TARĠH NOTLARI TARĠH: Ġnsan topluluklarının bir biriyle olan iliĢkilerini yer ve zaman göstererek neden sonuç iliĢkisi içinde inceleyen bilimdir. Deneyi, gözlemi yapılamaz ve tekrarlanamaz. Tarih öncesi devirler(Prehistorya): YontmataĢ, cilalıtaĢ ve maden devridir. TÜRK ADININ ANLAMI VE KÖKENĠ 1)- Ziya Gökalp'e göre; Töre kelimesinden gelir. Buna göre Türk demek "Türeli=Nizamlı,geleneklerine bağlı" demektir. 2)- Danimarkalı Bilgin WAMBERY'e göre Türemekten (Türük) gelir. Buna göre Türk demek TÜREMĠġ, ÇOĞALMIġ demektir. 3)- KaĢgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügatıt Türk" adlı eserinde Türk demek "OLGUNLUK ÇAĞI" demektir. 4)- Genel olarak Türk demek, GÜÇLÜ,KUVVETLĠ manasında kabul edilir. TÜRKLERĠN KULLANDIĞI TAKVĠMLER: 1-12 Hayvanlı Takvim: 1 yıl 365 gün ve 12 aya, Gün 12 kısma ayrılmıĢtır. 2-Hicri Takvim: Ġslamiyeti kabulden sonra benimsenmiĢtir. Hicri takvimin baĢlangıcı (miladi 622) Hz.Muhammed‟in Mekke‟den Medine‟ye göçüdür. Ay yılı esasına dayanır. 1 yıl 354 gündür. 3-Takvim-i Meliki: Selçuklu sultanı MelikĢah adına düzenlenmiĢtir. 4-Rum-i Takvimi: 1.Mahmut zamanında (1676) Mali iĢlerde kullanılmaya baĢlanmıĢtır. 5-Miladi Takvim: 1925 yılında çıkarılan bir kanunla kabul edilmiĢtir. Hz.Ġsa‟nın doğumuyla baĢlar. (KPSS’de Ġlk Uygarlıklardan Soru Gelmemektedir. ) ASYA VE MISIRDA KURULAN ĠLK UYGARLIKLAR MEZEPOTAMYA: Ġlkçağın ilk ve en önemli uygarlıklarının geliĢtiği bölgedir. Mezepotamya, Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bereketli toprakları ifade eder. Sümerler, Elamlar, Akatlar, Babiller, Asurlular uygarlıkları mezepotamya uygarlıklarıdır. Sümerler: ġehir devleti kurmuĢlar. Merkeziyetçilik ve mutlakiyetçilik vardır. Çivi yazısını icat ettiler. Ġlk hukuk devletidir. Tarihte bilinen ilk yazılı kanunlar Urgakina tarafından hazırlandı. Sümerler, edebi metinler yazmıĢlardır. GılgamıĢ destanı, Tufan menkıbesi… matematik, geometri ve astronomi alanında temel teĢkil eden çalıĢmalar yapmıĢlardır. Ġlk gözlemevini kurup burçları bulmuĢlardır. Düzenli posta örgütleri kurmuĢlar. Sümerler, köleci bir toplumdur. Akadlar: Samiler kurmuĢlardır. Akadlar, Sümer uygarlığını ön Asya‟ya yaymıĢlardır. Elamlar: Sümerleri yıkan toplumdur. Babiller : Kral Hammurabi 282 maddelik kanun hazırladı. Mutlak krallık denilen devlet yönetiminin ilk örneğidir. Babil‟in asma bahçeleri, Babil kalesi üstün sanat değeri taĢır. Asurlular: Kayseri yakınlarında KaniĢ‟te(Kültepe).Anadolu‟da ticaret kolonileri kurmuĢlardır. Karum denilen pazar yerleri ve suvari bir likleri kurmuĢlardır. BaĢkent Ninova‟da saray ve tapınak yapmıĢlardır. ÇĠN UYGARLIKLARI : Tunguz, Türk, Moğol ve Tibet kültürüdür. Resim yazısı, 11.YY‟da Mürekkep, 200 yılında Kağıt, M.S.8.YY‟da Matbaayı bulmuĢlardır. Toprak eĢya ve ipek yapımında ustalaĢmıĢlar bunları ipek yolu ile batıya aktarmıĢlardır. Türk akınlarından kurtulmak için Çin Seddini yapmıĢlardır. Hun ordu kıyafetlerini kullanmıĢlar, barut ve pusulayı icat etmiĢlerdir. Hint Uygarlığı: Kast sistemi; Sint medeniyetine son veren asilerin baĢlattığı sistemdir. Bu kast sistemi Hindistan‟ın mill et haline gelmesini engellemiĢtir. Ġskit Uygarlığı : Kadın egemenliğine dayalı bir toplumdur. At, bu kültürde önemlidir. Üzengi ilk defa Ġskitler tarafından kullanılmıĢtır. Ġran Uygarlığı : Ġran uygarlığı, Medler ve Persler tarafından geliĢmiĢtir. Ülke satraplık denilen eyaletlere bölünmüĢtür. Medler, Ticareti canlandırdılar. Posta örgütü kurdular. Düzenli ve güçlü ordu birlikleri kurdular. Dinleri ZerdüĢlük (AteĢe tapan) Fenike Uygarlığı : Tüccar bir kavimdir. Gemicilik sanatı geliĢmiĢtir. Latin alfabesinin temelini oluĢturdular. FildiĢi iĢlemesi ve camı buldular. Ġbraniler: Hz.Musa zamanında Kudüs‟ü baĢkent yaptılar. Tarihte ilk tek tanrılı inanca sahip toplumdur. Bu dinin yalnız Ġbrani halkına gönderildiğine inanırlar. Bunun sonucu Musevilik dünya dini olamamıĢ, buna karĢılık Musevilerin, eriyip yok olmasını önlemiĢtir. ANADOLU UYGARLIKLARI : Hitit (Eti), Frigya, Lidya, Ġyon, Urartu uygarlıkları kurulmuĢtur. Ġlk bölgesel yönetimler orta asya kökenli proto Hititler tarafından kurulmuĢtur. YerleĢim merkezleri: Çanakkale : Truva Burdur : Hacılar Çorum : Alacahöyük Antalya: Karain Yozgat : AliĢar Konya : Çatal höyük Hititler (M.Ö.2000-M.Ö.1200): Kafkasya‟dan gelerek Kızılırmak çevresine yerleĢtiler. BaĢkenti HattuĢaĢ‟tır (Boğazköy) Hititler, Anadolu da ilk merkeziyetçi krallığı kurdular (PankuĢ). Tarihte bilinen ilk meclisi kurdular. Hitit hiyerogrif yazısını kullandılar. Ġlk tarih yazmacılığı örneklerini verdiler. Anal denilen yıllıklara kayıt yaptılar. Kanunları tabletlere yazdılar. Mısır ordusu ile tarihin ilk büyük meydan muharebesi olan kadeĢ savaĢını ve kadeĢ anlaĢmasını yaptılar. Tarihin en eski ve önemli anlaĢması kadeĢ anlaĢmasıdır. AnlaĢmanın bir metni Mısır da karnak tapınağında, diğeri Boğazköy de ki Eti devlet arĢivinde bulunmuĢtur. Frigya (M.Ö.1200-M.Ö.676) : Frigyalılar, trak kökenli bir kavimdir. BaĢkenti Gordion‟dur. Ekonomileri tarıma dayanıyor. En büyük tanrısı kibale, en ünlü hükümdarı Milas‟tır. Kaya mezarları ünlüdür. Geçmeli mobilya yapmıĢlardır. Lidya (M.Ö.680-546): Gediz ve Menderes ırmağı civarında kurulmuĢtur. BaĢkenti Sard‟dır. Batı kültürünün etkisinde kalmıĢlardır. Kimmerler‟i Anadolu‟dan çıkardılar. Sard‟dan Elam‟da sus Ģehrine kadar uzanan, en eski ticaret yolu “Kral Yol”unu yaptılar. Tarihte ilk kez para
1
kullanan toplumdur. Paranın icadıyla ticaret hacmi artmıĢtır. Ücretli askerlerden oluĢan ordu kurdular. SavaĢta med‟lere yenildiler ve pers‟ler tarafından tarih sahnesinden silindiler. Ġyon (M.Ö.1200-334): Aka‟ların Ġzmir civarına yerleĢerek yerli halkla meydana getirdiği uygarlıktır. Ġyonlar uygarlıkta çok ileri gitmiĢlerdi. Ġlk kez demokratik yönetim oluĢturdular. Mimaride Ġyon düzeni olarak bilinen yapı tarzını oluĢturdular. Matematikte: Tales ve pis agor, Fizikte; Aneksinemes, Tıpta; Hipokrat, Tarihte; Heredot, ġiirde; ġair Homeros, Felsefede; millet okulunun kurucusu iyonlardır. Yunan kültürünün oluĢmasında Ġyon‟lu bilginlerin katkısı vardır. Persler tarafından yıkılmıĢtır. Urartu (M.Ö.900-600) : BaĢkenti Van TuĢba‟dır. Sulama kanalları yaparak tarımı geliĢtirdiler. Kale, saray, tapınak yapmıĢlardır. Kabartma kaya oymacılığı, maden iĢlemeciliğinde ileri gitmiĢlerdir. Med‟ler tarafından yıkılmıĢlardır. EGE UYGARLIKLARI: Girit, miken, yunan Girit Uygarlığı : Ege bölgesindeki en eski uygarlıktır. Coğrafi konumu. Knossos rasayı Girit‟in en önemli sanat eseridir. Ticaret ve denizcilikle uğraĢmıĢlardır. Tiyatro ve kanalizasyon tertibatı kurmuĢlardır. Günümüze ulaĢan kabartma freskler dikkat çekicid ir. Miken Uygarlığı : Mora yarımadasının doğunda miken uygarlık merkezidir. Krallar için yapılan kuyu mezarlar, trins ve miken Ģatoları eserleridir. Miken kralı Aga Memun‟un Truva‟yı alıĢ öyküsü Momerosun ilyada destanında anlatılmıĢtır. Yunan Uygarlığı : Isparta, Atina, Korint, Tebai,… küçük Ģehir devletlerinden kurulmuĢtur. Demokratik bir toplum yapısı oluĢturulmuĢtur. Drakon ve solon kanunlarıdır. Ege, Akdeniz ve Karadeniz de koloniler kurdular. M.Ö.5.YY siyasi, sosyal ve kültürel alanlarda geliĢtiler. Helen klasik çağı. Tarihçi Heredot ve Tukidides bu devirde yaĢadı. Akademi ve okulların kurulmasıyla, bilimsel çalıĢmalar yapıldı. Aristo, bütün yönetim Ģekillerini incelemiĢ; monarĢi, Aristokrasi ve Demokrasi olarak üç‟e ayırmıĢtır. Mimari de iyon, dor korint etkisinde kalmıĢl ardır. Dört yılda bir olimpiyat düzenlemiĢlerdir. Helenizm Uygarlığı : Yunanistan‟ın dıĢında, yunan etkisiyle geliĢmiĢ olan uygarlığı Helenizm adı verilir. Makedonya kralı Ġskender DoğuBatı sentezinde dünya devleti kurmak istemiĢtir. Ġskenderiye ve Bergama da büyük kütüphaneler, Antakya da bilim merkezi kurulmuĢtur. ArĢimet, Matematiğin; Öklit ve Apollonios, Geometrinin temelini atmıĢlardır. Eratosten dünyanın çevresini hesapladı. Anatomi bilgisi (Ġnsanın fiziki yapısını inceleyen bilim) geliĢti. Roma Uygarlığı: Ġtalya‟da doğmuĢtur. (375 Kavimler Göçü) 395‟te Kavimler Göçünün etkisi ile ikiye bölünmüĢtür. Ġlk çağın en büyük köleci devletidir. Hristiyanlığı resmi devlet dini yapmıĢlardır. Aristokratlarla (Particiler) halk (Plep) arasında ki sınıf mücadel esi sonucunda 12 Levha Kanunları çıkarılmıĢtır. Latince bilim kültür dili olarak Akdeniz‟e yayıldı. Yunan ve Helen uygarlıklarının geliĢtirerek Avrupa‟ya yayılmasını sağlamıĢlardır. Lejyon adı verilen askeri birliklerden daimi ordu kurmuĢlardır.
TÜRK TARĠHĠNĠN KARAKTERĠ: Dağınık yaĢamıĢlar, değiĢik bölgelerde yaĢamıĢlar. Sürekli yeni yurt ve iklimler aramıĢlar. Ortak bir milli kültürün sahibi olmuĢlar. Birisi siyasi hayatını kaybederken diğeri iktidarın zirvesine ulaĢmıĢtır. Türk tarihi: ÇeĢitli Türk Devlet ve zümrelerinin ayrı ayrı bölgelerde ortaya koyduğu “Tarihlerin” bütünüdür. ANAYURTTAKĠ TÜRK KÜLTÜRLERĠ: Anav, Kelteminar, Afanesyeva, Andronova, Karasuk, ve Togar kültürleridir. Anayurt: Türklerin ilk ve anayurdu Orta Asya‟dır. Orta Asya‟nın sınırları Ģöyledir : Doğuda Kingan ( Kadırgan ) Dağları, Güneyde HindikuĢ, Karanlık dağları, Batıda Hazar Gölü, Kuzeyde Sibirya ovaları ile çevrili toprak parçasıdır. Göçler: Ġklim, kıtlık ve kuraklık, salgın hayvan hastalığı nüfus kalabalığı, kavimler arasındaki güç kavgaları, anlaĢmazlıklar ve Çin saldırıları göçe neden olmuĢtur. Hunlar Kuzey Hunları Oğurlar Sibirler Avarlar Bulgarlar Macarlar Uygurlar Oğuzlar Hazarlar Peçenekler Kumanlar Uzlar
: Afganistan, Kuzey Hindistan : Avrupa‟ya : Güney batı Sibirya ve güney Rusya : Kafkasya‟ya : Orta Avrupa‟ya : Balkanlar ve Volga nehri boylarına : Orta Avrupa‟ya : Ġç Asya‟ya : Ġran ve Anadolu‟ya : Kafkasya‟ya : Doğu Avrupa ve Balkanlar : Doğu Avrupa ve Balkanlar : Doğu Avrupa ve Balkanlar
ĠLK TÜRK DEVLETLERĠNDE KÜLTÜR ve UYGARLIK Devlet Yönetimi : Devletin baĢında Kağan ( Hakan ) adı verilen bir hükümdar bulunurdu Hakan‟ın eĢine Katun (Hatun) denilirdi . Kağan devlet iĢlerini danıĢtığı Kurultay denilen meclis vardı . Din ve ĠnanıĢ :Türkler Gök Tanrı‟ya inanırlardı . Buna göre bütün Dünyayı yaratan Gök Tanrı idi , Din adamlarına kam ( taman ) denirdi . Ölüleri için yapılan törene yuğ , mezarlarına kurgan denirdi . Ölenler eĢyaları ile gömülürdü . Türkler arasında sonraları bilhassa Uygurlar döneminde diğer dinler de yayıldı . Türkler daha sonraları ( 10. yy ) Müslümanlığı kabul ettiler . 2
Sosyal ve Ekonomik YaĢam :Türkler önceleri yarı göçebe olarak yaĢadılar. Ġlk Ģehirlerini Göktürkler zamanında kuran Türkler Uygurlar döneminde de yerleĢik yaĢama geçtiler . Göçebe olanlar kıldan yapılmıĢ yurt adı verilen çadırlarda yaĢarlardı . Yazı Dil ve Edebiyat :Türk devletlerinde ilk yazı Göktürk Devletinde kullanıldı . Göktürk Alfabesi denilen bu yazı 38 harften oluĢur . Orhun Yazıtları Göktürk Alfabesi ile yazılmıĢtır . Yazıtlar Türk edebiyat tarihinin ilk yazılı bellgelerindendir . Yazıtlar Kültigin , Bilge kağan ve Tonyukuk adlarına dikilmiĢtir . Kitabelerin yazarı olan Yuluğ Tigin bilinen ilk Türk edebiyatçılarındandır . Toy: Toy veya kurultay denilen devlet meclisi. Halk “Töre” düzeni ile yönetiliyordu. Federal yönetim, Ülkenin prensler arasında paylaĢımı. Todun : Eski Türk toplumunda Vergi Memuru ĠLK TÜRK DEVLETLERĠNDE KÜLTÜR VE MEDENĠYET 1)- DEVLET YÖNETĠMĠ A) DEVLET: Ġslamiyetten önce Türkler devlete ĠL veya EL demiĢlerdir. Hükümdarların Ünvanları: Türkler Hükümdarlarına ġanyü,Tanhu, Hakan, Han, Yabgu, Ġlteber, Ġdi-kut, Erkin gibi ünvanlar vermiĢledir. Türk Hükümdarlarının Tahta ÇıkıĢı :1- Hanedan üyeleri arasında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu. (En sık rastlanan durum) 2- Hükümdarın rakipsiz aday olması(Bu durumda taht kavgası olmadan baĢa geçiyordu.) 3- Seçim Usulü (KengeĢ, toy veya kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluĢan meclisin toplanarak hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi. 4)-Ekber ve ErĢed(En yaĢlı ve Olgun) olanın baĢa geçmesi. (Bu yöntem III. Ahmet zamanından itibaren sadece Osmanlı Devletinde uygulanmıĢtır. Türk Devletlerinde Hükümdar: Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı. (KardeĢler, kardeĢ çocukları, amca, amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri.) Kut AnlayıĢı : Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına KUT diyorlardı. KUT'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı. Bütün hanedan üyelerinde KUT olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kiĢi TAHT KAVGASINA girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini ya iç savaĢ sonucu istkrarsızlığa, yada bölünmeye götürüyordu. Türk töresinde anababaya itaat esas olmasına rağmen, hükümdar bunun dıĢında tutulmuĢtur. Devletin devamı için baba-oğul veya kardeĢlerin birbirleriyle mücadelesi normal karĢılanmıĢtır. Çünkü bu sayede en güçlü ve en yetenekli kiĢi devletin baĢına geçecektir. Ġkili Yönetim(Çifte Krallık): Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaĢtırmak için ülkeyi SOL(Doğu) ve SAĞ(Batı) olmak üzere ikiye ayırırdı. Ortada (Merkezde) ise asıl hükümdar bulunurdu. Sağ ve Solda ise Hanedan üyelerinden YABGU'lar bulunurdu. B) MECLĠS VE HÜKÜMET: Türk Meclislerine TOY, KURULTAY veya KENGEġ denilirdi. Kurultay'da devletin ana meseleleri görüĢülür, hükümdarın ölümü, savaĢ veya milli felaketlerde kurultay toplanırdı. AYGUCI : Hükümet baĢkanı(baĢbakan) BUYRUK : Bakan TAMGACI: DıĢ siyaset iĢlerini yürüten görevliler TĠGĠN: Hükümdar çocukları (Tekin) ġAD : Diğer Hanedan mensupları Bunların dıĢında Ġnal, inanç, tarkan, bağa, tudun, çor, külüğ, apa, ataman gibi devlet görevlileri de vardı. 2)- TOPLUM TAPISI: Türk toplumu; OguĢ : Aile Urug :Soy=Aileler birliği Bod(Boy) :Kabileler Budun : Millet denilen birimlerden oluĢuyordu. 3
Boyların baĢında bulunan BEY'ler, töreye göre boyu idare ederlerdi. Boyların bir araya gelmesiyle Devlet(ĠL) kurulurdu. Türk Toplumunun Özellikleri: Halk hürdü. Herkes aynı iĢi yaptığından(hayvancılık) aralarında kesin olarak SINIF'ların ortaya çıkması imkansızdı. YaĢam biçimleri GÖÇEBE olduğundan savaĢta elde ettikleri esirleri çalıĢtırmaya elveriĢli değildi. Bu yüzden Türk toplumunda KÖLE sınıfı yoktu. Din adamları diğer toplumlarda olduğu gibi imtiyazlı değillerdi. 3)- ORDU: Türk Ordusunun baĢlıca özellikleri Ģunlardı: a)- Türk ordusu ücretli değildi. b)- Türk Ordusu daimiydi. (Kadın-erkek her an savaĢa hazırdı.) c)- Türk Ordusunun temeli ATLI askerlerden meydana geliyordu. Türk ordu teĢkilatını ilk kuran METE HAN olmuĢtur. Mete Orduyu 10'luk sisteme göre teĢkilatlandırmıĢtı. Onluk sistem daha sonra tüm Türk devletlerinde kullanılmıĢtır. (Türk ordusu; Çin, Roma,Bizans, Rus ve Moğol Ordu teĢkilatı üzerinde etkili olmuĢtur.) Türk Ordusunu Silahları: Ok, yay, kement, kılıç, kargı, süngü, kalkan vb... 4)- HUKUK: Türklerde yazılı olmamakla beraber, geliĢmiĢ bir hukuk anlayıĢı vardı. Bu hukuk kurallarına TÖRE(Türe) denilirdi. Hükümdarın baĢkanlık ettiği ve siyasi suçlara bakan yüksek mahkemeye YARGU adı verilirdi. YARGANLAR(Yargucu) idaresindeki mahkemeler ise adi suçlara bakarlardı. 5)- DĠN VE ĠNANIġ: Ġslam öncesi Türklerin din ve inanıĢlarını Ģu 4 grupta toplayabiliriz: 1- Tabiat Kuvvetlerine Ġnanma: Dağ,ağaç, göl, kaya gibi varlıkların gizi güçlere sahip olduklarına inanırlardı. 2- Atalar Kültü: ÖlmüĢ büyüklere ve atalara ait hatıralar kutsal sayılır ve saygı gösterilirdi. 3- TENGRĠZM (ġamanizm : Rusların Türk dinini küçümsemek için verdikleri isimdir): Kam veya ġaman adı verilen kiĢilerin, kötü veya iyi ruhlarla temas sağladıklarını inanılarak, bunların büyücülük ve sihir özelliklerine baĢvururlardı. ġaman inançları Anadolu'da hala varlığını sürdürmektedir. Örneğin; Gelinlerin üzerine buğday veya para atmak, EĢikten atlamanın uğursuz kabul edilmesi, tahtaya vurmak, kurĢun dökmek gibi... 4- Göktanrı Dini: Türklerin Ġslamiyetten önceki dini Göktanrı diniydi. Bu dine göre Türkler; Tek bir Tanrının evreni yarattığına ve gökte oturduğuna inanıyorlardı. Öldükten sonra dirileceklerine inandıklarından, ölülerini atı,eĢyaları ve silahıyla birlikte gömüyorlardı. Cennet'e UÇMAĞ, cehenneme ise TAMU diyorlardı.Mezarlara ölünün,sağlığında öldürdüğü düĢman sayısı kadar BALBAL adı verilen küçük heykeller dikerlerdi. ĠnanıĢa göre, yeniden dirilecek kiĢi atıyla cennete gidecek, ve öldürdüğü düĢmanlar sonraki yaĢamında ona hizmet edeceklerdir. Ölüleri içöin YOĞ adı verilen cenaze törenleri yapar, ve ardından yas tutarlardı. Türkler arasında ayrıca Maniheizm(Mani dini), Budizm, Musevilik, Hırıstiyanlık gibi dinlerde yayılmıĢtı. 6)- EKONOMĠK HAYAT: Göçebe bir hayat yaĢayan Türkler belirli iki merkez arasında (yaylakkıĢlak) hayatlarını sürdürürlerdi. Hayvancılık temel geçim kaynağıydı. Koyun, keçi, at en çok beslenen hayvanlardı. Bunun dıĢında sığır, katır ve deve de yetiĢtirilirdi. Beslenme ve giyimde hayvan ürünlerinden yararlanır ve bunları satarak geçimlerini sağlarlardı. Tarım da geliĢmiĢti. Arpa, buğday, darı gibi tahılları yetiĢtiriyorlardı. SavaĢlarda elde edilen ganimetler ve devletlerden alınan vergiler gelir kaynaklarıydı. Ticaret önemli bir gelir kaynağıydı. Türk ülkeleri ĠPEK YOLU üzerindeydi. Çin-Türk mücadelesinin temel nedeni Ġpek Yoluna hakim olmaktı. Ayrıca Hazar ve Bulgar ülkelerinden baĢlayıp, Ural, Sibirya ve Altaylar üzerinden Çin'e giden yola KÜRK YOLU deniliyordu. Türkler bu yolun üzerinde de olduklarından sanar, samur, kunduz, vaĢak gibi av hayvanlarının kürklerinin ticaretini yapıyorlardı. 4
7)- YAZI, DĠL VE EDEBĠYAT: Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur, Soğd, Brahmi, Süryani, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini kullanmıĢlardır. Göktürk (Orhun) Alfabesi: 38 harften meydana gelir. Göktürk yazısına ilk defa Orhun Nehri kıyısındaki kitabelerde rastlandığı için ORHUN ALFABESĠ de denir. Uygur Alfabesi: 18 harften meydana gelir. Uygurlar bu alfabeyi Soğd alfabesinden yararlanarak hazırlamıĢlardır. BaĢlıca Türk Destanları: Hunların(Oğuzların)--> Oğuz Kağan Destanı Ġskitlerin (Saka)------> Alper Tunga Destanı Göktürklerin----------> Ergenekon Destanı Uygurların------------> Göç ve TüreyiĢ Destanları Kırgızların-------------> Manas Destanı Orhun Yazıtları (Göktürk Kitabeleri): Türklerin en eski kitabeleri VI. yüzyıla ait YENĠSEY kitabeleri ile, VIII. yüzyıla ait ORHUN KĠTABELERĠ'dir. Yenisey kitabeleri Kırgızlar'ın mezar taĢlarına yazdıkları yazılardı. Orhun Kitabeleri II. Göktürk Devleti zamanında Bilge Kağan, Kültigin ve vezir Tonyukuk adlarına dikilmiĢlerdir. YOLLUĞ TĠGĠN isimli bir Türk prensi tarafından yazılmıĢlardır. Bu yazılar 1893 yılında Danimarkalı Bilgin THOMSEN tarafından okunmuĢtur. Orhun Yazıtlarının Önemi: a)- Türk Tarihinin ve Türk Edebiyatının ilk yazılı belgeleri olmaları bakımından önemlidir. b)- Bu kitabelerden Türklerin o günkü yaĢayıĢlarını, inançlarını öğreniyoruz. Ayrıca kitabeler gelecekteki Türk Milleti içinde çarpıcı öğütler vermesi bakımından önemlidirler. Türk kelimesinin milletimizin adı olarak geçtiği ilk Türkçe metinler... Orhun Yazıtları Köktürk imparatorluğunun ünlü hükümdarı Bilge Kağan döneminden kalan yazılı taĢlardır. Bu taĢlar, hem maddî hem de manevi bakımdan Türk dili, kültürü ve tarihinin en değerli anıtlarıdır. "Türk" kelimesi, Türk milletinin adı olarak ilk defa bu bengü taĢlarda geçmektedir. Bunlar, Türk edebiyatının ilk Ģaheseri, Türk hitabet sanatının muhteĢem örneği, Türk yazı dilinin ilk belgeleridir. ġüphesiz daha önceki dönemlerden kalma Türkçe metinler ve kitabeler de vardır. "Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metin.. Ġlk Türk tarihi.. TaĢlar üzerine yazılmıĢ tarih.. Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaĢması.. Devlet ve milletin karĢılıklı vazifeleri.. Türk nizamının, Türk töresinin, Türk medeniyetinin, yüksek Türk kültürünün büyük vesikası.. Türk askerî dehasının, Türk askerlik sanatının esasları.. Türk gururunun ilâhî yüksekliği.. Türk feragat ve faziletinin büyük örneği.. Türk içtimaî hayatının ulvî tablosu.. Türk edebiyatının ilk Ģaheseri.. Türk hitabet sanatının eriĢilmez Ģaheseri.. Hükümdarane eda ve ihtiĢamlı hitap tarzı.. Yalın ve keskin üslubun ĢaĢırtıcı numunesi.. Türk milliyetçiliğinin temel kitabı.. Bir kavmi bir millet yapabilecek eser.. Asırlar içinden millî istikameti aydınlatan ıĢık.. Türk dilinin mübarek kaynağı.. Türk yazı dilinin ilk, fakat harikulade iĢlek örneği.. Türk yazı dilinin baĢlangıcını miladın ilk asırlarına çıkartan delil.. Türk ordusunun kuruluĢunu en az 1250 sene öteye götüren vesika.. Türklüğün en büyük iftihar vesilesi olan eser.. Ġnsanlık aleminin sosyal muhteva bakımından en manalı mezar taĢları.. Dünyanın bugün belki de en büyük meselesi olan Çin hakkında 1250 sene evvelki Türk ikazı.." (Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, Ön Söz'den) 6. yüzyılın baĢlarından 7. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde Köktürk Ġmparatorluğu Mançurya'dan Ġran'a kadar uzanıyordu. Türk boyları güçlü hakanların buyruğunda birleĢmiĢ, Batı Kağanlığı Doğu Kağanlığına tâbi olmuĢ, bir merkezden idare edilen Türkler Asya'nın hâkimi durumuna gelmiĢlerdi. Fakat daha sonra imparatorluğu teĢkil eden kavimler arasındaki çekiĢme, Türk Beyleri arasındaki dayanıĢmanın bozulması. Çin'in entrikaları ve özellikle güçlü kağanların gelmeyiĢi Ġmparatorluğun çökmesine yol açtı. Devletin doğu kısmı Çin hâkimiyetine geçti. Çin daha sonra batı kısmına da yayılmaya baĢladı. Türk illeri iĢgal, Türk boyları esir edildi. Fakat bu 5
esaret uzun sürmedi, ĠlteriĢ Kağan dağılan milleti topladı; 680-682 yıllarında devleti Çin esaretinden kurtararak yeniden kurdu. BĠLGE VE KÖL TĠGĠN KARDEġLER ĠlteriĢ Kağan öldüğü zaman oğulları Bilge ve Köl Tigin henüz 7 ve 8 yaĢlarında idiler. Onun için ĠlteriĢ Kağan'ın yerine kardeĢi Kapgan Kağan geçti. Kapgan Kağan zamanında devlet eski haĢmetine ulaĢtı. Kapgan Kağan'ın ölümünden sonra Bilge Kağan Taht'a oturdu. KardeĢi Köl Tigin ve buyrukçu (vezir) ihtiyar Tonyukuk' un yardımı ile devleti daha da kuvvetlendirdi. Onun devrinde "Türk Birliği" tam olarak bir kere daha sağlandı. Birliğin sağlandığı her devirde görüldüğü gibi, Bilge Kağan zamanında da Türk Devleti eĢsiz bir kudret haline geldi. Köl Tigin 731'de, ağabeyi Bilge Kağan 734'de öldüler. Köl Tigin öldükten bir yıl sonra, yani 732 yılında, Bilge Kağan kardeĢi için bir ebedî taĢ yontturdu, baĢka deyiĢle bir anıt diktirdi. Bu taĢtaki yazılar, o eĢsiz kitabe, Bilge Kağan tarafından kaleme alınmıĢtır. Bilge Kağan bu kitabede, kardeĢinin yüceliğini, kahramanlığını, Türk milleti için unutulmaz hizmetlerini dile getirir. Kendi ölümünden sonra oğlu tarafından onun adına dikilen anıtta yine Bilge Kağan konuĢmaktadır. Ebedî taĢa, onun sağlığında söyledikleri, devleti nasıl kurdukları ve yücelttikleri, Türk milletine vasiyeti, nakĢedilmiĢtir. Her iki taĢta benzer ve birbirinin aynı olan cümleler vardır. Çünkü Bilge Kağan, unutulmaması gereken olayları ve kendisinden sonra tutulacak yolu ısrarla belirtmek istemiĢti. BiLGE TONYUKUK Bilge Kağan ve Köl Tigin anıtlarından baĢka, Koço Çaydam bölgesinde Tonyukuk için dikilmiĢ bir ebedî taĢ daha vardır. Bu anıtı Bilge Tonyukuk, sağlığında, 725'ten sonra kendisi için diktirmiĢtir. Bilge Tonyukuk, ĠlteriĢ Kağan'ın isyanına katılan daha sonra Kapgan Kağan'a ve Bilge Kağan'a baĢkumandanlık, baĢ vezirlik, baĢ danıĢmanlık yapan bu büyük devlet adamı, kağanların ve kendisinin yaptıklarını anlatmaktadır. Orhun Yazıtları, bugünkü Moğolistan'da, Baykal Gölünün güneyinde, Orhun nehri vadisinde, KoĢo Çaydam gölü yakınlarındadır. 48. enlem ve 107. boylam arasında kalan bölgededir. Anıtların olduğu yerde yalnız dikilitaĢlar değil, daha pek çok ve son derece değerli kalıntılar da bulunmuĢtur. Yüzlerce heykel, balbal, Ģehir harabeleri, taĢ yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taĢları ile kutsal yer, eski bir Türk baĢkentidir. Heykeller arasında Bilge Kağan'ın, eĢinin, kardeĢinin heykelleri de bulunmuĢtur. Yazık ki bunların bazı parçaları kaybolmuĢ, kalan kısımları da kırık dökük bir durumda ele geçmiĢtir. Orhun harfleriyle yazılı kitabelerden tarihçi Cüveyni "Talih-i CihanküĢa" isimli eserinde söz etmiĢti. Eski Çin kaynaklarında da Türklerin böyle anıtlar diktikleri yazılıydı. Fakat 18. ve 19. yüzyıllara kadar ilim dünyası bu anıtların nerede ve ne durumda olduklarını öğrenemedi. 1709 yılında Rusya ile Ġsveç arasında yapılan Poltava savaĢında, Ġsveç subaylarından Strahlenberg Ruslara esir düĢtü ve Sibirya'ya sürüldü. 13 yıllık sürgün hayatında Kuzey Rusya'yı baĢtan baĢa dolaĢan Strahlenberg, Yenisey'de eski Türklere ait bazı kitabeler buldu. Bunlar, Orhun kitabelerinden iki-yüz yıl önce yazılmıĢtı. Bu Ġsveçli subay ülkesine döndükten sonra anılarını yazdı ve Yenisey kitabelerinden söz etti. Bunun üzerine tarihçilerin Türklerden kalan eserlere ilgisi arttı. ORHUN YAZITLARI DA BULUNUYOR 1889 yılında Rus tarihçi Yardintsev Orhun Abidelerini buldu. Fakat yazılarını okuyamadı. 1890'da bir Fin heyeti, 1891'de de bir Rus heyeti abidelerin olduğu yere gittiler. Resimler çekip bunları ilim dünyasına sundular. Fakat yazılar hâlâ çözülemiyordu. Nihayet 1893'te Danimarkalı büyük ilim adamı Thomsen, Orhun yazısını çözmeğe muvaffak oldu. Önce yazılarda çok geçen Tengri (Tanrı), Türk ve Köl Tigin kelimelerini çözen Thomsen, sonra bütün yazıları okudu ve Türk milletine, Türk tarihine yaptığı bu hizmetten dolayı milletimizin Ģükranlarını kazandı. ORHUN ALFABESĠ Köktürk alfabesini Orhun anıtlarından öğrendik. Onun için Köktürk alfabesi daha çok Orhun alfabesi olarak anılır. Köktürk yazısı, Türk yazı dilinin ilk asırlarında ve özellikle 5. ve 9. yüzyıllar 6
arasında yaygın olarak kullanıldı. Fakat Türkistan'da, bu yazı ile yazılmıĢ, Milâttan çok öncesine ait bazı kaya yazıları da bulunmuĢtur. Orhun alfabesi 38 harflidir. Bunun 4'ü sesli, 4'ü sessiz harftir. Yazıda harfler birbirine birleĢtirilmez. Kelimeler de birbirinden üst üste konmuĢ iki nokta ile ayrılır. Yazı sağdan sola, istenirse, yukarıdan aĢağıya yazılır. Orhun Abidelerinde satırlar yukarıdan aĢağıya yazılmıĢ ve sağdan sola doğru istif edilmiĢtir. Köl Tigin anıtının güney cephesindeki metnin ilk cümlelesi : (Tengri teg tengride bolmıĢ Türk Bilge Kağan... Tanrı gibi gökte olmuĢ Türk Bilge Kağan..) diye baĢlıyor. "Tengri" kelimesi hem 'Tanrı", hem "gök"anlamına geliyor. KÖL TĠGĠN ANITI Bilge Kağan'ın kağan olmasında, kahraman kardeĢi Köl Tigin birinci derecede rol oynamıĢtı. Bilge Kağan kardeĢinin ölümüne çok üzülmüĢ, onun için bir türbe yaptırmıĢ ve anıt diktirtmiĢti. Bu anıttaki yazılar Bilge Kağan'ın sözleridir. Bilge Kağan burada kardeĢiyle birlikte yaptıkları savaĢları, devleti nasıl güçlendirdiklerini, kardeĢinin kazandığı zaferleri anlatıyor. Bu anıt, Bilge Kağan'ın kardeĢi, Köktürk prensi ve askeri komutanı Köl Tigin adına dikilmiĢtir. Köl Tigin, kon yılka yiti yirmike "koyun yılının on yedisinde" (=27 ġubat 731) ölmüĢtür. Cenaze töreni 1 Kasım 731'de yapılmıĢtır. Türkçe yazıt ise 21 Ağustos 732'de dikilmiĢtir. Köl Tigin anıtı, kaplumbağa Ģeklinde oyulmuĢ bir kaideye oturtulmuĢ. Bulunduğu zaman bu kaidenin yanında devrilmiĢ durumdaydı. Sonradan yerine dikilmiĢtir. Rüzgâra dönük tarafında bazı satırlar silinmiĢ. Anıtın yüksekliği 3,75 metredir. KireçtaĢından yapılmıĢtır ve dört cephelidir. Yukarısı aĢağı kısmına göre daha dardır. Doğu ve batı cephelerinin geniĢliği aĢağıda 132, yukarıda 122 santimdir. Güney ve kuzey cepheleri ise aĢağıda 46, yukarıda 44 santimdir. Üst kısım kemer Ģeklinde bitmekte ve yukarıda beĢ kenarlı olmaktadır. Doğu cephesinin üzerinde kağanın iĢareti bulunuyor. Köl Tigin anıtındaki satırların uzunluğu 235 santimdir. Cetvelden çıkmıĢ gibi düzgün ve güzel harflerle yazılmıĢtır. Bu anıtın etrafında türbenin enkazı, heykel parçaları, iki tarafında heykeller ve balbal denilen iĢaretli, kabartmalı taĢlar dizili 4,5 km. uzunluğunda bir yol bulunmuĢtur. Heykel parçaları arasında Köl Tigin'in baĢı ile karısının gövdesi ve yüzünün bir kısmı da bulunmuĢtur. Ne yazık ki bu heykeller çok parçalanmıĢ, yüzlerini ve boylarını tam olarak gösteren örnekler bulunamamıĢtır. BĠLGE KAĞAN ANITI Köl Tigin anıtının bir kilometre uzağında ve yerleĢme Ģekli bakımından aynıdır. Yalnız birkaç santim daha uzundur. Bilge Kağan anıtı ünlü Köktürk hakanı Bilge Kağan adına dikilmiĢtir. Anıt, ıt yılı onunç ay altı otuzka "köpek yılının onuncu ayının yirmi altısında" (25 Kasım 734) günü ölen ve 22 Haziran 735'te yuğ töreni yapılan Bilge Kağan adına dikilmiĢ ve onun kendi ağzından yazılmıĢtır. Burada yine devletin nasıl büyüdüğü anlatılmakta, ayrıca Köl Tigin'in ölümünden sonraki olaylar ilâve edilmektedir. Bunda ve Köl Tigin'in anıtında Bilge Kağan'ın konuĢmasından baĢka, yeğeni Yolluğ Tigin'in kitabe kayıtları da yer alır. Bilge Kağan'ın türbe ve heykel kalıntıları da bulunmuĢtur. Fakat hem anıt,hem heykeller daha çok tahrip edilmiĢ durumdadır. TONYUKUK ANITI Tonyukuk anıtı iki dikilitaĢ halindedir. Ġkisi de dört cephelidir. Bulunduğu zaman taĢlar devrilmemiĢti. Fakat yazılar daha silik durumdadır. Tonyukuk, Bilge Kağan'ın babası ĠlteriĢ Kağan'ın , amcası Kapgan Kağan'ın ve Bilge Kağan'ın baĢ bilicisi, baĢ buyrukçusu yani baĢ veziri idi. Bu anıtı ihtiyarlık devrinde kendisi diktirmiĢtir ve oradaki yazılar da kendisine aittir. Tonyukuk, kendisi için diktirdiği taĢlarda Köktürklerin Çin esaretinden nasıl kurtulduğunu, kurtuluĢ savaĢını nasıl yaptıklarını,kendisinin neler yaptığını anlatır. Tonyukuk anıtının birinci taĢında 35, ikinci taĢında 27 satır yazı vardır. BiLGE KAĞAN ABiDESi Tercüme
7
[1] Tanri gibi Tanri yaratmis Türk Bilge Kagani, sözüm: Babam Türk Bilge Kagani... Sir, Dokuz Oguz, iki Ediz cadirli beyleri, milleti... Türk tanrisi... [2] üzerinde kagan oturdum. Oturdugumda ölecek gibi düsünen Türk beyleri, milleti memnun olup sevinip, yere dikilmis gözü yukari bakti. Bu zamanda kendim oturup bunca agir töreyi dört taraftaki ...dim. Üstte mavi gök, altta yagiz yer kilindikta,ikisi arasinda insan oglu kilinmis. [3] Insan oglunun üzerine ecdadim Bumin Kagan, Istemi Kagan oturmus. Oturarak Türk milletinin ilini, töresini tutu vermis, düzene soku vermis. Dört taraf hep düsman imis. Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almis, hep tabi kilmis. Basliya bas egdirmis, dizliye diz cöktürmüs. Doguda Kadirkan ormanina kadar, batida [4] Demir Kapiya kadar kondurmus. Ikisi arasinda pek teskilatsiz Gök Türkü düzene sokarak öylece oturuyormus. Bilgili kagan imis, cesur kagan imis. Buyruku bilgili imis tabii, cesur imis tabii. Beyleri de milleti de dogru imis.Onun icin ili öylece tutmus tabii.Ili tutup töreyi düzenlemis. Kendisi öylece vefat etmis. [5] Yasci, aglayici, doguda gün dogusundan Bökli Cöllü halk, Cin, Tibet, Avar, Bizans, Kirgiz, Üc Kurikan, Otuz Tatar,Kitay,Tatabi, bunca millet gelip aglamis, yas tutmus. Öyle ünlü kagan imis. Ondan sonra kücük kardesi kagan olmus tabii, ogullari kagan olmus tabii. Ondan sonra kücük kardesi büyük kardesi gibi [6] kilinmamis olacak, oglu babasi gibi kilinmamis olacak. Bilgisiz kagan oturmustur, kötü kagan oturmustur. Buyruku da bilgisizmis tabii, kötü imis tabii. Beyleri, milleti ahenksiz oldugu icin, aldatici oldugu icin, Cin milleti hilekar ve sahtekar oldugu icin, kücük kardes ve büyük kardesi birbirine düsürdügü icin, bey ve milleti [8] is gücü vermis. Doguda gün dogusunda Bökli kagana kadar ordu sevk edi vermis. Batida Demir Kapiya ordu sevk edi vermis. Cin kaganina ilini, töresini ali vermis.Türk halk kitlesi söyle demis: Illi millet idim,ilim simdi hani, kime ili kazaniyorum der imis. [9] Kaganli millet idim, kaganim hani, ne kagana isi, gücü veriyorum der imis.Öyle diyip Cin kaganina düsman olmus. Düsman olup, kendisini tanzim ve tertip edemediginden, yine tabi olmus. Bunca isi, gücü vermedigini düsünmeden,Türk milletini öldüreyim, kökünü kurutayim der imis. Yok olmaya gidiyormus. Yukarida [10] Türk Tanrisi, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmistir. Türk milleti yok olmasin diye, millet olsun diye, babam Iltiris kagani, annem Ilbilge Hatunu gögün tepesinde tutup yukari kaldirmistir.Babam kagan on yedi erle disari cikmis. Disari yürüyor diye ses isitip sehirdeki daga cikmis, dagdaki [11] inmis. Toplanip yetmis er olmus. Tanri kuvvet verdigi icin, babam kaganin askeri kurt gibi imis, düsmani koyun gibi imis. Doguya batiya asker sevk edip toplamis, yigmis. Hepsi yedi yüz er olmus. Yedi yüz er olup ilsizlesmis, kagansizlasmis milleti, cariye olmus, kul olmus milleti, Türk töresine birakmis [12] milleti, ecdadimin töresince yaratmis, yetistirmis. Tölis, Tardus milletini orda tanzim etmis. Yabguyu, sadi orda vermis. Güneyde Cin milleti düsman imis. Kuzeyde Baz Kagan, Dokuz Oguz kavmi düsman imis. Kirgiz, Kurikan, Otuz Tatar, Kitay, Tatabi hep düsman imis. Babam kagan bunca ... kirk [13] yedi defa ordu sevk etmis, yirmi savas yapmis. Tanri icin illiyi ilsizletmis, kaganliyi kagansizlatmis, düsmani tabi kilmis, dizliye diz cöktürmüs, basliya bas egdirmis. Babam kagan öylece ili, töreyi kazanip, ucup gitmis. Babam kagan icin ilkin Baz Kagani balbal olarak dikmis. Babam [14] kagan uctugunda kendim sekiz yasinda kaldim. O töre üzerine amcam kagan oturdu. Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi. Fakiri zengin kildi, azi cok kildi. Amcam kagan oturdugunda kendim prens ...Tanri buyurdugu icin [15] on dört yasimda Tardus milleti üzerine sad oturdum. Amcam kagan ile doguda yesil Nehire, Santug ovasina kadar ordu sevk ettik. Batida Demir Kapiya kadar ordu sevk ettik. Kögmeni asarak Kirgiz ülkesine kadar ordu sevk ettik. Yekun olarak yirmi bes defa ordu sevk ettik, on üc defa savastik. Illiyi ilsizlestirdik, kaganliyi kagansizlastirdik. Dizliye [16] diz cöktürdük, basliya bas egdirdik. Türgis kagani Türküm, milletim idi. Bilmedigi icin, bize karsi yanlis hareket ettigi, ihanet ettigi icin kagani öldü, buyruku, beyleri de öldü. On Ok kavmi eziyet gördü. Ecdadimizin tutmus oldugu yer, su sahipsiz kalmasin diye Az milletini tanzim ve tertip edip ... Bars Bey [17] idi.Kagan adini burda biz verdik Kiz kardesim prensesi verdik. Kendisi ihanet etti, kagani öldü, milleti cariye, kul oldu. Kögmenin yeri, suyu sahipsiz kalmasin diye Az, Kirgiz milletini tanzim ve tertip edip geldik. Savastik... ilini geri verdik. Doguda Kadirkan ormanini asarak milleti öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. Batida [18] Kengü Tarbana kadar Türk milletini öyle kondurduk, öyle düzene soktuk. O zamanda kul kullu, cariye cariyeli olmustu. Kücük kardes büyük kardesini bilmezdi, oglu babasini bilmezdi. Öyle kazanilmis, öyle düzene sokulmus ilimiz, töremiz vardi. Türk, Oguz beyleri, milleti isit: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, [19] Türk milleti, ilini töreni kim bozabilecekti? Türk milleti, vaz gec, pisman ol! Disipsizliginden dolayi, beslemis olan kaganina, hür ve müstakil iyi iline karsi kendin hata ettin, kötü hale soktun. Silahli nereden gelip dagitarak gönderdi? Mizrakli nereden gelerek sürüp gönderdi? Mukaddes Ötüken ormanin milleti, gittin! Doguya giden, gittin! Batiya, [20] giden, gitti! Gittigin yerde hayrin su olmali: Kanin nehir gibi kostu. Kemigin dag gibi yatti. Beylik erkek evladini kul kildin. Hanimlik kiz evladini cariye kildin. O bilmemenden dolayi, kötülügün yüzünden amcan kagan ucup gitti. Önce Kirgiz kaganini balbal olarak diktim. Türk milletinin adi sani yok olmasin diye, babam kagani, [21] annem hatunu yükselten Tanri, il veren Tanri, Türk milletinin adi sani yok olmasin diye, kendimi o Tanri kagan oturttu tabii. Varlikli, zengin millet üzerine oturmadim. Icte assiz,dista elbisesiz; düskün,perisan millet üzerine oturdum. Kücük kardesim Kül Tigin, iki sad, kücük kardesim Kül Tigin ile konustuk. Babamizin, [22] amcamizin kazanmis oldugu milletin adi sani yok olmasin diye Türk milleti icin gece uyuyamadim, gündüz oturmadim. Kücük kardesim Kül Tigin ile, iki sad ile öle yite kazandim. Öyle kazanip bütün milleti ates,su kilmadim. Ben kendim kagan oturdugumdan her yere gitmis olan millet yaya olarak, ciplak olarak, öle yite geri [23] geldi. Milleti besleyeyim diye kuzeyde Oguz kavmine dogru; doguda Kitay, Tatabi kavmine dogru, güneyde Cine dogru on iki defa ordu sevk ettim... savastim. Ondan sonra Tanri buyurdugu icin, devletim, kismetim var oldugu icin, ölecek milleti diriltip besledim.Ciplak milleti elbiseli kildim. Fakir milleti zengin kildim. [24] Az milleti cok kildim.Degerli illiden, degerli kaganlidan daha iyi kildim. Dört taraftaki milleti hep tabi kildim, düsmansiz kildim. Hep bana itaat etti. On yedi yasimda Tanguta dogru ordu sevk ettim. Tangut milletini bozdum. Oglunu, karisini, at sürüsünü, servetini orda aldim. On sekiz yasimda Alti Cub Sogdaka
8
[25] dogru ordu sevk ettim. Milleti orda bozdum. Cinli Ong vali, elli bin asker geldi. Iduk Basta savastim. o orduyu orda yok ettim. Yirmi yasimda, Basmil Iduk Kut soyumdan olan kavim idi, kervan göndermiyor diye ordu sevk ettim. K ... m tabi kildim, malini cevirip getirdim. Yirmi iki yasimda Cine [26] dogru ordu sevk ettim. Caca general, seksen bin asker ile savastim. Askerini orda öldürdüm. Yirmi alti yasimda Cik kavmi Kirgiz ile beraber düsman oldu. Kemi gecerek Cike dogru ordu sevk ettim. Örpende savastim. Askerini mizrakladim. Az milletini aldim ... tabi kildim. Yirmi yedi yasimda Kirgiza dogru ordu sevk ettim. Mizrak batimi [27] kari söküp, Kögmen ormanini asarak yürüyüp Kirgiz kavmini uykuda basdim. Kagani ile Songa ormaninda savastim. Kaganini öldürdüm, ilini orda aldim. O yilda Türgise dogru Altin ormanini asarak Irtis nehrini gecip yürüdüm. Türgis kaganinin ordusu ates gibi, firtina gibi geldi. [28] Bolcuda savastik. Kaganini, yabgusunu, sadini orda öldürdüm. Ilini orda aldim. Otuz yasimda Bes Balika dogru ordu sevk ettim. Alti defa savastim ... askerini hep öldürdüm. Onun icindeki ne kadar insan ... yok olacakti ... cagirmak icin geldi. Bes Balik onun icin kurtuldu. Otuz [29] bir yasimda Karluk milleti sikintisiz, hür ve serbest iken düsman oldu. Tamag Iduk Basta savastim. Karluk milletini öldürdüm, orda aldim ... Basmil kara ... Karluk milleti toplanip geldi ... m, öldürdüm. Dokuz Oguz benim milletim idi. Gök, yer bulandigi icin, ödüne [30] kiskanclik degdigi icin düsman oldu. Bir yilda dört defa savastim: En önce Togu Balikta savastim. Togla nehrini yüzdürerek gecip ordusu ... ikinci olarak Andirguda savastim. Askerini mizrakladim ... Ücüncü olarak Cus basinda savastim. Türk milleti ayak titretti, perisan [31] olacakti. Ilerleyip yayarak gelen ordusunu püskürttüm. Cok ölecek orda dirildi.Orda Tongra yigiti bir boyu Tongra Tigin mateminde cevirip vurdum. Dördüncü olarak Ezginti Kadizda savastim. Askerini orda mizrakladim, yiprattim ... yiprat ... Otuz iki yasimda Amgi kalesinde kisladikta kitlik oldu. Ilk baharinda [32] Oguza dogru ordu sevk ettim. Ilk ordu disari cikmisti, ikinci ordu merkezde idi. Üc Oguz ordusu basip geldi. Yaya, kötü oldu diyip yenmek icin geldi. Bir kisim ordusu evi barki yagma etmek icin gitti, bir kisim ordusu savasmak icin geldi. Biz az idik, kötü durumda idik. Oguz ... düsman ...Tanri kuvvet verdigi icin orda mizrakladim, [33] dagittim. Tanri bahsettigi icin, ben kazandigim icin Türk milleti kazanmistir. Ben kücük kardesimle beraber böyle basa gecip kazanmasam Türk milleti ölecekti, yok olacakti. Türk beyleri, milleti, böyle düsünün, böyle bilin! Oguz kavmi ... göndermeden, diye ordu sevk ettim. [34] Evini barkini bozdum. Oguz kavmi Dokuz Tatar ile toplanip geldi. Aguda iki büyük savas yaptim. Ordusunu bozdum. Ilini orda aldim. Öyle kazanip ... Tanri buyurdugu icin otuz üc yasimda ... idi. Seckin, muhterem, güc [35] beslemis olan, kahraman kaganina ihanet etti. Üstte Tanri, mukaddes yer, su, amcam kaganin devleti kabul etmedi olacak. Dokuz Oguz kavmi yerini, suyunu terk edip Cine dogru gitti. Cin ... bu yere geldi. Besleyeyim diye düsünüp ... millet ... [36] sucla ... güneyde Cinde adi sani yok oldu. Bu yerde bana kul oldu. Ben kendim kagan oturdugum icin Türk milletini ... kilmadim. Ili, töreyi cok iyi kazandim ... toplanip ... [37] orda savastim.Askerini mizrakladim.Teslim olan teslim oldu, millet oldu; Ölen öldü. Selengadan asagiya yürüyerek Kargan vadisinde evini, barkini orda bozdum ... ormana cikti. Uygur valisi yüz kadar askerle doguya kacip gitti ... [38] ... Türk milleti ac idi. O at sürüsünü alip besledim.Otuz dört yasimda Oguz kacip Cine girdi. Eseflenip ordu sevk ettim. Hiddetle .., oglunu, karisini orda aldim. iki valili millet ... [39] ... Tatabi milleti Cin kaganina itaat etti.Elcisi, iyi sözü, niyazi gelmiyor diye yazin ordu sevk ettim. Milleti orda bozdum. At sürüsünü ... askeri toplanip geldi. Kadirkan ormanina kon ... [40] yerine dogru, suyuna dosru kondu. Güneyde Karluk milletine dosru ordu sevk et diyip Tudun Yamtari gönderdim, gitti ... Karluk valisi yok olmus, kücük kardesi bir kaleye ... [41] kervani kosmadi. Onu korkutayim diyip ordu sevk ettim. Koryucu iki üc kisi ile beraber kacip gitti. Halk kütlesi kaganim geldi diyip övdü ... ad verdim.Kücük adli... Güney- Doğu Yüzü [1] ... Gök Öngü cigneyerek ordu yürüyüp, gece ve gündüz yedi zamanda susuzu gectim. Coraga ulasip yagmaci askeri ... Kecine kadar ... Güney Yüzü Tercüme [1] ... Cin süvarisini, on yedi bin askeri ilk gün öldürdüm. Piyadesini ikinci gün hep öldürdüm. Bi ... asip vard ... [2] defa ordu sevk ettim. Otuz sekiz yasimda kisin Kitaya dogru ordu sevk ettim ... Otuz dokuz yasimda ilk baharda Tatabiya dogru ordu sevk ettim... [3] ben... öldürdüm. Oglunu, karisini, at sürüsünü, servetini ... [4] millet... karisini yok kildim ... [5] ... [6] savastim. ... [7] verdim. Kahraman erini öldürüp balbal kili verdim. Elli yasimda Tatabi milleti Kitaydan ayrildi. ...lker dagina [8] Ku general kumandasinda kirk bin asker geldi. Töngkes daginda hücum edip vurdum. otuz bin askeri öldürdüm. On bin ... ise ... öktüm. Tatabi ... [9] öldürdü. Büyük oglum hastalanip yok olunca Ku'yu, generali balbal olarak diki verdim. Ben on dokuz yil sad olarak oturdum, on dokuz yil kagan olarak oturdum, il tuttum. Otuz bir ... [10] Türküm icin,milletim icin iyisini öylece kazani verdim. Bu kadar kazanip babam kagan köpek yili, onuncu ay, yirmi altida ucup gitti. Domuz yili, besinci ay, yirmi yedide yas töreni yaptirdim. Bukag vali ... [11] babasi Lisün Tay generalin baskanliginda bes yüz yigit geldi. Kokuluk ... altin, fazla fazla getirdi. Yas töreni kokusunu getirip diki verdi. Sandal agaci getirip öz ... [12] Bunca millet sacini, kulagini ... kesti. Iyi binek atini, kara samurunu, mavi sincabini sayisiz getirip hep birakti. [13] Tanri gibi Tanri yaratmis Türk Bilge Kagani, sözüm: Babam Türk Bilge Kagani oturdugunda simdiki Türk beyleri, sonra Tardus beyleri; Kül Cor basta olarak, arkasindan sadpit beyleri; önde Tölis beyleri; Apa Tarkan
9
[14] basta olarak, arkasindan sadpit beyleri; bu ... Tamam Tarkan, Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ve buyruk ... ic buyruk; Sebig Kül Irkin basta olarak, arkasindan buyruk; bunca simdiki beyler, babam kagana fevkalade [15] fevkalade cok iltica etti ... Türk beylerini, milletini fevkalade cok yüceltti, övdü ... babam kagan ... agir tasi, kalin agaci Türk beyleri, milleti ... Kendime bunca ... Kuzey Yüzü Tercüme [1] Tanri gibi gökte olmus Türk Bilge Kagani, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle isit. Bilhassa kücük kardes yegenim, oglum, bütün soyum, milletim, güneydeki sadpit beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz Tatar, ...Dokuz Oguz beyleri, milleti!Bu sözümü iyice isit, adamakilli dinle: Doguda gün [2] dogusuna, güneyde gün ortasina, batida gün batisina, kuzeyde gece ortasina kadar, onun icindeki millet hep bana tabidir. Bunca milleti hep düzene soktum. O simdi kötü degildir. Türk kagani Ötüken ormaninda otursa ilde sikinti yoktur. Doguda Santung ovasina kadar ordu sevk ettim, denize ulasmama az kaldi. Güneyde Dokuz [3] Ersine kadar ordu sevk ettim, Tibete ulasmama az kaldi. Batida Inci nehrini gecerek Demir Kapiya kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayirku yerine kadar ordu sevk ettim.Bunca yere kadar yürüttüm.Ötüken ormanindan iyisi hic yokmus. Il tutacak yer Ötüken ormani imis. Bu yerde oturup Cin milleti ile anlastim. Altini, gümüsü, ipegi [4] ipekliyi sikintisiz öylec veriyor. Cin milletinin sözü tatli, ipek kumasi yumusak imis. Tatli sözle, yumusak ipek kumasla aldatip uzak milleti öylece yaklastirirmis.Yaklastirip, konduktan sonra, kötü seyleri o zaman düsünürmüs. Iyi bilgili insani, iyi cesur insani yürütmezmis. Bir insan yanilsa kabilesine, milletine, akrabasina kadar barindirmaz [5] imis. Tatli sözüne, yumusak ipek kumasina aldanip cok cok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin! Güneyde Cogay ormanina, Tögültün ovasina konayim dersen, Türk milleti, öleceksin! Orda kötü kisi söyle ögretiyormus: Uzak ise kötü mal verir, yakin ise iyi mal verir diyip öyle ögretiyormus. Bilgi [6] bilmez kisi o sözü alip, yakina varip, cok insan öldün! O yere dogru gidersen Türk milleti, öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hic bir sikintin yoktur. Ötüken ormaninda oturursan ebediyen il tutarak oturacaksin. Türk milleti, toklugun kiymetini bilmezsin. Aciksan tokluk düsünmezsin. Bir doysan acligi düsünmezsin. Öyle oldugun icin beslemis olan kaganinin [7] sözünü almadan her gece gittin. Hep orda mahvoldun, yok edildin. Orda, geri kalaninla, her yere zayiflayarak ölerek yürüyordun. Tanri buyurdugu icin, kendim devletli oldugum icin kagan oturdum. Kagan oturup ac, fakir milleti hep toplattim. Fakir milleti zengin kildim. Az milleti cok kildim. Yoksa bu [8] sözümde yalan var mi?Türk beyleri, milleti, bunu isitin! Türk milletini toplayip il tutacagini burda vurdum. Yanilip ölecegini yine burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedi tasa vurdum. Ona bakarak bilin. Simdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mi yanilacaksiniz? Babam [9] kagan, amcam kagan oturdugunda dört taraftaki milleti nasil düzene sokmus ...Tanri buyurdugu icin kendim oturdugumda dört taraftaki milleti düzene soktum ve tertipledim... kildim. ...Türgis kaganina kizimi... fevkalade büyük törenle ali verdim. Türgis kaganinin [10] kizini fevkalade büyük törenle oguluma ali verdim ... fevkalade büyük törenle ali verdim ... yaptirdim ... basliya bas egdirdim, dizliye diz cöktürdüm. Üstte Tanri, altta yer bahsettigi icin [11] gözle görülmeyen,kulakla isitilmeyen milletimi doguda gün dogusuna, güneyde ... batida ... Sari altinini, beyaz gümüsünü, kenarli ipegini, ipekli kumasini, binek atini, aygirini, kara samurunu, [12] mavi sincabini Türküme, milletime kazani verdim, tanzim edi verdim ... kedersiz kildim. Üstte Tanri kudretli... Türk beylerini, milletini [13] ... besleyin, zahmet cektirmeyin, incitmeyin! ... benim Türk beylerim, Türk milletim, ... kazanip ... bu ... bu kaganindan, bu beylerinden ... suyundan ayrilmazsan, Türk milleti, [14] kendin iyilik göreceksin, evine gireceksin, dertsiz olacaksin. ... Ondan sonra Cin kaganindan resimleyici hep getirttim. Benim sözümü kirmadi, maiyetindeki resimciyi gönderdi. Ona bambaska türbe yaptirdim. Icine disina bambaska resim vurdurdum. Tas yontturdum. Gönüldeki sözümü vurdurdum ... [15] On Ok ogluna, yabancina kadar bunu görüp bilin! Ebedi tas yontturdum ... yontturdum, yazdirdim. ... O tas türbesini ... Batı Yüzü Tercüme [1] ... üstte ... [2] Bilge Kagan uctu. [3] Yaz olsa, üstte gök [4] davulu gürler gibi, öylece ve [5] dagda yabani geyik gürlese, öylece [6] matema gark oluyorum. Babam kaganin [7] tasini kendim kagan ... [8] ... [9] ... Güney- Batı Yüzü Tercüme [1] Bilge Kagan kitabesini Yollug Tigin, yazdim. Bunca türbeyi, resim sanati ... kaganin yegeni Yollug Tigin ben bir ay dört gün oturup yazdim, resimledim Kaynak: http://www.dilimiz.com/dil/bilgekaganceviri.htm
8)- BĠLĠM VE SANAT: Türkler 1 yılı 365 gün 6 saat olarak hesaplayarak, 12 hayvanlı Türk Takvimini oluĢturmuĢlardır. Uygurlar tahta harflerden matbaayı ve pamuktan kağıdı yapmıĢlardır. Madencilikte özellikle de demircilikte ileri gitmiĢlerdir. (Kazakistan'ın baĢkenti Alma Ata yakınlarında bir kurgandan çıkarılan "Altın Adam Heykeli" Türk maden sanatının ne kadar geliĢtiğini gösterir.) EĢya ve binalarda HAYVAN USLUBÜ denilen, hayvan figürlerini 10
kullanmıĢlardır. HALI Türklerin Dünya medeniyetine bir katkısıdır. (Altaylarda Pazırık Kurganı'nda bulunan halı dünyanın en eski halısıdır.) TÜRK KÜLTÜRÜNÜN ÇEVRE KÜLTÜRLERLE MÜNASEBETLERĠ: 1)- Türklerin Çin Kültürüne Katkıları: a)- Askerlik alanında b)- Devlet TeĢkilatında c)- At kültüründe(Atı evcilleĢtirmede) d)- Gök Tanrı inancıyla... Çinlileri etkilemiĢlerdir. 2)- Çinlilerin Türkleri Etkilediği Alanlar: a)- Tarım ve yerleĢik kültür b)- Felsefe( Taoizm, Konfiçyüs ve Budizm) c)- Giyim ... konularında Çinliler Türkleri etkilemiĢlerdir. 3)- Türklerin Moğol Kültürüne Katkıları: Askerlik alanında, Devlet teĢkilatında , Dil ve Alfabede (Uygurca ve Uygur Alfabesini kullandılar.), Kımız yapmayı öğrettiler, Türk Töresi ve geleneklerinden, Göktanrı dininden.... etkilendiler. HUN DEVLETĠ (MÖ 318 – 216): Tarihi bilinen en eski Türk devletidir. M.Ö.318‟de kuruldu. Orhun-selenga ırmağı ile Ötüken'de Noyun-Ula dolayları merkezidir. Ġlk hükümdarı Tuman (Teoman) Yabgu. Mete M.Ö.209‟da babasını yenerek yönetime geçti. Mete zamanında, imparator ünvanı aldı. Ordu 10‟lu sisteme göre teĢkilatlandırıldı. Mete;Tüm Türk, Moğol, Tunguz gibi Altay kavimlerini yönetimine aldı. M.Ö.197‟de Doğu Asya‟nın ilk anlaĢmasını Çin‟lilerle yaptı. Ġpek yolunu kontrolüne alarak ticareti geliĢtirdi. Ġpek yolunun Çin denetimine geçmesi ekonomiyi zayıflattı. M.Ö. 48‟de Hun Devleti ikiye bölündü. Bu bölünme M.S.375‟te Kavimler Göçüne neden oldu. Avrupa‟da ilk çağdan ortaçağa geçiĢ baĢladı. Hun Devletinin ikiye bölünmesi 375-395-476 geliĢmelerini tetiklemiĢtir. Mete Han‟ın ölümünden sonra Hunlar bir süre daha Asya‟daki güçlerini korudular. Türk beyleri ile evlenen Çin Prensleri beyleri birbirine düĢürdüler. Çinliler Türkleri savaĢ yoluyla yenemeyeceklerini anlamıĢlardı. Bu nedenle “Böl ve Yönet “ uygulamasıyla Hun Devleti‟ni yıkmayı baĢardılar. Parçalanan Hun Devleti önce Kuzey ve Güney Hunlar olarak M.S. 48 yılında ikiye ayrıldı. Çinliler bundan sonra önce Kuzey HunDevleti’nin daha sonra da Güney Hun Devleti’nin varlığına son verdiler (M.S. 3. Yüzyıl) Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir. Büyük Hun Devleti VERASET SĠSTEMĠ ve ÇĠN SĠYASETĠ nedeniyle Doğu ve Batı Hun Devleti diye ikiye ayrıldı.Batı Hunları ARAL GÖLÜ civarına göç etmek zorunda kaldılar. Doğu Hunları ise Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı. Ve daha sonra Çinliler tarafından ortadan kaldırıldı. TÜRKLERDE VERASET SĠSTEMĠ : Türklerde devlet hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı. Ve ülke hükümdarın sağlığında oğulları arasında paylaĢtırılırdı. Her prensin(TEKĠN) hükümdar olma hakkı vardı. Bu anlayıĢ Türk devletlerinde sık sık taht kavgalarının çıkmasına ve Türk devletlerinin parçalanmasına sebep olmuĢtur. 375 Kavimler göçü ile Roma imparatorluğu üzerinde yığılma, Roma-Germen gruplaĢmasını oluĢturmuĢtur. Asya Hun Devleti‟nin yıkılmasından sonra Hunlar dağıldı. Hunlar‟ın bir bölümü BalkaĢ gölü ile Aral gölü arasındaki topraklarda yaĢamaya devam etti. Bir süre sonra buradaki Hunlar diğer Türk boylarının da onlara katılmasıyla yeniden güçlendi. Balamir zamanında Türkler Hazar Gölünün Kuzeyinden batıya doğru ilerlemeye baĢladılar. Avrupa‟da bütün kavimler birbirine baskı yaparak yer değiĢtirdiler. Avrupa‟nın siyasi haritasının değiĢmesine neden olan ve toplumları etkileyen bu olaya tarihte Kavimler Göçü denir ( 375 ). KAVĠMLER GÖÇÜNÜN SONUÇLARI: 1)- Roma Ġmparatorluğu; Doğu ve Batı Roma Ġmparatorluğu olmak üzere ikiye ayrıldı.(395). Batı Roma Ġmparatorluğu 476 yılında bu Germen kavimleri tarafından yıkıldı. 2)- Avrupa'nın ETNĠK yapısı değiĢti. (Germen kavimlerinin Avrupa'daki yerli kavimlerle karıĢması sonucu yeni milletler ortaya çıktı.) 3)- Türkler Avrupa'da BATI HUN DEVLETĠ'ni(AVRUPA HUN) kurdular. 4)- Ġngiltere, Fransa gibi Avrupa devletlerinin temeli atıldı. 5)- Avrupa'da FEODALĠTE (DEREBEYLĠK) rejimi ortaya çıktı. 6)- Ġlk çağ kapandı, Ortaçağ baĢladı. 11
AVRUPA HUN DEVLETĠ ( 475-469): BATI HUN DEVLETĠ EGEMENLĠK YILLARI: 374 - 469 MERKEZĠ: Segedin civarı (bugünkü Macaristan'da) ĠLK HÜKÜMDARI: Balamir Han Uldız ve Rua zamanında orta avrupaya hakim oldular. En parlak dönemi Atilla zamanıdır. Avrupa Hun Devleti, Ural dağlarından Tuna nehrine kadar uzanan Orta ve Doğu Avrupa topraklarında kuruldu. Devletin en ünlü hükümdarı Atilla „dır. Atilla önce Doğu Roma Ġmparatorluğu üzerine seferler yaptı daha sonra Batı Roma Ġmparatorluğu üzerine de seferler yaptı. Devlet bir süre sonra yıkıldı.Atilla, Bizansla konstantia (margos) ve Anatolios barıĢ anlaĢmalarını yaptı. AK HUNLAR (EFTALĠTLER) : 420 - 564 MERKEZĠ: Varvaliz (Kunduz civarında) ĠLK HÜKÜMDARI: Aksuvar Kagan. Hun devleti yıkılınca Çin denetimine girmek istemeyen bir kısım hunlar 4.YY.da Afganistan, Kuzey Hindistan ve Ġran‟a yerleĢtiler. 567‟de Sasani ve Göktürklerce yıkıldı. GÖKTÜRKLER : KÖK TÜRK DEVLETĠ 552 - 745 MERKEZĠ: Ötüken ĠLK HÜKÜMDARI: Bumin Kağan. Türk adı ile kurulmuĢ ilk Türk devleti Göktürklerdir. 552‟de Bumin Han önderliğinde Ötigen‟de kuruldu. Bumin Kağan Orta Asya‟daki bütün Türk boylarını egemenliği altında topladı. KardeĢi Ġstemi„yi Batı ülkelerine "yabgu" olarak atadı. Ġstemi Yağbu, sasanilerle anlaĢarak Ak hunları yıktı ve Ġpek yolunu denetime aldı. Batı Türkistan hızla TürkleĢtirilmiĢtir. Asya da kurulan ikinci büyük Türk devletidir. Millet ve devlet bilinci geliĢmiĢtir. Doğu Roma‟ya resmi heyet gönderilmiĢtir. Bumin kağan ölünce yerine oğlu Murat Kağan Hükümdar oldu. Murat kağan, devleti Ġstemi Yabgu ile birlikte yönetti. Ġstemi Yabgu; bu defa Sasanilere karĢı BĠZANS ile iĢbirliği yaparak, Sasani devletinin zayıflamasını sağladı. Göktürk- Bizans iĢbirliğinin Sasanileri zayıflatması, Hz. Ömer Devrinde Ġslam Ordularının Sasanileri yenmesini kolaylaĢtırmıĢtır. Bu dönemde Ġpek Yolu, Türklerin denetimine girdi. Türkler, Çin‟e üstünlüklerinin kabul ettirdiler. Devlet 582 yılında önce Doğu Göktürk Devleti ve Batı Göktürk Devleti olmak üzere ikiye ayrıldı. AyrılıĢtan bir süre önce Doğu Göktürk Devleti 630 yılında çin egemenliğine girdi. Daha sonra 658 yılında Batı Göktürk Devleti de Çin egemenliğine girdi. KUTLUK DEVLETĠ ( 2. Göktürk Devleti ) : Çin egemenliğinde yaĢamak istemeyen Türkler her fırsatta isyan ettiler. Bağımsızlığa alıĢkın olan Türkler sonunda Kutluk adındaki bir kahraman yönetiminde bağımsızlıklarını kazandılar(682). 630-680 Göktürklerin fetret devridir ve Orhun kitabelerinde anlatılır. Kutluk Kağan Çine karĢı "Ulusal KurtuluĢ SavaĢına" giriĢerek II. Göktürk devletini kurmuĢtur. Bu özelliği ile Kutluk Kağan Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran M.Kemal Atatürk'e benzer. Kutluk kağan, Ötüken‟e sahip olarak 2. Göktürk Devletini kurdu. Bu devlete kurucusundan dolayı Kutluk Devleti de denir. Kutluk kağan Çinlilere karĢı baĢarılar kazanarak devletin topraklarını geniĢletti. Onun en önemli yardımcısı değerli devlet adamı vezir Tonyukuk idi. Kutluk Kağan Devletinin en parlak dönemi Bilge Kağan zamanıdır. Bilge Kağan, devlet baĢkanı kardeĢi Kültigin ise ordu komutanı idi. YaĢlı ve tecrübeli Tonyukuk da vezir görevi ile Bilge Kağan‟nın yanında yer aldılar, Göktürk devletine en parlak dönemini yaĢattılar. Önce Tonyukuk sonra Kültigin„nin ölümü üzerine yalnız kaldı Bilge Kağan„ın da ölümü üzerine devlet zayıfladı ( 734 ) Uygur Basmil ve Karluklar ayaklandılar, Kutluk Devleti‟ni yıktılar ( 744 ) Asya Hun Devleti'nden sonra Türkleri tarihte ikinci defa tek bayrak altında toplamayı baĢarmıĢlardır. Milliyetçilik duygusu, Fransız ihtilalinden 1000 yıl önce Göktürkler döneminde en yüksek seviyede yaĢanmıĢtır. Orhun Anıtlarını dikerek (II.Göktürk zamanında) Türk tarihi ve Türk edebiyatının ilk yazılı kaynaklarını oluĢturmuĢlardır. UYGUR DEVLETĠ: EGEMENLĠK YILLARI: 745 - 840 MERKEZĠ: Ötüken'de Ordu-Balıg (Kara-Balasagun) Selanga Irmağı çevresinde kurulmuĢtur. 9 uygur + 9 oğuz= 10 uygur devleti. Merkezi Orhun kıyısındaki karabalasagundur. ĠLK HÜKÜMDARI: Kutlug Bilge Köl Kagan. Uygurlar önceleri Hunların, daha sonra da sıra ile Avarların, Göktürklerin egemenliğinde yaĢadılar. Daha sonra Karluklar ve Basmiller ile birleĢip 2. Göktürk Devletine son verdiler. Kutluk Bilge Kül, Karabalgasun merkez olmak üzere Uygur Devletini kurdular ( 744 ). Uygur egemenliği Yüzyıl kadar sürdü. Çin mücadeleleri ve kıtlıktan dolayı 839‟da zayıfladılar. Uygur„lar önceleri Kırgızların saldırılarına dayanamayıp 840‟ta iki Uygur devletine bölündü. 13. yy baĢlarında Moğolların egemenliği altına girdiler. Bundan sonra siyasi varlıkları sona erdi. Uygurlar; 12
yerleĢik hayata geçen ilk Türk devletidir. Kutluk Bilge Kül Kağan Türklerin Ģehir kuran ilk hükümdarıdır. Ġlk Türk Ģehri Ordubalık (Karabalsagun)'dur. Kağıt ve matbaayı kullanmıĢlardır. Mani dinine inanmıĢlardır. Mani Dini; Avlanmayı, et yemeyi ve savaĢmayı yasaklayan bir dindir. Uygurlar SavaĢçılıklarını kaybettiler. Kırgızlar; Orhun Bölgesinden Uygurları kovarak, buradaki Türk nüfusunun azalmasına sebep olmuĢlardır. Bu yüzden bu en eski Türk Yurdu, daha sonra Kırgızları yenen Moğolların eline geçerek kolayca MoğollaĢmıĢ, MOĞOLĠSTAN olarak anılmıĢtır. TURFAN( DOĞU TÜRKĠSTAN) UYGUR DEVLETĠ: Kırgızlar tarafından kovulan Uygurların bir kısmı Turfan Bölgesi'ne gelerek, burada yeni bir devlet kurdular. Bu devletleri de Moğollar tarafından 1207'de yıkıldı. Uygurlar günümüzde Doğu Türkistan diye anılan bu bölgede Çin'e bağlı özerk bir devlet olarak yaĢamaktadır. KANSU(SARI UYGUR) DEVLETĠ: Kırgızlardan kaçarak Kansu Bölgesi'ne gelen Uygurlar tarafından kurulan bu devlete Sarı Uygur Devleti de denilmektedir. 1209'da Moğolların hakimiyetine girmiĢtir. UYGURLARLA ĠLGĠLĠ DĠĞER ÖNEMLĠ HUSUSLAR: 18 harfli Uygur Alfabesini hazırladılar. Cengiz Han'ın egemenliğine girmelerine rağmen medeniyette geliĢtiklerinden Moğollar'ı devlet teĢkilatı, ticaret, bilim, sanat, alfabe gibi konularda etkilediler. Moğolların TürkleĢmesinde önemli bir rol oynadılar. (Özbek ve Çağatay Türkleri) Ġlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar'la savaĢtılar.(Sebep Uygurların Budizmi, Karahanlıların Ġslamiyeti yaymak istemeleri.) Tahta harflerden MATBAA'yı oluĢturdular, pamuktan KAĞIT yaptılar. Uygurlar YerleĢik hayata geçen ilk Türk topluluğudur. KIRGIZLAR: (M.Ö.206-M.S.220) beri mevcudiyetleri bildirilmektedir. Asya Hunları zamanında kuzey-batıda Baykal‟ın batısında ĠrtiĢ Nehri havalisinde bir Türk kavmi olan Tinglingler‟le karıĢık olarak oturmuĢlardır. Kırgızlar kaynaklarda Türk asıllı gösterilmekte ve tahminen 5-6. asırlarda, TürkleĢmiĢ kavimlerden sayılmaktadır. 6. asır sonlarında Çin kaynaklarında Hia-kia-sseu diye zikredilen Kırgızların Gök-Türk hakanı Mu-kan zamanında, 560‟a doğru, hakanlığa bağlandıktan sonra (630680) arasındaki fetret devrinde müstakil bir “kagan”a sahip olmalarından anlaĢılıyor. II. Gök-Türk hakanlığı devrinde tekrar Gök-Türk idaresine alınan Kırgızlar, Mo-yen-çur Kağan tarafından Uygur hakanlığına bağlanmıĢ (758), fakat 840 yılında Ģiddetli bir hücumla Uygur devletini yıkarak Ötüken‟de kendi devletlerini kurmuĢlardı. En eski Türk kavimlerinden biri olan Kırgızlar, ilk baĢta Yenisey Irmağı çevresinde yaĢıyorlardı. M.S. 1. yüzyılda Asya Hun Devleti'ne bağlandılar ve Tanrı Dağları yönünde yerleĢtiler.Asya Hun devleti'nin yıkılıĢı üzerine IV. yüzyılda güçlü bir devlet kurdular. Göktürk Devleti kurulunca da ona bağlandılar. Göktürk Devleti'nin yıkılmasından sonra bir süre bağımsız yaĢayan Kırgızlar, Uygur Devleti kurulunca bu yeni siyasi teĢkilatın içine girdiler. Daha sonra tekrar bağımsızlıklarını ilan ettiler ve Uygur Devleti'ni yıktılar.Bu yeni Kırgız Devleti 80 yıl bağımsız yaĢadı. Daha sonra beliren Hitaylar, Kırgızları kuzeydeki eski yurtlarına sürdüler. Kırgızlar daha sonra Karahanlılar Devleti'ne bağlandılar, ancak yarı bağımsız hayatlarını da sürdürdüler.XIII. yüzyılda beliren Moğol Devleti bütün Asya'nın kaderini değiĢtirdi. 1207‟Moğol egemenliğine girmiĢlerdir. Pek çok devlet bağımsızlığını yitirdi. Kırgızlar da uzun bir süre siyasi varlıklarını kaybettiler. Yenisey ırmağı dolaylarındaki Kırgızlar, bugün bağımsız Kırgızistan Cumhuriyetidir. Manas Destanı Kırgızlara aittir. Kırgız kavminin, Uygur Hakanlığı‟nı, yıkarak iĢgal ettiği Ötüken‟de tutunamayıp, buranın Moğol K‟i-tanlara geçmesine ve tam idrak ve intibak edemediği “Orhun kültüründen ortadan kalkmasına” sebep olmak, dolayısı ile eski Türk Hakanlar yurdunu, bir daha geri gelmemek üzere Moğollar‟a intibak ettirmek suretiyle Türk tarihinde oynadığı menfi rol dikkatten kaçmamıĢtır. Nitekim Karluklar Ötüken‟de Kırgız hakimiyetini reddetmiĢlerdir. SĠBĠRLER : (SABARLAR=SABĠRLER): Önceleri Hun devletinin egemenliğinde yaĢayan Sibirler, VI. yüzyıl baĢlarında Avarların baskısıyla batıya göç ederek Ural dağlarının güney doğusuna yerleĢtiler. Sasanilerle anlaĢarak, Bizans'a karĢı savaĢtılar. Anadolu'ya akınlar yaptılar. Anadolu‟da Kayseri, Konya ve Ankara‟ya Kadar geldiler. Anadolu'ya ilk Türk akınları Avrupa Hunları tarafından, ikinci akın Sibirler tarafından yapılmıĢtır. Bugünkü SĠBĠRYA adı Sibir 13
Türklerinden gelir. Avarlara yenilince Hazar Türklerine karıĢtılar. Hazar Devletinin asıl kitlesini oluĢturdular. AVARLAR: 552 yılında Orta Asya'daki Avar Ġmparatorluğuna Göktürkler son verince, batıya doğru ilerleyerek Romanya'ya giren AVARLAR merkezi MACARĠSTAN olan yeni devletlerini kurdular. Çin kaynakları Avarlara JUAN- JUAN demektedir. 619 yılında tek baĢına, 629 yılında da Sasanilerle ortaklaĢa Ġstanbul'u kuĢattılar. Ġlk defa Ġstanbul‟u kuĢatan Türkler, Avarlar‟dır. Slav topluluklarının göç etmesine neden olarak, bunların doğu Avrupa ve Balkanlara inmesini sağladılar. Böylece Balkanların SlavlaĢmasında etkili oldular. 805 yılında Franklar tarafından yıkıldılar. HAZARLAR : Avrupa'da kurulan ilk Türk devletleri için de en kuvvetli ve uzun ömürlü olanı Hazar devletidir. Karadeniz'in kuzeyine kadar hâkimiyetini geniĢleten Batı Göktürk Devleti'nin bir devamı olarak ortaya çıkmıĢtır. Göktürkler, VII. yüzyılın baĢında, Hazar Denizi ile Karadeniz arasında dağınık bir hâlde yaĢayan, Sabar, Ogur ve Onogur gibi Türk kavimlerini kuvvetli bir birlik hâlinde teĢkilâtlandırırlar. ĠĢte bu birliğe Hazar adı verilmiĢtir. Hazarlar için Bizans ve Çin kaynaklarında Türk veya Türk-Hazar adı da kullanılmıĢtır. Hazar Devleti'nin kurucuları, Göktürk hükümdar ailesinin mensup olduğu AĢına soyundandırlar. Hükümdarlarına da Göktürkler gibi, kağan diyorlardı. Güney Rusya‟da Volga dinyester Irmakları arasında kurulmuĢ Macaristan‟a kadar geniĢlemiĢtir. Avarlar Asya' dan Avrupa' ya geçerken Kuzey Kafkasya bölgesindeki Sabarlar' ın yurtlarını ellerinden almıĢlardı. Fakat Sabar Türkleri Avar fırtınası geçtikten sonra tekrar toparlandılar, Göktürk Ġmparatorluğu' nun Batı ucunda Göktürkler adına Bizans ve Ġran Ġmparatorlukları ile mücadeleye devam ettiler. 630' dan sonra Göktürk Ġmparatorluğu Çin hakimiyeti altına girince Sabarlar müstakil bir devlet haline geldiler. ĠĢte Hazar Hakanlığı bunların eseridir. Hazarlar, Ġran' daki Sasani Ġmparatorluğu' nu devamlı baskılarıyla çok zayıf düĢürmüĢlerdi. Ġslam orduları Sasaniler' in böyle zayıf zamanlarında Ġran' a girerek onları kolayca çökerttiler. Ġran aradan kalkınca Emevi orduları Hazar ülkesine doğru yürüdülerse de Hazarların Ģiddetli direniĢi karĢısında Ermenistan sınırından öteye geçemediler. Hazarlar bütün Doğu Avrupa' yı ellerine geçirerek büyük bir devlet oldular. Arapların Doğu Avrupaya giriĢlerini engellemiĢlerdir. Hazar Hakanlığı Kafkaslar' dan Macaristan' a kadar uzanan geniĢ bir saha içinde yaĢayan kavimler bu sayede ticaretle, san' atla, din hayatının geliĢmesiyle uğraĢma fırsatını bulabildiler. Hazarlar' ın yıkılması ve dağılması Türk tarihinde büyük ibret alınması gereken olaylardan biridir. Bu devlet Türkler bakımından baĢarısız bir ĢehirleĢmenin sonucu olarak dağılmıĢtır. Hazarlar eskiden olduğu gibi yarı göçebe kabilelere dayanmadıkları için ücretli bir ordu kurmuĢlardı. Fakat bu ücretli ordu sadece kendi kavimlerinden değil, birbiri ile uzlaĢması çok zor olan birçok kavimlerin insanlarından meydana geliyordu. Hazarlar aynı hatayı, din konusunda da iĢlediler. Memlekette bir din birliği sağlamayı düĢünmediler. Hazar ülkesinde her dinin misyonerleri at oynatıyor, böylece Hazar halkı dini inanç bakımından bir yamalı bohça haline geliyordu. Hazar Hakanları Sekizinci Yüzyıl' da Museviliği kabul etmiĢlerdi. Hazarlar' ın zayıflamasından en çok faydalanan Ġslavlar, yani bugünkü Ruslar' ın dedeleri oldu. Hazar topraklarının büyük bir kısmı onların eline geçti. Ayrıca Macaristan da o devirde ayrı bir güç halinde ortaya çıktı. Rus Knezliği tarafından yıkılmıĢtır. 2.Dünya savaĢında torunları A.Hitler tarafından fırınlarda piĢirilmiĢ yada kıyma yapılmıĢtır. BULGARLAR : "Bir kısım Hunlar' la Dinyeper-Volga arasında yaĢayan Ogur Türkleri' nin karıĢmasından Bulgar kavmi doğmuĢtur." "Bulgar" kelimesi Türkçe "Bulgamak" (=birbirine karıĢmak) fiilinden gelir. Bir kısım Hunlar' la Dinyeper-Volga arasında yaĢayan Ogur Türkleri' nin karıĢmasından Bulgar kavmi doğmuĢtur. Üç‟e bölünmüĢtür. 1) Hazarlara karıĢmıĢlardır. 2) Slavlara karıĢan Tuna Bulgarları 3) Ġslamiyeti benimseyen Kazan Türkleri. Ġlk Bulgar Devleti, Göktürk Ġmparatorluğu' nun 630' da dağılması üzerine kuruldu. Ġlk Bulgar hükümdarı, Asya Hun Tanhularının sülalesinden gelen Kurt Han idi. fakat Kurt Han' ın devleti, kendisinin 665' te ölümünden sonra Hazarlar' ın baskısıyla dağıldı. Bu ilk Bulgar Devleti, Kafkasya' nın kuzeyinde idi. Kurt Han' ın küçük oğlu bir kısım Bulgarlar' la birlikte Balkanlar' a geçti ve orada bir Bulgar Devleti kurdu (679). ġimdiki Bulgaristan topraklarında kurulan bu devletin toprakları üzerinde Ġslav kitleleri yaĢıyordu. 14
Bizans bunlardan Arap kuĢatmasın karĢı yardım görmüĢ ve kendilerine birtakım ticari kolaylıklar sağlamıĢlardı. Bulgarlar 814' te Ġstanbul kapılarına dayanarak Ģehri kuĢattılar. Ancak bu sırada Bulgar Kralı Kurum Han öldü. Yerine geçen oğlu Omurtag Han Bizans' la barıĢ yaptı. Tuna Bulgar Hanlığı' nın en parlak devri, bu Omurtag zamanıdır. Bulgarlar, kalabalık Ġslav kitleleri arasında yavaĢ yavaĢ erimeye baĢlamıĢlardı. Boris Han' ın 864' te Ortadoks Hıristiyanlığı kabul etmesinden sonra Bulgarlar iyice ĠslavlaĢtılar ve Türk karakterini tamamen kaybettiler. Bugünkü Bulgaristan bir Ġslav devletidir. Kazan Bulgarları (Ġtil Bulgarları)' nın hükümdarı AlmıĢ Han zamanında (Onuncu yüzyıl baĢı) Ġslam Dini kabul edildi. on üçüncü Yüzyıl' da Moğollar bunların ülkelerini talan ederek halkı kılıçtan geçirdiler. Ama Bulgarlar tekrar toparlandılar. Ardından Altınordu Hanı polat Timur ve en sonunda Timur gürgan, Bulgar ülkesini tahrip ettiler. Ġtil Bulgarları Kazan bölgesine giderek oraya yerleĢtiler. TÜRGĠġLER: Adlarının “Türk+Ģ” Ģeklinde geliĢmiĢ olduğu bildirilen TürgiĢler, Talas-Çu-Ġli-Isık Göl sahasında oturuyor ve Batı Gök-Türklerin (On-Oklar) To-lu kolunun bir kısmını teĢkil ediyorlardı. Çin kaynaklarında ilk defa 651 hadiseleri ile ilgili olarak zikredilen TürgiĢ (To-ki-Ģi‟ler, Ģüphesiz Gök-Türk hakanlığının kuruluĢundan önceki devirlerdenberi burada bulunuyorlardı, zira Ġstemi Kağan 552‟de TürgiĢler‟in de dahil olduğu On-Okların baĢımda “yabgu” tayin edilmiĢti. 630‟u takip eden yıllarda TürgiĢler‟in diğer Türk toplulukları gibi teĢkilatlı bir mukavemet unsuru halinde ortaya çıktıkları anlaĢılıyor. Türkistan'da kurulan bu devletin merkezi Balasagun'dur. Göktürk devletinin yıkılmasıyla güçlerini artırdılar. Emevilerle mücadele etmiĢlerdir.Ġlk para basan Türk Devleti TürgiĢler olmuĢtur. Çin politikaları sonucu sarı ve kara türgiĢler ikiye ayrıldılar. 657 yılından sonra Çin'in baskısı ile batıya göçüp etrafa yayılmıĢlardır. 681 yılında Göktürk Devletinin yeniden kurulmasıyla TürgeĢler, Göktürkler'in hâkimiyetini kabul etmek zorunda kalmıĢlardır. 712 yılında ise Göktürk Kağanı Kapagan, TürgeĢ Kağanı'nı öldürerek onun hanedanına son vermiĢtir. 717 yılında TürgeĢlerin batı kesimlerinin yeniden bir birlik oluĢturmuĢlar ve 766 yılında Batı Göktürk sahasında hâkim olmaya baĢlayan Karluklar, TürgeĢlerin siyasî varlıklarına son verirler. KARLUKLAR : Karluklar‟ın Türk soyundan geldikleri ve Gök-Türkler‟in bir boyudur. Altaylar‟ın batısındaki Kara-ĠrtiĢ ve Tarbagatay çevresi. On-oklar‟ın bir kısmının meydana getirdikleri anlaĢılan Karluklar bu arada üç kabileden kurulu birlik halinde bulunuyorlardı (ÜçKarluk). Daha Ġstemi Kağan zamanında Türk hakimiyetinin Hazar'ın kuzeyi ve Maveraünnehir‟e doğru geniĢlemesinde Ģüphesiz büyük rolleri olmuĢtur. Her iki Gök-Türk hakanlığı devrinde Karluklar‟ın durumu yukarıda açıklanmıĢtı. 630-680 yılları arasında, diğer Türk boyları, gibi, bunların da zaman zaman Çin‟e baĢkaldırmıĢlardır. Kül-Erkin ünvanını taĢıyan Üç-Karluk beyi bu tarihlerde “Yabgu” ünvanını almıĢtı ve kuvvetli bir orduya sahip idi. Daha sonra Kapagan Kagan tarafından II. Gök-Türk hakanlığına bağlanmıĢlardır, Çin‟in de teĢvik ve tahriki ile Gök-Türklere karĢı ayarlanarak Ģiddetli mücadelelerde bulunmuĢlardı. Bilge Kagan‟ın ölümünden sonra, tekrar faaliyete geçerek Uygur ve Basmıllar‟la birlikte, Gök-Türk hakanlığının yıkılmasında müessir oldular. Basmıllar hakim duruma geldikleri sırada (742) “Sağ yabgu” mevkiini alan Karluk baĢbuğu, Uygur hakanlığının kurucusu Kutlug Kül Bilge zamanında daha üstün sayılan “Sol Yabgu”luğa yükseltildi. Fakat bu Karlukların tamamını temsil etmiyordu. BeĢ-balık havalisinde oturan Karlukların kendi seçtikleri ayrı bir yabguları vardı: Ton-Bilge. Ancak Ötüken‟de yeni kurulan Uygur hakanlığı bütün Karluklar tarafından üst tanınıyor ve yabgular hakana bağlı bulunuyorlardı. Batıda Emevi-Arap ilerlemesini durdurmuĢ olan TürgiĢ hakanlığının çöküntüye doğru gittiği tarihlerde Orta Asya Türk ülkelerinin korunması gibi bir tarihi vazife, bu defa, Karluklar‟a düĢmüĢtü. Arap bakısının iyice hafiflemesi sonucu, Çinliler eski Orta Asya siyasetlerini canlandırarak, Karluklar‟ın dahil bulunduğu bölgeye yeniden el koymak istemiĢlerdi. Talas SavaĢı; arap-Çin savaĢı (751 Temmuz). Ġslamlarla Çinliler arasında cereyan eden bu savaĢta Araplarla iĢbirliği yaparak, Çinlilerin ağır mağlubiyete uğramasını sağladılar. Tarım havzasından itibaren batı Karluklar‟a, doğu bölgesi Uygurlar‟a ait olmak üzere Orta Asya‟nın yeniden Türk hakimiyetinde kalmasını temin eden bu savaĢta uğradığı hezimet yüzünden Çin ağır iç buhranlara sahne olmuĢ ve artık bir daha batı ile ilgilenememiĢtir. 15
Karluklar, Ġslamiyeti kabul eden ilk Türk boyu olarak, Ġlk Türk-Ġslam devleti olan Kara Hanlı devletini kurmuĢlardır. 8.YY‟da Moğol hakimiyetine girmiĢlerdir. MACARLAR: Fin Ugor kavmi ile OGUR Türklerinin karıĢmasıyla MACAR kavmi ortaya çıkmıĢtır. 896 yılında kendi adlarını verdikleri MACARĠSTAN'a gelerek devletlerini kurdular. X. yüzyılda Hrıstiyanlığın Katolik mezhebini benimsediler. (Bundan sonra Türklük özelliklerini kaybetmeye baĢladılar.) Almanların (Germenlerin) doğuya doğru yayılmasını engelleyerek, Balkan topluluklarının(Slavların) GermenleĢmesini önlediler. PEÇENEKLER : Ġlk yurtları Aral gölü çevresi. Hristiyanlığı kabul edip savaĢlarda Bizansa destek vermiĢtir. Karadeniz'in kuzeyinde Don ve Dinyesper nehirleri arasındaki bölgeye yerleĢtiler.Kiev Prensliğini yenerek, Rusların Karadeniz'e inmelerini engellediler. 1071 Malazgirt SavaĢına Bizans ordusu içinde ücretli asker olarak katıldılar. Ancak Selçukluların kendileri gibi Türk olduklarını anlayınca Selçuklu ordusu saflarına katıldılar. Edirne ve Trakya'nın Marmara kıyılarına kadar olan toprakları Bizans'tan aldılar. Ġzmir Beyi ÇAKA BEY Peçeneklerle temas kurdu. Buna göre Çaka Bey Peçeneklerle birlik olarak Anadolu ve Rumeli'den Ġstanbul'u kuĢatmak istiyordu. Ancak Bizans kurnaz bir politikayla, yine bir Türk topluluğu olan KUMANLAR'ı Peçenekler üzerine saldırtarak, Peçeneklerin dağılmasına sebep olmuĢtur. UZLAR (OĞUZLAR):Tarihte Türk Milletinin siyasi, kültür ve medeniyet alanında en büyük rolü oynayan koludur. Selçuklular, Osmanlılar, bir kısmı MacarlaĢmıĢ, diğer bir kısmı Rusya‟nın batısında Gagauz (Gökoğuz), bambaĢka bir kulu ise hristiyanlığı benimsemiĢ ve 1071 Malazgirt savaĢında Selçuklu ordusuna geçmiĢtir. Oğuzlara; Bizanslılar UZ, Ruslar TORKĠ veya TORK, Araplar TÜRKMEN, GUZ demiĢlerdir. 24 Oğuz Boyu vardır. Hazar denizinin kuzeyinden bir kolu "UZ" adı ile Avrupa ve Balkanlara göç etti. Balkanlara gelen UZLAR Bizans ordusunu ve Bulgarları yendi. Ancak Peçenek akınları, soğuklar, salgın hastalıklar yüzünden dağılıp yok oldular. Uzların bir kısmı Malazgirt SavaĢı sırasında Bizans Ordusu saflarından, Selçuklu Ordusuna geçtiler. KUMANLAR (KIPÇIKLAR) : 11.YY‟da Orta Avrupa ve Balkanlar üzerine akınlar yapmıĢlardır. Türk soyunun en güzel boyudur. 1239‟da Moğollarca yıkılmıĢtır. Doğudaki kumanlar, Eyyübi ordusuna ücretli asker olmuĢlardır. Volga'yı aĢarak Avrupa'ya ve Balkanlara girmiĢlerdir. Kıpçakların Karadeniz'in kuzeyinde hakim oldukları topraklara "KIPÇAK BOZKIRLARI" denilmektedir. Macaristan'a giden Kıpçaklar ROMEN devletinin kurulmasında etkili olmuĢlardır. Kıpçakların Oğuz Türkleriyle yaptığı mücadeleler DEDE KORKUT HĠKAYELERĠ'nin ortaya çıkmasına sebepolmuĢtur. CODEX CUMANĠCUS(Kodeks Kumanikus); Kıpçak Türk Ģivesi ile yazılan Latin, Fars ve Kuman dilleri üzerine yazılmıĢ bir sözlüktür. (KPSS’de Ġslam Tarihinden soru sorulmayacaktır!) ĠSLAM TARĠHĠ MEDĠNE: Yemen‟le Suriye‟yi birleĢtiren baharat yolu üzerinde bulunur. Ġslamiyet öncesi Arap yarımadasında cahiliye dönemi yaĢanıyordu. Lat, menat, hubel ve uzza taptıkları putlarıydı. HĠCRET: 622 Yılında Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashabinin Islâm devletini kurmak üzere Mekke'den Medine'ye göç etmeleri. 624 BEDĠR SAVAġI: BEDĠR GAZVESĠ Ġslâm devletinin Medine'de kurulmasından sonra müslümanlarla müĢrikler arasında meydana gelen ilk savaĢ. Bu savaĢa, yapıldığı kasabanın adıyla anılarak, Bedir Gazvesi denilmiĢtir. Müslümanların ilk askeri baĢarısıdır. 625 UHUT SAVAġI: Uhud dagi civarinda müsriklerle yapilan savas. Uhud savasindan önce Kureys'in öfkesi kabarmis, kin ve intikam duygulari artmisti. Putperest Kureysliler Mekke disindaki Arap kabilelerinin de katilmasiyla 3000 kisilik bir askerî kuvvet h azirladilar. Bu kuvvette 700 zirhli, 200 atli süvari, 3000 deve vardi. Aralarinda, basta Ebu Süfyan'in karisi Hind oldugu halde 14 tane de kadin vardi. 11 Sevval 3 (27 Mart 625) Cumartesi günü savas teke tek vurusmalarla basladi; Hz. Ali, Hz. Hamza ve öteki 0slâm savasçilari hasimlarini öldürdüler. Sonra savas kizisti. Resulullah (s.a.s) almis oldugu askerî tedbirler ve uygulamis oldugu planlar sayesinde ilk safhada Müslümanlar galip geldiler. Hazma Ģehit edildi. Resulullah (s.a.s)'in disi kirilmis, yanagi yarilmisti. Mekkeliler savaĢı kazanmıĢ ama sonuç alamamıĢlardır. 627 HENDEK SAVAġI : Uhud savaĢından iki yıl sonra, Hicret'in beĢinci yılının Ģevval ayında (23 Ģubat 627) Medine'nin kuzeyinde cereyan etmiĢtir. Ġslam‟ın savunma savaĢıdır. 628 HUBEYDĠYE BARIġI: Hz. Peygamber ve ashabinin Kabe'yi ziyaret maksadiyla Mekke'ye gitmek istemeleri ve bunun müsrikler tarafinda engellenmesi üzerine çikan olaylardan sonra müslümanlarla müsrikler arasinda yapilan anlasma. Mekkelilerin siyasi olarak islam‟ ı tanımaları. 629 HAYBER KALESĠNĠN FETHĠ: Hz. Peygamber'in hicretin 7. yilinda fethettigi, Sam-Medine yolu üzerinde Medine'nin 15I km. kuzeyinde Yahûdilerin oturdugu bir yerlesim merkezi. Ġslamiyetin yayılması hızlanmıĢtır. 630 Mekkenin Fethi: On ikibin kisilik büyük islam ordusu hiç bir büyük olaya karismadan kolayca Mekke sehrini fethetmislerdir.Hicretin sekizinci yilinda Resulullah (s.a.s.)'e boyun egen Mekke, bu tarihten sonra yeni bir dönemi yasamaya basladi. Allah Teâlâ'nin mübarek kildigi, Islâm dininin merkezi olan bu belde, sirkten, putperestlikten ve bütün diger hurafelerden arindirilmis yeni bir hayata kavustu. Dah a önce bagimsiz bir sehir devleti olan Mekke'nin, fetihten sonra ekonomik ve sosyal durumu da degismisti. 630 Huney savaĢı: Mekke'nin fethinden sonra Müslümanlarla Havazin Müsrikleri arasinda meydana gelen savas. Rasûlüllah'in Havazin kabilesi kendi üzerlerine gelebilecegi endisesiyle savas hazirliklari yapmisti. Müslümanlar Mekke üzerine yürüyüp orayi fethedince, Havazin kabilesi artik siranin kendilerine geldigini anladilar ve savas hazirliklarini tamamlayip kendilerinin saldirmalarinin daha uygun olac agini hesapladilar. Mekkedeki putların kırılması bahanesiyle çıkan savaĢı Müslümanlar kazandı. 630 Taif seferi : Huney savaĢındaki kabileler Taife sığındı. Sefer Müslümanlar için baĢarısız. 630 Tebük seferi : Gassani Ġslam olmuĢ, kaleler alınmıĢtır. Muammedin son seferidir. MUHAMMET: Ġslamiyeti yaymıĢ, Arabistan‟da siyasi birliği sağlamıĢtır.
16
632-661 DÖRT HALĠFE DÖNEMĠ : Halifeler seçilmiĢtir. Yalancı peygamber sorunu çözülmüĢtür. 1.Ebu Bekir(632 - 634): Hire seferini düzenlemiĢ, Arabistanı yönetimine almıĢtır. Yalancı peygamberler ortadan kaldırıldı. Ridde Hareketi bastırıldı. Vergi vermeyenlerin ayaklanması önlendi. Kur'an toplanarak kitap haline getirildi. Ġlk defa Arap Yarımadası dıĢında toprak al ındı. Dağılmakta olan Arap-Ġslam devletleri yeniden toparlandı. 2.Ömer (634 - 644) : Ġran ve Irak'ı alarak Sasaniler'e son verdi. Bizans‟tan, Suriye, Antakya, Kudüs, Filistin ve Mısır‟ı aldı. Sınırların geniĢlemesi ile devlet kurum ve kurallarını yeniden düzenleme ihtiyacı doğdu. Bunun sonucunda;a- Alınan yerler yönetim birimlerine ayrıldı. b- Adli teĢkilat kuruldu. c- Askeri iktalar oluĢturuldu. d- Sürekli ordugahlar kuruldu. e- Hicri takvim düzenlendi 3.Osman (644 - 656) : Ġlk Ġslam donanması oluĢturuldu. Bizans‟la deniz savaĢı yapıldı. Kuzey Afrika'da ilerleme devam etti. * Ġran alındıktan sonra tarihte ilk defa Türk-Arap iliĢkileri baĢladı. Kur'an çoğaltılarak dağıtıldı. Kendi soyu olan Emevileri kayırması sonraki ayrılıklara ortam hazırladı. Tunus, Kıbrıs, Horasan, Harezm alınmıĢ arap-Türk savaĢları baĢlamıĢtır. Arap ordusu, Kafkas dağlarında Hazarlarla karĢılaĢtı. 4-Ali(656 - 661) Halifeliğini tanımayan peygamberin eĢi AyĢe ile yapılan savaĢı kazandı Bu olaya Deve olayı veya Cemel Vakası denir. Halifeliğini tanımayan Muaviye ile yapılan Sıffin SavaĢı sonuçsuz kaldı. Halifeyi belirlemek için baĢvurulan Hakem Olayı sonucunda is1am dünyasında ilk ayrılıklar ortaya çıktı.Buna göre; a- Ali taraftarları ġiiler b- Muaviye taraftarları Emeviler c- ikisine de karĢı çıkan Hariciler olmak üzere Ġslam dünyası üçe ayrıldı. 657 SIFFĠN SAVAġI: Dördüncü RaĢid Halife Hz. Ali (r.a) ile ona isyan eden Suriye valisi Muaviye b. Ebu Süfyan arasında M. 657 yılında, Fırat'ın sağ kıyısına yakın Rakka'nın doğusunda bulunan Sıffın'da yapılan savaĢ. Hz. Ali'nin Cemel vak'asında karĢı grubu yen mesinden sonra onun hilafetine muhalif olarak, Suriye bölgesini idare etmekte olan Muaviye ve taraftarları kalmıĢtı. Hz. Ali'ye isyan edenler, davalarının, Hz. Osman (r.a)'ın intikamını almak olduğunu iddia ediyorlardı. Devir iç mücadeleler içinde geçtiğinden dıĢ savaĢlar yapılmadı. Dört Halife Devri Hz. Ali'nin Hariciler tarafından öldürülmesiyle sona erdi. EMEVĠLER (661 - 750): KureyĢ kabilesinin bir koludur. ġam valisi muaviye kurmuĢtur. Suriye, mısır, Filistin muaviyeyi halife kabul etti. Muaviye'den sonra yerine oğlu Yezit'in geçmesi ile halifelik babadan oğula geçen bir saltanat haline geldi. Muaviye zamanında Müslümanlar ilk defa Ġstanbul‟u kuĢattılar. Yezit zamanında Kerbela Olayı meydana geldi. Bu olay sonucu Ġslamdaki ayrılıklar kesinleĢti. Abdü lmelik devrinde altın ve gümüĢ para basıldı. Arapça resmi dil ilan edildi.Velid devrinde Kadiks SavaĢıyla ispanya alındı. Avrupa‟daki ilerleme sonucu Avrupalılar ilk kez aralarında birleĢtiler. Puvatya yenilgisi ile Avrupa 'daki ilerleme durdu.Emeviler zamanında Orta Asya'daki Türk Devleti TürgiĢlerle Maveraünnehir için uzun savaĢlar yapıldı. 1-Muaviye Dönemi: Hazreti Ömer, onu ġam valiliğine getirdi. Hazreti Osman'ın zamanında aynı vazîfeye devam etti. Kendisini ġamlılar'a sevdirdi, 16 yıl bu vazifede kaldı. Güçlü bir orduya ve hazîneye sahipti. Hazreti Ali'nin zamanında ġam Emîri olarak 4 sene daha vazîfe yaptı. 19 sene de saltanatını sayarsak, tam 39 yıl yöneticilikte bulundu. Hazreti Osman'ın katillerini bulmadıkça Hazreti Ali'ye biat etmeyeceğini bildirdi. Hazreti Ali'yle, Hazreti Muâviye'nin 80 bin kiĢilik orduları Sıffin'de karĢılaĢtı. Hâkem usulüyle anlaĢmak istediler; Haricîler, Hazreti Ali'yi Ģehid edince Muâviye güç kazandı. Hazreti Hasan da hilâfetten vaz geçince, Emevî Devleti'nin hâkimi Hazreti Muâviye oldu. Müslümanların kurduğu devlete ilk defa bir isim veriliyordu: Emevîler. Devlet BaĢkanı Muâviye (r), 661 den 680'e kadar 19 sene hilâfette bulundu Hz. Osman zamanında ġam valiliğine getirilen Muaviye, 661 yılında halife oldu. Muaviye Emevi Devleti'nin ilk hükümdarıdır. Bu dönemde halifelik seçim sisteminden çıkarılarak saltanat haline getirildi. Ġstanbul kuĢatıldı fakat alınamadı. Ġslam tarihinde ilk defa Emeviler Ġstanbul'u kuĢatmıĢtır. Ölm eden önce oğlu Yezid'i halife tayin etti ve böylece halifelik resmen saltanat haline geldi. 2-Yezit Dönemi : 681 kerbela olayı Hüseyin öldürülmesi. Bu dönemde Atlas okyanusuna kadar ilerlenmiĢtir. Muaviye 680 yılında öldükten sonra yerine oğlu Yezid halife oldu. Kufeliler de Hz. Hüseyin'i halife seçtiler. Bu dönemde Kuzey Afrika'nın fethi tamamlanmasına rağmen, Berberilerin ayaklanması ile bölge tekrar elden çıkmıĢtır. Kuzey Afrika ancak Abdülmelik zamanında kontrol altına alınabilmiĢ tir. Yezid ve Hz. Hüseyin taraftarları 681 yılında Kerbela denilen yerde karĢılaĢtı ve Hz. Hüseyin ve taraftarları, Yezid ordusu tarafından öldürüldü. Ġslamiyet toplumu bu olaydan sonra Sunniler ve ġiiler olarak ikiye ayrıldı. 3-Abdülmelik Dönemi : Yezid'in 683 yılında ölmesi ile II. Muaviye halife oldu. II. Muaviye, 685 yılında halifeliği Abdülmelik'e bıraktı. Bizans, Kuzey Afrika, Anadolu ve Hindistan üzerine seferler düzenlendi. Bu fetihler sırasında Kuzey Afrika'da yaĢayan Berberiler kitl eler halinde Ġslamiyet'i kabul etmeye baĢladılar. Bizanslar, Kuzey Afrika'dan tamamen çıkartılarak sınırlar, Atlas Okyanusu'na dayandırıldı. Arapça resmi dil oldu ve ilk Ġslam parası olan sikke bastırıldı. Böylece Ġslam Devleti'nin ekonomisi Bizans ve Sasani etkisinden kurtulmaya baĢlamıĢtır. 4-Velid Dönemi : Abdülmelik'in 705 yılında ölümü üzerine oğlu Velid halife oldu. Tarık Bin Ziyad komutasında Ġspanya'ya geçildi. 711 yılında Kadisk'de Vizigot ordusu yenilgiye uğratıldı. Puvatya SavaĢı (732) ile Müslümanlar'ın Avrupa'daki ilerleyiĢi duruduru ldu. 732'de Franklarla Puvetye savaĢı kazanılsaydı Fransa da Ġslâm sınırlarına katılacaktı. Kavimler göçü; emevilerin, Avrupadaki fetihlerini kolaylaĢtıran en önemli unsurdur. (Merkezi Krallıklar yıkılmıĢtı) Hazar Türkleri ile yapılan savaĢ kaybedildi. Türklere karĢı 2.cephe açıldı. HiĢam'dan sonraki halîfeler Emevî Devletinin yıkılĢını hızlandırdı, bu süreç 750'de sona erdi.ġarl Martel ile 732 tarihinde yapılan Puvatya SavaĢı'nda yenilindi ve Ġspanya'ya geri çekilindi. Emevi Devleti'nin YıkılıĢı : 1. Devlet yönetiminde meydana gelen bozukluklar 2. Emeviler'in Arap milliyetçiliği yaparak Müslümanlar arasında ikilik çıkarmaları 3. Bu politikalarından dolayı Ġranlılar ve Türkler Emeviler'e karĢı sürekli ayaklanmıĢlar ve yıkılmalarında etkili olmuĢlardır. Örnek olarak Horasan valisi Kuteybe Bin Müslim'in isyanını verebiliriz. 4. Halifelerin, fetihlerde ordunun baĢında bulunmayıp, saraya kapanmaları 5. Abbasoğulları'nın, Emeviler aleyhinde propagandaları 6.Muaviye ve Yezid döneminde Müslümanlar'a ve Hz. Muhammed'in soyund an gelenlere yapılan kötü muameleler.7. ġii ve Harici grupların aleyhte çalıĢmaları 8. Kerbela Olayı 'nın etkileri nedenleriyle yıkılmıĢlardır. ABBASĠLER (750 - 1258) : Abbasiler, Emevilerde olduğu gibi Arap olan olmayan ayrımı yapmadılar. Emeviler, arap devletiyken, Abbasiler Ġslam devleti olmuĢtur. Bu durum Arap olmayan kitlelerin örneğin Türklerin, Ġslamiyeti benimsemelerinde etkili oldu. Bu nedenle bir Ġslam devleti sayılır. BaĢkenti Bağdat‟tır. Abbasiler‟in iktidara geçmesinden hemen sonra gerçekleĢen Talas SavaĢı‟nda (751), Araplar Türklerle birlikte Çinlilere karĢı savaĢtılar.Abbasi hizmetine giren Türkler giderek ön plana çıktılar. Türkler için Avasım denilen savunma Ģehirleri kuruldu. Böylece Bizans'a karĢı önlem alınmıĢ olundu. Bilim ve uygarlığa önem vermiĢler, tarihte ilk çağdaĢ öğretim baĢlamıĢtır. Askeri ağırlıklı samerra Ģehri kurularak vezirlik, komutanlık, valilikler Türklere verilmiĢtir. Türkler kitleler halinde Ġslam ülkelerine geldiler. Me‟mun zamanında dünyanın yuvarlaklığı ispatlandı. Vezirlik makamı ve divan oluĢturuldu. Tımarın ilk Ģekli olan ikta sistemi ilk defa Abbasiler döneminde uygulanmıĢtır. 1258‟de Moğollarca yıkılmıĢtır. En parlak dönem Harun ReĢit devridir. Mansur zamanında Yunanca ve Hellence klasikler Arapça‟ya çevrildi ve bir Ġslam Rönesans ‟ı yaĢandı. Bağdat kuruldu ve bu Ģehir bilim-kültür merkezi haline geldi. Abbasiler; a- Ġslamiyetin ilk heyecanının azalması b- Yeteneksiz halifelerin iĢbaĢına gelmesi c- XI yüzyıldan itibaren Ön Asya 'nın Selçuklu Türkleri‟nin egemenliğine girmesi d- Merkezi otoritenin zayıflaması ile halifeye ait topraklar üzerinde ''Tevaifül Mülük'' denilen devletlerin kurulması (örn: Mısır'da Tulunoğulları ve AkiĢtler, Irak'ta Büveyhiler, Ġran‟da Tahiriler, Maveraünnehir'de Samanoğulları) sonucu yıkılmıĢlardır.Abbasilere 1258 de Moğollardan Cengiz Han'ın torunu Hülagu Han, Bağdat'ı alarak son darbeyi vurmuĢtur. Emeviler yıkıldıktan sonra Ġspanya Abbasiler'e bağlanmadı. Endülüs Emevileri ayrı bir devlet olarak yaĢadı. Daha sonra Beni Ahmer Devleti (Gırnata Devleti) varlığını XV. yü zyıla kadar korudu Abbasi hanedanlığı Osmanlılardan sonra en uzun egemenlik sürdüren hanedanlıktır. 1-Ebu'l Abbas Dönemi :Abbasi Devleti, Hz. Muhammed'in amcası Abbas'ın torunlarından Ebu'l Abbas tarafından 750 tarihinde kuruldu. Abbasi hükümdarları, Emeviler gibi Arap üstünlüğüne dayalı bir devlet kurmadılar. Ebu'l Musa, HaĢimiye Ģehrini devlet merkezi yaptı, iç karıĢıklıklarla uğraĢtı, kanlı bir Ģekilde siyasi birliği sağladı. Ebu'l Abbas, siyasi birliği sağlarken yaptığı çalıĢmalar yüzünden "Seffah" (kan dökücü) lakabını almıĢtır. 2-Ebu Cafer El- Mansur Dönemi: Ebu Cafer El-Mansur, 754 yılında halife oldu. 754 yılında Abbasi Devleti'nin baĢkenti Bağdat'a taĢındı. 751 yılında Çinlilerle Talas savaĢı yapıldı. Bu dönemde kültür hareketleri oldukça ilerledi. 3-Harun ReĢit Dönemi :Harun ReĢit, 786 yılında Abbasi Devleti'nin baĢına geçti. Bu dönem Abbasilerin en parlak dönemi oldu. Binbir Gece Masalları'nda geçen Bağdat halifesi Harun ReĢit'tir. Binbir Gece Masalları'nda özellikle bu dönemdeki Ġslam hazinesinin zengi nliği vurgulanır. Anadolu'ya akınlar yapıldı, Ġstanbul kuĢatıldı fakat baĢarılı olunamadı. Bu dönemde de iç isyanlar sürdü.
17
4-Me'mun Dönemi :Harun ReĢit'in ölümü üzerine yerine oğlu Emin geçti. Kısa süre sonra yerine Harun ReĢit'in diğer oğlu Me'mun geçti. Mu'tezile Mezhebi bu dönemde ortaya çıktı. Bu dönemde Antik Çağ Yunan eserleri Arapça'ya çevrildi. Arap-Ġslam Devleti kültür ve sanat alanında dıĢarıdan (Helenizm'den) en çok bu dönemde etkilenmiĢtir. 5-Mu'tasım Dönemi :Me'mun'un ölümü üzerine 833 yılında kardeĢi Mu'tasım halife oldu. Bizans sınırlarında "Avasım" denilen Türk ordugahları kurdurdu. Avasım kentlerinin oluĢturulma nedeni; Ġslam dünyasına karĢı Bizans saldırılarını kırmaktır. Mu'tasım'ı n ölümü üzerine merkez otorite zayıfladı. Türkler'in sınır boylarında, yerleĢim yerlerinden uzak bölgelerde Emir'ül Ümera görevi verilerek merkezden uzaklaĢtırılmasının ve ordugahlarda toplanmasının nedenleri savaĢçı özelliklerini kaybetmelerini önlemek ve merkezde tehlike oluĢturmalarını engellemekti. Devlete bağlı Tavaif-i Mülk'ler bağımsızlıklarını ilan etti. Abbasi Devleti'nin yıkılıĢı : Abbasi Devleti, Mu'tasım'ın ölümü ile zayıfladı ve Moğollar'ın Bağdat'ı istilası ile yıkıldı. Selçukluların yıkılması ile koruyucuları ortadan kalktı. ġiilerin ve Emevilerin olumsuz çalıĢmalarından zarar gördü. Zayıflama döneminde fetihlerin durgun geçmesi nedeniyle ekonomi zayıfladı. Moğol Hükümdarı Hülagu'nun Bağdat'ı istilası ile Abbasi Devleti ortadan kalktı Endülüs Emevi Devleti (756-1031): Abbasi Devleti yıkıldıktan sonra Emevi halifesi HiĢam‟ın torunu Abdurrahman bin Muaviye tarafından Kurtuba merkez olmak üzere ispanya‟nın iber adasında 756 yılında kuruldu. Endülüs Emevi Devleti askeri alanda değil, bilim ve kültür alanında ileri gitti. En parlak dönemini III. Abdurrahman zamanında yaĢadı.Endülüs Emevileri zamanında yapılan Kurtuba Medresesi dünyanın en ünlü medresesidir. Bu medrese Avrupa Üniversiteleri'nin temelini oluĢturmuĢtur, rönesansın temelini oluĢturmuĢtur. Buradan eski Yunan ve Roma dönemine ait eserler hakkında da Avrupa'ya ilk bilgiler yayılmıĢtır. Franklar'ın saldırıları sonucunda zayıfladı ve 1031 yılında yıkıldı. Endülüs Emevi Develeti'nden sonra bölgede Beni Ahmer Devleti kuruldu. Beni Ahmer Devleti (1232-1492): Endülüs Emevi Devleti'nin yıkılmasından sonra, Gırnata merkez olmak üzere Muhammed Bin Ahmer tarafından kuruldu. Gırnata kartubanın güney doğusu. Kısa sürede güçlenerek deniz ticaret filosu kurdu. Elhamra Sarayı gibi büyük eserl erle mimaride ilerledi. Ġspanya'da XV. yüzyılda Ferdinandın, Hristiyan birliğini kurulması ile Hristiyan saldırıları sonucunda yıkıldı. Beni Ahmer Devleti 1492'de yıkıldı. Böylece Ġspanya'da Müslüman etkinliği sona erdi. Hızır ve Oruç reis Müslümanları getirmiĢtir. ĠSLAM KÜLTÜRÜ VE UYGARLIĞI : Eski Mezopotamya, Mısır, Anadolu, Çin ve Hint uygarlıklarından yararlanılmıĢtır. DoğuĢunda ve yükseliĢinde en çok Yunan ve Hellenizm uygarlıkları etkili olmuĢtur. Müslüman olan bütün kavimlerin ortak eseridir. Ġslam dininin Müslümanlara maddi ve manevi ayrıcalıklar tanıması 1slam devletinin sınırlarının geniĢlemesi ile iliĢkilidir. Ġslam mimarisi ulusal kültür ve coğrafi özelliklerin etkisiyle değiĢik ülkelerde üslup ve biçim bakımından farklılaĢmıĢtır. Resim ve heykel günah sayılarak yasaklanınca hat sanatı, oymacılık, kakmacılık, nakkaĢlık gibi süsleme sanatları geliĢmiĢtir. Hz Ömer zamanında devlet teĢkilatı alanında Sasaniler, ordu alanında ise Bizans örnek alınmıĢtır. Ġslami bilimler geliĢmiĢtir; tefsir - Kuran‟ı anlam bakımından açıklar. Hadis - Peygamberin söz ve davranıĢlarını açıklar Fıkıh - Ġslam hukukunu inceler Kelam - Ġslam felsefesine denir. Kıraat - Kuran'ın usulüne göre okunmasıdır. Ġslam devletinin hazinesine Beytülmal denir. Beytülmale dahil olan gelirler; a- Müslümanlardan Alınan zekat ve sadaka b- SavaĢlarda alınan ganimetin beĢte biri c- Müslümanlardan Alınan toprak vergisi öĢür d- Müslüman olmayanlardan alınan sağlık vergisi cizye e- Gümrük, maden, orman ve tuzla gelirleri f- Bağlı beylik ve devletlerin gönderdiği vergilerdir. Ġslam mimarisi ilk defa Emeviler zamanında Hıristiyan mimarisiyle yarıĢabilecek bir düzeye gelmiĢtir Ġslam dünyasında ilk medreseler Abbasiler döneminde kurulmuĢtur. Ġslam Kültür ve Uygarlığı 1-Devlet Yönetimi : Devletin baĢında bulunan kiĢi, hem dini, hem de siyasi açıdan tüm yetkilere sahipti. Ġslamiyetin kurulduğu ilk yıllarda, devlet baĢkanı Hz. Muhammed idi. Hz. Muhammed'den sonra devlet baĢkanlığı görevi için hal ifeler seçildi. Halifeler, Hz. Muhammed'in peygamberlik görevi dıĢındaki dünyevi bütün görevlerini yerine getirdiler. Hz. Ömer döneminde sınırların geniĢlemesi ile devlet yapısında yenilikler yapılarak vali ve kadılar atanmaya baĢlandı. Devlet hazinesi olarak bilinen Beytül Mal oluĢturuldu. Emeviler Dönemi'nde halifelik babadan oğula geçmeye baĢladı. Hz. Muhammed'in ölümünden sonra ilk dört halife (Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali) seçimle belirlenmiĢtir (Seçimden dolayı Arapların Cumhuriyet dönemi). Emeviler Dönemi'nde sınırların geniĢlemesi ile yeni devlet görevlileri ortaya çıktı. 2-Ordu : Sınırların geniĢlemesi ile ordu önem kazanmaya baĢladı. Hz. Muhammed ve Hz. Ebubekir döneminde düzenli bir Ġslam ordusu yoktu. Ġslam Devleti'nde, eli silah tutan her erkek asker olarak kabul edilirdi. Ġlk düzenli Ġslam ordusu Hz. Ömer devrinde k uruldu. Abbasiler devrinde, Türkler ve diğer milletler Ġslam ordusunda görev almaya baĢladı. Hz. Osman devrinde ilk defa donanma kuruldu. 3-Sosyal Hayat : Sosyal hayata dair düzenlemeler Kur'an-ı Kerim'den alınırdı. Ġslamiyette insanlar arasında fark olmamasına rağmen, Emeviler Dönemi'nde Araplar kendilerini diğer uluslardan üstün görmüĢlerdi. Arap olmayan Müslümanlar ise Mevali olarak adlandırılmıĢtı. Abbasiler döneminde Araplarla Mevali eĢit duruma geldi. Ġslam Devleti'nde, Hristiyan ve Yahudiler'den oluĢan topluma Ehl-i Kitap denir. Ehl-i Kitap haricinde Müslüman olmayan kesime de Ehl-i Küfür denir. Müslüman olmayan bu toplumlar haraç ve cizye vergileri verirdi. 4-Ekonomik Hayat : Ekonomi daha çok tarım, hayvancılık, ticaret ve el zanaatlarına dayalıydı. Abbasiler Dönemi'nde el zanaatları ile uğraĢanlar, Fütüvvet Birlikleri denilen meslek örgütleri oluĢturmuĢlardır. Hayvancılığın geliĢmesi ile halı ve kilim dokumacılığı da geliĢti. Seramik, cam iĢlemeciliği ve dokumacılık da ilerledi. Ticaret, Ġslamiyet ile birlikte Arap Yarımadası'nda oldukça hızlandı. En çok ticaretin yapıldığı devlet Bizans'dı. Ġslam hukukuna göre, tarımsal araziler devlet mülkiyetindedir. Ġslam Devletleri'nde, devlete ait gelirlere Beyt-ül Mal denir. Devlete ait gelir kaynakları : 1. SavaĢ ganimetlerinin beĢte biri 2. Gayrimüslimlerden alınan Haraç 3. Müslümanlar'dan alınan ÖĢür 4. Gayrimüslümlerden alınan Cizye 5. Maden, tuz, gümrük gelirleri 6. Emevi halifesi I. Velid zamanında ilk Ġslam parası basıldı. 5-Dil ve Edebiyat : Ġslamiyet'te dil ve edebiyatın kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. Arapça, Emevi halifesi Abdülmelik zamanında resmi dil olarak kabul edildi. Ġslamiyet'ten önce, sözlü edebiyat geliĢmiĢken, Hz. Muhammed'in hayatını yeni nesillere aktarmak amacıyla yazılı edebiyata da önem verildi. DüĢünce hayatı Abbasiler ile birlikte geliĢmiĢtir. 6-Bilim : Abbasilerde, bilimdeki geliĢmelerden dolayı Ġslam rönesansı yaĢanmıĢtır. Ġslam medeniyetlerinde bilim; Ġslami bilimler ve pozitif bilimler olmak üzere ikiye ayrılır. Ġslam bilimlerinin temeli Kur'an-ı Kerim'dir. Tefsir : Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinin yorumlanması bilimidir. Hadis : Hz. Muhammed'in söylediği sözler ve yaptığı iĢlerin bütününe hadis denir. Hadis biliminin önde gelenlerinden biri Sahih-i Buhari'nin yazarı Ġmam Buhari'dir. Fıkıh : Ġslam hukukudur. Temeli Kur'an-ı Kerim'dir. Kelam : Ġslam felsefesidir. Ünlü Ġslam bilginlerinden baĢlıcaları; Razi, Ġbn-i CemĢit, Farabi, Ġbn-i Sina, Ġbn-i RüĢt, Biruni, Taberi, Mesud-i, Ġbnül Esir ve Ġbn-i Haldun'dur. 7-Sanat : Sanat Ġslamiyet ile birlikte büyük geliĢme gösterdi. Ġslamiyet'in yayılması ile Ġslam sanatında Ġran, Türk ve Bizans sanatlarının etkisi görüldü. Ġslam sanatı denince akla ilk gelen, mimaridir. En önemli mimari eserler arasında; Ömer Camii, El Ezher Camii, Ġbn-i Tulun Camii, El Hamra Sarayı ve Kurtuba Camii sayılabilir. El sanatlarında; oymacılık, kakmacılık, nakkaĢlık, hat ve tezhip sanatları oldukça geliĢti.
18