HABEREXEN RAMAZAN
2
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
Ramazan
Toplumsal Dayanışmanın Adı
Ramazan ayı, ay takvimine göre, dokuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü kutsal kitabımız Kur'an bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an'da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam'ın temel ibadetlerinden olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir.
aydan daha hayırlı" olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.
Ramazan da Kur’an-ı Kerimin yeri Kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’in Ramazan Ayı’nda indirilmiş olması bu ayı diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biridir. Yüce Allah (c.c) Kur’an’da “Ramazan Ayı insanları kurtulmuş yoldan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur’an’ın indiği aydır.”(Bakara, 185) buyurmuştur.
Niyet edilerek, tanyerinin ağarmaya başlamasından itibaren akşam güneş batıncaya kadar yemeden, içmeden ve karı-koca ilişkisinde bulunulmadan yerine getirilen oruç, insanlara sabrı öğreten bir ibadettir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in okumamızı sürekli teşvik ettiği Kur’an-ı Kerim, Allah (c.c) tarafından biz insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için bu ayda gönderilmiştir. Bu ayda inmiş olmasından olsa gerek Müslümanlar Ramazan Ayı’nda her zamankinden daha fazla Kur’an okumaya özen gösterirler.
Oruç Neden Önemli İslam’ın beş şartından biri olan Ramazan Ayı’nda oruç tutmak hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır.
Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlaması, bin aydan daha hayırlı sayılan Kadir Gecesi’nin bu ay içinde olması ve insanı kötü düşüncelerden, dışımızı çirkin davranışlardan arındıran Oruç’un bu ayda tutulması nedeniyle Müslümanlar için kutsal sayılan Ramazan Ayı için Allah(c.c) şöyle buyuruyor, “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Ola ki, korunup
Bireysel olarak da yapılabilen bir ibadet olan Kur’an-ı Kerim okumak, Ramazan Ayı boyunca camilerde, mescitlerde veya evlerde toplu olarak da okunabiliyor. Günde bir cüz okuyarak Ramazan Ayı sonuna kadar Kur’an’ı hatim etmiş olan Müslümanlar kıldıkları Teravih namazıyla da oruçlarını taçlandırırlar. Bin Aydan Daha Hayırlı: Kadir Gecesi Kur'an-ı Kerim, ramazan ayının Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi'nin "Bin www.haberexen.com
3
HABEREXEN RAMAZAN
sakınırsınız.”(Bakara, 183) Bizi dünyada kötülüklerden, ahirette cehennemden koruyan ve günahlarımızın bağışlanmasına vesile olan Oruç hakkında Peygamber Efendimi(s.a.v) şu müjdeyi veriyor: “Kim inanarak ve mükâfatını Allah(c.c.)’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” Orucun Faydaları Ahlâkımızı Güzelleştirir Sürekli Allah(c.c) hatırlatan ve sorumluluk duygusunu geliştiren oruç, kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden temizler, başkalarına fenalık yapmaktan korur. Oruç insanlara en güzel ahlaki davranışları kazandırır. Merhamet ve Yardım Duygularını Geliştirir Hayatında açlık nedir bilmeyen varlıklı bir kimse, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gereği gibi anlayamaz. Fakat bu kişi oruç tutarsa açlığın ne olduğunu anlar ve yoksulların sıkıntılarını yüreğinde daha iyi hisseder, onlara karşı şefkat ve merhamet duyguları uyanır. Bunun sonucu olarak da yoksullara yardım elini uzatır, sıkıntılarını gidermeye çalışır. İnsanı Sağlıklı Yapar Yılın on bir ayında yorulan sindirim organları oruç sayesinde dinlenir. Bilim insanları orucun sağlık yönünden insan vücuduna birçok fayda sağladığını belirtmişlerdir. Orucun insan sağlığı açısından önemini Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v) şöyle buyuruyor: “Oruç tutu-
nuz, sıhhat bulunuz.” Nobel Tıp Ödülü sahibi, Fransız bilim insanı Doktor Aleksi Karel ise orucun insan sağlığına yaptığı olumlu etkiyi şu şekilde belirtiyor: “Oruç sırasında vücutta depo edilmiş besin maddeleri harcanır, sonradan bunların yerine yenileri gelir. Böylece vücutta bir yenilenme olur. Oruç sağlık bakımından çok faydalıdır.” İnsana Sabırlı Olmayı Öğretir Oruç tutarak belirli bir süre yeme, içme veya karı-koca ilişkisine karşı koyan kişi, hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere karşı daha güçlü olur. Oruç vesilesiyle öğrenilen sabır, insanın acılara ve sıkıntılara dayanmasını kolaylaştırır, iradesini güçlendirir ve gerektiğinde haksızlıklara karşı mücadeleden yılmayan bir karaktere kavuşturur. Kimlere Farzdır Ergenlik çağına gelen ve akıllı olan her Müslüman için farz olan oruç, ergenlik çağına gelmeyen çocuklara farz değildir. Ancak çocukların bünyelerine zarar vermeyecek şekilde yavaş yavaş oruca alıştırılmaları uygun görülmüştür. Ramazan Ayı’nda her yetişkin Müslüman’a farz olan oruç, lohusalık veya adet döneminde kadınlara ayrıcalıklar tanımaktadır. Bu halleri sırasında oruç tutması yasaklanan kadınlar tutamadıkları oruçlarını daha sonra kaza ederler. Ancak bu hallerde kılınmayan namazlar kaza edilemez. Niyet Orucun kabul olması için niyet etmek şarttır. Ramazan orucuna akşamdan kuşluk vaktine kadar niyet edilebilir. Normalde oruca sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Ancak sahurda uyanamayıp imsak vaktinden sonra kalkan bir kişi, güneş doğmuş olsa bile kuşluk vaktine kadar niyet edebilir. Ancak kişinin imsak vaktinden sonra orucu boza-
4
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
Oruç ile ilgili kavramlar cak bir şey yapmamalı. Bir diğer durum ise sahura bilinçli olarak kalkmak istemeyenlerle alakalıdır. Sahura kalkmak istemeyen kişi akşamdan sonra bir gün sonraki oruca niyet edebilir, geceleyin kalkıp tekrar niyet etmesine gerek kalmaz. Sahur yemeği veya sözlü bir beyana dayanmayan niyet esasen kalp ile olur. Bir diğer deyişle geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kişi niyet etmiş sayılır. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyet olarak sayılır. Kalben ve zihnen yapılan niyet oruç için yeterli olmakla birlikte aynı duygu ve düşüncelerin dil ile “Niyet ettim Ramazan-ı Şerif ’in yarınki orucuna” diyerek dışa vurulması oruç tutacak kişi için daha da hayırlıdır. Sahur Tan yerinin ağarmaya başladığı imsak vaktinin gelmesi ile başlayan oruç süresince yemek yenmez, içecek içilmez ve orucu bozacak şeylerden uzak durulur. Bu nedenle oruç tutacak kişi için imsak vaktinden önce yemek yiyebileceği, içecek içebileceği zaman dilimi ayrılmıştır. Sahur olarak adlandırılan bu vakitte kişi bir gün sonraki oruç için hazırlanıp niyet edebilir. Sahurda kalkıp yemek müstehabtır. Sevgili peygamberimiz Muhammet (s.a.v): "Sahurda yemek yiyiniz, çünkü sahur yemeğinde bereket vardır." buyurmuştur. Sahur yemeği, oruca dayanma gücü verir. Duaların kabul edildiği vakitlerden biri de sahur zamanıdır. Sahura kalkan bir oruçlu, dilekleri için dua etmeli ve Allah(c.c)'tan günahlarının bağışlanmasını istemelidir. İftar İmsak vaktinde başlayan oruç, akşam güneş
batıncaya kadar devam eder. Güneş batınca yemek ve içmek suretiyle oruç açılır. Orucu açmaya iftar denir. Oruç ibadetini tamamlayıp iftar vaktine yetişen kimse bundan büyük bir mutluluk ve sevinç duyar. Tuttuğu orucun mükâfatını almak üzere, kıyamet gününde Allah(c.c)'ın huzuruna vardığı zaman en büyük sevinci tadacaktır. Peygamberimiz(s.a.v) şöyle buyuruyor: "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri iftar ettiği vakit, diğeri de Allah'a kavuştuğu zamandır." İftar vakti yapılan duaların geri çevrilmeyeceğini, Allah tarafından kabul edileceğini Peygamber Efendimiz bildirmiştir. İftar vaktinde şu duayı okumak sünnettir: "Allahümme leke sumtü, ve bike âmentü, ve aleyke tevekkeltü, ve alâ rızkıke eftartü, ve savmel'ğadi min şehri ramazane neveytü, fağfir lî ma kaddemtü ve mâ ahhartü" Anlamı: "Allahım, senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim, senin rızkınla orucumu açtım. Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Artık benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!" Oruç Nasıl tutulur Oruca niyet ederek imsak vaktinde başlayan kişi, orucu bozacak herhangi bir davranışta bulunmadan akşam güneş batıncaya kadar görevini yerine getirip, güneşin batmasıyla birlikte de yiyip içmek suretiyle orucunu açınca oruç tutmuş sayılır. Oruç süresince orucu bozacak davranışlardan uzak durmak orucun ana kuralıdır.
Oruç vesilesiyle öğrenilen sabır, insanın acılara ve sıkıntılara dayanmasını kolaylaştırır, iradesini güçlendirir www.haberexen.com
5
HABEREXEN RAMAZAN
"Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri iftar ettiği vakit, diğeri de Allah'a kavuştuğu zamandır. Orucu Bozan Davranışlar Oruçlu olduğunu bildiği halde kasten; 1) Yemek, içmek, (ister gıda maddesi, isterse ilaç olsun) 2) Cinsi ilişkide bulunmak, 3) Sigara içmek. orucu bozar, kaza ve kefareti gerektirir. Kaza: Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır. Kefaret: Bozulan bir gün orucun yerine iki ay veya altmış gün peş peşe oruç tutmaktır. Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan bir kimse özürsüz olarak bile bile yiyip içse veya cinsi ilişkide bulunsa orucu bozulur. Bozulan bu orucun gününe gün kaza edilmesi, ayrıca oruç özürsüz olarak ve bile bile bozulduğu için de kefaret tutması gerekir. Başlanan bir orucu bilerek bozmanın dünyadaki cezası kefarettir. Yani altmış gün birbiri ardınca oruç tutmaktır. Herhangi bir sebeple kefaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp altmış günü kesintisiz tamamlamak lazımdır. Kadınlar kefaret orucu tutarken araya giren âdet günlerini tutmazlar, âdet halleri bitince ara vermeden temiz günlerinde oruca devam ederek altmış günü tamamlarlar. Oruca kaza Gerektiren Durumlar Yenmesi mutad (normal, alışılmış) olmayan ve ilaç olarak da kullanılmayan şeyleri yutmak, (toprak, kâğıt, pamuk gibi) 2) Buruna ilaç çekmek, 3) Kulağın içine yağ damlatmak, 4) Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak, 5) Ağzına aldığı renkli ipliğin boyası tükürüğe geçip, boyanan bu tükürüğü yutmak, 6) Zorla orucu bozulmak, 7) Ağız dolusu kusmak, (Kendi isteği ile) 8) Akşam vakti girmediği halde, akşam oldu zannederek iftar etmek, 9) İmsak vakti geçtiği halde, İmsak'a daha vardır zannederek yemek. Orucu Bozmayan Durumlar 1) Oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek, (unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzını yıkayıp oruca devam eder, oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse orucu bozulur.) 2) Kulağına su kaçmak, 3) Göze ilaç damlatmak, 4) Gece yıkanması gerekirken sabahleyin yıkanmak, 5) Kendi isteği olmayarak kusmak, 6) İhtilâm olmak, (yani uyurken cünüplük hali 6
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
meydana gelmek) 7) Kan aldırmak, 8) Kendi isteği olmayarak boğazına toz, duman girmek, 9) Ağzındaki tükürüğü yutmak. Oruçluya Mekruh Olan Durumlar 1) Bir şeyin yutmadan tadına bakmak, (eğer kadının kocası, yemeğin tuzundan dolayı karısına anlayışsız davranır, huzursuzluk yaparsa, kadın yutmadan yemeğin tuzuna bakabilir.) 2) Tükürüğünü ağzında biriktirip yutmak, (eğer ağzında biriktirdiği tükürüğü dışarı çıkardıktan sonra yutarsa orucu bozulur.) 3) Kendini zayıf düşürecek derecede kan aldırmak, ağır işlerde bulunmak. Ramazanda Oruç Tutamayanların Yapması Gerekenler Oruç tutmayacak kadar hasta olanlar, hastaya bakanlar, Ramazan ayında yolculuk yapanlar, gebe veya emzikli olanlar, aşırı yaşlılar ve düşkünler, aybaşı hali veya loğusalık halinde bulunan kadınlar Ramazan ayında oruç tutmazlar. Aybaşı hali veya loğusalık halinde olan kadınlar ile emzikli ve gebe olan kadınlar, bu özürleri sona erdikten sonra ve Ramazan ayı dışında oruçlarını kaza ederler. Yolcular, yolculukları bitince oruçlarına başlarlar. Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını Ramazan ayından sonra tutarlar. Oruç Tutan Bir Kimsenin Dikkat Etmesi Gerekenler Oruç, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan bir ibadettir. Oruç tutmak bir anlamda gün boyu ibadet halinde olmak demektir. Oruç tutarak Allah'ın bir buyruğunu yerine getirmek insanı Allah'a yaklaştırır. Bu nedenle oruç tutan bir kimse, söz ve davranışlarında daha dikkatli olması gerekir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) bu konuda şu uyarılarda bulunur: "Kim kötü ve davranışları bırakmazsa, onun yemesini içmesini terk etmesine Allah'ın ihtiyacı yoktur." (Tirmizi) "Oruç kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu bir günde kötü söz söylemesin, kavga etmesin. Ona biri sataşır veya kötü söz söylerse, 'ben oruçluyum' desin" (Buhari) Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Peygamberimizin bu uyarıları doğrultusunda bilinçli bir şekilde oruç tutan kimse;
kötü söz ve kötü davranışlardan uzak durmaya özen göstermelidir. Ailesi, arkadaşları ve çevresindekilerle iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Yaptığı kötü davranışların, tuttuğu orucun değerini ve sevabını azalttığının bilinciyle hareket etmelidir. Oruç tutarken dikkat etmemiz gereken başka bir konu da temizliktir. Özellikle ağız ve diş temizliğine özen göstermeli, bu konuda başkalarını rahatsız edecek davranışlardan kaçınılmalıyız. Ayrıca çevremizde oruç tutan insanlar olduğu gibi, tutmayanlar da olabilir. Tutmayanlara karşı saygı ve hoşgörüyle yaklaşmamalıyız. Müslümanlar Ramazan Ayı’nın Sonunda Niçin Bayram Yaparlar? Müslümanlar ramazan ayını; Allah'ın emirlerine uyarak ibadet, güzel ahlak ve hayırlı işler yaparak geçirirler. Bu bir ayı oruçla ve ibadetle geçirmenin ve Allah'ın rahmetine nail olmanın ümit ve sevinci üç gün bayram yaparak yaşarlar. Ramazan Bayramı’nın Önemi Bayramlar, toplumların yaşamında anlamlı günlerdir. Bu nedenle bu günler sevinç ve neşe içinde kutlanır. Bayram hazırlıkları bir hafta öncesinden başlar. Her tarafı tatlı heyecan sarar. Alış verişler yapılır. Yeni elbiseler alınır. Bayramda ikram edilmek üzere baklava ve börekler yapılır. Evler temizlenerek bayram hazırlıkları tamamlanır. Bayramın birinci günü, sabahleyin erkenden kalkılır. Abdest alınıp temiz elbiseler giyilerek camiye gidilir. Camide cemaatle bayram namazı kılınır. Bayram namazı kılındıktan sonra genellikle barış, sevgi ve güncel konuları içeren "Hutbe" dinlenir. Daha sonra toplu halde dua edilir. Camide veya cami çıkışında Müslümanlar birbirlerinin bayramını tebrik ederler. Erkekler camiden dönünce, aile bireyleri arasında bayramlaşma yapılır. Küçükler büyüklerin ellerinden öperek, hayır dualarını alırlar. Büyükler de küçüklere değişik hediyeler vererek, onları sevindirirler. Bayram süresince en yakın komşulardan başlamak üzere, eş, dost, akraba ziyareti yapılır. Dargınlar barıştırılır, yoksullar, kimsesizler gözetilir. Hastalar ziyaret edilir. Uzakta bulunan akraba ve dostların bayramları çeşitli iletişim araçlarıyla kutlanır. Ayrıca vefat etmiş olan yakınların kabirleri ziyaret edilir. Burada onlar için Kur'an okunur ve dua edilir.
www.haberexen.com
7
HABEREXEN RAMAZAN
FARK YARATAN KONSEPTİ ve EŞSİZ TATLISI İLE SAMSUN’DA GÖRMEDİĞİNİZ HİZMET Kehribar Köfte olarak açıldığımız günden itibaren Samsun'un daha önce hiç görmediği bir sunum tarzı ve farklı lezzetlerle Duruşehir'de hizmet vermekteyiz. Herşeyden önce Hijyen ve Lezzet Masada yerinizi aldığınızda masaya gelecek ilk ürünümüz hijyen ve sağlık için sıcak havlularımız, sonrasında içinde yok yok olan iftar tabağımız ve ardından taze özel sebze yıkama makinesinde yıkanmış sebzelerden oluşan bol yeşillikli salatanız masanızın
ortasına steril kağıt üzerine görsel bir şov ile yerleştirilir. Özel Kehribar Mercimek çorbası, Kehribar Köfte, Zırh kebap ile damak zevkinize uygun bulgur ve prinç pilavının yanında yoğurt ve Yayık ayranı ile Denizli'den gelen Meşhur Hacı Şerif'in Dondurmalı İrmik Tatlısı, semaverle sınırsız çay ve meyve servisimizle iftar yemeklerinde sizleri ağırlamaktan memnum olacağız.
İftar Menüsü İftar Tabağı (Hurma, Zeytin, Peynir, İncir, Kayısı, Üzüm, Ceviz, Badem) Çorba (Kehribar Mercimek Çorbası) Özel Sunum Salata (Roka, Çeri Domates, Yeşil Soğan, Kırmızı Soğan, Iceberg, Maydanoz, Nane, Salatalık, Turp) Ana Yemek (Kehribar Köfte, Zırh Kebap) _
_
_
_
29
Pilav (Pirinç veya Bulgur) Yoğurt Tatlı (Meşhur Hacı Şerif Dondurmalı İrmik Tatlısı) Meşrubat (Yayık Ayranı, Cola, Fanta, Meyve Suyu) Su Sınırsız Çay _
_
_
_
_
_
TOPLU YEMEKLERDE ÖZEL TAVA ve SULU YEMEK SİPARİŞİ ALINIR.
8
Kazım Karabekir Mh. Akdeniz Cd. No: 42/2 İlkadım/Samsun
www.haberexen.com
www.kehribarkofte.com.tr
0 (362)
238 80 80
,00
HABEREXEN RAMAZAN
www.haberexen.com
9
HABEREXEN RAMAZAN
10 Televizyon veya CD’den mukabele dinlemekle hatim yapılmış olur mu? Televizyon veya CD’den okunan bir mukabeleyi takip etmek sevaptır. Hatim Kur’an’ın başından sonuna kadar okunarak bitirilmesidir. Kişi okunan mukabeleyi sadece dinlemekle Kur’an dinlemiş olur. Hatim yapmış olmak için Kur’an’ın bizzat tilavet edilmesi/okunması gerekir. Ancak kişi mukabeleyi takip esnasında aynı zamanda okursa hem dinlemiş hem de hatim yapmış olur. Ramazan ayını ve bayramı başka ülkelerde geçirenler, o ülkelerin hesapları Türkiye’ye göre farklı olması halinde bayramlarını Türkiye’ye göre mi, bulundukları ülkeye göre mi yapmalıdırlar? Dini hükümlere göre; kameri aylar, hilalin güneş battıktan sonra, yeryüzünün herhangi bir yerinden görülmesiyle başlar (Buhari, Savm, 5; 11). Günümüzde ayın hilal halinde nerede ve ne zaman görülebileceği, hatasız olarak, hesapla tespit edilebilmektedir. Yurdumuzda ve İslam ülkelerinin çoğunda takvimler bu hesaplamalara göre düzenlenmekte; Ramazan ve bayramlar da buna göre belirlenmektedir. Az sayıda bazı İslam ülkeleri ise, kameri aybaşlarının tespitinde, ayın hilal şeklinde gökyüzünde görülebile-
10
www.haberexen.com
Soru Cevap cek halde bulunması zamanını değil, kavuşum anını veya hilalin kendi ülkelerinde de görülmesini esas almaktadırlar. İslam âleminde zaman zaman bizden bir gün önce veya bir gün sonra oruca başlayan ve bayram yapan ülkelerin bulunması bu sebepledir. Bu tür içtihat farklılığından doğan uygulamalar kimsenin ibadetine zarar vermez. Bu nedenle başka bir ülkede bulunan bir Müslüman, bayramını bulunduğu ülkeye göre yapar. Ramazan ayında lokanta işletmek caiz midir? Ramazan ayında hasta, yolcu vb. oruç tutmama ruhsatına sahip kimseler oruçlarını daha sonraki bir zamanda tutabilirler (Bakara 2/185; İbn Mace, Sıyam, 11-13). Mazereti sebebiyle oruç tutamayanların yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için Ramazan ayında lokantaların vb. yerlerin açık olmasında dinen bir sakınca bulunmamaktadır. Ayrıca lokanta sahibi, oruç tutmayanların niçin oruç tutmadıklarını bilmek zorunda değildir. Fakat hem oruç tutanlara saygı için hem de yeni yetişmekte olan çocuk ve gençlerin, ramazan gününde oruç tutulmayıp aleni yemek yenilmesinin olağan bir şey olduğu gibi bir izlenime kapılmamaları için mazeretli de olsa, yiyip içenlerin
HABEREXEN RAMAZAN
bunu açıktan yapmamaları uygun olur. Lokanta sahiplerinin de gerekli tedbirleri alarak böyle algılamalara fırsat vermemeye özen göstermelidirler.
tıyla, gerekli olmadığı halde ramazan günlerinde uzun süreli uyumanın, orucun hikmetiyle bağdaşmayacağı da unutulmamalıdır.
ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına Allah’ın hiçbir ihtiyacı yoktur.” (Buhari, Savm, 8)
Ramazanda oruçlu iken gündüzü uyuyarak geçirmenin oruca zararı var mıdır? Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, ibadet niyetiyle yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Orucun sahih/geçerli olması için, “oruç tutmaya niyet etmiş ve orucu bozacak şeylerden kaçınmış olmak” şarttır. Gündüzleri az veya çok uyumak, orucun sıhhatine zarar vermez.
Oruçlunun kumar oynaması orucuna zarar verir mi? Müslüman her zaman ve her yerde haramlardan sakınmalıdır. Özellikle de başta oruç olmak üzere ibadet yoğun geçen Ramazan ayında daha dikkatli davranmalıdır. Orucu bozan şeyler arasında kumar oynamak bulunmamakla beraber, oruçlu kimsenin tüm günahlardan sakınarak oruç ibadetinin maksadına uygun hareket etmesi gerekir.
Oruçlu olan kimsenin yalan konuşmaktan ve yalanla iş yapmaktan uzak durduğu gibi kumar oynamak vb. haram şeylerle uğraşmaktan da uzak durması gerekir.
Orucun vereceği sıkıntılardan uzak kalmak ve onları hissetmemek kas-
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Her kim yalan söylemeyi
Kazaya kalan ramazan oruçları nasıl tutulmalıdır? Ramazan ayında tutulamayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur’an-ı Kerim’de; “İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar.”
Kutuplarda yaşayan insanlar oruçlarını nasıl tutarlar?
Namaz ve oruç gibi vakte bağlı ibadetlerin vakitlerinin tamamının veya bir kısmının teşekkül etmediği kutup bölgelerinde bu ibadetler, vakitlerin normal teşekkül ettiği en yakın bölgenin vakitleri veya diğer şer’i kıstaslar dikkate alınarak, takdir edilerek eda edilir. (İbn Abidin, Reddu’l-muhtar, I, 242-244). Hz. Peygamber kıyamet yaklaştığında günlerin uzayacağını, bir günün bir yıl, bir günün bir ay, bir günün de bir hafta kadar süreceğini söyledikten sonra o günlerde namazların takdir edilerek kılınacağını bildirmiştir (Ebu Davud, Melahim, 14). www.haberexen.com
11
Uçakla seyahat eden oruçlu kişi iftarını nasıl yapar? Seyahate çıkan kişilerin, imsak ve iftarları bulundukları yere göre yapmaları gerekir. Uçakla seyahat eden oruçlu kişiler de, uçuş esnasında uçağın üzerinde bulunduğu yere göre imsak ve iftar yapmalıdırlar. Ancak çok hızlı uçaklarla kıtalararası yolculuk yapılması durumunda, imsak ile iftar arasında süre, anormal ölçüde kısa veya uzun olabilmektedir. Bu durumda, yolculuk yapacak kişi orucunu kazaya bırakabilir. Ancak oruca başlamış ise, bir takdir yaparak (mesela imsake başladığı yere göre) iftar edebilir.
(Bakara 2/184) buyrulmaktadır. Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar, oruç tutulması yasak olan günler dışında, ardı ardına veya ayrı olarak tutulabilir. Ancak bu oruçların, geciktirilmeden bir an önce tutulması uygun olur. Çünkü bu bir borçtur, hemen ödenmelidir. Ayrıca insanın ne zaman öleceği de belli değildir. Kazaya kalan ramazan orucunu belli bir sürede tutma zorunluluğu var mıdır? Ramazan orucunun kazası oruç tutmanın haram olduğu günler dışında her zaman yapılabilir. Hanefilere göre kazası için bir zaman sınırlaması yoksa da mümkün olan ilk fırsatta kaza oruçları tutulmaya çalışılmalıdır (Kasani, Bedaiü’s-sanai, II, 265). Oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında bayram günleri gelir. Hz. Peygamber (s.a.s.) iki vakitte oruç tutulmayacağını bildirmiştir ki birisi ramazan bayramının birinci günü, diğeri kurban bayramı günleridir (Buhari, Savm, 66-67; Ebu Davud, Savm, 49).
12
www.haberexen.com
Şafiiler’e göre ise bir ramazanda kazaya kalmış orucun, gelecek ramazana kadar kaza edilmesi gerekir. Bir ramazanın kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevi, el-Mecmu, VI, 363-366; Şirbini, Muğni’l-Muhtac, I, 441). Akşam ezanının yanlışlıkla bir iki dakika erken okunmasından dolayı orucunu açan kimsenin ne yapması gerekir? Kur’an-ı Kerim’de oruç vaktiyle ilgili olarak “Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun.” (Bakara, 2/187) buyrulmaktadır. Özellikle büyük yerleşim birimlerinin en doğusu ile en batısı arasındaki zaman farkından dolayı akşam vaktinin temkin payı içinde kalması söz konusu olacağından, yanlışlıkla bir iki dakika önce okunan ezanla oruçlarını açmış bulunan Müslümanların oruçlarını kaza etmeleri gerekmez. Bu sürenin temkin süresinden daha uzun olması halinde ise oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.
HABEREXEN RAMAZAN
www.haberexen.com
13
HABEREXEN RAMAZAN
Trabzon Imperial Hastanesi Diyetisyeni Ayça Yılmaz'dan
Ramazan Ayı
BESLENME ÖNERİLERİ
Ramazan ayında yemek saatlerinin değişmesi, öğün sayısının azalması ve yemeklerdeki çeşitliliğin artması gibi beslenme şeklinde önemli değişiklikler meydana gelmektedir. Gün boyunca yaşanan açlık sebebiyle kan şekeri düşmekte, yorgunluk, baş ağrısı ve dikkat eksikliği görülmektedir. Sağlıklı bir ramazan ayı geçirebilmek için tüketilen besinlere dikkat edilmelidir.
Aç kalacağım korkusuyla sahurda aşırı yemek, gün boyunca aç kalındığı için iftarda yüklenmek ve iki öğün beslenmek kilo almaya neden olur. Aynı zamanda dengesiz beslenme sonucunda bulantı, kusma, karın ağrısı gibi şikâyetler görülmektedir. Oruç metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Uzun süre besin tüketilmemesi halinde metabolizma savunmaya geçecek ve çalışma hızını düşürecek. Ramazanda tüketilen öğün sayısının artırılması ve yürüyüşler sayesinde metabolizma hızı düzene girecektir.
16
www.haberexen.com
Ramazan ayı beslenme planı iftar ve sahur olmak üzere iki ana öğünden oluşuyor, bu iki ana öğüne en azından bir ara öğün ilave edilmelidir. Aç kalacağım korkusuyla yağlı yemekler sahurda tercih edilmemelidir. Hem tok tutması hem de yaşanılacak rahatsızlıkları önlemesi nedeniyle sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar ve çorba tüketilmelidir. Tercihe göre sahur menüsüne meyve ilave edilebilir. Sahurda salataya ağırlık verilmesi ve protein kaynağının tüketilmemesi günün erken saatlerinde acıkmaya neden olacaktır.
HABEREXEN RAMAZAN
Hem tok tutması hem de yaşanılacak rahatsızlıkları önlemesi nedeniyle sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar ve çorba tüketilmelidir. Tercihe göre sahur menüsüne meyve ilave edilebilir.
ma a, haşla ra, fırınd malı a g ız , e a yerin kullanıl Kızartm e yöntemleri irm iş p i ib g
İftarda yemekler iyice çiğnenmeli ve yavaş yavaş yenmelidir ki mide bağırsak problemleri yaşanmasın. Çorba içildikten sonra 10-15 dakika yemeğe ara verilmelidir. Yemek olarak etli sebze yemeği, kuru baklagiller, et, tavuk, balık, pilav, makarna, salata tercih edilebilir. Yemeklerin pişirme yöntemine dikkat edilmeli; kızartma yerine, ızgara, fırında, haşlama gibi pişirme yöntemleri kullanılmalıdır. Uzun süre aç kaldıktan sonra yenilen yemeklerin ardından tatlı ihtiyacı olabilir. Seçilen tatlılar dondurma gibi sıcak yaz günlerinde serinletici ve sütlü tatlılar olabilir. İftardan sonra en az bir ara öğün yapılmalıdır. Bu öğünlerde süt grubu ve meyve bulunmalıdır. Tüketilen meyveler kabuklu olursa bağırsağın düzenli çalışmasına neden olur. Gün boyu hareketten kaçınmak veya iftardan sonra yatmak alınan enerji ve harcanan enerji arasındaki dengesizlik nedeniyle kilo alımına neden olmaktadır. Bu sebeple dengeli beslenmenin yanında iftardan sonra kalbi yormayacak 30-40 dakikalık yürüyüşler yapılmalıdır.
onra rdan S d e İf t a r in r le Ta t lı la az Gün S ıc a k Y t ic i v e S ü t lü le in r e S
Ramazan ayının yaz aylarında olması nedeniyle vücuttan terle su kaybı olmaktadır. Bu nedenle iftar ve sahur arasında 2- 2,5 litre su tüketilmelidir.
www.haberexen.com
17
HABEREXEN RAMAZAN
Peygamber Efendİmİzİn Ramazan Gecelerİ İtikâf, kelime anlamıyla bir yerde beklemek demektir. Dini anlamıyla da, bir Müslümanın dış dünya ile ilgisini keserek bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durmasıdır. İtikâf sünnettir.
İbadet için gece gündüz ayrımı yapmayan Peygamber Efendimiz, Ramazan gecelerini de hep ibadet ve dualarla geçirirdi. Bir süre dinlenen Peygamberimiz istirahat ettikten sonra uyanır ve namazla, zikirle, istiğfarla, duayla meşgul olurdu. Hz. Ayşe, Peygamberimizin Ramazan geceleri ibadetlerini şöyle anlatıyor: “Ramazan’ın son on günü girince Resulallah (s.a.v) geceleri ibadetle değerlendirirdi. Ailesini de ibadet etmeleri için uyandırırdı. İbadet için diğer zamanlardan daha fazla gayret gösterirdi.” Bazı ibadetlerin aile bütünlüğü ve aile beraberliği içinde yapılması ve yaşanması daha zevkli ve tatlıdır. Çünkü aynı ortamı, aynı yuvayı ve aynı duyguları paylaşan aile bireyleri ibadetlerde de birlikteliği gerçekleştirirlerse, huzur ve mutlulukları daha artar. Öte yandan Ramazan ayının son on gecesinden birisi de gecelerin sultanı olan Kadir Gecesi’dir. Peygamberimiz, Kadir Gecesi’nin bu gecelerde aranmasını tavsiye ediyor, uyanık ve ayık kalmayı teşvik
ediyor, kendileri de bizzat uygulayarak bizlere örnek oluyordu. Bu son on gecede Ramazan ayına özgü bir ibadet türü daha vardır. Buna “itikâf” adı verilir. Hz. Ayşe’nin anlattığına göre, “Resul-i Ekrem Efendimiz, Ramazan’ın son on gününde itikâf ederdi. Bunu vefat edinceye kadar böylece devam ettirdi.” Bu konuda diğer bir hadis de şöyle: “Resulallah (s.a.v) Ramazan’ın son on gününde, vefatına kadar itikâfa girdi. Vefatından sonra da hanımları itikâfa devam ettiler.” İtikâf, kelime anlamıyla bir yerde beklemek demektir. Dini anlamıyla da, bir Müslümanın dış dünya ile ilgisini keserek bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durmasıdır. İtikâf sünnettir. Bir beldede bir Müslüman bu sünneti işlerse, diğer Müslümanlar sorumluluktan kurtulurlar. Bunun için ülkemizde bazı camilerimizde bu sünneti işleyenler olduğu gibi, Mekke ve Medine’de daha yoğun bir şekilde işlenir.
Sahabe ve Ramazan Oruç tutmak için Ramazan ayını beklemeyen Sahabeler, Ramazan haricindeki vakitlerde de nafile ibadetlere bilhassa oruca çok önem vermişlerdir. Pazartesi-Perşembe, eyyam-ı biyz gibi belirli vakitlerde ve buldukları her fırsatta oruç tutmuşlardır.
Ashab-ı kiram Ramazan’da coşkulu bir ibadet iklimine girerdi. Kendileri oruçlarını ve diğer ibadetlerini itina ile yerine getirdikleri gibi aileleri ve çocuklarını da bu şuurla yetiştirirlerdi. Hz. Ömer Ramazan’da sarhoş olan birini şöyle uyarır: “Yazıklar olsun sana! Bizim çocuklarımız bile oruç tutmaktadır. (Buhari) Oruç tutmak için Ramazan ayını beklemeyen Sahabeler, Ramazan haricindeki vakitlerde de nafile ibadetlere bilhassa oruca çok önem vermişlerdir. Pazartesi-Perşembe, eyyam-ı biyz gibi belirli vakitlerde ve buldukları her fırsatta oruç tutmuşlardır. Hanım sahabelerden Rubeyyi’ bint-i Muavviz diyor ki: “Biz aşure orucu tutardık. Küçük çocuklarımıza da tuttururduk. Mescide gider çocuklara yünden oyuncaklar yapardık. Onlardan biri yiyecek için ağladığında bu oyuncağı ona verir ve iftar vaktine kadar beklemesini sağlardık.” (Buhari) Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi sadaka ve zekâtlarını da bu mübarek ayda veren Sahabeler, büyük küçük, kadın erkek, her bir hür veya köle üzerinden sadakalarını verirlerdi. Allah Resulü’nün “Ramazan ayında yapılan
18
www.haberexen.com
umre tam bir hac sayılır, yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar” buyurması sebebiyle sahabeler Ramazan ayında daha fazla umre yapmaya gayret etmişlerdir. Ramazan ayında bulunan ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini ihya etmek her Müslümanın arzusudur. Cenab-ı Hak zamanını gizli tuttuğu için Peygamber Efendimiz ve ashabı Ramazan’ın son on gününde itikâfa girerlerdi. Bu, Resulallah (s.a.v)’ın sünneti idi. Hz. Ayşe’nin haber verdiğine göre, Resul-i Kibriya Efendimiz Ramazan ayında, ibadet hususunda diğer aylarda görülmeyen bir gayret içerisinde olurdu. Ramazan’ın son on gününde ise, kendisini daha fazla ibadete verirdi. Bu günlerde geceyi ihya eder, ailesini uyandırırdı. (Buhari) Ashâb-ı kiram Ramazan’da böylesine ibadete teksif olmakla birlikte diğer işlerini de ihmal etmiş değillerdi. Hatta onlar Ramazan’da cihada bile çıkmışlardı. Nitekim Allah Resulü ile birlikte Bedir Gazvesini ve Mekke Fethi’ni Ramazan’da yapmışlardı. O’ndan sonra da kendileri pek çok sefere bu ayda çıkmış, Ramazan’ın bereketi ile cihadın faziletini birleştirmişlerdi
HABEREXEN RAMAZAN
Bazı ibadetlerin aile bütünlüğü ve aile beraberliği içinde yapılması ve yaşanması daha zevkli ve tatlıdır. Çünkü aynı ortamı, aynı yuvayı ve aynı duyguları paylaşan aile bireyleri ibadetlerde de birlikteliği gerçekleştirirlerse, huzur ve mutlulukları daha artar. www.haberexen.com
19
HABEREXEN RAMAZAN
KARADENİZ'DE İFTAR VAKTİ
20
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
Şüphesiz ki Ramazan ayının en büyük özelliklerinden biri de özenerek hazırlanmış iftar ve sahur sofralarıdır. Her ne kadar Ramazan’da yemekleri lezzetli yapan ibadet etmenin verdiği huzur ve paylaşmanın getirdiği bereket olsa da, her yöre kendine has yemeklerini çıkarır ön plana. Öyle bir aydır ki bu Anadolu insanı önceden hazırlık yapmaya başlar. Çorbalıklar, yemeklikler, böreklikler ve dahası On Bir Ayın Sultanı’na yakışır şekilde karşılar bu mübarek ayı. İşte bu mübarek ayda soframızda sıkça yer bulan yöresel tatlar:
www.haberexen.com
21
HABEREXEN RAMAZAN
Erişteli Pilav (Amasya)
Zengin Osmanlı mutfağının küçük bir kesitini sunan Amasya mutfağı, Ramazan ayında özellikle sahurda tercih edilen erişteli pilavla dikkat çekiyor. Tok tutma özelliği nedeniyle sahurda tercih edilen erişteli pilav genellikle hoşafla birlikte servis edilir.
Hazırlanışı
Un, su, tuz karıştırılarak yumuşak hamur hazırlanır. Yumruk büyüklüğünde bezeler yapılır. 3 milimetre kalınlığında açılır 3 santimetre genişliğinde şeritler halinde kesilir. Şeritler tekrar 2 mm ince ince kesilir. Kurumaya bırakılır. Fırında pembeleşinceye kadar kızartılır. Diğer tarafta 2 saat önce tuzlu ılık suda ıslatılmış pirinç süzgeçle el değmeden hoplatılarak yıkanır. Tereyağı eritilir, kaynamış 3 su bardağı su ilave edilir. Tuzu atılır yıkanmış pirinç ve erişte ilave edilerek pilav pişirilir. • ½ kg. un • Tuz • 2 su bardağı su • 2 su bardağı pirinç
22
www.haberexen.com
Ramazan Çöreği (Tokat)
Tokat’a has bir lezzet olan Ramazan çöreği iftar sofra larının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Nohut mayasından üretilen çöreklerin Ramazan ayında çok tercih edilmesinin sebebi ise şeker, tansiyon ve mide rahatsızlıklarına iyi gelmesidir. Tokat Ramazan çöreğinin haz mı kolaylaştırma özelliği de vardır.
Mayanın Hazırlanışı
100 gram nohut 12 saat boyunca suda bekletilir ve acı suyunu atar. Daha sonra elde kalan su maya olarak kullanılır.
Çöreğin Hazırlanışı
Mayalanan hamur yuvarlak şekilde açılır ve üzerine önceden hazırlanan yumurta sarısı sürülerek odun ateşinde pişirilir.Yıkanmış pirinç ve erişte ilave edilerek pilav pişirilir. • Un • Doğal nohut mayası • Yumurta sarısı
HABEREXEN RAMAZAN
Keşkek (Çorum) Yufka Böreği (Ordu)
Geleneksel bir Çorum yemeği olan Keşkek köy düğünlerinin vazgeçilmez tatları arasında yer alır. Sofrada ayrıcalıklı bir yere sahip olan keşkek Ramazan ayında ve dini bayramlarda da listenin başında yer alır. Ramazan ayında sabah erken saatte hazırlanıp güveçle odun ateşinde fırına konulan keşkek iftara kadar ağır ağır pişer. Hazırlanışı Yarmalar akşamdan ıslatılır. Güveç tencereye (Toprak tencere) 2 kaşık yağ konulur. Soğanlar ince ince kıyılır. Et, biber, salça, tuz 1 su bardağı sıcak su ilave edilerek 15 dakika kaynatılır. Yarma yıkan dıktan sonra 10 su bardağı sıcak ile birlikte tencereye ilave edilir. Kaynamaya başladıktan sonra ateş kısılır. Tencerenin kapağı kapatılıp hamurla kapağın etrafı kapatılır. Bir parmak sığacak kadar delik bırakılır, buhar çıkması için kısık ateşte 2 saat pişirilir. • ½ kg. yarma (gendirme) • ½ kg. koyun eti • 2 adet soğan • 2 yemek kaşığı tereyağı • 1 yemek kaşığı tuz • 1 çay kaşığı kırmızıbiber • 11 su bardağı su
Ramazan ayı gelmeden hazırlanan kuru yufkalar özellikle sahur yemeklerinde börek olarak tüketilir. Anadolu’nun birçok yöresinde farklı isimler altında görülen kuru yufka, Ordu’da olduğu gibi diğer illerde de en çok Ramazan ayında tüketilmektedir. Hazırlanışı Malzemeler kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğrulur. Yoğrulan hamur küçük parçalara ayrılarak yufka şeklinde açılır. Ayrı bir yerde yufkaları kurutmak için ateş yakılır ve üzerine sac konulur. Açılan yufkalar birer birer sacın üzerinde kurutulur ve soğumaya bırakılır. Börek yapılacağı zaman geniş bir kabın içine ılık su ve tuz konulur. Yufkalar bu suda tek tek ıslatılır. Islatılan yufkalar yağlanmış tepsiye dizilir ve arasına tercihinize göre hazırladığını iç malzemesi de eklenerek fırında pişirilir. • Buğday unu • Yağ • Tuz • Su
İç Malzamesi • PeynirMaydanoz • Kıyma-Soğan www.haberexen.com
23
HABEREXEN RAMAZAN
Çarşamba Kıvratması (Samsun) Yeşilırmak’ın suladığı verimli topraklarıyla ünü tüm ülkemize yayılmış olan Çarşamba’nın Ramazan sofralarındaki değişmezlerinden olan kıvratma özellikle bayram sabahının vazgeçilmezi. Hazırlanışı Buğday ununa, yoğurt, su, yumurta, sıvı yağ, 1 çay kaşığı karbonat katılarak kulak memesi kıvamına getirilir. Yumurta büyüklüğünde olacak şekilde bir tepsiye konularak dinlendirilir. Yarım kilo şeker ile fındık içi birbirine karıştırılarak dinlenen hamur nişastasıyla birlikte oklava yardımıyla açılır. Açılan yufkanın üzerine fındık içi yeteri miktarda serpilerek oklava ile rulo haline getirilir ve sıkıştırılarak yağlanmış tepsiye dizilir. Daha sonra yarım paket eritilen margarin tepsiye dizilen ruloların üzerine fırça ile sürülerek üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.
• • • • • • • • • •
1 su bardağı yoğurt 1 su bardağı sıvı yağ 1 su bardağı su 1 çay kaşığı karbonat 3 adet yumurta ½ kg nişasta ½ pakret margarin 1 kg çekilmiş fındık ½ kg toz şeker 1 kg buğday unu
Kaygana (Trabzon) Ramazan ayının iki öğününden biri olan sahurun öne çıkan yemeklerinden biridir kaygana. Bol yumurtalı oluşu ve tok tutma özelliği kaygananın sahurda tercih edilmesinin en büyük özelliği. Hazırlanışı Yumurtaları bir kaseye kırın ve çırpmaya başlayın. Biraz çırptıktan sonra tuz, un ve karbonatı da ekleyin. İyice yıkanmış ve ince ince kıyılmış maydanozu ekleyip yoğurun. Yoğururken kıvamı tutturmak için azar azar su ekleyin. Yoğurduğunuz hamur boza kıvamına gelince kızgın yağ bulunan tavaya bir kepçe alıp dökün. Yaklaşık bir santimetre kalınlığında olan hamuru arkalı önlü olacak şekilde orta ateşte kızartın.
24
www.haberexen.com
• 4 adet yumurta • 2 yemek kaşığı un • 2 yemek kaşığı mısır unu • Alabildiği kadar su • 3-4 dal maydanoz • 2 çay kaşığı karbonat • Tuz
HABEREXEN RAMAZAN
Kıymalı Sinop Nokulu (Sinop) Sinop’un en yaygın yemeğidir. Bir börek çeşidi olan Sinop Nokulu bilhassa dini bayramlarda ikramın en başında yer alır. Ramazan ayı içinde ve Ramazan bayramında da hemen her aile nokul yapar. Hazırlanışı Un, su, tuz karışımıyla yoğrulan hamur kulak memesi kıvamına gelince dinlenmeye bırakılır. Diğer tarafta ince doğranmış soğanlar yağla sararıncaya kadar kavrulur. İçine yine başka bir tencerede önceden kavrulmuş kıyma ilave edilir. Karabiber ile tuzda konarak içi hazırlanmış olur. Arzuya göre karanfilde ilave edilebilir. Hamur orta büyüklükte parçalara bölünür ve oklavayla açılır. Açılan yufka yağlanır, üzerine hazırlanan içten bir miktar konup dağıtılır. Yufka ortadan ikiye bölünerek ayrı ayrı olarak içle birlikte rulo şeklinde yuvarlanır. Yağlanmış tepsiye nokullar döşenir ve bıçakla üçer cm aralarla yarı yarıya kesilir. Böylece hem birbirinden kopmaz hem de içi pişmiş olur. Üzerine yumurta ve arzuya göre çörek otu serpilerek orta ısıdaki fırında pişirilir.
• Un • Su • Tuz • Maya • Yağ İç Malzemesi: • Soğan • Kıyma • Tuz • Karabiber
www.haberexen.com
25
HABEREXEN RAMAZAN
İştah Kontrolü ve Zinde Kalmak İçin
Ekmek Şart İştah kontrolünün zorlaştığı, vücut direncinin ise düştüğü Ramazan ayında bilinçsiz yapılan diyetler de eklenince oruç tutmak oldukça güç hale geliyor. Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, “ekmeksiz oruç tutmayın” diyerek ekmeğin Ramazan ayındaki önemine dikkat çekiyor. Sofralarımızın ve sağlığımızın baş tacı olan ekmek özellikle Ramazan ayında çok daha fazla önem kazanıyor. Uzun yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında, günü zinde geçirmek, iftar vakti iştahınızı kontrol etmek ve sahurda yediklerinizle tok kalmak istiyorsanız bu tavsiyelere kulak verin. Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar’a göre Ramazan sofralarının en değerli besini ekmek. İftar ve sahurda ekmeğin önemine dikkat çeken Kanar, “ekmeksiz oruç tutmayın” diyor. İşte Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar’dan tavsiyeler:
Ekmeğiniz Mutlaka Tam Tahıllı Olsun Tam buğday, tam çavdar, çok tahıllı gibi tam tahıllı ekmek çeşitleri Ramazan ayı için en doğru tercihler. Çünkü tam tahıllı ekmekler sindirim sisteminin rahat çalışmasını sağlıyor.
Orucunuzu 1 dilim Ekmeği Uzun Uzun Çiğneyerek Açın İftar öğününe bir dilim ekmeği uzun uzun çiğneyerek başlamak gerekiyor. Böylece beyne çok daha çabuk tokluk sinyali gidiyor ve bu bir dilim ekmek öğün boyunca çok daha kontrollü besin tüketilmesini sağlıyor.
26
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
Ramazan Ayında Kilo Almaktan Ekmek Sayesinde Kurtulun
Ekmeği Yasaklayan Diyetlerden Uzak Durun
Ramazan ayında sizi kilo almaktan koruyan besin yine ekmek. Tam tahıllı ekmek çeşitleri hem iştah yönetimine destek oluyor hem de zengin vitamin ve mineral içeriği ile metabolizmayı hızlandırıyor.
ağırlığı olarak geri dönüyor. Bu nedenle her zaman olduğu gibi Ramazan ayında da yanlış diyetlerden ve özellikle ekmek yasaklayan diyetlerden uzak durmak gerekiyor.
Hem iftar hem sahur öğününde 2-3 dilim ekmek tüketmeye özen göstermek gerekiyor. Öğünlerde pilav veya hamur işi çeşitleri yerine ekmek tüketmek kalori tasarrufu yapılmasına yardımcı oluyor. Bu besinlerin hepsini karbonhidrat olarak tanımlasak da özellikle hazırlanışında yağ kullanılan karbonhidrat alternatifleri kalori anlamında tabi ki ekmekten daha yüksek kaloriye sahip. 1 dilim ekmek ve 20 g pirinç aynı kaloriye sahipken, pirinç pilav olarak hazırlandıktan sonra içerisine eklenen yağ ile ekmekten en az 30 kalori daha fazla kaloriye sahip oluyor. Ramazan’da “karbonhidrata hayır” demeyin! Çünkü karbonhidratsız beslenilen 1 ay demek çok ciddi kas kaybı demek ve kaybedilen her kas ağırlığı ne yazık ki tekrar yağ
Ekmek ile Açlık Hissine ve Kontrolsüz Tatlı Tüketimine Engel Olun Gün içerisinde açlık ile başa çıkılmasını sağlayan en değerli besin, sahurda tüketilecek ekmek. Aynı zamanda Ramazan ayında ekmek tüketimi, kontrolsüz tatlı tüketimine karşı da koruyucu kalkan niteliğinde.
Ekmek ile Dikkat Dağınıklığını ve Stresi Ortadan Kaldırın Ramazan’da dikkat dağınıklığı ile başa çıkmak için yine ekmeği sofralarda bulundurmak gerekiyor. İftar ve sahurda ekmek tüketmek doygunluk hissini artıracağı için gün içerisinde uzun süre aç kalmanın oluşturabileceği strese karşı da koruyucu.
www.haberexen.com
27
HABEREXEN RAMAZAN
Yöresel
Ramazan Gelenekleri Ramazan ayında insanlar yalnızca ibadetlerini değil, gelenek ve göreneklerini de daha yoğun yaşar. Ancak bu gelenekler Ramazan’ın ruhuna uygun olarak her zaman yardımlaşma ve paylaşma üzerinedir. Her bölgede, her ilde, hatta her köyde bu aya özel gelenekler, kendine özgü görenekler, oyunlar, adetler, kültürler mevcut. Ramazan'ın insana kattığı bu paylaşmaya ve yardımlaşmaya dayalı ruh halinin en güzel örnekleri belki de bu gelenek ve görenekler. Bölgede en çok bilinen ve yıllardır devam ettirilen birkaç geleneği inceleyelim hep birlikte:
1.
Sele Sepet Top Kandil (Samsun/Bafra)
Sele sepet top kandil geleneği Samsun’un Bafra ilçesinde Ramazan ayının on dördüncü günü akşam ezanından sonra başlar ve teravih namazına kadar devam eder. Geleneğe adını veren “Sele Sepet” rengârenk ve kat kat görünüme sahip olan bir fenerdir. İçerisinde bir mum yanan ve sele sepet adı verilen bu fenerleri ellerine alan çocuklar akşam ezanından sonra gruplar halinde ya da tek başlarına küçükten büyüğe doğru, boy sırasına geçerek ev ev dolaşırlar. Çocukların ellerindeki fenerler sayesinde gece bir anda aydınlanırken henüz gruplara katılmamış çocuklar çağırılır: Mahallede şenlik var / Bize geldi etraf dar / Sele sepetleri alın / Çıkın yola ey çocuklar Belirli bir düzen içinde evleri gezmeye başlayan çocuklar ilk durakta şu maniyi söylerler: Sele sepet top kandil / Aç kapıyı ben geldim / Ayda yılda bir kere / Evinize ben geldim / On bir ayın sultanı / Geçiyor Ramazan ayı / Açın kapınızı bize / Amca, hala, teyze, dayı Bu maniyi duyan ev sahipleri kapıları çocuklara açar ve onlara; gündüzden hazırladığı yöreye özgü üzümlü veya cevizli olarak hazırlanan nokullardan ikram eder. Hamur işi bir yiyecek olan nokulun yanı sıra çeşitli şekerler para, üzüm, incir, gibi ikramlarda bulunurlar. Ev sahiplerinden aldıkları hediyeleri yanlarında taşıdıkları sepetlere biriktiren çocuklar mani söyleyerek ziyarete devam ederler: Ey! Ev sakinleri / Verin bize telkinleri / Sele sepet geçiyor / İkram edin şekerleri Sele sepet geleneğinde fazla toplanan hediyeler ve paralar çocuklar için birer övünç kaynağıdır. Bu gelenek Bafra’da halen sele sepet şenliği adı altında devam ettirilmektedir.
28
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
2.
Cami Önü Yemeği (Samsun/Salıpazarı/Konakören Köyü)
Samsun’un Salıpazarı ilçesine bağlı Konakören köyünde Ramazan ve Kurban Bayramları’nın ilk günü öğle namazından sonra cami önünde bayram yemeği yenir. (F:7, 8, 9) Hemen her evden gelen yemekler önce cami bahçesinde son sini gelene kadar bekletilir. Ramazan bayramı için çıkarılan yemekte kalabalık daha fazla olup kurban bayramında çıkan yemek biraz daha az kişiyle yapılmaktadır. Bunun sebebi ise köylülerin kurbanlarını şehre
3.
inip kesmeleridir. Bayram yemeğine sadece erkekler katılmaktadır. Daha önceleri davullar çalınarak, güreşler yapılarak bir kutlama şeklinde gerçekleştirilen gelenek yetmişli yıllara kadar sürmüştür. Bugün ise sadece cami önünde bayram yemeğinin yenilmesi şeklinde gelenek sürdürülmektedir. Yemekte genellikle etli pilav, yoğurt, komposto verilir.
Ramazan Bandosu (Amasya)
Ramazan bandosu; Amasya’da yaklaşık yüz elli yıldır devam eden bir gelenektir. Geleneğin temeli 1860’lı yıllara dayanmaktadır. Şehrin ortasında yükselen Amasya Kalesi’nde şekillenen bu geleneğin hikâyesi şu şekildedir; eskiden Amasya’nın bir mahallesinde Hıristiyanlar, diğer mahallesinde Müslümanlar yaşamaktadır. Ramazan ayı geldiğinde tüm halkın bundan haberdar edilmesi için bir davul zurna ekibi kurulmuştur. Bu ekip o dönemde padişahın da emri ile Ramazan ayı boyunca mahalle mahalle dolaşarak halka konser vermiştir. Zamanla şehirde yaşayan Hıristiyanların yapılan gürültüden rahatsız olması ile bir bando takımı kurularak; mahalle mahalle gezmek yasaklanmış Harşena kalesine çıkılıp konser verilmeye başlanmıştır. Bando geleneği bayram da gerçekleştirilmektedir. Bayram namazı öncesi Harşena Kalesi’nde bir top patlatılır, namazdan sonra yine bir top patlatılır. Namazın bitmesiyle bando ekibi ikiye ayrılır. Bir grup kaleye çıkarken diğer grup ise mahalle mahalle gezerek konser verir, halkla
bayramlaşır ve bahşiş toplar. Çocuklara ait olan bu geleneğe, bazen büyüklerin de katıldığı görülür. Çocuklar kendilerine katılan ve yanlarında bulunan büyüklerine çok sevinerek, kendi aralarında bilmece sorup, tekerleme ve mani söyleyerek gecelerini tamamlarlar. O günlerde başlayan bando geleneği bu günlerde de halen devam etmektedir. Bando ekibinin görevi Ramazan ayının birinci günü başlayıp otuz gün boyunca devam eder. Bando ekibi, Ramazan ayının ilk günü sahurdan bir buçuk saat önce Harşena Kalesi’ne çıkar ve buradan sabahın seher vaktinde Amasya halkına konser verir. Sahurun bitmesine yarım saat kala aşağı inerler ve bu defa da mahalle mahalle gezerek halka sahur sofralarında müzikle eşlik ederler. Bandocuların görevi sahurdan sonra da bitmez, iftarda da aynı görev devam eder. İletişim araçlarının günümüzdeki seviyesine ulaşmadan önce halktan biri bandodan herhangi bir parça isteyeceği zaman kalenin dibine gelerek yukarı tarafa bağırırmış. Günümüzde ise cep telefonu ile bu ihtiyaç karşılanmaktadır. İftar vaktine kısa bir süre kala kaleden inen bandocular üstü açık bir otobüse binerek tüm şehri dolaşmaktadır. www.haberexen.com
29
HABEREXEN RAMAZAN
4.
uygulamadır.
Âmin Bağırma (Amasya/Tasova/Sepetli Köyü)
Yöresel
Ramazan Gelenekleri
Âmin Bağırma geleneği, Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Sepetli köyünde, Ramazan ayının 14’ünü 15’ine bağlayan gece, Ramazan ayının ortasının geldiğini köy halkına haber vermeye yönelik yapılan bir
Köyde Ramazan ayının 15’i geçtiğinde komşular birbirlerine iftar yemeğine giderler. Ayrıca Ramazan ayının 15’i günü iftarlarını yapan çocuklar mahallede buluşup, köyü dolaşarak evlerden un, yağ, yumurta, peynir, çökelek gibi börek malzemeleri isterler. Böreklik malzemeleri isterken de şu sözleri söylerler: Âmin bana hak Ramazan / Hoş bin bana hak ramazan / Cennette var bir pınar / Ondan içen huriler / Allah Allah dediler / Yağ verenin kızı olsun / Yumurta verenin oğlu olsun / Âmin Âmin… Yeni cami direk ister / Söylemeye yürek ister / Benim karnım tok ama / Arkadaşlar börek ister / Âmin Âmin. Çocuklar topladıkları böreklik malzemeleri daha önceden kararlaştırdıkları eve götürürler, evin hanımı çocuklara börek yapar, çocuklar hep birlikte böreği yer ve kalanı aralarında pay ederler daha sonra da evlerine dağılırlar.
5.
Helesa (Sinop) Helesa, Sinop iline özgü bir ramazan ritüeli olup, ortaya çıkışı konusunda yaygın bir efsane anlatılmaktadır. Efsaneye göre, kış mevsimlerinde Karadeniz’de yelken açan gemiler sığınacak üç liman bulurlarmış. Bu limanlar, Temmuz, Ağustos ve Sinop’muş. Fakat Temmuz ve Ağustos limanları fırtınalı zamanlarda dalgaları engelleyemedikleri için gemiler Sinop limanına yanaşırmış. Böyle fırtınalı günlerin birinde bir gemi Sinop limanına yanaşır. Haftalarca limanda kalır ve gemicilerin kumanyaları biter. Gemiciler de karaya çıkıp insanlardan yiyecek dilenmek istemezler. Geminin kaptanının aklına bir fikir gelir ve eline feneri alıp ev ev mani söyleyerek dolaşır ve yiyecek içecek toplar.
Bugünden sonra bu uygulama Sinop’ta gelenek hâlini alır ve her Ramazan ayının on beşinden başlayarak her akşam Helesa’ya çıkılır. Yörenin gençleri, fenerlerle, mumlarla süsledikleri kayıklarıyla kıyıya çıkarlar. Akşam iftardan sonra bu kayıkları dörder beşer kişi omuzlarına alıp mahalleye gelirler. Kayığı her evden görülecek şekilde açık bir alana koyarlar ve her evin kapısının önünde Helesa manisinden parçalar söyleyerek bahşiş toplarlar. Evlerden Helesacılara bahşişler atılır ve bu bahşişler bir mendilin içine koyulup, düştüğü yer görülsün diye mendilin ucu yakılır. Helesa manilerinden iki örnek şöyledir: Bismillahla başlayalım / Ayva dalı taşlayalım / Bu yıl burada kışlayalım / Helesa yelesa / Heyemola yusa hop Altımızda çürük minder / Altını üstüne dönder / Aman beyim bahşiş gönder / Helesa yelesa / Heyemola yusa hop Toplanan bahşişler bir hayır kurumuna bağışlanır. Helesa geleneği uygulaması tam bir şenlik havasında geçer ve hâlen Sinop’ta bütün canlılığıyla yaşatılmaktadır.
6.
Bayram Sofrası (Tokat/Erbaa/Çevresu Köyü)
Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Çevresu köyünde yıllardır yaşatılmakta olan cami avlusundaki bayram sofrası kurma geleneği, yakın köyler içerisinde sadece bu köyde cami bulunmasından dolayı diğer köylerdeki insanların bayram namazı kılmak için bu camiye gelmeleri üzerine başlamıştır. Köyler arasında ulaşımın uzun sürmesi sebebiyle bayram namazından çıkan diğer köylerin halkına Çevresu köylüleri tarafından bayram sofrası kurulmaktadır. Bayram sabahı erken kalkan köyün hanımları; börekler, yöresel çorbalar, helvalar yaparlar. Bayram sofralarında genellikle melemen, pancar pekmezi, üzüm pekmezi, kabak tatlısı, reçeller, peynirler ve kızartma çeşitleri yer alır. Cami avlusuna gidecek tepsiler hazırlanır, çaylar demlenir. Bayram namazının hemen arkasından camiden çıkanlar, evlerine gitmeyerek bahçede düzenli bir şekilde sıra olurlar. Camiden en son çıkanlar ilk çıkanların bayramını kutlayarak sıraya geçerler. Böylece herkes birbirinin bayramını kutlar. Daha sonra da camiye gelen ailelerden birer kişi evlerine koşar ve hanımlar tarafından hazırlanan tepsileri camiye götürür. Hazırlanan bu sofralar cami bahçesinde yenilmesine rağmen hava şartlarından dolayı bazı bayramlarda sofralar caminin içine de kurulabilmektedir. 30
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
www.haberexen.com
31
Ramazan'ın En Özeli: PİDE Gerek iftar, gerekse sahur sofralarının vazgeçilmezlerinden olan pide, her zaman Ramazan sofralarının vazgeçilmezidir. Sadece Ramazan aylarına özel olarak hazırlanan pideler, bütün fırınların ve marketlerin raflarının en güzel yerinde boy gösterir bir ay boyunca. Özellikle fırından yeni çıkmış haliyle etrafa mis gibi bir koku yayan pideler, susam ve çörekotu taneleriyle daha da bir lezzetlenir. Pide kuyruğunda beklemenin sohbetlerin yeri de ayrıdır tabi. Yumurtalı ve sade alternatifleriyle beğenilere hitap eden pideler, her yıl olduğu gibi bu yıl da iftar sofralarını zenginleştiriyor. Hepimizin çocukluğuna ait Ramazan hatıralarında pidenin özel bir yeri vardır. İftara bir ya da yarım saat kala kuyruğa girerek fırın önlerinde beklemeyenimiz yoktur. Unutulmaz anlardır onlar. Sıcacık pide kokuları arasında zaman bir türlü geçmek bilmez. Ellerine sıcak pidelerini alıp evlerinin yolunu tutanlar izlenirken sıra bir türlü bize gelmeyecek gibidir. Zaman geçip de sıcak pideler ele alınınca hızla evin yolu tutulur. Dumanı üstünde pideler leziz yemeklerle bezenmiş iftar sofralarına başköşesine yerleştirilir. Pide de geldiyse ezanı beklemeye kalmıştır iş. Dua vaktidir. Ezanla ya da top atılmasıyla birlikte bir dilim koparılır, mercimek çorbasına katık edilir, lezzetine doyum olmaz. Ailecek yenilen kalabalık iftar sofralarının simgesidir pide. İnsanın “keşke sadece ramazanda değil de her zaman olsa dediği” ama öyle olduğunda da aynı lezzeti bulamayacağı pideler geçmişten günümüze kalan ender güzelliklerdendir.
32
www.haberexen.com
HİNDİSTAN'DAN ADRİYATİK'E KADAR PİDENİN TADI BİLİNİR Pide sözcüğü dilimize Yunanca’dan geçmiştir. Mayalı hamurdan yapılır; ama ekmek hamuruna göre daha cıvık tutulur. Fırından çıkmadan önce kurumaması için –yumurtalı olanları hariç- üzerine un ve su karışımı sürülür. Ekmekler pişirilirken fırının kapağı kapalı tutulur; ancak pidede kapağın açık olması daha güzel sonuç verir. Pideye ayrı bir önem veriyorsanız taze köy yumurtasını kendiniz götürüp fırında üzerine sürdürebilirsiniz. Pitta, pita, pida gibi farklı telaffuzlarla da olsa Hindistan’dan Adriyatik’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada hüküm süren pide, Uzak Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan coğrafyada çok farklı şekillerde karşımıza çıkar. Anadolu’da onlarca çeşidine rastladığımız pidenin Ramazan’a has versiyonunun ise ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor.
www.haberexen.com
33
HABEREXEN RAMAZAN
Bir Sosyal Yardımlaşma Sistemi:
Zekât ve Fitre S
evgi, saygı, dayanışma, yardımlaşma ve paylaşmanın doruğa ulaştığı Ramazan ayı, İslam dininin hoşgörü dini ve sosyal bir din olduğunun da en güzel kanıtlarından biridir. Her ibadetinde derin manalar taşıyan İslam dini, Ramazan orucuyla sabrı öğretirken zekât ve fitre ile de yardımlaşmayı ve paylaşmayı öğretmektedir.
Aldığı zekât parasını günah yolunda harca yacak veya israf edecek olan kimselere değil, gerçek ihtiyaçları için harcayan fakirlere vermek daha iyidir.
İnsanları, meslekleri, eğitim durumları, ekonomik gelirleri ve benzeri sosyal statüleri ile değerlendirmeyen dinimiz, zekât ve fitre ile toplumsal dayanışmanın dünya üzerindeki en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Zekât Nedir İslam’ın beş şartından biri olan zekât vermek Hicret’in ikinci yılında farz olmuştur. Zekât, dini ölçülere göre zengin olan Müslümanların seneden seneye malının veya parasının kırkta birini fakir olan Müslümanlara vermesidir. Kur’an-ı Kerim’de namaz ile birlikte otuz yedi yerde geçen zekâtın üzerinde bu kadar çok durulması dinimiz açısından büyük önem taşıdığını göstermektedir. Zekâtın Faydaları Zekât, kalbi cimrilik hastalığından, malı fakirin hakkından temizleyen, zenginlerde şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bir ibadettir. Zekât sayesinde fakirlerin kalbindeki haset ve kıskançlık ortadan kalkar. Kendilerine yardım eden zenginlere karşı sevgi ve saygı meydana gelerek toplumda birlik ve kardeşlik kuvvetlenmiş olur. İslâm Dini, toplumun dertlerini tedâvi eden, ihtiyaçlarını karşılayan birçok esaslar getirmiştir. Allah'ın emri olan zekât, bir sosyal yardımlaşma sistemidir. Zekât malın büyümesini ve bereketlenmesini sağlar. Zekâtı verilen serveti, yok olmaktan, kötü insanların zararından Allah korur. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Mallarınızı zekât ile koruyunuz."
Kimlere Zekât Verilir Fakirler: Dini ölçülere göre zengin sayılmayan, nisâb miktarı malı olmayan kimselerdir. Yoksullar: Hiçbir şeyi olmayanlar.
34
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
Borçlular: Borcundan fazla nisâb miktarı mala sahip olmayanlar. Yolcu: Memleketinde malı olduğu halde yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. (Bunlara memleketlerine varacak kadar zekât verilebilir.) Allah Yolundakiler: Bunlar Cihad veya Hac için yola çıkıp parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme vermiş olan kimselerdir.
Zekât Verirken Şu Sırayı Gözetmeli Önce kardeşler, kardeş çocukları, amca, hala, dayı ve teyze, sonra diğer akraba ve komşular,
bunlardan sonra mahallesinde ve oturduğu memleketteki fakirler. Aldığı zekât parasını günah yolunda harcayacak veya israf edecek olan kimselere değil, gerçek ihtiyaçları için harcayan fakirlere vermek daha iyidir.
Kimlere Zekât Verilmez Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara, Oğluna, oğlunun çocuklarına, kızına, kızının çocuklarına ve bunlardan doğan çocuklara, Zenginlere, Müslüman olmayanlara, Karı-koca birbirlerine.
www.haberexen.com
35
HABEREXEN RAMAZAN
Sadaka-i Fıtır (Fitre) Nedir Fıtr sözlükte “orucu açmak”, fıtra da “yaratılış” anlamına gelmektedir. Türkçe’de fitre şeklinde söylenen “fıtır sadakası” dini bir terim olarak şöyle tanımlanabilir: Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları malî bir ibadettir. Fıtır sadakasına baş zekâtı ve beden zekâtı da denmektedir. Bu isimlendirme ler onun şahsa bağlı, şahıs başına konmuş bir malî yükümlülük olması özelliğine dayanmaktadır. Fıtır sadakası, Ramazan orucunun farz olduğu hicrî 2. yılın Şâban ayında, zekâttan önce farz kılınmıştır. Dinî bir yükümlülük oluşunun dayanağı hadis lerdir. Bu hadisler aynı zamanda Hz. Peygamber (s.a.v) devrindeki fıtır sadakası uygulamalarını da göstermek tedir. Sadaka-i fıtır (Fitre), Ramazan ayında fakirlere verilen bir sadakadır. Bayramdan önce verilmesi iyidir. Bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Dini ölçülere göre zengin olan kimsenin, hem kendisinin, hem de erginlik çağına gelmemiş olan çocuklarının fitrelerini vermesi vaciptir.
36
www.haberexen.com
Borcundan ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı malı veya onun değerinde parası olan Müslüman’ın fıtır sadakası vermesi vaciptir. Buna kısaca "Fitre" denilir. Sadaka-i Fıtır’ın vacip olması için zekâtta olduğu gibi malın üzerinden bir yıl geçmesi ve artıcı nitelikte olması şart değildir. Fitre gıda maddesi olarak verilebileceği gibi para olarak da verilebilir. Fitreyi alacak kişi için hangisi daha yararlı ise o şekilde vermek en uygun şeklidir. Bir fitre yalnız bir fakire verilir, ikiye bölünmez ya da paylaştırılamaz. Fakir, birden fazla fitreyi kabul edebilir. Fitre tıpkı oruç gibi niyet edile rek gerçekleştirilen bir ibadettir. Ancak bunun fitre olduğunu fakire söylemek gerekmez, içinden niyet etmesi yeterlidir. Fitre verilecek kişiler zekât verileceklerle aynı kriterlere sahip olmalıdır. Bir özürden dolayı ramazanda oruç tutmayanlar da, nisap miktarı mal veya paraya sahip iseler fitrelerini vermekle yükümlüdürler. Varlıklı Müslümanlar fitre vermek suretiyle fakirlere bayram sevin cini tattırırlar. Böylece, hem borcunu ödemiş, hem de sevap kazanmış olurlar. Fitre vermek, orucun kabul edilmesine, ölümün şiddetinden ve kabir azabından kurtulmaya vesile olur.
HABEREXEN RAMAZAN
www.haberexen.com
37
HABEREXEN RAMAZAN
İftar Sofralarının Assolisti; Tatlılar Tatlılar güzel bir yemeğin ardından vazgeçilmez öğünler olarak görülür. “Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” diyerek hoş sohbetlerin bahanesi yapılır. Güzel ve unutulmaz anlar tatlılarla taçlandırılır. Düğünler, buluşmalar, iftar sofraları tatlısız düşünülemez. Türk mutfağı diğer kategorilerde olduğu gibi tatlılar yönünden de zengindir. Tatlı çeşitleri bölgelere göre farklılık gösterir. Kimi yerde şerbetli ve ağır tatlılar tercih edilirken, kimi yörelerde sütlü tatlılar ağırlıktadır. Helvalar, meyveli tatlılar ve dondurmaları da unutmamak gerekir. Samsun’da da güzel tatlı yapan yerler var. Şerbetli tatlılarda Gaziantepli İmam Usta, Usluoğlu Baklava; sütlü tatlılarda Bolulu Hasan Usta, MadoCafe ve Özsüt size tavsiye edebileceğimiz mekânlar arasında... Ramazan Tatlılarının Kraliçesi Güllaç Ramazan’da tatlılar arasında güllacın ayrı bir yeri vardır. Tül gibi beyaz yapraklarıyla
bir gelini andıran güllaç, naif, sade, asil ve hafif bir tatlı. Güllaç için söylenen bu betimlemeler boşuna değil. Nişastadan çok ince şekilde açılan güllaç yufkaları çok kuru ve kırılgan oluyor. Bu malzemeden yapılan tatlı da öyle; pek nâzenin. Güzel bir güllacın püf noktaları var elbette. Öncelikle güllaç yapraklarının çok taze olmasına dikkat edilmeli. İncecik açılmış güllaç yapraklarına yedirilecek sütün miktarı ve sıcaklığının ayarı da çok önemli. Taze olması ve hemen tüketilmesi gerekiyor. Aksi halde pelteleşiyor ve tadı kaçıyor. Ramazan’ın bu özel tatlısına tarihte ilk kez Timurlenk zamanında rastlıyoruz. Ancak bugünkü halini Osmanlı döneminde aldığı biliniyor. 93 Harbi (1878) dönemlerinde Abdullah Efendi, güllacı Kırım’dan Osmanlı saraylarına taşımış. Doğuda ve batıda örneğine rastlanmıyor. Tamamiyle Osmanlı’ya has bir tatlı.
“Tatlı yerken dikkat!” Tatlı seçerken ve tüketirken de dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Özellikle Ramazan’da tatlı tüketimi artıyor. Ağzımız tatlansın derken sağlığımızdan olmamak için yapmamamız gerekenleri Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aliye Özenoğlu anlattı: “Ramazanda iftarı hurma ile açmak alışkanlıktır. Hurma şeker, posa, karbonhidrat, potasyum ve magnezyum için iyi bir besindir. Uzun açlıktan sonra hafif düşme eğiliminde olan kan şekerinin 38
www.haberexen.com
tekrar normale yükselmesine katkıda bulunabilir. Ancak, hurma tüketiminin 2-3 tane ile sınırlandırılması yararlı olur. Çünkü kan şekerinin ani ve fazla yükselmesi insülin hormonu salgısını da uyararak daha fazla yemeye ve böylece yağ depolarının artmasına yol açacaktır. Ayrıca, uzun süreli açlıktan sonra meyve suyu, meşrubat, komposto, reçel ve tatlıların fazlaca tüketilmesi kan şekerini önce yükseltip, daha sonra hızla düşürerek tekrar yeme isteğini uyaracaktır. Bu nedenle, iftarda şekerli yiyecek ve
HABEREXEN RAMAZAN
içecekleri ölçülü tüketmeye dikkat edilmelidir. Tatlı tüketiminin iftardan 2-2.5 saat kadar sonra ve küçük porsiyonlar halinde olması, çeşit olarak sütlü ve meyveli tatlılar olması kabul edilebilirse de her gün alışkanlık haline getirilmesi sağlık bozucu olabileceğinden sakınılmalıdır.” www.haberexen.com
39
HABEREXEN RAMAZAN
Hurmanın Faydaları Protein içerir. Protein, yağ ve karbonhidratı bir arada içeren tek meyvedir. Cildi besler, hamilelik ve güneş lekelerini yok eder. Kansızlığa iyi gelir. Karaciğeri kuvvetlendirir. Boğaz ağrısına ve öksürüğe iyi gelir. Kanser, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Kemik hastalıklarına karşı koruyucudur.
40
www.haberexen.com
HABEREXEN RAMAZAN
Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden olan hurma hiç şüphesiz ki en sık bu dönemde gündeme geliyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v) iftarını hurmayla açmayı tercih ettiği için asırlardır iftar sofralarının vazgeçilmezi olan hurma lezzeti kadar şifa özelliğiyle de ön plana çıkmaktadılr. Sağlık açısından pek çok faydalı etkiye sahip olan hurma başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere kanser, boğaz ağrısı, bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların riskini azaltıp şikâyetleri gidermektedir. İftar sofralarının vazgeçilmezi olan hurmanın, ayrıca oruç ile ortaya çıkan halsizliği de giderdiği biliniyor. Lif, mineral ve fenol bakımından oldukça zengin olan hurmanın, kalp dostu olarak bilinen elmadan daha faydalı olduğu belirtiliyor. Hurmada bulunan sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demirin kalp-damar hastalıkları riskini azalttığını söyleyen uzmanlar, hurmanın düzenli olarak tüketilmesi gerektiğini savunuyor. Hurmanın aslında her öğünde tüketilebilecek bir meyve olduğunu savunan uzmanlar hurmanın faydalarını şöyle sıraladı: “Hurma oruçtan kaynaklanan halsizliği birden giderir. Mineraller bakımından oldukça zengin olan hurma bedeni ve zihni gelişmeyi sağlar. Kansere karşı koruyucu özelliği olan hurma, kemik hastalıkları, öksürük, soğuk algınlığı, bronşit gibi hastalıkları da engeller.” Faydaları saymakla bitmeyen hurmanın bir diğer önemli faydası ise hamilelik dönemindeki kadınlarla alakalıdır. Hamilelikte kadınların alması gereken vitaminleri içinde barındıran hurma, kan hücresi yapımında, amino asitlerin yapımında ve hücrelerin yenilenmesinde önemli görevler üstlenir. Ayrıca, hamilelikte ortaya çıkan folik asit ihtiyacı da yine hurmayla giderilebilir. Stres ve gerginliği gidermekte de etkili olan hurma sinirleri güçlendiren B6 vitaminine sahiptir. Berkeley Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalara göre hurma, kasların çalışmasında önemli rol oynamakta ve bu sebeple kalp krizlerinde de önleyici rol oynamaktadır. Ülkemizde genellikle Ramazan aylarında tüketilen hurma Ramazan ayına özel değil yılın her mevsiminde her gününde yenilecek mucize bir meyvedir.
www.haberexen.com
41
HABEREXEN RAMAZAN
Hayırlı Ramazanlar HİCRİ: 1435
10.00 TL
SAMSUN İLİ RAMAZAN İMSAKİYESİ
MİLADİ: 2014
Tarih 28 Haziran 2014 Ct 29 Haziran 2014 Pa
İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı Hicri 02:53 04:57 12:45 16:43 20:21 22:13 1 Ramazan 02:54 04:57 12:45 16:44 20:21 22:13 2 Ramazan
30 Haziran 2014 Pt 01 Temmuz 2014 Sa 02 Temmuz 2014 Ça 03 Temmuz 2014 Pe 04 Temmuz 2014 Cu 05 Temmuz 2014 Ct 06 Temmuz 2014 Pa 07 Temmuz 2014 Pt
02:55 04:58 02:56 04:58 02:56 04:59 02:57 04:59 02:58 05:00 02:59 05:00 03:00 05:01 03:01 05:02
12:45 12:46 12:46 12:46 12:46 12:46 12:46 12:47
16:44 16:44 16:44 16:44 16:44 16:44 16:44 16:44
20:21 20:21 20:20 20:20 20:20 20:20 20:20 20:19
22:12 22:12 22:12 22:11 22:11 22:10 22:10 22:09
08 Temmuz 2014 Sa 09 Temmuz 2014 Ça 10 Temmuz 2014 Pe 11 Temmuz 2014 Cu 12 Temmuz 2014 Ct 13 Temmuz 2014 Pa 14 Temmuz 2014 Pt 15 Temmuz 2014 Sa
03:02 03:03 03:04 03:05 03:07 03:08 03:09 03:10
05:02 05:03 05:04 05:04 05:05 05:06 05:07 05:07
12:47 12:47 12:47 12:47 12:47 12:47 12:48 12:48
16:45 16:45 16:45 16:45 16:45 16:45 16:45 16:45
20:19 20:19 20:18 20:18 20:17 20:17 20:16 20:16
22:08 11 Ramazan 22:08 12 Ramazan 22:07 13 Ramazan 22:06 14 Ramazan 22:05 15 Ramazan 22:04 16 Ramazan 22:03 17 Ramazan 22:02 18 Ramazan
16 Temmuz 2014 Ça 17 Temmuz 2014 Pe 18 Temmuz 2014 Cu 19 Temmuz 2014 Ct 20 Temmuz 2014 Pa
03:12 03:13 03:14 03:16 03:17
05:08 05:09 05:10 05:11 05:11
12:48 12:48 12:48 12:48 12:48
16:44 16:44 16:44 16:44 16:44
20:15 20:15 20:14 20:13 20:12
22:01 21:00 21:59 21:58 21:57
21 Ağustos 2014 Pt 22 Ağustos 2014 Sa 23 Ağustos 2014 Ça
03:19 03:20 03:22
05:12 05:13 05:14
12:48 16:44 12:48 16:44 12:48 16:44
20:12 20:11 20:10
21:55 24 Ramazan 21:54 25 Ramazan 21:53 26 Ramazan
24 Ağustos 2014 Pe 25 Ağustos 2014 Cu
03:23 03:25
KADİR GECESİ 05:15 12:48 16:43 05:16 12:48 16:43
20:09 20:08
20:09 27 Ramazan 20:08 28 Ramazan
26 Ağustos 2014 Ct 27 Ağustos 2014 Pa
03:26 03:28
05:17 05:18
20:07 20:07
20:07 29 Ramazan 20:07 30 Ramazan
12:48 16:43 12:48 16:43
3 Ramazan 4 Ramazan 5 Ramazan 6 Ramazan 7 Ramazan 8 Ramazan 9 Ramazan 10 Ramazan
19 Ramazan 20 Ramazan 21 Ramazan 22 Ramazan 23 Ramazan
28 Ağustos Salı Ramazan Bayramının 1. Günü Trabzon 15 dk. Önce Giresun 10 dk. Önce
Ordu 8 dk. Önce Tokat 4 dk. Önce
Amasya Aynı Anda Çorum 3 dk. Sonra
Sinop 7 dk. Sonra
DERGİ HABEREXEN’in Ücretsiz Ekidir. Marka Evi Ajans ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi
Mustafa ÇAKIR
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Mustafa BİLİK
HABER MERKEZİ
Onur NURDEMİR
42
www.haberexen.com
HALKLA İLİŞKİLER
HUKUK DANIŞMANLARI
REKLAM REZERVASYON
YÖNETİM YERİ ADRESİ
Tel : 0 362 432 64 64 Faks : 0 362 435 47 77 Mail : abone@haberexen.com Rezervasyon Tel: 0 362 432 64 64 Rezervasyon Mail: reklam@haberexen.com
AV. Hakan KARADUMAN AV. Hasan Tahsin ŞENGUL AV. Adem AKSOY Ulugazi Mh. 19 Mayıs Bulvarı Sarı Konaklar Apt. No: 16/1-3 SAMSUN
BASIM YERİ
Erol Ofset Ltd. Şti. Pazar mh. Necati Efendi Sk. No: 43 / SAMSUN Tel: 0 362 431 98 96 Basım Tarihi
01 Temmuz Salı
HABEREXEN RAMAZAN
www.haberexen.com
43
HABEREXEN RAMAZAN
44
www.haberexen.com