70’LÝ YILLARDA YAYINLANAN THE LIGHT/NUR DERGÝSÝ OKURLARIYLA YÝNE BULUÞUYOR
Kürtlük dâvâsý pek mânâsýz bir iddiadýr
THE LIGHT HASRETÝ SONA ERÝYOR
CEVHER ÝLHAN’IN YAZI DÝZÝSÝ 12. SAYFADA
NEJAT EREN’ÝN YAZISI SAYFA 2’DE
Y GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
YIL: 42
www.yeniasya.com.tr
16 EYLÜL 2011 CUMA/ 75 Kr
SAYI: 14.930
Bütün darbecileri 27 Mayýs yetiþtirdi
AÝHM, derslerle ve askerî disiplinle ilgili hiçbir problem yaþamadýðý ve komutanlarýndan herhangi bir þikâyet almadýðý halde Kuleli Askerî Lisesinden ‘hiçbir gerekçe’ gösterilmeden atýlan Tarýk Kuruldak’ýn “âdil yargýlanmadýðýna” karar verdi. AÝHM, Türkiye’yi 6 bin 500 euro ödemeye mahkûm etti. Haberi sayfa 4’te
O GÜNÜN GENÇ SUBAYLARI BUGÜNÜN DARBECÝLERÝ
Fatih Rüþtü Zorlu
Hasan Polatkan
Menderes, Zorlu ve Polatkan’a mevlid
Demokrat Parti, 50 yýl önce idam edilen “Demokrasi þehitleri” Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatih Rüþtü Zorlu’yu anmak için, Dolmabahçe Sarayýnýn yakýnýndaki Bezmiâlem Valide Sultan Camiinde mevlid okutacak. 4’te
3. Cumhurbaþkaný Celal Bayar'ýn torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, “27 Mayýs'ýn bugüne kadar uzanan etkileri var. Bugün darbecilikle iliþkilendirilen kimselerin geçmiþine baktýðýmýzda bunlarýn 27 Mayýs’ta genç subay ya da öðrenci olduklarý ný, Harbiye yürüyüþüne katýldýklarýný veya 27 Mayýs sonrasýndaki tutuklamalarý yaptýklarýný, genelinde darbe muhafýzlýðý yapan Harbiye okulunda öðrenci olduklarýný görüyoruz” dedi.
SAÐLIÐI DA TEHDÝT EDÝYOR
Kürecikliler füze kalkanýna tepkili
DÝÐER DARBELERÝN ÖNÜNÜ 27 MAYIS AÇTI
Naskali, “27 Mayýs’ta oluþturulan hava genç subaylarýn eðitiminde, onlarýn zihinlerinin oluþumunda, kendi konumlarýnda ve Türkiye’ye bakýþlarýnda etkili oldu. Bugün bazý generallerin darbe teþebbüsü ile suçlanmasý ve tutuklanmasý bu sözlerimi destekliyor. 27 Mayýs fiilî darbelerin ilkidir. Diðer darbelerin önünü açmýþtýr” diye konuþtu. 4’te
Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali
“LAÝK DEVLET, HER ÝNANÇ GRUBUNA EÞÝT MESAFEDEDÝR”
AÐAR’A HAPÝS
Erdoðan Tunus’ta
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Tunus Geçici Hükümet Baþkaný Beci Caid Essebsi ile görüþmesinde, laiklik konusunda, “Kiþi laik olmaz. Devlet laik olur. Bir Müslüman, laik bir devleti baþarýlý bir þekilde yönetebilir. Laik devlet her inanç grubuna eþit mesafededir’’ dedi. Haberi sayfa 7’de
4 FOTOÐRAF: AA
Hisarcýklýoðlu: Herþeye raðmen AB’ye devam
Ýki ateþ arasýnda kalan hayatlar Somali’deki iç savaþta iki ateþ arasýnda kalan sivillerin birçoðu hayatýný kaybetmiþ, hayatta kalanlarýn birçoðu ise kollarý, bacaklarý, ayaklarý olmadan yaþamaya çalýþýyor. Haberi sayfa 7’de ISSN 13017748
Balyoz dâvâsýnda 4 tutuklama daha Haberi sayfa 5’te
TÜRKÝYE MAHKÛM OLDU
Kuleli’den atýldý, AÝHM’de kazandý
CELAL BAYAR’IN TORUNU PROF. NASKALÝ: TSK’DA, SÝYASETTE VE ADALET SÝSTEMÝNDE DARBECÝ ZÝHNÝYETÝN TOHUMLARI 27 MAYIS DARBESÝYLE ATILDI, SONUÇLARI GÜNÜMÜZE KADAR UZANIYOR.
Adnan Menderes
Yaklaþýk 1.5 sene Kuleli Askerî Lisesinde eðitim gören Tarýk Kuruldak, hiçbir sebep gösterilmeden atýlýnca, hakkýný AÝHM’de aradý. FOTOÐRAF: CÝHAN
Susurluk dava sýnda ‘cürüm iþlemek için silâhlý teþekkül oluþturduðu’ suçlamasýyla 5 yýl hapis cezasýna çarp tý rý lan Meh met Aðar, “Avukatlar yazýlý bir açýklama yapacak. Yargýtay sonucunu bek le ye lim” dedi. 4’te
Kürecik Bucaðýnda bulunan eski ABD Radar Üssünün yerine kurulmasý planlanan füze savunma sistemi þimdiden köylüleri tedirgin etmeye baþladý. Kepez Köyü Muhtarý Kemal Köroðlu, “Bu sistem insan saðlýðýný tehdit eden bir sistem. Þu an köyde büyük bir tepki var” dedi. Haberi sayfa 5’te
DIÞÝÞLERÝ BAKAN YARDIMCISI
ABD: Bir yýlda iliþkiler güçlendi
ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnýn Avrupa ve Avrasya Ýþlerinden Sorumlu Bakan Yardýmcýsý Philip Gordon, geçen yýl Türkiye ile ABD arasýndaki iþbirliðinde ve Türkiye hakkýnda önemli soru iþaretleri olduðunu, ancak son bir yýl içinde iki ülke iliþkilerinin güçlendiðini ve yoðunlaþtýðýný söyledi. Haberi sayfa 7’de
2
LÂHÝKA
16 EYLÜL 2011 CUMA
Ýnsanlýðýn baharý
ÞÝÝRLERLE ESMÂ-Ý HÜSNÂ ÞERHÝ Lütfeder binlerce rýzk küçük tohumlarla saçar Kim çalar fiilî duâyla bâb-ý rahmeti açar “Yebsutu‘r-rizka limen yeþâ’’ buyuran zikrine Kimse itiraz edemez koyduðu takdirine Her mekânda her zamanda canlýyý âbâd eder Kurbaðayý hem bataklýkta doyurup yâd eder Ýndiren merhameti hem kâinata zerreye Gözetip rýzýk verendir nice böcek fareye Daðýlan zerrelere toplayarak hayat verir Sonra da hesap için tertib ile eyler neþîr
‘‘
Her kýþtan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduðu gibi, nev-i beþerin dahi bir sabahý, bir baharý olacak inþâallah. Hakikat-i Ýslâmiyenin güneþiyle, sulh-u umumî dairesinde hakikî medeniyeti görmeyi rahmet-i Ýlâhiyeden bekleyebilirsiniz.
B
eþinci kuvvet: Ýzzet-i Ýslâmiyedir ki, i’lâ-yý kelimetullahý ilân ediyor. Ve bu zamanda i’lâ-yý kelimetullah, maddeten terakkiye mütevakkýf ve medeniyet-i hakîkiyeye girmekle i’lâ-yý kelimetullah edilebilir. Ýzzet-i Ýslâmiyenin iman ile kat’î verdiði emri, elbette âlem-i Ýslâmýn þahs-ý mânevîsi, o kat’î emri istikbalde tam yerine getireceðine þüphe edilmez. Evet, nasýl ki eski zamanda Ýslâmiyetin terakkisi, düþmanýn taassubunu parçalamak ve inadýný kýrmak ve tecavüzâtýný def etmek, silâhla, kýlýçla olmuþ. Ýstikbalde silâh, kýlýç yerine hakikî medeniyet ve maddî terakki ve hak ve hakkaniyetin mânevî kýlýçlarý düþmanlarý maðlûp edip daðýtacak. Biliniz ki: Bizim murâdýmýz, medeniyetin mehâsini ve beþere menfaati bulunan iyilikleridir. Yoksa medeniyetin günahlarý, seyyiâtlarý deðil ki, ahmaklar o seyyiâtlarý, o sefâhetleri mehâsin zannedip, taklid edip malýmýzý harap ettiler. Ve dini rüþvet verip dünyayý da kazanamadýlar. Medeniyetin günahlarý iyiliklerine galebe edip seyyiâtý hasenâtýna râcih gelmekle, beþer iki harb-i umumî ile iki dehþetli tokat yiyip o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaþtýrdý. Ýnþaallah, istikbaldeki Ýslâmiyetin kuvvetiyle medeniyetin mehâsini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi de temin edecek. Evet, Avrupa’nýn medeniyeti fazilet ve hüda üstüne tesis edilmediðinden; belki heves ve hevâ, rekabet ve tahakküm üzerine bina edildiðinden, þimdiye kadar medeniyetin seyyiâtý hasenatýna galebe edip ihtilâlci komitelerle kurtlaþmýþ bir aðaç hükmüne girdiði cihetle; Asya medeniyetinin galebesine kuvvetli bir medar, bir delil hükmündedir. Ve az vakitte galebe edecektir. Acaba istikbale karþý ehl-i iman ve Ýslâm için böyle maddî ve mânevî terakkiyata vesile ve kuvvetli, sarsýlmaz esbab varken ve demiryolu gibi istikbal saadetine yol açýldýðý halde, nasýl meyus olup ye’se düþüyorsunuz ve âlem-i Ýslâmýn kuvvei mâneviyesini de kýrýyorsunuz? Ve yeis ve ümitsizlikle zannediyorsunuz ki, “Dünya herkese ve ecnebilere terakki dünyasýdýr. Fakat, yalnýz biçare ehl-i Ýslâm için tedennî dünyasý oldu” diye pek yanlýþ bir hatâya düþüyorsunuz. Mâdem meylülistikmal (tekâmül meyli) kâinatta fýtrat-ý beþeriyede fýtraten derc edilmiþ. Elbette, beþerin zulüm ve hatasýyla baþýna çabuk bir kýyamet kopmazsa, istikbalde hak ve hakikat, âlem-i Ýslâmda nev-i beþerin eski hatîatýna kefaret olacak bir saadet-i dünyevîyeyi de gösterecek inþaallah. Evet, bakýnýz, zaman hatt-ý müstakim üzerine hareket etmiyor ki, mebde ve müntehâsý birbirinden uzaklaþsýn. Belki küre-i arzýn hareketi gibi bir daire içinde dönüyor. Bazan terakki içinde yaz ve bahar mevsimi gösterir. Bazan tedennî içinde kýþ ve fýrtýna mevsimini gösterir. Her kýþtan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduðu gibi, nev-i beþerin dahi bir sabahý, bir baharý olacak inþaallah. Hakikat-i Ýslâmiyenin güneþiyle, sulh-u umumî dairesinde hakikî medeniyeti görmeyi rahmet-i Ýlâhiyeden bekleyebilirsiniz. Hutbe- i Þâmiye, s. 41- 43 LÛGATÇE: i’lâ- yý kelimetullah: Allah’ýn adýný yüceltme. mehâsin: Güzelikler, iyilikler. seyyiât: Fenalýklar, kötülükler. râcih: Üstün. Ýzzet- i Ýslâmiye: Ýslâmî izzet. Müslüman olanýn her hususta daha þerefli, daha çalýþkan, daha izzetli olmasý hâleti.
lan, onunla iþ görecek olan. harb- i umumî: Dünya Savaþý. sulh- u umumî: Genel barýþ. Dünya barýþý. hüda: Doðru yol, istikamet. hevâ: Gelip geçici istek, heves, nefsin arzusu. tahakküm: Zorbalýk etme; zorla hükmetme.
terakki: Yükselme, ilerleme.
me’yus: Ümitsiz, kederli.
mütevakkýf: Birþeye baðlý o-
ye’s: Ümitsizlik.
Y
‘‘
HASAN ÞEN (Sabahî - Trabzon)
El- Bâsit
Zâtý Bâsýt-ý Hakîm rýzýk için yapmýþ zemin Kâinatýn teminâtý Rabbimizdir en emîn
Týpký annelerinin kokusunu alan kuzu Kavuþunca cesede ruh her taraf bulur huþû’
Fethedilip bast edilmiþ kâinat insanlara Çok güzel sûreti takdîr eylemiþ canlýlara
Vermemek vermek daraltmak korku ferahlýk umut Her geniþlik hepsi O’ndan mutlak O’dur lâ yemût
Müjdeci olsun için rüzgârý önden gönderen Rahmetin parýltýsý rýzýklarý O’dur veren
Aklý olgunlaþtýrýp yüceltmek, O’nun ni’meti Gerçeði araþtýrýp hakký kabul inâyeti
Kardeþim! Gayretli ol son ver yeis duygusuna Kederi terk, al safâ yatma kabir uykusuna
Erkekler kadýnlar üzerinde idareci ve gözeticidirler. Çünkü Allah insanlarýn bir kýsmýný diðerlerinden üstün kýlmýþtýr ve erkekler, mallarýndan kadýnlarý ve çocuklarý için harcarlar. Nisâ Sûresi: 34 / Âyet-i Kerime Meâli
‘The Light-Nur’ dergimiz, hasreti sona erdirip sevenleriyle kucaklaþýyor nejatereren@saidnursi.de
C
ok deðerli dostlarýmýz, bu haftaki yazýmýzda sizleri hayalen de olsa biraz dýþ dünyaya götürmeye çalýþacaðýz. Yetmiþli yýllara doðru hayalen þöyle bir gidenler, Türkiyeli birkaç genç Nur Talebesinin gayret ve himmetleriyle Amerika’da ilk Risâle-i Nur Medresesinin açýldýðýný ve “The Light / Nur” adlý dört dilde (Türkçe, Ýngilizce, Arapça, Almanca) yayýnlanan aylýk bir derginin Nur Cemaati içerisinde büyük bir heyecan uyandýrdýðýný hatýrlarlar. Risâle-i Nur’dan pasajlarýn, ÝmanKur’ân hizmetinin dünya çapýndaki haberlerini yayýnlayan bu güzel dergi birkaç yýl yayýn hayatýna devam ettikten sonra maalesef çeþitli sebeplerle inkýtaa uðramýþtý. Cenâb-ý Hakk’a sonsuz þükürler olsun ki kýrk senelik bir aradan sonra inþaallah tekrar yayýn hayatýna baþlayacak. Kýsaca bu noktaya gelmenin serüvenini hatýrlatmaya çalýþalým. Elli yýla yakýndýr ABD’de bulunan deðerli ilim ve dâvâ adamý Prof. Dr. Süleyman Kurter Aðabeyimizin son üç senedir Yeni Asya camiasýyla sýký irtibatý ve gayretleriyle geçen yýl Haziran ayýnda “Yeni Asya Research Publication Center of America (YARPCA) “Amerika Yeni Asya Araþtýrma ve Yayýn Merkezi” adýnda bir vakýf kuruldu. Kurucu genel baþkanlýðýný kendisi deruhte etmekte ve Türkiye’den Gazetemiz Yönetim Kurulundan benim de bulunduðum iki arkadaþla vakfýn yönetim kurulu faaliyetleri aralýksýz devam etmektedir. Geçen yýl Haziran ayýnda eyaletten resmî “olur” alan vakfýmýz; geçtiðimiz Temmuz ayýnda da Federal Devlet’ten resmî “olurunu” alarak faaliyetlerini hýzlandýrarak devam ettirmektedir. Geçen yýlki Amerika ziyaretimizde YARPCA Yönetim Kurulu üyeleri ve oradaki dostlarýmýzla bir araya gelip buradaki hizmetlerimizin organizesi, Türkiye ile irtibat ve hizmet mübadelesi, insanlýða manen yapabileceðimiz yardýmlar, muhtaç gönüllere iman hakikatlerini ulaþtýrma babýnda neler yapacaðýmýzý konuþup belli bir plânlama yapmýþtýk. Bu manadaki gayret ve irtibatlarýmýz kesintisiz devam ediyor elhamdülillâh. Cenâb-ý Hakk’a sonsuz þükürler olsun ki, bir sene içerisinde, sistemli ve organizeli þekilde hizmetlerimizi yürütmede gerek Amerika’da, gerekse Avrupa, Asya ve Avustralya çapýnda azýmsanmayacak bir mesafe kat ettiðimizi rahatlýkla söyleyebiliriz. Böylece resmî, sistemli ve kurumsal bazda hizmetlerimiz ABD’de ve bütün dünyada her geçen gün daha da geliþerek ve büyüyerek devam edip yürüyecek inþaallah. Þu anda sizlere verebileceðimiz en sevindirici haber: “The Light / Nur” dergisinin yeni versiyonu ve hizmet haberleriyle bu Eylül ayý sonlarýna doðru tekrar yayýn hayatýna baþlayacak olmasýdýr. Nurun sevdalýlarýyla olan kýrk yýllýk bir hasret sona eriyor ve sevda gönüllüleri ka-
vuþmak için artýk gün saymaya baþlýyor elhamdülillah. Yepyeni çehresi, muhtevasý ve gençleþen hedefleriyle sadece Amerika’ya deðil Türkiye baþta olmak üzere bütün dünyaya Risâle-i Nur’un o kudsî hakikatlerini duyuracak, bu konuda manevî bir boþluðu dolduracak inþaallah. Þimdiden abone olmak, abone bulmak ve sevdalýnýzla buluþmak için yýllarýn hasretini giderecek hazýrlýk çalýþmalarýna baþlayabilirsiniz. Artýk bürolarý-
mýzda, dershanelerimizde, evlerimizde, çantalarýmýzda ve gönül dergâhlarýmýzda yeni bir misafiri daha aþk ve þevkle aðýrlayacaðýz. Bu güzel hizmete vesile olan baþta YARPCA’nýn kurucu Genel Baþkaný Prof. Dr. Süleyman Kurter olmak üzere emeði geçen herkese Allah razý olsun diyor, çalýþma ve gayretlerinin devamýný niyaz ediyoruz. Bu müjdeden sonra ABD’deki bir seneye sýðan hizmet faaliyetlerinden de kýsaca bahsedelim. BASIN YAYIN ALANINDAKÝ FAALÝYETLER: Amerika’da Ýslâmiyetin daha iyi idrak edilmesi niyetiyle Müslüman olanlara veya Ýslâmiyet’e ilgi duyanlara; Ýngilizce, Ýspanyolca, Arapça ve Türkçe eserler daðýtýlmakta. Bu eserlerin baþýnda Kur’ân-ý Kerim olmak üzere, Risâle-i Nur’dan çevrilen eserler gelmektedir. Bu konuda en son yeni çevrilmiþ eserler; “Dördüncü Lem’a” ve “Âyetül-Kübra” Risâleleridir. Üzerinde çalýþýlan ve tercümesi bitecek olan eserlerimiz ise “Küçük Sözler” ve “Milliyetçilik Fikri” adlý eserlerdir. Prof. Dr. Kevin Barrett ve Prof. Dr. Süleyman Kurter’in “Bediüzzaman Biyografisi” çalýþmasý da devam ediyor. Bunlarýn yanýnda temel Ýslâmî bilgiler üzerine çevrilmiþ eserler de var ve ücretsiz olarak daðýtýlmaktadýr. DERSLER Vakýf Merkezimizin olduðu Milwaukee þehrinde; Cumartesi akþamlarý erkekler ve hanýmlar ayrý yerlerde ortalama 40 kiþiyle ders yapýlmaktadýr. Derse gelenlerin toplam sayýsý son bir senede yüze yaklaþtý. Bu sayýnýn çok büyük bir kýsmý yerli Müslümanlardan oluþmaktadýr. Her geçen gün derse iþtirak edenlerin sayýsý ar-
tarak devam etmektedir. Dersler Ýngilizce yapýlmakta, bir hafta Risâle-i Nur, diðer hafta Ýslâmî konular üzerinde seminer tarzýnda dersler yapýlmaktadýr. Farklý ýrklardan, farklý renklerden karýþýk bir topluluðu birlikte ayný dâvâda ve ayný amaçla görmek birçok Müslümaný çok mutlu ediyor. Yediden yetmiþe farklý yaþ gruplarýndan çok renkli bir cemaat yapýsý var. Hanýmlar da ayný anda hoparlör vasýtasýyla bu derslere ayrý bir mekânda iþtirak
ediyorlar. Dersler yaklaþýk bir saat sürüyor, bir saatin sonunda soru-cevap bölümü baþlýyor. Yerli Müslümanlarýn çoðu sonradan Müslüman olduklarý için soru-cevap kýsmý çok aktif ve faydalý oluyor. Ayrýca sadece Türkçe bilenler için ise, Perþembe günleri özel dersler yapýlýyor. Bu derste de Risâle-i Nur’un okunmasýn-
dan sonra soru-cevap faslý icra ediliyor. TALEBE HÝZMETLERÝ Yaz tatili dolayýsýyla öðrenciler okula gitmedikleri için hafta içi saat 13:00 ile 15:00 arasýnda Müslüman ailelerin çocuklarýna Kur’ân dersleri veriliyor. Kur’ân okumasýný bilenlere tecvid ve fýkýh dersleri veriliyor, sûre ve tesbihat ezberletiliyor. ÇEVREYLE ÝLÝÞKÝLER Amerika ve Kanada’da bulunan kardeþlerimizin yanýnda; Milwaukee çevresindeki þehirlerde Müslüman Türk kardeþlerle iliþkiler kurup ders organizesi ve çeþitli faaliyetler için bir araya geliniyor. ÝFTAR PROGRAMI Ramazan ayýnýn bereketli ortamýndan istifade ederek kardeþler arasýnda karþýlýklý iftar dâvetleri icra ediliyor. Böylece karþýlýklý hizmetler üzerine sohbetler ediliyor. Bu yýlki Ramazan ayý boyunca her akþam dershanemizde iftar verildi. Yemekleri aileler evlerinde hazýrladýlar, dershaneye getirilip birlikte yendi. Cuma ve Cumartesi akþamlarý ise bazý aileler bütün yemeði kendileri üstlenip Allah rýzasý için iftar verdiler. Ýftarlara normal þartlarda kadýn, erkek ortalama 50 kiþi geldi, bazý akþamlar özellikle Cumartesi akþamlarý bu sayý 150’e kadar çýktý. Ýftar yemeðinin ardýndan yine soru-cevaplý dersler yapýldý. Teravih namazlarý her akþam dershanemizde vakýf kardeþimiz tarafýndan kýldýrýldý, tesbihatlar yapýldý. DÝÐER HÝZMETLER Amerika hapishanelerini dolduran binlerce mahkûmun ýslâh edilmesi ve topluma kazandýrýlmasý için Müslümanlardan istenen yardýma; matbaamýzda basmýþ olduðumuz Risâle-i Nur eserlerini ücretsiz daðýtarak yardým ediyoruz.
HABER
Y
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü Recep BOZDAÐ Ankara Temsilcisi Mehmet KARA Reklam Koordinatörü Mesut ÇOBAN Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü (Sorumlu) Mustafa DÖKÜLER Ýstihbarat Þefi Mustafa GÖKMEN Spor Editörü Erol DOYURAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Çocuðun ödevini siz yapmayýn MÝLLÎ Eðitim Bakanlýðý, çocuklarýn okul baþarýlarýný arttýrmak için velilere bazý tavsiyelerde bulundu. Buna göre, veliler, çocuklarýnýn yerine ödevleri yapmamalý. Çocuklar için ödev yapma saatleri belirlenmeli ve onlarýn ders çalýþabileceði uygun ortamlar hazýrlanmalý. Millî Eðitim Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanan ‘Ýlköðretim Okullarý Ýçin Aþamalý Devamsýzlýk Yönetimi (ADEY) Uygulama Kýlavuzu’nda, çocuklarýn eðitim baþarýsýný arttýrmak için velilere yönelik bir takým tavsiyelere yer verildi. Buna göre, bakanlýk, çocuklarýn okulda baþarýlý olabilmeleri için ailelerinin, onlarýn dersleri ve öðrenme süreciyle aktif bir þekilde ilgilenmesi gerektiðini belirtti. Çocuklara ödev yapmanýn öneminin anlatýlmasý, ödev yapma saatlerinin belirlenmesi ve ders çalýþabilecekleri bir yerin hazýrlanmasý gerektiði kaydedildi. Çocuðun okulda yaptýklarý ile ilgilenilmesi, öðretmenleri ile sürekli iletiþim halinde olunmasý tavsiye edildi. Ankara / cihan
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým:Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
16 EYLÜL 2011 CUMA
NAMAZ VAKÝTLERÝ Hicrî: 18 Þevval 1432 Rumî: 3 Eylül 1427
Ýller Adana Ankara Antalya Balýkesir Bursa Diyarbakýr Elazýð Erzurum Eskiþehir Gaziantep Isparta
Ýmsak 4.51 4.56 5.10 5.17 5.11 4.30 4.33 4.23 5.06 4.43 5.09
Güneþ 6.14 6.23 6.33 6.43 6.38 5.54 5.58 5.49 6.32 6.06 6.33
Öðle 12.41 12.51 12.59 13.11 13.06 12.21 12.25 12.17 13.00 12.33 13.00
Ýkindi 16.09 16.19 16.28 16.39 16.34 15.50 15.54 15.46 16.29 16.01 16.29
Akþam 18.55 19.07 19.14 19.26 19.22 18.36 18.41 18.33 19.16 18.47 19.15
Okulöncesieðitime 14ildahakatýlýyor
Ýmsak 5.10 5.22 4.50 4.48 5.01 4.40 4.37 4.27 4.17 4.57 5.02
Güneþ 6.38 6.46 6.19 6.13 6.25 6.08 6.00 5.55 5.41 6.26 6.22
Öðle 13.06 13.14 12.47 12.40 12.52 12.37 12.27 12.23 12.09 12.55 12.48
Ýkindi 16.35 16.42 16.15 16.09 16.21 16.05 15.56 13.52 15.37 16.23 16.17
Akþam 19.22 19.29 19.03 18.56 19.07 18.53 18.42 18.40 18.24 19.11 19.02
Yatsý 20.43 20.46 20.25 20.13 20.24 20.14 19.57 20.00 19.41 20.33 20.16
Ýþitme engellilerden duygulu umre ziyareti
SÝVAS Ýþitme Engelliler Derneði, iþitme engelliler için umre organizasyonu düzenledi. Sivas Müftülüðü ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ile birlikte hareket edilerek düzenlenen organizasyonda toplam 26 iþitme engelli, 25 Aðustos-7 Eylülde kutsal ziyareti gerçekleþtirdi. Duâlar eþliðinde kutsal topraklara uðurlanan iþitme engelliler, 10 gün Mekke’de, 5 gün Medine’de ibadet etti. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn görevlendirdiði bir iþaret dili tercümaný ve kafiledeki diðer iþaret dili tercümanlarý yardýmýyla ibadetlerini bilinçli bir þekilde yapan iþitme engelliler, duygu dolu anlar yaþadýklarý kutsal ziyaretin ardýndan yurda döndü. Umre ziyaretinden dönen Sivas Ýþitme Engelliler Derneði Baþkaný Mustafa Epik ve beraberindekileri Ýl Müftüsü Yusuf Þahin dernek binasýnda ziyaret etti. Epik ve beraberindekilerle görüþen Þahin’e, ziyarette kutsal topraklardan getirilen hurmalardan ikram edildi. Dernek baþkaný Mustafa Epik, iþaret dili tercümaný aracýlýðýyla yaptýðý açýklamada, bu organizasyonun Türkiye’de ilk defa iþitme engellilerle yapýlan umre organizasyonu olduðunu belirtti. Sivas / aa
2009-2010 EÐÝTÝM-ÖÐRETÝM YILINDA 32 ÝLDE BAÞLATILAN VE GEÇEN YIL 57 ÝLE ÇIKARILAN ZORUNLU OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝMÝNE, 14 ÝL DAHA KATILACAK.
Gizli reklâmlý saðlýk programlarýna ceza
RADYO ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), saðlýk programý görüntüsü altýnda reklam yaptýðý belirlenen 27 televizyon kanalýna ceza verdi. RTÜK, izleyicilerden gelen þikayetler ve uzmanlarýn tesbitleri üzerine, ‘’Doktorunuz Sizinle’’, ‘’Önce Saðlýk’’, ‘’Günaydýn Saðlýk’’, ‘’Can Saðlýðý’’, ‘’Uzman Gözüyle Saðlýk’’, ‘’Saðlýkta Bugün’’, ‘’Bitkilerden Gelen Þifa’’, ‘’Saðlýk Rehberi’’, ‘’Doðadan Saðlýða’’, ‘’Kaliteli Yaþam’’ gibi isimler altýnda çeþitli televizyon kanallarýnda yayýnlanan saðlýk programlarýný takibe aldý. Ýncelemeler sonucunda, saðlýk programý görüntüsü altýnda yayýnlanan bazý programlarda ‘’gizli reklâm’’ yapýldýðý ortaya çýktý. Ayrýca MS hastalýðýndan kansere, þekerden kýsýrlýða ve kalp damar hastalýklarýna kadar çeþitli rahatsýzlýklarý kendi üretimi olan bitkisel kökenli ürünlerle tedavi ettiðini öne süren bazý kiþilerin pek çok televizyon kanalýnda ayný adý taþýyan programlara çýkarak ürünlerinin reklamýný yaptýklarý belirlendi. Yapýlan tesbitler üzerine Üst Kurul, geçen haftaki toplantýsýnda saðlýk programý görüntüsü altýnda gizli reklâm yayýnlayan bütün kanallara ceza verdi. Ankara / aa
Okul öncesi eðitimden 1 milyon 115 bin 818 öðrenci faydalanýrken, bu kurumlarda toplam 48 bin 330 öðretmen görev yapýyor. FOTOÐRAF: AA
2011-2012 eðitim-öðretim yýlý, 19 Eylül 2011 Pazartesi günü baþlýyor. Yaklaþýk 16 milyon öðrenci ve 700 bin öðretmen ders baþý yapacak. Öðrenciler ve öðretmenler üç ay süren yaz tatilinin ardýndan Pazartesi günü, 8 Haziran 2012’ye kadar sürecek yeni eðitim öðretim yýlý maratonuna baþlayacak. Ýlköðretim birinci sýnýf ve okulöncesi eðitim alan öðrenciler için 12 Eylül 2011 Pazartesi günü baþlayan uyum programý, bugün sona erecek. 2009-2010 eðitimöðretim yýlýnda 32 ilde baþlatýlan ve geçen yýl 57 ile çýkarýlan zorunlu okul öncesi eðitimine, 2011-2012 eðitim-öðretim yýlýnda 14 il (Ýzmir, Tekirdað, Ordu, Konya, Erzurum, Iðdýr, Zonguldak, Kastamonu, Kayseri, Ankara, Diyarbakýr, Bursa, Kahramanmaraþ ve Adana) daha katýlacak. Türkiye genelinde resmî ve özel 2 bin 506 anaokulu olmak üzere toplam 27 bin 606 okul öncesi eðitim kurumu bulunuyor. Okul öncesi eðitimden 1 milyon 115 bin 818 öðrenci faydalanýrken, bu kurumlarda toplam 48 bin 330 öðretmen görev yapýyor. Okulöncesi eðitim alan öðrenciler arasýnda 580 bin 296’sýný erkek, 535 bin 522’sini kýz öðrenciler oluþturuyor. Okulönecesi eðitim kurumlarýnýn 46 bin 336 dersliði bulunuyor.
DERSLÝK SAYISI ARTTI 2010 yýlýnda yapýlan derslik sayýnda bir önceki yýla göre artýþ olduðu görülüyor. Bakanlýk verilerine göre, 2010 yýlýnda toplam 17 bin 317 derslik eðitime kazandýrýldý. Bu dersliklerin bin 500’ünü anaokulu/anasýnýfý, 10 bin 98’ini ilköðretim, 2 bin 725’ini ortaöðretim, 27’sini yaygýn eðitim kurumlarý derslikleri ile 2 bin 967’sini ‘’Eðitime Yüzde 100 Destek’’ kampanyasý kapsamýnda yapýlan derslikler oluþturuyor. 2009 yýlýnda yapýlan derslik sayýsý toplam 9 bin 844 olarak belirlenmiþti.
ÜCRETSÝZ DERS KÝTAPLARI MEB, 2011-2012 eðitim-öðretim yýlýnda öðrenci ve öðretmenlere toplam 204 milyon 275 bin 661 ders kitabýný ücretsiz daðýtacak. Okullara daðýtýmý devam eden ders kitaplarý okullarýn açýlacaðý 19 Eylül’de sýralarýn üzerinde hazýr olacak. MEB, 20032004 eðitim-öðretim yýlýndan itibaren ilköðretim öðrencilerine, 2006-2007 eðitim-öðretim yýlýndan itibaren ortaöðretim öðrencilerine, 20092010 eðitim öðretim yýlýndan itibaren de açýköðretim, ilköðretim ve ortaöðretim öðrencileri ile okuma yazma bilmeyen yetiþkinlere yönelik bütün ders kitaplarýný ücretsiz daðýtýyor.
820 milyon fidan toprakla buluþtu
ORMAN ve Su Ýþleri Bakanlýðýnca yürütülen ve gelecek sene tamamlanmasý planlanan ‘’Millî Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrolü Seferberliði’’ kapsamýnda 3 yýlda 820 milyon fidan toprakla buluþtu. Orman ve Su Ýþleri Bakanlýðýndan alýnan bilgiye göre, bu yýl 480 bin, gelecek yýl 500 bin hektar alanda yapýlmasý planlanan aðaçlandýrma çalýþmalarýyla, 2 milyon 300 bin hektar olarak belirlenen aðaçlandýrma hedefinin aþýlmasý planlanýyor. Fidanlýklarda ise 2008, 2009 ve 2010 yýllarýnda 1 milyar 239 milyon fidan üretildi. Kampanyalarla vatandaþlara 53 milyon fidan bedelsiz daðýtýldý. Bu arada, aðaçlandýrma seferberliði dýþýnda yanan alanlar da yýl içerisinde yangýna dayanýklý türlerle aðaçlandýrýlýyor. Ankara / aa
YARIYIL TATÝLÝ 20 OCAK’TA Eðitim-öðretim yýlýnýn birinci yarýsý 20 Ocak 2012 Cuma günü sona erecek. Yarýyýl tatili 23 Ocak-3 Þubat 2012 tarihleri arasýnda yapýlacak. Eðitimöðretim yýlýnýn ikinci yarýsý 6 Þubat Pazartesi günü baþlayacak ve ders yýlý 8 Haziran 2012 Cuma günü sona erecek. 2012-2013 eðitim-öðretim yýlý 17 Eylül 2012’de baþlayacak. Ankara / aa
Bursa’da tramvay Davutkadý’ya uzandý
FOTOÐRAF: AA
Saðlýk çalýþanlarýna yüksek lisans hakký ATILIM Üniversitesi, SaðlýkSen ile yaptýðý protokol kapsamýnda sendikanýn üyelerine yüksek lisans imkâný saðlayacak. Saðlýk-Sen’den yapýlan yazýlý açýklamada, protokolün Memur-Sen Genel Merkezi’nde imzalandýðý belirtildi. Ýmza töreninde konuþan Saðlýk-Sen Genel Baþkaný Metin Memiþ, Saðlýk Kurumlarý Ýþletmeciliði Yüksek Lisans Programý’yla saðlýk kurumlarýnýn yönetim kadrolarýnýn çaðdaþ ve üst düzey eðitime kavuþmalarýný hedeflediklerini kaydetti. Saðlýk-Sen’in önemli bir yönünün ‘’akademik sendikacýlýk’’ olduðunu ifade eden Memiþ, bugüne kadar çeþitli üniversitelerle yüksek lisans anlaþmalarý gerçekleþtirdiklerini hatýrlattý. Saðlýk çalýþanlarýnýn önlisans, lisans ve yüksek lisans düzeyinde eðitim taleplerini karþýlamak amacýyla, Türkiye’nin en köklü üniversiteleri ile birlikte projeler hazýrladýklarýný belirten Memiþ, bu projelerin Saðlýk Bakanlýðý ve YÖK’ten onay beklediðini kaydetti. Örgün eðitimle verilecek olan Saðlýk Kurumlarý Ýþletmeciliði Yüksek Lisans Programý, üç dönem sürecek. Yüksek Lisans Programýna baþvuru yapýlabilmesi için ALES’ten en az 55 alýnmasý gerekiyor. ALES’e girmemiþ olan katýlýmcýlar ise özel öðrenci statüsünde kayýt yaptýrabilecek. Yüksek Lisans Programýna son baþvuru tarihi 30 Eylül 2011 olarak belirlendi. Ankara / aa
Ýller Ýstanbul Ýzmir Kastamonu Kayseri Konya Samsun Þanlýurfa Trabzon Van Zonguldak Lefkoþa
HABERLER
Dengesiz beslenme, okul baþarýsýný azaltýyor SAÐLIK Bakanlýðý Temel Saðlýk Hizmetleri Genel Müdürü Seracattin Çom, yetersiz ve dengesiz beslenen öðrencilerin okul baþarýlarýnýn azaldýðý uyarýsýnda bulundu. Çom yaptýðý açýklamada, okul dönemi çocuklarýnýn yavaþ ancak sürekli büyüdüklerini belirtti. Hatalý beslenme alýþkanlýklarý dolayýsýyla bazý önemli saðlýk sorunlarý ile karþý karþýya kalýnabildiðini belirten Çom, “Çocukluk dönemindeki hatalý beslenme alýþkanlýklarý, büyüme ve geliþme yanýnda okul performansýný da olumsuz etkiliyor. Bu dönemde yapýlan hatalý beslenme uygulamalarý ileriki dönemlerde de devam ediyor, kalp hastalýklarý, yüksek tansiyon ve obezite gibi hastalýklar için temel risk faktörü oluþturuyor” dedi. Çom, yapýlan araþtýrmalara göre, yetersiz ve dengesiz beslenen öðrencilerde özellikle vitamin ve mineral yetersizlikleri dolayýsýyla kansýzlýk görülme riskinin arttýðýný, dikkat sürelerinin kýsaldýðýný, algýlamalarýnýn azaldýðýný, öðrenmede güçlük ve davranýþ bozukluklarý çektiklerini, devamsýzlýk sürelerinin uzadýðýný ve okul baþarýlarýnýn düþük olduðunu söyledi. Saðlýklý beslenmenin yanýnda çocuklarýn daha hareketli bir hayat tarzý benimsemeleri gerektiðinin de altýný çizen Çom, “Tüm bunlar, ayný zamanda çocuklarýn dikkat ve uyum yeteneklerinin geliþtirilmesi ve sosyalleþmeleri açýsýndan da çok önemli” tesbitini yaptý. Ankara / cihan
Yatsý 20.11 20.26 20.29 20.45 20.41 19.53 19.58 19.52 20.35 20.03 20.31
3
BURSA’DA, tarihî çarþý ve hanlar bölgesine ayrý bir deðer kazandýrmak amacýyla hayata geçirilen Cumhuriyet Caddesi tramvay hattýnýn Ýncirli Caddesi boyunca Davutkadý Dökümhane Hamamý’na kadar uzatýlacaðý proje hýzla ilerliyor. Merkez Osmangazi ilçesi Cumhuriyet Caddesi’nde faaliyete geçmesinin ardýndan kýsa sürede vatandaþlarýn yoðun ilgisiyle karþýlanan tramvay, turistik amacýnýn yanýnda þimdi de bölge halkýnýn günlük ulaþým ihtiyaçlarýný karþýlayacak. Hat, Gökdere Meydaný’nda mevcut hattýn sonundan baþlayarak Ýncirli Caddesi boyunca Davutkadý’ndaki Dökümhane Hamamý’na kadar 1123 metre uzatýlacak. Yeni hatla tramvay hattýnýn uzunluðu 2350 metreye ulaþacak. Bursa / cihan
47
Kuþlar, Seyfe Gölü’nü sevdi KIRÞEHÝR’DE bulunan, Türkiye’nin önemli sulak alanlarýndan Seyfe Gölü, kurak geçen yaz aylarýna raðmen baþta flamingolar olmak üzere birçok kuþ türünü misafir ediyor. Seyfe Gölü’nün son durumuyla ilgili olarak açýklamalarda bulunan Kýrþehir Çevre ve Orman Müdür Vekili Reþat Karaca, son yýllarda konuyla ilgili bütün kamu ve özel kuruluþlarýn Seyfe Gölü’yle ilgili çalýþmalar yaptýðýný belirterek, ‘’8 yýldýr çevre ve orman il müdürlüðü görevini yürütmekteyim. Seyfe Gölü için bakanlýðýmýzýn ve valiliðimizin yaptýðý bazý çalýþmalar var. Bundan önceki yýllarda Temmuz ayýnda kuruyan gölde tek su kuþu yokken bugün birçok kuþ çeþidini görüyoruz’’ dedi. Kýrþehir / aa
4
HABER
16 EYLÜL 2011 CUMA
HABERLER
Ýçiþleri eski Bakanlarýndan Mehmet Aðar
Aðar’a 5 yýl hapis
ANKARA 11. Aðýr Ceza Mahkemesi, Mehmet Aðar’ý, ‘’Susurluk Davasý’’ kapsamýnda Emniyet Genel Müdürü olduðu dönemle ilgili ‘’cürüm iþlemek için silahlý teþekkül oluþturduðu’’ iddiasýyla yargýladýðý davada 5 yýl hapis cezasýna çarptýrdý. Ankara 11. Aðýr Ceza Mahkemesi’ndeki duruþmaya vareste (baðýþýk) tutulan sanýk Mehmet Aðar’ýn avukatlarý Abdulkadir Toluç ile Abdullah Egeli katýldý. Cumhuriyet Savcýsý Kubilay Taþtan, halen Ankara’daki bazý faili meçhul cinayetlere iliþkin soruþturma kapsamýnda tutuklu bulunan Ayhan Çarkýn’ýn da tanýk olarak dinlenilmesini istedi. Mahkeme heyeti, daha sonra baþ baþa müzakereye geçti. Müzakerenin ardýndan Baþkan Hasan Þatýr, iddia makamýnýn Çarkýn’ýn tanýk olarak dinlenilmesi talebinin reddine, Ýstanbul Cumhuriyet Baþsavcýlýðýna yazýlan müzekkerenin cevabýnýn beklenilmesinden vazgeçilmesine karar verildiðini açýkladý. Mahkeme, Mehmet Aðar’ý, lehine olan 765 sayýlý TCK’nýn 313/2-3. maddelerinde yer verilen ‘’cürüm iþlemek için teþekkül oluþturmak’’ suçundan 4 yýl hapis cezasýna mahkum etti, cezayý, silahlý teþekkülün yöneticisi olduðu gerekçesiyle TCK’nýn 313/4. maddesine göre, yarý oranýnda artýrarak, 6 yýl hapis cezasýna hükmetti. Mehmet Aðar’ýn, duruþmada gözlemlenen hal ve tavýrlarý ile sabýkasýz oluþunu dikkate alarak, bu cezayý altýda bir oranýnda indiren mahkeme, sonuç olarak Aðar’ý 5 yýl hapis cezasýna çarptýrdý. Mahkeme, ayný kanunun 31. maddesi uyarýnca Aðar’ýn, ‘’müebbeden kamu hizmetlerinden yasaklanmasýna’’ karar verdi. Ankara / aa
Demokrasi þehitleri için mevlit
DEMOKRAT Parti (DP) Ýstanbul Ýl Baþkanlýðý, 50 yýl önce idam edilen “demokrasi þehitleri” Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüþtü Zorlu için mevlit okutacak. DP, tarafýndan düzenlenen “Demokrasi Þehitlerimizi Anma Töreni”, yarýn saat 11.00’de yapýlacak. Dolmabahçe Sarayý’nýn yanýndaki Bezmiâlem Valide Sultan Camii’nde, Camii Ýmam Hatibi Halil Necipoðlu ve arkadaþlarý, demokrasi þehitlerimiz için dua edecek ve mevlit okuyacak. Anma töreni, DP Genel Baþkaný Namýk Kemal Zeybek’in, 50 yýl önce idam edilen, Rahmetli Baþbakan Adnan Menderes, Maliye Bakaný Hasan Polatkan ve Dýþiþleri Bakaný Fatin Rüþtü Zorlu’nun Anýt Mezarlarýný ziyaretiyle baþlayacak. Ýdam ediliþlerinin 50. yýlýnda, Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun Anýt Mezarlarýnda yapýlacak anma töreni, demokrasi þehitleri adýna mozoleye çelenk konulmasýnýn ardýndan, Ýstiklâl Marþý okunarak, demokrasi þehitlerimiz için saygý duruþunda bulunulacak. Anýt Mezarlardaki anma töreni, Zeybek’in yapacaðý konuþmanýn ardýndan, törene katýlanlarýn Menderes, Polatkan ve Zorlu için yapacaklarý duâ ile sona erecek. DP Ýstanbul Ýl Baþkanlýðý, ayný gün, Ýkindi Namazý’ndan sonra saat 17.15’de Rahmetli Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüþtü Zorlu için mevlit okutacak. Dolmabahçe Sarayý’nýn yanýndaki Bezmiâlem Valide Sultan Camii’nde, Camii Ýmam Hatibi Halil Necipoðlu ve arkadaþlarý, demokrasi þehitlerimiz için dua edecek ve mevlit okuyacaklar. Ýstanbul / Yeni Asya
Onlar da emeklilik hakký istiyor
12 EYLÜL 1980 askerî darbesinden sonra yurtdýþýna kaçmak zorunda kalýp mülteci durumuna düþenler, darbe döneminde haksýz yere cezaevlerinde tutulanlarýn gözaltýnda veya tutuklu geçen süreleri borçlandýrýlarak emekliliklerine sayýlmasý hakkýnýn kendilerine de tanýnmasýný istiyor. Darbe maðdurlardan Uður Çukurkent (53), yurtdýþýnda kaldýðý dönemde sigorta primini ödeyemediðini belirterek, “Ýsteyerek mülteci durumuna düþmedik, sürgün olduk” dedi. “Günlerimi Geri Verin” kampanyasý baþlatan Çukurkent, 1980 yýlýnda kaçtýðý Türkiye’ye 1991’de, Anayasa’nýn 141 ve 142. maddelerinin kaldýrýlmasýyla dönebildiðini belirtti. Çukurkent, suçlandýðý maddeler deðiþmesine raðmen 1997 yýlýna kadar kendilerine yönelik kovuþturmalarýn devam etmesi sebebiyle hiçbir yerde iþe alýnmadýðýný anlatt. SSK’ya giriþinin 1977 yýlýnda olduðunu kaydeden Uður Çukurkent, kendisiyle birlikte iþ hayatýna atýlanlarýn yýllar önce emekli olduðuna dikkat çekti. “1980 öncesi bir kandýrmacaydý, kandýrýldýk,” diyen Çukurkent, yasak yayýn bulundurma suçuyla yýllarca Ýnterpol tarafýndan terörist olarak arandýðýný söyledi. Çukur kent, beklentisini þu sözlerle dile getirdi: “Gittiðim hiçbir ülkede uzun süre kalamadým. Kaçak çalýþtýðým için paramý alamadan terk ettiðim ülkeler oldu. Sürgün hayatý yaþadým. Yýllarca ilticacý olarak karýn tokluðuna çalýþtým. Þu anda bile düzgün bir iþ bulamýyorum. Kandýrýlarak bizden çalýnan günlerimi geri istiyorum.” “Torba” kanunla umutlarýnýn yeþerdiðini ifade eden Çukurkent, SGK’ya yaptýðý müracatýn ‘SSK’lýlar kapsam dý þýnda’ gerekçesiyle kabul edilmediðini aktartý. BaðKur’lulara saðlanan prim borcu ödeme kolaylýðýnýn SSK’lýlara da tanýnmasýný isteyen Çukurkent, “Vatandan uzak geçen günlerimin primlerini ödeyip emekliliðe hak kazanmak bizlerin de hakký. Hükümetin bu konuyu gündeme almasýný diliyoruz.” dedi. Ýzmir / cihan
Y
Kuleli’den atýldý, AÝHM’de kazandý AVRUPA Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM), Kuleli Askeri Lisesinden “hiçbir gerekçe” gösterilmeden atýlan öðrencinin “adil yargýlanmadýðýna” karar verdi. AÝHM, Türkiye’yi 6 bin 500 euro ödemeye mahkûm etti. 2005 yýlýnda OKS’de çok iyi bir derece yaparak Türkiye genelinde bin 241. olan Tarýk Kuruldak (20) ayný dönem subay olmak istediði için bir de askeri liseler sýnavýna girdi. Kuleli Askeri Lisesine 250 öðrenci arasýndan 25. sýrada havacý öðrenci olarak okumaya hak kazanan Kuruldak, çok iyi bir Fen Lisesi’ne gidebilecekken Kuleli’de okumaya karar verdi. Yaklaþýk 1.5 sene Kuleli Askeri Lisesinde eðitim gören Tarýk Kuruldak, derslerle ve askeri disiplinle ilgili hiç-
bir problem yaþamadý. Komutanlardan herhangi bir þikâyet almadý. Ortalamanýn üzerindeki bir performansla dikkat çekti. Ancak bir gün tabur komutaný “Okuldan ihraç edildiðini ve babasýnýn kendisini almak için okula geldiðini” söyledi. “Ýhracýna hiçbir sebep gösterilmeden” liseden uzaklaþtýrýlan Kuruldak’tan bir de 18 bin lira tazminat istendi. Hem okuldan atýlan hem de büyük bir borç altýna giren Kuruldak, büyük umut baðladýðý subaylýk hayali yýkýldý. Kuruldak, ihraç sebebini öðrenmek için çabaladý. Fakat baþvurduðu mercilerden ‘askeri kurallarýn böyle olduðunu sebebin söylenemeyeceði’ cevabýný aldý. Haksýzlýða uðradýðýný düþünen Tarýk Kuruldak, avukatý Ruhi Hallaçoðlu aracýlýðýyla hakkýný
yargýda aramaya karar verdi. Kuleli’den iliþiði kesilen Kuruldak, ilk önce okuldan ‘öðrenim belgesi ve tasdiknamesini’ almak istedi. Ancak okul, istediði 18 bin lira tazminat dolayýsýyla bu belgeleri vermedi. Avukatý bu konuda ‘yürütmeyi durdurma istemiyle’ Askeri Yüksek Ýdare Mahkemesi’ne (AYÝM) dava açtý. Mahkemenin lehine karar vermesiyle ancak öðrenciye bu belgeler verdi. Avukat Hallaçoðlu, daha sonra Bilgi Edinme Yasasý kapsamýnda müvekkilinin okuldan atýlma gerekçesini öðrenme yoluna gitti. Yine AYÝM ‘bilgilerin gizlilik derecesi olduðunu ileri sürerek bu talebi ret etti. Ardýndan öðrencinin askeri liseden ‘çýkarýlma iþleminin iptali’ için yürütmeyi durdurma
istemiyle açýlan davayý AYÝM ‘tedbir’ bakýmýndan kabul etti. Böylece öðrenci kýsa bir süre de olsa tekrar okula gitme hakkýný kazandý. Fakat dosyayý ele alan askeri mahkeme oybirliðiyle ‘gizlilik’ içeren belgeler doðrultusunda Kuruldak’ýn liseden çýkarýlma iþleminin iptaline yönelik davayý ret etti. Ýç hukuk yollarýný tüketen Kuruldak, 2008’de meseleyi AÝHM’ye taþýdý. Üç yýlý aþan sürenin sonunda davayý görüþen mahkeme “adil yargýlama hakkýna iliþkin hükümlere aykýrý” hareket edildiði gerekçesiyle Türkiye’yi 6 bin 500 euro tazminat ödemeye mahkûm etti. AÝHM’nin kararýyla Kuruldak, tazminat kazanmanýn yanýnda yeniden yargýlanma hakkýný elde etti. Adana / cihan
Sayýda deðil, nitelikte üstünlük olmalý
Ergenekon dâvâsý ile ilgili verdiði mülâkat dolayýsýyla hakkýnda tazminat dâvâsý açýlan Celal Bayar'ýn torunu Prof. Dr. Naskali, Ýstanbul Adliyesi'ndeki duruþmaya katýldý. FOTO; CÝHAN
DARBECÝLER,
27 MAYIS’IN YETÝÞTÝRMELERÝ PROF. NASKALÝ: TSK'DA, SÝYASETTE VE ADALET SÝSTEMÝNDE DARBECÝ ZÝHNÝYETÝN TOHUMLARI 27 MAYIS DARBESÝYLE ATILDI, SONUÇLARI GÜNÜMÜZE KADAR UZANIYOR. CELAL Bayar’ýn torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, 27 Mayýs darbesinin diðer darbelere mesnet teþkil ettiðini ve baþka müdahalelerin önünü açtýðýný söyledi. 27 Mayýs darbesi sýrasýnda öðrenci ya da genç subay olanlarýn bugün Ergenekon davasýnda adýnýn geçtiðini hatýrlatan Naskali, “27 Mayýs’ta oluþturulan hava, genç subaylarýn eðitiminde, onlarýn zihinlerinin oluþumunda kendi konumlarýnda ve Türkiye’ye bakýþlarýnda etkili oldu” dedi. Ergenekon davasý sanýðý Hurþit Tolon’un, Ergenekon davasý ile ilgili verdiði bir mülakat sebebiyle hakkýnda tazminat davasý açtýðý Celal Bayar’ýn torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Ýstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanýn duruþmasýna katýlmak üzere Ýstanbul Adliyesi’ne geldi. Davaya konu olan yazýsýna açýklýk getiren Naskali, þunlarý kaydetti: “Bugün karþýmýza çýkan ve darbecilikle iliþkilendirilenlerin kimselerin geçmiþlerine baktýðýmýzda bunlarýn 27 Mayýs’ta genç subay ya da öðrenci olduklarý, Harbiye yürüyüþüne katýlmýþ olduklarý veya 27 Mayýs sonrasýnda tutuklamalarý yaptýklarý,
genelinde darbe muhafýzlýðý yapan Harbiye okulunda öðrenci olduklarýndan bahsettim. Bu kimselerden biri, o tarihte Harp Okulu’nda öðrenci olduðunu ve olaylara karýþmadýðýný ifade etti. Bu sebeple ceza davasý olmak üzere savcýlýða müracaatý var. Bu müracaatlar takipsizlikle neticelendi. Þimdi de tazminat davasý açtýlar. Ben de þöyle diyorum; 27 Mayýs 24 saate neticelenmiþ bir olay deðildir. Öncesi de var sonrasý da vardýr. Hatta bugüne kadar uzanan etkileri vardýr. Ben buna iþaret etmek istedim. 27 Mayýs’ta oluþturulan bu müdahaleci zihniyetin o yýllardan tohumlarýnýn ekilmiþ olduðunu söyledim. Görüþlerim böyle.” Naskali, “O darbe, zamanýn genç subaylarýný bir þekilde etkiledi, zihinlerinde yer etti. Bugün onun tezahürünü mü görüyoruz” þeklindeki soru ise “Evet, o þekilde düþünüyorum. 27 Mayýs’ta yaratýlan hava genç subaylarýn eðitiminde, onlarýn zihinlerinin oluþumunda kendi konumlarýnda ve Türkiye’ye bakýþlarýnda etkili oldu” þeklinde cevapladý. “Bugün bazý generallerin darbe teþebbüsü ile suçlanmasý, tutuklanmalarýn olmasý sizin
söylediklerinizi destekliyor mu? sorusu üzerine Naskali, þunlarý söyledi: “Elbette destekliyor. Sözünü ettiðim, ismini verdiðim kimseler bu davalarda adý geçen kimseler. 27 Mayýs fiili darbelerin ilkidir. Diðer darbelerin önünün açmýþtýr. Diðer darbelere mesnet teþkil etmiþtir. ‘Darbe olabilir, olmalýdýr’ þeklinde bir zihniyet teþkil etmiþtir. Özellikle de TSK içinde. Bunu TSK ile sýnýrlandýrmak istemem. Bunun uzantýlarý siyasi partilerde de adalet sisteminde de var.” Bugün devam eden Ergenekon sürecine iliþkin bazý çevrelerin delilleri ve iddialara inandýrýcý bulmadýðý yönünde bir görüþlerinin olduðunun hatýrlatýlmasý üzerine Naskali, “Bazý kimseler Ergenekon ve benzeri davalara mesnet olan giriþimlerin gerçek olmadýðýný düþünüyor. Peki bugüne kadar olanlar neydi? Türkiye’nin darbe konusunda çok temiz bir sicili olur. O zaman bunlar hayal diyebiliriz. Ama Türkiye böyle bir geçmiþten geldiðine göre bu zihniyetin var olduðuna inanmak gerekir. Bazý þeylerin doðruluðuna inanmak gerekir.” diye konuþtu. Ýstanbul / cihan
Atalalay: KKTC, asla yalnýzlýk çekmeyecek
KKTC Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu, Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Aalay ve beraberindekileri Cumhurbaþkanlýðýnda kabul etti. FOTOÐRAF: AA
BAÞBAKAN Yardýmcýsý Beþir Atalay, Türkiye’nin her zaman KKTC’yi her konuda desteklediðini ve bundan sonra da desteklemeye devam edeceðini vurgulayarak, ‘’KKTC asla yalnýzlýk çekmeyecek’’ dedi. KKTC Cumhuriyet Meclisi Baþkaný Hasan Bozer, göreviyle ilgili olarak Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’ne ilk resmi ziyaretini yapan, Kýbrýs iþlerinden sorumlu Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay’ý kabul ederek görüþtü. Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay da, KKTC ile Türkiye arasýndaki iliþkinin her þartta iyi olmasýný saðlamanýn görevleri arasýnda olduðunu kaydetti. Türki-
ye’nin KKTC’yi her zaman, her konuda desteklediðini ve bundan sonra de desteklemeye devam edeceðini vurgulayan Atalay, ‘’Türkiye ve Türk milleti olarak, KKTC ile ilgili, kararlý þekilde yanýndayýz, her desteði daima vereceðiz. KKTC asla yalnýzlýk çekmeyecek. Biz bu konudaki sevgimizi, desteðimizi en ileri, en derin þekilde daima muhafaza ediyoruz’’ diye konuþtu. Türkiye ile KKTC arasýndaki iliþkilerin en iyi þekilde sürdürülmesinin de kendisinin görev alanýnda olduðunu belirten Atalay, ekonomik reformlarýn devam etmesi gerektiðini söyledi. Lefkoþa / aa
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki Ýþletme ler Der ne ði (KO BÝ DER) Baþ ka ný Nurettin Özgenç, Türkiye’nin sayýdan ziyade nitelikli askeri güce yönelmesi gerektiðini belirtti. Nurettin Özgenç, yaptýðý yazýlý açýklamada, uzunca bir süredir çözüm getirilemeyen polemikler halinde yapýlan bedelli askerlik tartýþmalarýnýn artýk halký býktýrdýðýný savundu. 15 aylýk uzun dönem askerlik süresinin 9 aya, kýsa dönem askerliðin de 3 aya indirilmesi gerektiðini ileri süren Özgenç, daha önceki açýklamalarda da belirttikleri gibi askerliðin sayýsýnýn da süresinin de azaltýlmasý gerektiði görüþünü tekrarladý. Özgenç, “Çünkü günümüz ekonomik þartlarý gereði insanýmýzýn bir an önce iþ hayatýna atýlmasý veya ailesinin geçimini idame ettirebilmesi için çalýþmasý gerekiyor. Dünyanýn önde gelen ülkelerinde savunma sanayinde yapýlan harcamalarda kýsýtlamaya gidilirken, Türkiye savunma sanayine gereðinden fazla kaynaklarýný akýtmasý ekonomiye külfet olmaktan baþka bir þey deðildir. Yetkililerin ifadelerine göre 800 bin civarýnda bir askeri barýndýran Türkiye ekonomik olarak aðýr bir yükün altýnda kalmaktadýr. Zamanýmýzda askeri olarak sayýca fazlalýktan ziyade nitelikli askeri gücün daha etkili olacaðý düþünüldüðünde önerimizin haklýlýðý anlaþýlacaktýr.” dedi. Trabzon / cihan
Filistin Dostlarý, Ýsrail’i protesto etti
FÝLÝSTÝN Dostlarý Platformu üyesi bir grup, Ýsrail’in Maccabi Tel Aviv takýmýnýn kaldýðý otelin karþýsýnda toplanarak, oturma eylemi yaptý. Ýsrail’in Maccabi Tel Aviv takýmýnýn kaldýðý otelin karþýsýnda toplanan Filistin Dostlarý Platformu üyeleri, ‘’Mavi Marmara’yý asla unutmadýk, unutturmayacaðýz’’ yazýlý pankart açtý. Ýlahiler eþliðinde tekbir getirerek, sloganlar atan grup adýna açýklama yapan ‘’Mavi Marmara’’ katýlýmcýlarýndan Ahmet Altýntaþ, ‘’Biz Ýsrail’i iþgalci devlet olarak tanýmlýyoruz. Bu nedenle katli amlarý redetmeyen Ýsrail’deki herkes bizim için iþgalcidir’’ dedi. Diðer ülkelerin sporcularýyla Ýsrailli futbolcularýn bir tutulmamasý gerektiðini savunan Altýntaþ, ‘’Filistin’de yaptýðý katliamlar ve Mavi Marmara baskýný sonrasýnda Ýsraillilerin varlýðýný hiçbir þekilde Türkiye’de iste miyoruz. Biz, Ýsrailli futbolcularý sporcu olarak deðil, katil olarak görüyoruz’’ diye konuþtu. Daha sonra gurup oturma eylemi yaptý. Ýstanbul / aa
Rumlara karþý tedbir alýnýyor
DIÞÝÞLERÝ Bakanlýðý, Güney Kýbrýs Rum yönetiminin Adanýn güneyinde sondaj faaliyetlerine baþlamasý halinde Türkiye ile KKTC arasýnda bir Kýta Sahanlýðý Sýnýrlandýrma Anlaþmasý yapýlmasý hususunda mutabakata varýldýðýný bildirdi. Bakanlýk tarafýndan Türkiye-KKTC Kýta Sahanlýðý Sýnýrlandýrmasý Anlaþmasý Görüþmeleri baþlýðý altýnda yapýlan açýklamada, Türk hükümetinin daveti çerçevesinde dün Kuzey Kýbrýs Türk Cumhu riyeti’nin ilgili kurum temsilcilerinden müteþekkil bir heyetle Bakanlýkta teknik görüþmeler yapýldýðý bildirildi. Açýklamada þunlar belirtildi: “Yapýlan görüþmeler neticesinde Güney Kýbrýs Rum yönetiminin Adanýn güneyinde sondaj faaliyetlerine baþlamasý halinde Türkiye ile KKTC arasýnda bir Kýta Sahanlýðý Sýnýrlandýrma Anlaþmasý yapýlmasý hususunda mutabakata varýlmýþtýr.” KKTC hükümetinin daveti üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý baþkanlýðýnda Petrol Ýþleri Genel Müdürlüðü, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklýðý ve Dýþiþleri Bakanlýðý yetkililerinden oluþan bir heyetin de bugün KKTC’de temaslarda bulunacaðý kaydedildi. Ankara / aa
HABER
Y HABERLER
Kürt Yönetimi: Türkiye’nin askerî üs kurma talebi yok IRAK’IN kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’ne baðlý Peþmerge Bakanlýðý, Türkiye’nin, bölge sýnýrlarý içerisinde askerî üs kurma talebinin olmadýðýný açýkladý. Türk basýnýnda çýkan haberler üzerine bir açýklama gereði duyulduðunu belirten Peþmerge Bakanlýðý, Türkiye’nin Kandil’e yakýn olan Ranya ve Çwarqurne bölgesinde askeri üs kurmak yönünde, Kürt Bölge Hükümetinden talepte bulunduðu yönünde çýkan haberlerin doðru olmadýðýný açýkladý. Açýklamada ayrýca bölgede Türk ordu güçlerine ait hiç bir karargah konumlandýrýlmayacaðý da kaydedildi. Açýklamada, “Kürt Bölgesi sýnýrlarý içerisinde ne Türkiye, ne de baþka bir komþunun askeri üs kurulmasýna izin verilmeyecektir” denildi. Kerkük / cihan
Uzlaþma komisyonu kurulacak
MECLÝS, ‘’Yeni Anayasa’’ için uzun ve yorucu bir sürece hazýrlanýyor. Meclis, 1 Ekim’de baþlayacak yeni yasama yýlýnda, 1982 Anayasasý yerine yeni bir Anayasa yapmak için çalýþmaya baþlayacak. TBMM Baþkaný Cemil Çiçek, bu çalýþmalar öncesinde hukukçu akademisyenlerle bir araya gelecek. 19 Eylül’de yapýlacak toplantýda, içeriðe girilmeden usul üzerinde durulacak. Edinilen bilgiye göre, bu toplantýya dâvet edilen akademisyenlerden 24’ü katýlacak, 3’ü ise katýlmayacaðýný bildirdi. 1 Ekim’de yeni yasama yýlýnýn açýlmasýndan sonra, önce uzlaþma komisyonu kurulacak. Komisyonun ortaya koyacaðý metin de ilgili kesimlerin görüþüne sunulabilecek. Metnin teklif haline getirilmesinin ardýndan bu kez anayasa komisyonu çalýþacak. Ankara / aa
16 EYLÜL 2011 CUMA
Kürecikliler tedirgin oldu NATO füze savunma mimarisi kapsamýnda erken uyarý radarýnýn kurulacaðý Malatya’daki Kürecik’de vatandaþlar tepkil ve tedirginliklerini dile getirdiler. Toplam yedi köyün baðlý olduðu Kürecik Bucaðý’nda bulunan eski ABD Radar Üssü’nün yerine kurulmasý planlanan füze savunma sistemi þimdiden köylüleri tedirgin etmeye baþladý. Askeri tesislerin bulunduðu Kepez Köyü Muhtarý Kemal Köroðlu, haberi televizyonlardan duyduklarýný belirterek, köylülerin sistemin Kürecik’e kurulmasýndan dolayý çok tedirgin olduklarýný söyledi. Muhtar Köroðlu, daha önceden de ABD’nin radarýnýn bölgede bulunduðunu belirterek, “Bu sistem bildiðim kadarýyla insan saðlýðýný tehdit eden bir sistem. Daha önce bu radarlarýn zararlarýný gördük. Köylerde radarlardan dolayý tahmin ettiðimiz birçok kanserli hastaya rastlanýldý. Þu an büyük tepki var köy sakinlerinden” diye konuþtu. Bu sistemin Türkiye’ye kurulmasýyla Ortadoðu’da ve bazý ülkelerle iliþkilerin bozulabileceðini söyleyen Kemal Köroðlu, “Biz bu sistemin buraya kurulmasýný istemiyo-
ruz. Protokol imzalandýðýný televizyondan öðrendik. Burayý tercih etmelerinin sebebi tahminimizce, daha önceden burada ABD radarlarýnýn olmasýdýr. Sistemin kurulacaðý yer bölgeye hakim bir tepe. Son 1 yýldýr buraya gelen- giden yok. Daha önceden havacý askerleri gidiyordu. Eskiden radarlar buradayken köylerde kanser vak'alarý görüldü. Birçok kiþi kanserden hayatýný kaybetti ve bu ölümleri buradaki radarlara baðlýyorduk. Bu füze sisteminin buraya ne gibi zararlarý olur köylüler gerçekten tedirgin. ‘Neden Kürecik?’ diye soruyoruz. Buradaki köylülerin kafasýný kurcalayan büyük bir soru bu.” Kepez Köyü’nde yaþayan emekli öðretmen Hüseyin Nazlýer de 1965 yýlýnda NATO’nun Karahan tepesinde benzer bir merkez oluþturduðunu anlattý. Merkezin soðuk savaþ bitene kadar kullanýldýðýný aktaran Nazlýer, soðuk savaþýn ardýndan Türk Silahlý Kuvvetlerinin bir süre alaný kullandýðýný ifade etti. Kürecikte böyle bir projenin hayata geçirileceðini gazetecilerden öðrendiklerini belirten Nazlýer, “Bu füze kalkaný, baþlý baþýna bir tehdittir. Bu ABD ve
Ýsrail’in korunma sistemidir. Biz hedefin Ýran olduðunu düþünüyoruz” diye konuþtu. NATO, ÝLK RADARI 1965’TE KURDU NATO füze savunma mimarisi kapsamýnda erken uyarý radarýnýn ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone ile Dýþiþleri Müsteþarý Feridun Sinirlioðlu’nun imzaladýðý mutabakat metniyle Malatya’daki Kürecik’de bulunan askerî tesise konuþlandýrýlmasý kesinleþti. Füze kalkaný projesinin, soðuk savaþ döneminde, NATO tarafýndan Sovyetler Birliði’ne karþý 1965 yýlýnda yine radarlarla donatýlan Karahan tepesinde hayata geçirileceði öðrenildi. 2 bin metre rakýmlý bir tepe olan Karahan’da bölgeye hakim bir yükselti olarak dikkat çekiyor. Soðuk savaþýn bitmesiyle NATO tarafýndan kullanýlmamaya baþlayan merkezin Türk Silahlý Kuvvetleri tarafýndan 226 nolu Hava Radar Komutanlýðý olarak kullanýldýðý öðrenildi. Terkedilmiþ bir tesis görüntüsünün hakim olduðu noktada boþ mühimmat sandýklarý, binalar, nöbet kulubeleri tel örgüler içinde hala ayakta duruyor. Malatya / cihan
“Milletvekillerine prim” iddialarýna yalanlama
TBMM Baþkanlýðý, milletvekillerine yönelik olarak prim sisteminin uygulamaya konacaðý yönündeki haberlerin gerçek dýþý olduðunu bildirdi. Meclis Baþkanlýðýndan yapýlan yazýlý açýklamada, son günlerde yazýlý ve görsel basýnda açýklama yapma yetkisi olmayan kiþilerce verilmiþ, gerçek dýþý ve teyit edilmeyen bazý haberler yapýldýðý ifade edilerek, þöyle denildi: ‘’TBMM tarafýndan yapýlan herhangi bir çalýþma olmamasýna raðmen, bazý basýn yayýn organlarýnda ‘koltuk primi’, ‘çalýþan milletvekiline prim’ ve buna benzer baþlýklar altýnda ‘Meclis Baþkanlýðýnca milletvekillerinin devamlýlýðýný ve çalýþmalarýný artýrmak için yeni dönemde prim sistemi uygulamasý konmaya hazýrlanýyor’ gibi haberler yer almýþtýr. Bu haberler tamamen gerçek dýþýdýr. Yanlýþ ve eksik bilgiye dayalý haberlere konu edilen TBMM’de bu yönde bir çalýþma söz konusu deðildir.’’ Ankara / aa
Sincan Belediyesine Gazze’den ziyaret
ÝSRAÝL iþgali altýnda var olma ve yaþama mücadelelerine devam eden Gazze’nin, Beyt Lahya þehrinin Belediye Baþkaný Ýzzeddin Aldahnoon, Sincan Belediye Baþkaný Mustafa Tuna’yý makamýnda ziyaret etti. Baþkan Tuna’nýn daveti üzerine gerçekleþen ziyarete ÝHH Ankara Koordinatörü Hanifi Sinan da eþlik etti. Sincan’da olmaktan son derece mutlu olduklarýný anlatan Beyt Lahya Belediye Baþkaný Aldahnoon, her iki ülke arasýnda hep olan ama son yýllarda daha da artan dostane iliþkilerin, bundan sonra aralýksýz devam edeceðine duyduðu inancý anlattý. Türkiye’nin kendilerine sürekli yardým ettiðini dile getiren Aldahnoon, Filistin Devleti’nin uluslar arasý camiada tanýnmasý için Türkiye’nin vermiþ olduðu desteði önemsediklerini ifade etti. Misafirlerini aðýrlamaktan mutluluk duyduðunu aktaran Sincan Belediye Baþkaný Mustafa Tuna da “Filistin’in yakýn zamana kadar Osmanlý topraðý olduðunu herkes biliyor. Bu topraklarda yüz yýllarca kardeþlik ve sevgi vardý. Ne zaman ki ecdadýmýz bu topraklardan çekildi; sonrasýnda hep kan ve gözyaþý hakim oldu. Sayýn Baþbakanýmýzýn bu konuya gösterdikleri duyarlýlýk herkesin malumudur” diye konuþtu. Sincan Belediye Baþkaný Tuna ziyaret sonrasý Beyt Lahya Belediye Baþkaný Ýzzeddin M. J. Aldahnoon’a ziyaretlerinden ötürü bir plaket hediye ederken Aldahnoon da Tuna’ya Filistin’in baðýmsýzlýk simgesi olan Filistin atkýsýný hediye etti. Ankara / Ahmet Terzi
Balyoz’da 4 tutuklama daha
GÜNEY Deniz Saha Komutaný Koramiral Abdullah Can Erenoðlu ve Hava Pilot Tuðgeneral Mustafa Ýlhan’ýn da aralarýnda bulunduðu 4 muvazzaf asker, ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasý kapsamýnda tutuklanýrken, bir kurmay albay da serbest býrakýldý. Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesi’nde ‘’Balyoz Planý’’ soruþturmasýný yürüten özel yetkili Ýstanbul Cumhuriyet Savcýsý Hüseyin Ayar tarafýndan sorgulanmalarýnýn ardýndan Ýstanbul Nöbetçi 13. Aðýr Ceza Mahkemesine sevk edilen Güney Deniz Saha Komutaný Koramiral Abdullah Can Erenoðlu ve Hava Pilot Tuðgeneral Mustafa Ýlhan ile Kurmay albaylar Ender Kahya, Yusuf Afat ve Önder Çelebi’nin sorgusu tamamlandý. Yaklaþýk 4 saat süren sorgulamanýn ardýndan nöbetçi hakimlik, Erenoðlu, Ýlhan, Kahya ve Çelebi’nin ‘’darbeye teþebbüs’’ suçundan tutuklanmasýna karar verdi. Þüpheli Kurmay Albay Yusuf Afat ise serbest býrakýldý. Ýstanbul / aa
5
Hisarcýklýoðlu, "Önümüzdeki dönemde baþta yeni bir anayasa olmak üzere biz sosyal ve ekonomik taraflar olarak sorumluluk almaya, devam edeceðiz" dedi.
Türkiye’nin geleceði, AB üyeliðinde TOBB BAÞKANI HÝSARCIKLIOÐLU, TÜRK ÝÞ DÜNYASININ, AB’YE KATILIM SÜRECÝNÝ DESTEKLEMEYEDEVAMETTÝÐÝNÝ,TÜRKÝYE’NÝNGELECEÐÝNÝABÜYELÝÐÝNDEGÖRDÜÐÜNÜBELÝRTTÝ. TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu, ‘’Tamamen siyasi nedenlerle adeta durma noktasýna gelen müzakere sürecine raðmen, Türk iþ dünyasý AB’ye katýlým sürecini desteklemeye devam ediyor. Türkiye’nin geleceðini AB üyeliðinde görüyor’’ dedi. 29. Türkiye-AB Karma Ýstiþare Komitesi Toplantýsý’nda konuþan Hisarcýklýoðlu, Türkiye ve AB’nin, siyasi iradenin, dayanýþmanýn ve geleceði birlikte tasarlama arzusunun olmasý halinde, neleri yapabileceðini somut adýmlar ve baþarýlarla ortaya koyduðunu ifade etti. Hisarcýklýoðlu, þöyle dedi: ‘’2005 yýlý sonrasý, AB’deki liderlik deðiþimi, maalesef vizyon eksikliðini de beraberinde getirdi. Bunun sonucu olarak, büyük gayretler, ciddi taahhütler ve kararlýlýkla baþlatýlan Türkiye-AB müzakere süreci, bugün maalesef durma noktasýna gelmiþtir. Sadece 13 fasýlda müzakere açýlmýþtýr. Geri kalan fasýllarda ise siyasi nedenlerle adým atýlamaz duruma gelinmiþtir. Türkiye ile müzakerelere baþlayan Hýrvatistan’ýn, AB’ye katýlýmý için artýk geri sayým yapýlýrken, Türkiye’nin AB’ye üyelik perspektifi belirsizliðe býrakýlmýþtýr. Türkiye iktisadi ve siyasi dönüþüm sürecini devam ettiriyor. Türkiye, küresel alanda aktif bir aktör olarak yükselmektedir. G-20 üyesi olan Türkiye, dünyanýn 16’ncý, Avrupa’nýn ise 6’ncý büyük ekonomisine sahiptir. Türkiye’nin inþaat þirketleri, dünyanýn en büyük inþaat firmalarý listesinde, Çin’den sonra ikinci sýrada gelmektedir. Ayný zamanda sahip olduðu kültürel miras ve doðal güzellikleriyle dünyanýn 7. büyük turizm merkezidir.’’ Türkiye’nin son 30 yýlda yaptýðý atý-
TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu
lýmlarla kýrsal ekonomiden sanayi ekonomisine geçiþi saðladýðýný kaydeden Hisarcýklýoðlu, 1980 yýlýnda 2 bin 63 dolar olan kiþi baþýna gelirin 2010 yýlý sonu itibarýyla satýn alma paritesi üzerinden 14 bin 741 dolara ulaþtýðýný, ihracatýn ise 3 milyar dolardan 130 milyar dolara çýktýðýný söyledi. ‘’Türkiye, günümüzde oluþmaya baþlayan çok kutuplu sistemde önemli bir çekim merkezi haline gelmiþtir. Ýstanbul, bölgemizdeki en önemli iþ merkezi olmasýnýn yanýnda, küresel diplomasi ve kültürün de merkezi haline gelmiþtir’’ diyen Rifat Hisarcýklýoðlu, konuþmasýna þöyle devam etti: ‘’Bu dönüþümde Ýstanbul yalnýz deðildir. Ýstanbul’un doðusu da yani Anadolu’daki birçok þehir de dönüþüm sürecine katýlmýþ ve sanayideki atýlýmlarýna ek olarak modern þehir hayatýnýn da geliþtiði cazibe merkezleri haline gelmiþtir. Ýþte böyle ekonomik dönü-
þüm içindeki Türkiye, AB’ye üye olmak için kararlýlýðýný muhafaza ediyor. Biz, Türkiye’nin geçirdiði baþarýlý süreçte, AB’ye üyelik sürecinin katkýsýnýn farkýndayýz. Bu katkýnýn devam etmesi gerektiðine yürekten inanýyoruz. Diðer taraftan, AB üyesi ülkelerin, Türk vatandaþlarýna uyguladýðý vize, AB üyesi ülkelerle ihracat ve ithalata konu olan ürünlerin taþýnmasýnýn önündeki taþýma kota engeli ve tamamen siyasi nedenlerle adeta durma noktasýna gelen müzakere sürecine raðmen, Türk iþ dünyasý, AB’ye katýlým sürecini desteklemeye devam ediyor. Türkiye’nin geleceðini AB üyeliðinde görüyor. Yakýn geçmiþte oda ve borsa baþkanlarýna uyguladýðýmýz bir ankette, bütün bu olumsuzluklara raðmen Türkiye’nin AB’ye üyeliðine desteðin yüzde 80 civarýnda olduðunu görüyoruz. Türkiye, iktisadi, sosyal ve siyasi alandaki dönüþüm ve deðiþim sürecini, kararlýlýkla devam ettirecektir. Bu deðiþim ve dönüþüm sürecine, sosyal ve ekonomik taraflarýn desteði tamdýr. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde baþta yeni bir anayasa olmak üzere biz sosyal ve ekonomik taraflar olarak sorumluluk almaya, Türkiye’nin deðiþim ve dönüþüm sürecine destek olmaya, katký saðlamaya devam edeceðiz.’’ Rifat Hisarcýklýoðlu, Türkiye’nin dönüþüm sürecinde dayanýþma beklediklerini belirterek, ‘’Türkiye’nin baþarýsý, AB’nin de baþarýsý olacaktýr. Birlikte çalýþmalýyýz. Birlikte büyümeli ve birlikte güçlü olmalýyýz. Türkiye’nin AB üyeliðinden birlikte kazanmalýyýz. Gelecek nesillerin refahýný, gelecek seçimleri kazanmaya tercih etmeliyiz’’ ifadesini kullandý. Ýstanbul / aa
mkara@yeniasya.com.tr
Millet, nasýl bir anayasa istiyor? eclis’in açýlmasýna iki hafta kala yeni anayasa tartýþmalarý gündeme gelmeye baþladý. Yeni anayasa yapýmý konusunda ortak bir mutabakatýn olmasý ihtilâl anayasasýndan kurtulmak için ümitleri arttýrýyor. Bu da özgürlükçü ve sivil anayasa ihtiyacý hissedenler için sevinilecek bir durum. Meclis Baþkaný Cemil Çiçek’in yeni anayasa için mektup göndermesi ile Meclis açýldýðýnda partilerle görüþecek olmasý ve 19 Eylül’de hukukçu akademisyenlerle bir araya gelerek muhtevadan ziyade “usûl üzerinde” durulacak olmasý da önemli. Geçmiþteki hatalarý yapmadan, uzlaþmacý bir yöntemle bu dönemin de heba edilmemesi için dikkatli hareket edilmesi gereken bir dönemece giriyoruz. Bu aþamada sadece parlamentoda bulunan partiler deðil, sivil toplum kuruluþlarý ve sendikalardan görüþ alýnmasý da büyük önem arz ediyor. Zira sadece iktidar veya Meclis’te bulunan partilerin uzlaþmasý ile oluþacak yeni anayasa, tartýþmalarý bitirmeyecek, güdük kalacaktýr. Alman anayasasýnýn 62 yýl, Japonya anayasasýnýn 64 yýl önce yapýldýðýný ve bunca yýl geçerliliðini koruyabildiðini düþünürsek bu þekilde kalýcý olabilecek ve herkesi temsil edecek bir anayasanýn yazýlmasý için geniþ bir uzlaþma ile yapýlmasý gerektiði ortaya çýkýyor. Anayasanýn öz ve anlaþýlýr olmasý da bu anlamda önemlidir. TOBB, TÜSÝAD gibi kuruluþlarýnýn bu anlamda hazýrlýklarý olduðu biliniyor. Geçtiðimiz hafta Bilge Adamlar Stratejik Araþtýrmalar Merkezi (BÝLGESAM) yaklaþýk 7 bin kiþi ile yaptýklarý bir anket yayýnladý. “Yeni anayasadan toplumsal beklentiler” konulu anketten önemli sonuçlar çýktý. Yapýlan ankette yeni anayasanýn bir uzlaþma komisyonu tarafýndan hazýrlanmasý görüþünün, Türkiye genelinde her 3 kiþiden 2’si tarafýndan desteklendiðinin görülmesi yeni anayasa hazýrlýklarýnýn “nasýl yapýlmasý” gerektiðine ýþýk tutuyor. ** * Bu hafta içinde de 500 binden fazla üyesi olan Memur-Sen’in 50 bine yakýn katýlýmcý ile yaptýðý anketin sonuçlarýný kamuoyuna açýkladý. Anket açýklama tarihinin 12 Eylül ihtilâlinin yýldönümüne denk getirilmesi de anlamlý bulundu. Gazetemizde geniþ þekilde yer verdiðimiz için bazý göze çarpan sonuçlarý aktarmakta fayda görüyoruz. Doç. Dr. Osman Can’ýn direktörlüðünde, Strateji Araþtýrma ve Danýþmanlýk (SAD) ve ADAMOR Araþtýrma’ya yaptýrýlan Yeni Anayasa Araþtýrmasý’nda, hazýrlanacak Anayasanýn öncelikleri, yargýdaki çeþitlilik, anayasanýn hazýrlanmasý sürecindeki katýlýma yönelik sorularla toplumun beklentilerinin tesbit edildiðini belirtelim. Ankette çarpýcý sonuçlar yer alýyor. Anketler genelde en fazla iki üç bin kiþiyle yapýldýðý için bu anket milletin sesini duyurmasý açýsýndan önem arz ediyor. Ayrýca yeni anayasa yapýlýrken, Meclis’in dikkate almasý gereken sonuçlarý ortaya koyuyor. Henüz üçte biri açýklanan geniþ çaplý bu anketten çarpýcý bazý örnekler verelim. Bir kere en baþýnda millet mevcut anayasayý “olumsuz” buluyor ve katýlýmcý, özgürlükçü, demokratik bir anayasa istiyor. Mevcut anayasayý demokratik bulanlarýn oraný yüzde 17’lerde kalýyor. “Kesinlikle yeni anayasa yapýlmamalýdýr” diyenlerin oraný yüzde 7.1’lerde, “yapýlsa da olur, yapýlmasa da” diyenlerin oraný ise yüzde 6.9’larda kalmýþ. Çarpýcý bir sonuç ise milletin büyük ekseriyetinin (yüzde 71.3) yeni anayasa yapým sürecisinde bir biçimde “müdahil olmak” istemesi… Ankette yeni anayasa hazýrlýk sürecinin TBMM ve sivil toplum kuruluþlarý ile birlikte yürütülmesine büyük destek çýkmýþ. Ve milletin büyük bir çoðunluðunun (Yüzde 63.3) anayasanýn Meclis tarafýndan yapýlmasýný istediði sonucu çýkmýþ. Ankette yer alan “Sizce yeni anayasada kesinlikle yer almasý gereken en önemli unsur ne olmalýdýr?” sorusuna verilen cevaplarda sýrasýyla özgürlük, demokrasi, insan haklarý, eþitlik gelirken, “Atatürk ilkeleri doðrultusunda hareket”e sadece yüzde 4,9 oranýnda destek çýkmasý da yeni anayasayý hazýrlayacaklara yol gösteriyor. Yine ankette yer alan “Sizce aþaðýdaki temel kavramlardan hangisi anayasada mutlaka yer almalýdýr?” þeklindeki soruya sýrasýyla, “Ýnsan onuru” yüzde 50.6, “Atatürk ilke ve inkýlaplarýna baðlýlýk” yüzde 24, “Türklük” yüzde 11, “Atatürk milliyetçiliði” yüzde 8.1 çýkmasý, yeni anayasanýn mutlaka “insan onuru kavramýna” dayanmasý gerektiðine iþaret edilmesi bu anlamda önemli. Yeni anayasanýn bütün toplum kesimlerine eþit mesafede olmasý gerektiðini belirtenlerin oraný yüzde 56,1, inançlar arasýnda ayrým yapýlmamasý gerektiði yüzde 57,2, egemenliðin kayýtsýz þartsýz millette olmasýný isteyenlerin oraný yüzde 57,7 gibi sonuçlar da ankette göze çarpýyor. Yargýnýn ideolojik olmamasý, ordu dahil bütün kurumlarýn Meclis denetimi dýþýnda býrakýlmamasý da ankette yer alan sonuçlardan. Anketi açýklayan Memur-Sen Genel Baþkaný Ahmet Gündoðdu, yeni anayasanýn kendisinin sorun çýkarmamasý, yasalarýn sorun üretmesine engel olacak hükümler içermesi gerektiðini belirtirken, araþtýrma sonuçlarýnýn bilimsel açýdan kapsamlý bir þekilde deðerlendirilmesini istedi. Araþtýrmanýn Koordinatörü Doç. Dr. Osman Can’ýn ifadesiyle yazýmýza nokta koyalým: “Anayasal düzen bir araba gibidir. Arabanýn içine binenler sürekli deðiþmektedir. Siz bu arabanýn içine ne kadar nitelikli kiþileri alýrsanýz alýn, arabanýn kendisi deðiþmediði müddetçe, insanlarýn nitelikleri herhangi bir anlam ifade etmez…”
M
6
YURT HABER
16 EYLÜL 2011 CUMA
Orman yangýnlarýnýn en büyük sebebi izmarit ve piknik ateþi BURSA Orman Bölge Müdürlüðü verilerine göre, orman yangýnlarýnýn baþýnda sigara izmariti ve piknik ateþi geliyor. Bu tür yangýnlarýn sonucunda sadece Eylül ayýnýn 12 gününde 17 orman yangýnýnda 33 hektar orman kül oldu. Orman Bölge Müdürlüðü, sorumluluk alanýnda Ocak- Aðustos 2011 döneminde toplam 33 adet orman yangýný çýktýðýný bildirdi. Bu dönemde 35,4 hektar orman alaný tahrip oldu. Bu yýl sadece Eylül ayýnýn ilk 12 gününde çýkan toplam 17 adet orman yangýnýnda ise 33,28 hektar orman alaný kül oldu. Orman yangýnlarýnýn büyük bölümü ihmal ve dikkatsizlik dolayýsýyla çýkarken, belirlenen yangýn sebeplerinin baþýnda ateþ yakmak ve sönmemiþ sigara izmaritinin yere atýlmasý geliyor. Vatandaþlarýn istemeden de olsa dikkatsizlik sonucu ormanlarýn yanmasýna sebep olduðu belirtildi. Vatandaþlarý dikkatli olmaya çaðýran Orman Bölge Müdürü Köksal Coþkun, önümüzdeki günlerin orman yangýnlarý açýsýndan riskli olduðunu söyledi. Bursa / cihan
Yardýmlaþma fonundan aldýðý koyunlarý kurtlar kaptý OSMANÝYE’NÝN Düziçi ilçesinde bir vatandaþýn yardýmlaþma fonundan aldýðý koyunlara kurtlar saldýrdý. Karkýn mahallesinde Mürsel Yalman’a ait evin aðýlýna sabah saat 04.30 sularýnda giren kurtlar 7 koyunu telef ederken ikisini ise aðýr yaraladý. Evinin 100 metre ilerisinde yer alan aðýla tel örgü altýndan topraðý eþerek giren aç kurtlarýn 30 koyundan 7’sini öldürdüðünü ikisini de yaraladýðýný kaydeden ev sahibi Mürsel Yalman neye uðradýðýný þaþýrdýðýný söyledi. Koyunlarýnýn tamamýný Sosyal Dayanýþma ve Yardýmlaþma Fonundan aldýðýný ve hepsinin sigortalý olduðunu belirten Mürsel Yalman, “Koyunlarýn telef olmasý beni çok üzdü. Kurtlar tel örgülerin altýný oyarak aðýla nasýl girmiþ þaþýrdým. Alýp götürse yese yine bu kadar üzülmem. 7 koyunu boðazýndan boðarak öldürmüþ. Ýki tanesi de aðýr yaralý” dedi. Ayný mahallede daha önce de bir vatandaþýn aðýlýna yabanî hayvanlar saldýrmýþ ve üç koyunu telef etmiþti. Osmaniye / cihan
Mahkûmlarýn ürünleri ÝEF’de görücüye çýktý ÇEÞÝTLÝ illerde fabrika gibi imalat yapan cezaevleri, ürünlerini görücüye çýkarmak için 80. Ýzmir Enternasyonal Fuarý (ÝEF)’nda biraraya gelerek stant açtý. Mahkûmlarýn el emeði göz nuru tekstil, tarým, mobilya, hediyelik eþya ve ayakkabý gibi onlarca ürünü büyük beðeni topladý. Satýþ yapan gardiyanlar ve stant görevlileri, fuar ziyaretçilerinin gösterdiði ilgiden oldukça memnun. Elde edilen gelirlerin önemli bir bölümü, üretimde emeði olan tutuklu ve hükümlülere veriliyor. Bir kýsmý ise cezaevlerinde eðitim amaçlý kullanýlýyor. Adalet Bakanlýðý’na baðlý Ýþyurtlarý Kurumu Daire Baþkanlýðý’na müracaat ederek Mardin, Diyarbakýr, Kütahya, Uþak, Ankara, Bolu, Nevþehir, Osmaniye ve Balýkesir gibi Türkiye’nin dört bir yanýndan gelen deðiþik tiplerdeki 27 cezaevi, ürünlerini görücüye çýkardý. Cezaevlerindeki atölyelerde yapýlan ürünlerin satýldýðý stantlar, fuarda en çok ilgiyi görenler arasýnda yer aldý. Tutuklu ve hükümlüler tarafýndan yapýlan ürünler arasýnda çini tabaklar, vazolar, yaðlý boya tablolar, kilim, battaniye, ayakkabý, havlu, gömlek, bornoz takýmý, cüzdan, çanta, mobilya, çorap, fincan takýmý, gümüþ takýlar, ahþap ürünler, anahtarlýk, araba süsleri, organik tarým ürünleri, yoðurt, yumurta, zeytinyaðý ve kuruyemiþ gibi eþya ve gýdalar bulunuyor. Ýzmir / cihan
T. C. MERKEZ / YALOVA 1. ÝCRA DAÝRESÝ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) 2010/947 TLMT. 09/09/2011 Ýþ bu ilan Ý.Ý.K: nun 127. maddesi gereðince, tapuda adresi bulunmayan, Tapuda ismi tam olmayan veya tapuda kayýtlý adresinde bulunamayan ve adli tebligatý iade edilen, tebligat yapýlamayan ilgililere teblið yerine kaim olunur. Satýlmasýna karar verilen taþýnmazýn cinsi, niteliði, kýymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI : Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, Dökme tepe mevkii, pafta: 4/2, parsel: 3400 sayýlý 3.354,00 m2 miktarlý, bahçe vasýflý (Sahil Mah. Yasama Cad. Yasama Sitesi, C Blok, C giriþ No: 14/72 Çiftlikköy/ YALOVA), ana gayrimenkulün, kat irtifaklý 28/3500 arsa paylý, C Blok, C giriþ, 1. Normal kat, 72 nolu baðýmsýz bölüm borçlu adýna kayýtlý olup, satýþa çýkartýlmýþtýr. Üzerinde ipotek þerhi mevcuttur. ÝMAR DURUMU : Çiftlikköy Belediye Baþkanlýðýnýn 05/11/2010 tarihli yazýsýnda, taþýnmazýn 1/1000 ölçekli uygulama imar planýnda, konut alanýnda kaldýðý, Ayrýk Nizam, TAKS: 0,40'ý geçmemek þartýyla 2 ka imar durumlu olduðu ve üzerinde 5 katlý binalar bulunduðu bildirilmiþtir. HALÝHAZIR DURUMU : Satýþa çýkartýlan 1. Normal Kat, 72 nolu mesken; 2 oda- antre / koridor -mutfak - banyo / wc- balkondan ibaret (salon / mutfak - 2 oda balkonlu) brüt 70,00 m2, alanlý olduðu, salon ve odalarýn yer döþemesinin seramik kaplý olduðu, bir odanýn balkonunun PVC / cam doðrama ile kapatýlmýþ olduðu, antre / koridor / balkon; yere döþemesinin seramik kaplý olduðu, mutfak; yer/ divar döþemesinin seramik / fayans kaplý olduðu, tezgâh alt / üst dolabýnýn laminat dolap, tezgâhýn laminat olduðu, mutfak balkonunun PVC doðrama ile kapatýlarak mutfaða ilave edilmiþ olduðu, banyo / wc; yer /duvar döþemesinin seramik / fayans kaplý olduðu, duþa kabin bulunduðu, girip kapýsýnýn ahþap kapý, iç kapýlarýnýn ahþap / kontraplak / cam gövdeli kapý olduðu, pencere doðramalarýnýn ahþap doðrama olduðu, duvarlarýnýn plastik boyalý olduðu, ýsýtma sisteminin sobalý olduðu, binanýn Güney - Doðu - Batý tarafýnda , sokaða ve yan bahçe / komþu parsele cepheli köþe daire konumlu olduðu, 2. Sýnýf malzeme ve iþçilik kaliteli olduðu, salon / salon balkonundan deniz görmekte olduðu tespit edilmiþtir. Taþýnmaz, Yalova- Kocaeli Kara yolunun kuzey tarafýnda, kara yolu ile deniz arasýnda, denize çok yakýn, kara yoluna ve Özdilek AVM'ye yakýn alt yapýsý mevcut, Belediye hizmetlerinden faydalanýr durumda ulaþýmý kolay bir mevkide olup, üzerindeki bina 5 katlý, betonarme karkas yapý tarzlý, eski Deprem yönetmeliðine göre inþa edilmiþ, yaklaþýk 31 yýllýktýr. DEÐERÝ : Takdir olunan arsa paylý deðeri: 55.000,00 TL. dir. Satýþ þartlarý: 1- Satýþ 14/11/2011 günü saat 14:00'den, 14:10'a kadar YALOVA 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDE; açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartý ile 24/11/2011 günü Ayný yerde ve ayný saatte ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da tahmin edilen deðerin % 40'ýný, rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen deðerin % 20'si oranýnda pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV., tapu alým satým harç ve masraflarý ile gayrimenkulün satýlmasý halinde tahliyesi ve teslim masraflarý alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve Tellaliye resmi, Satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr; aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Satýþ bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse Ýcra ve Ýflas Kanununun 133'üncü maddesi gereðince ihale feshedilir. Ýki ihale arasýndaki farktan ve % 10 faizden alýcý ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin Yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. (ÝÝK m. 126) (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 64'e karþýlýk gelmektedir. www.bik.gov.tr B: 57623
Y
Buralarýn daðlarý zeytin, ovalarý incir ve pamuk AYDIN’IN GERMENCÝK VE ÝNCÝRLÝOVA ÝLÇELERÝ’NDE ZEYTÝN, ÝNCÝR VE PAMUKTAKÝ BEREKET YÜZLERÝ GÜLDÜRÜRKEN, ÜRETÝCÝLER ZÝRAAT MÜHENDÝSLERÝNDEN BÖLGEDE DAHA FAZLA YARARLANMAK ÝSTEDÝKLERÝNÝ DÝLE GETÝRÝYOR. RÖPORTAJ: ABDULBASÝR ÞEKER AYDIN ili Germencik ve Ýncirliova ilçelerinin zeytin, incir ve pamuk üretiminden yüzü gülüyor. Allah lütfetmiþ; daðýna, ovasýna bereket yaðdýrmýþ. Meþhur deyimle, “Bu ilçeler daðlarýndan yað, ovasýn dan bal a kan il çe ler.” Dað la rýn da zeytin yetiþiyor. Ovasýnda ise incir ile pamuk üretiyorlar. Gazetemiz yazarlarýndan Süleyman Kösmene ve Ýzmir eþrafýndan Necdet Þimþek ile birlikte Aydýn ilinin Germencik ve Ýncirliova ilçelerine uzandýk. Üreticilerin nabzýný tutmak, varsa sorunlarýný dinlemek ve yetkili mercilere iletmek istedik. Ýncir üreticilerinin ve muhtarlarýn arasýna karýþtýk. Biz sorduk, onlar cevapladýlar.
Germencik ve Ýncirliova ilçelerine genel anlamda baktýðýmýz zaman ilçelerinizin yerel mahsulleri hakkýnda bilgi verebilir misiniz? Hasan Koç (Çarýklar Köyü Muhtarý): Ýl çemizin daðlarýnda zeytin, ovasýnda incir ve pamuk yetiþir. Zeytin su istemiyor. Zeytinin de, incirin de, pamuðun da ekonomik deðeri yüksek. Çiftçinin elinde kalmýyor. Her þartta para ediyor. Çiftçi her zaman ayný derecede kâr etmese de, Allah’a þükür zarar da etmiyor. Zeytin eskisi gibi pek olmuyor. Ilýman iklime sahip birçok yerde yetiþmektedir. Ýncir de kýþlarý ýlýk, yazlarý sýcak ve kurak yerler ister. Ýncir için yüksek sýcaklýk kadar düþük sýcaklýk da önemlidir. Ýncir aðacý toprak yönünden fazla seçici deðildir. Ancak kuru incirde kalite söz konusu olduðundan, toprak yönünden derin, kumlu-killi, yeterli organik materyal ve kirece sahip topraklarýn olmasý incirde önemlidir. Peki, bu kapsamda bize incir çeþitlerinden bilgi verebilir misiniz? Ramazan Temel (Eðrek Köyü Muhtarý): Bizim bu yörede standart kurutmalýk çeþitlerimiz Sarý Lop ve Sarý Zeybektir. Sofralýk çeþitlerden baþlýcalarý; Bursa Siyahý, Gök Lop, Akça, Bardakçý, Yeþil Güz, Mor Güz, Beyaz Orak, Siyah Orak
Aydýn’ýn Germencik ve Ýncirliova ilçelerinde üreticilerin ve muhtarlarýn dertlerini dinledik. Biz sorduk, onlar cevapladý.
çeþitleridir. Bursa Siyahý, çeþidinin ambalaja ve yola dayanýklý olmasý hasebiyle dýþ pazarda çok iyi tutmuþtur. Bu yöre de genellikle ‘Sarý Lop’ incir yetiþir ve en iyi incirdir. Meyvesi orta irilikte, parlak, açýk sarýdýr. Ýncirin arka kýsmýnda ballanma varsa o incir gayet tatlýdýr. Etli olmakta, lezzet bakýmýndan tatlý ve aðacý verimlidir. Allah’ýn izniyle her yýl ürün verir.
Ýncirleri alým-satým noktasýnda nasýl sýnýflandýrýyorsunuz? Davut Cengiz (Meþeli Köyü Muhtarý): Kabuðu kalýn –ince, lekeli– lekesiz, balýný dýþarýya kusmuþ – kusmamýþ ve son olarak endüstriyel dediðimiz darbeli, ezik olan incirler olarak sýnýflandýrýyoruz. Bu endüstriyel dediðimiz incirler genellikle ezmelerde kullanýlýr.
Ýncirlerin toplanmasýný nasýl yapýyorsunuz? Raþit Yavuz (Çarýklar Köyünden üretici): Bizim çevre il ve ilçelerden mevsimlik iþçilerimiz var. Onlar her sene buraya bu mevsimlerde gelirler. Ve bu þekilde bir nevi ihtiyaç karþýlanmýþ oluyor.
T. C. ÞANLIURFA 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) SAYI: 2011/3808 ESAS. Örnek No: 27 Satýlmasýna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kýymeti, adedi, evsafý: TAPU KAYDI: Þanlýurfa ili, Merkez ilçesi, Karaköprü köyü, 2679 ada, 13 parsel sayýlý, D Blok, 4. kat 14 nolu baðýmsýz bölüm, 100/7272 m2 arsa paylý dubleks mesken 1. dereceden dosya alacaklýsýna ipoteklidir. HALÝ HAZIR DURUMU : Ekspertize konu olan taþýnmaz, Deka-2 sitesi D blokta bulunup, betonarme kaskas Sistemde inþa edilmiþ 2 bodrum+zemin+5 katlý binanýn 4. katýnda bulunmaktadýr. Halihazýrda 6 oda, 1 salon, mutfak, banyo,lavabo-wc, 3 balkon'dan oluþan daire vasfýndaki taþýnmazýn taban döþemeleri seramik, tavanlar kartonpiyerli, saten boyalý, mutfakta mutfak dolabý ve tezgâh takýlmamýþ banyoda yer seramik kaplanmýþ, giriþ kapýsý çelik kapý, pencereleri çift cam pvc yapýlmýþ, 258 m2 dairedir. Alt yapý hizmetlerinden yararlanmaktadýr. 1. dereceden ipotekli olup, ipotek bedeli öncelikli olarak ihale bedelinden ödenecektir. MUHAMMEN BEDELÝ : 220.000,00 TL'dir. SATIÞ ÞARTLARI 1- Satýþ 25/10/2011 günü 11:00-11:10 saatleri arasýnda 1. Ýcra Müdürlüðü Koridoru Þ.Urfa adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen kýymetin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklar varsa alacaklarý mecmuunu ve satýþ masraflarýný geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa ençok arttýranýn taahhüdü baki kalmak kaydý þartýyla 04/11/2011 günü ayný yerde ve saatte ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da bu miktar elde edilememiþse gayrimenkul ençok artýranýn taahhüdü saklý kalmak üzere artýrma ilanýnda gösterilen müddet sonunda ençok artýrana ihale edilecektir. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýnýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka, paraya çevirme ile paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir, alýcý istediðinde on günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga resmi, ihale pulu, tapu harcýnýn 1/2'si, % 18 K.D.V. ve teslim masraflarý alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve tellaliye harcý satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlar diðer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarý ve dayanaðý belgeler ile onbeþ gün içinde Dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca yasal faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve yasal faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacaktýr, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup masrafý verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilecektir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/3808 ESAS sayýlý dosya numarasýyla Müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 05/09/2011 (Ýc.Ýf.K.126) (*) Ýlgililer hakký tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. www.bik.gov.tr B: 57619
Ýþçi ücretleri ne kadar? Hasan Koç: Ýþçilerin yýlýk ücretleri performansýna göre 1,500 ila 1,800 arasýnda deðiþiyor. Mevsimlik iþçiler bunlar. Aydýn’ýn ve Ýzmir’in çevre ilçelerinden geliyorlar.
Ýncir satýþlarýna bakýldýðý zaman daha önceki senelere nispeten karþýlaþtýrýrsak nasýl bir tablo çýkýyor? Ramazan Temel: Bu sene verilen fiyat beklediðimizin de altýnda oldu. Ýnciri kurutarak satýyoruz. Dünyada büyük çapta bir ekonomik kriz olmasý hasebiyle normalde 5-6 lira olmasý gerekir ken maalesef 3 ila 3,5 arasýnda gidiyor. Aslýnda bakýldýðý zaman çiftçi emeðinin karþýlýðýný alamýyor. Çünkü marketlerde bizden çýkan ambalajlanmýþ incirler 12 ila 15 arasýnda satýlýyor. Durum böyle olunca da bu halka da yansýyor ve halk incir alamýyor. Hâlbuki incir çok faydalý bir meyve. Biraz da faydalarýndan bahsetsek? Hasan Koç: Enerji verir. Vitamin ve mineral bakýmýndan zengin bir gýdadýr. Baðýrsaklardan toksik maddeleri atar.
Kandaki kolesterol seviyesini düþürür. Meselâ baðýrsak iltihabý olanlar inciri çok yemelidir. Ýncirin kurutulmuþunun ayrý bir yeri vardýr. Balgam söktürücü ve ayrýca kýþ aylarýnda vücudun direnci ni arttýrýcýdýr, pek çok saðlýk sorununa karþý güç ve dayanýklýlýk kazandýrýr.
Biraz da sorunlarýnýzdan bah setsek? Ziraî kurumlarla iliþkileriniz nasýl? Ramazan Temel: Ziraat odalarý her türlü üretim sorunlarýmýzda yanýmýzda. Onlara müteþekkiriz. Bununla beraber, ziraat mühendislerinden daha fazla yararlanmak istiyoruz. Köylüye, çiftçiye, üreticiye gelip zamanýnda seminer vermelerini, çeþitli üretim sorunlarý hakkýnda güncel olarak üreticileri bilgilendirmelerini bekliyoruz. Bürolarýndan çýkýp üreticinin arasýna karýþmalarýný ve üretici ile birlikte olmalarýný bekliyoruz. Ofislerinden çýkýp üreticiye aktif destek saðlamalarýný bekliyoruz. Teþekkür ediyoruz. Bereketli ürünler diliyoruz. Muhtarlar: Biz teþekkür ediyoruz. Allah razý olsun.
T. C. KIRIKHAN ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ (TAÞINMAZIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI) Dosya No: 2009/1075 E. Örnek No: 27 1- Tapu Kaydý: Kýrýkhan, Cumhuriyet Mahallesi 247,00 m2. yüzölçümlü 5623 parselde, Cilt: 25 Sayfa: 2391'de kayýtlý, Kat Mülkiyeti kurulmuþ olan "4/36 Arsa Paylý, ÜÇÜNCÜ KAT, (8) Baðýmsýz Bölüm Nolu MESKEN". Hali Hazýr Durumu : Kýrýkhan Ýlçesi, Cumhuriyet Mahallesi 139,77 m2.lik 5623 parselde, 25 Cilt, 2391 sayfada kayýtlý kat mülkiyeti tesis olunmuþ, 4/36 Arsa Paylý, ÜÇÜNCÜ Kat "MESKEN" niteliðindeki (8) Nolu Baðýmsýz Bölüm 135,00 m2. büyüklüðünde olup, tamamý borçlu adýna kayýtlýdýr. Meskenin tamamýna arsa deðeri dahil olmak üzere 63.538,00 TL. deðer takdir edilmiþtir. Ýmar Durumu : "MESKEN" niteliðinde olup, kat mülkiyeti tesis olunmuþtur. Muhammen Bedeli : 63.538,00 TL Satýþ Saati : 10:00 - 10:20 Arasý Satýþ Þartlarý : 1- Satýþ 21/10/2011 günü yukarýda belirtilen saatler arasýnda KIRIKHAN ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ'nde adresinde açýk artýrma suretiyle yapýlacaktýr. Bu artýrmada tahmin edilen deðerin % 60'ýný ve rüçhanlý alacaklýlar varsa alacaklarý toplamýný ve satýþ ve paylaþtýrma giderlerini geçmek þartý ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alýcý çýkmazsa en çok artýranýn taahhüdü saklý kalmak þartiyle 31/10/2011 günü KIRIKHAN ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ'nde adresinde yukarýda belirtilen saatler arasýnda ikinci artýrmaya çýkarýlacaktýr. Bu artýrmada da rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýný ve satýþ giderlerini geçmesi þartýyla en çok artýrana ihale olunur. Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasý ve bundan baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesi lazýmdýr. Böyle fazla bedelle alýcý çýkmazsa satýþ talebi düþecektir. 2- Artýrmaya iþtirak edeceklerin, tahmin edilen kýymetin % 20'si nispetinde Türk Lirasý peþin para veya bu miktar kadar milli bir bankanýn teminat mektubunu vermeleri lazýmdýr. Satýþ peþin para iledir. Alýcý istediðinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alým harcý, damga vergisi ile K.D.V. alýcýya aittir. Birikmiþ vergiler ve tellaliye ücreti satýþ bedelinden ödenir. 3- Ýpotek sahibi alacaklýlarla diðer ilgililerin (*) bu taþýnmaz üzerindeki haklarýný hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarýný dayanaðý belgeler ile on beþ gün içinde dairemize bildirmeleri lazýmdýr. Aksi takdirde haklarý tapu sicili ile sabit olmadýkça paylaþtýrmadan hariç býrakýlacaktýr. 4- Ýhaleye katýlýp daha sonra ihale bedelini yatýrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alýcýlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasýndaki farktan ve diðer zararlardan ve ayrýca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardýr. Ýhale farký ve temerrüt faizi ayrýca hükme hacet kalmaksýzýn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alýnacaktýr. 5- Þartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açýk olup gideri verildiði takdirde isteyen alýcýya bir örneði gönderilebilir. 6- Satýþa iþtirak edenlerin þartnameyi görmüþ ve münderecatýný kabul etmiþ sayýlacaklarý, baþkaca bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla müdürlüðümüze baþvurmalarý ilan olunur. 25.08.2011 Ýþ bu ilan tebligat yapýlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (*) Ýlgililer tabirine irtifak hakký sahipleri de dahildir. (ÝÝK m.126) www.bik.gov.tr B: 57629
DÜNYA
Y
16 EYLÜL 2011 CUMA
7
ABD: Türkiye ile iliþkiler güçlendi ABD DIÞÝÞLERÝ BAKAN YARDIMCISI PHILIP GORDON, GEÇEN YIL TÜRKÝYE ÝLE ABD ARASINDAKÝ ÝÞBÝRLÝÐÝNDE VE TÜRKÝYE HAKKINDA ÖNEMLÝ SORU ÝÞARETLERÝ OLDUÐUNU, ANCAK SON BÝR YIL ÝÇÝNDE ÝKÝ ÜLKE ÝLÝÞKÝLERÝNÝN GÜÇLENDÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ. 50 yaþýndaki Fatima Sheik Mustaf, mülteci kampýna ulaþmak için yürüdüðü 25 gün boyunca üç çocuðunu kaybetti. FOTOÐRAF: AA
ABD’DEKÝ düþünce kuruluþu Alman Marshall Fonu’nun yýlda bir düzenlediði Transatlantik Eðilimler anketinin sonuçlarýnýn deðerlendirildiði toplantýda konuþan ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnýn Avrupa ve Avrasya Ýþlerinden Sorumlu Bakan Yardýmcýsý Philip Gordon, Türkiye hakkýnda da açýklamalarda bulundu. Türkiye’nin ABD için bir çok konuda kritik bir müttefik olduðunu vurgulayan Gordon, anket sonuçlarýna göre Türkiye’de ABD’ye olumlu bakanlarýn oranýnýn yüzde 30 olduðuna iþaret ederek, bunun düþük bir rakam olduðunu, bu oraný daha yükseklerde görmeyi arzuladýklarýný söyledi. Gordon, yine de yüzde 30’luk oranýn diðer bir çok ankete göre daha yüksek bir oran olduðuna ve ayný kuruluþun geçen yýlki anketine göre de 8 puanlýk artýþý yansýttýðýna iþaret ederek, bu artýþýn, iki ülke iliþkilerinde son bir yýl içindeki güçlenmenin bir yansýmasýný oluþtur-
“TÜRKÝYE’NÝN AB ÜYELÝÐÝ, ÝKÝ TARAFINDA YARARINA”
Philip Gordon
duðunu kaydetti. “Bu rakamýn bile, Türkiye ile ABD arasýnda ortaklýk ve iþbirliði için hâlâ çok güçlü bir temel bulunduðunu yansýttýðýný ve bu ortaklýk ve iþbirliðinin düþüþ göstermek yerine, aslýnda geliþtiðini düþünüyorum” diyen Gordon, Türk halkýnýn ABD’ye bakýþý konusuna çok önem verdiklerini ve üzerinde çalýþmaya devam ettiklerini belirtti. Washington / aa
GORDON, ankette Türkiye’de AB üyeliðine verilen desteðin son bir yýl içinde arttýðý tesbi tinden de memnuniyet duyduklarýný ifade ederek, “Birçok kereler söylediðimiz gibi, bu (Türkiye’nin AB’ye üyeliði konusu), Avrupalýlarýn vereceði bir karar, ancak biz, Türkiye’nin gerekli kriterleri karþýladýðý zaman nihayetinde AB’ye üye olmasýnýn hem Türkiye, hem de Avrupa için hayýrlý o lacaðýna inanýyoruz” diye konuþtu. Gordon, anket sonuçlarýna göre, NATO’nun önemine inanan Türklerin oranýnýn da düþük olsa da, artýþ gösterdiðine iþaret etti.
Baþbakan Erdoðan, Tunus ziyaretinde görüþtüðü Beci Caid Essebsi ile basýn toplantýsý düzenledi. FOTOÐRAF: AA
AÇLIK GÖÇÜNDE 3 ÇOCUÐUNU KAYBETTÝ AÇLIK ve kuraklýkla mücadele eden Somali’de bir tas sýcak yemek için verilen mücadele yürekleri sýzlatýyor. Yemek ve suya ulaþabilmek, genellikle uzun ve tehlikeli bir göçü gerektirirken bazý insanlar için ise acý kayýplara yol açýyor. Çevre þehirlerden, Mogadiþu’da kurulan kamplardan birine ulaþarak saðlýk imkanlarý ve yemeðe kavuþan Fatima Sheik Mustaf da bu sýkýntýlarý yaþayan yüzlerce Somaliliden yalnýzca birisi. 50 yaþýndaki Mustaf, Mogadiþu’dan yaklaþýk 400 kilometre uzaklýktaki Baidao þehrinin Goof Gadud semtinde 13 çocuðu ile yaþadýðýný belirtti. Yaþanan açlýk ve kuraklýðýn yaný sýra terör olaylarý dolayýsýyla tarýmla uðraþtýðý topraklarý terk etmek zorunda kaldýðýný ifade eden Mustaf, yiyecek yardýmý yapýldýðýný duyduðu Mogadiþu’ya 25 gün yürüyerek ulaþtýðýný söyledi. 13 çocuðunun eþlik ettiði zorunlu göçü sýrasýnda birçok sýkýntýyla mücadele ettiðini anlatan Mustaf, zorlu seyahatinde 3 çocuðunun vefat ettiðini bildirdi. Açlýk dolayýsýyla önce 3 yaþýndaki Ýbrahim’i, daha sonra 10 yaþýndaki Nuriye’yi son olarak da 3 yaþýndaki Hasan’ýn öldüðünü ifade eden Mustaf, çocuklarýný çevredekilerin de yardýmý ile elleriyle defnettiðini dile getirdi. Mogadiþu / aa
SOMALÝ’DE ÝKÝ ATEÞ ARASINDAKÝ HAYATLAR SOMALÝ’DEKÝ iç savaþta iki ateþ arasýnda kalan sivillerin birçoðu vefat etmiþ, hayatta kalanlarýn birçoðu ise kollarý, bacaklarý, ayaklarý olmadan yaþamaya çalýþýyor. Mogadiþu’da iç savaþýn yaþandýðý 1991 yýlýnda kurulan Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nin yaklaþýk 500 kayýtlý üyesi bulunuyor. Savaþýn harabeye çevirdiði merkeze kayýtlý engellilerin hemen hepsi iç savaþýn izlerini taþýyor. Okula, iþe, alýþ veriþe gitmek için evinden çýkan binlerce Somalili, Eþ Þebab örgütüyle Somalili güvenlik güçleri arasýnda yaþanan çatýþmalarýn arasýnda kalarak vefat etmiþ. Çatýþmalardan sað kurtulanlarsa kollarý, bacaklarý, ayaklarý olmadan yaþama savaþý veriyor. Merkeze kayýtlý engellilerden biri olan 63 yaþýndaki Muhammed Salih Kasým, yaklaþýk 2 yýl önce evine giderken bombanýn patlamasý sonucu tek bacaðýný kaybetmiþ. Saldýrýda yaralanan 9 kiþiden biri olan Kasým’ýn bacaðý hastanede doktorlar tarafýndan kesilmiþ. Koltuk deðnekleriyle yürüyen Kasým, çarþýda bir süre dolaþtýktan sonra evine dönerken Eþ Þebab örgütü tarafýndan konulan bombanýn büyük bir gürültüyle patladýðýný söyledi. Patlamadan sonra bir þey hatýrlamadýðýný, insanlarýn baðrýþmalarýný duyduðunu anlatan Kasým, hastanede tek bacaðýnýn kesildiðini duyduðunda ‘’yýkýldýðýný’’ kaydetti.
Pakistan’daki kriz gittikçe kötüleþiyor
Chavez’den Filistin’e destek
Ýsrail, Amman büyükelçiliðini boþalttý
SELLERÝN vurduðu Pakistan’da yüz binlerce kiþinin evsiz kaldýðý, durumun gün geçtikte kötüleþtiði bildirildi. El Cezire’nin haberine göre yardým kuruluþlarý, sellerin 1,2 milyon evi yýktýðý ya da hasar verdiðini belirtti. Yardým kuruluþlarý, ayrýca sel bölgelerinde ölümcül hastalýk riskinin yüksek olduðu uyarýsýnda bulundu. Bu bölgelerde þu ana kadar 8 kiþinin dang hummasýndan vefat ettiði bildirildi. Ayrýca 2 bin kiþinin de sýtmaya yakalandýðý kaydedildi. Ankara / aa
VENEZUELA Devlet Baþkaný Hugo Chavez, Filistin’in BM’de baðýmsýz devlet olarak tanýnma giriþimini desteklediðini bildirdi. Chavez, Filistin meselesiyle Libya’daki durumun gelecek BM Genel Kurulu’nda yoðun bir þekilde ele alýnmasýný beklediðini söyledi. Venezuela Devlet Baþkaný, “Filistin’in devlet olarak tanýnmasýnýn ve BM’ye üye olmasýnýn zamaný gelmiþtir dedi. Karakas / aa
ÝS RAÝL’ÝN Ür dün’ün baþ þeh ri Am man’daki büyükelçiliðini, yapýlmasý planlanan protestolar dolayýsýyla kapattý. Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu ile Dýþiþleri Bakaný Avigdor Lieberman’ýn, Kahire’deki Ýsrail büyükelçiliði önündeki protestolardan sonra, aldýklarý kararla, Ürdün’deki elçiliðin hafta so nu için bir gün önceden boþaltýlmasý kararý aldýklarý belirtildi. Ordu radyosu, büyükelçi ve diðer diplomatlarýn Ýsrail’e döndüklerini bildirdi. Tel Aviv / aa
‘Devrimler kanla olmasýn’ BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan, tarihî Kuzey Afrika ziyareti kapsamýnda Tunus Geçici Hükümet Baþkaný Beci Caid Essebsi ile bir araya geldi. Baþbaþa ve heyetler arasý görüþmelerin ardýndan Erdoðan ve Essebsi ortak basýn toplantýsý düzenledi. Erdoðan ve Essebsi’nin açýklamalarý öncesinde, Türkiye ile Tu nus arasýnda Dostluk ve Ýþbirliði Anlaþmasý imzalandý. Anlaþmaya Türkiye adýna Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu, Tunus adýna da Geçici Hükümetin Dýþiþleri Bakaný Muhammed Mouradi Kefýl imza koydu. Bu arada yine açýklama öncesinde, Baþbakan Erdoðan, Türkiye’nin Sfax Fahri Baþkonsolosu Tarýk Þerif’e Türk Bayraðý ve resmî mührü teslim etti. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, Yasemin Devrimi’ni bizzat yaþamýþ, yakýndan takip etmiþ dost ve kardeþ Tunus’un medyasýný takip ettiðini, uluslar arasý basýnýn da süreci yakýndan takip ettiðini belirterek, ‘’Ardýndan Arap Baharý esmeye baþladý. Arap Baharý’nýn oluþmasý, Mýsýr, Yemen, Libya, Bahreyn, Suriye’de kendini gösterdi. Gönlümüz, arzumuz hep þudur; devrimler kanla olmasýn, insanlar öldürülerek olmasýn. Devrimler, düþüncelerin, fikirlerin ideallerin sandýktan yansýmasý suretiyle milletlerin iradesiyle gerçekleþsin. Tunus ve Mýsýr’da bu büyük ölçüde görüldü diyebiliriz. Þimdi bütün arzumuz, 23 Ekim’de sandýða gidecek olan Tunuslu kardeþlerimizin oluþturacaðý kurucu meclisle birlikte gerçek bir demokrasiye geçiþ dönemi olur” diye konuþtu. Öte yandan Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn bugün Libya’ya yapacaðý ziyaret kapsamýnda Trablus’un ardýndan Bingazi’ye de gideceði bildirildi.
TAZÝYE
SARKOZY VE CAMERON APAR TOPAR LÝBYA’DA LÝBYA’NIN baþþehri Trablus’a giden Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy ve Ýngiltere Baþbakaný David Cameron, Ulusal Geçiþ Konseyi liderleri ile ortak basýn toplantýsý düzenledi. Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy, Libya’da “intikam ve hesaplaþmanýn” olmamasýný istedi. Aranan Libyalýlarý barýndýran ülkelere bu kiþileri iade etme çaðrýsýnda bulunan Sarkozy, “Libyalýlarýn birliðe sahip çýkmalarý” ve kendi içlerinde uzlaþmaya varmaya çalýþmalarý gerektiðini söyledi. Sarkozy, “Kaddafi’nin adalete teslim edilmesi gerekiyor” dedi. Ýngiltere Baþbakaný David Cameron ise, Ýngiltere’nin Libya’nýn devrik lideri Muammer Kaddafi’nin yakalanmasýna yardýmcý olacaðýný söyledi. Ýki liderin bu sürpriz ziyaretleri, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Kuzey Afrika turu çerçevesinde Libya’yý ziyaretinden hemen önce gerçekleþti. Trablus / aa
CNN: ERDOÐAN ROCK YILDIZI GÝBÝ DÜNYA basýný, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Arap Baharý turunu yakýndan izlemeye devam ediyor. Uluslar arasý basýn özellikle Türkiye’nin Filistin Devleti’ne verdiði güçlü desteði sayfalarýna taþýdý. CNN televizyonu, Erdoðan’ýn Mýsýr’da kahramanlar gibi karþýlandýðý yorumunu yaptý. Gazeteci John Defterios, Erdoðan için “Neredeyse bir rock yýldýzýnýn Kuzey Afrika turu gibi. Burada olaðanüstü bir þekilde karþýlandý" ifadelerini kullandý Washington / cihan
Muhterem kardeþimiz
Mehmet Kula 'nýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret diler. Kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder. Taziyetlerimizi sunarýz.
Paris’te Müslümanlar için yeni ibadet yeri Fransa’nýn baþþehri Paris’te Müslümanlarýn ibadet yeri eksikliði yüzünden sokakta namaz kýlma çilesi sona eriyor. Paris’in 18. bölgesinde iki caminin yetki lileri ile valilik, yeni bir ibadet yeri kullanýmý olarak verilen binanýn kira sözleþmesine imza attý. Paris Camisi Baþmüftüsü Halil Ebubekir, bu Cumadan itibaren Müslümanlarýn, yeni tutulan binada ibadetlerini yerine getirebileceklerini açýkladý. ‘’Müslümanlarýn sokakta namaz kýlma sorunlarýnýn artýk giderildiði ni’’ belirten Ebubekir, ‘’Müslüman kardeþlerimizin dinî vecibelerini daha onurlu þartlarda yerine getirmesinden büyük memnunluk duyuyorum’’ dedi. Ýçiþleri Bakaný Claude Gueant, Müslüman vatandaþlarýn ibadet yeri sorununu çözmek için, devlete ait 2 bin metrekare olan binanýn yýlda 30 bin avro kira karþýlýðý 2014 yýlýna kadar kiralandýðýný açýklamýþtý. Paris / aa
Gaziosmanpaþa, Sultangazi, Arnavutköy Yeni Asya Okuyucularý
8
MEDYA POLÝTÝK
16 EYLÜL 2011 CUMA
s.bulut@saidnursi.de
Kara Eylül’ler devam ediyor... amanýn suçu ne... Mekândan þikâyet niye ki... Gel gör ki belli zaman ve mekânlarda cereyan eden hadiseler, bizi o zaman ve mekânlara tepkili kýlmýþ... Ýslâm kültüründe Muharrem ayý ile Kerbelâ kelimeleri matem ve gözyaþýný sembolize ederler. Ve daha nice mezalim ve acýlarý... Kara olmakta 12 Eylül mü, 11 Eylül mü diye sorarsanýz, 12 Eylül deriz. Zira global 11 Eylül’e anahtar olmuþtur. 28 Þubat’lara ise annelik. Bu uzun ve altý doldurulamadýðýndan mücerred kalmýþ hikâyeyi fazlaca kaldýrýp indirmeyeceðiz. Müdakkik Yeni Asya okuyucularý, çöldeki deve kervanýna merkebin rehberlik ettiðini iyi bilirler. Ýþleðin küçük cesaretini deve katarýna nisbeten küçümseyenler, Türkiye’nin uðradýðý “nifak” dolu ihanetlerin mahiyetini anlamakta hep zorlanacaklardýr. Yeni Asya okuyucularý, Risâle-i Nur’un adesesiyle hadiselere baktýklarýndan, kara Eylül’ün 12. sabahýnda Atatürkçü generallere tavýrlarýný koymuþlardý. Söyleyebileceklerinin hepsini söylemiþlerdi. Zaman onlara hak verdiðinden, onlar tarih önündeki ifadelerinden asla vazgeçmediler. Zalime zalim dediklerinden canilerin iþkenceleriyle karþýlaþtýlar. Bu mazlûmlar ise Celâleddin-i Harzemþah’ý örnek edinerek yeniden gazetelerini neþredip, Risâle tezgâhlarýný açarak muhtaçlara Kur’ân’ýn nurunu ulaþtýrmaya devam ettiler... Ciballerimiz 12 Eylül’ün mahiyetini toplumun doðru anlamasýný engellemeseydiler, 11 Eylül felâketini dünya yaþamayabilirdi diyenlerin ellerinde yüzlerce delil ve belge bulunuyor. 12 Eylül’den intikam alacaklarýný millete vaad eden AKP kurmaylarý da, yakýn tarihimizin üzerine siyah ve ince bir þal daha býraktýlar. Utangaç ve mahcup savcýyý 12 Eylül cinayetinin baþ kahramanýnýn yanýna gönderirlerken, mütehakkim avukatlarýnýn huzurunda hem hukuku rencide ettiler ve hem de devleti küçük düþürdüler. Bugünkü hükümet, 12 Eylül’ü yargýlayacaðý yerde, bazý maðdurlara milletin havuzundan rüþvetler daðýtarak sayfayý kapatacaðýný mý zannetti? Fakat gördüðünüz gibi canilerin açtýklarý yara kanayarak devam ediyor. Yeni Asya, 12 Eylül ile 11 Eylül iliþkini anlatmýþtýr. ANAP tezgâhýnýn Washington’da çatýldýðýný söylediðimizde bize sövenler, bugün mahçupca itiraf ediyorlar. Ortadoðu barýþýný alabora edecek karar ve icraatlarýn sökün ettiði 1983’ten günümüze gelen tarihî hadiselerin kronolojik yorumunu yapmakta inatla geri duranlar, belki de yeni felâketlerin oluþmasýna sebep oluyorlardý... Kim bilir... PKK’nýn ilk iþaret fiþeði... Çekiç Güç... Birinci Körfez Savaþý... Bekaa vadisi... Ýhtilâlin ANAP ile kurumsallaþmasý... Bazý dinî cemaatlerin birer resmî aygýt haline getirilmeleri... AB ile bozulan münasebetler... Devletin kendisini tahrip sürecine sokmasý... Anarþi ve terörü kýsmen engelleyen Doðunun yapýsýna Kemalizm adýna yapýlan müdahale... Medya terörü... Ve millî cehalet ile baþlayan millî tüketim... Tarým toplumunun idamý... Yukarýda arz ettiðimiz gibi çok önemli üst baþlýklardan oluþan çerçeve doldurulmadýkça mücerred kalacaktýr. Ve cinayetin iþlendiði o sabahlarda doðan gençlerimiz artýk ortayaþ çaðýna yöneldiler. Ama ecdatlarýna, tarihlerine, Kur’ân’a, annelerinin ve kýz kardeþlerinin iffetine, millî deðerlerine ve vatanlarýna yapýlan cinayet ve ihanet hakkýnda çok az þey biliyorlar. Bu cehaletlerinden dolayý farkýna varmadan canileri alkýþlýyor ve vatanperverleri ise yuhalýyorlar. Anladýðýnýz gibi kara Eylül devam ediyor. Cinayetlerin yýldönümlerinde göze çarpan birinci husus itiraflardýr. AB eski baþkomiseri Gunter Verheugen, 11 Eylül’ün bora ettiði Ýslâmofobiyi temizlemeye çalýþtýðýný söylüyor. Amerikalýlar ise 11 Eylül’ün hakikî faillerini aramakla meþguller. Biz 12 Eylül’ü çözmeden Amerikalýlar 11 Eylül’ü çözemezler. Zira asýl kördüðüm bizde. Önce deveye rehberlik eden merkebin mahiyeti anlaþýlmalý. Bu cinayetlerin failleri ve olaylarýn biçimleri mutlaka önemlidir. Bizce aslolan canilerin fikir kaynaklarýdýr: Kemalizm, Troçkizm ve Freudizm. Bediüzzaman’da bu isimler Þimal cereyaný, birinci tehlike, zýndýka ve ifsat cereyanlarý, ikinci Avrupa, semavî din, sulh-u umumî ve insaniyet düþmanlarý, süfyaniyet ve deccaliyet kelimeleriyle þahs-ý manevilere bürünür. Kanaatimizce; samimî aydýnlarýmýzýn farz derecesinde bir vazifeleri bu “kara Eylül” vesilesiyle yine gündeme geliyor. 12 Eylül cinayetini öncesinden baþlayarak günümüze gelen süreciyle aydýnlatmalarý, onlarýn hakikî vatanperver ve münevver kimliklerini ortaya koyacaktýr. Tarihî hatalarýn tekerrür etmemesi ve millet olarak kurtuluþumuzun bu karanlýk sürecin, yani kara Eylül’lerin aydýnlatýlmasýnda olduðunu düþünüyorum.
Z
ZAYÝ
Çorum Cumhuriyet Lisesinden aldýðým lise diplomamý kaybettim. Hükümsüzdür. Adem Haluk Gümüþ Askerî kimliðimi kaybettim hüküsüzdür. Alper Fener
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinden almýþ olduðum Diplomamý kaybettim. Hükümsüzdür. Ýbrahim Akkuþ Yýldýrým Kýz Meslek Lisesi Diplomamý Kaybettim. Hükümsüzdür. Ayþe Yýlmaz Ýstanbul Ulaþtýrma Bölge Müdürlüðünden alýnan ÝSt. UNET. K2*.34.311897 nolu K2* Yetki Belgesi, Taþýt Belgesi ve 34 ABJ 64, 34 FH 3360, 34 DH 0119 plakalý araçlara ait taþýt kartlarý kaybolmuþtur. Hükümsüzdür. Cleanolife Endüstriyel Mutfak ve Hijyen Ürünleri Ltd. Þti. 334 TDJ 51 Plakalý Ticari Taksinin.BY-279650-279651279652-279653-279654-279655-279656-279657-279658279659-279700 Nolu Fiþ Sayfalarý Kayýptýr Hükümsüzdür. Ali Parlak
Y
TERÖR VAR DÝYE REFORMLAR ERTELENEMEZ -ADINA ister Kürt meselesi, ister Güneydoðu sorunu, ister terör sorunu diyelim, bu alanda Türkiye çok uzun senelerdir çözüm üretemediði bir zorlukla karþý karþýya; güvenlik güçlerinden, vatandaþlarýmýzdan her gün çok sayýda insanýmýz ölüyor, insan kaynaklarýmýzýn kaybýnýn yaný sýra milyarlarca dolarlýk maddi kayýplarýmýz var, fýrsat maliyetlerimiz var, durumdan vazife çýkaranlarýn senelerdir Türkiye’yi çok düþük standartlarda bir demokrasiye, ilkel bir hukuk devletine mahkûm etmesi belasý var, vs.Öte yandan, bir de asker meselemiz var; bu meseleye de ister asker meselesi, ister darbecilik meselesi, ister Ergenekon, ister Balyoz deyin iþin özü pek deðiþmiyor; ben, asker meselesi demeyi tercih ediyorum, kimse alýnmasýn, zira meselenin özünde bir meslek grubu mensuplarýnýn tümünün, subaylarýmýzýn, aldýklarý çok kötü eðitimin bir sonucu olarak ait olduklarý kurumu, TSK’yý, devletin dýþ güvenlik kamu hizmeti üreten, vergilerle finanse edilen bir bürokratik birimi olarak görmekten ziyade, milletin bir parçasý olarak algýlamalarý ve bu nedenle de kendilerini devlet kurallarýnýn dýþýnda görmeleri yatýyor. Asker meselesi Türkiye’de Ergenekon ya da Balyoz davalarýyla sýnýrlý deðildir, subaylarýn her aþamada aldýklarý eðitimin (!) ve endoktrinasyonun bir sonucudur, bu açýdan yaklaþtýðýnýzda meselenin daha uzun seneler süreceðini tahmin etmek pek zor deðildir. Kürt ve asker meseleleri son senelerde basýnýmýzda en çok tartýþýlan konularýn hiç kuþkusuz baþlarýnda gelmektedir ve bu iki konunun, Kürt ve asker konularýnýn kanýmca þaþýrtýcý ölçüde ortak noktalarý, paydalarý vardýr; ortak nokta, payda derken basýnýmýzda gördüðümüz bazý iddialarý, askerin bazý karanlýk unsurlarýnýn PKK’ya yardým ettiði ya da çözümü bilerek, isteyerek engellediði yönündeki iddialarý kastetmiyorum. Ortak nokta, ortak paydadan muradým Kürt ve asker meselelerinin yapýsýnýn ve çözüm olanaklarýnýn benzerliðinden ibaret, konuyu açmaya gayret edeceðim. Her iki meselenin de uzun vadede çözümü çok büyük yasal, anayasal dönüþümler gerektiriyor; bu karþýmýzdaki birinci ortak nokta; koþullar ne olursa olsun bir hukuk devleti bu anayasal, yasal dönüþümleri gerçekleþtirmek zorunda. Ancak her iki meselenin de ayrýca birer de adi, olaðan adli yönleri var; Kürt meselesinin bir yüzü yurttaþlara terör ya da þiddet olarak yansýyor, her gün yurttaþla-
rýmýz, bir kýsmý güvenlik gücü, bir kýsmý anadili Kürtçe olan yurttaþlarýmýz bu terör ya da þiddet olaylarýnda ölüyorlar. Asker ya da darbe ya da Ergenekon ya da Balyoz meselesinin yani asker meselesinin þiddet yönü de çok ciddi; üstelik darbe ihtimalinin, vatandaþa karþý þiddet kullanma iradesinin, örgütlü kararýnýn bir yönü-
‘‘
Hukukreformlarý,biranlamda, hukuk devletinin namusudur ve bir devlet kendi namusunu baþka konulara endeksleyemez. nün çok daha iyi görülmesi gerekiyor, bu yön de askerin darbe yapmasýnýn ya da hatta darbeyi planlamasýnýn bile çok büyük bir ahlaksýzlýk olduðu. Darbe sopayla, taþla yapýlmýyor, silah gerekiyor ve darbe için kullanýlacak bu silahlar askere Parlamento tarafýndan baþka amaçlarla tahsis edilmiþ silahlar. Askerin, Parlamento tarafýndan baþka amaçlarla kendisine yasal olarak tahsis edilmiþ silahlarý yine bizzat Parlamento’ya ve daha da genel olarak bu silahlarýn finansmanýný yapan vergi mükellefine yöneltmesi, bu meseleyi planlamasý hatta düþünmesi bile çok büyük bir ahlaksýzlýktýr, bu noktayý geçerken vurgulayalým. Dönelim tekrar Kürt ve asker meselelerinin anayasal, yasal yönlerine ve beraberinde maalesef gündeme gelen þiddet boyutuna. Kürt meselesinde atýlmasý gereken çok sayýda anayasal ve yasal adým var; bunlarýn en baþýnda herhalde Anayasa’nýn 66. maddesinin sistemden, deðiþiklik bile yapýlmadan, tümüyle çýkarýlmasý, anayasalarýn yurttaþýn sýfatýný belirlemedeki lüzumsuzluðunun vurgulanmasý yani anayasal vatandaþlýða geçiþ geliyor. Baþka çok sayýda anayasal ve yasal dönüþüm de gerekiyor ama bu yazýnýn amacý, bunlarýn dökümünü vermek deðil; bu anayasal ve yasal dönüþümlerin yerine getirilmesi bir hukuk devleti ve demokrasi olmanýn getirdiði bir mecburiyet ve bu mecburiyetin yerine getirilmesi asla ayný Kürt meselesinin terör ya da þiddet boyutuyla iliþkilendirilmemeli, hukuk devletinin varlýk nedeni olan reformlarýn yapýlmasý þiddetin, terörün ortadan kalkmasý ya da azalmasý ile iliþkilendirilmemelidir.
BÜRO ve GAZETE TEMSÝLCÝLERÝ TOPLANTISINA DÂVET Gündem: Yeni Promosyon tesbiti ve önümüzdeki çalýþma dönemi ile ilgili görüþ ve düþüncelerin alýnmasý Yer : Patara Resort Hotel/Kaþ-Antalya Tarih : 24 Eylül 2011 Cumartesi Otele Giriþ : 24 Eylül Cumartesi Sabah 08:00 itibarý ile Otelden Çýkýþ : 25 Eylül Pazar Saat 12:00 Toplantý Saati : 20:00 - 23:00 Ulaþým 1: Fethiye - Patara (Gelemiþ Köyü) Fethiye Patara arasý 1 saatlik mesafede olup Batý Antalya Turizm Þirketi ile 07:30 - 20:30'a kadar her bir saatte ulaþým saðlanabilmektedir. Ulaþým 2: Antalya - Patara (Gelemiþ Köyü) Antalya Patara arasý 5 saatlik mesafede olup Batý Antalya Turizm Þirketi ile 06:00 - 18:00 saatleri arasýnda her saat baþý ulaþým saðlanabilmektedir. Ýrtibat Tel: (0532) 424 37 95 (Adem Azat) Not: Gelemiþ Köyü yol ayrýmýndan bizi aradýðýnýzda servislerimiz sizleri alýp otele ulaþtýracaktýr.
Y
Hukuk reformlarý þiddet konusuna iliþkin enstrümantalize edilecek bir konu olamaz. 13 Eylül Salý günkü Star gazetesinin 14. sahifesinde Baþbakan Yardýmcýsý Sayýn Beþir Atalay’ýn bir demecini okuyorum; Sayýn Atalay þöyle diyor: Asla eskiye dönülmeyecek. ‘Öl-öldür’le kimse büyümüyor. Ama terör ortamýnda adým atmak zor. Asýl çözümlere güvenliði saðladýðýmýzda gidebileceðiz. Sayýn Atalay, bu demecinde adeta kelime kelimesine yukarýda eleþtirdiðim görüþü yansýtmaktadýr; reformlarýn yapýlabilmesi için terör ortamýnýn bitmesini ya da marjinalize olmasýný beklemek, biraz düþünürsek, çok anlamsýzdýr zira reform gereksinimi ile terör ortamý arasýnda bir baðlantý kurulmasýnýn mantýðý yoktur. Hukuk reformlarý terörün azalmasýnýn bir karþýlýðý olarak yapýlamaz, hukuk reformlarý ile terör ya da þiddet meselesi birbirini tamamen dýþlayan alanlardýr, günde yüzlerce þehit dahi versek, bu þiddet ortamý ile en etkin bir biçimde mücadele edilmeli ama hukuk reformlarý þiddet olgusundan baðýmsýz olarak gerçekleþtirilmelidir. Paralel bir durum, asker meselesi için de geçerlidir; sivil-asker iliþkileri anayasal, yasal ve yönetmelik düzeylerinde çaðdaþ hukuk düzeyinin çok gerisindedir ve bu alanda çok büyük adýmlarýn atýlmasý þarttýr; ancak öte yandan, darbe giriþimlerini sýradan adli olaylar olarak algýlamak, gereklerini yapmak da þarttýr. Askerlerin, komutanlarýn “demokrasi, hukuk devleti âþýðý” olduklarýný varsaysak, bundan sonra hiçbir subayýn darbe yapmayý aklýna bile getirmeyeceðine emin bile olsak, sivil-asker iliþkilerinin anayasal, yasal düzenlemelerini yapma, normalleþme gereði, hatta mecburiyeti deðiþmeyecektir. Anayasa’nýn 117., 118. maddelerinin deðiþmesi, çift baþlý yargýnýn kaldýrýlmasý, vs. ile Ergenekon, Balyoz davalarý arasýnda en küçük bir bað kurulmamalýdýr. Aynen Kürt meselesine iliþkin hukuk reformlarý ile þiddet, terör olaylarý arasýnda bir bað kurulmamasý gerektiði gibi. Kürt meselesini, sivil-asker iliþkilerini çevreleyen hukuk dýþý anayasal, yasal yapýnýn deðiþtirilmesi bir hukuk devletinin, bir demokrasinin yapmakla yükümlü olduðu, devlet olduðu için yapmakla yükümlü olduðu reformlardýr. Bu hukuk reformlarý, bir anlamda, hukuk devletinin namusudur ve bir devlet kendi namusunu baþka konulara endeksleyemez, hukuku enstrümantalize edemez. Eser Karakaþ / Zaman, 15.9.2011
BÖLGE TOPLANTISINA DÂVET
Kuzey Marmara Bölge Toplantýsý 18.9.2011 Pazar günü saat 10:00'da aþaðýda belirtilen yerde yapýlacaktýr. Temsilcilerimizin katýlmalarýný rica ederiz. Yer: Fevzipaþa caddesi Baþimam sokak. No: 8 Þekerci Han Fatih / Ýstanbul Tel: Talip ÇÝÇEK (0532)260 63 61
BÖLGE TOPLANTISINA DÂVET
Yeni Asya Gazetesi Kuzeydoðu Anadolu (Aðrý-Ardahan-ErzincanErzurum-Iðdýr-Kars-Tunceli) Bölge Toplantýsý 18.09.2011 Pazar Günü Saat: 12.00'de Atatürk Mah. Envar Apt. Kat: 1/3. Terzibaba Camii Karþýsý Erzincan adresinde yapýlacaktýr. Tel : (0 505) 299 64 61(0 505) 718 93 47
vehbikara1@hotmail.com
ABD’li binbaþý gibi ezan okuyan bir askerimiz olacak mý? eni Asya gazetesinin manþetinde yer alan bir re sim den çok et ki len dim. Re sim de ABD’li Müslümanlar, 11 Eylül saldýrýsýnda ölenleri anarak bir tören yapmýþlardý ve ABD ordusundaki bir deniz subayý, resimdeki rütbesine göre binbaþý olduðu anlaþýlýyor; ezan okuyordu. Kur’ân-ý Kerim’in okunduðu ve namaz kýlýndýðý bu tören, bize bir þeyler anlatýyor. Cami ve ibadet konusunda eski Sovyet rejimlerindeki uygulamalarý yaþýyo ruz. Ordumuzun içindeki bazý odaklarýn din karþýtlý ðýnýn “din ve vicdan özgürlüðü” kapsamýnda bizi ne duruma getirdiðini gösteriyor. 15 yýllýk deniz subaylýðý görevimde hiçbir deniz birliðinde ezan sesine þahit olmadým. Hele hele bir deniz subayýnýn ezan okuyabileceði kimsenin aklýna bile gelmezdi. Sadece “Ordudan atýlmak için en kestirme yoldur” diye lâtife yapardýk. Eskiden mecburî askerlik süresi dolmadan mesleðinden ayrýlmak isteyen arkadaþlarýmýz, yabancý uy ruklu kadýnlar ile düzmece bir evlilik yapar, kýsa zamanda görevinden ayrýlabilirlerdi. En kestirme yol bu idi, lâkin sonradan çýkan bir kanun yabancýlarla evlenen askerlerin ordudan ayrýlmayabileceðine hükmediyordu. Bu yüzden o kadar masraf yaptýðý halde bazý meslektaþlarýmýz askeriyeden ayrýlamamýþlardý. Askerî okuldan ayrýlmak isteyenlerin baþvurduðu yol ise “kopya çekme” suçu idi. Bu yöntem o kadar meþhur olmuþtu ki sýnýf arkadaþlarýmdan bir çoðu bu furyaya kapýlýp kopya çekmeye baþlamýþtý. Ýki defa kopyada yakalananlarýn disiplin puanlarý siliniyor, he men okuldan atýlýyorlardý. Fakat komutanlarýmýz buna da engel olacak bir yöntem buldular. Kopyada yakalanan öðrencileri he men okuldan atmýyor, hapis cezasý vererek cezalarýnýn bitmesini bekliyorlardý. Suçun aðýrlýðý dolayýsýyla bir yýl boyunca izne çýkamadan hafta sonu hapis yat mak tam bir felâkete dönüþmüþtü. Mecburen askerî öðrenciler arasýndaki bu modaya bir son verilmiþ oldu. Bu arkadaþlarýma “Yahu çýk þurada bir ezan oku, bak bir gün içinde seni buradan þutlarlar” diyerek, za limce bulduðum bu anlayýþ ile dalga geçerdim. Evet, sevgili dostlar askerlik zor bir meslektir. Her insan bu zorluklara tahammül edemez. Birkaç yýl askerî okulda okudu diye insanlarý baský ile çalýþtýrmaya çalýþtýrdýðýn takdirde iþte böyle sonuçlar doðabiliyor. Bu sorunlar küçük bir kanun-yönetmelik deði þikliði ile halledilebilir. Gerekli düzenlemelerin yapýlmasý siyasî iradenin yani Baþbakan’ýn aðzýndan çýkacak bir söze bakar. Lâkin askerlikteki din ve dindarlara karþý baskýlarýn ortadan kaldýrýlmasý bir hayli emek istemektedir. Halen general seviyesinde görev yapan askerlerin büyük bir çoðunluðuna dinimiz “öcü gibi” gösteril miþtir. Bütün bunlarý fiilen yaþamýþ bir kiþi olarak söylüyorum. Namaz, oruç deyince bazýlarýnýn tüyleri diken diken olur maalesef. Bir zamanlar Gölcük’teki askerî garnizonda camilere üniforma ile girmek yasaklanmýþtý. Ben o yýllarda savaþ gemilerinde görev yapýyordum. Gölcük Merkez Camii’ndeki Cuma namazlarýnda, üniformalý askere rastlanmaz olmuþtu. Fakat bu hukuksuz ve din düþmanlýðý olan yasaða karþý, inatla direnmeye karar vermiþtim. Ordudan atýlmaktan da korkmuyordum, “Atýn ölümü arpadan olsun” diyerek kendimce bir tavýr sergiliyordum. Daha önce sivil kýyafetlerimi giyip garnizon dýþýna camilere giderken (koskoca Gölcük garnizonunda hâlâ bir cami yoktur), bu sefer haricî elbiselerimi giyip gitmeye baþladým. Tersanede görevli bir albay da ayný þekilde üniforma ile camiye gidiyordu. Bizi üniforma ile Cuma namazýnda gören Gölcük halký, çok seviniyor, ellerinden geldiði kadar hürmet gösteriyordu. “Bana niçin üniforma ile camiye gidiyorsun?” dediklerinde “Ayýp bir iþ yapmýyorum ki, sadece namaz kýlýyorum. Allah’ýn huzuruna ünifor ma ile çýkmanýn ne mahzuru olabilir?” diye cevap veriyordum. Kýssadan hisse bu olmak gerektir ki; baþta Amerikalýlar olmak üzere medenî ülkelerden daha çok ders almamýz gerekiyor. Alman ve Amerikan gemi lerinde papaz subaylar bulunurdu. Diðer NATO gemilerinde de moral subaylarý ve ibadethaneler bulunurdu. Her insan için din ve dindarlýk önemli olsa da askerler için zarurî sayýlabilir. Zira her an ölüm tehlikesi ile karþý karþýya kalan bir askerin Allah’a iman etmesi, onun huzurunda secdeye gitme si, görevindeki baþarýyý getirecektir. “Ölürsem þehit, kalýrsam gaziyim” diyen bir askerin karþýsýnda hiçbir terörist direnemez, periþan olup kaçar. Fakat dinî eðitimi ortadan kaldýran, dindar insanlarý ordudan atan bir askerî kurumda iþte Koþaner’in itiraf ettiði gibi “Tim komutaný silâhýný býrakýp kaçar”. Askeriyede namaz kýlýnabilmesi ve cami yapýlmasý için çeþitli yazýlar yazmam iþte bu acý gerçeði gördüðüm içindir. Baþkomutanýmýz Gül baþta olmak üzere bütün yetkililerden ibadetler konusunda karþýlaþtýðýmýz engellerin kaldýrýlmasýný talep ediyor, kahraman askerlerimizin imanýný güçlendirmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Y
MAKALE
Y
16 EYLÜL 2011 CUMA
9
Her sahada iþi ehline veriyor muyuz? fersadoglu@yeniasya.com.tr
üslüman, Allah’ýn ahlâkýyla ahlâklanmak için bu dünyaya gelmiþtir. Bu da, Allah’ýn Esmâ-i Hüsnâ ve sýfatlarýna ayna olabilmek nisbetindedir. Adl ve Hak O’nun Esma-i Hüsnasý’ndandýr. Dolayýsýyla insan âdil olmaya çalýþmasý gerekir. Ki, adalet, yalnýz mahkemelerde deðil, hayatýn her safhasýnda, toplumun her tabakasýnda geçerli olmasý gereken bir sýfattýr. Adalet, her þeyi yerli yerine koymaktýr.
M
Adalet, herkesin hakkýný vermektir. Adalet, iþi ehline ve lâyýk olana tevdi etmektir. Cuma hutbelerinde de okunan Nisâ Sûresi’nin 58. âyetinin meâli þöyledir: “Muhakkak ki, Allah, size emânetleri ehline vermenizi ve insanlar arasýnda hükmettiðiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah bu emriyle size ne güzel öðüt veriyor.” 1 Acaba bu Ýlâhî fermaný gerek þahsî, gerek aile vî ha ya tý mý za, ge rek se sos yal ha ya tý mý za, hizmetlerimize ne derece yansýtýyoruz veya nasýl yansýtmalýyýz? Ýþleri/hizmetleri tanzim etmeleri için meþveret heyetine seçeceðimiz hizmet ehli kardeþlerimiz hakkýnda konuþurken, onlarý de ðerlendirirken, onlar için karar verirken de âdil miyiz? Hizmetleri ehline veriyor muyuz? Evet, hizmetleri ehline tevdi etmek de yuka-
rýda meâlini naklettiðimiz âyetin kapsamýndadýr. Yani, Risâle-i Nur’un meslek ve meþrebine daha vâkýf olduðunu ve ihlâs, sadakat, sebat ve metanet gibi sýfatlarda daha önde olduðunu düþündüðümüz kardeþlerimizi seçmek, iþi ehline vermek ve adalettir. Gerek meþveret heyetini seçenlerin, gerekse seçilecek olanlarýn Risâle-i Nur’dan bir kýsmýný çýkardýðýmýz aþaðýdaki ölçüleri anlamýþ, özümsemiþ ve uygulamaya çalýþýyor olmasý da beklenir: * “Cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur.” 2 * “Þahýs ne kadar güçlü ve dâhî de olsa þahs-ý maneviye (fertlerin bir araya gelmesinden hasýl olan güce) karþý maðlûp düþebilir.” 3 * “Her meselemizde emir, Risâle-i Nûr’un þahs-ý mânevîsini temsil eden has þakirtlerin (talebelerin) ve sizlerindir. Benim de þimdi bir reyim var” 4 * “Mesleðimizin esasý uhuvvettir. Peder ile ev-
lât, þeyh ile mürid mâbeynindeki vasýta deðildir. Belki hakikî kardeþlik vasýtalarýdýr. Olsa olsa bir üstadlýk ortaya girer. Mesleðimiz halîliye olduðu için, meþrebimiz hýllettir. Hýllet ise, en yakýn dost ve en fedakâr arkadaþ ve en güzel takdir edici yoldaþ ve en civanmert kardeþ olmak iktiza eder. Bu hýlletin üssü’l-esasý, samimî ihlâstýr.” 5 * “Onlarý kendi nefislerine tercih ederler.” 6 âyetinin hakikatini yaþamaya çalýþmak. * Ehl-i hizmetin deðil hatalarýný mübalâða ile anlatarak onlarý yýpratmak, su-i zan etmek; bilâkis kusurlarýný örtmeye, eksiklerini tamamlamaya çalýþarak, hizmetine yardým etmek, onlarýn þerefiyle þakirane iftihar etmek. Dipnotlar: 1- Nisâ Sûresi, 58. 2- Ýþârâtü’l-Ý’câz, s. 162. 3- Emirdað Lâhikasý, s. 120. 4- Hizmet Rehberi, s. 175. 5- Lem’alar, s. 166. 6- Haþir Sûresi, 9.
Gizli görüþme iddialarý üzerine haliluslu1951@hotmail.com
Örümcek ve bugüne bakýþ ur’ân-ý Kerim’de 69 âyetli Ankebut Sûresi, 114 sûreden bir sûre. Örümcek Cenâb-ý Allah’ýn ayrý bir Ýlâhî san’atý. Ona mukaddes kitabýmýzda sûre ismi veriyor. Cenâb-ý Allah bu zayýf örümcek aðýnda, onun “Habibini” yok etmeye çalýþan Mekke’nin azgýn müþriklerini, “Hýra Maðarasý”nýn kapýsýnda maðlûp etmiþtir, harika bir mu'cize ve sýr. Nitekim adý geçen sûredeki âyette; “Allah’tan baþka dostlar edinenlerin hâli, kendisine að ören örümceðe benzer. Halbuki evlerin en çürüðü örümcek yuvasýdýr—eðer bilmiþ olsalardý.” 1 buyruluyor. Yeryüzünde yüzlerce cins örümcek yaþar. Bunlar, inþaat mühendisi ustalýðýyla aðlar örer, kimyager ustalýðýyla zehirler ve iplikçikler üretir ve kurnaz taktiklerle avlanýrlar. Küçücük örümcek, kâinattaki yaratýlýþýn mu'cizeliðini ispatlayan canlýlardan sade ce bir tanesidir... Örümcekler farklý programlar için fark lý ni te lik te ip lik ler ü re tir. Bu ip lik le rin tamamýnýn aminoasit kompozisyonlarý 2 farklýdýr ve örümcek tarafýndan her iplik farklý amaçla kullanýlýr. Deðiþik örümcek türleri, sayýsý 6-10 arasýnda deðiþen iplikçikler üretebilir. Bunlarýn kimisi að yapýmýnda, kimisi yumurta kesesi yapýmýnda, kimisi de aðýn iskeletini kurmak için kullanýlýr. Rabbimiz, ö rümceði bu özelliklere sahip bir þekilde yaratmýþtýr. Örümcekler að kurmak için kendi vücutlarýn da ürettikleri ipeksi iplikleri kullanýrlar. Çapý bir milimetrenin binde birinden daha az olan bu iplikçik, ayný kalýnlýktaki çelik telden beþ kat daha saðlamdýr ve gerektiðinde normal uzunluðun beþ katý kadar esneyebilir. Bu iplik, öylesine hafiftir ki, dünyanýn çevresini dönebilecek uzunluktaki bir ipliðin aðýrlýðý sadece 320 gr. gelmektedir. Örümceði tam tanýmak için 14 asýr öncesine gidelim ve günümüzdeki açýklamasýný yapalým. Hz. Peygamber (asm) Hicretin ilk adýmýnda Hz. Ebubekir (ra) ile Hýra Daðýndaki küçük maðaraya istirahat için sýðýnýrlar. Takipteki müþrikler izi buraya getirirler. Bu küçücük yer Ýlâhî kudret tecellileriyle doludur. Hz. Peygamber Efendimiz (asm) bir an endiþeye kapýlan ve üzülen en yakýn arkadaþý, sýddýk-ý ekber lâkabýný alan Hz. Ebûbekir’e (ra) dönerek; “Lâ tahzen, innellahe meanâ”, yani “Üzülme, mahzun olma, Allah bizimle beraberdir” 3 buyurur. Ta kip te ki müþ rik le rin baþ la rýn dan Ü beyy ibn-i Halef maðaraya gelir ve bakarlar, “Girelim” sözüne karþý der ki: “Nasýl girelim? Burada bir að görüyorum ki, Hz. Muhammed (asm) tevellüd etmeden bu að yapýlmýþ gibidir.” 4 Ve geri dönerler. Maðaranýn kapýsýnda iki güvercin ve bir örümcek ve ördüðü müthiþ perde... Kureyþ’in inkârcý reisleri giremezler. Ýki noktanýn birincisi: Örümcek sür'atli çalýþma içerisinde hem dönerek, hem de dikey olarak koþuþturmasýnýn çalýþma hýzý saatte 340 km. Bu müthiþ çalýþmasý içinde bir santimetre küpte (cm³) 120 bin boðum, yani ilmek atmaktadýr. “Örümcek bu kýsa zaman diliminde örer mi, dokur mu?” diyen çok inkârcýlara, teknolojiden tokat gibi cevap. Kaldý ki; oradaki zat (asm) kâinatýn sebeb-i vucudu. Belki de ordaki çalýþmanýn saatteki hýzý 1 milyon km’dir. Ýkinci nokta ise: Bugün yine yeni teknik geliþmelerin bize ikram ettiði perdeli camlar. Yani sen içeriden dýþarýyý görüyorsun, fakat dýþarýdakiler içeriyi asla göremiyorlar. Ýþte örümcek aðýnýn içindeki ayrý bir sýr ve ayrý bir ilm-i hikmet. Bugün tezahür etmiþtir. Hz. Bediüzzaman diyor ki: “Örümceðin ha nesi olan að en zayýf bir perde iken, o kuvvetli reisleri maðlûp edeceðini göstermekle âyet di yor ki: ‘En zayýf bir hayvana maðlûp olacaklarýný faraza bilseydiler, bu cinayete ve bu suikasta teþebbüs etmeyeceklerdi.’” 5 Bundan dolayýdýr ki Ýslâm dünyasýnda örümce ðin yuvasýna, aðýna müthiþ saygý ve hürmet vardýr. Düþünce ve tefekkür bazýnda ise; acaba bizler mübarek örümceðin çalýþma hýzýna kýyasla, hayýrlý hizmetlerin neresindeyiz? Ve geçenler kim acaba?
K
Dipnotlar: 1- Ankebut Sûresi, 41. âyet. 2- Aminoasitler; proteinleri oluþturan temel yapý taþlarýdýr. 3- Tevbe Sûresi, 40. âyet. 4- Mektubat, 19. Mektub, 15. Ýþaret, B. S. Nursî. 5- Emirdað Lâhikasý, B. S. Nursî.
latif@yeniasya.com.tr
ukuk ve nizam içinde iþleyen/iþlemesi gereken bir devlet, iþi gücü kan dökmek olan bir terör örgütüyle gizli görüþmeler yapar mý? Normalde yapmaz, yapmamasý lâzým. Çünkü, devlet, açýkça belirlenen kànunlar çerçevesinde hareket eder, terör örgütünü muhatap almaz ve teröristlerle oturup pazarlýk yapmaz. Normalde öyle deðil mi? Dahasý, bugüne kadar yapýlan resmî beyanlarýn tamamý bu yönde deðil mi? Ne var ki, bu hususta normal deðil, anormal bir durumla karþý karþýya bulunduðumuz anlaþýlýyor. Ýnternete sýzan ve yetkili merciler tarafýndan henüz yalanlanmayan ses kayýtlarýna göre, bir MÝT görevlisi ile bir PKK yetkilisi Oslo'da görüþüp uzun uzadýya konuþmuþlar. Konuþmalarýn muhtevasýnda, mantýða aykýrý, vicdanlarý inciten, yahut kànunen suç teþkil eden sözcükler yer almýyor. Yani, "esas"ta herhangi bir sakýnca görünmüyor. Peki, ya "usûl"e ne demek lâzým? Öyle ya, meselenin bir esas, bir de usûl tarafý var. Þüphesiz, bunlarýn ikisi de önemli; ancak, yine de "usûl" önce gelir. Ne demiþ büyüklerimiz: "Esasa giden yol, usûlden geçer." Baþka: "Maksada vâsýl oluþ, usûle riâyet ediþle mümkün." O halde, burada da esasý deðil, usûlü konuþmak, tartýþmak icap ediyor. Yani, MÝT mensubu ile PKK temsilcisi arasýnda geçtiði söylenen konuþmanýn mahiyeti deðil, bu iki zýt tarafýn gizlice görüþmelerinin doðru olup olmadýðý, bunun devlet ciddiyetiyle baðdaþýp baðdaþmadýðý hususu önemli ve öncelikli meseledir. Siz bu hususu çiðnedikten ve bu mühim noktayý es geçtikten sonra, artýk istediðiniz kadar lâf salatasý yapýn, dilediðiniz kadar yorum ve deðerlendirmede bulunun, hak ve hakikat nazarýnda bunun hiçbir deðeri kalmaz. Zira, devlet ciddiyeti, kànunsuzluða cevaz vermez. Kezâ, kuvvet kànunda olmalý ve kànun hâkimiyeti devletin bütün kurum ve kuruluþlarý üzerinde bihakkýn tesis edilmeli. Peki, iddia edilen söz konusu görüþme yönteminin mevcut kànunlarda yeri var mý? Vardýr diyen, öncelikle bunu göstermeli, ondan sonra fikir yürütmeye kalkýþmalý. Gazetelere bakýyoruz da, maþallah ahkâm kesen kesene... Meselenin usûl, âdap, metot, yöntem tarafýyla pek ilgilenen yok. Daha çok "hükûmet" eksenli zýt yaklaþýmlar ön plana çýkmýþ görünüyor. Bir ta raf, pür he ves "hü kû me ti ya kacak skandal" þeklinde hadiseye bakarak bir nevî taarruza geçmiþ bulunuyor. Diðer taraf ise, ses kaydýnýn "hükûmeti yýp-
H
Bekaa'da, Ýmralý'da, Oslo'da, þurada yahut burada var sayýlan "gizli görüþmeler"in vatana, millete hiçbir faydasý dokunmamýþ. Benzer tarzdaki gizli görüþmelerin, bundan sonra da fayda saðlayacaðýna ihtimal veremiyoruz. Bunun sebep ve gerekçesini ise, þu þekilde sýralamak mümkün: 1) Bu örgütün asýl gayesi ile görünürdeki a macý ayný deðildir, birbirinden tamamen farklýdýr. Zahirde, Kürt halký için mücadele veriyor. Gerçekte ise, karanlýk odaklarýn ve baþka menfaatlerin taþeronluðunu yapýyor. 2) Bu örgüt, sadece kan dökmek, sadece can ve mal yakmak için kurdurulmuþ olup, yine ayný maksatla destek görmektedir. Dolayýsýyla, bu örgütün baþkalaþmasý, yahut baþka türlü hareket etmesi söz konusu bile deðildir. Kendisine biçilen rolü oynamak zorundadýr. 3) Örgüt bünyesinde inisiyatif Öcalan, ya da lider kadrosundaki bir baþka þahýsta deðil. Zahirde öyle görünüyor, gerçekte ise onlarý da baþkasý yönetiyor. Yani, ipler baþkasýnýn elinde. 4) Bir devlet biriminin terör örgütü mensuplarýyla görüþüp konuþmasý beyhudedir. Zira, bu örgüt lâftan anlamaz, söz dinlemez, dolayýsýyla konuþmalarýn tesiriyle hareket etmez. 5) Devlet ilgili birimleri, þayet bir görüþme konuþma cihetine gidecekse, örgütün lider kadrosunda görünen taþeronlarla deðil, öncelikle bu örgüte lojistik destek saðlayan hariçteki kuvvetleri, Türkiye üzerinden eroin sevkiyatý yaptýran uyuþturucu baronlarýný, insan kanýyla beslenen silâh tâcirlerini, örgüte içerden bilgi sýzdýran yerli hainleri, bilhassa kardeþ kanýný ekmek teknesi olarak gören ýrkçý zalimleri tesbit edip bulmalý ve onlarla anladýklarý dilden konuþma cihetine gitmeli. Devlet, en nihayet kendisi de iþlediði hatala rý telâfi etmeli, özellikle her yönüyle alerji uMahkeme kararýyla suçlu bulunan ve yandýran resmî ideolojonin sýkletinden, torcezasý kesilen bir mahkûm ile yapýla- tusundan kurtulmaya çalýþmalý. cak her türlü görüþme, yine mahkeÖncelikle bunlar yapýlýrsa, hiç þüphesiz ömenin izni dairesinde cereyan etmeli. lüm makinesinin çarklarý da gevþemeye baþlar. *** Kànun hâkimiyetinin var olduðu bir Bilindiði gibi, hükümet tarafýndan iki sene hukuk düzeninde, baþka türlü hareevvel bir "Kürt açýlýmý" sayfasý açýldý. ket faydadan çok zarar getirir. Yer yer, a de ta se fer ber lik de re ce sin de gayret gösterildi. Terör örgütü lâftan anlar mý ki? Ne var ki, iyi niyetle baþlatýlan bu "açýlým seferberliði", terör örgütünün muhatap alýnMÝT–PKK ve asker–PKK görüþmeleriyle dýðý alanlarda tam bir fiyasko ile neticelendi. ilgili iddialar, sadece bugün deðil, geçmiþte, Pek yakýn zamanda yaþanan bu ibret tabhatta örgütün tâ kuruluþ safhasýyla ilgili ola - losu da gösteriyor ki, terör örgütünü muharak da hep ortaya atýlageldi. tap almanýn hiçbir faydasý yok. Bu örgüt, kaÜstelik, þimdiye kadar kimse çýkýp da bu rakteristik özellikleri itibariyle söz dinlemez iddialarý reddetmedi, yalanlama cihetine ve lâftan anlamaz bir yapýya sahiptir. gitmedi. Doðrusu, bizdeki "etnik terör" kýlýklý bu Bu durum, haliyle "Görüþme yapýlýyor" þek- örgüte karþý silâhlý tedbir tek baþýna çare lindeki iddialara kuvvet veriyor. deðildir. Þüphesiz, bu da lâzýmdýr; dünyada Ýþ bununla sýnýrla kalsa iyi. Asýl düþündürü- hiçbir devlet, eline silâh alanlara eyvallah cü olan, kapalý devre yapýlan görüþmelerin demez; lâkin, yukarýda sýraladýðýmýz tedbirbugüne kadar hangi muhtevada ve ne yönde ler paketi daha önceliklidir ve bunlar elzem seyrettiði hususudur. derecesinde görünüyor. *** Günümüz dünyasýnda asýl maharet, muaÝllegal bir örgüt olan PKK'nýn kuruluþunun rýzlarýnýzý öldürmeden, yahut ölümleri asüzerinden otuz yýldan fazla bir zaman geçti; gari seviyeye indirerek sýkýntýyý giderecek keza, otuz binden fazla mâsum insan öldürül- bir hâl çaresini bulabilmektir. dü. Ölüm kusan terör çarký, iþlemeye bugün SON DAKÝKA N OTU: Baþsavcýlýk tarafýnde devam ediyor. dan, söz konusu gizli görüþme iddialarýyla Bu durum açýkça gösteriyor ki, Ankara'da, ilgili olarak soruþturma baþlatýldý.
ratmak maksadýyla" servis edildiðini ve bu iþin arkasýnda PKK–MOSSAD iþbirliðinin bulunduðunu iddia ederken, resmî mercilerden herhangi bir yalanlamanýn gelmediðini görünce de, tam bir "hükûmet avukatý" edâsýyla þu tarz bir savunmaya geçiyor: "Devlet görüþüyor, ne var bunda? Ülkenin menfaati için, terörist dahil herkesle görüþülebilir. Akan kaný durdurmak, daða çýkmanýn önüne geçmek, kardeþ kavgasýný önlemek için PKK mensuplarýyla da pekâlâ görüþülebilir. Fenâ bir þey mi yani! Hayret doðrusu..." Evet, ortaya konan tepkiler, aþaðý yukarý böyledir ve bu minval üzere de gidiyor görünüyor. Oysa, burada ve esasýnda her meselede öncelikle usûl/yöntem üzerinde durmak gerekiyor. Aksi halde, herkes veya her birim kendine göre bir yöntem belirler, ona göre hareket eder ve bu hareketine meþrûiyet kýlýfý giydirerek kendini mâzur bilir. Yakýn tarihimiz, "Caným, ben herþeyi devlet için, millet menfaati için yapýyorum" anlayýþýnýn iþlediði, yahut sebebiyet verdiði rüþvet, yolsuzluk, cinayet ve rezalet örnekleriyle doludur. Zira, "devlet için, millet için" teranesiyle, hukuk ve kànun nizamý dýþýna çýkýlarak yapýlan her iþ, her þey sûistimale açýktýr. Dahasý, þimdiye kadar alabildiðine sûistimal edilegelmiþtir. Tâ 1923'ten günümüze kadar iþlenen fâili meçhûl binlerce cinayet hadisesi, söz konusu sûistimalin en bâriz bir göstergesi olsa gerektir.
‘‘
GÜN GÜN TARÝH
Turhan Celkan
turhancelkan@hotmail.com
fikihgunlugu@yeniasya.com.tr www.fikih.info (0 505) 648 52 50
Allah kalbe bakar
Meltem Karakaþ: “Ölümden bahsedildiðinde ‘Allah korusun, Allah gecinden versin vs.’ gibi sözler kullanýlýyor. Bunda bir sakýnca var mýdýr? Sonuçta ölüm Allah’ýn emri... Biz bu sözleri kullanarak ölmek istemediðimizi ve (hâþâ) Allah’a karþý çýktýðýmýzý mý göstermiþ oluyoruz?” Allah bizi yanlýþ anlamaz! Bundan hiç endiþemiz olmasýn! Biz O’nun kuluyuz! O bizim Rabbimiz, Hàlýkýmýz! Biz O’na vakýf deðiliz. O ise bizim içimize, niyetimize, sýrlarýmýza, gizli açýk her þeyimize, künhümüze vakýftýr. Bunu biliyoruz elhamdülillah. Kur’ân buyuruyor ki: “Ýçinizdekini açýða vursanýz da, gizleseniz de Allah sizi, onunla muhasebe eder de dilediðini baðýþlar, dilediðine azap eder. Allah’ýn gücü her þeye yeter.” 1 Sözlerimizde galat, yanlýþ, hata, dil sürçmesi, kas tý aþan ifadeler olabilir. O bizim niyetimizi, kastýmýzý, içimizden geçeni bildiði için, niyetimize ve kastýmýza göre hükmeder. Esasen, Peygamber Efendimizin (asm), “Mü’mi nin niyeti amelinden hayýrlýdýr” sözü, kastý aþan böyle durumlarý açýklýyor. Ölüm Allah’ýn emridir; bu doðrudur! Ölümden bahsedince “Allah korusun!”, “Allah gecinden versin!” gibi sözler söylemeye gelince… Bu sözle neyi kastettiðimiz önemlidir? Musa Aleyhisselâm, ruhunu kabzetmek göreviyle birdenbire yaný baþýnda beliren Azrail Aleyhisselâma tokat vuruyor.2 Bediüzzaman bu tokat için, “bir tahkir deðil ve adem-i kabul deðil; belki vazife-i risâletin daha devamýný ve bekasýný arzu ettiði için, kendi eceline dikkat eden ve hizmetine sed çekmek isteyen bir göze þamar vurmuþ ve vurur.” 3 diyor. Ölümden bahsedince “Allah gecinden versin” dediðimizde eðer niyetimiz Allah’ýn ölüm emrine karþý bir tahkir ve bir adem-i kabul (kabul et memek) ise, bunda günah ve vebal vardýr. Ama yok, niyetimiz hizmetimizin ve kulluðumuzun daha devam etmesini ifade etmek ise, bunda dinen bir sakýnca ve günah yoktur. Nihayet Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Sizin en hayýrlýnýz, dünyasý için ahiretini, ahireti için de dünyasýný terk etmeyendir.” 4 Eðer dünya için ahireti terk etmiyor isek, sadece dilimizde kalan kastý aþan sözlerimiz için bir günah yoktur. *** Mehmet Bey: “Abdest alma fiili bittikten sonra, baþýmýzý da meshettiðimiz halde, son yýkamadan sonra meydana gelen elle rin ýslaklýðýný tekrar baþa ve saçlara sürmek abdestin sýhhatine mani olur mu?” Abdest temizliktir, abdest nurdur, abdest arýnmaktýr, feyizlenmektir, billûrlaþmaktýr. Abdest almak için temiz ve kullanýlmamýþ su kullanmalýdýr. Abdest azalarýmýzý yýkayarak bir kapta biriktirdiðimiz suya “kullanýlmýþ su” veya “mâ-i müstâmel” diyoruz. Artýk bu kullanýlmýþ su, abdest almak için ikinci defa kullanýlmaz. Kullanýlýrsa abdest sahih olmaz. Her ne kadar temiz de olsa, abdest ve gusül için “temizleyici” deðildir. Çünkü bu su, insan bedeninde “ibâdet” maksadýyla bir defa kullanýlmýþtýr. Yemek önceleri ve sonralarý sünnet olarak ellerimizi yýkadýðýmýz su da “kullanýlmýþ” sudur. Kullanýlmýþ sular, ne kadar temiz olurlarsa olsunlar, “ibâdet” kastýyla bir defa kullanýldýklarýndan, ar týk ibâdet kastýyla kullanýlmazlar. Baþka su yoksa, kullanýlmýþ su, elbet; vücuddaki bir pisliði giderebilir, kirli bir bölgeyi temizleyebilir, hâricî bir kirliliði yok edebilir ve temizlik de yapýlmýþ olabilir, fakat ibâdet maksadýyla kullanýlmaz. Çünkü ibâdet açýsýndan temizleyici deðildir. Ancak meselâ, su dolu bir kabýn içine düþmüþ bir tasý çýkarmak için baþka bir çözüm yolu yoksa temiz olmak þartýyla kollar sývanýp el içine daldýrýlabilir. Bu durumda su–zarûret olduðundan—kullanýlmýþ sayýlmaz. Yine meselâ bir ibrikten veya su maþrapasýndan dökerek abdest alýrken, elimizden veya yüzümüzden ibriðin veya maþrapanýn içine, dikkat ettiðimiz halde, abdest suyu sýçramýþ olsa ibrikteki veya maþrapadaki su kullanýlmýþ sayýlmaz. Ancak elimizin veya yüzümüzün abdest suyu sýçrayarak deðil de, seri bir þekilde akarak ibriðin veya maþrapanýn içine girmiþ olsa, o su kullanýlmýþ sayýlýr ve kirli su hükmüne girer. Fakat abdest veya gusül alýnýnca, son yýka madan sonra ellerimizde kalan ýslaklýðý baþa veya saçlara sürmekle abdestimize veya guslü müze hiçbir zarar gelmez. Bu davranýþ abdestin veya guslün sýhhatine hiçbir þekilde mâni olmaz. Çünkü elimizde kalan su bir ýslaklýktan ibarettir ve biz artýk abdesti veya guslü temiz su ile almýþýzdýr. Dipnotlar: 1- Bakara Suresi: 284. 2- Buharî, Cenâiz: 69, Enbiyâ: 31; Müslim, Fedâil: 157, 158; Nesâî, Cenâiz: 121; Müsned, 2:269, 315, 351. 3- Mektubat, s. 337. 4- Camiü’s-Saðir, 3/981.
10
KÜLTÜR SANAT
16 EYLÜL 2011 CUMA
Y
Okunacak dergiler rifatokyay@hotmail.com
Ýman, ubudiyet, itaat çizgisi ve... avaþ yavaþ yazýn elveda, sonbaharýn merhaba dediði þu günlerde bir insan, bir Müslüman ve mü'min olarak bizlerden de elveda diyenler oluyor. Evvela ömür sermayenizden milyonlarca hücremiz bizlere sormadan vazifelerini yapýp gittiler. Ne bizlere haber verdiler ne de el salladýlar. Sani-i Kerimlerinin öðrettiklerini yerine getirdiler. Yani emredileni yaptýlar, vazifelerini gördüler ve gittiler… Þuursuzken þuurlu bir kullukta bulundular… Zamanýn gidiþatýnda yerleþtirilmiþ trilyonlarca mahlûk beraber olduklarý herþeye Rabb-i Rahimlerince gelen emirle elveda demeden; bir kulluk ve ubudiyet edasýnda baþ eðerek, kabul ederek veda ettiler. Sonbahar mevsiminin belirlenmiþ renklerine büründüler ve gittiler… Ýmanýn, ubudiyetin ve itaatin en þuurlu temsilcisi Müslüman, mü’min ve muvahhid kimseler de milyonlarca, binlerce, yüzlerce ahbaplarýna, dostlarýna ve ahiret kardeþlerine senelerin taadat mevsimi sonbaharý göremeden elveda dediler, ayrýldýlar. Rahman-ý Rahimimiz ebedî saadet saraylarýna doðru gitmek üzere bizlerden ayrýldýlar. Þu ayrýlýk ve elveda þahitlerinin yüzü gerçi zahiren ve görünüþte karanlýk ve zulümatlý görünsede aydýnlýktýr, nurludur. Nur-u Muhammedî’nin aydýnlattýðý bütün peygamberlerin, ashabýn ve mübarek zatlarýn nurlandýrdýðý o büyük iman, ubudiyet ve itaat yolunda nasýl zulmet, karanlýk ve ümitsizlik olabilir ki? Her iyiliðin ve güzelliðin arkasýnda aranan hayýrhah ve sebepler kötülüðün veya çirkinliðin arka planýnda da aranmalý. Bize iyi görünmeyen, kötü olan, çirkin olan acaba hangi hakikatý, hangi dersi, hangi ibreti almamýz, öðrenmemiz ve yapmamýz için yaratýlmýþtýr diye, düþünebilmeliyiz. Ýman, ubudiyet ve itaat kalesini hem içten, hem de dýþtan fethedebilmeliyiz. Hani sonbahar gelmiþ de, ilkbahar, yaz gelmiþ geçmiþ gibi olmasýn. Ýçinde biraz ders, biraz ibret ve biraz da muhabbet olsun… Kur’ân’ýn haber verdiði, Sünnet-i Resulullah ile hayat geçirilen, Rabbimizin bütün emirlerini hatýrlamamýz, tekrar öðrenmekle ve tekrar hakkýný vererek yapýlmalýdýr. Ýmanýmýz, ubudiyetimiz ve itaatimiz bu minval üzere olmalýdýr… Kinin, hasedin, çekememezliðin, su-i zannýn ve kötülüklerin iman, ubudiyet ve itaat çizgisinin dýþýnda olduðunu, sonbaharýn sararmýþ, kurumuþ yapraklarý kadar ehemmiyetinin olmadýðýný hiç aklýmýzdan çýkarmamalýyýz. Gelin bu defa sonbahara ve verdiði haberlere iman, ubudiyet ve itaat çizgisinden bakalým ve muhabbetin, sevmenin ve sevilmenin lillah için tadýna varmaya çalýþalým.
Y
YENÝ ASYA MEDYA GRUP DERGÝLERÝ EYLÜL AYINDA BÝRBÝRÝNDEN FARKLI VE ÖNEMLÝ KONULARA DEÐÝNÝRKEN, MUHTEVALARI BAKIMINDAN DA DÝKKAT ÇEKÝYOR.
Genç Yaklaþým yeni yaþýnda “Avrupa ikidir” dedi GEÇTÝÐÝMÝZ ay Norveç’te Ýslâm karþýtý, aþýrý saðcý saldýrganýn gerçekleþtirdiði katliâm Avrupa ülkelerinde þok etkisi yaptý. Zira terör eylemini gerçekleþtiren þahýs bir Müslüman deðildi. Müslümanlýðý þöyle dursun, saldýrgan, Norveçli, eðitimli ve aþýrý saðcý bir Hýristiyan’dý. Bu eylem duyulur duyulmaz Ýslâmâ terör yaftasý yapýþtýrýldý. Böyle kolay bir kabul var Batý’da malûm. Avrupa’da bütün endiþe Müslümanlara odaklanmýþ. Bu baðlamda ezber bozan bir eylemdi. Batý bu olaydan sonra Ýslamafobi mantalitesini sorgular mý? Batý düþüncesinde kirlenen Ýslâm dünyasýna bakýþta terör evrenseldir sözünü içinden gelerek kullanabilir mi? Bunu zaman gösterecek. Ýþte “Bu olayý nasýl okumak gerekiyor?” diye soruyor Genç Yaklaþým. Dergi bu sayýsýnda Bediüzzaman Said Nursî’nin Avrupa’ya dair olan özgün tesbitleri ýþýðýnda sorulara cevap bulmaya çalýþýyor. Kapak dosyasýnda gazeteci-yazar Kâzým Güleçyüz’ün, Norveç’te yaþanan olaylardan hareketle “Said Nursî: Avrupa ikidir” baþlýðýyla kaleme aldýðý yazýsý, Avrupa’ya dair kapsamlý ve de objektif bir bakýþ açýsý sunuyor gençlere. Ayný konuda Tuba Nur Telci’nin Avrupa Ýslâm Konseyi Yüksek Din Þûrâsý Sözcüsü Þükrü Bulut ile gerçekleþtirdiði röportaj da yine “Ýki Avrupa” açýlýmýný konu ediniyor ve Avrupa’ya
Gürbüz Azak Bâbýâli’deydi 4. BÂBIÂLÝ Günleri Sultanahmet’te büyük bir coþku ile baþlarken, deðiþik kurum ve kuruluþlarýn stantlarý vatandaþlar tarafýndan ziyaret edildi. Edebiyat Sanat ve Kültür Araþtýrmalarý Derneði’nin (ESKADER) standý da kültür ve san'at dünyasýndan gelenlerin akýnýna uðrarken gazeteci-yazar, ressam Gürbüz Azak’ýn sohbeti dikkatle takip edildi. Azak, konuþmasýnda daha ziyade eski Bâbýâli dünyasýný anlattý, bugünkü basýnýn durumuna temas etti. Azak, “Eski Bâbýâli’nin bir terbiyesi vardý. Usta çýrak münasebeti yaþardý. Büyüklerimizi görür, onlardan istifade etmeye çalýþýrdýk. Onlar da bize yol yordam gösterirdi.” dedi. Sorularla zenginleþen sohbet esnasýnda bazý dinleyiciler Gürbüz Azak’ýn eserlerini alýp yazara imzalattý. Kültür Sanat Servisi
GENÇ YAKLAÞIM 8 YAÞINDA Gençlerin Fikir Dergisi Genç Yaklaþým, Eylül sayýsýyla birlikte Sekiz yaþýna basýyor! 2004’ün Eylül’ünde “Sonsuzluk” kapak dosyasýyla baþlayan hayat yolculuðu, günden güne çoðalan genç okuyucularýyla beraber sonsuza kadar devam edecek. Ýyi ki varsýnýz Genç Yaklaþým okuyucularý!
Bizim Aile sordu: Hayatýnýz dizi mi? TELEVÝZYONSUZ evlerin garip karþýlandýðý bir zamandayýz. Diziler, reklâmlar, son dönemde moda haline gelen evlilik programlarý ise ilgi ve meraklarýn odak noktasýnda. Çay saatlerinin seyredilecek diziye göre ayarlanarak, aile sohbetlerinin ölmeye yüz tuttuðu bir tablo. Farkýnda mýyýz? Evde çocuklarýn eðitimini etkileyecek zararlý biri var. Ve bu noktada, Bizim Aile Dergisi bu düþüncelerle dizilerin kiþiler üzerindeki etkilerine deðiniyor. Derginin sayfalarýna bu ay YTÜ Ýnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Doðan konuk olmuþ. Kitle iletiþim araçlarýnýn hayatýmýzdaki yerini deðerlendiren Doðan, dizilerin vazgeçilmezler arasýnda yer aldýðýný hatýrlatýyor. Yrd. Doç. Dr. Süleyman Doðan’la diziler ve etkileri üzerine yapýlan bu sohbet ekranlarda o-
lanlarýn masumiyetini sorguluyor. Hilal Çorbacýoðlu, günümüz insanlarýnýn psikolojisini analiz ettiði yazýsýnda seyredilenler ‘gerçekten kurgu mu?’ diye soruyor. Fatma Yýlmaz’ýn Tataristan Müslüman Kadýnlar Birliði Baþkaný Nailya Ziganshine ile yaptýðý söyleþi de derginin Eylül sayýsýnda yerini almýþ. Çocuk Hali’nde Nurdan Altun çocuk ve okul hakkýnda önemli tüyolar verirken, Aktüalite sayfasýnda Kübra Akdemir anneliðin önemine dikkat çekiyor. Kadýn Dünyasý ‘herkesin bizden daha bilgili olduðunu düþünelim’ derken, Tefekkür sayfasý görebilmenin güzelliðini anlatýyor. Düþünceler, Hikâye, Hayatýn Ýçinden, Ýnternet ve Eðitim sayfalarýnýn zenginleþtirdiði Bizim Aile Eylül sayýsýnda diziler üzerine düþünmeye dâvet ediyor…
Can Kardeþ ‘mucit’lere sesleniyor CAN Kardeþ Eylül ayý içindeki bayramý kutlarken “Ben de Mucitim” diye ortaya çýkýyor. Baþköþede Meryem Tortuk, “Hepimiz mucidiz” diyor. Mucit Çocuk Bilim Parklarýný ve kuruluþ hikâyesini anlatýyor. Þekercanlar’da, buruk, ama huzurlu olarak uðurladýðýmýz Ramazan ayýnda bize gönderilen mu'cizeden yani kitabýmýz Kur’ân-ý Kerim anlatýlýyor. Bu ayki gezimiz Makedonya. Al Kalemi Eline sayfasýnda bilgisayarýn hayatýmýzdaki önemi ve eðlenceli testle süslenmiþ. Bilim Teknik’te
Osmanlýca kurslarý baþlýyor KÜLTÜR A.Þ, Divan Araþtýrma ve Eðitim Derneði, Küçükçekmece Belediyesi, Bahçelievler Belediyesi, Yazmalar Baþkanlýðý, Fatih Halk Eðitim Müdürlüðü, Bahçelievler Belediyesi, Baþakþehir Halk Eðitim Müdürlüðü iþbirliðiyle 2011 Güz Dönemi Osmanlý Türkçesi kurslarý baþlýyor. Uzman öðreticiler tarafýndan her seviyede Osmanlý Türkçesi okuma ve yazma dersleri verilerek, kültürel mirasýmýzla doðrudan iletiþim kurmak isteyen bireylere katkýda bulunulmasý amaçlanýyor. Osmanlý Türkçesi kurslarý her biri 12 hafta ve 4 kur’dan oluþuyor. Dersler 3 Ekim 2011 Pazartesi saat 19:00’da baþlayacaktýr. Bilgi için: www.divander.org Kültür Sanat Servisi
dair toptancý ve peþin hükümlü olmadan önce okunmasý gereken önemli tesbitler içeriyor. Dünya, haftalardýr Somali baþta olmak üzere Afrika Boynuzu’ndaki kýtlýðýn ulaþtýðý acýya þahitlik ediyor. Bu baðlamda ülkemizin eþsiz bir yardýmlaþma tavrý sergilediði üzerinde duran dergide, bu saðduyu diðer bütün ülkelere -baþta Ýslâm ülkeleri olmak üzere- örnek olur, temennileri yapýlýyor. Bu anlamda Fatma Yýlmaz’ýn kale-
me aldýðý “Afrika Affet Bizi” baþlýklý deðerlendirme, farklý ufuklar açmayý hedefliyor. Bu ay Genç Yaklaþým sayfalarýnda önemli ve de çarpýcý bir röportaj var; Fatma Yýlmaz’ýn LYS Türkiye birincisi Deniz Çaðlýn’la yaptýðý söyleþi. Kübra Nur Duran ve Mümine Çekim de, Ömer Sevinçgül’le ‘yazmak’ üzerine yaptýklarý söyleþi de yazan, yazar olmak isteyen, yazarak yanmak isteyen herkesi doyurucu bir yolculuða çýkarýyor. Bir þeyler yazmadan önce mutlaka okunmasý bir söyleþi… Biliþim meraklýlarýna TeknoHaber sayfasý; tarihe ilgisi olanlara da Tarihî Yaklaþým yine Genç Yaklaþým’ýn Eylül sayýsýndaki yerini alýyor. Farklý Yaklaþým, Fikri Yaklaþým, Psikolojik Yaklaþým, Anlamlý Yaklaþým ve Nurlu Yaklaþým sayfalarý her zaman olduðu gibi yine okuyucularýnýn dünyasýna renk katacak konularla dopdolu.
BULMACA 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Hazýrlayan: Erdal Odabaþ (erdalodabas@mynet.com)
2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Dr. Bahri Tayran duyu organý, kulaðý bütün ayrýntýlarýyla ele alýyor. Sevgi Demirci’nin kaleminden Gül Peygamberin Dilinden köþesinde Kur’ân öðrenmenin ve öðretmenin önemi yer alýyor. Meraklý Sayfadaki Müslüman Bilim adamlarý da ayrýca dikkat çekiyor. Meryem Tortuk’un küçük bir mucitle yaptýðý söyleþi ise dergiye renk katýyor. Ýlgiyle ve eðlenerek takip edilen Pc Pisi, Fasa Fiso, Kaykay Kâmil, Þenlik, Karikatürce, Gýdý gýdý, Bulmaca sayfasý da derginin vazgeçilmez sayfalarýndan.
nesriyat@yeniasya.com.tr
ÝNSANI VE KÂÝNATI OKUMAK ÝÇÝN
“Ehl-i Beyt Sevdalýsý Fuzuli” öþemizin daimî okuyucularý hatýrlayacaktýr. Önceki yazýlarýmýzda eski “Biyografiler” serimizden Selâhaddin Yaþar imzalý kitaplarý yeniden yayýna hazýrladýðýmýzý duyurmuþtuk. Ýlerleyen zamanla birlikte bu minvaldeki kitaplardan ikisini, Mimar Sinan ve Yunus Emre ile ilgili olanlarý yayýnladýk. Bu hafta da köþemizde, adý geçen seriye ve yazara ait, gözden geçirilip yenilenmiþ, meþhur “Leyla ile Mecnun” mesnevisinin þairi Fuzuli hakkýndaki deðerli kitaptan bahsedeceðiz. 13,5 x 21 cm ebadýnda ve 208 sayfalýk kitap, “Yýldýzlar Parlak Doðar”, “Aþk ve Ateþ”, “Ateþte Piþmek”, “Fuzuli’nin Dünyasý”, “Sanat Dünyasý”, “Fikir Dünyasý”, “Ýnanç Dünyasý”, “Fuzuli’nin Deðiþen Dünyasý”, “Bir Þaheserin Tahlili: ‘Su Kasidesi’” ve “Eserlerinden Seçmeler” baþlýklý bölümlerden meydana geliyor. Kitabýn bariz özelliklerini verdikten sonra sýra geldi kapak yazýsýný aktarmaya ki o da þöyle: “Medeniyet ve edebiyat tarihimiz, fikirleri, eserleri ve hayatlarý ile millete mal olmuþ deðerli insanlarýn isimleriyle doludur. Fuzulî de bunlardan birisidir. Tekkenin feyzini, medresenin de ilmini alarak hayatýna mal eden Fuzulî, þiirlerini, daha ilk çalýþmalarýndan itibaren hisleri, hayalleri, duygularý Allah inancý ve Peygamber sevgisi ile doldurmaya gayret etmiþtir. Meþhur ‘Su Kasidesi,’ Peygamber sevgisini terennüm eden ve san'atýný asýrlarýn zirvesine çýkaran edebî bir þaheserdir.” Evet, görüldüðü gibi, kitabýn “Ýçindekiler” bölümü ve kapak yazýsý, eserin muhtevasýný biraz da olsa anlatýyor olsa gerek. Kýsacasý eserde, tahminen 1480–1556 yýllarý arasýnda yaþamýþ olan Arap asýllý Iraklý þairin “hayatý, san'atý ve eserleri” anlatýlýp tanýtýlýyor. Kitabýn, dolayýsýyla serinin yayýnlanmasýndaki hedef, —serinin bütün kitaplarýnda ortaklaþa kullanýlan “Takdim”de belirtildiði üzere— “bugünün ve yarýnýn nesilleriyle mazinin kilometre taþlarý arasýnda (…) bir köprü kurmak.” Eserde bir bölüm dikkat çekiyor. “Ýnanç Dünyasý” baþlýklý bu bölümde, Fuzuli’nin kimilerince “tartýþmalý” özel yönü þöyle baðlanýyor: “Bu zamana kadar Fuzuli, bütün Þiîlik iddialarýna raðmen, eserlerinde Sünnî inancýna uymayan herhangi bir fikri olmadýðý için Þiîlerden ziyade Sünnîler tarafýndan okundu. “Ýnanç dünyasý bütün Müslümanlarý ihata ettiði için Fuzulî, hayatýnýn gayesi ve san'atýnýn ruhu hâline getirdiði manevî deðerleri san'atý sayesinde insanlarýn gönlüne nakþederek bütün Müslümanlar tarafýndan örnek alýndý, sayýldý, sevildi ve yaþatýldý…” Eserde dikkat çeken bir baþka bölüm de, “Fuzulî’nin Deðiþen Dünyasý” baþlýðýný taþýyor. Bu bölümde, þairin, Arapça’nýn yaný sýra Farsça ve —buraya dikkat— Türkçe eserler de kaleme aldýðý belirtiliyor. Eserden, en bilinen eseri “Leyla ile Mecnun” olmakla birlikte, Fuzulî’nin þaheserinin kesinlikle “Su Kasidesi” olduðu anlaþýlýyor ki eserde de mevzubahis kaside için ayrý bir bölüm açýlmasý ve kasidenin her beytinin açýklanmasý buna iþaret ediyor. Yazarýmýz Selâhaddin Yaþar, bu bölümü de þöyle bitiriyor: “Edebiyat tarihinde, Hazret-i Muhammed (asm) için yazýlan bu ve bunun gibi binlerce naat bitmiþtir, ama Peygamberimizin vuslat çeþmesinin coþkun akýþý, insanlarýn ebedî hayatý ve saadeti kazanmalarýna vesile olabilmek için kýyamete kadar akmaya devam edecektir. “Fuzulî, iþte, ‘Su Kasidesi’ ve çoðu gazel türünde olan bunun gibi yüzlerce naatý ile gönlü yananlara bu rahmet deryasýný göstermiþ ve herkesin o ebedî muhabbet çeþmesinden kana kana rahmet içmesini temin etmeye çalýþmýþtýr. Çünkü imandan, ibadetten, ihlâstan, samimiyetten doðan bu Ýlâhî sevgi, insaný Allah’ýn rýzasýna ve Peygamber Efendimizin (asm) þefaatine mazhar eden yegâne vasýtadýr.” Gençlerimizi bu eser vasýtasýyla “Biyografiler” serimizle tanýþtýrmaya ne dersiniz? Cevabýnýzýn “evet” olduðunu duyar gibiyiz! He, buyurun o zaman…
K
SOLDAN SAÐA— 1. Saniyenin altmýþta biri olan zaman birimi. - Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayaða takýlan araç. 2. Ölümünü isteme. - Kemer, kayýþ, ayakkabý vb.nin iki ucunu birbirine baðlamaya, bunlarý istenilen geniþlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalýk. 3. Canlý, neþeli, hayat dolu. - Bir bilim ve san'at kolunda ayrý nitelik ve özellikleri bulunan yöntem veya akým. 4. Ýþaret. - Mýsýr’dan geçip Akdeniz’e dökülen nehir. - Sodyum elementinin simgesi. 5. Avrupa döviz kuru mekanizmasý. - Takým. 6. Radyum elementinin simgesi. - Anlam, kavram, mefhum. - Baba. 7. Özgü. - Kaliforniyum elementinin simgesi. - Soylu. 8. Yýkýlmýþ veya çok harap olmuþ yapý. - Þeftali, kayýsý, armut gibi meyvalarýn ceviz ve þeker karýþtýrýlýp ipe dizilen ve güneþte kurutulan ezmesi. 9. Kalýn kumaþtan yapýlmýþ, iþlemeli, cepkene benzer bir çeþit ceket. - At, eþek, öküz vb. yük hayvanlarýnýn týrnaklarýna çakýlan, ayaðýn þekline uygun demir parçasý. 10. Mülk Sûresinin bir adý. - Birdenbire duyulan acý, aðrý, þaþýrma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz. YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Bediüzzaman Hazretlerinin bir eseri. Saniyede bir jullük iþ yapan bir motorun güç birimi. 2. Gelecek. BÝR ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVABI Kadýn rahip. 3. Erime noktalarý düþük metalleri tutturma iþlemle1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 rinde kullanýlan, kalay ve kurþun alaþýmlarýnýn genel adý. - Fotoðrafýn negatifi. 4. Emanet, vedia. - Ses. 5. Düz, ince, yassý taþ. - Türk 1 H A R E M Ý Þ E R Ý F N Malýnýn kýsaltmasý. - Yapraklarý karþýlýklý, çiçekleri büyük, koyu kýr- 2 A B A R A S A S A A E H mýzý renkte, küçük bir aðaç. 6. Müslümanlýkta namaz vaktini bil- 3 R A M E L A M A K U L U dirmek için müezzinin yüksek sesle yaptýðý çaðrý. - Marangozlarýn 4 A S Ý T Ý K N K A L A S delik açmakta kullandýklarý bir araç, keski, demir kalem. 7. Baþkalarý tarafýndan bilinmesi sakýncalý görülen bir gerçeði saklamaktan 5 M I K O K A N A M U K U vazgeçip açýklama, söyleme. 8. Yabanî diþi eþek sürüsü. 9. Tanrýta- 6 Ý Y A R A M A N D L E S nýmaz. - Karýþýk renkli, çok renkli. 10. Olmayan, bulunmayan þey. - 7 L A T A N E M Ý A E T Ý Kasalamaktan emir. 11. Boðan otundan çýkarýlan ve hekimlikte 8 E N A M E T A L Y M T Y kullanýlan zehirli bir madde. 12. Çok sayýda insanýn bir araya gel- 9 R I Z A Ý Y Z A R Ý F E mesiyle oluþan insan topluluðu. 10 M K A N U N T Y A R A T
EKONOMÝ
Y
Zoellick: Küresel ekonomi yeni tehlikeli döneme girdi
Þirket kurma hýzýnda AB’yi geçeceðiz GÜMRÜK ve Ticaret Bakaný Hayati Yazý cý, Gümrük ve Ticaret Bakanlýðý’nýn yürüt tü ðü Mer ke zi Si cil Ka yýt Sis te mi (MERSÝS) Projesi ile Türkiye’ni, hýzlý ti caret sicil iþlemi yapabilmek ve iþlem güvenliði saðlayabilmek anlamýnda birçok AB ülkesini geride býrakacaðýný söyledi. MERSÝS Projesi ile yaklaþýk 3 milyon iþletmenin kimlik bilgileri elektronik ortama taþýnacak ve buradan izlenecek. Hem vatandaþlarýn hem de ilgili bütün kamu kurum ve kuruluþlarýnýn, iþletmelerin ticaret sicili hukuku açýsýndan aleni bilgilerine ulaþmalarýný saðlayacak bu proje, 2013 yýlýnýn þubat ayýnda ülke genelinde uygulamaya girecek. Kayýtdýþý Ekonomiyle Mücadele Eylem Planýnda yer alan temel projelerinden birisi olan ve halen Mersin’de pilot uygulamasý yapýlan MERSÝS Projesi kapsamýnda her bir es-
naf iþletmesine tekil, benzersiz, 16 haneli bir numara verilecek. Sistem, kayýt dýþýlýðýn azaltýlmasý anlamýnda önemli bir araç olacaðý gibi iþletmelerin meslekî faaliyetleriyle ilgili tek bir sistemde bilgi tutulmasýný saðlayacaðý için kamuda tek bir ortak hafýza oluþacak. Vatandaþlarýn kimlik bilgilerinin elektronik bir veri ta banýnda saklanmasý bugün kamu hizmetlerinde vatandaþlarýn kendi iþlemlerinde ne derece büyük kolaylýk saðlýyorsa MERSÝS de iþletmelerin kamudan alacaðý hizmetlerde ve kamunun üreteceði politikalarda ayný derecede önemli bir fonksiyon görecek. Þirket kurmayý kolaylaþtýracak bu sistemle, þirket ortaklarýnýn benzersiz elektronik imza sertifikasýyla iradeleri alýnacaðýndan sahte ya da çalýntý kimlikle þirket kurulmasýnýn ve benzer sahtekârlýklarýn da önüne geçilecek.
GÝRÝÞÝMCÝLÝK CAZÝP HALE GELECEK Projeye iliþkin sorularýný cevaplayan Gümrük ve Ticaret Bakaný Hayati Yazýcý, MERSÝS Projesiyle esas itibariyle þirket kuruluþunun kolaylaþtýðýný, ama bunun da ötesinde bilgi güvenliðinin saðlandýðýný, bunun da þirketlerin kurumsallaþmasýna, þirket kültürünün geliþmesine hatta yeni þirket kuruluþlarýnýn, yani giriþimciliðin cazip hale gelmesine yol açacaðýný söyledi. Yazýcý þunlarý söyledi: ‘’MERSÝS ile Türkiye, hýzlý ticaret sicil iþlemi yapabilmek ve iþlem güvenliði saðlayabilmek anlamýnda birçok AB ülkesini geride býrakacak. Pro jeyle esas itibariyle þirket kuruluþu kolaylaþacak, ama bunun da ötesinde bilgi güvenliði saðlanacak. Bu da þirketlerin kurumsallaþmasýna, þirket kültürünün geliþmesine hatta giriþimciliðin cazip hale gelmesine yol açacak.’’
“Ýndirim” için sýrada sabahladýlar
ELECTRO World Þanlýurfa maðazasý açýldý. Açýlýþ dolayýsýyla indirimli satýþlarýn yapýldýðý maðazanýn önünde bazý kiþiler geceden sýraya girdi. Abide Park Alýþveriþ Merkezinde faaliyete giren maðazanýn açýlýþý sabah saat 06.00’da, iþ adamý Ýmam Aslan ve Electro World yetkilileri tarafýndan gerçekleþtirildi. Bilgisayardan LCD TV’ye, dijital fotoðraf makinesinden, küçük ev aletlerine kadar çeþitli ürünlerin açýlýþa özel indirimli satýþa sunulmasý dolayýsýyla, gece yarýsýndan itibaren maðaza önünde kuyruk oluþturanlar, açýlýþýn ardýndan izdiham olmamasý için gruplar halinde içeri alýndý. Maðazaya ilk girenlerin daha çok LCD televizyon, bilgisayar ve aparatlarýna büyük raðbet gösterdiði görüldü. Þanlýurfa / aa
Ardahan, ana arý talebine yetiþemiyor
ARDAHAN Ýli Arý Yetiþtiricileri Birliði Baþkaný Ýlhan Evliyaoðlu, ana arý konusunda gerek yurtiçi, gerekse yurtdýþýndaki talepleri karþýlayamadýklarýný söyledi. Evliyaoðlu, yaptýðý açýklamada, Ardahan’ýn Kafkas arý ýrkýnýn gen merkezi olduðunu hatýrlatarak, bal üretiminin yaný sýra, ana arý üretiminde de önemli bir potansiyele sahip olduklarýný belirtti. Ana arý üretiminde istenilen seviyede olamadýklarýný dile getiren Evliyaoðlu, yeterli üretimin olmamasý yüzünden taleplere karþýlýk veremediklerini belirterek, ‘’Þu an il geneli 12 ana arý iþletmemiz var. Bunlarýn ortalama yýllýk üretimi 10 bin ana arý. Bu bizim için yeterli bir rakam deðil. Yurt içi ve yurt dýþýndaki taleplere karþýlýk vermemiz için en az üretimi 20 bine çýkarmayý hedefliyoruz. Bir ay önce Gürcistan Ahýska bölgesindeki arýcýlardan 2 bin ana arý talebi oldu, ancak veremedik. Biz þu an sadece çevre illerin taleplerine karþýlýk verebiliyoruz’’ diye konuþtu. Evliyaoðlu, ana arý üretiminin kaliteli olmasý halinde bal üretimi nin de kaliteli olacaðýna dikkati çekti. Ardahan / aa
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
ALTIN
DÜN 1,7870 ÖNCEKÝ GÜN 1,7800
DÜN 2,4660 ÖNCEKÝ GÜN 2,4290
DÜN 104,60 ÖNCEKÝ GÜN 104,60
C. ALTINI DÜN 698.00 ÖNCEKÝ GÜN 704,07
HABERLER
Bütçe, 2,1 milyar lira fazla verdi
MERKEZÝ Yönetim Bütçesi, Ocak-Aðustos döneminde 2,1 milyar lira fazla verdi. Maliye Bakanlýðý, Temmuz, Aðustos ayý ve Ocak-Aðustos dönemi bütçe uygulama sonuçlarýný açýkladý. Buna göre, 2010 yýlý Ocak-Aðustos döneminde 14,4 milyar TL açýk veren bütçe, 2011 yýlý Ocak-Aðustos döneminde 2,1 milyar TL fazla verdi. Faiz dýþý fazla ise 33,8 milyar TL o larak gerçekleþti. Bu yýlýn ilk 8 ayýnda 196,9 milyar liralýk harcamaya karþýlýk, 199 milyar TL gelir elde edildi. 2011 yýlý Ocak-Aðustos döneminde vergi gelirleri geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 22,1 oranýnda artarak 169,5 milyar TL olarak gerçekleþti. Bu arada Merkezi Yönetim Bütçesi, Temmuz ayýnda 3,5 milyar lira açýk verirken, Aðustos ayýnda 2,8 milyar lira fazla verdi. Maliye Bakaný Mehmet Þimþek, bütçenin ilk 8 ayda 6’ncý kez fazla verdiðini bildirirken, ‘’Böylece 28 yýl aradan sonra bütçe, ilk 8 ayýn 6’sýnda fazla vermiþtir’’ dedi. Dünyada yaþanan sarsýntýlar, özellikle Avro bölgesindeki belirsizliklere raðmen, bütçedeki bu gerçekleþmenin bir baþarý hikâyesi olduðunu ifade eden Þimþek, “Faiz hariç bütçe giderlerimiz, tamamen vergi gelirleri ile finanse edilmiþtir. Aðustos sonu itibariyle, yýl sonu bütçe hedeflerine rahatlýkla ulaþýlacaðýný hatta bütçe açýðýnýn, yýl sonu bütçe açýðý hedefinin altýnda kalacaðýný öngörüyoruz” dedi. Ankara / aa
Çin’den gelen her þeye vergi
Çanakkale domatesi marka olma yolunda
ÇANAKKALE Ziraat Odasý’nýn, ‘’Çanakkale Domatesinin Coðrafi Ýþaret Almasý ve Markalandýrýlmasý’’ kapsamýnda hazýrladýðý projeyle bölgedeki 693 üreticiye 3 ay boyunca eðitim verilecek. Çanakkale Ziraat Odasý Baþkaný Ýlhan Ulus, Çanakkale domatesinin coðrafi iþaret almasý ve markalandýrýlmasý amacýyla proje hazýrladýklarýný söyledi. Ulus, yaptýðý açýklamada, projeyi Güney Marmara Kalkýnma Ajansý’na sunduklarýný, projenin, kabul edilmesi halinde Çanakkale domatesinin markalaþmasýnýn önünün açýlacaðýný belirtti. Toplam 134 bin TL olan proje bedelinin, 75 TL’sini kalkýnma ajansýnýn üstlendiðini ifade eden Ulus, üreticilere, domates üretimi için yerinin hazýrlanmasý, gübrelenmesi, sulamasý, organik tarým ve iyi tarým uygulamalarý gibi konularýnda eðitim verileceðini kaydetti. Eðitimin ardýndan üreticinin yetiþtirdiði domatesin gerekli tahlilleri yapýldýktan sonra ilgili yerlere müracaatta bulunarak, coðrafî iþaret ve marka tescilini isteyeceklerini belirten Ulus, þöyle dedi: ‘’Amacýmýz, Çanakkale domatesinin coðrafi iþaret almasý ve markalandýrýlmasý. Tabi bütün bunlarý projemizin kabul edilmesiyle yapacaðýz. Biz projemizi hazýrladýk ve ajansa sunduk.’’ Çanakkale / aa
11
ZORUNLU Karayolu Taþýmacýlýk Mali Sorumluluk Sigortasýnda, tedavi giderleri ile sakatlanma ve ölüm teminatý, 1 Ocak 2012 yýlýndan itibaren kiþi baþýna 150 bin liradan 225 bin liraya çýkarýldý. Hazine Müsteþarlýðýnýn, ‘’Zorunlu Karayolu Taþýmacýlýk Malî Sorumluluk Sigortasý Tarife ve Talimatýnda Deðiþiklik Yapan Tarife ve Talimatý Tebliði’’, ‘’Ka rayolu Yolcu Taþýmacýlýðý Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasý Tarife ve Talimatýnda Deðiþiklik Yapýlmasýna Ýliþkin Tarife ve Talimat Tebliði’’, “Tehlikeli Maddeler Ýçin Zorunlu Sorumluluk Sigortalarýna Ýliþkin Tarife ve Talimatýnda Deðiþiklik Yapan Tarife ve Talimat Tebliði”, Resmî Gazetenin dünkü sayýsýnda yayýmlandý. Buna göre, Zorunlu Karayolu Taþýmacýlýk Malî Sorumluluk Sigortasýnda, tedavi giderleri ile sakatlanma ve ölüm teminatý, 1 Ocak 2012 yýlýn dan itibaren kiþi baþýna 150 bin liradan 225 bin liraya çýkarýldý. Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasýnda da saðlýk giderleri ile sakatlanma ve ölüm durumlarýnda teminat tutarý 57 bin 500 liradan 150 bin liraya çýkarýldý. Tehlikeli maddelerin üretim, depolama ve toptan satýþý ve kullanýmý ile uðraþan iþ yerlerinin asgarî teminat karþýlýðý yaptýracaklarý sigorta tutarlarý kaza baþýna 225 bin lira olacak. Ankara / aa
Adanalý iþadamlarý 18 Eylül Pazar günü Adana Hilton Otel’de saat 14.00’te düzenlenecek toplantýda buluþacak. Adana Sanayi Odasý, Adana Ticaret Odasý ve Adana Ticaret Borsasý üyeleri, toplantýnýn ardýndan tarým, mobilya, tekstil, enerji, makine baþta olmak üzere çeþitli sektörlerde faaliyet gösteren Mýsýrlý iþadamlarý ile ikili görüþmelerde bulunacak. Adana / aa
Sigorta tarifeleri yeniden belirlendi
BAÞBAKAN Recep Tayyip Erdoðan’ýn gezisinin ardýndan Türkiye ile Mýsýr arasýnda ticari iliþkilerin artýrýlmasý amacýyla Ýs kenderiye þehrinden iþadamlarýnýn 18 Eylül'de Adana iþ dünyasý ile bir araya gele -
ceði bildirildi. Adana Sanayi Odasý’ndan (ADASO) yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Ýskenderiye Ticaret Odasý üyelerinden oluþan 41 kiþilik heyetin ziyareti, Adana Sanayi Odasý, Adana Ticaret Odasý, Adana Ticaret Borsasý ve TOBB DEÝK (Dýþ Ekonomik Ýliþkiler Kurulu) iþbirliðinde, Ýskenderiye Ticaret Ataþeliði desteði ile gerçek leþtirilecek. Ziyaret kapsamýnda, Mýsýrlý ve
DÜNYA Bankasý Baþkaný Robert Zoellick, ‘’küresel ekonominin yeni tehlikeli bir döneme girdiðini’’ söyledi. Zoellick, George Washington Üniversitesi’nde yaptýðý konuþmada, ‘’Avrupalý ülkeler ortak para birimi konusundaki ortak sorumluluklarýna iliþkin zorlu gerçeklere direnç gösterdikleri için küresel ekonomi yeni bir tehlikeli döneme girdi’’ dedi. Avro Bölgesi ülkelerini, Avrupa’daki borç krizini önlemede sert tedbirler almamakla eleþtiren Zoellick, bu ülkelerin sorumlu hareket etmediðini, çünkü iþleyeceðini garanti altýna almadan ortak para birimi oluþturduklarýný ifade etti. Konuþmasýnda, ABD’nin artan bütçe açýklarýnýn üstesinden gelmede baþarýsýz olduðunu ve serbest ticaret anlaþmalarýnda ilerleme kaydedemediðini vurgulayan Zoellick, Japonya’nýn da yapýsal reformlarý geciktirmesi yüzünden küresel ekonominin karþý karþýya olduðu son risklerde sorumluluðu bulunduðunu belirtti. Avrupa’da, ABD’de ve Japonya’daki yetkililerin ekonomik modeldeki deðiþime direnen tutumlarýnýn küresel ekonomiye zarar verebileceði uyarýsýnda bulunan Zoellick, ‘’ABD, Avrupa ve Japonya, ekonomileri sorunlarýný çözmek için zor kararlarý almayý uzun süredir geciktiriyorlar’’ dedi. Zoellick, ‘’Avrupa, Japonya ve ABD sorumluluklarýyla yüzyüze gelmediði sürece sadece kendilerini deðil küresel ekonomiyi de periþan edecekler’’ ifadesini kullandý. Washington / aa
Mýsýrlý iþadamlarý iþbirliði için geliyor
16 EYLÜL 2011 CUMA
Çeltikte hasat zamaný TÜRKÝYE’NÝN ÇELTÝK ÜRETÝMÝNÝN YÜZDE 35’ÝNÝ SAÐLAYAN ÝPSALA OVASI’NDA ÇÝFTÇÝNÝN HASAT HEYECANI BAÞLADI. TÜRKÝYE’NÝN adeta çeltik ambarý konumundaki Ýpsala’da çeltik tarlalarýnda hasat dönemi baþladý. Türkiye’nin çeltik ihtiyacýnýn yüzde 35’ini karþýlayan Ýpsala Ovasý’nda çeltik tarlalarýna giren biçerdöverlerle birlikte, üreticiyi de fiyat belirsizliði düþüncesi alýyor. Ýpsala Çeltik Üreticileri Birliði Baþkaný Ali Soydan, yaptýðý açýklamada, üreticinin ürünlerini satmakta aceleci davranmamasý gerektiðini söyledi. Çeltik piyasasýnda spekülatif hareketlerin olduðunu öne süren Soydan, þunlarý kaydetti: ‘’Çeltik fiyatlarýnýn düþük seyretmesi normal bir þey deðil. Dolar ve avro çok arttý; dünyanýn hiçbir yerinde þu an ucuz ithal pirinç olmasý mümkün deðil. Bunlar spekülatif davranýþlar. Toptancý-
lar, fabrika sahipleri, bu iþin ithalatçýlarý pirincin fiyatýný düþük tutmaya çalýþýyorlar. Biz üretici birliði olarak üreticilerin mallarýný satmayarak direnç göstermelerini istiyoruz ki çeltik fiyatlarý yükselsin. Toprak Mahsulleri Ofisi fiyat açýklamak için bizden haber bekliyor. Talebimiz bugün itibariyle üreticilerimizin ürünlerini satmamalarýdýr.’’ Edirne Ýl Genel Meclis Üyesi ve çeltik üreticisi Necmi Sýnýr da çamurda baþla yýp yine çamurla hasat edilen çeltiðin insanlarý fiyat olarak tatmin etmediðini ifade ederek, ’’Üreticimiz her koþulda ürettiði bu ürünün deðerini alamýyorsa demek ki artýk bu iþten elimizi çekeceðiz. Yetkililer bir an önce emek harcayan insanlara sahip çýkmalýdýr.’’ dedi.
T. C. ADANA 4. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN/BAÞKANLIÐINDAN ÝLAN ESAS NO: 2008/261 Esas. DAVALILAR
: RABÝA ÖCAL R. Bey Mah. Av. Kamil Tekerek Sk. Lütfiye Akkan Ýþh. Zemin Kat No: 2/3 Seyhan/ ADANA ZARÝF BOLAT Kabasakal Köyü Seyhan/ ADANA SABAHATTÝN ÖZTAÞ Kabasakal Köyü Seyhan/ADANA OSMAN ÇAYLI Gül Mah. 1856/1 No: 18 Seyhan/ADANA CENNET ÇELÝK Kabasakal Köyü Seyhan/ADANA NURTEN ÞENOL Toros Mah. 71 Sk. Fatih Sit. C Blk. No: 14 Seyhan/ADANA Davacý Maliye Hazinesi tarafýndan aleyhinize açýlan dava konusu Adana Çukurova Kabasakal köyü 4944 ada 8 ve 9 parsellerin Tapu kayýtlarýnýn iptali ve Tescil davasýnýn yapýlan yargýlanmasýnda; Mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizde tanýnmadýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýnda da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir. Duruþma Günü : 11/10/2011 günü saat: 09:10'da duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde H.U.M.K'nun 3156 sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, Dava Dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur. 23/08/2011 www.bik.gov.tr B: 57558
Çeltik üreticilerinden Faik Þenkol, bu yýl 1500 dekar çeltik ekibi yaptýðýný belirtti. Þenkol, tonu bin liradan giden çeltiðin çektikleri zahmetlere denk gelmediðini ifade ederek, ‘’Ektiðimiz Osmancýk cinsi çeltiðimizin hasadýna baþladýk. Verimlerimiz ve randýman iyi fakat þu an fiyatlar çok düþük tonu bin liradan giden çeltik, yüzümüzün asýlmasýna sebep oluyor. Þu anki fiyatlar maliyetlerin aþaðýsýnda kalýyor. Ürettiðimiz malýn deðerini, karþýlýðýný alamýyoruz bugünün þartlarýnda. Bu iþin tadý tuzu pek kalmadý. Ama baþka iþ yapamadýðýmýzdan mecburiyetten ekiyoruz’’ diye konuþtu. Bir baþka üretici Celal Sýnmaz ise çeltik fiyatlarýnýn maliyetleri kurtarmadýðýný belirtti. Edirne / aa
Olaylar çýktý, Suriyeli turist gelemedi ÜLKELERÝNDE yaþanan olaylar dolayýsýyla Mersin’e gelen Suriyeli turist sayýsý büyük oranda düþerken, yýlýn ilk 8 aylýk döneminde ilk sýrayý Almanlarýn aldýðý bildirildi. Mersin’in ‘’en çok ziyaret eden yabancý turist’’ listesinin ilk sýrasýnda yer alan Suriyeliler, ülkelerindeki karýþýklýk dolayýsýyla, yurtdýþý ziyaretlerini ertelemek zorunda kaldý. Mersin’i geçen yýl en çok ziyaret eden yabancý turistler Suriyeliler olurken, bu yýl yaþanan geliþmeler dolayýsýyla bu ülkeden gelen turist sayýsýnda yüzde 90 oranýnda düþüþ gözlendi. Böylelikle þehre gelen Suriyeliler, listenin ikinci sýrasýna geriledi. Suriye’den geçen yýl Mersin’e yaklaþýk 49 bin turist gelirken, yýlýn 8 ayýnda bu rakam 4 bin 692’de kaldý. Mersin / aa
EKONOMÝ Bakanlýðý, 54 kalem tekstil ve hazýr giyim ürününe ilave gümrük vergisi getirdi. Oran yüzde 3 ile 30 arasýnda deðiþiyor. CNBCe’nin haberine göre, Ekonomi Bakanlýðý, bazý tekstil ve hazýr giyim ürünlerindeki koruma tedbirine ilþkin olarak Ocak’ta baþlattýðý soruþtur ma yý ta mam la dý. Ba kan lýk, “Yer li ü re ti ci haklý, ithalata ek vergi getiriyoruz” dedi. Resmî Gazete’de yayýmlanan Bakanlar Kurulu kararý na göre, 54 kaleme yüzde 3 ila 30 arasýnda ilâve gümrük vergisi getirildi. Ýthalatýn yapýldýðý ülkeye göre uygulanacak ek vergi oraný da farklýlaþýyor. AB ve Avrupa Serbest Ticaret Birliði’nin yaný sýra, Ýsrail, Mýsýr, Ürdün gibi bazý ülkeler için ilâve vergi söz konusu deðil. En az geliþmiþ ve özel teþvik düzenlemelerinden yararlanan ülkelerde alýnan bazý yünlü ve pamuklu dokumalar için ilâve gümrük vergisi bugünden geçerli olmak üzere yüzde 11 olarak belir lendi. Geliþen ülkelerden ithal edilenler için yüzde 18, diðer ülkeler içinse yüzde 20 ilâve vergi ödenecek. Bazý ürünlerdeki ilâve gümrük ver gi si i se 90 gün son ra yü rür lü ðe gi re cek. Bunlar arasýnda, bazý iplik ve pamuklu dokuma, ev tekstil ürünleri, bebek giyim eþyalarý ile iç çamaþýrlar var. Ýthalat rejimi kararýna getirilen ekte, Avrupa Birliði üzerinden Türkiye’ye gümrüksüz Çin, Kore, Hindistan gibi ülke ürünlerinin sokulmasýnýnýn da önüne geçildi. AB veya Türk menþeili olmayan ama birlik dolaþým belgesi ile Türkiye’ye getirilen ürünlerden ek vergi alýnacak. Ýstanbul / aa
Vize, ticaretin önünde engel
ÝZTO Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Jak Eskinazi, Türkiye ve Avusturya arasýndaki ticaret hacminin artmasýnýn önünde vize engeli bulun duðunu belirtti. 80’inci Ýzmir Enternasyonal Fuarý’na (ÝEF) partner ülke olarak katýlan Avusturya’nýn yatýrým olanaklarýnýn tanýtýmý amacýyla Ýzmir Ticaret Odasý’nda bir toplantý düzenlendi. Toplantýnýn açýlýþýnda konuþan Eskinazi, dünya ekonomilerinde kriz fýrtýnasýnýn estiði bir dönemde Türkiye’nin güvenli bir liman haline dönüþtüðünü söyledi. Avrupa’nýn en hýzlý büyüyen ülkesi haline gelen Türkiye’nin bu potansiyelinden en fazla yararlanan ülkeler arasýnda Avusturya’nýn da yer aldýðýný kaydeden Eskinazi, iki ülke arasýndaki ticaret hacminin 2 milyar dolarý aþtýðý ný, Türkiye pazarýna giren Avusturyalý firmalarýn 515’i bulduðunu, bunlarýn 30’unun da Ýzmir’de yer aldýðýný kaydetti. Ýki ülke arasýndaki vize sorununa da dikkat çeken Eskinazi, þöyle konuþtu: ‘’Türkiye’den Avusturya’ya yapýlan turistik veya iþ gezilerinde durum parlak deðil. Türk iþ adamlarýnýn Avusturya’ya vize almak konusunda ciddî sý kýntýlarý var. Uluslar arasý ticarette iþ adamlarýnýn hareket kabiliyeti her þeyin önündedir. Bu durumda Avusturya resmî makamlarý vize alýmý ile ilgili Türk iþ adamlarýna kolaylýk saðlamalý ve ticaretin önündeki bu önemli engelin kaldýrýlmasýna yardýmcý olmalýdýr.’’ Ýzmir / aa
12
DÝZÝ
16 EYLÜL 2011 CUMA
Y
Yapýlmasý gereken, demokrasi ve özgürlüklerin geliþtirilmesi BEDÝÜZZAMAN SAÝD NURSÎ, "KÜRTLERÝN SERBESTÝ-Ý ÝNKÝÞÂFI" DEDÝÐÝ MADDÎ VE MÂNEVÎ KALKINMANIN YOLLARININ AÇILMASIYLA DEMOKRASÝ VE ÖZGÜRLÜKLERÝN GELÝÞTÝRÝLMESÝNE KATKI SAÐLANABÝLECEÐÝNÝ BELÝRTÝR.
3
cevher@yeniasya.com.tr
“KÜRTLÜK DÂVÂSI PEK MÂNÂSIZ BÝR ÝDDÝADIR” ediüzzaman 17 Mart 1920’de 461 sayýlý Sebilürreþâd’da yazdýðý “Kürdler ve Ýslâmiyet” baþlýklý makalede, Kürt Þerif Paþa ile Ermeni Boðos Nubar Paþa'nýn Paris’te “Kürdistan” ve “Ermenistan” devletlerinin kurulmasýna dair verdiði “muhtýra”nýn menhus maksadýna dikkat çeker. (a.g.e. 107-110) Boðos Nubar’la Þerif Paþa arasýndaki anlaþmaya en susturucu ve belið cevabý, Þark vilâyetlerindeki Kürt aþiret liderlerinin çektiði protesto telgraflarýnýn verdiðini belirterek, “Kürtler Ýslâm câmiasýndan ayrýlmaya asla tahammül edemezler. Bunun aksini iddia edenler, Kürtlük nâmýna söz söylemeye selâhiyettar (yetkili) olmayan beþ-on kiþiden ibârettir” der. Bu anlaþmayý hazýrlayan ve Þerif Paþaya imzalattýran fanatik Ermenilerin maksadýnýn Kürtleri aldatmaktan baþka birþey olmadýðýný, güdülen hedefin Kürtleri bir “millet-i tâbia (uydu kavim)” haline getirmek olduðunu ve aklý baþýnda hiçbir Kürdün buna taraftar olamayacaðýný ifade eden Said Nursî, “Kürtlük dâvâsý pek mânâsýz bir iddiadýr; çünkü herþeyden evvel Müslümandýrlar” diye Müslüman Kürtlerin ýrkçý tahriklere gelip anlamsýz iddia ve ütopyalarýn peþinde koþmamasý gerektiðini belirtir. Bediüzzaman, Kürtlerin bu tür “anlamsýz iddialar”dan uzak olduðunu, Kürtler üzerinde bu oyunlarý oynayanlarý, “Kürtleri Müslümanlýktan ayýrmak isteyenler, Ýslâmî esaslara muhalif hareket ediyorlar. Fakat bunlar da kimlerdir? Bir-iki kulüpte toplanan beþ-on kiþiden ibaret. Hakikî Kürtler, kimseyi kendilerine vekil-i müdafi (savunma avukatý) olarak kabul etmiyorlar” cümlesiyle tanýmlar. Tarih boyunca sözkonusu tezgâhlarý kuranlarýn ve kýþkýrtmalarý yapanlarýn ecnebilerin oyununa gelen, tuzaklarýna düþen azýnlýktaki bir kýsým “iþbirlikçiler” olduðuna dikkat çeker. Bediüzzaman ayný makalede, “Kürdistan’a verilecek muhtariyetten bahsediliyor. Kürtler ecnebi himâyesinde bir muhtariyeti kabul etmektense ölümü tercih ederler” ifâdesi ile, günümüzde “özerklik” denilen “muhtariyet”in maksadýnýn Kürtleri ecnebi güdümü ve yönetimi altýna sokmak olduðunu bildirir. Ve yapýlmasý gerekenin, “Kürtlerin serbesti-i inkiþâfý” dediði maddî ve mânevî kalkýnmanýn yollarýnýn açýlmasýyla demokrasi ve özgürlüklerin geliþtirilmesi olduðunu belirtir…
B
Bediüzzaman’a göre bu vaziyet, hak ve özgürlüklerin geliþmesindeki milletin umumî ve millî menfaatini ve büyük maslahatý hiçe indirecektir. “Büyük hayýr” olan demokrasi ve hürriyetin zýddýna vatandaþlarýn birlik ve bütünlük baðlarýný kopartacaktýr. Özetle, “adem-i merkeziyet” paravanýnda “muhtariyet” perdesinde “ayrýlýk marazý”ný telkinle tefrikayý tahrik, “özerklik” maskesiyle “ýrklarýn þiddetli ihtilâf, kavga ve geçimsizliðini” kýþkýrtma, ecnebi parmaðýnýn karýþtýrmasýna zemin hazýrlayacaktýr. “Müteharrik-i bi’l vâsýta” ecnebilerin tahrik ve kýþkýrmalarýna karþý önemle uyarýr. (Eski Said Dönemi Eserleri, 109)
tanýn ve milletin birliðini esas alýr. “Adem-i merkeziyet”in “federatif sistem”e götüreceðini uyarýr; bunu on üç asýr önce ölmüþ câhiliye âdeti ýrkçýlýðýn dirilmesi, fitnenin uyandýrýlmasý ve istikbâl semâmýzda cennet vatanýmýzýn cehenneme çevrilmesi olarak niteler. Bediüzzaman’a göre, adem-i merkeziyet, Almanya gibi geliþmiþlik seviyesi yükselmiþ, iktisadî ve sosyal dengesi saðlanmýþ medenî toplumlarda herhangi bir mahzur doðurmadan uygulanabilir, ama bizde seviye bir olmadýðý için, þu þartlarda tatbiki vâhim tehlike ve sakýncalara yol açar. Bediüzzaman, “beylik veya tavâif-i mülûk (küçücük devletçiklere bölünme) baþlangýcý olan “muhtariyet”i isteyenleri, “fikirleri karýþtýrýp hürriyet ve meþrûtiyeti takdir etmeyenler” olarak tanýmlar. (Münâzarât, Eski Said Dönemi Eserleri, s. 229) “Adem-i merkeziyet” fikrinin, idârî hüviyette kalmayacaðýný, Birinci Dünya Savaþýnda görüldüðü gibi ecnebilerin parmak karýþtýrmalarýyla, tefrikayla iftiraký azdýracaðý ferâsetli görüþünü beyân eder.
caðýný; çeþitli sebeplerle düzeltilemeyen bölgeler arasýndaki dengesizlik sebebiyle güçlü olanlarýn diðerlerini istilâ edip ezmeye kalkýþacaðýný ve sonuçta ortaya çýkacak tablonun, hürriyetin getirdiði kazanýmlarý berhava edecek bir vahþet ve keþmekeþe sebebiyet vereceðini ikaz eder. Ýþte bütün bunlara binâen Prens Sabahattin’in “adem-i merkeziyet”le Osmanlý’yý bölgelere ve kavimlere göre “özerk idâreler” e ayýrma tavsiyesini uygun bulmaz; “adem-i merkeziyetin Osmanlýlýðý ve meþrûtiyetteki hürriyet perdesini yýrtýp “muhtariyet”e, sonra “istiklâliyete (baðýmsýzlýða)” ve peþinden de “tavâif-i mülûk”la ülkenin küçük devletçiklere (beyliklere) parçalanmasý fitnesine sebebiyet vereceðini” açýklar. Bundandýr ki Bediüzzaman, “adem-i merkeziyet”e mukabil, “Hayat ittihattadýr” temel tesbitiyle, maddî ve mânevî dengeli kalkýnma için “usûl-ü merkeziye” dediði demokratik hürriyetlerle “merkezî sistem” bütünlüðünü esas alýr. (A.g.e., 183, 184)
MUHTARÝYET, ÝSTÝKLÂLÝYET VE TAVÂÝF-Ý MÜLÛK FÝTNESÝ… Merkezi pençesine alýp her tarafa sirâyet eden istibdadý aþmak için, asýrlarca ayný çatý altýnda yaþamýþ farklý unsurlar üzerindeki merkezî otoritenin kaldýrýlmasýný öngören bu “adem-i merkeziyet” formülü ilk bakýþta mâkul ve câzip görünebilir. Ama Said Nursî’ye göre iþin aslý öyle deðildir. Ýstibdadî uygulamalar yüzünden merkeze duyulan nefretin had safhaya ulaþtýðý bir ortamda böyle bir teklifin tatbiki halinde, ayrýlýp kopmaya hazýr unsurlarýn Osmanlý ve Meþrûtiyet perdesini yýrta-
Daha Ýkinci Meþrûtiyet yýllarýnda etnik ve bölgesel iftirak talebiyle “adem-i merkeziyet” ve “muhtariyet” denilen “özerklik-eyâlet” talebininin ecnebi iþbirlikçisi ýrkçý kavmiyetçilerin, ülkenin birliðini ve beraberliðini bozacak tehlikeli bir “ecnebi plâný” olarak haber verir. “Muhtariyet” ve “eyâlet”e zemin hazýrlayan “adem-i merkeziyet” tezini, bütünlük þuurunu zedeleyen ve nihâyetinde vatanýn bölüþülüp daðýlmasýný netice verecek bir teþkilâtlanma olarak târif eder. Bunu Abbasî devletinin kavmiyetçilikle bölünüp parçalanmasý felâketine benzetip, “gayr-ý mâkul (akýl dýþý) fikirler” diye sakýndýrýr. (Münâzarât, 48; Eski Said Dönemi Eserleri, 183-184) Zira Bediüzzaman’a göre, Ýslâm dünyasýný istilâ etme emelindeki emperyalist güçler, “adem-i merkeziyet”i ve “muhtariyetçi düþünceler”i sýrf Osmanlýyý ve Ýslâm âlemini parçalayýp sömürgesi haline getirmek amacýyla istimal etmekteler. Müslüman topluluklarý “kavmiyetçilik” illetiyle küçük devletçiklere taksim edip ecnebilerin güdümüne alýnmasý projesinin peþindedirler…
MÝLLÎ ÖRF VE ÂDETLERÝN MUHAFAZASI… Özetle Bediüzzaman, en açýk ifâdelerle, “adem-i merkeziyet” ithalinin vatanýn ve milletin
“ADEM-Ý MERKEZÝYET” DEÐÝL, “USÛL-Ü MERKEZÝYE (MERKEZÎ USÛL)” Bediüzzaman, yine ayný dönemde ortaya atýlan “adem-i merkeziyet” taleplerine karþý çýkar. Bunun ayrýlýða ve bölünüp parçalanmaya sebebiyet vereceði ikazýnda bulunur. Osmanlý’da hürriyet hareketlerinin yayýldýðý dönemde istibdattan (antidemokratik tepeden inmeci baskýcý yönetimden) kurtuluþ çâresi olarak ortaya atýlan formüllerden biri de Prens Sabahaddin Beyin “adem-i merkeziyet” fikriydi. Osmanlýnýn çözülüþüne çözümler aranýrken, Sultan Abdülhamid’in yeðeni -ablasýnýn oðluPrens Sabahattin Bey’in yenilikçi “adem-i merkeziyet” teklifine verdiði “hakikatli cevap”, bugünkü “Güneydoðu sorunu”nun çözümü için bize açýk bir fikir verir. Son dönemde gündeme getirilen “adem-i merkeziyet”, “özerklik” ve “federasyon” tartýþmalarýna ýþýk tutar. Bilindiði gibi babasý Mahmud Celâlettin Paþa’nýn ülkeyi terk etmek zorunda býrakýlmasý sonucu Paris’te yaþayan ve Avrupa’da dönemin kargaþasýnda Jön Türklerle yakýnlaþan, o dönemde piyasaya sürülen “Osmanlýcýlýk”, “Türkçülük” ve “Ýs-
bölünüp parçalanmasý plâný olduðunu bildirir. Buna mukabil, “her kavmin devamlýlýk sebebini saðlayan millî örf ve âdetlerinin ve kendilerine mahsus dil ve edebiyatlarýnýn fikrî kabiliyet ve kapasitelerine uygun olarak geliþtirilmesi ve korunmasýnýn devletin görevi olduðunu” hatýrlatýr. Çaðýmýzda insan haklarý ve özgürlükleri sýrasýna geçen bütün demokratik kültürel hak ve hürriyetlerin temininin gereðini vurgular. Keza “demokrasinin yaygýnlaþmasý ve yerelleþmesinin, idarî anlamda yerinde yönetimin, unsurlara mahsus lisân ve millî âdetlerinin geliþmesinin, ancak mükemmel bir demokratik cumhuriyetle olabileceðini” açýklar. Milletin maddî ve mânevî kalkýnmasýnýn, demokrasi ve hürriyetlerin geliþmesinin “adem-i merkeziyet”le saðlanamayacaðýný izâh eder. Bundandýr ki Bediüzzaman, “adem-i merkeziyet”in en hararetli tartýþmalarý ve Osmanlýnýn en sýkýntýlý ve çalkantýlý kargaþalý döneminden Cumhuriyet dönemine kadar her fýrsatta bu ay-
rýlýkçý düþünceye karþý uyarýr. Kürtlerin ve diðer bütün unsurlarýn “kendini göstermesi”nin yegâne yolunun, “medeniyet ve terakkî (yükselme) mâkinesinin buharý hükmünde olan demokrasi ve özgürlüklerde ilerlemeleri”ni tavsiye eder.
MÝLLÎ BÝRLÝK VE BERABERLÝK BAÐLARININ TAHKÝMÝ… Bediüzzaman, millî muhabbetle millî birlik ve beraberlik baðlarýný tahkim edecek politikalarý önerir. Kürtlere hitâbede, “Kavimlerin maddî ve mânevî kalkýnma ve refahýnýn sebebinin milletin hâkimiyetini temin ile hayat makinesinin buharý olan hürriyet” olduðunu anlatýr. (Eski Said Dönemi Eserleri, 161-165) Yine bundandýr ki Prens Sabahaddin’e cevabýnýn sonunda, “bütün Osmanlý unsurlarýnýn bir arada olmasýyla kuvvet kazandýðýný” beyân eder. “Biz ki ekseriz (birlikte çoðunluðuz), muvahhidiz (Allah’ýn varlýðýna ve birliðine inanan Müslümanlarýz.) Tevhidle mükellef olduðumuz gibi, ittihadý (birlik ve bütünlüðü) temin edecek millî muhabbet ile (sevgi ile) muvazzafýz (vazifeliyiz)” diye yazar. (a.g.e., 183-184) Yabancý mihraklarýn “kavmiyetçiliði (etnik ayýrýmcýlýðý)” telkinle ýrkî-etnik unsurlara ve bölgesel ayýrýmlara göre vataný ve milleti tefrika fitnesi belâsýna düçar etme oyununa karþý, “usûl-ü merkeziye” dediði (merkezî usûlle idâreyi) çözüm olarak gösterir. “Vatandaþlar arasýndaki millî muhabbet baðý, atomlar arasýndaki atomik çekim gücü gibi bir netice teþkili ile birlik ve bütünlük yönümüz olan ‘usûl-ü merkeziye’yi netice vermesini” ehemmiyetle önerir. Devamýnda “adem-i merkeziyet” le deðil, “merkezî usûl”le ancak “milletin millî muhabbet / millî sevgi içinde birlik ve beraberlik baðlarýný tahkîm edip kuvvetlendireceðini” kaydeder. Gerçek ve sürdürülebilir maddî ve mânevî kalkýnmanýn, “demokratik merkezî usûl”le demokratikleþmeyi baþarmýþ, hak ve özgürlüklerde ilerlemiþ “maddî ve mânevî kalkýnmýþ müreffeh Türkiye”nin büyük bütçesi ve kalkýnma plâný içinde olacaðýný iletir. “Medeniyetin tatlý suyunun bu mecrâda akarak ancak çeþitli kavimleri, irfan ve iktisadî açýdan bir seviyeye getireceði” tesbitini yapar. Hak ve hürriyetlerin hakkýyla geliþtirilmesinin de millet irâdesinin ortak temsilcisi ve millî birliðin çatýsý Meclis’in uhdesinde yapýlmasý gereðini ifâde eder. “Âheng-i terakki” dediði, demokrasi, hak, hukuk ve hürriyetler içinde topyekûn adâletli ve dengeli maddî ve mânevî kalkýnmanýn “birlik yönümüz” diye nitelendirdiði “merkezî usûl”le ancak baþarýlabileceðini anlatýr. Yoksa “adem-i merkeziyet”in, “usûl-u merkeziye” ile milleti birbirine baðlayan baðlarý, milletin maddî ve mânevî kalkýnmasýnýn ve bütünlüðünün gidiþ ve oluþ istikametini keseceðini ve bozacaðýný haber verir. (Eski Said Dönemi Eserleri, Yeni Asya Neþriyat, 183-184) Demokrasi noksanlýðýyla ýrklar ve mezhepler arasýndaki þiddetli ayýrýmcýlýkla ihtilâflarýn tahrikiyle, birdenbire merkez kaç kuvvetine inkýlâp edeceðini, demokrasi ve hürriyet perdesini feverân ile yýrtacaðýný ifâde eder. Vatandaþlarý, bölgeleri, mahalleri, merkezden uzaklaþtýrýp, daðýtacaðýný ve baþýna buyruk yapýp birbirinden koparacaðýný ve ayýracaðýný kaydeder. Bin sene inanç birliði içinde birlikte yaþamýþ ve yanyana cihad edip Ýslâm uðruna bir milyar þehid vermiþ Türklerle beþyüz bine yakýn þehid vermiþ Kürtlerin diðer unsurlarla teþkil ettikleri “vatandaþlýk” mensubiyet baðýnýn, hak ve hürriyetlerin istismarýyla yýrtýlýp aþýlmasýnýn vahâmetine dikkat çeker. Bediüzzaman, “Türklerin ve Kürtlerin tam birleþmiþ Ýslâmî ve dinî bir milliyet teþkil ettiðini” belirtir. Türkler ve Kürtler baþta olmak üzere, Osmanlý bünyesindeki bütün unsurlarýn gerçek bir millet hâkimiyetinin yaþandýðý günümüzdeki demokratik cumhuriyet mânâsýndaki meþrûtiyette ancak milletin millî varlýðýný göstereceðini bildirir. “Arap, Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez ve Lâzlarýn en kuvvetli ve hakikatli râbýtlarý (birbirine baðlayan baðlarý) ve milliyetleri Ýslâmiyetten baþka bir þey deðildir” diye çözüm eksenini gösterir. (Hutbe-i Þâmiye, 228)
{
YARIN: “EYÂLET” VE “FEDERASYON” DEÐÝL, “VATANÎ BÝRLÝK”
{
CEVHER ÝLHAN
lâmcýlýk” akýmlarýna mukabil kurtuluþu entelektüel “ferdiyetçi fikirler”de ve yine bir “Batý reçetesi” olan “adem-i merkeziyetçilik”te gören Prens’in tezlerinin temelini “Anglo-Sakson adem-i merkeziyet” tezi oluþturur. Mektubunun baþýnda Prens Sabahaddin’in Avrupa’daki Anglo-Sakson eðitimden etkilendiðini imâ eden Bediüzzaman, eðitimden ekonomiye bütün alanlarda “Batýlý deðiþim”i isteyen Prens’in, Batý toplumlarýndakine benzer maddeci felsefenin“endüstriyel medeniyeti oluþturmuþ insan tipi üzerine kurulu milletin fýtratýna yabancý sistem”i kopyaladýðýný nazara verir. Prens Sabahaddin’e, adem-i merkeziyet fikrinin doðuracaðý sakýncalarý geniþ ve ayrýntýlý bir þekilde izâh eder. Her hal ve þartta birlik ve bütünlüðün muhâfazasý ve bu mânâya zarar verebilecek tez ve giriþimlerden kesinlikle uzak durulmasý noktasýndaki hassasiyetini ortaya koyar. Hayatýnýn baþýndan sonuna kadar her vesileyle “Kürdistan” düþüncesini ve “federasyon” bölünmesini reddeden Said Nursî, Meþrûtiyet yýllarýnda gazetelere yazdýðý makalelerden Þark’ta aþiretlere verdiði “Meþrûtiyet ve hürriyet dersleri”ne, Ýstanbul’daki hitap ve nutuklarýndan, mahkeme müdafaalarýndan, te’lif ettiði risâlelere ve lâhika mektuplarýna kadar bütün beyânlarýnda ve yazýlarýnda va-
Y Sayfa Sorumlularý: Recep Bozdað (recepbozdag@yeniasya.com.tr )
Ümit Kýzýltepe (umitvar@yeniasya.com.tr)
OTOMOBÝL
16 EYLÜL 2011 CUMA Sayfa Tasarým: Sedat Serdar
13
VOLKSWAGEN ticarîden yenilikler
FORD’DAN EN BÜYÜK STAND FORD’UN Frankfurt Fuarý’nda tanýttýðý en küçük motoru ve çevreci ECOnetic teknolojileri, binek araç pazarýndaki büyümesine ivme katacaða benziyor. Frankfurt Otomobil Fuarý’yla birlikte tarihindeki en güçlü ürün gamýna sahip olan Ford, global olarak tasarlanmýþ performans araçlarý Focus ST, Fiesta ST Concept’in yaný sýra Fiesta WRC, Focus ST-R, B-MAX Concept, FormulaFord, C-MAX PHEV, C-MAX HEV ve Yeni Ran ger ile birlikte birçok teknolojik yeniliði Avrupa fuarlarýnda bugüne kadar sahip olduðu en büyük standda sergiliyor. ECOnetic teknolojilerini bütün ürün gamýna yayan Ford yeþil teknolojiyi eriþilebilir kýlýyor. Ford, yüksek performans ve düþük yakýt tüketimi sunan EcoBoost motor serisini önümüzdeki yýl Focus, C-MAX ve B-MAX ve Fiesta modellerinde satýþa sunulacak en küçük motoru olan 3 silindirli 1.0 litrelik motor ile geniþletiyor.
sedat@yeniasya.com.tr
VOLKSWAGEN UP! ve Beetle dedi VOLKSWAGEN, fuarda merakla beklenen Up!’ýn üretime hazýr hali ile efsanevî Beetle’ýn güçlü Beetle Turbo modelinin dünya tanýtýmýný gerçekleþtiriyor. Volkswagen’in New Small Family (Küçük Aile) segmenti için tasarlanan Up!, konsept olarak dünyaya yine Frankfurt’ta 2009’da tanýtýlmýþtý. Up!’ýn üretime hazýr hali de kez Frankfurt Auto Show’da tanýtýlýyor. Up’in 3 kapýlý versiyo -
VOLKSWAGEN Ticarî Araç, Frankfurt Uluslararasý Otomobil Fuarý’nda üç yeni modelin tanýtýmýný yapýyor. Bütün dünyada olduðu kadar Türkiye’de de merakla beklenen, Volkswagen’in büyük ilgi gören ilk pick up modeli Amarok’un otomatik þan zý man lý ver si yo nu, çev re ci ve e ko no mik Transporter Bluemotion ve Caddy’nin 30’uncu yýlýna özel olarak üretilen Caddy Edition 30 ilk kez Frankfurt Fuarý’nda görücüye çýktý.
nunun 1.0 benzin ya da 1.2 dizel motorlu olmas ve Aralýk ayýnda Avrupa’da piyasaya çýkmasý bekleniyor. Bu yýl Þangay Fuarý’nda tanýtýlan efsanevî Beetle’nin yeni versiyonunun ardýndan, bu modelin en güçlüsü Beetle Turbo da Frankfurt’ta tanýtýlýyor. Golf R’da kullanýlan 2.0 benzinli 4 silindirli motoruyla göz dolduran Beetle Turbo, 200 HP’lik gücüyle adýndan söz ettirecek.
Frankfurt’ta KONSEPT çýkarmasý 64. DEFA KAPILARINI AÇAN FRANKFURT OTOMOBÝL FUARI, FÝRMALARIN YENÝ MODELLERÝNÝ SERGÝLEDÝÐÝ OLDUKÇA BÜYÜK BÝR VÝTRÝN. ASLINDA FUARDA GÖZE ÇARPAN EN ÖNEMLÝ NOKTA; BÝR ÇOK FÝRMA BÝRBÝRÝNDEN ÝLGÝNÇ “KONSEPT” MODELLERÝNÝ SUNMASI.
Hyundai i30 yenilenmiþ haliyle...
Sürpriz SUBARU XV heyecan verdi
HYUNDAÝ’NÝN Avrupa’da en çok satýlan modeli i30, tamamen yenilendi. Dünya prömiyerini Frankfurt’ta gerçekleþtiren i30, tamamen yenilen tasarýmý, motor seçenekleri, donanýmý ve geliþen teknolojisi ile Avrupa pazarýnda C sýnýfý hatchback sýnýfýnda rekabeti kýzýþtýracak. Yeni i30, 2012 yýlýnýn ilk çeyreðinde satýþa sunulmasý hedefleniyor.
AUDI’DEN KONSEPT ÇIKARMASI AUDÝ, Frankfurt Autoshow’da Urban Concept ve A2 konsept araçlarýný ilk defa tanýtýrken, ayrýca Audi’nin amiral gemisi A8’in Hibrit versiyonu ile yeni yüksek performanslý S modelleri, S6, S7 Sportback ve S8’in dünya prömiyeri yapýyor. Audi urban concept, kalabalýk ve sýkýþýk þehir alanlarý için tasarlanmýþ, 1+1 kiþilik, son derece hafif bir otomobil. Hiçbir araç kategorisine girmeyen Audi Urban Concept, bir yarýþ otomobili, keyif otomobili ve þehir otomobilinin unsurlarýný radikal ve yeni bir konseptte birleþtiriyor. A2 concept’in sadece elektrikle çalýþan güç ve aktarma organlarýyla Audi, elektrikli hareketliliðin geleceðine baþka bir bakýþ saðlýyor. Teknik çalýþma, dört kiþi için bol miktarda alan sunan, klasik, üst standartta bir alan konseptini bünyesinde barýndýrýyor.
En hafif INFINITI FX’i Vettel tanýttý PREMÝUM segmentte fark meydana getiren INFINITI, Formula 1’in dünya þampiyonu pilotu Sebastian Vettel ile çok özel bir iþbirliðine gitti. Tasarýmýna bizzat Vettel’in de katýldýðý ve þampiyonlar için özel olarak üretilen yeni crossover Infiniti FX, Frankfurt’ta tanýtýldý. Þimdiye kadar üretilen en hafif, en hýzlý ve en aerodinamik FX olan Vettel’e özel bu seri, Redbull Racing takýmý ile ortaklaþa yapýlan modifikasyonlar sonrasýnda 300 km/s’lik hýza kolaylýkla çýkabiliyor.
DAHA konsept otomobil olarak tanýtýlmasýndan itibaren yoðun ilgi gören XV, Frankfurt’ta üretim versiyonuyla otomobil tutkunlarýnýn karþýsýna çýktý. XV, SU BARU’nun “Mükemmel mühendislik” anlayýþýný temsil ediyor. XV, Subaru’nun “Confidence in Motion” marka sloganýyla da mükemmel bir uyum saðlýyor. XV rakiplerinin büyük çoðunlukla iki çekerli olduðu crossover kategorisinde standart simetrik dört çeker özelliði ile büyük bir boþluðu dolduruyor. Subaru’nun XV için benimsediði temel ürün konsepti ise “Þehir içi Macerasý”.
Fiat “500C by Gucci” Cabriolet sahneye çýktý GUCCÝ’NÝN Kreatif Direktörü Frida Giannini ve Centro Stile Fiat iþbirliði ile özel uygulamasý yapýlan “500 by Gucci”nin cabriolet versiyonu “500C by Gucci”nin dünya lansmaný Uluslararasý Frankfurt Otomobil Fuarý’nda gerçekleþtirildi. Fiat’ýn özel serileri 500 by Gucci ve 500C by Gucci, Türkiye pazarýna 2011 yýlýnýn son çeyreðinde sunulacak.
SEAT’ýn yeni konsepti IBL SEAT Frankfurt Fuarý’nda gelecekteki modellerin tasarým DNA’sýný taþýyan yeni konsept modeli IBL’i görücüye çýkardý. Ibiza ailesi, Leon, Altea XL ve Alhambra’nýn da hazýr bulunduðu Frankfurt Fuarý’nda SEAT, bütün model ailesi ile gövde gösterisi yaptý. FT-86 konsept modeli ile spor otomobil kavramýna yeni bir yaklaþým kazandýran Toyota yeni nesil FT-86 II konsepti ile bu kavramý daha da ileri taþýyor.
TOYOTA yeni yüzünü gösterdi SKODA, Mission L’yi gösterdi SKODA, markanýn 6. Model serisi olacak yeni kompakt sedan modelinin Mission L adlý tasarým konseptinin dünya prömiyerini yaptý. Yeni modelinin yaný sýra Sko da’nýn kendini kanýtlamýþ modelleri Octavia, YETI, Fabia, Roomster ve Superb de ziyaretçilerle buluþtu.
TOYOTA, Frankfurt’ta deðiþen tasarým anlayýþýný ve bugünden yarýna çevreci teknolojilerdeki öncü rolünü vurgu yapýyor. Toyota, çevreci teknolojilerin öncüsü Prius’un baþarýsýnýn verdiði güç ile Prius Ailesi’nin dünya prömiye rini gerçekleþtirdi. Diðer yandan Toyota, FT-86 II konsept modelinin öncülüðünde baþlayan ve yeni Yaris ile de çarpýcý bir þekilde gün yüzüne çýkan tutkulu dizayn yaklaþýmýný Frankfurt’ta zi yaretçilerin beðenisine sundu.
Toyota FT-86 II konsept ile tasarýmda fark oluþturuyor FT-86 konsept modeli ile spor otomobil kavramýna yeni bir yaklaþým kazandýran Toyota yeni nesil FT-86 II konsepti ile bu kavramý daha da ileri taþýyor. Arkadan i tiþli motoru, ideal ergonomi ve aerodinamiðe sahip sürücü odaklý kokpiti ve göz alýcý tasarýmýyla FT-86 II Konsept, Frankfurt’ta Toyota standýnýn en dikkat çekici otomobillerinin baþýnda geldi.
Yeni nesil Fiat Panda çevreci motorlarýyla iddialý FÝAT, üretimine baþlandýðý 1980 yýlýndan beri 6.5 milyon adetlik satýþ rakamýna ulaþan Fiat Panda’nýn üçüncü nes linin dünya lansmanýný gerçekleþtirdi. Yeni nesil Panda büyüyen boyutlarý, fonksiyonel tasarýmý ve çevreci motorlarýyla fuarýn yýldýzý olmaya aday. Fiat Türkiye Pazarlama Müdürü Özgür Süslü, Yeni Fiat Panda’nýn önümüzdeki yýl oldukça iddialý bir þekilde pazara adým atacaðýný belirterek, “Türkiye pazarýnda Fiat Palio’nun boþluðunu üçüncü nesil Fiat Panda ile doldurarak benzer bir baþarýya imza atmayý hedefliyoruz” dedi.
14
SPOR
16 EYLÜL 2011 CUMA
Y
Ýnter'i yýktý, transfer PARASINI ÇIKARDI UEFA Avrupa Þampiyonlar Ligi'nde Inter'i 1-0 yenen Trabzonsporlu futbolcular da büyük sevinç yaþanýyor. Inter galibiyetini deðerlendiren Tolga Zengin, havalimanýnda basýn mensuplarýna yaptýðý açýklamada, maça çýkarken takým arkadaþlarýna soyunma odasýnda birkaç þey söylediðini belirterek, ''Buraya tarih yazarak geldik. Bundan sonra da tarih yazmaya devam edeceðiz dedim. Nitekim de öyle oldu'' dedi. Zor bir maç oynadýklarýný ifade eden Tolga Zengin, þöyle devam etti: ''Kendi futbolumuzu oynadýðýmýz zaman herkes neler yapabileceðimizi görüyor. Manisaspor maçý bize yakýþmayan maçtý. Bunun bilincine varmamýz çok güzel. Burada kendimize yakýþýr þekilde oynadýk. Belli bölümlerinde oyunu çok güzel kontrol ettik. Golden sonra çok iyi ataklar, güzel pozisyonlar yakaladýk. Tabi önümüzde bir maç var. Geçen maçýn da yorgunluðu vardý. Çok güzel oldu her þey. Lille ve CSKA Moskova'nýn da berabere kalmasý bizim avantajýmýz oldu. Umarým bundan sonra alacaðýmýz puanlarla bu gruptan çýkarýz.'' CELUSTKA: ÇOK MUTLUYUM Trabzonspor'un galibiyet golünü atan Ondrej Celustka ise ''Bu golden sonra ben de tarihe geçtim, çok
ðümüz için çok mutluyum. Atak oynamaya çalýþtýk. Attýðým golle bunun karþýlýðýný aldýk. Golü attýktan sonra çok büyük mutluluk yaKaptan Tolga: Buraya þadým'' ifadelerini kullandý. Sezon baþýnda Slavi Prag takýmýndan 900 tarih yazarak geldik. bin avro bonservis bedeliyle transfer Tarih yazmaya devam edilen savunma oyuncusu Ondrej edeceðiz. Golü atan Celustka, attýðý golle bonservis paraCelustka: Golü attýktan sýný çýkardý. Bu sezon için 325 bin sonra çok büyük mutlu- avroluk garanti ücret ve 2 bin 605 bin avro maç baþý ücret alan Çek oluk yaþadým. Zokora: yuncunun attýðý golle, bordo-mavili Ýtalya'dan baþýmýz dik kulübün UEFA'dan 1 milyon avro olarak ayrýldýk. civarýnda galibiyet parasý alacaðý bildirildi. mutluyum. Kelimelerle ifade et- ZOKORA: OYNA DÝK OYNA... mem mümkün deðil. Gerçek yerim Trabzonspor'un Fil Diþi Sahilli osað bek, bugün de orada oynadým. yuncusu Didier Zokora ise TürkiInter'in oyuncularý tehlikeli oyun- ye'yi çok iyi bir þekilde temsil ettikcular. Elimden geldiði kadar dur- lerini belirtirken, taraftarýn istediði durmaya çalýþtým, zorlandýðým oldu gibi oynadýklarýný ve kazandýklarýný tabi ama takým olarak çok iyi müca- söyledi. Zokora, ''Inter çok zor bir dele ettik'' dedi. Attýðý golü de anla- rakip. Taraftarýmýz maçtan önce intan Çek oyuncu, ''Top önüme gel - ternette bir kampanya baþlatmýþtý. diðinde golü düþündüm. Direkt ha- Bu kampanya, 'oyna, dik oyna' idi. reketlendim ve vurdum. Gol oldu- Onlarýn söylediði gibi oynadýk. Baðu için de çok mutluyum'' diye ko- þýmýz dik olarak buradan ayrýldýk' nuþtu. Golü attýðý için kendini çok diye konuþtu. Bu arada UEFA'nýn, þanslý hissettiðini ifade eden Celust- Trabzonspor'un Inter'i 1-0 maðlup ka, ''Ama tabi ki bu bir ekip olayý. ettiði karþýlaþmanýn adamý olarak Takým olarak bu maçýn altýndan Arjantinli oyuncu Gustavo Colkalktýk. Galibiyetle evimize döndü- man'ý gösterdiði öðrenildi.
‘‘
ÝSPANYOL MEDYASI:
“ÝNTER TÜRK SOPASI YEDÝ”
Trabzonspor'da sezon baþýnda Slavia Prag takýmýndan 900 bin avro bonservis bedeliyle transfer edilen savunma oyuncusu Ondrej Celustka, attýðý golle bonservis parasýný çýkardý.
ÞAMPÝYONLAR Ligi (B)Grubunda Trabzonspor'un deplasmanda Ýnter'i 1-0 yenmesi, Ýspanyol basýnýnda Trabzonspor'un galibiyeti''süp riz'' o la rak kar þý lan dý. ''Türk sopasý yiyen Ýnter, kötü gidiþini sürdürdü' baþlýðýný atan Marca gazetesi, ''Rakip kaleye sadece bir kez þut çeken Trabzonspor, deplasmanda galip geldi'' diye yazdý. Ýnter'in yakaladýðý birçok fýrsatý deðerlendiremediðini vurgulayan Ýspanyol gazetesi,''Sahanýn en büyük ismi Osmanlý kaleci oldu'' ifadesini kullandý.
UEFA Þampiyonlar Ligi (B) Grubu ilk maçýnda deplasmanda Ýtalya'nýn Ýnter takýmýný 1-0 maðlup eden Trabzonspor Ýtalyanlar tarafýndan ayakta alkýþlandý. FOTOÐRAF: A.A
TEBRÝKLER TRABZON
DEVLER LÝGÝ'NE MÜTHÝÞ BAÞLANGIÇ TRABZONSPOR ÞAMPÝYONLAR LÝGÝ'NE ZAFERLE BAÞLADI. TARÝHÝNDE ÝLK KEZ OYNADIÐI GRUPMAÇINDAÝNTER'ÝDEPLASMANDA1-0YENENTEMSÝLCÝMÝZÝLKHAFTAYILÝDERKAPADI. UEFA Avrupa Þampiyonlar Ligi (B) Grubu'nda Trabzonspor, tarihinde ilk kez oynadýðý grup maçýnda Ýnter'i deplasmanda 1-0 yenerek ilk hafta sonunda grubu lider tamamladý. Bordo-mavililer, Giuseppe Meazza Stadý'nda Çek oyuncusu Celustka'nýn 76. dakikada attýðý golle Ýnter'i 1-0 maðlup edip 3 puaný almayý baþarýrken, (B) Grubu'nda ilk haftayý lider olarak kapattý. Gruptaki diðer karþýlaþmada Lille ile CSKA Moskova 2-2 berabere kalarak 1'er puaný paylaþtýlar. HAVAALANINDA COÞKULU KARÞILAMA Trabzonspor'u, taraftarlar, kente dönüþünde coþkuyla karþýladý. Ýtalya'da oynanan maçýn hemen ardýndan havalimanýna geçen ve yaklaþýk 3,5 saatlik yolculuðun ardýndan sabahýn erken saatlerinde Trabzon'a gelen kafileye, havalimanýnda bir grup taraftar sevgi gösterilerinde bulundu. Bordo-mavili taraftarlar, teknik direktör Þenol Güneþ ve futbolculara otobüslerine biniþleri sýrasýnda tezahüratlar yaptý. En çok sevgi gösterisini karþýlaþmanýn golünü atan Çek oyuncu Ondrej Celustka'ya gösteren taraftarlar, bu futbolcuyu omuzlarýna aldýlar. Karþýlaþmanýn ardýndan geç saatte yolculuða çýkan bordo-mavili kafilede, en neþeli isimlerin baþýnda Fil Diþi Sahilli oyuncu Didier Zokora, geldi. Zokora, seyahat boyuncu uyumazken bir ara pilot kabinine de gidip ''Bize her yer Trabzon' þeklinde anons yaptý.
KAPTAN KALEYÝ KAPATTI: Avrupa Þampiyonlar Ligi'nde Inter'i 1-0 yenen Trabzonspor'da kaptan Tolga Zengin, Ýtalyanekibininforvetlerinegoliznivermeyerek,maçýnkazanýlmasýndaönemlibirroloynadý. FOTOÐRAF:A.A
Güneþ: Ýþ yeni baþlýyor TRABZONSPOR TEKNÝK DÝREKTÖRÜ ÞENOL GÜNEÞ: GÜÇLÜ BÝR TAKIMIN SORUNLAR YAÞADIÐI DÖNEMDEN ÝYÝ FAYDALANDIK. BU MAÇTA ÝYÝ ÝÞ GÖRDÜK, BUNU DEVAM ETTÝRMEYE ÇALIÞACAÐIZ.
Þenol Güneþ, havaalanýnda taraftarlar tarafýndan sevinçle karþýlandý.
ALMAN BASINI:
ÝNTER REZÝL OLDU
UEFA Avrupa Þampiyonlar Ligi B Grubunda Trabzonspor'un deplasmanda Ýtalyan ekibi Ýnter'i 1-0 maðlup etmesi Alman basýnýnda geniþ bir þekilde yer aldý. Spor dergisi Kicker, ''Celustkas'ýn golü Ýnter'i rezil etti'' baþlýðýyla verdiði haberde, Ýnter'in Milito ile 72. ve 73. dakikada bulduðu fýrsatlarý boþa harcadýðý daha sonra Trabzonspor'un ikinci yarýda ilk fýrsatý deðerlendirerek karþýlaþmanýn gidiþatýný deðiþtirdiði belirtildi. Berliner Morgenpost gazetesi de, ''Trabzonspor Ýnter'de sansasyonu baþardý'' baþlýðýyla bordo-mavililerin galibiyetini duyurdu.
UEFA Þampiyonlar Ligi (B) Grubu'ndaki ilk maçýnda Ýnter'i 1-0 yenen Trabzonspor'un teknik direktörü Þenol Güneþ, güçlü bir takýmýn sorunlu olduðu dönemden iyi faydalandýklarýný söyledi. Cezasý nedeniyle karþýlaþmayý tribünden izleyen Güneþ, kazanmaktan veya kaybetmekten çok oynayacaklarý futbolun önemli olduðunu daha önce dile getirdiðini belirtti ve ''Sýcak olduðu için temposu düþük maç oldu. Oyun disiplinine baðlý oynadýk. Güçlü takýmý yendik. Güçlü takýmýn sorunlu olduðu dönemden iyi faydalandýk'' dedi. Aldýklarý 3 puanýn moral açýsýndan iyi olduðunu ifade eden Güneþ, ''Ancak yarýþta bir maçý kazanmak her þeyin bittiði anlamýna gelmez. Ýþ bundan sonra yeni baþlýyor'' diye konuþtu.Kendilerinin grupta bilinmeyen bir takým olduðunu vurgulayan Güneþ, þunlarý söyledi. ''Bu, bizim için bir avantaj. Biz bundan daha iyi oynayan ekibiz. 3 puan aldýk ama kaybetsek de bitmeyecekti. 5 maç daha var. Ýnter de bu yarýþta önde bir takým. Lil-
le, CSKA Moskova da öyle. Futbolda peþin favori yok. Her türlü sürprize açýk. Bugün iyi iþ gördük. Bunu devam ettirmeye çalýþacaðýz.'' Athletic Bilbao maçýnda kýrmýzý kart görmesi nedeniyle karþýlaþmayý tribünden izlemek zorunda kaldýðýný anýmsatan Güneþ, ''Maça gelinceye kadar otelde ve maç baþlamadan takýmla gerekli konuþmalarý yaptýk. Ben sahaya geldiðimde seyirci olarak izledim. Yardýmcý antrenör ve koçlar gereðini yaptý, ben hiç müdahale etmedim'' dedi. Güneþ, oyun dýþýnda kalmanýn kendisine yakýþmadýðýna deðinerek, ''Tribünde maçý izlemek daha zor. Baský altýnda kalýyorsunuz. Oyuna müdahale þansýnýz olmuyor'' diye konuþtu. Deneyimli teknik adam, 28 yýl önce kazanýlan ve kaybedilen maçýn hatýrlatýlmasý üzerine ise, ''Dostluðun, fair-play'in önde olduðu, yeni dostluklarýn olduðu dünya kuruyoruz. Ben ona bakýyorum. Ýnter ile diðer takýmlarý iyi aðýrlamak isteriz. Burada iyi karþýlandýk'' ifadesini kullandý.
SPOR
Y
16 EYLÜL 2011 CUMA
15
F.BAHÇE ANTEP'TE GALÝBÝYET ARIYOR KABURGA KEMÝÐÝNDE KIRIK TESPÝT EDÝLEN GÖKHAN'IN YANI SIRA EMRE, SERDAR VE ORHAN'IN DA BUGÜNKÜ MAÇTA FORMA GÝYMEMELERÝ BEKLENÝYOR. SÜPER LÝG'DE Lig'de bugün Gaziantepspor ile karþýlaþacak Fenerbahçe, sezonun ilk deplasman galibiyetini almak istiyor. Lige ilk hafta maçýnda Kadýköy'de seyircisiz mücadelede Orduspor'u 1-0 yenerek 3 puanla baþlayan sarý-lacivertliler, Gaziantep deplasmanýnda da galibiyeti hedefliyor. Gaziantepspor maçýnýn hazýrlýklarýný bugün basýna kapalý antrenmanla tamamlayacak sarý-lacivertli takýmda yarýnki maç öncesi sakatlýk sorunlarý devam ediyor. Kaburgasýnda kýrýk olduðu açýklanan Gökhan Gönül'ün yaný sýra, tedavi ve çalýþmalarýný takýmdan ayrý sürdüren Emre, Serdar ve Orhan'ýn, Orduspor maçýnda olduðu gibi yarýnki mücadelede de forma giymemeleri bekleniyor. Bu arada, sað
kasýðýnda zorlamaya baðlý aðrý nedeniyle Orduspor maçý öncesi kadrodan çýkarýlan Özer de maçýn ardýndan yapýlan iki çalýþmada tedavi olup takýmdan ayrý çalýþtý. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Orduspor maçýnýn ikinci yarýsýnda oyuna girip iyi bir performans ortaya koyan Caner'e yarýnki maçta ilk 11'de görev verebilir. Caner'e 11'de þans tanýmasý durumunda Dia'yý yedeðe çekmesi beklenen Kocaman'ýn, Gaziantepspor muhtemel 11'i þöyle: Volkan Demirel, Bekir, Yobo, Bilica, Ziegler, Mehmet Topuz, Selçuk, Cristian, Dia (Caner), Alex, Semih. Kamil Ocak Stadý'nda saat 20.00'de baþlayacak GaziantepsporFenerbahçe maçýný hakem Bülent Yýldýrým yönetecek.
ALEX, F.BAHÇE'DE BUGÜN 300. RESMÝ MAÇA ÇIKIYOR BREZÝLYALI YILDIZ FUTBOLCU, SÜPER LÝG'DE BUGÜNKÜ GAZÝANTEPSPOR MAÇIYLA BÝRLÝKTE SARI-LACÝVERTLÝ FORMAYLA 300. RESMÝ MAÇINA ÇIKACAK.
Geçen sezon Gaziantepspor attýðý golle "100'ler Kulübü"nün üyesi olan Alex, bugün de Gaziantep'te hatýralarda kalacak bir maç oynayacak.
FENERBAHÇE Futbol Takýmý kaptaný Alex de Souza, Süper Lig'de bugün Gaziantepspor ile yapacaklarý maçta, sarý-lacivertli formayla 300. resmi maçýna çýkacak. Fenerbahçe'de, transfer olduðu 2004-2005 sezonundan bu yana 8. sezonunu geçiren Brezilyalý futbolcu, Gaziantepspor karþýsýnda forma giyerse, sarý-lacivertli ekipteki kariyerinde resmi maçlarda 3. kez ''dalya'' diyecek. Geçen sezonun 12. haftasýnda Gaziantepspor deplasmanýnda kaydettiði golle ligde 100. golünü atarak ''100'ler Kulübü''nün üyesi olan Alex, Gaziantepspor ile bu sezon deplasmanda yapacaklarý mücadelede de hatýralarda kalacak bir maça çýkacak. Süper Ligin ilk haftasýnda Orduspor'a karþý futbol kariyerinin 900. maçýna çýkan Brezilyalý, kariyerinin büyük bölümünü Fenerbahçe çatýsý altýnda geçirdi.
GREKODA 2. OLDUK
Dünya Güreþ Þampiyonasý'nda grekoromen stilde müsabakalar tamamlanýrken, Türkiye 2 bronz, 1 gümüþ ve 1 altýn madalya ile takým halinde dünya ikincisi oldu. Milli Takýmdan Cenk Ýldem ve Nazmi Avluca bronz, Selçuk Çebi gümüþ ve genç sporcumuz Rýza Kayaalp altýn madalya kazandý. 7 sýklette madalya için mindere çýkan güreþçilerimizin buruk bir sevinç yaþadýklarý görüldü. FOTOÐRAF: A.A
Olmayýnca olmuyor GREKOROMEN STÝL 74 KÝLODA GÜMÜÞ MADALYA KAZANAN GÜREÞÇÝMÝZ SELÇUK ÇEBÝ ÜÇÜNCÜ DEFA ÜST ÜSTE DÜNYA ÞAMPÝYONU OLMA BAÞARISINI KAÇIRDI. 2011 Dünya Güreþ Þampiyonasý'nda grekoromen stil 74 kiloda gümüþ madalya kazanan Selçuk Çebi, üçüncü kez üst üste dünya þampiyonu olma baþarýsýný kaçýrdýðý için büyük üzüntü yaþadýðýný dile getirerek, ''Ailemin, sevdiklerimin, bizi izlemeye gelenlerin boynunu bükmüþ hissettim. Haklarýný helal etsinler'' dedi. Selçuk Çebi, karþýlaþmanýn ardýndan basýn mensuplarýna yaptýðý açýklamada, üçüncü kez üst üste dünya þampiyonu olarak bir ilki baþarmak istediðini, ancak bunu baþaramamanýn üzüntüsünü yaþadýðýný söyledi. 2012 Londra Olimpiyatlarý'nda altýn madalya kazanarak ikinciliði telafi edeceðini belirten Çebi, ''Hiçbir þey bitmiþ deðil, Londra Olimpiyatlarý'nda ülkemize gururlu ve mutlu bir þekilde döneceðiz'' diye konuþtu. Selçuk Çebi, ikinci devrede rakibi için ihtar puaný verilmemesine tepki göstererek, þunlarý söyledi: ''Buna hiçbir zaman sýðýnýlmaz ama bizim için baþarý sadece dünya þampiyonu olmaktý. Ev sahibi olduðumuz þampiyonada, Ruslarýn bu kadar tutulacaðýný tahmin etmiyordum. Ruslarýn burada hiçbir þampiyonluðu olmadýðý için, birini þampiyon etmek zorundaydýlar belki de. Ayaðýmý tutmuþtu. Bu
nedenle hocalarýmdan itiraz etmelerini istedim. Eðer ihtar puanýný vermiþ olsalardý, uzatma devresini çýkarma þansý yoktu.'' Ýlk kez Rus güreþçi Roman Vlasov ile karþýlaþtýðýný belirten Çebi, Londra'da Rus rakibiyle yeniden karþýlaþmak isteyip istemediðinin sorulmasý üzerine ise, ''Hem de ilk turda karþýlaþmak isterim. Neticede bu bir spor. Ýki yumurtadan birisi kýrýlacaktý'' diye konuþtu. Selçuk Çebi, Ýstanbul'un ev sahipliðindeki þampiyonada altýn madalyaya ulaþamamanýn üzüntüsünü ise þu sözlerle dile getirdi:''Danimarka'da, Rusya'da bayraðýmýzý göndere çýkarmýþtým. Ülkemizde Ýstiklal Marþý'ný okutmak isterdim. Diyebilirim ki, hiç kimse benim kadar bunu isteyemezdi. Tüm þampiyonluklarýma bedel olacaktý. Keþke burada þampiyon olsaydým. Ailemin, sevdiklerimin, bizi izlemeye gelenlerin boynunu bükmüþ hissettim. Haklarýný helal etsinler.'' Selçuk Çebi'yi karþýlaþmanýn ardýndan eþi Kübra Çebi ve oðlu Yusuf Çebi teselli etti.Kübra Çebi ise ''Eþimi tebrik ediyorum. Ýkinci olduðundan dolayý tebrik ediyorum. Londra'da bunu telafi etmesini istiyorum. Allah yardýmcýsý olsun'' þeklinde konuþtu.
Selçuk Çebi, "Ailemin, sevdiklerimin, bizi izlemeye gelenlerin boynunu bükmüþ hissettim. Haklarýný helal etsinler" þeklinde üzüntülü bir mesaj verdi.
Çaðla Kubat kupasýný sponsoru Aðaoðlu'na hediye etti
Karate Federasyonu Baþkaný Esat Delihasan Baðcýlar Spor Salonu'nda gerçekleþtirilecek turnuvalarla ilgili bilgi verdi.
KARATEDE ‘1 PREMÝER LÝG’ TURNUVASI START ALIYOR KARATEDE Ýstanbul Açýk Turnuvasý bugün, 1 Premier Lig turnuvasý da hafta sonunda Ýstanbul'da yapýlacak. Türkiye Karate Federasyonu Baþkaný Esat Delihasan, Sheraton Ýstanbul EROL DOYURAN Ataköy Hotel'de düzenle- erol@yeniasya.com.tr diði basýn toplantýsýnda, Baðcýlar Spor Salonu'nda gerçekleþtirilecek turnuvalarla ilgili bilgi verdi. Delihasan, turnuvalara yoðun ilginin olduðunu belirterek, ''Yýlda 80'in üzerinde organizasyonla Türkiye'nin en faal federasyonlarýndan biriyiz. Son yýllarda düzenlediðimiz her turnuva Avrupa Karate Federasyonu ve Dünya Karate Federasyonu tarafýndan takdir beratýyla ödüllendiriliyor. Ýstanbul'da gerçekleþtireceðimiz iki turnuvaya 40 civarýnda ülkeden bine yakýn sporcu katýlacak. Bu hafta Avrupa'da iki turnuva daha olmasýna raðmen, katýlýmýn bu kadar yoðun olmasý bizi mutlu etti'' diye konuþtu. Esat Delihasan, bugün ümitler, gençler ve veteranlar kategorilerinde yapýlacak Ýstanbul
Açýk Turnuvasý'nda 40 ülkeden 600'e yakýn sporcunun mücadele edeceðini, 17 ve 18 Eylül tarihinde büyükler kategorisinde gerçekleþtirilecek 1 Premier Lig turnuvasý için ise þu ana kadar 36 ülkeden 400 sporcunun kayýt yaptýrdýðýný belirtti. Türkiye Karate Federasyonu olarak yaptýklarý çalýþmalara da deðinen Esat Delihasan, 2011 yýlýnýn ilk 8 ayýnda uluslararasý turnuvalarda 301 madalya kazandýklarýný dile getirerek, ''Ekim ayýnda Malezya'da yapýlacak Dünya Gençler Þampiyonasý'nda alacaðýmýz madalyalarla bu sayý daha da artacak. Malezya'ya dünyanýn zirvesindeki yerimizi kurumaya gideceðiz'' dedi. Göreve geldikleri 2009 yýlýndan itibaren lisanslý sporcu sayýsýnda büyük bir artýþýn olduðunu anlatan Delihasan, ''Lisanslý sporcu sayýmýz 101 bini aþtý. Türkiye'de futbol, basketbol, voleybol ve güreþle birlikte en yaygýn spor olmak için çalýþýyoruz. Son aylarda kazandýðýmýz baþarýlara paralel olarak medyada daha fazla yer almaya baþladýk. Sponsor firmalarýnda önümüzdeki dönemde karateye ilgisini bekliyoruz'' ifadelerini kullandý.
RÜZGAR sörfünde ulusal ve uluslararasý arenada pek çok baþarýya imza atan Çaðla Kubat 7. Kez Türkiye Þampiyonu oldu. Kubat, þampiyonluðu sponsoru olan Aðaoðlu Þirketler Grubu Yönetim Kurulu Baþkaný Ali Aðaoðlu’na hediye etti. 27 Mayýs’ta Alaçatý’da baþlayan Türkiye Rüzgar Sörfü Þampiyonasýnda, rakiplerini geride býrakan performansýyla daha önce 6 kez kazandýðý þampiyonluk ünvanýný bir kez daha elde eden Milli Sörfçü Çaðla Kubat, þampiyonluk sonrasý, 2011 yýlýnda ulusal ve uluslararasý tüm turnuvalarda sponsoru olan Aðaoðlu Þirketler Grubu Yönetim Kurulu Baþkaný Ali Aðaoðlu’nu ofisinde ziyaret ederek desteði için teþekkür etti.
Off-Road'ýn Formula heyecaný nefesleri kesti ÝSTANBUL Off-Road Kulübü’nün organize ettiði ÝSOFF CHALLENGE, 11 Eylül Pazar günü gerçekleþtirilen 2. ayaðýnda, binlerce seyirciyi Kemerburgaz’a topladý. Tüm yarýþçýlarýn F1 düzeninde ayný anda start aldýðý yarýþta, zevkle izlenen mücadelenin sonunda birincilik kupasýný Suzuki Vitara ile yarýþan Hüseyin Afþar – Hürriyet Girit ekibi aldý. Yarýþýn startý ile birlikte bir buçuk saat ve 20 tur sürecek bir heyecan baþlamýþ oldu. Yarýþçýlar dalga dalga ilk dik rampalarý kat ederken; seyirciler nefes kesen ikili mücadeleleri, taklalarý, sorun yaþayýp Pit’e giren araçlarý, etap içinde kalan yarýþçýlarý takip etmek ve destekledikleri ekiplere moral vermek için parkurda koþturdular.
ÜMÝTVÂR OLUNUZ: ÞU ÝSTÝKBAL ÝNKILÂBI ÝÇÝNDE EN YÜKSEK GÜR SADÂ ÝSLÂMIN SADÂSI OLACAKTIR
Y 16 EYLÜL 2011 CUMA
BM: Çocuk ölümleri son 20 yýlda düþtü
Ukraynalý sivillere askerî kýyafet yasak
BM, 5 yaþýn altýndaki çocuk ölümlerinde son 20 yýlda düþüþ saðlandýðýný bildirdi. BM Çocuklara Yardým Fonu (UNICEF) ve Dünya Saðlýk Örgütünün (DSÖ) raporunda, 5 yaþýn altýndaki çocuk ölümlerinin 1990’da 12 milyon civarýnda olduðu hatýrlatýlarak, bu sayýnýn 2010’da 7,6’ya gerilediði belirtildi. Ölüm sayýsýndaki düþüþün pek çok sebebi bulunduðu; bunlardan bazýsýnýn daha iyi saðlýk hizmetleri sunulmasý ve aþý kampanyalarý gibi önleyici tedbirler olduðu kaydedildi. BM kuruluþlarý, rakamlar olumlu olmasýna raðmen, BM’nin 1990’lardaki ölüm oranlarýnýn 2015’e kadar üçte iki azaltýlmasý yönündeki kalkýnma hedeflerine ulaþabilmek için daha çok çaba göstermek gerektiðini vurguladý. New York / aa
UKRAYNA’DA siviller artýk askerî kýyafet giyemeyecek. Özellikle avcý ve sporcularýn tercih ettiði kýyafetler parlamentodan geçen yasa ile yasaklandý. Ukrayna Parlamentosu’nda yapýlan oylamada; niþan, iþaret, rütbe sembollerin kullanýmý ve üniformanýn giyilmesi hususunda yapýlan kanunlarda deðiþikliðe iliþkin yapýlan oylama sonucunda sivillere askerî üniforma yolu kapandý. Yasa tasarýsýnýn oylamasýnda mecliste bulunan 345 milletvekilinden 263’ü vatandaþlarýn askerî üniformayý ve diðer askerî sembollerin kullanýmýný yasaklayan yasa tasarýsýna ‘evet’ oyunu verdi. Askerî elbiseyi giyen sivillere para cezasý verilecek. Kiev / cihan
FOTOÐRAF: CÝHAN
FOTOÐRAF: AA
Pamuk tarlasýnda çalýþan öðrenciler okula bir ay geç baþlayacak.
Harçlýklarý pamuk tarlasýndan HATAY’IN AMÝK OVASINA ÞANLIURFA’DAN PAMUK TOPLAMAYA GELEN ÖÐRENCÝLER, OKUL HARÇLIKLARINI ÇIKARTMAK ÝÇÝN GECE GÜNDÜZ DEMEDEN ÇALIÞIYOR. ÞANLIURFA’NIN Siverek ilçesinden Hatay’a gelen aileler Kumlu ilçesine baðlý Kaskalli Köyü civarýnda pamuk topluyor. Amik Ovasý’nda baþlanan pamuk toplama iþlerinin ortalama bir ay daha devam edeceði belirtildi. Þanlýurfa, Mardin ve çevre illerden Hatay’a gelen aileler çocuklarý ile birlikte burada pamuk toplayarak geçimlerini saðlýyor. Okullarýn açýlmasýna sayýlý günler kalýrken, bu öðrencilerin bir ay geç okula baþlayacaðý belirtildi. Þanlýurfa’nýn Siverek ilçesinden Hatay’a pamuk toplamaya gelen 7 çocuk babasý Sinan Gergeç, “Çalýþma þartlarýmýz ve ekonomik durumumuz el vermediði için Hatay’a pamuk toplamaya geliyoruz. Çadýrda çocuklarýmýz ile birlikte kalýyoruz ve pamuk topluyoruz. Çocuklarýmýzýn okumasýný istiyoruz, ancak maddî durumumuz yeterli deðil. Burada çocuklarýmýz da çalýþarak bir anlamda okul harçlýklarýný çýkartýyor” dedi. Hatay / cihan
“ÝÞÝMÝZ BÝTÝNCE OKULA GÝDECEÐÝZ” 9 ÇOCUK babasý Kerim Güç ise çadýr içerisinde çocuklarý ile birlikte oturduðu esnada yaptýðý konuþmasýnda, “Burada hep birlikte çalýþmaya geldik. Zor þartlar altýnda çadýrda kalarak akþama kadar pamuk topluyoruz. Okullar açýlýyor, çocuklarýmýzý okula göndermek istiyoruz, ama maddî durumumuz yeterli deðil. Çalýþmak zorundayýz” ifadesini kullandý. Þanlýurfa’nýn Siverek ilçesinden Hatay’a pamuk toplamaya gelen üçüncü sýnýf öðrencisi Güler Güç bir yandan pamuk toplayarak okul harçlýðýný çýkartýyor, diðer yandan ise sýrtýnda kardeþini taþýyarak onu teselli ediyor. Okumak ve hemþire olmak istediðini söyleyen Güler Güç, “Burada hem kardeþlerime bakýyorum hem de pamuk topluyorum. Ýþimiz bitince okulumuza devam edeceðiz” diye konuþtu. 5. sýnýf öðrencisi Ahmet Yeþiltaþ da okul harçlýðý biriktirmek için Amik Ovasý’na pamuk toplamaya geldiklerini belirterek, günde ortalama 15 TL para kazandýklarýný söyledi. Çocuklar zaman zaman birbirleri ile daha çok kim pamuk toplayacak diye yarýþ da yapýyor.
Ayýlara karþý ‘ayýsavar’ GÜMÜÞHANE’NÝN Torul ilçesinde ayýlarýn, arý kovanlarý, sebze ve meyve bahçelerine zarar vermesi üzerine vatandaþlar fiyatý 160-200 lira arasýnda deðiþen, halk arasýnda ‘’ayýsavar’ olarak adlandýrýlan düzeneklerden satýn alýyor. Gümüþhane’de þehir merkezinde düzeneðin satýþýný yapan Fedai Þen, satýlan dü zeneðin asýl adýnýn ‘’Kuþ ve Yaban Hayvaný Kaçýrýcý Bom’’ olduðunu ifade etti. Bu yýl düzenekten 200 adet getirttiðini belirten Þen, ‘’Þu anda elimde bir tane kaldý. Almaya gelen çiftçiler, ‘ayýsavar’ ya da ‘patpat’ var mý, diye soruyorlar. Þu ana kadar 200’e yakýn satýþ yaptým, sipariþler ise gelmeye devam ediyor’’ dedi. Torul ilçesinin merkez Tufaniye Mahallesi’nden yaþayan Cafer Tayyar Bölükbaþý da kendisinin Ýlçe Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Müdürlüðünden teknik eleman olarak emekli olduðunu belirterek, ‘’Emekli olduktan sonra mahallemdeki sebze ve meyve bahçelerime
daha çok önem vermeye baþladým. Ancak mahallemize kadar inen ayýlar sebze ve meyve bahçelerimi tahrip ediyor, bize ürün býrakmýyordu’’ diye vurguladý. Çareyi halk arasýnda ‘’patpat’’ denilen ayýsavar almakta bulduðunu ifade eden Bölükbaþý, ‘’Yaylalardaki yapýlaþma, ayýlara adeta yaþayacak mekân býrakmadý. Bu nedenle ayýlar köylere indiði gibi ilçe merkezindeki mahallemize kadar inmeye baþladý. Geceleri mahallemize gelen ayýlarý kaçýrmak için elimizde silâh nöbet tutuyorduk. Ayýsavarlar çýktýktan sonra ben de 160 lira vererek bir tane aldým. Piknik tüpü ile çalýþan ayýsavarý bahçemin bitiþiðine kurdum. 10 dakikaya ayarladým. Her 10 dakikada bir patlýyor. Çýkardýðý ses bir silâhýn çýkardýðý sesten çok daha yüksek. Sesi duyan ayý artýk sebze ve meyve bahçemize yaklaþmýyor. Ben geceleri bahçemi beklemekten kurtuldum” diye konuþtu. Gümüþhane / aa
Bilgisayar satýþlarý artýyor KÜRESEL ekonomik krize raðmen bilgisayar satýþlarý artýyor. Bu yýl 350 milyon, gelecek yýl ise 400 milyon bilgisayarýn satýlacaðý tahmin ediliyor. Gartner araþtýrma þirketinin, tablet bilgisayarlarý ayrý tutarak hazýrladýðý raporundan derlenen bilgilere göre, bu yýl geçtiðimiz yýla göre yüzde 3,8 artýþla bütün dünyada yaklaþýk 350 milyon masaüstü ve dizüstü bilgisayar satýlacak. Rapora göre, gelecek yýl ise bu yýla göre yüzde 10,9 artýþla yaklaþýk 400 milyon bilgisayar, kullanýcýlarla buluþacak. Gartner bir önceki projeksiyonunda, 2011 artýþýný yüzde 9,3 ve 2012 yýlý artýþýný ise 12,8 olarak öngörmüþtü. Ancak dünya finans sahnesinde yaþanan çalkantýlar dolayýsýyla tahminini ‘’bir miktar’’ düþürmüþ oldu. Ankara / aa
Mars roketi tanýtýldý NASA, 2017’den sonra Mars’ýn da aralarýnda bulunduðu uzay yolculuklarýnda kullanýlacak yeni dev roketini tanýtan bir animasyon yayýnladý. Ro ket 35 milyar dolara mal olacak. ABD'li yetkililer, projenin adýný ‘Uzay Fýrlatma Sistemi’ olarak duyurdu. 10 yýl sonra insanlý görevine çýkarýlacak olan roketin, 280 bin spor arabanýn beygir gücüne denk bir itiþ gücü olacak. 2025’te bir asteroite, 2030’lu yýl lar da i se Mars’a yolculuðun gerçekleþmesi bekleniyor. Washington / cihan