“ORUÇ ÇOK DÝKKATÝMÝ ÇEKTÝ”
150 BÝN KÝÞÝ NAMAZ KILDI
FRANSIZ SAVCI ÝSLÂMI SEÇTÝ, CUMA’YA GÝTTÝ
MESCÝD-Ý AKSA’DA CUMA COÞKUSU
HABERÝ SAYFA 7’DE
HABERÝ SAYFA 12’DE
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ELÝF ekinizi bugün bayinizden isteyiniz.
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
SAYI: 14.897
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR / 75 Kr
www.yeniasya.com.tr
Askerî eðitime neþter þart ASKERÎ OKUL VE KIÞLALARDAKÝ EÐÝTÝME EL ATMAYAN BÝR DEMOKRATÝKLEÞME PROGRAMININ BAÞARILI OLABÝLMESÝ MÜMKÜN DEÐÝL. ASKERÎ EÐÝTÝM MUTLAKA SÝVÝL BÝR ANLAYIÞLA DENETÝM ALTINA ALINARAK DÜZENLENMELÝ. ASKERÎ ÖZERKLÝÐÝ BÝTÝRMEK
Askerî eðitim meselesi, asker üzerindeki demokratik denetimin saðlanmasý ve askerî özerkliðin sona erdirilmesi bakýmýndan hayatî bir eþiktir. Askerî eðitimi ele almayan bir demokratikleþme ve askerî reform programýnýn baþarýlý olmasý mümkün deðildir.
Menteþ askerî eðitim kampýnda yaþananlara kamuoyu, parlamento ve hükümet duyarsýz kalmamalý.
2.Balyoz dâvâsýyarýn baþlýyor Ýkinci “Balyoz Planý” dâvâsý kapsamýnda Orgeneral Bilgin Balanlý ile Tümgeneral Ýsmail Taþ’ýn da aralarýnda bulunduðu 21’i tutuklu 28 sanýðýn 20’þer yýla kadar hapis cezasý talebiyle yargýlanmalarýna yarýn baþlanacak. Haberi 5’te
DENETLENEMEYEN ALANLAR
Askerî okullar toplumun ve genel eðitimin temel prensiplerinden uzaklaþtýrýlýp, sadece askerlerin bir iþi haline dönüþtükçe, denetlenemeyen askerî alanlar ortaya çýkacak ve reformu akamete uðratacak personel, zihniyet ve tatbikat yeniden üretilebilecektir. Yazýsý sayfa 8’de
PKK yine adam kaçýrdý
AÝLELERÝ ÇOCUKLARINI OKULDAN ALDI
120 askerî öðrenci niye vazgeçti?
Diyarbakýr’ýn Kulp ilçesinde yol kesen teröristler, kaymakam adayý K.E. ile Mardin 70. Mekanize Tugay Komutanlýðýnda vatanî görevini yapan ve Muþ’taki ailesinin yanýndan dönen piyade er A.Ç’yi yanlarýna alarak kaçtý. Haberi 5’te
Ýzmir’deki eðitim kampýnda 120 askerî öðrenci eziyet gördükleri gerekçesiyle aileleri tarafýndan Harp Okulundan alýndý. 4’te
SURÝYE’DE ASKERÎ OPERASYONLAR BÝR TÜRLÜ BÝTMÝYOR
SOMALÝ'DE KÝRLÝ SULAR TEHDÝT EDÝYOR
ALÝ BABACAN:
TANKLARLAZKÝYE’DE
BM’den kolera uyarýsý
Büyüme hýzý düþecek
BM’ye baðlý Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ), kýtlýk ve açlýðýn vurduðu Somali’nin, kirli sular ve saðlýk tedbirlerinin yetersizliði nedeniyle kolera salgýný tehlikesiyle karþý karþýya olduðunu bildirdi. Haberi 7’de
Türkiye’nin 2011'de geçen yýla göre büyümesinin daha düþük olacaðýný ifade eden Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan, 2012’deki büyümenin de 2011’e kýyasla biraz daha düþük olacaðýný belirtti. 11’de
DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANI GÖRMEZ:
ATSO BAÞKANI BUDAK:
Nimetleri paylaþalým
Reformlara ihtiyaç var
Londra merkezli “Suriye Ýnsan Haklarý Ýzleme” kuruluþunun baþkaný Rami Abdurrahman, sahil þehri Lazkiye’nin El Ramel semtine 20 kadar tank ve zýrhlý personel taþýyýcý yerleþtirildiðini söyledi. Haberi sayfa 7’de
Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, “Açlýk nerede varsa biz oraya yardým etmeye çalýþacaðýz. Ýnanýyoruz ki bize lütfedilen nimetleri ihtiyacý olan insanlarla paylaþmalýyýz’’ dedi. Haberi sayfa 3’te
Haydi bir kuyu açmaya! / 2’DE
Cari açýðý önlemek için sadece büyüme hýzýnýn düþürülmesinin yetmeyeceðini vurgulayan ATSO Baþkaný Budak, yapýsal reformlara ihtiyaç olduðunu belirtti. Haberi 11’de ISSN 13017748
2
LÂHÝKA
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Y
Þükür, nimette Mün'imi görmektir
İ
'lem eyyühe'l-aziz! Eðer dünyanýn veya vücudun mülkiyeti, zýlliyeti sende ise, taahhüt, tahaffuz, korku külfetleriyle nimetlerden lezzet alamazsýn, daima rahatsýz olursun. Çünkü, noksanlarý tedarik, mevcutlarý telef olmaktan muhafaza ile daima evham, korkular, meþakkatlere
mahal olursun. Halbuki, o nimetler, Mün'im-i Kerîm’in taahhüdü altýndadýr. Senin iþin Onun sofra-i ihsanýndan yiyip içmekle þükretmektir. Þükürde bir zahmet yoktur. Bilâkis, nimetin lezzetini arttýrýr. Çünkü þükür, nimette in'âmý görmek demektir. Ýn'âmý görmek, nimetin zevalinden hâsýl olan elemi def eder. Zira, nimet zâil olduðundan, Mün'im-i Hakikî onun yerini boþ býrakmaz, misliyle doldurur ve teceddüdünden lezzet alýrsýn. Evet; “Onlarýn duâlarý þu sözlerle sona erer: 'Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, þükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" (Yunus Sûresi, 10: 10.) olan âyet-i kerime, hamdin ayn-ý lezzet olduðuna delâlet eder. Çünkü, hamd, in'am þeceresini, nimet semeresinde gösterir. Ve bu vesileyle zeval-i nimetin tasavvurundan hasýl olan elem zâil olur. Çünkü, þecerede çok semere
vardýr, biri giderse, ötekisi yerine gelir. Demek hamd, ayn-ý lezzettir. Mesnevî-i Nuriye, s. 104 LÛGATÇE:
Mün'im: Nimet veren. Mün'im-i Kerîm: Ýkramý bol olan nimet veren, Allah. in'âm: Nimetlendirme. zýlliyet: Zâhirî sahiplik. Himaye edici olma. tahaffuz: Koruma. zeval: Son bulma. zâil: Son bulan.
teceddüd: Yenilenme, tazelenme. hamd: Övgü, medih, þükür. ayn-ý lezzet: Lezzetin ta kendisi. delâlet: Ýþaret. þecere: Aðaç. semere: Meyve. zeval-i nimet: Nimetin sona ermesi.
Haydi bir kuyu açmaya! SELÝM GÜNDÜZALP selimgunduzalp@hotmail.com
“Haydi!” dedi babam, “Toparlanýn, gidiyoruz.” “Nereye?” diye sormaya vakit yok. Evin önünde eski bir kamyon bekliyor. Kasasý, lebalep kum, demir, çimento yüklü. Kamyonun þoförü de tanýdýk biri. “Koreli” lâkaplý. Adýný pek kullanmazdýk. Babam rahmetli, aceleci bir insandý. Bir seslendi mi, ikinciye gerek kalmadan hazýr olmalýydýk. Bodrumdan çýkardýðýmýz kazma – kürek ne varsa, attýk hepsini kamyonun arkasýna. “Bismillah” deyip yola koyulduk. Ön tarafta iki kiþi, arkada en ufak ben, üç ya da dört kiþi daha… Vurduk yollara… “Ne oluyor? Nereye gidiyoruz?” diye sormaya vakit yok. Yollardayýz. Kasadaki kumlarýn üstüne çöktük, oturduk. Gökyüzünü seyrede seyrede gidiyoruz. Bulutlara el sallýyoruz. Bir yaz günü, ikindi sonrasýydý. Rüzgârý içimize çeke çeke uçuyorduk âdeta. Çok geçmeden merakýmýzý giderdik. Nereye ve niye gittiðimizi yolda öðrendik. Pek de uzak sayýlmaz. Þehre yakýn bir yere, Fýndýklý Köyüne… Fýndýklý Köyünün sakinlerinden bazýlarý siyah deriliydi. O zamanlar bu köye nereden geldiklerini merak edip öðrenmiþtim. Meðer Osmanlý Devleti yýkýlýnca sarayda hizmet veren bu Afrika kökenli Müslümanlar da Türkiye’nin her bir yanýna daðýlmýþlar. Hayli zorluklar çekmiþler. Bir kýsmý da Fýndýklý Köyüne gelmiþ. Ýþte bu köye bir köprü yapýlacaktý. Bunca telâþ, bunca heyecan bunun içinmiþ. Köyün hemen giriþinde sel sularý kýþta ve baharda yolu týkýyormuþ, gelip geçmeye izin vermiyormuþ. Haliyle kayýp büyük. Her bakýmdan da tehlike söz konusu. Her neyse… Malzemesi bizden, çalýþma ve iþçilik köylülerden. El birliðiyle bu mâninin def’ine çalýþýlacak.. Anlayacaðýnýz, imece usûlü. Yola çýktýðýmýzda hava günlük güneþlikti. Sonrasý, âniden kararýverdi. Akþam erken indi ovaya. Önce þimþekler çakmaya ardýndan da gök gürlemeye baþladý. Yaðmur yaðdý, yaðacak… Bereket, kamyonun brandasý var. Hem kendimiz, hem de malzemeler ýslanmasýn diye brandayý çabucak açtýk. Altýna giriverdik. Çok geçmeden rahmet, iri taneler halinde indirilmeye baþlandý. Brandayý rüzgârdan uçmasýn diye sýkýca kavrayan ve açýkta kalan kollarýma vuran damlalardan anlýyordum tanelerin ne kadar iri olduðunu. Art arda gelen darbeler canýmý acýtýyordu. Göðün zikri ise, sema boþluðunu dolduruyordu. Aman Allah’ým! O ne müthiþ sesti öyle! Yüreðimi hoplatýyordu. Þimþekler de aralýksýz çakýyordu. Ýyiden iyiye korkmaya baþlamýþtým. Þükür ki duâlarýmýz vardý. Ayete’lkürsîler, Fatihalar, ne biliyorsak okuyorduk. Dillerimiz mýrýl mýrýldý. Brandanýn üstünden pýtýr pýtýr sesler geliyordu. Sanki cinler, cüceler geziniyordu. Bu sese âþinaydým. Bahçemizdeki dut aðaçlarýný silkelerken serdiðimiz çarþaflarýn üstüne düþen dutlarýn çýkardýðý seslere benziyordu. Týpýr týpýr… Ama bir farkla: Bunlar, kesintisiz seslerdi. Çocukluk günleri iþte… O yýllar bize macera lâzým. Þenlik olsun, yeter. Ertesi gün arkadaþlarýmýza ballandýra ballandýra anlatacaðýmýz bir hatýra çýkmýþtý yine. Hem iç içe kaç tane… Hava da soðumuþtu. Kýzýlderili çadýrý gibi arka tarafta hepimiz brandanýn altýndaydýk. Titremeye baþladýk. Korkuyorduk. Þimþek çaktýðýnda ýþýðýyla aydýnlanan yüzlerimizden belliydi. Korku baþýmýzda nöbet tutuyordu. Her þeye raðmen deðerdi. Varsýn, olsundu bu kadarý da. Koreli, asfalt yoldan çýkýp da toprak yollara saptýðýnda, köye yaklaþ-
týðýmýzý anladýk. Kamyon saða sola kývrana dolana, biz de arkada düþe kalka gidiyorduk. Dað baþlarýnda bu ýssýz yerlerde ne iþimiz vardý? Bu soru hiç kimsenin aklýna bile gelmiyordu. Allah için bir iyilik yapmamýz gerektiðinde her türlü hesap kitap hemen devre dýþý kalýyordu. Az sonra tek tük de olsa köyün ýþýklarý uzaktan göründü. Rahat bir nefes aldýk. Koreli de hýz kesmiþti. Derken yavaþladý. Kamyonu usta bir manevrayla yolun en kenarýna, güvenli bir yere çekti.
gönül köprüleri kurulmuþtu. Çocuk ruhum, o karanlýk gecede iyiliðin aydýnlýk yüzünü gördü, tattý. Yardýmlaþmanýn çok þükür, en hasýný yaþadý. Hem de titreyerek, ýslanarak. Hangi filmde hangi dizide vardý? Hepsi yaþanmayan masallardý onlar. Bizim o gece yaþadýklarýmýz ise, hayatýn en gerçek anlarýydý. Evet, bir parça zahmet vardý. Ama bunlar geçici hallerdi. Fýrtýna, yaðmur dinecek, biraz sonra dönüþümüzde olduðu gibi gökte pýrýl pýrýl bir ay ve yýl-
Kamyonun arka ve yan kapaklarý çabucak açýldý. Brandayý yavaþ yavaþ kenara aldýk. Yaðmura aldýran yok. Son hýzla, kimimiz elle, kimimiz kürekle önce kumlarý, ardýndan diðer malzemeleri bir bir indirdik. Sonra da üzerine bir naylon çekip kapattýk. “Allah’a emanet” dedik ve oradan ayrýldýk. Her þey o kadar kýsa zamanda olmuþtu ki, hayretteydim. O kamyon ve o yük bana göre sabaha kadar çalýþýlsa yine boþalmazdý. Ama dakikalar içinde her þey oldu, bitti bile... Sanki bize destek veren görünmeyen yardýmcýlar da vardý. Zor durumda kalýnca insan, bunu daha da yakýndan hissediyor. Sonra… Sonrasý, tek hatýrladýðýmýz þey, içimizdeki huzur ve mutluluk. O kadar gerçekti ki bu, bir yerde satýlsa, millet almak için sýraya girerdi. Bu olayýn üzerinden çok geçmedi. Bir gün, dükkânda otururken Fýndýklý Köyüne köprünün yapýlmýþ olduðu haberi ulaþtý. Bir “Allah” çektik. O geceki sevinci bir kez daha yaþadýk. Kim bilir, kaç insan geçecekti o köprüden… Çiftçiler tarlalarýna, çocuklar okullarýna güven içinde gidip gelecekti. Yapýlan, çok bir þey deðildi. Ama el ele verince, neler oluyordu, gördük iþte. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Yaðmurda taþan derenin üzerine kurulan bu köprünün yapýmýyla, aslýnda Fýndýklý Köyüyle aramýzda
dýzlar bize tebessüm eden yüzünü gösterecekti. Zahmetin ardý hep rahmetti. Her þey Allah’ýn kontrolünde. Allah var, tesadüf yok. Allah var, Allah yar... Baþý dara düþmüþlerin yardýmýna koþan O’ydu. Ve köprüler, yollara deðil, gönüllere kuruluyordu. Kim bilir, ne muhteþem köprüler yapýldý sonralarý o köye… Ama benim gönül köprüm hiç yýkýlmadý. Hâlâ yaþýyor içimde. Yýllar sonra düþündüm. Allah (cc) kullarýný inceden inceye, tepeden týrnaða terbiye ediyor ki, bu da hikmetinin gereði. Mademki Rabbimiz O, O’nun terbiyesine muhtacýz. Kesildiði yerde tomruk halinde kalsaydý aðaç, çürüyüp gidecekti bir iþe yaramadan. Usta ellerden geçince masa, sandalye olup çýkýyor karþýmýza. Bir buðday tohumunu düþünelim. Bu tohum, onlarca terbiyeden geçip nice maceralardan sonra soframýza ekmek olup geliyor. Ýnsanlar da öyle. Bir bir imtihanlardan geçiyorlar. Nice acýlar yaþýyorlar. Sonra o acýlara sabýr ile katlanýp tatlý birer insan oluyorlar. Fýndýklý Köyünün sakinlerinin halini o gece daha iyi anladým. Biz neler peþindeydik þehirde, onlar neyin derdindeydi. Yüz kere anlatsalar, yine olmazdý. Bin defa anlatacaðýnýza, bir kere gösterin, yeter. O gece yaþadýklarým da bana yetmiþti.
Biz þehirde, evlerimizde rahattýk. Yollarýmýz da öyleydi. Ama onlarýn hayatý her yaðmur yaðdýðýnda tehlikedeydi. Dedemin adýna niyetlenilip yapýlan o köprüyü hatýrladýkça, hâlâ içimi bir sevinç kaplar. Fýndýklý Köyü, haritada artýk küçük bir yer deðildi. Yaþadýðýmýz þehrin çevresindeki köylerden bir yer deðildi. Bir gönül köprüsü kurduðumuzdan, orasý artýk benim için þehrimizin dört yüzü aþan köylerinin içinde özel bir yerdi. Demek ki insan yardým eli uzattýðý, kendini içinde hissettiði yerlere ve insanlara karþý böyle oluyordu. Belki Somali, belki Habeþistan, belki de Uganda… Afrika’da ya da Ortadoðu’da bir yer… Hiç fark etmez. Her yer bizim. Oralara yardým için bir el attýðýmýzda ya da oranýn insanlarý içebilsin diye bir su kuyusu açtýrdýðýmýzda, o bölge, o belde artýk haritada bir küçücük yer olmaktan çýkýyor, bizim kâinatý içine alacak kalbimiz kadar büyük bir yer oluyor orasý. Muhtaçlarýn uzattýðý eller, hep hazinelerle doludur. Gerçek fakirin kim olduðunu onlara el uzattýðýmýzda anlarýz ancak. Gerçek fakir biziz, gerçek zengin ise onlar. Evet, muhtaçlara verdikçe aslýnda zenginleþen biziz; açlarý doyurdukça aslýnda doyan, yine biziz. O Gani olan Allah (cc) bize merhametini böyle gösteriyor. Ey sevgili okuyucu… Her yer kan aðlýyor. Ciddî bir imtihandan geçiyor dünyamýz ve biz. Yapacaðýmýz çok iþ var. Hele de üç pirinç tanesini yerden aldýðý bir avuç toprakla beraber yutmaya çalýþan o Somalili çocuðun hikâyesini dinledikçe payýmýza utanmak düþüyor. Yetmez. Gayret gerek, hizmet ve himmet gerek. Ruhumuzu kamçýladý bu anlatýlanlar ve dahi yazýlanlar. Þimdi var mýsýnýz kalýcý bir hayýr yapmaya? Haydi, bir kuyu açmaya... Var mýsýnýz? Su kuyularý açmak için bir araya gelip hizmet gruplarý oluþturalým. Biz baþladýk bile… Bugün bu konuyu açtýðýmýz bir arkadaþýmýz himmetini yüksek tuttu. Ýki kuyu ile Bismillah dedi. Allah razý olsun. Bu kuyu açma kampanyasýný daha yakýn takibe almak için lütfen ÝHH’nýn http://sukuyusu.ihh.org.tr sitesine girelim. Kuyularýmýzý açtýralým inþaallah. Haydi kardeþim, açalým bir kuyu Haþre dek insanlar içsin o suyu… Hem bize, hem ceddimize sevap yazsýn Haþre dek insanlar içsin o suyu… Ýbrahim Özdabak’ýn geçen Pazar günü Yeni Asya gazetesinde çizdiði Ramazan hilâlini içen o Somalili çocuk resmi, içimde ne varsa kendine doðru çekti. Yüreðimizin yaðýný eritti. Bir resmin binlerce kelimeye bedel olduðunu göstermeye yetti. *** Suyu sadaka olarak vermenin fazileti ve önemi hakkýnda bazý hadis-i þerifleri sizlerle paylaþmak istiyorum: Hz. Enes (ra) anlatýyor: Resûlullah (asm) buyurdular ki: “Kýyamet günü insanlar saf saf olurlar.—Ýbnu Nümeyr dedi ki: ‘Cennet ehli saf saf olurlar’—Derken cehennem ehlinden bir kiþi cennet ehlinden birine uðrar ve: ‘Ey filan! Hatýrladýn mý, sen su istemiþtin de, ben sana bir içimlik su vermiþtim?’ der, (ve bu suretle þefaat diler.) Resulullah (asm) buyurdu ki: “Adam, o kimseye þefaat eder. (Cehennemlik olan bir baþka) adam, cennetlik olan bir baþkasýnýn yanýndan geçer ve ona: ‘Sana abdest suyu verdiðimi hatýrlýyor musun?’ der (þefaat ister. O da hatýrlar) ve ona þefaat eder.” Sa’d Ýbn-i Ubâde (r.a.) anlatýyor: “Ey Allah’ýn Resûlü dedim, annem vefat etti, (onun adýna) yapacaðým sadakanýn hangisi efdaldir?” “Su!” buyurdular. Bu cevap üzerine Sa’d bir kuyu kazdý ve ‘Bu kuyu, Sa’d’ýn annesi için’ dedi.” (Ebu Dâvud, Zekât 42, (1679, 1680, 1681); Nesâî, Vesâyâ 9, (6, 254, 255).) Bir baþka hadiste de þöyle buyrulmuþtur: “En üstün sadaka su içirmektir.” (Neseî, Vesâyâ, 9, Ý. Mace; Edeb, 8.) *** Haydi Allah aþkýna, muhtaçlara el atmaya… Haydi kuyular açmaya…
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 14 Ramazan 1432 Rumî: 1 Aðustos 1427
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 4.16 4.14 4.35 4.36 4.29 3.53 3.54 3.41 4.24 4.07 4.32
Güneþ 5.47 5.52 6.06 6.12 6.06 5.26 5.29 5.18 6.01 5.39 6.05
Öðle 12.51 13.00 13.09 13.20 13.16 12.31 12.35 12.27 13.10 12.42 13.10
Ýkindi 16.34 16.47 16.52 17.07 17.03 16.15 16.20 16.13 16.56 16.26 16.54
Akþam 19.42 19.57 20.00 20.16 20.13 19.24 19.29 19.23 20.06 19.34 20.02
Yatsý 21.05 21.26 21.24 21.45 21.42 20.49 20.56 20.52 21.35 20.57 21.27
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
Ýmsak 4.25 4.43 4.05 4.09 4.24 3.55 4.01 3.43 3.38 4.12 4.29
Güneþ 6.05 6.17 5.45 5.43 5.57 5.35 5.33 5.22 5.12 5.53 5.58
Öðle 13.16 13.23 12.57 12.50 13.02 12.47 12.37 12.33 12.18 13.05 12.58
Ýkindi 17.04 17.08 16.45 16.35 16.46 16.35 16.20 16.21 16.03 16.53 16.39
Akþam 20.15 20.17 19.56 19.44 19.55 19.46 19.28 19.32 19.12 20.04 19.46
3 Yatsý 21.46 21.43 21.28 21.11 21.20 21.17 20.52 21.03 20.38 21.36 21.07
Lütfedilen nimetleri paylaþalým DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANI MEHMET GÖRMEZ, "AÇLIK NEREDE VARSA BÝZ ORAYA YARDIM ETMEYE ÇALIÞACAÐIZ. ÝNANIYORUZ KÝ BÝZE LÜTFEDÝLEN NÝMETLERÝ ÝHTÝYACI OLAN ÝNSANLARLA PAYLAÞMALIYIZ'' DEDÝ. DÝYANET Ýþleri Baþkanlýðý, Türkiye’deki Müslüman ülkelerin büyükelçileri ve temsilcilerine iftar verdi. Gölbaþý Moganpark’taki iftarda, dâvetlileri Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez karþýladý. Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, iftarda Arapça baþladýðý konuþmasýný Ýngilizce sürdürdü. ‘’Komþuluk’’ konusuna deðinen Görmez, hýzlý þehirleþme, göç, maddileþme, bireyselleþme ve bencilliðin, insan-
larýn birbirine karþý olan alâkasýzlýðýnýn, hayatýn her alanýnda problemlere sebep olduðunu söyledi. Ýletiþim teknolojilerinin geliþmesinin komþuluk iliþkilerinin de deðiþmesine sebep olduðunu anlatan Görmez, þöyle konuþtu: ’’Komþuluða olan ilgimiz, Afrika’daki komþularýmýzýn acýlarýný paylaþmaya yönlendirdi. Oturduðumuz odalardan izlediðimiz o acý görüntüleri, gördüðümüz anda o acýlarý ayný þekilde hisset-
tik. Bugün dünyanýn en fakir bölgelerinden biri olan Afrika’da kýrk milyondan fazla insan açlýkla karþý karþýya. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý olarak bu açlýðý ortadan kaldýrmak için bir kampanya baþlattýk. Açlýk nerede varsa biz oraya yardým etmeye çalýþacaðýz. Ýnanýyoruz ki bize lütfedilen nimetleri ihtiyacý olan insanlarla paylaþmalýyýz.’’ Görmez, Türk milletinin kampanyaya çok ciddî destek verdiðini belirterek, ‘’Þu anda
yardým 100 milyon TL’ye ulaþtý’’ dedi. Ýftara katýlan Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Ýslâm dininin insanlýða büyük hizmetler sunduðunu, iyinin, güzelin var olmasý için pek çok konuda öncülük ettiðini söyledi. Bozdað, ‘’Ýslâmýn özünde olduðu gibi, Ýslâm coðrafyasý, sevginin, saygýnýn, kardeþliðin, iyiliðin, ilmin, fennin, sanatýn zirvede olduðu, bütün dünya ülkelerinin imrendiði diyarlar olacak’’ dedi. Ankara / aa
Herkes, etrafýndaki insanlara ilgi göstersin
KOCAELÝ Valisi Ercan Topaca, 12 ilçede Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakýflarýndan yardým alan 700 aileyle iftarda buluþtu. Vali Topaca, bir restoranda verilen iftarda, herkesin etrafýndaki insanlara, dostlarýna, yakýnlarýna biraz daha fazla ilgi göstermesi, onlarla yakýnlaþmasý, sýkýntýlý olanlara destek vermesi, hayýr ve hasenatta bulunmasýnýn Müslümanlýðýn gereklerinden olduðunu belirterek, Ramazan ayýnda herkesin birbirini hatýrladýðýný, birbirini yemeðe, iftara dâvet ettiðini, aradaki dayanýþma ve kaynaþmayý bu vesileyle arttýrdýðýný ifade etti. Kocaeli’de de 12 ilçeden, deðiþik mahallelerden aileleri bir araya getirmek istediklerine iþaret eden Topaca, þöyle konuþtu: ‘’Türk kültüründe paylaþmak vardýr. Evine misafir gelmediði zaman üzülen insanlarýz. Bu deðerlerimizi ayný þekilde yaþatmalý ve bizden sonraki nesillere aktarmalýyýz ki zora düþtüðümüzde ayakta kalabilelim. Bu deðerlere bugün ihtiyacýmýz var, gelecekte de ihtiyacýmýz olacak.’’ Kocaeli / aa
THY uçaðý, 1.5 saat sonra geri döndü
TÜRK Hava Yollarý’nýn (THY) Ýstanbul-New York seferini yapan yolcu uçaðý, kalkýþ sonrasý iniþ takýmlarý kapanmadýðý için 1.5 saat sonra Atatürk Havalimaný’na geri döndü. Atatürk Havalimaný’ndan saat 18.00’de, 223 yolcusuyla New York’a hareket eden Airbus 340 tipi ‘’Ýstanbul’’ adlý yolcu uçaðýnýn kaptan pilotu, havalandýktan kýsa süre sonra uçaðýn iniþ takýmlarýnýn kapanmadýðý sinyalini aldý. Bunun üzerine geri dönüþ kararý veren kaptan pilot, uçaktaki yolculara da durumu bildirdi. Güvenli iniþ yapýlabilmesi için fazla yakýtýný boþaltan THY uçaðý, havada yaklaþýk 1.5 saat kaldýktan sonra Atatürk Havalimaný’na güvenli bir þekilde iniþ yaptý. Uçak, bakýma alýnýrken, yolcular baþka bir uçakla New York’a hareket ettiði bildirildi. Ýstanbul / aa
Batman'daki sivil toplum kuruluþlarý, "baþörtüsüne özgürlük talebini" bilbordlara taþýdý.
Tesettür seferberliði bilbordlarda HAK ve Özgürlükler Platformu Tesettür seferberliðini Batman’da bilbordlara taþýdý. Mustazaf-Der tarafýndan aylardýr baþlatýlan tesettür seferberliði birçok sivil toplum kuruluþunun katýlýmýyla devam ediyor. Batman’da yaklaþýk 12 sivil toplum kuruluþunun bir araya geldiði Hak ve Özgürlükler Platformu, baþörtüsü yasaðýna dikkat çekmek amacýyla þehrin iþlek cadde ve meydanlarýnda bulunan bilbordlara dev afiþler astýrdý. Konu ile ilgili açýklamada bulunan Hak Ve Özgürlükler Platformu Söz-
14
cüsü Abdurrahman Cens, “Tesettür Allahu Teâlâ’nýn emridir. Ýlköðretimde, lisede üniversitede her yerde örtünme hakký kutsaldýr. Zorunlu olan ilköðretim de bile baþörtüsünden dolayý okuma hakký engellenmektedir” dedi. Baþörtüsünün siyasî bir simge olmadýðýný söyleyen Cens, “Bizler çocuklarýmýzýn okumalarýný istiyoruz. Yaptýðýmýz ve yapacaðýmýz tanýtýmlarla Türkiye’de yirmi yýldýr yaþanan bu ayýbýn, bu zulmün, haksýzlýðýn sona ermesini istiyoruz. Ne okuma hakký, nede inanç gereði olan baþörtüsü engellenmeli” ifadelerini kullandý. Batman / Yeni Asya
irtibat@yeniasya.com.tr
Külliyatý bitirme programlarý rtaokul-lise yýllarýmýzda, yaz ve kýþ tatillerinde Ankara ve Ýzmir gibi þehirlerdeki dershanelere ve okuma kamplarýna giderek yoðun bir þekilde risale okurduk. Bu okumalar, aðýrlýklý olarak daha ziyade kitap bitirme hedefine odaklýydý. Ve kimin daha fazla okuduðu, tatlý ve heyecanlý bir yarýþýn konusuydu. Günde 100 sayfadan baþlayýp 200’e kadar çýkan, hattâ 200’ü de geçen arkadaþlarýmýz olurdu. Hayli zamandýr birçok yerde sistematik okuma programlarý halinde tertiplenen tatil buluþmalarýnda da bu yarýþýn devam ettiðini görüyoruz. Bu yýlki bazý programlarda dikkat çeken farklý bir orijinallik ise, “külliyatý bitirme” hedefine göre dizayn edilmiþ olmalarý. Bunlara iþtirak edenler, program bitimine kadar bütün külliyatý baþtan sonra okumayý hedefliyor ve baþarýyorlar da. Söz konusu programlara katýlan genç arkadaþlarýmýzýn izlenimlerini, bir süredir zaman zaman gazetede neþredilen yazýlarýnda okuyoruz. Ve ne kadar istifade ettiklerini de görüyoruz. Külliyatý bitirmek, hepimiz için çok önemli. Ama özellikle yeni baþlayan gençler için de. Risale-i Nur’la tanýþan herkesi baþlangýçta epeyce zorlayan “dil ve üslûba” aþinalýk bu okumalarla kazanýlýp yabancýlýk kýrýlýyor. Sonrasýnda lûgat eþliðindeki daha derin okumalarýn temeli, bu þekildeki sür’atli ilk okumalarla atýlýyor. Bu sayede Risale-i Nur’un son derece engin ve zengin mânâ âlemine ilk giriþ yapýlýrken, hangi eserin neresinde hangi konularýn iþlendiðiyle ilgili olarak genel anlamda bilgi sahibi olunuyor. Zübeyir Gündüzalp’in de risale okumaya yeni baþlayanlara yaptýðý tavsiye bu: Lûgatle falan uðraþmadan, külliyatý en az birkaç kez devretmek. Haddizatýnda Üstadýn ifade ettiði üzere, Risale-i Nur gazete gibi okunmaz. Üstünkörü göz atýlýp geçiþtirilmez. Kelime kelime, cümle cümle irdelenerek, aradaki baðlantýlarý yakalamaya çalýþarak, hazm ede ede yapýlacak derin ve dikkatli bir okuma, hem akla, hem kalbe, hem sair duygu ve lâtifelere yeni yeni ufuk ve pencereler açar.
O
Önemli olan, o merhaleye ulaþabilmek. Ancak bu arada, hýzlandýrýlmýþ bir programla külliyatý bitirme eksenli okumalara, kadîm risale okurlarýnýn da ihtiyacý var. Ýþ güç, evlâdü iyal ve sair dünya meþgaleleri yüzünden aksayan risale okumalarýný tekrar rayýna oturtup, eski bilgileri tazelemek ve istikrarlý bir okumayý yeniden gündemimizin en baþ sýrasýna yerleþtirmek açýsýndan, böyle sür’atli okumalar çok faydalý olabilir. Çünkü okumalar þu veya bu sebeple aksayýp kesintiye uðradýðýnda, çoðu zaman belki farkýnda bile olunmadan, manevî bataryalar boþalýyor. Son dönemlerde en yaygýn hastalýk olan dünyevîleþme tuzaklarýna düþülmesi kolaylaþýyor. Öncelikler deðiþiyor, hassasiyetler aþýnýyor. Hizmetlerin istikrarlý bir þekilde geliþerek devamý için en önemli þart olan þevk, dinamizm ve enerji yavaþ yavaþ kayboluyor. Asýl hedefi gözden kaybedip zerre kadar deðeri olmayan küçük meselelerde boðulma tehlikesi ortaya çýkýyor. Zaten tetikte bekleyen nefis ve þeytan, böyle boþluklar yakaladýklarýnda hiç ýskalamayýp, hemen insanýn üzerine çullanýyor ve Allah muhafaza, istikametten tamamen saptýrmak için bütün sinsi hüner ve taktiklerini ortaya koyuyorlar. Ýþte, hem böylesi tuzak ve tehlikelerden korunmak, hem iç dünyasýný geliþtirip zenginleþtirmeye devam etmek, hem hizmet yolunda hiçbir zaman eksik olmayan engel ve barikatlarý selâmetle aþmak, hem de bitmeyen bir þevk ve gayretle manevî cihadda yeni fütuhat hamlelerini gerçekleþtirebilmek için, sürekli okumak þart. Yine Zübeyir Gündüzalp’in “Hizmet hizmet derken þahsî dersini unutanýn hizmetteki ömrü kýsa olur” ikazý, bu baðlamda çok dikkat çekici. Onun için, tatil devam ediyorken, biz de külliyatý bitirme programlarýndan birine dahil olalým. Veya kendi dünyamýzda böyle bir hedef belirleyip, Sözler’le baþlayan ve lâhikalarla biten yoðun bir okuma programýný derhal baþlatalým. Herkese bol feyizli ve istifadeli okumalar dileðiyle.
4
HABER
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Y
Bekir Bozdað: Ýslâm ile terörü yanyana koymak iftiradýr cakir@yeniasya.com.tr
Komplolar gerçek olurken ok klâsikleþmiþ bir söz var, ama Türkiye’deki hâl ve gidiþe bakýnca tekrarlamaktan baþka çare de kalmýyor: “Ülkemizde ‘deprem’ hariç her þeyin bir planý var!” Her taþýn altýnda plan aramak elbette saðlýklý bir davranýþ deðil. Fakat ekseriyetle bir yerde ‘duman’ çýkýyorsa, ardýndan mutlaka ateþ de yükseliyor. Yýllardan beri kamuoyunu yönlendirmek ve yanýltmak için çalýþan ‘ekip’lerin varlýðý her fýrsatta dile getirilir. Çoðunlukla elde delil olmadýðý için de bu kanaatler ‘komplo’ olarak yorumlanýp itiraz edilir. Bir bakýma ‘komplo’larý seslendirenler de, itiraz edenler de haklý. Çünkü ekseriyetle rüþvetin belgesi olmadýðý gibi, böyle iþlerin delili de ortada olmuyor. Unutanlar için hatýrlatalým ki, çok eskiye dayanmayan bir geçmiþte kamuoyunu yanýltmak için özel internet siteleri kurulmuþ. Ýlâve olarak, devletten maaþ alan bazý memurlar gazete yazarlarýna ve benzeri kiþilere elektronik mektup (eposta) yazmakla görevlendirilmiþler. Ýþte Genelkurmay’da hazýrlandýðý iddia edilen bu ‘kara propaganda’ siteleriyle ilgili internet andýcý iddianamesinin ek klâsörlerinden çarpýcý bir belge çýkmýþ. Bir ‘sivil memur’ üstlerine hitaben yazdýðý þikâyet ve istifa dilekçesinde “Eskiden ‘asker kokuyor’ diye düzelttiðim çoðu mektubu artýk düzeltemiyorum bile. Kendimizi gazetecilerin yerine koyalým. 10 kiþi dönüp dolaþýp hep benzer tarzda mail atsa bunlar organize mi?’ diye düþünürüz” deniliyormuþ. (Zaman, 12 Aðustos 2011) Kamuoyunu yönlendirmek ve bazý kiþi ve kuruluþlarý karalamak için kurulduðu iddia edilen internet siteleri meselesi basit bir mesele deðil. Çünkü bu iddia ile onlarca general tutuklanmýþ durumda. Dolayýsýyla “Yok öyle bir þey” demek mümkün görünmüyor. Baþka bir iddia da yine gazetelerde yer aldý. Buna göre 17 yýl önce ‘intihar’ ettiði söylenen bir albay için idarî soruþturma bile açýlmadýðý ortaya çýkmýþ. Bu da, konuyu araþtýran bir savcýnýn ‘belge’ istemesi sonrasýnda anlaþýlmýþ. Yazýlan cevabî yazýda konu hakkýnda “Ýdarî soruþturma yapýlmadýðý’ ifade edilmiþ. (Bugün, 12 Aðustos 2011) Bütün bunlarda bir yanlýþlýk yok mu? Hepsini ‘komplo iddialar’ diyerek duymazdan, görmezden ve anlamazdan mý gelmek lâzým? Þüpheli bir þekilde ölen albay hakkýnda ‘soruþturma’ yapmayan sistem, kýþlalarda bir þekilde ölen erler için ne yapar? Yýllarýn birikimi dolayýsýyla ortada ciddî bir güvensizlik var. Türkiye’yi idare edenlerin ve ‘sistem’i iþletenlerin bu güvensizliði masaya yatýrýp sebeplerini ve hal çaresini aramalarýnda fayda var. Aksi halde güvensizlik artarak devam eder ki bundan en fazla silâhlý kuvvetler zarar görür. Zaman zaman biz de böyle ‘yönlerdirme’ epostalarýna maruz kalýyoruz. Hiç ilgisi olmayan ve olmamasý gereken kiþiler bir anda ‘tepki epostasý’ yaðdýrmaya baþlýyor. Gerçi bunlarýn uydurma ve ýsmarlama e-posta olduðunu biliyoruz, ama insan yine de þaþýyor. “Ben 20 yýldýr gazetenizi okuyan bir okuyucuyum, ama...” diye baþlayan e-postalar ekseriyetle güdümlü e-postalar oluyor. Zaten böyle kiþiler, aldýklarý ‘isim’lerle de dikkat çekiyor. Ekseriyetle de ‘yurt dýþýndan yazýyormuþ gibi’ yapmaya çalýþýyorlar. “Komplo”larýn gerçek olduðunu görmek insaný üzüyor...
Ç
TAZÝYE Münih okuyucularýmýzdan, deðerli kardeþimiz
BAÞBAKAN Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Ýslâm’ýn barýþ dini olduðunu belirterek, “Her kim ki Ýslâm’la terörü, terörizmi, teröristi yan yana kor, Ýslam’ý, terörü ve terörizmi teþvik eder gösterir veya bunu ima ederse bu Ýslâm’a ve Müslümanlara yapýlmýþ en büyük saygýsýzlýk, en büyük iftiradýr’’ dedi. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Türkiye’deki Müslüman ülkelerin büyükelçileri ve temsilcilerine iftar verdi. Gölbaþý Moganpark’taki iftarda, dâvetlileri Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez karþýladý. Ýftara katýlan Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Ýslâm dininin insanlýða büyük hizmetler sunduðunu, iyinin, güzelin var olmasý için pek çok konuda öncülük ettiðini söyledi. Bundan sonra da insanlar için ne kadar iyi þey varsa yine Ýslâm’ýn, Müslümanlarýn yapacaðýna inancýnýn da tam olduðunu vurgulayan Bozdað, ancak dünyada Ýslâm ve Müslüman algýsý konusunda büyük sýkýntýlar yaþandýðýný belirtti. Bozdað, ‘’Ýslâm barýþ dinidir. Terörü, terörizmi, teröristi himaye et-
mez, teþvik etmez, himaye eder veya teþvik eder veya destekler de görünmez, görünemez. Her kim ki Ýs lâm’la terörü, terörizmi, teröristi yan yana kor, Ýs lâm’ý, terörü ve terörizmi teþvik eder gösterir veya bunu ima ederse bu Ýslâm’a ve Müslümanlara yapýlmýþ en büyük saygýsýzlýk, en büyük iftiradýr’’ diye konuþtu. Bütün bunlarýn önüne geçmek için, barýþ, kardeþlik, hoþgörü dini olan Ýslâmý doðru anlamak ve doðru anlatmakla iftiralarýn önüne geçilebileceðini belirten Bozdað, bu noktada bütün Ýslâm ülkelerine, Müslümanlara büyük görev düþtüðünü söyledi. Bozdað, Ýslâm dünyasýnýn etrafýnda yaþanan sýkýntýlarýn zamanla aþýlacaðýna inandýðýný vurgulayarak, ‘’Ýslâm’ýn özünde olduðu gibi, Ýslâm coðrafyasý, sevginin, saygýnýn, kardeþliðin, iyiliðin, ilmin, fennin, san'atýn zirvede olduðu, bütün dünya ülkelerinin im rendiði diyarlar olacak. Ýnsanlýðýn geliþmesine, dünyanýn dört bir yanýnda iyiliðin hakim olmasýna daha fazla hizmet edecektir’’ dedi. Ankara / aa
Kýlýçdaroðlu da Somali’ye gidecek CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, Kýlýçdaroðlu, Ramazan Bayramý’nýn birinci günü Somali’ye gitmeyi düþündüðünü bildirdi. Kýlýçdaroðlu, Ýstanbul Üniversitesi Ýstanbul Týp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören lösemili çocuklarý ziyaret ettikten sonra basýn mensuplarýnýn sorularýný cevapladý. Somali’ye gidip gitmeyeceði sorulan Kýlýçdaroðlu, Somali’ye gitmek için geçen hafta Dýþiþleri Bakanlýðý ile bir görüþme yaptýklarýný, Dýþiþleri Bakanlýðý’ndan bazý bilgiler geldiðini söyledi. Kýlýçdaroðlu daha sonra arkadaþlarýyla birlikte Türk Kýzýlayý Genel Baþkaný Tekin Küçükali ile görüþtüðünü belirterek, “Dýþiþleri Bakanlýðý, Somali için güvenlikli bir alan olmadýðýný ancak havaalanýnda bazý baðýþlarýn teslim edilebileceðini söyledi. Ancak biz görüþmelerimizi sürdürüyoruz. Bayramýn birinci günü Somali’ye gitmeyi düþünüyorum” dedi. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn da 18 Aðustos Perþembe akþamý kuraklýk ve açlýðýn vurduðu Somali’ye gideceði belirtilmiþti.
'nun
vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
Y
TEBRÝK Kýymetli kardeþlerimiz
Ýsmail Çevik ve Rukiye Hanýmefendinin
Ecrin Nisa ismini verdikleri bir çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Genç çifti tebrik eder, yavrumuza hayýrlý uzun ömürler dileriz.
Ermenek Yeni Asya Okuyucularý
BU ARADA, Kýlýçdaroðlu, önceki akþam Kadýköy Belediyesi tarafýn dan din görevlileri tarafýndan düzenlenen iftar prog ra mý na ka týl dý. Program; Kur’an-ý Kerim tilaveti ve ilahiler eþliðinde baþladý. Din görevlileriyle birlikte olmak tan son de re ce mutlu olduðunu aktaran Kýlýçdaroðlu, “Umarým bu birlikteliðimiz Ramazan sonrasýnda da devam eder” dedi. Ýstanbul / aa
HABERLER
Kurtulmuþ: Sorunlarýn sebebi carî açýk
Harp Okulu'na öðrenci yetiþtiren Kuleli ve Maltepe Askerî Lisesi mezunu bazý öðrencilerin, Kara Harp Okulu'nda "eðitim" adý altýnda psikolojik iþkenceye maruz býrakýldýklarý ve ayrýlmaya zorlandýklarý ileri sürüldü. Olay Ýzmir'in Urla ilçesinde askerî öðrencilerin intibak eðitimi aldýðý Menteþ Askerî Kampý'nda yaþandý.
1 haftada 120 öðrenci, Harp Okulu’ndan alýndý "EÐÝTÝM" ADI ALTINDA PSÝKOLOJÝK ÝÞKENCEYE MARUZ BIRAKILDIÐI ÖNE SÜRÜLEN KULELÝ VE MALTEPE ASKERÎ LÝSESÝ MEZUNU 120 ÖÐRENCÝNÝN SON 1 HAFTADA AÝLELERÝ TARAFINDAN OKULLARINDAN ALINDIÐI BELÝRTÝLDÝ. KULELÝ ve Maltepe Askerî Lisesi mezunu bazý öðrencilerin “eðitim” adý altýnda psikolojik iþkenceye maruz býrakýldýðý öne sürüldü. Ýddiaya göre son 1 haftada 120 öðrenci bu sebeple aileleri tarafýndan Harp Okulu’ndan alýndý. Sabah gazetesinin haberinde, Harp Okulu’na öðrenci yetiþtiren Kuleli ve Maltepe Askerî Lisesi mezunu bazý öðrencilerin, Kara Harp Okulu’nda “eðitim” adý altýnda psikolojik iþkenceye maruz býrakýldýklarý ve ayrýlmaya zorlandýklarý ileri sürüldü. Olay Ýzmir’in Urla ilçesinde askerî öðrencilerin intibak eðitimi aldýðý Menteþ Askerî Kampý’nda yaþandý. Ýddiaya göre, askerî kamptaki psikolojik iþkence sebebiyle 4 Aðustos’tan bu yana yaklaþýk 120 öðrenci ailelerince okuldan alýndý.
ÞOK MANGASI’NDA EÐÝTÝM Maltepe Askerî Lisesi’ni 96 disiplin puaný ile bitiren ve subay olma hayaliyle Kara Harp Okuluna giden Hakan Ekþi, komutanlarýn yaklaþýk 50’þer kiþiden oluþan 6 bölük içinden 15-16 öðrencinin isimlerini tek tek okuyarak “Þok Mangasý”na ayýrdýðýný savundu. Ekþi, “Eðitim sýrasýnda bir arkadaþýmýz bayýldý. Nefes dahi alamýyordu. Yerde titreme nöbeti geçirirken yukarýdan aðzýna su boþalttýlar. Çocuk neredeyse ölüyordu” dedi. Komutanlarýn eðitim sýrasýnda “Joker kullanmak isteyen var mý?” diye sorduðunu belirten Ekþi “Joker aileni telefonla arama izniydi. Bu ailene ‘Artýk dayanamýyorum gelin beni alýn’ demekti” diye konuþtu. Kuleli Askerî Lisesi’ni 100 puanla bitiren Turgut Selman Tümer ise kampta üsteðmenlerin, önceden belirledikleri öðrencilere iþkence edercesinde eðitim yaptýrdýðýný iddia etti. Okuldan ayrýldýktan sonra Balýkesir Devlet Hastanesi’nde bir süre tedavi gören H. E adlý bir baþka öðrenci de “Karpuz seçer gibi seçtiler. Yapýlanlarý hazmedemiyorum” dedi. Hakan Ekþi’nin velisi Bayram Ali Ekþi aileleri tarafýndan yaklaþýk 120 çocuðun okuldan alýndýðýný söyleyerek “Herkes kendi çocuðuna bunlarý yapan komutanýn ismini biliyor. Tazminat dâvâsý açacaðýz” diye konuþtu.
ÝDARÎ SORUÞTURMA BAÞLATILDI ÝDDÝALARI cevaplayan Genel kurmay Baþkanlýðý Ýletiþim Daire Baþkaný Tuðgeneral Tayyar Süngü ise idarî soruþturma baþlatýldýðýný belirtti. Süngü “Yapýlan ön incelemede öðrenciye eziyet ve iþkencenin olmadýðý belirtildi. Þok eðitimi diye bir eðitim de bulunmuyor” dedi. Süngü, “Burasý gençlik ya da izci kampý deðil. Asker yetiþtiriyoruz. Bunlar yarýn tim komutanlýðý, kol komutanlýðý yapacaklar. Belli þartlara dayanmak zorundalar. Öð rencinin kaburgasýnýn kýrýlmasý, dövme, zorla su içirme falan yok” diye konuþtu. Süngü, ayrýlma oranýnýn bu yýl yüzde 4 düþ tüðünü de kaydetti.
Sezai Mumcu'un muhtereme annesi
Bahriye Mumcu
DÝN GÖREVLÝLERÝ ÝLE BULUÞTU
“Toplu mezar” kazýsýna dün de devam edildi
Valilik: ‘DTK’ diye bir dernek yok
TUNCELÝ'DE toplu mezar olduðu iddia edilen bölgedeki kazý çalýþmalarýna dün yeniden baþlandý. Çemiþgezek ilçesi Saðven Mahallesi’ndeki ilçe jandarma komutanlýðý yanýnda, Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcýsý Þeref Gürkan gözetiminde yapýlan ve önceki gün ara verilen kazý çalýþmalarýna dün saat 08.30 itibariyle devam edildi. 1997 yýlýnda Aliboðazý mevkiinde girdikleri çatýþmada öldürülen 19 kiþinin bulunduðu ileri sürülen toplu mezar kazýsý, ilçe jandarma komutanlýðý yanýnda, bu noktaya 300 metre uzaklýktaki bölgede ve Taratlý köyü grup yol ayrýmýnda olmak üzere üç bölgede sürdürülüyor. Ýþ makinelerinin de kullanýldýðý kazý çalýþmalarýnda, insana ait olduðu tesbit edilen kemiklerin uygun bir þekilde alýnmasý hedefleniyor. Önceki gün yapýlan kazýlarda, jandarma karakolu yanýnda ve bu noktaya 300 metre mesafedeki noktada 5 kiþiye ait olduðu belirtilen insan kemiklerine rastlanmýþtý. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcýsý Þeref Gürkan gözetiminde gerçekleþtirilen kazý çalýþmalarýnda, Malatya Adlî Týp Kurumundan gelen 2 antropolog, 2 adlî týp uzmaný ve Tunceli Emniyet Müdürlüðü olay yeri inceleme ekipleri görev yapýyor. Tunceli / aa
DÝYARBAKIR Valiliði, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) hakkýnda bilgi isteyen Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’na ‘’Böyle bir kuruluþ veya dernek bulunmamaktadýr’’ diye cevap verdi. Diyarbakýr Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’nýn, ‘’Demokratik Özerklik’’ kararýný açýklayan DTK ile ilgili baþlattýðý soruþturma sürüyor. Savcýlýðýn bir süre önce, ‘’DTK’nýn yasal bir yapýsýnýn olup olmadýðý ve yönetiminde kimlerin yer aldýðý’’ yönündeki sorularýný içeren yazýsýna, Diyarbakýr Valiliði cevap gönderdi. Valiliðin soruþturmayý yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcýsý’na gönderdiði yazýda, ‘’Dernekler Müdürlüðü kayýtlarýnda böyle bir dernek veya sivil toplum kuruluþu bulunmamaktadýr’’ denildi. Savcýlýk, yürütülün soruþturmayla ilgili olarak BDP Genel Merkezi’ne de ‘’BDP bünyesinde DTK diye bir yapý var mý? Var ise yöneticileri kimlerdir?’’ diye sordu. Savcýlýðýn söz konusu yazýsýna, BDP’den cevap gönderilmediði öðrenildi. BDP’den de olumsuz bir cevap gelmesi halinde savcýlýðýn, söz konusu açýklamalarla ilgili olarak DTK’nýn kamuoyunca bilinen yöneticilerinin ifadelerine baþvuracaðý bildirildi. Diyarbakýr / aa
HAS Parti Genel Baþkaný Numan Kurtulmuþ, ‘’Ýþsizliðin, üretimsizliðin, aþýrý borçlanmanýn, fakirliðin bu kadar artmasýnýn temel nedenlerinden biri de carî açýktýr’’ dedi. Kurtulmuþ, partisince Gaziantep teþkilâtýnca Gaziantep Üniversitesi Turizm ve Uygulama O teli’nde düzenlenen iftar sonrasýnda, seçim kampanyalarýnda, ýsrarla borçlama ve carî açýk sorunu üzerinde durduklarýný söyledi. Carî açýðýn, Türkiye ekonomisinin en büyük kara deliði olduðunu, bunun için tedbir alýnmasý gerektiðini dile getirdiklerini ifade eden Kurtulmuþ, þöyle konuþtu: ‘’Ýþsizliðin, üretimsizliðin, aþýrý borçlanmanýn, fakirliðin bu kadar artmasýnýn temel nedenlerinden biri de carî açýktýr. Biz bunlarý söyledikçe hep þu söz leri duyduk: ‘Türkiye’ye sýcak para geliyorsa ne mutlu, demek ki Türkiye para çekebilen bir ülke’. Þimdi seçimden sonra carî açýðýn ne kadar büyük bir problem olduðunu hükümet de görmeye baþladý.’’ Kurtulmuþ, Türkiye’de katýlýmcý, demokratik, herkesin eþit ve özgür yurttaþ olduðu yeni bir Türkiye kurulmasýnýn gerektiðini, bunun da ilk adýmýnýn yeni anayasa olduðunu belirtti. Gaziantep / aa
Mýsýr’da da AKP kuruluyor
MISIR'DA Müslüman Kardeþler üyesi olan Halid El Zafarani, Türkiye’deki AKP’sinin adý ve programýyla aynýsýný kurmaya çalýþýyor. Mýsýr’da bu yýlýn baþlarýnda Hüsnü Mübarek rejimini deviren halk ayaklanmasýnýn ardýndan Ýslâmî kesim dört ayrý parti kurdu. Bu partilerin ikisi AKP’nin kuruluþ felsefesi ve programýný ilke olarak benimsedi. Müslüman Kardeþler’in desteklediði Hürriyet ve Adalet Partisi ile yine Müslüman Kardeþler’den ayrýlan bir grubun kurduðu Vasat Partisi, AKP’yi örnek aldý. Söz konusu parti ler, kuruluþ aþamasýnda Türkiye’de iktidardaki partiyi model olarak benimsediklerini kamuoyuna da açýkladý. Ýskenderiye þehrinde yaþayan El Zafarani ise 2005 yýlýnda ‘’Adalet ve Kalkýnma Partisi’’ adýyla bir parti kurmak için yasalar gereði mahkemeden izin istedi, ancak Müslüman Kardeþler üyesi olduðu için parti kurmasýna izin verilmedi. El Zafarani, yaptýðý açýklamada, AKP’nin adýný kullanmanýn yaný sýra bu partinin programý ve politikalarýný da aynen benimseyeceklerini belirtti. AKP Genel Baþkan Yardýmcýsý Salih Kapusuz ise Türkiye’nin Mýsýr ile tarihsel ortak arka planý, iliþkileri ve kültürel yakýnlýðý olduðunu ifade ederek, “AK Parti’nin isim ve program olarak model seçilmiþ olmasý bu açýdan anlamlýdýr” dedi. Kahire / aa
Suriye’den 80 bin kaçak keçi getirildi
TÜRKÝYE Ziraatçýlar Derneði (TZD) Genel Baþkaný Yetkin, Suriye’deki olaylarýn baþlamasýnýn ardýndan Türkiye’ye kaçak yollardan 80-90 bin civarýnda keçi getirildiðini iddia et ti. Yetkin, düzenlediði basýn toplantýsýnda, Ramazan ayý baþlangýcýnda, tarým ve gýdayla ilgili meslek kuruluþlarýnýn gýda maddelerinin fiyatlarýnýn artmayacaðý þeklinde açýkla malarý olduðunu, ancak bu açýklamalarýn ‘’havada kaldýðýný’’ gördüklerini söyledi. Ýstanbul’da yaptýklarý araþtýrmanýn sonuçlarýný aktaran Yetkin, en yüksek fiyat artýþýnýn yüz de 76,92 ile viþnede, yüzde 40’la nektarinde görüldüðünü; karpuz, kiraz, erik, üzüm, limon, kayýsý, erik, gibi meyvelerde fiyat artýþlarý olduðunu bildirdi. Yetkin, toplantýda, Suriye’de yaþanan olaylar dolayýsýyla Mayýs a yýndan bu yana, ‘’Suriye sýnýrýndan Hatay, Kilis, Kýrýkhan, Altýnözü bölgesine kaçak yol larla günde ortalama bin keçinin getirildiðini’’, olaylarýn baþýndan bu yana Türkiye’ye giren toplam keçi sayýsýnýn ‘’80-90 bin civarýnda’’ olduðunu iddia etti. Ankara / aa
HABER
Y
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
5
Suriye’ye sudan bahane… cevher@yeniasya.com.tr
uriye oyunu”, Batý basýnýnda artan “Türkiye bölgesel dev”, “Avrupa’nýn en güçlüsü” benzeri övgülerle “müdahale” tahrikleriyle açýða çýkýyor. Ýngiliz The Times gazetesinin “Ankara kavþakta” yazýsýnda Türkiye için “Ortadoðu’da büyüyen güç” methiyesiyle, Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu’nun son Þam ziyaretinde, “Suriye yönetimine verdiði iki haftalýk sürede þiddet olaylarýnýn sona erdirmemesi halinde Türkiye’nin bu ülkeye askerî harekât düzenleyeceðini” ileri sürmesi, bunun açýða çýkan bir örneði. (Milliyet, 12.8.11) Keza dünya basýnýnda “Ankara’nýn Þam’a ‘son uyarý’yý yaptýðý” ve ABD’nin týpký Irak’ýn iþgalinde olduðu gibi Suriye’ye müdahale için Türkiye üzerinden “cephe” açma hazýrlýðý içinde olduðu haberlerinin maksadý bu. Suriye ordusunun Hama’dan çekilmesi iyimserliðine ve Esad’ýn ilk adýmlarýný attýðý demokratikleþme reformlarýný sonuna kadar götürme teminatýna raðmen, mâlum mihraklarca “Türkiye’nin müdahalesi”ne dair yorumlarýn yoðunlaþmasý, buna mâtuf.
“S
Teröristler 2 kiþiyi daha kaçýrdý
DÝYARBAKIR’IN Kulp ilçesinde yol kesen teröristler, kaymakam adayý ile bir askeri kaçýrdý. Alýnan bilgiye göre, bir grup PKK’lý terörist, Diyarbakýr-Muþ karayolu Þenyayla bölgesinde bir minibüsü durdurdu. Araçtakilerin kimliklerini kontrol eden teröristler Kaymakam adayý K.E. ile Mardin 70. Mekanize Tugay Komutanlýðý’nda vatani görevini yapan ve Muþ’taki ailesinin yanýndan dönen piyade er A.Ç’yi yanlarýna alarak kaçtý. Öte yandan, Lice-Kulp ilçeleri arasýndaki Tepeköyü mevkisinde Türk Telekom’un internet hattýný döþeyen özel bir firmaya ait iki araç da terör örgütü PKK’lýlarca yakýldý. Bölgede operasyon sürüyor. Diyarbakýr / aa
Anlaþýlan o ki Þam yönetiminin tam da siyasî partiler ve seçim kanunundan baþlayarak anayasasýný ýslâha ve sistemi demokratikleþme çalýþmalarýna baþladýðý süreçte, her fýrsatta “Türkiye üzerinden “dýþ müdahale”den bahsedilmesinin maksadý, ortalýðý bulandýrmak. Bunun içindir ki Davutoðlu’nun Amerikan Dýþiþleri Bakaný Clinton’la “son uyarý”yý konuþmasýnýn ardýndan Erdoðan - Obama görüþmesinde ”Suriye’deki durumun âciliyeti”ne ve “demokrasiye geçiþ için halkýn taleplerinin ivedilikle karþýlanmasýnýn önemi”ne dikkat çekiliyor…
‘‘
“ÝKÝ HAFTALIK SÜRE”NÝN ÝZÂHI VAR MI? Gerçek þu ki Suriye’de öncelikle þiddete son verilmesi gerekiyor. Bunun için Hama’da olduðu gibi bütün kentlerden, kasabalardan askerlerin çekilmesi, buna karþý muhalefetin devlet binalarýný, tesisleri yýkýp yakan gruplarý dýþlamasý, tansiyonu yükselten silâhlý gösterilerden vazgeçmesinin âciliyeti ortada. Ancak yýllardýr tek parti diktasýnýn hükümferma olduðu ülkede “15 gün içinde demokratik reformlarýn gerçekleþmesini” beklemek ve yapýlmamasýný “dýþ müdahalenin þartý” yapmak, gerçekçi olmanýn ötesinde, Suriye’ye sudan bahaneler aramaktýr.
Þam yönetiminden beklenen, evvelâ söz verdiði sistemin demokratikleþmesine dair kararlýlýðý sürdürüp þiddete son vermesidir. Bunun için, tahrike ve dayatmaya deðil, desteðe ve teþvike muhtaç.
Yarým asrý aþkýndýr çok partili siyasî hayata geçen ve araya giren çeyrek asýrlýk tek parti parantezi sayýlmazsa 150 senelik meþrûtiyet-demokrasi geçmiþi ve deneyimi bulunan ve müzâkere sürecindeki AB’nin bütün ikazlarýna raðmen Türkiye’nin otuz yýldýr darbe anayasasýný düzeltemediði nazara alýndýðýnda, Suriye’yi sýkboðaz edip iki hafta içinde “demokratikleþmeyi” beklemenin izahý yok. Gerçekten þimdiye kadar demokrasiye geçmemiþ Suriye’nin iki hafta içinde demokratik kurumlarýný kurmasýný, demokratik kurallarý iþletmesini dayatmanýn izahý var mý? Þam yönetimi böylesine kýsa sürede hangi reformlarý yapacak, hangi yasalarý deðiþtirebilecek?
ANKARA, POHPOHLAMALARA GELMEMELÝ Oysa Þam yönetiminden beklenen, evvela söz verdiði ve ilk adýmlarýný attýðý sistemin demokratikleþmesine dair kararlýlýðý sürdürüp þiddete son vermesidir. Bunun için, tahrike ve dayatmaya deðil, desteðe ve teþvike muhtaç. Demokratikleþme vaadlerini yerine getirmesi için her türlü dostça telkin, ikaz ve çaðrý elbette yapýlmalý. Lâkin tavsiyeyi aþan, hele “15 günde reformlarý baþarmasý” gibi dayatmalarýn “müdahale” tehdidiyle birlikte dayatýlmasýnýn hiçbir faydasý olmaz. Ankara, Türkiye ile ortak inanç, tarih ve kültür baðlarý bulunan bu Müslüman komþu ve akraba ülkede, herþeyden önce akan kanýn durmasý, kargaþa ve kaos ortamýnýn sona ermesi için barýþ ve istikrar ortamýnýn inþasýna önayak olmalý. Demokratikleþme çabalarýný cesaretlendirmeli. Baþta Washington ve Londra olmak üzere Batý baþþehirlerinden küresel egemenlik ve çýkarlar hesabýna üfürülen “lider rol üstlenmek” türü pohpohlamalara gelmemeli; “ecnebilerin taþeronluðu” anlamýna gelecek “müteharrik-i bi’l vâsýta” politikalara sapmamalý. “Sudan bahaneleri”ne kanmamalý. Aksi halde, sözü edilen “stratejik derinlikli dýþ politika”da “komþularla sýfýr sorun” olmaz, süregelen iliþkiler de “sýfýrlanýr.” Irak, Afganistan ve Libya müdahalelerine desteðin akýbeti yeterince ibret dersi veriyor.
2. Balyoz dâvâsý baþlýyor ORGENERAL BALANLI’NIN DA ARALARINDA BULUNDUÐU 28 SANIÐIN 20’ÞER YILA KADAR HAPÝS CEZASI TALEBÝYLE YARGILANMALARINA, YARIN BAÞLANACAK.
40 milyon toplandý, hedef 100 milyon TL
DÝYANET Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu Baþkan Vekili Zeki Sayar, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn, Afrika’daki açlýk dolayýsýyla Türkiye Diyanet Vakfý ve Kýzýlay ile baþlattýðý yardým kampanyasý kapsamýnda, yurt içi ve yurt dýþýndan saðlanan baðýþlarýn 40 milyon liraya ulaþtýðýný, hedefin ise Ramazan Bayramý sonuna kadar 100 milyon lira olduðunu bildirildi. Sayar, ziyaretlerde bulunmak üzere geldiði Adana’da yaptýðý açýklamada, son 60 yýlýn en büyük kuraklýðýnýn yaþandýðý Afrika’da açlýkla mücadele eden insanlar için baþlatýlan yardým kampanyasýnýn artarak devam ettiðini söyledi. Sayar, “Afrika’da açlýk ve susuzluk sonucu özellikle güçsüz olan çocuklar, yaþlýlar ve kadýnlarýn ölümle burun buruna gelmesine kayýtsýz kalamazdýk’’ dedi. Adana / aa
“Devrimci Karargâh”ta 8 sanýða tahliye
“DEVRÝMCÝ Karargâh Örgütü” dâvâsýnda tutuklu sanýklardan 8’i tahliye edildi. Ýstanbul 9. Aðýr Ceza Mahkemesindeki duruþmada, verilen aranýn ardýndan alýnan ara kararý açýklayan mahkeme heyeti, Ergin Öncü, Kemal Hamzaoðlu, Günay Kubilay, Oðuzhan Kayserilioðlu, Rýdvan Turan, Ulaþ Bayraktaroðlu, Ecevit Piroðlu ve Özgür Cafer Kalafat’ýn, üzerlerine atýlý suç vasfýnýn deðiþme ihtimalini ve tutuklu kaldýklarý süreyi göz önüne alarak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme heyeti, bazý sanýk avukatlarýnýn yetkisizlik ve görevsizlik taleplerinin, CMK’nýn 6. ve devam maddeleriyle 252. maddesi gereðince, iddianamedeki anlatým ve sanýklar hakkýnda düzenlenen sevk maddeleri dikkate alýndýðýnda, mahkemenin yetkili ve görevli olduðu anlaþýldýðýndan reddine karar verdi. Heyet, duruþmayý 17 Kasým’a erteledi. Ýstanbul / aa
Somali’de þimdi “pardon” diyenler! omali baþta olmak üzere Afrika’da yaþanan açlýk, sefalet ve iç savaþlar Ramazan ayýnýn içinde olduðumuz þu günlerde bütün Müslümanlarýn içini acýtýyor, yüreklerini daðlýyor. Milyonlarca insanýn açlýkla mücadele ettiði Afrika için Türkiye’de baþlatýlan yardým kampanyalarý artarak devam ederken, diðer Müslüman ülkelerin kayýtsýzlýðý ise Somalilileri ve bölgedeki diðer Müslümanlarý üzüyor. Özellikle sivil toplum kuruluþlarý Ramazan ayýnda verdikleri iftarlarý iptal ederek, lüks otellere gidecek paralarý Müslüman kardeþlerine bir merhem olmasý ve açlýktan çocuklarý, kadýnlarý, yaþlýlarý kurtarmak adýna gönderme kararý aldýlar. Bu kararý alanlarý öncelikle tebrik ve takdirle karþýladýðýmýzý belirtmek istiyoruz. Kýzýlay Genel Baþkaný Tekin Küçükali, Memur-Sen’in yardým paralarýný alýrken yaptýðý konuþmada baþka bir gerçeðin daha altýný kalýn harflerle çizdi. “Türkiye’de ortalama ücret ödeyerek yaptýðýmýz bir iftar ile Afrika’da 17 kiþi hiç deðilse bir öðün bayram edebiliyor” derken, çarpýcý ifadeler kullandý. “Ýnsanlarýn bir yýlda sadece güzelleþmek için salonlarda harcadýðý para 160 milyar dolar. 100 tane Somali’yi ayaða kaldýrýr. Kendini dünya devi olarak ilân eden ülkelerden sadece birinin yýlda evcil hayvanlar için harcadýðý para 40 milyar dolar. Bu para 30 tane Somali’yi ayaða kaldýrýr.”
S
Fazla söze gerek var mý?
Þýrnak’ta mayýn patladý
ÞIRNAK’IN Þenoba beldesinde teröristlerce iki ayrý noktada yola döþenen mayýnýn patlamasý sonucu 1 asker hafif yaralandý. Þýrnak Valiliðinden yapýlan yazýlý açýklamada, Þýrnak-Þenoba karayolunda mayýn aramasý yapan ve yol emniyeti alan jandarma birimlerine yönelik farklý iki noktada terör örgütü mensuplarýnca daha önceden yerleþtirilen mayýnlarýn patladýðý bildirildi. Meydana gelen patlamada bir erin hafif þekilde yaralandýðý kaydedilen açýklamada, bölgede gerekli emniyet tedbirleri alýnarak faillerin yakalanmasýna yönelik çalýþmalarýn baþlatýldýðý belirtildi. Þýrnak / aa
mkara@yeniasya.com.tr
20 YILA KADAR HAPÝSLERÝ ÝSTENÝYOR - Sanýklarýn ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ýskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teþebbüs'' suçunu iþledikleri belirtilen iddianamede, Orgeneral Bilgin Balanlý, Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneraller Ýsmail Taþ, Nedim Güngör Kurubaþ, Bülent Kocababuç, Tuðgeneraller Mehmet Eldem, Mustafa Erhan Pamuk'un da aralarýnda bulunduðu 28 sanýðýn, eylemlerine uyan ve lehlerine olan eski TCK'nýn 147 ve 61/1. maddeleri uyarýnca 15 ile 20'þer yýl arasýnda hapisle cezalandýrýlmalarý talep ediliyor. Harp Akademileri eski Komutaný olan Orgeneral Bilgin Balanlý, son Yüksek Askerî Þûrâ (YAÞ) toplantýsýnda YAÞ üyeliðine atanmýþtý.
ÝKÝNCÝ ‘’Balyoz Planý’’ dâvâsý kapsamýnda Orgeneral Bilgin Balanlý ile Tümgeneral Ýsmail Taþ’ýn da aralarýnda bulunduðu 21’i tutuklu 28 sanýðýn 20’þer yýla kadar hapis cezasý talebiyle yargýlanmalarýna, yarýn baþlanacak. Ýstanbul 10. Aðýr Ceza Mahkemesince ilk duruþmasý yarýn Silivri Ceza Ýnfaz Kurumlarý Yerleþkesi’nde oluþturulan salonda yapýlacak olan dâvânýn iddianamesinde, emekli Albay Hakan Büyük’ün Eskiþehir’deki evinde ele geçirilen belgelerin ihbar mailiyle ortaya çýktýðý kaydediliyor. Büyük’ün ikametinde yapýlan aramada çok sayýda dijital malzemenin ele geçirildiði anlatýlan iddianamede, yapýlan incelemede ‘’dosyalarým’’ isimli klâsörde Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnca yürütülen ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasýyla ilgili birçok belgenin yer aldýðýnýn belirlendiði anlatýlýyor. Ýddianamede, bu belgelerin ‘’Suga’’ ve ‘’Oraj’’ harekât planlarýyla ilgili daha önceden elde edilememiþ yeni deliller olduklarýnýn anlaþýldýðý kaydediliyor. Ele geçirilen ‘’Ankara belgelerim’’ isimli dosyanýn içeriðinde çok sayýda TSK personeli hakkýnda düzenlenmiþ fiþleme niteliðinde
ýslak imzalý bilgi formlarýnýn bulunduðu belirtilen iddianamede, ‘’Bilvanis Çiftliði’’ isimli klâsörde 2003 yýlýndan itibaren söz konusu çiftlik hakkýnda detaylý çalýþmalarýn yapýldýðýný belgeleyecek nitelikte video görüntülerinin ve ýslak imzalý resmi yazýþmalarýn yer aldýðý vurgulanýyor. Þüphelilerin içinde yer aldýklarý yapýnýn illegal bir yapý olduðu belirtilen iddianamede, yapýnýn devlet idaresinin kendilerine vermiþ olduðu silâhlý gücü, rahatsýzlýk duyduklarý yürütme organýný devirmek amacýna yönelik kullanmak için harekete geçtikleri savunulyor. Ýddianamede, Orgeneral Balanlý’nýn ‘’Balyoz Güvenlik Harekât Planý’’ kapsamýnda hava kuvvetleri unsurlarýnca hazýrlanan ‘’Oraj Hava Harekât Planý’’nda, sýkýyönetim görevlerinde kullanýlacak personel olarak vazifelendirildiðinin anlaþýldýðý belirtiliyor. Gölcük Donanma Komutanlýðýnda yapýlan aramada, özel olarak yapýlmýþ gizli bir bölmede elde edilen belgeler arasýnda ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasýna konu yeni belgelerin de bulunduðu belirtilen iddianamede, aramada ilk olarak elde edilen ‘’Oraj Hava Harekât Planý’’ ile il-
gili belgelerin, ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasýna konu belgelerin öncesini kapsayan ayrýntýlý çalýþmalar içerdikleri kaydediliyor. Belgelere göre, eski Harp Akademileri Komutaný Orgeneral Ýbrahim Fýrtýna tarafýndan Hava Harp Akademisi Komutaný Tümgeneral Korcan Pulatsü’ye 6 Ocak 2003’te bir direktif gönderildiði kaydedilerek, ‘’TBMM’yi baský altýna alýp sýkýyönetim ilânýna zorlayacak nitelikte, Hava Kuvvetleri Komutanlýðý seviyesinde bir planýn hazýrlanmasýnýn istendiði’’ belirtilen iddianamede, emir doðrultusunda Hava Harp Akademisinde planý hazýrlamak üzere Kurmay Albay Ziya Toker koordinatörlüðünde bir harekat planlama grubu oluþturulduðu ifade ediliyor. Ýddianamede, bu grubun ‘’Oraj Hava Harekât Planý’’ hazýrlýk çalýþmalarýna baþladýðý, plan kapsamýnda görevli hava kuvvetleri personeline tebliðlerin yapýldýðý, sýkýyönetim ilân edilmesiyle birlikte Hava Kuvvetleri Komutanlýðý Ýstihbarat Baþkanlýðýnýn teþkilâtýnda deðiþiklik öngörüldüðü, buna dair görevlendirmelerin yapýldýðý ve yeni bir teþkilâtlanma planýnýn oluþturulduðu anlatýlýyor. Ýstanbul / aa
“Rektöre polis dayaðý” iddiasý MUÞ Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Ýnanç, Ýl Emniyet Müdürlüðünde görevli bir þube müdürü ile polis memuru tarafýndan darp edildiðini iddia etti. Ýnanç, düzenlendiði basýn toplantýsýnda, Muþ Alparslan Üniversitesi kampüs inþaatý temel atma töreni için þehre gelen Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý’ya polisevinde verdikleri yemeðin ardýndan çýkan gerginlikte darp edildiðini söyledi. Polisevinde verdikleri yemeðin ardýndan Bakan Yazýcý’nýn aracýna binip ayrýldýðý sýrada þoförü, basýn danýþmaný ve kendisinin fiili saldýrýlara maruz kaldýðýný savunan Rektör Ýnanç, þunlarý kaydetti: ‘’Polisevi’nden ayrýl-
madan önce bir gerginlik oldu, þoförüm ve basýn danýþmaným fiili saldýrýya uðradý. Ben de konuyu öðrenmek için fili saldýrýda bulunan þube müdürüne sorun olup olmadýðýný sordum. Bu sýrada þube müdürü dönüp bana hakaretlerde bulundu. Ben de ‘beni tanýmadýðýný’ düþünerek kendimi tanýtarak rektör olduðumu söyledim. Buna raðmen hakaretlerine ve tehditlerine devam etti. Daha sonra maalesef beni darp etti. Ardýndan bir polis memuru tarafýndan darp edildim.’’ Yaþanan olaylarýn hepsinin polisevinin avlusunda bulunan kameralarýn kayýtlarýnda mevcut olduðunu ifade eden Ýnanç, bu olayýn arzu ettikleri bir tablo olmadýðýný
dile getirdi. Bir rektöre yapýlan darp giriþiminin hukuk ve yetkili merciler nezdinde karþýlýðýný bulacaðýna inandýðýný ifade eden Ýnanç, ‘’Konuyla ilgili olarak Ankara’daki ilgili mercilerle görüþtük. Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna da suç duyurusunda bulunduk’’ diye konuþtu. Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý’nýn konuyu öðrendiðini ve üzüldüðünü ifade eden Prof. Dr. Ýnanç, Bakan Yazýcý’nýn bu idarî zafiyetin mutlaka giderilmesi gerektiði talimatýný verdiðini öne sürdü. Muþ Valisi Ali Çýnar da olayýn yaþanmasýnýn ardýndan toplantý düzenleyerek, Emniyet Genel Müdürlüðünden müfettiþ talep ettiklerini söyledi. Muþ / aa
“Hicretten evvel Müslüman olan bir ülke bugün hem açlýkla karþý karþýya, hem de iç kargaþadan dolayý bir can korkusu yaþýyor” diye de ilâve ediyor ve tüylerimizi diken diken eden þu gerçeði söylüyor. “Biz 2008 yýlýnda Dünya Gýda Örgütü’ne alarm vermiþtik. Ama gördük ki, Somali’yi Afrika’nýn dýþýnda tutmuþlar. Þimdi Somali’yi yanlýþ planladýk diye de ‘pardon’ diyorlar. Bu, 90 günde 29 bin çocuðun öldüðü gün söyleniyor. Bu, insanlýðýn kendi vicdanýný tekrar sorgulamasý demektir. Ýlgililerin bu konuda kendi kendilerinin ne kadar hasmane davrandýklarýnýn net bir ölçüsüdür. Burada pardon yoktur, kasýt vardýr…” Ey dünya, insanlýðý öldürüyorsunuz, haberiniz var mý?
“Ergenekon” 1996’da TBMM’ye ihbar edilmiþ
ÝKÝNCÝ ‘’Ergenekon’’ dâvâsýnda taleplere iliþkin mütalâasýný açýklayan Cumhuriyet Savcýsý Mehmet Ali Pekgüzel, ‘’1996’daki Susurluk kazasý sonrasýnda TBMM bünyesinde oluþturulan komisyona ‘Ergenekon’ örgütü konusunda ihbar gitmiþtir” dedi. Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza Ýnfaz Kurumlarý Yerleþkesindeki salonda görülen duruþmada, sanýk ve avukatlarýn taleplerine iliþkin mütalâasýný açýklayan Savcý Pekgüzel, milletvekili olan sanýk Mustafa Balbay’ýn, konuþmasý sýrasýnda TBMM bünyesinde kurulacak bir komisyon ile ‘’Ergenekon’’ diye bir örgütün var olup olmadýðýnýn araþtýrýlmasý konusunu dile getirdiðini hatýrlattý. Pekgüzel, þunlarý kaydetti: ‘’1996’daki Susurluk kazasý sonrasýnda TBMM bünyesinde oluþturulan komisyona ‘Ergenekon’ örgütü konusunda ihbar gitmiþtir. Görüldüðü gibi ‘Ergenekon’ örgütü, bundan 14 yýl önce bir ihbar telefaksý olsa dahi TBMM’nin bilgisi dahilindedir. O zaman yapýlamayan araþtýrmanýn bugünkü TBMM’ce yapýlýp yapýlmayacaðý kuþkusuz ki yüce Meclisin takdirlerinde bulunmaktadýr.’’ Bu arada Ýkinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsýnýn tutuklu sanýklarýndan Servet Kaynak ve Oðuzhan Saðýroðlu’nun delil durumu ve tutuklu kaldýklarý süre dikkate alýnarak tahliyesine karar verildi. Mahkeme heyeti, Kaynak ve Saðýroðlu’na yurt dýþýna çýkýþ yasaðý da koydu. Tahliyelerin ardýndan dâvâdaki tutuklu sanýk sayýsý 21’e düþtü. Ýstanbul / aa
Balyoz’da 7 tutuklama daha
‘’BALYOZ Planý’’ soruþturmasý kapsamýnda mahkemeye sevk edilen 9 kiþiden 6 albay ile bir sivil memur tutuklandý. Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesinde, soruþturmayý yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcýsý Hüseyin Ayar tarafýndan ifadeleri alýndýktan sonra tutuklanmalarý talebiyle Ýstanbul Nöbetçi 13. Aðýr Ceza Mahkemesine sevk edilen 9 kiþinin sorgularý tamamlandý. Mahkeme, 6 albay ile bir sivil memurun tutuklanmasýna karar verirken, 2 astsubay ise serbest býrakýldý. Ýstanbul / aa
6
YURT HABER
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
HABERLER
Sosyal Market, 2 yýlda binlerce kiþiyi sevindirdi
Esenboða Kýzýlay’a raylý sistemle baðlanacak
ANKARA Büyükþehir Belediye Meclisi, Esenboða Havalimaný ile Kýzýlay arasýnda yapýlmasý planlanan raylý sistem konusunda çalýþmalara baþlamasý için EGO Genel Müdürlüðüne yetki verdi. Ankara Büyükþehir Belediyesi Haber Merkezinden yapýlan açýklamaya göre, Büyükþehir Belediye Meclisi Aðustos ayýnýn son toplantýsý Büyükþehir Belediye Baþkaný Melih Gökçek’in baþkanlýðýnda gerçekleþtirildi. Esenboða Havalimaný ile kent merkezi arasýnda yapýlmasý planlanan ve Ulaþtýrma Bakanlýðý tarafýndan hayata geçirilecek raylý sistem için harekete geçen Meclis, çalýþmalara baþlamasý için EGO Genel Müdürlüðünü yetkilendirdi. Baþkaný Melih Gökçek, ‘’Havaalaný Yolu Metrosuna da baþlýyoruz. Bu hattýn yapýmýný da Ulaþtýrma Bakanlýðýna devredeceðiz, diðerleri gibi yapýlacak. Muhtemelen sonra da bize devredecekler. Yeni bir protokol gerekirse yine Meclise bilgi vereceðiz’’ dedi. Raylý sistemin tahmini 25 kilometre olacaðýný belirten Gökçek, resmî prosedürün tamamlanmasý ve çalýþmalarýn baþlamasýnýn ardýndan hattýn 4 yýl içinde bitirilebileceðini ifade etti. Ankara / aa
Doðu Ekspresi’nin 8 vagonu raydan çýktý
SAKARYA'NIN Pamukova ilçesinde yolcu tre ninin, 8 vagonunun raydan çýkmasý sonucu kapanan Pamukova-Osmaneli arasýndaki demiryolu çalýþmalarýn ardýndan tekrar ulaþýma açýldý. Edinilen bilgiye göre, dün öðle saatlerinde Pamukova Hayrettin Köyü mevkiinde henüz belirlenemeyen bir sebeple raydan çýkan Haydarpaþa-Kars seferini yapan ‘’11410’’ sefer sayýlý Doðu Ekspresi’nin 8 vagonu, yeniden raya alýndý. Vagonlarýn kaldýrýlmasýnýn ardýndan raylarda yapýlan onarým sonrasý, Pamukova-Osmaneli arasýndaki demiryolu gece sa atlerinde yeniden ulaþýma açýldý. Hayrettin Köyü mevkiinde Hay darpaþa-Kars sefe rini yapan ‘’11410’’ sefer sayýlý Doðu Ekspresi’nin 8 vagonu, dün öðle saatlerinde henüz belirlenemeyen bir sebeple raydan çýkmýþ, ölen ya da yaralananýn olmadýðý kaza sonrasý Pamukova-Osmaneli arasýndaki demiryolu ulaþýma kapanmýþtý. Sakarya / aa
Depremde evleri aðýr hasar gören vatandaþlar geçici prefabrik konutlara yerleþtirildi. FOTOÐRAF: AA
Simavlý depremzedeler prefabrik evlerine taþýndý KÜTAHYA'NIN Simav ilçesinde, 19 Mayýs’ta meydana gelen 5,9 büyüklüðündeki depremde evleri aðýr hasar gördüðü ve yýkýldýðý için yaklaþýk 3 aydýr çadýrlarda barýnan vatandaþlarýn çoðu, 200 adet yapýlarak teslim edilen geçici prefabrike Yunus Emre Evlerine taþýndý. Baþbakanlýk Afet ve Acil Yönetim Merkezi Baþkanlýðýnca Muradýnlar Mahallesi’nde yaptýrýlan ve 15 Haziran’da teslim edilmesi öngörülen ancak yaklaþýk bir aylýk gecikme yaþanan prefabrike konutlarýn anahtarlarý, hak sahiplerine verildi. Çadýr kentte yaklaþýk 3 aydýr zor þartlarda yaþam mücadelesi veren depremzedeler, anahtarlarýný alýr almaz geçici olarak barýnacaklarý
konutlarýna yerleþti. Depremden bu yana çadýr kentte kalan vatandaþlarýn büyük bölümünün Yunus Emre Evlerine taþýnmasýyla ilçede çadýrda barýnan kiþi sayýsý yaklaþýk 150’ye düþtü. Halen çadýrlarda barýnanlarla Yunus Emre Evleri ve Deniz Feneri Derneðinin prefabrike ko nutlarýnda kalanlar, Toplu Konut Ýdaresinin (TOKÝ) Kasým ayýnda inþaatýný tamamlayýp teslim etmeyi planladýðý 928 kalýcý konuta geçecek. Böylece depremzedelerin konut sorunu kalýcý olarak çözülmüþ olacak. Simav Kaymakamý Yüksel Ünal, Yunus Emre Evlerine yerleþtirdikleri depremzedeleri misafirleri olarak kabul ettiklerini söyledi. Kütahya / aa
RÝZE’DE etkili olan saðanak yaðýþ sonucu meydana gelen toprak kaymasý dolayýsýyla Ardeþen-Çamlýhemþin karayolunda ulaþým, tek þeritten kontrollü olarak saðlanýyor. Rize’de sabah saatlerinden itibaren etkili olan saðanak yaðýþ sonucu Ardeþen-Çamlýhemþin karayolunun 5. kilometresinde toprak kaymasý meydana geldi. Toprak kaymasý sonucu karayolu bir süre ulaþýma kapandý. Karayollarý ekipleri, yaptýklarý çalýþma sonucunda yolu tek þeritten ulaþýma açtý. Ulaþýmýn tek þeritten kontrollü olarak saðlandýðý yolun tamamen açýlmasý için çalýþmalar sürüyor. Rize / aa
Ýþ hanýnda kilitli kalan vatandaþý itfaiye kurtardý
KOCAELÝ'DE bir iþ merkezinin görevlisi, iftar vakti kapýyý kilitleyip gidince, bir bilgisayar firmasýnýn çalýþaný iþ merkezinde mahsur kaldý. Genci, it faiye ekipleri üçüncü kattaki iþ yerinin penceresine merdivenle ulaþarak kurtardý. Alýnan bilgiye göre, Ömeraða Mahallesi Alemdar Caddesi Erdem Ýþ Merkezinde bir bilgisayar firmasý çalýþaný Hasan Olgun (27), iftar vakti iþ merkezinin görevlisinin kapýyý kilitleyerek gitmesi üzerine iþ hanýnda mahsur kaldý. Görevliye ulaþamayan Olgun, polise haber verdi. Polisin bildirmesi üzerine kýsa sürede çok sayýda itfaiye ve 112 Acil Servis ekibi olay yerine ulaþtý. Ýþ merkezinin ana giriþ kapýsýnýn açýlamayacaðýný tesbit eden itfaiye ekipleri, Olgun’un iþ yerinin bulunduðu 3. kata merdiven uzatarak genci pencereden çýkarttý. Bu sýrada, kurtarma çalýþmalarýný izleyen bazý vatandaþlar, kurtarma anýnda itfaiye ekiplerini alkýþladý. Kurtarma çalýþmalarý dolayýsýyla yaklaþýk yarým saat araç trafiðine kapalý kalan Alemdar Caddesi, çalýþmalarýn ardýndan yeniden araç trafiðine açýldý. Kocaeli / aa
Yangýndan kaçamayan hayvanlar telef oldu
MUÐLA'NIN Dalaman ilçesinde henüz belirlenemeyen sebeple çýkan orman yangýný kontrol altýna alýndý. Edinilen bilgiye göre, Gürleyik Köyü Ulaþ mevkiinde tarým arazisi ve ormanlýk alanda çýkan yangýn, rüzgârýn da etkisiyle kýsa sürede büyüdü. Yangýna havadan üç helikopter, karadan çok sayýda arazöz, yangýn söndürme iþçileri ve vatandaþlar müdahale etti. Uzun uðraþlar sonucu kontrol altýna alýnan yangýnda soðutma çalýþmalarý baþladý. Yangýnda 15 dönüm alan zarar gördü. Öte yandan, yangýnda bölgede bulunan ve kaçamayan hayvanlar yanarak telef oldu. Muðla / aa
TEBRÝK Kýymetli kardeþlerimiz
Zakir Odabaþý ile Nuran Hanýmefendinin
Kerem
ismini verdikleri bir çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Anne babayý tebrik eder, Kerem'e hayýrlý uzun ömürler dileriz.
Mithat - Nurten Yanmaz
Y
ALÝAÐA Belediyesi tarafýndan kurulan ve hayýrsever vatandaþlar tarafýndan yapýlan ayni yardýmlarýn, ihtiyaç sahiplerine ulaþtýrýlmasýný amaçlayan Sosyal Market, 2 yýllýk süreçte binlerce kiþinin ev eþyasýndan gelinliðe kadar çeþitli ihtiyacýný ücretsiz karþýlamasýna imkân saðladý. 2009 Aðustos ayýndan kurulan Aliaða Belediyesi Sosyal Market, kuruluþundan bugüne geçen 2 yýllýk süreçte binlerce ihtiyaç sahibini sevindirdi. Hayýrsever vatandaþlarýn hiç kullanýlmamýþ ya da kullanýlabilir durumdaki ev eþyasýndan, gündelik giyime, ayakkabýdan gelinlik ve sünnetlik kýyafetlere kadar ya pýlan baðýþlarýn, ilçedeki ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak ulaþtýrýlmasýnda aracýlýk etme amacýyla kurulan sosyal marketten bugüne kadar bin 143 aileye ev eþyasý, 3 bin 880 kiþiye giyim ve ayakkabý, 317 kiþiye gelinlik, 224 kiþiye de sünnetlik kýyafet yardýmý yapýldý. Aliaða Belediye Baþkaný Turgut Oðuz, sosyal marketin, duyarlý vatandaþlarýn ve kurumlarýn destekleriyle amacýna ulaþtýðýný ifade etti. Aliaða / aa
50 yýllýk bina çökme tehlikesi atlattý
Bursa’da 50 yýllýk kullanýlmayan eski bir bina, aþýrý yaðýþlar dolayýsýyla çökme tehlikesi yaþadý. Alýnan bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Yahþibey Mahallesi Kayabaþý Sokak’taki kullanýlmayan 50 yýllýk binadan sesler gelmesi üzerine mahalleli durumu polise ve itfaiyeye bildirdi. Binanýn üst katý aþýrý yaðýþlar dolayýsýyla öne doðru eðilirken polis yolu araç ve yaya trafiðine kapadý. Yandaki binada oturanlar da güvenlik dolayýsýyla tahliye edildi. Bursa / aa
Tarým iþçileri kazada yaralandý
RÝZE’DE TOPRAK KAYMASI
Þiddetli yaðýþ heyelan getirdi ARTVÝN VE RÝZE’DE ÞÝDDETLÝ YAÐIÞ HEYELANA SEBEP OLDU. YAÐIÞ SONUCU MEYDANA GELEN HEYELANDA, ARTVÝN-BORÇKA YOLUNDAKÝ ÝKÝ TÜNEL BÝR SÜRE KAPANDI. ARTVIN’DE önceki akþam saatlerinde etkili olan þiddetli yaðýþ sonucu meydana gelen heyelan, ArtvinBorçka karayolundaki iki tünelin bir süre kapanmasýna sebep oldu. Alýnan bilgiye göre, þehir merkezinde etkili olan saðanak yaðýþ sonucu, Artvin-Borçka karayolunun 1’inci kilometresindeki Seyitler-2 ve Seyitler-3 tünelleri arasýnda toprak kaymasý meydana geldi. Topraðýn ve yaðmur sularýnýn dolduðu tüneller, araç trafiðine kapandý. Karayollarý 102. Þube Þefliði ile özel firmalara ait 6 iþ makinesinin müdahalesiyle tüneller kontrollü olarak yaklaþýk 2 saatte trafiðe açýldý. Yolun kapanmasý dolayýsýyla Borçka ve Artvin yönlerinde araç konvoyu oluþtu. Ýftar saatine yetiþebilmek için yolda bulunan vatandaþlarýn bazýlarý, yolun kapanmasý dolayýsýyla oruç larýný araç içerisinde açmak zorunda kaldý. Artvin þehir merkezinde ise þiddetli yaðýþtan dolayý Ýnönü, Cumhuriyet ve Halkevi caddelerinde parke taþla rý yerinden söküldü. Köprübaþý mevkiindeki küçük sanayi sitesinde ise bazý iþ yerlerini su bastý. Belediye ekipleri, sanayi sitesindeki ve þehir merkezinde meydana gelen hasarlarý onarmak için çalýþma baþlattý. Artvin / aa
Yolcu otobüsü kamyona arkadan çarptý: 30 yaralý KONYA'NIN Ilgýn ilçesinde kamyon ile yolcu otobüsünün çarpýþmasý sonucu 30 kiþi yaralandý. Edinilen bilgiye göre, Konya’dan Afyonkarahisar’a giden Mehmet Cöngör idaresindeki 38 FA 302 plâkalý yolcu otobüsü, Ilgýn ilçesine baðlý Kapaklý Köyü yakýnlarýnda ayný yönde seyreden Osman Kuran yönetimindeki 39 NR 032 plâkalý ayçiçeði yüklü kamyona arkadan çarptý. Kazada, otobüs sürücüsü Mehmet Cöngör ile yolculardan 29 kiþi yaralandý. Ýlk müdahaleleri olay yerinde yapýlan yaralýlar Ilgýn, Doðanhisar ve Akþehir ilçelerindeki hastanelere kaldýrýldý. Hayatî tehlikeleri bulunan Hacý Osman Zerman ve Muhsin Demirel, yapýlan ilk müdahalenin ardýndan Selçuk Üniversitesi Meram Týp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Kazayla ilgili baþlatýlan soruþturma devam ediyor. Konya / aa
TOKAT'IN Niksar ilçesinde fýndýk iþçilerini taþýyan açýk kasa kamyonetin devrilmesi sonucu 1 kiþi öldü, 25 kiþi yaralandý. Malatya’daki kayýsý toplama iþini tamamlayan tarým iþçileri ni, Ordu’ya fýndýk toplamaya götüren Bubo Yol (37) yönetimindeki açýk kasa kamyonet, Niksar ilçesi Dönekse mevkiindeki virajda devrildi. Kazada, Sosun Koþar olay yerinde vefat ederken, aralarýnda çocuklarýnda bulunduðu 25 kiþi yaralandý. Kimlik tespit çalýþmalarý devam eden yaralýlar, ambulanslarla Erbaa, Niksar ve Tokat’taki hastanelerde tedavi altýna alýndý. Öte yandan Þanlýurfa’da tarým iþçilerini taþýyan minibüsün devrilmesi sonucu yaralananlarýn sayýsýnýn 19 olduðu bildirildi. Alýnan bilgiye göre, Mardin’den Ordu’ya tarým iþçile rini götüren Zeyni Tektaþ idaresindeki 01 ZT 664 plâkalý minibüs, Þanlýurfa-Mardin karayolunun 25. kilometresindeki Çamlýdere Köyü yakýnlarýnda, yoldan çýkarak devrildi. Kazada minibüs sürücüsü Tektaþ ile aralarýnda çocuklarýn da bulunduðu 18 kiþi daha yaralandý. Ambulanslarla Þanlýurfa’daki çeþitli hastanelere kaldýrýlan yaralýlardan 1’inin hayatî tehlikesinin bulunduðu, diðerlerinin saðlýk durumunun iyi olduðu öðrenildi. Tokat - Þanlýurfa / aa
Taþýma ihalesine fesat karýþtý
UÞAK Ýl Özel Ýdaresince açýlan taþýmalý eðitim ihalesine fesat karýþtýrdýklarý iddiasýyla gözaltýna alýnan 12 kiþiden 8’i tutuklandý. Uþak merkez ilçeye baðlý bazý köyler için taþýmalý eðitim ihalesi düzenlendi. Ýl Özel Ýdaresince 20112012 eðitim-öðretim döneminde öðrenci taþýma iþi için düzenlenen ihaleye 12 kiþi katýldý. Ýhaleye katýlan kiþiler, aralarýnda anlaþarak her biri ayrý bir köyün ihalesini kazandý. Ancak aralarýndan ikisi anlaþmayý bozarak bir köyün ihalesine iki kiþi birden girdi. Bu durumdan rahatsýz olan diðer 10 kiþiden ikisi durumu polise ihbar etti. Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þubesine yönlendirilen iki kiþi, durumu ekiplere anlattý. Polis ekipleri, ifade doðrultusunda ihaleye giren 12 kiþiyi gözaltýna aldý. Emniyetteki sorgularý tamamlanan 12 kiþi adliyeye sevk edildi. Bu kiþilerden Z.A. (29) ve Z.A.(60) savcýlýk ifadesinin ardýndan A.A. (46) ile N.A. (38) mahkemeden serbest býrakýlýrken, A.N.A. (39), A.K. (51), A.K. (41), H.Y. (45), Þ.K. (37), N.G. (57), R.K. (35) ve H.A. (61) ihaleye fesat karýþtýrmak suçlamasýyla tutuklandý. Uþak / aa
10 bin sülün tabiata salýnýyor Yaðýþ sonucu, Artvin-Borçka karayolundaki Seyitler-2 ve Seyitler-3 tünelleri arasýnda toprak kaymasý oldu.
T. C. ADALET BAKANLIÐI ÝKÝZCE / ORDU ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) 2011/6 ESAS. Örnek No: 25* Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 07/09/2011 günü saat 14:30-14:45'de Ýkizce Ýlçe Jandarma Komutanlýðý Önünde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý taktirde 12/09/2011 Pazartesi günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinde KDV.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 08/08/2011 Takdir Edilen Deðeri T L. Adedi Cinsi ( Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 12.000,00 1 Adet 52 M 5080 plakalý, 1998 model, FORD marka, LCX Kýsa Þasi tipli, VE73384 motor nolu, SFAEXXDJVEVE73384 þasi nolu, araç beyaz renkli, teyip yok, kaportasýnýn muhtelif yerlerinde çizik var, farlar saðlam. (ÝÝK m. 114/1, 114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63'e karþýlýk gelmektedir. www.bik.gov.tr B: 52341
SAMSUN Çevre ve Orman Müdürü Ömer Albayrak, 10 bin sülünün tabiata salýnmaya baþladýðýný bildirdi. Albayrak, yaptýðý açýklamada, Doða Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüðüne baðlý Samsun Sülün Üretme Ýstasyonunda bu yýl 11 bin 500 sülün yetiþtirildiðini söyledi. Nesli birinci derecede yok olma tehlikesiyle karþý karþýya olan sülünlerin üretme çiftliðinde yetiþtirilerek tabiata salýndýðýný belirten Albayrak, ‘’Doðal Yaþamý Sülünle Destekleme Programý kapsamýnda yürütülen çalýþmalarda her yýl artan oranda sülün üretimi gerçekleþtiriyoruz. Bu yýl tesisimizde 11 bin 500 adet sülün üretimi gerçekleþtirdik. Bakanlýðýmý zýn talimatlarý doðrultusunda sülünlerin doðaya býrakýlmasý için Bartýn’a 2 bin, Çorum’a bin, Sinop’a 2 bin sülün gönderdik. Afyon ve Trabzon’a da 250’þer tane göndereceðiz. 4 bin 500 sülünü de Ekim ayýnda Samsun’da doðaya býrakacaðýz. Toplam olarak 10 bin sülünü doðaya salmýþ olacaðýz. Tesisimizde bin 500 adet sülünü de anaç olarak ayýrdýk’’ dedi. Albayrak, Kafkas sülünü üretmek için baþlatýlan çalýþmalarýn devam ettiðini söyledi. Samsun / aa
DÜNYA
Y
“CUMA NAMAZINA GÝTTÝ’’ NURSEL Yavuz ise, ‘’Eþim Paris’te cumhuriyet savcýsý olarak görev yapýyor. Aileme bir Fransýz’la evleneceðimi söyledim. Ailem de onay verdi. Eþimin Müslüman olacaðýný söyleyince ailem evlenmemize razý oldu. Yurt dýþýnda Ýslâmiyet’e farklý bir bakýþ açýsý var. O nedenle Philippe yurt dýþýndayken Ýslâm’a heves etmedi’’ þeklinde konuþtu. Yavuz, Philippe’nin Ýslâm’a ilgisinin Türkiye’de daha çok arttýðýný dile getirdi. Yavuz, Philippe’nin annesini namaz kýlarken gördüðünü kaydederek, þunlarý anlattý: ‘’Türkiye’ye geldikten sonra annemde kaldýk biz. Ailemi gördü, annemi gördü namaz kýlarken. ‘Bu ne demek? Þu ne demek?’ Her þeyi sordu. Zaten Ýslâm tarihini iyi biliyor. Yurt dýþýnda Ýslâm’a karþý farklý bir bakýþ olduðu için sýcak bakýlmýyor. Kendisi geldi, gördü, inancýn yaþanýþ halini ve heves etti. Sorular sordu. Camiye Cuma namazýna bile gitti. Müslüman olmasý için bir teklif götürmedim. Sadece ona iki din arasýndaki farký anlatmaya çalýþtým. O da sordu, soruþturdu, araþtýrdý. Tarihi çok iyi biliyor kendisi. Kesinlikle bir zorlama olmadý.’’ Sakarya / aa
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
7
Kýtlýk ve beraberinde açlýðýn vurduðu Somali için bir baþka felâket senaryosu da Dünya Saðlýk Örgütü'nden geldi: Kolera gittikçe yayýlýyor ve küçük çocuklarýn dirençsizliði dolayýsýyla salgýn yaþanabilir.
Þimdi de kolera endiþesi BM’YE BAÐLI DÜNYA SAÐLIK ÖRGÜTÜ (DSÖ), KITLIK VE AÇLIÐIN VURDUÐU SOMALÝ’NÝN, KÝRLÝ SULAR VE SAÐLIK TEDBÝRLERÝNÝN YETERSÝZLÝÐÝ DOLAYISIYLA KOLERA SALGINI TEHLÝKESÝYLE KARÞI KARÞIYA OLDUÐUNU BÝLDÝRDÝ.
Müslüman olan savcý: "Ýslâm ile terörizm yan yana gelemez." FOTOÐRAF: AA
Fransýz savcý Ýslâmý seçti FRANSA’DA tanýþtýðý Nursel Yavuz ile evlenmeye karar veren savcý Philippe Roehrig (48), bir ay boyunca kaldýðý Sakarya’da Müslüman olmaya karar verdi. Ýhtida (baþka bir dinden çýkýp Müslüman olma) töreniyle Ýslâmiyete geçen Roehrig, kendi isteðiyle ‘’Fatih’’ adýný aldý. Fransa’da yaþayan Nursel Yavuz, 1,5 yýl önce arkadaþ çevresinin aracýlýðýyla Paris’te savcý olarak görev yapan Roehrig ile tanýþtý ve evlenmeye karar verdi. Yavuz ile tanýþtýðý süre içinde Ýslâm’ý araþtýran Roehrig, Temmuz ayýndan beri kaldýðý Sakarya’da yakýndan tanýdýðý Ýslâmiyeti seçti. Roehrig, Sögütlü Ýlçe Müftüsü Kahraman Yaman’ýn düzenlediði ve Söðütlü Belediye Baþkaný Ertuðrul Özcan ile Belediye Meclis Üyesi Nuri Önder’in þahitlik ettiði ihtida töreniyle Kelime-i Þehadet getirerek Müslüman oldu. Fatih adýný alan Philippe’ye Kur'ân-ý Kerim hediye edildi. Ýslâmý araþtýrdý-
ðýný ve Sakarya’da yakýndan tanýma imkâný bulduðunu ifade eden Roehrig, ‘’Ýslâm tanýðým bir dindi. Kitaplardan ve yaþayarak da burada gördüm ve de saygý duyduðum bir din. Fransa’da cumhuriyet savcýsýyým. Avrupa’daki Ýslâm’ýn terörizmle yan yana getirilme çabalarýyla ilgili düþünceyi kabul etmiyorum. Ýslâm’ýn sadece bir din olduðunun farkýnda deðiller. Doðrudan Ýslâm ile terörizmi karýþtýrýyorlar. Ben buna katýlmýyorum. Böyle bir þey yok’’ dedi. Ýslâm’da en çok ilgisini çeken konunun oruç tutmak ve Ramazan ayý olduðunu anlatan Roehrig, ‘’Oruç çok zor ve kurallara uymak için güçlü olmak gerekiyor. Ýnsanýn iradesine hakim olmasý gerekli. Müslüman olduðum için çok mutluyum. Sadece evlenmek için Müslüman olmadým. Önceden de böyle bir düþüncem vardý, ama Nursel hanýmla tanýþýnca bu arzu güçlendi’ diye konuþtu.
DÜNYA Saðlýk Örgütü (DSÖ) yetkilileri, kolera riskinin önemli bir iþareti olan þiddetli sulu ishal vak'asý sayýsýnýn Somali’de 4 bin 272’yi bulduðunu belirterek, bir hafta önce tespit edilen 3 bin 839 vak'a sayýsýyla karþýlaþtýrýldýðýnda hastalýðýn görülme oranýnýn yüzde 11 arttýðýnýn anlaþýldýðýný kaydetti. Örgütün halk saðlýðý danýþmaný Dr. Michel Yao, Cenevre’de gazetecilere yaptýðý açýklamada, bu yýl ülkede zaten kolera vak'alarýnda keskin bir artýþ tesbit
edildiðini anlatarak, Somali’nin baþþehri Mogadiþu’daki halktan laboratuvar tetkiki için son günlerde alýnan 30 numunenin 18’sinde kolera tesbit edildiðini belirtti. Yüzde 60 enfeksiyon oranýnýn hastalýðýn hýzla yayýlmasýyla ilgili “yüksek riski” iþaret ettiðini vurgulayan Dr. Yao, o zaman ‘’salgýn’’ olarak nitelendiðini kaydetti. Halk saðlýðý danýþmaný Dr. Yao, Mogadiþu’da bugüne kadar þiddetli sulu ishal dolayýsýyla 181 kiþinin vefat ettiðini söyledi.
DSÖ sözcüsü Fadella Chaib geçen hafta, Somali’de bir kaç kolera vak'asý tesbit edildiðini ancak ishal þikâyetlerinde artýþ olduðunu açýklamýþtý. Chaib, 3 bin 839 ishal vak'asýnýn yüzde 77’sinin Mogadiþu’da 5 yaþýn altýndaki çocuklarda görüldüðünü belirtmiþti. Kýtlýðýn vurduðu Doðu Afrika’da, içmek ve yýkanmak için temiz su sýkýntýsý çekilmesi, kalabalýk kamplar ve açlýk çeken küçük çocuklarýn hastalýða karþý dirençsizliði dolayýsýyla salgýndan endiþe ediliyor. Somali’de, BM’nin tahminlerine göre kuraklýk ve kýtlýk yüzünden 5 yaþ altýndaki 29 binden fazla çocuk vefat etti. Son 60 yýlýn en etkili kuraklýðýný yaþayan ülkede hala milyonlar açlýk tehlikesiyle karþý karþýya bulunuyor. Cenevre / aa
Dubai'de 76 Filipinli Müslüman oldu
Rusya’da alkol ve sigara yasaðý 21 yaþa çýkarýlacak
DUBAÝ Ehli Beyt Haber Ajansý’nýn haberine göre, Dubai Turizm ve Ticaret Pazarlama Departmaný tarafýndan organize edilen Ramazan Forumu’nda 76 Filipinlinin Müslüman olduðu belirtildi. Vaiz ile birlikte yeni Müslüman olan Filipinliler bir bir þehadet getirdi. Müslüman olanlarýn 70’i ise kadýn. Filipinliler’in þehadet getirmesi esnasýnda ise duygulu anlar yaþandý. Yeni Müslüman olanlarýn þehadet getirmesi, programa katýlanlar tarafýndan tekbir nidalarý ile karþýlandý. Þehadet getirenlerden ve daha önce Hýristiyan olan Radelito isimli Filipinli, uzun süredir Ýslâm dinine geçmeyi düþündüðünü ifade etti. Radelito, Müslüman olmaktan çok mutluluk duyduðunu söyledi. Adýný Raþid þeklinde deðiþtiren Roderick Vargas da, “Ben geçen yýl babama Müslüman olmak istediðimi söylemiþtim. Ýslam çok güzel bir din. Bunu þimdi anlýyorum” þeklinde konuþtu. Dubai / cihan
RUSYA iktidar partisi Birleþik Rusya ve Baþbakan Vladimir Putin’in “Halk Cephesi” yasal alkol ve sigara alým yasaðýnýn 21 yaþýna yükseltilmesini teklif etti. Rusya’da mevcut yasaya göre 18 yaþýndan küçüklerin alkol ve sigara alýmý yapmalarý yasak. Birleþik Rusya sözcüsü Timur Prokopenko konunun sosyal aðlarda, internet ortamýnda ve kamuoyunda tartýþýlmasýný istediklerini, uzmanlarýn konu ile ilgili görüþlerini beklediklerini söyledi. Gece saatlerinde marketlerde de alkol satýþý yasaðý getirilen ülkede, son dönemde alkol ve sigara alýmý yapan gençlerin pasaport kontrolleri yapýlýyor. Yaþ sýnýrlamasýnýn yükseltilmesi konusunda olumlu cevap almalarý durumunda konuyu parti programýna alacaklarýný ifade eden Prokopenko, toplumun saðlýðýnýn korunmasý yönündeki çalýþmalarýn öncelikleri olduðunu söyledi. Moskova / cihan
Ýngiltere’ye ABD polisi Lazkiye'de ateþ sesleri yükselirken, önceki gün çýkan olaylarda 14 kiþinin öldüðü bildirildi. FOTOÐRAF: AA
Tanklar Lazkiye’de SURÝYELÝ aktivistlere göre, tank birlikleri sahil þehri Lazkiye’nin bir semtinde ilerlerken, bölgede ateþ sesleri duyuluyor. Londra merkezli “Suriye Ýnsan Haklarý Ýzleme” kuruluþunun baþkaný Rami Abdülrahman, Lazkiye’nin El Ramel semtine 20 kadar tank ve zýrhlý personel taþýyýcý yerleþtirildiðini söyledi.
ÝSHAL ÞÝKÂYETLERÝ ARTTI
CUMA GÜNÜ 14 KÝÞÝ ÖLDÜ SURIYE’DE önceki gün, Devlet Baþkaný Beþþar Esad’ýn istifa etmesi talebiyle çeþitli þehirlerde düzenlenen gösterilerde güvenlik güçlerinin ateþ açmasý sonucu ölenlerin sayýsýnýn 14’e yükseldiði bildirildi. AP’nin haberinde, güvenlik güçlerinin çeþitli þehirlerde göstericilere karþý gözyaþartýcý gaz kullanmasýnýn yaný sýra ateþ açmasý sonucunda 14 kiþinin öldüðü belirtildi. Þam’ýn dýþ kesimlerindeki gösterilerde 5, Halep’te 4, Hama’da 2, Humus’ta 1, Deyr ez Zor’da 1 ve Ýdlib’de 1 kiþinin öldüðü bildirildi. Beyrut / aa
Berlin Duvarýnýn kurbanlarý anýldý ESKÝ Berlin Duvarýnýn yapýlmaya baþlanmasýnýn 50. yýlý vesilesiyle, duvarýn üzerinden Doðu’dan Batý’ya geçmeye çalýþýrken sýnýr muhafýzlarý tarafýndan vurularak öldürülen insanlar için baþþehir Berlin’de merkezi bir anma töreni düzenlendi. Bernauer Strasse sokaðýndaki anma anýtýnýn olduðu yerde düzenlenen törende konuþan Cumhurbaþkaný Christian Wulff, duvarýn yapýlýþýndaki haksýzlýðýn, kendileri için özgürlük, demokrasi ve vatandaþlýk haklarý uðruna mücadele edenlerin unutulmamasý konusunda bir uyarý niteliðinde olduðunu belirterek, ayný zamanda böyle haksýzlýklarýn tekrarlanmasýna izin verilmemesi gerektiðinin de bir göstergesi olduðunu söyledi. Berlin / aa
ÝNGÝLTERE'DE yaþanan yaðmalama, kundaklama ve þiddet olaylarýnýn ardýndan, çetelerle mücadelede üst düzey bir Amerikan polisinden yardým alýnacak. Çetelerle mücadele konusunda tecrübeli, New York ve Los Angeles’ýn eski polis þefi William Bratton’ýn bu konuda neler yapýlabileceðiyle ilgili tavsiyelerinden yaralanýlacak. Bratton’ýn gelecek ay Ýngiltere Baþbakaný David Cameron ile bir araya gelmesi bekleniyor. 63 yaþýndaki Bratton, polis gücünün farklý etnik gruplardan gelen insanlardan oluþturulmasýnýn, ýrkçý gerginliklerin önüne geçebileceðine inanýyor. Ýngiliz polisi olaylarýn ardýndan, yeterli müdahalede bulunmadýðý eleþtirilerine maruz kalmýþtý. Baþbakan Cameron da, ‘’Az polis vardý, taktikleri iþe yaramadý’’ demiþti. Bu arada ülkede olaylarla ilgili gözaltýlar ve tutuklamalar sürüyor. Gözaltýna alýnanlarýn sayýsý 1600’e ulaþýrken, tutuklananlarýn sayýsý da bine yaklaþtý. Londra / aa
8
MEDYA POLÝTÝK
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Malazgirt’te bir komutan vehbihorasanli@ttmail.com
azý darbeci askerlerde ecdadýmýzýn yaptýrdýðý camilere karþý bir husumet vardý. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden sonra minaresi olmayan bütün camiler yýkýldý veya amacý dýþýnda kullanýlmaya baþlandý. 1930’lardaki cami düþmanlýðý yeniden hortlamýþtý. Din düþmanlýðý yapan darbeci generaller, camileri yýkmakla kalmamýþ, televizyonlara çýkýp abuk sabuk konuþmalar yapýyorlardý. Hatta kendini Cumhurbaþkaný seçtiren darbeci Evren, Ramazan’da Erzurumlularýn gözü önünde su içiyor, kürsüde inciler döktürüyordu. Bu dönemde askerî öðrenci idim. Bahriye Mektebinde din düþmanlýðýnýn her türlüsüne maruz kalýyorduk. Hatta 1983 yýlýnda Deniz Harp Okulunda Türk öðrencilerin oruç tutmasý yasaklanmýþtý. Namaz kýldýðý tesbit edilen öðrenciler “disiplinsizlik” bahanesi adý altýnda okuldan atýlýyordu. Kuleli, Maltepe ve Bursa Iþýklar askerî liselerinden binlerce öðrenci ayný bahane ile atýlmýþ, sýra harp okullarýna gelmiþti. Burada da yüzlerce öðrencinin okullarýndan iliþiði kesilmiþti. Suçlarý ise namaz kýlmak ve dinî kitaplar okumaktý. Acýmasýzca dindar öðrenci kýyýmý yapýldý. Kamuoyundan ciddî manada hiçbir ses çýkmadý. Dindar insanlarýn onuru ile oynanýyor, her türlü edepsizlik meþrû görülüyordu. Günümüzde ordu içinde Ergenekon suç örgütü ortaya çýkmýþ ve darbe planlarý ile gündeme gelmiþ ise, bunun en önemli sebebi iþte bu yýllarda askerî okullardaki din karþýtý eðitimin bir sonucudur. Allah’tan korkmayan, kuldan utanýr mý? Askeriye içindeki suç örgütlerinin kökenini burada aramak gerekir. Ýþte bu amansýz din düþmanlýðýnýn yapýldýðý yýllarda cesur bir komutan Adnan Tanrýverdi, Malazgirt’teki bir alaya komutan olarak tayin edilmiþti. Askerlerin dine olan ihtiyacýný biliyor, bu maksatla birliðine cami yapýlmasýný istiyordu. Zira savaþta “Ölürsem þehidim, kalýrsam gazi” diyerek kahramanca savaþmýþ ecdadýna ancak bu þekilde hayýrlý bir evlât olacaðýný düþünüyordu. Cami yapýlmasý için ilk önce gerekli plan-tadilatlarý yaparak üst komutanlýða gönderdi. Darbecilerin raðmýna komutanlýk cami projesini onaylamýþtý. Þimdi gereken iþ cami için gerekli malzemelerin temini ve inþaatýn baþlamasý idi. Bölge insaný ile iyi iliþkiler kuran Komutan Tanrýverdi, kýsa zamanda devlete hiçbir masraf yaptýrmadan caminin malzemelerini temin etmiþti.
B
Karargâh bölük komutaný cami inþaatýna sahip çýkmýþ, bir ay gibi kýsa bir zaman içinde camiyi inþa etmiþti. Fakat caminin minaresi yoktu. Bu maksatla komutan, bölgenin ileri gelenlerinden bir zata bu durumu bildirir ve yardýmýný ister. Seve seve bu hayýrlý iþi yapan Malazgirtli zat kýsa zamanda minareyi de yaptýrýr. Artýk Malazgirt’teki askerî birliðin çok güzel bir camisi olmuþtu. Komutan Tanrýverdi, baþarýlý görevlerinin ardýndan çok kýsa bir süre sonra General rütbesine yükseldi ve ordumuzun bir yüz aký olarak dört yýl tugay komutaný olarak görev yaptý. Malazgirt’e daha sonra gelen komutan ise dine ve dindarlara kan kusturmakla nam salmýþ birisi idi. “Camiyi denetliyorum” diye çizmeleri ile girmiþ, minarenin eðik olduðunu iddia ederek yýkýlmasýný istemiþti. Amaç minaresiz olduðu için kolayca yýkýlan camilere bir yenisini ilâve etmekti. Fakat buna muvaffak olamaz. Zira orduda hâlâ böyle kiþilere haddini bildirecek insanlar vardýr. Sonunda Malazgirt ovasýndaki bu askerî birliðimizde camimiz minaresi ile birlikte dimdik ayakta duruyor. Eðer PKK bu bölgede baþarýlý olamamýþsa bilin ki bu caminin büyük bir rolü vardýr. Kýssadan hisse bu olmak gerektir ki, askerlerin ve özellikle de askerî öðrencilerin dinî eðitimine önem verilmeli; cami gibi ihtiyaçlarý en kýsa zamanda karþýlanmalýdýr. Alay ve eþiti birliklerde muhakkak surette camiler açýlmalý, askerlerimizin manevî ve moral ihtiyaçlarý zaman geçirilmeden saðlanmalýdýr. Hâlihazýrda Sovyet yönetimindeki bir cumhuriyetten farkýmýz yoktur. Komünistlik adý verilmemiþ ise de, uygulamada dinsizliðin en aðýr þekli mevcuttur. Herkesin dine ihtiyacý vardýr, ama askerin daha fazla olduðu tartýþýlamayacak kadar açýk bir gerçektir. Hükümetimiz ve komutanlarýmýz laiklik adý altýnda tereddüt yaþýyor ise, NATO birliklerindeki dinî tesislere dikkatlerini çekerim. Utanýn ve bu Hýristiyanlardan ders alýn. Eðer askerî birliklerde cami inþa edemiyor, askerlerin dinî ihtiyaçlarýný karþýlayamýyor iseniz bilin ki þanlý ecdadýmýza karþý bu davranýþlarýnýzla büyük bir suç iþliyorsunuz. Bu vatanda hâlâ yaþayabiliyor ve özgürce hareket edebiliyor isek, þanlý ecdadýmýzýn “peygamber ocaðý” diyerek, dine önem vermesi sayesindedir. Yoksa cami yýkarak, dindar askerleri ordudan atarak iþte gazetelerde gördüðünüz gibi darbeci suç örgütleri ile baþ baþa kalýrsýnýz, vesselâm…
T. C. DÜZCE 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZLARIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No : 2009/ 326 Talimat. Örnek No: 27* 1- Satýlmasýna karar verilen taþýnmazlarýn tapu bilgileri, cinsi, niteliði, kýymeti, adedi, önemli özellikleri: 1- Düzce Ýli, Merkez Ýlçesi, Uzun Mustafa Mahallesi Büyükalan Mevkiinde kain, tapunun 3 Pafta, 508 parsel sayýsýnda kayýtlý 234 m2 miktarlý kargir dükkân niteliðinde, 2- Düzce Ýli, Merkez Ýlçesi, Uzun Mustafa Mahallesi Büyükalan Mevkiinde kain, tapunun 3 Pafta, 510 parsel sayýsýnda kayýtlý 156 m2 miktarlý kargir dükkân niteliðinde taþýnmazlarýn cebri icra marifetiyle satýþý yapýlacaktýr. 2- Taþýnmazlarýn Ýmar Durumu : Dosyasýnda imar durumuna iliþkin ayrýntýlý bilgi mevcut olup, Düzce Belediyesi Emlak Ve Ýstimlak Müdürlüðü'nden 24.02.2009 tarih ve 424 sayý ile celp edilen imar durumu incelendiðinde taþýnmazlarýn planda K.S.S (Küçük Sanayi Sitesi) olarak planlanmýþ olduðu görülmektedir. Taþýnmazlarýn; Ön, yan ve arka bahçesi bulunmamakta olup, saçak seviyesi 9,50 m, su basman seviyesi: Max1.20, cephe alýnan imar yolu geniþliði: 15.00, yapý nizamý: Bitiþik, kat adedi: 3(üç)kat olduðu tespit edilmiþtir. 3- Taþýnmazlarýn Evsafý : Dosyasýnda tapu kaydý ve niteliðine iliþkin ayrýntýlý bilgi mevcut olup, satýþa konu Düzce Ýli, Merkez Ýlçesi, Uzun Mustafa Mahallesi Büyükalan Mevkiinde kain, tapunun 3 Pafta, 508 parsel sayýsýnda kayýtlý 234 m2 miktarlý kargir dükkân ve Düzce Ýli, Merkez Ýlçesi, Uzun Mustafa Mahallesi Büyükalan Mevkiinde kain, tapunun 3 Pafta, 510 parsel sayýsýnda kayýtlý 156 m2 miktarlý kargir dükk3an niteliðinde taþýnmazlarýn ikisi birlikte Uzun Mustafa Mahallesi Eski Sanayi Çarþýsýnda bulunmaktadýrlar. 508 ve 510 parsellerdeki taþýnmazlar birbiri ile bitiþik konumda iki katlý sanayi dükkâný olarak kullanýlmaktadýrlar. 510 parseldeki taþýnmazýn güney hududu 2.orta sokaða cepheli olup, batý hududu 3. sokaða cepheli vaziyettedir. 508 nolu parselin ise batý hududu 3.sokaða cepheli vaziyette olup güney tarafý 510 nolu parsele bitiþik vaziyette bulunmaktadýr. Her iki bina üzerinde bina bir bütün olarak yapýlmýþ olup yi ne bir bütün olarak kullanýlmaktadýr. Taþýnmazlarýn her ikisi de iki katlý sanayi dükkâný olarak ve birlikte kullanýlmaktadýr. Cam ve kapýlarý demir doðrama olarak yapýlmýþ, camlarý takýlmýþ durumda, yerleri þap beton olarak yapýlmýþ vaziyettedir. Her iki dükkân içerisinde de tuvaleti bulunmakta olup elektrik ve suyu da mevcuttur. Bilirkiþi dükkânlarýn halen faal olduklarýný ve oto tamirhanesi olarak kullanýldýklarýný tespit etmiþtir. 508 numaralý parselin kuzey tarafýndaki dükkân ise lastikçi dükkâný olarak kullanýlmaktadýr. Dükkânlarýn üst katý na içerden demir olarak yapýlmýþ merdiven ile çýkýlmaktadýr. Üst kat bir bütün olarak kulla nýlmakta olup depo olarak kullanýlmaktadýr. Taþýnmazlarýn Sanayi Sitesi içerisinde bulun masý, ticari faaliyetin yoðun olduðu bölgede olmasý dikkate alýndýðýnda ve imar planýndaki konumu, Belediyenin tüm hizmetlerinden (alt yapý ve üst yapý olarak) yararlanmakta bulunmasý dikkate alýndýðýnda ve çevrede yapýlan emsal alým satým bedelleri ile serbest piyasa alým satým bedelleri kýyaslandýðýnda arsa olarak m2 deðerinin 400,00 TL olmasý, Bayýndýrlýk Ve Ýskan Bakanlýðý'nýn yayýnlamýþ olduðu 2010 yýlý inþaat metre kare maliyet bedelleri ince lendiðinde, taþýnmazlarýn 3.sýnýf(A) grubu yapýlar niteliðinde bulunduðu ve metre kare maliyet bedeli 448,00 TL olarak belirlenmiþtir. Ancak taþýnmazlarýn yapým yýlý ve kullaným du-
Y
DEMOKRATÝKLEÞME SÜRECÝNDE ASKERÎ EÐÝTÝM VE MENTEÞ KAMPI YAÞ dolayýsýyla askerin demokratik sivil denetimi ve askeri reform bahsi kamuoyunda yeniden tartýþýlýyor. Tam da bu günlerde, Menteþ askeri kampýndaki askeri öðrencilerin eðitimiyle ilgili ciddi þikâyetler basýna yansýdý. Uzunca bir süredir var olan bu tür þikâyetler, bu yýl da gerektiði gibi incelenmedi. Halbuki askeri eðitim meselesi, asker üzerindeki demokratik denetimin saðlanmasý ve askeri özerkliðin sona erdirilmesi bakýmýndan hayati bir eþiktir. Türkiye’nin müfredat, personel, kurum ve kanunu içerecek þekilde kapsamlý bir perspektifle askeri eðitimi halen tartýþmamasý, askerin demokratik denetimi meselesinde kat edilmesi gereken epey bir mesafe olduðunu gösteriyor. Ýspanya’daki reform sürecinin savunma bakaný Narcis Serra Demokratikleþme Sürecinde Ordu adlý çalýþmasýnda askeri eðitimden kaynaklanan problemi þöyle vazediyor: “En büyük problemlerden biri, okullarýn toplumun çoðunluðu tarafýndan paylaþýlan deðerlere uzak deðerleri öðretiyor olmasýydý ve bunlar askeri, milliyetçi deðerler olmasý bahanesiyle tamamen Francocu olmaya devam etti.” Menteþ askeri kampý, harp okullarýna girme hakký kazanan adaylarýn intibak eðitiminin yapýldýðý bir kamp. Kampa sivil liselerin yanýnda askeri liselerde 4 yýl okuyan askeri öðrenciler de katýlýyor. Ýlginçtir bu eðitim sürecinde sivillerden ziyade askeri okullardan gelen adaylar, istekleriyle 50.000 TL üzerinde tazminat vererek ayrýlýyorlar. 2010’da Kuleli askeri lisesinden mezun 115 askeri öðrenciden 40’ý harp okullarýna gitmiyor. 2009’daki rakam daha da þaþýrtýcý, askeri liselerden mezun 550 öðrenciden 200’ü intibak eðitimini tamamlamadan kamptan ayrýlýyor. 2009’da harp okullarýnýn öðrenci ihtiyacý %70 oranýnda sivil liselerden temin ediliyor. Bu rakamlar dahi askeri eðitim kurumlarýnda aksayan bir þeyler olduðunu göstermeye yetiyor. Ya askeri liselerin öðrenci alýmýnda veya askeri liselerin eðitimlerinde veyahut da Menteþe kampýnda bir problem olduðu anlaþýlýyor. Problem, öðrenci ve velilerin þikâyetleriyle aydýn-
‘‘
Askerî eðitim meselesi, asker üzerindeki demokratik denetimin saðlanmasý ve askerî özerkliðin sona erdirilmesi bakýmýndan hayatî bir eþiktir.
lanýyor. Kamuoyuna yansýyan yoðun þikâyet ve iddialara göre askeri liselerden gelen öðrenciler kampta tasnif edilerek farklý muamelelere tabi tutuluyor. Yasak olmasýna raðmen kimliklerini gizleyen eðitmen subaylar baþlangýçtan itibaren askeri liselerden bazý öðrencilere baský, taciz kötü muamele, hakaret ve þiddet uygulayarak harp okuluna gitmelerini engelliyorlar. Yýldýrýlan ve korkutulan öðrenciler, 50.000 TL’yi aþan tazminatlarý ödemeyi üstlenerek kendi istekleriyle kamptan ayrýldýklarýna iliþkin bir matbu dilekçe imzalamak zorunda býrakýlýyorlar. Bu kadar öðrencinin neden ayrýldýðýna iliþkin bir çalýþma yapýlmamýþ olmasý da, bu ayrýlmalarýn hesaplandýðýný ve arzu edildiðini gösteriyor. Ayrýlan öðrenciler arasýnda askeri liselerin çok baþarýlý öðrencilerinin de olmasý akla bir takým þüpheleri getiriyor. Menteþ kampýnda askeri öðrenciler arasýnda, daha kampa gelmeden yapýlmýþ bir liste mucibinde bir ayýklamanýn yapýlmýþ olabileceði iddialarý, bu listelerin nasýl ve hangi maksatla hazýrlandýðý, bu listelerin Menteþ kampýndaki subaylara ne þekilde verildiði, kalan askeri örencilerin neye göre seçildiði gibi sorularý beraberinde getiriyor. Türkiye tarihinde darbe, cunta, askeri öðrencilerin içindeki cunta yapýlanmalarý, Ergenekon yapýlanmasýnýn karargâh evleri vs iddialar dikkate alýndýðýnda durumun vahameti anlaþýlýyor.
DERTLÝ DOLAP
Dr. Orhan Doðan
rumlarý dikkate alýndýðýnda bu deðer üzerinden % 40 oranýnda yýpranma payýnýn bu deðerden düþülmesi sonucunda inþaat m2 maliyet bedeli 268,80 TL olmaktadýr. Bu kapsamda 508 numaralý parselin arsa deðeri: 93.600,00 TL, bina deðeri: 125.798,40 TL olarak ve 510 numaralý parselin arsa deðeri: 62.400,00 TL, bina deðeri 83.865,60 TL olarak tespit edilmiþtir. 4- Taþýnmazlarýn Kýymeti : Satýþa konu taþýnmazlara, taþýnmazlarýn deðerine etki eden tüm etkenler göz önüne alýnarak, bilirkiþi tarafýndan 1- Düzce Ýli, Merkez Ýlçesi, Uzun Mustafa Mahallesi Büyükalan Mevkiinde kain, tapunun 3 Pafta, 508 parsel sayýsýnda kayýtlý 234 m2 miktarlý kargir dükkân niteliðinde taþýnmaza 219.398,40 TL, 2- Düzce Ýli, Merkez ilçesi, Uzun Mustafa Mahallesi Büyükalan Mevkiinde kain, tapunun 3 Pafta, 510 parsel sayýsýnda kayýtlý 156 m2 miktarlý kargir dükkân niteliðinde taþýnmaza 146.265,60 TL kýymet takdir edilmiþ ve kýymet takdirleri Düzce Ýcra Hu kuk Mahkemesinin 2009/616 Esas sayýlý dosyasýnýn kararýyla kesinleþmiþtir. 5- Satýþ Þartlarý : 1- Taþýnmazlarýn satýþý 07/10/2011 gününde 1 numaralý (508 parsel sayýlý) taþýnmazýn saat 10:00'dan 10:10'a kadar. 2 numaralý (510 parsel sayýlý) taþýnmazýn saat 10:15'den 10:25'e kadar Düzce Adliyesi Mezat Salonunda açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile en çok arttýrana ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartýyla; 17/10/2011 gününde ayný yer ve saatlerde ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da tahmin edilen deðerin % 40'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile en çok arttýrana ihalesi yapýlacaktýr. 2- Artýrmalara iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda Türk Lirasý cinsinden pey akçesi veya bu miktar kadar kesin ve süresiz banka teminat mektubu vermeleri lâzýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Taþýnmazý satýn alanlar, ihaleye alacaðýna mahsuben iþtirak etmemiþ olmak kaydýyla, ihalenin feshi talep edilmiþ olsa bile, satýþ bedelini derhâl veya verilen süre içinde nakden ödemek zorundadýrlar. Ýlgili mevzuat hükümlerine göre ödenmesi gerekmesi halinde Ýhale damga pulu, KDV.tapu alým harcý ve masraflarý alýcýya aittir. Tellaliye bedeli, tapu satým harcý ve birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim masraflarý alýcýya aittir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr; aksi takdirde haklarý tapu sicil ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra ve Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden alýcý ve kefilleri müteselsilen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/326 Tal. sayýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý, teblið edilemeyen alakadarlara bu ilanýn teblið yerine geçeceði ilan olunur. .03/08/2011 (ÝÝKm.126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 52378
Askerin demokratik denetimi ve askeri reformun önündeki temel engel, askerin özerkliði fikridir. Bu baðlamda askeri eðitim, askeri özerkliðin yeniden üretildiði bir alan teþkil etmektedir. Bu bakýmdan askeri eðitimi ele almayan bir demokratikleþme ve askeri reform programýnýn baþarýlý olmasý mümkün deðildir. Askeri okullar toplumun ve genel eðitimin temel prensiplerinden uzaklaþtýrýlýp, sadece askerlerin bir iþi haline dönüþtükçe denetlenemeyen askeri alanlar ortaya çýkacak ve reformu akamete uðratacak personel, zihniyet ve tatbikat yeniden üretilebilecektir. Askeri eðitime demokratik otoritenin müdahalesi bazen tam anlaþýlmayabilir ve eleþtiri konusu olabilir. Ýspanya’ daki reform sürecinde Miguel Platon eðitimle ilgili þunlarý söylemektedir. “Devlet Bakaný’nýn, askeri öðretim dahil, okullardaki müfredata onay verdiði ve hatta ders programlarýnýn içeriklerini onayladýðý þaþýrtýcý aþýrýlýklara ulaþýlmýþtý.” Halbuki bu aþýrýlýk deðil, askeri özerkliðin sona ermesi ve askerin demokratik denetimi açýsýndan olmazsa olmazdýr. Serra, askeri eðitimin önemini þöyle açýklýyor: “Bu alanlardaki düzenlemelerde -en ince detaylarda dahiisteklerde istikrar gösterilmelidir, zira burasý askeri özerkliðin yerleþebileceði bir alandýr. Ayrýca böyle bir tutum, hükümet ve yasamanýn, askeri okullarda beslenen deðerlerin toplumun çoðunluðunca paylaþýlan deðerlerle uyumlu hale getirilmesi gibi temel bir prensibe tamamen taraftar olduklarýný göstereceklerdir. Orduya nasýl bir silahlý kuvvetle istediðini göstermek hükümetin görevidir.” Bunun yolu da askeri eðitimi, sivilleþtirilen Savunma Bakanlýðý’nýn içinde düzenlenmesi ve öðretim personelinin belli sürelerde yenilenmesidir. Menteþ askeri eðitim kampýnda yaþananlara kamuoyunun, parlamentonun ve hükümetin duyarsýz kalmamasý sadece haklarý çiðnenen askeri öðrenciler bakýmýndan deðil, harp okullarýna devam edecek subay adaylarýnýn, dolayýsýyla ordunun ve demokrasinin geleceðini ilgilendirdiði için bir hayati bir meseledir. Murat Yýlmaz, Sabah, 13.8.2011
drorhandogan@gmail com
T. C. ÝSKENDERUN 3. ÝCRA DAÝRESÝ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA ÝLANI) DOSYA NO: 2011/1789 Satýlmasýna karar verilen gayrimenkulun cinsi, kýymeti, adedi, evsafý: 1- Ýskenderun Ýlçesi, Þevre mýntýkasý, 1268 ada 5 parsel zemin kat 1 nolu baðýmsýz bölüm satýþa çýkarýlmakla, Mustafa Kemal mah. 582 sk no: 29 adresindedir. 135 m2 bü yüklüðündedir. 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo ve WC'den ibarettir. Yerler seramik kaplý duvarlar sývalý ve plastik boyalýdýr, tavan kartonpiyerlidir. Banyoda duþakabin, alafranga tuvalet ve lavabo, oda kapýlarý Amerikan panel kapý, pencereler plastik doðrama ve demir korkulukludur. Ýskenderun belediye sýnýrlarý dahilinde olup, belediye hizmetlerinden faydalanabilir. Taþýnmaz 120.000,00 TL üzerinden satýþa çýkarýlmýþtýr. Satýþ þartlarý: 1- Satýþ 20.09.2011 günü saat 14:30'dan 14:40'a kadar, Ýskenderun Adliyesi satýþ odasýnda açýk arttýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu arttýrmada tahmin edilen kýymetin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok arttýranýn taahhüdü saklý kalmak kaydý ile 30.09.2011 günü ayný yer ve ayný saatlerde 2. arttýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu arttýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkul en çok arttýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere arttýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda en çok arttýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, arttýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Arttýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nisbetinde nakit ve bu miktar kadar milli bir bankanýn kesin ve süresiz teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, damga resmi, K.D.V., tapu alým harç ve masraflarý alýcýya ait olacaktýr. Birikmiþ vergiler, tellaliye, tapu satým harcý satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný dayanaðý belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn dairemizce tahsil olunacak ve varsa bu fark öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceði þekilde dairede açýk olup, masrafý verildiðinde isteyen alýcýya gönderilecektir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve içeriðini kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/1789 sayýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ve Ýþ bu satýþ ilanýnýn borçluya ve tapuda kayýtlý bulunan hissedarlara ilanen teblið edilmiþ sayýlacaðý hususu teblið olunur. 03.08.2011 www.bik.gov.tr B: 52338
MAKALE
Y
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Ýmanlý bakýþ ve eðlence
fersadoglu@yeniasya.com.tr
ilki, avlanmak için dolaþýrken, bir horoza rastlar. Durup onu hayran hayran seyreder. Horoz ona: “Hey dostum, ne gördün de öyle hayran hayran bakýyorsun?” “Ey güzeller þahý! Þu senin þehlâ gözlerine bayýldým, bakýþlarýna hayran oldum. Çok güzelsin, Allah güzelliðini baðýþlasýn. Acaba gözlerini yumunca da o kadar güzel oluyor musun? Lütfetsen de, bir an gözlerin kapalý iken
T
0505 284 32 40
kendini seyrettirsen!” Horoz, bu süslü sözlere aldanarak gözlerini kapatýr; tilki hemen onu kapýverir. Horoz da kurtuluþ çâreleri düþünmeye baþlar: “Ey bilgili avcý, sihirli oyuncu! Sana binlerce âferin! Bütün övgülere lâyýksýn! Ben þahlara, padiþahlara lâyýk bir yemeðim. Mâdem sana kýsmet oldum, beni bir an býrak, son demlerimde bir kere sana saygý duruþunda bulunayým!” Tilki aðzýný açar açmaz, horoz kaçar ve her ikisi de þöyle der: “Lânet olsun, boþ, tatlý övgüye kanýp gözünü yumana!” “Lânet olsun, gösteriþe aldanýp aðzýný açana!” *** Ýmân, her þeyi güzel gösteren bir gözlüktür. Ve saðlam bir inanç, güven, teslimiyet, huzur, mutluluk olduðuna göre; elbette yansýmasý da böyle olmalýdýr. Ýmân; hayatýn ve olaylarýn olumsuz yönlerinin dahi
HABÝBE IÞIK
sonuç itibariyle güzel olduðunu gösterir. Þu halde, dini bütün, yani imaný güçlü bir mü’min asýk suratlý olamaz. Zira, kâinat, bütün unsurlarýyla neþveyle raks ediyor. Mü’min huzurlu, mutlu ve daima mütebessimdir. Çünkü Kur’ân ve Sünnet bütün beklentilerine ve sorularýna cevap verir; onu sonsuz yokluktan, azaptan kurtarýr; Cennetle müjdeler. Hattâ, bin senelik Cennet mutluluðu; bir saat Allah’ýn cemâlini görmeye mukabil gelmeyen sonsuz bir hayat müjdeler. Esma-i Hüsna penceresinden hayata bakan bir insan geniþ ufuklu, gayet hoþgörülü, son derece nazik ve nazenindir. Meselâ; Halîm ve Latîf “mülâyim, nâzik, yumuþak, güzel, þirin ve hoþ” anlamlarý olan Esmâ-i Hüsnâ’dan ikisidir. Latîf, “arzusunu sana rýfkla ulaþtýran, mahiyeti idrak edilmeyecek kadar latîf olan” mânâsýndadýr. “Habib”, seven ve sevilen yüce Allah’ýn esmâsýndandýr. ***
Ýslâm kültürü ile yoðrulan milletlerin mizahý da, salt nefse yönelik bir gülmece-güldürmece deðildir. Temel özelliði nezaket, zarafet, zekâ, öðüt, edep, ahlâk, haya ve tebessümdür. Kur’ân lâtife ve mizaha müsaade ederken; baþkalarýnýn haysiyet ve þerefini zedeleyici, onlarý toplum içindeki itibarlarýný düþürücü alay ile aðýr þakalardan ve çirkin lakâp takmaktan mü’minleri men eder: “Ey imân edenler! Bir topluluk, bir diðer topluluðu alaya almasýn; belki onlar kendilerinden daha hayýrlýdýr. Kadýnlar da diðer kadýnlarý alaya almasýn; belki onlar kendilerinden daha hayýrlýdýr. Birbirinizi ayýplamayýn; birbirinize kötü lakâplar takmayýn. Ýmân ettikten sonra bir mü’mine fâsýklýk yakýþtýrmak ne kötüdür! Kim bu günahlarý iþler ve tevbe etmezse, iþte onlar zâlimlerin tâ kendileridir.” (Hucurât Sûresi, 11)
Filipinlerden bir þefkat kahramaný: Sallih Tayabana
Yeter ki ihlâsýmýzý, tesanüdümüzü muhafaza edelim olumuz uzun, engeller sayýlamayacak kadar çok... Yükümüz aðýr, sorumluluðumuz hadsiz... Yol kesiciler, þakîler siperde, düþmanýn eli tetikte... Ýfsat komiteleri, karanlýk odaklar, þer kuvvetleri boþ durmuyor, tuzak kurmaya, senaryo yazmaya devam ediyorlar. Dost görünenler, belki de bilmeden düþmanýn deðirmenine su taþýyorlar. Düþman, dost kýlýðýnda, kurt kuzu postu giymiþ... Rejim bekçileri fýrsat kolluyor, bahane arýyor. Meselemiz nazik, yükümüz aðýr, zemin kaygan. Trafik levhalarý yanlýþ yere monte edilmiþ; çýkmaz sokaklar, transit yollar diye gösterilmiþ... Trafik ýþýklarý da þaþýrtýcý... Yeþili gösterip “geç” diyorlar, sonra da en aðýr cezalarý yazýyorlar... Dâvâmýz kudsî, vazifemiz, mükellefiyetimiz büyük, hizmetimiz ulvî... Üstlendiðimiz dâvâ, nazlanmalarý, sitemleri kaldýrmýyor; küskünlükler, dargýnlýklar bomba tesiri yapýyor... Düþman hesabýna geçiyor... Küçücük bir tozun saatimizi durdurmaya yettiðini, ince bir saç telinin gözün görmesine set çektiðini unutmamak lâzým... Üstadýn; “...gerçi hadise pek cüz’î ve geçici ve küçük idi. Fakat saatimizin zenbereðine ve gözümüzün hadekasýna gelen bir saç, bir zerrecik dahi incitir” (Þuâlar, s. 428) tesbitini, ikazýný göz ardý etmemek lâzým. Feragat lâzým, fedakârlýk lâzým, müsamaha lâzým, hoþgörü lâzým... “Dünya bir tarafa, kardeþlerimiz arasýndaki ihlâs, uhuvvet bir tarafa” dememiz gerekir. Býrakalým damarýmýza dokundursunlar, müsaade edelim izzet-i nefsimizi rencide etsinler, hoþgörelim þahsî hakkýmýzý, hukukumuzu ayak altý eden dostlarý, ihvâný... Üstadýmýz demiyor mu ki; “O fena sözleri kendime alýyorum. Damarýnýza dokunmasýn, bin haysiyetim olsa kardeþlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim.” Haklý olduðumuz halde iþlenen hata ve kusurlarý üzerimize almak elbette kolay deðil... Ama bundan baþka da çaremiz yok... Hadimlere böyle yapmak yaraþýr, böyle olmak yakýþýr... “Bizler birbirimize lüzum olsa, ruhumuzu feda etmeye, hizmet-i Kur’âniye ve imaniyemiz iktiza ettiði halde, sýkýntýdan veya baþka þeylerden gelen titizlikle hakikî fedakârlar birbirine karþý küsmeye deðil, belki kemal-i mahviyet ve tevazu ile teslimiyetle kusuru kendine alýr, muhabbetini, samimiyetini ziyadeleþtirmeye çalýþýr.” (Þuâlar, s. 430) Üstad, hadimlere bu tavsiyede bulunduktan sonra, “yoksa habbe kubbe olup, tamir edilmeyecek bir zarar verebilir” ikazýný yapýyor. Bu tavsiye ve ikazlarý nazara alýp, o yönde bir davranýþ içinde bulunmak bir emir, bir vecibe, bir mükellefiyet deðil mi? Ýhlâsý ve uhuvveti kýrmanýn ihvânýn hukukuna bir nevi tecavüz olduðunu, bunun da beraberinde önemli bazý veballer getirdiðini hatýrlatmaya her halde gerek yok. Hadimlerin kendilerinden ve mensubu bulunduklarý cemaatten öteye sair ehl-i dinden, özellikle avam-ý ehl-i dinin geleceðinden de sorumlu olduklarýný, her halükârda onlara nokta-i istinat olmakla vazifeli olduklarýný söylemeye gerek var mý bilemiyorum. Bu konuda Nur Talebelerinin, siyasîlere dahi bir çeþit dayanak noktasý olmak, onlara vatan, millet ve din için faydalý icraatlarda bulunmak noktasýnda ikazlarda bulunmakla, yol göstermekle vazifeli olduklarýný Üstadýmýz söylüyor. Yükümüz aðýr, mükellefiyetlerimiz, sorum lu luk la rý mýz say mak la bit mez. Ö nü müzde uzun, manilerle dolu daðdaðalý, sarp ve çetin bir yol var. Ama elimizde bütün ka ranlýklarý aydýnlatacak projeksiyonlar, doðru yo lu gös te re cek þaþ maz pu su la lar, bü tün manileri kaldýracak çare ve reçeteler var... Yeter ki uhuvvetimizi, ihlâsýmýzý, tesanüdümüzü muhafaza edelim.
Y
eçtiðimiz hafta Yeni Asya Fatih Kültür Merkezinde hoþ bir iftar dâveti vardý. Hanýmlarýn elbirliði ile organize ettiði iftar akabinde Filipinli haným Nur Talebelerinden Sallih Tayabana hidayet öyküsünü hoþ bir Türkçe ile paylaþtý bizlerle.
G
ÝNGÝLÝZCE ÖÐRETÝP TÜRKÇE ÖÐRENDÝM Sallih ismini Saliha olarak kullandýðýný ifade ederek baþladýðý konuþmasýný dinlerken, adýna ne kadar uygun bir kiþiliði olduðuna da þahit olduk hepimiz… Ýslâmý kabulleniþini kimi zaman o günkü hallerine gülerek, kimi zaman da gözleri nemlenerek anlattý. Önceleri Katoliktir. Sonra kafasýnda cevabýný bulamadýðý sorulardan dolayý kendisini ateist bir haným olarak tanýmlar. Ardýndan Nur Talebeleri ve Risâle-i Nur ile tanýþýr. 2003 yýlýnda Müslüman olur. Sallih, 2004 yýlýnda yapýlan Uluslar arasý Risâle-i Nur Sempozyumunda açýþ konuþmasý da yapacak seviyede Risâle-i Nur’a hakim bir genç hanýmdýr. Filipinler’de yabancý uyruklu öðrencilere Ýngilizce öðretmenliði yaparken Türkiye’den gelen Nurcu gençlerle tanýþýr. Arkadaþlarý sýklýkla “Terörist olabilirler!” diye uyarsalar da onlarý tanýdýkça, temizliklerine, kitap sevgilerine, hareket ve tavýrlarýna hayran olur. Gençlere Ýngi lizce öðretir, gençler de ona Türkçe… 20. MEKTUB VE YILDIZLARLA SOHBET Gençler Sallih’in bütün sorularýný “Rabbimiz öyle istediði için yapýyoruz” þeklinde cevaplayýp, hemen kýrmýzý kitaplara yönlendirirler. Kitaplarý eline aldýðýnda dilinden hiç- bir þey an-
yasemin@yeniasya.com.tr
lamaz, ama içinde oradaki bilgileri öðrenmesi gerektiðine dair kuvvetli bir his oluþur. Ýlk okuduðu eser Ýngilizce’ye çevrilmiþ olan 20. Mektub’dur. Gece eseri okumayý bitirdiðinde çok etkilenmiþtir. Bakýþlarýný gökyüzüne çevirir, yýldýzlara gözlerini diker ve onlarla konuþur: “Bana yardým edin!” der. Kalbinden bir ses yýldýzlar adýna fýsýldar: “Biz yýldýzlar, her birimiz Rabbimizin delilleriyiz!” Sallih, “Rabbim! Var olduðunu biliyorum! Lütfen bana bir iþaret daha göster” diye duâ eder. O sýrada öðrencilerinden bir mesaj geldiðini fark eder. Risâle-i Nur’da yer alan mýsralardan bir bölüm göndermiþtir öðrencileri. Aðlayarak yazýlanlarý okur: “Dinle de yýldýzlarý þu hutbe-i þîrînine, Nâme-i nûrunu Hikmet, bak ne takrîr eylemiþ. Hep beraber nutka gelmiþ, hak lisâniyle der ler: Bir Kadîr-i Zülcelâlin haþmet-i Sultanýna. Birer bürhan-ý nurefþânýz vücud-u Sânia, Hem vahdete, hem kudrete þâhidleriz biz.”
cilerinden “Müslüman olmak istiyorum!” diye yardým ister. Tesettüre girer ve namaza baþlar. Ýlginçtir, Müslüman olmadan önce de zaman zaman namaz kýlmaktadýr. Çünkü hareketlerinden çok etkilendiði öðrencilerinin bu hallerinin kýldýklarý namazdan kaynaklandýðýný fark etmiþtir. Öðrencilerini namaz kýlarken dikkatle izler, derslerden namaz kýlmak için ayrýlan öðrencilerini takdirle takip eder. O yüzden Müslüman olmadýðý zamanlarda bile namaz kýlmak ona hep sevimli gelmiþtir…
HASTANELER, HAPÝSHANELER, EVLER Kardeþleri deðil, ama yeðeni onun halinden çok etkilenir, Ýslâma girer. Arkadaþlarýndan da zamanla Ýslâma girenler olur. Onlarla imana dair sohbetler düzenler. Müslüman olmayanlarýn da iþtirak ettiði toplantýlardýr bunlar. Hastaneleri, hapishaneleri ziyaret edip onlara iman hakikatlerinden bahsederler. Þimdi Filipinlerde genç hanýmlarýn ikamet ettiði ve Risâle-i Nur sohbetleri düzenlediði birden fazla dershane vardýr. Sallih, þimdilerde Risâle-i Nur’daki iman hakikatlerinin daha geniþ çevrelerce de tanýnmasý için çýkardýklarý bir derginin editörlüðünü yapmaktadýr. Ömür azdýr, yapýlacaksa çok iþ vardýr… Sallih, bizim tabirimizle Saliha’nýn öyküsü kýsaca böyle. Bize düþen dünyanýn bir ucundaki bu Filipinli þefkat kahramanlarýna hizmetlerinin selâmetle devamý için duâ etmek. SEKÝZÝNCÝ SÖZ VE HÝDAYET Öyle deðil mi? Sekizinci Söz’ü ilk okuduðunda çok etkileNot: Arkadaþýmýz Fatma Aydýn’ýn Sallih Tanir. Üç kez ard arda okur. Sonunda kendisinin sol yolu tercih eden bedbaht kardeþ olduðunu yabana ile yaptýðý sohbeti daha geniþ bir çerçefark eder. “Ey bu yerlerin Hakimi! Senin bahtý - vede Bizim Aile dergisinin önümüzdeki sayýlana düþtüm! Yardým et!” diye duâ eder. Öðren- rýnda takip edebilirsiniz.
GÜN GÜN TARÝH
9
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
habberik@gmail.com
Mahlûkatýn tesbihini anlayabilmek “Ý’lem eyyühe’l-aziz! Ýnsaný fýtraten bütün hayvanlara tefevvuk ettiren camiiyetinin meziyetlerinden biri, zevilhayatýn Vahibü’l-Hayata olan tahiyye ve tesbihlerini fehmetmektir.” (Mesnevî-i Nuriye) esbih kelime olarak, balýðýn suda, kuþun havada, yýldýzlarýn yörüngelerinde hýzla geçiþleri gibi, sür'atle geçmek, yani hýzla yüzüp uzaklaþmak anlamýna gelen “sebaha” kelimesinden gelmektedir. Ayrýca “paklýkta, temizlikte çok ileri götürmek” anlamýný da taþýmaktadýr. Ragýb el-Ýsfahanî der ki: “Tesbih, Allah Teâlâyý tenzihtir, bunun aslý da Allah’a ibadete koþmak, çok gayret etmek demektir.” (Prof. Dr. Abdulhakim Yüce, Bütün Varlýðýn Zikir Halkasý: Tesbihat) Bütün zevilhayat kendilerine has bir dille yani lisan-ý halleri ile Cenâb-ý Hakk’ý tesbih etmektedirler. Tesbihten kasýt özellikle dille Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber gibi tesbihlerin tekrarý deðildir. Ama bu ge nelde bu þekilde fehmedilmektedir. Hatta çocuklarla yapýlan bir dersimizde bir kardeþimizin “Ama ben bu bitkinin tesbihini duyamýyorum, neden söylemiyor?” demesi gayet normaldir. Çünkü alýþageldiðimiz man týk budur: Tesbih dille tekrarla olur! Tesbihin dil ile olmasý insana has bir özelliktir. O zaman “Hiçbir þey yoktur ki, O'nu övüp O'nu tesbih etmesin.” (Ýsrâ Sûresi: 44.) âyetini nasýl anlamalýyýz? Bunu biraz düþünmeli ve fehmetmeliyiz. Evet, yukarýdaki Mesnevî-i Nuriye’den alýntýlanan cüm le bir nevi Ýsra Sûresinin 44. âyetine bakýyor. Ýnsaný hayvanlardan üstün kýlan özelliðin zîhayatlarýn tesbihlerini ve tahiyyelerini iþitmeleridir demek; yaratýlmýþ her bir þeyin mikroplardan aya, güneþe, yýldýzlara, bitkilere, gök gürültüsüne kadar her þeyin O’nu tesbih ettiðine delildir. Peki dille olamayan tesbih nasýldýr? Bunu nasýl fehmetmeliyiz? Benim anladýðým, þu zî hayatlarýn hayat sahibi olmalarýyla birlikte Cenâb-ý Hakk’ýn varlýðýna ve birliðine yaratýldýklarý andan itibaren þahitlik etmeleridir. Onun taht-ý tasarrufu altýnda olduðunun bilinmesidir. Yaratýlan her bir varlýk güzelliði, kokusu, rengi, þekli ile Sani‘ine þahitlik etmektedir. Bu þahitlik onlarýn da lisan-ý halleri ile O’nun kusur ve noksan sýfatlardan münezzeh olduðunu gösterip tesbih etmeleridir. Cümlenin devamýnda: “Yani, insan kendi kelâmýný fehmettiði gibi, iman kulaðýyla zevilhayatýn da, belki cemâdâtýn da bütün tesbihlerini fehmeder. Demek, her þey saðýr adam gibi yalnýz kendi kelâmýný anlar. Ýnsan ise, bütün mevcudatýn lisanlarýyla tekellüm ettikleri Esma-i Hüsnanýn delillerini fehmeder. Binaenaleyh, her þeyin kýymeti kendisine göre cüz’idir. Ýnsanýn kýymeti ise küllîdir. Demek bir insan, bir fert iken, bir nevi gibi olur.” (Mesnevî-i Nuriye) Ýnsan iman kulaðýyla dinlediði zaman bu tesbihleri iþitebilmektedir. Ýþaratü’l-Ý’caz’da çok veciz bir ifade vardýr: “Kulaktaki zar, nur-u Ýmân ile ýþýklandýðý zaman, kâinattan gelen manevî nidalarý iþitir. Lisan-ý hal ile yapýlan zikirleri, tesbihatý fehmeder.’’ Kâinattan gelen manevî nidalarý yani bir nevi kâinattaki tesbihleri iþitebilmek için nur-u iman gerekir. Ýman konusu oldukça geniþ kapsamlýdýr. Buradaki saðýr adam benzetmesi de çok hoþ ve yerinde bir benzetmedir. Üzerinde düþünülmesi gereken bir cümlecik. Zevilhayat yalnýz kendi tesbihini iþitir. Peki, yalnýz zevilhayatýn tesbihine deðil kendi tesbihine de kulaklarýný týkamýþ olan insan için ne düþünmemiz gerekiyor? Hani ‘’ot gibi yaþa mak’’ deyimini kullanýrlar ya. Bu beni her zaman düþündürmüþtür. Bazen ot gibi yaþayabilmek de önemlidir. En azýndan ‘ot’ dediðimiz þey kendi tesbihini iþitebilmektedir. Saðýrlýk deðiþik þekillerle meydana gelebilir. Doðuþtan saðýrlýk ve daha sonra hayatta bazý etkilere maruz kalýnarak oluþan saðýrlýk… Peki, kâinatýn tesbihini iþitebilme konusunda doðuþtan saðýrlýk söz konusu mudur? Tabiî ki hayýr! Ýnsan fýtraten bu tesbihleri iþitebilecek cihazatla donatýlmýþ ve yaratýlmýþtýr. Dolayýsýyla insaný diðer hayat sahiplerinden üstün kýlacak özellikler her insanda mevcuttur. Peki, insanýn bu ulvî nidalarý, tesbihleri ve zikirleri iþitmemesine sebep olan saðýrlýk nasýl olmuþtur? Bunun sebebi nedir? Yalnýzca dalâlet mi? Kâinattan gelen ulvî nidalarý, tesbihleri iþitebilecek kadar kulak zarýmýzýn nur-u i manla ýþýklanabilmesi duâsý ile.
T
10
KÜLTÜR SANAT
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Y
NUREFÞAN YALÇIN BÜÞRA YALÇIN
Hoca Of'li ise...
ÝÝ M CA
ÝÝ M CA ÝÝ M CA TÜRKÝYE'DE internet üzerinden bölümler halinde yayýmlanan ilk roman olma özelliðini taþýyan ‘’Bugünden Bakýnca’’nýn yazarý Emrah Polat, okur yorumlarýna da tek tek cevap vererek okur ile yazar arasýndaki mesafeleri ortadan kaldýrýyor. Polat, 2000 yýlýnda yaþadýðý bir olaydan sonra tekerlekli sandalyenin hayatýna girdiðini belirterek, ‘’Yaþadýðým olaydan sonra yazma tutkumu gerçekleþtirmenin peþine düþtüm’’ dedi. Polat, o dönemde yazmaya baþladýðý ilk romaný ‘’Bugünden Bakýnca’’yý yýllar sonra projelendirerek internet üzerinden günlük olarak okuyucuyla paylaþtý. Kullandýðý bu yöntemin oldukça ilgi gördüðünü ve bin civarýnda okuyucunun romaný takip ettiðini söyleyen Polat, basýlý kitap satýþlarýnýn bin - 2 bin civarýnda olduðu düþünüldüðünde bu rakamýn azýmsanmayacak ölçüde olduðunun altýný çizdi. Uyguladýðý bu yöntemin okurla yazar arasýndaki mesafeyi kýsaltmak adýna yapýlmýþ bir çaba olduðunu vurgulayan Polat, romanýný okur yorumlarýyla birlikte kitaplaþtýrmayý düþündüðünü söyledi. Emrah Polat, romanýnýn þimdiden Balkan dillerine çevrilmesi için teklif aldýðýný ve çeviri sürecinin kýsa zamanda baþlayacaðýný dile getirdi. Ankara /aa
ÝÝ M CA
E ÝY AN M OS
Bu romanýn arkasý yarýn
ÞA PA LÝ ÇA LI KI
Ýstanbul’un, tarihe meydan okuyan camileri
RU NU
1- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler syf. 634.
Y KÖ TA OR
B
E ÝY AN YM LE SÜ
izim hoca Of’li. Öyle olunca tabiî ki hocalýk hayatý da canlý yaþanmýþ hadiselerle dolu oluyor. Of’li Hocanýn vaaz verirken cemaate anlattýðý, sonra da babamýn bize aktardýðý yaþanmýþlýklarý sizinle paylaþmak istedik. Ha bu biiir… Bir gün gece yarýsý kapýmýn zili çalýndý ey cemaat, diye baþlamýþ hoca anlatmaya. 3 tane delikanlý aralarýnda bir de kýz… “Hoca hoca kalk hele iþimiz var seninle” diye uyandýrmýþlar hocayý. “Ne oldi uþaðum, siz kimsunuz, bu saatte ne isteysunuz?’ demiþ. Biraz iriyarý olan bir adým yaklaþýp “Hoca, bu benim arkadaþým Hamdi. Gittik Adapazarý’ndan bu bacýmýzý kaçýrdýk buna. Sorduk soruþturduk seni bulabildik bu saatte. Bu gençler günah iþlemesin diye acil dinî nikâh yap bunlara. Yoksa vebali sana bu iþin. Hemen þuracýkta yap da gidelim” demiþ. Hoca demiþ ki, “Arkadaþlar bu iþ böyle olmaz. Sabahý bekleyun. Sonra gidun resmî daireye iþinizi orayla halledun.” “Hoca, bu þimdiiik olacak, aha þurada olacak” diye zorlamýþlar hocayý. Hoca da bakmýþ gece yarýsý gürültü olacak, konu komþu rahatsýz olacak, “Hele bekleyun dýþaru geleyrum” diyip pijamalarý çýkarmýþ, çýkmýþ sokaða. -Hoca bin hadi arabaya, demiþ bizim palamut yavrusu. -Nereye uþaðum bu saatte? -Çamlýca’ya. -Ne iþimiz var daa bu saatte Çamlýca’da. -Hani Ýstanbul’da âdettendir ya nikâhtan önce gelini Çamlýca’ya çýkarýrlar. -Uþaðum, o geziyi gündüz yaparlar. -Hoca görmüyor musun dünyamýz ters dönmüþ bizim. -Bu yaptuðunuza adam kaçýrma denur daa, büyük suçtur. -Kýzý kaçýrmýþýz suçu zaten iþlemiþiz, yanýna bir de Hoca kaçýrmýþýz hepsi o. Görmüyor musun þu iki âþýk günah iþlemesin diye uðraþýyoruz bu saatte. Bin þu arabaya. Bakmýþ iþ ciddî. Ýstemeyerek de olsa binmiþ arabaya. Çýkmýþlar Çamlýca’ya. Karanlýkta, “Adýn ne, babanýn adý ne, ananýn adý ne?” derken, kýymýþlar gençlerin nikâhýný. Þahitler de tam adamlarý. -Tamam mý hoca? -Tamam da, Allah hayur getire inþallah, bu imam nikâhundan. Siz yine de yarun resmî müracaatunuzu yapun. -Sen orasýný düþünme hoca, biz hallederiz. Bakmýþ bizim palamut yavrusu hocanýn avucuna karanlýkta bir þeyler sýkýþtýrmýþ. -Ha bu nedur uþaðum? -Para hoca, hakkýn kalmasýn. -Yok almam, dediyse de zorla hocanýn cebine koymuþlar parayý. Sonra hocayý býrakmýþlar evine. Hanýmý sormuþ heyecanla: “Ne oldi hoca, nereye gittun bu saatte, merak ettuk?” Hoca da “Yatalum haným yatalum, sabah anlaturum” demiþ. Fakat merakýndan kaç lira diye de bakmýþ çaktýrmadan. Bir de ne görsün, 20 lira… Ýçinden lâ havle çekmiþ. “Hem bu saatte nikâh kýy hem de 20 lira olsun” diyip homurdanaraktan yatmýþ. Aradan 20-25 gün geçmiþ. Çarþýda Hocanýn arkasýndan biri seslenmiþ. Hoca bakmýþ bizim palamut yavrusu. -Ne oldi yine? Yeni bir nikâh mu var uþaðum. -Yok yok. -Eee. -Hocam sen nasýl nikâh kýydýn bizim gençlere? Yirmi gün geçti geçimsizlikten ayrýlýyorlar. Bedduâ mý ettin ne? -Yok evlât yok. 20 liraya bu kadar nikâh olur da ondan, demiþ. … “Gayr-ý meþrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azab çekmektir” kaidesi sýrrýnca, siz, fýtratýnýzdaki Cenâb-ý Hakk’ýn zât ve sýfât ve esmasýna sarfedilecek muhabbet ve marifet istidadýný ve þükür ve ibadat cihazatýný, nefsinize ve dünyaya gayr-ý meþrû bir surette sarf ettiðinizden, bil-istihkak cezasýný çekiyorsunuz. Çünki Cenâb-ý Hakk’a ait muhabbeti, nefsinize verdiniz. Mahbubunuz olan nefsinizin hadsiz belâsýný çekiyorsunuz. Çünki hakikî bir rahatý o mahbubunuza vermiyorsunuz. Hem onu, hakikî mahbub olan Kadîr-i Mutlak’a tevekkül ile teslim etmiyorsunuz, daima elem çekiyorsunuz. Hem Cenâb-ý Hakk’ýn esma ve sýfâtýna ait muhabbeti, dünyaya verdiniz ve âsâr-ý san’atýný, âlemin esbabýna taksim ettiniz; belâsýný çekiyorsunuz. Çünkü o hadsiz mahbublarýnýzýn bir kýsmý size Allahaýsmarladýk demeyip, size arkasýný çevirip, býrakýp gidiyor. Bir kýsmý sizi hiç tanýmýyor, tanýsa da sizi sevmiyor. Sevse de size bir fayda vermiyor. Daima hadsiz firaklardan ve ümidsiz dönmemek üzere zevallerden azab çekiyorsunuz. Ýþte ehl-i dalâletin saadet-i hayatiye ve tekemmülât-ý insaniye vemehasin-i medeniyet ve lezzet-i hürriyet dedikleri þeylerin içyüzleri ve mahiyetleri budur. Sefahet ve sarhoþluk bir perdedir, muvakkaten hissettirmez. “Tuh onlarýn aklýna!” de... 1
Nuruosmaniye, Ortaköy, Fatih ve Kýlýç Ali Paþa camilerinin de aralarýnda bulunduðu Ýstanbul’un tarihî camileri, yapýlan restorasyon çalýþmalarýyla ibadet edenlere uzun yýllar hizmet vermeye devam edecek. Vakýflar Ýstanbul 1. Bölge Müdürü Ýbrahim Özekinci, “genel müdürlük olarak eski eserleri kurtarma ve gelecek nesillere aktarma projesi çerçevesinde Ýstanbul’daki birçok eserin restorasyon kapsamýna alýndýðýný belirterek, ‘’Vakýflar tarihindeki en büyük restorasyon çalýþmalarýmýz bu dönemde yapýlýyor’’ dedi. Kapalýçarþý giriþinde yer alan Nuruosmaniye Camii’nin inþaatýna 1748 yýlýnda 1. Mahmut döneminde baþlandýðýný, ancak 1. Mahmut’un ölümü üzerine kardeþi 3. Osman zamanýnda 1755 yýlýnda tamamlandýðýný anlatan Öze kinci, cami ile birlikte medrese, imarethane, kütüphane, türbe, çeþme ve sebilden oluþan bir külliyenin inþa edildiðini dile getirdi. Ýstanbul’un fethi nin sem bol le rin den sa yý lan ve 1932 yýlýnda ilk Türkçe ezanýn okunduðu Fatih Camii’nin 1999 Marmara depreminde hasar gördüðünü ve 2008 yýlýnda restorasyon çalýþmalarýnýn baþladýðýný dile getirerek, bu
sebeple caminin kýsmî olarak ibadete açýk olduðunu söyledi. Camide güçlendirme çalýþmalarýnýn yaný sýra ibadete açýk kalmasý için koruyucu platform yapýlmasý, taþ yüzeylerde mekanik ve kimyasal temizlik, üstü örtülü kurþunlarýn deðiþtirilmesi gibi iþlemlerin de yapýldýðýný anlatan Özekinci, camideki restorasyon çalýþmalarýnýn yýl sonuna kadar bitirilmesinin öngörüldüðünü belirtti. Ýstanbul’da ilk ezan sesinin yükseldiði 717 yýlýnda yapýlan þehrin ilk cami hüviyetini taþýyan camisi Arap Camii’nde de restorasyon çalýþmalarýnda sona yaklaþýldýðýný ifade eden Özekinci, çevre düzenlemesi çalýþmalarýný tamamlanmasýyla caminin yeniden ibadete açýlacaðýný kaydetti. Özekinci, halk arasýnda Ortaköy Camii olarak bilinen Büyük Mecidiye Camii’nin de bir süre önce restorasyona alýndýðýný belirterek, kurþunlar üzerinde baþlayan çalýþmalarýn hýzla devam ettiðini anlattý. Beþiktaþ sýrtlarýndaki Yahya Efendi Camii’nin restorasyon projesinin onaylandýðýný dile getiren Özekinci, onaylanan proje doðrultu sunda restorasyon çalýþmalarýnýn hýzlý bir þekilde devam edeceðini sözlerine ekledi. Ýstanbul / aa
BULMACA Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Ýstenilen hale konulmuþ. 2. Eski yapýlar, eski eserler. 3. Kök, sap ve yaprak þeklinde farklýlaþmamýþ bir bitkinin yaþama ve büyüme organý. - Selin sürükleyip getirdiði çok küçük taneli çamurlaþmýþ kum ve toprak karýþýmý. - Lâhza. 4. Böbrekte oluþan taþ. - Çinde bir Komünist lider. 5. Uygun bulmama, geri çevirme, kabul etmeme. 6. Zamanýn bölünemeyecek kadar kýsa olan parçasý. - Kur’ân-ý Kerim’in bir sûresinin adý. 7. Bir baðlaç. - Rakam kelimesinin bir söyleniþi. 8. Ham madde iþlenerek yapýlan her türlü mal. - Dermek kelimesinde orta. 9. Su. - Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satýldýðý yer. 10. Paylama. - Bütün, tüm. 11. Ýri yapýlý (genç). - Fasýn milletler arasý trafikte iþareti. 12. Bir iþi doðru ve uygun bulmak, tasvip etmek. - Havada beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak yaðan su buharý.
SOLDAN SAÐA— 1. Bir itikadi imam. - Ankara Ticaret Odasýnýn kýsa yazýlýþý. 2. Öz su. - Savaþa katýlan kadýnlara eski çaðlarda verilen san. 3. Genellikle bazý çið ot ve sebzelerle yapýlan, BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI yað, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek. - Saban demirinin tarlada açtýðý 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 çizgi. 4. 100 m² deðerinde yüzey ölçü birimi. - Bo1 D Ý V A N M H A R E K E yun eðen, kendini baþkasýnýn buyruðuna býrakan. 5. 2 E Y A L E T Z Z A L Ý M Bir anlamýþ olma nidasý. - Kalp katýlýðý. - Megeste3 R A S A T A N E A Ý L Ý rol asetat. 6. Bir Yahudi erkek adý. - Satranç oyu4 E L A M M B Ý R A D E R nunda taraflardan birinin yenilgisi. - Tahta vb. bir 5 C M T A R A K T F E R L þeye vurulduðunda veya silâh patlayýnca çýkan tok 6 E V M N L K A N A L N S ve sert ses. 7. Bir engeli sýçrayarak veya fýrlayarak aþmak. - Osmanlý padiþahlarýnýn adlarýnýn sonuna 7 A E Z A E A B T K Ý V Ý getirilen unvan. 8. (Tersi) Ýridyumun simgesi. - Ko8 E L A A A A E S T K A N nuðu aðýrlama. 9. Asit iyonlaþma sabitesi. - Damla9 K E R E V Ý D E S M D O mak iþi. 10. Tanelemek iþi. - Yýlan. 10 E D A T M E R A T Ý P
B
EKONOMÝ
Y
SERBEST PÝYASA
EURO
ALTIN
DÜN 1,7820 ÖNCEKÝ GÜN 1,7990
DÜN 2,5370 ÖNCEKÝ GÜN 2,5370
DÜN 100,50 ÖNCEKÝ GÜN 103,40
DÜN 674,31 ÖNCEKÝ GÜN 693,47
C. ALTINI
DOLAR
ÞÝRKET HABERLERÝ
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
11
Büyüme hýzý düþecek BAÞBAKAN YARDIMCISI BABACAN, DÜNYA EKONOMÝSÝNÝN SIKINTILI BÝR DÖNEME GÝRDÝÐÝ ÝÇÝN, TÜRKÝYE'NÝN 2011 YILI ÝÇÝN BÜYÜME RAKAMININ GEÇEN YILA GÖRE DAHA DÜÞÜK OLACAÐINI BELÝRTTÝ.
Cardin’den Bursa’ya 1 milyon dolarlýk yatýrým
YURTÝÇÝ ve yurtdýþýndaki maðaza yatýrýmlarýyla agresif büyümesini sürdüren Cardin Concept Mobilya, 20 Aðustos Cumartesi günü, Bursa-Mudanya Yolu’nda, Türkiye genelindeki 65. showroomunu açacak. Bursa’daki ilk maðazalarýnda açýlýþa özel kampanyalar düzenleyeceklerinden bahseden Cardin Concept Mobilya A.Þ. Yönetim Kurulu Üyesi Murat Teker; yatak, yemek ve koltuk takýmýndan oluþan 3’lü düðün setinin 3 bin 680 TL’den, yataklarýn ise 69 TL’den satýþa sunulacaðýný bildirdi. Ayrýca bütün ürünlerde özel fiyatlar uygulanacaðýný aktaran Teker, yeni yatýrýmlarýyla ilgili þunlarý söyledi: “Toplam bin 700 metrekarelik kapalý alana sahip maðazamýz 1 milyon Dolara mal oldu. Burada, 15 kiþi istihdam edeceðiz ve sadece Cardin Concept ürünleri satýlacak. Yatak odasý, yemek odasý, koltuk takýmý, duvar ünitesi, genç odasý, yatak ve baza gruplarýndan oluþan tüm ürün çeþitlerimizle Bursalýlarýn hizmetinde olacaðýz.” Teker, iki ay içinde Rotterdam’daki (Hollanda) maðazalarýnýn açýlýþýný gerçekleþtirmeyi de düþündüklerini kaydetti. Ýstanbul / Yeni Asya
Kuveyt Türk’ten 6 ayda 93 milyon net kâr
KUVEYT Türk Katýlým Bankasý, yýlýn ilk 6 aylýk döneminde 93 milyon lira net kâr elde etti. Kuveyt Türk’ten yapýlan yazýlý açýklamaya göre, banka, yýlýn ilk yarýsýnda, aktiflerini geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 52 arttýrarak 11 milyar 657 milyon liraya çýkarttý. Krediler ise geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 46 oranýnda artarak 8 milyar 435 milyon liraya yükseldi. Bankanýn özkaynaklarý yüzde 50 artýþla 1 milyar 336 milyon liraya, toplanan fonlar da yüzde 52 artýþla 9 milyar 772 milyon liraya ulaþtý. Ayný dönemde sermaye yeterliliði rasyosu ise yüzde 15.14 olarak gerçekleþti. Ýstanbul / Yeni Asya
Ülker’den bayrama 3 yeni akide þekeri
ÜLKER, yeni damla sakýzý aromalý, gül aromalý, tarçýn ve karanfil aromalý üç çeþit akide þekerini daha tüketicinin beðenisine sundu. Ülker Bayram Þekeri ailesinin bu bayram da ambalajlarý yenilendi. Ülker‘in, birbirinden lezzetli bonbonlarý, toffeleri rengârenk, göz alýcý tasarýmlarýyla bayram sevincine ortak olmak için dökme ve 350 gr poþet ambalajlarda satýþa sunuldu.
SuperFresh’ten aile boyu mantý
TÜR KÝ YE’NÝN don du rul muþ gý da markasý SuperFresh, börek, milföy ve mantý çeþitleriyle Ramazan ayýnda iftar ve sahur sofralarýný zenginleþtirecek. Geçen yýl Ramazan’da çýkardýðý peynirli tepsi böreði büyük ilgi gören SuperFresh, bu yýl da Ramazan’da tüketicilerini mutlu edecek. Mevcutta 450 gram ambalajýnda satýþa sunulan SuperFresh Kayseri Mantý Ramazan’a özel olarak 150 gram hediyesiyle 600 gramlýk paketlerde tüketicilere sunulacak.
Bizim Mutfak’tan 5 yeni çorba
BÝZÝM Mutfak bu sene iftar sofralarý için beþ yeni çorbayý tüketicilerin beðenisine sundu. Bizim Mutfak, Le beniye Çorbasý ile köfteli çorba segmentine bir yenisini ekledi. Sýcak günlerde serinlemek isteyen tüketicilerini de unutmayan Bizim Mutfak, soðuk çorbayý hazýr olarak piyasaya sunan ilk marka olarak, bu sene de Yoðurtlu Ispanak Çorbasý ile soðuk çorba kategorisini geniþletiyor. Mercimek ve Nohutlu Tennuri, Ekþili Köfte ve Kremalý Patates çorbalarý ise tüketicilere alternatif çorba lezzetleri sunuyor.
Selva’dan meyveli irmik
MAKARNANIN tarifini deðiþtiren Selva, yeni ürünü olan tabiî meyve tozu ve Anadolu Amber Durum Buðdayý irmiði ile ürettiði portakal, çilek, muz ve vanilyalý irmik çeþitleriyle geleneksel Ramazan sofralarýný tatlandýrýyor. Tabiî meyve tozu kullanýlarak üretilen Selva meyveli irmikler, sýcak Ramazan günlerinde çok daha pratik, lezzetli ve bir o kadar da hafif ev tatlýlarý yapma imkâný veriyor.
Ülker Golf’ten Maraþ usûlü kesme dondurma
ÜLKER Golf, þimdi yeni Maraþ Usulü Kesme Dondurmasý ile keyifli anlarýn paylaþýldýðý Ramazan sofralarýna eþlik ediyor. Bilinen kesme dondurma kadar sert ve lezzetli, ama kolay servis edilebilirliði, üstünde yoðun antepfýstýðý parçalarý ile de göze çarpan Maraþ Usûlü Kesme Dondurma 7,99 TL’lik fiyatýyla satýlýyor.
Babacan, “Halkýmýz daha kazanmadan harcýyor. Ýki bin lira maaþý var üç bin lira harcýyor ve borçlanýyor, borç biriktiriyor, buna dikkat etmek lâzým’’ uyarýsýnda bulundu. FOTO: CÝHAN
BAÞBAKAN Yardýmcýsý Ali Babacan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odasý’nda (ATSO) iþ adamlarýna yaptýðý konuþmada, Türkiye’nin 2011 yýlý için büyüme rakamýnýn geçen yýla göre daha düþük olacaðýný söyledi. Babacan, þunlarý kaydetti: ‘’2012’deki büyüme rakamýmýz da 2011’e kýyasla biraz daha düþük bir rakam olacak. Çünkü otobanda giderken artýk yoðun inþaatlarýn ol du ðu, hat ta yolun yer yer tek þe ri de düþtüðü bir dönem var önümüzde. Þimdi otobanda 120 ile gittiðiniz hýzla, yol tek þeride düþerken ayný hýzla gideyim derseniz Allah korusun yol kazasý olur. Dolayýsýyla vites düþürerek, biraz hýzýmýzý düþürerek ama bu önümüzdeki dünya kon jonktürünün nispeten sýkýntýlý olduðu dönemde ihtiyatlý bir þekilde ama yine mesafe kaydederek, yine büyüyerek, daha makul oranlarda büyüyerek bu önümüzdeki birkaç yýlý geçirmeliyiz.’’
‘’HALKIMIZ KAZANMADAN HARCAMA YAPIYOR’’ Tüketici kredilerinin geçen yýl 43 milyar lira iken, bu yýl Temmuz ayý sonuna kadar 34 milyar arttýðýna iþaret eden Baba can, ‘’Es ki nin ü ze ri ne i la ve borç tan bahsediyorum tüketici kredilerinde. Halkýmýz daha kazanmadan harcýyor. Ýki bin li ra ma a þý var üç bin li ra har cý yor ve borçlanýyor, borç biriktiriyor, buna dikkat etmek lâzým’’ uyarýsýnda bulundu. Türkiye’de israf ekonomisi deðil, verim ekonomisi görmeyi arzu ettiklerini ifade eden Babacýn, þunlarý kaydetti: “Herkes ayaðýný yorganýna göre uzatýrsa inanýn Türkiye’de hiçbir problem olmaz. Sadece a ya ðý ný zý yor ga ný ný za gö re u za týn. Türkiye olarak, devlet olarak, hükümet olarak biz devlet bütçesinde ayaðýmýzý yor ga ný mý za gö re u za ta ca ðýz in þal lah. Formül bu, reçete bu.’’
TASARRUF ORANI ARTTIRILMALI ATSO Baþkaný Çetin Osman Budak da, dünya ekonomisinin her gün yeni sürprizlerle karþý karþýya olduðunu belirterek, ‘’Bugüne kadar sorun edilmeyen devlet borçlarý, artýk finans piyasalarýnýn hedefi haline geldi’’ dedi. Yaþanan geliþmelerin dünya ekonomisinin mevcut borç dengesizliði ve ticarî dengesizliklerle daha bir süre çalkantýlar yaþamaya devam edeceðini gösterdiðini ifade eden Budak, ‘’Durgunluk artýk dünya ekonomisinin dönemsel deðil, yapýsal bir sorunu haline geldi. Belki de ilk kez bu kadar zor bir durgunluk kýsýr döngüsü içine girdik. Çünkü durgunluktan çýkýþ için gerekli maliye politikasý aracý kalmamýþ gibi gözüküyor. Para politikasý ise günlük çözüm olmaktan ve spekülasyonu arttýrmaktan baþka bir iþe maalesef yaramýyor’’ diye konuþtu. Carî açýk karþýsýnda tek tedbirin büyüme hýzýnýn düþürülme-
siymiþ gibi bir bakýþ görüldüðünü söyleyen Budak, þöyle konuþtu: ‘’Tasarruf oranýnýn arttýrýlmasý, uzun vadeli finansmanýn geliþmesi, doðrudan yabancý sermaye yatýrýmlarýnýn özendirilmesi, ihracatta Çin ve Hindistan pazarlarý için ticarî iþ birliði ve diðer yapýsal reformlar ve mikro reformlar konusunda daha hýzlý bir geliþmeye ihtiyacýmýz var. Türkiye olarak sektörel ve böl gesel yatýrým projelerini kamu-özel sektör iþ birliðiyle geliþtirmemiz gerekiyor. Oysa bazý bakanlýklarýmýz, bakanlarýmýzýn dinamizmine raðmen halen aðýr, geleneksel bürokratik anlayýþ ve yapýda kalmaya devam etmektedirler. Katý bürokratik anlayýþ devam ettikçe arzulanan geliþmeyi de sað lamakta gecikiyoruz.’’ Budak, devlet baþkanlarýnýn toplanýp yeni bir finans düzeni, hatta yeni bir ticaret düzenini konuþmasý gerektiðini ancak ama böyle bir liderlik göremediklerini de dile getirdi. Antalya / aa
AVM yerine ‘Esnaf Çarþýlarý’ kurulsun TÜRKÝYE Esnaf ve Sanatkârlarý Konfederasyonu (TESK) Genel Baþkaný Bendevi Palandöken, alýþ veriþ merkezlerinin (AVM) mimariden trafiðe, sosyo ekonomik bozulmaya kadar pek çok olumsuzluðu beraberinde getirdiðini ifade ederek, ‘’esnaf çarþýlarý’’ kurulmasýný teklif etti. Palandöken, yaptýðý yazýlý açýklamada, büyükþehirlerde yapýlacak yeni projelerde, halkýn ihtiyaçlarýna uyumlu esnaf çarþýlarýnýn yer almasýný istediklerini belirterek, ‘’Ecdadýmýzýn 600 yýl evvel kurduðu ve bugün AVM’lere bile örnek teþkil eden Kapalýçarþý tarzýnda yeni ‘esnaf çarþýlarý’, tüketici odaklý ve fiyatlarýn yüzde 50 ucuz olacaðý yerler olacaktýr’’ dedi. Esnafýn, alýþ veriþ merkezlerinin fiziki avantajlarýna sahip ol ma yan yer ler de fa a li yet gös ter me si dolayýsýyla rekabet gücünü yitirdiðini anlatan Palandöken, önerisine iliþkin þunlarý kaydetti: ‘’Ticaretle uðraþan kü-
çük esnafýn iþ yerinden kaynaklanan dezavantajýný ortadan kaldýrmak için Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý, yerel yönetimler ve TOKÝ ile koordineli olarak yapýlacak Kapalýçarþý benzeri esnaf çarþýlarý ile týpký sanayi sitelerinde olduðu gibi küçük esnafý ya çok ucuz fiyatla iþ yeri sahibi yapacak ya da çok uygun kira bedeli ile iþ yeri tutmasýný saðlayacaktýr. Çünkü AVM’lerde dolar veya euro ile belirlenen yüksek kirayý Anadolu esnafý ödeyemez. Esnaf çarþýlarý piyasada rekabeti güçlendirecektir. Esnafýn hizmet anlayýþý müþteri odaklýdýr. Halkýmýz da ha ucuza alýþ veriþini yapabilecektir.’’ Palandöken, çalýþmanýn, Esnaf ve Sanat kâr lar De ði þim, Dö nü þüm ve Des tek Strateji Belgesi ve Eylem Planý (ESDEP) kapsamýnda öngörülen kümelenmeye dönük diðer tedbirlerin uygulanmasýný kolaylaþtýrýp, deðiþim ve dönüþümde sinerji oluþturacaðýný da vurguladý.
Boydak’tan rüzgâra 85 milyon euroluk yatýrým BOYDAK Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Boydak, yatýrýmlarýnýn enerji aðýrlýklý devam ettiðini söyledi. Antalya’da düzenlenen iftar yemeðine katýlan Boydak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Boydak, þimdiye kadar enerjiye 400 milyon dolar yatýrým yaptýklarýný, 2012 sonuna kadar bu rakamýn 1 milyar dolara çýkacaðý aktardý. Boydak, “HES yatýrýmlarýmýz vardý. Buna rüzgâr ve güneþ enerjilerini de ekleyeceðiz. Rüzgâr ile ilgili lisansýmýzý aldýk. Önümüzdeki günlerde Silivri’nin Çanta mevkiinde 45 megavatlýk santralin inþaatýna baþlayacaðýz.” dedi. Geçtiðimiz yýl Ataç Þirketler
Grubu’nun 11 hidroelektrik santraline ortak olarak enerji sektörüne adým atan mobilya devi Boydak Holding, enerjide de önemli oyuncularýndan biri olmayý hedefliyor. Enerjide kurulu gücünü 500 megavata çýkarmayý planlayan holding, enerji yatýrýmlarýný çeþitlendiriyor. HES’in dýþýnda ilk yatýrýmýný rüzgâra yapan þirketin hedefinde güneþ enerjisi de var. Holdingin ihracatýnýn 150 milyon dolarý aþtýðý bilgisini de veren Yusuf Boydak, 2011 yýlý ciro hedeflerinin 4,5 milyar lira olduðunu, ancak yýlsonunda 5 milyar lirayý yakalayacaklarýný dile getirdi. Antalya / cihan
TOKÝ, 4 bin 614 konutu satýþa çýkaracak TOPLU Konut Ýdaresi (TOKÝ), 7 ilde yoksul vatandaþlar için yaptýðý toplam 4 bin 614 ko nu tu, Ra ma zan Bay ra mý’ndan sonra satýþa çýkaracak. 4 bin li ra peþinat ile satýlacak konutlar için baþvurular 5 Eylül’de baþlayacak. TOKÝ’den verilen bilgiye göre, Ankara, Antalya ve Gaziantep’in de arasýnda bulunduðu 7 ildeki 9 projede yer alan toplam 4 bin 614 konut, bayramdan sonra satýþa çýkarýlacak. Yoksul kesime yönelik 2+1, 64 metrekare büyüklükteki konutlar, 4 bin liradan baþlayan taksitlerle satýlacak. Bu kapsamda, AnkaraMamak’ta 1024, Çubuk’ta 484, Adýyaman-Merkez’de 700, Antalya-Merkez
Çýplaklý’da 480, Edirne-Merkez Fýrýnlarsýrtý’nda 318, Gaziantep-Þehitkamil’de 404, Þahinbey-Yeþilkent’te 320, Kýrþehir-Merkez’de 292, Kocaeli-Ýzmit Arýzlý’da ise 592 konut uygun ödeme þartlarýnda satýlacak. Peþinatlarýný ödeyerek konut almaya hak kazananlar, ilk taksitlerini konut tesliminden sonra yapacak. Peþinatý 4 bin lira olan konutlarýn peþinatý 173 liradan baþlayacak ve 180 ay (15 yýl) vadeli satýlacak. Baþvurular, 5-23 Eylül tarihleri arasýnda, illerde valiliklere, ilçelerde ise kaymakamlýklara yapýlacak. Baþvurularda konut sayýsýndan fazla baþvuru gelmesi halinde, hak sahipleri kur'a ile belirlenecek. Ankara / aa
12
HABER
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Y
HABERLER
Ev hanýmlarý çamaþýr evinde bir araya gelip kaynaþacak. Esenler Belediye Baþkaný Tevfik Göksu, dünyanýn en büyük iftar sofrasýný Esenler'de deðil, Somali'de kuracaklarýný belirterek, toplanan yardýmlarýn da 150 bin kiþilik iftar rakamýný geçtiðini kaydetti. FOTOÐRAF: AA
Çamaþýr evi, kadýnlarýn hayat þartlarýný deðiþtirecek
AÐRI Doðubayazýt Belediyesi tarafýndan 2009 yýlýnda proje baþvurusu yapýlan ve Japon Büyükelçiliði’ne sunulan ‘Çamaþýr Evi’ projesi tamamlanarak ev hanýmlarýnýn hizmetine açýldý. Ahmedi Mahallesi’nde hizmet verecek olan ‘Çamaþýr Evi’nin açýlýþýna, BDP Aðrý Milletvekili Halil Aksoy, Doðubayazýt Belediye Baþkaný Dr. Canan Korkmaz, Japon Büyükelçisi Kiyoshi Araki’nin yaný sýra çok sayýda ev hanýmý kadýn katýldý. Açýlýþta konuþan Belediye Baþkaný Dr. Korkmaz, çamaþýr evi adý altýnda ev hanýmlarýnýn bir araya gelip kaynaþmasý için böyle bir çalýþma yaptýklarýný aktardý. Çamaþýr evinde çalýþacak kadýnlarýn çocuklarýnýn vakit geçirmeleri için ana sýnýfý ve çocuk parký da bulunuyor. Aðrý / cihan
Týbbî ölçüm cihazý bant gibi vücuda yapýþýyor
AMERÝKALI bilim adamlarý, yara bandý gibi vücuda yapýþtýrýlabilen, son derece ince týbbî ölçüm cihazý geliþtirdi. Science dergisindeki makaleye göre, içinde sensörlerin, ýþýklarýn ve baþka elektronik sistemlerin yer aldýðý, zar kadar ince ‘’elektronik deri’’, insan derisi gibi esniyor, bükülüyor ve geniþliyor. Flaster þeklindeki sistem, suyla ýslatýlarak deriye yapýþtýrýlýyor; kablo, yapýþkan veya deriyi delmek için iðneye gerek kalmýyor. Bilim adamlarýna göre, bu, ‘’taþýnabilir teknoloji alanýnda büyük bir baþarý’’ olabilir. Flasterle ilk kez, týbbî teþhis, iletiþim, elektrik üretimi veya çevre þartlarýnýn ölçülmesi için elektronik unsurlar doðrudan ve rahatsýzlýk vermeden deri üzerinde taþýnabiliyor. 0.09 gram aðýrlýðýndaki flasterin benzer yöntemlerde kullanýlan cihazlardan en büyük farký da tamamen kablosuz olmasý.
En büyük iftar sofrasý Somali’de SOMALÝ'DE YAÞANAN KITLIK FELÂKETÝNE SESSÝZ KALMAYAN ESENLER BELEDÝYE BAÞKANI M. TEVFÝK GÖKSU, DÜNYANIN EN BÜYÜK ÝFTAR SOFRASINI ESENLER'DE DEÐÝL, SOMALÝ'DE KURACAKLARINI BELÝRTTÝ. SOMALÝ’DE yaþanan kýtlýk felâketine sessiz kalmayan Esenler Belediye Baþkaný M. Tevfik Göksu, dünyanýn en büyük iftar sofrasýný Esenler’de deðil, Somali’de kuracaklarýný belirterek, “Esenler halký, Esenlik þehri halký olmanýn gereðini yerine getirerek Ramazan bereketini Somali’deki kardeþleriyle paylaþacak.” dedi. E senler Belediye Baþkaný Göksu, Somali için “En azýndan bir gün tok uyusunlar” sloganýyla baþlatýlan yardým kampanyasýyla ilgili yaþanan son geliþmeleri düzenlediði bir basýn toplantýsý
ile kamuoyuyla paylaþtý. Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleþen basýn toplantýsýna çok sayýda basýn mensubu ile mahalle muhtarlarý, sivil toplum kuruluþlarý, iþ adamlarý ve din görevlileri baþta olmak üzere Esenler’in bütün kanaat önderleri katýldý. Somali için baþlattýklarý yardým kampanyasýný hatýrlatarak, çok önemli bir geliþmeyi anlatan Göksu, Esenler için geleneksel hale gelen ve dünyanýn en uzun ve en kalabalýk iftar sofrasýnýn bu yýl Esenler’de kurmaktan vazgeçtiklerini
söyledi. 20 Aðustos’ta “Dünyanýn renkleri E senler iftarýnda buluþuyor” sloganýyla gerçekleþtirilecek ve 100 bin kiþilik olarak planlanan iftar sofrasýný bu yýl Somali’de kuracaklarýný söyleyen Göksu, bu büyük iftar organizasyonu için yapýlacak bütün harcamalar ile hayýrseverlerin yardýmlarýný da Somali’ye taþýyacaklarýný belirtti. Somali için baþlatýlan yardým kampanyasý kapsamýnda; hedefi aþtýklarýna dikkat çeken Göksu, “Hedefimiz, orada 100 bin kiþiye iftar yaptýrmaktý. Ancak öyle büyük bir katýlým
El Aksa’da 150 bin kiþi namaz kýldý
Hubble, uzayýn kolyesini keþfetti
AMERÝKAN Havacýlýk ve Uzay Dairesi’nin telesko bu Hubble, uzayda bir kolye gibi parlayan nebulanýn eþsiz görüntülerini elde etti. Kýsa süre önce keþfedilen ve görüntüsünden ötürü “Nebula Kolyesi” adý ve rilen gökcisminin güneþ benzeri bir yýldýzdan geriye kalan yoðun ve parlak gaz boðumlarý, uzayda elmas gibi parlýyor. 20 trilyon kilometre geniþliðindeki nebula, Sagitta takýmyýldýzýnda 15 bin ýþýkyýlý uzakta bulunuyor. Uzayda bulunan gaz bulutsularýna verilen isim olan nebula (bulutsu) yýldýzlar arasýnda bulunan boþluklarda yer alan ve yýldýzlarýn yaydýklarý ý þýk enerjisi ile görünür hale gelen yoðun gaz ve toz bulutlarý olarak tanýmlanýyor. Ankara / aa
oldu ki, þu anda 150 bin kiþilik iftar rakamýný geride býraktýk. Yani hedefin çok üstünde bir katýlýmla Somali’ye gerçekleþtireceðimiz yardýmý bir kat daha ileriye götürdük” dedi. Esenler halkýyla beraber Ramazan ayý sonuna kadar Somali’ye 1 milyon TL nakit yardýmý yapacaklarýný vurgulayan Göksu, bunun yaný sýra 2 týr dolusu gýda, 1 TIR dolusu da temel ihtiyaçlardan oluþan eþyalar ve çocuk bezi, çocuk mamasý gibi aynî yardýmlarý da Somali’ye ulaþtýracaklarýný kaydetti. Ýstanbul / Yeni Asya
Müslüman ve gayr-i Müslimler iftarda buluþtu Antalya Manavgat Müftülüðü, yerleþik yabancýlar için iftar yemeði verdi. Müftülüðün Küçük Þelale Tesisleri’nde verdiði iftar yemeðine Manavgat’ta yerleþik yaþayan Müslüman ve gayr-i Müslimler katýldý. Ýftar öncesi Kur’ân-ý Kerim okunarak duâ edildi. Manavgat Müftüsü Halil Taþ’ýn konuþmasý Ýngilizce ve Almanca tercüme edildi. Müftü Halil Taþ yaptýðý konuþmasýnda Manavgat’ta iftar sofrasýnda oluþturduklarý kardeþliðin bütün dünyaya model olmasý gerektiðini söyledi. Ýftar yemeðinde farklý milletlerden insanlarla bir araya gelerek Ramazan ayý coþ-
T. C. ADALET BAKANLIÐI ÝKÝZCE / ORDU ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZ AÇIK ARTIRMA ÝLANI) 2011/35 TLMT. Örnek No: 64 Satýlmasýna Karar Verilen Taþýnmazýn Cinsi, Kýymeti, Adedi Evsafý: Tapu Sicil kayýtla rýna göre taþýnmaz, Ordu ili, Ýkizce ilçesi Bolluk köyü Soðanlýkaltý mevkiinde olup; Ordu ili, Ýkizce ilçesi Bolluk köyü 133 ada 154 parsel Soðanlýkaltý mevkiinde, bilirkiþi raporuna göre taþýnmaz toplam 5.927,06 m2'dir ve tamamý borçlu Adýna kayýtlý, belediye imar planý dýþýnda taþýnmaz üzerinde fýndýk bahçesi olup, arazinin eðimi ortalama % 30-40 civa rýnda, yüksek eðimin iþleyerek tarýma elveriþli olmadýðý belirtilmiþ ve taþýnmazýn toplam deðeri 60.752,36 TL muhammen bedelle, 30.09.2011 tarihinde saat 10:00-10:15 arasýnda, Yukarýda özellikleri yazýlý taþýnmazlar bir borç nedeni ile açýk artýrma suretiyle satýlacaktýr. Satýþ Þartlarý: 1- Birinci artýrma 30/09/2011 günü saat 10:00-10:15'e kadar olup, satýþ Ýkizce Ýcra Müdürlüðü Kaleminde açýk arttýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu arttýrmada tahmin edilen kýymetinin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartýyla ihale olunur. Böyle bir bedel ile alýcý çýkmazsa en çok arttýranýn taahhüdü baki kalmak kaydýyla taþýnmazlar 10/10/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci arttýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu arttýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkuller en çok arttýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere arttýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda en çok arttýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, arttýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka, paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle bir bedel ile alýcý çýkmazsa satýþ düþecektir. 2- Arttýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Türk parasý dýþýnda kalan yabancý devlet paralarý teminat olarak kabul edilmez. Satýþ peþin ve Türk parasý iledir, alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, damga vergisi, 1/2 tapu harcý ve masraflarý, KDV, tahliye ve teslim masraflarý alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile onbeþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicil ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenleri þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/35 TLMT sayýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 7- Adresleri tapuda kayýtlý olmayan alakadarlara gönderilen tebligatlarýn teblið imkânsýzlýðý halinde iþ bu satýþ ilaný ÝÝK.127. md.gereði teblið yerine kaim olmak üzere ilanen teblið olunur. Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan tüm ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 08/08/2011 (Ýc.Ýf.K.126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. Adlarýna tebligat yapýlamayan ilgililere gazete ilaný tebligat yerine geçerlidir. Yönetmelik Örnek No : 27 www.bik.gov.tr B: 52342
kusunun sevincini yaþadýklarýný belirten Taþ, iftar sofrasýnda oluþan dostluk, kardeþlik ve sevginin bir ömür boyu sürme dileðinde bulundu. Taþ, programa katýlanlardan bazýlarýnýn Manavgat Müftülüðü’nde yapýlan ihtida (din deðiþtirme) töreninde Müslüman olduðunu ve bu sene içinde Müslüman olanlarýn hayatlarýnda ilk oruçlarýný tutuðunu belirtti. Ailecek iftar yemeðine katýlan Ýsviçreli gayr-i Müslim makine mühendisi Müller Jan, hayatýnda ilk defa Müslümanlarýn kutsal ayý Ramazan da birlikte yemek yemeðinin sevincini yaþadýðýný kaydetti. Antalya / cihan
TURHAL ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ'NDEN (TAÞINMAZ AÇIK ARTTIRMA ÝLANI) DOSYA NO: 2010/12 TAL. Örnek No: 64 SATIÞA ÇIKARILACAK OLAN TAÞINMAZIN CÝNS, MÝKTAR VE ÖZELLÝKLERÝ: Tokat ili Turhal ilçesi Üçgözen köyü (Þenyurt kasabasý) þosealtý mevkii 275 ada 6 parsel de bulunan taþýnmaz 3.526,26 m2 miktarlý olup tapu kütüðünde tarla vasýflý ve tam hisseli olan taþýnmaz üzerinde 21 m2 kullaným alanlý % 60 yýpranmýþ vaziyette kagir tek katlý çatýsýz, elektrik sýhhi tesisat, kapý ve pencere doðramalarý bulunmayan taban kaplamalarý düz beton duvar kaplamalarý düz sýva olan, iki odalý ve kullanýlmaz halde güvenlik binasý, 114 m2 kullaným alanlý ve % 60 yýpranmýþ çatýsýz, elektrik ve sýhhi tesisatý ve kapý ve pencere doðramalarý bulunmayan içerisinde toplam 5 oda ve iki lvb vc'li tespit tarihi itibariyle kullanýlmaz halde olan idare binasý, yine kullanýlamaz halde olan 80 m2 kullaným alanlý olan ve fakat tespit tarihi itibariyle kullanýlamaz halde olan depo binasý ve binanýn güney kýsmýnda 130 m2 oturum alanlý 4 katta toplam 520 m2 kullaným alanlý % 60 yýpranmýþ betonarme karkas 4 katlý elektrik sýhhi tesisat kapý ve pencere doðramalarý bulunmayan taban kaplama toprak duvar kaplama kireç ve tespit tarihi itibariyle kullanýlamaz halde olan yem fabrikasý burasý ve binaya bitiþik 94 m2 kullaným alanlý % 60 yýpranmýþ tek katlý elektrik ve sýhhi tesisat, kapý ve pencere doðramalarý bulunmayan duvarlarý badana olan ve kullanýlamaz halde olan yem fabrikasý binasý müþtemilatý olup taþýnmaz Tokat Turhal karayolu kenarýndadýr bu hali taþýnmazýn tamamýnýn ki güvenlik binasý, idare binasý, depo, fabrika binasý, fabrika binasý müþtemilatý tarla ki tamamýnýn deðeri 171.600,00 TL'dir. SATIÞ ÞARTLARI: 1- Taþýnmazlarýn birinci satýþý 16/09/2011 günü saat 11:20 11:30 saatleri arasýnda Turhal ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ SATIÞ ODASINDA açýk arttýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu arttýrmada tahmin edilen kýymetinin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ masraflarýný geçmek þartýyla ihale olunur. Böyle bir bedel ile alýcý çýkmazsa en çok arttýranlarýn taahhüdü baki kalmak kaydýyla 26/09/2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci arttýrmaya çýkarýlacaktýr. Taþýnmazlar bu artýrmada da tahmin edilen bedelinin % 40'ýný ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan diðer alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve ayrýca satýþ ve paylaþtýrma masraflarýný geçmek þartý ile en çok artýrana ihale olunur. Böyle bir bedel ile alýcý çýkmazsa taþýnmaz hakkýndaki satýþ talebi düþecektir. 2- Arttýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetlerin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn kesin ve süresiz teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye harcý, resmi ihale damga pulu, mevzuatýn öngördüðü oranda KDV, 1/2 Tapu harcý ve masraflarý ile taþýnmazýn tahliye ve teslimi masraflarý alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve 1/2 tapu harcý satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaklardýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen sorumlu olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði taktirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenler þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/12 TAL. sayýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 02.08.2011 (Ýc. Ýf.K.126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 51994
RAMAZAN ayýnýn ikinci Cuma’sýnda, Kudüs’te El Aksa Camii’nde binlerce kiþi namaz kýldý. Ýsrail radyosu, namaz kýlanlarýn sayýsýný 130 binden fazla olarak verirken, El Aksa Vakfý kaynaklarý 150 bin dolayýnda olarak aktardý. Haremüþþerif yerleþkesinin týklým týklým dolduranlardan, aþýrý sýcaktan dolayý, bulabilenlerin namaz kýlmak için özellikle aðaçlarýn gölgelerini tercih ettikleri gözlendi. Ýsrail radyosu, Beytüllahim askerî kontrol noktasýnýn açýlmasýyla Beytül lahim ve çevresindeki Filistin kasaba ve köylerinden 24 bin kiþinin namaz için otobüslerle Kudüs’e girdiðini bildirdi. Cuma namazýnýn ardýndan binlerce kiþinin Eski Kent çýkýþýna yönelmesi, Eski Kent’in dar sokaklarýnda tam bir izdiham yaþanmasýna sebep oldu. Sokaklar boyunca dük kân veya ev sahipleri, güneþ altýnda milim milim ilerleyebilen kalabalýklarý serinletebilmek amacýy la üzerlerine pet þiþelerle veya hortumlarla su serpme yoluna gitti. Camiden daðýlmaya baþlayanlarýn çýkýþý, üç saati aþkýn süre aldý. Kudüs / aa
T. C. ÇORLU 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (GAYRÝMENKUL SATIÞ ÝLANI) DOSYA NO: 2010/811 Tal. Gayrimenkullerin halihazýr durumu, cinsi, evsafý ve deðeri: 1- TAPU KAYDI : Tekirdað ili, Çorlu Ýlçesi, Muhittin Mahallesi, 1070 ada, 3 parselde (Muhittin Mah., Çetin Emeç Cad. Ýnci Apt. No: 21 Çorlu adresinde) kayýtlý, 420 m2 yüzölçümlü, arsa nitelikli ana taþýnmazda, 120/1680 arsa paylý, 3. Kat, 8 baðýmsýz bölüm nolu mesken; ÖZELLÝKLERÝ : Söz konusu parseldeki ana bina bodrum, zeminasma, 5 normal katlýdýr. Ana bina dýþ cephesi btb kaplý, giriþ kapýsý demir profil kapýdýr. Çetin Emeç Cad. üzerinde yer almaktadýr. Giriþ sahanlýðý ve merdivenler seramik döþelidir. Her türlü alt yapýsý ve ulaþýmý vardýr. Yaklaþýk 15 yýllýktýr. Doðalgaz binada ve meskende vardýr. Satýþa konu mesken 100 m2 alana sahiptir. Mesken dýþ kapýsý çelik kapý, iç kapýlar ahþaptýr. Salon, 3 oda, mutfak, balkon, banyo, wc'den oluþmaktadýr. Hol, ýslak zeminler, mutfak zemini seramik kaplýdýr. Salon, oda zeminleri masif parke kaplýdýr. Duvarlar saten alçý üzeri boyadýr. Mutfak dolaplarý tezgâhý laminant bakýmlý, fonksiyonludur. Pencereler pvc doðrama ýsý camlýdýr. Mutfak zemini duvarlarý fayanstýr. Bakýmlý kullanýma hazýr dairedir. Taþýnmazýn mevkii, mevcut özellikleri, emsal kýymetleri, dikkate alýndýðýnda arsa payý dahil tamamýnýn piyasa fiyatý 77.000,00 TL'dir. ÝMAR DURUMU : Söz konusu taþýnmaz imar planýnda parsel ikiz nizam 6 kat yapýlaþma koþuluna sahip ticaret alanda ve imar yolunda kalmaktadýr. SATIÞ SAATÝ :11:00-11:10 MUHAMMEN BEDELÝ: 77.000,00 TL Satýþ þartlarý: 1- Yukarýda belirtilen taþýnmazlarýn 1. Satýþý 19.09.2011 günü yukarýda belirtilen saatlerde Çorlu 3. Ýcra Müdürlüðünde açýk arttýrma suretiyle yapýlacaktýr. Birinci arttýrmada muhammen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok arttýranýn taahhüdü baki kalmak þartý ile 29.09.2011 günü tayin edilen yer ve saatlerde ikinci arttýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu arttýrmada da muhammen deðerin % 40'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile en çok arttýrana ihale olunur. 2- Arttýrmaya iþtirak edeceklerin tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar Milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye, resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflarý, katma deðer vergisi alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr; aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaklardýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya mühlet içinde ödenmezse ÝÝK.'nun 133. Maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve faizden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur. Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur ÝÝK.126. md. (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 52123
SPOR
Y
Trabzonspor antrenmanlarý basýna kapalý TRABZONSPOR'DA DEPLASMANDAKÝ ATHLETIC BILBAO MAÇI ÖNCESÝNDE TEKNÝK DÝREKTÖR ÞENOL GÜNEÞ, ÝLK KEZ KARÞILAÞMADAN 5 GÜN ÖNCE ANTRENMANLARI GAZETECÝLERE KAPATTI. UEFA Avrupa Ligi playoff turu ilk maçýnda Ýspanya'nýn Athletic Bilbao takýmýyla 18 Aðustos Perþembe günü deplasmanda karþýlaþacak olan Trabzonspor'un teknik direktörü Þenol Güneþ, bordo-mavili takýmýn antrenmanlarýný basýna kapattý. Teknik direktör Güneþ, görevde bulunduðu süre içerisinde ilk kez maçtan 5 gün önce bordo-mavili takýmýn antrenmanlarýna basýna kapatma kararý aldý. UEFA Þampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Benfica'ya elenen ve yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam eden bordo-mavililer, bu kez de ayný sonu yaþamak istemiyor. Hafta içerisinde sýk sýk oyuncularla toplantý yaparak onlara Athletic Bilbao takýmýný izlettiren
Güneþ, Ýspanya'da yapýlacak ilk maçtan avantajlý bir skorla dönmeleri için futbolcularýna uyarýlarda bulunuyor. YABANCILAR CEZALI Trabzonspor'da teknik direktör Þenol Güneþ, Athletic Bilbao maçý öncesi yabancý oyuncu konusunda sýkýntý yaþýyor. Benfica maçýnda orta alanda forma giyen Adrian ve Zokora'nýn cezalarý, Piotr Brozek ve Paulo Henrique'in ise sakatlýklarý Güneþ'i düþündürüyor. Henrique'in de ilk maça yetiþememesi halinde Karadeniz ekibi, güçlü rakibi karþýsýnda 4 yabancý oyuncusundan yoksun olarak sahaya çýkmak zorunda kalacak. Güneþ'in Zokora'nýn yerine genç Aykut'u, Adrian'ýn yerine Alanzinho'yu oynatmasý bekleniyor.
14 AÐUSTOS 2011PAZAR
2020'YE ADAY OLDUK BAÞBAKAN RECEP TAYYÝP ERDOÐAN, TÜRKÝYE'NÝN 2020 YAZ OLÝMPÝYAT OYUNLARI'NI DÜZENLEMEK ÝÇÝN ADAY OLDUÐUNU AÇIKLADI. BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, Ýstanbul'un 2020 yaz olimpiyat oyunlarýna aday olduðunu açýkladý. Ataköy Olimpiyatevi'nde düzenlediði basýn toplantýsýnda konuþan Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, "Bizler arzulu, heyecanlý ve hazýrýz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Babakaný olarak buradan dünyaya 2020 yaz olimpiyat oyunlarýna adaylýðýmýzý ilan ediyorum. Ýstanbul, 2020 olimpiyatlarýna adaydýr. Hayýrlý ve uðurlu olsun." dedBaþbakan Recep Tayyip Erdoðan, ''Bugün ülkemiz ve insanýmýz için son derece önemli gördüðümüz 2020 Olimpiyat Oyunlarý adaylýðýmýzý buradan bütün
dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldik. Heyecanlýyýz, çünkü bu defa hedefe ulaþacaðýmýza samimiyetle inanýyoruz. Adayýz, çünkü dünya barýþýnýn tesisinde çok büyük etkisi ve katkýsý olduðuna inandýðýmýz sportif deðerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü barýþtan çok savaþýn, sevgilerden çok düþmanlýklarýn, umutlardan çok hayal kýrýklýklarýnýn yaþandýðý bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduðunu düþünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz'' dedi. EN BÜYÜK ORGANÝZASYON Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan,
Türkiye'nin 2020 Olimpiyat Oyunlarý'ný düzenlemek için aday olduðunu açýkladý. Dünyanýn en büyük sportif organizasyonu olan olimpiyat oyunlarýnýn dünyanýn bütün renklerini ve kültürlerini buluþturan bir medeniyetler buluþmasý olduðunu vurgulayan Erdoðan, medeniyetler ittifakýnda önemli bir rolü olan, eþ baþkan durumundaki Türkiye için bunun çok büyük bir önem arz ettiðini söyledi. Erdoðan, sporun renkler ve kültürler üstü güzelliklerinin doyasýya yaþandýðý bir barýþ ve dostluk festivali olduðunu da kaydetti.
Avanos'ta kamp yapan Bank Asya 1. Lig takýmlarýndan Giresunspor'un Teknik Direktörü Bahri Kaya, liglere verilen aranýn uzamasýyla birlikte ilk kamptan sonra futbolculara izin verdiklerini ve izin sonrasý ikinci kamplarýný Avanos'ta gerçekleþtirdiklerini söyledi. Kapadokya bölgesinin kamp yapmak için son derece uygun bir bölge olduðunu belirten Kaya, ''Gerçekten bu yöre kamp için çok müsait bir yer. Hava þartlarý, rakýmý bizim için çok uygun. Ýyi bir kamp dönemi geçiriyoruz ve 8 gündür buradayýz. Kampýmýz 10 gün devam edecek'' dedi.
Fenerbahçe Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým tutuklu bulunduðu Metris Cezaevinde önceki gün rahatsýzlanarak Þiþli Eftal Hastanesine kaldýrýldý. FOTOÐRAF: A.A
Aziz Yýldýrým medya ve yorumculara dâvâ açtý
Baþpehlivan Gürbüz'e 10 Cumhuriyet Altýný ANTALYA'NIN Kepez Belediye Baþkaný Hakan Tütüncü, tarihi Kýrkpýnar’da baþpehlivan olan Ali Gürbüz’ün baþarýsýnýn devam etmesi için ellerindeki tüm imkânlarý seferber edeceklerini söyledi. 650. Tarihi Kýrkpýnar Yaðlý Güreþleri’nde Baþpehlivan olan Ali Gürbüz’ü makamýnda aðýrlayan ve baþarýsýndan dolayý 10 adet Cumhuriyet altýný hediye eden Baþkan Hakan Tütüncü, bu yýlýn baþpehlivanýný ödüllendirmenin gurunu yaþadýklarýný kaydetti. Antalyalýlarýn güreþ sevdalýsý ol-
duðunu belirten Tütüncü, “Ne zaman bu þehirden bir baþpehlivan çýksa, Tarihi Kýrkpýnar’ýn altýn kemerini Antalya’ya getirse, bu þehrin insanlarýnýn göðsünü kabartýr. Ali Gürbüz de baþta Korkuteli olmak üzere bütün Antalyalýlarýn göðsünü kabartmýþ, bizleri onurlandýrmýþ ve gururlandýrmýþtýr. Diliyorum ki, bir sporcu disiplini içerisinde çalýþsýn ve bu çalýþmalarýn neticesinde, uzun yýllar Antalya’ya altýn kemeri getirerek, bu mutluluðu defalarca bizlere yaþatsýn.” dedi.
MERSÝN ÝDMANYURDU KULÜBÜ, TRANSFER ETMEK ÝSTEDÝKLERÝ KEÝTA'YA G.SARAY'IN TALÝP OLMASINA TEPKÝ GÖSTERDÝ. SÜPER Lig'in yeni takýmlarýndan Mersin Ýdmanyurdu'nun Kulüp Baþkaný Ali Kahramanlý, Abdul Kader Keita'nýn transferi konusunda eski kulübü Galatarasay'ýn da devreye girdiði yönündeki duyumlarla ilgili, ''Bir oyuncu ile bir kulüp ilgilenirken, baþka bir kulübün devreye girmesi pek þýk ol- Keita G.Saray'ýn da listesinde. maz'' dedi. Kahramanlý, yaptýðý açýklamada, Galatarasay'dan Katar Ligi ekiplerinden Al Sadd'a transfer olan ve burada sergilediði performansla göz dolduran Keita'nýn Mersin Ýdmanyurdu'na transferine iliþkin görüþmelerin sürdüðünü söyledi. Bu görüþmeler sürerken, basýnda Keita ile eski takýmý Galatasaray'ýn da ilgilendiði yönünde haberler çýktýðýný ifade eden Kahramanlý, ''Ne derece doðru bilmiyoruz. Ama bir oyuncu ile bir kulüp ilgilenirken, bir baþka kulübün devreye girmesi pek þýk olmaz. Keita ile ilgili görüþmelerimiz sürüyor. Transferle ilgili çalýþma büyük olasýlýkla pazartesi günü netlik kazanacak'' diye konuþtu.Kahramanlý, Mersin Ýdmanyurdu'nun da katýldýðý TRT Ankara Futbol Turnuvasý'nda Gençlerbirliði'ni 3-1 yenip, Sivasspor ile 2-2 berabere kalarak finalde Ankaragücü ile mücadele etmeye hak kazandýðýný söyledi.
‘‘
ÞÝKE soruþturmasý kapsamýnda tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konulan Fenerbahçe Spor Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým, hakkýnda çýkan haberler nedeniyle spor medyasýnýN büyük bir bölümünü Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'na þikayette bulundu. Ýnternet sitesi Medyatava'nýn servise koyduðu habere göre baþkan Aziz Yýldýrým'ýn dava açtýðý gazete ve televizyon kanallarýnýn listesi þöyle: ÜNLÜ YORUMCULARA DAVA CNN Türk, NTV Spor, Kanaltürk, TRT Haber, Kanal 7, A Haber, STV Samanyolu Haber, Cine 5, Bugün TV, Habertürk TV, Kanal D, Adnan Demir (Taraf Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü, Bilgehan Uçak (Taraf Gazetesi yazarý), Ahmet Çakar (eski hakem, TV yorumcusu), Nazif Karaman (Sabah gazetesi yazarý), Yusuf Yazýcýoðlu (Sabah Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Erman Toroðlu (Eski hakem), Hasan Kýlýç (Hürriyet Gazetesi Sorumlu Müdürü), Kürþad Oðuz (Habertürk Gazetesi Sorumlu Müdürü), Sanem Altan (Vatan Gazetesi yazarý), Ali Nazým Onaran (Vatan Gazetesi Yazý Ýþleri Müdürü), Yusuf Yazýcýoðlu (Takvim Gazetesi So-
FENERBAHÇE Kulübü, Dün bir gazetede Senegalli futbolcularý Niang ve Dia'nýn gece alemi yaptýðýna yönelik yayýmlanan haberlerin yalan ve kasýtlý olduðunu duyurdu. Takvim gazetesinde dün yayýnlanan bir haberde futbolcular Niang ve Dia’nýn bir partide çekilmiþ fotoðraflarý yayýnlanarak iki akþam önce evlerinde "alem" yaptýklarý öne sürüldüðü ve futbolcularý bu parti nedeniyle dünkü antrenmanda yorgun ve bitkin olduklarýný yazarak yalan haberini perçinlemeye çalýþtýklarý dile getirildi. Açýklamada, þöyle denildi: "Ancak söz konusu haberde kullanýlan fotoðraflar 2010 yýlý Eylül ayýnda Niang’ýn kulübümüze transfer olmasý sebebiyle Ýstanbul’da futbolcumuz Dia’nýn evinde verdiði bir partide çekilmiþ fotoðraflardýr. Kulübümüzün yaþadýðý bu süreçte "alem" yapýldý izlenimi uyandýrýlmaya çalýþýlan ve bu þekilde yayýnlanan fotoðraflar evde Fransa’dan çok sayýda davetlinin ve hatta Niang’ýn eþinin de bulunduðu bir partidendir."
Taksim yürüyüþü iptâl edildi FENERBAHÇELÝ taraftarlarýn, futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda, ''Fenerbahçe Spor Kulübü'ne destek olmak ve basýn yoluyla yapýldýðýný iddia ettikleri hukuka aykýrýlýklara dikkat çekmek'' amacýyla bugün Taksim Meydaný'nda yapmayý planladýklarý ''Adalet için Taksim'' organizasyonu iptal edildi. Sarýlacivertli taraftar internet sitesi ''12numara.org'' öncülüðünde yapýlmasý planlanan etkinliðin, Ýstanbul Valiliði'nin güvenlik gerekçesiyle izin vermemesi nedeniyle iptal edildiði açýklandý.
Þike soruþturmasý kapsamýnda Metris Cezaevinde tutuklu bulunan Fenerbahçe Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým, spor medyasýnýn birçok sorumlu yazý iþleri müdürü ile TV yorumcusunu mahkemeye verdi.
Kepez Belediye Baþkaný Hakan Tütüncü, tarihi Kýrkpýnar’da baþpehlivan olan Ali Gürbüz’ü ödüllendirdi. FOTOÐRAF: A.A
Galatasaray'a Keita tepkisi
F.Bahçe ‘gece alemi’ haberini yalanladý
Kapadokya takýmlarýn kamp gözdesi oldu TÜRKÝYE'NÝN peri bacalarý ve balon turlarý ile ünlü önemli turizm merkezi Kapadokya bölgesi, son yýllarda futbol takýmlarýnýn da kamp yapmak için tercih ettiði bir merkez olma yolunda ilerliyor. Son 2 aylýk süreçte Nevþehir'in Avanos ilçesine Kuveyt 19 Yaþ Altý Milli Takýmý, Bank Asya Birinci Lig ekiplerinden Bucaspor, Giresunspor ile Spor Toto 2. Lig takýmlarýndan 1461 Trabzonspor ve Ofspor, Spor Toto 3. Lig takýmlarýndan Arsinspor gibi takýmlar kamp yaparken, Bank Asya 1. Lig takýmlarýndan Konyaspor ve Kayseri Erciyespor da burada hazýrlýk maçý yaptý.
13
Erman Toroðlu (Telegol yorumcusu)
Ahmet Çakar (Telegol yorumcusu)
Ýranlý voleybolcular Ankara'yý sevdi ÝRAN Bayan Voleybol Milli Takýmý Antrenörü Abbas Barghi, Asya Þampiyonasý öncesinde Ankara'da güzel bir kamp dönemi gerçekleþtirdiklerini söyledi. Barghi, yaptýðý açýklamada, Asya Bayanlar Þampiyonasý hazýrlýklarý çerçevesinde kamp yapmak üzere geçen hafta Ankara'ya geldiklerini belirtti. Ýran'daki aþýrý sýcak hava nedeniyle kamp için Ankara'yý seçtiklerini dile getiren Barghi, ''Buradaki sýcaklýk Ýran'a göre daha düþüktü. O nedenle rahat ettik. Asya Þampiyonasý öncesi Ankara'da güzel bir kamp dönemi geçirdik. Ayrýca burada gördüðümüz misafirperverlik bizi ayrýca mutlu etti'' dedi.
Arsenal'ýn yeni yýldýzý Gökmen Özdenak (Telegol yorumcusu)
Serhat Ulueren (Telegol sunucusu)
rumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Hayri Beþer (Zaman Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Seçil Þengelir (Posta Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Gürdal Gürler (Bugün Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Bilal Þahin (Bugün Gazetesi Yazarý), Yusuf Yazýcýoðlu (Pas Fotomaç Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Mü-
dürü), Mustafa Kahraman (Yeni Þafak Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Mustafa Dolu (Akþam Gazetesi Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü), Mehmet Baransu (Taraf Gazetesi yazarý), Ekrem Açýkel (Kanal D muhabiri), Serhat Ulueren (Kanaltürk Telegol sunucusu), Gökmen Özdenak (Telegol yorumcusu).
ÝNGÝLTERE Premier League takýmlarýndan Arsenal, 19 yaþýndaki Kosta Rikalý forvet Joel Campbell ile anlaþtý. Arsenal teknik direktörü Arsene Wenger, kulübün internet sitesindeki açýklamasýnda, ülkesinin Deportivo Saprissa takýmýnda oynayan Joel Campbell'ýn yetenekli bir oyuncu olduðunu gösterdiðini ve transferle ilgili resmi imza için formalitelerin tamamlanmasýný beklediklerini ifade etti. Campbell, 6 kez Kosta Rika Milli Takýmý'nda oynadý ve 2 gol attý.
14
SPOR
14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Beþiktaþ'ýn NBA ataðý Ýspanyollarý þaþýrttý
F.BAHÇE ÝTALYA'DA PALERMO ÝLE OYNAYACAK FENERBAHÇE Futbol Takýmý, yeni sezon hazýrlýklarý kapsamýnda Ýtalyan ekibi Palermo ile özel maçta karþý karþýya gelecek. Sarý-lacivertli kulüpten yapýlan açýklamada, Fenerbahçe takýmýnýn 21 Aðustos Pazar günü Palermo ile hazýrlýk karþý-
laþmasý yapacaðý belirtilerek, maçýn Palermo kentindeki Renzo Barbera Stadý'nda oynanacaðý ifade edildi. Fenerbahçe'nin Almanya kampý takvimi içine denk gelen Palermo maçý nedeniyle, daha önce ayný tarihte yapýlmasý planlanan Aris ma-
Y
çýnýn ise iptal edildiði duyuruldu. Palermo maçý için Almanya'dan karþýlaþma günü özel bir uçakla Ýtalya'ya gidecek olan Fenerbahçe'nin, 22 Aðustos Pazartesi günü tekrar Almanya'ya dönerek çalýþmalarýný sürdüreceði bildirildi.
Almeida'dan gol sözü BEÞÝKTAÞ'IN yýldýz futbolcusu Hugo Almeida, milli takýmda attýðý golleri Beþiktaþ'ta da atma sözü verdi. Beþiktaþ TV'ye açýklamada bulunan Almeida, özel maçta Lüksemburg'a güzel bir gol attýðýný belirterek, ''Bu benim için çok iyi oldu. Çalýþmaya devam edeceðim'' dedi. Portekizli yýldýz, benzer golleri Beþiktaþ'ta da atma sözü vererek, ''Beþiktaþ'ta da ayný golleri atmak istiyorum. Bu benim iþim, zaten bu tür golleri atmayý her zaman deniyorum'' ifadesini kullandý. Almeida, en büyük isteðinin ligde ve Avrupa kupalarýnda taraftarlarý mutlu etmek olduðunu sözlerine ekledi.
Siyah formalar satýþa çýktý
BEÞÝKTAÞ Futbol Takýmý'nýn 2011-2012 sezonunda giyeceði adidas marka yeni siyah formalar Kartal Yuvasý maðazalarýnda satýþa çýkarýldý. Siyah formanýn 95 liralýk satýþ fiyatýyla taraftarlarýn beðenisine sunulduðu bildirildi.
2011 Avrupa Basketbol Þampiyonasý'nda Türkiye ile birlikte "A" Grubu'nda yer alan ve turnuvanýn favori takýmý olarak gösterilen Ýspanya Milli Takýmý'nýn basketbolcularýndan Sergio Llull ve Victor Claver, grup birinciliði için Ýspanya, Litvanya ve Türkiye'nin mücadele edeceðini söyledi. Litvan'ya da 31 Aðustos- 18 Eylül tarihleri arasýnda yapýlacak olan 2011 Avrupa Basketbol Þampiyonasý hazýrlýklarýna Madrid'de devam eden Ýspanya Milli Takýmý'nýn usta oyuncularý Sergio Llull ve Victor Claver deðerlendirmelerde bulundu. Real Madrid kulübünde forma giyen ve Ýspanya Milli Takýmý'nýn da önemli kozlarýndan olan Llull, Ýspanya'nýn favori gösterilmesiyle ilgili olarak, "Ýnsanlarýn Ýspanya'yý favori olarak düþünmesi normal. Son Avrupa Þampiyonu ve iyi bir takýmýz. Ama biz bunu çok fazla düþünmüyoruz. Ayaklarýmýzýn yere basmasý gerektiðini ve adým adým ilerlemek gerektiðini düþünüyoruz. Turnuva boyunca da sadece önümüzdeki maçý düþünmeliyiz" dedi. TÜRKÝYE TECRÜBELÝ TAKIM Llull, açýklamasýnda, Türkiye'nin "çok iyi ve tecrübeli bir takým"olduðuna da iþaret ederek, "Türkiye'ye karþý her zamanki gibi çok zor bir maç oynayacaðýmýz kesin ama kazanmaya çalýþacaðýz. Grup olarak çok açýk bir grup. Biz diðer takýmlarý düþünemeyiz çünkü hepsi kendine göre tehlikeli takýmlar ve bu tip turnuvalar da takýmlar her þeylerini ortaya koyar. Ancak Türkiye, Ýspanya ve Litvanya grup birinciliði için yarýþacaktýr" ifadesini kullandý. Llull, Türk Milli Takýmý'nda herkesin çok iyi olduðunu belirterek, "Ancak en büyük fark Hidayet
Sergio Llull, "NBA yýldýzlarýnýn gelmesi Türk basketbolünü ileriye taþýr" dedi.
‘‘
Beþiktaþ'ýn NBA'in yýldýz basketbolcularýný Türkiye'ye getirmesi Ýspanyol milli takým oyuncularýný çok þaþýrttý.
Türkoðlu olacaktýr" dedi. Claver, gruptaki rakipleri Türkiye için, "Geçen yýlki Dünya Kupasý'nda Türkiye evinde oynamanýn avantajýna sahip olsa da ne düzeyde olduðunu gösterdi. Ýyi basket oynuyorlar ve herkes üzerine düþeni yapýyor, savunmalarý da iyi. Favorilerden biridir. Sergio Llull'un dediði gibi ben de Türkoðlu'nun Türkiye'deki en önemli basketbolcu olduðu görüþüne katýlýyorum. Ama bence Kerem Tunçeri takýmda farký ortaya çýkarýyor, tüm takýmý yönetiyor ve lider" dedi.
Victor Claver, Beþiktaþ'ýn NBA yýldýzlarýný kiralamasýný takip ettiklerini söyledi.
BEÞÝKTAÞ BÝZÝ ÇOK ÞAÞIRTTI Öte yandan, Beþiktaþ kulübünün tüm Avrupa basýnýnda gündeme gelen NBA'in yýldýz basketbolcularýný alma veya kiralama çabalarýný yakýndan takip ettikleri bildiren Claver, "Gerçeði söylemek gerekirse þaþkýnlýk yaþýyoruz. Gerçekten bizi þaþýrtýyor. NBA'deki mevcut durum, Avrupa'daki ekonomik gücü olan takýmlarýn yýldýz basketbolcularý getirmesine olanak saðlýyor. Umarým Beþiktaþ Kobe Bryant'ý almaz çünkü ben Valencia'da oynuyorum ve Avrupa Kupasý'nda bu kadar güçlü bir takýmla karþýlaþmak istemem" diye konuþtu. Llull ise konu ile ilgili olarak, "Bunlar Türk basketbolunu daha ileriye götürmek için yapýlan transferler. Bence iyi olacaktýr ve bu tip transferler yararlýdýr. Biraz þaþýrdýk tabiki çünkü bir NBA yýldýzýnýn Avrupa'ya, Türkiye'ye, Ýspanya'ya veya Ýtalya'ya gelmesi þaþýrtýcý. Ama NBA'deki þu andaki durum normal olmadýðýndan buraya gelmeleri normal karþýlanabilir" ifadesini kullandý.
Y Cennette “Reyyan” denilen bir kapý vardýr ki, kýyamet gününde bu kapýdan yalnýz oruçlular girerler, onlarýn dýþýnda kimse bu kapýdan giremez. O gün “Oruçlular nerede?” diye çaðýrýlýr ve onlar da o kapýdan girerler; oruçlularýn en sonuncusu da girdiði zaman kapý kapatýlýr ve artýk baþka kimse oradan giremez.
Þüphesiz ki, Kur’ân’ý Biz indirdik ve onu koruyacak olan da Biziz. (Hicr / 15: 9)
(Müslim, Sýyâm: 166; Fethü’r-Rabbânî (9), s. 214, h. no: 8)
Derleyen: ORHAN GÜLER
14 RAMAZAN 1432 / 14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Kuvvet hakka hizmetkâr olmalý NURDAN BÝR VECÝZE BAKÝ ÇÝMÝÇ
‘
“Hikmetteki desâtir, hükümette nevâmis, hakta olan kavânîn, kuvvetteki kavâid birbiriyle olmazsa müstenid ve müstemid: Cumhur-u nâsda olmaz, ne müsmir ve müessir. Þeriatte þeâir; kalýr mühmel, muattal. Umur-u nâsda olmaz, müstenid ve mu’temid.” (Lemeat)
uvvet hakka hizmetkâr olmalý, haklý olan kuvvetli olmalý. Yoksa “Kuvvetli olan haklý olmalýdýr” gibi bir durum zulümdür. Bu sýr gereði kuvvet her halükârda hakta istimâl edilmeli. Haktaki kuvvet adalete hizmet etmeli. Bilgi, hakkýn üstün olmasýna hizmet eden söz ve hareketlerin uygunluðu olan hikmetteki düstûrlar, yönetimdeki kânunlar, hakta olan prensipler, kuvvette bulunan kurallar birbirleriyle istinâd, dayanýþma yardýmlaþma içinde, i’timâd edilen olmalý ve birbirlerine yardým etmeli. Yoksa kamuoyu, kamu vicdaný ve çoðunluk olan cumhur-u nâs verimli, meyvedâr ve tesîrli olamaz. Ýstifâde edemez ve o kânunlar cumhur-u nâsa yararlý olamaz. O zaman hikmetteki düstûrlar, yöneticilerin kurallarý ve kânunlarý, hak olan prensip ve kavânîn ve kuvvetteki kurallar birbiri ile uyumlu olmalý ve birbirini desteklemelidir. Ýnsanlarýn saadeti, huzur ve mutluluðu bu kânunlarýn ve kurallarýn ve de prensiplerin içtimâsýna ve ittihâdýna baðlýdýr. Böyle olmazsa, Ýslâm þeriatý yani âyet, hadîs, kýyas, icmâ-i ümmet ve büyük mezhep imamlarýnýn içtihatlarý üzerine kurulan Ýslâm dinînin kurallarý ve namaz, ezan, cami gibi Ýslâm alâmetleri ve sembolleri olan þeair ihmâl edilmiþ, uygulanmamýþ olur, baþýboþ kalýr. Ýnsanlara ait iþlerde de yardým, yardýmlaþma ve kendisine i’timâd edilen, güvenilen iþler ve davranýþlar olmaz. Bu ise insanlýðýn ifsâda gidiþi ve maddî, manevî marazlarýn ve de sosyal hayatýn baðlarýnýn çözülmesidir.
K
Ýftar dâvetleri
Vücut/varlýk nuru
ÇOCUKLUÐUMUN RAMAZANLARI
NUR ÂYETÝNÝN TEFSÝRÝ M. ALÝ KAYA
EKREM KILIÇ
asabanýn mahalleleri çoðu kârgîr, iki katlý, damlarý kiremitli müstakil evlerden meydana gelirdi. Yapý malzemesi olarak aðaç iskeletin üzerine çakýlmýþ tahtalarýn içine doldurulan tuðla, kerpiç veya molozlar kullanýlýrdý. Bir kýsým zengin evlerinin yýðma tuðladan inþa edildiði de görülürdü. Tamamen toprak kerpiçten yapýlmýþ yýðma evler ise tek katlý olurdu. Tatlý kireçle sývalý evler, ekseriyetle beyaz idi. Alt katta taþ döþeli bir giriþ, tuvalet, ahýr, samanlýk, anbar bulunur; arka kapý bahçeye açýlýrdý. Alt kattan yukarý bir merdivenle çýkýlýr, geniþ bir sofaya girilirdi. Sofanýn etrafýnda sýralanan odalardan biri hem oturma odasý, hem mutfak idi. Üst katta ayrýca bir abdesthâne ve helâ yer alýrdý. Diðer odalardan biri misafirler için, öbürleri evde yaþayanlarýn yatýp kalktýklarý, bir bakýma husûsî bir mekân idi. Pederþâhî âile yapýsýnýn devam ettiði kasabada, varsa evin evli erkek çocuklarý bu husûsî odalarda ikamet ederlerdi. Bütün odalarda bir duvarda ortada þömine, sað ve solundaki boþluklarda birer dolap içine gizlenmiþ raflar ile geceleri
K
yere serilen yatak – yorganýn toplanýp konulduðu yüklükler yer alýrdý. Yüklüðün alt bölmesi, bir tahta kapaðýn kaldýrýlmasý ile küçük bir ”gusulhâne” hâline gelirdi. Böylece evli çiftler, ihtiyaç hâlinde, ocakta ýsýnan bir güðüm içindeki su ile orada yýkanabilirlerdi. Kýþ mevsiminde âile fertleri iyice bir temizlenmek için çarþý hamamýna giderlerse de yaz mevsiminde bu gusulhânelerde yýkanýr; gençler ve çocuklarsa serinlemek için ýrmakta veya kasabanýn içinden geçen, epey tehlikeli akmakta olan kanalda “çimerlerdi.” Ramazanda her evin kendine göre, iftar dâvetleri olurdu. Bu iþ çok yakýn akrabalar arasýnda olmuyorsa, mutfakta kadýn ve çocuklara, misâfir odasýnda erkeklere olmak üzere iki sofra hazýrlanmasý sûretiyle icrâ edilirdi. Bu sofralarda imkân dâhilinde en iyi ikram yapýlýrdý. Evin çocuklarý ile misâfir çocuklarý iftar sofralarýný daha gürültülü hâle getirmekte gecikmezlerdi. Kadýnlar, bu yaramazlardan kurtulmak için erkeklerin yanýna gönderirlerse de beyler bu manevrayý çabucak savuþturarak yaramazlarý öbür odaya kovarlardý.
Yâ Cevad! â Cevad! Bu isgönderir ve lâtif rýzýkminin gereði larla donatýrsýn. ESMA-Ý olarak yarattýSen böyle biz kullaHÜSNÂ ðýn bütün canlýlara rýna çokça cömert olbol bol ihsan edersin. duðunu gösteriyorsun. AYNASI Yeryüzünü adeta bir Biz de Sen’in bu isM. FAHRÝ UTKAN nimetler sofrasý haminden örnek alarak linde bütün canlýlara muhtaç olanlara güçaçar ve sayýsýz nimetlerini o sofrada lerimiz yettiði derecede yardýmda sergilersin. Özellikle bahar ve yaz ve hayýrlarda bulunmaya çalýþýyomevsimlerini gayb hazinenden ge- ruz. Bizleri bu yolda infak etmekte len vagonlara doldurur gibi bizlere muvaffak et Yâ Cevad!
Y
utlak yokluktan daha þiddetli bir zorluk yoktur. Karanlýða “karanlýk” denilmesi göze zahir olup görünmemesindendir. Vücut ise nura mazhar oldukça vücuttur. Nura mazhariyeti arttýkça varlýðý da o derece zahir olur. Vacibu’l-Vücut olan Allah’ýn “þiddet-i zuhurundan” görünmemesinin bir hikmeti de budur. Varlýk ikiye ayrýlýr. Birincisi, zatýnda var olan vücuttur. Allah’ýn varlýðý zatî olduðu için “Vücut” zatî sýfatlarýn ilkidir. Zatî olanýn zýddý olmadýðý gibi yokluðu muhaldir. Bu sebeple “Vacibu’l-Vücuttur.” Ýkincisi ise baþkasý ile var olandýr. Yani varlýðý baþkasýna baðlý olandýr. Buna da “mümkünü’l-vücut” denir. Allah’tan baþka bütün varlýklarý Allah yarattýðý için var olduklarýndan onlarýn vücudu ârýzîdir. Allah’ýn varlýðý kendi zatýnýn gereði olduðu için “manayý ismîdir.” Yani kendi zatýna delâlet eder. Allah’tan baþka varlýklar Allah tarafýndan yaratýlýp vücut verildiði için “manây-ý harfîdir”, Yaratýcýnýn varlýðýna ve sýfatlarýna delâlet eder. Vücut meselesinde iþin hakikati ve özü budur. Vâcibu’l-Vücût Allah’týr. Varlýk ise onun yaratmasý ve vücut vermesi ile vardýr ve Allah’ýn o varlýða verdiði isim ve sýfatlarýn tecellisi kadar O’na âyine olur ve o derecede kemâl bulur ve o nispette Allah’a yakýn olur. Bundan anlaþýlýr ki “Vücut” Allah’ýn vücudu olup “Allah’ýn zâtî” sýfatýdýr. Allah’ýn vücudu diðer zâtî sýfatlarla beraber olan Vücuttur. Yani, ezelî, ebedî, hiçbir þeye muhtaç olmayan, varlýðý zatýnýn gereði olan ve bir olandýr. Varlýk nuru en kâmil manada bu sýfatlarla beraber Allah’a ait olduðu için Allah gerçek “Nur”dur. Yani bundan dolayý Allah’ýn bir ismi de “Nûr” olmuþtur. Bu sebeple yüce Allah Kur’ân-ý Kerim’de kendi zatýný þöyle vasfeder: “Küllü þey’in hâlikun illa vecheh” “Allah dýþýnda hiçbir varlýða duâ etmeyin, O’ndan baþkasýndan bir þey istemeyin. O’ndan baþka ilah yoktur. Vechi dýþýnda her þey helâk olucudur. Hüküm ve hâkimiyet O’nundur. Sonuçta yine O’nun huzuruna döneceksiniz.” (Kasas, 28: 88) Allah’tan baþka her þey manay-ý ismiyle ve kendine bakan cihetiyle hiçtir. Kendi zatýnda müstakil ve bizatihi sabit bir vücudu yoktur. Kendi baþýyla kaim bir hakikati yok. Fakat Cenâb-ý Hakk’a bakan vecihte ise, yani manay-ý harfiyle bir arýzî vücudu vardýr. Varlýðýnýn hakikati Vacibu’l-Vücûdun gölgesini taþýmasý cihetiyledir. Mazhar olduðu bâkî bir ismin sabit bir nevi gölgesidir. Bu sebeple Cenâb-ý Hakk hesabýna olmayan ve rýzasý dairesinde bulunmayan her þey fenaya ve yokluða mazhardýr. Allah hesabýna, Allah namýna ve Allah rýzasýna göre olsa mâsivâya girmez, yokluða ve ademe gitmez. Allah’ýn rýzasýna ve vechine ait olduðu için bekaya ve ebediyete mazhar olur. (Mektubat, 2004, s. 98-100) Ýnsanýn Allah için yaptýðý amellerin bekaya mazhar olmasý ve ahirette insana ebedî saadeti ve cennet nimetlerini kazandýrmasý ve cennet nimetleri þeklinde ameli iþleyen iman sahibine dönmesinin hikmeti ve sebebi budur. Her þeyin iki ciheti vardýr. Birincisi, Hakk’a bakar, ikincisi ise halka bakar. Allah’a bakan cihet dýþýnda her þey helâk olur, yokluða ve ademe mahkûmdur. Yüce Allah kýyamette, her þeyin helâk olmasýndan sonra sorar “Limeni’l-mülkü’l-yevm?” “Bu gün mülk kimindir?” Cevap verecek hiçbir varlýk olmadýðý için yine kendisi cevap verir. “Lillahi’l-vâhidi’l-Kahhar!” “Kahhar ve bir olan Allah’ýndýr” (Mü’min, 40:16) buyurur. Hakikatte bu nida ve saday-ý semâvi daima tanin-endaz etmektedir. Yüce Allah her an bir kâinatý yok etmekte ve yeniden bir anda ayný kâinatý yaratmaktadýr. Ancak bu o kadar ani ve kýsa sürede olmaktadýr ki gözle görülmemektedir. Kýyamette ise gözle görülecek þekilde aþikâr olacaktýr. Ýþte buna “Allah-ü Ekber” denilir. “Allah-ü Ekber”, sadece “Allah mahlûkattan büyüktür” anlamýna gelmez. “Allah, anlaþýlmaktan ve idrak edilmekten yücedir, marifetinin künhünü ancak Allah bilir” demektir.
M
Y
Ey Hâlýk-ý Mütekebbir! Yalnýz Seni büyük görmeyi, yalnýz Seni tesbih etmeyi, yalnýz Seni tehlil etmeyi, yalnýz Sana hamdetmeyi, yalnýz Seni tekbir etmeyi, yalnýz Seni zikretmeyi, yalnýz Senden havf etmeyi, yalnýz Seni sevmeyi benden esirgeme! Bana, Sana yaklaþma lütfu ile iltifat buyur! Beni Sen’den uzak kýlma! Beni Sen’den gafil býrakma! Secdemi halis kýl! Namazýmý makbul kýl! Âmin!
14 RAMAZAN 1432 14 AÐUSTOS 2011 PAZAR
Temel’in bir þeyler yazýp çizdiðini gören Fadime dayanamayýp sorar: “Ula Temel, nedur sabahtan beri yazýp çizeysun?” Temel: “Sorma Fadime, on bir ayun hesabinu yapeyrum da sorma gitsun, utaneyrum da aðlayameyrum, kýz Fadime zarardayum, zararda.” Fadime: “Ula Temel, habu Ramazan ayuna ne oldi da onu hesaba katmaysun...” Temel: “Valla haklisun Fadime, bire on, bire yirmi, bire otuz… Ohoo kýzz Fadime vallahi kârdayum, kârda.” Fadime: “Ula Temel, desene diðer onbir ayu da yirttun gitti.”
SEMA CEYHAN
SÜLEYMAN KÖSMENE
Oruç sabýr makinasýdýr
Bediüzzaman’ýn “acbü’z-zeneb” yorumu
ÇOCUÐUN RAMAZANI
ACBÜ’Z-ZENEB
MERVE ÝRÝYARI
ruç bizim için ne fayda saðlar ki acaba? Çocuðum ve daha aç kalmaya bu kadar hazýr deðilim. Saatlerce þeker, cips, kraker yemeden nasýl durabilirim ki? Bunlarý zihninden geçiren çocuk, camdan dýþarýyý seyrederken; baþka bir pencereden dýþarýyý seyreden Hulusi, oruçlu ve çok mutluydu. Caný ne kraker, ne de þeker istiyordu. Yemeði bile aramýyordu gözleri, sadece gözlerinin aradýðý biraz saðlýktý… Þeker hastasý olan çocuklarý düþününce bu haline binlerce kez þükretti, çünkü onlar hiçbir zaman orucun tadýný alamayacaklardý. Evet, orucun bir tadý vardý onun için… Daha önce hiçbir yemek ile alamadýðý, çok sevdiði çikolatanýn bile ona tattýramadýðý bir tat. Aðabeyi ona ne olursa olsun oruçlarýný geçirmemesini söylüyordu. O aðabeyi için denemiþ ve sonra kalbinin manevî geniþliðinin tadýný alýnca bir daha býrakmamýþtý. Çocuklar, küçük bedenleriniz ile daha zor yaptýðýnýz bu ibadeti kaçýrmamaya çalýþarak sabretmeyi öðrenin. Çünkü ileride sabredeceðiniz o kadar durum çýkacak ki... Sabýr sizi daha da olgunlaþtýracak ve Allah’a tuttuðunuz gün kadar daha yakýn olacaksýnýz…
O
Ayaklarým yok HAYATIN ÝÇÝNDEN NEVÝN ALAN
. Kocaeli kitap fuarýnda göreve devam dedik. Ben de acizane kendi masal kitaplarýmý çocuklara tanýtýyordum. Anne ve babanýn gönlü olup da kitaplardan alýrlarsa, çocuklar kendilerini özel hissetsinler diye, imzaya ek olarak yüzlerinin karikatürlerini çiziyordum. Bir kýzýmýza da yüzünün resmini çizmem nasip oldu. Minik kýzýmýza “Beðendin mi?” diye sordum. Yaþý itibariyle ayrýntýlara çok dikkat ettiðinden, kitabý eline alýp þöyle bir göz gezdirdikten sonra gayet ciddî bir þekilde lâfý yapýþtýrdý: “Ama ayaklarým yok.”
3
DR. BAHRÝ TAYRAN
ediüzzaman “Sözler” adlý eserinde ayný konuya Rum Sûresi 27. âyetini esas alarak bir açýklama getirir. Âyet þöyle: “Sizin haþirde iâdeniz, dirilmeniz dünyadaki hilkatýnýzdan daha kolay, daha rahattýr.” (30/27) “Ve hüvellezi yebdeu’l-halke sümme yuîduhu ve hüve ehvenü aleyh” (30/27). Bu âyette deniyor ki “Ýnsanlarýn yeniden yaratýlýþý dünyadaki yaratýlýþlarýndan daha kolaydýr”. Ýþte Bediüzzaman “bu daha kolaydýr” ifadesine çok önemli bir yaklaþým getirir ve bunu acbü’z-zeneble iliþkilendirir. Önce bir tabur askerin istirahat için daðýlmalarý ve bir boru sesiyle çok kolay bir þekilde tabur bayraðý altýnda nizamî bir þekilde toplanmalarýnýn yeniden bir tabur oluþturmaktan daha kolay olduðunu ifade eder ve buradan bir insanýn vücudunda birbiriyle birleþmiþ, alýþmýþ, iliþkiler içinde olan “zerrat-ý esasiye”nin Ýsrafil’in “Suruyla” ve Hâlýk-ý Zülcelâl’in emrine “Lebbeyk” (Ýþte geldik) demeleriyle toplanmalarýnýn aklen birinci yaratýlýþtan (yani dünyadaki yaratýlýþtan) daha kolay olduðunu söyler. Buradan “acbü’z-zeneb”e geçerek þu ifadeleri kullanýr: “Hem, bütün zerrelerin toplanmalarý belki lâzým deðil. Nüveler ve tohumlar hükmünde olan ve hadiste ‘acbü’z-zeneb’ tâbir edilen ecza-i esasiye ve zerrat-ý asliye, ikinci yaratýlýþ için kâfî bir esastýr, temeldir. Sani-i Hakîm, beden-i insânîyi onlarýn üstünde bina eder.” Buraya kadar görüþlerini aldýðýmýz din bilginlerinin acbü’z-zeneb konusundaki temel yaklaþýmlarý: Bütün insanlarýn ölümlerin-
B
den sonra ikinci yaratýlýþlarý yapýlacaktýr ve bu dünyaya ait vücudumuzdan “acbü’z-zeneb” diye Resul-i Ekrem’in isimlendirdiði bir madde üzerinde kurulacaktýr. Ýþte bu acbü’z-zeneb konusunda âlimlerin açýklamalarýný kýsaca tekrar özetlerken, kullandýklarý terimleri zamanýmýz bilgileriyle deðerlendirip güncelleþtirebiliriz. Ýmam Gazali “nefs”dir demiþtir. Rakaraký bu dünya yaratýlýþýndan geriye kalan ve baþkalaþmayan “cevher-i ferd” olduðunu ifade etmiþtir. Muhyiddin-i Arabi “yaratýlýþýn kendisiyle bilfiil varlýk kazandýðý þey olduðu” tanýmýný getirmiþtir. Hüseyn-i Cisrî âlimlerin görüþü þeklinde ikinci yaratýlýþa katýlacak maddeleri “aslî ecza” olarak isimlendirmiþler ve bunu da vücudun “ömrün baþlangýcý ile ölümü arasýndaki sabit kalan cüzler” olarak tanýmlarken “fuzulî ecza” ayrýmýný dile getirmiþlerdir. Bediüzzaman “nüveler ve tohumlar” hükmünde “ecza-i esasiye” ve “zerrat-ý asliye” olarak acbü’z-zenebi tanýmlayýp ikinci yaratýlýþ için yeterli bir esas ve temel olduðunu söyleyerek “Sani-i Hâkim’in insan vücudunu bunlarýn üzerinde inþâ edeceði” görüþünü ortaya koymuþtur. Son olarak Þevki Yavuz’un literatür özetinde “iki yaklaþýmdan birincisinin” varlýðýný kýyamete kadar koruyacak ve insan bedeninin bütün özelliklerini taþýyan bir “maddî öz” olarak kabul edenler ile acbü’z-zenebi “insan cesedinin en son çürüyen parçasý” olarak görenlerin olduðu bir terim olarak tanýmlandýðý tesbitinde bulunur.