Altýn yaldýzlý, gofreli kartona lüks baskýlý imsakiyeleriniz 80 il temsilcimize gönderilmiþtir. Ýmsakiyelerinizi temsilciliklerimizden isteyiniz.
Ayrýntýlý bilgi sayfa 15’te
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
31 TEMMUZ 2011 PAZAR / 75 Kr
SAYI: 14.883
www.yeniasya.com.tr
GÜL: BOÞLUK YOK CUMHURBAÞKANI GÜL, KOMUTANLARIN EMEKLÝLÝÐÝ ÝÇÝN KONUÞTU: HERÞEY KENDÝ MECRASINDA DEVAM EDÝYOR. HERHANGÝ BÝR BOÞLUK SÖZ KONUSU DEÐÝL.
l M. Ali Kaya Nur Ayetinin tefsiri l Baki Çimiç Bir Vecize Bir Yorum l Selahaddin Vatansever Düþündüren Hikâyeler l Merve Ýriyarý Çocuðun Ramazaný l M. Fahri Utkan Esma Aynasý
GÖZLER ÖZEL’DE— YAÞ öncesi Ankara’da yaþanan olaðanüstü trafikte Genelkurmay Baþkaný Org. Koþaner ve 3 kuvvet komutanýnýn emekliliklerini istemeleri üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlýðýna getirilen Jandarma Genel Komutaný Org. Necdet Özel, yarýn baþlayacak YAÞ toplantýsýnda Genelkurmay Baþkanlýðýna atanacak.
YAÞ, TOPLANTILARINI YAPACAK
YAÞANANLAR OLAÐANÜSTÜYDÜ, AMA
u Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, “Baþbakanlýktandünyapýlanaçýklamadagördüðünüzgibi, Askerî Þûrâ normal toplantýlarýný yapacak venormalterfilervenormalgörüþmelerkendi kurallarý çerçevesi içerisinde devam edecek, kendiistiþareleriniyapacaklar''diyekonuþtu.
u G ül, “Kims e Türk iy e'de herh ang i bir kriz, herhangi bir problem devam ediyor gibi görmesin. Þüphesiz ki yaþananlar kendi çapýnda bir olaðanüstü durumdur, ama herþey mecrasýnagirmiþtir,yörüngesinegirmiþtirvenormal prosedürleriþleyecektir''dedi.Haberi sayfa 4’te
TSK VE ARINMA /
Kâzým Güleçyüz’ün yazýsý say fa 3’te
l Sema Ceyhan Nükteler
FOTOÐRAF: AA
Bu anayasa ile devam edemeyiz uBaþbakan Erdoðan, Türkiye'nin demokrasinin askýya alýndýðý bir dönemin olaðanüstü þartlarýnda hazýrlanan bir anayasa ile yola devam edemeyeceðini belirterek, “Yeni anayasa en geniþ uzlaþma ile hazýrlanmalý” dedi. Haberi 5’te
Yarýn Y sayfalarýnda SAÐLIKLI ÝNSANLAR ZORLANMAZ
Sýcaklar orucu etkilemez u Uzmanlar,gölgede40dereceyekadaryükselensýcakhavadaoruçtutmanýnzorolacaðý yönündekiiddianýnsaðlýklýinsanlariçingeçerliolmadýðýnýbelirttiler. Haberi sayfa 13’te
EMEKLÝ KURMAY ALBAY MESUT ÜLKER:
Ordu kiþilerle kaim deðil u Emekli Kurmay Albay Mesut Ülker, komutanlarýn kiþisel olarakemeklilikleriniistemehakkýnasahipolduklarýný,ancakterörlemücadeledekikritikbirdönemdeyapýlanbutür görevdenayrýlmalarýnöncemillet,sonradatarihnezdinde gerekli deðerlendirmesinin yapýlacaðýný söyledi. Ülker, ‘’TSKkiþilerlekaimvedaimdeðildir’’dedi.Haberi sayfa 4’te
Camiler teravih namazý kýlacak cemaatleri bekliyor.
AP TÜRKÝYE RAPORTÖRÜ RUÝJTEN:
RAMAZAN'A YARIN KAVUÞUYORUZ
Türkiye demokratikleþiyor
Ýlk teravih, ilk sahur
u APTürkiyeRaportörüRiaOomenRuijten,Genelkurmay BaþkanýOrg.IþýkKoþaner’le3kuvvetkomutanýnýnemeklilikleriniistemesini,“Türkiye,demokratikkurumlarýnaskerîkararlarüzerindedenetimsahibiolduðudahademokratikbirülkehalinegeliyor”þeklindeyorumladý. Haberi sayfa 4’te
u Ýslam âleminin mukaddes ayý, 11 ayýn sultanýRamazan,buakþamkýlacaðýmýzilk teravihnamazýnýnertesigünübaþlayacak. Bu gece sahura kalkacak ve yarýn ilk orucumuzututacaðýz.Haberi sayfa 6’da
HAKKARÝ-ÞEMDÝNLÝ'DE
SANALANDIÇ ÝDDÝANAMESÝ
1 þehit daha
Kara siteler MSB tahsisli
u Hakkari’nin Þemdinli ilçesinde yol güvenliðini saðlayan askerî birliðe terör örgütü üyelerin ce a çý lan a teþ te bir as ker þehit oldu. Haberi sayfa 5’te ISSN 13017748
u“Kamuoyunu yönlendirme amaçlý internet siteleri kurulduðu’’ iddialarýna iliþkin kabul edilen iddianamede, “Ýnternet hizmetinin TSK'nin tedarik makamý olarak MSB tarafýndan, Genelkurmay Baþkanlýðýnýn ihtiyacý için tedarik edildiðinin anlaþýldýðý belirtilmiþtir” deniliyor. n5’te
ELÝFENSTÝSÜ ekimizi bugün bayinizden isteyiniz.
Kýz hafýzlar erkeklerin 8 katý / 3’TE
2
LÂHÝKA
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
Y
Yüce Allah nezdinde amellerin en sevimlileri, vaktinde kýlýnan namaz, anne-babaya hep iyi davranma ve Hak yolunda cehd ü gayrettir.
‘‘Bir Ramazan, bir ömre bedel
(Buharî, 1/197; Müslim, 1/89)
Irkçýlýk baþkasýný yutmakla beslenir
‘‘
Fakat fikr-i milliyet iki kýsýmdýr: Bir kýsmý menfidir, þeâmetlidir, zararlýdýr. Baþkasýný yutmakla beslenir, diðerlerine adâvetle devam eder, müteyakkýz davranýr. Þu ise, muhasamet ve keþmekeþe sebeptir.
F
Üçüncü Mesele ikr-i milliyet þu asýrda çok ileri gitmiþ. Hususan dessas Avrupa zalimleri, bunu Ýslâmlar içinde menfi bir sûrette uyandýrýyorlar, tâ ki parçalayýp onlarý yutsunlar. Hem fikr-i milliyette bir zevk-i nefsanî var, gafletkârâne bir lezzet var, þeâmetli bir kuvvet var. Onun için, þu zamanda hayat-ý içtimaiye ile meþgul olanlara “Fikr-i milliyeti býrakýnýz” denilmez. Fakat fikr-i milliyet iki kýsýmdýr: Bir kýsmý menfidir, þeâmetlidir, zararlýdýr. Baþkasýný yutmakla beslenir, diðerlerine adâvetle devam eder, müteyakkýz davranýr. Þu ise, muhasamet ve keþmekeþe sebeptir. Onun içindir ki, hadis-i þerifte ferman etmiþ: “ElÝslâmiyyetü cebbeti’l-asabiyyete’l-cahiliyyete.”* Ve Kur’ân da ferman etmiþ: “Kâfirler, kalblerine cahiliyet taassubundan ibaret olan o gayreti yerleþtirdiklerinde, Allah, Resûlünün ve mü’minlerin üzerine sükûnet ve emniyetini indirdi ve onlara takvâda ve sözlerine baðlýlýkta sebat verdi. Zaten onlar buna lâyýk ve ehil kimselerdi. Allah ise herþeyi hakkýyla bilir.” (Fetih Sûresi, 48:26.) Ýþte þu hadis-i þerif, þu âyet-i kerime, katî bir surette menfî bir milliyeti ve fikr-i unsuriyeti kabul etmiyorlar. Çünkü müsbet ve mukaddes Ýslâmiyet milliyeti ona ihtiyaç býrakmýyor. Evet, acaba hangi unsur var ki, üç yüz elli milyon vardýr? Ve o Ýslâmiyet yerine o unsuriyet fikri, fikir sahibine o kadar kardeþleri, hem ebedî kardeþleri kazandýrsýn? Evet, menfi milliyetin tarihçe pek çok zararlarý görülmüþ. Ezcümle, Emevîler, bir parça fikr-i milliyeti siyasetlerine karýþtýrdýklarý için, hem âlem-i Ýslâmý küstürdüler, hem kendileri de çok felâketler çektiler. Hem Avrupa milletleri þu asýrda unsuriyet fikrini çok ileri sürdükleri için, Fransýz ve Almanýn çok þeâmetli ebedî adâvetlerinden baþka, Harb-i Umumîdeki hâdisât-ý müthiþe dahi, menfî milliyetin nev-i beþere ne kadar zararlý olduðunu gösterdi. Hem bizde, iptida-yý Hürriyette, Babil Kalesinin harabiyeti zamanýnda “tebelbül-ü akvam” tabir edilen teþâub-u akvam ve o teþâub sebebiyle daðýlmalarý gibi, menfî milliyet fikriyle, baþta Rum ve Ermeni olarak pek çok kulüpler namýnda sebeb-i tefrika-i kulûb, muhtelif mülteciler cemiyetleri teþekkül etti. Ve onlardan þimdiye kadar ecnebîlerin boðazýna gidenlerin ve periþan olanlarýn halleri, menfi milliyetin zararýný gösterdi. * Bu ibare, Ýslâmiyet öncesi câhiliye âdetlerine dönmekten men eden hadislerden iktibas edilmiþtir. Bu mevzuda bir çok hadis-i þerif rivâyet edilmiþtir. Bunlardan birisi þöyledir: ‘Ýslâm dinî kendinden önceki bâtýl olan fiil, hareket, âdet ve inanýþlarý keser, kaldýrýr.’ (Buhârî, Ahkâm: 4) Mektubat, 26. Mektub, 3. Mebhas LÛGATÇE:
adâvet: Düþmanlýk. dessas: Aldatýcý, hileci. fikr-i unsuriyet: Irkçýlýk fikri. gafletkârâne: Gafletli bir biçimde. Ýptidâ-yý Hürriyet: Hürriyet inkilâbýnýn baþlangýcý. keþmekeþ: Karýþýklýk, kargaþa. muhasamet: Düþmanlýk beslemek. müteyakkýz: Uyanýk ve dikkatli.
sebeb-i tefrika-i kulûb: Kalplerin ayrýlýþ sebebi. þeâmetli: Kötü, uðursuz. tebelbül-ü akvam: Muhtelif kavimlerden ibaret bir cemaatin, kýsýmlara ayrýlarak farklý dili konuþmalarý. teþâub-u akvam: Kavimlerin kýsýmlara, þubelere ayrýlmasý. zevk-i nefsanî: Nefsin hoþlandýðý zevk.
Ve Ramazan geldi… Hayýrlýsýyla, inþallah geldi. Bütün haþmetiyle yüreklerdeki yerini almak üzere geldi. Ona öyle bir yer açtýk ki, orasý ancak ona yakýþýr. Þimdi bu sabah daha ilk mukabeleyle baþladýk, akþamýn aziz misafirine ‘hoþ geldin’ diyerek baþladýk vakitlerin en kutlusuna. Ne kadar özlemiþiz. Yollarda kalmýþtý gözlerimiz. Ýhtiyarlar bilir kýymetini. Onlar bir dahaki Ramazan ya var, ya yoklar. Gençler bu duygulardan çok uzaklar. Ömürlerini uzun zannedenler, Ramazan’ýn kýymetini ne bilsinler? Her Ramazan, son Ramazan diye bekleyenler bilir Ramazan’ýn kýymetini. Bir iþaret, bir müjde, bir beþaret... Asýrlar ötesinden dünyamýza sunulan bir beþaret, bir müjde... Hangi tarihte, hangi medeniyette, hangi toplulukta var böyle sürekli birbirini takip eden, her yýl gelen müjdeler? Nerede var? Göstersinler… Aramýza giren mesafeler kalktý. Az kaldý… Akþama, duhulüyle müþerref olacaðýz. O altýn zaman dilimine az kaldý. Teravihlere az kaldý. Ramazan geceden gelir. Vakti nasýl geçireceðimizi düþünmeyeceðiz. Asla öyle bir hesaba girmeyeceðiz. Misafir için gün sayýlýr mý? Hele de böyle aziz misafir için? Hiç gitmesi istenir mi? Geçen vakte sadece üzüleceðiz. Har vurup harman savurmayacaðýz. Her günü özel bileceðiz. Bu altýn zaman dilimine gereken saygýyý göstereceðiz inþallah. Sokuluyor her yanýmýza bir hava, ondan yayýlan bir cennet kokusu... Bu koku þehri de kaplýyor adeta. Güneþ gibi ýþýldatýyor her yeri. Görene, bilene âyan. Ruh; neyi, nasýl bekliyorsa, cevabý gelmekte gecikmiyor. Bir hastanýn bir ilacý ya da doktorunu beklemesi gibi bekliyor ruhumuz, þifasýný, dertlerinin devasýný bu ayda bekliyor. Beklediðine deðecek. Beklediðine kavuþacak. Aradýðýný, beklediðinde bulacak. Rahman’ýn ziyafetini, affýnýn coþtuðu bu ayda bulacak. Oruçlar, iftarlar, teravihler, sahurlar, namazlar, salâvatlar, tekbirler, yardýmlaþmalar ve daha nice o güzel ibadetler. Emir tutup emir dinlemeler… Onun bunun deðil, kâinatta zerreden yýldýza kadar ne varsa her þeyi Yaradanýn emrini tutacaðýz. Diz boyu otlar, dikenler nasýl budanýr, temizlenirse bahçelerden, Ramazan bir yýlýn temizliðini yapmak üzere geldi, geliyor… Belki bir Ramazan daha yok önümüzde. Belki de bu son Ramazanýmýz. Eldeyken, gelmiþken, bize bu kadar yakýnken, kapýmýzý çaldý, çalmak üzereyken, rahmetin eli yüreðimize deðmiþken, ebedî âlemin kapýlarý bir kez daha ardýna kadar açýlmýþ iken, ondan istifade etmenin, doya doya nuruna gark olmanýn, bir parça olsun ondan olmanýn, Ramazanlaþmanýn, onun getirdiði ulvî iklime girmenin son bir fýrsatý, imkânýdýr belki de. “Ol bir bahara kim öle, kim kala sað…” Nesîmî/Behçet Necatigil
Ömür ki, bitiþiyle güzel. Ömür ki, içinde ömre ömür katan o aziz geceyle güzel. Bin aydan hayýrlý, gecelerin gecesi Kadir’le güzel. Kadrinin kýymetinin bilinmesi gereken o mübarek geceyle güzel. Ramazan geceleri ayrý güzel, gündüzleri de ayrý güzel. Hatta o gün ve gecelerde mü’minlerin uyumasý bile ibadet. O da bir baþka güzellik. Allah (cc) kuluna rahmetinin tecellisini böyle gösteriyor iþte. Ömrümüz varsa, sonuna eriþebilirsek, bayramý kutlarsak inþallah, bu Ramazan’ýn bizden hoþnut olup da gitmesini dileyeceðiz Rabbimizden. Her Ramazan özeldir. Bu Ramazan da öyle. Günün eskisi yok. Ayýn da yok. Yýlýn da yok. Her an yenidir. Ýki an bile birbirinin benzeri deðildir. Hiçbir Ramazan birbirine benzemez, birbirinin ayný deðildir. Her Ramazan yenidir. Ramazan’ýn eskisi yok. Teravihlerin, oruçlarýn eskisi yok. Her gelen Ramazan yenidir. Ýsmi benzer birbirine, o kadar. Onda yaptýðýmýz ibadetler benzer birbirine, o kadar. Ama her Ramazan’ýn ruhu baþkadýr. Vücuttaki parmak izi gibi, her hücrenin farklý yaratýlmasý gibi, gözbebeðinin farklý oluþu gibi, her yüzün, her simanýn farklý oluþu gibi. Ömrümüzün her Ramazan’ý da ayrý bir ruh, ayrý bir sima, ayrý bir imzadýr. Sadece isimleri benzer birbirine. Her Ramazan özeldir. Neden? Kýymetini bilelim diye. Ramazanlarýmýzý birbirine benzetmeyelim diye. Her Ramazan’ýn kendine mahsus hakkýný verelim, hakkýný hakkýyla eda edelim diye. Nasýl geçmesi gerekiyorsa günler, öyle olsun. Dilimiz, dileklerimiz Yaradan’a þükürle dolsun. Rahmetine karþý boyun bükerek, nimetlerine karþý sonsuz bir saygýyla, tam bir mahcubiyet içinde, hak etmediðimiz halde bunca nimeti, o sonsuz rahmetiyle, þefkatiyle, rahmet kapýlarýný ardýna kadar açtýðý için bizlere, þükürle dolsun kalbimiz, hamd ile dolsun ruhumuz, her anýmýz ibadetle dolu dolu olsun inþallah. Bu kapýlardan oruçla bir kere geçti mi insan, tadýna vardý mý, daha tutamaz kimse; kanatlanýr da gider artýk. Þaþýrmak mý? Aðlamak mý? Coþmak mý? Yürek yangýnlarýna yakalanmak mý? Ne varsa hepsi oruçla baþlar. Ýçimizdeki çocuðu uyandýrmak, geçmiþ o eski, güzel günleri bir bir hatýrlamak, eskimeyen Ramazanlarýn da hatýrýný sormak, oruçlarý, iftarlarý, sahurlarýyla ve anlatmak evlatlara, torunlara o eskimeyen güzellikleri… Onlara da öðretmeliyiz güzel hatýralar biriktirmeyi. Topyekûn, bütün insanlýða bir kurtuluþ davetiyesidir Ramazan. Nasibi olan gelir, nasibine düþeni alýr. En iyinin ortaya çýkma zamanýdýr. Ýçimizdeki o en iyinin, en güzel kul olmanýn, o en güzelin, o en fedakârýn. Yorulmayan atlarýn, küheylanlarýn ortalýða çýkma zamanýdýr. Ortalýða dediðimiz, herkesin göreceði meydanlara deðil, kendi iç meydanýna… Hiçbir rakamýn sevabýný saymaya yetmeyeceði, her âný bir ömür kadar deðerli olan ay, hoþ geldin… Þimdi bir uzun koþu zamanýdýr bir
SELÝM GÜNDÜZALP selimgunduzalp@hotmail.com
aylýk. Mükâfatý içinde gizlidir. Hiç kimseyi kýrmamalý ve üzmemeliyiz. Kýrdýysak, helalleþmeliyiz. Son defa arý duru bir ruhla Ramazan’a “merhaba” demeliyiz, “hoþ geldin” demeliyiz. “Hoþ geldin Ramazan…” Bir çocuk safiyeti içinde semaya doðru açýlmalý ellerimiz. Yýldýz yýldýz, dolu dopdolu þükretmeli. Hiç kimsenin veremeyeceði mutluluðu veren Rabbimize þükretmeli. Gecenin altýn diliminden içeriye, Ramazan’la giriyoruz inþallah. Gusül ile yýkanýp, dýþýmýzý temizlediðimiz gibi, içimizi de yýkayýp tertemiz elbiselerle, yenilenmiþ bir beden ve ruh ile. Bedenimiz gibi ruhumuz da tertemiz olarak, dilimize yakýþan o en güzel kelimelerle, “Esselatü vesselam aleyke ya Rasulallah…”, salâvatlarla. Salâvata dilimizi çokça alýþtýrarak inþallah. Kalabalýklardan, vaktin kýymetini bilmeyen yerlerden özenle kaçarak ve gözlerimizi de kaçýrarak, orucumuzu sakata sokmadan, derhal uzaklaþacaðýz. Bizi gayemizden alýkoyacak her halden, gýybetten, dedikodudan, suizandan, Rabbimizin istemediði her davranýþtan sür’atle uzaklaþacaðýz. Sadece midemizle deðil, her duyu organýmýzla Ramazan’ý tadacaðýz ve yaþayacaðýz inþallah. Ve Allah için aç kalmanýn, Allah için doymak kadar lezzetli olduðunu o zaman daha iyi anlayacaðýz. Gündüzleri nimet, geceleri ganimet bilerek, bir aný diðer anýna benzemeyen bu mübarek ayýn her anýna kulluðun imzasýný atmanýn þuuruyla, kadrini kýymetini bilenlerden eyle bizi yâ Rab! Belki bir Ramazan daha yok. Ona göre ey nefsim, özlemeyi becerebilirsen, beklemeyi becerebilirsen, beklediðine, özlediðine deðecek inþallah bu Ramazan. Ah mübarek Ramazan… Eskimeyen adýnla ve tadýnla yeniden hoþ geldin... Sen gerçi her sene yenisin ama biz kendimizi bir türlü yenileyemediðimiz sürece seni de eski sanmak gafletine düþüyoruz. Affeyle. Hakkýmýz yok seni eskitmeye. Çünkü sen hep yenisin, yepyenisin. Hoþ geldin rahmet kapýsý, hak kapýsý… Cennetin kapýlarýnýn açýldýðý, cehennem kapýlarýnýn kapandýðý, þeytanlarýn baðlandýðý mübarek ay, hoþ geldin… Her þeyi yapamayan, hiçbir þeyi yapamaz. Belli ki, her þeyin Rabbi ve sahibi olan Rahman’dan armaðansýn sen bize. Emanetine sahip çýkmaya çalýþacaðýz inþallah. Arýndýr, yýka, ak pak eyle bizi. Baðrýna basmak üzere geldin ey ay parçasý. Güzeller güzeli… Mevsimlerin en güzeli. Ramazan, hoþ geldin. Cennet kokularýyla geldin. En güzel ar-
maðanlarý getirdin. Kimden? Rahman olan Rabbimizden… Haberler, müjdeler getirdin. Ömrü bitti biten, hayatý onca boþ iþlerde telef eden, nice kalbi kýrýklarýn son ümidisin sen. Bir yýldýr seni bekliyoruz, yollarýný gözlüyoruz, gün sayýyoruz. Bir ömre bedel ay, hoþ geldin... Sen uzakta olanlarýn da ümidisin, yakýnda duranlarýn da. Rabbim, bir meyil, bir þevk ihsan ederek, tutup çekersin iklimine doðru bizleri ey mübarek ay, ey mübarek Ramazan… Hoþ geldin bir ömre bedel ay… Kavuþmamýza az kaldý. Rahmetine dalmamýza az kaldý. Topyekûn yoður bizi. Bir kul olarak, yeniden doður bizi. Onu bekliyoruz senden. Manevî bir ameliyat bekliyoruz senden. Hayata, ebedî bir hayata baþlar gibi yeniden… Sen, Kelâm-ý Kadîm’in Kur’ân-ý Azimüþþan’ýn indiði, gönderildiði mübarek aysýn. Þimdi ayetlerini öpüyoruz gözlerimizle. Uðruna canlarýn feda edildiði, hayatlarýn deðiþtiði ayetlere, surelere… Ýçinde hazineler gizli. Hazinelerin en deðerlisi gizli. Çöplükte eþelenenlere, camý elmas zannedenlere ne müjdeler var, ah bir bilseler, ne müjdeler var… Bu nimete düþman çok. Eþkýyalar yolumuzu kesmeden, baþ düþmanlarýn bile baðlandýðý bu mevsimi fýrsat bilerek yepyeni bir çaða seninle adým atmak istiyoruz. Yeniden insanlýða, yeniden Müslümanlýða bir armaðan olarak gelen, gönderilen mübarek Ramazan, hoþ geldin… Kat bizi, yoður bizi, Yeniden doður bizi… Hoþ geldin Ramazan… Bir ömre bedel ay, hoþ geldin… *** Allah’ýn Resûlü Þaban’ýn son gününde bize bir hutbe irad ederek dedi ki: “Ey insanlar! Ramazan ayý
büyük ve bereketli bir aydýr. Sizin kapýnýza dayanmaktadýr. Öyle bir aydýr ki, onda bir gece vardýr, bin aydan daha üstündür. Allah bu ayýn orucunu farz, gece ibadetini nafile kýlmýþtýr. Kim ki hayýrdan bir hasletle bu ayda Allah’a yaklaþýrsa, týpký baþka aylarda farz vazifesini yerine getiren bir kimse gibi olur. Kim ki bu Ramazan ayýnda bir farzý yerine getirirse baþka aylarda yetmiþ farzý yerine getiren bir kimse gibidir. Bu ay sabýr ayýdýr. Sabrýn karþýlýðý da cennettir. Bu ay yardýmlaþmanýn, hal hatýr sormanýn ayýdýr. Bu öyle bir aydýr ki, mü’minin rýzký bu ayda artar. Kim ki bu ayda oruçlu bir kimseye iftar yemeði verirse, onun günahlarýna maðfiret olur. Onun boynunun ateþten azad edilmesine vesile olur ve onun ecri gibi iftara gelene de ecir verilir, onun ecrinden de hiç bir þey eksilmez.” Sahabeler; “Ey Allah’ýn Resûlü! Hepimizin yanýnda birisine iftar yemeði yedirecek güç yoktur!” dediler. Hz. Peygamber; “Allah bu sevabý bir hurma ile iftar ettirene, bir bardak su içirene, bir yudum süt içirene de verir. Ramazan ayýnýn baþlangýcý rahmet, ortasý maðfiret, sonu da ateþten azad edilmektir. Bu ayda kölelerin vazifesini hafifleten bir kimseyi Allah af eder, ateþten azad eder. O halde bu ayda dört hasleti çok yapýnýz; bunlardan ikisiyle Allah’ý razý edersiniz. Diðer ikisine de muhtaçsýnýz. Allah’ý razý edecek iki þey Allah’tan baþka ilâh olmadýðýna þehadet etmeniz ve Allah’tan af talebinde bulunmanýzdýr. Son ikisi ise, Allah’tan cenneti ve Allah’tan cehennem azabýndan korunmayý istemenizdir. Kim ki oruçlu bir kimseye içirirse, Allah benim havuzumdan ona öyle bir su içirir ki, artýk o cennete girinceye kadar susamaz.” buyurdu (Terðib 2/218 Ýbn-i Huzeyme, Selman’dan ve ElSuyuti, El-Dur el-Manzur)
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým:Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 30 Þaban 1432 Rumî: 18 Temmuz 1427
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 3.59 3.55 4.18 4.16 4.08 3.35 3.35 3.21 4.05 3.50 4.14
Güneþ 5.36 5.39 5.54 5.59 5.53 5.14 5.16 5.05 5.48 5.27 5.53
Öðle 12.52 13.02 13.11 13.22 13.17 12.33 12.37 12.28 13.11 12.44 13.11
Ýkindi 16.39 16.53 16.57 17.13 17.09 16.21 16.26 16.20 17.02 16.31 16.59
Akþam 19.57 20.13 20.15 20.33 20.29 19.39 19.45 19.40 20.22 19.49 20.17
Yatsý 21.25 21.48 21.43 22.07 22.05 21.09 21.17 21.14 21.57 21.17 21.47
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 4.04 4.25 3.43 3.50 4.06 3.33 3.44 3.21 3.20 3.51 4.14
Güneþ 5.51 6.05 5.31 5.31 5.45 5.21 5.21 5.09 5.00 5.39 5.47
Öðle 13.18 13.25 12.58 12.52 13.04 12.48 12.38 12.35 12.20 13.06 13.00
Ýkindi 17.10 17.14 16.52 16.41 16.51 16.41 16.25 16.28 16.09 17.00 16.43
Akþam 20.32 20.33 20.13 20.00 20.10 20.03 19.43 19.49 19.28 20.21 20.00
3 Yatsý 22.10 22.04 21.52 21.32 21.40 21.41 21.12 21.26 20.59 22.00 21.25
Türkiye’nin 15 yýllýk ayýbý son bulmalýdýr KUR’ÂN kurslarýna 12 yaþýndan küçüklerin gitmesini yasaklayan yasayý deðiþtireceklerini ifade eden Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað’ýn açýklamasýný geç kalýnmýþ doðru bir karar olarak yorumladýklarýný söyleyen Demokrat Eðitimciler Sendikasý (DES) Genel Baþkaný Gürkan Avcý, “Toplumun mukaddes kitabýnýn kendi çocuklarý için tehlikeli, sakýncalý görülerek yasaklanmasý Türkiye için utanç verici bir durum idi. Bu açýdan DSPMHP-ANAP iktidarý döneminde 28 Þubat sürecinde dayatýlan bu yasaðýn kalkmasýný Türkiye’nin 15 yýllýk ayýbýnýn, hükümet için ise 9 yýllýk ayýbýnýn son bulmasý olarak görüyoruz” dedi. Kur’ân kurslarýný 12 yaþýn altýndaki çocuklara yasaklayan anlayýþýn temel insan hak ve özgürlüklerini kýsýtlayan, eðitim hakkýný baskýlayan antidemokratik bir uygulama olduðunu söyleyen Gürkan Avcý, Milli eðitim amaçlarý arasýnda “Çocuklarýn milli, manevi, ahlaki, kültürel ve insani deðerlere baðlýlýðýnýn geliþmesine yardýmcý olmak” ibarelerinin çokça yer aldýðýný ve bu itibarla Kur’ân kursu yasaðýnýn Milli Eðitim Kanunlarý yaný sýra Anayasa’nýn 24. Maddesine de ters düþtüðünü söyledi.
ANLAMSIZ VE AYIP BÝR YASAK Ailelerin çocuklarýný, çeþitli kurs ve yaz okullarýna gönderdiðini, bu anlamda Kur’ân kurslarýnýn yasaklanmýþ olmasýnýn anlamsýz ve ayýp kaçtýðýný belirten Gürkan Avcý, “Toplumun mukaddesatý ve inancý üzerindeki tüm yasak ve baskýlar kaldýrýlmalýdýr. Bütün siyasi çevreler bu konuyu siyasallaþtýrmadan ve istismar etmeden çözüme kavuþturmalýdýr. Bu itibarla 28 Þubat ürünü yasak ve kýsýtlamalar derhal TBMM gündemine alýnmalý ve bu sorun çözülmelidir. Kur’ân kurslarýnýn formasyonu yüksek nitelikli öðreticilerle yeniden yapýlandýrýlmasý ve Kur’ân öðretiminin projelendirilmesinin de bir ihtiyaçtýr” dedi. Ankara / Fatih Karagöz
irtibat@yeniasya.com.tr
TSK ve arýnma nceki akþam Þekerci Han’daki birinci dersi yapan Ýslâm Yaþar’ýn Mesnevî-i Nuriye’den okuduðu bahislerden biri þu son derece ilginç cümlelerle sona eriyordu: “Faaliyette lezzet olduðu gibi, ahval ve þuunatta da (hal ve keyfiyetlerde) bir tebeddül (deðiþim) olup, bu tahavvül ve tebeddülden neþ’et eden (meydana gelen) teessürat, teellümat (üzüntü ve elemler) bir cihetten çirkin ise de birkaç cihetten de güzeldir. Evet, birþeyin þekillerinde vukua gelen devir ve teslim sýrasýnda gidenler müteessir, gelenler de memnun olurlar. Ve bu sayede hayat tasaffî eder, temizlenir; vücut da teceddüt eder (yenilenir).” (s. 303) Bu satýrlarýn okunduðu saatlerde Genelkurmay’da “sürpriz” geliþmelerin cereyan etmesini çok manidar bir tevafuk olarak deðerlendirdik. Deðiþim, yenilenme ve arýnma, Cenab-ý Hakkýn kâinatýn iþleyiþinde geçerli kýldýðý ve kesintisiz bir süreçte her zaman hükmünü icra eden kanunlarýn gereði olarak devam edip gidiyor. Bu kanunlarýn beþerî ve sosyal hayattaki yansýma ve tezahürlerini tek tek her bir fertten baþlayýp, giderek geniþleyen daireler halinde toplum, devlet ve insanlýk âleminde de görüyoruz. Mâlûm sebeplerle içeride ve dýþarýda dikkatlerin odaklandýðý Türkiye Genelkurmay’ýndaki devir teslim de bunun ilginç örneklerinden biri. Bu süreçte, gidenlerin müteessir, gelenlerin memnun olmasý, insan fýtratýnýn kaçýnýlmaz gereði. Ama gidenlerin teessürü, Genelkurmay’daki son deðiþim örneðinde, “Ne haliniz varsa görün, bizden günah gitti” tavrýyla bütünleþip, zaten var olan ve giderek kabarmakta olan negatif enerjiyi daha da büyütecek bir psikolojiye dönüþmemeli; gelenlerin memnuniyeti de, gidenlerin o psikoloji ile önlerine koyabilecekleri yeni takozlarla derin bir hüsran haline getirilmemeli. Bu itibarla, görevinin bitmesine daha iki sene varken emekliliðini isteyen Org. Koþaner’in, “Bu kararý, Org. Özel’in yeni ekibini kurmasýna imkân saðlamak üzere aldýk” dediðine iliþkin haberin (Muharrem Sarýkaya, Habertürk, 30.7.11), sonraki sürece de ipotek koyma iradesinin iþareti olmamasý kaydýyla, doðru olmasýný diliyoruz. Geçen yýl Jandarma Genel Komutanlýðýna getirilen ve normal iþleyiþte, Org. Koþaner üç yýllýk görev süresini tamamladýktan sonra 2013’te Genelkurmay Baþkaný olmasý beklenen Org. Necdet Özel’in bu konuma gelmesi iki yýl erken gerçekleþti. Hele þu ortamda adý herhangi bir spekülasyona karýþmamýþ, dahasý hukuka ve sivil iradeye baðlýlýðý ile kendisinden söz ettiren bir komutanýn TSK’nýn baþýna geçmesi çok önemli. Koþaner için de “hukuka baðlý” deniyordu. Bir yýllýk görev süresinde bu yoruma uyan bir profil çizdi. Üst düzey muvazzaflara, hattâ ordu komutanlarýna uzanan tutuklamalarý engelleme giriþiminde bulunmadý. Ama bu tutuklamalarý eleþtiren açýklamalar yaptýrmasý, fiiliyatta gösterdiði “hukuka saygý” yaklaþýmýna gölge düþürdü. Bunun en önemli sebebi, selefi Org. Baþbuð’u da bunaltan “mahalle baskýsý” olarak gösteriliyor. Gerçekten, generalliðe kadar yükselip karargâhta ve ordu komutanlýklarýnda çok önemli görevlere getirilmiþ insanlar, ciddî iddialarla tutuklanýp cezaevine konulurken, böyle hiç alýþýk olunmayan bir duruma karþý muvazzaf veya emekli generallerle “Vardiya bizde” diye sokaklara dökülen ailelerinden yükselen yoðun tepki ve baskýlarý göðüsleyebilmek hiç kolay bir iþ deðil. Ama yýllar içinde biriken ve TSK’yý halk nezdinde de itibarsýzlaþtýran yanlýþlarýn düzeltilmesi için böyle bir tasfiye kaçýnýlmaz. Yeter ki, kurunun yanýnda yaþý da yakacak hatalar yapýlmasýn. Onun için, Ergenekon ve Balyoz dâvâlarýnýn daha fazla uzamadan en kýsa zamanda sonuçlandýrýlmasý, devam etmekte olan arýnma sürecinin selâmeti açýsýndan da son derece önemli. Hattâ general sayýsýnýn azaltýlmasýndan ordunun profesyonelleþip MSB’ye baðlanmasýna ve askerî yargýnýn laðvýna kadar, gerçekleþmeyi bekleyen askerî reformlarýn baþarýsý bile buna baðlý. Dileriz, hükümet, süreci bu özenle yönetir.
Ö
Prof. Yýlmaz: Ailenin temel taþýnýn annelerdir. Ýyi eðitim almýþ ve Kur’ân-ý Kerim’i öðrenmiþ annelerin yetiþtireceði nesiller de çok daha farklý olacaktýr. FOTOÐRAF: AA
Kur’ân kurslarýnda göz yaþartan tablo DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKAN YARDIMCISI PROF. DR. HASAN KAMÝL YILMAZ: “ÝFTÝHARLA SÖYLEYEBÝLÝRÝZ KÝ SON YILLARDA KIZ KUR’ÂN KURSU ÖÐRENCÝLERÝMÝZÝN VE HAFIZLARIMIZIN SAYISI ERKEKLERÝN YAKLAÞIK 8 KATIDIR. DÝYANET Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Prof. Dr. Hasan Kamil Yýlmaz, ‘’Ýftiharla söyleyebiliriz ki son yýllarda kýz Kur’ân Kursu öðrencilerimizin ve hafýzlarýmýzýn sayýsý erkeklerin yaklaþýk 8 katýdýr’’ dedi. Prof. Yýlmaz, Þanlýurfa Müftülüðünce, Devlet Su Ýþleri (DSÝ) Konferans Salonu’nda, kýz talebeler için düzenlenen ‘’Hafýzlýk Merasimi’’nde yaptýðý konuþmada, Kur’ân öðreniminin önemine deðindi. Kýz öðrencilerin yetiþtirilmesinde emeði geçenleri tebrik eden Yýlmaz, kýzlarýn Kur’ân kurslarýna daha çok ilgi gösterdiðini belirtti. Ailenin temel taþý-
nýn anneler olduðunu, iyi eðitim almýþ ve Kur’ân-ý Kerim’i öðrenmiþ annelerin yetiþtireceði nesillerin de çok daha farklý olacaðýný anlatan Yýlmaz, konuþmasýný þöyle sürdürdü: ‘’Belki bizim bugüne kadar çok ihmal ettiðimiz bir alandý kýz çocuklarýmýz ve kurslarýmýz. Ýftiharla söyleyebiliriz ki son yýllarda kýz Kur’ân kursu öðrencilerimizin ve hafýzalarýmýzýn sayýsý erkeklerin yaklaþýk 8 katýdýr. Bu benim için çok anlamlý. Kýzlarýmýz için tebriðe þayan, erkeklerimiz için ise düþündürücüdür. Bu kýzlarýmýzýn atak ve çalýþkan oluþunu gösteriyor.
Kýzlarýmýzýn Kur’ân’a ilgisi görülürken öbür taraftan erkek çocuklarýmýzýn bu konuda biraz zaaf gösterdiði ortaya çýkýyor. Erkek Kur’ân kurslarýmýzýn sayýsý da öðrencisi de artmalýdýr. Bunun için hepinizin desteðine ihtiyacýmýz var. Kur’ân hepimizin Kur’ân-ý, sadece kýzlarýmýza emanet kalýrsa, kýzlarýmýza haksýzlýk etmiþ oluruz. Erkekler de görevlerini yapmamýþ olur.’’ Yýlmaz, konuþmasýnýn ardýndan bu yýl Þanlýurfa genelinde hafýz olmaya hak kazanan 16 genç kýza, çeyrek altýn ve dini içerikli kitap seti hediye etti. Þanlýurfa / aa
Dumlupýnar Üniversitesi bir adým önde
ANADOLU’NUN güçlü eðitim kapýlarýndan biri olmayý sürdüren Kütahya Dumlupýnar Üniversitesi, yeni eðitim ve öðretim yýlýnda da tercih sýralamasýnda zirveye aday. Ýstanbul, Ankara, Ýzmir ve Bursa gibi ülke nüfusunun % 50’sine yakýnýnýn yaþadýðý büyük illere yakýnlýðý ve havaalanýna kavuþuyor olmasý üniversiteyi Anadolu’da bir adým öne çýkarýyor. Üniversite, öðrencileri; ucuz barýnma ve ekonomik yaþam koþullarý, sýfýr altyapý sorunu, doðal güzellikler ve her kilometresinde büyüleyen kültürel bir coðrafyayla karþýlamayý vaad ediyor. karþýlýyor. Kütahya Dumlupýnar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan; üniversitelerini seçen öðrencilere öðrenci odaklý, çaðdaþ, kaliteli eðitim alabilmenin yaný sýra çift anadalda eðitim ve bölümler arasý geçiþ yapabilme, baþarýlý öðrencilerin üst sýnýflardan kredi alarak daha erken mezun olabilme imkânýna sahip olabilmeyi müjdeliyor. Ýstanbul / Recep Bozdað
Deniz Feneri Somali yolunda
DENÝZ Feneri Somali için yardým kampanyasý baþlattý. Birleþmiþ Milletler’in son 50 yýlýn en aðýr kuraklýðýný yaþadýðýný belirterek, kýtlýk alarmý verdiði Somali’de yüzde 30’u çocuk olmak üzere 3 milyondan fazla insanýn içinde bulunduðu ciddî açlýk felaketi ölümlere neden olmaya baþladý. Deniz Feneri bölgeye acil yardým ulaþtýrmak için hazýrlýklarýna baþladý. Somali için bir acil yardým kampanyasý baþlatan Deniz Feneri, Somali’ye ilk etapta en çok ihtiyaç duyulan gýda, temiz su ve saðlýk malzemelerinden oluþan insani yardým ulaþtýracak. Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’nýn (ÝÝT) 28 Temmuz 2011’de Ýstanbul’da Somali için düzenlediði toplantýya katýlan Deniz Feneri, yardýmlarýný ÝÝT ile koordineli bir þekilde Somali’ye kendisi ulaþtýracak. Ýstanbul / Yeni Asya
TEV’den 1000 TL’lik burs
TÜRK Eðitim Vakfý, üstün yetenekli gençler için Türkiye’nin en yüksek miktarlý bursunu veriyor. TEV LYS’de ilk 2000’e giren öðrenciler için “Üstün Yetenek Bursu” baþlattý. 2007’den bu yana uygulanan bu özel burs çerçevesinde seçilecek öðrencilere ayda 1000 TL eðitim yardýmý yapýlacak. TEV ayrýca 2011–2012 öðretim döneminde 9000 yeni öðrenciye daha ihtiyaç bursu verecek. Ýstanbul / Yeni Asya
4
HABER
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
Y
Gül: Boþluk yok cakir@yeniasya.com.tr
Yardým için fýrsat eyse ki Afrika’da ‘insanlýðýn ölümü’ne karþý çare arayýþlarý baþladý. Ayný dünyayý paylaþan, fakat ‘ayrý dünyalar’da yaþayan insanlarýn varlýðý, dünyanýn ve hayatýn bir gerçeði. Belki de bunu, ‘kýyamet alameti’ de saymak lazým. Bir yanda ‘ihtiyaçtan fazla yemek’ sebebiyle hasta olanlar, öte yanda ‘bir kaþýk çorba’ bulamadýðý ya da bir yudum su içemediði için hastalanan ya da ölen çocuklar, insanlar... Bu durum kayamet alameti deðil de nedir? Somali baþta olmak üzere ‘Afrika boynuzu’ diye tabir edilen ülkelerde ciddî bir açlýk ve susuzluk sýkýntýsý yaþanýyor. Hadisenin bu boyuta gelmesinde ‘Komþusu açken tok yatanlar’ olarak hepimizin sorumluluðu var. Niçin bir ay ya da bir yýl önce insanlýk ciddî ikâz edilip büyük bir yardým kampanyasý baþlatýlmadý da ‘býçak kemiði kýrdýktan sonra’ çare arayýþýna baþlandý? Afrika’ya yardým için baþlatýlan kampanyalar geç kalmýþ kampanyalardýr, ama yine de sevindiricidir. Baþta Ýslâm Ýþbirliði Teþkilatý (ki, eski adýyla ÝKT) olmak üzere çok sayýda sivil toplum kuruluþu da açlýk, susuzluk ve sefaletin iktidar olduðu bu ülkerere yardým için seferber olmuþ durumdalar. Adýný sayamadýðýmýz yardým kuruluþlarý alýnmasýnlar, ama ÝHH, Kimse yok mu, Yardýmeli gibi kuruluþlar Afrika’da insanlýðýn ölümüne sessiz kalmadýlar. Daha önceden de devam eden yardým çalýþmalarý, son haberlerin duyulmasýyla birlikte hýz kazandý. Bu noktada ÝÝT’nin (Ýslâm Ýþbirliði Teþkilatý) yardým çalýþmalarýný koordine edecek olmasý da çok isabetli. Çünkü açlýðýn ve susuzluðun kol gezdiði, insanlarýn bir kap yemek ve bir bardak su için ülkeden ülkeye göçmeye mecbur kaldýðý bu yerlerde ‘istikrar’ da yok. Yani, sadece para ya da da gýdanýn olmasý da tek baþýna yetmiyor. Bunlarý muhtaç olan insanlara uygun yollarla ulaþtýrabilmek lazým. Maalesef, gelen haberler “Ýç iþlerimize karýþmayýn, bizim otoritemize zarar veriyorsunuz” gibi düþüncelere sahip gruplarýn o ülkelerde hüküm sürdüðünü gösteriyor. Bir yanda insanlar ölüyor, sefalet içinde yaþýyor ve öte yandan da iktidar mücadelesi yapanlara rastlanýyor. Bu da ayrý bir çeliþki... Bu noktada Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn yardým çaðrýsý da çok önemli. Basit ve pratik bir çaðrý yapýldý: Her evden bir fitre, her evden bir iftar Afrika’daki muhtaçlara gönedirilsin. Kabaca, her evden 20 TL ile 50 TL arasýnda yapýlacak bir yardým, bu felâketin önünü alabilir. Peki, bu miktar bir yardýmda bulunmak çok mu zor? Mutlaka Türkiye’de de fakirler, yardýma muhtaç olanlar vardýr. Fakat 20 ya da 50 TL’lik yardýmda bulunabilecek milyonlarca insanýmýz var. Üstelik bu yardýmlar, Türkiye’de yapacaðýmýz yardýmlarý da engellemez. Bu çaðrý öncelikle durumu müsait olanlaradýr. Zaten maddî imkâný uygun olanlar, imkânlarý nisbetinde bu yardýmlarý yapsa deðil Afrika’da, dünyada fakir, aç ve susuz hiç kimse kalmayabilir. Gerek Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn ve gerekse Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnýn bu konuda öncü olmasý, yapýlacak yardýmlarýn geçekten muhtaçlara ulaþmasý için ‘çatý’ görevi yapmasý çok önemli. Hacýlarýn, hocalarýn, siyasetçilerin, ‘aydýn’larýn ve sözü dinlenen herkesin bu noktada üzerine düþeni yapmasý lazým. Elbirliði ile bir kampanya yürütülebilirse, sadece çocuklarýn deðil; bütün bir insanlýðýn Afrika çöllerinde açlýktan ölmesine mani olunabilir. Orman ve Su Ýþleri Bakanlýðý da yaptýðý bir açýklamada, Afrika genelinde kiþi baþýna kullanýlan su miktarýnýn dünya ortalamasýnýn dörtte birinden de az olduðuna dikkat çekilmiþ. (AA, 29 Temmuz 2011) Hepimiz, kullandýðýmýz yuzun çeyreðini kullanmak mecburiyetinde kaldýðýmýzý hayal edelim. Ya da Afrika’daki susuzluðu anlayabilmek için bir ay boyunca bu þekilde yaþamaya çalýþalým. Belki o zaman kalplerimiz yumuþar ve elimiz cebimize gider... Hem Ramazan ayý hayýrda yarýþmak için iyi bir fýrsat deðil mi? Öyle ise bu ayý deðerlendirelim vesselam...
N
TAZÝYE
GENELKURMAY BAÞKANI VE KUVVET KOMUTANLARININ EMEKLÝLÝKLERÝNÝ ÝSTEMESÝYLE ÝLGÝLÝ KONUÞAN CUMHURBAÞKANI GÜL, HER ÞEYÝN KENDÝ MECRASINDA DEVAM ETTÝÐÝNÝ, HERHANGÝ BÝR BOÞLUK SÖZ KONUSU OLMADIÐINI BELÝRTTÝ. CUMHURBAÞKANI Abdullah Gül, Genelkurmay baþkaný ve kuvvet komutanlarýnýn emekliliklerini istemesiyle ilgili, ‘’Herþey kendi mecrasýnda devam ediyor gördüðünüz gibi, herhangi bir boþluk söz konusu deðil’’ dedi. Ýstanbul’a hareketinden önce Esenboða Havalimaný’nda gazetecilerin sorularýný cevaplayan Cumhurbaþkaný Gül, ‘’Haberiniz var mýydý? Üçlü zirvede biliyor muydunuz generallerin istifa edeceklerini, emekliliklerini isteyeceklerini?’’ sorusu üzerine, þunlarý söyledi: ‘’Aslýnda herhangi bir kriz söz konusu deðil ortada, onu söylemek isterim. Tabii ki Genelkurmay Baþkaný Iþýk Koþaner, askeri yönünden saygý duyduðumuz ve deðerli bir komutandýr. Bir süredir kendisi ayrýlmayý düþünmüþ. Biz kendisinin devam etmesini arzu etmemize raðmen kendisi bu kararý verince onu da saygýyla karþýladýk. Diðer komutanlar zaten bildiðiniz gibi emeklilik süreleri gelmiþti, emekli olacaklardý. Dolayýsýyla yeni komuta heyetinin sorumluluklarý alacaklarý için Askeri Þura’daki bütün çalýþmalarý onlarýn götürmeleri anormal karþýlandý. Dolayýsýyla bunu normal görmeniz gerekir bu açýdan. Her þey de kendi mecrasýnda devam ediyor gördüðünüz gibi, herhangi bir boþluk da söz konusu deðildir.’’
ASKERÝ ÞURA, KENDÝ TOPLANTILARINI YAPACAK CUMHURBAÞKANI Gül, baþka bir soru üzerine, Türkiye’nin bir hukuk ülkesi olduðuna ve Türkiye’de kuvvetler ayrýlýðý bulunduðuna iþaret ederek, ‘’Þunu herkesin bilmesi isterim ki her þey kendi mecrasýnda devam ediyor. Baþbakanlýktan yapýlan açýklamada gördüðünüz gibi Askeri Þura normal toplantýlarýný yapacak ve normal terfiler ve normal görüþmeler kendi kurallarý çerçevesi içerisinde her þey devam edecek’’ diye konuþtu. Gül, ‘’Dünkü toplantýda kuvvet komutanlýklarýyla ilgili istiþareler olup olmadýðý’’ yönündeki soruya karþýlýk þu cevabý verdi: ‘’Onlar ayrý, bunlar ayrý konular. Þüphesiz ki demin söylediðim gibi yeni komuta heyetinde olacak kiþiler bu askeri þurayý zaten yönetecekler. Sayýn Baþbakan askeri þuranýn baþkaný olarak... Onlar kendi istiþarelerini kendi kararlarýna baðlayacaklardýr. O bakýmdan herkes Türkiye’de herhangi bir kriz, herhangi bir problem devam ediyor gibi görmesin. Þüphesiz ki dünkü yaþananlar kendi çapýnda bir olaðanüstü durumdur ama her þey mecrasýna girmiþtir, yörüngesine girmiþtir ve normal prosedürler iþleyecektir.’’ Ankara/aa
TSK, kiþilerle kaim ve daim deðildir EMEKLÝ Kurmay Albay Mesut Ülker, komutanlarýn kiþisel olarak emekliliklerini isteme hakkýna sahip olduklarýný, ancak terörle mücadeledeki kritik bir dönemde yapýlan bu tür görevden ayrýlmalarýn önce millet, sonra da tarih nezdinde gerekli deðerlendirmesinin yapýlacaðýný söyledi. Ülker, ‘’TSK kiþilerle kaim ve daim deðildir.’’ açýklamasýný yaptý. Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Iþýk Koþaner ile üç kuvvet komutanýnýn görevden ayrýlmalarýný deðerlendiren Ülker, ‘’Komutanlarýn emeklilik talepleri, onlarýn kiþisel talepleridir ve böyle haklarý vardýr, ancak ülkenin terörle
mücadelede önemli bir zamandan geçtiðini göz önüne alýrsak, býrakýp gitmeleri, önce milletimiz, sonra da tarihimiz gerekli deðerlendirmeyi yapacaktýr. TSK ve Türkiye Cumhuriyeti devleti, kurallarý ve kurumlarý itibariyle yapýlaþmýþtýr, kiþilerle kaim deðildir. Her kim olursa olsun kendisini vazgeçilmez konumda hissetmemelidir. Hiyerarþik olarak arkadan gelen personeller kendisine düþecek görevleri baþarýyla tecrübe edecektir. Hükümet ve sivil irade, gerekli demokratik duruþu göstererek, olmasý gereken kararlarý alýp, herhangi bir zaafiyetin oluþmamasýný saðlayacaktýr.’’ Ankara/cihan
GELDÝ
GÝTTÝ
Koþaner ve Özel kararý Resmi Gazete’de GENELKURMAY Baþkaný Orgeneral Iþýk Koþaner’in emeklilik talebinin Cumhurbaþkanlýðý’na arzýnýn Bakanlar Kurulu’nca kararlaþtýrýldýðýna dair karar ile Jandarma Genel Komutaný Orgeneral Necdet Özel’in de Kara Kuvvetleri Komutanlýðý’na atanmasýna iliþkin karar Resmi Gazete’de yayýmlandý. Resmi Gazete’nin mükerrer sayýsýnda yayýmlanan karar þöyle: ‘’Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Sebahattin Iþýk Koþaner’in (P.1965-3) emeklilik talebi üzerine, 926 sayýlý Türk Silahlý Kuvvetleri Personel Kanununun 49. maddesinin (h) bendi gereðince 29 Temmuz 2011 tarihinden geçerli olmak üzere emekliye ayrýlmasýnýn Cumhurbaþkanlýðý Yüce Katýna arzý, Bakanlar Kurulunca 29 Temmuz 2011 tarihinde kararlaþtýrýlmýþtýr.’’ Orgeneral Özel’in, Milli Savunma Bakaný Ýsmet Yýlmaz, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ve Cumhurbaþkaný Abdullah Gül imzalý üçlü atama kararnamesi, Resmi Gazete’nin ikinci mükerrer sayýsýnda yayýmlandý. Kararda, ‘’926 sayýlý Türk Silahlý Kuvvetleri Personel Kanununun 121. madde (c) bendi gereðince, Jandarma Genel Komutaný Orgeneral Necdet Özel, katýldýðý tarihten geçerli olmak üzere Kara Kuvvetleri Komutanlýðý’na atanmýþtýr’’ denildi. Ankara/aa
Muhterem kardeþimiz
Ýsmail Tekle'nin vefatýný teessürle Avcýlar-Sefaköy Yeni Asya Okuyucularý
TAZÝYE
Deðerli arkadaþýmýz M.Reþit Usal Bey'in kayýnpederi, Melek Usal hanýmýn babasý
Mehmet Savaþ
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, Usal ailesi ve yakýnlarýna taziyetlerimizi sunarýz.
Isparta Yeni Asya Okuyucularý
AVRUPA Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Iþýk Koþaner’le 3 kuvvet komutanýnýn emek liliklerini istemesini, “Türkiye’nin gittikçe daha de mokratikleþtiði” þeklinde yorumladý. Oomen-Ruijten, kýsa açýklamasýnda “Türkiye, demokratik kurumlarýn askeri kararlar üzerinde denetim sahibi olduðu daha demokratik bir ülke haline geliyor” dedi. Raportör Oomen-Ruijten’in kaleme aldýðý son AP Türkiye raporunda, sivil-asker iliþkileri baðlamýnda Türkiye’nin kaydettiði ilerlemeler övülmüþtü. Raporda bu kapsamda, askeri yargýnýn yetkisinin daraltýlmasý, YAÞ kararlarýnýn yargý denetimine açýlmasý ve üst düzey askerlerin sivil mahkemelerde yargýlanmasýna yer verilmiþti. AP raporunda, ordu üzerinde tam sivil denetim saðlanmasý için Türkiye’den yeni çabalar talep edilmiþ ve özellikle savunma harcamalarýnýn TBMM denetimine alýnmasý istenmiþti. Brüksel/aa
YAÞ, 1 Aðustos'ta yapýlacak
Adem Tekle'nin babasý öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Ruijten: Türkiye demokratikleþiyor
TSK’nin yenilenmesi için fýrsat TÜRK Silâhlý Kuvvetleri (TSK) üst kademesinin topluca emekliliklerini istemesinin kriz olmadýðýný düþünen stratejistler, tam tersine ordunun modern çað gereklerine uygun hale getirilmesi için altýn deðerinde büyük bir fýrsat olduðunu ifade ediyor. Hiçbir kurumun birkaç kiþiyle temsil edilemeyeceðini vurgulayan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, bundan sonra yeni bir dönem baþladýðýný ileri sürdü. Geçmiþin Prof. Dr. olaðanüstü þartlarýnýn ürünü olan, askerin Sedat Laçiner sivil iradenin üzerinde durmasý dönemi sona erdiðini savunan Prof. Dr. Laçiner þöyle konuþtu; “Bundan sonra seçilmiþ ve halkýn iradesini temsil eden kiþiler, askeri bürokraside karar alýcý konumundadýr. Bu ABD, Fransa ve Almanya’da da bu þekildedir. Kýsacasý
bu ülkelerdeki þeyler bugün Türkiye’de de olmaktadýr; son derece normaldir, doðaldýr. Bunu bir kriz olarak dahi deðerlendirmek doðru deðildir. Hattâ altýn kýymetinde bir fýrsat doðmuþtur, büyük bir þans ortaya çýkmýþtýr. TSK, modern çaðýn gereklerine göre mantalitesini deðiþtirmek zorundadýr. Teknolojik bir yapýya kavuþmak zorundadýr. Ýçiþlerinden, siyasetten çekilip Türkiye’nin korunmasýna, savunmasýna odaklanmak zorundadýr. 27 Mayýs 1960 tarihinden beri devam eden kronikleþmiþ bir hastalýðýn sonu gelmiþtir diye ümit ediyoruz. TSK’yi modern dünyanýn geliþmiþ ülkelerinin sahip olduðu ordular gibi yapabilmek, yeniden reforme edebilmek, daha saðlýklý bir yapýya kavuþturabilmek için büyük bir fýrsat ortaya çýkmýþtýr. Bu sözde krizin ardýndan TSK’nin daha güçlü olacaðýný düþünüyorum.” Çanakkale/cihan
BAÞBAKANLIK, “1 Aðustos’ta baþlamasý planlanan Yüksek Askeri Þura Toplantýsý kararlaþtýrýldýðý þekilde gerçekleþtirilecektir” açýklamasýnda bulundu. Genelkurmay Baþkaný ve üç kuvvet komutanýnýn istifa talepleri ile ilgili geliþmeler üzerine Baþbakanlýk bir açýklama yaptý. Baþbakanlýðýn resmi internet sitesinde yayýnlanan açýklamada, þu ifadelere yer verildi: “Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Iþýk Koþaner, Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Er dal Ceylanoðlu, Deniz Kuvvetleri Komutaný Oramiral Eþref Uður Yiðit ve Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Hasan Aksay 29 Temmuz 2011 tarihi itibariyle emeklilik baþvurusunda bulunmuþlardýr. Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Koþaner’in emeklilik talebi üzerine 926 sayýlý Türk Silahlý Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 49’uncu maddesi gereðince 29.07.2011 tarihinden geçerli olmak üzere emekliye ayrýlmasýna yönelik Bakanlar Kurulu Kararý Sayýn Cumhurbaþkaný’nca onaylanmýþ ve iþleme konulmuþtur. Jandarma Genel Komutaný Orgeneral Necdet Özel’in, Kara Kuvvetleri Komutan lýðýna iliþkin kararname Sayýn Cumhurbaþkanýnca onaylanmýþtýr. Orgeneral Özel, Baþbakanlýk onayýyla Genelkurmay Baþkan Vekili olarak görevlendirilmiþtir. Aðustos ayý içinde görev sürelerini dolduracak olan Orgeneral Ceylanoðlu, Oramiral Yiðit ve Orgeneral Aksay’ýn 5434 Sayýlý TC Emekli Sandýðý Kanunu gereðince emekliye ayrýlma taleple ri de Mil li Sa vun ma Ba ka ný’nýn o na yýy la 29.07.2011 tarihi itibariyle kabul edilerek iþleme konulmuþtur. Emeklilik baþvurusunda bulunan komutanlarýmýz, Türk Silâhlý Kuvvetleri’nde geçen uzun hizmet yýllarýndaki özverili çalýþmalarý sebebiyle takdirle anýlacaklardýr. Kendilerine ve ailelerine saðlýk ve esenlik diliyoruz. 1 Aðustos’ta baþlamasý planlanan Yüksek Askeri Þura Toplantýsý kararlaþtýrýldýðý þekilde gerçekleþtirilecektir.” Ankara/cihan
TEBRÝK Deðerli kardeþimiz
Mevlüt Akgül ile Esma Hanýmefendinin
Muhammed Said ismini verdikleri bir erkek çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Aileyi tebrik eder, yavruya Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý uzun ömürler dileriz.
Ramazan Tabur, Faruk Kütük
HABER
Y
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
HABERLER
Anayasanýn esaslarý... (1) cevher@yeniasya.com.tr
ürkiye’de son “istifa krizi”nde de görüldüðü gibi, problemler sistemin demokratikleþememesinden türüyor. Devletin ana organlarýnýn iþleyiþi, görev ve yetki alanlarýnýn hududuna ve tatbikine dair karmaþadan kaynaklanýyor. Örneðin 27 Mayýs 1960’ta Demokrat Parti iktidarýný silâhlý harekâtla devirip kendine “Millî Birlik Komitesi” adýný veren “cunta”, 1924 Anayasasýnýn ehemmiyetli birçok hükmünü yürürlükten kaldýrmakla kalmamýþ; en evvel darbenin ardýndan daha “ihtilâl anayasasý”ný topluma dayatmadan 12 Haziran 1960 tarihli ve 1 sayýlý “bildiri”yle, Anayasanýn yasama ve yürütme ile ilgili maddelerini deðiþtirip altüst etmiþ. Buna göre yasama organý, millet irâdesinin temsilcisi Meclisin hak ve yetkileri gasbedilip Bakanlar Kurulunun teþkili “ihtilâl komitesi”ne verilmiþ; akabinde 6 Ocak 1961’de atanan, “darbe ve devrim taraftarlarý”nca oluþturulan “Kurucu Meclis”e hazýrlatýlan ve 9 Temmuz 1961’de sözde “halk oylamasý”yla yürürlüðe konulan Anayasa’da darbecilere
T
“temelli senatörlük” saðlayan antidemokratik ucûbelerle “darbe vesâyeti” devam ettirilmiþ. “Dibâce”sinde “Anayasa ve hukuk dýþý tutum ve davranýþlarýyla meþruluðunu kaybetmiþ iktidara karþý direnme hakkýný kullanarak 27 Mayýs 1960 devrimini yapan Türk milleti” benzeri çarpýtmalarla, bir yandan “millet egemenliði”ne vurgu yapýlýrken, diðer yandan “Atatürk devrimlerine baðlýlýðýn tam þuuruna sahip olarak yönetime el konulduðu” garâbeti sergilenmiþ… GARÂBETLER ZÝNCÝRÝ… Ayný garâbet, 12 Eylül askerî darbesinde de tekrarlanmýþ; millet irâdesinin temsilcisi Meclis’i kapatan, meþru hükûmeti deviren ve kendine “Millî Güvenlik Konseyi” adýný veren darbe cuntasýnýn atadýðý 120 kiþilik “Danýþma Meclisi”nin hazýrladýðý “taslaðý”, 177 madde ve 16 geçici madde olarak 7 Kasým 1982’de yine sâdece “evet” propagandasýnýn resmen yapýldýðý, “hayýr” demenin yasak olduðu bir referandum sürecinden sonra kabul edilmiþti. Dahasý 12 Eylül Anayasasýnýn “baþlangýç” kýsmýnda, “Anayasanýn ‘ölümsüz önden ve eþsiz kahraman Atatürk’ün belirlediði milliyetçilik anlayýþý ve ilkeleri doðrultusunda” yazýldýðý; “hiçbir düþünce ve mülâhazanýn (…) Atatürk milliyetçiliði, ilke ve inkýlâplarý ve medeniyetçiliðin karþýsýnda koruma göremeyeceði” açýkça vurgulanmýþ.
Keza Anayasanýn “birinci kýsmý”ndaki “genel esaslar”da “devletin þekli”ni tanýmlayan “ikinci maddesi”nde “Cumhuriyetin nitelikleri” sayýlýrken, “baþlangýçta belirtilen temel ilkelere dayanan” atfýyla “insan haklarýna saygýlý” ibâresi ve “Atatürk milliyetçiliðine baðlý” cümlesi yanyana iliþtirilerek bir baþka garâbet sokuþturulmuþ. Kýsacasý, “Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlýlýk” ideolojik dayatmasý, Anayasanýn tümüne enjekte edilmiþ; “eðitim ve öðretimin Atatürk ilke ve inkýlâplarý doðrultusunda, çaðdaþ bilim ve eðitim esaslarýna göre devletin denetim ve gözetimi altýnda yapýlmasý” gibi tezatlar konulmuþ. “Milletvekillerinin yemin metni”nde bile “Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlý kalýnacaðý” ile “insan haklarýndan ve temel hürriyetlerden yararlanýlmasý ülküsü” birlikte dercedilmiþ… Bundandýr ki daha baþtan devlet ve vatandaþ iliþkileri zedelenmekte, evrensel olan “insan haklarý”nýn “ilke ve inkýlâplara göre yorumlanmasý” gibi çeliþkiler ortaya çýkarmakta. Anayasanýn 90. maddesinde “temel hak ve özgürlüklere iliþkin milletlerarasý anlaþmalarla kanunlarýn ayný konuda farklý hükümler içermesi nedeniyle çýkabilecek uyuþmazlýklarda milletlerarasý anlaþma hükümleri esas alýnýr” kaydýna raðmen, özellikle inanç hakký, ifâde özgürlüðü gibi temel hak ve hürriyetle-
rin kullanýlmasýna karþý Türkiye’yi, uluslararasý zeminde gülünç duruma düþürmekte… ÝNSAN HAKLARI ESAS ALINMALI Görünen o ki “darbe anayasalarý”, tepeden inme ve dayatmanýn yanýsýra insan haklarý ve hürriyetlerinden yoksun. Son yarým yüzyýllýk dönemdeki her iki “darbe anayasasý”nda da “yasama, yürütme ve yargý fonksiyonlarý” çeþitli tonlarda, “yumuþak ya da kuvvetli kuvvetler ayrýlýðý”yla “kamu kuvveti” ve “devlet otoritesi” esas alýnarak “devletin eli”ne verilmiþ. Oysa milletle devletin ortak mutâbakatý olan anayasalarýn her þeyden önce ferdî hak ve hürriyetlerin korunmasýný esas almasý gerekli. Bu açýdan Türkiye’nin imza attýðý insan haklarýnýn ve temel özgürlüklerin korunmasýna dair hak ve hürriyetlere dair sözleþmelerin referans alýnmasý; insan haklarýna dair kategorilerde belirlenmiþ vicdan ve din özgürlükleri, düþüncelerini açýklama ve anlatým özgürlüðü baþta olmak üzere, demokratik hak ve hürriyetler demokrasinin ve demokratik toplumun gereði olarak yaþatýlmalý. Söz konusu sözleþmelerde tanýnan hak ve özgürlüklerin bir bütün olduðu ve “hiçbir mülâhaza” ile engellenemeyeceði ya da kýsýtlanamayacaðý deklare edilmeli… Ýnsan haklarý olmadan demokratik sivil anayasa olmaz…
Kara siteler MSB tahsisli ÝSTANBUL 13. AÐIR CEZA MAHKEMESÝNCE KABUL EDÝLEN ÝDDÝANAMEDE, KAMUOYUNU YÖNLENDÝRME AMAÇLI KURULAN ÝNTERNET SÝTELERÝNÝN MSB TARAFINDAN, GENELKURMAY BAÞKANLIÐININ ÝHTÝYACI ÝÇÝN TEDARÝK EDÝLDÝÐÝ ÝFADE EDÝLDÝ. ‘’KAMUOYUNU yönlendirme amaçlý internet siteleri kurulduðu’’ yönündeki iddialara iliþkin soruþturma kapsamýnda hazýrlanan ve Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, ‘’Ergenekon Terör Örgütü’’nün millete ve devlete yönelik hali hazýrda uyguladýðý veya uygulamayý planladýðý psikolojik harekat faaliyetlerinin ciddî boyutlarda olduðunun ortaya çýktýðý kaydedildi. Özel yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Cihan Kansýz tarafýndan hazýrlanan iddianamede, ‘’Ergenekon Terör Örgütü’’nün faaliyetlerini hayata geçirirken, kaos ve kargaþa ortamý oluþturarak gerek duyduðu zemini oluþturma yöntemini kullandýðý belirtildi. Söz konusu belgelerde yer alan bu bilgilerden de
hareketle, psikolojik harekatýn, hedef kitlenin düþünce ve davranýþlarýný istenen doðrultuda yönlendirmek amacýyla yürütülen her türlü faaliyet olduðunun anlaþýldýðý aktarýlan iddianamede, ‘’Propagandanýn psikolojik harekatýn en önemli yöntemlerinden olduðu, yalan, iftira ve sahte delilleri kullanan kara propagandanýn, bunlar arasýndaki en acýmasýz yöntem olduðu, kitle iletiþim araçlarýnýn propagandanýn olmazsa olmazý olduðu anlaþýlmaktadýr’’ denildi. Ýddianamede ayrýca þu ifadelere yer verildi: ‘’Söz konusu sitelerin kuruluþ amaçlarýnda belirtilen kurum tanýtýmý ve bilgilendirme gayeleri ile iþletilmedikleri, bilakis Ergenekon Silahlý Terör Örgütünün amaçlarý doðrultusunda kamuoyu oluþturmaya yönelik ya-
yýn yaptýklarý kanaatine varýlmýþtýr’’ 22 SANIÐA AÐIRLAÞTIRILMIÞ MÜEBBET HAPÝS CEZASI TALEBÝ Tümgeneral Hýfzý Çubuklu, eski 1. Ordu Komutaný Emekli Orgeneral Hasan Iðsýz ve Koramiral Mehmet Otuzbiroðlu’nun da aralarýnda bulunduðu 22 sanýðýn tamamý hakkýnda, ‘’Cebir ve þiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldýrmaya veya görevlerini yapmasýný kýsmen veya tamamen engellemeye teþebbüs etmek’’ suçundan aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet hapis cezasý talep edilen iddianamede, sanýk Taþdeler’in Genelkurmay Harekat Baþkaný olduðu 2007-2008 döneminde soruþturma konusu internet sitelerinin, Bilgi Destek Daire
Baþkanlýðý aracýlýðýyla þahsa baðlý olarak faaliyet yürüttüðü ve site içeriklerinin sanýk Taþdeler’in sorumlu olduðu süreci de kapsadýðý belirtildi. Ýddianamede, “Ýlgili kurumdan gelen cevabi yazý ile söz konusu internet sitelerinin yayýn yaptýklarý IP bloklarýnýn Milli Savunma Bakanlýðýna yönlendirilmiþ IP Bloklarý olduðu anlaþýlmýþtýr. Milli Savunma Bakanlýðýndan gelen 9 Nisan 2010 tarihli cevabi yazýda; TR.NET Ortadoðu Yazýlým Hizmetleri A.Þ’den 10 Mbps Metro Ethernet Ýnternet hizmetinin, 17 Ocak 2008 tarihli ve 29349 numaralý sözleþme ile 1325 sayýlý kanun uyarýnca TSK’nin tedarik makamý olarak MSB tarafýndan, Genelkurmay Baþkanlýðýnýn ihtiyacý için tedarik edildiðinin anlaþýldýðý belirtilmiþtir.’’ denildi. Ýstanbul/aa
Erdoðan: Bu anayasa ile devam edemeyiz BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, Türkiye’nin demokrasinin askýya alýndýðý bir dönemin olaðanüstü þartlarýnda hazýrlanan bir anayasa ile yoluna devam edemeyeceðini belirtti. Baþbakan Erdoðan, televizyonlardan yayýnlanan ‘’Ulusa Sesleniþ’’ konuþmasýnda, Türkiye olarak her alanda baþlatýlan deðiþim sürecini yeni dönemde devam ettirmek, daha ileri hedeflere ulaþmak için mesafe kat etmek durumunda olduðuna iþaret etti. Erdoðan konuþmasýný þöyle sürdürdü: ‘’Bu doðrultuda en büyük görevimizin bugünün ihtiyaçlarýna cevap veren, eksikliklerinden arýndýrýlmýþ, demokratik ve özgürlükçü yeni bir anayasa hazýrlamak olduðuna i-
Yargýtay kararýna tüketici protestosu TÜKETÝCÝ Haklarý Derneði üyeleri, Yargýtay 13. Hukuk Dairesini, yýllýk kart ücretlerine iliþkin kararlarýnýn tüketiciler aleyhine olduðu gerekçesiyle protesto etti. Kýzýlay’daki Yargýtay binasý önünde toplanan üyeler adýna açýklama yapan Dernek Baþkaný Turhan Çakar, Yargýtay 13. Hukuk Dairesinin yeni heyetinin Nisan 2011’den beri ‘’sözleþmede olsun ya da olmasýn bankalarýn istedikleri miktarda kart ücreti alabilecekleri, tüketicinin
bunu kabul etmemesi halinde kredi kartýnýn iptal edilebileceði’’ yönünde kararlar verdiðini belirtti. Bu kararlarýn ‘’eski heyetin kararýnýn zýttý’’ olduðunu iddia eden Çakar, bu kararlarýn bankalarý koruyucu, tüketicileri ezici nitelikte olduðunu söyledi. Yargýtay 13. Dairesinin son kararlarýn ‘’belirsizlik’’ oluþturduðunu savunan Çakar, ‘’Bu kararlarla tüketiciler büyük bir haksýzlýða ve soyguna maruz býrakýlmýþtýr’’ görüþünü önü sürdü. Ankara/aa
5
nanýyorum. Milletimizin de bizden bu yönde çok büyük beklentileri var. Türkiye, demokrasinin askýya alýndýðý bir dönemin olaðanüstü þartlarýnda hazýrlanan bir anayasa ile yoluna devam edemez. Siyasetten ekonomiye, adaletten özgürlüklere, sosyal devlet anlayýþýndan kültürel açýlýmlara kadar hemen her alanda büyük bir deðiþim yaþadýðýmýz böyle bir dönemde en büyük ihtiyacýmýz bu deðiþim ruhunu taþýyan ve milletimizin iradesini yansýtan sivil bir anayasa yapýlmalýdýr. Yeni anayasa hiç þüphe yok ki milletimizin deðiþim iradesi ve demokratik beklentileriyle uyumlu, Türkiye’nin ve dünyanýn gerçeklerini yansýtan gerçekçi bir anayasa olacak-
týr. Bu anayasa, geçmiþ dönemlerin demokratik ayýplarýndan arýndýrýlmýþ, dýþlayýcý deðil kapsayýcý, ötekileþtirici deðil kucaklayýcý, ayrýþtýrýcý deðil bütünleþtirici, baskýcý deðil özgürleþtirici bir anayasa olacaktýr. Bireyi ve onun haklarýný esas alan, milli birliðimizi ve ortak deðerlerimizi koruyan, toplumsal çeþitliliði zenginlik kabul eden, tek sesliliði deðil, çoðulculuðu öne çýkaran bir anayasa olacaktýr. Bu çerçevede siyasetçilerimizden aydýnlarýmýza, hukukçularýmýzdan sosyal bilimcilerimize, medyamýzdan sivil toplum örgütlerimize kadar her insanýmýz üzerine düþen sorumlulukla yeni anayasa hazýrlýklarýna katký saðlamalýdýr.’’ Ankara/aa
Þemdinli’de bir asker þehit oldu
HAKKARÝ’NÝN Þemdinli ilçesinde yol güvenliðini saðlayan askeri birliðe terör örgütü üyelerince açýlan ateþte, bir asker þehit oldu. Alýnan bilgiye göre, ilçeye 35 kilometre uzaklýktaki Beyyurdu köyü yakýnlarýnda yol güvenliði saðlayan askeri birliðe, terör örgütü PKK üyelerince gece geç saatlerde uzun namlulu silâhlarla ateþ açýldý. Ýlk ateþte bir asker þehit olurken, güvenlik güçlerinin anýnda karþýlýk vermesi üzerine teröristlerin gecenin karanlýðýndan yararlanarak kaçtýðý, bölgede hava destekli geniþ çaplý operasyon baþlatýldýðý bildirildi. Hakkari/aa
Cizre’de týrda silâh ele geçirildi
ÞIRNAK’IN Cizre ilçesinde bir týrda yapýlan aramada, 17 tabanca ele geçirildi. Alýnan bilgiye göre, bir ihbarý deðerlendiren Cizre Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliði ekipleri, Irak’tan geldiði belirtilen K.U. yönetimindeki plakasý açýklanmayan týrý, Silopi yolu üzerindeki Cizre Bölge Trafik Þube Müdürlüðü önünde durdurdu. Týrda yapýlan aramada, soðutucu ve dorse zeminine gizlenmiþ halde 17 tabanca ve bu tabancalara ait þarjör bulundu. Olayla ilgili olarak gözaltýna alýnan K.U. emniyetteki sorgusunun ardýndan sevk edildiði adli makamlarca tutuklandý. Cizre/aa
‘Balyoz’da 1 muvazzaf daha tutuklandý
‘’BALYOZ PLANI’ soruþturmasý kapsamýnda adliyeye sevk edilen 5 muvazzaf askerden biri tutuklandý. Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesine Merkez Komutanlýðýna ait sivil plakalý araçla getirilen 5 muvazzaf asker, ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasýný yürüten özel yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Hüseyin Ayar tarafýndan sorgulandý. Savcý Ayar, bir muvazzaf askeri tutuklanmasý istemiyle Ýstanbul Nöbetçi 12. Aðýr Ceza Mahkemesine gönderirken, diðer 4 kiþi serbest kaldý. Mahkemece tekrar sorgulanan muvazzaf asker tutuklandý. Ýstanbul/aa
Yetkin: Ýthal et politikasý iflas etti
TÜRKÝYE Ziraatçýlar Derneði Genel Baþkaný Ýbrahim Yetkin, Türkiye’de tüm önlemlere karþýn et fiyatlarýnýn hala istenilen yere getirilemediðini söyledi. Yetkin, düzenlediði basýn toplantýsýnda alýnan tedbirlere karþýn et fiyatlarýnýn istenilen bir yere getirilemediðini belirtti. Sadece et fiyatlarýný düþürmeye yönelik kýsa vadeli bir çözüm uðruna Türkiye’de bu iþin çýkmaz bir sokaða girdiðini belirten Yetkin, þunlarý kaydetti: ‘’Türkiye bana göre kalýcý, kronik bir þekilde et ithalatçýsý durumuna gitmektedir, hatta gitmiþtir. Eðer Türkiye’de bu uygulamayý 15 aydýr sürdürüp, 15 ayýn sonunda düþen gümrük vergilerini daha fazla düþürerek ithalatý cazip hale getiriyorsanýz bu politika iflas etmiþtir. 16 aydýr sürdürdüðünüz bir politikada baþarýlý olamamýþsanýz, bundan sonra da olmanýz mümkün deðildir.” Ankara/aa
AÇIKLAMA Son günlerde yazýlý ve görsel medyada bir öðrencinin projesinin TÜBÝTAK Ortaöðretim Öðrencileri Arasý Araþtýrma Projeleri Yarýþmasý’nda elenmiþ olmasýna dair haberlerle ilgili olarak bir açýklama yapýlmasýna gerek duyulmuþtur. Yapýlan haberlerde adý geçen öðrencinin baþvurusu Ýstanbul Avrupa bölgesine yapýlmýþ olup, projesi Yýldýz Teknik Üniversitesinde görevli öðretim üyelerinin yer aldýðý Jüri tarafýndan deðerlendirilmiþtir. Ayrýca ilgilinin itirazlarý üzerine Ankara Üniversitesinde görevli ve matematik alanýnda uzman bir bilim insanýndan da danýþman sýfatýyla görüþleri alýnmýþtýr. Gerek jüri gerekse de danýþman görüþlerinde projede bir makaleden kaynak göstermeksizin alýntý yapýldýðý belirtilmektedir. Diðer yandan, yine jüri raporunda proje özetinde bahsedilen çalýþmalar ile proje planý içinde araþtýrma konusu, hipotez geliþtirilmesi, süreçler baþlýklarý altýnda bahsedilen konularýn tutarlý olmadýðý; proje planýnda veri analizi baþlýðý altýnda yapýldýðý söylenen grafikler üzerinden problemler üretimine proje içinde rastlanmadýðý, bunun da proje özetini hazýrlayan kiþi ile proje planýný hazýrlayan kiþinin farklý olduðu izlenimi uyandýrdýðý belirtilmiþtir. Öte yandan jüri ve danýþman görüþleri, Ankara 15. Ýdare Mahkemesinde halen görülmekte olan dâvâya Kurumumuz tarafýndan verilen cevapla birlikte Mahkemeye sunulmuþ olup, dâvâya savunma yapýlmadýðý yönündeki ifadeler gerçeði yansýtmadýðý gibi Mahkemece iþlemin yürütmesinin durdurulmasýna yönelik bir karar da verilmemiþtir. Dâvâ süreci devam eden bir konuda daha fazla açýklama yapmanýn uygun olmayacaðý kanaatiyle kamuoyunun bilgisine saygýlarýmýzla sunarýz. TÜBÝTAK Ýletiþim Müdürlüðü
6
YURT HABER
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
HABERLER
Y
Ýlk teravih, ilk sahur RAMAZAN AYI BUGÜN KILINACAK ÝLK TERAVÝH NAMAZI VE GECE YARISINDAN SONRA KALKILACAK SAHURLA BAÞLAYACAK. ÝLK ÝFTAR ÝSE ANKARA’DA SAAT 20.12, ÝSTANBUL’DA 20.30, ÝZMÝR’DE ÝSE 20.32’DE YAPILACAK.
Çadýrkentte yaþayan Suriyeliler için Türkçe kursu açýldý.
Suriyeli misafirlere Türkçe eðitimi
ÜLKELERÝNDEKÝ olaylardan kaçarak Türkiye’ye sýðýnan Suriyeliler, geçici çadýrkentlerde düzenlenen biçki dikiþ, ebru ve Türkçe gibi kurslarda hem yaþadýklarýný unutuyor hem de meslek sahibi oluyor. Ülkelerindeki olaylardan kaçarak, ilk olarak 29 Nisan’da Hatay’ýn Yayladaðý ilçesi Güveççi köyü sýnýrýndaki tel örgüleri aþarak Türkiye’ye giriþ yapan Suriyelilerin 15 bine ulaþan sayýsý, dönüþlerle 7 bin civarýna düþtü. Suriyelilerin barýnma ve yiyecek gibi temel ihtiyaçlarýnýn yaný sýra yaþadýklarý olumsuz olaylarýn etkilerinden kurtulmalarý ve meslek sahibi olabilmeleri için de biçki dikiþ, ebru gibi kurslarda veriliyor. Özellikle genç kýzlarýn yoðun ilgi gösterdiði biçki dikiþ kurslarýnda Suriyeliler, ülkelerine döndükleri zaman kullanabilecekleri, bazýlarýnýn ise çeyizine koyacaklarý ürünleri hazýrlýyor. Çadýrkentlerde mesleki kurslarýn yaný sýra Suriyeli misafirlerin talebi üzerine de Türkçe kurslarý da açýldý. Geçen hafta Altýnözü ve Reyhanlý ilçelerindeki çadýrkentlerde Milli Eðitim Müdürlükleri tarafýndan açýlan kurslarda ilk etapta 60 civarýnda kiþiye 3 öðretmen eðitim verirken, yetkililer Türkçe öðrenmek isteyenlerin sayýsýnýn çok olmasý sebebiyle sýnýf ve öðretmen sayýsýnýn artýrýlacaðýný bildirdi. Yaþanan olaylardan en fazla etkilenen çocuklara ise geçici çadýrkentlerde özel bir ilgi gösteriliyor. Hatay/aa
Ýran yolcu otobüsü devrildi: 1 ölü, 37 kiþi yaralandý
BÝTLÝS’ÝN Adilcevaz ilçesinde Ýran yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 1 kiþi öldü, 37 kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre, henüz sürücüsünün adý belirlenemeyen 37 A 82110 plakalý Ýran yolcu otobüsü, Adilcevaz Erciþ karayolunun 35. kilometresindeki Aydýnlar beldesi yakýnlarýnda kontrolden çýkarak þarampole yuvarlandý. Kazada, yolculardan Cavat Pour, olay yerinde öldü. Otobüs sürücüsü ve 36 yolcu da yaralandý. Yaralýlar, Bitlis, Tatvan, Adilcevaz ve Erciþ Devlet Hastanelerinde tedavi altýna alýndý. Adilcevaz/aa
Rüzgâr gülü su sýkýntýsýný bitirecek
BURSA’NIN Yeniþehir ilçesine baðlý Akbýyýk Köyü’nde kurulan ancak ‘’50 KW altý rüzgâr gülleriyle üre tim yapýlamaz’’ yönetmeliði gereði atýl durumda kalan rüzgar gülü, yönetmelikte yapýlan deðiþiklik sayesinde 2,5 yýllýk bekleyiþin ardýndan üretim yapmaya baþlayacak. Akbýyýk Köyü Muhtarý Mustafa Çiçek, köyün elektriðinin rüzgar gülü ile karþýlanmasý fikrinin 2004 yýlýnda içme suyu þebekesinin elektriðinin kesilmesiyle ortaya çýktýðýný söyledi. Yapýlan araþtýrma ve çalýþmalardan sonra 210 bin liraya mal olan 50 KW elektrik üretebilen 7 metre yüksekliðinde kanat geniþliði 7,5 metre olan rüzgar gülünün 2009 Þubat ayýnda üretime hazýr hale geldiðini ifade eden Çiçek, ancak bu defa de ‘’Yenilenebilir Enerji Yönetmeliði’’ne takýldýðýný belirtti. O dönemdeki yönetmeliðe göre rüzgâr güllerinin en az 500 KW gücünde olmasý gerektiðini anlatan Çiçek, “Yönetmelik 2010 yýlýnda deðiþti. Artýk 2009 yýlýnda tamamlanan rüzgâr gülünün elektrik üretmesi için bir engel kalmadý’’ dedi. Çiçek, su sýkýntýsý nedeniyle köylerinden ciddî anlamda göç yaþandýðýný belirterek, þunlarý söyledi: ‘’Rüzgâr gülü çalýþtýktan sonra yer altýndan sondaj ile elektrik ücreti ödemeden su çýkarabileceðiz. Fazla üretilen elektrik UEDAÞ’a satýlacak, gelir köy muhtarlýða kalacaktýr. Ayrýca çýkarýlacak su sayesinde 2 ile 3 bin dönüm arazide sulu tarým yapýlacak. Bu, köyümüz için bulunmaz bir nimet.’’ Yeniþehir/aa
ÝSLAM aleminin kutsal ayý, 11 ayýn sultaný Ramazan, bugün kýlýnacak ilk teravih namazý ve gece yarýsýndan sonra kalkýlacak sahurla baþlayacak. Vatandaþlar 1 Aðustos’u oruçlu geçirecek. Ýlk iftar Ankara’da 20.12, Ýs tan bul’da 20.30, Ýz mir’de i se 20.32’de yapýlacak. Kur'ân-ý Kerim’in indirilmeye baþlanmasýndan dolayý en kut-
sal ay olarak da kabul edilen Ramazan’da Müslümanlar oruç tutmak için 1 Aðustos’ta sahura kalkacak ve günü oruçlu geçirecek. Müslümanlar için bin aydan hayýrlý olduðu kabul edilen Kadir Gecesi’ni de içinde barýndýran Ramazan ayýnda orucu en erken Hakkarililer, en geç de Çanakkaleliler açacak. Buna göre iftar Hak-
kari’de 19.23’de, Çanakkale’de 20.39’da yapýlacak. Ramazan’ýn ilk günü imsak vakti Ankara’da 03.56, Ýstanbul’da 04.06, Ýzmir’de ise 04.26 olacak. Ýftar ise Ankara’da 20.12, Ýstanbul’da 20.30, Ýzmir’de ise 20.32’de yapýlacak. Ýlk gün Ankaralýlar 16 saat 16 dakika, Ýstanbullular 16 saat 24 dakika, Ýz-
mirliler de 16 saat, 6 dakika oruç tutacak. Ýlk teravih namazý için ezan Ankara’da 21.48’de, Ýstanbul’da 22.09’da, Ýzmir’de ise 22.04’de okunacak. Kadir gecesi 26 Aðustos’a denk gelen Ramazan ayýnda 29 Aðustos Pazartesi son oruç tutulacak. 30 Aðus tos Sa lý gü nü i se Ra ma zan Bay ra mý baþlayacak. Ankara/aa
Fatih Camii kýsmen açýlacak
Camiler temizlendi
FATÝH Camisi imam hatibi Esat Þahin, ‘’Ramazan-ý Þerif’te caminin bir bölümünü ibadete açacaðýz. Ýmkânlar ölçüsünde avlumuzda da hasýr üzerinde namaz kýlacaðýz’’ dedi. Fatih Camisi’nin 1999 yýlýndaki Marmara Depremi’nde büyük hasar gördüðünü anlatan Þahin, þu an restorasyonda olan camideki çalýþmalarýn bir kaç aya kadar tamamlanacaðýný ifade etti. Ramazan ayýnda böyle büyük bir caminin restorasyon sebebi ile kapalý kalmasýný hoþ bulmadýðýný vurgulayan Þahin, ‘Ramazan-ý Þerif’te caminin bir bölümünü ibadete açacaðýz. Ýmkânlar ölçüsünde avlumuzda da hasýr üzerinde namaz kýlacaðýz’’ diye konuþtu. Þahin, Fatih Camisi’ndeki teravih namazlarýnýn enderun usulü ile kýlýnacaðýný ifade ederek, þöyle konuþtu: ‘’Bu usulde her dörtlüðü ayrý makamlarda icra ediyoruz. Müezzin arkadaþlarýmýz aralarda ilâhiler okuyor. Çeþitli makam geçiþleri oluyor ve bu þekilde Ramazan-ý Þerif’i coþku ile yaþýyoruz.’’ Kadýnlar için þadýrvan çevresini hazýrladýklarýný ifade eden Þahin, sýcaktan bunalan vatandaþlarý rahatlatmak için dernekler ve vakýflarýn destekleriyle su ve þerbet daðýtacaklarýný vurgulayarak, ‘’Vatandaþlar daha fazlasý için gelsinler, Fatih Camisi’ndeki sürprizleri Muhterem görsünler’’ diye ko nuþ tu. Rahmi ve Emine Ulu Ýstanbul/aa
RAMAZAN ayýna girerken Baðcýlar Belediyesi ilçedeki bütün camilerin bakým ve temizliðini yaptý. Bu ak þam kýlýnacak teravi namazýna bütün ca mi ler ha zýr ha le ge ti ril di. Baðcýlar’da bir Ramazan geleneðinin oluþtuðunu ifade eden Baðcýlar Belediye Baþkaný Lokman Çaðýrýcý, “Camilerimizi rutin olarak temizliyoruz ancak Ramazan öncesi cami lerimizin temizlenerek Ramazan’a hazýr hale getirilmesi de önemli çalýþmalarýmýzdan biri” dedi. “Amacý mýz Bað cý lar hal ký nýn bir Ra ma zan’ý daha huzur içinde geçirmesini saðlamak” diyen Çaðýrýcý, bu kapsamda ilçede bulunan bütün camilerin temizliðinin belediye ekipleri tarafýndan gerçekleþtirildiðini söyledi. Ýstanbul/Yeni Asya
TEBRÝK
aðabeyimiz ve ablamýzýn kýzý
T. C. KARTAL 5. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (Menkulün Açýk Artýrma ÝLANI) 2011/955 TAL. Bir borçtan dolayý hacizli bulunan ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 10/08/2011 saat 12:15-12:25 arasýnda Çavuþoðlu Mah. Site Sk. No: 4 Kartal/ÝST. adresinde yapýlacak ve o günü kýymetinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 15/08/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda 2. artýrma yapýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malin tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnacak KDV damga resmi ve tellaliyenin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasiyle Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (Ýhaleye katýlacaklardan tahmin edilen kýymetin %20'si kadar teminat alýnacaktýr.) 19/07/2011 Lira Adet Malýn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 15.000,00 1 Adet 34 VBA 02 plakalý beyaz renkli Hyundai GLS Model araba anahtar ve ruhsatý yok, sað arka ve ön lastikler inik, muhtelif çizikler mevcuz (2005 Model) www.bik.gov.tr B: 49386
Vesilenur ile Süleyman Kurnaz'ýn
Selimiye Meydaný’nda 750 kiþilik iftar çadýrý kuruldu EDÝRNE Selimiye meydanýnda 750 kiþinin iftarýný açabileceði çadýr kuruldu. Valilik Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý öncülüðünde kurulan çadýrda verilecek iftar yemeðine ilde faaliyet gösteren çeþitli kamu kurum ve kuruluþlarý ile vatandaþlar destek veriyor. Edirne Valisi Gökhan Sözer, çadýrdaki ilk iftarý vatandaþlarla birlikte açacak.
TEBRÝK
TEBRÝK
Deðerli kardeþlerimiz
Deðerli kardeþlerimiz
Hüseyin Ýnan ile Eda
Murat Said Kösebaþkan ile Esra
Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, Cenâb-ý Allah'tan iki cihan saadeti dileriz.
Erzurum Yeni Asya Okuyucularý
Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, Cenâb-ý Allah'tan iki cihan saadeti dileriz.
Erzurum Yeni Asya Okuyucularý
izdivaçlarýný tebrik eder, Allah'tan iki cihanda saadetler dileriz.
Dr. Mustafa Dilek Yavuz KONYA
TEBRÝK Deðerli kardeþlerimiz
T. C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ESAS NO: 2011/162 KARAR NO: 2011/514 Mahkememizden verilen 13.07.2011 günlü 2011/162 E., 2011/514 K. sayýlý ilamý ile MAÞALLAH DEMÝR in MAÞALLAH olan adý NAZLI olarak düzeltilmiþtir. 29.07.2011 ilan olunur. www.bik.gov.tr B: 49556
Süleyman Kurnaz ile Vesilenur Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder, Cenâb-ý Allah'tan iki cihan saadeti dileriz.
Erzurum Yeni Asya Okuyucularý
TAZÝYE
Muhterem kardeþlerimiz Hakan Gültekin'in kardeþi, Ýbrahim Ömer Reisoðlu ve Erol Kaydým'ýn kayýnbiraderi, hayatýný Nur'u Kur-ân hizmetine adamýþ, muhterem kardeþimiz,
Seyfettin Gültekin'in vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hâk' tan rahmet ve maðfiret, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Çubuk Yeni Asya Okuyucularý
DÜNYA
Y
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
7
“Zaman, Kudüs’ün aleyhine Ýlerliyor” ULUSLARARASI Kudüs Müessesesi Basýn ve Enformasyon Ýdaresi, iþgal altýndaki Kudüs þehriyle ilgili ikinci raporunu yayýnladý. Raporun, 2011 yýlýnýn ikinci çeyreðini kapsadýðý bildirildi. Raporda çeþitli güçlerin Kudüs’e bakýþýnda herhangi bir deðiþiklik olmadýðý ifade edilirken, üç aylýk dönemde Kudüs’te yaþanan geliþmelere ýþýk tutuldu. Siyonist iþgal yönetiminin Kudüs’ü tamamen Yahudileþtirme faaliyetini sürdürdüðü ve Kudüs’ü, iþgal devletinin baþþehri gibi sunmaya devam ettiði belirtilen raporda, Arap ve Ýslâm ülkeleriyle uluslar arasý kamuoyunun iþgal rejiminin Kudüs’teki ihlalleri karþýsýnda sessiz kalmasý eleþtirildi. Raporun birinci bölümünde Kudüs’ü kültürel ve dini açýdan Yahudileþtirmek için yürütülen faaliyetlere deðinilerek, iþgal yönetiminin Mescid-i Aksa’nýn çevresinde ve altýnda inþa ettiði onlarca sözde tarihi mekâna ek olarak son dönemde Mescid-i Aksa’ya bitiþik yeni bir tarihi Yahudi mezarý aç-
Kuraklýk ve beraberinde getirdiði açlýk Somali'de 11 milyon kiþiyi etkiliyor. Bunlarýn 2,2 milyonu ise yardým kuruluþlarýnýn giremediði çatýþma bölgelerinde bulunuyor. FOTOÐRAF:
Somali yardým bekliyor SOMALÝ DEVLET BAÞKANI ÞEYH ÞERÝF AHMET, ÜLKEDEKÝ KURAKLIKTAN ÖTÜRÜ ACÝL YARDIM ÇAÐRISI YAPTI. KURAKLIKTAN ötürü hükümetin kurduðu sýðýnma kamplarýnda çok sayýda kiþinin yaþadýðýný belirten Somali Devlet Baþkaný Þeyh Þerif Ahmed, yaptýðý açýklamada, ülkenin imkânlarýyla sýðýnmacýlarýn ihtiyaçlarýna yetiþemediklerini belirtti. Somali ordusunun, silahlý El Þabab örgütüyle mücadelesinden zaferle çýkacaðýný belirten Ahmed, “yakýnda onlarý yenilgiye uðratacaðýz” diye konuþtu. Hükümet sözcüsü Abdirahman Ömer Osman da açýklamasýnda, yardým kuruluþlarýnýn ülkelerindeki açlýk karþýsýndan “çok yavaþ davrandýklarýný”, krizin, BM’nin yaptýðý açýklamalarýnda dile getirdiðinden çok daha þiddetli olduðunu ifade etti. Sözcü, sýðýnma kamplarýnda, kýzamýk da dahil olmak üzere çeþitli hastalýklarýn da yayýlmakta olduðunu belirtti. Sözcü, “Somali’de kýtlýk çok hýzlý hareket edilmesini gerektiriyor çünkü Somalili çocuklar her gün, yardým olmadýðý için ölüyor. Uluslararasý toplumdan, sýkýntý içindeki insanlarýmýza yönelik yardýmlarýný arttýrmalarýný istiyoruz” dedi.
BÝR YANDA AÇLIK BÝR YANDA ÇATIÞMALAR ÜLKEDEKÝ açlýk 11 milyon kiþiyi etkiliyor. Bunlardan 2,2 milyonu, El Þabab örgütünün kontrolündeki orta ve güney bölgelerde yaþýyor. Bu bölgelere yardým kuruluþlarý giremiyor ve çok sayýda insan hükümetin sýðýnma kamp larýna ulaþmaya çalýþýyor. Öte yandan, baþþehir Mogadiþu’da Afrika Birliði barýþ güçleriyle El Þabab arasýnda Perþembe gününden beri çatýþmalar oluyor. AB güçleri þehrin doðusunda ilerleme kaydettikten sonra, El Þabab’ýn kontrolünde bulunan ve ateþ mevzisi olarak kullandýðý stadyuma yöneldi. Taraflar arasýnda önceki gün karþýlýklý top ateþi oldu. El Þabab güçlerinin onbinlerce kiþinin yaþadýðý sýðýnma kamplarýna saldýrmasýndan endiþe ediliyor. Mogadiþu / aa
Breivik, iki saldýrý daha planlýyormuþ
NORVEÇ'TE gerçekleþtirdiði kanlý saldýrýlarla onlarca kiþinin ölümüne sebep olan Anders Behring Breivik’in baþþehir Oslo’daki patlama ve Ütoya adasýndaki saldýrýya ilâve olarak iki farklý adrese daha saldýrý planladýðý öðrenildi. Söz konusu adreslerin; Norveç Kraliyet Sarayý ve Ýþçi Partisi’nin Oslo’daki merkez ofisi olduðu belirtiliyor. Ýkinci sorgusu yapýlan Anders Behring Breivik’in yeni itiraflarda bulunduðu belirtiliyor. 22 Temmuz’da Oslo’da gerçekleþen patlamalardan hasar gören binalardan biri olan VG gazetesinin haberine göre Breivik iki ilave saldýrý daha planlýyordu. Habere göre Breivik karþýlaþtýðý bazý lojistik problemler sebebiyle bu saldýrýlarý gerçekleþtirememiþ. Breivik’in avukatý Geir Lippestad, Breivik’in yeni saldýrýlar planladýðýný doðruladý. Kopenhag / cihan
týðý ifade edildi. Raporun ikinci bölümünde ise Kudüs’ün demografik yapýsýný deðiþtirmek için yapýlan faali yetlere iþaret edilerek, Siyonist Baþbakan Benyamin Netanyahu’nun ABD’nden saðladýðý mali yardýmla Yahudi yerleþim birimi inþasýna hýz verildiði kaydedildi. Filistinlileri siyasi düzeyde Kudüs’ü ihmal etmekten sakýndýran rapor, Kahire’de imzalanan ulusal uzlaþý anlaþmasýnýn henüz hiçbir þekilde Kudüs þehrine yansýmadýðýna dikkat çekti. Kudüs’ten uzaklaþtýrýlmak istenen milletvekilleriyle Kudüs eski bakanýnýn çektiði sýkýntýlara da yer verilen raporda, þehirden sürgün edilme tehdidiyle karþý karþýya olan milletvekillerinin sorunlarýyla ciddî olarak ilgilenilmediði belirtildi. Zamanýn Kudüs’ ün aleyhine iþlediðine iþaret edilen raporda, beklemeyle ve kýnamayla geçirilen her dakikada Siyo nist iþgal yönetiminin kentin Yahudileþtirilmesi için yeni bir adým attýðý ifade edildi. (Filistininsesi.com)
Yemen’deki çatýþmalarda 21 kiþi öldü
Ermeni cephesinde bir Azeri subay öldü
YEMEN’DE çýkan çatýþmalarda 21 kiþi öldü. Aþiret yetkililerinin verdiði bilgiye göre, ülkenin güneyinde Zinjibar yakýnlarýnda Yemen ordusu ile militanlar arasýnda çýkan çatýþmada, biri albay olmak üzere 6 Yemen askeri ile 7 militan öldü. Ayrýca, ordunun topçu ateþi sýrasýnda yanlýþlýkla 8 hükümet yanlýsý aþiret üyesi hayatýný kaybetti. Yerel yetkili, Zinjibar’ýn da yer aldýðý Abyan bölgesinde militanlarýn birçok yeri kontrol ettiðini, söz konusu bölgenin doðusunda, denizden günde 3 milyon varil petrolün taþýndýðý uluslar arasý petrol taþýmacýlýk hattýnýn geçtiðini ifade etti. Aden / aa
AZERÝ-ERMENÝ cephe hattýn da meydana gelen ateþkes ihlalinde 1 Azeri subayýn öldüðü bildirildi. Azerbaycan Savunma Bakanlýðý Basýn Sözcülüðünden yapýlan açýklamada, ateþkes ihlalinin Ermeni iþgali altýnda bulunan Aðdam bölgesi Yusifcanlý köyü istikametinde meydana geldiði ifade edildi. Açýklamada, Ermeni askerlerin ateþkes ihlalini bozmalarý sonucu Elþan Hasanali (23) adlý Azeri subayýn öldüðü belirtildi. Ermeni askerler, daha önce de cephe hattý nýn Gazah bölgesinde yaptýklarý ateþkes ihlalinde 1 Azeri kadýný yaralamýþtý. Bakü / aa
Arap rejimlerinde gösteriler artabilir
YÖNETÝM karþýtý protestolarýn sürdüðü bazý Arap ülkelerinde Ramazan endiþesi yaþanýyor. Bu yýl Arap Baharý olarak da adlandýrýlan ayaklanmalarýn sürdüðü bir döneme denk gelen Ramazan ayýnda ayaklanmalarýn þiddetlenebileceði be lirtiliyor. Uzmanlara göre Cuma namazý gibi toplu kýlýnan Teravih namazý sonrasý gösteriler düzenlenebilir. Özellikle Ramazan’ýn son 10 gününde de gösterilerin artabileceði belirtiliyor. Katar merkezli Ýslamonline sitesinin yöneticisi Abdullah El Amadi, “Tarih boyunca Ramazan hep devrimlerin ve zaferlerin ayý olmuþtur” diye konuþuyor. Amadi, Ramazan ayýnýn Arap gençlerini adaletsizliðe ve diktatörlere karþý baþlattýklarý ayaklanmalarýný nihayete erdirme konusunda teþvik edeceðini düþünüyor. Katarlý gazeteci, özellikle Ramazan ayýnýn “en mübarek dönemi” olan son 10 gününde ayaklanmalarda bir artýþ yaþanabileceðini belirtiyor. Doha / cihan
Kosova Baþbakaný: Kuzey sýnýrlarý kontrol altýnda
KOSOVA'NIN kuzey kesiminde çýkan olaylarýn ardýndan Sýrbistan’la Yarina ve Býrnyak sýnýr geçitlerinde denetimi ele alan Kosova Barýþ Gücü’ne (KFOR) tepki olarak Sýrplar KFOR askerlerinin hareketlerini engellemek amacýyla yollara barikatlar kurdu. KFOR, Yarina ve Býrnyak sýnýr geçitlerinde durumun sakin, fakat güvenli ve istikrarlý olmadýðýný duyurdu. Diðer taraftan, Yari na sýnýr geçidindeki barikatlarýn KFOR bünyesindeki Amerikan askerleri tarafýnda kaldýrýldýðý, ancak bu sýnýr geçidinin hâlâ kapalý olduðu açýklandý. Bu arada, KFOR Komutan Yardýmcýsý General Mark Seron, Sýrbistan’ýn Niþ þehrinde Sýrbistan Genelkurmay Baþkan Yardýmcýsý Milan Bjelica ile Kosova’daki son durumu deðerlendirdi. KFOR’un ilgili açýklamasýnda, KFOR Komutan Yardýmcýsý General Seron’un, KFOR’un kendine düþen görevi yerine getirmekte kararlý olduðunu, Kosova ile idari sýnýr boyu istikrarýn saðlanmasýnda Sýrbistan Ordusu ve KFOR’un iþbirliðinin önemini vurguladýðý kaydedildi. Kosova Baþbakaný Haþim Taçi ise, kuzey sýnýrlarýnýn yüzde yüz kontrol altýnda olduðunu ve 12 yýldan sonra ülkenin bu kesiminde kaçakçýlýk ve organize suçun tamamen önlendiðini söyledi. Priþtine / aa
Geçen seneki sellerde, ülkenin 5'te 1'i sular altýnda kalmýþtý. FOTOÐRAF:
Pakistan halký, büyük fedâkarlýk gösterdi BÝRLEÞMÝÞ Milletler (BM) Pakistan Özel Temsilcisi Büyükelçi Rauf Engin Soysal, BM’nin geçen sene sel felaketinden sonra uluslar arasý topluma yaptýðý 1,9 milyar dolarlýk yardým çaðrýsýnýn þimdiye kadar yüzde 70 kadarýnýn karþýlandýðýný, erken yapýlandýrma sürecinin tamamlanmasý için 600 milyon dolara daha ihtiyaç duyulduðunu söyledi. Sel felâketinin birinci yýlýný deðerlendiren Soysal, uluslar arasý topluma selzedeler için mali yardýmlarýn devam etmesi çaðrýsýný yeniledi. BM’nin geçen yýl tarihinin en büyük yardým çaðrýsýný Pakistan’daki tabiî felâket için yaptýðýný belirten Soysal, sel felâketinin üzerinden geçen bir yýlda uluslar arasý toplumun 1,3 milyar dolar tutarýndaki yardýmý Pakistan’a ulaþtýrdýðýný kaydetti. Soysal, sellerde 20 milyona yakýn insanýn doðrudan etkilendiðini hatýrlattý. 14 milyon kiþinin acil yardýma ihtiyacý olduðunu ve 1980 kiþinin hayatýný kaybettiðini belirten Soysal, acil yardým döneminin Nisan ayýnda sona erdiðini, erken yapýlandýrma sürecinin tamamlanmasý ve hayatýn normale dönmesi için 600 milyon dolara daha ihtiyaç olduðunu vurguladý.
BM Pakistan Özel Temsilcisi Büyükelçi Rauf Engin Soysal
AFETZEDELERÝN YÜZDE 98’Ý KÖYLERÝNE DÖNDÜ Pakistan Ulusal Afet ve Yönetim Kurumu (NDMA) Baþkaný Zafer Ýkbal Kadir de, sellerde evini kaybederek kamplara yerleþtirilen maðdurlarýn yüzde 98’inin köylerine döndüðünü, hayatýn yavaþ yavaþ normalleþmesi için köylerine dö nen selzedelere nakdi yardýmýn yapýldýðýný söyledi. Kadir, kamu binalarýnýn yüzde 60’ýna yakýnýnýn sel lerde hasar gördüðünü, birçoðunun onarýmýnýn tamamlanýrken, bazý binalarda çalýþmalarýn devam ettiðini belirtti. Ýslamabad / aa
8
ahmed@ahmedozdemir.com
Aðustos ayýnda vefat eden Nur Talebeleri ediüzzaman Said Nursî’nin mümtaz talebelerinden Ahmet Hamdi (Okur), Abdülkadir Ceylan (Çalýþkan), Þamlý Hafýz Tevfik (Göksu), Çaycý Emin (Çayýrlý) ve Ahmet Hüsrev (Altýnbaþak) Aðustos ayýnda vefat ettiler. Ahmet Hamdi Okur: “Çil Müftü” olarak anýlan Antalya müftüsü Ahmet Hamdi Okur, kurban bayramýna rastlayan 20 Aðustos 1953 günü vefat etti. Çil Müftü, Bediüzzaman ile sýrf selâmlaþtýðý için, 1935 yýlýnda Eskiþehir Mahkemesine sevk edilerek hapse atýlmýþtý. Hayli cüsseli ve pehlivan yapýlý olan müftü efendinin bileklerine uygun kelepçe bulunamýyordu. Hangisini vursalar dar geliyor, bileðini kavrayamýyordu. Sonunda Çil Müftünün ellerini çamaþýr ipiyle baðlamýþlardý. Milli Mücadele yýllarýnda pek çok hizmetlerde bulunmuþ ve padiþah tarafýndan da bir fermanla taltif edilmiþ olan Müftü Efendi, bileklerine kelepçe vuranlara þöyle sesleniyordu: “Bu eller, bu devlete çok hizmet etti; þimdi biraz da kelepçesini vurun.” Ceylân Çalýþkan: 1929 yýlýnda, Emirdað’da dünyaya geldi. Babasý, Üstad Bediüzzaman’ýn “Çalýþkanlar Hanedaný” olarak yâdettiði ailenin bir üyesi olan Mehmed Çalýþkan idi. 1944'ün yaz sonlarýnda Emirdað’a gelen Bediüzzaman’a bütün Çalýþkan ailesi yardým ve hizmete koþmuþtu. Ceylan Çalýþkan küçük yaþta Bediüzzaman’a hem mânevî bir evlat, hem de talebe oldu. 1948 yýlýnda Afyon Hapsine girenler arasýndaydý. Lâhikalarda adý geçen Ceylân Çalýþkan hakkýnda Bediüzzaman’ýn övgü dolu sözleri yer alýr. “Ceylân kabiliyetli bir genç. Dünya iþini de yapar, âhiret iþini de. Fakat onu dünyaya vermeyeceðim” diyen Bediüzzaman bir gün ona, “Ceylân, senin hayatýn uhrevîdir. Eðer dünyevî olsa pek azdýr!” demiþti. Çok küçük yaþlardan itibaren Üstad Bediüzzaman’ýn hizmetinde bulunmasýndan dolayý, onunla pek çok latifelerde bulunduðu anlatýlýr. Ceylân Çalýþkan 22 Aðustos 1963 tarihinde henüz 34 yaþýndayken, Ýstanbul’da bir trafik kazasý sonucu vefat etti. Þamlý Hafýz Tevfik: 1889’da Ýstanbul’da dünyaya geldi. Subay olan babasý Veli Bey ile birlikte Þam’da yirmi yýl kalmasýndan dolayý kendisine “Þamlý Hafýz Tevfik” denilmiþtir. Þam’da bulunduðu yýllarda babasý ile Bediüzzaman’ýn Emeviye Camiinde verdiði Hutbe-i Þâmiye’yi dinlerken babasý Bediüzzaman’ý göstererek “Bu zat meþhur bir zattýr. Ona iyi bak, ileride bu zata hizmet edeceksin” dediði rivayet edilir. Âlim ve ehl-i kalb olan babasýnýn bu sözü yýllar sonra gerçekleþti ve Þamlý Hafýz Tevfik, Bediüzzaman’ýn Barla’ya sürgün edildiði yýllarda ona talebe ve kâtip oldu. Güzel hattýyla Nur Risalelerini yazdý ve “Nur’un Birinci Kâtibi” ünvanýný aldý. Barla’da, Çeþnigir Paþa Camiinde ömrünün sonuna kadar imam-hatiplik vazifesi yaptý. Burada çok sayýda Barlalýya Kur’ân-ý Kerim okuttu; pek çok hâfýz yetiþtirdi. Þamlý Hâfýz Tevfik, Barla’da hem Üstada kâtiplik, hem cami imam-hatipliði, hem de Kur’ân-ý Kerim tilaveti öðretmenliðini aksatmadan sürdürdü ve Barlalýlarýn gönlünde taht kurdu. Üstadýn Barlaya ikinci geliþinde onu karþýlayanlar arasýndaydý. Üstadla beraber iken sayýlamayacak kadar tevafuk ve kerametle karþýlaþtýðýný söyler. 5 Aðustos 1965 tarihinde vefat eden Þamlý Hafýz Tevfik’in kabri Barla’dadýr. Çaycý Emin: Þark aþiret beylerindendir. Aslen Vanlý olan Emin Bey, Doðu Anadolu bölgesinden sürgün olarak Kastamonu’ya gönderildi. Nasrullah Camiinin þadýrvanýnda çay ocaðý iþlettiðinden dolayý “Çaycý” lakabýyla tanýnýr. Soyadý kanunu çýktýktan sonra Çayýrlý soyadýný almýþtýr. Emin Bey Kastamonu’da iken, Üstad Bediüzzaman’ý Kastamonu’da Çarþý Polis Karakoluna getirmiþlerdi. Emin Bey, Bediüzzaman’ý cami þadýrvanýna su almaya geldiðinde tanýdý. Ýlk görüþmesinde Bediüzzaman’ýn “Beni takip ediyorlar, bana yaklaþma, sana zararým dokunur” ikazýyla fazla konuþamayan Emin Bey daha sonra Bediüzzaman’ýn Çarþý Polis Karakolunda kaldýðýný öðrendi ve çeþitli vesilelerle görüþmeyi baþardý. Küçük bir alýþveriþle baþlayan hizmeti, ömrünün sonuna kadar devam etti. Van’daki ismi Yemen Beydi. Üstad Bediüzzaman, onun ismini Emin Bey olarak deðiþtirdi. Risale-i Nur talebeleri arasýndaki ismi ise Çaycý Emin’di. Emin Bey, Kastamonu’da uzun süre Bediüzzaman’a hizmet etti. 1943’de Denizli Hapishanesinde dokuz ay mevkuf kaldý. 18 Aðustos 1967 yýlýnda Van’da bir trafik kazasýnda yanarak þehit oldu. Ahmet Hüsrev Altýnbaþak: Isparta kahramanlarýndan olan Hüsrev, 1899 yýlýnda Isparta’da doðdu. Birçok insan gibi, kendisi de eðitimini tamamlayamadan I. Dünya Savaþýna katýldý. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda Yunanlýlara karþý Batý Cephesi’nde bulundu ve düþmana karþý savaþtý. Hüsrev 1931 yýlýnda Bediüzzaman’la tanýþtýktan sonra mesaisinin büyük bir kýsmýný iman ve Kur’ân hizmetine adadý. Çok kýt imkânlar içinde yazýlmaya baþlanan Risâle-i Nurlarýn el yazýlarýyla çoðaltýlarak ülkenin muhtelif beldelerine gönderilmesi ve insanlara ulaþtýrýlmasý, dönemin en büyük görev ve hizmetlerinden biri idi. Hem okuma yazma bilen son derece az olduðu gibi, hem de bu iþe kendini vakfeden insanlar büyük bir baský ve hapsi de göðüslemek zorunda kalmaktaydýlar. Bu yazma iþinde büyük bir hizmeti ifa edenlerden birisi de kuþkusuz Hüsrev oldu. Hüsrev’in ifa ettiði en büyük hizmetlerden bir tanesi de tevafuklu Kur’ân-ý Kerim’i yazmasý oldu. Bediüzzaman’ýn isteði doðrultusunda, ayný zamanda tarifleri ve yol göstermesiyle Kur’ân-ý Kerim’i yazmaya baþladý. Zaten var olan ve o zamana kadar açýk bir þekilde bilinmeyen tevafuklarýn ortaya çýkarýlmasýna vesile oldu. Onun bu hizmetinden sonra tevafuklu Kur’ân-ý Kerim insanlarýn istifadesine sunuldu. O günden itibaren insanlarýn Kur’ân’ý okumadan kaynaklanan huzur ve saadetleri bir kat daha arttý. Dikkatlerin Kur’ân’dan baþka taraflara kaydýrýlmaya çalýþýlan bir dönemde, bu hizmetin ifa edilmesi büyük hayýrlara vesile oldu. Risâle-i Nurun elle yazýlýp çoðaltýldýðý ilk dönemde Hüsrev’in çok büyük hizmeti oldu. Hattýnýn güzel olmasýnýn da etkisiyle Nurun önemli kâtipleri arasýnda yer aldý. Bu hizmete atýldýktan ve yaptýðý iþlerden dolayý Bediüzzaman’ýn övgü ve iltifatlarýna mazhar oldu. Bediüzzaman’la birlikte talebeleri de büyük sýkýntýlar çekmekte ve baskýlara maruz kalmaktaydýlar. Hüsrev de bunlardan nasibini aldý. Sýrasýyla Eskiþehir (1935), Denizli (1944), Afyon (1948), Isparta (1960), Eskiþehir (1971)’de tutuklama ve muhakemelere maruz kaldý. Bursa, Bergama, Ýzmir ve Buca cezaevlerinde yedi yýl hapis yattý. Ýman ve Kur’ân hizmetiyle devam eden dünya hayatý 27 Aðustos 1977 yýlý Ramazan ayýnda Ýstanbul’da nihayet buldu. Kendisi tarafýndan kurulan Hayrat Vakfý, geride býrakmýþ olduðu tevafuklu Kur’ân-ý Kerim’i neþretmeye ve bu güzel hizmeti insanlarýmýzýn hizmetine sunmaya devam etmektedir. Nurun kahraman talebelerinden Ahmet Hamdi Okur, Ceylan Çalýþkan, Þamlý Hafýz Tevfik, Çaycý Emin ve Hüsrev Altýnbaþak’ý vefat yýldönümlerinde rahmetle anýyoruz.
B
MEDYA POLÝTÝK
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
Y
Komuta kademesinin istifasý: Kriz mi, normalleþme mi? GENELKURMAY Baþkaný ve diðer kuvvet komutanlarýnýn YAÞ öncesinde istifa etmelerinin Türk siyasetinde yeni bir krizin habercisi mi olduðu, yoksa demokratikleþme sürecinin bir parçasý olarak mý görülebileceði konusunun anlaþýlmasýnda karþýlaþtýrmalý bir bakýþ açýsý faydalý olacaktýr. Demokrasinin yerleþtiði Batýlý ülkelerde bu tarz istifa ve görevden almalar sivil-asker iliþkilerinin doðal bir parçasýdýr. Cumhuriyet’in kuruluþundan bu yana Türkiye “çaðdaþ medeniyetler seviyesine çýkmayý” hedeflemiþtir. Buna raðmen laiklik, demokrasi ve sivil-asker iliþkileri gibi konularda mukayeseli analizler karþýsýnda, Türkiye’nin kendine has özellikleri olduðu ve bu yüzden Avrupa ülkeleri ve ABD ile karþýlaþtýrýlamayacaðý iddia edilebilmektedir. Bu konularýn hiçbirinde Türkiye biricik (“nev-i þahsýna münhasýr”) deðildir ve özellikle de Batýlýlaþma gibi bir hedefi olduðuna göre sivil-asker iliþkileri dâhil her konuda Batý ülkeleri ile karþýlaþtýrýlmasýnda fayda vardýr. Türkiye’de yapýlan anketlerde ordunun en güvenilir kurum çýkmasý, Batýlýlardan farklý olarak, Türklerin bir “ordu millet” olduðunu göstermez. Zira dünyanýn Batýlýlar dâhil hemen her ülkesinde ordu en güvenilir kurumdur. Mesela ABD’de orduya güven oraný Kongre’ye güvenin yaklaþýk iki katýna çýkabilmektedir. 11 Eylül saldýrýlarý
sonrasýnda orduya güven duyan Amerikalýlarýn oraný yüzde 82’ye yükselmiþtir. Türkiye’de de bu oran yüksek ama deðiþkendir. Son yýllarda darbe planlarý ve diðer bazý skandallarýn açýða çýkmasý sonucunda, Türkiye’de orduya güven kimi anketlerde yüzde 63’e kadar düþmüþtür. Türkiye’de sivilasker iliþkilerinin tartýþýldýðý þu günlerde NATO’daki lider rolüyle Türk ordusu üzerinde 1950’lerden beri büyük etkiye sahip bulunan ABD örneðinin incelenmesinde fayda vardýr. Türkiye’de devlet protokolünde genelkurmay baþkaný dördüncü sýrada (cumhurbaþkaný, meclis baþkaný ve baþbakanýn ardýndan) yer almaktadýr. ABD’de ise genelkurmay baþkaný protokolde ilk 600-700 kiþi arasýnda bile yer almaz; yüz senatör, dört yüz otuz beþ Temsilciler Meclisi üyesi, elli vali ile birçok diðer siyasetçi, bürokrat ve yargý mensubundan sonra gelir. ABD’deki bu durum silahlý kuvvetlerin sivillerin kontrolünde olmasýnýn bir sonucudur. Hiyerarþik olarak silahlý kuvvetlerin üç ana bölümü olan kara, deniz ve hava kuvvetlerinin komutanlarý, baþkan tarafýndan atanan birer sivil politikacý olan üç bakana baðlýdýrlar. Bu üç bakanýn üstünde de gene baþkan tarafýndan atanan savunma bakaný yer alýr. Genelkurmay baþkaný sadece koordinatör bir role sahiptir ve savaþ ve benzeri durumlarda kara
‘‘
Demokrasinin yerleþtiði Batýlý ülkelerde bu tarz istifa ve görevden almalar sivil-asker iliþkilerinin doðal bir parçasýdýr.
kuvvetleri, donanma ve hava kuvvetleri bakanlarýný by-pass ederek, savunma bakaný ile direk muhatap olabilir. Kýsacasý, ABD’de silahlý kuvvetler üzerindeki sivil kontrol, genelkurmay baþkanlýðýnýn savunma bakanýna baðlý olmasýndan çok daha derindir. ABD’de jandarma veya kýr polisi rolünü üstlenmiþ olan üç bin civarýnda þerif ofisi bulunmaktadýr. Bu ofislerin baþkaný olan þerifler, halk tarafýndan direk oylama ile seçilmektedirler. Bu yönleri ile þerifler, adalet bakaný tarafýndan atanan federal polis þeflerinden ve belediye baþkanlarý tarafýndan atanan þehir polis þeflerinden farklýdýrlar. Türkiye’de ise býrakýn halk tarafýndan seçilmeyi, jandarma genel, il ve ilçe komutanlarý askeri hiyerarþi tarafýndan, hükümetin bile fiili kontrolü dýþýnda atanmaktadýrlar. Ayrýca, ABD’de, Türkiye’deki gibi Askeri
Yargýtay veya Askeri Ýdare Mahkemesi bulunmaz. Tamamen sivillerden müteþekkil olan Amerikan Yüksek Mahkemesi askeri davalarda da en üst temyiz makamýdýr. Býrakýn aðýr cezalýk suçlarý, bina içinde takke giymesi yasaklanan bir Yahudi subayýn temyiz edilen davasýnda bile son kararý Yüksek Mahkeme vermiþtir. ABD gibi askeri bütçesi yýllýk 600 milyar dolar olan ve tüm dünyadaki savunma harcamalarýnýn nerdeyse yarýsýný oluþturan bir ülke bile muazzam askeri gücünü kuruluþundan beri seçilmiþlerin kontrolü altýnda tutmaktadýr. Bu yazýnýn amacý ABD örneðinin birebir taklit edilmesi deðil, ondan bazý dersler çýkarýlmasý gerektiðine iþaret etmektir. Batýlý kurumlardan ders alýnmadýðý takdirde muasýr medeniyetler seviyesine çýkmak bir slogandan öteye geçmeyecektir. Sivil-asker iliþkilerine genel olarak baktýktan sonra daha özelinde komuta kademesinin istifasýna dönecek olursak, ABD gibi silahlý kuvvetlerin seçilmiþ siyasetçilerin emri altýnda olduðu ülkelerde bu tür istifa ve görevden almalar sistemin tabii bir sonucudur. Türkiye demokratikleþtikçe, istifalarýn da görevden almalarýn da ilerde daha sýk görülmesi þaþýrtýcý olmayacaktýr. Doç. Dr. Ahmet T. Kuru Sabah, 30.7.2011
Devlet eliyle tarih
Deng Coy Miel / Singapur
Bu utanç hepimizin GÜNÜMÜZ ülkeleri sadece kendi iç meseleleriyle ilgilenmiyorlar artýk. Ajanlarý, adamlarý, temsilcileri vasýtasýyla tüm dünyayý takip ediyor, kolaçan ediyor, ihtiyaç duyduklarýnda operasyon yapýyorlar. Avrupa’da bir ülke, uzak Asya’nýn en ücra köþesindeki en minik halk hareketi hakkýnda rapor hazýrlýyor, önlem alabiliyor. Siyaset ve uluslararasý çýkar iþin içinde olunca böyle oluyor ne yazýk ki! Mesele insani olunca -ne yazýk ki- ayný hassasiyet gösterilmiyor. Afrika Boynuzu’nda kuraklýk ve kýtlýk nedeniyle baþ gösteren açlýk krizinde alarm zilleri çalýyor. Kýtanýn doðusunda Kenya ve Etiyopya’dan Somali’ye kadar son 60 yýlýn en kötü kýtlýk felaketi yaþanýyor. Birleþmiþ Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, 12 milyon kiþinin acil yardým beklediðini ve durumun þu anda “dünyadaki en büyük insani felaket” olduðunu söylüyor. Birleþmiþ Milletler Gýda ve Tarým Örgütü FAO, üye ülkeleri ve sivil toplum kuruluþlarýný Roma’daki merkezinde acil toplantýya çaðýrdý. Örgüt, açlýktan ölümlere karþý mücadele için acil eylem ve bir yýl için 1 milyar 600 milyon dolarlýk fon çaðrýsýnda bulundu. Bölgede 2 milyon çocuðun yetersiz beslendiði, hayatta kalabilmeleri için acil yardým gerektiði belirtiliyor. Kuraklýktan kaçanlar, Kenya’daki Daadab kampýný 440 bin kiþiyle dünyanýn en büyük mülteci kampýna dönüþtürdü. Geçtiðimiz günlerde açýklama yapan Birleþmiþ Milletler Resmi Temsilcisi Adrian Edwards, Dadaab Kampý’nýn halihazýrda dünyanýn en fazla mülteci barýndýran kampý olma özelliði taþýdýðýný söyledi. Dayanýklýlýðý ile bilinen develerin bile ölmeye baþladýðý haberleri geliyor bölgeden. Mültecilerin, çocuklarýyla birlikte Etiyopya’ya ulaþmak için günlerce yürüdükleri ve 4 çocuklu olarak yola çýkan ailelerin 1 veya 2 çocukla kamplara ulaþabildiði, bölgeden gelen bilgiler arasýnda. Ýç savaþýn hüküm sürdüðü Somali’de Eþ Þebab örgütünün yýllardýr dýþ yardýmlarý en-
gellemesi yüzünden iç bölgelerde çoktan on binlerce kiþinin ölmüþ olabileceði belirtiliyor. Uzmanlara göre Afrika’da açlýk sorununun yaygýnlaþarak artmasýnda geliþmiþ ülkelerin yardým politikalarý önemli rol oynuyor. Batý Afrika’da ise kuraklýktan kaçan halkýn büyük bir kýsmý Etiyopya’ya sýðýnmýþ durumda. Birleþmiþ Milletler, iklim deðiþikliði nedeni ile meydana gelmiþ olan bu kuraklýk krizinin kalýcý hale gelmesinden endiþe duyduklarýný da belirtiyor. BM insan haklarý uzmaný Shamsuý Bari, açýklamasýnda Somali’de yaþanmakta olan durumun her gün daha da kötü hale geldiðini belirtirken dünyanýn yaþanmakta olan bu trajediye tepkisinin çok yavaþ olduðunu ve durumun ciddiyetinin henüz idrak edilemediðini söyledi.
‘‘
Afrika Boynuzunda kuraklýk ve kýtlýk nedeniyle baþ gösteren açlýk krizinde alarm zilleri çalýyor.
1960’lý, 70’li yýllarda Afrika ülkeleri kendi ihtiyaçlarýný karþýlayabildikleri gibi Avrupa’ya da gýda maddesi ihraç ediyorlardý. Yardým kuruluþlarý, geliþmiþ ülkelerin Afrika’daki tarým projelerine yatýrým sözlerinin sadece beþte birini yerine getirdiðini vurguluyor. Þükür Allah’a ki Afrika’ya el uzatan ülkelerin baþýnda geliyor ülkemiz. Özellikle yardým kuruluþlarýmýz epeyden beri Somali ve Etiyopya’ya yardýma koþuyordu. Bu yardýmlar Ramazan’da daha da artacak gibi. Yeri gelmiþken ‘Afrika aç iken biz tok uyuyamayýz’ diyerek ‘Her evden bir fitre ve iftar Afrika’ya’ kampanyasý baþlatan Diyanet Ýþleri’mizi ve baþkanýmýzý tebrik etmek isterim. M. Nedim Hazar, Zaman, 30.7.2011
ÜSLÛBU ve içeriði gördük; bir de kurumsal çerçeveye bakalým. Gerçek bazen o kadar aþikârdýr ki, adýný koymak kimsenin aklýna gelmez. Ya da, sorgulanmaksýzýn doðal kabul edilir. Atilla Oral bir kitap yazmýþ, Atatürk’ün mektubunun sansürlenmesine karþý (ona da geleceðim). Ama: devlet eliyle, lider talimatýyla tarih yazýlýp . yazýlmayacaðý konusunda, en ufak bir þüphe izhar etmiyor. Herhalde burada, Türk kamuoyunun, en çok da “tahsilli orta sýnýf dediðimiz kesimin, özerk ve özgür bilim alaný nedir bilmemesinin bir tezahürü ile karþý karþýyayýz. Bilinmiyor-bilmiyorlar-çünkü devlet genel olarak sivil toplum alanlarýný güdük býraktýðý gibi, hele böyle özerk bir bilim alaný hiç olmasýn ve bilinmesin diye her þeyi yaptý. Nasýl yaptýðý, iþte gözümüzün önünde. Daha baþtan, ulus inþasý (nation-building) için bazý özel, “hassas” alanlar seçilmiþ. Ýlki ordu ve genelkurmay ise, hiç kuþkusuz ikincisi “millîeðitim”. Eðitimin de baþýnda “en hassas” konu olarak tarih geliyor. Hani son yýllarda bazen “Ermeni sorunu tarihçilere býrakýlsýn” deniyor ya. Kurucu güç genel olarak tarihin tarihçilere býrakýlmasýný aklýna bile getirmemiþ. Tersine, tarih alanýnýn tümüne hükmetmesini istediði bir mekanizma yaratmýþ: Türk Tarih Kurumu. Ne olup ne olmadýðýný doðru anlayalým. Baþka ülkelerde olduðu gibi, bütün tarihçilerin (veya matematikçilerin, iktisatçýlarýn) aþaðýdan yukarý birleþerek oluþturduðu, hepsinin de üye olduðu, yöneticilerini kendilerinin seçtiði, ortak ilke ve çýkarlarýný savunan bir meslek kuruluþu deðil, TTK. Kuruluþu, iktidara entegrasyonu, görev ve sorumluluklarý ile, tepeden týrnaða bir devlet kurumu. Yukarýdan aþaðý oluþturuluyor; kilit yöneticileri çok sýnýrlý, çok güvenilir bir “iç halka”dan seçilip tâyin ediliyor; hattâ bir kýsmý doðrudan doðruya asker: birinci ve üçüncü baþkanlar Tevfik Býyýklýoðlu (1931-1932) ve Hasan Cemil Çambel (1935-1941); ayrýca Albay Baki Bey (Korgeneral Baki Vandemir). Tabii bu, Cumhuriyet’in organizasyonu ve Anadolu toplumunun tepesine oturtuluþ tarzý ile ilgili, baþlý baþýna bir mesele. 19. yüzyýl sonu veya 20. yüzyýl baþlarýndan itibaren ordu, “geri” bir toplum ve ekonominin en “ileri”, en “muasýr müessese”si. 1923’ten itibaren de, yetiþmiþ, eðitim görmüþ, okur yazar (ve tabii sapýna kadar milliyetçi, sadýk, emir-komuta zincirine baðlý) kadrolar nerede var ? Orduda, önderler de kimleri tanýyor ve biliyor ? En çok, eski silâh arkadaþlarýný. Dolayýsýyla en kolay adým, her yere ordudan adam atamak. Prusya Harp Akademisi’ni bitirir, Balkan ve Birinci Dünya Savaþlarýnda çarpýþýr; sonra yerine göre Haliç Vapurlarý Müdürü, yerine göre mebus, yerine göre TTK kurucu üyesi ve Yusuf Akçura ölünce baþkaný olursun (emekli Kurmay Albay Hasan
Cemil Çambel gibi). Ve kuþkusuz bütün bu alýþkanlýklar, ayný derecede “doðaf’laþmýþ bir itaat habitus’unu da beraberinde getirir. 1920’lerin sonlarý ve 3o’larýn baþlarýnda, TTK’nýn vücut bulmasýný çevreleyen koþullar, kabaca böyle. Fakat asýl vahim olan, gene ayný baðlamda, TTK’ya belirli bir tarih teorisini, Türk Tarih Tezi’ni savunma görevinin verilmesi. Yani TTK, baðýmsýz bir meslek kuruluþu olmadýðý gibi, öyle nötr bir araþtýrma kurumu da deðil. Çok net bir misyonu var: iö 7000’e kadar gelen (yani çok daha eski olduðu düþünülen yeryüzündeki ilk uygarlýðýn Türkler tarafýndan kurulduðu ve sonra Orta Asya’dan dünyanýn dört bir yanýna yayýldýðýný; dolayýsýyla Türklerin (tabii beyaz) bir üstün ýrk oluþturduðunu; bu arada, Anadolu’ya da (Hititler = “Eti Türkleri” kýlýðýnda) Yunanlýlardan çok önce geldiklerini baþka bir deyiþle, 1931’in yeni ders kitaplarý yazým hamlesinin de, Atatürk’ün mektubunun da temelini oluþturan bilim-dýþý spekülasyonuTürk ve dünya bilim âlemine kabul ettirmek. Ýþbu TTT ile TTK o zamanlar ayrýlmaz bir bütün. TTK beden, TTK da ruh gibi. Atilla Oral uzun uzadýya Atatürk’ün TTK’nýn “siyasetçilerin oyuncaðý olmasýndan endiþe ettiði” için “baðýmsýz, özerk bir bilim yuvasý yarattý”ðýni; “farklý düþüncelere sahip bilim adamlarýný ayný çatý altýnda topladý”ðýný yazmýþ (Atatürk’ün Sansürlenen Mektubu, 25). Çünkü -þimdi sýký durun- ancak “farklý düþüncelerin ortaya konup tartýþýlabildiði özgür bir ortamda gerçeðe ulaþýlabilir”miþ. Düþünüyorum da; kendi neslimin egemen sol-Kemalist paradigmasý uyarýnca, ben de bir zamanlar böyle mazeretlere yer vermiþ olabilir miyim, Cumhuriyet Ýdeolojisi ve Fuat Köprülü baþlýklý küçük çalýþmamda (1983) ? Yapmýþým maalesef. Türk Tarih Tezi’ni epey eleþtirmiþim ve bu arada Atatürk’ü de kayýrmamýþým gerçi (s.4045). Ama (i) böyle aþýrýlýklar devrimlerde normaldir (45-46) ve (ii) zaten 1930’larda herkes totaliterdi (47) türü banalliklerden de vazgeçememiþim. Dahasý, (iii) Atatürk’ün gene de teorisini toplumdaki biricik tarih görüþü haline getirip fikrî yapýyý monolitikleþtirmekten uzak durduðu gibi, þimdi beni çok þaþýrtan bir cevher yumurtlamýþým (47). Buna da (iv) týpký Atilla Oral gibi, TTK’nýn özerk ve dolayýsýyla ilke olarak siyasî iktidarlardan baðýmsýz olmasýný gerekçe göstermiþim (47-48). Pes doðrusu. Paradigma deðiþikliði böyle bir þey. Ýçinde yaþarken hiç farkýna varmýyorsun. Dýþýna çýkýp bir de öyle bakýnca, çok tuhaf geliyor. Benim sol kuþaðým bu kýrýlmayý yaþadý, 60,70 ve 8o’lerden bugüne. Atilla Oral’ý okuyunca, biraz da aynada kendimi(zi) görmüþ gibi oldum. Halil Berktay Taraf, 30.7.2011
MAKALE
Y
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
9
Perdeler kalkýyor! bir kalktýðýný görüyoruz. Bediüzzaman, tam bir asýr sene önce bunun aklî delillerini, mantýkî belgelerini sunmuþtu: 1- Bir kere ecnebîler, cehâlet içinde yüzüyordu. 2- Vahþî idi... Haçlý seferleri ve günümüz de ki iþ gal le ri (Fi lis tin, I rak, Af ga nis tan…) fersadoglu@yeniasya.com.tr vahþî Batý göstergesi... 3- Tahrif olmuþ dinlerine karþý gösterdikleri taassuplarý. Ruhbanlar ne diyorsa, onun dýþýnda aatý’da mâneviyatýn çýðýrýndan çýkmasý - raþtýrmaya, düþünmeye gitmiyorlardý. na, ailenin parçalanmasýna, bunalýmýn 4- Papazlar ve ruhânî liderlerin tahakkümleri. her kesimi kuþatmasýna karþýlýk, diðer Bir Hristiyan veya Yahûdî, Ýslâmiyeti, yâni doðrutaraftan da olumlu bir gidiþatýn var olduðu, yu, hakký araþtýrmaya kalktýðýnda onu aforoz etinsanlýk adýna sevindirici. meleri, dýþlamalarý... Baþka bir dinî araþtýrmalarýna Artýk perdeler kalkýyor! mâni olmalarý. Ýslâm güneþinin bütün dünyayý ýþýklandýrmasý5- Ecnebîlerin de papaz ve ruhânî liderleri körü na ve beþeri nurlandýrmasýna, özellikle Avrupa’ya körüne taklit etmeleri. yayýlmasýna mâni olan perdelerin, engellerin bir 7- Bizdeki baský, istibdat; meseleleri zorla kabul
B
0505 284 32 40
Bu yangýný kimler söndürecek? oplumdaki yozlaþmadan her yaþtan, her kesimden insanlar etkilenmekle beraber, bu yönde herhalde en aðýr bedeli masum çocuklar ve gençler ödüyor. Ýyi ile kötüyü, faydalý ile zararlý olaný ayýrd edemeyecek yaþta o lan küçük çocuklarla, akýldan ziyade his ve hevesin etkisinde kalmaya meyyâl olan gençler yaþamakta olduðumuz ahlâkî erozyonun aðýr bedelini ödemeye devam ediyorlar. Her türlü edep dýþý yaþantýnýn teþvik edildiði; zina, içki, kumar gibi kötü alýþkanlýklarýn kanun teminatý altýna alýndýðý; içki ve uyuþturucu yaþýnýn 14-15’lere indiði bir ülkede yaþayan masum çocuklarýn ve genç delikanlýlarýn, içinde bulunduklarý bu durumun tehlike boyutunu bir düþünün bakalým... Hemen hiçbir denetime tabi olmayan televizyon ve internetteki yýkýcý, tahripkâr, çocuklarý ve gençleri hipnotize edici yayýnlara maruz kalan masum çocuklarýmýzýn ve gençlerimizin, içine düþürüldükleri bu acý manzarayý hep beraber düþünelim. Bu ürkütücü tabloya bir de baþta ebeveynler olmak üzere, ilgili diðer yetkililerin duyarsýzlýklarý ve lâkaytlýklarý da eklenince, masum çocuklarýmýzýn ve gençlerimizin durumlarý gelecek adýna daha da karamsar bir hâl alýyor. Dînî kimliðiyle maruf hükümetimizin ilgili bakanlarý ve diðer yetkili makam ve mevkilerdeki zevat, çocuklarýmýzý ve gençlerimizi tehdit eden ve artarak devam eden bu ahlâkî çö küntüye, bu mânevî aþýnmaya karþý ne diyorlar acaba? Toplumu ciddî manada alâkadar eden, geleceðimizin teminatý olan çocuklarýmýzý, dûçâr býrakýldýklarý içki, kumar, uyuþturucu ve müstehcenlik gibi felâketlerden kurtarmayý ne zaman gündemlerine alacaklar acaba? Yoksa bugüne kadar hep ekonomiyle, hep maddî kalkýnma ile mi zaman geçirecekler? Hükümetlerin, ülkelerin, maddî kalkýnma ile beraber manevî terakkî dediðimiz dinen ve ahlâken de mesafe almaya götürecek tedbirleri almakla ilgili yükümlülüklerinin bulunduðunu biliyoruz. Evlatlarýmýzýn maruz býrakýldýðý bu korkunç manevî felâket karþýsýnda ebeveynlerin takýndýklarý bu umursamaz ve duyarsýz tavýrlar da, bu iþin diðer bir acý yönü. Bu konuda az da olsa iþin tehlike boyutunu gören ve tedbir alma noktasýnda çare arayýþlarýna giren aileler bulunmakla beraber; çoðu anne-babanýn evlatlarýna yönelik tehlikeyi ciddiye alma noktasýndaki basiretsizlikleri ve çözüm yönündeki duyarsýzlýklarý vb. lakaytlýklarý maalesef içler acýsý. Manevi felâketin kýskacýndaki evlatlarýnýn bu durumdan kurtulmasý noktasýnda çare aramak bir tarafa, bir çok anne-babanýn belki de farkýna varmadan, kendi elleriyle çocuklarýný tehlikeye attýklarý da bir baþka tuhaf ve içler acýsý bir durum. Genç delikanlý evlatlarýnýn his ve heveslerinin tatmini yönündeki her türlü gayr-ý meþrû yaþantýlarýna göz yummanýn ötesinde maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen bir çok anne-babanýn bu davranýþlarý ne ile izah edilir? Diðer yandan daha küçük yaþlardaki masum kýz çocuklarýný dahi giydirdikleri kýyafetlerle müstehcenliðe teþvik etmek bir anne-baba için ne ile izah edilir? Bu durumun dindar kimlikli ailelerde de revaç bulmasý ayrýca esef verici bir durum olsa gerek. Bediüzzaman’ýn bir asýr önceden; “Karþýmda müthiþ bir yangýn var, alevleri göklere yükseliyor. Ýçinde evlâdým yanýyor, imaným tutuþmuþ yanýyor. Ben o yangýný söndürmeye, imanýmý kurtarmaya koþuyorum...” diye haber verdiði korkunç yangýnýn herhalde bütün dehþetiyle devam ettiðini görüyoruz. Bu yangýný söndürmekle birinci derecede sorumlu bir çok ebeveyn ve yetkili zevat maalesef seyirci konumunda... Malum ifsat þebekeleri de mesleklerinin bir gereði olarak yangýna benzin dökmeye devam ediyorlar. Evet bu müthiþ yangýný söndürme iþini, yine bilindiði gibi, gönüllü hizmet erleri, imanKur’ân hadimleri yapacak. Çocuklarýmýzýn iki dünyasýný da yakýp yok etmeye devam eden bu yangýn tam söndürülünceye kadar ara verme den mesailerine devam edecekler inþâallah.
T
ettirmek. Gerek þahsî dünyamýzda, âile hayatýmýzda, gerekse idârî sistemimizde... Bir de, þeriata aykýrý olarak sergilediðimiz kötü ahlâk. Ýslâmiyetin güzel ahlâkýný fiillerimizle göstermeyince ve ona muhâlif hareket edince, onlar da doðruyu, gerçeði bulamadý. Bir yerde, kötü ahlâkýmýz da, doðru Ýslâmiyetin yaþanmasýna perde oldu. 8- Fen ve sosyal ilimlerin bazý meselelerinin, Ýs lâm hakikatlerinin zahirine muhalif ve karþý olduðu tevehhümü, onlarýn Ýslâmiyete girmesine mâni oldu.1 Bugün, iftiharla müþâhede ediyoruz ki, ecnebilerdeki taassup ve cehâlet kýrýldý. Artýk körü körü ne papazlarý dinlemiyorlar. Hatta hiç dinlemiyor lar. Anlattýklarý, akýllarýný, vicdânlarýný ve mantýklarýný doyurmuyor. Ferd olarak da, gayet medenî ve hürriyetperverler.
Kur’ân, yâni Ýslâmiyet, deðil fen ilimlerine muarýz olmak, bilâkis ilimlerin pederi, reisi ve seyyididir. Bütün fenlerin temellerini Ýslâmiyette bulmak mümkün. Çünkü Kur’ân, “akýl etmemizi, araþtýrmamýzý, düþünmemizi, tahkik etmemizi, her þeyi incelememizi” emreder. Fen dahil tüm ilimler, Esmâ-i Hüsna’ya dayanýr. Böyle tavsiyeleri olan bir din, fen ve sosyal ilimlere nasýl karþý olabilir? Bugün, bizdeki cehâlet, istibdat ve Ýslâm ahlâkýna aykýrý davranýþ ve hareketlerimizden baþka hemen hemen bütün mâniler ortadan kalkmýþtýr. Ciddî olarak bir mâni kaldý... Onu da kaldýrýrsak, Ýslâm güneþinin önündeki perdeler tamamen kalkacak, insanlar onun nuruyla ve rahmetiyle kucaklaþacaklar, inþâallah Dipnot: 1- Tarihçe-i Hayat, s. 80-82.
fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50
Günahlarýn baðýþlandýðý ay geliyor Abdullah Bey: “Peygamber Efendimiz (asm), “Kim Ramazan ayýný Allah’tan sevap umarak tutarsa geçmiþ günahlarý af olur” buyuruyor. Bu müjdeyi nasýl anlamalýyýz?” ir rahmet ve maðfiret ayýnýn daha kapýsýný çalmak üzereyiz. Rahmetin dünyamýzý kuþattýðý, maðfiretin günahlarýmýzý yok ettiði, günahlarýmýzýn baðýþlandýðý ve Cehennemden kurtulduðumuz Ramazan ayý geliyor. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle Ramazan ayý ahiret ticareti için gayet kârlý bir meþher, bir pazardýr ve uhrevî hâsýlat için gayet münbit bir zemindir. Ve amellerin artarak katlanmasý için bahardaki Nisan yaðmuru gibidir. Ve Allah’ýn rububiyet saltanatýna karþý insanýn kulluðunun resmigeçit yaptýðý kudsî bir bayram hükmündedir.1 Ramazan-ý Þerif ayýndaki oruçla kulun bütün günahlarýnýn affedilmesi bu açýdan kula yepyeni bir beyaz sayfa açýyor. Kim baðýþlanmak isterse, kim günahlarýnýn kirinden arýnmak isterse, kim mahþer günü mahcubiyetinden kurtulmak isterse, kim sýrat köprüsü sýkýntýsýndan kurtulmak isterse, kim Cehennem ateþinden âzâd olmak isterse, kim Resûlullah’ýn (asm) þefaatine ermek isterse, kim Allah’ýn rýzasýna nail olmak isterse, kim Cennete Reyyân kapýsýndan girmek isterse Ramazan ayý orucunu tutmalýdýr. Bu haberi Kütüb-i Sitte’de bulmak mümkündür. Yani haberin doðruluðunda þüphemiz yoktur. Yeter ki, bizim baðýþlanma isteðimizden ve Allah’ýn rýzasýný kazanma samimiyetimizden þüphemiz olmasýn! Þimdi konuyla ilgili haberlerin ve müjdelerin bir kýsmýný buraya alalým: Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdular ki: * “Beþ vakit namaz kendi arasýnda, bir Cuma namazý diðer Cuma namazýna kadar, bir Ramazan diðer Ramazana kadar hep kefarettirler. Büyük günah iþlenmedikçe arala rýndaki günahlarý affettirirler.”2 *Talha Ýbnu Ubeydillah (ra) anlatýyor: “Beli kabilesinden iki kiþi Peygamber Efendimiz’in (asm) yanýna geldiler. Ýkisi beraber Müslüman olmuþtu. Biri diðerinden gayretliydi. Bu adam, bir gazveye iþtirak etti ve þehit oldu. Öbürü, on dan sonra bir yýl daha yaþadý. Sonra o da öldü. Talha (devamla) der ki: “Ben rüyamda gördüm ki: Ben Cennetin kapýsýnýn yanýndayým. Bir de baktým ki yanýmda o iki zat var. Cennetten biri çýktý ve o iki kiþiden sonradan ölene, Cennete girmesi için izin verdi. Ayný vazifeli zat, bir müddet sonra yine çýktý, þehit ola na da Cennete girme izni verdi. Sonra, adam benim için geri geldi ve: ‘Sen dön, senin Cennete girme vaktin henüz gelmedi!’ dedi. Sabah olunca Talha bu rüyayý halka anlattý. Herkes bu rüyada þehid olan zatýn Cennete sonradan girmesine þaþýrmýþtý. Bu, Resûlullah’a (asm) kadar ulaþtý. Peygamber Efendimiz (asm): “Bunda þaþacak ne var?” buyurdular. Halk: “Ey Allah’ýn Resulü! Bu zat din için çalýþ mada öbüründen daha gayretli idi ve þehit oldu. Ama öbürü Cennete bundan evvel girdi” dediler. Bunun üzerine Resûlullah (asm): “Berikisi ondan sonra bir yýl hayatta kalmadý mý?” buyurdu. “Evet!” dediler. Peygamber Efendimiz (asm): “Ve o Ramazan ulaþýp oruç tutmadý mý, bir yýl boyu þu kadar namaz kýlmadý mý?” buyurdu. Halk yine: ‘Evet!’ deyince, Resûlullah (asm): ‘Þu halde ikisinin arasýnda bulunan mesafe gök ile yer arasýndaki mesafeden fazladýr!’ buyurdular.”3 Kul bir yandan eksikliklerini telâfi etme gayreti içinde olur; bir yandan da tevbe ve istiðfarda bulunur. Yapmadýðý ibadetleri Allah’a bir fýtrat borcu bilir ve kazaen yapmaya baþlar. Günahlarýndan piþmanlýk duyar ve Allah’ýn baðýþlayýcý olduðunu bilerek Allah’a döner. Bu esnada yeniden günah iþlememeye çalýþýr. Eðer iþlerse, acziyetini ve zaafiyetini teslim ederek, yeniden Allah’ýn af ve baðýþlamasýna sýðýnýr. Yani kul için af ve baðýþlanma kapýsý ölene kadar ka panmaz. Kul, Allah’ýn baðýþlayýcý olduðunu bilir, ümidini kesmez; kendisine düþen vazifeleri de, gücü yettiði kadar yapar ve Ramazan ayý geldiðinde de orucunu tutarsa inþâallah bütün günahlarý baðýþlanýr. Verilen müjde budur.
Tataristan’dan bir can kardeþimiz: B Nailya Ziganshina BÝR ÇOCUKLUK HATIRASI “On yaþýndaydým. Din ile ilgili çok sorularým vardý. Bir gün mahallemizin imamý evimize gelerek anne babama Kýzýnýz artýk namaz kýlma yaþýna geldi. Ona namazý öðretmeniz gerek’ dedi. Babam Cuma ve bayram namazlarýný kýlardý sadece. Annem namaz kýlmazdý. Onlara ‘namaz nedir?’ diye sordum. Tatmin edici bir cevap veremediler.. Babaannem ve dedem düzenli namaz kýlarlardý. Onlardan bana namaz kýlmayý öðretmelerini istedim. Öðretmediler. Nedeni, geleceðimi riske atmak istememeleriydi. Eðer namaz kýlarsam, dinî bir hayat yaþarsam istikbalimin, ilerde tercih edeceðim mesleðimin tehlikeye girebileceðini düþünüyorlardý. Oysa cevaplanacak o kadar çok sorum vardý ki! “Bir gün dedem beni bir yere götüreceðini ve orada gördüklerimi kimseye anlatmamamý istedi. Evden hayli uzakta bir depoya gittik. Üst üste eski eþyalarla doluydu. Diplerden büyücek bir kutuyu çekti, itinayla açtý. Kutudan diðer eþyalarýn arasýndan aldýðý örtülere sarýnmýþ kalýnca bir kitabý hürmetle bana uzattý. Bir taraftan da aðlýyordu. ‘Bu bizim kutsal kitabýmýz Kur’ân-ý Kerim’dir. Onu öðrenmen gerekiyor’ dedi. Kur’ân okumayý arkadaþlarýma bile söylemeden, mahallemizin imamýna gizlice giderek öðrendim. Benim namaza baþlamamdan sonra, önce babam düzenli namaz kýlmaya baþladý. Ardýndan da annem…” Gözleri dolu dolu anlatýyordu çocukluðunda yaþadýklarýný … TATARÝSTAN MÜSLÜMAN KADINLAR BÝRLÝÐÝ Geçtiðimiz hafta gazetemizi ziyarete gelen bir konuðumuz vardý. Tataristan Müslüman Kadýnlar Birliði Baþkaný Nailya Ziganshina. Rusya Müslümanlarý Müftülüðü ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnca yapýlan bir anlaþma gereði yanýnda 30 çocukla birlikte Kur’ân eðitimi için Türkiye’ye gelen Nailya Hanýmla, Can Kardeþ dergisinden Meryem Tortuk, Genç Yaklaþým dergisinden Fatma Yýlmaz ve Tubanur Telci ile çevirmenimiz eþliðinde birlikte görüþtük … Ural Altay dil grubundan olduðundan Tatarca ile Türkçenin dil yapýsý çok benziyor, ortak olan çok kelimesi var. Yine de çevirmensiz olmuyor! Dergilerimizi takdim ettiðimizde hepsini dikkatle inceliyor, Can Kardeþ dergisini eline aldýðýnda gülümseyerek hepimize bakýp Türkçe “Benim Can Kardeþlerim, caným kardeþlerim!” diyor gülümseyerek… Risale-i Nur’u okuyor. Bediüzzaman Hazretlerinin Rusçaya çevrilmiþ bir eserini incelemiþ. “Ben bu konularý biliyorum diye düþündüm,
yasemin@yeniasya.com.tr
ama okumaya baþlayýnca mânâlarýn ruhumu kendisine çektiðini fark ettim. Çok güzeldi!” diyerek anlatýyor duygularýný. Be di üz za man Haz ret le ri nin Bi rin ci Dünya Savaþýnda Rusya’da esir olduðunu ve yaþlý Tatar hanýmlarýn kendisine yardým ettiklerini ifade ettiðimde, þaþýrarak “Rusya’da esir olduðunu bilmiyordum. Çok ilginç araþtýracaðým!” diyor. “Tataristan’da Komünizm döneminden günümüze dini yaþam nasýl?” diye sorduðumda, “Uzatmayacaðým sözü, çocukluðumu anlatacaðým” diyerek yukarýya aldýðýmýz hatýrasýný bizimle paylaþtý.
Rusya Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev’in bile takdirini kazanýrlar. Zaten Rusya da deðiþmektedir. Ýçkinin su gibi tüketildiði ülkede artýk çocuklarýn dýþarýda olduðu saatlerde içki kullanýmý yasaktýr. Rus din adamlarý kadýnlara diz altýna kadar uzanan kýyafetler giymeleri gerektiðini, açýk saçýk giyimin taciz olaylarýný artýrdýðýný söylemektedir… Onu dinlerken Bediüzzaman Hazretlerinin þu sözleri kulaklarýmýzda çýnlýyor: “Ýki dehþetli Harb-i Umumînin neticesinde beþerde hasýl olan bir intibah-ý kavî ve beþerin tam uyanmasý cihetiyle, kat’iyen dinsiz bir millet yaþamaz. Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hristiyan da olamaz. Olsa olsa, küfr-ü mutlaký kýran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklý ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir musalâha veya tâbi olabilir. O vakit dört yüz milyon ehl-i Kur’ân’a kýlýç çekemez…”
RUS DA DÝNSÝZ KALAMAZ! Not: Bizim Aile dergisinin Eylül sayýsýnda Üniversite döneminde anne babasýnýn Fatma Yýlmaz’ýn Nailya Hanýmla yaptýðý rötemkinleriyle pedagoji eðitimine baþlar. Ü- portajý geniþ bir þekilde takip edebilirsiniz. niversiteyi ziyarete gelen devlet bakanýna gençler problemlerini anlatýrken, o da aslýnda kendisinin gazetecilik eðitimi almak istediðini o zaman çok daha mutlu ve baþarýlý olacaðýný ifade eder. Ondaki ýþýðý sezen bakan bir kelimeyle onu Kazan Üniversitesi Gazetecilik Bölümüne nakleder. 17-18 yaþlarýndayken gazetelerde makaleleri yayýnlanmaya baþlar. Radyo ve televizyon programlarýný yayýna hazýrlar ve sunar. Çalýþmalarýnýn hepsinde de Müslümanlarýn yaþamlarýný kolaylaþtýracak bilgiler vardýr. Mesleðinde çok baþarýlý bir hanýmdýr artýk. Tataristan’da üniversitelerde baþörtüsü yasaðý yoktur. Herkes inancýný yaþamakta özgürdür. Bununla birlikte çözülmeyi bek leyen çok problem vardýr. Komünizm döneminde Rus eðitim sistemi etkin olduðundan zihinler tahrip olmuþtur. Aile yaþamý problemlidir. Ýçki alýþkanlýðý yaygýndýr. Kadýnlar ve çocuklar zor durumdadýr. Kadýn nüfusun yüzde yetmiþi çalýþma hayatýndadýr. Ailelerin yüzde kýrký bo þanmaktadýr. O yüzden Müslüman Kadýnlar Birliði olarak kadýn ve aileyi bilinçlendirmeye yönelik eðitim çalýþmalarý gerçekleþtirirler. Seminerler, paneller, aile okullarý… Bu çalýþmalarýyle
GÜN GÜN TARÝH
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
Dipnotlar: 1- Mektubat, s. 682. 2- Müslim, Taharet 14, (223); Tirmizî, Salat 160, (214). 3- Kütüb-ü Sitte, 1186. (3925) (7173).
10
KÜLTÜR SANAT
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
syasar33@yahoo.com
Ýþte küçücük bir hamle ve sonuçlarý! Yeni Asya Gazetemiz, Ramazan ayýnda 59 kupona muhteþem bir Kur’ân-ý Kerim veriyor. Bunu zaten takip edenler biliyor. Biz aile olarak hemen Kur’ân'ýmýzý aldýk. Bilgisayar hatlý, rahle boyu muhteþem bir kitap. Kur’ân ayýnda böyle bir eserin verilmesi o da ayrý bir muhteþem düþünce. Bu yazý, Cuma sabahý, saat 07.51’de yazýlýrken, evimizin serin balkonunda, ayný masanýn bir köþesinde de 10 yaþýndaki küçük kýzým Sueda gazetemizin verdiði bu yeni Kur’ânýmýzý okumaya devam ediyor. Henüz yazýmýzýn bu satýrlarýnýn kendisinden bahsettiðinden bile habersiz. Tabii kýzým Kur’ân eðitimine gidiyor. Kursta, kendisine verilen sayfalarý çalýþýyor. Ona hissettirmeden, onu gözlemliyorum. Evimizde beþ altý tane Kur’ân kitabýmýz var. O gitti bu yeni kitabýmýzý getirip okuyor. Sebebi ise, bilgisayar hattýnýn okunmasýnýn daha kolay ve rahat olmasý. Bunu da kendisi söylüyor. Yine çaktýrmadan, ‘Kýzým bu kitabýn hattý daha mý güzel, okunmasý daha mý rahat?’ diyorum. ‘Evet’ diyor ve ekliyor ‘Harfleri daha rahat görebiliyorum. Yeni baþlayanlar için çok güzel. Kursa da bu kitabý götürüyorum.” Doðrusu evde bu yeni kitabýmýz paylaþýlamýyor. Herkes onunla Kur’ân okumak istiyor. Onun için biz de çözüm olarak, acaba iki tane mi gazeteye abone olsak diye düþünüyoruz. Çünkü baþka çözüm yok. Neyse. Ben size dün yaþadýklarýmýzdan bahsetmek istiyorum. Yine gündemimiz gazetemizin verdiði Kur’an-ý Kerim. Eþimle birlikte yazarý olduðumuz gazetemizin bu adýmýný desteklememiz gerekir diye düþündük. Tabii önce yakýndan baþlamak üzere telefonla abone çalýþmasýna baþladýk. (Ortaya çýkan sonuçtan sonra anladýk ki, insanlarýn evlerine gitsek, iþ yerlerine gitsek, konuþsak, meselemizi anlatsak, dertleþsek kim bilir hem davamýz, hem dâvamýzýn ürünleri olan gazetemiz, dergilerimiz nerelere ulaþacak. Ama belli ki rahatý bozmadan olmuyor. Vebal bizde.) Telefonla abone çalýþmasýna önce, zaman zaman gazetesini kesen kayýnbiraderden baþladýk. Kendisi ve bir iþ arkadaþýný hemen yazdýrdý. Ýþ arkadaþý sonra bana telefonla dönerek, baþka bir þehirde olan annesine de Ramazan ayýnda bir Kur’ân hediyesi yapmak istediðini söyledi. Sonra sitemizdeki komþularýmýzý yine telefonla bilgilendirelim istedik. Rabbimize þükür ki, ayný zamanda sohbet arkadaþlarýmýz da olan aðabey ve kardeþ pozisyonundaki komþularýmýzdan dört tane daha abone oldular. Sýra site müteahhidimiz diyeceðim ama soðuk kaçtýðý için kardeþim diyeceðim, Murat kardeþime durumu açtým. Güçlü mâneviyatýný her zaman takdir ettiðimiz Murat bey, ‘Sizden gelen teklife hayýr denilmez.’ diyerek, bizi bir kere daha sorumlu yaþamaya sevk etti. Yine yakýn çevremiz diyebileceðimiz arkadaþlarýmýza, dostlarýmýza sadece birkaç cümlelik bir bilgilendirme ile üç abone daha yaptýk. Böylece yaklaþýk bir saatlik bir çalýþma ile –tabii o bir saatin arkasýnda bir uzun zaman dilimini içine alan bir güven oluþumu söz konusudur- 11 tane abone yapýlmýþ oldu. Demek istediðimiz þey þu, küçücük bir hamle, yani bir saatlik bir telefon çalýþmasý ile 11 abone yapýldý. Böyle bir adým atýlmasa, böyle bir sonuç olmayacaktý.
Yani o kadar güzel sonuçlar var ki, sadece küçük bir adým atýlmasýný bekliyor. Þimdi ortada, etki ve yetki çevresi olan, insanlarýn, çevresinin güvenini kazanmýþ aðabey ve kardeþlerin Ramazan ayýndaki okunacak Kur’ân tilavetlerine ortak olmalarý gibi bir fýrsat bulunmaktadýr. Bu ayný zamanda gazetemizin de hak ettiði yere ulaþmasý, bir aile gazetesi olarak evlere, iþ yerlerine girmesi demektir. Ama peki niye bu küçücük adýmý bile atmaktan uzak duruyoruz? Anlaþýlan kendi içimizde rahat deðiliz. Burada çok farklý yorumlar yapýlýyor. Ben bunlarýn hiç birine girmiyorum. On yýllardýr bu gazetenin müdavimi olanlar bile deðiþik deðiþik konuþuyorlar. Bu pek de yakýþýk almýyor. Bir kýsmý þevksizlikten þikâyetçi. Yani þevk beklenenler, þevk bekler olmuþlar. Bu garip bir durum. Oysa þevk kaynaklarýnýn içindeyiz. Kur’ân tefsiri Risale-i Nurlardan daha güçlü þevk kaynaðý ne olabilir. Kimilerinde tenkit hastalýðý oluþmuþ. Ben de diyorum ki, gel, istediðin gibi tenkidini yap, tekliflerini üret, ilgilileri ara, konuþ, yazarlarýna sýkýntýný ulaþtýr ve ilgili illerdeki görevlisi olan arkadaþlarýna muhtevadan mý, daðýtýmdan mý ne ise meselen paylaþ, ama lütfen ilgilisinin dýþýndaki insanlarla bu konularý konuþma, kendinle çeliþme, kendini tartýþmaya açma, çünkü çözüm çýkmayacaktýr. Evet, Yeni Asya bir misyon gazetesidir. Bu misyonun kural ve kaideleri ne ise ve iþleyen sistemi nasýl bir teþekkülse, onun dýþýnda bir þey beklemek olmaz. Çünkü her gazete bir misyon üstlenmiþtir. Ve her gazetenin de kendince –doðru ya da yanlýþ- kýrmýzý çizgileri vardýr. Sen bu iþlerin senin istediðin gibi olmasýný istiyorsan, girersin faaliyetlerin içine, istiþare sistemine dahil olursun, seçilir veya seçilmezsin, ondan sonra ilgili kurullarda konular olgunlaþýr ve aþama aþama konu kabul görür veya görmez ve böylece bir sonuca gidilir. Ama, hem, ‘ben bu camianýn insanýyým diyeceksin’, hem de camianýn duruþunu, camianýn kararýný, gidiþatýný kendi çapýnda, olur olmaz yerlerde konuþma konusu yapacaksýn, bu doðru bir yaklaþým tarzý olmasa gerek. Yerinde konuþmadýðýn bir þeyi, baþka hiçbir yerde konuþmamak gerekiyor. Aksi halde ortaya çýkan þey, ihanet olacaktýr. *** Neyse. Niye bu konuya girdik onu da bilmiyorum. Ama ben þunu biliyorum. Þu birkaç günlük süre içinde gelin en yakýndan baþlamak üzere, sadece telefonla, birkaç cümlelik izahla gazetemizi ve hediyesi olan Kur’ân’ý yeni birkaç eve daha ulaþtýralým. Böyle küçük bir adýmla, kendimize yeni bir sevap kapýsý açmýþ olacaðýz. Sadece Kur’ân’a ulaþmak isteyenlere de, gazetemizi de yakýndan tanýmalarýný isteyelim. Bir aile gazetesi olduðumuzu yürekten anlatalým. Ama gazetemizi önce biz okuyalým. Ne derseniz deyin, gazetemiz asrýn müceddidinin dâvâsýný ne pahasýna olursa olsun savunan ve dimdik ayakta duran tek gazetedir. Kendi savunduðu doðrular çerçevesinde bu gazeteden daha yürekli, daha cesur ve daha kahramanca duruþu olan bir baþka gazete varsa, onu da konuþalým. *** Ben de yazýya devam ediyordum ki, kýzým masanýn diðer uzundan, ‘baba bitti’ dedi ve okuduðu, gazetemizin verdiði Kur’ân’ý kapattý. Ben de, ‘tebrikler kýzým’ dedim ve onu alnýndan öptüm. *** Küçücük bir adým, içinde büyük sonuçlarý barýndýrýyor. Camiadaki bir, bazen on, bazen yüz kýymetinde ve kuvvetindedir. Ama bu kýymet ve kuvvet ortaya çýkarýldýðýnda kendini gösterecektir. O zaman bu kýymet ve kuvvet önce hizmetlerde kendini göstermelidir. Gelin bir liste yapalým ve önce sadece telefonla, birkaç cümle ile derdimizi anlatalým. Sonuç, Allah’ýndýr. Göreceksiniz, beklediðinizin ötesinde geliþmeler olacak. Bismillah deyin ve baþlayýn, göreceksiniz güzel geliþmeleri. Haydin, Allah yardýmcýnýz olsun.
Sakin þehir Taraklý, meþhur oldu! TARÝHÝ Osmanlý evleri ve doðal güzellikleriyle önemli bir turizm mer ke zi o lan, ‘Sa kin Þe hir ler Bir li ði’ne (Cit tas low) gi re rek dün ya ya a çý lan Ta rak lý il çe si, reklam ve dizi filmlere ev sahipliði yapýyor. Þener Þen ve Olgun Þim þek’in baþ ro lü nü oy na dý ðý TTNET’in reklam filmi ‘Müm künlü’nün çekimlerinin yapýldýðý il çe, ye ni di zi le re ka pý la rý ný açtý. Son olarak özel bir televizyon kanalýnda yayýnlanacak olan ‘Takkeci Ýbrahim, Rüya Peþin de’ i sim li di zi nin çe kim le ri Taraklý’da yapýlý yor. Bozul mayan mi ma ri si, do ða sý, yay la ve Dünyaya açýlan Taraklý, reklam ve dizi filmlere ev sahipliði yapýyor. kap lý ca gi bi tu rizm a lan la rýy la ziyaretçilerine kendine hayran býra Þe hir ler Bir li ði (Cit tas low)’ne gi re rek is mi ni kan, Osmanlý dönemi öncesine dayanan bir geç - dünyaya duyuran Taraklý, turistlerin dýþýnda bel miþe sahip 7 bin 500 nüfuslu þirin bir ilçe olan gesel, dizi ve reklam filmlerine de ev sahipliði Taraklý’nýn yýldýzý her geçen gün parlýyor. ‘Sakin yapýyor. Sakarya / cihan
Y
Bu programý kaçýrmayýn: Asya’nýn kandilleri TRT Haber, Türk coðrafyasýnda yaþamýþ; kültür, düþün, sanat ve bi lim alanýnda öne çýkmýþ þahsiyetlerin yaþamlarýndan kesitleri anlatan bir belgeseli Ramazan’da izleyicileriyle buluþturuyor: ASYA’NIN KANDÝLLERÝ… Yapým ve yönetmenliðini Muharrem Sevil’in üstlendiði Çetin Tekindor’un seslendirdiði belgesel, Orta Asya coðrafyasýnda doðmuþ, büyümüþ, yaþamýþ, bugünkü dünyaya býraktýklarý izlerle hâlâ yaþayan büyük Ýslam bilginlerinin, etik ve estetik deðerlerini, yaþadýklarý dönemin ve çevrenin kültürel, toplumsal ve siyasal atmosferinden soyutlamadan ele alýyor… Belgeselde, Hoca Ahmet Yesevi, Kanal: TRT Haber Farabi, Yusuf Has Hacib, Kaþgarlý Tarih: 1 Aðustos 2011 Mahmut, Uluð Bey, Ali Kuþçu, Ali Þir Saat: 18.30 Nevai, Ýmam Buhari, Ýbn Sina, Musa El Harezmi, El Biruni, Fuzuli, Abdülkadir El Meragi’nin hayat hikâyeleri ekrana geliyor. Çekimleri Kazakistan, Kýrgýzistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan, Ýran, Suriye ve Türkiye olmak üzere toplam 8 ülkede yapýlan belgeselde, eski Türk devletlerine baþkentlik yapmýþ, Ýslam kültür ve uygarlýðýnýn görkemli merkezleri; Balasagun, Köhne Ürgenç, Merv, Hiva, Tebriz, Isfahan, Niþabur, Semerkand, Buhara, Herat gibi þehirlere doðru yolculuk yapacak, bu deðerli þahsiyetlerin biyografik öykülerinin ýþýðýnda tarihe, zamana, kültüre ve insanlýða dair bilgi ve görselleri izleme þansý bulacaðýz.
Ramazan davulcularýna eðitim KÜÇÜKÇEKMECE Belediyesi, Ramazan ayýnýn önemli simgelerinden olan davulculara eðitim semineri düzenledi. Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde Ýstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarý Öðretim Üyesi Süleyman Þenel ve Ýstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarý Sanatçý Öðretim Görevlisi Ali Ýhsan Yýlmaz, ‘Mani söyleme ve davul çalma usulleri’ konusunda davulcularý bilgilendirdi. Türkiye’de ilk kez geçen yýl Küçükçekmece Belediyesi tarafýndan baþlatýlan davulcu eðitiminin þehir yaþamý açýsýndan önemli olduðunu belirten Þenel, “Küçükçekmece Belediyesi tüm Türkiye’ye örnek olacak bir çalýþma baþlattý. Böylece tüm davulcularýn ayný ritimde olmasý saðlandý. Bu eðitim seminerinin Türkiye’ye örnek olmasýný temenni ediyoruz.” dedi. Sahur davulcularýnýn Ramazan ayý içerisindeki yeri ve önemi hakkýnda bilgiler veren Þenel, “Ýnsanlar uykularýnýn en tatlý yerinden uyandýrýlýyor. Bunun için davulu bir gürültü aracý deðil de nazik bir þekilde çalmak gerekiyor” diye konuþtu. Ýstanbul /Nagehan Bayram
Bizim Radyo’da Ramazan baþka güzel HER Ramazan’da olduðu gibi bu Rama zan’da da Bizim Radyo birbirinden güzel programlarýyla yine dinleyicisine güzel bir yayýn hazýrladý. Canlý programlar, özel Ramazan programlarý ve radyo tiyatrolarýyla Bizim Radyo Ramazanýn huzurunu yaþamak ve yaþatmak için hazýr. Bizim Radyo Ramazan programlarý arasýnda, iftar vaktinde, saat 18:30’dan itiba ren Ýb ra him Be dir’le “Ra ma zan na me” programýnda Ramazan’a dair konular, fýkýh bilgileri ve Ramazanýn vazgeçilmezi Karagöz sizleri konuk edecek. Ramazanýn vazgeçilmezi Mukabele için de iki ayrý saat yer alýyor: Ýlk mukabele 00:30, ikinci mukabele ise sabah ezanýnýn hemen arkasýndan Bizim Radyo’da dinlenebilecek. Ramazan’da yeni bir program
Bizim Radyo dinleyicisiyle buluþuyor. Sözün gücü ve güzelliði ile Halil Dülgâr’ýn sunumu “Sözün Özü” programýnda hergün saat 13:30’da yayýnda olacak. Hidayete eriþin duygusal hikâyelerinin yer aldýðý bir radyo belgeseli olan “Ýhtida Öyküleri” ise her gün 09:30’da... Ramazan’da diðer bir yeni program ise Hanife Çýnar’ýn sunumuyla “Hayat Güzeldir”. Program hafta içi hergün saat 16:05’de Bizim Radyo’da dinleyicisiyle buluþacak. Ýslam Yaþar “Ramazan Günlüðü”yle Ramazan’ýn güzelliklerini hafta içi hergün saat 17:30’da dinleyicilerine aktarýrken, usta denizci Vehbi Horasan Ramazan’a özel “Denizde Ramazan”la hafta içi hergün 18:10’da Bizim Radyo’da dalgalarýn sesini sizlere ulaþtýracak. Çocuklarýn da unutul-
BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
1
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 SOLDAN SAÐA —1. Uzluk, beceriklilik.- Boða, tosun. 2. Ýtikadla alakalý.- Bir iþin
yapýlmasý için harcanan beden ve kafa gücü. 3. Yaratýlmýþ canlý varlýk, mahluk.Gök. 4. Ýlâç, merhem.- Bir geçmiþ zaman eki.- Emek sonucu ortaya konan ürün, sanat. 5. Boyun eðen, kendini baþkasýnýn buyruðuna býrakan.- Muhtevasýnda iri taneler bulunan. 6. Hayvanlarda yüzün çýkýntýlý ve az çok sivri olan ön bölümü.- Bir çokluk eki. 7. Gam kelimesinin sessizleri.- Bir cins güvercin.- Sýhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça. 8. Bir zürafa çeþidi. 9. Bediüzzaman Hz.lerinin cephede yazdýðý muhteþem eseri. 10. Büyük zarar, üzüntü ve sýkýntýlara yol açan olay veya durum, yýkým.- Kýna aðacýnýn kurutulmuþ yapraklarýndan elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanýlan toz.
madýðý programlarda, ramazan boyunca 14:05’teki radyo tiyatrolarý çocuklarýn eð lencesi olacak. Ve teravih öncesinde, Peygamber Efendimizi daha yakýndan tanýyabilmek adýna Bekir Saðlam’la “Peygamber Ýkliminden” huzurlu ve ibretli saatleri kulaðýnýza getirecek. Sahur vaktinde süren canlý yayýnlarda ise Ýbrahim Bedir’le “Sahurun Aydýnlýðý”, Ýsmail Tezer’le “Sahurname” programlarý var. Tüm bu programlarýn dýþýnda devam edegelen programlarýyla Bizim Radyo’da Ramazan yine bir baþka güzel olacak. Ýstanbul’dan 104.4 frekansýndan yayýn yapan Bizim Radyo, www.bizimradyo.fm adresiyle tüm dünyadan takip edilebilmekte. Kültür Sanat Servisi
YUKARIDAN AÞAÐIYA — 1. Resim yazý. 2. Atamak iþi, tayin.- Kayýngillerden, üç yüz kadar türü arasýnda, yaz kýþ yapraklarýný dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanýklý bir orman aðacý. 3 . Alt.- Milattan sonra kelimesinin kýsa yazýlýþý.- Bir alaþýmdaki madenlerin erime derecesi farkýndan yararlanarak bunlarý birbirinden ayýrma iþlemi. 4. Eskibir devlet adý.- Sözlerinin bütünü veya çoðu þarkýlý olarak söylenen müzikli tiyatro eseri. 5. Kesin.- Manda yavrusu. 6. Ýsmi manasýnda bir kelime.- Nitelik. 7. Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim.- Farsçada çabuk, tez. 8. Gam dizisinde la ile do arasýndaki ses.- Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma. 9. Tahta, aðaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kýsa saplý, bir yaný keskin aðýzlý çelik araç.- Gülgillerden, beyaz çiçekli bir aðaç. 10. Mermerin sert, damarlý kýsmý.- Bazý maddelerin dilde býraktýðý yakýcý duyu. 11. Kur’ân alfabersinde bir harf.Lantanyumun simgesi.- Havalandýrma aracý, pervane, pervane kanadý, vantilatör. 12. Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler.- Üye
1 2 3 4 5 6 7 8 9
10
1
BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI
F E R E T Ý K O C K
2
3
4
E F E R Ý T A K Ý A
T E V A B Ý L A M R
A L A L E R E A Z A
5
6
N E E K N Ý UM T E A Z T A T N A L B Ý
7
8
9 10 11 12
T Ý N E S E L E A N
E S A T A Y A M Ý A
T A R A T A K A R A
A L A L A M A K A F
H A Z Ý N E S A R A
A M Ý K E D A M A K
EKONOMÝ
Y
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
HABERLER SERBEST PÝYASA
ALTIN
DÜN 1,6850 ÖNCEKÝ GÜN 1,6810
DÜN 2,4230 ÖNCEKÝ GÜN 2,4010
DÜN 88,40 ÖNCEKÝ GÜN 87,45
C. ALTINI DÜN 602,32 ÖNCEKÝ GÜN 592,71
EURO
DOLAR
11
Ýnþaat sektörü küçülecek TMB’NÝN, ‘’ÝNÞAAT SEKTÖRÜ ANALÝZÝ’’NDE, BU YIL KONUT SEKTÖRÜNÜ SIKINTILI GÜNLERÝN BEKLEDÝÐÝ, SEKTÖRDEKÝ BÜYÜMENÝN ÝSE 2010’UN GERÝSÝNDE KALACAÐI VE FÝYATLARIN DÜÞECEÐÝ ÖNGÖRÜLDÜ.
Ýlk þubesini Bursa'da açan marketin hedefi 150 þube.
TÜR KÝYE Mü te ah hit ler Bir li ði’nin (TMB) ‘’Ýnþaat Sektörü Analizi’’nde, bu yýl konut sektörünü sý kýn tý lý gün le rin bek le di ði, sek tör de ki bü yü me nin i se 2010’un gerisinde kalacaðý öngörüldü. Bu yýlýn son 3 çeyreðinde ko nut sek tö rün de kay da de ðer bir arz patlamasý yaþanacaðý ve konut fiyatlarýnýn düþeceði tahmin ediliyor. Ekonominin ýsýnmasýna karþý alýnan önlemlerin, konut sektöründeki büyümenin hýzýný keseceði, yan sektörlerde üretimi yavaþlatacaðý ve istihdamý olumsuz etkileyebileceðine i þaret ediliyor. 2015’e kadar gerçek leþ ti ril me si dü þü nü len ya tý rýmlarýn 4 yýllýk dönemde inþaat sektöründe önemli iþ fýrsatlarý o luþturmasý bekleniyor. TMB’nin analizinde, 2011 yýlýnýn ilk çeyreðinde yapý kullanma izin belgesi verilen daire sayýsýnýn ge çen yý lýn bi rin ci çey re ðin de
Ýlk helâl market Bursa’da açýldý
DÜN YA He lâl Gý da Bir li ði Der ne ði de ne ti minden geçirilen ürünlerin satýldýðý Helâl Mar ketler’in ilk þubesi Bursa’da açýldý. Osmangazi ilçesi Baðlarbaþý Mahallesi’nde hizmet verecek marketin açýlýþýnda konuþan Helâlim Marketçilik A.Þ Yönetim Kurulu Baþkaný Gülten Doðrul, yaklaþýk 50 ortaklý þirketin sene sonuna kadar Ýstanbul’da 100, Ankara ve Gaziantep’te de 20’þer olmak üzere 140 þube açmayý hedeflediðini bildirdi. Marketlerin 100-150 metre karelik olacaðýný vurgulayan Doðrul, bütün ürünlerin ‘Helâl Gýda sertifikalý’ olduðunu duyurdu. Dünya Helâl Gýda Birliði Derneði Baþkan vekili Ahmet Gelir ise, markette 11 ayrý firma tarafýndan 100 çeþit gýdanýn satýlacaðýný aktardý. Marketlerin dernek garantörlüðünde faaliyet yürüteceðini anlatan Gelir, “Ýlk þubesi açýlan marketlerin yýl sonuna kadar sayýsý 141’e ulaþacak. Merkez þubedeki bütün ürünler kontrolümüzden geçirildi. Açýlacak þubelerde de ayný çalýþmayý yapacaðýz. Ürünlerin tamamý Türkiye’den helâl gýda sertifikasý aldý. Fiyatlar piyasanýn ne altýnda ne üzerinde. Vatandaþlarýmýzýn gönül rahatlýðý içerisinde tüketebileceði gýdalarý satýlmasýnýn heyacanýný yaþýyoruz. Süt, peynir, et ürünleri baþta olmak üzere 100’ü aþkýn ürün çeþidi var.” dedi. Bursa/cihan
Elektrik piyasasýna ‘nükleer’ ayarý
ELEKTRÝK Piyasasý Lisans Yönetmeliðine nükleer enerjiye dayalý üretim lisansý baþvurularý da eklendi. Enerji Piyasasý Düzenleme Kurumunun (EPDK) ‘’Elektrik Piyasasý Lisans Yönetmeliðinde Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Yönetmeliði, Resmi Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýmlanarak yürürlüðe girdi. Buna göre, yönetmeliðin ‘’lisans baþvurusu’’ baþlýklý yedinci maddesine eklenen fýkraya göre nükleer enerjiye dayalý üretim lisansý baþvurusu kapsamýnda ilgili kurumdan alýnacak yer lisansý EPDK’ya ibraz edilecek. Yönetmeliðin ‘’inceleme ve deðerlendirmenin sonuçlandýrýlmasý’’ baþlýklý 10’uncu maddesinde yapýlan düzenlemeye göre üretim faaliyetlerinde bulunmak üzere yapýlan lisans baþvurularýnda, kaynak türü ve kurulu güç bazýnda Kurul kararý ile belirlenen oranlara karþýlýk gelen tutardan Kuruma sunulan banka teminat mektubunun tutarýnýn düþürülmesi ile bulunan ve Kurul kararýyla belirlenen üst sýnýrý geçmeyecek tutarda teminat mektubu su nulacak. Ayný maddenin dördüncü fýkrasýnda yapýlan düzenlemeye göre de üretim lisansý baþvurula rýnda þirket sermayesinin, üretim tesisi için Kurum tarafýndan öngörülen toplam yatýrým tutarýnýn yüz de yirmisi, nükleer enerjiye dayalý üretim lisansý baþvurularý açýsýndan ise yüzde beþi oranýna karþýlýk gelen miktara eþit olmasý saðlanacak. Ankara/aa
þün geçen yýlýn ayný döneminde gerçekleþmiþ olan azalma oranýnýn dört katýna yaklaþmasý da konut sektöründe yeni inþaat yap ma isteðinin önemli ölçüde geri lediðinin göstergesi olduðu belir tildi. Bunlar dikkate alýndýðýnda 2011’de konut sektörünü sýkýntýlý günlerin beklediði ve sektördeki büyüme oranýnýn 2010’un geri sinde kalabileceði ifade edildi. Bu tab lo kar þý sýn da sek tö rün bü yü me per for man sý ný yu ka rý yön de et ki le ye bi le cek o lan bir numaralý etkenin, kamu finansmanýna ve kamu-özel ortaklýðýna dayalý altyapý yatýrýmlarýnýn artýrýlmasý olacaðýna dikkat çekildi. 61. hükümetin programýnda yer a lan bü yük öl çek li pro je ler ve 2015’e ka dar ger çek leþ ti ril me si ön gö rü len ya tý rým la rýn 4 yýl lýk dö nem de in þa at sek tö rün de ö nem li iþ fýr sat la rý o luþ tu ra ca ðý vurgulandý. Ankara/aa
Ýstikrarsýz döviz ihracata zarar verir DENÝZLÝ Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneði (DETGÝS) Baþkaný Ýsa Dal, istikrarsýz döviz hareketliliðinin ihracat pazarýna zarar verdiðini belirtti. Dal, dövizdeki hareketliliðin Türk ihracatçýsýný uluslararasý rekabette zora soktuðunu ifade etti. Ýhracatçýnýn, baþka ülkelerdeki rakiplerinden daha iyi ve daha ucuza mal üreterek satmasý gerektiðini anlatan Dal, þunlarý kaydetti: ‘’Aþýrý zayýf kur ülke içinde fiyat seviyesini yükseltme riski taþýr hem de ihracatý birebir artýrmayabilir. Kurla oynayarak ihracatýnýn potansiyelini artýramazsýnýz. Kurla yapýlan sürekli oynamalar ekonomimizin diðer dengelerini bozar. Zayýf TL ile ihracatý sürekli olarak artýrmaya çalýþmak boþ bir uðraþtýr. Ancak, ihracatçýyý yüksek TL’nin verdiði dezavantajla da uzun süre karþý karþýya býrakmamak gereki yor. Böylesi durumlarda muhtemelen ihracatçýnýn potansiyeli düþer. Ýthalat gereðinden fazla oranda artar. Bu
ATO’dan uygulamalý giriþimcilik eðitimi
ANKARA Ticaret Odasý, Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletmeleri Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý’nýn (KOBGEB) Giriþimcilik Destek Programý kapsamýnda “Uygulamalý Giriþimcilik” eðitimlerine baþladý. Ankara Ticaret Odasý’ndan yapýlan açýklamaya göre, 18 Temmuz 2011 tarihinde baþlayan “Uygulamalý Giriþimcilik” eðitimleriyle, ekonomik kalkýnmanýn saðlanmasý ve iþsizlik soruna çözüm için giriþimciliðin desteklenmesi amaçlanýyor. Kendi iþini kurmak isteyen giriþimci adaylarýna, iþ fikri geliþtirilmesinin öðretildiði derslerde, cesaretlendirme baþta olmak üzere, iþ kurma süreçleri, pazar bulma, finansal planlama ve yönetim, üretim planý, insan kaynaklarý yönetimi, markalaþma ve marka yönetimi eðitimleri veriliyor. Uygulamalý Giriþimcilik eðitimine 90 aday katýlýyor. 6 Aðustos 2011 tarihine kadar devam edecek ve top lam 72 saati bulan derslerde eðitim programýný baþarýyla tamamlayan adaylara yapýlacak sýnavýn ardýndan katýlým belgesi verilecek. Giriþimci adaylarý, Uygulamalý Giriþimcilik Eðitimi Katýlým Belgesi ile KOSGEB’e baþvurarak, yeni iþ kurmak için 27 bin lira hibe almaya hak kazanabilecekler. Ankara Ticaret Odasý Baþkaný Salih Bezci, uygulamalý giriþimcilik eðitimlerinin iþ kurmayý isteyen ancak nasýl yapýlacaðý konusunda hiçbir fikri olmayanlar için büyük fýrsat olduðunu söyledi. Ýþsizlik konusunun ekonomi gündeminin ilk maddeleri arasýnda yer aldýðýna dikkat çeken Bezci, iþsizlere iþ bulmak yerine iþ kurma imkâný saðladýklarýný dile getirdi. Bezci, “Balýk tutup vermek yerine balýk tutmayý öðretiyoruz. Ýþini kuran giriþimci de iþçi istihdam ederek, iþsizliðin çözümüne katký saðlayabilir” dedi. Ahmet Terzi / Ankara
yüzde 32,9 oranýnda azalmýþ olduðu hatýrlatýlarak, bu çerçevede 2011’in ilk çeyreðinde kaydedilen yüzde 7,6’lýk artýþýn daha da önemli hale geldiði belirtildi. Geçen yýl 823 bin da i re nin in þa at ruhsatý aldýðý ve bu rakamýn son 5 yýllýk ortalamanýn 1,5 katýndan daha fazla olduðu dikkate alýndý ðýnda 2011’in son 3 çeyreðinde ko nut sek tö rün de kay da de ðer bir arz pat lamasý yaþanmasý ve be ra be rin de ko nut fi yat la rý nýn düþmesi ihtimalini artýrdýðý ifade e dil di. E ko no mi nin ý sýn ma sý na kar þý a lý nan ted bir le rin ö nem li bir yansýmasýnýn da konut sektö ründeki büyümenin hýzýný kesmesi, sektöre girdi saðlayan yan sektörlerde üretimin yavaþlamasý ve istihdamýn olumsuz etkilenmesi olacaðýna iþaret ediliyor. Bu yýlýn ilk çeyreðinde inþaat ruhsatý alan daire sayýsýnda yaþa nan yüzde 26,7 oranýndaki düþü -
Sendikalý iþçi sayýsý 1 milyonun altýnda KAYITLI 10 milyonu aþkýn iþçinin olduðu Türkiye’de sendikalý iþçi sayýsýnýn yaklaþýk 922 bin düzeyinde bulunduðu ortaya çýktý. Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðýnýn, sendikalý iþçi istatistikleri için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayýtlarýnýn dikkate alýnmasýný ertelenmesiyle bir çok iþ kolunda sendikalarýn yetkisinin düþmesi, yüzbinlerce iþçinin toplu sözleþmesiz kalmasý önlendi. SGK’nýn Nisan 2011 verileri dikkate alýndýðýnda Türkiye’de toplam 10 milyon 314 bin 95 kayýtlý iþçi çalýþýyor. Bu iþçilerin 922 bin 188’i ise bir iþçi sendikasýna üye bulunuyor. Bu veriler çerçevesinde Türkiye’deki sendikalaþma oraný yüzde 8.94’e karþýlýk geliyor. SGK’nýn bu verileri, son olarak 2009’da yayýmlanan bakanlýk verileriyle büyük farklýlýk gösteriyor. Sendikalaþma ora nýnýn yüzde 59.88 olarak açýklandýðý bakanlýk verilerinde, Türk-Ýþ’in 2 milyon 239 bin 341, Hak-Ýþ’in 431 bin 550, DÝSK’in 426 bin 232, baðýmsýz sendikalarýn 135 bin 556 olmak üzere toplam 3 milyon 232 bin 679 sendika üyesi olduðu belirtiliyor. Türkiye’de Türk-Ýþ’in 33, Hak-Ýþ’in 11, DÝSK’in 16, baðýmsýzlarýn 44 olmak üzere toplam 104 iþçi sendikasý bulunuyor. Sendikalý iþçi sayýsýna iliþkin istatistikler SGK verileri dikkate alýnarak yayýmlansaydý, toplu sözleþme yetkisi için aranan yüzde 10’luk iþ kolu barajýný aþmýþ ve yetkili olan mevcut 51 iþçi sendikasýnýn 35’i baraj altýnda kalacaktý.
Bem-Bir-Sen’den örnek davranýþ Her yýl geleneksel olarak düzenlenen ve ortalama 600-700 kiþinin katýldýðý iftar programýný iptal eden Bem-Bir-Sen, 2011 geleneksel iftar programý için yapýlacak harcamayý Somali’ye gönderecek. Somali’de, 11 milyondan fazla insanýn açlýðýn pençesinde kývrandýðý yönündeki resmi açýklamanýn BM Genel Sekreteri tarafýndan da yapýlmasýnýn ardýndan tüm gözler yeniden Afrika kýtasýna ve Somali’ye çevrildi. Gazetemizin 27 Nisan 2011 Çarþamba “Afrika’da insanlýk ölüyor” manþeti üzerine toplanan Bem-Bir-Sen Yönetim Kurulu Geleneksel iftar programýný iptal ederek, Somali’ye baðýþ kampanyasýnýn önünü açtý. BemBir-Sen bu manadaki örnek davranýþý ile diðer sivil toplum kuruluþlarýna öncülük edecek. Bem-Bir-Sen Yönetim Kurulu, bu konuda Türkiye genelinde þube ve il baþkanlýklarýný da uyararak mümkün olduðu ölçüde iftar programlarýnýn, baðýþ kampanyasýna dönüþtürülmesini ve baþta Somali olmak üzere açlýkla, kýtlýkla mücadele eden diðer Afrika ülkelerinde yaþayan insanlara yardým eli uzatýlmasýný istedi. Bem-BirSen ve teþkilatlarýn Somali’ye yapacaðý yardýmlar uluslar arasý insani yardým kuruluþlarý aracýlýðý ile ulaþtýrýlacak. Ankara / Fatih Karagöz
þekilde de dýþ ticareti dengede tutmak güçtür.’’ Son günlerde döviz piyasasýnda bir hareketliliðin yaþandýðýna iþaret eden Dal, bunun, ihracata dayalý üretim yapan tekstil firmalarýný ‘’bir anda deniz ortasýnda fýrtýnaya yakalanan balýkçý’’ konumuna getirdiðini söyledi. Dal, ‘’Dýþ ticaret piyasalarýnýn yaþadýklarý bu durgunlukta, dövizdeki hareketlilik sonucu fiyat revizyonuna giden ihracatçý, son yapýlan açýklamalar la gevþemeye baþlayan döviz piyasasýndan dolayý ümitsizliðe kapýldý. Ýstikrarsýz döviz hareketliliði, hassas dengelerle yürütülen ihra cat pa za rý na za rar ve rir’’ diye konuþtu. Denizli/aa
12
MAKALE
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
Türkleri anlamama sanatý
cetinkaska@hotmail.com
çinde yaþadýðýmýz toplumun o kadar tuhaf halleri var ki insanýn pes diyesi geliyor ama bu haller için herkesin haklý bir sebebi var. Ve onlara da hak vermek lazým. Benim içinse iþin gýrgýr kýsmý önem arz ediyor. Bu vesileyle Metin Üstündað’ýn Türkleri Anlama Sanatý kitabýndan acizane çýkardýðým maddelere bakmaya ne dersiniz? Bu maddeler nasýl bir toplum olduðumuz ve ne badireler atlattýðýmýz konusuna açýklýk getiriyor galiba.. Hepside gerçek hayattan cýmbýzla alýnan yegâne düsturlar. Derin düþünceye sahip olmayan bir insanýn bu maddelere anlam vermesi çok zor.. O yüzden denklem çözer gibi yavaþ okumanýz tavsiye edilir, hýzlý okunmasý halinde boðazda kalan lokma etkisi yapabilir. Madde 1: Çocuk yüzmeyi çabuk öðrensin diye babasý tarafýndan kucaklanýp denize atýlýr.. Türkiye’de babalar sahillerin olmazsa olmazlarýdýr. Yüzme öðrensin diye çocuklarýný kucaklar ve “Sýkma kendini, rahat býrak” diye suya atarlar. Bahane de hazýrdýr. “Olur mu? Bak Rusya’ya. Orada çocuklarý doðar doðmaz havuza atýyorlar, yüzmeyi öðrensin diye. Olimpiyatlarda görüyoruz herhalde..”’ Madde 2: Hesap ödeyen erkek, hesabý ödemek için gereken iþlemi masanýn altýnda yapar. Türk erkeði ödediði hesabý masadakilerin görmesini istemez. Eðer görürlerse ayýp olacaðýný düþünür ve karþýdakilerin “Ulan amma da görgüsüz herif, hem ýsmarlýyor hem de hesabý gözümüze sokuyor” demesinden çekinir. Böyle bir davranýþa bir de Eskimo erkeklerinde rastlanýlabilir. Hesabý açýkta ödeyen Eskimo’nun eli haliyle donacaktýr. Madde 3: Türkiye’de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora fark etmez, sýnav kâðýtlarý daðýtýlýrken, bir öðrenci mutlaka “Hocam istediðimiz sorudan baþlayabilir miyiz?’ sorusunu sorar. Ayný öðrenci, öðretmen haftaya sýnav yapacaðýný bildirdiðinde “kaçýncý sayfaya kadar sorumluyuz hocam” sorusunu soran ama yine de sýnava çalýþmayan öðrencidir.
Ý
DERTLÝ DOLAP
Madde 4: Tüm ýsrarlara raðmen misafir “Yemeyeceðim yeter!” diyorsa, ev sahibi son kozunu deðerlendirir ve ilâhi gücü cümle içinde kullanýp “Bak Allah’ýn adýný verdim” diyerek misafiri köþeye sýkýþtýrýr. Misafir bunun üzerine midesi dolu olsa da, ilâhi kudret korkusundan mýdýr kaçýþ yolu kalmamasýndan mýdýr, ne var ne yoksa bir çýrpýda yer. Madde 5: Ýþyeri açýlýþýnýn yapýldýðý gün satýlan ilk üründen elde edilen para (siftah parasý) bereket getireceðine inanýlýp çerçeveletilir ve iþyerinin duvarýna asýlýr. Ýþyerleri açýlýþý çok önemlidir. Alýþveriþ yapanlar ürünlerin gerçek karþýlýðýný deðil, gönüllerinden geçeni kasaya býrakýrlar. Ýlk alýþveriþ parasý herkese gösterilir. Madde 6: Üzerinden araç geçsin ve temizlensin diye iþyeri paspaslarý cadde ortasýna fýrlatýlýr. Sinek avlayan esnaf Türkiye’de temizlik hastasý kesilir. Alýr eline hortumu baþtan aþaðý dükkânýnýn bulunduðu caddeyi, kaldýrýmlarý bir güzel sular. O da yetmez, yandaki caddeleri ve sokaklarý da sulamayý iþ edinir. O arada paspaslar da temizlikten payýný alýr. Madde 7: Misafirlikte kolonya ikram edilirken büyüklerin ellerine, çocuklarýn kafasýna dökülür. Madde 8: Durakta deðil de, her el kaldýran yolcu gördüðünde duran otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halký kýrmaz, durur. Halk otobüsünün belediye otobüsünden tek farký budur. Madde 9: Kafa bir yere çarptýðýnda þiþmesin diye çiðnenmiþ ekmekle ovalanýr. Türklerin ‘Kendi kendine tedavi’ yöntemleri sadece bunlarla bitmez. Aðrýyan yere sýcak tuðla konur. Isýtýlmýþ çay bardaklarý ile sýrt çekilir. Arpacýk çýkmýþ göze sarýmsak sürülür. Sarýlýk olmuþ kiþiye kendi idrarý içirilir. Kesilen ve kanayan yere tütün basýlýr. Paslý çivi batan yer sopayla dövülür. Burkulan yere biftek baðlanýr. Yanan yere diþ macunu sürülür. Madde 10: Bütün ilâçlar buzdolabýnda saklanýr. Buzdolabýnýn kola, su, gazoz koyulan bölgesi ilâçlara yetmeyince, ilçlar yumurtalarýn bulunduðu alanda, kurumuþ yarým limonlara komþuluk yapar. Madde 11: Üç-beþ güvercin bir araya gelip, bulduklarý kýrýntýlarý kafalarýný delirmiþçesine öne arkaya sallayarak tetikte yerken, kendilerine doðru aniden koþan birini gördüklerinde topluca kaçarlar. Güvercinler neden böyle bir davranýþla karþýlaþtýklarýný anlamazlar. Kýþþþt’ diye ses çýkarýp güvercinlerin ortasýna dalan bir Türk’ün de anlaþýlacak bir hali yoktur zaten. Not: Tatil olsun da çamurdan olsun. Tatil her zaman güzeldir. Bazen sýkýcý olduðu da olur ama tatil her zaman okuldan iyidir! Ayrýca hayatý biraz nadasa býrakmak daha bi güzel oluyor… Uzun bir ara birlikte olamayacaðýz. Kendinize iyi bakýnýz efendim.
Dr. Orhan Doðan
Y
Ýnsan ve ruh programý nsan doðumuyla beraber, varlýðýný gösteren ve yaþadýðý süreç içerisinde geliþen, inkiþaf eden bir ruh programýna sahiptir ve bu Ýlâhî bir ihsandýr. Ýnsan davranýþlarý, duygularý, hisleri ne kadar çok ruh programýna uygun olursa ve bu program geliþtirilirse, Yaratýcýsý ile baðý o nispette kuvvetlenecektir. Böylelikle insan akibeti görmeyen kör hissiyatýn peþine düþmeyecek ve günahlara girmeyecektir. Bu mesele ile ilgili Bediüzzaman, Hutbei Þamiye adlý eserinde þöyle bir tesbit yapar: “Ýnsanýn fiilleri kalbin, hissin temayülâtýndan çýkar. O temayülât ruhun ihtisasatýndan ve ihtiyacýndan gelir. Ruh ise, iman nuru ile harekete gelir. Hayýr ise yapar, þer ise kendini çekmeye çalýþýr. Kör hisler onu yanlýþ yola sevk edip, maðlûp etmez.” Yani imanla harekete geçen ruh programý, bu þekilde çalýþtýðý takdirde günahlardan mahfuz kalacaktýr. Demek ki insanýn günahlarýn içindeki menhus lezzetlere kapýlarak veya küçük bir lezzeti ilerideki büyük lezzetlere tercih etmesi, hatalarý ve günahlarý ruh programýndan çýktýðýnýn ve bu programýn nefis tarafýndan ele geçirildiðinin bir iþaretidir. Cenâb-ý Hak, insanýn ruh programýný hayvandan daha geniþ ve geliþmeye müsait yaratmýþtýr. Hatta melekleri bile geçebilecek kabiliyetlere sahiptir. Hayvanýn ruh programý sýnýrlý olup, bir veya birkaç iþi yapmak üzere programlanmýþ bir cihaz gibidir. Talim-i Esmâ hadisesi, insan ruh programýnýn geniþliðine ve geliþtirilebileceðine bir delildir. Zira insan, bir bilgisayar gibi düþünülürse, bu bilgisayara yüklenen programý ne kadar çok kullanýr ve zenginleþtirirse o nispette bilgisayarýn verimi artacaðý gibi, insan da ne kadar çok ruh programýný iþlettirirse, yani ona verilmiþ olan her bir esmâya açýlan istidat ve kabiliyetlerini keþfederse, o nispette Yaratýcýsýna yaklaþacak ve yaratýlýþ maksadýna uygun hareket edecektir. Aksi halde, hayvânî hayat mertebesinden ibaret olan yeme, içme ve þehvetin emrinde kalacaktýr. Oysa insan, programýna yüklenmiþ, fakat açýlmayý bekleyen dosyalarýný, yani istidatlarýný kullandýðý ölçüde ruhun derece-i hayatýna çýkacak ve hakikî insan olacaktýr. Ýnsan için öncelikli imtihan, bu kabiliyetlerin keþfi iken hemen akabindeki im-
Ý
yyasar@yeniasya.com.tr
tihaný ise, bu kabiliyetleri hayýrda mý, þerde mi kullanma meselesidir. Bu noktadan bakýldýðýnda insandaki istidat ve kabiliyetler ya nefsin elinde çalýþacak ve insan insaniyetten sukût edecektir ya da ruh programý çerçevesinde Þeriatýn çizdiði sýnýrlarda kullanýlarak, insan a’lâ-yý illiyyîne çýkacaktýr. Ýnsanýn mana kazanmasý ve yaratýlýþ hikmetinin tahakkuku ancak bu þekilde olacaktýr. Ýnsan kendisine yüklenen, emanet edilen bu programý çalýþtýrýp, zenginleþtirmezse, yani Yaratýcýsý ile baðlantý kurmazsa (bunu insanda ene yapar) bu durum onu kâinatýn içinde yalnýzlaþtýracaktýr. Yalnýzlýk hisleri kendisi dýþýndaki her þeyi düþman gibi algýlamasýna sebep olacak ve güven duy-
gusunu zedeleyecektir. Böyle bir insan ise, sürekli korkak ve kaygýlý bir hâle gelecektir. Korkan insan tedirginleþecek ve iki türlü ruh hâli ortaya çýkacaktýr. Böyle durumlarda insan ya sefahete düþecek, hislerini iptal edecek ya da saldýrgan bir ruh haline bürünecektir. Ýþârâtü’l-Ý’câz’da Bediüzzaman, münafýklarýn ruh hallerini anlatýrken þöyle bir psikolojik tesbitte bulunmuþtur: “Nifak imanýn hilâfýna kalpleri ifsad eder. Kalbin ifsadý, yetimliði intaç eder. Yani bozuk olan bir kalp, kendisini sahipsiz, maliksiz, yetim bilir. Bu hâletten korku ne-
Y se ri i l â n l a r Uygun Fiyata Satýlýk DEVREMÜLK Afyon Hilal Termal Tatil Köyünde 17-27 Eylül arasý kullanýma hazýr, 14.000TL satýlýk Not: Araba ile takas olunur. Gsm: 0542 240 03 42
ELEMAN Takým arkadaþlarý arýyoruz. Pazarlama departmanýna yetiþtirilmek üzere elemanlar alýnacaktýr. 0(212) 655 88 59
Otomotiv Sektöründe Yetiþtirilmek üzere 4 yýllýk üniversite mezunu bayan sekreterler alýnacaktýr. DORA OTOMOTÝV Tel: 0(212) 422 22 23
Beyaz Eþya tamir ustasýyým 12 senedir. 0545 771 76 23 Barýþ Akça Bahçelievler Topkapý'daki okulumuza resim, müzik, beden eðitimi ve çocuk geliþimi öðretmenlerine ihtiyaç duyulmaktadýr. 0532 605 00 02 0506 836 89 00 Web Ofsette çalýþacak makina ustasý ve yardýmcýlarý aranýyor. (0535) 278 52 18 saidaydin@yeniasya.com.tr Kýrtasiye sektöründe deneyimli pazarlama elemaný araç kullanabilen Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Grafik ve Tasarým elemaný aranýyor. Tel : 0(212) 544 19 20 Gsm: (0506) 860 95 68 Özel Duyu Özel Eðitim ve Rehabilitasyon Merkezine Ýþitme Engeliler Öðretmeni alýnacaktýr. Ücret Dolgundur. (0532) 374 68 07 (0505) 778 34 39 Antakya/Hatay Sultanahmet bölgesinde ki otelimiz için Ýngilizce bilen bay resepsiyon elemaný aramaktayýz. Ýrtibat tel : 0(212) 528 95 32
E Ehliyetli Kamyon Þoförü aranýyor. 0(212) 671.51.71
KÝRALIK DAÝRE
Sahibinden Denizli'de Kiralýk zemin dükkân Bayrampaþa Ulu Cami Yaný Ulu Çarþý Ýþhanýnda zemin 11 nolu dükkân Kaloriferli-Kapalý Otoparklý Ýþyeri 300 TL (0533) 712 48 06 Sahibinden Denizli Mehmetçik mahallesi Diþ Hastanesi yanýnda Kombili Daire 100m2 2+1 Yeni Bakýmdan çýkmýþ 280 TL (0533) 712 48 06 75 m2, 1+1, 4 katlý, 1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl arasý, 500 TL depozit, kira 350 TL 0(212) 640 58 88 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 2.kat, kat kaloriferli, krediye uygun 700 TL (0536) 313 81 79 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat, doðalgaz sobalý kiralýk daire 500 TL kira, 1000 TL depozit (0536) 313 81 79
SATILIK DAÝRE
Sahibinden Satýlýk Daire Ankara Aydýnlýkevler 1. Durak da 3+1 Full yapýlý Ýrtibat: 535 810 81 11 BARLADA Göl manzaralý 3 kat saðlýk ocaðýnýn önünde 0537 464 41 31 0536 599 39 40 Kemal Karta Sahibinden Eyüpsultan Akþemsettin Mah. ÝETT Son duraðý Ülker Ýlköðretim Okulu yanýnda kombili cadde üstü iki tarafý açýk 80m2
yeni 2+1 acil ihtiyaçtan satýlýk 115.000TL 0505 374 41 70 Ankara Hilal 92 Arsa ve konut kooperatifindeki 180m2 'lik daire, iþ merkezi ve arsa hisselerim ihtiyaçtan devren satýlýktýr. 0533 761 46 80 SAHÝBÝNDEN DENÝZLÝ Pýnarkent'te satýlýk Dubleks villa 214 m2 bahçeli 115.000 TL Tel: (0535) 423 83 79 Sahibinden DENÝZLÝ'de daire üçlerde 800.yüzyýl konutlarýnda 3+1 kaloriferli 120 m2 (0533) 712 48 06 ASYA TERMAL KIZILCAHAMAM Tatil Köyü'nde SATILIK Devre mülk. 15.Dönem TemmuzAðustos (Sayran Konaklarý B2-2-15) ve 19.Dönem Aðustos-Eylül(Park Evleri C1-065-19) Müracaat Tel:0532-2637221 Kumburgaz 'da Sahibinden satýlýk dubleks daire 180m2 130.000TL Krediye Uygun 0542 512 54 28 Þirinevler 'de Hürriyet mahallesinde Sahibinden satýlýk kombili asansörlü 120m2 daire 115.000TL 0542 512 54 28 Satýlýk Triplex 350m2 kapalý alan 500m2 müstakil bahçe, deniz manzaralý. Beylikdüzü, Kavaklý, Ýstanbul 0532-2366370 400 TL Taksitle Tamamý 39.300 TL'den baþlayan fiyatlarla Samsun Panorama Evlerinde Site içerisinde % 82 yeþil alan, yarý olimpik açýk havuzu, fitness saðlýk kabini, oyun merkezi, çocuk oyun parký, 24 saat güvenlik,
kamelyalar, otoparklar hayalinizdeki yaþama merhaba demek için Arsa Bizim Ýnþaat Bizim Ev Sizin Erken Gelen Kazanýyor Kampanyasýný Kaçýrmayýn. Çekiliþsiz kurasýz istediðiniz daireyi seçme imkaný Ön Kayýt Ýçin: Satýþ Ofisi:0362 428 07 65 Gsm: (0532) 494 85 00 www.alangayrimenkul.com.tr Sahibinden Denizli'de Üçler 800. yüzyýl Belediye Toki Konutlarýnda 3+1 Asansörlü Isý Ýzalasyonlu 120 m2 çevre düzenlemesi ve sosyal tesisleri faal 82.000 TL (0533) 712 48 06
SATILIK ARSA
Arnavutköy 'de Çardak-
tepe'de 301m2 imarlý, ,frazlý 90.000TL 0532 344 26 71 Yalova 'da Þok fiyata 3 adet imarlý arsa 0532 243 28 85 Yalova Fevziye köyünde asfalt cepheli 4200m2 85.000TL 0532 631 12 25 Yalova 'da Sahibinden 2300m2 arazi 80.000TL 0532 631 12 25 Arnavutköy 'de Sahibinden yerleþim içerisinde elektriði, suyu çekilebilir. 500m2 tamamý 22.000 Yarý peþin yarýsý vadeli Hemen tapulu arsa, 0(212) 597 99 21 (0532) 552 5973 Trakya'nýn muhtelif yerlerinde sanayi-tarým hayvancýlýk veya kýsa ve uzun vadeli yatýrýmlýk imarlý, imarsýz arsa ve tarlalar için arayýn. Abdullah Gürman (0532) 323 94 27 - 0(282) 653 66 67 0(282) 651 66 40 www.gurmanarsaofisi.com
þet eder.” Kâinatta hüsün hâkimdir. Çirkinlikler bile güzelliðin ortaya çýkmasýna, derecelenmesine hizmet etmektedir. Bu hakikatten yola çýkýldýðýnda insanýn yaratýlmasý noktasýnda asýl olan ona yüklenen ruh programýdýr. Bu programa baðlý olarak çalýþan bir de fýtrat programý vardýr. Ýnsanýn zihin, þuur, duygu ve lâtifelerine yön veren vicdanýn mühim bir unsuru kalptir. Kalbin de kendinden güç aldýðý kumandaný ruhtur. Ýþte insan þuuru ve zihni, tanzim edici bir fonksiyon icra etse, vicdaný da fýtrata uygun çalýþmayý saðlarsa, böyle bir insanda hakim olan program ruh programýdýr. Aksi halde insan davranýþlarýna hakim olan nefis, vehim ve hisler ise, böyle bir insanýn aklý, kalbi, vicdaný susar, nefis bir virüs gibi insanýn ruh programýný bozmaya ve tahrip etmeye baþlar. Böyle bir durumda da týpký bilgisayarýn resetlenmesi gibi insanýn yeniden yapýlanmasý gerekir. Nasýl virüsler bilgisayar programýný bozar ise, insanýn ruh programýný da yalanlar, zulümler, hile ve haksýzlýklar bozmaktadýr. Bu bozulmada virüslerin bilgisayarý iþlevsiz kýlmasý gibi, insanýn da hedefe yönelik hayat yolculuðunda iþlevsizlik ve engeller baþlar. Hâsýlý, insanýn içerisinde hem hayvânî yönünü temsil eden nefis programý, hem de gerçek insânî yönünü temsil eden ve yüksek duygulardan oluþan ruh programý mevcuttur. Ýnsan hep müsbet ve menfî duygular arasýnda gidip gelen bir salýným yaþar. Hayatýndaki tercihler hep bu iki þýk üzerinedir. Eðer ne kadar doðru tercih yapar, yani ruh programýný devreye sokarsa, bu programý, onu yükleyen Yaratýcýsýnýn razý olduðu bir hayat tarzý yaþamasýný netice verir. Bu elbette tegayyür ve inkýlâplara maruz kalan bedenin devamý için verilen fizyolojik duygularý yani nefis tarafýný ihmal anlamýna gelmez. Fakat hâkim olan program ruh olursa, insan vasat halde yaþar ve kemâlât merdivenlerini ancak o zaman týrmanabilir. Zaten güzelliðe müdahale eden bir çirkinlik olmazsa, insanýn ruh programý da geliþmez. Nefsin müdahaleleri ve insanýn buna raðmen doðru tercihleri, insaný a’lâyý illiyyîne çýkaran sýrdýr.
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN email: reklam@yeniasya.com.tr Fax: 0 (212) 515 24 81 Çorlu/Tekirdað
VASITA
2006 GAZELLE sobol
çok temiz 44.500 km de vade ve takas olur, gaz 2752 model, 44500 km de, motor hacmi 18.012.000 cm3, motor gücü 101125 arasý, beyaz renk, manuel vites, dizel yakýt, takaslý, ikinci el 10.000 TL. 0(212) 640 58 88
2003 model Transit
connect 160,000 km 12.000 TL kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara
2005 model Transit
connect 151,000 km 14.000 tl kapalý kasa (0532) 365 06 37 /Ankara
ÇEÞÝTLÝ
Gebze Abdi Ýpekçi Mahallesinde (Tren Ýstasyonu Yaný) bulunan "Ucuzluk Japon Pazarý" Dükkânýmý Uygun Þartlarda Devretmek Ýstiyorum. (0537) 334 58 94
Acele Devren Satýlýk veya Kiralýk Pastane (0539) 260 53 08/Fatih Kuyumcukent
Yanhizmet'de 33m2 Hazýr kiralýk ofis 650 TL (aidat dahil) 0532 344 26 71
ZAYÝ
Ehliyetimi ve Ankara Ünv. Sosyal Bilimler Enistitüsüne ait kimliðimi kaybettim.Hükümsüzdür. Peyman ÜNÜGÜR
AÝLE - SAÐLIK
Y
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
yasarbanu@yahoo.com
Hüznün öðreticiliðine dair...
Uzmanlar, iftarda hýzlý ve fazla miktarda besin alýnmasýnýn kan þekeri regülasyonunun bozulmasýna neden olduðuna dikkat çekiyor.
RAMAZANDA HIZLI VE FAZLA BESÝN TÜKETÝMÝ
Kalp krizini tetikliyor BÝLÝMSEL ÇALIÞMALAR, YOÐUN BÝR ÖÐÜN SONRASINDA KALBE BÝNEN YÜK SEBEBÝYLE KALP KRÝZÝ RÝSKÝNÝN YÜKSEK OLDUÐUNU GÖSTERMEKTEDÝR. RAMAZAN'IN yaz aylarýna denk gelmesi ile hem gün içinde oruç tutulan sürenin uzun olmasý, hem de hava sýcaklýðýnýn yüksek deðerlere ulaþmasý oruç ibadetini yaparken bazý konulara ekstra önem verilmesini gerektirmektedir. Bayýndýr Hastanesi Ýçerenköy Beslenme ve Diyet Uzmaný Dyt. Pýnar Kural Enç, yaz aylarýnda oruç tutanlarda yemekten sonra üþüme ile birlikte halsizlik ve uyku hissi görülebileceðini belirterek, iftarda hýzlý ve fazla miktarda besin alýnmasýnýn kan þekeri regülasyonunun bozulmasýna neden olduðuna dikkat çekti. Son yapýlan bilimsel çalýþmalar, yoðun bir öðün sonrasýnda kalbe binen yük nedeniyle kalp krizi riskinin yüksek olduðunu göstermektedir. Bu nedenle oruç tutulmayan saat diliminde belli aralýklarla yavaþ yavaþ ve az miktarda beslenilmelidir. Öðün sayýsýnýn ikiye düþmesi hiç ara öðün yapýlmayacaðý anlamýna gelmemelidir. Sahurdan baþlayarak planlý bir þekilde saatleri bölerek beslenmeye dikkat edilmelidir. Besinlerin sindiriminin kolaylaþmasý ve ertesi gün susuzluk hissinin yaþanmamasý için yemek arasýnda yeterli sývý alýnmalý ve mümkün olduðu kadar sulu yemekler tercih edilmelidir. Sahurda 3 bardak, Beslenme ve Diyet Uzmaný iftardan sonra da saat Dyt. Pýnar Kural Enç baþý bir bardak su tüketerek 8 -10 bardak su tüketimine özen gösterilmelidir. Susuzluðu gidermek için meyve suyu, asitli içecekler yerine bol bol su tüketilmelidir. Çay ve kahve tüketimi yemekten 45 dakika sonra yapýlmalýdýr.
BESLENMEDE DÝKKAT EDÝLMESÝ GEREKENLER
Özellikle sahurda kan þekerini çabuk düþüren beyaz ekmek, pilav, tatlý, patates ve konsantre meyve suyu yerine; kepekli ekmek, süt, peynir, yumurta, domates, salatalýk gibi yiyeceklerin tercih edilmesi gün içinde açlýk hissinin daha az duyulmasýný saðlayacaktýr. Ýftarda aðýr yaðlý yiyecekler yerine çorba, etli sebze yemekleri, salata, yoðurt, kepekli ekmek tercih edilmelidir. Yemekler çok sýcak veya çok soðuk olmamalýdýr. Yemeklerin yavaþ tüketilmesine dikkat edilmelidir. Ýftardan sonraki ara öðünde sütlaç, muhallebi, güllaç, meyve tatlýlarý, dondurma gibi hafif tatlýlar tercih edilmelidir. Meyve tüketimi ihmal edilmemelidir. Oruç tutan kiþiler, eðer bir zorunluluk yok ise, çok sýcak havalarda dýþarýya çýkmamaya özen göstermelidir. Dýþarý çýkmak gerekiyorsa sabah erken ya da akþamüstü saatler tercih edilmeli, bol ve açýk renk giysiler kullanýlmalýdýr. Yaz mevsiminde çok kalabalýk ve sýcak ortamlarda bulunmak hem sývý kaybý; hem de kan þekerinde düþme gibi durumlar olacaðýndan bu konuya da dikkat etmek gerekmektedir. Sývý kaybý ile birlikte direkt güneþ ýþýðýna maruz kalma olursa sýcak çarpmasý tablosu da geliþebilir.
Postmodern zamanlarda insan hep iyi hissetmenin peþinde, Dorukta hazlar, sýnýrsýz keyifler yaþamak, Bir þeyler yapmak deðil, yalnýzca haz almak istiyor. Baþarý sadece kiþisel yolculuðun hikâyesi olmaya baþladý. Baþkalarý için yaptýðýn deðil, kendin için biriktirdiklerinin adý baþarý oldu. Kiþisel geliþim kitaplarý ve yaþam koçlarý rehberliðinde Sürekli iyi hissetmenin, doruk mutluluklar yaþamanýn baðýmlýsý olduk. Hüzün kaçýlasý bir canavara dönüþtü. Acý ve keder olmamalýydý dünyalarýmýzda Bizi düþündüren ve hüzünlendiren her þey hayatýmýzdan çýkýp gitmeliydi. Ýþte bu yüzden her þeyi kolay bitirir olduk. Ýliþkiler, arkadaþlýklar, evlilikler ve hikâyeler... Hüznün öðreticiliðini ve rehberliðini unuttuk Ýnsan acý çekerken ne çok þeyi yeniden fark ederdi, Ve ne çok þeyin ne kadar deðerli olduðunu Onu yitirdiðinde ve acýsýný yaþadýðýnda hissederdi Mazoþistçe olmayan hüzünler insana kendi hikayesini okurdu Yavaþ yavaþ Ve sükûnetle.. Dinlemeye cesaretimiz varsa eðer, hüzünden kaçmayýz, onu dinleriz...
13
O kalýcý bir misafir deðildir, Emanetini býrakýr ve gider. Sende kalmasý öðrenme hýzýna ve anlama kabiliyetine baðlýdýr... Direndikçe yeni hikâyeler anlatýr sana Misafirliði uzun sürer, nerdeyse sana yerleþip kalýr Oysa anlattýklarýnýn þifresini çözmeye çalýþýrsan Düðmeye basmýþcasýna, güneþ doðmuþcasýna herþey netleþir, Berraklaþýr, aydýnlanýr gözünde... Hüzünler ve acýlar, yaþanmýþ tüm kalp yaralarý iyi bir öðreticidir Sadece dinleyecek halis bir yürek Mutmain bir bakýþ ister Þekvasýz dil, öfkesiz söz ister Ýçindeki benliðe dair tüm habis tümörleri temizleyinceye kadar Uðraþýr seninle... Her bir basamakta yeniden þekillenir Hayata dair tanýmlarýn, söylemlerin ve kalýplarýn Çözdükçe bir sonraki basamaða adým atarsýn Basamaklar hüznün öðreticiliðine göre uzar ya da kýsalýr Ve herkes kendi merdiveninin kahramanýdýr Yürek yaralarýnýn eþliðinde çýkýlan basamaklar Kendini kandýrdýklarýndan da Ýnandýrdýklarýndan da hayýrlýdýr Oysa þimdilerde yürekler hüznü yaþamamak uðruna Sanal hikâyeler dinliyorlar. Anlattýklarý sanal hikâyelere inanýyorlar. Hayatýn incitebilirliðinden kaçarken Yalanýn teselli ediþine sýðýnýyorlar Ýnsanýn kendini kandýrmasý ne kadar da kolaydýr Bilinçaltý, sadece ona söylediklerine inanýr Her gün tekrarladýklarýn ona gerçeðin kendisi gibi gelmeye baþlar Sen korkma hayatýn getirdiklerinden ve getireceklerinden Sürekli hesap etmenin ve kontrolü elinde tutmanýn Yükünü de at sýrtýndan Hüzünden ve kalp yaralarýndan da korkma Her ne kadar zahiren acý görünselerde Özel bir lisanla sana senin hikâyeni anlatýyorlar.
Sýcaklarda açýk renk ve pamuklu giysiler tercih edilmeli
Prof. Süleymanlar: Orucun insan vücudu için sayýlamayacak kadar faydalarý var. FOTOÐRAF:CÝHAN
Sýcak hava, saðlýklý olanlarýn oruç tutmasýna engel deðil TÜRKÝYE, Ramazan ayýna mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sýcaklýklarýyla giriyor. Uzmanlar, gölgede 40 dereceye kadar yükselen sýcak havada oruç tutmanýn zor olacaðý yönündeki kanýnýn saðlýklý insanlar için geçerli olmadýðýný belirtti. Akdeniz Üniversitesi Tuncer Karpuzoðlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, sýcak havalarýn saðlýklý insanlarýn oruç tutmasýna engel olmadýðýný söyledi. Orucun, insan vücudu için sayýlamayacak faydalarý bulunduðunu kaydeden Süleymanlar, sýcaklar bahane edilerek bu
ibadetten uzak durulmamasýný ifade etti. Günlerin uzun olmasý sebebiyle 16 saate yakýn sürenin oruçlu geçirileceðini hatýrlatan Süleymanlar, iftarla birlikte bol bol su ve sývý tüketilerek gün içindeki kaybýn telafi edilmesini önerdi. Ancak, baþta böbrek yetmezliði gibi saðlýk sorunu yaþayanlarýn dikkatli olmasýný isteyen Süleymanlar, “Böbrek yetmezliði bulunanlar bol miktarda su içmesi gerektiði için oruç tutmamalý” dedi. Süleymanlar, baþka saðlýk sorunlarýndan muzdarip olanlarýn ise doktorlarýna danýþtýktan sonra hareket etmelerini tavsiye etti. Antalya / cihan
BUNALTAN yaz sýcaklarýnda, güneþ ýþýnlarýnýn etkisinin en güçlü olduðu 11.0016.00 saatleri arasýnda güneþe maruz kalmaktan kaçýnmak gerekiyor. Yazýn etkili sýcaklarda tercih edilen giysiler de saðlýk açýsýndan büyük önem taþýyor. Trabzon Ýl Saðlýk Müdürlüðü’nden konuya iliþkin yapýlan yazýlý açýklamada, hava sýcaklýklarýnda artýþýn, nemdeki artýþla beraber daha fazla etkili olduðu, gerekli önlemler alýnmadýðý takdirde insan saðlýðýný olumsuz etkileyebileceði uyarýsýnda bulunuldu. Güneþ ýþýnlarýnýn etkisinin güçlü olduðu 11.00-16.00 saatleri arasýnda uzun süre güneþ altýnda kalýnmamasý gerektiðine dikkat çekilen açýklamada, kanser hastalarý, kemoterapi hastalarý ve deðiþik deri hastalýðý olanlarýn güneþ ýþýðýndan korunmaya özellikle dikkat etmesi gerektiði belirtilirken, özellikle yaþlýlar, kalp ve tansiyon hastalarýnýn da sýcak günlerde fazla efor harcamaktan kaçýnmalarý gerektiði kaydedildi. Ayrýca, yaz sýcaklarýnda açýk renk ve pamuklu giysilerin tercih edilmesi önerildi. Trabzon / cihan
Güneþ ýþýnlarýnýn etkisinin güçlü olduðu 11.00-16.00 saatleri arasýnda uzun süre güneþ altýnda kalýnmamasý gerekiyor.
BAÞUCUNUZDA MUTLAKA BULUNSUN:
Kadýna yönelik þiddeti “zihinsel altyapý” etkiliyor
Kavun, karpuz, hurma ve kayýsý
KADINA YÖNELÝK ÞÝDDETÝN ÖNLENEBÝLMESÝ ÝÇÝN YASAL DÜZENLEMELERÝN YETERLÝ OLMADIÐINA DÝKKATÝ ÇEKEN PSÝKÝYATRÝ UZMANLARI, ÞÝDDETÝ MEÞRULAÞTIRAN ZÝHÝNSEL ALTYAPININ ÝRDELENMESÝ GEREKTÝÐÝNÝ ÖNERÝYOR.
RAMAZAN ayýnýn yaza gelmesi çok uzun süreli aç ve susuz kalýnacaðý için zor olsa da; meyvenin en zengin dönemine rastladýðý için suyun yaný sýra meyve tüketiminizi artýrarak uzun süreli susuzluða dayanabilirsiniz. Hisar Intercontinental Hospital Beslenme ve Diyet Uzmaný Elif Yýldýrým Karacanoðlu Ramazan’ýn yaza denk gelmesiyle birlikte su tüketiminin artmasý gerektiðini; ancak çok fazla su tüketemeyenler için yaz meyveleri kavun ve karpuzun susuzluðu gidermede çok iyi bir alternatif olduðunu dile getirdi. Onbir ayýn sultanýnda iftar sofralarýnýn baþ tacý olan; tüketimi zirve yapan hurma ve kayýsýnýn kalsiyum deposu
“NAMUS cinayetine kurban edildi’’, ‘’Abisi tarafýndan öldürüldü’’, ‘’Koca cinayeti, 6 aylýk bebeði annesiz býraktý’’ gibi baþlýklarla gündeme gelen kadýn cinayetleri ve kadýna yönelik þiddet, bu konuda en kýsa zamanda yeni düzenlemeler yapýlmasý için ilgili birimleri ve sivil toplum kuruluþlarýný harekete geçirdi. Psikiyatri uzmanlarý, kadýna yönelik þiddetin önlenebilmesi için yasal düzenlemelerin yeterli olmadýðýna iþaret ederek, aile içinde egemen olan ve þiddeti meþrulaþtýran zihinsel altyapýnýn irdelenmesi gerektiðini öneriyor. Resmi kurumlarca aylýk ve yýllýk olarak kadýna yönelik þiddet ve kadýn cinayetleri ile ilgili verilerin düzenli olarak yayýnlanmasý, þiddet görünür kýlýnmasý; namus cinayetlerinin uluslararasý hukuk açýsýndan yargýsýz infaz olarak kabul edilmesi gerektiðini ifade ediyor. Türkiye Psikiyatri Derneði Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayþe
olduðuna deðinen Karacanoðlu, “Yüksek kalsiyum ve potasyum içeren hurma, kayýsý gibi meyveler terlemeyle kaybettiðimiz mineralleri yerine koymak için çok iyi bir kaynaktýr. Ayrýca özellikle kadýnlarda daha sýk görülen kemik erimesini önlemek amacý ile süt yoðurt gibi asýl kalsiyum kaynaklarýnýn yanýnda hurma ve kayýsý da her gün tüketilmelidir. Yüksek kalsiyum deðerleri bu açýdan çok iþe yarayacaktýr. Bu meyveleri de ara öðünlerde ve her sofranýzda tüketmeye devam edin” açýklamasýnda bulundu.
Devrim Baþterzi, kadýna yönelik þiddetin her geçen gün arttýðýný belirtti. 2011 yýlýnda kadýn cinayetlerinin artýþ gösterdiðini belirten Baþterzi, son günlerde 8 kadýnýn öldürüldüðünü anýmsattý. Baþterzi, kadýna yönelik þiddet ve kadýn cinayetlerinin ‘’münferit’’ olarak kabul edilemez olduðunu vurgulayarak, ‘’Dehþet verici bir gerçek olarak bu kadýnlar en yakýnlarý olan eþleri, kardeþleri, babalarý, amcalarý, aðabeyleri tarafýndan öldürülmektedir’’ dedi. Son günlerde gündeme gelen, þiddete uðrayan kadýnlarýn devlet tarafýndan daha etkili þekilde korunmasýný saðlayacak yasal düzenlemelerin yapýlmasýnýn sevindirici olduðunu, ancak ‘’yeterli olmadýðýný’’ savunan Baþterzi, kadýn cinayetlerinin önlenebilmesi için devletin tüm kurumlarý ile birlikte üniversiteler, eðitim kurumlarý ve sivil toplum örgütlerinin iþbirliði içinde etkin politikalar geliþtirmesi gerektiðini söyledi. Ankara / aa
KADIN SORUNLARINA DUYARLI EÐÝTÝM PROGRAMLARI DESTEKLENMELÝ’’ Kadýna yönelik þiddeti doðuran temel unsurun cinsiyet ayrýmcýlýðý olduðunun göz önünde tutularak eðitimin ilk evrelerinden baþlayarak her düzeyde toplumsal cinsiyet ayrýmcýlýðýný ortadan kaldýrmaya yönelik eðitim programlarýnýn düzenlenmesi gerektiðini vurgulayan Baþterzi, medyanýn da bu konudaki farkýndalýðýnýn artýrýlmasý, bilinç düzeyinin daha geliþtirilmesi gerektiðini ifade etti.
14
SPOR
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
Y
Sporda gündem þike SORUÞTURMANIN BAÞLADIÐI 3 TEMMUZ’DAN BU YANA MEDYADA ÞÝKE ÝDDÝALARINA YÖNELÝK 26 BÝN 151 HABER YAPILDIÐI BÝLDÝRÝLDÝ.
Trabzonspor'da Benfica hazýrlýklarý sürerken, kadro dýþý býrakýldýðý iddia edilen Engin takýmdan ayrý çalýþýyor.
Engin Baytar ayrý çalýþýyor UEFA Þampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu rövanþ maçýnda Portekiz’in Benfica takýmýyla karþýlaþacak olan Trabzonspor, hazýrlýklarýný sürdürdü. Teknik direktör Þenol Güneþ yönetiminde, Mehmet Ali Yýlmaz Tesisleri’nde yapýlan antrenmana sakatlýðý bulunan Piotr Brozek katýlmazken, kadro dýþý býrakýldýðý iddia edilen Engin Baytar takýmdan ayrý bir sahada yardýmcý antrenör Mehmet Kulaksýzoðlu yönetiminde çalýþma gerçekleþtirdi. Bordo-ma-
vili futbolcular, antrenmanda ýsýnma hareketlerinin ardýndan yarý sahada taktik bir çalýþma yaptýlar. Bu arada sakatlýðý nedeniyle 1 haftadýr antrenmanlara katýlamayan Piotr Brozek’in yapýlan MR tetkiklerinde fibula kemiðinde aldýðý darbeye baðlý olarak çatlak tespit edildiði açýklandý. Tedavisi devam eden Brozek’in 2-3 hafta sonra fitness çalýþmalarýna baþlayabileceði, 4 ile 6 hafta arasýnda da sahalara dönebileceði açýklandý.
Dortmund’tan kombine rekoru ALMAN Birinci Ligi þampiyonu Borussia Dortmund, 53 bin kombine bilet satarak Bundesliga’da bir rekora imza attý. Borussia Dortmund’un bilet satýþ sorumlusu Mathias Naversnik, yaptýðý açýklamada, 53 bininci kombine biletin satýldýðýný ve Bundesliga’da rekor kýrdýklarýný belirterek, 2011-2012 sezonu için kombine bilet satýþýný durdurduklarýný ifade etti. Naversnik ve takýmýn oyuncusu Ývan Perisic, 53 bininci bileti satýn alan kiþiye bir forma ve çiçek hediye etti.
Golcü gitti, kaleci geldi
BU sezon transferin hýzlý
takýmý olan Roma’da iki transfer birden gerçekleþti. Baþkent ekibi, Karadaðlý golcüsü Mirko Vucinic’i 15 milyon avro karþýlýðýnda Juventus’a gönderirken, Ajax’ýn kalecisi Maarten Stekelenburg’u 4 yýllýðýna kadrosuna kattý. Ajax ile yapýlan pazarlýklar sonucu Hollandalý file bekçisinin, 6 milyon avro karþýlýðýnda Ýtalyan ekibine transfer olduðu ve Roma ile 4 yýllýk bir sözleþme yaptýðý açýklandý. Bu arada, Juventus ile 4 yýllýk sözleþmeye imza koyan Vucinic’in de Ýtalya’da kalmaktan mutlu olduðu bildirildi.
Samuel Eto’o
Eto’o-Tevez bilmecesi ÝTALYA Birinci Futbol Ligi’nin (Serie A) baþlamasýna 1 ay kala, transfer piyasasý iyice hareketlenirken, Inter’in Samuel Eto’o ile Carlos Tevez’i takas etmek için uðraþtýðý ileri sürüldü. Ýtalyan basýnýna yansýyan haberlerde, Inter’in Kamerunlu 30 yaþýndaki golcüsü Samuel Eto’o’nun Rus Anzhi kulübünden gelen astronomik teklifi ‘’Ben biraz daha Þampiyonlar Ligi’nde oynamak istiyorum. Ruslar, Þampiyonlar Ligi’nde yok’’ diye geri çevirdiði belirtildi. Ýngiltere’nin Manchester City takýmýndan ayrýlmak istediði bilinen Arjantinli golcü Carlos Tevez’in menajerinin Inter ile görüþtüðü ve Ýtalyan ekibinin baþkaný MasCarlos Tevez simo Moratti’nin Kamerunlu golcünün ayrýlmasý durumunda, mavi-siyahlý takýmda görmeyi arzuladýðý Tevez’i alabileceði yazýlýyor. Ortaya çýkan bu durum sebebiyle Inter’in takas seçeneði üzerinde durduðu iddia edilirken, Manchester City’nin Tevez ile son bir kez daha anlaþma yolunu arayacaðý kaydedildi.
FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma devam ederken, Temmuz ayý boyunca medyanýn gündeminde de þike haberleri yer aldý. Düzenlenen operasyonun medyadaki yansýmalarýný mercek altýna alan medya takip ajansý Interpress’in yaptýðý araþtýrmaya göre, þike iddialarýnýn yer aldýðý haberlerin 3 Temmuz’dan bu yana toplam 26 bin 151 sayýsýna ulaþtýðý ortaya çýktý. Ýncelemenin yapýlan ulusal, bölgesel ve yerel iki bine yakýn gazete ile dergiyi kapsayan bölümünde, yazýlý basýnda þike iddialarýnýn yer aldýðý toplam 11 bin 824 haber yayýnlandýðý ve bunlarýn içinde 261 tanesinin de köþe yazarlarýnýn kaleme aldýðý yorumlar olduðu saptandý. Tam gün yayýný takip edilen 38 kanalýn haberlerinin tarandýðý ayný Interpress araþtýrmasýnda, þike iddialarý hakkýnda televizyon ekranýnda toplam 14 bin 327 kez haber yayýnlandýðý belirlendi.
Çakýr, açýlýþta düdük çaldý FÝFA kokartlý Türk hakem Cüneyt Çakýr’ýn yönettiði FIFA 20 Yaþ Altý Dünya Kupasý’nýn açýlýþ maçýnda Brezilya ile Mýsýr 1-1 berabere kaldý. Kolombiya’da düzenlenen ve organizasyon komitesinin baþýnda UEFA Asbaþkaný ve FIFA Ýcra Kurulu Üyesi Þenes Erzik’in yer aldýðý þampiyonanýn açýlýþ maçý, Barranquilla þehrinde Brezilya ile Mýsýr arasýnda oynandý. Cüney Çakýr’ýn düdük çaldýðý ve yardýmcýlýklarýný ise Bahattin Duran ve Tarýk Ongun’un yaptýðý (E) Grubu’ndaki maç, 1-1 eþitlikle sonuçlandý. Maçta 12. dakikada Danilo’nun golüyle Brezilya 1-0 öne geçerken, Mýsýr’dan Omar Gaber 26. dakikada attýðý golle 1-1 eþitliði saðladý. Maçýn kalan sürelerinde baþka gol olmayýnca müsabaka 1-1 berabere bitti. Cüneyt Çakýr’ýn eli maçta 6 kez sarý kart için cebine gitti.
Fenerbahçe Dergisi, kapaðýnda Aziz Yýldýrým’a yer verdi
Kulübün resmi yayýn organý Fenerbahçe Dergisi, Metris'te tutuklu bulunan baþkan Aziz Yýldýrým'a destek verdi.
FENERBAHÇE Kulübü’nün resmi yayýn organý Fenerbahçe Dergisi’nin Aðustos ayý sayýsý piyasaya çýkýyor. ‘’Her þeyin farkýndayýz, sonuna kadar yanýndayýz’’ baþlýðýyla çýkacak derginin kapaðýnda da kulüp baþkaný Aziz Yýldýrým’ýn fotoðrafý yer alýyor. Þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan kulüp baþkaný Aziz Yýldýrým’ýn, cezaevinden yazdýðý ve daha önce kulübün internet sitesinden de yayýnlanan ‘’Bir Farkla’’ baþlýklý mektubu da baþyazý olarak dergideki yerini alacak. Yüksek Divan Kurulu toplantýsýnda yaþananlarýn ayrýntýlarýna yer verilen dergide ayrýca amatör branþlardaki sporcularla röportajlar ile futbol takýmýný yeni formalarla gösteren poster de hediye olarak verilecek.
SPOR
Y
EYOF’ta 25. olduk 49 ÜLKENÝN KATILDIÐI ORGANÝZASYONDA TÜRKÝYE, 2 ALTIN VE 7 BRONZ MADALYA KAZANDI. 11. Avrupa Gençlik Olimpik Oyunlarý’nda Türkiye 2 altýn ve 7 bronz madalya aldý. Türkiye, 24 Temmuz’da 49 Avrupa ülkesinin katýlýmýyla Trabzon’da baþlayan ve takým sporlarýyla birlikte 140 sporcuyla katýldýðý organizasyonda erkekler voleybolda ve judoda 57 kiloda Kevser Çevik ile altýn madalya kazandý. Türkiye, bayanlar disk atmada Özge Yýlmaz ve erkekler çekiç atmada Özkan Baltacý, judoda 66 kiloda Murat Bektaþ, 70 kiloda Kübra Kara, cimnastikte Ýbrahim Çolak ile takým sporlarýnda da bayanlar voleybol ve erkekler basketbolda bronz madalya kazandý. Judoda 1 altýn, 2 bronz, voleybolda 1 altýn, 1 bronz, atletizmde 2 bronz, cimnastik ve basketbolda 1’er bronz olmak üzere toplam 2 altýn ve 7 bronz madalya alan Türkiye, madalya sýralamasýnda 25. sýrada yer aldý. Rusya 21 altýn, 17 gümüþ, 16 bronz ile ilk sýrada yer alýrken, Ýngiltere 17 altýn, 10 gü-
müþ, 6 bronz ile ikinci, Ukrayna ise 8 altýn, 4 gümüþ ve 3 bronz ile 3. sýrada yer aldý. RESMÝ KAPANIÞ TÖRENÝ YAPILDI 11. Avrupa Gençlik Olimpik Oyunlarý resmi kapanýþ töreniyle sona erdi. Hüseyin Avni Aker Stadý’nda düzenlenen kapanýþ töreninde havai fiþek þöleninin ardýndan, horon gösterisi gerçekleþtirildi. Horon gösterisi izleyenlerin büyük beðenisini kazandý. Sporcular ve EYOF’un simgesi olan hamsi maskotlarý, içerisine geleceðe yönelik dilek ve beklentilerini yazdýklarý balonlarý gökyüzüne uçurdular.
24 Temmuz'da baþlayan ve 49 Avrupa ülkesinin katýldýðý oyunlarý, Rusya birinci sýrada tamamladý.
FIBA’dan NBA oyuncularýna vize
Ýstanbul Park’ta ücretsiz þampiyona Türkiye Motosiklet Pist Þampiyonasý’nýn 4. ayak ve Türkiye Supermoto Þampiyonasý’nýn 3. ayak yarýþlarý bugün Ýstanbul Park’ta yapýlacak. Pist kategorisinde 1000 cc (A-B-C), 600 cc (A-B-C) ve 125 cc, Supermoto kategorisinde ise SM (A-B), gençler ve minikler sýnýflarýndaki mücadelelerin ardýndan, Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Kupasý yarýþý yapýlacak. Yarýþlara 130 sporcunun katýlmasý bekleniyor. Yarýþseverler iki þampiyonayý da ücretsiz izleyebilecek.
ULUSLARARASI Basketbol Federasyonlarý Birliði (FIBA), Amerikan Ulusal Basketbol Ligi’ndeki (NBA) lokavt süresince, NBA oyuncularýnýn FIBA’ya baðlý liglerde forma giyebileceðini açýkladý. Türkiye Basketbol Federasyonu’nun internet sitesinde yer alan açýklamada, Ýsviçre’de toplanan FIBA Yönetimi’nin, NBA’de devam eden lokavt boyunca, NBA’de forma giyen oyuncularýn, FIBA’ya baðlý liglerdeki takýmlara transferlerine onay vereceði duyurulurken, ‘’Lokavt boyunca, NBA’de forma giyen ve kontratý bulunan oyuncular, istedikleri takýmlarla (kulüp/milli) sözleþme yapmakta özgür’’ denildi.
31 TEMMUZ 2011 PAZAR
15
Ü M Ý T V Â R O L U N U Z : Þ U Ý S T Ý K B A L Ý N K I L Â B I Ý ÇÝ N D E E N Y Ü K S E K G Ü R S A DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
Y 31 TEMMUZ 2011 PAZAR
YARDIM YAPARKEN RENCÝDE ETMEYÝN AÝLE VE SOSYAL POLÝTÝKALAR BAKANI FATMA ÞAHÝN, RAMAZAN DOLAYISIYLA YAPILACAK YARDIMLARDA UYULACAK KURALLARLA ÝLGÝLÝ BÝR GENELGE YAYIMLADI. AÝLE ve Sosyal Politikalar Bakanlýðý, Sosyal Yardýmlar Genel Müdürlüðü’nün resmi internet sitesinde yer alan genelgede, Ramazan ayýnýn toplumda, yardým duygularýnýn zirveye ulaþtýðý, sevgi, saygý ve merhamet duygularýnýn hassaslaþtýðý mânevî bir zaman dilimi olarak algýlanmakta olduðu vurgulanarak, gerek Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakýflarý gerekse diðer kamu kurum ve kuruluþlarý ile sivil toplum kuruluþlarýnýn yapacaklarý yardýmlarda genelgede belirtilen hususlara dikkat edilmesinin önemli olduðu kaydedildi.
YERÝNDELÝK ÝLKESÝ UYGULANMALI Genelgede, yapýlacak yardýmlarda
“yardýmdan yararlananlarýn kiþiliklerini ve gururlarýný rencide edici tutum ve davranýþlardan þiddetle kaçýnýlmasý; sadece müracaatta bulunan ihtiyaç sahiplerine deðil, ayný zamanda gerçekten ihtiyaç sahibi olup da deðiþik sebeplerle vakýflara ya da kurum ve kuruluþlara ulaþamayan kiþilere ulaþýlmasý ve ihtiyaçlarýnýn giderilmesine özen gösterilmesi; yardýmlar yapýlýrken reklam yapýlýyormuþ havasý ve imajý verilmesinden özenle kaçýnýlmasý; yardýmlarýn yerindelik ilkesine uygun bir þekilde gerçekleþtirilmesi; yapýlacak yardýmlarýn sosyal devlet ilkesine, mevzuat amacýna ve usul hükümlerine uygun yapýlmasý; Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakýflarýmýzca yapýlan bütün sosyal yardýmlarýn izdihama sebebiyet verilmeden, süratli ve geciktirilmeden ihtiyaç sahiplerine ulaþtýrýlmasý” konularýna dikkat edilmesi istendi. Ankara / aa
Almanya, göçmene ihtiyaç duyacak FEDERAL Ýþ Ajansý (BA) Baþkaný Frank-Jürgen Weise, Almanya’nýn demografik yapýsýndan dolayý gelecekte, yýlda 200 bin göçmene ihtiyaç duyulacaðýný söyledi. Weise, Almanya’da 2025 yýlýna kadar, çalýþacak yaþtakilerin sayýsýnýn 6,5 milyon azalacaðýný belirterek, “Bu dikkate alýndýðýnda, yýlda 200 bin göçmene ihtiyacýmýz var. Bu sayýya aile fertleri dahil” ifadesini kullandý. Ýþ Ajansý’nýn yine de ülkedeki iþ potansiyelini etkin hale getirmeye çalýþacaðýný kaydeden Weise, kalifiye eksikliðinin karþýlanmasýnýn bunun için yeterli olmayacaðýný dile getirdi. Berlin / aa
Engelli çocuklar atla terapi ediliyor ENGELLÝ gençlerin atla terapi olacaðý Hipoterapi Merkezi, Bursa’da hizmete girdi. Merkez Osmangazi Belediyesi tarafýndan Hamitler TOKÝ konutlarý mevkiinde bulunan Osmangazi Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Doðal Yaþam ve Tedavi Merkezi’nde açýlan merkezde, servisle getirilen engelli çocuklar, atla eðitime baþladý. Merkezden, haftanýn her günü biniciliði seven ve at sporu yapmak isteyenler de yararlanabilecek. Engelli gençler ise servislerle taþýnarak atlarla eðitime alýnacak. At gibi büyük bir varlýðý idare edebildiðini gören engellilerin özgüven kazanarak engellerini yeneceði belirtildi. Hipoterapi biriminde þu an itibarý ile, 2 orta boy midilli, 2 Ýngiliz atý, 1 tane Hollanda atý, 2 Haflinger, Alman ýrklarýndan 1 Pinto ve 2 yerli rahvan at olmak üzere 10 at bulunuyor. Bursa / cihan