sol eliyle seyyar uzatma kablosunun fişini tuttuğunu gördüm. Yalıtımlı kabloyu tutup çektim. Arkadaşlar geldi. İ.K.’ı şantiye aracına koyduk ve am-

75 Temmuz

2015


bulansı çağırdık. Jeneratörümüz o gün bozuktu. Yatakhaneye elektrik kuyu panosundan seyyar kablo ile iletiliyordu. Kablo yatakhaneye yerden gidiyordu. Tekerlekler üzerindeki dışı metal olan konteynır yatakhane olarak kullanılıyordu. Konteynırın yerden yaklaşık 1 metre yükseklikte dışına 5»li priz monte edilmişti. Seyyar kablonun iki ucunda da fiş vardır. Fişin biri elektrik panosuna diğeri konteynırdaki prize takılır. Bu sayede konteynıra elektrik sağlanmış olur. Aynı prize konteynıra monte edilmiş kablonun fişi takılarak konteynırın aydınlatması çalıştırılır. İ.K. elektrik panosuna takılı seyyar kablonun diğer ucundaki fişi tutmuş. Bu fişin ucundaki metal kısımda elektrik akımı olduğu için elektriğe çarpılmıştır. Bazen fiş prizden çıkardı. Biz takardık. Fakat İ.K.’ın yatakhaneye neden gittiğini ve fişi tuttuğunu bilmiyorum. Bir gün önce çok yağmur yağmıştı. Yerde çamur ve İ.K.’nın bulunduğu yerde kısım kısım su birikintisi vardı.» demiştir. 1.9. Şantiye Vardiya Amiri F.A. SGK Müfettişine verdiği ifadesinde; “Ben, işyerinde Başsondör olarak çalışıyorum. Köy Sulama Kooperatifi adına su sondaj şantiyesinde sondaj yapıyorduk. Ben Şantiyenin ustasıydım. İ.K.›ı tanıyorum. Kendisi 17 yıldan beri birlikte çalıştığım sondaj işçisidir. O gün sondaj makinemiz arızalandı. Konya şubeden tamir için telefonla ekip istemiştim. Ekibin öğlene doğru şantiyemizde olacağını da öğrendiğimden, yanımda ve emrimde çalışan İ.K.›yı , Yemekhane Treylerindeki aşçıya, gelecek dört tamir ustasına da yetecek şekilde fazla yemek çıkarmasını söylemek üzere gönderdim. Söyleyip Sondaj makinesine, yanıma gelecekti. Biraz sonra L.K. adlı Sondaj personelimin bağrışıp koştuğunu görünce telefon görüşmelerimi yaptığım şantiye bürosundan çıkıp, Yemekhane treyleri ile Koğuş treylerine gittim. İ.K.›nın elinden elektrik akımına kapılmış vaziyette Bu treylerlerin arasında yerde yatığım gördüm. Elinde elektrik fişlerinin olduğunu gördük. Ben L.K. adlı personelim kazazedenin elinden fişleri çekerek aldık. Kendisi emir ve direktifim altında çalışmakta idi. Kendisini yatakhanelerin olduğu yatakhane de diyebileceğimiz koğuş treylere gitmesi hususunda kesinlikle görevlendirmedim. Yemekhane treylerine aşçıya fazla yemek çıkarmasını söyleyip dönmekle görevlendirdim. Koğuşa neden girip koğuş önündeki elektrik kablo ve fişlerini niçin tuttuğunu da anlayamadık. Tahminimize göre, koğuşa telefonunu şarj yapmak üzere götürmüş, koğuşta da elektrik olmadığını görüp kendiliğinden koğuşa elektrik sağlayan seyyar kabloyu ve fişlerini kontrol etmiş olabilir. Bu bir varsayımdır.” demiştir. 1.10. Sondaj Müdürü M.D’nin İş müfettişine verdiği ifadesinde; “İ.K. amele olarak işe başlamıştır ve sondaj işçisi olarak görev yapmaktadır. Sondaj alanında, şantiye sorumlu sondörü tarafından verilen her türlü sondaj işlerini yapar. Karaman Köy Sulama Kooperatifi sahasında yaklaşık 10 gündür süren 36867 nolu kuyunun yenilenmesi çalışması vardı. Kaza saat 10:30 sıralarında meydana geldi. O sırada 4-3 Sondaj Şube Müdürlüğündeydim.

76 Şubat

2015 2016

Sonradan duyduğum kadarıyla olay şu şekilde olmuştur. İ.K., elektrik panosundan yatakhaneye elektrik ileten bir ucu elektrik panosuna takılı olan seyyar elektrik kablosunun diğer ucunu eliyle tutmuş ve elektriğe çarpılmıştır. İ.K.›nın kaza anında oradan neden bulunduğunu kimse bilmemektedir. Elektrik panosu olmasaydı jeneratör kullanılacaktı. Şantiyeye elektrik temini hep bu şekilde yapılmaktadır. DSİ’ye ait 4002 su sondaj şantiyesinde kullanılan elektrik kabloları fiş, priz ve diğer araç gereçler Şube›nin elektrik tesisat bakım ustaları tarafından kontrol ve bakımdan geçirilerek yenilenmiştir. Kaza 08:00-16:00 vardiyasında meydana gelmiştir. İ.K. ilkokul mezunudur. İ.K.’nın iş sağlığı ve güvenliği yönünden yazılı ve imzalı bir eğitim belgesi yoktur. Bu konularda eğitim gerek benim gerekse şantiye şefi, Başsondör tarafından kendisine sözlü olarak uyarılar şeklinde verilir. Kendisinin ağır ve tehlikeli işler sağlık raporu vardır.» demiştir. 4. Dosyada Mevcut Bilirkişi Heyeti Raporları 1.1. Dosyada İş Müfettişi H.D. tarafından işyerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen İnceleme Raporu mevcuttur. Bu raporda; “Yatakhanelerin elektrik ihtiyacının karşılanması için kullanılan seyyar elektrik kablosunun iki ucunda erkek fiş olduğu”, ifade edilmiştir. Raporun “Sonuç ve Kanaat” kısmında; “Kazanın bir iş kazası olduğu, olayın meydana gelmesinde; İşveren DSİ Genel Müdürlüğü’nün yüzde 90 ve kazalı İ.K.›nın yüzde 10 oranında kusurlu olduğu” ifade edilmiştir. 1.2. Dosyada Bilirkişi O.E.R. ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan ve İş Mahkemesinin dosyasına ibraz edilmiş bir Bilirkişi Heyeti Raporu mevcuttur. Bu raporunda Bilirkişi Heyeti tarafından özet olarak; o Davalı DSİ Genel Müdürlüğü’nün % 70, o Kazazede İşçi İ.K.’nın ise % 30 oranında kusurlu olduğu yönünde bir görüş ve kanaate varmıştır. 5. İnceleme, Görüş ve Kanaat Dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve diğer belgelerin Bilirkişi Heyetimiz tarafından incelenmesi sonucunda tespit edilen hususlar ve varılan görüş ve kanaat aşağıda verilmiştir. 1.1. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun ilk kısmında dava konusu kazanın nedeni incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tespit edilen ve Davalı Tarafa kusur atfedilmesini gerektiren en önemli ve ciddi kusur, dava konusu kazaya yol açan elektrik kablosunun aşağıdaki şekilden de görüldüğü gibi, her iki ucunda da “erkek” olarak bilinen tip fişin mevcut olmasıdır. Bir elektrik kablosunun her iki ucunun da “erkek” olarak bilinen tip fişe sahip olması son derece ciddi bir kusurdur ve de kabul edilemez, zira böyle bir kabloda bu fişlerden birisi


prize sokulduğu takdirde, bu kabloyu kullanan kimsenin kablonun diğer ucundaki fişin açıkta duran metal kısmında elektrik kolaylıkla dokması ve ve bu şekilde elektriğe çarpılması mümkün hale gelecektir. Nitekim dava konusu kaza da aynen bu şekilde meydana gelmiştir. 1.2. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Davalı DSİ Genel Müdürlüğünün dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde kusur, katkı ve sorumluluğu incelenecektir. Yukarıdaki kısımda da ifade edildiği gibi, Dava konusu kazanın meydana gelmesinin asıl nedeni “iki ucunda da erkek fişin mevcut olması”, yani kusurlu bir kablonun kullanılmış olmasıdır. Bir elektrik kablosunun her iki ucunun da “erkek” olarak bilinen tip fişe sahip olması son derece ciddi bir kusurdur ve de kabul edilemez, zira böyle bir kabloda bu fişlerden birisi prize sokulduğu takdirde, bu kabloyu kullanan kimsenin kablonun diğer ucundaki fişin açıkta duran metal kısmına dokunması ve ve bu şekilde elektriğe çarpılması mümkün hale gelecektir. Nitekim dava konusu kaza da aynen bu şekilde meydana gelmiştir. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü, Madde 4 ‘te; “İşverenin işyerinde teknik ilerlemelerin gerektirdiği daha uygun, güvenli ve sağlık şartlarını sağlaması, kullanılan malzemeler ve makinalarla alet ve edevatın herhangi bir şekilde tehlike gösterenleri, işin özelliğine ve fennin gereklerine göre bu tehlike ve zararları azaltan gerekli tedbirleri alması ve diğer iş güvenliği tedbirlerini devamlı surette izlemesi esastır” denilmektedir. Dava konusu iş kazasında işverenin Dava konusu iş kazasına yol açan elektrik kablosundaki sözkonusu kusuru ve bu kusurun arzettiği muhtemel tehlikeyi görmemiş olduğu, dikkatsiz, tedbirsiz ve ihmalkâr davranmış olduğu, kablonun onarılması için gerekli girişimde bulunmakta ihmalkâr davranmış olduğu ortadadır. Yargıtay 10. HD., Kararında; “İş Kanunu Madde 73’e göre işveren, salt mevzuatta öngörülen önlemleri değil, kutsallaştırılması gereken insan yaşamına saygı çerçevesinde günümüz bilim ve teknolojisinin öngördüğü önlemleri dahi almakla yükümlüdür. Her halde çalışan kimsenin iş güvenliği işçinin kendi dikkatine bırakılamaz.” denilmiştir. Yine, Yargıtay Kararında; “İşçinin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yön, bir tedbirin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içerisinde işverenden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin böyle bir tedbirin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlarıdır. Bu itibarla, işveren, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçinin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde gerekmeyeceği gibi bir

düşünce ile almaktan çekinmeyecektir.” denilmiştir. Yine, Yargıtay Kararında; “İşveren, işyerinde tüm önlemleri almakla ve koruyucu malzemeyi kullandırmakla yükümlüdür. ” denilmiştir. Burada her türlü önlemden kasıt Dava konusu iş kazasına yol açan elektrik kablosunun kusurlu durumunun ortadan kaldırlmasıdır. Yine, Yargıtay 10. Kararında; “İş güvenliğini sağlanması için İşveren mevzuatla belirtilmese dahi, şayet bu yolda bir tedbirin alınması gerekiyor ise, o tedbiri almak zorundadır. Süregelen kötü alışkanlıklar ve iş gelenekleri tedbir alma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. ” denilmiştir. Yine, Yargıtay; “İşveren işçi sağlığı ve iş güvenliği için önlem almakla, işçi de usul ve şartlara uymakla yükümlüdür. ” denilmiştir. Yine, Yargıtay; “İşveren, yalnız işçiyi işyeri tehlikelerine karşı uyarmakla yükümlü bulunmamaktadır; gerektiğinde, işçiyi tehlikelere karşı alınmış tedbirlere uymaya dahi zorlama ödevini taşımaktadır. ” denilmiştir. Yukarıdaki kısımda bir liste halinde verilen tüm bu Yargıtay kararlarından bir İşverenin işyerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirler hususundaki sorumluluğu aşağıdaki şekilde ifade edilebilir; İşveren işyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak geniş kapsamlı bir tedbir, önlem ve kontrol mekanizması kurmak, yerleştirmek ve bu mekanizmaya çalışanlar tarafından uyulduğunu izlemekle sorumludur. Özet olarak, Bilirkişi Heyetimiz, Davalı DSİ Genel Müdürlüğünün işyerinde işgüvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınması, tesis edilmesi, sürdürülmesi, izlenmesi, kontrol edilmesi yönündeki vazgeçilemez ve devredilemez sorumluluğunun mevcut olduğu, bu sorumluluğun dava konusu iş kazasına yol açan elektrik kablosunun kusurlu durumunun arzettiği muhtemel tehlikenin tespit edilmesi, kablonun onarılması için gerekli girişimde bulunması ve bunun sağlanması olduğu ortadadır. Özet olarak; Bilirkişi Heyetimiz Davalı DSİ Genel Müdürlüğünün dava konusu iş kazasına yol açan elektrik kablosunun kusurlu durumunun arzettiği muhtemel tehlikenin tespit edilmesi, kablonun onarılması için gerekli girişimde bulunması ve bunun sağlanması hususunda gerekli önlem ve tedbirin alınmasında gösterilmiş olan ihmalkâr davranışları nedeniyle dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde asli bir oranda kusurlu olduğunun kabul edilmesi ve bu orana uygun bir nispette kusur atfedilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. 1.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Kazazede İşçi İ.K.’nın dava konusu iş kazası meydana gelmesindeki kusur ve sorumluluğu incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz Kazazede İşçinin karavanların bulunduğu yere giderek hiç görevi olmadığı halde

77 Şubat

2016


yerdeki elektrik kablosunu eline alarak onu işe takmaya çalıştığı, bundan da öte, eline aldığı fişin erkek olduğuna dikkat etmeyerek bu fişin metal kısmına eli ile temas etmiş olduğu, kendi şahsi işgüvenliğinin için gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olduğu, ve bu şekilde kazanın meydana gelmesine belli bir oranda katkıda bulunmuş olduğunun kabul edilmesi gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır. Nitekim, 1475/2869 Sayılı İş Kanunu Madde 73’te; “İşçiler de işçi sağlığı ve işgüvenliği hakkındaki usul ve şartlara uymakla yükümlüdürler”, Yargıtay 9. HD., 26.11.1991 T., 1991/13260 E. 1991/14880 Sayılı Kararında ise; “İşveren işçi sağlığı ve iş güvenliği için önlem almakla, işçi de bu usul ve şartlara uymakla yükümlüdür” denilmiştir. 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 499. maddesinde; “İşçiler de bu yoldaki usul ve şartlara uymak zorundadırlar” denilmiştir. Ayrıca, 7/7583 Sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 499. maddesinde; “İşyerinde çalışanlar; bina veya bina kısmında, inşaatta, makinada, tesisatta, alette ve edavatta göreceği noksan veya tehlikeli durumu, amirine veya bakım onarım işleriyle görevli olanlara hemen bildirecek ve işveren de bu kusurları en kısa zamanda ve uygun şekilde giderecektir” denilmiştir. Bilirkişi Heyetimiz Yukarıdaki kısımlarda ifade edilmiş olan tespit ve gerekçe doğrultusunda, Kazazede İşçinin dava konusu iş kazasının meydana gelmesinde tamamen kusursuz olduğunun kabul edilmesini isabetsiz olacağı görüşündedir. Bilirkişi Heyetimiz, kazazede işçinin göstermiş olduğu dikkatsiz ve tedbirsiz davranış ile kazanın meydana gelmesi arasında tali oranda da olsa, bir illiyet bağının mevcut olduğu ve bu nedenle de İş Kanunun 73, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2, 499 maddeleri uyarınca kendisine bu bağ ile uygun belli bir oranda kusur atfedilmesi

78 Şubat

2015 2016

gerektiği görüşündedir. 1.4. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun son kısmında taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları hususunda dosyada bir örneği mevcut Bilirkişi Heyeti raporlarından hangisinin kendi görüş ve kanaatine daha yakın olduğu hususu incelenecektir. Bilirkişi Heyetimiz öncelikle dava konusu kazanın meydana gelmesinde taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları üzerinde hazırlanan Bilirkişi Heyeti raporlarında varılmış olan görüş ve kanaatin neticede vicdani olduğunu, Bir başka ifade ile, Bilirkişi Heyetinin neticede dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranları üzerinde kendi vicdanının gösterdiği yön doğrultusunda bir görüş ve kanaate vardığını, yani, varılan bu görüş ve kanaatin kuyumcu terazisinde tartılmış gibi hassas, tam ve mutlak olmadığını Sayın Mahkemenin ve tarafların dikkatlerine arzetmeyi gerekli görmektedir. Bilirkişi Heyetimizin Taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları hususundaki vicdani görüş ve kanaati; o Kazazede İşçiye, İş Müfettişi H.D. tarafından işyerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen İnceleme Raporunda ifade edildiği gibi; sadece % 10 oranında kusur atfedilmesinin haklı ve yerinde olmadığı, o Kazazede İşçinin eline aldığı fişin metal kısmında elektrik olabileceğini bilmesinin gerektiği, o Bundan da öte, kendisinin uzman olmadığı elektrikle ilgili bir işi yapmaya girişmemesinin gerektiği, o Bu nedenle de, kendisine İş Müfettişi H.D. tarafından işyerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen İnceleme Raporunda ifade edildiği gibi; sadece % 10 oranında değil, bundan daha yüksek bir oranda kusur atfedilmesinin gerektiği yönündedir. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Heyetimiz tarafından dosyada bir örneği mevcut bilirkişi

raporlarından hangisinin kendi görüş ve kanaatine daha yakın olduğu hususu incelenmiştir. Bu inceleme sonunda, yukarıda ifade edilen görüşler ve dosyada tespit edilen maddi olgular doğrultusunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde taraflara atfedilmesi gereken kusur oranları hususunda Bilirkişi Bilirkişi O.E.R ve Heyet Arkadaşları tarafından hazırlanan dosyasına ibraz edilmiş Bilirkişi Heyeti Raporunda varılan görüş ve kanaatin tamamen isabetli olduğu ve kendi görüş ve kanaati ile aynı yönde olduğu, bu nedenle de bu rapora tamamen katılınması gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varmıştır. 6. Sonuçlar Bilirkişi Heyeti olarak, dosyada birer örneği mevcut Sayın Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve sözleşme ve dosya muhteviyatının incelenmesi sonucunda; 1.1. Davalı DSİ Genel Müdürlüğü’nün % 70, 1.2. Kazazede İşçi İ.K.’nın ise % 30 oranlarında kusurlu olduğu yönünde vicdani bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Heyeti raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Sayın Mahkemenin ve Sayın Taraf Vekillerinin huzurlarına en derin saygılarımızla arz edilmektedir. 7. Bilirkişi Heyeti (Soyadına göre alfabetik sıra ile) Elk. Yük. Müh H. Feza CARLAK, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Mirzahan HIZAL, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.



Tuncay Derman, Mart 2016

BEMBEYAZ ENERJİ BEYAZ ENERJİ OPERASYONU, EN BAŞTA BU OPERASYONUN ODAĞINA YERLEŞTİRİLMESİ BAŞARILAN DÖNEMİN ENERJİ BAKANLARI İÇİN 2007 TEMMUZ’UNUN SON GÜNLERİNDE YÜCE DİVAN’IN TARİHİ KARARI İLE BERAATLE TAÇLANDIRILDI. BEYAZ ENERJİ OPERASYONU OLDU BEMBEYAZ ENERJİ OPERASYONU.

B

u ayın Ankara Mektubu’nda, günümüzde yaygın hale gelen “kumpas” operasyonları ve davalarını aratmadığı halde, geçmişte kaldığı ve özellikle medya yoluyla kamuoyunu etkileyebilen kimilerince aradan geçen zamanda yaşanan hukuksal gelişmeler dışlanarak genellikle “yolsuzluk” algısının öne çıkarılmasına devam edildiği, yolsuzluğun ise günümüzde kanıksanmış bir olgu haline getirilmesinin başarıldığı için olmalı, çoğumuz tarafından pek önemsenmeyen, oysa ülkemiz Enerji Sektörü’nde uygulanan Enerji Tarihi’mizin ilk büyük, siyasal ve yargısal serüveni denilebilecek, 8 yıl süren “kumpas”ı niteliğindeki bir “operasyonu”, 15. yıldönümünde unutulan gerçekleriyle anımsatmak amacıyla yakın geçmişe birlikte kısa bir yolculuk yapmak istiyorum.

Milenyum’un 1 ilk yılı olan 2000’i henüz tamamlamıştık. 2001 yılının ilk günleriydi. Türkiye kamuoyu, Kamu Enerji Sektörü’ne yönelik bir 1 2000’li yıllar, 21. yüzyıl

80 Mart

2015 2016

güvenlik güçleri-yargı ortak operasyonu depremiyle sarsılmaya başlıyordu. O dönemde Enerji Bakanlığı’nın ilgili bir kurumu olan TEAŞ’da2 ihaleli bir işle ilgili şaibelere karşın görev ihmali konusunun ortaya çıkarıldığı televizyonlara ilk haber, gazetelere ilk sayfa manşet oluyordu. İlk bakışta kamu sektöründe karşılaşılabilen sıradan bir usulsüzlük olayı olarak gözüken operasyon konusu olayın, tam gaz devam eden medya flaş manşetlerine bakılırsa, hiç de o kadar basit bir olaydan ibaret bırakılmayacağını gösteriyordu. Nitekim çok değil operasyonun ortaya çıkışından sonraki iki hafta içinde medyaya ustaca pompalanan mizansen operasyonun boyutlarını genişleten bir dolu iddianın sonunda “Fezleke bombası”nın düşmesi gecikmedi. Onu fazla zaman geçmeden “İddianame bombaları” izledi. Yasa uyarınca gizli olması gereken Fezleke’nin, o tarihte Uzan’ların olan Star gazetesinde (dolayısıyla Star TV’de) “İşte o Fezleke, Kara Fezleke” sansasyonel başlığı ile en büyük punto harf dizimiyle sekiz sütuna manşet bir haber olarak yer aldığına tanık oluyorduk. Manşet haberin altındaki imzanın sahibi günümüzün duayen soruşturmacı gazetecisinin3 haberi içeriğinden, bir soruşturma belgesi olan Fezleke’yi hiçbir araştırma yapmadan, güdümlü olup olmadığına bakmadan yayınladığı anlaşılıyordu. Çünkü 19 Ocak 2001’de gazetede

yayımlanan, açıklanmasa da bir Jandarma yüzbaşısının imzasını taşıyan Fezleke’de sadece operasyonun başında ortaya atılan TEAŞ’daki yolsuzluk konusu yer almıyordu. Fezleke’de “… ilişkin belgeler ve sözleşmeler ile üst kurul raporları teknik bilirkişi marifetiyle incelendiğinde, olay bağlantılarının delillendirilerek ortaya çıkarılacağı” şeklinde, konunun başka taraflara çekileceğinin işaretini veren özenle kurulmuş bir ifade özellikle dikkat çekiyordu. Böylece, daha sonra operasyonun ilk suçlama konusunun onlarca katına ulaşacak olan suçlamalara temel olacak Enerji Bakanlığı yönetimindeki özel sektöre yönelik Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret, İşletme Hakkı Devri, Otopodüktör, Yüzer-Gezer (Mobil) santralları modelleri konusu projeler/ yatırımlar ve bu projelere ilişkin karar belgeleri salt birtakım tanık ifadeleri dayanak gösterilerek suçlama metinlerine başarıyla ekleniyordu. Durum böyle olup olaylar güdümlü biçimde olağanın dışına çıkınca duayen gazetecimiz, bu operasyon ile ilgili olarak oluşturulan tanıklık, aynı zamanda bilirkişilik müessesesinin ne mene bir yapı olduğunu, araştırmacılığını ve soruşturmacılığını fezleke yayınından sonra dahi konuştursa rahatça görebilecek ve operasyonun gerçeklerine herkesten önce ulaşma (gazetecilik diliyle asıl atlatma haber) fırsatını ve onurunu yakalayabilecekti. Ancak, nedendir bilinmez, bunu yapmadığını görüyoruz.

2 Türkiye Elektrik Üretim, İletim A.Ş. (2001 Mart’ında TEİAŞ, EÜAŞ ve TETAŞ olarak üç ayrı kurum haline getirildi) 3 Uğur Dündar.

Gizli Fezleke’nin kamuoyu ile aleni paylaşılmasından sonra bir Fezleke’yle, ilk kez geçerli kanıt belgelerle desteklenmeden salt tanık ifadeleri


KUMPASLAR, SADECE GÜNÜMÜZDE YAPILAN OPERASYONLAR ve AÇILAN DAVALARDAN İBARET DEĞİLDİR. KUMPASLAR, ÖZELLİKLE ENERJİ TARİHİMİZİN YAKIN GEÇMİŞİNDE DE UYGULANMIŞ BULUNUYOR gibi yerleşmiş hukuk kurallarının da yeterli bulmadığı soyut bir dayanakla sorumsuzca ortaya atılan mesnetsiz suçların, suçlamaların bir ucu TEAŞ üst yönetiminden çıkıp dönemin Enerji Bakanlığı üst yönetimine (Müsteşar, Müsteşar yardımcısı, Genel Müdür, Genel Müdür yardımcıları, Daire Başkanları…) gelip dayanıyordu. Arada Enerji Bakanlığı’nın yönetimindeki özel sektöre yönelik Enerji yatırım projeleri bahane edilerek Enerji Bakanı’nı hedef alan suç dokundurmaları yapılmaya başlanıyordu. Operasyonun görünen ilk teması, doğrudan TEAŞ sorumluluğundaki ihaleli bir işte yapıldığı ileri sürülen sıradan bir usulsüzlük iddiasından ibaretti. Doğal olarak insanlarda oluşturduğu ilk intiba operasyonun bu iddia ile sınırlı kalacağıydı. Oysa operasyon hiç zaman kaybedilmeden bu kez Enerji Bakanlığı’nın yönetimindeki özel sektöre yönelik4 Enerji (özellikle Elektrik ve Doğalgaz) yatırım projelerine ve anlaşmalarına yöneltiliverdi. 2001 yılının yeni yıl tatilini izleyen daha ilk günlerde başlatılan operasyonun kurgusu, dolayısıyla gerçek amacı ortaya çıkıyordu. Nitekim kısa bir süre sonra TBMM’nde Enerji Bakanı, suçlanarak hakkında gensoru verilmek suretiyle istifaya zorlandı. Gensoru, Enerji Bakanı’nın partisinin de üçüncü ortağı olduğu koalisyon iktidarının direnmesiyle kabul edilmese de, Bakan istifa ederek görevden ayrıldı. Bu arada kısa sürede İddianameler hazırlandı. Operasyonda ilk ortaya atılan suçlama konusuyla ilgisiz biçimde üretilen yeni suçlama konuları gündeme getirilerek Enerji Müsteşarı Yargıtay’da tutuksuz, diğer Enerji üst düzey yöneticileri tutuklu olarak DGM’lerde yargılanmaya başlandı.5 4 Tüm proje, yatırım ve işletme giderleri özel sektöre ait, kurulacak tesisler belirli işletme süreleri sonrası devlete iade edilecek ya da tümden özel şirketlerin mülkiyetinde olacak Enerji üretim projeleri kastediliyor. 5 DGM: Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 2000’li ilk yıllarda kapatılıp yerine Özel Yetkili Mahkemeler kuruldu. Onlar da yakın tarihte kapatıldı.

İlerleyen yıllarda (2003 yılında günümüz siyasal yönetimi döneminde) TBMM’nde iktidarın (AKP) ve Meclis’teki tek siyasal muhalefet unsuru olan ana muhalefet partisinin (CHP) yeniden gündeme getirdikleri gensorular ve bu gensoruları izleyen Meclis Araştırması ve Meclis Soruşturması Komisyonlarının yoğun (!) mesaisiyle, 2001 yılında Yüce Divan’a gönderilememiş olan dönemin Enerji Bakanının6 Yüce Divan’a, bu kez kendisinden sonra Enerji Bakanlığı görevinde bulunan Bakan7 da yanına katılarak gönderilmesi sağlanıyordu(Kasım 2004).

sonucu başarılı olunmadığı söylenemez. Ancak, ilerleyen zamanda, ilk etapta ortaya atılan doğudan TEAŞ’a yönelik operasyonun (Beyaz Enerji) devamı olarak dört yıl sonra bambaşka konularda yargılanmaya başlanan en başta Enerji Bakanları Yüce Divan’da, Enerji Bakanlığı’nın suçlanan Bakanlık Müsteşarı Yargıtay’da ve Bakanlığın diğer üst düzey yöneticileri önce DGM’lerde, onlar kapatılınca yerel Ağır Ceza Mahkemelerinde, sonunda üzerlerine atılan suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat ediyorlardı.

21. yüzyılın ilk yıllarında Hukuk ve Adalet Tarihi’mize geçen pek alışılmadık bir tablo ile karşılaşıyorduk. Özellikle Enerji Bakanı ve Bakanlık üst düzey yöneticilerini hedef alan organize bir operasyona zemin hazırlanıyor ve sonrasında gerekli olan önceden hazırlanan taşlar planlandığı gibi adım adım yerlerine yerleştiriliyordu. Bu planın kamuoyundaki etkisini artırmak ve hafızalarda daha uzun süre kalmasını sağlamak için operasyonlara mutlaka bir isim bulunup takılıyordu. Bir dönemin İtalya’daki “Temiz eller” operasyonlarına gönderme yapılarak temizliği ve duruluğu temsil ettiği varsayılan “Beyaz” sözcüğü öne çıkarılıyordu. Enerji tarihimizde iz bırakan, mektubumuz konusu olan bu yerden bitme operasyona da “Beyaz Enerji” adı uygun görülüyordu.

2000’li ilk yılların Beyaz Enerji iddialı ismi takılan operasyonunun gelişmesi ve yorumlanmasında öne çıkan gazetecilerden olan soruşturmacı gazetecimiz, Beyaz Enerji operasyonundan 15 yıl, bu operasyonla başlatılan suçlama kampanyasının yüksek yargıda beraatle sonuçlanmasından 8 yıl sonra 2015 yılı Aralık ayının son günlerinde gazetesindeki köşesinde Beyaz Enerji operasyonunu ve bu operasyonun güvenlik güçleri tarafının iki “kahramanını” bizlere anımsatıyor. Bu “kahramanların”, zaten bir süredir medya ekranları ve sayfalarına konuk olup bir döneme ait “kahramanlıklarına” ilişkin anekdotların kamuoyuna dikte edildiğine tanık oluyorduk. Burada “kahramanlık” derken, asker ya da sivillerin terörle mücadele, siyaset ya da başka alanlardaki başarı ya da başarısızlıklarını konumuza dahil etmiyorum. Bu alanlar ayrı bir irdeleme ve değerlendirme konusu, onun için geçiyorum.

Sözüm ona Enerji sektörünün kamu platformunda olduğu varsayılan tüm yolsuzlukların yakasına yapışıldığı, Enerji alanını kirlettiği ileri sürülen yolsuzlukların deterjanla temizlenip renklerin en durusu Beyaz rengin ortaya çıkarılacağı gibi bir izlenimin kamuoyuna verilmesi amaçlanıyordu.8 Bu konuda medya ve kitaplar yoluyla uzunca bir süre kamuoyunun bu doğrultuda yönlendirilmesi 6 M. Cumhur Ersümer 7 Zeki Çakan 8 Beyaz Enerji operasyonuna isim hikayesi Aziz Ergen’in “Beyaz Enerji Operasyonunun perde arkası, Kirli Ellerin İttifakı” isimli Şubat 2007 basımı kitabında ayrıntılı olarak yer alıyor.

Temel konumuz, Enerji platformunda ortaya atılan, ciddi yasal dayanağı, ilerleyen zamanda dahi geçerli kanıtları ortaya konulamayan, dolayısıyla varsayıma dayalı yolsuzluklar ve bunları ortaya atan, ortaya atmakla kalmayıp “kahramanlığına” soyunanlar ve suçladıklarının Yüce Divan başta olmak üzere yüksek yargıda ve yerel yargıda kesinleşmiş beraatlerini yakın ve uzak tarihlerde görmezden gelip “medya kuşluğu” yapmaları, hatta tutarsız iddialarını kitap yayınlayıp ge-

81 Mart

2015 2016


iyi tanıdığımız Aziz Ergen” girişini yapıyor. 9

"Beyaz Enerji" davasında eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi 15 yıl, eski TEAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Peker 10 yıl, Birsel Sönmez ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

leceğe uzanır, kalıcı hale getirmeleridir. Medyamızın duayen soruşturmacı gazetecilerinin ise bu “kahramanları” ve bunların “kahramanlıklarını (!)” bıkmadan usanmadan parlatıp gündemde tutmayı yeğlemeleridir. Bu ne mene “kahramanlık” ise. Söz konusu köşe yazısında emekli jandarma subayının TV programında ortaya attığı eski ANAP (bugün AKP) milletvekili hakkındaki iddialar gündeme getiriliyor. Konumuz bu olmadığı için onu da geçiyorum. Beyaz Enerji operasyonu ve sonuçları ile ilgili gerçekleri 2010 yılında yayımlanan “Enerji’nin Rengi” isimli kitabımda geçerli ve yeterli kanıt belgeleriyle ayrıntılı olarak irdeledim. 547 sayfadan oluşan kitabın 147 sayfası (dörtte birinden fazlası) “Beyaz Enerji ve Ötesi” başlığına ait. Kitabımda yer aldığı gibi Beyaz Enerji isimli operasyonun ortaya çıkarılması ve ülke gündeminde uzun süre kalması görevi ve icraatıyla ünlenen, siyasal arenada biri Bakan, biri güvenlik güçleri (Jandarma) görevlisi subay, biri de yargı mensubu savcı olmak üzere üç birinci derece “kahraman” bulunuyor. İkinci ve sonraki derecelerdekilere girmeyeceğim. Özellikle ilk üçlü, yakın geçmişin yüksek yargı kararlarıyla tescil edilmiş olan gerçeklerinin üzeri örtülerek bugün de medya mensuplarımız tarafından neredeyse her vesile ile ekrana ve sayfalara çıkarılıyorlar.

82 Mart

2015 2016

Çıkarılmakla kalınmıyor, özellikle Beyaz Enerji’deki “kahramanlıkları” parlatılıp duruyor. Dedim ya, bu ne mene “kahramanlık” ise. 2001 yılının medyasının Star’ında “Fezleke bombası” patlatan duayen gazetecimiz, 15 yıl sonra 2015 yılı sona ererken bu kez yazarı olduğu gazetedeki köşe yazısında, “Kaçakçılık, organize suçlar ve terörle mücadeleye yıllarını vermiş olan” diye tanımladığı Beyaz Enerji operasyonunun -bugün emekli- albayı ile yapılmış olan güncel bir TV söyleşisinden yola çıkıyor. Yazısının devamında, “Dürüstlüğü ve cesaretiyle efsaneleşen Sadettin Tantan’ın İçişleri Bakanı olduğu dönemde Enerji sektöründeki büyük yolsuzlukları ortaya çıkarmak amacıyla yapılan Beyaz Enerji operasyonundan çok

BUGÜN ORTADA OLAN YÜKSEK YARGI’NIN EN ÜST MERCİİ ANAYASA MAHKEMESİ’NDE KURULU YÜCE DİVAN’IN KESİNLEŞMİŞ KARARLARI SONUCU, ÖZELLİKLE BEYAZ ENERJİ ADI TAKILAN OPERASYON’A İLİŞKİN “BÜYÜK YOLSUZLUK” DİYE BİR EYLEMİN YA DA EYLEMLERİN SÖZ KONUSU OLMADIĞI TESCİL EDİLMİŞTİR

Yolsuzluk dedektifliğine soyunanlar günümüzde de hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Aynı emekli albay, aynı gazetede çok değil ilkinden üç gün sonra bu kez Rusya ile doğalgaz ticareti (doğalgaz anlaşmaları) konusunda, “ Türkiye ile Rusya arasındaki uçak kriziyle yaşanan doğalgaz tartışması sürerken 2000-2001 yılları arasında yapılan ‘Beyaz Enerji’ operasyonunu yürüten dönemin Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Kurmay Albay Aziz Ergen” sunumu ile sahne almakta gecikmiyor. Söyledikleri şu: “O sözleşmelerle (özellikle Rusya ile doğalgaz anlaşmaları kastediliyor) Türkiye’nin geleceğine ve çocuklarımızın boynuna kement takıldı. Türkiye, uluslararası tahkime gitse boş. Türkiye ‘Al ya da öde’ sözleşmesiyle Rusya’dan o doğalgazı almak zorunda bırakıldı. Rusya diyor ki,’Ben bu tesisatı senin için kurdum (özellikle Karadeniz dip geçişli Mavi Akım doğalgaz boru hattı kastediliyor). (Bu gazı) almak zorundasın. Almazsan (bedelini) ödeyeceksin”.10 Dergimizin Aralık 2015 sayısındaki Ankara Mektubu’mda, Suriye sınırımızda Rus uçağının düşürülmesi olayından sonra Rusların bir türlü yenemediği bir öfke bulutunun flu ortamında ülkemizde Rusya’nın doğalgazı kesip kesmeyeceği endişeleri yaşanırken “Gaz Verme Zamanları”nı ve kahramanlarını yazdım. Emekli albay bu kez de topluma “gaz veren” kahramanlar arasında yer almayı seçmiş bulunuyor. Oysa biraz etrafa bakılsa, bilgiye ulaşmak için biraz kitaba, İnternet’e başvurulsa gerçekler görülecek, herhangi bir iyi niyetten uzaklaşma durumu yoksa, günümüzde de içi boş “kahramanlığa” soyunulması düşünülmeyecekti. Yüce Divan’ın Hüküm ve Gerekçeli kararlarına birebir yansıdı. Albay emeklisi kahramanımızın iddiasındaki Rusya ile doğalgaz anlaşmalarındaki “Al ya da öde” hükmünün, onun 9 “Kim bu AKP’li vekil?”, Uğur Dündar’ın köşe yazısı, Sözcü gazetesi, 19 Aralık 2015. 10 “Beyaz Enerji Albayı Aziz Ergen Rusya ile Ticareti Anlattı: Boynumuza Kement Taktılar”, Ali Ekber Aktürk’ün haberi, Sözcü gazetesi, 22 Aralık 2015.


bizzat yürüttüğü operasyon sonucu suçlanan Enerji Bakanları ve Enerji Bakanlığı üst düzey yöneticileri tarafından hiçbir zaman ve biçimde uygulanmadığı yüksek yargı kararlarıyla tescil edildi. Kahramanımız, suçlamalarını eğer günümüz siyasal iktidarının 13 küsur yıllık dönemine yöneltiyorsa, bunu özellikle dürüstçe ve açıklıkla belirtmesi gerekmez miydi? Türkiye’de bir süredir ne konuşuldu? Rusya’nın doğalgazı kesme ya da kısıtlama olasılığında bu açığın nasıl telâfi edileceği değil mi? Bu konuda hiç zaman kaybedilmeden -bugüne kadardüşmanımız ilan edilen, bu tepkimiz “One minute”lerle dünyaya duyurulan İsrail’le dost adımları atılmaya başlandı bile. Barzani’nin tartışmalı doğalgazını Türkiye’ye getirme planları, Katar’dan taşıma doğalgaz hesapları yapılmaya başlandı. Öyleyse neymiş efendim? Rusya’dan ithal edilen doğalgaza ülkemizin müthiş gereksinimi varmış. Oysa, Rusların ağzıyla ortaya atılan “Bu boru hatlarını siz gaza kavuşun diye yaptım, gazı almak zorundasınız” ifadeleri, “gazı almazsak bizi tahkim dahi kurtarmaz” söylemleri, bir açıdan “doğalgaza filân gereksinimiz yok, ama aldılar, suç işlediler” anlamına geliyor. Hâlâ aynı terane. Bunun böyle olmadığı uçak düşürmeden sonraki gelişmelerde tüm ağırlığı ile ortaya çıkmadı mı? Haydi, doğalgaz konusunda -yeterli olmayacağı açık olsa da- uzmanlarımızın istediği gibi Rusya gazından uzak durduğumuzu varsayalım. Bu kadar doğalgazı alabileceğimiz ülke ya da ülkeler yok ama bir an varsayalım. O zaman doğalgazı Rusya dışındaki ülkelerden aldığımızda anlaşmalarda “Al ya da öde” hükmü olmayacakmış gibi… Sonra, Rus doğalgazını ülkemize taşıyarak doğalgaz gereksinimizin önemli kısmını özellikle Batı doğalgaz hattında olduğu gibi araya başka ülkeler girmediği için çok daha güvenli olarak karşılayan Mavi Akım projesine bu kronik hale gelen karşı çıkışın, sözü edilen akla uzak nedenler dışında bir dolu akla yakın nedeni yok mu? (Bu nedenleri merak edenler dergimizin Aralık 2015 sayısındaki Ankara Mektubu’na başvurabilir). Ayrıca, Mavi Akım projesi anlaşması bir iki Enerji Bakanı

ya da Enerji yetkilisinin kararı ile değil, TBMM’nin 1 Nisan 1998 tarihli Onay’ı sonucu yürürlük kazanmıştır.11 TBMM’nin Anlaşma Onay kararları yasa hükmündedir. Yasalara da mı saygımız olmayacak? “BÜYÜK YOLSUZLUKLAR” FOS ÇIKIYOR! Gazetelerdeki iddialı satırların sahipleri sıradan birer yurttaşımız olsaydı, belki hoş görülürdü. O bile tartışmalı. Çünkü yazılanlar, söylenenler gerçekleri yansıtmıyor. Buradaki sözlerin sahipleri, medyamızda saygın yeri olan duayen soruşturmacı bir gazeteci ve bir dönem ülke gündemini sallayan operasyonlarda baş rolde olan emekli bir asker. Bilinçli olarak yapmış olduklarını düşünmesek de, gerçekleri saklama, saptırma haklarının hiç olmadığı bir yerde duruyorlar. Bundan 8 küsur yıl önce Yüce Divan başta olmak üzere çeşitli yargı kademelerinde 7-8 yıl süren Beyaz Enerji operasyonunun uzantıları davalar tümden çökmüş, beraat kararlarıyla yok hükmüne gelmiş bulunuyor. Bugün ortada Yüksek Yargı’nın en üst mercii Anayasa Mahkemesi’nde en son 2004 yılında kurulan Yüce Divan’ın kesinleşmiş kararları sonucu, özellikle Beyaz Enerji operasyonuna ilişkin “yolsuzluk” diye bir eylemin ya da eylemlerin olmadığı tescil edilmiştir. Yüce Divan’da araya sokuşturulan ‘Rahşan Affı’ yasasına uygun karar ertelemeleri dışında sayısı 30’u aşan uydurulmuş suç konusu, yüksek yargımız tarafından gerçeklere aykırı, aksine dönemin Enerji Bakanı ve Bakanlığı tarafından yapılan icraat yasalara uygun bulunmuştur. Bir dönemin Enerji Bakanları ve Bakanlık üst düzey çalışanlarına yöneltilen suçlar arasında ülke ihtiyacının çok üzerinde ithal doğalgaz anlaşmaları yapıldığı, bu anlaşmalarda Türkiye aleyhine sonuçlara yol açacak “Al ya da öde” türü maddeler bulunduğu, ülkemiz çıkarlarına aykırı anlaşma değişikliklerine yol açıldığı, ihtiyaç fazlası 11 Mavi Akım anlaşması TBMM Onay’ı Resmi gazete’nin 12 Mayıs 1998 günlü 23340 sayısında yayınlanmıştır.

doğalgazı tüketmek için ihtiyaç fazlası doğalgaz santralları kurulmasına tevessül edildiğini mi istersiniz, ülkemizin doğalgaza hiç ihtiyacı yokmuş havası yaratılırcasına, Mavi Akım gibi (ithal) doğalgaz boru hatları projelerinin ülke zararına olduğunu mu istersiniz, özel sektöre mobil santrallar kurdurularak yolsuzluk yapıldığını mı istersiniz, akla gelen gelmeyen onlarca üretilmiş suç konusu Yüce Divan başta olmak üzere yargı kurumlarında, gerekçeleri tartışılan bir iki erteleme kararı dışında, “bu fiillerle ilgili olarak yüklenen suçların yasal unsurları oluşmadığı” temel gerekçesiyle beraatle sonuçlanmıştır. Bugün bir gazeteci ya da yolsuzluk operasyonları yaptığı ile onurlanan bir güvenlik görevlisi bu tarihi önemdeki gelişmeleri bilmediğini ileri süremez. İleri sürdüğü durumda da olayları gerçeklere aykırı biçimde ele alış nedenini açıklayamaz. Bu kararların Yüksek Yargı tarafından alındığı yıllarda ülkemizde yargının güvenilirlik puanı bugünkü minimum düzeyde değildi. Yüksek yargı kararları halkımızın yargıya güveninin oldukça üst düzeylerde olduğu bir dönemde alınmıştır. Konunun ilginç olan yanı Yüksek Yargı’nın kararları gerekçesindedir. Bu gerekçe, dönemin Enerji Bakanları ve Enerji Bakanlığı üst düzey yöneticilerine yüklenmeye çalışılan suçların “yasal unsurlarının oluşmadığını”, dolayısıyla “yok hükmünde” olduğunu göstermektedir. Ortaya atılan temel suçlama konuları yürürlükteki yasalarımıza aykırı bir eylemi oluşturmamaktadır. Yüce Divan, yüksek yargı, içtihat oluşturacak düzeyde, Adalet ve Enerji Tarihi’ne geçecek önemli tespit kararlarına imza atmıştır. Beyaz Enerji operasyonunun uygulayıcılarının baş destekçisi olduğunu bir dönem başını dik tuttuğu izlenimi vererek tekrarlayan ve aynı partinin mensupları olduğu dönemin Enerji Bakanı’nı ağır biçimde suçlayanların başında boy gösteren İçişleri Bakanı12, operasyonun ve yargılamaların sürdüğü sekiz yıla ulaşan sürede kabine arkadaşı Enerji Bakanı hakkında tamamı yüksek yargının beraat kararlarıyla 12 Sadettin Tantan

83 Mart

2016


çöken- operasyon, fezleke ve iddianameleri doğrulayacak geçerli hiçbir kanıt ortaya koymamış/ koyamamış, sadece medyaya “Bu akbaba sürüsüne karşı azim ve kararlılık içindeyiz…” tarzı başı sonu açık hamasi lâflar etmekle yetinmiştir. Sonunda Bakanlıktan da partisinden de ayrılmak zorunda kalmıştır. Özellikle Yüce Divan’ın kesin beraat kararları sonrası, hayali yolsuzluklara , “akbaba sürülerine” karşı “kahramanlık” azim ve kararlılıkları da tarihin çöplüğünü boylamıştır. Bunun neresi dürüstlük, cesaret, kahramanlık, hele hele efsanedir? Emniyet teşkilatında aynı isimde bir güvenlik birimi varken Jandarma teşkilâtında da aynı isimde kurulan güvenlik biriminde daha bu alanda deneyim kazanılmamışken asker personele deneyim kazandıracağız bahanesiyle, kesinlikle polisin görev alanı olan Ankara’nın merkez semtlerindeki (Çankaya, Bahçelievler, Oran, Gölbaşı) operasyonda, operasyonu terörle mücadele düzeyinde göstererek jandarma güçleriyle hamaset yazmak isteyen albay rütbesindeki subayımız, Beyaz Enerji operasyonunun “Düğmeye basanı” olduğunu haykırmakla kalmamış, özellikle suçlayanları arasında yer aldığı dönemin Enerji Bakanı’nın Yüce Divan’da üzerine atılı tüm suçlamalardan kesin beraatinden kısa bir süre önce piyasaya çıkan kitabında aynı suç teranelerini ve suçlu yakalama hamasetini yinelemekten vazgeçmemiş, neden olanlardan biri olduğu affedilmez adli hata Yüce Divan ve diğer yüksek ve yerel yargı organları tarafından net olarak ortaya çıkarılınca da özür dilemeyi, kitabını çöpe atmayı akıl edememiştir. Bunu neresi vatanı yolsuzluklardan temizleme eylemi, dolayısıyla kahramanlıktır? Duayen gazetecimiz, köşe yazısında Beyaz Enerji operasyonunun, o dönem her yaptığı eylemi medyayla paylaşan, bu nedenle Beyaz Enerji operasyonunun yargı kanadı “kahramanlığı”ndan öte “medya kuşu” olarak tanınan DGM savcısından13 söz etmiyor. Enerji yolsuzlukları masalının baş savunucusu bu yargı mensubunun, Beyaz Enerji 13 Talat Şalk.

84 Mart

2015 2016

operasyonu ve bu operasyonun yargı aşamalarında Enerji Bakanı’nı suçlama hevesi ve telaşı, medyayı bu amacı için dibine kadar kullanması gözlerden kaçmıyor. İyi de, o da aynı, Enerji Bakanı Yüce Divan’da beraat edince neden ağzını açıp yanlış yaptığı erdemini gösterecek tek kelime etmedi, etmemeyi de sürdürüyor. Türkiye, günümüz siyasal iktidarının son 14 yıldan gün alan iktidarı döneminde ülkemizin asker sivil her kanadından değerli insanlarımıza, özellikle ATATÜRK ilkelerinin yılmaz savunucusu aydınlarımıza kurulan Silivri odaklı “kumpas”larla sarsıldı. İlk sayılan “kumpas” harekâtının iktidarcemaat ortaklığında yapıldığını sağır sultan bile bilirken suç, “paralelci”adı takılan, “inlerine girileceği” beyan edilen “cemaat” denilen -önce yandaş ve paydaş, sonra çomak sokan- dinci kesime ustalıkla yüklendi. Yakın tarihlerde “kumpaslar” siyasal iktidar tarafından itiraf edilip yargı katında tescil edildi. Bu kez siyasal iktidar doğrudan cemaat yanlısı olan olmayan, kendisine muhalefet yaptığı için hoşlanmadığı başta medya mensuplarına benzer “kumpasları” kurmaya başladı. Onları Silivri’ye tıkmakta gecikmedi. Şimdi yeniden kendi kafalarındaki biçimiyle hâlâ gündemde tutulmaya çalışılan 2001 “Beyaz Enerji” operasyonu ve onun uzantısı olduğu kesin olan dönemin Enerji Bakanları’nın 2004 Yüce Divan operasyonuna gelelim. Bu birbirini tetikleyen operasyonlar da katıksız “kumpas”dı. Çünkü, Yüksek Mahkemeler’in beraat kararlarıyla ortaya çıktığı gibi ortada yasalara aykırı bir icraat yapıldığına ilişkin hiçbir delil yoktu. Bu gerçek, özellikle Enerji Bakanları’nın yargılandığı Yüce Divan tarafından Adalet Tarihi’ne yazıldı. Yine özellikle Yüce Divan tarafından günümüz siyasal yönetimindeki Enerji Bakanlığı ve DPT’den temin edilen tüm deliller Enerji Bakanları’nın icraatlarının yasalara uygun olduğunu gösteriyordu. Bu yadsınamayacak gerçekler ortada dururken, duayen gazetecilerimiz ve onların savunmayı sürdürdüğü, yaptıkları operasyonların ülkemizdeki ilk “kumpaslar” olduğu ortaya çıkan Bakan, savcı ve jandarma subayının gerçekten çok büyük yolsuzluk olayla-

rına imza atıp ülkede beyaz bir sayfa açmışlar, kısacası ülke yararına hayırlı işler yapmışlar gibi günümüzde de parlatılıyor olması akla zarardır. Bir yönden de, halkımızın gerçek dışı iddialar sürdürülerek kandırılmasıdır. Sonuçta, duayen araştırmacı gazetecimizle birlikte operasyon kahramanlarının, oluşturulması, geliştirilmesi, sonuçlarıyla günümüzde nerede durduğunun farkında olmadığı görülen 15 yıl öncesinin Beyaz Enerji operasyonu, bu Mektup’ta söz ettiğimiz gibi en başta bu operasyonun odağına yerleştirilmesi başarılan dönemin Enerji Bakanları için 2007 Temmuz’unun son günlerinde Yüce Divan’ın tarihi kararı ile beraatle taçlandırıldı. Beyaz Enerji operasyonu oldu “Bembeyaz Enerji” operasyonu. İnsanlar, bu “kumpas” yüzünden sekiz uzun yıl çektikleriyle kaldı. Demek ki, “kumpas” olayları sadece günümüzde yapılan operasyonlardan ibaret değilmiş. Kumpaslar, özellikle yakın geçmişte de uygulanmış ve ilk provaları yaşanmış bulunuyor. Ancak üzerinde duran olmadığı gibi, günümüzde yaşadığımız ve izlediğimiz tutum ve davranışlara bakılırsa, o dönemdeki operasyonların devamı davaların beraatle sonuçlandıkları görmezden gelinip kimilerince saplantılı bir biçimde hâlâ suç olarak görülüp dönemin operasyonu yapan güvenlik ve yargı mensuplarının, onlara tartışmasız destek veren siyasetçilerin “kahramanlıkları” öne çıkarılabiliyor. Mektubuma bu ay konu seçtiğim Türkiye Kamu Enerji Sektörü’ne yönelik Tarih’e mal olmuş olayın su götürmez bir “kumpas” organizasyonu olduğunu dışlayarak, operasyon ve ilk yargı aşamasının siyasetçi, güvenlik görevlisi ve yargı mensubu kahramanları başta olmak üzere, Yüce Divan’a sevk gensoruları ve kararlarının sahibi iktidar-ana muhalefet siyasetçilerinin, bu konudaki gelişmeleri ve sonuçları görmezden gelip yıllar sonra ilk noktadaki gibi yazıp çizen saygıdeğer medya mensuplarının “mosmor” olmasalar da, gerçekleri görmelerini, gerçekleri görmüşlerse dürüst davranıp kamuoyu ile paylaşmalarını beklemek benim gibi sıradan yurttaşların en doğal hakkı değil midir?



ELEKTRİKTARİHİNdEYOLCULUK OSMAN BAHADIR

Hasan Halet Işıkpınar’ın “Elektrik Endüstrisi ve Türkiye’nin devindirici kaynakları” kitabı üzerine

D

üretilen elektrikten yararlanan 2 milyon insan, o tarihte (1930’da) ülke nüfusunun %13.8’ini oluşturmaktadır. Bu fabrikaların büyük bölümü dizelelektrik, diğerleri ise buharlı türbin, hidroelektrik ve lokomobil-elektrik esası üzerinde üretim yapmaktadır. Tablolarda 49 il ve ilçedeki tesislerin kuruluş tarihleri, sahipleri (yabancı şirket, özel yerli şirket veya belediye), jeneratörlerin markası, türbinlerin sayısı ve gücü, akımın niteliği (trifaze vb.), voltaj ve yüksek gerilim bilgileri verilmektedir.

ergimizin geçen sayısında cumhuriyet döneminin ilk elektrik mühendislerinden Hasan Halet Işıkpınar’ı tanıtmış ve çalışmalarından söz etmiştik. Bu sayımızda da onun 1932 yılında Fransızca olarak yayınladığı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkemizdeki elektrifikasyon çalışmalarıyla ilgili çok değerli bilgiler veren kitabını (L’industrie Electrique et les Ressources Motrices de la Turquie) tanıtmaya çalışacağız. Kitabının Türkiye’de bu konuda yazılmış ilk kitap olduğunu söyleyen Hasan Halet (Işıkpınar) bu kitabı hazırlamaktaki temel amacının, ekonomik Rönesans dönemini yaşadığını düşündüğü Türkiye’nin elektrifikasyon sorununu tartışmak olduğunu söylemektedir. O aynı zamanda 20. Yüzyılın ilk yarısı bitmeden Türkiye’nin ulusal elektrifikasyon çalışmalarının tamamlanacağına olan inancını belirtmektedir.

86 Mart

2016

Hasan Halet Işıkpınar

milyar kilovatsaat, Almanya’da 30 milyar 660 milyon kilovatsaat elektrik üretilmişken, Türkiye’de bu miktar 82 milyon 800 bin kilovatsaat olmuştur.

Hasan Halet Bey, kitabının birinci bölümünde, başlıca olarak Türkiye’nin taşkömürü, linyit ve petrol yataklarını değerlendirmekte, bu bölgelerin potansiyel ve aktüel üretim kapasiteleri hakkında bilgiler vermektedir. İkinci ve üçüncü bölümlerde ise Türkiye’deki elektrik endüstrisinin mevcut durumunu ve geleceğe ilişkin potansiyel imkanlarını incelemektedir.

19 nolu tabloda ise Türkiye’nin 17 nehri, elektrik üretimi kapasiteleri bakımından incelenmekte ve karşılaştırılmaktadır. Çoruh, Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya, Kirmastı, Nilüfer, Simav, Manyas, Karadere, Gediz, Menderes, Göksu, Seyhun, Ceyhun, Meriç nehirleri ile Filyos çayı ve Tarsus çayı çeşitli özellikleriyle karşılaştırılmaktadır. (Ancak ilginç bir şekilde Fırat ve Dicle nehirleri bu tabloda yer almamaktadır).

Kitaptaki birinci tabloda, çeşitli ülkelerde üretilen elektrik enerjisinin miktarları karşılaştırılmaktadır. Buna göre örneğin 1929 yılında ABD’de 126

Çeşitli tablolarda Türkiye’nin birçok şehir ve kasabasındaki elektrik fabrikaları hakkında bilgiler verilmektedir. Bu fabrikalarda

Kitabın daha sonraki bölümlerinde İstanbul şehrinin elektrik üretim merkezinin (Silahtar Elektrik Santralı’nın) tarihi gelişimiyle birlikte başlıca özellileri ayrıntılı bir biçimde anlatılmaktadır. Ayrıca Silahtar Santralı’ndan şehre yapılan dağıtım şebekesi açıklanmakta ve ArnavutköyVaniköy ile Rumelihisarı-Kandilli arasındaki denizaltı kablosu hakkında bilgiler verilmektedir. Tablo 29’da İstanbul’da Elektrik Şirketi’nin 1925 ile 1930 yılları arasındaki elektrik üretiminin ve çeşitli alanlardaki dağılımının (tramvay, fabrikalar, aydınlatma vb.) bilgileri ile abone sayısında ve ortalama satış fiyatındaki değişimler verilmektedir. Daha sonra Ankara Dizel Elektrik Santralı ve Skoda Şirketi tarafından kurulmuş olan Kayseri Hidroelektrik Santralı hakkında kapsamlı bilgiler verilmektedir. Tablo 30’da 1930 yılı itibariyle Türkiye’nin dokuz büyük şehrindeki


(Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Trabzon) elektrik şirketlerinin etkinlikleri gösterilmektedir. Tablo 31’de ise aralarında Türk Kozlu Kömür Madenleri Şirketi, Uşak Şeker Fabrikası, Robert Kolej gibi kurumların da bulunduğu 12 özel elektrik santralına ait temel bilgiler sunulmaktadır. Türkiye’deki transmisyon hatları hakkında açıklama yapılırken, jeneratörlerin voltajlarının 3000, 5000, 5500, 6000, 6300, 10.000 volt arasında değiştiği ve transmisyon hatlarının voltajlarının ise 15.000, 22.000, 26.000 ve 35.000 volt olabildiği belirtilmektedir. Yazara göre bu değerlerdeki farklılıklar, ekonomik ve teknik bakımdan çok acil bir standartlaşmayı zorunlu kılmaktadır. Hasan Halet Bey, elektrik endüstrisindeki gelişmelere ve büyük şehirlerdeki elektrik santrallerinin ekonominin en modern düzenlerine göre işletilmelerine rağmen yine de bu kurumların çalışmalarında birçok zayıf noktanın bulunduğunu belirtmektedir. Santralların çoğunluğu dizel-elektrik santrallarıdır ve bu durum da petrole bağımlılığı ve yakıt ithalini gündeme getirmektedir. Şehirlerdeki dağıtım şebekeleri güncelleştirilmemiştir ve elektrik daha çok sokakların ve evlerin aydınlatılmasında kullanılmaktadır. İstasyonların kapasiteleri sınırlı olduğundan kırsal bölgeler hala büyük ölçüde elektriksizdir. Elektriğin fiyatlandırılmasında sorunlar yaşanmaktadır. Hesaplayıcılar gerek laboratuar ve gerekse uzman eksiklikleri yüzünden sistematik nitelikte değildir. Ayrıca birçok durumda santraller teknik bir personel tarafından yönetilmemektedir. Bu yüzden birçok teknik sorun yaşanmaktadır. Sık sık elektrik kesintileri olmakta ve şehirler elektrik dağıtımının düzensizliğinden şikayet etmektedir. Hasan Halet Bey, eserinin son bölümünde yeni endüstri dallarının elektriklendirilmesi konusunu ele almakta ve bu çerçevede özellikle çimento, tekstil, şeker sanayisinde elektrik kullanımının önemli bir rolü

* İstanbul Elektrik Şirketi

olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Zonguldak maden havzasında Siemens Şirketi maden üretiminde elektrikten yararlanmanın mükemmel bir örneğini sunmaktadır. Başka madenlerin üretiminde de elektrikten kısmen yararlanılmaktadır. Hasan Halet Bey, kırsal bölgelerin elektriklendirilmesi ile ağaç ve orman sanayisinde, demiryollarında ve telgraf ve telefon hatlarında elektrik kullanımının durumu hakkında

başlıca bilgileri vererek eserini tamamlamaktadır. Hasan Halet Bey’in eseri sayesinde Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkemizdeki elektrifikasyon gerçeği hakkında son derecede sağlam bilgiler elde edebiliyoruz. Bizim burada ana hatlarıyla tanıtmaya çalıştığımız “L’industrie Electrique et les Ressources Motrices de la Turquie”, ülkemizin elektrik tarihinin en değerli eserlerinin başında gelmektedir.

87 Mart

2016


9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,

D 550 kV’a kadar Silikon Kompozit; š 7iaÛ l[ =[h]_ êpebWj�hb[h_ š C[id[j êpebWj�hb[h_ š 9_^Wp Eoka êpebWj�hb[h_ D :[c_hoebk êpebWj�hb[h_ D ;feai_ H[‚_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ êpebWj�h" I<, =WpbÛ WoÛhÛYÛ" a[i_Y_ j”f ]�lZ[b[h_ D E= 7oÛhÛYÛ % LWakc J”fb” O”a 7oÛhÛYÛ

9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU



Elektrikgüncesi basından seçilmiş haberler

Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar

E-5 karayolu üzerindeki aydınlatma çalışmaları tamamlandı Gebze sınırında bulunan 22 kilometrelik E-5 karayolunun aydınlatma çalışmalarını tamamladı. Toplam 6 saat süren bakım çalışmaları sırasında 147 armatür ve ekipmanın bakımı ve yenilmesi yapıldı

S

ürdürülebilir ve kaliteli enerji sağlamak amacıyla planlı bakım, onarım ve yatırım faaliyetlerine devam eden AYEDAŞ, Kadıköy – Gebze sınırı arasındaki yaklaşık 22 kilometrelik E-5 karayolunun aydınlatma ve bakım çalışmalarını gerçekleştirdi. Araç trafiğinin yoğun olması

90 Mart

2016

sebebi ile iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini maksimum seviyede tutarak yaklaşık 6 saat süren çalışmalarını tamamlayan AYEDAŞ ekipleri, aydınlatmaları tamir etti. Aydınlatma çalışması sırasında 147 adet armatür ve ekipmanın bakımı, onarımı ve yenilenmesi yapıldı.


Image Kurztitel ...ve Verimli. Kompakt www.multi-contact.com

Multilam Technology The MULTILAM principle

Yeni nesil Multilam. Yeni Multilam ML-I ile verimli ve ekonomik kontak çözüm uygulamaları artık çok daha kolay. Yeni ürünümüz enerji teknolojisi, statik ve dinamik uygulamalar, düşük ve yüksek sayıdaki bağlantı çevrimleri, dairesel ve düz kontaklar gibi çok çeşitli uygulamalarda kullanılabilmektedir. ■

Özelliklerinin optimize sinerjisi sayesinde kompakt, verimli bağlantılar

Büyük kontak çaplarında bile basit, uygun maliyetli montaj

MULTILAM kontak teknolojisi, yüksek kontak kalitesi, güvenilirlik ve sağlamlılık sağlamaktadır.

Bizi uluslararası organizasyonlarda ziyaret ediniz: www.multi-contact.com > News > Exhibitions


OEDAŞ’A YENİ FİLO Osmangazi Elektrik Dağıtım A. Ş araç filosunu 108 adet 4x4 arazi aracı ile genişletti. Geçtiğimiz ay 166 adet çeşitli işlevde aracı bünyesine katan Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş filosuna dahil ettiği yeni 108 adet 4x4 arazi aracı ile hizmet standardını genişletti

S

ultandere OEDAŞ ambarında düzenlenen program ile yeni araçların tanıtımı yapıldı. Programa TEDAŞ Genel Müdürü ve OEDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mükremin Çepni, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Öztürk ve OEDAŞ Genel Müdürü Abdulkadir Köker ile çalışanlar katıldı. Programda konuşan Genel Müdür Abdulkadir Köker hizmet kalitesini artırmak için çalışmalarını sürdürdüklerinin altını çizdi. Köker “Elektrik dağıtımı hizmeti sorumluluk bölgelerimizde, hizmet sunduğumuz Eskişehir, Afyon, Kütahya, Uşak ve Bilecik illerimiz ile bunlara bağlı ilçe ve köylerimizde filomuza katılan araçlarımızla arazi şartları ne olursa olsun vatandaşlarımıza daha hızlı, daha güvenli, daha güçlü ve etkili hizmet verme gayretindeyiz” dedi. TEDAŞ Genel Müdürü ve OEDAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mükremin Çepni

Doğubayazıt’ta Polis Destekli Kaçak Elektrik Operasyonu

A

ğrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 100 kişilik kaçak elektrik ekibi polisler eşliğinde kaçak elektrik operasyonu yaptı. Kış döneminde Müşteri İlişkileri, İş Güvenliği ve Kaçak Elektrik Tespitleri konusunda özel olarak eğitilen 100 kişilik Aras Elektrik özel kaçak takip ekibi, havanın ısınması ve ulaşımın normale dönmesi ile birlikte kaçak elektrik tarama faaliyetlerini tekrar

92 Mart

2016

C

ise, “Göreve başlayalı 3 yıl olmuş. Bu süre göz açıp kapayana kadar geçmiş. Göreve geldiğimizde ve vatandaşlarımızla görüştüğümüzde gerçekten iç açıcı bir durum yoktu. Görev yaptığımız süre zarfında personelden başlayarak alet ve ekipmana, araçları yenilemeye kadar her şeyle uğraştık. Bilindiği üzere bir devir süreci başlamıştı. Çinli şirket ile yaşanan olumsuzluk sonucu ne olacak sorusu gündeme gelmişti. Yeni bir devir süreci başladı. Bu ay bu süreç tamamlanacak gibi gözüküyor. Şirketin şu an 7-8 tane talibi var. OEDAŞ gerçekten 21 bölge içinde gerçekten en güzide yerlerden bir tanesi. Personeli, vatandaşı, müşterisi ile gerçekten seçkin 5 ilimiz. Kayıp kaçak oranı çok düşük, vatandaşın ödeme alışkanlığı oldukça yüksek. İnşallah bir an önce yeni hissedarına kavuşur. Araç sayısı 283 oldu. Bu durumdaki bir şirket için bu çok kolay bir şey değil. Bu 5 ilimize artık çok daha iyi hizmet edecekler” diye konuştu. Osmangazi Elektrik Dağıtım A. Ş araç filosunu 108 adet 4x4 arazi aracı ile genişletti. Geçtiğimiz ay 166 adet çeşitli işlevde aracı bünyesine katan Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş filosuna dahil ettiği yeni 108 adet 4x4 arazi aracı ile hizmet standardını genişletti.

Doğubayazıt’ta başlattı. Doğubayazıt’a gelen kaçak elektrik takip ekipleri, kaçak elektrik tarama faaliyetini Çarşı merkezinde bulunan bir çok işyerinde gerçekleştirdi. Denetimler sonunda birçok işyerinde kaçak ve usulsüz elektrik kullanımı tespit edildi. Kaçak elektrik kullanan işyerlerinin enerjileri kesilerek yasal işlem yapılmak üzere tutanaklar tutuldu. Aras Elektrik Genel Müdürü Fikret Akbaş, Bölgede yüzde 80’in üzerinde olan kaçak elektrik kullanımının sık sık enerji kesintilerine sebep olduğunu belirterek, bunun olumsuz yansımasının da, faturasını düzenli ödeyen dürüst müşterilerin enerji kesintisine maruz kalarak ya da kalitesiz enerji kullanarak yaşadıklarını belirtti.

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



Göller Bölgesi Belediyeler Birliği Düzenli Çöp Depolama Alanı Tesisleri’nde, çöpten enerji üretimine geçildi. Isparta’nın Koçtepe Köyü mevkiinde bulunan ve günde 325 ton çöpün dökülerek, depolandığı alanda kurulan tesislerde saatte 2,5 ile 3,5 Megavat elektrik enerjisi üretilebilecek.

T

Isparta’da 7 milyon TL’lik yatırımla çöpten elektrik üretilecek

esisin yatırım maliyeti 7 milyon lira olurken, Isparta belediyesi’nin kasasından hiçbir yatırım bedeli çıkmadı ve aylık üretilen enerji bedelinin yüzde 52’lik oranı ise belediyenin kasasına girmiş olacak. ‘Bu en verimli yatırımlardan birisidir’ diyen Başkan Günaydın, “Türkiye’deki enerji sıkıntısına bir damla katkı sağlamış oluyoruz. Kamu yararına, insan hayrına hizmet ederek kazanıyoruz” dedi. Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın, Göller Bölgesi Belediyeler Birliği Düzenli Çöp Depolama Alanı Tesisleri’nde beraberinde meclis üyeleri ve belediye ekibiyle birlikte incelemelerde bulundu. Bir süre önce çöpten enerji üretimi ile ilgili olarak ihalesi gerçekleştirilen ve yapımı tamamlanarak ilk deneme üretimine başlayan tesislerde, sistemi kuran firma yetkililerinden bilgiler aldı. Gerçekleştirilen bu yatırımın milli bir kazanç olduğuna dikkat çeken Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, ülkenin enerji konusundaki ihtiyacının ve dışa bağımlılığının ortada olduğunu, bundan dolayı yaptıkları bu yatırımdan dolayı da mutluluk duyduğunu aktardı. Tesislerin 7 milyon liraya mal olduğunu ve tüm yatırım maliyetini ihaleyi alan firma tarafından yapıldığını aktaran Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, “Sözleşme gereği tüm maliyeti firma karşıladı. Belediyemizin kasasından tek bir kuruş çıkmadı. Bunun karşılığında belediyemiz yine üretimden aylık 250 bin lira kazanç elde etmiş olacak. Bu en verimli yatırımlardan birisidir. Isparta’mız kazandı” şeklinde konuştu.

Sakarya’da 3 ilçede doğalgaz rezervi bulundu

S

akarya’da özel bir firma tarafından yapılan sondaj çalışmaları sonucu Söğütlü, Serdivan ve Ferizli ilçelerinde 400 ve 450 metre derinlikte doğalgaz bulundu. İstanbul’da faaliyet gösteren bir firma Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden 6 ay önce Sakarya’da 498 bin dönüm alanda doğalgaz aramak için izin aldı. Bu izin sonrasında Sakarya genelinde sondaj kuyuları ile doğalgaz aramasına başlandı. Aramalar sonucunda Söğütlü’de 400, Ferizli ve Serdivan’da ise 450 metre derinlikte doğalgaz bulundu. Firma üç bölgede doğalgaz bulunmasıyla ilgili olarak Sakarya Valiliği’ne bilgi verirken, doğalgaz bulunan bölgelerdeki sondaj yapılan kuyuların önlem olarak kapatıldığı belirtildi. Sakarya Valiliği ise il genelinde yapılan doğalgaz arama çalışmalarında doğalgaz bulunduğunu doğrularken, bölgedeki doğalgaz rezervi hakkında önümüzdeki günlerde bir açıklama yapılacağı belirtildi.

94 Mart

2016



TÜBİTAK kayıp elektriğe çözüm için harekete geçti Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), ülkede üretilen elektriğin iletim-dağıtım aşamasında kaybolmasının önüne geçmek için çalışma başlattı.

T

ÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı, Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı kapsamında, elektrik şebekeleri için süper iletken malzeme ve teknolojilerin geliştirilmesi ve desteklenmesi için harekete geçti. Kurumun bu alana yönelmesinde Türkiye’de üretilen elektriğin önemli bir kısmının iletim-dağıtım aşamasında kaybolması etkili oldu. Bu kayıplar önemli oranda iletim ve dağıtım sistemlerinde kullanılan kablolar ve donanımlardan kaynaklanıyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu kayıplar daha düşük seviyelerde kalıyor. Bunun nedeni, geliştirilen malzeme ve teknolojilerin, elektrik iletim-dağıtım sistemlerine entegre edilmesi olarak gösteriliyor. Ayrıca kayıp oranlarının daha da azaltılması için çalışmalara devam ediliyor. Enerji talebi sürekli artan ve enerji konusunda yurt dışına önemli ölçüde bağımlı olan Türkiye’de de bu malzeme ve teknolojilerin geliştirilerek kullanılmasına ihtiyaç bulunuyor. Elektrik şebekelerindeki kayıpları azaltacak, başta süper iletkenler olmak üzere alternatif malzemelerin ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi Türkiye için büyük önem taşıyor. TÜBİTAK söz konusu amaçlara yönelik şu konulardaki araştırma projelerine destek verecek: “- Yüksek verimliliğe sahip, elektriksel direnci mevcutlara göre daha düşük, süper iletken ve benzeri malzemeler geliştirilerek orta gerilim (OG), alçak gerilim (AG) transformatörlerinde ve/veya OG/AG hatlarındaki verimlilik performanslarının belirlenmesi. – Isıl iletkenliği ve dielektrik kırılganlığı yüksek yalıtkan malzemeler geliştirilerek OG/AG trafolarındaki verimlilik performanslarının tespit edilmesi. – Dağınık ve düzensiz kaynaklardan gelen enerjiden kaynaklı hatalı akımları sınırlayıcı teknolojiler geliştirilerek OG/AG hatlarındaki verimlilik performanslarının belirlenmesi. – İletim hatlarında ve/veya güç sistemlerinde kullanılma potansiyeli olan süper iletken ve benzeri malzemelerin soğutulmasına yönelik yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi.”

96 Mart

2016

ELEKTRONİK ATIK TOPLAMA YARIŞMASI BAŞLADI

K

adıköy Belediyesi, “Gelecek Hepimizin Çöpe Atmayın Geri Kazanın” sloganıyla yola çıkarak Kadıköy ilçesinde bulunan ilkokul ve ortaokulların katılımıyla elektronik atık toplama yarışması düzenliyor. Elektronik atıkların doğaya zarar vermemesi ve geri dönüşümü için çeşitli çalışmalar yapan Kadıköy Belediyesi, farkındalık çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Belediye çocuklar için ödüllü “Atık, Elektrikli, Elektronik” eşya toplama yarışması başlattı. Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün düzenlediği “Gelecek Hepimizin Çöpe Atmayın Geri Kazanın” sloganı ile ilçede bulunan okullar, elektronik atıkları (kullanım ömrünü tamamlamış bilgisayar, cep telefonu, radyo, beyaz eşya vb) toplayarak hem çevre bilincini geliştirmiş oluyor, hem de geri dönüşüme katkı sağlamış olacak. Kadıköy’deki ilk ve ortaokullar arasında düzenlenecek yarışmaya son katılım tarihi 27 Mayıs 2016.

Elektronik Atıklarını Getir Sürpriz Hediyeni Al... Kadıköy Belediyesi’nin elektronik atıklarla ilgili bir başka kampanyası da “Elektronik Atıklarını getir sürpriz hediyeni al”. Elektronik atıkların Kadıköy Belediyesi’nin Merdivenköy’de bulunan Atık Getirme Merkezi’ne bırakıldığı kampanyada sürpriz hediyeler kazanmak mümkün. Kadıköy Belediyesi’nin, “Elektronik Atıklarını getir sürpriz hediyeni al” kampanyası için Bilgisayar, yan ürünlerini ya da diğer elektronik atıkları Kadıköy Belediyesi’ne vermek için 0216 414 38 15/0216 567 06 04 numaralı telefonu ve www.kadikoy.bel.tr adresini ziyaret etmek yeterli.



Borcu 800 milyona ulaşan birliklerin elektriği kesildi Şanlıurfa’da faaliyet gösteren 22 sulama birliğinden sadece 7’sinin elektrik borcu 600 milyon lirayı aşınca Dicle EPSAŞ, bu birliklerin elektrik enerjisini kesti.

T

oplam borçları 800 milyon lirayı aşan sulama birliklerinin üyesi çok sayıda çiftçi mağdur duruma düşerken, Dicle EPSAŞ, söz konusu sorun çözülmeden birliklere yeniden elektrik verilmeyeceğini duyurdu. Şanlıurfa’daki sulama birliklerinin elektrik borçları konusunda açıklamalarda bulunan Dicle Elektrik Kurumsal İlişkiler Başkanı ve Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş (Dicle EPSAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Neşet Demirbağ, kentte 22 sulama birliği bulunduğunu belirterek, ‘’İl genelindeki sulama birliklerinin toplam elektrik borcu 800 milyon liranın üzerine çıkmış bulunuyor. Bunlardan sadece 7’sinin elektrik borcu ise 600 milyon liranın üzerindedir. Bir türlü ödenmeyen borçlarından dolayı söz konusu bu 7 birliğin elektriklerini kesmek zorunda kaldık.” dedi. Sulama birliklerine, elektrik borçlarını ödeyebilmeleri için her türlü kolaylığı sağladıklarını kaydeden Neşet Demirbağ, birliklerin elektrik borçlarını yapılandırmalarına rağmen, gerekli ödemeleri yapmayarak taahhütlerini yerine getirmediklerini ifade etti. Demirbağ, şöyle dedi: “Türkiye genelinde bulunan 21 elektrik dağıtım şirketinin hiç biri, tarımsal faaliyetler için kullanılan elektriğe yüzde 1 dahi indirim uygulamazken Dicle Elektrik, çiftçisine değişik kampanyalar düzenleyerek ödeme kolaylığı sağlamaktadır. Şirketimiz bu kolaylıkların yanında çiftçi için birtakım fedakârlıklar da yapmaktadır. Ancak yaptığımız bu

fedakârlıklar ve kolaylıklara rağmen, kullanılan elektriğin ancak yüzde 10’unun bedelini alabiliyoruz. Şirketimizin, peşin ödeme yaparak aldığı enerjinin bedelini tahsil etmeden, bu yükü taşıma gücü artık kalmamıştır. Sulama birlikleri tarafından bugüne kadar sağlıklı biçimde yönetilemeyen bu sistemin, kanun gereği yeraltı suları hususunda yetkili olan DSİ tarafından ivedi olarak çözülmesi kaçınılmazdır. Bunun yanında, DSİ’nin bir an evvel sulama kanallarını bitirmesi büyük önem arz etmektedir. Bahse konu soruna çözüm bulunmadığı müddetçe sulama birliklerinin kesik olan enerjisi kesinlikle verilmeyecektir.” Borçlu olan sulama birliklerinin elektrikleri kesik olduğundan, bu birliklerin üyesi olan çiftçilerin tarlalarını yeraltı suyu ile sulayabilmek için ihtiyaç duydukları enerjiyi köy hatlarına kaçak bağlantı yaparak gidermek istediklerini de kaydeden Demirbağ, köy hatlarının bu yükü taşıyamadığını söyledi. Tarımsal sulama için gerekli olan yüksek miktardaki enerji ihtiyaçlarını köy hatlarından kaçak yollarla gidermek isteyenler yüzünden bu hatlardan beslenen köylerde sık sık elektrik kesintisi yaşandığını da ifade eden Demirbağ, ‘’Ekiplerimiz, düzenli olarak bu hatlarda tarama yapmaktadırlar. Yapılan taramalar sonunda, bu hatlardan kaçak bağlantı yapanlar tespit edilerek cezai işlemler uygulanmakta, hatlar da yine eski haline getirilmektedir.’’

BEDAŞ, Destek Hesabı ile sosyal medyada

E

lektrik dağıtımı sektöründe, tüketici deneyimini sosyal medyada yeniden şekillendirmeyi hedefleyen BEDAŞ, sektörde bir ilke imza atarak Twitter Destek Hesabı açtı. BEDAŞ Twitter Destek Hesabı, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik abonelerinin taleplerini ve sorularını 7/24 anlık olarak yanıtlıyor. İstanbul’un Avrupa Yakası’nın elektrik dağıtımını gerçekleştiren Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ), iletişim kanalları arasına BEDAŞ Destek Twitter hesabını da ekledi. Takipçilerinin sorularını 7/24 anlık cevaplayan BEDAŞ, müşteri memnuniyeti yaklaşımını sosyal medyaya da taşıdı. Tüketiciler böylece İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik dağıtım hizmetlerine yönelik soru ve görüşlerini Twitter’daki @BEDASDestek hesabına da iletebilecekler. Twitter’da bulunan BEDAŞ isimli sahte hesaplara itibar edilmemesi

98 Mart

2016

gerektiğinin altını çizen BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu: ‘Müşteri memnuniyetinin odak haline gelmesi, kaliteli hizmet sağlamayı ve bu hizmeti en hızlı şekilde yerine getirme anlayışının oluşmasını sağladı. Bu noktada 7/24 iletişim sağlanabilecek enstrümanlar ile tüketici ve sahanın entegre edilmesi sağlandı. Sosyal medyada öncü bir girişim ile Twitter’da BEDAŞ Destek hesabı açıldı. Internet, websitesi ve çağrı merkezleri üzerinden müşteriye anında dönüş yapılabilen hizmet noktaları arttı. Tüketiciler; her türlü talep, şikayet ve hizmet alımına evlerinden, en kolay şekilde ulaşabilir duruma geldiler.’ sözleriyle sosyal medyanın önemine değindi. BEDAŞ kurumsal sosyal medya hesapları ile de şirket haberlerini, duyurularını, kurumsal sosyal sorumluluk projelerini ve gönüllülük esası ile yürüttüğü çalışmalarını paylaşıyor.


We put the we in Empower

'REOH LOH J¾F¾Q¾]H J¾© NDWóQ /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ 6HPLQDU 2FDN _ 'XEDL %LUOHÄ¡LN $UDS (PLUOLáL _ ZZZ GREOH FRP ORDWGXEDL %¾\¾N *¾© 7UDQVIRUPDW¸UOHUL ˜P¾U <¸QHWLPOHULQGH G¾Q\DFD ELOLQHQ X]PDQODUóQ WHFU¾EHOHULQL L©HUHQ HáLWLP 7UDQVIRUPDW¸UOHUGH DQLGHQ ROXÄ¡DELOHFHN SUREOHPOHULQ GHáHQGLULOPHVLQGH NXOODQóODFDN SUDWLN ELOJLOHUL HQG¾VWULQLQ LOHUL JHOHQ X]PDQODUóQGDQ ¸áUHQLQL] 7DNULEHQ ELU DVóUGóU 'REOH HÄ¡VL] ELOJL YH WHFU¾EHOHUL E¾Q\HVLQGH WRSODPDNWDGóU 'REOH EX ELOJLOHUL 'REOH WHVW FLKD]ODUó NXOODQóFóODUó YHUGLáL VHUYLV KL]PHWOHUL YH /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ YH EHQ]HUL VHPLQHUOHUOH P¾ġWHULOHUL\OH SD\ODÄ¡PDNWDGóU

(QG¾VWUL\L VHUYLV KL]PHWOHULPL]OH ©¸]¾POHULPL]OH YH HġVL] ELOJL ELULNLPLPL]OH J¾©OHQGLUL\RUX]


Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

İran’ın günlük petrol ihracatı 1,75 milyon varile yükseldi İran Petrol Bakanı Bijen

Namdar Zengene, yaptırımların kaldırılmasından sonra ülkesinin ihraç ettiği yakıt miktarının gündelik 1 milyon 750 bin varile yükseldiğini ifade etti. IRNA’nın haberine göre , resmi ziyaret için başkentimiz Tahran’da bulunan Güney Kore Ticaret, Endüstri ve Enerji Bakanı Joo Hyung Hvan ile yaptığı müzakere ardından açıklama yapan Zengene, yaptırımların kaldırılmasından sonra ihraç edilen yakıt miktarının mühim oranda arttığını altını çizdi. Zengene, geçen yılın benzer dönemine nispeten ihraç edilen yakıt miktarının mühim oranda arttığını ve gündelik 1 milyon 750 bin varile yükseldiğini ifade etti. Kaynak: IRNA

“Rusya yeni bir petrol karteli kurmanın peşinde” “Rusya, dünya petrol üretiminin yaklaşık dörtte

üçünü kontrol edebilecek yeni bir petrol karteli kurmanın peşinde.” Bu iddia ABD’li Business Insider dergisinden geldi. Moskova’nın, OPEC ülkeleri ile petrol üretimini dondurma kararı konusundaki müzakerelerden sonra petrol üreten ülkeler üzerindeki etkisini artırdığına dikkat çeken dergi, Rusya’nın, ABD’nin sıkı müttefiki Suudi Arabistan’ı dahi bu konuda ikna etmeyi başardığının altını çizdi. Suudi Arabistan’ın, IŞİD ve İran tehdidini de göz önünde bulundurarak, Basra Körfezi’nde çıkarlarını korumak için yeni müttefik arayışına girdiği belirtilen yazıda, “Rusya ve Suudi Arabistan Suriye sorunu konusunda karşıt görüşte olsalar da, petrol fiyatlarındaki ciddi düşüş iki ülke arasında birlik kurulmasına yönelik yeni fırsatlar oluşturdu” yorumunda bulunuldu. ABD dergisi, Rusya’nın, İran ve Irak ile anlaşmaya varmayı başarması halinde, dünyada petrol sevkiyatının yüzde 73’ünü yapan ülkelerin “de facto” lideri konumuna gelebileceğini öngördü. Rusya OPEC üyesi değil. Ama OPEC üyeleri ile düşen petrol fiyatlarını yükseltebilecek tedbirler alma yolunda sıkı işbirliği içinde. Kaynak: Business Insider

Rus bilimadamları 50 yıl çalışan nükleer pil geliştirdi Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi MISiS’te çalışmalarını sürdüren bilim insanları, aralıksız olarak 50 yıl çalışabilen bir nükleer pil prototipi sundu. Piller, tıptan roket üretimine kadar birçok alanda kullanılabilecek. Üniversiteden yapılan açıklamada, “Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi MISiS’ten bir grup bilim insanı, enerji malzemesi olarak nikel izotop 63’ün kullanıldığı nükleer pil prototipini sundu. Pillerin aralıksız çalışma süresi olarak 50 yıl bildirildi. Ürün, kalp implantlarından derin uzay araştırmaları için gönderilen uzay gemilerine kadar birçok alanda kullanılabilecek” dendi. Prof. Yuriy Parhomenko başkanlığındaki bilim insanları grubu, pizoelektrik tek kristal temelinde beta radyasyon enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren teknolojiyi geliştirdi. Kaynak: Sputnik


Petrol fiyat tahminleri düştü ABD Enerji Bilgi İdaresi

(EIA) 2016 ve 2017 yılları için ABD ham petrol üretimi ve petrol fiyatı öngörülerini indirdi. EIA’nın aylık olarak yayımladığı ‘Kısa Vadeli Enerji Görünümü’ adlı raporunda günlük üretim tahmini 2016 için 8.69 milyondan 8.67 milyon varile, 2017 için de 8.46 milyondan 8.19 milyon varile indi. Batı Teksas tipi ham petrol fiyat tahmini bu yıl için 37.59 dolardan 34.04 dolara düşürüldü. 2017 için tahminler 50 dolardan 40.09 dolara çekildi. Brent petrol fiyatlarında ise 2016 için varil başına 37.52 dolar olan beklenti 34.28 dolara düşürüldü. Kaynak: EIA

BAE: “Petrol fiyatları üreticileri arzı dondurmaya zorluyor” BAE Enerji Bakanı, “Fiyatlar petrol üreticilerini

arzı dondurmaya zorluyor” açıklamasını yaptı. Birleşik Arap Emirlikleri Enerji Bakanı Suhail bin Muhammed al-Mazroei, düşük petrol fiyatının birçok üreticiyi üretimi dondurmaya zorladığını, ancak fiyatlarda bir düzeltmenin zaman alacağını söyledi. Mazrouei yaptığı açıklamada, “Cari petrol fiyatlarının herkesi üretimi dondurmaya zorladığına inanıyorum. Cari fiyatlarda üretimi artırmak hiç kimse için akıllıca değil. Dünyanın yüzde 99,8-99,9’u üretimini artırmıyor. Aksine, cari fiatlar nedeniyle birçok üretim varlığı ivme kaybediyor” diye konuştu. Kaynak: Fortune

Kuveyt: üretimimizi dondurmayız Kuveyt Başbakan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Enes es Salih, “Kuveyt Yatırım Forumu”nun

ardından düzenlediği basın açıklamasında, petrol üretiminin belirli bir seviyede dondurulmasını öngören anlaşmaya varıldığı takdirde ülkesinin de buna mutabık kalacağını söyleyerek, “Anlaşmaya bağlı kalınmazsa ürettiğimiz petrolleri satmak için azami gayret göstereceğiz. İran’ın da aralarında bulunduğu büyük petrol üreticileri mutabık kalmadıkça üretimin herhangi bir seviyede dondurulmasını öngören bir karara bağlı kalmayacağız” dedi. Başbakan Cabir el-Mübarek el-Hamd es-Sabah ise forumda yaptığı konuşmasında, hükümetin yerel ve uluslararası iş birliğini güçlendirmek için çaba sarf ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Başta kalkınma olmak üzere farklı alanlarda, gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi, iş ortamının iyileştirilmesi, yatırım fırsatlarının çoğaltılmasının yanı sıra yapısal reformların arttırılması çerçevesinde gerekli adımların atılması için ilgili kurumlara talimatlar verildi.” Kaynak: Kuveyt Yatırım Forumu

101 Mart

2016




WIN fuarı • TANITICI REKLAM

EKOSİNERJİ

TÜRKİYE’NİN İLK YERLİ ÜRETİMİ - PRİMER GAZ İZOLELİ HÜCRELER

Y

36kV, 2500A, 25kA (3s) Primer GIS’in tüm testleri, 31,5kA iç ark dayanım testleri de dahil, başarıyla tamamlandı.

üksek kısa devre dayanımı istenen yerler için ürettiğimiz Primer GIS’in, tüm testleri başarıyla tamamlanmıştır. Bu hücreler, indirici trafo merkezlerinin orta gerilim tarafında ve yüksek kısa devre akımına sahip sanayi tesislerinde kullanılmaktadır. Ülkemizde ilk olarak deneme amacıyla 2011 senesinde Mardin’de enerjilendirilen Primer GIS’ler halen sorunsuz şekilde yüksek verimle çalışmaktadırlar. Günümüzde ise ilgili şartnameye uygun olarak TEİAŞ’ın sisteminde ve kendi üretimimiz olan Mobil Transformatör Merkezleri gibi birçok yurtiçi ve yurtdışı projelerinde kullanılmak üzere, hem 12kV hem de 36kV olarak senelerdir satışı devam etmektedir.

TEKNİK ÖZELLİKLER

ORTAM SICAKLIĞI (°C)

GENEL

IEC 62271-200

ANMA GERİLİMİ

36

ANMA AKIMI ANA BARA (max) HÜCRE

104 Mart

2016

2500 630-2500

KISA SÜRELİ DAYANIM AKIMI(kA) (3s) (max)

25

İÇ ARK DAYANIM AKIMI (kA) (1s) (max)

31.5

ANMA FREKANSI (Hz)

IP SINIFI (ENERJİLİ BÖLÜMLER/HÜCRE)

-10/+55 67 / 3X

IEC SINIFLANDIRMASI SERVİS SÜREKLİLİĞİ KAYBI

LSC2A

BÖLMELENDİRME SINIFI

METAL BÖLMELENDİRME

IAC SINIFI

31.5 kA, AFL

ERİŞİLEBİLİRLİK ANA BARA

ERİŞİLEMEZ

50/60

YÜK AYIRICI / KESİCİ

ERİŞİLEMEZ

ANMA DAYANIM GERİLİMİ (kV) (50 Hz 1m)

70

KABLO VE SİGORTA

(OPSİYONEL OLARAK İŞLEME BAĞLI)

DARBE DAYANIM GERİLİMİ (kV)

170


Primer GIS Ürünleri

Metal Mahfazalı Gaz İzoleli Modüler Hücreler 17- 20 Mart 2016 WIN Eurasia Otomasyon Fuarı 8 Nolu Salon, C130 Nolu Stand Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, Istanbul

Primer GIS Ürünleri (max 36 kV - 3150 A - 31.5 kA) İndirici Merkezler İçin Dağıtım Merkezleri İçin Tüm Anahtarlama Elemanları SF6 Gazı İçinde Opsiyonel Gerilim Transformatörü Katı Yalıtımlı veya Gaz İzoleli Bara Bölümü Opsiyonel Ark Dedektör T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 4770 ekosinerji@ekosinerji.com | www.ekosinerji.com Yönetim Sistemi Belgeleri: ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001, ISO 27001 Anma Gerilimi 6.3 - 36 kV Anma Akımı (Hücre) 630 - 3150 A Anma Akımı (Bara) 630 - 3150 A İç Ark Dayanımı (1 s) 16 - 31.5 kA IP Sınıfı (Enerjili Bölümler) 67 SCADA Ready


Modern Elektrik Şebekeleri için PTP (IEEE 1588) Zaman Sunucusu Günümüz elektrik şebekelerindeki kontrol, koruma ve ölçüm cihazları senkron bir şekilde çalışmak için hassas zaman bilgisine ihtiyaç duyarlar. Arıza durumunda olayların sırasını belirleyebilmek, şebekeyi eşzamanlı olarak yönetebilmek ve ölçümleri gerekli zaman hassasiyetinde yapabilmek için modern bir senkronizasyon protokolüne gereksinim vardır. PTP zaman sunucusu, diğer adıyla GPS Clock, GNSS uydularından

106 Mart

2016

aldığı zaman bilgisini kullanarak ethernet network üzerinden PTP (IEEE 1588) protokolü ile senkronizasyon sağlarken hem mevcut data networkünü kullanarak ilave bir timing networkü kurma zorunluluğunu ortadan kaldırır, hemde 25ns doğruluk ve yedekleme mekanizması ile zaman servisi yaparak yeni nesil senkronizasyonun avantajlarını sunar. EKOS GROUP’un genişleyen Ar-Ge faaliyetleri sonucu geliştirilen EKOSync 1588, ethernet network üzerinden PTP (IEEE 1588) protokolü ile senkronizasyon sağlayan bir

hassas zaman sunucusudur. 25ns hassasiyeti, 10MHz ve ToD & PPS çıkışları, web arayüzü, LCD ekranı ve 19” rack standardındaki yapısı ile EKOSync 1588 trafo merkezleri için dayanıklı olarak üretilmiştir. EKOSync 1588 PTPv1 ve PTPv2 özellikleriyle one-step ve two-step modunu desteklerken aynı zamanda bir önceki zaman senkronizasyon teknolojisi olan NTP fonksiyonuna da sahiptir. PPS, ToD, 10MHz ve IRIG-B desteği de bulunan ürün PTP desteklemeyen IED’ler için de yüksek hassasiyette zaman senkronizasyonu sağlar.


Telekom Ürünleri

Modern Elektrik Şebekeleri için PTP (IEEE 1588) Zaman Sunucusu 17- 20 Mart 2016 WIN Eurasia Otomasyon Fuarı 8 Nolu Salon, C130 Nolu Stand Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, Istanbul

Modern Elektrik Şebekeleri için PTP Zaman Sunucusu

T: 0262 656 4767 | F: 0262 656 4770 ekosinerji@ekosinerji.com | www.ekosinerji.com

Kullanıcı tanımlı 10MHz/5MHz frekans çıkışı Senkronize ToD ve PPS çıkışlar NTP/ SNTP (IEC 61850) SNMP v1, v2c & v3

Güvenli web tabanlı yönetim 18-75V DC Izole Güç Kaynağı Parola koruması ve kullanıcı yetkilendirmesi Unmodulated IRIG-B

Yönetim Sistemi Belgeleri: ISO 9001, ISO 14001, OHSAS 18001, ISO 27001


WIN fuarı • TANITICI REKLAM

BECKHOFF

Beckhoff, Smart Grid için PC tabanlı kontrol çözümleri sunuyor Enerji üzerine düşünmenin gezegenimizin her yerinde küresel anlamda şüphesiz bir öneme sahip olması, insanları gelecekteki enerji arzı ve bunun sürdürülebilir kılınması konularında düşünmeye sürüklüyor. Yenilenebilir enerji kaynakları halen önemli ilerlemeler kaydediyor. Bu nedenle, yerel elektrik enerjisi üretiminde akıllı bir elektrik ağı olan Smart Grid, verimli ve güvenilir enerji arzı için sıkça talep ediliyor. Beckhoff, PC-tabanlı kontrol teknolojisi ile halihazırda enerji ve proses verilerinin alınmasını sağlayan evrensel bir çözüm sunuyor ve bu sayede uygulamaya özel yazılım fonksiyon bloklarının kullanılmasıyla akıllı elektrik pazarının gelecekteki gerekliliklerine uyum sağlanabiliyor.

108 Mart

2016

Beckhoff kontrolörler, TwinCAT sistemi sayesinde ve uygulamaya özel yazılım ve donanım fonksiyon bloklarının kullanılması ile akıllı elektrik piyasasının gereksinimlerine uyum sağlıyorlar.



S

mart Grid elektrik jeneratörleri, enerji arz ağlarındaki elektriksel donanım, enerji akümülatörleri ve elektrik tüketicileri için ağ oluşturma ve kontrolü tanımlıyor. Buradaki en temel nokta bağımsız cihazlar arasındaki iletişimin standartlaştırılmasıdır. Halihazırda birçok standardın tanımlanmasına devam edildiği için açık ve esnek bir kontrol platformu karar niteliğinde bir öneme sahip oluyor. Beckhoff, kompakt Gömülü PC’ler ve TwinCAT otomasyon yazılımı ile bu alanda ideal bir çözüm sunuyor. Beckhoff’un ürettiği PC tabanlı kontrolörler bugün, geleceğin Smart Grid’ini şekillendirecek binalar, rüzgar türbinleri, kombine ısı ve güç santralleri, hidroelektrik güç santralleri ya da enerji ağı trafo merkezleri gibi birçok uygulamada halihazırda yer alıyorlar.

I/O sistemi ile entegre olmuş ölçüm işlevi Bus Terminal I/O, kompakt DIN raya monte Beckhoff Gömülü PC’lere, elektrik kabini alanından tasarruf sağlamaya yardımcı olan bağlantı yapısı sayesinde doğrudan ya da modüler olarak takılabilir. Bus Terminalleri endüstriyel dünyada kullanılan tüm dijital ve analog sinyal tiplerine uygundur. Bunlara ilave olarak, Smart Grid için giderek önem kazanan ölçüm görevlerinin dahil edilmesini olanaklı kılarlar. Örneğin, Beckhoff, akımın, gerilimin, aktif gücün, reaktif gücün ve üç fazlı bir sistemdeki görünür gücün rms değerlerini ölçmek için güç ölçüm terminalleri sunmaktadır. Güç gözetim terminalleri ham akımı ve gerilim verilerini 10 kHz’lik bir örnekleme hızında kaydeder ve daha ileri işleme için kontrol

110 Mart

2016

PC’sine veri sağlar. Bunun ötesinde, diğer öğelerin yanısıra sıcaklık, direnç, basınç ve titreşim ölçümü için de analog giriş terminalleri bulunmaktadır. Ölçüm teknolojisinin dahil edilmesi paralel bir şekilde hızlı ve deterministik bir fieldbus sistemi olan EtherCAT ile mümkün olur. EtherCAT diğer tüm öğelere ilave olarak sistem dahilinde son derece hassas zaman damgaları ve geçici senkronizasyon mekanizmaları ve ayrıca, GPS ya da IEEE 1588 gibi harici zaman referansları ile senkronizasyon olanakları sunmaktadır.Bunun sonucu olarak, zaman senkronizasyonu, geniş bir alan üzerinde dağıtılmış olan bir Smart Grid sahası üzerinde kullanılabilmektedir.

TwinCAT yazılımı aracılığıyla açık iletişim Dijital ve analog sinyaller EtherCAT aracılığıyla Bus Terminalleri tarafından toplanır toplanmaz, kontrol PC’sine aktarılırlar. Burada veriler TwinCAT otomasyon yazılımı tarafından devralınır ve daha ayrıntılı bir işlem ve analizden geçirilir. Bu

işlevselliği uygulamak için çeşitli yazılım kütüphaneleri mevcuttur. Örneğin, bu sayede griddeki lineer olmayan yüklerden kaynaklanan harmonikler hesaplanabilir. Ancak, TwinCAT yalnızca verileri işlemekle kalmaz, aynı zamanda çeşitli arabirimler aracılığıyla dış dünya ile de iletişim kurar. TwinCAT, IEC 60870-5-101, 102, 103 ve 104 telekontrol protokollerini ve Smart Grid sektörünün standartlaştırılması açısından halihazırda büyük talep gören IEC 61850’yi desteklemektedir. Arabirimler diğer seçeneklerin yanısıra BACnet/ IP, Modbus RTU/TCP ve M-bus üzerinden gerçekleştirilebilirler. Güvenlik konusu iletişim alanının en hassas konularından biridir; OPC-UA ile mükemmel güvenlik özelliklerine sahip bir protokol sağlanmaktadır. TwinCAT son derece ölçeklendirilebilir ve genişletilebilir nitelikte olduğu için Beckhoff kontrolörlerinin kullanıldığı bugüne ve geleceğe yönelik tüm uygulamalar, akıllı elektrik ağı Smart Grid’e bir cihaz gibi otomatik olarak dahil edilebilir.


Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri Trafo Komponentleri üretiminde bir dünya lideri olan Enpay, 60’tan fazla ülkedeki müşterilerine yenilikçi ve son teknolojiye sahip, dünya standartlarında ürün ve çözümler sunuyor; 30 yılın deneyimini yansıtan özel çözümleriyle enerji sektöründeki müşterilerinin ürün performanslarını en üst düzeye taşıyor. GÜÇ TRAFOSU NÜVELERİ • Güç & Dağıtım Trafosu Nüveleri • Tren Trafosu nüveleri • Ön Dizimli Laminasyon Kesim • Şönt Reaktörler • Ekran Paketleri • Dalga Duvarlı Kazanlar

GÜÇ TRAFOLARI İÇİN YG İZOLASYON KOMPONENTLERİ • KİT • Sargı Çıkış Yalıtkanı • Borulu Sektör, Sektör Yaka (Halka Açılı) • Silindir, Araparça, Çıta, Soğutma Kiti • Mesnet Halkası Ekranlı Kasnak, Halka Ekran • Baskı Halkası

ENPAYBOARD • Transformerboard 1 mm’den 8 mm’ye kadar. • Yapıştırılmış Kalın Plaka 9 mm’den 140 mm’ye kadar. ELBC - Kazeinle Yapıştırılmış Kalın Plaka ELBP - Polyesterle Yapıştırılmış Kalın Plaka

AKIM TRAFOLARI Current Transformers • Gaz İzoleli kesiciler için OG ve YG Buşing Tipi Akım Trafoları • YG güç trafoları için Buşing Tipi Akım Trafoları

SARMA NÜVELER

• ENSI® Sife Nüveler • ENNI® Nikel Nüveler • ENNANO® Nanokristalin Nüveler • ENAMOR® Amorf Nüveler

web site: www.enpay.com

e-mail: info@enpay.com

111 Mart

2016


TRAFO İZOLASYON TASARIMINDA BARİYERLİ SİSTEMLER İLE ESKİ GELENEKSEL SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI EMRE ÖZTÜRK Elektrik Yüksek Mühendisi Cigre A2 Observer Member Günümüz trafo sektöründe trafo üreticileri gerilim seviyelerine göre sargı çıkışını buşhinge bağlamak için çeşitli sistemler kullanırlar. Yıllar önce kullanılan kalın temel izolasyonlu sistemler ekonomiklikleri, güvenilirlikleri ve trafo içindeki ömürleri incelendiğinde yerlerini birçok konuda üstün teknolojiye sahip bariyer sistemlerine bırakmışlardır. Bariyer sistemleri daha küçük hacimlerde daha fazla gerilim seviyesine karşı koruma sağlar ayrıca daha güvenli ve daha büyük kısmi deşarj başlangıç gerilim seviyesine sahip dizaynlardır. Aşağıda karşılaştırma eğrilerine göre aynı gerilim seviyesine sahip 2 farklı sistemin karşılaştırma sonuçları yorumlanmıştır. Resimdeki mesafeler uygulanan projelerden alınarak seçilmiştir.

Bariyer Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması Bariyer sistemleri Elektrostatik analiz için geliştirilmiş programlar ile Kısmi boşalma dizayn eğrilerine göre yüksek gerilime sahip ana ekrana temel izolasyon sarılmış ve dışına izolasyon katmanları (bariyerler) yerleştirilerek tasarlanmış sistemlerdir. (Resim 1)

Resim 1 Bu sistemler bariyerler ile oluşturulan yağ kanallarının kısmi boşalma ihtimalleri değerlendirilerek en güvenli biçimde tasarlanmışlardır. Bariyer sistemleri tüm sistemin daha küçük hacimli olarak tasarlanmasına olanak sağlamaktadır. Bariyer sistemleri ince ve katmanlı izolasyon sistemi oldukları için kurutma prosesinde daha iyi bir performans sergilemektedir. Eski geleneksel yöntemlere göre daha güvenli ve kurutma prosesleri daha az sürede tamamlanıp zaman ve enerji tasarrufu sağlamaktadır. Yüksek gerilim ekranının toprak gerilimine sahip bölgelere olan mesafesi daha kısa olduğu için bu trafolar daha küçük hacimlerde üretilirler dolayısı ile daha az trafo yağı kullanımına ve daha az trafo çeliği (kazan) kullanımına olanak sağlar. Bu sistemler kullanılarak üretilen trafolar daha küçük hacim kapladığı için transport işlemi daha kolaydır. Kısmi deşarj değerleri daha küçük olduklarından dolayı da bu trafolarım ömürleri uzundur.


Geleneksel Sistemler Elektirk Alan Dağılımı Çalışması Eski geleneksel sistemlerde yüksek gerilime sahip iletkene veya ekrana çok kalın izolasyon sarılarak yüzey üzerindeki elektrik alan şiddeti düşürülmesi planlanmıştır. (Resim 2)

Resim 2 400 kV 550 kV seviyesinde bu tür tasarımlar sistemi olumsuz etkilemektedir. Kalın tutulan temel izolasyonun kurutulması ve yağ emdirilme prosesi oldukça uzun ve güçtür. Trafo aynı gerilim seviyesinde bariyer sistem yerine geleneksel dizaynı kullandığında yüksek gerilim iletkeninden toprağa bağlı trafo tankına olan mesafenin arttırılması gerekmektedir. Bu daha fazla trafo yağı ve trafo çeliği kullanılması demektir. Tek bir büyük yağ kanalı olduğu için kısmi boşalma oluşma ihtimali daha yüksek dolayısı ile trafo ömrü daha kısa olabilir. Yağ akışını sağlayacak kanallar olmadığı için sıcaklık yüzeylerden daha zor uzaklaştırılır. Bu izolasyon malzemesinin yaşlanmasını olumsuz etkiler. Sonuç; Trafo üreticilerinin geleneksel sistemler yerine bariyer sistemleri tercih etmesi trafolarını dizayn aşamasında optimize ederken üretim ve parça maliyetlerini düşürmekte, sevkiyat maliyetleri de azaltırken işletmede de gösterdiği performans ile trafo ömrünün uzatılmasını sağmaktadır.


WIN fuarı • TANITICI REKLAM

SOCOMEC Elektrik Elektronik A.Ş.

Socomec, teknik üstünlüğü, maliyet avantajı ile birlikte sunuyor Socomec, kurulduğu 1922 yılından bu yana elektrik ve daha sonra otomasyon sektörlerine hizmet vermiş, portföyünde bulunan ürünlerin yüksek kalitede olmasına özen göstermiş, her dönemde daha verimli çalışmayı ilke edinerek tedarikçisi olarak görev yaptığı firmaların memnuniyetini ve teknolojik birikimini arttırmıştır.

Transferde Doğru Ürün “Transfer Şalteri” Bobin Kumandalı & Motor Kumandalı Transfer Şalterleri SOCOMEC S.A.’ nın 90 yıllık tecrübesine ek olarak SOCOMEC TÜRKİYE, geçtiğimiz 15 yıl içerisinde verdiği ücretsiz eğitimler ile, şebeke jeneratör transferi için özel olarak tasarlanmış (ATyS) transfer şalterleri hakkında sektörün bilgilenmesini sağlamış ve güvenli olarak yük transferinin sağlanması için, doğru

ürün olan “transfer şalteri’nin” kullanımını da yaygınlaştırmıştır. Bu konuda proje firmaları, taahhüt firmaları ve pano üreticileri ile ortak çalışmalar yürütmüş ve ürün tanıtımı konusunda oldukça yol katetmiştir. Bu hedefle çalışan firmamız otomatik transfer konusunda güvenilir , hızlı transfer yapabilen ve kullanımı kolaylaştırıcak 40 A’den 6300 A’e kadar bobin kumandalı veya motor kumandalı ATyS Otomatik Transfer Şalterlerini, kullanıcıların hizmetine sunmaktadır.

Motor Kumandalı Transfer Şalterleri > ATyS r Serisi Motorlu Transfer Şalterleri (IEC 609473 IEC 60947-6-1) ATyS r Serisi Şalterler, 125 A ile 3200 A arasında, kuru kontakla uzaktan kontrol edilebilen 3 veya 4 kutuplu motor kumandalı transfer şalterleridir. Üst üste oturan, birbirleri arasında elektriksel ve mekanik kilitlenmiş 2 şalterin birleştirilmesiyle oluşur. ATyS r serisi, yük altında açma-kapama yapabilen, uzaktan kumanda veya elle kumanda edilebilen güvenli geçiş sağlayan şalterlerdir. Ayrıca ATyS r serisi ile birlikte, otomatik transfer ünitesi ile kullanılabilir ve sistem, otomatik transfer sistemi haline getirilebilir.

> ATyS p Otomatik Transfer Şalterleri (IEC 60947-3 IEC 60947-6-1) ATyS p serisi Şalterler, 125 A ile 3200 A arasında, 3 veya 4 kutuplu motor

114 Mart

2016


çok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. Transfer şalterleri, kullanılan diğer sistemlere göre sağladığı üstün özellikler, ürün tercihinde kendini ön plana çıkarmaktadır. kumandalı otomatik transfer şalterleridir. Üst üste oturan birbirleri arasında elektriksel ve mekanik kilitlenmiş 2 şalterin birleştirilmesiyle oluşur. ATyS p serisi, yük altında açma-kapama yapabilen, transfer işlemini kaynak durumlarına göre otomatik olarak sağlayan, istendiğinde programlanabilir girişleri kullanılarak uzaktan kumanda edilebilen veya elle kullanıma imkan veren, güvenli geçiş sağlayan şalterlerdir.

Bobin Kumandalı Transfer Şalterleri AtyS M serimizde bu kolaylıkların dışında motor yerine bobin kullanılarak daha hızlı bir geçiş süresi ATyS M sağlanmıştır. Çalışma prensibi olarak genel ATyS ürünleriyle aynı olup iki şalterin elektriksel ve mekanik olarak kilitlenmesi ile tek bir şalterde transfer işlemi gerçekleştirmektir. ATyS d M Serisi şalterler, kuru kontakla uzaktan kontrol edilebilen, ATyS g M ve p serileri otomatik olarak transfer işlemini gerçekleşterebilen, tüm amperajlarda şebekeden jeneratöre veya jeneratörden şebekeye 180 ms. içinde transfer işlemini gerçekleştirebilen monofaze veya trifaze 40,63,80,100,125 ve 160 A olarak imal edilen ve 10.000 açma kapama yapabilen transfer şalterleridir. M Serisi ile beraber, 2 kutup, 3 kutup veya 4 kutuplu olarak, transfer şalterleri ürün yelpazemizi 40 A ile 3200 A arasında, siz değerli müşterilerimizin

Transfer Şalterlerinin İşlevsel Üstünlükleri

hizmetine sunulmuştur. SOCOMEC ATyS d M, ATyS r ve ATyS d serileri yine SOCOMEC’ in ürettiği yetenekli kontrol üniteleri C20 ve C40 sayesinde otomatik transfer şalterlerine dönüşebilmektedir. SOCOMEC, şebeke-jeneratör arası transferlerde kullanılmak üzere üretilmiş C20 ve iki jeneratör arası transferlerde kullanılmak üzere üretilmiş, eş yaşlandırma özelliğine sahip C40 ile tüm transfer senaryolarına uygun çözümler sunabilmektedir.

Kontaktörlü ve T.M.Şalterli Transfer Sistemleri ile Transfer Şalterinin (ATyS) Karşılaştırılması

Yaygın bir şekilde kullanılmakta olan kontaktörlü, termik manyetik şalterli veya açık tip devre kesicili transfer sistemleri, mekanik ve elektriksel kilitleme yapılarak, ihtiyaç duyulan yük transferi işlemini sağlamaktadır. Fakat bu sistemler, acil durumlar ve çalışma mantıkları ile yarattığı dezavantajlarla, bir çok durumda doğru transfer sistemi olmadıklarını göstermektedirler. Sıkça karşılaşmaktayız ki; bu yöntemlerle yapılmış transfer panolarında, çoğu zaman mekanik kilit dahi kullanılmaması, sisteme olan güveni azaltmakla beraber, mühendislik açısından değerlendirildiğinde, bir

Transfer şalterleri kalıcı tip 3 sabit pozisyona sahiptir ve sadece transfer anında enerjiye ihtiyaç duyarlar, dolayısı ile gerilim dalgalanmalarından etkilenmezler, termik tüketimleri düşüktür ve güvenli çalışma sağlar. Kontaktörlerde ise mekanik olarak sabit pozisyon yoktur, bobinin sürekli enerjilenmesi gerekir, dolayısı ile gerilim düşmelerinden etkilenebilir, kontak sıçraması meydana gelebilir. Kontaktör bobini devamlı enerji altında olduğundan gereksiz enerji tüketimi mevcuttur. Transfer Şalterlerinin çalışma modu otomatik veya el kumanda şeklinde seçilebilir ve acil durumlarda tahrik kolu ile kumanda edilebilir. Kontaktörle yapılan transfer sistemlerinde ise el ile kumanda olanağı yoktur, dolayısı ile acil durumlar için herhangi bir çözümü yoktur. Transfer şalterinin çalışma modunu el kumandasına aldığınız durumda, kumanda devresinin devre dışı kalmasına olanak verir ve problem anında veya bakım sırasında tahrik kolunun bulunması pratikte önemli yararlar sağlar. Transfer şalterlerinin kumanda mantığı kontaktör şeklinde (devamlı gerilim) veya darbeli (impuls) şeklinde olabilir, bu durumda kullanıcıya esneklik sağlanmış olur. Kontaktörlerin çalışma mantığı ise değiştirilemez. Transfer şalterlerinde, hatadan önce geçen süre ( MTBF ) cihazın

115 Mart

2016


basit yapısı nedeniyle uzundur. MTBF’nin uzun olması potansiyel arızalarında az olması anlamına gelir. Kontaktörler ise birçok parçadan meydana geldiğinden hata riski daha fazladır.

Transfer Şalterlerinin Montaj ve Maliyet Avantajları

Transfer şalterleri, tek referans ürünü ile tarif edebilir ve diğer transfer sistemlerine göre pano içinde daha küçük bir alana, kısa sürede monte edilebilir. Bu durum, montaj işçiliği maliyetinde avantaj sağlamakla beraber, mekanik ve elektriksel kilitleme makanizması cihazın içinde olduğundan ayrıca aksesuar olarak sipariş etmek zorunda kalınmaz ve kilitleme ile ilgili problemlerin üretici garantisi altında olmaması sorununu ortadan kaldırır. Kontaktörlerde ise bütün aksesuarların (Kontaktör, bobin, yardımcı kontaklar..) ayrı ayrı siparişi gerekir. Bu durum, montaj ve sipariş sırasında yanılmalara yol açabilir. Bu özelliğin sağladığı en önemli avantaj ise transfer sisteminin tek bir firmadan tedarik edilerek, kritik bir transfer sisteminin garantisinin de tek bir firma tarafından verilmesidir. Transfer panosunda ortaya çıkan bir arıza durumunda farklı noktalarda arızanın nedeninin aranması yerine sadece transfere odaklı bir ürün kullanarak kullanıcının karşısında tek bir muhatap bulması, üretici firmanın kullanıcılara sağladığı en önemli güven unsurudur. Transfer şalterlerinde, bara montajı şalterin ön ve arka kısmına yapılır. T.M.Şalterlerde ise montaj şekli yan yana veya bir şalter diğerinin üst kısmında olacak şekildedir. Bu durum, transfer şalteri kullanıldığı durumda devreye almada kolaylık ve pano

116 Mart

2016

içinde yer kazancı sağlar. Transfer şalterlerinin Icw değeri (Kısa devre anma akım dayanımı değeri) yüksektir, dolayısı ile kısa devre sırasında tahribata uğramaz. Açık tip devre kesicilerde ise Icw değeri düşüktür. Çoğu zaman, kısa devre oluştuğu durumlarda, bir daha kullanılmayacak şekilde tahribata uğrarlar. Transfer şalterleri, 250 A ve üzerindeki değerlerde, diğer sistemlere göre daha düşük maliyetlidir ve satın almada maliyet avantajı sağlayabilir. SOCOMEC otomatik transfer şalterleri serilerinin tümünde insan ve ekipman güvenliğini sağlayan özellikler standart olarak sunulmaktadır. Serilerdeki bazı ortak ve farklı özellikler aşağıda sıralanmıştır; • Tüm serilerde istenildiğinde manuel kullanım, • Tüm motorlu serilerde motor bloğu arızasında manuel kullanım ve enerji altında motor bloğu değişimi yapabilme, • Tüm serilerde manuel kullanım sırasında otomatik transfer sisteminin kilitlenmesi, • Tüm serilerde otomatik kullanım sırasında kumanda kolu takılamaması, • Tüm serilerde mekanik konum göstergesi, • Tüm serilerde “0” pozisyonunda asma kilit takılabilme özelliği ve isteğe bağlı olarak tüm pozisyonlarda asma kilit takılabilme, • Tüm kontrol ünitelerinde “kaynak hazır” ve konum göstergeleri, • Tüm kontrol ünitelerinde program menüsünü şifre ile koruma, • Tüm kontrol ünitelerinde faz sırası doğrulaması,

Tüm kontrol ünitelerinde gerilim ve frekansı sürekli izleme, özel serilerde güç bilgilerini alabilme, İsteğe bağlı olarak şalter için özel üretilmiş koruma kapakları ve köprüleme baraları,

Yük Altında Güvenli Açma-Kapama için SIRCOVER Serisi Manuel Transfer Şalterleri ( Enversör Sistem ) 125 A ile 3200 A arası , 3 kutup veya 4 kutuplu, yükte açma kapamaSIRCOVER BY-PASS şalterleri, el kumandalı, çok kutuplu , yükte açma-kapama yapabilen anahtarlardır. Üst üste oturan, birbirleri arasında kilitlenmiş 3 anahtardan oluşur. Bu şekilde 3+6 kutup veya 4+8 kutuplu anahtar kombinasyonları oluşturulmuştur. Yükün girişi ve çıkışını, aynı anda ayırarak genellikle bakım sırasında güvenli şekilde by-pass işlemini yerine getirirler. SOCOMEC, elektrik ve otomasyon sektöründe yer alan pano üreticileri, elektrik taahhüt şirketleri, endüstriyel tesisler ve malzeme tedarikçilerine sağladığı özel ürünler ile bu ürünlerin teknik destek ve satış sonrası hizmetlerinin verilmesi ve kurulan sistemlerin bakım hizmetlerinin verilmesi konusunda çalışmalarına yön vermiş ve sektördeki yerini geçtiğimiz yıllar içerisinde %100 müşteri memnuniyeti sağlayarak daha da güçlendirmiştir.



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

LEFA TEMSİLCİLİK

“2016 yılında satışlarımızı artırmayı planlıyoruz” Firmamız farklı sektörlerde kullanılan ürünlerin temsilciliğini yapmaktadır. Sektörleri ve ürünleri şu şekilde özetleyebiliriz;

118 Mart

2016

Motorlar için laminasyon paketleri, motor test cihazları, izolasyonu ve ısının ortamdan atılmasını sağlayan epoksi reçineler ve döküm makinası, vernikleme üniteleri, mühendislik yapıştırıcılar, piroliz yöntemi ile termik temizleme fırınları Trafolar için yönlendirilmiş ve yönlendirilmemiş laminasyon sacları, elektriksel akım test cihazları, kuru trafo için epoksi reçine, yapıştırıcılar, nano kristal nüveler ve yağ rejenerasyon üniteleri Aydınlatma sektörü için, IP sınıfını yükseltmeye yönelik Ledlerde kullanılan şeffaf reçineler, contalama amaçlı

reçineler, otomatik dozajlama üniteleri 2015 yılı içinde temsilciliklerimizin sayısı ve buna bağlı olarak müşterilerimizin sayısı arttı. Temsilciliğini yeni aldığımız İtalyan reçine üreticisi firmanın ürünlerini piyasada yaygınlaştırdık. Aynı ürüne yönelik makine satışı çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanı sıra trafo sektöründe yağ rejenerasyon sistemlerinde satışlarımız ve aktivitelerimiz artarak devam ediyor. Türkiye’nin önde gelen beyaz eşya firmalarından birine motor test cihazı satışımız oldu. Ünite mayıs ayı içerisinde teslim edilecektir. Bu konudaki aktivitelerimizde devam ediyor.



Yeni hizmet verdiğimiz bir alan olan piroliz yöntemi ile termik temizleme fırınları temsilciliğimizi pazarda tanıtıyoruz. 2015 yılı içinde Yenilenebilir Enerji sektöründe varlığımızı arttırdık. ORC turbojeneratör ve ısı transfer yağı temsilciliğimizin enerji sektöründeki bilinirliğini arttırmaya devam ediyoruz. Yatırımlarımızı pazarımızı genişletmeye ekibimizi büyütmeye odakladık. Yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda

120 Mart

2016

etkinliklerimizi arttırmaya yönelik çalışmalarımız olmuştur. Şirket yönetiminin verimliliğini ve satış başarısını arttırmak amacıyla CRM sistemimizi faaliyete geçirdik. Aynı zamanda lojistik anlamda depolama kapasitemizi arttırdık. 2016 yılında var olduğumuz pazarlarda varlığımızı sürdürmek ve satışlarımızı arttırmayı planlıyoruz. Var olduğumuz sektörlerde eksikliğini gördüğümüz ürünlerle ilgili yeni temsilciliklerle portföyümüzü genişleteceğiz. Ortadoğu pazarında

bayilik potansiyeli olan firmalarla görüşmelerimiz devam etmektedir. Türkiye’deki en büyük cari açık kaynağının Enerji olması ve günümüz koşullarında politik anlamda risk taşıyan enerji kaynaklarının yeterli olmaması, ülkemizi mecburi yatırıma teşvik ediyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarında aktif rol oynayarak coğrafi koşullarımızın bize sunduğu biyokütle yakıtların değerlendirmesi sonucunda ihtiyacımız olan elektrik enerjisi üretimi projelerinde faaliyetlerimizi arttırarak kaynak tasarrufu sağlayarak ekonomimize fayda sağlamayı hedefliyoruz. Ekonomideki durgunluk ve Rusya’nın koyduğu ekonomik ambargo nedeniyle birçok sektörde satış ve tahsilat problemleri yaşanıyor. Koşullardaki belirsizlik nedeniyle yatırımcılar girişimlerini ertelemeye yöneliyorlar.


SALON 8 / STAND F 100


WIN fuarı • TANITICI RÖPORTAJ

RST

YÜKSEK GERİLİM TESİSLERİNDE ELEKTRİKSEL YANGIN RİSK ANALİZİ ve TEHLİKE ÖNLEYİCİ FAALİYETLER Firmanızdan bahsedebilir misiniz?

RST, voltaj regülatörü ve transformatör imalatı yapmaktadır. Baba mesleği olup, 40 yıllık tecrübeden yararlanarak bu sektöre başladım. Hedefim bu tecrübeye teknolojiyi de katarak, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine kaliteli ve ekonomik bir şekilde cevap vermektir. Bunu sağlarken rekabetin arttığı ve karlılık oranının düştüğü günümüzde, kaliteden ödün vermeden sürekli gelişen bir firma olarak yolumuza devam etmekteyiz. Yaptığımız ihracatlarla ve yurtiçi satışlarımızla firmamızın güvenirliği her geçen gün daha da artmaktadır. Felsefemiz amatör ruhla profesyonel düşünerek ilerlemektir.

Ürettiğiniz ürünler ve teknik özellikleri ile ilgili bilgi verir misiniz? Elektrik enerjisinin farklı faktörlerden dolayı düşmesi ya da yükselmesi,

122 Mart

2016

sanayinin hızla ilerlemesine karşın alt yapının yetersiz kalması veya enerjinin dalgalanması sonucunda kullandığımız tüm elektrikli ekipmanlar ciddi bir şekilde etkilenmektedir. İşletmelerin yoğun olduğu bir bölgede; faal zamanda voltajın düşmesi, pasif zamanda da yükseldiği görülmektedir. Dağıtım trafolarına yakın olan bölgelerde ise sürekli yükseliş olur. Bu durum elektrikli cihazlarımıza zarar verir. Voltaj regülatörü şebeke gerilimlerini olması gereken değere göre düzenler. Ürettiğimiz voltaj regülatörleri Servo Mikroişlemcili Sistem, Statik Sistemdir. Monofaze ve Trifaze olarak 3000 kVA güce kadar üretim yapabilmekteyiz. Ayrıca Transformatörde 1000 kVA ‘ya kadar üretimimiz vardır. • CNC Tezgahları • Isıtma soğutma sistemleri • Matbaa makineleri • Tekstil, Nakış ve Çorap Makineleri • Bilgisayar Sistemleri


Risc Mikroişlemci Kontrol

Frekanstan bağımsız True RMS ölçüm (gerçek voltajı görme)

Display ekran (2 ayrı numaratör)

Şebeke ve regülatörü aynı anda görme imkanı

100-200/saniyelik yüksek ayar hızı

Geniş gerilim aralığı

Yüksek verim

RST Voltaj Regülatör ve Transformatör

Çiftehavuzlar Cad. Prestij İş Merkezi No.27/349 Bayrampaşa/İstanbul Telefon 0212 577 1 777 Faks 0212 577 1 799


• • • • •

Asansörler Komple ev, fabrika, hastane vb binalarda Tıbbi Cihazlar Endüstriyel ürünler Benzin istasyonları gibi yerlerde voltaj sorunu regülatörle sonlandırılır.

Sahip olduğunuz yerli ve uluslararası standart belgeleri ve kalite sertifikaları hangileri? CE ürün belgesi ve ISO 9001 Kalite Sistem Belgesi

Ürünlerinizin uluslararası pazarlardaki kullanımına ne düzeyde? Voltaj regülatörü yurt dışında da

124 Mart

2016

voltaj sorunu olan ülkelerde ihtiyaç duyulmaktadır. Yurtdışında Çin malı üretimler her ne kadar pazarda var olsa da Türk malına olan güvenirlikten dolayı talepler her geçen gün artmaktadır. Çin malının düşük fiyatlı olması yurtdışında tercih edilmesinde etken olmasına rağmen, kaliteli ürünü ülkemizden sağlayabileceğini bilen firmalar tarafından tercih edilmekteyiz. Ağırlık Asya ve Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülkede kullanılmaktadır.

Sektörle ilgili görüşleriniz neler? Kaliteli ve ekonomik üretim yapmak firmamızın ana hedefidir. Piyasa şartları bu düşüncemizi her ne kadar zorlasa da kalıcı olmak ve tercih

edilmek için ödün vermeden bu şekilde devam edeceğiz. Piyasada kalitesiz, yetersiz ve Çin malı malzeme kullanarak üretilen regülatörlerle rekabet etmek sektörün başlıca sorunlarıdır.

Kullanıcılara ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz? Kalitesiz ve yetersiz malzeme kullanımı ürün fiyatlarını çeşitlendirmektedir. Bu durum kullanıcıların regülatör seçiminde etkili olmaktadır. Voltaj regülatörü kullanıldığı yerde önemli bir görevi olduğu için kaliteli olması gerekir. Kullanıcıların bu durumları değerlendirerek karar vermeleri daha sağlıklı olur.



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

ULUS ELEKTRONİK

Sektörde 30 YILLIK deneyim ULUS ELEKTRONİK SAN ve TİC. LTD. ŞTİ. 2005 yılında kurulmuştur. Firmamız sektörde 10 yılı aşan deneyimi, sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi, siz değerli müşterileriyle paylaşmaktan mutluluk duyar. Kurulduğu günden itibaren trafo alanında üretim yapan uzman bir kadroya sahiptir.

I

SO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi belgelerine sahiptir. Ürünlerimiz TSE, VDE, BSI, CSA, UL, TUV, GS, SEMKO, NEMKO gibi dünyanın belli başlı ülke standartlarını karşılayabilecek nitelikte üretilebilir. Firmamızın faaliyet alanı her çeşit sargılı devre elemanlarını kapsamaktadır. Nüveli (Ferit) Trafolar, Saclı Trafolar, Toroid Cinsi Trafolar, Havalı Bobinler, Line Filtreler, Akım Trafoları, Şoklar, Reaktörler, EMI/ EMC Filtreler, Tıbbi Ayırma (Hastane İzolasyon) Transformatörleri, Varyaklar ve müşterinin isteği yönünde oluşturulabilecek özel ürünler gibi…

EMI/EMC Filtreler

Firmamız 2012 yılında tamamlan Tübitak destekli EMI/EMC Filtre projesi ile ürün çeşitliliğini arttırmıştır. UPS, SMPS ve sürücüler akım ve gerilimin hızlı değişimine bağlı olarak genliği 100 mV ile 100 V, frekansı 10 kHz ile 1 GHz aralığında küçük enerjili bozucu işaretler üretirler. Bu problemlerin giderilmesi için EMC/ EMI filtreleri kullanılmalıdır. Ulus Elektronik pasif harmonik filtresi üç fazlı güç sistemlerinde harmonik bozulmaları gidermek için ekonomik bir çözüm sunmaktadır. Kompakt yapısı ve kullanılacak sisteme kolay montajı sayesinde kolayca monte edilirler ve devreye alınabilirler. Elektrik tesislerinin, elektrik-elektronik cihazların güvenilirliğini ve ömürlerini artırır, elektrik sistem kapasitesini daha iyi kullanmayı sağlarlar. Sistem işletme ve bakım maliyetlerinde

126 Mart

2016

uzun süreli kazançlar sağlar. Müşterilerimizin isteklerine göre özel tasarımlar yapılmaktadır.

Tıbbi Ayırma (Hastane İzolasyon) Transformatörleri TSE (TS EN 61558-2-15) belgesine sahip en yeni ürünlerimiz ise Tıbbi Ayırma Transformatörleri’dir. Tıbbi ortam ve mekânların güvenliği için güç beslemesinde kullanılan ayırma transformatörleridir. Müşteri isteğine göre değişik gerilim değerlerinde üretilmektedir. 3,15KVA - 10KVA aralığında üretim yapılmaktadır. Elektrik kaçaklarının yaşam tehlikesi (ölüm, yaralanma gibi...) oluşturacağı tıbbi ortamlarda kullanılır. Tıbbi ortamlarda hayatsal önemi olan ve tıbbi ortam cihazlarının hastalara direk bağlandığı grup 2 odalarında izolasyon amaçlı kullanılmaktadır.



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

BRADY

En sağlam dış mekan tanımlama etiketi Brady, 10 yıldan uzun süre UV ışığına, hava koşullarına, sıvılara ve aşınmaya karşı dayanıklı olan en üst kalitede bir tanımlama etiketi geliştirmiştir. Piyasadaki en sağlam dış mekan tanımlama etiketi; ekipmanların, taşıtların, bileşenlerin ve tesislerin on yıldan uzun süre açık bir şekilde tanımlı kalmasını sağlar.

128 Mart

2016

Ekstra laminasyona gerek yoktur Çoğu dış mekan tanımlama çözümü, bir-iki yıl sonra solarak, küçülerek, yırtılarak veya düşerek okunamaz ve dolayısıyla kullanılamaz hale gelir. Brady’nin yeni, halojensiz ve son derece dayanıklı dış mekan tanımlama etiketi, en zorlu dış mekan koşullarında 10 yıldan uzun süre dayanır ve okunaklı kalır. Etiket, hava koşullarına karşı dayanıklıdır ve baskısını korumak için ekstra laminasyona ihtiyacı yoktur. Net ve dayanıklı tanımlama; ekipmanların,

bileşenlerin, taşıtların, araçların ve tesislerin daha etkili kullanılmasını sağlar ve sık sık değiştirilmeye ihtiyaç duymaz.

Dışarıdaki uygulamalar Beyaz yüzey üzerinde siyah baskıyla sunulan bu sağlam dış mekan tanımlama etiketi; güneş panellerini, taşıtları, ekipmanları, tesisleri veya görünür kabloları barkodlamak ve tanımlamak için idealdir. Olası uygulamalar arasında trafik levhaları, satış makineleri, çatı üzeri klima üniteleri ve kapılar veya


17 - 20 Mart 2016 Salon 2 OTOMASYON stand B-180

merdiven boşlukları olabilir. Veri/telekomünikasyon, inşaat veya elektrik gibi dışarıda faaliyet yapılan sektörlerde, bu en sağlam dış mekan etiketi net tanımlama ve yerinde bildirim ile verimliliği artıracaktır.

Kolay oluşturulur ve uygulanır En sağlam dış mekan tanımlama etiketi, Brady’den kaliteli bir termal transfer masa üstü veya mobil yazıcısı kullanılarak sahada da yazdırılabilir. Etiketleme yazılımıyla birleştirildiğinde, sahada yazdırma için birçok barkod ve serileştirme seçeneği kullanılabilir. Etiket kendiliğinden yapışkanlı olduğundan ve üst laminasyon gerektirmediğinden, yazdırılması ve uygulanması kolaydır. B-8591 adı da verilen bu en sağlam dış mekan hava koşullarına dayanıklı etiketi, Brady’nin WorkHorse™ Series Etiket Serisinin bir parçasıdır. Test sonuçlarını almak veya kendi testleriniz için bir örnek almak isterseniz, emea_request@bradycorp.com adresine e-posta gönderin.

Kabloları veya bileşenleri tanımlama BBP™12 Etiket Yazıcısı, kendinden laminasyonlu etiketler, sarmal etiketler, makaronlar, kablo bayrak ve etiketleri, sigorta kutusu ve bağlantı panosu etiketleri basar. İhtiyaçlarınız için en iyi profesyonel tanımlama etiketini seçmenizi sağlayacak harika bir araç olan “Herhangi bir kablo ve bileşeni tanımlama” adlı ücretsiz bir tanımlama kılavuz kitabı oluşturduk!

Ücretsiz kılavuzumuz için istekte bulunun!

BRADY Türkiye Konaklar Mah. Selvili Sk. C13 Blok.8 K.3 D.5 34330 4.Levent Istanbul www.bradyeurope.com/cableID T: +90 212 264 02 20 / 264 02 21 F: +90 212 270 83 19 E: emea_request@bradycorp.com


WIN fuarı • TANITICI REKLAM

EAE Elektroteknik A.Ş

PANELMASTER ALÇAK GERİLİM TİP TESTLİ PANO SİSTEMLERİ Lisanslı Pano… “PanelMaster Alçak Gerilim Pano Sistemleri” IEC 61439 -1/2 standartlarına uygun tip testli pano sistemleridir. Yüksek teknik değerler, estetik görünüm ve kullanıcısına sunduğu geniş konfigürasyon seçeneği ile tip testli pano pazarında ayrı bir konuma sahip olan PanelMaster EAE Elektroteknik tarafından pazar ihtiyaçları göz önüne alınarak özel olarak geliştirilmiştir.

Beyan akımı (In) : 6300 A İşletme gerilimi (Ue) : 415 V - 690 V İzolasyon gerilimi (Ui) : 1000 V Darbe dayanım gerilimi (Uimp) : 12 kV’a kadar Kısa devre dayanım akımı (Icw) : 120 kA- 1 s’e kadar İç Ark : 65 kA Koruma sınıfı : IP30 – IP41 - IP55 Mekanik darbelere karşı koruma : IK10 Bölmelendirme : Form 4b’ye kadar Taşıyıcı Konstrüksiyon : Boyalı 2 mm galvaniz sac Boya : RAL7035 açık gri epoksi - polyester toz boya İşletme sıcaklığı : -5 °C, +40 °C

IEC standartlarına uygunluk • • • •

• •

130 Mart

2016

IEC/EN 61439 -1/2 Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 62208 Boş Muhafazalar-Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 60529 Muhafazalarda sağlanan koruma derecesi (IP Kodu) IEC/EN 62262 Dış mekanik darbelere karşı elektrikli donanımın mahfazası ile sağlanan Koruma Dereceleri (IK Kodu) IEC 60068 ve IEEE-693/2005 Sismik Yeterlilik IEC 61641 iç ark


Her ihtiyaca uygun esnek konfigürasyon Tamamen modüler yapısı ve ölçü çeşitliliği ile tercih etiğiniz tasarımı kolay bir şekilde gerçekleştirebilir; önden ve arkadan erişim kolaylığı ile arıza anında zamandan tasarruf sağlayabilirsiniz. Düz kapı, camlı kapı, parçalı kapı ve havalandırma panjurlu kapı seçenekleri; IP30, IP41 ve IP55 koruma sınıfları ile beklentilerinizi karşılayacak komplike bir çözümdür. PanelMaster modüler yapısı ile sizlere çok fazla ölçü çeşitliliği seçeneği sunmaktadır. PanelMaster, bu yönüyle ” tip testli ’’ olma özelliğinden taviz vermeksizin, her defasında içinde farklı markalı şalt malzeme kullanabileceğiniz bir çözüm olarak pazarda rakiplerinden ayrılmaktadır.

IEC Standartlarında ayrı ayrı modül tip testleri ile esnek tasarım özgürlüğü

Şalt Cihaz Markası Tercihinde Serbestlik PanelMaster Alçak Gerilim Tip Testli Pano Sistemleri KemaDekra uluslararası bağımsız test laboratuvarlarında, en yaygın kullanımda olan 7 farklı markalarının her biriyle ayrı ayrı IEC 61439-1/2 standartlarına uygun olarak tip testleri yapılmış ve belgelendirilmiştir.

PanelMaster’ da açık tip şalterler, kompakt şalterler, busbar bağlantı modülleri, ana baralar ve dağıtım baraları farklı akım değerleri ve farklı montaj şekillerinde ayrı ayrı test edildiğinden uygulamada kullanıcıların projeye özel pano tasarımı yapmalarını mümkün kılınmıştır. Tip testler gerçekleştirilirken her bir şalt cihazı en olumsuz montaj konumunda (yani pano için hava sirkülasyonun en az olacağı form 4b bölümlendirme, dış hava akışının az olacağı IP55 koruma sınıfı, şalterler ısınmanın en fazla olduğu panonun üst kısmında montajlanmış şekilde ve ön örtülü yapıda) testlere tabi tutulmuştur ve testlerden başarı ile geçmiştir.

Sismik test ile sarsıntılara karşı yüksek güvenlik PanelMaster IEC 60068 standartlarında sismik testten başarı ile geçmiş tip testli alçak gerilim pano sistemidir. PanelMaster kuvvet panosu olarak tasarlanmış ve üzerinde busbar bağlantısı ile birlikte 6300A giriş ve muhtelif çıkış modülleri olan bir pano grubu üzerinde Richter ölçeğine göre 7 ve üstüne denk gelen bir şiddette (IEC 60068-3-3 ve IEEE693’e gören yatayda ve dikeyde 0,66g) sismik tip testten başarı ile geçmiş ve Virlab uluslararası bağımsız test laboratuvarları tarafından belgelendirilmiştir.

PanelMaster’a Özel Proje Bazlı Yetkilendirme ve Proje Bazlı Lisanslama Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama organizasyonu PanelMaster tip test pano çözümlerinde uygulanan ayrıcalıklı bir çözümdür. PanelMaster tip test panolarının montajını

131 Mart

2016


pano etiketlerinin eşleşip eşleşmediğini kontrol eder. Dokümanlarda uygunsuzluk yok ise panolarda ölçümler gerçekleştirilir. Yapılan ölçümlerden sonra her pano gözüne ait fotoğraf çekimi yapılıp kontrol formu eksiksiz bir şekilde doldurulur. Kontrol formu ve fotoğraflar yerinde tespit ekibi tarafından lisanslama ekibine rapor edilir. Lisanslama ekibi tarafından yapılan incelemelerde uygunsuzluk bulunmadığı durumda, söz konusu panolar lisanslanmış olur ve lisans rozetleri panolara takılmak üzere nihai üreticiye lisanslama ekibi tarafından gönderilir. Lisans rozeti olmayan panolar PanelMaster olarak lisanslandırılmamış sayılır. Bu organizasyon sayesinde pano firmaları tarafından tip test standartlarının daha iyi anlaşılması, proje firmalarının şartnamelerde belirttiği şartların sağlanması, taahhüt firmalarının ve yatırımcı firmaların tip test anlamında eksiksiz beraber PanelMaster lisanslama yapabilmek için nihai üreticilerin lisanslanmış pano sistemi satın ekibine başvuruda bulunması EAE Elektroteknik A.Ş.’den proje alması sağlanmaktadır. gerekmektedir. Yapılan başvuru bazlı yetkilendirme belgesi alması Böylelikle müşterilerimizin tip sonucunda lisanslama ekibi yerinde zorunludur. tespit işlemi için tarih belirleyip Elektro-montajı biten panolar test görünümlü pano değil; PANELMASTERʼA ÖZEL PROJE BAZLI LİSANSLAMA yerinde YETKİLENDİRME tespit ekibini yönlendirir. VE PROJE için PanelMaster lisansı alınmak tasarımBAZLI doğrulaması yapılmış ve Yerinde tespit ekibi panolara ait istenmesi durumunda nihai lisanslanmış tip testli pano alması dokümanların ve bu dokümanlarla üreticinin istenilen bilgilerle garanti edilmiş olmaktadır.

132 Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı lisanslama organizasyonu PanelMaster tip Mart test pano çözümlerinde uygulanan ayrıcalıklı bir çözümdür. PanelMaster tip test panolarının montajını yapabilmek için nihai 2016 üreticilerin EAE Elektroteknik A.Ş.’den proje bazlı yetkilendirme belgesi alması zorunludur.



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

ENEL

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAĞINDA YENİ BİR DEVRİM: HİBRİT UPS Alternatif enerji kaynaklarının birçoğu doğa koşullarına son derece bağımlı durumda. Bu nedenle bu kaynaklar ile üretilen enerji sezonluk, günlük ve hatta anlık olarak bile büyük değişimler gösterebilmekte.

S

anayileşmenin ve teknolojideki gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan elektrik enerjisi günümüz dünyasının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Dünyadaki nüfus artışı ve büyüyen ekonomiler incelendiğinde elektrik talebi gün geçtikçe artmaktadır. Bu talebi karşılamak için çeşitli teknolojilerle elektrik üretim santralleri kurulmuş, arz-talep dengesi sağlanmaya çalışılmaktadır.

Giriş Geçmişten günümüze elektrik ekseriyetle hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir. Arazi yapısı ve nehir potansiyeli uygun olmayan ülkeler ise termik

134 Mart

2016

santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır. Diğer taraftan enerji talebi sürekli olarak artmaktadır. Dolayısıyla hidrolik santraller veya termik santraller vasıtasıyla karşılanamaz hale gelmesi kaçınılmaz bir gelecektir. Bu açıdan günümüzde başta güneş ve rüzgar tabanlı sistemler olmak üzere alternatif ve yenilenebilir enerji sistemleri, çevre dostu ve sürdürülebilir bir işletim sağladıklarından dolayı gelecek açısından önemli olarak değerlendirilen enerji kaynakları konumundadırlar. Ancak bahsi geçen alternatif enerji kaynaklarının birçoğu doğa koşullarına son derece bağımlı durumdadır. Bu


nedenle bu kaynaklar ile üretilen enerji sezonluk, günlük ve hatta anlık olarak bile büyük değişimler gösterebilmektedir. Bu durum da üretilen enerjinin genel enerji talebi ile tam olarak örtüşmemesine neden olabilmektedir. Bu açıdan bahsi geçen kaynakların değişken yapılarından kaynaklanan sorunlar, bu kaynakların hibrit olarak kullanılması ile birlikte çözülebilmektedir. Mevcut KGK uygulamalarında ise elektrik şebekesinden alınan enerji çeşitli dönüşümlerden geçirilerek KGK’ya bağlı olan yüklere iletilmektedir. KGK elektrik şebekesinden aldığı enerjiyi hem kendine bağlı olan yükleri beslemekte hem de batarya grubunu veya gruplarını şarj etmekte kullanmaktadır. Anlaşılacağı üzere KGK elektrik şebekesine enerji aktarmayan aksine enerji tüketen bir sistemdir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi bünyesine katacak bir özelliği yoktur. Mevcut fotovoltaik evirici sistemlerinde ise sadece fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi şebekeye aktarmaktadırlar. Dolayısıyla şebeke oluşabilecek problemlerin yüke yansımasına engel olan bir özelliğe sahip değiller. Elektrik şebekesinde yaşanacak kesintilerde çözüm sunamamaktadır. Dolayısıyla mevcut KGK piyasasında ve teknolojisinde hem KGK hem de fotovoltaik evirici özelliklerini barındıran bir cihaz bulunmaması böyle teknolojik bir çözümün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Enel Enerji tarafından hayata geçirilen ve patenti Enel Enerji’ye

ait olan Hibrit UPS, solar sistemler ve rüzgar türbünleri ile birlikte koordineli olarak çalışabiliyor. 10 kW’ lık modüllerden oluşan ve MPPT teknolojisine sahip olan konvertörler sayesinde güneş panellerinden ve rüzgar türbünlerinden UPS’e enerji transferi sağlanmaktadır. Yük tarafından çekilen enerjinin bir kısmı ya da hepsi güneş panellerinden ve ya rüzgar türbünlerinden elde edilmektedir. Böylece bir süre sonra sistem kendini amorti edip, yatırımdan kazanç sağlanmakta,

ayrıca doğa dostu örnek bir sisteme sahip olunmaktadır.

Sistemin Çalışma Yapısı DC-DC MPPT (Maximum Power Point Tracker) ünitesi doğru akım gerilim dönüştürücü devresidir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen doğru akım gerilimi uygun doğru gerilim seviyesine çıkaran ve güneş panellerinden en yüksek noktada güç çekilmesini sağlayan birimdir. Bu birim kullanılarak fotovoltaik güneş

135 Mart

2016


panellerinden elde edilen elektrik enerjisini en üst seviyeye çıkartmak, doğrultucu ünitesini ve evirici ünitesini beslemek mümkün hale gelmiştir. Doğrultucu ünitesi hem şebekeden enerji alarak evirici ünitesini besleyebilmekte hem de MPPT ünitesi vasıtasıyla fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi elektrik şebekesine aktarabilme özelliğine sahiptir. Bu özellik kullanılarak fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin buluşun çıkışına bağlı yüklerin ihtiyacından fazla olması durumunda fazlalık enerji elektrik şebekesine aktarılacak ve kullanıcısına ekonomik katkı sağlayacaktır. Evirici ünitesi doğru akım gerilimini yükler tarafından kullanılabilir alternatif akım gerilimine dönüştürmektedir. Statik bypass ünitesi ikinci kaynaktan gelen enerjiyi çıkışa bağlı yüklere aktarmakta kullanılmaktadır. Bu ünite doğrultucu ünitesinde veya evirici ünitesinde arıza oluşması durumunda UPS’in çıkışına bağlı olan yüklerin enerjisiz kalmasını önlemek amacıyla kullanılmaktadır.

ENELDEN İKİ YENİ FABRİKA

Enel Hibrit UPS’in Sağladığı Avantajlar Nelerdir? Enel Hibrit UPS tek bir ünite içerisinde hem yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan hem de elektrik şebekesiyle enerji alışverişi yapabilen yaratıcı bir cihazdır. Enel Hibrit UPS fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen yenilenebilir enerji ve elektrik şebekesinden enerji çekerek çalışabilmektedir. Ayrıca fotovoltaik güneş panellerinden aldığı fazla enerjiyi elektrik şebekesine aktarabilen ve tüm KGK sistemi özelliklerini barındıran bir cihaz geliştirilmiştir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin cihazın çıkışındaki yükten az olması durumunda hem elektrik şebekesinden hem de fotovoltaik güneş panellerinden enerji çekilerek yükün ihtiyacı karşılamaktadır. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin cihazın çıkışındaki yükten fazla olması durumunda fotovoltaik güneş panellerinden enerji çekilerek yükün ihtiyacı karşılamakta ve fazla gelen enerji elektrik şebekesine aktarılmaktadır.

Enel Kütahya Tavşanlıda kurduğu 50.000 m2 lik yeni fabrika alanında Hibrit teknolojisini hayata geçirdi ve üretime başladı. Günümüzde önemi artan alternatif enerjiler, Eneli de harekete geçirdi, Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışan Upslerle Enel sektörüne yeni bir soluk kattı.

136 Mart

2016



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

GÜNEŞ KİLİT

“ÜRÜNLERİMİZ, AĞIRLIKLI OLARAK PANO, ÇELİK EŞYA İLE OTOMASYON SEKTÖRÜNE HİTAP EDİYOR” Şirketimiz 2010 yılının Mart ayında kuruldu. Bundan önceki 10 yıllık dönemde ise sektörde bugün sattığımız türden endüstriyel ürünlerin imalatını ve pazarlamasını yapan bir firmanın kurucu ortakları arasındaydık.

138 Mart

2016

A

slında sektördeki tecrübemiz1987 yılından bugünlere çeşitli firmalarda pazarlama sorumlusu olarak çalışmış olmamızdan geliyor. Firmamız imalat yapmamakla birlikte imalatçı fiyatlarıyla satış yapan daha geniş bir ürün yelpazesi ile çeşitli sektörlere hizmet vermektedir. Başlıca hizmet verdiğimiz sektörler arasında başta panocular ve rock kabin üreticileri olmak üzere, klima ve santral üreticileri, çelik eşya ve mobilya üreticileri, otomasyon ve hırdavat sektörleri bulunmaktadır. Ürünlerimiz ağırlıklı olarak kilit, menteşe, pano ve çelik eşya aksesuarları ile otomasyon sektörüne

yönelik ürünlerden oluşmaktadır. Amacımız ihtiyaç duyulan tüm ürünleri tek bir çatı altında toplayarak satışını yaptığımız ürünlerin kalite ve standartlara uygunluğunu ve makul fiyatlarla en kısa sürede sevkedilmesini sağlamaktır. Ayrıca sattığımız tüm ürünler için ürün değiştirme, iade ve her türlü teknik desteği (ihtiyaç duydukları kalıplara kadar) koşulsuz vermekteyiz. Yeni çalışacağımız firmalara ürünlerimizin kalitesine güvenmemize rağmen ücretsiz numune gönderip tam onay alma yoluna da sıkca gidiyoruz. Talep eden herkese kalite belgelerini ve bazı ürünlerin test raporlarını sunuyoruz. Sektördeki gelişmelerin dünyadaki sektörel gelişme ve genişlemeyle bir paralellik arzettiğini düşünüyorum. Yeni ürünlerin tasarımı, kalite ve çeşitliğinin artması bu konudaki üreticilerin ve ithalatçıların ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda şekillendiğini düşünüyorum. Her ne kadar Ar-Ge yatırımları düşük olsa da üreticilerimizin dünyadaki pazar payından hatırı sayılır bir pay alma yarışını olabildiğince yapmaya çalışıyorlar. Sektörün yaşadığı en büyük sorun daralan kar marjlarından dolayı Ar-Ge için yeterli bütçe ayıramamalarıdır. Ayrıca ticaretin kurallardan çok güvene dayalı olarak yapılması, şirketlerin yapacağı yatırımlarda önünü görememesine ve kırılganlığa sebep oluyor. Çözümü sanayiciler ve devlet ortak akıl yürüterek bulacaklardır.


SALON 7 / STAND A 250


WIN fuarı • TANITICI REKLAM

GENERAL ELECTRIC

Güvenli, güvenilir ve verimli elektrik dağıtımı için gelişmiş AG ve OG çözümleri Bir GE elektrifikasyon organizasyonu olan GE Industrial Solutions, tesislerin elektrik altyapı ihtiyaçlarına yönelik, enerjinin güvenli, güvenilir ve verimli bir şekilde dağıtımını, korumasını ve kontrolünü sağlayan gelişmiş ürünler sunan güç dağıtımında lider bir global tedarikçidir.

E

lektrik altyapısının bütün elemanları ile ilintili - trafo merkezinden bir tesisin kritik ekipmanlarına ve bunlar arasındaki tüm entegrasyon teknolojilerine kadar - gelişmiş sistemleri müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz. 60 yıldan fazla süredir ülkemizde bulunan GE, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye bölgesinde stratejik partnerlikler, yatırımlar ve çözümler ile varlığını her geçen gün daha da güçlendirmektedir. Elektrik santralleri, trafo merkezleri, enerji iletim ve dağıtım tesisleri, petrol ve doğalgaz tesisleri, demir çelik işletmeleri, maden işletmeleri, havalimanları ve hastanelerde çalışan ya da bu tesislerin altyapı

1- SecoGear metal clad OG dağıtım hücresi ve SecoVac OG vakumlu devre kesicisi

140 Mart

2016

hizmetlerini tasarlayan mühendisler için artık çevresel etkileri az olan teknolojilerin, güvenilir sistemlerin ve işletme güvenliği yüksek ekipmanların seçilmesi çok daha büyük önem kazanmıştır. GE Industrial Solutions olarak bu alanda tedarik ettiğimiz orta ve alçak gerilim güç dağıtım sistem ve çözümleri, motor kontrol sistemleri, enerji verimliliğine yönelik yenilikçi ürünlerimiz ile müşterilerimizin problemlerini çözmeye odaklanıyoruz. GE Industrial Solutions ürünleri GE fabrikalarında ISO 9001:2008 kalite yönetim sistemi ve ISO 14001 çevre yönetim sistemi sertifikaları ile güvence altına alınmış son teknoloji üretim süreçleriyle imal edilmektedir.

SecoGear Hava Yalıtımlı Orta Gerilim Dağıtım Hücreleri GE’nin SecoGear serisi orta gerilim metal clad hücreleri IEC standardını karşılayacak ve aşacak şekilde tasarlanmış, üretilmiş ve test edilmiştir. SecoGear şalt sistemi; en yüksek emniyet ve güvenlik standartlarında enerji santralleri, trafo merkezleri, sanayi ve altyapı sektörlerinde transformatörler, kablolar, kapasitörler ve motorlar için kontrol ve koruma sağlamaktadır. IEC 62271- 100 ve IEC 62271-200 standartları uyarınca KEMA ve IPH laboratuvarlarında tip testlerinden geçirilmiştir. SecoGear ailesinde ileri teknoloji


2- SEN Plus AG pano sistemi ve EntelliGuard açık tip güç şalteri

ürünü, gömülü kutup teknolojisine sahip SecoVac vakumlu devre kesici ve vakum kontakrörleri kullanılmaktadır. Tamamen metal perdeler ile bölmelendirilmiş olarak tasarlanan SecoGear hücreler IEC 62271 uyarınca LSC 2B sınıfındadır. 1 saniye boyunca 50kA’e kadar AFLR sınıfında iç ark koruması sunar. Ayrıca hücreler UBC Zone 4 ve IBC 2012 uyarınca sismik testlerden geçirilerek beklenmeyen koşullarda güvenirlik düzeyini kanıtlamıştır. 3.3kV-17.5kV, 24kV-27kV ve 40.5kV olmak üzere üç ayrı ana gerilim kademesinden oluşan SecoGear ailesi 17.5kV’a kadar 4000A’e kadar anma akımlı, 50kA – 3 saniyeye kadar kısa devre dayanımı, 27kV ve 36kV’seviyelerinde 2500A’e kadar anma akımlı, 31.5kA kadar kısa devre dayanımı gerektiren uygulamalarda kullanılabilmektedir. SecoGear metal clad hücreler, az sayıda parça içeren tasarımı, bakım gerektirmeyen sağlam tasarımı, gömülü kutup teknolojisine sahip SecoVac vakumlu devre kesicisi ile

servis esnasında minimum maliyetli kullanım sağlar.

SEN Plus Alçak Gerilim Pano Sistemleri SEN Plus sistemi, 7600A’ya kadar yüksek akım uygulamalarından birkaç kW’lık motor kontrolü uygulamalarına kadar en fazla talep edilen gereksinimleri karşılayan, GE Industrial Solutions tarafından tasarlanan ve üretilen esnek ve kullanıcı güvenliğini ön planda tutan motor kontrol ve ana dağıtım pano sistemleridir. SEN Plus ve yeni EntelliGuard™ Açık Tip Güç Şalteri kombinasyonu sistemin yanı sıra kişisel korumanın güvenlik şartlarını da başarıyla karşılar. Sabit, takılabilir ve çekmeceli modülleri sayesinde kullanıcıların bütün gereksinimleri karşılanır. Pano sistemi IEC 61439 doğrultusunda bağımsız kuruluşlarca(KEMA, IPH, DEKRA) test edilmiştir. 100kA kısa devre dayanım değerine sahip sistem büyük arızaların üstesinden gelecek şekilde donatılmıştır. Sistem panoları

form 4B’ye kadar farklı ayırma biçimleri ve IP30’dan IP54’e kadar IP koruması sunar. İşlevsel alanların dahili bölmelendirmeleri sayesinde bakım ve işletme esnasında oluşabilecek kaza riskini en aza indirir. Operatörlerin korumasını en üst düzeyde temin etmek amacıyla ekstra testler yapılmış ve ark flaş olaylarına karşı koruma onayı alınmıştır. Geniş koruma seçenekleri Çeşitli koruyucu ekipman türlerinin üreticisi olarak GE aşağıdakileri içeren tam bir ürün yelpazesi sunar: • Kompakt tip ve Açık Tip Güç Şalterleri • Sigortalar ve yük ayırıcıları • Değişken Hıza Sahip Sürücüler ve Kontaktörler • Akıllı motor koruma/yönetim uygulamaları SEN Plus pano sistemi, kullanılan röleler ile Profibus, Modbus ve IEC 61850 haberleşme seçeneklerini kullanıcılarıına sunabilmektedir. Web: www.geindustrial.com.tr

141 Mart

2016


WIN fuarı • TANITICI RÖPORTAJ

VERA

“Kapasitemizi tam anlamıyla kullanıyoruz” Faaliyetlerine 2012 yılında başlayan Vera, yüksek teknik donanıma sahip mühendisleriyle uluslararası standartlara bağlı kalarak endüstriyel pano üretimi yapıyor. Şirketin Genel Müdürü Dursun Özeroğlu, Vera’nın verimlilik ilkesine paralel bir çalışma yürüttüğünün altını çiziyor ve “Kapasitemizi tam anlamıyla kullanıyoruz” vurgusunda bulunuyor.

T

eknik üretim kalitesinin yanı sıra yönetim entegrasyonuna da önem veren Vera, şirket içi eğitimi sürekli kılan bir yapıya sahip. Kalite yönetimi alanında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, Belgelerine sahip olan Vera’nın, belge uygulama içeriği Otomasyon, SCADA ve Pano sistemleri ile ilgili imalat, satış ve mühendislik hizmetlerini komple kapsamakta. Kurulduğu günden bu yana şirketin Genel Müdürlük görevini yürüten Dursun Özeroğlu sorularımızı yanıtladı.

Dursun Bey öncelikle sizi tanıyalım, Dursun Özeroğlu kimdir? 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Uzun yıllar endüstriyel otomasyon ve pano üretim işiyle uğraştım. 13 yıl boyunca saha ve şantiyeler de endüstriyel tesis kurulumun da çalıştım. Sonrasın da 6 yıl AG-OG Tip Testli pano üretimi ile uğraştım ve 2012 yılından itibaren Vera’nın genel müdürü olarak yoğun bir çalışma temposunda ürün ve hizmet üretmeye devam etmekteyim.

Vera faaliyetlerine başladığı 2012 yılından bu güne nasıl bir gelişme kaydetti? 2011’in sonunda kurulduk ve 2012 yılının başında faaliyetlerimize başladık. 2012 yılında yine sahadaki taahhüt hizmetleriyle uğraştık ve

142 Mart

2016

Türkiye’nin en modern tuz fabrikasını yaptık. Ayrıca yine Türkiye’nin en modern jant fabrikasını yaptık. Bu iki projede de elektrik taahhüdü, saha montajı, bütün panoların orta gerilim ve enerji üretim sistemini, otomasyon, PLC yazılımlar ve SCADA yazılımlarını anahtar teslim olarak tamamladık. Bu ilk projemizdi ve çok beğenildi ve önemli bir yere geldi. 2012 yılında alçak gerilim panolarımızı ürettik ve TİP Testlerini


tamamlayıp sektöre sunduk. 2012 yılının Eylül ayından itibaren Uluslararası global firmalarla çalışmayı onlara hizmet ve ürün sunmayı hedefledik ve o günden bugüne durmadan çalışmalarımıza devam ettik. Önceliğimiz kurumsal kimlik oldu. Ayrıca kalite yönetimi, çevre yönetimi ve iş sağlığı güvenliğinde uluslararası standartlara önem verdik.

“ALÇAK GERİLİMLE İLGİLİ HEDEFLERİMİZİ BÜYÜK ORANDA YAKALADIK” Teknik anlamda üretimin kaliteli olması tek başına yeterli değildir. Bunun yanı sıra entegre yönetim sistemine de çok önem vermeniz gerekiyor. Vera mühendislikle yönetimin iç içe geçmiş olduğu bir firma. Biz sermaye eksenli kurulmuş bir firma değiliz, emek eksenli kurulmuş ve kendi ayaklarının üzerinde durmuş bir firmayız. Ekip olarak sürekli çalışma ilkesini dinamik tutan bir firmayız. Bunun neticesinde de kendi öz kaynaklarıyla proje yapan, makine alımı yapan, personel yapısını geliştiren bir firma olarak uluslararası rekabetteki yerimizi aldık. Şu an alçak gerilimle ilgili hedeflerimizi büyük oranda

yakaladık. Orta gerilimle ilgili ise fizibilite çalışmalarımız devam ediyor.

Üretim standartlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Mekanik imalat, tasarım ya da elektromontaj alanlarında belli bir kalite anlayışıyla ve uluslararası standartların tanımladığı şekilde üretim yapıyoruz. Biz bazı ürünleri cımbızla çekip o ürüne ayrı diğer ürünlerimize ayrı bir muamele yapmıyoruz. Fuarlarda sergilemek için ayrı bir ürün de yapmıyoruz. Biz ürettiğimiz her bir ürünü gerçekten müşterinin ve 15 bin kişinin karşısına

çıkabilecek şekilde üretiyoruz. Bu nedenle de her ürünümüzü her an sergileyecek cesarete sahibiz. Vera olarak üretim maliyetlerini müşterinin lehine kullanabilmek üzerine çalışıyoruz. Teslim ettiğimiz her ürünün arkasında durabilecek bir devamlılığa sahibiz.

Üretim tesisleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Yılda 2 bin dikili pano üretebilecek bir kapasiteye sahibiz, üretimlerimizin her aşamasında CNC kontrollü makinalar kullanılmakta ve uluslararası standartlar da üretim yapılmaktadır.

143 Mart

2016


çalışmalardan istifade etmemiz lazım ve sonrasında bunu geliştirici olarak bizim de bir şey katmamız gerekiyor. Üniversitelerden stajyer kabul ediyoruz. Ama bunu geliştirmek istiyoruz. “Firmamızı nasıl geliştirebiliriz ve bu gelişimi sürdürülebilir bir hale nasıl getirebiliriz” sorusunu sık sık kendimize soruyoruz. Ben Arge konusunda yakalanabilir bir hedef koymaktan ziyade ideal bir hedef koymalıyız diyorum. Ar-ge hedeflerini güncel hedefler olarak revize edip daha somut adımlar haline getirmeliyiz. İdealler ve hedefler, Ar-ge yapılanmasının çok daha yukarısında olmalı.

“TERZİ USULÜ ÇALIŞIYORUZ” Vera’nın en önemli rekabet avantajı nedir? Vera’nın yeniliği takip ettiğini belirttiniz, bu kapsamda gerçekleştirdiğiniz Arge çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Öncelikle şunu belirtmek isterim biz personel sayımızla doğru orantılı üretim yapmıyoruz. Çünkü bu sayının çok daha üzerinde üretim yapıyoruz. Kapasitemizi tam anlamıyla kullanıyoruz. Personel sayımızın üstünde bir üretim kapasitemiz var. Personellerimizin hepsi eğitimli ve biz de eğitimi sürekli kılan bir yapıya sahibiz. “Bir günü bir güne denk olan ziyandadır” sözünden yola çıkarak faaliyet gösteriyoruz. Hem Ar-ge hem de personel eğitimi noktasında daha ileriye adım atan bir yapıya sahibiz. Sürekli bilgi edinme ve sürekli Ar-ge

144 Mart

2016

yapma bizim ana şiarlarımızdandır. Bir eğitim çizelgesi yapıyoruz ve personellerimizi bu doğrultuda yönlendiriyoruz. Alınan eğitimler sonrasında bunların işe yansıyıp yansımadığını kontrol ediyoruz. ARGE ile ilgili olarak çok önemli bir katı modelleme programını profesyonel olarak kullandığımızı söylemem gerekiyor. Ar-ge’nin firmaya kattığı geliştirici rol, bizim için çok önemli. Çünkü geliştirici rolünü ön planda tutmazsak yeterince gelişim sağlayamayız.

“İDEAL BİR AR-GE HEDEFİ KOYMALIYIZ” Üniversitelerle işbirliği çok önemsediğimiz bir konu. Ar-ge ciddi bir maliyet ve kalifiye personelle yapabileceğiniz bir iş. Teori kısmında akademik

Biz seri imalattan farklı olarak terzi usulü çalışıyoruz. Nasıl ki uzman bir doktor her hastasına ayrı bir çözüm üretiyorsa, biz de tam bu şekilde çalışıyoruz. Sektörümüzde A müşterisiyle B müşterisine farklı çözümler sunmak gerekiyor. Enerji santralleri için yaptığınız bir çalışmayı gıda sektöründe uygulayamazsınız. Fakat bütün uygulamalardan edindiğiniz yeni deneyimler var, bunları bir sonraki projeye yansıtabilmek çok önemli bir emek. Uluslararası firmalarla da çalıştığımız için onların da bize kattığı pek çok özellik söz konusu. Firma olarak zihniyeti çok önemsiyoruz ve uluslararası çalışmalardan çok şey öğrendik. Zaman planlaması çok önemsediğimiz bir konu. Kalite ve zamanında teslim fedakârlık edemeyeceğimiz konuların başında geliyor.


WIN fuarı • TANITICI REKLAM

ELPEK MÜHENDİSLİK

YÜKSEK GERİLİM TESİSLERİNDE ELEKTRİKSEL YANGIN RİSK ANALİZİ ve TEHLİKE ÖNLEYİCİ FAALİYETLER Yüksek Gerilim sistemlerinin bulunduğu endüstriyel tesislerde iş güvenliği kapsamında en büyük risk grubu olan elektriksel riskler yangın araştırmalarının başrollerini üstlenmektedir. Parlama ve patlama riski daha yüksek olan kimyasallı çalışma ortamlarında elektriksel sistemlerin gerilim seviyelerinin mümkün olduğunca düşük tutulmasına gayret gösterilmektedir. Ancak bu durum sanayi tesislerine ait proses koşullarının Alçak Gerilim ile devamlılığını sürdürmesi konusunda çözüm olmamaktadır.

Mehmet Ferit PEKEROĞLU Elektrik Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı peker@elpekmuhendislik.com.tr ELPEK MÜHENDİSLİK Elektriksel Periyodik Kontroller

145 Mart

2016

Y

üksek Gerilim kullanılması ile sanayi tesislerindeki elektriksel riskler işletmenin mevcut risklerini daha büyük risk seviyelerine ulaştırmaktadır. Sanayi tesislerinde YG kaynaklı elektriksel risklerin önlenebilmesi için trafo Yüksek Gerilim İşletme Sorumlusu Elektrik Mühendisi tarafından çok daha hassas takip ve değerlendirmeler yapılmalıdır. Yüksek Gerilim tesislerindeki SMM Elektrik Mühendisleri ile İş Güvenliği Uzmanları bilhassa YG hatları, trafolar, OG sistemleri, MCC panoları vb yüksek gerilim ve yüksek akım taşıyan elektriksel sistemlerde güvenlik disiplinini ortak yönetmelilerdir.

Yüksek Gerilim Tesislerinde Risk Analizi

Endüstriyel tesisler için Yüksek Gerilim, 1000 Volt ve üzeri gerilim seviyelerine sahip trafolu işletmelerdir. Bu bağlamda, Yüksek Gerilim hatları ile başlayan, trafo ve trafo koruma elemanları ile devam eden AG dağıtım panolar da yüksek akım potansiyelleri ile en önemli elektriksel risk grubunun bulunduğu kısımdır. Yüksek Gerilim tesislerinde elektriksel riskler sadece trafolar, gerilimin yüksek olduğu havai ve/veya XLPE iletkenleri olarak düşünülmemelidir. Ayırıcı üniteleri, kesici üniteleri, modüler hücreler ve yüksek gerilim direkleri de elektriksel risk grubu içinde dikkatle değerlendirilmelidir. Gerilim seviyesinin daha yüksek olması, elektriksel yangın risk analizi

kapsamında AG sistemlerinin risk grubundan daha önemli bir noktada olması gibi algılanmamalıdır. Elektrik kaynaklı yangın araştırmaları; AG kaynaklı elektrik yangınlarının, YG kaynaklı elektrik yangınlarından çok daha sık olduğu ve olay sonuçlarının büyük kayıplara sebep verdiğini ispatlamaktadır. Bu bağlamda, elektriksel riskleri tarif ederken gerilim seviyelerinin yanı sıra akım seviyeleri de dikkate alınmalı ve risk x olasılık hesapları doğru yapılmalıdır. Endüstriyel tesisler için sektörel faaliyet konuları, tesis trafo kurulu güçleri, talep güçleri, tesislerin kurulduğu coğrafi ve jeolojik konumları trafoların yağlı ya da kuru tip olmaları gibi konular da dikkate alınmalıdır. Trafosu bulunan endüstriyel tesislerde yasal olarak Yüksek Gerilim İşletme Sorumlusu (SMM) Elektrik Mühendisi tarafından takip, fenni kontrol ve genel değerlendirmeler yapılmalıdır. Bu hususta SMM tarafından yapılacak yüksek gerilim risk analizleri ile risk önleme ve yönetimi konusunda hazırlayacakları aksiyon planları işletmelere katkı sağlamalıdır.

Trafo Yüksek Gerilim İşletme Sorumlusu Tarafından YG Risk Değerlendirmesi Elektrik Mühendisleri Odası EMO tarafınca onaylanan SMM sözleşmesi kapsamında ilgili endüstriyel tesise ait trafoların düzenli kontrolleri ve takipleri süresince İş Güvenliği teknik kurallarına uyulmasına öncelik

145 Mart

2016


verilmelidir. Trafoya müdahale, kontrol, bakım, takip vb teknik hizmetler öncesi Yüksek Gerilim tesislerde dikkat edilmesi gereken teknik emniyet eğitimlerinin alınarak güvenli çalışma bilinci yaratılmalıdır. Elektriksel İş Güvenliği eğitimleri tamamlanan tüm teknik personel trafolu tesislerde görev almadan önce mutlaka can ve mal güvenliğini tehlikeye atmayacak davranışlarda bulunacaktır. SMM Elektik Mühendisi tarafından yüksek gerilim tesislerinde karşılaşacakları ilk elektriksel risk şüphesiz teknik bilinçtir. Bu durum yetkili mühendis sorumluluğundadır. Yüksek gerilim ile yapılan tüm elektriksel çalışmalarda elektriksel risk değerlendirmesi, deneyimli İş Güvenliği Uzmanları ve sorumlu Elektrik Mühendisi ortak karar ve kanaatiyle yönetilmelidir. YG tesislerde hazırlanacak risk analizi, risk şiddet seviyeleri kapsamında büyük hassasiyet ve ehemmiyetle yapılmalıdır. Risklerin belirlenmesi ve doğru değerlendirilmesi ancak teknik ekip çalışması ile mümkün olmaktadır. Trafolu tesislerde elektrik risk analizi kaynakları sadece YG elektrik etkisi ile değil, kimyasal etkiler de dikkate alınarak incelenmeli ve değerlendirilmelidir. Özellikle yağlı tip trafolarda elektrik yangın riskleri kuru tip trafolara oranla çok daha büyük kayıplara sebep olmaktadır. Bu hususta yağlı tip trafoların başlı başına kimyasallı çalışma ortamı olduğu unutulmamalıdır. Kimyasal maddelerin ki bilhassa yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı ortamların en büyük tehdidi elektriksel arklar, kısa devreler vb artık akımlar ile yüksek gerilim etkilerinin ortak gövdede buluştuğu trafolar, en şiddetli elektriksel yangın risk grubunu oluştururlar. Elektrik risk analizi öncesinde

146 Mart

2016

tamamlanan eğitimlerin ardından, risk yönetimi için teknik ve profesyonel bir ekip elektriksel risk belirlemeye İş Güvenliği Uzmanı ve Elektrik Mühendisi yönetiminde başlayabilir.

Yüksek Gerilim Tesisleri İçin Elektriksel Yangın Risklerinin Belirlenmesi

Havai hatlardan ya da XLPE iletkenleri ile yeraltından ana beslemeleri sağlanan trafo merkezlerinde ilk önce trafo binasının ya da trafo postasının konumu doğru analiz edilmelidir. Bu noktada gerek ilgili endüstriyel tesisin elektriksel güvenliği, gerekse üçüncü şahıslara ait can ve taşınmazların güvenliğinin sağlanması için tesis mimari projeleri ile kuvvetli akım projesi birlikte incelenmelidir. Mimari projede uygunluğu gösterilen, ilgili trafolar için Elektrik Mühendisleri Odasından, yerel yönetimlerden, bölgesel enerji dağıtım kurum ya da kuruluşlarından alınan onaylar İş Güvenliği başlığı altında incelenmelidir. Yetkisiz insanların müdahale ve temasına, araç trafiğine, hava muhalefetine, haşerat (bilhassa fare vb kemirgen canlıların temaslarına) izin vermeyecek konumda bulunmasına dikkat edilmelidir. Özellikle faaliyetlerine uzun yıllar önce başlamış olan fabrikalarda

sık rastlanan bir sorun; trafo binalarının ya da direk tipi trafoların, diğer yaşam alanları ile iç içe geçmesidir. Kuruluşunda sadece kendi fabrikasını beslemekte olan bir trafo merkezi, kurum ihmalleri ya da farklı gerekçelerle mutabakatname esaslı müşterek kullanımlara açılarak risk grubuna üçüncü şahısları da ortak etmektedir. Dolayısıyla bir adet trafo merkezi çok sayıda özel ya da tüzel kişiliği zamanla aynı risk grubunun etkisi altına almış olmaktadır. Bu durum söz konusu trafonun sahibi konumunda olan ve ilgili enerji dağıtım kurum ya da kuruluşuna ilk açılış dosyasını ve güvence bedelini yatırana İş Güvenliği açısından asli suçlu konumuna getirebilmektedir. Trafo tesisinin ilk kurulumunun yapıldığı nokta bir tesisin kendi arazisi içinde yer alıyorsa tüm sorumluluklar tesis yetkilileri tarafından üstlenilmektedir. Bir farkı ifade ile trafonun konumu sorumlulukların başladığı adrestir. Yüksek gerilim ile faaliyet gösteren işletmeler için trafo tesisinin bir risk olmaktan çıkması ancak; elektriksel periyodik kontroller, fenni muayeneler, teknik takipler ve güçlü-güncel mevzuat bilgisine sahip konusunda uzman ve deneyimli Elektrik Mühendislerinden oluşan ekip tarafından yönetilmekle sağlanır.



Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve 50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen yegane bağımsız laboratuvar...

Akreditasyon kapsamında yapılan deneyler: • Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • İç ark deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • Sıcaklık artış deneyleri 0-6000A • İzolasyon deneyleri • Toprak sürekliliği deneyleri • DC direnç ölçüm deneyleri • Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri


WIN fuarı • TANITICI REKLAM

EPC ENERJİ

KGK ve Yenilenebilir Enerji Sistemleri “Türkiye KGK açısından doymamış bir pazar olarak görüyorum. Ayrıca, KGK’nın yerini tutabilecek bir yapı olmadığı sürece bu pazar her zaman var olacaktır. Şekil değiştirerek ve farklı ek özellikler kazanarak daha da büyüyeceğini düşünüyorum.”

E

nerji, tüm dünyanın sorunu, kaliteli, temiz ve depolanan enerji özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin en önemli sorunu! Bu sorunun kolay kolay ortadan kalkma şansı yok. Özellikle enerjinin depolanıp uygun zamanda kullanılması, gelişen depolama teknolojileri ile daha da gelişecek, büyüyecek diye bakıyorum. EPC Enerji olarak biz KGK’nın bu yönüyle çok daha fazla ilgiliyiz, çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Türkiye’nin KGK pazarının büyüklüğüne gelince, toplamda 200250 milyon Euro arasında olduğunu düşünüyorum. Gerçekte bu pazarın en az iki misli olması gerekir, ama büyük bir kesimin hala KGK’nın ne olduğunu bilmediğini, KGK yerine farklı çözümler ile çözüm oluşturmaya çalıştıklarını biliyoruz. Ancak buldukları çözümün, çözüm olmadığını görünce tekrar arayış içine girip, gerçek çözümü buluyorlar. Veya çözümün pahalı kalması nedeniyle KGK yatırımı yapmadıklarını da biliyoruz.

Yenilenebilir Enerji Sistemleri Bildiğiniz gibi, ülkemiz gerek rüzgar, gerek güneş, gerekse jeotermal enerji yönünde şanslı bir yerde! Rüzgarda ciddi bir ilerleme kaydedildi ve sırada bekleyen bir çok yatırımcı var. Jeotermal konusunda da hızlı ve gelişen bir atak var, ancak güneş konusunda çok yavaş ve çok fazla bürokrasinin olması bu konudaki yatırları engelliyor. Özellikle bireysel yatırımcı acısından bu büyük sorun. Bunun sebeplerinden birisi, bana göre işletme hakkını alan ve alt yapı

şirketleri ! Bu şirketler enerji satarak, yaptıkları yatırımı hızla çıkartmak istiyor. Bireysel güneş enerjisi yatırımcıları, onlar için kaybedilen bir pazar! Bu nedenle bireysel yatırımcılara engel olmak için her türlü zorluğu çıkartıyorlar. Buna bir ölçüde yerel yöneticilerde destek veriyor. Bu nedenle bu pazar istenilen hızda büyümüyor. Ancak korkunun ecele faydası yok derler, bu tür engellemeler kısa süre için geçerli olur, eninde sonunda bu engellerin ortadan kalkacağına inanıyorum. Çünkü gelecek bireysel enerji üretiminde ve depolanmasında. Dünya artık akıllı şebekelere geçiyor, akıllı şebekelerde bireysel, küçük üreticiler olmaz ise olmaz birer oyuncu!

Yenilenebilir Enerji Sistemleri Teknolojileri; Ülkemizde, artık bu ürünlerde kullanılan Evirici, PV panel üretimini yapan birçok firma var. Bu firmalar her geçen gün artıyor ve uluslararası kalitede ürün üretiyor. Ayrıca yurt dışı üreticilere göre farklı özellikte ürünler üreten firmalar var! Sertifikalandırma sorunları, kullanıcılarda yeteri kadar Yerli mala güven duygusunun olmaması şimdilik bir engel. Bunun nedenlerinden biri, yeterli kalitede ve bilgi birikimine sahip teknik kadroların olmaması! Adam sendecilik, yerli malı aldığında eğer sorun yaşarsa, bana söz gelmesin gibi kaygılar(Yabancı marka alıp sorun çıkarsa, ne yapayım xxxx marka en iyiyi aldım ne yapayım diyebilmesi). Daha birçok gerekçe daha sayıla bilinir.

149 Mart

2016


Uluslararası Pazardaki üstünlükler/zayıflıklar Ürün kalitesi/fiyat acısından yerli malının (Güç elektroniği sistemlerinde) çok büyük avantajı var. Sertifikalandırmada bazı sıkıntılar var ama bu da yavaş yavaş çözümleniyor. Birçok bağımsız laboratuvar kuruldu. Bu laboratuvarlar hızlı hizmet verebiliyorlar. Güneş Eviricilerde, yerli laboratuvarlar şimdilik yetersiz kalıyor. Âmâ en kısa zamanda bunun da çözüleceğine inanıyorum. Ancak bizim en büyük rakibimiz yurt dışı üreticiler değil, yurt içindeki alım yapan kişilerin kalıplaşmış zihniyetleri. Bu aşılırsa, Türk ürünlerinin yurt dışında çok rahat rekabet edeceğine inanıyorum. Çin, artık eskisi gibi ucuz değil, yeter

150 Mart

2016

ki bizim üreticilere gereken destek verilsin. Bu destek, kamudan, özel sektörden ve bireylerin yerli mala inancı, ayrıca AR-GE faaliyetlerine verilen desteğin basitleştirilesi ile sağlanabilir. Devlet, Ar-Ge yapan şirketleri, hala parayı alıp götürecek yapı olarak görüyor, bu da KOBİ’ler için büyük sıkıntı yaratıyor.

EPC Enerji’nin faaliyet konusuna gelince; EPC enerji, müşteri odaklı çalışan bir firma. Biz, ağırlıklı olarak proje odaklı iş yapıyoruz. Her yaptığımız bir Ar-Ge faaliyeti. Hedefimiz, yurt dışı! Şu anda yurt içinde ki ciddi rakiplerimiz ,yurt dışı firmalar! Onlar bizim sahamızda nasıl bize rakip oluyorsa, biz de

onların sahasında onlarla rekabet etmeyi istiyoruz. 2015 yılında, yurt içinde ve yurt dışında ciddi projeler yaptık. Bu projelerin başında, Kırıkkale’de yapılan 850MW enerji santralinin DC ve AC kesintisiz Güç kaynakları, dağıtım panolarını yapıp teslim edip, işletmeye almak oldu. Ayrıca 3 adet 400V-1200A PLC kontrollü, çok özel kaplama doğrultucularını üretip yılın son günü TOFAŞ a teslim ettik. Bu konuda çok iddialı olduğumuz söyleyebilirim. Türkmenistan da güzel projeler yaptık. Bir çok ülkeye yaptığımız Endüstriyel tip Doğrultucuları, Eviriçileri, Kesintisiz Güç Kaynaklarını ihraç ediyoruz. Bu konuda hayli iddialıyız. Solar, Rüzgâr Eviricileri ve projeleri üzerinde çalışma yapıyoruz. Önümüzdeki yıl en az üç yeni ürünü satışa sunmak için çalışma yapıyoruz. Hedefimiz, yurt dışı pazarlarındaki ciro payımızı yüzde 65’lere çıkarmak. Mühendislik alt yapımız, bilgi birikimiz ve satış kadrolarımızla bunu yapacağımıza inanıyoruz. Standart Kesintisiz Güç Kaynaklarında kendi üretimimizin yanında ABB‘nin ürettiği Kesintisiz Güç kaynaklarının satışını ve hizmetini veriyoruz. Tek ve üç fazlı STS üretiminde yıllık üretim sayısı açısında bu gün için öncüyüz. Başlıca üretimini ve satışını yaptığımıza ürünler, Doğrultucular (Redresörler, akü şarj sistemleri),Kesintisiz Güç Kaynakları, Endüstriyel Tip KGK’lar, Eviriciler (İnverterler), Frekans Konverterleri, Statik Transfer anahtarları(STS),VRLA tip tam bakımsız kuru tip kurşun asit aküler, Ni-Cd aküler, Ensüstriyel tip çözümler, Statik ve Servo Gerili Düzenleyiçiler ve Müşteri ye özgü ürünler.



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

OBO BETTERMANN

OBO BETTERMANN T SERİSİ TERMOPLASTİK BUATLAR VE GENEL ÖZELLİKLERİ Elektriksel bağlantı noktaları her geçen gün daha farklı uygulamalarla yeniden tanımlanmaya çalışılmakta, bu da beraberinde hızlı bilgi değişimini getirmektedir. Zaman zaman doğrularla yanlışların yer değiştirmesi de bu gerekçelerle açıklanabilir.

152 Mart

2016

G

enel olarak bir binada ortaya çıkabilecek hasarların sürekli olarak “elektrik” üzerinden açıklanmaya çalışıldığı ve buna kimsenin itiraz etmediği bir ortamın varlığından söz etmeliyiz. Özellikle yangınlarla ilgili yapılan her açıklamayı ilgiyle takip ettiğimizi belirtmeliyiz. Tamamı kullanılamayacak hale gelmiş, 1200 C°’lere ulaştığı tahmin edilen bir yangınla ilgili “elektrik kontağı” başlıklı açıklamaların nasıl bu kadar kolay yapılabildiğini anlamaya çalıştık yıllar boyu. Yine de bilimsel hiçbir dayanağı olmayan bu ve benzeri iddiaların sektörel gelişmelere katkıda bulunduğunu görmek memnuniyet verici. Yanlışların sebep olduğu her doğru gibi… Öncelikle enerji iletim ve dağıtım teknolojisi açısından uluslararası standartları yakalamış bir üretim tekniğine ulaşmış olmak oldukça önemli. Burada sistemin niteliğini belirlemesi açısından ana malzeme kalitesi kadar sarf malzeme kalitesinin de öneminden söz etmeliyiz. Özellikle tesisat malzemelerin birleşim noktalarının sarf ürün kullanımı sırasında daha büyük önem kazandığı da aşikâr... Yıllar boyu malzemelerin mekanik durağanlık içerdiği düşüncesinin sıkıntıyı doğuran en önemli gerekçe olduğunu görüyoruz. Oysa elektron akışı, buna bağlı farklı ısınma ve soğuma karakterleriyle birlikte farklı kimyasal tepkime süreleri oluşu özellikle sarf malzemelere

yönelik daha ayrıntılı çalışmalar yapılması ve daha fazla yatırım planlanması anlamına gelmeliydi. Nitekim bugün bu konuda çok farklı alternatifler oluştuğunu ve bunun daha büyük beklentiler yarattığını memnuniyetle görüyoruz. Artık en küçük bir bağlantı için dahi kontak direnci standartlara uygun uluslararası laboratuvarlarda test edilmiş, ısıl düzeyi tanımlı bağlantı ürünleri kullanılıyor. Her geçen gün yeni önermelerin ortaya çıkması da cabası. Tüm bu olumlu gelişmeler ışığında bağlantı noktalarını koruyacak sıvaltı ve sıvaüstü bağlantı kutuları konusunda benzer bir hassasiyetten söz etmek zor görünüyor. Genellikle termoplastik malzemelerin tercih edildiği bu ürünlerin sahip olması gereken ancak çoğunlukla ihmal edilen özellikler üzerinden incelememizi sürdürmemiz daha yararlı olacaktır. 1. Termoplastik Malzemenin Özellikleri: Termoplastikler yumuşak ve ısıtıldıkça akışkan hale gelen polimerlerdir. Soğutulduklarında tekrar ilk sertliklerine dönebilirler. Plastiklerin üretim teknolojisinde proses olarak sıcaklık, basınç, ışınlama, katalizör ilavesi gibi yöntemler kullanılır. Bu işlem sırasında elde edilmeye çalışılan kıvam belli başlı ısınmalar ve soğumalar karşısında özelliğini yitirmemelidir. Aksi takdirde termoplastik ürün kolay çatlayan


mekanik mukavemeti düşük, rengini çabuk yitiren malzeme eskimesini çok çabuk yaşayan bir ürüne dönüşebilir. Bu durum farklı sıkıntılara da yol açacaktır. 2. Tanımlı IP seviyesinin sürdürülebilirliği: Termoplastik ürünlerin kolay deforme olmaması önemli. Aksi takdirde test raporlarıyla kullanıcıya sunulmuş IP seviyelerini kısa süre içinde karşılayamaz hale gelebilir. 3. Halogen Free Ürünler: piyasanın halogen free kavramı konusunda farklı algılara sahip olması ne yazık ki bazı malzemelerin bu sınıfta tanımlanmaması gerektiği halde bu şekilde satılması sonucunu doğurmaktadır. Halogen free tanımı çok karışık değil aslında. Flor, krom, brom ve iyot gibi malzemeleri içermeyen ve alev almayan ürünlere halojen free malzemeler denmektedir. Kısacası malzemenin yüksek ısıda zehirli gaz çıkarmaması ve alevi yürütmemesi gerekmektedir. Bunlardan birinin olması halogen free özelliğine sahip kabul edilmesi için yeterli değildir. Oysa pek çok yerde bu iki özellikten birinin aynı tanım altında kullanıcıya sunulduğuna tanık olabiliyoruz. Genel olarak malzemelerin içermek zorunda olduğu yukarıda tanımlanmış özellikler, ürünün genel niteliğini belirlemesi açısından oldukça önemli. Çok değerli tesislerde bu konunun dikkate değer görülmediğine tanıklık ettiğimizi söylemeliyiz. Yüzlerce kişinin çalıştığı bir fabrikada, her gün binlerce insanın ziyaret ettiği bir alışveriş merkezinin otoparkında özensiz

ve tahrip edilmiş bağlantı kutuları dikkatimizi çekebilmektedir. Termoplastik ürünlerin genel olarak sahip olması gereken özelliklerin dışında Obo Bettermann firmasının T serisi buatlarla yakalamış olduğu ve kullanımı kolaylaştıran bazı özelliklerden de söz etmeliyiz: 1. Kapak ile gövde arasındaki bağlantı: kaybolan kapaklar ürünlerin tamamının değişmesine yol açmaktadır. Obo Bettermann ürün ile gövde arasında sağladığı bağlantıyla bu sorunu ortadan kaldırmıştır. 2. Tek bir cıvata ile bağlantı olanağı: 90x90 ölçüye kadarki T serisi ürünlerde tek bir cıvata ile bağlantı imkanı sunmaktadır. M6 bir cıvata veya duvara bağlanmak istendiğinde Obo Bettermanın özel bağlantı çivisiyle birlikte oldukça kolay bir bağlantı şansı oluşmaktadır. 3. Ektra IP koruyucular: ürünün bağlantı sırasında delinmesi durumunda koruyucu kapaklarla Ip seviyesini korumak mümkündür. 4. IP sınıfına zarar vermeksizin bağlantı olanakları: Ayrıca ürünün IP sınırları dışında kalan noktalardan da bağlantı olanağı sunulmuştur. 5. Çok yüksek mekanik dayanım: ürün darbelere, delinmelere ve farklı durumlara karşı kullanılabilirliğini sürdürebilir.

6.

7.

8.

9.

10.

Ürüne zarar vermeden iç montaj kolaylığı: klemens ya da klemens rayı montajı ürüne zarar veröeden kolaylıkla yapılabilir. Derin ve şeffaf kapak seçenekleri: özellikle koruma gerektiren bazı özel montaj elemanları standart dışı ölçülerde buatlar gerektirebilmektedir. Bu tip hem derinliği farklı hem de şeffaf olan kapakların uygulamayı kolaylaştırıcı özellikleri vardır. Rakor gerektirmeyen çıkış olanağı: standart buatların kablo çapı kadar delinebilen ve kabloyu sardığı için ayrıca rakor gerektirmeyen özel çıkış elemanları vardır. Farklı çıkış seçenekleri: deliksiz, farklı rakor çıkışları olan ya da patlatmalı çıkış seçenekleri de bulunmaktadır. Görsel devamlılık: ürünlerin tamamında benzer form kullanıldığından görsel olarak devamlılıktan söz edilebilir.

Obo Bettermann, T serisi ürün grubuyla bağlantı noktaları için önemli bir güvence olarak öne çıkıyor. Bir taraftan da teknik niteliğin arttırılmasını hedefleyecek ve bu anlamda uluslararası pazarda yer aramak isteyen her uygulamayı bir üst klasmana taşımayı sürdürmektedir.

153 Mart

2016



WIN fuarı • TANITICI REKLAM

NETES MÜHENDİSLİK

Uygun Fiyatlı Termal Görüntüleyiciler Binalardaki Enerji Kaybını Saptıyor Bu yılın sonu itibariyle, binlerce Avrupalı şirket yeni AB Bina Direktifiyle ile birlikte enerji verimliliğine yönelik diğer yönetmeliklerle de karşı karşıya kalacak. Yeni binalar ve büyük bina restorasyonları için, Avrupa Birliği içerisinde Enerji Performansı Sertifikaları (EPCs) zorunlu hale gelecek.

B

öylece daha fazla şirket binaların içerisinde ve bina zarfının kendisinde bulunan hatalar için gerekli donanımı araştırma ihtiyacı duyacak. Bu şirketler sadece yönetmeliklere uymakla kalmayacak, uyduklarını da göstermek zorunda olacaklar. Binalardaki enerji kaybını saptamanın en kolay ve en süratli yöntemi infrared termografidir (Şekil 1). Bu, yüzeyler tarafından yayılan infrared radyasyonu ölçerek yapılan, tahribatsız ve temassız hataların yerini belirleme yöntemidir. Bir termal görüntü üzerinde yapılacak inceleme, kullanıcılara potansiyel hata olasılığı bulunan anormallikleri gösterebilir. Bu görüntülerle kayıp veya hasarlı yalıtım, hava kaçağı, çatılardaki ve duvarlardaki nem girişleri, fiili ve potansiyel küf alanları, termal köprüler ve su kaçakları da dahil tüm olaylar dizisi belirlenmektedir.

Şekil 1: Bir binanın kapısı vasıtasıyla enerji kaybı.

Bina hizmetleri, izolasyon faaliyetleri ve enerji performansı değerlendirmeleri gibi faaliyetlerin

tümü, hızlı bir infrared incelemesiyle daha kolay hale gelecektir. Şirketler binadaki hataların yerleriyle ilgili olarak kesin ve belgelendirilmiş görüşler belirtebilecek. Bu, sonuç olarak müşterileri olan tasarımcılar, konut dernekleri, mimarlar, tesisat şirketleri, bina uzmanları, alıcılar, mal sahipleri ve kiracılar açısından önemli tasarruflar sağlayacaktır.

Isı kaybının ve rutubetin saptanması

Termal görüntüleme ısı kaybı, soğuğun içeri veya dışarı sızması, ısıtma ve havalandırma sorunlarını saptayabilmektedir. Sıcak noktalar aşırı ısınma ve çalışmayan donanım ile ısıtma kanallarındaki kayıp yalıtım panellerini gösterebilmektedir. Soğuk noktalar ise nemi, zayıf yalıtımı, tıkanmış radyatörleri, yeraltı ısıtma sistemlerindeki bozuk ısıtma elemanlarını, hatalı konstrüksiyonu ve çalışmayan HVAC donanımını ortaya çıkarabilmektedir. Bu tür görüntüleyiciler bugüne kadar hep pahalı olmuştur. Ancak, son teknolojik gelişmeler bunların fiyatlarını önemli ölçüde düşürmüştür. Dolayısıyla, bu akıllı cihazlar birçok yeni şirket ve özellikle yeni AB direktiflerine göre zaten bina sertifikasına tabi olanlar için yeni işlerin kapılarını açmıştır. Bu cihazlar, binalarda enerji tasarrufuyla ilgili olan şirketlere önemli bir avantaj sağlayacaktır.

155 Mart

2016


Şekil 2: Düz çatılardaki ıslak yalıtım saptanarak onarılmadığı takdirde çürümeye yol açabilir.

Şekil 4: IR-Fusion, infrared ve görüntülü resimleri birleştirerek binalardaki sorunların saptanmasına yardımcı olmaktadır.

Fluke’un TiR Serisi

Şekil 3: Fluke’un TiR Serisi, duvarların ve diğer yüzeylerin arkasındaki gizli soğuk noktaları ve nemi bulmaktadır.

Çatı muayenelerinde, görüntüleyiciler düz çatı sistemlerindeki çatı pestilinin altındaki ıslak yalıtımı saptamakta ve çatının tümü hasar görmeden çatı yapısının ıslak kesimlerinin onarılmasını veya değiştirilmesini sağlamaktadır. (Şekil 2). Restorasyon projelerinde, nem duvarların (Şekil 3), tavanların veya kaplamalı döşemelerin arkasındaki gizlenmiş nemi saptayabilmektedir. Bu, aksi takdirde saptanamayacak olan nem kaynaklarını bularak, küfün kontrolüne yardımcı olmaktadır. Termal görüntüleyiciler, enerji faturalarını yükselten ve binalarda oturanlar için rahatsızlık ve muhtemel sağlık sorunlarına yol açan belirli problemlerin saptanmasına da yardım etmektedir. Görüntüleyicileri kullananlar problemlerini çözerek görüntüleyici için ödemiş oldukları parayı bir ay içerisinde çıkarmışlardır.

156 Mart

2016

Bu uygun fiyatlı termal görüntüleyicilerin bir örneği de, özellikle binalardaki hataların saptanması için üretilen TiR ve TiR1’dir. Bu başlangıç düzeyi modeller, serinin diğer modelleri gibi, termografi konusunda deneyimsiz olanlar için bile sezgisel ve kullanımı kolay cihazlardır. Tüm kullanıcıların yapması gereken şey görüntüleyiciyi doğrultmak, onu odaklamak ve görüntüyü yakalamaktır. Fluke termal görüntüleyicilerin çoğunda olduğu gibi, bu cihazlar da IRFusion® özelliğine sahiptir. Termal görüntülemenin sıcaklık farklılıklarını açıkça koymasına rağmen, sadece infrared görüntülerin yorumlanması güç olabilir. Etkilenen alanların, örneğin duvar üzerindeki bir soğuk noktanın (Şekil 4) veya geniş bir tavandaki ıslak bir yamanın, işaretlenmesi güç olabilir. Fluke’un IR-Fusion® teknolojisi, görüntü tipi ayrıntılı bir resim üzerine infrared görüntüyü bindirmek suretiyle bu sorunu çözmekte ve kullanıcıların kritik noktaları termal görüntü içerisinde açıkça belirlemesini sağlamaktadır. Bu cihazların optimize edilmiş termal hassasiyeti (GESF = Gürültü Eşdeğeri Sıcaklık Farkı), en küçük sıcaklık

Şekil 5: TiR Serisinin termal çözünürlüğü 0,07 0C gibi düşük bir değerdir. Bu muhtemel sorunlu bölgenin mümkün olan en net görüntüsünü vermektedir.

farklarını belirlemektedir. Bu, küçük bir farklılığın potansiyel olarak büyük bir soruna işaret edebildiği bina hata saptama işlemlerinde özellikle önemlidir (Şekil 5).

Enerji kaybının ve bina hatalarının saptanması

Uygun fiyatlı termal görüntüleyicilerin ortaya çıkışı Avrupa’daki daha birçok binada enerji araştırmasını karlı hale getirecektir. Bir termal görüntüleyici bina dokusundaki ve diğer enerji kaybı kaynaklarındaki hataları aydınlatmaktadır. Hatalar giderilmesini takiben, kullanıcılar inceleme sonunda binanın sertifikasyonunu teyit etmek için sadece bir rapor çıktısı almaktadır.



WIN FUARI • TANITICI REKLAM

İNFORM

KUSURSUZ ÜRETİM

H Serkan SARAÇOĞLU, İnform Pazarlama Müdürü

Kuruluşu 1980 yılına dayanan firmamız gerçekleştirdiği büyük yatırımlarla, Türkiye’de içinde bulunduğu sektörün tartışmasız lideri olmanın yanı sıra, 27.500m2’lik kapalı alana kurulu tesislerinde, 500’ ü aşkın personeli, 30 kişiden oluşan uzman Ar&Ge kadrosu, yurtiçi ve yurtdışına yayılan şubeleri, bayiyetkili servis noktaları, deneyimli kadrosu ve üstün kalite anlayışı ile Dünya’nın sayılı kesintisiz güç kaynagı üreten firmalarından biridir.

158 Mart

2016

er anı kalite müdürlüğümüzce denetlenerek standardizasyon sağlanan İnform ürünleri; ISO-9000, ISO14001, CE, ROHS, GOST, TSE ve TSEK kalite belgelerine sahiptir. Firmamızın, Toplam Kalite Yönetimi ilkeleri ve koşulsuz müşteri memnuniyeti beklentisi, üretimin her anında kusursuzluğun temelini oluşturmaktadır. Türkiye ve dünya ölçeğindeki müşterilerimize kaliteli, sorunsuz ve koşulsuz destek vererek; kaliteyi felsefe edinmiş profesyonel ekibimizle, hem iç hem de dış pazardaki varlığımızı ve rekabet gücümüzü arttırmak temel felsefemizdir. Türkiye’de faaliyet gösteren 17 ayrı bölge/bayii organizasyonu ile ülke çapında geniş bir hizmet ağına sahip olan firmamız, 85 ayrı ülkeye yaptığı ihracat ile de yurt dışı pazarda faaliyet göstermektedir. İnform 2010 yılı itibariyle elektrik ve bina otomasyon sistemlerinde uzman, 70 ülkede 31.000 çalışanı ile faaliyetlerini sürdürmekte olan Legrand Group bünyesine katılmıştır.

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Kesintisiz Güç Kaynakları’nın temel görevi bağlı bulundukları yükü, elektrik enerjisi varken şebeke enerjisinde oluşabilecek dalgalanmalar, harmonikler, pik akımlardan korumaya çalışmak ve aynı zamanda oluşacak ani enerji kesintilerinde de besledigi yüke elektrik kesintisini hissettirmeden kendi ürettiği gerilimle enerji sağlamaktır. Elektrik enerjisi gereksinimi olan tüm cihazlar temiz ve kesintisiz bir şebeke eksikliği sebebi ile muhakkak

bir ön korumaya ihtiyaç duyarlar. Aksi takdirde cihazlarımız onarılamaz donanım ve yazılım hasarlarına maruz kalabilirler. Bu sepeple kesintisiz güç kaynakları cihazlarımızı bu tür sorunlara karşı korumak için üretilirler. Kesintisiz güç kaynakları basit olarak AC gerilimin doğrultularak DC gerilime çevrildiği “doğrultucu” (rectifier) bölümü, DC gerilimin sabit ve temiz AC gerilime çevrildiği “evirici” (inverter) bölümü ve elektrik kesintisi esnasında yükü, kapasitesi ölçüsünde ayakta tutacak akü grubundan meydana gelmektedir. Kesintisiz Güç Kaynakları yapı itibariyle iki kısımda incelenebilir. Şebekenin mümkün olduğunca regüle edilerek yüke aktarıldığı “Line-Interactive” cihazlar ve şebekenin yükten tamamen izole edildiği “Online” cihazlar. Line Interactive cihazlar genel olarak şebekenin çok fazla dalgalanmadığı yerlerde, sıklıkla ev kullanıcıları ve ufak ofislerde, bilgisayarların korunması amacıyla kullanılmaktadır. Ucuz olması ev kullanıcıları için tercih sebebidir. Online cihazlar ise Statik ve Dinamik olarak iki ana başlık altında incelenebilir. Statik kesintisiz güç kaynakları, 8-10 PC kullanılan bir ofisten tutun da büyük hastanelerden endüstriyel tesislere kadar çok geniş bir alanda kullanılmaktadır. Şebekenin yükten tamamen izole olması sayesinde koruma maksimum seviyededir. 800KVA’nın üzerinde gücü bulunan çok büyük endüstriyel tesislerde ve büyük data center uygulamalarında Dinamik Kesintisiz Güç Kaynakları kullanılmaktadır.


KGK Seçiminde Nelere Dikkat Edilmelidir? • • • • • • • • • • • • •

KGK Çıkış Gücü Yüksek Verim Giriş gerilimi ve giriş frekansı aralığı Çıkış gerilimi ve çıkış frekans kararlılığı Harmonikler Korumalar: Aşırı yük ve Kısa devre koruması Şebeke gürültüleri izolasyonu Akü ve Akü Besleme süresi Haberleşme opsiyonları Statik Bypass ve Bakım Bypass seçenekleri Standartlara ugunluk ve Kalite Belgeleri Büyük üretici firma ve sürekli servis Yüksek güvenilirlik ve düşük arıza

Önemli maddeleri kısaca aşağıda inceleyelim:

KGK Çıkış Gücü KGK çıkışına bağlanacak cihaz sayısı ve gücü, seçilmesi gereken KGK’nın gücünü belirler. Bu güç görünür güçtür ve birimi kVA ile ifade edilir. Görünür güç,

Görünür güç (VA)= Gerilim(V)*Akım(A) bağıntısı ile verilir, değeri doğrudan, gerilim/akım RMS değeri ölçen ölçü cihazlarının ölçtüğü büyüklüklerle saptanır.

Aktif güç (W)= Görünür güç* Güç faktörü Asıl harcana güç aktif güçtür, birimi Watt’dır. Forülden de görüldüğü gibi 1’den küçük olan güç faktörü değerleri KGK’nın kullanılabilir kapasitesini azaltmaktadır. Elektrik enerjisinin ne kadar verimli kullanıldığının ölçüsü olan güç faktörü değeri genellikle üç fazlı KGK cihazlarında 0.8, bir fazlı olanlarda ise 0.7’dir. bu değer

günümüzde 1’e yükselmiştir. Kullanıcı, satın alacağı KGK gücünü belirlerken, KGK üzerinden beslemeyi düşündüğü yüklerin etiketlerinde yazılı olan tüm VA değerlerini toplamalı veya ölçülen akım ve gerilim değerlerinden söz konusu gücü hesaplamalıdır. Ortaya çıkan gücün üstündeki standart bir KGK ürününü seçebilirsiniz. Belirlediğiniz gücün yüzde 20 üstünde bir güce sahip KGK’nın seçilmesi yaygın bir pratiktir. İhtiyacın üstünde seçilecek KGK’da güç elemanları daha az akım ve gerilim streslerine maruz kalır ve kullanım ömrü uzar.

KGK yapısında çeşitli enerji birimleri mevcut olduğundan sistemin kayıpsız olması mümkün değildir. Önemli olan bu kayıpların minimum olması ve sistem veriminin yüksek olmasıdır. Günümüzde minimum yüzde 90 verim ,KGK’lar için kabul edilebilir seviyelerdir.

civarındadır. Modern bir KGK’da bu değer yüzde 1’den küçüktür. Dinamik cevap olarak ise bu oran yüzde 5’ten küçük olmalı ve iki periyotta statik regülasyon bandına girmelidir. Şehir şebekesinde üretim teknolojisinin yapısından dolayı frekans oynamaları mevcuttur. Benzer bir şekilde şebeke frekansının değişimine göre KGK’nın çıkış frekansının değişimine de çıkış frekans kararlılığı denir. KGK bypass freakns aralığında şebekeyle senkron olur, bu sınırların dışında ise kendi ürettiği yüzde 0.01’lik kararlık ile çıkış frekansını üretir.

Giriş gerilimi ve Giriş Frekans aralığı

Çıkış Gerilimi Toplam Harmonik Distorsiyonu (THD)

Yüksek Verim

KGK’ların doğrultucu devreleri belli gerilim aralıklarında aküden bağımsız olarak doğrultma yapar. Gerilimde oynamaların yüksek olduğu bölgelerde kullanılacak KGK’ların geniş gerilim aralığında çalışabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle KGK seçerken giriş gerilim toleransının yüksek olduğundan; minimum yüzde 20 olduğundan emin olunmalıdır. Bu durum giriş frekansı için de geçerlidir. Bu aralık genellikle minimum yüzde 10’dur.

Çıkış gerilimi ve çıkış frekans kararlılığı Şebeke geriliminin değişimine ve/ veya çıkış yükünün değişimine göre KGK’nın çıkış geriliminin değişimine çıkış gerilim kararlılığı denir. Türkiye’de şebeke değişi oranı yüzde 20

Lineer yükte yüzde 5’den küçük, lineer olmayan yüklerde yüzde 7,5’den küçük olması gerekir. Modern KGK’larda yüksek frekanslarda PWM yapılarak bu değer yüzde 2-3 seviyelerine çekilmiştir.

Giriş Akımı Toplam Harmonik Distorsiyonu (THD) KGK’ların doğrultucu bölümünde IGBT’lerin kullanılmaya başlanması ile birlikte şebekeden temiz sinusoidal bir akım çekilmesine imkan sağlamış ve giriş güç faktörünü 0,99’a ve akım harmoniğinin yüzde 5 seviyelerine getirmiştir.

Akü ve Akü Besleme süresi KGK’nın hangi cihazlarda ve ne maksatla kullanılacağının iyi analiz

159 Mart

2016


Harmonikler Yarı iletken elemanların tabiatı gereği ve sanayide kullanılan bazı nonlineer yüklerin (transformatör, ark fırınları v.b.) etkisiyle, akım ve gerilim dalga biçimleri, periyodik olmakla birlikte sinüsoidal dalga ile frekans ve genliği farklı diğer sinüsoidal dalgaların toplamından meydana gelmektedir. Temel dalga dışındaki sinüsoidal dalgalara harmonik denir.

edilmesi gerekmektedir. KGK’ yı elektrik kesintisi esnasında cihazınızı güvenli bir şekilde kapatmak için mi veya bu özelliğe ek olarak belirli bir süre cihazı çalıştırmak için mi kullanacaksınız? Bu ayrım ilk yatırım maliyeti yapılırken ciddi bir önem taşımaktadır. Yüke besleme süresine göre akü hesabı yapılır. Bu hesap akü deşarj karakteristiğine göre hesaplandığından konu hakkında uzman kişilerden destek alınmalıdır. Minumum 10 yıl akü ömrü olan markalar tercih edilmelidir Akü ömrünü akü şarj-deşarj algortimalarının etkilediği unutulmamalıdır. Aküleri sürekli izleyen; ısı ve gerilim-akım takibi yapan, düşük şarj akım dagalanmasın sağlayan akıllı akü algortimalarına sahip KGK’lar tercih edilmelidir. Otomatik ve manuel akü testini sağlayacak bir yazılım ile aküler takip edilmelidir.

Aşırı Yük ve Kısa Devre Koruma Aşırı yük ve kısa devre durumunda KGK’ların arızalanmaması beklenir. Aşırı yük durumunda KGK’lar belli bir süre zarfında yükü sorunsuz bir şekilde beslemeye devam ederler. Yarı iletenlerin ısısı ile sınırlı olduğundan bu süreler KGK’larda farklılık gösterirler. Kısa devre ise çıkışın tamamen

160 Mart

2016

korunması ve kısa devre kalktığında dışarıdan müdahale gerekmeksizin çalışmanın devam etmesi aranan özelliklerdir.

Haberleşme Veri merkezinin güvenliği hakkında bilgi sahibi olmak için tek bir merkezde, ortam ısı, nemi, depolanan verilerin transferi, enerji yönetimi gibi bir çok konuda izleme sistemi kullanılabilir. KGK birimlerinin izlenmesi de ara ekipmanlar ile mümkün olmaktadır. Bunları genel olarak şu şekilde sınıflandırabiliriz. • SNMP (Simple Network Management Protocol): KGK birimlerinin dünyaya açılan penceresi RS232 portu üzerinden haberleşme sağlar ve kurulu network ağına KGK’nın bağlanması sağlanır. Uzun mesafe görüntülemesi için web browser üzerinden görüntülemeye imkan verir. Bağlı olduğu port üzerinden aldığı KGK verilerini IP üzerinen yayınlayarak veri merkezi yöneticisinin enerji altyapısı ile ilgili planlama yapabilmesine olanak sağlar. • RS232/RS485: Cihazlar üzerinde genellikle standarttır., gerekli protokollerin yüklü olması durumunda Bina Otomasyon Sistemleri ile haberleşilebilir. • Kuru Kontaklar: Otomasyon sistemlerine hızlıca bağlantı sağlanarak KGK’nın durumu izlenmesi sağlanır. • MODBUS: Bu protokol ile otomasyon sistemine bilgi aktarılması mümkündür. KGK üzerinden alınan bilgiler belli bir protokol ile değerlendirilmektedir. Bu protokolde hangi adresten hangi alarm bilgisinin

alınabileceği belirtilmiştir. Bu sayede MODBUS üzerinden yapılan haberleşmede alınması istenen uyarıların kişiselleştirilmesine imkan verilmektedir. USB: KGK üzerinde standart donanım olarak veya çeviriciler vasıtası ile bu haberleşme kullanılabilir. Uzaktan İzleme Paneli (Remote Contol Panel): KGK ön panelini yönetim ve izleme merkezine taşımak mümkündür. Böylece olay kayıtları incelenebilir, kgk ile ilgili tüm ön panel verileri uzaktan kontrol edilebilir.

Standartlara Ugunluk ve Kalite Belgeleri KGK’lara yönelik EMC (Electromagnetic Compatibility), LVD (Low Voltage Directive), Performans gibi uluslararası ve yerel standartlar mevcuttur. Küresel ısınma, verimlilik ve sürdürülebililik gibi konuların günümüzde öneminin artması ile birlikte KGK’nın yaşamsal döngüsünün çevreye duyarlı olması konuları da ön plana çıkmış ve Çevresel Direktifler de üreticilerin dikkate alması gereken standartlar içerisine girmiştir. ; ISO-9000, CE, ROHS, TSE üreticilerin uymaları gereken temel kalite belgeleri haline gelmiştir.

Büyük üretici firma ve sürekli servis / Yüksek güvenilirlik ve düşük arıza KGK seçiminde arızalanma azlığı (MTBF= Mean Time Between Failure), ortalama tamir süresi gibi etmenler de dikkate alınmaladır. KGK’nın yerli üretim olması yedek parça temini ve müdahale süresini kısaltır. Geniş satış ve servis ağı güvenilirlik açıdan dikkate alınması gereken konulardandır.


Inform yeni nesil KGK ailesi; Keor T serisi

10-120 KVA aralığında, 3-Level teknolojisi sayesinde, yüzde 96 seviyesine varan verimlilik değerine sahip, çevre dostu bir üründür. Yüksek çıkış güç faktörü sayesinde (0,9) pazarda bulunan 0,8 güç faktörüne sahip rakiplerine göre yüzde 12 daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. IGBT doğrultuculu yapısı sayeside giriş akım harmonikleri minimumda tutulurken, yüksek giriş güç faktörü (0,99) sayesinde daha az reaktif harcama yapılırken kompanzasyon panosu, giriş tesisatı, jeneratör gücü gibi yatırım maliyetlerini de minimum seviyede tutar. Özel tasarımı sayesinde 10-60 KVA aralığındaki güçler de bile dahili akü kullanımı mümkündür. Bu sayede ilave akü kabini kullanımına gerek kalmadan alan tasarrufu sağlar. 10-30 KVA güç aralığı için tasarlanan model de, dahili olarak kullanılan aküleri sayesinde 60 dakikaya kadar uzun besleme süreleri ilave akü kabinine gerek kalmadan sağlanabilmektedir. Keor T için yapılan özel tasarım sayesinde servis ve montaj daha kolay hale getirilmiştir. Akü montajı için tasarlanan çekmeceler montaj ve servis kolaylığı sağlamaktadır. Güvenlik her zaman için önemlidir. Cihaz girişi enerjisin bırakılmış ve tüm sistem akülerden beslenirken, bypass tristörlerinde meydana gelebilecek bir arıza nedeniyle çıkış enerjisi girişe aktarılabilir. Cihaz girişinde yapılması muhtemel bir çalışma sırasında geriye gelen enerji, insan sağlığına etki eden hatta ölüme neden olabilecek sonuçlar doğurabilir. Böyle bir riski önlemek adına Keor T bünyesinde “Geri Besleme Koruması” standart ve dahili olarak bulunmaktadır. Şık tasarımı ve dokunmatik ekranı kullanım kolaylığı sağlar. Ön panel altında bulunan LED BAR sayesinde uzak mesafelerden bile cihazın ne durumda olduğu konusunda bilgi sahibi olunabilir. Dokunmatik ekran menülere erişim kolaylığı sağlar. Cihazla ilgili her türlü detaylı bilgiye kolayca erişim mümkündür. Şifreli alt menüler içerisinden herhangi bir yazılıma ihtiyaç duymadan çıkış gerilim ve frekans değerleri ayarlanabilmektedir. Gelişmiş haberleşme seçenekleri ile uzak erişim ve görüntüleme mümkündür. Standart modbus haberleşmesi sayesinde bina otamasyon sistemi ile entegrasyonu mümkündür. Ayrıca standart olarak cihaz üzerinde bulunan kuru kontaklar istenilen alarmlara göre ön panelden programlanabilmektedir.

Flexi Power Serisi

Keor HP Serisi

Keor HP ile yüksek güç gerektiren uygulamalar için, 4,8 MWA gücüne kadar çözüm üretilebilmektedir. 100-800KVA güç aralığında, IGBT doğrultuculu yapısı sayeside giriş akım harmonikleri minimumda tutulurken, yüksek giriş güç faktörü (0,99) sayesinde daha az reaktif harcama yapılırken kompanzasyon panosu, giriş tesisatı, jeneratör gücü gibi yatırım maliyetlerini de minimum seviyede tutar. yüzde 95 seviyelerine varan yüksek verimliliğe sahiptir. Yüksek çıkış güç faktörü sayesinde 0,8 güç faktörüne sahip rakiplerine göre yüzde 12 daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. İzolasyon trafosu standart ve 100800KVA aralığındaki tüm güç grupları için dahili olarak bulunmaktadır.. Yüksek güçlerde ve endüstriyel uygulamalarda mükemmel bir çözüm sağlar. Tesislerde yedekleme için kullanılan çift şebeke uygulamalarına uyumludur ve cihaz bünyesinde standart olarak bulunmaktadır. Keor HP bünyesinde “Geri Besleme Koruması” standart ve dahili olarak bulunmaktadır. Gelişmiş yazılım desteği sayesinde saha şartlarına göre programlama yapılabilir, jenaratör uyumu, yüksek besleme süresi için gerekli olan şarj şekli gibi bir çok uygulama kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Gelişmiş haberleşme seçenekleri ile uzak erişim ve görüntüleme mümkündür.

3-10 KVA güç aralığında, tek faz çıkışa sahip Flexipower, endüstriyel tesisler ve telekom uygulamaları için tasarlanmıştır. Endüstriyel uygulamalar için standart olarak IP 31 koruma sınıfına sahiptir. Koruma sınıfının gerektirdiği 2,5 mm’den büyük katı cisimlere karşı özel ızgara sistemi ve dikey su damlamalarına karşı koruma sistemi bulunmaktadır. Endüstriyel uygulamalar için dahili izolasyon trafosu kullanımı mümkündür. Oldukça kompakt bir yapıya sahip olan Keor S için 3 KVA modelinde izolasyon trafosu, hem de dahili akü kullanımı aynı kabin içerisinde mümkündür. Diğer güç aralıklarında ise dahili akü kullanımı sayesinde ilave akü kabinine ihtiyaç duyulmamaktadır. Cihaz üzerinde bakım bypass sigortası standart olarak bulunmaktadır. Ayrıca geri besleme koruması standarttır. Yüksek besleme sürelerinin istendiği özel telekom uygulamaları için ilave akü kabinleri ile besleme süresi artırılabilir. Özel şarj ekipmanları, özel tasarım akü kabinlerinde kullanılarak akü şarj akımı artırılabilir. Bu sayede çok uzun akü besleme süreleri elde edilebilir. Tek faz çıkışlı bir cihaz olmasına karşın, 0,9 çıkış güç faktörüne sahip olması sayesinde, pazardaki rakiplerine göre daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir.

161 Mart

2016


T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI REPUBLIC OF TURKEY

REPUBLIC OF TURKEY MINISTRY OF ENVIRONMENT AND URBANISATION

MINISTRY OF ENERGY AND NATURAL RESOURCES


Bilgisayar

Otomasyon

Elektrik

Elektronik

ABB akıllı evler

için sesli kontrolü sunuyor Yeni free@home otomasyon sistemi sesli komut ile 60 fonksiyonu kontrol edebiliyor.

A

BB, dünyanın en gelişmiş, sesle kontrol edilebilen, akıllı ev otomasyon sistemini tanıttı. Yakın geçmişte satışa sunulan yenilikçi otomasyon sistemi free@home için tasarlanan sesli komut özelliği, tüketicilerin 60’tan fazla ev otomasyonu fonksiyonunu kontrol etmelerini sağlıyor. Sistem; aydınlatma, ısıtma, panjur kontrolü ve interkom sistemi dahil olmak üzere tipik bir konutta olabilecek tüm uygulamaların kontrol edilmesi gibi benzersiz bir özellik sunar. ABB, free@home sistemini elektrik tesisatçılarının da ev otomasyonu sunarak, Nesnelerin İnternetinin sağladığı avantajları, insanların evlerinde de kullanabilmeleri için 2014 yılında tasarlandı. Sistem, akıllı telefon/tablet veya bilgisayar aracılığıyla kullanıcıların zevklerine göre bir ev ortamı yaratmak için çok sayıda işlevin yönetilmesini basitleştirir. Şimdi, sesli kumandanın da eklenmesiyle, ev otomasyonu daha da kolaylaşmaktadır. ABB Bina Pazarı Ürünleri bölümü Genel Direktörü olan Mike Mustapha şunları söylüyor: “Amacımız ev otomasyonunun her zaman olduğundan daha kolay olmasını sağlamaktır. Bu amaçla free@home pazarda yeni bir alan oluşturuyor. Yeni işlevler eklemeye devam ediyoruz ve son olarak sunduğumuz sesli komut özelliği kullanıcılara daha fazla konfor ve kullanışlılık sağlıyor. Karanlık da, eve geldiğinizde sadece şöyle diyebilirsiniz: ‘koridor ışıklarını aç’ ve ışıklar yanar veya evden çıkarken şöyle seslenebilirsiniz: ‘tüm ışıkları kapat’ ve bu komut yerine getirilir.” Kullanıcılar sistemi odaların ve alanların adını seçerek programlayabilirler. Sistem kullanıcıların bir komutun etkinleştirildiği hakkında onay almalarını sağlayacak şekilde ayarlanabilir. Böylece: ‘oturma odasındaki panjurları kapat’ dediğinizde, ‘oturma odasındaki

panjurların tümü kapatıldı’ mesajını duyabilirsiniz. Ek olarak, kullanıcılar sisteme işlevlerin durumları hakkında sorular sorabilir. Örneğin: ‘Thomas’ın yatak odasındaki ışıklar açık mı?’ ve sistem bir yanıt verir. ABB gramer temelli ve istatistiksel konuşma tanımanın bir kombinasyonu olan hibrit bir konuşma tanıma çözümü kullanmıştır. Doğal konuşma veya ‘kumanda temelli’ komutlar mümkündür. Yani kullanıcı ‘lütfen oturma odasının ışıklarını açabilir misin’ veya ‘oturma odası – ışıklar – aç’ diyebilir. Sesli komut sistemindeki diyalog işlemcisi kullanıcının amacını ve fonksiyonu tanımak için algoritmalar kullanır. Free@ home sistemindeki konuşma tanıma modelinin programlanması için kullanıcının sesini (evdeki katların odaların ve fonksiyonların adını) sisteme tanıtmasına gerek yoktur. Sistem hem komuttan, hem de geniş bir ses kütüphanesinden veri toplar. Ayrıca, komut tam bir fonksiyonu içermiyorsa, sistem kullanıcıdan daha fazla bilgi ister.

163 Mart

2016


qYeni

Fluke Performans Serisi Termal Kameralar

D

ahili performans özellikleri sayesinde, maliyeti yüksek hatalarla karşılaşmadan, kolaylıkla ve hızlıca problemleri tespit edebilirsiniz. Uygun tanı koyabilmeniz adına ihtiyacınız olan gelişmiş çözünürlüklü doğru görsel kalitesini yakalayın: • 2.51 kata kadar fazla piksel ve yüzde 70 daha iyi sonuç D:S • Manuel veya sabitlenen odak opsiyonları ile görüntüye odaklanma süresini azaltır • Herhangi bir yerden alınan görüntüleriniz güvenli olarak saklanır ve yönetilir 1. WiFi ile Fluke Cloud™ üzerine yükleme

2. 3. 4. 5. •

Fluke Cloud™ üzerinde saklama alanı Fluke Connect® ile görüntüleri gerçek zamanlı olarak paylaşma Çıkarılabilir 4GB mikro SD kart Sesli uyarı • Ofise gidip raporları hazırlamaya gerek duymadan Fluke Connect® jobsite ile rapor yaratabilme ve e-posta ile gönderebilme

IR-Fusion®Teknolojisi Resim içinde resim modu ile anlık gün ışığı ve kızıl ötesi görüntülerin karışımını oluşturarak problem ve lokasyon sorunlarını kolaylıkla açığa çıkarır. 8 Yeni Kamera. 2.5 kata kadar fazla1 piksel.

qVİKO’DAN DOKUNMATİK NOVELLA S SERİSİ…

V

İKO, Novella S serisi ile üstün teknolojiyi kullanımınıza sunuyor. Yaşam alanınızla aydınlığı buluşturmak için dokunmatik teknolojili ve 3 ödüllü Novella S’e parmak ucunuzla hafifçe dokunmanız yeterli oluyor. Novella S’in estetik ve fonksiyonel tasarımına, ışığın derecesini ürün üzerinden kolayca izlenmesini sağlayan şık bir LED göstergesi eşlik ediyor. Elinizi hisseden Novella S serisinin kapasitif teknolojili hassas anahtar seçeneği şimdi evinize geleceğin teknolojisini getiriyor. VİKO’nun Novella S koleksiyonundaki elektrik anahtarları, dokunmatik fonksiyonunun yanı sıra gecikmeli anahtar özelliği ile de büyük kolaylık sağlıyor. Düğme yüzeyine kısa süreli temas ile gecikmeli anahtar fonksiyonuna geçiş yapılabiliyor. Bu özellik sayesinde ışıkların kapatıldıktan 8 saniye sonra sönmesi sağlanıyor. Bu da odadan çıkana kadar size zaman kazandırıyor. Örneğin ışığı kapattıktan sonra yatağınıza giderken önünüzü görmenizi ya da dışarı çıkarken kapınızı kapatmadan önce evinizin anahtarını bulmanıza yardımcı oluyor. Novella S serisinin dokunmatik komütatörü ise iki ayrı ışık kaynağının dokunmatik olarak kontrolünü sağlıyor. Beyaz, krem, metalik beyaz, gümüş, saten, bronz, antrasit, füme ve siyah renk seçenekleri ile Novella S serisi evinizin dekorasyonuna renk getiriyor.

164 Mart

2016


Elektrik Dergisi’nin yıllık (12 sayı) abone bedeli KDV dahil 100 TL Elektrik Mühendisliği ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine 70 TL’dir


KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ MART 2016 ARKA KAPAK ARKA KAPAK İÇİ ÖN KAPAK İÇİ 2A MÜHENDİSLİK ABB AKTİF MÜHENDİSLİK ARDIÇ ARMES ASTOR BAŞKENT KİMYA BECKHOFF BEST BİNAY GRUP BRADY BÜSTYAL CARGİLL DELTEC DMS DV POWER EAE ELEKTRİK EAE ELEKTROTEKNİK EKO SİNERJİ EL-KO ELPEK MÜHENDİSLİK EMEK ELEKTRİK EMS EMTEL ENDOKS ENEL ENPAY ENTES EPC ENERJİ ERDEM PANO GENERAL ELECTRIC GÜNEŞ KİLİT

ÇAGDAŞ KABLO İNFORM YEPAŞ 93 15, 33 39 14 44, 45 117 63, 95, 151 109 157 52, 53 129 148 19 31 103 97 51 133 105, 107 9 18 89 41, 57 8 4 137 111, 112, 113 17 3 125 27, 29 16

GÜRAL ELEKTRİK HASÇELİK HİLKAR ICCI ICSG KABLOTEL KABLOTÜRK KESİR MÜHENDİSLİK KONAK CİVATA KOZTEK ELEKTRİK LEFA TEMSİLCİLİK LINK HOUSE MAKEL MİLLİYET EKİ MST ELEKTROTEKNİK MULTİSİS NETES MÜHENDİSLİK OBO BETTERMANN ÖZDİRENÇ ÖZGEN ELEKTRİK PROTAŞ RST REGÜLATÖR SEDASAN SFA ELEKTRİK SIEMENS SOCOMEC STAUBLİ ŞİRİNLER ELEKTRİK TEKON ENERJİ TEST TÜM ULUS ELEKTRONİK ULUSOY ELEKTRİK VAEST VERA ELEKTROMEKANİK WAGO

79 5 68, 69 162 102 61 147 67 121 49 119 154 7 22, 23 1 85 47 59 168 43 65 123 139 11 25 55 91 10 99 167 127 2 88 6 36, 37

OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.


35 YILDIR “Kesintisiz Güç”lü ortağınız!

SALON 7 / STAND D 240

Kesintisiz Güç Kaynakları Line Interactive 450VA - 2000VA Online 1kVA - 800kVA ( Tek Modülde )

Özel Üretim Cihazlar Frekans Konvertörleri İnverterler Solar Sistemler

Statik Transfer Anahtarları 1 Faz / 2 Kutup 32 - 120A 3 Faz / 3-4 Kutup 50 - 800A

www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com



Bir Legrand Grup Markasıdır

Türkiye'nin Kesintisiz Enerji Merkezi Bizde ; 35 yıllık tecrübe, açık ara pazar liderliği, 10 yıl üst üste Bilişim500 KGK sektörü birincilik ödülü, dünya standartlarında ürün ve hizmet kalitesi, ileri teknoloji çevre dostu geniş ürün yelpazesi, dev mühendis kadrosuyla ihtiyaca özel müşteri odaklı çözümler, 7/24 Türkiye ve 85 ülkede servis hizmeti, uluslararası tecrübeye sahip Arge kadrosu ve geliştirdiği ürünlerle aldığı ödüller var.

Aslında söylemek istediğimiz ;

biz zaten Türkiye’nin EN İYİSİYİZ hedefimiz DÜNYANIN EN İYİSİ olmak. www.inform.com.tr



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.