06 Ağustos 2011

Page 1

ARILAR OLMAZSA, ÇÝÇEKLERÝN SAATÝ GERÝ KALIYOR / 12’DE GÜVENLÝ ÝNTERNETE EK SÜRE / 4’TE

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

HAFTA SONU ekimizi bugün bayinizden isteyiniz.

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

SAYI: 14.889

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ / 75 Kr

www.yeniasya.com.tr

ÝSLÂM DÜNYASINA

ÝHTÝYATLI OLALIM

Türkiye’den Somali çaðrýsý uDý­þiþ­le­ri­ Ba­ka­ný­ Ah­met­ Da­vu­toð­lu,­ Tür­ki­ye’nin,­ Af­ri­ka’da­ki­ aç­lýk­ do­l a­y ý­s ýy­l a­ Ýs­l âm Kon­fe­ran­sý­ Ör­gü­tü’nü (Ýs­lâm­Ýþ­bir­li­ði­Teþ­ki­lâ­tý) a­cil­ top­lan­tý­ya­ ça­ðýr­dý.Haberi sayfa 5’te

KÜRESEL EKONOMÝK KRÝZÝN AYAK SESLERÝ ARTARKEN, MALÝYE BAKANI’NDAN “ÝHTÝYATLI OLALIM” ÇAÐRISI GELDÝ. ÝHTÝYATLI OLALIM, AMA PANÝÐE GEREK YOK

HILARY CLÝNTON:

uBaþ­ba­kan­Er­do­ðan,­yak­la­þan­ye­ni­kü­re­sel­e­ko­no­mik­kri­zin Tür­ki­ye­ i­çin­ “te­ðet­ bi­le­ geç­me­ye­ce­ði­ni”­ söy­ler­ken,­ ko­nu­yu de­ðer­len­di­ren­Ma­li­ye­Ba­ka­ný­Meh­met­Þim­þek,­Kü­re­sel­e­ko­no­mi­de­cid­dî­sý­kýn­tý­lar­ya­þan­dý­ðý­ný,­bun­la­rýn­bü­yü­me­si­ha­lin­de ül­ke­mi­ze­ de­ bir­ ta­kým­ yan­sý­ma­la­rý­ o­la­bi­le­ce­ði­ni­ be­lir­tti. Þimþek,­“Ýh­ti­yat­lý­o­la­lým,­a­ma­pa­nik­ha­va­sý­na­ge­rek­yok''­de­di.

Esad’a baský artacak u­ ABD­ Dý­þiþ­le­ri­ Ba­ka­ný­Clin­ton,­müt­te­fik­ül­ke­l er­l e­ bir­l ik­t e,­ E­s ad yö­ne­ti­mi­ne­ kar­þý­ bas­ký­nýn art­tý­rýl­ma­sý­ stra­te­ji­le­ri­ ü­ze­rin­de­ ça­lýþ­mak­ta­ol­duk­la­rý­ný­a­çýk­la­dý. Haberi sayfa 7’de

KÜRESEL EKONOMÝK KRÝZ ÜLKEMÝZE DE YANSIR u Türkiye’nin­ekonomik­olarak­cari­açýktan­kaynaklanan­kýrýlganlýklarýnýn­olduðunu­hatýrlatan­Bakan­Þimþek,­“Tür­ki­ye,­e­ner­ji­de­dý­þa­ba­ðým­lý­bir­ül­ke.­Bu­nun­so­nu­cun­da­kar­þý­mý­za­ca­rî a­çýk­so­ru­nu­çý­ký­yor.­'Risk­yok,­ký­rýl­gan­lýk­yok'­de­mi­yo­ruz.­A­ma bun­lar­i­yi­yö­ne­ti­li­yor”­di­ye­ko­nuþ­tu. Haberi sayfa 11’de

Mukaddes emanetlerimizden Hýrka-i Þerif yeniden ziyarete açýldý. FOTOÐRAF: AA

ÝLK GÜNDEN ZÝYARETÇÝ AKININA UÐRADI Bakan Þimþek, ekonomideki geliþmeleri deðerlendirdi.

AVRUPALI LÝDERE BORÇ MEKTUBU GÖNDERÝLDÝ

Borç krizi yayýlýyor u­ Av­ru­pa­ Ko­mis­yo­nu­ Baþ­ka­ný­ Jo­se­ Ma­nu­el­ Bar­ro­so,­ Av­ro­ Böl­ge­si’nin­ borç kri­zi­nin­böl­ge­de­ki­çev­re­ül­ke­le­rin­dý­þýn­da­ki­ül­ke­le­re­de­ya­yýl­dý­ðý­u­ya­rý­sýn­da­bu­lun­du.­ Bar­ro­so,­ AB­ li­der­le­ri­ne­ yaz­dý­ðý­ mek­tup­ta,­ li­der­le­re­ Av­ro­ Böl­ge­si’ne­ ‘’tam des­tek’’­ver­me­çað­rý­sý­yap­tý. Haberi sayfa 11’de

Hýrka-i Þerif ziyarete açýldý uPey­gam­ber­E­fen­di­mi­zin­(asm)­va­si­ye­ti­ü­ze­ri­ne­Vey­sel­Ka­ra­ni’ye bý­ra­ký­lan­ hýr­ka-i­ þe­rif,­ ge­çir­di­ði­ ta­mi­ra­týn­ ar­dýn­dan­ Ramazan ayýnýn­ilk­Cuma­ile­birlikte­Fa­tih’te­ki­Hýr­ka-i­Þe­rif­Ca­mi­i’nde­zi­ya­re­te­a­çýl­dý.­Ziyaretçiler­hýrka-i­þerif­ya­ný­sý­ra,­sa­ka­l-ý­þe­rif­ve­Vey­sel Ka­ra­ni’nin­þer­pu­þunu­da­zi­ya­ret­e­de­bi­le­cek. Haberi sayfa 3’te

RAMAZAN’IN ÝLK CUMA NAMAZINDA

Camiler doldu, taþtý uYur­dun­her­ye­rin­de,­11­a­yýn­Sul­ta­ný­Ra­ma­zan­a­yý­nýn­ilk­Cu­ma­na­ma­zýn­da­va­tan­daþ­lar­ca­mi­le­re­a­kýn­et­ti.­Ca­mi­le­ri­dol­du­ran­ va­tan­daþ­la­ra,­ ca­mi­le­rin­ iç­ kýs­mý­ yet­me­di­ ve­ ce­ma­at­ na­ma­zý­ný­so­kak­ta­e­da­et­ti.­Haberi sayfa 6’da

ÝNSANLAR ANADOLU’DAN AKIN AKIN GELÝYOR

Eyüp Sultan’da iftar coþkusu u­ Ra­ma­zan’ýn­ gü­zel­lik­le­ri­ni­ ve­ be­re­ke­tin­ et­ra­fý­mýz­da­ ra­hat­lýk­la gö­rü­yo­ruz.­ Bü­tün­ A­na­do­lu’da­ if­tar­ coþ­ku­su­ ya­þan­dý­ðý­ gi­bi,­ Ýs­tan­bul­E­yüp­Sul­tan­Ca­mi­i­nin­çev­re­si­de­if­tar­la­rý­ný­aç­mak­is­te­yen­le­rin­a­ký­ný­na­uð­ru­yor. Haberi sayfa 12’de

KUR’A SEVÝNDÝRDÝ

UEFA’da rakiplerimiz belli oldu uBe­þik­taþ

A.­Vla­di­kav­kaz uBursaspor Anderlecht uTrabzonspor Athletic­Bilbao Ýlk­ maç­l ar­ 18­ A­ð us­tos’ta,­i­kin­ci­maç­lar­i­se 25­ A­ðus­tos’ta­ ya­pý­la­cak­ ve­ tur­ at­la­yan­ ta­kým­lar­grup­maç­la­rý­oy­na­m a­y a­ hak­ ka­z a­n a­cak. Haberi sayfa 13’te ISSN 13017748


2

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

LÂHÝKA

Y

Oruç, hakikî ve hâlis bir þükrün anahtarýdýr

‘‘

Ramazan-ý Þerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir þükrün anahtarýdýr.

ÝKÝNCÝ NÜKTE amazan-ý Mübareðin savmý, Cenâb-ý Hakk’ýn nimetlerinin þükrüne baktýðý cihetle, çok hikmetlerinden bir hikmeti þudur ki: Birinci Söz’de denildiði gibi, bir padiþahýn mutfaðýndan bir tablacýnýn getirdiði taamlar bir fiyat ister. Tablacýya bahþiþ verildiði halde, çok kýymettar olan o nimetleri kýymetsiz zanne-

R

dip onu in’âm edeni tanýmamak nihayet derecede bir belâhet olduðu gibi; Cenâb-ý Hak, hadsiz envâ-ý nimetini nev-i beþere zemin yüzünde neþretmiþ, ona mukabil, o nimetlerin fiyatý olarak þükür istiyor. O nimetlerin zâhirî esbabý ve ashabý, tablacý hükmündedirler. O tablacýlara bir fiyat veriyoruz, onlara minnettar oluyoruz. Hattâ, müstehak olmadýklarý pek çok fazla hürmet ve teþekkürü ediyoruz. Halbuki, Mün’im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede, o nimet vasýtasýyla þükre lâyýktýr. Ýþte O’na teþekkür etmek, o nimetleri doðrudan doðruya O’ndan bilmek, o nimetlerin kýymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacýný hissetmekle olur. Ýþte, Ramazan-ý Þerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir þükrün anahtarýdýr. Çünkü, sair vakitlerde mecburiyet tahtýnda olmayan insanlarýn çoðu, hakikî açlýk hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kýymetini derk edemiyor. Kuru bir parça ekmek, tok olan adamlara, hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlaþýlmýyor. Halbuki, iftar vaktinde, o kuru ekmek, bir mü’minin nazarýnda çok kýymettar bir nimet-i Ýlâhiye olduðuna kuvve-i zâikasý þehadet eder. Padiþahtan tâ en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ý Þerifte o nimetlerin kýymetlerini anlamakla bir þükr-ü mânevîye mazhar olur. Hem gündüzdeki yemekten memnûiyeti cihetiyle, “O nimetler benim mülküm deðil. Ben bunlarýn tenâvülünde hür deðilim. Demek baþkasýnýn malýdýr ve in’âmýdýr; O’nun emrini bekliyorum” diye, nimeti nimet bilir, bir þükr-ü mânevî eder. Ýþte, bu suretle oruç çok cihetlerle hakikî vazife-i insaniye olan þükrün anahtarý hükmüne geçer.

ÜÇÜNCÜ NÜKTE Oruç, hayat-ý içtimaiye-i insaniyeye baktýðý cihetle çok hikmetlerinden bir hikmeti þudur ki: Ýnsanlar maiþet cihetinde muhtelif bir surette halk edilmiþler. Cenâb-ý Hak, o ihtilâfa binaen, zenginleri fukaralarýn muavenetine dâvet ediyor. Halbuki, zenginler fukaranýn acýnacak acý hallerini ve açlýklarýný, oruçtaki açlýkla tam hissedebilirler. Eðer oruç olmazsa, nefisperest çok zenginler bulunabilir ki, açlýk ve fakirlik ne kadar elîm ve onlar þefkate ne kadar muhtaç olduðunu idrak edemez. Bu cihette insaniyetteki hemcinsine þefkat ise, þükr-ü hakikînin bir esasýdýr. Hangi fert olursa olsun, kendinden bir cihette daha fakiri bulabilir; ona karþý þefkate mükelleftir. Eðer nefsine açlýk çektirmek mecburiyeti olmazsa, þefkat vasýtasýyla muavenete mükellef olduðu ihsaný ve yardýmý yapamaz, yapsa da tam olamaz. Çünkü, hakikî o hâleti kendi nefsinde hissetmiyor. Mektubat, 29. Mektub, Ýkinci Risâle olan Ýkinci Kýsým, s. 676 LÛGATÇE:

savm: Oruç. taam: Yemek. in’âm: Nimet verme. belâhet: Ahmaklýk. envâ-ý nimet: Nimet çeþitleri. esbab: Sebepler. ashab: Sahipler. Mün’im-i Hakikî: Nimetlerin gerçek sahibi

ve vericisi olan Cenâb-ý Hak. kuvve-i zâika: Tat alma duyusu. memnûiyet: Yasaklanmýþ olma, yasaklýlýk. tenâvül: Yiyip içmek, birþeyi almak. vazife-i insaniye: Ýnsanýn vazifesi.

MEHMET KOVANCI kovancim19@gmail.com

Ömür boyu oruç amazan ayýnda Rabbimiz bize bir ay oruç tutmayý emretti. Tâ ki bedenen riyazete girip ruhen tekâmül edelim diye. Nefsimize dur demesini bilelim diye. Dünyayý bize her çeþit nimetle donatýp Ýlâhî bir sofra halinde sunanýn kim olduðunu fark edip kendisini tanýyýp þükredelim diye. Nefsimize haddini bildirelim diye... Bu, sporcularýn kampa girip form tutma çalýþmasý gibi bir þey. Bir ay içinde maddî ve manevî yönden form tutan mü'min, bundan sonra maddî ve manevî cihazatýna ömür boyu oruç tutturmaya baþlayacaktýr. Aslýnda bir aylýk oruç, ömür boyu orucun baþlangýcýdýr. Meselâ gözümüze, kulaðýmýza, dilimize, aklýmýza vb. bütün maddî ve manevî duygularýmýza oruç tutturmak sûretiyle insan-ý kâmil olmanýn yolunu açmýþ ve bu yolda ilerlemiþ oluruz. Meselâ gözümüzü namahreme bakmaktan, þer þeyleri seyretmekten alýkoymak onun bir nevî orucudur. Dilimizi yalandan, gýybetten, kötü söz söylemekten alýkoymak onun orucudur. Ömür boyu devam edecek bir oruçtur. Kulaðý gýybet dinlemekten, bize ahireti unutturacak þeyleri dinlemekten men etmek onun ömür boyu tutmasý gereken orucudur. “Edeb nedir?” diye sorulduðunda þöyle cevap vermiþ erenlerden biri: Edebin 'elif'i (e’si) eline sahip olmaktýr. Edebin ‘d’si diline sahip olmaktýr, edebin ‘b’si beline sahip olmaktýr. Eline, diline, beline sahip olmaktýr edeb. Yani bunlarý haramdan uzak tutmaktýr. Bunlara ömür boyu oruç tutturmaktýr. Böylece insan edebli bir kiþi olur.

R


HABER

Y

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 6 Ramazan 1432 Rumî: 24 Temmuz 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 4.06 4.03 4.25 4.24 4.17 3.43 3.43 3.30 4.13 3.58 4.22

Güneþ 5.40 5.44 5.59 6.05 5.59 5.19 5.21 5.11 5.54 5.32 5.58

Öðle 12.52 13.02 13.10 13.22 13.17 12.32 12.36 12.28 13.11 12.44 13.11

Ýkindi 16.37 16.51 16.55 17.11 17.07 16.19 16.24 16.17 17.00 16.29 16.57

Akþam 19.51 20.07 20.09 20.26 20.23 19.33 19.39 19.33 20.16 19.43 20.11

Yatsý 21.17 21.39 21.35 21.58 21.55 21.01 21.09 21.05 21.48 21.09 21.39

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 4.13 4.33 3.52 3.58 4.14 3.43 3.51 3.31 3.27 4.00 4.20

Güneþ 5.57 6.10 5.37 5.36 5.50 5.27 5.26 5.14 5.05 5.45 5.51

Öðle 13.17 13.24 12.58 12.51 13.03 12.48 12.38 12.34 12.19 13.06 12.59

Ýkindi 17.08 17.12 16.49 16.39 16.50 16.39 16.23 16.25 16.07 16.57 16.42

Akþam 20.25 20.26 20.06 19.54 20.04 19.56 19.37 19.42 19.22 20.15 19.55

3 Yatsý 22.00 21.56 21.42 21.23 21.32 21.32 21.04 21.17 20.51 21.51 21.18

Norveç canavarý ve M. Kemal

irtibat@yeniasya.com.tr

masumu katleden Norveç canavarý Anders Breivik’in “manifesto”su olarak nitelenen ve bazý “orijinal” bölümleri medyada yayýnlanan 1500 sayfalýk metinde yok yok. Meselâ “Ýslâmýn Türkiye’deki sosyopolitik uyanýþý, seçmen desteði uðruna Müslüman dinî duyarlýlýklarýna taviz veren, tarikatlarý yeniden açan ve geniþ bir cami inþasý kampanyasý baþlatan Menderes hükümeti döneminde baþlamýþtý” (Mustafa Akyol, Star, 27.7.11) diyor Breivik. Bu yorum, size de, bizdeki DP iktidarýný ve bilhassa ezanýn özgürlüðüne kavuþmasýný “karþý devrimin baþlangýcý” olarak niteleyenleri hatýrlatmadý mý? Bakýþ açýlarýnda hiçbir fark yok. Ancak yine Breivik’in þu sözleri, bizdeki Kemalistlerin belki gördükleri, ama kabul ve itiraf etme cesaretini asla gösteremeyecekleri bir baþka çarpýcý gerçeði daha gözler önüne seriyor: “Atatürk yaklaþýmý hiçbir þeyi çözemeyecek, sadece kaçýnýlmaz olaný erteleyecektir. Türkiye 90 yýl önce, Atatürk sonrasýnda, aðýr reformlarýn askerî güçle uygulanmasý ile laik oldu. Peki, sonuç? Atatürk’ün baþarýsýz olmasýnýn sebebi, Ýslâmýn, çoðu insanýn anlayabileceðinden çok daha fazla dirençli olmasýdýr.” (Taraf, 25.7.11) Baþkaca bir yoruma hacet var mý?

77

ÝstanbulMüftüsüProf.Dr.Çaðrýcý:Hýrka-iÞerifbirelbisedir,amaonaþerefkatan,peygamberarmaðanýolmasýdýr.Busebeplesaygýyý,onunarkasýndakiPeygamberimize(asm)veAllah'agöstermemizlâzým. FOTOÐRAF: AA

HIRKA-Ý ÞERÝF AÇILDI PEYGAMBER EFENDÝMÝZÝN (ASM) VASÝYETÝ ÜZERÝNE VEYSEL KARANÝ HAZRETLERÝNE BIRAKILAN HIRKA-Ý ÞERÝF, FATÝH’TEKÝ HIRKA-Ý ÞERÝF CAMÝÝNDE ZÝYARETE AÇILDI. NAGEHAN BAYRAM ÝSTANBUL HZ. PEYGAMBER’ÝN vasiyeti üzerine Veysel Karani’ye býrakýlan Hýrka-ý Þerif, Fatih’teki Hýrka-i Þerif Camii’nde ziyarete açýldý. Kur’ân-ý Kerim okunmasýyla baþlanan törende konuþan Ýstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çaðrýcý, kutsal Ramazan ayýnda ve mübarek Cuma gününde Peygamber hatýrasý olan Hýrka-i Þerif huzurunda olmaktan duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Çaðrýcý, Ýstanbul’da bir çok peygamber hatýrasý olduðunu belirterek, ‘’Atamýz Yavuz

Selim Han Mýsýr’ý fethettiðinde kutsal emanetleri getirerek, Ýstanbul’un kutsallýðýna bir kutsallýk daha kazandýrdý. Mekke ve Medine de dahil olmak üzere Peygamberimize (asm) ait pek çok þey yok olmuþken, bizim milletimiz bütün hatýralarý baþ tacý ederek, özenle korumuþtur’’ diye konuþtu. Zamanýn her þeyi eskittiði gibi Hýrka-i Þerif’i de eskittiðini ifade eden Çaðrýcý, Köprülü ailesinin bunun farkýna vardýðýný ve restorasyon için yetkili makamlara müracaat ettiðini hatýrlattý. Hýrka-i Þerif’in dünyaca ünlü restoratörler tarafýndan bir daha deforme olmayacak þekilde onarýldýðýný anlatan Çaðrýcý, Hýrka-i Þerif Dairesi’nin de restore edildiðini ve Hýrka-i Þerif’in zarar görmemesi için tedbirler alýndýðýný söyledi.

59 KUÞAKTIR KORUNUYOR VEYSEL Karani’nin 59. kuþaktan torunu Barýþ Samir de, Hz. Peygamber’in Veysel Karani’ye býraktýðý Hýrkai Þerif’in 59 kuþaktýr, yaklaþýk 1400 yýldýr aile tarafýndan korunduðunu söyledi. Samir, bu süreç içerisinde Hýrka-i Þerif’te meydana Barýþ Samir gelen yýpranmalar sonucunda hýrkanýn 2010 yýlýnda 4 aylýk bir konservasyon sürecine alýndýðýný ifade ederek, ‘’Dünya standartlarýnda konservasyona alýnan Hýrka-i Þerif ulaþýlan koruma þekliyle yüzlerce, binlerce nesil sonra bile Peygamberimizin (asm) huzuruna çýkma hayaliyle milyonlarca insanýn akýnýna uðrayacaktýr’’ dedi. Samir, Hýrka-i Þerif ile 400. kez buluþmanýn heyecanýný yaþadýklarýný sözlerine ekledi. Öte yandan, konuþmalarýn ardýndan ilâhiler okundu. Yapýlan duâlarýn ardýndan Ýstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ, Ýstanbul Müftüsü Çaðrýcý, Hýrka-i Þerif’i ziyaret etti. Bu arada vatandaþlarýn bir kýsmý, izdiham yaþanmamasý için tören sýrasýnda caminin dýþýnda bekletildi. Öte yandan, ayrý bir bölümden camiye alýnan kadýnlar, Hýrka-i Þerif’i ziyaret ederken göz yaþlarýna hakim olamadý. Hýrka-i Þerif’in arefe gününe kadar ziyarete açýk kalacak.

HIRKANIN ÝSTANBUL’A GETÝRÝLÝÞÝ SEKÝZ parçadan oluþan bej renk hýrkanýn uzunluðunun 1,20 metre. Hýrkanýn Ýstanbul’a getiriliþ hikâyesini Veysel Karani’nin 59. kuþaktan torunu Barýþ Samir þöyle aktardý: ‘’Veysel Karani’nin çocuðu olmadýðý için hýrka, kardeþi Þehabeddin el Üveysi’ye kalmýþtýr. Üveysi ailesi, Irak ve Güneydoðu Anadolu’dan sonra Kuþadasý’na göçüyor. Peygamber Efendimizin (asm) hýrkasýnýn ailemizde olduðunu öðrenen insanlar, aileme ve hýrkaya büyük bir ilgi gösteriyor. Ailemin durumundan haberdar olan 1. Ahmet, onlarý Ýstanbul’a dâvet etmiþ. Ailem Ýstanbul’a gelip Fatih civarýna yerleþmiþ. Gerek aileye gerekse hýrkaya karþý ziyaretlerin yoðunlaþmasý üzerine 1. Abdülhamit, ‘Hýrka-i Þerif Dairesi’ denilen bir odalý bir mekân yaptýrmýþ ve Hýrka-i Þerif oraya konulmuþ. Daha sonra Sultan Abdülmecid, 1851 yýlýnda Hýrka-i Þerif için bir daire ve bu dairenin baðlý olduðu asýl ana mekân olmak üzere Hýrka-i Þerif Camii’ni yaptýrmýþ.’’

6

Sonuç; maksadýn tam aksi

Breivik, cânîce eylemini, güya “Ýslâm tehlikesi”ne dikkat çekmek için yapmýþtý. Ama sonuç, Norveç toplumunda da maksadýnýn aksi þeklinde ortaya çýktý. Saldýrýdan sonra ülkede Müslümanlara yakýnlaþma iþaretleri daha da arttý. Kraliyet ailesini temsilen Veliaht Prens ve Baþbakan baþta olmak üzere önde gelen isimler cami ziyaretinde bulunarak olumlu mesajlar verdiler. Toplumda da Müslümanlarla diyalogu geliþtirme arzusu kuvvetlendi. Müslüman bir gruba ait Anti-Irkçý Merkezinin organize ettiði ve amacý Norveçlilerle Müslüman aileleri bir araya getirip kaynaþtýrmak olan

Çay Saati programýna ilginin artmasý da (Star, 2.8.11) bu iþaretlerden biri.

Gizem’in Gazze hayali

Ateþli Ýsrail taraftarý Breivik’in hunharca katlettiði gençlerden Gizem’in en büyük hayali, Gazze’ye yardým konvoyuna katýlmakmýþ. Olmadý. Ama Gizem, Mavi Marmara þehidi Furkan gibi gönüllerde taht kurdu. Allah rahmet eylesin.

Tanrý’dan Allah’a

Genelkurmay’ýn, vefat eden subaylar ve þehitler için gazetelere verdiði taziye ilânlarýnda, öteden beri “Tanrý’dan rahmet dileriz” ifadesi kullanýlýyordu. Ama hafta içinde Van’da þehit düþen üç asker için Jandarma Genel Komutanlýðýnýn taziye ilânýnda “Allah’tan rahmet dileriz” denildi (Hürriyet, 3.8.11). Hatýrlayanlar olacaktýr: “Tanrý mý, Allah mý?” konusu bir zamanlar Türkiye’de çok yoðun þekilde tartýþýlmýþtý. Sonuçta, Yaratýcýmýzýn has ve orijinal ismi olarak Allah’ýn yerini baþka hiçbir kelimenin tutmayacaðý tesbiti çok büyük bir çoðunluk tarafýndan benimsendi. “Tanrý”da ýsrar edilmesi ise, laikçi dünya görüþünün de bir göstergesi olarak algýlandý. Genelkurmay’ýn “Tanrý” tercihi de bu baðlamda yorumlanýrken, Jandarma’nýn “Allah”a dönmesi, ister istemez dikkatimizi çekti.

Takvim’deki tevafuk

Müzik yazarýmýz Ali Oktay’ýn mesajý: “Gerek Þekerci Han dersinde, gerek 31 Temmuz yazýnýzda belirttiðiniz gibi, Ýslâm Yaþar’ýn okuduðu bahis, tevafuk eseri, sýcak gündeme oldukça denk düþmüþtü. Ben de evde Yeni Asya’nýn takvim yapraðýný okurken tam da askerlerin istifasýnýn vuku bulduðu güne denk gelen 29 Temmuz tarihli sayfasýnda Risale-i Nur’dan þu bölümün seçilmiþ olduðunu gördüm: ‘Sen bir memursun. Asker gibi muvazzafsýn. Öyleyse O'nun namýyla çalýþ, O'nun hesabýyla sa’y et.’ Paylaþmak istedim. Hayýrlý Ramazan’lar.”


4

HABER

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y

Anayasayý Meclis yapar AKP GENEL BAÞKAN YARDIMCISI ÖMER ÇELÝK,’’BÝZ BÝR TASLAK HAZIRLAMIYORUZ. ANAYASANIN YAPILACAÐI ZEMÝN TBMM’DÝR. BÝZÝM ÝRADEMÝZ BÜYÜK TÜRKÝYE’NÝN ANAYASASINI ORTAYA KOYMAKTIR’’ DEDÝ. cakir@yeniasya.com.tr

Sancak’tan Voyvodina’ya alûm olduðu üzere Osmanlý Devleti, gittiði her yere adalet de götürdüðü için bugün hayýrla yâd ediliyor. Bu durum, günümüzün ‘süper güç’leri için de örnek olmalý, ama maalesef Osmanlý’yý örnek almadýklarý anlaþýlýyor. Osmanlý’yý hayýrla yâd edenlerin baþýnda, Balkan Müslümanlarý geliyor. Geniþ bir coðrafyaya daðý lan Balkanlardaki Müslümanlar, Osmanlý Devletini hem hayýrla yâd ediyorlar, hem de o günkü adaleti ve hakkaniyeti arýyorlar. Nasip oldu, Ýnsan Hak ve Hürriyetleri Ýnsani Yardým Vakfý’nýn (ÝHH) çalýþmalarýný yerinde görmek maksadýyla, dâvet üzerine Sancak’a gittik. Sancak, Sýrbistan sýnýrlarý içinde, Müslümanlarýn çoðunlukla yaþadaðý bir bölge. ‘Özerk’ olmak istiyorlar, ama Sýrbistan bu kararý tanýmýyor. Bölgede siyasî sýkýntýlarýn yaný sýra, ‘ihtilaf’ gibi baþka sýkýntýlar da yaþanýyor. 30 Temmuz - 4 Aðustos tarihleri arasýnda hem Sancak’ýn “Novi Pazar” ve “Tutun” baþta olmak üzere çeþitli þehirlerini, hem de yine Sýrbistan’ýn ‘özerk’ bölgelerinden olan Voyvodina’daki Müslümanlarý ziyaret etme imkâný bulduk. Voyvodina, Sýrbistan devleti sýnýrlarý içinde kalan ve Macaristan, Hýrvatistan ve Romanya’yla komþu olan, özerk bir bölge. Bu özerk bölgenin baþþehri “Novi Sad”ýn kenar mahallelerinde fakr-u zaruret içinde yaþayan Müslünanlar var. Romanya’dan göç ederek buraya yerleþtiði ifade edilen Romen Müs lümanlar hakikaten belki de Sýrbistan’ýn ve Balkanlarýn en fakir milleti. Bazý Hýristiyan kuruluþlar, buradaki Müslümanlarýn fakirliðinden istifade ile “Ýzin verin, size kilise yapalým, yardým edelim” diyorlarmýþ. Bu güne kadar bu teklifler haliyle geri çevrilmiþ, ama çok çok ‘azýnlýk’ta kalan bu Müslümanlara maddî anlamda da yardým eli ulaþtýrýlmasý lâzým. Elbette en önemli yardým, ahlâk, iman ve maneviyat yönünde olmalýdýr; ama bunlarý yaparken ‘fakir’liði de yenmek lâzým. Ýþte ÝHH, buradaki fakir Müslümanlara kýsmen de olsa “Ramazan sevinci” yaþatmak için kumanyalar daðýttý. Gerek Sancak’ta ve gerekse Voyvodina’da dikkatimizi çeken bir nokta da, gençlerin namaza karþý gösterdikleri sevindirici ilgi ve alakaydý. Yaþlýlar ve gençlerin doldurduðu camilerde ‘orta yaþ’lýlarýn daha az olmasý, acaba son yýllarda Ýslâmî hizmetlerin arttýðý anlamýna mý gelir? Meselâ, Sancak’ýn ‘baþkenti’ “Novi Pazar”daki bütün camilerde gençler sayý olarak mutlak üstünlüðe sahip. Çoðu, lise ve üniversite yaþlarýnda olan bu gençlerin camileri doldurmasý, Balkan Müslümanlarýnýn geleceði için ümitvar olmaya büyük bir sebep. Sancak’ta yaþayan Müslümanlarýn en büyük problemlerinden biri de bölgenin fiilen ikiye bölünmüþ olmasýdýr. Bölgenin yarýsý Sýrbistan sýnýrlarý içindeyken, diðer yarýsý Karadað sýnýrlarý içerisinde býrakýlmýþ. Uluslar arasý güçlerin böyle karar vermesini anlamak mümkün deðil. Bu ‘bölünme’nin neye göre yapýldýðý da belli deðil. Sancaklýlar kendi ‘meclis’lerini kurmak için seçimler yapmýþlar, ama Sýrbistan bu çalýþmalarý tanýmamýþ, tanýmamaya da devam ediyor. Bugün için hukukî sýkýntýlar çok dikkat çekmese de, uzun dönem için endiþeliler. Ziyaretimiz sýrasýnda “Uluslararasý Yeni Pazar (Novi Pazar) Üniversitesinin” Rektörü ve baþka bazý yetkililerle de görüþmeler yaptýk. Rektör Dr. Mevlüd Dudiç’in Sancaklýlarýn Osmanlý hasretini dile getirirken, “Türkiye, bizim ‘anne’mizdir. Onun þefkat elinin yeniden bize uzanmasýný istiyoruz. Bu el, yüz yýldýr bizden ayrý. Bu kadar uzun süren ayrýlýðýn sona ermesini istiyoruz” diyor. Ýslâm âleminin ve Müslümanlarýn ‘parça parça olmuþ’ görüntüsü veren bu hâlini ‘tahsile gitmiþler’ diye yorumlayan Bediüzzaman’ýn haklýlýðýný önümüzdeki yýllar daha net gösterecek inþâallah. Sancak Müslümanlarýna selâmlar götürmüþtük, mu kabil selâmlar getirdik vesselâm...

M

TEBRÝK Silifke Yeni Asya Okuyucularýndan

Murat Gök ve Gülcan Gök Hanýmefendinin

Yiðit Alp ismini verdikleri bir erkek çocuklarýnýn dünyaya geldiðini öðrendik. Anne ve babayý tebrik eder, küçük yavruya Cenâb-ý Hak'tan saðlýk ve mutluluk dolu, hayýrlý uzun ömürler dileriz.

Silifke Yeni Asya Okuyucularý

TEBRÝK 2011-2012 öðretim yýlýnda Çukurova Üniversitesini kazanan öðrencilerimizi tebrik eder, bay ve bayan öðrenciler için kalacak yer temin edileceðini duyururuz. Ýrtibat Tel : (0532) 360 89 56 - 0(322) 363 63 73

Adana Yeni Asya Gazetesi Temsilciliði

AKP Genel Baþkan yardýmcýsý Ömer Çelik, parti olarak bir anayasa taslaðý, bir metin hazýrlamadýklarýný belirterek, “Anayasanýn yapýlacaðý zemin TBMM’dir. Bu da partilerin vereceði üyelerle oluþacak Uzlaþma Komisyonunun görevidir” dedi. Çelik, kendi baþkanlýðýnda yapýlan yeni anayasayla ilgili hazýrlýk toplantýsýndan sonra AKP genel merkezinde yaptýðý açýklamada, ‘’Biz bir taslak, bir metin hazýrlamýyoruz. Herhangi bir metin çerçevesi de hazýrlamýyoruz, partilere ‘bizim böyle bir taslýðýmýz var bununla size geldik siz ne diyorsunuz’ demeyeceðiz. Böyle bir yöntem kullanmýyoruz. Her zaman söylüyoruz anayasanýn yapýlacaðý zemin TMMB’dir. Bu da partilerin vereceði üyelerle oluþacak uzlaþma komisyonunun görevidir’’ diye konuþtu. Kendilerinin komisyon olarak hazýrlýk çalýþmalarýný sürdürdüðünü, dünyadaki çeþitli anayasalarý, Türkiye’deki tartýþmalarý inceledikleri ni belirten Çelik, Türkiye’nin ihtiyacý olan anayasa ile ilgili çeþitli kesimlerin deðerlendirmelerini gündemlerine aldýklarýný, bir “ilkeler manzumesi” hazýrladýklarýný kaydetti. Anayasa konusunda muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri ile ilgili görüþme takviminin eylül-ekim ayý içinde belli olacaðýný ifade eden Çelik, BDP ile de görüþüp görüþmeyeceklerinin sorulmasý üzerine, ‘’BDP eðer yemin ederse, mecliste yerini alýrsa, tabii ki BDP seçilmiþ bir partidir. Mecliste grubu bulunan bütün partiler tabii ki ziyaret edilmelidir. Onlarýn görüþleri alýnmalýdýr. Zaten BDP yemin ettikten sonra mutlaka komisyona üye verecektir. Özellikle mecliste bulunan partilerin, bulunmayan partilerin, sivil toplum örgütlerinin de kat-

AKP Genel Baþkan Yardýmcýsý Ömer Çelik, kendilerinin sadece yeni anayasa hazýrlýðý yaptýklarýný söyledi. FOTOÐRAF: AA

kýsý burada önemlidir’’ diye konuþtu. Muhalefet yetkililerinin ‘’herhangi bir taslak hazýrlamaya hakkýnýz yoktur gibisinden apolitik bir þey söylediklerini, ilkesel olmayan bir þey söylediklerini’’ ifade eden Çelik, ‘’biz diðer partilere de gelin üzerinde tartýþalým dediðimiz bir taslak hazýrlamýyoruz. O uzlaþma komisyonunun iþidir’’ dedi. Genelkurmay Baþkanlýðýnýn Millî Savunma Bakanlýðý’na baðlanmasý gibi konularýn komisyon çalýþmalarýnda gündeme gelip gelmediðinin sorulmasý üzerine Çelik, ‘’Çaðdaþ demokratik standartlarda Türkiye’nin yönetim þemasýnýn oluþturulmasý gerekiyor. Bunlarýn hepsi uzlaþma komisyo-

nunda konuþulur. Ýstiyoruz ki bütün partilerin katýlýmý ile tartýþma konusu olan bazý maddelerin hepsi uzlaþma komisyonunda tartýþýlsýn. Yüce meclis anayasa yapmanýn yegane meþru zeminidir’’ dedi. 2007’de AKP’nin hazýrlattýðý anayasa taslaðý ya da baþka herhangi bir metni ‘’masaya götürme niyetleri olmadýðýný’’ belirten Çelik, Türkiye’de hemen herkesin Türkiye’nin yeni bir anayasaya olan ihtiyacýný samimi olarak dillendirdiðini ifade ederek, ‘’Dolayýsýyla herkes masaya ön þartsýz olarak gelsin, sonra þartlarýný masada konuþmaya baþlasýn. Bizim bir taslak götürme planýmýz ya

da siyasî tutumuz yok’’ dedi. ‘’Bizim irademiz büyük Türkiye’nin anayasasýný ortaya koymaktýr’’ diyen ve Herhangi bir ayrým yapmadan, herhangi bir þart öne sürmeden özgürlükçü, toplumun bütün kesimlerini kucaklayan büyük Türkiye’nin anayasasýný yapmak istediklerini belirten Çelik, þunlarý söyledi: ‘’Toplumda yoðun bir özgürlük talebi var. Çeþitli toplumsal kimliklerin kendini ifade etme talebi var. Çok uzun zamandýr bu anayasanýn bütün düzeltmelere raðmen toplumsal talepleri karþýlamakta zorlandýðý, Türkiye’ye dar geldiðine dair hemen her kesimin yorumlarý var. Burada söylediðimiz þudur: Büyük Türkiye’nin anayasasý olsun. Türkiye’nin toplumsal taleplerine hiçbir kesimi dýþlamadan bütün kesimleri kapsayacak þekilde ama evrensel hukuk normlarý ile evrensel temel siyasi ilkelerle uyumlu bir þekilde olsun. Dolayýsýyla bir metin, bir ön þart söz konusu olmaksýzýn. Türkiye 2023’e doðru giderken ekonomisi büyüyor, dýþ politikasý büyüyor, demokrasisi büyüyor, bunlara baðlý olarak yeni toplumsal talepler çýkýyor, toplumumuz çok dinamik, yepyeni geliþmelerle karþýlaþýyoruz. Bunlarýn hepsini kapsayacak þekilde, hepsinin bir manzumesi olacak þekilde, ilkesel bir metin ortaya çýkmalý ve bu metin Türkiye’yi geleceðe taþýmalý diye düþünüyoruz.’’ ‘’Evrensel standartlara uygun Türkiye’yi 2023’e, daha da ötesine taþýyacak büyük Türkiye’nin anayasasý olacak bir anayasa mecliste gerçekleþsin istiyoruz’’ diyen Çelik, en geniþ kesimlerle çalýþmalarýný yapacaklarýný, çeþitli anayasa çalýþmasý yapan gruplarý, uzmanlarý da da vet edip dinleyeceklerini kaydetti. Ankara / aa

Bursalý iþ adamlarý ‘yeni anayasa’ istedi

Ýnternet Kurulu Baþkaný Serhat Özeren, Güvenli Ýnternet Hizmeti için iþletmelerin altyapýlarýný hazýrlamalarýndan dolayý ek süre verdiklerini bildirdi.

Güvenli Ýnternete ek süre ULAÞTIRMA Bakanlýðý Ýnternet Kurulu Baþkaný Serhat Özeren, 22 Aðustosta yürürlüðe girmesi planlanan Güvenli Ýnternet Hizmeti’ne iliþkin Bilgi Teknolojileri ve Ýletiþim Baþ kanlýðýna (BTK) sunduklarý rapor doðrultusunda bu hizmete yönelik paket seçeneklerinin yeniden düzenlendiðini, iþletmecilere de buna uygun altyapý oluþturabilmeleri için 3 ay ek süre tanýndýðýný bildirdi. Özeren, yaptý ðý açýklamada, Ýnternet Kurulu’nun Güvenli Ýnternet Hizmeti’ne iliþkin olarak Türkiye ge nelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuru luþlarýnýn temsilcileriyle geniþ çaplý bir toplantý gerçekleþtirdiðini anýmsattý. Kurul’un bu görüþmeler sonucunda oluþturduðu raporu, BTK’ya sunduðunu anlatan Özeren, BTK’nýn raporun tamamýný kabul ettiðini ve Güvenli Ýnternet Hizmeti’ni bu doðrultuda yeniden düzenlediðini kaydetti. Hazýrlanan taslak düzenlemenin BTK’nýn internet sitesinde kamuoyu görüþü alýnmasý

için duyurulduðunu ifade eden Özeren, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Yeni taslakta rapordaki önerilerimiz yer aldý. Daha önce ‘aile’, ‘çocuk’ ve ‘yurtiçi’ olarak belirlenen paket seçenekleri tavsiyelerimizin ardýndan ‘aile’ ve ‘çocuk’ olarak iki paket þeklinde deðiþtirildi. Metnin net anlaþýlýr olmasýný istedik, bunu da hayata geçirmiþler. Kiþisel bilgilerin güvenliði taslakta ayrýca yer aldý. Tüketiciler, bu hizmete yönelik tercihlerini çaðrý merkezleri ya da internet üzerinden gerçekleþtirebilecek. Tüm sivil toplum kuruluþlarýnýn görüþlerinin taslaða konulmasý tabii ki mümkün olmadý. Ýsteyenler 10 gün içerisinde taslaða iliþkin görüþ bildirebilir.’’ Taslaktaki düzenlemelere uyum saðlayabilmeleri için iþletmecilere ek süre tanýndýðýný bildiren Özeren, ‘’Ýþletmeciler, yeni taslakta yer alan hizmeti, bu sürede yetiþtiremeyeceklerini söylediler. Ýþletmecilere, buna uygun altyapý oluþturabilmeleri için 3 ay ek süre tanýndý’’ diye konuþtu.

‘’ÇOCUK’’ VE ‘’AÝLE’’ ÝKÝ PROFÝL BULUNACAK BTK’NIN internet sitesinden duyurulan Güvenlik Ýnternet Hizmeti’ne yönelik taslaða iliþkin 10 gün süreyle kamuoyunu görüþünün alýnmasýna karar verildi. Taslaða göre, Güvenli Ýnternet Hizmetini talep etmeyen abonelerin mevcut internet eriþim hizmeti herhangi bir deðiþiklik olmadan sunulmaya devam edecek. Ýþletmeciler, bu hizmeti tercih eden abonelere ‘’çocuk’’ ve ‘’aile’’ profili olmak üzere iki farklý profil olarak sunacak. Aboneler, buna yönelik taleplerini hizmet aldýðý iþletmeciye abonelik söz leþmesinin imzalanmasý sýrasýnda veya çaðrý merkezi/internet sitesi aracýlýðýyla bildirebilecek. Ýþletmeciler güvenli internet hizmetini abonelere ücretsiz olarak sunacak. Ankara / aa

SBS 7. sýnýf sonuçlarý açýklandý ÝLKÖÐRETÝM 7. sýnýflar için son kez düzenlenen Seviye Belirleme Sýnavý (SBS) sonuçlarý açýklandý. Sonuçlar, Millî Eðitim Bakanlýðý’nýn (MEB) internet sitesinden öðrenilebilecek. MEB’den yapýlan açýklamada, Ortaöðretim Kurumlarýna Geçiþ Sistemi çerçevesinde, ilköðretim 7. sýnýflar için SBS’nin 5 Haziran 2011 tarihinde, yurt içi ve yurt dýþýnda 655 sýnav merkezinde gerçekleþtirildiði hatýrlatýldý. Bu yýl ilköðretim 7. sýnýflar için son kez yapýlan sýnava 1 milyon 98 bin 203 öðrencinin baþvuruda bulunduðu, 1 milyon 83 bin 750 öðrencinin sýnava girdiði belirtildi. Ýlköðretim 7. sýnýf öðrencilerinin girdiði

Seviye Belirleme Sýnavý (SBS) sonuçlarýna göre, bütün sorularý doðru yapan öðrenci sayýsý 503, sýnýf puaný 500 tam puan olan öðrenci sayýsý ise 355 olarak belirlendi. Ýlköðretim 7. sýnýflar için son kez düzenlenen SBS sonuçlarý Millî Eðitim Bakanlýðýnýn (MEB) internet sitesinde açýklandý. Sonuçlar, ‘’http://www.meb.gov.tr’’ ve ‘’https://eokul.meb.gov.tr’’ internet adresinden öðrenilebilecek. MEB’den yapýlan açýklamada, bu sýnavlarda öðrencilere yýl boyunca öðrenme, öðretme sürecinde elde ettikleri ka zanýmlarýn seviyesini ve bu kazanýmlarýn günlük hayatta kullanýlmasý becerisine dönüþtürülmesini ölçmek için akademisyen-

lerden oluþan komisyonlar nezaretinde geliþtirilen, Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler ve Yabancý Dil alanlarýnda toplam 90 test sorusu yöneltildiði ifade edildi. Açýklamaya göre, sýnava baþvuran öðrenci sayýsý 1 milyon 98 bin 203 olurken, sýnava 1 milyon 83 bin 750 öðrenci girdi. SBS’ye özel okullardan 36 bin 567, devlet okullarýndan 1 milyon 47 bin 183 aday sýnava girdi. Devlet okullarýndan 4’ü kýz, 3’ü erkek olmak üzere toplam 7 öðrencinin sýnavý iptal edildi. Veli, öðretmen ve öðrencilerin konuyla ilgili her türlü talep ve þikayetleri için Alo Eðitim (444 83 83) hattýný arayabilecekleri belirtildi. Ankara / aa

BURSA Giriþimci Ýþadamlarý Derneði (BUGÝAD) Baþkaný Hayati Canlýlar, “Seçilmiþlerin kiþisel kavgalarý ve siyasî görüþ ayrýlýklarýný ideolojik körlükleri bir kenara býrakarak milletimizin bekasý için ehemmiyeti büyük olan yeni anayasa iradesini ortaya koymalarýný bekliyoruz.” dedi. BUGÝAD, geleneksel iftar yemeðinde iþadamlarýný buluþturdu. Elegans Düðün Salonlarý’nda düzenlenen iftara; Vali Yardýmcýsý Mustafa Güney’in yaný sýra AKP Bursa milletvekilleri, CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, Büyükþehir Belediye Baþkaný Recep Altepe, BTSO Baþkaný Celal Sönmez, BTSO Meclis Baþkaný Ýlhan Parseker, Baro Baþkaný Zekeriya Birkan, AKP Ýl Baþkaný Sedat Yalçýn ve davetliler katýldý. Açýlýþ konuþmasý yapan BUGÝAD Baþkaný Hayati Canlýlar, milletin yeni bir anayasa istediðine dikkat çekerek, “Ancak bunun ortak akýl ve mutabakat ile toplumun bütün kesimleri ile beraber yapýlmasýný istemektedir. Bizler de iþ dünyasýnýn temsilcisi olarak demokratikleþme ve ekonomik kalkýnmanýn sürdürülebilir olmasý ve kurumsallaþmasý adýna yeni anayasanýn TBMM’nin öncelikli gündemi olmasý gerektiðini düþünüyoruz.” dedi. Bursa / cihan

Teröre verilecek en etkili cevap, milletin birlik ruhu TBMM Baþkaný Cemil Çiçek, yaþanan bütün acýlara raðmen teröre verilecek en etkili cevabýn, milletin birlik ruhunu pekiþtirerek saðduyu ile mücadeleyi sürdürmek olduðunu söyledi. Çiçek, TBMM’de, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Þehit Dul ve Yetimleri Derneði üyelerine iftar yemeði verdi. Yemekten sonra bir konuþma yapan Çiçek, 30 yýllýk siyaset hayatýnda çok konuþma yaptýðýný, ancak bu ortamda konuþmakta zorlandýðýný ifade etti. Cemil Çiçek, Rama zan’ýn maddî ve manevî güzelliklerinin yaþandýðý Aðustos ayýnýn, milletin tarihinde iz býrakmýþ büyük zaferlerin kazanýldýðý bir dönem olmasý dolayýsýyla ayrý bir anlam taþýdýðýný kaydetti. Konuklarýna seslenen Çiçek, þöyle devam etti: ‘’Bu vefakarlýðýn en soylu en aziz þahitleri sizlersiniz. Dünyanýn en zor ve çetin coðrafyalarýndan birinde yüzyýllardýr olduðu gibi bugün de onurla, gururla, þerefle yaþýyorsak, bunu geçmiþten beri sürdürdüðümüz birliðimize, beraberliðimize, þehit ve gazilerimize borçluyuz. Þunu tüm kalbimle ifade etmeliyim ki, sizler bizim için çok özel misafirlersiniz. Çünkü sizler en deðerli varlýklarýnýzý bu vatan uðruna þehit verdiniz. Benim ailem de iki þehit vermiþtir. Birini PKK terörüne, diðerini ASALA terörüne. Hainlerin oynamak istediði oyunlarý her seferinde sizler boþa çýkardýnýz. Bu topraklar, bu vatan için þehit vermeyen, gazi vermeyen Anadolu’da hiçbir þehrimiz yoktur.’’ Çiçek, daha sonra konuklarý ile tek tek tokalaþarak bir süre sohbet etti. Ankara / aa

ZAYÝ: Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Ercan Arýdoru


HABER

Y

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

5

Milletin beklentisi… cevher@yeniasya.com.tr

nayasa Mahkemesi eski Raportörü Doç. Dr. Osman Can, “birkaç generalin istifasýyla bayram yapmanýn âlemi yok, sistem demokratikleþmedikçe gerçek bir demokrasi olamayacak” diyor. Demokratik kanallarý açacak devletin iktidar yapýsýný ve siyasal iþleyiþini demokratikleþtiren bir anayasa yapýlmadýðý süre ileri demokrasi seviyesine ulaþamayacaðýný nazara veriyor. Zira Can’ýn da dikkat çektiði gibi, “Deðiþmeyen birþey var: Askerî yapý, darbelerin ve tek parti diktatörlüðü döneminin ürettiði hukuk düzeni dimdik ayakta. Türkiye hâlâ darbe anayasalarýyla yaþýyor.” Esasen AB’nin “ilerleme raporlarý”nda ve “katýlým ortaklýðý belgesi”nde Ankara’ya ilettiði ve Türkiye’nin taahhüd ettiði “AB müktesebatýnýn üstlenmesine iliþkin ulusal program”da da “demokrasi ve insan haklarý alanlarýndaki reform sürecinde evvela Anayasanýn ve buna baðlý olarak yasal düzenlemelerin çerçevesinin belirleneceði belirtiliyor. Sivil siyasî otoritenin hâkimiyeti için, baþta düþünceyi açýklama ve yayma, bilim ve sanat ile basýn özgürlükleri ilgili hükümlerle, demokrasi ve hukukun üstünlüðü, uyum çalýþmalarýnýn ba-

A

Sendikalara atamalar için dâvâ açma hakký

DANIÞTAY 5. Dairesi, kamu görevlileri sendikalarýnýn bireysel bir atama iþlemine karþý dâvâ açabileceðine hükmetti. Alýnan bilgiye göre, Türk Saðlýk-Sen, Aydýn Ýl Saðlýk Müdürlüðünde 2009 yýlýnda yapýlan bir atama iþleminin iptali istemiyle dava açtý. Aydýn 1. Ýdare Mahkemesi ise ‘’sendikanýn meþrû, kiþisel ve güncel menfaatinin ve dolayýsýyla dâvâ açma ehliyetinin bulunmadýðý’’ gerekçesiyle talebi reddetti. Sendikanýn kararý temyiz etmesi üzerine dava dosyasý Danýþtay 5. Dairesine geldi. Dairenin kararýnda, Kamu Görevlileri Sendikalarý Kanunu hükümlerine göre, sendikalarýn üyelerinin hak ve menfaatlerini ilgilendiren konularda dava açma hakkýna sahip kýlýndýðý belirtildi. Sendikalarýn ortak hak ve menfaatlerini ilgilendiren konularda dava açma haklarýnýn, düzenleyici iþlemlerle sýnýrlandýrýlmadýðý ifade edilen kararda, bir kamu kurumunda üst yöneticiliðe atanan bir kiþinin sendika üyelerinin üst amiri olacaðý gözetildiðinde, bu iþlemin sendika üyelerinin ortak hak ve menfaatlerini ilgilendirmediðinin öne sürülemeyeceðine yer verildi. Ankara / aa

Jandarma teþkilâtý uzman þoför alacak

JANDARMA Genel Komutanlýðý, terhis tarihinin üzerinden 3 yýldan fazla süre geçmemiþ olanlar arasýndan, toplam bin 83 otomobil, otobüs ve kamyon þoförü alacak. Kara Kuvvetleri Komutanlýðýna da (KKK) sözleþmeli er alýnacak. Jandarma Genel Komutanlýðýnýn baðlý birliklerinde istihdam edilmek üzere 95 otomobil, 429 midibüs ve otobüs ile 559 kurtarýcý ve kamyonun bulunduðu Türkiye genelindeki bütün illerde þoför branþýnda uzman erbaþ istihdam edilecek. Baþvurular, en geç 8 Aðustos 2011 tarihinde mesai saati sonunu kadar Jandarma Okullar Komutanlýðý Uzman Erbaþ Kayýt Kabul Komisyon Baþkanlýðýna yapýlacak. Baþvurusu kabul edilen adaylarýn listesi, 22 Aðustos 2011 tarihinden itibaren www.jandarma.tsk.tr internet adresinde yayýmlanacak. Yazýlý sýnav, 10 Eylül 2011 tarihinde Jandarma Okullarý Komutanlýðýnda yapýlacak. Sonuçlar 11 Eylül 2011 tarihinden itibaren ayný internet adresinden duyurulacak. Ankara / aa

Yerel medyaya AB eðitimi verilecek

“TÜRK Yerel Medyasý AB Yolunda” seminerlerinin dördüncüsü Elazýð’da yapýlacak. Avrupa Birliði Bakanlýðý tarafýndan yürütülen ve Ýngiltere Büyükelçiliði tarafýndan desteklenen “Türk Yerel Medyasý AB Yolunda” projesi kapsamýndaki dördüncü bölgesel bilgilendirme semineri 8-9 Eylül 2011 tarihlerinde Elazýð’da düzenlenecek. Avrupa Birliði Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamaya göre, seminer, Elazýð, Batman, Bingöl, Diyarbakýr, Malatya, Siirt ve Tunceli illerinde çalýþan yerel medya mensuplarýnýn katýlýmý ile gerçekleþtirilecek. Elazýð seminerine katýlým için belirtilen illerden baþvurularýn alýnmasýna baþlandý. Baþvuru süresi 17 Aðustos’ta sona erecek. Seminerlere katýlým için baþvurularýn internet üzerinden alýndýðý projeyle ilgili bilgilere ve seminer takvimine “http://www.turkyerelmedyasiabyolunda.org/” adresinden ulaþýlabiliyor. Türkiye çapýnda gazete, televizyon, dergi, radyo, internet olmak üzere tüm yerel medya mensuplarýna hitap eden projede, yerel medyanýn, Türkiye’nin AB’ye katýlým sürecini daha yakýndan takip edebilmesi ve sürece dahil olmasý amaçlanýyor. Ankara / aa

þýnda geliyor. Ne var ki son dokuz yýldaki “açýlýmlar” sürecine bakýldýðýnda, siyasî iktidarýn “âcil eylem plânlarý”nda, seçim beyannâmelerinde, hükûmet programlarýnda vaad ettiði baþta “yeni demokratik sivil anayasa” olmak üzere, demokratikleþme ile hak ve özgürlüklerde, çoðunlukla kiþi ve kadrolarýn deðiþtirilmesiyle yetinildiði görülüyor… “GÖRÜNTÜ” KURTARMIYOR… Mesela YÖK’ün yapýsýyla ilgili olarak ileri sürülen onca iddiaya karþýlýk, YÖK Baþkaný ve kurulun deðiþmesi sonrasý, her ne kadar zaman zaman “YÖK’ün ýslâhý”ndan söz edilse de, önceki iddialarýn giderek zayýflamasý, bunun en bâriz göstergesi. Ayný durum, sözkonusu son istifalar için de geçerli. Genelkurmay Baþkaný’nýn istifasýyla Yüksek Askerî Þûra’nýn ilk günkü bir saatlik toplantýsýnda Baþbakan’ýn baþkanlýk masasýnda tek baþýna oturmasý, elbetteki “görüntü” açýsýndan sembolik de olsa önemli. Ancak belki hissiyatlarý tatmin edebilir ama hükûmet-iktidar partisi sözcülerinin ve medyanýn lanse ettiði gibi, servis edilen bu “görüntü”, salt “demokrasinin geliþtiðinin” ya da “sivil siyasî otoritenin hâkimiyeti”ni ortaya koyamaz. Kaldý ki lik günden sonraki toplantýlarda Org. Özel’in eskisi gibi “Genelkurmay Baþkaný vekili” olarak masanýn baþýnda Baþbakan’ýn yanýnda yer aldýðý yazýlýyor. “Görüntü”nün “normale, her zamanki haline, rutine döndüðü” bildiriliyor.

“Görüntü”nün kurtarmadýðý, YAÞ’ta Ergenekon ve Balyoz soruþturmasý tutuklusu on dört generalin emekli edilmeyip görev sürelerinin bir yýl daha uzatýlmasýyla ortada… Oysa toplumun beklentisi, “görüntü”nün ötesinde, yine yamalarla kalýnmamasý; gerçek demokratikleþmeyi ve demokratik irâdenin üstünlüðünü saðlayacak “yeni sivil anayasa.” Baþbakan bunu “iktidarýn en büyük görevi” olara tanýmlýyor; “özgürlükçü anayasa”yý ileri, güçlü bir demokrasinin þartý görüyor. Meclis Baþkaný, “Bugün birçok problemin temelinde çaðýn gereklerine uymayan antidemokratik anayasanýn yattýðýný” söyleyip, “Yeni anayasa, Türkiye’nin en âcil, en önemli, en öncelikli meselesidir” diyor. Bunun için öncelikle yapýlacak olan, “ulusa sesleniþ” konuþmasýnda Baþbakan’ýn, “Demokrasinin askýya alýndýðý dönemin olaðanüstü þartlarýnýn ürünü” dediði “darbe anayasasý”nýn yerine “yeni demokratik sivil anayasa” uzlaþma zemininin oluþturulmasý bekleniyor. “AB VE DEMOKRASÝ ENGELÝ” KALDIRILMALI Bu anayasada AB’ye söz verilen reformlarýn yerine getirilmesi. Mesela daha 1990’larda D(Y)P’nin “ikinci demokrasi programý”nda ifâde edilen, bütün AB ve demokratik ülkelerde olduðu gibi, Genelkurmay’ýn Millî Savunma Bakanlýðýna baðlanmasý. Keza önceki Meclis Baþkaný’nýn “çoktan kaldýrýlmalýydý” dediði, ancak iktidar grubunun son

anayasa deðiþikliklerinde muhalefetin bu husustaki önerilerini reddettiði darbelere gerekçe gösterilen TSK Ýç Hizmet Kanunu 35. maddesinin tâdili veya kaldýrýlmasý… Yine yüzbinlerce vatandaþý fiþleyen 28 Þubat “postmodern darbesi” dayatýcýlarýnýn sorgulanmasý. Ayrýca Baþbakan her ne kadar “Genelkurmay’ýn o günkü yaklaþýmýydý” dese de, AKP’li bakanlarýn “demokrasiye açýk bir müdahâle olduðunu” deklâre ettikleri “27 Nisan e-muhtýrasý”nýn soruþturulmasý. Millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in kapýsýna kilit vuran, siyasî partileri kapatan, hükûmeti silâh zoruyla deviren ve yüzbinlerce vatandaþý hapse týkayýp iþkence eden 12 Eylül darbesini dayatan “ihtilâl konseyi”nin de hesâba çekilmesi… Dr. Theo Sommer, Türkiye’nin “AB engeli”nin “Müslüman bir ülke olmasý ya da ekonomisi olmadýðýný”, temelde Türkiye’nin AB’ye giriþine engelin, “kiþiye tapma ve ‘ölümsüz önder, eþsiz kahraman’ gibi tumturaklý açýklamalarla Anayasa metnine kadar giren Kemalizm” olduðunu açýklýyor. (XIII.Türk-Alman Gazetecilik Semineri, Atatürk Devrimleri; Kemalizmin Dünü, Bugünü ve Yarýný, 139) Bu açýdan, evvela baþtan sona “Atatürk ilke ve inkýlâplarýna baðlýlýk”la kayýtlanan mevcut Anayasadaki antidemokratik kelepçelerin çözülmesi; sokuþturulan antidemokratik ayrýklarýn temizlenmesi, AB ve demokrasi engelinin kaldýrýlmasý gerekiyor… Milletin âcil beklentisi bu…

ÝÝT’ye acil çaðýrý BAKAN DAVUTOÐLU, “AFRÝKA’DAKÝ AÇLIK OLAYISIYLA ÝSLÂM KONFERANSI ÖRGÜTÜ’NÜ TÜRKÝYE OLARAK ACÝL BÝR TOPLANTIYA ÇAÐIRDIK” DEDÝ. DIÞÝÞLERÝ Bakaný Ahmet Davutoðlu, Türkiye’nin, Afrika’daki açlýk dolayýsýyla Ýslâm Konferansý Örgütü’nü (Ýslâm Ýþbirliði Teþkilâtý) acil toplantýya çaðýrdýðý söyledi. Davutoðlu, Cuma namazýný kýldýðý Balgat’taki Barbaros Camii çýkýþýnda gazetecilerin sorularýný cevapladý. Bir gazetecinin, Afrika gezisinin ne zaman olacaðýnýn kesinleþip kesinleþmediðini sormasý üzerine Davutoðlu, hazýrlýklarý sürdürdüklerini, Etiyopya ve Güney Afrika’ya planlanmýþ bir ziyaretleri olduðunu, bu ziyarete Kenya ve bazý ülkelerin eklenebileceðini ifade etti. Bu kararý Millî Güvenlik Kurulu takvimine paralel olarak alacaklarýný ifade eden Davutoðlu, “ayýn onbeþinden sonra yirmisi civarýnda bir tarihte” geziyi yapacaklarýný kaydetti. Davutoðlu, “Bu arada dün, Ýslâm Konferansý Örgütü Genel Sekreteri Sayýn Ekmeleddin Ýhsanoðlu ile bir görüþmem oldu. Ýslâm Konferansý Örgütü’nü Türkiye olarak acil bir toplantýya çaðýrdýk, Afrika’daki açlýk dolayýsýyla. Özellikle yürütme kurulu çerçevesinde, ya Ýstanbul’da ya Cidde’de. Ama Ýslâm Konferansý Örgütü’nün acilen devreye girmesini istiyoruz. Diðer çalýþmalarýmýz Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýmýz, TÝKA, Kýzýlay ve diðer kurumlarýmýzla zaten sürüyor. Dün Saðlýk Bakanýmýz ile de görüþme gerçekleþtirdik. Saðlýk açýsýndan yapýlacak faaliyetlerle ilgili. Ýnþallah bütün bunlarý gözeterek, Afrika’daki kardeþlerimizin Ramazan’daki ihtiyaçlarýný karþýlamaya büyük bir özen gösteririz, çaba gösteririz.”

SURÝYE’YÝ TAKÝP EDÝYORUZ Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu, Suriye’deki son geliþmelerle ilgili þunlarý söyledi: ”Suriye’deki geliþmeler daha önce de vurguladýðým gibi kabul edilemez. Özellikle bugün, tabiî Ramazan’ýn ilk Cumasý, ümit ederiz son birkaç gün içinde yaþananlar tekrar edilmez. Daha önce de söylediðimiz gibi Hama gibi çok yoðun yerleþimin olduðu yerlerde, aðýr silâhlar ve tanklarla yapýlan operasyonlarýn hiçbir meþrû gösterilecek tarafý olamaz. Söz konusu olamaz. Yöntem de yanlýþtýr, za-

manlama da yanlýþtýr. Çok yakýndan takip ediyoruz ve gerekli, her türlü bundan sonra atýlacak adýmlar konusunda çalýþmalarý yürütüyoruz. Ancak Suriye’nin, gerek uluslar arasý toplumu gerekse Türkiye’den gelen bu net mesajlarý çok ciddiye almasý gerekir ve bu þiddet ortamýný bir an önce durdurmasý gerekir.” Uluslararasý toplum tarafýndan müdahale sinyalinin verildiði belirtilerek, Türkiye’nin bu konuda tavrýnýn ne olacaðý sorusu üzerine Davutoðlu, “Bütün temaslarý sürdürüyoruz” cevabýný verdi. Ankara / aa

Gençler, iþ ve eðitim istiyor BÝR Youtholding Grup Þirketi olan Youth Research’ün 18-35 yaþ arasýndaki gençler üzerinden yapmýþ olduðu “Gençlerde Ýþsizlik Algýsý Araþtýrmasý” sonuçlarýna göre; gençlerin iþsizlik sorununa çözüm tekliflerinin baþýnda eðitim sisteminde farklý kademelere eleman yetiþtirecek þekilde deðiþikliðe gidilmesi yer alýyor. Esomar kurallarý doðrultusunda kalitatif ve kantitatif araþtýrma metodlarý kullanarak gençlerin tutum ve davranýþ biçimlerini, algýlarýný, beklentilerini araþtýran, Türkiye’nin Gençlik Odaklý Ýlk Pazar(lama) Araþtýrma

Þirketi Youth Research’ün yaptýðý araþtýrma sonuçlarýna göre; araþtýrmaya katýlan gençlerin % 37’si iþsizlik sorununa çözüm olarak eðitim sisteminde farklý kademelere eleman yetiþtirecek þekilde deðiþikliðe gidilmesini öneriyor. Katýlýmcýlarýn % 28’i iþsizlik sorununa karþý geliþmemiþ bölgelerde yatýrýmlarý arttýrma teklifini getirirken, % 19’u ise devlet politikalarýnda yapýlacak deðiþikliðin sorunu çözeceðine inanýyor. Ölçekleri doðrultusunda bütün iþletme ve þirketlere belirli sayýda çalýþan alýmý yapma önerisi ise % 12 ile tercih edilen çözüm yöntemlerinde üçüncü sýrada yer alýyor. Ýstanbul / Yeni Asya

mkara@yeniasya.com.tr

Ramazan’daKur’ân fýrsatýkaçmadý ürkiye’nin gündemini Genelkurmay Baþkaný ve 3 kuvvet komutanýnýn görevi býrakmalarýnýn ardýndan toplanan Yüksek Askerî Þûrâ kararlarý belirlerken, mübarek Ramazan ayýnýn da 6’sýna ulaþtýk. Bu vesile ile Ramazan ayýnýn kardeþliðe, birlik ve beraberliðe vesile olmasýný ve Ramazan ayýnýn güzelliklerini doya doya yaþamayý dileyerek mübarek ayýnýzý tebrik ediyoruz. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) “ümmetimin ayý” olarak müjdelediði Ramazan’ýn ayný zamanda Kur’ân ayý olmasý dolayýsýyla, bu ayý da Kur’ân-ý Kerim okuyarak, oruç tutarak, teravih namazlarýný kýlarak, fakirlerle soframýzý paylaþarak, zekâtlarýmýzý ihtiyaç sahiplerine vererek geçireceðiz, geçiriyoruz inþallah… Bediüzzaman bu mübarek ay hakkýnda þunlarý söylüyor: “Ramazan-ý Þerifteki orucun çok hikmetleri, hem Cenâb-ý Hakk'ýn rububiyetine, hem insanýn hayat-ý içtimaîyesine (sosyal hayat), hem hayat-ý þahsiyesine (þahsî hayatýna), hem nefsin terbiyesine, hem niamý Ýlâhiyenin (Cenâb-ý Hakk'ýn nimetleri) þükrüne bakar hikmetleri var…” Cenâb-ý Hak, hepimize bu hikmetlerin þuurunda bir Ramazan idrak etmeyi nasip etsin. *** Bu vesile ile gazetemizin verdiði muhteþem hediye ve halen abone olma fýrsatý bulamayanlar için bir hatýrlatmada bulunmak istiyoruz. Yeni Asya olarak bu yýl da son yýllarda olduðu gibi “Kur’ân ayýnda Kur’ân-ý Kerim hediyesi” geleneðini devam ettiriyoruz. Gazetemizin okuyucularýna 59 Kupon karþýlýðýnda vereceði bilgisayar hatlý rahle boyu Kur’ân-ý Kerim için hafta baþýndan itibaren kuponlar verilmeye baþlandý. Abone olanlarýn Kur’ân-ý Kerimleri ellerine ulaþtýrýldý, hatimler bu muhteþem hediyemizden yapýlmaya baþlandý bile. Böylece gazetemiz Yeni Asya her Ramazan’da olduðu gibi bu hediyesi ile farkýný bariz þekilde ortaya koymuþ oldu. Mânevî bir pazar hükmünde olan Ramazan ayýnda bu hediyemiz gazetemizle evlerimize ücretsiz olarak girmiþ oldu. Dediðimiz gibi kampanya baþladý, ancak hâlâ çok geç deðil. 6. kupon yayýnlanmýþ olmasýna ve kampanyamýz baþlamýþ olmasýna raðmen bu muhteþem hediyeyi almak için fýrsatý kaçýrmadýnýz. Bugünden itibaren abone olduðunuz takdirde gazeteniz adresinize býrakýlacak ve hediyeniz de yanýnda takdim edilecektir. *** Bu vesileyle Ankara’da yaptýðýmýz çalýþmalarý da þevk ve örnek olmasý temennisiyle aktarmak istiyorum. Gerek tatile gitmiþ, gerekse bundan önce abone olup da bir þekilde aboneliðini iptal eden okuyucularýmýzý tek tek arayarak kampanyadan faydalanmalarýný istedik. Bütün abonelerimize mektup göndererek kampanyadan haberdar ettik. Mektupta her abonenin bir yakýnýný ve komþusunu abone yapmasý konusunda temennide bulunduk. Bazý bölgelere gidip okuyucularýmýzla buluþup, örnek hediyelerimizi kendilerine gösterdik. Gazete daðýtýcýlarýmýza hediye kitaplarýmýzdan birer numune vererek, yeni abone ve iptal eden abonelerimize ulaþmalarýný tavsiye ettik. Bölgelerin neþriyat komisyonu üyelerini arayarak, kampanyada neler yapýlmasý gerektiðini istiþare ettik. Bütün bu çalýþmalarýmýzda hediyemizin çok büyük ilgi gördüðünü ve beðenildiðini müþahede ettik. Bu hediyelerimizin daha çok kiþiye ulaþtýrýlmasý için herkesin elinden gelen çalýþmayý yapmasý gerektiði ve her okuyucunun yeni bir okuyucu bulmasý konusunda temennilerde bulunuldu. Bu mübarek ayda duâlarýnýzý ve desteklerinizi beklediðimizi belirtirken, bütün Ýslâm âleminin Ramazan-ý Þeriflerini tebrik eder, Cenâb-ý Hak’tan hayýrlar getirmesini dileriz. *** NOT 1: Gazetemize abone olarak bu muhteþem hediyemizden almak isteyenler Ankara’da (0 312) 418 14 96 - 418 95 46 numaralarý telefonlarý aramalarý durumunda gazetelerini her sabah erken saatlerde posta kutularýna memnuniyetle býraktýrabileceðimizi hatýrlatmýþ olalým… Gazete merkezimizin (0.212) 655 88 59 telefonu ile il ve ilçeler de bürolarýmýzý aramak yeterli olacaktýr. NOT 2: Bu arada Ramazan ayýnda yýllardýr Ankara Kocatepe Camii avlusunda açýlan kitap fuarýna da bütün okuyucularýmýzý dâvet ediyoruz. Fuarýn açýlýþý dün yapýldý. 10.0023.00 saatleri arasýnda açýk olacak fuarda kitaplarýmýz yüzde 40’a varan indirimlerle okuyucularýmýza ulaþtýrýlacak. Zaten kitap okumayý seven okuyucularýmýzý kitap fuarýndaki Yeni Asya Neþriyat standýna bekliyoruz.

T


6

YURT HABER

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y

Þehitler anýsýna mevlit okutuldu ÞEHÝT Aileleri Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði Þanlýurfa þubesince, þehitler anýsýna mevlit okutuldu. Balýklýgöl yerleþkesindeki anfi tiyatroda yatsý namazý sonrasýnda düzenlenen programda konuþan Þube Baþkaný Mehmet Yavuz, Türk milletinin baðýmsýzlýðý ve vatanýn bölünmez

bütünlüðü için þehit olanlarý ve gazilere þükran duygularýný sunmak ve onlarý anmak için böyle bir program düzenlediklerini söyledi. Konuþmanýn ardýndan Kur'ân-ý Kerim ve mevlit okunup, ilâhiler seslendirildi. Program semazen gösterisiyle sona erdi. Þanlýurfa / aa

Hisar Camii, Teravih namazlarý için doluyor

KKKA’dan bir kiþi öldü Vatandaþlar, Ýstanbul'da Ramazan ayýnýn ilk Cuma namazý için Eyüp Sultan Camii ve bahçesini doldurdu.

Ýlk Cuma’da camilere akýn VATANDAÞLAR, RAMAZAN-I ÞERÝF’ÝN ÝLK CUMA NAMAZI ÝÇÝN YURDUN DÖRT BÝR YANINDAKÝ CAMÝLERÝ DOLDURDU. HUTBELERDE AFRÝKA'DAKÝ AÇLIK UNUTULMADI. ÝSTANBUL'DA Ramazan ayýnýn ilk Cuma namazýnda camiler dolup taþtý. ‘’Onbir Ayýn Sultaný’’ Ramazanýn gelmesiyle birlikte ilk Cuma namazýný kaçýrmak istemeyen vatandaþlar, Ýstanbul’da camilere akýn etti. Büyük yoðunluðun yaþandýðý Eyüp Sultan Camisi’nde kendilerine yer bulamayan vatandaþlar, seccadelerini serdikleri cami avlusunda ve sokaklarda saf tuttu. Vatandaþlarýn namazlarýný rahat kýlabilmeleri için Eyüp Belediyesince caminin dýþýnda kurulan gölgeliklerin altýnda kilimler serildi. Ayrýca vatandaþlarýn namaz kýlarken sýcaktan bunalmamasý için gölgeliklerin üzerine vantilatörler asýldý. Vatandaþlarýn namaz kýldýðý cami avlusu önünde Eyüp Belediyesi zabýta ekiplerince güvenlik tedbiri alýndý. Cami avlusunda ve avlu dýþýnda kadýnlarýn da namazlarýný kýlabilmeleri için ayrý bölümler oluþturuldu. Cuma namazý için camiye gelen vatandaþlar Eyüp Sultan Türbesini de ziyaret etti. Vatandaþlar, restorasyon çalýþmalarý sebebiyle geçici olarak ziyarete kapalý olan türbenin dýþýndan dua okudu. Eyüp Sultan Camisi imamý, Cuma hutbesinde komþuluk iliþkilerinin önemine deðinerek, Afrika’da açlýk nedeniyle sýkýntý yaþayan insanlar için destek istedi. Ýstanbul / aa

KEMERALTI’DA YOÐUNLUK Ýzmir’de Ramazan ayýnýn ilk Cuma namazýnda, imamýn arkasýnda saf tutmak isteyen vatandaþlar þehrin deðiþik yerlerindeki camilerde namazlarýný kýldý. Ýzmir’in en eski camilerinden biri olan Kemeraltý Çarþýsý giriþindeki Hisar Camisi de vatandaþlarýn yoðun ilgisine sahne oldu. Cuma namazý baþlamadan yaklaþýk 20 dakika önce camiyi dolduran vatandaþlar, omuz omuza saf tuttu. Camide yer bulamayan vatandaþlar ise seccade ve halýlar sererek Kemeraltý Çarþýsý giriþinde ve cami avlusunda namazlarýný kýldý. Oruç tutmanýn hikmetleriyle ilgili vaazýn verildiði Cuma namazý sonrasýnda, Afrika’da yaþayan yoksul, fakir ve aç insanlar için yardým toplandý. Ýzmir / aa

BÝR dönem korkulu rüya ha li ne ge len Ký rým Kongo Ka na ma lý A te þi (KKKA) Hastalýðý þüphesiyle Ondokuz Mayýs Üniversitesinde tedavi gören bir kiþi öldü. Tokat’ýn Zi le il çe sin de o tu ran Mahmut Sevindir’in (27) vücuduna kene yapýþtý. Yüksek ateþ ve halsizlik dolayýsýyla ön ce To kat Devlet Hastanesi’nde tedavi gören Sevindir, yapýlan kontrollerin ardýndan bir haf ta ön ce KKKA Hastalýðý þüphesiyle (OMÜ) Týp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. OMÜ Týp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altýna alýnan ve polis memuru olduðu öðrenilen Sevindir, yapýlan müdahalelere raðmen kurtarýlmadý. Samsun / aa

Kocatepe Camii'nde Cuma namazýný Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez kýldýrdý.

NAMAZI GÖRMEZ KILDIRDI

TARÝHÝ CAMÝLER TERCÝH EDÝLDÝ

RAMAZANIN ilk Cuma namazý için vatandaþlarýn akýn ettiði camilerden Kocatepe Camisi’nde, Cuma namazý öncesinde Ankara Müftüsü Hakký Özel vaaz verdi. Özel, vaazýnda Ramazan ayýnýn Müslümanlar için önemini anlattý. Daha sonra, hutbe veren Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez de Ýslam’da Ramazan, yardýmlaþma ve komþuluk iliþkilerinin önemine iliþkin bilgi verdi. Görmez, ‘’Allah’ýn bizlere sunduðu nimetleri paylaþmak, rýzký paylaþmak, yokluk içinde olanlara Allah’ýn bize sunduðu nimetlerle yardýmda bulunmak büyük önem arz ediyor. Son iki asýrdýr insanlýðýn önünde duran en büyük akabelerden biri, Afrika’dýr. Afrika, açlýða, sefalete mahkum edilen coðrafyadýr. Oradaki açlýðýn en büyük sebebi, küresel aç gözlülüktür. Bu sebeple, millet olarak üzerimize düþeni yapabilmek için tarih boyunca baþka insanlara yardým eli uzattýðýmýz gibi Afrika’ya da el uzatmalýyýz’’ þeklinde konuþtu. Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, daha sonra cami ve çevresini dolduran Müslümanlara Cuma namazýný kýldýrdý. Ankara / aa

BURSALILAR, Ramazan ayý nýn ilk Cu ma na ma zý ný kýlmak için þehirdeki tarihi camileri tercih etti. Bursa þehir merkezindeki Ulucami, en fazla ilgi gören tarihi i ba det ha ne le rin ba þýn da geldi. Tarihi çarþýnýn esnafý, alýþveriþ için çarþýya çýkanlar ve yerli turistler caminin iç kýsmýný namaz saatinden çok önce doldurdu. Yoðunluk sebebiyle birçok kiþi namazýný bahçede kýlmak zorunda kaldý. Bursa / aa

T. C. CUMAYERÝ ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ(TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2010/92 Tal. Örnek No: 27 - Tapu Kaydý : Düzce ili, Cumayeri ilçesi, Yenitepe Köyü, Kocadüz Mevkii 0 ada 157 parsel, 157 sayfada kayýtlý 12700 m2 miktarlý fýndýk bahçesi. Hali Hazýr Durumu : Taþýnmazýn kuzey yönü tarla yoluna cepheli, güney hududu orman ve diðer hudutlarý þahýs arazileri ile çevrili olup arazi yapýsý eðimlidir. Taþýnmazýn tamamý 4x3 dikim uy gulanmak sureti ile kapama fýndýk bahçesi olup fýndýk aðaçlarýnýn gençleþtirme iþlemlerinin yapýlmýþ olduðu anlaþýlmýþtýr. Taþýnmazýn deðeri 88.900,00 TL dir. Ýmar Durumu : Köy yerleþik alan dýþýndadýr. Muhammen Bedeli : 88.900,00 TL Satýþ Saati : 14:00 - 14:10 Arasý Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 20.09.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Cumayeri Ýcra Müdürlüðü Önü adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 30.09.2011 günü Cumayeri Ýcra Müdürlüðü Önü adresinde yukarýda belirtilen saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde Türk Lirasý peþin para veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alým harcý, damga vergisi ile K.D.V. alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve tellaliye ücreti satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil o lunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gi deri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðü müze baþvurmalarý ilan olunur. Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.

T. C. TEKÝRDAÐ 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2008/7552 Örnek No: 27* Satýlmasýna karar verilen taþýnmazýn cinsi, niteliði, kýymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu Kaydý : 1- Tekirdað ili merkez Yavuz Mah. (100.yýl Mah. Saðlýk Müdürlüðü Karþýsý) Hüseyin Mumcuoðlu sk. Mareþal Apt. No: 36/2 adresinde kain tapunun 1261 ada 127 parselinde kayýtlý 442 m2 yüzölçümlü arsa üzerine betonarme karkas tarzýnda bodrum + zemin + 4 normal katlý olarak inþaa edilmiþ apartmanda, zemin katta 4/60 arsa paylý 2 nolu baðýmsýz bölüm olan meskendir. Taþýnmaz üzerindeki borçlu hissesi tamdýr. Zemin kat (2) nolu meskenin bürüt yüzölçümü 120 m2 olup 4 oda, büyük hol, mutfak, banyo ve tuvaletten oluþmaktadýr, odalarýn ve holün yer döþemeleri ahþap laminant parke, ýslak hacimler seramik yer döþemelidir, iç kapýlar ahþap pencereler P.V.C plastik doðramalýdýr, duvarlar plastik badanalýdýr, ýsýnma sistemi kaloriferli olup yýp ranma payý % 10 mertebesindedir. Taþýnmazýn alým satým rayiç deðeri: 90.000,00 TL dir. Satýþ Saati: 11:00 -11:10 arasý Ýmar Durumu: 1261 ada 127 parsel imar planýnda (A-5) 5 kata imarlýdýr, önündeki caddeye cephelidir. Satýþ þartlarý : 1- Satýþ 05/09/2011 günü saat 11:00 den 11:10 'a kadar, Tekirdað 1. Ýcra Müdürlüðü'nde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartý ile 15/09/2011 günü birinci artýrmadaki ayný yerde ve ayný saatlerde ikinci artýrmaya çýkarý lacaktýr. Bu artýrmada da muhammen bedelin % 40'ý ile rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir, resmi, damga vergisi, tapu alým harcý ve masraflarý ile KDV. alýcýya aittir. Tapu satým harcý ve birikmiþ vergiler, tellaliye satýþ bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masraflarý alýcýya aittir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile ( 15 ) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr; aksi takdirde haklarý tapu sicil ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra ve Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve % 10 faizden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda numarasý yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý, tapuda adresi bulunup da teblið edilmeyen alakadarlara bu ilanýn teblið yerine geçeceði ilan olunur. (ÝÝK m. 126) 08/07/2011 (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. (*) Teblið yapýlamayan ilgililere ÝÝK.'nun 126 ve 127. maddelerine göre ilanen teblið olunur. www.bik.gov.tr B: 50721

ÝZMÝR'DE Ramazan ayýnda iftarlarýný yapan Ýzmirliler, þehrin çeþitli camilerinde teravih namazlarýnda bir araya geliyor. Tarihî Kemeraltý Çar þýsý Hisarönü mevkiinde bulunan Hisar Camii de teravih namazýnda ilgi gösterilen camilerden biri olarak dikkati çekiyor. Cami, þehrin farklý noktalarýndan teravih için gelen Ýzmirlileri aðýrlýyor. 1597 yýlýnda Aydýnoðullarý tarafýndan inþa edilen Hisar Camii, 2009’da baþlayan restorasyon çalýþmalarýnýn ardýndan bu yýlýn Mart ayýnda tekrar i badete açýlmýþtý. Ýzmir / aa

Ýftarda sigara içmeyin

TBMM Saðlýk, Aile, Çalýþma ve Sosyal Ýþler Komisyonu Baþkaný Prof. Dr. Cevdet Erdöl, sigara ile oruç açmanýn, nikotine ‘’damarlarýmý daralt’’ komutu vermek anlamýna geldiðini söyledi. Kardiyoloji uzmaný olan Erdöl, sigaranýn her zaman zararlý olduðunu, ancak özellikle aç karnýna içilen sigarýnýn verdiði zararýn daha ciddî boyutlara ulaþtýðýný belirtti. Ramazan ayýnda oruç tutan sigara baðýmlýlarýndan bazýlarýnýn, orucu sigara ile açtýklarýný ifade eden Erdöl, bunun ‘’ölümcül tehlikeye dâvetiye çýkardýðýný’’ söyledi. Yaklaþýk 16 saate varan bir açlýk süresinin ardýndan hemen sigara içmenin damarlar üzerinde ciddî etkiler oluþturduðu belirten Erdöl, ‘’Sigaranýn içinde bulunan nikotin ve benzer özelliði olan diðer maddeler, özellikle uzun süren açlýðýn ardýndan içildiðinde damarlarda kasýlma yapýyor. Hangi damarda ve kaç sigaradan sonra bu kasýlmalarý yapacaðý aslýnda belli deðil. 16 saatlik açlýk döneminden sonra sigarayla oruç açmak, nikotine ‘damarlarýmý daralt’ diye komut vermek anlamýna geliyor. Bu maddeler kalp damarlarýný sýkýþtýrýp büzüþtürerek kalp krizini tetikliyor’’ dedi. Erdöl, uzun süreli açlýktan sonra içilen sigaranýn yalnýzca kalp deðil, beyin damarlarýnda da ciddi hasara yol açtýðýný ifade etti. TBMM / aa

Kýzýlay’dan kan baðýþý çaðrýsý Tarým iþçileri kaza yaptý: 4 ölü MERSÝN'ÝN Tarsus ilçesinde tarým iþçilerini taþýyan kamyonetin traktörle çarpýþýp sulama kanalýna düþmesi sonucu 4 kiþi öldü, 23 kiþi yaralandý. Tarým iþçilerini taþýyan Nurettin Þeker yönetimindeki kamyonet, ilçeye baðlý A li e fen di oð lu Kö yü yo lun da, Ah met Tu ran’ýn kullandýðý traktörün römorkuna çarparak, DSÝ’ye ait sulama kanalýna düþtü. Kazada, ilk belirlemelere göre, 4 kiþi öldü, 23 kiþi yaralandý. Yaralýlar, ambu lans lar la Tar sus ve Mersin’deki hastanelere kaldýrýldý. Tarsus / aa

TÜRK Kýzýlayý Genel Baþkaný Tekin Küçükali, Ramazan’da kan baðýþýnýn ihmal edilmemesini istedi. Küçükali, kan baðýþýnýn önemine dikkati çekerek, ‘’Bu, organ nakli kadar önemli bir iþtir. Diyaliz hastasý makineye 2 saat geç girse hayatî bir problem olmayabilir, ama kan 2 dakika geç kalýrsa ameliyat masasýnda hayatî problem oluþabilir’’ dedi. Yapay olarak üretilemeyen kanýn, aciliyetin yanýnda süreklilik isteyen bir çalýþmayla toplandýðýný dile getiren Küçükali, ‘’Þu anda Ramazan ayý içerisindeyiz ancak acil durum veya ameliyat Ramazan olup olmadýðýna bakmýyor’’ diye konuþtu. Ramazan aylarýnda ameliyatlarýn azaldýðýný, acil olmayanlarýn genelde yapýlmadýðýný vurgulayan Küçükali, ‘’Ama kan yine de lâzým oluyor. Þimdi bu bakýmdan insanýmýza þunu söylüyoruz, iftardan sonra bizim kan alma aracý ve çadýrlarýmýzda kan baðýþýnda bulunabilirler. Gündüz yaptýðýmýz programlarý iftar ile sahur arasýna kaydýrdýk. Ýnsanlarýmýzý kan vermeye dâvet ediyoruz. Kan vererek insanlarýmýzýn ameliyat masasýndaki zorluklarýný çözmüþ oluyorsunuz. Önemli bir iþtir. Ramazanda kan baðýþýný ihmal etmeyelim. Kan baðýþýyla vücudumuzun da sadakasýný vermiþ oluruz’’ diye konuþtu. Trabzon / aa

T. C. FEKE ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2011/26 TAL. Bir borçtan dolayý rehinli bulunan ve aþaðýda cinsi, miktarý ve kýymeti yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 18/08/2011 Perþembe günü saat: 10:00'dan 10:10'a kadar Feke Hükümet Konaðý önü Feke Adana adresinde yapýlacak ve o günü kýymetlerinin % 60'ýna ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þartý ile istekli bulunmadýðý takdirde ilk artýrmayý takip eden 5 gün içinde 5. gün olan 23/08/2011 Salý günü saat: 10:00'dan 10:10'a kadar Feke Hükümet Konaðý önü Feke Adana adresinde Ýkinci artýrma yapýlarak satýlacaðý, þu kadarki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesi þarttýr. Böyle fazla bir bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþer. Artýrmaya iþtirak edeceklerin tahmin edilen kýymetin % 20'si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Mahcuz malý satýn alanlar, ihaleye alacaðýna mahsuben iþtirak etmemiþ olmak kaydýyla, ihalenin feshi talep edilmiþ olsa bile, satýþ bedelini derhal veya ÝÝK.md.130 gereðince verilen süre içinde nakden ödemek zorundadýrlar. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 7 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Mahcuzun satýþ bedeli üzerinden K.D.V., resmi ihale damga pulu ve mahcuzun teslim masraflarý alýcýya ait olup, tellaliye harcý ve menkulün aynýndan doðan birikmiþ vergiler sa týþ bedelinden ödenir. Satýlan mal ihale kesinleþmeden teslim olunmaz. Satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 28/07/2011 MUHAMMEN BEDELÝ ADEDÝ CÝNSÝ VE ÖZELLÝKLERÝ 16.500,00 TL 1 01 UU 703 Plakalý 2000 model, Toyota Avansis marka, 1998 silindir hacimli, beyaz renkli, 3S7802903 Motor Nolu, SB153SBN00E048491 þasi nolu, muhtelif yerlerinde çürükler olan, 267821 km'de, tekerleri yýpranmýþ durumda, çelik cantlý, teyibi olmayan, klimalý, LPG'li, stepnesi olan, kirikosu olmayan, hususi otomobil.


DÜNYA

Y

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

7

Esad’a baský artacak ABD DIÞÝÞLERÝ BAKANI CLINTON: MÜTTEFÝKLERÝMÝZLE, ESAD’A BASKININ ARTTIRILMASI KONUSUNDA ÇALIÞIYORUZ” Katledilen Boþnaklarýn anneleri ve eþleri için Ramazan'da yine hüzün ve gözyaþý hakim. FOTOÐRAF: AA

Srebrenitsa’da hüzünlü Ramazan SEVGÝ ve rahmet ayý olarak bilinen, büyük buluþmalarýn gerçekleþtiði, iftarlarla ve sahurlarla anlam kazanan Ramazan’da, Srebrenitsa’da yine hüzün ve gözyaþý hakim... 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladiç öncülüðünde Çetnik birliklerince iþgal edilen Srebrenitsa’da, BM bünyesinde görev yapan Hollandalý birliklere sýðýnan Boþnaklardan katliâma uðrayanlarýn anneleri ve eþleri, bu þehir-

de hayat mücadelesi vermeye devam ediyor. Soykýrýmýn üzerinden yýllar geçmesine raðmen acýlar taze olan anneler, Ramazan ayýyla birlikte yalnýzlýklarýný daha bir baþka hissediyor. Daha önce evlatlarýyla ve eþleriyle birlikte iftarlarýný açan, sahura kalkan anneler, þimdi yalnýz yaþadýklarý evlerinde geçmiþteki Ramazan’larý özlemle yad ediyor. Gündüz vakitleri, Potoçari’deki ‘’beyaz zambaklar

diyarý’’ olarak adlandýrýlan mezarlýða ge len anneler, burada kaybettikleri yakýnlarýnýn mezarlarý baþýnda dua ediyor, açýk a lan da ki mes cit te i se na maz ký lýp, Kur’ân-ý Kerim okuyarak vakit geçiriyor. Ýftar vakti evinin yolunu tutan annelerin bir kýsmý birlikte iftar açarak yalnýzlýklarýný paylaþýrken, diðer kýsmý ise evlerinde tek baþýna iftar sofrasýna oturmak zorunda kalýyor. Srebrenitsa / aa

Tacikistan’da cami yasaðýna tepki

Temizlenmesinin 30 yýlý bulabileceði kaydediliyor. FOTOÐRAF: AA

Nijerya’da çevre felâketi BÝRLEÞMÝÞ Milletler (BM), Nijerya’nýn güneyinde petrolden kaynaklanan çevre kirliliðinin ortadan kaldýrýlmasýnýn 30 yýlý bulabileceðini bildirdi. BM Çevre Programý, Afrika’nýn en büyük petrol üretim bölgesi Nijer Deltasý’nýn ortasýnda bulunan Ogoniland’deki kirliðin boyutlarýný deðerlendirmek için iki yýl süren incelemesinin ardýndan yayýmladýðý raporda, bölgenin petrolden temizlenmesi için þimdiye kadarki en büyük operasyonun gerekebileceðini belirtti. Bölgede bütün içme suyu, toprak, koy ve mangrov gibi önemli ekosistemin petrol kirliliði altýnda bulunduðu belirtilen raporda, bölgedeki kirliliðin boyutlarýnýn deðerlendirilmesi için 200’den fazla yerleþim yeri, 122 km boru hattý, 5 binden fazla hasta dosyasý incelendiði ve 23 binden fazla kiþiyle konuþulduðu kaydedildi. Abuja / aa

Ýsrailli vekillerden radikal yasa teklifi ÝSRAÝL par­la­men­to­su­nun­ko­a­lis­yon­ve mu­ha­le­fe­tin­den­bir­grup­mil­let­ve­ki­li,­“Ya­hu­di­ve­de­mok­ra­tik­bir­dev­let”­o­la­rak­ül­ke­nin­þim­di­ye­ka­dar­ka­bul­e­dil­miþ­bu­lu­nan­te­mel­ö­zel­lik­le­ri­ni­de­ðiþ­ti­ren­bir­A­na­ya­sal­ (Te­mel­Ya­sa) teklif­ver­di.­Ye­ni­ya­sa ö­ne­ri­si­nin­he­def­le­ri­a­ra­sýn­da­þim­di­ye­ka­dar­Ýb­ra­ni­ce,­A­rap­ça­ve­Ýn­gi­liz­ce­yi­res­mi dil­o­la­rak­ka­bul­e­den­Ýs­ra­il’in­res­mî­tek­di­li­nin­Ýb­ra­ni­ce­ol­ma­sý­da­yer­a­lý­yor.­Ha­a­retz ga­ze­te­si­nin­ha­be­ri­ne­gö­re,­Te­mel­Ya­sa­de­ði­þik­li­ði­tek­li­fi­ni­40­mil­let­ve­ki­li­im­za­la­dý. A­na­mu­ha­le­fet­par­ti­si­mil­let­ve­kil­le­rin­den A­vi­Dich­ter­i­le­Ýs­ra­il­Baþ­ba­ka­ný­Bin­ya­min Ne­tan­ya­hu’nun­Li­kud­par­ti­si­mil­let­ve­kil­le­-

rin­den­Ze­ev­El­kin­ve­ko­a­lis­yon­par­ti­le­rin­den,­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­A­vig­dor­Li­e­ber­man’ýn­Yis­ra­el­Be­i­te­ni­u’lu­ (E­vi­miz­Ýs­ra­il) Da­vid­Ro­tem’in­bir­lik­te­ha­zýr­la­dýk­la­rý­ya­sa tek­li­fi­nin,­ha­li­ha­zýr­da­29­ü­ye­si­bu­lu­nan Ka­di­ma­lý­mil­let­ve­kil­le­rin­den­20’si­nin­des­te­ði­ni­al­dý­ðý­da­kay­de­dil­di.­Ya­sa­de­ði­þik­li­ði ö­ne­ri­si­ni­Ýþ­çi­Par­ti­si,­Sa­vun­ma­Ba­ka­ný­E­hud­Ba­rak’ýn­Ba­ðým­sýz­lýk­(Atz­ma­ut)­ve­U­lu­sal­Bir­lik­mil­let­ve­kil­le­ri­nin­de­des­tek­le­di­ði­be­lir­ti­li­yor.­Mil­let­ve­kil­le­rin­den­ge­niþ des­tek­bu­lan­de­ði­þik­lik­ö­ne­ri­si­nin,­Ýs­ra­il par­la­men­to­su­nun­(Knes­set)­kýþ­dö­ne­mi ça­lýþ­ma­la­rý­sý­ra­sýn­da­ge­çe­ce­ði­ne­i­na­nýl­dý­ðý da­kay­de­dil­di.­­Tel Aviv / aa

TACÝKÝSTAN'DA 18 yaþ altýndaki kiþilere camiye giriþ yasaðý getirilmesiyle ilgili açýklama yapan MAZ LUM DER Ge nel Baþ kan Yardýmcýsý Recep Karagöz, “Tacikistan’daki gençlere camii yasaðýnýn ilgili tüm uluslar arasý sözleþmelere göre suç teþkil ettiðini hatýrlatýyor, bu durumu kýnýyoruz. Yetkililerin bu yanlýþ ve zorbaca karardan biran önce dönmelerini, dini özgürlüklerin önündeki engelleri kaldýrmalarýný talep ediyoruz” dedi. Yaptýðý açýklamada, dünyanýn farklý yerlerinde dini özgürlüklere yönelik baskýlarýn artarak devam ettiðini, Tacikistan’da geçtiðimiz gün lerde bu yönde bir karar alýndýðýný söyleyen Karagöz, “Aile Sorumluluðu Yasasýný Meclis’ten ge çi ren Ta ci kis tan hü kü me ti yüzde 98’i Müslüman olan ülke vatandaþlarýndan ve Hýristiyan guruplardan büyük tepki aldý. 1992’den beri yönetimde olan devlet baþkaný Ýmamali Rahman bu kanunla ülkede dine olan yönelimi engellemeyi amaçlýyor” dedi. Ankara / Recep Gören

Almanya’nýn çocuk sorunu! DEVLETÝN bütün teþviklerine raðmen Almanya’da doðum oran la rý ve bu na bað lý o la rak genç nesil oraný sürekli azalýyor. Federal Ýstatistik Dairesi’nin verdiði bilgilere göre Almanya’da 18 yaþýn altýndaki genç oraný 2010 yýlý itibariyle 13.1 milyona geriledi. Fazla deðil 10 yýl önce, yani 2000 yýlýnda 18 yaþýn altýndaki genç oraný 2.1 milyon daha fazla, yani 15.2 milyondu. Federal Ýstatistik Dairesi Baþkaný Roderrich Egeler, “Alman ya Avrupa’nýn en çocuk fakiri ülkesi” deðerlendirmesi yaptý. Egeler, Almanya’da doðum oranlarý þu anki gibi sürse bile 18 yaþýn altýdakilerin toplam nüfusa oranýnýn yüzde 15’e gerileyeceðini vurguladý. Almanya’da çocuk ve genç sayýsýndaki sürekli artan düþüþ en baþta okul ve meslek eðitim alanlarýný vuruyor. Ülkede baþta ilkokullar ve Hauptschule türü liseler olmak üzere çok sayýda okul öðrencisizlik yüzünden kapanmaya baþladý. Köln / cihan

ABD Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Hil­lary­Clin­ton,­müt­te­fik­ül­ke­ler­le bir­lik­te,­Su­ri­ye­Dev­let­Baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad­yö­ne­ti­mi­ne kar­þý­bas­ký­nýn­art­tý­rýl­ma­sý­stra­te­ji­le­ri­ü­ze­rin­de­ça­lýþ­mak­ta­ol­duk­la­rý­ný­söy­le­di.­Clin­ton,­E­sad­yö­ne­ti­mi­nin­ar­týk­meþ­ru­i­ye­ti­ni­kay­bet­ti­ði­ni­be­lir­te­rek,­bu­yö­ne­ti­min,­ül­ke­de­ba­rýþ­çýl­gös­te­ri­le­rin­þid­det­le bas­tý­rýl­ma­sý­sý­ra­sýn­da­2­bin­den faz­la­ki­þi­nin­öl­dü­rül­me­sin­den so­rum­lu­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti. Dý­þ iþ­l e­r i­ Ba­k a­n ý­ Clin­t on, ABD­ve­müt­te­fik­le­ri­nin,­E­sad­yö­ne­ti­mi­ne­kar­þý­uy­gu­la­nan­yap­tý­rým­la­rýn­da­ö­te­sin­de,­da­ha­faz­la­bas­ký­ya­pýl­ma­sý­na­yö­ne­lik­stra­te­ji­ler­ü­ze­rin­de­ça­lýþ­mak­ta ol­d uk­l a­r ý­n ý­i­f a­d e­et­t i. Washington / aa

Rusya da Suriye'ye karþý tutum alýyor RUSYA Devlet Baþkaný Dimitri Medvedev, “Suriye lideri reformlar yapmazsa sonu hüsran olur” dedi. Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ý bir mektupla uyardýðýný belirten Medvedev, “Bu durumda biz de bazý kararlar almak zorunda kalýrýz. Gidiþatý takip ediyoruz. Durum deðiþtikçe, bizim yaklaþýmýmýz da deðiþiyor” ifadelerini kullandý. Rus basýnýna konuþan Dimitri Medvedev, Suriye’de çok sayýda insanýn ölmesini büyük endiþeyle karþýladýklarýný dile getirdi. Rusya lideri, Beþþar Esad’a gönderdiði mektupta, kendisini acilen reform yapmasý, muhalefetle müzakere etmesi, iç barýþý saðlamasý ve modern bir devlet oluþturmasý için uyardýðýný söyledi. Rusya, Çin’le birlikte gösterilerin kanlý þekilde bastýrýldýðý Suriye’ye yönelik BM yaptýrýmlarýna þu ana kadar engel oluyordu. Moskova / cihan

Suriye tanklarý, Hama'yý vurmaya devam ediyor SURÝYE ordusunun,­kuþatma­altýna­aldýðý Hama­þehrinin­bazý­mahallelerini­bombaladýðý bildirildi.­Amerikan­Associated­Press­haber ajansýna­konuþan­bir­Hama­sakini,­saldýrýnýn þafak­vakti­baþladýðýný,­þehir­merkezindeki­Assi meydanýnda­20­tank­gördüðünü­söyledi. Hama­sakini,­askerlerin­yerleþim­alanlarýna gýda­sevkýyatý­yapýlmasýný­da­engellediðini ifade­etti.­Suriyeli­eylemciler,­þehir­sakinleri­ve insan­haklarý­gruplarý­Hama’da­operasyonun baþladýðý­Pazar­gününden­beri­en­az­100 kiþinin­öldüðünü,­ölü­sayýsýnýn­250­bile­olabileceðini­belirtiyor. Beyrut / aa


8

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

MEDYA POLÝTÝK

Y

Yarýn bugünü savunabilmek mikailyaprak@gmail.com

Ah Ýstanbul Ýstanbul!.. teden beri, eli kalem tutan tutmayan, söz ustasý olan olmayan herkes, Ýstanbul için bir þeyler söylemiþ, bir þeyler yazmýþtýr.. Bu yazýmýzý da o kabilden bir þey sayabilirsiniz. Ýstanbul’u anlayýp anlatabilmek için illa da Ýstanbullu olmak lâzým gelmez. Hatta, “Ben Ýstanbulluyum, Ýstanbul’u iyi tanýrým” demek bile Ýstanbul’u tanýmamýþ olmanýn göstergesi olsa gerek.. Zira Ýstanbul’da oturmakla Ýstanbul tanýnmaz! Gerçi Ýstanbul’u hiç görmeyip de sadece hakkýnda bir þeyler duyanlara, ya da iþ ve ticarî amaçla gelip geçenlere nazaran Ýstanbullularýn da bir þansý, bir avantajý olabilir.. Ama biz diyoruz ki, Ýstanbul’u tanýmýþ olmanýn mihengi bu deðildir! Hem þimdi kaç tane hakikî Ýstanbullu var ki Ýstanbul’da? Türkiye’nin hangi köþesi var ki, oradan birileri Ýstanbul’a yerleþmiþ olmasýn? Artýk orada her oturan ya da iþini kuran, bir de “Nerelisin?” sorusuna maruz kalmýyor mu? Bir çok yönden “tek þehir” olma özelliklerini koruyan Ýstanbul’un, bu yönüyle de bir eriþilmezliði vardýr. Ýþte: Ahirzaman Nebîsinin (asm) fetih müjdesine mazhar olan þehir! Avrupa ve Asya kýt'asý üzerinde kurulan tek þehir! San’at þaheseri camileriyle, bilhassa mahzun Ayasofya’sýyla tek þehir! Üç tarafýný sularýn sardýðý, yarýmada görünümündeki tek þehir! (Haliç, Boðaziçi, Marmara) Ha bir de, dünyanýn gözünün üstünde olduðu Ýstanbul ki; mazhar olduðu fetih teþebbüsleri veya maruz kaldýðý iþgal giriþimleri açýsýndan da ayrýcalýk arz eder.. Dünyanýn gözü Ýstanbul’un üstünde olur da, siyasetin gözü olmaz mý? Seçimlerde “Ýstanbul’u alan, Türkiye’yi alýr, Ýstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder” iddiasý da, neredeyse iddia olmaktan çýkmýþ, bir “hüküm” haline gelmiþtir! Meyveli aðaçlar çok taþlandýðý gibi, güzel Ýstanbul’umuzu da taþlayanlar, topa tutanlar her zaman olmuþtur ve olmaya devam edecektir. Hem bilirsiniz ki, her güzelin düþmanlarý da çok olur! Kimileri de o güzele eriþemedikleri için düþman kesilirler! Bu bakýmdan; “Ah Ýstanbul Ýstanbul” türkülerini tüttürenler, “Ýstanbul’u artýk istemiyorum” diye nazlananlar.. Ýstanbul’u yazanlar! Ýstanbul’a kýzanlar! Ýstanbul’a sýzanlar! Ýstanbul’da azanlar! Ve Ýstanbul’u bozanlar! Hep olmuþtur ve olacaktýr. Hatta depremler bile, güzel Ýstanbul’umuzun yakasýný býrakmamýþtýr tarih boyunca.. Elbette bunun da sayýsýz hikmetleri vardýr. Ve Rabbin bildiðini kul bilemez! 14 Eylül 1509 tarihinde, artçý sarsýntýlarý 45 gün devam eden öyle þiddetli bir depreme maruz kalmýþtýr ki, “küçük kýyamet” adýný alan bu depremden sonra Ýstanbul, Sultan Ýkinci Bayezid’in emriyle adeta yeniden kurulmuþtur. Ve depremler, tarih boyunca Ýstanbul’un dâvetsiz misafiri olmuþlardýr! Cenâb-ý Hak, her türlü felâketlerden ülkemizi ve Ýstanbul’umuzu korusun! Her þehrin bir efsanesi vardýr, ama bu þehr-i Ýstanbul’un efsaneleri bile bir baþkadýr. Bir tek Sarayburnu’yla ilgili efsanelerin biri Hazret-i Sultan Süleyman’a, biri de Kral Byzas’a dayanýr. Evliya Çelebi’nin de naklettiðine göre; emrindeki mahlûkat ve cinler vasýtasýyla “dünyanýn en güzel” yerini bulduran Hazret-i Süleyman, orada muhteþem bir saray yaptýrmýþtýr ki, orasý da Sarayburnu’dur! Hatta Osmanlý Sultanlarý da, “burada makam-ý Süleyman var” diye oraya saygý göstermiþlerdir. Kral Byzas ise, ruhanî bir þahsiyetten, “þehrini körler þehrinin karþýsýna kur” tavsiyesini alýnca araþtýrmaya baþlamýþ. En nihayetinde Kadýköy tarafýndan karþý tarafa bakarken, gördüðü güzellik karþýsýnda mest olmuþ ve hemen Sarayburnu’nun olduðu yere bir þehir kurdurmaya baþlamýþ. O ruhanî liderin, Kadýköy tarafýndaki þehre neden “körler þehri” dediðini de ancak o zaman anlamýþ..

Ö

RAMAZAN’DAYIZ. Ramazan oruç ayý olduðu kadar ayný zamanda Kur’an ayýdýr. Kur’an sadece ölülerin arkasýndan okunacak bir dua kitabý deðildir. Kur’an, içinde duanýn da bulunduðu bir hayat kitabýdýr. Dua da hayatýn bir parçasýdýr çünkü. Ama Kur’an’ý doðru okumak, bir hayat kitabý olarak okumaktýr. Onda geçmiþ kavimlerin bilgisi vardýr, insanlýðýn ve evrenin geleceðine dair bilgi vardýr ve bunlarýn tamamý, yaþayan insana bir anlam taþýmak üzere gelmiþtir. Ramazan içinde, Kur’an’la daha çok beraber olmak ve bu beraberliði, hayatýmýzý yeniden biçimlendirmede ölçü olarak deðerlendirmek gerekiyor. Bu genel deðerlendirmeden sonra, benim için her zaman “güncel” olan iki ayeti sizinle paylaþmak isterim. Birisi Haþr Suresi’nin 18’inci ayetidir. Þöyle ki: “Herkes, yarýn için önceden ne göndermiþ olduðuna baksýn.” Ýkinci ayet de Ýnfitar Suresi’nin 5’inci ayetidir. O da þöyledir:

“Ýnsanoðlu (yapýp) gönderdiklerini ve (yapamayýp) geride býraktýklarýný bir bir anlar.” Bu iki ayet, genelde, insana, dünya ve ahiret hayatýna iliþkin bir hassasiyet yüklemek için gelmiþtir. Yani “Dünyada ne yaptýysan, yarýn karþýna çýkacak, onun için yapýp ettiklerine dikkat et” gibi bir çaðrýdýr. Bu çaðrýnýn altýnda, insanýn bir zaafýný giderme iradesi yatmaktadýr. Ýnsan, anlýk düþünür ve o an gücünün yettiði, canýnýn istediði þeyi kendisi için meþrulaþtýrýr. “Bu yaptýðým þey, ebediyet planýnda da savunulabilir mi?” gibi bir kaygý taþýmaz. Oysa, gün gelir, o davranýþý savunma konumuna düþebilir, çünkü o davranýþ baþka hukuklarý ihlal etmiþ olabilir. Ýnsan, o gün savunma güçlüðü yaþamamak için, bugünden, savunulabilir þeyler yapmaya itina etmelidir. Bu ayetler bugün nasýl güncelleniyor, diye sorarsanýz, Mýsýr’dan Hüsnü Mübarek örneðini vermek isterim, bizden de asker kiþileri yargý önüne çýkaran dava dosyalarýný... Bu dosyalarýn Mahþer boyutu ayrý ama daha dünyada iken, savunma zorluðu gelip çatmýþ bulunuyor.

Yeni bir para sistemi, yeni bir dünya TCMB aslýnda, fiili olarak- kendileri kabul etseler de etmeseler de- ‘enflasyon hedeflemesinden’ vazgeçiyor. Ama ‘enflasyon hedeflemesi’ yalnýz bir para politikasý adý deðil, bir paradigmayý anlatýyor. Bunun için de bu paradigmanýn yürütücüsü ‘yabancýlar’ ve onlarýn yerli temsilcileri þu sýralar TCMB’sýna çok kýzýyorlar. Ama onlar kýzmaya devam edecekler. Onlarý çok daha acý þoklar bekliyor. Çünkü dünya merkez bankalarý yalnýz enflasyon hedeflemesinden vazgeçmiyorlar. Dolardan da vazgeçiyorlar. Güney Kore Merkez Bankasý, 13 yýldan sonra altýn alarak rezervlerini çeþitlendirmeye devam edeceðini ilan etti. Merkez bankalarýnýn altýn talebi yýlbaþýndan bu yana devam ediyor. Þunu kabul edelim; Bretton-Woods sistemi ve dolara baðlý dünya ekonomisi çökmüþ durumda. 1931’de Britanya, sterlinin altýna olan baðýmlýðýný kaldýrdýðýnda hem altýn para sistemi hem de Britanya’nýn imparatorluk günleri bitmiþti. Þimdi dolara baðlý kaydi para sistemi çöktü. Tabii onun ürettiði tüm vesayetçi siyasi sistemler de... Altýn para sistemi çöktüðünde büyük kriz, dünya savaþý ile çözüldü. Ancak þimdi kriz savaþla deðil, doðunun yeniden yükseliþi ile çözülecek... Cemil Ertem, Star, 05.08.2011

Kefe / The Denver Post

Mübarek’i kim yargýlýyor? HÜSNÜ Mübarek ve oðullarýnýn yargýlanýþýný bütün dünya “canlý yayýn”dan izledi. Düþünün... Devrik diktatör kendi adýný taþýyan polis akademisinin salonundaydý. Ve bizzat kendisinin siyasi davalar için Mýsýr adalet sistemine soktuðu demir kafesin içindeydi. Manzara bu kadar ibret vericiydi! Ama itiraf ediyorum ki, bu sahneyi uzun boylu izlemeye dayanamayýp tv’yi kapattým. Mýsýrlý olsaydým elbette en ince ayrýntýsýna kadar olup biteni takip etmekten kendimi alamazdým. Sanýrým birçok Mýsýrlý gibi ben de cep telefonumdan “savcýnýn konuþmasý kulaðýma tatlý bir müzik gibi geliyor” türünden mesajlar atardým eþe dosta. Fakat belli bir mesafeden bakýnca... 30 yýl boyunca halkýn kanýný emen zorba iktidarýn yargýlanmasý kadar... Yargýlayanýn “iktidarý” da göze batýyor! Hatta ne yalan söyleyeyim, olup bitende biraz “tiyatro” havasý da seziliyor! Ýsterdim ki... Mübarek’i yargýlayan makam Yüksek Askeri Konsey’in “devrim mahkemesi” deðil, sivil demokratik rejimin mahkemesi olsun! (Nihayetinde, böyle darbe hukukunu, “devrim mahkemelerini” falan çok gördük. Kitlelerin önüne zalimin bedenini atar, arkada rejimin pisliklerini saklarlar!) Ýsterdim ki... Yüksek Askeri Konsey’in baþýna geçen ve þimdi Mübarek’in yargýlanmasýnýn yolunu a-

çan kiþi 20 yýl boyunca Savunma Bakanlýðý yapan Mareþal Tantavi deðil, bir sivil siyasetçi olsun! Mübarek’i demir kafesin içinde gören Mýsýrlýlar duygu ve düþüncelerini soran medyaya “inanamadýklarýný” söylemiþler. Bir Mýsýrlý “hayalini bile kuramamýþtým” demiþ. Bir baþkasý, “onun ölmesini deðil, böyle aþaðýlanarak yaþamasýný istiyorum” demiþ. Benim aklýma takýlan ifade ise, ismini vermek istemeyen bir Mýsýrlý subayýn mahkemeyi iþaret ederek “Silahlý kuvvetler halka adalet götürmeye kararlý” demesiydi. Bizim coðrafyamýzda rejim nasýl olursa olsun, askerlerin beyin hücrelerine kadar nüfuz etmiþ bir anlayýþ var. Tarihsel ve sosyal arkaplaný çok güçlü bir kabul bu! Buna göre... Sorarsan, “ordu, halkýn ordusu!” Fakat hep birbirlerinden ayrýlar! Bu yüzden ordu halka bir þeyler götürüyor; bazen kültür, bazen adalet, bazen siyaset!.. Çoðu zaman da baský ve þiddet!.. Þimdi “Arap Baharý”ndan çok söz ediliyor ya... Gerçeði kabul edelim... Ne zaman ki, adalet ve demokrasi halka “götürülen” bir þey olmaktan çýkar... Ne zaman ki, orduyla halk arasýndaki ayrýlýk gayrýlýk biter... Bahar asýl o zaman baþlar! Haþmet Babaoðlu, Sabah, 05.08.2011

Hüsnü Mübarek, baþkalarýný kafese koyup yargý huzuruna çýkarttýrdýðý ceberut iktidar günlerinde, bir gün kafese konulup yargýlanacaðýný düþünmüþ müdür? Beþþar Esed, þehirlerin üzerine tanklar gönderip insanlarýn canýna kýyarken hâlâ, “yarýn”ý düþünüyor mu? Ama iþte “yarýn”lar gelip duruyor. - Savun bakalým iktidar dosyaný! Mýsýr halkýnýn demir kafesler içinde yaþatýldýðý günleri savun bakalým! Zor gün. Çok daha zor günlerin küçücük bir kopyasý... Bize gelelim. Darbeci sorgulanýyor: - Niye darbe yaptýn? Cevap þu: 35’inci madde bana bu yetkiyi veriyordu. Soru: - 35’inci madde baþbakan asma yetkisini de mi veriyordu? - Memleketi fiþlemek iþiniz miydi, gece yarýsý muhtýra vermeye kalkmak iþiniz miydi, emrinde olduðunuz hükümeti devirmek için internet andýcý düzenlemek iþiniz miy-

di? Subaylarý, eþlerinin baþörtülü olup olmamasýna göre tasnif etmek, eþi baþörtülü olanlarý ihraç etmek iþiniz miydi? Cumhurbaþkanýný, Baþbakaný bile, eþlerinin baþörtüsü sebebiyle andýçlamak iþiniz miydi? Dün bütün bunlar, tam yetkiyle yapýlmýþ. Bugün bu iþin icracýlarýna sormak isterim: Acaba yüreklerinden kaç kere “keþke” geçiyor? Oturmuþsunuz, bir askeri plan seminerini ihtilal kurgusuna dönüþtürmüþsünüz. Nasýl olsa kimse sormaz, soramaz, diye düþünmüþsünüz. Ama “yarýn”lar geliyor ve sizin istediðiniz gibi gelmiyor. Ýþin doðrusu “Doðru” diye yaptýklarýmýzýn ebediyet planýnda da “Doðru” olmasýna özen göstermek gerekiyor. Yoksa “yarýn”lara gönderdiklerimiz, kalp para olarak çýkar ve bizi hüsrana düþürebilir. Mýsýr diktatörünün hüsraný ibretliktir. Bizdeki dünün ali kýran baþ kesenlerinin hüsraný da ibretliktir. Onun için “Herkes yarýna ne gönderdiðine baksýn” ve temiz, savunulabilir, yüzünü ak çýkartacak ya da yüzünü karartmayacak þeyler göndersin. Ahmet Taþgetiren, Bugün, 05.08.2011

Baþka bir emriniz var mý paþam? TARÝH; 1 Aðustos 1992 Yer; Kara Kuvvetleri Komutanlýðý-Ankara Saat; 16.48 Dönemin Kara Kuvvetleri Komutaný ve eþi Adana’ya, 6. Kolordu Komutanlýðý’na bir seyahat gerçekleþtirecekler. Ýþte bu seyahatle ilgili komutanlýðýn özel kalem müdürlüðünden 6. Kolordu’ya 2 sayfalýk bir faks çekiliyor. Ancak söz konusu bu faksta komutan ve eþinin saat kaçta kolorduya varacaðý filan deðil, “Sn. K.K.K’nýn takýldýðý hususlar” baþlýðý altýnda komutan ve eþinin aðýz tadý ve keyifleri ile ilgili bütün ama bütün detaylar aktarýlýyor karþý tarafa. Son derece enteresan bu faks dolayýsýyla biz de mesela öðreniyoruz ki dönemin kara kuvvetleri komutaný kahvaltýda muhakkak rafadan yumurta istermiþ ama bu yumurtanýn piþirilme süresi 3 dakika 15 saniyeyi geçmemeliymiþ! Ayrýca yine ayný faks dolayýsýyla bilgi sahibi oluyoruz ki paþamýzýn aksine saygýdeðer eþleri hanýmefendinin yumurtanýn piþirilme yöntemindeki tercihi çok farklýymýþ! (Yengemizin yumurtasý kesinlikle katý olacakmýþ ama bu katýlýk katiyen kayýsýnýn katýlýðýný filan geçmeyecekmiþ!) Bunun dýþýnda her ikisi de sabah sofrasýnda muhakkak közde piþirilmiþ acýsýz sivribiber, bol kýzarmýþ ekmek, eritme peynir (markasý Pýnar olacakmýþ!) görmek isterlermiþ. Ha bu arada, paþamýn ve karýsýnýn kahvaltý sonrasý alacaklarý Türk kahvesinin ölçeklerinin belirtilmesi de ihmal edilmemiþ. (Mesela paþam bir buçuk kaþýk kahveye, 1/4, eþi ise 1 kaþýk kahveye 1 þeker katýlmýþ kahve içerlermiþ.) Bu kadarla sýnýrlý deðil tabii aktarýlan detaylar. Daha öðleni var. Akþamý var. Arasý var deðil mi? Öyle ya paþa ve eþinin midelerine dair zevkleri kahvaltýdan sonra göz ardý edilecek deðil ya koskoca kolordu tarafýndan! Mesela en çok deniz ürünlerini tercih ederlermiþ ama terbiye edilmiþ etlerden de büyük tat alýrlarmýþ. Eþinin aksine komutan hamur iþi tatlýlarý sevmezmiþ. Onun tercihi genellikle sütlü tatlýlardan yanaymýþ. Kazandibi, sütlaç ve dondurma gibi. Meyveler ve sebzeler konusunda da bütün alternatifler sýralanmýþ. Çift, ayva, yer elmasý ve elma tercih ederlermiþ ama mesela elmanýn muhakkak Amasya ve sert olanýndan olmasýna özen gösterilmesi gerekirmiþ. Arada bir, çok iyi yýkanmýþ ve kabuðu çok ince soyulmuþ salatalýktan da keyif alýrlarmýþ. Yaný sýra lahana kökü, haþlanmýþ mýsýrý da ihmal etmemek gerekirmiþ. Komutanýmýz puro içermiþ. Markasý da kesinlikle Panten Megnum diye biþi olmalýymýþ. Anlayacaðýnýz her detay tek tek bildirilmiþ yani kolorduya! Viskisinin, rakýnýn markasýna kadar (Buz ve su kullanýyormuþ paþam. Yani sek içmiyormuþ. Ayrýca rakýnýn export olmasýna da dikkat ediyormuþ!) Paþanýn ve karýsýnýn içtikleri “Nes Cafe”nin de bütün deðerlemeleri ayný þekilde aktarýlmýþ. Marka Gold Lüx olacakmýþ. Ve yarým kesme þekere, bir buçuk kahve katýlacakmýþ. (Sütlü arzulayýp arzulamadýklarý ise her servis öncesi sorulacakmýþ muhakkak!) Aktarýlanlardan anladýðýmýz kadarýyla

saðlýklarýna oldukça dikkat eden çiftin bir de þöyle bir özellikleri varmýþ: Mesela greyfurt, portakal ve havuç suyunu ayrý ayrý da isteyebilirlermiþ, üçünü bir arada da! Bu detaya çok çok dikkat edilmesi gerekirmiþ hani... Ýstirahat edecekleri odadaki detaylar da tek tek aktarýlmýþ Adana’ya... Bir kere odada; Sade gazoz (Çok soðuk olacak!) Buzdolabýnda meyve Kabuksuz Antep fýstýðý, leblebi ve badem... Kabuklarý soyulmuþ þekilde Foça fýndýðý her biri ayrý ayrý tabaklarda olmak üzere bulundurulacakmýþ. Ayrýca... Johnson marka kolonya... Lee Man Cleef after shave! Rejoice þampuan Reward sabun Bir de... Oda çok sýcak olmayacakmýþ... TV’nin bütün kanallarý ise ayna gibi seyredilebilecek ayara getirilecekmiþ! Ve en önemlisi ise... “Komutan ve eþinin odasýnda tek bir kýl parçasý bile olmayacakmýþ!” Mazallah bulursa... Kimsenin gözünün yaþýna bakmaz, yakarmýþ!

Gel de yazma! Biliyorum. Daha önce de, “Paþanýn karýsýna hizmet vatan borcu mudur?” baþlýklý yazýlarýmdan dolayý beni TSK düþmaný, TSK aleyhtarý filan ilan edenlerin bugünkü yazdýklarýmdan dolayý yine ayný þeyi yapacaklarýný daha þimdiden görüyorum. Ama umurumda deðil. Ben doðru bir þey yapýyorum. Sýnýrlarýmýzý korumalarý, güvenliðimizi saðlamalarý, kelle koltukta görev yaptýklarý için, “Gözümüzün nuru, baþýmýzýn tacý!” diyerek sahiplendiðimiz, yýllar boyu laf söyleyemediðimiz, söyletmediðimiz TSK’yý geçmiþte yönetenlerin kurum içindeki ehlikeyf anlayýþlarýný gözler önüne seriyorum... Evet. Dikkatinize sunduðum bu belge oldukça eski bir belge... 19 yýl öncesine ait. Ama siz de biliyorsunuz ki TSK’da, bazý konular, yönetenlerin alt-üst iliþkileri, kurum içinde oluþturduklarý yaþam tarzý hemen hemen aynýdýr. Özellikle komuta kademesinde görev yapanlarýn TSK çatýsý altýndaki hal ve hareketlerinin, altýndaki personelle iliþkilerinin, onlara davranýþlarýnýn benzerlik gösterdiðini daha evvel askerlik yapmýþ her Türk erkeðinin bildiðine adým gibi eminim. Muhakkak ki TSK bünyesinde bütün bu genellemenin aksine, elinde bulundurduðu gücü þahsi çýkarlarý için kullanýp TSK’nýn haysiyetini beþ paralýk etmeyecek, baþý dik, þerefli askerlerimiz de var. Ben bu yazýlarý TSK’yý yýpratmak için filan deðil! Bilakis! Bu yazýlarý, onuruyla, haysiyeti ile görev yapan bütün namuslu askerlerimiz, TSK mensubu kiþiler adýna yazýyorum... Böyle biline... Sevilay Yükselir, Sabah, 05.08.2011


MAKALE

Y

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

9

Hâl dilinin / yaþamanýn sihirli etkisi fersadoglu@yeniasya.com.tr

âl dili, yani yaþamak, kàl dilinden, sözden daha etkilidir. Eðitim ve terbiye metodunda da önemli bir prensiptir bu. Baþkalarýna güzel örnek olmak, onlarýn kurtuluþuna vesile olmak, teblið ve irþadýn en önemli unsurudur. Baþta Peygamberimizin (asm) yüzünü, ahlâkýný ve yaþayýþýný görenler, “Bu yüzde hile

H

mehmet0cetin@gmail.com

“Hastayým, bana duâ et!” amazan-ý Þerif’in arefesinde çalan telefonunumdaki þu ifadeler bu seneki Ramazan ayýnýn ilk dersi olsa gerek: “Ben Mehmet Soslu, yazýlarýndan dolayý tebrik ediyorum. Risâle-i Nur’u özümleyerek ne kadar güzel ifade ediyorsun. Yusuf Görmez Hoca çok mükemmel biridir. Yüzlerce insanýn Risâle-i Nur’u tanýmasýna vesile olmuþtur. Allah razý olsun. Hastayým, bana da duâa et!...” Ve arkasýndan kendine mahsus o meþhur gülmesi ile beni hayretlerde býrakýyor. Matematikte tevhidi yakalayan, tesbit ve ifade eden, talebe ve kardeþlerini þefkatle bað rý na ba sýp Nur’un u huv vet ha vu zu na dahil olmasýna vesile olan, istikrar ve istikamet timsali olan Soslu Aðabey, duâ talep etmekte bu acizden… Gelin, hep beraber duâ edelim, Soslu Aðabeye; Rabbim evvelâ hakkýnda hayýrlýsýný versin. Þafi-i Hakikî’den, Rahman-ý Rahim’den Ramazan-ý Þerif’te inzal olan Kur’ân hürmetine, bu ayda peygamberlik vazifesiyle tavzif o lunan Efendimiz (asm) hürmetine ve bu ayda vefat eden Üstadýmýz hürmetine âcil ve hayýrlý þifalar dileyerek ailesine ve biz kardeþlerine kavuþmasýný niyaz edelim. Gülüyordu, aman Allah’ým! Ýçindeki hastalýða, kalbindeki Yirmi Beþ Deva ile bu koca adam gülüyordu. Dünyevî akýlla izahý var mý bunun? O iþin farkýnda bana kalýrsa. Adeta kabrin bu tarafýndakilere meydan okurcasýna gülen bu adam, dersin en büyüðünü vermekte. Sevindiðiniz ve üzüldüðünüz her þeyi yaþadým, ama bak nihayetinde duâ hakikatý ile bir kere daha buluþtuk, demekte. Mevcudiyetimizi ehemmiyetli kýlan, duâ. Acziyetimizle Hâlýkýmýza muhatap olmamýza vesile olan, duâ. Lisan-ý hal þeklindeki ifadesi ile ebeveyni hizmetkâr kýlan, duâ. Ýki kiþiyi birbirine görünmez baðlarla sessizce baðlayýp kardeþ yapan, duâ. Kur’ân’ýn tam ortasýnda, Sözler’in ortasýnda insana hak ve haddini bildiren duâ. Duâ, acz ve fakrýný idrak edeni en yüce makamlara taþýr. Kul, duâ ile mahlûkatýn en þereflisi olur. Bu en yüksek noktada düþmanlarýmýza karþý, ne kadar aciz; ihtiyaçlarýmýza karþý da ne kadar fakir olduðumuzu anlýyoruz. Ýþte, kulluk bu noktada billurlaþýr. Acz ve fakrýn hissedildiði nokta, enenin var ama emanet anlaþýldýðý nokta, dolayýsýyla insanýn içinin dýþýnýn, önünün arkasýnýn, altýnýn üstünün bir hiç olduðunun anlaþýldýðý noktadýr. “Benim”, deyip de diyemediðimiz nokta bu noktadýr. Uzanýyorsunuz, ama yakalayamýyorsunuz, veriyorsunuz, ama alamýyorsunuz. Sermaye diye bildiðimiz cüz-i iradenin aciz, kýsa, ayarýnýn noksan, hem de geçmiþi ve geleceði olmayan sadece geçici bir “an” için var edilen irade hakikatýný yaþadýðýnýz bu zirveye duâ ile geldik. Çareyi yakaladýk. Çareyi gördük. “O çare ise þudur ki: O cüz-i ihtiyârîden dahi vazgeçip, irâde-i Ýlâhiyeye iþini býrakýp, kendi havl ve kuvvetinden teberrî edip, Cenâb-ý Hakk’ýn havl ve kuvvetine ilticâ ederek, hakikat-i tevekküle yapýþmaktýr.” 1 Çareyi bulan Soslu Aðabey iþin hakikatýný kavramýþ. Zira gülüyordu. Gülmesi ile bunu da anlatýyor. Ýçerisindeki hastalýk belâsýna karþý gülmesi ile hakikata eren mütevekkiller den o. “Tevekkül ile, belâ yüzünde gül; tâ o da gülsün. O, güldükçe küçülür; eder tebeddül.” 2

R

Dipnotlar: 1- Sözler, 341. 2- Age, s. 333.

olmaz, bu en güzel ahlâk” diyerek hidayete eriyordu. Keza Sahabilerin yaþayýþý, müceddidlerin, müç te hid le rin, þeyh le rin ör nek ha yat la rý; binlerce, on binlerce insanýn Ýslâmiyete girmesine sebep olmuþtur. Bediüzzaman, herkesin ümitsizliðe düþtüðü bir zamanda, aydýnlýk ufuklar çizerek ve müjdeler vererek bunun önemine dikkat çe ker: “Eðer biz ahlâk-ý Ýslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemâlâtýný ef’âlimizle [fiillerimiz le] izhar etsek [ortaya koysak], sair dinlerin tâbileri, elbette cemaatlerle Ýslâmiyete girecekler; belki küre-i arzýn bazý kýt’alarý ve dev letleri de Ýslâmiyete dehâlet edecekler.” (Said Nursî, Tarihçe-i Hayatý, s. 80)

*** Köylüler, Hýristiyan bir Ermeniye bir at vere rek, ken di le ri ne va az ver me si, na si hat te bu lun ma sý i çin Er zu rum lu Ýb ra him Hak ký Hazretlerini getirmelerini ister. Ermeni, hocayý ata bindirir, kendisi de yaya yola koyulur. Yarý yolda hoca iner ve “Bin, sýra senin” der. “Yok hocaefendi, sen yaya, ben nasýl binerim!” diye teklifi reddeder. Hoca ýsrar eder. O da: “Eðer köylüler benim ata bindiðimi, senin de yaya yürüdüðünü görürlerse beni öldürürler!” “Ýslâmiyet bu hakký sana veriyor, haydi bin, köylüleri de bana býrak!” Ermeni atlý, Ýbrahim Hakký Hazretleri ya-

ya, köye varýrlar. Köylüler söylenmeye baþlar: “Vay gâvur, sanki biz ata kendisi binsin diye ücretini verip yolladýk!” “Bu ne iþtir, sen atlý, hocaefendi yaya, in aþaðý!” Bu ve benzeri lâflar atmaya baþlarlar. Hoca onlara der ki: “Onun binmesini ben istedim. Çünkü, Ýslâmiyet ona bu hakký veriyor. Hz. Ömer (ra) Kudüs’e girerken, deveye binme sýrasý Müslüman olmayan kölenindi ve öylece girmediler mi Kudüs’e!” Köylüler: “Gördün mü, Müslüman ol!” Ermeni þöyle der: “Ben sizin söylediðiniz dine girmem, ama hocaefendinin Ýslâmiyetine girerim!”

Münkerât karþýsýnda dilsiz þeytan olmak yyasar@yeniasya.com.tr

llah’a inanan her bir insanýn Allah katýnda mü’min ka bul e di le bil me si ve mü’minliðini sürdürebilmesi, kiþinin hem öðrendiklerini yaþamasýyla hem de öðrendiklerini öðretmesiyle alâkalý bir durumdur. Yani iyiliði emretmek, kötülükten sakýndýrmak vazifesi, hak ve hakikatleri dile getirme, haksýzlýk karþýsýnda dilsiz þeytan kesilip susmama mü’min olmanýn ve kalmanýn þartlarýndandýr. Zira insana böyle bir misyon, Yaratýcý ta rafýndan yüklenmiþtir. Mü’min böylelikle hem bu vazifeyi yapacak, hem de inandýðý deðerleri hayata geçirecektir. Yani imaný a mele dönüþecek ve bir temennîden ibaret kalmayacaktýr. Hayatýný ilim, amel ve teblið üçlüsüyle tanzim edecektir. Ýnsanýn korumakla vazifeli olduðu beþ husus vardýr. Bunlar, namusu, caný, malý, ýrzý ve dinidir. Hepsi þüphesiz çok önemlidir. Fakat þu unutulmamalýdýr ki, dinini koruyamayan diðer dört esasý da koruyamayacaktýr. Bu yüzden dini hayatýn, imanýn muhafazasý ve korunabilmesi i çin emr-i bi’l-maruf, nehy-i ani’l-münker vazifesi bu açýdan çok önemlidir. Bir hadis-i þerifte Peygamber Efendimiz (asm), “Bütün kötülükleri iyi ve bütün iyilikleri kötü gördüðünüz gün hâliniz nice olacak bir bilseniz!” buyurmuþlardýr. Peygamber Efendimizin (asm) bu ikazý, aslýnda tam günü müzü anlatmaktadýr. Zira bugün de bir çok þey tersine dönmüþ, iyilikler kötü, kötülükler iyi görülmeye baþlanmýþtýr. Zina terviç edilmekte, terör, anarþi revaç bulmakta, inananlar hor görülmekte, kötülükler ve kötüler bizzat devlet tarafýndan kanunlarla korunmaya alýnmaktadýr. Bu durum ise, bütün deðerlerin alt-üst olduðunu göstermektedir. Fýtrat ve adetullah kanunlarýnýn çiðnendiði böyle bir zamanda insan elbette kendi kendini tokatlamak nevinden, içine düþtüðü vahþet, zulüm, ahlâksýzlýk ve terörle boðuþmakta, yani Üstadýn tabiriyle, kâinattaki hikmetin zýddýna hareket ettiði için, kâinat dolap ve çarklarýnýn arasýnda ezilmektedir. Peygamber Efendimiz (asm), biraz önce naklettiðimiz hadis-i þerifin devamýnda sahabelerin sorusu üzerine þöyle devam eder: - “Daha þiddetlisi bile olacak.”

A

- “Bundan daha þiddetlisi ne dir ya Resulallah?” - “Münkerat karþýsýnda susup, bizzat onu teþvik ettiðiniz gün vay halinize!” Peygamber Efendimiz (asm) devamýnda Allah’a kasem ederek, O’ndan þu sözü nakleder: “Celâlime yemin olsun ki, bu duruma gelmiþ bir cemiyetin içine çaðlayanlar gibi fitneleri salývereceðim.” Mana ve ruh adýna, her þeyin sarsýlýp, yýkýldýðý bu asýrda dini korumak ve kötülüklerin yayýlmasýna müsaade etmemek için mü’minler üzerlerine düþen farz vazifelerini hassasiyetle yerine getirmeleri gerekmektedir. Münker, Ýslâmiyetin çirkin gördüðü her þeydir. Bir Müslüman dinin çirkin gördüðü bir durumla karþýlaþtýðýnda ilk yapacaðý iþ, o münkeri deðiþtirmektir. Deðiþtirmenin tarzý farklý olabilir fakat aslolan, onu deðiþtirme gayret ve niyetinde olmaktýr. Bunun için bir hadis-i þerifinde Hazret-i Peygamber (asm) þöyle bir yöntem önermiþtir: “Sizden kim bir münker görürse, onu eliyle deðiþtirsin. Gücü yetmezse, diliyle deðiþtirsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buðzetsin. Ýmanýn en zayýfý da budur.” Demek ki imanýn en zayýf noktasý kalben buðz etmek ise, bundan gerisi yani münkerat karþýsýnda susmak, hiçbir þey yokmuþ gibi dav ran mak ha lin de i man dan bah set mek mümkün deðildir. Çünkü münkerata rýza göstermek imandan hissesi olmadýðýna iþarettir. Demek ki kalben buðz etmek hali, aslýnda kiþinin kendi imanýný ve maneviyatýný korumasý anlamýndadýr. Eðer bunu da yapmazsa, böyle bir insan, kýsa bir süre sonra eleþtirdiði veya kerih gördüðü hallerin içine kendisi de düþebilecektir veya normalleþecektir. Münkeratý iþleyen birisi ile insaniyet münasebeti kesilmese de; bu, kusurunu görmezlikten gelmeyi gerektirmez. Zira münker iþleyen, Rabbiyle irtibatý kesmiþ demektir. Böyle biriyle mü’min olan insan da irtibatýný gözden geçir mesi gerekir. Mü’min alâka ve irtibatýný, karþý daki insanýn Rabbiyle olan münasebetini esas yaparak ayarlamasý gerekir. Münkeratýn yayýlmasýna izin vermemek toplumun her ferdi için çok önem taþýr. Çünkü küçük görülen veya nemelâzým denen münkerat zamanla o kadar çabuk yayýlýr ki, bir bulaþýcý hastalýk haline gelir ve o toplumu ve hatta insanlýðý tehdit eder. Çünkü içtimâî hastalýklar bana ne mantýðýndan türeyen duruþlarla meydana gelmiþtir. Peygamber Efendimizin (asm) bu mesele ile ilgili þu hadisi dikkat çekicidir. Ýsrailo-

GÜN GÜN TARÝH

Turhan Celkan

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50

Ramazan gecelerinin yaþanan sünneti: Teravih namazý - 2

Necati Bey: “Teravih namazý hakkýnda bilgi verir misiniz? Oruç tutamayanlar teravih namazý kýlmalýlar mý? Teravih namazý sünnette kaç rekâttir? Yirmi rekâttan daha az da kýlýnýr deniyor; bu doðru mudur?”

Dünden devam: eravih namazý iki rekâtta bir selâm verilince akþam namazýnýn sünneti gibi kýlýnýr. Dört rekâtta bir selâm verilerek kýlýnýrsa yatsý namazýnýn ilk sünneti gibi kýlýnýr. Yani ilk oturuþta “etTahýyyâtü” ile birlikte “Salâvâtlar” da okunur. Üçüncü rekâta kalkýldýðýnda ise “Sübhâneke” okunur ve “Eûzü Besmele” çekilir. Teravih namazýnýn bir kýsmý kýlýndýktan sonra câmiye gelen bir kimse önce kendisi yatsý namazýný kýlar; sonra imama, bulunduðu rekâtta uyar. Ýmamdan sonra teravih namazýnýn kalan rekâtlarýný kendisi tamamlar. Teravih namazýný çok yavaþ kýldýrarak cemaati yormak ve sýkmak uygun olmadýðý gibi, tadil-i erkâna riâyet etmeyecek derecede çok acele de kýldýrmamalýdýr. Teravih namazýnýn kaç rekât olduðu meselesine gelince… Namazýn rekât sayýsý üzerinde deðil, keyfiyeti üzerinde yoðunlaþmamýzýn ve onu gücümüzün yettiði kadar sýrf Allah rýzasý için kýlmamýzýn önemini gözden uzak tutmamalýyýz. Mühim olan Allah’ýn huzûrunda Allah’ýn rýzâsý için kýyâma durmaktýr. Ramazan gecelerinde sýrf Allah rýzâsý için ve sevabýný Allah’tan umarak namaz kýlanlarýn maðfiret olunacaðýnýn da müjdelenmiþ olmasý1, bu gecelerde kýlýnan terâvih namazlarýnýn hayatýmýzýn mânevî akýþýnda ne büyük bir mihenk teþkil ettiðini açýkça ortaya koyar. Nitekim Peygamber Efendimiz’in (asm) Ramazan gecelerinde üçü vitr namazý olmak üzere toplam on bir re kât na maz kýl dý ðý ný ha ber ve ren Hazret-i Âiþe vâlidemiz’in (ra) þu bilgi notu önemlidir: “Öyle bir dört rekât kýlardý ki, o rekâtlar güzel mi güzel, uzun mu uzun! Sonra dört rekât daha kýlardý. O öyle bir dört rekât idi ki, yine eþsiz güzel ve uzun olurdu.”2 Peygamber Efendimiz (asm) Ramazan gecelerinde nâfile namaz kýlmaya teþvik buyurmuþ, kendisi de bazen halkýn içine çýkarak bu namazda bizzat öncülük ve imam lýk et miþ tir. Ken di si nin ce ma at le beraber sekiz rekât kýldýðý, sonra da ashabý evlerde nafile namaz kýlmaya yönlendirdiði rivayetleri kuvvetlidir. Öyle ki Ashab-ý Kiram daha sonra evlerine çekiliyorlar ve namaz kýlmaya devam ediyorlardý. Evlerinden sokaklara arý výzýltýsý gibi sesler taþýyordu. Allah Resûlü (asm) bu namazýn tamamýný-–þimdi bizim kýldýðýmýz gibi düzenli olarak—her gece ce ma at le kýl dýr ma ma sý ný i se, “Ü ze ri ni ze farz olur da, güç gelir diye korkarým.”3 sözleriyle açýklamýþtýr. (Bir Peygamber’in (asm) ümmeti üzerindeki þefkatini bundan daha güzel ne gösterebilir?) Hazret-i Ömer (ra) döneminde teravih namazlarý yirmi rekât olarak camilerde düzenli bir þekilde kýlýnmaya baþlanmýþ ve bu konuda icma meydana gelmiþtir. Ýmam-ý Azam (ra) der ki: “Teravih namazý sünnet-i müekkededir. Hazret-i Ömer (ra) onu kendi kafasýndan yirmi rekâta çýkarmýþ deðildir. Bu yolda bir bid’ât de ortaya koymuþ deðildir. Verdiði hüküm, kendi düþüncesinin bir ürünü de deðildir. Haz ret-i Ö mer’in (ra) bu hük mü, Hazret-i Peygamber’in (asm) kendisine verdiklerine ve Asr-ý Saadet’teki uygula malara dayanmaktadýr.” 4 Netice itibariyle, teravih namazýný, tadil-i erkâný bozacak ölçüde hýzlý kýldýr mak câiz deðildir. Fakat yavaþ kýldýrarak halka zorluk göstermek de uygun deðildir. Ýkisinin ortasý bir yol izlenerek; tadil-i erkâna riâyet etmek þartýyla, diðer namazlara nisbeten hýzlýca kýldýrýlmasý, Ýslâm’ýn re’fetine ve þefkatine daha uygundur.

T

ðullarýnýn çöküntüye girmesinin sebebini zikrettiði bu hadis, ayný zamanda günümüz insanlýðýnýn çöküntüsünün sebebini tesbit açýsýndan önemlidir: “Ýsrailoðullarýna içtimâî çöküntü þöyle girmiþtir. Bir kiþi diðerinde gördüðü bir kötülük üzerine, ‘Ey filan! Bu iþi terk et, bu sana helâl deðildir’ derdi. Ertesi gün de gelir, o adam, ayný münkeratý iþliyor olmasýna raðmen, onunla dostluðunu devam ettirir, onunla beraber oturup kalkar, beraber yer içerdi. Bunun üzerine Allah, onlarýn kalplerini birbirine çaldý.” Buradaki önemli nokta, kiþi, imanýn en alt seviyesi olan ‘buðz’ halini dahi terk ettiði için, münkerata karþý gösterecek direncini yitirmiþ ve böylece kötülük de cemiyetin içinde yayýlma zemini bulmuþtur. Bediüzzaman, þöyle bir tesbitte bulunur: Kötülükler toprak gibi kesiftir, yayýlmazlar. Ýyilikler nur gibidir, in’ikas eder (yansýr). Evet, kötülüklerin toprak gibi olmasý ve yayýlma kabiliyeti olmamasýna raðmen, bu kadar hýzla ve kolay yayýlmasýnýn bir sebebi de bu olsa gerektir. Kiþinin gýybet edilen bir ortamda, gýybet edenleri susturmasý veya orayý terk etmesi gerekirken, sessiz bir þekilde, günaha tepkisiz kalmasý, onun manevî dünyasýný kirletmekte ve bu kirlenme de o kiþi için gýybet konusunda normalleþmeye ve hatta gýybet yapmasýna kapý açabilmektedir. Açýk saçýklýk veya sair günahlar için de durum böyledir. Kiþinin hiç olmazsa, bu münkerata karþý niyeten karþý olmasý ve ya pabileceði þeyleri düþünmesi, uygulamaya geçmesi, hiç deðilse duâ etmesi de yine kendini de içine alan bir muhafaza ameliyesidir. Hâsýlý, nemelâzým denen münkerat belki kiþiyi bulmasa da bir gün ya yakýnlarýna, ya da evlâdýna bulaþabilecektir. Þahsî gibi görünen günahlara karþý mü’mince duruþtan vazgeçmek, susmak, dilsiz þeytan olmak toplumsal bir çöküþün zeminini oluþturacaktýr. Böyle bir topluma da hadis-i þerifte belirtildiði gibi, Cenâb-ý Hak, çaðlayanlar gibi fitneleri salýverecektir. Zira Allah iyiliði emretmek, kötülükten sakýndýrmak vazifesinin terk edilmediði hiçbir beldeye, memlekete, kavme belâ göndermemiþtir.

turhancelkan@hotmail.com

Dipnotlar: 1- Müslim, Salât, 173. 2- Buhârî, Teheccüd, 592. 3- Müs lim, Sa lât, 178; Bu hâ rî, Sa lât, 411. 4- Cezîrî, Ý. Fýkhý, 1/462.


10

KÜLTÜR SANAT

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y

Üftade Hazretleri’nin 500 yýllýk eþyalarý mercek altýna alýndý

mehmetkaplan@hotmail.com.tr

Merhamet!..

BURSA’DA, Muhammed Üftade Hazretlerinin Uludað’ýn eteklerindeki tekkesinde bulunan sandýklardan çýkarýlan, zamanla yýpranmýþ, parçalanmýþ 64 parça özel eþyasý, Bursa Büyükþehir Belediyesinin öncülüðünde konusunda uzman ekip tarafýndan titiz bir çalýþmayla eski haline dönüþtürülüyor. Hz. Muhammed’in (asm) Hýrka-i Þerif’inin restorasyon ve konservasyon çalýþmalarýnda da görev alan Tekstil Tasarým Restorasyon ve Konservasyon Uzmaný Levent Ýnan baþkanlýðýnda, sanat tarihçisi Hülya Demirhan ve ressam Esra Çetin tarafýndan yürütülen çalýþma kapsamýnda, kayýtlý 64 parça eþyanýn envanterinin 100’ü bulabileceði bildirildi. Ýnan, sandýkta hatalý saklanan eserlerden birisinin de ‘’Kâbe örtüsü’’ olduðunu belirterek, þu bilgileri verdi: ‘’Sandýk içinde siyah parçalar vardý. Doðru bir þekilde katlanmamýþ ya da bozulmuþ bu yapýlarý iyice incelediðimizde, bir Kâbe örtüsü olduðunu fark

Sýrf; Yahudiler yaþasaydý bu dünyada. Yahut; Hýristiyanlar… Nasýl olurdu âlem?! Avustralya’da Aborjinleri. Afrika’da zencileri.. Amerika’da Kýzýlderilileri yok eden ve köklerine kibrit suyu döken… Hýristiyan ve fakat modern geçinen Avrupa ya da Batý’nýn aðzýndaki tek diþ ki oda teknolojidir; Sýrf bu kandýrmacacý Hollywood ajanlarý ile neylerdi dünyamýz?? Filistinde fosfor bombalarý ile: -Buuuuuuuuuuuuuum……… Bebekleri þerha-þerha yakan Yahudi felsefesi ile neylerdi felek……..? Onlar merhameti bizden almadý mý??!! *** Ýnsanlar açlýk ve sefâlet çekerken kara kýt'a Afrika’da… Kýlý mý kýpýrdýyor Batý dünyasýnýn! Dünyanýn en misafirperver milleti bizler toparlanmadan huzur gelmeyecek zâr, dünyanýn bu günlerine… Biz; bir an önce lâyýk olmalýyýz ve anlamalýyýz aþaðýdaki þiirin hükmünü! Bakar mýsýnýz þu ifâdelere lütfen: “Naat Seccaden kumlardý.. Devirlerden, diyarlardan Gelip, göklerde buluþan Ezanlarýn vardý! . Mescit mü'min, minber mü'min... Taþardý kubbelerden tekbir, Dolardý kubbelere “amin”.. Ve mübarek geceler duâlarýmýz; Geri gelmeyen duâlardý... Geceler ki pýrýl pýrýl Kandillerin yanardý.. Kapýna gelenler ya Muhammed, - uzaktan, yakýndan – Mü'min döndüler kapýndan... Besmele, ekmeðimizin bereketiydi, Ýki dünyada aziz ümmet; Muhammed ümmetiydi. Konsun –yine- pervazlara güvercinler, “Hû hû”lara karýþsýn âminler... Mübarek akþamdýr; Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler! Þimdi seni ananlar, Anýyor aðlar gibi... Ey yetimler yetimi, Ey garipler garibi; Düþkünlerin kanadýydýn, Yoksullarýn sahibi... Nerde kaldýn ey Resûl, Nerde kaldýn ey Nebi? Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed, Çaðlar ne çaðlardý: Daha dünyaya gelmeden Mü’minlerin vardý... Ve bir gün, ki gaflet Çöller kadardý, Halîme’nin kucaðýnda Abdullah’ýn yetimi Âmine’nin emaneti aðlardý. Hatice’nin goncasý, Aiþe’nin gülüydün. Ümmetinin gözbebeði Göklerin resûlüydün... Elçi geldin, elçiler gönderdin... Ruhunu Allah’a, Elini ümmetine verdin. Beþiðin, yurdun, yuvan Mekke’de bunalýrsan Medine’ye göçerdin. Biz bu dünyadan nereye Göçelim, yâ Muhammed? Yeryüzünde... Ne doðruluk, ne doðru; Ne iyilik, ne iyi... Bahçende en güzel dal, Unuttu yemiþ vermeyi... Günahýn kursaðýnda Haramlarýn peteði!” (Arif Nihat Asya) Tek þansýmýz: Son peygamber Hz. Muhammed’in (asm) ümmeti olmak… Haramlarýn peteðinden senin nurunu Yaradana sýðýnýyoruz! Ey en merhametli Peygamber bizlere bu Ramazan günleri hürmetine þefaatçi ol… Lütfen!..

TÖVBE KULLUÐUN ANAHTARI BÝZÝM Aile Dergisi, Aðustos sayýsýnda, Ramazan ayýnda günahlardan arýnmanýn önemine dikkat çekerek kul olma yolunun tövbeden geçtiðini hatýrlatýyor. Dergide, “Kulun günahlardan arýnarak melekî bir hal kazandýðý mübarek ay… Nefsî terbiyede acizlik ve zayýflýðý hissederek þükre yöneldiðimiz bir zaman dilimi” olarak niteleniyor Ramazan-ý Þerif… Bire bin sevap yazýlan bu mübarek ayda duâmýz ubudiyet boyutunda istiðfarla temizlenmeye dikkat çekilirken, birbirinden önemli konular da derginin diðer sayfalarýna eþlik ediyor… “Yasak meyve” yazýsýyla tövbe etmenin önemine deðinen Meryem Tortuk, günahlarýn hayatý acýlaþtýran yönüne deðinirken, Dr. Bahri Tayran, “Nefsin mahiyeti nedir?” baþlýklý yazýsýyla kulluk kavra-

1

23 valiye ev sahipliði yapan binanýn restorasyon çalýþmalarý, bölge koruma kurulu onayý sonrasý baþlayacak.

Vilayet Konaðý restore ediliyor ÝSTANBUL Ýl Özel Ýdaresi Cumhuriyet Tarihinden bugüne Vilayet Konaðý olarak kullanýlan Ýstanbul Valiliði Binasýný restore ettiriyor. Ýstanbul Ýl Özel Ýdaresi, Ýstanbul Valiliði’nin, devlet baþkanlarýný, yabancý iþ adamlarýný ve büyükelçileri aðýrladýðý Vilayet Konaðý’ný (Bab-ý Âli) aslýna uygun olarak restore ettiriyor. Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon projeleri hazýrlanan binanýn restorasyon çalýþmalarý, bölge koruma kurulu onayý sonrasý baþlayacak. Hazýrlanan restorasyon raporuna göre binanýn çatý sistemindeki hasarlarýn giderilmesi planlanýyor. Tamamý ahþap bir yapýya sahip çatý sistemi binanýn yapýlýþ tarihinden itibaren altý kez yanma tehlikesi geçirmiþti. Yapýlacak restorasyon ile yangýn tehlikesine karþý tedbirler de arttýrýlacak. Özellikle kabul salonundaki orta göbekte doðrusal bir çatlama olduðu tesbit edilen yapýda iyileþtirme çalýþmalarý yapýla-

mýnda nefsin önemine vurgu yapýyor. Tarih sayfasýnda Zeynep Çakýr Osmanlý’daki Ramazan geleneðini seyre dâvet ediyor. Reyhan Kurun Asyalýlarýn gözüyle Türkiye’yi anlatýyor okuyuculara… Tefekkür sayfasýnda çaresizliðin duâya ulaþtýrdýðý tevekkül boyutunu anlatan Nilüfer Gül, hayatta karþýlaþýlan sýkýntýlarýn da kapýsýný aralýyor. Ramazan ayýnýn vazgeçilmezi hurmanýn faydalarý derginin sayfalarýnda yerini alýrken, sýcak havalarda oruç tutmak için dikkat edilmesi gerekenlere dair faydalý bilgiler de sayfalar arasýndaki yerini almýþ. Ramazan Adabý, Düþünceler, Hayatýn Ýçinden, Beslenme ve Ýftar Sofrasý’nýn renklendirdiði Bizim Aile Dergisi Ramazan ayýnda da dolu bir muhtevayla huzurlarýnýzda. Kültür Sanata Servisi

BULMACA 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 SOLDANSAÐA—1.OsmanlýÝmparatorluðundaçeyrekkuruþ,onparadeðerindedemirpara. - Koruyan, koruyucu, himaye eden. 2. Ýyi piþmemiþ, yarý sulu yemek. - Bilgisayarda aygýt sürücüsü ara birimi. 3. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayýsýyla oluþan farklý renk. - Bir iþin yapýlmasý için harcanan beden ve kafa gücü. - Bir yazarýmýzýn (Mehmet........) soyadýnýn yarýsý. 4.Yardýmistenildiðinianlatanbirsöz.-Görevingerektirdiðitürlühizmetlerinbaþarýylayürütülmesiiçinkumandan,baþkanveyadairebaþkanlarýtarafýndanverilen,ohizmetleilgilisorumluluk, düzen ve ilkeleri içine alan buyruklar. 5. (Tersi) Rutubet. - Ayrýlýþ, ayrýlýk. - (Tersi) Rütbesiz asker. 6. Halý, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaþayan, astýma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarýyla ve parçacýklarýyla beslenen bir canlý türü. - Bir hatýrlama nidasý. 7. Esma-ül Hüsna'dan bir isim. - Baryumu simgeleyen harfler. 8. Yabanihayvanyakalamaiþi.-Birinsanýnyurdunu,milletiniveailesinikorumaçabasý. 9.Tütün kýymamakinesi.-Halayýk,karavaþ.10.Çevirme,kuþatma.-Büyüklük,ululuk.

ettik. Kâbe örtüsü, boyayarak ya da iþleyerek dokumadan yazýlarýn yazýldýðý yüzde 100 ipekten bir örtüdür. Bu Kâbe örtüleri, her sene Ramazan ayýnýn arefesinde, yenisi Ýstanbulda dokunur, Surre Alaylarý’yla Mekke ve Medine’ye gönderilir, Kâbe’nin üzerindeki eski örtü kaldýrýlýr, yenisi üzerine örtülür. Bu Kanunî döneminden beri böyle, halifelik Yavuz Sultan Selim ile geçtiðinden beri Osmanlý bu konuya çok önem vermiþ ve her türlü yardýmý yapmýþ. Hatta Kanunî, 3 tane köyün vakfiyesini Kâbe’nin bu tip kumaþlarýnýn yapýmýna harcamýþ. Bu kadar önem veriyor. Yazýlý bir kumaþ bu. Dinimiz ve san'at tarihi açýsýndan önemi var. Sonuçta Kâbe’nin üzerini süslemiþ, bir yýl üzerinde kalmýþ bir örtü. Bu tip malzemeler, önce halka daðýtýlacaksa daðýtýlýr, bazen saraya gönderilir, bazen din büyüklerine, tekkelere gönderilir. Bu da tekkelere gönderilmiþ tekstil malzemelerinden biri. Bursa / aa

cak. Bazý odalarda tavan süslemeleri ihya edilecek binanýn, yerinde tesbit yapýlan mekânlarýnda kapý kanatlarý, pencereler gibi genel üslûba uymayan niteliksiz bazý parçalarýnýn deðiþtirilmesi öngörülmektedir. Osmanlý’nýn ilk kamu binasý olan ve 1924’ten bu yana Valililik Konaðý olarak kullanýlan yapý, bugüne kadar tam 23 valiye ev sahipliði yaptý. Vilayet Konaðý, 1756 yýlýnda Sultan III. Osman tarafýndan Bâb-ý Âli olarak kullanýlmaya baþlandý. O dönemde Bâb-ý Âli yani “Yüksek kapý”, “Yüce kapý” olarak kullanýlan bina, altý kez yanma tehlikesi geçirdi. Cumhuriyet’ten itibaren Vilayet Konaðý olarak kullanýlmaya baþlanan ve yapý üzerindeki neoklasik bezemeler kaldýrýlarak yalýn bir biçimde sývanan Vilayet Konaðý, 1980’lerin sonlarýnda ve 1997 yýlýnda yeniden eski görünümüne kavuþturulmak üzere bir dizi restorasyondan geçirilmiþti. Kültür Sanat Servisi

Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Tahýlla karýþýk saman. Ahilik teþkilâtýna mensup kimse. 2. Elekten geçirmek. - (Tersi) Köpeðin çýkardýðý ses. 3. Alýþ veriþte geriye kalan borç. - Voltamperin kýsasý. 4. Ruhsal ve bedensel olarak saðlýklý, sýhhatli, salim. - Ýnsanda üzüntü, sýkýntý, tedirginlik olmama durumu, huzur. 5. Lutesyum elementinin simgesi. - Ýneðin, sütten kesildikten sonra bir yaþýna kadar olan yavrusu. 6. Duygu, düþünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla baþkalarýna aktarýlmasý, bildiriþim, haberleþme, komünikasyon. 7. Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu. - Dileyiþ, dileme, dilek. 8. Ön Asyada gariplikleriyle ünlü bir eski çað ülkesi. - Yazmaktan emir. 9. Aðýzlýk ve süs eþyasý yapmakta kullanýlan, sarýdan siyaha kadar renkte olan kýymetli bir taþýn halk arasýnda söyleniþi. - Her ayýn ilk ve son günü. 10. Aleyhiselâmýn kýsasý. - Kur’ân-ý Kerim’i baþtan sona kadar okuma iþi. 11. Delikli silindir. - Yemekten emir. 12. Eski dilde barýndýrma. - Sonsuzluk.

1 2 3 4 5 6 7 8 9

10

1

BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI

H A L Ý T A S E T Ý

2

A C E L E K A R A S

3

F A H A M E T A B E

4

Ý R Ý N E N A Y A N

5

Y A M A N E C A K A

6

7

8

9 10 11 12

E L E T A K Ý B A T

Ü I R Ý S A L A T A

A L A K A R T M A M

B A H A R A L A K A

A R Ý F A N E T A R

N A B E N Ý M A N Ý

A B E S E Ç E L Ý F

Sergide fotoðraflarla birlikte Hadis-i Þerif, Hz. Mevlânâ, Bediüzzaman Said Nursî’nin sözlerinden oluþan yazýlý tablolar da yer aldý.

Mukaddes Emanetler sergisi MALATYA'DA Ramazan ayý faaliyetleri kapsamýnda Topkapý Sarayý’nda hazine dairesinde saklanan Hz. Muhammed’in (asm) ve sahabelerin eþyalarýnýn fotoðraflarýndan oluþan ‘Mukaddes Emanetler’ sergisi açýldý. Kitap kýrtasiye maðazalarý zinciri NT sponsorluðunda Malatyapark Alýþveriþ Merkezi’nde açýlan sergide Hz. Muhammed'in (asm) su içtiði tasýn yaný sýra, Hz. Fatma’nýn hýrkasý, Hz. Fatma’ya atfedilen seccade, Hz. Hüseyin’in cübbesi, Hz. Ali’nin kýlýcý ve Kerbelâ topraðýndan oluþan 40 fotoðraf ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Sergide fotoðraflarla birlikte Hadis-i Þerif, Hz. Mevlânâ, Bediüzzaman Said Nursî’nin sözlerinden oluþan yazýlý tablolar da yer aldý. Alýþ veriþ merkezi yetkilileri, Ramazan ayý faaliyetleri çerçevesinde açýlan serginin 9 Aðustos’a kadar açýk kalacaðýný belirtti. Malatya / cihan


EKONOMÝ Cinsi 1 ABD DOLARI

EKONOMÝ Bakaný Zafer Çaðlayan, Para Politikasý Kurulu (PPK) ve Merkez Bankasýnýn aldýðý kararlarý yerinde ve doðru bulduðunu söyledi. Bakan Çaðlayan, Uluslararasý Yatýrýmcýlar Derneði (YASED) heyetini kabulünde gazetecilerin sorularýný cevapladý. Çaðlayan, Merkez Bankasýnýn aldýðý kararlarý çok olumlu bulduðunu ifade ederek, finansal otoritelerin iki türlü karar aldýðýný kaydetti. Finansal otoritelerin karar alma sürecinde zamanlamanýn son derece önemli olduðuna iþaret eden Çaðlayan, ‘’Ne geç kalacaksýnýz ne de erken davranýp piyasada paniðe yol açacaksýnýz’’ dedi. Merkez Bankasýnýn kararlarýnýn yerinde ve doðru olduðunu bir kez daha ifade eden Çaðlayan, dövizde yükselmelerin olabileceðini, çünkü dalgalý kur rejiminin benimsendiðini söyledi. Bu konuda önümüzdeki haftadan itibaren gelinmesi gereken noktaya gelineceðini belirten Çaðlayan, toplumda beklentilerin, dolar fiyatlarý ve borsayla ölçüldüðünü, ancak reel ekonominin de dikkate alýnmasý gerektiðini ifade etti. Bakan Çaðlayan, faiz lobisinin faizlerin artmasý yönünde çaba gösterdiðini de ifade ederek, ‘’Merkez Bankasý yönetimi, faiz arttýrýmý konusunda goygoya fazla gelmedi’’ dedi. Bugün Türkiye’nin ciddî büyüme elde ederken, enflasyon ve faizi düþürme imkânýna sahip olduðunu anlatan Çaðlayan, Merkez Bankasýnýn faizleri indirme kararýnýn faiz artýþý bekleyen lobiye karþýlýk, ekonominin büyümesi gerektiðini, frene basmaya gerek olmadýðýný net bir þekilde ortaya koyduðunu söyledi. Ankara / aa

EFEKTÝF SATIÞ

1 ÝSVÝÇRE FRANGI 1 ÝSVEÇ KRONU

EFEKTÝF ALIÞ

SATIÞ

2.1939 0.26514

2.2080 0.26790

2.1906 0.26495

2.2113 0.26852

1.7601 6.1980

1.7681 6.2796

1.7536 6.1050

1.7748 6.3738

1.7062 1.8002

1.7182 1.8312

1 KANADA DOLARI

0.32811 2.4439

0.32627 2.4305

0.32886 2.4476

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

0.32650 2.4322

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.31477 0.45665

0.31689 0.45747

0.31455 0.45323

0.31762 0.46090

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.7890

2.8036

2.7870

2.8078

100 JAPON YENÝ

2.1347

2.1489

2.1268

2.1571

1 KUVEYT DÝNARI

Ýstanbul’da turist bereketi

2010 yýlýný ‘’Avrupa Kültür Baþkenti’’ unvanýyla kapatan ve 10 milyon turist hedefi konulan Ýstanbul, geçen yýl turizme yaptýðý yatýrýmlarýn meyvelerini bu yýl toplamaya baþladý. Kenti 7 ayda, geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 15 artýþla dünyanýn dört bir köþesinden 4 milyon 480 bin 371 turist ziyaret etti. Ýstanbul’a en çok Alman, Arap, Rus, Amerikalý ve Fransýz turist geldi. Ocak-temmuz döneminde, Ýstanbul’u 544 bin 9 Alman, 504 bin 486 Arap, 278 bin 559 Rus, 244 bin 171 ABD’li,236 bin 136 Fransýz turist ziyaret etti. Ýstanbul / aa

DOLAR

EURO

ALTIN

DÜN 1,7370 ÖNCEKÝ GÜN 1,7000

DÜN 2,4570 ÖNCEKÝ GÜN 2,4320

DÜN 93,10 ÖNCEKÝ GÜN 91,25

C. ALTINI DÜN 625,39 ÖNCEKÝ GÜN 613,16

Þimþek: Ýhtiyatlý olalým MALÝYE BAKANI MEHMET ÞÝMÞEK, KÜRESEL EKONOMÝDEKÝ SON GELÝÞMELERLE ÝLGÝLÝ OLARAK, ''ÝHTÝYATLI OLMAK GEREKÝYOR. ÝHTÝYATLI OLALIM, AMA PANÝK HAVASINA GEREK YOK'' DEDÝ. MALÝYE Bakaný Mehmet Þimþek, Merkez Bankasýnýn aldýðý son kararlarýn da ‘’döviz piyasasýndaki oynaklýðýn sýnýrlandýrýlmasý ve global büyüme endiþelerine karþý önceden bir tutum ortaya koyma’’ çerçevesinde deðerlendirilmesi gerektiðini söyledi. NTV’de Türk ve dünya ekonomisine iliþkin sorularý cevaplayan Þimþek, küresel e ko no mi de sý kýn tý lar ya þan dý ðý ný, an cak bunun ‘’kriz, panik’’ türden kelimeleri kullanacak kadar henüz güçlü olmadýðýný söyledi. Global beklentilerin ciddi þekilde zayýfladýðýný kaydeden Þimþek, bunun da piyasalara olumsuz etkide bulunduðunu ifade etti. ‘’Dünya ekonomisi yavaþlýyor, ama daralmýyor, daralacaðýna dair kaygýlar var’’ diyen Maliye Bakaný, þöyle devam etti: ‘’ABD’deki borç limitinin yükseltilmesi tar týþ ma la rý cid dî kay gý la rý be ra be rin de ge tir di. Bu tar týþ ma lar, tü ke ti ci ve ya tý rýmcý güvenini olumsuz etkiledi. Bunun bir yansýmasý olacak. ABD’den gelen veriler oldukça olumsuz. Dünya ekonomisinin 3 motoru varsa, bunlardan önemli birisi de ABD’dir. Oradaki ekonomik büyümenin zayýf seyretmesi, baþlý baþýna bir sýkýntý. AB’de yoðun þekilde tartýþýlan kamu borç krizinde de kimi kurtarma paketlerine raðmen, kaygýlar ortadan kaldýrýlamadý. Kamu borcunun endiþe kaynaðý olmaktan çýkarýlamamasý da beklentileri olumsuz etkiliyor. Ka mu borç kri zi ö nü müz de ki 10 yý la damgasýný vuracak. Bunu kabul etmemiz lazým. Ama 2008 yýlý vari krizin baþlangýcý mý? Bence onun için erken. Ýhtiyatlý olmak gerekiyor, ihtiyatlý olalým, ama paniðe gerek yok. Küresel ekonomide sýkýntýlar var,

bunlar geliþmiþ ülkelerde de hissediliyor. Bunun yansýmalarý var.’’

sýnýrlamak... Tedbirleri bu çerçevede deðerlendirmek lâzým. Alýnan tedbirler, gerek global ekoTÜRKÝYE, NASIL ETKÝLENECEK? nomideki, gerek Türkiye’deki geliþmelerle Bakan Þimþek, dünyadaki küresel krizin iliþkili. Son 1 aydýr Türkiye’de kredi hacTürkiye’ye yansýmalarý konusundaki gö- minde ciddî bir yavaþlama, hatta kredi bürüþlerini açýklarken de küresel ekonomide yüme oranlarýnda eksiye dönüþ söz kociddî sýkýntýlar yaþandýðýný, bunlarýn büyü- nusu. Bu kararlarý o çerçevede de demesi halinde ülkemize de bir takým yansý - ðerlendirmek lâzým.’’ malarý olabileceðini belirtti. Ancak Türki ye’nin makro ekonomik temelleri nispeten HARCAMA YAPALIM MI, güçlü bir ülke olduðunu dile getiren ÞimYAPMAYALIM MI? þek, özellikle bankacýlýk sektörünün saðÞim þek, dün ya e ko no mi sin de lam yapýda olduðunu, kamu maliyesinin yaþanan geliþmeler sonrasýnda saðlýklý bir noktada bulunduðunu anlattý. baþlatýlan ‘’Harcama yapaBunlarýn çok önemli olduðuna iþaret eden lým mý, yap ma ya lým mý?’’ Þimþek, Türkiye’nin kamu finansman den- tar týþ ma la rý na da ‘’Har ca gelerinin son derece saðlam olduðuna vur - ma la rý kýs ma yak la þý mý ný gu yaptý. doðru bulmuyorum’’ sözleriyle katýldý. MERKEZ BANKASI KARARLARI Küresel ekonomideki sýkýntýlarýn Maliye Bakaný Þimþek, Merkez Bankasý- abartýlmamasý gerektiðini ifade enýn son kararlarýyla ilgili bir soru üzerine den Bakan Þimþek, bu konuda da de bu kararlarýn gerek global ekonomideki, þu deðerlendirmeyi yaptý: gerekse Türkiye’deki geliþmelerle iliþkili o‘’Paniðe gerek yok. Herkes kendi ayalarak alýndýðýný bildirdi. ðýný yorganýna kadar uzatýrsa bu tabiî ki Türkiye’de geçmiþte, hep ‘’Politika yapý- uzun vadede önemli. Hem ülke, hem de cýlarýnýn niye proaktif olmadýðýnýn tartýþýl - vatandaþýn kendisi açýsýndan önemli. Ýhdýðýný kaydeden Þimþek, þunlarý söyledi: tiyatlý olmak hiçbir þekilde harcamalarý ‘’Geçen sene gündemdeki en büyük ko- kýsmayý gerektirmiyor. Türkiye’nin maknu aþýrý ýsýnmaydý, büyümeydi. Bugün geli- ro ekonomik temelleri saðlam. Küresel nen nokta farklý bir durumu ortaya koyu- anlamda bir sýkýntý yaþansa bile bize yansýyor. Alýnan kararlar piyasalara iyi açýklan- malarý geçici olur, sýnýrlý olur. Gerek dünya emalý. Baktýðýnýz zaman döviz piyasasýndaki konomisindeki tartýþmalar, gerek Türkiye’ye oynaklýðý bir miktar sýnýrlamak, istikrar ge - yansýmasýnda bir miktar ihtiyatlý olmak geretirmek, global büyüme endiþelerine karþý kiyor. Ama panik havasý estirmeyi doðru bulönceden bir tutum ortaya koymak, para muyorum. Harcamalarý kýsma yaklaþýmýný da politikasýnda, para piyasalarýnda oynaklýðý doðru bulmuyorum.’’ Ankara / aa GAYRÝMENKUL AÇIK ARTIRMA ÝLANI KONYA 12. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN

Merkez Bankasý doðru karar aldý

TÜRKÝYE Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu (TÝSK) Tuðrul Kudatgobilik, Merkez Bankasýnýn aldýðý son kararlarý deðerlendirirken, ‘’Merkez Bankasý drastik (güçlü etkili) bir karar almýþtýr, doðru ve yerinde bir karardýr’’ dedi. Merkez Bankasýnýn aldýðý son kararlarý deðerlendiren TÝSK Baþkaný Tuðrul Kudatgobilik, Merkez Bankasý tarafýndan alýnan kararlarýn ekonominin ýsýnmakta olduðu sinyallerine karþý bir tedbir olarak alýnan kararlar olduðunu söyledi. Söz konusu kararlarýn biraz ‘’drastik’’ kararlar olduðunu ifade eden Kudatgobilik, ‘’Fazla büyük montanlarda (tutarlarda) yapýlmýþtýr, ama bu yapýlmasý gereken ön hamlelerden biri olarak görüyorum. Yabancý sermayenin bu konuda ortaya koyduklarý endiþelere de pek katýlmýyorum. Türkiye’ye yabancý sermaye gelmeye devam edecektir, çünkü Türkiye diðer þartlarý itibarýyla yatýrým yapýlacak en müsait devlettir. Bu bakýmdan Merkez Bankasý drastik bir karar almýþtýr, doðru ve yerinde bir karardýr’’ diye konuþtu. Ankara / aa

SERBEST PÝYASA

Faizlerin indirilmesini olumlu karþýladýk

ALIÞ

DÖVÝZ SATIÞ

TÜRKÝYE Cumhuriyet Merkez Bankasý (TCMB) Baþkaný Erdem Baþçý, yýlýn kalan kýsmýnda cari açýkta hýzlý bir iyileþme beklediklerini bildirdi. Baþçý, yaptýðý yazýlý açýklamada, bugün gelinen noktada enflasyonun yüzde 5,5’lik hedefe yakýn göründüðünü kaydetti. Yýlýn kalan kýsmýnda aylýk bazda carî açýkta hýzlý bir iyileþme beklediklerini ifade eden Baþçý, dün belirledikleri para politikasý stratejisinin, küresel risklerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeye yönelik olduðunu vurguladý. Bugün itibariyle Türk Lirasýnýn daha fazla deðer kaybetmesini gerektirecek temel veya teknik bir sebep bulunmadýðýný belirten Baþçý, gelecek günlerde küresel kaygýlara baðlý olarak Türk Lirasýnda ilave deðer kaybý gözlenmesi halinde günlük döviz satým tutarlarý kademeli olarak arttýrýlabileceðini ve yabancý para zorunlu karþýlýk oranlarýnda ilâve indirimler de yapýlabileceðini bildirdi. Ankara / aa

DÖVÝZ SATIÞ

ALIÞ

1.7156 1.8203

1 DANÝMARKA KRONU

Carî açýkta hýzlý bir iyileþme bekliyoruz

ALIÞ

Cinsi

1.7074 1.8085

1 AVUSTRALYA DOLARI

Merkez Bankasý Baþkaný Erdem Baþçý

4 AÐUSTOS 2011

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI

11

HABERLER

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y

Ýrlanda’nýn notu “BBB’’-

Uluslar arasý kredi derecelendirme kuruluþu Standard and Poor’s (S&P), Ýrlanda’nýn ‘’BBB’’ olan uzun vadeli kredi notunu ve ‘’duraðan’’ olan kredi not görünümünü teyit etti. Kuruluþ yaptýðý açýklamada, ülkenin kredi notunun teyit edilmesinin Ýrlanda hükümetinin kamu maliyesinin istikrarýnýn saðlanmasýnda gösterdiði çaba ve bunu yapabilme kapasitesini yansýttýðýný bildirdi. S&P, ülkenin bütçe açýðýný 2015 yýlýna kadar gayri safi yurtiçi hasýlanýn (GSYH) yüzde 3’ü seviyesine çekmek için gerekli malî konsolidasyonun saðlanmasý konusunda varýlan güçlü politik konsensüsle Ýrlanda’nýn kredibilitesinin güçlendiðine dikkati çekti. Ýrlanda’da ekonomik kriz bankacýlýk sektöründen kaynaklanmýþ, krizi aþabilmek için ülke Avrupa Birliði (AB) ve Uluslararasý Para Fonu (IMF) ile 85 milyar avro deðerinde kurtarma yardýmý almak için anlaþmýþtý. Dublin / aa

Kriz beyin göçünü tersine çevirdi TÜRKKARÝYER Yönetim Kurulu Baþkaný Ýlham Süheyl Aygül, 2007 krizinden sonra ABD ve Avrupa’da çalýþan çok sayýda beyaz yakalý Türk ile Almanya’da görev yapan akademisyenlerin Türkiye’ye dönmek istediðini belirterek ‘’Yurt dýþýnda çok önemli bir entelektüel sermayemiz oluþmaya baþladý. Beyin göçünün anlamý kalmadý. Önemli olan beyinleri yönetmek. Entelektüel sermayemizin envanterini çýkarýp yönetmek için ‘insan kaynaklarý bakanlýðý’ kurulmalý’’ dedi. 18 yýl beyaz

yakalý olarak farklý kademelerde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunduktan sonra finans sektörüne personel seçme-yerleþtirme konusunda hizmet veren Türkkariyer danýþmanlýk þirketini kuran ve ‘’Beyaz Yakalýnýn Seyir Defteri’’ adlý kitabý kaleme alan Aygül, yaptýðý açýklamada, ABD, Almanya, Ýngiltere, Dubai ve Rusya gibi bir çok ülkede çok sayýda beyaz yakalý Türk beyinlerin ve yeteneklerin önemli pozisyonlarda görev yaptýðýný ifade etti. Ýstanbul / aa

Dosya No : 2008/2256 Esas. Örnek No: 27 Bir borçtan dolayý satýlmasýna karar verilen taþýnmaz cinsi, kýymeti, adedi,özellikleri; Dava konusu taþýnmaz Konya Ýli, Meram Ýlçesi, Hatip köyü köy içi mevkiinde kain tapunun 9.cilt, 1700 sayfa, 1708 parselinde 1.795,00 m2 arsa olarak kayýtlý iken, parselin bulunduðu bölgede yapýlan kadastro çalýþmalarý (22/a) neticesinde 27653 ada 50 parsel 1.777,65 m2 bahçe olarak borçlu adýna TAM hisse kayýtlýdýr. Söz konusu gayrimenkul pafta ve çaplý krokisine aynen uymaktadýr. Satýþa arz edilen taþýnmazýn tapu ve belediye kayýtlarýnda yapýlan inceleme neticesinde; arsanýn imar planýnda; kýrsal konut yerleþim alanýnda (min.ifraz 700 m2) bulunduðu ve 2 kata imarlý kadastro parseli olduðu, tapuda ise; bahçe niteliðinde bulunduðu görülmüþtür. Yerinde ise; parselin içerisinde yaklaþýk 60 m2 büyüklüðünde, duvarlarý briketten yapýlma, üstü saç örtü ile örtülmüþ samanlýk yapýsýnýn bulunduðu tespit edilmiþ, ayrýca nakdi deðeri bulunmayan 10 adet kayýsý aðacý ve 3 adet dut aðacýnýn bulunduðu görülmüþtür. Parselin, 1 adet hisse sahibinin olduðu ve halen aðýl ve bahçe amaçlý kullanýldýðý tespit edilmiþtir. Kýymet takdiri yapýlan gayrimenkul; Konya Ýli, Meram Ýlçesi, Hatip Mah. Bulancak Sok., No: 7 Meram Konya adresinde ve Hatip Caddesine 100 m, Kozaðaç parkýna 1.500 m mesafede bulunmaktadýr. Yukarýda durumu açýklanan hususlar ve dava konusu; 27653 ada 50 parselde kayýtlý olan 1.777,65 m2 arsanýn TAMAMININ bulunduðu mevki, yeri, konumu, niteliði, sulanabilir olup olmadýðý, þehir merkezine uzaklýðý, kullanýlýþ derecesi, dosya içerisinde bulunan imar durumu, kira ve satýþ kabiliyeti, satýþýn ihale yoluyla yapýlacak olmasý ve alým satým rayiçleri dikkate alýnarak 100.000,00 TL (Yüz Bin Türk Lirasý) TL muhammen bedelle Satýlarak Paraya Çevrilecektir. KDV oraný % 18'dir. ÝÞ BU SATIÞ ÝLANI ÝLGÝLÝLERÝN ADRESLERÝNE TEBLÝÐE GÖNDERÝLMÝÞ OLUP, TEBLÝÐ EDÝLEMEYENLERE DE ÝLANEN TEBLÝÐ OLUNUR. Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 16.09.2011 CUMA günü 14:00-14:05 Saatleri arasýnda Akabe Mah. Cemil Çiçek cad. Yeni Adalet Sarayý No: 175 A Blok Zemin Kat oda No: Z 20 Müzayede salonunda açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartýyla 26.09.2011 PAZARTESÝ ayný saatte ve ayný yerde ikinci artýrmaya çýkartýlacaktýr. Bu artýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkul en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere artýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda en çok artýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka, paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çakmazsa satýþ talebi DÜÞECEKTÝR. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere süre verebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, alýcý adýna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcý ve masraflarý ile KDV alýcýya aittir. Birikmiþ emlak vergi borçlarý ile satýcý adýna tahakkuk edecek tapu harçlarý SATIÞ BEDELÝNDEN ÖDENECEKTÝR. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný özellikle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarýný tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra Ýflas Kanunun 133. maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan Dairemizce kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Müdürlüðümüze baþvurmalarý ile satýþ ilaný teblið edilemeyen alakadarlara teblið yerine kaim olacaðý ÝLAN olunur. (ÝÝKm.126) (*)ilgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 50596


12

HABER

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y HABERLER

Hacý Bayram’a Cuma akýný

Uzayda 6 saatlik yürüyüþ

RUS kozmonotlar Sergey Volkov ve Aleksander Samokutyaev, Uluslararasý Uzay Ýstasyonu’dan dýþarý çýkarak 6 saatlik uzay yürüyüþünü baþarý ile gerçekleþtirdi. Uzay yürüyüþüne çýkan kozmonotlar Kedr adlý mini uyduyu uzaya fýrlattý. Kozmonotlar istasyonun dýþ yüzeyine video yayýný yapan ekipmaný yerleþtirdi. Ayrýca kozmonotlar yeni video ekipmanýný manüel þekilde çalýþtýrmayý da baþardý. Uzay yürüyüþünün sonunda kozmonotlar ellerinde Yuri Gagarin, mekik tasarýmcýsý Sergey Korolyov ve Sovyet uzay bilimcisi Konstantin Tsiolkovski’nin resimleri ile birlikte hatýra fotoðrafý çektirdi. Moskova / cihan

ANKARALILAR, Ramazan ayýnýn ilk Cumasýný karþýlamak üzere sabahýn ilk saatlerinde Hacý Bayram-ý Veli Camii’ne akýn etti. Yüzlerce yýldýr ezan sesinin yankýlandýðý Hacý Bayram-ý Veli Camii’ne teravih namazýna gelen mü'minler, geceyi de cami avlusu ve çevresinde geçirdi. Kumanyalarýyla sahurlarýný yapan inananlar, daha sonra Ramazan ayýnýn ilk Cuma gününün sabah namazýný tarihî camide kýldý. Kýlýnan sabah namazýnýn ardýndan, tesbihat yapýldý ve duâ edildi. Namazýn ardýndan vatandaþlar Hacý Bayram-ý Veli’nin Türbesini de ziyaret ederek, duâlar etti. Sabah namazýný tarihî camide kýlan bazý vatandaþlar, Ramazan ayýnýn ilk Cuma günü olmasý dolayýsýyla Hacý Bayram-ý Veli Camii’nde olmak istediklerini, burada namaz kýlmaktan son derece mutlu olduklarýný ifade etti. Ankara / aa

Teravih sonrasý Mehteran coþkusu RAMAZAN ayý dolayýsýyla Aydýn’ýn Ýncirliova ilçesinde Mehteran Takýmý bir gösteri yaptý. Mehteran baþý Akif Koç, Ramazan ayýnýn gelmesiyle mübarek ayý karþýladýklarýný, bu aya özgü gelenekleri yaþatmak istediklerini söyledi. Geçen yýllarda Ramazan ayýný bir kez daha böyle karþýladýklarýný kaydeden Koç, ‘’Bu ikincisi oldu. Burada hem iftar yemeði verdik. Hem de teravih namazýnýn ardýndan Ýncirliovalý vatandaþlara bir mehteran gösterisi sunduk’’ dedi. Mehteran takýmýnýn yaklaþýk 2 saat süren gösterisi, izleyenler tarafýndan büyük beðeni topladý. Aydýn / aa

Elde edilen yeni görüntüler ihtimalleri arttýrdý.

Mars’ta su bulundu mu?

Birçok aile, iftarlarýný Eyüp Sultan Camii önünde açabilmek için ikindi namazýnýn hemen ardýndan buraya gelerek beklemeye baþlýyor. FOTOÐRAFLAR: AA

Huzurevinde eski Ramazanlar yad edildi

Eyüp’te iftar vakti

ÝZMÝR’DE, Konak Belediyesi tarafýndan düzenlenen Ramazan eðlencesine katýlan huzurevi sakinleri eski Ramazanlarý yad etti. Ramazan ayý boyunca her Salý ve Perþembe günleri bir huzurevini ziyaret eden Konak Belediyesi yetkilileri, huzurevinde kalan yaþlýlarý otobüsle alýp Alsancak Sevgi Yolu’na getirdi. Burada fasýl ekibinin seslendirdiði sanat müziði eserleriyle iftarlarýný açan huzurevi sakinleri, daha sonra sergilenen meddah, orta oyunu, KaragözHacivat gibi gösterilerle eski günleri yad etti. Eðlenceye katýlan huzurevi sakinleri, hatýrlanmaktan dolayý büyük mutluluk duyduklarýný belirtti. Ýzmir / cihan

ORUÇLARINI EYÜP SULTAN CAMÝÝ ÖNÜNDE AÇMAK ÝSTEYEN ÇOK SAYIDA VATANDAÞ, ÝFTAR VAKTÝNDEN ÖNCE YÝYECEKLERÝYLE CAMÝ ÖNÜNE GELÝYOR. ORUÇLARINI Eyüp Sultan Camii önünde açmak isteyen çok sayýda vatandaþ, iftar saati öncesinde cami önündeki park alanýna akýn ediyor. Yanlarýnda yiyeceklerini, içeceklerini, kilim ve halýlarýný getiren vatandaþlar, iftar saati öncesinde zamanlarýný sohbet ederek ve dinlenerek geçiriyor. Cami önüne gelen vatandaþlardan ev hanýmý Sadiye Kýran (46), Taþdelen Çekmeköy’de oturduðunu, ailece burada iftar açmayý sevdiklerini ve her yýl Eyüp Sultan Camii önüne geldiklerini anlattý. ‘’Burasý güzel,

güzel bir atmosferi var’’ diyen Kýran, ikindi vakti yemekleriyle birlikte buraya geldiklerini, namaz kýlýp duâ ettiklerini, yemeðin ardýndan namaz kýldýktan sonra eve döneceklerini söyledi. Kýran, torunu ve kýzýyla Eyüp Sultan’a geldiðini, torununun da burayý çok sevdiðini sözlerine ekledi. Þennur Çýðýr (30) da iki kýz kardeþiyle birlikte Eyüp Sultan Camii önüne geldiðini, burada iftar yapanlarý televizyonda görüp merak ettikleri için gelmek istediklerini anlattý. Çýðýr, ‘’Orucumuzu Eyüp Sultan Cami-

si önünde açmak istedik. Evden yemeklerimizi, çayýmýzý getirdik. Ýftardan sonra da camiyi ziyaret edeceðiz. Sabaha kadar da burada kalmayý düþünüyoruz’’ dedi. Lütfü Yýlmaz (42) ise eþi ve iki çocuðuyla birlikte buraya geldiðini, lokantacýlýk yaptýðýný, ancak cami önüne gelmek için dükkânýný garsonlarýna teslim ettiðini söyledi. Burayý çocuklarýnýn da görmesini istediðini ifade eden Yýlmaz, Eyüp Sultan’da iftarlarýný açtýktan sonra duâlarýný edip evlerine döneceklerini kaydetti. Ýstanbul / aa

AMERÝKAN Havacýlýk ve Uzay Dairesi’nin (NASA) Mars’ýn yörüngesindeki uzay aracýnýn elde ettiði görüntüler, Kýzýl Gezegen’in yüzeyinde mevsimsel su akýntýsý olma ihtimalini gündeme getirdi. Mars Reconnaissance Orbiter (MRO-Mars Yörünge Kaþifi) aracýnýn yüksek çözünürlüklü bilimsel görüntüleme kamerasý (HiRISE) tarafýndan yakalanan görüntülerde, Mars’ýn güney yarýküresindeki bazý sarp tepelerde tekrarlanarak devam eden bu durum, bilim adamlarýna Kýzýl Gezegen’de suyun varlýðýnýn delili olduðunu düþündürüyor. NASA’nýn web sitesinde yayýmladýðý açýklama ve görüntülerde, Mars’ýn en sýcak aylarýnda muhtemel bir su akýntýsý olduðu görülüyor. Ankara / aa

2016’da Jüpiter’de olacak

NASA tarafýndan hazýrlanan uzay aracý Juno, yaklaþýk 773 milyon avroya malolacak Jüpiter misyonu çerçevesinde Haziran 2016’da dev gezegene ulaþacak. Gezegen ile radyasyon kuþaðýnýn iç kenarý arasýndaki dar bölgeden geçecek olan Juno, Jüpiter’in kutuplarýnýn üzerinde, bulut tepelerine 5 bin kilometre mesafede uçacak, yörüngede kalacaðý bir yýl içerisinde 33 kez gezegenin etrafýný dolaþacak. Gezegenin oluþumuna dair ipuçlarý toplamasý beklenen Juno’nun görevleri arasýnda, Jüpiter’in atmosferindeki su oranýný belirlemek de bulunuyor. Ankara / aa

Arý konmayan çiçek, akþama kadar açýk kalýyor.

Arýlar olmazsa, çiçeklerin saati geri kalýyor

BÝTKÝLERÝN çiçeklerini açma süresinin, tozlaþmada büyük rol oynayan arýlarla ilgili olduðu belirlendi. Alman bilim adamlarý, sonuçlarý Ecology Letters dergisinde yayýmlanan araþtýrmalarýnda, bitkilerin, ancak bir arý tarafýndan “ziyaret edildikten” sonra çiçeklerini kapattýðýný tesbit etti. Normalde sabah açan ve öðlene doðru kapanan bir çiçeðe bir arýnýn konmamasý halinde çiçeðin akþama kadar açýk kaldýðýný gözlemleyen araþtýrmacýlar, arýlar olmazsa bitkinin tabiî saatinin geri kaldýðýný belirtti. Bilim adamlarý, bitkilerin tabiî saatinin bozulmasýnýn geniþ bir alandaki besin zincirini tehlikeye sokabileceðini kaydetti. Araþtýrmanýn sonucunun tarýmda tozlaþmanýn baþarýsý açýsýndan önemli olduðunu ifade eden bilim adamlarý, azalan arý popülasyonunun bir tehdit oluþturabileceði uyarýsýnda bulundu. Ankara / aa

Yeni bir böcek türü bulundu

KASTAMONU Üniversitesi Eðitim Fakültesi’nden bir Türk bilim adamýnýn da yer aldýðý bir çalýþmada, Syrphidae (çiçek sinekleri) familyasýna ait bir böceðe Kastamonu Ilgaz Daðý’na izafeten ‘Merodon Ýlgazense’ adý verildi. Böceðin dünyada ilk defa Kastamonu Ilgaz Daðý’nda bulunduðu açýklandý. Çalýþmada Türkiye faunasý için dört yeni tür kaydý, iki Lectotypes ve çok önemli revizyonlarýn da bulunduðu bildirildi. Yapýlan bilimsel çalýþma dünyanýn en popüler entemoloji dergisinden biri olan “Annales de la Societe Entomologique France” dergisinde (Fransa) yayýnlandý. Dergideki makalenin çok sayýda atýf alacaðý belirtiliyor. Kastamonu / cihan


SPOR

Y

6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

UEFA'da rakiplerimiz belli oldu

Cüneyt Çakýr'a yeni görev

FIFA kokartlý Türk hakemlerden Cüneyt Çakýr, Kolombiya'da devam eden FIFA 20 Yaþ Altý Dünya Kupasý'ndaki 3. maçýný EkvatorKosta Rika mücadelesinde yönetecek. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapýlan açýklamada, Cüneyt Çakýr'ýn (C) Grubu'nda EkvatorKosta Rika maçýný yöneteceði belirtilirken, Pereira kentindeki karþýlaþmanýn TSÝ 6 Aðustos Cumartesi'yi 7 Aðustos Pazar'a baðlayan gece 01.00'de baþlayacaðý, maçta Çakýr'ýn yardýmcýlýklarýný Bahattin Duran ve Tarýk Ongun'un yapacaklarý aktarýldý. Cüneyt Çakýr, FIFA 20 Yaþ Altý Dünya Kupasý'nýn açýlýþ maçý olan BrezilyaMýsýr ve ardýndan UruguayYeni Zelanda karþýlaþmasýnda da görev almýþtý.

Beþiktaþ-Vladikavkaz Bursaspor-Anderlecht Trabzonspor-A.Bilbao

Polat'ý zor durumda býrakan mektup

UEFA Avrupa Ligi playoff turunda Beþiktaþ, Bursaspor ve Trabzonspor'un rakipleri belli oldu. Ýsviçre'nin Nyon kentinde çekilen kurada, seri baþý takýmlar arasýnda yer alan Beþiktaþ, Rusya'nýn Alania Vladikavkaz takýmýyla eþleþti. Beþiktaþ ilk maçý sahasýnda oynayacak. Playoff turunda seri baþlarý arasýnda yer almayan Bursaspor ise Belçika'nýn Anderlecht takýmýyla mücadele edecek. Bursaspor ile Anderlecht arasýndaki ilk maç Bursa'da oynanacak. Þampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Benfica'ya elenen Trabzonspor da UEFA Avrupa Ligi playoff turunda seri baþý takýmlar arasýna giremedi. Trabzonspor, playoff turunda Ýspanya'nýn Athletic Bilbao takýmýyla eþleþti. Turun ilk maçý Trabzon'da oynanacak. UEFA Avrupa Ligi playoff turunda ilk maçlar 18 Aðustos'ta, ikinci maçlar ise 25 Aðustos'ta yapýlacak ve tur atlayan takýmlar grup maçlarý oynamaya hak kazanacak. Ligde grup maçlarý 15 Eylül'de baþlayacak. Kupanýn finali 9 Mayýs 2012'de Bükreþ'te oynanacak.

Ankaragücü'ne yeni sponsor SÜPER Lig ekiplerinden Ankaragücü, havayolu þirketi Anadolujet ile sponsorluk anlaþmasý yaptý. Baþkent ekibi ile Anadolujet arasýndaki ulaþým sponsorluðu anlaþmasý 20112012 sezonunu kapsayacak. Anlaþmaya göre futbolcularýn þortunda Anadolujet'in reklamýna yer verilecek. Bu arada, iþbirliðiyle ilgili alarak taraflarýn gelecek hafta tanýtým gerçekleþtirecekleri öðrenildi.

Sürat tekneleri yarýþý baþlýyor ÝSTANBUL Offshore Kulübü tarafýndan Moda Deniz Kulübü iþbirliði ile gerçekleþtirilecek Iþýklar Dünya Offshore 225 Þampiyonasý'nýn 13 ve 14. yarýþlarý hafta sonunda Ýstanbul Moda'da yapýlacak. Þampiyonanýn 13. yarýþý ''CMS Media Grand Prix'' adýyla bugün düzenlenecek. ''Moda Deniz Kulübü Grand Prix'' adýyla organize edilecek 14. yarýþ ise 7 Aðustos Pazar günü gerçekleþtirilecek. Her iki gün de sýralama turlarý saat 11.00'de, yarýþlar ise saat 14.00'de baþlayacak.

Ýstanbul'da motor þenliði MOTOR sporlarýnda V1 Challenge'ýn üçüncü ayaðý bugün Ýstanbul'da yapýlacak. Ýstanbul Autodrom'da gerçekleþtirilecek yarýþlarda Türkiye'yi baþarýyla temsil eden Kenan Sofuoðlu'nun yaný sýra, bilardo dünyasýnýn önemli isimlerinden Semih Saygýner de yer alacak. Toplam 7 yarýþtan oluþan V1 Challenge'in ilk ayaðý Ankara'da, ikincisi Ýzmir'in Çeþme ilçesinde organize edildi. Ýstanbul'daki üçüncü yarýþýn ardýndan 18 Eylül'de Aydýn, 16 Ekim'de Ýstanbul, 29 Ekim'de Eskiþehir, 26 Kasým'da Ýzmir ayaklarýyla mücadele tamamlanacak

G.Saraylý Culio Orduspor'da

SÜPER Lig ekibi Orduspor'un Kulüp Baþkaný Nedim Türkmen, ''Galatasaraylý Juan Emmanuel Culio ile her konuda anlaþtýk, pazartesi günü imzalarý atacaðýz, inþallah salý günü de Culio'yu Bolu kampýna götüreceðiz'' dedi. Bir yandan da transfer çalýþmalarýný sürdürdüklerini belirten Türkmen, daha önce Galatasaraylý Juan Emmanuel Culio için kulübüyle görüþme yaptýklarýný ve bu görüþmeden sonuç aldýklarýný bildirdi.

13

Galatasaray Sportif Direktörü Bülent Tulun’un dönemin Galatasaray Kulübü Baþkaný Adnan Polat’a yazdýðý üstü kapalý tehdit ve imalý sözlerin bulunduðu mektup, sarý kýrmýzýlý yöneticilerin 2006 yýlýnda oynanan ve Fenerbahçe'nin þampiyonluðu kaybettiði DenizlisporFenerbahçe maçýnda Denizlispor’a teþvik primi verdiði yönündeki iddialarý gündeme getirdi. TÜRKÝYE’YÝ sarsan þike soruþturmasýnýn boyutlarý her geçen gün büyüyor. F.Bahçe, Beþiktaþ ve Trabzonspor’un ardýndan G.Saray’ýn da adýnýn karýþtýðý operasyonda sarý kýrmýzýlýlarý heyecanlandýran geliþmeler yaþandý. Hürriyet gazetesinde çýkan habere göre, soruþturma kapsamýnda ele geçirilen ve G.Saray Sportif Direktörü Bülent Tulun’un dönemin G.Saray Kulübü Baþkaný Adnan Polat’a yazdýðý üstü kapalý tehdit ve imalý sözlerin bulunduðu mektup, sarý kýrmýzýlý yöneticilerin 2006 yýlýnda oynanan Denizli-F.Bahçe maçýnda Denizlispor’a teþvik primi verdiði yönündeki iddialarý gündeme getirdi. Savcý, mektubu yazan Tulun ve Polat’ýn evlerinde, kulübün Florya’daki tesisleriyle Türk Telekom Arena Stadý’nda mektupta yer alan kulübün ödediði 1,5 milyon dolarla ilgili makbuzlarý aradý. Sarý kýrmýzýlýlarý heyecanlandýran ve bir o kadar da korkutan aramalar, gazeteciler Lube Ayar ve Tahir Kum’un ifadeleriyle iliþkiliydi. ÞÝKE BELGESÝ GELDÝ ÝDDÝASI Þike iddialarýyla ilgili soruþturmanýn G.Saray’a uzanmasý, gazeteci Lube Ayar’ýn emniyette ifade vermesiyle baþladý. F.Bahçe Baþkaný Aziz Yýldýrým’la telefon görüþmesi tespit edilen Ayar, emniyete çaðýrýlarak bilgisine baþvuruldu. Lube Ayar ifadesinde 14 Mayýs 2006’da oynanan ve F.Bahçe’nin Denizlispor deplasmanýnda þampiyonluðu kaybettiði maçla ilgili çok ilginç iddialarda bulundu. Ayar o dönem çalýþtýðý gazeteye söz konusu maçta þike yapýldýðýna iliþkin belge geldiðini ancak gazetenin yayýnlamadýðýný söyledi. MEKTUBU POLÝSE VERDÝ Gazeteci Lube Ayar’ýn belgenin içeriði konusunda bilgi sahi-

Polat polise ifade veriyor GALATASARAY Kulübü eski Baþkaný Adnan Polat, futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda ifadesine baþvurulmak üzere Ýstanbul Emniyet Müdürlüðüne geldi. Vatan Caddesi'ndeki Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Yerleþkesine ana kapýdan giren Polat, daha sonra Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðüne çýktý. Polat, gazetecilerin ''Ýfade vermeye mi geldiniz?'' sorusuna ''Bilmiyorum. Çaðýrdýlar, geldim'' karþýlýðýný verdi. bi olmadýðýný ancak söz konusu belgenin ayný dönemde gazetenin spor servisinde çalýþan Tahir Kum’a da geldiðini belirtmesi üzerine Kum, savcýlýk talimatýyla ifadeye çaðýrýldý. Emniyetteki ifadede Tahir Kum’a içeriði bilinmeyen söz konusu belge soruldu. Bunun üzerine Kum, G.Saray Sportif Direktörü Bülent Tulun’un G.Saray eski Baþkaný Adnan Polat’a 2007 yýlýnda yazdýðý mektubu polislere verdi. Tulun’un, “Sayýn Baþkaným”

baþlýðýyla kendi el yazýsý ile hazýrladýðý mektupta üstü kapalý tehditlerin ve imalý sözlerin bulunduðu tespit edildi. BÜLENT TULUN'UN SÝTEMÝ Bülent Tulun mektubunun giriþ kýsmýnda, 2006 yýlýnda Sýrp futbolcu Sasa Ýliç’in G.Saray’a transfer edilmesinin ardýndan Adnan Polat’ýn çevresindekilere, “Tulun bu transferden 75 bin Euro cebe indirdi” þeklinde söylemlere tanýk olduðunu anlatarak önce sitemlerini belirtti. Tulun kendi el yazýsýyla özenle hazýrladýðý mektubun sonuç kýsmýný ise üstü kapalý tehditte bulunarak þöyle tamamladý: “Umarým 2006 Mayýs ayýnda þoförünüzün (Mustafa Kabasakal) iki parti halinde kulüpten makbuz imzalayarak aldýðý 1,5 milyon ABD dolarý Galatasaray menfaatleri için kullanýlmýþ olsun. Söz konusu makbuz kopyalarý bende mevcuttur.” Tehdit dolu imalarýn bulunduðu mektubun son satýrlarýnda, “Galatasaray menfaatleri” yazýsýnýn özellikle büyük harfle yazýlmasý dikkat çekti. FOTOKOPÝLERÝ TESLÝM ETTÝ Galatasaray Kulübü Sportif Direktörü Bülent Tulun, söz konusu mektubu kendisinin yazdýðýný kabul ederken, orijinalini ise sakladýðýný belirtti. Daha sonra mektubun orijinalini evde sakladýðý çekmeceden çýkararak polislere veren Tulun, toplam 1.5 milyon dolarlýk iki ayrý ödemenin makbuzlarýna ait fotokopileri de teslim etti. Polis, daha sonra arama yaptýðý Florya Metin Oktay Tesisleri’nde, Türk Telekom Arena Stadý’nda ve Adnan Polat’ýn evi ile ofisinde söz konusu makbuzlarýn orijinallerini aradý. Galatasaray’ýn þampiyonluðu ile sona eren 2005-2006 sezonunda kulübün baþkanlýðýný merhum Özhan Canaydýn yaparken, Adnan Polat futboldan sorumlu yönetici, Bülent Tulun ise sportif direktör olarak çalýþýyordu.

Fenerbahçe eski yöneticilerinden Hakan Bilal Kutlualp.

FUTBOLDA þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda tutuklanan ve sözleþmesi feshedilen Eskiþehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'un ayrý yaþadýðý eþi Gamze Uygun, savcýlýkta ''tanýk'' olarak ifade verdi. Beþiktaþ'taki Ýstanbul Adliyesine avukatý Tolga Karaca ile gelen Gamze Uygun, soruþturmayý yürüten özel yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Berk ile yaklaþýk yarým saat görüþtü. Gamze Uygun, adliyeden ayrýlýþý sýrasýnda basýn mensuplarýnýn sorularýn cevapsýz býrakýrken, avukatý Karaca, müvekkilinin ayrý yaþadýðý eþine gönderdiði ve basýna yansýyan mesajlarla Bülent Uygun ilgili ''tanýk'' olarak savcýlýða çaðrýldýðýný söyledi. Savcý Berk'in müvekkiline tanýklýktan çekilme hakký olduðunu, isterse konuþmayabileceðini hatýrlattýðýný belirten Karaca, müvekkilinin buna raðmen tanýklýk yapmak istediðini ve onun üzerine bilgisine baþvurulduðunu anlattý. Avukat Karaca, müvekkilinin ayrý yaþadýðý eþini suçlayýcý nitelikte ifade vermediðini, mesajlarýn da sinirli olduklarý bir anda birbirlerine yazdýklarý mesajlar olduðunu söylediðini aktardý.

Futbolda millî mesai baþlýyor A MÝLLÝ Futbol Takýmý, 10 Aðustos Çarþamba günü Ýstanbul'da Estonya ile oynayacaðý özel maç için bugün Ýstanbul'da toplanarak, ilk çalýþmasýný yapacak. Swissotel The Bosphorus'ta saat 13.30'da bir araya gelecek milliler, Estonya maçýnýn ilk antrenmanýný ise ayný gün Fiyapý Ýnönü Stadý'nda, saat 19.30'da gerçekleþtirecek. Milli takým, 7 Aðustos Pazar günü Fiyapý Ýnönü Stadý'nda, 8 Aðustos Pazartesi günü de Türk Telekom Arena'da antrenmanlarýný yapacak. Milliler, 9 Aðustos Salý günü Fiyapý Ýnönü Stadý'nda gerçekleþtireceði antrenmanla Estonya maçý hazýrlýklarýný tamamlayacak. Bu arada, A Milli Takým Teknik Direktörü Guus Hiddink, 9 Aðustos Salý günü saat 12.00'de Swissotel The Bosphorus'ta maçla ilgili basýn toplantýsý düzenleyecek.

Deron Beþiktaþ formasýyla tanýþtý Galatasaray Kulübü Sportif Direktörü Bülent Tulun, Adnan Polat'a söz konusu mektubu kendisinin yazdýðýný kabul etti.

F.Bahçe yönetimi derhal istifa etmeli FENERBAHÇE Kulübü'nün eski yöneticilerinden Hakan Bilal Kutlualp, istifanýn suçu kabullenmek olmayacaðýný belirterek, ''Saðlýklý karar alma yetisini kaybetmiþ Fenerbahçe yönetimi derhal istifa etmelidir'' dedi. Hakan Bilal Kutlualp, Çýraðan Sarayý'nda düzenlediði basýn toplantýsýnda, 3 Temmuz'dan bu yana yaþanan geliþmelerde Fenerbahçe Kulübü'nün haklarýnýn layýkýyla ve kararlýlýkla savunulamadýðýný ve þu anki yönetimin bu önemli süreci, seyretmekle ya da panikle yaptýðý açýklamalarla devlet kurumlarýný, yargýyý, emniyeti

Bülent Uygun'un eþi savcýya konuþtu

hedef alarak, taraftarý yanlýþ yönlendirerek idare etmeye çalýþtýðýný öne sürdü. Fenerbahçelilerin her zaman devletine ve milletine gönülden baðlý olduðunu, Türk adaletinin iþleyiþinden ve dürüstlüðünden emin olduklarýný bildiren Kutlualp, ''Bu sürecin sonunda aklanarak bu durumdan daha da güçlenerek çýkacaðýmýza inancým sonsuzdur. Yüce Türk adaletinin yargýlama sonucunda vereceði karar hangi yönde olursa olsun saygý duyacaðýmýz bir karar olacaktýr. Þayet iddialardaki gibi þike, teþvik veya teþebbüsler doðru olsa bile, bunlarý yapmýþ olan-

lar var ise bunlar kendi baþlarýna bu iþlere teþebbüs eden iþgüzarlardýr'' Hakan Bilal Kutlualp, toplantýnýn sonunda basýn mensuplarýnýn sorularýný cevapladý. Fenerbahçe'nin bu dönemde sportif anlamda da iyi yönetilemediðini savunan Kutlualp, Kardemir Karabükspor'dan transfer edilen Emenike'nin hiç maç oynamadan satýlmasýný ise ''Emenike'nin satýlmasýný, acil nakit ihtiyacýnýn karþýlanmasý için yapýlmýþ bir hamle olarak görüyorum. Önünüzde lig, Þampiyonlar Ligi varken siz ilk satýlabilecek malý satmazsýnýz'' diye konuþtu.

BEÞÝKTAÞ Erkek Basketbol Takýmý'nýn yeni transferi, NBA yýldýzý Deron Williams, siyahbeyazlý formayla tanýþtý. ABD'de kulüp baþkaný Yýldýrým Demirören ile buluþan dünyaca ünlü NBA oyuncusu Deron Williams, NBA'deki lokavt bitine dek sözleþme NBA yýldýzý Deron Williams. imzaladýðý siyahbeyazlýlarýn formasýný ilk kez giydi. Yeni sezonda Beþiktaþ formasýyla Türk basketbolseverlerin karþýsýna çýkacak olan 27 yaþýnda ve 1.91 metre boyundaki ABD'li oyuncu, baþkan Demirören ve amatör þubelerden sorumlu yönetim kurulu üyesi Þeref Yalçýn ile bir araya geldi. ABD'de yapýlan görüþmede Williams, Beþiktaþ formasýyla poz verdi. Beþiktaþ Kulübü'nün internet sitesine konuþan dünyaca ünlü basketbolcu, ''Çok mutluyum. Ýstanbul'a gelip Beþiktaþ formasýyla taraftarlarla buluþmayý ve maça çýkmayý heyecanla bekliyorum. Eylül ayýnýn baþýnda Ýstanbul'da olacaðým'' ifadelerini kullandý.



Y Ey iman edenler! Oruç, sizden evvelki ümmetlere farz kýlýndýðý gibi size de farz kýlýndý—tâ ki günahtan sakýnýp takvaya eresiniz… (Bakara/2: 183)

Yalan, gýybet ve iftira gibi kötü söz ve iþleri terk etmeyen kimsenin yemesini içmesini terk etmesine Allah kýymet vermez. (Ýbni Mâce, Sýyâm: 21)

Derleyen: ORHAN GÜLER

6 RAMAZAN 1432 / 6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Acbü’z-zenebin yapýsý

o:

t

E

özün nuru çok noksandýr. Baþkasýný görür, kendisini göremez. Çok uzaðý ve çok yakýný da göremez. Perde arkasýný da göremez. Eþyanýn içini ve batýnýný da göremez, ancak kendisine bakan zahirini görebilir. Varlýklarý da tam olarak göremez, çoðu zaman eksik ve noksan görür. Su içindeki kalemi kýrýk görmesi gibi, göz yanýlmalarý çokça vukua gelir. Ayrýca sonlu olaný görür; ama sonsuzu göremez. Hiçbir þeyi tam mahiyeti ile idrak edemez. Bunun gibi noksanlýklarý vardýr. Dimaðda olup kökleri kalpte bulunan akýl nuru ise, yukarýda sayýlan kusur ve eksiklerden uzak olduðu için aklýn görmesi daha keskin ve daha saðlýklýdýr. Aklýn görmesi daha kapsamlý olduðu için buna “görme” denmez, “idrak” yani “anlama” adý verilir. Akýl her ne kadar kendi varlýðýný idrak etmese de insanýn nasýl bir varlýk olduðunu idrak eder. Akýl için uzak ve yakýn birdir. Perde arkasýný ve eþyanýn mahiyetini ve olaylarýn iç yüzünü de idrak edebilir. Vücutta tasarruf ettiði gibi, mele-i a’lâda, madde ötesinde de tasarruf eder. Bu sebeple hakikatler göze görünmese de akla perdeli olmazlar. Ayrýca akýl eþyanýn batýnýný idrak ettiði gibi hakikatini de, amacýný, gaye ve hikmetlerini de idrak edebilir. Hâlýk ile mahlûk arasýndaki münasebetleri de anlar ve anlamlandýrarak baþkalarýna da anlatabilir. Zaten peygamberlerin amacý da aklýn bu idrakine yardýmcý olmaktýr. Akýl varlýklarýn tamamýnda cevelân eder. Hislerle idrak edilen mahsusatý da akýl ile anlaþýlan ma’kulatý da anlar ve anlamlandýrýr. Duyu organlarýnýn fonksiyonlarýný, sesleri, kokularý, tatlarý, sýcaðý ve soðuðu, kalbî duygularý, elemi, lezzeti, aþk, þehvet, ilim, irade, gam ve hüzün gibi duygularý, cismi, cevheri ve arazý anlar ve onlardan meydana gelen sonuçlarý da idrak eder. Bu sebeple duyular ve hisler, aklýn keþif yapmasýný saðlayan vasýtalardýr. Akýl onlar vasýtasý ile her þeyi idrak eder. Bediüzzaman aklýn bu özelliðine þöyle dikkatimizi çekmektedir: “Akýl bir âlettir ve öyle týlsýmlý bir anahtardýr ki, þu kâinatta olan nihayetsiz rahmet hazinelerini ve hikmet definelerini açar. Bununla sahibini saadet-i ebediyeye müheyya eden bir Mürþid-i Rabbânî derecesine çýkar.” (Sözler, 2004, s. 50) Akýl sonsuzluðu da idrak eder. Allah’ýn sonsuzluðundan kaynaklanan sonsuz sayýlarýn varlýðýný ve sonsuz hayatý da idrak edebilir. Bununla sayýlarýn ve harflerin sýnýrlý olmasýna raðmen sonsuz sayýlarýn ve yazýlarýn ortaya çýkmasýna vasýta olmasýný ve bununla Yaratýcýnýn sonsuz sayýda varlýklarý yaratmasýný, isim ve sýfatlarýnýn sonsuzluðunu anlar ve idrak eder. Akýl ayrýca gözün ve duyularýn yanýldýðý anlarda, duyularýn yanýldýðýný ve doðru olanýn ne olduðunu ve nasýl olmasý gerektiðini izah ve ispat ederek ortaya koyabilir. Meselâ, güneþin görünenden milyarlarca defa daha büyük olduðunu, durur görünürken durmadýðýný ve hareket ettiðini anlar. Peygamberimiz (asm) Cebrail’e (as) sordu: “Ya Cebrail güneþ de hareket etmekte midir?” Cebrail (as) cevap verdi: “Evet, Hayýr!” Peygamberimiz (asm) “Ne demek evet ve hayýr?” Cebrail (as): “Ben Evet ve Hayýr dediðim anda güneþ 500 yýllýk yol aldý” cevabýný verdi. (Gazali, Miþkâtu’l-Mesabih, s. 27)

G

Güyâ çiçek açmýþ herbir aðaç, güzel yazýlmýþ manzum bir kasîdedir ki, o kasîde Fâtýr-ý Zülcelâlin medâyih-i bâhiresini inþâd edip, þâirâne lisân-ý hâl ile söylüyor. Veyahut o çiçek açmýþ herbir aðaç, binler bakar ve baktýrýr gözlerini açmýþ; tâ Sâni-i Zülcelâl’in neþir ve teþhir olunan acâib-i san'atýný bir iki gözle deðil, belki binler gözlerle baksýn, tâ ehl-i dikkati öyle baktýrsýn. Bediüzzaman Said Nursî, Sözler

SÜLEYMAN KÖSMENE

Ýslâm zahire bakar! Yani zahir plânda kýyafetiniz namaza uygunsa, yani vücudunuzu uygun þekilde örten bir kýyafet giymiþseniz, hiç baþka þeye bakmadan namazýnýzý gönül rahatlýðý içinde kýlabilirsiniz! Allah kabul etsin.

M:

“Namaz için uygun kýyafetleri giydiðimde namaz boyunca sürekli kontrol etme ihtiyacý hissediyorum. Namazým kabul olmayacak diye tekrar tekrar düzeltip tekrar namaza duruyorum.”

NAMAZA DAÝR

ÇÖ

D

dikkate alýndýðýnda, “acbü’z-zeneb”in elementleri de içerisine aldýðýný söyleyebiliriz. Ancak toprak ve çamur kelimelerinin kullanýlmamýþ olmasý acbü’z-zeneb’in baþka anlamlarý da taþýdýðýný akla getirmektedir. Nitekim hadis metinlerinde bu açýklamayý dinleyen sahabeler, Hz. Peygamber’e (asm) “Bu neye benzer, bir örneði var mýdýr?” diye sormuþlar ve bunun üzerine hem “bakla” ve hem de “hardal tohumu” benzetmesiyle cevap vermiþtir (Müsned 10800) . Bunu gelecek ikinci baþlýk altýnda inceleyeceðiz. Sahabelerin “acbü’z-zeneb’in” neye benzediði sorusundan Resul-i Ekrem’in (asm) bilinen kemiði kasdetmediðini sahabeler fark etmiþ olmalýdýrlar ki, böyle bir soruyu sorma ihtiyacýný duymuþlardýr. Nitekim aldýklarý cevap “hardal tohumu gibi” þeklinde olmuþtur. Çünkü acbü’z-zeneb gerçek kemik olsa bunu sahabeler zaten anlarlardý.

M. ALÝ KAYA

RH

E:

ünkü yazýmýzda verdiðimiz insanýn kimyasal terkibiyle ilgili bilgilerin bir nevî detay açýlýmý, yine kuru aðýrlýk itibarýyla insan vücudunun ilk 14 temel elementinin miktarlarýna göre daðýlým yüzdeleri ve diðer eser miktarda olanlar ile toplam 28 tanesi aþaðýda görülmektedir: Karbon - % 50, Oksijen - % 20, Hidrojen - % 10, Azot - % 8,5, Kalsiyum % 4,0, Fosfor-% 2,5, Potasyum - % 1,0, Kükürt % 0,8, Sodyum - % 0,4, Klor - % 0,4, Magnezyum - % 0,1, Demir - % 0,01, Mangan - % 0,001, Ýyot % 0,00005. Kobalt, Bakýr, Çinko, Bor, Alüminyum, Vanadyum, Molibden, Ýyot, Silisyum, Kalay, Nikel, Flor, Krom, Selenyum. Bunlar, insanýn yapýsýnda bulunan 28 çeþit temel elementlerdir. Hadisin ikinci kýsmýnda, “ondan” yani “Acbü’zzeneb’den yaratýlacaksýnýz” ifadesi geçmektedir. Topraktan yaratýldýðýmýz

NUR ÂYETÝNÝN TEFSÝRÝ

VES

Dr. BAHRÝ TAYRAN

AN

K

AK

VES

ACBÜ’Z-ZENEB

Fo

Akýl nuru

A AY

Güle âþýk bülbül NURDAN BÝR VECÝZE BÂKÎ ÇÝMÝÇ

“Evet, gül ve çiçeklerin yüzlerini güzelleþtiren Zât, nasýl o güzel yüzlere arýlardan, bülbüllerden istihsan âþýklarý icad etmesin? Ve güzellerin güzel yüzlerinde güzelliði yaratan, elbette o güzelliðe müþtaklarý da yaratýr.” (Mesnevî-i Nuriye) âinatta bütün güller ve çiçekler güzeldir, o halde o güzellik onlarýn kendisinden deðil sonsuz güzel olan Cemîl isminin tecellisindendir. Ýþte o Cemîl olan Zât, kâinattaki güzel çiçeklerin yüzlerine onlarýn aþýklarý olan arýlarý ve bülbülleri yaratarak o güzellikleri onlara temaþâ ettirir ve güzel olan çiçekleri mahrûm ve mahzûn býrakmaz. O çiçekler, bir güzelin tecellisidir diye onlara arýlarý, bülbülleri ve insanlarý aþýk eder. Böylece o güzellerin harîka ve güzel yüzlerinde o mükemmel güzelliði yaratarak, o güzelliklere aþýk olacak aþýklarý da yaratmýþtýr. Onun içindir ki her maþûk bir aþýk ister. Çiçekler de maþûktur, aþýklarý da arýlar ve bülbüllerdir. O halde çiçeði yaratan, arýlarý ve aþýklarý da o yaratmýþtýr. “Amma o bülbülün cüz’î maaþý ise, o tebessüm eden ve gülen güzel gül çiçeklerinin müþahedesiyle aldýðý zevk ve onlarla muhavere ve konuþmak ve dertlerini

K

dökmekle aldýðý telezzüzdür. Demek onun naðamât-ý hazînesi [hazin naðmeleri], hayvanî teellümattan gelen teþekkiyat deðil, belki atâyâ-yý Rahmâniyeden gelen bir teþekkürattýr.” (Sözler) O güllere ve çiçeklere âþýk olan bülbüllerin maaþlarý ve ücretleri ise çiçeklere dertleri dökmek, hazin hazin içlenmek ve onlarýn güzel yüzlerine bakarak zevk almalarýdýr. Demek ki bülbülün hazin ve dertli sözleri hayvanlarýn elemlerinden gelen þikâyetler deðil, Allah’ýn onlara ihsan ettiði ihsanlar ve yardýmlara bir teþekkürdür. O hazîn bülbül sesleri bir nevî Allah’a teþekkür ve zikirdir. Böylece kâinattaki bütün güzeller bir Cemîl-i Bâkî’nin tecellisi ve o güzellere âþýk mahlûkat da o Hakîkî Güzel’in istihsan edici ve övücü âþýklarýdýr. Bütün kâinattaki güzeller toplansa Cemîl-i Bâkî olan Allah’ýn Cemîl isminin bir damlasý olamaz. O halde güzelden o Cemîl’e geçmek bütün âþýklarýn hakîkî vazîfesi olmalýdýr.


Y Ey Mü’min-i Rahîm! Geçip giden günümüzü ve gecemizi katýnda makbul günlerden ve gecelerden kýl! Günümüzün ve gecemizin hesabýný zor kýlma! Günümüzde ve gecemizde bizi isyandan, þirkten, hatadan, haramdan, günahtan koru! Günümüzün ve gecemizin kadru kýymetini göster! Kurbanýmýzý katýnda makbul kurban, bayramýmýzý katýnda makbul bayram, haccýmýzý katýnda makbul hac kýl! Tevriye, Arefe ve Bayram gün ve gecelerinin nuru nu, feyzini, rahmetini, bereketini, makbuliyetini bütün ehl-i imana tevzî buyur! Âmin!

6 RAMAZAN 1432 6 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Ramazan ayýnda fýndýk bahçesinden toz toprak içinde eve gelen Temel’e hanýmý: “Yüzünü gözünü yýka da rahatla” der. Lavaboya giden Temel’in aðzýný sýkýca kapatýp yüzünü yýkadýðýný gören hanýmý: “Ula Temel aðzinu niye kapateysun, boðulacak sun?” der. Temel de “Kýz Fadime, dayanamayup su içerum diye korkeyrum daa” der.

SEMA CEYHAN

SÜLEYMAN KÖSMENE

Di­ðer­ ta­raf­tan­ bu­ i­man­ e­sas­la­rý­na­ ke­sin i­ma­ný­o­lan­bir­in­sa­nýn,­i­yi­bir­kim­se­de­re­ce­si­ne­ çýk­ma­sý­ i­çin­ sev­di­ði­ mal­lar­dan­ ta­sad­duk­ et­me­si­ ge­re­ki­yor.­ ­yet­te­ki­ i­fa­de, di­si­o­ma­la­ih­ti­yaç­duy­sa­da­o­nu­ta­sad­BÝR ÂYET - BÝR YORUM ken­ duk­ et­m e­y i­ ter­c ih­ et­m e­y i­ i­f a­d e­ e­d i­y or. DOÇ. DR. ATÝLLA YARGICI Pey­gam­be­ri­miz­ (asm)­ þöy­le­ bu­yu­ru­yor: “En­fa­zi­let­li­sa­da­ka­o­na­ih­ti­ya­cý­nýz­ol­du­ðu hal­d e­ zen­g in­l i­ð i­ ü­m it­ e­d ip,­ fa­k ir­l ik­t en “Gerçek iyilik, yüzlerinizi doðu ve batý kork­tu­ðu­nuz­da­o­nu­ta­sad­duk­et­me­niz­dir.” Yi­ne­ger­çek­i­yi­in­san,­sev­di­ði­yi­ye­cek­ten, tarafýna çevirmeniz deðildir. Asýl iyilik, o kimsenin iyiliðidir ki, Allah’a, ahiret gü- mis­ki­ne,­ye­ti­me,­e­si­re­ve­yol­cu­ya­ye­di­ren­dir. nüne, meleklere, kitaplara, peygamber- Bü­tün­bun­lar,­in­sa­ný­ben­cil­ce­tu­tum­lar­dan lere inanýr. Allah rýzasý için yakýnlara, ye- u­zak­laþ­týr­mak­is­ti­yor.­Di­ðer­gam­ol­ma­ya­dâ­timlere, yoksullara, yolda kalmýþlara, di- vet­e­di­yor.­Biz­yal­nýz­ya­þa­mý­yo­ruz.­Et­ra­fý­lencilere ve kölelere, esirlere sevdiði mal- mýz­da­du­ru­mu­biz­den­çok­da­ha­kö­tü­o­lan dan har car, na maz ký lar, ze kât ve rir. ni­ce­in­san­var.­On­la­ra­yar­dým­e­li­ni­u­zat­ma­Andlaþma yaptýðý zaman sözlerini yerine lý­yýz.­Ger­çek­i­yi­o­lan­in­san­lar­na­maz­la­rý­ný­ký­getirir. Sýkýntý, hastalýk ve savaþ zaman- lýp,­ze­kât­la­rý­ný­da­ve­ren­in­san­lar­dýr.­Na­maz larýnda sabreder. Ýþte doðru olanlar, bu ký­lan­in­san,­Al­lah’ý­i­þin­den,­za­ma­nýn­dan,­ka­vasýflarý taþýyanlardýr. Müttakîler ancak za­na­ca­ðý­pa­ra­dan­da­ha­faz­la­sev­di­ði­ni­gös­ter­miþ­o­lu­yor.­Ze­kât­ve­ren­in­san­da,­pa­ra­ya, onlardýr.” (Bakara: 2/177) ma­la­tap­ma­dý­ðý­ný­fi­i­li­o­la­rak­gös­te­ri­yor. Di­ðer­ ta­raf­tan­ i­yi­ in­san­ söz­ ver­di­ðin­de er­çek­i­yi­lik,­yü­zü­mü­zü­do­ðu­ya,­ya­da ba­tý­ya­çe­vir­mek­de­ðil­dir.­Kur’ân­ger­- sö­zü­nü­ ye­ri­ne­ ge­ti­ren,­ sý­kýn­tý,­ has­ta­lýk­ ve çek­i­yi­li­ðin­ne­ol­du­ðu­nu­a­çýk­lý­yor.­Bu­- sa­vaþ­ a­nýn­da­ sab­re­den­ in­san­dýr.­ Sað­lýk­ ve na­gö­re­ger­çek­i­yi­li­li­ðin­te­me­lin­de­i­man­e­- var­lýk­lý­ ol­ma­sý­na,­ ba­rýþ­ i­çin­de­ ya­þa­ma­sý­na sas­la­rý­var­dýr.­Ger­çek­ten­i­yi­o­lan­in­san,­her­- se­vi­nip­has­ta­lýk,­sý­kýn­tý­ve­sa­vaþ­an­la­rýn­da þey­den­ön­ce­Al­lah’a,­a­hi­ret­gü­nü­ne,­me­lek­- is­yan­kâr­ ol­mak,­ i­yi­ in­sa­nýn­ va­sýf­la­rý­ de­ðil­le­re,­kut­sal­ki­tap­la­ra­ve­pey­gam­ber­le­re­i­na­- dir.­O­hal­de,­var­lýk­i­çin­de­i­ken­þý­ma­rýk­ol­nan­kim­se­dir.­Bu­i­man­e­sas­la­rý­na­i­nan­ma­- ma­ya­ca­ðýz.­ Var­lý­ðýn­ bi­ze­ Al­lah­ ta­ra­fýn­dan dan­bir­kim­se­nin­“Ben­i­yi­yim,­ben­i­yi­lik­ya­- ve­ril­di­ði­nin­bi­lin­cin­de­o­la­ca­ðýz.­Ve­var­lý­ðý­pý­yo­rum”­de­me­si­nin­faz­la­ca­bir­ma­na­sý­yok­- mý­zý­ Al­lah­ i­çin­ baþ­ka­la­rýy­la­ pay­la­þa­ca­ðýz. tur.­Bir­ha­dis-i­þe­rif­te­bil­di­ril­di­ði­gi­bi,­“Ý­man Yok­luk­ ve­ sý­kýn­tý­ an­la­rýn­da­ da­ sab­re­de­ce­ne­dir?”­di­ye­so­ran­bir­kim­se­ye­Pey­gam­ber ðiz.­Her­i­ki­du­rum­da­da­sý­nav­la­kar­þý­kar­þý­E­fen­di­miz­(asm)­þu­ce­va­bý­ver­miþ­tir:­“Bir­i­yi­- ya­ kal­dý­ðý­mý­zý­ u­nut­ma­ya­ca­ðýz.­ Bu­ â­yet­te lik­ya­par­san­kal­bi­nin­o­i­yi­li­ði­sev­me­si,­bir­kö­- ger­çek­i­yi­li­ðin,­i­man,­i­ba­det­ve­ah­lâk­üç­lü­tü­lük­iþ­le­di­ðin­de­de­kal­bi­nin­on­dan­nef­ret sün­den­ mey­da­na­ gel­di­ði­ gö­rü­yo­ruz.­ Bun­et­me­si­dir.”­ (ibn-i­Ke­sir,­Tef­si­ru’l-Kur’a­ni’l- la­rýn­da­bir­bi­rin­den­ay­rýl­ma­sý­müm­kün­de­A­zim,­I,­252)­O­hal­de,­i­man­in­sa­na­yap­tý­ðý­i­- ðil­dir.­Ý­man­i­ba­de­ti­ve­ah­lâk­lý­ol­ma­yý­do­ðu­yi­lik­le­rin­far­ký­na­ve­lez­ze­ti­ne­var­ma­sý­na,­on­- rur.­ Bu­nun­ ü­çü­ de­ i­yi­li­ði­ o­luþ­tu­rur.­ Ne dan­hoþ­lan­ma­sý­na,­yap­tý­ðý­kö­tü­lük­ler­den­de mut­lu­ bu­ra­da­ki­ i­yi­lik­ sýr­rý­na­ e­ren­le­re­ ve bu­nu­son­ne­fe­se­ka­dar­de­vam­et­ti­ren­le­re... nef­ret­et­me­si­ne­se­bep­o­lur.

Gerçek iyilik

G

Terâvih

Hacet kapýsý

ÞEÂÝR-Ý RAMAZAN OSMAN ZENGÝN a ­h a t ­l a ­mak”­ma­nâ­sý­na­ge­len­”ter­vi­ha”­ke­li­me­si­nin­ço­ðu­lu­o­lan­“te­râ­vih”­ve­o­i­sim­le­kýl­dý­ðý­mýz­te­râ­vih­na­ma­zý,­Ra­ma­zan’ýn­en­bü­yük­þe­â­i­ri,­i­þa­ret­le­rin­den­bi­ri­dir.­Ay­ný­za­man­da­da,­Ra­ma­zan­a­yý­nýn­gir­me­siy­le­be­ra­ber­ya­pý­lan­ilk­i­ba­det­tir.­Te­râ­vih na­ma­zý,­þe­â­ir-i­Ra­ma­zan ol­du­ðu­gi­bi,­ay­ný­za­man­da þe­â­ir-i­Ýs­lâ­mi­ye­dir­de. Te­râ­vih­na­ma­zýy­la­a­lâ­ka­lý,­Pey­gam­berimizin­(asm)­bir­çok­ha­dis-i­þe­ri­fi­bu­lun­mak­ta­dýr.­Bun­lar­dan­bi­ri;­ ”Ra­ma­zan’da­i­na­na­rak­ve­se­va­bý­ný­Al­lah’tan­bek­le­ye­rek te­râ­vih­na­ma­zý­ký­la­nýn­gü­nah­la­rý­af­fo­lur.”­[Ne­sa­i] Te­râ­vih­na­ma­zý­er­kek­ve­ka­dýn­lar­i­çin­sün­net­tir.­Yir­mi­rek’ât­tir.­Ra­ma­zan-ý­Þe­rîf’in­her ge­ce­sin­de­ký­lý­nýr.­Ce­ma­at­i­le­ký­lýn­ma­sý­sün­net-i­ki­fâ­ye­dir.­Vak­ti,­yat­sý­na­ma­zýn­dan­son­ra ve­vitr­den­ön­ce­dir.­Vi­tir­den­son­ra­da­ký­lý­na­bi­lir.­Me­se­lâ,­Te­râ­vih­na­ma­zý­nýn­bir­kýs­mý­na ye­ti­þip,­i­mâm­la­vitr­na­ma­zý­ný­ký­lan­kim­se,­te­râ­vih­na­ma­zýn­dan­ye­ti­þip­ký­la­ma­dý­ðý­rek’ât­la­rý,­vi­tir­den­son­ra­ký­lar.­Vi­tir­na­ma­zý­yal­nýz Ra­ma­zan­a­yýn­da­ce­mâ­at­i­le­ký­lý­nýr.­Vak­tin­de ký­lý­na­ma­yan­te­râ­vih­na­ma­zý­ka­za­e­dil­mez. Ka­za­e­di­lir­se,­nâ­fi­le­o­lur.­Te­râ­vih­ol­maz. Te­râ­vih­na­ma­zý­Ra­ma­zan­a­yý­na­a­it­bir­na­maz­dýr.­Yâ­ni,­meþ­rû­bir­se­beb­ten­do­la­yý,­o­ruç

RAMAZAN’DA AÇILAN KAPILAR

“R

ABDÝL YILDIRIM a­ma­zan-ý­ Þe­rif,­ â­ciz­ in­sa­nýn ni­ha­yet­siz­ih­ti­ya­cý­ný­his­se­de­rek,­ Ga­n i-yi­ Mut­l ak­ o­l an Rab­bi­ne­ yö­nel­di­ði­ ha­cet­ ka­pý­sý­dýr. Ýn­san­her­tür­lü­ih­ti­ya­cýn­yal­nýz­bu­ra­dan­ kar­þý­la­na­ca­ðý­ný­ an­lar,­ ac­zi­ni id­rak­e­der,­son­suz­kud­ret­ve­ni­met sa­hi­bi­ o­lan­ Rab­bi­ne­ yö­ne­lir.­ Kal­bi te­miz,­ i­ma­ný­ ka­vî,­ ya­ka­rý­þý­ sa­mi­mî o­lan­ hiç­bir­ ih­ti­yaç­ sa­hi­bi­ bu­ ka­pý­dan­ boþ­ çev­ril­mez.­ Ha­cet­ ka­pý­sýn­dan­ih­ti­ram­la­gi­ren,­ih­san­la­çý­kar. Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­nin­de­di­ði­ gi­bi,­ du­â­ kul­lu­ðun­ ö­zü­ ol­du­ðun­dan,­ in­san­ ha­cet­ ka­pý­sýn­da­ du­â­ ve ni­yaz­da­bu­lun­mak­la,­ya­ra­tý­lý­þý­nýn­a­sýl­ga­ye­si­ne­uy­gun­bir­dav­ra­nýþ­gös­ter­miþ­o­lur. “Hem­in­san,­ni­ha­yet­siz­ac­ziy­le­ni­ha­yet­siz­ be­liy­yâ­ta­ ma­ruz­ ve­ had­siz â­dâ­nýn­ hü­cu­mu­na­ müp­te­lâ;­ ve­ ni­ha­yet­siz­ fak­rýy­la­ be­ra­ber­ ni­ha­yet­siz hâ­câ­ta­gi­rif­tar­ve­ni­ha­yet­siz­me­tâ­li­be­muh­taç­ol­du­ðun­dan,­va­zi­fe-i­as­li­ye-i­fýt­ri­ye­si,­i­man­dan­son­ra,­du­â­dýr.­ Du­â ­ i­s e­ e­s as-ý­ u­b u­d i­y et­t ir.” (Yir­mi­Ü­çün­cü­Söz) Bir­ka­pý­ki,­bir­tek­o­ra­da­ne­cat O­du­rur­ken­baþ­ka­sý­na­ne­ha­cet?

R

tu­ta­ma­yan­bi­ri,­ ”Na­sýl­ol­sa­o­ruç­tu­ta­mý­yo­rum,­o­za­man­te­râ­vih­de­kýl­ma­ya­yým” de­se­ol­maz.­Çün­kü­te­râ­vih,­o­ru­cun­de­ðil­Ra­ma­za­nýn bir­sün­ne­ti­dir.­Pey­gam­be­ri­miz­(asm)­bu­na­ma­zý,­üm­me­ti­ne­farz­o­la­ca­ðý­kor­ku­sun­dan de­vam­lý­o­la­rak­ce­ma­at­le­kýl­ma­mýþ­týr.­Ýs­lâm­â­le­min­de­de­cuþ-u­hu­ruþ­la­ký­lý­nan­bu­na­ma­zýn a­ra­la­rýn­da­o­ku­nan­sa­lâ­vat­lar,­ço­cuk­lu­ðu­muz­da­bi­zim­çok­ho­þu­mu­za­gi­der­di.­Bu­na­ma­zýn, Þa­fiî­mez­he­bi­ne­tâ­bi­kar­deþ­le­ri­mi­zi­de­dik­ka­te a­la­rak­i­ki­þer­re­kat­ta­bir­se­lâm­ver­mek­þek­lin­de­ký­lýn­ma­sý­da­ha­mü­na­sib­tir. Ým­kâ­ný­o­lan­la­rýn­ba­zý­ca­mi­le­ri­ge­ze­rek­te­râ­vih­na­ma­zý­kýl­ma­sý­da­gü­zel­bir­â­det­tir.­Ba­zý ca­mi­le­ri­miz­de­ha­tim­le­ký­lý­nan­na­maz­dan­ka­çýn­ma­mak­lâ­zým.­En­faz­la­on­beþ­da­ki­ka­fark et­mek­te­dir.­Dün­ya­nýn­lü­zum­suz­bir­çok­i­þi­ne sa­at­le­ri­mi­zi­har­car­ken,­bu­ra­da­va­kit­ten­u­san­mak­i­yi­bir­þey­de­ðil­dir.

Çocukluk aklý GEÇMÝÞ ZAMAN OLUR KÝ ADEM PALA

­ u­la­ baþ­la­mýþ­tým,­ ken­di­ ken­k di­m e­ ye­t er­ va­z i­y et­t ey­d im. Hiç­ u­n u­t a­m ý­y o­r um­ o­ kýþ gün­le­ri­ni.­Þe­hir­den­u­zak­bir­ma­hal­le­de­ i­dik,­ o­kul­dan­ ge­lir­ken­ so­ðuk­tan­ par­mak­la­rým­ don­muþ­tu.­ Çok­ i­yi ha­týr­lý­yo­rum­ an­ne­min­ gü­rül­ gü­rül ya­nan­so­ba­nýn­ya­nýn­da­par­mak­la­rý­mý­ne­fe­siy­le­ý­sýt­ma­ya­ça­ba­la­yý­þý­ný.

O

Bir­gün­kom­þu­muz­bi­zi­if­ta­ra­dâ­vet et­miþ­ti.­ On­lar­day­dýk­ öð­le­den­ son­ra. Ba­na­ da­ bir­ va­zi­fe­ düþ­müþ,­ bak­ka­la gi­dip­ fýs­týk­ al­mam­ is­ten­miþ­ti.­ Hiç­ u­nut­mam,­ ge­lir­ken­ po­þe­tin­ al­tý­ný­ del­miþ,­ ço­cuk­luk­ ak­lý­ fýs­týk­lar­dan­ bir­kaç ta­ne­ ye­miþ,­ bel­li­ ol­ma­sýn­ di­ye­ de­ e­lim­le­o­ra­yý­ka­pa­ta­rak­tes­lim­et­miþ­ve hýz­lý­a­dým­lar­la­o­da­ya­geç­miþ­tim.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.