20 Ağustos 2011

Page 1

-HABERÝ SAYFA 6’DA

TURÝSTLER HUTBE DÝNLEYECEK

HABERÝ SAYFA 6’DA

CAMÝLER ÝTÝKÂFA HAZIR

Y GERÇEKTEN HABER VERiR

HAFTASONU ekimizi bugün bayinizden isteyiniz.

ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR

YIL: 42

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ / 75 Kr

SAYI: 14.903

Açlýðýn temelinde merhamet kýtlýðý var DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANI MEHMET GÖRMEZ, AFRÝKA’DAKÝ AÇLIÐIN SADECE GIDA ÜRÜNLERÝNÝN KITLIÐINDAN DEÐÝL, SEVGÝ VE ÞEFKAT EKSÝKLÝÐÝNDEN KAYNAKLANDIÐINI SÖYLEDÝ. SEVGÝ VE ÞEFKAT EKSÝKLÝÐÝNÝN PAYI BÜYÜK

Diyanet Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, ''Hiç kimse Afrika'daki kýtlýðýn sebebini sadece nimetlerin azlýðýnda, sadece gýda ürünlerinin kýtlýðýnda arayamaz. Bu kýtlýðýn temelinde tüm insanlýðýn düçar olduðu sevgi kýtlýðýnýn, þefkat kýtlýðýnýn, merhamet kýtlýðýnýn hiç payý yok mudur?'' diye sordu.

ÖLEN ÇOCUKLARIN VEBALÝNÝ TAÞIYAMAYIZ

Görmez þöyle konuþtu: "Biz sofralarýmýzda nimetler arasýnda seçim yapmakta zorlanýrken, Somalili annenin hangi evlâdýný ölüme terk edeceði konusunda yaþadýðý seçim zorluðunun bir mazereti olabilir mi? Biz Müslümanlar iftarlý-sahurlu oruç tutarken, Somali'deki çocuklarýn ölüm oruçlarýna terk edilmesinin herhangi bir mazereti olabilir mi?'' Haberi sayfa 5’te

FOTOÐRAF: AA

ACÝL TEDBÝR ALINMAZSA AÇLIKTAN ÖLECEKLER

ERDOÐAN SOMALÝ’DE

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, günübirlik ziyaret için Somali’nin baþkenti Mogadiþu’ya gitti. Dünyanýn dikkatini Somali’ye çekmek için bu ülkeye giden Erdoðan için resmî karþýlama töreni yapýldý. Erdoðan, daha sonra, ilk olarak Kýzýlay’ýn Mogadiþu’da kurduðu Hayat Çadýr Kentini ziyaret etti. Erdoðan ve eþi Emine Erdoðan, burada çocuklara çeþitli hediyeler daðýttý. Haberi sayfa 7’de

400 bin çocuk tehlikede

Özellikle Türkiye’den Afrika’ya yardýmlar bütün hýzýyla sürerken, Ýngiltere Uluslararasý Kalkýnma Bakaný Andrew Mitchell, acil tedbirler alýnmazsa Somali’de 400 bin çocu ðun açlýktan ölebileceði açýklamasýný yaptý. 7’de

Silâhlar susmadan çözüm olmaz

ISSN 13017748

Piyasalarda korku dalgasý

ABD ve Avrupa’daki endiþeler sebebiyle Asya borsalarýnda yüzde 4’e yakýn düþüþ sonrasý Avrupa borsalarý ve ÝMKB’de sert kayýplar yaþandý. Petrol geriledi, altýn rekor kýrdý.

ÇEYREK ALTIN 177 LÝRAYA ÇIKTI

Fiyatý 106 dolara inen Brent petrolü, ay baþýndan bu yana yüzde 9’u aþan kayýplarla, Mayýs 2010’dan beri en kötü performansý gösterdi. Çeyrek altýn yeniden 177 liraya çýkarken, altýnýn gramý 108 dolara kadar yükseldi. Haberi sayfa 11’de

LYS açýklandý

LYS’ye giren 1 milyon 688 bin 804 aday arasýndan tercih yapan 1 milyon 58 bin 152 öðrenciden, toplam 597 bin 508 aday üniversitelerin yükseköðretim programlarýna kaydolma hakkýný kazandý. 3’te

Esad’a çekil baskýsý

Komþumuz Suriye’de bir süredir de vam eden ordu operasyonlarý sonrasýnda, ilk önce ABD ve ardýndan da Avrupa Birliði, Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’a ‘’çekil’’ çaðrýsý yaptý. 7’de

Birleþmiþ Milletler yetkilileri Güvenlik Konseyinde, Suriye askerlerinin bir statta 26 muhalif göstericiyi öldürdüðünü bildirdiler. Haberi sayfa 7’de

Silâhlar susmadan çözüm olamayacaðý belirtilerek ‘’Sorunlarýn halledilmesi için demokrasi, diyalog ve her türlü görüþme kanallarýnýn açýk tutulduðu, Doðulusu, Batýlýsýyla tüm vatandaþlarýn eþit ve birinci sýnýf görüldüðü bir konjonktürde seçilen yöntem, asla terör olmamalýdýr” yorumlarý yapýldý. Sabah’tan Mehmet Barlas son durumu deðerlendirdiði yazýsýnda “Hem terörle mücadele etmek, hem de terörü doðuran ortamýn tüm öðelerini yok etmek kaçýnýlmaz bir gerektir” diye yazdý. 8’de

ÞEHÝT ANNELERÝNDEN ORTAK ÇAÐRI:

F-16’LAR IRAK’IN KUZEYÝNÝ BOMBALADI

RUS, ÇÝN, ABD, ALMAN, BELÇÝKA YAPIMI

Analar daha fazla aðlamasýn

Sýnýr ötesine ikinci harekât

PKK’nýn mayýnlarý tanýdýk ülkelerden

Diyarbakýr’daki 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlýðý 8. Ana Jet Üssünden havalanan çok sayýda F1-16 savaþ uçaðý Irak’ýn kuzeyindeki terör hedeflerini bombaladý. 28 hedef grubu, etkili bir hava harekâtýyla ve bununla koordineli olarak 96 hedef de topçu silâhlarýyla vuruldu. 4’te

BORSA DÜÞTÜ, ALTIN YÜKSELDÝ

BM: Suriye öldürüyor

Terör örgütü PKK’nýn gerçekleþtirdiði son kanlý saldýrýlar bir süredir yeþeren barýþ umutlarýný yok ederken, þiddetin çözüm olamayacaðý vurgulandý.

Hakkari’nin Çukurca ilçesinde meydana gelen mayýnlý saldýrýda 8 asker ve bir korucunun þehit düþmesi, Türkiye’nin kalbine ateþ düþürdü. Bu acýyý en fazla yüreklerinde hisseden þehit annelerinden ise ortak bir çaðrý geldi: “Artýk baþka analar aðlamasýn. Terör bitsin.” 5’te

www.yeniasya.com.tr

Çukurca’daki son mayýnlý saldýrýnýn ardýndan, PKK’nýn kullandýðý silâh ve mayýnlarýn menþei ile ilgili yapýlan çalýþmalarda, bu silâhlarýn genel olarak Rus, Çin, ABD, Alman, Belçika ve Fransýz yapýmý olduðu belirlendi. Bu arada, PKK’nýn, 7 ayda 92 mayýnlý saldýrý yaptýðý belirlendi. 4’te


2

LÂHÝKA

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Görenek belâsýyla olan tiryakilikler

‘‘

Y

Kadir Gecesi'ni Ramazan'ýn son yarýsýnda, bilhassa son on gününde arayýnýz. Buhari, Fadlu Leyleti'l-Kadri: 2, 3, Teheccüd: 21. / Hadis-i Þerif Meâli

‘‘

Rýzk-ý mecazîdir ki, sû-i istimâlâtla hâcât-ý gayr-ý zaruriye hâcât-ý zarûriye hükmüne geçip, görenek belâsýyla tiryaki olup, terk edemiyor. (Dördüncü Nükte’nin devamý)

E

vet, rýzýk ikidir: Biri hakîkî rýzýktýr ki, onunla yaþayacak. Bu âyetin hükmü ile, o rýzýk taahhüd-ü Rabbânî altýndadýr. Beþerin sû-i ihtiyarý karýþmazsa, o zarûrî rýzký herhalde bulabilir. Ne dinini, ne namusunu, ne izzetini feda etmeye mecbur olmaz. Ýkincisi, rýzk-ý mecazîdir ki, sû-i istimâlâtla hâcât-ý gayr-ý zaruriye hâcât-ý zarûriye hükmüne geçip, görenek belâsýyla tiryaki olup, terk edemiyor. Ýþte bu rýzýk taahhüd-ü Rabbânî altýnda olmadýðý için, bu rýzký tahsil etmek, hususan bu zamanda çok pahalýdýr. Baþta izzetini feda edip zilleti kabul etmek, bazan alçak insanlarýn ayaklarýný öpmek kadar mânen bir dilencilik vaziyetine düþmek, bazan hayat-ý ebediyesinin nuru olan mukaddesât-ý diniyesini feda etmek sûretiyle o bereketsiz, menhus malý alýr. Hem bu fakr u zarûret zamanýnda, aç ve muhtaç olanlarýn elemlerinden ehl-i vicdana rikkat-i cinsiye vasýtasýyla gelen teellüm, o gayr-ý meþru bir sûrette kazandýðý parayla aldýðý lezzeti, vicdaný varsa acýlaþtýrýyor. Böyle acip bir zamanda, þüpheli mallarda, zarûret derecesinde iktifa etmek lâzýmdýr. Çünkü “Ýnne’d-darûrete tükadderu bikadrihâ” sýrrýyla, haram maldan, mecburiyetle zarûret derecesini alabilir, fazlasýný alamaz. Evet, muztar adam, murdar etten tok oluncaya kadar yiyemez. Belki ölmeyecek kadar yiyebilir. Hem, yüz aç adamýn huzurunda kemâl-i lezzetle fazla yenilmez. Ýktisat, sebeb-i izzet ve kemâl olduðuna delâlet eden bir vâkýa: Bir zaman, dünyaca sehâvetle meþhur Hâtem-i Tâî, mühim bir ziyafet veriyor. Misafirlerine gayet fazla hediyeler verdiði vakit, çölde gezmeye çýkýyor. Bakar ki, bir ihtiyar fakir adam, bir yük dikenli çalý ve gevenleri beline yüklemiþ, cesedine batýyor, kanatýyor. Hâtem ona dedi: “Hâtem-i Tâî, hediyelerle beraber mühim bir ziyafet veriyor. Sen de oraya git; beþ kuruþluk çalý yüküne bedel beþ yüz kuruþ alýrsýn.” O muktesit ihtiyar demiþ ki: “Ben bu dikenli yükümü izzetimle çekerim, kaldýrýrým; Hâtem-i Tâî’nin minnetini almam.” Sonra Hâtem-i Tâî’den sormuþlar: “Sen kendinden daha civanmert, aziz kimi bulmuþsun?” Demiþ: “Ýþte o sahrâda rast geldiðim o muktesit ihtiyarý benden daha aziz, daha yüksek, daha civanmert gördüm.” Lem’alar, 19. Lem’a, 4. Nükte, s. 357

Salâ(mý) dinlerken mehmet0cetin@gmail.com

ayattan ziyade bir hakikat olan ölümün hatýrlatýcýlarýndan nur yüzlü, yetmiþlik, belki de seksenlik iki büyüðüm, namazda iken saðýmda ve solumda idi. Teravihin uzunluðu ve meþakkati onlara olan dikkatimi ve rikkatimi fazlasýyla cezbetti. Dikkatim rikkate ve nihayet þefkate inkýlâb ederken Risâle-i Nur’un dört esasýndaki þefkatin, hayattaki isabetini bir kere daha yaþayarak idrak ettim. Namazdaki hûþûma, bu tefekkür bir baþka âlemi dahil etti. Bütün insanî ve hayvanî ihtiyarlarýn ve yaþlýlarýn hayalen bir araya, yanyana gelerek ittifak ve ittisâli ile hâsýl olan mana külliyet kesbetti. Böylesine küllî mânâ ile, rahmet ve þefkat-i Ýlâhiyenin celbine vesile olan hâli, insanlara vererek hikmetini ve kudreti anlatmak isteyen Ýrade-i Ýlâhiye ve Kudret-i Rabbaniyeye deðil gücenmek aksine þükrettim. Bu tefekkür ertesi günü ikindi sonrasý okunan salâ ile bir baþka manaya taþýdý beni. Nasýl da yanýk okuyordu. Çocukluðumdan beri zihnime yerleþen, rahmetli müezzin Ahmed hocanýn yanýk, içli ve derunî sesini hatýrladým. Derken hayatýmýn bütün sahnelerini sinemanýn deðiþen, deðiþtikce ayrý ayrý ibretlik hâllere dönüþen sahneleri gibi hatýrladým. Gençliðim, Nur cemaati ile tanýþmam, öðretmenliðim ve öðrencilerim, nihayet ailevî ihtiyaçtan dolayý istifam ve ticarî hayatým, uzatmayayým iþte Anadolu’nun timsali olan köyde geçen Ramazanlý günlerim. Okunan salâ; beni, iþimden ve eþimden sessizce ayýrdý, musallânýn üzerindeyim. Etrafýmdakiler bana bakýyor ve okuyorlar “Ýyyake na’büdü ve iyyake nestaîn”lerini hatýrlýyorum. Hayatým boyu ibadetimi O’na yaptýðýmý hatýrladým. Þimdi daha ciddî olarak bulunduðum musallâ taþýnda ve biraz sonra konulacaðým kabirde yine Rabbimin istiânesine ve yardýmýna ihtiyacým olduðunu anlýyorum. Bu hakikatin ve imanýn getirdiði itminan rahatlatýyor ve sadece ibret ve tefekkür ile seyrediyorum, beni seyredenleri.

H

Keþke sesimi duyabilselerdi, onlara çok deðil az, ama öz diyeceklerim var idi. Geçmiþ ve gelecek zamanýn geniþ aralýðýna hükmedemeyen ama sadece þimdiki zamanýn dar, kýsa aralýðý olan “ân”a hükmeden, yalnýzca o kadarcýk var olabilen hayattan ziyade büyük bir hakikat olan ölümü hatýrlamalarýný, onunla arkadaþ olmalarýný, nihayet onu sevmelerini anlatacaktým. Azrail’i (as) sevdiðini söyleyen Üstadýmý, salâmý huzurla dinlediðim musallâ taþýnda rahmetle andým. Ahirzamanýn girdabýnda, aðýr imtihanýnda çalkalanan insanlara bu hakikatý anlatmakta ne kadar da arzulu ve hakikatli olduðumu burada, musallâ taþýnda bir kere daha anladým. Ölümün sahnesi olan musalla taþý, hem dünyaya, hem de ahirete bakar. Ben bu taþta dünyaya bakarken hiç de üzülmediðimi hayretle görüyorum. Öteden beri çok arzulu ve iþtiyaklý olduðum ahiret yolculuðuna baþladýðým için aksine sevindiðimi hissediyorum. Þairin dediði gibi ben de “Ümitler içindeyim, Rabbim çok þükür ölüyorum” dediðini kalbimin dilinden iþitiyorum. Ölümün “þeb-i arûs” olduðunu söyleyen Mevlânâ, ne kadar da haklý imiþ. Zira Üstadým vuslat kapýsý olarak tasvir ederdi. Ýþte bu kapýdayým, musallâ taþýnýn üzerinde. Keþkelerimden daha fazla þükürlerimin olduðunu hayretle izlemekteyim. Hizmetin içerisinde olma ile verilen nimet olduðunu anladým artýk. Bunlara da þükretmem lâzým idi. Müezzin bu þükrü salânýn son cümlesi ile hatýrlattý ve ben de hamdettim. Tekrar dünyadayým, hem de eþimin yanýnda, evimde. Onlar bana, ben onlara bakarken herkes göz penceresi ile seyrediyordu birbirini. Sanki diyeceklerimiz var idi. Önce ben söylemek istedim; hayalen, tefekküren yaþadýklarýmý anlatmaya çalýþtým. Ýçli ve hisli gözyaþlarý ile dinlediler. Sohbetin ardýndan hayat, dünyaya daldý gitti iþte… “Nereye dalarsanýz dalýn, nereye kaçarsanýz kaçýn, ama ben eninde sonunda karþýnýza çýkacaðým ve benimle iyi anlaþmaya bakýn” diyordu lisan-ý hali ile o. Bu Ramazan-ý Þerif hakikaten pek feyizli geçmekte. Hayatýmdaki her þey, yaþadýðým, hissettiðim ne varsa “Rabbimin bir fazlýdýr” hakikatýný; dünün ve yarýnýn musallâ taþý olan bugünde bir kere daha söyleten Rabbime sonsuz kere daha hamdediyorum.


HABER

Y

Genel Yayýn Müdürü

Yayýn Koordinatörü

Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK

Kâzým GÜLEÇYÜZ

Abdullah ERAÇIKBAÞ

Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT

Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi

Mehmet KUTLULAR Genel Müdür

Recep TAÞCI

Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN

Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.

Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.

Yayýn Türü: Yaygýn süreli

ISSN 13017748

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 20 Ramazan 1432 Rumî: 7 Aðustos 1427

Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta

Ýmsak 4.23 4.23 4.42 4.44 4.37 4.00 4.02 3.49 4.33 4.14 4.39

Güneþ 5.52 5.57 6.11 6.18 6.12 5.31 5.34 5.24 6.07 5.44 6.10

Öðle 12.49 12.59 13.08 13.19 13.14 12.30 12.34 12.26 13.09 12.41 13.08

Ýkindi 16.31 16.43 16.49 17.03 16.59 16.12 16.17 16.10 16.53 16.23 16.51

Akþam 19.34 19.49 19.53 20.08 20.04 19.16 19.21 19.15 19.58 19.26 19.55

Yatsý 20.56 21.15 21.14 21.34 21.31 20.39 20.46 20.42 21.24 20.48 21.17

Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa

Ýmsak 4.34 4.51 4.14 4.16 4.31 4.04 4.08 3.51 3.46 4.21 4.36

Güneþ 6.11 6.23 5.51 5.49 6.02 5.41 5.38 5.28 5.18 5.59 6.02

Öðle 13.15 13.22 12.56 12.49 13.01 12.45 12.35 12.32 12.17 13.04 12.57

Ýkindi 17.00 17.05 16.41 16.32 16.43 16.31 16.17 16.17 16.00 16.49 16.36

Akþam 20.06 20.09 19.47 19.36 19.47 19.37 19.21 19.23 19.04 19.56 19.39

3 Yatsý 21.35 21.33 21.17 21.01 21.10 21.06 20.43 20.52 20.28 21.25 20.58

597 bin aday üniversiteli oldu TERCÝH YAPAN 1 MÝLYON 58 BÝN ADAYDAN, TOPLAM 597 BÝN ADAY ÜNÝVERSÝTELERE KAYDOLMA HAKKI KAZANIRKEN, 58 BÝN 433 KONTENJAN BOÞ KALDI. KIZ ADAYLARIN YÜZDE 48’Ý ERKEKLERÝN ÝSE YÜZDE 42’SÝ ÜNÝVERSÝTEYE GÝRMEYÝ BAÞARDI. ÖSYM Baþkaný Prof. Dr. Ali Demir, Lisans Yerleþtirme Sýnavý’na (LYS) giren 1 milyon 688 bin 804 aday arasýndan 1 milyon 58 bin 152’sinin tercih yaptýðýný belirterek, ‘’345 bin 41’i lisans, 252 bin 467’si önlisans olmak üzere toplam 597 bin 508 aday üniversitelerin yükseköðretim programlarýna kaydolma hakkýný kazanmýþtýr’’ dedi. LYS yerleþtirme sonuçlarýný deðerlendiren ÖSYM Baþkaný Prof. Dr. Demir, 2011-2012 öðretim yýlýnda 2011-ÖSYS merkezi yerleþtirme ile yükseköðretim programlarýna kayýt yaptýrmaya hak kazanan adaylarýn belli olduðunu söyleyen Demir, ‘’Yerleþtirmeler, sýnava giren adaylarýn sýnavlarda aldýklarý puan ve tercihleri ile sýnavsýz geçiþ hakký bulunan adaylarýn tercihleri doðrultusunda yükseköðretim programlarýnýn kontenjanlarýna göre gerçekleþtirilmiþtir’’ dedi. Sýnava giren 1 milyon 688 bin 804 aday arasýndan 1 milyon 58 bin 152’sinin tercih yaptýðýný belirten Demir, bu kapsamda, yükseköðretim kurumlarýnýn örgün eðitim/öðretim programlarýnda 378 bin 693 lisans, 277 bin 248 önlisans olmak üzere toplam 655 bin 941 kontenjan için tercih yapýlmýþ, 345 bin 41’i lisans,

20

252 bin 467’si önlisans olmak üzere toplam 597 bin 508 aday üniversitelerin yükseköðretim programlarýna kaydolma hakkýný kazanmýþtýr. Bu yerleþtirme sonucunda 58 bin 433 kontenjanýn boþ kaldýðý görülmektedir’’ diye konuþtu.

KIZLAR DAHA BAÞARILI

BOÞ KONTENJANLAR EK YERLEÞTÝME ÝLE DOLDURULACAK Açýk öðretim programlarýna ise 87 bin 138 lisans ve 104 bin 521 önlisans olmak üzere toplam 191 bin 659 aday yerleþtirildiðini belirten Demir, Türkiye genelinde kontenjanlarýn yüzde 91’inin doldurulduðunu, geri kalan yüzde 9’luk boþ kontenjanýn ek yerleþtirme ile doldurulacaðýný söyledi. Devlet üniversitelerinin kontenjanlarýnýn yüzde 95’ine, vakýf üniversitelerinin ise yüzde 78’ine yerleþtirme yapýldýðýný ifade eden Demir, engelli olarak müracaat eden toplam 2 bin 694 adaydan bin 229’unun bir üniversiteye girme hakký kazandýðýný ifade etti. ÖSYM Baþkaný Demir, 8 bin 381 okul birincisi adaydan 6 bin 912’sinin üniversitelere yerleþtirildiðini ifade ederek, bu adaylarýn yaklaþýk yüzde 18’inin üniversiteye giremediðini kaydetti.

LYS’ye giren 1 milyon 688 bin 804 aday arasýndan 1 milyon 58 bin 152’sinin tercih yaptý. FOTOÐRAF: AA

Yeþilay’ýn tabela mücadelesi SÝGARA ve alkol tüketiminin azaltýlmasý için çeþitli çalýþmalar yurt genelinde sürerken, Türkiye Yeþilay Cemiyeti’nin, ‘’Kumar ve alkolü çaðrýþtýrdýðýný’’ iddia ettiði okul ve spor kulüplerinin isimlerinin tabelalarýnýn indirilmesiyle ilgili hukuki süreç baþlattýðý bildirildi. Yeþilay Cemiyet Genel Baþkaný Av. Muharrem Balcý, tüm dünyada madde baðýmlýlýðýyla mücadele edildiðini, ancak, Türkiye’de bu yönde olumlu çalýþmalar yapýlsa da halen mantýkla baðdaþma-

yan bir tablonun da söz konusu olduðunu savundu. Okul isimleriyle ilgili bir araþtýrma yaptýklarýný belirten Balcý, Türkiye genelinde 45 adet Milli Piyango adýný taþýyan okulun bulunduðunu, bunun ardýndan harekete geçip hukuki süreci baþlattýklarýný hatýrlattý. Ülke genelinde 9 ilde bu okullarýn isminin deðiþtirilmesi için dâvâ açtýklarýný ifade eden Balcý, diðer davalarýn da okul ve spor kulübü bazýnda açýlmaya devam edileceðini söyledi. Adana/aa

‘’YERLEÞTÝRME sonuçlarý 2011-ÖSYS’ye baþvuran adaylarýn yaklaþýk yüzde 45’inin üniversitelere kayýt olabileceðini göstermektedir’’ diyen Demir, sýnavlarda kýz adaylarýn erkek adaylara göre daha baþarýlý olduðunun görüldüðünü kaydetti. Demir, kýz adaylarýn yüzde 48’inin, erkek adaylarýn ise yüzde 42’sinin üniversiteye girmeyi baþardýðýný söyledi. Demir, ‘’Okul bazýndaki deðerlendirmeye göre ise baþvuran adaylardan Anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve öðretmen liseleri mezunlarýnýn yüzde 60 ve daha fazlasý üniversitelere yerleþirken, akþam ve güzel sanatlar lisesi mezunlarýndan sadece yüzde 25 veya daha azýnýn üniversiteye girebildikleri görülmektedir’’ diye konuþtu. Ankara/aa

irtibat@yeniasya.com.tr

17 Aðustos aynasýnda 28 Þubat yargýsý Aðustos depreminin 12. yýlýný da geride býraktýk. Depremin ardýndan yoðun tepkilerin hedefi olan ve yargýlanýp hapse mahkûm edilen Veli Göçer, yýldönümüne birkaç gün kala cezasýný tamamlayýp tahliye edildi. Yalova’da yýkýlan binalarýn epeycesi onun sattýðý yerler olduðu için bu duruma düþen Göçer, aslýnda kendi deyimiyle “günah keçisi” olarak seçilmiþ ve kabak onun baþýna patlamýþtý. Deprem öncesi yaptýðý yoðun reklam kampanyalarý ile “Veli Göçer arsa ofisi”nin herkes tarafýndan tanýnan bir “marka” haline gelmesi ve sattýðý dairelerin çoðunun 17 Aðustos’ta enkaza dönüþmesi, bu durumu netice verdi. Benzer durumda olan, hattâ yýkýlmýþ binalarla ilgili olarak çok daha aðýr sorumluluklarý bulunan birçok kiþinin ise ya hiç üzerine gidilmedi ya da haklarýndaki dâvâlar zamanaþýmýndan düþtü. Bu olay, Türkiye’deki “adalet”in iþleyiþindeki çarpýklýðý gösteren sayýsýz örnekten sadece biri. Bu çarpýklýðý daha da katmerleyen örnek ise, binlerce kiþinin enkaz altýnda kalarak ölümüne doðrudan ve dolaylý olarak sebebiyet verenler ellerini kollarýný sallayarak ortalýkla dolaþýr ve ayný sorumsuzlukla yollarýna devam ederken, deprem için “ilâhî ikaz” yorumu yapanlar hakkýnda adlî süreçlerin inanýlmaz bir sür’atle harekete geçirilip sonuçlandýrýlmasý. Nitekim o zaman neredeyse bütün Yeni Asya yazarlarýna dâvâlar açýldý ve Mehmet Kutlular 276 gün hapsedildi. Sýrf 28 Þubat’ýn haksýz uygulamalarýný eleþtirip, kaderin deprem felâketine fetva vermesinde bunlarýn da payý olabileceðini söylediðimiz için... Yargý ve adalet üzerindeki 28 Þubat tahribatýnýn en çarpýcý örneðini teþkil eden bu durum, Türkiye için taþýnmasý imkânsýz bir utanç yükü olarak kayda geçti. Dualarýmýz, yargýyý ve Türkiye’yi bu utancýn derin mahcubiyetinden kurtarýp tekrarýndan koruyacak, “sadece ve münhasýran adalet” eksenli köklü bir zihniyet deðiþiminin bir an önce gerçekleþmesi için... ***

17

Oruçtaki sýr Ýnsanlarýn inanç ve ibadetle iliþkilerini belirlemek amacýyla zaman zaman yapýlan araþtýrmalarda çýkan sonuçlardan biri, oruç tutanlarýn oranýndaki yükseklik. Meselâ Tarhan Erdem’in son araþtýrmasýna göre, Ramazan orucunu aksatmayanlarýn oraný yüzde 61, sýk sýk tutanlar yüzde 15, ara sýra tutanlar yüzde 8. Toplamda yüzde 84’lik bir çoðunluk oruç tutuyor (Radikal, 3.8.11). Dorinsight araþtýrmasýna göre ise, beyaz yakalý olarak isimlendirilen çalýþanlarýn yüzde 89’u, mavi yakalý olarak anýlan patronlarýn da yüzde 78’i oruç tutuyor (Vatan, 13.8.11). Diðer ibadetleri yapamayanlar bile oruç tutmaya özen gösteriyor. Ve oruç, zenginleri de, fakirleri de buluþturan bir ibadet olarak, toplumun manevî hayatýnda önemli bir yer tutuyor. Oruçtaki bu sýr, erbabýnca derin ve detaylý bir þekilde incelenmeli. ***

Ücretli öðretmenlik meselesi Okuyucumuz Hasan Atay’ýn mesajý: Öncelikle Ramazan-ý Þerifiniz mübarek olsun. Siz aðabeylerimizden bir isteðimiz var. Ben Manisa Demirci Eðitim Fakültesi sýnýf öðretmenliði mezunuyum. Ama atamasý yapýlmayan yaklaþýk 300 bin öðretmen adayý gibi ben de boþtayým. O kadar öðretmen açýðý olmasýna raðmen atamamýz yapýlmýyor ve yerlerimiz ücretli öðretmenlerle dolduruluyor. Bu da bizi maddî manevî yýpratýyor. Ücretli öðretmenliði büyük bir haksýzlýk olarak görüyoruz. Çünkü ilk olarak bu öðretmenler kadrolu olanlarla ayný iþi yaptýklarý halde onlarla maaþlarý eþit deðil, bu da adaletsizliðe yol açýyor. Ýkincisi, boþ alanlarda iki yýllýk yüksek okul—hattâ doðuda lise—mezunu öðretmenler ücretli çalýþtýrýlýyor. Okuduklarý bölümle ilgisiz dersler verilen öðretmenler var ve bu da hem iþleri ehline vermeyi emreden Kur’ân âyetine zýt olduðu, hem de eðitime zarar vereceði için bu durumun düzeltilmesini beklemekte ve sizlerden yardým istemekteyiz. Gazetemizde bu konuda birþeyler yapýlabilirse çok memnun olacaðýz.


4

HABER

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

cakir@yeniasya.com.tr

Moda baþa belâ oda adý altýnda ekseriyetle ‘kötü’lüklerin yayýldýðý malûm. Üstelik modayý sadece kýyafet düzenlemeleriyle de sýnýrlý görmemek lâzým. ‘Moda’ adý altýnda her türlü fenalýk, sosyal hayatý da etkiliyor. Yeme-içmeden, insanlar arasýndaki münasebetlere kadar her konuda ‘moda’ca davranýþlarla karþýlaþýyoruz. ‘Hýzlý yemek’ de bir ‘moda’ olarak yayýlmadý mý? Bu gerçek, uzun yýllardan beri ifade edilir, ama öte yandan bu ifadeler pek çok kiþi tarafýndan da ‘þehir efsanesi’ muamelesi görür. “Her þeyin altýnda ‘moda’ aramak da moda oldu” diye itiraz edilir. Ýngiltere’de yayýnlanan Sunday Times gazetesinin eski moda editörü Charty Durrant, ‘moda’ hakkýnda öyle tesbitlerde bulunmuþ ki, benzer tesbitleri bir ‘müftü’ hem de Türkiye’de dile getirmiþ olsa bütün ‘modaseverler’ itiraz ederdi! Bakalým Ýngiliz gazeteciye itiraz edenler çýkacak mý? Sunday Times’ýn eski moda editörü Charty Durrant’a göre, kötü çalýþma þartlarýndan aþýrý tüketime pek çok problemin sebebi moda endüstrisi. Çözüm ise sadeliði ve iç dünyada zenginliði vurgulayan hayat tarzýna geri dönmekte. Çocuk iþçiler, kötü çalýþma þartlarý, küresel açgözlülük kültürü, aþýrý tüketim, çarpýk imajlar, yeme bozukluklarý, çevre kirliliði, su kýtlýklarý, ruhsal ve fiziksel zarar, hatta pornografi, boþanma ve gençlerin ihtiharlarý... Ünlü moda dergisi Vogue’un Ýngiliz edisyonunun ve prestijli Sunday Times gazetesinin eski moda editörü Charty Durrant’a göre, tüm bunlarýn sorumlusu moda endüstrisi. (Milliyet, 15 Aðustos 2011) Ýlk bakýþta “Moda’nýn ‘çevre’ye ne zararý olur ki?” sorusu akla gelebilir. Bunu da þöyle izah ediyor eski moda editörü Durrant: “Modanýn çevreye zehirli etkisi tekstil endüstrisinin yoðunlaþtýðý Hindistan, Çin, Brezilya ve Afrika’da açýkça görülüyor. Çevreyi kirleten böcek ilaçlarýnýn ana sorumlularýndan biri moda, çünkü bunlar ucuz pamuk üretmek için kullanýlýyor. Su kýtlýðýnda da modanýn parmaðý var. Yalnýzca bir kot pantolon üretmek için gerekli olan pamuðun yetiþtirilmesinde 800 litre su harcanýyor. Düþük maliyetyüksek fiyata odaklanan moda, Çin gibi ülkelerdeki kötü çalýþma koþullarýný ve çocuk iþçilerin çalýþtýrýlmasýný tetikliyor.” Durrant’a göre modern moda, demode ve rezil olma korkusuyla cinsel çekim üzerinde þekillendiriliyor. Artýk rahatlýk ve kendine özgü bir stil oluþturmak geri planda kaldý. Sürekli deðiþen trend çýlgýnlýðý derinleþtikçe, moda kendini ifade etme biçimi olmaktan çýktý, kendini ve diðerlerini yargýlama haline geldi. Durant boþanma, pornografi ve gençlerin intihar etmesinden de modayý sorumlu kýlýyor. (agg.) Peki çözüm nedir? Durrant, bu ‘kitlesel tüketim çýlgýnlýðý’ ve ‘açgözlülük kültürüne’ karþý ‘yavaþ moda’nýn gelmesi gerektiðini söylüyor. Modada aþýrýlýk ve þovenizm yerine sadelik gelmeli. Hiçbir zaman demode olmayan kaliteli ve klasik moda ürünleri benimsenmeli. Böylece dýþ görünüþte sadelik ve iç dünyada zenginliði vurgulayan yaþam tarzýna geri dönülebilir. Gençleri ‘moda’ hastalýðýndan uzak tutmak isteyenlerin haklýlýðý bir defa daha ortaya çýkmýþ olmuyor mu? Durrant’ýn da ifade ettiði gibi müstehcenliðin kaynaðý da moda. Medyanýn ‘moda’ diye gençlere sunduðu hayat tarzý, gerçekte onlarý uçuruma sürüklemek deðil mi? Ýçki moda, açýk-saçýk giyinmek moda, sigara moda, kumar moda, kavga moda, anarþi çýkarmak moda, yakmak moda, yýkmak moda... ‘Moda’ dergilerine bakýldýðýnda ‘moda’nýn müstehcenliði körükleyen ve sürükleyen bir vasýta olarak kullanýldýðý net olarak görülür. Bu yanlýþlara itiraz ediyor ve gerçekleri dile getirdiði için “moda editörü Charty Durrant”ý tebrik ediyoruz. Bu ‘moda’ gün gelir, teþvik edenlerin baþýna da belâ olur, bilinsin...

M

GEÇMÝÞ OLSUN Muhterem kardeþimiz,

Bedrettin Ergül ' ün

geçirmiþ olduðu bir rahatsýzlýktan dolayý hastanede yatmakta olduðunu öðrendik. Geçmiþ olsun der Cenâb-ý Hak'tan acil þifalar diler. Duâlarýnýzý bekleriz.

Y

Y

Demokrasi içinde çözülsün TÜMSÝAD GENEL BAÞKANI HASAN SERT, TERÖRE ÝLÝÞKÝN SORUNLARIN HALLEDÝLMESÝ ÝÇÝN DEMOKRASÝ, DÝYALOG VE HER TÜRLÜ GÖRÜÞME KANALLARININ AÇIK TUTULMASI GEREKTÝÐÝNÝ KAYDETTÝ. TÜM Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (TÜMSÝAD) Genel Baþkaný Hasan Sert, Hakkari Çukurca’da þehit olan askerler için baþ saðlýðý mesajý yayýmlayarak saldýrýyý kýnadý. Hasan Sert, mesajýnda, Ramazan’da hiç beklemedikleri bir anda aldýklarý bu haberin kendilerini de derinden üzdüðünü ifade ederek, þu görüþlere yer verdi: ‘’Sorunlarýn halledilmesi için demokrasi, diyalog ve her türlü görüþme kanallarýnýn açýk tutulduðu, Doðulusu, Batýlýsýyla tüm vatandaþlarýn eþit ve birinci sýnýf görüldüðü bir kon jonktürde seçilen yöntem, asla terör olmamalýdýr. Bu yol kesinlikle iyi sonuçlar getirmeyecektir. Bu tür hain terör olaylarý karþýsýnda herkes saflarýný belirlemeli ve bu terör odaklarý ile arasýnda mesafeyi oluþturmalýdýrlar. Ýnsanýmýzýn yaþadýðý her sorun Meclis’te konuþarak, görüþerek çözülebilir. Bu vesileyle hain terörü bir kez daha kýnadýðýmýz belirtir, þehit olan asker-

lerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabýrlar dilerim.’’ Küçük ve Orta Büyüklükteki Ýþletmeler Derneði (KOBÝDER) Yönetim Kurulu tarafýndan yapýlan açýklamada da terörist saldýrý kýnandý. Binlerce insanýn hayatýna kasteden, ülkeyi on milyarlarca dolar zarara uðratan vatan hainleri nin misliyle karþýlýðýný bulmalarýnýn halkýn ortak arzusu olduðu vurgulanan açýklamada, þu ifadelere yer verildi: ‘’Son zamanlara artýþ gösteren terör saldýrýlarýnýn Türkiye üzerinde oynanmak istenen planlarýn bir uzantýsý olduðu kanaatindeyiz. Öncelikle yapýlan menfur saldýrýyý þiddetle kýnýyor, saldýrganlarýn en kýsa zamanda yakalanmasýný ve kamuoyunu tatmin edici bir açýklama yapýlmasýný bekliyoruz. Ayrýca her ne surette olursa olsun güvenlik güçlerine yönelik yapýlan bu alçak saldýrýyý herkesin kýnamasý gerektiðine de inanýyoruz.’’ Ankara/aa

Þehit anneleri: Artýk baþka analar aðlamasýn Hakkari’nin Çukurca ilçesinde meydana gelen mayýnlý saldýrýda 8 asker ve bir korucunun þehit düþmesi, Türkiye’nin kalbine ateþ düþürdü. Bu acýyý en fazla yüreklerinde hisseden þehit annelerinden ortak bir çaðrý geldi: “Artýk baþka analar aðlamasýn. Terör bitsin.” Kimse Yok Mu Yardým Derneði, þehit ve yoksul ailelere yardým yapan kardeþ aileleri Florya’daki Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’ne ait Sosyal Tesisler’de iftar yemeðinde buluþturdu. Ýftar yemeðine katýlan þehit aileleri teröre lânet okudu. 1994 yýlýnda Þýrnak’ta þehit düþen Fikret Söðütler’in annesi Fatma Söðütler, 17 yýldýr aðlamasýnýn durmadýðýný söyledi. “Allah kimseye yetim acýsý vermesin” diyen Anne Söðütler, “Allah baþka analarý aðlatmasýn. Allah belâlarýný versin. Artýk yeter” diye konuþtu. 19 sene önce þehit düþen Þehit Bayram Çaðlar’ýn annesi Nadiye Çaðlar, “Bizim acýmýz bizimle kavruluyor. Bir daha bu acýlarý yaþamak istemiyoruz” þeklinde konuþtu. Ýstanbul/cihan

Sýnýr ötesine 2. hava harekâtý

Kurtulmuþ: Terörün çözüm yeri Meclistir

HAS PARTÝ Genel Baþkaný Numan Kurtulmuþ, Türkiye'de terör ve Kürt sorunun çözüleceði tek yerin siyaset kurumu olduðunu belirterek, ''Bunun çözüm yeri ne sokaklardýr,ne daðlardýr, ne de Genelkurmay karargahýdýr'' dedi. Kurtulmuþ, yaptýðý açýklamada, büyük güçlerin kullandýðý araçlarýn arasýnda ''terör siyasetinin'' de bulunduðunu belirtti. Terör örgütü PKK'nýn Türkiye'nin birliðine, bütünlüðüne karþý kullanýldýðýný ifade eden Kurtulmuþ, Türkiye'de terör konusunda ''siyasi bir akýl'' ortaya konulmadýðýna dikkati çekti. Türkiye'de ''Kürt sorunu, doðu sorunu'' söz konusu olduðunda sürekli ''savaþ dilinin'' kullanýldýðýný, bunun da terör örgütünün istediði bir þey olduðunu savunan Kurtulmuþ, ''Artýk kimsenin, bir evladýný daha kaybetmemeliyiz'' dedi. Kurtulmuþ, ''Çözüm yeri siyasettir, TBMM'dir. Bütün herkes TBMM'yi destekleyecek. Herkes buraya farklý görüþleriyle gelecek, görüþlerini belirtecek. Kimse kenarda kalmayacak. Herkes görüþlerini belirtecek. Bunun çözüm yeri ne sokaklardýr, ne daðlardýr, ne de Genelkurmay karargahýdýr'' dedi. Ankara/aa

ABD: Teröre karþýlýk vermek Türkiye’nin hakký

ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Victoria Nuland, Irak’ýn kuzeyindeki terör kamplarýna yö ne lik ha va ha re ka týy la il gi li o la rak, ‘’ABD’nin, Türkiye’nin terörist saldýrýlara karþý kendini savunma hakkýný tanýdýðýný’’ söyledi. Nuland, günlük basýn toplantýsýnda, Türk ordusunun terör örgütü PKK’ya yönelik Irak’ýn kuzeyine yönelik hava harekatýna dair soruyu cevapladý. ‘’ABD’nin, Türkiye’nin terörist saldýrýlara karþý kendini savunma hakkýný tanýdýðýný’’ ifade eden Nuland, ‘’sadece geçen ay PKK’nýn üç düzine Türk güvenlik personelini öldürdüðünü’’ hatýrlattý. Nuland, ‘’Türkiye, Irak ve ABD’nin ortak düþmaný olan PKK ile mücadelede Türkiye ile Irak arasýnda devam eden yakýn iþbirliði de desteklediklerini’’ kaydetti. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý 2010 yýlý Terör Raporu’nda, Türkiye’nin ABD için ‘’dost, tarafsýz ve bölgesindeki sorunlarýn çözümünde kolaylaþtýrýcý’’ bir ülke olarak terörle mücadelede ‘’kritik rol oynadýðý’’ kaydedildi. Raporda, ABD’nin terörist listesinde PKK ve DHKP-C de her zamanki gibi yer aldý ve terör örgütü PKK’nýn þiddet kampanyalarýna devam ettiði belirtildi. Washington/aa

Terör operasyonu: 12 kiþi gözaltýna alýndý

HAKKARÝ'NÝN Yüksekova ilçesinde, 24 farklý adrese yapýlan operasyonda, terör örgütünün gençlik yapýlanmasýna mensup olduklarý belirtilen 12 kiþi gözaltýna alýndý. Emniyet güçleri, önceki gece Yüksekova’da 24 adrese baskýn düzenledi. Demokratik Yurt Sever Gençlik Meclisi (DYGM)’nde faaliyet gösteren 12 kiþi gözaltýna alýndý. Gözaltýna alýnan þahýslarýn sorgu iþlemlerinin, Van’daki özel yetkili savcýlar tarafýndan yapýlacaðý öðrenildi. Bu arada Siirt ve Tunceli’de düzenlenen operasyonlarda 4 terörist ölü ele geçirdi. Terör örgütüne yöne lik baþ la tý lan o pe ras yon lar sü rü yor. Hakkani-Ankara/cihan-aa

DÝYARBAKIR'DAKÝ 2. Taktik Hava Kuvvet Komu tanlýðý 8. Ana Jet Üssünden havalanan çok sayýda F-16 savaþ uçaðý Irak’ýn kuzeyindeki terör hedeflerini bombaladý. Baþbakanlýk kaynaklarýndan edinilen bilgiye göre, saat 20.30 sýralarýnda 8. Ana Jet Üssünden kalkýþ yapan savaþ uçaklarý Irak’ýn kuzeyindeki terör örgütü kamplarýný hedef aldý. Uçaklarýn kalkýþý sýrasýnda askeri havaalaný bölgesinde yoðun bir hareketlilik yaþanýrken, yaklaþýk 3 saat sonra bazý uçaklarýn dönüþ yaptýðý göz lendi. Ýlerleyen saatlerde bazý uçaklarýn yeniden kalkýþ yaptýðý dikkati çekti. Gece görüþ sistemine sahip oldu ðu öðrenilen uçaklarýn herhangi bir operasyona katýlýp katýlmadýðý konusunda resmi bir açýklama yapýlmadý.Bu arada Irak sýnýrýnda bulunan Hakkari’nin Çukur ca ilçesinde de uçaklarýn geçiþi sýrasýnda yoðun bir hava trafiði yaþandýðý öðrenildi. Ankara-Diyarbakýr/aa

Genelkurmay Baþkanlýðý, hava harekatýnda 28 hedefin vurulduðunu açýkladý. FOTOÐRAF: AA

Genelkurmay: 28 hedef vuruldu

GENELKURMAY Baþkanlýðý, Irak’ýn Kuzeyi’ne düzenlenen hava harekatýnda 28 hedefin vurulduðunu açýkladý. Hava harekâtýyla koordineli topçu ateþiyle 96 hedefin yoðun ateþ altýna alýndýðý da belirtildi. Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn internet sitesinden yapýlan açýklamada, Irak’ýn kuzeyinde Kandil Daðý, Hakurk, Avaþin-Basyan ve Zap bölgelerinde tespit edilen bölücü terör örgütüne ait 28 hedef grubuna Türk Hava Kuvvetleri uçaklarý tarafýndan 18 Aðustos 2011 perþembe günü sabah ve müteakiben akþam saatlerinde etkili bir hava harekâtý icra edildiði vurgulandý. Görevlerini baþarýyla tamamlayan uçaklarýn emniyetle üslerine

döndüklerine dikkat çekilen açýklamada þöyle denildi: “Hava harekâtý ile koordineli olarak ayný bölgelerde tespit edilen 96 hedef de topçu silahlarý ile yoðun olarak ateþ altýna alýnmýþtýr. Hava harekâtý ve topçu atýþlarýnda, bölücü terör örgütüne ait olduðu kesin olarak teyit edilen hedefler seçilmiþtir. Genelkurmay Baþkanlýðý’nca daha önce de açýklandýðý gibi, harekâtýn planlanmasýnda ve icrasýnda bölgedeki sivil halkýn olumsuz etkilenmemesi için gerekli hassasiyet gösterilmektedir. Terörle mücadele kapsamýnda icra edilen faaliyetlere, askeri ihtiyaçlarýn gereklerine göre yurt içinde ve yurt dýþýnda kararlýlýkla devam edilecektir.” Ankara/aa

T. C. AKÞEHÝR 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) SAYI: Örnek No : 27* Dosya No :2010/1086 E. Satýlmasýna karar verilen taþýnmazýn cinsi, niteliði, kýymeti, adedi, önemli özellikleri : 1- Konya ili Akþehir ilçesi, Doðrugöz kasabasý Kýzýlyer mevki 7089 parsel tapu sicilinde bodrumu olan iki katlý iki daireli kargir bina ve arsasý 2120 metrekare yüzölçümlü tamamý borçlulara ait arsa üzerinde taban alaný 130 m2 olan bodrum + iki katlý bina bulunan yýðma yapý sistemi ile yapýlmýþ; üzerinde kiremit çatýsý bulunan ve soba ile ýsýtýlan bodrum katýnýn depo olarak diðer iki katýnýn mesken olarak kullanýlan, her iki katta bulunan iki daire özellikleri bakýmýndan birebir ayný olan dairelerde 3 oda salon mutfak banyo wc bulunmaktadýr. Oda tabanlarý ahþap parke ýslak zeminler fayans kaplýdýr, kapýlar ahþap doðrama. pencereler ise pvc dir. Bodrum +2 katlý yapý özellikleri itibarý ile yapý yaklaþýk birim maliyetlerine göre 3.sýnýf A grubu yapýlara girmektedir. Yapýnýn toplam alaný 130.00 X 3 - 390 m2 dir. Yapýnýn yaþý ve durumu dikkate alýndýðýnda yýpranma oraný % 25 tir. Bulunduðu yer göz önüne alýndýðýnda arsanýn ve yapý deðeri ile birlikte 194.640,00 Tl bedelle satýþa sunulmuþtur. 2- Konya ili Akþehir ilçesi Afyon Buharý mevki Selçuk mahallesi 1132 ada 16 parsel Tapu sicilinde arsa olarak görünmekte olup kat iritifakna göre 7/660 arsa paylý ,660.00 m2 yüzölçümlü 1.kat 64 no'Iu baðýmsýz bölüm no'lu dükkân bulunduðu bina betonarme yapý sistemi ile yapýldýðý ve kaloriferle ýsýtýldýðý alaný 20.00 m2 olan dükkâ nýn tabaný karo, duvarlarý lambri kaplama yapýlmýþtýr. Kapýsý demir, penceresi ahþap doðramadan yapýlmýþ, dýþarýda koruyucu kepenk bulunmaktadýr. Dükkânda ahþaptan yapýlmýþ evrak dolabý bulunmakladýr, dükkân halihazýrda depo olarak kullanýlmaktadýr. Dükkânýnýn yapý özellikleri gereði 3.sýnýf B grubu yapýlara girmekledir. Dükkân alaný 20.00 m2 dir yapýnýn yaþý ve durumu göz önüne alýndýðýnda yýpranma oraný %20 dir. Dükkân arsa payý 7/660 olduðuna göre deðerlendirilecek arsasý (7/660) x 660 = 7.00 m2 olarak alýnarak bulunduðu yer göz önüne alýndýðýnda taþýnmazýn tamamý 14.476.00 TL bedelden satýþa sunulmuþtur. PARSEL NO BÝRÝNCÝ SATIÞ TARÝHÝ VE SAATÝ ÝKÝNC Ý SATIÞ TARÝHÝ VE SAATÝ 7089 21.09.2011 10:50-11:00 03.10.2011 10:50-11:00 16 21.09.2011 11:10-11:20 03.10.2011 11:10-11:20 1- Satýþ 21.09.2011 günü saat 10:50-11:20'ye kadar AKÞEHÝR ADLÝYESÝ ÖNÜNDE da: açýk artýrma sureliyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60"ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartý ile 03.10 .2011 günü ayný yer ve saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. Þu kadarki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. Daha fazla bilgi almak isleyenlerin 2010/1086 esas sayýlý dosyamýza müracaatlarý, masraf verildiðinde þartnamenin bir örneðinin gönderileceði ilan olunur. 02.8.2011 www.bik.gov.tr B: 53316

PKK’nýn mayýnlarý dost ülke yapýmý

HAKKARÝ'NÝN Çukurca ilçesinde terör örgütün yaptýðý hain saldýrýnýn ardýndan PKK’nýn kullandýðý silah ve mayýnlarý yeniden gündeme getirdi. Terör örgütü PKK’nýn elindeki silahlarýn menþei ile ilgili yapýlan çalýþmalarda, bu silahlarýn genel olarak Rus, Çin, ABD, Alman, Belçika ve Fransýz yapýmý olduðu belirlendi. Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn bu konuda yaptýðý bir çalýþmaya göre, terör örgütü 8 ayrý ülke tarafýndan üretilen farklý mayýn kullanýyor. Bu mayýnlar içinde en büyük payý Ýtalyan mayýnlarý. Vur-kaç yöntemiyle gü venlik güçlerine zarar vermeye çalýþan terör örgütü PKK’nýn 2011 yýlýnýn 7 aylýk döneminde 92 adet ma yýnlý tuzak kurduðu açýklandý. Ayný dönemde bölücü terör örgütü mensuplarýnca patlayýcý madde kullanýla rak gerçekleþtirilen saldýrý sayýsý ise 31. Hakkâri/cihan

Bir askerî helikopter düþtü: 1 þehit 1 yaralý

MALATYA'DA teknik arýza nedeniyle düþen askeri helikopterde yaralanan Yüzbaþý Erhan Kýndýz þehit oldu. Alýnan bilgiye göre, Topsöðüt beldesi yakýnlarýnda düþen askeri helikopterde yaralanan ve Ýnönü Üniversitesi Turgut Özal Týp Merkezinde tedavi altýna alýnan askeri personelden Yüzbaþý Erhan Kýndýz tüm müdahalelere raðmen kurtarýlamadý. Ayný hastanede tedavisi devam eden Yüzbaþý Kamuran Sönmezay’in de durumunun aðýr olduðu bildirildi. Topsöðüt beldesi yakýnlarýnda kobra tipi helikopter, eðitim uçuþu sýrasýnda teknik arýza nedeniyle akþam saatlerinde düþmüþ, 2 askeri personel yaralanmýþtý. Turgut Özal Týp Merkezi Baþhekimi Doç. Dr. Ünsal Özgen, “Yaralý yüzbaþý Kamuran Sönmezay’ýn saðlýk durumu iyi. Omurgasýnda kýrýk bulunuyor. Yoðun bakým ünitesinde tedavisi sürüyor’’ dedi. Düþen askeri helikopterde þehit olan Erhan Kýndýz’ýn cenazesi memleketi Bursa’ya törenle uðurlandý. Kýndýz için Malatya 7. Ana Jet Üssü’nde tören düzenlendi. Törenin ardýndan Erhan Kýndýz’ýn cenazesi askeri uçakla Bursa’ya gönderildi. Malatya/aa

TAZÝYE Muhterem arkadaþýmýz

Ýbrahim Özcan'ýn muhtereme validesi

Naime Özcan

' ýn

vefatýný teessürle öðrendik. Merhumeye Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.

Nevzat Girgenç, Þakir Argýn, Aydýn Argýn, Fehmi Girgenç ÝZMÝR


HABER

Y

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ HABERLER

Ýnsanlýk ölüyor lýk ölüyordu ve yardým edilmeliydi. Bu içinde bulunduðumuz mübarek ayýn yardýmlaþma ve kardeþlik duygularýnýn bir gereðiydi… Yardýmlar devam ediyor, edecektir de… Örnek olmasý açýsýndan hafta içinde yapýcevher@yeniasya.com.tr lan bir yardým faaliyetinden bahsedelim. lke içinde terörle mücadelede yeni Baþta Ýstanbul ve Ankara olmak üzere Türyöntemler tartýþýlýrken, þehitlerimizi kiye’nin birçok ilinde internetten sosyal paybir bir defnederken dünyadaki geliþ- laþým sitelerinden örgütlenen gençler, cami meler de yürekleri daðlamaya devam ediyor. avlularýnda simit, ayran ve hurma yiyerek oÖzellikle Libya ve Suriye’de yaþanan olaylar ruçlarýný açtýlar. Ankara’da Kocatepe Camii avlusunda da Müslümanlarý bu mübarek aylarda üzerken, yere serdikleri hasýrlar üzerine oturan 700’ün baþta Somali olmak üzere Afrika boynuzunüzerinde genç iftar yemeklerinin ardýndan da daki ülkelerde bir yudum su, bir dilim ekyardým için ayýrdýklarý paralarýný kuyu maketmek bulamayan çocuklarýn öldüðünü görlerinin içine koyarak Somali’de þu anda en mek hepimizi kahrediyor elbette. büyük ihtiyaçlardan olan üç su kuyusunun aBu yýl doðu Afrika ülkeleri son 60 yýlýn en çýlmasý için para topladýlar. büyük kuraklýðýný yaþýyor ve milyonlarca inTürkiye genelinde daha bunun gibi örnek birsan çok zor günler geçiriyor. çok yardýmlaþma görüntüleri yaþanýyor. MilletiNasýl daðlamasýn ki? Somali’de yaþanan insanmiz insanlýðýn ölmediðini göstermeye çalýþýyor. lýk dramlarýný her gün gazete sayfalarýnda oku yor, televizyonlarda izliyoruz. Yedi çocuðu ile Öte yandan Afrika’da bir lokma ekmeðe kampa ulaþmaya çalýþan annenin kampa vardýihtiyaç duyulurken, geçtiðimiz gün Ýstanbul ðýnda 2 çocuðunun kaldýðýný, ya da gözünün öEkmek Fýrýncýlarý, Sanatkârlarý ve Ekmek Sanünde ölen çocuðunun gözlerini kapatýrken götýcýlarý Esnaf Odasý Baþkaný Fahri Özer’in arüntüleri mübarek ayda içimizi yakýyor. çýkladýðý bir rakam hayretler içinde býraktý. Ramazan ayýnda açlýk ve susuzluktan adeÖzen, Ýstanbul’da günde iki milyon ekmeðin ta kýrýlan Somalililere yardým için milletimiz seferber oldu. Baþta Diyanet ve Kýzýlay ol- çöpe atýldýðý açýkladý. Ankara’nýn nüfusunun mak üzere, ÝHH, Kimse Yok mu, Deniz Fe- neredeyse yarýsý kadar olan bu sayý gerçekten neri ve Cansuyu gibi yardým kuruluþlarý, insaný üzüyor ve düþündürüyor. Daha bu bir sendikalar, dernekler, ticaret ve sanayi oda- örnek, Büyükþehirlerde atýlan ekmekleri, israf larý, belediyeler sivil toplum kuruluþlarý yani olan yemekleri düþündüðümüzde bu rakatoplumun bütün kesimleri seferber oldu. mýn Afrika’da ölen çocuklarýn günlerce yiyeÇünkü orada din kardeþlerimiz ya da insan- ceðini karþýlayacaðýný göreceðiz.

Ü

Çelik'ten emekliye bayram müjdesi

ÇALIÞMA ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, tüm emeklilerin, 65 yaþýný doldurmuþ muhtaç, güçsüz, kimsesiz ve özürlülerin aylýklarýnýn Ramazan Bayramý öncesinde ödeneceðini bildirdi. Ýþsizlik sigortasý ödemeleri de bayramdan önce yapýlacak. Bakan Çelik, yaptýðý açýklamada, tüm emeklilerin, Sosyal Güvenlik Kurumundan aylýk alanlarýn ve iþsizlik ödeneðinden yararlananlarýn bayramý daha rahat geçirmeleri ve gerekli hazýrlýklarý yapabilmeleri için ilgili kurumlarýn çalýþmalarýný tamamladýklarýný söyledi. Ýþçi emeklilerinin aylýklarýný normal ödeme günü olan ve bayram öncesine gelen 17-26 Aðustos’ta alacaklarýný ifade eden Çelik, Bað-Kur emeklilerinden 25 ve 26 Aðustos’ta aylýk alanlara ayný günlerde, 27 Aðustosta aylýk alanlara 26 Aðustos’ta, 28 Aðustos’ta aylýk alanlara ise arife günü olan 29 Aðustos’ta ödeme yapýlacaðýný belirtti. Emekli Sandýðý emeklilerinin normal aylýk ödeme tarihlerinin (1-5 Eylül) bayrama ve bayram sonrasýna geldiðine dikkati çeken Çelik, bu nedenle 1-5 Eylül 2011’de ödenmesi gereken aylýklarýn Ramazan Bayramý öncesine alýndýðýný söyledi. Ankara / aa

97 milletvekilinin dosyalarý raftan iniyor

TBMM’DE, yeni dönemde aday olmayan ya da seçilemeyen ve haklarýnda fezleke bulunan 97 milletvekili ile ilgili 341 dosya, Baþbakanlýk aracýlýðýyla ilgili mahkemelere gönderilecek. Alýnan bilgiye göre, 23. Dönemde, haklarýnda dokunulmazlýklarýnýn kaldýrýlmasýna iliþkin dosyalarý bulunan 149 milletvekilinden 97’si, 24. Dönemde aday olmadý ya da milletvekili seçilemedi. Bu milletvekilleri ile ilgili Mecliste bekleyen toplam 341 dosya, ilgili mahkemelere gönderilmek üzere Baþbakanlýða iade edilecek. Söz konusu milletvekillerinin arasýnda, eski CHP Grup Baþkanvekili Kemal Anadol, eski Maliye Bakaný Kemal Unakýtan, eski Saðlýk Bakaný Osman Durmuþ, BDP Genel Baþkan Vekili Hamit Geylani de bulunuyor. TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonlarý üyelerinden oluþan Karma Komisyon, 23. Dönemin sonunda dokunulmazlýk dosyalarýný tasnif etmiþ, dönem boyunca Meclise gelen ve hakkýnda hiçbir iþlem yapýlmayan 677 dosyayý, yeni dönemde milletvekili seçilip seçilmeme durumuna göre yeniden deðerlendirilmek üzere TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdürlüðüne göndermiþti. Ankara / aa

99 adet kalaþnikof mermisi bulundu

KAYSERÝ’NÝN Yahyalý ilçesindeki Aðcaþar Barajý kýyýsýnda 99 adet kalaþnikof piyade tüfeði mermisi bulundu. Bir vatandaþýn ihbarý üzerine olay yerine giden güvenlik güçleri, baraj gölü kýyýsýnda kalaþnikof mermileri buldu. 99 adet olduðu belirlenen mermilerle ilgili soruþturma baþlatýldý. Kayseri / aa

‘‘

Son üç ayda 30 bine yakýn çocuk öldü, 600 bin çocuðun ise ölüm tehlikesinde olduðu açýklandý. Yardým yapýlmazsa insanlýk ölecek. Büyük bir sýnav veriyoruz.Haberimizola…

Bir diðer yürek burkan durum ise, bölgeyi yýllarca sömürgesi altýnda tutan batýlý ülkeler ve zengin Arap ülkelerinin orada yaþanan insanlýk dramýna sessizliklerini korumalarý. Bu arada BM’nin açlýk çeken ülkelerle ilgili politikalarý bu vesile ile tartýþýlmaya baþlandý. Mesela, BM’nin depolarýnda yardým malzemelerinin aylardýr daðýtýlmadýðý ve depolarda çürüdüðü belgelendi. Ayrýca bu kuruluþun o bölgede uyguladýðý yanlýþ politikalarýn bu ülkelerde yaþanan insanlýk dramlarýný meydana getirdiði de ortaya çýktý. Bu arada Somali’deki açlýk ve susuzluðun siyaset konusu yapýlmasý milletin bu Ramazan ayýnda yaptýðý müthiþ yardýmý gölgeliyor ve hem de yardýmlarý azaltýyor. Siyasetçiler her konuda olduðu gibi bu konuyu da siyaset malzemesi yapmaktan geri durmuyor. Kemal Kýlýçdaroðlu yardýmlarý sanki AKP yapýyor gibi takdim edildiðini söyleyerek eleþtiriyor. Ve Somali’ye gitmek istediðini ancak orada güvenliðinin saðlanamadýðý i-

çin gidemediðini ifade ediyor. Baþbakan, bazý bakanlar, yardým kuruluþ temsilcileri ile bir çok kiþi ile Baþbakanlýða ait özel uçakla önceki gece Somali’ye gitti. Baþbakan ayný uçakla muhalefet partisi genel baþkanlarýný da götüremez miydi diye bir soru aklýmýzdan geçti. Maalesef o hale gelindi, bunu söylemek bile garip karþýlanýr oldu. Oysa normal olan budur. Baþta Somali olmak üzere Afrika boynuzundaki ülkelere bu yardýmlar çare olabilecek mi? Elbette þu anda yapýlan yardýmlar ölüm oranlarýný düþürecek, ama köklü bir çözüm olmayacaktýr. Köklü çözümün orada tarýmý ve hayvancýlýðý güçlendirmek olduðu yetkililerce söylenmektedir. Ýslâm Ýþbirliði Teþkilatý (ÝÝT) Olaðanüstü Ýcra Komitesi Toplantýsý için Türkiye’ye gelen Somali Cumhurbaþkaný Þeyh Þerif Ahmed baþka bir soruna daha dikkat çekmiþti. “Tek sorunumuz, þu andaki kýtlýktan kaynaklanmýyor. Somali 20 yýldýr güvensizlik ortamýnda yaþýyor ve þu anda yaþanan sýkýntýlarda bu ortam da bir rol oynadý. Bu, bir ölçüde de uluslararasý toplumun bu sorunlarýn çözümü konusunda sorumluluk üstlenmemesinden kaynaklandý” diyerek bunu dile getirmiþti. Yani Somali’de sadece açlýk yok. Güvenlik ve ileride insanlarýn hayatlarýný nasýl idame ettireceðinin plânlanmasý sorunu var. Dünya ülkeleri bu konuda bu ülkelere yardým etmeli. Son üç ayda 30 bine yakýn çocuk öldü, 600 bin çocuðun ise ölüm tehlikesinde olduðu açýklandý. Yardým yapýlmazsa insanlýk ölecek. Büyük bir sýnav veriyoruz. Haberimiz ola…

Askerî anayasayla asgarî demokrasi olur AVRUPA Birliði Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ, yeni anayasa konusunun, Türkiye’nin gelecek dönemde de en önemli konularýndan biri olduðunu belirti. Baðýþ, AKP Kadýköy Ýlçe Baþkanlýðýnca, TCDD Fenerbahçe Sosyal Tesislerinde düzenlenen iftar yemeðine katýldý. Baðýþ, bugünkü anayasanýn 1980 darbesinden sonra yazýlmýþ ve defalarca deðiþmiþ olmasýna raðmen, hala askeri ruh taþýyan, askeri bir anayasa olduðunu dile getirdi. Askeri bir anayasayla asgari bir demokrasi olacaðýný kaydeden Baðýþ, þöyle devam etti:’’Ama bu ülke ileri demokrasi istiyor. Bu ülkede herkesin dilediðince yaþayabileceði, birbirini kucaklayabileceði, hiç kimsenin bir diðerinin hayat

tarzýna karýþmadýðý bir dönemi hep beraber gerçekleþtirebiliriz. Bu ülkede, baþörtülü de bizim kardeþimiz, mini etekli de bizim kardeþimiz. Þerbet içen de bizim kardeþimiz, raký içen de bizim kardeþimiz. Bin yýldýr bu topraklarda biz birbirimizi deðiþtirmedik, bu saatten sonra da deðiþtirmeyeceðiz. Bu ülkenin bütün vatandaþlarýný eþit birer birey olarak kucaklayacak bir anayasaya kavuþmamýzýn zamaný geldi.’’ Artýk milletin iradesiyle seçilmiþ sivil parlamentonun, milletvekillerinin kaleme aldýðý bir anayasayla yönetilmenin Türkiye’nin hakký olduðunu vurgulayan Baðýþ, o zaman AB sürecinde de çok önemli mesafe kaydedileceðini dile getirdi. Ýstanbul / aa

Bursa’da 100’ün üzerinde sivil toplum kuruluþu terörü protesto etti.

Teröre karþý tepki çýð gibi

TÜRKÝYE Kamu-Sen üyesi bir grup, terör olaylarýný protesto etti. Cuma namazý sonrasý Eyüp Sultan Meydaný’nda toplanan grup, terör olaylarý ný protesto amacýyla çeþitli sloganlar attý. Türkiye Kamu-Sen Ýstanbul Ýl Baþkaný Hanefi Bostan, grup adýna yaptýðý açýklamada, Türkiye’deki eli kanlý te rör örgütünün dýþ mihraklar ve devletler tarafýndan desteklendiðinin bilinen bir gerçek olduðunu savundu. Bostan, saðduyuyu kaybetmeden ama kimseye taviz de vermeden terörle mücadelede en etkin önlemlerin alýnmasý gerektiðini vurguladý. Burdur’da, çok sayýda kiþi terör saldýrýlarýný protesto etti. Sivas’ta da Hakkari’nin Çukurca ilçesindeki terör saldýrýsý protesto edildi. Cumhuriyet Meydaný’nda toplanan grup, dev Türk bayraðý açarak, sloganlarla terör olaylarýný protesto etti. Bursa’da 100’ün üzerinde sivil toplum kuruluþunun bir araya gelerek oluþturduðu ‘’Hepimiz Mehmediz Güç Birliði’’ terör saldýrýlarýný protesto etti. Edirne’de de bir grup, Hakkari’nin Çukurca ilçesindeki terör saldýrýsýný protesto etti. Bu arada Eylül ayýnda askere gideceðini bildiren Cihan Þahçekver ise protesto eylemine duyarsýz kalan bazý vatandaþlara tepki gösterdi. Uþak’ta þehir içi minibüs þoförleri oluþturduklarý araç konvoyuyla yaþanan terör olaylarýný protesto etti. Ýstanbul / aa

Terörün üzerine cesaretle gidilsin

TÜRKÝYE Çimento, Seramik, Toprak ve Cam Sanayii Ýþçileri Sendikasý (Çimse-Ýþ) Genel Yönetim Kurulu, tüm siyasi partiler ve sivil toplum kuruluþlarýnýn, bir devlet politikasý halinde ýsrarla ve cesaretle terörün üzerine gitmesi gerektiðini belirt ti. Çimse-Ýþ Sendikasý Genel Yönetim Kurulundan yapýlan yazýlý açýklamada, Hakkari’nin Çukurca ilçesindeki hain saldýrýda 9 þehidin olduðu haberinin, Türkiye’yi derin bir acýya ve üzüntüye boðduðu bildirildi. Milli bütünlüðü ve kardeþlik duygularýný zedelemeyi amaçlayan bu saldýrýlarýn, Türki ye’yi asla yýldýramayacaðýna iþaret edilen açýklamada, bayraðýna, baðýmsýzlýðýna ve vatanýnýn her avuç topraðýna sahip çýkmayý ‘’þeref’’ kabul eden yüce Türk milletinin, terörün kanlý ve kirli oyunlarýna asla müsaade etmeyeceði vurgulandý. Ankara / aa

Üç tabak yemekten ikisi çöpe atýlýyor

TDiyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez, Afrika kýtasýnda yaþanan açlýðýn en önemli sebeplerinden birinin merhamet kýtlýðý olduðuna dikkat çekti. FOTOÐRAF: AA

Açlýðýn sebebi merhamet kýtlýðý DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANI PROF. DR. GÖRMEZ, AFRÝKA’DAKÝ KITLIÐIN GIDA ÜRÜNLERÝNÝN KITLIÐINDAN DEÐÝL, ÞEFKAT VE MERHAMET KITLIÐINDAN KAYNAKLANDIÐI SÖYLEDÝ. DÝYANET Ýþleri Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Görmez, ‘’Hiç kimse Afrika’daki kýtlýðýn sebebini sadece nimetlerin azlýðýnda, sadece gýda ürünlerinin kýtlýðýnda arayamaz. Bu kýtlýðýn temelinde tüm insanlýðýn duçar olduðu sevgi kýtlýðýnýn, þefkat kýtlýðýnýn, merhamet kýtlýðýnýn hiç payý yok mudur?’’ dedi. Görmez, Conrad Otel’de, Ýslâm Ýþbirliði Teþkilatý (ÝÝT) Olaðanüstü Ýcra Komitesinin Somali konusundaki olaðanüstü toplantýsýnýn açýlýþýnda yaptýðý konuþmada, Afrika’da sadece Ýslam dünyasýnýn deðil, bütün insanlýðýn çetin bir imtihanla karþý karþýya olduðunu, hiç kimsenin Afrika’daki açlýðý sadece kuraklýkla izah edemeyeceðini söyledi. Afrika’daki açlýðýn en büyük sebebinin küresel ölçekte bütün insanlýðýn açgözlülüðü olduðunu ifade eden Görmez, þöyle konuþtu: ‘’Hiç kimse Afrika’daki kuraklýðý sadece suyun azlýðýna, yaðýþlarýn yokluðuna baðlayamaz. Asýl sebepleri sayarken,

5

topyekun bütün insanlýðýn içine düþtüðü yürek kuraklýðýný, gönül kuraklýðýný ihmal etmememiz gerekiyor. Hiç kimse Afrika’daki kýtlýðýn sebebini sadece nimetlerin azlýðýnda, sadece gýda ürünlerinin kýtlýðýnda arayamaz. Bu kýtlýðýn temelinde tüm insanlýðýn duçar olduðu sevgi kýtlýðýnýn, þefkat kýtlýðýnýn, merhamet kýtlýðýnýn hiç payý yok mudur? Biz sofralarýmýzda nimetler arasýnda seçim yapmakta zorlanýrken, Somalili annenin hangi evladýný ölüme terk edeceði konusunda yaþadýðý seçim zorluðunun bir mazereti olabilir mi? Biz Müslümanlar iftarlý sahurlu oruç tutarken, Somali’deki çocuklarýn ölüm oruçlarýna terk edilmesinin herhangi bir mazereti olabilir mi?’’ Görmez, devletin bu insanlýk trajedisine son vermek için yapacaðý yardýmlarýn elbette önemli olduðunu, ancak bütün Müslümanlarýn kendi bütçesinden yapacaðý yardýmý daha çok önemsediklerini söyledi. Ýstanbul / aa

ÝNSANLIÐIN ÖNÜNDEKÝ SARP YOKUÞ AFRÝKA’DIR DÝYANET Ýþleri Baþkanlýðý olarak ramazan baþlamadan önce ‘’Her evden bir fitre, bir iftar Afrika’ya’’ kampanyasýný baþlattýklarýný, milletin yaþlýsý, genci, kadýný, erkeðiyle tüm kesimlerinden gelen yardýmlarýn bütün insanlýk açýsýndan ümit verici olduðunu ifade eden Görmez, Türk milletinin bu asil davranýþýyla Kur’ân’ýn ve insanlýðýn ortak vicdaný önündeki en büyük engel olarak gördüðü her türlü yokuþa týrmanmaya hazýr olduðunu gösterdiðini söyledi. Görmez, ‘’Bugün hepimizin, bütün insanlýðýn önündeki en sarp yokuþ Afrika’dýr, Somali’dir. Ýslâm dünyasýndaki bütün dini ve hayri kurumlarý, tek tek bütün kardeþlerimizi bu seferberliðe katýlmaya davet ediyorum’’ dedi. Kur’ân-ý Kerim’den ayetler de okuyan Görmez, Afrika ve Somali’deki kuraklýðýn, açlýðýn, kýtlýðýn sona ermesi için dua etti. Toplantý, verilen aranýn ardýndan basýna kapalý olarak devam etti.

ALTIN Kepçe Turizm ve Aþçýlar Derneði Baþka ný Mustafa Nail Özden, her þey dahil sisteminde hizmet veren otellerdeki yemek israfýna dikkati çekerek, Alanya’da yýlda ortalama 60 bin ton yeme ðin çöpe atýldýðýný bildirdi. Mustafa Nail Özden, yaptýðý açýklamada, Afrika’da insanlarýn açlýk ve susuzluk nedeniyle hayatýný kaybettiðini anýmsatarak, her þey dahil sistemde hizmet veren otellerde her öðün hazýrlanan 3 tabak yemekten ikisinin çöpe atýldýðýný söyledi. Otelde kalan müþterilerden kimin ne kadar yemek yiyeceðinin bilinmemesi nedeniyle açýk büfelerde bir kiþinin günlük tükettiði yemek miktarýnýn 3 katý kadar yemeðin servis edildiðini anlatan Özden, otellerde hazýrlanan yemeklerin yüzde 70’inin israf edildiðini öne sürdü. Özden, yýllýk 20 milyon geceleme sayýsýna ulaþan Alanya’da ortalama bir yýlda 60 bin ton yemeðin çöpe atýldýðýný kaydetti. Özden, þunlarý söyledi: ‘’Her þey dahil sistemde hizmet veren otellerde sabah saat 7’den aksam 8’e kadar yenilen ve içilen gýdalar misafirlere açýk büfe olarak servis yapýlýr. Açýk büfe olarak adlandýrdýðýmýz sistem, çeþitli yemek, salata, tatlý ve içeceklerin büfelerde misafirlere sunulmasýdýr. Otelde kalan misafirler ellerinde tabaklarla bu büfelerden seçtikleri yiyecekleri kendileri alýr. Ayrýca masalara da garsonlar sürekli olarak servis yapar. Her þey dahil sistemde hizmet veren otellerdeki is raf da bu noktada baþlar. Otelde kalan müþterilerin ne kadar yemek yiyeceði bilinmediðinden dolayý gýdalarýn tüketimden fazla servis edilmesi durumu or taya çýkýyor. Ýnsanlar maalesef yiyemeyeceðini bile bile tekrar yemek almaya kalkmamak için tabaklarý ný tamamen dolduruyor. Çoðu zaman tabaktaki yemeðin büyük bölümü yenmeden çöpe atýlmak zorunda kalýnýyor. Açýk büfelerde de çok miktarda gý da artarak çöpe atýlýyor. Bir açýk büfede bulunan yemeklerin ortalama yüzde 70’i çöpe atýlýyor.’’ Yemek yeme özgürlüðünün bir simgesi haline gelen açýk büfelerin tam bir israf merkezi haline dönüþtüðünü dile getiren Özden, bir insanýn günde ortalama 1500 gram yemek yediðini, ancak açýk büfelerde servis edilen yiyeceðin ise bir kiþinin yiyebileceði yemek miktarýnýn 3 katý olduðunu vurguladý. Açýk büfelerde artan yemeklerin, tekrar servis edilmesinin insan saðlýðýna zararlý olmasý nedeniyle çöpe atýldýðýný ifade eden Özden, her þey dahil sistemde hizmet veren otellerde yemek israfýnýn engellenmesi için çalýþma yapýlmasý gerektiðini söyledi. Alanya / aa


6

YURT HABER

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y

129 cami itikâfa hazýr Esenler Belediye Baþkaný M. Tevfik Göksu medya çalýþanlarýna verdiði iftarda yapacaklarý projeler hakkýnda bilgi verdi.

ÝSTANBUL MÜFTÜSÜ MUSTAFA ÇAÐRICI, KULUN RABBÝ ÝLE BAÞ BAÞA KALMASI ANLAMINA GELEN ÝTÝKÂF ÝBADETÝ ÝÇÝN ÝSTANBUL’DA 129 CAMÝNÝN HAZIRLANDIÐINI BÝLDÝRDÝ. ÝSTANBUL Müftüsü Mustafa Çaðrýcý, itikafýn, kulun rabbi ile baþ baþa kalmasýný, nefsini, ya pýp ettiklerini gözden geçirmesini, dýþ dünyaya kendisini kapatarak içine yönelmesini saðlayan bir ibadet olduðunu belirterek, Ýstanbul’da 129 caminin itikaf için hazýrlandýðýný bildirdi. Çaðrýcý, yaptýðý açýklamada, kelime anlamýyla ‘’ibadet etmek’’ anlamýna gelen itikafýn, Kur’ân-ý Kerim’de de yer alan bir ibadet þekli olduðunu belirterek, Hazreti Muhammed’in(asm) Medine’ye hicret ettikten sonra her yýl ramazan ayýnýn son 10 gününde itikafa girdiðini anlattý. Bu ibadeti yerine getiren Hz. Muhammed’in peygamber mescidinin belli bir bölü-

Esenler’den Somali’ye 1 milyon TL nakit yardým ESENLER Belediye Baþkaný M. Tevfik Göksu Somali’ye Esenler’den 1 milyon lira nakit para yardýmý, 4 TIR dolusu gýda ve 1 TIR dolusu bebek bezinin götürüleceðini bildirdi. Belediyenin Esenler Kültür Merkezi’nde ulusal ve yerel basýn çalýþanlarýna verdiði iftar yemeðinde konuþan Belediye Baþkaný Göksu, bu yýl 20 Aðustos Cumartesi günü 100 bin kiþinin katýlýmýyla 12 kilometre uzunluðunda iftar sofrasý planladýklarýný ancak Somali’de yaþanan açlýktan sonra bu programýn iptal edilerek, bu sofrayý Somali’de kuracaklarýný ifade etti. Göksu, ayrýca Somali’ye Esenler’den 1 milyon lira nakit para yardýmý, 4 TIR dolusu gýda ve 1 TIR dolusu bebek bezinin götürüleceðini açýkladý. Göreve baþladýðýndan bugüne kadar Esenler’in çehresini büyük ölçüde deðiþtirdiklerini belirten Baþkan Göksu, ilçede suç oranýnýn büyük ölçüde düþtüðünü, madde baðýmlýsý gençlerin iþ sahibi yapýlarak topluma kazandýrýldýðýný söyledi. Belediyenin sosyal hizmetleri hakkýnda bilgi verdi. Esenler’de yeni baðlantý yollarýnýn yapýldýðýný ve ana caddedeki binalarý giydireceklerini söyleyen Göksu, Esenler’den geçen Ýstanbul’lularýn büyük deðiþimi yakýn bir zamanda fark edeceklerini söyledi. Necip Eyvazoðlu/ Ýstanbul

OSAD’IN verdiði iftar yemeðine 400 kiþi katýldý.

Osmaniyeli doktorlar Somali’ye gidiyor OSMANÝYE Saðlýkçýlar Derneði (OSAD) Baþkaný Mehmet Gül, dernek olarak Somali’ye bir grup dok torla giderek saðlýk hizmeti vereceklerini söyledi. Derneðin verdiði ve 400 saðlýk çalýþanýnýn yaný sýra Malawi’den mikrobiyoloji uzmaný Rejep Mkakosya ile Uganda’dan bir grup öðrenci katýldý. Ýftar programýnda konuþan dernek baþkaný Mehmet Gül Somali’ye yardým çaðrýsýnda bulundu. Ýftarýn yurt dýþýndaki konuklarýndan olan Rejep Mkakosya ise yaptýðý konuþmada Türk insanýn cömert ve hayýrseverliðine vurgu yaparak, “Somali’ye yardým elinizi uzatýn” çaðrýsýnda bulundu. Mkakosya “Geçen yýl Osmaniye saðlýkçýlar derneði benim ülkem Malawi’de saðlýk taramasýnda bulundu. Ýnsanlarýmýz bu doktorlardan çok memnun kaldýlar. Ben doktorlarý ülkeme davet etmek için geldim” dedi.Osmaniye/cihan

Ýstanbul Müftüsü Mustafa Çaðrýcý

münde oturduðunu, olaðan ihtiyaçlarý dýþýnda dýþarý çýkmadýðýný, o günleri, zikirle, tesbihle, dua ile geçirdiðini anlatan Çaðrýcý, ‘’Peygam berimizin itikafýnýn derinliðini anlayamayýz. Kendi dünyasý, ruhu ve rabbi ile baþ baþa kaldýðýnda kim bilir hangi haller yaþardý?’’ dedi. Ýtikâfýn, kulun rabbi ile baþ baþa kalmasýný, nefsini, yapýp ettiklerini gözden geçirmesini, dýþ dünyaya kendisini kapatarak, içine yönel mesini saðlayan ve bu amaçla yapýlan bir ibadet þekli olduðunu anlatan Çaðrýcý, itikâfýn, Hz. Muhammed’in uyguladýðý ve sünnet olan bir ibadet olduðunu, zorunlu olmadýðýný, isteyenlerin bu güzelliði de yaþayabileceklerini söyledi. Çaðrýcý, itikâfýn, ramazan ayýnýn son

10 günü içinde yapýldýðýný, 10 gün boyunca itikâfta kalýnabileceði gibi daha az gün ve gece de kalýnabileceðini, hatta 1 gün ve 1 gece kalmanýn dahi itikâf denilen sünneti yerine getirmek için yeterli olduðunu belirtti. Ýstanbul’da ilçe müftülüklerinden gelen talep üzerine 129 caminin itikâf için hazýrlandýðýný, Gaziosmanpaþa, Kadýköy, Sancaktepe ve Þile dýþýndaki her ilçeden cami seçilmesine özen gösterdiklerini dile getiren Çaðrýcý, itikâfa giren kimsenin, camide yemek yediðini, uyuduðunu, sadece kiþisel ihtiyaçlarý için dýþarý çýktýðýný kaydetti. Çaðrýcý, itikâf ibadeti için vatandaþlarýn 20 Aðustos’tan itibaren camilere geleceðini bildirdi. Ýstanbul/aa

Sultanahmet’e turistik düzenleme DÜNYANIN önemli mabetlerinin mü ze statüsünde profesyonelce turizme açýldýðý günümüzde 400 yýldýr Ýstanbul’un siluetini þekillendiren Sultanahmet Camisi de yeniden düzenlenecek. Cami, yýlda 4-5 milyonu bulan ziyaret çilere daha iyi hizmet vermek için modern bir müzede olmasý gereken donanýma kavuþturulacak. Alýnan bilgiye göre Ýstanbul Müftülüðü, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, Ýstanbul Vakýflar Bölge Müdürlüðü, Türkiye Seyahat Acentalarý Birliði (TÜRSAB) ve Turist Rehberleri Birliði (TUREB) ile birlikte yýlda 4-5 milyon turistin ücretsiz ziyaret ettiði, her gün büyük bir izdihamýn ve sorunlarýn yaþandýðý Sultanahmet Camisi’ne belli bir düzen getirebilmek amacýyla ortak bir proje hazýrladý. Ýstanbul Müftü Yardýmcýsý Sabri Demir, camilerin turistlere aslýna uygun bir þekilde tanýtýlmasý ve doðru bilgilendirilmesi amacýyla standart bir uygulamanýn baþlatýlmasýna ihtiyaç duyulduðunu belirtti. Sultanahmet’i günde ortalama 1520 bin turistin ziyaret ettiðini, Ýstanbul’a gelen turistlerin yüzde 65-70’inin

Sultanahmet Camisi de yeniden düzenlenecek. Cami, yýlda 4-5 milyonu bulan ziyaretçilere daha iyi hizmet vermek için modern bir müzede olmasý gereken donanýma kavuþturulacak.

Ayasofya ve Topkapý Sarayý müzelerini, yüzde 95’inin ise Sultanahmet Camisi’ni gezdiðini anlattý. Demir, turistlere, Türk kültürünü yansýtan, üzerinde Sultanahmet Camisi’nin motifi bulunan tek kullanýmlýk tek veya iki parçadan oluþan, belki de kapüþonlu kýyafet vereceklerini belirtti. Kýyafet ve baþörtüsünün cami giriþinde turistlere bir paket halinde maliyetine satýlmasýný öngördüklerini kaydeden Demir, ziyaretçi yoðunluðu da düþünülerek bu paketin ‘’kýyafetmatik’’, ‘’baþörtüsümatik’’lerden satýlacaðýný aktardý. Demir, ‘’Böylece düþük bir maliyete kýyafeti alan turist, bunu yanýnda hatýra olarak da götürebilecek’’ dedi. Sultanahmet Camisi’nin turistlerin ziyaret ettiði bölümünde oluþan ayak kokusunu önlemek için de ‘’otomotik galoþ’’ makinelerinin devreye sokulacaðýný kaydetti. Demir, turistlerin ibadet saatlerinde camiye alýnmadýðýný, sadece cuma namazý sýrasýnda 100 kiþilik bir turist ekibini camiye alarak, namazý izlemelerini ve kendi dillerinden simültane çeviriyle hutbeyi dinlemelerini saðlayacaklarýný bildirdi. Ýstanbul/aa

Vakýflar yoksullarýn yüzünü güldürüyor TÜRKÝYE’DE ihtiyaç sahibi 80 bin kiþi, Vakýflar Genel Müdürlüðünden gelen kuru gýda yardýmlarýyla hayata tutunuyor. Alýnan bilgiye göre, yurt genelinde son 9 yýlda yaptýðý binlerce vakýf eserinin restorasyo-

T. C. ERZÝNCAN 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2010/1701 Örnek No: 27 1- Tapu Kaydý : ERZÝNCAN MERKEZ TAKSÝM MAH. 10113 ADA 14TEK KATLI ÝKÝ DAÝRLE BAHÇELÝ KARGÝR EV ZEMÝN KAT 1 NOLU BAÐIMSIZ BÖLÜM. Hali Hazýr Durumu : Taþýnmaz tapu kaydýna göre 551 m2 olup satýþ konusu borçlu arsa hissesi 1/2 dir. 1'er giriþ, mutfak, koridor, WC, banyo salon+salomaç ve 2 de odasý vardýr. Mesekn 100 m2 kullaným alanýnýna sahiptir. Her türlü alt yapýsý tamdýr. Ýmar Durumu : Erzincan Belediye uygulamalý imar ve mücavir alan sýnýrlarý içinde kalmaktadýr Muhammen Bedeli : 120.000,00 TL Satýþ Saati : 14:00 - 14:10 Arasý Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 07.10.2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda Adliye arkasý Otoparký Merkez /ERZÝNCAN adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedele alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 17.10.2011 günü Adliye arkasý Otoparký Merkez /ERZÝNCAN adresinde yukarýda belirtilen saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin %20'si nispetinde Türk Lirasý peþin para veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alým harcý, damga vergisi ile K.D.V. alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve tellaliye ücreti satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 09.08.2011 Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*)Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleride dahildir. (ÝÝK m. 126) www.bik.gov.tr B: 53552

nu ve açtýðý müzelerle kültür hayatýna önemli katkýlarda bulunan Vakýflar Genel Müdürlüðü, ihtiyaç sahibi vatandaþlara verdiði muhtaç maaþlarý, burslar ve gýda yardýmlarýyla da sosyal hayatý destekliyor.

Türkiye genelinde geçen yýl 80 bin muhtaç vatandaþa (yaklaþýk 20 bin aile) kuru gýda yardýmýnda bulunulurken, bu yýl da yardým alan 20 bin ailenin gýda ihtiyaçlarýný karþýlanmasýna devam ediliyor. Ankara/aa

T. C. CEYHAN ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No : 2011/453 TAL. Örnek No: 27* Satýlmasýna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kýymeti, adedi, evsafý : Bir borçtan dolayý Hacizli Turhan Topçu'nun maliki olduðu; Adana ili, Ceyhan Ýlçesi, Mithatpaþa Mh., 935 Ada,7 Parsel, B Blk., 2. Kat, 6 No. lu B. B.'de kayýtlý taþýnmazýn tamamýnýn satýlarak paraya çevrilmesine karar verilmiþtir. Ýþbu satýþ ilaný, tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapýlamayan ilgililere ilanen tebligat yerine kaim olacaðý ilan olunur. TAÞINMAZIN ÝMAR DURUMU : Ceyhan Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðünün, 26/01/2011 tarih ve 123 Sayýlý imar çapýnda A5 yapý nizamý olarak ayrýlan alan içerisindedir. TAÞINMAZIN TAPU KAYDI VE HALÝ HAZIR DURUMLARI: Satýþa konu yer, Adana ili, Ceyhan Ýlçesi, Mithatpaþa Mh.,935 Ada, 7 Parsel, B Blk., 2. Kat, 6 No.lu B. B.'de kayýtlý 3 oda,1 salon banyo, mutfak ve tuvaletten ibaret olup, zemin karo, duvarlarý plastik badana, Kapýsý ve penceresi ahþaptýr. Betonarme karkas tarzýnda inþa edilmiþ ve 130 m2 oturum alanlýdýr. Taþýnmaz Cumhuriyet Mh. Menekþe Evler Apt. B Blk., 2. Kat, N: 6 Ceyhan/Adana adresindedir. TAÞINMAZIN MUHAMMEN KIYMETÝ : Kesinleþmiþ kýymet takdir raporuna göre 90.000,00.TL (DOKSANBÝNKTÜRKLÝRASI) kýymet taktir edilmiþtir. SATIÞ ÞARTLARI 1- Satýþ 27/09/2011 Salý günü Saat 11:20 ile 11:30 arasýnda Ceyhan Belediyesi Mezat Salonu-Ceyhan/Adana; açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle Satýþ 07/10/2011 Cuma günü Saat 11:20 ile 11:30 arasýnda ikinci arttýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda nakit pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediði takdirde kendisine (10) günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma Deðer Vergisi, ihale damga pulu. alýcý adýna tahakkuk edecek 1/2 tapu harcý satýn alana ait olacaktýr. Tellaliye resmi ve birikmiþ emlak vergi borçlarý satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgilerin (*), varsa irtifak hakký sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný,faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde Müdürlüðümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, haklarý tapu sicil ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye Katýlýp daha sonra ihale bedeli verilen mühlet içerisinde ödenmezse ÝÝK. 133. Maddesi gereðince Ýhale Feshedilir. Ýhalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn dairemizce tahsil olunacak ve bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup, masrafý verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. Ýlgililer kapsamýna girenler tebligat yapýlmamasý halinde gazete ilaný ÝLANEN TEBLÝGAT yerine kaim olur. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/453 Tal. sayýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 11/08/2011 (ÝÝK m.126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 53582

Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu Baþkan Vekili Zeki Sayar Müslümanlarýn deðer verdiði bir su olan zem zemin, satýþýnýn ahlâkî olmadýðýný söyledi. FOTOÐRAF: AA

Zemzemin parayla satýlmasý doðru deðil HACI Bayram-ý Veli Camisi çevresi baþta olmak üzere baþkentin bir çok yerinde, pet þiþelerde satýþa sunulan zemzem, iftarýný su yerine zemzemle açmak isteyen vatandaþlarca tercih ediliyor. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ise zemzemin parayla satýlmasýný doðru bulmuyor. Hacý Bay ram-ý Veli Camisi çevresindeki iþyeri bulunan Sertaç Ahmet, Ramazan ayý dolayýsýyla 250 ml’lik ped þiþelerde satýþa sunulan zemzem suyuna vatandaþlarýn yoðun ilgi gösterdiði söyledi. Dükkân sahibi Ömer Akýllýok da, eskiden 20 litrelik bidonlarda satýþý yapýlan zemzem suyunun artýk 250 ml, 1 ve 3 litrelik pet þiþelerde satýþa sunulduðunu ifade ederek, 250 ml pet þiþelerdeki zemzem suyunun 2, 1 litrelik þiþelerdeki zemzem suyunun 5, 3 litrelik þiþelerdeki zemzem suyunun 10, 20 litrelik bidonlardaki zemzem suyunun ise 45 liradan satýldýðýný söyledi. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu Baþkan Vekili Zeki Sayar ise, Müslümanlarýn deðer verdiði bir su olan zemzemin, satýþýnýn ahlaki olmadýðýný söyledi. Ankara/aa

TEBRÝK Deðerli üyelerimizden Kadýköy Emekli Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Zeki

Gürsül'ün kýzý Tuba Haným ile damadý Dr. Ahmet Tosun'un

Zeynep ismini verdikleri bir kýz çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Genç anne, babayý ve Gürsül ailesini tebrik eder, saðlýk ve mutluluklar dileriz.

Demokrat Eðitimciler Derneði Yönetimi

TEBRÝK ve DUYURU Lisans Yerleþtirme Sýnavýna (LYS) giren tüm öðrencileri tebrik ederiz. Yeni Asya Vakfý'nýn temsilciliði olan tüm illerde, üniversiteyi kazanan öðrencilere kalacak yer konusunda yardýmcý olunmaktadýr. Büyükþehirlerdeki temsilciliklerde, kalacak yer ve burs imkânlarý ile birlikte kayýt sürecinde özel olarak ilgilenilmektedir. YGS ve LYS sýnavlarýna ilk defa girecek olan veya tekrar hazýrlanmak isteyenler Üniversite Hazýrlýk Hizmet Merkezlerimize müracaat edebilirler.

Ayrýntýlý bilgi için irtibat telefonu: 0212 513 11 10

ZAYÝ

34 TDL 82 Plakalý aracýmýn 959901-959950 no'lu fiþ koçaný kayýptýr. T.C. No: 22094339002 Osman Saçar


DÜNYA

Y

Avrupa, Suriye’ye yaptýrým hazýrlýðýnda ESAD’A ÇEKÝL BASKISI ABD’DEN sonra Avrupa Birliði de, Suriye Devlet Baþkaný Beþþar Esad’a ‘’çekil’’ çaðrýsý yaptý. Ýngiltere Baþbakaný David Cameron, Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy ve Almanya Baþbakaný Angela Merkel, Beþþar Esad’ýn tüm meþruluðunu kaybettiðini belirterek, çekilmeye çaðýrdý. Üç liderin ortak kaleme aldýðý açýklamada, BM Güvenlik Konseyinin, bölgedeki çok sayýda ülkenin, Körfez Ýþbirliði Konseyinin, Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnýn ve Arap Ligi Genel Sekreterliðinin yaptýðý çaðrýlarý Suriyeli yetkililerin yok saydýðý kaydedilerek, þöyle denildi: ‘’(Suriyeli yetkililer) halký þiddetle ve zalimce bastýrmaya devam etmektedir ve meþru isteklerini reddetmektedir. Suriye halkýnýn sesini yok saymaktadýr, halký ve uluslararasý toplumu boþ vaatlerle sürekli kandýrmaktadýr.’’ Fransa, Almanya ve Ýngiltere’nin ‘’barýþçýl ve cesur gösterilerin kanlý bir þekilde bastýrýlmasýný, Esad ve yetkililerinin aylardýr yaptýðý insan haklarý ihlalini tekrar kýnadýðý’’ belirtilerek, Esad rejimine karþý sert AB yaptýrýmlarýnýn etkin bir þekilde desteklendiði bildirildi. Suriye rejimini hemen þiddete son vermeye çaðýran üç lider, þunlarý kaydetti: ‘’Ülkelerimiz, Esad’ýn tüm meþruluðunu kaybettiðine ve ülkeyi daha fazla yönetemeyeceðine inanýyor. Esad’ý, gerçeklerle yüzleþmeye, Suriye’nin yararý ve insanlarýnýn birliði için kenara çekilmeye çaðýrýyoruz. Suriye’deki þiddet þimdi son bulmalý. BM’nin merkezi rolüyle, Suriye halký, bölgedeki ülkeler ve uluslararasý ortaklarýmýzla, talepleri desteklemek, barýþçýl ve demokratik bir geçiþ için çalýþmaya devam edeceðiz.’’

7

ACÝL TEDBÝR ALINMAZSA 400 BÝN ÇOCUK ÖLEBÝLÝR

YARDIM GEMÝSÝ ÝSTANBUL’DAN YOLA ÇIKTI

ÝNGÝLTERE Uluslararasý Kalkýnma Bakaný Andrew Mitchell, acil önlem alýnmazsa Somali’de 400 bin çocuðun açlýktan ölebileceðini söyledi. Somali’de temaslarda bulunan Mitchell, hükümet yetkilileriyle ve yardým kuruluþlarý temsilcileriyle görüþtü. Daha sonra Kenya’ya geçen Mitchell, ülkesinin Somali’ye yaptýðý yardýmlara, UNICEF üzerinden verilecek 41 milyon dolarýn ekleneceðini açýkladý. Nairobi / aa

BAÞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðýnýn koordine ettiði, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ve Türk Kýzýlayýnýn yardým malzemelerini taþýyan gemi, Somali’ye doðru yola çýktý. Alýnan bilgiye göre, yaklaþýk 7 milyon TL tutarýnda gýda, saðlýk, çadýr, battaniye ve araç taþýyan ‘’Burak A’’ isimli gemi, Avcýlar Ambarlý Limaný’ndan Somali’ye gitmek üzere hareket etti. Gemide, 8 tam donanýmlý ambulans, 6 jeneratör, 4 arazi taþýtý, 1 personel minibüsü ve forklift bulunduðu da öðrenildi. Ýstanbul / aa

FOTOÐRAF: AA

ÝNGÝLTERE, Fransa, Portekiz ve Almanya’nýn, Suriye’ye BM Güvenlik Konseyi yaptýrýmlarýyla ilgili karar tasarýsý taslaðý hazýrlamaya baþlayacaklarý bildirildi. Ýngiltere’nin BM Daimi Temsilci Yardýmcýsý Philip Parham, gazetecilere yaptýðý açýklamada, ‘’Konseyin yeni adýmlar atmasý için zamanýn geldiðine inanýyoruz’’ dedi. Alman, Fransýz ve Portekiz temsilcileri de, kapalý kapýlar ardýnda yapýlan konsey toplantýsýndan sonra Parham’ýn açýklamasýný teyit ettiler. ABD’nin Daimi Temsilci Yardýmcýsý Rosemary DiCarlo da, Washington’ýn, Güvenlik Konseyi’nin Suriye’ye karþý ‘’ek tedbirler’’ almasýný desteklediðini belirtti. Bu arada, ABD ve Avrupa ülkelerinin bu çýkýþýný, Suriye’nin BM Büyükelçisi Beþþar Caferi, ABD’nin ve BM Güvenlik Konseyi üyeleriyle birlikte Suriye’ye tepkisini ‘’diplomatik savaþ’’ olarak deðerlendirdi.

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

KÝMLER EÞLÝK ETTÝ?— Baþbakan Erdoðan’ýn ziyaretine; Somali Cumhurbaþkaný Þeyh Þerif Ahmed, eþi Emine Erdoðan, oðlu Bilal Erdoðan, kýzlarý Sümeyye Erdoðan ve Esra Albayrak, Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu ve eþi Sare Davutoðlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Fatma Þahin, Saðlýk Bakaný Recep Akdað, Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehdi Eker, AKP Genel Baþkan Yardýmcýlarý Ömer Çelik ve Nüket Hotar, AKP Grup Baþkanvekili Ayþenur Bahçekapýlý, AKP Genel Merkez Kadýn Kollarý Baþkaný Güldal Akþit ve Diyanet Ýþleri Baþkaný Mehmet Görmez de eþlik etti.

BÝRÇOK ÞEHÝRDE GÖSTERÝ DÜZENLENDÝ— Suriye’nin Dera þehrinde düzenlenen gösterilerde güvenlik güçlerinin müdahalesinde 4 kiþi öldü. El Cezire televizyonuna telefonla baðlanan Muhammed El Hatip adlý bir aktivist, Dera kentinde düzenlenen gösterilere güvenlik güçlerinin müdahale ettiðini ve açýlan ateþ sonucunda 4 kiþinin öldüðünü söyledi. El Cezire, ülkedeki muhaliflerin bugünü “Zaferi müjdeleyenCuma”diyeadlandýrdýklarýnýduyururken,ülkeninbirçokkentindeyönetimkarþýtýgösterilerindüzenlendiðinibelirtti.Þam / aa

Japonya’da 6,8’lik deprem

Ýsrail, çocuk öldürdü

JAPONYA’DA 11 Mart’ta ana ada Honþu’nun doðusunu vuran 9 büyüklüðündeki Büyük Okyanus depremi ve tsunamisinin olduðu yerde 6,8 büyüklüðünde bir yer sarsýntýsý kaydedildi. Japon Meteoroloji Kurumu ve nükleer santralleri yöneten Tokyo Elektrik Kurumu Tepco’ya göre, TSÝ 08.56’da olan deprem, Mart ayýnda önemli ölçüde zarar gören Fukuþima Dai-içi 1 numaralarý nükleer santralde ve baðlý birimlerinde yeni bir soruna yol açmadý. Deprem sýrasýnda baþkent Tokyo’da binalarýn hafif sallandýðý belirtildi. Tokyo / aa

ÝSRAÝL savaþ uçaklarý, Gazze Þeridi’nin güneyindeki Refah’ta bir evi bombaladý. Filistin kaynaklarýna göre, bombalanan Halk Direniþ Komiteleri liderlerinden Halid Þaat’a ait evde 6 kiþi hayatýný kaybetti, Þaat’ýn kýzý da yaralandý. Hayatýný kaybedenlerin Halk Direniþ Komiteleri ile askeri kanadý Nasýr Selahaddin Tugaylarý üyesi olduklarý bu arada henüz kimliði belirlenemeyen bir çocuðun da ölenler arasýnda bulunduðu belirtiliyor.

Erdoðan Somali’de DÜNYANIN DÝKKATÝNÝ SOMALÝ’DEKÝ AÇLIÐA ÇEKMEK ÝÇÝN BURAYA ZÝYARET YAPAN BAÞBAKAN ERDOÐAN, KIZILAY VE HOWLADA KAMPLARINI GEZDÝ. BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, Somali’ye gerçekleþtirdiði ziyaret çerçevesinde Cumhurbaþkaný Þeyh Þerif Ahmet tarafýndan kabul edildi. Baþbakan Erdoðan ve beraberindeki heyet, Cezire bölgesindeki Kýzýlay kampýný sonra da Medine bölgesindeki Howlada kampýný ziyaret etti. Baþbakan Erdoðan, eþi Emine Erdoðan ile birlikte Kýzýlay kampýnda kalan Somalilerle sohbet ederken, kadýn ve çocuklarla yakýndan ilgilendi. Bebeðini dün kaybeden Somalili bir kadýna baþ saðlýðý dileyen Baþbakan Erdoðan, bu bölgeye en kýsa zamanda sahra hastanesinin kurulacaðýný bildirdi. Erdoðan, kampta kalan mültecilerin yýkanmalarý için su imkâný saðlanmasý talimatý da verdi. Howlada kampýný ziyaretinde de, derme çatma çadýrlarda yaþayan Somalilerle yakýndan ilgilenen Erdoðan, Kimse Yok mu Derneðinin saðlýk hizmeti vermek için oluþturduðu reviri de gezdi. Baþbakan Erdoðan, burada, Somalilere ilk yardýmda bulunan ve ilâç daðýtan dernek yetkililerinden bilgi aldý. Baþbakan Erdoðan, kamp ziyaretinin ardýndan Cumhurbaþkaný Þeyh Þerif Ahmed tarafýndan kabul edildi. Mogadiþu / aa

EÞLÝK HEYETÝ TAÞIYAN UÇAK TEHLÝKE ATLATTI—

BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan’ýn Somali ziyaretinde kendisine eþlik edecek heyeti taþýyan THY’nin ‘’Ordu’’ isimli uçaðýn piste teker koyacaðý sýrada 4 köpeðin piste fýrladýðýný gören kaptan pilot, köpeklere çarpmamak için uçaðý sað tarafa yönlendirdiði sýrada sað kanadý piste yakýn aðaç dallarýna çarparak hasar gördü. Uçak Mogadiþu Havaalaný’nda kalýrken, milletvekilleri, sanatçýlar ve gazetecilerden oluþan yolcularý almak ‘’Mersin’’ isimli uçak Somali’ye gönderildi. Mogadiþu / aa

Dadaab mülteci kampýnda zorlu hayat

Açlýðýn bir sebebi de Eþ Þebab örgütü

KENYA’NIN Somali sýnýrýnda 20 yýl önce 90 bin kiþi kapasiteli olarak yapýlan Dadaab Mülteci Kampýnda yaþayan yaklaþýk 600 bin kiþinin zor þartlarda yaþadýðý ve kampta yaþayan mültecilerin öncelikli ihtiyaçlarýnýn “su, barýnak, giyecek ve saðlýk yardýmý’’ olduðu bildirildi. Yaklaþýk 12 milyon insanýn açlýk ve yetersiz beslenme nedeniyle risk altýnda olduðu Doðu Afrika’daki en büyük mülteci kamplarýndan birisi olan Dadaab’da yaþayan aileler ortalama 5-6 kiþiden oluþuyor. Çadýrlarda yeterli yer olmadýðý için, yetiþkinler genellikle geceyi çadýrlarýn yanýnda uyuyarak geçiriyor. Sýcak bir havanýn hüküm sürdüðü bölgede bir süre sonra hava sýcaklýðýnýn düþecek olacak olmasý nedeniyle ciddî boyutlarda çadýra ihtiyaç olacaðý açýklandý. Kampý ziyaret eden 9 kiþiden oluþan Uluslararasý Doktorlar Birliði (AID) üyesi doktorlar, açlýk ve susuzluk nedeniyle hastalýklarýn pençesine düþmüþ olan çocuklarý saðlýklarýna kavuþturmak için yoðun çaba harcýyor. Nairobi / aa

SOMALÝLÝ yetkililer, ülkede yaþanan açlýktan en çok Eþ Þebab örgütünü sorumlu tutuyor. Açlýk ve kýtlýktan etkilenen insanlarýn mülteci kamplarýna akýný sürerken, Arap ülkelerinden zaten sýnýrlý destek alan Eþ Þebab örgütünün Ortadoðu ve Kuzey Afrika’yý etkisi altýna alan “Arap Baharý’’ ile gücünü iyiden iyiye kaybettiði belirtiliyor. Somali hükümetine yakýn kaynaklar, destekleri kesilen Eþ Þebab örgütünün halkýn en önemli geçim kaynaðý olan hayvanlarýna el koyduðunu ve gençleri zorla kendi saflarýna çektiðini anlattýlar. Ayný kaynaklar, hayvanlarýný ve iþ gücü olan gençlerini kaybeden ailelerin böylece yoksulluða ve açlýða mahkum edildiði görüþünü savundular. Mogadiþu’dan bir süre önce çekilen örgütün maddî gücünü kaybetmesinin yanýnda, baþkentteki son çatýþmalarda Afrika Birliði Barýþ Gücü ve Cumhurbaþkanlýðý muhafýzlarý karþýsýnda aðýr yenilgiye uðradýðýný belirten kaynaklar, Somali’nin istikrar ve huzuru için bundan sonraki dönemde umutlu olduklarýný ifade ettiler. Mogadiþu / aa


8

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Yeni anayasa çalýþmalarý çerçevesinde

Baþbakan’a açýk mektup!

yyasar@yeniasya.com.tr

Sayýn Baþbakaným! 28 Þubat süreci baþörtüsü maðdurlarýndaným. 1994 ile 1999 tarihleri arasýnda 5 yýl Harran Üniversitesi’nde araþtýrma görevlisi olarak çalýþtým. Bu esnada YÖK Kanununun 35. Maddesi gereði 1996-1997 eðitim öðretim döneminde Selçuk Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Türk Ýslam Sanatlarý Bölümünde Yüksek lisans/doktora eðitimine baþladým. 1 yýl üniversitenin dil hazýrlýk kursuna katýlarak, baþarýlý oldum. 28 Þubat uygulamalarý çerçevesinde, yüksek lisans derslerine baþladýðým halde, kurumlar arasý yazýþmalar sonucu kadromun bulunduðu üniversiteye geri çaðrýldým. Daha sonra 22.08.1999 tarihinde görev sürem sora erdirildi. Bütün bunlardan sonra ayný yýl çýkan, ‘Memurlar Sicil Affý Yasasýyla’ bütün aldýðým cezalar affa uðradý. Sonraki süreçte, sizin hükümetleriniz dönemlerinde maðduriyetimin giderilmesi için bakanlýklarýnýzla ve YÖK’le yazýþmalar içerisinde oldum. Ancak, yazýþmalarýmýz sonucu, T.C. Baþbakanlýk Devlet Personel Baþkanlýðý’nýn 15.02.2007 tarihli ve B.02.1. DPB.0.10.00.00 2419 sayýlý yazýsý; “2547 Sayýlý Yükseköðretim Kanununa göre, en az iki yýl öðretim elemaný olarak çalýþmýþ olmanýz kaydýyla açýktan atama izni prosedürü tamamlanmak suretiyle 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Kanununun 92. Maddesi çerçevesinde kendi müracatýnýz üzerine hizmetinize ihtiyaç duyan kamu kurum ve kuruluþlarýna merkezi sýnavla yerleþtirme þartýna baðlý olmaksýzýn atanmanýz mümkün bulunmaktadýr.” þeklinde olduðu halde, özelde þahsýmý ilgilendiren bu konu hakkýnda hiçbir kurum somut bir adým atmadý. Bu konuyu açýk bir mektup olarak sizinle ve kamuoyu ile paylaþmamýn altýnda, Türkiye’nin çabuk deðiþen ve hýzlý gelip geçen gündemlerinin içinde bu konunun kaybolup gitmemesi ve bu konunun maðdurlarýnýn mücadele sürecini býrakmamalarý arzusu bulunmaktadýr. Sayýn Baþkaným! 2000’li yýllarýn bir Türkiye vatandaþýyým. Bu mektubu yazýyor olduðum günlerde Türkiye on yýllardýr devam eden terör belasýyla yine karþý karþýya. Kürt açýlýmý çerçevesinde gündeme getirilen fýrsatlar, yasalar; derdi ülke bütünlüðü, kardeþlik, Kürtler, din, vicdan ve hak hukuk olmayanlarý pek ilgilendirmedi. Dolayýsýyla bir iyi niyet adýmý daha sabote edildi. Fakat yaþananlar ne olursa olsun büyük Türkiye devleti, kendini 2000’li yýllar arenasýna, Avrupa Birliði standartlarýna, yaþanabilir bir dünya iklimine hazýrlamak durumundadýr. Bir 28 Þubat maðduru akademisyen olarak, ülke gündemini ve hükümetlerinizin ileriye dönük adýmlarýný, gündeme aldýklarýnýzý ve almadýklarýnýzý yakinen takip etmekteyim. Bilhassa gelinen süreçte demokrasinin önünde büyük bir engel olarak duran derin yapýlanmalarýn deþifre edilmesi ve hukuki sürecin iþlemesi, Türkiye’yi bir adým daha ileriye taþýyacak bir geliþmedir. Elbette geliþmeler bütün Türkiye vatandaþlarýný olumlu etkilediði gibi, baþörtüsünden dolayý maðduriyete uðramýþ bir akademisyen olarak beni de olumlu etkilemiþ ve YAÞ kararlarý ile yine maðdur olmuþ askerlerin yeniden görevlerine dönmesi, 28 Þubat sürecinde baþörtüsü nedeniyle memuriyetten ihraç edilmiþ olan bizleri de ümitlendirmiþtir. Fakat mantýk, fýtrat ve hukuk dýþý olan baþörtü yasaðýnýn on yýllardýr devam etmesi, bu konudaki maðduriyetlerin giderilmemesi, buna karþýn devletin bütünlüðünü, varlýðýný tehdit eden terör yapýlanmalarýna gösterilen anlayýþ kadar bu ülkenin yapýcý, inançlý ve demokrat insanlarý olan bizler için halen bir adým atýlmama-

sýný anlamýþ deðilim. Siyasiler ve bu konunun yazar çizerleri yasaðýn aþýlmasý noktasýnda Avrupa Birliði kriterleri gösterilince, Türkiye þartlarýnýn farklý olduðundan bahsediyorlar, Türkiye Müslüman gerçeðinden bahsedilince de, hele biraz daha durun Avrupa Birliðine girince bu iþ çözülür gibi bir çifte standart, problemi daha da derinleþtirmekte ve çözümsüzlüðe götürmektedir. Her halükârda ‘fýtrata zýt olan hiçbir uygulama, yasak, dayatma’ uzun soluklu olamayacaðýndan elbetteki bu yasak da er geç çözüme kavuþacaktýr. Dindar insanlarýn ve bu konuda adým atýlmasýný bekleyen camialarýn hükümetinizi üçüncü kez iktidara taþýmalarý, bu konudaki sorumluluðun üzerinizde olduðunu gösteriyor. Her ne kadar sizlerin, cumhurbaþkanýmýzýn, bakanlarýmýzýn eþlerinin tesettürlü olmasý, görünüþte içimizi serinletse de, bunun hak maðduriyetine uðramýþ insanlara bir katkýsý yoktur. Bugün gerek Ýslâm ülkelerinin ve gerekse Avrupa ülkelerinin ciddî anlam yükledikleri bir pozisyonda olan Türkiye vizyonuna bu gündemler yakýþmýyor. Ülkemiz insanlarýndan iki kiþiden birinin oyunu alarak iktidara gelen hükümetinizin bu konuyla ilgili atýlacak adýmlar noktasýnda bir mazereti bulunmamaktadýr. Konuyu özelde açýk bir mektup þeklinde size dile getirmemin altýnda, baþörtüsü konusunun gündemden düþürülemeyeceði gerçeðini hatýrlatmak ve bu konuyla ilgili oluþan hak maðduriyetlerinin yeni anayasa çalýþmalarýnýn yapýldýðý bu günlerde konunun köklü çözümlerle gündeme alýnmasý ve özelde de tarafýma yapýlan haksýzlýk ve hukuksuzluðun giderilme isteðidir. Þunu da belirtmekte fayda var ki, maðduriyetimin giderilmesi noktasýndaki isteklerimi dilekçe ve ayrýca da mektup þeklinde cumhurbaþkanlýðý makamýna, baþbakanlýða, milli eðitim bakanlýðýna, kültür ve turizm bakanlýðýna, yök baþkanlýðýna ve vakýflar genel müdürlüðüne göndermiþ olmama raðmen, geri bildirimler sadece kes yapýþtýr þeklindeki rutin cevaplar niteliðinde olmuþ ve somut bir adým atýlmamýþtýr. Bu ülkede siyasilerin, sanayicilerin, ordunun ve hatta terör örgütlerinin sahip olduklarý ayrýcalýklara, haklara, politikalara, açýlýmlara bugün dinî hayatýný yaþamaya çalýþan baþörtülüler sahip olamamýþtýr. Terör örgütü savunucularýnýn bile meclisi girdiði ve politikalar ürettiði böyle bir süreçte henüz baþörtülü bir milletvekili meclise girememiþtir. Yeni, güçlü bir anayasa ile 28 Þubat atmosferinden ve 12 Eylül kalýntýlarýndan süratle uzaklaþmak, 2000’li yýllarýn Türkiye Büyük Millet Meclisine bir sorumluluktur. Bu anayasa çalýþmasý, hak ve özgürlükler açýsýndan ve hükümetinizin de tarihe bir ciddî not düþmesi noktasýnda önemli bir kavþak olacaktýr. Bu süreçte baþörtüsüz bir demokrasi, eksik, hukuksuz ve yine yarým kalacaktýr. Büyük mükâfatlar, baþarýlar, kazanýmlar, büyük düþünen ve attýðý adýmýn bedelini ödemeye hazýr olanlarýn olacaktýr. Anayasal çerçevede hak arayýþýný sürdüren vatandaþlarýn varlýðý ve sayýlarýnýn artmasý Türkiye’nin bir kazanýmýdýr. Problemlerin çözümünde elbette görev ve yetki almýþ siyasilerin vesile olmasý kadar; bundan daha önemlisi de, kudreti her þeye yeten ve her þeyin anahtarý yanýnda olan Zat’a yönelmek ve O’ndan istemek tam bir Müslüman ahlâký olacaktýr. Sayýn Baþbakaným! Milletinizden aldýðýnýz yetkiyi, milletinizin dualarýný kazanmak yolunda kullanmanýz dileðiyle…

MEDYA POLÝTÝK

Y

Sadece “Terörle mücadele” gündemli bir siyaset olamaz... AYNI anda hem terörle mücadele etmek, hem de daha demokratik bir anayasa yapmak mümkün deðil midir? Baþka bir deyiþle, gündemin öncelikli maddesi olan terörle mücadele edilirken, ayný anda gündemin diðer maddeleri rafa mý kaldýrýlmalýdýr? Devlet ve toplum yaþamýnýn gündemi hiçbir zaman tek maddeli olmaz. Tek maddeli gündem ancak kamusal sorumluluðu olmayanlara ait bir lükstür. Seçilmiþ ya da atanmýþ bir kamu görevlisi deðilseniz, o gün tek bir konuya kilitlenebilirsiniz. Bu çocuðunuzun eðitimine iliþkin bir sorun ya da vadesi gelen borcunuzun karþýlýðýný bulmaya iliþkin bir problem olabilir.

ÇOK BOYUTLU BÝR YAÞAM Ama þu anda devletin ve siyasetin tek konusu olarak görünen “Terörle mücadele” bile karmaþýk içerikli ve çok boyutlu “Kürt sorunu”nun sadece bir yanýdýr. Ayrýca terörle mücadelenin kendisi de, askeri, idari, diplomatik ve insani boyutlar içermiyor mu? Bazýlarýnýn “Terörle mücadelede çok baþarýlý olduk” diye hasretle andýklarý yýllardaki faili meçhul cinayetler, bugünün adliyelik meseleleri deðil mi?

‘‘

Hem terörle mücadele etmek, hem de terörü doðuran ortamýn tüm öðelerini yok etmek kaçýnýlmaz bir gerektir.

Ýþin askeri boyutuna gelince... Dünyada kara harekâtý yapýlmadan sadece havadan bombalamayla kazanýlmýþ bir askeri harekât var mýdýr? “Kürt sorunu”nun kendisi ise, daha da karmaþýk içeriklidir.

KÖTÜ KALINTILAR PKK’yý ya da geçmiþteki Kürt kökenli kalkýþmalarý gündeme getiren anti-demokratik ortamýn kalýntýlarý, hâlâ sosyo-politik yaþamýmýzda egemen deðiller mi? Yargý hâlâ “Kürtçe savunma”yý reddetmiyor mu? Ya da üst kimlik bir türlü “Anayasal vatandaþlýk” kapsamýna alýnamadý. Tabii ki devlet de siyaset de ülkedeki can ve mal güven-

liðinin terörün tehdidi altýnda olmasýný kabullenemez. Terörle mücadele her dönemde gündemin öncelikli maddesi olmak durumundadýr. Ama eðer bu madde 1984’teki Eruh Baskýný’ndan bu yana deðiþen þiddetlerle kronikleþmiþ bir öncelikli madde haline gelmiþse ve gerçekten hepimizi þaþýrtan “Açýlýmlar” bu maddeyi buharlaþtýrmaya yetmemiþse, ciddi bir durum muhakemesi yapmak gereði de vardýr.

SÝYASET VE ÇÖZÜM Neticede “Siyaset” çözüm üretme mesleðidir de. Hem terörle mücadele etmek, hem de terörü yaratan ortamýn tüm öðelerini yok etmek kaçýnýlmaz bir gerektir. Bu da daha demokratik ve özgürlükçü bir Anayasa yapmak demektir. Bu teröristlerin eylemleri ile asla ulaþamayacaklarý hedeflerin, siyaset tarafýndan onlarýn ellerinden alýnmasý demektir. Hem ülkenin bütünlüðünü korumak, can ve mal güvenliðini korumak, toplumsal istikrarý devamlý kýlmak için, terörle mücadele tek baþýna yeterli deðildir. Eðer yeterli olsaydý, gündemin öncelikli konusu hâlâ bu olur muydu? Mehmet Barlas, Sabah, 19 Aðustos 2011

Barýþý savaþarak aramak Silâhla söz arasýnda BULUTSUZLUK Özlemi’nin askeri marþ havasýnda bestelediði bir þarkýsý vardý, Bülent Mumay hatýrlattý dün yayýn toplantýsýnda, þehit cenazeleri eþliðinde dinledik. ‘Kimse barýþtan söz etmiyor.’ Þarkýnýn sözleri tam anlamýyla barýþ çýðlýðý… Ama bestesi hayli ironik bir biçimde savaþ çaðrýsý… Davul, trampet ve siren sesleri… Kimse barýþtan söz etmiyor Kimse barýþtan söz etmiyor Kimse barýþtan söz etmiyor Kimse barýþtan söz etmiyor Yýldýz Savaþlarý, MX, Pershing, Cruise. Güney Pasifik’te denemeler Ve daha neler neler... Kimse barýþtan söz etmiyor Kimse barýþtan söz etmiyor Kimse barýþtan söz etmiyor Kimse barýþtan söz etmiyor. Sözleri de melodisi de çok basit, ama Türkiye’nin içinde bulunduðu ruh halini çok iyi anlatýyor… Baksanýza þu halimize, en basit cümleleri kuramaz, barýþtan söz edemez olduk. ‘Kürt Meselesi’ni nasýl çözeceðimizi konuþurken kendimizi adým adým içine çekildiðimiz bir savaþýn içinde bulduk. Suçlu aramak kolay… Zor olan, akan kaný durdurabilecek çözümü bulmak… Ama nafile, kimse barýþtan söz etmiyor…

Önce Silvan ardýndan Hakkâri saldýrýsý, Baþbakan Tayyip Erdoðan haklý olarak patladý. Çevreme bakýyorum en makul olanýmýzda bile bir öfke… Ama maalesef bu sorun ne patlayarak ne de Kandil’e bomba yaðdýrarak çözülebilir. Çözülmediðini defalarca gördük. PKK’nýn oyunu çok açýk: Türkiye’yi Suriye’deki gibi bir iç savaþýn içine çekmek. Savaþý daðdan þehre indirmek… Peki, bu kanlý oyuna karþý hükümetin oyun planý ne? PKK’yý etkisizleþtirip BDP’yi izole etmek. Baþbakan birkaç kez “Sözün bittiði yerdeyiz” dedi. Ve operasyonlar baþladý… Devlet PKK’yý etkisiz hale getirmek için elbette önlem alacak. Ama siyaset zemininde söz biterse o zaman kim konuþacak? Þiddete ve teröre karþý sabrýn da sözün de bitmesi bir noktaya kadar anlaþýlabilir… Siyasette söz bitebilir mi? Türkiye bazýlarýnýn iddia ettiði gibi 1990’larýn Türkiyesi’ne dönmüyor. Ne savaþ o kadar kirli ne de siyaset. Yol daraldý, çok çok ince bir çizgide yürüyoruz. Kimse barýþtan söz etmiyor… Maalesef Türkiye þu sýralar savaþarak barýþ arýyor… Eyüp Can, Radikal, 19 Aðustos 2011

Elifba kardeþliði YAZ aylarýnýn geleneksel dokusu, Camilere ve Kur’an Kurslarýna birer kelebek timsali koþuþan çocuklarýmýzla örülürdü... Yeryüzündeki melekler misali, fýskiyeli þadýrvanlarda kanat çýrpan güvercinler misali, masumiyetin karinesiydi onlar... Ellerindeki ElifBa’larla, Elhamlar, sübhanekelerle, dillerindeki allahümme salliler, sordum sarý çiçeklerle, altýn yaðdýrýrlardý göklerden... Toplumsal barýþýn, yerli ve memleketimize has kimyasý, Kur’aný Kerim’in, “inananlar kardeþtir” düsturunda harcolundu yüzyýllardýr. Ayný Elif-Ba’yý çalýþan çocuklar, ayný kýblede ilk namazlarýný kýlarlarken, ayný Cebrail’in ihtiþamlý hikayesi, ayný Hz. Muhammed’in kutlu daveti, ayný Hz. Ali’nin cenkleriyle büyüdüler... Aralarýndan su sýzmayanlar, bugün nasýl olur da birbirine düþman kesilsinler? Birbirlerine kurþun deðil, Yasinler, Tebarekeler yollasýnlar... Kan deðil, kin deðil, birbirlerine oruç açacaklarý demlerde birer bardak su, sofralarýnda birer dilim ekmek olsunlar... Kur’an eðitiminde yaþ sýnýrýnýn kaldýrýlmasýný, birbirimizin arasýna döþediðimiz mayýn tarlalarýnýn kaldýrýlmasýyla eþleþtirerek düþünüyorum... Mogadiþu’yla Türkiye’yi kardeþleþtiren de, Elif-Ba’dýr zaten... Sibel Eraslan, Star, 19 Aðustos 2011

BAÞBAKAN Erdoðan PKK'ya "Ramazan'dan sonra benimsin" dedi. Üstelik iþi yalnýzca PKK ile sýnýrlý tutmayacaðýnýn, içerideki Kürt milliyetçisi sivillere de bir bedel ödeteceðinin sözünü verdi. PKK bunun üzerine Baþbakan'a "Ramazan'ýn bitmesini beklemeyelim, buyrun þimdi baþlayalým" diyerek meydan okudu. Zaten haftalardýr birer-ikiþer fidan gibi delikanlýlar, babalar, kocalar, aðabeyler topraða düþüyorlardý. Seçimlerden beri iktidar partisi Kürt milliyetçilerine karþý, onlarýn inanýlmasý güç siyasi gafletlerinden de yararlanarak, amansýz bir saldýrýya giriþti. Yeni anayasa çalýþmalarý denkleminden BDP bu þekilde çýkarýldý /çýktý. Ýmralý'da hapis yatan Abdullah Öcalan ile süren görüþmeler, bir ara "iþin sonuna geldik Barýþ Konseyi kurulacak" diyen Öcalan'ýn "benim yapacaklarým bitti" demesiyle iþlevsizleþti. Zaten avukatlarý Ýmralý'ya taþýyan koster de gene bozuluverdi. Bir yandan kullaným süresi dolan, diðer yandan Ortadoðu'daki geliþmelerde kendisi açýsýndan yeni yaþam alaný çýkabileceðini düþünen PKK, eylemleri yoðunlaþtýrmaya baþladý. Bu arada PKK Ýran ile kavga mý ediyor iþbirliði mi yapýyor; Ankara'dan giderek daha fazla rahatsýzlýk duymaya baþlayan Suriye eski alýþkanlýklarýna mý dönüyor, bunu kestirmek de güçtü. Ancak ABD, Avrupa ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin artýk kendisinden kurtulmak istediði PKK'nýn bu iki ülkeye yaslanmasý da þaþýrtýcý olmayacaktý. Bu konjonktürde, anlaþýlan PKK çýtayý yükseltmeye karar verdi. Birbiri ardýna gelen þehit haberleri, rehin alýnan askerler, içeride "açýlým" sözcüðünün neredeyse bir küfür haline gelmesi siyasettense þiddeti tercih etmeye meyyal kesimleri palazlandýrdý. Þýrnak'taki kalleþ ve kanlý baskýn bu þartlarda gerçekleþti. Hükümet de kendisinden öncekiler gibi, öfkesini köpürttüðü kamuoyunun, milliyetçi seçmenin gönlünü ferahlatmak için hava operasyonunu baþlattý.

PKK'nýn bu þekilde aðýr bir psikolojik darbe aldýðý tezi eðer halkla iliþkiler programýnýn bir parçasý deðilse kendini avutma söylemidir. Asýl vahim olan terörden ve savaþtan bezdiðini her fýrsatta oylarýyla gösteren Türk, Kürt bu ülkede yaþayan çoðunluðun gene çaresiz kalarak kenara itilmesidir. Sri Lanka'da Tamil Gerillalarýna uygulanan, dün Özcan Tikit'in detayýyla anlattýðý vahþeti burada da tekrarlamak isteyenlerin sesinin yükselmesidir. Can Dündar'ýn yerinde tespitiyle bu yeni durumda "açýlýmýn musluðu da PKK'nýn eline geçmiþ oluyordu". Yani musluk kapanýyor, demokratik süreçlerle Kürt sorununu çözme ve PKK derdini bunun uzantýsý olarak bitirme umutlarý bir baþka bahara erteleniyordu. Dünden itibaren Türkiye'de savaþýn ve þiddetin dilinin hakim olacaðý bir döneme giriyoruz. Bu dönemde güvenlik saðlanýrken demokratik haklar nasýl korunacak onu da görerek anlayacaðýz. Bu arada zaten þiddetten nemalanan PKK'ya yönelik savaþ bu örgüte hasar verse bile herhalde radikalleþmiþ tabanýndaki gücünü arttýracaktýr. Asýl korkulmasý gereken bu kez savaþýn toplum içindeki etnik fay hatlarýný daha þiddetle sarsmaya baþlamasýdýr. Silvan'dan sonra Zeytinburnu ve Bigadiç'te yaþananlar önümüzdeki dönemde kolayca bastýrýlamayacak hale gelme potansiyeli taþýyor. Sosyoekonomik gerilimleri etnik ayrýmcýlýk diliyle harmanlayan bu çatýþmalarýn ülkenin çeþitli yörelerinde yayýlmasý ihtimali eskiye oranla daha güçlü. Bu nedenle gün sözü yani siyaseti bir kenara iterek yalnýzca iþin silahlý boyutuna odaklanma günü deðildir. Sorumlu ve cesur davranýþ bir yandan güvenlik mücadelesini verirken diðer yandan terör ile palazlanan bir örgüte inat siyaset, hukuk ve özgürlükler alanýnda gerekli adýmlarý atmaktýr. Siyaseten aptalca gözükse de. Soli Özel, Habertürk, 19 Aðustos 2011

‘Þiddete son verecek þiddet...’ GEREK devletin gerekse de PKK’nýn “son ve büyük bir þiddefi izleyecek “huzurlu, mutlu günlerce dair bir kanaate ulaþtýklarý anlaþýlýyor... Cemil Meriç, “þiddete son verecek þiddet” inancý için “yalanlarýn en alçakçasý deðilse, vehimlerin en þairanesi” demiþti. Günlerdir gazetelere bakýyorum, “açýlým” günlerinden bu yana her zaman en yoðun kategoriyi oluþturan ve kahir ekseriyetini “paralel (yeni) merkez medya” gazetelerinin ve orada yazan köþe yazarlarýnýn oluþturduðu “diyalog dýþýnda çözüm yok” savunucularý dillerini her gün biraz daha esnetiyorlar... Baþbakan dilini sertleþtirdikçe, onlar da “hükümetin sertlikten baþka çaresi kalmadý” noktasýna savruluyorlar. Aslýnda bu gerekçe, hükümetin de

onu destekleyen basýnýn da yapmamasý gereken þeyi açýkça gösteriyor. Özgür-Der Genel Baþkaný Rýdvan Kaya, yayýmladýðý bildiride bunu çok güzel anlatmýþ: “Enteresan olan, böylesi bir geliþmenin hiçbir biçimde sorun çözücü, ilerletici olmayacaðýnýn herkes tarafýndan bilinmesidir. Baþbakan, týrmanan PKK eylemliliðinin ardýnda ülkeyi kanlý bir iç savaþa sürükleme hesabýnýn olduðunu söylemektedir. Bu durumda yapýlmasý gereken þey bu oyunu bozmak olmalý deðil midir? Tam tersini yapýp savaþ tamtamlarýný daha da yükseltmek mantýklý deðildir.” Politik cesaretin yoksa... Bu en korkunç günlerden sadece iki ay önce barýþa en yakýn günlerde olduðumuzu, bunu ortak bir kanaat halinde ifa-

de ettiðimizi unutmayalým... Geçtiðimiz haftalarda bu köþede yayýmlanan üç bölümlük “Masasýz barýþ, Öcalan’sýz masa olmaz” baþlýkla yazýda, benzer sorunlar yaþayan ülkelerde “barýþa en yakýn” günlerde mutlaka gidiþatý engellemeyi amaçlayan büyük provokasyonlarýn yaþandýðýný örneklerle anlatmýþtým. Fakat gerek Güney Afrika’da, gerekse de Ýrlanda’da bunlar politik cesaret sahibi liderler tarafýndan “barýþa tuzak” olarak deðerlendirilmiþ, böylece etkisizleþtirilmiþlerdi. Provokasyonlarý bu yolla etkisizleþtirecek politik cesarete sahip deðilseniz, o zaman yapay bir akýntý yaratan birilerinin müstehzi ve memnun gülümsemeleri eþliðinde o akýntýya býrakýrsýnýz kendinizi. Aileler arasý kan davasýný irrasyonel bir

davranýþ olarak kýnayýp mahkûm edenlerin pozisyonu, “þehitlerin kaný yerde kalmamalý, cevabýný misliyle almalýlar” diyenlerin pozisyonundan çok mu farklý? Benden ille de bir karþýlaþtýrma yapmamý isterseniz, evlatlarý öldürülen ailenin duygusunun, “þehitlerimizin kaný yerde kalmasýn, gidelim, hepsini öldürelim” diyenlerin duygusundan daha samimi olduðunu söylerim. Þurada yüzyüze bakýyoruz, hepimiz biliriz ki ateþ gerçekten de düþtüðü yeri yakar; sahici acý ancak orada yaþanýr. “Þehitlerimizin kaný yerde kalmasýn” diyerek intikam talep eden geniþ kalabalýklarýn asýl duygularýnýn “öfke” olduðunu bilmiyor muyuz? Alper Görmüþ, Taraf, 19 Aðustos 2011


MAKALE

Y

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

9

Müslümanlýðýmýz profesyonelce mi(!)?

fersadoglu@yeniasya.com.tr

ýp talebesi bir kardeþimize önce mesleðindeki bilgi ve beceri düzeyini, üretimi ile verimini; ardýndan da “Müslümanlýðýmýz profesyonelce mi?” diye sorduk. “Müslüman, Müslümandýr; ne demek profesyonel, amatörce?” dedi… Týp fakültesinde altý yýl okuyacaksýn, sonra ihtisas yapacaksýn. Ya pratisyen veya uzman doktor olacaksýn. Sonra araþtýrmalarýný derinleþtirecek, çalýþmalarýný yoðunlaþtýracak, profesörleþeceksin.

T

(Yoksa profesyonellik bu profesörlükten mi geliyor?) Burada da kalmayacak, gayet büyük çalýþmalara imza atacaksýn, atmalýsýn… Ýyi bir doktor, uzman bir doktor olman buna baðlý. Þimdi Müslümanlýðýmýza dönelim… Ýslâm ve iman hakikatlerine olan imanýmýz tahkikî mi, yoksa taklidî mi? Acaba iman esaslarý ve Ýslâm þartlarý ile, Ýslam ahlâký, duygu ve hasletlerin eðitimi, yani, nefis terbiyesi hakkýnda ne kadar öðretim, ne kadar eðitim almýþýz? Âmentü denen iman þartlarý hakkýndaki bilgi ve tefekkürümüzün seviyesi nedir? Aklýmýzý ve kalbimizi tevhid konusunda ne derece iþletebiliyoruz? Allah tek bir zat olduðu halde, sayýsýz farklý þeyleri bir anda nasýl yapýyor, nasýl her yerde hazýr ve nazýr olur, hem bize þahdamarýndan yakýn iken, nasýl biz O’ndan nihayet uzaktayýz? Esma-i Hüsna’dan kaçýný biliyor, özelliklerini, tecellilerini okuyabiliyoruz?

Meleklere imanýmýz hangi seviyede? Pratisyen mi, uzmanlýk derecesinde mi? Ya kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe ve kadere?... Kur’ân, gözlemi, tahkiki, araþtýrmayý, akletmeyi ve tefekkürü dikkate verir, hatta emreder. Yani tefekkür farz. Günümüz Müslümaný, dünyaya, siyasete mi yoðunlaþmýþ, tefekküre mi? Ýslâm þartlarýný özümsedik, benimsedik mi? Dinin direði namaz hakkýnda ne biliyoruz? Allah’ýn ibadetimize ne ihtiyacý var ki, ýsrarlar namazý emrediyor? Âyette geçen “Eðer namazýný dosdoðru kýlarsanýz ayaðýnýz kaymaz, kurtuluþa erersiniz” ne demektir? Namaz dinin direði ise, günde beþ sefer bu direkleri dikebiliyor muyuz? Yoksa, bazý direkleri yýkýyor muyuz? Ýbadetleri ihmal, bize neye mâl olur? Ahlâkýn kaynaðý nedir? Nefsimizi tanýyor muyuz; nasýl terbiye edeceðiz? Olumlu, ulvî duygularýmýzý nasýl geliþtireceðiz? Olumsuz duygularýmýzý yok mu

edeceðiz, yönlendirecek miyiz? Eðer mecralarýna yönlendireceksek nasýl olacak? Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin içtimâî ve siyasî ölçülerini, stratejilerini biliyor muyuz? Hâsýlý; araþtýrmadan, sormadan yaþadýðýmýz Ýslâmiyet, Kur’ân’ýn ve Sünnet-i Seniyye’nin istediði Müslümanlýk mýdýr? Ýmanýmýz taklidi mi, tahkiki mi? Tabir-i diðerle, Müslümanlýðýmýz profesyonelce mi, amatörce mi? Amatörce nereye kadar gidebiliriz? Kur’ân, Hz. Ýbrahim’in (as) diliyle bize akýl ve kalp ile mutmain olma dersi verir: “Hani Ýbrahim, ‘Rabbim! Bana ölüleri nasýl dirilttiðini göster’ demiþti. ’Ýnanmýyor musun?’ deyince, ‘Hayýr (inandým), ancak kalbimin tatmin olmasý için…’ demiþti.”1 Bilgisiz, marifetsiz, itikat zaafý içinde, boþ sloganlarla, kuru iddialarla nereye gidebiliriz, kiminle yarýþ edebiliriz? Dipnot: 1-Kur’ân, Bakara, 260.

Þirket-i mânevîyenin yeni bir þubesi:

“Her keseden herkese iftar” YAÞAR KILINÇ ersin ilimizi deniziyle, doðasýyla, narenciyesiyle, cezeryesiyle ve en son 2013 Akdeniz Olimpiyatlarý ile dünya tanýmakta ve bilmektedir. Bu çok bilinen yönleriyle birlikte Nur þahs-ý mânevisinde yeni açtýðýmýz þubesiyle de onu kâinata duyurmak dileðimizdir. Daha önce ilimizde aldýðýmýz kararlar gereði, kardeþlerimizden yakýnlarý vefat edenlerin ilk yemek ikramýný cemaat olarak karþýlama geleneðini baþlatmýþtýk. Bu uygulama hâlen devam ederken; 2011 yýlý Ramazan öncesi istiþare heyetimizin aldýðý bence çok önemli ve bir o kadar da anlamlý olan bir geleneðe daha imza atmýþ bulunuyoruz. “Her keseden herkese iftar yaptýrma” seçeneðini Ramazan’la beraber baþlatmýþ bulunuyoruz. Rabbim muvaffak eylerse inþâallah gelenek haline getirmeyi düþünüyoruz. Nur talebelerinin aralarýndaki en mühim düsturlardan biri olan “þirket-i mâneviye” düsturunu, iftar sofrasýna da getirdik inþâallah. Her yýl belli aralýklarla aðabeylerimizin verdiði iftar yemeklerindeki benlik davasýný ortadan kaldýrmak için yeni uygulama baþlatmýþ bulunuyoruz. Mevcut cemaatimizin, örneðin 50 ferdi bulunmakta olduðunu varsayalým, isteyen bir, isteyen dilediði miktarda katkýlarýyla iftar torbasýna elini atýyor. Torbada oluþan sermayemizle þimdilik Ramazan ayýnýn dört günü, haftanýn Perþembe gününe denk getirmek üzere bir lokantada iftar sofrasý hazýrlatýyoruz. Bu vesile ile herkes herkese iftar ettirmiþ oluyor. Allah kabul etsin. “Kiminin parasý, kiminin duasý” düsturuyla... Birinci hafta soframýz 55 kiþi idi, ikinci haftamýzda 48, üçüncü haftada da ayný oranda tahmin ediyoruz. Dördüncü haftada Perþembe deðil Kadir Gecesi münasebetiyle Cuma günü aileler dâhil ortalama 150 kiþiye iftar vermeyi düþünüyoruz. Ýlerleyen yýllarda belki haftada bir iki gün daha düþünüyoruz inþâallah. Ecdadýmýzýn yapmýþ olduðu, günümüzde ise maddi ve mânevi ihmaller sonucu neredeyse unutulan iftar davetlerine bir katký ve yenilik olur mu umudunu taþýyoruz. Bu yýl ilk uygulamada erkekler arasý yapýlan iftar programýný ailelerle beraber yapmayý da düþünüyoruz. Böylelikle lüks iftar sofralarýna son vermiþ oluruz diye temenni ediyoruz. Her yiðidin gönlünde yatan aslan misâli her kardeþ kardeþini iftara almayý arzular, dolayýsýyla birbirimize misafir olma zevkini de tatmaktayýz. Kusur ve eksiklerimizle beraber ileriki yýllarda tecrübelerle en güzelini yapma ümidini yaþýyoruz. Tüm dileðimiz; her hayýrlý iþte olduðu gibi bu iþin muzýr manileri olmaz inþâallah. Rabbimizin ikramý sofra zenginliklerine kavuþmak umuduyla iftarlarýmýza sizleri de bekliyoruz. Ýyi ki varsýn, hoþgeldin Þehr-i Ramazan...

M

VECÝZE Beliyyelerin istilâsý ve muzýr þeylerin tasallutu, bâzý duâlarýn evkàt-ý mahsusalarýdýr ki, insan o vakitlerde aczini anlar; duâ ile, niyaz ile Kadîr-i Mutlakýn dergâhýna ilticâ eder. Sözler, s. 287

Cemal Serim aðabeyle (saðdan ayaktakilerden dördüncü) son görüþmemiz, Bahçecik’te hizmete verdiði evinin bahçesindeki dershanemizde, Amerika’dan gelen misafirlerle birlikte olmuþtu.

“Bahçecik’in Cemal aðabeyi”nin mübarek ruhuna ithaf! ur Camiasýnýn medar-ý iftiharlarýndan, tevazu, nezaket, fedakârlýk, ihlâs ve samimiyet sahibi, Ýzmit Bahçecik sakinlerinden Cemal Serim aðabey Hakk’a yürüdü. Allah gani gani rahmet etsin ve makamý Cennet olsun inþâallah. (Âmin.) “Bahçecik” beldesinin, “Körfez” diye nam salmýþ Ýzmit ve civarýnýn Nur Hadimleri arasýnda çok müstesna bir yeri vardýr. Baþta Ýzmitli Yeni Asya Nur Talebeleri olmak üzere, Gölcük, Karamürsel, Gebze, Derince gibi ilçeler bu mekâný çok iyi hatýrlarlar. Civar çevre il ve ilçelerdeki dostlarýmýz baþta olmak üzere; Türkiye’nin çeþitli bölgelerinden de, âdeta “Dünya Cennetinden bir köþe olan” bu mümtaz ve farklý mekâný bilenlerin olduðunu tahmin ediyorum. Çünkü ahirete kanat açan bu beldenin sakinlerinden Cemal Serim aðabey burada birçok nur hadimini aðýrlayýp misafir etmekten þeref duyan bir mübarek insandý. “Bahçecik”, Ýzmit’i Gölcük, Karamürsel, Yalova ve Bursa’ya baðlayan karayoluna birkaç kilometre mesafede; arkasý yeþilliðin bütün tonlarýnýn Ýlâhî nakýþla bezenmiþ, ön tarafý da Ýzmit Körfezine nazýr, masmavi, çok þahane bir manzaranýn hâkim olduðu çok þirin ve müstesna bir beldedir. Fakat bu þirin beldeyi farklý ve mümtaz kýlan, çok samimi ve mütecanis, mütesanid bir cemaati ve þahs-ý mânevîsinin olmasýdýr. Ýþte bu samimi ve farklý cemaatin en önde gelen dâvâ kahramanlarý içerisinde; sadece kendi þahsî hayatýný deðil; aile hayatýný ve dünyadaki maddî varlýðýný da “hizmet”le mezcetmiþ ve fedâ etmiþ bir dâvâ adamý ve hizmet kahramaný olan Cemal Serim aðabey akla gelir! Kýymetli oðlu Mesud kardeþimiz Antalya’da görevli olduðu için tanýþmamýz o vesile ile olmuþtu. Onu ilk tanýdýðým günden beri deðiþmeyen özellikleri; mübarek yüzündeki fýtraten hiç eksik olmayan gülümsemesi, insanýn ruhuna iþleyen samimi, tatlý ses tonu, aþk ve þevki ve hep hizmeti ön plâna çýkarmasýydý. Bu özelliklerinden çok etkilemiþtim. Candan ve hasbî bir hâli; tahminlerin üzerinde bir tahammül ve tevekkülü olduðuna kaniyim. Tevazu ve nezakette de çok ayrý bir farklýlýðýna þahit oldum. Aþk ve þevk dolu bu mübarek ruh; kalbindeki iman sýcaklýðýný kendisine münhasýr býrakmamýþ. Ailelerin yangýn yerine döndüðü böyle bir dönemde, Risâle-i Nur’dan aldýðý þefkat ve merhamet dersleriyle her bir aile ferdinin his ve kalbine de nakýþ nakýþ bu ulvî hakikatleri iþlemiþ. Çok bahtiyar ve mutlu bir aile reisi, gönül dostu ve dava adamý olarak onu tanýdým! Bildiðim kadarýyla kýzlarý, oðlu, damadý, gelini bulunduklarý mekânlarda çok samimi ve ciddi olarak “hizmetin” faal elamanlarý. Böyle bir zamanda böyle bir aile yapýsýný inþa edip devam ettirmek her faniye nasip olmayacak kadar önemli ve çok takdire þayan bir hâl. Maþaallah, barekâllah... Birkaç senedir ciddî mânâda rahatsýzlýðý olduðunu biliyordum. Çok ciddî saðlýk travmalarý geçirmiþ ve aðýr imtihanlarla baþ baþa kalmýþtý. Çok sýk olarak hastanenin müdavimi olmuþtu. Sýkça telefonla konuþur, ismen duâ ettiðimi söylerdim. Keyiflenirdi. Hastalýðýnýn adýný ve mahiyetini kendisine hiç sormamýþtým. O çevredeki yakýn dostlarýndan kýsa ve özlü bilgiler almýþ ve ötesine gitmemiþtim. Hastalýðýnýn, asrýn amansýz illeti ve belâsý olan ve çaresi henüz bulunmayan dert olduðunu; ölüm haberini teyit ve baþ-

N

nejatereren@saidnursi.de

saðlýðý için aradýðým Bahçecik’in baþka bir hizmet eri ve kahramaný yakýn komþusu Kemal beyden öðrendim. Son günlerde gazeteden duâ talebi ilânýný okuyunca yine bu yatýþý da mutad istirahatlardan biri olarak deðerlendirmiþtim. Ölüm haberi, mübarek ruhunu tesliminden birkaç saat sonra bir dostum tarafýndan telefonla bana ulaþtýðý zaman, aðlamaktan kendimi alamadým. Memleketimde, çok uzaklarda, yaylada olduðum için de cenazesine yetiþememenin çaresizliðini yaþadým. En son görüþmemiz 8-9 Mayýs günlerinde Bahçecik’te hizmete verdiði evinin bahçesindeki dershanemizde Amerika’dan gelen misafirlerin de olduðu Ýzmitli dostlarla birlikte kalabalýk bir cemaatle birlikte olmuþtu. O gün yapýlan dersleri, sohbetleri, anlatýlan hatýra ve hizmetleri dinlerken adeta coþmuþtu. Evinin çevresindeki geniþ bahçesini ABD’den gelen misafirlerimizle birlikte gezdik. Yurt dýþýndan gelen bu misafirlerle teker teker çok yakýndan ilgilendi. Bu bahçenin içerisinde bulunan iki katlý evini yýllardan beri dershane olarak hizmete vakfetmiþti. Þimdi yine bu manzarasý çok mükemmel olan arazide baðýþladýðý geniþ hizmet merkezi alanýný bize gösterirken kalben yaptýðý bu fedakârlýðýn saadet ve mutluluðunu bütün kalbiyle hissedip yaþýyordu. Bahçesinde her türlü meyve aðacýnýn sayýsýz örnekleri vardý. O gün sapa saðlam ve çok neþeli bir haldeydi. Baharýn bütün neþesini vücudunun zerratýyla yaþýyordu. Bilemezdik ki bu mübarek ve fedakâr dâvâ adamýnýn bu bahar bu fani dünyadaki son baharýymýþ. Bu güzel bahçenin þu anda en tatlý ve bâki meyvesi olarak ömrünün büyük kýsmýný verdiði “dâvâsý” ve “sadaka-yý cariye” hükmüne geçecek mânevî miras ve baðýþlarý kaldý. Ne mutlu! Maddî hastalýk ve musibetlere, o da Üstadý gibi: “Musîbetlerin tenevvüü, mûsýkînin naðmelerinin tenevvüü gibi bana geliyordu.” (Tarihçe-i Hayat, s. 67) diye bakmýþtý. Þimdi o; ümmeti olmakla þeref duyduðu Rahmet Peygamberine (asm) kavuþtu. Þimdi o; hayat çizgisinin en tehlikeli anlarýnda “Ah Dâvâm!” diyen, Ölüme: “Baþka bir bâki âleme gitmek ve iman vesikasýyla saadet sarayýna girmek için bir terhis tezkeresidir.” (Þualar, s. 305-309) teþhisini koyan, “‘Sana müjde! Milyonlar altýn bileti sana çýkmýþ. Gel al’ diye her tarafta ilânatlar yapýlýyor.” (Asa-yý Musa, s. 14, 15, 16) müjdesini veren, “Ölüm, dünya meydanýndaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. Hem öteki âleme gitmiþ yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasýna kavuþmak için bir vesiledir. Hem hakikî vatanýna ve ebedî makam-ý saadetine girmeye bir vasýtadýr. Hem zindan-ý dünyadan, bostan-ý cinâna bir davettir. Hem Hâlýk-ý Rahîminin fazlýndan, kendi hizmetine mukabil ahz-ý ücret etmeye bir nöbettir.” (Lem’alar, 25. Lem’a, 9. Deva) açýklamasýyla ruhlarý rahatlatan,

“Ölüm, ehl-i iman için bir terhistir. Ecel terhis tezkeresidir, bir tebdil-i mekândýr, bir hayat-ý bâkiyenin mukaddimesi ve kapýsýdýr. Zindan-ý dünyadan çýkmak ve baðistan-ý cinâna bir uçmaktýr. Hizmetinin ücretini almak için huzur-u Rahmân’a girmeye bir nöbettir ve dâr-ý saadete gitmeye bir davettir.” (Þualar, s. 33-35) yorumunu getiren, Kabri: “bu zindan-ý dünyadan bâki ve nuranî bir ziyafetgâh ve baðistana açýlan bir kapýdýr.” diye tarif eden ve insanlýðýn en büyük derdi ve endiþesi olan ölüm ve kabrin sýrrýný, muammasýný Kur’ân’ýn nuruyla keþfeden ve açýklayan Aziz Üstad’ýna kavuþtu. Dâvâ yolunda, maalesef sarsýlanlarýn ve savrulanlarýn, ekseni kayanlarýn olduðu bir zamaný yaþýyoruz. Þahs-ý mânevî olarak her türlü þarta ve sýkýntýlara raðmen; dimdik ayakta durabilen, þahs-ý mânevîye ve onun her türlü faaliyetine bütün benliðiyle iþtirak eden, alýnan kararlara karþý en ufak bir tereddüdü olmayan bir dâvâ adamýný ahirete uðurlamanýn boþluðunu yaþýyoruz. Hepimizin baþý sað olsun! Böyle bir zamanda onun gibi bir istikamet ve fedakârlýk kahramaný sembolünün aramýzdan geçici olarak da olsa ayrýlmasý bu kudsî hizmetimiz için ciddî bir kayýptýr. Allah makamýný Cennet eylesin. Aile efradý, akraba ve dostlarýna sabr-ý cemil ihsan eylesin. Þimdi dâvâsý ve Nur kardeþleri adýna misafir kabul etme ve aðýrlama dâhil bir çok hizmeti seven o mübarek ruh, geçici misafirlikten hakiki ruhlar âlemine kanat açýp, Cenâb-ý Zülcelâl’in “makarr-ý saltanatýna” uçtu. Baþta Resulullah (asm) olmak üzere bütün peygamberlerin mecmaýna vasýl oldu. Asrýn ve asýrlarýn mânevî vekilliðini deruhte den Aziz Üstad’ýna ve ahirete intikal etmiþ olan dâvâ adamlarýnýn mecmaý olan ruhlar ülkesine hicret etti. Bu fani dünyadaki misafirlikleri, dâvâsýný ve hizmetleri; baþta Bahçecik cemaati olmak üzere Ýzmit ve civarý þahs-ý mânevîsine ve geride kalan biz dava arkadaþlarýna býrakýp terhis tezkeresini aldý. Biz onun iyi bir mü’min, Müslüman ve dava sahibi olduðuna þahitlik ediyoruz. Mübarek insan, Bahçecik’te býraktýðýn mânevî miras dünya durdukça senin kabrine ve ruhuna sadaka-i cariye olarak sevap yazdýrmaya devam edecektir inþâallah. Geride býraktýðýn aile efradýn ve çevrendeki samimi dâvâ arkadaþlarýn mahzunluklarýna raðmen “iþtirak-ý a’mal-i uhreviye” ve “þirket-i mânevîye” düsturlarýyla senin geçici firakýný ebedî mânevî gýdalarla tekmil edecekler ve hizmette bir boþluk býrakmayacaklardýr inþâallah. Ders ve sohbetlerimizde biz yine beraberiz. Geçici ayrýlýðýn acýsýný yüreðimize gömüp bâkî dâvâmýz için hizmete biz burada, sen de orada inþâallah birlikte devam edeceðiz. Samimiyet, nezaket, hasbîlikle gönlü ve kalbi dolu dâvâ sahibi mübarek insan! Makamýn cennet olsun. Kabrin nur, ruhun cennet bahçelerinin bülbülü olsun inþâallah. (Âmin) NOT: 24 Aðustos Çarþamba günü saat 23.00 - 24.00 arasý Dost Tv'de "Sekine" programýnda, YUHÝB (Yeni Asya Yurtdýþý Hizmetleri Birimi) olarak gerçekleþtirdiðimiz yurtdýþýndaki Risale-i Nur hizmetlerimizi konuþacaðýz inþâallah. Dostlara duyurulur...

fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50

Öþür ve zekât

Ali Karakaþ: “Ege’de öþür bilinmiyor. Oysa Allah Ege’ye çok ürün veriyor. Öþür nedir? Nisabý ne kadardýr? Masraflar çýkýyor mu? Sulanan ve sulanmayan yerlerle ilgili ölçüler nelerdir? Bunlarý bir yazsanýz iyi olur.” eçmiþte devlet arâzi ürünlerinden “öþür” almakta iken, ürün sahipleri ayrýca zekât ile mükellef olmuyordu. Çünkü elde ettiði ürünün onda birini öþür uygulamasý ile devlete veren üretici, böylece ürününün zekâtýný da vermiþ oluyordu. Ancak devletin öþür uygulamasýný býraktýðý günden beri üreticilerimiz, nedendir bilinmez, zekâtý unuttular.—Unutmayanlar müstesna!— Oysa Allah bolluk ve bereketi kesmedi. Onlarý rýzýkta unutmadý. Ürünlerine ürün ve servet katmaya devam etti. Ve üreticilerimizin kahir ekseriyeti dindar, mütedeyyin, cömert, vermeyi ve yedirmeyi seven ve eli açýk insanlar. Sanýyorum, bir yanlýþ anlama uzun yýllardýr sürüp geldi. Yoksa o dindar ve cömert insanlarýn, Allah’ýn emri veçhile zekâttan kaçacaklarýný ben tahmin etmiyorum. Çünkü ne dindarlýða, ne de cömertliðe yakýþmaz! Olsa, olsa bir yanlýþ anlama olmalýdýr. Ancak çok vahim bir yanlýþ anlama olduðunu hemen belirtmek gerekir. Sonuçlarý itibariyle ürkütücü! Allah’ýn gazabýný-–mâazallah— celbe sebeptir çünkü. Nitekim Bedîüzzaman’a göre, cimrilikle ve nefsine zulmetmek suretiyle zekâtýný vermeyen Müslüman’a dünyada mecburi mal kaybý gibi bir Ýlâhî ceza gelebilir.1 Allah verdiði halde biz vermez isek, dindarlýðýmýzýn ve cömertliðimizin ölçüsü ne olacak? Kur’ân’ýn, birçok âyetiyle “Namazý kýlýn, zekâtý verin!”2 emrine ve “Ürün alýndýðý zaman hasat gününde onun hakkýný verin.”3 fermanýna muhatap olan bizlerin, namazý tercih edip, zekâttan kaçýnmamýz izah edilir bir durum deðildir. Öþür, tarým ürünlerinden alýnan zekâta denir. Onda bir olduðundan öþür denmiþtir. Peygamber Efendimiz (asm), yaðmur, nehir ve kaynak sularýyla kendiliðinden, masrafsýz ve emeksiz olarak sulanan arazilerin ürününden onda bir (öþür); kova, dolap beygiri ve diðer vasýtalar ile masraf ve emek harcanarak sulanan arazilerin ürününden-–masraf ve emeðe nispetle hafifletilmiþ olarak—yirmide bir zekât verilmesini emir buyurmuþtur.4 Günümüzde tarým ürünleri üzerinde sulama masrafý olmasa bile, gübre, ilâçlama, mazot, traktör, iþçilik ve muhtelif masraflarýn önemli yekûn tuttuðu bir vâkýadýr. Sulama masrafý dýþýndaki diðer masraflarýn, zekât oranýný deðiþtirip deðiþtirmeyeceði âlimlerce içtihada konu olmuþtur. Hanefî fukahasý, tohum, amele ücreti ve sair masraflara bakýlmadan, sulama durumuna göre ürünün onda biri veya yirmide birinin zekât olarak verileceði hükmünde birleþirken; Þâfîîlerden Remlî, arâzi için yapýlan masraflar ile ekin için yapýlan masraflarý birbirinden ayýrýr. Meselâ su kanalý açýlmasýný-–kanal kalýcý olduðundan—arâzi için bulan Remlî, el ile veya deve ile yapýlan sulamayý ekin için bulur. Netîcede el ile veya deve ile yapýlan sulamada masraf ekin için yapýldýðýndan, böyle masrafla yetiþen ekinde, yapýlan masrafa göre zekât oraný deðiþir. Yani tamamen el ile sulanýrsa yirmide bir, yarýsý yaðmur suyu ile sulanýrsa zekât oraný on beþte bir olur.5 Muhterem Halil Günenç hocaefendi bu görüþten hareketle, günümüzde sulamaya denk bir masraf tutan ve sýrf ekinin daha iyi yetiþmesini saðlayan-–ve arazi için olmayan—gübre ve ilaçlama masraflarý yapýldýðý takdirde, bunu sulama masrafýna kýyas ederek, ürünün zekât oranýna yansýtýlmasýný daha uygun bulur. Buna göre, gübre ve ilâç verilerek yetiþtirilen ve yaðmur suyu ile beslenen ekinlerin, kuru tarým ürünlerinin ve meyveler dâhil tüm toprak mahsullerinin zekâtýnýn, Þâfiî mezhebine ittibâ edilerek “on beþte bir” verilmesi daha isâbetli bulunmaktadýr.6 Aðaçtaki meyveler de ayný oran ve þartlarla zekâta tâbidir. Ýmam-ý Azam ile Ahmed bin Hanbel’e göre, istifâde edilen her toprak mahsulü zekâta tâbidir. Zekâtý verilmemiþ hububattan veya aðaç üstündeki meyveden yemek Hanefîlere göre de, Þâfiîlere göre de câiz deðildir. Yiyen günahkâr olur. Çünkü henüz zekâtý verilmediðinden içinde kul hakký vardýr. Ancak zekâta esas olacak þekilde hesap ederek yer ve yediði miktarý da sonra zekât hesabý içine alýrsa, yemek câiz olur. Ýkrâmlar, zekât hesabýna geçmez. Hediyeler ise, zekât verilebilecek yerlere, zekât niyetiyle verilirse zekât hesabýna geçer. Fakat buna da hediye denmez! Çünkü zekât, malýmýzdan çýkarmamýz gereken bir kul hakkýdýr. Hediye ise bizim irade ve ihtiyarýmýza baðlýdýr. Bununla beraber, hasat mevsiminde, zekât verilebilecek sekiz sýnýftan kendisince en uygun olan bir veya birkaç sýnýfa, zekât borcunu kapsayacak þekilde, zekât niyetiyle muhtelif paketler halinde daðýtýrsa, zekâtýný vermiþ olur. Allah kabul etsin. Âmin.

G

Dipnotlar: 1- Divan-ý Harb-i Örfî ve Sünûhât, s. 116., 2- Misal: Bakara Sûresi, 2/ll0; Nisâ Sûresi, 4/77; Tevbe Sûresi, 9/71; Nûr Sûresi, 24/56., 3- En’am Sûresi, 6/141., 4- Nesâî, Zekât, 25., 5N. Muhtâc, 3/77., 6- G.M.Fetvâlar, 1/238.


10

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

KÜLTÜR SANAT

Y

Mardinhazýrlanýyor! mehmetkaplan@hotmail.com.tr

Gece gözlü çocuklar ayatým boyunca Ramazan aylarý bana huzur esintileri ile gelmiþtir. Ýlk defa aþýrý bir acý çekmekteyim… Tarifine imkân bulamadýðým bir yaman acý. Sanki, muzip tarafým fiil çekimi yapýyor; Ýnsan mýyým? Ýnsan mýsýn? Ýnsan mý? Ýnsan mýyýz? Ýnsan mýsýnýz? Ýnsanlar mý? *** Eðer insan isek bu manzara neyin nesi, hiç insaným diyene yakýþacak bir vaziyet mi bu? Þuraya bakar mýyýz? Bir tv muhabiri þöyle haykýrýyor: “…Þu anda son nefesini vermek üzere olan bir çocuða serum takmaya çalýþýyoruz. Çocuðun gözleri kayýyor, hayatýmda kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiþtim. Açlýktan ölüyor…” Ýþte kahrolduðum an? Tam kalbimin bir yerine hançer saplanýyor! Ýnsan olduðuma utanýyorum… Nasýl iftar edebilir, nasýl sahur yapabilirim? Nasýl yemek yer, nasýl su içebilirim? Bu tuttuðum benim oruç mu acaba?! ***

H

Bu gece gözlü çocuk baþkasýnýn deðil; Benim, senin evladý veya torunu olabilirdi deðil mi? Bir milyon… Rakam ile 1 000 000 insan þu anda kara bahtlý kýta olan Afrika’da aç bîilâç can çekiþiyor. Ölüyor ya… Ölüyor!.. Daha ne olsun!? Þimdi ben buz gibi, Hacý Suyu ile iftar açýp Bayýr Yoðurdundan yapýlma buzlu cacýk ve yanýnda Allah ne verdi ise yiyerek Müslümanlýk görevimi mi yerine getirmiþ olacaðým? Ya da teravih sonrasý nofrostta sakladýðým buz gibi Evciler Elmasý soyup mu yiyeceðim? Bundan böyle Umurbey þeftalisi geçer mi boðazýmdan? Aþaðýokçular karpuzu mu dilimleyip yerim? Ýþtahla yiyene zehir lokma olmaz mý bunlar? *** Bir kurþun yarasý gibi saplandý kalbime Afrika insanýnýn hâli. Ýnsanlýðýmdan istifa ediyorum… Senede sadece 30 gün, belli vakitlerde aç kalarak marketleri eve boþaltan bizler ki; Ramazana özel yemek zevklerimizden asla taviz vermeyiz. Son 60 yýlýn en kurak günlerini yaþayan Somali’de açlýktan karnýna kalýnca bir ip baðlayan bir adamý gösterince ajanslar, nasýl týkabasa yiyebiliriz artýk. Nasýl bir midesi var insanlýðýn. Bir sorum da diðer dinlerin sahiplerine... Haham ve papazlara. Sizin vicdanýnýz var mý? Varsa hani nerede? Bir kelime bile etseydiniz duyardýk. Vicdanýnýz çürümedi ise niye çýkmaz sesiniz ve dahi soluðunuz? Biz niye göremiyoruz? Biz niye bir þeycik duymadýk? Dedik ya; en iyisi Ýnsanlýktan istifa etmek… Çek artýk pis elini beyaz adam Kara Afrika’nýn üzerinden. Rezilini çýkardýn insanlýðýn ey Batý! *** Ýnsanlýk býrakmadýn insanlýkta… Allah’ým biz bencil ve aç gözlü kullarýna akýl-fikir, merhamet-hürmet hissi ver! Azdýk biz… Sen bize merhametinle muamele et Allah’ým! Milyarlarca insan senden gafil harele gürele hayvanî bir hayat yaþýyoruz ama Afrikalýlara bâri maddî-mânevî yaðmur ve baharlar gönder… Hepimize de… Ramazan hürmetine insanoðluna basiret nasip et Yüce Allah’ýmýz….

MARDÝN ‘’DÜNYA KÜLTÜR MÝRASI LÝSTESÝNE’’ HAZIRLANIYOR. UNESCO DÜNYA MÝRASI ‘’GEÇÝCÝ LÝSTESÝNE’’ ALINAN MARDÝN KÜLTÜREL PEYZAJ ALANINDAKÝ TARÝHÎ MEKÂNLARDAKÝ RESTORASYON ÇALIÞMALARI SÜRÜYOR 7 BÝN yýllýk geçmiþe sahip olan ve UNESCO Dünya Mirasý ‘’Geçici Listesine’’ alýnan Mardin Kültürel Peyzaj Alanýndaki tarihi mekanlarda restorasyon çalýþmalarý tüm hýzýyla sürüyor. Yüzyýllardýr farklý dil, din ve kültüre sahip insanlarýn barýþ ve huzur içerisinde yaþadýðý kent olan Mardin’in bir süre önce Birleþmiþ Milletler Bilim, Eðitim ve Kültür Teþkilatýnýn (UNESCO) ‘’Dünya Mirasý Geçici Listesine’’ alýnmasýnýn ardýndan Mardin Kültürel Peyzaj Alanýndaki çok sayýdaki tarihi mekanda ‘’Tarihi Dönüþüm Projesi’’ adý altýnda baþlatýlan restoras-

yon çalýþmalarý hýzlandýrýldý. Mardin Valisi Turhan Ayvaz, bir süre önce ‘’Tarihi Dönüþüm Projesi’’ kapsamýnda SIT alanýnda yapýlan çalýþmalarla UNESCO’nun Dünya Kültür Miras Listesinde yer almayý hedeflediklerini belirterek, bu amaçla tüm mekânlarda onarým çalýþmasýnýn yapýldýðýný söyledi. Mardin’in ‘’turizm’’ ile kalkýnmasýný amaçladýklarýný vurgulayan Ayvaz, ‘Tüm kültürlere ait eserleri onarýyoruz. Mardin’in eski görünümüne kavuþmasýný istiyoruz. Bu alada görünümü bozan 700 bina yýkýlacak. Tarihi Dönü-

Yüzyýllardýr farklý dil, din ve kültüre sahip insanlarýn barýþ ve huzur içerisinde yaþadýðý kent olan Mardin’de ’Tarihi Dönüþüm Projesi’’ adý altýnda baþlatýlan restorasyon çalýþmalarý hýzlandýrýldý. FOTOÐRAF: AA

þüm Projesi tamamlandýðýnda Mardin 100 yýl önceki görünüme kavuþacak. Bu sayede yýllýk 1 milyon olan ziyaretçi sayýsý 5 milyona yükselecek’’ dedi.

MARDÝN YAKINDA BU LÝSTEDEKÝ YERÝNÝ ALACAK Belediye Baþkaný Mehmet Beþir Ayanoðlu ise Dicle ve Fýrat nehirlerinin arasýnda yer alan Mardin’in doðal yapýsý ile insan etkileþimi sonucu ortaya çýkan taþ mimarisinin benzersiz olduðunu belirterek, Ortaçað kenti görünümüyle Mardin Kültürel Peyzaj Alanýnýn, UNESCO Dünya Miras Listesine önerileceðini söyledi. Mardin’in Dünya Mirasý Listesine alýnmasý durumunda sahip olduðu tarihi güzelliklerin korunacaðýný ve bunun sonucunda gelen turist sayýsýnda çok büyük artýþ olacaðýný ifade eden Ayanoðlu, þöyle konuþtu: ‘’UNESCO Dünya Mirasý Listesine girmek uzun bir süreci kapsýyor. Bunun için bazý kriterlerin yerine getirilmesi gerekiyor. Yaklaþýk 7 yýl önce Dünya Mirasý Listesine girmek için bir baþvuru yapýlmýþtý. Ancak eksiklikler nedeniyle talebin reddedilme ihtimali olmasý nedeniyle daha sonra bu baþvuru geri çekildi. Þu anda o eksiklerin giderilmesi için büyük çaba gösteriyoruz. Ayrýca tarihi kentin lazerli taramasýný ve rölövesini çýkarýlýyor. Bu çalýþma 2012 yýlý sonuna kadar tamamlanmasý hedeflendi. Bugüne kadar yüzde 40’tan fazla lazer taramasý ve yüzde 30’dan fazla rölövesi çýkartýldý. Bu çalýþma sayesinde þehir yýkýlacak olsa dahi þehri yeniden olduðu gibi kurma þansýnsa sahip olursunuz. 2012’nin sonuna kadar lazer taramasý ve rölöve çalýþmasý tamamlanacak. Kolay bir çalýþma deðil. Bu þehri UNESCO’ya taþýmak gerekiyorsa þehrin alt yapýsý bitmesi gerekiyor. Rölövenin ve imar planýn tamamlanmasý gerekiyor. Amacýmýz hedefimiz Mardin’i UNESCO’nun Dünya Miras Listesine taþýyabilmektir. Bunu baþaracaðýz. Mardin yakýn bir tarihte bu listede yer alacaktýr. Bundan kimsenin þüphesi olmasýn.’’ Mardin / aa

osmanzengin@yeniasya.com.tr

Kitap fuarlarýný ziyaret ettiniz mi? amazan ayýnda yapýlan faaliyetlerden biri de; memleketimizin bir çok vilâyetinde, baþta Ankara ve Ýstanbul olmak üzere, açýlan kitap fuarlarýdýr. Bu fuarlarýn ismi daha önce “dinî yayýnlar fuarý” iken, ne hikmettir bilinmez, 28 Þubat’ýn karanlýk uygulamalarý neticesinde adý deðiþtirilerek, “Kitap ve kültür fuarý” olmuþtur. Halbuki Ramazanda, dinî mekân olan cami avlularýnda yapýlan bu faaliyete münâsip olan “dinî” isminden niye rahatsýz olunur anlamayýz. Gerek Ýstanbul Sultanahmet ve gerekse Ankara Kocatepe Camilerinin avlularýnda yapýlan bu fuarlarý, bazen biz de denk geldiðimizde ziyâret etmiþizdir. Bu sene de Allah nasip etti, Ankara Kocatepe Fuarýnda arkadaþlarýmýzla beraber olabildik. Bir kaç defa yanlarýna gidip, onlarý yalnýz býrakmadýk. Ankara Bürosunda vazifeli arkadaþlarýmýzýn hepsi büyük bir gayret göstermekteler saðolsunlar. Bunun dýþýnda fahrî olarak oraya gelip hizmet eden, Mehmet Yýlýk kardeþimizin orada yaptýðý güzel faaliyet ise unutulur gibi deðil. Ýstanbul’da her sene yapýlan Sultanahmet’teki kitap fuarý, iki senedir anlaþýlmaz bir þekilde Bayezid Camii avlusuna taþýnmýþtýr. Nedendir bilmiyoruz, ama Ramazan faaliyetlerinin çoðunun merkezi olan Sultanahmet dar mý geldi de, Bayezid’e taþýndý acaba? Tabiî, selâhiyetli arkadaþlarýmýzdan öðrendiðimize göre, fuar buraya kaydýktan sonra, Sultanahmet’teki canlýlýk ve satýþtan eser kalmamýþ Fuarla alâkalý olarak, Ankara temsilcimiz Mehmed Kara, geçtiðimiz Cumartesi günü bir yazý yazmýþtý. O yazýsýnda belirttiðine göre, fuarda firmalardan alýnan paralar çokmuþ. Oradaki kitap firmalarý kârdan ziyade bir kültür hizmeti yaparak, okuyan insan sayýsýný arttýrmak için, üstelik kitaplarý tenzilâtlý olarak satýyorlar. Bir de bunlardan yüksek miktarda kira alýnýrsa, iþ nasýl olacak? Zararýna çalýþýr mý insanlar? Ve bu gidiþle kitap fuarlarý belki de sona erecek. Selâhiyetliler bunlara dikkat ederek, milletin okumasýna mâni olmazlar. Neyse, bu durumlar” düzelir inþaallah” diyoruz. Bu arada sizler, kitap fuarlarýný ziyaret ettiniz mi? Hassaten Türkiye’nin okuma oranýnýn önde gelenleri olan siz Risâle-i Nur talebeleri, Yeni Asya Okuyucularý, bu fuarlara gidiniz ve eksik olan kitaplarýnýzý buradan tenzilâtlý þekilde temin ediniz, bu fýrsat her zaman yakalanmaz.Yeni Asya Neþriyat standýnýn geniþ ve zengin kitaplarýný inceleyelim. Bazý arkadaþlarýmýzýn Risâle-i Nur külliyatý ya eksik veya hiç yok. Ýþte bu bir fýrsattýr, istifade edip kitap alalým.Okuyalým, okutalým, en büyük düþmanýmýz olan cehalete karþý, okuma silâhýyla cihad edelim. Milleti cehaletten kurtarýp þuurlandýralým inþaallah!

R

100 çocukla 50 metrelik panoramik göl resmi yaklaþýk 150 öðrencinin baþvurduðu atölye çalýþmalarýnda her hafta farklý bir teknik öðretildi. Programýn ilk haftalarýnda çocuklar temel sanatý öðrendikten sonra, nokta çizgi, fotoðraftan resme, atýk malzemelerinden heykel, cd ve cam üzerinde monotipi baský, puzzle, gibi farklý teknikleri öðrendiler. Sýnýflar dýþýnda göl kenarý ve parklarda çalýþma yapan bilgi evi öðrencileri sanat okulunun son haftasýnda Ressam Ahmet Gültekin’in de katýldýðý bir faaliyet düzenledi. Ýstanbul / Nagehan Bayram

KÜÇÜKÇEKMECE Bilgi Evlerinde öðrenim gören 100 öðrenci 50 metre uzunluðunda dev bir resim yaparak Türkiye’de bir ilke imza attý. Küçükçekmece göl kenarýnda açýk havada gerçekleþen faliyette çocuklar gölü panoramik olarak 90 cm x 50 metre uzunluðunda yüzeye akrilik boya ile resmetti. Çocuklarýn sanatýn her dalýyla ilgilenmesini amaçlayan Küçükçekmece Belediyesi, bu yýl tatile gitmeyen öðrencilere iki ay süren bir yaz sanat okulu programý hazýrladý. Küçükçekmece bilgi evlerinde yapýlan ve

BULMACA 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Küçükçekmece göl kenarýnda açýk havada gerçekleþen faaliyette çocuklar gölü panoramik olarak 90 cm x 50 metre uzunluðunda yüzeye akrilik boya ile resmetti.

Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)

2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

SOLDAN SAÐA— 1. Doðu Karadenize has çamaþýrlýk bez. - Kur'ân-ý Kerim'de bir sûre adý. 2. Eskiden, Doðu Hindistan'dan getirilen çok ince ve çok çeyrek muslin ya da pamuklu bez. - Bir çeþit yumurtalý süt tatlýsý. 3. Baltalama, bir faaliyeti karþý faaliyet ile engelleme. - Uyuz böceðinin, üst derinin altýna girerek yaptýðý kaþýndýrýcý, bulaþýcý bir deri hastalýðý. 4. Özellikle elips gibi iki simetri ekseni olan kapalý eðrinin oluþturduðu þekil. - Tarým dýþý etkinliklere, özellikle iþleyim ve hizmet etkinliklerine dayalý, 10.000 den daha kalabalýk nüfuslu yerleþme yeri. - Arapçada su. 5. Biri kimseyi övmek düþüncesiyle yazýlmýþ þiiir. - Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan deðerli bir yün kumaþ. - Ýplik gerilen çarkýn uzun ucu, demir tel. 6. Bir besin maddesi. - Giysi yakalarýnýn içine konulan kolalý bez.- Bir iþaret zamiri. 7. Osmanlý Devleti'nde bir göreve atanan, aylýk baðlanan, san, niþan veya ayrýcalýk verilen kimseler için çýBÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI karýlan padiþah 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 buyruðu. - Üzme, 1 C A F E R Ý K R O M E N sýkýntý verme, üzgü. 8. Þanlýurfa'nýn bir 2 A D A N A Z H A R A M Ý ilçesi. - Ýkinci dere3 R Ý S A L E Ý N U R L L cede olan, ikincil. 9. Ý S Ý M OA L A Ç AMK 4 Alev rengi. - Huni5 K A H E H Ý E A Ý Z A M nin kimi yöreleri6 U B A K A L K E R R D A mizde söyleniþi.7 R A Y K L A A Ý A K I L Soðurma. 10. Bir i8 O B A L A K R E N A M Ý limiz. - Geniþlik. 9 T A B A K A M A A D A Y Batý toplumlarýnda bayan adý. 10 Ý N A T A L E T A E K E

YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Desenleri çözgü ve atkýlarýn birleþtirilmesiyle elde edilen dokumalarýn genel adý. - Bazý kumaþlarýn üstündeki ince

tüyler. 2. Bir iþ için gerekli olan malzemelerin, parçalarýn tümü. - Karýþýk renkli. 3. Fas'ýn baþkenti. - Bölüðün kýsasý. 4. Mercan ada. - Zilli bir kasnaða geçirilmiþ kursak zarýndan oluþan çalgý. 5. Ceviz oyununda dikilen en büyük ceviz. - Minarenin gövdesini çepeçevre dolaþan, korkuluklu, ezan okunan yer. 6. Bir dönem Atilla Kýyat ile birlikte ntv’de "Ne yapmalý" adlý programý yapmýþ iþ adamý. 7. Ambalaj için kullanýlan ince, parlak bir madde. 8. Ýptidai bir silâh. - Sine’de sesliler. 9. Maddenin içerdiði su miktarý. 10. Üflemeli bir müzik aleti. - Uzayýp gitme. 11. Genel. - Orman içinde açýk bölge. 12. Kabuðu kalýn üzüm. - Bir peygamber adý.


EKONOMÝ 18 AÐUSTOS 2011

Cinsi

DÖVÝZ ALIÞ SATIÞ

EFEKTÝF ALIÞ

SATIÞ

2.2209 0.27660

2.2352 0.27948

2.2176 0.27641

2.2386 0.28012

1.7956 6.4354

1.8037 6.5202

1.7890 6.3389

1.8106 6.6180

1 ÝSVÝÇRE FRANGI

1.7676 1.8466

1.7761 1.8587

1.7664 1.8381

1.7788 1.8699

1 KANADA DOLARI

0.34310 2.5562

0.34118 2.5421

0.34389 2.5600

1 NORVEÇ KRONU

1 EURO

0.34142 2.5439

1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ

0.32594 0.47275

0.32814 0.47360

0.32571 0.46920

0.32889 0.47715

1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ

2.9173

2.9325

2.9153

2.9369

100 JAPON YENÝ

2.3031

2.3184

2.2946

2.3272

Cinsi 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANÝMARKA KRONU

1 ÝSVEÇ KRONU

1 KUVEYT DÝNARI

DOLAR

EURO

ALTIN

DÜN 1,7865 ÖNCEKÝ GÜN 1,7650

DÜN 2,5695 ÖNCEKÝ GÜN 2,5570

DÜN 106,52 ÖNCEKÝ GÜN 101,60

EFEKTÝF ALIÞ SATIÞ

HABERLER

SERBEST PÝYASA

DÖVÝZ ALIÞ SATIÞ

C. ALTINI DÜN 720,97 ÖNCEKÝ GÜN 681,58

Piyasalarda korku dalgasý ABD VE AVRUPA'DAKÝ ENDÝÞELER SEBEBÝYLE ASYA BORSALARINDA YÜZDE 4'E YAKIN DÜÞÜÞ SONRASI AVRUPA BORSALARI VE ÝMKB'DE SERT KAYIPLAR YAÞANDI. PETROL GERÝLEDÝ, ALTIN REKOR KIRDI. ABD ve Avrupa borsalarýndaki aðýr kayýplarýn ardýndan Asya borsalarý da ABD ekonomisinin resesyona girdiði endiþeleri ve Avrupa’daki bazý bankalarýn kýsa vadeli fonlama sorunu yaþadýklarý endiþeleriyle yüzde 4’e varan oranlarda geriledi. Yatýrýmcýlar ABD ve Avrupa’daki aðýr kayýplarýn ardýndan güvenli liman varlýklara yöneldi. Altýn 1836.46 dolarla rekor kýrdý. ABD borsalarý önceki gün, yeni bir resesyonun yaklaþtýðý kaygýlarýyla sert kayýplarla kapandý. Seans içinde bir ara 528 puan gerileyen Dow Jones endeksi yüzde 3’ün, S&P 500 yüzde 4’ün, Nasdaq ise

yüzde 5’in üzerinde kay ba uð ra dý. A çý lýþ öncesi Avrupa bankalarý hakkýnda ortaya çýkan endiþeler ABD borsalarýnýn seyri üzerinde etkili oldu. Nikkei endeksi yüzde 2.1, Japonya dýþýndaki Asya borsalarý ise yüzde 2.9 düþtü. En yoðun satýþlarýn yaþandýðý elektronik hisselerinin aðýrlýkta olduðu Güney Kore’nin KOSPI endeksi yüzde 4’ün üzerinde gerilerken, Tayvan borsasý yüzde 2.7 düþtü. Avrupa borsalarý da dün güne sert kayýplarla baþladý. Borsalardaki kayýp yüzde 4’ün üzerine çýktý.

DOLAR 1,79’U GÖRDÜ

ÇEYREK ALTIN 177 LÝRAYA ÇIKTI

Döviz piyasasýnda hafif yükseliþ görülüyor. Güne 1,78 lira düzeyinden baþlayan dolar 1,7950 liraya kadar yükseldi.

ALTIN, güvenli liman arayýþý nedeniyle art arda ikinci seansta da rekor kýrdý. Yüzde 1’in üstünde deðer kazanan altýnýn onsu 1867.30 dolara kadar yükseldi. Altýnýn ons fiyatýndaki rekor iç piyasada fiyatlarý artýrdý. Çeyrek altýn yeniden 177 liraya çýkarken, altýnýn gramý 108 dolara kadar yükseldi.

Önceki günü yüzde 4.19 düþüþle kapatan ÝMKB’de dün ilk seansta kayýplar yüzde 3’ün üzerinde gerçekleþti.

Konutta en ucuz yakýt doðalgaz KONUTLARDA en ucuz yakýt doðalgaz, sanayide ise yerli linyit. Doðal Gaz Dergisi’nden derlenen verilere göre, 28 Temmuz 2011 tarihi itibariyle konutlarda saatte 1000 kilokalori (KCAL) ýsý için en ucuz doðalgazý Eskiþehir ve Bursa kullanýyor. Ortalama iþletme verim deðeri yüzde 107 olan doðalgaz için Eskiþehir ve Bursa’da (ESGAZ ve BURSAGAZ) KDV dahil birim fiyat olarak 0,076001 lira ödemek gerekiyor. Eskiþehir ve Bursa’nýn ardýndan en ucuz doðalgazý konutlarda baþkentliler kullanýyor. 1000 KCAL ýsý elde etmek için BAÞKENTGAZ doðalgazýna 0,082468 lira ödemek gerekiyor. Ucuz yakýtta üçüncü sýrada 0,082908 ile Kocaeli’de (ÝZGAZ) kullanýlan doðalgaz, dördüncü sýrada Ýstanbul’da kullanýlan doðalgaz (ÝGDAÞ) 0,084641 lira yer aldý. Ucuzlukta doðalgazý 1000 KCAL üzerinden 0,118783 birim fiyat ile Manisa’da Soma Kýsrakdere’den (yýkanmýþ parça-torba) çýkarýlan linyit takip etti. Ayný deðer üzerinden ithal Sibirya kömürü 0,131868 lira, 4 numaralý fuel oil 0,321519 lira. Sanayide en ucuz yakýt, ortalama yüzde 65 verim ve 0,063384 lira ile yerli linyit olarak belirlendi. Ankara/aa T. C. DENÝZLÝ 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN DOSYA NO;2005/228TAL. Satýlmasýna Karar verilen Taþýnmazýn Cinsi ve Özellikleri : TAPU KAYDI : Merkez Þirinköy Konakyolu mevkii 125 ada 7 parsel NÝTELÝKLERÝ : Denizli ili, merkez Þirinköy konakyolu mevkiinde 125 ada 7 parselde 800 m2 arsa vasfýnda borçlu Ali Çevik adýna kayýtlý taþýnmaz. Boþ arsa durumda olup çevresinde süs aðaçlarý mevcut ve beton ihata duvarý ile çevrili olup 7,8,9 parsellerle birbirine bitiþiktir. Belediye. PTT, TEK hizmetleri mevcuttur. ÝMAR DURUMU : Denizli Belediyesi 24.08.2008 tarih ve 1/1000 ölçekli imar durumuna göre bað ve bahçe alanýnda avlulu nizam 2 kat, yüksekliði maksimum 6.50 metre, bina derinliði yapý alaný 100 m2 ön bahçe mesafesi 5 metre komþu mesafeler 3 metredir. KIYMETÝ : 96.000,00 TL TAPU KAYDI : Merkez Þirinköy Konakyolu mevkii 125 ada 8 parsel NÝTELÝKLERÝ : Denizli ili merkez Þirinköy konakyolu mevkiinde 125 ada 8 parselde 800 m2 arsa vasfýnda borçlu Ali Çevik adýna kayýtlý taþýnmaz. Boþ arsa durumda olup çevresinde süs aðaçlarý mevcut ve beton ihata duvarý ile çevrili olup 7,8,9 parsellerle birbirine bitiþiktir. Belediye, PTT, TEK hizmetleri mevcuttur. ÝMAR DURUMU : Denizli Belediyesi 24.08.2008 tarih ve 1/1000 ölçekli imar durumuna göre bað ve bahçe alanýnda avlulu nizam 2 kat, yüksekliði maksimum 6.50 metre,bina derinliði yapý alaný 100 m2 ön bahçe mesafesi 5 metre komþu mesafeler 3 metredir. KIYMETÝ : 96.000.00 TL. TAPU KAYD: : Çerkez Þirinköy Konakyolu mevkii 125 ada 9 parsel NÝTELÝKLERÝ : Denizli ili merkez Þirinköy konakyolu mevkiinde 125 ada 9 parselde 800 m2 arsa vasfýnda borçlu Ali Çevik adýna kayýtlý taþýnmaz arsa durumda olup çevreside süs aðaçlarý mevcut ve beton ihata duvarý ile çevrili olup 7,8,9 parsellerle birbirine bitiþiktir. Belediye, PTT, TEK hizmetleri mevcuttur.Taþýnmazýn arka bölümünde tek katlý ve tek odalý 40 m2 bahçe evi olup, elektrik ve suyu mevcuttur. ÝMAR DURUMU : Denizli Belediyesi 24.08.2008 tarih ve 1/1000 ölçekli imar durumuna göre bað ve bahçe alanýnda avlulu nizam 2 kat, yüksekliði maksimum 6.50 metre, bina derinliði yapý alaný 100 m2 ön bahçe mesafesi 5 metre komþu mesafeler 3 metredir. KÝYMETÝ : 106.00,00 TL. Satýþýn Yapýlacaðý Yer : Adliye Sarayý 1.Kat 101 Nolu Gayrimenkul Satýþ Odasý DENÝZLÝ Birinci Satýþ Günü : 27 Eylül 2011 Salý Ýkinci Satýþ Günü : 07 Ekim 2011 Cuma 10:00-10:10 Saatleri arasýnda Denizli Merkez ÞÝrinköy Konak yolu mevkii Ada 125 Parsel 7 10:20-10:30 Saatleri arasýnda Denizli Merkez Þirinköy Konakyolu mevkii Ada 125 Parsel 8 10:40-10:50 Saatleri arasýnda Denizli Merkez Þirinköy Konakyolu mevkii Atla 125 Parsel 9 1-) Açýk arttýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu arttýrmada tahmin edilen kýymetin % 60' ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok arttýranýn taahhüdü baki kalmak .þartýyla Yukarýda yazýlý yer ve saatler arasýnda ikinci arttýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu arttýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkul en çok arttýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere arttýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda en çok arttýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, arttýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla almasý ve bundan baþka, paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2) Arttýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarý alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler satýþ bedelinden ödenir. 3) Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi taktirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4) Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5) Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði taktirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6) Satýþa iþtirak edenlerin Þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 08.08.2011 (Ýc.Ýf1.K.126) (*)Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No; 27 Adlarýna tebligat yapýlamayan ilgililere gazete ilaný tebligat yerine geçerlidir. www.bik.gov.tr B: 53667

PETROL GERÝLEDÝ Petrol, dünyanýn en büyük tüketicisi ABD’de talebin zayýflayacaðýna dair kaygýlarla dünkü kayýplarýný devam ettirdi. Fiyatý 106 dolara inen Brent petrolü, ay baþýndan bu yana yüzde 9’u aþan kayýplarla, Mayýs 2010’dan beri en kötü performansý gösterdi. Ýstanbul/aa

ÝETT zammý mahkemeye taþýndý ÝSTANBUL'DA 15 Aðustos’tan itibaren uygulanmasýna baþlanan toplu ulaþým zammý mahkemeye taþýndý. Tüketicileri Koruma Derneði (TÜKODER), toplu ulaþýma ücretlerine yapýlan yeni zammýn iptali için Ýstanbul Bölge Ýdare Mahkemesi’ne baþvurarak dâvâ dilekçesini verdi. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi’ne baðlý Ulaþtýrma Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafýndan uygulanan yeni tarifeyle birlikte tam kontör 1,75 TL, öðrenci 1 TL, mavi kart 140 TL, tek geçiþlik bilet 3 TL olarak belirlenmiþti. TÜKODER Genel Baþkaný Avukat Þükran Eroðlu, mahkeme önünde bir basýn açýklamasý yaptý. Eroðlu, Ýstanbul’da toplu ulaþým ücretlerine 30 Ekim 2010 tarihinde yapýlan zammýn üzerinden bir yýl geçmeden ikinci bir zam dalgasý ile karþý karþýya kalýndýðý söyledi. TÜKODER’in geçen yýl yapýlan zamma karþý Ýstanbul 8. Ýdare Mahkemesi’nde dâvâ açtýðý ve halen devam ettiðini belirten Eroðlu, “Bu ulaþým zammýnýn iptali için de Ýstanbul Bölge Ýdare Mahkemesi’nde dâvâ açacaðýz.” dedi.

Dalgakýran: Sanayi yeniden dizayn edilmeli ORTA Anadolu Makine ve Teknik Aksamlarý Ýhracatçýlarý Birliði (OAÝB) Yönetim Kurulu Baþkaný Adnan Dalgakýran, sanayinin yeniden dizayný konusunda cesur hamlelere, risk alan hükümete ihtiyaç olduðunu söyledi. Dalgakýran, gazetecilerle bir araya geldiði sohbet toplantýsýnda, Türkiye makine sektörünün Çin’e ve Hindistan’a makine sattýðýnda yüzde 20-25’lik gümrük duvarýyla karþý karþýya kalýrken, Çinli ve Hindistanlý üreticilerin Türkiye’ye yüzde 3’lük gümrük vergisiyle mal satabildiðini anlattý. Türkiye’nin Avrupa ile gümrük anlaþmasý olduðunu ancak bu konuda da sýkýntý yaþandýðýný, Avrupa ülkelerinin kendi üreticisini korumak için yeni stratejiler ürettiðini kaydeden Dalgakýran, ‘’Ana pazar Avrupa derken, oralarda da üretim yavaþlýyor. Yaþlý kýtanýn geleceðinden biz de endiþe ediyoruz çünkü bizim en önemli pazarýmýz. Avrupalý da geleceðinden endiþeli’’ diye konuþtu. Dalgakýran, çevre ülkelerle yapýlmýþ bir serbest ticaret anlaþmasý bulunmadýðýný, sektörün sýfýr gümrükle girebildiði bir ülke bulunmamasýnýn, sektör açýsýndan sorun olduðunu, daha uzak ülkelerin de Türkiye’ye ciddî gümrük uyguladýðýný dile getirerek, ‘’Çin’in ürettiðinden daha iyi makine üretiyoruz ve fiyatlarda da rekabetçiyiz. Vergi uygulamasý Çin’le eþit þartlara getirilse, Türkiye makine sektörü inanýlmaz patlama yapar’’ dedi. Bu yýl makine ihracatýnýn 12 milyar dolar civarýnda olacaðýný tahmin ettiklerini açýklayan Dalgakýran, Türkiye’nin ithal ettiði makinelerin yüzde 70’inin Türkiye’de üretildiði halde ithal edildiðini, böyle olmasa 25 milyar dolarlýk ithalatýn 17 milyar dolarýnýn Türkiye’de kalacaðýný söyledi.

11

MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Y

Ramazan Bayramý ve yasaðýn bitimi ayný güne denk geldi.

Balýkçýlar çifte bayrama hazýrlanýyor

RAMAZAN Bayramý’na denk gelen 1 Eylül'de ‘’Vira Bismillah’’ diyerek denize açýlacak balýkçýlar, yasaðýn bitimine sayýlý günler kala hazýrlýklarýný sürdürüyor. Gemlik Balýkçýlar Derneði Baþkaný ve Gemlik Su Ürünleri Kooperatifi Ýkinci Baþkaný Hüseyin Dalarel, ilçelerinde, 40 metre uzunluða kadar irili ufaklý 300’ün üzerinde tekne bulunduðunu söyledi. Çevre yerleþim birimleriyle birlikte yüzlerce tekne sahibinin 1 Eylül’ü beklediðini ifade eden Dalarel, bayramýn 3. günü yasaðýn sona ereceðini ve balýkçýlarýn ‘’Vira Bismillah’’ diyerek denize açýlacaðýný, özleminin sona ereceðini kaydetti. Dalarel, Aðustos ayýndan itibaren Karadeniz’den Marmara’ya doðru balýk akýný baþladýðýný belirterek, ‘’Özellikle hamside bolluk görünüyor. Hem iri hem de bol olmasý sezonun verimli geçeceðini gösteriyor. Hamsinin yaný sýra palamut ve lüfer de iyi duruyor. Geçen yýl ayný dönemlerde balýkta bu kadar bolluk yoktu’’ dedi. Doðu Karadeniz Balýkçýlar Kooperatifi Baþkaný Ahmet Mutlu, yeni sezon için umutlu olduklarýný ifade ederek, ‘’Görüntüler gü zel, oltaya balýk vuruyor. Palamut fena deðil. Ekim sonuna kadar palamut ile istavrit avlanacak. Umutluyuz’ diye konuþtu. Bursa/Trabzon/aa

BÝM’den Somali’ye 1 milyon TL yardým

BÝM, Baþbakanlýk Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý tarafýndan baþlatýlan yardým kampanyasýna 1 milyon TL baðýþta bulundu. Ayrýca BÝM çalýþanlarý arasýnda da bir kampanya baþlatýlarak Somali için yardým toplanýyor. Bu konuda bir açýklama yapan BÝM Ýcra Kurulu Üyesi ve CFO’su Haluk Dortluoðlu þunlarý söyledi: “Somali’de insaným diyen hiç kimsenin göz ardý edemeyeceði bir felâket yaþanýyor. Türkiye’de Somali’ye yardým için anlamlý ve güçlü bir kampanya baþlatýldý. Biz de BÝM olarak bu kampanyaya katýlmak, sorumluluklarýmýzý yerine getirmek istedik. Somali’nin bu krizi en kýsa zamanda atlatmasýný diliyoruz.” Ýstanbul/Yeni Asya

Finansal yatýrýmcý sayýsý 4 milyonu aþtý

FÝNANSAL yatýrýmcý sayýsý, Temmuz ayýnda geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 5,9 oranýnda artarak 4 milyon 112 bin 575’e çýktý. Merkezi Kayýt Kuruluþu (MKK) verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yýlýn Temmuz ayýnda hisse senedi, fon, özel sektör borçlanma ve varant olmak üzere tüm kýymetlerde toplam yatýrýmcý sayýsý 3 milyon 883 bin 526 iken, bu sayý bu yýlýn temmuz ayýnda yüzde 5,9 artýþla 4 milyon 112 bin 575’e çýktý. Yatýrýmcýlarýn sahip olduðu portföy deðeri de yüzde 17,52 oranýnda artarak, 176 milyar 365 milyon 968 bin 357 liradan, 207 milyar 266 milyon 718 bin 954 liraya yükseldi. Yatýrýmcýlarýn toplamýnýn 1 milyon 89 bin 425’ni hisse senedi, 2 milyon 936 bin 296’sýný fon, 85 bin 73’ünü özel sektör borçlanma, bin 781’ini ise varant yatýrýmcýsý oluþturdu. Hisse senedi yatýrýmcýlarýnýn büyük bölümü yerli yatýrýmcýlardan o luþtu. Yerli yatýrýmcý sayýsý geçen ay 2010 yýlýnýn ayný dönemine göre yaklaþýk yüzde 6 oranýnda artarak 1 milyon 21 bin 145’ten, 1 milyon 81 bin 774’e çýktý. Yerli yatýrýmcýlarýn sahip olduðu portföy deðeri ise yüzde 27,78 oranýnda artarak 48 milyar 307 milyon 119 bin 434 liradan, 61 milyar 724 milyon 530 bin 815 liraya çýktý. Geçen yýl temmuz sonunda 7 bin 254 olan yabancý yatýrýmcý sayýsý bu yýl ayný dönemde 7 bin 651’e çýktý. Yabancý yatýrýmcýlarýn portföy büyüklüðü ise 96 milyar 280 milyon 147 bin 41 liradan, 101 milyar 565 milyon 292 bin 645 liraya yükseldi. Ýstanbul/aa

TAZÝYE Niðde'den kýymetli aðabeyimiz, Abdülkadir Koçyiðit'in oðlu

Ömer Koçyiðit'in menfur bir saldýrý sonucu vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Allah'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesine Sabr-ý Cemil niyaz ederiz.

Ýrfan, Nur Çakmak / Kocaeli OAÝB Yönetim Kurulu Baþkaný ve yönetim kurulu üyeleri iftarda basýn mensuplarýyla bir araya geldi. FOTOÐRAF: AA

Dalgakýran, Türkiye’deki giriþimci modelinin, birbiri ni taklit eden yapýdan kurtarýlmasý gerektiðini belirterek, ‘’1 milyon 200 bin giriþimcimiz var diye övünmek yanlýþ. Dünyaya farklý þeyler sunan bir giriþimci modeli olmasý gerekiyor’’ dedi. Sanayide dönüþümün çok kolay olmadýðýna, bunun siyasî sonuçlarý olabileceðine iþaret eden Dalgakýran, ‘’Sanayinin yeniden dizayný konusunda cesur hamlelere, risk alan hükümete ihtiyacýmýz var’’ þeklinde konuþtu. Ýstanbul/Ümit Kýzýltepe

TEBRÝK Kahramanmaraþ Sütcü Ýmam Üniversitesini Kazanan Bay ve Bayan Öðrencilere kalacak yer temin edilir. Ýrtibat Telefonlar. (0 533) 769 04 02 - (0 535) 203 06 55

Kahramanmaraþ Yeni Asya Vakfý


12

AÝLE - SAÐLIK

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Mide rahatýnýz için, maden suyu için SAÐLIKLI yaþam için büyük öneme sahip olan maden suyu içmenin yeri, yaþý ve zamaný yoktur. Ancak özellikle yaz aylarýnda vücudun mineral dengesini korumak ve gün içerisinde kaybedilen sývý miktarý ile birlikte mineralleri de geri kazanmak için maden suyu içmek önemlidir. Minerallerin maden sularýndan emilerek vücuda alýnmalarý diðer besinlere göre çok daha kolaydýr. Ramazan ayýnýn yaz mevsimine gelmesi ve sýcaklarla birleþmesi nedeniyle artacak su gereksinimini karþýlamada ve terlemeyle vücuttan atýlan su ve mineral kaybýna karþý maden suyu içilmesi saðlýk için çok önemlidir.

hasDiyabe ta t uyalarýna rý:

Astýmýn ilk iþareti; terlemeyle gelen öksürük

Þekerli gýdalardan

UZAK DURUN! Medipol Üniversitesi Diþ Hastanesi Aðýz, Diþ ve Çene Cerrahisi Uzmaný Prof. Dr. Çaðrý Delilbaþý, diyabette artan kan ve tükürük þekeri miktarýnýn damar yapýsýnda bozukluk ve enfeksiyonlara yatkýnlýk nedeniyle önemli aðýz ve diþ saðlýðý sorunlarýna yol açtýðýný söyledi. DÝYABET hastalarýnda diþ çürüklerinin saðlýklý kiþilere göre daha fazla geliþtiðini belirten Medipol Üniversitesi Diþ Hekimliði Fakültesi Aðýz, Diþ ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Çaðrý Delilbaþý, “Yaz aylarýnda dondurma ve benzeri þekerli gýdalarýn tüketimindeki artýþ, çürük oranýnýn artmasýna yol açmaktadýr” dedi. Prof. Dr. Delilbaþý, diyabette artan kan ve tükürük þekeri miktarýnýn damar yapýsýnda bozukluk ve enfeksiyonlara yatkýnlýk nedeniyle önemli aðýz ve diþ saðlýðý sorunlarýna yol açtýðýný söyledi. Diyabet hastalarýnda diþ çürüklerinin saðlýklý kiþilere göre daha fazla geliþtiðini belirten Dr. Çaðrý Delilbaþý, “Diyabet hastalarýnda damarsal tahribat ve bað dokusu yapýsýndaki bozukluk sebebiyle diþ eti iltihaplarý ve bu iltihabýn yayýlmasý sonucu diþi destekleyen kemik kaybý, diþlerin çürümeden bile sallanarak düþmesine sebep olmaktadýr” dedi.

Prof. Dr. Çaðrý Delilbaþý

GEREÐÝNDEN FAZLA TÜKETMEMEK

Ramazan’da göz damlanýzý ihmal etmeyin

DÝYABETLÝ hastalarda dikkat edilmesi gereken en önemli beslenme ilkesinin herhangi bir yiyeceði gereðinden fazla tüketmemek olduðunu vurgulayan Dr. Çaðrý Delilbaþý, “Vücudunuz için gerekli olan yiyeceklerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alýnmasý, hiperglisemi ve hipoglisemiyi önleyerek, kan þekeri kontrolünü saðlayacak ve böylece geliþebilecek komplikasyonlar önlenmiþ veya geciktirilmiþ olacaktýr” diye konuþtu.

DÜNYAGÖZ Hastanesi doktorlarýndan Prof. Dr. Hüsnü Güzel, oruç tutan hastalarýn göz damlalarýný kesinlikle ihmal etmemeleri gerektiðini söyledi. Prof. Dr. Hüsnü Güzel, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nýn göz damlalarýnýn orucu bozmadýðýna yönelik açýklamasýný da hatýrlattý. Periyodik göz muayenesi olmasý gereken ve göz damlasý kullanan hastalarýn Ramazan dolayýsýyla tedavilerini ertelememesi gerektiðini ifade eden Prof. Dr. Hüsnü Güzel, þunlarý söyledi: “Göz, insan vücudunda kendi kendini yenileyemeyen tek organ. Bu nedenle hem erken teþhis hem de teþhis sonrasý doðru ve sürekli tedavi kritik önem taþýyor. Bu yüzden göz kesinlikle ihmale gelmez ve tedavisi devamlýlýk gerektirir. Göz hastalarýmýz muayenelerini ve ilâç tedavilerini Ramazan ayý nedeni ile erteleProf. Dr. memeHüsnü lidir.”

Diyabetli hastalarda beslenmeye dikkat! KAN þekerinin kaynaðýnýn çeþitli yiyeceklerde bulunan karbonhidrat adý verilen besin öðesi olduðunu hatýrlatan Dr. Çaðrý Delilbaþý, þöyle devam etti: “Þeker ve þeker içeren yiyecekler vücuda enerji verir, ancak bu tür yiyeceklerin yenilmesi kan þekeri kontrolünü bozar. Sofra þekeri, hazýr meyve sularý, tatlýlar, çikolata, dondurma gibi yiyeceklerin içindeki karbonhidrat basit karbonhidrattýr. Yani kan þekerini hýzlý bir þekilde yükseltirler. Ayrýca baþta diþ çürüklüðü olmak üzere, þiþ-

manlýk, kalp hastalýðý, barsak hastalýklarý gibi birçok saðlýk sorununun oluþmasýna neden olurlar.” Dr. Çaðrý Delilbaþý, vücudun ihtiyacý olan enerjiyi kompleks karbonhidratlardan karþýlayarak kan þekerinin daha geç ve daha yavaþ yükselmesinin saðlanabileceðini belirterek, “Sebze, meyve, ekmek, pilav, makarna, kuru baklagiller gibi çeþitli yiyeceklerin içindeki karbonhidratlar yani kompleks karbonhidratlarýn þekere parçalanma hýzý yavaþ olduðundan kan þekerini daha geç ve daha yavaþ yükseltirler” dedi.

Güzel

ÇOCUK Saðlýðý Hastalýklarý ve Çocuk Alerjisi Uzmaný Prof. Dr. Yonca Nuhoðlu, spor sýrasýnda veya fiziksel aktivite sonrasýnda öksürük krizine tutulan kiþileri uyarýyor! “Öksürük krizleri astýmýn ilk iþareti olabilir.” Prof. Dr. Yonca Nuhoðlu, astýmlý akciðerlerdeki havayollarýnýn yani bronþlarýn yüzeyini saran zarýn yanýk dokularda olduðu gibi kýrmýzý, þiþ ve iltihaplý olduðunu ve bu yüzden de dýþ uyaranlara hassasiyetinin arttýðýný belirtiyor. Bronþlardaki bu hassasiyet sonucu egzersizle öksürük, hýrýltý ve nefes darlýðý geliþebildiðini vurguluyor. Egzersiz sýrasýnda sýk ve derin soluk alýp vermenin astýmlý havayollarýnda

týkanmayý tetiklediðini vurguluyor. Özellikle kuru havalarda yapýlan egzersizler sonucunda vücuttan atýlan ter ile akciðerlerde su kaybý oluþtuðunu belirten Prof. Dr. Yonca Nuhoðlu, susuz kalan akciðerlerde bulunan balgamýn kuruduðuna ve yoðunlaþtýðýna dikkat çekiyor. Egzersiz baþladýktan 5 -6 dakika sonra þikâyetlerin baþladýðýný ve aktivite bittikten sonra belirginleþtiðini vurguluyor. Kuru havada yaþanan þikâyetlerin havayý nemlendirerek azalacaðýný belirtiyor. Prof. Dr. Yonca Nuhoðlu, astýmýn en iyi ilacýnýn spor olduðuna dikkat çekerek, yapýlan sporun astýmlý çocuklarýn bronþlarýný geniþleteceðine ve ileride bu hastalýðý atlatmalarýna yardýmcý olacaðýný belirtiyor.

Meyan þerbeti herkese faydalý deðil Ramazan ayýnýn uzun ve sýcak günlere denk gelmesi nedeni ile Güneydoðu’da meyan þerbeti tüketiminde artýþ gözleniyor. Saðlýklý insanlar için faydalý olan meyan þerbeti, 3 hastalýk grubu için zararlý. Ramazanla birlikte tüketimi yaygýnlaþan meyan þerbeti, sýcak hava ve açlýk nedeni ile düþen tansiyonu dengeliyor. Meyan þerbetinin saðlýklý insanlar için faydalý olduðunun altýný çizen OSM Ortadoðu Hastanesi Kardiyoloji Kliniði Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Remzi Yýlmaz, yüksek tansiyon hastalarý, kalp yetersizliði olanlar ve böbrek rahatsýzlýðý olanlarýn meyan þerbetini tüketmemesini önerdi. Þanlýurfa/Nihat Çiçek


SPOR

Y

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

G.SARAY'DAN SERT UYARI ''TFF'NÝN SON KARARINDAN SONRA TÜRK FUTBOLUNUN GELECEÐÝ AÇISINDAN CÝDDÝ ENDÝÞE DUYDUÐUMUZU BELÝRTTÝK. BU ENDÝÞENÝN NEDENLERÝNÝ AÇIKLIKLA DÝLE GETÝRMENÝN ZAMANI BUGÜNDÜR'' GALATASARAY Kulübü, futboldaki þike soruþturmasý sürerken, Futbol Federasyonu'nun aldýðý kararlarla ilgili olarak, ''Yapmamýz gereken, FIFA ve UEFA'nýn tüm kurallarý, uluslararasý futbol camiasýnýn örf ve adetlerini eksiksiz yerine getirmektir. Ne eksik ne fazla. Böyle bir uygulama hata yapan futbol yöneticilerimizi, spor insanlarýmýzý hapisten kurtaracaðý gibi, Türk futbolunun kaderini kendimizin çizmesi demek olacaktýr. Bu uygulamayý baþkasýna býrakmak yapacaðýmýz en büyük hata olur. 110 yýllýk geçmiþi olan, artýk kültürümüzün bir parçasý olmuþ futbo-

lumuzun kaderini baþkalarýnýn çizmesini kabullenmek gibi bir tarihi hatayý yapma lüksümüz yoktur, olamaz. Aksi halde tarih hepimizden hesap sorar'' açýklamasýný yaptý. GECÝKTÝKÇE BEDEL DAHA AÐIR OLACAK Galatasaray Kulübü, futboldaki þike soruþturmasý sürerken, Futbol Federasyonu'nun aldýðý kararlarla ilgili olarak, ''Gün, hep beraber oturup ortak bir akýl ve strateji oluþturma günüdür. Bu strateji 'zaman kazanma'ya dayandýrýlamaz. Kendimizi yönetme becerisi ve erkine sahip olduðumuzu kanýtlamamýz için atýlmasý gerekli adýmlar bellidir. Geciktikçe

bedel daha da aðýrlaþacaktýr. En kötüsü bu adýmlarý biz zamanýnda atmaz isek, baþkalarýnýn bizim adýmýza atmasý kaçýnýlmazdýr. Kurallar çerçevesinde hatalarýmýzla yüzleþip gereðini biz yapmazsak dünyada bunu üst kuruluþlar yapar. Kendi kangrenli parmaðýmýzý kendimiz kesmezsek, birileri gelir kolumuzu keser. 'Biz yapamadýk,onlar yaptý' diyemeyiz. Uygar dünyanýn saygýn bir üyesi olmak, öncelikle hatalarýmýzla yüzleþip,kendimize karþý dürüst olmaktan geçer'' açýklamasýný yaptý. DÜNYADA ÝMAJIMIZ ZEDELENECEK Galatasaray Kulübü, futboldaki þike soruþ-

turmasý sürerken, Futbol Federasyonu'nun aldýðý kararlarla ilgili olarak, ''Oluþan kararsýzlýk ortamýnýn, daha geçtiðimiz günlerde olimpiyatlara yeniden ve büyük bir þevkle aday olan ve gün geçtikçe uluslararasý organizasyon kabiliyeti ve önemi artan ülkemizin tüm spor dünyasýndaki imajý açýsýndan da büyük bir olumsuzluk meydana getirdiði ortadadýr. Türk futbolunun bugün verdiði sýnav, yýllar sonra nice uðraþ sonucu elde edilen özerklik konumuna raðmen kendini yönetme becerisine ve erkine sahip olup olmadýðý sýnavýdýr'' açýklamasýný yaptý.

Þikede yeni dalga FUTBOLDA ÞÝKE ÝDDÝALARI SORUÞTURMA KAPSAMINDA FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ YÖNETÝCÝLERÝ ÖMER TEMELLÝ VE ALAEDDÝN YILDIRIM ÝLE TRABZONSPOR FUTBOLCUSU SERKAN BALCI VE FUTBOLCU TEMSÝLCÝSÝ ÖZKAN DOÐAN, ÝSTANBUL EMNÝYET MÜDÜRLÜÐÜNE ÝFADE VERDÝ. GALATASARAY eski Sportif Direktörü Adnan Sezgin, Bursaspor Kulübü Futbolcusu Gökçek Vederson ile Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Müdürü Serkan Acar soruþturma kapsamýnda ifade vermek üzere Ýstanbul Emniyet Müdürlüðüne geldi. Vatan Caddesi'ndeki Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Yerleþkesine gelen Galatasaray eski Sportif Direktörü Adnan Sezgin, Bursaspor Kulübü Futbolcusu Gökçek Vederson, Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Müdürü Serkan Acar Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðü'ne çýktý. Sezgin, Vederson ve Acar'ýn soruþturAdnan Sezgin ma kapsamýnda ifadesine baþvurulacaðý öðrenildi. Ayrýca Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri Ömer Temelli ve Alaeddin Yýldýrým ile Trabzonspor futbolcusu Serkan Balcý ve futbolcu temsilcisi Özkan Doðan, futbolda þike iddialarýna Gökçek Vederson yönelik soruþturma kapsamýnda ifadelerine baþvurulmak üzere Ýstanbul Emniyet Müdürlüðüne geldi. Vatan Caddesi'ndeki Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü Yerleþkesine gelenlerden Temelli'nin ifadesinin alýnmasýnýn ardýndan emniyetten ayrýldýðý, diðer kiþilerin ise Serkan Balcý iþlemlerinin sürdüðü belirtildi. Ýstanbul Emniyet Müdürlüðünde ifade veren Trabzonsporlu futbolcu Serkan Balcý, emniyetten ayrýldý. Vatan Caddesi'ndeki emniyet yerleþkesinden çýkarken basýn mensuplarýnýn sorularýný cevaplandýran Balcý, ''Basýnda çýkan þeylerle ilgili bilgime baþvurdular. Ben de gereken cevabý verdim'' dedi. ''Maçtan önce mi aradýlar?'' sorusuna ''Evet'' karþýlýðýný veren Balcý, ''Etkilendiniz mi?' sorusunu ise ''Böyle yerlere gelmek onur kýrýcý'' diye cevaplandýrdý. Bu arada, teknik direktör Hikmet karaman da ifade vermek için Ýstanbul Emniyet Müdürlüðüne geldi. Ayrýca Manisaspor Kulübü Baþkaný Kenan Yaralý, futbolda þike iddialarýna yönelik soruþturma kapsamýnda ifade vermek üzere Ýstanbul Emniyet Müdürlüðüne geldi.

2 yýl önce þikeye karýþtý, 9 puaný silindi ÇEK Cumhuriyeti 1. Ligi takýmlarýndan Sigma Olomouc'un, 2009'da bir maçta þike giriþiminde bulunduðu gerekçesiyle 9 puanýnýn silinmesine karar verildi. Çek Futbol Federasyonu'nun açýklamasýnda, Sigma Olomouc'a ayrýca 164 bin avro para cezasý verildiði belirtildi. Futbol Federasyonu Disiplin Komisyonu, bu cezanýn, Olomouc'un 2009'daki Bohemians Prag maçýnda rakip oyunculara þike yapmalarý için para önerilmesi nedeniyle verildiðini açýkladý. Açýklamada, Olomouc'un 3-0 kazandýðý maçtan önce Bohemians Praglý bazý oyunculara yaklaþýk 12 bin 500 avro teklif edildiði kaydedildi. Komisyon, parayý rakip oyunculara götürdüðü sanýlan kaleci Petr Drobisz'e de 18 ay futboldan men ve 8 bin 174 avro para cezasý verdi. Olomouc, 2009'da Avrupa kupalarýna katýlmak için önem taþýyan Bohemians Prag maçýný kazanarak UEFA Avrupa Ligi'ne katýlma hakký kazanmýþtý. Sigma Olomouc, Çek Ligi'nin 3. haftasýnda 7 puanla 3. sýrada yer alýyordu.

13

HABERLER

Beþiktaþ'ta Simao 10 gün sahalardan uzak kalacak BEÞÝKTAÞ'IN UEFA Avrupa Ligi play-off turunda Rusya'nýn Alania takýmýyla yaptýðý maçta sakatlanan Portekizli futbolcu Simao'nun 1 hafta ile 10 gün arasýnda sahalardan uzak kalacaðý açýklandý. Beþiktaþ Kulübü'nün internet sitesinde açýklamada bulunan kulüp doktoru Devrim Urgun, Alania maçýnda sakatlanan Simao'nun bugün MR'ýnýn çekildiðini ve futbolcularýyla ilgili korkulanýn olmadýðýný dile getirdi. Dr. Urgun, Simao'nun adalesinde yýrtýk olmadýðýný belirterek, ''Birinci derece gerilme tespit edildi. Yaklaþýk 1 hafta ile 10 gün kadar sürecek bir tedavinin ardýndan takýmla çalýþmalara baþlayabilecek. Simao, Alania ile oynayacaðýmýz rövanþ maçýnda forma giyemeyecek'' ifadelerini kullandý.

G.Saray Slovenya'da göl kýyýsýnda koþtu GALATASARAY Slovenya'nýn Bled kasabasýnda önceki gün baþladýðý 3. etap hazýrlýk çalýþmasýnýn ikinci gününde muhteþem doða güzellikleri ile dolu olan Bled Gölü kýyýsýnda koþtu. Teknik Direktör Fatih Terim ve antrenörler Hasan Þaþ ile Ümit Davala göl kýyýsý boyunca koþan takým futbolcularýna bisikletle eþlik etti. Yaklaþýk 5 kilometrelik bir koþu yapan Galatasaray takýmýnda en fazla yorulan futbolcu olarak Kazým Kazým göze çarptý. Kazým son bir kilometreyi koþma yerine yürüyerek tamamladý. Galatasaraylý futbolcular daha sonra konakladýklarý otelin bahçesinde kültür-fizik çalýþmasý yaptý. Kampa katýlan yeni transfer Fildiþi Sahilli Emanuel Eboue de çalýþmalarda yer aldý. Bazý futbolcular antrenman yorgunluklarýný göle girerek atmaya çalýþtý. Galatasaray'ýn otelin bahçesinde antrenman yaptýðý sýrada bahçeye gelen siyahi çocuk etrafa neþe saçtý. Mali doðumlu 1,5 yaþýndaki Oliger isimli çocuk antrenman yapan futbolcularýn yanýna giderek futbolculara kendini sevdirdi. Bu arada yeni transfer Emanuel Eboue ve kaleci Muslera, Oliger'i kucaklarýna alarak sevdiler. Oliger'in annesi ve babasý Barselona'da yaþadýklarýný, Barselona taraftarý olduklarýný, Oliger'in futbolu çok sevdiðini, Galatasaraylý futbolcularla tanýþmaktan dolayý çok mutlu olduklarýnýsöylediler.

Guti Hernandez ile Hugo Almeida, UEFA Avrupa Ligi playoff turunda önceki akþam Rusya temsilcisi Alaniaileyapýlanilkmaçtaattýklarýgollersonrasýyaþadýklarýsevinçgösterilerineaçýklýkgetirdi.

ANLAMLI MESAJ VERDÝLER BEÞÝKTAÞ'IN YILDIZ OYUNCULARI GUTÝ VE ALMEÝDA, ''ASKERLERÝN ÞEHÝT OLMALARINA ÇOK ÜZÜLDÜK. ONLARIN YANINDA OLDUÐUMUZU, YAKINLARININ ACISINI ANLADIÐIMIZI BELÝRTMEK ÝÇÝN GOLLERDEN SONRA BAYRAÐI ÖPÜP, ASKER SELAMI VERDÝK'' DEDÝ. BEÞÝKTAÞ'IN yýldýz futbolcularý Guti Hernandez ile Hugo Almeida, UEFA Avrupa Ligi playoff turunda önceki akþam Rusya temsilcisi Alania ile yapýlan ilk maçta attýklarý goller sonrasý yaþadýklarý sevinç gösterilerine açýklýk getirdi. Konuyla ilgili olarak siyahbeyazlý kulübün internet sitesine açýklama yapan takým kaptaný Guti, ''Beþiktaþ kaptaný olduðum için hem gelen þehit haberlerine üzüldüðümü, hem de yeni sezonda ilk çýktýðým maçta attýðým gol sonrasý taraftarlarýmýza Tür-

kiye'yi ve kulübümü sevdiðimi, bayraðý öperek göstermek istedim'' ifadelerini kullandý. Alania karþýsýnda gol attýktan sonra ''asker selamý'' veren Almeida ise, ''Askerlerin þehit olmalarýna çok üzüldüm. Onlarýn yanýnda olduðumu, yakýnlarýnýn acýsýný anladýðýmý belirtmek için asker selamý verdim'' diye görüþlerini aktardý. Öte yandan Beþiktaþ, ara vermeden rövanþ maçýnýn hazýrlýklarýna baþladý. Teknik direktör Carlos Carvalhal yönetiminde, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde

basýna kapalý olarak yapýlan antrenmanda dinlenme ve taktik çalýþmalarý yapýldýðý belirtildi. Takým halinde yapýlan koþunun ardýndan Alania karþýsýna ilk 11'de çýkan oyuncularýn dinlendirildiði, diðer oyuncularýn ise istasyon çalýþmasý sonrasý, A2 takýmýndan takviyeli olarak çift kale maç oynadýklarý aktarýldý. Öte yandan, babasýnýn vefatý sonrasý izin alarak ülkesine giden Mehmet Aurelio'nun önceki gece Ýstanbul'a geldiði ve dünkü antrenmana da katýldýðý bildirildi.

Tolga: Arena'da turu geçeriz UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçýnda deplasmanda Ýspanya'nýn Athletic Bilbao takýmý ile 0-0 berabere kalan Trabzonspor'un takým kaptaný Tolga Zengin, rakipleri karþýsýnda tur için daha þanslý taraf olduklarýný söyledi. Karþýlaþmada yaptýðý kurtarýþlarla takýmýnýn avantajlý bir skor almasýna katký saðlayan Tolga Zengin, Burak'ýn kýrmýzý kart gördüðü maçta, uzatma dakikalarýnýn da sayýlmasý halinde 90 dakika rakipleri karþýsýnda 10 kiþi mücadele ettiklerini belirtti. Ýyi bir takým oyunu oynayarak rakiplerine gol izni vermediklerini ifade eden Tolga, ''Ciddi savunma yaptýk. 0-0'lýk sonuçla dönmek bir avantaj ama bu sonucun anlam kazanmasý için Ýstanbul'daki maçtan alacaðýmýz sonuç önemli. Ýnþallah o maçtan da istediðimiz sonucu alýr ve UEFA Avrupa Ligi'ne kalýrýz'' dedi. Tolga, Athletic Bilbao'nun iyi bir takým olduðunu dile getirerek, ''Fakat bizim de 10 kiþi ile neler yaptýðýmýz ortada. Onlarýn pozisyonu var ama bizim de en az onlar kadar net pozisyonlarýmýz var. Bu mücadelemizi 11'e 11 yaptýðýmýz zaman tur bizimdir. Athletic Bilbao karþýsýnda turu geçmek için biz daha þanslý tarafýz'' diye konuþtu. BURAK ÝÇÝN OYNADIK Tolga, Burak'ýn maçýn baþýnda atýlmasýnýn kendilerini ateþlediðini söyleyerek, þöyle devam etti: ''Geçen yýl da Beþiktaþ maçýnda 10 kiþi kalmýþ, kazanmýþtýk. Böyle durumlarda takýmýn kenetlenmesi çok güzel bir þey, maçý býrakmýyoruz. Tabi Burak için de þanssýz bir durum. Böyle þeyler olabiliyor.

Mehmet Topuz dünkü antrenmanda kaleye geçti.

F.Bahçe'de dayanýklýlýk çalýþmasý yorgun düþürdü YENÝ sezon hazýrlýklarýný Almanya'nýn Ingolstadt kenti yakýnlarýndaki Bad Gögging kasabasýnda sürdüren Fenerbahçe çalýþmalarýna devam etti. Teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde yaklaþýk bir buçuk saat süren antrenmanda futbolcular ikili grup halinde hareketlilik ve dayanýklýlýk çalýþmasý yaptý. Yüksek tempoda sürdürülen antrenmanda futbolcularýn hayli yorulduðu gözlendi. Antrenmana sað kubis kemiðinde aðrý olan Semih Þentirk ile milli takýma çaðrýlan Recep Niyaz katýlmadý. Fenerbahçe'de kampa katýlan yýldýz oyuncu Emre ile Lugano takýmla birlikte çalýþmalara baþladý. Antrenmanda kaleciler Volkan, Mert, Serkan ve Ertuðrul çok çekiþmeli bir þekilde kuvvet, dayanýklýlýk, reaksiyon, pozisyon alma ve çabukluluk çalýþmasý yaptý. Elle yapýlan gol atma yarýþýnda Ertuðrul ayakla yapýlan gol atma yarýþýnda ise Serkan birinci oldular.

Cumhurbaþkanlýðý Ýstanbul Yelken Yarýþlarý start alýyor TÜRKÝYE Yelken Federasyonu ve Ýstanbul Yelken Kulübü tarafýndan ikincisi düzenlenen Cumhurbaþkanlýðý Kupasý yelken yarýþlarý bugün Ýstanbul'da baþlayacak. Moda koyunda 2 gün sürecek organizasyona biri Yunanistan'dan olmak üzere 10 ekip davet edilirken, 4'er kiþilik takýmlarýn 7,6 metrelik Platu 25 Class tekneler ile 50'nin üzerinde yarýþ gerçekleþtirecekleri belirtildi.

UEFA Avrupa Ligi'nde deplasmanda Athletic Bilbao takýmý ile 0-0 berabere kalan Trabzonspor avantaj elde etti.

Napoli'nin idmanýný 27 bin taraftar takip etti

Hayatta her þey bir tecrübe. O da istemediði bir þekilde bir anlýk pozisyonda kart gördü. Burada bir arkadaþýmýzýn yaptýðý hareketi takým olarak kapattýk. Onun için mücadele ettik. O da kart görmek istemezdi.'' TARAFTAR DESTEÐÝ ÝSTÝYORUZ Tolga, Futbol Federasyonu'nun aldýðý kararlar konusunda futbolcular olarak konuþmadýklarýný belirterek, ''Zaten hoca-

ÝTALYA Birinci Futbol Ligi (Serie A) takýmlarýndan Napoli'nin dün San Paolo Stadý'nda yaptýðý antrenmaný 27 bin taraftar takip etti. Ligin baþlangýcýna 10 gün kala yapýlan idmanda, baþarýlý bir sezon geçirerek Þampiyonlar Ligi'ne katýlma hakký kazanan Napoli'yi görmek isteyen taraftarlar sýcaða raðmen stada akýn etti. Ýspanya'da Pazartesi günü Barcelona ile hazýrlýk maçý yapacak olan Napoli, lige 27 Aðustos'ta sahasýnda oynayacaðý Genoa maçýyla baþlayacak.

mýz gereken þeyleri söylüyor. Hocamýz ne söylüyorsa biz her türlü altýna imzamýzý atarýz'' dedi. Ýstanbul'da Athletic Bilbao ile yapacaklarý maçta taraftarlarýna da büyük iþ düþeceðini söyleyen Tolga, ''Arena Stadý'nda iyi bir atmosferde maçý oynayacaðýmýzý düþünüyoruz. Taraftarlarýmýzýn desteði ile turu geçip Avrupa'da yolumuza devam etmek istiyoruz'' diye konuþtu.


14

SPOR

20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Serbest Güreþ Millî Takýmý açýklandý ÝSTANBUL'DA 12-18 Eylül 2011 tarihleri arasýnda gerçekleþtirilecek Dün ya Gü reþ Þam pi yo na sý'nda mücadele edecek Serbest Güreþ Milli Takýmý'nýn kadrosu belli oldu. Spor Genel Müdürlü ðü'nden yapýlan açýklamada, baþan tre nör Fev zi Þe ker yö ne ti minde 34 kiþilik kadroyla yaklaþýk 3 aydýr süren kampta, Dünya Þampiyonasý'nda mücadele edecek 7 ismin belirlendiði aktarýlýrken, Si nan Er dem Spor Sa lo nu'nda düzenlenecek organizas-

yo nun 2012 Lon dra O lim pi yat Oyunlarý için de kota anlamýna gel di ði vur gu lan dý. 2008 Pe kin Olimpiyatlarý'nda altýn madalya kazanan ancak son dönemde sakatlýklarla ve hastalýklarla boðuþan Ramazan Þahin'in de yer veril di ði Dün ya Þam pi yo na sý'nda Türkiye'yi serbest stilde, 55 kiloda Ahmet Peker, 60 kiloda Ersin Çetin, 66 kiloda Ramazan Þahin, 74 kiloda Batuhan Demircin, 84 ki lo da Ser dar Bö ke, 96 ki lo da Serhat Balcý ve 120 kiloda Fatih

Ça ký roð lu tem sil e de cek. Öte yandan Serbest Güreþ Milli Takýmý Baþantrenörü Fevzi Þeker, Dünya Þampiyonasý'nda mindere çýkacak 7 kiþiyi belirlemekte çok zorlandýklarýný kaydederken, ''Üç ay dýr 34 ta ne çok ba þa rý lý sporcuyla beraberiz. Çok iyi bir kamp dönemi geçirdik. Bu 34 kiþi i çin den 7 spor cu yu seç mek çok zor oldu. Çeþitli turnuvalara katýldýk. Belirli kriterlerimiz vardý. Bu doðrultuda milli takýmý oluþturduk'' dedi.

Y

Guiza tam bir hüsran

FENERBAHÇE'YE 14 MÝLYON AVRO BONSERVÝS BEDELÝYLE GELEN ÝSPANYOL FORVET, SARILACÝVERTLÝ TAKIMDA GEÇÝRDÝÐÝ 3 SEZONDA BEKLENTÝLERÝ KARÞILAYAMADI. ÝSPANYA'DA 2007-08 SEZONUNDA 27 GOLLE GOL KRALI OLAN GÜÝZA, SARI-LACÝVERTLÝ TAKIMDA 3 SEZONDA LÝGDE 23 GOL ATABÝLDÝ. FENERBAHÇE FORMASIYLA 98 RESMÝ MAÇA ÇIKAN GÜÝZA, 35 GOLE ÝMZASINI ATTI. FENERBAHÇE'DEN Ýspanya'nýn Getafe kulübüne transfer olan Daniel Gonzalez Güiza'nýn, sarý-lacivertli kulüpteki 3 sezonluk serüveni tam bir hüsran oldu. Ýspanya Birinci Futbol Ligi ''La Liga''da Real Mallorca formasýyla 37 maçta 27 gol atarak gol kralý olduktan sonra 2008-09 sezonunda 14 milyon avro bonservis bedeliyle Fenerbahçe'ye transfer olan Ýspanyol futbolcu, sarý-lacivertli takýmla 4 yýllýk sözleþme imzalamýþtý. Fenerbahçe'de forma giydiði 3 sezonda beklentileri karþýlayamayan Güiza, sözleþmesinin bitimine 1 yýl kala, Getafe takýmýna transfer olarak, Ýspanya'ya geri döndü. GEÇEN SEZON SADECE 71 DAKÝKA OYNADI Fenerbahçe'de ilk iki sezonda bekleneni veremeyen Güiza, geçen sezon da sakatlýðý nedeniyle uzun süre forma giyemedi. Geçen sezon sol ayak topuðundaki sakatlýðý nedeniyle ameliyat olan Ýspanyol futbolcu, 16 Mayýs 2010'daki Trabzonspor maçýndan sonra ilk kez 27 Ocak 2011'de Gençlerbirliði ile yapýlan Türkiye Kupasý eleme grubu maçýnda forma giymiþti. Ýyileþtikten sonra da fazla forma þansý bulamayan Güiza, geçen sezon 1 Türkiye Kupasý, 3 lig maçý olmak üzere 4 maçta toplam 71 dakika oynadý.

LÝGDE 3 SEZONDA 23 GOL ATTI Ýspanya Ligi'nde 2007-2008 sezonunda 27 gol atarak gol krallýðý tacýný takan Güiza, Fenerbahçe'deki 3 sezonunda bu gol rakamýna ulaþamadý. Sarý-lacivertli ekipteki ilk sezonunda (2008-2009) ligde 32 maçta 2 bin 586 dakika forma giyen Ýspanyol futbolcu, 11 gole imza attý. Güiza, 2009-2010 sezonunda ise 27 maçta 2 bin 63 dakika oynayarak, yine 11 gol kaydetti. Geçen sezon sadece 3 lig maçýnda toplam 46 dakika forma giyebilen Güiza, takýmýnýn 53 kazandýðý deplasmandaki Bucaspor maçýnda 1 gol attý. Ýspanyol golcü, sarý-lacivertlilerde geçirdiði 3 sezonda ligde 62 maçta 4 bin 695 dakika forma giyerken, toplam 23 gol attý. AVRUPA'DA DA KAYIP Güiza, Fenerbahçe formasýyla çýktýðý 20 Avrupa kupasý mücadelesinde de kendisini gösteremedi. Sarý-lacivertli takýmýn 20092010 sezonunda mücadele ettiði UEFA Avrupa Ligi'nde grup ve 32'ler turundaki maçlarda gol atamayan Güiza, eleme turunda 3 gol kaydetti. 2008-09 sezonunda UEFA Þampiyonlar Ligi elemesinde 1 golü bulunan Ýspanyol futbolcu, grup maçlarýnda 2 gol kaydetmiþti. Fenerbahçe formasýyla 98

resmi maça çýkarak 35 gole imza atan Güiza, maç baþýna 0,35 gibi, gol kralý unvanlý bir forvet için düþük bir ortalam tutturdu. BÝR GOLÜ 2.6 MÝLYON TL Fenerbahçe, 3 sezonda 29 milyon 150 bin Euro ödeme yaptýðý Guiza'yý Getafe Kulübü’ne 2 milyon Euro’ya satabildi. Fenerbahçe tarihinin en pahalý transferi olan Daniel Güiza’dan nihayet kurtuldu. Sarý lacivertli takým, kendisine 29 milyon 150 bin Euro’ya (Yaklaþýk 76 milyon TL) mal olan 31 yaþýndaki forveti, 2 milyon Euro bonservis ücreti karþýlýðýnda Ýspanya’nýn Getafe Kulübü’ne sattý. Üç sezon önce Mallorca’dan Ýspanya Gol Kralý unvanýyla transfer olduðu sarý lacivertli takýmda bekleneni veremeyen Okçu lakaplý 31 yaþýndaki forvet, 98 resmi maçta 35 gol kaydetti. Bu süreçte yalnýzca 2 kupa (1 lig þampiyonluðu, 1 TFF Süper Kupasý) sevinci yaþayan Güiza’nýn her bir golü 2.6 milyon TL’ye denk geliyor.


Y “Tâ sin. Bunlar, Kur’ân’ýn ve apaçýk bir kitabýn âyetleridir. O, mü’minlere bir hidayet ve müjdedir. O mü’minler ki, namazlarýný dosdoðru kýlarlar ve zekâtlarýný verirler; onlar ahirete de kesin olarak inanmýþ kimselerdir.” (Neml/27:1-6)

Allah rýzasý için hakkýna riayet ederek zekât tahsil eden, evine dönünceye kadar Allah yolunda cihat eden kimse gibidir [onun gibi sevaba nail olur]. (Fethü’r-Rabbânî, 15: 8, h. no: 17)

Derleyen: ORHAN GÜLER

20 RAMAZAN 1432 / 20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Nurun vücut mertebeleri

Bað evlerinde Ramazan

NUR AYETÝNÝN TEFSÝRÝ

ÇOCUKLUÐUMUN RAMAZANLARI

M. ALÝ KAYA

EKREM KILIÇ

ure’n-Nur”, “Küllü’l-Envâr” ve “Hâlýke’nNur” olan Allah’ýn bir ismi de “Nur”dur. Allah nurunu yokluk zulmetine serpince varlýk nuru zuhur etti. Göze göre nur, eþyanýn inkiþafýdýr. Akýl nuru ise “Mele-i A’lâ”da olan meleklerin cevherlerini ve eþyânýn mana ve mahiyetini kavrar ve görür. Ona “vahiy nuru” aydýnlýk verir. Allah insana verdiði “akýl nuru” ile insaný yeryüzünün imar ve tamirine görevlendirdi. Bu nedenle Allah insaný halife yaptý ve eþyayý onun emrine vererek yeryüzünün imar ve tamirine muktedir kýldý. Her þeyi emrine verdi. (Bakara, 2:29-30; Hud, 11:61) Akýl nuru ile yeryüzünün nizamý ve insanlýðýn idaresi zuhur eder. Bu nedenle halifelik mahlukât üzerinde idarecilik yetkisidir. (Nur, 24:55; Neml, 27:62; Bakara, 2:30) Her þeyin mülk ve melekût yüzleri Allah’a çevrilmiþ olduðu için “Siz nereye yönelirseniz Allah’ýn vechi oradadýr.” (Bakara, 2:115) Bu sýrrý anlayan havastýr. Vahdeti anlayanlar kesreti ortadan kaldýrmýþ olurlar. Kesretin ortadan kalkmasý ile “urûç” da söz konusu olamaz. Aþaðý, yukarý, a’lâ ve esfel olmaz. Bunlar ancak insana ve insan gözüne ve anlayýþýna göredir. Arif-i billâh için ise “takarrub” yoktur, “kurbiyetin inkiþafý” vardýr. Bu hakikati yüce Allah “Ben kulumun gözü, kulaðý ve konuþan dili olurum” (Buhari, Rikak, 38) hadis-i kudsisi ile ifade etmiþtir. Baþka hadiste “Kulum ben hastalandým, neden ziyaretime gelmedin” (Müslim, Birr, 43) hadisi ile mecazen ifade etmiþtir. Kurbiyetin inkiþafý bir noktada Allah’ýn esmasýnýn tecellisi olan mahlûkatýna deðer verdiðini ve varlýðýn da esmaya mazhariyetle deðer kazandýðýný, varlýðýn böylece bir hakikate dayandýðýný, hayal ve hakikatsiz olmadýðýný göstermektedir. Bu da “vahdet-i vücud” mesleðinin nakýs bir mertebe ve meslek olduðunu göstermektedir. Kul dünya semasýnda yükselir. Zira aklýn semasý budur ve akýl bu semada cevelan eder. Yedi tabakadan geçerek “halâik” semasýna ve miracýn son noktasýna yükselir. Dünya semasýnda bulunan bu yedi tabakaya “Ferdâniyet” denir. Ferdaniyetten sonrasý “Vahdaniyet” semasýdýr. Bundan sonra “Esma ve Sýfat” aynasýndan geçilir ve “Zat” ile müþerref olunur. Peygamberimizin (asm) “Allah Âdemi Rahman suretinde yarattý” (Buhari, Ýsti’zan, 1: Müslim, Birr, 115) hadisi bunu açýklar. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bu hadisi “Allah insaný Rahmetine en kamil manada mazhar etti ve insan Rahman ismine tam bir ayine olacak surete yaratýldý” (Sözler, 2004, s.27) þeklinde açýklamýþtýr. Aksi “Hiçbir þey onun misli gibi deðildir” (Þura, 42:11) âyetine aykýrý olurdu.

“N

Üzüldüklerim... ÇOCUÐUN RAMAZANI MERVE ÝRÝYARI

zgünüm… Hem de çok, bunu hiçbir þekilde anlatamam. Çünkü orucu anlamýyorlar, çünkü oruç tutanlara gereken saygýyý göstermiyorlar. Ellerine aldýklarý soðuk sularý gözlerimize batýrýrcasýna içiyorlar. Çocuk iken çevremdeki büyüklerin hareketlerini analiz etmeyi çok severdim. Þimdi biraz büyük olmanýn verdiði gözle analiz edince sadece çok üzülüyorum… Çünkü Müslüman olmayanlarýn bile bize gösterdikleri saygý karþýsýnda, bizim gibilerin saygý göstermemesi içimde çok derin yaralar açýyor. Caným çekmiyor, çünkü ben orucumu Allah rýzasý için tutmaya çalýþýyorum. Ama bayramý bizden çok bekleyerek onu hak etmeyenler için söyleyecek bir kelime bulamýyorum. Sadece üzülüyorum… Bir gün büyüdüðünüzde siz de böyle düþünen ya da düþünülen olacaksýnýz minikler? Her zaman seçim sizin elinizde ve Allah’ýn takdirinde olacaktýr. Þimdi düþünün bir; üzülen mi, yoksa üzünülen mi?

Ü

aðlarda hava kasabaya nisbeten daha serindi. Bol aðaçlarýn gölgesi, karþý tepelerden gelen rüzgârý daha serinletir ve yazýn sýcaðýný çekilir hâle getirirdi. Bað evleri basit, bir iki odadan ibâret ve büyük çoðunluðu kerpiçten yapýlmýþtý. Yaz baþýnda iç ve dýþý killi topraðýn suda eritilmesi netîcesinde elde edilen bir çeþit badana ile sývanýr, temizlenirdi. Baðda kullanýlan eþya, kasabaya nisbetle daha az ve sâde idi. Onlarla uðraþmak da fazla zaman almazdý. Ýlçede, yaza rastlayan ramazanlarda kasaba halkýnýn neredeyse tamamý baðlara göçtüðünden, evler boþalýrdý. Bayrama bir hafta – on gün kalana kadar ramazan baðda geçerdi. Bu süreden sonra bayram hazýrlýklarý için geçici olarak baðdan kasabaya nakledilir; bað evleri bir süreliðine eski sessizliðini alýrdý. Kadýnlar ve çocuklar baðda günü geçirirken, erkekler iþlerine gitmek için sabah erken vakitlerde yürüyerek, eþek ve at sýrtýnda, çok ender kiþi de bisiklet veya moto-siklet ile 5-10 km. mesâfeden ilçe merkezine giderlerdi. O zamanlar henüz yabancý dildeki ismi ile “velo-speed” denen bisikletler halk aðzýnda “velespüt” veya ”cin arabasý” diye adlandýrýlýrdý. Bisikletler çocuklarýn çok ilgisini çekerdi. Büyüklerin olmadýðý sýralarda bisiklete binmek için gayret sarfedenler kadar, onlarý seyredenler de büyük heyecan duyardý. Sabah erkenden büyükbaþ hayvanlarýn bakýmý, otlamak için “sýðýrtmaç” denen çobanlara teslim edilmesini müteakib, ramazanlarda kahvaltý ve yemek telâþý olmadýðýndan, sahûr bulaþýklarý yýkanýr, evler süpürülür, ahýr ve tuvalet temizlikleri yapýlýr, baðdaki sebze bahçeleri sulanýr, meyve ve sebzelerden olgunlaþanlar koparýlýr, daha kuþluk vakti iþler bitirilirdi. Kalan zaman ev halkýnýn yýl içinde giyeceði örgü iþleri, nakýþ ve eliþi gibi mahâretli san’at eserlerine harcanýrdý. Öðle ile ikindi arasýnda hafif bir uyku ve dinlenme; arkasýndan akþam iftar vaktine kadar sürecek bir koþuþturmaya yerini býrakýrdý. Yemekler, bað evinin dýþýndaki yer ocaklarýnda, çalý–çýrpý yakmak sûretiyle, bakýr veya toprak tencerelerde çok uzun sürede piþerdi. Ekmek, yaz ve kýþ, belli zaman aralýklarý ile sac üzerinde piþirilirdi. Bu ekmeðe “yazma” ismi verilir ve çoðunlukla konu–komþunun iþtirâkiyle, nerede ise bütün gün devâm eden bir çalýþma ile yapýlýrdý. Ýmece usûlü ile bir kerede birkaç evin ihtiyâcý birden karþýlanýrdý. Piþirilen ekmekler kurutulduktan sonra üst üste yýðýlýr, lüzûmu oldukça ýslatýlýp bir bez arasýnda bekletildikten sonra usûlünce katlanarak tüketilirdi. Erkekler çarþýdan gelirken zaman zaman fýrýn ekmeði getirirlerdi. Balýk þeklindekine fýrancala, yuvarlaðýna somun denen ekmeklerin, iyi piþmesi için býçakla çizilen kýsmýna, ince-uzun-yuvarlak bir hamur yapýþtýrýlýrdý. Bu kýsým çocuklarýn payý idi, simit yerine zevkle yenilirdi. Oruçlu geçen günün sonunda, baða gelmek için kat’edilen mesâfenin iyice yorduðu erkekler, baðlarda câmi olmadýðý için, kýlýyorlarsa, yatsýyý evde edâ ederlerdi. Çoðu kiþi, kendi baþýna terâvih namazýný kýlamadýðýndan terk ederdi.

B

ÞEÂÝR-Ý RAMAZAN OSMAN ZENGÝN

rapça “hayat, canlýlýk” manâsýna gelen mahyanýn, bizim bahsedeceðimiz þekildeki, manâsý Farsça’dan gelmektedir. Lûgatte, yalnýz Ramazan ayýna mahsus olmak itibariyle buna “aylýk” manasýna “mahya” denilmiþtir. Aslý “mahiye”dir. Ramazan aylarýna has olarak çifte minareli camilerde, iki minare arasýna gerilen iplere, eskiden kandiller, zamanýmýzda ise, elektrik ampullerin asýlmasý suretiyle yazýlan yazý veya çeþitli

A

Mahya

motiflerdir mahyalar. Genellikle Ramazan ayýnýn geldiðini anlatan ve dinî olmasa da, dine ait bir çok âyet, hadis ve güzel sözlerin yazýldýðý mahyalar, bu itibarla bir þeâir-i Ramazan’dýr. ”Hoþ geldin Ramazan”, kelime-i tevhid vs. gibi yazýlarla, hem Ramazanýn geldiði hatýrlatýlýr, hem de Müslümanlara güzel söz ve nasihatlar verilir. Ramazan’a has ve onu hatýrlatan, onun þeâiri, iþareti olan mahya, Osmanlý zamanýnda tam ye-

rinde ve zamanýnda kullanýlýrken, bu âdet günümüzde de bu manâda kullanýlýrken, maalesef bir müddet önce bazýlarý tarafýndan din ile alâkasý olmayan cümleler yazýlarak kullanýlmýþtýr. “Ne mutlu Türküm diyene” gibi. Ýlk defa Ýstanbul’da baþta selâtin (Padiþahlarýn yaptýrdýðý) camilerde kullanýlan mahyalar, daha sonra iki minareli olan bütün Anadolu camilerinde kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Ve günümüzde de bu güzel âdet devam etmektedir.

Kýþ Ramazanlarý GEÇMÝÞ ZAMAN OLUR KÝ ADEM PALA

ýþ günü Ramazan bir baþka oluyor. Etraf bembeyaz kar, bütün gün onu seyretmekten býkmýyorduk. Gelip geçen arabalar, hatimden gelen ablalar, bakkala pide almaya giden mahalle çocuklarý, amcalar... Ee vakit nasýl geçecek? Tabii, annem pek salmazdý dýþarý bizi; çünkü ben çabuk hastalanan biriydim. Endiþe ederdi, yine üþütecek diye. Anne merhameti iþte, ne yaparsýn. *** Þehre gelme vakti gelmiþti artýk. Çünkü bu mahalle yeni baþlayacaðým okula, liseye yakýn deðildi. Yine arkamýzda yaþlý gözler býrakmýþtýk. Ne idi bu gurbetlik, bu ayrýlýk Allah’ým? Çocuk da olsak hüzünleniyorduk. Geçici bir süre yaþlý amca ve teyzeden kiralýk bir ev tutmuþtu babam. Bir Ramazan da orada geçti. Ne hatýralar, ne hasretlikler yaþandý o zamanlar, anlatsam dayanmaz sineler...

K

Kanaat kapýsý RAMAZAN’DA AÇILAN KAPILAR ABDÝL YILDIRIM

nsanda bulunan nefis, tûl-i emel peþindedir. Hiçbir þeyden tatmin olmaz. Sahip olduðu her þeyin daha fazlasýný ister. Ne kadar zengin, ne kadar güzel, ne kadar nüfuz-

Ý

lu olursa olsun, daha fazlasýný arzu eder. Bu durum insaný Nemrutlarýn ve Firavunlarýn durumuna düþürür. Halbu ki iman, eline geçen nimetlere þükretmek, kadere rýza gösterip hýrstan vazgeçmek olmalýdýr. Bediüzzaman Hazretlerinin dediði gibi, “Hýrs sebeb-i hüsrandýr”. Kanaat ise, sürurdur, saadettir, gönül rahatlýðýdýr. Oruç ibadeti imaný kuvvetlendirip nefsi gemlediðinden, insaný tul-i emelden ve doymak bilmeyen ar-

zularýndan vazgeçirir. Ýnsan, karnýný doyurabilmenin bile ne büyük bir nimet olduðunu idrak eder. Daha bol ve daha leziz yiyeceklere, daha çok paraya, mala mülke göz dikmez. Kendisinden aþaðýda olanlarý düþünerek, eline geçene nimetlerin þükrünü eda etmeye çalýþýr., Kanaat kapýsýndan içeri adým atan insan, kendisini dünyanýn en zengin ve en mesut insaný olarak görür.


Y

Ey Þakir-i Rahîm! Peygamber olarak Hazret-i Muhammed’den (asm), din olarak Ýslâm’dan, Rab olarak Senden razýyým! Lütfunun bir zerresinden vazgeçemem! Rahmetinin bir damlasýna müstaðnî kalamam! Kereminin en küçüðüne gönlü tok olamam! Cennetinin taþýna topraðýna müþtakým! Bizi cennetinin topraðýna ulaþtýr! Sekiz cennetinden bizi ve bütün ehl-i imaný nasipdar eyle! Âmin!

20 RAMAZAN 1432 20 AÐUSTOS 2011 CUMARTESÝ

Ramazan ayýnda hastalanan Fadime, Temel’den kendisini doktora götürmesini ister. Bu isteðine lâkayt kalan Temel’e: “Haçan sana küstüm, sen ne biçum kocasun, bana bakmeysun bile” der. Temel de, Fadime’nin bu yakýnmalarýna þu þekilde cevap verir: “Kýz Fadime, sen bilmez misun oruç ilâçtur, þifadur; doktora gitmeye ne hâcet var?” Fadime: “Vvuuuuyyy…”

SÜLEYMAN KÖSMENE

SEMA CEYHAN

VECÝZE RAMAZANNÂME ABDULLAH ÞAHÝN

Yolun çoðu idi yirmisi gitti Ömür sermayesi ne çabuk bitti Hani dostlarýmýz nereye gitti? Kalbimiz sultan, nefsimiz kapýcý bir itti

Ramazan-ý Þerif adeta bir âhiret ticareti için gayet kârlý bir meþher, bir pazardýr. Ve uhrevî hasýlat için gayet münbit bir zemindir.

BÝR HADÝS-BÝR YORUM DOÇ. DR. ATÝLLA YARGICI

Mektubat, 29. Mektub, 2. Risâle, 7. Nükte “Size karþý savaþ açacak olanlarla siz de savaþýn. Sakýn aþýrý gitmeyin. Çünkü Allah haddi aþanlarý sevmez.” (Bakara:2/190) u âyet Hudeybiye Sulhu ile ilgili nazil olmuþtur. Peygamberimiz (asm) ve ashabý Kâbe’yi tavaf etmekten engellenince Peygamberimiz (asm) müþriklerle anlaþma yaptý. Buna göre bir yýl sonra Peygamberimiz (asm) Kâbe’ye gelecek ve müþrikler de Mekke’yi kendileri için üç gün boþaltatacaklar, bu esnada Kâbe’yi tavaf edeceklerdi. Bir sene geçince Resulullah (asm) ve ashabý Umre için Mekke’ye gitmeye hazýrlandýlar. Ancak onlar Kureyþlilerin kendilerine izin vermemesinden, sözlerinde durmamasýndan, kendilerini engellemelerinden ve kendileriyle savaþmalarýndan korkuyorlardý. Ashab özellikle haram aylarda savaþmayý hoþ görmüyordu. Ýþte bunun üzerine müminlere bir cesaret vermek maksadýyla bu âyet nazil oldu. (El Vahidi, Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed, Esbabü’n-Nüzuli’l-Kur’an, Darü’lKütübi’l-Ýlmiyye, Beyrut, tarihsiz, s.57-58) Ýslâm dini bir savaþ dini deðildir. Bu ve benzeri âyetler, savaþý baþlatanýn karþý taraf olduðunu bize bildiriyor. Yukarýdaki âyet, müþriklerin savaþ baþlattýklarý takdirde, haram aylar içinde de olsa, mü’minlerin de onlarla savaþmasýný teþvik ediyor. Bu zaten müslümanlarýn en meþrû hakkýdýr. Sizi öldürmek isteyenlerle, sizi yurdunuzdan çýkarmak isteyenlerle, elbette savaþmak herkesin hakkýdýr. Bu Allah yolunda cihaddýr. Nitekim Tevbe Suresi 36. âyet-i kerimede, “Müþrikler nasýl sizinle topyekün savaþýyorlarsa, siz de onlarla topyekün savaþýn. Bilin ki Allah din düþmanlarýna karþý korkaklýk göstermekten sakýnanlarla beraberdir.” buyruluyor. “Mü’minlere zulme uðramalarý sebebiyle savaþý izin verildi.” (Hac:22/36) âyeti de bu anlamý destekliyor. Âyette zikredilen bir diðer husus da, saldýrý vâki olduðunda meydana gelecek savaþta “haddi aþmamak”týr. Ýslâm dininin amacý insanlýðý yok etmek deðil, öldürmek deðil, insanlýðý inançsýzlýðýn karanlýklarýndan imanýn aydýnlýðýna çýkarmaktýr. Onlarý iki dünyada da mutlu etmektir. Bu yüzden mecbur kalýnan bir savaþta bile “haddi aþmak” yasaklanýyor. Yani “Nasýl olsa bir savaþ var, her þey mübahtýr” mantýðý Ýslâm’da yoktur. Eli silâh tutmayan kadýnlarý, çocuklarý, yaþlýlarý, din adamlarýný öldürmek yasaktýr. Hatta aðaçlarý yakýp, hayvanlarý öldürmeye bile müsaade yoktur. Bu konuda Peygamberimiz (asm) bir çok hadis-i þerifini görüyoruz. Âyette üçüncü olarak da Allah haddi aþanlarý sevmediðini beyan ediyor. Allah her konuda haddi aþan, orta yolun dýþýna çýkan insanlarý sevmediði gibi, mecbur kalýnan savaþta da eli silâh tutmayan insanlara zulmedilmesini, aðaçlara, hayvanlara zarar verilmesini, “sevgisini” ön plana çýkararak önlemek istiyor. Allah’ýn kendisini sevmesini isteyen, bunun bilincinde olan bir kimse, elbette ki bu tür taþkýnlýklara tenezzül etmez.

B

Tünel HAYATIN ÝÇÝNDEN NEVÝN ALAN

eðenlerimle yoldayýz. Arabamýz Bolu tünelinden geçti ve bizlere kabri hatýrlattý. Tünelin içi ýþýl ýþýldý, dolayýsýyla ürkütücü deðildi. Bir süre sonra 900 m.lik diðer tünele girdik, ýþýklandýrma yoktu. Arabanýn lambasýndan sýzan ýþýklar yolu netleþtiriyordu ve tekrar kabri sorgulamamýza zemin hazýrlamýþtý. Kendimizi sorguladýk, bu arada hýzýmýz da düþmüþtü. Yeðenlerimle, fýrsat bulmuþken uygulamalý olarak ölümü iþledik. Namazlarýný kýlan, Allah’ýn istediði gibi güzel ahlâklý olan insanlar için kabrin cennet bahçelerine açýlan kapý olduðunu anlattýk. Yeðenlerimle beraber birkaç dakikalýk kabri sorgulamamýzýn ardýndan derin bir oh çektik. Çünkü hizmet ehli olmayý ve kulluklarýmýzda titizlik göstereceðimizi düþünüp konuyu sonuca baðladýk. Kabre akýþýmýzdaki hýzýmýzý ve yol gösterici iman ýþýðýmýzýn enerjilerinin neler ve nasýl olmasý gerektiðini hazmetmeye çalýþmýþtýk. Tünelin çýkýþýnda gözlerimiz ýþýktan kamaþýnca kendimizi tefekkür bahçelerine davet ettik. Önümüzde yaþayacaðýmýz hayat tünelimizin ýþýk kaynaklarýný anlamaya baþladýk. Dünya tarlasýnýn hasatýný ebediyete taþýmak tek arzumuzdu.

Y


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.