Çevre ve İnsan

Page 1


Fotoğraf: Mehmet AKAR Ilıca Şelalesi / Pınarbaşı / Kastamonu


Değerli Çevre ve İnsan Dergisi Okuyucuları… 2009 yılının ilk sayısında tekrar birlikte olmanın mutluluğu içerisindeyim. Orman yangınları için büyük risk olan bir yaz mevsimine daha girmiş bulunmaktayız. Orman yangınlarıyla mücadele için n her bölgemizde yangın söndürme ekiplerimizle, araç ve gereçlerimizle, havadan söndürme araçlarıyla günün 24 saati tetikte beklemekteyiz. Vatandaşlarımızdan en büyük beklentimiz daha duyarlı davranmaları… Zira orman yangınlarının çok büyük bölümünün insanlarımızın tedbirsizliği ve dikkatsizliği sonucu meydana geldiği, çıkan orman yangınlarının % 97’sinin insan kaynaklı olduğu unutulmamalıdır.

T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Hasan Z. SARIKAYA (Müsteşar) Yayın Koordinatörü Mustafa ARI Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Yazı İşleri Müdürü Aycan SARGIN Haber Müdürü Sinan DELİDUMAN

Ülkemizin en önemli kaynaklarından olan ormanlarımızın korunması ve mevcut orman alanlarımızın artırılması konusunda herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. En E büyük temennimiz ormanlarımızda hiç yangın çıkmaması… Ancak bununla birlikte erken uyarı sistemlerimiz ve modern ekipmanlar sayesinde çıkabilecek yangınlara erken müdahale edilerek daha büyük kayıpların önüne geçmek için tüm personelimizle canla başla çalışacağımızın da bilinmesini isterim. Bütün gayretimiz daha temiz, daha yaşanabilir bir ” TÜRKİYE “ için… Prof. Dr. Hasan Zuhuri SARIKAYA Müsteşar

Redaksiyon Semih ŞEYDA İ. Ethem AVŞAR T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığınca Hazırlanmıştır. Grafik Tasarım - Baskı Başak Matbaacılık Anadolu Bulvarı Meka Plaza No:5/15 Gimat ANKARA T: (0312) 397 16 17 F: (0312) 397 03 07 www.basakmatbaa.com e-mail:basaktanitim@gmail.com

Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Söğütözü Cad. No:14/E Kat:3 Beştepe - ANKARA Tel: (0312) 207 51 91-92 Faks: (0312) 207 51 09 www.cevreorman.gov.tr e-posta: eyd@cevreorman.gov.tr Baskı Tarihi: 03.07.2009 ISSN: 1302-0145

Dergide yer alan yazılardan doğacak her türlü sorumluluk yazı sahiplerine aittir.


içindekiler 04 06 08 11 14 18 24 26 27 28

Ba bakan Erdo an Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu

5 Haziran Dünya Çevre Günü 22 May s Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü

Biyolojik Çe itlilik

Su Forumunun Ard ndan

Uygulamal Çevre E itiminin Ard ndan

Orman Te kilat 170 Ya nda

Orman Yang nlar na Dikkat

Çevre ve Orman Bakanl Çal malar


Bakanlar Toplant s

Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Kamu Görevlileri Etik Davran lkeleri ve Uygulamadaki Durumu

Nene Hatun

Türkiye ile Avusturalya Aras ndaki Mutabakat Zapt

Evde Hayvan Beslemek

Gaziantep Do a Koruma Derne i

Life Hawaman Projesi

Çevreden...

Bulmaca

32 34 38 45 47 48 50 54 61 64


K

ayseri K ranard Kent Orman nda düzenlenen Dünya Çevre Günü Festivali’ne i tirak eden Ba bakan Recep Tayyip Erdo an, burada yapt konu mada, çevre kirlili ine dikkati çekti. Bugün art k tüm dünyada çevre ve iklim konusunda ciddi tehditlerin e i inde bulunuldu unu söyleyen Erdo an, ‘’Çevre konusunda eskiye dayanan hassasiyetlerimizi hat rlatmam z, hat rlatmakla kalmay p unuttu umuz bu vas flar m z yeniden hayata geçirmemiz art k kaç n lmaz bir hal ald ’’ diye konu tu.

K

ayseri Büyük ehir Belediyesi’nin giri imleriyle Türkiye’nin ilk özel at k sterilizasyon tesisinin Kayseri’ye kuruldu unu ifade eden Erdo an, ‘’Bütün mesele bu i e inanmak. Türkiye’nin ilk özel t bbi at k sterilizasyon tesisinin aç l n ve lisans verme i ini de burada gerçekle tiriyoruz. Gayretlerimizin asla bo a ç kmayaca na, ç l klar m z n yank bulaca na inan yorum’’ diye konu tu. 4

Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76


B

a bakan Erdo an, K z lderililere ait ‘’Son a aç kesildi inde, son nehir kirlendi inde ve son bal k öldü ünde o zaman paran n yenmedi ini anlayacaks n z’’ atasözünü hat rlatarak, ‘’buna yürekten kat ld n ’’, çevreyi koruyarak sanayile menin mümkün oldu unu vurgulad . Çevre ve Orman Bakanl ’n n daha önce ayr oldu unu, bu bakanl klar kendilerinin birle tirdi ini söyleyen Erdo an, ‘’Ormans z çevre, çevresiz orman olmaz’’ diye konu tu. Çevre ve Orman Bakan Ero lu Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu da burada yapt konu mada, ‘’Esasen çevreci olmak lafla olmuyor. Çevreci olmak icraat-

la oluyor’’ dedi. Ba bakan Erdo an’ n talimat yla geçen y l ‘’Milli A açland rma Seferberli i’’ ba latt klar n söyleyen Ero lu, unlar kaydetti: ‘’Seferberli i ba latt m zda, hedefimiz 1 y lda 420 bin hektarl k alan a açland rmakt . Ancak biz hedefimizi de a arak 463 bin hektarl k alan a açland rarak bu çal may tamamlad k. Çevre için 2003’ten bu yana çok eyler yap ld . Öncelikle, hava kirlili i ölçüm istasyonlar n n say s n art rd k ve ülke geneline yayd k. Daha sonra ülkemizin denizlerini temizledik ve denizlerimizin temiz oldu unu gösteren ‘Mavi Bayrak’ uygulamas n ba latt k. u an mavi bayrakl 300 noktam z oldu.’’

Ba bakan Recep Tayyip Erdo an’ n, stanbul’a Belediye Ba kan seçildi i zaman, baz gazetelerin promosyon olarak gaz maskesi da tt n , ancak yap lan çal malarla, stanbul’un dünyan n say l temiz ehirlerinden birisi haline geldi ini kaydeden Ero lu, ‘’AK Parti iktidar döneminde ba lat lan çevre hareketleri sonucu, Türkiye’nin her taraf ye ile boyand ’’ diye konu tu. Bir Milyon Fidan Kampanyas Konu malar n ard ndan, Ba bakan Erdo an video konferans sistemiyle Denizli, Erzurum Kocaeli, Malatya ve Samsun illerine ba lanarak ‘’1 milyon kad n, bir milyon fidan’’ kampanyas n ba latt . Erdo an, K ranard Kent Orman ’nda fidan dikti.

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 5


ÇEVRE VE ORMAN BAKANI PROF. DR. VEYSEL ERO LU, YAYINLADI I MESAJLA DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NÜ KUTLADI…

Ç

evre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel ERO LU, mesaj yay nlayarak Dünya Çevre Günü’nü kutlad . Bakan Ero lu’nun mesaj öyle;

bir çevre b rakmak için; kirlenmelerin önlenmesi, tabiat n korunarak tahribat n n engellenmesi, ye il alanlar n korunmas ve art r lmas ile kamuoyunun bilinçlendiril-

Çevre; insan ve tabiat varl klar n n birbirleriyle etkile im içinde bulundu u bir sistemdir.

mesi önem arz etmektedir.

H zl nüfus art ve sanayile me, çevrenin kirlenmesini gün geçtikçe artt rmaktad r. Bu sebeple çevre ve çevre meseleleri h zla de i en dünyan n ana gündem ba l klar ndan birini olu turmaktad r.

ve topra yla bir bütün olarak ele al yoruz ve çal mala-

Çevre ve Orman Bakanl olarak çevreyi; havas , suyu r m z bu bütünlük içerisinde uyumlu olarak yürütüyoruz. Maksad m z; daha ye il, daha güzel, daha temiz ve daha ya anabilir bir Türkiye hedefini gerçekle tir-

Çevrenin korunmas , geli tirilmesi ve iyile tirilmesi konular nda gösterilen çabalar n gayesi, insanlar n daha sa l kl ve güvenli bir çevrede ya amalar n n sa lanmas d r. Çevre, bir kurum ya da kurulu un de il bütün insanl n sorumlu oldu u ya am alan d r. Gelecek nesillere iyi

6

Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

mektir. Bu hedefe ula mak için var gücümüzle çal yoruz. “Küçük eyler, Dünyay yeniler” Çevre için yapaca n z her faaliyet, gelecek nesillerin daha güzel bir ortamda ya ayaca bir dünya in a edecektir.


2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 7


n a r i z a 5H

Haber - Foto raf: Kemal Tar k UYGUR

Ç

evre ile ilgili uluslararas politikalar n dönüm noktas olarak kabul edilen 5 Haziran 1972 tarihinde gerçekle en “Stockholm Konferans ” 113 ülkenin çevre konusunda yayg n bir platform olu turmas n n yan nda sorunlara evrensel düzeyde sahip ç k lmas aç s ndan da son derece önemli olmu ve bu konferans sonucunda yay nlanan deklerasyonla 5 Haziran tarihi, “Dünya Çevre Günü” olarak ilan edilmi tir. 34 y l önce bugün ilan edilen dünya çevre günü, ülkemizde ve dünyada çevre korumac l n n ve bilinçli bir kat l m n sa lanmas amac yla, küresel bilinçlendirme günü olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple, 5 Haziran 2009 tarihinde Dünya Çevre Günü münasebetiyle stanbul Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen merasim, çözüm önerileri ve Türkiye’de çevre konusunda yap lan çal malar n anlat ld video gösterimiyle ba lad . Daha sonra merasim, s ras yla Çevre ve Orman Bakanl Müste ar Prof.Dr. Hasan Zuhuri SARIKA’n n konu malar , 8

Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

stanbul Büyük ehir Belediye Ba kan Kadir Topba ’ n ve Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu’nun konu malar yla devam etti. Bakan Ero lu konu mas nda: Gelecek nesillere daha iyi bir çevre b rak lmas için herkesin kendisini

muhasebeden geçirmesi gerekti ini anlatt . Türkiye’nin son 15 y lda hava, su, toprak kirlili i ve erozyonla mücadelede çok iyi noktaya geldi inin alt n çizdi. Konu malar n ard ndan ödül merasimine geçildi, En Çevreci Televizyon Program , en Çevreci lk ö retim Oku-


lu, En Çevreci Organize Sanayi Bölgesi, ve En Çevreci Belediye dallar nda ödüller da t ld . Bu kapsamda; ‘’Medya Alan nda Çevre Berat Ödülü’’ne lay k görülen HaberTürk Gazetesi Genel Yay n Yönetmen Yard mc s Do an Satm ve Türkiye Gazetesi Çevre Koordinatörü Sinema Sanatç s Ediz Hun’a ödülünü Bakan Ero lu verdi. Çevre ve Orman Bakanl taraf ndan ülke genelinde lkö retim okullar aras nda “Uygulamal Çevre E itimi Projesi” çal malar sürdürülmektedir. Proje kapsam nda okullar m z; gerçekle tirdikleri sosyal faaliyetler, çevre gezileri, at klar ve geri kazan m, haz rlanan çevre kö eleri, a açland rma ve ye illendirme çal malar , su ve enerji tasarrufu ile velilerin projeye yapt klar katk lar göz önünde bulundurularak yap lan de erlendirme sonunda dereceye giren okullar belirlenmi tir. Bu çerçevede; En Çevreci lkö retim okullar kategorisinde birinci olan Ayd n Çapahasan lkö retim Okulu, ikinci olan Afyonkarahisar Ayazini lkö retim Okulu ve üçüncü olan Burdur Suna Uzal lkö retim Okulu’nun ödüllerini stanbul Büyük ehir Belediye Ba kan Kadir Topba takdim etti. Çevrenin korunmas , çevre kirlili inin önlenmesi ve çevre bilincinin artt r lmas için ülke genelinde çevre konusunda organize sanayi bölgelerini te vik etmek amac yla ”Türkiye’nin En Çevreci Organize Sanayi Bölgesi” yar mas düzenlenmi tir. Yar ma kapsam nda, Organize Sanayi Bölgesi dosyalar Bakanl m za gönderilmi olup, Bakanl m z n ilgili teknik birimlerinden uzmanlar ve OSBÜK yetkililerinden olu an juri taraf ndan dosyalar üzerine yap lan de erlendirme ve yerinde inceleme sonucunda dört Organize Sanayi Bölgesi ödüle hak kazanm t r. Bu çerçevede ‘‘En Çevreci‘’ Organize Sanayi Bölgeleri’’ kategorisinde Eski ehir Organize Sanayi Bölgesi birinci oldu. Kocaeli Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi ve Bursa Demirta Organize Sanayi Bölgesi ikincili i payla rken, Kocaeli Taysad Organize Sanayi

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 9


Bölgesi de üçüncü oldu. Ödüllerini stanbul Vali Yard mc s Mehmet Fahri CAN verdi. Çevrenin korunmas , çevre kirlili inin önlenmesi ve çevre bilincinin artt r lmas için ülke genelinde çevre konusunda belediyelerimizi te vik etmek amac yla, ”Türkiye’nin En Çevreci Belediyesi” yar mas düzenlenmi tir. Yar ma kapsam nda her ilde yap lan de erlendirmeler sonucunda seçilen birincilere ait dosyalar Bakanl m za gönderilmi olup, Bakanl m z n ilgili teknik birimlerinden uzmanlardan olu turulan jüri taraf ndan yap lan de erlendirme sonucunda dört belediye finale kalm , yap lan yerinde inceleme sonucunda dört belediye ödüle hak kazanm t r. Bu çerçevede En Çevreci Belediyeler kategorisinde; Denizli Belediyesi birinci, Yozgat Belediyesi ikinci olurken, Alanya ve Didim Belediyeleri üçüncülü ü payla t lar. Ödüllerini Çevre ve Orman Bakan Prof.Dr. Veysel ERO LU takdim etti. Ödül töreninin ard ndan Çevre ve Orman Bakanl , Petrol Sanayi Derne i, Türk Eczac lar Birli i, Ta nabilir Pil Üreticileri ve thalatç lar Derne i ve Lastik Sanayicileri Derne i aras nda At klar n Kayna nda Ayr Toplanmas (AKAT) Platformu ile protokol imzaland . Protokol, Türkiye genelinde bütün at klar n çevreye ve insana olas zararlar n yok etmeyi ve at klar de erlendirme yoluyla ekonomiye ve tabiata yararl olacak ekilde geri kazanmay ve geri dönü ümü sa lamay amaçl yor. Merasimin son bulmas ndan sonra Bakan Ero lu ve davetliler, eski Galata Köprüsü’ndeki çevre konulu serginin aç l na i tirak etti.

10 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76


22 May s Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü

Dünya Biyoçe itlilik Günü

“Biyolojik Çe itlilik ve stilac Yabanc Türler”

Temas yla KUTLANDI Çevre ve Orman Bakanl Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü ü

B

iyolojik çe itlilik, canl lar n farkl l n ve de i kenli ini, içinde bulunduklar karma k ekolojik yap larla, birbirleriyle ve çevreleriyle kar l kl etkile imlerini ifade etmektedir. nsanlar n ba ta g da olmak üzere temel ihtiyaçlar n kar lamas nda vazgeçilmez bir yeri olan canl kaynaklar n temeli biyolojik çe itliliktir. Di er bir deyi le biyolojik çe itlilik bir ülkenin biyolojik zenginli idir. Dünyan n giderek azalan canl kaynaklar ve giderek kirlenen toprak ve su kaynaklar dikkate al nd nda, ülkelerin sahip oldu u biyolojik çe itlilik, stratejik bir güç durumuna gelmektedir. Dünyada biyolojik çe itlilik kuzeyden güneye ve bat dan do uya do ru

art gösterir. Ülkemiz ise, kuzey ile güney, bat ile do u aras ndaki geçi noktas olarak, üç fark biyoco rafik alan birle tiren ve geçi formlar ile birlikte, Avrupa-Sibirya, ran-Turan ve Akdeniz olmak üzere üç biyoco rafik alan kapsayan bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye hem tür, hem genetik hem de ekosistem seviyelerinde yüksek bir çe itlili e sahiptir. Birle mi Milletlere üye ülkeler taraf ndan, dünyan n kar kar ya oldu u çevresel sorunlarla ba edebilmek için uluslar aras seviyede i birli i sa lanmas gerekti i kabul edilmi ve 1992 y l nda Rio’da düzenlenen Dünya Zirvesinde iklim de i ikli i, çölle me ve biyolojik çe itlili i konu alan üç temel çevre sözle mesi imzaya aç lm t r.

Bu üç sözle meden biriside Biyolojik Çe itlilik Sözle mesidir. Ülkemiz Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi’ni, imzaya aç ld 5 Haziran 1992 tarihinde imzalam t r. Sözle me, TBMM taraf ndan 29 A ustos 1996 tarihinde 4177 say l Kanun ile onaylanm ve onay belgesinin Birle mi Miletlere tevdisi akabinde14 May s 1997 tarihinde yürürlü e girmi tir. Sözle meye bu güne kadar 191 ülke taraf olmu tur. Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi’nin üç temel amac n ; •Biyolojik çe itlili in korunmas •Biyolojik kaynaklar n sürdürülebilir kullan m 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 11


•Genetik kaynaklar n kullan m ndan kaynaklanan faydalar n adil ve hakkaniyete uygun payla m olu turmaktad r. Biyolojik çe itlili i en geni muhteviyatta ele alan BM Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi’nin metninin kabul edildi i “22 May s” tarihi BM taraf ndan “Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü” olarak ilan edilmi tir. Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi Sekreteryas taraf ndan her y l Dünya Biyolojik Çe itlilik Gününde ele al nacak bir konu belirlenmektedir. 2009 y l için Dünya Biyolojik Çe itlilik Gününün konusu “biyolojik çe itlilik ve istilac yabanc türler” olarak kabul edilmi tir. stilac yabanc türler, belli bir ekosistemde do al olarak bulunmayan ancak sonradan o ekosisteme sokulmu ve a r düzeyde yay larak

12 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

o ekosistemdeki do al türlerin ya ama alanlar n daraltarak azalmalar na, bazen de yok olmalar na neden olan türlerdir. Sözle me kapsam nda biyolojik çe itlili in yabanc türler nedeniyle tehlikeye girmesini önlemek amac yla yabanc türlerin do al ekosistemlere yerle tirilmeden önce tâbi tutulmas gereken de erlendirmeleri ve daha önceden ekosistemlere bir ekilde girmi olan istilac yabanc türlerin kontrol alt na al nmas na yönelik tedbirleri içeren bir rehber onaylanm t r.

imzaya aç ld tarihte Türkiye Cumhuriyeti ad na zaman n Ba bakan taraf ndan imzalanm , TBMM’de onay süreci tamamlanarak 27 Aral k 1996 tarihinde Resmi Gazetede yay nlanarak, 14 May s 1997 tarihinde yürürlülü e girmi tir.

22 May s Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü vesilesiyle düzenlenen etkinlikler ülkemizde ve tüm dünyada biyolojik çe itlili in önemi hakk nda toplumsal bilincin güçlenmesine katk sa layacakt r.

Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi, dünyada ilk kez biyolojik çe itlili i tüm yönleriyle bu kadar kapsaml olarak irdeleyen ve genetik kaynaklar uluslararas bir antla mada ba lay c yükümlülüklerle kapsayan ve biyolojik çe itlili i insano lunun ortak endi esi olarak ele alan bir sözle medir.

Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi Rio’da

Biyolojik Çe itlilik Sözle mesinin amac ; Biyolojik çe itlili in korunmas , biyolojik kaynaklar n sürdürülebilir kullan m ile genetik kaynaklar n kullan m ndan do an faydalar n e it ve adil payla m n n sa lanmas d r.


Biyolojik Çe itlilik Sözle mesinde biyolojik çe itlili i üç katagoride ele almaktad r; türlerin sahip oldu u genetik çe itlilik, tür çe itlili i ve ekosistem çe itlili i. Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi ülkelelere kendi s n rlar içindeki biyolojik çe itlilik de erlerini ve do al kaynaklar n belirleme, koruma ve sürdürülebilir bir ekilde kullanma sorumlulu unu vermektedir. Birle mi Milletler Genel Kurulu, Sözle menin dünyada yürürlülü e girme tarihi olan 29 Aral k gününü Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü olarak kabul etmi tir. Ancak tüm ülkelerde 29 Aral k günü y l sonu olmas nedeniyle etkinlik yap lamamas üzerine Sözle me Sekreteryas , Sözle me metninin kabul günü olan 22 May s gününü “Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü” olarak kabul edilmi tir. Bugünde; Biyolojik Çe itlilik Sözle mesinin taraf ülkelerce uygulanmas , kar la lan sorunlar n tesbiti, ortak çözümlerin bulunmas , dünyada h zla azalan biyolojik çe itlili in korunmas , geli tirilmesi ve sürdürülebilir kullan m n n sa lanmas yönünde dikkatleri bir daha çekmektir.

su sorunu ile kar kar ya kalaca görü ündedir. Bu geli meler nda, ülkelerin sahip oldu u biyolojik çe itlilik, özellikle genetik kaynaklar anlam nda büyük bir güç durumuna gelmektedir. Dünya’n n her yerinde biyolojik çe itlili i azaltan veya onu olumsuz yönde etkileyen nedenlerin hemen hepsinde do rudan veya dolayl olarak insan faktörünün etkili oldu u görülür. Biyolojik zenginli i azaltan nedenlerin kökeni ne olursa olsun; onu korumak, yönetmek ve sürdürülebilir ekilde kullanmak yine biz insanlar n sorumlulu udur. Ülkemiz insanlar n g da güvenli i için ya amsal kaynaklar n sahibi bir ülke olarak dünyan n ansl ülkelerinden birisidir ve bu önemli zenginli i gelecek nesillerin refah için ak lc bir ekilde koruma ve kullanma sorumlulu unu ta maktad r. Bu ola anüstü ekosistem ve habitat çe itlili i beraberinde önemli bir tür çe itlili ini getirmi tir.

22 May s Dünya Biyolojik Çe itlilik Günü vesilesiyle düzenlenen etkinlikler ülkemizde ve tüm dünyada biyolojik çe itlili in önemi hakk nda toplumsal bilincin güçlenmesine katk sa layacakt r.

nsanlar n ba ta g da olmak üzere temel ihtiyaçlar n kar lamas nda vazgeçilmez bir yeri olan canl kaynaklar n temeli biyolojik çe itliliktir.

nsanlar n ba ta g da olmak üzere temel ihtiyaçlar n kar lamas nda vazgeçilmez bir yeri olan canl kaynaklar n temeli biyolojik çe itliliktir. T pta kullan lan ilaçlar n yar s n n kökenini yabani bitki ve hayvanlar olu turmaktad r. Üretimi yap lan tüm tar m çe itlerinin, yani kültüre al nm bitki ve hayvan türlerinin temeli do ada bulunan yabani akrabalar na dayan r. G da ve tar m için önem ta yan ve giderek azalan canl kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabilece i önemli avantajlar aras nda say lmaktad r. Dünyan n tar m yap labilecek nitelikteki alanlar ve su kaynaklar h zla kirlenmekte ve yok olmaktad r. Bilim adamlar yak n gelecekte insanlar n ciddi bir g da ve 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 13


Biyolojik Çe itlilik ve

. .. n a d n d r A in n i’ s je o r P i m ti Do al Kaynak Yöne Osman ÖZTÜRK Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yard mc s

D

ünya üzerindeki ilk resmî korunan alan çal malar Amerika Birle ik Devletleri taraf ndan gerçekle tirilmi ve sahip oldu u do al güzellikler ve yaban hayat nedeniyle 1872 y l nda “Yellowstone Milli Park ” ilan edilmi tir.1933 y l nda Londra’da imzalan “Baz Bölgelerdeki ve Özellikle Afrika’daki Do al Flora ve Fauna’n n Korunmas Sözle mesi “ile milli parklar, tabiat rezervleri ve di er rezervlerin olu turulmas na karar verilmi ve ilk biyolojik çe itlilik koruma çal malar ba lat lm t r. Daha sonraki y llarda bu konularda birçok uluslar aras sözle meler yap lm t r. Özellikle biyolojik çe itlilik üzerine odaklanan en önemli sözle meler; 1971 tarihli “Özellikle Su Ku lar Ya ama Ortam olan Uluslararas Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakk nda Sözle me (Ramsar 14 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Sözle mesi)”, 1972 tarihli “Dünya Kültürel ve Do al Miras n n Korunmas Sözle mesi (Dünya Miras Sözle mesi)”, 1975 tarihli “Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararas Ticaretine li kin Sözle me (CITES Sözle mesi)”,1983 tarihli “Yaban Hayvanlar n Göçmen Türlerinin Korunmas na li kin Sözle me (Bonn Sözle mesi)” ve 1992 tarihli “Biyolojik Çe itlilik Sözle mesi (Rio Sözle mesi)”dir. Rio Sözle mesini 1996 y l nda onaylayan Türkiye, sahip oldu u biyolojik çe itlili in önemini kavram ve son yar m as rda artan nüfusun bask s yla giderek a rla an ve ülkedeki ekosistemlerin ve do al kaynaklar n sürdürülebilir olmayan bir ekilde kullan lmas na neden olan tehditlerin fark na

Erdo an ERTÜRK Biyolojik Çe itlilik ve Do al Kaynak Yönetimi Projesi Koordinatörü V.

varm t r. Söz konusu bu tehditlerin belirlenerek ortadan kald r lmas veya azalt lmas na yönelik birçok çal ma gerçekle tiren Çevre ve Orman Bakanl , Küresel Çevre Fonu’ndan (GEF) sa lad finansal destek ile biyolojik çe itlili in korunmas na yönelik ulusal düzeyde bir güçlendirme çal mas yapmak, Korunan alanlar n etkili ve sektörler aras bir yakla mla yönetimini sa lamak amac yla modeller geli tirmek ve bu çal malar ülke düzeyine yayg nla t rmak üzere “Biyolojik Çe itlilik ve Do al Kaynak Yönetimi Projesi”ni ba latm t r. 12 Temmuz 2000 tarihinde Hazine Müste arl ve Dünya Bankas aras nda imzalanan “Hibe Anla mas ” uyar nca yürürlü e giren ve Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü-


ü taraf ndan yürütülen söz konusu proje kapsam nda a a daki ç kt lar elde edilmi tir: -Taslak Biyolojik Çe itlilik ve Do a Koruma Yasas -Ulusal Biyolojik Çe itlilik zleme Veri Taban (www.nuhungemisi.gov.tr) -Camili Sultan Sazl , Köprülü Kanyon ve neada için Korunan Alan Yönetim Planlar (Camili Bölgesi 2005 y l nda UNESCO taraf ndan Biyosfer Rezerv olarak ilan edilmi tir.) - Camili Biyosfer Rezervi, Sultan Sazl ve neada Longoz Ormanlar Milli Park dare ve Ziyaretçi Merkezleri ve Di er Alt Yap Tesisleri -Ege ve Marmara Bölgelerinde Bo luk Analizi Çal malar

r n n uzamas ndan dolay , 30 Eylül 2008 tarihinde tamamlanm t r.

-Biyolojik Çe itlili i çeren Orman Amenajman Yönetmeli i

ÇIKARILAN DERSLER

-Orman Amenajman Plan Yap m Revize Teknik artnamesi - neada Bölgesi ( Bulan kdere ve neada Orman letme eflikleri) ve Camili Bölgesi Biyolojik Çe itlilik çeren Orman Amenajman Planlar -Biyolojik Çe itlik Ulusal Bilinçlendirme Stratejisi ve Eylem Plan -Sivil Toplum Kurulu lar Kapasite Art rma ve Strateji ve Eylem Plan -Proje Sahalar ve Çevresinde Ya ayan Yöre Halk Taraf ndan Gerçekle tirilen Küçük Hibe Projeleri Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü ü’nün koordinasyonunda Orman Genel Müdürlü ü, Kültür ve Turizm Bakanl ile beraber 2000 y l ndan beri devam eden ve 2006 y l sonunda bitirilmesi planlanan proje, neada, Camili ve Sultan Sazl proje bölgelerinde yap lmas planlanan idare ve ziyaretçi merkezi in aatla-

Proje uygulamalar sonunda yukar da belirtilen ç kt lara ula lmas sürecinde baz dersler ç kar lm t r. Bunlar-

Ülkemizin biyolojik çe itlili ine ait her türlü verinin (flora, fauna, habitatlar, ekosistemler vs.) kay t alt na al nmas , biyolojik çe itlili e etki eden tehditlerin belirlenmesi ve biyolojik çe itlili in izlenmesi amac yla Bakanl m z bünyesinde “Ulusal Biyolojik Çe itlilik zleme Veri Taban ” kurulmu tur.

dan birisi, yöre halk n n korunan alan planlamas ve yönetimi konusunda kat l m n n sa lanmas olmu tur. Herne kadar dört proje sahas için haz rlanan yönetim planlar tüm ilgi gruplar n n kat l m ile meydana getirilmi ve tüm bu gruplara yönetimde söz sahibi olma hakk tan nmas dü ünülmü olsa da ülkemizdeki yasal mevzuat n bu tür bir yönetim yap s na müsaade etmemesinden dolay halk n kat l m n n oldu u bir yönetim modeli maalesef tesis edilememi tir. u bir gerçek ki; ekosistemlerin, habitatlar n ve türlerin korunmas ve sürdürülebilir yönetimi bu de erlerin çevresinde ya ayan yöre halk n n ve sivil toplum kurulu lar n n katk s ve deste i olmadan gerçekle emez. Söz konusu yöre halk ve sivil toplum kurulu lar , sosyal ve ekonomik aç dan güçlendirilmedikçe ve çevre konusunda bilinçlendirilmedikçe do a koruma konusunda ba ar ya ula lmas uzak bir ihtimaldir. Proje kapsam nda yerel düzeyde gerçekle tirilen e itim ve bilinçlendirme çal malar n n yan s ra do al kaynaklara olan bask y azaltmak amac yla yöre halk ve sivil 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 15


toplum kurulu lar na yönelik olarak haz rlanan “Küçük Hibe Programlar ” ba ar l bir ekilde yürütülmü ve kurumumuz ile yöre halk aras nda bir güven köprüsü kurulmu tur. GELECEK ADIMLAR ster ülkenin mali kaynaklar kullan larak isterse d kaynak destekli olarak yürütülsün bütün projelerin ana amac ba ar l ç kt lar n ülke geneline yayg nla t r lmas ve ç kar lan derslerin iyice yorumlanarak gerekli tedbirlerin al nmas olmal d r. Proje ile Türkiye’de ilk defa korunan alanlarda, ilgi gruplar n n aktif kat l m ile bir yönetim planlamas süreci ba lat lm t r. Bu sürecin di er korunan alanlarda uygulanmas için gerekli çal malar Genel Müdürlü ümüze ba l Milli Parklar Dairesi Ba kanl taraf ndan yap lmakta ve buna ili kin artnameler ve i tan mlar haz rlanmaktad r. Bu tür planlama yakla m nda önemli olan husus, ilgi gruplar n planlaman n ba lang c ndan sonuna kadar sürece dahil etmektir. Günümüzdeki kat l mc l k süreçleri çok farkl düzeylerde olmaktad r. Örne in talya’da baz korunan alanlar n yönetimi sivil toplum kurulu lar na veya özel sektöre devredilebilmektedir. Ülkemizde ise böyle bir yönetim modeli yasal mevzuattan kaynaklanan nedenlerle mümkün olamamaktad r. Korunan alanlar n ve dolay s yla biyolojik çe itlili in etkin ve verimli bir ekilde yönetimi için yöre halk n n sürece kat lmas mutlaka gereklidir. Ülkemizin biyolojik çe itlili ine ait her türlü verinin (flora, fauna, habitatlar, ekosistemler vs.) kay t alt na al nmas , biyolojik çe itlili e etki eden tehditlerin belirlenmesi ve biyolojik çe itlili in izlenmesi amac yla Bakanl m z bünyesinde “Ulusal Biyolojik Çe itlilik zleme Veri Taban ” kurulmu tur. Genel Müdürlü ümüze ba l Do a Koruma 16 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Dairesi Ba kanl içerisindeki Biyolojik Çe itlilik ve Gen Kaynaklar ube Müdürlü ünün koordinasyonunda, Türkiye’nin dört bir taraf ndan elde edilen biyolojik çe itlilik verileri belli bir denetim süzgecinden geçirelerek veri taban ndaki yerini alacakt r. Bu çal ma ülkemizin do al kaynaklar n bir ölçüde izleme ve olu abilecek tehditleri yönetme f rsat do uracakt r. neada Longoz Ormanlar Milli Park , Camili Biyosfer Rezervi ve Sultan Sazl Milli Park ziyaretçi merkezleri, mimari projelerinin çiziminden malzeme seçimine kadar olan tüm süreçlerde profesyonel bir yakla mla meydana getirilmi lerdir Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü ü, Türkiye’deki di er korunan alanlarda idare ve ziyaretçi merkezi tesisi için gerekli yat r mlar sa lamaktad r. Söz konusu proje alanlar nda yap lan bu üç ziyaretçi merkezi, yap lmas planlanan di er tesisler için önemli bir tecrübe sa layacakt r. Bilindi i üzere milli park sahalar içerisinde ya ayan köylüler s nmalar için gerekli “yakacak odunu” ve ya ad klar mekan onarmak için gerekli “yapacak odunu” ihtiyac n milli park içerisinden sa layamamaktad r.Daha önce de belirtti imiz gibi do al kaynaklar n ve biyolojik çe itlili in korunmas yörede ya ayan insanlar n sosyo-ekonomik problemlerinin çözümü sa lanmadan mümkün görünmemektedir. Proje kapsam nda bu sorunu çözmek amac yla Türkiye’de ilk defa neada ve Camili bölgelerinde biyolojik çe itlili in entegre edildi i orman amenajman planlar haz rlanm t r. Söz konusu planlar n bir benzeri Genel Müdürlü ümüzün kendi imkanlar do rultusunda Köprülü Kanyon Milli Park ’nda da meydana getirilmi tir. Bu plan hem Genel Müdürlü ümüz ve hem de Orman Genel Müdürlü ü taraf ndan onaylanm t r.

Genel Müdürlü ümüz bünyesindeki Milli Parklar Dairesi Ba kanl söz konusu bu uygulamay bütün korunan alanlara yayg nla t rarak milli park içerisinde ya ayan yöre insan n odun ihtiyac n n kar lamas n planlamaktad r. Korunan alanlar n ilgi gruplar n n deste i ve kat l m ile beraber planlanmas ve yönetimi için söz konusu bu gruplar n ekonomik ve sosyal aç dan iyile tirilmesi gerekmektedir. Projenin tasar m a amas nda bu konunun önemi fark edilmi ve yörede ya ayan insanlar n do a koruma hedefleri ile uyumlu olarak haz rlayaca küçük ölçekli projelerin desteklenmesi için


lang ç toplant lar yap lm t r. Bundan sonraki temel strateji öncelikle plan yap lmas dü ünülen korunan alanlar n tespit edilmesi ve bu alanlarda ya ayan insanlar n alternatif geçim kaynaklar üretmesi için gerekli kredi yada hibe kaynaklar n n ORKÖY’den sa lanmas eklinde olacakt r. Proje kapsam nda haz rlanan “Biyolojik Çe itlik Ulusal Bilinçlendirme Stratejisi ve Eylem Plan ” ülke düzeyinde do a koruma bilincinin art r lmas için önemli bir rehberdir. Genel Müdürlü ümüz bünyesinde kurulu olan “E itim, Tan t m ve Halkla li ikler ube Müdürlü ü”nün görev ve sorumluluklar n n tekrar gözden geçirilmesi ve söz konusu strateji ve eylem plan do rultusunda yeni bir i tan m na kavu turulmas gerekmektedir. Ayr ca söz konusu ube müdürlü ünün kapasitesinin artt r lmas için yeterli say da kalifiye eleman ile takviye edilmesi ve gerekirse Daire Ba kanl yap s na dönü türülmesi ulusal ve uluslararas anlamda çok büyük görevler yüklenmi olan Genel Müdürlü ümüzün tan t m ve bilinçlendirme faaliyetleri aç s ndan çok faydal olacakt r.

proje içerisinde özel bir bütçe tahsis edilmi tir. Küçük Hibe Programlar olarak isimlendirilen bu çal ma ile yörede ya ayan insanlar n proje çal malar na ve yönetim plan haz rlanmas sürecine deste i sa lanm t r. Bakanl m z bünyesinde kurulu olan Orman ve Köy li kileri Genel Müdürlü ü (ORKÖY) y llardan beri orman köylüsüne proje kar l kredi sa layan bir kurulu tur. Bundan sonraki süreçte gerekli olabilecek mali deste in bu kurum taraf ndan sa lanmas dü ünülmektedir. Bu amaçla, Genel Müdürlü ümüz ve ORKÖY Genel Müdürlü ü aras nda yakla k bir y l önce ba lat lan bir ortak çal ma ile ilk ad mlar at lm ve ba -

Do a koruma faaliyetleri, sivil toplum kurulu lar n n deste i ile çok daha verimli ve etkili yap labilecektir. Avrupa Birli i’ne giri sürecinde olan ülkemizde bu konuya son y llarda çok daha önem verilmektedir. Genel Müdürlü ümüz, sivil toplum kurulu lar ile çok s k bir i birli i halinde çal maktad r.Bu i birli inin sürdürülebilir olmas için çevre konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kurulu lar n n kapasitelerinin artt r lmas ve desteklenmesi gerekmektedir. Proje kapsam nda haz rlanan “Sivil Toplum Kurulu lar Kapasite Art rma ve Strateji ve Eylem Plan ”n n Genel Müdürlü ümüz ilgili birimleri taraf ndan çal ma konusu kapsam na al nmas , gerekli protokollerin yap lmas

ve uygulamalar n ba lat lmas önemli geli me olacakt r. Çok zengin bir biyolojik çe itlili e sahip olan ülkemizin korunan alanlar n n say s n n art r lmas amac yla proje kapsam nda ba lat lan ve Türkiye’deki korunmas gereken alanlar n tespit edilmesini amaçlayan “ Bo luk Analizi” çal malar n n Milli Parklar Dairesi Ba kanl ve Do a Koruma Dairesi Ba kanl ’n n ortak çal mas ile sürdürülmesi önem arz etmektedir.Böyle bir çal ma, korunan alanlar m z n do ru, güvenilir ve kriterlere uygun bir ekilde belirlenerek artmas na ve izlenmesine yard mc olacakt r. Proje sahalardan Camili, 2005 y l nda UNESCO nsan ve Biyosfer Program taraf ndan “Uluslar aras önem ta yan karasal ve/veya k y ekosistemlerine sahip,biyolojik çe itlili in korunmas ile kalk nma ve kültürel de erlerin beraber yönetilerek çat malar n önlenmesi amac yla belirlenen alanlar” kapsam nda de erlendirilerek ”Biyosfer Rezerv” alan olarak ilan edilmi tir. Camili Biyosfer Rezervi Taslak Yönetim Plan ’nda belirlenen yönetim modelinin di er kurumlar aras ortak yönetim ihtiyac gerektiren korunan alanlarda yayg nla t r lmas faydal olacakt r. Bu sayede,Türkiye’deki korunan alanlar n ve bu alanlar n ekosistemlerini do rudan veya dolayl etkileyen tampon ve geli im bölgelerinin ortak bir yönetim çat s alt nda yönetilmesinin yolu aç lacakt r. Sonuç olarak, Bakanl m z bünyesinde ve Genel Müdürlü ümüz koordinatörlü ünde Dünya Bankas ile i birli inde yürütülen Biyolojik Çe itlilik ve Do al Kaynak Yönetimi Projesi hedeflenen sonuçlara memnun edici bir ekilde ula m ve gelecek projeler için tecrübe ve veriler sa lam t r. 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 17


Su Forumunun

Ard ndan

5. Dünya Su Forumu Bakanlar akanlar Konferans … Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu, 5. Dünya Su Forumu kapsam nda düzenlenen, ‘’Bakanlar Konferans ’’n n aç l nda yapt konu mada, konferans n devlet ba kanlar n n bir araya gelmesinin ard ndan gerçekle tirilen, üst düzey siyasilerin kat ld ikinci toplant oldu unu söyledi. Konferansa kat lan siyasetçilere seslenen Ero lu, ‘’Sizler bütün dünya ülkelerinin hayat hakk olarak de erlendirdi imiz sudan sorumlu insanlar olarak çok önemli bir görev ifa ediyorsunuz’’ dedi. Dünyan n hemen her ülkesinde sudan kaynakl sorunlar ya and na’’ dikkati çeken Ero lu, ‘’Su ak ll d r, ya ar. E er onu korursan z o da sizi bereketli topraklar ve bol ürünle ödüllendirir. Ona hoyrat davran rsan z kurakl kla, afetlerle mücadele etmek zorunda kal rs n z. Çünkü su, insanlar n tabiata müdahalesinden en fazla etkilenen do al kaynakt r. Günümüzde birçok toplum suyun kötü yönetilmesi nedeniyle zarar görüyor’’ diye konu tu. Türkiye’nin su kaynaklar n adil bir ekilde yönetmeye çal t klar n anlatan Ero lu, öyle devam etti: ‘’Ülkemiz su zengini de il. Bu sebeple suyun iyi yönetilmesi gerekiyor. Buradan hareketle, sulama, at k suyun ar t lmas ve içme suyu tesislerine ili kin uzun vadeli planlamalar yap ld . Devlet Su leri, 2008 y l ba n18 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

dan itibaren yapt çal malarla 636 adet tesisi i letmeye ald . En fazla suyun tar ma harcand bilgisinden hareketle damla sulama gibi modern sulama tekniklerini hayata geçirerek, daha az suyla daha fazla alan suluyoruz. Orman ile su iç içedir. Bu sebeple, ormanlar n yang nlar n zararlar ndan korunmas maksad yla son teknoloji ürünleri kullanarak bir yang n erken uyar sistemi geli tirdik ve kullan yoruz. Nehir ve göllerde suyun kalitesini her dakika ölçüyoruz. Ülkemizin 271 plaj ve marinas na mavi bayrak verildi.’’ Suyun ayn zamanda temiz enerji kayna oldu unu vurgulayan Bakan Ero lu, u anda kurulu gücü 14 bin megavat olan hidroelektrik santrallerinin bu potansiyelini 5 y l içinde 40 bin megavata ta may planlad klar n anlatt . ‘’Birçok insan için su, muslu u aç-

t nda ak p giden bir eydir’’ diyen Ero lu, suyun musluklara kadar getirilmesi sürecinde harcanan eme in çok büyük oldu unu söyledi. Ero lu, Türkiye’nin su kültürünü en üst düzeye ula t rm bir ülke oldu unu belirterek, ‘’Bunun en önemli göstergesi de Türk müteahhitlerinin yurt d nda bu alanda kazand klar ba ar lard r’’ dedi. BM G da ve Tar m Organizasyonu Direktörü Jacques Diouf BM G da ve Tar m Organizasyonu Direktörü Jacques Diouf da forumun ülkelerin su konusundaki bilgi ve becerilerini payla malar ad na önemli bir çal ma oldu unu ifade etti. Diouf, gelecekte su s k nt s ya anmas n n önüne geçilmesi için ülkelerin bir an önce suya yönelik alt yap çal malar na h z vermesi gerekti ini söyledi.


da imzalanan ‘‘Bakanlar Bildirisi’’ aç kland . Bildiride Bakanlar; Gündem 21 ve Johannesburg Eylem Plan ’ndakiler de dahil olmak üzere, su ve sanitasyon konusunda uluslararas düzeyde kabul edilmi hedeflere ula mada, ulusal hükümetlerin üstlendikleri önceki taahhütlerini bir kere daha teyit ettiklerini, Birle mi Milletler Sürdürülebilir Kalk nma Komisyonu’nun kararlar n , su, su kullan m , sanitasyon ve sa l kla ilgili çok tarafl anla malar kabul ettiklerini belirttiler.

Dünya Su Konseyi Ba kan Loic Fauchon Dünya Su Konseyi Ba kan Loic Fauchon da forumun suyu olmayan, suya ula amayan insanlar n sesini duyurdu u bir platform oldu unu ifade etti. Forumun, devlet büyüklerinin kat l m yla siyasi bir nitelik kazand n da vurgulayan Fauchon, ‘’ nsan onurunu ilgilendiren suyu ayn zamanda bir insan hakk olarak da görüyoruz. Bireysel bir hakt r, kolektif haktan farkl d r’’ diye konu tu. 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreter Yard mc s Ahmet Mete Saatçi 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreter Yard mc s Ahmet Mete Saatçi, forumun imdiye kadar gayet ba ar l ilerledi ini ifade etti.

5. Dünya Su Forumu Bakanlar Süreci Ba kan Sumru Noyan da suyun tüm insanlar n ve medeniyetlerin hayat kayna oldu unu vurgulayarak, ekosistemler için vazgeçilmez oldu unu söyledi. Nüfus art , kontrolsüz kentle me ve göç gibi unsurlar n su kaynaklar üzerinde bask yaratt na i aret eden Noyan, suya ili kin tüm payda lar n uyum stratejileri geli tirmeleri gerekti ini ifade etti.

‘’5. Dünya Su Forumu’’u Kapsam nda mzalanan ‘’Bakanlar Bildirisi’’ 5. Dünya Su Forumu kapsam nda düzenlenen Bakanlar Konferans sonun-

Bildiride, su güvenli inin sa lanmas ihtiyac n bildiklerini ifade eden bakanlar, bu hedefe varmak için tüm küresel de i ikliklere su yönetiminin adaptasyonunu ilerletmek ve her seviyede i birli ini geli tirmenin hayati oldu u kan s nda olduklar n vurgulad . Bakanlar dünyan n; nüfus art , göç, kentle me, iklim de i ikli i, çölle me, kurakl k, çevresel bozulma ve arazi kullan m ile ekonomik ve beslenme de i iklikleri gibi h zl ve daha önce örne i bulunmayan küresel de i ikliklerle kar kar ya bulunuldu unu hat rlatt klar bildiride, Biny l Kalk nma Hedeflerine eri mekte ve sosyo-ekonomik kalk nma için uygun seviyedeki su güvenli ine ula makta özellikle Afrika gibi dünyan n çe itli yerlerine özgü zorluklar bildiklerini ifade etti.

Suya ili kin etkin kararlar al nmas n beklediklerini belirten Saatçi, ‘’Forumun suya ili kin sorunlar n çözümünde ciddi bir yolu açmas n temenni ediyoruz. Bu forumun ard ndan dünyada yoksullu un önlenmesi ve su sorunlar n n çözümlenmesi için yol aç lacak’’ diye konu tu. 5. Dünya Su Forumu Bakanlar Süreci Ba kan Sumru Noyan

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 19


‘’5. Dünya Su Forumu’’ Bakanlar Konferans ’na kat lan bakanlar ve heyet ba kanlar , u görü leri payla t klar n kaydetti: ‘’Biny l Kalk nma Hedefleri gibi uluslararas düzeyde kabul görmü hedeflere ula mak ve güvenli ve temiz suya, sanitasyona eri imi, sa l kl ve temiz ekosistemler için uygun politikalar ve her seviyede yeterli mali kaynaklar sa layarak, mümkün olan en k sa sürede iyile tirme çabalar m z artt raca z. Sürdürülebilir kalk nma çerçevesinde, su ile ilgili küresel zorluklar çözmeye kararl y z. H zla artan nüfuslar ve de i en tüketim kal plar n dikkate alarak, yeterli g dan n sürdürülebilir üretimini gerçekle tirmek, özellikle k rsal alanlarda ya am standartlar n iyile tirmek ve uluslararas kabul görmü kalk nma hedefleri ve di er ilgili uluslararas anla malarla tutarl ve uyumlu olarak yoksulluk ve açl ortadan kald rmak için, uygun ekilde, sulama ebekeleri kurma ve tar mda ya mur suyundan yararlanma da dahil olmak üzere; su talep yönetimini ve tar m için su kullan m n n üretkenli ini ve etkinli ini iyile tirmeye, bunlar n yan s ra, tar msal üretkenli i artt rmaya ve suyu korumaya gayret edece iz.’’ Küresel de i ikliklerin su kaynaklar , do al hidrolojik süreçler ve ekosistemler üzerindeki etkileri konusundaki yakla mlar n ve tüm sektörlerin yüzey ve yer alt sular nda yaratt kirlili i önlemek için çabalar n güçlendireceklerini ifade eden bakanlar, su s k nt s çekilen bölgelerde, deniz suyunun ar t lmas ve at k sular n yeniden kullan m için temizlenmesi amac yla yat r m yapma ve bu yat r mlar n sürdürülebilir ve finanse edilebilir olmas için teknolojik destek ve bilgi sa lama gereksinimini dikkate alacaklar n vurgulad . Silahl çat malar zaman nda su kaynaklar n n, su alt yap lar n n ve çev20 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

renin korunmas n amaçlayan uluslararas hukuka sayg göstereceklerini ve gerekli olmas durumunda, bunu daha da geli tirmek için i birli i yapacaklar n belirten bakanlar, küresel de i ikliklerin olas etkilerini öngörmek ve ortadan kald rmak için s n r ötesi, ulusal veya bölgesel planlar ve programlar geli tirmeye, uygulamaya ve daha da güçlendirmeye kararl olduklar n kaydetti. Ta k nlar ve kurakl k da dahil olmak üzere do al ve insan kaynakl afetleri önlemek ve kar l k verebilmek için çal maya kararl olduklar n ifade eden bakanlar, su izleme sistemlerini iyile tirmek ve yararl bilgilerin, kom u ülkeler de dahil olmak üzere, tüm ilgili nüfuslar n serbest kullan m na aç k olmas n sa lamak için çabalayacaklar n belirtti.

5. Dünya Su Forumu Kapsam nda ‘’Enerji çin Su, Su çin Enerji’’ Konulu Bakanlar Toplant s Yap ld Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu, 5. Dünya Su Forumu çerçevesinde düzenlenen ‘’Enerji çin Su, Su çin Enerji’’ konulu Bakanlar Toplant s n n aç l nda yapt konu mada, su ile enerjinin birbirinden

ayr lmaz yap k karde ler gibi oldu unu dile getirerek, suyun sürdürülebilir geli me için son derece önemli oldu unu söyledi. Suyun ayn zamanda g da ve enerji üretiminde önemli rol oynad n , tabii çevrenin bütünlük ve sürdürülebilirli ini, hayat kalitesini belirledi ini dile getiren Ero lu, suyun toplumsal ve ekonomik geli imde de merkezi bir i lev gördü ünü kaydetti. Bakan Ero lu, yat r mlarda büyüme ve yoksullu un azalt lmas için öngörülen yerel, bölgesel ve ulusal hedeflerde suyun önemli bir önceli e sahip oldu unu vurgulayarak, ‘’Su geli imi ve yönetimi, kat l mc bir yakla mla ele al nmal ve kullan c , planlamac ve karar verici birimler, çal malar n her a amas na dahil edilmelidir. Su, temel bir insani hakt r. Suyun yönetim, kullan m ve da t m adalet, sürdürülebilirlik ve e itlik esaslar çerçevesinde yürütülmelidir’’ diye konu tu. Su kaynaklar n n geli tirilmesinin, Türkiye’nin ekonomik büyümesinde de önemli bir paya sahip oldu unu ifade eden Ero lu, sulama projeleri sayesinde, sadece ya mur suyu ile al nan ürünün neredeyse 7 kat fazlas n n elde edilebildi ini anlatt . Ero lu, ekilebilir arazilerin yüzde 21’inden elde edilen zirai gelirin,


l malar devam etmektedir.’’ Fransa Çevre Bakan Borloo Fransa Çevre Bakan Jean Lois Borloo da dünyada son dönemlerde yerel enerji konusunun önem kazand n söyledi. Afrika gibi suyun yetersiz oldu u ülkelerde enerjiye de ihtiyaç oldu una i aret eden Borloo, bu tür ülkelerde sivil toplum örgütleri, meslek kurulu lar , merkezi ve yerel yönetimler bir araya getirilerek su konusunda ortak çal ma yap ld n kaydetti. gayrisafi yurt içi has lan n neredeyse üçte birine kar l k gelerek, ekonominin çok önemli bir parças n olu turdu una dikkati çekerek, hidroelektrik projelerinden y lda 46 milyon kilovat saat yenilenebilir enerji elde edildi ini bildirdi. Çevre ve Orman Bakan Ero lu, hedeflerinin, ‘’Türkiye’nin su ve toprak kaynaklar n geli tirmek, ayn zamanda hidroelektrik potansiyeli kullanmak oldu unu’’ ifade ederek, sözlerini öyle sürdürdü: ‘’Türkiye’de 130 milyar kilovat saatlik bir hidroelektrik potansiyeli vard r. Ancak bugün için 46 milyar kilovat saatlik bir k sm kullan lmakt r. Bunu geli tirmek maksad yla 2003 y l nda Su Kullan m Anla mas Yönetmeli i ad yla bir yönetmelik haz rlad k. Yani özel sektörün önünü açt k. Bu ekilde özel sektörden u ana kadar bin 500’ü a k n hidroelektrik santral kurulmas için müracaat var. Bunlar n bir k sm n n u anda projesi yap l yor, bir k sm n n in aat sürüyor. Bu ekilde yak n bir gelecekte potansiyelimizin büyük bir k sm n kullanaca z. Bin 500 hidroelektrik santrali için yakla k 23 bin 500 megavatl k bir kurulu güç ortaya ç kacak, ayn zamanda 70 milyar kilovat saatlik bir enerji üretilecektir. Türkiye için bu, gerçekten büyük aç l m olmu tur. Çünkü bunu özel sektör adeta yap-i let-devret

esas na göre yapacak, yani 49 y la kadar in a etmek suretiyle i letecek, elektri ini serbest piyasada satabilecek ve böylece sudan enerji elde etmi olaca z.’’ Bakan Ero lu, geçmi te Türkiye’de elektrik kullan m n n son derece s n rl oldu unu, bundan 10 y l önce y lda ki i ba na kullan lan elektrik enerji miktar n n bin 500 kilovat saat iken, bugün dünya ortalamas olan yakla k 2 bin 500 kilovat saatin yakaland n kaydetti. Avrupa ortalamas n n 5 bin kilovat saat oldu unu bildiren Ero lu, ‘’Bu dikkate al n rsa Türkiye’de hala yap lacak çok enerji santrali oldu u ortadad r’’ dedi. Ero lu, sözlerine öyle devam etti: ‘’Maalesef enerjide ülkemiz büyük ölçüde d a ba ml d r. Ülkemizin enerjisinin yüzde 57’si do al gaza ba ml do al gaz çevrim santralleri ile sa lanmaktad r. Yakla k yüzde 20-25’i ise suya ba ml olarak hidroelektrik enerjiden devredilmektedir. Geri kalanlar da normalde kömüre dayal santrallerden sa lanmaktad r. Ülkemizde u anda hiçbir nükleer santral mevcut de ildir. Nükleer santral kurulmas yönünde bir ihale dosyas haz rlanm t r. Sadece tek bir firma müracaat etmi olup bu konuda ça-

Kosova Çevre ve Alan Planlama Bakan Mahir Ya c lar Kosova Çevre ve Alan Planlama Bakan Mahir Ya c lar da su konusunda dünya ülkelerinin özellikle de kom u ülkelerin i birli inin çok önemli oldu unu söyledi. Enerji tasarrufu konusunun Kosova’da yeni yeni ö renildi ini ve projeler yap lmaya yeni ba land n ifade ederek, rüzgar ve güne gibi alternatif enerjiler konusunda bir projeleri bulunmad n belirtti. Muhammed Quaseem Afganistan Üst Düzey Su Ara t rmalar Dan man Muhammed Quaseem de ülkesinde tarlalar n sava sebebiyle çok zarar gördü ünü, buna ba l olarak g da üretiminin yar ya dü tü ünü anlatt . Quaseem, Afganistan’ n kalk nma stratejisinde suyun çok önemli oldu unu, ülkenin hedeflerine ula abilmesi için gerekli altyap kurma ve yeterince su stoklamak zorunda bulunduklar n dile getirerek, konuda uluslararas destek ve i birli ine ihtiyaçlar oldu unu vurgulad . ‘’Enerji için Su, Su için Enerji’’ Bakanlar Toplant s Kapan ‘’Enerji için Su, Su için Enerji’’ konu2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 21


lu Bakanlar Toplant ns n kapan nda konu an Çevre ve Orman Bakan Veysel Ero lu, 5. Dünya Su Forumu çerçevesinde gerçekle tirilen toplant n n yararl geçti ini söyledi. Ero lu, suyun gücünden elde edilen hidroelektrik enerjinin temiz, yenilenebilir, küresel iklim de i ikli inde kullan labilecek en önemli enerji oldu unu belirtti. Bakan Ero lu, barajl hidroelektrik santrallerinin birçok faydas oldu una i aret ederek, elektrik sarfiyat n n belli mevsimlerde ve günün belli saatlerinde pik yapt n ve bu saatlerde hidroelektrik santrallerin hemen devreye girdiklerini vurgulad . Bu barajlar n çok amaçl kullan labildi ini, içme suyu, sulama suyu gibi çok büyük faydalar n n bulundu unu dile getiren Ero lu, özellikle biriktirmeli olanlar n nehirlerdeki debileri dengeledi ini kaydetti. Çevre ve Orman Bakan Ero lu, Türkiye’de hidroelektrik santrallerin nehre b rakt su konusunda tart malar ya and n , hatta idari mahkemelere müracaatlar oldu unu, baz hidroelektrik santrallerin iptalinin dahi gündeme geldi ini belirterek, özellikle nehir santrallerinde, nehrin yata na b rak lacak su miktar n n ciddi ekilde ele al nmas gerekti ini, oradaki ekolojik hayat n devam aç s ndan bunun bir zaruret oldu unu bildirdi. Enerji Tasarrufu Enerji tasarrufuna önem verilmedi ini ifade eden Ero lu, eski pompa istasyonlar n n verimlili inin çok dü ük oldu unu, bunlar n mutlaka yenilenmesi gerekti ini belirterek, Türkiye’de pek çok yere su iletmek için pompal sulama yap ld n , pompalar n veriminin dü ük olmas halinde enerji kayb n n meydana geldi ini vurgulad .

22 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Ero lu, ‘’Sulamada e er ileri teknolojiler kullanmazsak lüzumsuz bir maliyet ve enerji kayb na sebep olmaktad r. Bütün sulamalarda ileri teknolojilerini yani az su kullanan damlamal sulama sistemlerini tercih etmek gerekir. Bunu mecbur hale getirmek gerekti i kanaatindeyim’’ dedi. stanbul’un engebeli bir ehir olmas sebebiyle baz tepelerine su iletmek için pompa kullan ld n , bunun da büyük enerji kay plar na sebep oldu una dikkati çeken Ero lu, enerji tasarrufu sa lamak için yeni bir sistem kurduklar n söyledi. Ero lu, enerjinin büyük k sm n n s nmak için kullan ld n , binalar n s izolasyonunun yap lmas n n çok önemli oldu unu kaydederek, Türkiye’de orman köylerinde evlere güne kolektörleri koyduklar n , s nmak veya s cak su elde etmek için ormandan odun kesilmesinin engellendi ini bildirdi. Bakan Ero lu, konu mas na öyle devam etti: ‘’Su ve enerji konusunda at lmas gereken en önemli ad mlardan biri, kurumsal yap n n güçlendirilmesi ve ayn zamanda bir tak m sa l kl mevzuat n ortaya konulmas d r. Bunu yapmak gerekir ki i adamlar emin bir ekilde hidroelektrik santralleri alan nda yat r m yaps n. Birçok ülke

mevcut elektrik potansiyelini kullanam yor. Türkiye’de u anda yüzde 40’larday z. Baz ülkelerde su bol fakat kulland klar potansiyel yüzde 20-25’lerde. Bunu art rmak için o ülkelerin hukuki yap lar n , mevzuat düzenlemeleri yapmalar gerekir ki i adamlar emin bir ekilde oraya yat r m yaps n. Genellikle suyu bol olan ülkelerde para az. Yeni finans modelleri ortaya konmal , yap-i let-devret uygun sistemlerdendir.’’ Türkiye’de bu konuda örnek bir uygulama yap ld n , bu uygulaman n özellikle Tacikistan, Afganistan ve Kosova’da kullan labilece ini dile getiren Ero lu, ‘’Çok büyük bir potansiyel geli ti, 1500’den büyüklü küçüklü santrallere müracaat var. Özel sektörün potansiyelinin bu i in içine sokulmas , mevzuatta bir tak m düzenlemeler, kurumsal yap güçlendirilmesi ile bu konuda h zl bir ekilde ad m atabilirsiniz’’ dedi.

Bakan Ero lu, 5. Dünya Su Forumu Kapsam nda Konuk Bakanlarla kili Görü melerde Bulundu Çevre ve Orman Bakan prof. Dr. Veysel Ero lu, 5. Dünya Su Forumu kapsam nda stanbul’da bulunan konuk bakanlarla ikili görü melerde bulundu.


Bakan Ero lu, s ras yla ran Enerji Bakan Perviz Fattah, Singapur Çevre ve Su Kaynaklar Bakan Yacoob brahim, Etiyopya Su Kaynaklar Bakan Aswaf Dingamo Kame, spanya Çevre K rsal ve Deniz Bakan Elena Espinosa Mangana ve Banglade Su Kaynaklar Bakan Chandra Sen ile görü tü. Ero lu, ikili görü melerle alakal yapt aç klamada 5. Dünya Su Forumu’nun çok büyük faydalar oldu unu ifade ederek, ‘’ u ana kadar yap lan su forumlar n n en büyü ü oldu’’ dedi. stanbul’da yap lan forumda çocuk forumu, gençlik forumu ile kad nlarla ilgili oturumlar gibi yenilikler de yap ld n anlatan Ero lu, foruma 163’ü yabanc toplam 263 parlamenterin kat ld n bildirdi. Ero lu, foruma 155 ülkeden üst seviyeden olmak üzere toplam 192 ülkeden kat l mlar oldu unu hat rlatarak, ‘’Gerçekten bu muhte em bir forum oldu. Forum ve sergiye kat lanlar n say s 33 bin ki iyi geçti’’ diye konu tu. Bundan önceki forumlara kat l m n en fazla 18-20 bin civar nda gerçekle ti ini dile getiren Ero lu, stanbul’daki foruma ço u yabanc 1286 kay tl bas n mensubunun i tirak etti ini de söyledi. Bakan Ero lu, forum kapsam nda parlamenterler oturumunun yan s ra belediye ba kanlar oturumunun da gerçekle tirildi ini, belediye ba kanlar düzeyinde kat l m n 200 civar nda oldu unu bildirdi. Cumhurba kan Abdullah Gül’ün emirleriyle forumun aç l nda mini bir ‘’Devlet ve Hükümet Ba kanlar Zirvesi’’nin yap ld n hat rlatan Ero lu, yar n da Bakanlar Deklerasyonu’nun yay mlanaca n , bununla ilgili haz rl klar n yap ld n kaydetti. Ero lu, ‘’ stanbul Mutabakat ’’n n da büyük ölçüde imzaland n , ehirlere

sa l kl yeterli miktarda su teminine dair stanbul Su Mutabakat ’n n su tarihine geçece ini ifade etti. Çevre ve Orman Bakan Ero lu, konuk ülkelerin bakanlar n n, su konusunda tecrübeli oldu u için Türkiye ile i birli ini daha da geli tirmek istediklerini, yard m ve e itim konusunda kar l kl ikili i birli i anla malar imzalanmas n talep ettiklerini söyledi. Uluslararas i birli ini geli tirmeye gayret ettiklerini ifade eden Ero lu, bugün çok say da yabanc bakanla ikili görü melerde bulundu unu an msatarak, ‘’Bu kadar çok yabanc bakan n randevu talebinin olmas n , ülkemizin tan nmas , kalk nmas ve i birli ini geli mesi aç s ndan fevkalade önemli görüyorum’’ dedi. Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu, H rvatistan, Ukrayna, Katar, M s r, Mo olistan ve Nijer’den gelen konuk bakanlarla yapt görü melerde ise ilgili bakanl klarla yap lacak ortak çal malar ve i birli i konular ile Türkiye’nin Devlet Su leri Genel Müdürlü ü arac l yla Afrika ülkelerine yapt yard m çal malar n n ele al nd n ifade etti. Türkiye, bu forumdan çok güzel istifade etti. stanbul’da 30, 40 hatta 60 bin ki ilik çok büyük bir organizasyonlar n ba ar yla yap labilece ini gösterdi’’ dedi. Foruma kat lanlar n, ‘’bundan son-

ra forum düzenleyecek ülkelerin bu ç tay a mas n n zor oldu unu’’ dile getirdiklerini anlatan Ero lu, unlar kaydetti: ‘’Görü tü üm ülke bakanlar , Türkiye ile ikili ili kilerin geli tirilmesinin faydal olaca n , Türkiye’nin çok büyük bir ülke oldu unu, y ld z n n parlad n çok aç k bir ekilde dile getirdi. Forum, Türk müteahhitlerin gücünü de görmeleri aç s ndan çok önemli bir aç l m olacak. Yeni potansiyel alanlar , yeni i alanlar do uyor. Çünkü gelen insanlar karar vericiler, bakanlar, müste arlar, belediye ba kanlar . Örne in Ürdün’de bir Türk irketi 1 milyon dolarl k bir su temin i i ald . Nijer ile ilgili çal malar yap l yor. Etiyopya, Sudan, Ukrayna, Hindistan, Endonezya taleplerde bulunuyor. imkanlar do uyor. Forumun, stanbul’un tan t m na da çok büyük katk s oldu. Forumda ço u yabanc bin 286 bas n mensubu görev ald . Medya, forumdaki yüksek teknolojiyi bütün dünyaya yans tt . ‘’ stanbul Büyük ehir Belediyesi’nin çok büyük bir ba ar ya imza att n ifade eden Bakan Ero lu, forumun yap ld kongre ve kültür merkezinin bitirilmesinde gösterdi i gayretin takdir edildi ini söyledi. Bakan Ero lu, Avrupa’n n en büyükleri aras nda yer alan Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi’nin stanbul için büyük bir kazanç oldu unu dile getirdi. 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 23


LI 2008-2009 Ö RET M YI

UYGULAMALI ÇEVRE E T M PROJES N N ARDINDAN… Haber: Semih EYDA Foto raf: Kemal T. UYGUR

M

ülga Çevre Bakanl ile Milli E itim Bakanl aras nda imzalanan çevre e itimi konular nda yap lacak i birli i protokolü çerçevesinde 1999-2000 ö retim y l ndan itibaren Ankara’da Uygulamal Çevre E itimi Projesi ba lat lm t r.

Söz konusu proje bu güne kadar Ankara merkez ve ilçelerinde 360 ilkö retim okulunda; Çevre ve Orman Bakanl E itim ve Yay n Dairesi Ba kanl koordinasyonunda, Ankara Valili i l Milli E itim Müdürlü ü, Çevre ve Orman l Müdürlü ü ve Ankara Büyük ehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Ba kanl i birli inde ba ar l ekilde uygulanmaktad r Bu kapsamda proje okullar nda ö retmen ve ö rencilere çevrenin önemi, orman, bitki ve hayvan varl klar n n korunmas , çevre kirlili inin önlenmesi ve olumlu tüketim al kanl klar n n kazand r lmas konular nda görsel ve bas l materyaller deste i ile e itim çal malar yap lmaktad r. Ayr ca proje okullar nda geri kazan labilir at klar de erlendirilmek üzere kayna nda ayr ayr toplanmakta, çevre kö eleri haz rlanmakta, ye illendirme çal malar

24 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

yap lmakta ve çe itli yar malar düzenlenmektedir. Ayr ca her y l yap lan törenlerle dereceye giren okullar ödüllendirilmektedir. 2008-2009 Ö retim y l “Uygulamal Çevre E itimi Projesi” kapsam nda yer alan okullarda, 21 Mart Dünya Ormanc l k Günü etkinlikleri çerçevesinde “Ormanlar m z ve Faydalar , Orman Yang nlar , Erozyon ve Çölle me, Fidan Dikimi” konusunda e itim çal malar ile fidan dikim uygulamalar , tiyatro enlikleri ve teknik geziler düzenlenmi tir.. 2008-2009 Uygulamal Çevre E itimi Projesinde bulunan 20 lkö retim okulu idareci ve ö retmenleri ile Bakanl m z 22. kat nda yap lan toplant da Uygulamal E itim Projesi tan t lm ve çal malara ba lanm t r. Belirli tarihlerde okullar m za yap lan ziyaretlerle proje devam etmi tir. Proje kapsam nda Bu y l projeye al nan 20 lkö retim Okulu ö rencilerin bir k sm 25-28 Kas m 2008 tarihlerinde Mamak’ta bulunan Kat At k Depolama alanlar n gezme imkan buldu. Yakla k 600 ö rencimiz toplanan çöplerin nas l ülke ekono-

misine geri kazand r ld n uygulamal olarak görme imkan bulmu lard r. Uygulama Çevre E itimi Projesi ba lad ndan itibaren devam eden okullarda uzman personellerce verilen e itimde 2008 - 2009 y l nda 20 okulumuzdan yakla k 4.000 ö renci e itime kat lm ve ayr ca proje d ndan e itim talebinde bulunan 6 okulumuzdan yakla k 800 ö rencimize e itim verilmi tir.

Bilgilerini Yar t rd lar…… Uygulamal Çevre Projesi E itimi projesi kapsam nda 2008-2009 Ö retim y l nda projeye dahil olan 20 lkö retim okulu aras nda 08 Nisan 2009 tarihinde Çevre konulu ödüllü bilgi yar mas düzenlenmi ve finale 4 lkö retim Okulumuz kalm t r. Finale kalan okullar m z; Ayd nl kevler .Ö.O, Vildan Nurettin Demirer .Ö.O, Bat kent .Ö.O, Kamil Ocak .Ö.O. olmu tur. Final yar mas 23 May s 2009 Cumartesi günü TRT Ar Stüdyosunda GAP TV de saat : 10,30 da canl olarak yay nlanm t r. Yar ma sonucunda yedek sorular dahil bütün sorulara do ru yan t


veren Bat kent .Ö.O ve Kamil Ocak .Ö. okullar aras nda kura çekmi ve kura sonucunda Birinci Bat kent .Ö. okulu olarak belirlenmi tir, kinci Kamil Ocak .Ö.O, Üçüncü Vildan Nurettin Demirer .Ö.O ve Dördüncü Ayd nl kevler .Ö.O oldu. Yar maya kat lan çevreci çocuklar m za ödülleri programda taktim edilmi olup, ba ar l çal malarda bulunan idareci ve ö retmenlere de ba ar plaketleri verilmi tir. Projeye kat lan okullar m za 23-27 Mart 2009 tarihlerinde Panay r Sanat Merkezi Çocuk Tiyatrosunun “Ak ll Sincap” adl oyunu sergilenmi ve yakla k 2.000 ö rencimiz ücretsiz olarak izlemi lerdir. Bunun d nda salon imkanlar bulunan baz okullara tiyatro grubu gönderilmi tir. Ayr ca proje okullar m za sedir, karaçam, m.servi, akasya, i de ve hlamur a açlar okullar m za kadar götürülüp teslim edilmi tir. Belirli tarihlerde yap lan Fidan Dikme enlikleri ile de çevreci çocuklar m z a aç dikme mutlulu una ula m t r. BU ÇO KUNUN ADI ‘‘ÇEVRE’’ 2008 – 2009 ö retim y l Uygulamal Çevre E itimi Projesi kapsam nda bulunan okullar n çal malar , olu turulan de erlendirme kurulunca incelenmi , ilk üçe giren okul ile mansiyon ödüllerinin verilece i üç okul tespit edilmi tir. Ayr ca en çok at k toplayan bir okul ödüllendirme-

ye lay k bulunmu tur. Ayr ca proje kapsam nda “ Su Konulu Resim Yar mas ” düzenlenmi ve dereceye giren ö renciler de ödül kazanmaya hak kazanm t r. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsam nda, 10 Haziran 2009 Çar amba günü projeye dahil okullar n kat l m ile Sö ütözü Orman çi Dinlenme yeri Turan GÜNAY Toplant Salonunda bir ödül töreni düzenlenmi tir. Tören sayg duru u ve stiklal Mar n n ard ndan T.C. Çevre ve Orman Bakanl E itim ve Yay n Dairesi Ba kan Enver KURGUN aç l konu mas ile ba lad . Kamil Ocak .Ö.O ö rencisi Beyza ÖZAYDIN’ n okudu u iirden sonra Kamil Ocak .Ö.O ö rencisi Sertaç YÜKSEL ve Sincan Cumhuriyet .Ö.O Ö retmenlerinden Saliha Ç ÇEK’in konu malar ile program devam etti. Daha sonra Ankara Büyük ehir Belediyesi Çev.Kor.Kont. Dairesi Ba kan Hatice AKGÜL, l Çevre Orman Müdürü Haluk ÖZDER ve T.C Çevre ve Orman Bakanl Müste ar Yard mc s Musa DEM RBA 5 Haziran Dünya Çevre gününün anlam ve önemi ile ilgili konu malar n yapt lar. Konu malar n ard ndan Vildan Nurettin Demirer .Ö. Okulunun haz rlad Mardin Yöresi halk oyunu gösterisini sundular. 2008-2009 Uygulamal Çevre E itim Projesi kapsam nda ödül alan okullar m z n aç klanmas ve ödüllerinin verilmesi etkinli e kat lan çevrecileri oldukça heyecanland rd .

UYGULAMALI ÇEVRE E T M PROJES KAPSAMINDA “ SU KONULU RES M YARI MASI” SONUÇLARI; 3. SINIFLAR 1. RÜZGAR UÇARO LU (ABDÜLKAD R YÜZBA IO LU .Ö.O ET MESGUT) 2. AHMET ALKAÇ( NAZIM AKÇAN .Ö.O ALTINDA ) 3. TANYEL ORAMAN ( KARAPÜRÇEK .Ö.O ALTINDA ) 5. SINIFLAR 1. D LARA AKBUNAR ( KEÇ ÖREN MEC D YE .Ö.O) 2.SARP YA IZ ÇEL KEL( Z YAGÖLKALP .Ö.O YEN MAHALLE) 3. EYLÜL BANYOCU (ORAN PER HAN NAN .Ö.O ÇANKAYA) 8. SINIFLAR 1. SEMANUR KILIÇ (MALAZG RT .Ö.O S NCAN ) 2. G ZEM TOPCUO LU (GÜLTEN KÖSEMEN .Ö.O ÇANKAYA)

3. CANSU CAYMAZ (GÜLHANE .Ö.O KEÇ ÖREN ) Ödül alan ba ar l okullar m z ise öyledir; ANKARA L EN ÇEVREC LKÖ RET M OKULLARI YARI MASINDA; 1.Sincan Cumhuriyet .Ö.O 2.Sincan l Genel Meclisi .Ö.O 3.Keçiören Kamil Ocak .Ö.O MANS YON ÖDÜLÜ ALAN OKULLARIMIZ; HAYMA HATUN .Ö.O (ALTINDA TE MEN KALMAZ .Ö.O (ÇANKAYA) EH T P Y.ÇV . BRAH M ÇOBAN .Ö.O (YEN MAHALLE) EN ÇOK ATIK TOPLAYAN OKUL YARI MASINDA; 1.Köy Hizmetleri .Ö.O Çankaya

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 25


Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu, Orman te kilat n n kurulu unun 170. y l dönümü dolay s yla, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen merasime i tirak etti. Bakan Ero lu, merasimde yapt konu mada te kilat görevlilerini çal kanl klar ve fedakârl klar ndan dolay kutlad . SK Genel Müdürlü ü yapt dönemde, Orman Genel Müdürlü ünün çal malar n hayranl kla izledi ini anlatan Ero lu, ‘’ n aat fakültesini kazanmasayd m, orman mühendisli i okumak istiyordum’’ dedi. “Orman alan azal yor” deniliyor. Türkiye, son 30 y lda orman varl n ço altan nadir ülkelerdendir’’ diyen Ero lu, 30 y ll k periyotta orman alan n n yakla k 1 milyon hektara, orman varl n n ise 900 milyon metreküpten 1 milyar 300 bin metre küpe yükseldi ini ifade etti. Orman alan ve varl n n art r lmas konusunda çal malar n sürdü ünü belirten Ero lu, Orman Genel Müdürlü ünün teknolojinin kullan m anlam nda da dünyan n önde gelen kurumlar ndan biri oldu unu belirtti. Yang nla mücadele, orman varl n n kontrolü gibi çal malarda, Orman Genel Müdürlü ünün teknolojinin en ileri imkânlar n kulland na dikkati çeken Ero lu, teknoloji anlam nda kom u ülkelere de yard mda bulunuldu unu anlatt . Ormanlar n küresel s nmayla mücadelede en önemli silah oldu unu vurgulayan Ero lu, öyle devam etti:

26 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

‘’Bu sebeple, kom u ülkelerdeki yang nlar n söndürülmesi noktas nda da biz var z. Gürcistan’da, Makedonya’da yang nlara müdahale edip, kontrol alt na al nmas nda da biz var z. Kiralad m z hava araçlar n n buralarda da kullan lmas na ili kin sözle melere maddeler koyduruyoruz. Te kilat m z, orman yang nlar nda ba ar l d r. Ancak rehavete kap lmak do ru de il. Yanan alanlar 1 y l içerisinde a açland rmaya yönelik planlar yap yoruz. Bunun en güzel örne i, Antalya-Ta a l

yang n d r. Bu bölgeyi yang na dayan kl a açlarla a açland rd k. Geçen y l 420 bin hektarl k alanda a açland rma ve rehabilitasyon çal mas yapacakt k, bu çal may rakam 463 bin hektara yükselterek tamamlad k. Bu y l da hedefimiz, 500 bin hektar. Ben orman te kilat n n bu rakam yakalayaca na inan yorum.’’ Orman Genel Müdürü Osman Kahveci de te kilat n, ‘’orman kaynaklar n n en etkin ekilde korunmas ’’ misyonuyla hareket etti ini söyledi. Kahveci, orman kaynaklar n n en sa l kl ekilde vatanda n hizmetine sunulmas na yönelik çal malara öncelik verdiklerini belirterek, ‘’Bugün, Türk orman te kilat , Orta Asya’dan Orta Do u’ya ve Balkanlar’a kadar her yere tecrübesini aktaracak noktaya gelmi tir ve aktarmaktad r’’ dedi.


Yaz S caklar Ba l yor...

Orman Yang nlar na

Dikkat O

rman yang nlar , Türkiye gibi Akdeniz iklim ku a nda olan ülkelerde tabii bir olgudur. Orman yang nlar nda sadece a açlar de il, biyolojik çe itlilik ve ekosistem de zarar görmektedir.

Yang nla birlikte atmosfere sal nan karbon gaz dolay s yla sera etkisi olu makta ve bu da küresel s nma ve iklim de i ikli ini h zland r c bir etken haline gelmektedir. Ülkemizin özellikle Kahramanmara ’tan ba lay p Akdeniz ve Ege sahil bölgelerinden stanbul’a kadar uzanan 1.700 km’lik k y band n n 160 km’lik k sm yang nlar aç s ndan en riskli bölgeyi olu turmaktad r. Buna göre ormanlar m z n yakla k %60’ na tekabül eden 12 milyon hektarl k k sm yang na çok hassas bölgelerde yer almaktad r.

risinde Çevre ve Orman Bakanl nca gerçekle tirilen çal malar: • Orman yang nlar ile mücadelede h zl ve etkin müdahale etmek, yang na müdahale sürelerini k saltmak için Yang n Yönetim Sistemi Kurulmu tur. Bu sistem ile ülke genelinde hava ve yer araçlar birimlerimizce ayn anda izlenip yönlendirilebilmektedir. • Ülkemizdeki orman yang nlar n n % 79’u 0-400 m rak mdaki sahil kesiminde ç kmaktad r. Bu alanlarda yerle im merkezlerinin ve yang n mevsiminde nüfus hareketlerinin yo un olmas , ormanlar üzerindeki bask y art rmakta ve yang n ç kma ihtimalini yükseltmektedir. Bu alanlar gözetim ve denetim alt na almak amac yla, Görmeye Dayal Orman Yang n Bulma ve zleme Sistemi Projesi uygulamaya konmu tur. Bu proje ile duman

Ülkemiz, orman yang nlar ile mücadelede; bölgesinde en ba ar l ülkedir. Orman yang nlar nda zarar gören alanlar n ba ka maksatlarla kullan m na kesinlikle izin verilmemekte, bu alanlar h zla yeniden ormanla t r lmaktad r. Ülkemizdeki orman yang nlar ile mücadele Çevre ve Orman Bakanl Orman Genel Müdürlü ü’ndeki Yang n Harekat Merkezi’nden yürütülmektedir. Orman yang nlar ile h zl ve etkin mücadele kapsam nda ormanlar içe-

!

Bu yang nlara müdahale etmedeki öncelik s ras bu sistemle kolayca belirlenip, lüzumsuz hava ve yer arac gönderilmesi engellenmektedir. Orman yang nlar ile mücadelede en önemli ö e, e itim ve bilinçlendirmedir. Çünkü yap lan istatistiklere göre yang nlar n ç k sebeplerinin ba nda insanlar n ihmal ve dikkatsizli i gelmektedir. %5-9 oran nda ise orman yang nlar tabii sebeplerden kaynaklanmaktad r. Özellikle s cak yaz aylar orman yang nlar bak m ndan büyük risk ta maktad r. Bu sebeple bütün kurum ve kurulu lar ile vatanda lara önemli görevler dü mektedir. Vatanda lar n yapmas gerekenler: • Piknik yapmak için yak lan ate in dikkatle ve tamamen söndürülmesi, • Ormana sönmemi sigara, izmarit veya kibrit at lmamas , • An z yak lmamas , • Çocuklar n ate le oynamas na izin verilmemesi, • Orman içinde ya da yak n nda çöp veya otlar n yak lmamas ,

ba lang c ndan 10-25 saniye içinde bulunmakta, Yang n Yönetim Merkezlerine alarm gönderilmektedir. Bölgede havan n kritik oldu u günlerde ayn anda 7-8 yang n ç kabilmektedir.

• Ormanda bir duman veya ate görüldü ünde hemen, ücretsiz orman yang n ihbar hatt , 177’nin aranmas ve durumun bildirilmesi, gerekmektedir. 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 27


l n a k a B n a m r O e Çevre v

Çal malar (2003-2008)

15 y l boyunca sürüncemede kalan Çevre Kanunu günümüz ihtiyaçlar n kar layacak ekilde yeniden düzenlenerek çevre hakk birçok geli mi ülkeden daha ça da bir yakla mla ele al nm t r. lk defa “Çevreye Kar lenen Suçlar” Türk Ceza Kanunu kapsam na al nm t r. Çevre r ve İnsan 2009/1 20 Sa S Sayı:76 yı:76 2 Çev 28

• 2003 y l ndan itibaren çevre mevzuat nda %250’lik bir art la, 32 olan düzenleme say s 110’a ç kar lm t r. • En önemli çevre problemlerinden biri olan kat at klar n düzenli depolanmas konusunda yap lan çal malarla 2003 y l nda sadece 15 olan kat at k düzenli depolama tesisi say s 2008 y l nda 34’e ç kar lm t r. • Haz rlanan Kat At k Eylem Plan ile 2012 y l na kadar bu say s 130’a yükseltilerek 50 milyon ki inin at klar düzenli ekilde bertaraf edilecektir. • Ambalaj At klar n n Kontrollü Ayr t r lmas Yönetmeli i haz rlanm t r. 2003 y l nda 350 bin ton olan geri kazan lan ambalaj at miktar , 2008 y l nda 2,5 milyon tona ç kar lm t r. Toplama ve ay rma tesisi say s ise 28’den 145’e yükseltilmi tir. • Sa l k kurulu lar ndan kaynaklanan

at klar n sebep olabilece i tehlike risklerinin ortadan kald r lmas için tap lan çal malar neticesinde 2003 y l na kadar 4 adet olan düzenli bertaraf tesisi say s 21’e yükselmi tir. • Su kirlili inin önlenmesi maksad yla sanayi ve belediyelerde kanalizasyon ve at ksu ar tma tesisi çal malar h zland r lm t r. 2002 y l nda 145 at ksu ar tma tesisi ile hizmet edilen belediye say s 248 iken, 2008 y l itibariyle 205 ar tma tesisi ile hizmet edilen belediye say s 419’a ula m t r. Belediyelerin at ksu ar tma tesislerinin ülke ihtiyaçlar na uygun önceliklerde yap lmas n sa lamak için bir At ksu Ar tma Eylem Plan haz rlanm t r. Yap lan planlamalarda at ksu ar tma tesisi ile hizmet verilen nüfusun toplam belediye nüfusuna oran 2010 y l nda %73’e, 2012 y l nda ise %80’e ula mas hedeflenmektedir. Bu hedeflere ula abilmek için at ksu ar tma tesislerinin su havzalar na


göre planlanmas na ba lanm , bu çerçevede 6 havzada Havza Koruma Eylem Plan çal malar tamamlanm t r. • At k Ya lar n Kontrolü Yönetmeli i ile 2008 y l ndan itibaren Belediyelere konutlardan kullan lm k zartmal k ya lar n toplanmas yükümlülü ünü getirilmi tir. • AB müktesebat uyum çal malar kapsam nda Tehlikeli Kimyasallar n thalat ve hracat Tüzü ü ile Kal c Organik Kirleticiler Tüzü ü’ne uyum çal malar devam etmektedir. • Gürültü kirlili i konusunda 2008 y l itibar yla AB direktifi de dikkate al narak yay mlanan Çevresel Gürültü Yönetmeli i ile sorumlu kurum ve kurulu lar net olarak belirlenmi , gürültü kontrolü için uluslararas çevre politikalar yla paralel bir strateji tespit edilmi tir. Bu strateji do rultusunda öncelikle ehirlerde havaalan , otoyol, demiryolu gibi önemli gürültü kaynaklar civar nda gürültü haritalar ç kar lacak, daha sonra gürültü eylem planlar haz rlanarak, gürültü paneli ve benzeri uygulamalara geçilecektir. 2014 y l na kadar nüfusu 250 binin üzerindeki yerle im alanlar nda gürültü haritalar ve eylem planlar tamamlanm olacakt r. • At k yönetimi konusunda önem verilen bir ba ka ba l k ise hava kirlili inin önlenmesidir. Hava kirlili inin önlenmesi ve solunabilir temiz bir hava için; 1986 y l ndan beri uygulanmakta olan Hava Kalitesinin Korunmas Yönetmeli i, Avrupa Birli i direktifleri de dikkate al narak de i tirilmi ve kirlilik kaynaklar ( s nma, sanayi, motorlu ta tlar) ve yak t kalitesi dikkate al narak 2003-2008 y llar aras nda 4 adet yeni yönetmelik haz rlanm , projeler yap lm ve hava kalitesi ölçüm a sistemi kurulmu tur. Bugün hava kalitesi sürekli takip edilen 81 ilimize ait yap lan ölçümleri, internet üzerinden Çevre ve Orman

Bakanl web sayfas nda 24 saat boyunca izlemek mümkündür. • Küresel iklim de i ikli i ile mücadele çal malar na ulusal ve uluslararas ölçekte önem verilmi tir. Küresel bir sorun olan iklim de i ikli i ile mücadele ba lam nda ülkemiz 24 May s 2004 tarihinde Birle mi Milletler klim De i ikli i Çerçeve Sözle mesi’ne (BM DÇS) taraf olmu tur. BM DÇS kapsam ndaki en önemli taahhütlerimizden birini yerine getirmek amac yla ilgili Bakanl klarla birlikte Çevre ve Orman Bakanl klim De i ikli i I. Ulusal Bildiriminin haz rlanmas n koordine ederek UNDP ve GEF’in finansman deste iyle klim De i ikli i Birinci Ulusal Bildirim Raporu haz rlanm ve Birle mi Milletler klim De i ikli i Çerçeve Sözle mesi Sekretaryas na ubat 2007’de gönderilmi tir. Kyoto Protokolü’ne taraf olunmas için Bakanlar Kurulu karar TBMM’ye gönderilmi , ilgili komisyonlarda görü üldükten sonra Genel Kurul gündemine al nm t r. At k sektörüne yönelik olarak, öncelikle at klar n kayna nda azalt lmas , geri kazan lmas , düzenli depolanmas ve olu an depo gaz n n enerjiye dönü türülmesi çal malar yayg nla t r lmaktad r. • Çevre Düzeni Plan ; dengeli ve sürekli kalk nma amac na uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararlar n bir arada de erlendirilmesini sa lamak üzere ekolojik, biyolojik, ekonomik, sosyal ve mekansal veriler kullan larak ve koruma-kullanma dengesi gözetilerek kirlili in olu madan önce önlenebilmesi ve sa l kl çevrenin olu turulmas na yönelik; tar m, turizm, konut, sanayi, ula m ve benzeri genel arazi kullan m kararlar n n ve bu kararlara ili kin politika ve stratejilerini belirlendi i ve alt ölçekli planlar yönlendiren üst ölçekli fiziki planlard r. •

2003 y l itibariyle ülkemizin %5’inde Çevre Düzeni Plan var2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 29


ken, bugün ülkemizin yar s Çevre Düzeni Plan na kavu mu tur. 2012 y l na kadar tamamlayaca m z bu stratejik planlar, toprak kaynaklar m z n do ru ekilde kullan m n hedeflemektedir. • Ülkemizin %27,2’si ormanlarla kapl d r. Ancak bu ormanlar m z n %50’si iyile tirmeye muhtaçt r. Hedefimiz ormanlar m z en k sa sürede iyile tirmektir. • 2003 y l ndan beri ormanlar n iyile tirilmesi ile a açland rma ve erozyon kontrolü çal malar nda büyük bir hamle gerçekle tirilmektedir. 2002 y l nda 79.000 hektar a açland rma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon çal mas yap l rken 2008 y l nda bu miktar 4,5 kat artt r larak 400.000 hektara ç kar lm t r. • Uluslararas G da ve Tar m Te kilat (FAO) raporlar na göre, a açland rma çal malar m zla dünya genelinde en fazla a açland rma yapan ilk 10 ülke içinde yer almay ba arm t r. Ancak bununla yetinilmemi , 2008-2012 y llar n kapsayacak ekilde “A açland rma ve Erozyon Kontrolü Seferberli i Eylem Plan ” haz rlanarak faaliyete ba lanm t r. Bu eylem plan kapsam nda 2008– 2012 y llar aras nda 2 milyon 300 bin hektar, di er bir ifade ile yakla k olarak Trakya büyüklü ünde bir sahada a açland rma, erozyon kontrolü ve ormanlar n iyile tirilmesi çal mas yap lacakt r. Milli A açland rma Seferberli i için Türk Silahl Kuvvetleri, Milli E itim, Ula t rma, Sa l k, Sanayi Bakanl gibi pek çok kurum ve kurulu la protokoller imzalanm t r. • 2002 y l nda 117 milyon adet fidan üretilmekteyken, 2008 y l nda bu miktar 4 kat artt r larak 400 milyon adede ç kar lm t r. • 2002 y l nda 2.199 hektar olan özel a açland rma miktar yap lan te vik ve destekler neticesinde 5 kat artt r larak 2008 y l nda 11.500 hektara ç kar lm t r. 30 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

• Say lar her geçen gün artan Kent Ormanlar da bir taraftan ehirlerde karbon yuta vazifesi görecek, di er taraftan da insan m z ya ad yerin yan ba nda ye ille bulu turacakt r. Bu kapsamda 2003-2008 y llar aras nda 63 Kent Orman kurulmu tur.

• Bütün k ta Avrupa’s nda 12.000 bitki türü varken Türkiye’de 11.000 bitki türü vard r. Bu bitkilerin 4 binden fazlas endemiktir. Yine bütün k ta Avrupa’s nda 80.000 hayvan türü varken Türkiye’de 60.000 tür vard r.

• Dünyan n her taraf nda ormanlar tehdit eden risklerin ba nda gelen orman yang nlar konusunda da büyük ilerleme kaydedilmi tir. Son 5 y lda yang na müdahale süresi 1 saatten 15 dakikaya indirilmi tir. Orman yang nlar ile mücadele için Kameral Yang n Takip Sistemi kurulmu tur. Bu proje ile duman ba lang c ndan 10-25 saniye içinde bulunmakta, Yang n Yönetim Merkezine alarm gönderilmektedir. Yer ekibi güçlendirilerek 600 olan arazöz say s ise 1100’e ç kar lm t r. Son 3 y lda 600 adet havuz ve su

• Ülkemizin önemli do al ve kültürel kaynaklar n n korunmas maksad yla korunan alan ilan çal malar na h z verilmi tir. 2003 y l ndan bugüne kadar 6 Milli Park, 16 Tabiat An t , 12 Tabiat Park ilan edilmi tir. Bu sayede sadece 2873 say l Milli Parklar Kanunu kapsam ndaki korunan alanlar n toplam 1.026.218 hektara ula m t r. 6 y lda, plan ve çal malar tamamlanan korunan alanlar n say s , ilk Milli Park n ilan edildi i 1958 y l ndan itibaren geçen 45 y ll k süredekinden tam 3 kat fazlad r.

toplama çukurlar olu turulmu tur.


Küresel iklim de i ikli inin en fazla etkiledi i sektörlerden biri olan su kaynaklar konusunda bütün taraflar n ihtiyaçlar n dikkate alan entegre havza yönetimi anlay yla 457 tesis hizmete al nm t r bölgesi belirlenmi tir. 2003 y l na kadar 3 alanda yap lan sulak alan yönetim plan çal malar 2008 y l itibar yla 15’e ç kar lm t r.

• 1958’den 2003 y l na kadar 44 y lda toplam 14 alan planlanm ken; 2003-2008 y llar aras nda 35 alan planlanm olup, 8 alanda da plan çal malar devam etmektedir. • Ülkemizde ilk kez Deniz Kaplumba alar Rehabilitasyon Merkezi 2008 y l nda Mu la Dalaman’da kurulmu tur. Dünyada nesli tükenmi olan ve sadece 40 adet olan Kelaynaklar, Urfa Birecik’te ço alt larak 110 adete ula t r lm ve do al göçlerinin devaml l sa lanm t r. Akdeniz k y lar nda nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku Koruma Program ba ar ile sürdürülmektedir. • Küresel iklim de i ikli inin en fazla etkiledi i sektörlerden biri olan su kaynaklar konusunda bütün taraflar n ihtiyaçlar n dikkate alan entegre havza yönetimi anlay yla 457 tesis hizmete al nm t r. 124 adeti baraj

ve gölet, 21 adeti içme suyu projesi olan tesislerden 90’a yak n sulama tesisi olup, 600 bin hektar arazi sulu tar ma kavu turulmu tur. • çme Suyu Eylem Plan ve Sulama Eylem Plan ile bütün Türkiye’nin su ihtiyac il il planlanm t r. • Temiz bir enerji olan su kaynaklar n n enerji üretiminde kullan lmas için Su Kullan m Hakk Anla mas Yönetmeli i yürürlü e girmi tir. GAP Eylem Plan ile özellikle sulama yat r mlar na h z verilmi , ilave kaynak aktar lm t r. • lk olarak 2002 y l nda ç kar lan Sulak Alanlar n Korunmas Yönetmeli i 2005 y l nda revize edilerek AB Direktiflerine uyumlu hale getirilmi tir. Etkin bir koruma kullanma dengesini kurmak maksad yla sulak alanlar m zda 25 adet koruma

• Kirlilik nedeniyle kaybedilen AB Korunan Alan A S n f diplomas gerçekle tirilen projeler sayesinde Manyas Ku Cenneti Milli Park ’n n A S n f Diplomas ülkemize yeniden kazand r lm t r. • Su kaynaklar n n uluslararas ölçekte de erlendirilmesi için 5. Dünya Su Forumu, ülkemizde yap lm t r. 16-22 Mart 2008 tarihleri aras nda stanbul’da düzenlenen 5. Dünya Su Forumu, co rafi s n r tan mayan su problemlerine kar birlikte hareket etmek için iyi f rsat sa lam t r. Dünyan n en önemli su zirvesi olan Forum’da su kaynaklar ve iklim de i ikli ine uyum konusu da bütün yönleriyle bilimsel olarak ele al nm t r. • Ülke genelinde belirlenen 14 Özel Çevre Koruma Bölgesinde, 2002 y ll na kadar 76 adet proje gerçekle tirilmi ken, 2008 y ll itibar yla toplam 296 adet proje gerçekle tirilmi tir. 6 y lda 3 adet kat at k düzenli depolama tesisi ve 6 adet transfer istasyonu tamamlanm t r.

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 31


Bakanlar Toplant s

K

aradeniz ekosisteminin korunmas çal malar n uygulanabilir bir sistem çerçevesinde geli tirmek ve gerekli çal malar Bükre Sözle mesi uyar nca yapmak amac yla Karadeniz’in Kirlili e Kar Korunmas Komisyonu (Karadeniz Komisyonu) Daimi Sekreteryas , Akit Taraflar n cra Organ niteli inde olup; her bir Karadeniz’e k y da ülkeden bir temsilcinin yer ald Karadeniz’in Kirlili e Kar Korunmas Komisyonu’na destek sa lamak üzere kurulmu tur. Karadeniz ülkeleri aras ndaki koordinasyon stanbul’da bulunan Daimi Sekretarya taraf ndan yürütülmektedir.

32 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76


B

u ba lamda, 16 Nisan 2009 tarihinde Sofya Bulgaristan’da Karadeniz Komisyonu 21. Komisyonerler Toplant s , ard ndan 17 Nisan 2009 tarihinde Bakanlar Toplant s düzenlenmi tir. Toplant ya Karadeniz’e k y s olan 6 ülkenin (Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan) Çevre Bakanlar kat l m sa lam t r. Komisyonerler Toplant s ’na Komisyoner s fat yla Müste ar m z Say n Prof. Dr. Hasan Z. SARIKAYA, temsilci olarak Deniz ve K y Yönetimi Dairesi Ba kanl ndan Çevre Yüksek Mühendisi Tülay SALMAN ve Çevre ve Orman Uzman Yard mc s Erol ÇAVU kat lm t r. Bakanlar Toplant s ’na ayn heyetle beraber Say n Bakan m z Prof. Dr Veysel ERO LU kat l m sa lam lad r. Söz konusu toplant larda; Merkez Anla mas , Karakökenli Kirleticiler Protokolü, Karadeniz Eylem Plan ve Acil Müdahale Plan onaylanm ve toplant sonunda Bakanlar Deklarasyonu yay nlanm t r. •Avrupa Komisyonu (EC) Geni leme Genel Müdürlü ü (DG Enlargement)’nün, “Teknik Yard m ve Bilgi De i imi (Technical Assisstance Information Exchange Instrument) arac olan ve ülkelere Avrupa Birli i (AB) mevzuat n uyumla t rma, uygulama ve yapt r m nda yard mc olan TAIEX taraf ndan, 6-8 Nisan 2009 tarihleri aras nda, talya’n n Roma kentinde düzenlenen, “Deniz ve K y Kirlili inin zlenmesi” konulu TAIEX E itimine, Çevre Yönetimi Genel Müdürlü ü Deniz ve K y Yönetimi Dairesi Ba kanl ’ndan Daire Ba kan Veysel ASLAN, Ege ve Akdeniz ube Müdürlü ü’nden Çevre ve Orman Uzman Ahmet R fat LHAN, Çevre ve Orman Uzman Yard mc s Mehmet A KINER ve Çevre ve Or-

man Uzman Yard mc s Ömer ÖZTÜRK kat l m sa lam lard r.

-8. Odak Noktalar ndan bugüne kadar yap lan çal malar n tart lmas ,

•Barselona Sözle mesi Eki Protokollerinden “Gemilerden Kaynaklanan Kirlili inin Önlenmesi ve Acil Durumlarda Akdeniz’in Kirlenmesine Kar Mücadelede birli i Hakk nda Protokol” (2002 Protokolü) Malta Hükümeti’nin deste iyle Malta’da kurulmu olan, Acil Müdahale Bölgesel Faaliyet Merkezi (Regional Marine Pollution Emergency Response Centre for the Mediterrenaen Sea) (REMPEC), taraf ndan yürütülmektedir.

-2009-2011 y llar nda yap lmas planlanan faaliyetlerin tart lmas ,

Protokolün uygulanmas a amas nda her iki y lda bir düzenli olarak taraf ülkelerin kat l m ile Odak Noktalar Toplant lar yap lmaktad r.

lili in Önlenmesi Projesi(SAFEMED) kapsam nda yap lan çal malar,

9. REMPEC Odak Noktalar Toplant s 21-24 Nisan 2009 tarihleri aras nda Malta’da gerçekle tirilmi tir. Toplant n n ba l ca çal ma konular a a daki gibidir;

-Gemilerden kaynaklanan kirlili in önlenmesine yönelik i birli i anla malar , -Akdeniz Teknik Çal ma Grubunun faaliyetleri, -MARPOL EK-I’in Akdeniz’de uygulanmas na yönelik iyile tirmeler, -EC/MEDA kaynakl Denizcilik Güvenli i ve Gemilerden Kaynaklanan Kir-

-Gemi Balast Sular Yönetimine ili kin çal malard r. Söz konusu toplant ya Daire Ba kanl m zda görevli REMPEC Odak Noktas Kimya Mühendisi Meryem ASLAN taraf ndan kat l m sa lanm t r. 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 33


Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim (STÜ) Ay en SATIR Çed ve Planlama Genel Müdürlü ü Çevre Envanteri Dairesi Ba kanl Çevre Ajans ubesi Müdürlü ü

R

efah seviyesinin tüketimle ölçüldü ü modern toplumlar n yol açt çevresel ve sosyal etkiler, ula lan boyutun ciddiyeti aç s ndan küresel düzeyde yeni politikalar n geli tirilmesi ihtiyac n ortaya ç karm t r. 1992 y l nda Rio’da gerçekle tirilen BM (Birle mi Milletler) Çevre ve Kalk nma Konferans ’nda sunulan raporda; sürdürülebilir kalk nman n uygulanabilir olmas için gerekli tüketim ve üretim al kanl klar bak m ndan ilgili de i imler öncelikli olarak ortaya konulmu tur. 1997 y l nda Amsterdam Antla mas Avrupa Birli i bünyesinde Sürdürülebilir Kalk nmay öncelikli hedeflerden biri haline getirmi tir. 2002 y l nda Johannesburg’ta gerçekle tirilen Dünya Sürdürülebilir Kalk nma Zirvesi’nde ise Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim (STÜ) Sürdürülebilir Kalk nma’n n ön ko ulu olarak kabul edilmi tir Sürdürülebilirlik, ya am döngüsü zinciri, kaynaklar n etkin kullan m sürdürülebilir üretim ve tüketim yakla m içerisinde ele al nm t r.

Ham maddelerin Yönetimi ve Kullan m

Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Yakla m STÜ yakla m nda, çevresel s n rlar göz önüne al narak, do al hayata verilen zarar en aza indiren yollar aran rken, dünyan n kaynaklar n sürdürülebilir bir ekilde kullanan ekonomik büyümeyi sa lamak olgusu vard r. Tüketim, hem ürün ve hizmetlerin kullan m n hem de do al kaynaklar n; suyun, enerjinin, topra n etkin kullan m n kapsamaktad r. Bölgesel De erlendirmelerde; ekonomik alt yap , kaynak ve enerji tüketimi, sera gaz emisyonlar , ekonomik geli meler, refah ve artan ekonomik e itsizlik, hane halk tüketim miktar , “tüketimin sosyo demografik e ilimler ile olan ili kisi, çevresel bask lar hatta ekolojik ayak izleri bile sürdürülebilir üretim ve tüketim ba l alt nda de erlendirilmektedir. Bu yakla m nedeniyle de STÜ, ekonomik kalk nmaya engel olu turmamakta, tam aksine i dünyas na yeni f rsatlar da sunmaktad r. Enerji ve hammadde kullan m aç s ndan üretim süreçlerinin optimizasyonu, i -

Çevre yakla ml teknoloji sektöründe daha dayan kl ve temiz üretim

Daha iyi Üretim ve Hizmetler

letmelerde tasarruf sa larken di er taraftan Avrupa Birli i (AB) içerisinde sürekli büyüyen bilinçli tüketici pazar aç s ndan da rekabete yönelik avantajlar sa lamaktad r. Sürdürülebilir bir geli menin sa lanabilmesi için uygulamaya yönelik stratejilerin olu turulmas gerekmektedir. Uygulamaya yönelik geli tirilecek stratejiler; ekonomi, toplum ve çevre ba l klar ile birlikte di er çevresel faktörleri de içermektedir. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim konusu Avrupa Komisyonu Çevre Geni leme Merkezinde de ülke ekonomilerine katk sa layabilecek önemli f rsatlar biçiminde de erlendirmektedir. Bu kavram etkin ekonomi yakla m nda enerji ve kaynak temininde önemli f rsatlar yaratmakta olup geli en ekonomilerde çevresel bask lar n azalt lmas , tüketim anlay n n de i imi, ekonomik geli imde hem çevresel hemde ekonomik boyutta önemli katk lar sa lamaktad r. STÜ yakla m ile ekonomik faaliyetler; kaynak kullan m , enerji miktarlar veya yay mlanan kirlilik miktar ile

Daha Bilinçli Hanehalk Tüketimi

ekil:1 Do al Kaynaklar Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim: Daha iyi Ürünler 34 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Daha Bilinçli Kamu Tüketimi


Do al Kaynaklar

Plan

Yeniden Kullan m Geri Dönü üm Geri Kazan m

malat / Üretim

Toplama

Da t m

Kullan m

ekil 2: Eko-yenilik (At k-Geri Dönü üm Mevzuat Döngüsü)

kar la t r lmakta, verimsizlik, a r kullan m örneklerinin olumsuz çevresel etkilerinin önemi ortaya konulmaktad r. STÜ konusunda olu turulabilecek politikalar ile ya am döngüsü zinciri a a daki yakla m ile ifade edilebilir. Ya am Döngüsü Zinciri Ya am döngüsü yakla m , sürdürülebilir üretim ve tüketim kavramlar n n temelini olu turmakta olup, tüm ya am döngüsü içerisinde bir üretimin ekonomide b rakt etkinin hem sosyal hem de çevresel etkilerini ortaya koymaktad r. Ya am döngüsel bir yakla m madde ve enerjinin ömürleri boyunca kullan m yla gerçekle en olumsuz çevresel etkileri saptar ve bunlar n önemini belirler.

Do al Kaynaklar n Sürdürülebilir Kullan m na ili kin AB Tematik Stratejisi ise; bir ürünün tüm ya am döngü zinciri içerisinde etkilerinin, bir çevresel ortamdan bir ba ka ortama geçi i ile olumsuz çevresel etkilerinin nas l önlenebilece i üzerinedir. Ya am döngüsü yakla m nda, bir üretim meteryalinin geri dönü ümü, ham madde ç kar m ve enerjinin elde edilmesi ile ba lamakta olup madde ve enerji üretimi, paketleme süreci i lem da l m n n bir parças d r. Ekonomik göstergeler içerisinde ticari ve endüstriyel sektörler as l faaliyet alanlar içerisindedir. Tüketici taraf ndan kullan lmak üzere ortaya konan mal ve hizmetler sürdürülebilirli i sa layabildi i müddetçe ya am döngüsünün bir parças haline gelmektedir. Bu dü ünce yeniden kullan m, geri kazan m ve ya am

döngüsü zinciri ile paralellik ta maktad r. Avrupa Komisyonu’nun finanse etti i, Ortak Ara t rma Merkezi’nin gerçekle tirdi i “Ürünlerin Çevresel Etkisi (EIPRO)” projesi, ya am döngülerinin tamam na göre de erlendirildi inde ve AB-25’e yönelik toplam tüketim içinde, en fazla çevresel etkiye sahip olan ürün ve hizmetleri belirlemi tir. Avrupa Birli i çal malar n n de erlendirmesi en yüksek ya am döngüsü etkisine sahip olarak tüketim kategorilerini bar nma, g da ve içecekler; özel ula m biçiminde saptam t r. Is nma ve s cak su, elektrikli ev aletleri ve yap i leri dahil olmak üzere, tüketim alanlar hep birlikte çevresel etkilerin % 70 ila % 80’nine, tüketim harcamalar n n ise % 60’ na kar l k gelmektedir. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim -Sürdürülebilir Endüstri Politikalar üzerine bir eylem plan , 4 Aral k 2008 tarihinde Avrupa Komisyonu taraf ndan onaylanm ve son halini alm t r. Eylem plan nda; •Daha iyi üretim •Daha ak ll tüketim •Daha dayan kl üretim •Küresel boyutta eylem ile s n fland r lmaktad r. Bunlar n bir k sm , üretimin geri dönü üm sa lamaya imkân verecek boyutta planlanmas amac n ta maktad r. Ürünlerin ya am döngüsü zincirinde desteklenmesi, ürün geli imlerinde süreklilik, pazar çal malar n da daha iyi üretim ve ak ll tüketim al kanl klar ile birlikte dü ünülmesi gereklili i ortaya konulmaktad r. Uygulama da ya am döngüsünün sa lanmas ; ekonomik te vikler, standartlar, etiketleme mekanizmlar n n olu turulmas , ye il kamu ihalesi, gönüllü düzenlemeler ve payda lar n kat l m ile gerçekle ebilecektir.

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 35


STÜ eylem plan bütüncül bir yakla m gerektirmektedir. Eylem plan içerisinde ise; ekolojik plan, enerji s n flamas ve ekolojik s n flama direktifleri yer almaktad r. STÜ yakla m ndaki “daha iyi üretim” kavram Ekolojik planlama direktifi alt nda incelenmektedir. Uygulama ölçütleri ise minimum gereksinimlerin belirlenmesi, çevresel performans kriterleri, ihtiyaçlar n ve ölçütlerin sürekli güncellenmesi biçimindedir. AB’de teknolojik ilerlemeler, ürün standartlar n n iyile mesi standart ev ve mutfak aletlerinin verimlili inde iyile melere yol açm t r ( ekil 3). Yine de ayd nlatma ve elektrikli ev aletleri için konut ba na toplam elektrik tüketimi y lda % 1,5 oran nda artmaktad r. Bunun ba l ca sebebi ise, fazla standart ev aleti ve yeni elektrikli cihaz mülkiyetidir. Klima üniteleri ba l ca sorundur. Toplam konut say s ndaki y lda % 0,8’lik art , ev aletleri için elektrik kullan m nda 2,3 oran nda y ll k bir art a yol açmaktad r. Sürdürülebilirlik Kaynaklar n sürdürülebilir kullan m için, kaynak gereksinimi ve ekosistemlerin üretken kapasitelerinin korunmas önemlidir. Üretimde sürdürülebilirli in art r lmas , üretim verimlili i aç s ndan iyile me yenilikçi teknik ve yönetimsel yakla mlar ile çevrenin daha iyi izlenmesi ve kontrolünü gerektirmektedir. Kaynaklar n sürdürülebilir yönetimine yönelik ihtiyaç, çevresel etkilerin ekonomik kalk nma ile ili kisi bak m ndan ayr l rken, üretimdeki ekoverimlili inin art r lmas AB politika gündeminde önemli yer tutmaktad r. AB ba lam nda, bu radikal bir ad m de il, sürmekte olan bir politika geli tirme sürecinin bir parças d r. Politika, 1980 y llar nda alt seviye teknolojilerden, 1990’larda daha önleyici

36 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Naturel NaturalResources: Resources:Do al Do al Kaynaklar Kaynaklar Incineration Incinerationand and Land lling: At k Landfilling: At kYakma Yakmaveve depolama depolama Recovery: Recovery:Geri GeriKazan m Kazan m Extractionof ofRaw RawMaterials: Extraction Materials: madde Ham madde Ham ç kart lmas ç kart lmas Recycling of Materials and Recycling of Materials and Madde ve BileComponents: Components: Madde ve iklerin Geri Dönü ümü Bile iklerin Geri Dönü ümü Desing and Portection: Design and Protection: Tasar m ve Üretim Tasar m ve Üretim Packaging and Distribution: Packaging and Distribution: Ambalajlama ve Da t m

Ambalajlama ve Da t m

ekil 3 Do al kaynaklar n kullan m ndan bu kaynaklar n yeniden kullan m n ortaya koyan ya am döngüsü zinciri.

çevresel stratejilere günümüzde ise üretim ve hizmetlerin bütün bir ya am döngüsü içerisinde etkilerinin azalt lmas a amas na kadar pozitif yönde bir de i im izlemektedir. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim kavram içerisinde endüstri, g da, konut, ula m önemli ve incelenmesi gereken ba l klard r. Bir çok ülkede kirlilik ve kaynak yo unlu u endüstriyel alt sektörlerde (ya , gaz , metal ve yiyecek gibi endüstrilerde) endüstriyel üretimin üstünlü ünü ortaya koymaktad r. Öncelikli endüstriyel sektörler; çelik ile demir d metal imalat , kok kömürü imalat , rafine petrol ürünleri, nükleer yak tlar, kimyasallar, kimyasal ürünler, insan yap m elyaf ile çimento ve cam gibi metal d mineral ürünlerdir. Kar la t rma amac yla, en büyük çevresel etkiye neden olan öncelikli tüketici ürünleri aras nda g da ve içecek (et ve et ürünleri ile bunlar takip eden süt ürünleri), özel ula m (ço unlukla özel arabalar) ve bar nma (in aat, enerji ve s tma) gibi konular yer almakta olup bu ba l klar n kümalatif etkileri çevresel bozulmalara neden olmaktad r.

Sonuç ve De erlendirme: Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim yakla m sürdürülebilir sosyal beklentiler ile paralellik göstermektedir. Bu konuda Avrupa ‘da bu yakla m destekleyen eylem planlar , göstergeler ve hedefler ortaya konulmaktad r. Bu konuda Unep/Wuppertal Institute Collaborating Centre on Sustainable Consumption and Production merkezleri gibi enstitülerce küresel boyutta ortak planlar hedefler ve etkiler saptanmaya çal lmaktad r. Bu enstitülerce birçok projeler ba lat lm yap lan projeler, ya am döngüsü zinciri içerisinde geri dönü üm ve ekonomik geli meye pozitif katk sa lamak yakla m alt nda yürütülmektedir. Endüstriyel tesislerde kaynak kullan m ve kirlilik konusundaki verilerin sistematik olarak ulusal düzeyde toplanamad gerçe i ile kar la lmaktad r Endüstriyel tesislerde güvenilir verilerin varl , çevresel yönetim aç s ndan politika sa lay c mekanizmalarda etkilidir. Ülkemiz, Avrupa Birli ine giri sürecinde, 1 May s 2003 tarihinde Avrupa Çevre Ajans na tam üye olmu tur. Avrupa Çevre Ajans , çevre politikas n geli tirme, benimseme, uygula-


ma ve de erlendirme alan nda, çal anlar ve kamu için önemli bir bilgi kayna d r Amac ise ; AB ve üye ülkelere çevreyi iyile tirmek, çevre konusunda yer alan ilgili hususlar ekonomik politikalarla bütünle tirmek ve sürdürülebilirlik yönünde ilerlemelere yard mc olmakt r. Ayr ca, Avrupa Çevre Bilgi ve Gözlem A n (EIONET) koordine etmektir. Avrupa Çevre Ajans ve Avrupa Konu Merkezi Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim konusunda 2009-2013 y llar aras ndaki çal ma plan nda, STÜ uygulamas n n desteklendi i ulusal politika giri imlerini, stratejik eylem planlar n , kurumsal altyap ve uluslararas i birli ini sa lamaya yönelik hedefler ortaya koymu tur. Bu kapsamda AÇA’n n 2009 çal ma plan içerisinde yer alan STÜ konu ba l , AÇA’na üye ülkelere de gerekli altyap n n sa lanarak; görev payla m , al nacak tedbirler ve giri imlerin ba lat lmas yönünde zorlay c olacakt r. Bu yakla m ülkemiz için, ekonomik kalk nma temelinde çevresel koruman n sa lanmas , sosyal sorumluluk çerçevesinde ulusal giri imlere katk sa layacak önemli bir ad m olacakt r. Küresel ve kümülatif etkiler bir sebebsonuç zinciri olarak anla l rsa, hem çevre aç s ndan etkili hem de uygun maliyetli politikalar belirlemek aç s ndan pozitif katk sa layacakt r. Üretim sonras ürünün bir yerden ba ka bir yere ta nmas (k talararas , ülke, ehir) emisyona neden olmaktad r. Tüketim konusundaki insiya-

Y YECEK VE ÇECEK

KONAKLAMA

tifi, tüketiciye b rakmamak gerekir. Ülkemiz için, Stratejik planlama ve hedefler belirlenmeli, e itim ve fark ndal k art sa lanmal d r. Çevreci kamu ihaleleri gibi artnameler haz rlanabilir. Bu konuda yap lacak çal malar Ulusal STÜ stratejilerinin belirlenmesi aç s ndan ba lang ç olabilir. Toplu ta malarda ula m bak m ndan kolayl k sa lanmas , farkl KDV uygulamalar , çevreci olana daha az vergi uygulamas ile karbon ticaret sisteminin getirilmesi gibi uygulamalar da te vik edici nitelikteki uygulamalard r. Parakendecilerle çevresel performans etkileri art r labilir. ehir planlamas çevreci yakla mlar gözönünde bulundurularak de erlendirilebilir. Ayr ca tüketici bilgilendirme kampanyalar düzenlenebilir. Ortaya ç kacak tablo ile eylem planlar konusunda ulusal stratejimizi ortaya koyacak eylem planlar ndaki aktörler ve ba lat lacak projeleri de erlendirebilme imkan ortaya konabilir.

REFERANSLAR 1-Avrupa Çevre Ajans –Avrupa Konu Merkezi Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Avrupa’n n Çevresi/ Dördüncü De erlendirmesi 2 -http://www.rec.org.tr/sayfa. asp?id=113 3 -Dall vd., 2002; Nemry vd., 2002; Kok vd., 2003; Labouze vd., 2003; Nijdam ve Wilting, 2003; Moll vd., 2004; Weidema vd., 2005. 4 -EEA;2009 Work Plan, waste prevention and end-of-life waste management policies are covered in the EEA – ETC series of waste policy factsheets 5 -Avrupa Çevre Ajans –Avrupa Konu Merkezi Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Avrupa’n n Çevresi/ Dördüncü De erlendirmesi 6 -http:// ec ec.europa.eu/eussd/ escp_europa eu/environment/ eussd escp en.htm

Konu kapsam nda AÇA ulusal uzmanlar ile görü meler devam etmektedir.

7-http://www.scp-centre. org/News_gesamter_ Artikel.813+M565cd62158e.0.html

Ülkemizde 2010 y l nda STÜ konusunda ulusal bir çal tay düzenlenmesi planlanmaktad r. Bu konuda gerçekle tirilecek çal tay’ n Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim yakla m konusunda altyap n n olu turulmas aç s ndan etkili olmas beklenmektedir. Ayr ca STÜ konusunda ülkemiz ihtiyaçlar ve öncelikleri dikkate al nd nda; kurumsal altyap n n güçlendirilmesi, sivil toplum kurulu lar ve kurumlararas i birli inin sa lanmas aç s ndan daönem ta maktad r.

8 -EEA, 2009 Work Plan ,”Waste Prevention and End-of-life Waste Management Policies Are Covered in the EEA – ETC Series of Waste Policy Factsheets”

TA INIRLIK

ARAÇLAR

Üretim ve tüketim alanlar nda yüksek çevresel etki olarak nitelendirilen bile enler 4 ba l k alt nda s n and r lm t r.

9-Department of the Environment,Transport,Energy and Communicat ons,”Impacts of consumption in Switzerland and key decisions for environmentally sound consumption patterns”,2007 10 -Kranj, Slovenia, ”10th Eionet workshop on Resource and Waste Management, Kaarina Huhtinen Finnish Environment Institute, 26.9.2007 11- Sustainable production and consumption in the European Union,European Communities, 2004, Belgium

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 37


KAMU GÖREVL LER ET K DAVRANI LKELER VE UYGULAMADAK DURUMU Ahmet SANDAL Kamu Yönetimi Uzman Etik E iticisi Program Kat l mc s

Ü

lkemizde kamu görevlilerinin uymalar gereken etik davran ilke ve kurallar çe itli kanun ve yönetmelik içinde y llardan beri (dolayl bir ekilde) mevcut iken, 2004 y l nda ç kar lan 5176 say l Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulmas Hakk nda Kanun ile bu kural ve ilkeler do rudan ve kapsaml bir ekilde bir mevzuatta toplanm t r. Bu tarihten sonra, etik konusu gündemde daha fazla yer tutmaya ba lam t r. Etik konusunun gündemi bu ekilde doldurdu u bir zaman diliminde, kamu görevlilerinin etik davran ilke ve kurallar ile bunun uygulamadaki görünümü, uygulamada kar la lan sorunlar üzerinde görü ve dü ünceleri bu yaz ile aktarmak istedim. Hemen belirtmek gerekirse, etik kavram ile etik 38 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

ilke ve kurallar ilk bak ta basitmi gibi görünse de, esas nda anla lmas zor bir konudur. Bu zorlu a ra men kamu yönetimimizin sa l kl i leyi i ve kurumsal yönetimin geli tirilmesi aç s ndan çok çok önemli bir konudur. Yaz m zda, kamu görevlileri etik davran ilkeleri konusunda önce mevzuat ve kurumsal yap hakk nda bilgi verdikten sonra uygulamadaki duruma ili kin baz dü ünce ve görü lerimizi sunaca m. Önce etik kavram n n tan m ve aç klamas ndan ba layal m. I–ET K KAVRAMININ TANIM VE AÇIKLAMASI: Etik kavram Yunanca “ethos’’ sözcü ünden gelmekte olup “karakter, al kanl k, huy” gibi anlamlar bulunmaktad r. Etik, felsefenin bir dal olarak geli me göstermi ve insan n ödev, yükümlülük, sorumluluk ve erdem gibi özelliklerini analiz eden, do ru ve yanl , iyi ve kötü, güzel ve çirkin ayr m n öne ç karan, bu ayr mlardan sonra, toplumda do ru, iyi ve güzel davran lar n yayg nl k kazan-


mas na ve daha iyi bir hayat n yollar n n bulunmas na çal an bir bilim dal olarak kendisini göstermi tir. Burada etik ile ahlak aras nda fark var m , yok mu hususu üzerinde durmak istiyorum. Çünkü, ço u kimse, kamu görevlilerinin uymalar gereken davran ilke ve kurallar konusunda yabanc bir kelime olan etik kelimesinin kullan l p da neden ahlak kelimesinin kullan lmad n merak etmektedir. Esas nda, kökeni Yunanca’ya dayanan etik kelimesi ile dilimizdeki ahlak kelimesi birbirinden fark yoktur. ( ki kelimenin anlam olarak birbirinden farkl oldu unu iddia edenler, “ahlak bir olgu ve tarihi süreç içerisinde ya anan bir ey olmas na kar l k etik, bu olgunun kendisine yönelik ara t rma, bir bilgi, bir felsefedir” demekte iseler de, buna kat lmak mümkün de ildir. Ahlak n esasta bir bilgi, bir felsefe yan bulunmaktad r) Ahlak, Arapça hulk sözcü ünün ço uludur. Hulk, huy, adet, al kanl k, yarad l , insan n ruhsal-zihinsel-manevi halleri anlam na geldi ine göre, yukar daki etik tan m ndan fark bulunmamaktad r. II–KAMU GÖREVL LER N N ET K DAVRANI LKE VE KURALLARINI DÜZENLEYEN MEVZUAT: Ülkemizde Kamu Görevlilerinin uymalar gereken etik davran ilke ve kurallar , Anayasa’dan ba lamak üzere, çe itli Kanun, Yönetmelik, Genelge ve benzeri hukuki metinlerde mevcut bulunmaktad r. 1-Anayasam zda Etik Konusuna li kin Hükümler: Anayasam z n 10’uncu maddesinde, “herkes, dil, rk, renk, cinsiyet, siyasi dü ünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ay r m gözetilmeksizin kanun önünde e ittir”, 129’uncu maddesinde “memurlar ve di er kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sad k kalarak faaliyette bu-

lunmakla yükümlüdürler” ve 137’nci maddesinde “kamu hizmetlerinde herhangi bir s fat ve suretle çal makta olan kimse, üstünden ald emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa hükümlerine ayk r görürse, yerine getirmez ve bu ayk r l o emri verene bildirir. Ancak, üstü emrinde srar eder ve bu emrini yaz ile yenilerse, emir yerine getirilir; bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. Konusu suç te kil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz” eklinde belirlenen hükümler konumuzla yak ndan ilgilidir. 2-Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulmas Hakk nda Kanun Ülkemizde etik konusunu ba l ba na ela alan konuya ili kin do rudan ve kapsaml kurallar getirilmesi 2004 y l nda ç kar lan 5176 say l Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulmas Hakk nda Kanun ile sa lanm t r. Bu tarihten sonra etik konusundaki çal malar h z kazanm ve Kamu Görevlileri Etik Davran lkeleri ile Ba vuru Usul ve Esaslar Hakk nda Yönetmelik 13.04.2005 tarih ve 25785 say l resmi Gazetede yay mlanarak yürürlü e girmi tir. Kurumlarda üçer ki iden te kil edilen Etik Komisyonlar kurulmu , etik konusunda e itim çal malar art r lm t r. Öte yandan, Ba bakanl n 2004/27 say l Ba bakanl k Etik Kurulu konulu, 2005/16 say l Ba bakan ve Bakanlar n U urlanma ve Kar lanmalar , Seyahatler ve Hediye Uygulamas konulu iki ayr genelgesini, ayr ca Ba bakanl k Etik Kurulunun Hediye Alma Yasa hakk ndaki 2007/1, Kamu Konutlar Tahsis lemleri hakk nda 2008/1 ve 24 Kas m Ö retmenler Günü hakk nda 2008/2 say l genelgeleri, ayr ca, Ba bakanl k Kamu Görevlileri Etik Kurulunun kendisine yap lan müracaatlar üzerine verdi i kararlar uygulamada yer bulmu tur.

Ülkemizde etik konusunu ba l ba na ela alan konuya ili kin do rudan ve kapsaml kurallar getirilmesi 2004 y l nda ç kar lan 5176 say l Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulmas Hakk nda Kanun ile sa lanm t r. Bu tarihten sonra etik konusundaki çal malar h z kazanm ve Kamu Görevlileri Etik Davran lkeleri ile Ba vuru Usul ve Esaslar Hakk nda Yönetmelik, 13.04.2005 tarih ve 25785 say l resmi Gazetede yay mlanarak yürürlü e girmi tir.

3- 657 say l Devlet Memurlar Kanunundaki Etik Davran lke ve Kurallar 657 say l Devlet Memurlar Kanunun 3/C, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 28, 29, 30 ve 31. maddeleri de etik davran ilke ve kurallar yla yak ndan ilgilidir. Bu maddelerde geçen hükümleri uzun uzun yazmak yerine ba l klar n yazmak istiyorum. Bu ba l klardan bile anlamak mümkündür ki, ilgili hükümler etik konusuna ili kindir. 657 say l DMK’nun 3/C maddesi “liyakat”, 6. maddesi “sadakat”, 7. maddesi “tarafs zl k ve Devlete ba l l k”, 8. maddesi “davran ve i birli i”, 9. maddesi “yurtd nda davran ”, 10. maddesi “amir durumunda olan Devlet Memurlar n n görev ve sorumluluklar ”, 11. maddesi “Devlet 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 39


Memurlar n n görev ve sorumluluklar ”, 12. maddesi “ki isel sorumluluk ve zarar”, 13. maddesi “ki ilerin u rad klar zararlar”, 14. maddesi “mal bildirimi”, 15. maddesi “bas na demeç ve bilgi verme”, 16. maddesi “resmi belge, araç ve gereçlerin yetki verilen mahaller d na ç kar lmamas ve iadesi”, 28. maddesi “ticaret ve di er kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasa ”, 29. maddesi “hediye alma ve menfaat sa lama yasa ”, 30. maddesi “denetimindeki te ebbüsten menfaat sa lama yasa ”, 31. maddesi “gizli bilgileri aç klama yasa ” hakk ndad r. 3-Di er Mevzuatta Etik Konusunu lgilendiren Hüküm ve Kararlar: Anayasam z, 657 say l Devlet Memurlar Kanunundan ba ka, baz mevzuat içerisinde de etik davran ilke ve kurallar n ilgilendiren çokça hükme rastlamak mümkündür. Bu mevzuatlara ili kin isim vermek gerekirse, 2531say l Kamu Görevlerinden Ayr lanlar n Yapamayacaklar lere Dair Kanun, 3628 say l Mal Bildiriminde Bulunulmas , Rü vet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, 5018 say l Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 4982 say l Bilgi Edinme Hakk Kanunu, 5237 say l Türk Ceza Kanunu gibi hukuksal metinlerde etik ilke ve kurallara rastlamak mümkündür. Bunlarla birlikte, Türkiye’nin taraf oldu u baz Uluslararas Anla ma ve Kararlarda da etik konusunda düzenlemeler mevcuttur. Bu kapsamda, OECD Uluslararas Ticari lemlerde Yabanc Kamu Görevlilerine Verilen Rü vetin Önlenmesi Sözle mesini, içeri inde yolsuzlukla mücadeleyle ilgili öncelikli hedeflerinde yer ald Avrupa Birli i Müktesebat n n Üstlenilmesine li kin Türkiye Ulusal Program n n Uygulanmas , Koordinasyonu ve zlenmesine Dair Karar sayabiliriz. Öte yandan, 26.12.2007 tarih ve 26738 say l resmi Gazetede yay mlanarak yürürlü e giren Kamu 40 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

ç Kontrol Standartlar Tebli i de etik konusunda hükümler içermektedir. III- KAMU GÖREVL LER N UYMALARI GEREKEN ET K DAVRANI LKE VE KURALLARI: Kamu Görevlileri Etik Davran lkeleri ile Ba vuru Usul ve Esaslar Hakk nda Yönetmelikte, etik davran ilke ve kurallar a a daki ekilde belirlenmi tir. 1- Görevin Yerine Getirilmesinde Kamu Hizmeti Bilinci (md.5) 2- Halka Hizmet Bilinci (md.6) 3- Hizmet (md.7)

Standartlar na

Uyma

4- Amaç ve Misyona Ba l l k (md. 8) 5- Dürüstlük ve Tarafs zl k (md.9) 6- Sayg nl k ve Güvenlik (md.10) 7- Nezaket ve Sayg (md.11) 8- Yetkili (md.12)

Makamlara

Bildirim

9- Ç kar Çat mas ndan Kaç nma (md.13) 10- Görev ve Yetkilerin Menfaat Sa lamak Amac yla Kullan lmamas (md.14) 11- Hediye Alma ve Menfaat Sa lama Yasa (md.15) 12- Kamu Mallar ve Kaynaklar n n Kullan m (md.16) 13- Savurganl ktan Kaç nma (md.17) 14- Ba lay c Aç klamalar ve Gerçek D Beyan (md.18) 15- Bilgi Verme, Saydaml k ve Kat l mc l k (md.19) 16- Yöneticilerin Hesap Verme Sorumlulu u (md.20) 17- Eski Kamu Görevlileriyle li kiler (md.21) 18- Mal (md.22)

Bildiriminde

Bulunma

Kamu görevlileri, görevlerini yürütürken Yönetmelikte belirtilen bu etik davran ilke ve kurallar na uymakla yükümlüdürler. Kurum ve kurulu lar n yetkili sicil amirleri, personelin sicil ve performans n , Yönetmelikte düzenlenen sözkonusu bu etik davran ilkelerine uygunluk aç s ndan da de erlendirmek durumundad r. Yönetmelikle belirlenen etik davran ilkeleri, kapsama dahil tüm kurum ve kurulu larda uygulan r. (Bu kapsama Cumhurba kan , TBMM Üyeleri, Bakanlar Kurulu Üyeleri, TSK ve yarg mensuplar ve Üniversitelerdeki kamu görevlileri hariç tüm kamu çal anlar dahildir) 5176 say l Kanun kapsam ndaki kamu görevlileri, etik ilke ve kurallara uyaca na dair, i e girdi i tarihten itibaren bir ay içerisinde “Etik Sözle me” belgesini imzalamakla yükümlüdürler. Bu belge, personelin özlük dosyas na konur. Kamu kurum ve kurulu lar nda istihdam edilen her düzeydeki personel, istihdama ili kin ko ullar n bir parças olarak etik davran ilkeleri ve bu ilkelere ili kin sorumluluklar hakk nda bilgilendirilir. IV- ET K MEVZUATININ UYGULAMASINDAN SORUMLU KURULU 08.06.2004 tarih ve 25486 say l Resmi Gazetede yay mlanarak yürürlü e giren 5176 say l Kanun ile Ba bakanl k bünyesinde “Kamu Görevlileri Etik Kurulu”olu turulmu tur. Kurulun sekretarya hizmetleri Ba bakanl k Personel ve Prensipler Genel Müdürlü ü taraf ndan yerine getirilmektedir. Kamu Görevlileri Etik Kurulu, 5176 say l Kanun kapsam ndaki konularda her türlü kararlar almak ve uygulamak üzere Bakanlar Kurulu taraf ndan atanan 11 üyeden olu maktad r. Kurul üyeleri, Bakanl k görevi yapm olanlar aras ndan bir üye, l belediye


ba kanl yapm olanlar aras ndan bir üye, Yarg tay, Dan tay, Say tay üyeli i görevlerinden emekliye ayr lanlar aras ndan üç üye, Müste arl k, büyükelçilik, valilik, ba ms z ve düzenleyici kurul ba kanl görevlerinde bulunmu veya bu görevlerden emekliye ayr lanlar aras ndan üç üye, Üniversitelerde rektörlük veya dekanl k görevlerinde bulunmu ö retim üyeleri veya bunlar n emeklileri aras ndan iki üye, kamu kurumu niteli indeki meslek kurulu lar nda en üst kademe yöneticili i yapm olanlar aras ndan bir üyeden te kil olunmu tur.

Ancak, yukar da belirtildi i ekilde, bir davran etik d olsa da, yasa d olmad müddetçe 657 say l DMK’nun disiplin hükümleri yönünden takibi gerekmez. Ancak etik mevzuat aç s ndan takibi gerekir.

Kurul, Ba kan n daveti üzerine en az alt üyeyle toplan r ve üye tam say s n n salt ço unlu unun ayn yöndeki oyu ile karar verir. Toplant kararlar ilgililere duyurulur. Bu Kurul, Türk kamu yönetiminde etik konusundaki en yetkili te kilat konumundad r. V- ET K DAVRANI LKE VE KURALLARININ UYGULAMA DURUMU: 1- Kamu Görevlileri Etik Davran lkeleri ile Ba vuru Usul ve Esaslar Hakk nda Yönetmelikte belirtilen etik davran ilke ve kurallar n n hepsi ayn önem ve derecede de ildir. Bu ilke ve kurallardan bir k sm , uyulmamas hâlinde neredeyse usulsüzlük ve yolsuzluk derecesinde olup, bir k sm ise uyulmamas durumunda ho nutsuzlu a ve uygulanmas durumunda Kamudaki hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve Vatanda memnuniyetine neden olur. Örnek vermek gerekirse, bir kamu görevlisinin vatanda a nezaketsiz ve sayg s z davranmas elbette ciddi bir hadisedir. Ancak, hediye alma ve menfaat sa lama yasa na ayk r hareket etme, kamu mallar n savurgan kullanma, ç kar çat mas na neden olma hâlleri, daha a r ve yolsuzlu a, usulsüzlü e kadar varan sonuçlar olan hadiselerdir.

2- Her etik d davran ayn zamanda yasa d davran demek de ildir. Ancak, her yasa d davran ayn zamanda etik d davran t r. Bu duruma örnek vermek gerekirse, bir vergi denetmeninin e inin çal t bir fabrikada vergi incelemesinde bulunmas etik d davran t r, ancak yasa d de ildir. Bu durum bir ç kar çat mas d r. Bir memurun liyakate uymamas , Devlete kar sadakat d davran larda bulunmas , görev ve sorumluluklar n yerine getirmemesi, tarafs zl n ihlal etmesi, yurt içi ve d nda memur vakar na ayk r davranmas , görevi dolay s yla hediye ve benzeri menfaat sa lamas , kendisine teslim edilen bir resmi e yay özenle korumamas etik d davran lard r, bu davran lar ayn zamanda yasa d davran lard r. Bir davran n hem etik d hem de yasa d olmas durumunda, 657 say l Devlet Memurlar Kanunun 125. maddesinde cezalar gündeme gelmektedir.

3- Etik mevzuat nda etik d davran olarak görülen ve gerekli ekilde tedbir al nmad nda, usulsüzlü e, yolsuzlu a kap aralayan bir kavram da ç kar çat mas d r. Kamu Görevlileri Etik Davran lkeleri ile Ba vuru Usul ve Esaslar Hakk nda Yönetmeli in 13. maddesinde bu kavram öyle tan mlanm t r: Ç kar çat mas , kamu görevlilerinin görevlerini tarafs z ve objektif ekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormu gibi gözüken ve kendilerine, yak nlar na, arkada lar na ya da ili kide bulundu u ki i ya da kurulu lara sa lanan her türlü menfaati ve onlarla ilgili mali ya da di er yükümlülükleri ve benzeri ahsi ç karlara sahip olmalar halini ifade eder. Ç kar çat mas durumunda, ki i sel menfaat ile kamu menfaati kar kar ya gelmektedir. ki menfaat çak maktad r. Kamu görevlileri, ç kar çat mas nda ahsi sorumlulu a sahiptir ve ç kar çat mas n n do abilece i durumu genellikle ahsen bilen ki iler olduklar için, herhangi bir potansiyel ya da gerçek ç kar çat mas konusunda dikkatli davran r, ç kar çat mas ndan kaç nmak için gerekli ad mlar atar, ç kar çat mas n n fark na var r varmaz durumu üstlerine bildirir ve ç kar çat mas kapsam na giren menfaatlerden kendilerini uzak tutarlar. Konuya ili kin bir örne i yukar da vermi tim. Birkaç örnek daha vermek istiyorum: Bir ihale komisyonu üyesinin bir arkada n n da teklif verdi i bir ihalede görev almas na disiplin mevzuat aç s ndan herhangi bir engel yoktur, ancak etik aç dan engel bulunmaktad r. Te vik ve kredilerden sorumlu bir kamu görevlisinin, hisse sahibi oldu u bir irketin te vik 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 41


ve kredi ba vurusunu kabul etmesi ve bu i i bizzat icra etmesinde yasal aç dan herhangi bir engel yoktur, ancak etik aç dan bu davran do ru bir davran olarak görülemez. Burada s ralanan örnekler, etik mevzuat nda “ç kar çat mas ” olarak tan mlanarak etik d davran olarak görülmektedir. 4- Etik d davran lar i leyenlere yönelik nas l bir takip yap labilir? Bu fiilleri i leyenler hakk nda, 5176 say l Kanun kapsam nda müracaatta bulunabilir. Kamu kurum ve kurulu lar nda etik davran ilkelerine ayk r uygulamalar bulundu u iddias yla, en az genel müdür veya e iti seviyedeki kamu görevlileri hakk nda Ba bakanl k Kamu Görevlileri Etik Kuruluna ba vurmak mümkündür. 5176 say l Kanun kapsam na girmeyen (en az Genel Müdür ve e iti seviyesi d ndakiler) kamu görevlilerinin, etik davran ilkelerine ayk r uygulamalar bulundu u iddias yla yap lacak ba vurular, ilgili kurumlar n yetkili disiplin kurullar na iletilmek üzere kurum amirli ine yap l r. Bu müracaatlar, Ba bakanl k Etik Kurulu taraf ndan ç kar lan yönetmeliklerde belirlenen etik davran ilkelerine ayk r l k olup olmad yönünden de erlendirilir. De erlendirme sonucu al nan karar, ilgililere ve ba vuru sahibine bildirilir. 5- Kamu görevlilerinin uymalar gereken etik davran ilke ve kurallar içerisinde uygulamada en çok gündeme gelen ve tart lan hediye alma yasa d r. Bu yasak konusunda kafalarda netlik olmad ve istifhamlar bulundu unu dü ünmekteyim. Bunun için bu hususu ayr nt l olarak aç klama gere ini duydum. Kamu görevlisinin görevini yapma esnas nda tarafs z hareket etmesini, performans n , görevlerinde verdi i karar n etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan her türlü e ya ve menfaat hediye kapsam na girmektedir. 42 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Bu e ya ve menfaatin ekonomik de eri olup olmamas önemli de ildir. Bu nokta itibariyle, bir alt n saat ya da tek ta yüzük de hediyedir, kamu görevlisinin masas na isminin yaz ld mermer isimlik de hediyedir. Bu nokta itibariyle, kamu görevlilerinin hediye almamas , kamu görevlisine hediye verilmemesi temel ilkedir. Buna ra men, görev yap lan kuruma katk anlam na gelen e yalar (makam arac ve belli bir kamu görevlisinin hizmetine tahsis edilmek üzere al nan e yalar hariç) kurumun demirba listesine kaydedilmek ve kamuoyuna aç klanmak art yla hediye kapsam nda de ildir. Bununla birlikte, kitap, dergi, makale, kaset, takvim, cd veya buna benzer nitelikte olanlar, halka aç k yar malarda, kampanyalarda veya etkinliklerde kazan lan ödüller,

herkese aç k konferans, sempozyum, forum, panel, yemek, resepsiyon veya buna benzer etkinliklerde verilen hat ra niteli indeki e yalar, tan t m amac na yönelik, herkese da t lan ve sembolik de eri bulunan reklam ve el sanatlar ürünleri hediye kapsam nda de ildir. Baz hediyelerin Ba bakanl k Kamu Görevlileri Etik Kuruluna bildirilmesi gerekmektedir. Yönetmelik Kapsam na giren en az Genel Müdür, e iti ve üstü görevliler, uluslararas ili kilerde nezaket ve protokol kurallar gere ince, yabanc ki i ve kurulu lar taraf ndan verilen hediyelerden, 3628 say l Kanunun 3. maddesi hükümleri sakl kalmakla birlikte, sözkonusu maddede belirtilen s n r n alt nda kalanlar ile görev yap lan kuruma katk


bulunmaktad r. Hediye yasa kapsam nda olanlar s ralamak gerekirse; görev yap lan kurumla i , hizmet veya ç kar ili kisi içinde bulunanlardan al nan kar lama, veda ve kutlama hediyeleri, burs, seyahat, ücretsiz konaklama ve hediye çekleri, ta n r veya ta nmaz mal veya hizmet sat n al rken, satarken veya kiralarken piyasa fiyat na göre makul olmayan bedeller üzerinden yap lan i lemler, hizmetten yararlananlar n verece i her türlü e ya, giysi, tak veya g da türü hediyeler, görev yap lan kurumla i veya hizmet ili kisi içinde olanlardan al nan borç ve krediler. Bu tür hediyelerin kamu görevlisi taraf ndan kabul edilmesi mümkün de ildir.

anlam na gelen, kurum hizmetlerinin hukuka uygun yürütülmesini etkilemeyecek olan ve kamu hizmetine tahsis edilmek, kurumun demirba listesine kaydedilmek ve kamuoyuna aç klanmak ko uluyla al nanlar ile kurum ve kurulu lara yap lan ba lar n Ba bakanl k Kamu Görevlileri Etik Kuruluna bildirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, uluslararas ili kilerde nezaket ve protokol kurallar dâhilinde, yabanc devlet, milletleraras kurulu ya da Türk uyru unda olmayan herhangi bir özel veya tüzel ki i veya kurulu taraf ndan verilen ve al nd tarihteki de eri on ayl k net asgari ücret toplam n a mayan hediyeler al nabilir. Bunun üzerindeki hediye ve hibe niteli indeki e yalar n al nd klar tarihten itibaren bir ay içinde kuruma teslim zorunlulu u

Hediye alma yasa konusunda zaaf olan baz kamu görevlilerinden u söz ve benzeri sözler duyulmaktad r. “ sahiplerinden bir dolmakalem veya bir çakmak ya da bir saat almaktan ne ç kar? sahipleriyle birlikte bir yemek yemekten ne ç kar? Bir kutu çikolata ya da bir kutu baklava almaktan ne ç kar? sahipleriyle birlikte, maç biletlerini i sahiplerinin kar lad bir futbol maç na gitmekten ne ç kar? Sözler böyle devam eder gider. Bu tür sözler söyleyenler unu da ilave ederler: “Bunlar sosyal ili kilerin ve gelene imizdeki hediyele me adetinin birer sonuçlar d r. Ben hediyemi alsam da yine kendi i imi yap yorum ve hiç etkilenmiyorum.” Öncelikle, bu tür söz ve söylemlerin hiçbir ehemmiyeti olmad n belirtmeliyim. Burada önemli olan hususlar unlard r: Bu tür hediye ve ikramlar belirli ya da muhtemel beklentiler için mi verilmektedir? Kar taraf n yani hediye verenin bir kamu i ve i leminin kendi lehine cereyan etmesi için plan ve hesab var m d r? Kamu görevlisinin o görevde (ya da o makamda) olmas yla o hediyenin gelmesi aras nda bir ba var m d r? Hediye alanlar ve verenler, bu soru-

lar n cevaplar konusunda d ar ya kar lisanen, bazen “hay r” kk n dile getirseler de, içlerinde seslendirdikleri k her zaman “evet” kk d r. unu aç kça belirtmek gerekir, o görevli o makamda ya da görevde olmasayd o hediye gelmeyecekti. Öyleyse, kamu görevlisine hediye verilmesi büyük ço unlukla bir beklentiye ve hesabi bir davran a dayanmaktad r. (Buna ra men az da olsa hiçbir beklenti olmadan, hasbi bir ekilde da hediye verilmesi ve ikramda bulunulmas ihtimal dâhilindedir. Bu karakterde olanlara hiçbir kimsenin söyleyecek sözü olamaz. Bu karakterde olanlara ancak sevgi ve sayg duyulur.) Hediye konusunda, son bir paragraf aç p unu belirtmek istiyorum: Baz hediyelerin iyi niyete dayand ba tan belli olmaktad r. Bu hediyelerin niteli inde hiçbir ku ku uyand rmayacak ve bir beklentiye (bir hesaba) dayanmayacak özellik bulunmaktad r. Örnek vermek gerekirse, hastanede yatan bir hastan n kendisine güzel davran larda bulunan hem irelere taburcu olduktan sonra getirdi i bir kutu pasta buna örnek olarak verilebilir. Ancak, bu durumda bile ilgili hem irelerin “biz görevimizi yapt k ve hastaya güzel davran larda bulunmak i imizin bir parças ” demesi ve hediyeyi kabul etmemesi en etik olan d r. 6- Kamu görevlisinin günlük hayatta hiç dü ünmeden yapt ve kendi bak aç s yla ehemmiyetsiz gördü ü baz durumlar da etik d d r. Ne gibi durumlar diye soracak olursan z, öyle cevap verebilirim. Bir kamu görevlisinin sabah kahvalt s n i yerinde yapmay al kanl k hâline getirmesi, bir kamu görevlisinin i yerinde yüksek sesle müzik dinlemesi ve i sahiplerine ve i arkada lar na kar kaba ve nezaket d sözlerle (argo 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 43


terimlerle) hitap etmesi, bir kamu görevlisinin devaml surette cep telefonun arj n i yerinde doldurmas , sabah geç gelmeyi ve ak am erken ayr lmay al kanl k hâline getirmesi, kamu görevlisinin gizli kapakl i yap yormu cas na ya da yapt i in önemini kendince oldu undan çok abartarak de i ik tav r ve pozisyonlar içine girmesi, kamu mallar na kar hor bak aç s sergileyecek davran lar içinde bulunmas bu durumlara birer örnektir. Bu örnekler ço alt labilir. VI- ET K DAVRANI LARDA B L NÇ VE V CDAN BA LANTISI Etik davran ilke ve kurallar n , kamu görevlilerinde gerekli bilinci olu turmak için çokça anlatmak ve ki ileri dü ünmeye sevketmek gerek. Ancak ne kadar anlat l rsa anlat ls n, sonuçta i ki inin vicdan nda ba lay p orada bitiyor. Sözkonusu bu davran ilke ve kurallar n kamu görevlilerine anlatt m zda ve geri plana çekilip i uygulamaya geldi inde, ki i kendi nefsi ile kurallar aras nda s k p kal yor. Nefsi diyor ki, “yap bunlar bir ey olmaz”, kurallar ise “yapma bunlar , uygun de il” diyor. Herkesin ba na polis ya da denetim görevlisi dikmek mümkün olmad na göre, herkes sahip oldu u bilinçle ve nefsiyle ba ba a kal yor. Bilinç mi, nefis mi galip gelecek derseniz, “insan z ve etten kemikteniz, nefis daha a r bas yor”. te bu noktada, nefsi yenmenin yolu, bu bilinçle birlikte vicdanlar geli tirmektir. Yani, salt olarak, “bilgileri anlat p anlat p geçmenin, deyim yerindeyse, etik davran ilke ve kurallar kamu görevlisinin kafas na doldurman n tek ba na faydas olmaz”. Ancak, bilinç ile vicdan aras nda sa lam bir ba lant kurulursa sonuç almak mümkündür. Zaten, bu ba lant kurulursa d ar dan hiçbir müdahaleye, polise, denetim elaman na gerek olmaz. Bunu veciz bir ekilde anlatmak için, “bilinç ile vicdan aras nda

44 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

sa lam bir ba kurmakt r en büyük hadise, vicdanlara hükmedildi inde gerek olmaz hiçbir polise” diyorum. Bu durumda, bizim yapmam z gereken etik konusunu hem bilinç hem de vicdanlara yönelik olarak çokça anlatmakt r, ya da konuyla ili kili çokça nasihat vermektir. Bu noktada, etik konusunda bilinç olu turmada ve vicdanlara hitap etmede çok önemli gördü üm, bir nasihati a a da sunuyorum. Bu nasihat görünü te bir Devlet Ba kan na yönelik olsa da, kamu görevinde en yüksek ahlakî de erlerin esaslar n göstermekte olup özde tüm Kamu Görevlilerine hitap etmektedir. eyh Edebali’nin Osman Bey’e Nasihati: Ey o ul; Beysin! (Lidersin) Bundan sonra öfke bize, uysall k sana, Gücenirlik bize, gönül almak sana, Suçlamak bize, katlanmak sana, Acizlik bize, yan lg bize, ho görmek sana, Geçimsizlik, çat malar, uyumsuzluklar, anla mazl klar bize, adalet sana, Kötü söz, om a z, haks z yorum bize, ba lamak sana.

E iticisi yeti tirilmek üzere (Mart – Nisan 2009 aylar nda devam eden bir e itime) kat ld m. Sözkonusu proje kapsam nda çe itli kamu kurum ve kurulu lar ndan 100’e yak n kamu görevlisi mezkûr e itimi ikmal ederek Etik E iticisi sertifikas alm lard r. Etik E iticileri ba ta kendi kurumlar nda çal an personele yönelik olmak üzere, etik konusundaki e itim çal malar n ba layacaklard r. Bu e itimlerle birlikte etik davran ilke ve kurallar na ili kin kamu görevlilerindeki bilinçlenme artarak devam edecektir. Kamu görevlilerine ili kin etik mevzuat ve etik davran ilke ve kurallar ile ilgim Mart 2009 ay ndan itibaren farkl bir boyut kazand . Etik konusuna, bu tarihten önce, etik sözle mesini imzalam ve etik davran ilke ve kurallar n fark nda bir kamu görevlisi olarak bakarken, bu tarihten sonra farkl gözle bakmaya ba lad m. Etik davran ilke ve kurallar herkesi etkiler, yeter ki, bunlar sistematik bir ekilde anlatal m. Ancak, yukar da da belirtti im gibi bu bilincin vicdanlara hitap eden güzel sözlerle desteklenmesi gerekti i de aç k bir gerçektir.

Sonuç ve De erlendirme:

Etik konusundaki bu bilinçlenme ve inanç, kamu yönetiminde dürüstlük, effafl k, tarafs zl k, hesap verebilirlik, kamu yarar n her zaman ön planda tutma, israftan kaç nma, nezaket ve sayg , ç kar çat mas ndan kaç nma, hediye alma ve menfaat sa lama yasa na tam olarak uyma, halka hizmette kusur etmeme, sayg nl k ve güveni beraberinde getirecektir. Etik davran ve ilkeler, toplumda ve kamu yönetimindeki bozu ma ve yozla maya kar en tesirli panzehirdir. Etik davran ilke ve kurallara uyuldu unda, vatanda n Devlete olan güveni artar ve gelece e daha fazla umutla bak l r.

Ba bakanl k Kamu Görevlileri Etik Kurulunun organize etti i Türkiye’de Yolsuzlu un Önlenmesi çin Etik Projesi ad alt ndaki bir çal maya Etik

Yaz m , Ba bakanl k Etik Kurulunun misyon sözü olan “Daha iyi bir gelecek için etik yönetim” diyerek sona erdiriyorum.

Ey o ul, bölmek bize, bütünlemek sana, Ü engeçlik bize, uyarmak, gayretlendirmek, ekillendirmek sana. Ey o ul, Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. unu da unutma, insan ya at ki devlet ya as n. Ey o ul, i in a r, i in çetin, gücün ba l k la. Allah yard mc n olsun.


KAHRAMAN TÜRK KADINI NENE HATUN ANISINA ERZURUM AZ Z YE VE MEC D YE TABYALARI “NENE HATUN TAR H M LL PARKI” OLARAK 06.06.2009 TAR HL RESM GAZETEDE YAYINLANARAK LAN ED LD

M

ecidiye ve Aziziye Tabyalar n n Ta d Tarihi ve Kültürel Kaynak De erleri Sebebiyle Milli Park Statüsü le Koruma Alt na Al nmas Çal malar Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü ünce Tamamland . Tarihimize 93 Harbi olarak geçen 1877– 1878 Osmanl -Rus Sava nda ehrin korunmas nda etkin rol üstlenen Mecidiye ve Aziziye tabyalar , Ruslar n kente daha fazla ilerlemesini engellemi tir. Erzurum’u ele geçirmek isteyen Ruslar Ermenilerin de yard m yla Aziziye Tabyalar na sald r p, nöbetçileri ehit ederler. Bu haber üzerine Erzurum halk o zaman henüz 20 ya nda olan Nene Hatun’un önderli inde kad n-erkek ellerine ne geçirdiyseler Aziziye Tabyas na ko arak büyük bir mücadele sonucunda tabyalar geri al rlar. Aziziye Tabyas nda gösterdi i kahramanl kla ad n tarihe yazd ran Kahraman Türk Kad n Nene Hatun bir cesaret sembolü olarak tan nm ve an lm t r. Ömrünün son demlerini “Üçüncü Ordu’nun Annesi” olarak geçiren ve 1955 y l nda “Y l n Annesi” seçildikten sonra 22 May s 1955 günü Erzurum’da vefat eden Nene Hatun, Aziziye An t n n yan na defnedilmi tir.

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 45


Erzurum li s n rlar içerisinde kalan tabyalar ve yak n çevresi, ta d tarihi ve kültürel ayn zamanda tabii kaynak de erleri sebebiyle Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü ünce ilgili Kurum görü leri al narak 2873 say l Milli Parklar Kanunu gere i“Nene Hatun Tarihi Milli Park ” olarak Milli Park statüsü ile koruma alt na al nm t r. Say n Bakan m z Prof. Dr. Veysel ERO LU’nun onay ile ilan edilen “Nene Hatun Tarihi Milli Park ” içerisinde Kahraman Türk Kad n Nene Hatun ve Erzurum halk n n e siz mücadelesini ya ayan ve gelecek nesillere aktaracak, ziyaretçi-tan t m ve simülasyon merkezi ve milli park hizmet binas yer alacakt r. Aziz halk m za ve Erzurumlulara hay rl olmas dile i ile …

Çevre Çe Çev evvre re ve ve İnsan İns İİn n nssaaan n 2009/1 2009/1 20 200 9//11 Sa S Sayı:76 ayı: yı:76 :766 4466 Ç


a y r tu s u v A e l e iy k r ü T

k l c n a rm O e v re v e Ç a d Aras n ren Alan nda birli ini Öngö d Mutabakat Zapt mzalan

R

esmi ziyaret için Viyana’ya giden Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu; Avusturya Tar m, Ormanc l k, Çevre ve Su Bakan Nikolaus Berlakovich’ ile bir araya gelerek Türkiye, Avusturya aras nda çevre ve ormanc l k alan nda i birli ini öngören mutabakat zapt n imzalad .

Mutabakat zapt , iki ülke aras nda, “iklim de i ikli inin yol açt sorunlarla ortak mücadele, mevcut uygulamalar n AB mevzuat na uyarlanmas , çevrenin korunmas nda teknik i birli i ve bilimsel ara t rma sonuçlar n n mübadelesini” öngörüyor. Çevre ve Orman Bakan Ero lu, Türkiye’de iki ülke irketlerinin ortakla a yapt klar çok say da proje bulundu unu ve mevcut i birli ini daha da güçlendirmeyi arzu ettiklerini belirterek, Berlakovich’i Türkiye’ye davet etti. Almanya ve sviçre ile birlikte Il su Baraj ’na kredi sa layan Avusturya Maliye Bakanl nda Devlet Sekreteri Reinhold Lopatka ile de görü en Bakan Ero lu, baz çevrelerin aleyhte propagandalar na ra men hükümetin Il su Baraj ’n in a etmekte kararl oldu unu anlatt ve baraj n finansman na ili kin görü al veri inde bulundu.

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 47


EVDE

HAYVAN BESLEMEK Haz rlayan: Veteriner Hekim Hasan PA ALI • Veteriner Hekim Dr. Ebru TONG zmir l Çevre ve Orman Müdürlü ü Do a Koruma ve Milli Parklar ube Müdürlü ü

G

ünümüz ko ullar nda yo un çal ma hayat n n içinde insanlar psikolojik aç dan rahatlatan etkinliklerden biri de hayvan sahibi olmakt r. Hayvan besleyen, hayat n evcil bir hayvanla payla an insanlar n daha huzurlu olabildikleri, özellikle kedi, köpek gibi birebir ilgi bekleyen hayvanlarla ya ayan insanlar n daha çok sportif ve sosyal etkinliklerde bulundu u bilinmektedir. Çünkü art k yeni bir sosyal ya am biçimi edinilmi tir. Ancak ülkemizde bu sosyal ya am biçimi ne yaz k ki henüz yeterince kabul görmemi tir. Hayvan sahibi olmak, zaman zaman ki ileri rahatlatmak yerine daha çok sorun ya anmas na neden olmaktad r. Evlerinde hayvan besleyen ki ilerin kom ular ile ya ad klar sorunlar oldu unu ya da ya anan baz sorunlara dair faturan n evde beslenen hatta art k o ailenin bireyi olmu hayvanlara ç kar l48 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

d n hepimiz duymaktay z. Bu noktada ya ananlar, izlenmesi gereken yollar ve yasal düzenlemelere geçmeden önce, belki de sorunun temelinde olan bilinçli hayvan sahibi olma konusundan söz etmek gerekir. Ki iler hayvan sahibi olmadan önce olanaklar n , aile bireylerinin bak aç lar n , hayvana ay rabilecekleri yeterli zaman n olup olmad n iyi dü ünmeli ve ona göre karar vermelidir. Hayvan sahibi olman n sadece sevgi olmad ayn zamanda baz sorumluluklar getirdi i ve sevginin emek istedi i unutulmamal d r. Özellikle ev ortam nda beslenecek hayvanlara ili kin karar verirken tür seçimi önemlidir.Yeterli zaman olmayan bir ki inin kedi, köpek beslemek yerine ku , bal k gibi hayvanlar tercih etmesi gerekmektedir. Ev ortam na dahil edi-

lecek hayvan n da bir canl oldu unu unutmadan ona uygun yer ayr labilmesi ya da ya am alan na göre küçük veya büyük rk seçiminin yap lmas yerinde olacakt r. Hayvan n (kedi, köpek) al naca yer ev ve süs hayvan sat yeri (petshop) ise; sat sözle mesinin talep edilmesi, hayvan n mikroçipli olmas , yaban hayvan ise sat belgesinin düzenlenmesinin istenmesi ve halkal olmas , C TES Sözle mesi kapsam ndaki bir tür ise C TES Belgelerinin istenmesi, hayvan n geldi i yerin, anne- babas n n sa l k durumunun ve kay tlar n n bilinmesi yararl d r. Pitbull, Tosa, Dogo Argentino, Japenese Tosa, Fila Brezilaro rk ve melezi köpeklerin, maymun, pirena, y lan ve timsah gibi tehlike arz eden ve beslenmesi yasak olan türlerin seçilmemesine özen gösterilmelidir. Özellikle toplumsal bir soruna katk


koymak ad na hayvan bak mevleri de gezilerek buralardan hayvan edinmek ya da bir sokak hayvan n sahiplenmek olas l da mutlaka de erlendirilmelidir. Hayvan edinildikten sonra belediye kayd n n yapt r lmas , hayvanlar n sa l klar ile ilgili bilgilerin yer ald sa l k karnelerinin bulunmas , a lar n n ve paraziter tedavilerinin düzenli olarak yapt r lmas gerekti i unutulmamal d r. Ayr ca köpek sahibi iseniz köpe inizle d ar da dola rken çevre kirlili i yaratmas n önleyici tedbirlerin al nmas , k sa sevk kay lar yla serbest b rak lmadan dola t r lmas n n sa lanmas gereklidir. Bir ekilde hayvan beslemeye karar veren ki ilerin özellikle apartmanda hayvan beslenmesi ile ilgili ikayetler nedeni ile ço u zaman apartman sakinleri aras nda büyük problemler ya anmaktad r. Bu konularla ilgili l Çevre ve Orman Müdürlükleri, l Tar m Müdürlükleri ve Mahkemelerde çok say da ba vuru bulunmaktad r. Yasal olarak apartmanlarda ve sitelerde kat sahipleri aras nda hayvan beslenmesi ile ilgili ç kan uyu mazl klar sonucu hayvan n tahliyesi için Mahkemelerde aç lan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri ve Yarg tay’dan standart hukuki kararlar n ortaya ç kt görülmektedir. Sulh Hukuk Mahkemeleri konutlarda hayvan besleme konusunu Kat Mülkiyeti Kanunu aç s ndan de erlendirmektedir. Bu kanuna göre; 1- Yönetim plan nda köpek beslenmesi konusunda bir yasak bulunup bulunmad na 2- Beslenen hayvan n di er kat sahipleri, kirac lar veya kullan c lar n rahats z edip etmedi ine göre karar verilmektedir. Kat Mülkiyeti Kanununun ; 28. Maddesinde “Yönetim plan yönetim tarz n , kullanma maksat ve eklini yönetici ve denetçilerin alacaklar ücreti ve yönetime ait di er hususlar düzenler. Yönetim plan , bütün kat maliklerini ba l yan bir sözle me hükmündedir.” 18. Maddesinde “Yönetim Kat malik-

leri, gerek ba ms z bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullan rken do ruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahats z etmemek, birbirinin haklar n çi nememek ve yönetim plan hükümlerine uymakla, kar l kl olarak yükümlüdürler.” denilmektedir. Bu çerçevede dava konusu olan apartman n veya sitenin yönetim plan nda “hayvan beslenmesi yasakt r” ibaresi bulundu u zaman mahkemeler; Hayvan n kom ular rahats z edip etmemesi, çevre kirlili i, gürültü kirlili i yarat p yaratmad , sa l k durumu, psikolojik durumu ve davran sal özelliklerine bakmaks z n ço u kez ke if yap lmadan do rudan apartmanda dava konusu hayvan n beslenmesi yasaklan p ba ka bir adrese tahliye edilmesine karar vermektedir. E er yönetim plan nda hayvan beslenmesini yasaklayan bir madde yoksa ve yukar da sözü edilen 18. madde kapsam nda kom ular rahats z etmiyor ise davalarda Mahkemeler red karar vererek apartmanda hayvan beslenmesine izin vermektedir. Yönetim plan nda hayvan beslenmesini yasaklayan bir maddenin olmad ancak beslenen hayvan n apartman sakinlerini rahats z etti i, tan k ifadeleri ve Mahkemenin tayin etti i bilirki i raporlar ile tespit edildi i durumlarda da yyine apartmanda p y dava konusu hayvan n

beslemesi yasaklan p ba ka bir adrese tahliye edilmesine karar verilmektedir. Mahkemelerin atad bilirki iler veteriner hekimlerden olu makta ve hayvan n rk özellikleri, davran lar , psikolojisi, sa l k durumu, a lar n n ve paraziter tedavilerinin düzenli olarak yap l p yap lmad , temel itaat e itimlerinin verilip verilmedi i, ya ama ortam , sahibinin yeterli zaman ay r p ay rmad , çevre kirlili i, gürültü kirlili i yarat p yaratmad , sald rganl k durumuna bak larak rahats z etme ko ulunun sa lan p sa lanmad konusunda raporlar n düzenleyip mahkemelere sunmaktad rlar. Mahkemelerimizin 634 say l (5711 say l yasa ile baz bölümler de i tirildi) Kat Mülkiyeti Kanununa göre yönetim plan nda “hayvan beslenmesi yasakt r” ibaresi bulundu u zaman “rahats z etme” ko uluna bak lmaks z n nesnel herhangi bir olguya dayanmayan tahliye kararlar Ülkemizin 2003 y l nda kabul etti i Ev Hayvanlar n n Korunmas na Dair Avrupa Sözle mesi ve 2004 y l nda yürürlü e giren 5199 say l Hayvanlar Koruma Kanununu ile çeli mektedir. Mahkemelerin bu konularda karar verirken Kat Mülkiyeti Kanununun yan nda Ev Hayvanlar n n Korunmas na Dair Avrupa Sözle mesi ve Hayvanlar Koruma Kanunu çerçevesinde de konuyu irdelemesi yada Meclisimizin bu konuda yeni yasal düzenlemeler yapmas önem arz etmektedir. Hayat m za bir çok güzellik katan hayvanlarla bir arada ya amaya çal rken di er ki ileri rahats z etmemek en temel sorumluluklar m zdan biri olmal d r. Ancak toplumda da art k evcil hayvanlarla huzur içinde ya ayabilme konusunda bilincin geli mesi, çevremizin yaln zca insanlar n ya am alan olamayaca n n kabul edilmesi kaç n lmaz bir gerçektir. Özellikle apartman ve sitelerde farkl nedenlerle anla mazl k ya ayan insanlar n sorunlar nda evcil dostlar m z n kullan lmas hiçbir zaman çözüm yöntemi olmamal d r. Yasal düzenlemeler ve ya ananlar aç s ndan de erlendirdi imizde insanlar n bilinç düzeylerinin art r lmas n n yan s ra yasal düzenlemelerin bir an önce yap lmas gere i unutulmamal d r. 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 49


Sivil Toplum Kö esi

GAZ ANTEP

do akoruma derne i nature protection association Atila PEK Çevre ve Orman Bakanl E itim ve Yay n Dairesi Ba kanl

D

o a Koruma Derne i 10.04.2006 tarihinde Çevre ve Do a Koruma sektöründe çal an 7 ki i taraf ndan kurulmu ve amac ; Do a ve do al kaynaklar n ve kültürel miras n korunmas na do rudan veya dolayl e itim, ara t rma, inceleme, proje ve uygulama çal malar yoluyla katk da bulunmakt r. Dernek bu amaca ula mak için do ainsan ili kilerinin ve do al de erlerin tan t lmas , sevdirilmesi, do ay ve kültür varl klar n n koruma bilincinin yayg nla mas , do ayla ilgili sorunlara kamuoyunun dikkatinin çekilmesi için çal an bir Sivil Toplum Kurulu udur. Do a Koruma Derne i, birinci y l nda iki proje haz rlanm ve AB hibe fonlar ndan yararlanmak üzere de erlendirmeye gönderilmi tir. Dernek, dünyada sadece Gaziantep’te yeti en endemik bir bitki türü olan Antepkayakeki i (Satureja aintabensis P.H. Davis) bitkisini koruma projesi haz rlam ve bu bitkinin yöre halk na tan -

50 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

t lmas ve korunmas için kampanya ba latm , bu kapsamda Gaziantep ilinde Çevre ve Orman Bakanl ve di er ilgili Kurumlar n kat l m ile bu endemik bitkimizin korunmas na yönelik toplant düzenlenmi , endemik bitkilerimizin yöre halk na tan t lmas için bro ürler haz rlanm t r.Bu bro ürler, okullarda yap lan e itim çal malar nda ö rencilere, ö retmenlere ve halka da t lm t r. Antepkayakeki i bitkisinin korunmas çal malar kapsam nda Çevre ve Orman Bakanl na müracaat edilmi ve 16.11.2006 tarihinde Gaziantep l Çevre ve Orman müdürlü ünde konuyla ilgili kurum temsilcilerinin kat ld bir toplant düzenlenmi ve bitkinin ya am alan n n korunmas gerekti i karar al nm ve Çevre ve Orman Bakanl görü üne sunulmu tur. Endemik bitkilerin tan t lmas na yönelik de i ik tarihlerde Gaziantep’teki lkö retim Okullar nda endemik bitkilerin korunmas ve Çevre bilinci ka-

zand r lmas konular nda seminerler düzenlenmi tir. 02.05 2007 tarihinde Endemik bitkilerin Korunmas konulu derne imiz uzmanlar n n kat ld seminer düzenlenmi tir. Ayr ca, Gaziantep ilinde ya anan Çevre Sorunlar na insanlar n dikkatini çekmek ve yöre halk n n bu konuda bilinçlendirilmesini sa lamak amac yla 5 farkl konuda bro ürler haz rlanm , bir okulda çevre bilinci kazand r lmas na yönelik panel düzenlenmi tir. Do a Koruma Derne i, her y l kutlanmakta olan 5 Haziran Dünya Çevre günü kutlamalar na kat lm ve bu etkinlikler kapsam nda yap lan çevrenin korunmas konulu Resim Yar mas nda dereceye giren ö rencilere ödül verilmi tir. Endemik bitkilerin tan t lmas na yönelik 02/05/2007 tarihinde bir lkö retim Okulunda endemik bitkilerin korunmas ve Çevre bilinci kazand r l-


mas konular nda seminerler düzenlenmi tir.

ve elde edilen verilerin halka ula t r lmas amaçlanm t r.

da t lm , orman içi temizlik ve a aç dikme etkinlikleri gerçekle tirilmi tir.

Dernek taraf ndan biyolojik çe itlilik bak m ndan son derece zengin ve önemli olan sulak alanlar n korunmas na yönelik çal ma ba lat lm ve bu kapsamda Güney F rat Havzas - Karkam Sulak Alan yönetim plan Gaziantep l Çevre ve Orman Müdürlü ü ile birlikte haz rlanm ve Çevre ve Orman Bakanl na sunulmu tur.

2-GAZ ANTEP YÖRES ENDEM K B TK S ANTEPKAYAKEK ’N KORUMA PROJES :

At k ka tlar n geri kazan m n n yayg nla t r lmas projesi kapsam nda, 5000 adet At k Ka t Toplama Kutu-

l Dernekler Müdürlü ü taraf nda 12 Haziran 2007 tarihinde düzenlenen e- Dernek Kurumsal Yaz l Projesi e itim program na kat l m sa lanm t r. Ayr ca, Gaziantep ilinde ya anan Çevre Sorunlar na halk n dikkatini çekmek ve yöre halk n n bu konuda bilinçlendirilmesini sa lamak amac yla 5 farkl konuda bro ürler haz rlanm , bir okulda çevre bilinci kazand r lmas na yönelik panel düzenlenmi tir. Do a Koruma Derne i, Gaziantep ilinde her y l kutlanmakta olan 5 Haziran Dünya Çevre günü kutlamalar na kat lm ve bu etkinlikler kapsam nda yap lan çevrenin korunmas konulu Resim Yar mas nda dereceye giren ö rencilere ödül verilmi tir. PROJELER 1-SOF DA I/ YE LCE (GAZ ANTEP/ TÜRK YE) YÖRES N N ENDEM K B TK LER N N BEL RLENMES VE KORUNMASI PROJES : Bu proje ile, Sof Da /Ye ilce bölgesinin endemik bitkilerinin belirlenmesi, biyoçe itlili inin endemik bitkiler bak m ndan ortaya ç kar lmas , belirlenen endemik bitkilerin halka tan t lmas , bro ür ve kitapç k haz rlan p tan t m çal malar yap lmas ve projede toplanacak olan canl materyallerin bir botanik bahçesinde sergilenmesi ve bu bitkilere yönelik koruma çal malar n n ba lat lmas ve envanter olu turma, çevre ve do a koruma, ara t rma faaliyetlerinin geli tirilmesi

Bu proje ile, Antepkayakeki i’nin dünyada bilindi i tek lokalite olan Dülükbaba orman içerisindeki alan n ve bitkilerin koruma alt na al nmas , bitkinin tohumlar n n al narak ço alt lmas , gen kaynaklar n n korunmas , habitat özelliklerinin belirlenmesi, bitkinin yeti ti i alanda bitkinin korunmas na yönelik tedbirlerin al nmas ve Botanik Bahçesine introdüksiyonunun yap lmas amaçlanm t r. 3-AVRUPA BIRLI I GENÇLIK PROGRAMI EYLEM 1.2 GENÇLIK GIRI IMLERI “GENÇLER DO A Ç N EYLEMDE “PROJES Avrupa Birli i Gençlik Program Eylem 1.2 Gençlik giri imleri kapsam nda Derne imizce ”Gençler Do a çin Eylemde” projesi Avrupa Birli i E itim ve Gençlik Programlar Merkezi Ba kanl nca kabul edilmi ve Mart 2008 tarihinde ba layan proje 26.02.2009 tarihinde sona ermi tir. Projenin uyguland ahinbey ve ehitkamil ilçelerinde bulunan okullar, konutlar, i yerleri, kamu kurum ve kurulu lar nda at k ka tlar n kayna nda ayr toplanmas ve geri dönü ümünün sa lanmas gerçekle tirilmi tir. Bu sayede do al kaynaklar m z korunmas na, enerji tasarrufuna, at k miktar n n azalmas ile ekonomiye katk sa lanarak, gençlerde ve kamuoyunda at k kâ tlar n ayr toplanmas gerekti i bilincinin yerle mesine katk da bulunmu tur. Proje kapsam nda gençlere çevre ve do a koruma, ve geri kazan m konular nda seminer, konferans ve e itimler düzenlenmi , at k ka tlar n geri kazan m konusunda bro ür ve afi ler

su 2000 adet afi , 5000 adet bro ür bast r lm ve projemizi tan t c faaliyetler gerçekle tirilmi tir. Projemiz kapsam nda web sitesi haz rlat lm t r. Web sitemiz (www.dogakorumadernegi.org) sadece Gaziantep de il, Ülke çap nda büyük ilgi görmü tür. Projemiz kapsam nda bir y ll k süre zarf nda 47.650 kg at k ka t toplanarak geri kazan m sa lanm t r. Toplanan bu at k ka tlar ile; 807 adet yeti kin a ac n kesilmesi önlenmi , 10 dekarl k ormanl k alan n korunmas sa lanm , 195,160 kilovat/saat enerji tasarrufu sa lanm , 1846,8 ton su israf önlenmi tir. Çevreye kar duyarl ve gelecek nesillere ya anabilir bir çevre b rakmak isteyen gençleri ve herkesi Do a Koruma Derne i faaliyetlerine destek vermeye davet ediyoruz. Ergün ÖZUSLU DO A KORUMA DERNE Yönetim Kurulu Ba kan Adres : Karata 2. Bölge 392 Nolu Cad. Ö ümsö üt Sitesi Kat:3 No:7 ahinbey/Gaziantep Web: www.dogakorumadernegi.org e-mail: ergunozuslu@gmail.com Tel: 0532 670 83 58

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 51


YE L HABER ÇEVRE OSKARLARI ’ODTÜ’ NÜN OLDU Designnobis Tasar m Ekibi, en prestijli çevre ödüllerinden biri olarak gösterilen Gren Dot Awards 2008’de üç ödüle birden lay k görüldü. ODTÜ Mimarl k Fakültesi Ö retim Üyesi Dr. Hakan Gürsu ba kanl ndaki Designnobis Tasar m Ekibi. Geçen y l kazand klar tasar m oscar ’n n ard ndan, en frestijli çevre ödüllerinden biri olarak gösterilen Gren Dot Awards 2008 de üç ödüle de er görüldü. Geçen y l tasar m oskar olarak bilinen IDA 2007 de en iyi ula m arac ödülünü “Volitan” isimli tenneleriyle kazanan ekip, 52 ülkeden binin üzerinde projenin kat ld “Gren Dot Awards 2008’de ayn projeleriyle en iyi çevreci ula m arac ödülüne lay k görüldü. Volitan, güne ve rüzgâr enerjisi kullanarak hareket eden, deniz suyundan tatl su çevrimini gerçekle tiren, karbondioksit at k üretmeyen, gelece in alternatif teknelerinden birisi olma iddias yla tasarland . 27 ayda 19 ödül Ekibin “Su Kapan ” isimli tasar m , evreci ürün grubunda ikincili i kazan rken, “File Knight” isimli susuz orman yang n söndürme arac da kavramsal dalda mansiyon ödülüne lay k görüldü. Fire Knight, elektrik enerjisiyle desteklenirken, yang n öncesi ve sonras hizmet edebilen bir araç olarak tasarland . Apua Trap ise sulama sorunuyla kar kar ya kalan yeni dikilmi a açlar n destek sistemi olarak tasarland . Do al ortamda kaybolan ve buharla an su zerreciklerini toplamay ve a aç 52 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

köklerine yönlendirmeyi amaçlayan ürünün a açland rmay da destekleyece i tahmin ediliyor. Haziran 2009’da Miamide düzenlenecek büyük bir törenle ödüllerine kavu acak ekip, ayr ca büyük bir ba ar ya da imza atm oldu, son ödüllerle birlikte Designnobis tasar m ekibi, son 27 ayda 6 s uluslar aras olmak üzere toplam 19 ödül kazand . KOÇ’ TAN ÇEVRE KAMPANYASI Koç Toplulu u’nun “Ülkem çin” ve “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” projeleri, Tema Vakf ’n n da deste iyle ortak bir çal mada bulu arak, etki alan n n geni letti. Türkiye’nin en yayg n ve geni kat l ml sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmeyi hedefleyen topluluk, bu y l Çevre ve Orman Bakanl ve Tema vakf n n da deste iyle yürüttü ü ülkem için projesiyle Türkiye’ nin 7 farkl bölgesinde 7 adet ülkem için orman olu turdu. Projenin devam niteli indeki çal mayla mevcut ye il alanlar n korunmas için, ormanlar n bulundu u illerdeki çocuklara ve gençlere yönelik bilinçlendirme kampanyas düzenlenecek. 18-30 Aral k 2008 tarihleri aras nda Ankara, Batman, Giresun, Kaman, I d r, stanbul, zmir, Kocaeli, Mersin ve Tekirda ’daki bur siyerlerle daha önceki y llarda “ Ülkem çin” projeleri kapsam nda yenilenen okullardaki ö rencilere çevre e itimi verilecek.

ÇEVEC LER NÜKLEERC OLDU ngiltere’nin çevreci isimleri U dönü ü yaparak nükleer santral istedi. Grenpeace eski ba kan , fosil yak tlar n yol açt karbon sal n m na dikkat çekerek nükleerin iklim de i ikli inden iyi oldu unu söyledi. ngiltere’nin önde gelen çevrecileri nükleer enerji konusundaki muhalif tav rlar ndan kesin bir dönü sergileyerek nükleer enerjiye dönü türülmesi ça r s yapt . ngiliz ndependent gazetesi, “nükleer enerji mi evet, lütfen” ba l yla man etten verdi i haberinde önde gelen çevreciler büyük bir U dönü ü yapt . Diye yazd . Habere göre nükleer enerji konusundaki tutumlar n de i tiren bu isimler aras nda uluslar aras çevre örgütü Greenpeace in eski ba kan , Stephen Tindale, ngiliz Çevre Ajans Ba kan Lord Chris Smith, ngiltere nin ulusal bilim akademisi RoyalSociety’nin, y l n bilim kitab ödülünü kazanan Mark lynas ve ye il parti aktiviti ve milletvekili aday Chris Goodall bulunuyor. Santral kurulmas desteklenmeli Kariyerleri boyunca nükleer enerjiye kar ç kan bu isimler, fosil yak tlar yla elektrik elde edilmesinin yol açt karbon sal m ve küresel iklim de i ikli iyle mücadele edebilmek için nükleer santrallar n kurulmas n n desteklenmesi gerekti ini söyledi. Eski Greenpeace ba kan Stephen Tindale nükleer enerji konusundaki görü lerinin nas l de i ti ini öyle aç klad :


“Nükleer santrallere k smen çevre kirlili i ve nükleer at klar nedeniyle ama özelliklede nükleer silahlar n yay lmas ndan duydu um korku yüzünden muhaliftim. Fikrimin de i mesi de bir gecede olmad . Zaman içinde özellikle Sibirya’da donmu tabakan n eriyerek metan gaz n n atmosfere yay lmas na neden olmas yla sorun çok ciddi boyutlara ula t . Bu din de i tirmek gibi nükleere kar olmak çevreci olman n önemli bir parças yd , ama imdi çevrecilerle konu tu umda nükleer enerjinin ideal olmamakla birlikte iklim de i ikli inden çok daha iyi oldu u konusunda giderek yayg nla an bir kan oldu unu görüyorum.” Çevre ajans ba kan Lord Smith küresel s nmayla sava ta rüzgâr güne gibi yenilebilir enerji kaynaklar n n da önemli oldu unu ancak nükleer güç olmadan yüksek düzeyde karbon sal m na neden olmayacak ekilde

elektrik üretmenin çok zor oldu unu söyledi. Mark Lynas ise gelecek 10-20 y l içinde küresel s nmayla mücadele etme konusunda ciddiysek yeni nükleer santralar kurulmas üzerinde dü ünmeliyiz dedi. KÖPEK DOSTU OTOMOB L JAPON otomobil firmas Honda, köpek besleyenler için özel bir otomobil üretti. Honda’n n Element isimli modelinin bagaj nda köpekler için emniyet kemerli bir yatak, su kab ve köpe in arabaya rahat bir ekilde binmesi için aç l r rampa bulunuyor. Otomobil koltuk k l flar da köpe in kirletme ihtimaline kar leke tutmaz kuma tan yap l yor. “Köpek Dostu” otomobilin, gelecek son baharda ABD’de sat lmaya ba lanmas planlan yor.

DUYURULAR *Çevre konusunda yerel veya ulusal düzeyde faaliyet gösteren sivil toplum kurulu lar m z n leti im bilgileri ile alakal de i ikliklerini resmi yaz , telefon, faks veya mail yoluyla a a daki adrese bildirmeleri yararl olacakt r. Sivil Toplum Kurulu lar n n ve halk m z n çevreye yönelik her türlü çal malar , plan ve projeleri, duyurular , istek ve önerileri, bizlere iletildi i takdirde Dergimizin bu kö esinde yay nlana bilecektir.

leti im Adresi: Çevre ve Orman Bakanl E itim ve Yay n Daire Ba kanl Sö ütözü Cad. No:14/E Be tepe//ANKARA Ömer BA KAN K.STK.Halkla li kiler ube Müdürü Tel:0312 207 51 81-51 82 Faks:0312 207 51 09 E-mail: obaskan@cevreorman.gov.tr

KONU AN FOTO RAF

www.mumsema.com 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 53


‘’Türkiye’de Sanayiden eli Kaynaklanan Tehlik at k Yönetimin yile tirilmesi’’

LIFE HAWAMAN PROJES Çevre Yönetimi Genel Müdürlü ü At k Yönetimi Dairesi Ba kanl

T

ürkiye ile Almanya aras nda gerçekle tirilen bu projenin amac Türkiye’de tehlikeli at k anlay n geli tirmek ve tehlikeli at k yönetiminin optimizasyonunu sa lamakt r. LIFE HAWAMAN Projesi ‘’TR03/EN/IB01 Waste’’ Twinning Projesinin devam Aral k 2008 olup Projenin kalitesi ve sürdürülebilirli i aç s ndan Avrupa Komisyonu taraf ndan dört ayl k bir uzatma süresi verilerek biti tarihi 30 Nisan 2009 tarihine ötelenmi tir. Projenin uzat lm olmas u olanaklar sa lamaktad r: -Envanterin 2009 y l veri toplama a amas na e lik ederek görev C’ nin sürdürebilirli inin ve tekrarlanabilirli inin garanti alt na al nmas , -Bakanl n At k Yönetimi Dairesi çal anlar na özel olarak Görev B’ alt nda bir e itim gerçekle tirilmesi -Bir elektronik kontrol listesi sisteminin tesis kay tlar yla ili kilendirilerek Görev C3+D1 alt nda programlanmas , -Görev D1,D2 ve D4 ba l klar alt nda ek teknik geziler düzenlemek. 54 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76


Görev A: Tehlikeli At k Yönetimi için Konsept Geli tirilmesi

içerisinde görev ve sorumluluklar n da l m hususunda anla lm t r.

Mevcut anlay n, dokümanlar n ve bilgilerin gözden geçirilmesinin ard ndan her iki taraf da LIFE Projesi teklifi ile hedeflenen kalitenin hayata geçirilmesi do rultusunda konseptin zeminini oldukça geli tirmeye karar vermi lerdir. Ek çal ma a amalar , örne in at k miktar n n ölçülmesi, gündeme getirilmi tir.

Türkiye’deki Tehlikeli at klar n mevcut durumu GIS haritalar kullan larak yans t lm ; nufus, at k üretimi, sanayi da l mlar ve kapasiteleri vb. bilgiler birbiri ili kilendirilerek Türkiye’deki at k durumunu özetleyen haritalar elde edilmi tir. Bu bilgiler ülkemizde u anda mevcut olan at k verileribe dayanarak girilmi tir. Fakat Türkiye’de u an tehlikeli at k üretimine dair istatistiki bir veri taban bulunmad için at k istatisti ine sahip ülkelerde aç a ç kan at k miktar n tahmin etmek için kullan lan yöntemler pek çok uygulamal çal man n sonucunda elde

Konsept sonuçlar n n en k sa zamanda yat r ma,ar t m ve bertaraf tesislerinin in as na dönü türülebilmesi için KfW taraf ndan finanse edilen bir devam projesi ba lat lm t r.Bu da Görev A’n n projenin sonuna kadar uzat lmas n gerektirmi tir. Türkiye’de tehlikeli at klar n i leni inin analizi ve ilgili payda lar n analizi Temmuz 2007 tarihinden önce ba lat larak, 2008 y l Nisan ay nda, ODTÜ ve ÇOB taraf ndan taslak çal mas yap lan tehlikeli at k yönetimi ve tehlikeli at k yönetimindeki problemlerin mevcut durum tan mlar n n gözden geçirilmesi ile tamamlanm t r. Tehlikeli at klar n yönetimi konusundaki taslak ve nihai konseptin detayland r lmas ve gözden geçirilmesi için Türk uzman olarak Prof. Dr. Ülkü Yeti ve ekibi ile sözle me yap lm , GTZ uzman olarakta Alman üniversite çal anlar (Prof. Dr.Thomanetz) ayn amaca katk da bulunmak üzere seçilmi lerdir. Konseptin dökümantasyonu tehlikeli at k yönetiminin mevcut durumunun aç klanmas yla ba lam t r. Konsept geli tirme çal malar 2008 y l Eylül ay nda çal ma grubunun bir toplant s yla ba lam t r. Burada konsept yap land r lm be çal ma grubu

edilen düzeltme faktörleri kullan larak Türkiye’ye uyarlanm ,bunun sonucu olarak tahmini at k üretimi verileri elde edilni tir. HAWAMAN prjesinin bir di er ürünü olan elektronik at k veri taban n n tam performansl çal mas n n sonucunda elde edilecek olan at k üretim verileri sonraki y llar için daha iyi tahminler yap lmas nda kullan lacakt r. Bu bilgiler nda haz rlanan bir konsept rapor tasla Prof. Erwin Thomanetz ve istatistiki hesaplamalar yapan Wilfried Denz taraf ndan bu görev alt nda çal an ekibe sunulmu tur. Konsept raporu üzerinde ilk çal malar tamamlanm olup Nisan ay sonunda rapor son

ekline getirilerek proje final raporuna katk da bulunmak üzere sunulacakt r Görev B: Tehlikeli At klar n S n fland r lmas Görev B tehlikeli at klar n Avrupa At k Listesine(AAL) göre s n fland r lmas n temel alan bir çal mad r.Bu çal man n içeri inde at klar n s n fland r lmas konusunda e iticilerin e itimi ve tehlikeli at k s n fland r lmas için kapsaml bir klavuz haz rlanmas yer almaktad r. Daha önce benzer bir konuda çal an TR04/IB/EN/01 E le trime (Twinning) Projesi AAL’nin tüm at k türlerine uygulanmas hususunda e iticileri e itmi tir. LIFE Projesi ise at k s n fland r lmas n n detaylar na,muhtemel tehlikeli at k giri lerine ve tehlikelilik kriterlerinin uygulamas na odaklanm t r. Faaliyet ve planlar Twinning projesi ile uyumla t rmak için Görev B’nin geni letilmesi gerekmi tir. Görev B’nin sonuçlar n n devaml l n sa lamak için bilgi payla m yapmak amac yla ÇOB ve ilgili il müdürlükleri dört tane at k s n fland r lmas e itimi organize etmi tir; May s 2008’de Bursa’da, Haziran 2008’de Mersin’de, Ekim 2008de zmir’de ve Mart 2009da Ankara’da yap lan bu e itimlerde tehlikeli at klar n üretiminden, bertaraf na, analizinden, lisansland r lmas na ve debetlenmesine sektörün içinde aktif rol alan ki iler daha sonra bubilgileri aktarabilecek kapsamda e itilerek at klar n s n fland r lmas bilgisinin projenin sonuçland r lmas n takiben de yay lmas hedeflenmi tir. Bu e itimlerde gelece in e iticileri tehlikeli at klar n s n fland r lmas konusunda detayl olarak bilgilendirilmi , seminerden sonra e itim program bir tart ma ve 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 55


çal tay eklinde sürerek kat l mc lar n at k s n fland r lmas nda aktif olarak rol almas sa lanm t r. Bu e itimlere olan yo un kat l m talebini kar lama amac yla proje teklifinde önerilen say n n yakla k 2 kat kadar e itici e itimi yap lm t r. Tehlikeli At k s n fland r lmas na ili kin at k bilgi formlar n da içeren bir k lavuz e itimleri yapan Alman uzman (Stefan Behrend) taraf ndan haz rlanm t r. Bu k lavuzun içerik kontrolü yap larak ülkemiz ile uyumlulu u kontrol edilmi tir. u anda bu k lavuzun ekil bak m ndan son kontrolleri bas ma haz rlanmak üzere yap lmaktad r. Proje teklifinde yer alan n aksine taraflar k lavuzun uygulan n n ilk olarak e iticilerin e itimi esnas nda denenmesine karar vermi lerdir e itimler sonras nda bak lan istatistiklerde yer alan k lavuz hakk ndaki yorumlar, proje süresince k lavuzun ekillendirilmesinde dikkate al nm t r. Görev B içerisine yap lan çal malar, k lavuz ve s n fland rma yöntemleri ile e iticilerin e itiminin içeri i, Almanya’ya yap lan bir gezide Çevre Genel Müdürlü ü’ne tan t lm t r. Görev C:Tehlikeli At k Yönetiminin yile tirilmesi Görev C, yani tehlikeli at k yönetimi için detayl prosedürlerin tan mlanmas Görev A alt nda haz rlanacak konsept ile yak n ili kilidir öyle ki her iki görevin içeri i ve zaman çizelgesi paraleldir. Görev C’nin altyap s Türkiye’de Tehlikeli At klar n Kontrolü Yönetmeli i esas al narak toplanm olan envanter’dir. At k üreticileri Yönetmelik kapsam nda Tehlikeli At k Beyan Formlar n doldurarak Bakanl a göndermekle yükümlüdürler bu i lem her y l Ocak-Mart aylar aras nda bir önceki y l n tehlikeli at k verileri için yap lmas zorunludur. Ekim-Aral k 2007 tarihleri aras nda TÜ K, ÇOB aras nda ARGUS GmBH 56 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

dan manl ile bir fizibilite çal mas yürütülmü tür. Sonuç olarak TÜ K’in Bilgi i lem Dairesi Ba kanl nca, ÇOB’da kullan lmak üzere Oracle tabanl tehlikeli at k beyan sistemi (TABS) programlanm t r. TABS ilk olarak 2007 y l verilerini girmek üzere 2008 y l nda kullan ma aç lm t r.12 mart tarihinde 65.000 firmay kapsayan i kay tlar TOBB’dan al nm t r. Çal an say s 10’un alt nda olan firmalar ile belirli ekonomik sektörler d nda tutuldu u vakit toplam i yeri say s 38.000’e indirildi. Sanayiciler ve l Çevre ve Orman Müdürlüklerinin kullan mlar na göre detayl örnekler ve aç klamalar n bulundu u iki adet kullan m k lavuzu haz rlanarak hem At k Yönetimi Dairesi Ba kanl n n web sayfas nda hemde LIFE HAWAMAN Projesinin web sayfas nda yay mlanm t r.14 Mart 2008 tarihinde ARGUS/ÇOB i birli inde yakla k 130 ki inin kat l m sa lad payda (il müdürlükleri/sanayi birlikleri) toplant s gerçekle tirilerek TABS e itimi verilmi tir. Her bir il için haz rlanm olan irketlerin adreslerini ve listesini, sistem kullan c bilgilerini ve ifrelerini içeren CD’ler il müdürlüklerine da t lm t r. l Müdürlü ü elemanlar nca bu kullan c adlar ve ifreler illerinde bulunan tesislere tek tek iletilmi tir. Ard ndan 20 Mart tarihinde at k üreticilerinin veri giri i 1 Nisan ile 31 may s 2008 tarihleri aras nda sa lanm t r (ba lang c n gecikmesi sebebiyle bu süre uzat lm l t r).Veriler ( kay tlar ve at k veri tablolar ) 2 Haziran tarihinde TÜ K taraf ndan ARGUS’a gönderilmi tir. Verilerin ilk de erlendirilmesinin ard ndan firmalar n %35-40’ n n kullan c bilgilerine ula amad klar bunun sebebinin de il müdürlüklerinin TOBB veri tabanunda yer alan tüm firmalari zaman nda haberdar edemedikleri oldu u ortaya ç km t r. Bunun sebeplerinden bir tanesi stanbul veya Kocaeli gibi 10.000’den fazla firma

adresinin bulundu u illerde i yo unlu unun çok olmas d r. Ayr ca; - irketler tehlikeli at k ürettiklerinin fark nda olmad klar için veya ürettiklerini reddetikleri için gerekli verileri sa layamad lar. - irketlerin büyük bir bölümü tehlikeli ve tehlikesiz at klar do ru s n fland ramad lar. -Baz lar ise pozitif market de eri sayesinde satt klar at klar n n at k olarak s n fland r lmas n n gereksiz oldu unu iddia etmi lerdir. Bütün bu sorunlar n üstesinden gelebilmek için ÇOB, firmalardan gelen çok say da telefon aramalar na yan t vermi , Görev D2 alt nda irketlere kendi sanayi dallar ndaki at k üretimi hakk nda bilgi vermek amac yla k lavuzlar haz rlam lar veya bu sorunla-


ra kendi deneyimlerinden yola ç karak cevap vermi lerdir. kay tlar n n ve art k üretim verilerinin elde edildi i zamanda ARGUS Görev C3 alt nda yer alan veri transferi ve yöntemi içersindeki ayn tip veri taban n geli tirmek üzerinde çal yordu. Görev C4, TABS arac l yla toplanm olan verileri onaylamak,analiz etmek ve sunmak için veri toplama faaliyetinin ilk etab n n tamamlanmas n n ard ndan ba lam t r. Tehlikeli at k izleme sisteminin (HAWAMONIS) geli tirilmesi ve sunulmas esnas nda,onaylanan veri gidi lerinin, haz rlanacak olan teknik özelliklere çok önemli katk lar olmu tur.Veri taban içerisinde envaterin ilk k sm n n sonland r lmas n n ard ndan ARGUs taraf ndan a a daki ç kt lar elde edilmi tir; firma cevap verme oranlar , her ilde toplanan at k miktarlar , AAL bölümü, geri kazan m/bertaraf ve dahili/harici bertaraf.

Çal ma Haziran 2008 tarihinde kapand zaman sistemde yakla k 41.000 firma listelenmi ve bunlardan %16’s elektronik sisteme girmi ve firmalar hakk nda veri sa lam t r. irketlerin 3.600 (%9) tanesi ürettikleri at k miktar n sistemde beyan etmi lerdir.Elektronik sistem devreye girmeden önce sadece 600 firmaya ula labildi i dü ünülürse muhatap say s n n belirgin biçimde artt görülür. Her ne kadar irket say s aç s ndan bak ld zaman bu sonucun çok da tatmin edici olmad dü ünülürse çal an say s göz önünde bulundurulursa sonuç etkileyicidir. Yan t veren firmalar n oran %33 olup at k bilgilerini payla anlar n oran %26’d r. Büyük firmalar n cevap verme oran küçük olanlara göre belirgin bir ekilde daha yüksektir dolay s yl da toplam çal an say s n n üçte biri kapsam dahilindedir. Bu çal ma ayn zamanda i yeri kay tlar n n tamamlanmas anlam nda da etkili olmu tur zira bu esnada 3.200 firma (tüm firma say s n n %8’i) kayd eklenmi tir. Di er bir ba lang ç veri analizi at k miktarlar n n ar tma, geri kazan m/ bertaraf noktalar nda toplanmas ile ilgilidir. Bu bilgi girilen toplam at k miktarlar n n (hacim ve kütle) yorumlanmas aç s ndan büyük önem ta maktad r. Elektronik veri toplama i inin ikinci de erlendirmeleri yap lm t r. Envanterin geli tirilmesi referans y l olan 2007 y l verilerinden hareketle olmal d r. Veri toplama çal mas n n en önemli etkisi firmalar n, tehlikeli at klar n kontrolü yönetmeli inin kendilerine getirdi i sorumlulu un fark na varmamalar ve yine tehlikeli at klarla ilgili olarak kendi durumlar n n fark na varmalar olmu tur. At k üreticileri ilk kez do rudan i aret edilmi ve otoritelerce at klar n s n fland rmalar ve kay t alt na almalar konusunda uyar lm lard r. l müdürlükleri de envanteri veri giri i yapmayanlara yönelik olarak kontrol

etmek ve onlar uyarma yükümlülüklerinden dolay yeni bir role bürünmü lerdir.Bu faaliyetlerin at k üreticilerine büyük bir etkisi vard r zira imdi herkesin anlad üzere bunlar n at klar n rapor etmemeleri otoritenin gözünden kaçmamaktad r. Tehlikeli At k zleme ve Bilgi Sistemi (HAWAMONIS) Tehlikeli at k izleme ve Bilgi Sistem, (HAWAMONIS), Tehlikeli at k beyan sistemi (TABS) taraf ndan toplanan verilerin derlenmesi, do rulanmas ve de erlendirilmesi amac yla uygulancakt r. Bu do rultuda haz rlanan program test a amas nda olup TABS’tan al nan verilerin do rulanmas n takiben yakla k 36 adet raporlama yapabilecek ablonlar haz rlanm t r.Bunlar Genel at k raporlar , kar la t rmal raporlar , kar la t rmal raporlar, kontrol raporlar ve GIS raporlar olarak 4 bölüme ayr lm t r.Bu do rultuda HAWAMONIS program ile geri kazan m ve bertaraf tesislerine ili kin veriler konusundaki kullan c ya büyük katk sa layacakt r. Geri kazan m ve Bertaraf Tesislerinin Kontrolü ve izlenmesi Sistemi (HAWACON) HAWACON, Tehlikeli At klar n Yönetimi ube Müdürlü ü görevleri aras nda bulunan lisansland rma i lemlerinin standard n n olu turulmas amac yla Task D alt nda haz rlanan ‘’Tehlikeli at k Tesislerinin zlenmesi Konsept Raporu’nda yer alan kontrol listelerinin veri taban na dönü türülmesi amac yla tasarlanm olup henüz yap m a amas ndad r. Görev D: Kapasite Olu turulmas Türkiye’de yer alan tehlikeli at k üreticileri, bertaraf ve ar t m tesislerine yönelik bir denetim sisteminin geli tirilmesi ve at k üreticilerinin de bu denetimlerde kendi rolünün fark nda olmas amac yla tasarlanan görev D,

2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 57


denetim için yetkili otorite ve bertaraf tesisinin olu turulmas n ve at k bertaraf tesisleri için kontrol esnas nda kullan lacak olan özel parametrelerin uygulanmas na yard mc olmay amaçlam t r. Bu amaca yönelik olarak denetimlerde kullan lacak kontrol listeleri olu turulmu ,bu listelerin uyumlulu unu denetlemek için farkl sektörlerden tehlikeli at k üretici ve bertaraf firmalar na uygulama çal malar düzenlenmi tir. Ayr ca, baz tehlikeli at k üreticileri için at k yönetimini kolayla t raca dü ünülerek k lavuz kitapç klar haz rlanm t r. Denetim esnas nda kullan lacak olan belgeler kontrol listeleri eklinde haz rlanm t r. Bu belgeler denetim eleman na denetimler esnas nda standart ve tekrar edilebilir biçimde k lavuzluk edeceklerdir. Ülkemizde mevcut olan kontrol dökümanlar n n incelenmesinin ard ndan tesislerin kontrolüne yönelik genel bir kontrol listesi 2008 Nisan –Temmuz aylar aras nda haz rlanm t r. A ustos ay nda kontrol listelerinin uygulanabilirli i gelecekteki kullan c lar yla/ÇOB ve l Çevre ve Orman Müdürlükleri) birlikte test edilmi tir.Kontrol ziyaretleri esnas nda ve sonras nda deneyimlerin payla lmas yla ba ar l bir hizmet içi e itim sa lanm t r. Dökümhaneler, metal i leme, galvaniz, boyama ve vernikleme, Oto tamirhaneleri, boya üretimi ve deri üretimi sektörleri için haz rlanan tehlikeli at k yöntemi k lavuzlar n n içerik çal malar ubat 2009 tarihinde sonland r lm olup bas ma gitmek üzere düzenleme çal malar henüz tamamlanmam t r. At k üreticileri için genel bir bilgi niteli i ta yan bu k lavuzlar, hem üreticilere yönelik yarar sa layacak bilgiler içermekte hem de denetici olan ÇOB çal anlar na faydal bilgiler vermektedir. Tüm k lavuz çal malar na ek olarak at k ta mac l n n kontrolü sistemin 58 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

geli tirilmesi içinde çal malar yap lm t r. AB ve AB d ülkelere s n r ötesi at k ta mac l k lavuzu haz rlanarak bas ma haz r hale getirilmi tir. Bu k lavuzlar ilgili sektörlere sivil toplum kurulu lar arac l ile da t lacak ve ayn zamanda birer kopyas LIFE HAWAMAN Projesinin web sayfas nda yer alacakt r. Görev D’nin izleme-denetim amac na bir ba ka ekilde hizmet etmek üzere tehlikeli at k ve hava emisyon dairelerinin çal anlar ile 2 Alman uzman, Görev D çal anlar birlikte ilk tesis gezilerini zmir’de gerçekle tirmi lerdir.

(Petkim). Bu çal madan edinen izlenimler ve gezi ekibinin de kat l m yla yap lan bir çal tay n sonucunda özel ve genel parametreler içeren genel bir izleme raporu format haz rlanm t r. Bu izleme konseptinin bir soucu olarak; kamuya aç k yakma tesislerinde denetim esnas nda hizmet içi e itim verilmesinin yetkili otoritenin denetim mekanizmas na ciddi ekilde destek vermesi beklenmektedir.Ayn zamanda özel parametrelerin izlenmesinde yetkili kurumlar aras nda bilgi al veri i konusunda u an için TÜB TAK organize olmu durumdad r.


HAWAMAN projesinin Nisan ay na kadar uzatma almas ile birlikte izleme raporunun içeri inin Türk mevzuat na uyumlulu unu kar la t rma f rsat bulunmu ayn zamanda ÇOB referans laboratuar n n da kat l m yla bir çal tay düzenlenerek hem özel parametrelerin analizi hem de izleme raporunun terminoloji bak m ndan içeri i kontrol edilerek bu konudaki çal malar tamamlanm t r. GÖREV E: E T M Bu görev ba l alt ndaki hedef ilk olarak ‘’Denetim esnas ndaki kapasitenin artt r lmas ve yetkili kurumlar n güçlenmesi’’ olarak belirlenmi ancak sonradan payda lar n kapasitelerinin artt r lmas ve projenin çevresel etkisinin ve sürdürülebilirli inin geli tirilmesi olarak geni letilmi tir. Alman üniversitelerinden seçilmi uzmanlar, GTZ ve ÇOB çal anlar Ekim 2007 tarihinden Nisan 2008 tarihine kadar e itim modülleri haz rlam lard r.E itimlerin ba l ‘’özel tehlikeli at k yönetimi’’ olarak belirlenmi ve buna yönelik sunumlar Hakan Ünsal, Eckard Schultes ve Prof. Erwin Thomanetz taraf ndan haz rlanm t r. Tehlikeli at k yönetimi konusunda transfer ve depolama istasyonlar ndan, at klar n ileri teknoloji ile bertaraf na kadar geni kapsaml ancak sistematik biçimde ilerleyen bu e itimlere sanayi kurulu lar ve il müdürlüklerinden kat l m sa lanm t r. E itimlerden sonra kullan lan e itim materyali bir e itim CD’sinde derlenerek bunlar her bir e itimin sonunda kat l mc lara birer sertifika e li inde takdim edilmi tir. Toplamda 190 kat l mc için Haziran

gerçekle tirilen Kick-off toplant s na ve Astrale (denetleyici firma) ile Mart Aral k 2007 tarihinde gerçekle tirilen de erlendirme toplant lar na kat lm lard r. Yönlendirme grubu olu turuldu ve ilk yönlendirme grubu toplant s 3 temm uz 2007 tarihinde yap ld .ikinci yönlendirme grubu toplant s Kas m 2008 tarihine ötelenmi tir. Birinci ve kinci ilerleme raporlar gecikmeyle beraber Ekim 2007 tarihinde ve Mart 2008 tarihinde haz rlanm lard r.

2008 tarihinde Ankara’da Temmuz 2008 tarihinde Kocaeli’nde ve Kas m 2008 tarihinde Antalya’da üç e itim düzenlenmi tir. E itimin sonuçlar kat l mc lara uygulanan bir de erlendirme anketi ile ortaya koyulmu tur. Görev E2 ÇOB’un 10 çal an için Temmuz 2008 tarihinde Almanya’ya gerçekle tirilen bir gezi ile ba ar l bir ekle tamamlanm t r. Önce küçük bir delegasyon Bonn’da bulunan Çevre Genel Müdürlü ü’nü Tehlikeli At k Yönetimi konusunda fikir al veri inde bulunmak ve LIFE HAWAMAN Projesinin faaliyetleri hakk nda sunumlar yapmak üzere ziyaret etmi tir. Bu grup gezinin ilk iki gününde Köln’de bulunan FKA tesisini gördüler. GÖREV F: Görev yönetimi ve raporlama Çal ma üniteleri ve çal ma ekipleri kuruldu ve ilk raporlama safhas nda proje teklifi projenin uygulanmas için uyarland ve GTZ taraf ndan projeye sürekli bir tercüman istihdam edildi. ÇOB’n n proje çal anlar tayin edildi ve tüm Türk ve Alman uzmanlar i e ba lad lar Ortakl k anla mas mevcut projenin finans ve teknik yönetimi için çal ma düzenleri çözümlendi. Taraflar Brüksel’de Mart 2007 tarihinde

Proje yönetiminin ola an görevlerinden bir tanesi AB projesi içinde kapasite geli tirilmesidir.Buradaki aktivitelerin bir özetini sunmak gerekirse Kas m ay için GTZ ve COB aras nda deneyimlerin al veri i planlanmaktad r ve bu da muhtemelen Çevre Genel Müdürlü ünün izin vermesi durumunda GTZ Berlin taraf ndan gerçekle tirilecektir. GÖREV G: Görev da l m Projenin görsel kimli i için genel taslak olu turuldu ve tüm LIFE HAWAMAN PROJE faaliyetleri için kullan lm t r. Proje sonuçlar n n duyurulabilmesi için bas lm yüzey kaplamalar na sahip CD’ler üretildi. ngilizce ve Türkçe proje bro ürleri bast r ld ve Temmuz 2007 tarihinde Projenin aç l toplant s nda, e itimlerde, Görev C2 ile ilgili bilgilendirme toplant s nda da t lm t r. Projenin web sayfas bir yüklenici taraf ndan Ekim 2007 ve ubat 2008 tarihleri aras nda programland ve internette mevcuttur. kinci ve k sa bir payda dan ma/ bilgilendirme toplant s art k beyan sisteminin 14 Mart 2008 tarihindeki e itimi ile ba lant l olarak gerçekle tirilmi tir. 2009/1 Sayı:76 Çevre ve İnsan 59


Çevre ve Çocuk UYALIM DO AYI KOR l m, Dünyay koruya rmeyelim, ve r Do aya zara cekte O da verir gele diye. Çocu unuza he an z do an n Önemini sorars azs n z cevab , Bozulunca alam a Anlars n z sonr zaman . i Çoktan geçm

Selçuk YILMAZ NERES B L N BAKALIM

düzeltmek Geri dönmek ve olmaz, stersiniz ama en?” dersiniz ed Ba rarak “N maz. Cevap veren ol ini, Do an n önem mal insan, Bozmadan anla ya aman n, Key ne varmal insan. Do ayla iç içe Selçuk YILMAZ

n , Tarih kokar her ya Ürün verir topra , Renk renktir do as , K rm z d r bayra , nançl d r insan , Ye ili mavisi, E sizdir ya amas .

Ö RETMEN ME

Ö retmenim, K rm z güller gibi gönlümde yan yors un, Bilgilerle dolu bir sand ks n z ö retm enim, Ö retirsiniz bize on lar , Bir gün yanl yaps ak , Sayenizde di er gü n yanl m z olmaz , Bir arkada m okul dan gidiyor A l yorsunuz ö retm enim, Bir an söndü gönl ümüzdeki ate Zor durumumuzda kollar n zla sard n z Hiç geçi i olmayan bir hapis gibi, Ne olursa olsun ö retmenim, Oyunlar m zda sord uk size Cevap verdiniz ö re tmenim, Ö rettiniz bize Mat emati i,Türkçe’yi Hayat Bilgisini ö re tmenim, Büyüdük bir anda büyüdük, Mektup dolu odam Hepsi size ö retmen im. Selçuk YILMAZ

60 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

Selçuk YILMAZ


Bakan Ero lu, Afyonkarahisar Tan t m Günleri’ne tirak Etti Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu, Afyonkarahisarl Sanayici ve adamlar Derne i ile Egeliler Birli i taraf ndan Taksim Metrosu’nda gerçekle tirilen tan t m günlerine i tirak ederek, ehrin çe itli sektörlerinin tan t ld stantlar gezdi. Bakan Ero lu, stantlarda kendisine sunulan ikramlar tadarak, hem ehrileriyle sohbet etti. Ero lu, burada yapt konu mada, etkinlikte eme i geçenlere te ekkür ederek, stantlar gezerken hat ralar n n canland n dile getirdi. Hükümet olarak Afyonkarahisar ve Ege için yap lmas gereken ne varsa yerine getirdiklerini ve getireceklerini anlatan Ero lu, Ege Bölgesi’ndeki Gediz Nehri’ni kurtarmak için bir plan yapt klar n kaydetti. Afyonkarahisar’da ve Türkiye’nin birçok ehrinde tabiat parklar olu turacaklar n ifade eden Ero lu, memleketine yapt hizmetlere ili kin bilgi verdi.

beraberli imizin, bugünlerde daha da peki mesi gerekiyor. En büyük idealim Cumhuriyetin 100. y l nda Türkiye’nin dünyadaki geli mi 5 devlet aras na girmesidir.’’

5-6 saatte gelemezdik. TOK devam ediyor, sa l k tesisleri, a açland rmalar, göletler, ula m hizmetleri, tar m hizmetlerinde devasa ad mlar at l yor.’’dedi.

Ero lu’nun konu man n ard ndan Afyonkarahisar’ n Bolvadin ilçesinin belediye halk oyunlar ekibi gösteri sundu. Etkinli e, Afyon Ticaret ve Sanayi Odas Ba kan Hüsnü Serteser, Egeliler Birli i Ba kan Hüseyin Re it Öz de kat ld .

18 Y l Aradan Sonra ki Kelaynak Göçten Döndü

Bakan Ero lu arkikaraa aç’ta Çevre ve Orman Bakan Prof. Dr. Veysel Ero lu, inceleme ve temaslarda bulunmak üzere geldi i Isparta’n n arkikaraa aç ilçesinde yapt klar ve yapacaklar çal malar hakk nda bilgi verdi. Bakan Ero lu, ilçedeki Köprü Köyü Baraj in aat hakk nda da bilgi vererek, 22 Kas mda aç l n yapacaklar baraj n 1480 hektar alan sulayaca n bildirdi.

stanbul’un fethinin 556. y l dönümü oldu unu hat rlatan Bakan Ero lu, sözlerini öyle sürdürdü

arkikaraa aç’taki kanalizasyon sorununun da a laca n vurgulayan Ero lu, ilçeye yeni yap lacak hastane binas için çe itli spekülasyonlara sebep olan a aç kesimini de de erlendirdi. Bakan Ero lu, kesilen 30 a ac n yerine 30 bin a aç dikilece ini kaydetti.

‘’Atalar m z, muhte em bir tarih yazm t r. Bir gecede, gemileri Kas mpa a’n n s rtlar ndan denize indirmi lerdir. Bu topraklar , bizlere kazand ran bütün ehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Birlik ve

Çevre ve Orman Bakan Ero lu, ‘’Milletimize hizmet sevdal s y z. Hükümetimiz son 6 y lda ülkeye muazzam hizmetler getirdi. Yollar görüyoruz, bak n biz Ankara’dan buraya 2.5 saatte geldik. Geçmi te olsayd

Çevre ve Orman Bakanl Do a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü ü ile Do a Derne i’nin ortak çal malar sonucunda 18 y l aradan sonra F rat ve Dicle isimli iki kelaynak geçti imiz y l gönderildikleri göçten dönmeyi ba ard . F rat ve Dicle’nin hayatta kalmas , 1990 y l nda Türkiye’de tükendi i kabul edilen kelaynaklar n neslinin kurtulmas için büyük önem ta yor. Yap lan çal malarla say lar yüze ula an kelaynaklar için vah i ya amlar n yeniden sürdürme umudu do du. 2007 y l nda Birecik üreme alan ndan ayr lan kelaynaklardan ikisinin göçü ba ar yla tamamlayarak Birecik’e döndü ü ispatland . Birecik’ten gelen haber, kelaynaklar n neslinin devam için çok önemli bir geli me. ki genç kelaynak F rat ve Dicle’nin bu göçü ba arm olmas sadece Türkiye’de de il, uluslararas ölçekte de büyük heyecan uyand rd . Bu y l da iki kelayna a verici tak ld . 2008’de toplam be kelayna uydudan takip edilecek. Bu be kelaynak sayesinde elde edilecek veriler kelaynaklar n tabii ya amlar na devam edebilmesi için büyük önem ta maktad r. Bu y l göçe gönderilen Kelaynaklar n göçü internet üzerinden takip edilebilecektir. 2200 20 2009/1 00009/ 9//11 S 9/1 Sa Sayı:76 ayı ayyı yı: ıı:776 6 Ç Çevre Çev Çe eevvre re ve ve İnsan İns nssan an 61 61


Orman yang nlar n n etkileri ve yang n sonras yönetim Bat Akdeniz Ormanc l k Ara t rma Müdürlü ü (Antalya)’nün Avrupa Orman Ara t rma Enstitüsü, Akdeniz Çal ma Ofisi (European Forest Research Institute, Mediterranean Regional Office -EFIMED) ve Avrupa Ara t rma Fonlar ndan COST (European Cooperation in Science and Tecnology) ile ortakla a olarak organize etti i “Orman yang nlar n n etkileri ve yang n sonras yönetim - Course on forest fires: Impacts and post-fire management” konulu kurs 13-18 Nisan 2009 tarihlerinde Antalya’da yap ld . Antalya / Belek’ te yap lan kursa Suriye, Fas, Tunus, talya, spanya, Portekiz, srail, Yunanistan ve Türkiye’ den toplam 25 ara t rmac ve doktora ö rencisi kat lm t r. Kursta e itici olarak ise Türkiye, Fransa, Portekiz, spanya ve Yunanistan’dan de i ik üniversite ve ara t rma kurumlar ndan toplam 9 e itici kat lm t r. E itim dilinin ngilizce oldu u kursa ülkemizden Ara t rma Müdürlükleri’nden, Orman Fakülteleri’nden ve Orman Genel Müdürlü ü’nden toplam 9 ki i kat lm t r. Kursta; orman yang nlar n n orman ekosistemleri üzerine olan etkileri, Akdeniz havzas ndaki vejetasyon yap lar , iklim de i ikli inin bitkiler üzerine olan etkileri ve bitkilerin geli tirdikleri uyum stratejileri, yan c yükü ve yang n davran lar ile simülasyon modellerinin geli tirilme i, yan c yükünün azalt lmas uygulamalar , yang n önleyici silvikültürel müdahaleler, yak t izolasyonlar , yang n sonras yönetim planlamalar çerçevesinde yap lacak i lemler, ekosistem yenilenmesi, rehabilitasyon çal malar , yang n emniyet eritlerinin özellikleri, nerede ve hangi geni liklerde yaÇevre Çe Çev eevvre re ve ve İnsan İİns nssaan n 2009/1 2000 2200 009/1 9/1 /1 Sa S Say Sayı:76 ayı yı:76 yı: 76 62 Ç 62

p lmas gerekti i konular i lenmi tir. Kursun son günü 2008 y l nda yanan Serik-Ta a l yang n ve sonras nda yap lan YARDOP projesi ve uygulamas ile ilgili incelemelerde bulunulmu tur.

Hükümetleraras klim De i ikli i Paneli (IPCC) 30. Oturumu Hükümetler Aras klim De i ikli i Paneli (IPCC), Birle mi Milletler klim De i ikli i Çerçeve Sözle mesi (BM DÇS) alt nda, karar vericilere ve di er ilgili ki ilere iklim de i ikli i konusunda tarafs z bilgi sa lanmas amac yla kurulmu tur. IPCC, insan kaynakl iklim de i ikli i konusunda mevcut bilginin geli tirilmesine,bu bilginin yay lmas na ve söz konusu bu de i imin önlenmesi için yap lmas gereken çal malar n temellerini belirlemesine yapm oldu u katk lardan dolay 2007 Nobel Bar Ödülüne lay k görülmü tür. IPCC ayr ca, BM DÇS Taraflar Konferans veya Bilimsel ve Teknolojik Dan ma Yard mc Organ Taraf ndan yönetilecek talepler üzerine belirli konularda özel rapor ya da teknik de erlendirmeler haz rlamaktad r. Panelin metodoloji alan ndaki çal malar , taraflar n sera gaz envanterlerinin olu turulmas için rehberler haz rlanmas nda önemli rol oynam t r. Raporlar müzakerelerde temel referans kaynaklar olarak kullan lmaktad r Di er taraftan, ihtiyaca göre belirli dönemlerde çal ma gruplar olu turulabilmektedir. IPCC, be y l ara ile iklim de i ikli ini bilimsel oalrak ortaya koyan de erlendirme raporlar yay nlar.Bu raporlardan dördüncüsü (AR4) 2007 y l nda yay mlanm t r. IPCC’nin 2007 y l nda aç klad Dördüncü De erlendirme Raporunda 20. Yüzy l n ortalar ndan bu yana ortalama

yüzey s cakl klar nda gözlenen art n büyük bölümünün kuvvetli olas l kla (% 90 ) insan kaynakl sera gaz sal mlar ndaki art tan kaynakland ve bulgunun,bir önceki IPCC De erlendirme Raporuna göre daha güçlü ve somut kan tlara dayand belirtilmektedir. Türkiye, IPCC 4.de erlendirme raporunda i aret edildi i üzere iklim de i ikli inden en çok etkilenecek olan Akdeniz Havzas nda yer almaktad r. Ülkemiz, Birle mi Milletler klim De i ikli i Çerçeve Sözle mesi kapsam nda yürütülen iklim de i ikli ine yönelik küresel mücadeleye; kendi imkanlar ve özel ko ullar da dikkate al narak katk sa lamaya devam etmektedir. IPCC Ulusal Odak Noktas görevi Bakanl m z taraf ndan yürütülmektedir. Daha önceki süreçte yap lan giri imler ve 2007 y l Kas m ay nda spanya’da gerçekle tirilen 27. Oturum s ras nda Sekreterya ile yap lan ikili görü meler neticesinde, IPCC 30. Oturumunun Türkiye’de yap lmas ile ilgili karar 27. Oturumun toplant tutanaklar na geçmi tir.Toplant 20-24 Nisan 2009 tarihlerinde,Antalya’da gerçekle tirilmi tir. Toplant taslak gündeminde yer alan konular aras nda,gelecekteki IPCC faaliyetleri, IPCC 5. De erlendirme Raporunun kapsam , a r do a olaylar ve felaketlere ili kin olas IPCC özel raporu, BM DÇS ile ilgili konular, IPCC’ nin alm oldu u Nobel Bar Ödülü’nün iklim de i ikli i ara t rmalar için genç ara t rmac lara burs olarak tahsisi konusu ve ilerleme raporlar yer almaktad r. Toplant ,iklim de i ikli i konusunda ülkemizin di er ülkelerle i birli i faaliyetleri yapmas na ve uluslar aras çal malara katk sa lam t r.ayr ca farkl ülkelerden yüzlerce kat l mc ya


profesyonel bir organizasyonla ev sahipli i yap lmas , ülkemizin tan t lmas na da imkan sa lam t r.

YEN YÖNETMEL KLER YÜRÜRLÜKTE Kimyasallar Yönetimi Dairesi Ba kanl taraf ndan,ilgili kurum ve klurulu lar ve sanayi temsilcileriyle isti are ile haz rlanan, 1.Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarlar n S n fland r lmas ,Ambalajlan mas ve Etiketlenmesi Hakk nda Yönetmelik 2.Tehlikeli Maddeler ve Müstahzarlara li kin Güvenlik bilgi Formlar n n Haz rlanmas ve Da t lmas Hakk nda Yönetmelik 3.Baz Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarlar n ve E yalar n Üretimine,Piyasaya Arz na ve Kullan m na li kin K s tlamalar ve Kontrolü Hakk nda Yönetmelik 4.Kimyasallar n Envanteri ve Kontrolü Hakk nda Yönetmelik 26 Aral k 2008 tarih ve 27092 say l Mükerrer resmi Gazete’de yay mlanm t r.Bu yönetmelikler ile ilgili 3 e itim semineri düzenlenmi olup,s n fland rman n nas l yap lmas gerekti i ile ilgili bilgi verilmi tir.Sanayinin talebi olmas durumunda seminerlerin düzenlenmesine devam edilecektir. Avrupa Birli i ‘’Kimyasallar n Kayd , De erlendirmesi, izni ve k s tlamalar Tüzü ü’nü (REACH Tüzü ü ) ile ilgili bilgilendirme seminerleri.Düzenlenmi tir.Ayr ca bu konuda ,Avrupa Kimyasallar Ajans taraf ndan yay mlanan baz önemli bro ürlerin ve rehberlerin tercümeleri yap larak hem yaz l hemde elektronik ortamda(www. kimyasallar.cevreorman.gov.tr adresinde) yay mlanm t r. 5871 say l kal c Organik kirleticilere li kin Stockholm Sözle mesinin

Onaylanmas n n Uygun Bulundu una Dair Kanun 14 Nisan 2009 tarih ve 27200 say l Resmi Gazete’de yay mlanm t r.

TUTUKLU HÜKÜMLÜ ÇOCUK VE GENÇLER N ÇEVRE HAFTASI ETK NL KLER Çevre ve Orman Bakanl E itim ve Yay n Dairesi Ba kanl ve Ankara Çocuk ve Gençlik Kapal Ceza nfaz Kurumu i birli i ile çevre haftas nedeniyle “Her Çocu a Bir Fidan” kampanyas ba lat lm t r. Projenin amac Ankara Çocuk ve Gençlik Kapal Ceza nfaz Kurumunda kalmakta olan çocuk ve gençlere do ay , ye ili sevdirmek, çevre konusunda duyarl birer birey olmalar na yard mc olmay içermektedir. Proje kapsam nda, 02/06/2009 günü düzenlenen törenle, E itim ve Yay n Dairesi Ba kan say n Enver KURGUN ve E itim Dairesi çal anlar , Ankara Çocuk ve Gençlik Kapal Ceza nfaz Kurumu Müdürü say n Muammer SEY TO LU, Kurum Çal anlar ve Kurumda kalmakta olan çocuk ve gençlerin kat l m ile Çevre ve Orman Bakanl E itim ve Yay n Dairesi Ba kanl taraf ndan sa lanan fidanlar dikilmi tir. Say n Daire Ba kan Enver KURGUN Kurumda kalmakta olan çocuk ve gençlere fidan dikimi, bak m ve korunmas konular nda bilgiler vermi , çocuk ve gençlere ye ili ve do ay sevmelerinin vatan sevgisi ile e de er oldu unu örnekler vererek anlatm t r. Düzenlenen tören ve fidan dikiminin ard ndan Çevre Orman Bakanl E itim ve Yay n Dairesi Ba kan Say n Enver KURGUN ve ekibine, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapal Ceza nfaz Kurumda kalmakta olan çocuk ve gençlerin toplu ya am alanlar , hobi bahçeleri ve atölyeler gezdi-

rilerek, Kurumda verilen e itimler, sertifikal ve sertifikas z kurslar, e itim amaçl i atölyeleri tan t lm t r. E itim ve Yay n Dairesi Ba kan say n Enver KURGUN; Kurumda yürütülen I. ve II. Kademe Okuma Yazma Kurslar n n, Örgün E itimin, AÖF ve ÖSS haz rl k kurslar n n, sertifikal i ve meslek kurslar n n, Tiyatro, Konser, Konferans ve Sinema gibi etkinliklerin Ankara Çocuk ve Gençlik Kapal Ceza nfaz Kurumunu adeta çok amaçl bir okul haline getirmi oldu unu görmekten mutluluk duydu unu belirterek, çal malar ndan dolay Kurum idarecilerine ve çal anlar na te ekkürlerini iletmi lerdir.

HÜSEY N AVN ÇATAL YILIN BÜROKRATI SEÇ LD TIME Dergisi ve Meclis Haber Dergisi Y l n Bürokratlar n seçti. Ankara Orman Bölge Müdürü Hüseyin Avni ÇATAL’a “YILIN BÜROKRATI” ödülü verildi. Siyaset, Bürokrasi, Sivil Toplum Örgütleri, Çal ma Hayat ve Medya dünyas na yönelik haberleri ile Türkiye’de gündem olu turan TIME DERG S ve MECL S HABER DERG S Türkiye’ye hizmet edenleri ödüllendirdi. Time Dergisi ve Meclis Haber Dergisi’nin geleneksel hale getirdi i ödül töreninde Türkiye’ye hizmet edenler unutulmad . Yap lan oylama sonucunda, Ba bakan m z Say n Recep Tayyib Erdo an Y l n Devlet Adam seçilirken, Y l n Bakan Devlet Bakan ve Ba bakan Yard mc s Say n Cemil Çiçek ödüle lay k görüldü. T me Dergisi ve Meclis Haber Dergisinin 6. y l nda ortakla a düzenledikleri “Y l n Enleri” seçiminde Ankara Orman Bölge Müdürü Hüseyin Avni ÇATAL’a “YILIN BÜROKRATI” ödülü verildi.

200 220 2009/1 00009/1 9/1 9/ /1 Sa S Say Sayı:76 ayı yyı: ıı:776 6 Ç Çevre Çe Çev eevvre re ve ve İnsan İns nssan nsan an 63 63


BULMACA Ömer BAŞKAN / Eğit.ve Yay. Dairesi Bşk.lığı K.STK.Halk İliş.Şube Müdürü 1

2

3

4

1

5

12

6

7

8

15

2

9

10

11

13

3

17

4

7

8

5

6

10

16

1

6

7

4

8

5

2

9

10

14

3

ANAHTARg SLOGAN 1

2

3

4

5

6

7

8

9 10

11 12

13 14 15

16 17

SOLDAN SA A: 1. Çevre e itiminin ele al nd ilk konferans -Üzüm çekirde inde bulunan ve kalp damarlar nda ya birikimini önleyen çok güçlü antioksidan madde. 2.(tersi)Uluslararas Çal ma Örgütü –Sulak alanlar sözle mesi 3.Hafif metal grubundan bir element –(tersi) Mesken, bar nak 4. AB’nin çevresel bilgi ihtiyac n kar layan ba ms z kurumlar ndan biri – nsan yap s su depolama tesisi 5.(tersi) Sebze ve meyvelerin toptan sat ld büyük pazar –(tersi)Enerjiyi kimyasal konumda depolayan elektro kimyasal bir cihaz. 6.Kemik ucu 7.(tersi)Kat halde bulunan bir element –Uzak mesafeye yay lm baca zerreciklerini bulmaya yarayan hava kirlili iyle ilgili teknik 8.Avrupa Birli i Çevre Yönetimi ve Denetimi Sistemi –Bozulmam . 9.Basamak biçiminde yeryüzü ekli –(tersi)Petrol ürünleri da t m yapan bir kurulu . 10.Do a olaylar n n sebep oldu u y k m, felaket –Sera gaz sal n mlar na s n rlama getiren ve 05.02.2009 tarihinde Türkiye’nin de taraf oldu u uluslararas sözle me. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 19

YUKARIDAN A A IYA: 1. Petrol sahiplerinin petrol kirlili ine ili kin sorumluluklar konusundaki gönüllü sözle me –(tersi)Satranç oyununda dikey ve yatay olarak (L) biçiminde hareket edebilen ta . 2.Devlet te kilat m z n bir yerel yönetim birimi – ne yaprakl reçineli bir orman a ac –(tersi)Uluslararas Çevre E itim Vakf . 3.(tersi)Allah bir bilen, bat ldan ho lanmayan –Türk milletinin yeti tirdi i en büyük tasavvuf erlerinden birinin soyad . 4.Zaman birimi. 5.Bir element –Güzellik veren, güzelle tiren ey -Hitler’in ki isel muhaf zl n yapmak üzere kurulan birlikler. 6.Ar tma tesislerinin ç k nda suya sabit bir debi sa lamak üzere konulan dikey engel. 7. Otlar seyrek ve k sa boylu, biçilmeye uygun olmayan engebeli arazi –(tersi) nsanda bulunan bir eyi yapabilme gücü. 8.Bir element –Su kenarlar nda kavak ekimine uygun düz arazi, kaman. 9.Ispanakgillerden bir bitki –Atmosferde en yüksek oranda bulunan gaz. 10.Bir element –(tersi)Karn tok olmayan –Bir gecelik faiz uygulamas .

1

K

U

2

A

S

A

K

G

E

E

T

E

S

R

E

M

U

R

20

R

2

I

1

B 13

3

R

O

4

A

K

5

B

6

U

P

R

O

K

A

S

A 17

T

A

18

L

S

A

3

Y

A

A

T

A

M 14

8

7

S

L 4

8

23

K

I

E

K

9

I

Ç

L

A

M

M

A

A

Ç

6

U

L

A

T

N

E

K

S

E

M

E

S

E

5

9

Ç 16

N

15

11

7

21 10

N

K

M

ANAHTAR SÖZCÜK 1

2

3

4

5

6

O R M A N L

64 Çevre ve İnsan 2009/1 Sayı:76

R

24

7

8

A R

9

10 11

T

Ü M

12

13

14 15

C A N L

16

17

18

I

L

A R

19 20 21

I

22

N D

23 24

I

R


Fotoğraf: Zarif NUHUT



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.