Kaynak Elektrik Dergisi (Eylül 2015)

Page 1

Yıl

www.elektrikdergisi.com

E n e r j i , E l e k t r i k , A y d ı n l a t m a , E l e k t r o n i k v e O t o m a s y o n M ü h e n d i s l i ğ i D E R G İSİ

Sayı 316 6 TL Eylül 2015

81

ÖZEL BÖLÜM:

ex-proof KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ ENERJİ İZLEME VE SCADA

İğneada’ya

nükleer hançeri…

KÜRESEL BAZDA YENİLENEBİLİR ENERJİ MÜMKÜN! S24 PELSAN AYDINLATMA LABORATUARI AKREDİTE OLDU S42 BAZ OYUNU / 0,6’YA 41,25 S58 ELEKTROMEKANİK ENSTİTÜSÜ’NÜN KURULUŞU S62 ENERJİ KORUMA PRİZLERİ VE GÜVENLİK S74 ELEKTROSTATİK FİLTRELER İÇİN YG TEKNOLOJİSİ S78

21 YAYINCIDAN

Vedat Demircioğlu’ndan, İğneada’ya uzanan cinayetler zinciri…





w

w

w

.

g

e

r

s

a

n

.

c

o

m

.

t

r

KWWS ZZZ JHUVDQ FRP WU H PDLO LQIR#JHUVDQ FRP WU

“TÜRKİYE’nin İLK ve TEK YERLİ ÜRETİM ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJ İSTASYONU”

MERKEZ HEAD OFFICE

FABRİKA FACTORY

FABRİKA RUSYA FACTORY RUSSIA

ORTA DOĞU OFİS MIDDLE EAST OFFICE

ANKARA OFİS ANKARA OFFICE

İZMİR OFİS İZMİR OFFICE

İstanbul Anadolu Yakası OSB Gazi Bulvarı No:39-41 34953 TUZLA - ISTANBUL - TR T: +90 216 593 00 50 (10) F: +90 216 593 00 60 info@gersan.com.tr

Çaycuma OSB 1 Nolu Meydan 6. ve 7. Sk. Çaycuma - ZONGULDAK T: +90 (372) 638 55 88 / 99 F: +90 (372) 638 55 99

238440,Russia, Kaliningradskaya obl., Bagrationovskii r-n.,pos. Razdolnoe, Papenburgskaya ul. 2. T: +7 4015 666 358 F: +7 4012 341 242 http://www.gersan-r.ru gersan-r@gersan.com.tr

Box No: 9677 P6-93, SAIF ZONE SHARJAH, U. A. E. T: +971 6 5574060 F: +971 6 5574020

Mertebe sok. 26/2 Beştepe Ankara – TURKEY T: +90 312 222 62 94 F: +90 312 222 62 95

Karahasan Atlı İşmrk. 1203/9 Sokak no:3/B YENİŞEHİR-İZMİR T: +90 232 449 88 08 GSM: +90 530 976 99 77




IEC 61.439-1’ye göre TİP TEST’li Pano Üretimi Kumanda Panosu, Röle Panosu, LCC, SDK Üretimi TEİAŞ ve ITM Şartnamelerine Uygun (380/154/36 kV) AG, Kompanzasyon, MCC, PLC Pano Üretimleri Y.G. ve O.G. Trafo Merkezleri için Destek Hizmetleri PLC-SCADA-RTU Yazılım Hizmetleri Enerji İzleme Yazılımları ve Proses Otomasyonları Endüstriyel Tesislerin Elektrik ve Otomasyon İşleri Montaj, Test ve Devreye Alma Hizmetleri Saç Köşk, Kompanent ve Özel Kabin İmalatları

Hızla büyüyen ve sürekli bir gelişmebüyüyen içerisinde bulunan Enerji Sektörünün ve Sanayi Tesislerininbir g Hızla ve sürekli elektrik, elektromekanik veelektrik, otomasyon ihtiyaçlarına “elektromekanik çözüm mühendisliği ” sunuyoruz. v

VERA VERA ELEKTROMEKANİK ELEKTROMEKANİK PANO SİSTEMLERİ PANO SİSTEMLER MÜHENDİSLİK MÜHENDİSLİK ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş. ve MAKİNE SAN. TİC. A.Ş 9001

14001

İvedik OSB. 1468. Cad. 2239/1. Sok. No:11468. Cad. 2239/1. Sok. No:1 İvedik OSB. 06378 Ostim - Ankara / TÜRKİYE 06378 Ostim - Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 394+90 54 64 (pbx) Fax: +90 312394 394 77 97 54 64 (pbx) Fax: +90 312 394 77 97 Tel: 312

info@veraelektromekanik.com i n f o @ v e r a e l e k t r o m e k awww.veraelektromekanik.com n i k. co m



k.





İÇİNDEKİLER 22 ANKARA KATLİAMINDA HER TÜRLÜ YAYIN YASAK

67

24 2050 YILINDA KÜRESEL BAZDA YENİLENEBİLİR ENERJİ HAYAL DEĞİL 26 ULUSLARARASI ELEKTRİK ÜRETİMİ FUARI 18-20 KASIMDA İSTANBUL’DA 28 ELEKTRİK FATURASINDAKİ TRT PAYI GERİ ÖDENECEK Mİ? 30 MÜHENDİSLER KARİYER PLANLARINI İTÜ’DE ŞEKİLLENDİRDİ 32 EN BÜYÜK YÜZER SANTRALIN TRAFOLARI ALSTOM’DAN 34 KUŞADASI FATMA ÖZEL ARABUL KÜLTÜR MERKEZİ HİZMETE GİRDİ 36 ABB: NEDEN VE NE ZAMAN ROBOT KULLANALIM 38 KONİCA MİLTON ‘KARBON NÖTRALİZASYONU’ PROGRAMINI TÜRKİYE’DEN BAŞLATTI 40 RUSYA İLAVE İNDİRİM KOŞULLARINI BELİRTTİ 14 Eylül

2015

“Tarımsal ve hayvansal atıklar, doğalgaz ithalatını azaltabilir”

32

42 PELSAN AYDINLATMA LABORATUARI AKREDİTE OLDU 44 RUSLAR KIBRIS RUM KESİMİ’NE DE NÜKLEER SANTRAL İNŞA ETMEK İSTİYOR 46 BiYOGAZ ÜRETİMİ İÇİN YENİ DÜZENLEME 48 ELEKTRİKLİ BİSİKLET ALIRKEN BATARYASINA DİKKAT EDİN


81

72

ÖZEL BÖLÜM

:

ex-p KALİTELİ VE roof KES ENERJİ İZLEM İNTİSİZ ENERJİ E VE SCADA

50 DSİ’YE GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİ 52 VİKO’DAN ÇOCUKLARA YARDIM İÇİN ÖRNEK ADIM 53 ENERJİ TİCARETİ DERNEĞİ YENİ YÖNETİM KURULUNU SEÇTİ 54 “CEO OLMANIN EN GÜZEL YANI, HER ŞEYİ YERİNİZE BAŞKASININ YAPMASI”

24

55 POZİTİF ENERJİ ÖDÜLÜ HANZADE DOĞAN BOYNER’E 56 KARTAL BÖLGE ADLİYESİ AKILI SİSTEMLERDE MAKEL SMARTHOME’U SEÇTİ 58 ANKARA MEKTUBU: BAZ OYUNU / 0,6’YA 41,25 62 ELEKTRİK TARİHİNDE YOLCULUK: ELEKTROMEKANİK ENSTİTÜSÜ’NÜN KURULUŞU

Elektrikgüncesi ENERJİ DÜNYASINDAN

67

72

155

64 BİLİRKİŞİ RAPORLARI: ENKAZDAKİ KABLOYU TUTAN ÇOCUĞU ELEKTRİK ÇARPINCA 74 ENERJİ KORUMA PRİZLERİ VE GÜVENLİK 76 PANELMASTER ALÇAK GERİLİM TİP TESTLİ PANO SİSTEMLERİ 15 Eylül

2015




9$(67 6Ăľ/Ăľ.21 9( .2032=Ăľ7 8<*8/$0$/$5,

D 550 kV’a kadar Silikon Kompozit; š 7iaÛ l[ =[h]_ êpebWj�hb[h_ š C[id[j êpebWj�hb[h_ š 9_^Wp Eoka êpebWj�hb[h_ D :[c_hoebk êpebWj�hb[h_ D ;feai_ H[‚_d[Z[d ZW^_b_ l[oW ^Wh_Y_ êpebWj�h" I<, =WpbÛ WoÛhÛYÛ" a[i_Y_ j”f ]�lZ[b[h_ D E= 7oÛhÛYÛ % LWakc J”fb” O”a 7oÛhÛYÛ

9$(67 6LOLNRQ YH .RPSR]LW 8\JXODPDODUĂł òPDODW YH 7LF $ Ä 7HO )D[ ( PDLO LQIR#YDHVW FRP WU :HE ZZZ YDHVW FRP WU



We put the we in Empower

'REOH LOH J¾F¾Q¾]H J¾© NDWóQ /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ 6HPLQDU 2FDN _ 'XEDL %LUOHÄ¡LN $UDS (PLUOLáL _ ZZZ GREOH FRP ORDWGXEDL %¾\¾N *¾© 7UDQVIRUPDW¸UOHUL ˜P¾U <¸QHWLPOHULQGH G¾Q\DFD ELOLQHQ X]PDQODUóQ WHFU¾EHOHULQL L©HUHQ HáLWLP 7UDQVIRUPDW¸UOHUGH DQLGHQ ROXÄ¡DELOHFHN SUREOHPOHULQ GHáHQGLULOPHVLQGH NXOODQóODFDN SUDWLN ELOJLOHUL HQG¾VWULQLQ LOHUL JHOHQ X]PDQODUóQGDQ ¸áUHQLQL] 7DNULEHQ ELU DVóUGóU 'REOH HÄ¡VL] ELOJL YH WHFU¾EHOHUL E¾Q\HVLQGH WRSODPDNWDGóU 'REOH EX ELOJLOHUL 'REOH WHVW FLKD]ODUó NXOODQóFóODUó YHUGLáL VHUYLV KL]PHWOHUL YH /LIH RI D 7UDQVIRUPHUÉ­ YH EHQ]HUL VHPLQHUOHUOH P¾ġWHULOHUL\OH SD\ODÄ¡PDNWDGóU

(QG¾VWUL\L VHUYLV KL]PHWOHULPL]OH ©¸]¾POHULPL]OH YH HġVL] ELOJL ELULNLPLPL]OH J¾©OHQGLUL\RUX]



YAY IN DAN IŞMA KURULU Elektromekanik Sanayii Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Trafo ve Şalt CihazlarI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› Kondansatörler Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü Elektrik MakinalarI Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Elektrik ‹letim ve DaĞItIm Sistemleri Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. Tesisat, Şalt CihazlarI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü

ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 316 - Eylül 2015 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Genel Yay›n Koordinatörü Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Sorumlusu Can Cengiz can@kaynakelektrik.com

Elektrikli UlaŞIm Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi

Reklam Koordinatörü Ayhan ÜSTÜNER ayhan@kaynakelektrik.com

Güç ElektroniĞi Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi

Reklam Müdürü Ziya ALKAN ziya@kaynakelektrik.com

Güvenlik U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.

Tasarım 1001 Ajans

Otomasyon Enstrümantasyon Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi

Ayda bir ç›kar Sayı fiyat›: 6 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 70 TL. Ö¤renciler için 40 TL.

Ölçü ve Kont. Cihz. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YIldIrImdan Korunma Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. AydInlatma Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü Elektrik Müh. EĞt. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Kalite ve Standartlar Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü Anahtar Teslimi Sistemler ve Fabrika Elektrifikasyonu Ömer OydaIşIk SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Mühendis Örgütleri Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.

Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi Ramazan PEKTAŞ JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 312-433 74 76 Fax: 312-438 74 77 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi: Ekim 2015


YAYINCIDAN

Vedat Demircioğlu’ndan, İğneada’ya uzanan cinayetler zinciri… ERSİN KAYA • ersin@kaynakelektrik.com

G

encecik çocuklardı / Belki siz de gördünüz, / Ellerinde pankartlar / Yolda gidiyorlardı / Özgürlük istiyorlar / Özgürlük diyorlardı, / Ellerinde pankartlar / Özgürlük diyorlardı… 1968’di, İTÜ öğrencilerinden Vedat Demircioğlu, ABD Altıncı Filosunu protesto gösterileri sonrasında Gümüşsuyu’ndaki öğrenci yurdunu basan polis tarafından pencereden atılarak öldürülmüştü. Bu ölüm, öğrenci cinayetleri arasında bir ilkti. Büyük tepkilere yol açmıştı. Öylesine yankı uyandırmıştı ki dönemin büyük ozanı ve türkü üstadı Ruhi Su bu olay üzerine Vedat Demircioğlu marşını yazmıştı. Yazının girişindeki mısralar o marşın bir kıtası… “Nereden icap etti bu marşı anmak” denilecek olursa, açıklayayım; bu sayfanın konusu, bu sayıda, tahmin edilebileceği gibi, Ankara’da, düzenleyicileri arasında TMMOB’nin de bulunduğu mitingde gerçekleştirilen katliam olacaktı. O yazıyı zihnimde oluştururken, Demircioğlu marşı geldi dilimin ucuna yerleşti. Olaylar arasında bir paralellik vardı çünkü... Fakat son anda haber sayfalarımızda göreceğiniz, yayın yasağı gelince, konuyu değiştirmek gerekti. Ama dilimin ucundaki dizeleri yazmamın, yasak kapsamına girmeyeceği umudu ile bir gençlik anısını sizlerle buluşturayım dedim… Katliam olayından önce bu sayıda bu köşenin yazı konusu nükleer santrallar olabilir gibi düşünüyordum. Çünkü Cumhurbaşkanı RTE Japonya’dan dönerken, uçakta kendisine yöneltilen “Rusya ile kritik bir sürece girilirse enerjide sıkıntı olur mu” şeklindeki bir soruya yanıt verirken, “Nükleer santralı yapacak bir kurum bulunur” ifadesini kullanmıştı. Oysa bu konularla biraz ilgilenenler biliyor ki, Rusya’nın yerine nükleer santral yapımını üstlenecek bir kurum bulmak öyle kolay bir iş değildir. Santral işinin karmaşıklığı, teknolojik özellikleri bir yana, santral ihalesi, her türlü hukuk engelini aşmak amacı ile, TBMM’den geçirilen özel bir yasa ile, ikili anlaşma şeklinde Rusya’ya verilmişti. Yeni bir kuruma devir işi de yine TBMM onayından geçirilecek bir yasa ile olabilecektir. Bu olasılık ise 1 Kasım seçiminde RTE’nin en az 276 milletvekili kazanmasına bağlıdır. Rusya ile bir anlaşmazlık çıkması halinde Akkuyu

Nükleer Santralı’nın nasıl bir karmaşaya dönüşeceği ‘uzmanlarını tartışacağı çok boyutlu bir meseledir’ diye düşünürken, çiçeği burnundaki ‘Türkiye’yi seçime götürmekle görevli’ hükümetimizin Enerji Bakanı’nın üçüncü nükleer santral açıklamasını kucağımıza bulduk; Santralın yeri İğneada olarak belirlenmişti. O İğneada ki, kendine has bitki örtüsü ile Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı (ÖBA) arasında. Subasar orman olarak da bilinen bu hassas ortamda yetişen dişdubak-meşekızılağaç karışık orman tipinin Türkiye’deki iki nadir örneğinden birine evsahipliği yapan İğneada Longozu, aynı zamanda uluslararası sözleşmelerle korunan bitki türlerinin bulunduğu zengin kumul ve sulak alan florası nedeniyle olağanüstü öneme sahip bir yer. Türkiye’de yalnızca burada kayıtlı bulunan Peygamber Çiçeği (Centaurea arenaria) gibi ülke çapında nadir en az 11 bitki türünün de yaşam alanı. İki tarafı sit alanı olan Longoz ormanları Amazon ve Kongo’dan sonra dünyadaki üçüncü Longoz ormanı. Avrupa’daki 12 bin bitki türünün 3200’ü burada. Nesli tükenmiş yaban hayvanlarına longoz ormanı ev sahipliği yapıyor. Karadeniz’in 22 kilometreyle en büyük doğal sahil şeridine sahip. Devlet korumak için 20 milyon gibi çok büyük paralar harcadı buraya. Karadeniz’in en büyük balık popülasyonunun yuvalandığı yer burası. Kalkan balığı da meşhurdur. Bern Sözleşmesi ölçütlerine göre alanda konaklayan veya yaşamını sürdüren 184 kuş türü (2007) tehlike altında sınıfında olup koruma altına alınması gereken türlerden. Tüm Türkiye’deki memeli türlerinin yüzde 57’si İğneada yöresindeki zengin yaşam alanlarında görülebiliyor. Dünya güzeli yaşanası Sinop’un başına ikinci nükleer santralı çökerten zihniyetin, üçüncü santral hançerini İğneada’ya vurmasında şaşılacak bir şey de yok aslında…

23 Eylül

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

Ankara katliamında ‘her türlü’ yayın yasak Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, 10 Ekim’de Ankara Garı’nda meydana gelen bombalı terör saldırısıyla ilgili soruşturma tamamlanıncaya kadar uygulanmak üzere, son dönemin en geniş kapsamlı yayın yasağı kararını aldı.

K

arar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 14 Ekim’de medya kuruluşlarına “ivedi” ibaresiyle bildirildi. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük imzalı kararda, “soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı,

görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılmasına yasaklanmasına karar verildiğinden, söz konusu kararın infaz edilmesi için gereği rica olunur” denildi.

Dergimizin bu sayfasında, düzenleyicileri arasında Türk Mühendis ve Mimar Odaları’nın da bulunduğu “Barış,Emek, Demokrasi Mitingi” ile ilgili bir haber yer alacaktı. Hazırladığımız bu haber sayfasını Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin yukarıda verdiğimiz yayın yasağı kararı nedeniyle kullanamadık. 24 Eylül

2015



HABER

www.elektrikdergisi.com

2050 yılında küresel bazda yenilebilir enerji hayal değil Küresel ölçekte hazırlanan Greenpeace’in 2015 Enerji Devrimi raporuna göre, 2050 yılına kadar 1.07 trilyon dolarlık yakıt tasarrufu sağlanması öngörülüyor. Greenpeace 2050 yılına kadar küresel çapta yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçmek için hazırladığı yol haritasını yeni hazırladığı 2015 Enerji Devrimi raporunda sundu.

K

üresel ölçekte hazırlanan rapora göre 2050 yılına kadar fosil ve nükleer enerji kaynaklarından yenilenebilir enerjiye geçişin faturası yıllık 1 milyar dolar olarak gerçekleşirken 2050 yılına kadar 1.07 trilyon dolarlık yakıt tasarrufu sağlanacak. Çevre korunması ve toplumsal sağlık açısından tasarruf edilecek maliyetler, 20 milyon yeni iş imkanı ve dönüşüm için gerekli yatırımlar raporda detaylı olarak sunuluyor.

26 Eylül

2015

Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Kumi Naidoo, “Temiz ve güvenli bir enerji geleceği sunmak için en etkili ve adil yol olan yenilenebilir enerjiye geçişin önünde, fosil yakıt lobisinin faaliyetlerinin engel teşkil etmesine izin vermemeliyiz. Bu iş yapılamaz diyen herkese bu raporu okumalarını ve yapılabilir olduğunu, yapılması gerektiğini ve yapılmasının herkesin yararına olacağını görmesini bekliyorum” dedi. Geri dönüştürülemez iklim felaketini önlemek için 2°C küresel ısı artışı limitinde durmayı hedefl eyen politik ve iş dünyası liderleri aralıkta Paris 2015 İklim Konferansı’nda somut adımlar atmak için buluşacaklar. ABD merkezli Meister Danışmanlık Grubu tarafından Uluslararası Enerji Ajansı, Goldman Sachs ve ABD Enerji Bakanlığı projeksiyonlarına göre daha doğru sonuçlar verdiği belirtilen Enerji Devrimi raporu öngörülerine göre dünya enerji arzında dinamik bir dönüşüm yaşanmaya başlansa da, bu sürecin hızlanması gerekiyor. Fosil yakıt kullanımı sonlandığında harcanmayacak sağlık ve yıkıcı iklim etkilerinin maliyetleri ile beraber temiz enerjiyle beslenen bir dünyada fosil yakıt endüstrisinin her dakikada 10 milyon dolar teşvik alamayacağı da düşünüldüğünde çözümün basit olduğunu vurgulayan Greenpeace Akdeniz Sürdürülebilir Finans Kampanyası Sorumlusu İbrahim Çiftçi, “Güneş ve rüzgar endüstrisi gerekli olgunluğa ulaştı ve maliyetler açısından dünya çapında kömür ile rekabetçi durumda. Önümüzdeki on yıl içinde yaratılan istihdam ve sağlanan enerji açısından kömür endüstrisini geride bırakmaları muhtemel. Fosil yakıtlara yapılan her yeni yatırım atıl kalma olasılığı olan yüksek riskli sermaye grubunda” dedi.


Ö Z G E N

Üretim

E L E K T R Ý K

V E

T Ý C A R E T

Ta a h h ü t

A . Þ .

Müþavirlik

Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler

1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com

w w w . oz g e n . co m


HABER

www.elektrikdergisi.com

ULUSLARARASI ELEKTRİK ÜRETİMİ FUARI, 18-20 KASIMDA İLK KEZ İSTANBUL’DA Berlin, Şikago ve Şanghay’da başarıyla düzenlenmekte olan CWIEME Fuarları, portfolyosuna şimdi de İstanbul’u ekliyor. fuar bölgede bobinaj, elektrik motoru ve trafo üretimi endüstrilerine yönelik tek buluşma noktası olacak.

T

ürkiye, son yıllarda elektrik üretimi endüstrisinin en hızlı büyüyen pazarlarından biri oldu. Geçtiğimiz yıllarda trafo ISTANBUL’UN EŞSİZ üretimi endüstrisi için uluslararası bir pazarlar gelişmeye devam ettiği için KONUMUYLA İŞİNİZİ YENİ PAZARLARA TAŞIYIN merkez haline gelen ülkenin elektrikli bize, üretici ve tedarikçileri başarısı makina ihracatının yüzde 15’ini trafo, kanıtlanmış bir platformda biraraya CWIEME İstanbul 18-20 Kasım tarihlerinde İstanbul elektrik motoru ve jeneratör sektörü getirebilmemiz için ideal bir fırsat Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. İstanbul’da dünyanın her yerinden katılım gösteren endüstrinin lider üreticileri ile karşılamakta. Aynı zamanda ülkedekiCWIEME sunuyor’ şeklinde konuştu. tanışacak ve İstanbul’un üstün konumundan yararlanarak yeni iş bağlantıları kuracaksınız. elektrik ihtiyacının 2023 yılına dek yılda Elektrik motoru ve alternatörler Siz de aramıza katılın ve bölgenin bobinaj, elektrik motoru ve trafo üretimi endüstrilerine tek fuarının bir parçası olun. yüzde 7 oranında bir artış göstermesi için statöryönelik üreten İtalyan firma beklenmektedir. Bu alanda büyüyen DMG Meccanica’nın Satış Müdürü Daha fazla bilgi ve ücretsiz giriş biletinizi almak için sitemizi ziyaret edin: ihtiyacı karşılayabilmek için yapılması Lorenzo Veglia, ‘CWIEME, dünyaya www.coilwindingexpo.com/istanbultr/KED/ gereken yatırımların ise 130 milyar teknolojimizin gücünü ve bilgimizi doları bulacağı öngörülmektedir. göstermek için seçtiğimiz platform Bu fuar 5174 sayılı Kanun gereğince TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) izni ile düzenlenmektedir CWIEME İstanbul kapılarını 18-20 ve müşterilerimizle buluşmak, fikir Kasım tarihlerinde Istanbul Fuar alışverişi yaparak yeni iş anlaşmaları Merkezi’nde açıyor. Türkiye, Orta kurmak için büyük bir fırsat. Şimdi Doğu, Avrupa, Balkanlar ve BDT de CWIEME İstanbul’un bir parçası bölgelerinden fuarı ziyaret edecek olarak bu yeni pazarı keşfedecek mühendisler, satınalma departmanları, olmanın heyecanını taşıyoruz.’ derken; endüstriyel tasarımcılar ve karar Boydem Yapı ve Elektrik Malzemeleri alıcılar aralarında Permabond, Firması İş Geliştirme Müdürü Barış Rancan, R. Bourgeois, Alliance Aktan ise, CWIEME, doğru tedarikçi ve Windings, İnci Makina, Emtel ve Can üreticileri bir araya getiren en önemli Kalıp’ın da olduğu 100’den fazla platformlardan biri olduğu için bu katılımcıyla buluşacak. CWIEME organizasyonun bir parçası olmaktan fuarları organizatörü i2i Fuarcılık’ın büyük mutluluk duyuyoruz. CWIEME Portfolyo Direktörü Haf Cennydd Istanbul bizi aynı zamanda Orta ‘Yalnızca Türkiye’de değil, bölgenin Asya ve Afrika bölgelerinden yeni iş başlantıları kurmamızı da sağlayacak.’ tümünde elektrik üretimi endüstrisinde şeklinde görüş bildirdi. gözlemlediğimiz büyüme, bu 001124 CWIEME ISTANBUL KAYNAK AD 197x272 AW.indd 1

28 Eylül

2015

Ticaret ve Eğitim

Fuarı düzenleyen i2i Fuarcılık konu ile ilgili açıklamasında sayfamızdaki bilgileri verdi: CWIEME portfolyosundaki diğer fuarlar gibi İstanbul fuarı da yalnızca önde gelen tedarikçilerle buluşabilmenizi sağlayan bir nokta değil aynı zamanda pazardan son haberleri, gelişmeleri öğrenebileceğiniz bir platform olacak. Fuar bünyesinde yer alan CWIEME Connect seminerleri büyüyen enerji ve üretim ihtiyacı üzerine yoğunlaşırken ayrıca karşılaşılabilecek teknik zorluklar, elektrikli ve hibrid araçlardaki tasarım yenilikleri ve yenilenebilir enerji konularına değinecek. Uzman konuşmacılar arasında Alstom Ürün Müdürü Safinaz Aybar, IHS Technology’den Kıdemli Analist Josefin Berg, Vahle AR-GE Müdürü Dr. Faical Turki, Endüstriyel motorlar AR-GE Departman Müdürü Hakan Gedik, Enel Trafo Uzmanı Flavio Mauri ve e-mobilite tasarım ve 12/10/2015 16:18 teknolojileri uzmanı, Okan Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nejat Tuncay bulunuyor. Haf Cennydd son olarak, ‘CWIEME İstanbul bölgede elektrik motoru, jeneratör, trafo ve teçhizat üreticilerinin ihtiyaçlarına doğrudan cevap veren tek fuar olacak. Fuarımızın açılışında yerli ve yabancı tüm katılımcı ve ziyaretçilerimizi karşılamayı büyük bir heyecanla bekliyoruz’ diyor.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Elektrik faturasındaki TRT payı geri ödenecek mi? Elektrik faturaları üzerinden ödenen TRT payına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 28 Eylül Pazartesi günü aldığı karar, tüketicinin kafasını karıştırdı. Vatandaşın, TRT’ye ödediği yıllık toplam 150 ila 200 milyon liralık kesintinin iadesi için ne zaman ve kime başvurulması gerekecek? Bu sorunun yanıtını Elektrik Mühendisleri Odası verdi.

H

ürriyet gazetesinden Aysel Alp’ın haberi uzun süredir tartışma konusu olan elektrik faturasındaki TRT payı ile ilgili aydınlatıcı bilgiler içermekte. Gazeteye konuşan Elektrik Mühendisleri Odası Enerji Bilim Koordinatörü Olgun Sakarya, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) 2011 yılı başında, kayıp kaçak bedeli üzerinden TRT payı alınamayacağına ilişkin bir karar yayınladığını anımsattı. TRT’nin EPDK kararına itirazı üzerine Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı aldığını belirtti. Ancak Danıştay 13.Dairesinin birkaç ay önce, TRT itirazını reddettiğini vurgulayan Sakarya, “Dolayısıyla EPDK’nin kayıp kaçak bedeli üzerinden TRT payı alınamayacağı kararı geçerli kılınmış oldu. Ancak TRT, Danıştay 13.Dairesi kararına itiraz etti. Şimdi son sözü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu söyleyecek” dedi.

Vatandaşların, kayıp kaçak bedeli üzerinden ödediği TRT payının ortalama bir faturada 20 kuruş civarında olabileceği tahmininde bulunan Sakarya, bunun da yıllık 2.5 lira; 4 yılda ise 10 lira anlamına geldiğini söyledi. Sakarya, TRT’nin bu yolla yılda fazladan 150 ila 200 milyon lira topladığını belirterek, 4 yılda iade etmesi gereken rakamın 800 milyon liraya yaklaştığını vurguladı. Sakarya, “Vatandaş için çok anlamlı bir rakam değil belki ama toplamda çok önemli bir miktar. Biz EMO olarak vatandaşın kayıpkaçak bedelini kesinlikle ödememesi gerektiğini savunuyoruz. Bu hukuksuz, haksız bir tahsilattır. Durum böyleyken bir de bunun üzerinden TRT payı ve yüzde 18 KDV eklenerek, tam bir Deli Dumrul Vergisine dönüşüyor. Buna bir an önce son verilmelidir. Yargı kararları ortadadır” dedi.

Konutlar, sanayi kuruluşlarından fazla ödedi

T

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılı I. Dönem (Ocak – Haziran) elektrik ve doğal gaz fiyatları verilerini paylaştı. Buna göre; konutlarda 1 kWh elektrik için, tüketiciler 2015 yılı I. döneminde en küçük tüketim aralığı olan 1.000 kWh’in altında ortalama 39 kuruş, en büyük tüketim aralığı olan 15.000 kWh ve üstünde ise ortalama 36,6 kuruş ödedi.Sanayide 1 kWh elektrik için ilk altı ayda ortalama 24,4 kuruş ödendi. Sanayide 2015 yılı I. dönem elektrik fiyatlarına bakıldığında, en küçük tüketim aralığında

30 Eylül

2015

(20 MWh altı) tüketiciler 1 kWh elektrik için ortalama 28,2 kuruş, en büyük tüketim aralığında (150.000 MWh üstü) ise ortalama 20,8 kuruş ödedi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Mühendisler Kariyer Planlarını İTÜ’de Şekillendirdi İstanbul Teknik Üniversitesi Kariyer Merkezi, Kariyer ve Yetenek Yönetimi Derneği ile birlikte düzenlediği, mühendislik mesleğine özel ulusal ölçekli ilk kariyer fuarı Türkiye Mühendislik Kariyer Fuarı (TÜMKAF) 5-6 Ekim 2015 tarihlerinde Ayazağa Kampüsü’nde gerçekleştirdi.

D

evlet ve Vakıf Üniversiteleri’nin yanı sıra, Kariyer Merkezleri ve Mezun Dernekleri’nin de desteğiyle TÜMKAF’ta; mühendislik, sanayi ve teknoloji alanında faaliyet gösteren sektörünün öncü firmaları, kamu teknoloji kuruluşları, meslek odaları, ülkemizin 37 farklı üniversinteden 7000’e yakın nitelikli mühendis adayları ile buluştu. Bu yıl ilk defa gerçekleşmesine rağmen; öğrenciler, mezunlar ve şirketler yüksek katılım gösterdi. Arçelik, Bosch, Çalık Enerji, Hema Endüstri, Kale Kilit, Sanko Holding, Türk Ekonomi Bankası, Türksat, Vestel’in sektör ana sponsorluklarını üstlendiği TÜMKAF’a, ulusal ve uluslararası 62 firma katıldı.

Rektör Karaca: “Öğrencilerimizin kariyer planlamalarına destek oluyoruz.”

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, fuara katılan firmaların stantlarını ziyaret ederek firma yöneticileri ve öğrencilerle bir araya geldi. Rektör Karaca, bu sene ilki gerçekleştirilen fuarla ilgili olarak “Ulusal ve uluslararası birçok firmayı bir araya getirdik ve öğrencilerimizle buluşturduk.

32 Eylül

2015

Amacımız öğrencilerimize ve mühendis adaylarına iyi bir kariyer imkânı sağlamak. Aslında buna benzer etkinlikler yarıyıl döneminden sonra Şubat-Mart gibi yapılıyordu. Biz bunu öğrenciler, döneme başlamadan evvel branşlarıyla ilgili işlere daha çok kanalize olsunlar diye öne çektik. Fuara, Türkiye genelindeki tüm üniversite öğrencilerini davet ettik, fuara katılımdan ve ilgiden memnunuz. Fuarda emeği geçen İTÜ Kariyer Merkezine teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Kampüste Mülakat ile İş ve Staj Fırsatları

İki gün süren fuar; mühendislik öğrencileri, yeni mezunlar ve kariyerinde yenilik arayan deneyimli mühendisler için önemli bir fırsat yarattı. Fuarda, sektörel gelişmeler, fırsatlar, ihtiyaç duyulan işgücü profili ve merak edilen başka birçok konu firma yetkilileri tarafından aydınlatıldı. Fuarın sonunda katılımcılar, sektörler ve firmalar ile ilgili detaylı bilgi edinmekten ve ilk elden özgeçmişlerini paylaşmaktan son derece memnun olduklarını dile getirdiler. Samimi bir iletişim ortamında gerçekleşen etkinlikte mühendisler kariyerleriyle ilgili, firmalar ise işe alım politikalarıyla ilgili önemli kazanımlar sağlamış oldu.



HABER

www.elektrikdergisi.com

en büyük yüzer santralIn trafoları Alstom’dan Alstom, Karadeniz Powership Osman Khan (KPS12) santralinin güç transformatörlerini tedarik etmek için Karadeniz Enerji Grubu ile sözleşme imzaladı. Karadeniz PowershIp Osman Khan santrali, 486 MW’lık gücüyle dünyanın en büyük yüzer enerji santrali olacak. Transformatörlerin teslimatının 2016 başında tamamlanması planlanıyor.

S

özleşme kapsamında Alstom; 200 MVA güç transformatörlerinin üretim ve teslimatını gerçekleştirerek devreye alma, saha testleri ve yedek parça temini çalışmalarını yürütecek. Transformatörlerin üretimi, Alstom Grid’in dünyanın en modern güç transformatörleri fabrikalarından biri olan Gebze’deki tesislerinde üretilecek. Konu hakkında görüşlerini dile getiren Alstom Grid Güç Transformatörleri Ticari Direktörü Tunç Tezel, “Alstom olarak yüzer santral alanında dünya lideri olan Karadeniz Enerji ile bu projede çalışmaktan çok memnunuz. Bu sözleşme

Akıllı şebekeler sayesinde 250 milyon TL tasarruf

T

urkcell Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, Türkiye’deki elektrik tüketiminin geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 3.7 artarak 255 milyar 490 milyon kilovatsaate (kWh) ulaştığını, bunun için harcanan paranın 94 milyar lirayı bulduğunu belirterek, enerji tüketiminin tamamının akıllı şebekelerle ölçülerek yönetilmesi halinde bu rakamın 15 milyar liralık kısmının tasarruf edilebileceğini ifade etti. Türkiye’de faaliyet gösteren 21 elektrik dağıtım şirketinin tümünün Turkcell ile çalıştığını vurgulayan Kuruöz, şöyle konuştu: “Bugün toplam 200 bin akıllı sayaçtan 150

34 Eylül

2015

Alstom transformatörlerinin kalite ve yüksek performansını ve bu alandaki teknik uzmanlığını yansıtıyor. Ülkelerin kısa vadeli enerji taleplerinin hızlıca ve fiyat avantajıyla karşılanmasına yardımcı olma olanağı daha fazla insana sürdürülebilir ve güvenilir elektrik sağlamak için önemli bir adım” dedi.

bini Turkcell Makineler Arası İletişim (M2M) hatları ile çalışıyor. Biz makineler arası iletişimi ekonomik verimliliği artıracak bir çözümler bütünü olarak görüyoruz. 2014’te Türkiye’deki yaklaşık her 3 makineden 2’sine Turkcell M2M hatlarıyla hizmet vererek 1.6 milyon Turkcell SIM kartlı makineyi konuşturduk. Böylece ülke ekonomisine yalnızca 2014’te 2 milyar liradan fazla katkı sağladık. Son 3 yıla bakarsak bu rakam toplamda 4.5 milyar liraya ulaşıyor. 2015’in ilk 6 ayında akıllı şebeke çözümlerimizle toplamda yaklaşık 250 milyon liralık tasarruf sağladık.” İlker Kuruöz, Gaziantep’te akıllı şehir uygulamalarını hayata geçirdiklerini belirterek yakın zamanda Konya’da kapsamlı bir projeyi başlatacaklarını söyledi.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Kuşadası Fatma Özel Arabul Kültür Merkezi Hizmete Girdi KuşaDası Eğitim ve Geliştirme Vakfı(KEGEV)’na bağışlanan tarihi bir ev üzerinde 2013 yılında Kuşadası Belediyesi ve Aydın Valiliği İl Özel İdaresi tarafından inşaatına başlanan Kuşadası Kültür Merkezi hizmete girdi.

K

EGEV’in kurucusu Hüseyin Arabul’un son dönemde yaptığı katkılarla tamamlanan ve Kuşadası Fatma Özel Arabul Kültür Merkezi (KUAKMER) adını alan özgün niteliklere sahip kültür merkezinin Kuşadası’nın kültürel ve sanatsal yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Açılışta konuşan KEGEV Başkanı Sözer, KEGEV’in, Kuşadası’na KUAKMER gibi çok önemli bir kurum kazandırıldığını söyledi. Törende, Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müzesi’nin kuran ve sahip olduğu bilgi ve deneyim ile KUAKMER’in oluşum sürecine büyük katkı sunan Prof. Dr. Engin Berber, kültür merkezi ile ilgili bilgi verdi. KUAKMER’in sahip olduğu bazı özellikleri ile pek çok kültür merkezinden farklı olduğunu ifade eden Berber, “KUAKMER, anlatımı çok güçlü bir mekan. Animasyon odaları, görsel ve işitsel canlandırmaları ile kendisini anlatan bir kültür kurumu. Çok değerli bir koleksiyona sahip. KUAKMER Kuşadası’nın ve Kuşadalılar’ındır. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi. KEGEV Onursal Başkanı işadamı Hüseyin Arabul ise KUAKMER’in KEGEV’in alt kuruluşu olduğunu belirterek denetiminin KEGEV, Kuşadası

36 Eylül

2015

Belediyesi ve Arabul Ailesi tarafından yapılacağını söyledi. KUAKMER’in herkesin ziyaret edebileceği ve Kuşadası belleğinin özümsenebileceği bir mekan olduğuna dikkat çeken Arabul “KUAKMER, Kuşadası’nda kültür ve belleğe yapılan ilk yatırımdır. Ancak bu bir başlangıçtır. Önümüzdeki süreçte kültüre yapılan yatırımın artacağına inanıyorum” diye konuştu. Törende konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, Kuşadası Belediyesi olarak kültür alanında önemli projeleri bulunduğunu kaydederek, “Camiatik Mahallesi’ni ve Yıldırım Caddesi’ni eski güzel günlerine kavuşturacağız. KEGEV ve Hüseyin Arabul olmak üzere KUAKMER’in yapımına katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, Kuşadası’nın Türkiye’nin en önemli destinasyonlarından birisi olduğunu söyledi. Aksoy “Ancak bu güçlü merkezin kültür ve sanat alanında eksiklikleri bulunmaktadır. Bu nedenle KUAKMER’i çok önemsiyor ve daha güzel şeylerin olacağına inanıyorum” dedi. Törende konuşan Aydın Valisi Erol Ayyıldız da “Böyle bir merkezin açılmasına vesile olan herkese çok teşekkür ediyorum. Biz de Valilik olarak kentsel dönüşümün sağlanması ve kültürel yatırımların yapılması ile ilgili olarak elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız.” dedi. Konuşmaların ardından Vali Ayyıldız, KUAKMER binasını bağışlayan Zehra Kutlu Candemir’e plaket verdi.


YÜKSEK VERİMLİ ATLAS 5000 SERİSİ ONLINE UPS

10-800 kVA Güç Aralığı nTek Kabinde 800 kVA Güç nIGBT Redresör ve İnvertör Giriş PFC Devresi nAktif Giriş Akım Harmonik Düzeltme nTHDv <3% n%93’e varan Yüksek Verim nParalel Çalışabilme nRejeneratif Yükleme Kapasitesi nDSP Kontrollü nGelişmiş Grafik LCD Panel nEko Modu n500 adede kadar olay kaydı nAcil Stop (EPO) nİsteğe Bağlı SNMP Haberleşme nMobil UPS Sistemlerinde Kullanılabilme nCE Sertifikalı nÖnemli Askeri ve Sivil Referanslar n n


HABER

www.elektrikdergisi.com

ABB: Neden ve ne zaman robot kullanalım? Robotik, artan rekabet dünyasında ülkelerin endüstriye dayalı büyümelerini hızlandıracak temel unsurlardan biri. ABB’nin teknolojileriyle ürettiği web tabanlı, ortak çalışma temelli robotları hem iş güvenliği hem de üretimin kalitesi üzerinde olumlu etki yapmayı amaçlamakta.

A

BB Dudullu fabrikasında gerçekleştirilen etkinlikte insanla işbirliği içinde çalışma konseptinde dünyada gerçek anlamda ilk olan ABB’nin yeni robotu Yumi’nin (You & Me) yanısıra daha ağır yükler taşıyabilecek olan yeni robot modelleri de müşterilere tanıtılırken, ileride mevcut ürün gamını genişletmeyi planladığı alanlara ilişkin sunumlar gerçekleştirildi. Sadece robotlar değil, katma değer sağlayan, robotlar ile entegre çalışan, kamera sistemi ve kuvvet kontrol sistemi tanıtıldı. Bu sistemler ile ilgili uygulamalar gerçekleştirildi. “Neden ve ne zaman CNC yerine robot kullanalım” sorusuna tüm katılımcılarla birlikte yanıt arandı. Uygulama örneklerinde G kodu direkt robot diline çevirerek, sahada robot ile işleme yapıldı. Etkinlikte öne çıkan bir diğer ürün, ABB’nin pazara sunduğu SRP (Simplified Robot Programing) ekipmanı oldu. Daha çok genel endüstrideki mteal olmayan boya uygulamalarında kullanılan bu ekipman ile operatörün ABB’nin geliştirdiği demo tabancası ile birlikte yaptığı boyama hareketleri, programlama ihtiyacı olmadan robota nasıl aktarılabildiği paylaşıldı.

Ayrıca robotları devreye alırken kullanılabilecek, flexpendant’a alternatif bir tablet üzerinden çalışan RobotStudio Apps Online uygulaması ve hareket yönünde tutarak robotu kolay bir şekilde hareket ettirmek için bir fikir olarak sunulmuş, akselerometre ve jiroskopa sahip olan, çalışma prensibi bir atalet ve yön ölçüm ünitesine dayanan T10 el paneli de izleyicilere tanıtıldı. Robotlu üretime Türkiye’de artan bir talep olduğunu vurgulayan ABB Türkiye Indirekt Robot Satış Müdürü Funda Çorakçı, genel endüstri ile farklı uygulamalar pazarında büyüme beklediklerini sözlerine ekledi.

Akkuyu Nükleer Santrali reklamlarına onay Reklam Kurulu, Akkuyu Nükleer Güç Santrali AŞ’nin reklamlarının, ‘Tüketicinin Korunması Kanunu’na aykırı olmadığına karar verdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, bazı sivil toplum kuruluşlarının başvurusu üzerine Akkuyu Nükleer Güç Santrali AŞ’ye ait, televizyon kanallarında ve radyolarda yayınlanan reklamlar, billbordlardaki afişler ile www.akkunpp.com adresli internet sitesinde yayınlanan videolardaki tanıtımları incelemeye almıştı. Kurul, söz konusu reklamların 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda usul yönünden yapılan görüşme ve değerlendirmenin ardından, reklamları içeriğinde yer alan iddialar bakımından değerlendirildi.

38 Eylül

2015



HABER

www.elektrikdergisi.com

LED ile şehirlerde büyük enerji tasarrufu

E Konica Minolta ‘karbon nötralizasyonu’ programını Türkiye’den başlattı Konica Minolta Business Solutions Europe, tüm Avrupa’yı kapsayan karbon emisyonunu azaltacak yeni hizmeti “karbon nötralizasyonu”nu ilk olarak Türkiye’den başlattı.

T

ürkiye’den başlatılan, kolay bir uygulamayı garanti eden bu şeffaf ve esnek çözüm bir yandan kurumsal firmalara iklim koruma konusundaki duruşunu vurgulama olanağı sunarken bir yandan baskı profesyonellerine, ürünlerine değer katabilme ve daha fazla iş alabilme imkanı veriyor. Konuyla ilgili konuşan Konica Minolta Türkiye Başkanı Toshiyuku Yamada; “Konica Minolta’nın ClimatePartner ile yaptığı işbirliği çerçevesinde Bandırma Rüzgar Enerjisi projesini desteklemesi ve ‘karbon nötralizasyonu’ programını Türkiye’den başlatması, çevre konusunda Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor” dedi. Yamada sözlerini: “’Karbon nötralizasyonu’ hizmetimiz ile müşterilerimize karbon emisyonlarını ölçümleyebilme ve bu ölçüm sayesinde kendi koydukları çevreci hedefleri gerçekleştirme imkanı veriyoruz. Böylece kurumsal müşterilerimiz kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde somut veriler ortaya koyabilir.” diyerek tamamladı.

40 Eylül

2015

nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, sokak aydınlatmasında LED’E geçişin değerlendirilmesi amacıyla Ankara, İzmir, Eskişehir illerinde toplam beş adet pilot projenin gerçekleştirildiğini belirterek, “Pilot çalışmalar sonucunda yüzde 40 civarında bir tasarruf oranı tespit edildi” dedi. Bakan Alaboyun, enerjide arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılıktan kaynaklanan risklerin azaltılması, enerji maliyetlerinin sürdürülebilir kılınması, iklim değişikliği ile mücadelenin etkinliğinin artırılması ve çevrenin korunması için enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanmanın kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Enerji verimliliğine yönelik çabaların değerinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Alaboyun, “Enerji üretimi ve iletiminden nihai tüketime kadar ki bütün aşamalarda enerji verimliliğinin geliştirilmesi, bilinçsiz kullanımın ve israfın önlenmesi, enerji yoğunluğunun gerek sektörler bazında gerekse makro düzeyde azaltılması ulusal enerji politikamızın öncelikli ve önemli bileşenlerindendir” dedi. Türkiye genelinde yaklaşık 7 milyon sokak aydınlatma armatürünün bulunduğu, her yıl yaklaşık 4 milyar kWh yani toplam tüketimin yüzde 2’si civarında bir elektrik tüketiminin söz konusu olduğunun altını çizen Bakan Alaboyun, “Bu aydınlatma tüketimi için Bakanlığımız tarafından yıllık yaklaşık 1,1 milyar TL tutarında bir ödeme yapılmaktadır” diye konuştu.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Rusya ilave indirim koşullarını belirtti

R

usya Enerji Bakanı Novak yaptığı açıklamada “Altını çizmek isterim ki, bugün için doğal gaz fiyatı petrol ve petrol ürünlerine bağlı olarak formüle ediliyor. Yani, Türkiye için verilen fiyat, petrol ve petrol ürünlerinin fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak indirildi. İlave indirim, hacmin yükseltilmesi ve yeni altyapı projelerinin hayata geçirilmesi halinde konuşulabilir” dedi. Rusya Enerji Bakanı, Türk Akımı’nın 2 koldan oluşması halinde bunun Türkiye’nin avantajına olacağını söylerken “Bu sayede Türkiye’ye doğal gaz sevkiyatı artacak. Ayrıca Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatı mümkün olacak ve Türkiye, ‘hub’ ülke konumuna gelecek” diye konuştu. Novak, anlaşmanın nihai hali için Türkiye ve Rusya’nın çalışmalara devam etmesi gerektiğini de kaydetti. Novak, Türk Akımı anlaşmasında

hattın kaç koldan oluşacağı konusunun henüz netleşmediğini belirtti. Rus bakan, ” Hükümetler arası anlaşmada farklı alternatifler üzerinde duruluyor. Biz, en az 2 kolu kapsayan bir anlaşma imzalanması gerektiğini düşünüyoruz. Bir kol Türkiye, bir kol da Doğu Avrupa için. Her bir kol 15,75 milyar metreküplük kapasiteye sahip olacak” dedi.Rus bakan, anlaşmanın nihai hali için Türkiye ve Rusya’nın çalışmalara devam etmesi gerektiğini de kaydetti. Rus bakan, Türkiye’ nin Ukrayna’dan doğal gaz almak zorunda kalmayacak. Türk Akımı ile birlikte Türkiye’nin Ukrayna üzerinden aldığı 10 milyar metreküplük doğal gaz transitine ihtiyacı kalmayacağını söyledi. Rus bakan, Türkiye’ye gönderilen doğal gaz hacminin 3 milyar metreküp artırılacağını da sözlerine ekledi.

Kış saati uygulamasına geçiş 8 Kasım’da

G

ün ışığından daha fazla yararlanmak ve elektrik tasarrufu sağlamak için saatler 29 Mart’ta 1 saat ileri alınmıştı. Şimdi yine aynı sebepten dolayı saatler tekrar bir saat geri alınacak. Normal koşullarda 25 Ekim Pazar günü geri alınması gereken saatler, 1 Kasım’da gerçekleşecek olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi dolayısıyla ertelendi. 25 Ekim’de sona erecek olan yaz saati uygulaması, hem seçim günü saatler konusunda bir karışıklık yaşanmaması

42 Eylül

2015

hem de sandıkların açılmasının havanın erken kararmasıyla akşam saatlerine kalmaması için ertelendi. Bakanlar Kurulu’nun yeni kararına göre yaz saati uygulaması

8 Kasım’da sona erecek. 8 Kasım’a ertelenen yaz saati uygulaması, 8 Kasım Pazar günü saat 04.00 itibariyle son bulacak. Bu tarihte saatler 1 saat geri alınacak.



HABER

www.elektrikdergisi.com

PELSAN AYDINLATMA LABORATUARI AKREDİTE OLDU

Pelsan Aydınlatma’nın, 1997 yılında 550 m2’lik kapalı alanda modern cihaz altyapısıyla kurulmuş olan laboratuvarı, 28 Nisan 2015 tarihinde TÜRKAK (Türk Akreditasyon Kurumu) tarafından TS EN ISO/IEC 17025 standardı kapsamında akredite edilerek kalitesini tescil ettirdi.

P

elsan Laboratuarı üretimi ve ticareti yapılan elektroteknik malzemelerin, aydınlatma armatürlerinin, lambaların ve bu ürünlere ait nihai birleşenlerin elektriksel, fiziksel, kimyasal ve fotometrik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla kuruldu. Akreditasyon çerçevesinde yapılan deney, analiz ve ölçümlerde uluslararası tanınırlık ve geçerlilik

sağlanmakta, periyodik olarak gerçekleştirilen ara kontrol ve kalibrasyonlar sayesinde müşterilerin ürün kalitesi ve güvenilirliğine katkı sağlamakta. Deney, ölçüm ve analiz faaliyetleri TS EN ISO/IEC 17025 standardı gerekliliklerine uygun olarak gerçekleştirilmekte, belgelendirilmekte ve laboratuvar işletme şartları sürekli olarak denetim altında tutulmakta.

Petrol 2020’de 80 dolara gelebilir

P

etrol İhraç Eden Ülkeler Organizasyonu (OPEC), 2020 yılında ortalama petrol fiyatının varil başına 80 dolara yükseleceğini öngördü. OPEC, grup dışı ülkelerdeki petrol arzının beklenenden yavaş artış gösterdiğini belirtti. Grubun araştırma raporuna göre OPEC üye ülkelerinin petrol üretimi 2017 yılında günlük 58.2 milyon varil olacak. Söz konusu miktar bir önceki tahminden 1 milyon varil düşük seviyede. OPEC orta vadede talepte büyük bir artış beklemiyor. Grup ortalama petrol fiyatının bu yılki 55 dolar seviyesinden 2020’ye kadar her yıl yaklaşık 5 dolar yükseleceğini öngörüyor.

44 Eylül

2015


Botaş LNG M.Ereğlisi Raf inerisi çekmeceli pano değişimini

Garagoel Petrol Platformu Türkmenistan Hazar Denizi


HABER

www.elektrikdergisi.com

Ruslar, Kıbrıs Rum Kesimi’ne de nükleer santral inşa etmek istiyor

M

ersin’de Akkuyu Nükleer Santrali’ni inşa eden Rus nükleer enerji şirketi ‘Rosatom’un, Rum Enerji Bakanlığı’na, Kıbrıs’ta elektrik üretiminde nükleer enerjiden istifade edilmesiyle ilgili bir program sunduğu bildirildi. Şirketin sunduğu programın, Kıbrıs’a, elektrik sorununu tamamen çözecek ve akaryakıt ithali bağımlılığını ortadan kaldıracak küçük nükleer santraller inşa edilmesinin ön görüldüğü ifade edildi. Şirket yetkililerinin Rum Enerji Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmede, çeşitli devlet dairelerinden gelen katılımcılara, elektrik enerjisi tedarik edilmesiyle ilgili önemli konularda

28 bin kişiye elektrik sayaç bedelleri geri ödenecek Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, 30 Mart 2013’ten sonra elektrik abonesi olup elektrik sayaç bedeli ödeyen 28 bin vatandaşın ücretlerini geri almadığını ve bu ücretlerin geri ödeyeceğini duyurdu. EPDK’dan yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Yılmaz, dağıtım şirketlerinin bu konuda üzerine düşeni yaptığını ve bugüne kadar dokuz dağıtım şirketinin 169 bin 812 aboneye, toplamda 4 milyon 761 bin lira iade ettiğini kaydetti.

46 Eylül

2015

bilgi alma imkanı tanındığı öğrenilirken, şirket temsilcilerinin, nükleer santralden megavat başına, diğer giderler de dahil 50 Euro’ya üretim yapılabileceği teminatını verdiği belirtildi. Rum Elektrik İdaresi tarafından bugün üretilen elektriğin megavat başına yaklaşık 85 euro olduğu aktarılırken, Rus yetkililerin, nükleer santralin, herhangi bir kaza durumunda hiçbir risk taşımadığından bahsettiklerini ve katılımcıların bu önde ikna edilmeye çalışıldığı aktarıldı.

Yaklaşık 28 bin abonenin iade bedellerini almadıklarını tespit ettiklerini belirten Yılmaz, “Bunların bir kısmına ulaşılamadığını, bir kısmının da sayaç bedelinin kendilerine geri iade edileceğinden habersiz olduklarını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Açıklamaya göre, 30 Mart 2013 tarihinden itibaren, elektrik sayaçlarının mülkiyetinin dağıtım şirketlerine geçmesine rağmen bazı dağıtım şirketleri ücret almaya devam etti. EPDK’nın konuya ilişkin kararının ardından, dağıtım şirketleri abonelere sayaç bedellerini iade etmeye başladı. Yılmaz, söz konusu 28 bin aboneye, toplamda 466 bin 299 lira iade edileceğini ifade etti.



HABER

www.elektrikdergisi.com

Biyogaz üretimi için yeni düzenleme Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hayvan gübresi, yemek yağları ve tarım sektöründen çıkan organik atıklardan biyogaz üretilmesi için tesislere önemli kriterler getiren düzenlemeyi tamamladı. Yeni dönemde organik atık oluşan tesislerdeki biyogaz toplanarak doğrudan veya dolaylı olarak yakıt üretiminde kullanılacak.

B

akanlık, atıklardan biyogaz üretilmesini sağlayacak Biyometanizasyon Tesisleri ve Fermente Ürün Yönetimi Tebliğ taslağını hazırladı. Düzenleme enerji geri kazanım tesislerinden sayılan mekanik ayırma, biyokurutma ve biyometanizasyon tesislerinin teknik kriterlerini belirliyor. Tebliğ atık işleme tesislerine de yeni kurallar getiriyor. Buna göre tesislerin yerleşim alanlarına en yakın mesafesi 250 metre olacak. Yer seçiminde kokuyu engellemek için rüzgar yönü dikkate alıncak. Tesislerin tasarımı ortamın, toprağın, yüzey sularının ve yeraltı sularının kirlenmesini önleyecek şekilde yapılacak. Tesiste oluşacak koku, toz, sızıntı suyu, gaz gibi olumsuz etkileri asgari düzeye indirmek için her türlü tedbirin alınması zorunlu olacak. Atık kabul merkezlerinin de meteorolojik olayların etkilerine karşı üzeri kalıcı yapı malzemesiyle kapalı olarak inşa edilmesi gerekecek. Biyometanizasyon

tesisinde oluşan biyogaz toplanıp doğrudan veya işlenerek enerji veya yakıt üretiminde kullanılacak. Elde edilen biyogazın kullanılmaması halinde biyogaz sera gazı etkisini azaltacak şekilde uygun kapasiteli meşalelerde yakılacak. Bu gazlar serbest olarak atmosfere verilemeyecek. Tesislere kabul edilen atığın kaynağı, kodu, miktarı, tesise erişim şekli gibi bilgileri içeren veri kayıt sistemi oluşturulacak.

EPDK’dan iş ve işçi güvenliğine teşvik

E

nerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, performans iyileştirmesini sağlamak amacıyla, alt yüklenicisi ile beraber ölümlü iş kazası yaşanmayan şirketlerin tarifelerinde ilave bonus uygulamayı planladıklarını bildirdi. EPDK’dan yapılan yazılı açıklamaya göre Yılmaz, uygulamanın 2016 yılında hayata geçmesinin planlandığı söyledi.

48 Eylül

2015

Yılmaz, EPDK’nın hizmet kalitesini elektrik tarifelerinin bir unsuru yaparak tüketicilere daha kaliteli hizmet sunulmasını teşvik etmek istediğini belirterek, “Böylece elektrik kesintilerini sayı ve süre olarak azaltmayı planlıyoruz” dedi. İş sağlığı ve güvenliğinin iş

yapış şekli ile kurumsal kültür ve vizyon ile doğrudan ilgili olduğunu belirten Yılmaz, “Bu sebeple bu alanda iyi olan şirketlerin diğer alanlarda da iyi olduğunu varsaymanın doğru olacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda doğrudan ölçülebilir ve gözlemlenebilir bir gösterge olarak ölümlü iş kazası yaşanmaması kriterini değerlendiren Kurumumuz, belli bir yılda alt yüklenicileri ile beraber ölümlü iş kazası yaşanmayan şirketlerin tarifelerinde ilave bonus uygulamayı planlıyor” ifadelerini kullandı.


UFS – DÖŞEMEALTI UYGULAMALARI

Güç ile estetiği birleştiren akıllı ve dekoratif çözümler… ISLAK ZEMİNLERDE GÜVENLİ ENERJİ KULLANIMINA UYGUN…

www.obo.com.tr


HABER

www.elektrikdergisi.com

TÜPRAŞ’ta görev değişikliği

Y

ıl sonunda yaş haddi nedeniyle görevinden ayrılacak olan TÜPRAŞ Genel Müdürü Yavuz Erkut’un yerine genel müdür yardımcısı İbrahim Yelmenoğlu’nun atandığı bildirildi. TÜPRAŞ’tan yapılan yazılı açıklamada, Koç Topluluğu’na devrinin ardından 2006 Ocak ayından bu yana TÜPRAŞ Genel Müdürlüğü görevini yürüten Yavuz Erkut’un yaş haddi nedeniyle 31 Aralık 2015 tarihinde görevinden ayrılacağı belirtildi. Erkut’un yerine genel müdür yardımcılığı görevini yürüten İbrahim Yelmenoğlu’nun atandığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “İbrahim Yelmenoğlu, iş yaşamına 1987 yılında Maliye Bakanlığında başlamış, 1992 yılında Hesap Uzmanları Kurulu’nda görev almıştır. 2004 yılında Koç Holding Denetim Grup Başkanlığına transfer olan Yelmenoğlu, 20042006 döneminde Koç Holding AŞ. Denetim Grubu Koordinatörü olarak görev yapmıştır. 27 Ocak 2006 tarihinden bu yana da mali işlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu.”

50 Eylül

2015

Elektrikli Bisiklet Alırken Bataryasına Dikkat Edin

S

ürüş keyfi ve kolaylığını maksimuma çıkaran güç kaynakları li-ion bataryalar sayesinde son zamanlarda elektrikli bisiklet kullanımında artış görülmektedir. Yağışlı havalarda bile sürüş imkanı ve kolaylığı sağlayan elektrikli bisikletlerde doğru batarya kullanımı ile uzun süreli ve güvenli sürüş imkanı yakalanabilir. Bisiklet kullanımının kimi yerlerde hobi, kimi yerlerde kolay ve ekonomik ulaşım için kullanıldığını belirten Stok Enerji Pazarlama Müdürü Ahmet Furkan Ekinci “ trafikteki zaman kaybı, park yeri problemi ya da ulaşım maliyetini azaltmak isteyenler elektrikli bisikletleri tercih ediyor. Elektrikli bisiklet özellikle yokuş çıkarken harcanan eforu ciddi anlamda azaltıyor. Yokuşta bile düz yolda gidiyormuş gibi rahat bir sürüş sağlayan elektrikli bisikletler, kişilere ciddi anlamda zaman ve konfor kazandırıyor. Tüm bu katma değerli özellikler, elektrikli bisikletlerin ulaşımdaki payının her geçen gün artmasına katkı sağlıyor.” şeklinde konuştu. Elektrikli bisikletlerle, normal bisikletler arasındaki en önemli fark bileşeni lityum iyon (li-ion) bataryalar olduğunu ifade eden Ekinci, elektrikli bisiklet almak isteyenleri bataryalar konusunda dikkatli olmaya çağırdı. “Kullanılan bataryaların özellikle elektrikli bisiklet için, bu sektörde üretim yapan markaların da tavsiye ve değerlendirmelerini alarak üretilmiş olması önemlidir. Örneğin; bir dizüstü bilgisayar için üretilmiş bataryanın, elektrikli bisiklet için kullanılması potansiyel bir tehlike anlamına gelir. Bu tür tercihler ile yüksek enerji yoğunluğu elde edilmek istenirken, güvenlik açısından bir dezavantaj oluşturabilir. Bu da ciddi hasarlara yol açabilir. Küçücük bir cep telefonun patlaması bile ciddi hasarlara yol açarken, cep telefonu bataryasının 40 katı daha büyük bir sistemin patlamasından, yangın ve ciddi yaralanmalar ortaya çıkabilir.” Dedi. Ekinci, “Kullanım ömrü tamamen kullanıcı şartlarına bağlı olarak değişen elektrikli bisiklet bataryaları, sıcaklık, nem gibi çevre şartlardan etkilenir. Doğru yapılan bir seçim ile her gün kullanılan bir elektrikli bisiklet bataryası, iki yılın sonunda yüzde 65 oranında bir kapasiteye sahip olmalıdır.” şeklinde konuştu.



HABER

www.elektrikdergisi.com

DSİ’YE GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİ DSİ Genel Müdürlüğü 18. Bölge Müdürlüğü, sorumluluk alanı içerisinde, Isparta Eğirdir yolu üzerinde tesisin elektrik ihtiyacını karşılayabilmek İÇİN çatı üzerine 175 kwP gücünde bir Güneş EnerjiSİ Sistemi kurulumu gerçekleştirildi.

K

abul işlemiyle birlikte devreye alınmak için süreç devam ediyor. Kurulan sistemle birlikte yaklaşık olarak yıllık 325.000 kWh elektrik enerjisi üretilmesi öngörülüyor. Projeden üretilecek elektrik, tesisin elektrik ihtiyacını güneşten karşılayarak maliyetleri en aza indirgemeye yönelik faaliyetlerin başlangıç aşaması olmuş olup diğer yapılması düşünülen projelere tamamen ışık

AYDINLATMA EĞİTİM SEMİNERLERİ’NİN KAYIT TARİHLERİ UZATILDI

A

ydınlatma Türk Milli Komitesi 1995 yılından bu yana kuruluş amaçları doğrultusunda, ülkemizde aydınlatma

olacaktır. Güneş Enerji Sistemleri, çevreye zararlı gazlar vermeyen, tükenmeyen bir enerji türü olarak diğer kaynaklardan ayrılıyor. Çevreye zarar vermemesi, tükenmeyen ve ucuz bir enerji kaynağı olması nedeniyle, güneş panellerinin yaygınlığı her geçen gün artıyor. Güneş pil ya da panelleriyle elektrik şebekesinden uzak bölgelerde, bedava elektrik üretmek mümkün oluyor.

disiplininde çalışan ve sektörde yer alan akademisyenleri, üreticileri, tasarımcıları ve uygulamacıları bir araya getirmekte, ulusal olduğu kadar uluslararası alanda da yapılan çalışmaları değişik ortamlarda duyurarak ilgilileri ile paylaşmakta. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hızla büyüme gösteren aydınlatma

sektöründeki kişileri ve sektör ile ilgilenenleri bilgilendirmek amacı ile ATMK, 2014 yılında birincisi 2015 yılının Mart ayında da ikincisi düzenlenen seminerin üçüncüsünü 7 Kasım – 5 Aralık 2015 tarihleri arasında gerçekleştirecek. Bu kapsamda da seminere katılım için daha önceden belirlenmiş olan tarih 30 Ekim tarihine kadar uzatıldı.



HABER

www.elektrikdergisi.com

VİKO’DAN ÇOCUKLARA YARDIM İÇİN ÖRNEK ADIM

S

ürdürülebilir, Aydınlık Bir Gelecek yaklaşımı ile birçok sosyal sorumluluk projesi yürüten VİKO, çalışanlarından oluşan Aydınlık Toplum Gönüllülerini bu projelerine dahil ederek maksimum etkiyi sağlamayı amaçlıyor. 17 yıldır toplum yararına çok sayıda proje gerçekleştiren kuruluş, hayata geçirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projelerini, çalışanlarından oluşan Aydınlık Toplum Gönüllüleri ile birlikte yürütüyor. VİKO Aydınlık Toplum Gönüllüleri, ışığa muhtaç sosyal konulara aydınlık katmak için gönülden çaba sarf ediyor. Aydınlık Toplum Gönüllülerinin yer aldığı son proje ise “Steptember” oldu. Bu kapsamda gönüllülerin kurduğu takımlar, eylül ayı boyunca günde 10.000 adım atma hedefi ile birlikte Cerebral Palsy’li (duruşu ve hareketleri etkileyen fiziksel bir engellilik durumu) çocuklar için 12.000 TL bağış toplayarak yine örnek adımlar attılar. Steptember, tüm dünyada eş zamanlı olarak yürütülen bir sosyal sorumluluk projesi ve İngilizce september (eylül) ve step (adım) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş anlamlı bir proje adı. Amacı ise, Cerebral Palsy hastası çocukların varlığına ve ihtiyaç duydukları desteğe dair toplumda farkındalık yaratmak. Projeye destek olan gönüllüler, Steptember projesi kapsamında eylül ayı boyunca günde 10.000 adım atma hedefi koyarak bireysel sağlıklarına katkı sağlarken, sosyal çevrelerinden topladıkları bağışlarla da Cerebral Palsy’li çocukların tedavilerine maddi katkı sağlıyor. Bu doğrultuda anlam dolu bir farkındalık yaratıyor. “Işığa Muhtaç Her Sosyal Konuda, Tüm Gönlümüzle Aydınlatmak İçin Varız.” sloganı ile sosyal sorumlulukta örnek olan VİKO Aydınlık Toplum Gönüllüleri, proje kapsamında kurdukları 8 takımın elde ettiği 12.000 TL bağışla Cerebral Palsy’li çocuklara, attıkları yaklaşık 5 milyon adımla da bireysel sağlıklarına katkı sağladılar.

54 Eylül

2015

“Işığa Muhtaç Her Konuda, Tüm Gönlümüzle Aydınlatmak İçin Varız.”

VİKO İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim Direktörü Mutlu Kutlu, gönüllülüğün önemine vurgu yaptığı konuşmasında “1998 yılından beri, bugüne ve geleceğe değer katan sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmek üzere azami çaba göstermekte ve bu projelerimizi çalışanlarımızdan oluşan Aydınlık Toplumlu Gönüllülerinin katılımı ile yürütmekteyiz. Çalışanlarımız, örnek bir duyarlılıkla ve ‘Işığa Muhtaç Her Sosyal Konuda, Aydınlatmak İçin Varız.’ sloganı ile gerçekten gönüllülük konusunda her zaman örnek adımlar atmışlardır. Daha önce Özel Sektör Gönüllüler Derneği tarafından ‘En Başarılı Gönüllülük Programı’ ödülüne de layık görülen bir kuruluş olmamız, sosyal sorumluluğu ve gönüllülüğü adeta kurum kültürümüzün bir parçası olarak ele aldığımızın bir göstergesi niteliğindedir. Tabii bu başarıda liderlerimizin desteğini de göz ardı etmememiz gerekir. Sosyal sorumlulukla ilgili hemen her

çalışmada olduğu gibiSteptember projesinde de Yönetim Kurulu Başkanı’mız Toshihide Arii ve CEO’muz Nusret Kayhan Apaydın’ın da bizzat destek sağlaması projedeki en önemli motivasyon kaynaklarından biri olmuştur. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın hayata geçirdiği bu önemli projeye destek sağlamak üzere kurduğumuz 8 takım, 12.000 TL gibi rakamsal olarak sembolik de olsa, gönüllülükle elde edilmesi nedeni ile anlamca büyük bir destek sağladılar. Umarım, Cerebral Palsy’li çocuklarımızın eğitimine bir nebze olsun katkı sağlamaya ve bu anlamda farkındalık yaratmaya destek olur.“ dedi.


Fatih Birol: “Petrol fiyatı birkaç çeyrek daha düşük kalmaya devam edecek”

I

EA Başkanı Fatih Birol, petrol fiyatının uzun bir süre 45 dolar/varil civarında kalmasını beklediğini söyledi. Birol, şirketlerin bu nedenle sadece bu yıl yatırımlarını beşte bir oranında azalttıklarını, tarihin hiçbir döneminde yatırımlarda bu kadar güçlü bir azalma olmadığını da vurguladı. Avusturya’da yayınlanan Kurier gazetesine konuşan Birol, petrol fiyatlarının tekrar 100 dolar/varil seviyesini aşıp aşmayacağı sorusuna verdiği yanıtta, “Sadece, petrol fiyatının birkaç çeyrek daha düşük kalmaya devam edeceğini söyleyebilirim. Petrol fiyatı uzun bir süre 45 dolar/varil olmaya devam edecek” diye konuştu. Ucuz petrolün üretici şirketler için büyük problem olduğunu ifade eden Birol, şirketlerin bu nedenle sadece bu yıl yatırımlarını beşte bir oranında azalttıklarını, tarihin hiçbir döneminde yatırımlarda bu kadar güçlü bir azalma olmadığını da vurguladı.

ENERJİ TİCARETİ DERNEĞİ YENİ YÖNETİM KURULU’NU SEÇTİ

E

nerji Ticareti Derneği , 2015 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı yaptı ve üyelerin çoğunun katıldığı oylamayla Yönetim Kurulu seçimi gerçekleştirildi. Yeni Yönetim Kurulu’nun ilk toplantısında Sanko Enerji Genel Müdürü Cem Aşık, ETD Yönetim Kurulu Başkanı olarak oybirliğiyle tekrar seçildi. ETD Yönetim Kurulu’nun üyesi olan diğer şirketler ise şu şekilde oluştu: AKENERJİ, AKSA AKSEN ENERJİ, ENERJISA, FİNA ENERJİ, GATES, LİMAK, OMV ve STATKRAFT. ETD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Aşık Genel Kurul sonrası yaptığı açıklamada emeğini ve zamanını ortaya koyarak bir çok başarılı çalışmaya imza atan tüm üyelere ve önceki Yönetim Kuruluna teşekkür ederek, “ETD şeffaf, rekabetçi, liberal ve ülkemizin büyümesine katkıda bulunacak bir enerji ticareti piyasa yapısının kurgulanması ve işletilmesini sağlamak amacıyla kurulmuş bir dernektir; bu hedeflerine ulaşmak için çalışmalarına taviz vermeden devam edecektir. Devlet kurumları, şirketler ve diğer sivil toplum kuruluşları ile yoğun işbirliği yaparak hedefleri doğrultusunda somut katma değer yaratan ETD, seçkin üyeleri ve temsil gücüyle sektörün en etkin derneklerinden biridir.” dedi. Yönetim Kurulu Asil Üyeliği’ne seçilenler :

1 – GATES ENERJİ TİCARET A.Ş. Mustafa KARAHAN / M. Arif ÖZOZAN 2 – STATKRAFT ELEKTRİK EN. TOPTAN SATIŞ LTD. ŞTİ. A. Servet AKGÜN / Bora EMANETOĞLU 3 – FİNA ELEKTRİK ENERJİSİ İTH. İHR. VE TOP. SAT. A.Ş. Onur YAZGAN / Burak GÜLER 4 – AKENERJİ ELEKTRİK EN. İTH. İHR. TOP. TİC. A.Ş. A. Ümit DANIŞMAN / Selim GÜVEN 5 – SANKO ENERJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. M. Cem AŞIK / İhsan AKYOL 6 – AKSA AKSEN ENERJİ TİCARETİ A.Ş. Murat KİRAZLI / Metin KOŞAR 7 – ENERJİSA ELEKTRİK EN. TOPTAN SATIŞ A.Ş. Benedikt MESSNER / Isak De ESKINAZIS 8 – OMV ENERJİ TİCARET A.Ş. Burak ÜÇÖZ / Serkan HOTOĞLU 9 – LİMAK ENERJİ TİC. A.Ş. Birol ERGÜVEN /Erkin KILINÇ

55 Eylül

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

“CEO olmanın en güzel yanı, her şeyi yerinize başkasının yapması”

O

kan Üniversitesi Yönetim ve Araştırma Topluluğu’nun düzenlediği Kampüs Gelişim Zirvesi hafta boyunca sektöründe önde gelen şirketlerin yöneticilerini ağırladı. Zirve’ye, Enerjisa’nın 2011’den beri CEO’luğunu üstlenen Yetik Kadri Mert konuk oldu. 33 yıldır çalışma hayatında bulunan Mert’in öğrencilere ilk tavsiyesi her şeyi sorgulamak gerektiğiydi. Mert bu konuda “Her şeyi otomatikman kabul etmeyin. Riske girmek de gerekse sonunda rezil olacağınızı da bilseniz sorgulamaktan vazgeçmeyin. Toplumun peşinden gidince başarılı olma şansını kaçırıyorsunuz. Bazen duvara toslasanız da cesur olun ve sorgulayın” diye konuştu. Gençlere başarısızlıktan korkmamaları gerektiğini söyleyen Mert “Başarısızlıktan ders alıp onu tekrar etmemeye odaklanmanız, sonraki aşamada başarılı olmanızı sağlar” hatırlatmasında bulundu. Dünyada enerji sektörünün zor durumda olduğunu söyleyen Mert, Enerjisa’nın vizyoner bir şirket olarak ileri vadeli planlar yapmasının şirketi bu dönemden koruduğunu belirtti. “Şirkette işler gayet iyi gidiyor, otomatiğe bağladık” diyen Mert, sözlerine CEO olmanın güzel yanlarından esprili bir şekilde bahsederek devam etti: “CEO isen hiçbir şey yapmana gerek yok. Her şeyi yerine başkası yapıyor. En zor görev genel müdür yardımcısının” diye devam etti. Üniversitelerde öğrencilerle sohbet etmenin, deneyimlerini aktarmanın, ders vermenin son yıllardaki motivasyon kaynağı olduğunu anlatan Mert “İştekinden daha çok işe yaradığımı hissettiriyor” diyerek gençlerle buluşmanın hayatındaki öneminin altını çizdi.

56 Eylül

2015

Akenerji Ayyıldız Rüzgâr Santrali’nde kapasite artırıyor

A

kenerji, ilk yenilenebilir enerji üretim tesisi olarak 2009 yılında devreye aldığı Ayyıldız Rüzgar Santrali için kapasite artırımı gerçekleştirecek. Bandırma’da bulunan ve toplam kurulu gücü 15 MW olan Ayyıldız Rüzgar Santrali, EPDK’dan alınan izinler neticesinde 28 MW’a çıkarılacak. Sera Gazı Emisyon Azaltımı kapsamında “Gold Standard” kriterlerine göre tescil edilen santralin kapasite artırımı gerçekleştirildiğinde, yaklaşık 15.000 evin elektrik ihtiyacını karşılaması planlanıyor. Ayyıldız Rüzgar Santrali, Türkiye’de rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisleri için büyük önem arz eden ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından başlatılan Rüzgar Gücü İzleme ve Tahmin Merkezi Projesi bünyesinde bulunma özelliği taşıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit Danışman, “Akenerji olarak, bir yandan santrallerimizi piyasa fiyatlarına göre optimum şekilde işletmeye devam ederken, bir yandan da yenilenebilir kaynaklı üretim tarafında mevcut santrallerimizin muhtemel kapasite artırım imkanlarını değerlendiriyoruz. Ayyıldız Rüzgar Santrali’nin üretim kapasitesini artırmaya da buradan yola çıkarak karar verdik. Konuyla ilgili Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan da gerekli izinleri alığımız için mutluyuz” dedi.


Pozitif Enerji Ödülü Hanzade Doğan Boyner’e SchneIder ElectrIc tarafından, Yeşil İş Sürdürülebilir İş Zirvesi’nde bu yıl ikincisi verilen Pozitif Enerji Ödülü, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Doğan Boyner’in oldu.

S

chneider Electric, Yeşil İş Sürdürülebilir İş Zirvesi kapsamında, daha yaşanabilir gelecek hayalini paylaşan, topluma pozitif katkı sağladığına inandığı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hanzade Doğan Boyner’e ‘Pozitif Enerji Ödülü’nü takdim etti. Pozitif Enerji Ödülü ilk kez geçen yıl, sadece enerji değil; her alanda toplumsal fayda yaratma misyonunu yüceltme ve örnekler yoluyla bu alandaki farkındalığı artırma amacıyla oluşturuldu. Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer, düzenlenen ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Sayın Hanzade Doğan Boyner’in, cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kız çocuklarının insan haklarından tam ve eşit olarak yararlanması için yaptığı çalışmaları ilgi ve takdirle izliyoruz. Kendisi, birçok kız çocuğu ve ailenin hayatında

pozitif değişim yarattı. İnanıyoruz ki, yaratmaya da devam edecek” dedi. Hanzade Doğan Boyner de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Baba Beni Okula Gönder, aslında bir sürdürülebilirlik projesi. Bugünün kız çocuklarını, yarının eğitimli, başarılı, iş ve sosyal yaşamın içinde kadınları olarak hazırlamayı hedefliyor. Geleceğin temellerini bugünden atıyor. Eğer bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla topluma Pozitif Enerji yayabildiysek, insanların yaşamına Pozitif dokunuşlarda bulunabildiysek ne mutlu bize… Ancak yolumuz uzun. Kadınların eğitim almaları kadar iş yaşamının, sosyal yaşamın içinde de varlık göstermeleri için yapmamız gereken daha çok iş var.” Geçtiğimiz yıl ilk ‘Pozitif Enerji Ödülü’, İstanbul Modern Sanat Müzesi Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’na takdim edilmişti.

57 Eylül

2015


HABER

www.elektrikdergisi.com

KARTAL BÖLGE ADLİYESİ AKILLI SİSTEMLERDE MAKEL SMARTHOME’U SEÇTİ Kartal Bölge Adliyesi, Bina Otomasyon Sistemleri için Makel Şirketler Grubu’nun markası olan Smarthome ürünlerini seçti. Söz konusu proje KNX otomasyon sistemleri konusunda Türkiye’nin en büyük otomasyon projesi olma özelliğini taşıyor.

Y

aklaşık 5.000 adet KNX ürünün kullanıldığı projede 10.000’e yakın otomasyon kontrol noktası bulunduğu belirtildi. Proje devreye alındığında aydınlatma ve iklimlendirme fonksiyonları, KNX tabanlı akıllı bina otomasyon sistemleri üzerinden

yönetilebilecek. Yaklaşık 111.000 metre kare alan üzerine toplam 7 bloktan oluşacak olan projede hukuk daireleri, ceza daireleri ve toplam 561 otopark yer alacak. Binada ayrıca 3.250 adet sığınak da yer alacaktır. Bina toplam 10 katlı olarak inşa edilecek. Aydınlatma için dali ve on-off, iklimlendirme için ise iklimlendirme (FCC) kontrollerinin yapılacağı sistem içerisinde yer alan akıllı anahtar ve dedektörler sayesinde hem istenilen senaryolar anahtar üzerinde devreye alınabilmekte hem de dedektörler aracılığıyla farklı senaryolar otomatik olarak kurgulanabilmektedir. Sistem Işık seviyesini ayarlayan dedektörler ile ortam ışık seviyesinin istenilen lüks değerine otomatik ayarlanabilmesi veya kapatılabilmesi konusunda kolaylık sağlamakta.

ELAZIĞ MİLLİ EĞİTİM’DEN MAKEL’E ZİYARET

E

lazığ Milli Eğitim Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği çalışanları Makel tesislerini ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldılar. Makel ürünleri hakkında bilgi sahibi olduklarını ancak üretim şartlarını ve fabrikayı ilk kez gördüklerini belirten Teknik Büro Amirliği çalışanları, anahtardan prizden, şalt ürünlerine ve akıllı ev otomasyon sistemlerine dek tüm ürünler hakkında bilgi aldılar. Satış ve Pazarlama Direktörü Serkan Emsal’in konuşmasından sonra Makel Şirketler Grubu’na ait kurumsal sunumu gerçekleştiren Pazarlama Müdürü Fatih Yüzbaşıoğlu, aynı zamanda anahtar-priz ürünleri hakkında da bilgi verdi. Ardından sırasıyla Makel Smarthome Akıllı Ev Ve Otomasyon bölüm yöneticisi Emre Üge ve Makel Şalter Türkiye Satış Müdürü İmdat Kalemci ürünler ve örnek projeler üzerinden bilgiler aktardılar.

58 Eylül

2015



Tuncay Derman, Eylül 2015

BAZ OYUNU: 0,6’ya 41,25

D

anıştay 13. Dairesi’nin Elektromanyetik Mikrodalga Terminalleri (Baz İstasyonları) ile ilgili ‘tarihsel’ kararı “Yerleşim Yerlerine Baz İstasyonu Yapılamayacak”, “Yerleşim Yerlerine Baz İstasyonu Dikilemez başlıklarıyla 14 Eylül 2015 günü medyaya (gazetelere, televizyonlara ve internete) düştü.1 Dergimizin son sayısına da kapak ve haber oldu. Daha da önemlisi, bu haberde yer bulan Türkiye’de bugüne kadar uygulanmakta olan “Elektromanyetik alandaki en küçük Elektrik Alan şiddeti (limit) değeri”ni veren Yönetmelik maddelerinin iptal edilmesi ‘zafer’idir.

Bu olağan Yargı kararı için ‘tarihsel’ ve ‘zafer’ sözcüklerini kullanmam haklı nedenlere dayanıyor. Çünkü, yaşam alanlarına adeta burunlarının dibine pervasızca, sorumsuzca, öncelikle insan sağlığına, dolayısıyla insan haklarına kesinlikle aykırı olarak kurulan Baz İstasyonları’ndan, sağlıkları açısından fiziksel ve psikolojik onulmaz zarar gören hatırı sayılır sayıda vatandaşımız arasında ailesi ve çevresiyle birlikte birinci sırada yer alanlar arasındayım. 21 Nisan 2011 günlü (27912) Resmi Gazete’de yayımlanan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Yönetmeliği’ne, Tüketici Hakları Derneği (THD) ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) aynı yıl (2011) Danıştay’da iptal davası açıyorlar. 1 Örnek haberler: Sözcü ve Aydınlık gazeteleri ve İnternet siteleri, 14 Eylül 2015.

60 Eylül Mart

2015

Dava, 4 yıl sonra 22 Mayıs 2015’te sonuçlanıyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) namındaki kamu kuruluşu tarafından yayımlandığı bildirilen, herhalde dilini de eski-yeni Türkçe karışımı ve bir yandan eksik, öte yandan tekrarlarla, saptırmalı, teknik hatalı -karmaşık hale getirelim de etkisi yüksek olsun diye olmalı- uzun mu uzun isimli “Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik (ortamda Elektrik) Alan Şiddeti’nin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet 2 Limit değerlerinin Kontrolü ve Denetimi (!) Hakkındaki Yönetmelik”in kimi aykırı bulunan maddeleri nihayet Danıştay tarafından haklı gerekçelerle iptal ediliyor. Yönetmeliğin “uluslararası standartlar”la ilgisinin bulunmadığını ortaya koyan Yargı iptaliyle karşılaşan madde sayısı, biri geçici madde olmak üzere 6 maddeden oluşuyor.3 Uluslararası ilgili kuruluşlar tarafından Elektromanyetik Alan konusunda yapılan değerlendirmeler kapsamında, özellikle bedensel ve ruhsal insan sağlığı açısından büyük önem taşıyan “en küçük elektrik alan şiddeti” değerini dikkate alan “ihtiyat ilkesi” kuralına kesinlikle uyuluyor.4 2 Maruziyet: Maruz kalmak, bir olay ya da durumun etkisinde kalmak, etkileşim. 3 Bilgiler, medya haberlerinde hatalı kullanılan, Yönetmeliğin uzun ismi dahil, Elektromanyetik alan şiddeti tanımı Elektrik alan şiddeti olarak, W/m birimi V/m olarak düzeltilmek suretiyle alındı. 4 İhtiyat: Sakınım, her olasılığı düşünerek ölçülü davranma, Türkçe Sözlük.

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve dünyanın çok ülkesinde “sakınım ilkesi”ne yaşamsal önem veriliyor. Türkiye’de, bu yazıda sözü geçen Yönetmeliğin dava tarihinden de önce geçerli olan “en küçük elektrik alan şiddeti” limit değeri 41,25 V/m olarak uygulanmaktadır. Oysa, haberlerde aynı limit değerin Avusturya-Salzburg’ta 0,6 V/m, evet, 1 V/m’den de küçük, yani bizdekinin 1/68’i (68’de biri) olarak uygulandığı belirtiliyor. Danıştay’ın tarihi kararında bu değerin Avrupa standartlarına uyumlu hale getirilmesi öngörülüyor. Danıştay tarihi kararı yıllar sonra çıkıncaya kadar “okkanın altına” gittiğimizi bundan daha güzel açıklayacak bir örnek karar olabilir mi? Benim, dolayısıyla ailemin ve çevrede oturan komşularımın başına Baz İstasyonu düşmesi, bu yazıda sözü geçen Yönetmelik davasından önceye, 2009 yılına ait. Oturduğum apartmanın sokak genişliği (cross) mesafesinde (bu mesafe BTK ölçüm tutanaklarında min. 12 metre olarak veriliyor) karşı apartmanın çatısına montajı yapılan ilk Baz İstasyonu ile 6 yıl önce 2009 yılı Mart ayında tanıştık. Aynı anda iki bloktan oluşan baz istasyonunun montajını ve sunta ya da plastikten, ancak tavanı kapalı, yanında kapısı olan baca biçimi verilmiş kutular içine gizlenmesini ailece sokağa bakan penceremizden korku filmi izler gibi izledik. Devamı 2010 Kasım’ında geldi. İkinci bir telefon şirketi kendi iki baz İstasyonu’nu aynı çatıya aynı


BAZ İSTASYONLARINI YERLEŞİM YERLERİNE BU KADAR YAKIN MESAFELERDE İNSANLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM CANLILILAR BEDENSEL ve RUHSAL SAĞLIKLARINI KAYBETSİN, HATTA YAŞAMA BİR AN ÖNCE VEDA ETSİN DİYE Mİ KURUYORUZ? yapay baca gizlemeleriyle monte etmekte gecikmedi. Sonuncu (üçüncü) telefon şirketi de aynı çatıya bundan bir ay sonra (Aralık 2010) kendi baca görüntülü bazını dikince baz terminali tamamlanmış oldu. Böylece 3 mobil telefon şirketinin 6 Baz’ından, pardon 5’i bacadan oluşan Elektromanyetik mikrodalga yayıcı ve toplayıcı salınım (emisyon) yapan terminali yaşam alanımıza iznimiz sorulmadan kurulmuş oldu. Baz istasyonlarının güçlü mikrodalga (elektromanyetik dalga) yayıcıları olduğu, yakın mesafelerde insanlar ve bu kapsamda bebekler, çocuklar, yaşlılar, hamileler ve hastalar için daha ağır olmak üzere tüm canlılara (evimizdeki kedi dahil) olumsuz bedensel fiziksel ve psikolojik etkilerini dikkate alarak bu telefon şirketlerine yaşam alanlarının odak noktalarına Baz İstasyonları kurma izni veren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na öncelikle izinlerin kaldırılması için başvurduk (1 Haziran 2009). Aldığımız yanıt ne yazık ki olumsuzdu. Yakın mesafede yayılmasına izin verdikleri mikrodalgaların fiziksel yönden insanlara zarar vermediğini, zararının bilimsel olarak kanıtlanmadığını ileri sürüyor, aynı mikrodalgaların fiziksel etkisi kadar önem taşıyan psikolojik yıkıcı etkilerinden ise söz etmiyorlardı. Bu durumda, ikinci çare olarak, bağlı olduğumuz Çankaya Belediyesi’ne İmar kurallarına aykırılık gerekçesiyle vakit kaybetmeden ihbarda ve gereğinin yapılması için başvuruda bulunduk (Haziran 2009). Ancak Belediye’den iki yılı aşan bir süre olumlu-olumsuz sonuç alınamadı. Bu yoldan ümidimizi kesme noktasına gelince, üçüncü çareye başvurduk. Apartman yönetimi olarak (daha sonra mahkemenin kararıyla kişisel davaya dönüştü) Mart 2011’de Avukat Büromuz marifetiyle üç telefon şirketine bazların kaldırılması için dava açtık. Bu dava temyiz

aşaması dahil iki buçuk küsur yıl sonra 20 Kasım 2013’de beklemediğimiz biçimde aleyhimize sonuçlandı ve üç GSM şirketine mahkemece takdir edilen mahkeme ve vekâlet ücretlerini ödemek zorunda kaldık. İlginç olan bu davanın aleyhimize sonuçlanmasında mahkemenin gerekçelerinin başında da, yakın mesafede yayılmasına izin verilen mikrodalgaların fiziksel yönden insanlara zarar vermediği, insanlara zararının bilimsel olarak kanıtlanmadığı yer alıyordu. Aynı mikrodalgaların fiziksel etkisi kadar önem taşıyan psikolojik yıkıcı etkilerinden, dolayısıyla insanlara (canlılara) zarar verdiği gibi bu kez vermediğinin, bilimsel olarak kanıtlanmadığından mahkeme kararında söz edilmiyordu. Yani yarıya kadar dolu bardağın sadece dolu bölümünden söz ediliyordu. Dava açtığımızda 9 ay sonra, davayla ilgisi olmayan sevindirici bir gelişme oldu. Çankaya Belediyesi tarafından Ankara Çankaya’daki binalar ve yaşam alanlarıyla içiçe olan Baz İstasyonları, bu kapsamda bizleri olumsuz etkileyen sokağımızda karşı bina çatısındaki Mart 2009’dan beri dikili, faaliyette olan 5’i baca görüntülü 6 Baz istasyonu, İmar Kanunu’na aykırılık gerekçesiyle kaldırıldı (Aralık 2011). Aynı konuda açtığımız dava bundan 2 yıl sonra sonuçlansa da, davanın gerekçeli kararı tarafımıza tebliğ edilmediğinden davayla ilgili yeni bir girişimde bulunamadık. Çok ilginçtir, Kasım 2013’de kaybettiğimiz bu davanın gerekçeli kararı tarafımıza 2 yıl’a yakın bir süre sonra yeni (1 Haziran 2015’te)tebliğ edildi. Dolayısıyla zaman kaybetmeden Yargıtay’a temyiz başvurumuzu yaptık. İNSANLAR ÖLMÜŞ, HÂLÂ HES PEŞİNDELER, PES! Basılı ve görsel basında yaz ortasında Ağustos’un son haftasında (2015) Karadeniz’de yaşanan son sel felâke-

ti, selin korkunç etkisi gösteren ters dönerek sel sularına kapılan tonlarca ağırlıktaki kepçe (iş makinesi) fotoğrafıyla yer alıyordu. Haberi yazan bir muhabir değil, bir magazin yazarı gazete ekindeki köşesine bu bölümde kullandığımız başlığı atmıştı.5 “Dünün ibretlik haberi Orman ve Su İşleri Bakanı’nın açıklamasıydı” diyor yazar, “Veysel Eroğlu’nun, yağışın HES’ler ve tıkanan menfezlerden kaynaklandığını söylememek, Allah’ın belâsı, doğa katili HES’leri temize çıkarmak için ‘Bu yağış 500 yılda bir gelen yağış’ bahanesine sığındığını” eleştiriyor. Ve işin gerçeğini araştırmış, açıklıyor: “Önceki gün 24 saatte metrekareye 220 kilo yağış düşmüş ama aynı yere (Hopa) 3 yıl önce 23 Eylül 2012’de metrekareye 338 kilo yağış düşmüş”. Yani, “500 yıl da nereden çıktı?” diyor. Sonunda “Yahu, insanlar ölmüş, insanlar! Gel de delirme!” diye feveran ediyor. HES plansızlığı ve yıkıcılığı gibi Baz İstasyonu acımasızlığı furyası. Hepsinin altından rant hesapları çıkıyor. Üzerinde önemle durduğumuz da bu. Baz İstasyonlarını bu kadar yakın mesafelerde insanlar bedensel ve ruhsal sağlıklarını kaybetsin, hatta yaşama bir an önce veda etsin diye mi kuruyoruz? Bunun için mi insanlarımızın yaşam alanlarına genç, yaşlı, sağlıklı, sağlıksız demeden Baz Terminalleri dikerek elektromanyetik salınımla, mikrodalgalarla koyun koyuna yaşamalarını destekliyoruz. Vatandaşlarımızın beden ve ruh sağlıklarını birinci planda korumaya yönelik son Yüksek Yargı kararları, bu çarpık yaklaşım ve uygulamaya son vermekle kalmamış, bu uygulamayı hiçbir vicdan sıkıntısı duymadan yıllardır yapanlara ve onlara bilinçli ya da bilinçsiz olarak göz yumanlara çok önemli bir ders olmuştur. 5 Rahşan Gülşan, Sözcü gazetesi, Şık eki, 27 Ağustos 2015.

61 Eylül Mart

2015


Yeter ki, bundan ders almak yerine, çok kez yapıldığına tanık olduğumuz gibi, söz konusu limit değeri (41,25 V/m) birkaç puan indirerek işlerine gelen yine yüksek bir noktada tutmaya kalkmasınlar, bu kez de kutsal Yüksek Yargı kararlarını çöp kutusuna atmaya yönelik torba yasa çıkarmaya yönelmesinler. BİLİR-BİLMEZKİŞİ RAPORLARI Mektubumun girişinde, Baz İstasyonları’nın yerleşim alanlarına gelişigüzel kurulmasında en önemli iptal kararının, ülkemizde uygulanmakta olan “elektromanyetik ortamda en küçük alan şiddeti (limit) değeri”ni veren Yönetmelik maddelerinin iptal edilmesi olduğunu belirtmiş ve bu sonucu tarihsel bir zafer olarak ifade etmiştim. Yaşam alanımızın 12 metre karşısındaki çatıya 6 Baz’dan oluşan Baca Gizlemeli Baz Terminali kurulunca Yargı’ya başvurduğumuzu söylemiştim. Bazlar Belediye Encümeni’nin isabetli kararıyla yaklaşık 4 yıl önce 2011 sonunda sökülmüş olsa da, aynı konudaki davamızın temyiz aşaması yeni başladı ve sürüyor. 2011’de açtığımız davada Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi teknik ve sağlık ağırlıklı bu konuya açıklık getirmek için Bilirkişi tayin etti. Bilirkişi Raporu mahkemeye 18 Ekim 2011’de sunuldu. Bilirkişi unvanlı kişilerin biri TV vericilerinde uzman, diğeri Nükleer tıp uzmanı bir prof. Dr. ‘900 MHz için Elektrik Alan Şiddeti Sınır Değeri’ni raporlarında, Yönetmelik’teki gibi 41,25 V/m olarak veriyorlar ve Rapor’un ‘Değerlendirme ve Sonuç’ bölümünde şu ifadeleri kullanıyorlar: Teknik yönden: “Ölçüm sonuçları ile yukarıda verilen sınır değerlerin karşılaştırılması sonucunda, şikâyete konu tüm mekânlarda Elektrik Alan Şiddeti değerlerinin Telekomünikasyon Kurumu tarafından belirlenen min. sınır değer olan 41,25 V/m’nin altında kaldığı, ayrıca tüm Baz İstasyonlarının baca görüntüsü verilen muhafazalar içinde gizlendiği, bu nedenle güvenlik

62 Şubat Eylül

2015

TÜRKİYEDE UYGULANMAKTA OLAN ELEKTROMANYETİK ALANDAKİ EN KÜÇÜK ALAN ŞİDDETİ LİMİT DEĞERİNİ (41,25 V/m) VEREN YÖNETMELİK MADDELERİNİN İPTAL EDİLMESİ, TÜRK YARGISININ TARİHE GEÇEN EN ÖNEMLİ İNSAN HAKLARI GÖZETİM KARARI, TÜRK VATANDAŞININ ZAFERİDİR mesafesi hesabı yapılamadığı”. Bilirkişi ‘ölçümler yönetmelikteki 41,25 V/m değerinin altında’ diyerek, işin kolayına başvuruyor. Ölçümde görülen 1 V/m dolayındaki elektrik alan şiddeti ile karşılaştırma değeri olarak yönetmelikte verilen elektrik alan şiddeti 41 V/m arasındaki 40 kat’a varan

farklılığı dert etmiyor. Oysa, konunun püf noktası o… İnsan sağlığına etki yönünden: “Özellikle Baz İstasyonlarının toplum sağlığı üzerinde potansiyel kötü etkileri konusunda yaygın endişe bulunduğu, bunun temel nedeninin zıt görüşleri savunan çok sayıda rapor bulunması olduğu, Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunda, özellikle Baz İstasyonları’nın yaydığı radyofrekans enerjinin kanser, uyku bozukluğu, kardiyovasküler sorunlar ve diğer sağlık sorunlarına yol açtığına dair tutarlı kanıt bulunmadığının belirtildiği” ifade edildikten sonra: Ancak, Baz İstasyonları’nın sağlığa ve kanser yapıcı etkisine dair tıp literatüründeki bilimsel yayınlar net bir yargıya varmak için henüz yetersiz


olsa da, kanser gibi telâfisi olmayan hastalıkların önlenmesi açısından yeni ve güvenilir veriler ortaya çıkana kadar toplumu Baz İstasyonları’nın yaydığı Elektromanyetik radyasyondan olabildiğince korumak gerektiği, ayrıca keşif sırasında davacı apartman sakinleriyle yapılan görüşmede, sakinlerin dava konusu yakın mesafede kurulan Baz İstasyonu’nun kendilerinin ve özellikle küçük çocukların, yaşlıların, hamilelerin ve sağlık sorunu bulunanların sağlıklarına etkileri konusunda ciddi endişe ve tedirginlik içinde bulunduklarının gözlemlendiği, bu nedenlerle ilgili Baz İstasyonları’nın kaldırılmasının gerekli olduğu görüşünde oldukları” belirtiliyor. Yani Bilirkişi, “tedbirli olmakta yarar var, bazların kaldırılması iyi olur” diyor. Teknik incelemeyi yapan bilirkişinin Yönetmelikle belirlenmiş olan Elektromanyetik alandaki Elektrik Alan Şiddeti limit (minimum) değerinin Türkiye’deki uygulama dışında uluslararası platformdaki değerlerine ilişkin ilgisi, bilgisi, dolayısıyla araştırması ve sorunu da yok. Bu önemli noktayı 2015 yılının ortalarında Danıştay 13. Dairesi tespit ederek Türkiye’de abartılı ve aykırı bir değer olarak uygulana gelen Elektromanyetik ortamlarda Elektrik alan şiddeti limit (minimum) değeri olan 41,25 V/m’yi referans ölçü olarak uygun görmeyip iptal kararı veriyor. 2011’de açtığımız davayı gören yerel mahkeme ise, bilirkişi ifadelerinin sadece tereddüt yaratan, Baz İstasyonları’nın ‘insan sağlığına zarar verdiği bilimsel olarak kanıtlanmış değil’ kısmını alıyor, Bilirkişi’nin, “yeni ve güvenilir veriler ortaya çıkana kadar toplum Baz İstasyonları’nın yaydığı Elektromanyetik radyasyondan olabildiğince korunmalıdır, yerleşim yerlerindeki Baz İstasyonları’nın toplumun endişe ve tedirginliğine yol açılmaması için kaldırılması uygun olur” tespit ve tavsiyesini dikkate almayarak davayı aleyhimize sonuçlandırıyor (Aralık 2013). Henüz ilgili yargı ve yerel yönetim kurumlarına başvurularımızın

gerçekleşmediği aşamada ilk etapta (Haziran 2009)Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’ndan yakın mesafemizde kurulu Baz Terminali’nin oluşturduğu Elektromanyetik ortamın Elektrik Alan Şiddeti ölçümü isteğimiz üzerine görevlendirilen ölçüm elemanları günün öğleye yakın saatlerinde, yani Baz İstasyonu telefon trafiğinin yoğun olmadığı bir zaman diliminde 10 dakika içinde ölçümle en büyüğü 1,63 V/m olan değerler tespit etmişlerdi. Kendilerine, sağlıklı bir ölçüm sonucu alınması için uluslararası ilgili literatürde tavsiye edildiği gibi, özellikle telefon trafiğinin yoğun olduğu mesai bitimi akşam saatlerinde ve güne yayılan çok daha fazla ölçüm yapılması gerektiği uyarılarımıza ise olumlu yanıt alınamamıştır. Bilirkişi raporunda da sabah saat 10:00 dolayında yapılan ölçümlerle aynı eksikliğin tekrarlandığı görülüyor (30 Kasım 2011). Gerçek olan şu ki, eğer Türkiye’de Elektromanyetik alandaki Elektrik Alan Şiddeti limit (minimum) değeri Avusturya-Salzburg’ta olduğu gibi 0,6 V/m olarak uygulansa idi, konutumdaki BTK teknik ekibi ve Bilirkişi ölçümleri bu limit değerinin 2,7 kat’ını, ölçümler mobil telefon trafiğinin en yoğun olduğu saat dilimlerinde yapılsaydı belki de 4-5 kat’ını göstermiş olacaktı ki, bu da sağlık bakımından ne denli risk altında olduğumuzun işareti ve kanıtıydı. Türkiye’de Elektromanyetik alanda Elektrik Alan Şiddeti limit (minimum) değerini Salzburg’da uygulananın 68 katı gösterirseniz, gerçekleri kuma da değil betona gömer, sağlığımızı yıllar boyu risk altında bırakır, HES’leri savunma bahanelerinde, suya, gaza boğulan madenlerdeki, en son Hac’da peşpeşe yaşanan yüzlerce cana mal olan akıl almaz ihmalleri ‘kader’e bağlama masallarında olduğu gibi kurnazlıkla sorumluluktan kurtulamazsınız. Baz İstasyonları ve onların yaşam alanlarımızda acımasızca yaydıkları Elektromanyetik mikrodalgaların özellikle sağlığımıza

tehlikelerinin küçümsenemeyeceği gerçeğini ve mecburiyetini son Danıştay kararı tüm çıplaklığı ile bir utanç kararı olarak ortaya çıkarmıştır. Suudi Arabistan’ı geçtik, özellikle ülkemizde insan canının bu kadar ucuz olmasının, işgüvenliğinin sıfır olduğu madenlerle, sorumsuzların direksiyon başına geçtiği trafikle, işçilerin başına baret takmaktan ibaret sayan inşaat sektörüyle, terör belâsının başımıza akılsızca sarılmasıyla kaybettiğimiz canlarla sınırlı olmadığını, Kanun, Yönetmelik denilen bir takım kural getiren belgelerle de yıllar boyu yaşamımızın hiçe sayıldığı gerçeğini dehşet ve utançla görebiliyoruz. Bu durumda, Avrupa ülkelerinde, insan (canlı) yaşamına birinci derecede değer ve önem verilerek yaşam alanlarına kurulan Elektromanyetik salınım yapan tesislerde Elektrik Alan Şiddeti limit değeri olarak tek rakamlı hatta 1 V/m’nin altında değerler tespit edilir ve uygulanırken, ülkemizde bir tür toplum yaşamına kast biçimine bürünen 60-70 kata ulaşan abartısı akıl almayan 41,25 V/m’yi belirleyen ve bilinçli olarak belirlendiği ortaya çıkan bu limit değerini yıllar boyu fütursuzca uygulayanların bu tespit ve uygulamalarının nedenlerini açıklayabiliyorlarsa açıklamaları, açıklayamıyorlarsa hesabını bu ülkede yaşayanlara, siyasetten vazgeçtik, yargı yoluyla vermeleri gereği büyük önem kazanıyor. Son İdari Yüksek Yargı (Danıştay) kararını Baz alırsak, hâlâ Adalet dağıttıklarından ümidimizi kesmediğimiz Yüksek Yargı organlarımız tarafından, rantsal çıkarlar uğruna bunca uluslararası standarda aykırılıktan da öte insan yaşamına ihanet belgelenirken, aynı Yüksek Yargı organlarının hiçbir etki altında kalmadan biz vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını kayıtsız koşulsuz korumaya alacak ilkesel kararlarıyla tarihe iz düşürmeyi sürdüreceğinden en küçük bir kuşkumuz dahi olmaması gerekiyor.

63 Eylül

2015


ELEKTRİK TARİHİNdE YOLCULUK OSMAN BAHADIR

Elektromekanik Enstitüsü’nün kuruluşu

Ü

lkemizde elektrik mühendisliğine yönelik eğitim, ilk kez İstanbul Darülfünunu Fen Fakültesi’nde başladı. O tarihten önce gerek Mühendis Mektebi’nde, gerekse Darülfünun’da elektrik dersleri veriliyordu. Fakat bu dersler o dönemlerde fizik derslerinin bir konusu olarak müfredata giriyordu. Darülfünun’da elektrik ve makine mühendisliği eğitimi birlikte olarak ilk kez bu üniversitenin Fen Fakültesi bünyesinde 1926-1927 öğretim yılında kurulmuş bulunan Elektromekanik Enstitüsü’de verilmiştir. (Robert Kolej’de elektrik mühendisliği öğretimi daha önce başladı ve bu okuldan ilk elektrik mühendisi 1925 yılında mezun oldu. Fakat bu okuldan mezun olan mühendisler, “Mühendislik ve mimarlık hakkında kanun”un (kabul tarihi 1927) bir maddesi uyarınca, ancak yeterli meslek bilgisine sahip oldukları imtihanla sabit bulunduğu takdirde mühendislik yapabiliyorlardı.). Darülfünun’un bünyesinde kurulmuş bulunan bu enstitünün kurulmasında en büyük rolü olan bilim adamı, o sırada Darülfünun Fen Fakültesi reisi (dekanı) olan matematikçi Hüsnü Hamid (Sayman) Bey (18901975)’dir. 1926’da Fen Fakültesi müderrislerinden Hüsnü Hamid Bey, Burhaneddin Ferid Bey, fizik müderrisi Tevfik Bey ve Fransa’dan gelmiş olan Dr. Meintre’den oluşan bir komisyon kurulmuş ve bu komisyon Fransa’nın Nancy Üniversitesi’ndeki Elektromekanik Enstitüsü’nün programını temel alarak bir program hazırlamıştır.

64 Eylül

2015

Bu program 13 Haziran 1926 tarih ve 3868 numaralı kararname ile hayata geçirilmiştir. Bu kararname ile ayrıca bir ek talimatname yürürlüğe konularak Tatbiki Makine ve Elektrik mühendisliği şubesi (Kimya mühendisliği şubesi ile birlikte) kurulmuş ve Makine ve Elektrik mühendisliği (ve kimyagerlik) diploması ihdas edilmiştir. Böylece bu kararname ile Türkiye’de ilk defa Makine ve Elektrik mühendisliği öğretimi başlamıştır. Bu mühendislik öğretimini yürütmek üzere 1926 Ekim’inde Elektromekanik Enstitüsü kurulmuş ve bu enstitü 1926-1927 ders yılında öğretime başlamıştır. Enstitünün amacı, üç yıllık öğretim sonucunda elektromekanik mühendisi yetiştirmektir. Enstitünün elektrik laboratuarı, elektroteknik deneyleri ve elektrik ölçüm bölümlerini içermektedir. Elektrik laboratuarında her türden ölçme ve diğer aletler bulunmaktadır. Bu nedenle bir elektrik mühendisinin uygulamada karşılaşabileceği her türlü sorun, bu laboratuarda deney konusu olabilmektedir. 1929-1930 ders yılından itibaren bir hazırlık sınıfı konularak öğrenim süresi dört yıla çıkartılmıştır. Hazırlık sınıflarında genel matematik, fizik, tasarı geometri, teknik resim ve kimya dersleri okutulmaktadır. Birinci sınıfta, genel matematik, çizim melekesi geliştirme, genel fizik, teknoloji (dökümhaneler, model ve kalıp imali, demir dövme, perçin, takım tezgahları), teknik resim, cisimlerin mukavemeti, denge diyagramları, atölye (makine parçalarının incelenmesi, makine

Salih Murat Uzdilek Londra'daki öğrencilik yıllarında...

kurmak, lehim uygulama) dersleri vardır. İkinci sınıf dersleri ise, genel fizik, uygulamalı makine, teknoloji (dişliler, kayışlar, kablolar, krikolar, su cendereleri, kuvvet nakil milleri, kazan imalatı vb.), elektroteknik (doğru akım, magnetik devre, dinamo, komütasyon, akümülatörler vb.), elektrik ölçümleri (ders ve laboratuar), teknik resim, atölye (takım tezgahlarının kullanımı, torna tezgahı, delme, vida imali vb.) dir. Üçüncü sınıf dersleri de şunlardır: Isı makineleri, su makineleri, termik ve hidrolik makinelerle ilgili uygulamalar, elektroteknik (alternatif akım, bir fazlı akımlar, çok fazlı akımlar, transformatörler, senkron motorlar, alternatif akımların birleştirilmesi ve asenkron motorlar vb.), elektrik ölçme ve elektroteknik deneyleri, elektrik tatbikatı (ders ve proje), telgraf ve telefon (konferans ve laboratuar). Darülfünun Fen Fakültesi


bünyesindeki Elektromekanik Enstitüsü, 1934 yılında öğrencileriyle birlikte Yüksek Mühendis Mektebi’ne devredilmiştir. Yüksek Mühendis Mektebi’nde görevli olan Ord. Prof. Salih Murad (Uzdilek) Bey’in anlattığına göre, Başvekil İsmet İnönü’nün 1934 yılındaki mektebi ziyareti sırasında Müdür Fikri (Santur) Bey ve diğer hocalar başvekil ile görüşerek İstanbul Üniversitesi’nde bulunan Elektromekanik Enstitüsü’nün Yüksek Mühendis Mektebi’ne devrinin gerektiğini söylemişlerdir. Başvekil’in de bunu uygun bulması üzerine bu dönüşümü gerçekleştirecek bir komisyon kurulur. Bu komisyonda Salih Murad (Uzdilek), Fikri (Santur), Burhaneddin (Sezerar) ve François Duscio bulunmaktadır. Bu komisyonun çalışmaları sonucunda, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Elektromekanik Enstitüsü, 11 Nisan 1935 tarih ve 2687 numaralı “İstanbul Üniversitesi’nin Elektromekanik Şubesi’ne ait alat ve edavat ve kitapların Yüksek Mühendis Mektebi’ne devri hakkında kanun”’un birinci maddesi uyarınca “Üniversite demirbaşında kayıtlı olan Elektromekanik Şubesi’ne ait alat, edavat ve kitaplar parasız olarak Yüksek Mühendis Mektebi’ne devredilmiştir.” Bunun sonucunda da Elektromekanik Enstitüsü, Yüksek mühendis Mektebi’nde Elektromekanik Şubesi olarak yerini almıştır. Öğretim üyesi bakımından takviye edilen şubeye, Yüksek Mühendis Mektebi öğrencilerinden de katılanlar olmuştur. Bununla birlikte Elektromekanik Enstitüsü’nün Yüksek Mühendis Mektebi’ne devredilmesine ilişkin kanun, bu mektepteki öğretimin başlamasından sonra yayınlanmıştır. Çünkü kayıtlarda İstanbul Üniversitesi Elektromekanik Enstitüsü öğrencilerinden birinin Eylül 1934 tarihinde kendi üniversitesinde imtihana girdiği ve 13 Ekim 1934 tarihinde de Yüksek Mühendis Mektebi Elektromekanik Şubesi’ne kayıt yaptırmış olduğu görülmektedir. 1935 yılında PTT kurumunun muhabere mühendisi ihtiyacını karşılamak üzere Yüksek Mühendis Mektebi’ne Muhabere Şubesi eklenmiştir. 1944’te okulun İstanbul Teknik Üniversitesi’ne dönüştürülmesi sırasında da Elektromekanik Şubesi iki bölüme ayrılmış ve bunlardan elektrik bölümü muhabere bölümü ile birleştirilerek, kuvvetli akım ve zayıf akım kollarından kurulu bir Elektrik Fakültesi oluşturulmuştur. Kuruluşunda 5 kürsü ile öğretime başlamış olan Elektrik Fakültesi, 1944-45 öğretim yılında sekiz öğrencisini mezun etmiştir.

Yararlanılan Kaynaklar: Emre Dölen; “İstanbul Darülfünunu Fen Fakültesi Elektromekanik Enstitüsü (1926-1935)” Türk Teknoloji Tarihi, Yayına hazırlayanlar; Emre Dölen-Mustafa Kaçar 1. Türk Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi Bildirileri, s.115-154, Türk Bilim Tarihi Kurumu-İSKİ yayını, İstanbul 2003. Osman Bahadır; Elektriğin Kısa Tarihi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yayını, 2001.


BİLİRKİŞİ RAPORLARI prof. dr. OSMAN SEVAİOĞLU’nun arşivinden

ENKAZDAKİ KABLOYU TUTAN ÇOCUĞU ELEKTRİK ÇARPINCA… Davacı Taraf: K.H. Kazazede: Ş.B Müşteki: Y.B Sanıklar: 1. M.C, 2. E.Ö, 3. H.A, Kaza Mahalli: Belediye tarafından yıkılmakta olan ev enkazı Dava Konusu: Taksirle yaralamaya sebep olmak 1.

Dava Konusu Olay

Kazazede Ş.B, Belediye tarafından yıkımı yapılmakta olan bir evin enkazına girmiş, demir zannederek eline almak istediği bir elektrik kablosundan vücuduna geçen elektrik akımına çarpılarak sakatlanmıştır. 2.

o o

o o

o

o

o 66 Temmuz

2015

Dosya Kapsamından Tespit Edilen Hususlar Kazazede Ş.B. olay tarihinde 8 yaşındadır. Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin yazısında; “Kişide yaralanma nedeniyle, oluştuğu bildirilen “sağ el 2. Parmakta parsiyel hareket kısıtlılığı” arızasının; duyu veya organlardan birisinin sürekli zayıflamasına veya yitirilmesine neden olmadığı” belirtilmiştir.

o

Kaza yeri Araştırma ve İnceleme Raporu”nda; “Sokak üzerinde Belediyenin yol genişletme çalışmasının olduğu, burada herhangi bir elektrik kablosunun olmadığı görüldüğü” belirtilmiştir.

o

“Olay Yeri Görgü ve Tespit Tutanağı”nda; “Meydana gelen elektrik çarpması neticesi yaralanma olayı ile ilgili olarak olay yerine gelindiği, olay yerinde Belediye işçilerinin yol genişletme çalışmasının olduğu” belirtilmiştir. Tanık F.S. ifadesinde; “Olay günü saat 14.00 sıralarında bir ses duyduğunu, damdan indiğinde bir çocuğun yan binada yattığını gördüğünü, başında bekleyen başka bir çocuk olduğunu, çocuğu kucaklayıp yola getirdiğini, etraftaki komşular ve Belediye çalışanlarının yardımı ile ambulansa haber verildiğini” beyan etmiştir. Y.B ifadesinde; “Hurdacılık işi yaptığını, saat 14.00 sıralarında işyerinde iken, kardeşinin aradığını, oğlu Ş.B’nin Belediyenin yıkım yaptığı bir inşaatta, artıkların içinde elektriğe çarpıldığını söylediğini” beyan etmiştir. Tanık, 1996 doğumlu Ş.B ifadesinde; “Olay günü

o

o

yeğeni Ş.B ile birlikte oyun oynamak için parka gitmekte olduklarını, parkın hemen yanında bir evin Belediye tarafından yıkılmış olduğunu, yakındaki bir elektrik direğinden yıkılan eve gelen bir elektrik kablosunun enkazın üzerinde durduğunu, evin enkazı yolu kapattığından parka gitmek için enkazın üzerinden geçtiklerini, o esnada elektrik direğine bağlı olan elektrik kablosunun yeğeninin eline değdiğini ve yeğeninin titredikten sonra yere düştüğünü, kimin çağırdığını bilmediği ambulans ile hastaneye götürdüğünü” beyan etmiştir. Kadastro Teknisyeni tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporunda; “1201 Ada 60 ve 61 parsellerin yıkılmış olduğu, olay yerinin 1201 Ada 61 parsel sınırları içinde kaldığı” belirtilmiştir. Bilirkişi İnşaat Mühendisi M.A tarafından hazırlanan raporda; “Sözkonusu 1201 ada 61 parselin bir kısmının kamulaştırılmış ve Belediye tarafından yıkılmış olduğu görüldüğü, sözkonusu arsanın diğer kısmına briketle örülmüş yığma sıvasız yeni bir ev yapıldığı tespit edildiği, ayrıca, elektrik direğindeki tellerin yeraltına alındığı ve direkten tel geçmediği, direkten sadece evlere dağıtım yapıldığı görüldüğü, olaya sebep olan binanın ve elektrik kablolarının olay yerinde bulunamaması nedeniyle, herhangi bir durum veya kusur tespiti yapılamadığı” belirtilmiştir. Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdığı yazıda, “Pazarcami Mah. İslim Sayın İlköğretim Okulu civarındaki yıkımın Belediye’de kepçe operatörü olarak görev yapan E.Ö tarafından yapıldığı” belirtilmiştir. Belediyede kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E.Ö ifadesinde; “Belediyede kepçe


o

o o

o

o

o

operatörlüğü yaptığını, Belediyesi Zabıta ekipleri nezaretinde yıkım yapmakta olduklarını, bir çay molası verdiklerini, ismini sonradan öğrendiği Ş.B’nin enkaz yığınları arasında inşaat demiri toplamak için yıkım yerine gelmiş olduğunu, kendisinin bulduğu demir v.b. maddeleri toplamaya başladığını, topladığı demir v.b. maddeleri hurdacıya satmak için topladığını, yıkım yapmadan önce çevre güvenliği Zabıta ve Polisler tarafından sağlandığı, ama TEDAŞ’ın elektrik veren kabloyu evin hattından kesmiş, fakat direkten kesmemiş olduğunu, Kazazedenin yıkılmış duvar üzerindeki kabloyu da demir sanıp elini atınca çarpılmış olduğunu, enkazdan alıp ambulansa bindirdiklerini, dava konusu olayın meydana gelmesinde tamamen TEDAŞ’ın kusuru olduğunu” beyan etmiştir. Belediye’de kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E.Ö savunmasında; “Gerekli tedbirleri almadan yıkım çalışmalarına başlamadıklarını, olay günü de gerekli tedbirler alınmış ve yıkım çalışması başlamış olduğunu, 5 dakika ara verdiklerinde çevrede bulunan çoluk çocuk herkes enkazdan çıkan demirleri toplamak için çalışma bölgesine girdiklerini, o esnada Kazazede çocuğun elektrik kablolarından birisini demir zannederek tuttuğunu, dava konusu olayın sorumluluğunun TEDAŞ’ta olduğunu, TEDAŞ’ın kendileri çalışma yapmadan önce elektriği kesmiş olmasının gerektiğini, bu hususta TEDAŞ’a bilgi verilip verilmediğini bilmediğini, ayrıca, çalışma alanının etrafı iki taraflı plastik şerit ile kapatıldığını, bu itibarla çalışma alanı girilmesi yasak olan alan olduğunu” beyan etmiştir. Belediye’nin kararında; “61 No.’lu parsel yola isabet ettiğinden taşınmazın Encümen kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği” belirtilmiştir. Belediyenin İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdığı yazıda; “Yıkımdan sorumlu Belediye görevlisinin Belediyede iş makinalarının sevkinden sorumlu M.C olduğu” belirtilmiştir. Belediye’de iş makinalarının sevkinden sorumlu M.C ifadesinde; “Olay tarihinde Belediye’de iş makinalarının sevkinden sorumlu işçi olduğunu, Ş.B’nin yaralandığı olay yerine kepçe operatörü E.Ö’i kendisinin görevlendirdiğini” beyan etmiştir. Duruşmada ifade veren Belediye’de iş makinalarının sevkinden sorumlu M.C savunmasında; “İş makinalarının sevkinden sorumlu işçi olduğunu, TEDAŞ’ı aramak gibi bir sorumluluğunun olmadığı, olay günü de yıkım çalışmaları yapmak için E.Ö’yü kendisinin görevlendirdiğini” beyan etmiştir. TEDAŞ İlçe İşletme Müdürlüğünün yazısında,

o

o

3.

“yıkım öncesinde elektriğin direkten kesilmesi hususunda Müdürlüğe herhangi bir ihbarın gelmediği” belirtilmiştir. Belediye İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün yazısında; “Yıkım bölgesinde elektriğin direkten kesilmesi için TEDAŞ’a yazılı veya sözlü herhangi bir ihbarda bulunma hususunda Belediye Personeli Tekniker H.A’nın sorumlu olduğu” belirtilmiştir. Belediye’de elektrik teknikeri olarak görev yapan H.A duruşmadaki savunmasında; “Belediye’de elektrik teknikeri olarak görev yapmakta olduğunu, yıkım yapıldığında olay yerinde olmadığını, fakat, olay günü kendisine yıkım yapılacağını haber verdiklerini, bunun üzerine, TEDAŞ’a telefon ile yıkım yapılacağını bu yüzden elektriklerin kesilmesini ilettiğini, TEDAŞ’a şifai olarak telefonla bilgi verdiklerini, olay günü de telefonla şifai olarak bilgi verdiklerini, yazılı olarak bilgi vermediklerini, olaydan sorumlu olmadığı kanaatinde olduğunu, olay yeri yıkım sahası olduğu için yaralanan çocuğun oraya girememesinin gerektiğini” beyan etmiştir. Kazanın Nedenleri ve Sonuç

Dava konusu kaza, binanın yıkımından önce, elektriğin kesilmesinin direkten eve yapılan kablo bağlantısının sökülmesinin ve Kazazedenin bina enkazına girmesinin önlenmesinin ihmal edilmiş olması nedeniyle meydana gelmiş bulunmaktadır. Belediye’de kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E.Ö’nün ifadesinden, eve elektrik veren kablonun evden kesildiği, ancak, direkten kesilmesinin ihmal edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin aşağıdaki kısımda metni verilmiş olan madde hükümlerinde Elektrik Kuvvetli Akım Tesislerinin her türlü işletme/arıza/ bakım/onarım/söküm durumlarında can ve mala zarar vermesinin önlenmesinin gerektiği hüküm altına alınmış bulunmaktadır; Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği Genel Hükümler Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 4 Elektrik kuvvetli akım tesislerinde her türlü işletme, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak biçimde yapılmalıdır. Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) doğrudan doğruya, ya da günlük yaşamda kullanılan aygıtlarla dokunulması imkansız olmalıdır. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 6 Kuvvetli akım tesislerinin tasarımlanmasında ve yapımında, teknik ve ekonomik bakımlardan birbirine yakın

67 Temmuz

2015


M.C ifadesinde, elektriklerin kesilmesi için TEDAŞ’a haber vermenin kendisinin görevi olmadığını, kendisinin iş makinaları sevkinden sorumlu olduğunu, bu iş için de Belediye’de kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E.Ö’yü görevlendirmiş olduğunu iddia etmektedir.

birkaç çözümün bulunması durumunda bunlar arasında doğanın (ve çevrenin) görünüşünü en az bozan çözüm seçilecektir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Madde 10, Aygıtların Ark ve Kıvılcımlardan Korunması Kuvvetli akım elektrik aygıtları, kullanılmaları ya da işletilmeleri sırasında oluşacak ark ve kıvılcımlar insanlar ve eşyalar için tehlikeli olmayacak biçimde yapılmalı ya da düzenlenmelidir. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Kurulumuz dava konusu kazanın, yıkım sahasında insanların can güvenliği ile ilgili olarak alınması gereken önlem ve tedbirlerin alınması hususunda sanıklar tarafından ihmalkâr davranılmış olduğu, buna dayalı olarak da, yukarıdaki kısımda metni verilmiş olan yönetmelik hükümlerini ihmal ve ihlal etmiş olduklarının kabul edilmesinin gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahip bulunmaktadır.

Belediyede iş makinalarının sevkinden sorumlu Sanık M.C’nin, yıkım işini başlatmadan önce gerekli tedbirlerin alınmasını sağlaması, elektriğin kesildiğini kontrol ve teyit ettirmesi gerekirdi. Bu nedenle, kendisinin dava konusu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 3.3.

Belediye’de kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E.Ö yıkım işini gerçekleştiren kepçe operatörüdür. E.Ö ifadesinde, yıkımdan önce gerekli tedbirleri almış olduklarını iddia etmektedir.

Sanıkların dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu hususunda Bilirkişi Heyetimizin görüş ve kanaati ise kısaca aşağıdaki kısımda verilmiştir; 3.1.

Bununla birlikte, açıkta olduğu anlaşılan elektrik kablosunda elektrik olup bulunmadığını kontrol etmeden veya yetkili bir elektrikçi tarafından kontrol edilmesini sağlamadan yıkım işine başlamıştır.

Belediyede elektrik teknikeri olarak görev yapan H.A’nın dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu:

Kendisinin işe ara verildiğinde, bina enkazına kimsenin girmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlaması gerekmekte idi.

Yıkımı yapılan binada elektriklerin direkten kesilmesi için TEDAŞ’a yazılı olarak ihbarda bulunma sorumluluğunun Belediye’de elektrik teknikeri olarak görev yapan H.A’ya ait olduğu anlaşılmaktadır. Belediye’de elektrik teknikeri olarak görev yapan H.A, telefonla sözlü olarak ihbarda olduğunu iddia etmekle birlikte, TEDAŞ böyle bir ihbar almadığını belirtmiştir. Belediyede elektrik teknikeri olarak görev yapan H.A’nın bu şekilde sözlü bir ihbarda bulunmakla yetinmemesi, ihbarı yazılı olarak yapması, ihbar dilekçesinin bir örneğini muhafaza etmesi, yaptığı ihbarın sonucunu araştırması, yıkım başlamadan önce hattın kesilmiş olduğunun kontrol edilmesini sağlamış olması gerekirdi. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Kurulumuz Belediyede elektrik teknikeri olarak görev yapan H.A’nın dava konusu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 3.2.

Belediyede iş makinalarının sevkinden sorumlu Sanık M.C’in dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu: Belediye’nin yazısından, iş makinalarının sevkinden sorumlu Sanık M.C’nin dava konusu kazanın meydana geldiği mahaldeki binanın yıkım sorumlusu olduğu anlaşılmaktadır.

68 Temmuz

2015

Sanık E.Ö’nün dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur, katkı ve sorumluluğu:

Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Kurulumuz Belediye’de kepçe operatörü olarak görev yapan Sanık E.Ö’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Herhangi bir kasıt unsuru bulunmayan kazada, dosyada mevcut bilgilere göre başkaca taraf, kişi ve kuruluşlara kusur atfedilemeyeceği yönünde vicdani bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu Bilirkişi Kurulu Raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, Sayın Mahkemenin ve Sayın Taraf Vekillerinin huzurlarına en derin saygılarımızla arz edilmektedir. 4.

İş Güvenliği konusunda Uzman Bilirkişi Kurulu (Soyadına göre alfabetik sıra ile)

Prof. Dr. Naci BÖLÜKBAŞI, Maden Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Dr. Engin ERANT, Öğr. Gör., İnşaat Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara.


Elektrikgüncesi basından seçilmiş haberler

Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar

“Tarımsal ve hayvansal atıklar, doğalgaz ithalatını azaltabilir” Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Yaldız, Türkiye ‘nin toplanabilir tarımsal ve hayvansal atıklardan biyogaz üretebilmesi durumunda doğalgaz ithalatında yaklaşık yüzde 30 azalma olabileceğini bildirdi.

P

rof. Dr. Yaldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, kullandığı enerjinin yüzde 75’ni ithal ettiğini ve 2014 yılı için enerji ithalatı değerinin 55 milyar dolar, toplam tarımsal ürün ihracatının ise 16 milyar 758 milyon dolar olduğunu söyledi. Yaldız, tarımsal ihracatın 3,5 katı kadar enerji ithalatının bulunduğunu vurgulayarak, “2013 yılı itibarıyla tarımsal üretim değerimiz toplam 62 milyar dolardır, buna göre tüm tarımsal hasılamızın yüzde 88’ni enerji ithalatı için harcıyoruz, 2020 yılında tarımsal hasılamız kadar enerji ithalatına ödeme yapmak zorunda kalacağız” dedi. Her yıl çöpe atılan milyonlarca ton bitkisel ve hayvansal atığın biyogaz üretiminde değerlendirilmesi halinde ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanabileceğini ifade eden Yaldız, bu atıkların kullanılmak yerine kontrolsüz bir şekilde açık alanlara, dere yataklarına veya akarsulara

döküldüğünü belirtti. Yaldız, atıkların zamanla kuruduğunu ve daha sonra da yağışlarla çeşitli gazlar yayan ve çevre kirliliği yaratan tehlikeli bir çöplük haline dönüştüğünü dile getirerek, “Bunun sonucunda yer altı ve yer üstü suları, toprak ve hava kimyasal ya da biyolojik olarak kirleniyor” diye konuştu. “Biyogazdan üreteceğimiz elektrik enerjisi miktarı 58 milyar kilovatsaat olacaktır. Bu da Türkiye’nin elektrik üretiminin dörtte biri kadardır. Bunun değeri de 7,6 milyar dolardır. Türkiye’nin toplam doğalgaz ithalatı 2014 yılı rakamları ile 49 milyar metreküptür. Toplanabilir tarımsal ve hayvansal atıklardan Türkiye’de biyogaz üretilebilse doğalgaz ithalatında yaklaşık yüzde 30 bir azalma söz konusu olacaktır. Üretilen enerjinin yerli ve yenilenebilir olması yanında çevre kirliliğini önlenmesi de önemli faydalarından birisi olacaktır.” Kaynak: CHA

69 Eylül

2015


Tavşanlı’ya 20 milyonluk yatırım

K Tepebaşı Belediyesi’ne 11 hibrit otomobil alındı

T

epebaşı Belediyesine, ilçedeki hizmetlerde kullanmak amacıyla 11 hibrit otomobil alındı. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, belediye binasında düzenlediği basın toplantısında, geçen yıl hazırladıkları “Akıllı Kentsel Dönüşümün Hızlandırılması İçin Yenilenme Modeli” adlı projeyle AvrupaKomisyonu’ndan 5 milyon avro hibe aldıklarını anımsattı. Bu hibenin içinde binaların tadilatları, doğalgaz ve elektriğin en az kullanımıyla ilgili yenilenebilir enerjinin kullanılması, ulaşım ve izleme portallarının kurulması gibi önemli maddelerin bulundğunu ifade eden Ataç, şunları kaydetti: “ Bugün de ulaşımda kullanılacak hibrit araçların sözleşmesini imzalıyoruz. Doğrudan temin ile bu sözleşmenin 150 bin avroluk faslı gerçekleşecek. Bu işler yasal sürece bağlı gerçekleşiyor. Bugün 11 otomobilin protokolünü imzalıyoruz. Araçların tanesini 45 bin liradan alıyoruz. İkinci etapta da yine 11 araç daha alacağız. Bu araçlar hibrit araçlar, bazen elektrik ile bazen de akaryakıt ile kullanılacak. Bu araçlar için şehir içinde enerji istasyonları da kurulacak. Bize kolaylıklar tanıyan firma yetkililerine teşekkür ediyorum.” Kaynak: Milliyet

70 Eylül

2015

ütahya’nın Tavşanlı ilçesinde, yaklaşık 20 milyon 830 bin lira yatırımla bölgenin en büyük biyolojik atık su arıtma tesisinin kurulacağı bildirildi. Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler, yaptığı açıklamada, belediye olarak hazırladıkları projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanma sürecinin tamamlanmasının ardından ihalenin de gerçekleştiğini söyledi. İlçenin atık suyunun çevre kirliğine sebep olduğuna işaret eden Güler, “İlçemizin atık suyu Adranos Çayı’na dökülüyordu. Tesisin kurulmasıyla bu çayı kirleten ilçe olmayacağız. Doğaya, yeşile, çevresine duyarlı bir ilçe olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız. İlçemize kazandıracağımız Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi, fiziksel arıtma, ileri biyolojik arıtma gibi ünitelerini kapsıyor. Yapımında en yeni teknolojilerin ve donanımların kullanıldığı tesisimiz, işletim performansı ve enerji sarfiyatı ile bölgenin en büyük, Türkiye ‘nin sayılı projeleri arasında yer alacak.” Güler, tesisin iller bankasından kullanılacak kredi ile yapılacağını belirterek, şunları söyledi: “İlçemizin atık suyu projemizi ilk etapta devletten hibe alarak gerçekleştirmek istedik. İlçe nüfusumuz 50 binin üzerinde olduğu için hibeye uygun görülmedi. Devletimiz bize iller bankası üzerinden bize 15 yıl geri ödemeli kredi imkanı sundu. İhale Ankara ‘da İller Bankası’nın Macunköy tesislerinde yapıldı. Projenin toplam yatırım bedeli 20 milyon 830 bin lira. Sürecin tamamlanmasının ardından en kısa sürede tesisi Tavşanlı’ya kazandırmayı planlıyoruz.” Kaynak: Anadolu Ajansı


Lisanssız güneş enerjiSİ santrallerine ilgi artıyor Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkan Yardımcısı Hakan Erkan, lisanssız uygulamalar yönetmeliği 2011 yılında çıkmasına rağmen güneş enerji santrallerinde (GES) hareketin 2014’te başladığını ve bu yıl da artan ivmeyle devam ettiğini belirterek, “Lisanssız GES’lerde geçici kabulü yapılmış santral sayısı 318’e, kurulu güçleri ise 210 MW’a ulaştı” dedi.

E

rkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ‘nin güneş enerjisi açısından bin 400 ila 2 bin kWh/metrekare aralığındaki ışınım değerleri ile yüksek potansiyele sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin kuzeyi, Orta Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde bin 400 ila bin 500kWh/metrekare olan ışınım değerlerinin güneye inildikçe arttığını belirten Erkan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bin 900 kWh/metrekare seviyesi ve üzerine ulaşıldığını kaydetti. Lisanslı GES’lerde TEİAŞ yarışmasını kazanan projelerin çoğunluğunun ön lisans aşaması ve gerekli belge, izin ve proje onaylarının tamamlanması sürecinde olduğuna değinen Erkan, bazı projelerin izinleri tamamlayıp montaj aşamasına geçtiği bilinmekle beraber, henüz geçici kabulü yapılmış lisanslı GES bulunmadığını dile getirdi. Erkan, lisanslı GES’ler için birinci fazda 600 megavat (MW) ve diğer fazlarla toplam 3000 MW planlanmış olmakla beraber, bu değerin 5000 MW üzerine çıkacağının tahmin edildiğini aktardı. Eylül ayı için açıklanan TEİAŞ lisanssız kapasitesinin yüzde 75’i GES olmak üzere 6600 MW olduğunu belirten Erkan, şöyle devam etti: “Yani lisanssız GES’ler için yaklaşık 5000 MW kapasite bulunuyor. İlerleyen zamanda bu kapasitenin de artacağı düşünülüyor. Lisanssız uygulamalar yönetmeliği 2011 yılında çıkmış olmasına rağmen GES’lerde hareketin 2014 yılında başladığı ve bu yıl da artan ivmeyle devam ettiği görülmektedir. Lisanssız GES’lerde geçici kabulü yapılmış santral sayısı 318’e, kurulu güçleri ise 210 MW’a ulaştı. Bu ivmenin başlıca nedenlerini, dünyada güneş enerjisi yatırımlarına olan ilgi ve teknolojik gelişmeler, mevzuatlardaki aksaklıkların bazılarının giderilmesi, düzenleyici kurum ve kuruluşların güneş enerjisini tanımaları ve öğrenmeleri, yatırımcı ve finans kuruluşlarının güneş enerjisini

tanımaları ve öğrenmeleri, uygulama firmalarının zamanla tecrübe kazanmaları, uygulanan veya uygulanması planlanmış teşvikler olarak sayabiliriz.” Hakan Erkan, GES yatırımlarında maliyetin, paneller, inverter, sehpa, montaj, malzeme ve işçiliği gibi toplam bileşenler ele alındığında, önceki yıllara göre düştüğüne dikkati çekerek, “Türkiye’de yerli üretim için verilen teşviklerin hayata geçmesi ve sektörün ihtiyacı olan düzenlemelerin (mevzuat ve ilave teşvikler) hayata geçmesi, oldukça önem arz etmektedir. Yerli üretimin artmasının maliyetlere olan etkisi zamanla görülecek olmakla beraber, esas olan enerji alanındaki dışa bağımlılığımızı azaltacak olmasıdır. GES kurulu güç kapasitesinin yıl sonunda 300 MW, 2020’de 5000 MW ve 2023’te de 10000 MW’ın üzerine çıkmasını, Türkiye enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılamasını öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Güneş enerjisi kullanımının yaygınlaşması için sektörün yaşadığı sorunların çözülmesi ve mevzuatla ilgili düzenlemelerin yapılması ihtiyacını vurgulayan Erkan, yerli ürünler için belirlenen katkı paylarında yaşanan sorunların bir an önce çözülmesi ve yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini savundu. Erkan, lisanslı projelerde kapasite açıklanırken belirleme kriterlerinin piyasa ihtiyaçlarına cevap verecek düzeye getirilmesi, lisanslama sürecinde başvurudan başlayarak geçici kabul yapılana kadar yaşanan gecikmelerin önlenmesi ve sağlıklı lisanslama prosedürünün hayata geçirilmesi, kalifiye iş gücünün artırılması için düzenlemelerin ve eğitimlerin yapılması, lisanssız uygulamalarda mevzuattan kaynaklı sıkıntıların giderilmesi ve süreçteki bürokratik işlemlerin azaltılması, küçük çatı uygulamalarındaki bürokratik işlemlerin kaldırılıp bir basit form ve tip projelerin uygulanması gerektiğini kaydetti. Kaynak: Radikal

71 Eylül

2015


GAP’a hibe desteği

G

AP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde faaliyet gösteren 3 kalkınma ajansına hibe desteğini ön gören protokol imzalandı. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen törende, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) teknik desteği ile hazırlanan “GAP Bölgesi’nde Sanayide Enerji Verimliliğinin Artırılması Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı” ve “GAP Organik Tarım Değer Zinciri Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı” kapsamında İpekyolu, Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajanslarına 2016 yılı için 14 milyon 550 bin lira hibe desteği sağlayacak protokoller imzalandı. Hibe desteğinden İpekyolu, Karacadağ ve Dicle Kalkınma Ajansları bünyesinde yer alan Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Batman ve Siirt illeri faydalanacak. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, törende yaptığı konuşmada, Şanlıurfa halkının birçok işte çok çalıştığını, gayret sarf ettiğini ancak değerli iş üretemediğini söyledi. Kentin Türkiye ‘de en çok pamuk üretilen il olduğunu belirten Küçük, “Biz sadece pamuğu üretiyoruz, daha sonra Gaziantep’e, Adana’ya satıyoruz. Alan kişi bunu iplik yapıyor, bir diğeri örüp kumaş yapıyor, diğeri tişört yapıyor, diğeri de alıp onu satıyor. Başa baş olarak bir para kazanıyoruz. Artık şehir olarak daha verimli olmak zorundayız. Çok gayret sarf edip az para kazanma durumundan çıkmak zorundayız” dedi. Türkiye’de özellikle enerji alanında çok israf yapıldığını kaydeden Küçük, alınacak küçük tedbirlerle bu israfın önüne geçilebileceğine işaret etti. Fabrikalarda, kurumlarda ve evlerde yüzde 50 enerji tasarrufunun sağlanabileceğini vurgulayan Küçük, “Eğer bu tasarruf sağlanabiliyorsa bu demek ki orada yüzde 50 israf vardır. Eğer israf varsa bereketsizlik vardır. Bunun bilincine varılması konusunda sanayide enerji verimliliği çalışmasını çok önemli buluyorum. İyi örnekler ortaya konulduğunda insanların dikkatini mutlaka çekecektir, insanları o yöne yönlendirecektir. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. İlimize ve 3 ajansımıza hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil de bölgenin rekabet edilebilirliğini artırmak amacıyla tespit ettikleri organik tarım, yenilebilir enerji ve turizm alanlarına yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti. Bu alanların alt yapılarını oluşturduklarını ve mali destek programları geliştirdiklerini kaydeden Karahocagil, “2016 yılı için yeni bir hibe programı düşündük. Bunun içinde yine organik tarım projeleri yer alıyor. 5,5 milyon liranın üzerinde hibe desteği sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Kaynak: Anadolu Ajansı

72 Eylül

2015

Güneydoğu’da elektrikte rekor tüketim

H

ava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 6 ilde mayıs ayı sonuna göre elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 66 artarak, rekor tüketimin gerçekleştiği bildirildi. Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) Genel Müdürü Murat Karagüzel, yaptığı açıklamada, artan hava sıcaklığı nedeniyle vatandaşların serinlemek için klimalara yüklendiğini, elektriğe dayalı tarımsal sulamanın en fazla yapıldığı döneminin bu aylar olduğuna dikkati çekti. Bu kapsamda dağıtım hizmeti verdikleri Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta elektrik tüketiminin maksimum seviyeye ulaştığına işaret eden Karagüzel, 6 ilde mayıs ayı sonuna göre elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 66 artarak, tüketimde rekor kırıldığını belirtti. Karagüzel, Diyarbakır’daki elektrik tüketiminin mayıs sonunda günlük 10 milyondan 16 milyon kilovatsaate, 6 il toplamında ise günlük 45-50 milyondan 77-80 milyon kilovatsaate yükseldiğini kaydederek, aşırı yüklenmenin elektrik dalgalanmalarına, bunun sonunda da istenmeyen kesintilere neden olduğunu vurguladı. Karagüzel, son zamanlarda arıza kaynaklı elektrik kesintilerinin temel sebebinin, aşırı tüketim ve öngörülemeyen kayıt dışı kaçak elektrik kullanımı olduğunu vurgulayarak, elektrik tüketimine paralel olarak kaçak kullanımın, dolayısıyla israfın da arttığını belirtti. Halihazırdaki kaçak elektrik kullanım oranının, yüzde 75’lerde olduğunu ifade eden Karagüzel, “Enerji tüketimine paralel olarak artış gösteren bu durum, daha önceden öngörülemediği için arızalara ve bunun sonucunda da istenmeyen kesintilere yol açabilmektedir” dedi. Karagüzel, müşterilerden enerjiyi bilinçli kullanmalarını, israf etmemelerini istediklerini aktardı. Kaynak: Radikal


Balıkesir’de santrale karşı imza kampanyası

B

alıkesir’de özel bir kağıt fabrikasının enerji ihtiyacını karşılamak için kurulması planlanan termik santrale tepki gösteren Paşaköylüler imza kampanyası başlattı. Türkiye İstatistik Kurumu Meyanı’nda (TÜİK) imza kampanyası öncesi basın açıklaması yapan Paşaköy Muhtarı Mustafa İkiz, santralin günlük 525 ton kömür yakacağını hatırlatarak çıkan zehirli atıkların tüm Balıkesir’i etkileyeceğini belirtti. Santralin yapıldığı yerin 1’inci derecede tarım arazisi olduğunu vurgulayan İkiz, şunları kaydetti: “Kömür santrali Balıkesir Üniversitesi’ne ve üniversite hastanesine 2 kilometre, yapımı devam şehir hastanesine 8

kilometre uzaklıkta. Balıkesir’in içme suyunu karşılayan İkizcetepeler Barajı’na kuş uçuşu 2-3 kilometre. Balıkesirkent merkezine 10 kilometre. Bu bölge çökük ovadır. Bu santral faaliyete geçtiğinde bir yılda 173 bin ton kömür yakacak, 400 bin ton karbondioksit havaya salınacak. Tarım arazilerine bir yılda 55 bin ton uçucu kül düşecek. Günlük 10 ton su ile kömür yıkanıp yeraltı sularına karışacak. 1’inci sınıf tarım arazilerimiz asit yağmurları altında ürünlerimizin zehirlenmesine yol açacak.” MHP Balıkesir Milletvekili İsmail Ok ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşen basın açıklaması “Kömür santrali istemiyoruz” sloganları ile sona erdi. Kaynak: Hürriyet

Bahçelerinden çıkardıkları gazı kullanıyorlar

S

amsun’un Bafra ilçesinin Doğanca Mahallesi’nde 25 yıl önce bir kişinin su ararken yaptığı sondaj sırasında bulunan metan gazı, tehlikeli olmasına rağmen mahalle sakinlerince evlerde kullanılıyor. Bafra Kaymakamlığının Doğanca Mahallesi’nde yaptığı incelemede, metan gazının evlerde tamamen ilkel yöntemlerle kullanıldığı belirlenerek, tehlikeye neden olabileceği gerekçesiyle vatandaşlara uyarıda bulunuldu. Bafra Kaymakamı Halis Arslan, yaptığı açıklamada, bölgede çıkan gazın ekonomik değerinin bulunmadığını, bu nedenle de resmi bir çalışma yapılmadığını söyledi. Konuyla ilgili yetkili kurumlarla görüştüklerini anlatan Arslan, ‘’Yörede çıkan gaz, çıkarılması ekonomik olmadığı, yüzey gazı olduğu gerekçesiyle ilgi görmemiş. Ancak bu haliyle bile insanlarımız evlerinde kullanıyor” dedi. Vatandaşların gazı evlerinde ilkel yöntemlerle kullandığını anlatan Arslan, “Herhangi bir olumsuzluğa karşı mahalle sakinlerini uyardık ama ısrarla kullananlar var. Bununla ilgili çalışma başlatacağız’’ ifadesini kullandı. Makine Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan da tüm gaz kullanımlarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının kontrolünde gerçekleşmesi gerektiğini, Bafra ilçesindeki gibi metan gazının kontrolsüz kullanımının tehlikeye neden olabileceğini vurguladı. Kaynak: Anadolu Ajansı

“DEDAŞ personelinin işten çıkarılması hukuki değil” Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), geçen ay aralıklarla çıkardığı 172 personeli için Diyarbakır Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TESİŞ) 1. Nolu Şube Başkanı Ali Öncü yönetiminde bir toplantı gerçekleştirildi. Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleşen toplantıya, Şırnak Belediye Başkanı Serhat Kadırhan, STK temsilcileri, mahalli idare heyeti ve işten çıkarılan personeller katıldı. Öncü, toplantıda yaptığı konuşmada, 172 DEDAŞ personelinin işten çıkarılmasının, hiçbir hukuki ve insanlıkla bağdaştırılamayacağını söyledi. Hukuksuz olarak işten çıkarılan personellerin haklarını sendika olarak sonuna kadar savunacaklarını belirten Öncü, şöyle konuştu: “Bizim bugün burada toplanmamızın sebebi, bu hukuksuz olaya STK ve insani olarak neler yapabiliriz nasıl bir çözüm bulabiliriz sorularına yanıt bulmaktır. Bu arkadaşlarımızın hukuki süreçleri devam ediyor ve biz onların sonuna kadar arkalarında olacağız. Toplantı sonucunda bir 5 kişilik etkin bir komisyon kurup bu hukuksuzluğa hep beraber bir çözüm arayışında olacağız.” Kaynak: Anadolu Ajansı

73 Eylül

2015


Hazırlayan: Can Cengiz

www.elektrikdergisi.com

ENERJİ DÜNYASINDAN

Çin’den İngiltere’de nükleer santrale destek İngiltere’nin Somerset

kentinde yapımı devam eden nükleer enerji santraline Çin’den destek geldi. Fransız enerji devi EDF’nin yapımını üstlendiği projeye Çin yatırım yapacak. Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili açıklama yapan İngiltere Maliye Bakanı Osborne, ” İngiltere’nin Çin’in Batıdaki en büyük ortağı olmasını istiyoruz. Birleşik Krallık projede 2 milyar sterlini garantörlüğü altına aldı. Çin’in yatırımına garantörlüğümüzle pekişen nükleer santral bittiğinde önümüzdeki on yıllarca güvenli ve çevreyi kirletmeyen enerji üretimi gerçekleşecek” dedi. Kaynak: BBC

Shell, Kuzey Kutbu’nda aradığını bulamadı Uluslararası enerji şirketi Royal Dutch Shell, Kuzey

Kutbu’ndaki petrol arama faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Shell’den yapılan açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri ABD’nin Alaska eyaletinin açıklarında devam eden petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerinin, kazılan kuyuda yeteri kadar kaynak bulunamadığı, maliyetlerin yüksek olması ve Amerika Birleşik Devletleri ABD federal regülasyonlarının öngörülemez olması nedenleriyle durdurulduğu belirtildi. Shell ABD Arama ve Üretim Faaliyetleri Direktörü Marvin Odum, “Araştırma düş kırıklığıyla sonuçlandı. Ancak Shell bu bölgenin potansiyel öneminin farkında. Bu bölge Alaska ile Amerika Birleşik Devletleri ABD için stratejik öneme sahip” değerlendirmesinde bulundu. Kaynak: Hürriyet

Endonezya, OPEC’e yaklaşmak istiyor Endonezya Enerji Bakanı Sudirman Said, ülkesinin aralık ayında Petrol İhraç Eden

Ülkeler Örgütü (OPEC) üyeliğini tekrar aktifleştirerek, üye ülkeler arasında köprü görevi üstlenmek istediklerini söyledi. Endonezya’nın petrolden gelir elde ettiğini, aynı zamanda da dışarıdan petrol aldığını anlatan Said, bu sebeplerden dolayı petrol fiyatı hakkında karmaşık duygular içerisinde olduklarını kaydetti. Endonezya’nın 2009 yılında OPEC’ten ayrıldığına dikkati çeken Said, aralık ayında bu organizasyona geri dönerek OPEC ülkeleri arasında köprü olmak istediklerini dile getirdi. Said, “OPEC’e tekrar katılarak üye ülkeler ve petrol fiyatını daha iyi anlamaya çalışacağız. OPEC üyesi olmak önemli bir fırsat. Bence biz bu organizasyonun tarafsız bir parçası olarak biliniyoruz. Ayrıca bir taraf da olmak istemiyoruz. Arada köprü görevi gören birilerinin olmasının iyi olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Kaynak: Reuters

74 Eylül

2015


Norveç’ten refah fonu kartı Norveç, petroldeki düşüşten

kaynaklanan riskleri uzaklaştırmak için refah fonunu kullanabilir Ülke gelecek yıl kadar yakın bir zamanda 830 milyar dolarlık ülke refah fonundan para çekmeye başlayabilir. Norveç, fonu gelecek nesiller için kullanılmak üzere geçtiğimiz 20 yılda inşa etti. Azınlık hükümeti Çarşamba günü bütçe planlarını açıklayacak. Hükümet yeni harcama önlemleri ve vergi indirimlerine gidileceği sinyali vermişti. Başbakan Erna Solberg, ülkenin ana emtia kalemindeki düşüşün 500 milyar dolarlık ekonomiye zarar vermesi ile resesyondan kaçınmaya çalışıyor. Norveç son yıllarda açığı kapatmak için petrol gelirlerinden gittikçe artan bir miktarda harcama yaptı öte tandan refah fonunu inşa etmeyi sürdürdü. Kaynak: Bloomberg

Kuzey Akım Gazprom’u zorlayacak Fitch Ratings, Gazprom’un Kuzey Akım doğal

gaz boru hattının genişletilmesi kararından sonra zorluklarla karşı karşıya olduğunu düşünüyor. Fitch’e göre, bu projenin uygulanmasını engelleyebilir. Kuzey Akım 2 projesi ile varolan boru hattı kapasitesi ikiye katlanarak 110 milyar metreküpe çıkabilir ve böylelikle Gazprom’un Ukrayna’ya bağlılığının azaltılmasına destek olabilir. Rapora göre, Gazprom, Türk yetkililer ile 63 milyar metreküp kapasiteli Türk akım boru hattı konusunda görüşüyor ama tarafların şartlarda anlaşma konusundan uzak olduğu görülüyor. Kaynak: Fitch Ratings

300 milyar dolar değerinde 30 nükleer santral Rusya nükleer santral şirketi Rosatom’un başkanı Sergey Kiriyenko, önümüzdeki

dönemde yurt dışında 30 nükleer santral yapacaklarını, görüşmesi devam edenlerle birlikte toplam değerin 300 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmesinde bilgi veren Kiriyenko, “Bizim 12 farklı ülkeden 30 ayrı nükleer santral yapımı ile ilgili portföyümüz var. Bunların anlaşmaları imzalandı…” dedi. Bunun dışında 10 ayrı proje ile ilgili de görüşme ve müzakere aşamalarının sürdüğünü kaydeden Kiriyenko, “Bu dünyanın şimdiye kadar aldığı en büyük rakam.” ifadelerini kullandı. Kaynak: Enerji Enstitüsü

75 Eylül

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

Enerji Koruma Prizleri ve Güvenlik

E

Yrd. Doç. Dr. Vehbi BÖLAT, Tunçmatik A.Ş.

nerji koruma prizleri hassas elektrik/elektronik cihazları kısa süreli yüksek gerilimlerden (voltage surge) ve elektriksel gürültülerden (electrical noise) korur; bu hassas cihazların çalışma geriliminin güvenilir çalışma sınırları içinde kalmasını sağlar. Değişik nedenlerle şebeke geriliminde ortaya çıkabilecek bozulmalar hassas ve pahallı elektrik/ elektronik cihazlara zarar verebileceği gibi, bu cihazları belli gerilim bozulmalarından korumak maksadıyla satın alınacak enerji koruma prizlerinin insan can ve mal güvenliğini sağlayan temel koruma özelliklerine sahip olmaması kullanıcı açısından ciddi güvenlik riskleri oluşturacaktır. Büyük güçlü motorların devreden çıkarılması, şebekedeki açma kapama olayları, ihtiyaç fazlası kullanımda olan kompanzasyon sistemleri, yıldırım düşmesi gibi olaylar ve oluşumlar enerji koruma prizlerinin kullanılmasını gerektiren durumlardır. Çok kısa süreli ve yüksek değerli gerilim darbeleri ve gürültüler tüketicinin kendi evinde ve işletmesinde oluşabileceği gibi doğal nedenlerle (yıldırım) de oluşabilir; diğer tüketicilerden ve şebekeden de kaynaklanabilir. Enerji koruma prizleri, şebekede oluşan ve normal çalışma gerilimlerinin çok üstüne çıkan gerilimleri bünyelerinde yer alan MOV (Metal Oxide Varistor) elemanları yardımıyla kırparak koruma sağlarlar. Normal çalışma gerilimlerinde çok yüksek elektriksel direnç değeri gösterip devreye girmeyen MOV elemanı, sahip olduğu etiket gerilim değerinin üstüne çıkan şebeke geriliminde düşük direnç göstererek devreye girer ve koruduğu cihaza gelen şebeke gerilimini sınırlar.

76 Eylül

2015

Enerji koruma prizi seçiminde dikkate alınacak kriterler Piyasada tüketicinin kullanımına sunulmuş çok sayıda, farklı marka ve modelde tekli ve çoklu priz bulunmaktadır. Bu prizlerin imalatında kullanılan malzeme kalitesinin yetersizliği ve güvenlik fonksiyon ve donanımı eksikliği kullanıcı açısından ciddi riskler oluşturmaktadır. Can ve mal güvenliği açısından enerji koruma prizlerinde aranması gereken hususlar aşağıda sıralanmıştır. 1. Uygun değerli MOV elemanı kullanımı. Seçeceğiniz enerji koruma prizinde darbe gerilimini sınırlayan MOV elemanın gerilim değerinin ve elektrik enerjisi taşıma kapasitesinin amacınıza uygun olduğundan emin olun. Sık sayıda gerçekleşen, uzun süreli ve yüksek değerli darbe gerilimleri için yüksek enerji koruma kapasiteli, yüksek dayanım gerilimli ürünleri tercih edin. Joule cinsinden verilen elektrik enerji taşıma kapasitesi ne kadar yüksek ise, MOV elemanı zarar görmeden o kadar uzun süre gerilim darbesinin yüke uygulanmasını önler. 2. Malzeme ve kablo kalitesi. Prizlerde kalitesiz malzeme ve kablo kullanımından kaynaklanan yangın ve ölüm haberleri basında ve görsel medyada sıklıkla yer almaktadır. İnternette yapılacak küçük bir araştırma bu konuda onlarca örneği bilgisayar ekranlarına getirecektir [1,2]. Üzerindeki prizleri birbirine bağlayan ve akım taşıyan bakır baraların uygun kesit ve kalınlıkta olmadığı kolaylıkla yanabilen plastik malzemeden imal edilmiş enerji koruma prizleri uzun süreli ve şiddetli gerilim yükselmelerinde kolaylıkla zarar görebilecek, hatta yanarak yangın çıkmasına neden olabilecektir. Satın alacağınız enerji koruma prizlerinde yangına


dayanıklı plastik gövde ve ağır hizmet sınıfı kablo ve fiş kullanıldığından emin olun. 3. Gaz deşarj tüpü (GDT). IEC standartlarına uygun olarak MOV elemanlarına seri şekilde bağlanır ve enerji hattı ile anten hattı korumasında kullanılır. Yüksek darbe gerilimi oluştuğunda tüp içindeki gaz akım akışına izin verir. GDT MOV’un beklenmedik ve gereksiz şekilde iletime geçmesine engel olan bir tedbirdir. 4. Elektriksel gürültüye karşı ekstra koruma. Darbe gerilimlerinin yanı sıra, şebekede oluşabilecek çok yüksek frekanslı elektriksel gürültülerin de hassas elektronik cihazlara ulaşmaması arzu edilir. Yüksek frekanslı bu gürültü sinyalleri haberleşme ve kontrol sinyallerinin bozulmasına neden olabilir. Bu gürültüler, sahip oldukları frekanslara uygun olarak tasarlanmış EMI/RFI filtreleri ile zayıflatılır. Filtre işlevini yerine getiren özel yapıdaki bir kondansatörün enerji koruma prizinde bütünleşik olarak yer aldığından emin olun. Bu yapıdaki bir priz sizi ekstra EMI/RFI filtre masrafından kurtaracaktır. 5. Otomatik sigorta. Enerji koruma prizi üzerinden şebekeden beslenen yüklerin şebekeden sürekli aşırı akım çekmesini veya kısa devre olup kısa devre akımı çekmesini önleyecek akım koruma özelliğinin satın alacağınız enerji koruma prizinde yer alması gerekir. Belirtilen aşırı akım ve kısa devre akımının şebekeden çekilmesi halinde binadaki pano sigortası atmadan sadece enerji koruma

prizindeki otomatik sigorta atacak ve kendisinden beklenen seçici korumayı sağlayacaktır. Sorun giderildikten veya sorunu oluşturan yük devre dışı bırakıldıktan sonra atan sigorta tekrar kurularak enerji koruma prizi tekrar işlevsel hale getirilmelidir.

6. Çocuk emniyet prizi. Satın alacağınız enerji koruma prizi, çocukların bir metal parçasını veya parmağını priz deliğine sokarak öldürücü gerilime maruz kalmasını engelleyecek yapıda olmalıdır. Normalde kapalı olan priz delikleri ancak fişin sert ucu takıldığında açılabilmelidir. 7. Uygun kapasitede elektrik baraları. Enerji koruma

prizinin içinde yer alan ve üstündeki her bir bağımsız prize şebeke gerilimini taşıyan bakır iletken baralar yük akımlarını taşıyabilecek kapasitede, kalınlıkta ve uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Piyasada satılan çoğu prizde kullanılan bakır baraların çok ince olduğu ve taşıdığı sürekli akım nedeniyle kısa zaman içinde kararmaya başladığı bilinen bir gerçektir. 8. Anten ve data hattından gelecek darbelere karşı koruma. Yük için tehlikeli olabilecek darbe gerilimleri sadece elektrik hattından gelmeyebilir. Enerji koruma prizinin hassas elektronik yükleri data ve anten hattından gelebilecek gerilim darbelerine karşı da koruyabilecek yapıda olması ekstra güvenlik sağlayacaktır.

Bu yazıda kendinizin ve sevdiklerinizin can güvenliğini, mal güvenliğini yakından ilgilendiren bir konuya kısaca değindik. Evinizde ve işyerinizde kullandığınız hassas ve değerli elektrik/elektronik cihazları beslemek amacıyla satın alacağınız enerji prizlerinin bilinçli şekilde seçilmesi ve gerekli koruma fonksiyonları ile koruma özelliklerinin üzerinde yer alması son derece önemlidir. Haber referansları. [1] http://www.yeniduzen.com/Haberler/ haberler/faciaya-ramak-kala/44798 [2] http://www.mynet.com/haber/ yasam/adanada-prizden-yangin-cikti-1olu-1716798-1

77 Eylül

2015


MAKALE

www.elektrikdergisi.com

PANELMASTER ALÇAK GERİLİM TİP TESTLİ PANO SİSTEMLERİ

P

EAE ELEKTROTEKNİK

anelMaster Alçak Gerilim Pano Sistemleri IEC 61439 -1/2 standartlarına uygun tip testli pano sistemleridir. Yüksek teknik değerler, estetik görünüm ve kullanıcısına sunduğu geniş konfigürasyon seçeneği ile tip testli pano pazarında ayrı bir konuma sahip olan PanelMaster EAE Elektroteknik tarafından pazar ihtiyaçları göz önüne alınarak özel olarak geliştirilmiştir. • • • • • • • • • • •

Beyan akımı (In) : 6300 A İşletme gerilimi (Ue) : 415 V - 690 V İzolasyon gerilimi (Ui) : 1000 V Darbe dayanım gerilimi (Uimp) : 12 kV’a kadar Kısa devre dayanım akımı (Icw) : 120 kA- 1 s’e kadar Koruma sınıfı : IP30 – IP41 - IP55 Mekanik darbelere karşı koruma : IK10 Bölmelendirme : Form 4b’ye kadar Taşıyıcı Konstrüksiyon : Boyalı 2 mm galvaniz sac Boya : RAL7035 açık gri epoksi - polyester toz boya İşletme sıcaklığı : -5 °C, +40 °C

anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları IEC/EN 60529 Muhafazalarda sağlanan koruma derecesi (IP Kodu) • IEC/EN 62262 Dış mekanik darbelere karşı elektrikli donanımın mahfazası ile sağlanan Koruma Dereceleri (IK Kodu) • IEC 60068 ve IEEE-693/2005 Sismik Yeterlilik •

Her ihtiyaca uygun esnek konfigürasyon Tamamen modüler yapısı ve ölçü çeşitliliği ile tercih etiğiniz tasarımı kolay bir şekilde gerçekleştirebilir; önden ve arkadan erişim kolaylığı ile arıza anında zamandan tasarruf sağlayabilirsiniz. Düz kapı, camlı kapı, parçalı kapı ve havalandırma panjurlu kapı seçenekleri; IP30, IP41 ve IP55 koruma sınıfları ile beklentilerinizi karşılayacak komplike bir çözümdür. PanelMaster modüler yapısı ile sizlere çok fazla ölçü çeşitliliği seçeneği sunmaktadır. Resim 2

Resim 1

Resim 3

IEC standartlarına uygunluk • IEC/EN 61439 -1/2 Alçak gerilim anahtarlama ve kontrol düzeni donanımları • IEC/EN 62208 Boş Muhafazalar-Alçak gerilim

78 Eylül

2015


Resim - 4

Şalt Cihaz Markası Tercihinde Serbestlik PanelMaster Alçak Gerilim Tip Testli Pano Sistemleri Kema- Dekra uluslararası bağımsız test laboratuvarlarında, en yaygın kullanımda olan 7 farklı markalarının her biriyle ayrı ayrı IEC 61439-1/2 standartlarına uygun olarak tip testleri yapılmış ve belgelendirilmiştir. PanelMaster, bu yönüyle ” tip testli ’’ olma özelliğinden taviz vermeksizin, her defasında içinde farklı markalı şalt malzeme kullanabileceğiniz bir çözüm olarak pazarda rakiplerinden ayrılmaktadır. IEC Standartlarında ayrı ayrı modül tip testleri ile esnek tasarım özgürlüğü PanelMaster’ da açık tip şalterler, kompakt şalterler, busbar bağlantı modülleri, ana baralar ve dağıtım baraları farklı akım değerleri ve farklı montaj şekillerinde ayrı ayrı test edildiğinden uygulamada kullanıcıların projeye özel pano tasarımı yapmalarını mümkün kılınmıştır. Tip testler gerçekleştirilirken her bir şalt cihazı en olumsuz montaj konumunda (yani pano için hava sirkülasyonun en az olacağı form 4b bölümlendirme, dış hava akışının az olacağı IP55 koruma sınıfı, şalterler ısınmanın en fazla olduğu panonun üst kısmında montajlanmış şekilde ve ön örtülü yapıda) testlere tabi tutulmuştur ve testlerden başarı ile geçmiştir. Sismik test ile sarsıntılara karşı yüksek güvenlik PanelMaster IEC 60068 standartlarında sismik testten başarı ile geçmiş tip testli alçak gerilim pano sistemidir. PanelMaster kuvvet panosu olarak tasarlanmış ve üzerinde busbar bağlantısı ile birlikte 6300A giriş ve muhtelif çıkış modülleri olan bir pano grubu üzerinde Richter ölçeğine göre 7 ve üstüne denk gelen bir şiddette (IEC 60068-3-3 ve IEEE693’e gören yatayda ve dikeyde 0,66g) sismik tip testten başarı ile geçmiş ve Virlab uluslararası bağımsız test laboratuvarları tarafından belgelendirilmiştir. PanelMaster’a özel proje bazlı yetkilendirme ve proje bazlı kontrol Alçak Gerilim tip test pano sistemlerinde proje

bazlı yetkilendirme ve proje bazlı kontrol sadece EAE Elektroteknik PanelMaster tip test pano çözümlerinde gerçekleştirilmektedir. PanelMaster tip test panolarının montajını yapabilmek için pano firmalarının EAE Elektroteknik’ den proje bazlı yetkilendirme belgesi alması zorunludur. Tip test şartlarının tam olarak yerine getirilebilmesi için; panoyu üretip tip testlerini yaptırıp belgeleyen orijinal üretici tarafındaki sorumluluklar kadar panonun elektromontajını gerçekleştiren nihai üreticinin de (panocunun ) standartta belirtilen sorumluluklarını yerine getirmesi şarttır. Orijinal üretici üretip, tip testlerini yaptırıp belgelediği panoları için nihai üreticiye kendi tasarım ve montaj kurallarını hazırlayacağı dokümanlarla bildirmek durumundadır. İstendiği takdirde, panocu tarafından belirtilen tasarım kurallarının uygulayıp uygulanmadığının kontrollerinin yaptırılabilmesi için EAE Elektroteknik tarafından bağımsız kontrol firmaları gerekli eğitimler verilerek yetkilendirilmiştir. Bu organizasyon sayesinde pano firmaları tarafından tip test standartlarının daha iyi anlaşılması, proje firmalarının şartnamelerde belirtiği şartların sağlanması, taahhüt firmaları ve yatırıcı firmalarının tip test anlamında eksiksiz bir pano sistemi satın alması sağlanmaktadır. Böylelikle müşterilerimizin tip test kurallarına tamamı ile uygun tip test pano temin etmesi garanti altına alınmaktadır. Bu yönüyle de PanelMaster tip test pano pazarında rakiplerinden ayrılmakta ve müşterilerin güvenini kazanarak kendini pazarda farkı bir yerde konumlandırmaktadır.

79 Eylül

2015


TANITICI REKLAM

DATEK ENERJİ

ELEKTROSTATİK FİLTRELER İÇİN YÜKSEK GERİLİM TEKNOLOJİSİ Datek Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti / www.datekenerji.com.tr Rico Werk trafoları Elektrofiltrelere Yüksek DC Gerilimi sağlamak amaçlı üretilen özel trafolardır.

- - - - - - - - - - - -

Rico-Werk Yüksek Gerilim DC Üniteleri Termik santrallerde, demir-çelik, asit, sunta, çimento vb. fabrikalarındaki baca gazlarını arıtmak için Elektrostatik Filtreler yaygın olarak kullanılmaktadır. Elektrostatik Filtrelerden geçen gaz statik elektrik ile endüklenerek tutulur. Baca gazına statik elektrik sağlamak için ise Yüksek Gerilim ve Doğru Akım üreten ünitelere ihtiyaç duyulur. Rico-Werk bu ünitelerin üretimi konusunda kalitesi ve profesyonelliği ile Dünyada yıllardır birinciliğini korumaktadır. Rico-Werk Yüksek gerilim DC üniteleri primer AC gerilimini trafo ile yükseltir ve sekonderde elde ettiği Yüksek gerilimi trafo kazanı içindeki doğrultucular aracılığıyla doğrultur. Dolayısı ile bu üniteler her ne kadar trafo görünümünde olsalar da aslında bu üniteleri birer trafo-regülatör takımı olarak değerlendirmek daha doğru olur. Üretici firma Rico-Werk, talepleriniz doğrultusunda istenilen çeşitli akım ve gerilim (70 KV – 140 KV) çıkış değerlerine sahip ünitelerin imalatını yapabilmektedir. Rico-Werk Yüksek Gerilim DC Ünitelerinin Avantajları - Uzun yıllar bakım gerektirmeden çalışma garantisi - Pals yöntemi ile gerekli filtrasyonun tasarruflu Enerji ile sağlanması - Gelişmiş özel folyolu sargı teknolojisi

80 Ağustos

2015

- - -

Yağ soğutmalı akım sınırlayıcı Silisyum doğrultucular Parazit ve harmonik dalgalardan arındırılmış gerilimin sağlanması Basınç, sıcaklık ve yağ seviyesi kontrolünün yapılması Yüksek frekansa karşı önlemli Darbe çalışma sistemi ile enerji tasarrufunun sağlanması Yüksek ısıya karşı dayanıklı En az 200 KV/cm di elektrik değerlerinde izolasyonlu İzolasyon yağının PCB içermediği garantisi CE belgeli Sessiz yapı ve edi akımlarının önlenmesi DIN VDE 0532 Bölüm 7 konu 1/92 <65 dB (A) ‹ya göre ses seviyesi Gerilim ve akım ölçümü Kompakt yapı ve optimal ağırlığa sahip olması Elektrofiltrelere bağlantı konusunda alternatif seçenekler

Uzun Yıllar Bakım Gerektirmeden Çalışma Garantisi Bakım gerektirmeyen Rico-Werk Trafoları hermetik tip olup gaz tamponsuz üretilmektedir. Yağ genleşme tankına gerek duymadan dış ortamdaki nemden korunmuştur. Trafonun çalışması esnasında trafo yağında oluşabilecek ısınmalardan kaynaklı genleşen yağ, trafo kazanındaki elastik ve çelik saclardan yapılı soğutucu birimlerince tutulur ve soğutulur. Rico-Werk trafo-regülatör takımları yıllarca bakım gerektirmemektedir.


Rico-Werk yüksek gerilim sistemleri size teslim edilmeden önce en az 10 saat gerçek kullanım şartlarına uygun test ortamlarında test edilir ve teslimat esnasında uygulanan testler kapsamlı bir şekilde dosyalanarak müşteriye teslim edilir. Sonuç olarak, bu üniteleri kullanırken herhangi bir arıza ile karşılaşmayarak yıllarca kullanabileceğinizden emin olabilirsiniz. Pals yöntemi ile gerekli filtrasyonun tasarruflu Enerji ile sağlanması Pals (darbe) işlemi Rico-Werk’in tüm tasarımlarının standart bir yöntemidir. Amaç gerekli filtrasyonun enerjinin tasarruflu kullanılarak sağlanmasıdır. Rico-Werk trafolarının çekirdeği optimum darbe geriliminde çalışacak şekilde tasarlanmıştır ve talep ettiğiniz parametreler doğrultusunda çalışabilmektedirler. Rico-Werk, Elektrofiltre özelliklerine uygun enerji optimizasyonu seçenekleri ile size hizmet verebilmektedir. Gelişmiş özel folyolu sargı teknolojisi Rico Werk yüksek gerilim trafoları için özel folyolu sargı teknolojisini kendisi geliştiren dünyadaki tek üretici firmadır. Bu yöntemde bakırda yüksek sıcaklıklara sebep olabilecek standart üst üste sargı yöntemi kullanılmaz. Farkı olarak, halka sargılar arasına alüminyum folyo çok hassas bir biçimde işlenmiştir. Bu işlem sargıların sıcaklık dağılımını optimize etmektedir. Sargıların her tabakası soğutucu ile temas halindedir ve böylece ısı direkt soğutuculara aktarılır. Bakır tabakaların aksine, bu sargılar ısı yoğunluğu oluşumuna izin vermez. Optimum miktardaki soğutucu, tabakalar arasında akar. Yıllarca kullanılsa da izolasyon malzemelerinde çürüme olmaz. Sargılardaki sıcaklık soğutucunun maksimum sıcaklık değerlerini geçmez. Elektrofiltre çalışma koşullarında önlenemeyen aşırı gerilim, sargı kapasitesinin eşit dağılımını sağlayan tasarım sayesinde trafo sargılarına eşit dağıtılır. Yağ soğutmalı akım sınırlayıcısı Kompakt primer kısıtlayıcısı nominal kısa devre akımlarına göre tasarlanmış olup yağ ile dolu trafo kazanının içindedir.

Harmonik ve parazit dalgalardan arındırılmış gerilimin sağlanması Yüksek gerilim ayırıcılarının kurulum ve konumu parazit oluşumu açısından kritik önem taşımaktadır. Ayırıcılar tasarım gereği harmonik ve parazit dalgalar oluşturabilmektedir. Bu sinyaller trafo kazanı içindeki gelişmiş teflon koaksiyel kablolar tarafından absorbe edilir ve hatalı sinyallerin oluşumunu ortadan kaldırır. Basınç, sıcaklık ve yağ seviyesi kontrolü Talepleriniz doğrultusunda doğru akım hücrelerine sıcaklık, basınç ve yağ seviye kontrol ekipmanları takılabilmektedir. Özel olan bu yüksek kalitedeki ekipmanlar güvenilir yerler olan trafo kapağına veya trafonun klemens kutusuna yerleştirilmekte olup ömürleri trafo ömrü kadardır. Yüksek frekanslara karşı önlem Özel tasarlanmış yüksek etkili frekans engelleyiciler hava çekirdekli rulo yapısına sahip olup aynı zamanda Rico-Werk’in özel folyolu sargı teknolojisine de sahiptir. Darbe çalışma sistemi ile enerji tasarrufunun sağlanması Darbe çalışma sistemi ile çıkışı optimum değerlerde tutulur ve enerji tasarrufu yapılır. Bütün Rico-Werk elektrofiltre trafoları darbe çalışma sisteminde problemsiz çalışabilecek şekilde üretilmektedir. Rico-Werk trafoları optimum pals değerlerinde ve istediğiniz parametrelerde çalışabilecek şekilde tasarlanmış trafo çekirdeğine sahiptir. Eski elektrofiltre trafolarınızı bu yeni sisteme revize etmeniz durumunda enerji tasarrufundan dolayı yatırımınız kısa zamanda amorti olmaktadır. Özel bağlantı boyutları Trafonun YG buşingleri elektrofiltrelerinize uygun bağlantı sağlayacak şekilde imal edilebilmektedir. Bu bağlamda sizlerden talep edilen bilgiler şu şekilde olacaktır; • • • •

Silisyum doğrultucular Üstünlüğü kanıtlanmış Rico-Werk’in silisyum doğrultucuları 5 amper rms akımı ve tam dalga gerilimine göre tasarlanmıştır.

Flanş boyutları Yüksek gerilim geçişine olan yüksekliği Elektrofiltrenizin yüksek gerilim besleme şeklinin yatay veya dikey oluşu Şase ölçüleri ve dizaynı

Elektrofiltre Trafoları Kontrol Birimleri Herhangi bir elektrofiltre trafosunun kontrol edilebilmesi için uyumlu bir kontrol birimi şarttır. Rico Werk

81 Ağustos

2015


TANITICI REKLAM

DATEK ENERJİ

kontrol üniteleri, Elektrofiltre çalışma şartları altında optimum gerilimi sağlamayı ve dolayısıyla tozu en iyi şekilde tutmayı garanti eder. Binlerce Rico-Werk kontrol ünitesi 1978 yılından beri dünya çapında halen devrededir ve bu sistemler modern teknolojiye ayak uydurarak sürekli yenilenmektedir. Kontrol Bilgisayarı Prometos / Prometos-DP Piyasaya ihtiyaçlarına göre en son teknolojiye sahip korona bilgisayar sistemi özelliği taşımaktadır. - - - - - - - - - - -

Ultra hız, gerçek zamanlı ölçüm teknolojisi Kontrol sistemlerine bağlantı için Profibus DP arabirimi Yarım dalga bölgesinde miliskop fonksiyonu ölçüm kaydı Rico yazılım sistemleri Parametrelerin dinamik ölçümü ve görüntülenmesi Tak-çalıştır teknolojisi Endüstriyel bilgisayar teknolojisi ile üretim. TFT tasarımlı aktif renkli LCD ekran Çoklu dil seçeneği ve kolay kullanım menüsü Sağlam metal kasa Disk sürücülü

3 Fazlı Yüksek Gerilim DC Üniteleri Daha iyi bir DC gerilimi elde etmek için dalgalanmaları minimize etmeye yönelik bir sistem olup Elektrofiltrenizin daha verimli çalışmasını sağlamaktadır. ÜnitelerGamma / Gamma-DP Üç fazlı elektrofiltre trafoları için en son teknoloji corona bilgisayarıdır. Piyasa ihtiyaçlarına göre esnek çözüm Gamma, elektrofiltreler için devrim nitelikli regülasyon çözümü ile işletme garantisi vermektedir.

82 Ağustos

2015


Özel Bölüm ex-proof

KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ

ENERJİ İZLEME VE SCADA

PROTAŞ

ARTronic

MİKADO

EKSEN MÜHENDİSLİK

SERVOMATİK

SIEMENS

ABB

SGE MÜHENDİSLİK

2A MÜHENDİSLİK

EATON

ABC ENSER

ESİT ELEKTRONİK

VARSAN

BTC

ELPİM MÜHENDİSLİK

TESCOM

PANELEX

ENEL

GERMEN ELEKTRONİK

ESİS POWER

İNFORM

EPC ENERJİ

AKSARAY ENERJİ

MAKELSAN

PHOENIX CONTACT TÜRKİYE

NETES

EMERSON

83 Eylül

2015


EX-PROOF • TANITICI REKLAM

PROTAŞ

PROTAŞ EKİBİ 3. ATEX SEMPOZYUMU’NA KATILDI PROTAŞ teknik ekibi ile, 1-2-3 Ekim 2015 tarihlerinde Kocaeli Üniversitesi Kampüsü’nde TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen 3. ATEX Sempozyumu’na katıldı ve sponsor olarak Ex-proof ürünlerini sergiledi.

S

empozyuma katılan Tasarım, Üretim ve Satış Bölümleri teknik ekibi, bildiri sunumları ile güncel gündemi takip ederken, ATEX konusunda mevzuat, denetim, ve kullanıcı gibi farklı paydaş gruplardan meslektaşları ile diyalog kurma fırsatı buldular. Sempozyum bildirilerinde ATEX mevzuatının ülkemizde tüm paydaşlarca doğru anlaşılarak, projelendirme-uygulama-denetimişletme ve bakım süreçlerinde amacına uygun gerçekleştirilmesinin, ekonomik ve toplumsal açıdan, can ve mal güvenliği için önemi vurgulandı. Protaş, 94/9/AT Direktifi- 60079 ATEX Kalite Yönetim Sistemi Standardı’na uygun üretimine Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu 2.500 m2 kapalı alan fabrikasında devam etmekte. Ex-proof Bağlantı ve Kumanda Kutuları, Limit Şalterler, Aydınlatma

84 Eylül

2015

Armatürleri, Elektrik Anahtarları, Topraklama Cihazı, Rakorlar gibi 20’yi aşkın Ex-proof elektrik ürün serisi bulunan Protaş, 80’li yıllarda Zonguldak Alevsızdırmazlık Laboratuvarları’ndan ALSz ve 90’lı yıllarda İzmir TSE Laboratuvarı’ndan TSE-Ex sertifikalarından sonra, ürün serilerinin ATEX tip testlerini tamamlıyor. ATEX Sertifikasyon çalışmalarını Sira İngiltere, LCIE Fransa, Cesi Italya, Dekra Hollanda, BV Almanya, FTZU Çek gibi farklı onaylı kuruluşlar ile eşzamanlı yürüten Protaş, aynı zamanda IEP, SCA, TSE gibi akredite olmuş Türk kuruluşlarla da çalışmalarını sürdürmekte. Protaş, ürün tasarımı, imalatı ve satış sonrası hizmetlerinin kalitesi ile hem ülkemizde hem de yurtdışında parlayıcı-patlayıcı tehlikeli alanlarda güvenli çalışma ortamı sağlamaya katkıda bulunmaktan gurur ve mutluluk duymaktadır.



EX-PROOF • TANITICI REKLAM

EKSEN MÜHENDİSLİK

Sektörde 25 yıllık tecrübe AB ülkelerinde ve ABD de yaklaşık 10 yıldır endüstriyel aydınlatma uygulamaları LED armatürler ile yapılmaktadır. Bu kadar uzun süre önce yapılmaya başlamasının sebebi LED armatürlerin ve aydınlatma tasarımlarının, belli standartlar çerçevesinde devamlı kontrole tabi tutulmasıdır.

25

yıllık sektör tecrübesini arkasında bulunduran Eksen Mühendislik Elektrik

San. ve Tic. Ltd. Şti., Genel Müdürü Sn. Şevki ATALAY’ın önderliğinde 2000 yılı başından beri de bu unvan altında, ex-proof (alev sızdırmaz) elektrik malzemelerinin ithalat ve satışını yapmaktadır. Satış ve pazarlamasını yaptığımız ürünler; CO.SI.ME., WAROM, COELBO, CEMP, WOLF, HELIOS, OSTBERG, KROMANEC, CEAG, COOPER, PEPPERS, DIALIGHT markalarını haiz olup tamamı ATEX sertifikalı ve CE belgelidir. Bu firmaların ürettiği exproof malzemelerin ATEX sertifikaları, CEC, LCIE, PTB, NEMKO, DNV, EUT gibi saygın, bağımsız belgelendirme kuruluşları tarafından verilmiştir. Bu firmaların ürettiği ex-proof ürünler dünyanın her tarafında kullanılmakta olup, teknik destek ve garanti

konularında AB normları çerçevesinde hizmet vermekteyiz. İthalat ve satışını yapmakta olduğumuz bu ürünler YANICI ve PATLAYICI GAZ ORTAMLARINDA, RAFİNERİLERDE, DOLUM TESİSLERİNDE ve buna benzer patlayıcı gazların sürekli mevcut olduğu KİMYA, İLAÇ, BOYA, KOZMETİK ürünlerinin imalat ve depolamasını yapan işletmelerde güvenle kullanılmaktadır. EX-PROOF AYDINLATMA ARMATÜRLERİ ve ANAHTARLARI, START STOP ve ACİL STOP BUTONLARI, EXPROOF ÇAKAR İKAZ, SİREN, TELEFON ve EL FENERLERİ, EX-PROOF KABLO RAKORLARI ve BAĞLANTI PARÇALARI, İRTİBAT KUTULARI ve PANOLAR, EX-PROOF TANK TOPRAKLAMA CİHAZLARI, EX-PROOF MOTORLAR, EXPROOF DUVAR TİPİ, KANAL TİPİ, ÇATI TİPİ ve SANTRİFUJ TİPLİ FANLAR v.b., ithal ve satışını yapmakta olduğumuz ürünlerin bir kısmını oluşturmaktadır. Ex-proof fanlar, ürünün tamamını (motor, pervane, komple akuple) kapsayacak şekilde ATEX sertifikalıdır. Eksen Mühendislik, yukarıdakileri de kapsayan geniş ürün yelpazesi ve stoklu ürünleriyle müşterilerine en iyi hizmeti sunmakta, gerektiğinde malzeme keşfi, seçimi, montaj ve uygulama alanlarının belirlenmesi hususlarında da teknik destek vermektedir.

LED aydınlatma ve enerji verimliliği Alışılagelmiş aydınlatma armatürleri (Sodyum buharlı, florasan, metal

86 Eylül

2015



halide gibi) yerine LED armatür kullanıldığında enerji tasarrufu yüzde 30-60 arasında değişmektedir. Enerji tasarrufunun maksimize edilmesi için 24 saat çalışan yerlerin seçilmesi daha uygun olacaktır. Kaliteli bir LED armatür kullanarak, klasik aydınlatma armatürlerindeki balast kayıplarının da önüne geçilmiş olur. Unutmayın ki fabrikaların çoğunda, aslında çalışıyor gibi görülen fakat ışık seviyesi yüzde 50’nin altına düşmüş çok sayıda armatür bulunmaktadır. Günümüzde 50 m mesafeden bile çok sağlıklı şekilde LED aydınlatma uygulamaları yapılmaktadır. Fakat önemli olan, kullanılan LED armaürün ne kadar uzun ömürlü olduğudur. Hiç kimse enerji tasarrufu yapmaya çalışırken, aldığı armatürlerin 6 ay sonra sönmesini istemez. Bu nedenle güvenilir markalar ile çalışmak en doğrusu olacaktır. LED armatür üreticilerinin elektronik, optik ve mekanik tasarımının kendilerine ait olması kalite açısından önemli bir göstergedir. Ayrıca üretici firmadan, bağımsız laboratuvar raporlarını mutlaka talep ediniz. (LM79)

LED aydınlatmada bazı standartlar Teknolojinin gelişmesi ile birlikte artık LED ler aydınlatma amaçlı kullanılmaya başlandı. Sadece ev,ofis gibi yerlerde değil, endüstriyel alanlarda da artık LED aydınlatma yapmak mümkün. AB ülkelerinde ve ABD de yaklaşık 10 yıldır endüstriyel aydınlatma uygulamaları LED armatürler ile yapılmaktadır. Bu kadar uzun süre

88 Eylül

2015

Bağımsız laboratuvarlardan alınmış değerlere önem veriniz. Günümüzde Endüstriyel LED Armatürler 100.000 (yüzbin) saate kadar sorunsuz çalışmaktadır.

Aydınlatma standartları – lux, Uo, Glare

önce yapılmaya başlamasının sebebi LED armatürlerin ve aydınlatma tasarımlarının, belli standartlar çerçevesinde devamlı kontrole tabi tutulmasıdır. Aşağıda endüstriyel LED armatürler ile ilgili uluslararası bazı standartlar bulunmaktadır.

Lux, belli bir noktadaki aydınlatma seviyesidir. Her uygulama için farklı bir lux değeri gerekir. U0, Yaptığınız aydınlatma tasarımında aydınlatmanın ne kadar eş dağıldığı ile (uniformity) ilgilidir. Aydınlık ve karanlık noktalar arasındaki farkın ölçüsüdür. Çok fazla olmaması gerekir ki, iş güvenliği için önemlidir. Her uygulama için belirlenmiş U0 değeri vardır. Glare, parlaklık ile ilgili ölçüttür. Yine her uygulamada glare ile ilgili belirlenmiş bir değer vardır. Alacağını aydınlatma tasarımlarında bu iç değerin standartlar dahilinde olup olmadığını mutlaka kontrol ediniz.

LM79 – LM80 arasındaki fark LM79, LED armatürün kendisine verilen bir rapordur. Bağımsız labaratuarlardan alınır. Armatürün genelini inceler. Katalog değerlerinin doğruluğunu ölçer. LED armatür alacağınız üretici firmadan mutlaka LM79 raporunu isteyiniz. LM80 ise LED chip için alınan rapordur. Armatür üreticileri için gereklidir. Eğer üretici değilseniz, tesislerinizde LED aydınlatma yapacaksanız size gerekli olan LM79 dur.

L70 LED armatürün ışık seviyesinin yüzde 70 e düşeceği zaman dilimidir. Eskitme deneyleri ile tespit edeilir.

LED armatür üreticileri ile ilgili LED armatürlerde dikkat edilecek başka bir konu ise armatür imalatçısının, elektronik devreyi (driver) kendi imal ediyor olmasıdır. Böylece alacağınız armatürün en hassas kısmı olan elektronik kartı da garantili olmuş olur. Günümüzde bir çok armatür imalatçısı aynı driver ünitesini birden çok armatür için kullanmakta, fakat bu da hem ürünlerin ömrünü hem de kalitesini etkilemektedir. Armatüründeki elektronik devrenin imalatını yine kendi fabrikasında yapan armatür imalatçıları ise her zaman daha güvenilir, verimi çok daha yüksek ve çok daha kaliteli armatürler sunabilir.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



EX-PROOF • TANITICI REKLAM

ESİT ELEKTRONİK

Hekimoğlu: Ex-Proof Ana Faaliyet Alanlarımızdan Birisi Türkiye’de otomasyonun öncülerinden olan ve ağırlık ölçme alanında uzmanlaşan Esit Elektronik’in Satış ve Pazarlama Müdürü Çağrı Hekimoğlu, Türkiye’de iki fabrika ve üç bölge müdürlüğüyle faaliyet gösteren Esit’in özellikle Ex-proof ürünler konusunda ciddi çalışmaları olduğunu belirtti.

Çağrı Hekimoğlu Esit Elektronik Satış ve Pazarlama Müdürü

90 Eylül

2015

E

sit yaklaşık 35 sene önce, 1980 yılında kurulmuş olan, ilk dönemlerinde mühendislik şirketi olarak hizmet veren ve 80’lerin sonunda imalata geçmiş olan bir firma. İlk çalışmalarında ağırlık terminalleri dediğimiz indikatörler dizaynı ve imalatına girişilmiş. Ardından yük hücresi dediğimiz yükü algılayan sensörler imalatına girişilmiş. Aşağı yukarı 1989 yılından beri de imalatçı kimliğiyle yük hücresi ve indikatörler üreten bir firmayız. Esit Elektronik zaman içinde, 90’lı yıllarda otomasyonun öncülerinden bir firma olmuş. Fabrikalarda manüel olarak yapılan işlemlerin otomatik olarak yapılmasını sağlayan torba dolumu gibi, akıştaki ürünlerin ağırlığının akarken ölçülmesi gibi otomatik bazı ölçüm ve proseslere girişilmiş ve bu ürünler yapılmış. Günümüzde Esit Elektronik iki tane fabrikaya sahip; biri Çekmeköy’de, diğeri ise Hendek’te. Hendek’te endüstriyel basküller ve taşıt kantarları yapıyoruz. Taşıt kantarı konusunda Avrupa’nın en büyük fabrikası bize ait. Günde 2,4 tane kantar imal ediyoruz. Bu da yıllık aşağı yukarı 650 civarında taşıt kantarı ediyor. Bunun çoğunluğu Türkiye’ye ve yoğun bir şekilde komşu ülkelere satılıyor. Türkiye’de ve Bulgaristan’da pazar lideriyiz. Rusya’ya, Azerbaycan’a, Irak’a yoğun miktarda ürünlerimiz gidiyor. İstanbul’daki fabrikamız ise halihazırda yük hücresi ve elektronik indikatörler ve terminaller imal edilmeye devam ediyor. Bunun dışında otomatik tartı aleti dediğimiz yine

otomasyonda kullanılan, fabrikaların üretim süreçlerinde kullanılan ürünlerin de dizaynı ve imalatı burada yapılıyor. Ex-proof ürünlerimiz de mevcut yük hücresi ve indikatör imalatımızın içerisinde pararlel olarak üretiliyor. Ar-Ge faaliyetlerimiz de yine İstanbul’daki tesisimizde sürdürülüyor. Yeni ürünler ve yeni yazılımların hepsini kendi bünyemizde yapıyoruz. Tamamı kendi personelimiz olan ekiplerle satış ve servis hizmeti veriyoruz. İstanbul ve Adapazarı’nda iki tane servis merkezimiz dışında Ankara, İzmir ve Adana’da üç tane bölge müdürlüğümüz var. Yurt çapında, neresi olursa olsun herhangi bir noktaya 24 saat içerisinde müdahale edebiliyoruz. Esit Elektronik olarak ayrıca iki tane yurtdışı firmasına sahibiz. Bu yurtdışı firmalarının bir tanesi Esit Rusya. Rusya’nın Ufa bölgesinde faaliyetine devam ediyor. Diğer şirketimiz ise Bulgaristan’da. Bulgaristan’ın üç ilinde şubemiz var. Bunlar dışında dünyada yirmi civarında distribütörümüz var. Bugüne kadar da toplam altmış ülkeye ihracat yaptık, hala aktif ihracatımız devam ediyor. Türkiye’de iki fabrikamız ve üç tane bölge müdürlüğümüzde toplam 400 çalışanımız mevcut. Son üç senede hem ciro hem de personel olarak yüzde 40 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. İhracatımız da her geçen yıl artıyor. yüzde 10 seviyelerinden yüzde 24’e kadar çıktık. Hedefimiz ihracatı yüzde 50’ye taşımak ve şirket cirosunu da 2,5-3 katına çıkarmak.



Ex-Proof Piyasasında Esit Yük hücresi ve indikatör konusunda dinyada söz sahibi bir marka olmamızla beraber, özellikle TSE ve ATEX sertifikalarıyla ex-proof yük hücrelerimiz ve indikatörlerimiz her geçen yıl satış grafiğini artırıyor. Halihazırda ülkemizin en büyük akaryakıt ve petrokimya firmalarının yurtiçi ve dışındaki fabrikalarında Esit ex-proof tartım ve otomasyon sistemleri kullanılıyor Yine ülkemizin önde gelen boya, solvent ve diğer kimya fabrikalarının ex-proof ürün tercihlerinde Esit ön planda geliyor. Ex-proof dendiğinde müşterilerimizin ihtiyaç duyacağı tüm güvenceyi sağlamakta ve özellikle ülkemizdeki en büyük sanayi kuruluşlarıyla çözüm ortaklığı ilişkimizi geliştirmekteyiz. Yakın zaman önce çıkan yangınları üzüntüyle seyrettiğimiz bazı kimya fabrikalarının ise yeni fabrikalarını inşa ederken markamızı tercih etmeleri de firmamıza duyulan güvenin göstergelerindendir.

Her ex-proof yeterli koruma sağlar mı? Her ex-proof yeterli koruma sağlamayabilir. Sertifikasyonda da seviye seviye farklı sertifikalar mevcuttur. Halihazırda Esit olarak ex-proof ürünlerimizdeTSE Ex-Proof sertifikalarının yanı sıra, en üstün koruma sınıfı olan Zone-2 ATEX sertifikası sağlıyoruz. Bunun yanı sıra özellikle kendi personelimizden oluşan yetkili servis ağımızla kısa sürede hatasız montaj imkanı sağlamaktayız. Müşterilerimizin özellikle dikkat etmesi gereken konu, TSE ex-proof sertifikalarında tartım sistemindeki yük hücreleri, bağlantı kutuları, bağlantı rekorları ve indikatörler için ayrı ayrı talep edilmelidir. Bunların

92 Eylül

2015

tamamı sertifikalı olmadığı takdirde sistemin ex-proof olduğunu güvence altına alınamaz. Aynı şekilde ATEX sertifikasında da tehlikeli durumun niteliğine uygun seviyede yüksek seviyede koruma sağlayan ürünler tercih edilmelidir. Koruma sınıfına göre ürün fiyatlarının büyük değişim gösterdiğini müşterilerimiz dikkate almalı, ucuz ürünlerden kaçınmalıdır.

Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Biz ağırlık sensörleri imalatçısıyız; ağırlık ölçümü üzerine uzmanlaştık. Kendimizi de öyle tanıtıyoruz; ‘weighing expert’ yani ağırlık ölçme uzmanı olarak lanse ediyoruz. Bu uzmanlık herhangi bir sektöre ya da alt sektöre hitap etmiyor; aslında her sektöre hitap ediyor. İmalat sektöründe, imalatın çeşitli proseslerinde ürünlerin, hammaddelerin ya da alınıp satılan malların ağırlığıyla ölçümü söz konusu. Örnek vermek gerekirse bir kıyafet alacağınız zaman o kıyafetin dokunduğu makinelerde, kumaşın bağlı olduğu rulonun ağırlığını ve makinenin kumaşı çekme gücünü ölçüyoruz ki hem kopmasın hem de rulo bittiğinde yenisi hemen takılsın ve vakit kaybı olmasın. Bundan başlayıp evlerde kullanılan herhangi bir ürün, en basitinden bir kutu boyanın bile evinize gelene kadar geçirdiği yolculukta, büyük kazanlarda ölçülüp

karıştırılmasında, daha sonra doldurulmasında, ardından da kutuların ağırlığının ölçülüp kanunların izin verdiği limitlerde kalıp kalmadığına dair kontrolünün yapılmasında hep bizim ürünlerimiz kullanılıyor. Üstelik tüm proseslerde ihtiyaç duyulduğunda Ex-proof cihazlar da sağlayabiliyoruz. Günlük hayatınızda bu sensörleri ya da Esit markasını çok fazla duymuyor olabilirsiniz. Sokaktaki insan bilmez ama emin olun şu an Türkiye’de istisnasız her insan, kullandığı herhangi bir üründe Esit’in herhangi bir cihazından geçmiş veya prosesinde bizim cihazımız kullanılmış ürünlerin içinden geçen malları satın alıyor.

Ex-proof Sektörün durumuyla ilgili görüşlerinizi paylaşır mısınız? Ex-proof dendiğinde sadece o ürünün kaybı değil, tüm ortamın hatta insan hayatının tehlikeye girmesi sözkonusu dolayısıyla ürün kalitesi, fonksiyonlarını muntazaman yerine getirmesi, gerekli koruma seviyesini sertifikasyonu ile sağlaması ve elbette ki kullanıcı dostu yapısıyla kolay kullanılabilmesi en önemli konulardandır.


EX-PROOF • TANITICI REKLAM

ELPİM MÜHENDİSLİK

Doğru noktada doğru ex-proof Elektrik Malzemesi Seçimi Tehlikeli sahaların sınıflandırılması, belli bir ortamda var olan patlayıcı ya da yanıcı gaz veya tozun cinsi baz alınarak yapılır. Yine de tehlikeli sahaların sınıflandırılmasıyla ilgili dünya çapında yüzde 100 kabul gören standart veya yöntem olmadığını belirtmekte yarar var.

T

ehlikeli sahalarda kullanılan elektrik malzemeleri, patlamaya neden olabilecek bileşenlerin aynı ortamda bulunmasını engellemelidir. Bu tarz ürünleri seçerken ATEX sertifikalı, EEx ve CE işaretli olmalarına özen gösterilmeli; riskli alanlardaki uygulamaların uzman kişi ve kurumlar tarafından yapılmasına dikkat edilmelidir. Ex-proof ya da explosionproof elektrik malzemeleri; rafineriler, petrokimya tesisleri, boya fabrikaları, ilaç fabrikaları, silah fabrikaları, demir çelik tesisleri, maden ocakları vb. kuruluşların; patlama ve yangın riski altındaki tehlikeli sahalarında, bu risklerin etkilerini bertaraf ya da minimize etmek için kullanmak zorunda oldukları cihazlardır. Öncelikle tehlikeli sahaları tanımlamakta, buraların nasıl sınıflandırılması gerektiğine göz atmakta ve konuyla ilgili koruma yöntemlerini içeren direktif ve standartlardan söz etmekte yarar vardır.

Tehlikeli sahalar ve patlama üçgeni

Patlayıcı veya yanıcı gaz, buhar ve tozların bulunduğu ortamlar, hava ile temas ettiğinde potansiyel patlayıcı atmosferler halini alırlar ve aşırı ısınma, kıvılcım vb ateşleme kaynaklarının varlığıyla her an infilak etme riski taşırlar. Bu nedenle, söz konusu üç bileşenin bir arada olduğu ortamlar, tehlikeli sahalar olarak adlandırılırlar. Adı geçen üç bileşenden (patlayıcı veya yanıcı gaz, buhar, toz-havaateşleme kaynağı) herhangi bir tanesi bertaraf edildiğinde, patlama ya da yanma riski ortadan kaldırılmış olur. Ancak, patlama üçgeninin tüm bileşeninin aynı anda var olması da bir yangın ya da patlama için yeterli

olmayabilir. Çünkü patlama ve yangının oluşumu, belli gaz/toz karakteristiklerinin varlığına bağlıdır.

Tehlikeli sahaların sınıflandırılması ve ilgili standartlar

Tehlikeli sahaların sınıflandırılması, belli bir ortamda var olan patlayıcı ya da yanıcı gaz veya tozun cinsi baz alınarak yapılır. Yine de tehlikeli sahaların sınıflandırılmasıyla ilgili dünya çapında yüzde 100 kabul gören standart veya yöntem olmadığını belirtmekte yarar var. EN 60079-10 gazlarla ve EN 50281-3 tozlarla ilgili Avrupa ülkelerinde hazırlanmış standartlardır. Söz konusu standartlar, IEC normları ile uyum içinde olup Kuzey Amerika sisteminden ufak tefek farklılıklar gösterir. Biz burada iki sistem arasındaki (üçlü zone ve ikili division sistemleri) farklılıkları incelemek yerine Kuzey Amerika dışında tüm dünya tarafından genel kabul görmüş Avrupa standartlarını dikkate alacağız. Avrupa standartlarında tehlikeli sahalar aşağıdaki gibi sınıflandırılmışlardır:

Gaz bulunan sahaların sınıflandırılması

Zone 0: İçerisinde daima patlayıcı bir gaz karışımı bulunan sahalar (örneğin bir akaryakıt tankının içerisi) Zone 1: Bir tesisin faaliyeti sırasında patlayıcı bir gaz karışımı olma ihtimali olan sahalar (örneğin Zone 0’a yakın sahalar) Zone 2: Normal şartlar altında içerisinde patlayıcı bir gaz karışımı bulundurmayan ya da çok kısa bir süre için bulunduran sahalar (örneğin arıza veya kaza durumlarında)

93 Eylül

2015


CEM İNALÖZ / ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

Toz bulunan sahaların sınıflandırılması

Zone 20: İçerisinde daima patlayıcı bir toz ortamı bulunan sahalar Zone 21: Bir tesisin faaliyeti sırasında patlayıcı bir toz ortamı olma ihtimali olan sahalar Zone 22: Normal şartlar altında içerisinde patlayıcı bir toz ortamı bulundurmayan ya da çok kısa bir süre için bulunduran sahalar Rafineriler, petrokimya tesisleri, vb kuruluşlar faaliyetlerinin doğası gereği mutlaka yanıcı veya patlayıcı gaz, buhar ve toz karışımları içeren tehlikeli sahaları bünyelerinde barındıracaklardır. Bu tarz alanlara sahip olan tesislerde, patlama üçgeninin en kritik bileşeni ateşleme kaynağı olarak karşımıza çıkar. En yaygın ateşleme kaynakları, ark ve kıvılcımlar veya aşırı yüksek sıcaklıklarıdır. Tehlikeli sahalar işin uzmanları tarafından doğru olarak belirlendikten sonra yapılması gereken, en uygun elektrik malzemesini seçerek söz konusu ateşleme kaynaklarının meydana getirdiği patlama riskini ortadan kaldırmaktır. Tercih edilen elektrik ekipmanları, patlama üçgeninin bileşenlerinin aynı anda ortamda bulunmasını engelleyecek şekilde korumalı olarak tasarlanmış olmalıdır.

Koruma yöntemleri ve ATEX direktifi

Koruma yöntemleri üç ana prensipten esinlenerek geliştirilmiştir bunlar: A) Tutma B) Önleme C) Ayırma (tecrit etme) şeklinde sıralanır. A) Tutma (Ex-d): Patlamaya izin veren tek yöntemdir. Ancak, içerdiği çok iyi tanımlanmış bir bölge sayesinde patlamanın çevresindeki atmosfere yayılmasına izin vermez. Patlama böylece, alev sızdırmaz adını verdiğimiz bölgenin içinde tutulmuş olur. Bu yöntem, bilinenlerin en eskisi fakat en güvenli ve etkilisidir.

94 Eylül

2015

B) Önleme (Ex-e, Ex-n, Ex-i): Bu yöntem, elektrik malzemelerinin normal çalışmaları sırasında patlayıcı bir karışımı ateşleyecek şekilde ark yapmayacak veya aşırı ısınmayacak şekilde tasarlanması mantığına dayanır. Tekniğin iki temel koruma yöntemi vardır: Emniyeti artırılmış (Increased Safety) ve kendinden emniyetli (Intrinsically Safe). Bunlardan birincisi, bütün alçak gerilim malzemelerini kapsarken (özellikle aydınlatma armatürleri) diğeri gerilim ve akımın çok düşük olduğu uygulama alanlarında devreye girer. C) Ayırma (Ex-m, Ex-o, Ex-q, Ex-p): Canlı elektriksel parçaların ya da sıcak yüzeylerin, patlayıcı karışımdan birbirleriyle asla temas halinde olamayacak şekilde fiziksel olarak ayrılması prensibine dayanır. Bu yöntemin içerdiği koruma teknikleri arasında, patlayıcı karışımla temas halinde olmaması gereken bölgelerin basınç altında tutulması; kuvars kumuyla doldurulması, yağa daldırılması ya da reçine bazlı kimyasal maddeler içerisine gömülmesi gibi sistemler bulunmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz üç temel koruma prensibinin değişik yollardan uygulanmasını sağlayacak onlarca metot geliştirilmiş olsa da her bir yöntem, belli bir grup uygulamada kullanılır ve bir diğerine uygulama olanağı yoktur. Bu nedenle kullanıcının kendi durumuna özel yöntemi seçmesi esastır. Bilindiği üzere 1 Temmuz 2003 tarihinden itibaren ATEX 94/9/EC direktifi, exproof elektrik malzemeleri üretim ve kullanımında Avrupa Birliği ülkelerinin yasal ve zorunlu referansı haline gelmiştir. Sonrasında bu ülkelerdeki bütün standartlar ve uygulamalar söz konusu direktifle uyumlu hale getirilmiştir. ATEX 94/9/EC direktifi, Avrupa genelinde homojen bir uygulamayı sağlarken; buna uygun olarak üretilen ürünlerde EEx ve CE markalarının da bulunmasını zorunlu kılmıştır. ATEX (Patlayıcı Ortamlarda Kullanılan Elek-

trikli Cihazlar ve Koruyucu Sistemler) direktifine uyulması yönündeki karar, 30.12.2006 gün ve 26392 sayılı Resmi Gazete´de yayımlanmış ve Türkiye’de patlayıcı ortamlarda ex-proof elektrik malzemesi kullanımı zorunluluğu getirilmiştir.

Ex-proof elektrik malzemeleri seçerken nelere dikkat edelim?

Uzman teknik personel tarafından ex-proof elektrik malzemesi seçerken göz önüne alması gereken temel kriterler, ürünün ATEX sertifikalı ve EEx ve CE markalarına sahip olmasıdır. ATEX’li ürün seçerken ise uzun yıllar sorunsuz kullanım ve güvenilirlik açısından söz konusu malzemeleri imal eden firmanın kimliği (markası), ürün çeşitliliği, çözümlerindeki esnekliği, konunun çok spesifik ve hassas bir konu olmasından dolayı satış öncesi ve sonrasındaki teknik destek büyük önem kazanmaktadır. Elpim Mühendislik, tehlikeli sahalar için ex-proof elektrik malzemeleri konusundaki 20 yılı aşan bilgi birikimi, deneyimi ve hizmet kalitesiyle ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşları için güvenilir ve her zaman tercih edilen bir partner olmuştur. Bu bağlamda Elpim Mühendislik, sadece bir tedarikçi değil; aynı zamanda portföyündeki ürün çeşitliliği ile satış öncesinde malzeme seçimi, satış sonrasında ise montaj ve uygulama alanları ile ilgili üst düzeyde teknik destek veren bir çözüm ortağıdır. Her biri ATEX sertifikalı, EEx ve CE markalı ürünlerde dünyanın önde gelen şirketleri arasında yer alan Cortem Group, Schuch, Hawke, Capri Codec, Victor Lighting, Killark ve Palazzoli’yi Türkiye ile bölge ülkelerinde Elpim Mühendislik temsil etmekte ve bu firmaların ex-proof aydınlatma armatürleri, terminal kutuları, kumanda üniteleri, kablo glendleri, boru fitting malzemeleri ile priz, fiş ve anahtarlarını müşterilerine sunmaktadır.


EX-PROOF • TANITICI RÖPORTAJ

PANELEX

“FİRMAMIZ ELEKTRİKLE İLGİLİ TÜM SEKTÖRLERLE ÇALIŞIYOR” Yavuz Baltacı Kimdir? PanelEx Genel Müdürü Yavuz Baltacı; 1993 yılında İTÜ Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Mezun olmadan çalışmaya başladı. İlk çalışmaya başladığı firmada 19 yıl çalıştı. Satış Yöneticisi olarak çalışmalarını sürdürdü. 2012 Yılında ise PanelEx’i kurdu.

Yavuz BALTACI Panelex Panel Sistemleri ve Ex-Proof ürünler Genel Müdürü

PanelEx’in kuruluşu nasıl gerçekleşti? Aslında 20 yıldan fazladır sektördeyim. Ancak 3 sene kadar önce deneyimlerimi kendi adıma değerlendirme cesareti gösterebildim. İş ortağım Celal Arslan’la daha önce çalıştığımız firmadan arkadaşız. Onun da sektörde 15 yıllık deneyimi var. Uzmanlığımız alçak gerilim elektrik panoları. Ayrıca ex-proof ürünlerle ilgili olarak önemli bir fırsat olduğunu düşündük. Firmamızın adı da buradan, panel ve exproof’dan geldi.

Ürün gamınızdan biraz bahseder misiniz? İki temel ürün grubumuz var: Endüstriyel ürünler ve ex-proof ürünler. Bu kapsamda hem Türkiye’de hem de dünyada iyi bilinen markaların ürün ve çözümlerini sağlıyoruz. Önemli markalarımızdan birisi Alman Rose Systemtechnik firması.

Hem endüstriyel hem ex-proof ürünleri var. Özellikle makine ve proses otomasyonunda kullanılan operatör panelleri için taşıyıcı kol sistemleri lokomotif ürünlerimiz arasında. Bu ürün grubunda çok geniş bir ürün yelpazesine ve rekabetçi fiyatlara sahibiz. Aynı markanın diğer endüstriyel ürünleri alüminyum ve GRP bağlantı kutuları ile el tipi komanda ve kontrol kutularıdır. Endüstriyel ürünler grubunda bir diğer önemli markamız EAE Elektroteknik. Bildiğiniz gibi EAE Türkiye’nin en önemli panel üreticilerindendir. Hem bizim için hem de müşterilerimiz açısından memnuniyet verici ve yakın bir işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu ürün grubunda iş güvenlik ürünleri de sağlamaya başladık. Örneğin Safety Jogger markasının iş eldivenleri ile iş ayakkabılarını getiriyoruz. Yakında bu ürün grubu için başka markalarımız da olacak. Yakın gelecekte ısı ile daralan makaron ve kablo bağları ile ilgili çalışmamız da sonuçlanacak ve

95 Eylül

2015


umuyorum ki bu ürünleri de hem yüksek nitelikli hem de uygun fiyatlı olarak sağlamaya başlayacağız. Ex-proof ürün grubunda lokomotif markamız yine Rose. Ex-e tipi alüminyum, GRP ve paslanmaz terminal kutuları ile kumanda kutuları konusunda fiyat ve taslim süresi açısından çok iddialıyız. Rose’nin diğer pek çok üretici ile yapmış olduğu küresel anlaşmalar çerçevesinde örneğin İtalyan FEAM markasının alevsızdırmaz ürünleri ile aydınlatma armatürlerini de sağlayabiliyoruz. Bu ürün grubunda yeni markamız ise Çin’den CZ. Tüm Çin ürünlerinin düşük nitelikli ve düşük fiyatlı olduğu ile ilgili düşünceleri yıkacağımız önemli bir marka olacak. Aydınlatma armatürleri ve fiş priz grubu ile başlayan ilişkilerimizi yakın gelecekte daha kapsamlı bir iş birliğine dönüştürmek yönünde önemli çalışmalarımız var. 2015 yılı için önemli hedeflerimizden biri ihracat. En son KAR grubunun Erbil Khurmala Petrol Sahası projesi ile ilgili ürünlerini teslim ettik. İhracatımızın toplam satışlarımız içindeki payını arttırmak için bazı yatırımlarımız var.

96 Eylül

2015


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

ARTronic

Artronic, Veri Merkezlerinden Ağır Sanayiye Kadar Her Alanda Çözüm sağlıyor Sektöründe 20. Yılını kutlayan ARTronic hizmet güvencesi ile kamu ve özel sektörde yer alan dev sanayi tesislerine, hastanelere, önde gelen bankalara ve veri merkezlerine ulaşan yüksek teknoloji ürünü Huawei UPS’ler ile 1 kVA’dan 3200 kVA’ya kadar geniş bir yelpazede seçenekler sunuyor.

UPS’te Verimlilik Her Geçen Gün Önem Kazanıyor Günümüzde şehirlerin artan enerji ihtiyacı karşısında sadece elektrik şebekesine güveniyor olmak, sanırım yatırımlarımıza ve işletmemize karşı yapacağımız en büyük kötülüklerden biri olur. Her geçen gün artan talebe karşılık aynı hızda gelişemeyen enerji altyapısı, özellikle kritik yüklerimizi yedeklemek için UPS kullanımı ihtiyacını her geçen gün artırmaktadır. Burada kritik yük dediğimiz noktada aklınıza büyük fabrikalar veya en az 300 kabinlik veri merkezleri canlanmasın. Bir veri merkezinde olabilecek bir kesinti sonucu yaşanacak kayıp ile bilgisayarınızda hazırladığınız bir raporun kesinti sonucu silinmesi arasında hiçbir fark yoktur. Çünkü kaybedilen aslında aynıdır, zaman! UPS’ler bu noktada aslında sadece enerji yedeklemesi sağlamıyor, zamanınızı ve iş gücünüzü de koruyor. Zaman ve iş gücünden bahsettiğimiz bir konuda aslında konuşulması gereken tek bir nokta kalıyor; sahip olma maliyeti ve yatırımlarımızın kısa-orta-uzun vadede bizlere olan ekonomik katma değeri. Sektöründe 20. Yılını kutlayan ARTronic hizmet güvencesi ile kamu ve özel sektörde yer alan dev sanayi

tesislerine, hastanelere, önde gelen bankalara ve veri merkezlerine ulaşan yüksek teknoloji ürünü Huawei UPS’ler ile 1 kVA’dan 3200 kVA’ya kadar geniş bir yelpazede seçenekler sunuyor. Yıldırım düşmesi, tozlu ve nemli ortamlarda kullanım gibi ihtimaller de düşünülerek üretilen, 1400’ü aşkın zorlu testlerden geçirilen Huawei UPS’ler, ARTronic’in kesintisiz güç kaynakları konusunda 20 yıllık tecrübesi, Türkiye’nin dört bir köşesine ulaşan geniş ve yetkin servis ağı, 7/24 teknik destek hattı ile güven veriyor.

“Modüler Mimari ile Daha Yüksek Verim” Bu noktada özellikle sektörde her geçen gün daha iyi anlaşılmaya ve daha çok talep görmeye başlayan, gelecek on sene içerisinde aslında UPS mimarisinin temelini oluşturacak olan modüler yapıdan söz etmek gerekiyor. Bu noktada akıllara şu soru gelecektir, modüler mimari neden bu kadar önemli? Bir işletmenin UPS kullanımı ile ilgili olarak iki farklı süreç söz konusudur, bunlar; • Sahip olma maliyeti • Bakım ve işletme maliyeti Bu konuda ayrıntıya girmeden önce modüler mimari ile ilgili kısa bir bilgi vermek gerekir.

97 Eylül

2015


Huawei UPS’ler yıldırım düşmesi, tozlu ve nemli ortamlarda kullanım gibi ihtimallerde düşünülerek 1400’ü aşkın testten geçirilerek üretiliyor.

98 Eylül

2015

Modüler mimaride belirli bir değerde

160kW örneğindeki gibi bir

güç modülümüz (örneğin 40kW) ve

durumda yedekli çalışacak bir

bu modüllerden belirli bir sayıda

sistem çözümü isteniyor olsaydı,

ekleyerek güç arttırılabilen bir gövde

aynı cihazdan iki adet alıp paralel

bulunmaktadır.

çalıştırmaktan başka seçenek

Örnekle; 200kW bir gövde

olmayacaktı. Bu da ciddi bir sahip

içerisinde, her biri 40kW değerinde

olma maliyetinin sonrasında ayrıca

5 adet modül eklenebilecek yuva

işletme maliyetlerini de etkileyecekti.

bulunmaktadır. Bu gövde içerisindeki modülleri enerji

Biz bu noktayı kısaca “verimlilik

ihtiyacınıza ve bağlı olan yükünüze

Buna göre; 10 yıllık bir kullanım

göre isterseniz yedekli olarak

sürecinde UPS’in içinden geçen

kullanabilirsiniz ki bu mimariye N+X

elektrik kesinlikle cihazdan çok

adını veriyoruz. Yine örneklersek;

daha yüksek maliyetle olacaktır.

200kW gövde içerisindeki 5 modülü

Verimlilik burada hem sahip olma

N+1 olarak konfigüre ettiğimizde,

hem de işletme maliyetlerimizi

160kW çıkış gücümüz ve toplamda

etkileyecek en önemli noktadır.

160kW gücü sağlayan modüllerden

Bir örnekle açıklamak gerekirse;

birinde oluşacak bir arıza durumunda

verim değeri %94 ve %96 olan iki

yükü kesintisiz olarak üzerine

adet %80 yükte çalışan 200 kVA

alacak 1 adet yedek modülümüz

UPS’i karşılaştırdığımızda, sadece

bulunmaktadır. Bu noktada modüler yapı, yukarıda

%2 verim farkından bile 1 yılda

bahsedilen sahip olma maliyetlerini

sağlanmaktadır, bu uzun vadede

ciddi anlamda düşürmektedir.

sahip olma maliyetlerimizi çok ciddi

Klasik mimaride, yukarıda verilen

anlamda etkiler.

hesaplaması” olarak açıklayabiliriz.

yaklaşık 4000 $ maliyet tasarrufu

Peki, bu noktada modüler mimari nasıl bir pozitif bir katkı sağlamaktadır? Aslında en önemlisi UPS’e bağlı olan yük mertebesinde, ileride oluşabilecek güç ihtiyacında sadece modül ilave ederek güç artırımına gidebilirsiniz. Klasik mimariden farklı olarak, 10 sene sonra çıkacağınız güçler için şimdiden büyük UPS yatırımı yapmak zorunda kalmazsınız. Bu hem ilk alım maliyetlerinize pozitif katkı sağlamakta, biraz önce bahsedilen verimlilik değerlerinden ciddi bir maliyet tasarrufu olarak geri dönmektedir. Modüler yapının sağladığı bir diğer kolaylık ise akıllı uyku teknolojisi ve eş yaşlandırma özelliğidir. Bir örnek ile açıklayacak olursak, bir işletmede 4 adet modül ile 160kW güç mevcut olsun ve mesai sonunda işletmede UPS’e bağlı yük değeri 30kW’a düşsün. Bu durumda modüler sistem geriye kalan 3 modülü uyku moduna alarak ihtiyacınız olan gücü sadece


1 adet 40kW modül üzerinden karşılıyor ve bu uygulamayı belirli periyotlarla her modülü sıra ile kullanarak gerçekleştirdiğinden, her modülün eş yaşlanmasını sağlıyor. Yani hem verimlilik değeri %96 seviyesinde kalıyor hem de kullandığınız UPS sisteminiz uzun yıllar hizmet ediyor.

“Modüler Tasarım ile Daha Hızlı Servis ve Bakım Kolaylığı” Bakım en kritik noktalardan biri diyebiliriz. Doğru kurulmuş bir altyapı ile birlikte işletmenin karakteristiğine uygun, doğru UPS seçimi bakım sırasında yaşanabilecek olumsuzlukları minimuma indirger. Modüler sistemin burada en önemli pozitif katkısı, N+X olarak konfigüre edilebilmesi sayesinde bakım esnasında bir modül sökülse bile bağlı bulunan sistemin bundan etkilenmemesidir. Bunun dışında N+1 olarak konfigüre edilmiş bir sistem düşünelim. Burada herhangi bir güç modülünde oluşan arıza sonucu teknik servis müdahale edene kadar aslında sistem hiç etkilenmeden çalışmaya devam edecektir, çünkü zaten bir adet yedek modül bulunmaktadır. Teknik servis tarafından sahada yapılacak müdahale sadece arızalı modülün değiştirilip yerine ikame modül koyarak sistemin devamlılığını sağlamak olacaktır. Bu noktada klasik sistemlerde karşılaşılan bakım esnasında cihazın devre dışı bırakılarak şebekenin bağlı olan yüke direk aktarılması ve bu esnada

yaşanacak kesinti, dalgalanma gibi olumsuzluklar yaşanmayacaktır.

“Veri Merkezlerinden Ağır Sanayiye Kadar Her Alanda Çözüm” Eskiden modüler mimari denildiği zaman sadece IT sektörü, veri merkezleri akla gelmekteydi. Günümüzde ise modüler sistemler; işletme ve sahip olma maliyetleri skalasında klasik sistemlere göre getirdiği pozitif katkısı, sadece yarım metrekare bir alan içerisinde 320kW güç sağlayabilmesi ve geniş giriş gerilim aralığı sayesinde akü kullanımını minimuma indiriyor olması gibi bir çok ayrıcalıklı özellikleri ile sanayide de çok ciddi anlamda kullanım alanı sağlamaktadır. Kritik yüklerde yedekli mimarinin getirdiği kolaylık sayesinde verimlilik her zaman en üst seviyede tutularak amortisman süreleri minimuma indirgenmektedir. Modüler cihazlarda kullanılan reçine kaplı kartlar, zorlu ortam koşullarında bile cihazınızın sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlamakta, sizlere kesintisiz hizmet sağlamaktadır. Huawei UPS serileri, çok kısa sürede Tübitak, British Telecom, Halk Bankası, Finansbank, Yıldız HPC, İstanbul Üniversitesi AÜZEF, Galatasaray Üniversitesi, Osmanlı Arşivleri, Kanaltürk, Borçelik ve Tüpraş, ALSTOM, Aisin Otomotiv, Ayvaz gibi birçok sektöründe lider kuruluşun uygulama referansını listesine ekledi.

99 Eylül

2015


“Yönetim ve Kontrol” Yönetemediğimiz bir sisteme asla tam anlamıyla sahip olamayız. Bu noktada modüler sistemlerin bize getirdiği iki büyük avantaj var. Bunlardan biri, UPS gövdesinde hot-swap (yük altında değiştirilebilir) iki adet kontrol kartı bulunmaktadır. Bu sayede kontrol kartları yedekli çalışarak birinde oluşacak bir arıza sonucunda diğeri tüm yükü üzerine alarak kesintisiz bir şekilde yönetimin devamını sağlamakta, hem de yük altında değişime olanak sağlayarak arızaya müdahale süresini minimuma indirgemektedir. Huawei modüler UPS sistemlerinde bütün yönetim ve kontrol kartları opsiyonel değil standart olarak sunulmaktadır, çünkü yukarıda belirtildiği üzere yönetilemeyen bir sisteme asla tam anlamıyla sahip olamazsınız.

“Huawei’nin Global IT Gücü ve Veri Merkezi Çözümleri” “Huawei En Hızlı Büyüyen Distribütör” ödülü sahibi ve sektöründe 20. Yılını kutlayan ARTronic, gerçekleştirdiği veri merkezi projelerinde sadece UPS ile ilgili çözüm sunmakla kalmıyor, projenin karakteristiğine göre Huawei ile komple çözüm sağlayabiliyor. ARTronic’in UPS çözümleri ve 5 Yıldızlı Servis Distribütörü olduğu Huawei, 76 bini Ar-Ge’de olmak üzere 170 bin çalışanı, dünyada Türkiye’de de olmak üzere toplam

100 Eylül

2015

16 Ar-ge enstitüsü ve 50 milyar dolara ulaşan yıllık cirosu ile tanınan global bir bilişim şirketidir. Huawei, Kurumsal Kanalda bir veri merkezinin ihtiyacı olan server, storage, switch, UPS, soğutma sistemlerinden, konteyner ve modüler veri merkezine kadar her alanında tek marka altında komple çözüm sağlayabilmektedir. ARTronic’in sunduğu tüm bu çözüm ve ürünler hakkında 20 Ekim 2015’te gerçekleşecek olan DataCenter Türkiye ve 8 Aralık 2015’te gerçekleşecek olan DataCenter Dynamics konferanslarında ARTronic & Huawei stantlarında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

ARTronic Hakkında:

Sektörde 20. Yılını kutlayan ARTronic, Türkiye’de finastan kamuya, uluslararası havameydanlarından rafinerilere kadar bir çok sektörün lider kuruluşlarının sistemlerini, sunduğu 1 kVA’dan 8000 kVA’a kadar güç çözümleri ile kesintisiz ve güvende çalışmasını sağlarken, Türkiye’de 50’yi aşkın Bölge Teknik Servis Merkezi ile 7/24 hizmet vermeye devam etmektedir. 45 ülkeye Kesintisiz Güç Kaynakları, İnverter ve Doğrultucu grupları ihracatını sürdürmektedir.


Gerçek modüler tasarým (kontrol kartlarý ve bypass modülü dahil) 3U modülde 40 kW güç ile tek gövdede 800 kW’a kadar geniþleme 5 kA yýldýrým korumasý, 6 kV darbe gerilim korumasý Ac-Ac çalýþmada %96, Eco Mod çalýþmada %99 verimlilik Akýllý uyku teknolojisi sayesinde yüke baðlý modül kapatma ile tasarruf ve yüksek verimlilik 32~40 akü arasýnda esnek seçim ve akü þarj yönetimi Self-Test (sadece %4 güç ile %100 yük testi) Standart SNMP ve Net Eco yazýlýmý ile uzaktan izleme ve kontrol

DataCenter Türkiye Konferansý 20 Ekim 2015 Salý / Haliç Kongre Merkezi

DataCenter Dynamics CONVERGED 8 Aralýk 2015 Salý / Haliç Kongre Merkezi


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

SERVOMATİK

SÜREKLİ ENERJİYE İHTİYAÇ DUYULAN HER YERDE “KESİNTİSİZ GÜÇTE KESİNTİSİZ HİZMET” SLOGANIYLA 1989 YILINDA ÇALIŞMAYA BAŞLAYAN SERVOMATİK ELEKTRONİK, GÜÇ ELEKTRONİĞİ ALANINDAKİ 23 YILLIK TECRÜBESİ VE DİNAMİK AR-GE YAPISI İLE GÜNÜMÜZ ENERJİ İHTİYAÇLARINA CEVAP VERMEKTEDİR.

K

esintisiz güç kaynakları başta olmak üzere mikroişlemcili voltaj regülatörleri, statik voltaj regülatörleri, redresör ve inverter imalatlarının yanı sıra akü ve switch mode uygulamalarında birçok ürünün Türkiye temsilciliği ile satış öncesi, satış ve satış sonrası hizmetlerde en mükemmeli hedefleyen kalite politikası ve ürettiği ileri teknoloji cihazlar ile yanıt vermektedir. Yurt içinde 7 bölge ofisi, 65 bayi ve servis noktaları, yurt dışında ise 4 ülkede temsilciliği, 40 bayi ve servis noktaları ile ulusal ve uluslararası operasyonlarını sürdürmektedir. Uluslararası pazarlarda ülkemizi güvenilir, temiz, sürekli enerjiye ihtiyaç olan her yerde başarıyla temsil etmektedir.

NETPRO SERİSİ KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Enerji verimliliği: NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları, üstün kalitedeki elektronik bileşenleri, yüksek verimlilik ve yüksek performans sağlayan yazılımı

102 Eylül

2015

sayesinde yüzde 50 yük seviyelerinde yüzde 96’ya varan online çift çevrim verimliliği sağlamaktadır. Gerçek çift çevrim teknolojisi: Gerçek çift çevrim teknolojisine sahip NETPRO 33 serisi kesintisiz güç kaynakları, çıkışa verilen gücü, giriş gücündeki düzensizliklerden tamamen izole ederek, kritik yükleriniz için yüzde 100 temiz, sürekli sinüs dalga enerji ve kritik yükleriniz için maksimum koruma sağlar. Dokunmatik LCD Panel: Türkiye’de ilk Dokunmatik LCD Panelli UPS olma özelliğine sahip NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları, tek bir dokunuşla menüler arasında sınırsızca gezinme imkanına sahiptir. Kullanıcılara esnek ve kolay bir çalışma alanı yaratılmıştır. Uzaktan izlenebilme ve yönetim seçenekleri: NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları, uzaktan izlenebilme ve yönetim özellikleri ile şebeke, UPS, aküler ve yük hakkında anlık verilerin merkezi olarak izlenmesine olanak tanımaktadır. Gelişmiş akü yönetim yazılımı: Yüzde 100 yerli tasarım ve üretim olan Servomatik NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları gelişmiş akü yönetim yazılımıyla aküleriniz için maksimum performans, maksimum kullanım ömrü sağlamaktadır. Paralleleme ile kolay güç artırımı: Benzersiz eşitlenmiş çıkış akımı kontrol algoritması ve senkronizasyon yeteneği ile NETPRO kesintisiz güç kaynakları 10 adede kadar paralellenebilmekte, bu sayede gelecekte olabilecek güç artırım ihtiyaçları minimum maliyetlerle karşılanabilmektedir.

SERVO-REG SERİSİ MİKROİŞLEMCİ KONTROLLÜ VOLTAJ REGÜLATÖRLERİ

SERVO-REG Serisi voltaj regülatörleri, RISC mikroişlemci kontrolü ile yüksek performans sağlayan, geniş giriş gerilim aralığına sahip, voltaj regülatörleridir. Kullanılan akıllı yazılım sayesinde servo motorun gereksiz hareketleri önlenerek regülatörün mekanik ömrü uzatılmış, bu sayede sistemin dinamik cevabı ve hızı da maksimum düzeyde artırılmıştır. Regülatörde her faz birbirinden bağımsız olarak kontrol edildiğinden fazlarda dengesiz yük veya farklı gerilim olması durumunda dahi sistemin çıkışına bağlı yükler sorunsuz olarak çalıştırılabilmektedir.

NETPRO-SVR SERİSİ STATİK VOLTAJ REGÜLATÖRLERİ

NETPRO-SVR Serisi statik voltaj regülatörleri, tam dijital mikroişlemci kontrolü ile yüksek güvenilirlik sağlayan, yüksek koruma fonksiyonlarına sahip, ileri teknoloji ürünü regülatörlerdir. Bünyesinde hareketli parça içermeyen NETPROSVR serisi statik regülatörler, gerilim regülasyonunu mikro kontrolör denetiminde dijital teknoloji ile milisaniyeler mertebesinde gerçekleştirmektedir. Yüksek performanslı mikroişlemci ve güçlü geri besleme kontrol algoritması sayesinde, şebeke voltajının tehlikeli derecede düşük veya yüksek geldiği durumlarda ve aşırı akım, aşırı ısı ile çıkışın kısa devre olması gibi anormal durumlarda kendisini ve beslediği yükü korur.


Kesintisiz Güç Kesintisiz Hizmet

SERVO-REG Serisi

Mikroişlemci Kontrollü Regülatörler

NETPRO Serisi

Gelişmiş Mikroişlemci Kontrollü Online Çift Çevrim Yüksek ve Kararlı Çalışma Verimi (%96’ya kadar) Yüksek Giriş Katsayısı (0.99) Düşük Giriş Akım THD (%3) Yüksek Çıkış Güç Faktörü (0,9)

SERVO-RED Serisi

Tam otomatik, Mikroişlemci kontrollü 6/12 pulse tristör ve switch mode uygulamaları Enerji tasarrufu sağlayan sistem Uzun çalışma ömrü Akü şarj ve doğru akım besleme kaynağı olarak kullanım Ayarlanabilir hızlı ve normal şarj gerilim ve akımı Giriş RFI/EMI filtre Kısa devre, yüksek akım gerilim, aşırı yük ve ısı korumaları DC düşük gerilim koruma LCD panel ile tüm çalışma durum bilgilerine kolay ulaşım

L

10

YI

İS RV SE VE ÇA R PA

RISC Mikroişlemci Kontrolü ile Yüksek Performans Gerçek RMS Ölçme, Geri Besleme ve Kontrol %98’e Varan Yüksek Verin Ayarlanabilir Çıkış Maksimum/Minimum Gerilimi Fazları Birlikte ve Bağımsız Çalıştırabilme ...

NETPRO-SVR Serisi Statik Voltaj Regülatörleri

Tam Dijital Mikroişlemci Kontrolü ile Yüksek Güvenirlik Tek Faz ve Üç Fazlı Sistemlerde Geniş Güç Seçenekleri LCD Panel ile Tüm Çalışma Bilgilerine Kolay Erişim Sessiz Çalışma, Yüksek Verim ve Hassasiyet Opsiyonel Uzaktan İzleme ve Haberleşme Seçenekleri Opsi

TEKNİK SERVİS:0533 663 33 04 SATIŞ DESTEK: 0533 663 33 05

26. YIL

Ortabayır Mahallesi Dereboyu Caddesi No:110-112 Ortabayır - Kağıthane / İSTANBUL Tel: 0 (212) 211 22 85 - 211 98 23 - 356 58 00 - 266 97 77 Fax: 0 (212) 212 17 93

www.servomatik.com - servomatik@servomatik.com


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ

ABB

DPA Mimarisi Kritik yüklerin beslenmesinde süreklilik nasıl arttırılır?

Kesintisiz güç kaynağı kullanmayı değerlendiren her kuruluşun ilk amacı, kritik yüklerin temiz ve kesintisiz enerji ile beslenmesini sağlamaktır. Kesintisiz Güç Kaynağı (KGK) kurulumunun tamamlanması ile birlikte ise konu enerji güvenilirliğine dönüşmektedir.

Enerji kalitesi sorunları yaşandığında kendini korumaya alan bir UPS’e neden ihtiyacınız olsun? Süreklilik gerektiren bir işletme, fabrika veya bir banka veri merkezinde anlık bir enerji kaybının sonuçlarını düşünün. Bu sebeple birçok kritik yük ve sistem, sektördeki en iyi dizaynı olan DPA (Decentralized Parallel Architecture) yani Dağıtılmış Paralel Mimari teknolojisi ile korunmaktadır. DPA sadece güvenlik ve süreklilik vaad etmez. Ayrıca kolay servis verilebilir, kolay boyutlandıralabilir esnekliktedir. Tüm bu özelliklere ragmen ilk satın alma maaliyetleri ise düşüktür.

EMRE AMADELİK / Süreklilik

Bilişim yükleri / ekipmanları açısından en önemli parametrelerden biri emre amadelik yani sürekliliktir. Yıl boyunca sistemin ne kadar süre ile çalışır veya çalışmaya hazır durumda bekler olduğunu belirtir. Tesislerde ve veri merkezlerinde enerji kalitesi problemleri (kesintiler dahil) duruşların en büyük sebebi olması dolayısıyla toplam sistem sürekliliğini arttırmanın en verimli yolu enerji sürekliliğini sağlamaktan geçer.

DPA Mimarisi

Merkezi paralelleme mimarisine sahip UPS sistemlerinde, merkezi kontrolör veya merkezi bazı bileşenler (statik bypass gibi) bulunur. Bu merkezi bileşenlerin herhangi birinde oluşacak arıza ile tüm KGK devre dışı kalabilir. DPA Dağıtılmış Paralel

104 Eylül

2015

Mimari çözümünde ise her bir modül tamamen bağımsız bileşenlerden ve kontrolörlerden oluşmaktadır. Her bir modül tamamen bağımsız çalışabilicek şekilde doğrultucu, evirici, akü şarj kontrolör, statik baypas, mantıksal kontrolör, bağımsız mimik diagramına sahiptir. KGK içerisinde oluşacak herhangi bir arızadan diğer modüller etkilenmeyecektir. Yedekli konfigürasyona sahip bir KGK seçildi ise yedek miktarı kadar arızalı modülden, kritik yük ve sistemler hiç etkilenmeden çalıştırılmaya devam edilebilecektir. Örnek verecek olursak 100kVA lık bir yük için kullanılabilecek 120kVA UPS ile 20kVA lık bir modül arızalansa bile sistem tam yükte sürekli olarak çalıştırılabilecek, 20kVA lık arızalı modül güvenli ve kesintisiz bir şekilde değiştirilebilecektir. Birden fazla module sahip sistemler arıza toleranslı boyulandırılabilirler. Böylece emre amadelik/iş sürekliliği en üst seviyelere çıkarılmış olur. ABB UPS lerde ortak olan tek eleman modüllerin yerleştirildiği panodur. Bu pano üzerinde ise sistem çalışması açısından kritik olan hiçbir kritik parça bulunmamaktadır.

DPA Yük Transferi ve Yük Paylaşımı

Her modüldeki bağımsız işlemci, modüldeki eviricinin durumunu sürekli olarak takip eder ve bu bilgileri diğer modüllerdeki işlemciler ile paylaşır. Herhangi bir arıza durumunda yine her modül işlemcisi evirici ve static bypass durumlarını paylaşırlar. Bu paylaşılan bilgiye göre genelde her bir modül bypass veya evirici çalışma moduna geçmeye aynı anda, aynı şekilde karar verirler. Çok nadir durumlarda diğer modüllerden farklı bir çalışma modu seçen modül olsa bile, bu modül çoğunluk olan modüllerin kararına uyar ve çoğunluk kararını takip eder. Eğer modüller tercihlerini yüzde50


Kayıpsız, birinci sınıf performans

Çalışma sürekliliği tam olan bir veri merkezi. ABB’nin bu hedefi, yükü korumasız bırakmadan modül değiştirilmesine imkan veren gerçek modülerliktir. Modüllerin bakım amaçlı olarak bile yükü korumasız bırakmadan değiştirilebilmesi sayesinde kritik yük sürekli olarak korunmaya devam eder. KGK kapasitesi arttırılmak istendiği takdirde ise sadece ilave modül eklenecektir. Böylece, sadece ihtiyaç kadar ek maliyet oluşacaktır. Yedek modül ile arızalı modül değişimi kolayca yapılabilir, böylece düşük bakım maliyetlerine ulaşılır. www.abb.com.tr/ups

ABB Elektrik Sanayi A.Ş. Tel : (0) 216 528 22 00 Faks : (0) 216 365 29 45 E-mail : sales.ups@tr.abb.com


inverter, yüzde50 statik bypass olarak kullanırlar ise, eviricinin daha güvenilir bir kaynak olması sebebi ile yükü evirici üzerinden beslemeye devam eder. Tüm modüllerin yukarıdaki karar verme mantığı sürecinde eşit katkısı vardır ve hiçbir modül “master” değildir. Yük paylaşımı durumuna gelindiğinde ise durum farklıdır. Bu yük paylaşımı için bir modül “master”, diğer tüm modüller ise “slave” dir. Modüller arası akımların engellenmesi ve enerji kalitesinden emin olunması amacı ile ana kontrol devresi herbir modüldeki akımı izler ve gerektiği takdirde komut göndererek düzenleme yaptırır. Fakat master modülde oluşabilecek herhangibir arızada bir sonraki modül otomatik olarak master olur ve bu çalışma herhangi bir kesinti yaşanmaz. DPA yük transferi ve yük paylaşımı mantığı, sistem sürekliliğini arttıran DPA mimarisinin temel esaslarını oluştururlar.

Modülerlik ve yedeklilik

Sistem çalışma sürekliliğini arttırmanın kesin yolu yedekli çalışmayı optimize etmek, bakım ve arıza sürelerini en aza indirgemekten geçer. DPA mimarisinin en büyük avantajlarından biri yedekli çalışma kolaylığı sağlamasıdır. Eğer “N” sayıda KGK modülünün, yükün ihtiyaçlarını karşıladığı bir sistemden bahsedecek olursak, bir adet fazladan modül ilave edilmiş KGK sistemi ile yedekli bir çalışmayı sağlamak mümkündür. Herhangi bir KGK modülü arızalansa bile yükü tamamen beslemeye yetecek kapasitede bir UPS sistemi oluşturulmuş olur. BU, “N+1” yedeklilik olarak tabir edilmektedir.

106 Eylül

2015

Tabii ki tamamen bir “N” kadar modül ilave etmek daha güvenli olacaktır.. Bu ise “2N” yedeklilik olarak tabir edilmektedir. Güvenilirliğin daha da arttırılması talep edildiğinde ise her sete birer ilave modül eklenir. Böylece “2N+1” tabir edilen yedekliliğe ulaşılmış olur. “2N+1” en özel yedeklilik taleplerini karşılamaya ve sistem çalışma sürekliliğini yükseltmeye yeterlidir.

Ölçeklendirme

KGK sistemlerinden beslenen yükün gereksinimleri değiştiğinde DPA mimarisi ile kolaylıkla güç akışı yapılabilmektedir. Böylece işletmelerde yıllar sonra ihtiyaç duyulabilecek tam kapasite UPS güç gereksinimleri için gereken yatırımı ilk günden yapmak durumunda kalmazsınız. DPA mimarisi ile sadece ihtiyaç kadar modül ilave etmek mümkündür. Böylece ilk yatırım maaliyetlerini önemli oranda düşürmek mümkündür.

Hot SwappIng (Enerji altında servis verebilme)

Kritik yükü hiçbir şekilde riske atmadan modüller değiştirilebilir, çıkarılabilir veya yenisi ilave edilebilir. Tüm bu işlemler yapılırken enerji kesintisine, statik bypass veya manual baypass moduna geçilmesine ihtiyaç yoktur. DPA modüler sistemimizin bu özelliği ile sürekli çalışma, arızalara hızlı müdahele gibi büyük avantajlar elde edilmektedir. Ayrıca yedek parça maaliyetlerini düşürücü etkisi de vardır. Enerji altında modül değiştirebilme özelliği ve DPA mimarisi ile özel yeteneklere ve sertifikasyonlara sahip bakım personeli olmadan modül değiştirebilmek mümkündir.

Enerji ve kurulum alanı maaliyetleri

Modüler yapının ve ölçeklendirme esnekliğinin toplam sahip olma maaliyetlerine çok büyük bir katkısı olduğundan bahsetmiştik. Buna ilaveten DPA mimarisi verimlilik konusunda sınıfının en önde gelen değerlerine sahiptir. Örnek verecek olursak ConceptPower DPA 500, yüzde96 mertebelerindeki verimlilik ile çalışır. Yatay verimlilik eğrisi ile tüm yüklenme durumularında yüksek verimlidir. Bu verimli çalışması sayesinde doğal olarak soğutma ihtiyacı da az olacaktır. Modülerlik sayesinde kurulum alanı ihtiyacı küçük olacaktır. Böylece birim kurulum alanının pahalı olabileceği veri merkezi, hastane ve iş merkezleri gibi işletmelerde ilave bir tasarruf sağlanmış olacaktır.

Standart modüller

DPA modülleri standarttır. Bu sayede kurulum planlamadan itibaren, işletme ve bakım maaliyetleri optimize edilir. Yüksek kaliteli standart ürünler ile bakım süresi kısaltılır. Herhangi bir arıza durumunda müdahele süresi en aza indirgenir. Kritik yüklerin ve sistemlerin korunmasında Kesintisiz Güç Kaynakları gün geçtikçe daha kilit rol oynamaktadır. DPA mimarisinin avantajları olan kolay servis verebilirlik, ölçeklendirme/boyutlandırma kolaylığı, esnek konfigürasyon ve verimlilik ile DPA toplam sahip olma maaliyetleri açısından çok avantajlı bir konuma gelmektedir.


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ

EATON

“Kalite anlayışımız müşteri memnuniyeti üzerine kurulu” Sahip olduğumuz bu değerli bilgi ve birikimi kaliteden zerre ödün vermeyen, güvenilir sistemlerimiz ile en yüksek hizmet kalitesi ile birleştirerek müşterilerimiz ile paylaşmak istiyoruz.

Kerim Çelik, İstanbul Bölge MüdürüKesintisiz Güç KaynaklarıVeri Merkezleri

G

ünümüz veri merkezleri; güç kalitesi ve güç kalitesi yönetim çözümerini, güç zinciri içerisinde güvenlirlikten zerre ödün vermeden, her türlü koşula adapte edilebilir ve esnek yapıda olmasını talep etmekte. Esneklik talepleri, bu tarz sistemlerin ölçeklendirlebilir olabilmesinin yanısıra sahip olduğu yedeklemeli yapısı ile güvenilirliği en üst düzeyde tesis edebilmelidir. Eaton UPS ürünleri, rack kabinetleri, güç dağıtımı üniteleri, gelişmiş güç yönetimi ve güvenilirlik teknikleri ve dünya standartlarında servis ve hizmetleri içeren tümleşik veri merkezi çözümlerini üretmekte ve satmaktadır. Tüm bu nedenlerden ötürü Eaton sektörel odaklanmasını network kabinetlerinden, büyük veri merkezlerine kadar kurumsal IT sistmelerinin tamamen üzerine yoğunlaştırmıştır ve Eaton veri merkezleriniz için, güvenilir, yüksek kaliteli güç sağlayan bir güç sistemi oluşturmanıza yardımcı olabilir. Eaton büyük ve küçük ölçekli işletmeler için IT güç koruma ve dağıtım ihtiyaçlarının tek bir kaynaktan tedarik edinilebileceği en önemli tedarikçilerden biridir. IT yöneticileri kendi operasyonlarını daha basitleştirmek ve kritik güç sorunlarını tamamen giderebilmek için adapte edilebilir özellikli altyapı çözümlerinde Eaton güvenerek toplam sahip olma maliyetini düşürebilir. Böylelikle enerji verimliliği

yüksek ve dolayısıyla çevreye duyarlılığına sahip sistemlere sahip olabilir.

İşletmeler, hangi ihtiyaçlardan dolayı data center çözümlerine ihtiyaç duyuyor? Sektörel olarak işletme ihtiyaçlarına baktığımızda dört temel başlık altında ihtiyaçları sıralamak mümkün; bunların başında Enerji verimliliği, ki bu günümüz dünyasında enerjiye artan talebin azalıtılmasında da çok önemli bir role sahiptir. Ayrıca artan işletme maliyetlerini azaltarak size çıktılarınızın azalmasına yardımcı olur. Ayrıca ortam soğutması için gerekli olan iklimlendirme cihazlarının sayısını ve kapasite gereksinimlerinide azaltarak dolaylı olarak bile yatırım ve işletme maliyetlerinizin azalmasını sağlar. Ölçeklendirilebilirlik; Veri merkezleri yapıları gereği, kapasitesi ve yoğunluğu zamana ve talebe bağlı olarak artış gösterebilen yük gruplarıdır. Bu nedenle güce olan ihtiyaçları ilk günden başlayarak artış gösterir. İşte bu noktada ölçeklendirilebilir mimariye sahip olan sistemler gelecekte oluşabilecek muhtemel artışlarada en uygun şekilde yanıt verilebilmesine olanak sağlamaktadır, bir başka deyişle yeniden yatırım yerine var olan sisteme ilaveler yaparak daha optimal ve ekonomik çözümler yaratabilmenize imkan tanımaktadır. Alan Tasarrufu; Bir çok veri

107 Eylül

2015


merkezinde karşılaştığımız bir diğer sorun ise sistemlerin kurulumunun yapılacağı alanların oldukça kısıtlı alanlarda kurulacak olmasıdır. Bu sorun daha az alan kaplayan, ayak izi(footprint) daha küçük olan sistemlerin kullanılarak alan tasarrufunun maksimum düzeyde yapılabilmesi ile sağlanabilir. Ürün portföyümüzde bulunan bir çok ürünün en temel özelliklerinden birisi sistemlerimizin kapladığı alanın oldukça az olmasıdır, böylelikli veri merkezlerinde çok ciddi öneme sahip olan alanlar daha verimli şekilde kullanılabilmiş olmaktadır. Hızlı Kurulum ve Servis Güç kalitesi sitemlerimizdeki en önemli özelliklerden bir tanesi de kolay kurulum ve hızlı onarım mantığına uygun olarak dizayn edilmiş olmaladır. Böylelikle sisteme yapılacak olan ilaveler daha hızlı şekilde yapılabilmekte ve olası sorunlar en kısa sürede giderilerek sistemler tekrar eski çalışma şekillerine döndürülebilmektedir.

Türkiye’de konuyla ilgili nasıl bir pazar var ve bu pazarı ileri götürmek için neler yapılabilir? Ülkemiz veri merkezleri açısından oldukça fazla gelecek vaad etmekdir. Global pazara baktığımızda yeni veri merkezi yatırımlarının bir çoğunun ülkemizde sürmekte olduğunu söylemek pekte güç olmayacaktır. Nüfus itibarı ile oldukça genç ve dinamik bir yapıya sahip olduğumuz gibi toplum olarak teknolojiye merakımız ve gündelik hayatımızdaki bir çok işlemin artık IT cihazları üzerinden yapılıyor olması, veri merkezlerine olan

108 Eylül

2015

ihtiyacın her geçen gün daha fazla artmasına neden olmaktadır. Veri merkezlerine olan talebin bu denli çok yoğun olduğu bir ortamda Eaton olarak üzerimize düşen; bu tarz kririk öneme sahip sistemlerin global standartlarda sahip olması gereken en temel özelliklerin tesis edilmesi noktasında gerekli olan mühendislik hizmeti ve uygun çözümler ile hakettiği yeri almasını sağlamaktadır. Bu konuda dünya ölçeğine bir çok veri merkezinde önemli deneyim ve referanslara sahibiz. Sahip olduğumuz bu değerli bilgi ve birikimi kaliteden zerre ödün vermeyen, güvenilir sistemlerimiz ile en yüksek hizmet kalitesi ile birleştirerek müşterilerimiz ile paylaşmak istiyoruz. Veri merkezleri sahip oldukları bu çok ktirik önem nedeni ile sürekliliği en üst düzeyde olması gereken ve hata kabul etmeyecek olan teknik yapıladır, bu yapılar sahip oldukları güç zinciri içerisinde sistemin güvenilirliğinin ölçüt; ancak en zayıf halkanın güvenilirliği kadadır, sistemde zayıf halka bulunmasını istemeyen ve güvenilirlikten taviz vermek istemeyen IT yöneticilerinin tercih edecekleri adres bu açıdan çok bellidir.

Data center hizmeti verdiğiniz firmalardan ne gibi dönüşler alıyorsunuz? Eaton tarihçesi itibarı ile asırlık bir şirkettir, sahip olduğu üretim mantığı ve kalite anlayışı müşteri memnuniyeti üzerine kuruludur. Satmış olduğumuz sistemler kalite ve teknoloji açısından en üst segmentte bulunan ürünler oldukları için müşteri memnuniyetinin tesisi noktasında çok başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Veri merkezi müşterilerimiz kullanmakta oldukları sistemlerin performanslarını ve becerilerinden istifade ettikleri ölçüde markamıza karşı olan güvenleri her geçen dakika daha da çok perçinlenmekte ve bu durum bizleri onlar için en önemli ve vazgeçilemez tedarikçileri olmamızı sağlamaktadır. Bu açıdan bakıldığında bir çok global datacenter yatırımcısı şirketin dünya genelinde yaptığı veri merkezi yatırımlarında istinasız olarak Eaton ürün ve çözümlerini tercih ettiğini söyleyebiliriz.


Switch

n to Eaton

Verim • Güvenilirlik • Sürdürülebilirlik • Kesintisiz güç kalitesi alanında 50 yıllık deneyim • Küçük ve büyük ölçekli ihtiyaçlar için enerji verimliliği yüksek, ölçeklendirilebilir UPS çözümleri • ePDUs® lar ile rack kabinetlerde akıllı güç dağıtımı

www.eaton.com/powerquality

• Sanallaştırılmış ortamlarda Intelligent Power Management®, sanallaştırılmamış ortamlar için Intelligent Power® yazılımı ile akıllı güç yönetimi • Kaliteli teknik destek ve bakım hizmetleri


Teknik Özellikler 0 212 445 11 45 0 532 307 37 80

www.varsanstatik.com Ortak Özellikler / Same Features Frekans

Frequency

50 Hz(%1)

Transformator Sargı Tipi

Transformer Winding Type

Copper

Gürültü Seviyesi

Noise

<=45dBA

İşlemci Hızı

Processor Speed

20 Mhz

Çalışma Sıcaklığı

Operating Temperature

-15°C ~ +40°C Kullanıcı Arayüzü

User Interface

4x20 Lcd

İdeal Nem Seviyesi

Ideal Moisture Level

50%RH ~ 80%RH Giriş Voltaj Göstergesi

Input Voltage Indicator

Yes / Var

Verim

Effiency

Çıkış Voltaj Göstergesi

Output Voltage Indicator

Yes / Var

Distorisyon

Distortion

Akım Göstergesi

Current Indicator

Yes / Var

Soğutma

Cooling

Isı Göstergesi

Temparature Indıcator

Yes / Var

Regüle Hızı

Regulating Speed

Sesli İkaz

Buzzer Warning

Yes / Var

Ölçme Tekniği

Measurement Technique

Şebeke Regülatör Seçici

Mains/Regulator Selector

Yes / Var

Anahtarlama Elemanı

Switching Component

>%97 0 Fan 20 miliseconds

True RMS

Thyristor Module Koruma

Full

Protect

Diğer Özellikler / Other Features Model

Güç

Giriş Aralığı

Çıkış Aralığı

Giriş Akımı

Çıkış Akımı

Ağırlık

Ölçüler

Model

Power

Input Range

Output Range

Input Current

Output Current

Weight

Dimensions

M1015

10 KVA

160 - 255 VAC

220 VAC %3

63 A

45 A

40 Kg

377x450x670

M1015

15 KVA

160 - 255 VAC

220 VAC %3

94 A

68 A

46 Kg

377x450x670

T3000

30 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 63 A

3X 45 A

110 Kg

377x975x520

T4560

45 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 94 A

3X 68 A

125 Kg

400x1125x670

T4560

60 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 125 A

3X 90 A

174 Kg

400x1125x670

T7590

75 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 156 A

3X 114 A

200 Kg

400x800x1045

T7590

90 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 187 A

3X 136 A

234 Kg

400x800x1045

C1215

120 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 250 A

3X 182 A

254 Kg

550x975x1195

C1215

150 KVA

275 - 430 VAC

380 VAC %3

3X 313 A

3X 227 A

408 Kg

550x975x1195

C25

200 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 380 A

3X 300 A

650 Kg

1300X700X1400

C25

250 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 481 A

3X 378 A

750 Kg

1300X700X1400

C50

300 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 578 A

3X 454 A

900 Kg

1800x1300x1150

C50

400 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 770 A

3X 606 A

1000 Kg

1800x1300x1150

C50

500 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 963 A

3X 757 A

1300 Kg

1800x1300x1150

C100

600 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 1156 A

3X 910 A

1400 Kg

1800x1300x1410

C100

800 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 1541 A

3X 1210 A

2000 Kg

1800x1300x1410

C100

1000 KVA

300 - 440 VAC

380 VAC %3

3X 1925 A

3X 1515 A

2200 Kg

1800x1300x1410

www.varsanstatik.com info@varsanstatik.com +90 212 445 11 45 +90 532 307 37 80


FİYAT LİSTESİ

01.10.2015

0 212 445 11 45 0 532 307 37 80

www.varsanstatik.com Diğer ürün resimlerini web sayfamızdan görebilirsiniz.

Akım,gerilim,ısı,frekans koruma standart donanımdır. Diğer voltaj aralıkları için arayınız.

C25

Model M1015 M1015 T3000 T4560 T4560 T7590 T7590 C1215 C1215 C25 C25 C50 C50 C50 C100 C100 C100

Güç 10 KVA 15 KVA 30 KVA 45 KVA 60 KVA 75 KVA 90 KVA 120 KVA 150 KVA 200 KVA 250 KVA 300 KVA 400 KVA 500 KVA 600 KVA 800 KVA 1000 KVA

C50 - C100 Giriş Gerilimi

Çıkış Gerilimi

Ölçüler

Ağırlık

Fiyat

160-255 VAC

220 VAC +%3

380X450X670

45 Kg

2.500 ₺

160-255 VAC

220 VAC +%3

380X450X670

50 Kg

2.800 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

380X520X980

115 Kg

5.000 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

400X670X1150

130 Kg

6.500 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

400X670X1150

180 Kg

8.200 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

400X1050X800

205 Kg

9.100 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

400X1050X800

240 Kg

12.000 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

550X1200X980

260 Kg

14.600 ₺

275-435 VAC

220 VAC +%3

550X1200X980

415 Kg

18.200 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1300X700X1400

650 Kg

24.000 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1300X700X1400

750 Kg

27.300 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1800x1300x1150

900 Kg

31.000 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1800x1300x1150

1000 Kg

38.200 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1800x1300x1150

1300 Kg

43.800 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1800x1300x1410

1400 Kg

47.500 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1800x1300x1410

2000 Kg

60.000 ₺

300-438 VAC

220 VAC +%3

1800x1300x1410

2200 Kg

72.000 ₺

www.varsanstatik.com info@varsanstatik.com +90 212 445 11 45

Teknik Özellikler


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

TESCOM

HER YÖNÜYLE MODÜLER UPS Tek bir kabin içerisine yerleştirilen UPS güç modülleri ile tüketiciye güç artırımı ve yedekli çalışma konusunda esneklik sağlamanın yanında hot-swappable özelliği ile olası arıza anında hızlı ve kesintisiz bir çözüm sunmakta.

G

elişen teknoloji ile beraber her geçen gün enerji kalitesinden beklenti artmakta, bu beklentiye paralel UPS teknolojisindeki ilerleme bir sonraki adım için sürekli bir merak uyandırmaktadır. Artık tüketiciler için enerji kalitesi ve güvenilirliğinin yanında; yüksek verimlilik, kompakt çözüm ve arıza anında kesintisiz, hızlı bir servis müdahalesi başta olmak üzere yedeklilik , güç artışı gibi durumlarda sürdürülebilirlik ve verim gibi konular UPS’te her geçen gün daha da önem arz eden zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ve daha bir çok problemde avantajlı çözümleri ile öne çıkan Modüler UPS teknolojisi her geçen gün daha çok anılmakla beraber başta data center ve bilişim kanalı olmak üzere yeni sektörde bir trend olma yolunda hızla ilerlemektedir. Türkiye’de gelişen teknoloji ile beraber temiz ve güvenilir enerji mottosu ile yola çıkıp 1986 yılından günümüze her türlü Kesintisiz güç kaynağı ihtiyacını karşılamak üzere faaliyet gösteren Tescom, Modüler MTI300 Serisi ile bu yeni teknolojiyi kullanıcıları ile buluşturmakta.

PEKİ NEDİR BU MODÜLER UPS? Modüler UPS küçük güçteki UPS modüllerinin paralellenerek, akü modülleri ile tek bir kabinet içerisinde bir araya gelmesinden oluşmaktadır. Resimden de görüleceği üzere

112 Eylül

2015

tek bir kabin içerisine yerleştirilen UPS güç modülleri ile tüketiciye güç arttırımı ve yedekli çalışma konusunda esneklik sağlamanın yanında hotswappable özelliği ile olası arıza anında hızlı ve kesintisiz bir çözüm sunmaktadır. Aynı kabin içerisine yerleştirilen akü modülleri ile farklı ihtiyaçlarda farklı besleme süreleri ile esneklik sağlanmaktadır. Modüler UPS ilerideki güç artışlarına esnek çözüm sunması, tek bir kabinet ile boyut konusunda ciddi kazanımlar sağlaması, yüksek verimlilik ve arıza anında arızalı modülün değiştirilerek kesinti yaşanmaksızın hızlı bir servis olanağı sağlaması gibi özellikleriyle kullanıcıların her geçen gün daha da dikkatini çekmektedir.

30kVA güç modülü Son olarak Modüler UPS’in getirdiği avantajları toparlamak gerekirse • kVA = kW • Yüksek verimlilik • Güvenirlilik • Yedeklilik • Kolay kurulum ve servis imkanı • Arıza anında sadece arızalı modül gücü kadar bir güç kaybı yaşanması • Akıllı akü yönetim sistemi ile aynı sistemle daha uzun akü ömrü • Yeni bir teknoloji olması nedeniyle müşterilerde belli başlı soru işaretleri oluştursa da ilerleyen süreçte, başta data center ve bilişim kanalı olmak üzere sektörde lokomotif olacağı kuşkusuz gibi gözükmekte.


35 YILDIR “Kesintisiz Güç”lü ortağınız! MTI300 SERİSİ MODÜLER UPS Hotswappable özelliği ile olası arıza anında hızlı ve kesintisiz çözüm sunma Güç arttırımı ve yedekli çalışma esnekliği Gelişmiş tam dijital DSP kontrol teknolojisi Gelişmiş paralelleme teknolojisi Yüksek verimlilik Her türlü şebe şebeke koşulunda çalışmaya elverişlilik Tek bir kabin ile boyut konusunda kazanım sağlanması Kolay kurulum ve servis imkanı Akıllı akü yönetim algoritması ile aynı sistemde daha uzun akü ömrü

www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

ENEL

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAĞINDA YENİ BİR DEVRİM: HİBRİT UPS Alternatif enerji kaynaklarının birçoğu doğa koşullarına son derece bağımlı durumda. Bu nedenle bu kaynaklar ile üretilen enerji sezonluk, günlük ve hatta anlık olarak bile büyük değişimler gösterebilmekte.

S

anayileşmenin ve teknolojideki gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan elektrik enerjisi günümüz dünyasının vazgeçilmezi haline gelmiştir. Dünyadaki nüfus artışı ve büyüyen ekonomiler incelendiğinde elektrik talebi gün geçtikçe artmaktadır. Bu talebi karşılamak için çeşitli teknolojilerle elektrik üretim santralleri kurulmuş, arz-talep dengesi sağlanmaya çalışılmaktadır.

Giriş Geçmişten günümüze elektrik ekseriyetle hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir. Arazi yapısı ve nehir potansiyeli uygun olmayan ülkeler ise termik

114 Eylül

2015

santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır. Diğer taraftan enerji talebi sürekli olarak artmaktadır. Dolayısıyla hidrolik santraller veya termik santraller vasıtasıyla karşılanamaz hale gelmesi kaçınılmaz bir gelecektir. Bu açıdan günümüzde başta güneş ve rüzgar tabanlı sistemler olmak üzere alternatif ve yenilenebilir enerji sistemleri, çevre dostu ve sürdürülebilir bir işletim sağladıklarından dolayı gelecek açısından önemli olarak değerlendirilen enerji kaynakları konumundadırlar. Ancak bahsi geçen alternatif enerji kaynaklarının birçoğu doğa koşullarına son derece bağımlı durumdadır. Bu


nedenle bu kaynaklar ile üretilen enerji sezonluk, günlük ve hatta anlık olarak bile büyük değişimler gösterebilmektedir. Bu durum da üretilen enerjinin genel enerji talebi ile tam olarak örtüşmemesine neden olabilmektedir. Bu açıdan bahsi geçen kaynakların değişken yapılarından kaynaklanan sorunlar, bu kaynakların hibrit olarak kullanılması ile birlikte çözülebilmektedir. Mevcut KGK uygulamalarında ise elektrik şebekesinden alınan enerji çeşitli dönüşümlerden geçirilerek KGK’ya bağlı olan yüklere iletilmektedir. KGK elektrik şebekesinden aldığı enerjiyi hem kendine bağlı olan yükleri beslemekte hem de batarya grubunu veya gruplarını şarj etmekte kullanmaktadır. Anlaşılacağı üzere KGK elektrik şebekesine enerji aktarmayan aksine enerji tüketen bir sistemdir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi bünyesine katacak bir özelliği yoktur. Mevcut fotovoltaik evirici sistemlerinde ise sadece fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi şebekeye aktarmaktadırlar. Dolayısıyla şebeke oluşabilecek problemlerin yüke yansımasına engel olan bir özelliğe sahip değiller. Elektrik şebekesinde yaşanacak kesintilerde çözüm sunamamaktadır. Dolayısıyla mevcut KGK piyasasında ve teknolojisinde hem KGK hem de fotovoltaik evirici özelliklerini barındıran bir cihaz bulunmaması böyle teknolojik bir çözümün ortaya çıkmasına neden olmuştur. Enel Enerji tarafından hayata geçirilen ve patenti Enel Enerji’ye

ait olan Hibrit UPS, solar sistemler ve rüzgar türbünleri ile birlikte koordineli olarak çalışabiliyor. 10 kW’ lık modüllerden oluşan ve MPPT teknolojisine sahip olan konvertörler sayesinde güneş panellerinden ve rüzgar türbünlerinden UPS’e enerji transferi sağlanmaktadır. Yük tarafından çekilen enerjinin bir kısmı ya da hepsi güneş panellerinden ve ya rüzgar türbünlerinden elde edilmektedir. Böylece bir süre sonra sistem kendini amorti edip, yatırımdan kazanç sağlanmakta,

ayrıca doğa dostu örnek bir sisteme sahip olunmaktadır.

Sistemin Çalışma Yapısı DC-DC MPPT (Maximum Power Point Tracker) ünitesi doğru akım gerilim dönüştürücü devresidir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen doğru akım gerilimi uygun doğru gerilim seviyesine çıkaran ve güneş panellerinden en yüksek noktada güç çekilmesini sağlayan birimdir. Bu birim kullanılarak fotovoltaik güneş

115 Eylül

2015


panellerinden elde edilen elektrik enerjisini en üst seviyeye çıkartmak, doğrultucu ünitesini ve evirici ünitesini beslemek mümkün hale gelmiştir. Doğrultucu ünitesi hem şebekeden enerji alarak evirici ünitesini besleyebilmekte hem de MPPT ünitesi vasıtasıyla fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjiyi elektrik şebekesine aktarabilme özelliğine sahiptir. Bu özellik kullanılarak fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin buluşun çıkışına bağlı yüklerin ihtiyacından fazla olması durumunda fazlalık enerji elektrik şebekesine aktarılacak ve kullanıcısına ekonomik katkı sağlayacaktır. Evirici ünitesi doğru akım gerilimini yükler tarafından kullanılabilir alternatif akım gerilimine dönüştürmektedir. Statik bypass ünitesi ikinci kaynaktan gelen enerjiyi çıkışa bağlı yüklere aktarmakta kullanılmaktadır. Bu ünite doğrultucu ünitesinde veya evirici ünitesinde arıza oluşması durumunda UPS’in çıkışına bağlı olan yüklerin enerjisiz kalmasını önlemek amacıyla kullanılmaktadır.

ENELDEN İKİ YENİ FABRİKA

Enel Hibrit UPS’in Sağladığı Avantajlar Nelerdir? Enel Hibrit UPS tek bir ünite içerisinde hem yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan hem de elektrik şebekesiyle enerji alışverişi yapabilen yaratıcı bir cihazdır. Enel Hibrit UPS fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen yenilenebilir enerji ve elektrik şebekesinden enerji çekerek çalışabilmektedir. Ayrıca fotovoltaik güneş panellerinden aldığı fazla enerjiyi elektrik şebekesine aktarabilen ve tüm KGK sistemi özelliklerini barındıran bir cihaz geliştirilmiştir. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin cihazın çıkışındaki yükten az olması durumunda hem elektrik şebekesinden hem de fotovoltaik güneş panellerinden enerji çekilerek yükün ihtiyacı karşılamaktadır. Fotovoltaik güneş panellerinden elde edilen enerjinin cihazın çıkışındaki yükten fazla olması durumunda fotovoltaik güneş panellerinden enerji çekilerek yükün ihtiyacı karşılamakta ve fazla gelen enerji elektrik şebekesine aktarılmaktadır.

Enel Kütahya Tavşanlıda kurduğu 50.000 m2 lik yeni fabrika alanında Hibrit teknolojisini hayata geçirdi ve üretime başladı. Günümüzde önemi artan alternatif enerjiler, Eneli de harekete geçirdi, Güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışan Upslerle Enel sektörüne yeni bir soluk kattı.

116 Eylül

2015



KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

GERMEN ELEKTRONİK

KALİTEYE VE TEKNOLOJİYE SÜREKLİ YATIRIM DEVAMLILIĞIN ŞARTI 1994 yılında Silivri de kurulan Germen Elektronik ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti. kurulduğu günden beri hedefi ileri teknoloji kullanarak yüksek kalitede ürünler yapmak olmuştur. Halen de bu yatırımlarına devam etmektedir. Bu iki kavram firmanın sürekliliği için birbirinden ayrılamaz.

Orhan Murat Germen Germen Elektronik Genel Müdürü

118 Eylül

2015

H

em yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda sürekliliğiniz sürdürebilmeniz için, yüksek kalitede ürünleri en son teknolojiyi kullanarak yapmanız gerekmektedir. Kullanıcı aldığı ürüne vermiş olduğu bedeli, hem ürün kullanımı hem de satış sonrası hizmetleri ile tatmin edilmelidir. Kullandığınız teknoloji aynı zamanda ürettiğiniz ürünün kalitesini de belirler. Çoğunlukla kullanıcı sizin nasıl bir teknoloji kullandığınızı bilmez, sadece son tüketici olarak kullandığı ürünün konforunu, kullanım kolaylığını, dayanıklılığını vb. kriterleri göz önünde bulundurarak ürüne olan memnuniyetini dile getirir. Ancak işin diğer tarafında biz üretici ürünümüzü kullanıcının en yüksek tatmin noktasına getirebilmek için, yüksek miktarlarda yatırım yapma gereksinimimizi hiçbir zaman göz ardı edemeyiz. Germen Elektronik, kendi AR-GE sine sahip, üç mühendis ve üç teknisyen istihdam ediyor. Ciromuzun yaklaşık %5 ini Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyoruz. Yüksek kalitede ürün üretmek sadece İleri teknoloji kullanmakla yeterli kalmaz, aynı zamanda kullandığınız parçaların, sistemin aynı oranda kaliteli ve ortama uygun olması gerekmektedir. Kusursuz

işçilik ise bunları tamamlayan diğer bir unsurdur. Germen Elektronik bu konularda da gerekli hassasiyeti göstermektedir. Germen Elektronik, butik tarzda üretim yapan bir kuruluş, hatta müşteri ihtiyaçlarına yönelik olarak özeliklli ürünler de imal etmekteyiz. Bu özelliğimiz bizi rakiplerimizden ayıran farkımız. Germen Elektronik, Türkiye de elde etmiş olduğu bu başarıyı şimdi Yurt Dışına taşımaya başladı, aynı titizlik ve hassasiyet ile yurt dışı ağımızı oluşturuyoruz. Fark yok dünyanın neresine giderseniz gidin Germen marka ürünü aynı kalitede bulabilirsiniz.


pazarlama@germen.com.tr


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

ESİS POWER

ESİSPOWER Mobil 800 kVA UPS Sistemini Teslim Etti Türk mühendislerinin başarısının kanıtladığı ESİSPOWER Mobil kVa UPS sistemi aynı zamanda güvenliği de ön planda tutarak zorlu koşullar altında başarıyla görev yapıyor.

Mobil 800 kVA UPS sisteminin jeneratörlere göre üstünlükleri arasında şunlar yer almaktadır; • Yakıt ikmali gerekmeden sürekli ve yüzde 0 ile yüzde 100 yük arasında sorunsuz çalışabilme özelliği, • Periyodik bakım masrafının olmaması, satın alma maliyetinin düşüklüğü ve yüksek verimi ile düşük işletme masraflarının oluşu, • Temiz hava gereksinimi olmayıp kapalı mekânlarda sessiz çalışabilme özelliği, • Elektronik yapıya sahip olması bakımında çıkış gerilim ve frekanslarının sabitliği ve sürekli temiz gerilim sağlaması.

120 Eylül

2015

E

SISPOWER Mobil 800 kVA UPS sistemi Türkmenbaşı Limanı’nda bulunan gemileri beslemek üzere 800 kVA gücünde 380 V 50 Hz şebeke girişli ve 440 V 60/50 Hz çıkışlı özelliklere sahip olarak konteyner içinde teslim edildi. Türkiye’nin güç elektroniği sektöründe lider şirketlerinden ESISPOWER Türkmenistan Türkmenbaşı Limanı’nda kullanılmak üzere taşınabilir Mobil 800 kVA UPS sistemini tarihinde teslim etti. 2000 yılında güç sistemlerini tasarlamak, üretmek, satış ve satış sonrası servis hizmetlerini vermek amacıyla İstanbul’da kurulan ESISPOWER Mobil 800 kVA UPS sistemi ile Türkiye’de bu ürünü üreten 2. firma olma özelliğini taşıyor. Güç elektroniği konusunda ülkemiz ihracatında önemli bir yere sahip olan ESISPOWER Mobil 800 kVA UPS sistemi ile Türk mühendisinin başarısını yurt dışında da kanıtlamış oldu. ESISPOWER Mobil 800 kVA UPS sistemi Türkmenbaşı Limanı’nda bulunan gemileri beslemek üzere 800 kVA gücünde 380 V 50 Hz şebeke girişli ve 440 V 60/50 Hz çıkışlı özelliklere sahip olarak konteyner içinde teslim edildi. Mobil 800 kVA UPS sistemi izolasyonlu konteyner, 800 kVA UPS, giriş ve çıkış panosu ve 4 adet klimadan oluşmakta. Mobil 800 kVA UPS sistemi paralellenerek yüksek güçlere de çıkma imkânına sahip. Güvenliğin ön planda tutulduğu Mobil 800

kVA UPS sistemi zorlu koşullar altında başarı ile görev yapmakta. Mobil 800 kVA UPS sitemi ile ilgili ESISPOWER Satış Müdürü Mustafa BIYIK şunları söyledi; “Mobil 800 kVA UPS sistemi ürünümüzün özellikleri arasında şunlar yer almaktadır; PFC girişli olan cihaz şebekeden reaktif güç çekmemektedir. Cihazın aktif gücü 970 amperdir ve Mobil 800 kVA UPS sistemi manuel bypass ve mekanik bypass özellikli imal edilmektedir. Cihazın giriş gerilim toleransı ± yüzde 20 ve cihaz yüzde 125 yükte 10 dakika, yüzde 150 yükte 1 dakika çalışmaktadır. Eğer cihazda aşırı yük durumu uzun sürer ise otomatik olarak statik bypass devreye girmektedir. Mobil 800 kVA UPS sistemi elle kumandalı 1250 A mekanik bypass özelliğine sahip olarak üretilmektedir. Cihazla birlikte ayrı bir kabinde verilen akülerle elektrikler olmadığında dahi Mobil 800 kVA UPS sistemi yükü beslemeye devam etmektedir. Mobil 800 kVA UPS sistemi kısa devre korumalı ve titreşime karşı tedbir alınmış bir şekilde çalışmaktadır” dedi.


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

İNFORM

ÜRETİMİN HER ANINDA KUSURSUZLUK

H Serkan SARAÇOĞLU, İnform Pazarlama Müdürü

Kuruluşu 1980 yılına dayanan firmamız gerçekleştirdiği büyük yatırımlarla, Türkiye’de içinde bulunduğu sektörün tartışmasız lideri olmanın yanı sıra, 27.500m2’lik kapalı alana kurulu tesislerinde, 500’ ü aşkın personeli, 30 kişiden oluşan uzman Ar&Ge kadrosu, yurtiçi ve yurtdışına yayılan şubeleri, bayiyetkili servis noktaları, deneyimli kadrosu ve üstün kalite anlayışı ile Dünya’nın sayılı kesintisiz güç kaynagı üreten firmalarından biridir.

er anı kalite müdürlüğümüzce denetlenerek standardizasyon sağlanan İnform ürünleri; ISO-9000, ISO14001, CE, ROHS, GOST, TSE ve TSEK kalite belgelerine sahiptir. Firmamızın, Toplam Kalite Yönetimi ilkeleri ve koşulsuz müşteri memnuniyeti beklentisi, üretimin her anında kusursuzluğun temelini oluşturmaktadır. Türkiye ve dünya ölçeğindeki müşterilerimize kaliteli, sorunsuz ve koşulsuz destek vererek; kaliteyi felsefe edinmiş profesyonel ekibimizle, hem iç hem de dış pazardaki varlığımızı ve rekabet gücümüzü arttırmak temel felsefemizdir. Türkiye’de faaliyet gösteren 17 ayrı bölge/bayii organizasyonu ile ülke çapında geniş bir hizmet ağına sahip olan firmamız, 85 ayrı ülkeye yaptığı ihracat ile de yurt dışı pazarda faaliyet göstermektedir. İnform 2010 yılı itibariyle elektrik ve bina otomasyon sistemlerinde uzman, 70 ülkede 31.000 çalışanı ile faaliyetlerini sürdürmekte olan Legrand Group bünyesine katılmıştır.

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Kesintisiz Güç Kaynakları’nın temel görevi bağlı bulundukları yükü, elektrik enerjisi varken şebeke enerjisinde oluşabilecek dalgalanmalar, harmonikler, pik akımlardan korumaya çalışmak ve aynı zamanda oluşacak ani enerji kesintilerinde de besledigi yüke elektrik kesintisini hissettirmeden kendi ürettiği gerilimle enerji sağlamaktır. Elektrik enerjisi gereksinimi olan tüm cihazlar temiz ve kesintisiz bir şebeke eksikliği sebebi ile muhakkak

bir ön korumaya ihtiyaç duyarlar. Aksi takdirde cihazlarımız onarılamaz donanım ve yazılım hasarlarına maruz kalabilirler. Bu sepeple kesintisiz güç kaynakları cihazlarımızı bu tür sorunlara karşı korumak için üretilirler. Kesintisiz güç kaynakları basit olarak AC gerilimin doğrultularak DC gerilime çevrildiği “doğrultucu” (rectifier) bölümü, DC gerilimin sabit ve temiz AC gerilime çevrildiği “evirici” (inverter) bölümü ve elektrik kesintisi esnasında yükü, kapasitesi ölçüsünde ayakta tutacak akü grubundan meydana gelmektedir. Kesintisiz Güç Kaynakları yapı itibariyle iki kısımda incelenebilir. Şebekenin mümkün olduğunca regüle edilerek yüke aktarıldığı “Line-Interactive” cihazlar ve şebekenin yükten tamamen izole edildiği “Online” cihazlar. Line Interactive cihazlar genel olarak şebekenin çok fazla dalgalanmadığı yerlerde, sıklıkla ev kullanıcıları ve ufak ofislerde, bilgisayarların korunması amacıyla kullanılmaktadır. Ucuz olması ev kullanıcıları için tercih sebebidir. Online cihazlar ise Statik ve Dinamik olarak iki ana başlık altında incelenebilir. Statik kesintisiz güç kaynakları, 8-10 PC kullanılan bir ofisten tutun da büyük hastanelerden endüstriyel tesislere kadar çok geniş bir alanda kullanılmaktadır. Şebekenin yükten tamamen izole olması sayesinde koruma maksimum seviyededir. 800KVA’nın üzerinde gücü bulunan çok büyük endüstriyel tesislerde ve büyük data center uygulamalarında Dinamik Kesintisiz Güç Kaynakları kullanılmaktadır.

121 Eylül

2015


KGK Seçiminde Nelere Dikkat Edilmelidir? • • • • • • • • • • • • •

KGK Çıkış Gücü Yüksek Verim Giriş gerilimi ve giriş frekansı aralığı Çıkış gerilimi ve çıkış frekans kararlılığı Harmonikler Korumalar: Aşırı yük ve Kısa devre koruması Şebeke gürültüleri izolasyonu Akü ve Akü Besleme süresi Haberleşme opsiyonları Statik Bypass ve Bakım Bypass seçenekleri Standartlara ugunluk ve Kalite Belgeleri Büyük üretici firma ve sürekli servis Yüksek güvenilirlik ve düşük arıza

Önemli maddeleri kısaca aşağıda inceleyelim:

KGK Çıkış Gücü KGK çıkışına bağlanacak cihaz sayısı ve gücü, seçilmesi gereken KGK’nın gücünü belirler. Bu güç görünür güçtür ve birimi kVA ile ifade edilir. Görünür güç,

Görünür güç (VA)= Gerilim(V)*Akım(A) bağıntısı ile verilir, değeri doğrudan, gerilim/akım RMS değeri ölçen ölçü cihazlarının ölçtüğü büyüklüklerle saptanır.

Aktif güç (W)= Görünür güç* Güç faktörü Asıl harcana güç aktif güçtür, birimi Watt’dır. Forülden de görüldüğü gibi 1’den küçük olan güç faktörü değerleri KGK’nın kullanılabilir kapasitesini azaltmaktadır. Elektrik enerjisinin ne kadar verimli kullanıldığının ölçüsü olan güç faktörü değeri genellikle üç fazlı KGK cihazlarında 0.8, bir fazlı olanlarda ise 0.7’dir. bu değer

günümüzde 1’e yükselmiştir. Kullanıcı, satın alacağı KGK gücünü belirlerken, KGK üzerinden beslemeyi düşündüğü yüklerin etiketlerinde yazılı olan tüm VA değerlerini toplamalı veya ölçülen akım ve gerilim değerlerinden söz konusu gücü hesaplamalıdır. Ortaya çıkan gücün üstündeki standart bir KGK ürününü seçebilirsiniz. Belirlediğiniz gücün yüzde 20 üstünde bir güce sahip KGK’nın seçilmesi yaygın bir pratiktir. İhtiyacın üstünde seçilecek KGK’da güç elemanları daha az akım ve gerilim streslerine maruz kalır ve kullanım ömrü uzar.

KGK yapısında çeşitli enerji birimleri mevcut olduğundan sistemin kayıpsız olması mümkün değildir. Önemli olan bu kayıpların minimum olması ve sistem veriminin yüksek olmasıdır. Günümüzde minimum yüzde 90 verim ,KGK’lar için kabul edilebilir seviyelerdir.

civarındadır. Modern bir KGK’da bu değer yüzde 1’den küçüktür. Dinamik cevap olarak ise bu oran yüzde 5’ten küçük olmalı ve iki periyotta statik regülasyon bandına girmelidir. Şehir şebekesinde üretim teknolojisinin yapısından dolayı frekans oynamaları mevcuttur. Benzer bir şekilde şebeke frekansının değişimine göre KGK’nın çıkış frekansının değişimine de çıkış frekans kararlılığı denir. KGK bypass freakns aralığında şebekeyle senkron olur, bu sınırların dışında ise kendi ürettiği yüzde 0.01’lik kararlık ile çıkış frekansını üretir.

Giriş gerilimi ve Giriş Frekans aralığı

Çıkış Gerilimi Toplam Harmonik Distorsiyonu (THD)

Yüksek Verim

KGK’ların doğrultucu devreleri belli gerilim aralıklarında aküden bağımsız olarak doğrultma yapar. Gerilimde oynamaların yüksek olduğu bölgelerde kullanılacak KGK’ların geniş gerilim aralığında çalışabilmesi gerekmektedir. Bu nedenle KGK seçerken giriş gerilim toleransının yüksek olduğundan; minimum yüzde 20 olduğundan emin olunmalıdır. Bu durum giriş frekansı için de geçerlidir. Bu aralık genellikle minimum yüzde 10’dur.

Çıkış gerilimi ve çıkış frekans kararlılığı Şebeke geriliminin değişimine ve/ veya çıkış yükünün değişimine göre KGK’nın çıkış geriliminin değişimine çıkış gerilim kararlılığı denir. Türkiye’de şebeke değişi oranı yüzde 20

Lineer yükte yüzde 5’den küçük, lineer olmayan yüklerde yüzde 7,5’den küçük olması gerekir. Modern KGK’larda yüksek frekanslarda PWM yapılarak bu değer yüzde 2-3 seviyelerine çekilmiştir.

Giriş Akımı Toplam Harmonik Distorsiyonu (THD) KGK’ların doğrultucu bölümünde IGBT’lerin kullanılmaya başlanması ile birlikte şebekeden temiz sinusoidal bir akım çekilmesine imkan sağlamış ve giriş güç faktörünü 0,99’a ve akım harmoniğinin yüzde 5 seviyelerine getirmiştir.

Akü ve Akü Besleme süresi KGK’nın hangi cihazlarda ve ne maksatla kullanılacağının iyi analiz


Harmonikler Yarı iletken elemanların tabiatı gereği ve sanayide kullanılan bazı nonlineer yüklerin (transformatör, ark fırınları v.b.) etkisiyle, akım ve gerilim dalga biçimleri, periyodik olmakla birlikte sinüsoidal dalga ile frekans ve genliği farklı diğer sinüsoidal dalgaların toplamından meydana gelmektedir. Temel dalga dışındaki sinüsoidal dalgalara harmonik denir.

edilmesi gerekmektedir. KGK’ yı elektrik kesintisi esnasında cihazınızı güvenli bir şekilde kapatmak için mi veya bu özelliğe ek olarak belirli bir süre cihazı çalıştırmak için mi kullanacaksınız? Bu ayrım ilk yatırım maliyeti yapılırken ciddi bir önem taşımaktadır. Yüke besleme süresine göre akü hesabı yapılır. Bu hesap akü deşarj karakteristiğine göre hesaplandığından konu hakkında uzman kişilerden destek alınmalıdır. Minumum 10 yıl akü ömrü olan markalar tercih edilmelidir Akü ömrünü akü şarj-deşarj algortimalarının etkilediği unutulmamalıdır. Aküleri sürekli izleyen; ısı ve gerilim-akım takibi yapan, düşük şarj akım dagalanmasın sağlayan akıllı akü algortimalarına sahip KGK’lar tercih edilmelidir. Otomatik ve manuel akü testini sağlayacak bir yazılım ile aküler takip edilmelidir.

Aşırı Yük ve Kısa Devre Koruma Aşırı yük ve kısa devre durumunda KGK’ların arızalanmaması beklenir. Aşırı yük durumunda KGK’lar belli bir süre zarfında yükü sorunsuz bir şekilde beslemeye devam ederler. Yarı iletenlerin ısısı ile sınırlı olduğundan bu süreler KGK’larda farklılık gösterirler. Kısa devre ise çıkışın tamamen

korunması ve kısa devre kalktığında dışarıdan müdahale gerekmeksizin çalışmanın devam etmesi aranan özelliklerdir.

Haberleşme Veri merkezinin güvenliği hakkında bilgi sahibi olmak için tek bir merkezde, ortam ısı, nemi, depolanan verilerin transferi, enerji yönetimi gibi bir çok konuda izleme sistemi kullanılabilir. KGK birimlerinin izlenmesi de ara ekipmanlar ile mümkün olmaktadır. Bunları genel olarak şu şekilde sınıflandırabiliriz. • SNMP (Simple Network Management Protocol): KGK birimlerinin dünyaya açılan penceresi RS232 portu üzerinden haberleşme sağlar ve kurulu network ağına KGK’nın bağlanması sağlanır. Uzun mesafe görüntülemesi için web browser üzerinden görüntülemeye imkan verir. Bağlı olduğu port üzerinden aldığı KGK verilerini IP üzerinen yayınlayarak veri merkezi yöneticisinin enerji altyapısı ile ilgili planlama yapabilmesine olanak sağlar. • RS232/RS485: Cihazlar üzerinde genellikle standarttır., gerekli protokollerin yüklü olması durumunda Bina Otomasyon Sistemleri ile haberleşilebilir. • Kuru Kontaklar: Otomasyon sistemlerine hızlıca bağlantı sağlanarak KGK’nın durumu izlenmesi sağlanır. • MODBUS: Bu protokol ile otomasyon sistemine bilgi aktarılması mümkündür. KGK üzerinden alınan bilgiler belli bir protokol ile değerlendirilmektedir. Bu protokolde hangi adresten hangi alarm bilgisinin

alınabileceği belirtilmiştir. Bu sayede MODBUS üzerinden yapılan haberleşmede alınması istenen uyarıların kişiselleştirilmesine imkan verilmektedir. USB: KGK üzerinde standart donanım olarak veya çeviriciler vasıtası ile bu haberleşme kullanılabilir. Uzaktan İzleme Paneli (Remote Contol Panel): KGK ön panelini yönetim ve izleme merkezine taşımak mümkündür. Böylece olay kayıtları incelenebilir, kgk ile ilgili tüm ön panel verileri uzaktan kontrol edilebilir.

Standartlara Ugunluk ve Kalite Belgeleri KGK’lara yönelik EMC (Electromagnetic Compatibility), LVD (Low Voltage Directive), Performans gibi uluslararası ve yerel standartlar mevcuttur. Küresel ısınma, verimlilik ve sürdürülebililik gibi konuların günümüzde öneminin artması ile birlikte KGK’nın yaşamsal döngüsünün çevreye duyarlı olması konuları da ön plana çıkmış ve Çevresel Direktifler de üreticilerin dikkate alması gereken standartlar içerisine girmiştir. ; ISO-9000, CE, ROHS, TSE üreticilerin uymaları gereken temel kalite belgeleri haline gelmiştir.

Büyük üretici firma ve sürekli servis / Yüksek güvenilirlik ve düşük arıza KGK seçiminde arızalanma azlığı (MTBF= Mean Time Between Failure), ortalama tamir süresi gibi etmenler de dikkate alınmaladır. KGK’nın yerli üretim olması yedek parça temini ve müdahale süresini kısaltır. Geniş satış ve servis ağı güvenilirlik açıdan dikkate alınması gereken konulardandır.

123 Eylül

2015


Inform yeni nesil KGK ailesi; Keor T serisi

10-120 KVA aralığında, 3-Level teknolojisi sayesinde, yüzde 96 seviyesine varan verimlilik değerine sahip, çevre dostu bir üründür. Yüksek çıkış güç faktörü sayesinde (0,9) pazarda bulunan 0,8 güç faktörüne sahip rakiplerine göre yüzde 12 daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. IGBT doğrultuculu yapısı sayeside giriş akım harmonikleri minimumda tutulurken, yüksek giriş güç faktörü (0,99) sayesinde daha az reaktif harcama yapılırken kompanzasyon panosu, giriş tesisatı, jeneratör gücü gibi yatırım maliyetlerini de minimum seviyede tutar. Özel tasarımı sayesinde 10-60 KVA aralığındaki güçler de bile dahili akü kullanımı mümkündür. Bu sayede ilave akü kabini kullanımına gerek kalmadan alan tasarrufu sağlar. 10-30 KVA güç aralığı için tasarlanan model de, dahili olarak kullanılan aküleri sayesinde 60 dakikaya kadar uzun besleme süreleri ilave akü kabinine gerek kalmadan sağlanabilmektedir. Keor T için yapılan özel tasarım sayesinde servis ve montaj daha kolay hale getirilmiştir. Akü montajı için tasarlanan çekmeceler montaj ve servis kolaylığı sağlamaktadır. Güvenlik her zaman için önemlidir. Cihaz girişi enerjisin bırakılmış ve tüm sistem akülerden beslenirken, bypass tristörlerinde meydana gelebilecek bir arıza nedeniyle çıkış enerjisi girişe aktarılabilir. Cihaz girişinde yapılması muhtemel bir çalışma sırasında geriye gelen enerji, insan sağlığına etki eden hatta ölüme neden olabilecek sonuçlar doğurabilir. Böyle bir riski önlemek adına Keor T bünyesinde “Geri Besleme Koruması” standart ve dahili olarak bulunmaktadır. Şık tasarımı ve dokunmatik ekranı kullanım kolaylığı sağlar. Ön panel altında bulunan LED BAR sayesinde uzak mesafelerden bile cihazın ne durumda olduğu konusunda bilgi sahibi olunabilir. Dokunmatik ekran menülere erişim kolaylığı sağlar. Cihazla ilgili her türlü detaylı bilgiye kolayca erişim mümkündür. Şifreli alt menüler içerisinden herhangi bir yazılıma ihtiyaç duymadan çıkış gerilim ve frekans değerleri ayarlanabilmektedir. Gelişmiş haberleşme seçenekleri ile uzak erişim ve görüntüleme mümkündür. Standart modbus haberleşmesi sayesinde bina otamasyon sistemi ile entegrasyonu mümkündür. Ayrıca standart olarak cihaz üzerinde bulunan kuru kontaklar istenilen alarmlara göre ön panelden programlanabilmektedir.

124 Eylül

2015

Flexi Power Serisi

Keor HP Serisi

Keor HP ile yüksek güç gerektiren uygulamalar için, 4,8 MWA gücüne kadar çözüm üretilebilmektedir. 100-800KVA güç aralığında, IGBT doğrultuculu yapısı sayeside giriş akım harmonikleri minimumda tutulurken, yüksek giriş güç faktörü (0,99) sayesinde daha az reaktif harcama yapılırken kompanzasyon panosu, giriş tesisatı, jeneratör gücü gibi yatırım maliyetlerini de minimum seviyede tutar. yüzde 95 seviyelerine varan yüksek verimliliğe sahiptir. Yüksek çıkış güç faktörü sayesinde 0,8 güç faktörüne sahip rakiplerine göre yüzde 12 daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. İzolasyon trafosu standart ve 100800KVA aralığındaki tüm güç grupları için dahili olarak bulunmaktadır.. Yüksek güçlerde ve endüstriyel uygulamalarda mükemmel bir çözüm sağlar. Tesislerde yedekleme için kullanılan çift şebeke uygulamalarına uyumludur ve cihaz bünyesinde standart olarak bulunmaktadır. Keor HP bünyesinde “Geri Besleme Koruması” standart ve dahili olarak bulunmaktadır. Gelişmiş yazılım desteği sayesinde saha şartlarına göre programlama yapılabilir, jenaratör uyumu, yüksek besleme süresi için gerekli olan şarj şekli gibi bir çok uygulama kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Gelişmiş haberleşme seçenekleri ile uzak erişim ve görüntüleme mümkündür.

3-10 KVA güç aralığında, tek faz çıkışa sahip Flexipower, endüstriyel tesisler ve telekom uygulamaları için tasarlanmıştır. Endüstriyel uygulamalar için standart olarak IP 31 koruma sınıfına sahiptir. Koruma sınıfının gerektirdiği 2,5 mm’den büyük katı cisimlere karşı özel ızgara sistemi ve dikey su damlamalarına karşı koruma sistemi bulunmaktadır. Endüstriyel uygulamalar için dahili izolasyon trafosu kullanımı mümkündür. Oldukça kompakt bir yapıya sahip olan Keor S için 3 KVA modelinde izolasyon trafosu, hem de dahili akü kullanımı aynı kabin içerisinde mümkündür. Diğer güç aralıklarında ise dahili akü kullanımı sayesinde ilave akü kabinine ihtiyaç duyulmamaktadır. Cihaz üzerinde bakım bypass sigortası standart olarak bulunmaktadır. Ayrıca geri besleme koruması standarttır. Yüksek besleme sürelerinin istendiği özel telekom uygulamaları için ilave akü kabinleri ile besleme süresi artırılabilir. Özel şarj ekipmanları, özel tasarım akü kabinlerinde kullanılarak akü şarj akımı artırılabilir. Bu sayede çok uzun akü besleme süreleri elde edilebilir. Tek faz çıkışlı bir cihaz olmasına karşın, 0,9 çıkış güç faktörüne sahip olması sayesinde, pazardaki rakiplerine göre daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir.


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

EPC ENERJİ

İleri teknoloji ve kalite ön planda EPC Enerji, ağırlıklı olarak müşteri odaklı çözümlere odaklanmış bir şirket. Ürün çeşitliliği açısından konusunda önde gelen firmalar arasında yer alan şirketimiz proje temelli işler ve müşteri gereksinimlerine uygun ürün üretmekte.

B

ilindiği üzere ülkelerin yatırım alanında öteleyemeyecekleri en önemli yatırım kalemi enerjidir. Enerjinin kontrolü ve dağıtımında bizim ürettiğimiz ürünler ise önemli bir kalem oluşturmakta. Bu ürünlerin ömür beklentisi minimum 10 yıldan başlamakta, 30 yıl yedek parça ve bakım garantisi istenmektedir. Ayrıca yüksek MTBF ve düşük MTTR beklentisi de diğer istekler arasında yer alır. EPC Enerji olarak bu ürünleri, yurt içinde ve yurt dışına satmaktayız. Bu bağlamda GAMA Enerji’nin Kırıkkale’de yapmış olduğu 840MW lık enerji santralinin DC ve AC güç kaynakları ile (AC Evirici(inverter) bildiğimiz kadarı ile Türkiye’de yapılan en yüksek güce sahip tek fazlı eviricidir. 110Vdc girişli, 145Kva tek faz çıkışlı, ayrıca bu sistemi destekleyen 160Kva gücünde tek fazlı Statik transfer anahtarı) DC ve AC dağıtım panolarını üstlenmiş ve teslim etmiştir. Yine örnek vermek gerekirse Gürcistan’da kurulu doğal gaz

santralinde aynı GAMA Enerji’deki konfigürasyonun bir benzeri bulunmaktadır. Ürünleri sattıran sadece fiyatları yada iyi ilişkiler değil. Ürününüze kattığınız nitelikler, nicelikler ve kalitesi bu noktada büyük rol oynamaktadır. Ayrıca verdiğiniz hizmetin kalitesi ve sürekliliği de çok önemli. EPC enerji olarak hizmet alt yapımızı bu prensipler üzerine oluşturmuş durumdayız. Şirket olarak kalite sertifikalarına da çok önem vermekteyiz. Örneğin, Almanya’ya sattığımız 300 ve 600Kva frekans konverterlerinde (bu konverterler gemi havuzunda çalışacak) müşterimiz Bureau Veritas (BV) denizcilik sertifikası istedi(Marin), bu sertifikaları uzun ve zorlu testler sonucunda aldık. Bir diğer örnekteyse elektronik kartlarımız enerji altında 70C de ve yüzde 95 bağıl nem ortamında test edildi ve tüm testlerden başarıyla geçti. Bu sertifikaya sahip, bu güçte sadece EPC Enerji’yi sayabiliriz. Buna da yaptığımız ürünlerin kalitesi ve niteliğini göstermesi acısından önemli bir gösterge olarak bakıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları

EPC Enerji, günümüzün gereksinimim duyduğu özel ve hızlı çözüm konusunda aynı konuda faaliyet gösteren birçok firmaya göre etkin çalışmaktadır. Örneğin, Almanya’da katıldığımız endüstri fuarda bizi ziyaret eden müşteriye 1 saat içinde isteklerini kapsayan proje ve fiyatın gönderilmesi şaşkınlık yaratmış, kurumumuz tebrik edilmiştir. Akabinde ilk sipariş alınmış ve ticaretimiz süreklilik göstermeye başlamıştır.

uygulamanın bize çok büyük avantaj sağlayacağınıdüşünüyoruz. Yurt dışındaki faaliyetlerimizde yurt içinden daha başarılıyız diyebilirim. Yurt içinde bazı firmaların ön yargılarını, ahbap çavuş ilişkilerini, teknik kesimdeki özgüven eksikliğini yeteri kadar kıramıyoruz. Bunu aşan birçok saygın kuruluş var Örneğin Çalık Enerji, Gama Enerji,GESElektrik, ABB, Alstom ve Siemens gibi.

EPC enerjinin başlıca Ürettiği, sattığı ve hizmetini verdiği ürünleri kısaca tanımlarsak; Proje temelli mühendislikçözümleri, Endüstriyel Tip olmak üzere Kesintisiz Güç Kaynakları(UPS), Doğrultucular (Redresörler), Eviriciler (eviriciler), Statik transfer Anahtarları, Statik tip Regülatörler, Servo Regülatörler, Standart tip Tek ve Üç fazlı Kesintisiz Güç Kaynakları, Güneş ve Rüzgâr enerji çözümleri, Çift yönlü dönüştürücüler (Bi-Directional-

alanındaysa rüzgar enerjisi konusu yatırımların artması ve yerli türbin üreticilerinin oluşmasına bağlı olarak rüzgar türbinlerinin ürettiği enerjiyi şebekeye aktaran ve şebekeyle paralel çalışan (On-Grid) eviricilerin üretimine başlıyoruz. 1000KVA kadar üretmeyi planlıyoruz. Şirketimiz genel ilkesi, ileri teknoloji ve kalitenin ön planda olduğu, katma değeri yüksek ürünler üretmek, biz bunu imkanlarımız nispetinde yapmaya çalışıyoruz. EPC Enerji, dünya markası olmak için gereken her fırsatı değerlendirmektedir. Ürettiğimiz ürünler, başta Almanya olmak üzere Ürdün, Suudi Arabistan, Fas, Tunus, Irak, Brezilya, Şili, Amerika, Türkmenistan, Gürcistan, Hollanda ve daha birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Ciromuzun yüzde 50sinden fazlası İhracattan gelmektedir. Büyümemize paralel olarak yeni senede 2500 metrekarelik kapalı alanı olan yeni binamıza taşınmak için hazırlık yapmaktayız. Ülkelerin gelişmesi ve ileri medeniyet seviyesine ulaşması için gerçek demokrasinin yanında, ekonomik bağımsızlığın ve kendi teknolojisini yaratmanın ve de katma değeri yüksek ürünler üretmenin gerekliliğine inanan bir topluluğun üyesi olarak, yaptıklarımızın en iyisini yapamaya odaklandık. Bunu hedeflerimizi gerçekleştirecek yapacak alt yapı ve bilgiye sahibiz ve bu yolda devam edeceğiz.

125 Eylül

2015


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI RÖPORTAJ

AKSARAY ENERJİ

“Güvenilir, kaliteli, sürdürülebilir çözümler üretiyoruz” Aksaray Enerji, kısa vadede kurulumuna başladığı lisanslı ve lisanssız GES projelerine devam ederek, kadrolarının bu konuda bilgi ve tecrübesini artırmayı ve daha büyük ölçekli projeleri Türkiye’ye en uygun maliyetle en iyi şekilde kazandırmayı hedeflemekte.

Mehmet Ali SEVİNÇ Yönetici / Aksaray Enerji Ltd. Şti.

126 Eylül

2015

Türkiye KGK/Jeneratör/ Rüzgar-Güneş Enerjisi Sistemleri/Kalite ÖlçümDenetleme cihazları pazarını değerlendirir misiniz? Türkiye güneş enerjisi pazarında, uluslararası fotovoltaik endüstrisi için çok büyük bir potansiyel bulunmaktadır. Sürekli artan enerji fiyatları ve artan enerji talebi, geleneksel kaynaklardan elde edilen enerjiyi çok daha pahalı yaparken, ülkede yüksek kalitede güneş ışınımı bulunmaktadır. Uzmanlar, Türkiye’de mevcut durumda 500 GW’den daha fazla yeni kurulum potansiyeli olduğunu öngörmektedirler ve bunun 10 GW’lik kısmı 2023 yılı itibariyle kurulmuş olacağını dile getirmekteler. Pazar hâlihazırda 600 MW ile sınırlanmış olsa da, uluslararası sektörel oyuncular bu pazar için umutlarını sürdürmektedirler. Büyük çaplı projelerin yanı sıra, pazar aynı zamanda kendi tüketimlerini karşılamak için kurulan, daha küçük çatı üstü sistemleri için de caziptir. Bu nedenle uzmanlar çok büyük bir potansiyel görmektedirler ancak pazarın hemen girip çıkılacak bir yer olmadığı konusunda uyarmaktadırlar. Ciddi yatırımların yapılması için sürdürülebilir iş stratejileri gerekmektedir. Bu iş stratejileri için gerekli bilginin olduğu ülkemizde çalışmalar en iyi şekilde sürdürülmeli ve akılcı çözümler sunulmalıdır. Gelişen teknolojiyle birlikte elektrik

ile beslenen cihazların yaşamımıza daha da girmesiyle kesintisiz enerji gereksinimi git gide artmaktadır. Ülkemizde bize verilen elektriğin kalitesi geçtiğimiz son günlerde düzelmeye gitmesine rağmen kaçak kullanımdan ve kayıplardan ötürü istenilen seviyeye getirilememiştir. Bu seviyelere gelebilmesi ve gerekli enerjiyi kesintisiz bir şekilde elde edebilmesi için ihtiyaç olan Güneş Enerjisi Sistemlerinden yararlanılması gerekmektedir. Güneş Enerjisi Sistemleri sürekli büyüyen bir Pazar haline gelmiştir ve giderek büyümeye de devam etmektedir. Güneş Enerjisi Sistemleri sayısının giderek artmasıyla birlikte yine de ülke olarak ve pazar olarak doymamaktayız. Gelecek yıllar içerisinde daha hızlı gelişen ve daha idol olan farklı şekillerde, farklı boyutlarda ve farklı verimliliklerde Güneş Panellerinin geleceği ve Güneş Enerji Sistemlerine büyük katkı sağlayacağı beklenmektedir. Aksaray Enerji olarak kurulumu gerçekleştirilen Güneş Enerji Sistemlerinin günden güne önemi artmaktadır. Bu artan öneme istinaden bu sektöre olan ilgi, bu alanda yapılan çalışmalar, yatırımlar giderek çoğalmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalardan ötürü pazarda maliyetler şimdilik yüksek olmaktadır fakat artan çalışmalar kapsamında maliyetlerin düşürülmesi hedefler arasındadır. Bu hedefler


doğrultusunda maliyet engeli aşılarak GES pazarı hızla büyüme kat edecektir.

KGK/Jeneratör/ Rüzgar-Güneş Enerjisi Sistemleri / Kalite Ölçüm-Denetleme Cihazları Teknolojisindeki yönelimler hakkında öngörüleriniz var mı? Hedefler neler? Ülkemizde Güneş Enerjisi sektöründe inanılmaz bir fiyat rekabeti yaşanmaktadır. Ancak yüksek güç ve üstün güvenilirlik gerektiren yelpazede, fiyattan önce ürün teknolojisi ve hizmet kalitesi öne çıkmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile Güneş Enerji Sistemlerinin tekniğinde önemli iyileştirmeler yapılmaktadır. Toplam verimi yükselten Güneş Enerji Sistemlerinin maliyetlerinin düşmesi ile birlikte ülkemizde enerji üretimi olarak diğer enerjilere göre daha da öne çıkacaktır. Bu durumu öngören firmamız Güneş Enerji Sistemlerini halkımızın kullanımına açmayı ve giderek artan enerji ihtiyacını aşmayı hedeflemektedir. Güneş enerji santrallerinde öncelikli hedef

maliyetlerin düşmesi ile birlikte çevre dostu bu yenilenebilir enerji kaynağının daha çok kullanımı olacaktır. Burada güneş enerjisi kaynağında en önemli maliyet unsurunun güneş panelleri olduğu düşünüldüğünde en önemli gelişme bu alanda beklenmektedir.

Türkiye KGK/Jeneratör/ Rüzgar-Güneş Enerjisi Sistemleri / Kalite ÖlçümDenetleme Cihazları sektörünün uluslararası pazarlarda ne gibi avantaj ve dezavantajları var? Güneş Enerji Sistemleri pazarındaki yoğun rekabet ve bilinçli tüketicinin üreticileri zorlaması, mevzuatta yapılan değişiklikler üreticileri maliyeti düşük kalitesi yüksek ürünler üretmeye yönlendirmektedir. Kalite sağlanmaya çalıştığında ise ortaya çıkan yüksek maliyet prensibini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar sürmekte ve yakın gelecekte halkımız için avantaja dönüşecek gelişmelere imza atılmış olacaktır. Bölgemizde ülkemizdeki gibi yüksek teknolojiye sahip üretici olmadığından Türkiye bölgesindeki

Güneş Enerji Santrali malzeme temini yurtdışından yapılmakla birlikte dezavantajlı bir hale gelmektedir. Güneş enerjisi panelleri için şu an bir dezavantaj görünse de bu alanda yatırım yapacak firmaların artması ile bu dezavantajı zaman içinde avantaja çevirmek mümkün görünmektedir.

KGK/ Jeneratör/ RüzgarGüneş Enerjisi Sistemleri / Kalite Ölçüm-Denetleme Cihazlarının çevre, sürdürülebilirlik sorunları ve enerji kalitesi bakımından değerlendirir misiniz? Kirliliğin ve küresel bozulmaların tepki olduğu günümüzde çevreci yaklaşımlar öne çıkmaktadır. Bu amaçla yüksek verimli panel üretimiyle veya Güneş Santrali kurulumlarıyla doğal kaynakların zarar görebileceği bir eksinim neredeyse yok derecededir. Bunun yanı sıra şebeke üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilmiş teknoloji sayesinde kaliteli ve sürekli enerji temini mümkün olmaktadır. Gelişmekte olan güneş enerjisi santralleri ile hem yüksek verimli enerji temin edilmekte hem de fosil kaynak tüketilmediği için doğaya salınan zararlı atıkların azaltılmasına katkıda bulunulmaktadır.

Yaygınlaşan Rüzgar Enerjisi üretim tesislerinin KGK, Jeneratör ve Güneş Enerjisi sektörlerini nasıl etkileyeceğini öngörüyorsunuz? Teknolojinin gelişimine paralel olarak maliyetlerin düşümü ve sektördeki

127 Eylül

2015


yasal düzenlemeler sayesinde rüzgar enerjisi yatırımlarının artacağı açıktır. Enerji üretiminde rüzgar kullanımının diğer alternatif kaynak olan güneş enerjisi kullanımını artıracağını öngörüyoruz. Devlet eliyle yapılacak olan düzenleme ve GES için yeni getirilecek olan olumlu bir yönetmeliğe karşın güzel gelişmelerin en kısa sürede olabileceğini belirtmek isteriz. Güneş Enerji Sistemlerinde 2016 yılı hem Aksaray Enerji için yeni bir yıl hem de halkımız için güzel bir yıl olacağı ümidindeyiz.

Firmanız ve ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız, Dünyada ve Türkiye’ de artan enerji talebine karşın güvenilir, kaliteli, sürdürülebilir insana ve doğaya zarar vermeyen çözümler üreterek 2012 yılında enerji sektöründe faaliyet göstermeye başladı. Profesyonel mühendis, tekniker ve teknisyen kadrosuyla, uzmanlığı alanındaki her türlü mühendislik, proje ve taahhüt

128 Eylül

2015

çalışmalarının anahtar teslim hizmetini verebilmektedir. ElektrikElektronik, enerji sektörüne ilişkin her türlü arıza, bakım, onarım hizmeti verebilmekte ve günümüzün enerji tasarrufu konusunda önemli bir ürün portföyü olan Güneş Enerji Sistemleri (GES) konusunda da aynı hizmetleri sağlayabilmektedir. Bunun yanında, kurumlara enerji yatırımları ve projeleri konularında danışmanlık hizmeti de vermektedir. Firmamız, Alternatif Enerji konusunda, kalite ve prensiplerinden ödün vermeden, dünya teknoloji trendinde kendini geliştirip, sektöründe öncü firmalardan biri olmayı hedeflemektedir. Dünyanın kesintisiz ve temiz enerji ihtiyacına paralel, konusunda uzman ekibiyle, kalite anlayışını pekiştirerek müşteri memnuniyetini maksimum düzeye taşımak içinde gerekli çalışmalarını yürütmektedir. Aksaray Enerji’nin yaptığı TSE Güneş Enerji Sistemleri(GES) Projesi, Gebze’ de 16.000m2’ lik bir alana kurulu olup, 1MW güce sahiptir. Bu proje

ile TSE Kalite Kampüsü, senelik ortalama 1,2 GW elektrik üretimi gerçekleştirerek Türkiye’ nin elektrik ihtiyacına katkı sağlamaktadır. Afyonkarahisar Belediyesi Arıtma Tesisi’ne kurulmuş olan 500 kWp gücündeki Güneş Enerji Santralinde 2004 adet Solar Panel ve 17 adet inverter kullanılmış olup en yakın zaman içerisinde enerjisini güneşten sağlamak itibariyle devreye alınmış olacaktır. DSİ Genel Müdürlüğü 18. Bölge Müdürlüğü, sorumluluk alanı içerisinde Isparta Eğirdir Yolu üzerinde tesisin elektrik ihtiyacını karşılayabilmek namına çatı üzerine 175 kwP gücünde bir Güneş Enerji Sistemi kurulumu tamamlandı, kabul işlemiyle birlikte devreye alınmak için beklemektedir. Aksaray Enerji, kısa vadede kurulumuna başladığı lisanslı ve lisanssız GES projelerine devam ederek, kadrolarının bu konuda bilgi ve tecrübesini arttırmayı ve daha büyük ölçekli projeleri Türkiye’ye en uygun maliyetle en iyi şekilde kazandırmayı hedeflemektedir. Bunun yanında, Dünyada ve Türkiye’ de artan enerji talebine karşın güvenilir, kaliteli, sürdürülebilir insana ve doğaya zarar vermeyen çözümler üreterek, orta ve uzun vadede ise gerek yurtiçi gerekse yurtdışı GES kurulumlarına imza atmak için çalışmalarına devam edecektir. Uzmanlığı dahilindeki enerji çalışmalarını yakından takip ederek, enerji tedarik zincirinin her aşamasını kaliteli bir şekilde aşıp müşteri potansiyeline en doğru ve hızlı bir şekilde cevap vermeyi kendine prensip edinmiştir.


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

Makelsan Kesintisiz Güç Kaynakları

Daha Fazla GÜÇ, Daha Yüksek VERİM Sınıfında en yüksek verime sahip LevelUps Serisi yüzde 96 ya varan yüksek verimi sayesinde kritik yükleri beslemek için daha az enerji tüketir. Bu yüksek verimle ısıya dönüşen enerji miktarı azalır. Bunun sonucu olarak yayılan ısıyı, çalışma ortamından uzaklaştırmak için kullanılması gereken soğutma sisteminin maliyeti düşmektedir.

LevelUps Serisi Gerçek Three Level Doğrultucu & Evirici Teknolojisi Yüksek Enerji Verimliliği

• •

Yeni nesil 3 level teknoloji, tam dijital kontrollü , üç fazlı LevelUps Serisi kesintisiz güç kaynağı, yüzde 96’ya varan yüksek verim değeri ve 1 çıkış güç faktörü (kVA=kW) ile veri merkezlerinin ihtiyacı olan yüksek verimlilik, iş sürekliliği ve arttırılmış aktif güç ihtiyacını karşılar.

3 seviyeli IGBT doğrultucu ve inverter ile LevelUps Serisi yüzde 50-75 kısmi yüklerde dahi yüzde 96 ya varan yüksek verim sağlayarak en yeni çift çevrim Ups teknolojisini sunar. Yüksek sistem verimliliği bir yıl içinde harcanan enerjide geleneksel bir UPS (yüzde 92-93 verim) e göre yüzde 50 e varan tasarruf sağlar.

Statik&Manuel Bypass Çıkış DC koruma

3 Level UPS Serisi

Genel Özellikler; • • • • • • • • • • • • •

• • • • •

Üç Seviyeli (3L) IGBT Doğrultucu ve Inverter Teknolojisi Çıkış Güç Faktörü 1 DSP Kontrol Ultra Yüksek Verimlilik yüzde 96 (yüzde 50 Yükte) Düşük Giriş Akım THD (<yüzde 3) Yüksek Giriş Güç Faktörü (>0,99) Dual Input Opsiyonel DC/DC Charger/ Booster Geniş Giriş Gerilim Aralığı Gelişmiş Akü Yönetimi Kısa Devre ve Aşırı Yük Koruması 8 Adete Kadar Paralelleme Ayrıntılı Parametrelerle 500 Gerçek Zamanlı Olay Durum Kaydı Gelişmiş Haberleşme Seçenekleri Mükemmel Jeneratör Uyumluluğu Kolay Bakım Onarım İçin Önden Erişim Kısa MTTR (Ortalama Tamir Süresi) Geri Besleme Koruması

Yeni Nesil LevelUps Serisi; • • •

Daha Yüksek Verimlilik Daha Fazla Güvenilirlik Düşük Toplam Sahip Olma Maliyeti Sunar.

Dijital Kontrol Sistemi LevelUps Serisi’nde açma başlatma giriş devresi, güç faktör kontrolü, akü şarjı ve destekleme kontrolü, çıkış devresi AC voltaj düzenleyici, ve kapatma kontrolünü içeren tüm kontrol fonksiyonları tek bir DSP kontrol kartı ile gerçekleştirilmektedir.

Yüksek Verim & Düşük İşletme Maliyeti Sınıfında en yüksek verime sahip LevelUps Serisi yüzde 96 ya varan yüksek verimi sayesinde kritik yükleri beslemek için daha az enerji tüketir. Bu yüksek verimle ısıya dönüşen enerji miktarı azalır. Bunun sonucu olarak yayılan ısıyı, çalışma ortamından uzaklaştırmak için kullanılması gereken soğutma sisteminin maliyeti düşmektedir.

129 Eylül

2015


Güç Faktörü Düzeltme Özellikli IGBT Doğrultucu IGBT kontrollü güç faktörü düzeltme teknolojisi 1’e yakın giriş güç faktörü (≥0,99) ve giriş akımı toplam harmonik distorsiyonununun yüzde 3’den (THDi) küçük olmasını sağlar. Böylece şebekeden sinüs akım çekilmiş olur.

Düşük Giriş THD Akım

Yüksek verimlilik; • • •

Enerji kayıplarını en aza indirir, Güç maliyetlerinde ve soğutma maliyetlerinde tasarruf sağlar, Toplam işletme maliyetini büyük ölçüde azaltır.

Çıkış Güç Faktörü LevelUps Serisi’nin opsiyonel olarak seçilebilen çıkış güç faktörü (1) (kVA=kW) geleneksel Ups’lere oranla yüzde 25 daha fazla aktif güç sağlar ve günümüz kritik iş uygulamalarının daha fazla güç talebine en yüksek düzeyde çözüm sunar. LevelUps Serisi UPS müşterilere sistemlerini aşırı boyutlandırmadan, toplam sahip olma maliyetini minimize ederek yüksek avantajlar elde etmelerine olanak sağlar. • • •

130 Eylül

2015

Daha küçük boyutta bir elektrik altyapısı Daha küçük devre koruma cihazı boyutu Daha az kablo ihtiyacı

yüzde 3 den küçük THDi sayesinde şebekeden sinüs akım çekilmiş olur. Temiz giriş performansı şebekeyi temiz tutar ve anahtarlar, kablo kesitleri ve jeneratör ebatları, bunlara ait maliyetler düşer.

Yüksek Giriş Güç Faktörü 0,99 giriş güç faktörü temiz ve sinüsoidal dalga giriş akımı sağlar. Güç faktörünün yüksek olması ile şebekeden daha az Rms akım çekilir. Böylece tesisat ve yatırım maliyetleri önemli ölçüde düşer. Yüksek güç faktörü, aktif güç çekilme oranını arttırıp, elektrik giderlerinin düşmesini sağlayarak, kablo, sigorta ve

jeneratör ihtiyacını minimize ederek yatırım maliyetini azaltır. Geleneksel KGK lar düşük yük yüzdelerinde çalıştıklarında giriş güç faktörü değeri reaktif ceza limitinin altında kalmakta ve kullanıcının reaktif ceza bedeli ödemesine sebep olmaktadır. Güç faktörü kapasitif olduğundan bu problemi çözmek için kullanıcı KGK girişine ilave paralel endüktif reaktör bağlamak zorunda kalmaktadır. Bu durumda ilave maliyetler ortaya çıkmaktadır. Levelups Serisinde bulunan “Elektronik Kompanzasyon” özelliği sayesinde düşük yük yüzdelerinde dahi giriş güç faktörü değeri reaktif ceza limitinin üzerinde kalmaktadır, böylece kulanıcı ilave yatırım ve maliyetlerde bulunmadan bu sorun çözülmektedir.

Tek veya Çift Güç Giriş (Dual Input) LevelUps Serisi UPS tek veya çift güç girişleriyle çalışabilir. Çift giriş özelliği iki ayrı enerji kaynağına bağlı olarak UPS’in kullanılabilirliğini arttırır.


Paralel Çalışma Özellikleri • • • • • •

Tüm modellerde standart paralelleme özelliği 8 cihaza kadar paralellenebilme özelliği Ring kablolu bağlantı DSP kontrolle tam eşitlikte akım paylaşımı Bir cihazın kontrol panelinden tüm sistemin kontrolü Gelişmiş haberleşme yapısı ile paralellemede yüksek güvenilirlik Bir cihazın LCD ekranından tüm sistemin izlenebilmesi

İkili konfigürasyonda doğrultucu şebekeden (birinci enerji kaynağı) beslenirken, statik by-pass ve bakım by-pass’ı ikinci enerji kaynağı tarafından beslenir.

EPO (Acil Kapatma) Epo özelliği acil durumlarda (yangın, deprem, su baskını…vb) UPS’in bütün ünitelerini hızlı bir şekilde kapatmak için kullanılır. Epo butonuna basıldığında bütün statik anahtarlar ve mekanik çıkış anahtarları kapalı devre konumuna (Off) geçerek yükün enerjisini keser ve statik anahtardan fiziksel olarak izole eder.

Mükemmel Jeneratör Uyumluluğu

LevelUps serisi IGBT doğrultucu ile sağlanan düşük giriş akım toplam harmonik distorsiyonu sayesinde çeşitli jeneratörler ile mükemmel şekilde uyumluluk gösterir. Yüksek giriş güç faktörü sayesinde, UPS’in girişinde kullanılacak jeneratör gücü UPS’in gücünden sadece yüzde 20 fazla olması yeterlidir. Programlanabilir Walk-in özelliğine sahip LevelUps UPS’lerde, aküden çekilen enerji kademeli olarak (yaklaşık 15 saniye) girişe aktarılır.

Otomatik Yeniden Başlatma (Auto Restart) Şebeke voltajının kesilmesi durumunda UPS, akü sisteminden enerji çekerek yükü besler ve aküden çalışma süresi sonunda kapanır. Şebeke tekrar geldiğinde, yani UPS enerjilendiğinde LevelUps serisi, Auto Restart özelliği sayesinde hiçbir müdahele olmaksızın kendi kendine devreye girer ve çalışmaya başlar. Auto Restart özelliğinin çalışması için otomatik restart başlatma süresinin LCD panelden ayarlanması gerekmektedir.

Çift Yönlü Enerji Transferi LevelUps serisi UPS’ler özellikle CNC makinası gibi yüklerde, frenleme esnasında enerji yükten UPS’e doğru

131 Eylül

2015


geri aktarılmaktadır. Makelsan üç fazlı UPS’lerde, yük tarafında geri gelen enerjiyi şebekeye, şebekenin frekans ve voltajına göre ayarlama yaparak aktarır.

Geri Besleme Koruması LevelUps geri besleme koruması ile, UPS çıkışındaki ana kaynağın arızalanması halinde herhangi bir elektrik akım beslemesinden kaynaklanan elektrik şoku riskini önler. Elektrik şebekesi ve bağlı yükler UPS tarafından korunduğunda, geri besleme koruması, akımın inverter çıkışından UPS’in giriş terminallerine geri dönmesini önler.

Gelişmiş Akü Yönetimi LevelUps Serisi, sıcaklık kontrollü akıllı şarj teknolojisi sayesinde akülerin ekonomik ömrünün artmasını sağlar, akü performansını, güvenilirliğini ve ömrünü en üst seviyeye çıkartır. Dahili veya harici akü sıcaklıkları ölçülerek, akü şarj akımı ayarlanır. Gelişmiş akü yönetimi sayesinde UPS, akü kapasitesi ve yedekleme süresi ile ilgili gerçek zamanlı bilgi

132 Eylül

2015

sağlar ve bu bilgiler ön panelden görüntülenebilir. Kullanıcı tarafından ayarlanabilen belirli aralıklarla UPS aküleri sistem kapatılmaksızın test eder. LevelUPS serisi çift yönlü enerji transferi yapabilen doğrultucusu sayesinde çıkışında yük olmasa dahi, aküleri yük altında test edebilmekte ve sistem güvenilirliğini en üst seviyeye çıkartmaktadır.

Yedekli Ana Kart Beslemesi LevelUps Serisi en üstün güvenilirliği sağlar. Günümüzde üretilen eski ya da yeni teknolojiye sahip tüm UPS’lerin zayıf noktası donanım arızasıdır. Özellikle UPS’ in besleme sisteminde olusabilecek bir arıza tüm fonksiyonların çalışamaz hale gelmesine neden olur ve sistemin girişte enerji var olsa dahi kapanması sonucunu doğurur. LevelUps Serisi arıza durumunda yükü Bypass’a aktarmak üzere yedek güç kaynağına sahiptir. Daha fazla sistem güvenilirliği için, 2 besleme ünitesi paralel bağlanmaktadır. Sistem oluşabilecek arıza durumunda

maksimum güç ve güvenilirlikle donatılmış olur.

Paralel Çalışma LevelUps Serisi güç arttırımı ve yedekleme amacıyla paralel çalışabilme özelliğine sahiptir. Bu özelliği sayesinde UPS iş taleplerinizle birlikte büyümeye hazırdır. Farklı güçlerde sınırsız sayıda LevelUps paralel çalışabilir. Güç Arttırımı: Büyük güçlerde yükleri beslemek amacı ile UPS’lerin paralel başlanarak UPS’in toplam gücünün arttırılmasını sağlar. Eğer UPSlerden birisi sistemden çıkarsa kritik yük doğrudan By-pass hattına aktarılır. Yedekleme: Yedek UPS’lerin paralel bağlanarak sistem güvenilirliğinin arttırılmasını sağlar. Bu sistemde UPS sayısı aktif olarak yükü besleyen UPS sayısından en az bir fazla olarak kullanılır. Bu yüzden sistem N+1 olarak tanımlanır. Tüm UPS’ler normal çalışma koşullarında tüm yükleri eşit olarak paylaşırlar. Ancak arıza ya da bakım sebebi ile UPS’lerden birisi devredışı kalırsa diğer UPS yükü kesintisiz beslemeye devam eder.


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

PhoenIx Contact Türkiye

Uno Power Güç Kaynakları Uno Power ürün grubundaki cihazlar, güvenilirliklerinin yanı sıra enerji tasarruflu olmalarıyla da dikkat çekmekte.

Kerem KÖKEL, Endüstriyel Elektronik Ürün Grubu Yönetmeni, Phoenix Contact Türkiye

Kompakt Gövdede Yüksek Güç Kompakt kontrol panolarında kullanılan güç kaynaklarının güvenilir olması istenir ancak çok fonksiyonel olmasına gerek yoktur. Bu güç kaynaklarının az yer kaplaması ve enerji verimliliğinin de yüksek olması başlıca gereksinimlerdendir. Phoenix Contact, bu ihtiyaçları karşılayan yeni bir ürün grubu geliştirdi. Yüksek güç yoğunlukları ile yeni Uno Power güç kaynakları, 100 W’a kadar 24VDC veya 12VDC ile güvenilir şekilde besleme gereken yerler için tasarlanmışlardır. Çok düşük stand-by kayıpları ile yüksek verim, maksimum enerji verimliliğini sağlamaktadır.

Dünya Çapında Güvenilir Güç Kaynakları Kötü bir elektrik şebekesi veya enerji temin kurumlarının transfer işlemleri, alternatif akımda geçici kesintilere yol açabilmektedir. Bunun sonucunda tam

Kompakt kasa, taşıyıcı ray üzerinde yer tasarrufu sağlıyor

veya yarım dalga atlanabilmektedir veya sürekli kesintiler olabilmektedir. Bu tür hatalar belirlenemeyeceği için kabul edilemezler. Bu nedenle regülesiz güç kaynakları sorun çıkartırlar, zira giriş gerilimindeki salınımlar, bu teknolojide doğrudan çıkış gerilimine yansımaktadır. Buna karşın Uno Power gibi primer anahtarlamalı güç kaynakları, 600V’luk DC link’i kapasitörlerle besleyerek kesilmeleri tolere etmektedir. Bu güç kaynakları tam yükte 135ms’lik kesintileri tamponlayabilmektedir. Böylece yük kesintisiz ve gerilim dalgalanması olmadan çalışmaya devam eder. Uno Power, tüm dünyada kullanımı için CE, UL 508 ve UL 60950 onay belgelerine sahiptir. 85VAC ile 264VAC arasında giriş gerilimlerini kabul etmesi sayesinde bu aralıktaki şebekede dalgalanmalarında da çalışmaya devam eder – Bu güç kaynakları son derece güvenilirdir. MTBF değeri 500.000 saatin üzerindedir, bu da yüksek işletim güvenliği sağlamaktadır. -25°C ila 70°C geniş sıcaklık aralığı, güç kaynaklarının dış mekanda da kullanımını mümkün kılmaktadır.

133 Eylül

2015


tasarrufu, sınıf I ise düşük bir enerji tasarrufuna karşılık gelmektedir. Uno Power güç kaynakları sınıf V’e dahildir, zira gücü 60W’a kadar olan modüller boşta çalışmada sadece 0,3 W tüketmektedir. Gücü 100 W olan cihaz, 0,5W boşta çalışma kayıplarıyla kendi güç sınıfında en iyi yerlerden birine sahiptir.

Kompakt Tasarım

Uno Power güç kaynağı, boyutlarıyla birlikte

Enerji Tasarruflu Çalışma Uno Power ürün grubundaki cihazlar, bunların yanı sıra enerji tasarruflu olmalarıyla da dikkat çekmektedir. Boşta çalışma kayıplarının 0,3W‘ ın altında olması ve verimliliğiyle büyük enerji tasarrufu sağlamaktadır. Bu durum özellikle, elektrik beslemesinin 24 saat boyunca elektrik şebekesine bağlı olması, ancak nadiren yüklenmesi halinde önemlidir. Etkin çıkış gücünün etkin giriş gücüne bölünmesiyle elde edilen verim, yüzde 90’ a yakın olan değeriyle piyasadaki muadil cihazlardan oldukça yukarıda kalmaktadır. Sonuç olarak bu güç kaynakları daha az ısı üretmekteler. Bu da sadece elektrik tüketimini düşürmekle kalmayıp, ayrıca komponentlerin çalışma ömrünü de arttırmaktadır. ABD Çevre Koruma Ajansı EPA (Environmental Protection Agency) 1992’ de, enerji tasarruflu ofis cihazlarını teşvik etmek amacıyla “Energy Star” uygulamasını başlattı. Tüketiciler bu ürün işareti

134 Eylül

2015

ile, hangi bileşenlerin çok veya az enerji tasarrufu yaptığını hemen anlamaktadır. Enerji tasarruf programı, 2003’ te Avrupa Birliği (EU) tarafından da imzalanmıştır. Enerji tasarruflarına bağlı olarak I ile V arasında gruplanmış olan harici güç kaynakları da, isteğe bağlı olarak işaretleme kapsamına girmektedir. Denetçiler tarafından göz önüne alınan değerlendirme kriterlerinden biri de boşta çalışma kayıplarıdır. Burada sınıf V yüksek bir enerji

Tüm Phoenix Contact ürün grupları, işlevselliklerine (1) ve performanslarına (2) göre sınıflandırılmış halde

Uno Power güç kaynakları, her biri 90mm yükseklikte ve 84mm derinlikte olan 22,5mm, 35mm ve 55mm‘lik üç gövde genişliğiyle, kontrol panosundaki yer gereksinimini azaltmaktadır. 12VDC yükler için 30W ve 55W kullanılabilmesinin yanı sıra, 24VDC çıkış gerilimli güç kaynakları 30W, 60W ve 100W olarak temin edilebilmektedir. Modüllerin derinliği, sık kullanılan 120mm‘lik kontrol panosu kutularında kullanılmaya uygundur. Yüksek güç yoğunlukları sayesinde yeni Uno Power güç kaynakları, özellikle kompakt kontrol panolarında 100W‘ a kadar yükler için ideal çözüm olarak dikkat çekmektedir.


STEP POWER

UNO POWER

MİNİ POWER

Her uygulamada, güç kaynağı için özel gereksinimler söz konusudur. Çoğunlukla teknik gereksinimler hangi güç kaynağının hangi uygulamaya uygun olduğunu belirler. Bu nedenle Phoenix Contact’ın Quint, Trio, Mini, Uno ve Step Power ürün grupları tasarım, performans ve fonksiyonlarıyla ayırt edilmektedir (Resim 3). Uygulamanıza en iyi uyan cihaz için lütfen tabloya bakınız (Tablo). Yüksek kullanılabilirlik söz konusu olduğunda, Quint Power daima ilk seçimdir. Bu güç kaynaklarında bulunan sigorta attırma teknolojisi (SFB) sayesinde nominal akımın 6 katı 12ms boyunca sağlanabilmektedir. Bu sayede standart devre kesiciler normal manyetik açma karakteristiklerine uygun olarak tetiklenerek güvenilir bir şekilde açtırılabilmektedir. Bu sayede arızanın meydana geldiği kısım kolayca tespit edilmiş olur ve bu kısım çalışan kısımdan güvenle ayrılmış olur. Trio Power ürün grubu, standart fonksiyonları yüksek kalite ve güvenilirlikle kombine etmektedir. Bu cihazlar, güvenilir 24VDC beslemeye ihtiyaç duyulan seri makine imalatında sıklıkla kullanılmaktadır. Modüler elektronik gövdesinde yerleştirilmiş olan Mini Power güç kaynakları ölçme, kumanda ve kontrol tekniği için tasarlanmış olup, burada Combicon konnektörlerle kolayca bağlanmaktadır. Buna karşın Step Power’in uygulama alanı dağıtım panolarıdır. Kompakt tasarımları ve düşük boşta çalışma kayıpları nedeniyle cihazlar, sıklıkla bina otomasyonunda kullanılmaktadır.

TRIO POWER

Tasarım, Güç Kapasitesi ve Fonksiyonellik

Üniversal kullanılabilir ●

Geniş giriş aralığı ve uluslararası onaylar Yüksek işletim güvenliği

Yüksek MTBF ile > 500.000 saat Yüksek işletim güvenliği Uzun elektrik kesintisi köprüleme süreleri >20 ms Paralel bağlanabilir Güç arttırımı ve yedeklilik için Kolaylaştırılmış devreye alma LED sayesinde fonksiyon izleme Dış mekan kullanımına uygun Geniş çalışma sıcaklık aralığı Ayarlanabilir çıkış gerilimi

● Servis dostu bağlantı tekniği

COMBICON konnektörler ile (10 A’ e kadar ) Aktif fonksiyon denetimi Uzaktan izleme için Büyük yüklerin güvenilir şekilde devreye alınması POWER BOOST güç rezervi ile Kusursuz fonksiyon 3 fazlı cihazlarda bir fazın sürekli

devre dışı kalması durumunda da çalışmaya devam etme Önleyici fonksiyon denetimi

Kritik işletim durumlarını, hata oluşmadan önce bildirir

Hızlı sigorta attırma ●

SFB-Teknolojisi sayesinde ile standart devre açıcılarını güvenle açtırma

Güç kaynağının uygulamanız için uygunluğunu işlevsellikleri belirler.

135 Eylül

2015


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

NETES

Güç kullanımının izlenmesi: Enerji harcamaları toplam işletme maliyetinin önemli bir kısmını oluşturuyorsa da, birçok şirket aslında enerji ödemelerinin nereye harcandığını bilmez çünkü ellerine gelen belge sadece aylık toplam faturadan oluşmaktadır.

Güç ve enerji kullanımının kaydını tutmak için beş sebep 1. Güvenlik Elektrikçilerin sıklıkla, mevcut bir panele veya servise yeni bir elektrik yükü eklemeden önce bir güç çalışması yapması gerekir. Neden? Gereksinimler, elektrik Denetimcisinden, projeyi tasarlamış olan elektrik mühendisinden veya yeni yükü ekleyen müşteriden gelir ve neden, yeni yüklerin eklenmesi için yeterli kapasite olup olmadığını tespit etmektir. Bir yük çalışması, zaman içinde mevcut yük seviyelerinin (üç fazlı akım çekişi) bir logger kullanılarak belgelendirilmesini içerir. Güvenlik burada önem kazanır. Olumlu taraftan bakılırsa bir yük çalışması yerel güvenlik düzenlemelerine uyulmasını sağlamak için kullanılabilir. Olumsuz

taraftan bakılırsa yeni yükler eklemeden önce bir yük çalışması yapılmaması, mevcut elektriksel yapının aşırı yüklenmesine neden olabilir; bu durum elektriksel güvenliği ve güvenilirliği tehlikeye atar.

2. Enerji maliyetlerini yönetin ve tasarruf olasılıklarının farkına varın Enerji harcamaları toplam işletme maliyetinin önemli bir kısmını oluşturuyorsa da, birçok şirket aslında enerji ödemelerinin nereye harcandığını bilmez çünkü ellerine gelen belge sadece aylık toplam faturadan oluşmaktadır. Faturada bu harcamanın o ayın operasyonlarına kıyasla standart mı yoksa aşırı mı olduğu belirlenemez. Ana servis girişindeki ve ardından büyük yüklerdeki ve ikincil kaynaklardaki güç kullanımını kaydederek tesisler, ne kadar gücün ne zaman, ne tarafından ve hangi saatlik maliyetle kullanıldığını görebilir. Kuşkusuz veriler, belirli yüklerin kapatılması, yüksek fiyatlı saatlerde yüklerin azaltılması veya programın, yüksek fiyatlı olmayan saatlerde yükleri çalıştırmak üzere ayarlanması gibi, yalnızca operasyonel değişikliklerle düzeltilebilecek çok sayıda enerji kaybını ortaya koyacaktır.

3. Elektrik faturasının kesinliği Büyük ve orta ölçekli tesislerin sahipleri, genellikle kiracılarının özel elektrik kullanımlarını fatura

136 Eylül

2015


etmek için alt sayaçlar kurar. Ancak bu alt sayaçlar genellikle doğru takılmaz ve bu, faturalamayı kuşkulu duruma sokar. Çeşitli kurulum sorunları vardır; akım transdüktörlerinin geriye doğru takılması, akım transdüktörlerinin yanlış faza takılması ve alt sayacın yapılandırma hataları gibi. Değeri, taşınabilir bir energy logger ile ikinci kez kontrol etmek iyi bir iş uygulamasıdır. Logger verileri, fatura edilenle gerçekten kullanılanı kabaca bir büyüklük sıralamasına sokar. Elektrik kullanımı karşılığı fatura edilen tutarla logger verileri arasında belirgin sapma olması alt sayaç kurulumunun incelenmesi gerektiği uyarısını verir.

4. İadeler ve finansal teşvikler Elektrik şirketleri, müşterilerinin enerji kullanımını azaltmayı özendirmek için teşvikler ve iadeler teklif eder. Amaç, mevcut güç kaynağıyla daha fazla müşteriye hizmet vermektir, çünkü yeni enerji santrallerinin inşa edilmesinin maliyeti çok yüksektir. Mevcut binaların enerji verimi yüksek aydınlatma ve yüksek verimli motorların yanı sıra motor yol vericilerinin yerine değişken frekanslı tahrik gibi donanım iyileştirmeleri için birçok teşvik ve iade verilmektedir. Finansal teşviki almak için elektrik şirketi genellikle enerji tasarrufunun doğrulanmasını şart koşacaktır; bu, bir yük çalışması için ideal senaryodur. Donanım iyileştirmesinden önce yapılan bir yük çalışması mevcut enerji kullanımını belgelendirerek bir taban verisi sağlar. Diğer yandan donanım

iyileştirmesinden sonra yapılan bir yük çalışması, değişikliklerin tamamlanmasıyla elde edilen enerji tasarrufunu doğrular.

5. Sorun Giderme Birçok kez bir sorunu çözmenin tek yolu, uzun bir zaman aralığında verilerin toplanması ve analiz edilmesidir. Bu gelişmiş sorun giderme senaryoları için energy logger’lar çok değerlidir fakat aynı zamanda karmaşık bir güç analiz cihazına göre fiyatı çok daha uygun ve kullanımı kolaydır. İyi bir örnek bir

devre kesicinin rastgele atmasıdır. Bunun sebebi, büyük bir motorun çalışmaya başlaması gibi bariz olaylar olmayabilir. Gerçekte atmaların sebebi tamamen rastgele ortaya çıkabilir veya teknisyenler yerinde gözlem yapamadıkları zamanlarda oluşabilir (örneğin geceleri). Bir bakım teknisyeninin devre kesici atana kadar yükü izlemesi pratik olmadığından devre kesicinin yük tarafına bir energy logger bağlanarak zaman içindeki akım çekişinin kaydedilmesi atma sorununu gidermekte yardımcı olabilir.

137 Eylül

2015


KALİTELİ VE KESİNTİSİZ ENERJİ • TANITICI REKLAM

EMERSON

Modüler Bir Veri Merkezine Sahip Olmayı Hiç Düşündünüz Mü? Muhtemel veri merkezinizin boyutu veya kapasitesi konusunda emin değilseniz modüler yapı bu noktada başka bir maliyet avantajı daha sunar. “add-on” (ekleme) yaklaşımıyla ve uygun tasarım sayesinde, zaman içinde talebiniz arttıkça mevcut yapıya modüller ekleyebilirsiniz.

138 Eylül

2015

K

ısa bir süre önce şirkette yaptığımız toplantılardan birinde şu soruyu dile getirdim: Bir fabrikada mı yoksa bir ayakkabı tamircisinde mi (serbest esnaf vs.) imal edilen ayakkabıyı alırdınız? Bu tabii ki çalışma arkadaşlarım arasında biraz şamata konusu oldu ancak söz konusu soru 1850’lerden beri pişmiş fasulyeden arabalara kadar her türlü tüketim malı için geçerli olmuştur. Cevabı ise değişmektedir; kişiselleştirme ihtiyacına veya el yapımı ürün tercihine göre her ikisi de olabilir. Ürünler tekrarlayan işleri yerine getiren bir uzman grup tarafından kontrollü bir ortamda imal edildiğinde daha ucuza mal olur ve ürün kalitesi tutarlıdır. Ayakkabı gibi el yapımı ürünlerde ise ufak farklılıklar olabilir ve bunların elde yapımı için gereken zaman ve kişisel özen yüzünden pahalıya mal olabilir. Bu örnek CIO’ların bir veri merkezinin inşasına sıfırdan başlama veya modüler bir çözüm seçme tercihlerini yansıtır.

Her iki durumda da öğrenme, eğitim ve deneyim daima şarttır.

Modüler seçiminin avantajları Veri merkezleri aslında uzun yıllar boyunca çok sayıda tedarikçi tarafından modüler formatta yapılmıştır ve çok sayıda cazip avantaja sahiptir. Ama önce modüleri tanımlamamız gerekir: “Yapının tamamının tüm hizmetleri ile birlikte bölümler halinde kontrollü bir ortamda hızlı kurulumunu sağlayıp daha sonra kalıcı lokasyonuna taşınması olarak tanımlanan bir imalat yapı yöntemidir”. Normalde teknik binaların kumaşı çeliktir ancak birçok kumaş kullanılabilir.

Peki neden modüler? 1. Yapım Hızı – bu belki de müşterilere en cazip gelen özellik olabilir. Temeli müşterinin şantiyesinde yapım aşamasındayken modülleri tasarlamak, üretmek, kurmak, donatmak ve tesisatını döşemek (hem elektrik tesisatı hem de iletişim kablo döşemesi) mümkündür. Klima ve elektrikli sistemlerin de tamamı dahil edilir ve bağlantıları kurulur. Modüllere tuvalet dahi eklenebilir ve bunlar şantiyede birbirine tutturulur. Bunu bir düşünün! – Hava şartlarından etkilenmeyen veya nihai hedefe


ulaşmak için bir grup esnafın bir arada küçük bir mekanda çalışmasını gerektirmeyen bir proje yapısı. 2. Kalite – Projenizin kalitesini artık daha önce hiç birlikte çalışmamış ve görevlerini daha önce hiç koordine etmemiş bir grup insan belirlemeyecek. 3. Sabit Fiyat – Proje tanımlanıp kararlaştırıldıktan sonra fiyat belirlenebilir. Bileşenler bilinir, yapım süresi tanımlanır, sevkiyat masrafları hesaplanır ve müşteriye sabit bir fiyat verilir; bu çok sayıda faktörün yapının teslim süresini ve dolayısıyla nihai maliyetlerini etkileyebildiği geleneksel yapılara göre büyük bir avantaj sağlar. Muhtemel veri merkezinizin boyutu veya kapasitesi konusunda emin değilseniz modüler yapı bu noktada başka bir maliyet avantajı daha sunar. “add-on” (ekleme) yaklaşımıyla ve uygun tasarım sayesinde, zaman içinde talebiniz arttıkça mevcut yapıya modüller ekleyebilirsiniz. Dolayısıyla her bir modülde elektrik dağıtımı bulunması yaygın bir yaklaşımdır; böylece tamamı dahili yedeklemeye sahip olan ana sisteme, bağımsız tek soğutma sistemlerine “takılır”. Her bir modül en son güvenlik özellikleriyle donatılabilir ve böylece bağımsız organizasyonlar tarafından yönetilip personeli sağlanabilir. Soğutma ve elektrik sistemlerinin temini aynıdır; şantiye bakım tedarikçisi, tasarım bu şekildeyken ayrı bir modülde kolayca veri mekanı dışında servis hizmeti sunabilir ve

hata tespiti yapabilir. Elbette Emerson gibi tedarikçiler ürünlerini tanıdıklarından yapıya tüm son teknoloji teknikleri ekleyebilirler ve dünyanın en büyük teknik personel ekipleri sayesinde müşterilerin her türlü özel gereksinimi tasarlanıp sunulabilir. Dolayısıyla santraller, alt istasyonlar, kombine UPS ve jeneratör bölmeleri, Güneş Enerjisi transfer istasyonları, kablo dağıtım merkezleri, geçici veri işleme modülleri ve hatta portatif binalar mümkündür. Kat yapıları ve PU’lar (ve diğer ölçekler) kolayca modüler sistem tasarımına dahil edilebilir ve PU’ları tadil etmek için parametreleri büyük bir mekan yerine küçük bir modülde düzeltmek veya değiştirmek çok daha kolaydır. Modüler yapı yaklaşımını kullanarak neredeyse her şey mümkündür. Yapı içinde jeneratör gerekiyorsa veya güneş çiftliğiniz için bir DC kaynağı lazımsa ya da bir santrale ihtiyacınız varsa ve daha sonra bunu beton sıva veya terakota dış kaplamalı kiremitle bir araya getirmek istiyorsanız, düz çatı, kiremitli çatı, metal çatının her türlü kombinasyonunu uygulamak mümkündür. Sandalye ve masalar ile kahve makineleri ile birlikte atölye ve ofis dahi eklenebilir. Ancak modüler yapının belki de en büyük avantajı fabrikada inşa edildikten sonra müşteri tarafından temelleri tamamlanmadan test edilip onaylanabilir olmasıdır. Ayrıca tüm raf bağlantıları (veri merkezi durumunda) yapılmış ve tüm soğutma veya temiz hava birimleri çalışır halde geleceğini de unutmayın. Şantiye dışı test imkanı

en büyük satış unsuru olabilir; aldığınız şeyi fabrikadan çıkmadan görüp deneyebiliyorsunuz. Ancak modüllerin her duruma uymadığı unutulmamalıdır. Temel kısıtlamalar sevk masrafları ile sevkiyat boyutu ve ağırlık kısıtlamalarıdır. En ucuz sevkiyat formu (AB’de) 40 tonluk belden kırma kamyonu oluşturan standart 24 ton üç akslı römorklardır. AB Yönergesi 96/53/EC’de AB yol ağı için geçerli ağırlık ve genişlik kısıtlamalarıyla ilgili bilgiler mevcuttur. Bu kısıtlamaların üzerine çıkan bir modüler bölüm tasarladığınızda özel kamyonlar ve taşımayı denetlemek için özel ekipler gerekeceğinden maliyet anında yükselir. Kamyon yükü için en iyi ağırlık ve büyüklük oranında tasarım yaparak en hesaplı sevkiyat maliyetine ulaşmak da önem taşır. Bu yüzden modüler yapı bünyesinde bir alan boş kalıyorsa, en iyi tasarım duvarları, çatıyı ve döşemeleri dört duvar ve zemin halinde sabit bir yapı olarak kurmak yerine bunları düz paketleyip kamyona kaldırmak olacaktır. Ayakkabıları hatırlıyor musunuz? Sadece düşünün - alıp eve gitmeden bunları mağazada deniyorsunuz! Tıpkı Emerson modüler yapılı teknik binaları gibi!

139 Eylül

2015


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

MİKADO

ÜLKEMİZDE AKILLI ŞEBEKELERİN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ “Öncelikle moda olduğu için değil gereklilikten kurgulanmasını ve sağlam bir teknik zemin üzerine oturtulabilmesini ve hiç değilse bu sefer teknoloji çöplüğü olmayacağımız bir süreci yönetebilmemizi temenni ediyorum.”

Bu düşünce çerçevesinde de şu sorular geliyor aklıma: • • • • • •

Kayhan ÖZTÜRK Elekronik ve Haberleşme Mühendisi / Genel Müdür Mikado Elektrik Elektronik Otomasyon Yazılım ve Dış Ticaret Ltd. Şti.

140 Eylül

2015

Akıllı şebeke nedir? Bileşenleri nelerdir? Bu bileşenlerde ne durumdayız? Akıllı şebekelere neden ihtiyaç vardır? Bunun için harcanacak olan kaynak (para, zaman, efor) ne kadar olmalıdır? Akıllılıkta nereye kadar gidilmelidir? Bu aklı kimler nasıl yöneteceklerdir? Yapılmakta olan SCADA ve DMS yatırımları ile şebekelerimiz ne kadar akıllı hale gelmiş oluyorlar? Daha ne kadar akıl ilave etmeliyiz ki “Smart Grid” olsunlar? Doğal gaz, su, buhar, atık su, telekom gibi diğer şebekeler ile entegre olmadan ne kadar akıllı olunabilir? Talebin tepe noktalarını törpüleyerek; altyapı ve üretim yatırımlarını ötelemeye imkan sağlayan bu konsept (çıkış noktası) bir gün yetersiz kalacaktır. Bunun ne zaman olabileceği ve sonrasında ne olacağı planlanıyor mu? Talep tarafındaki öngörülemeyen çılgın artış daha bu sistemler kurulup devreye alınamadan faydayı aşabilir mi? Yani; bazı uygulama alanlarında ’’özellikle fazlaca büyümüş ve dikey büyümeye devam eden şehirlerimizde’’ sağlanmasını beklediğimiz fayda aralığını geçmiş olabilir miyiz? Planlama, öngörülebilirlik, şehircilik, çevre gibi kavramların altını doldurabiliyor muyuz? Ne

kadar? Güvenlik konusunda farkındalığımız ne kadar? Nereye kadar? • Akıllı şebekelerin amaç tanımını güncellemeli ve/veya değiştirmeli miyiz? Bu sorularla zihinleri biraz zorlamak, provoke etmek ve konuyu yapmak zorunda olduğumuz bir yolculuk gibi değil, kendi planlayacağımız bir yolculuk olarak, ihtiyaçlarımıza göre, kurgulamamız gerektiğini anlatmak istiyorum •

Akıllı Şebekeler Neden Gereklİ?

Dünyamız üzerindeki 1,3 milyar insanın elektrik enerjisi ile henüz tanışmamış olduğunu da dikkate alarak, 2030 yılında Dünya enerji ihtiyacının yüzde 30 artacağı öngörülmektedir. Burada mevcut karbon emisyonları artırılmadan bu büyümenin nasıl karşılanabileceğini çok hassas ve dikkatli bir şekilde düşünmeliyiz. Enerji ihtiyacımızı karşılamakta sürdürülebilirliği tesis edebiliyor muyuz? Sürdürülebilir bir yapıya sahip olmamaya gerek ülke ve gerekse dünya olarak gücümüz yetebilir mi? Sürdürülebilir enerji kaynağı için rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı kaçınılmazdır. Ancak bu kaynaklar ne yazık ki kararsızdır. Rüzgar esmezse veya güneş parlamazsa ne olacak? Bu durumlarda fosil kaynaklı üretimler ile tüketimin karşılanması zorunda kalınacaktır. Tam da bu noktada dengeleme çok önemli olmaktadır. Hava çok sıcaksa fotovoltaikler, yeterince rüzgarlı ise rüzgar türbinleri çalışacaktır.


Ancak bunların hiçbirinin olmadığı veya yeterli olamadığı durumlarda fosil kaynaklı santrallar açığı kompanze edecektir. Diğer yandan geliştirilmekte olan yeni enerji üretim teknolojileri (5 km derine inerek buradaki ısıyı kullanan jeotermal esaslı santrallar gibi) ve gelişmiş enerji depolama sistemleri hızla bu alandaki yerlerini alacaklardır. Burada önemli olan tüm bu kombine kaynaklar ile güç eğrisini pürüzsüz bir şekle getirebilmek ve üretim ile tüketimi tüm coğrafyada dengeleyebilmektir. Ancak akıllı şebekeler ile bu dengeleme gerçek zamanlı ve dinamik olarak yapılabilir. Özet olarak; “Sürdürülebilir enerji kaynaklarının adaptasyonu”, “Üretim, iletim ve dağıtımda optimizasyon ve dengeleme”, “Kalitenin sağlanması ve garanti edilebilmesi”, “Verimli ve tasarruflu bir tüketim” konularının tamamında eşzamanlı olarak başarılı bir gelecek hazırlamak istiyorsak akıllı şebekelere ihtiyacımız olacaktır.

Akıllı Şebekeden Beklentİler • • • • • • • • • • •

Eğer şebekemizi akıllı hale getirmeyi başarabilirsek ondan beklentilerimiz şunlar ve belki de çok daha fazlası olacaktır. Ucuz ve temiz enerji için yenilenebilir kaynakların sisteme entegrasyonu. Her ölçekteki dağınık üretim ve depolama ünitesinin şebekede aktif kullanımı ve merkezi olmayan ağ topolojilerinin sağlayacağı imkânlar. Enerjinin üretim ve tüketim noktalarında daha aktif, izlenebilir, kumanda edilebilir yerel birimler. Üretim, iletim, dağıtım ve tüketimde verimi artırmak ve yüksek kaliteli elektrik enerjisinin sağlanması. Bilimsel gelişmelerin enerji alanında uygulanabilirliğini artırmak. Kendi kendini onaran sistemler. (enerji kesintilerini önleyebilme veya kesinti sonrası kısa sürede toparlanabilme) Saldırı veya doğal afet gibi durumlarda sistemin yük akışını otomatik olarak ayarlaması. Elektrik enerjisi pazarının gelişmesi. Kayıp/kaçak sorunlarının çözülmesi. Gerçek zamanlı üretim-talep dengelemesi. (talep tabanlı yük yönetimi uygulamaları gibi.)

sayede akıllı algoritmaların ve uzman sistemlerin elektrik şebekesinin yönetiminde ve işletmesinde rol almalarına ve verimliliğini artırmalarına imkan sağlayan şebekelerdir. Akıllı şebekenin ne olduğunu anlamakta önemli bir nokta da akıllı şebekenin sadece düşünceleri değil aynı zamanda hayalleri de kapsadığıdır. Bu tanım bana en yakın gelen, en doğru, en kapsayıcı ve zamandan bağımsız olan tanımdır. Literatürde de yerini almış olan diğer pek çok tanıma da burada yer vermek gerekecektir.

Akıllı şebekeler; • • • • • •

• •

Tüketicinin enerji üretiminde ve tüketiminde daha etkin rol oynayabilmesidir, Haberleşme uygulamalarının elektrik şebekesinde hayat bulmaya başlamasıdır, Tüketicinin birden çok alternatifinin olduğunun farkına varması ve enerji marketinde çeşitliliğin ve alternatiflerin çoğaltılmasıdır, Yerel, yenilenebilir ve doğa-dostu enerji kaynaklarının kullanımının özendirilmesi ve gerekli ve yeterli altyapının oluşturulmasıdır, Tüketimde verimliliği artıracak metotların hayata geçmesidir. Bir şebekenin akıllı olması; üretimden son tüketiciye kadar bütün şebekenin, tüm alt bileşenleri ile; uzaktan izlenebilir, kontrol edilebilir, öngörülebilir ve yönetilebilir olmasıdır. Akıllı Şebeke altyapısı; demir ve çelikten oluşan altyapıların silikon ve fiber ile buluşmasıdır. Güç şebekesindeki tüm noktaların uyanık, tepkili, adapte edilebilir, maliyet açısından uygun, çevre ile dost, gerçek eş-zamanlı, esnek, güçlü, gerek duyulan her sistemle bağlanabilen ve aldığı bilgileri yorumlayabilen bir yapıda olması AKILLI yapıyı oluşturmaktadır. Akıllı üretim: Şebekenin birçok noktasından alınan geri beslemeler ile, enerji üretiminin optimize edilmesi, gerilimin, frekansın ve güç faktörünün otomatik olarak ayarlanabilmesi için öğrenme özelliğine sahip güç

Buraya kadar söz konusu ettiğimiz düşünceleri dikkate aldığımızda Akıllı Şebeke kavramını tam olarak kapsayan ve tarif eden paragraf şu olabilir. Akıllı Şebekeler kavramı, bilimsel ve teknolojik gelişime bağlı olarak, içinde bulunulan dönemin imkânları ile biçimlenecektir. Akıllı Şebekeler; güncel teknolojik gelişmelerin ve tekniklerin üzerinde uygulanabildiği ve bu

141 Eylül

2015


üretimidir. Akıllı dağıtım: Kendi kedini iyileştiren, dengeleyici ve optimize edici yapıdadır. Otomatik izleme ve analiz etme özelliği ile hava durumu ve enerjisiz kalma geçmişine bağlı olarak arızaları tahmin edebilecek yapıya sahip sistemlerdir. Böyle bir yapı enerjisiz kalmayı engellerken, enerjisiz kalınmışsa tekrar toparlanmayı hızlandırır. Ayrıca hat açmalarında-kapamalarında daha iyi performans sağlar.

Ülkemİzdekİ Gelİşmeler ve Olası Sorunlar

Başta Amerika olmak üzere birçok gelişmiş ülke, akıllı şebekelerin ar-ge çalışmalarına önemli miktarda bütçeler ayırmakta ve yaygınlaşması için gerekli olan siyasi iradeyi gösterebilmektedir. Özellikle son zamanlarda yapılan çalışmalar meyvesini vermiş ve yenilenebilir enerji kaynakları en hızlı büyüyen enerji pazarı haline gelmiştir. Her yenilik gibi akıllı şebekelerin de önündeki en büyük engel; özellikle idareciler tarafından değerinin yeterince takdir edilmemesi ve gerekli olan ilgi ve yatırımın yetersiz kalmasıdır. Akıllı sistemlere geçişe karar verildiğinde hemen ertesi gün böyle bir yapıya geçilmesi mümkün olmamaktadır. Tam olarak geçişin 20-30 yıllık bir süreç bile alabileceği öngörüldüğünde, ancak bazı önlemler ile bu sürecin kısaltılması mümkün kılınabilir. Akıllı sistemler için yasal düzenlemeler, standart yapılar belirlenmeli ve çerçevede tüm insanların olduğu bilinci verilmelidir. İnsanlar konu ile ilgili bilinçlendirilmelidir. Kısa, orta ve uzun vadeli, ciddi ve detaylı planlar yapılmalıdır. Mevcut sistemi tümden atamayacağımız için, burada önemli olan ve yapılması gereken bundan sonra sisteme entegre edilmesi planlanan yapıların akıllı sisteme uygun inşa edilmesi olmalıdır. Diğer bir sorun, tüm tarafların (idareci, üreticiler, tüketiciler, teknoloji geliştiriciler, akademik çevreler) global ölçekte uyumlu bir akıllı şebeke ağı gelişimi için, akıllı şebeke bileşenleri ve prosedürleri, bunların etkileşimleri ve rolleri konusunda uzlaşmaları ve bu uzlaşmaya bağlı olarak yerel

142 Eylül

2015

akıllı şebekelerini inşa etmeleri gerekmektedir. Akıllı şebekeler ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının ve dizaynının da optimize edilmesini sağlar. Burada bağlayıcı nokta enerjinin üretildiği ve tüketildiği nokta ile, bunların arasındaki iletim hattının ve indirici merkezlerin yeterliliğidir. Akıllı Şebekeler daha fazla ve iyi kalitede gerçek zamanlı veri toplanması temeline oturmaktadır. Ancak bilinmelidir ki akıllı sistemlerde birçok iletişim sistemi olacağından, dış saldırılara da acık olacaktır. Burada GÜVENLİK/ GÜVENİLİRLİK çok büyük önem kazanmaktadır. İçerden ve/veya dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı güvenlik, sistemlerin tamamına tam olarak hakim olabilecek şekilde güvenilirlik çok ciddi kurgulanması gereken konular olacaktır. Entegrasyon konusunda ortak yaklaşım oluşturulmalıdır. Kurulmakta olan ve kurulacak olan tüm paydaş sistemler ve üniteler için entegrasyon yapılandırması en başından yapılmalı ve kesinlikle korunmalıdır. Akıllı şebekelerin yaygınlaşması ile yenilenebilir ve temiz enerji kaynakları ekonomiye kazandırılabilecek, tüketici küçük çaplı enerji kaynaklarını kullanabilecektir. Enerjinin, üretimi ve tüketimi noktasında daha aktif rol kazanacak olan tüketiciler, bu sayede dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olması için gösterdiği gayretin karşılığını, verimlilik, güvenilirlik, düşük maliyetler olarak alabilecektir. Bu konuda sağlıklı bir sonuç almak ve gerçek bir fayda sağlamak istiyorsak; En az 50 yıllık vizyon ile değişmeyecek bir ana fikir/ ana gövde oluşturmalıyız. Tüm planlamalar bu ana fikir etrafında yapılmalıdır. 5’er ve 10’ar yıllık, ulaşılabilir ve net ara hedefler konulmalıdır ve her 5 ve 10 yılın sonunda ana hedef doğrultusunda bulunulan nokta değerlendirilmelidir. Bu ana fikre entegrasyon yöntemleri de ’’değiştirilmesine ihtiyaç duyulmayacak şekilde’’ baştan tanımlanmalıdır. Gelişim, yani yeni ihtiyaçların entegrasyonu, ancak bu ana fikir doğrultusunda ve tariflenen entegrasyon yöntemi çerçevesinde olmalıdır. Süreç uzun çok paydaşlı ve çok detaylı olduğu için sabırlı ve takipçi olmalıyız. Süreçteki tüm tarafların motivasyonunu sürekli kılabilecek argümanlar oluşturmalıyız. Gerçek ihtiyaçları talep edenin belirlemesi, arzın yönlendirici olmaktan çok uyum gösteren ve geliştirdiği teknolojiler ile engel kaldıran olması gerektiğini düşünüyorum ve önemsiyorum. Planlamalar uluslararası erklerden ev tipi kullanıcılara kadar tam bir mutabakat içerisinde yapılabilmeli, ortak akıl sağlanabilmelidir. Henüz çok başında olduğumuz bu süreci doğru yönetmek sadece bazı yönetici birimlerin değil hepimizin ortak sorumluluğudur. Çünkü hem katedilen yol hem de sonuçları tüm paydaşları; yani “kaçınılamaz bir şekilde” hepimizi etkileyecektir.



ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

SIEMENS

“ELEKTRİK KURUMLARINA MAKSİMUM FAYDA SUNUYORUZ” Akıllı Şebekeler Bölümü içerisinde yer alan Enerji Otomasyonu olarak öncelikle, gerçekleştirdiğimiz anahtar teslim projelerde kontrol merkezinin tesisi, trafo merkezlerinin sisteme entegrasyonu ve SCADA, DMS, OMS sistemleriyle haberleşmenin kurulmasını sağlıyoruz.

Hasan Ali Pazar Siemens Akıllı Şebekeler Bölüm Direktörü

144 Eylül

2015

D

MS modülleri dağıtım şebekelerinin optimum şekilde yönetilmesine yönelik birtakım özel modüller; OMS ise özellikle dağıtım şebekelerindeki kesintileri hesaplayan bir modül olarak konumlanıyor. SCADA, DMS ve OMS içerisindeki bazı modüllerin, özellikle de OMS modülünün çalışabilmesi için kurumların diğer modülleri ve sistemleriyle entegre olabilmesi gerekiyor. Bu entegrasyonun gerçekleşebilmesi için gereken çalışmaları ise Smart Grid IT başlığı altında yapıyoruz. Birimimizde ayrıca sistemlerin kendi içinde veya diğer sistemlerle iletişim kurabilmesi, yani kurum içindeki bütün sistemlerin ortak bir yolla haberleşebilmesi için ESB (Enterprise Service Bus) kurulumu da yer alıyor. Akıllı Şebekeler Bölümü içerisinde yer alan Enerji Otomasyonu olarak öncelikle, gerçekleştirdiğimiz anahtar teslim projelerde kontrol merkezinin tesisi, trafo merkezlerinin sisteme entegrasyonu ve SCADA, DMS, OMS sistemleriyle haberleşmenin kurulmasını sağlıyoruz. İkinci olarak, Gelişmiş Kontrol Merkezi Çözümleri ile enerji üretim sistemleri, TEİAŞ veya dağıtım şirketleri için standardın dışında, özel modüller sunuyoruz. Bir diğer işimiz de yaptığımız projelerin içindeki sistemlerin diğer sistemlerle IT entegrasyonu sağlamak. IT entegrasyonu aslında bizim yaptığımız anahtar teslimi işlerin bir parçası. IT dünyasıyla entegrasyonu sağlayarak sistemler arasında köprü kuruyoruz.

BU SİSTEMLERLE NE GİBİ ÇÖZÜMLER SUNULUYOR? Sistemlerimiz, kurumun veya elektrik şebekesinin ekibine ve kontrol merkezindeki operatörlere maksimum düzeyde faydalanabilecekleri çözümler sunuyor. Ayrıca saha ekipleri, çağrı merkezi ve bizim kontrol merkezimizin entegre bir şekilde çalışmasını sağlıyoruz. Sistemimize gelen bilgilerin yanında, çağrı merkezinden gelen bilgileri de derliyoruz ve saha ekiplerine yönlendiriyoruz. Kullandığımız bu IT sistemleri sayesinde şebekede oluşan bir arıza en kısa sürede tespit ediliyor ve dolayısıyla arızanın giderilmesine yönelik çalışmalar en kısa sürede başlayabiliyor.

ÜRÜNLER VE ÖZELLİKLERİ IT ürünlerimiz arasında Siemens’in MDM (Meter Data Management) ürünü bulunuyor. MDM çok sayıda sayacın bir merkezden kontrol edilmesini, yönetilmesini ve diğer sistemlerle entegrasyonunu sağlıyor. SCADA sistemi, Meter Data Management sistemiyle de entegre olabiliyor. Demand Response Management Systems yazılımımız ise elektrik kullanımı çok arttığında, dağıtım şirketlerinin önceden anlaşma yaptığı büyük elektrik kullanıcılarının belli yüklerini devreden çıkartıyor. Bu yazılımla, örneğin büyük bir fabrikanın sadece soğutma yükü devreden çıkıyor ve enerji talebi çok yoğun olduğunda bunun gibi birçok tesiste


yüklerin atılması tepe güçlerden kurtulmamızı sağlıyor. DMS sistemi, SCADA ve MDM ile entegre çalışarak sahaya birtakım komutlar gönderiyor. Bunun dışında özellikle OMS sistemimizle EPDK’nın istediği birtakım raporlar da alınabiliyor. Böylece EPDK talep ettiğinde bu raporlar sunulabiliyor. EPDK tarafından tanımlanan bazı limitler var. Örneğin kesinti süresi belli sınırları aştığında, dağıtım şebekesi EPDK’dan ceza alabiliyor. Bu cezaların önüne geçebilmek için kesintinim minimum zamanda giderilmesini ve sistemin tekrar çalışmasını SCADA ve DMS sistemleri sağlıyor. OMS sistemi ise raporlamaları gerçekleştiriyor. OMS sistemi, raporlamanın yanı sıra saha ekibinin yönlendirilmesi için ilgili sisteme IT sistemleri üzerinden bilgi gönderiyor ve gelen bilgileri de topluyor. Mesela, ekip sahaya gidiyor ve el terminaline kesintinin giderilebileceği süreyi söylüyor. Bu bilgi, bizim sistemimize düşüyor ve biz de bunu raporlayarak işletme amirlerinin ve teknik çalışanların bu bilgiyi görmesini sağlıyoruz. Ayrıca, bu bilgiyi çağrı merkezine de gönderiyoruz. Böylece, çağrı merkezini arayan bir müşteri kesintinin ne kadar süreceğini öğrenebiliyor. Son kullanıcının bilgilendirilmesiyle müşteri memnuniyetine yönelik önemli bir adım atılmış oluyor. IT entegrasyonlarının yanı sıra fi ziksel haberleşme de sağlıyoruz. SCADA, DMS, OMS projelerinde sahada yüzlerce trafo merkeziyle haberleşiyoruz. Örneğin Başkent Elektrik A.Ş.’de 7 ili kapsayan bir SCADA-DMS-OMS projemiz var. Burada, 7 ildeki birçok trafo

merkeziyle canlı, hızlı bir trafo merkezlerine koyduğumuz RTU (Remote Terminal Unit) cihazlarımızla trafo ve kontrol merkezleri arasında güçlü bir haberleşme ağı kuruyoruz. RTU’ların asıl amacı, trafo merkezlerindeki her türlü bilgiyi bize göndermeleri. Bu cihaz sayesinde sahada gerçekleşen her duruma ilişkin bilgiye anında ulaşıp kontrol merkezindeki operatöre iletebiliyoruz. Operatör de IT cihazlar üzerinden sistemi kontrol edebiliyor.

ÖRNEK PROJELER Ağırlıklı olarak enerji dağıtım şirketleri, su dağıtım şirketleri, doğal gaz dağıtım şirketleri ve iletim şirketleriyle çalışıyoruz. Dağıtım şirketleri arasında Ankara, Kırklareli, Çankırı gibi aynı bölge içindeki yedi şehirden sorumlu Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş; Aydın, Denizli, Muğla şehirlerini kapsayan dağıtım şirketi AYDEM; Sakarya merkezli ve dört ili kapsayan Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş; Konya merkezli MERAM Elektrik Dağıtım A.Ş ve 1994 yılından beri müşterimiz olan Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım A.Ş. bulunuyor. Kayseri ve Civarı Elektrik Dağıtım A.Ş’de Türkiye’deki ilk SCADA sistemi Siemens tarafından kuruldu. Bu sisteme 2003 yılında DMS

modülleri eklendi. Buradaki sistemin güncellenmesi yaklaşık 20 senedir Siemens tarafından yapılıyor. TEİAŞ ile de çalışıyoruz. TEİAŞ’ta SCADA/ EMS (Energy Management System) sistemimiz kullanılıyor. Ancak dağıtım şirketlerinden farklı olarak TEİAŞ bir iletim şirketi olduğu için özel modüller de bulunuyor. Örneğin Keban gibi üretim santralleri TEİAŞ’a bağlı çalışıyor.

ENERJİ YÖNETİMİ Özel üretim şirketleri ya da kamu şirketlerinin kullandığı birtakım enerji yönetim sistemleri bulunuyor. Üretim şirketlerinin portföyleri çeşitlilik barındırıyor. Yani doğal gaz, güneş, rüzgar, hidro gibi değişik kaynaklarla çalışan, Türkiye geneline yayılmış birçok santralleri olabilir. Bu şirketler, ürettikleri enerjiyi ikili anlaşmalarla güvence altına aldıkları müşterilerine satıyor. Bunun dışında, herhangi bir enerji üretim şirketi spot piyasa için bir gün öncesinden teklif verebiliyor. Dolayısıyla müşterilerimize, Türkiye’nin her yerine yayılmış birçok enerji üretim santralini tek bir merkezde toplayıp izleyen ve bunların optimizasyonunu sağlayan enerji yönetim sistemi modülleri sunuyoruz. Bu sistem,

145 Eylül

2015


tüm bu portföyü alıyor, tek bir portföymüş gibi değerlendirebiliyor ve bir sonraki gün için optimum ünite tayini yapıyor. Bu sistem, yaptığı ünite tayiniyle hangi santrallerin hangi saat aralıklarında çalışırsa maksimum kazanç sağlanabileceğini belirliyor. Böylece üretim firmaları spot piyasadan maksimum düzeyde kazanç sağlayabiliyor. Bu sistem içerisinde birçok modül var. Bu modüller aracılığıyla santralların teknik parametrelerini önceden sisteme giriyoruz. Örneğin sistem, meteorolojiden aldığı bilgilerle bir sonraki gün için rüzgar santralının ne kadar üretim yapabileceğini tahmin ediyor, hidro veya doğal gazda da üretime yönelik teknik verileri kullanarak bir tahmine ulaşılıyor. Sistem, tüm bu verileri harmanlayarak üretim şirketine optimum yönetim ve maksimum kazanç sağlaması için genel bir tablo sağlıyor. Otomatik Üretim Kontrol modülüyle bunu otomatik olarak da yapabiliyor veya sistemdeki operatör telefonla üretim santralını arayarak “devreye gir”, “devreden çık” ya da “üretimini artır”, “üretimini azalt” gibi komutlar da verebiliyor. Enerji Yönetim Sistemi yük frekans kontrolü, rezerv kontrolü gibi birçok modülü de barındırıyor.

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNE YÖNELİK ÇÖZÜMLER Coğrafi bilgi sistemlerini ürün olarak sunmuyoruz ama ciddi bir şekilde entegrasyon sağladığımız bir alan. Coğrafi Bilgi Sistemlerinde şebekeye ait tüm varlıklar, örneğin hatlar, direkler, trafolar, bunların etiket değerleri bilgisayar ortamında coğrafi olarak modelleniyor. Opera-tör SCADA ekranına baktığı zaman bir kablonun

146 Eylül

2015

hangi mahalleden, hangi sokaktan geçtiğini görebiliyor. Burada biz bu entegrasyonu sağlıyoruz. Tüm bu bilgiler coğrafi bilgi sistemine giriliyor ve biz de tüm bu bilgileri kendi sistemlerimiz içinde, örneğin özel DMS modüllerimizle kullanabiliyoruz. Yani coğrafi bilgi sistemine önceden girilmiş bilgileri sistemimize entegre ediyoruz. Dolayısıyla biz girilmiş bilgileri ve çizilmiş coğrafi şemaları tekrar çizmiyoruz. Tek bir veri merkezi oluyor, coğrafi bilgi sistemine ne zaman yeni bir hat, trafo eklense biz bunu kendi sistemimizde görebiliyoruz.

SEKTÖRÜN GELECEĞİ Yakın gelecekte birçok mikroşebeke (micro-grid) projesinin gerçekleşeceğine inanıyorum. Örneğin üniversite, askeri tesis veya havalimanı gibi kampüs alanlarına dışarıdan enerji gelmemesi durumunda kendi kendine yetebilecek bir sistemin olmasına ‘ada moduna geçmek’ deniyor. Böylece bu alan hiçbir yerden enerji almıyor ve güneş, rüzgar gibi enerji kaynaklarıyla kendi enerjisini üretiyor. Kampüs içindeki mikro-şebekenin yönetilmesine bağlı birtakım sistemler, yazılımlar

ve komple entegre çözümlerin tamamında Siemens olarak katma değer sunuyoruz. Bir mikro-şebeke içinde güneş santralları, rüzgar türbinleri, enerjiyi istediğiniz zaman kullanabilmek için depolama sistemleri bulunabilir. Bunun haricinde kampüs alanında elektrikli arabalar ve bu elektrikli arabaların bağlandığı elektrik şarj istasyonları olabilir. Hatta sistem bazen elektrikli araçların elektriğini bile kullanabilir. Mikro-şebekelerin kendi trafoları ve kendi ufak şebekeleri var. Siemens’in sahip olduğu bir yazılım, bütün bu mikro-şebekeleri izlemeyi sağlıyor. Güneş enerjisi, depolama sistemleri ve diğer tüm sistemlerden bilgi alan RTU cihazlar ve haberleşme sistemlerini sunabiliyoruz. Ayrıca bu kapsamda mühendislik hizmetleri de verebiliyoruz. Mikro-şebeke, dış şebekeye bağlanmak istendiğinde birçok sorunla karşılaşabilir. Bu konuda mühendislik ekibimiz şebekeyi dış etkilerden korumak için birtakım koruma cihazlarının parametrelerini sağlıyor. Gerilimdeki yükselmenin etkilerini inceleyip olası tüm sorunlar üzerinde çalışabiliyorlar. Dolayısıyla Siemens olarak mikro-şebekelere yönelik çözümlere de önem veriyoruz.


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI REKLAM

SGE MÜHENDİSLİK

SCADA YAZILIMI SEÇİM KRİTERLERİ Günümüzde üretimde ve elektrik iletiminde kullandığımız cihazların haberleşme yetenekleri arttıkça farklı cihazları tek bir merkezden yönetim ve kontrol edebilme ihtiyacı artmıştır. Scada sisteminin tanımı Kapsamlı ve Entegre Veri tabanlı Kontrol ve Gözetleme sistemi olarak tanımlanabilir ve sektörde bu ihtiyacın tanımı HMI, Akıllı Makine, Akıllı Şebeke, Otomasyon yazılımı gibi birçok isimle adlandırılabilir.

S

cada sistemlerin temelinde sonuçta farklı cihazlar ile farklı iletişim protokolleri ile haberleşebilen ve bu veriler ile sistemi yöneten/izleyen bir yazılım program vardır. Bu program bir bilgisayar programcısının sadece belirli bir ihtiyaca göre yazdığı bir yazılım olabileceği gibi çok uzun yıllar boyunca geliştirilen ve halen gelişimine devam eden bir yazılımda olabilir. İşte bu yazımızda bu programı seçerken çok temel olarak nelere dikkat edilmesi konusunda kısaca bilgiler vereceğim. Esnek Görüntüleme: Programınız ne kadar gelişmiş olursa olsun, bu programın sonucu ekrandır. Bir veya çoklu ekran üzerinden sistemin görüntülenebilmesi, farklı çözünürlüklere otomatik adaptasyonu istenmesi gereken bir özelliktir. Scada sistemlerinin amacı yönetmek ve kontrol etmek olduğundan operatörler için farklı ekrandan sistemi izleyebilmesi önemli bir ihtiyaçtır.

Karmaşık projeleri hızlı geliştirme: Dinamik efektler ile kendi kontrol fonksiyonlarınızı ve reçetelerinizi cihazlara ve sisteme yükleme, güvenli ve hızlı geliştirme scada sistemlerinin olmaz ise

olmaz özelliğidir. Scada programları arasındaki temel fark ise ne kadar parametreyi ne hızla kontrol edip, ne şekilde bir sisteme ihtiyaç duyabileceğiniz konusunda ortaya çıkmaktadır. Örneğin bir scada programında tasarlanabilecek bir runtime dosyası 500MB bir alan kaplarken, aynı özellikte çalışan bir diğer scada sisteminde 1MB tutabilmektedir. Dolayısıyla izlenen/ kontrol edilen parametre sayısı yükseldikçe scada sistemlerin performans farkı ortaya çok açık bir şekilde çıkmaktadır. Farklı Dil seçeneği: Geliştirilen bir scada yazılımın dünyanın farklı ülkelerine satılması durumunda programın dilini değiştirebilme yeteneği oldukça önemlidir. Örneğin Türkiye’de üretilen bir makinayı kontrol eden HMI ekranı Türkçe yapıldıktan sonra, makine örneğin Fransa’ya satıldığında dilin Fransızcaya yazılımın yeniden dizayn edilmeden değiştirilmesi önem arz edecektir.

Sistem çalışırken değişiklik: Scada sistemlerinin en önemli özelliği kontrol ve izleme olduğu düşünüldüğünde, bu programda değişiklik yapılması istendiğinde programı kapatıp kontrolü kaybetme istenmeyen bir özellik olacaktır. Dolayısıyla sistem çalışırken, istenen değişiklikleri yapabilmek temel bir ihtiyaç olarak ortaya çıkacaktır.

Dokunmatik Ekranlarda çalışabilme: Günümüz teknolojisinin gelişim hızı düşünüldüğünde scada sistemlerinin de çok hızlı bir şekilde adapte olma ihtiyacı söz konusudur. Dokunmatik ekranlarda çalışabilme özelliği bu ihtiyaçtan

147 Eylül

2015


ortaya çıkmaktadır. Bu noktada scadanın worldview ekranlarını desteklemesi önemlidir. Örneğin fabrikanın bir noktası görüntülenirken uzaklaşarak tüm fabrikanın görüntülenmesi önemli olacaktır. DIRECTX11 Desteği: Scada sistemlerinin özellikle grafiksel çalışmada CPU yükünün azaltılması için Directx11 desteğinin olması çok önemli bir özelliktir. Bu desteğe sahip olmayan yazılım bir noktada CPU’da kilitlenmeye yol açacaktır. Elementler: Grafiksel görüntüleme veya hareketli elementlerin scada sisteminde standart olması ve projeler yapıldıkça farklı projelerde kullanılabilmesi sistem geliştirmelerinde önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkacaktır. Hareketli Proses Ekranları: Dinamik elementlerin kolay bir şekilde geliştirilmesi scada sistemlerinin performansını belirleyen en önemli özelliktir. Örneğin 3 farklı jeneratörden beslenebilecek bir elektrik sisteminde hangi noktaların hangi jeneratörlerden beslendiğini operatörün anlaması için otomatik renklendirebilmek önemli ve işlevsel bir ihtiyaçtır. Bu işlemi otomatik yapan bir scada sisteminde runtime dosyası çok ufak olurken, farklı scada sistemlerinde ekranda görünen her çizgi ve elemente kod yazılması ihtiyacından kaynaklı proje dosyasının büyüklüğü önemli oranda arttığı gibi hata yapma olasılığı yükselmektedir. WPF: WPF elementleri özellikle grafik tasarımcıları tarafından geliştirilen grafiklerin grafiksel ve fonksiyonel olarak scada ekranlarına aktarılabilmesi yeteneği görselliğin çok önem taşıdığı projeler için istenmesi gereken özellik olacaktır. Dinamik Trend: İstenen parametrelerin kayıt ederek veya etmeyerek trend ekranlarında istenen renkte veya şekilde dinamik bir şekilde gösterilebilmesi scada sistemlerinde olması gereken bir özelliktir. Raporlama: Scada sistemlerini birbirlerinden ayıran en önemli özelliklerin başında gelmektedir. Mevcut durum, arşiv durumu, alarm ve olay durumlarında raporlama çıkartabilme yeteneği scada sistemlerini sadece izleme sistemlerinden ayırarak yönetimsel işlevler kazanmasına neden olur. İleri Raporlama: Gerçek zamanlı ve geçmişe yönelik dataları kullanarak, farklı databaselerden veri kullanarak KPI hesaplamaları, ISO 50001 raporlamaları hazırlanması gibi yetenekler ilk kurulum sonrasındaki ihtiyaçları karşılayabilme adına çok önemli yetenekler olarak karşınıza çıkacaktır. Arşiv: İstenen önemli dataların arşivlenmesi ve gerekli

148 Eylül

2015

olduğu durumlarda tekrar geri çağrılarak hızlı bir şekilde incelenebilmesi scada sistemlerinin performansı ile doğrudan ilişkilidir. ERP-HMI İletişimi: Tek yönlü veya çift yönlü olarak muhasebesel veri ile üretim verilerini ve üretim maliyetlerini birleştirme yeteneği çok önemli bir özelliktir. Örneğin Türkiye’de maalesef bu konu çok iyi bilinmemesinden kaynaklı birçok yazılım fabrikalara uygulanmakta ve daha sonrasında ek yazılımlara ihtiyaç duyularak sistemler aşırı pahalı hale gelmektedir. Üretim planlama, üretim maliyetlerini online olarak muhasebe sistemlerine aktarılması, üretilen ürün bilgilerinin ERP sistemlerine girilmesi çok önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıktığı düşünülürse yatırımları bu noktada dikkatli yapmanın önemi büyüktür. İşletim Platformu: IEC61131-3 programlamadan detaylı raporlamaya kadar Window CE, Windows 7 ve Windows 8, Server 2008, Server 2012 altında çalışabilen ve gerçek 64 Bit tabanlı yazılım olması scada sistemlerden istenecek önemli bir istek olmalıdır. Yedekleme: Herhangi bir programlamlama dili kullanmadan parametre ayarları ile projeler yaratabilme ve gerçek yedekleme sistemlerini database ile kurabilme yeteneği. Şuan birçok scada sistemi yedekleme mantığını desteklese bile, yedekleme mantığı içerisinde database yedeklemesi bulunmamaktadır ancak iki scada için tek database kullanılır. Dolayısıyla yedekleme ihtiyacı söz konusu olduğunda iki farklı database kullanan sistemler tercih edilmelidir. Network altyapısı: Döngüsel yedeklemeye ve clientlar ile 128bit şifreleme yeteneği, IPv6 desteği, network içerisinde otomatik alt projeleri yükleme gibi yetenekleri gibi özellikler scada sistemlerinde belirleyici olacaktır. Güvenlik, kullanıcı yetkilendirmesi gibi konular scada sisteminden istenmesi gereken temel konulardandır. Hardware Bağımsız: Sistemde kullanılacak hardware


Okan Sarıkayalar Elektrik Yüksek Mühendisi SGE Mühendislik /Zenon Scada

markası bağımsız dizayn yeteneğine sahib olabilmesi sistemin gerçekten çok önemlidir. Bu özelliği sağlayabilmek için scada sistemlerinin piyasada bulunan cihazlar ile haberleşme için protokolleri barındırması gereklidir. Bu sayede ilk kurulum ihtiyacında 1 driver ihtiyacı olsa da ileride kullanılacak sistemler ile harici bir yazılım olmadan haberleşme yeteneği. Protokollerde Standartlar: Uygunluğu 3.parti kuruluşlar tarafından belgelenmiş OPC DA, OPC UA, SNMP, Modbus RTU, Open Modbus TCP gibi birçok protokol yanında scada sistemlerinin OPC UA Server sertifikalı desteğinin olması, özellikle Enerji protokolü IEC 61850’de KEMA sertifikasının olması projelerde hardware bağımsız hareket kabiliyeti kazandıracaktır. Database Desteği: Standart ODBC/OLE DB destekleri scada sistemlerine Oracle,MSSQL Server, DB2, Informix gibi tüm yaygın databaseler ile iletişim kabiliyet kazandıracaktır. Gateway: Günümüzde kullanılan scada veri yönetme ve kontrol sistemleri bölgesel ihtiyaçları karşılayabilirken, farklı üst yazılım veya hardware’e bilgi aktarması ihtiyacı da söz konusudur. Bunun için scada yazılımlarının OPC Server, SQL-Online, Modbus RTU Slva, Open Modbus TCP, Slave DEC-TCP, DNP3 Slave, IEC60870-101 ve IEC60870104 Slave gibi özelliğe sahip olup, üst yönetim sistemlerine veri aktarabilmesi beklenmektedir. Dolayısıyla Scada sistemleri 500’e yakın driver ile sistemlerden veri okuyabilir ve bunlar işledikten sonra üst sistemlere istenen verileri aktarabilme yeteneğine sahip olması beklenir. Geliştirme: Scada sistemlerinden istenmesi gereken en önemli ve belki en çok dikkat edilmesi gereken bir özelliktir. Bu konuda şu şekilde örnek verebiliriz. Örneğin bir makinanız var ve bu makinanın Window CE olarak çalışan bir HMI ekran var. Projenize bu ekran ile başlayıp mevcut her türlü PLC ile haberleşip, kontrol ve izleme ekranı kurdunuz ancak daha sonra ikinci makinanız geldi ve üretim farklılaştırması yapıp farklı ürünler üretmeye başladınız. Bu durumda mevcut projenizi dilerseniz bir PC’ye yükleyip 2 makinayı birden kontrol ve izleme yaptınız. Fabrikanız geliştikçe makinalarınızı bu kontrol ekranlarına eklediniz. Birgün muhasebe departmanı örneğin SAP gibi bir sisteme geçmeye karar verdiğinde sizden üretim bilgisi ve maliyetlerini aktarmanızı istediğinde scada üzerinde gerekli modülleri aktif edip bu verileri direkt olarak SAP’ye yazabilirsiniz ve dilerseniz muhasebeden sizde gerekli verileri çekebilirsiniz. Genişleyen OG ve AG Elektrik sisteminizi artık yönetemez hale geldiğinizde tüm

elektrik izlemesini, yük atmanızı bu izleme sistemine dahil edebilirsiniz. İşte tek bir HMI ekranında başlayan projeniz komple bir izleme sistemi haline dönüştü. Böyle bir yazılım seçmemiş olsaydınız yukarıdaki ihtiyaçları karşılamak üzere fabrikanıza belki onlarca yazılım alıp, bu yazılımları yönetmeniz gerekecekti. Farklı Sektörler ile uyumluluk: Günümüzde scada sistemlerine ihtiyacı olan birçok farklı sektör bulunmaktadır. Bu sektörler İlaç, Gıda, Enerji, Otomotiv gibi birçok farklı sektör olabilir ve sektörlerin kendi içlerinde özel standartları olabilir. Örneğin ilaç sektöründe FDA 21 CFR Part 11 önemli olabilirken, Enerji sektöründe IEC61850 Kema sertifikası önemli olacaktır. İşte tek bir yazılım platformunun birçok sektörün ihtiyaçlarına göre tek bir yazılım çözümü olması bu noktada önemlidir. Sonuç olarak scada sistemleri canlı sistemlerdir. Scada sistemlerine yapılan yatırımın geri dönebilmesi ve firmaların verimliliğine önemli ölçüde katkıda bulunması şarttır. Bu amaç doğrultusunda yapılan scada yatırımınında verimliliği önem arz edeceğinden doğru yatırımla doğru sonuçlar ortaya çıkacaktır.

149 Eylül

2015


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

ABC ENSER

Demir Çelik Sektöründe Enerji İzleme, Raporlama ve Veri Analizi Günden güne büyüyen global ekonomide enerji giderleri her geçen gün biraz daha önem kazanarak dikkatleri üzerine çekmiştir.

NEMO 96 HD

NEMO 96 HD+

150 Eylül

2015

Ü

lkeler enerji ihtiyaçlarını karşılamak için hidroelektrik santrallerinden nükleer santrallere kadar birçok enerji üretim çözümleri bulmuştur. Her ne kadar üretim konusuna yoğunlaşsalar da enerji tasarrufunun en az üretim kadar önemli olduğunun farkına varmışlardır. Bu sebeple birçok ülke enerji verimliliği hakkında yasalar çıkartarak teşvik fonları vb. çalışmalar yapmıştır. Ülkemizde özellikle enerji verimliği konusu Demir çelik sanayi tarafından irdelenmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Demir çelik sanayinde enerji verimliliği çalışmalarının artması, beraberinde Enerji İzleme Sistemlerinin de önemli bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkarmıştır. Doğru çalışmalar yapabilmek ve doğru noktalara müdahale etmek için iyi bir Enerji izleme sistemi tasarlamak gerekmektedir. ABC Enser, Distribütörü olduğu IME Enerji Analizörleri ve Movicon SCADA ile sektöre kaliteli ve kusursuz çözümler sunmaktadır.

ABC Enser, enerji izleme ve raporlama sistemlerinden birini de Demir Çelik sektörünün öncü isimlerinden Kaptan Demir Çelik End. Tic. A.Ş. Marmara Ereğlisi Üretim Tesislerinde devreye almıştır. Sistem; Çelikhane, Haddehane ve Oksijen tesislerinin 6,3 kV ve 34,5 kV OG (Orta Gerilim) Fiderlerinin enerji kalitesi analizini ve raporlamasını yapmaktadır. OG fiderlere IME Nemo96 HD+ Enerji Analizörleri bağlanmıştır. Uygulamada her tesis için 1 Adet alarm modülü kullanılmıştır. Alarm modülleri tesislerin reaktif güç seviyeleri ayarlanan seviye dışına çıkması durumunda ilgili tesis personellerini uyarmaktadır. Ölçülen değerlerin merkezden izlenebilmesi için her tesiste Modbus hattı oluşturulmuştur. Oluşturulan her modbus hattı Serial / Ethernet çeviriciler yardımı ile mevcut ethernet ağına dahil edilmiştir. Böylece merkezde kurulan Movicon Scada ile haberleşme sağlanmıştır. IME Enerji Analizörleri fiderlere ait


akım, gerilim, aktif güç, reaktif güç, harmonik vb. tüm elektriksel büyüklükleri ölçmektedir. Movicon Scada ise ölçülen büyüklüklerin ekranda online takibini, analizlerini, kayıtlarını, raporlarını, arşivlerini, geçmişe dönük trendlerini ve alarmlarını oluşturmuştur. Raporlar PDF formatında günlük haftalık ayık ve yıllık olarak bilgisayarda yedekli olarak kayıt edilmektedir. Sistemde ölçülen değerlerin alarm eşikleri runtime da değiştirilmektedir. Harmonikler 50. seviyeye kadar akım ve gerilim olarak her fider için ayrı sayfalarda gösterilmiştir. Trend sayfalarında ölçülen değerler çoklu gösterilerek detaylı analiz yapabilme olanağı sağlanmıştır.

Enerji Analizörü Teknik Özellikleri

Nemo96 HD+ 80V-690V ölçü girişi ile özel gerilim seviyelerine (690VAC, 540 VAC vb.) direkt bağlantı ile cevap verebilmektedir. Aynı zamanda Gerilim trafosu dönüştürme oranı 1…3000 e kadar tercih edilerek OG ve YG (Yüksek Gerilim) sistemlerde de kullanılmaktadır. 1-5A akım trafosu giriş tercihi, 80-230V AC ve 11-300V DC üniversal harici besleme girişi ile her gerilimde tercih edilebilmektedir. 50. seviyeye kadar akım ve gerilim harmonik ölçümü yapma kapasitesine sahip gerçek bir analiz cihazıdır. 17 Adet Plug in modüle sahiptir. Pals, alarm Analog (mA) çıkışı, Modbus TCP, Modbus Serial, BACnet Profibus, MBus, N2Bus,JBus, Lonworks, gibi birçok opsiyon ile farklı sistemler kurulabilmekte ve istenilen haberleşme altyapısında tasarlanabilmektedir.

Movicon Scada Özellikleri Movicon; esnek yapısı, geniş kütüphanesi, güçlü görselleri ile profesyonel projeler tasarlama olanağı sunmaktadır. Tasarım sistemi XML üzerine kurulmuş olup, kullanımı kolay, performansı yüksek ve açık bir yapıya sahiptir.

Movicon WinCE, Win32, Win64, WinXP, Vista, Win7 veya Win8 altında çalışmaktadır. Network yapısı üzerinde kurulabilecek olan Redundancy ile sisteminizi azami güvenli hale getirebilirsiniz. Bu yolla sistem sürekli senkronize kalır ve herhangi birinin arızalanması durumunda diğeri devreye girer. Windows ortamının getirdiği tüm olanak ve esnekliklerden yararlanmaktadır. DataLoggers olarak adlandırılan veri kayıt yönetim sistemi ile kayıtlar zamana, komuta ya da kaydı tutulacak verilerin değişimine bağlı olarak gerçekleştirilebilir. Saat, dakika, saniye ya da milisaniye frekanslı tanımlamalar yapılabilir. Günün belli saatleri için kayıt tutma aralığı belirlenebilir. ODBC (Open DataBase Connectivity) desteği vardır. Diğer database sistemleri ile haberleşmeye açık bir yapısı vardır.(SQL Server, Oracle, MSAcsess, MYSQL,...) Movicon Microsoft ürünlerini ve Windows tabanlı MES, ERP programlarını destekler. Movicon, bünyesinde Net tabanlı güçlü bir rapor oluşturma aracı olan “Report Designer” bulundurmaktadır. Bu rapor oluşturma aracı Crystal Report ile bir arada bulunmaktadır. Report Designer bünyesinde birçok analiz ve istatistik fonksiyonlarını, filtreleri, sorguları, formülleri ve grafikleri bulundurmaktadır. Movicon aracılığı ile oluşturulan raporlar farklı formatlarda (pdf, html, txt, csv, xls, jpeg vb.) görüntülenebilir, filtrelenebilir ve yine istenen formatta e-mail olarak gönderilebilir. Movicon WebClient özelliği Server PC de istenildiği şekilde yapılandırılabilir. Serverdan bağımsız olarak; WebClient için ekran boyutları, kalitesi, ekranda görüntülenmek istenen nesnelerin seçimi, bağlantı hızı, erişim hakkı ve şifre koruması özellikleri ayarlanabilir. Alarmlar tablo yada banner şeklinde görüntülenebilir. Alarm istatistik fonksiyonu ile grafik tabanlı raporlar oluşturulabilir. Alarm penceresinde alarmın oluşumuna dair tarih, zaman, aktif süre, alarmın görülme ve resetlenme anı, öncelik düzeyi vb. izlenebilir. Ayrıca alarmlar için yorum yazılabilir ve bunlar geçmişe dönük izlenebilir. Alarma ait tüm durumlar tanımlı kullanıcılara SMS, FAX, E-MAIL, Sesli Mesaj yoluyla iletilebilir. Enerji İzleme sistemlerin en önemli faydası da VAP (Verimlilik Artırıcı Projeler ) için büyük avantajlar sunmasıdır. VAP geliştirilecek noktaların belirlenmesi ve proje öncesi değerlerin düzenli kaydedilmesi

151 Eylül

2015


Demirçelik sektöründe ham maddeden sonra ilk büyük gider enerjidir. Türkiye’de Demir Çelik sanayi elektrik enerjisi tüketimi diğer sanayilerin içinde yüzde22 lik dilime sahiptir. Bu da ortalama yıllık 21.000 MWh’a denk gelmektedir. Yapılan Enerji İzleme Sistemlerinde hangi fiderden ne kadar enerji çekilir?, Benzer fiderlerde farklı enerji tüketimi varmıdır? Eğer fark varsa hatalı fiderin incelenmesi ve arızanın tespit edilmesi bu uygulamalar ile sağlanır. Hatta işletmeler aldıkları bu veriler ile günün hangi saatlerinde hangi sistemlerini daha yoğun çalıştırması gerektiğini planlayabilir ve böylece enerji fiyatlarının pahalı olduğu

152 Eylül

2015

zamanlarda daha az enerji tüketme yoluna giderek ciddi tasarruflar elde edebilirler. Hatların kompanzasyon sistemlerinde herhangi bir arıza olması ve hattın güç faktörünün (CosØ) istenilen değerin altına düşmesi durumunda işletme personelini uyararak reaktif güç tüketimini de engellenir. Enerji Verimliliği analizleri yapmak için Enerji izleme Sistemleri her işletmenin ihtiyaçlarına uygun mühendislik çalışmaları gerektirmektedir. ABC Enser, sadece Demir çelik sanayinde değil, birçok endüstriyel alanda, ölçme, görselleştirilme, kontrol, raporlama, arşivleme, arıza ve ön kestirimci bakım analizleri gibi her tesis için özel çözümler sunmaktadır.


ENERJİ İZLEME VE SCADA • TANITICI MAKALE

BTC

Santrallerin SCADA ile merkezi olarak onlIne izleme ve kontrolü Santral işleten firmalar enerji piyasası düzenleyici kurumların taleplerini ve serbest piyasa ile müşterilerin artan ihtiyaçlarını karşılamanın yanında, güvenli, verimli ve karlı sistem işletmesini de sağlamak zorundadırlar. Bu bağlamda tedarik kalitesini optimize etmek, üretim ve işletme maliyetlerini azaltmak için uygun teknolojik sistemlerin destekleri gereklidir. Bu çalışmada merkezi olarak online izleme ve kontrol yardımı ile santrallerin teknik ve ticari açıdan optimal işletimi konusu ele alınmıştır.

Mustafa Dönmez Bölge Müdürü BTC Business Technology Consulting AG

Enerji Üretimine Etkiyen Faktörler Enerji sektöründeki özelleştirme ve liberalleşme doğal gaz ve elektrik dağıtımı alanlarından sonra elektrik üretim piyasasında da hızla ilerlemektedir. Kamuya ait santraller özelleştirildiği gibi özel sektör tarafından birçok küçük ve büyük santraller yapılmakta ve işletmeye alınmakta. Ayrıca liberalleşen piyasada ayrıştırma (unbundling) nedeni ile şebeke ve santral işletmecileri ile enerji ticareti yapan firmalar birbirinden ayrılmaktadır. Böyle dinamik piyasa koşullarında uzun vadeli arz güvenliği, üretimin teknik ve ticari optimizasyonu, sistem güvenliği ve güvenilirliği daha da önem kazanmaktadır. Enerji üretiminde temel piyasa yapısı ikili anlaşmalar, gün öncesi piyasası, gün içi piyasası, dengeleme güç piyasası ve yan hizmetler olarak ele alınabilir. Bu çerçevede santral yatırımları ve bakım planları, yakıt

anlaşmaları ve tedariki, gün öncesi dengeleme ve optimizasyon, rezerv planlama, arz ve talep dengesi gibi konuların santraller için dikkate alınması gerekir. Enerji firmalarının bu yeni rekabetçi ortamda varlıklarını sürdürebilmeleri ancak amaca yönelik iş süreçleri, saha ekipmanları ve BT (Bilgi Teknolojileri) sistemleri ile sağlanabilir. Sürekli dönüşüm içinde bulunan piyasa bu yeniden yapılanma sürecinde ihtiyaçları karşılayacak teknik çözümlere gereksinim duyar. Özellikle enerji borsasının devreye girmesiyle santrallerin planlama, işletme ve optimizasyonda kapsamlı çözümlere ihtiyaç duyulduğu için SCADA ile merkezi olarak online izleme ve kontrol kavramı öne çıkarmaktadır.

Enerji Santrallerinin Teknik ve Ticari Açıdan Optimal İşletimi Sürekli ve kaliteli enerji üretimi ülkeler için hayati önem taşır. Elektrik enerjisi uygun maliyetli teknolojiler

Şekil 1: Santrallerin merkezden online izlenmesi ve kontrolü

153 Eylül

2015


uygulaması üretim firmalarının bu ihtiyaçlarına çözüm getirmektedir. Firmalar bu sayede farklı tip ve büyüklükteki enerji santralleri, santral blokları ve üniteleri tek merkezden izler ve yönetebilirler.

Üretim programlarının merkezi olarak izlenmesi ve kontrolü

Şekil 2: BTC PRINS PPM ile primer, sekonder, tersiyer kontrol, yük frekans kontrolü

geliştirilemediği için henüz depolanamadığından yapılan elektrik üretiminin anlık olarak elektrik tüketimi ile örtüşmesi gerekir. Enerji üreticisi firmaların portföyünde genelde değişik türde santraller vardır (kömür, doğal gaz, hidrolik, rüzgâr, güneş vs.). Bu santrallerin üretim maliyetlerini etkileyen türlerine göre değişik faktörler söz konusudur (santral üretim birimlerinin teknik yapılarındaki farklılıklar, vergiler, satın alma stratejileri ve maliyetleri, santrallerin teknik kısıtlamaları, arıza ve bakım nedeni ile kullanılabilirlikleri gibi). Ayrıca bu santraller ülke içinde coğrafi açıdan firma merkezinden çok uzak bölgelerde dağınık olarak bulunurlar. Bu da merkezi ve online izleme ve kontrol açısından önemli bir faktördür. Özelleştirmeler ve enerji piyasasının liberalleşmesi ile beraber enerji alanında özel sektör firmalarının da devletin yanında üretici olarak çıkmasıyla, teknik ve ticari açıdan optimal ve sürdürülebilir santral işletimi çok önemli bir konu olmuştur. Enerji üretimi piyasa yapısı üç katmanlı olarak düşünülebilir. Bu yapıya göre en alt katmanda değişik türde santrallerin bulunduğu üretim tesisleri vardır. En üstteki katmanda ise tahmin, optimizasyon ve üretim planlama gibi sistemler bulunur. Bu sistemler üretim tesislerinin teknik ve ticari açıdan hedefe uygun işletilmesini amaçlar. Bunun için tüketim tahminlerinin yanında buna bağlı olarak santraller arasında optimal üretim dağılımının planlandığı ticari ağırlıklı sistemler de burada yer alır. Böyle bir yapıda üst katta teknik ve ticari şartlar ve hukuki sözleşmeler çerçevesinde belirlenen üretim planlarının en alt kattaki santrallere dağıtılması, izlenmesi ve ticari zararlara yol açmadan bunların gerçekleştirilmesini sağlayan orta katmanda bulunan teknik yönetim sistemlerine ihtiyaç vardır. Bu amaçla geliştirilen PRINS PPM (Power Plant Management)

154 Eylül

2015

PRINS PPM uygulaması ile santrallere ticari ve teknik kriterler çerçevesinde takip etmeleri gereken günlük üretim programları ve ekonomik çalışma çizelgeleri (set değerler,, load profiles) ve diğer kontrol sinyallerini direkt ve hızlı bir şekilde uzaktan kontrol (Telemetri) protokolleri ile gönderilir. Ayrıca gerektiğinde kontrol sinyali ile değişen güç üretimlerinin ilgili santrallere dağıtılması için de kullanılabilir. Türkiye elektrik sisteminde özel anlaşmaya tabi olan yan hizmetlerden biri de Yük-Frekans kontrolüdür. Primer, sekonder ve tersiyer frekans kontrolü yan hizmetler yönetmeliğinde tanımlıdır. BTC PRINS PPM ile yan hizmetler kapsamında enerji üreten santrallerin gerektiğinde TEİAŞ ile haberleşerek üretim yapmaları imkânı da vardır. Almanya’daki Vattenfall firmasında 50’den fazla santral (2-800 MW, toplam > 10.000 MW) BTC PRINS PPM ile merkezi olarak izlenmekte ve optimizasyon programları ile entegre bir şekilde firmanın teknik ve ticari amaçlarına uygun olarak yönetilmektedir. Bir başka konu da sözleşmelere göre üretim planlarının uygulanmasıdır. Yapılan sözleşmelerdeki zaman ve üretim limitlerine uygun üretimin yapılmasını sağlamanın yanı sıra gerektiğinde faturalamada veya hukuki anlaşmazlıklarda kullanılmak üzere üretimlerin izlenilmesi de önemlidir. Bu tür merkezi izleme ve kontrolde üretilecek gücün dağıtılması rezerv

Şekil 3: Sözleşmelere göre üretim planlarının uygulanması


kapasite yükümlülüğü ile orantılı olarak, bu kapsamda planlanmış olan tüm üretim tesislerine veya devreye alma sırasına göre (Merit Order List) gerçekleştirilebilir. Şekil 3’te sekonder kontrol ile ilgili bir örnek verilmiştir. Enerji firmasının sözleşmeler gereği tanımlanan üretim sınırları kırmızı çizgilerle tanımlanmıştır Sarı renk kontrol sinyallerini, yeşil renk saniyelik, mavi renk dakikalık üretim değerlerini gösterir.

Üç Kademeli İzleme, Kontrol ve Raporlama BTC PRINS PPM ile santrallerin uzaktan izlenmesi ve kontrolü genelden detaya doğru üç değişik seviyede yapılabilir. En üst katmanda enerji firmasındaki tüm santraller üretim türünden bağımsız olarak izlenir. Genelde firma sahipleri veya üst yönetimin değişik yerlerde bulunan santraller ve üretim durumları hakkında bilgilenmesine hizmet eder. İkinci katmanda bir santrale ait tüm üretim birimleri ile ilgili parametreler (genelde santral müdürü tarafından) izlenip kontrol edilebilir. Üçünü katmanda bir jeneratörün üretimine ait tüm detay veriler (örneğin mühendis ve teknisyenler tarafından) izlenip kontrol edilebilir. Bütün bu yapılan işlemler raporlama mekanizmaları ile ilgili çalışan veya yöneticilere otomatik olarak ulaştırılır.

Sonuç Enerji üretim firmaları sistemlerinin yönetimini yeni yapılandırmada birçok değişik ve yeni şartlar ile karşı karşıya kalırlar (enerji üreticilerinin değişen yapısı, yasal yükümlülükler, enerji şirketinin heterojen santral ve sistem yapısı, birçok farklı bilgi

Şekil 4: Seviye 1, tüm santrallerin üretimlerine genel bakış ve raporlamalar

sistemleri ve yeni süreçler gibi). Bu firmaların teknik ve ticari açıdan hedefe yönelik çalışmaları gereklidir. Bunun için piyasa koşullara uyum sağlamak amacıyla entegre çalışmaya hizmet eden gerekli BT (Bilgi Teknolojileri) sistemlerini de kapsayan teknik düzenlemeleri yapmaları kaçınılmazdır. Santrallerin ve şebekenin optimal işletilmesini planlayan sistemler ve enerji üretim tesisleri arasında teknik yönetim katmanı olarak çalışan çözümlere ihtiyaç vardır. Bu, sistem sürekliliği ve güvelik açısından olduğu kadar finansal verimlilik açısından da gereklidir. Merkezi bir santral yönetimi olan BTC PRINS PPM, uygun telemetri protokolleri (IEC 60870-5101, IEC 60870-5-104, ICCP-TASE 2…) ile coğrafi olarak dağınık ve her türden santral tipi için teknik ve ticari amaçlara uygun optimal enerji üretimini mümkün kılar. Ayrıca normal işletim ve primer, sekonder, tersiyer kontrol ile gerçekleşen dengeleme güç üretimlerinin faturalanması için verilerin ilgili diğer dış programlara sunulmasını da sağlayan ve giderek çeşitlenen görevlerde kullanılan bu online izleme ve kontrol sisteminin avantajları şunlardır:

Dağınık olarak bulunan üretim birimleri için ortak bir online izleme ve kontrol sistemi Her türden santral tipine uygun (HES, RES, GES, Kömür, Doğal gaz …) Aktif güç üretiminin ve primer, sekonder, tersiyer kontrolün izlenmesi ve kontrolü Santral, blok ve ünite bazında elektrik üretim izlenmesi ve kontrolü Teknik ve ticari başarı için diğer dış sistemler ile entegrasyon (optimizasyon, faturalama, yük frekans kontrol sistemleri …)

Kaynaklar Dönmez, Mustafa , “Enerji Santrallerinin optimal Yönetimi” ST Elektrik-Enerji Dergisi / Nisan 2013 Dönmez, Mustafa, “Enerji SCADA sistemleri “, S.T. Elektrik Enerji, Sayfa 28-30, 2010. Dönmez, Mustafa, “Enerji ve Altyapı Kontrol Sistemleri “, S.T. Elektrik Enerji, Sayfa 50-53, 2012. Dönmez, Mustafa, “Akıllı Şebekeler ve Entegrasyon “, EMO Akıllı Şebekeler ve Türkiye Elektrik Şebekesinin Geleceği Sempozyumu, Sayfa 75-83, 2013 Uslar, M., IT in der Energiewirtschaft, GTO-Verlag, Berlin, 2008 Köhler-Schule, Christiana., Informationsund Kommunikationstechnologie in der Energiewirtschaft, KS-Energie-Verlag, Berlin, 2010.

155 Eylül

2015


WIN FUARLARI KAZANDIRIR! / WIN FAIRS MAKE YOU WIN!

WIN EURASIA Automation OTOMASYON Uluslararası Endüstriyel Otomasyon Fuarı International Industrial Automation Fair ELECTROTECH Uluslararası Enerji, Elektrik ve Elektronik Fuarı International Energy, Electric and Electronic Technologies Fair HYDRAULIC&PNEUMATIC Uluslararası Akışkan Gücü Teknolojileri Fuarı International Fluid Power Technologies Fair MATERIALS HANDLING Uluslararası Taşıma, Depolama, İstifleme ve Lojistik Fuarı International Materials Handling and Logistics Fair

17-20 Mart / March 2016 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, Tüyap Fair Convention and Congress Centre İstanbul ▪ Türkiye win-automation.com

Hannover-Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş. Tel. +90 212 334 69 00 Faks +90 212 230 04 80 Email: info@hf-turkey.com

/winfairs /winfairs

BU FUARLAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. THESE FAIRS ARE ORGANIZED WITH THE INSPECTION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.


Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik

Yeni nesil

profesyonel

el aletleri

Panasonic’in deneyimini ve birikimini aktardığı Yeni Nesil Profesyonel El Aletleri serisinde yer alan her bir ürün kullanıcısına uzun süreli kullanım, yüksek performans avantajı sunmayı hedefliyor.

Y

eni Nesil Profesyonel El Aletleri’nin daha fazla güç kullanımı gerektiren çalışma ortamlarında sergiledikleri performans, kablolu ürünlerden daha aşağı düzeyde kalmamakta. Yeni Nesil Profesyonel El Aletleri, tercihleri etkileyen sağlam bataryaya ek olarak suya ve toza karşı dayanıklılık konusunda da farkını göstermektedir. En zorlu koşullara uyum sağlayacak şekilde üretilen ürünler, yüksek seviye toz ve su korumasına sahipler. Matkap vidalama, vidalama, darbeli matkap vidalama, darbeli somun sıkma / vidalama, SDS – plus kırıcı / delici, avuç taşlama, silikon tabancası, el feneri, üfleme makinesi, el süpürgesi ve birbirinden fonksiyonel testerelerden oluşan geniş ürün serisi, hafif işlerden en ağır işlere profesyonellere her noktada çözüm üretmekte. 3 yıl garanti, genişletilmiş ürün ailesi ve artırılmış akü kapasitesine sahip Panasonic Profesyonel El Aletleri, VİKO by PANASONIC satış kanalıyla profesyonellerle buluşurken, Türkiye geneline yayılmış 21 servis noktası, satış sonrası destek için hazır bulunmakta.

157 Eylül

2015


qFluke 719Pro-30G Elektrikli Basınç Kalibratörü

719Pro, mA sinyallerini besleyen, simüle eden ve ölçen tam işlevli bir devre kalibratörü içerir. Bu da onu yüksek hassasiyetli vericileri, basınç anahtarlarını ve basınç ölçerleri kalibre etmek için ideal bir test aracı yapıyor. Geniş arka aydınlatmalı ekran ile ölçüm esnekliğinde son noktaya ulaşın. Bu ekranda bir kerede üç parametre gösterilir: • Dahili veya harici sensörden basınç ölçümü • Beslenen/simüle edilen veya ölçülen mA değerleri • Opsiyonel RTD probuyla ölçülen sıcaklık

q Fluke Ti400 Kızılötesi Kamera Fluke Ti400 kızılötesi kamera, mükemmel odaklı görüntüler elde etmek için LaserSharp AutoFocus özelliğiyle donatılmış. Her kızılötesi kamera kullanıcısı, bir kızılötesi muayene yaptığında sağlanması gereken en önemli şeyin odak olduğunu bilir. Sıcaklık ölçümleri, odaklı görüntü olmadan doğru olmayabilir ve bazen 20 derece kadar sapma olabilir. Bu nedenle, herhangi bir sorun kolayca gözden kaçabilir. LaserSharp otomatik odak size tam olarak nereye odaklandığınızı söylüyor. Odaklanmadan önce hedefinize olan mesafeyi bir lazer kullanarak ölçer. Mükemmel odaklı bir görüntü için kırmızı lazer noktasını incelediğiniz ekipmanın üzerine getirin ve ardından tetiği çekip bırakın. Beş adede kadar ek ölçümü kablosuz olarak yakalayın. Sorunları hızlıca bulmak için geliştirilen ücretsiz bellenim güncellemesi, termal görüntüleme cihazınızdaki CNX Kablosuz Sistem özelliğini etkinleştirerek 5 adede kadar ek ölçüm yakalamanıza olanak tanır. Sorunları daha hızlı teşhis etmeye yardımcı olan bu ek ölçümler, daha ayrıntılı raporlar oluşturmak için ek veri sağlar. Özel uygulamalarda kullanım alanını genişletmek için sahaya kurulabilir telefoto ve geniş açılı objektifler kullanılabilir ve sesli açıklama özelliği, kağıt-kalem ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Pakete Fluke SmartView yazılımı da ücretsiz olarak eklenmiş durumda.

158 Eylül

2015

ÖZELLİKLER • • • • • • •

AutoBlend modlu, patentli Fluke IR-Fusion teknolojisiyle sorunları daha hızlı tespit edin ve bildirin Doğrudan PC’nize, Apple iPhone veya iPad ürünlerinize kablosuz görüntü aktarımıyla daha hızlı iletişim CNX Kablosuz Sistem ile 5 adede kadar ek ölçüm yakalayın* Tek elle kullanılabilen, kullanımı kolay kullanıcı arabirimi Menüde hızlı gezinme için sağlamlaştırılmış, yüksek çözünürlüklü 640 x 480 kapasitif dokunmatik ekran IR-PhotoNotes Açıklama Sistemiyle konumu göstermek üzere ek dijital görüntüler veya ek alan ayrıntılarını yakalayın Ayrıntıları PC’ye veya yüksek çözünürlüklü monitöre (USB ve HDMI) video vasıtasıyla almak için daha gelişmiş görüntü çıkışı seçenekleri Sesli kayıt ve açıklama, ek ayrıntıların görüntü dosyasıyla birlikte kaydedilmesini sağlar • Ek uygulamalarda daha fazla esneklik sağlayan isteğe bağlı değiştirilebilir objektifler • Sahada mükemmel kullanışlılık için, şarj edilebilen ve sahada değiştirilebilen, şarj seviyesini LED göstergeyle gösteren akıllı piller • 1200°C’ye kadar yüksek sıcaklık ölçümü • Yüksek çözünürlükte görüntü kalitesi için endüstriyel performansa sahip 5 MP dijital kamera • SmartView ve SmartView Mobil Analiz ve Raporlama Yazılımı dahil



KAYNAK ELEKTRİK DERGİSİ EYLÜL 2015 ARKA KAPAK

CWIEME

ESİS POWER

35

ARKA KAPAK İÇİ İNFORM

ESİT ELEKTRONİK

89

ÖN KAPAK İÇİ REÇBER KABLO

GEMTA

51

2A MÜHENDİSLİK

87

GERMEN ELEKTRONİK

ABB

103

AKTİF MÜHENDİSLİK

31, 33

ARDIÇ

14

ARTRONIC

99

BEST

4

CARGİLL

19

ÇAĞDAŞ (SEVAL) KABLO

15

DATEK ENERJİ

78-79-80

DELTEC

63

DV POWER

10

EAE ELEKTRİK

27

EAE ELEKTROTEKNİK

23

EATON ELEKTRİK

107

EEMKON 2015 EKSEN MÜHENDİSLİK

57

85

GERSAN GVD ELEKTRİK

KABLOTEL

MİKADO

NETES MÜHENDİSLİK

29

OBO BETTERMANN

47

ÖZDİRENÇ

39

PROTAS

83

SERVOMATİK

ULUSOY ELEKTRİK

1

101

TEKON ENERJİ

8

EPC ENERJİ

25-41

PENTA TEKNOLOJİ

EMEK ELEKTRİK

17

160

ÖZGEN ELEKTRİK

TEST TÜM

ENTES

141 37

9

115

7

MST ELEKTROTEKNİK

EL-KO

ENEL

5 45

MAKEL

11

49

3 43

HASÇELİK

ELİMSAN

EMS

117

18 111-159 2

VAEST VARSAN

16

108-109

VERA ELEKTROMEKANİK WIN 2016

6 154

OKUYUCU İLGİ FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.


35 YILDIR “Kesintisiz Güç”lü ortağınız!

Kesintisiz Güç Kaynakları Line Interactive 450VA - 2000VA Online 1kVA - 800kVA ( Tek Modülde )

Özel Üretim Cihazlar Frekans Konvertörleri İnverterler Solar Sistemler

Statik Transfer Anahtarları 1 Faz / 2 Kutup 32 - 120A 3 Faz / 3-4 Kutup 50 - 800A

www.tescom-ups.com info@tescom-ups.com




ISTANBUL’UN EŞSİZ KONUMUYLA İŞİNİZİ YENİ PAZARLARA TAŞIYIN CWIEME İstanbul 18-20 Kasım tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. CWIEME İstanbul’da dünyanın her yerinden katılım gösteren endüstrinin lider üreticileri ile tanışacak ve İstanbul’un üstün konumundan yararlanarak yeni iş bağlantıları kuracaksınız. Siz de aramıza katılın ve bölgenin bobinaj, elektrik motoru ve trafo üretimi endüstrilerine yönelik tek fuarının bir parçası olun. Daha fazla bilgi ve ücretsiz giriş biletinizi almak için sitemizi ziyaret edin:

www.coilwindingexpo.com/istanbultr/KED/

Bu fuar 5174 sayılı Kanun gereğince TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) izni ile düzenlenmektedir


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.