BASINA VE KAMUOYUNA, Bizler devletin okullarına sapasağlam emanet ettiğimiz çocuklarını fiziksel güvenlik eksiklikleri, ihmaller sebebiyle okul çatısı altında kaybetmiş aileleriz. Sesimizi, taleplerimizi kamuyoyuna duyurmak ve başka çocukların okullarda yaşamını yitirmemesi için hükümeti, meclisi göreve çağırmak ve kamuoyunu duyarlı olmaya davet etmek için bir araya geldik. Şimdiye kadar yalnız başımıza sürdürdüğümüz mücadelemizde bir aradayız bundan sonra birlikte hareket edeceğiz. Çoğumuz Ankara’ya da Türkiye Büyük Millet Meclis’ine de ilk kez geliyoruz. Ankara’ya, Meclise bir bayram günü çocuklarımızın başarılarını kutlamak için gelmek isterdik. Ancak gelişimiz çocuklarımızın hesabını sormak ve başka ailelerin aynı acıları yaşamasının önüne geçmek içindir. Her birimizin acısı çok büyük. Ancak her geçen gün bu büyük acımızı katlayarak büyüten gelişmeler olmaya devam ediyor. Öncelikle burada olan ailelerin yaşadıklarını daha iyi anlayabilmeniz için kısaca hikayelerimizi hatırlatmak istiyoruz. Umut’un babası Ercan Balık bugün aramızda ve adalet istiyor. UMUT BALIK (9 yaşında): 23 Mart 2010 - Uşak Eşme’de okuduğu yatılı okulun bahçesindeki düştüğü foseptik çukurunda boğularak yaşamını yitirdi. Okul bahçesindeki röpar kapağının tehlike arz ettiğine ilişkin 3 defa dilekçe verildi. Dilekçeler kurumdan kuruma dolaşırken okul mutfağındaki kokuyu engellemek için okul müdürü çukurun kapağını açtırdı. Açık kapak ile ilgili hiç bir önlem alınmadı.. Okul bahçesinde kaymakamlık tarafından düzenlenen nevruz kutlamalarına katılmaya gelen umut kutlamaların ardından ateş çevresinde akşam saatinde görülüyor ve ardından kayboluyor. Umut kaybolduktan sonra müdür sessiz sedasız kapağı kapatırıyor. Kimseye haber vermedi. Umut’un cansız bedeni kazadan dokuz gün sonra o çukurda bulundu. Davası devam ediyor. Sorumlular halen görevde. Fadime’nin babası Ali Yalçın psikolojik tedavi görmeye başladı. Bugün buraya bile gelemedi. Fadime’nin dedesi Yaşar Yalçın bugün aramızda ve adalet istiyor. FADİME YALÇIN (9 yaşında): 24 Mart 2010 - Manisa Demirciler’deki okulunda dersi mesaisinden bir saat önce erken bırakan öğretmen okulu terk etti. Okulun anahtarları 8 yaşında üç çocuğa bıraktı. Fadime okulda unuttuğu çantasını almak için okula girdi. Öğretmenin anahtar bıraktığı arkadaşları çıkışta okulun kapısını açmayı başaramadılar. Fadime pencereden çıkmaya çalışırken demir ızgaraya kafası sıkıştı ve boğularak yaşamını yitirdi. Alelacele hazırlanan olay yeri tutanağı eksikler ve yanlışlıklar ile dolu. Savcılık olayla ilgili takipsizlik kararı verdi. Dava açılmadı. Kimse yargılanmadı. Efe’nin annesi Nurdan Boz ve babası Kemal Boz bugün burada ve adalet istiyorlar. EFE BOZ (6 yaşında): 12 Mayıs 2010 – 6 Yaşındaki Efe, İstanbul Maltepe’deki anaokulunda, tuvalete gitmek istedi. Öğretmeni onu tuvalete yalnız gönderdi. Gittiği tuvalette ayağı kayan Efe tutunduğu lavabonun
kırılan parçasnın boynunu kesmesi ile yaşamını yitirdi. Tuvalete yalnız gönderilen Efe’nin dönmemesinden kimse şüphelenmedi. Efe’yi, oynamak için sınıfa dönen bir arkadaşı 24 dakika sonra buldu. Hemen okulun yanında bulunan hastaneye götürülmesi yarım saati buldu. Efe’nin gittiği tuvalet okul projesine müdürün inisiyatifi ile izinsiz eklenmişti. Hiç bir standarta uymuyordu. Efe’nin ölümünde sorumlu olanlarla ilgili aylarca işlem yapılmadı. Davanın açılabilmesi ancak Efe’nin ailesinin yürüttüğü kampanyanın ardından mümkün oldu. Sorumlular halen görevde.
Anıl’ın annesi Ayşe Erdem ve babası Doğan Erdem bugün burada ve adalet istiyorlar. ANIL ERDEM (17 yaşında): 3 Haziran 2010 – Anıl ve arkadaşları, İzmir Bornova’daki okullarından çıkarken yaya kapısı kilitli olduğundan araç çıkış kapısına yöneldiler. 6 ton/cm2 basınçlı kapı Anıl geçerken kapandı. Güvenlik ve sıkışma otomatı olmayan kapıda arada kalan Anıl yaşamını yitirdi. Okul yönetimi asli kusurlu olarak belirlenmesine rağmen müdür ancak 3 yıl ceza aldı. 2 yıl 6 aya indirilen ceza 18.250 TL para cezasına çevrildi ve 24 ay taksite bölündü. Sorumlu müdür bu cezayı fazla bularak temyize gitti. Sorumlular halen görevde. Mehmet Ali’nin babası Şevket Yavuz burada ve adalet istiyor. MEHMET ALİ YAVUZ (4 yaşında): 19 Nisan 2011 – İzmir Menemen’deki Asarlık 75. Yıl İlköğretim Okulu’nda 23 Nisan provalarını izlemek üzere okul çevresinde toplanan çocuklardan birisi de Mehmet Ali Yavuz’du. 2 senedir bozuk olan okulun demir kapısı okul bahçesi önünde tören provalarını izleyen Mehmet Ali Yavuz’un üzerine düştü. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Mehmet Ali hastanede yaşamını yitirdi. Davası sürüyor. Annesi ağır psikolojik sorunlar yaşıyor. Sorumlular halen görevde. Ve Mehmet Ali’nin ölümüne sebep olan kapı halen tamir edilmedi. Onur’un annesi Melek Akgün, küçük kardeşi Öznur Akgün ve abisi Özgür Akgün burada ve adalet istiyorlar. ONUR AKGÜN (17 yaşında): 28 Kasım 2011 - Bitlis’in Ahlat İlçesi’nde okulda itfaiyenin çağırılmadığı yangın tatbikatının sonuna doğru ateşin önünde fotoğraf çektirmek isteyen öğretmenleri bir arkadaşını depodaki tineri almaya gönderdi. Öğretmen öğrencisinden tineri ateşe dökmesini istedi. Ters esen rüzgarla telaşlanan öğrencinin elindeki bidondaki tiner ateşin etkisi ile parladı. En ağır yaralanan Onur dört dakika boyunca kendini söndürmeye çalıştı. Öğretmenleri o arada Onur’la hastanaye giden olmamak için birbirleri ile tartışıyordu. Onur 5 ay boyunca tedavi gördüğü hastanede 14 Mart 2012 tarihinde yaşamını yitirdi. Yargılama henüz başlamadı. Sorumlular halen görevde. Bu ve benzeri her olayın ardından yetkililerin ağzından çıkan ortak bir cümle duyduk. “Acınızı paylaşıyoruz ama bu münferit bir kazadır”. Ancak gerçek öyle değil. Türkiye’de son iki yılda en az 15 çocuk okulda meydana gelen olaylarda yaşamını yitirdi. Yüzlercesi yaralandı. Çocular
okullarda ölmeye devam ediyor. Yıl başından bu yana okullarda en az 4 çocuk yaşamını yitirdi. Pek çok aile binlerce lirayı bulan yargı masrafları yüzünden ölümlerden sorumlu olanların yargılanması için harekete geçemedi. Bazıları dava açmayı bile açmayı başarmadı. Şimdiye kadar okulda ölen bir çocuk yüzünden hapse giren kimse olmadı. Ocak ayı sonunda Gündem Çocuk Çocuk Hakları Merkezi ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na verdiğimiz “Okullarda Fiziksel Güvenlik Sistemi Proje Önerisi’’ne aradan üç ay geçmesine rağmen yanıt aalmadık. Geçen zamanda 4 çocuk daha okulda yaşamını yitirdi. 23 Nisan 2011’de TBMM Dilekçe Komisyonu’na okulların çocuklar için fiziksel olarak güvenli hale getirilmesi için 117.000 imzalı bir dilekçe sunduk. Dilekçe komisyonu 3 Mart 2012’de yayınladığı raporda okulların çocuklar için güvenlik riskleri bulunduğunu tespit etti ve Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarına ivedilikle çalışma talimatı verdi. Daha iki gün önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi okul yolunda donarak ölen 7 yaşındaki Atalay Kemaloğlu, ilgili olarak ihmali bulunanları cezalandırmadığı ve duruşmalarda mağdur aileye gerekli yasal yardımı yapmadığı gerekçesi ile tazminata makum etti. Ancak ne ısrarlı başvurularımıza ne Meclis’in yayınladığı rapora ne de bu AİHM kararına rağmen bu güne kadar başladığı ilan edilen hiç bir çalışma yok. Bu yetmezmiş gibi geçen haftalarda kabul edilen ve 4+4+4 olarak da bilinen yasa ile bu yıldan itibaren 5 yaşındaki çocuklar, hiçbir okul öncesi eğitim almadan, sosyal alan tecrübeleri olmaksızın kalabalık ve kendileri için güvenli olmayan okul ortamına alınmasına karar verildi. Bu kararla, 5 yaşındaki çocuklar annelerinin kucağından alınıp sınıflara sokulacaklar. Daha büyük yaştaki çocuklar için bile fiziksel güvenlik riskleri ile dolu okullar bu yıl okula başlayacak 5 yaşındaki çocuklar için çok daha büyük tehlikeler barındırıyor. Bir tedbir alınmaz ise önümüzdeki dönem okullarda daha fazla sayıda çocuğun yaşamına mal olacak olayları şimdiden öngörmek kehanet olmayacaktır. Bu yüzden kaygılıyız, herkesi uyarıyoruz ve göreve çağırıyoruz. Bu yasayı yaparken Avrupa Birliği ülkelerini örnek aldıklarını söyleyenler: O ülkelerde okul öncesi eğitimin 3 yaşında başladığını biliyorlar mı? Her okulda sadece okuldaki fiziksel güvenlikten sorumlu uzman personel olduğunu, bu personelin her gün çocuklar okula gelmeden ve her akşam çocuklar okuldan gittikten sonra çocukların yaşamını tehlikeye atacak riskler ile ilgili kontroller yaptığından haberdarlar mı? - Okulların her dönem başında fiziksel güvenlik testinden geçtiğini biliyorlar mı? Eğitim sistemini değiştirmek yasa değiştirmekle olmayacağı açıktır. Öncelikle değişmesi gereken anlayıştır. Okulların altyapısını çocuklar için güvenli hale getirmek için biran önce çalışma başlatılmalıdır. -
Bu çerçevede taleplerimiz: -
Çocuklarımızın yaşamını yitirmesinden sorumlu okul idarecileri ve öğretmenlerin biran önce görevden alınmasını istiyoruz.
-
-
-
Çocuklarımızın yaşamını yitirmesinden sorumlu olanlar ile cezayi yaptırım caydırıcı olacak şekilde ve ailelerin adalet taleplerini karşılayacak biçimde artırılmasını istiyoruz. Başka çocukların da okulda yaşamını yitirmemesi için bir önce etkin ve denetim mekanizması da olan “okullarda fiziksel güvenlik sistemi” kurulmasını istiyoruz. Okulda çocuğunu yitiren ailelere hukuki, psikolojik ve sosyal destek verilmesini istiyoruz. Konu ile randevu taleplerimize cevap vermeyen Milli Eğitim Bakanı ile görüşmek ve taleplerimizi kendisine doğrudan iletmek istiyoruz.
UMUT BALIK’ın babası ERCAN BALIK FADİME YALÇIN’ın dedesi YAŞAR YALÇIN EFE BOZ’un annesi NURDAN BOZ ve babası KEMAL BOZ ANIL ERDEM’in annesi AYŞE ERDEM ve babası DOĞAN ERDEM MEHMET ALİ YAVUZ’un babası ŞEVKET YAVUZ ONUR AKGÜN’ün annesi MELEK AKGÜN ve kardeşleri ÖZGÜR AKGÜN ve ÖZNUR AKGÜN
GÜNDEM: ÇOCUK! ÇOCUK HAKLARI MERKEZİ Tunalı Hilmi Caddesi No:54 Kat:4 Daire:8 06660 Kavaklıdere / ANKARA * Tel-Fax: 0 312 4377641 www.gundemcocuk.org * info@gundemcocuk.org Gündem: Çocuk!, her çocuğun hak sahibi, eşit, özgür ve onurlu birer birey olarak, barış içerisinde, iyi ve mutlu bir yaşam sürmesi için çocukların yararına bütüncül bir dönüşümü ısrarla savunan bir sivil toplum örgütüdür. Çalışmalarını çocuk hakları alanında yaşanan sorunların temelindeki paradigmanın değişmesi, savunuculuk, ağ çalışmaları ve katılım programları altında, öncelikli çalışma arkadaşları olan çocuklarla birlikte sürdürür. Derneğimiz Okulda çocuklarını yitiren ailelerin mücadelesini desteklemektedir.