DAMLA -Baba neden dedemi, orada bıraktık? DEMİRBİLEK -Oğlum sen bunları kafana takma, benim bir bildiğim var,der. 5-A Eve geri dönerler. Birlikte yemek yedikten sonra televizyon seyredip yatarlar. O gece adamın rüyasına babası girer. Rüyasında babasının hastalandığını, bakacak kimsesinin olmadığını ve açlıktan öldüğünü görür. Komşuları adama babasının öldüğünü haber verir. Adam vicdan azabı çeker. Adam kan ter içinde rüyasından daha doğrusu gördüğü kabustan uyanır. Sabah uyanır uyanmaz babasını bıraktığı bağ evine gider. Babasını aldığı gibi eve döner. Oğlu uyandığında dedesini karşısında görünce çok sevinir. Ona doya doya sarılır. Babası da bir kenarda gözyaşlarıyla onları seyreder.
ELİF AYDIN Babacığım dedemi neden burada bıraktın? 5-D Oğlum deden artık ihtiyarladı. Kısacık ömrü kaldı. Burada kalsa ne olur. Hem daha rahat eder. Hem evde kalmış ,hem burada ne olacak sanki. Ama baba ben dedemi çok seviyorum. Dedemi burada bırakmayalım. Tama oğlum yeter. Ben kararımı verdim. Deden artık burada kalacak. Bu konuşmadan sona eve dönerler. O gece çocuğun rüyasına dedesi girer. Dedesi torununa der ki: Gel beni bu azaptan kurtar. Çocuk hemen uyanır. Çok korkmuştur ve dedesinin bu haline çok üzülmüştür. Sabah olunca ailesinden habersiz bağ evine gider. Dedesini oradan alıp çok sevdiği arkadaşının evine bırakır. Ona iyi bakmasını söyler. Arkadaşının ailesi davetsiz bu misafire kendi babaları gibi bakar. Torunu da ara sıra gelir dedesiyle hasret giderir. Birkaç ay burada kaldıktan sonra torunu dedesini alıp eve götürür. Babasını gören adam çok utanır. Oğlu ona çok büyük bir ders vermiştir. Babasından defalarca özür diler. Yaptığı hatayı anlar. O günden sonra artık babasına gözü gibi bakar. Onu hiç yanından ayırmaz. Her istediğini yapar. Geç de olsa babasının değerini anlar.
Baba dedemi neden, o evde bıraktın? Dedem orada hastalanabilir. Baba: İLKNAZ MERİÇ -Oğlum deden orada daha rahat eder diye o bağ evine götürdüm. 5-A Çocuk: -Peki, babacığım. Ancak ben sürekli dedemi ziyaret edeceğim, der. Baba kafasını sallayarak peki der gibiydi. Çocuk küçücük elleriyle babasının elini tuttu. Birlikte eve doğru yol aldılar. Aradan üç dört gün geçmişti. Adam babasını o bağ evine bir başına bıraktığını düşündü. Acaba iyi mi yoksa kötü mü etmişti bilemiyordu. Bu düşünceler içindeyken çocuğun sesiyle kendine geldi. Çocuğu sanki babasının ne düşündüğünü biliyormuş gibi ne zaman dedemi görmeye gideceğiz diyordu. Baba, yarın gideriz diye cevap verdi. Ertesi gün yola koyulup dedesini bıraktıkları bağ evine gittiler. Kapıyı açtıklarında dedenin bitkin bir halde olduğunu gördüler. Baba çok üzülmüştü. Çocuk da dede, dedeciğim diye bağırıyordu. Adam hemen babasını kucağına aldı. Hızlıca onu hastaneye götürdü. Birkaç saat sonra kendine gelmişti. Adam babasından defalarca özür diledi. Şefkatli baba çocuğunu affetmişti. Artık dedesiyle birlikte olan bir mutlu aile vardı. KIVANÇ YÜKSEL -Baba dedemi neden orada bıraktın? 5-E -Deden biraz burada kendini dinlesin. Biz de çok zor oluyor. -Peki baba ben seni böyle bir bağ evine bıraksam ve tek başına bıraksam ne yaparsın? -Tabiki çok üzülürüm yavrum der babası. Bağ evinden ayrılıp eve gelirler. Çocuğun söylediği sözü düşünür babası. Bir süre sonra ona hak verir. İleride aynı şeyi çocuğumda bana yaparsa ne yaparım. Çocuklar ailesinden ne görürse onu uygular. Bugün benim yaptığımın aynısını ileride çocuğumda bana yapar. Yaptığı yanlışın farkına varır. Ertesi gün herkes uyurken evden çıkar. Bağ evine gider. Kapıyı açtığında babasının kanepede mahzun bir şekilde oturduğunu görür. O hali yüreğine oturur. Çok etkiler babayı. Hemen babasına gidip sarılır, ellerini öper. Babacığım bir yanlış yaptım ne olur beni affet diye ağlamaya başlar. Babası nasırlı elleriyle oğlunun başını okşar.Sarılırlar birbirlerine. Eve vardıklarında çocuğu yeni uyanmıştır. Dedesini görünce hemen boynuna atlar. Doyasıya sarılırlar. Babası ise dede ile torunun bu buluşmasını gözyaşları içinde izler.