Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
SAYI: 14.866
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE/ 75 Kr
www.yeniasya.com.tr
Avrupa çýkýþ arýyor YUNANÝSTAN VE PORTEKÝZ’DEN SONRA ÝTALYA VE ÝSPANYA’DA DA KRÝZ ÝÞARETLERÝNÝN ARTMASI, AB’YÝ HAREKETE GEÇÝRDÝ. BÝRLÝK, YENÝ TEDBÝRLER ALMAYA HAZIRLANIYOR. KREDÝ DERECELENDÝRME KURULUÞLARI
BAÞBAKAN YARDIMCISI BABACAN:
uYunanistan'dan sonra Ýtalya'da da kriz iþaretlerinin artmasý, AB'yi alar ma geçirdi. Yeni tedbir arayýþýna giren birlik, kritik anlarda þüphe uyandýran not indirimleriyle Yunanistan ve Portekiz gibi ülkelerdeki krizi derinleþtiren kredi derecelendirme kuruluþlarý üzerindeki denetimi arttýrmaya hazýrlanýyor.
2008’deki kriz tekrarlanabilir
ABD VE ÝNGÝLTERE ÝÇÝN ÇALIÞIYORLAR u Ýç pazardan sorumlu AB Komiseri Michel Barnier, kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn ABD ve Ýngiltere menfaatine kararlar aldýðýný ima ederek, bu alanda þeffaflýðý arttýrmayý hedeflediklerini, AB'nin kurtardýðý ülkelere, uyguladýklarý mâlî program süresince kredi notu verilmemesi gerektiðini söyledi. Haberi sayfa 11’de
uBaþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan, önceki akþam itibariyle Avrupa ile ilgili tüm risk göstergelerinin rekor seviyeye yükseldiðini ifade ederek, “Ýtalya ve Yunanistan’daki geliþmeler bizi kaygýlandýrýyor, ekonomi politikalarýnda ihtiyatlý gitmeliyiz. Avrupa’daki riskler artýyor, umarým doðru kararlarý alýrlar, aksi takdirde 2008-2009 gibi sýkýntýlý dönemle karþý karþýya kalýnabilir” dedi. n11’de
DAVUTOÐLU: ÝLÝÞKÝLERÝMÝZ ZORA GÝREBÝLÝR
ABD’de rekor açýk u ABD’nin Mayýs ayýnda ticaret açýðý, 2008 Ekim ayýndan beri en yüksek seviyeye çýkarak 50 milyar 200 milyon dolara ulaþtý. Ekonomi uzmanlarý, Mayýs ticaret açýðýnýn 44 mil yar do lar o lmasýný beklerken son 31 ayýn rekor açýðýnýn verilmesine petrol fiyatlarýnýn sebep olduðu ifade ediliyor. Haberi sayfa 11’de
Bitkilerden sonra böceklerimizi de kaçýrýyorlar
AB’ye Kýbrýs resti
Geçen ay düzenledikleri operasyonla sadece Türkiye’de yetiþen 5 bini aþkýn bitki tohumu ve fidesinin yurt dýþýna kaçýrýlmasýný önleyen gümrük ekipleri, bu kez de þimdiye kadarki en büyük böcek kaçakçýlýðýný ortaya çýkardý. Söz konusu böceklerin maddî deðeri 500 bin lirayý buluyor.
uDýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu Kýbrýs Rum Kesiminin Kýbrýs’taki müzakereleri geciktirip tek taraflý olarak AB dönem baþkanlýðýný almasý durumunda Türkiye-AB iliþkilerinin donma noktasýna geleceðini söyledi.Haberi sayfa 4’te
Afrika açlýðýn pençesinde uBM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Afrika’nýn doðusunda 11 milyondan fazla insanýn son yýllarda görülen en büyük kuraklýkla karþý karþýya kaldýðýný, bu insanlarýn ölmemesi için âcil yardýma ihtiyaçlarý olduðunu vurguladý. n7’de
Haberi sayfa 11’de
Simav, 4.2 ile yine sallandý uKütahya’nýn Simav ilçesinde 19 Mayýs’ta yaþanan 5,9 büyüklüðündeki depremin artçý sarsýntýlarý devam ederken, dün 04.31’de meydana gelen 4,2 büyüklüðündeki sarsýntý vatandaþlar arasýnda yine korku ve endiþeye yol açtý. n5’te
FOTOÐRAFLAR: AA
ISSN 13017748
Doðu ile Batýyý Bediüzzaman buluþturdu u Risale-i Nur Enstitüsü Van Temsilciliði tarafýndan, geçen Pazar günü dördüncüsü tertip edilen “Bediüzzaman Mevlidi” tarihî bir kaynaþmaya ve kucaklaþmaya vesile oldu. Van Yukarý Nurþin Camiinde gerçekleþtirilen mevlid, Bediüzzaman’ýn þahsýnda doðu ile batýyý bir kez daha buluþturdu. Bu yýlki mevlide þark ulemasýnýn yanýnda yerli halkýn, Diyanet camiasýnýn, sivil toplum kuruluþlarýnýn ve Ýslâmî cemaat ve gruplarýn da iþtirak ve teveccühleri dikkati çekti. n16da
Yarýn gece Berat Kandili uMüslümanlarýn, sýnýrsýz af ve merhamet sahibi olan Yüce Allah’a sýðýnarak günahlardan arýndýklarý, ilâhî lütuf ve bereketlere eriþtikleri müstesna zaman dilimlerinden ve Ramazan'ýn müjdecisi mübarek Berat Kandilini yarýn, 15 Temmuz Cuma'yý 16 Temmuz Cumartesi'ye baðlayan gece idrak edeceðiz
ALES'te yürütmeyi durdurma kararý kaldýrýldý. FOTOÐRAF: AA
YÖK'ÜN ÝTÝRAZINI KABUL ETTÝ
Danýþtay yasaktan vaz mý geçiyor? uDanýþtay Ýdarî Dâvâ Daireleri Kurulu, 2010 ALES sonbahar dönemi kýlavuzundaki baþörtüsüyle sýnava girilmesine imkân saðlayan düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasýna YÖK’ün yaptýðý itirazý kabul etti. Yeni Danýþtay Baþkaný “Artýk yasak yok” demiþti. Haberi sayfa 5’te
ÝÇÝÞLERÝ BAKANLIÐI:
JÝTEM eski adýyla devam ediyor u Ýçiþleri Bakanlýðý, 1987’de Jandarma Genel Komutanlýðý Ýstihbarat Baþkanlýðý bünyesinde kurulan Jandarma Ýstihba rat Grup Ko mu tan lý ðý nýn a dý nýn 1988 yýlýnda Jandar ma Ýstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlýðý (JÝTEM) olarak deðiþtirildiðini, birimin, 1990’da reorganizasyona tâbi tutularak, tekrar önceki adýyla çalýþmalarýna devam ettiðini bildirdi.Haberi sayfa 5’te
4
HABER
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Y
Baðýmlýlýklarla mücadele, siyasetin gündemine girmedi cakir@yeniasya.com.tr
Her adýmda tuzak ünyayý buhranlara sürüklemekten zevk alan ‘ifsat þebekeleri’ ekonomi silâhýný kullanarak bu emellerine ulaþmak istiyorlar. Kurduklarý ‘düzen’e halel gelmemesi için bazen devletleri, bazen de milletleri batýrmayý dahi göze alýyorlar. Öyle ki, dünya barýþýný temin etmek ve sürdürmek için kurulduðu ilân edilen BM gibi kurumlarý bile menfaat savaþlarýna perde ediyorlar. ‘Kötü’nün iyi, ‘iyi’nin kötü gibi sunulduðu bu sistemden insanlar bir an önce kurtulmak istiyor, ama yoðun propaganda sebebiyle bu þimdilik mümkün olmuyor. Yeri geliyor ülkelerin ‘zengin’likleri kabahat olarak görülüyor, yeri geliyor ‘baðýmsýz davranma’larý suç kabul ediliyor. Bütün dünyayý görünmez zincirlere vurmak isteyen büyük devletler, kendileri için hak olarak gördükleri davranýþlarý baþka ülkelerin sergilemesini kabul etmiyorlar. Uluslar arasý ekonomik sistemi dizayn eden ‘sistem kurucu’lar, oluþturduklarý ‘sýfýrcý hoca’lar sayesinde ülkeleri ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak sýnýflandýrýyor ve bunu yaparken de adil davranmýyorlar. Meselâ, sýkýntýlarý olmasýna raðmen en azýndan bazý komþularýndan daha iyi durumda olan ülkemizi, “yatýrým yapýlamaz” gibi kategorilere koyuyor ve bu þekilde muhtemel yatýrýmlarý engelliyorlar. Türkiye’nin çok defa maruz kaldýðý bu durum, þimdi Avrupa Birliði ülkelerini de tehdit eder duruma gelmiþ. Avro Bölgesi’ndeki borç krizinin Ýtalya ve Ýspanya’ya sýçramasýný engellemeye çalýþan Avrupa Birliði, uluslar arasý kredi derecelendirme kuruluþlarýný hedef almýþ. Ýç pazardan sorumlu AB Komiseri Michel Barnier, önde gelen kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn ABD ve Ýngiltere’nin menfaatine kararlar aldýðýný ima ederek, hazýrladýklarý yeni bir tasarýyla bu alanda þeffaflýðý arttýrmayý hedeflediklerini söylemiþ. (AA, 12 Temmuz 2011) Hatýrlanacaðý üzere AB; Yunanistan ve Portekiz gibi üye ülkeler dolayýsýyla sýkýntýda. Uluslar arasý kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn bu ülkelerle ilgili “kritik anlarda þüphe uyandýran not indirimleri” yaptýðý düþünülüyor. Krizde olan bir ülkeye belli mahfillerin kontrolündeki kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn olumsuz not vermesi muhtemel yatýrýmlarýn bu ülkelerden kaçmasýna sebep oluyor. Sonrasýnda ‘güvenilirliði’ni kaybeden ülkelerin dik durabilmesi iyice imkânsýz hale geliyor. Uluslar arasý kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn çoðu zaman Türkiye hakkýnda olumsuz notlar verdiði, buna karþýlýk bazý ülkeler ‘iflâs’ ettiði halde onlara “geçer” not verdiði olmuþtur. “Nasýl oluyor da oluyor?” sorusu ise þimdiye kadar cevapsýz kalmýþtýr. Ayný dert, AB üyesi ülkeleri de etkilemeye baþlayýnca, ülkelere ‘not’ veren bu kuruluþlarýn sahip olduðu sermaye yapýsý tartýþma konusu oldu. Evet, her taþýn altýndan çýkan ‘þey’ bu þirketlerin sermaye yapýsýnýn altýndan da çýkýyor. Bu tesbiti ‘senaryo’ ya da ‘komplo teorisi’ olarak görenler olabilir, ama gerçek durum böyle... AB’nin öncülük yapmaya çalýþtýðý yeni sistem hayata geçirilebilirse, Türkiye de bu durumdan istifade edebilir. Çünkü en çok Türkiye bu ‘not’lardan sýkýntý çekmiþti. Yeni plana göre, derecelendirme kuruluþlarý keyiflerine göre ülkelere ‘not’ veremeyecek, daha þeffaf olmaya mecbur kalacaklar. Ekonomik, sosyal ve siyasî yollarla insanlýðý boðmaya çalýþan ‘ifsat þebekeleri’ne karþý gösterilen uluslar arasý tepkinin artmasýnda fayda var. Ýnþaallah ‘iyi’lik ‘kötü’lüðe galebe çalacak...
D
TÜRKÝYE Yeþilay Cemiyeti Genel Baþkaný Muharrem Balcý, baðýmlýlýklarla mücadelenin henüz siyasetin gündemine girmediðini belirterek, ‘’Engellilerle ilgili düzenlemelerde olduðu gibi baðýmlýlýkla mücadele de hükümet raporu içinde yer almalýydý’’ dedi. Muharrem Balcý, Türkiye Yeþilay Cemiyetine tahsis edilen Sepetçiler Kasrý’nda, ‘’60-61. Hükümet programlarý ve çaðýn vebasý baðýmlýlýklarla mücadelede duyarlýlýklar’’ konusunda basýn toplantýsý düzenledi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn TBMM’de okunduð 61. Hükümet Programý’ný incelediklerini ve baðýmlýlýklarla ilgili bir unsura rastlamadýklarýný belirten Balcý, 60. Hükümet Programý’nda da yine baðýmlýlýklarla ilgili bir bölümün yer almadýðýný söyledi. ‘’Baðýmlýlýklar-
la mücadele henüz siyasetin gündemine girmedi’’ diyen Balcý, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Sayýn Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ve baþta Saðlýk Bakanýmýz Recep Akdað olmak üzere bazý bakanlarýmýz, bazý valilerimizin özel duyarlýlýklarýyla oluþan geliþmeler yaþandý. Sigara konusunda çýkarýlan kanunla beraber çok önemli geliþmeler oldu. 2007 yýlýndan bugüne yüzde 20 civarýnda bir tüketim azalmasýnýn olduðu tespit ediliyor. Dünya Saðlýk Örgütü bu konuda Sayýn Baþbakanýmýza ödül de vermiþti. Dünya Saðlýk Örgütü geçtiðimiz günlerde, Türkiye’nin sigarayla mücadelede dünyada birinci sýrada yer aldýðýný açýkladý. Sadece sigarayla alakalý bu geliþmenin bazý çevrelerde mutlulukla karþýlandýðýný görüyoruz.’’ Ýstanbul / aa
ZAYÝ
Nüfus Cüzdanýmý Kaybettim. Hükümsüzdür. Kerem Filiz
ÝSTANBUL Emniyet Müdürlüðü ile Yýldýz Teknik Üniversitesi arasýnda, gençlerin baðýmlýlýk yapan maddelere karþý bilinçlendirilmesi konusunda iþ birliði protokolü imzalandý. Yýldýz Teknik Üniversitesinin Beþiktaþ’taki Rektörlüðünde düzenlenen imza törenine Rektör Prof. Dr. Ýsmail Yüksek ile Narkotik Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðünden sorumlu Ýstanbul Emniyet Müdür Yardýmcýsý Mehmet Likoðlu ve diðer yetkililer katýldý. Törende konuþan Prof. Dr. Yüksek, öðrencilerin aileleri tarafýndan kendilerine emanet edildiðini ifade ederek, gerçekleþtirecek proje kapsamýnda öðrencilere baþta uyuþturucu maddeler olmak üzere madde baðýmlýlýðýnýn anlatýlacaðýný, çoðunlukla arkadaþ ortamýnda baþlanan madde kullanýmýnýn engellenmesi için emniyetle ortaklaþa çalýþýlacaðýný söyledi. Ýstanbul / aa
“REKLÂMLARLA ALKOL TÜKETÝMÝ ARTTIRILIYOR” TÜRKÝYE Yeþilay Cemiyetinin, baðýmlýlýklarýn tümüyle mücadelede dünyada baþka bir muadili olmadýðýný anlatan Balcý, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Korkunç bir baðýmlýlýk furyasý içerisindeyiz. Sigara kullanma yaþý 11’e, alkol kullanma yaþý 13’e, uyuþturucu kullanma yaþý 14’e düþtü. Bunun çok önemli bir nedeni var, o da sadece sigara eksenli bir mücadele verilmiþ olmasýdýr. 91 yýllýk tecrübemiz bize þunu söylüyor: Her baðýmlýlýk, bir diðerini tetikler. Bira, su niyetine Türkiye’de insanlara sunulmaya baþlandý. Bazý ürünlerin üzerine ‘alkolsüz’ ismi getirilip, bir taraftan da birayý kavram olarak öne çýkardýlar. Gençlerin festivallerle eðlencelerle biraya alýþtýrýlmasý gibi bir durumla karþý karþýyayýz. Tütün ve Alkollü Ýçkiler Düzenleme Kurumunun, yönetmeliðinin Danýþtay tarafýndan iptaliyle bu þirketlere gün doðdu ve çok büyük reklamlarla alkol tüketimini arttýrýyorlar.’’ Devletin, 10 ayrý dalda, þans oyunlarý adý altýnda kumar oynattýðýný ifade eden Balcý, kumarýn insan üzerindeki etkilerinin, diðer bütün baðýmlýlýklarý da beraberinde getirdiðini ifade etti.
HABERLER
Tek taraflý irade Kýbrýs sorununu çözmez
KKTC Dýþiþleri Bakaný Hüseyin Özgürgün, sadece Türk tarafýnýn ortaya koyduðu irade ile Kýbrýs sorununu çözmenin mümkün olmadýðýný ifade ederek, Kýbrýs Rum tarafýnýn daha fazla zaman kaybetmeden yapýcý bir tutum içerisine girmesi gerektiðini belirtti. Bakan Özgürgün, yaptýðý yazýlý açýklamada, Kýbrýs Rum liderliðinin, ‘’Kýbrýs’ta kapsamlý bir çözüme ulaþýlabileceði yönünde adada ve uluslar arasý camiadaki beklentileri artýran 7 Temmuz Cenevre zirvesi sonrasýnda, bu zirveyle oluþan olumlu atmosferden rahatsýz olduðunun anlaþýldýðýný ve Türk tarafýna karþý yürüttüðü karalama politikasýna hýz verdiðini üzüntü ile takip ettiklerini’’ kaydetti. Cenevre zirvesinde kararlaþtýrýldýðý üzere, önümüzdeki günlerde yoðunlaþtýrýlacak olan kapsamlý müzakereler öncesinde Rum tarafýnýn bu yönde bir tutum içerisine girmiþ olmasýnýn, Rum tarafýnýn çözüm konusundaki samimiyetine dair endiþeleri kuvvetlendirdiðini ifade eden Özgürgün, þöyle de vam etti. ‘’Kýbrýs Türk tarafý, Cenevre görüþmesinde belirlenen adýmlar çerçevesinde müzakere sürecine yapýcý ve samimî bir þekilde katký koymaya devam edecektir. Ancak, daha önce de birçok kez vur gu la mýþ ol du ðu muz ü ze re sa de ce Türk tarafýnýn ortaya koyduðu irade ile Kýbrýs sorununu çözmek mümkün deðildir. Rum tarafýnýn daha fazla zaman kaybetmeden yapýcý bir tutum içerisine girmesi durumunda, kapsamlý çözüm müzakerelerinin bu kez baþarýyla sonuçlanmasý mümkün olabilecektir.’’ Lefkoþa / aa
Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu, Türkiye’de bulunan AB Komisyonu'nun Geniþlemeden Sorumlu Üyesi Stephen Füle ile bir araya geldi FOTOÐRAF: AA
AB’ye Kýbrýs resti DIÞÝÞLERÝ BAKANI DAVUTOÐLU: KIBRIS RUM KESÝMÝ ADADA ÇÖZÜM OLMADAN AB DÖNEM BAÞKANLIÐINI ÜSTLENÝRSE TÜRKÝYE-AB ÝLÝÞKÝLERÝ DONMA NOKTASINA GELÝR. DIÞÝÞLERÝ Bakaný Ahmet Davutoðlu Kýbrýs Rum Kesimi’nin Kýbrýs’taki müzakereleri geciktirerek, tek taraflý olarak AB dönem baþkanlýðýný almasý durumunda Türkiye-AB iliþkilerinin donma noktasýna geleceðini söyledi. Davutoðlu bu durumda, Türkiye’nin Rum yönetiminin dönem baþkanlýðýný muhatap almasýnýn söz konusu olmayacaðýný bildirdi. Davutoðlu’na Ukrayna Dýþiþleri Bakaný Konstantin Griþçenko ile görüþmesinin ardýndan Dýþiþleri Bakanlýðý’nda düzenlenen ortak basýn toplantýsýnda, Kýbrýs’taki müzakere süreci ve AB Komisyonu’nun Geniþlemeden Sorumlu Üyesi Stephen Füle ile sabahki çalýþma kahvaltýsýnda bu konunun gündeme gelip gelmediði soruldu. Bu konunun Türkiye-AB iliþkilerinde genelde gündeme geldiðini hatýrlatan Davutoðlu, dün sabah da Füle ile TürkiyeAB iliþkilerinin geleceðini kapsamlý þekilde görüþtüklerini ve bu konuyu da ele aldýklarýný kaydetti. “Çünkü gerçekten Türkiye-AB iliþkilerinde stratejik kararlar alma vakti gelmiþtir” diyen Davutoðlu, son KKTC ziyaretinde bu mesajlarý açýk bir þekilde verdiðini, Baþbakan Erdoðan’ýn da
yakýnda KKTC’yi ziyaret edeceðini hatýrlatarak, eskiden beri pozisyonlarýnýn açýk olduðunu ve bir an önce kapsamlý çözüme ulaþýlmasýný istediklerini kaydetti. 2008 yýlýnda baþlayan müzakerelerin hala sürdüðüne dikkati çeken Davutoðlu, sürekli olumlu tavýr olarak, inisiyatif geliþtiren tarafýn Kýbrýs Türk tarafý olduðunu, son Cenevre görüþmesinde de böyle olduðunu ve bunu Füle’ye de açýk þekilde söylediðini anlattý. Bakan Davutoðlu, sözlerini þöyle sürdürdü: “Bir tarafta sürekli inisiyatif alan Türk tarafý var, diðer tarafta da konuyu zamana yayma teþebbüsünde olan ve bu yolla AB’de adanýn tümünü temsil edecek þekilde dönem baþkanlýðýný üstlenme çabasý içinde olan Rum tarafý var. Çok açýk yine söylüyorum, bizim hedefimiz Kýbrýs’ta çözüme ulaþýlmasý ve dönem baþkanlýðýnýn barýþ sonrasý oluþacak yeni Kýbrýs devleti tarafýndan, Türklerin de içinde olduðu Kýbrýs tarafýndan üstlenilmesi. Bu olursa bütün yollar açýlacak, hem kapsamlý çözüme ulaþýlmýþ olur, hem yeni Kýbrýs devleti Türklerin de içinde bulunduðu þekliyle Türkiye-AB iliþkilerinde büyük bir atýlým yapma imkaný o-
AB’nin yolu halkýn bilinçlenmesinden geçer
T.C Saðlýk Bakanlýðý Bakýrköy Dr. Sadi Konuk Eðitim ve Araþtýrma Hastanesinden aldýðým gss rapor no: 80865583 nolu uzman hekim raparu 12.07.2011 tarihinde kaybolmuþtur. Hükümsüzdür. Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Mustafa Cem Atik
Uyuþturucuya karþý emniyet üniversite iþbirliði
PALANDÖKEN Daðý’ndaki Palan Otel’de gerçekleþtirilen ‘’Türk Yerel Medyasý AB Yolunda Projesi’’nin, 3. Bölgesel Deðerlendirme Semineri kapsamýnda ‘’Türk Yerel Medyasýnýn AB Sürecinde Daha Etkin Rol Almasý’’ konulu panel düzenlendi. Hilmi Bengi, panelde yaptýðý konuþmada, Avrupa Birliði Bakanlýðý’nýn 10 ilde yapmayý planladýðý yerel medyayla paylaþým etkinliði çerçevesinde Erzurum’da olmaktan duyduðu mutluluðu dile getirdi.AB’nin yolunun kamuoyundan ve halkýn bilinçlenmesinden geçtiðini vurgulayan Bengi, ‘’Halk, Avrupa Birliðine inanýrsa, Avrupa Birliðine girme yolunda bir bilinç halkta oluþursa, katýlým süreci de kolaylaþýr. Eðer Türkiye Avrupa Birliðine girecekse, Türk halkýnýn buna inanmasý ve bu konuda iradesini ortaya koymasý lâzým. Halkýn iradesinin ortaya konulabilmesi için de halkýn bilinçlenmesi lazým. Halkýn bilinçlenmesini saðlama, tabii ki medyanýn önemli rol üstleneceði bir sahadýr’’ diye konuþtu. Erzurum / aa
lacak, hem de AB’nin Türkiye ile geliþtirdiði stratejik vizyon hayata geçirilmiþ olacak. Eðer bu olmazsa, yani Kýbrýs Rum tarafý bu müzakereleri geciktirerek gelecek sene 2012 Temmuzunda tek taraflý olarak dönem baþkanlýðýný alýrsa bu sadece adada bir çözümsüzlük anlamýna gelmez, ayný zamanda Türkiye ile AB iliþkilerinin týkanýklýðýn ötesinde donma noktasý anlamýna gelir. Bunu açýk bir þekilde Sayýn Stefan Füle’ye de söyledim. Biz Güney Kýbrýs Rum Kesimi’nin çözüm olmadan üstleneceði bir dönem baþkanlýðýnda Türkiye ile AB arasýndaki iliþkilerin sürdürülebileceði kanaatinde deðiliz. Yani o dönem için bizim herhangi bir þekilde Güney Kýbrýs Rum yönetimi dönem baþkanlýðýný muhatap almamýz söz konusu deðildir. Bu týkanýklýðý aþmanýn tedbirlerini de þimdiden almalýyýz. Bu tedbir de açýk þekilde çözümün bu sene sonuna kadar gerçekleþmesi ve gelecek sene içinde karþýlýklý onaylarla yeni Kýbrýs devletinin dönem baþkanlýðýný almasý. Bu iki vizyon arasýnda bir tercihle karþý karþýyadýr AB ve Kýbrýs Rum yönetimi.” Ankara /aa
TRT 6’da Kur’ân ve Bediüzzaman belgeseli
TRT 6’da (TRT Þeþ) yayýnlanan “Kur’ân Sevgisi” adlý prgramýn bu haftaki bölümünde Bediüzzaman Said Nursî anlatýldý. Nurs’ta çekimle ri ya pý lan prog ram da, Be di üz za man’ýn Kur’ân hizmetleri, Diyarbakýr’daki Seydalar ve okunan Risale sohbetlerinden bölümler ekrana getirildi. 30 bölümlük belgesel türündeki prog ramýn birinci bölümünde Diyarbakýr’dan Seyda Hüseyin Elçi Medresesi, ikinci bölümünde Tillo ve Si irt’te ki Kur’ân hiz met le ri ve Kub be-i Hasiye ele alýndý. Üçüncü bölümde ise bütün öm rü nü Kur’ân’a a da yan Be di üz za man Sa id Nursî anlatýldý. Nurs’ta çekimleri yapýlan programda, Bediüzzaman’ýn Kur’ân hizmetleri, Di yar ba kýr’da ki Sey da lar ve o ku nan Ri sâ le soh betleri yayýnlandý. Ülkemizde bir bütün olarak do ðu sun dan-ba tý sý na, ku ze yin den-gü ne yi ne Kur’ân sevgisi temelinde yapýlan bazý çalýþma la rý ek ra na ta þý ma yý a maç la yan prog ra mýn Kürt çe a dý “Hez ki ri na Qu ra nê” . Bel ge se lin konsept danýþmanlýðý ve metin yazarlýðýný Â dem Özkan, yapýmcýlýðýný Adoart Prodüksiyon olarak Abdülkadir Özsoy yapýyor. Ýstanbul
Boykota çözüm aranýyor BDP'LÝ milletvekillerinin Meclis’te kayýt yaptýrmamasý ve andiçmemesi ile ilgili müzakerelerde bulunmak üzere, AKP ve BDP’li yöneticiler görüþtü. Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay, AKP Grup Baþkanvekilleri Nurettin Canikli ve Ahmet Aydýn ile Genel Baþkan Yardýmcýsý Haluk Ýpek; BDP Grup Baþkaný Selahattin Demirtaþ, Grup Baþkanvekilleri Pervin Buldan ve Hasip Kaplan ile Siirt Milletvekili Gültan Kýþanak’ýn katýldýðý görüþme, 1 saat 15 dakika sürdü. TBMM Baþkaný Cemil Çiçek, görüþmenin bir bölümüne katýldý. Çiçek’in ayrýlmasýndan sonra iki parti heyeti arasýndaki görüþmeler devam etti. Görüþmenin ardýndan gazetecilere açýklamada bulunan BDP Grup Baþkaný Selahattin Demirtaþ, niyetlerin ve çözüm önerilerinin anlaþýlmasý için sorunlarý
yüz yüze konuþmanýn önemli olduðunu vurguladý. AKP heyetiyle görüþlerini paylaþtýklarýný, onlarýn bu görüþleri deðerlendireceklerini anlatan Demirtaþ, bugün ya da yarýn yeniden bir araya gelmeyi arzu ettiklerini söyledi. AKP heyetinin de önerileri olduðunu, kendilerinin de bu önerileri deðerlendireceklerini ifade eden Demirtaþ, þunlarý söyledi: ‘’Bir dahaki bir araya geliþimizde belki bu konuyla ilgili AK Parti Grubu ile birlikte ne yapabiliriz, bu ortaya çýkacak. Eðer bu gerçekleþmez ise birlikte bir sonuç elde edemezsek bile sonuçta BDP Grubu, bu konudaki kendi tartýþmasýný sürdürecek, karar neyse onu deðerlendirip verecek. Türkiye’nin en büyük sorunlarý bile diyalogla, konuþarak, birbirini anlamaya çalýþarak çözülebilir’’ Ankara / aa
TEBRÝK Evlâtlarýmýz
Selçuk Ersoy Edanur Özer
ile
Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte ömür boyu mutluluklar dileriz.
Özer ve Ersoy Aileleri
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým:Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
NAMAZ VAKÝTLERÝ
ISSN 13017748
Hicrî: 13 Þaban 1432 Rumî: 1 Temmuz 1427
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 3.39 3.32 3.59 3.54 3.45 3.15 3.14 2.58 3.42 3.31 3.54
Güneþ 5.23 5.24 5.42 5.45 5.39 5.01 5.03 4.51 5.34 5.14 5.40
Öðle 12.52 13.01 13.10 13.21 13.17 12.32 12.36 12.28 13.11 12.43 13.11
Ýkindi 16.40 16.56 16.58 17.15 17.12 16.22 16.28 16.22 17.05 16.32 17.01
Akþam 20.08 20.26 20.26 20.45 20.42 19.51 19.57 19.53 20.35 20.00 20.29
Yatsý 21.42 22.09 22.00 22.27 22.25 21.28 21.36 21.35 22.17 21.35 22.05
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 3.40 4.04 3.18 3.29 3.46 3.09 3.25 2.57 2.59 3.26 3 .56
Güneþ 5.37 5.52 5.16 5.17 5.32 5.06 5.08 4.54 4.46 5.24 5.35
Öðle 13.17 13.24 12.58 12.51 13.03 12.48 12.38 12.34 12.19 13.06 12.59
Ýkindi 17.13 17.16 16.55 16.43 16.53 16.45 16.27 16.31 16.11 17.03 16.44
Akþam 20.45 20.45 20.27 20.12 20.22 20.17 19.55 20.02 19.40 20.35 20.11
5 Yatsý 22.31 22.23 22.14 21.51 21.58 22.04 21.29 21.48 21.18 22.23 21.41
Eski ilkelere yeni mahkeme… drbattal@yahoo.com
aulus Bey, bir süre önce, babalarýna zorla verilen Ay soyadýný soyunun adý olan Bartuma ile deðiþtirmek için ve bu sýrada adýný da Favlus yerine bunun doðru yazýlýþý olan Paulus’a çevirmek için Midyat Nüfus Müdürlüðüne baþvurdu. Adýnýn ve soyadýnýn “Paulus Bartuma” olarak tescilini istedi. Nüfus Müdürlüðü “Ýsim deðiþikliðini biz yapamayýz, ancak mahkeme kararýyla olur, mahkemeye gidin” dedi. Paulus Bey bunun üzerine “Acaba Amerika’ya mý gitsem?” dedi içinden. Zira duymuþtu ki bazý eyaletlerde, dileyen dilediði ismi alýp dilediði zaman da dilediði isimle deðiþtirebiliyormuþ. Gidemedi ya da gitmedi. (Gitmediyse daha iyi.). Ama kararlýydý Paulus Bey. Ýsmini ve hürriyetini almak için mahkemeye baþvurdu. Bu sefer mahkeme, “yabancý ýrk ve millet isimleri”nin soyadý olarak alýnmasýnýn Soyadý Kanunuyla engellenmesi
P
Otomobil devrildi: Ayný aileden 3 kiþi öldü SÝVAS’IN Hafik ilçesinde otomobilin devrilmesi sonucu 3 kiþi öldü, 3 kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre, Metin Önür’ün (39) kullandýðý 34 ZK 1438 plakâlý otomobil, ilçe giriþi yakýnlarýndaki Üçtepeler mevkiinde devrildi. Kazada, sürücü Metin Önür, babasý Halil Önür (74) olay yerinde, annesi Arife Önür (59) ise kaldýrýldýðý Cumhuriyet Üniversitesi Týp Fakültesi Araþtýrma ve Uygulama Hastanesinde vefat etti. Otomobilde bulunan sürücü Önür’ün eþi Sedef Önür (31), ikiz çocuklarý Mert ve Ali Cem Önür (5) ise Hafik Esma Kocacýk Ýlçe Hastanesindeki ilk müdahalenin ardýndan Sivas Devlet Hastanesine sevk edildi. Kazada ölen sürücü Metin Önür ve babasý Halil Önür’ün cenazeleri de Hafik Esma Kocacýk Ýlçe Hastanesine kaldýrýldý. Sivas / aa
dolayýsýyla talebi reddetmesi gerektiði kanaatine vardý. Ama mahkeme bu kanunun anayasaya uygun olmadýðýný düþündü ve konuyu Anayasa Mahkemesinin önüne getirdi. Bu sýrada bir de referandum oldu ve “özgürlük isteyenler” Anayasa Mahkemesinin üye yapýsýný “özgürlükler lehine” deðiþtirdi. Sýra Paulus Beyin adýný “Paulus Bartuma” olarak deðiþtirmesini engelleyen kanunun anayasaya uygun olup olmadýðýný incelemeye geldi. Mahkeme toplandý. Kararýný verdi. Dokuz üye “Evet, kanun anayasaya uygundur, Favlus Ay Paulus Bartuma olamaz” dedi. En önemli gerekçe bu yasaðýn “millî birlik ve bütünlük” için, o gün de, bu gün de gerekli olduðu düþüncesi idi. Çoðunluk anayasanýn uluslar arasý hakhukuk metinlerine uygun olup olmadýðý tartýþmasýna girmeksizin ve Türkiye’nin özel þartlarýný da nazara alarak karar vermiþti. Azýnlýkta kalan sekiz üye ise farklý gerekçelerle de olsa, bu deðiþikliði engelleyen kanunun anayasaya aykýrý olduðu kanaatine varmýþlardý ve gerekçelerini de kararýn altýna yazdýlar. Kararýn ve azýnlýk oyunun gerekçelerin-
‘‘
Anayasanýn ideolojik yapýsýný deðiþtiren 1995 ve 2001 deðiþiklikleri, iþte bu yüzden, kanaatimce Anayasa Mahkemesinin “üye yapýsýný” deðiþtiren 12 Eylül 2010 deðiþikliklerinden daha önemli demokratik adýmlardý. Ama bu adýmlar AB süreci sayesinde atýlmýþtý.
de en dikkat çekici olanlarý, ulus, uluslaþma, ulus olma süreci gibi kavramlar. Ama on yedi üyeden hiçbiri, Paulus mu daha ulusçu, yoksa Favlus mu daha ulusçu diye sormadý. Zaten Paulus Bey de savunmasýnda “Ýþte size ulus, ha o ulus, ha bu ulus, ha Faulus, ha Paulus, ne fark var, farkýn sizinle ne alâkasý var, beni bana býrakýn” demeyi unutmuþtu!
JÝTEM, eski adýyla sürüyor ÝÇÝÞLERÝ Bakanlýðý, 1987’de Jandarma Genel Komutanlýðý Ýstihbarat Baþkanlýðý bünyesinde kurulan Jandarma Ýstihbarat Grup Komutanlýðýnýn adýnýn 1988 yýlýnda Jandarma Ýstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlýðý (JÝTEM) olarak deðiþtirildiðini, birimin, 1990’da reorganizasyona tabi tutularak, tekrar önceki adýyla çalýþma-
larýna devam ettiðini bildirdi. Ýçiþleri Bakanlýðýndan yapýlan yazýlý açýklamada, bölücü terörle mücadelede etkin istihbarat saðlanmasý amacýyla 1987 yýlýnda Ýçiþleri Bakanlýðý Jandarma Genel Komutanlýðý Ýstihbarat Baþkanlýðý bünyesinde Jandarma Ýstihbarat Grup Komutanlýðýnýn teþkil edildiði, söz konusu birimin adýnýn 1988 yýlýnda Jandarma
Önümüzdeki günlerde bu konuyu tartýþmaya devam edeceðiz. Ama bendenize göre asýl tartýþmamýz gereken þu: “Eski anayasaya yeni mahkeme” baþlýklý 18 Ocak 2011 tarihli yazýmda da belirttiðim gibi, üyeler deðiþince mahkeme deðiþmiþ olmaz. Ne demek istediðimi merak edenler, bu karardaki dokuz kiþinin ve sekiz kiþinin hangi dönemde ve kim tarafýndan atandýðýný da tesbit etsinler yeter. Anayasanýn ideolojik yapýsýný deðiþtiren 1995 ve 2001 deðiþiklikleri, iþte bu yüzden, kanaatimce Anayasa Mahkemesinin “üye yapýsýný” deðiþtiren 12 Eylül 2010 deðiþikliklerinden daha önemli demokratik adýmlardý. Ama bu adýmlar AB süreci sayesinde atýlmýþtý. Konu ile doðrudan ilgili deðil, ama “Grup toplantýsýný Diyarbakýr’da yaptýk diyen DTP’liler böyle yapmakla anayasa suçu iþlemiþ oluyorlar” diyen Baþbakan Yardýmcýsý ve hükümet sözcüsü Bülent Arýnç’ýn, anayasadan ve “anayasa suçu”ndan ne anladýðýný merak ediyorum. Mâlûm, Türk Ceza Kanununda böyle bir suç yok. Anayasada ise “parti kapatma cezasý” diye bir ceza var da “baðýmsýz vekilin aðzýný kapatma” diye bir müeyyide yok.
Ýstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlýðý (JÝTEM) olarak deðiþtirildiði ve 1990 yýlýna kadar faaliyetlerini bu çerçevede sürdürdüðü belirtildi. 1990 yýlýnda reorganizasyona tabi tutulan bu birimin tekrar Jandarma Genel Komutanlýðý Ýstihbarat Baþkanlýðý bünyesinde Jandarma Ýstihbarat Grup Komutanlýðýna dönüþtürüldüðü kaydedilen açýklamada, söz konusu birimin çalýþmalarýna bu doðrultuda devam ettiði bildirildi. Ankara / aa
Simav, 4,2 ile sallandý KÜTAHYA’NIN Simav ilçesinde, 19 Mayýs’ta yaþanan 5,9 büyüklüðündeki depremin artçý sarsýntýlarý devam ederken, saat 04.31’de meydana gelen 4,2 büyüklüðündeki sarsýntý vatandaþlar arasýnda korku ve endiþeye yol açtý. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü verilerine göre, saat 04.31’de merkez üssü Simav olan 4,2 büyüklüðünde deprem kaydedildi. Deprem, Kütahya il merkezi, Tavþanlý, Gediz, Þaphane, Pazarlar, Emet ve Hisarcýk ilçelerinde de hissedildi. Simav’da, 5,4 kilometre derinlikte oluþan sarsýntýyý hissederek çadýr ve evlerinden çýkan vatandaþlar, bir süre dýþarýda bekledi. Yaklaþýk 70 bin kiþinin yaþadýðý ilçe genelinde 25 bine yakýn kiþi çadýrlarda barýnýyor. Kütahya / aa
EskiAdaletBakanlarýndan Ucuzal vefat etti ESKÝ Adalet Bakanlarýndan Ömer Ucuzal (89), tedavi gördüðü hastanede vefat öldü. Kalp rahatsýzlýðý dolayýsýyla yaklaþýk bir aydýr Özel Yalova Hastanesinde tedavi gören Ucuzal, dün sabah saatlerinde vefat etti. Ucuzal’ýn cenazesinin, bugün Ýstanbul Ümraniye’deki aile mezarlýðýna defnedileceði öðrenildi. 19791980 yýllarýnda, 6. Süleyman Demirel Hükümeti’nde Adalet Bakaný olarak görev yapan Ucuzal, Yalova Çýnarcýk’taki evinde rahatsýzlanmýþ ve Özel Yalova Hastanesine kaldýrýlmýþtý. Yalova / aa
Danýþtay yasaktan vazgeçti DANIÞTAY ÝDARÎ DÂVÂ DAÝRELERÝ KURULU, 2010 ALES SONBAHAR DÖNEMÝ KILAVUZUNDAKÝ BAÞÖRTÜSÜYLE SINAVA GÝRÝLMESÝNE ÝMKÂN SAÐLAYAN DÜZENLEMELERÝN YÜRÜTMESÝNÝN DURDURULMASINA YÖK’ÜN YAPTIÐI ÝTÝRAZI KABUL ETTÝ. DANIÞTAY Ýdari Dava Daireleri Kurulu, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eðitim Giriþ Sýnavý (ALES) sonbahar dönemi kýlavuzundaki baþörtüsüyle sýnava girilmesine imkan saðlayan düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasýna YÖK’ün yaptýðý itirazý kabul etti. Alýnan bilgiye göre Kurul, oy çokluðuyla aldýðý kararda, dosyanýn esasýna girmeden davacýnýn ehliyeti olup olmadýðý konusunu inceledi. Kurul, davacý Eðitim-Ýþ’in dâvâ açma ehliyeti bulunmadýðý kararýna vardý. Eðitim ve Bilim Ýþ Görenleri Sendikasý (Eðitim-Ýþ) 2010 ALES sonbahar dönemi kýlavuzundaki ‘’baþvuru merkezinde yapýlacak baþvurular’’ alt baþlýklý A bendi ile ‘’postayla baþvurular’’ alt baþlýklý C bendinin ve ‘’sýnava girerken adayýn yayýnda bulundurmasý gereken belgeler’’ ana baþlýðý altýnda yer alan ‘’bir fotoðraf’’ baþlýklý C bendinin ‘’baþý açýk ve baþý açýk olarak sýnava girilmemesi halinde sýnavýn geçersiz sayýlacaðý’’ þeklindeki ibarelerin yer almamasý dolayýsýyla eksik düzenleme yapýldýðý gerekçesiyle iptali ve yürütmesini durdurmasý talebiyle Danýþtay’da dâvâ açmýþtý. Danýþtay 8. Dairesi, kýlavuzdaki söz konusu düzenlemelerin yürütmesini oy birliðiyle durdurmuþtu. Da-
ire’nin kararýnda, ilk olarak dâvâcý sendikanýn dâvâ açma ehliyeti bulunup bulunmadýðý irdelenmiþ ve ‘’Genel kamu yararý bulunduðu açýk olan dâvâ konusu uyuþmazlýkta dâvâcý Sendikanýn kuruluþ amacý ile uyuþmazlýk konusu kýlavuz hükümlerinin laiklik ilkesini zedelediði ve yargý kararlarýna aykýrýlýk taþýdýðý iddialarý birlikte deðerlendirildiðinde, dâvâcýnýn dâvâ konusu kararlar ile menfaat ilgisinin bulunduðunun kabulü zorunlu olup, davalý idarelerin davacý Sendikanýn dâvâ açma ehliyeti bulunmadýðý yolundaki iddialarý yerinde görülmeyerek iþin esasýna geçildi’’ denilerek, dâvâcýnýn dâvâ açma ehliyeti bulunduðu kabul edilmiþti. Dairenin kararýnda ayrýca, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi ve Danýþtay’ýn baþörtüsü ile ilgili kararlarýna da yer verilerek, bu anayasal ve yasal kurallar karþýsýnda dâvâ konusu düzenlemenin hukuken kabul edilebilir bir dayanaðýnýn olmadýðý vurgulanmýþtý. Daire, kýlavuzda baþý açýk fotoðraf çektirme ve sýnava baþý açýk girilmesini zorunlu kýlan düzenlemelere yer verilmemesi nedeniyle, baþvuruda bulunan erkek-kadýn adaylarýn fiziksel olarak teþhislerinde güçlük oluþacaðý ve sýnav güvenliði açýsýndan olumsuz so-
nuçlar doðabileceðine iþaret etmiþti. Yükseköðretim Kurulu (YÖK), Danýþtay 8. Dairesi’nin kararýna itiraz etmiþti. YÖK itirazda, Danýþtay’ýn, dâvâ açabilmek için, dâvâ konusu yapýlan idarî iþlemlerden dolayý dâvâyý açanýn dolaylý veya dolaysýz kiþisel bir menfaatinin ihlal edilmesini aradýðý, hatta Danýþtay’ýn, dernek ve sendikalarda olduðu gibi, kamu kurumu niteliðinde olan meslek kuruluþlarýna da üyeleri adýna dâvâ açma yetkisini tanýmadýðý kaydedilmiþti. Danýþtay kararlarýna göre, bu tür kuruluþlarýn, yasalarda açýk bir hükmü yoksa üyelerinin menfaatini korumak için dâvâ açma yetkilerinin bulunmadýðý ifade edilen dilekçede, ‘’buna karþýn Danýþtay’ýn dâvâcý sendikanýn dâvâ ehliyeti olduðunu kabul ettiði’’ belirtilmiþti. Dilekçede, Danýþtayýn, ‘’ilgisiz bir kurumun açtýðý dâvâyý kabul etmesinin hukuksuz olduðu, bu durumda Danýþtay’ýn ALES kýlavuzuna iliþkin dâvâyý, ehliyet þartý yerine gelmediðinden reddetmesi gerektiði’’ kaydedilmiþti. YÖK’ün itirazýný görüþen Danýþtay Ýdarî Dâvâ Daireleri Kurulu, itirazý oy çokluðuyla kabul etti. Kurul, dosyanýn esasýna girmeden yaptýðý incelemede, dâvâcý Eðitim-Ýþ’in dâvâ açma ehliyeti bulunmadýðý kararýna vardý. Ankara / aa
irtibat@yeniasya.com.tr
Öncelik AB’de ise... HP’lilerin yemin krizi çözüldü, ancak BDP’lilerin boykot krizi hâlâ bitmiþ deðil. Bu krizlere kaynaklýk eden “tutuklu vekiller” problemi de devam ediyor. Ve ne zaman nasýl çözüleceði hususu belirsizliðini koruyor. AKP ile CHP arasýndaki mutabakat metninde yer alan ifadeler, hem bu sorunun aþýlmasý, hem de yeni anayasa ve özgürlükler bahsinde daha geniþ kapsamlý iþbirliklerine yönelik iþaretler taþýmasý açýsýndan iyimser bir atmosfer oluþturdu. Ama hemen akabinde liderlerin yine eski polemikçi üslûba dönmeleri, bu havayý daðýtýverdi. Oysa Türkiye’nin beklentisi bu deðil, tam tersine temel konularda saðlanacak yapýcý bir iþbirliði ile demokrasinin ve özgürlüklerin önünü açacak reformlarýn bir an önce gerçekleþmesi. Hükümet programýnda, yeni dönemde öncelik verilecek hususlar AB reformlarý, evrensel kriterler temelinde yeni bir anayasa ve Kürt meselesinde eþitlikçi çözüm þeklinde sýralanmakta. Erdoðan, “Yeni anayasa ertelenemez” dedi. Önceki hükümetteki AB’den Sorumlu Devlet Bakanlýðýnýn, yeni kabinede doðrudan AB Bakanlýðý olarak isimlendirilmesini, yýllardýr aksayan AB sürecini canlandýrýp reformlarý devam ettirme niyet ve iradesinin iþareti olarak algýlayanlar oldu. Ayný þey, “Habur kazasý”ndan sonra artýk konuþulmaz hale gelen demokratik açýlýmýn, baþbakan yardýmcýlýðý düzeyinde sürdürülüp takipçisi olunacaðý yönündeki açýklama için de söz konusu. Bu iþaretler, yeni anayasa, AB süreci ve demokratik açýlým baþlýklarýyla ifade edilen ve birbiriyle çok yakýndan irtibatlý, iç içe konularýn yeni dönemde gündemin ilk sýrasýna konularak, hayata geçirilmelerine yönelik çalýþmalara öncelik verileceði yönündeki beklentileri güçlendirdi. Hal böyle olunca, icraatlarýn da o istikamette þekilleneceðine dair somut iþaretlerin bir an önce verilmesi lâzým ki, tazelenen ümit ve beklentiler yine boþa çýkmasýn ve güven sarsýlmasýn. Onun için, en baþta söz konusu taahhütlerle kendisini baðlayan iktidar partisi olmak üzere, halkýn Mecliste temsil gücü verdiði partiler, artýk herkesi iyice býktýrýp bezdiren sýð ve seviyesiz polemikleri bir kenara býrakýp, yeni anayasa ve demokratikleþme reformlarýna yoðunlaþmalýlar. Bu baðlamda, AKP ile CHP’nin yemin krizini bitiren mutabakat metnindeki “Anayasa dahil tüm mevzuatýn, hukukun üstünlüðü çerçevesinde özgürlükleri geniþletici bir anlayýþla yorumlanmasý ve uygulanmasý gerektiðine inanýyoruz” cümlesi bu anayasanýn dahi özgürlükçü bir anlayýþla yorumlanmasý beklentisini dile getiriyor. Ama baþlangýç metninden ve deðiþtirilemez maddelerden baþlayarak, bu anayasanýn kritik maddelerine yerleþtirilen resmî ideoloji tabularý varken, özgürlükleri geniþletici yorum çaðrýsýnda bulunmanýn bir anlamý var mý? Onlar durduðu müddetçe, anayasanýn diðer maddelerini özgürlükçü bir anlayýþla yorumlayabilmek mümkün mü? Özgürlük bilincinin her geçen gün daha da güçlendiði Türkiye’de bu konu da er geç çözüme kavuþacak. Dileðimiz, partilerin demode ve demagojik “kýrmýzý çizgiler” edebiyatýyla bu çözümü daha fazla engelleyip geciktirmeden, tam tersine çabuklaþtýrmak için katký vermeleri. Yani, siyasetin bu konudaki imtihanýnýn þiddetlenerek devam edeceði bir sürecin baþýndayýz. Bu noktada AB reformlarý da büyük önem taþýrken, seçimden sonra birliðin Türkiye ile iliþkilerindeki son durum ve sürecin gidiþatý hakkýnda görüþmelerde bulunmak üzere ülkemize gelen AB Konseyi geniþlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle’ye Çankaya ve Baþbakanlýktan randevu dahi verilmemesi, son derece dikkat çekici. Bir taraftan hükümet programýnda “AB reformlarýný hýzlandýrma” sözü verilirken diðer taraftan böyle bir tavýr sergilenmesi, “dakika bir, gol bir” deyiþini hatýra getiren bir tuhaflýk oluþturuyor ve yine inandýrýcýlýk sorununa yol açýyor. AB Bakaný Baðýþ’ýn konuyla ilgili sorularý cevaplandýrmaya çalýþýrken yaptýðý tekellüflü teviller ise kuþku bulutlarýný daðýtmaya yetmiyor.
C
6
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
GEZÝ
Y
BALIKESÝR YENÝ ASYA OKUYUCULARININ BARLA ZÝYARETÝ ÝZLENÝMLERÝ MUHTEÞEM VE MAÐRUR DAÐLAR erkeskahvaltýsýnýyaptýktansonra KafileBaþkanýAliKurnaz,“Þimdi Barla’yýgezip,Üstadýneviniziyaretedeceðiz”dedi.Yolakoyulduk.Yönümüzükasabanýn merkezîkýsmýnadoðruçevirdiðimizdemuhteþemvemaðrurdaðlarsankibiziselâmlýyordu.Sessiz yolcu,budaðlarýuzunuzunseyretti.Barladaðýnýnbaþýkarlývedumanlýydý.OnunbumanzarayýhuþuiçindeseyrettiðinigörenyolarkadaþýöðretmenKâmil,“HerzamankarlýmýdýrbuBarla’nýn baþý?”diyesordu.Arkadaþýcevapverdi. BuBarlaDaðýbüyükbirkütledir.Kendine baðlýdahabirçokküçükdaðlarvezirveler vardýr.Gölünkýyýsýndanitibarenbatýya doðruuzanýr.EnyükseknoktasýBarla’nýn birkaçkilometredahagerilerinedüþenbu baþýkarlýzirvedir”dedi.ÖðretmenKâmil sorusunadevametti.“Yükseltisinedir?” Arkadaþý:“2734m”diyecevapverdi.“Oooooo!Bayaðýyüksekmiþ.HattaUludað’danbile”dedi. Barla’nýn merkezine yaklaþtýkça yavaþ yavaþ onlarý bir heyecan sarmaya baþlamýþtý. Üstad Hazretlerinin yaþadýðý mek ân larý gör eb ilm en in, on un duyduklarýnývedüþündüklerinihissedebilmeninheyecanýydýbu.
H
tiyleyanýnadâvetetmesiüzerineaðacýn etrafýbirdenkalabalýklaþtý.OzamanDoktorTimur,birazilerdekiaðaçlarýonlara hedefgöstererekbakýnoradadavardediysedekimsealdýrmadýveDoktorTimur'unaðacýndakikirazlarý,iþtahlayemeðedevamettiler. BirkýsýmziyaretçiiseAbdülkadirAða* Yrd. Doç. Dr. beyinbaþýnatoplanmýþanlattýklarýnýdinliyor,kimisidekayýtaalýyordu.“1938Sav Köyüdoðumluyum”diyesözebaþladý. “Bençokufaktým,ÜstadKastamonu’dayken4-5yaþýndakadardým.Oradangelen mektuplarköyümüzdeokunurdu.OradangelenRisâlelerburadaçoðaltýlýrdý. 53’tensonraonabirmektupgötürdüm. Eliniöptüm.Baþýmýsývazladý.BazenSav’a gelirdi.Geldiðindeçevredekýsagezintilereçýkardý.BazenEskiEðridiryoluüzerinÜstad'ýn 1950’den sonra Barla’ya geldiðinde kaldýðý ev. dekitepelere,bazenIsparta’daSidreye (Ispar taþehirmerkeziningüneykenarýnda kadardayeni”deyince,Osmankardeþ hâ k immanzaralýbirmesireyeri)çýkardý.” “Restoreedildi”diyebiraçýklamayaptý. AbdülkadirAðabeyinyanýnda5yaþlarýndaküçükvesevimliboncukgibisiyah SAV KÖYÜ ÖnceIspartamerkezegeldiler.Oradan gözlübirkýzçocuðuvardý.OnuneskiyaAntalyaistikametinegidenyolasaptýlar. zýyýokuduðunuveyazdýðýnýsöyledi.“Ona BirazgittiktensonrasolaSavköyyoluay- benöðrettim”dedi.Çocuk,ziyaretçilerin rýldý.Savköy,Ispartaþehrininsembolü, gözleriönündekendisineverileneski heybetliDavrasDaðýnýngüneybatýetek- harflerleyazýlýRisâle-iNurmetninigürül lerinde,Risâle-iNurhizmetlerindeadý gürülokudu.Bütünaðýzlardan“maþaalçokanýlanhususiyetlibirköydü.Kafile, lah”temennileriyükseldi.Abdurrrahman belediyebahçesindekýsabirçaymolasý AðabeydahasonrabuçocuðunkendiçoverdiktensonraRisâle-iNurhizmetine cuðuolduðunuifadeetti. bizzatkatýlmýþveÜstadýgörmüþolan BEDÝÜZZAMAN MEVLÝDÝ VE DÖNÜÞ yaþlýbiraðabeyinevineziyarettebulunBugüzelvedeðerlihatýralarýdinledikmaküzereoradanayrýldý.Köyünhenüz tenson rasaat12.50sularýndaKafileSav deðiþmemiþdarvetaþmeskenlisokaklaKö y ün d enIsparta’yamüteveccihenayrýlrýndanvesanatlýbirtaþminareyesahip dý.Kut l ubeyCamiindeöðlenamazýný SinanDedeCamii’ninyanýndangeçerek mü t e a k i b enÜstadýanmamevlidiokunabüyükçebahçesiolanbirevinönünde cak t ý.Ca m iiçiveavlusuhýncahýnçdoldurdu.Bahçekapýsýndaiçerigirdiler.Onmuþ t u.Her keskendinebiryerbulmuþtu. larýbeyazsakallý,baþýnabeyazvetemiz Na m az d anson ramevlidbaþladý.Huþuibirsarýkbaðlamýþolanyaþlýcafakatdinç, çin d edin l en d i.Mev lideYeniAsyaGazeUlu çýnar, kollarýný uzattýðý mütevazý ev, suyu yüzyýllardan beri azalmadan ve kesilmeden akan tarihî çeþme, imanlý ecdaddan miras Yokuþbaþý adýnýnsonradanAbdülkadirZeybekolCamii ve Selçuklu yadigârý unutulmuþ Barla, sanki yüzyýllardýr bir yolcuyu bekler gibiydiler. te s i n inim t i y azsa h i biMehmetKutlular duðunuöðrendiðimizbirzatkarþýladý. vearkadaþlarýdagelmiþti.Kafiledenbazýlarýmevliddensonraonunlakýsacagörüþtüler.Isparta’nýnbugüzelmimarîeserini degördüktensonrasaat16.30’daBalýkesir’emüteveccihenhareketedildi. Tambusýradabirbaharyaðmurubaþlamýþtý.Geldiðimizgüzergâhüzerinden geridönüyorduk.Kafileçokmutluydu. Dinaryakýnlarýndaakþamnamazýmolasý verildi.Sonrayoladevamedildi.Dazkýrýve ÇardaküzerindenDenizli’yegelindi.Daha sonraSarayköy,BuldanveSarýgölüzerindenmünbitGedizvadisinegeçildi.ÖðretmenKâmilveSessizYolcu,biroyagibiiþlenmiþvekilometrelerceuzananbubað denizinihayranlýklavetefekkürleseyrediyorlardý.Ýþtedaðlar,iþteovalarveverimli topraklarvemüsaitbiriklimhepsiniyerli yerineyerleþtiren,insanameþguliyettezgâhýnýhazýrlayan,onaçeþitlikabiliyetlerle birliktedünyayýmamuretmekabiliyetini verenkim?Soframýzagelenbirsalkýmüzüm,nelerinvehangigayretlerinneticesi? BudüþüncelerarasýndaAlaþehirigeçip Salihli'yegelmiþlerdi.Buradabirakþam namazýmolasýverdiler.Sonrayoladevam edildi.Etrafakaranlýkçökmüþtü,dýþarýya baktýklarýndaaraarasadecegeçtikleriköy Tarihî cami ve çeþmeleri, baþ eðmez daðlarý ve cennet bahçeleriyle þirin Barla. vekasabalarýnýþýklarýgörülüyordu.GölÜstad Bediüzzaman Hazretlerini Barla’ya getiren Korucu Burhan’ýn oðlu Selahattin Çelikkaya ve marmara,AkhisarderkenGelenbe’yegebaþlarýmýzýyukarýyadoðrukaldýrýporaya birçeþitçiçeklerlesüslü,çam,ardýçve onu dinleyen Kaptan Fikret ile gezi grubundan bazý gençler. lindi.Sessizyolcukarayolulevhalarýndan baktýk.Okerevetaynenduruyordu.Ulu katranormanlarýylaörtülü,güzel,sarpve edindiðibilgileriöðretmenKâmil’esöylüçýnarýnçatalýndaydý.Buuluçýnar35m hürriyethavasýyladoludaðlardý.Onlaryordu,amaotatlýbiruykuyadaldýðýiçin kadarboyave2mcivarýndabirçapama- danbiride,Barlakasabasýnýnkuzeyine hiçbiriniduymuyordu.Saatlerilerledikçe likti.Birçoklarý,“Acabakaçyaþýndadýrbu düþen,gölmanzarasýnahâkim,ormanlaryorgunvemutlukafile,derinvetatlýbir çýnar?”diyeiçindengeçirdi.Sessizyolcu, laörtülüÇamDaðýidi.Barla’danyayayüuykuyadaldý.Aradabirbuderinuykularýn enazýndan500vardiyedüþündü. rüyüþledörtsaattegidilenbudaðdaÜsnakaratlarýbazýlarýnýsýçratýyor,gözlerini Buherbakýmdanbiranýtaðaçveko- tadHazretleri,birKatranaðacýnýnçatalýþöylebiraçýpetrafabaktýktansonratekrar runmayadeðerbiraðaçtý.Gayetsaðlýklý, nayaptýðýkerevetindebirkaçzamanyalderinuykularýnadalýyorlardý.Geceninkaþenveneþeligörünüyordu.Þüphesizki nýzkalmýþtý.Buradatefekküretmiþvetaranlýklarýnýhýzlakatedenotobüslerive Üstadýnkendidallarýnatýrmandýðýný,bazý biatýnkalbiniveruhunutâderindendinuykusuylabüyükbirmücadeleyegiriþen geceyýldýzlarý,bazýgecelermehtabývegö- lemiþti.ÝþteRisâle-iNureserleri,budaðþoförlerionlarýsaat24.00sularýndabeldelünüzerineýþýklarýylaçizdiðiyakamozlarý larýn,butaþlarýn,buaðaçlarýn,bugüzel leriBalýkesirþehrinesaðsalimulaþtýrmýþtý. seyrettiðini,bülbüllerinþakýyýþlarýnýdinle- çiçekveböceklerin,busularýn,gecenin, Herkesuykumahmurufakatbüyükbir diðinivegeceyibütünruhuvekalbiylete- ayýn,yýldýzlarýn,buþafaklarýn,sabahlarýn veparlayangüneþinsesleriydi,konuþma- Isparta Sav Köyünden Abdurrahman Zeybek Aðabey ve Osmanlýca Risâle-i Nur’u gürül gürül okuyan küçük kýzý. manevîhaziçindeydi.Risâle-iNur’un fekkürettiðini,yaþadýðýnýbiliyordu. doðduðubeldeyigörmüþler,oranýnhavaUluçýnar,kollarýnýuzattýðýmütevazý larýydýveinsanlarahâldilleriileverdikleri etti.Arkadaþýelinitorbayadaldýrdývealsýnýteneffüsetmiþlervehizmetleriçinyeev,suyuyüzyýllardanberiazalmadanve derslerdi. dýðýkirazlarýyemeyebaþladý.Bunlartabiî nibirþevkkazanmýþlardý.ÜstadýnþuduâBarla’nýndarvetaþdöþelisokaklarýnda, kiÜstadýndakirazlarýydý. kesilmedenakantarihîçeþme,imanlýecsýadetakulaklarýndaçýnlýyordu: daddanmirasYokuþbaþýCamiiveSel- yolkenarlarýndagülsuyu,güllokumuve “YaRabbiveyaRabbe’s-Semavative’lçukluyadigârýunutulmuþBarlasanki çeþitliBarlahatýralarýsatandükkânlarýn- ÜSTADIN 1950’DEN SONRA KALDIÐI EV Arâdîn!YaHâlýkýveyaHâlýk-ýKüll-iÞey! yüzyýllardýrbiryolcuyubeklergibiydiler. da,köylükadýnlarýnerik,kiraz,bademve BiraravakýfOsmankardeþortalýkta Gökleriyýldýzlarýyla,zeminimüþtemilatýyla Oyolcugeldi,silkinipuyananBarla,en cevizlerinde,hemenhemenherþeydeka- göründü.Yanýndakafileningençlerivarvebütünmahlûkatýbütünkeyfiyatýylateshir güzel,entatlýmeyvelerinionunlaverdi. fileadetaÜstadý,ondanhatýralarýarýyor dý.Etrafýnatoplanmýþ,Osmankardeþi edenkudretininveiradetininvehikmetinin Barlasokaklarýgezilirkenbütünkafile- vebunlarýdüþündükçesevesevecömert- dinliyorlardý.Bizdekafileninbirbölüvehâkimiyetininverahmetininhakkýiçin, ninzihnindeaynýdüþünceveduygular çevegayetiçtenliklealýþveriþediyordu. münügözdenkaybettiðimiziçinOsman nefsimibanamusahhareyle!Vematlubumu vardý.“ÝþteÜstadýnkaldýðýev,küçük,müYokuþbaþýMescidi,ÜstadýnEvi,Mus kardeþinyanýnagidipgençlerinarasýna banamusahharkýl!Kur’ân’aveÝmanahiztevazýfakatnekadardacanayakýn.Ýþte Mescidihepgezilmiþti.Daðlar,zirveler karýþtýk.OsmankardeþönümüzedüþemetiçininsanlarýnkalbleriniRisâle-iNur’a þýrýltýlarýnýdinlediðivesularýnýiçtiðiçeþ- hayranlýklaseyredilmiþti.Barla’nýnnostal- rekbizeyolgösterdiveBarla’nýnüstmamusahharyap!Vebanaveihvanýma,iman-ý me.Ýþterüzgârdahýþýrdayanyapraklarýyla jikahþapevleri,eskiçeþmeleri,bahçeler- hallelerinedoðruarasokaklardangitmekâmilvehüsn-ühatimever!Hazret-iMusa adetazikredenveüzerindeenvaîçeþit dekiaðaçlarý,yolkenarlarýndakiçiçekleri yebaþladýk.Darveeðribüðrüarasokak- Barla sokaklarýnda badem ve ceviz satýlýyor. AleyhisselâmadeniziveHazret-iÝbrahimAkuþlarýncývýldaþtýðýuluçýnar.Ýþteonun hepsiistisnasýzincelenmiþti.Herkesmut- lardangeçerkenasýrlaröncesiBarlasý'nýn çatalýnayerleþtirilmiþ,Üstadýnzamanza- lu,heyecandolu,þevkliveneþeliydi.Öð- izlerinikitabesisökülmüþ,suyukesilmiþ Bahçeniniçibaþtakirazolmaküzereçe- leyhisselâmaateþiveHazret-iDavudAleymanoturduðu,uyuduðuvebelkidegece- retmenKâmilBarla’nýnkirazlarýnýçok birOsmanlýçeþmesinde,ahþapbirevin þitlimeyvaaðaçlarýyladoluydu.Fakat hisselâmadaðý,demiriveHazret-iSüleyman lediðikereveti.Ýþtenamazkýldýðýþuecdad beðenmiþve2kilokadarsatýnalmýþtý.O- görkemlikapýsýnda,bazendenostaljik, mevsimkirazmevsimiolduðundanziya- AleyhisselâmacinniveinsiveHazret-iMuyadigârýcami,dolaþtýðýþusokaklarveba- racýktaoturacakbirsýrabulmuþ,hemki- küçükbirevfýrýnýndagördük.Dahayu- retçilergözalýcýalbeyazkirazlarýyladalla- hammedAleyhissalâtüVesselâmaþemsve þeðmezmaðrurbirkalegibikasabanýn razlarýnýyiyor,hemdegelenegeçeneik- karýlardamerdivenlibirsokaktangeçer- rýkýrýlanaðaçlaradoðrugayriihtiyarîyü- kameriteshirettiðingibi,Risâle-iNur’akalbüstündeyücelmiþyalçýndaðlar…Demek ramediyordu.Osýradaoradangeçen kenOsmankardeþinheyecanlýbirsesto- rüdüler.Dahaonlarhareketegeçmeden leriveakýllarýmusahharkýl!VebeniveRisâlesuskunyolcu,içinden“Nekadarcömert nuylasaðtaraftaki,üstkatýahþapolan, önceevsahibionlarýkirazlardanyemeye iNurTalebelerini,nefisveþeytanýnþerrinden kibubeldededoðduRisâle-iNurlar.” ÜstadHazretleriBarla’dakaldýðý8-9 buKâmilkardeþ”diyegeçirdi.Öðretmen düzgünbirevigöstererek“Ýþte,Üstadýn dâvetetmiþtibile.DoktorTimur’unhýzlý vekabirazabýndanveCehennemateþinden seneiçindetabiîkiBarla’nýndaðlarýný Kâmil,yolarkadaþýnýniçindengeçenleri 50’liyýllardansonrazamanzamanBarla- adýmlarlaaðaçlardanbirininyanýnaçar- muhafazaeyleveCennetü’l-Firdevs’temegezmiþvedolaþmýþidi.Barladaðlarýkaya- anlamýþgibi,“Gelkardeþbuyur.Sendeal, yageldiðindekaldýðýev”dediðiniiþittik. çabukgiderekyemeðebaþlamasývearada sudkýl!Âmin,âmin,âmin!” lýk,yükseklerikarlývebuzlu,yaylalarýbin- çekinmetadýnabak”diyeonadaikram Evitetkikettiktensonrabirziyaretçi“Ne “çokleziz”diyerekarkadaþlarýnýeliþare-SON-
Süleyman SÖnmeZ*
CENNET BAHÇESÝ Yüks ekkal el er iand ýr anveins an ý kendihürâlemineçaðýranmaðrurdaðlarýneteklerineyaslanmýþolantarihî Barla’nýngüneykenarýboyuncauzanan derinbirvadivardý.Buvadiyeyerleþmiþ olandere,oyüksekdaðlarýnsularýile besleniyordu.Görünüþegöreseyrekçalýlýklarlakaplýdikyamaçlýkayalýkbirvadiidibu.Göledoðruakýþlýydý. Yamaçlarýndanbirigüneye,diðerikuzeyebakýyordu.Kafileetrafýseyrederekkasabanýnmerkezikýsmýnadoðruyürürken, birkaçkiþi,soltaraftakibirbinanýnyanýnda bulunan,üzerinegüllerinsarýldýðýkemerli birdemirkapýyýiþaretederek “Cennet Bahçesi” diyeheyecanlabaðýrdý.Kapýnýn üzerineiliþtirilmiþ,ÜstadHazretlerininburayazamanzamangeldiðini,tefekkürettiðiniveRisâle-iNur’unilkkýsýmlarýnýburadayazdýðýnýaçýklayanbirlevhavardý. Mermermerdivenlerdenheyecanlaaþaðýyadoðruinmeyebaþladýk.Okadar çokmerdivenvardýkisonundavadinin enaþaðýkesiminekadarindik.Busýrada envaîçeþitaðaçlar,güllerveçiçekleriçindengeçtik.Burasýserinvesukaynaðýnýn bulunduðubiryerdi.Buaþaðýkesimde, küçükveüzerindengeçerkensallanan tahtaköprüvasýtasýylaulaþýlanbirkameriyevardý.VakýfOsmankardeþburadaetrafýnatoplanangençlerebazýaçýklamalar yaparken,sessizyolcuonlarýcankulaðýile uzakbirköþededinledi.Osmankardeþ: “Burasý,BarlasakinlerindenSýddýkSüleyman’ýnbahçesiimiþ.Üstadburayasýksýk gelirmiþ.28.Sözburadayazýlmýþ”.Gençlerdenbiri:“Burasýozamanlardayine böylemiymiþ?”Osmankardeþ“Hayýr”diyecevapverdi.“Burasýdahasonratanzim edildivegördüðünüzbitkilerinçoðuozamandikildi”diyeilâveetti.Dahasonra kameriyealtýndakýsabirdersyapýldýktan sonratekraryukarýyatýrmanýlmayabaþlandý.Buaradagençlerdenbirisi,üzerindekimeyveleriolgunlaþmýþbirkirazaðacý görüncedayanamayýpyanýnayaklaþtýve yanýndakileredönerek“Yemekcaizmiacaba?”diyebirsorusordu.Ancakdaha cevabýnýbeklemeden,dayanamayýp,rengiyle,biçimiyle,bütüntabiîliðiüzerindeolanbukirazlardanyemeyebaþlamýþtýbile. ÝkliminegöreBarla’nýnmeyvelerikiraz, erik,elma,dut,badem,cevizvehünnaptý. ÞüphesizÜstadHazretleriBarla’daiken “CennetBahçesi“adýverilenbumekânbu denliaðaçlýklývebudüzendedeðildi.Belki Üstadçokeðimlibiryamaçtanyavaþyavaþ vadinindipkýsmýnayakýnvebirsukaynaðýnýngeçtiðibubahçeyeiniyorveelma,kiraz,erikvebademaðaçlarýarasýndakibir çardaðýnaltýndadinleniyor,kuþlarýnötüþlerini,suyunþýrýltýlarýný,aðaçlarýnrüzgârdakiyaprakhýþýrtýlarýnýdinliyordu.Ruhundavekalbindetaþýdýðýcenneti,sanki buradagörüyorveyaþýyordu.“Heminsan olanbirinsandiyebilirki,‘BenimHâlýkým budünyayýbanahâneyapmýþ;güneþbenimbirlâmbamdýr;yýldýzlarbenimelektriklerimdir.Yeryüzüçiçeklimiçeklihalýlarlaserilmiþbenimbirbeþiðimdir’der. Allah’aþükreder.“(28.Söz’den). ULU ÇINAR KAÇ YAÞINDADIR ACABA? Kafilegayriihtiyarîbirkaçgrupaayrýlmýþtý.BirkýsmýCennetBahçesinidolaþýp dönerken,birkýsmýdaÜstadHazretlerininikametettiðievini,kimileridenamaz kýldýðýcamilerigeziyordu.Bizimkafile Barla’nýnbirazdahaiçinesokuldu.Hepimizindikkatiniulubirçýnaraðacýçekti. Onadoðruyürüdük.Birisi“BuÜstadýn çýnarý.Üstüneçýkarmýþ,hattaoradabir dekendineoturacakveyayatabilecekþekildebirkerevetyapmýþ”dedi.Hepimiz
Risâle-i Nur'un doðduðu beldede yeniden doðduk
DÜNYA
Y
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE HABERLER
Suriye’de elçiliklere saldýrýya kýnama BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Suriye’de Amerikan ve Fransýz elçiliklerine yapýlan saldýrýlarý kýnadý. BM Güvenlik Konseyi, konuyla ilgili toplantýsýnýn ardýndan bir basýn açýklamasý yaptý. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da yayýmladýðý açýklamada, saldýrýlarý kýnadýðýný belirterek, diplomatik misyonlarý korumanýn ev sahibi ülkenin sorumluluðunda olduðunu belirtti. Ban açýklamasýnda, Suriye’de gecikmeksizin siyasî reform yapýlmasý çaðrýsýnda da bulundu.
Bush ve ekibi hakkýnda soruþturma baþlatýlsýn
BM’den kara liste kararý ÇATIÞMALARDA OKUL VE HASTANELERE SALDIRANLAR, BÝRLEÞMÝÞ MÝLLETLER TARAFINDAN KARA LÝSTEYE ALINACAK. BM Güvenlik Konseyi, çatýþmalarda okullara ve hastanelere saldýrýda bulunan taraflarýn yaptýklarýndan sorumlu tutulmasýný isteyen ve onlarý BM’nin kara listesine alan bir karar kabul etti. Konsey’in kabul ettiði karara göre, çatýþmalar sýrasýnda okullara ve hastanelere saldýran, çocuklarý öldüren, sakat býrakan, eline silâh veren ya da cinsel olarak istismar edenlerin yaptýklarýndan sorumlu tutularak hesap vermeleri istendi. Kararda okul ve hastanelerin ‘’güvenli sýðýnaklar’’ olduklarý belirtile rek bu tür saldýrýlarda bulunan taraflarýn (ordu ya da isyancýlarýn) kara listeye alýnarak BM Genel Sekreteri tarafýndan yayýmlanan listede isimlerinin açýklanmasý öngörüldü. UNICEF Baþkaný Anthony Lake de açýklamasýnda okullara ve hastanelere yapýlan saldýrýlarýn ‘’uluslar arasý hukukun ve ortak insanlýðýn ihlâli’’ olduðunu belirtti. UNICEF’ten verilen bilgiye göre dünyada Afrika, Asya, Avrupa, Latin Ameri ka ve Ortadoðu’da en az 31 ülkede okullar silâhlý çatýþmalarda hedef alýnýyor. Birleþmiþ Milletler / aa
Ortadoðu Dörtlüsü toplantýsý yararlý geçti BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Ýsrail ve Filistin tarafýnýn doðrudan görüþmelere dönmelerine yardým etmenin hâlâ mümkün olmasýný umduklarýný belirterek bu kapsamda ön ceki günkü Ortadoðu Dörtlüsü toplantýsýnýn yararlý geçtiðini kaydetti. Genel Sekreter Ban, BM’de gazetecilere yaptýðý açýklamada, önceki gün BM, ABD, AB ve Rusya’dan oluþan Ortadoðu Dörtlüsü’nün Washing ton’da yaptýðý toplantýya katýldýðýný hatýrlattý. Genel Sekreter þöyle konuþtu: ‘’Baðýmsýz bir Filistin kurulmasý ve Ýsrail’in güven içinde bir devlet olabilmesini saðlayacak müzakereleri yeniden baþlatmak amacýyla gerekli tüm çabalarý harcamasý gerekiyor.’’ Birleþmiþ Milletler / aa
Libyalý muhaliflere yaðma suçlamasý ÝNSAN Haklarý Ýzleme örgütü, Libyalý muhaliflerin, ülkenin batýsýndaki daðlýk bölgede ele geçirdikleri bazý kentlerde evler, saðlýk merkezleri ve dükkânlarý yaðmaladýklarýný bildirdi. Merkezi New York’ta bulunan örgütten yapýlan açýklamada, Libyalý muhaliflerin, son aylarda Nafusa daðlarýnda kontrolünü geniþleten Kaddafi güçlerini bölgeden çýkarmaya çalýþtýðýný, bu bölgede ele geçirdikleri bazý þehirlerde evler, saðlýk merkezleri ve dükkânlarý yaðmaladýklarý belirtildi. Açýklamada, Libya lideri Mu-
ammer Kaddafi’ye karþý geçen Þubat ayýnda baþlayan ayaklanma sýrasýnda muhaliflerin, sahil þehri Misrata’nýn ve ülkenin doðusunun büyük bölümünü ele geçirdikleri ifade edildi. Örgüt ayrýca Libyalý muhaliflerin, bazý ihlâllerin meydana geldiðini kabul ettiðini bildirerek, Libyalý muhalif komutanlara, kendilerine baðlý güçleri, sivil mülkiyete zarar vermekten sorumlu tutmalarý çaðrýsýnda bulundu. Libyalý muhalif komutanlar ise konuyla ilgili henüz açýklama yapmadýlar. Trablus / aa
Dað kasabalarý muhaliflerin elinde LÝB YA LI mu ha lif le rin, ba tý da çok sa yý da dað kasabasýnýn kontrolünü ele geçirdiði ve Kaddafi yönetiminin, kilit öneme sahip bir pet rol bo ru hat tý na u la þý mý ný kes ti ði bildirildi. Adlarýnýn açýklanmasýný istemeyen Amerikalý yetkililer, Libyalý muhaliflerin ülkenin batýsýnda çok sayýda dað kasabasýnýn kontrolünü ele geçirerek, Libya lideri Muammer Kaddafi yönetiminin kilit
öneme sahip bir petrol boru hattýna ulaþýmýný engellediðini, Trablus’ta ordu ve halk için akaryakýtýn bir ay içinde tükenmeye baþ la ya ca ðý ný he sap et tik le ri ni söy le di. Yetkililer, Kaddafi yönetiminin, orduya ve bakanlara ödeyecek nakit parasýnýn kalmadý ðý ný, bu nun, baþ kent Trab lus’ta kü çük çaplý protesto gösterilerine neden olduðunu kaydetti. Washington / aa
7
BM'ye göre Afrika’nýn doðusunda 11 milyondan fazla insan acil yardým bekliyor. FOTOÐRAF: AA
Afrika açlýðýn pençesinde BM GENEL SEKRETERÝ BAN, ‘’AFRÝKA’NIN KUZEY DOÐUSUNDA KURAKLIKLA MÜCADELE EDEN 11 MÝLYONDAN FAZLA ÝNSANA ACÝL YARDIM GEREKLÝ’’ DEDÝ. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Afrika’nýn doðusunda kuraklýkla mücadele eden 11 milyondan fazla insana acil yardým gerektiðini söyledi. Genel Sekreter Ban, BM’de yaptýðý açýklamada, kuzey doðu Afrika’da 11 milyondan fazla insanýn yýllardýr görülen en büyük kuraklýkla karþý karþýya kaldýðýný, bu insanlarýn ölmemesi için acil yardýma ihtiyaçlarý olduðunu vurguladý. Ban, bu kapsamda BM’ye üye ülkelerden, BM kurumlarý tarafýndan sözkonusu bölgeye yardým yapýlabilmesi için oluþturulan, en az 1.6 milyar dolara ihtiyaç duyulan acil yardým fonunu desteklemeleri çaðrýsýnda bulundu. ‘’Bu krizin sonu insanlar açýsýndan feci olur, bekleme lüksümüz yok’’ diyen Ban, bu amaçla BM kurumlarýnýn baþkanlarýyla toplantý yaptýðýný, bu krizi önlemek için herþeyin yapýlmasý gerektiðini söyledi. Genel Sekreter en kýsa zamanda baðýþ yapabilecek ülkelerle temasa geçeceðini ve onlardan BM fonunu desteklemelerini isteyeceðini de sözlerine ekledi. Bölgede bulunan Kenya, Somali, Etyopya ve Cibuti’nin son 50 yýlýn en büyük kuraklýðýný yaþadýklarý belirtiliyor. Birleþmiþ Milletler / aa
Hariri: 4 Hizbullah üyesi yargýlanmalý LÜBNAN'IN eski Baþbakaný Saad Hariri, ülkenin yine eski baþbakanlarýndan olan babasý Refik Hariri’nin suikastýna karýþan 4 Hizbullah üyesinin yargýlanmasý gerektiðini söyledi. Hizbullah’ýn Refik Hariri’nin cinayetini soruþturan BM mahke mesine karþý kampanyasýný da eleþtiren Saad Hariri, ‘’(Hizbullah lideri) Þeyh Hasan Nasrallah 300 basýn toplantýsý da düzenlese, Lübnan için kurulan özel mahkeme tarafýndan belirlenen iddianamede hiçbir þey deðiþtiremez’’ dedi. Hariri, hükümetinin düþtüðü Ocak ayýndan beri ilk kez televizyona verdiðÝ mülakatta, ‘’Suçlanan kiþiler var, bu kiþilerin mahkemeye çýkmasý gerek’’ dedi. Refik Hariri cinayeti Lübnan’ý iki siyasî kampa ayýrmýþ bulunuyor, biri Sünnî Saad Hariri diðeri Þiî Hasan Nasrallah cephesi. Mart ayýnda Lübnan’ý terk eden Saad Hariri muLübnan halefete geçtiðinden beri ilk eski Baþbakaný Saad Hariri kez konuþuyor. Beyrut / aa
TEBRÝK Arkadaþýmýz Semra ile Harun Çiçek Beyefendi'nin
Ahmet Kerem ismini verdikleri bir erkek çocuklarý olmuþtur. Annebabayý tebrik eder, minik Ahmet Kerem'e Cenâb-ý Allah'tan hayýrlý uzun ömür niyaz ederiz. Yaþanur, Gülten, Selma, Nurcan, Nurkan, Tuba, Betül, Zehra, Ýlknur, Sedanur, Nurþen, Nurdan, Cemile, Hatice, Hayriye, Fidan, Necla, Þuranur, Emine, Gülizar, Edanur, Hanife
ÝNSAN Haklarý Ýzleme Örgütü, ABD Baþkaný Barack Obama’dan, önceki baþkan George Bush ve dönemin diðer üst düzey yetkilileri hakkýnda cezaî soruþturma baþlatmasý istedi. New York merkezli kuruluþ, yaptýðý yazýlý açýklamada, Obama yönetiminin, “Ýþkenceye Karþý Sözleþmeden doðan, gözaltýndakilere iþkence ve kötü muamele iddialarýný soruþturma yükümlülüðünü yerine getirmediðini” savundu. “Ýþkenceden Paçayý Kurtarmak: Bush Yönetimi ve Tutuklu lara Kötü Muamele” baþlýklý yayýmladýklarý rapor yayýmlayan örgüt, raporun, Bush, eski Baþkan Yardýmcýsý Dick Cheney, Savunma Bakaný Donald Rumsfeld ve CIA Baþkaný George Tenet gibi dönemin üst düzey yetkilileri hakkýnda cezaî soruþturma baþlatýlmasýný gerektirecek önemli bilgiler sunduðunu kaydetti. Bu nedenle Obama’nýn, Bush ve dönemin üst düzey yetkilileri hakkýnda cezai soruþturma baþlatmasý gerektiðini ifade eden örgüt, açýklamada, “Bush yönetiminin tutuklulara kötü muameleye yol açan politika ve uygulamalarýyla baðlantýlý olarak yürütme, CIA, ordu ve Kongre’nin icraatlarýný incelemek üzere, 11 Eylül Komisyonuna benzer, baðýmsýz ve tarafsýz bir komisyon kurulmalý” ifadesini kullandý. Washington / aa
Obama: Baþkan Esad, meþrûiyetini kaybetti
ABD Baþkaný Barack Obama, Suriye Devlet Baþka ný Beþþar Esad’ýn “meþrûiyetini kaybettiðini” söyledi. Obama, Amerikan CBS televizyonunda katýldýðý bir programda, Esad’a karþý þu ana kadarki en sert açýklamasýný yaptý. “Suriye yönetiminin kendi halkýna karþý giriþtiði acýmasýzlýðýn kabul edilemez olduðunu” belirten Obama, Esad yandaþlarýnýn Þam’daki ABD elçiliðine saldýrmasýyla ilgili olarak, “Hiç kimsenin bizim büyükelçiliðimize bulaþamayacaðý ve elçiliðimizi korumak için gereken tüm adýmlarý atacaðýmýz yönünde net mesaj gönderdik. Bu mesajý aldýklarýný düþünüyorum” dedi. Obama, “Suriye Devlet Baþkaný Esad’ýn kendi halkýnýn gözünde meþrûiyetini kaybettiði giderek daha fazla görülüyor. Esad, gerçek bir reform gündemi sunmayarak fýrsat üstüne fýrsat kaçýrdý” diye konuþtu. ABD yönetiminin, Esad’a karþý söylemini son günlerde sertleþtirdiði gözleniyor. ABD Dýþiþleri Bakaný Hillary Clinton’ýn önceki gün, “Suriye Devlet Baþkaný Esad’ýn vazgeçilmez olmadýðý ve meþrûiyetini kaybettiði, ABD’nin Esad’ýn rejiminin iktidarda kal masýndan çýkarý bulunmadýðý” þeklindeki sözlerinin ardýndan, dün de Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, “Esad’ýn meþrûiyetini kaybettiði ve vazgeçilmez olmadýðý” açýklamasýný yapmýþtý. Washington / aa
Pakistan’da, Amerikan saldýrýlarý sürüyor
AMERÝKAN ordusuna ait insansýz uçaklarýn Pakistan’ýn kuzeybatýsýnda düzenlediði son dört saldýrýda ölenlerin sayýsýnýn 52’ye yükseldiði bildirildi. Yerel Dawn News televizyonun haberine göre, Amerikan insansýz uçaklarý Pakistan’ýn aþiretlerin kontrolünde olan Kuzey ve Güney Veziristan bölgesinde dört ayrý saldýrýda 8 füze kullandý. Bu saldýrýlarda militan olduklarýndan kuþku duyulan 25 kiþinin öldürüldüðü kaydedildi. Haberde, Amerikan uçaklarýnýn Kuzey ve Güney Veziristan bölgelerinde zaman zaman uçmaya devam ettiði belirtildi. Pakistan yönetimi Amerika’nýn topraklarýnda düzenlediði saldýrýlara karþý çýkarken, Washington yönetimi Pakistan’ýn El Kaide ve Taliban terör örgütlerine karþý yeterli mücadele etmediðini savunuyor. Bu arada, Ýslamabad ile Washington arasýndaki gerginliðin son dönemlerde hiç olmadýðý kadar gerildiði ve tarihinin en üst seviyesinde seyrettiði ifade ediliyor. bu arada Pakistan Ýstihbarat Teþkilâtý Baþkaný (ISI) Korgeneral Ahmed Þuja Paþa’nýn bir günlük ziyaret için Washington’da bulunduðu bildirildi. Ýslamabad / aa
GEÇMÝÞ OLSUN Muhterem kardeþimiz
Rýdvan Ercan'ýn oðlu,
Ahmet Ramazan Ercan müessif bir kaza sonucu hafif beyin kanamasý geçirmiþ olup, yoðun bakýmda tutulmaktadýr. Kardeþlerimizin duâlarýný bekler, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar ihsan etmesini dileriz.
Ýzmit - Baþiskele - Derince Kuruçeþme - Körfez Yeni Asya Okuyucularý
TEBRÝK
TEBRÝK
Kardeþlerimiz
Ýbrahim Özgür ile Ayþe Hanýmefendi'nin
Cemil Kavþut ile
Zehra
Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte ömür boyu mutluluklar dileriz.
Batman Yeni Asya Okuyucularý
Uþaklý kardeþlerimiz
Þeyma ismini verdikleri bir kýz çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Anne ve babayý tebrik eder, küçük yavruya Cenâb-ý Allah'tan hayýrlý uzun ömür niyaz ederiz.
Boldavin Yeni Asya Okuyucularý
8
MEDYA POLÝTÝK
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Y
Faþizanveþizofrenikyeminmetinleri cevher@yeniasya.com.tr
“Mutabakat” berhava edilmemeli… emin krizi”nin aþýlmasý ve “anlaþma” havasý, yeni “hükümet programý”ný bile gölgede býraktý. Ne var ki alevlenen tartýþmalar, yeniden bir siyasî gerginliðe dönüþüp siyasî uzlaþmaya takoz oluyor. “Mutabakat”la oluþan olumlu havanýn ve Baþbakan Yardýmcýsý Arýnç’ýn “Umarýz yeni anayasayý da muhalefetle birlikte yaparýz” temennisinin üzerinden bir gün geçmeden iktidar ve muhalefet partileri genel baþkanlarýnýn ilk grup toplantýlarýnda sert siyasî düellosu, yeniden “gerginliðe dönüþ” ve uzlaþma havasýnýn berhava edilmesi sinyallerini veriyor. Konunun polemik konusu haline getirilmesiyle oluþan tepkili siyasî tabloda “yeni sivil anayasa” ve demokratikleþmeye dair yasalarýn ve “mutabakat”ýn gereði yine zora giriyor…
“Y
TEKRAR TIKANIKLIÐA DÖNÜLMEMELÝ Siyasî atýþmalardaki tavrý, daha ilk günde Baþbakan’ýn muhalefeti Meclis çalýþmalarýna katýlmaya dâvet edip týpký “balkon konuþmasý”ndaki “uzlaþma” ve “diyalog” çaðrýsýyla çeliþiyor. Erdoðan’ýn muhalefetin olmadýðý bir demokrasinin eksik olacaðýný nazara verip, uzlaþma ve mutabakat için ümit verici sözleriyle tezat teþkil ediyor. Öylesine ki, milletin egemenliði ve iradesinin, seçilmiþ ve vekâlet verilmiþ milletvekilleri aracýlýðýyla Meclis’te hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekilen söz konusu “mutabakat metni” dahi tartýþma konusu. Metnin eksenini oluþturan “Bu çerçevede tüm siyasî partilerin ve milletvekillerinin, milletimizin kendilerine verdiði bu onurlu görevi yerine getirmeleri için TBMM’de olmalarý gerektiðine inanýyoruz” ibaresinin “kriz”in sebebi olan “tutuklu milletvekilleri”ni kapsayýp kapsamadýðý, tahliye ve yemin etme yolunun açýlýp açýlmayacaðý garip tartýþmasý baþlýyor. Bunun gibi “tutuklu milletvekilleri”nin isimleri okunmayarak münâkaþa malzemesi yapýlýyor. Ve bütün bunlar, ne yazýk ki haftalarca süren kilitlenmenin ardýndan büyük beklentilerle varýlan “mutabakat”tan cayýldýðý iþaretlerini veriyor; ve yeni hükûmet kurulduðu halde hâlâ “seçim atmosferi”nden çýkýlamadýðýný gösteriyor…
GERÇEK GÜNDEME YÖNELMELÝ Oysa buna hiç gerek yok(tu). Zira siyasî tansiyonu yükseltip siyasî kavga ve polemiklere iten tahriklerin ne ülkeye, ne siyasete hiçbir faydasý yok… Meclis’te “hükûmet programý”ný sunuþunda, “Demokratikleþmede dönüm noktasýndayýz” deyip, Meclis’teki diyalog, uzlaþma arayýþlarý ve iþbirliðine önem vermeye devam edeceklerini vurgulayarak, demokratikleþme alanýnda attýklarý adýmlarý sürdüreceklerini belirten ve “Denizi geçtik, derede boðulmayacaðýz” mesajý veren Baþbakan’ýn ve muhalefetin karþýlýklý suçlayýcý atýþmalar yerine artýk ülkenin önündeki problemleri gündemlerine almalarý gerekiyor… Siyaset, artýk Baþbakan’ýn hükûmet programýný sunuþ konuþmasýnda söylediði gibi, “her açýdan hepimize kaybettiren ve Büyük Türkiye’nin önündeki en ciddî engel olarak duran sorunlar”a eðilmeli. Meselâ, Cumhuriyet tarihinin en fazla cari açýðýný veren ve en büyük iç ve dýþ borç içindeki ekonominin akýbeti için “iç bünye” saðlamlaþtýrýlmalý. Türkiye’nin önünde baþta yeni “demokratik sivil anayasa” olmak üzere, bir barýþ ve medeniyet projesi olan AB müzakere sürecinin önünü açmak, inanç, düþünce ve ifade hürriyeti gibi temel hak ve hürriyetleri saðlayýcý yasal düzenlemeleri sür'atle yapmak gibi önemli gündem maddeleri var. En son “uzun tutukluluk süreleri”yle gündeme gelen “yargý reformu”ndan, YÖK’ün yapýsýndan, din eðitimi ve öðretimi önündeki engellerin kaldýrýlmasýndan, eðitimin demokratikleþmesinden siyasetin demokratikleþmesine kadar bir dizi düzenleme gereði duruyor. Bunlara bakýlmalý. Kýsacasý Ankara yararsýz polemikleri býrakýp artýk Türkiye’nin gerçek gündemine yönelmeli. Aksi halde “derede boðulabilir…”
TAZÝYE Konseyimiz Yüksek Din Þûrâsý Sözcüsü, deðerli arkadaþýmýz
Þükrü Bulut'un muhtereme annesi
HACI FATIMA BULUT
'un
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
ALMANYA ÝSLÂM KONSEYÝ
YEMÝN siyasal hayatýmýzýn sorun üreten bir parçasý. Yemin krizi aþýlsa bile irdelemeyi gerektiriyor, zira anayasal düzenin yapýsal bir sorununa iþaret ediyor. Kamu memuriyetine girmede yemin bir sadakat beyaný ve iþe baþlama þartý. Bu nedenle ülkenin siyasal rejimi hakkýnda en doðru fikri veren, devlet kültürünün en þaþmaz göstergesi bir metindir. Batýda memurlar için, “anayasaya ve yasalara uyma ve görevi hakkýyla yerine getirme”yi iþleyen yemin metinlerine karþýn, Türkiye’de 30’lu yýllarda faþizan, 60’lardan itibaren de þizofrenik metinlerden söz etmek gerekir. Bir kere kamu memuriyeti ve milletvekilliði için geçerli olan yemin metinleri darbeciler tarafýndan üretilmiþ, sivillere ise 50 yýldýr yalnýzca “uymak” düþmüþ...
Çift kiþilikli yapý karmaþasý Devlet Memurlarý Kanunu’na göre “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý’na, Atatürk Ýnkilap ve Ýlkelerine, Anayasa’da ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliðine sadakatla baðlý kalacaðýma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarýný milletin hizmetinde olarak tarafsýz ve eþitlik ilkelerine baðlý kalarak uygulayacaðýma; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel deðerlerini benimseyip, koruyup bunlarý geliþtirmek için çalýþacaðýma; insan haklarýna ve Anayasa’nýn temel ilkelerine dayanan milli,
demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karþý görev ve sorumluluklarýný bilerek, bunlarý davranýþ halinde göstereceðime namusum ve þerefim üzerine yemin” edilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin þizofrenik, yani çift kiþilikli yapýsýný tüm çýplaklýðýyla ortaya koyan bu metne göre memur bir yandan “demokratik, laik hukuk devleti ve insan haklarý”na uyacak,
‘‘
Yemin metinleri 30’lu yýllarda faþizan, 60’lardan itibaren de þizofreniktir. Vekiller memurlarýn üzerine yemin ettiði anayasayý deðiþtirme yetkisi alan kiþilerdir.
diðer yandan etnik vurgularý yüceltecek. Bir yandan Atatürk ilke ve inkýlaplarýna, yani CHP’nin 1937’den beri Anayasal emir halini almýþ ideolojisine sadakatle baðlý kalacak, diðer yandan “kanunlarý tarafsýzlýk ve eþitlik ilkelerine baðlý olarak” uygulayacak. Darbe Anayasasý’nýn deðiþtirilemez hüküm-
lerinden olan 2. Maddesinde de Cumhuriyet Atatürk ilkelerine baðlý, antidemokratik baþlangýç ilkelerine dayanan, buna karþýn insan haklarýna sadece saygýlý bir devlet olarak tanýmlanmýþ, ardýndan bambaþka bir kiþiliðe büründürülerek “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” etiketi kullanýlmýþ. Biri 1930’larda ortaya çýkmýþ demokrasiye engel bir ruh, diðeri ise 1945 sonrasý dünyada yer edinmek için sisteme yapýþtýrýlan bir etiket. Bu gerçek karþýsýnda kurumlarýn nasýl davranmasýný beklersiniz? Darbe yaparken, anayasa deðiþikliklerini iptal edip sayýsýz parti kapatýrken, faili meçhul cinayetlere sessiz kalýrken, yani “ruha” uygun davranýrken de, devran deðiþip etikete riayet ederken de anayasaya uyulmuþ olur. Þizofreni devleti tanýmlarken, derin aktörlere hareket alaný yaratýyor sadece...
Kendi ürettiðine tapýnma hali Peki ya milletin temsilcileri bakýmýndan durum ne? Memurlar yemininden pek bir farký olmayan Milletvekili yemininin “göreve baþlarken” okunmasý gerekiyor. Merve Kavakçý örneðindeki gibi bu “ruh” ile uyumsuzluk söz konusu olunca, yeminin bir göreve baþlama þartý olduðu ileri sürülmüþtü. Ancak ayný kesitler CHP yemin etmeyince, yeminin aslýnda bir formalite
olduðunu savunmaya baþladýlar. Yanlýþ da deðil, çünkü Altý Ok’a sadakat yemini ancak CHP’li olmayanlar için anlamlý olabilirdi. Ancak “ruh” kendi karanlýðýna çekilmeye, demokratik toplum siyaseti belirleyen dinamik olmaya baþlayýnca, yemin sorununun temeline inmek zorunlu hale geliyor. Demokrasilerde, milletvekili yemini ancak bir formalite olabilir. Zira milletvekilleri memur deðil, memurlarýn üzerinde yemin ettiði “Anayasayý, yasalarý ve ilkeleri” deðiþtirme yetkisi alan kiþiler. “Milletin” vekillerinin bunlarý deðiþtirme yetkisi yoksa egemenlik millete ait deðil demektir. Ona ait diyorsak, bu yemin metni anlamsýz. Zira insanlarýn kendi eseri olan kurallar ve ilkelere sadakat yemini etmesi, kendi ürettiðine tapýnmanýn ve kendini hiçleþtirmenin bir ifadesidir. Tam da bu nedenle Almanya’da milletvekilleri yemin etmez. Yürütme gücü kullanan, yani milletin vekillerinin iradesine uygun davranmak zorunda olan Baþbakan ve Bakanlar üstelik sadece “demokratik” anayasaya sadakat yemini eder. Yemin krizi, aslýnda millete ait egemenliðin 50 yýllýk darbe düzenince gasp edilmesini meþrulaþtýran yemini, bu karanlýk zihniyetin diðer uygulama araçlarýyla birlikte masaya yatýrmanýn demokrasi için hayati olduðunu hatýrlatýyor. Osman Can / Star, 13.7.2011
Silâh var diyerek iþgal ettiler, þimdi silâh satýyorlar ÝTALYA’NIN sermaye piyasalarýný sallayan mali krizinin yaný sýra, dün ajanslar önemli bir haber daha geçti. Habere göre, ABD ve Ýngiltere öncülüðünde oluþturulan koalisyon güçleri, tehlikeli silahlar var iddiasýyla iþgal ettikleri Irak’a silah satýþýna baþladýlar. Ordusunu güçlendirmek için Irak, Lockheed Martin Corp.’dan 36 tane F- 16 savaþ uçaðý alacak. Irak Baþbakaný Nuri El Maliki, F- 16 alýmlarýný fon yetersizliði nedeniyle bir müddet ertelediklerini söylese de, bu savaþ uçaklarý sonunda satýn alýnacak. Çünkü ABD, askerlerini bu yýl sonunda Irak’tan çekiliyor. Dolayýsýyla Irak, savunmasýný artýk kendisi yapacak. Peki Irak’ýn alacaðý silahlar tehlikeli deðil mi? Sözde tehlikeli deðil, çünkü silahlarý ABD, Ýngiltere ve diðer geliþmiþ ülkeler satýyor. Öldürücü silahlarý onlar satýyorsa “tehlikeli” olmuyor! Onlarýn sattýðý silahlar insanlarý öldürmüyor! Halbuki ABD ve Ýngiltere, Irak’ý iþgal etmeden önce Irak’ta kitle imha silahlarý olduðunu ileri sürerek “Irak’ý özgürleþme operasyonu” adý altýnda
bir harekat düzenlediler ve tahminlere göre çoluk çocuk demeden bir milyon insaný öldürdüler. Ardýndan Birleþmiþ Milletler Doðrulama ve Teftiþ Komisyonu, Irak’ta kimyasal silahlarýn üretildiðine iliþkin bir kanýt bulunmadýðýný açýkla-
‘‘
Irak’ýnpetrollerineelkoymakla yetinmemiþ olacaklar ki, þimdi de yüksek fiyattan uçak ve silâh satarak Irak bütçesini de soyacaklar.
dý. Anlayacaðýnýz Irak petrollerine dolaylý yoldan böylece el konuldu. Irak’ý iþgal planý yapýlýrken söylenen bir diðer yalan da þuydu. Eðer Irak iþgal edilmezse
Bu normal mi? TÜRKÝYE, Ergenekon’dan Balyoz’a, þike soruþturmasýndan yemin krizine kadar bir dizi konuyla yatýyor, kalkýyor. Bu konulara daha baþka tartýþmalarý da ekleyebilirsiniz. Sivil-asker iliþkilerinden, yargýsal vesayete kadar. Ancak, tüm bu konularýn ortak bir yaný var, bu ortak yan da tüm bu tartýþmalarýn kökeninde ülkemizin kurumsal, hukuki yapýsýnýn anormalliðinin bulunmasý.
Bu anormallikler sürdükçe Türkiye krizlerden kurtulamayacak. Normalleþtikçe de ülke daha zengin, daha özgür, daha güvenli bir ülke haline gelecek. Dün (12 Temmuz) sabah gazeteleri karýþtýrýr, ekranlara bakarken gözüme çok ilginç bir haber çarptý. 12 Temmuz Salý sabahý yeni Milli Savunma Bakanýmýz Sayýn Ýsmet Yýlmaz Genelkurmay Baþkanlýðý’na gidiyor ve Sayýn Orgeneral Iþýk
petrol fiyatlarýnýn hýzla artacaðý ve artýk binek arabasý kullanmanýn bile mümkün olmayacaðý ileri sürüldü. Hatta bu iddiayý sýk sýk dile getirenlerden biri de “Dünya düzdür” kitabýnýn yazarý ünlü gazeteci Thomas Friedman’dý. Bu gazeteci, kitabýnda, eðer bir ülkede McDonald’s hamburger dükkaný varsa o ülkelerin savaþa girmeyeceði kehanetinde de bulunuyordu. Adeta Big Mac’in gittiði yere medeniyet götürdüðünü söylüyordu. Oysa medeni Amerikalýlar ve Ýngilizler ellerinde Big Mac hamburgerlerle önce Irak halkýna ait Baðdat müzesini yaðmaladýlar. Irak savaþýnýn ardýndan iþler hiç söylendiði gibi geliþmedi. Ýþgalden sonra petrol fiyatlarý düþeceðine hýzla yükseldi. Savaþtan önce ham petrolün varil fiyatý 21 dolar seviyesindeyken, petrol savaþtan sonra bir daha bu fiyat seviyesine geri gelmedi. Irak iþgal güçlerinin komutanlarý, valileri ve Amerikan diplomatlarý petrol þirketlerinde hissedar ve yönetici olarak Irak petrollerini ele geçirdiler.
‘‘
Yeni göreve baþlayan bir Savunma Bakanýnýn Genelkurmay Baþkanýný ziyarete gitmesi normal mi?
Koþaner’i ziyaret ediyor. Genelkurmay’dan yapýlan açýklamaya göre de Sayýn Bakan Þeref Defteri’ni imzalýyor ve görüntüler de Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn internet sitesine
Kýsacasý, Irak’ýn iþgali için öne sürülen gerekçelerin tam tersine, asýl amacýn petrol fiyatlarýný yükselterek daha çok para kazanmak olduðu iyice açýða çýktý. Üstelik durup dururken çýkarýlan savaþýn maliyeti de Irak’a ödetildi ve hala ödetilmekte. Tekrar Irak’a F-16 satýþýna dönersek…Ýþgalci koalisyon güçleri, Irak’ýn petrollerine el koymakla yetinmemiþ olacaklar ki þimdi de Irak halkýna yüksek fiyattan uçak ve silah satarak Irak bütçesini de soyacaklar. Bir süre sonra silah alýmlarý nedeniyle Irak bütçesi açýk vermeye baþlayacak. Iraklýlardan daha fazla vergi ödemeleri istenecek, onlar bu verglileri ödeyip duracaklar, ama ödenen vergiler bütçe açýðýný kapatmaya yetmeyecek ve sonunda IMF gelip onlara bir bütçe yapacak. Böylece Irak’ta gerçek demokrasi kurulacak. Anlayacaðýnýz her yýl 10 milyar dolarlýk silah alýmlarý nedeniyle batan Yunanistan örneðini bir müddet sonra Irak’da da göreceðiz. Süleyman Yaþar / Sabah, 13.7.2011 konuluyor. Bu görüntüler, bu olanlar, biliyorum, çoðumuza normal imiþ gibi geliyor. Ama, acaba öyle mi? Yeni göreve baþlayan bir Savunma Bakaný’nýn Genelkurmay Baþkaný’ný ziyarete gitmesi doðal mý, ya da benim tercih ettiðim terminoloji ile normal mi? Ortada, daha doðrusu TBMM’de her iki seçmenden birinin oyunu alarak gelen bir siyasi iktidar, arkasýnda da yaklaþýk 22 milyon vatandaþýn oyu var. Tartýþmasýz, anayasal, yasal bir siyasi meþruiyet. Ve bu Hükümet’in de bir Milli Savunma Bakaný var. Ve bu devletin de bir bürokrasisi, bu bürokrasi içinde de bir askeri bürokrasisi, bir Genelkurmay Baþkanlýðý var. Çok net sormak lazým, seçimler ve yeni Hükümet’in oluþumundan sonra milli iradeyi temsil eden bir bakanýn mý bürokratýný ziyareti, yoksa tersi mi daha normaldir? Burada normal kavramýný kullanýrken evrensel hukuk devleti ve demokrasi standartlarýna gönderme yapýyorum. Tahminim, yüzde ellilik siyasi desteðin de ayný standartlara özlemle oluþtuðudur. Evrensel hukuk devleti ve demokrasi standartlarýnda NORMAL olan göreve yeni baþlayan bir Milli Savunma Bakaný’ný Genelkurmay Baþkaný’nýn ziyaret etmesi, güvenlik ve savunma ile ilgili konularda da kendisini “brief” etmesidir. Normal olan budur, aksi ise anormaldir. Bu satýrlarý yazan bendeniz de ülkemizin anayasal ve yasal yapýlanmalarýnýn bu alanda normalden yana olmadýðýnýn farkýndayým. Ancak, bu anormal yapý eski Türkiye yapýlanmasýdýr. Göreve gelen bir Savunma Bakaný’ný Genelkurmay Baþkaný’nýn brief etmesi ise hem normal hem de yeni Türkiye’nin olmaz ise olmazýdýr. Bakalým önümüzdeki anayasa yapma sürecinde bu vahim anormalliði düzeltebilecek miyiz? Düzeltemez isek, yeni Türkiye’den bahsetmek anlamsýzdýr. Eser Karakaþ / Star, 13.7.2011
MAKALE
Y
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
9
Körü körüne, toptan karalama ayýp deðil mi? fersadoglu@yeniasya.com.tr
ismen, rütbeten koca koca adamlar bile “Önceki yöneticiler bir þey yapmadý, biz her þeyi düzelttik!” diyerek geçmiþi toptan karalama sýðlýðýna düþebiliyor maalesef. Oysa, fertler gibi aileler de, toplumlar da, devletler de çocuk gibi doðar, geliþir, büyürler. Birisinin gençliðe kýyasla çocukluðunu, olgunluða kýyasla gençliðini, yaþlý-baþlýlýðýna kýyasla olgunluk devrelerini tenkit etmek mantýklý mý?
C
Ortaokula baþlayan bir talebenin ilkokul devresini, liseye baþlayanýn ortaokul dönemini, üniversiteye gidenin lisedeki bilgi ve becerisini tenkit etmek ne derece iz’an ve insaf ile baðdaþýr? Geçmiþ dönemlerin sosyal, kültürel veya ekonomik kazanýmlarýyla günümüzdeki geliþmeleri kýyas ederek körü körüne ve toptan tenkit etmek elbette doðru olmaz. Zira, herkes bilir ki, temel, yani altyapý olmadan üstyapý oluþmaz. Her geçen dönem, bir öncekinin altyapýsýdýr. Ve sizin geliþtirdiðiniz her ne ise, geçmiþ devrelerde yapýlan çalýþmalarýn üzerine bina edilmiþtir. Farazâ, bundan 20-30 sene sonraki geliþmeleri gören birisi, “Biz bu kadar geliþme saðladýk,
bakýn bakalým 2000’li yýllarda ne haldeydik?” diyerek bugünü insafsýzca ve eleþtirebilir mi? Meselâ, 1950’den 1960’a kadarki dönem içerisinde Demokratlar Ezan-ý Muhammedî’yi aslýna çevirdi, din derslerini ilkokullara koydu, bu arada 7 adet de Ýmam-Hatip okulu ve bir Ýslâm Enstitüsü (Ýstanbul) açtý. Ve kalkýnma hamlesi baþlatarak birçok fabrika açtý. Daha sonra gelen AP iktidarý, 500 civarýnda Ýmam-Hatip okulu ve birkaç Ýslâm Enstitüsü açtý. Barajlar, elektrik, yollar ve fabrikalar yapýldý. 1965-1969 yýllarý Cumhuriyet tarihinin maddî-manevî en büyük kalkýnma devresidir. O günün siyasileri kendi zamanlarýyla geçmiþi kýyaslayarak suçlamada bulunmadý. Bilakis, onlarýn baþlattýðý hamlelere teþekkür ede-
rek bunlarý katladý… Bugün tenkitte doðruluk ve dürüstlük sizlere ömür! Meselâ, “Geçmiþ dönemdeki siyasetçiler hiçbir þey yapamadý, ama biz þunu yaptýk, bunu yaptýk!” diye hava atarlar. “Ýyi de, þu konuyu, þu meseleyi, þu hususu halledemedi, buna ne diyeceksin?” “Kolay deðil, yavaþ yavaþ, onu halletmek zor…” “Peki, geçmiþ dönemlerde çok mu kolaydý!” “Týssss…” Þu halde her þeyi kendi þartlarýna, verilen imkânlara ve yapýlan icraatlara göre deðerlendirmek gerekmez mi? Nerdesin ey dürüstlük, nerdesin ey dosdoðru þahitlik, nerdesin ey insaf!
Nano casus robotlar “Ey Rabbimiz!” (Rabbenâ Mütalâalarý - 1) abbimize hitapta “Rabbenâ” ile baþlayan duâ âyetleri “Rabbimiz” þeklinde, yani hitab edenin tekil deðil çoðul þahýs olarak, ben deðil, biz olarak hitab etmesini öðretiyor. Böylece yaptýðýmýz ibadet ve duâlarýmýzý “nun” (biz) zamiri ile ifade ederken, kâinat namýna da yaptýðýmýzý idrak ediyoruz. Kur’ân’da 110 yerde geçtiðini tesbit ettiðimiz ‘Rabbenâ’lý duâ ve ifadeler ittisak ve ittisal ederek yani yan yana ve biraraya gelip bitiþerek muaz zam bir münacaat vücuda getiriyor mana âleminde. Zira bu ‘Rabbenâ’larý insan söylerken “nun” zamiri ile çoðul ifade ediyor. Böylece bütün mevcudatýn dahil olmasý ile hâsýl olan azameti gittikçe büyüyor. Büyüyen bu azameti tahayyül ederken zaman-mekân engelini de aþmaya çalýþalým. Aþalým derken yani zaman ve mekân üstünde, bir baþka ifade ile bütün zaman ve mekânlarda bu manayý hayal edip ilk yaratýlýþdan son ana kadarki bütün ‘Rabbena’larýn ifade ve manasý ile hâsýl olan azametli bir münacaatýn muhatabýnýn, izzet ve azamet sahibi olan, þaný yüce olan1 Rabbimiz olduðunu bilelim. Zaman; mevcudatýn, sýrasý geldiðinde vücuda gelmelerine vesiledir. Levh-i Mahv ve Ýsbat’ýn devamlýlýðý zamaný tahakkuk ettiriyor. Her Levh-i Mahv ve Ýsbat, mevcudun bir önceki þeklinin bir sonraki þekle geçerek devamý oluyor. Ýþte eþyanýn bu þekli ile devamý yaratýlýrken, bu her yaratýlýþ ânýndaki, yani her levh-i mahv ve isbattaki eþyanýn keyfiyeti, insanýn ‘Rabbenâ’ duâsýna dahil oluyor. Bu anlarýn yekûnuna, bütün mevcudatýn bütün zamanlardaki anlarý da dahil ediliyor. Ýþte bu mevcudat ile Rabbimize “Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur…”2 diye duâ ederiz. Ýnsan bu azametli duâsý ile halife-i zemin olmakta. Sadece kendini düþünmeyerek yaptýðý bu duâ onu en yüksek mertebeye çýkarýyor. Mertebelerin en kâmili olan Makam-ý Mahmud’da ise en kâmil kul olan Efendimizi (asm) görmekteyiz. Kur’ân’da Hz. Ýbrahim’im (as) yaptýðý duâlarýn üçü arka arkaya nakledilir. “Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur,…” duâsýnýn Arapça ifadesinde “tekabbül” geçer. Ecdadýn “Kabul ile tekabbül arasýnda fark vardýr” ifadesinin manasýna dikkat gerekir. Zira “tekabbül”, insanýn onu kabul ettirmedeki zorlamasý ile olmakta. Bu da amel nok san olup, kabule müstahak olmadýðýný düþündü ðü zaman yapýlýr.3 Ýþte burada Hz. Ýbrahim (as) vasýtasýyla insanýn itirafý yapýlmakta. Yani amel ve kulluktaki kifayetsizliðin itirafýdýr. Dolayýsýyla kul, talebinin tekabbülü için duâ eder ve etmeli. Umumî olarak duâ ederken “Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur…” tarzýnda yaptýðýmýz münacaatýmýzda “tekabbül” ile ifade edip, kabul buyurmasýný isteriz. Belki masivadaki irade sahibi olmayan mahlûkat, kulluðunu tam yapabilir, ama cüz-i irade sahibi olan insan kulluðunu noksansýz yapma iddiasýnda olamayacaðý için tekabbül ile ifade eder. Noksanlarýnýn itirafý ile eksiksiz olarak kabulünün olmasýný talep eden insan, bu duâsý ile þümulunü daha da ziyadeleþtirir. Böylece yapamadýðý, ama yapmak istediði kulluðun tam kâmil manasý ile kabulü ve buna bütün mevcudatýn kulluðunu da “nun” zamiri ile dahil ederek yaptýðý duâ onu yine muhatap olunan, sevilen makamýna taþýr, inþaallah. Ýþin bu noktasýna ihlâsý da dahil edebilirsek, yani kulluðu, ibadeti mükâfat için deðil, sadece emredildiði için yapmayý esas alarak yapabilirsek daha samimî ve halis olur. Âyetin tamamýný okuyalým: “Bir zaman Ýbrahim, Ýsmail ile beraber Kâ’be’nin temellerini yükseltiyordu. (Ve þöyle duâ ediyorlardý:) ‘Rabbimiz! (yaptýðýmýzý) bizden kabul buyur! Þüphe yok ki Semî’ [Ýþiten] ancak Sensin!” 4 Otuzbirinci Söz’ün, Otuzüçüncü Pencere’nin ve Yirminci Mektub’un sonundaki üç yerde Üstad’ýn bu duâyý yaptýðýný okuyor ve âmin diyoruz. Ýþte Rabbena mütalâasýnýn ilkinde bu tefekkürlerle, bu niyet ve duâlarla, bu bakýþ açýlarýy la da ha da zen gin leþ miþ di ðer Rab be nâ mütalâalarýna önümüzdeki haftalar boyu devam edeceðiz, inþâallah. Dipnotlar: 1- Cin 72/3. 2- Bakara 127, 128, 129. 3- Fahreddin-i Razi, Tefsir-i Kebir, c. 3, sh. 456. 4- Bakara 127.
R
latif@yeniasya.com.tr
a no tek no lo ji, baþ dön dü rü cü bir hýzla ilerlemeye devam ediyor. Teknik im kân lar la a la bil di ði ne kü çül tülmüþ birtakým araç–gereçlerle, yaþadýðý-
N
mýz hayatýn seyri deðiþecek gibi görünüyor. Geçen seneki bir yazýmýzda, Türkiye'de ilk olarak "Nano Kombi"lerden söz etmiþtik. Bu gün kü kom bi le re na za ran ha cim ce çok küçük, ancak fonksiyonel olarak çok büyük yeni kombilerin beþ–on yýl zarfýnda hayatýmýza gireceðini nazara verdiðimiz o yazý, meraklý birçok okuyucumuzun dikkatini çekmiþti. Sanýrým, internette halen
TARÝHTE BUGÜN
de Türkçe olarak karþýmýza çýkan yegâne makale özelliðini taþýyor. *** Nano teknoloji, hemen her sahada ilerleme kaydediyor. Al dý ðý mýz son bil gi le re gö re, A me ri ka ordusu için bu teknoloji sayesinde "casus robotlar" yapýlmýþ. Bir kýsmý avuç içi kadar küçük, bir kýsmý kuþa, hatta böceklere benzetilerek tasarlanmýþ olan bu robotlar sayesinde, çok uzak mesafelerde askerî keþifler yapýlabiliyor. 14 Temmuz 1958 Casus robotlar, hem çok küçük, hem de uçan canlýlara benzetilerek yapýldýðý için, radarlar tarafýndan da tesbit edilemiyor. Ýþte, bu mikro casuslarýn hayatýmýza girmesiyle birlikte, ülkelerin hem ordu yapýleri beðenmeyerek, yeni darlanmasý, hem de askerî harcamalarý büyük be hazýrlýklarýna baþladý. çapta deðiþime uðrayacak gibi görünüyor. Abdüsselam Arif liderliðinZira, yeni geliþmeler açýkça gösteriyor deki bir cunta 1963 yýlý 8/9 ki, büyük ordularla dahi yapýlamayacak oÞubat’ýnda ikinci bir darbe lan önemli bazý iþleri, nano teknoloji ile yaparak, Kasým ve taraftarla - ha ya tý mý za gi ren ca sus ro bot lar la, hat ta rýný idam ettirdi. mikro silâhlar marifetiyle yapmak mümA. Arif, kendini devlet baþkün hale gelecek. kaný olarak ilân etti. Üç yýl Kim bilir, belki de dünya ve insanlýk âlesonra þüpheli bir helikopter mi, yeni geliþmeler sebebiyle silâhsýzlankazasýnda ölünce, yerine kar- ma ya yö ne le cek ve ö zel lik le sa vaþ sýz bir deþi Abdurrahman Arif geçti. hayatý elbirliðiyle saðlamak için yeni straMareþal Arif, General Tahir tejiler geliþtirmeye mecbur kalacak. Yahya baþkanlýðýnda yeni bir Ümit ve temenni edelim ki, nano teknohükümet kurdurdu. lo ji sa ye sin de, dün ya ha ya tý da ha te miz, Ne var ki, iki yýl sonra, yani daha çevreci, daha barýþçý, daha iyi yaþaný17 Temmuz 1968’de kansýz lýr bir hale dönüþsün. bir darbe gerçekleþtiren Devrim Komuta Konseyi isimli bir cunta, Arif'i uzaklaþtýrap Ahmed Hasan El–Bekr’i Cumhurbaþkanlýðýna getirdi.
Irak'ta darbe üstüne darbe omþu ve kardeþ Irak'ta, ülke ve bölge tarihinin seyrini deðiþtiren çok kanlý bir darbe yaþandý. Irak ordusu içindeki bir cunta, 14 Temmuz 1958’de Baþbakan Nuri Said ve genç Kral II. Faysal’ýn da öldürüldüðü kanlý bir darbe ile ida reye el koydu. Bu darbe ile kraliyet sona erdirilip cumhuriyet ilân edildi. Baþbakanlýða getirtilen darbeci general Abdülkerim Kasým, Irak'ta tam bir dikta rejimi kurdu. Darbecilerin ilk icraatlarýndan biri de, Irak'ýn "Baðdat Baktý"ndan çýktýðýný ilân ve tatbik etmek oldu. Bu da gösteriyor ki, darbenin asýl hedeflerinden biri, 1955'te kurulan Baðdat Paktýný iþlevsiz hale getirmek imiþ. Ýþin içinde ecnebi parmaðýnýn olmasý, bu husustaki tereddütleri izâle ediyor. Evet, Türkiye, Ýran, Irak ve Pakistan'ýn müþterekliðiyle Þubat 1955'te kurulan ve Üstad Bediüzzaman'ýn tâbiriyle "Ýttihad–ý Ýslâmýn bir nevî çekirdeði"ni teþkil eden Baðdat Paktý, belli ki hariçteki zalim ler ile dahildeki münafýklarý tedirgin etmiþ. Bu tedirginlik sebebiyle, o pakta imza atan Müslüman devlet ve hükümet baþkanlarýna karþý gizli bir plân yürütüldü. Sýrasýyla, bu þahýslarýn tamamýnýn (Baþbakan ve Dýþiþleri Bakanlarý) çeþitli darbelere maruz kalarak devrilmesi, bu plânýn varlýðýný ispat ediyor. Devam eden yýllarda, benzer darbelerin Ýran, Pakistan
K
ve Türkiye'de de yaþanmasý, Ýslâm birliðine giden yolun baltalanmasýndan baþka birþey deðil. Evet, komþu ve kardeþ ülkelerde yaþanan bütün bu darbeler, elbetteki birbirin den baðýmsýz ve tesadüfi iþler deðildi. Ýç ve dýþ karanlýk odaklar, bilhassa Irak'ý tahrip ede ede elbirliðiyle bugünkü hazin duruma getirdiler.
Sýra Saddam'da Mareþal El–Bekr, geçirmiþ olduðu kalp krizi neticesi, 16 Temmuz 1979’da partiden ve devletle ilgili bütün görevlerinden istifa ettiðini açýkladý. Yerine, Irak'ýn bugünkü vaziIrak'ta kurulan ve Ýslâm Birliyete düþmesine sebebiyet ðinin çekirdeðini teþkil eden veren Saddam Hüseyin geldi. Baðdat Paktýný iþlevsiz hale getiren kanlý darbecilerin liHaricî cereyanlarýn piyonu deri General Kasým ve oyuncaðý haline gelen (1914–1963), dört–beþ yýllýk ikSaddam'ýn eceli, yine ayný cetidar saltanatýnýn ardýndan, o reyanýn eliyle, yahut desteda bir baþka darbe ile devrileðiyle gerçekleþti. rek idam edildi. *** I rak’ý 24 yýl bo yunca tam bir Yeni darbeler diktatörlükle yöneten SadHaricî ve ecnebi odaklý cere- dam, 14 Aralýk 2003'te Tikyanlarýn etkisiyle teþkil edirit’te yakalandý. Uzun bir mulen Arap Baas Partisi, Mýsýr, hakeme safhasýndan sonra Libya ve Suriye'nin yaný sýra 12 Þubat 2007'de idam edildi. Irak'ta da taraftar bulmuþ ve Hariçten gelen ve ülkenin tâ güçlendirilmiþti. harem–i ismetine kadar sokuArap Sosyalistleri olarak da lan kirli ve kanlý eller, bakalým adlandýrýlan bu cereyanýn ta- kardeþ ve komþu ülke Irak'tan raftarlarý, iktidardaki darbeci - ne zaman çekip gidecek.
GÜN GÜN TARÝH
Turhan Celkan
Kriz dalgalarý 1) Z e k â t k ö p r ü s ü a ç ý lm a d a n , f a i z e dayalý bencil sistem terk edilmeden, iktisadî krizlerin sonu gelmez. 2) H ü r i r a d e n i n ö n ü n d e k i e n g e l l er kaldýrýlmadan, demokrasinin icaplarýn a h a k k ý y l a u yu l m a da n , s i ya s î k r i z lerin sonu gelmez. 3) Futbola "beden terbiyesi" nazarýyla b a k ý l m a d a n , y e þ i l s a h a l a r da c e n t i l menliði hakim kýlmadan, futbol oyunu perdesi altýnda iþlenen kumarvari kirli oyunlarý terk etmeden, spor (futbol) camiasýndaki krizlerin sonu gelmez.
turhancelkan@hotmail.com
fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50
Ýnfak: En kârlý ticaret
NFK rumuzlu okuyucumuz: “Ýnfak nedir? Ýnfakýn Ýslâmiyet’teki yeri nedir? Maun Sûresi’nde geçen infak yapmayanýn dîni yalanlamýþ olmasý ne demektir?” ur’ân’a göre infak, malý Allah için hayýr yollarýnda harcamak demektir. Baþka bir ifâdeyle, önden âhirete gönderilen maldýr. Bir diðer ifâdeyle, âhiretteki kendi þahsî hesabýmýza gönderdiðimiz bir “kargo” paketidir. Malý âhirete göndermek, malý infak etmekle, yani malý Allah rýzasý için vermekle mümkündür. Baþka hiçbir biçimde mal âhiret tarafýna geçmez, ebedî olmaz, elimizde kalmaz, elimizden tutmaz. Ýslâm dîninde veren el, alan elden üstündür. Vermek için çok mala da gerek yoktur; bilâkis, “az” maldan vermek, daha makbuldür. 1 Zaten “maun”, insanlara az-çok demeden yardým yapmak demektir. Mâûn Sûresinin meâli þöyledir: “Rahman ve Rahîm olan Allah’ýn adýyla. Dini yalanlayaný gördün mü? Ýþte yetimi itip kakan odur. Yoksulu doyurmayý teþvik etme yen de odur. Yazýklar olsun o namaz kýlanlara ki, onlar namazlarýný ciddîye almazlar, onlar gösteriþ yaparlar ve en küçük bir hayra da kulak vermezler!” 2 Sûre hayýr için vermeyeni þiddetle kýnýyor, her “cimri ve riyakâr tutumu” dini yalanlamak sayýyor. Çünkü dinin “özünde” ne cimrilik, ne yoksulu üzmek, ne vermemeyi marifet saymak yoktur. Tam tersine dinde mümkün mertebe vermek, yoksulu gözetmek, yetime kol kanat germek, gösteriþten uzak bulunmak, hayýr hizmetlerini desteklemek, hiçbir hayrý küçümsememek vardýr. Hatta dinimize göre en hayýrlý olan, en çok sevdiðin þeyi vermektir. 3 O halde mümkün mertebe infak etmekten, yani yoksula, yetime ve din hizmetine kol kanat germekten, yani Allah katýna mal göndermekten, yani az-çok demeden vermekten geri kalmamak gerekir. Hazret-i Ömer’in oðlu Abdullah (ra) hastalanmýþtý ve hiçbir þey yemiyordu. Ona: “Canýn ne istiyor?” dediler. O: “Caným bir þey istemiyor. Ancak bir balýk olsa belki yerim.” dedi. Bunun üzerine balýk bulmak için þehir alt üst edildi. Nihâyet bir adet balýk bulunabildi. Hanýmý balýðý temizledi, piþirdi ve önüne getirip koydu. Abdullah daha elini balýða uzatmamýþtý ki, bir yoksul gelip karþýsýna dikildi. Abdullah da balýðý kaldýrýp olduðu gibi ona verdi. Ona: “Allah iyiliðini versin. Bizi bu kadar yordun. Zor belâ sana bir tane balýk bulduk. Onu da tuttun fakire verdin. Bizde ona verecek baþka þeyler vardý.” dediler. Hanýmý da: “Fakire bir dirhem versek onun için daha faydalýdýr. Mâdem ki canýn balýk istiyor, balýðý sen ye de, ona bir dirhem verelim.” dedi. Fakat Abdullah (ra): “Canýmýn istediði bir þeyi yemekten çok, baþkasýna yedirmekten hoþlanýrým.” dedi. 4 Ýnfak meselesinin, sürekli neden ihmal edilen bir konu olduðuna gelince... En masum þekliyle, mal sevgisi, mülk tutkusu, dünya hýrsý, biriktirmek ve yýðmak hevesi galip geliyor olmalý. Dünya bizi daha çok dünyayý kazanma hýrsýna doðru itiyor. Bu hýrs ise, âhireti unutturuyor. Oysa âhiret için vermeyi unutmak bir yana, acele de etmek lâzým. Çünkü dünya en hesapta olmayan bir saatte bizi kapý dýþarý atabiliyor. Malýmýza da, mülkümüze de el koyuyor. Kaldý ki, malý çok istemenin yolu zaten hýrs deðil, kanaattir. Üstad Bedîüzzaman’ýn ifâdesiyle, “Eðer malý çok seversen hýrs ile deðil, belki kanaat ile malý talep et: tâ çok gelsin.” 5 Kanaatin bir gereði de, malý infak etmek, yani malý hayýr yollarýnda sarf etmektir.
K
DUÂ Ey Vehhab-ý Kerim! Verdiklerinle vermemi, ihsanlarýnla ihsan etmemi, kereminle ikram etmemi müyesser kýl! Ýlminle Seni bilmemi, irfanýnla Senden korkmamý, muhabbetinle Seni sevmemi, rahmetinle amel-i salih iþlememi ihsan et! Bize rýzýk verdiðin gibi, cömertliðini de ver! Bize nimet verdiðin gibi, keremini de ver! Âmin! Dipnotlar: 1- Câmiü’s-Saðîr, 2/1852. 2- Mâûn Sûresi, 197/1-7. 3- Âl-i Ýmrân Sûresi, 3/92. 4- Hayatü’s-Sahâbe, 2/268. 5- Mektûbât, s. 263.
10
KÜLTÜR SANAT
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
alioktay@alioktay.net
Marþlar... arþ kelimesi, Fransýzca’dan dilimize girmiþtir. Kelime anlamý ‘’düzenli yürüyen kiþi veya topluluðun adým ritmine uygun olarak bestelenen müzik parçasýdýr.’’ II. Mahmud’un 1825’lerde bestelediði ‘’Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye Marþý ülkemizdeki yaklaþýk 185 yýllýk marþ besteciliðinin tarihsel baþlangýcýný anlatýr. Ardýndan Mýzýkai Hümayun’un (yani Batý taklidi bando) ilk þefi Ýtalyan Donizetti Paþa’nýn ‘’Mahmudiyye’’ ve ‘’Mecidiyye’’ marþlarýyla yine bir baþka Ýtalyan Guatelli Paþa’nýn ‘’Hamidiyye’’ marþlarýný görürüz. Bizde ki bestecilik tarihine bakýldýðýnda Batý Müziðinden veya yabancý ülke müziklerinden ‘’etkilenmelerin‘’ hayli fazla olduðunu görebiliriz. Meselâ bizlere gençliðimizde heyecanla, baðýra baðýra söylettikleri ‘’Dað baþýný duman almýþ / Gümüþ dere durmaz akar’’ marþý aslýnda A. Ulvi Eröve isimli bestekârýn Batýlý müzisyen Felix Korling’den—yumuþak bir tabirle—‘’uyarladýðý‘’ bir bestedir. Neredeyse Millî Marþý’mýzýn yerine konacak kadar sevdirilmeye çalýþýlan ‘’10. Yýl Marþý’’nýn ise Jan Jack Rousseau’nun bir eserinden adapte olduðu söylenmektedir. Ýstiklâl Marþý’nýn bestelenme serüvenini geçmiþteki pek çok yazýmýzda anlattýðýmýz için tekrara girmek istemiyorum. Ama bu marþýn ‘’Carmen Silva’’ valsinden ‘’ilhamen’’ yapýldýðýný müzik tarihçileri söylüyor. Tanzimatla birlikte Mehteran’ýn yerini bando almaya baþlar. Devlet adamlarýnýn da katýldýðý resmî cenaze törenlerinde kendisi Allah’ý tanýmayan Chopin’in cenaze marþý çalýnýr yýllardýr. Bu da ilericiliðin bir gereði sayýlýr ne hikmetse. Enteresandýr, bu Batýcýlýk akýmý bir dönem taklitçiliðe eþdeðer bir anlam kazanmýþtýr. Meselâ Mýzýka-i Hümayun hocalarýndan Reþid Saffet Atbinen (1858-1939) Türk Millî Marþý olarak Beethoven’in Op113 (Atina Harabeleri) adlý eserindeki Türk Marþý bölümünün devletçe kabulünü istemiþ, ancak baþaramamýþtýr. Türk askerî müziðinin tarihinin 2 bin 500 yýl öncesine dayandýðý söylenir. Askerî müziðinin ‘cenk gülbanklarý, tuð nöbetleri, mehter peþrevleri‘ çalýnýrken Batý marþtan bihaberdi. Mozart’ýn, Beethoven’in, Strauss’un, Donizetti’nin, Liszt’in hayranlýðýn ifadesi olarak yazdýðý eserlerde Türk marþlarýnýn, musýkîsinin izlerini taþýyordu. Meselâ Beethoven 9. Senfoninin baþýna ‘Senfoninin sonu Türk Müziði ile bitecektir‘ notunu yazmýþtýr. Cinuçen Tanrýkorur’un ‘’Müzik Kimliðimiz Üzerine Düþünceler’’ isimli kitabýnda bu konular geniþçe yer bulmaktadýr. Gelin biraz da yabancý millî marþlarýnýn sözlerine bakalým. Batý Ülkeleri’nin marþlarýnýn sözlerine bakýldýðýnda evrensel deðerler, adalet , hukuk gibi kavramlar bulabileceðinizi düþünebilirsiniz. Ama iþin içyüzü
M
hiç de öyle deðil. Ýngiliz ve Fransýz Marþlarý ‘hýrs, intikam, vahþet, kan’ kokarken ilginçtir Etiyopya Millî Marþý ‘barýþ, erdem, hukuk’tan bahseder. Meselâ Ýngiliz Millî Marþý þöyle der: ‘’Ey Tanrým. Marshall Wade’e Savaþlardan zaferlerle dönmesini Huzuru getirmesini, bir fýrtýnayý kesercesine Ýsyankâr Ýskoçlarý bertaraf etmesini bahþet Tanrý kraliçeyi korusun.’’
e p e t l a M k ý 150 yýll r o y i n e l i n e Kýþlasý y
Fransýz Devrimi sýrasýnda Rouget de Lisle tarafýndan bestelenmiþ, 1879’dan itibaren Fransa’nýn millî marþý olarak kanunlaþan La Marseillaise’de kan arzusuna bakýnýz: ‘’Bize karþý zulüm, kanlý bayraðýný çekti Duyuyor musunuz meydanlardan gelen Böðüren barbar savaþçýlarýn seslerini Silâhlanýn ey vatandaþlar. Yürüyelim yürüyelim Bulanýk bir kanla Topraklarýmýzý sulandýrýncaya deðin’’ Bir de aþaðýdaki marþýn sözlerine bakýn lütfen; ‘’Barýþ için hukuk ve hürriyeti halklarýn Eþitlik ve sevgi içinde birleþtik. Öyle sýký tutunmuþuz temel deðerlerimize Bundandýr insan haysiyetine dikkatimiz.’’ Eðer bu sözlerin bir Batý ülkesinin marþý olduðunu düþünüyorsanýz yanýlýyorsunuz. Belki þaþýracaksýnýz ama bu marþ Etiyopya Millî Marþý’nýn bir bölümüdür. Sözleri millî þair Ahmet Cevat’a, bestesi Üzeyir Hacýbeyli’ye ait Azerbaycan Millî Marþý 1919’da hazýrlanmýþ.
‘’Azerbaycan, Azerbaycan Sen olasýn gülüstan Sana her an can kurban Sana bir çok muhabbet Namusunu hýfz etmeye Bayraðýný yükseltmeye Cümle gençler müþtaktýr. Þanlý vatan , þanlý vatan Azerbaycan, Azerbaycan‘’ Filistin Marþý ’Vataným‘ dýr. ‘’Filistin benim evim Filistin benim alevim. Filistin benim intikamým ve sabrýn vataný ‘’ Filistin Marþý’ný okuyunca belki Ýsrail Millî Marþý’ný da (Hatikva-ümit) merak edersiniz: ‘’Ne kadar ki kalpte Yahudi hisler olur Ne kadar ki doðu tarafýnda bir göz öne çýkar. Yarýna ve siyona bakmak için. Ümidimiz kaybolmadýðý müddetçe Ýki bin yýllýk ümit. Özgür bir halk olmak için vatanýmýzda Siyon ve Kudüs vatanlarýnda.. Ne hikmetse bir kesimce eleþtirilen Ýstiklâl Marþý’mýzýn sözlerinin diðer marþlara göre ne kadar farklý olduðunu söylemeye gerek var mý?
Aðrý’nýn haykýrýþý
1827 YILINDA II. MAHMUT’UN EMRÝ ÜZERÝNE ASKERÎ BÝR HASTANE OLARAK YAPTIRILAN MALTEPE KIÞLASI, ÝSTANBUL ÝL ÖZEL ÝDARESÝ TARAFINDAN RESTORE ETTÝRÝLÝYOR. ÝSTANBUL Özel Ýdaresi, II. Sultan Mahmut devrinde Hekimbaþý Mustafa Behçet Efendi’nin teklifi ile yaptýrýlan “Asakir-i Mansure Hastanesi” adý ile de anýlan Maltepe Kýþlasý’ný restore ettiriyor. 1827 yýlýnda II. Mahmut’un emri üzerine askerî bir hastane olarak yaptýrýlan Maltepe Kýþlasý, Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi tarafýndan restore ettiriliyor. Bulunduðu mevkiden dolayý Maltepe Hastanesi denilen bu bina civarýnda bulunan Davutpaþa ve Rami Kýþlalarýndaki hasta askerlere hizmet veriyordu. Maltepe Kýþlasý’nda yenileme çalýþmalarý kapsamýnda; yapýnýn dýþ ve avlu cephelerinde mevcut sýva kaldýrýlarak, Ho-
rasan harç ile kaba ve ince sýva yapýldý. Yine yapý cephesinde özgün olmayan tuðla ile yapýlmýþ olan bacalar kaldýrýldý. Çatýda yer alan yapýsal formu bozularak tehlike arz eden betonarme saçaklar belirli bir ölçüde kýsaltýlarak gerekli onarýmlar gerçekleþtirildi. Çatý üst örtüsü alaturka kiremitten yapýlan binanýn pencereleri de sökülerek ahþap malzeme ile yenilenecek. Günümüzde Bayrampaþa Çevik Kuvvet Binasý olarak kullanýlan 150 yýllýk tarihî yapýda devam eden restorasyon çalýþmalarýnýn Aralýk 2011 tarihinde tamamlanmasý planlanýyor.
TÜRK Dil Kurumu (TDK), UNESCO’nun, doðumunun 400. yýldönümünde 21. yüzyýlda insanlýða yön veren 20 kiþiden biri olarak belirlediði Evliya Çelebi hakkýnda 2 ayrý kitap hazýrladý. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve baðlý kuruluþlardan biri olan Türk Dil Kurumu da 2011 faaliyetleri içerisinde Evliya Çelebi’ye özel bir yer ayýrdý. Kurum, Seyahatname’nin týpký basýmýnýn ansiklopedik yayýmýnýn yapýlmasý, televizyon için belgeseller hazýrlanmasý, uluslar arasý bilimsel bir toplantý gerçekleþtirilmesi, yurt içinde ve yurt dýþýnda faaliyetler düzenlenmesi þeklinde çalýþmalar yürütüyor. TDK, bu çalýþmalar kapsamýnda Evliya Çelebi ve Seyahatname eserini tanýtan iki ayrý kitap yayýmladý. Bu kitaplardan ilki, TDK Baþkaný Þükrü Haluk Akalýn tarafýndan hazýrlandý ve Seyyah-ý Âlem Evliya Çelebi adýyla yayýmlandý. Nagehan Bayram / Ýstanbul
BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
“ASAKÝR-Ý Mansure Hastanesi” adý ile de anýlmýþ olan hastane, son dönemlerde askerî okul ve kýþla olarak kullanýlmýþtýr. 600 yatak kapasiteli olan hastane, 4 cepheli olup, orta yerinde büyük bir avlusu vardýr. 1831’de Ýstanbul’da çýkan kolera salgýnýnda tecrit yeri olarak kullanýlmýþtýr. Sultan II. Abdülhamid devrinde oldukça itibar kazanan hastane, Ýstanbul’un en büyük hastanesi karakterini kazanmýþtýr. I. Cihan Savaþý’nda kýsmen Ýntan Hastalýklarý Hastanesi þeklinde hizmet veren hastane, Ýstanbul’un iþgali döneminde bir süre daha açýk kalmýþ, 1922’de laðvedilmiþtir.
TDK’danEvliyaÇelebi içinönemlikitap
TÜRK resim sanatýnýn en önemli isimlerinden Burhan Doðançay’ýn eserleri, Yaþar Eðitim ve Kültür Vakfý organizasyonuyla Çeþme Altýn Yunus Otel’de sergilenecek. Ünlü ressamýn farklý dönemlerini yansýtan 9 resmi 16 Temmuz–05 Aðustos tarihlerinde görülebilecek. Yaþar Eðitim ve Kültür Vakfý’nýn Selçuk Yaþar Sanat Galerisi Yaz Sergileri, Çeþme’de sanatseverlerin beðenisine sunuluyor. Çeþme Altýn Yunus Otel’de düzenlenen sergiler arasýnda bu yýl dünyaca ünlü ressamýmýz Burhan Doðançay’ýn eserleri de bulunuyor. Sergide sanatçýnýn 9 farklý eseri sergilenecek. Doðançay’ýn son 30 yýllýk çalýþmalarýnýn yer alacaðý sergi, ressamýn farklý dönemlerine de ýþýk tutacak. Burhan Doðançay’ýn farklý teknikler kullanarak duvarlara hayat verdiði Genel Duvarlar, Çerçeveli Duvarlar, Alexander’ýn Duvarlarý, New York’un Mavi Duvarlarý serilerinin yaný sýra Koniler, Kalp ve Kurdeleler serilerinden de eserler sergide görülebilecek. Kültür Sanat Servisi
kusin-gulay@hotmail.com
Kýsa tarihçesi
BAÞKAN ÞÜKRÜ HALUK AKALIN TARAFINDAN HAZIRLANDI
Burhan Doðançay’ýn resimleri Çeþme’de
GÜLAY KUÞÝN
Gelin… Hep birlikte hayalen, kalben Aðrý’ya yani Türkiye’nin en doðusuna doðru gidelim… O bozkýrlara ve o bozkýr topraklarý içerisindeki nura susamýþ yürekleri seyredelim. Evet… Orasý… Çok uzaklarda… Hep unutulmuþ, hüviyetindeki ýrkýndan dolayý ehl-i zýndýkanýn oyunlarýna aldanmýþ dünyevî meseleler arasýna sýkýþtýrýlmýþ. Okullarda doðru düzgün eðitim alamamýþ, kendini ifade edememiþ gençlerin. Hakikatten uzak, ama bir o kadar da hakikate susamýþ insanlarýn memleketidir. Ve artýk orada bir avuç insan olarak medrese açmanýn özlemiyle, duâsýyla sesimizi yükseltiyoruz. Evet… Duyun bizi… Zira bir medreseyle o kurak topraklarda Nur tohumlarý yeþerecek... Yetmez mi Aðrý’nýn bu kadar süre Risâle-i Nurdan uzak kalmasý. Artýk buralarda bahar mevsimi yaþanmalý. Gençlik… Nur hakikatlerine ulaþmalý. Buralarda bayan olmak zor aslýnda. Ama bir avuç bayan olarak bütün zorluklarýn raðmýna medrese açmak gibi bir hayalin umuduyla nefes alýyoruz. Hatta þimdiden orada ilkokul, lise ve ortaokul gruplarý için yapacaðýmýz okuma programlarýný düþlüyoruz. Üstad Hazretleri de daha 20’li yaþlarda bir gençken tek hayali Medresetüz Zehra deðil miydi? Bütün Nur Talebelerinden her alanda ve her anlamda destek bekliyoruz. Tutun, uzattýðýmýz elimizi, amin deyin duâmýza. Ve nurlarla buraya gelecek olan baharda sizler de yer alýn.
Y
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
YALÇINTAÞ HATIRALARINI ANLATACAK TÜRKÝYE’NÝN yetiþtirdiði deðerli ilim ve fikir adamlarýndan, hocalarýn hocasý olarak bilinen Prof. Dr. Nevzat Yalçýntaþ, ESKADER’in konuðu olacak. Toplantý bugün Timaþ Kitap Kahve’de saat 18.00’de baþlayacak. Bâbýâli Sohbetleri’nin 65’incisine misafir konuþmacý olarak katýlacak olan Yalçýntaþ, Türkiye’de son 60 yýlýn kültür ve fikir dünyasýný hâtýralar eþliðinde anlatacak. Konuþmasýnda bugüne kadar kurulmuþ olan ve kültür hayatýmýza büyük hizmetler eden vakýf ve derneklerden de bahsedecek olan Yalçýntaþ, yakýnlarýnda bulunduðu Peyami Safa, Necip Fazýl Kýsakürek, Mümtaz Turhan, Nurettin Topçu, Osman Yüksel Serdengeçti ve Ahmet Kabaklý ile maneviyat dünyamýza hizmet etmiþ olan kanaat önderlerinden de söz edecek. Kültür Sanat Servisi
SOLDAN SAÐA— 1. Yahudilerin aðlama duvarýnýn diðer bir adý. 2. Ödünç alýnan. - Farsça’da kelime sonunda kullanýlan bir nefi edatý. - Anadolu Ajansý. 3. Düz kafiyeli Fransýz þiir türü. 4. Yerine koyma, yerine kullanma. - Iþýnlarý saptýran ve ayrýþtýran, saydam maddeden yapýlmýþ üçgen cisim. 5. Sodyum elementinin simgesi. - Akýlla ilgili, akla dayanan, akýlsal. - Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayý baðýþlama. 6. Anhümün kýsa yazýlýþý. - Yüce, yüksek. 7. Kar, süt vb.nin rengi. - Lâtin alfabesinin yirminci harfinin adý, okunuþu. - Gümüþ elementinin simgesi. 8. Bir suçun cezasýnýn belirlenmesi. 9. Herþeyi faydalý yapan ve bilen Allah (cc). 10. Madagaskar kraliçesinin kullandýðý yaygýn isim. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Peygamberimizin yüzmeyi öðrendiði kuyu. 2. Anlayýþlý. - Gözde sarýya çalan kestane rengi. 3. Yað kýzdýrma, yiyecek kýzartma vb. iþlere yarayan, uzun saplý yayvan kap. - Acýklý, üzüntü veren, dokunaklý, hüzünlü. 4. Iramak iþi. - Silâh olarak kullanýlan, ucu sivri, iki aðzý da keskin uzun býçak. 5. Aþaðý derece. - (Tersi) Bir deniz canlýsý. 6. BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI Kur'ân-ý Kerim'in yirminci sûrenin adý. 7. Ýnsanlarýn ka1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 nýný emdiðine inanýlan yaratýk. - Köpek ve sýðýrlara yedirilmek için un ve kepekle hazýrlanan yiyecek. 8. “Aným- 1 D E S Ý N A T Ö R E F Ý sar, hatýrlar” anlamýnda kullanýlan bir ad.” - Kimi örtüle- 2 E F E L E K E D A M A R rin veya çamaþýrlarýn kenarýna makineyle yapýlan bir tür 3 S E M A V A T A D E V A süs. 9. Son dönem Osmanlý ordusunda, askerlik görevini 4 Ý T A N Ý M A T O K O D bitirdikten sonra yedeðe ayrýlan er. - Ýnleme, inleyiþ. 10. 5 B U V A N E L A V A R E Kürtçede ben. - Dolaylý olarak anlatma, üstü kapalý ola- 6 E N E T E T A K A P Ý S rak belirtme, iþaretleme, anýþtýrma. 11. Harç alýp sürme- 7 L O R A E Z Y Y N O E Ý ye yarayan, çoðu üçgen biçiminde, yassý, demirden, üst- 8 E R S A D A N A M L A Z ten tahta saplý sývama aracý. 12. Þairlerin babasý ünvaný 9 A T A L E T T M A E L H almýþ, 16.yy.'da yaþamýþ bir Ýran þairi. 10 H A R A B E Þ E S T E R
EKONOMÝ
Cinsi 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANÝMARKA KRONU
1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ
DÖVÝZ SATIÞ
1.6463 1.7387 0.30744 2.2930 2.6045
1.6542 1.7501 0.30895 2.3041 2.6181
ALIÞ
EFEKTÝF SATIÞ
1.6451 1.7307 0.30722 2.2914 2.6027
ahmetarican34@gmail.com.
Memurlara emekli ikramiyesi müjdesi ünümüz SGK uygulamalarýna göre, memuriyetten ayrýldýktan sonra bir gün bile Bað-Kur’lu veya SSK’lý olanlara, memurluk yaptýðý devrelere iliþkin olarak emekli ikramiyesi verilmemektedir. 2829 sayýlý kanunun 12'nci maddesi gereði, emekli ikramiyesi alabilmek için, emekli ayrýlmadan önce son defa memur olarak çalýþmak gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi daha önce, 05.06.2009 tarih ve 27249 sayýlý Resmî Gazete’de yayýmlanan 05.02.2009 tarih ve E. No: 2005-40, K. No: 200917 sayýlý kararý ile, 2829 sayýlý kanunun 12. maddesindeki “Son defa T.C. Emekli Sandýðýna tabi görevlerden emekliye ayrýlan ve ...” ibaresini iptal etmiþti. Anayasa Mahkemesi iptal kararý doðrultusunda yeniden düzenleme yapýlmasý için 05.06.2010’a kadar bir yýllýk süre tanýmýþtý. Bu konuda, 19.06.2010 tarihli ve 27616 sayýlý Resmî Gazetede yayýmlanan 5997 sayýlý kanun çýkarýlmýþtý. Ancak bu kanunun 14'üncü maddesinde, emekli ikramiyesi alabilmek için son defa memurluk yapmýþ olarak emekliye ayrýlma þartýna yeniden yer verilmiþti. Dolaysýyla Anayasa Mahkemesi’nin kararýna uygun bir yasal düzenleme yapýlmamýþtý. Bu konuda yaþanan maðduriyetler üzerine, Anayasa Mahkemesi’ne yeniden iptal dâvâsý açýldý. Yüksek mahkeme, 12.05.2010 tarihli ve E. No: 2010-81, K. No: 2011-78 sayýlý kararý ile, 16.06.2010 Tarihli ve 5997 Sayýlý Kanunun 14'üncü Maddesi ile Deðiþtirilen 5434 Sayýlý Kanunun 89'uncu Maddesinin Birinci Fýkrasýnýn Ýkinci Tümcesinde Yer Alan “Son defa bu Kanun veya 5510 sayýlý Kanunun geçici 4'üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasýný gerektiren görevlerde çalýþmakta iken emekliye ayrýlan ve …” sözcüklerini Anayasaya aykýrý bularak iptal etmiþtir. Bu iptal kararý, 09.07.2011 tarihli ve 27989 sayýlý Resmî Gazetede yayýmlanmýþtýr. Bu iptal kararý ile birlikte, 9 Temmuz 2011 tarihinden itibaren (bu tarih ve sonrasýnda) emekli olanlarýn son çalýþtýðý kurum Emekli Sandýðý olmasa bile, yani SSK, Bað-Kur veya özel banka veya sigorta þirketlerinin emekli sandýklarýna tabi olsalar da, memuriyette geçen hizmet sürelerine iliþkin emekli ikramiyelerini dâvâ açmadan alabilecekler. 9 Temmuz 2011 tarihinden önce emekli ikramiyesi alamadan emekli olanlar ise, dâvâ açarak yargý yoluyla emekli ikramiyesi alabileceklerdir. Çünkü, Anayasa’nýn 153'üncü maddesinde iptal kararlarýnýn geriye yürüyemeyeceði hükmü bulunmaktadýr. Sonuç olarak, 09.07.2011’den önce emekli olup ta ikramiye alamayan kiþilerin önce Sosyal Güvenlik Kurumu Kamu Görevlileri Emeklilik Ýþlemleri Daire Baþkanlýðýna durumlarýný anlatan bir dilekçe yazarak kendilerine emekli ikramiyesi ödenmesini talep etmeleri gerekmektedir. Yazýlý taleplerinin reddedildiði kendilerine yazý ile teblið edildiðinde ise, üstteki Anayasa Mahkemesi kararýný gerekçe göstererek yazýnýn teblið tarihinden itibaren 60 gün içinde Ýdare Mahkemesine emekli ikramiyesi için dâvâ açmalarý gerekiyor.
G
1.6567 1.7606 0.30966 2.3076 2.6220
1 ÝSVÝÇRE FRANGI
ALIÞ
DÖVÝZ SATIÞ
EFEKTÝF ALIÞ
SATIÞ
1.9696 0.24689
1.9823 0.24946
1.9666 0.24672
1.9853 0.25003
1.692 5.9242
1.6998 6.0022
1.6859 5.8353
1.7063 6.0922
1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ
0.29433 0.44029
0.29632 0.44108
0.29412 0.43699
0.29700 0.44439
100 JAPON YENÝ
2.0625
2.0762
2.0549
2.0841
1 ÝSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DÝNARI 1 NORVEÇ KRONU
HABERLER
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
ALTIN
DÜN 1,6540 ÖNCEKÝ GÜN 1,6540
DÜN 2,3250 ÖNCEKÝ GÜN 2,3060
DÜN 83,60 ÖNCEKÝ GÜN 82,25
1 EURO
ALIÞ
Cinsi
C. ALTINI DÜN 562,60 ÖNCEKÝ GÜN 553,67
2008’deki kriz tekrarlanabilir BABACAN: AVRUPA'DAKÝ RÝSKLER ARTIYOR. UMARIM DOÐRU KARARLARI ALIRLAR. AKSÝ TAKDÝRDE 2008-2009 GÝBÝ SIKINTILI DÖNEMLE KARÞI KARÞIYA KALINABÝLÝR. BAÞBAKAN Yardýmcýsý Ali Babacan, TOBB heyetini kabulünde gündeme iliþkin açýklamalar yaptý. Önümüzdeki dönemde makro ve mikro politikalarý uyumlu þekilde uygulayacaklarýný belirten Babacan, "Malî disiplinden taviz vermeyeceðiz. Ýtalya ve Yunanistan'daki geliþmeler bizi kaygýlandýrýyor, ekonomi politikalarýnda ihtiyatlý gitmeliyiz. Avrupa'daki riskler artýyor, umarým doðru kararlarý alýrlar, aksi takdirde 2008-2009 gibi sýkýntýlý dönemle karþý karþýya kalýnabilir." Baþbakan Yardýmcýsý, dün akþam itibariyle Avrupa ile ilgili bütün risk göstergelerinin rekor seviyeye yükseldiðini ifade ederek, ''Avrupa'da olabilecek ciddî bir sarsýntý, Türkiye'de de hissedilir. Ama önemli olan bunun bir yýkýma sebep olmamasý, Türkiye ekonomisinin belki hafif sarsýlýp, yine ayakta dimdik durabilmesidir'' dedi. Babacan, Avrupa'da yaþanan son geliþmelerle ilgili, ''Biz Kurumlarýmýza aþaðý yukarý 3 ay önce her türlü kötü senaryoya hazýr olmalarý talimatý verdik. Ýlgili kurumlarýmýz, karþýmýza çýkacak kötü senaryolarla ilgili hazýrlýklarýný yapmýþ durumdalar'' diye konuþtu. Carî açýkla ilgili son açýklanan rakamlarýn, seçimden önce açýkladýklarý beklentilerle uyumlu geliþmeler o l d u ð u n u belirterek, ''Bunlar, sürpriz deðil'' diyen Babacan, carî açýðýn bir süre daha yüksek seyredeceðini, ancak yýlýn son çeyreðinden itibaren daha makul, daha farklý bir trende gireceðini açýkladý. Ankara / aa
AB derecelendinme kuruluþlarýný hedef aldý Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin Ýtalya ve Ýspanya’ya sýçramasýný engellemeye çalýþan AB, u luslar arasý kredi derecelendirme kuruluþlarýný hedef aldý. Ýç pazardan sorumlu AB Komiseri Michel Barnier, önde gelen kredi derecelendirme kuruluþlarýnýn ABD ve Ýngiltere’nin menfaatine kararlar aldýðýný ima ederek, hazýrladýklarý yeni bir tasarýyla bu alanda þeffaflýðý arttýrmayý hedeflediklerini söyledi. Barnier, AB Ekonomi ve Maliye Bakanlarý Toplantýsý’nýn ardýndan yaptýðý açýkla-
mada, kritik anlarda þüphe uyandýran not indirimleriyle Yunanistan ve Portekiz gibi ülkelerdeki krizi derinleþtiren kredi derecelendirme kuruluþlarý üzerinde denetim artýþý getiren yeni yönetmeliði Kasým ayýnda sunacaklarýný belirtti. Derecelendirme kuruluþlarýnýn bir ülkeye, bir iþletmeye not verir gibi kredi notu veremeyeceklerini kaydeden Barnier, hazýrlayacaklarý yeni yönetmelikle kredi derecelendirme kuruluþlarýna baðýmlýlýðý azaltacaklarýný ifade etti. Brüksel / aa
ABD, Mayýs'ta rekor açýk verdi ABD’nin Mayýs ayýnda ticaret açýðý, 2008 Ekim ayýndan beri en yüksek seviyeye çýkarak 50 milyar 200 milyon dolar olarak gerçekleþti. Ekonomi uzmanlarý, Mayýs ticaret açýðýný 44 milyar dolar olarak beklerken son 31 ayýn rekor açýðýnýn verilmesine petrol fiyatlarýnýn sebep ol du ðu i fa de e di li yor. ABD, Mayýs’ta petrole tam 39 milyar 800 milyon dolar ödeme yaptý. ABD Baþkaný Barack Obama, geçtiðimiz yýl Kongre’deki Birlik konuþmasýnda önümüzdeki 5 yýlda ABD’nin ihracat rakamlarýnýn ikiye katla-
nacaðýný söylemiþti. Ancak ve riler Beyaz Saray’ý hayal kýrýklýðýna uðratmaya devam edi yor. Geçtiðimiz Nisan ayýnda rekor seviyede gerileyen ihracat rakamlarý, Mayýs ayýnda iþsizlik rakamlarýna olumsuz þe kilde yansýmýþtý. Yaþanan yüzde 2,6’lýk artýþla ithalat rakamý 225 milyar 100 milyon dolarý bulurken bu da 2008 Temmuz ayýndan sonraki en yüksek rakam olarak kayda geçti. Mayýs verilerine göre, Çin ile olan ticaret açýðý da yüzde 15 oranýnda artýþla 25 milyar dolara u laþtý. New York / cihan
Ýþçi iþ, iþveren iþçi arýyor KAYSERÝ Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB), firmalarýn kalifiye eleman bulmak ta sýkýntý çektiði bildirildi. OSB Yönetim Kurulu Baþkaný Ahmet Hasyüncü, bölgede faaliyet gösteren 102 firmada, kaynakçý, mobilya döþemecisi, terzi, montajcý, presçi ve tornacý gibi 25 branþta ve vasýfsýz iþ kollarýnda ‘’eleman aranýyor’’ ilâný bulunduðunu belirtti. Bölgedeki ‘’eleman aranýyor’’ ilânlarýnýn, aslýnda ülkede iþsiz-
lik deðil mesleksizlik sorunu bulunduðunun göstergesi olduðunu ifade eden Hasyüncü, sanayide nitelikli eleman bulma sýkýntýsý yaþandýðýna dikkati çekti. Bir yandan insanlar iþsizlikten yakýnýrken, diðer yandan sanayicilerin kalifiye eleman bulmakta sýkýntý yaþadýðýný dile getiren Hasyüncü, iþsizliði azaltmak için kurslara öðrenci bulmakta güçlük çektiklerini, kurs sonunda iþe yerleþtirilen adaylarýn çoðu-
nun ise çalýþmak istemediklerini kaydetti. Sanayicilerin rekabet edebilmeleri için önemli þartlardan birinin nitelikli iþ gücü olduðunu vurgulayan Hasyüncü, ‘’Maalesef bugün vasýfsýz çalýþan bile bulmakta sýkýntý yaþýyoruz. Bölgemizde yüzlerce firmanýn önünde eleman alýnacak ilaný var, ama çalýþacak kiþi yok. Bu durum oldukça kaygý verici ve üzücüdür’’ deðerlendirmesinde bulundu. Kayseri / aa
Þirket ortaklarý SGK prim borcundan hissesi oranýnda sorumludur SORU: Bundan birkaç yýl önce limited þirket halinde olan bir üniversite hazýrlýk dershanesine ortak oldum. Ýþler kötü gidince ortaklar dershaneyi býrakýp gittiler. Dershane fiilen yok durumda. Ancak, resmiyette SGK’ya prim borçlarý var. Ben resmiyette var olan ancak fiiliyatta olmayan bu dershanenin ortaklýðýndan ayrýlmak istiyorum. SGK’ya olan iþveren prim borçlarýný kendi hisseme düþen oranda ödeyebilir miyim? CEVAP: Eðer ortaðý olduðunuz þirkette müdür deðilseniz sadece þirket ortaðý iseniz, þirket olarak kurulan dershanenin borçlarýndan þirketteki kendi hisseniz oranýnda sorumlu olursunuz. Ticaret sicil gazetesi ile birlikte SGK’ya baþvurun. SGK size hisseniz oranýndaki iþveren prim borcunuzu tesbit edip bildirecektir. Ýþveren prim borcunuzdan hisseniz oranýnda size düþeni öderseniz, SGK borçlarýndan kurtulmuþ olursunuz. NOT: Sorularýnýz için e-posta: sosyalguvenlik@yeniasya.com.tr, ahmetarican34@gmail.com
11
12 TEMMUZ 2011
MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Y
Örgen, düzenlediði toplantý ile yeni ürünlerini tanýttý.
Cafe Crown’dan gençlere hazýr Türk kahvesi
ÜLKER grubunun hazýr kahve pazarýndaki markasý Cafe Crown, ‘Genç Türk Kahvesi’ adýyla hazýr Türk kahvesinin yaný sýra sýcak suyla hemen hazýrlanacak ‘latte’yi tanýttý. Cafe Crown’un yeni çeþitleriyle ilgili bir basýn toplantýsý düzenleyen Örgen Gýda Baþkaný ve Genel Müdürü Bülend Örgen, sadece sýcak su ekleyip karýþtýrýlarak tüketilen ürünlerle Cafe Crown’un cirosunu yüzde 70 büyütmeyi hedeflediðini söyledi. Günde 45 ton hazýr kahve tüketildiðini, ‘birarada’ kahvelerin ise toplam pazarýn yüzde 66’sýný oluþturduðunu ifade eden Örgen, Türk kahvesinin ise yüzde 23 paya sahip olduðunu dile getirdi. Latte’yi zincir kahve markalarýnda en çok tercih edilen ürün olmasý nedeniyle segmentlerine almaya karar verdiklerini anlatan Örgen, "Suyla karýþtýrýlarak hazýrlanan ürün geliþtirdik. ‘Genç Türk kahvesi’ adýný verdiðimiz ürünle gençlere ulaþmak ve pratikliði sevenlere ulaþacaðýz” dedi. Pazarýn büyüklüðünün 450 milyon liraya ulaþtýðýný kaydeden Örgen, “Avrupa ve Ortadoðu ülkeleri ile kahvemize sahip çýkmaya çalýþan Yunanistan’a da Türk kahvesi satacaðýz. Talep var, ama planlama aþamasýndayýz” diye konuþtu. Ekonomi Servisi
Un fiyatýndaki düþüþ vatandaþý sevindirecek
KONYA Ticaret Borsasý Meclis Baþkaný Hüse-
yin Çevik, buðdaydaki yüksek rekoltenin un fiyatlarýna olumlu yansýdýðýný, un fiyatlarýnda kýþ sezonuna göre yüzde 10 oranýnda düþüþ olduðunu söyledi. Bu yýl un fiyatlarýnýn vatandaþýn yüzünü güldüreceðini dile getiren Çevik, buðday kilo fiyatlarýnýn 0,75 ile 0,80 lira seviyelerinden 0,60 lira seviyesine düþmesinin un fiyatlarýnda düþüþe sebep olduðuna dikkati çekerek, “Bu se ne un fiyatlarýnda geçtiðimiz kýþ sezonuna göre yüzde 10 oranýnda düþüþ var. Bu sene ekmek fiyatlarýnda ve diðer unlu mamullerde un fiyatlarý kaynaklý bir zam olacaðýný tahmin etmiyorum. Ramazan ayý öncesi un fiyatlarýndaki bu düþüþ vatandaþýmýzý sevindirecek.’’ Konya / aa
Lisanslý depoculukla üretici daha çok kazanacak
TÜRKÝYE’NÝN ilk lisanslý depoculuk faaliyeti izni, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) ortaklýðý ile kurulan TMO-TOBB Tarým Ürünleri Lisanslý Depoculuk A.Þ’ye verildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlýðýndan aldýðý bilgiye göre, böylece, lisanslý depoculuk ve ürün ihtisas borsacýlýðý sisteminin fiilen uy gulanmasýna baþlandý. Yetkililer, artýk çiftçi ve sa nayicilerin, daha önce belirlenmiþ standartlara uygun olan ürünlerini lisans alan iþletmenin depolarýnda depolayabileceðini ve bununla birlikte depoladýklarý ürünlerin mülkiyetini temsil eden ürün senetlerini alým satýma konu edebileceklerini belirttiler. Üreticiler, fiyatlarýn düþük olduðu hasat döneminde ürünlerini satmak yerine lisanslý depolara koyarak karþýlýðýnda aldýklarý ürün senetlerini teminat gösterebilecekler. Ayrýca üreticiler, ürünlerini borsalar aracýlýðýyla pazarlayabilecek ve böylelikle ürünlerini daha kolay ve yüksek fiyata elden çýkarma imkaný elde edecekler. Ankara / aa
Memur 'uyum'u bekliyor
Kapýkule'de yakalanan araçta yapýlan aramada kutular içine gizlenmiþ 48 türe ait toplam 6 bin 14 adet böcek bulundu.
Böceklerimizi de kaçýrýyorlar GEÇEN ay düzenledikleri operasyonla sadece Türkiye’de yetiþen 5 bini aþkýn bitki tohumu ve fidesinin yurt dýþýna kaçýrýlma sýný önleyen gümrük ekipleri, bu kez de þimdiye kadar ki en büyük böcek kaçakçýlýðýný ortaya çýkardý. Türkiye’nin çeþitli bölgelerinden topladýklarý böcekleri, yurt dýþýna kaçýrmaya çalýþan Çek Cumhuriyeti uyruklu 6 kiþi Kapýkule’de yakalandý. Zanlýlarýn aracýnda yapýlan aramada, kutular içine gizlenmiþ uður böceði, sinek, arý, aðustos böceði gibi 48 türe ait toplam 6 bin 14 adet böcek bulundu. Bilirkiþi heyetinin düzenlediði eks-
pertiz raporunda; Ýç Anadolu’nun kuzeyi ve Karadeniz bölgesinden toplanan böceklerin ‘’etil asetat emdirilmiþ talaþlý saklama kaplarýnda öldürüldüðü ve stoklandýðý’’ belirtildi. Raporda, söz konusu böceklerin maddî olarak deðerinin ise 500 bin lira olduðu kaydedildi. Araçta bulunan E.H’nin yaný sýra Çek Cumhuriyeti uyruklu K. M, A. M, P. H, T. R. ve J. M. hakkýnda savcýlýða suç duyurusunda bulunuldu. Zanlýlarýn söz konusu böcekleri Türkiye’de 1,5 ayda topladýklarýný, bilimsel amaç için yurt dýþýna götüreceklerini öne sürdükleri öðrenildi. Ankara / aa
BU yýl ‘’toplu sözleþme’’ masasýna oturmak isteyen memurlar, TBMM’den uyum yasalarýnýn çýkmasýný bekliyor. Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu, 12 Eylül’de gerçekleþtirilen Anayasa deðiþikliðinde memura toplu sözleþme hakký verilmesine raðmen yasal deðiþiklik olmadýðý için bir boþluk yaþandýðýný söyledi. ‘’Þu anda masa ve yasa belirsiz’’ diyen Gündoðdu, 4688 sayýlý yasaya göre toplu görüþme düzeninin bittiðini, Anayasa’nýn 128. maddesinde yapýlan deðiþiklikle mali konularýn toplu sözleþme masasýnda yapýlmasýnýn karara baðlanmasý gerektiðini ifade etti. Þu anda, toplu sözleþme masasýn da anlaþýlamadýðý takdirde müracaat edilecek Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun oluþturulmadýðýný belirten Gündoðdu, ‘’Meclisin en önemli, en acil görevi 2,5 milyon memuru, milyonlarca emekliyi ilgilendiren uyum yasalarýný çýkarmaktýr. Toplu sözleþme düzeninin nasýl olacaðý, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun yapýsý, içeriði, kimlerden oluþacaðý gibi konularda belirsizlik var, bu belirsizliðin biran önce ortadan kalkmasý gerekiyor’’ dedi. Ankara / aa
12
ÝLAN
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
T. C. ERZURUM 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN ESAS NO: 2009/1334 KARAR NO: 2011/ 955 Davacý, Aþkýn ALAFTARGÝL vekili Av. Vildan ÇINAR ve Av. Volkan ÖZEN tarafýndan hasýmsýz olarak Mahkememize açýlan Mirasçýlýk Belgesi Ýstemi davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonucunda; Erzurum Ýli, Yakutiye Ýlçesi, Rýzabey K. K. Caddesinde bulunan 5551 Ada, 2 Parsel sayýlý taþýnmaz maliklerinden Ýbrahim kýzý Hatice' nin mirasýnýn tamamýnýn M.K. 501. Maddesi gereðince Mahkememizce 24/06/2011 tarihinde Devlete intikal ettirilmesine dair karar verilmiþ olduðundan iþ bu ilanýn gazetede yayýnlandýðý tarihten itibaren 8 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý, karar tebliði yerine kain olmak üzere ilanen teblið olunur. 29/06/2011 www.bik.gov.tr B: 45836
T. C. ERZURUM 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Esas No: 2009/1335 Esas. 2011/561 Karar. Davacý, Aþkýn ALAFTARGÝL vekili Av. Vildan ÇINAR ve Av. Volkan ÖZEN tarafýndan hasýmsýz olarak Mahkememize açýlan Mirasçýlýk Belgesi Ýstemi davasýnýn yapýlan yargýlamasý sonucunda; Erzurum Ýli, Yakutiye Ýlçesi, Gez Mahallesinde bulunan 5551 Ada, 2 Parsel sayýlý taþýnmaz maliklerinden Hacý Nazým YILDiZKAPAN'ýn mirasýnýn tamamýnýn M.K. 501. Maddesi gereðince mahkememizce 04/05/2011 tarihinde Devlete intikal ettirilmesine dair karar verilmiþ olduðundan iþ bu ilanýn gazetede yayýnlandýðý tarihten itibaren 8 gün sonra teblið edilmiþ sayýlacaðý karar tebliði yerine kain olmak üzere ilanen teblið olunur. 07/07/2011 www.bik.gov.tr B: 45835
T. C. KIRÞEHÝR ÝLÝ ÇÝÇEKDAÐI ÝLÇESÝ KÖSELÝ BELEDÝYE BAÞKANLIÐI ÝTFAÝYE ERÝ ALIM ÝLANI 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu'nun 48. maddesinin (A) fýkrasýndaki þartlar ile 21.10.2006 tarih ve 26326 sayýlý Belediye Ýtfaiye yönetmeliðinin 15. maddesi yönetmelik hükümleri gereði ile 11.04.2007 tarih ve 26490 sayýlý Resmi Gazete Belediye Ýtfaiye Yönetmeliðinde Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Yönetmelik hükümleri gereði Ýtfaiye Eri atanma þartlarýný taþýmak kaydýyla Ýtfaiye Eri kadrolarýna Aþaðýda sýnýf, derece ve unvaný Belirtilen kadrolara sözlü sýnav ile Personel alýmý yapýlacaktýr. ELEMAN ALINACAK KADRO: DERECESÝ ÜNVANI ADET CÝNSÝYET TAHSÝLÝ 12 Ýtfaiye Eri 4 K/E Lise ve dengi okul mezunu olmak BAÞVURU ÞARTLARI: ÝTFAÝYE ERÝ ADAYLARI GENEL VE ÖZEL ÞARTLAR Ýtfaiye Eri olarak atanmak için 657 sayýlý Kanunun 48'inci maddesinin (A) Fýkrasýnda belirtilen genel þartlarýnýn yaný sýra; 1) Saðlýk açýsýndan kapalý mekân, dar alan ve yükseklik gibi fobisi olmamak. 2) Öðrenim durumu itibariyle a) Lise ve dengi okul Mezunu olmak. 3) Tartýlma ve ölçülme aç karnýna, soyunuk ve çýplak ayakla olmak kaydý ile erkeklerde en az 1,67 m boyunda kadýnlarda en az 1,60 m boyunda olmak ve boyun 1 metreden den fazla olan kýsmý ile kilosu arasýnda (+,-) 10 kg dan fazla fark olmamak. (Adaylarýn Saðlýk Kuruluþlarýndan onaylattýklarý boy kilo tespit formu baþvuru sýrasýnda istenecektir.) 4) Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezi (ÖSYM) tarafýndan yapýlan 2010 yýlý Kamu Personeli Seçme Sýnavlarýna (KPSS) girmiþ en az 52 puan ve üzeri almýþ olmak. 6) Sýnavýn yapýldýðý tarih itibarý ile Ýtfaiye eri için 30 yaþýný, doldurmamýþ olmak. 7) Erkek Adaylar için, Askerliðini yapmýþ, Tecilli veya Muaf olmak, 8) Belediyemize baþvuran adaylar KPSS baþarý puanlarýna göre sýralanarak en yüksek puanlý adaydan baþlamak üzere atama yapýlacak Ýtfaiye Eri boþ kadro sayýsýnýn 3 katý kadar aday sýnava çaðrýlacak olup, sýnava çaðrýlacak Ýtfaiye Eri adaylarýnýn listesi Baþkanlýðýmýz ilan tahtasýna asýlacaktýr. BAÞVURU SÜRESÝ VE YERÝ Baþvuru süresi 18.07.2011 Pazartesi günü saat 09:00'da baþlayýp, ayný gün saat 17:00'de mesai bitiminde sona erecektir. Baþvurular; Köseli Belediye Baþkanlýðý Yazý Ýþleri Müdürlüðü'ne þahsen yapýlacaktýr. Posta ve internet üzerinden yapýlan müracaatlar kabul edilmeyecektir. Süresi içinde yapýlmayan müracaatlar geçersizdir. BAÞVURU SIRASINDA ÝSTENÝLECEK BELGELER 1- Baþvuru formu ve Boy-Kilo Tespit Formu (Boþ baþvuru ve Boy-Kilo Tespit formu örneði Belediyemiz Yazý Ýþleri Müdürlüðünden temin edilecektir.) 2- Nüfus cüzdaný fotokopisi (T.C.Vatandaþlýk Numarasý olan). 3- Öðrenim durumlarýný gösterir belge Aslý veya Sureti. 4- 2010 KPSS sonuç belgesi. 5- Cumhuriyet Baþsavcýlýðýndan sabýka kaydýnýn olmadýðýna Dair beyan. 6- Son altý ay içinde çekilmiþ 2 adet vesikalýk fotoðraf (1 adedi baþvuru formuna yapýþtýrýlacak). 7- Erkek adaylar için Askerlikle iliþiði olmadýðýna dair beyan. SINAV YERÝ VE ZAMANI : Sýnav; Köseli Belediye Baþkanlýðý Meclis Salonunda 28.07.2011 tarihinde saat: 10:00'da Ýtfaiye Eri adaylarý Sözlü Sýnava alýnacaktýr. SINAV KONUSU (MÜLAKAT) a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý. b) Atatürk ilke ve inkýlap tarihi. c) 657 sayýlý devlet memurlarý kanunu d) Mahalli idarelerle ilgili temel mevzuat e) Ýtfaiye Yönetmeliði f) Dayanýklýlýk testi Not: Adaylar Dayanýklýlýk testi için Gelirken yanlarýnda Eþortman ve spor ayakkabýlarýný da getirmeleri gerekmektedir. GÝRÝÞ BELGESÝ FORMU Sýnava çaðrýlan adaylar sýnav giriþ belgelerini 27.07.2011 tarihinde Belediyemiz Yazý Ýþleri Müdürlüðünden bizzat kendileri temin edeceklerdir. DEÐERLENDÝRME: Baþvuranlar arasýndan en yüksek adaydan baþlamak üzere, ilan edilen kadro sayýsýnýn 3 katý kadar aday belirlenerek sözlü sýnava çaðrýlýr. Sözlü sýnavda baþarýlý olabilmek için; 100 üzerinden en az 70 puan almýþ olmak gerekir. Yüksek puandan baþlamak üzere kadro sayýsý kadar ASÝL, Kadro sayýsýnýn yarýsý kadar YEDEK üye belirlenecektir. SINAV KOMÝSYONUN SINAVI ÝPTALÝ Sýnav Komisyonu sýnav sonunda Personel alýmý için ilana çýktýðý kadrolarda baþarý puanlarýný düþük bulduðu veya yeterli bulmadýðý takdirde sýnav duyurusunda ilan edilenlerin bir kýsmýný veya hiçbirini alýp, almama hakkýna sahiptir. Sýnav Komisyonu sýnavý iptal edebilir ve bu durum adaylara bildirilir. Sýnav sonuçlarý Belediyemiz ilan Tahtasýna asýlacak olup, Ayrýca kazanan adaylara yazýlý olarak bildirilecektir. Atama yapýlanlardan göreve baþlamayanlarýn yerine yedek adaylar arasýndan baþarý sýrasýna göre atama yapýlacaktýr. ÝLAN OLUNUR. 06.07.2011 Mehmet SAÐLAM Belediye Baþkaný www.bik.gov.tr B: 46048
T. C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN Esas: 2011/454 Vas. Tayini. Mahkememizce verilen 20/06/2011 tarih, 2011/454 Esas, 2011/968 Karar sayýlý kararý ile Ýstanbul Ýli, Beyoðlu Ýlçesi, Kaptanpaþa Mah., Cilt No: 23, Hane No: 775, Birey Sýra No: 22'de nüfusa kayýtlý, Vehbi ve Redife'den olma, 05/07/1939 doðumlu, 23021101976 T. C.Kimlik Numaralý GÜLSEREN EÞKAZAN TMK'nun 405. maddesi gereðince VESAYET ALTINA ALINARAK TMK. 419. mad. gereðince kendisine 23024101812 T. C. Kimlik Numaralý 22/05/1966 d.lu ALÝ RIZA EÞKAZAN'ýn VASÝ TAYÝN EDÝLMESÝNE, karar verilmiþtir. 11/07/2011 www.bik.gov.tr B: 46149
T.C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/140 Esas. KARAR NO: 2011/1095 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Erzincan ili, Merkez ilçesi, Yanlýca Köyü nüfusuna kayýtlý Ýlyas ve Muazzez'den olma, 1953 doðumlu ÝSMAÝL GÜLÞAHÝN hacir altýna alýnarak, kendisine ayný hanede nüfusa kayýtlý Ýlyas ve Muazzez'den olma, 1957 doðumlu MEHMET GÜLÞAHÝN VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. 08/07/2011 www.bik.gov.tr B: 46101
T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/1005 Esas. KARAR NO: 2011/1192 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Ardahan ili, Hanak ilçesi, Çayaðzý mah/köy nüfusuna kayýtlý Temel oðlu, 1959 doðumlu CENGÝZ DEMÝRKIRAN hacir altýna alýnarak, kendisine 1961 doðumlu ÞAHÝZER DEMÝRKIRAN VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 46120
T. C. ÝZMÝR 15. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ'NDEN KAMBÝYO SENETLERÝNE MÜSTENÝT ÖRNEK 10 (163) ÖDEME EMRÝNÝN ÝLANEN TEBLÝÐÝ Dosya no ALACAKLI VEKÝLÝ ADRES
: 2008/17485 ESAS. : Tasfiye Halinde TÜRK TÝCARET BANKASI A.Þ. : Av. ÖZGE YEÞÝLOVA : Hobyar Mahallesi Postane Yaný Sokak NO: 1/1 Ananyadi Han Eminönü Fatih/Ýstanbul Tel.(0212) 511 40 40 : ZEKÝ GÜNEÞ : 416/2 Sokak N0: 40 K. 3 D. 9 ÝZMÝR : 1.469.67 TL MASRAF FAÝZ HARÝÇ : (18.06.1999 Vade Tarihli 1.300.00 TL, 1 ADET SENET.
BORÇLU ADRES BORÇ MÝKTARI TAKÝP MÜSTENÝDÝ YENÝLEME DÝLEKÇESÝ Alacaklý tarafýndan Müdürlüðümüzün 2001/11726 E. sayýlý dosyasý ile yapýlan icra takibi yenilenmiþ bulunmakla, Müdürlüðümüzün 2008/17485 sayýlý numarasýný almýþtýr. Bundan böyle dosyamýz bu numara üzerinden yürütülecektir. Ýlanen teblið olunur. ÖDEME EMRÝ Yukarýda yazýlý alacaðýn tahsili için aleyhinize yapýlan icra takibinde, adresinize gönderilen Örnek 10 (163) nolu ödeme emri teblið edilememiþ ve zabýta tahkikatý neticesinde de yeni adresiniz tespit edilemediðinden ödeme emrinin borçluya 7201 sayýlý Tebligat Kanununun 29-30 ve 31. maddeleri gereðince ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Yukarýda yazýlý borç ve giderleri iþbu ödeme emrinin tebliði tarihinden itibaren 25 gün içinde ödemeniz; takibin dayanaðý senet kambiyo senedi niteliðini haiz deðilse 20 gün içinde Ýcra Mahkemesine þikâyet etmeniz; takip dayanaðý senet altýndaki imza size ait deðil ise yine bu 20 gün içinde ayrýca ve açýkça bir dilekçe ile Ýcra Mahkemesine bildirmeniz; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanýn sizden sadýr sayýlacaðý; imzanýzý haksýz yere inkâr ederseniz takip konusu alacaðýn yüzde onu oranýnda para cezasýna mahkûm edileceðiniz; borçlu olmadýðýnýz veya borcun itfa ve ihmal edildiði veya alacaðýn zaman aþýmýna uðradýðý veya yetki hakkýnda itirazýnýz varsa bunu sebepleri ile birlikte 20 gün içinde Ýcra Mahkemesi'ne bir dilekçe ile bildirerek Ýcra Mahkemesi'nde itirazýn kabulüne dair bir karar getirmediðiniz takdirde cebri icraya devam olunacaðý; itiraz edilmediði ve borç ödenmediði takdirde 20 gün içinde ÝÝ.Ý.K.74' üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiði takdirde ise 18 gün içinde 75'inci maddeye göre mal beyanýnda bulunmanýz; bulunmazsanýz hapisle tazyik olunacaðýnýz, mal beyanýnda bulunmaz veya gerçeðe aykýrý beyanda bulunursanýz ayrýca hapisle cezalandýrýlacaðýnýz ihtar olunur. (ÝÝK.m.168) www.bik.gov.tr B: 46022
TAÇ BÝNA ÝÞ MERKEZÝNÝN SATIÞ ÝLANIDIR Manisa Ýl Özel Ýdaresi Ýl Encümeninden 1- Mülkiyeti, Manisa Ýl Özel Ýdaresine ait Ýlimiz Merkez Sakarya Mahallesi, Atatürk bulvarý üzerinde bulunan tapunun, 60 pafta, 260 ada, 3 parsel numarasýnda kayýtlý 774,25 m2 taban alaný olan, bodrum kat + Zemin kat + 8 toplam 10(on) katlý olarak inþa edilen ve halen kullanýlmakta olan Taç Bina Ýþ Merkezinin tamamý, 2886 Sayýlý Kanunu'nun 36. Maddesine göre kapalý teklif usulü ile satýlacaktýr. 2- Söz konusu Taç Bina Ýþ Merkezinin satýþýna ait ihale 28 Temmuz 2011 Perþembe günü Ýl Encümeni tarafýndan Ýl Özel Ýdaresi Ýl Encümeni toplantý salonunda yapýlacak olup, bu Ýþ Merkezine iliþkin iþyeri numarasý ve alanýnýn muhammen bedeli, % 3 geçici teminat tutan, ihale yeri ve ihale saatine iliþkin bilgiler aþaðýda belirtilmiþtir.
Y
DAVET Kamile & Mustafa Müþterek hayata adým attýðýmýz bu mutlu günümüzde sizleri aramýzda görmekten mutluluk duyarýz. Emine - Ýbrahim AVCAN
Düriye - Kemal TUZCU
Düðün: 24 Temmuz 2011 Pazar Saat : 13:00 (Tel: (0505) 716 22 32) SAMSUN Atakum Belediyesi Düðün Salonu / Atakum-S Kýna : 16 Temmuz 2011 Cumartesi Saat: 20:00 Yeniceköy - Enez / EDÝRNE
GEÇMÝÞ OLSUN Muhterem aðabeyimiz
Rýdvan Ercan'ýn oðlu, kardeþimiz
Ahmet Ramazan Ercan
'ýn
müessif bir kaza sonucu beyin kanamasýndan yoðun bakýmda olduðunu öðrendik. Kendisine geçmiþ olsun der, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.
Betül Kurhan - Muhammed Kurhan / ÝZMÝT
GEÇMÝÞ OLSUN Muhterem kardeþimiz
Þefik Çeyin
'in
geçirmiþ olduðu kalp krizi sonrasý baþarýlý bir ameliyat olduðunu öðrendik. Kendisine geçmiþ olsun der, kardeþlerimizin duâlarýný bekler, Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar dileriz.
Batman Yeni Asya Okuyucularý T. C. ERZURUM 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN (KAMULAÞTIRMA ÝLANI)
3- Ýsteklilerin Ýhaleye Katýlabilmeleri için: Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreterliðine hitaben yazýlý müracaat dilekçesi ekinde: a) Tebligata esas kanuni ikametgâh belgesi, b) Nüfus Hüviyet cüzdan örneði, c) Ýl Özel Ýdaresi hesabýna geçici teminat tutarýnýn ödendiðine dair makbuz, teminat mektubu veya 2886 Sayýlý Kanunda teminat olarak kabul edilen deðerlerden birisi, d) Þartnamenin kabul edildiðine dair imzalý þartname örneði eklenecektir. 4- Þirket veya ortaklýk adýna ihaleye iþtirak edecekler ise; a) Yetki belgesi ve noterden tasdikli imza sirküleri, b) Ýstekliler adýna vekâleten iþtirak ediyor ise, istekli adýna teklifte bulunacak kimsenin vekâletnameleri ile vekâleten iþtirak edenin noter tasdikli imza sirkülerini vermeleri þarttýr. 5- Þartname Ýl Özel Ýdaresi Mali Hizmetler Müdürlüðünde görülebilir. 6- Telefon, telgraf ve faksla yapýlacak müracaatlar kabul edilmez. 28.06.2011 www.bik.gov.tr B: 45929
ESAS NO: 2011/267 Davacý Toplu Konut Ýdaresi Baþkanlýðý vekili tarafýndan davalý Cahit Keser aleyhine Mahkememize açýlan Kamulaþtýrma Bedelinin Tespiti ve Tescil davasýnýn yapýlan tensibi sýrasýnda verilen ara kararý gereðince: Davacý vekili dilekçesinde özetle; Yakutiye Ýlk Kademe Belediye Meclisinin 04/02/2008 tarih ve 16 sayýlý kararý ile Erzurum Büyükþehir Belediye Meclisinin kararý ile Hasanibasri Mah. ve Rabia Hatun Mah. kapsayan alanýn kentsel (gecekondu dönüþüm) yenileme alaný olarak ilan edilen Erzurum ili, Yakutiye Ýlçesi, Hasanibasri Mahallesi 184 ada, 116 parsel numaralý taþýnmazýn kamulaþtýrýlmasý gereken alanda bulunduðundan dava konusu yerin davalý tarafa ait hissesinin kamulaþtýrma bedelinin tespitine, taþýnmazýn üzerindeki yapý ile birlikte ve taþýnmazýn tapuya davacý adýna tesciline karar verilmesi talep edilmiþtir. Maliklerin tebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 gün süre ile içersinde kamulaþtýrma iþlemine ve davacý TOKÝ'ye karþý idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltim davasý açabileceði mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedelinin hak sahipleri adýna T.C. Ziraat Bankasý Erzurum Merkez Þubesi Müdürlüðüne yatýrýlacaðý, taþýnmazýn mali deðerine iliþkin tüm savunma ve delillerini teblið tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde Mahkememizin 2011/267 Esas sayýlý dosyasýna sunulmasý ile duruþma tarihinin 26/07/2011 günü saat 09:20 olduðu 4650 Sayýlý Kanun ile deðiþik 2942 Sayýlý Kanunun 10/4 Maddesi gereðince ilan olunur. 01/07/2011 www.bik.gov.tr B: 46133
T.C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN T. C. KARTAL 3. AÝLE MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS: 2010/1473 Davacý GÖNÜL GÜL tarafýndan davalý YUSUF GÜL aleyhine açýlan BOÞANMA davasýnýn yapýlan duruþmasýnda; Davacý GÖNÜL GÜL Boþanmayý talep ve dava etmiþtir. Davalý YUSUF GÜL'ün "Ýstasyon mah. Þehitler cad. Bahadýr Apt. No: 89/2 Tuzla/Ýstanbul" adresine tebligat gönderilmiþ, dava dilekçesi ve duruþma günü teblið edilememiþ, zabýta vasýtasýyla yapýlan tüm araþtýrmalara raðmen adresi temin edilememiþ bulunduðundan, davalýnýn duruþma günü olan 21/09/2011 günü saat 10:30'da mahkememizde hazýr bulunmasý veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi halde HUMK.'nun 213. ve 377. maddeleri uyarýnca yokluðunda, yargýlama yapýlarak hüküm verileceði dava dilekçesi yerine geçerli olmak üzere teblið olunur. 22/06/2011 www.bik.gov.tr B: 46103
T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/1007 Esas. KARAR NO: 2011/1126 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Ýstanbul ili, Sancaktepe ilçesi, Samandýra Abdurrahmangazi mah/köy nüfusuna kayýtlý Ahmet ve Leyla'dan olma, 1924 doðumlu KADRÝYE TÜZER hacir altýna alýnarak, kendisine Ýstanbul ili, Kadýköy ilçesi, Erenköy Mah/Köy nüfusuna kayýtlý Zeynal Zühdü ve Kadriyeden olma 1945 doðumlu AYSEL TÝTÝZER VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. 08/07/2011 www.bik.gov.tr B: 46112
ESAS NO: 2011/423 Esas. KARAR NO: 2011/1602 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Mardin ili, Savur ilçesi, Devlet mah/köy, 1 Cilt, 8 Hane no'da nüfusa kayýtlý, Behcet ve Atiye'den 25/07/1940 doðumlu, MEHMET FÝKRET HACIBEYOÐLU TMK. 405. maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak kendisine TMK. 413. maddesi gereðince ayný yerde nüfusa kayýtlý, Behcet ve Atiye'den olma, 24/05/1946 doðumlu, MEHMET ÝSMET HACIBEYOÐLU VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 46185
ÇARÞAMBA 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN Dosya No: 2010/336 Esas. Davacý, MALÝYE HAZÝNESÝ vekili Av. Mehmet Ali Kaplan tarafýndan davalýlar Erol Akyel, Cevdet Akyel, Hümeyra Akyel ve Haslet Sayýr arasýnda mahkememizde görülmekte olan Tapu Ýptali Ve Tescil davasý nedeniyle; Çarþamba'da ikamet ettikleri bildirilen davalýlar Erol Akyel, Cevdet Akyel, Hümeyra Akyel, Ömer Aydýn Güvenoðlu ve Haslet Sayýr'larýn tüm aramaÝara raðmen adresleri, tespit edilemediðinden ilanen tebligat yapýlmasýna karar verilmiþ olmakla, davalýlarýn 22/09/2011 günü saat: 09:50'de mahkememizde hazýr bulunmalarý veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri, aksi halde duruþmalara yokluklarýnda devam olup karar verileceði hususlarý H.U.M.K.nun 213. ve 377. maddeleri uyarýnca duruþma günü ve dava dilekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 30.07.2010 www.bik.gov.tr B: 58921
T. C. ERZURUM 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN BAKIRKÖY 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/198 KARAR NO: 2011/211 Davacý VIORICA KAYA tarafýndan nüfus müd. aleyhine açýlan isim tashihi davasýnýn yapýlan duruþmasý sonunda, Mahkememizin 13/06/2011 tarih ve ayný sayýlý kararý gereðince, HÜKÜM: Davanýn kabulü ile, Ýstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, Siyavuþpaþa mah. C. 54 Hane. 387'de nüfusa kayýtlý Mýhaýl kýzý, Vasýlýsa'dan olma 26/09/1974 doðumlu Výorýca Kaya'nýn ÝSMÝNÝN FATOÞ KAYA OLARAK DÜZELTÝLMESÝNE iliþkin karar ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 46079
BÜYÜKÇEKMECE 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN (TAÞINIR AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2009/5707 Talimat. Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar, satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci Artýrmanýn 21.07.2011 günü 09:40-09:50 Saatleri arasýnda Timur Otoparký Eskisilivri Cad. No: 10 Mimarsinan Büyükçekmece Ýstanbul adresinde yapýlacak ve o günün kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde, 26.07.2011 günü ayný yer ve saatte ikinci artýrma yapýlarak satýlacaðý, Þu Kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin yüzde kýrkýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýlarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden %18 Oranýnda KDV'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 24.06.2011 Muhammen Kýymeti : Tutarý-TL Adedi Cinsi-Mahiyeti-Önemli nitelikleri 12.000,00 TL 1 61 DZ 756 plakalý, Tata marka, 2006 model kamyonet Muhtelif çizikler var, ruhsat yok, anahtarý var. Not: Satýþa iþtirak için muhammen bedelin % 20'si oranýnda teminat verilmesi gerekmektedir. 12.000,00 TL TOPLAM www.bik.gov.tr B: 44509
(KAMULAÞTIRMA ÝLANI) ESAS NO: 2011/181 Esas. Davacý vekili dilekçesinde; Erzurum Ýli, Yakutiye Ýlçesi, Hasani Basri Mahallesi 6197 ada 4 parsel'in Mülkiyet hakkýnýn kamulaþtýrma bedelinin tespiti ile tapuya tesis ve tesciline karar verilmesini talep etmiþtir. Maliklerin tebligat veya ilan tarihinden itibaren 30 gün süre içerisinde kamulaþtýrma iþlemine ve davacý TOKÝ'ye karþý idari yargýda iptal veya adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltim davasý açabileceði, Mahkemece tespit edilen kamulaþtýrma bedelinin hak sahibi adýna T. Vakýflar Bankasý Erzurum merkez þubesine yatýrýlacaðý, taþýnmaz malýn deðerine iliþkin tüm savunma delilleri teblið tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde mahkememizin 2011/181 Esas sayýlý dosyasýna sunulmasý ile duruþma tarihinin 06/10/2011 günü saat 10.50 olduðu 4650 S.K. ile deðiþik 2942 S. K.nun 10/4. Maddesi gereðince ilan olunur. 01/07/2011 www.bik.gov.tr B: 46128
T. C. KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2011/1155 Esas. KARAR NO: 2011/1193 Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý yazýlý kararýyla, Bilecik ili, Merkez ilçesi, Ýstiklal mah/köy nüfusuna kayýtlý 1924 doðumlu NAZMÝYE GÜRSES hacir altýna alýnarak, kendisine 1952 Doðumlu NÝLÜFER CAYMAZLAR VASÝ OLARAK ATANMIÞTIR. Ýlan olunur. www.bik.gov.tr B: 46088
KIRKLARELÝ SULH HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN ESAS NO: 2010/602 Davacý Ahmet Turan Yalçýn tarafýndan davalý Veysel Yaman aleyhine açýlan Çek iptali davasýnýn yapýlan duruþmasýnda verilen ara karar gereðince; Davalý Veysel Yaman'a dava dilekçesinin teblið edilemediði, yapýlan zabýta tahkikatýna raðmen adresleri tespit edilemediðinden ilanen teblið yapýlmasýna karar verilmiþ olup adý geçen davalý Veysel Yaman'a duruþma günü 26/10/2011 günü saat 09:30'da mahkememizde hazýr olmasý veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 35087
Y Yeni Asya-Demokrat Eðitimciler Derneði iþbirliðiyle hazýrlanmýþtýr
MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ
nacitepir@hotmail.com
Gezi notlarý 0 Haziran Perþembe günü, genel muhasebecimiz Mehmet Ýþcan ile Ýstanbul’dan hareket ettik. Karadeniz’in mavi atlas görüntüsündeki yüzeyi ve parlak yeþilliklerinin süslediði kýyý þeridini temaþa ederek, 1 Temmuz‘da Trabzon’a vardýk. Cuma namazýný Bediüzzaman Hazretlerinin namaz kýldýðý Meydan Camii'nde eda ettikten sonra, bazý dostlarý ziyaret ettik. Akþam da geç saatlere kadar sohbette bulunduk ve çalýþmalarýmýzla ilgili geniþ geniþ bilgi verdik. 2 Temmuz Cumartesi günü büroda eðitimcilerle bir araya gelerek, faaliyetlerimizi deðerlendirdik. Çeþitli fikir alýþ veriþinde bulunduk. Gerek toplantý sýrasýnda, gerek toplantýdan sonra yaptýðýmýz ziyaretlerde yeni üye kayýtlarýnda bulunduk. Çalýþmalarýmýzý ve görüþmelerimizi tamamladýktan sonra, ayný gün akþamüzeri Bayburt’a vardýk. 3 Temmuz Pazar günü Bayburt’ta yapýlan bölge toplantýsýna katýldýk. Burada da hizmetlerimizle ilgili geliþmeler anlatýlarak yine karþýlýklý fikir alýþ veriþinde bulunduk. Ayrýca, üye kayýtlarýmýzý sürdürdük. Öðle namazý ve yemeðinden sonra, eðitimci arkadaþýmýz Halim Durgut ve Bayburt Üniversitesindeki öðretim görevlisi Ümral Duman’ýn organizesi ile, dünyanýn büyük kalelerinden Bayburt Kalesine bir gezi düzenlendi. Tarihî kalýntýlar ile harabeler gezildikten sonra civar illerden gelen misafirler uðurlandý. 4 Temmuz Pazartesi günü Bayburt’taki dostlarý ziyaret edip üye kayýtlarýný tamamladýktan sonra 5 Temmuz Salý günü Erzurum’a geçtik. O gün akþam çok verimli geçen sohbetten sonra, üye kaydýna devam ettik. 6 Temmuz Çarþamba günü, Eðit-Bir ‘in (Eðitimciler Birliði Derneði) eski üyelerinden Sabri Tercan’ýn üye kaydýný yeniledikten sonra, onun mihmandarlýðýnda Erzurum’u dolaþýp üye kayýtlarýný gerçekleþtirdikten sonra, o gün akþam eðitimcilerin sohbet toplantýsýna katýldýk. Burada da faydalý fikir alýþ veriþlerinde bulunduk. 7 Temmuz Perþembe Günü yine eski EðitBir’in üyelerinden bazýlarýnýn kayýtlarýný tamamladýktan sonra Aðrý iline geçtik. Akþam samimî bir hava içerisinde geçen sohbet toplantýsýna katýlarak yeni arkadaþlarla tanýþtýk. 8 Temmuz Cuma günü Aðrý’daki dostlarýmýzý ve eski üyelerimizi ziyaret ederek yeni kayýtlarýmýzý sürdürdük. Aðrý’daki çalýþmalarýmýzý ve görüþmelerimizi bitirdikten sonra Doðubeyazýt’a geçtik. Burada da akþam geç saatlere kadar süren sohbet toplantýsýna katýldýk. Faaliyetlerimizi anlatýp çeþitli görüþ alýþ veriþinde bulunarak düþüncelerimizi paylaþtýk. Daha sonra misafir olarak aðýrlandýðýmýz lüks bir mâlikanenin, Aðrý Daðý’nýn bütün haþmetiyle göründüðü teras katýnda sohbetimizi sürdürdük. 9 Temmuz Cumartesi Günü Bediüzzaman Hazretlerinin gençliðinde bir müddet kaldýðý Ahmed Hani Hazretlerinin türbesini ve etrafýndaki yatýrlarý ziyaret ettik. Öðle namazýný adý geçen türbenin camiinde eda ettikten sonra, yine Bediüzzaman Hazretlerinin sitayiþle bahsettiði ve memleketim dediði, birçok hatýralarýnýn bulunduðu Van’a hareket ettik. Ayný gün akþam yurt içinden ve yurt dýþýndan gelen birçok dostlarýmýzla kucaklaþtýktan sonra çok verimli geçen sohbet toplantýsýna katýldýk. Diðer taraftan yeni üye kayýtlarýmýza devam ettik. 10 Temmuz Pazar günü Bediüzzaman Hazretleri için tertip edilen Mevlid-i Nebevi’yi (a.s.m.) takip için Yukarý Nurþin Camiine gittik. Mevlidi takip için yurt içinden ve yurt dýþýndan devamlý bir akýn vardý. Gelenlerle tanýþýp kucaklaþýyor, çoktan görüþemediðimiz eski arkadaþlarýmýzla hasretlik giderdik. Bir ara bir gölgelik bulup, derneðimize üye kayýtlarýna devam ettik. Adeta kayýt bürosu gibi çalýþýyorduk. Öyle ki, Van’a gelinceye kadar uðradýðýmýz 4 il ve 1 ilçede gerçekleþtirdiðimiz üye kayýtlarý toplamýndan daha çok üyeyi Van’da kaydettik. Mevlitten sonra bir grup arkadaþlarýmýzla Erek Daðýna hareket ettik. Yolda Çorevanis Köyünde Bediüzzaman Hazretlerinin namaz kýldýðý camide ikindi namazýný eda ettik. Daha sonra Zernebad Suyunun yanýnda bir müddet eyleþtik. Oradan Van Kalesi ve eski Van Harabelerini gezdikten sonra misafir olarak kaldýðýmýz mekâna döndük. O akþam ve ertesi sabah (11 Temmuz Pazartesi) çok verimli geçen sohbetlerde bulunduk ve üye kayýtlarýmýza devam ettik. Van’daki çalýþmalarýmýzý tamamladýktan sonra Batman’a hareket ettik. Yolda Adilcevaz ve Ahlat’ý teðet geçerek ayný gün akþamý geç vakitte Batman’a vardýk. 12 Temmuz Salý günü Batman’daki arkadaþlarla çok faydalý geçen sohbet toplantýsý yapýp fikir alýþ veriþinde bulunduk ve düþüncelerimizi paylaþtýk. Buradaki görüþmelerimizi de bitirdikten sonra ertesi gün dostlarýmýzla vedalaþarak Batman’dan ayrýldýk.
3
ep söylenir “Ah nerede o eski öðretmenler?” diye. Adý üzerinde öðretmen öðretmendir. Ne var ki, uzun seneler evvel öðretmenlik mesleðini seçenler meslek içinde kendilerini çok daha iyi yetiþtirmeyi baþarmýþlardýr. Öðretmen isterse kendini yine çok iyi yetiþtirir. Bunun yolu ise çok kriterlerden geçer. -Öðretmen mesleðini çok iyi sevmeli ve severek icra etmelidir. -Mesleði içinde þahsiyetini saðlam temeller üzerinde bina edip, kendini yetiþtirmeyi esas alma þuuru içinde bulunmalýdýr. -Topluma karþý sorumluluk içinde olmalýdýr. -Ýyi bir sosyolog ve pedagog olmalýdýr. -Çevreyi çok iyi tahlil etmelidir.
H
EÐÝTÝM
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE egitim@yeniasya.com.tr
Biröðretmenintutumve davranýþlarýnasýlolmalýdýr? -Manevî deðerlerle ters düþmeyip, bu deðerleri fiilî olarak yapmalýdýr. -Nezih ve kavl-i leyyin olmalýdýr. -Öðrencisini çok iyi tanýmalý, ona yaklaþýmýný dürüst ve faydalý olmaya yönelik hareket tarzýný ele alýp geliþtirmelidir. -Öðrenci velileri ile sýk sýk irtibat içinde olup onlarý öðrenci, okul ve öðretmen üçgeni içine oturtmalýdýr. -Düzenli kitap okumalý, okuduðunu yaþamalýdýr. -Yazý yazma kabiliyetini geliþtirmelidir. -Protokol, diðer adýyla nezaket kurallarýný iyi algýlayýp uymalýdýr. -Medenî cesaret sahibi olmalýdýr. -Kýlýk kýyafetine itina göstermelidir. -Unutmamalýdýr ki, “Ýnsanlar kýyafetleriyle karþýlanýr, fikirleriyle yolcu edilir.”
-Muhatap olduðu veli ve diðer þahýslarýn yaný sýra diðer insanlara da tarafsýz ve demokrat davranmalýdýr. -Öz ve sade olmalýdýr. -Saðlýðýna dikkat edip, tutumlu olmalýdýr. -Plansýz asla derse girmemelidir. -Kendine bir hedef, gaye ve bir dâvâ edinip, ona kilitlenmelidir. -Siyasî kanaat ve düþüncelerini mesleðine yansýtmamalýdýr. -Her tutum ve davranýþýnda dürüstlüðü esas almalýdýr. -Malûmatlý, görgülü bir þahýs görünümü içinde samimî olmalýdýr. -Müsbet hareketi esas almalýdýr. O zaman iyi öðretmen olur, mesleðinde markalaþýr. Kalýn saðlýcakla...
Bir peygamberlik mesleði ir meslek bilirim, vahiyden beslenen, ilimle yoðrulan, irfanla bezenen, yüce deðerlerlerle kudsî gayelerle mücehhez bir peygamber mesleði. Yüce, ulvî, þerefli ve deðerli… Bir meslek bilirim, bütün mesleklere dayelik eden, bütün güzellikleri baðrýnda toplayan, özü sözü bir olan bir baba meslek. Merhamet yüklü bir müfredatla þefkatli donanýmýyla güneþ gibi parlak, bahar tazeliðinde, çiftçi gibi cennetlere fidan yetiþtiren bir meslek. Bir meslek bilirim, sabýr isteyen, sebat isteyen, feragat burcunda yücelen, fedakârlýk ve tevazuda derinleþen, muhabbet fedaileri yetiþtiren bir kudsî meslek, Bir meslek bilirim, yara açmadan yara sarmayý ilke edinen, insanlara hizmet etmeyi vefa borcu bilen, düþeni kaldýran, dertliye derman sunan, fakire kol kanat geren, sevgi yüklü, birlikte aðlayýp birlikte gülen. Bir meslek bilirim, hep veren, hep kollayan, þefkat dolu bir yürekle insanlarý kucaklayan, yüzünde tebessüm eksik olmayan kahramanlarýn mesleði. Bir meslek bilirim, ulvî bir dâvâ uðrunda bu hayatý hakir gören, her yeri okul, herkesi orada eþit ve reþit gören, güleç
B
sparta’nýn Bozanönü Köyü’nden olup 1950’li yýllarda (1958) Bediüzzaman Hazretleri’nin hizmetinde bulunmuþ fedâkâr aðabeylerimizdendir. Onu ilk defa 1974’te Isparta’da kaldýðýmýz ‘9’ numarada gördüm ve görüþmelerimiz, sohbetlerimiz uzun ve senelerce, hatta vefâtýna yakýn zamana kadar devam etti. Çok samimî, lâtifeli ve açýk sözlü biriydi. ‘Vahþi’ lâkabýndan ziyade ‘nüktedan’ ve hazýr cevaplýðýyla yâdedilirdi. Lâfýný sakýnmaz, yerinde ve kendine has veciz þekilde ifade ederdi. Bunlardan biri ve en meþhuru malûmunuz: Merhum Tahirî Mutlu Aðabeyin dört rekâtlýk sünnetin son rekâtýna kalktýðý sýrada Þaban Aðabeyin de gelip o, bir rekâtý kýlana kadar dört rekâtlýk sünneti bitirip selâm vermesi üzerine, Tahir Aðabeyi’nin ikazýna maruz kalýnca; kendini küçük çark olarak tavsif ederek ‘küçük çarklar çabuk döner, sizin gibi büyük çarklar yavaþ döner; büyük çark bir defa dönene kadar küçük çark bir çok defa döner’ diye cevaplamýþtýr. Her Çarþamba (Isparta’nýn pazarý) günü, köyünden gelirken dershane için de iki köy ekmeði getirirdi. Askerliðini Doðu’da yaptýðý sýralarda öðrendiði -ki eskiden medreselerde derse baþlamadan evvel okunmasý âdet imiþbir ilâhiyi bana aðýzdan dinleyerek makamlý olarak belletmiþti. Hatýrladýðým kadarýyla þöyle idi: “Sereyte’min haramin leyle lile haramin, kema seren bergufî tacim minezzilami. Em heppeti’r ruhumî tilkaizatimeti, kema seren bergufî tacim minezzilami...” Beraber çay içtiðimiz esnalarda çayýn son yudumunu, seslice içine çekerek tamamen bitirir, sünnetlerdi. Bazen de sohbetlerde güzel ve harika meseleler konuþulurken cezbeye gelir ‘Hayy!’ diye naramsý bir avaz çýkarýrdý. 1975’di zannedersem, Hekimoðlu Ýsmail ‘Ölüler Diriliyor’ konferanslarý veriyordu. O sene Isparta ve Burdur’a da gelmiþti. 9 numarada Hekimoðlu ders yapýyordu. Dinleyenlerden biri; “Bu hakikatleri ve ilimleri kaynaðýndan öðrenemez miyiz?” diye sordu. O da cevaben, Isparta’ya iç-
I
yüzlü, aydýn fikirli, hayatý öðrencilerine adanmýþ gül çehreli, nur bakýþlý, çiçek nakýþlý ihlâs abidelerinin uhuvvet ve muhabbette yücelten bir meslek. Bir meslek bilirim, dert olmadan dert ortaðý, mesele olmadan meseleyi halleden, ihtiyacýný erteleyip ihtiyaç sahiplerine yardým köprüleri kuran, isar hasletini kendisine hayat düsturu belleyen insanî erdemlerle kendini ifade eden sahabe mesleði. Bir meslek bilirim, cefa fýrýnýnda piþen kâmil insanlarýn harcý, rahat ve rehavet içinde yetiþmiþ tuzu kurularýn kârý deðil. Çünkü dâvâ, civanmert kahramanlarýn ufkunda yücelirken her hadise bir ders, her yeri okul gören bir anlayýþ hakim olacak. Bir meslek bilirim, eskiler muallim yeniler öðretmen derler. Eðitimci demek en doðrusu. Öðretirken öðrenmek, yaþatýrken yaþamak, okuturken okumak, anlatýrken anlamak ve hayatýyla ayna olmaktýr. Bir meslek bilirim, yeteri kadar kýymeti bilinmeyen, gözde bir meslek olmadýðý
Hatýra ÝSMAÝL HAKKI AVCI ÞABAN AKDAÐ
me suyunun nerden geldiðini sordu. “Gölcük’ten” dedik (Gölcük Isparta’nýn krater gölü). O zaman, “Su içmek istediðinde kardeþim git Gölcük’ten iç, ayaðýna çelme takan mý var?” diye karþýlýk verdi. Tam bu esnada Þaban Aðabey cezbeye gelerek yüksek perdeden bir ‘Hayy!’ çekti. Hekimoðlu Ýsmail dahil herkesin irkilmesine sebebiyet verdi. Bediüzzaman Hazretleri’yle bulunduðu sýralardan birinde, Üstad suyunu sýkýp kullandýðý bir limonu, ayak deðmeyecek bir yere atmasýný ondan ister. O, ne yapar? Biraz ötede arkasýný dönerek birkaç çiðnemede (ayak deðmeyen yere) mideye indirir. Yine Isparta’da kaldýðý senelerde, Hazret’in kulunçlarýný kýrar, oðar; suyunu umumiyetle Sidre’den o getirir. Bir seferinde gecikince kýzar ve onu ikaz eder. Daha sonralarý yine suyu daha az zamanda getirmeye baþlar. Üstad hakkýnda, zaman zaman þu husûsiyetlerini söyler; “Üzerine hiç sinek konmazdý, en ufak bir idrar sýçrantýsý ve kaçýrmasý (Tertemiz çamaþýrlarýndan anlaþýlýyordu her halde..) olmazdý” diye çok hayretlerle ifâde ederdi. Biri kýz üç çocuðu olan Þaban Aðabeyi’nin büyük oðlu Hüsrev hem okul, hem de dershane arkadaþým olup halen Isparta’da öðretmenlik yapmaktadýr. Küçük oðlu Said, Bozanönü Köyünde, babasýnýn iþini-çiftçiliði devam ettirmektedir. Þaban Abi, Said’le alâkalý olarak þunu anlatýrdý: Evin üst katýndaki rafta þeker vardýr ve küçük Said o þekerden yemeyi çok arzulamaktadýr. Bir gün telâþla “Uçak düþtü” diye baðýrýr. Daha iyi görebilmek için üst kata çýkarlar. Ama, uçak falan düþmemiþtir. Said hemen talebini söyler: “Çýkmýþken raftaki þekerler-
halde müntesipleri, “ben bir eðitimciyim, baþkalarýna benzemem benim sorumluluklarým var” der, canla baþla çalýþýp nesilleri kucaklar hayat yolculuðunda onlara bir deniz feneri olup yol gösterir. Bir meslek bilirim, emekliliði yok, istifasý iþe yaramaz, beþikten mezara kadar öðrenmek, öðrendiklerini yaþamak, yaþadýklarýný ise yaþatmaktýr. Bir meslek bilirim, Nebilerin ve Resullerin mesleði, mülkte melekût soluðu, hayatýn topraðý, suyu, hava ve gýdasý gibi elzem. Vizyonunda iki cihanýn saadetinin esaslarý var. Ellerinde hilkatin þifreleri, sözlerinde vahyin ruhlara nüfuz eden derinliði var. Fazilet ve ahlâkta bir rehber, insanî deðerlerde þaþýrtmaz bir önder, doðru bir kýlavuz olarak cihan durdukça vazifelerini ifa edeceklerdir. Bir meslek bilirim, mesleklerin en güzeli, gayesinde rýza-i Ýlâhî, hedefinde iki cihan saadetinin temel esaslar olan ilim, irfan, iman ve insan-ý kâmil ölçüleri var. Öyle bir hazinedir ki, aradýðýmýz her þey onun özünde saklý. Bütün meslektaþlarýmý bu mânalar çerçevesinde peygamber mesleðini þuurlu bir þekilde idrak edip aþkla, þevkle hizmetlerinde baþarýlar diliyorum. den ver” der. (Bunu, evde baþka kimseler olmadýðý zamanlar yaþlý dedesine çok yapar ve zavallýyý güçbelâ yukarý çýkarýrmýþ…) 70’li yýllarda genç lise talebesiyiz. Dershanede kalýyoruz. Bir gün bize “Yatarken kalbinizin üzerine parmaðýnýzla (Arapça aslýyla) ‘Ömer’ yazýn, öyle uyuyun. Þeytan Hz. Ömer’den çok korkar, onun adý anýlýnca, þeytanýn aldatmasýna uðramazsýnýz.” dedi. Ben hâlâ, alýþkanlýk hâline getirdiðim bu uygulamayý (1974’den beri) kesintisiz tatbik ederim. Isparta’da kaldýðýmýz 1975 senesi Kurban Bayramý’nda köye evine dâvet etti. Bayram arefesi akþamdan gittik. Teklifi üzerine o akþamdan baþlamak üzere bayram vaktine kadar biner Ýhlâs okuduk. (Mevsim kýþtý ve o vakitlere ait fotoðraflarýmýz vardýr.) Zaman zaman Isparta’ya gittiðimde Bozanönü Köyü’ne de uðrar, onu ziyaret ederdim. Bu ziyaretlerin sonunda çoðu kere yetiþtirdiði mahsullerden verirdi. Artýk vaktine göre bu nohut olur, acur olur, karpuz, üzüm veya buðday olurdu. Hastalanmadan evvel Bozanönü Camii’nin yanýnda bir dershanede ziyaretçileri bekler, gelenlere hâtýralarýný anlatýr, sohbet ederdi. Ve Uyar Ticaret’ten aldýðý küçük kâðýtlý þekerlerden ikram ederdi. Uzun ve ýztýraplý geçen bir hastalýk sonunda, 12 Mayýs 2005 tarihinde vefât etti. Ertesi gün Cuma namazýndan sonra Isparta Ulu Camii’nde izdihamlý bir kalabalýkla kýlýnan cenaze namazýný müteakip Bozanönü Köyü kabristanýna defnedilir. Allah gani gani rahmet eylesin, vesselâm.
13
TARIK ÜNAL
Üstün yeteneklilerin eðitimi niçin önemlidir? ir kaç haftadýr üstün yeteneklilerle ilgili yazýlar yazmaktayým. Yazýlarýmý gazetemizden takip eden okuyucularýmýzdan çok sayýda telefon ve mail alýyorum. Genel olarak olumlu görüþler belirtiliyor ve daha geniþ bilgi isteniyor. Bunun yaný sýra bu öðrenciler için ayrý bir eðitim kurumu olmasýný eleþtirenler de var. Böylesine geniþ bir konunun bir köþe yazýsýnýn sýnýrlarýný aþacaðý malûmdur. Yine de bu konu üzerinde düþüncelerimi paylaþmak istiyorum. Milletlerin en büyük güç kaynaðý, yetiþmiþ ve nitelikli insan birikimidir. Geçmiþten günümüze toplumlarýn yüzyýllara yayýlan geliþimi incelendiðinde, onlara yön verenlerin, hatta çaðlarý açýp kapayanlarýn “pasif çoðunluk” deðil; “aktif azýnlýk” denilen ve liderlik, üretkenlik ve verimlilik gibi özelliklere sahip “üstün ve özel yetenekli kiþiler” olduðu görülmektedir. Ayný þekilde “kalkýnmýþ ülke” olarak ifade edilen ülkelerin kalkýnma sürecinde fen bilimleri, edebiyat, sanat, ekonomi ve siyaset gibi alanlarda öne çýkan kiþilerinde yine “üstün ve özel yetenekli çocuklar” arasýndan çýktýðý gözlemlenmiþtir. Bu noktadan hareketle, üstün ve özel yetenekli çocuklarýn yeteneklerini geliþtirerek, kapasitelerini en üst düzeyde kullanmalarýný saðlamak, ülkemizin bugünü ve geleceði açýsýndan büyük önem taþýmaktadýr. Günümüze kadar, nesiller boyunca üstün ve özel yetenekli çocuklar üzerinde düþünmüþ olsak da, onlara imrenme, korku ve aþaðýlanmayla karýþýk bir tutumla yaklaþma yanlýþýndan kurtulamamýþ bir toplumuz. Ülkemizde bugün bile pek çok kimse, üstün ve özel yetenekli çocuklarýn davranýþlarýný yadýrgamaktadýr. Okul öncesi dönemde bir çocuðun yetiþtirilmesindeki en önemli yük, hiç kuþkusuz ailenin omuzlarýndadýr. Sürekli deðiþen ve geliþen günümüz dünyasýnda, durmadan artan sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan ailelerin görev ve sorumluluklarý, üstün ve özel yetenekli çocuklara sahip olmalarý durumunda bir kat daha artmaktadýr. Çünkü ailelerin, bu özellikteki çocuklarýna yaklaþýmlarý, diðer çocuklarýna gösterdikleri tutum ve davranýþlardan farklý olmak zorundadýr. Bu tür çocuklarýn sahip olduklarý farklý yapý ve duyarlýk, ebeveynin ona yaklaþým ve davranýþýnýn da farklý olmasýný gerektirmektedir tabiî olarak. Üstün ve özel yetenek, bireylerin gerek bilim gerekse sanat alanýnda baþarýlý olmalarý için gereklidir; ama tek baþýna yeterli deðildir. Üstün ve özel yetenek, baþarýyý etkileyen diðer etkenlerle uygun þartlarda bir araya geldiði zaman, bireyler için önemli bir güç kaynaðýna dönüþmektedir. Ancak, üstün ve özel yeteneklilerin ciddî bir risk grubu olduðu da unutulmamalýdýr. Yüksek zihnî potansiyelleri uygun þekilde geliþtirilip yönlendirilebilirse, üstün ve özel yetenekli kiþilerin baþarýlý birer birey olacaklarý ve hem ülkemize, hem de insanlýða önemli katkýlarda bulunacaklarýnda þüphe yoktur. Aksi halde, kendileriyle barýþýk olamadýklarý gibi aile ve toplum içinde sorunlu bir grup haline dönüþebilirler. Üstün ve özel yetenekli fertlerin bu olumsuz bir neticeyle karþýlaþmamalarý ve sahip olduklarý yetenekleri gerek þahsî, gerek toplumsal baþarýya ulaþmalarý ve mutluluða kavuþabilmeleri yönünde deðerlendirebilmeleri için, “Üstün ve özel yetenekli çocuklarýn” özellik ve ihtiyaçlarý ile aile fertlerinin bu özellikteki çocuklara yaklaþmalarýnýn nasýl olmasý, ihtiyaçlarýnýn bilinmesi gerekmektedir. Bunun yaný sýra onlarýn özel öðrenme ihtiyaçlarýna cevap verecek ve öðrenme hýzýnýn uygun “eðitim modellerinin geliþtirilmesi”ne de acilen ihtiyaç vardýr. Bu mânada üstün ve özel yetenekli çocuklarýmýzýn fedâ edilmemesi ve yeteneklerinin kayba uðratýlmamasý için ilk görevimiz, onlar hakkýnda etraflýca bilgi edinmek ve onlar için plânlanmýþ ‘Bilim ve Sanat Merkezi’mize yönlendirmektir.
B
NOT: I. Türkiye Üstün Yetenekli Çocuklar Kongresi’nde sunulan bildirilerden faydalanýlmýþtýr.
Münekkid MÝZAH
Bir kültür toplantýsýnda edipler, þâirler gelmiþler konuþmacýlar dinlenecek. Belki kendileri de konuþacaklar. Raðbet fazla, ortalýk kalabalýk. Oturacak pek yer de DERLEYEN: Ýsmail Hakký Avcý yok. Bir sandalye bulunmuþ; baþýnda þiir münekkidi ve yazar Recep Arslan ve mistik þâirlerimizden biri (merhum) var. Sen oturacaksýn, ben oturacaðým diye tartýþýyorlar. Galiba iþ inada binmiþ. Bu durumu gören usta gazeteci - yazar Aydil Erol müdahale eder. Recep Arslan’ý kolundan beriye çekerek: – Sen þiir münekkidisin, þâir münekkidi deðil! der.
14
SPOR
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Y
‘5 Aðustos’ kararýna kulüplerden destek FUTBOL FEDERASYONU'NUN SÜPER LÝG'DE YENÝ SEZONUN 5 AÐUSTOS'TA BAÞLAYACAÐI YOLUNDAKÝ AÇIKLAMASINA KULÜP YÖNETÝMLERÝ DESTEK VERDÝ. KAYSERÝSPOR'DAN TFF'YE DESTEK Kayserispor yönetimi, þike iddialarýna iliþkin, Türkiye Futbol Federasyonu'nun saðduyulu ve sakin bir þekilde aldýðý kararlarýn desteklendiði bildirildi. Kulübün resmi internet sitesinden yönetim kurulu adýna yapýlan açýklamada, ''Son günlerde ülke futbolunda yaþanan üzücü olaylar karþýsýnda Türkiye Futbol Federasyonu'nun saðduyulu ve sakin bir þekilde aldýðý kararlarý destekliyoruz'' denildi. BÜYÜKÞEHÝR DE AYNI GÖRÜÞTE Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, Spor Toto Süper Lig'de 2011-2012 sezonunun daha önce belirlenen tarihte baþlayacaðýna iliþkin açýklamasýna destek vererek, ''Kulübümüzün de görüþü ayný doðrultudadýr''
açýklamasýný yaptý. Açýklamada,'' Türkiye Futbol Federasyon Baþkaný Sayýn Mehmet Ali Aydýnlar'ýn da daha önce kamuoyuyla paylaþtýðý, Spor Toto Süper Lig'in zamanýnda baþlayacaðýna iliþkin ifadesi þu aþamada Türk futbolu adýna alýnmasý gereken en yerinde karardýr. Kulübümüz Ýstanbul Büyükþehir Belediyespor'un da görüþü ayný doðrultudadýr" denildi. BEÞÝKTAÞ KULÜBÜ DESTEK VERDÝ Beþiktaþ Kulübü Yönetim Kurulu, ''belirsizliðin sürdüðü þu günlerde Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) sorunlarý çözmek için alacaðý kararlarýn, ligin geleceðini ve marka deðerini yönlendirip, yükselteceðine ve kulüp camialarýný belirsizlikten çýkaracaðýna inançlarýnýn tam olduðunu'' bildirdi. Kulübün internet sitesinde
Serdar Adalý.
yer alan açýklamada, dün TFF merkez binasýnda, federasyonun daveti ile gerçekleþtirilen Kulüpler Birliði ortak toplantýsýnda, Gençlerbirliði Kulübü Baþkaný Ýlhan Cavcav tarafýndan yapýlan açýklamanýn, siyah-beyazlý kulüp tarafýndan desteklendiði ve paylaþýldýðý belirtildi. SÝVASSPOR: KARARA UYULSUN Sivasspor, Kulüpler Birliði toplantýsýnda alýnan kararlara tüm spor kulüplerinin uymasýný istedi. Açýklamada, þunlar kaydedildi: ''11 Temmuz 2011 Pazartesi günü alýnan kararlarý kararlarý desteklediðimizi bir kez daha belirtirken, o toplantýya katýlan tüm spor kulüplerinden de ayný duruþu beklemekteyiz. Ayrýca sayýn Mehmet Ali Aydýnlar seçilmelerinin Türk futbolu için büyük bir þans olduðunu bu olay bir kez daha göstermiþtir.''
Ýbrahim Akýn.
Tayfur Havutçu.
SAVCI SAATLERCEÝFADELERÝNÝALDI FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda gözaltýna alýnan Beþiktaþ Jimnastik Kulübü Asbaþkaný Serdal Adalý ile futbol takýmý teknik direktörü Tayfur Havutçu'nun da aralarýnda bulunduðu 6 kiþi, Adli Tabiplikte saðlýk kontrolünden geçirildi. Ýstanbul Organize Suçlar Þube Müdürlüðündeki iþlemleri tamamlanan Beþiktaþ Jimnastik Kulübü Asbaþkaný Serdal Adalý, futbol takýmý teknik direktörü Tayfur Havutçu, kulübün protokol ve futbol A takým güvenlik müdürü Ahmet Ateþ ile Türkiye
Futbol Federasyonu (TFF) eski yöneticisi Ufuk Özerten, futbolcular Ýbrahim Akýn ve Ýskender Alýn Beþiktaþ'taki Ýstanbul Adliyesine getirildi. Adli Tabiplikte saðlýk kontrolünden geçirilen 6 kiþi, ifadelerinin alýnmasý amacýyla savcýlýk katýna çýkarýldý. ÞENER VE ÖZGENER SERBEST KALDI Öte yandan Trabzonspor Kulübü Baþkaný Sadri Þener ve Futbol Federasyonu eski baþkaný Mahmut Özgener futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda nöbetçi mahkeme tarafýndan serbest bý-
ultrAslan'danbaþkan Ünal Aysal'a destek
ÇARÞI ÞÝKEYE DE KARÞI
GALATASARAY taraftar grubu ''ultrAslan'', Türkiye Futbol Federasyonunu (TFF) eleþtirip, kulüp baþkaný Ünal Aysal'a dünkü açýklamalarýndan dolayý destek verdi. ''Sustuysak bir yere kadar'' baþlýðýyla yapýlan açýklamada, futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma sürecinde yaþanan sýkýntýlý döneme vurgu yapýlarak, ''TFF'nin, sadece gecikmeyen adalet isteyen Sayýn Baþkanýmýz Ünal Aysal'ý 'Disiplin kurallarýný uygularým' diye tehdit etmekte gösterdiði aceleciliði adaletin yerini bulmasý için göstereceðine inanmak ve Türk futbolunun üstündeki bu kara bulutlarýn bir an önce kaldýrýldýðýný görmek istiyoruz'' ifadesine yer verildi..
BEÞÝKTAÞ'IN önde gelen taraftar grubu ''Çarþý'', futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma ile ilgili açýklamada bulundu. Çarþý grubunun internet sitesinin açýlýþ sayfasýna konulan açýklamada, mahkemenin kararýný vereceði son güne kadar bu olayda ismi geçen Beþiktaþlýlarýn kendileri için masum olduðu belirtilerek, ''Onlara ön yargý ile bakmayacaðýz. Ancak diðerlerinin yaptýðý gibi arkalarýndan peþi sýra gitmeyi de reddetmeliyiz'' denildi. ''Futbol endüstriyelleþmiþ olabilir, ama biz meta deðiliz, taraftarýz, seyirciyiz, renklerine sevdalandýðýmýz tutkunlarýz'' ifadeleri kullanýlan açýklamada, bugün
rakýldý. Mahkeme Þener'e yurt dýþýna çýkýþ yasaðý koydu. Þener'in, soruþturmayý yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Berk tarafýndan sorgulanmasýnýn ardýndan, 200 bin lira kefaletle serbest býrakýlmasý talebiyle nöbetçi Ýstanbul 12. Aðýr Ceza Mahkemesine sevkedildi. Nöbetçi hakimlik, savcý Berk'in 200 bin liralýk kefalet talebini uygun görmeyerek, CMK'nýn 109. maddesinde düzenlenen ve adli tedbir uygulamasý olarak geçen yurt dýþýna çýkýþ yasaðý koyarak Sadri Þener'i serbest býraktý.
Türk futbolunun büyük bir sýnavdan geçtiði kaydedilerek, þu görüþlere yer verildi: ''Mahkemenin kararýný vereceði son güne kadar bu olayda ismi geçen bütün Beþiktaþlýlar bizim için masumdur, onlara ön yargý ile bakmayacaðýz. Ancak diðerlerinin yaptýðý gibi arkalarýndan peþi sýra gitmeyi de reddetmeliyiz. Acý ve sancýlý da olsa doðrusu budur. Artýk 'o' Beþiktaþlýlar bize bizden olduðunu kanýtlamak zorundadýr. Zira bizim yýllardýr (perde arkasýný bilmeden) yaþadýðýmýz düþ kýrýklýðýný Kayseri'de yaþayan 'Boz Baykuþlar' ile empati kurmadan gerçeðin peþinde koþamayýz."
SULTAN FATÝH KOLEJÝ GÜREÞÇÝSÝ BATUHAN TÝFLÝS'TE ÞAMPÝYON OLDU GÜRCÝSTAN'IN Tiflis þehrinde yapýlan Uluslararasý Yýldýzlar Grekoromen Güreþ Turnuvasý'nda Türk Milli Takýmýnda yer alan Ýstanbul'daki Sultan Fatih Koleji öðrencisi Batuhan Göktuð Cýbýr 100 kiloda þampiyon oldu. Temmuz ayý içinde Polonya'da yapýlacak Avrupa Þampiyonasý'na hazýrlýk amacýyla milli takýmýn katýldýðý turnuvada Batuhan Göktuð Cýbýr, 3 Gürcü, Türk ve finalde Azeri rakibini yenerek þampiyonluða ulaþtý. Sultan Fatih Koleji Müdürü Mehmet Sevgi, “Milli Takýma girmeyi baþaran öðrencilerimiz Batuhan Göktuð Cýbýr ve Yunus Emre’nin ülkemizi temsil edecekleri Dünya ve Avrupa Þampiyonasýndan þampiyon olarak döneceklerine inanýyoruz." þeklinde umutlu konuþtu.
Batuhan Cýbýr'ýn yeni hedefi Avrupa'da kürsüye çýkmak.
Mahmut Kýlýç Avrupa Þampiyonu KAYSERÝ'DE devam eden Ýþitme Engelliler Avrupa Atletizm Þampiyonasý'nda milli sporcumuz Mahmut Kýlýç Avrupa Þampiyonu oldu. Mahmut Kýlýç, 16.07 metrelik derecesiyle tüm rakiplerini geride býrakarak altýn madalyanýn sahibi oldu. Þampiyonada ayrýca Yaðmur Taþ, bayanlar çekiç atmada Avrupa ikinciliðini kazandý.Þampiyonada mücadele eden diðer sporcularýmýzdan Aysun Akay, bayanlar 100 metre engellide ve Zafer Yavuzaslan erkekler 1500 metrede Avrupa 4.'sü oldular.
Coþkulu uðurlama
Yeni sezon hazýrlýklarý kapsamýnda, 14-16 Temmuz tarihlerinde Brüksel’de düzenlenecek olan 3’lü turnuvaya katýlacak olan Fenerbahçe, Sabiha Gökçen Havalimaný’ndan kalkan özel bir uçakla Brüksel’e hareket etti. Havalýmanýna gelen bir grup taraftar kafileyi coþkulu tezahüratlarla uðurladý.
F.Bahçe Belçika'da SARI-LACÝVERTLÝ TARAFTARLAR, 3'LÜ TURNUVAYA KATILMAK ÝÇÝN BELÇÝKA'YA GÝDEN FUTBOL TAKIMLARINA HAVALÝMANINDADESTEK VERDÝ. FENERBAHÇE, BRÜKSEL'DEKÝ TURNUVADABUGÜNTWENTE,CUMARTESÝGÜNÜDESTANDARDLIEGEÝLEKARÞILAÞACAK. FENERBAHÇE Futbol Takýmý, yeni sezon hazýrlýklarý kapsamýnda 3'lü turnuvaya katýlmak için Belçika'ya gitti. Sarý-lacivertli taraftarlar, Belçika yolculuðu öncesi takýmlarýný yalnýz býrakmayýp, Sabiha Gökçen Uluslararasý Havalimaný'na gelerek, futbolculara ve teknik heyete destek verdi. Takým otobüsünün havalimanýna gelmesiyle birlikte meþaleler yakan ve tezahüratlar yapan taraftarlar, futbolcularý coþkulu bir þekilde Brüksel'e uðurladý. ''Daraðacýnda olsak bile son sözümüz Fenerbahçe'' ve ''Siz bizim Kocaman gururumuzsunuz'' diye tezahüratlar yapan yaklaþýk 100 kiþilik taraftar grubu, futbolcularýn pasaport kontrolünden geçmesinin ardýndan havalimanýndan ayrýldý. ÝLK MAÇ BUGÜN TWENTE ÝLE OYNAYACAK Fenerbahçe, Brüksel yakýnlarýndaki Tubize Stadý'nda 14-16 Temmuz tarihleri arasýnda yapýlacak turnuvada, Hollanda ekiplerinden Twente ve Belçika temsilcisi Standard Liege ile karþý karþýya gelecek. Turnuvadaki ilk maçýný bugün TSÝ 21.00'de Twente ile yapacak olan Fenerbahçe, 16 Temmuz Cumartesi günü de yine ayný saatte Standard Liege ile karþýlaþacak. Organizasyonda ayrýca 15 Temmuz Cuma günü de Twente ile Standard Liege karþý karþýya gelecek. Fenerbahçe'nin Belçika'ya götürülen 20 kiþilik kadrosunda þu futbolcular bulunuyor: Volkan Demirel, Serkan Kýrýntýlý, Mert Günok, Ertuðrul Taþkýran,
Orhan Þam, Gökhan Gönül, Fabio Bilica, Bekir Ýrtegün, Caner Erkin, Selçuk Þahin, Emre Belözoðlu, Cristian Baroni, Sezer Öztürk, Hasan Erbey, Miroslav Stoch, Daniel Güiza, Ýssiar Dia, Özer Hurmacý, Alex de Souza, Semih Þentürk. Bu arada, Emenike'nin hem sakat, hem de vizesi yetiþmediði için Belçika'ya götürülmediði bildirilirken, Brüksel kadrosunda milli takým kamplarýnda olan Lugano ve Andre Santos ile sakatlýklarý süren futbolcular yer almadý.
AZÝZ YILDIRIM'IN METRÝS GÜNLÜÐÜ METRÝS Cezaevi'nde koðuþuna arkadaþ istedi, haftada 250 TL harcayabiliyor ve 2 TV 3 buzdolabý aldý. Þike soruþturmasý kapsamýnda tutuklanarak cezaevine gönderilen Fenerbahçe Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým'ýn psikolojisinin çok bozulduðu ve sürekli olarak, 'Ben buralara nasýl düþtüm' diye baðýrdýðý öðrenildi. Þekeri 260'a çýktýðý için Metris Cezaevi'ndeki ikinci gecesini revirde geçiren Yýldýrým sabah yapýlan kontrolün ardýndan tek kiþilik koðuþta deðil, iki arkadaþýyla kalmak istediðini bildirdi.
LÂHÝKA
Y
‘‘ Ýktisatsýzlýk ve israf yüzünden bereket kalkar
‘‘
Ýktisatsýzlýk ve israf yüzünden bereket kalkmýþ ki, o kadar menâbi-i servetle beraber, o merhum müftü “Ahalimiz fakirdir” diyordu.
çüncü Netice: Hýrs, ihlâsý kýrar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü, bir ehl-i takvânýn hýrsý varsa, teveccüh-ü nâsý ister. Teveccüh-ü nâsý mürâât eden, ihlâs-ý tâmmý bulamaz. Bu netice çok ehemmiyetli, çok câ-yý dikkattir. Elhasýl, israf, kanaatsizliði intaç eder. Kanaatsizlik ise, çalýþmanýn þevkini kýrar, tembelliðe atar, hayatýndan þekvâ kapýsýný açar, mütemadiyen þekvâ ettirir.HAÞÝYE-1 Hem ihlâsý kýrar, riyâ kapýsýný açar. Hem izzetini kýrar, dilencilik yolunu gösterir. Ýktisat ise, kanaati intaç eder. “Kanaat eden aziz olur; tamah eden zillete düþer” hadisin sýrrýyla, kanaat, izzeti intâc eder. Hem sa’ye ve çalýþmaya teþcî eder. Þevkini ziyadeleþtirir, çalýþtýrýr. Çünkü, meselâ bir gün çalýþtý. Akþamda aldýðý cüz’î bir ücrete kanaat sýrrýyla, ikinci gün yine çalýþýr. Müsrif ise, kanaat etmediði için, ikinci gün daha çalýþmaz. Çalýþsa da þevksiz çalýþýr. Hem iktisattan gelen kanaat, þükür kapýsýný açar, þekvâ kapýsýný kapatýr. Hayatýnda daima þâkir olur. Hem kanaat vasýtasýyla insanlardan istiðnâ etmek cihetinde, teveccühlerini aramaz. Ýhlâs kapýsý açýlýr, riyâ kapýsý kapanýr. Ýktisatsýzlýk ve israfýn dehþetli zararlarýný geniþ bir dairede müþahede ettim. Þöyle ki: Ben, dokuz sene evvel mübarek bir þehre geldim. Kýþ münasebetiyle o þehrin menâbi-i servetini göremedim. Allah rahmet etsin, oranýn müftüsü birkaç defa bana dedi: “Ahalimiz fakirdir.” Bu söz benim rikkatime dokundu. Beþ altý sene sonraya kadar, daima o þehir ahalisine acýyordum. Sekiz sene sonra yazýn yine o þehre geldim. Baðlarýna baktým. Merhum müftünün sözü hatýrýma geldi. “Fesübhânallah,” dedim. “Bu baðlarýn mahsulâtý, þehrin hâcetinin pek fevkindedir. Bu þehir ahalisi pek çok zengin olmak lâzým gelir.” Hayret ettim. Beni aldatmayan ve hakikatlerin derkinde bir rehberim olan bir hatýra-i hakikatle anladým: Ýktisatsýzlýk ve israf yüzünden bereket kalkmýþ ki, o kadar menâbi-i servetle beraber, o merhum müftü “Ahalimiz fakirdir” diyordu. Evet, zekât vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebeb-i bereket olduðu gibi, israf etmekle zekât vermemek, sebeb-i ref-i bereket olduðuna hadsiz vakýât vardýr. Ýslâm hükemasýnýn Eflâtun’u ve hekimlerin þeyhi ve filozoflarýn üstadý, dâhi-i meþhur Ebu Ali ibni Sina, yalnýz týp noktasýnda, “Yiyin, için, fakat israf etmeyin” (A’râf Sûresi, 7: 31.) âyetini þöyle tefsir etmiþ. Demiþ: “Ýlm-i týbbý iki satýrla topluyorum. Sözün güzelliði kýsalýðýndadýr. Yediðin vakit az ye. Yedikten sonra dört beþ saat kadar daha yeme. Þifa hazýmdadýr. Yani, kolayca hazmedeceðin miktarý ye, nefse ve mideye en aðýr ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir.”HAÞÝYE-2 HAÞÝYE-1: Evet, hangi müsrifle görüþsen, þekvâlar iþiteceksin. Ne kadar zengin olsa da yine dili þekvâ edecektir. En fakir, fakat kanaatkâr bir adamla görüþsen, þükür iþiteceksin. HAÞÝYE-2: Yani, vücuda en muzýr, dört beþ saat fasýla vermeden yemek yemek, veyahut telezzüz için mütenevvî yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktýr. Lem’alar, 19. Lem’a, s. 208
Ü
LÛGATÇE:
teveccüh-ü nâs: Ýn sanlarýn alâkasý, yönel mesi. mürâât: Gözetme, bakma, riayet etme. menâbi-i servet: Zenginlik kaynaklarý. sebeb-i ref-i bereket: Bereketin ortadan kalk masýnýn sebebi. amel-i uhreviye: Ahi rete ait fiil, iþ. ihlâs-ý tâmm: Tam ihlâs, yaptýðý her iþinde Al-
lah’ýn emrini ve rýzasýný gözetme. þekvâ: Þikâyet. intac: Netice verme, sonuç doðurma. sa’y: Çalýþma, gayret, emek. teþcî: Cesaret verme, cesaretlendirme. istiðnâ: Cenâb-ý Hakk’tan baþka kimsenin minneti altýna girmeme, baþkasýna ihtiyacýný arz etmeme.
15
Allah, Þaban ayýnýn 15. gecesi olan Berat Gecesinde rahmetiyle tecellî ederek, kendisine þirk koþan ve Müslüman kardeþine kin güden kimseler hâriç bütün kullarýný affeder.
Van Bediüzzaman’la daha güzel! ski lisanýmýzla: Þark! Yeni dilimizde; Doðu! Yani Anadolu’nun güneþin doðduðu yere uzanan mekânlarý... Yalçýn kayalarýn, karlý daðlarýn, boþ sahralarýn, garip ama temiz, samimî, halis insanlarýn yaþadýðý, sert iklimiyle meþhur diyarýn adý. nejateren@saidnursi.de Mertliðin, samimiyetin, misafirperverliðin hâkim olduðu coðrafya. “Mimsiz Medeniyet” denen illetin yeni yeni uðradýðý, ama çok fazla tahribat yapamadýðý topraklar. Mahrumiyet dozunun hâlâ biraz fazla olduðu hissini veren mekânlar. Serhat þehri Van! Asrýn baþýnda bu topraklardaki lâkabýyla “Seydasýyla”, dünyaya yayýlan ünüyle Bediüzzaman’ýyla ve Risâle-i Nur’un “þahs-ý manevisi”yle kucaklaþtý, Pazar günü Yukarý Nurþin Camii’nde. manya’sý gruplar halinBu sene beþ bine yakýn gönül sevdalýsý Nurun hadimi de... Hülâsa Ýslâm’ýn sevkadýnýyla, erkeðiyle, genciyle, ihtiyarýyla, çocuðuyla, yer dalýlarý, Anadolu’nun fe lisi ile Anadolu’nun her tarafýndan gelen gönül erleriyle dakârlarý bir geniþ coðrafyahep birlikteydiler. nýn mozaiði oradaydý. Bu yýl da Van sokaklarý, esnaf dükkânlarý, bilboardlar… Þark vilâyetlerini ve ilçelerini Her mekân ve Van halkýnýn tamamýna yakýný “Seydalarýna” zaten saymama gerek yok. Onlar ve onun misafirlerine bir baþka coþkuyla kucak açmýþtý. Þehhepsi oradaydý. Çok hoþ bir ev sare ilk ayak bastýðýnýzda bunu hemen hissetmiþtik. hipliði yaptýlar. Yüzlerce gönül dosGüzel ülkemin bu topraklar için—bizim camiada oltunu bir haftaya yakýn bir zaman dilimasa da—meþhur söylemi olan “makus talihinin” çaresi minde en güzel þekilde misafir edip ve reçetesi ve uygulamasý Bediüzzaman’la vardý ve hep mihmandarlýðýn en güzel örneklerini verbelliydi. Yirmi yýllýk tahsil hayatýnda da, esir düþtüðü diler. Kendilerini tebrik ediyor, hizmetleri“Birinci Cihan Harbi”nde de hep bunu haykýrmýþ ve hanin devamýný diliyorum. yatýný ortaya koyarak bunu ispat etmiþti. En önemlisi “Mevcut Þark Ulemasýnýn” Bu dâvâ; 1910’larda Erek Daðýnda, Horhor’da, Çoravabüyük bir kýsmý; geçen sene olduðu gibi bu yýl nis’te kilitlenip, bloke edilip kalmadý. “Seydanýn” manevî kuyine oradaydý. Gelip “Þarkýn Seydasýna” teslim mandasýyla, “keçe külâhlýlarýn” þehadetiyle, “saff-ý evvellerin” olduklarýný, onun kucaklayýcýlýðý ve þefkatine biat sadakatiyle, “naþirlerin” himmet ve gayretiyle bu asra ve bu ettiklerini, baðlýlýk ve sadakatlarýný bir defa daha günlere taþýndý. Bu topraklar ve bu coðrafyada da kalmadý. teyit ettiler. Ünü ve namý Türkiye topraklarýný çokCihanþümul; evrensel oldu! Elhamdülillâh. tan aþmýþ bir “Üstada” talebe olmak, ona saygý duy“Cenetasâ baharlarýn!” ciddî kokusunu alýyoruz. Mumak, onun fikirlerine arka çýkmak her kim olursa olsun habbet fedailiðinin tatbikatýnda kulaç atýyoruz! Gerçek onlar için ayrýcalýklý bir þereftir. Çünkü “Þarkýn Seydasý” sulh ve barýþýn tatbikatýný yapma gayretinde ilerliyoruz. Ýslâm âleminin “Bediüzzaman”ý hayatýný kâinatýn en büÝrtibatýn ve kucaklaþmanýn hazzýný yüreklerimizde hisyük hakikati olan Kur’ân’a ve imana adamýþtý. Kur’ân’dan sediyoruz. Meþveret ve þûrânýn meyvelerini tadýyor ve sunduðu reçeteler; hem bu topraklarýn insaný için, hem de tatbikatýna daha fazla gayret ediyoruz. beþeriyet için turfandalýðýný, tazeliðini ve geçerliliðini hâlâ Ve ümitsizliðe düþenlere; Kur’ân’ýn Mücevherat Dükkoruyor! O, çok yönlü emsalsiz bir mücahid! kânýndan reçete ve çareler sunmaya ve üretmeye odakEvet, dört yýldan beri devam eden ve artýk tamamýyla “gelanmayý hedefliyoruz. leneksel” hâle gelen ve devam etmesini istediðimiz “BediüzHiç durmadan; manevî dinamikleri meþrû zeminlerde zaman Van Mevlidine” bu yýl katýlanlar kemmiyeten de, keykullanmak gereði konusunda gayretlerimiz devam ediyor. Bu fiyeten de geçmiþ yýllara göre çok daha fazlaydý. hayal ve hedefleri icraata dökme gayretindeyiz. Geçmiþ yýllara göre organize daha güzeldi. Gayret, fedaHem içeride, hem de dýþarýda kardeþlik. Hak, hukuk, kârlýk, samimiyet, kardeþlik, birlik, beraberlik daha da ön plâadil idare, hakperest idareci, maharetli lider, kudretli na çýktý. Gelecek yýllara yeni projelerin ön hazýrlýðýna kapýlar müteþebbis, makul çözüm üreten kadrolar; hukukun taaçýldý. Ýnþâallah gelecek yýllardaki “Bediüzzaman Van Mevrafsýz bir þekilde tam tatbik edildiði demokratik, âdil, lidleri” çok daha farklý ve kaliteli olacak. hakperest, vicdanlý insaflý muameleye talibiz. Manevî temelleri atýlan “Medresetüz “Þark insanýnýn” bu samimiyeti, kardeþliði, fedakârlýðý, zehra Projesinin” maddî harcýnýn da aaçýk yürekliliði ve mertliðine tercüman olacak maharetli týlacaðý günlerin müjdesini kokluyoruz! þahýs ve tatbikatlara acil ihtiyaç var! Bu bahtiyar insanDiyanet camiasýnýn ve yerli halkýn bu larýn dertlerini anlayacak, su-i istimale tevessül etmeyeyýl çok daha fazla “Bediüzzaman Van cek, onlarla hemhal olacak bir irade ve dirayet aranýyor. Mevlidine” sahip çýkmasý; Ýslâmiyet, Esas boþluk burada. Esas dert bu! dâvâmýz, ülkemiz ve insanlýk açýsýndan Geçmiþte bunu baþaran, geleceklerine reçete yazan birisi azýmsanmayacak bir merhaledir. var mý? Evet var! Bu mevlidle kardeþlik baðlarýmýzý, “Þarkýn yalçýn kayalýklarýndan tulû eden bir ateþpare-i zekâ birlik beraberliðimizi bir defa daha kuvvar!” Hem Þarkýn ufkunda, hem de Garptaki payitahtta; Ýsvetlendirdik. Gaflet içerisinde olmamatanbul’da tulû eden bu zat Hazreti Bediüzzaman’dýr. sý lâzým gelen “büyük kafalara” bir çöAsýrlarý ve milyonlarý, belki de milyarlarý bütün samimiyeti züm mesajý daha sunduk. Mevlidden ile kucaklayan, onlarýn dertleriyle dertlenip, onlarla hemhâl önce de, sonra da bize düþen “teblið ve olan, gençliðinin en dinamik anlarýný o topraklar için cansidâvet” vazifemizi çok iyi bir þekilde îfâ perâne feda eden büyük ve muhteþem bir zat Bediüzzaman! ettik. Gelecek yýl için de eksik ve planlaVefatýndan elli yýldan fazla bir zaman geçmesine raðmen rýmýzý not alarak sað selâmet memlekesadece doðuda, þarkta deðil; batýda ve garpta da yýldýzý parlatimize avdet ettik. yan, parlamaya devam eden bir zat o! Mevsimin sýcaklýðýna raðmen AnaGeçen Pazar onun diyarýnda, yirmi senesini ilim, irfan, dolu’nun her tarafýndan otobüslerle, mücadele, maddî ve manevî mücahede ile geçirdiði serhat minibüslerle, uçaklarla “batý”, “doðuya” þehri Van’daydýk. Onun dâvetine icabet etmek için oradayakýn etti. Kucaklaþma gerçekleþti. dýk. Ona baðlýlýðýmýzý teyid etmek için oradaydýk. Onun hâlâ Cenâb-ý Hak böyle bir Üstada bizi vazife baþýnda olduðuna inanarak, manevî tasarrufunu yaþathakikî bir talebe etsin. (Âmin) Onun mak, ona karþý vefa borcumuzu ödemek için oradaydýk. yüce dâvâsýný daha da yüceltsin. ( Kimler mi oradaydý? Van topraðýyla, taþýyla, fedakâr Nur min) Hayatýný sadece Müslümanlara Talebeleriyle, esnafýyla, idarecisiyle, emniyetiyle her görüþten deðil, insanlýða adayan bu büyük Üstainsanýyla oradaydý. Birlikteydik. Beraberdik. Çünkü kardeþtik. dýmýzdan ebeden razý olsun. (Âmin) Garp da (batý) oradaydý. Ýstanbul’u, Ýzmir’i, Erzincan’ý, Daha nice mevlidlerde ve hizmet do Antalya’sý, Diyarbakýr’ý Gaziantep’i, Cizre’si, Batman’ý, lu faaliyet ve günlerde birlikte olmak diMuþ’u, Kahramanmaraþ’ý, Adana’sý, Mersin’i, Iðdýr’ý, Burlek ve temennisiyle... sa’sý, Çorum’u, Hatay’ý, Kars’ý, Zonguldak’ý ve bu yýl Al-
E
14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
Câmiü's-Saðîr, No: 1031 / Hadis-i Þerif Meâli
hocazade68@hotmail.com
“Beyaz sayfa” gecesi! aban ayýnýn on beþinci gecesine adýný veren “Berat” kelimesinin Arapçasý “berâet”tir. Türkçe ifade ediliþiyle “berat” rütbe, niþan ve imtiyaz verildiðini bildiren belge manasýnýn yanýnda; dînî literatürde, kurtuluþ vesikasý, kiþinin bir yükümlülükten kurtulmasý, yükümlülüðünün bulunmamasý; diðer bir ifadeyle, aklanmasý manasýna geliyor. Kim isvtemez tertemiz, pak olmayý? Kim istemez beyaz sayfa açmayý? Ýþte yarýnki gece, böyle kârlý bir gece! Bediüzzaman Hazretleri, Harb-i Umumîyi merak etmeyiþini hatýrlatýp, “Acaba bundan daha mühim bir hâdise mi var?” diye soran talebelerine verdiði cevabýnda: “…Herkesin ve bilhassa Müslümanlarýn baþýna öyle bir hadise ve öyle bir dâvâ açýlmýþ ki, her adam, eðer Alman ve Ýngiliz kadar kuvveti ve serveti olsa ve aklý da varsa, o tek dâvâyý kazanmak için sarf eder” 1 diyor. “Konumuzla ne ilgisi var?” diye sorulabilir. Evet, bir cihette ilgisi var. Buradaki ana tema, kabre imanla gidebilme, âhireti kazanabilme meselesi olduðuna göre; bu iþin içinde, kazanmak ya da kaybetmek riski bulunduðuna göre; berat etmek, bu dâvânýn önde gelen amacý. Tabi, burada, hayatýn tamamýný muhatap alan bir kazanmak gayreti var. Ama hayatýn içinde fýrsatlar da var. Ýþte sana, bir geceye sýðdýrýlmýþ dünya kadar bir fýrsat! Allah’ýn affý ve baðýþlamasý ile günah yükünden kurtulmanýn ümit edildiði bu geceye Berat Gecesi denilmiþ. Yani tertemiz olma; yani, berat etme gecesi… Peygamber Efendimiz (asm): “Allah o gece güneþin batmasýyla dünya semasýnda tecellî eder ve fecir doðana kadar ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rýzýk isteyen ona rýzýk vereyim, yok mu bir musîbete uðrayan ona âfiyet vereyim!’ der” 2 buyurmuþlardýr. Allah’a þirk koþmamak ve Müslüman kardeþine kin tutmamak 3 þartýyla, ne kadar çok insanýn affa mazhar olacaðý hususunda çokluk ifadesi olarak da, Hz. Peygamberimiz (asm): “Allah Teâlâ—rahmetiyle—Þabanýn on beþinci gecesi dünya semasýnda tecelli eder ve Kelp kabilesi koyunlarýnýn kýllarý sayýsýndan daha fazla kiþiyi baðýþlar” 4 buyurmuþtur. Duhân Sûresinin 3. âyetine dayanarak, Kur’ân’ýn tamamýnýn Berat Gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semasýna indiði yorumlanmaktadýr. 5 Bu mübarek gecenin bir baþka ehemmiyeti de, bütün mahlûkatýn mukadderatýnýn tayini, yarýna dair keyfiyetlerinin bu gecede belirlenmiþ olmasýdýr. “Þaban’ýn on beþinci gecesi olan Berat Gecesinde Allah, ölüm meleðine o sene içerisinde ruhunu almak istediði bütün canlýlarý vahiyle bildirir.” 6 Kâinatý tasarruf elinde tutan Rabbimiz, bu gece tenezzül-i Ýlâhî olarak dünya semasýnda tecellî ediyor. Bu, þu çaresiz kullarýna; kullarýn bu periþan hâllerine ne büyük lütuf, ne büyük devlet! Bizler için ne büyük bir izzet, ne büyük bir rahmet. Berat gecesi, O’nun kapýsýný çalma gecesi… Not: Bütün okurlarýmýn Leyle-i Berat’ýný þimdiden tebrik ederim.
Þ
Dipnotlar: 1- Said Nursî, Asa-yý Musa (yt), 35. 2- TDV Ýslâm Ans., 5: 475 (Ýbn Mace, Ýkame, 191). 3- Camiü’s-Saðîr, 3: 1262 (Müsned, 2: 176). 4- Tirmizî, Savm, 39. 5- TDV Ýslâm Ans., 5: 475 (Elmalýlý, 5: 4292). 6- Camiü’s-Saðîr, 3: 1262
Ü M Ý T V Â R O L U NU Z : Þ U Ý S TÝ K BA L ÝN K I L ÂB I Ý Ç Ý N D E E N Y Ü K S E K G Ü R S ADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR
Y 14 TEMMUZ 2011 PERÞEMBE
BÝNLERCE NUR TALEBESÝ KATILDI MEVLÝDE, Yeni Asya Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kutlular ve yönetim kurulu üyeleri ile Bediüzzaman’ýn talebelerinden Selâhaddin Akyýl katýldý. Ayrýca yurdun dört bir köþesinden yüzlerce Nur Talebesi, uçakla, otobüslerle, özel vasýtalarla Van’a akýn etti. Yeni Asya Yönetim Kurulu aylýk olaðan toplantýsýný da Van’da gerçekleþtirdi. Ayrýca, geçen yýl olduðu gibi, bu yýl da “Doðu Anadolu’daki geleneksel “Medrese âlimlerinden” otuzun üzerinde ulema Bediüzzaman Mevlidine iþtirak ettiler. Bunlardan bazýlarý þunlar: Erzurum’dan Molla Esat. Muþ’tan Molla Arif. Tatvan’dan Molla Tahsin. Van Ulu Camii Ýmamý Molla Osman Güven. Van Hacý Osman Camii Ýmamý Molla Asým Gülaçar. Emekli Ýmam: Þeyh Molla Hâkim-el Arvasî. Emekli Müftü, Üstadý ziyaret eden Molla Abdurrahman Kaya. Van, Türk-Diyanet-Sen Baþkaný Ferit Ürün. Van, Diyanet-Sen Baþkaný Nurullah Arvasî. Bahçesaray’dan Molla Muhammed Emin, Bahçesaray’dan Molla Nazlý. Van’dan Molla Ata.
Doðu ile Batýyý buluþturan mevlid BEDÝÜZZAMAN ADINA OKUNAN VAN MEVLÝDÝ, DÝNÎ VECÝBELERÝN VE ÝSLÂMÎ ÞEAÝRLERÝN TOPLUM HAYATINDA OLDUÐU KADAR, MÝLLET-DEVLET KAYNAÞMASINDA DA NE KADAR ÖNEMLÝ OLDUÐUNU BÝR DEFA DAHA ORTAYA KOYDU. NEJAT EREN VAN RÝSÂLE-Ý Nur Enstitüsü Van Temsilciliði tarafýndan bu yýl dördüncüsü tertip edilen “Bediüzzaman Van Mevlidi” tarihî bir kaynaþmaya ve kucaklaþmaya vesile oldu. Bediüzzaman Van Mevlidi, geçtiðimiz Pazar günü Van Yukarý Nurþin Camiinde gerçekleþtirildi. Yurdun dört bir köþesinden yüzlerce, binlerce Nur Talebesi, uçakla, otobüslerle, özel vasýtalarla Van’a akýn etti. Þark ulemasýnýn yanýnda yerli halkýn, Diyanet camiasýnýn, sivil toplum kuruluþlarýnýn ve diðer Ýslâmî cemaat ve gruplarýn da bu yýl mevlide iþtirak ve teveccühleri dikkati çekti. Dinî vecibelerin ve Ýslâmî þeairlerin toplum hayatýnda olduðu kadar, millet-devlet kaynaþmasýnda ne kadar önemli olduðunu bir defa daha net bir þekilde ortaya koydu.
CADDELER MEVLÝD ÝLÂNLARIYLA SÜSLENDÝ
Minarenin þerefesine asýlan ve Üstadýn portresi bulunan büyük afiþ adeta Vanlýlarý ve Van'a gelen misafirleri selâmlýyordu.
Þehir günler öncesinden bilboardlara asýlan Bediüzzaman poster le ri i le süs le nir ken, halk o to büs le ri, þe hi ri çi mi ni büs le ri ve dükkânlar afiþlerle donatýldý. Ayrýca mahallî TV ve gazetelerle irtibat kurularak, Bediüzzaman Hazretleri adýna okutulacak mevlidin duyurulmasý saðlandý.
Öðle vaktine doðru dâvetliler camiye akýn etmeye baþladý.
Her geçen yýl önem kazanýyor Bediüzzaman Van Mevlidi, önceki yýllarda da olduðu gibi Van Yukarý Nurþin Camiinde öðle namazýný müteakiben gerçekleþtirildi.
HAFTA ORTASINDAN ÝTÝBAREN GELÝÞLER BAÞLADI Hafta ortasýndan itibaren ülkenin her yerinden Van’a akýn eden Nur Talebeleri, Bediüzzaman Said Nursî’nin bulunmuþ olduðu mekânlarý ziyaret ettiler. Van Kalesi, Erek Daðý, Çoravanis Köyü, “Darül Fünunun” temelinin atýldýðý Edremit Ýlçesi, Akdamar Adasý bunlardan bazýlarýydý. Ayrýca buraya gelen kafileler bu münasebetle Hizan, Nurs, Gevaþ, Bitlis, Nurþin gibi Bediüzzaman’ýn doðdu-
ðu ve mübarek ömrünün ve tahsil hayatýný devam ettirdiði, vatan müdafaasýnda bulunduðu mekânlarý da ziyaret etme fýrsatýný bulmuþ oldu. Yýllarca birbirini görmeyen Nur Talebeleri kucaklaþýp hasret giderdiler. Kardeþlik baðlarý kuvvetlendi. Dersler sohbetler yapýldý. Yýlýn yorgunluðu ve stresi atýldý.
MEVLÝDHANLAR MEST ETTÝ Yukarý Nurþin Camiinde tertip edilen mevlidde baþta Peygamber E-
fen di miz Hz. Mu ham med (a.s.m) olmak üzere ve bütün Ashab-ý Kiram, hu su san Be di üz za man Sa id Nursî ve talebelerinin ruhuna ithaf edilmek üzere Mevlid-i Þerif’i, Van Mevlithanlarýndan, Merkez Camii mü ez zin le rin den Ab dur rah man Münir okudu. Risâle-i Nur’dan dersleri de Ýsmet Oflaz ve Seyfeddin Bulut yaptý. Mevlid’den önce Van Müftüsü Nimetullah Arvasî vaaz verirken, Mevlidin duâsýný da Müftü Yardýmcýsý Faysal Geylâni yaptý.
YENÝ Asya Gazetesi Van Temsilcisi Þahabettin Öztürk þu bilgileri verdi: “Bu yýl Mevlide katýlým, geçen yýllara göre çok daha fazlaydý ve coþkulu bir kalabalýk vardý. Anadolu’dan gelen Yeni Asya okuyucularýnýn yanýnda Van ve çevre ulemanýn iki yýldýr mevlide olan ilgisi çok önemli bir olay. Bunun yanýnda Van’ýn yerli halkýnýn ve diyanet çevresinin de kendi iradeleriyle Bediüzzaman Mevlidine sahip çýkmasý fevkalâde dikkat çekici ve memnuniyet verici. Dinî vecibelerin ve Ýslâmî þeairlerin toplum hayatýnda olduðu kadar, Millet-Devlet kaynaþmasýnda ne kadar önemli olduðunu bir defa daha net bir þekilde ortaya koydu.” Bu yýl 400‘e yakýn misafiri Van içerisinde yatýlý olarak iki gün müddetle Van Nur Talebeleri tarafýndan evlerde ve medreselerde aðýrladýklarýný ifade eden Öztürk, “Mevlide katýlanlar dört binden fazlaydý. Misafirlerin; konaklama, yeme, içme, gezi, rehberlik, vasýta kiralama ve mevlid anýnda da meþrubat ve istirahat edeceði her þey düþünülmüþtü. Ýkramlar eksiz yerine getirildi. Bayanlarýn hazýrladýðý kermes misafirlerin ihtiyaçlarýný karþýlamada da çok yardýmcý oldu” dedi.