Haber Gazetesi Nr.5

Page 1

Hollanda Diyanet Vakfı(HDV)’nın öncülüğünde düzenlenen ve sekiz farklı kesime ait federasyonun desteklediği ‘Avrupa Kutlu Doğum 2010’ programını, Hollanda’nın yanı sıra Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen yaklaşık 40 bin kişi izledi.

» 3’te

» 3’te

Kulüp Başkanı Fikri Demirtaş

HABER APRIL

2010

NİSAN

Yıl:1 Sayı: 5

haber•nl

“Önemli olan motor sahibi olmak değil, motorun üstünde kendine sahip olmaktır” ALMAN

ISSN:1879-9981

BESTE KRANT VAN NEDERLAND

N H O L L A N D A’

» 3’te

GAZETESİ İ Y İ N IN E

OTOBANINDA

270 km HIZ YAPMIŞ

SİYASİ KATILIM YETERSİZ

COŞKUN ÇÖRÜZ’LE PARLAMENTO’DA SÖYLEŞİ

» 14’te

S

el m um aT Ok aşp e ınar ve Rahim

Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin 2010 Yılı Faaliyetlerinde büyük atılım Fuar Faaliyetleri

Kültür ve Sanat Faaliyetleri

Bu yıl Müşavirliğimizce katıldığımız etkinlikler arasında en dikkat çekici olanı kuşkusuz 12-17 Ocak tarihleri arasında gerçekeleşen 2010 Utrecht Turizm Fuarıdır. Bu fuara 750 m²’lik alanda 38 kuruluş katılmıştır. Türkiye bu büyüklükteki katılımıyla, Utrecht Turizm Fuarı’nın en büyük 10 katılımcısı arasında yerini aldı.

» 20’de

Rotterdam korosu yeni sesler arıyor Merkezi Rotterdam’da bulunan Türk Müziği Korosu’nun elemanları, her hafta düzenli olarak bir araya gelerek yaptıkları çalışmalarla, Türk müziğini herkese sevdirmek için çalışmalarına hız verdiklerini kaydettiler.

» 12’de

2010 yılında Müşavirliğimizce Türk Sinemasının tanıtımına katkı sağlanması amacıyla 1. Amsterdam Türk Filmleri Festivaline sponsor olduk. Söz konusu festivalin gerek burada yaşayan Türk toplumu gerekse Hollandalıların büyük ilgisini çektiğini gözlemledik. 3 gün süren film festivali boyunca 15 adet Türk filmi izleyici ile buluştu.

HAB E ÖZE R L

Siyasi katılım olarak örnek bir ülkeyiz ama bunun mücadelesini de verdik. Bazen yerel seçimlerde kahve kahve dolaşıyoruz adam orda “fayans döşüyor” ve gidip bir oyunu vermiyor. Ondan sonra bir derdi olduğu zaman sitem eder veya “bir oy ne fark edecek?” diyor. Ama o oy için çok mücadele verildi 1985-1986’da. Herkes kendi çevresinden başlayıp, etrafındaki insanları bu hususta daha bilinçli hale getirmesi lazım. Aynı zamanda vakıf ve derneklere önemli roller düşüyor, toplumu daha aktif hale getirmek için.

HABER Gazetesi kurslarda Amersfoort’ta yeni başlayan ve haftalık olarak düzenlenen ‘Goedemorgen Nederland’ projesi kapsamında, 20’ye yakın Türk bayanı bir araya toplanıp gündemdeki çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunuyor. Bu bağlamda HABER Gazetesi ve içeriği de kurs materyali olarak kullanılıyor.

Zeki Baran; DSDF’ye yeni başkan Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF), yeni yönetim kurulunu belirledi ve gelecek dönemde yapılacak olan faaliyetleri takvime bağladı. Rotterdam NH Otel’de, delegelerin tamamına yakınının katıldığı ve 2 gün seminer halinde gerçekleşen genel kurulda, Zeki Baran başkanlığa getirildi. Genel kurulun ilk gününde, DSDF’nin vizyon ve misyonu üzerinde duruldu ve delegeler görüşlerini belirttiler. Yeni yönetim kurulunun belirlendiği ikinci günde ise değişik konularda çalışma grupları oluşturuldu. » 4’te

» 11’de

Ayşegül Yener, 23 yaşında. Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde doğmuş ve şu an Hogeschool Rotterdam’da halka ilişkiler okuyor. Daha önce üç yıl boyunca SPW (Sociaal Pedagogisch Werk) okuyup, aynı zamanda da üç sene boyunca kuaför okuluna gitmiş ve halen de Rotterdam- Kralingen’de kuaför olarak çalışıyor. » 22’de

“Amacımız önce temiz ahlaklı ve disiplinli gençler yetiştirmektir” Kocatepe Camii’nin gençlik kollarından kulübümüz 2003 mart ayında kurulmuştur. Amacımız gençliğe sporu sevdirmek ve onları sokaklardan çekip spora yönlendirmektir, ve bunu güzel bir şekilde gerçekleştirdiğimizi inanıyoruz. » 23’te

A. SUAT ARI Estetik ve Entellektüel Boyut

» 9’da

KEMAL ŞAHİN TD-Plattform’da Yeni Bir Dönem Başladı

» 10’da

NAFİZE ŞENER Eyvah! Yeni bir hareket: PARTIJ ÉÉN

» 11’de

VEYİS GÜNGÖR Hedonist ve narsist gençlik!

» 13’te SEDAT ÇAKIR Yaklaşan seçimler ve politikacıların etik düşüncesi

» 21’de


HABER

APRIL / NİSAN 2010

2


3

HABER

APRIL / NİSAN 2010

Arena’da 40 bin kişi Kutlu Doğum’u kutladı i ş K i u k t l u n i D o b ğ u 0 m 4 ’ a u d kutladı ’ a n e Ar

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Bardakoğlu: “Herkesin özgürlüğüne saygı gösteriyoruz. Bizim özgürlüğümüze de saygı gösterilmesini bekliyoruz”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun da iştirak ettiği ‘Peygamber Sevgisinde Buluşalım’ isimli programa, Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen ile Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Diyanet Vakfı Başkanı Bülent Şenay’ın yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinde görev yapan Din Hizmetleri Müşavirleri de katıldı. Din hizmetleri ataşeleri, din görevlileri ve sivil toplum temsilcilerinin de hazır bulunduğu programda yaklaşık 40 bin kişi hazır bulundu. Her iki ülke milli marşlarının okunması ve Kura’n-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Hol-

landa Diyanet Vakfı Başkanı ve Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Bülent Şenay, “Camiler Avrupa’da huzurun, minareler ise birliğin simgesidir. Kutlu Doğum coşkusunun bugün Avrupa’nın göbeğinde, Amsterdam Arena Stadı’nda yaşanışı, Hollanda’da var olan din özgürlüğünün en güzel ifadesidir. Bu toplantı, yarınlar için bir ümit kaynağıdır. Günümüzde Peygamber sevgisi, modern topluma samimiyetin, insan sevgisinin, dostluğun, ‘yaratılanı sev yaratandan ötürü’ anlayışının, iyiliğin ve ihlasın hatırlatılmasıdır. ‘Birbirinizi sevin, buğzetmeyin, sırt dönmeyin, küçüklere merhamet büyüklere saygı gösterin, kolaylaştırın güçleştirmeyin’ diyen Peygamberin izinden giden insanlardan hiç kimseye zarar gelmez. Bugün bu programla Müslümanlar özel bir gün yaşadı. Barış, huzur ve kardeşlik isteyen Müslümanlar ve Türk Toplumu, Hollanda’nın garantisidir. ” dedi. ORTAK BAŞARI “Hollanda’daki Türk sivil toplum kuruluşlarının, böylesi anlamlı bir gün ve organizasyonda birlikte hareket etmeleri ortak başarıdır” diyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, “Peygambere bağlılık deyince herkesin bir araya geldiğini büyük bir mutlulukla gördüm. Huzur ve barış içinde, 40 bin kişi,

Hollanda Diyanet Vakfı(HDV)’nın öncülüğünde düzenlenen ve sekiz farklı kesime ait federasyonun desteklediği ‘Avrupa Kutlu Doğum 2010’ programını, Hollanda’nın yanı sıra Avrupa’nın değişik ülkelerinden gelen yaklaşık 40 bin kişi izledi. Hollanda ile uyum içinde, ortak duygu içinde hareket ediyor. Bundan büyük mutluluk olabilir mi?” şeklinde konuştu. “ANTİ-İSLAM VE ÖNYARGININ TEK ÇARESİ, ÖZGÜRLÜKLERİ DAHA DA ARTIRMAKTIR” İyilik ve güzelliğin adı ve simgesi olan Peygamber Efendimizin bir ahlak abidesi olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, Arena Stadını dolduran yaklaşık 40 bin kişiye, “Bu toprakların asli unsurlarısınız, geri gidecek değilsiniz” şeklinde hitap ederek, Hollanda’yı da verdiği özgürlüklerden dolayı tebrik etti. İslam ve Müslümanlara karşı zaman zaman ön yargıların ortaya çıktığına değinen Bardakoğlu, bu

gibi durumlarda tek çarenin özgürlükleri daha da artırmak olduğunu ifade etti. Bardakoğlu, bir arada sulh içinde yaşamanın yolunun özgürlüklerden geçtiğine temas etti. Prof. Bardakoğlu, programdan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak, Hollanda toplumunda giderek yaygınlaşan hoşgörüsüzlüğe karşı “Kötülüğe kötülükle değil iyilikle karşılık vermeliyiz.” dedi. Yaklaşık 4 saat süren program-

Doçent Dr. Bülent Şenay

da İsmail Coşar, Fatih Koca ve Ekibi, Kur’an ziyafeti, Grup 571 Çocuk İlahi Korosu, Diyanet İlahi Korosu Tasavvuf Musikisinden seçkin örnekler sundular.


HABER

4

APRIL / NİSAN 2010

Zeki Baran; DSDF’ye yeni başkan

DSDF’nin 2 yıllığına seçilen yeni yönetim kurulu üyeleri

Genel Kurul çalışmalarında Hollanda’daki son siyasi gelişmeler ve Türkler’in konumu masaya yatırıldı.

Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF), yeni yönetim kurulunu belirledi ve gelecek dönemde yapılacak olan faaliyetleri takvime bağladı. Rotterdam NH Otel’de, delegelerin tamamına yakınının katıldığı ve 2 gün seminer halinde gerçekleşen genel kurulda, Zeki Baran başkanlığa getirildi. Genel kurulun ilk gününde, DSDF’nin vizyon ve misyonu üzerinde duruldu ve delegeler görüşlerini belirttiler. Yeni yönetim kurulunun belirlendiği ikinci günde ise değişik konularda çalışma grupları oluşturuldu.

DSDF’in 11. Genel Kurul çalışmalarında Hollanda’daki son siyasi gelişmeler ve Türklerin konumu masaya yatırıldı. Yeni yöneticilerin seçildiği genel kurula Helmond Belediyesi PvdA partisi grup başkanı Seyit Yeyden, Roermond Bele-

DSDF’nin iki yıllık çalışmalarını yürütmek üzere 6 kişi yönetime seçildi.

diyesi meclis üyesi Selçuk Öztürk, Feijenoord Belediye meclis üyesi Serdar Çiçek gibi siyasetçiler de katıldı. İşçi Partisi PvdA’nın geçen dönem Rotterdam lideri olan Peter van Heems’in konuşmacı olarak katıldığı birinci günde Irkçı PVV Parti-

GÜVENLİK

SİSTEMLERİNDE

Başkan : Zeki Baran (Rotterdam Anakent Belediye Meclis üyesi) Sekreter: Feyza Albayrak (İletişim uzmanı) Muhasip: Okan Öztürk (EUR Ekonomi yönetimi ikici sınıf öğrencisi) Üye: Yasemin Kaya (Grafik Lisesi İngilizce öğretmeni) Üye: Murat Karaaslan (Hukuk Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi) Üye: Nevzat Cingöz (HAN Yüksek Okulu öğretim üyesi) nin gelişmesine karşı yerli Hollandalı kişi ve kurumlarla ortak çalışmalara ağırlık verilerek, ırkçıların toplumsal yaşamda izole edilmesinde DSDF’nin örnek çalışmalar yapmasına karar verildi. Yaklaşık 40 delegenin katıldığı genel kurul toplantısının ikinci gününde son dört yıllık faaliyet raporunu okuyan eski Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Gültekin; Politi-

kaya aktif katılım, ırkçıkla ve radikallerle mücadele yanında namusa dayalı ve aile içi şiddete karşı başarılı çalışmalar yaptıklarını anlattı. Rotterdam’da TRT yayınlarının kabloya geri dönüşü konusunda etkin olduklarının altını çizen Ertuğrul Gültekin DSDF’nin önermesi ile başlayan yabancı işçi anıtı projesinde son noktaya gelindiğini belirtti.

DOĞRU ADRES Gençler Bowling

Turnuvasında Coştu

Hollanda Karamanlılar Vakfı Gençlik Gurubu tarafından organize edilen bowling turnuvası, Hollanda’nın değişik şehirlerinden gelen 50 civarındaki gencin katılımıyla Rotterdam Bowlingen partycentrum’da gerçekleştirildi. Karamanlı gençlerin tanışma ve kaynaşmasını geliştirme amacıyla düzenlenen turnuvada, çekişmeli geçen müsabakalar sonucu finale kalan 8 gence, Hollanda Karamanlılar Vakfı tarafından özel ödül ve bütün katılımcı gençlere de bazı hediyeler takdim edildi. Konu ile ilgili olarak Hollanda Karamanlılar Vakfı Gençlik kolları yöneticileri Ülkü Şen ve Osman Baş, “İlk kez düzenlediğimiz bu etkinliğimize katılım beklediğimizin üzerinde oldu. Za-

BEVEILIG UW WONING OF KANTOOR MET HET BEVEILIGINGSSYSTEEM VAN ADACAMS

Dereceye giren gençler: Nadir Öz, Ahmet Öztoprak, Hidayet Çetintürk, Tuğba Çetintürk, Mevlüt Uysal, Muhammed Aslan, Sacit Aksüt, Fatoş Sarı, Veli Aksüt.

Maak vrijblijvend een afspraak met één van onze beveiligingsadviseurs. Hij helpt u bij het samenstellen van een ADACAMS beveiligingssysteem dat specifiek is afgestemd op uw werk en/of woonsitutatie.

Subsidie-aanvraag voor uw veiligheidsystemen kunt U via ons regelen. Bel Hüseyin Kızgın, onze expert op dat gebied voor alle informatie: GSM: 0624-367064

Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam

MottoMedia

2010 yılında da güvenlik sistemlerinde devlet desteği devam ediyor. Resmi işlemlerinizin kolayca yürütülmesi için bizi arayabilirsiniz.

e k onz ezoe

stand

B

stand nr:84

www.adacams.nl

010-462 35 69

man içerisinde bu tür etkinlikleri daha da çoğaltarak Hollanda da yaşayan ve vakfımızdan haberi olmayan tüm Karamanlı gençlerimizi bu çatı altına bekliyoruz. Sporun, insanları birçok kötü alışkanlıklardan uzak tutacağını da düşünürsek, gençlerimizin kahvelere ayıracakları zamanlarda bu tür etkinliklere katılmalarının daha doğru ve sağlıklı olacağını düşünüyoruz.” dediler. Hollanda Karamanlılar Vakfı başkanı Uğur Şen de konu ile ilgili olarak, “Vakfımız gençlerinin, böyle bir organize düzenleme teklifi ile geldiklerinde çok hoşumuza gitti. Gençlerimizin bu tür yararlı etkinliklerinde her zaman yanlarındayız.” şeklinde konuştu.


5

HABER

APRIL / NİSAN 2010

UETD 3 Mart Yerel ve 9 Haziran Genel Seçimleri’ni tartıştı Türkler açısından seçimlere baktığımızda, seçimler bizim için katılımı arttırmaktı. Bu noktadan baktığımızda seçimlerde başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Tabii ki biz çıtayı, yani katılım oranını yüksek tutmuştuk, yüzde yetmiş hedeflemiştik. Yüzde yetmişi yakalayamadık ama, Hollandalı-

Ahmet Suat Arı: Şimdi bu noktada dikkatli olmak gerekir. Gerçekten iyi okumak lazım. Bence Sadık beyin üçüncü şıkta vurgulamaya çalıştığı, diğer siyasi partileri de kendi çizgisine çekmeye çalışmasıdır. Diğer partilerinde onun dümen suyuna katılmasıdır. Partilerin, Wilders’in toplum içinde gördüğü ilgiden dolayı bu partilerinde böyle davrandıklarını gördük, biz. Yani bu ne demektir. Dolaylı olarak aslında, amacına yavaş yavaş ulaşıyor. Düşünebiliyor musunuz? Ortada bir parti yok. Yönetim yok. Denetim yok. Tek kişilik bir hareket. Bunca ilgi görüyor toplumda. Bu insanın ülkeyi yönetmekle ilgili her hangi bir projesi de yok ortada. Müslümanları ülkeden çıkartmakla iş bitmiyor ki. Bir çok şey var yapılacak daha. Müslümanlar gidince, esas iş o zaman başlıyor. Onun istediği ilgiyi ona göstermekle, dolaylı olarak ona hizmet ediyoruz. Benim şahsi görüşüm Wilders’e karşı tavır alan siyasiler desteklememizdir. Bizim ona karşı tavır almamız bir şey ifade etmiyor. Ama ona karşı tavır alan yerlileri mesela bir Cohen’i desteklememiz gerekmektedir. Gönlümüz ister ki diğer siyasi partilerde de, ilkeli siyasiler otaya çıksın.

lardan daha fazla katılımı sağladığımız ortada. Bir çok şehirde, listeler delindi. Türkler listeleri delerek, alt taraftan üst sıralara çıkarak meclislere girmeyi başardı. Sırası ne olursa olsun, bu siyasi olarak bir kazanımdır. DEĞİŞİMLERİ OKUMAK İşçi Partisi lideri Wouter

Ahmet Talan: 3 Mart seçimlerinin belediyelere yansıması üzerine bir araştırma yapıyoruz, bu araştırma sonuçların mütemadiyen kamuoyuyla paylaşacağız. Birinci ve ikinci sırada olanlar hariç Türklerin bir çoğu tercihli oylarla seçilebildiler. Ancak biz bu tercihli seçilen arkadaşlarımızın geçmiş dönemde kalitesinin ne olduğunu göremedik. Burada kimlerin kaliteli veya kalitesiz olduğunu tartışacak değiliz. Ancak bu insanlar Hollanda Türk toplumuna ne fayda getirdi? Listelere konulan adayların yaş oranında, genel anlamda bir gençleşme görüldü. Tecrübesiz gençlerin, Hollandalı veya Türk fark etmiyor, Hollanda’ya ne hizmet yapacağını da iyi hesap etmemiz gerekiyor. Genel seçimlere gelince, Hollanda’da partilerde iki kutuplaşma görülmekte, bu her ne kadar halka yansımamış olsa da, böyle. Önümüzdeki seçimlerde, yıllarda sadece Hollanda’da değil bir çok Avrupa ülkesinde durum böyle. Benim tahmin ettiğim belki de önümüzdeki on yıl içinde bir sağa doğru eğilim olacak, ya da biraz daha bir toparlanmayla daha sosyal bir Hollanda ve Avrupa olacak.

Hacı Karacaer: Cohen’in özelde Hollanda’nın ve genelde Avrupa’nın şu anda ihtiyaç duyduğu bir liderlik tiplemesine sahiptir. Çünkü Avrupa’da revaçta olan şey, özellikle son yıllarda, daha çok insanları birbirinden ayırmak, sınıflara ayırmak, kamplara ayırmak, çatışmayı körükleyen ideolojilerin revaçta olması. Bunun karşısında da, insanların birlik ve beraberliğini vurgulayan ve bunu inatla yapan insanların olması. Cohen de bunların en tanınanıydı. Düşünebiliyor musunuz, bir insana beş yıldır şunu söylüyorlar: “İşin gücün yok müslümanlarla çay içiyorsun. Başka bir şey yaptığın yok.” Bir çok siyasetçi bundan alınmış olabilir. Gitmiyorum. içmiyorum demiş olabilir. Ama Cohen inatla, evet müslümanlarla çay içiyorum ve görüşüyorum diyerek, kendi inandığını yapan ve sürdüren birisi. Şartlar değişti diyerek görüşlerini değiştiren bir insan değil. Ben bu gelişmelerin bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. Sadece Hollanda‘da değil. Tüm Avrupa’da bir dönüm noktası. Cohen mevcut siyasi duruşları alt üst eden, kıran bir şahsiyet.

Tavsiye Raporu: Yeni gelen Hükümet, Hollanda’da kemer sıkmak zorunda Dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz Hollanda’da hissedilmeye devam ederken, 9 Haziran erken genel seçimlerinden sonra iș bașına gelecek olan Hükümeti de zor günler beklediğinin sinyallerini vermeye bașladı. IV.Balkanende Hükümeti, geçtiğimiz Eylül ayında bütçe açığının kapatılması için yapılacak olan tasarruflar konusunda ve bütçeye ek kaynak getirici önlemler üzerinde bir rapor hazırlanmasını istemiști. Yaklașık yirmi kișilik üst düzey memurdan olușan grubun, altı aydır üzerinde çalıștıkları tavsiye raporu geçtiğimiz günlerde açıklanırken, Hollanda’nın kemer sıkma politikası uygulayarak ek kaynak olușturması gerektiği vurgulandı. Hükümetin, bütçe açığının kapatılması için yaklașık 30 milyar Euro ek kaynağa ihtiyaç olduğunu belirterek hazırlattığı rapora göre , birinci yıl 18 milyar Euro, ikinci yıl ise 12 milyar Euro tasarruf yapılması öngörülüyor.Ayrıca devletin küçülmesi gerektiği ifade edilen tavsiye raporunda, bazı yönetim kademele-

Bos’un yine ailevi gerekçelerle istifası gündeme bomba gibi düştü. Ancak, önceden yapılmış bir takım çalışmaların olduğunu öğrendik. Yerine gelecek şahsın kim olduğunu tespit etmiş. Benim gözümde seçilebilecek en iyi kişiyi seçmiştir, en iyi bir zamanda bu istifa olayını gerçekleştirmiş-

ri ve memur sayılarının da azaltılarak yapılacak olan tasarruflardan ise 4 milyar Euro ek kaynak hedeflediklerini belirttiler. Sosyal devlet ödenekleri kapsamında da bir dizi değișikliklerin olması gerektiği vurgulanan raporda, Íșsizlik kanunlarından yararlanan kișilere verilen ödeneğin maksimum bir yılla sınırlandırılması, asgari ücretin düșürülmesi ve çocuk bakım ödeneğin de yapılacak olan kısıtlamayla birlikte yaklașık 4 milyar Euro tasarruf elde edileceği belirtildi. Açıklanan tavsiye raporunun ardından bir durum değerlendirmesi yapan Bașbakan Jan Peter Balkanende, dünyanın ve Hollanda’nın içinde bulunduğu ekonomik krizin bazı önlemler alınarak yapılacak olan tasarruflarla kontrol altına alınabileceğini ifade etti. Wouter Bos’tan boșalan Maliye Bakanlığı koltuğuna geçen Jan Kees de Jager ise bütçe açığını kapatabilmek için öngörülen tavsiyelere, ileride daha büyük sıkıntı olmaması uyulması gerektiğini belirtti.

tir. Önceden adının başbakanlığa çıkması, ancak özel sebeplerden dolayı bu görevi o zaman kabul etmeyen, Job Cohen’in İşçi Partisinin başına gelmesi, siyasetteki tüm hesapları altüst etmiştir. Bu konuları katılımcılarla birlikte irdelemek istiyoruz. Moderatör: Veyis Güngör

Sadık Yemni: Wouter Bos’un yerine bay Cohen’nin gelmesi, Cohen’in yabancılar tarafından daha olumlu görülmesi ve aslında şu andaki konjünktüre daha uygun olması, bence aslında bir değişimin işaretidir. Yani değişim Job Cohen’in gelmesiyle değil, değişim nedeniyle Job Cohen’in gelmesi şeklinde yorumluyorum ben. Dünya düzeni kendine has bir rotasyonla kendini değiştirecek. Bu değişimle birlikte, parti başkanları hatta parti söylemleri de değişecek. Bay Bos bana göre ortalama başarılı bir liderdi, bana sorarsanız. Bay Wilders’in rolünü belki biz layıkıyla pek iyi göremiyoruz. Ben bay Wilders gibi birisinin olmasının, ona bu kadar oy verilmesinin, bir şeyin işareti olduğunu düşünüyorum. Her ülkede olduğu gibi Hollanda’da da insanlar, yetmişli, seksenli yılları, o yılların düzenini özlemektedir. Bu düzenin elden kaçtığı ve bir daha geri gelmeyeceğinden oluşan hayal kırıklığı insanları daima bir hedefe yöneltir. Bu hedefe yönelenlerde toplumun en zayıf takımı olur. İkincisi, bazı politikacıların mesleğinde ilerlemesi için söyleyemediğini bu insanın söylemesidir.

Osman Elmacı: 125.000 oyun kullanılmaması, çöpe gitmesi çok vahim bir durum. Genel seçimlere bu durumu vurduğumuzda, bizim her kullanmadığımız oy, Wilders’e yarayacak. O partinin üç dört tane sandalye fazla çıkarmasını sağlayacak. Dolayısıyla bu işin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Cohen’den bahsedildi. Bence Cohen’in elinde bir sihirli değnek yok. Öyle görmemek lazım. Hollanda şu anda beyin göçü kaybediyor. 9 Haziran seçimlerine gelirsek; Cohen’in şu anda yakaladığı trend devam ederse, başarılı olacağı söylenebilir. Başbakanlık yarışının Balkenende, Cohen ve Wilders arasında geçeceğini düşünüyorum. Balkenende önümüzdeki haftalarda istifa etmezse. Diğer partilerde bir kan değişimi yaşandı. Ama CDA’da henüz böyle bir şey yok. Yerel seçimlerde dikkatimi çeken nokta, tercih oylarıydı. Tercih oyları artık konuşulmaya başlandı. Yüzde yirmi beşlik tercih oylarını kaldırsak mı kaldırmasak mı gibi sorular da sorulmaya başlandı. Çünkü yabancılar oy kullanmayı keşfettiler diye. Öyle yerler var ki, 144 oyla meclis üyesi olabiliyorsunuz.

Kaya Turan Koçak: Bence arkadaşlarımız söylenecekleri en güzel şekilde şöyledir. Eklenecek pek fazla bir şey yok o manada. Sadık Bey’in yorumu benim dikkatimi çekti. Olaylara geniş bir perspektiften bakıyor. Onun yorumuna katılıyorum. Bir de şu var. Den Haag’ın bazı mahallerine bakınız, bugün ben bu mahallelerden birini gezdim. Bu mahallenin Hollanda’da mı yoksa başka bir ülkede mi olduğunu sorabilirsiz kendinize. Yani nostalji budur. Bir Hollandalı bu mahallede yaşıyorsa, yirmi yılda bu mahallenin değiştiğini görüyorsa, bu mahallede bakkallarımız, manavlarımız, berberlerimiz varsa, Hollandalı eskiyi özlüyor... 3 Mart mahalli seçimleri, 9 Haziran seçimleri için önemli bir sınavdı. Sadece seçilenler değil, seçmen açısından da bir sınavdı. Yüzde 40 ile 50 arasında bir katılım oranı bence iyi bir katılım oranıdır. Her ne kadar geçmiş seçimlere göre biraz düşük olsa da, milletvekili seçimlerinde bu oran geri gelir, biraz daha yüksek olur kanaatindeyim. 9 Haziran seçimleri oldukça heyecanlı geçeceğe benziyor. Bizim toplum için de bu böyle olacak. Daha katılımcı olacaklarını düşünüyorum.

Deniz yolu nakliyatı Hava yolu nakliyatı Karayolu nakliyatı Depolama Gümrükleme

“It’s Always Prime Time”

Tekstil bakımı ve satış öncesi işlemleri HAFTALIK PARSİYEL TIR ÇIKIŞI

İrtibat: Levent Sarılmışer levent@primecargo.nl

www.primecargo.nl info@primecargo.nl

Tel.:+31 (0) 10 2451051 Fax:+31 (0) 10 4158101 ´s-Gravelandseweg 365 3125 BJ Schiedam


HABER

6

APRIL / NİSAN 2010

KARAMAN TAM BİR PAŞA DANIŞMANLIK: YATIRIM CENNETİDİR Merkezi Karaman’da bulunan Paşa Danışmanlık şirketi sahibi Abdullah Özel, kurduğu bu dinamik şirketin, kısa sürede ulaştığı başarılarının arkasındaki sırları bizlerle paylaştı

Bir önceki sayımızda merkezi Karaman’da bulunan Paşa Danışmanlık isminde şirketinizin faaliyetlerine başladığını söylemiştiniz. Şirketiniz ve hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz? Paşa Danışmanlık, Türkiye’ye dönüş yapmamızla beraber, 2009 yılının son aylarında Karaman ilimiz başta olmak üzere Türkiye’nin sunduğu yatırım imkanlarını en iyi şekilde Hollandalı müteşebbislerin hizmetine sunmak hedefiyle kurulan şirketimizdir. Hizmetlerimiz arasında yatırım danışmanlığı, pazar ve piyasa araştırmaları, ihale süreçleri yöneticiliği, (uluslararası) insan kaynakları hizmetleri, ürün tedariği, ve işletme desteği yer almaktadır. Kısaca söylemek gerekirse, yatırım öncesinde, esnasında ve sonrasında yatırımcılarımızın bölgede karşılaşabilecekleri bütün zorlukları ortadan kaldırmaktayız. Bunu yaparken, Karaman’ın menfaati söz konusu olduğunda son derecede duyarlı olan, Karaman idarecileri ve millet vekillerinin yatırımcılara duyduğu özel ilgiden destek almaktayız. Sizin aracılığınızla idarecilerimize ve vekillerimize buradan teşekkür etmek istiyorum. Karaman hakkında bilgi verir misiniz? Karaman ilimizi yatırıma cazip kılan birçok özellik sıralayabiliriz. Bunların en başında Mersin limanına ve Konya havalimanına yakınlığından dolayı ulaşım problemi olmaması, Türkiye’de en az deprem riski bulunan ilimiz olması, Türkiye’nin en az suç işlenen illeri arasında olması, ikliminden dolayı tarım ve enerji yatırımları için çok uygun olması gelmektedir. İlimiz ayrıca son yıllarda eğitimde Türkiye birincisi olmakla da dikkat çekmektedir. Tabi burada Karaman insanının yatırımcılara duyduğu özel ilgide göz ardı edilemez. Yani tam bir yatırım cenneti. Karaman sizce neden yatırım cennetidir? Türkiye’nin birçok bölgesinden daha fazla Karaman ilimiz tam anlamıy-

la bir yatırım cennetidir. Dikkat çeken yatırım alanlarının başında elma yetiştiriciliği, soğuk muhafazası ve ticareti, süt hayvancılığı ve enerji sektörü gelmektedir. Karaman elması Karaman’ın, Isparta’dan sonra Türkiye’nin en büyük elma üreten ili olduğunu biliyor muydunuz?. Tarım İl Müdürlüğünden almış olduğumuz bilgilere göre 2009 yılının elma rekoltesi 450.000 tondur ve 2010 yılında hava koşullarının iyi olması ve son yıllarda yeni bahçe tesisleri sayesinde bu rakamın artması beklenmektedir. Buna karşılık ilimizde bulunan soğuk hava depolarının kapasitesinin 70.000 ton olması bu alanın ne kadar cazip bir yatırım alanı olduğunu ortaya koymaktadır. Elbette böyle bariz bir farkın oluşmasındaki sebepleri sorgulamalıyız, ama durum ortada. Elma bahçesi tesisi ve soğuk hava depoculuğu için geçerli olan hibeler, uygun koşullarda kredi imkanları ve elma ihracatı için geçerli olan teşviklerde eklenince ‘yatırım cenneti’ tanımının ne kadar geçerli olduğu ortaya çıkmaktadır. Süt hayvancılığı Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin önde gelen firmalarının Karaman’a yapmış oldukları entegre süt tesisleri, ilimizde süt hayvancılığını çok cazip hale getirmiştir. 1000 tonu aşkın günlük

kapasitesi olan, bu kapasitenin sadece %45’ini, yani 450 tonunu işleyen tesislerden söz ediyoruz. İlginç olan, günlük 450 ton işlenen sütün sadece 120 tonu Karaman’da üretilirken arta kalan 330 tonun Antalya ve Isparta dahil olmak üzere uzak illerden tedarik edilmesi. Hızla kurulan dev süt ve süt ürünleri entegre tesisleri arasında süt alımı konusunda başlayan rekabet, tüketicilerin katkısız sütü daha fazla tercih eder hale gelmesi, tarım ve hayvancılık alanında verilen hibe, teşvik ve krediler bu alanı çok cazip bir hale getirmektedir. EnerJi Gelişen Türkiye’mizde ener-

ji tüketimindeki artışlardan dolayı büyüyen enerji ihtiyacı ve bununla beraber enerji piyasasının özelleştirilmesi Türkiye’yi enerji yatırımları için çok cazip kılmaktadır. Bu oluşumda Karaman ilimize büyük vazifeler düşmektedir. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye genelinde, güneş enerjisi için en yüksek potansiyele sahip olan ilimiz Karaman’dır. Bununla beraber ulusal politikalar enerji yatırımlarını kolaylaştırmaktadır. Tabi yatırım alanları yukarıda bahsi geçen alanlar ile kısıtlı değildir. İlimiz küçük ve orta düzeyde de birçok alanda yatırım imkanları sunmaktadır. Özellikle, Hollanda

başta olmaz üzere, Avrupa’yı pazar olarak değerlendirirsek imkanlar baş döndürücü. Gördüğünüz gibi, yatırım cenneti Karaman yatırımcılarını bekliyor. Bizde Paşa Danışmanlık olarak ilimizin ilerlemesi adına yatırımcılarımıza en iyi şekilde destek vermek için hazırız.

Türkiye’ye yatırım yapmak isteyenler size nasıl ulaşabilirler? Hem Rotterdam’daki hem de Karaman’daki ofislerimizden yatırımcılarımız bize ulaşabilirler. Hollanda iletişim bilgilerimize www.maliflex.nl websitemizden, Türkiye iletişim bilgilerimize de www.pasadanismanlik.com web sitemizden ulaşabilirler. Ayrıca abdullah@ozel.nl olan özel adresimi de kullanabilirler.

Voor alle functies in de Techniek bent u bij ons welkom!

Lasser

IJzerwerker / Metaalbewerker

De functie

De functie

Wil je als lasser aan de slag bij een leuk bedrijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact!

De ijzerwerker / metaalbewerker voert zelfstandig op instructie en/of aan de hand van tekeningen gecompliceerde werkzaamheden uit ten behoeve van reparatie of vernieuwing van delen of onderdelen aan schepen en staalconstructies die ter reparatie liggen aan de werf.

Maliflex is continue op zoek naar ervaren en gemotiveerde lassers op verschillende niveaus en met verschillende lasprocessen: - Co2 - Elektrode - Argon Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd. De vraag Je bent in het bezit van een geldige lascertificaat. VCA Basisveiligheid is een pré. Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde lassers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!

Het afschrijven, maken van secties, aanbrengen en samenstellen van delen van secties aan boord van schepen behoort tot de werkzaamheden. Wil je als ijzerwerker aan de slag bij een leuk bedrijf of ben je toe aan een nieuwe uitdaging? Dan komen wij graag met jou in contact! Je werkt langdurig of projectmatig bij bedrijven in de regio. Projectmatig betekent regelmatig wisselen van opdrachtgever. Op deze manier doe je ontzettend veel ervaring op in een korte tijd. De vraag Technisch tekeninglezen is een pré.. VCA Basisveiligheid is een pré. Wij zijn continue op zoek naar gemotiveerde ijzerwerkers met enige jaren ervaring en die zijn beroep met plezier beoefent!

Ben jij op zoek naar die uitdagende job in de METAAL? Neem dan nu contact met ons op! 010 - 477 33 77 Beukelseweg 45 a - 3022 GD Rotterdam - www.maliflex.nl - Fax: 010 477 49 94 - Email: info@maliflex.nl


7

APRIL / NİSAN 2010

HABER


HABER

8

APRIL / NİSAN 2010

HOTIAD yeni bürosuna taşındı neği Başkanı Turgut Torunoğulları, 2004 yılında kurulan derneğin, kısa zamanda, büyük mesafeler katettiğini belirtti. Başkan Torunoğulları, “Kurum olarak ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine burs vermek gibi bir misyonumuz var. Derneğimiz bünyesine Türk üyelerimizin yanısıra Hollandalı üyeler de dahil oluyor. Üyelerimize, her 2 ülkede yatırım yapmak konusunda danışmanlık destek hizmeti veriyoruz. Üyelerimizle beraber, Türkiye’de ortak bir yatırım gerçekleştiriyoruz. Hollanda ve Türkiye’deki yapılan girişimlerle, 2 ülke arasında, büyük köprüler kuruldu. Bu yıl 4.sünü dü-

zenleyecek olduğumuz Maastricht Ekonomi Zirvesi’nin ilk üçünde büyük başarı elde edildi. Bu yıl 19 – 20 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek olan zirvemize Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı Faruk Çelik, TOBB Rıfat Hisarcıklıoğlu gibi isimlerin katılması bekleniliyor. Öte yandan bi-

RTIFICEE CE H 268

RTIFIC E

E

GE

NACE 51.3

RD

HACCP CE

zim de içinde olduğumuz DEİK, bu yıl içinde Brüksel’de bir zirve düzenleyecek ve HOTİAD olarak zirvede yeralacağız. HOTİAD olarak, Hollanda’daki iş çevreleri ve iş dernekleriyle sürekli irtibat halinde olup, katıldığımız bütün platformflarda lobi çalışmalarını sürdürmeye devam ediyoruz.” dedi. HOTİAD yeni bürosunun özellikleri 165 m2 4 odalı (başkan odası, sekreterlik. küçük toplantı odası, büyük toplantı odası (rezervasyonla kullanılabilir).  Profesyonel sunum imkanları.  Kart girişli özel otopark.  Yıllık kira giderleri: ±30.000 EURO.  Komşuları: Eneco, Vodafone vs.

RD

GE

Kısa adı HOTIAD olan Hollanda Türk İşadamları Derneği, yeni merkez binasına taşınması sebebiyle, üyeleri ve basın mensuplarına bir resepsiyon verdi. Rotterdam’daki Rivium İşmerkezinde, toplantı ve görüşme salonlarının da yer aldığı HOTİAD’ın yeni merkez binasında gerçekleşen resepsiyona Hotiad üyeleri, bazı sivil toplum örgüt temsilcileri ile basın mensupları katıldı. Resepsiyonun başlangıcında, HOTİAD’ın kuruluşundan bu yana yapılan çalışmalar hakkında, dia eşliğinde başkan ve sekreter tarafından katılımcılara bilgi verildi. Hollanda Türk İşadamları Der-

{

}

19 – 20 Haziran tarihlerindeki Maastricht Zirve’sine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı Faruk Çelik ve TOBB Rıfat Hisarcıklıoğlu gibi isimlerin katılması bekleniyor.

2010 YILI HOTİAD YÖNETİM KURULU ÜYELERİ İlhan Döne Başkan Yardımcısı

Fast Food - Catering - Gedroogde producten Groente & Fruit - Vlees Verpakkingen - Pizza dozen Bedrukte Verpakkingen - Horeca Artikelen Aliminium Bakjes & Schalen - Zuivelverpakkingen Ei dozen & schalen en Isolatiemateriaal Waalhaven N.z 65 3087 BJ Rotterdam The Netherlands Tel.: +31 (0)10 495 35 03 Fax.: +31 (0)10 495 53 30 www.lmctrade.com info@lmctrade.com

Recep Doğanyiğit Muhasip

Celal Oruç İkinci başkan

Selçuk Öztürk Genel Sekreter

Turgut Torunoğulları Başkan

Ali Bekdur Üye

Faruk Halıcı Başkan Yardımcısı

Metin Yılmaz Üye

Şahin Güneş Üye


9

HABER

APRIL / NİSAN 2010

TOV Arnhem biriken yorgunluğu aile ortamında attı lerin birbirleriyle daha iyi tanışma ve kaynaşma olanağı bulmaları için bu tür etkinlikleri ileriki aylarda, daha sık düzenleyeceklerini belirtti. Türk halk ve Türk sanat müziğinin canlı icra edildiği gecenin ilerleyen saatlerinde onlarca sürpriz hediye çekilişi yapıldı. Sadece TOV üyeleriArnhem ve çevresindeki yerleşim birimlerinde yeni seçilen belediye meclis üyeleri nin ve Türk kökendilerini birer birer tanıttılar. kenli belediye meclis üyeleTOV Arnhem işadamları derneği le katıldığı proğramda, yoğun bir çalışrinin davetli olduğu mensubu olan işverenler ve üyeleri için, ma yılının ardından, aile atmosferinde TOV Başkanı proğramda, yerel poArnhem ve çevresindeki yerel politikacıbir eğlence düzenlediklerini açıklayan Rahmi Gemril litikacılar birer birer ların da katıldığı bir akşam yemeği düYönetim Kurulu Başkanı Rahmi Gemril, kendilerini tanıttılar. zenledi. Üyelerin çoğunluğunun eşleriyhızla büyüyen TOV bünyesindeki üyeadvertorial

ZBC / Zelfstandig Huidkliniek şimdi Utrecht ve Arnhem’de behandel-centrum

Kliniğimizin başka kliniklerden farkı şu: Bu klinik Hollanda sağlık bakanlığı tarafından tanınmış bir dermatoloji kliniği. Aynı zamanda diğer kozmetik hizmetleri de veriyor. Asıl önemli olan bütün tedavilerin ziekenfonds tarafından karşılanması, bu önemli bir özellik. Böyle bir klinik, şu ana kadar Hollanda’da Türk kökenli olarak sadece biz varız ve üç senelik deneyimimizle herbiri kendi alanında uzman doktorlarla hizmet veriyoruz

Eko aleti

Eko ile varislerin yeriHuidkliniek Zuid Sağlık Bakanlığı ni ve şiddetini ölçüyotarafından tanınmış bir dermatoloji kliniğidir. Tüm sigortalarla anlaşması ruz ve ona göre tedavardır ve hastalar buraya geldiğinde vi planlıyoruz. Varisli hasta geliyor, kontant para ödemezler, anlaşmalarımız gereği ücretleri sigortalar karşılar. hemen tedavi yapılmaz. Önce bir ekoyla bakılır. Hangi şiddette varisi vardır, ona göre tedavi planlanır. Dışarıdan lazerle mi yapılacak, yoksa endolazer ile mi yapılacak, fon terapi mi yapılacak, sade iğneleme tedavi mi yapılacak, önce muhakkak bu yapılması gerekiyor. Sağlık bakanlığınca Lazer da zaten bu şart koşuluyor.

Dermatolog Dr. Coşkun Birinci: Akne ve kozmetik tedavi Dr. Van Wateren: Deneyimli ve kıdemli dermatolog Dr. İbro Beciri: Varis tedavisinde uzman Dr. Daan der Kinderen: Endolazer uzmanı, deri kanseri uzmanı Endolazer nedir? Endolazer içten lazer demektir. Önceden varis tedavilerinde eko yapılır. Eko yapılınca en içteki damarlarda varis var mı yok mu ona bakarız. Dıştan bunu göremezsiniz. Eğer onda varis varsa kasık bölgesinden ve diz bölgesinden bir kesik açılır, hasta narkoza yatırılıp ameliyat yapılırdı. Bu teknik artik geride kaldı. Şimdi bize hasta geliyor, yatağa yatıyor, görülen şekliyle damara giriliyor, damar içerisinden fiber, yani lazerin ucu, buraya kadar geliyor, daha sonra burası lokal olarak uyuşturuluyor, daha sonra lazer ile yakılarak çekiliyor. Hasta birşey hissetmiyor. Bunun tedavinin ismine endolazer diyoruz, hasta ameliyattan kurtulmuş oluyor. Bu tekniği Hollanda’da en iyi yapanlardan birisi Dr. Daan der Kinderen’dır ve kendisi halen Utrecht şubemizde görev almaktadır.

HUIDKLINIEK ZUID’TE YAPILAN TEDAVİLER • Varis tedavisi • Cilt hastalıkları • Lazerle epilasyon • Alerji testleri • Botox Müşterilerimize Türkçe, Hollanda, Boşnakça, Sırpça, Arnavutça, İngilizce ve Almanca olarak da yardımcı oluyoruz. Toplam 16 kişilik ekibimizle Rotterdam, Utrecht ve Arnhem gibi şubelerimizde kaliteli hizmet veriyoruz

ROTTERDAM: Utenhagenstraat 187 3083 VP Rotterdam Tel: 010-293 90 91 Utrecht: Dr. Max Euwestraat 60 3554 Utrecht 030 –244 27 81 Arnhem: Raapopseweg 82 6824 Arnhem 026 –443 35 00

Internet: www.huidkliniekzuid.nl E-mail: info@huidkliniekzuid.nl

Dermatolog Coşkun Birinci, Türkiye’de 1998 yılında Ankara Hastanesi’nde dermatoloji uzmanı oldu. Ankara Hastanesi’nde 4 yıl çalıştıktan sonra Hollanda’ya yerleşti ve Rotterdam’da HUIDKLINIEK ZUID’ü kurdu.

Estetik ve Entellektüel Boyut Bir toplumun gelişip kalkınması için bir takım maddi ve manevi şartların oluşması gerekir. Bu şartlar oluşmadan saygın bir konuma gelmek hemen hemen imkansızdır. Bu bir bina inşa etmeye benzer. Önce düşündüğünüz binayı inşa etmek için uygun bir arsa bulmalısınız. Ondan sonra bir mimardan istediğiniz özellikte ve bütçenize uygun bir plan cizmesini istersiniz. Plan hazır olunca da inşaat için gerekli malzemeleri ya kendiniz alacaksınız ya da bir muteahhide gideceksiniz. Bina inşaatına geçilince ilk iş temel atma olacaktır. Temelin de sağlam olması gerekir ki bina ayakta kalabilsin. Temelin üzerine istenilen ve müsaade edilen ölçüde kat veya katlar inşa edilir ve doğrama, sıva, boya, elektrik, su, kalorifer tesisatları döşenir. Mutfak ve banyo kullanıma hazır hele getirilir. Bu arada elektrik,su, gaz, telefon v.s. bağlantıları için ilgili kurumlarlarla ilişkiye geçilir. Bir müddet sonra da bina hazır olur. Ancak bu içine hemen girilip oturulacağı anlamına gelmez. Daha içini döşemeniz de gerekecektir. Bu dedikleriniz normal yollardan olan bir süreçtir, bir de normal olmayan süreçler vardır diyenler olacaktır. Doğrudur! Az gelişmiş ülkelerde bunu gecekondu halinde gözlemlemekteyiz. Ayrıca yukarıda bahsedilen inşaat süreci ve işlemleri istek ve ihtiyaca göre de değişiklik arz edebilir. Kimisi sadece temel ihtiyaç malzemeleriyle yetinirken kimisi de estetik kaygılarla bir takım ekleme ve çıkarmalar yapabilir. İşte benim işaret etmek istediğim nokta da tam bu farklılıklardır. Ya z ı mın girişinde “bir toplumun gelişip kalkınması” ifadesini kullandım. Bu ifade hem temel hem de kültürel, estetik ve entellektüel zaruretlere işaret etmektedir. Gelişip kalkınmanın en temel zaruretleri eğitim, sağlık ve ekonomidir. Bunlar olmadan ne gelişme ne de kalkınma mümkün olur. Ancak bu temel şartlara haiz olmak ne gelişmenin ne de kalkınmanın garantisidir. Bu temel şartlara ilaveten bir de manevi şartların oluşması gerekir.

Özgür bir birey veya toplum olarak hoşgörülü, saygı ve sevginin temel değerler olarak algılandığı bir toplumda yaşamak da çok önemlidir. Yukarıda belirtilen bütün şartların var olduğundan yola çıkarak gelişme ve kalkınmanın olduğunu düşünülebilir. Ancak maalesef bunlar yeterli değildir. Bina örneğinde de belirttiğimiz gibi, bunlar temel şartlardır. Bir de estetik ve entellektüel ihtiyaca bakmak gerekir. Zira gecekondu da bir konuttur nihayetinde, ama bir sürü eksiği vardır. Konuya Hollanda Türk toplumu açısından bakarsak, bir çok maddi şartların var olduğunu söyleyebiliriz. Ancak estetik ve entellektüel şartlar söz konusu olunca pek de iyimser olamıyoruz. Tabii ki ancak yarım yüzyıllık bir geçmişe sahip, ilk nesli geçicilik temelinde, ikinci nesli de neye uğradığını anlayamamış bir halde olan bir toplum söz konusu. Bütün bunlara ilaveten bir de eğitim seviyesinin düşüklüğü söz konusu olunca tabii ki bir entellektüel veya estetik kaygıdan bahsetmek zor olacaktır. Ancak şu son 20 yılda kat edilen mesafe bizleri estetik ve entellektüel düzeyde de kafa yormaya itmektedir. Hem eğitim seviyesi bakımından hem de toplumun değişik katmanlarında değişik düzeylerde temsil bakımından oldukça iyi gelişmeler söz konusudur. Kısaca, bir orta sınıfın yavaşa yavaş teşkil etmeye başladığını söyleyebiliriz. Ancak bu orta sınıfın toplumsal çıkarlar (maddi, manevi) için gerektiğinde harekete geçebildiğini söylemek biraz zor. Bundan sonra yapılması gereken bu sınıfın da toplumun gelişme ve kalkınma sürecinde etkin rol oynamasını sağlamak olmalıdır. Bunun için bir çok girişim yapılmıştır ve yapılmaktadır. Bu ülkede yaşayan fertler olarak, özellikle entellektüellerin hem kendi mensubu oldukları (ya da içinden geldikleri) toplum hem de yaşadığımız ülke toplumunun geneli için enerjilerini ortaya koymaları kaçınılmazdır. Aksi takdirde 20 yıl sonra da aynı teraneleri terennüm etmeye devam ederiz.

suatari@haber.nl Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZMLschool te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland.


HABER

10

APRIL / NİSAN 2010

Gandi'nin 7 ölümcül günah listesi: * İlkesiz siyaset *(Politics without Principal) * Emeksiz zenginlik *(Wealth without Work) * Vicdansız haz *(Pleasure without Conscience) * Niteliksiz bilgi *(Knowledge without Character) * Ahlaksız ticaret *(Commerce without Morality) * İnsaniyetsiz bilim *(Science without Humanity) * Özverisiz ibadet *(Worship without Sacrifice)

imkanı hazırladı. TD-Plattform, kuruluşundan itibaren; üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin, iş ve siyaset dünyasıyla kolay iletişime geçmelerine yönelik ciddi bir network sunmaya devam ediyor. Bu çerçevede partnerleri ve Danışma Kurulu Üyeleri’nin bilgi ve birikimlerinden de faydalanıyor. TD-Plattform, yeni yönetimle birlikte çıtayı biraz daha yükselterek, büyük başarılara imza atmaya devam edecektir. Bizler de Danışma Kurulu olarak, TD-Plattform’un finansal ve kurumsal altyapısının iyileştirilmesi için gereken desteği vermeye devam edeceğiz. Avrupalı Türkler‘in şu ana kadar oluşturduğu en büyük gençlik platformu haline gelen TD-Plattform, aslında Avrupa çapında örnek gösterilecek bir öğrenci hareketidir. Bu yönüyle de her zaman takdiri ve desteği haketmektedir.

kemalsahin@haber.nl

14 ve 15 mayıs 2010 20:00 -- 22:00 Giriş: 65,-- EURO (3 çeşit yemek)

l: 0

Te

TD-Plattform’un tüzüğüne göre, iki yıl süren görev süresini tamamlayan Yönetim Kurulu ve Başkan, bu sürecin ardından görevini yeni ellere teslim ediyor. Bu çerçevede TD-Plattform, geçtiğimiz günlerde Köln Üniversitesi’nde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, Yeni Yönetim Kurulu ve Başkanını seçti. Böylece yepyeni umutlar ve hedeflerle dolu bir dönem daha başlamış oldu. TD-Plattform üyeleri, 22 aday arasından 18’ini seçerek, yeni Yönetim Kurulu’nu belirledi. Seçimlere birlik ruhuyla hareket edilmesi damgasını vurdu. 10 asil ve 8 yedek üyeden oluşan Yönetim Kurulu da oy birliği ile TD-Plattform Başkanı olarak Engin Olguner’i seçti. Sonuca oy birliğiyle varılmış olması, Başkan’ı olduğum TD-Plattform Danışma Kurulu’ndaki tüm üyeleri çok sevindirdi. Yeni yönetimle birlikte artık TD-Plattform’un Yönetim Kurulu’nda NRW dışından da üyeler görev yapacak. Bu gelişme, TD-Plattform’un Almanya sathında genişlemesi ve daha çok üye kazanması açısından önem taşımaktadır. TD-Plattform, kuruluşunun ardından 4 yıl kadar kısa bir süre geçmesine rağmen Almanya’da resmi merciler tarafından da ciddi bir muhatap olarak kabul edilir hale gelmiştir. Almanya’daki sivil toplum örgütleri açısından baktığımızda bu, büyük bir başarıdır. TD-Plattform, bugüne dek yaptığı yüzün üzerindeki organizasyonla; Türk toplumuna, entegrasyona çok önemli katkılarda bulundu. Hayata geçirdiği başarılı projeler, hem iş hem de siyaset dünyasında da takdirle karşılandı. Federal Almanya Başbakanı Sayın Merkel tarafından düzenlenen uyum zirvesinin daimi üyesi olan TD-Plattform, geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği organizasyonda Almanya eski Başbakanı Schröder’i ağırladı. Ciddi bir sorun olan staj ve iş bulma konularında, gençlerimize büyük destek vererek, onlara staj yapabilme ve iş bulabilme

Suavi

Westelijk Handelsterrein Van Vollenhovenstraat 15 (unit 30) 3016 BE Rotterdam 010-241 04 00

00

TD-PLATTFORM’DA YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI

Hollanda’nın si en iyi künefe nir Ancyra’da ye

10 - 24 1 0

4

FOTOĞRAF YARIŞMASI NASIL YARIŞACAKSINIZ? Aşağıdaki 10 fotoğraf gazetemizin farklı sayfalarından alındı. Bu fotoğrafların kime ait olduklarını bulun; yanındaki boşluklara yazın ve numaraladığınız bu cevapları fotograf@haber.nl adresine mailleyin. Aboneler arasından yapılacak çekilişteki şanslı abonemiz 25 EURO kazanacak!

2U5RO E

Yarışmaya en son katılma tarihi: 10 Mayıs 2010

1

2

3

..........................................

..........................................

..........................................

6

7

8

4 ..........................................

9

5 ..........................................

10

Kemal Şahin, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı .........................................

.......................................

..........................................

..........................................

..........................................


11

HABER Gazetesi kurslarda Goedemorgen Nederland ‘GÜNAYDIN HOLLANDA’

Amersfoort’ta yeni başlayan ve haftalık olarak düzenlenen ‘Goedemorgen Neder-land’ (Günaydın Hollanda) projesi kapsamında, 20’ye yakın Türk bayanı bir araya toplanıp gündemdeki çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunuyor. Bu projeyi yürüten ve haftalık konuları ve konuşma içeriğini belirleyen Selma Taşpınar, neler yaptıklarını şöyle açıkladı: “Haftalık gazeteleri okuyup güncel veya toplumsal konular arasından, bu gruba uygun olan ve ilgilerini çekecek olan konuları seçiyorum. Bu konular hakkında grupla beraber bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Değindiğimiz konular genellikle eğitim, Hollanda’da yabancıların konumu ve siyaset. Ayrıca bayanlardan gelen talep doğrultusunda aile ve çocuk eğitimi hakkında konular seçiyoruz”. Bayanların bir çok konuda bu sayede bilgilendiğini belirten Selma Taşpınar “bu şekilde toplum ve olaylar hakkında hem bilgi sahibi oluyorlar, hem de olaylara önyargısız bakış açısını geliştiriyorlar. Sosyal bir faaliyet için gelen

HABER

APRIL / NİSAN 2010

Selma Taşpınar ve Rahime Okumuş

bayanlar fikirlerini rahat bir şekilde ifade edebilecekleri bir ortam oluşturabildiğimiz için bu yönde bayanlar çok memnun kalıyorlar. Bayanlar, ilerleyen haftalarda zaman içinde daha geniş bir bakış acısı ile fikirler üreterek, projenin akışında çok önemli katkılar oluşturarak kendi fikir ve istekleri doğrultusunda projenin içini, kendi ihtiyaç ve istekleriyle doldurmaktalar ve ortam da buna olanak sunduğundan dolayı çok güzel fikirler ortaya çıkabiliyor. Bayanların bir çoğu evlilik dolayısıyla Türkiye’den gelmiş ve Türkiye’de tahsil yapmış. Hollanda’da kapasitelerini kullanma imkanını yakala-

yamamış ve bu yüzden grup içinde bu ortamı buldukları için hem çok memnunlar, hem de çok istekliler. Sundukları fikirler arasında aylık kitap okuma proğramları ve bazı konuları özellikle kendileri araştırıp grupla paylaşmak istemeleri, grubun seviyesi konusunda memnuniyet verici durumlar oluşturmaktadır” dedi. HABER Gazetesi’nin, Türk kadınlarına Hollanda toplumunda olan olayları ve analizleri ana dillerinde okuyabilme fırsatı verdiğini ve bunun da HABER Gazetesinin en büyük avantajı olduğunun altını çizen Selma Taşpınar, “HABER Gazetesi sayesinde bir de Hollanda’daki Türk toplumun içinde olan olayları ve gelişmeleri aylık takip edebilme imkanına sahip oldukları içinde bayanlar çok memnunlar” dedi. NVA Centrum Duurzame Inburgering Amersfoort kuruluşu yönetiminde, Rahime Okumuş liderliğinde yürütülüyor ve Dea-Dia Vrouw en Kind tarafından da destekleniyor.

Politik ve idari katılımcılık kursunda HABER ders materyali

Doğan Yüksel ve Niyazi Bahadin sunum esnasında

IOT ve SES Training & Advies’in ortaklaşa düzenlediği “Politik ve idari katılımcılık” konulu panel Doorn’da yapıldı. Çeşitli dernek ve kurumlardan katılan 30 kursiyere, düzenlenen panelde farklı kişiler tarafından kurslar verildi. SES Training & Advies, kurslarında HABER Gazetesi’ni de ders materyali olarak kullanıp, kursiyerlere politik ve idari katılımcılık konularında bilgiler sundu. Derslerde, bilgi, farklı tutumlar ve beceriler gibi 3 farklı öğrenim düzeyi üzerinde çalışmalar yapıldı. Daha çok pratiğe yönelik olan derslerde, teorinin yanısıra, rol üstlenme ve uygulama ödevleriyle kursiyerler kendilerini geliştirmeye çalıştılar.

Eyvah, yeni bir hareket: Partij één Hollanda’da çok parti yok mu zaten, yenisine ne gerek var? Türklerin partisi mi, yoksa ‘allochtoon’ bir parti mi? Mevcut partilere niye girmiyorlar? Bir kere birileri denemişti parti kurmayı, ama başarılı olamamıştı, diyerek eskiden yaşanan hayal kirikliği yeni inisiyatiflere yansıtılmakta. Kurulma aşamasında olan bir potansiyel partiyi henüz tanımadan tepkiler duyulmakta. Yeni bir gazete çıkınca da aynı eleştiriler verilmekteydi: ‘Onlarca gazete var, ne diye yeni başlatılır’ diye. Gelin yeni bakkalları da açmayalım, yeni fikirler de üretmeyelim, yeterince var zaten. “Demokratik bir ülkede başarabilen her insan örgütlenme, dernek ve parti kurmada serbesttir”. En son haberlere göre ‘Kiesraad’a’ geçen ay 50’ye yakın yeni parti yazılmış. İnsanlar koşulları, zorluğu ve zorunluluğu çok olan bir çalışma olmasına rağmen bir çaba içinde. En azından bu 50 potansiyel parti imkansız, gereksiz, lüzumsuz, daha önce de olmamıştı diye baştan yenik düşmemişler ve 9 haziran için yarışıyorlar. Finişe varıp varamayacakları 27 nisanda belli olacak. O zamana kadar adaylar belli olacak ve Hollanda’nın 19 bölgesindeki ofislere toplam 570 imza teslim edilecek. Her destekleyici pasaportunu gösterip, destekliyorum diye imza atacak. Yolun sonunda belki üç parti ayakta kalır fakat bir yarışmada da olduğu gibi katılmakta bir marifettir. Çünkü bırak parti kurmayı zahmetine katlanıp oy bile atmayanlar var. Hollanda’da 12 milyon civarında insanın seçme hakkı var. Diyelim ki yüzde 60ı seçse gene kalıyor 5 milyon sandığa gitmeyen insan. Örneğin en son belediye seçimlerinde Hollandalı-Türklerden 125.000 kişi oyunu kullanmamış. Bu yılın başında 800.000 kişi 18 yaşını doldurmuş, ilk defa seçecekler. Yabancı kökenli Hollandalıların katılımı halen genelden daha az. Yani potansiyel çok, oy bölünecek diye korkmak gerekmiyor. Önemli olan çok insanın doğru bulduğu, inandığı en

çok benimsediği yere oyunu vermesi, topluma katkısı olması. Çok seçenekten değil, asıl yokluğundan korkmalı. Üç, dört yıl önceye kadar PVV yoktu. Bu şahıs demedi büyük partiler beni yer yutar başlamayım ben bu işe diye? Yalan yanlış sürdürüyor sefasını ve negatif bir rüzgar estirmeyi biliyor. Ayrımcılığı içeren bir parti negatif bir rüzgar estirmeyi biliyor da, içeriği iyi olan bir hareket neden pozitif ses duyuramasın? Büyük partileri okyanusa ve çöle benzetiyorum. İçinde kayıp olabiliyor insan. Ayakta kalana bravo. Büyük partide yer almak elbette iyi ve her zaman opsiyon olarak kalır, zira bunu yapınca her şey güzel olacağının da garantisi yok. Bu yerlerde yıllarını harcamış olan vatandaşlarımız vardı, ama çıkartıldılar. Başka türlü çözümlenemez miydi sorun? O yılların emeği ne oldu? Hedef okyanusta damla değil dalga olmak, çölde kum tanesi değil kumul olmak. İnsanlar doğru bulduğu şeyi yapsın, yeter ki bir şey yapsın! Kendi yolunda yürüyebilir, yeter ki yürüsün! Destek yerine köstek olunmasın. Başlarını kaldıran insanları, inisiyatif alanı, cesaretlendirerek daha ileriye itmeli. İmkânsızın mümkün olabileceğine, rüyaların gerçek olabileceğine inanıp şans tanımalı. Jim Carry’nin YES Man filminde monoton bir hayat yaşarken, Jim arkadaşlarının zoruyla ilk defa bir pozitif enerji hakkında seminere gidiyor ve konuşmacının her şeye YES dediğini belleğine yerleştiriyor. O günden sonra önüne çıkan her fırsata YES diyor. Hayatında her şey değişiyor, sevdiği işi ve aşkıyla tanışıyor. İyi niyetleri olan, Hollanda’daki negatifleşmeye karşı pozitif rüzgar estirmek isteyen, rizikoya giren tüm insanlara ‘YES’ demek cesaretini göstermek dileğiyle.. YES, YOU CAN!

nafizesener@haber.nl Nafize Şener consultancy (danışmanlık) ve proje yöneticiliği yapmaktadır. Şu an Çalışma Bakanlığı’nın finanse ettiği Landelijk Netwerk Diversiteitsmanagement projesinde çalışmakta. İş ve ticarette paylaşım için kurulan The NetworKing Turkey uluslararası organizenin lisans sahibesidir.


HABER

‘Anılarla Çanakkale Geçilmez’ Çanakkale zaferinin 95. yılı dolayısıyla, 18 Mart 2010 Çanakkale Zaferi Günü nedeniyle Bülent Türker ‘ANILARLA ÇANAKKALE GEÇİLMEZ’ adlı 280 sayfalık bir kitap yayımladı. Kitapta Türkiye’den Atatürk’ü görmüş ve elinden leblebi yemiş en büyük koleksiyoncu Hanri Benazus ve Ahmet Gürel in birlikte hazırladıkları ve hiç bir yerde olmayan resimlerle söyleşileri yer almakta.

IUE´de resim kursları başladı Dr. Yasemin Sözer Sarac öncülüğünde IUE´de resim atölyesi çalışmalarına başladı. Resim sanatını, hem akademik platformda anlatabilme yetisine hem de başarılı bir ressamın özgeçmişine sahip bir isimden öğrenmek isteyenler, IUE´deki resim kurslarına yazılabilirler.

12

APRIL / NİSAN 2010

Amaç Türk müziğini Hollanda’da yaşatmak

2010 SAÇ STİLİ FUARINA YOĞUN İLGİ

Rotterdam korosu yeni sesler arıyor Merkezi Rotterdam’da bulunan Türk Müziği Korosu’nun elemanları, her hafta düzenli olarak bir araya gelerek yaptıkları çalışmalarla, Türk müziğini herkese sevdirmek için çalışmalarına hız verdiklerini kaydettiler. Rotterdam’da Türk müziğine gönül verenler tarafından oluşturulan ve kurulduğu günden beri büyük beğeni toplayan Türk Müziği Korosu hafta sonu verdikleri konserlerin dışında kalan zamanlarında yaptıkları çalışmalarla repertuarlarını da genişleterek gönüllerde taht kurmayı hedefliyor. Ud, ney, kanun, darbuka gibi enstrumanlar da koroya ayrı bir renk katıyor. Koronun çalışmaları ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Ayfer Ataman şunları söyledi: “Hollanda’da Türk müziğine gönül veren arkadaşlar biraraya gelerek bu koromuzu oluşturduk. Amacımız Türk müziğini Hollanda’da yaşatmak . Bunda da başarılı oluyoruz. Korumuzu, vatandaşlarımızın yanında Hollandalılar da gelerek takip ediyorlar. Artık bize eşlik eden Hollandalıların da bulundu-

ğunu söylemek isterim. Başlanğıçtan buyana koromuza dahil olan arkadaşların bir kısmı işleri nedeniyle korodan ayrılmak zorunda kalıyor. Tabi bu zaman zaman bizi zor-

Yardım gecesinde Ekin sahne aldı

Hollanda´da farklı çalışmaları ile gerek Hollandalıların ve gerekse Türklerin sevgisini kazanan Reyhan Coşkun, Türkiye’de görüp tanıdığı 9 yaşındaki Ebubekir’e yardım amaçlı bir eğlence gecesi düzenledi. Geceye Türkiye’den sanatçı Ekin, Hollanda’dan Yeşim katıldı. Rotterdam’da yardımsever Reyhan Coşkun tarafından düzenlenen ‘Yardım Amaçlı Eğlence Gecesinde’ kadınlar hem eğlendiler, hem de Gaziantep’te ayağa kalkmak için

Tüm fırınlara en uygun fiyatlarla her türlü un ve un mamülleri veriyoruz

Moon Star’ın kalitesi, 20 yıllık birikim ve tecrübesiyle sabittir

lasada yeni katılan arkadaşlarla iyi bir yol aldık. Hollanda da aranan bir koro olduk. Koromuza yeni katılmak isteyen arkadaşlarada kapımız herzaman açık.”

Benelüks ülkelerindeki berber ve kuaförler için Rotterdam Ahoy Spor ve Sergi Sarayında organize edilen ‘2010 Saç Stili Modası’nı on bin kişi ziyaret etti. Rotterdam’da yapılan ve kuaför dergisi Style tarafından da desteklenen 2010 ilkbahar-yaz saç modasının tanıtıldığı organizasyona SCOP hairexentions’un sahibi Sedat Dursun adlı Türk kuaförde iki stantla iştirak etti. Mankenleri Özlem, Kim, Silviya ve Margarita ile Hairstyle 2010 fuarına katılan Dursun, “İlkbahar-yaz saç modasına bu yıl yeni geliştirilen kaynak sitemi damgasını vurdu. Artık saçlar eskisi gibi ilaçlı ve yapıştırma sistemiyle değil kıstırma sistemiyle yapılıyor. Bu hem daha pratik hem daha sağlıklı. Standımızda en son teknolojik gelişmelerden biri olan kıstırmalı kaynak sisteminin tanıtımını yapıyoruz.” dedi.

maddi destek bekleyen Ebubekir’e yardım ettiler. Reyhan Coşkun şunları söyledi: “Gaziantep’te yaşayan ve Türkiye’ye gidişimde karşılaştığım, 9 yaşında henüz yürüyemeyen, Ebubekir’in yürümesini sağlamak amacıyla, doktor masraflarına ilişkin yardım amaçlı bir gece yaptık. Buradan elde ettiğimiz gelir ile onun tedavisini başlatacağız. Bu çalışmalar bize ayrı bir huzur veriyor. Buna benzer programlar düzenlemeye devam edeceğiz.”

www.moonstarbv.nl info@moonstarbv.nl

Servis ağı ve kalitemizle hizmetinizdeyiz... Adres: Contactweg 40 1014 AN Amsterdam Telefoon: (+31) 020 616 94 78 (+31) 06-24801072


13

HABER

APRIL / NİSAN 2010

THY AMSTERDAM UÇUŞLARI TAMAM, ROTTERDAM’DA GELİŞME YOK ağımızı yükseltmeye çalışıyoruz. Sabiha Gökçen Avrupa’da en fazla sefer yaptığımız yerlerin başında geliyor. Buradan Anadolu noktalarına daha kolay ulaşılabiliniyor. Atatürk Havaalanı’nda yaşadığımız yoğunluğu Sabiha Gökçen Havaalanı’nda daha az yaşıyoruz. Yaz sezonunda Sabiha Gökçen ve Anadolu Jet Türk Hava Yolları Hollanda Genel Müdürü Metin Gözüaçık Amsterdam Meram Restoranında seferlerimiz devam acenteler ile Türk basınına yaz uçuşları ve THY’nin hedefleri hakkında bilgiler verdi. edecek. Bunun yanında Anadolu Jet kış seTHY Hollanda ev sahipliğinde lu Jet ile başlıyoruz. Ankara’dan ferinde de devam edecek ve gündüzenlenen toplantıya, THY Orta sabah saat dokuzda kalkacak. düz beş defa olacak. Rotterdam Avrupa Bölgesi Sorumlusu Baş- Amsterdam’dan ise 12:55’te kal- THY uçuşları ile ilgili bir gelişme kan Yardımcısı Ziya Taşkent, THY kacak. Bu uçuş saati Ankara’ya yok.Uçuşlarımız şimdilik AmsterHollanda Müdürü Metin Gözüaçık, ulaşımı daha kaliteli ve daha ra- dam Schiphol Havalimanı’ndan THY Hollanda ekibinin yanı sıra hat bir uçuş ile gerçekleştireceğiz. olacak. Yolcu artışımız sürekli arHollanda’da Türk Hava Yollarının Ankara’dan açılan yerleri daha çok tıyor.” yetkili acenteleri katıldı. transit yolcu yönünde çalışmalaProgram daha sonra THY HolTHY Hollanda Müdürü Metin rımız devam ediyor. Satışlarımız landa yetkili acentelerin karşılıkGözüaçık şunları söyledi: “Ocak ve THY Hollanda olarak oldukça çok lı soru ve cevapları ile devam etti. Şubat aylarında uygulamaya başla- iyi. Geçen yılki satışlarımızı geçece- Özellikle acenteler sektörde kardığımız erken satış uygulamaları- ğiz. Anadolu’da özellikle Kayseri’ye şılaştıkları zorluklar ve rekabetmızda satışlarımız çok arttı. Satış- yönelik sefer sayımızı arttıracağız. ler konusunda THY yetkililerine larımız iyi bir seviyede. Yolcu ar- Haftada iki olan seferimizi üçe çı- bilgiler verdiler. Ardından THY tışımız oldu.15 Mayıs 2010 itiba- karacağız. Anadolu’nun başka nok- Hollanda’nın yemek ikramı ile rı ile Ankara seferlerimize Anado- talarına uçmaya çalışıyoruz. Satış program sona erdi.

THY kazandırıyor

Amsterdam Türk Hava Yolları (THY) – Lebara Mobile ve Akajans işbirliğiyle ‘Konuşan Bilet’ adlı kampanyada, İstanbul gidişdönüş uçak bileti kazanan talihlilere, düzenlenen törende biletleri hediye verildi. Amsterdam’da düzenlenen törende Türk Hava Yolları Müdürü Metin Gözüaçık, Lebara Mobile Genel Müdürü Marcel Timmerhuis, Pazarlama Müdürü Ayşe Çalışkan, Akajans Yöneticisi Adil Akaltun ile kampanyada İstanbul bileti kazanan talihlilerin bazıları hazır bulundu. Amsterdam Türk Hava Yolları Müdürü Metin Gözüaçık, “Amsterdam’da göreve henüz 6 ay evvel başladım. THY bu yıl yeni hatlar açıyor. Şu anda Avrupa’da 4.durumdayız. Geçtiğimiz Kasım ayında Sabiha Gökçen’e Amsterdam’dan başlayan seferlerimizi daha iyi tanıtmak için, bilet kampanyası baş-

lattık. Bu konuda Akajans bize bir öneri getirdi. Bizde bunu Lebara işbirliğiyle bunu kampanyaya dönüştürdük. Ayda 2 biletle sözkonusu kampanya devam edecek.” şeklinde konuştu. Projenin mimarı olan, Akajans Yöneticisi Adil Akaltun ise kampanya ile ilgili olarak: “Konuşan Bilet” kampanyamız, geçen yıl Mayıs ayında KomFly - Komfor Tours seyahat şirketi işbirliği ile başlamıştı. Bu yıl THY ile, İstanbul Sabiha Gökçen destinasyonu için kampanya tekrar hayata geçirildi ve satılan her Sabiha Gökçen uçuşuna birer sim kart hediye edilmesine devam edildi. Böylelikle toplam hediye sim kart sayısı 10.000’e ulaştı ve Lebara’nın ofisinde talihlilere takdim edildi. Sözkonusu bilet kampanyamız devam edecek ve her ay 2 talihliye bilet verilecek.” dedi.

THY Müdürü Metin Gözüaçık (solda) talihli vatandaşımıza hediye çekini takdim etti

RESTAURANT OTTOMAN SARNIC ROTTERDAM & RESTAURANT LA CUISINE OTTOMAN UTRECHT Hollanda’nın ilk alkolsüz aile restoranı

Hafta sonları canlı müzik organizelerimiz ile muhteşem gruplarla eğlencenin tadına varacaksınız! Ottoman restoranlarının büyüleyici atmosferinde sizlerle görüşmek dileğiyle.. RESTAURANT OTTOMAN SARNIC ROTTERDAM VIJF WERELDDELEN 105 3071 PS - ROTTERDAM TEL: 010 2900 3800 WEBSITE: WWW.SARNIC.NL

RESTAURANT LA CUISINE OTTOMAN JUTFASEWEG 219 3522 HS - UTRECHT TEL: 030 214 82 68 WEBSITE: OTTOMAANSRESTAURANT.NL

Hedonist ve narsist gençlik! Uzun sayılacak bir zamandır siyasi konular hakkına yazılar yazmaya gayret ediyorum. Hollanda’da seçimlerin bir türlü bitmemesi ister istemez üzerinde durulması gereken konuları da belirlemekte. Ancak bu sayıda, bir süredir yazmayı planladığım, mesleğimle ilgili bir konuda siz değerli okuyucularımla hemhal olmak istiyorum. Gerçi siyasi yazılarda elbette toplumu çok yakından ilgilendiren konulardır. Üstelik 10 Haziran’da yine olağanüstü milletvekili seçimleri yapılacak. Hem de Hollanda Türk toplumu için oldukca önem arzeden seçimler yapılacak. Bu konuda görüşlerimi gelecek sayıya saklayarak esas konumuza gelmek istiyorum. Toplumun önemli bir kesimini gençlik oluşturur. Hatta gençler geleceğin yöneticileri oldukalrı için, ülke için, toplum için hatta insanlık için çok önemlidir. Anlaşılması, üzerinde durulması, bilinmesi belki yönlendirilmesi yani yatırım yapılması gerekir. Gençlik dosyamda yer alan araştırma sonuçlarına şöylebir göz attığımda, insanın içini daraltan verilerle karşı karşıya kalıyorum. Her yeni gelen nesil, bir öncekine göre daha sıkıntılı, gelecekten ümitsiz, umursamaz, dayanışmasız, saygısız, hayal kırıklığına uğramış, sınırları belli olmayan bir nesil. Araştırmacılar ve uzmanlar günümüz gençligine `sınırları olmayan narsist gençlik‘ tabirini kullanmaktalar. Motivaction araştırma bürosunun yapmış olduğu 25 yaş mentalite araştırma sonuçlarına göre gençlik, hedonist ve narsist olarak tanımlanırken, özellikleri şöyle sıralanmakta: alışverişe düşkün, statüye önem veren, dış görünüşün her olduğu, çok çabuk bıkan v.b. Araştırmanın bazı ilginç bölümleri şöyle: Günümüz sınır tanımayan gençliğinde yanlış olan nedir sorusuna; `daha çok öfkeli, tahriş, bunalan, canı sıkılan ve daha az iyimser bir gençlik‘ cevabı verilmekte. Sorumluluk, siyasi ve sosyal olaylara ilgi, gönüllülük özelliklerinin oldukca düşük olduğu günümüz gençliğinde, kendine güven oranının ise yüzde 40’larda olduğu belirtilmekte. Ama önemli bir oranda gençlik ise kendine güvenin dışında kalmakta. Bu kesimde okulu bırakmak, uyuşturucu ve hap kullanmak, şiddete meyil daha yüksek. Dayanışma olmadığından bölünme ve parçalanma hakim gençlikte. Araştırmacılar gençliğin bu halini patlamaya hazır bir `sosyal bomba’ ola-

rak görürken, patlaması halinde Hollanda’nın tamamen değişeceğini, toplumun Amerikanlaşacağını söylemekteler. Gerçi günümüz aileleride, aslında toplumun komleks olması, acımasız olması, şimdiki gençlerin kendine güvenen, inatçı yetiştirilmelerini istemektedirler. Ancak böyle bir nesil, beraberinde bir takım çatışmaları ve ayrışımları da beraberinde getirir. Araştırma sonucundanda görüleceği gibi her genç kolay kolay kendine güven duyamaz. Böylelikle bir kısım gençlik toplumdan dışlanmış olur. Peki bunun yerine ideal bir gençlik nasıl yetiştirilmelidir sorusuna uzmanların verdikleri cevaplar ise şu şekildedir. Özellikle gençlere, büyüklerin, yetişkinlerin bir yaşam tecrübelerinin olduğu, saygının toplum ilişkileri için kaçınılmaz bir değer olduğu vurgulanmalıdır. Aileler gençlere belirli sınırlar koymalı. Aileler çocuklara zaman ayrılmalı. Zaman ayıramama suçluluğundan çocukların her istediklerine evet denilmemeli. Günümüz gençliğinin bir bölümündeki canlılık, kendine güven, ilişkiler kurma becerisi hem gençlerin kişisel gelişmeleri hem toplum yararına kullanılabilir diyen uzmanlar, gençliğin diğer bölümüne farklı yaklaşılarak yeni metodlar geliştirilmelidir önerisinde bulunmaktalar. Yukarıdaki tesbitler ve yorumlar Hollanda gençliği için yapılmış bir araştırma sonuçlarıdır, ancak bu sorunların bir bölümü elbette Hollanda’daki Türk gençlerinide yakından ilgilendirmektedir. Türk gençlerinin bir de göçmenlik ve farklılıktan kaynaklanan diğer sorunları vardır. Gençlerin mümkün mertebe bir sosyal gruba ait olmaları kişisel gelişmeleri açından kaçınılmazdır.

veyisgungor@haber.nl

Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats).


HABER KOALİSYONUN BOZULMASI Coşkun bey, HABER Gazetesi olarak geçen sayımızda yazdığımız değerlendirme yazımızda, “Afganistan bahane, koalisyon bozmak şahane” diye bir değerlendirmemiz oldu. Hükümeti bozan asıl gerekçenin Afganistan olmadığı kanaatindeyiz ve biz bunu irdelemek istiyoruz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Gerçekten üzülerek hükümetin düşüşünü yaşadık, hele hele böyle bir ekonomik krizde hükümeti bu konu üzerinden düşürmek bence büyük sorumsuzluk. Çünkü bunu Hollanda halkına anlatmanız cidden zor olacak. Ondan önce de bazı sürtüşmeler oldu, özellikle İşçi Partisinden, Sosyal Demokratlardan, Irak konusunda vesaire. Ama gerçekten yaşadığımız olay üzücü, o gece tartışmalara ben de bizzat şahit oldum. Bir başbakan yardımcısı bakanlar kurulu dışında Afganistan konusu hakkında yaptığı ifadelerle dışarı çıkıp bizi ortada bıraktı. Anlaşmamıza göre Uruzgan’dan çıkabilecektik ama Afganistan’da kalacaktık. Onu kendileri de ifade ettiler. Afgan halkına zeval vermeden, kaosa sürüklemeden, eğitim, polis teşkilatı konusunda orada bir şeyler yapacaktık. Ama buna rağmen hiç bir şey yokmuş gibi Wouter Bos çekildi. Sizin dediğiniz gibi ‘Uruzgan bahane, koalisyon bozmak şahane’. Tabi bunun yani sıra başka sürtüşmeler de vardı. Koalisyonun bozulmasının arkasında muhtelemen o gözükmeyen sebepler de vardı. Bu finans krizi midir yoksa PvdA’nın son araştırmalarda ortaya çıktığı gibi bir oy kaybı mı var, geleceğe ait bir kaygı mı bu? Hepsinin bir rol oynadığına inanıyorum. Wouter Bos istifasından sonra artık bu finans krizinde yok ortada. Biliyorsunuz burada araştırma komisyonu neticeleri cıktı, ama şimdi mecliste kimle tartışacağız bu dosyaları? Bankalara verilen milyarlar doğru bir şekilde yönlendirildi mi? Oluşan 29 milyarlık bütçe açığını kapatmak için bir yerden kaynak bulmamız lazım. Maliye bakanı sayın Wouter Bos, yine yok. Bir ülkeyi bu şekilde hükümetsiz bırakmak bence büyük sorumsuzluk. Diğer yandan Irak konusunda biz gerçekten farklı düşünüyorduk ve düşünüyoruz. Biz inandığımız için yaptığımız icrayı yaptık ve bunu bugüne kadar da savunuyoruz. Araştırma komisyonu istemiyorduk, İşçi Partisi istediği için “Comissie Davids” geldi. Oradan çıkan somut neticele-

14

APRIL / NİSAN 2010

“Güvenli bir toplum, güvenli bir aileden başlar”

RÖPORTAJ |İBRAHİM KARAMAN / MUZAFFER BOZASLAN FOTOĞRAF | MEHMET FATİH KARAMAN

COŞKUN ÇÖRÜZ, CDA MİLLETVEKİLİ rin bazılarıyla ayni fikirde değildik, bu hususta İşçi Partisinin istediğini yerine getirdik. Bos uyanık bir siyasetçi, kamuoyu araştırma sonuçlarına baktı ve şu anda koalisyonu bozmak için iyi bir fırsat dedi. Bunun bir süredir planlandığını mı düşünüyorsunuz? Zaman gösterecek her şeyi. Bu şekilde ifade etmek istemem ama tesadüfler çok ilginç. Durum şu: Bos komisyon araştırmasından, bankaların ve 29 milyarlık tasarrufun sorumluluğundan kurtuldu, Cohen hazırdı. Afganistan ve Irak konusunu halletti, güya dik duruş sergilemiş oldu, araştırmalarda oyları yükseldi. Eğer stratejik bir şekilde değerlendirirsek, satranç oyunu gibi, iyi bir hamle olarak görülebilir.

CDA ve GÖREVLERİ TÜRKLER ve KİMLİK MESELESİ

Siz CDA’nın güvenlik birimi sözcüsüsünüz. Şimdi kamuoyunda bilinen şu ki; suç işleyen yabancı gençlerin Hollandalı gençlere göre “farklı ele alınması ve cezai işlem uygulanmasını” savunuyorsunuz. Bunun arkasında ne yatıyor? Yok şimdi şu iyi anlaşılsın, o yüzden sevindim bu soruya. Hollanda ceza kanununda “şu yabancıdır şu yerlidir” diye bir ceza farklılığı söz konusu değil. O benim savunduğum konu da değil. Hollandalı’ya ne kadar ceza veriyorsanız, Türk’e Faslı’ya da o kadar vermelisiniz. Ama şunu ben araştırarak ön plana getirdim: Bazı cezalar var özellikle bu toplumda, toplumun faydasına yapılacak bazı hizmetler, diyelim parkları temizlemek, “taakstraffen” (toplum hizmeti) dediğimiz. Bu cezalar, yabancı gençlerde fazla etkili olmuyor; adam bunu ceza olarak görmüyor. Bizim gençlerimiz, özellikle Faslı ve Türk gençlerimiz neyi ceza olarak görüyorlar bunu incelemek lazım. Bizim gençlerimiz özellikle utanç kültüründen etkilendiği için ve bunu bildiğimiz için verilen cezaların daha fazla bu şekilde olması lazım. Peki bu bile ayrımcılık değil midir, neye göre veriliyor bu cezalar? Kesinlikle değil, çünkü verilen cezaların gerçekten etkili olması lazım. Araştırmalar etkili olmadığını söylüyor. Her hakim ceza vereceği kişiye o kişinin özgeçmişini göz önünde bulundurarak verir cezayı. Çünkü Hans’a da Ahmet’e

www.anadoluline.nl

de istediği cezayı verebilir. Ama Hans aynı suçu işlediğinde ona 3 ay, Ahmet’e 5 ay vermesi yasak. Zaten ben bunu savunmuyorum, o açık. Bizim ceza kanununda amaçladığımız, bir taraftan ceza verilsin ama ikinci amacımız da, bir daha gencimiz bunu yapmasın. Ama kamuoyunda böyle algılanmamışsınız. Dışarıda, “Coşkun Çörüz’ün bunu savunmuş olması, yabancı kökenli gençlere ayrımcılık demek” diye düşünülüyor. Toplumda niye böyle bir izlenim var? Siz mi yeterince açıklayamadınız? Artık tabi basın deyince sizlere bakıyorum ben, siz basınsınız. Artık ne yazıldı ne edildi, ben her metnin ardından gitmem mümkün değil. Daha doğrusu bakan bunu takdirle karşılayıp uyguluyor. Çünkü eskiden gençlerimiz oraya veya buraya hiç bir şey getirmeyecek yerlere gönderilip ‘zamanını doldur’ denirdi. Bu gencimiz bir şey öğrendi mi, davranışını düzeltti mi, bir şey yaptı mı, ders aldı mı denmiyor. Asıl o önemli benim için. Yabancılar arasındaki kriminalite oranı yerlilerden daha yüksek. Bu bilinen bir gerçek. Şimdi bu oran nerelerdedir ve Türk ve Faslı gençlerde bu nasıl? En başta maalesef Faslı ve Antilyanlı gençler, ondan sonra Türk ve Hollandalı gençler geliyor. Ama son dönemlere kadar, Türk gençlerin durumu az çok olumluydu, yani kriminal olayda Hollanda’lı gençlerden pek fark yoktu. Ama maalesef son 1,5-2 senede Türk gençlerin pozisyonu, olumsuz şekilde Faslı gençlerin durumuna benzeyiş gösteriyor. Bunun en büyük sebep-

lerinden biri eğitimi yarıda bırakmak, okula gitmemek. Her sene Hollanda’da 50bin civarında genç diplomasız okulu bırakıyor. Ve bunların arasındaki en büyük grup da Türk gençler. Şimdi ben buna baktığım zaman kültürümüze uygun olmayan, dinimize uygun olmayan, yaşam tarzımıza, aile yapımıza uymayan davranış biçimleri nasıl nema bulmuş. Nasıl oluyor da en büyük grup olarak, bu ‘drop out’ dediğimiz olay bizim gençlerde bu kadar yüksek? Ve tabi oradan başlıyor. Şehirde dolaşıyor yanlış arkadaş ediniyor, bunun içinde tabi hafif uyuşturucu ve alkol de var. Aile yapısı da dengeli, sağlıklı olmadığı zaman bu sebepler aslında açık, garip sebepler değil. Başka ne var? Tabi ki aile yapısı. Eğitimle ilgilenmemek, çocuğa ilgi vermemek, çocuğun arkadaş edinme konusunda yardımcı olmamak, tabi bunlar bilinen sebepler. Bu konudaki rizikolardan birisi de ‘soft drugs’, hatta bana göre hard drugs bunlar. Mesela biz ‘coffee shop’ların okullara yakın olmasını istemiyoruz, en az 200 metre uzakta olması gerek. ‘Coffee Shop’tan uyuşturucu almak Albert Heijn’den çikolata almak kadar kolay. Tabi bu çocuk kriminal olur. Türkler arasında da yaygın mı? Evet, gittikçe de yükseliyor. Beni bu konuda birçok aile arıyor ve mail gönderiyor. Bu hususta toplumda belirli bir önyargı var. Geçen seçim zamanında bir tartışma yapıyorum, bir dernek toplantısında. Orta yaşlı, çocukları olan biri diyor ki: “Çörüz Bey siz bu ‘koffıe shop’lara niye o kadar karşı geliyorsunuz? Orada bir şey yok, orada sadece kahve içiyor gençlerimiz. Başkalarını

Yıldırım Türkiye


HABER

APRIL / NİSAN 2010

rahatsız etmiyor”. Dedim ki: “Amca orada kahve hariç her şey içiliyor.” Bu büyük bir problem. Bana bir çok mail geliyor, bunalıma giren gençlerimiz mahvetmiş kendilerini, geleceğini, istikbalini, ailesini. Annesini döver, babasını döver, para ister. Aslında sebepleri açıklamak o kadar zor değil. Güvenli bir toplum, güvenli bir aileden başlar. Güvenli bir toplum daha fazla polis teşkilatı, savcı veya hapishane ile çözülmez. Ama maalesef daha oraya gelemedik. Peki siz CDA’ da güvenlik birimi sözcüsüsünüz. Bu konulara da hakimsiniz, rakamlar itibariyle olsun olaylar itibariyle olsun. Bu konuda bilhassa Türk toplumunu bilgilendirici bir takım çalışmalarınız oldu mu? Birçok toplantıda bana çok yerden sorular geliyor. Ben de arkadaşlara diyorum ki, “ben de size birkaç tane soru sorayım. Belediye başkanının ismini biliyor musunuz? 50 kişiden ancak 10 kişi çıkar bilen. Çocuğunuzun okulunun ismini biliyor musunuz? Çocuğunun okulunun ismini bilmeyen veliler var. Siyasete sitem edebilirsiniz ama artık iğneyi kendimize batırmamız lazım. Uyum iyi bir eğitimden geçer. Bu 50bin gencin büyük oranı Faslı değil de Türk gençler. Diplomasız okuldan ayrılıyorlar, 25 yaşına gelince mi eğitime başlayacak? Peki siz problemi teşhis etmişsiniz, bu ‘drop out’ un çözümü nedir? Evet problemi teşhis ettik ve çözümünü de getirdik. Kanunlar değişti, artık 27 yaşına kadar ya okuyacaksın, ya çalışacaksın, ya da ikisini kombine edeceksin (‘werk en leren’). Hani eskiden 18 yaşında artık okula gitmek istemiyorum, 17’de ödenek al, ondan sonra senelerce yat, öyle yok artık. Çünkü o yaşta birisine ödenek vermek demek, bu gencin 25-30 yaşına girdiği zaman iş hayatına atılacak hiç bir imkanı olmaması demek. Bu kanunu geçen sene değiştirdik. Mecburi eğitimi 18 yaşına kadar çıkardık, bu 16 idi. 18 yaşına çıkarılması, bu “drop-out” dediğiniz olayı engelliyor mu?

Tabi, takip ediyoruz, müfettiş de bunu araştırıyor. Eskiden bir çocuk günlerce okula gelmezdi, ama hiçbir yerde kırmızı ışıklar yanmazdı. Eğitim görevlileri (leerplichtambtenaar), müfettişler, belediyeler bütün okulları sıkı şekilde takip ediyorlar. Bunu eğitimi teşvik için yapıyoruz. Bakınız 16-17 yaşındaki çocukların eğitim kitapları bedava, bu devletin bütçesinden çıkıyor, bu da değişti.

Diyelim ki birisi okulu gene de bırakmak isterse bunu engellemek için icrada olan yaptırım gücü var mı? 18 yaşına gelmiş okulu bırakmış. Ödenek yok. Eskiden ödenek veriliyordu artık yok. Afedersin adam sabah yatağından kalkmıyordu bir de ödenek alıyordu üstelik, sen o adama ödenek verirsen yatağından hiç kalkmaz. 27 yaşına kadar ödenek yok. Ya okuyacak -ama herkes okumak istemiyor- o zaman git çalış veya ikisini kombine et. Peki geçen yıldan beri bunun sonuçları veya etkisini görüyor musunuz? Görüyoruz. 60 binden 50 bin’e kadar düştü ve daha da aşağıya düşecek yavaş yavaş. Etkisini görüyoruz. Sizce kaç senede Hollanda ortalamasına gelir, 20 sene alır mı? İnşallah 20 sene sürmez. Geçenlerde Kanada’dan bir gazeteciyle görüşüyordum 50 bin sayısı çok geldi ona. “Kanada’da böyle bir şey olsa iç harp çıkar” dedi. Ya dedim sen onu bırak bu daha fazlaydı 50 bine düştü ve daha iyi haber olarak aşağıya doğru düşüyor. Peki neden Kanada modeli aranmamış hükümet tarafından. Bu yılların birikimi, 45 yıldır buradayız Faslılar’ın ve Türkler’in buna muhakkak bir etkisi olmuştur. Hollanda çok modern bir toplum, diyebilirdi ki ‘biz Kanada gibi bir ülkeyi örnek alıyoruz. Oradaki modele bakacağız ve aynısını biz de uygulayacağız’. Niye böyle bir şey olmamış? Hollanda modern ülke ve altyapısı da sağlam. Ama senelerce biz Hollanda’da beni sokmayan yılan bin yaşasın mentalitesinden devam etmişiz. Hükümet, insanlar, partiler hep böyle yaşamışlar. Bakınız ‘coffee shop’lar senelerdir tek biz sert tepki gösteriyoruz, Christen Unie ve SGP ile, öbürleri bunu serbest bırak kardeşim diyorlar. Sen bunu yarın öbürgün serbest bıraktığın zaman tersi gelecek.

KORUYUCU AİLE Müslümanlar koruyucu aile konusunda biraz daha teşvik edilmeleri için neler yapılabilir? Bu konuda çok zayıflar. O tespiti ben de yaptım, çünkü bizim toplum olarak hem kültürümüze uygun hem dinimizin teşvik ettiği bir konu koruyucu aile olmak, yetimlerle ilgilenmek. Böyle diyelim, herhangi sebepten problem yaşamış çocuklar ve gençler Hollanda’da “pleegzorg” adı altında ailelere gönderiliyor, geçici olarak veya sürekli olarak da olabilir. Ama şunu gördüm ben, bizzat yaşadım ve şahit oldum ve birkaç farklı kanaldan da duydum. Bu grupların arasında problemi olan gençlerde Türk ve

Faslı oranı büyük. Şimdi diyorum ki bu gençleri bir bakım evine göndermekten ziyade ailelerin yanına yerleştirmek daha uygun. Çünkü Hollanda aileleri yapıyor bunu ve çok uygun da. Müslümanlığa yakışan da bir hadise, ama hiç bilinmemiş. Veya öyle adlandırılmamış. Bunu biz Türkiye’de yapardık zaten, halanın oğlunun bir işi olduğu zaman dayının yanında bir süre kal orda, ismini vermemişiz ama bunu yapıyoruz zaten. Bunun şimdi Hollanda’da gerekli olduğunu görüyoruz, özellikle Türk ve Faslı gruplarda da bunu daha fazla yaydığımız zaman, bu konuda daha çok bilgi verdiğimiz zaman, daha olumlu ve daha sağlıklı olur. Daha fazla teşvik gelir ve bu desteğin hem maddi hem de manevi yeri de var. Çünkü bunu yapan aileler de var. Masraflarını da çoğunlukla kurum karşılıyor zaten. Aslında çok güzel bir konu, her zaman bir gence veya çocuğa yardımcı olmuş olursun. Biz HABER Gazetesi olarak bunun arkasındayız, ileride de bu konu hakkında dosya açmayı düşünüyoruz. Bu konuda ileride yapacağımız workshop ve toplantılarda konuşmacı olarak katılmayı ister misiniz? Hay hay, tabi ki isteriz, o problem değil, yaparız. Yeni dönemde de bu konu hakkında çalışmalarımız olacak.

Reizen

49€

’dan başlayan fiyatlarla

TÜRK PARLEMENTERLER, İCRAATLAER VE SEÇMENLERİN BEKLENTİLERİ

Siz Türk kökenli bir parlamenter olarak, Türk halkının sizden beklentileri var. Verilen oylar karşılığında bir şeyler yapmanız isteniyor. Siz buradaki Türk toplumu adına bir şeyler yaptığınızı düşünüyor musunuz? Kesinlikle. Sözgelimi daha yakınlarda Arnhem’den gelen iş adamları derneği ile sohbet edip sorunlarını dinleyip, gereken kişilere isteklerini ilettim. Tabi benim uğraştığım bu güvenlik, polis teşkilatı, insan hakları ve diğer konular bir hayli vaktimi alıyor. Uğraşamadığım konuyu da arkadaşlara iletiyorum. Gerektiği yerlerde gereken bilgilerin raporlara girmesini sağlıyorum. Mesela “Türk şirketleri Hollanda toplumuna ne kadar gelir sağlıyor?” sorusu hususunda bizim uyum sözcülüğü yapan arkadaşımıza verdiğim rakamlar metine giriyor ve bu da olumlu anlamda topluma yansıyor. Bunun yani sıra tabi camilere gidip bire bir insanlarla görüşüp özel problemleriyle bile uğraştığım oluyor. Vatandaşın “biz sadece seçimlerde hatırlanıyoruz” görüşüne ne diyorsunuz? Kesinlikle katılmıyorum, o zaten standart bir şey olmuş, çünkü benim birkaç sefer gittiğim yerler var, sevdiğim yerler var orda bile “Coşkun bey sizi az görüyoruz” deniliyor. Bir hesaplama yaptığınızda, yani camileri, dernekleri, gençlik kolları ve yabancı kadın kollarını her hafta bir tanesini dolaşsanız en azından on sene milletvekili olarak kalmanız gerekiyor. Bu sadece yabancı kökenli kurum ve kuruluşlar ama ben bir tek yabancılar için burada değilim ki. Bütün halk için buradayım. Gittiğim yerlerde verdiğim bazı mesajlar herkesi mutlu etmiyor. Gerçekten kıran kırana tartışmalar yapıyorum, ama ben bunu burada söylemem lazım. Bazıları Türklerin uyum konusunda hiç bir sorunu yok diyor, bu konuda o kişilerin resmen kendini kandırdığını düşünüyorum. Çok iyi giden şeyler de var tabi, mesela eğitim kalite-

“Nebahat Albayrak’ı seçtik, ama bize destek olacak yerde köstek oluyor” düşüncesine ne diyorsunuz? Bunlar çok basit ifadeler. Çünkü siyaset birebir olan bir hadise değil. Vaatler üzerinde politika yapmayı sevmem. Yaptığımız daha iyi olabilir belki, bu konuda açığım. Tabi mümkün mertebe istekleri, sitemleri, problemleri analiz edip, benimseyip, bunu herkes kendi parti rengine göre analiz etmesi lazım. Herkesi siyasette memnun etmek mümkün değil. Yoksi, işadamlarımız nisbeten güzel yerlere gelmesi. Ama gerçekçi olmak lazım. Türklerin siyasi katılımı sizce yeterli mi yoksa daha iyi olabilir mi? Daha iyi olabilir diye düşünüyorum, ama mesela bir Almanya ile kıyasladığınızda, 3 milyon Türk var ve sadece iki tane milletvekili çıkarmışlar. Burada 400 bine yakın Türk var ve dört tane Türk kökenli milletvekili var mecliste. Siyasi katılım olarak örnek bir ülkeyiz ama bunun mücadelesini de verdik. Bazen yerel seçimlerde kahve kahve dolaşıyoruz adam orda “fayans döşüyor” ve gidip bir oyunu vermiyor. Ondan sonra bir derdi olduğu zaman sitem eder veya “bir oy ne fark edecek?”

sa siyasete ha Hasan böyle diyor, Mehmet böyle diyor, Fatma böyle diyor dediğimiz zaman bunu ancak iki hafta sürdürebilirsiniz. Bu gerçekçi bir siyasetçi tavrı olmaz. Siz Nebahat Albayrak’ı başarılı buluyor musunuz? Buluyorum. Evet çok iyi yaptı bence. Gerçekten Türk kökenli olmasına rağmen o seviyeye gelmek büyük başarı. İyi iş yapan siyasetçiyi takdir etmek gerek. O şu renktendi bu renktendi, böyle bir tavrım yok. diyor. Ama o oy için çok mücadele verildi 1985-1986’da. Bizim tespitimize göre yerel seçimlerde 190 civarında Türk aday seçildi ama her şeye rağmen genel itibariyle katılım gene de umulandan çok azdı, bunu artırmak için neler yapılmalı? Herkes kendi çevresinden başlayıp, etrafındaki insanları bu hususta daha bilinçli hale getirmesi lazım. Aynı zamanda vakıf ve derneklere önemli roller düşüyor, toplumu daha aktif hale getirmek için. Coşkun Çörüz’le yaptığımız bu röportajın ayrıntılı versiyonunu websitemizden okuyabilirsiniz. www.haber.nl

“Bizim toplum olarak hem kültürümüze uygun, hem dinimizin teşvik ettiği bir konu, koruyucu aile olmak, yetimlerle ilgilenmek.”

Günde kaç tane mail geliyor size ve bunların hepsini cevaplama fırsatı buluyor musunuz?

Günlük 150 ila 200 mail geliyor, ve bunların yüzde 1520’si yabancılardan geliyor. Diğer yüzde 85’i Hollandalılardan geliyor, genelde kurumlardan, teşkilatlardan ve örgütlerden de farklı mailler geliyor. “Oturum”dan ailenin çocuk problemlerine, başka ülkede hapishaneye düşmüş, ödeneği kesilmiş gibi basit normal günlük problemler de mail yoluyla soruluyor. Aslında bu kadar mail çok fazla, bunların hepsini cevaplandırmak çok vakit alıyor. Asistanım da Türkçe okumadığı için bunları teker teker benim cevaplandırmam lazım.

İkram dahildir

KONYA - ELAZIĞ - SİVAS DİREKT UÇUŞLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR

www.yildirimreizen.nl MottoMedia

15


HABER

16

APRIL / NİSAN 2010

FERMED Hollanda Türk sağlık sektöründe iddialı Fermed International Medical Assistance firması, Rotterdam-Zuid Meram Restoran’da, kuruluş tanıtım toplantısı gerçekleştirdi. Çoğunluğu Türk kökenli hekim olan misafirler Fermed’in

faaliyet planlarını büyük ilgiyle izledi. Hollanda’da pahalı ve bekleme süresi fazla olan 9 ayrı tıbbi müdahaleyi, 7 gelişmiş ve 78 orta ölçekli hastanede gerçekleştirmeyi planlayan şirket yetkilile-

Bu süreçte nitelikli hekimler, tanı ve teDia eşliğinde davetlilere Fermed hakri oldukça iddialı. davide kullanılan ileri teknoloji ve tıbbi Şirketin yapısı ve işleyişi hakkında şirkında bilgiler veren, sigorta danışmanı standartların en üst seviyeye çekilmeket yetkilisi Ebubekir Öztüre şunları söyMutlu Erçelik Türkiye’de MARM Asistanledi: “Türkiye’de, eski sağlık hizmet anlasiyle birlikte başarılı tıbbi sonuçlar ce şirketi ile anlaşma aşamasında olyışı son 15 yılda büyük çapta dealınmaya başlanmıştır. Eğitim hasduklarını söyledi. Rotterdam’da Niğişmiştir. Ülkemizde yaşayan hastaneleri ile rekabet edebilir hale san ayından itibaren faaliyetlerine taların beklentileri yükselmiştir. gelen nitelikli özel hastaneler, rebaşlayacak olan Fermed, şu anda Sağlık sektöründeki hareketliliğin kabetçi fiyatların da katkısıyla, Hollanda’da 3 hastane ile anlaşböyle artmasıyla dünyanın en geson yıllarda yurtdışınma aşamasında. Yaklaşık 3 lişmiş pazarlarında görülen da bu standardın saat süren yemekli toplanson teknolojiye yatırım yayerleşmiş ülketıda, sağlık mesleği erbapan sağlık kuruluşları, etlerin vatandaşbı davetliler, birbirleriyle kin ve profesyonel sağlık larının da baştanışma ve sohbet etme hizmetleri yönetimi sayevurduğu imkanı da bulurken, sinde verimliliklerini artıbir adFermed’in büyük bir açığı kapatacağına inandıkrarak, Türk sağlık sektörüres haline nün niteliği hızla değişmiştir. gelmiştir.” larını da söylediler. Mutlu Erçelik Ebubekir Öztüre

SAFETY & SECURITY

Melbournestraat 46b 3047 BJ Rotterdam Tel: 010 - 467 48 11

GSM: 0644-180834 Web: www.ntel.nl E-mail: info@ntel.nl

Her türlü güvenlik sistemi

A

nadoluline Türkiye destinasyonlu yeni uçuşlar aldı.Yaz döneminin yaklaşması nedeniyle, Türkiye destinasyonuna gidecek yolculardan gelen yoğun talebe karşılık vermek isteyen Anadoluline 22 Mayıs 2010 tarihinden itibaren salı ve cumartesi günleri direkt ve tarifeli seferler başlatıyor. 22 Mayıs – 30 Ekim arasındaki uçuşlar Antalya -Amsterdam 07.00 ve Amsterdam- Antalya 11.00 olarak belirlenmiş durumda. Ayrıca yeni sezonda yemek ve içecek ikramını da dahil eden Anadoluline, önümüzdeki dönem taleplerin daha da artacağı beklentisinde.

N-TEL techniek is een snelgroeiend VEB erkend beveiligingsbedrijf met zowel zakelijke als particuliere klanten. Naast het leveren en installeren van inbraakbeveiliginssystemen is N-TEL Techniek actief op het gebied van brandbeveiliging, camera en videobewaking (CCTV), toegangscontrolesystemen, telecommunicatie, noodverlichting en elektrotechnische installatie.

Kamera güvenliği

Yangın güvenliği

Giriş kontrolü

Kablosuz alarm sistemi

Acil çıkış aydınlatması

Netwerk

Her türlü elektrik işleri

Devletin malı deniz Hollanda’nın yabancı devletlerdeki büyükelçilik ve konsolosluklarına ayırdıkları bütçe her yıl daha da artıyor. Hollanda’nın Ankara büyükelçisi en masraflı büyükelçilikler sıralamasında 2,7 milyon euro ile 9. sırayı alıyor. Istanbul konsolosluğu ise New York konsolosluğundan sonra 1,6 milyon euro ile

en masraflı konsolosluk. Istanbul konsolosu 40 bin euro, Ankara büyükelçisi ise 54 bin euroluk masraf göstermiş. Şampiyonluğu ise Hollanda’nın Paris büyükelçisi kazanmış: 180 bin euroluk masraf beyanı ve bunun 14 bin eurosu ise şampanya masrafları.

“Politikacılara ve yöneticilere alkol yasaklansın” Utrecht üniversitesi yüksek öğretim görevlisi Guus Schrijvers, vergi ya da ödeneklerle finanse edilen toplantılarda alkol kullanımının yasaklanmasını istedi. Doçent Schrijvers Financieel Dagbald gazetesine verdiği demeçte şunları söyledi: “İçen politikacılar ya da memurlar yanlış örnek oluyorlar. Alkolun halk sağlığı için uyuşturucudan daha zararlı olduğunu yıllardır biliyoruz. Bir belediye başkanı ya da yöneticinin resepsiyonlarda

sigara içmesi yasaklanırken alkolün yasaklanmaması büyük çelişki.” Alkol ile ilgili ikiyüzlü davranıldığını söyleyen Schrijvers’a destek Hollanda Alkol Politikalari Enstitüsü başkanı Wim van Dalen’dan geldi: “ödediğimiz vergilerle çalışma ortamında alkol içilmesi normal değil.” Sağlık Bakanlığı ise planı desteklemediklerini belirterek, kutlamalarda ölçüyü kaçırmadan içki içilmesini yasaklamayacaklarını söyledi.

İşverenlere entegrasyon ödeneği İmar, İskan ve Çevre Bakanlığı 2010 yılında işçilerin entegrasyonu ve Hollandaca öğrenmeleri için işverenlerine 7 milyon euro ödenek vereceğini açıkladı. Verilecek ödeneğin işyerinde sınıf oluşturmak, ders için bilgisayar almak ve işçiye iş saatlerinde dil öğrenme imkanı sağlayıcı önlemler için kul-

lanılması gerekiyor. Hollandacanın işçilerin birbirleri ile anlaşabilmeleri, güvenlik önlemlerini anlamaları ve müşteri hizmetlerinde faydalarına olumlu etkilerinin yanında, işçinin gelecekteki kariyerine de faydası var. Ödenek için başvurular 31 Ekim 2010 tarihine kadar yapılabilecek.

Anadoluline Türkiye’ye yeni seferler başlatıyor

Tarİhte bu ay PAZARTESİ 29

SALI 30

ÇARŞAMBA 31

PERŞEMBE 01 1564 - İlk “1 Nisan” şakaları Fransa’da yapılmaya başlandı. 1979 - Humeyni, İran İslam Cumhuriyeti’ni ilan etti.

05

06

07

08

1722 - De Nederlandse zeevaarder Jacob Roggeveen ontdekt Paaseiland.

1896 - İlk modern Olimpiyat Oyunları Atina’da başladı. 1953 - Türkiye Genç Milli Futbol Takımı dünya üçüncüsü oldu. 1672 - Frankrijk valt Nederland aan. Dit jaar staat bekend als ‘Het Rampjaar’.

1994 - Almanya, sivil halka karşı kullanıldığı iddiasıyla Türkiye’ye silah ambargosu koydu. 2003 - Bağdat, tümüyle ABD birliklerinin kontrolüne geçti.

1982 - Uluslararası Atatürk Barış Ödülü’nün Güney Afrikalı lider Nelson Mandela’ya verilmesi kararlaştırıldı. Mandela, Türk hükümetine yönelik insan hakları ihlali suçlamaları nedeniyle ödülü kabul etmedi.

12

13

14

15

1961 - Sovyetler Birliği, uzaya ilk insanı gönderdi. Vostok 1 ile uzaya giden Yuri Gagarin, uzayda 108 dakika kaldı. 1960 - Bert Haanstra wint een Oscar met zijn korte documentaire Glas.

1992 - Aardbeving bij Roermond met een kracht van 5,8 op de schaal van Richter.

1987 - Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu’na tam üyelik için resmen başvurdu

1912 - 2340 yolcusuyla ilk yolculuğuna çıkan Titanik transatlantiği, bir buzdağına çarparak battı, olayda 1.513 kişi öldü. 1970 - Japonlar ilk elektronik hesap makinesini üretti.

19

20

21

22

1980 - Ajda Pekkan, Eurovision Şarkı Yarışması’nda ‘Petrol’ adlı şarkıyla 16 yarışmacı arasında 15’inci oldu. 2009 - AZ wordt voor de tweede keer in de clubhistorie kampioen van de Nederlandse Eredivisie.

571 - Hz. Muhammed (s.a.v) dünyaya geldi. 1924 - 1924 Anayasası yürürlüğe girdi.

1994 - İlk Güneş dışı gezegenler Polonyalı gökbilimci Alexander Wolszczan tarafından keşfedildi.

1962 - Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Hakimler Kurulu’nun kurulmasına karar verildi.

26

27

28

29

1453 - İstanbul’un fethi

1960 - De Nederlandse regering besluit tot het zenden van troepen naar Nederlands Nieuw- Guinea.

2003 - Kıbrıs Cumhuriyeti ile serbest geçişler çerçevesinde 25 binden fazla Rum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geçti.

2005 - Suriye, 29 yıl süren işgalin ardından Lübnan’dan tamamen çekildi.


17

HABER

APRIL / NİSAN 2010

‘Soykırımdı diyemiyorlar!’

S

rebrenitsa’da 1995 yılında 8000 Boşnak erkeğin Bosnalı Sırp güçler tarafından öldürülmesini Sırbistan Parlamentosu resmen kınadı. Sırbistan cumhurbaşkanı Boris Tadic, Sırbistan parlamentosunun işlenen suçu değerlendiren siyasi bir karar aldığını, bu kararla Sırp halkının ve devletinin bu korkunç suçla ilgisi olmadığını ve bu olayı desteklemediğini açıkça ortaya koyduğu düşüncesinde: “Bu tarihimizi, kimliğimizi gölgeleyen bir olaydır, bu karara karşı çıkanlar aslında kendi uluslarını lekeliyorlar. Ben bu kararın en büyük vatanseverlik olduğuna ve bu ulusun kurbanlarına saygımızı gösterdiğimize inanıyorum” dedi. Alınan kararda Srebrenitsa’da yaşanan olaylar kınanıyor ve “Sırbistan daha fazla çaba harcayabilirdi” deniyor. Fakat kararda bu trajedinin bir soykırım olduğu yazmıyor. Halbuki Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslara-

rası Adalet Divanı yaşanan olayların soykırım olduğunu dile getirmiş, fakat Sırbistan’ı sorumlu tutmamıştı. BBC Sırpça Servisi Başkanı Aleksi Zoric’e göre bu kararın iki nedeni var. Birincisi Sırp halkının vicdanına seslenmek, ikincisi ise Sırbistan’ı hem fiziksel hem de psikolojik ve siyasi olarak Avrupa Birliğine biraz daha yaklaştırmak. Kocalarını ve çocuklarını kaybeden bazı Boşnaklar ise bu kararda soykırım sözcüğünün geçmemesine öfkeli: “Onbeş yıl sonra bile soykırımdı diyemiyorlar! Biz anneler olarak ne olduğunu çok iyi biliyoruz!” Bazı Boşnaklara göre bu konunun konuşulması bile çok iyi bir şey: “Sırbistan bir şekilde sorumluluk duyduğunu söylüyor, bunu yıllardır bekliyorduk.” Sırplar ise bu kararın çok erken olduğu düşüncesinde: “Son sözü tarih söyleyecek, henüz o aşamaya gelmedik. Bu yüzden bu kınama bir şey değiştirmeyecek.”

Türk olmak 5 milyon euro

B

ir İsveç süt ürünleri üreticisinin yoğurt paketinin üzerinde kullandığı resim dava konusu oldu. Athanasios Varzanakos isimli Yunan vatandaşı, kendi fotoğrafının bir “Türk yoğurdu” diye satışa sunulan yoğurdun paketinin üzerinde resmini gören arkadaşının uyarısıy-

la olayın farkına vardı. Fotoğrafının kullanılması için izin alınmadığını söyleyen Varzanakos, ayrıca Türk gibi gösterilmesinden dolayı da 5 milyon euroluk manevi tazminat istedi. Fabrika yetkilileri ise fotoğrafın bir fotoğraf acentasından satın aldıklarını söyledi.

Vakıf müdürü bağış paralarını kumarda harcamış ChildRight Vakfı (Çocuk Hakları Vakfı) tarafından toplanan bağışların eski müdürü Raymond Chevalier tarafından kumarhanelerde harcandığına dair yetkililerin elinde bilgi olduğu ifade edildi. Elsevier dergisinin verdiği habere göre yıllardır fakir çocuklar için toplanan paraların çok büyük bir bölümü çocuklara gitmemiş. Tsunami’den etkilenen çocuklar için toplanan paranın %95’i, Lionsclub’un bu vakıf için topladığı paranın da yarısı yerine ulaşmamış. Eski müdürün or-

CUMARTESİ

Hollanda’da geçtiğimiz Mart ayından itibaren yürürlüğe giren yeni sınav sistemi ehliyet almayı zorlaștırırken, her geçen gün yeni kurallar eklenmeye de devam ediyor. Merkezi Ehliyet Sınav Dairesi (CBR), yazılı ve pratik testlerde kazaları daha aza indirme ve sürücüleri daha çok bilinçlendirmek için yaptıkları bir dizi değișikliklerin ardından, alkollü araç kullananlara da ağır cezalar getirilmesini ve ehliyetlerinin iptalini isteyen önergeler sunmuștu. Ulaștırma ve Su İdaresi Bakanı Camiel Eurlings geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu’nda alkollü araç kullanan sürücüler için yeni kabul

PAZAR

02

03

04

1453 - Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u kuşatma harekâtına başladı.

1906 - Lumiere Kardeşler renkli fotoğrafı icat etti. 2007 - Fransa’da hızlı tren, deneme sürüşünde saatte 574,8 km hıza erişerek dünya rekoru kırdı.

1968 - Martin Luther King Jr. Memphis’te öldürüldü. 1949 - NATO kuruldu. Washington’da ABD, Belçika, Danimarka, Fransa, Lüksemburg, Norveç ve Portekiz, NATO kuruluşunu onaylayan antlaşmayı imzaladı.

09

10

11

1609 - Begin Twaalfjarig Bestand tussen Spanje en de Republiek der Zeven Verenigde Nederlanden (in de 80-jarige oorlog).

1996 - Nederland gaat over op de tiencijferige telefoonnummers. 2002 - De NIOD presenteert een 3400 pagina’s dik rapport over de val van de Moslimenclave Srebrenica.

1713 - De Vrede van Utrecht wordt getekend door de Republiek der Zeven Verenigde Nederlanden.

16

17

18

2002 - Het Nederlandse KabinetKok II (Paars II) valt over de nasleep van ‘Srebrenica’.

1985 - Omroepstaking in Nederland: geen radio- en tv-uitzendingen. 1993 - Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal hayata gözlerini kapadı.

1951 - Paris Antlaşması imzalanarak günümüzün Avrupa Birliği temellerini oluşturacak olan ilk adım Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmuştur.

23

24

25

1920 - TBMM ilk kez toplandı. 2008 - Amsterdam wordt voor één jaar Wereld Boekenhoofdstad.

1920 - Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi Reisliğine seçildi.

1953 - Cambridge Üniversitesi’nde iki bilim adamı, kalıtsal özellikleri ebeveynden çocuğa taşıyan deoksiribonükleik asit (DNA) adını verdikleri molekül yapısını buldular.

30

01

02

1945 - Adolf Hitler ve iki gün önce evlendiği Eva Braun intihar etti. 2009 - Koninginnedag 2009 wordt afgebroken na een aanslag die aan acht mensen, onder wie de dader, het leven kost.

Erdoğan ve Obama bir araya geldi Nükleer güvenlik zirvesi için ABD’de bulunan Recep Tayyip Erdoğan başkan Obama ve Ermenistan cumhurbaşkanı Sarkisyan ile bir araya geldi. Başbakan Erdoğan CNN’e yaptığı açıklamada Iran’ın nükleer çalışmaları konusunda diplomatik çözüm bulmak için gayret ettiklerini söyledi ve Nükleer Silahların Yayılmasının önlenmesi Antlaşmasını (NPT) tanımayan Israil için neden aynı şeylerin söylenmediğini sordu. Orta Doğuda barışının sağlanması için bütün tarafların çabasının gerekli olduğunu da ifade etti. 1915 olaylarının soykırım olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi.

Alkollü araç kullananlara ağır cezalar geliyor

Nİsan/April

CUMA

tadan kaybolduğu ifade ediliyor. Şimdiki müdür R. Brochard ise araştırmadan ve olaylardan haberi olmadığını söylüyor. Bir çok ünlünün ChildRight’ı desteklediği iddiasının yalan olduğunun ortaya çıkması ve finansmanındaki çelişkiler üzerine CBF (Centraal Bureau Fondswerving) 2007 yılında bu vakfa bağışta bulunulmaması için çağrıda bulunmuş.

AMERİKA

edilen madde hakkında bilgi verirken, bundan sonra 5 yıl içerisinde iki kez alkollü araç kullanarak yakalanan sürücülerin ehliyetlerinin tamamen iptal edileceğini beyan etti. Bakan Eurlings yapmıș olduğu açıklamada, trafik kurallarını hiçe sayan bu küçük grubun, trafik ölümlerinin yüzde 25’ ini olușturduğunu ifade etti. Trafiğe tekrar çıkmak isteyen sürücülere, Merkezi Ehliyet Sınav Dairesi’nin yazılı ve pratik testlerini alma mecburiyetinin getirildiğini belirten Bakan Eurlings, “İki sarı kart bir kırmızı kart eder. Bu kural artık futbolla sınırlı değil, trafik kurallarında da geçerlidir.” açıklamasını yaptı.

Ö

te yandan ehliyetini kaybeden sürücüleri ise yazılı testlerde eskiye göre daha farklı olan yeni sınav sistemi bekliyor. Eskiden tek bölüm olan yazılı sınav kısmı, yeni sınav sisteminde ikiye ayrılırken, daha önce 50 olan sınav sorusu yerine birinci bölümde 25, ikinci bölümde ise 40 soru olarak yapılandırıldı. Ehliyet almaya hak kazanmak için birinci ayak olan yazılı sınav kısmının birinci bölümünde sürücü adayları, ani reflekslerin kontrol edildiği ve tehlikeli durumların fotoğraf kareleriyle anlatıldığı 25 sorudan en az 12’sine doğru cevap, ikinci bölümünde ise eski sistemdeki 50 soru yerine sorulan 40 sorudan en az 35’ine doğru cevap vermesi șartı getirildi.

Alparslan Türkeş Amsterdam’da Anıldı

Hollanda'nın Başkenti Amsterdam’da bulunan Mescidi Aksa Camii tarafından düzenlenen bir programla, Milliyetçi Hareket Partisi'nin eski genel başkanı Alparslan Türkeş, ölümünün 13'üncü yılında anıldı. Hollanda'nın Başkenti Amsterdam’da bulunan Mescidi Aksa Camii ve Bozok Gençlik teşkilatı tarafından düzenlenen bir programla, Milliyetçi Hareket Partisi'nin eski genel başkanı Alparslan Türkeş, ölümünün 13'üncü yılında anıldı. Mescidi Aksa Camii 'ne ait binada düzenlenen anma programı, dernek binasında bulunan mescitte gerçekleştirilen mevlitle başladı. Mescitte toplanan çok sayıda cemaat, 13 yıl önce kaybettikleri başbuğları için dua ettiler. İki ayrı hoca tarafından okunan Kuran-ı Kerim ve mevlitlerin ardından, Alparslan Türkeş'in ruhu için indirilen hatimler ve dualar yapıldı. Amsterdam Mescidi Aksa Camii

Hayırda yarıştılar Hollanda’da yaşayan hayırsever işadamlarımızdan Tugay Osanmaz, Bülent Türker, Vedat Kement ve Metin Demirci’den oluşan ekip İzmir Konak Belediyesi’ne 70 motorlu, 9 motorsuz, 21 yürüme arabası ve 34 aküden oluşan 136 parça malzemeyi tırla Türkiye’ye gönderdiler. Konuyla ilgili açıklama yapan Tugay Osanmaz önümüzdeki günlerde Hollanda’daki Türk özürlü çocukları Hollandalılarla birlikte Türkiye’ye tatile götürüp oradaki engelli çocuklarla kaynaştıracaklarını söyledi.

başkanı Necmi Çelik ve Hollanda Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Nedim Doruk, salonu dolduran ve çoğunluğu gençlerden oluşan kalabalığa, Alparslan Türkeş'in yaşamı ve ideallerini anlatan konuşmalar yaptılar. Daha sonra Amsterdam Mescidi Aksa Camii tarafından verilen yemekli ikramın ardından, anma etkinliği sona erdi.

Piskoposa göre kilisenin düşmanları yahudiler” Emekli bir Italyan piskoposu Giacomo Babini (81), bugünlerde hıristiyan kilisesine yönelik; çocukların papazlar tarafından cinsel tacize uğratılması eleştirilerinin yahudilerin ürünü olduğunu söyledi. The Guardian Gazetesi’nin haberinde piskoposun “Kiliseye ve Papa’ya yöneltilen sübyancı suçlamalarının boyutu, bunun yahudilerin parmağının altından çıktığını gösteriyor. Onlar kilisenin doğal düşmanları; yahudiler tanrı öldürücülerdir.” dediği belirtildi. Amerikan Yahudi Komitesinin ve İtalyan gazetelerinin konuyu gündeme taşıması üzerine piskopos böyle ifadeler kullanmadığını söyledi. Katolik kilisesi sübyancılığı koruyor mu?

Katolik kilisesi son günlerde gündeme gelen sübyancılık suçlamaları ile sarsılıyor. Çocukları cinsel olarak kullandığı ortaya çıkan birçok

papazın hala görevde bulunması, Vatikan’ın bu sübyancılara karşı önlem almaması, çeşitli kesimlerden tepki topluyor. Bir Ingiliz yazar olan Richard Dawkins Papa’nın Ingiltere gezisi sırasında tutuklanmasının araştırılması için avukatlara başvurdu ve Papa’nın bir devlet başkanı gibi dokunulmazlığı bulunmasına karşı çıkıyor. Dawkins’e göre Papa’nın kanunların üstünde olması doğru değil ve çocukların tecavüz edilmesine gözyummaktan tutuklanması gerekir. The New York Times’ın bildirdiğine göre Amerika’da sadece bir papaz 200’den fazla sağır çocugu istismar etmiş ve Papa kardinalken bunu bilmesine rağmen hiçbir hukuki işlemde bulunmamış, hatta kilise hakkında olumsuz haberlerin çıkmaması için istismarcı papaza kol kanat germiş.


HABER

Tersİne Göç

BURHAN CARLAK

“Hollanda`da yaşarken Türkiye`de yaşlanmayı ve orada vefat etmeyi isterdim. Şimdi Türkiye`de yaşıyorum ama öldüğümde Hollanda`da defnedilmeyi istiyorum.” 1972 yılında yerleştiği Hollanda`dayı 3 yıl kadar önce, kendi deyimi ile sıkıldığı için terk etmiş Hikmet Raziye Acar sürekli `yabancı`kelimesini duymak kronik bir rahatsızlık vermeye başlamış. Kişiliğimle, mesleğimle tanınmak yerine illa `yabancı kelimesi` ile anılmak, her kelimenin önünde standart bu takı, -ne olursan ol, `yabancı` kalacaksın hissini veriyor. Amasra`da genç bir kızken mühendis olan tanıştığı Hollandalı eşi ile evlenir ve Hollanda`ya gelir. İngilizce bildiği için Hollandaca öğrenmesi daha kolay olur. Ama dil pratiğini geliş-

18

APRIL / NİSAN 2010

tirmek için sürekli iş ve okul arayışında olur. Psikolojik rehberlik okur ve özellikle göçmen bayanlara yönelik çalışmalarda bulunur. Bazı kültürel faaliyetlerde rol alır. Hollandalı ev doktoru Arı Faas ile birlikte bir Türk Sanat Müziği Korosu kurar. Türkiye`ye dönme kararını nasıl verdiğini kendi ağzından dinleyelim. “Kendi ayakları üzerinde durabilen yetişkin 3 çocuğum var. 50 Yaşındayken politik atmosferinden bıktığım Hollanda’yı terk etme kararı aldığımda verdiğim kararda çocuklarımın da beni cesaretlendirmeleri önemli rol oynadı. Beni daha da cesaretlendirdiler. Başka ülkelere de pekala gidebilirdim. Hatta ABD`den iş teklifi de almıştım ancak kendi ülkemde kendim olabileceğimi anladım. Zaman zaman tereddütlerim oldu ama kararımdan memnunum.

Bana Hollanda`da Türk Hikmet diye baksalardı, bu beni rahatsız etmezdi ancak `yabancı`adlandırması kabul edilir cinsten değil.” Bodrum`dan ev almış, tamir ve bakım işleri için sık sık Türkiye`ye geliyordum. Derken doğası, insanların sıcaklığı ile kendimi burada evimde hissettiğimi anladım. Mesleğimi burada icra edebilmenin yollarını aradım. Belediye başkanı ile görüştüm. Meşhur yel değirmenlerini madde bağımlıların rehabilitasyon için mekan olarak kullanabilecekleri projelerim vardı ancak bürokratik engeller karşıma çıktı. Yeni bir fikirle geldiğiniz zaman burası Türkiye, burada işler Hollanda`ya benzemez veya size Hollandalı diyenleri çok sık duyuyorsunuz. Yani bir dışlanma her yerde var. Bu işler için başvuru yapan kimselerden illa doktor olmasını istiyorlar. Bir ara bir turizm acentesinde rehber olarak çalıştım. Şimdilerde aralarında Hollandalıların da olduğu ailelere psikolojik tedavi uyguluyor, çeşitli alanlarda rehberlik ve danışmanlık yapıyorum. Kendisini elit sayan sosyetelerin dahi ruhsal rahatsızlıkları için fala başvurmaları dikkatimi çekti. Ayrıca Yoga ve Reiki rağbet görüyor. Profesyonel yardım

alma kültürü o bölgede dahi henüz yaygın değil. Dolayısı ile zaman zaman ücretlerin tahsilinde sorunla karşılaşıyorsunuz. Hollanda`ya yılda bir kaç kez geliyorum. Çocuklarım bana geliyor ama yine de bazı şeylere özlem duyuyorum: Stampot`u, V&D`de kahve içmeyi, pazarda ayaküstü balık yemeyi özlüyorum. Çiçeklerim, meyvelerim yani üç tane çocuğum burada öldüğümde mezarımı ziyaret etmelerini isterim. Dolayışı ile son nefesimi burada vermeyi ve burada defnedilmeyi isterim. Ama ölümden önce yapmak istediğim çok şey var. Bu arada Bodrum`a gelenleri çaya beklerim bana www.hikmetraziyeacar.com web sitemden, senditjust@hotmail.com Mail adresimden ulaşabilirsiniz..

Hikmet Raziye Acar’ın Hikayesi

Türklerin Hollanda`daki hayatı dahi iyi anlamaları için gidip Türkiye`de en az 1 yıl yaşamış olmaları bence gerekli. Farklı bir kıyaslama imkanınız oluşuyor. Kesin dönüş yapmak isteyenler içinse gelir garantisi bakımından sıkıntı çekebilme riskleri yüksek olduğundan birikmiş paralarının rezervlerinin olması, şart.

Hikmet Raziye Acar

DAHA TEMİZ BİR ÇEVRE İÇİN PEDAL ÇEVİRDİLER Türkiye’yi keşfet ve öğren Ergun KULA (Amsterdam)

Hollanda TEMA Vakfı, Hollanda Çevre Vakfı IVN ve HDV Amsterdam Fatih camii tarafından organize edilen Bisikletle çevre gezisi büyük ilgi gördü. HDV Amsterdam Fatih Camii önünden başlayan ve Amsterdam kentindeki parkları ve bazı çevre kuruluşlarını gezen 50 kişilik grup Amsterdam’daki çevre ve doğa çalışmaları hakkında bilgi aldılar. 10 km lik bir güzergah izleyerek 2,5 saatten fazla bisiklet süren katılımcılar hem spor yaptı, hem de Amsterdam’daki çevre çalışmalarıını gözlemlediler. Gezi sırasında bir konuşma yapan Hollanda TEMA Vakfı Müdürü Serdar Köker, “TEMA vakfı olarak Hollanda’da bir dizi çalışmalar yapıyoruz. İçinde yaşadığımız ülkede bizler de duyarlı vatandaşlar olarak, çevreye ve doğaya büyük önem veriyoruz. Bilindiği gibi son yıllarda insanlar arasında tüketim alışkanlıklarında hızlı bir artış gözlemleniyor. Elimizdeki kaynakları çok bilinçizce ve düşünmeden harcıyo-

Tülay Arslan tarafından düşünülüp gerçekleştirilen Türkiyem Pazıl, ‘Türkiye’yi keşfet ve öğren’ sloganıyla Hollanda’da satışa sunulmaya başlandı. Türkiye’nin her bölgesinin ve ilinin bilinen yönleriyle resimlenen pazıl, çocuklar için de bir oyun niteliğinde; hem eğitici ve öğretici hem de eğlence-

ruz. Daha temiz bir çevreye sahip olmak ve daha sağlıklı bireyler olmak için bisiklet kullanmayı teşvik ediyoruz. Bisiklet kullanarak hem spor yapıyorsunuz, hem de daha sağlıklı kalıyorsunuz. “ dedi. Çalışma ile ilgili olarak konuşan HDV Amsterdam Fatih Camii Din Görevlisi Mehmet Yürek İslam dini çevreye büyük önem veri-

yor. İslam’da kul hakkı önemli, bu bağlamda da biz buna riayet etmeliyiz. Yüce Allah bizlere sayısız nimetler ihsan etmiştir. Bunların kıymetini bilmeliyiz. Hollanda’da yaşayan müslümanlar olarak bizlerde doğaya büyük önem veriyoruz. Çevreyi daha az kirlettiği ve insana spor yapma olanağını sağladığı için bisiklet kullanımını teşvik ediyor ve bunu da uyguluyoruz.” dedi. Bisiklet turu ile Amsterdam’da güzel bir gün geçiren katılımcılara daha sonra içecek ikramı yapıldı.

li. 104 parçadan oluşan Türkiyem Pazıl, Hollanda’da bu açıdan bir ilk. Tülay Arslan pazıla gösterilen ilgiden gayet memnun olduğunu belirtti ve tasarımladığı bu pazılın ‘Türkiye illerinin kendine has meşhur yemeklerini, ürünlerini, tarihi eser ve doğal güzelliklerini örnek vererek tanıtacaktır’ dedi.


19

HABER

APRIL / NİSAN 2010

Deuren Ramen Kozijnen KLUSSENBEDRIJF Wand- & Plafondafwerking Meerpunt sluiten Aan- & opbouw Aftimmeren Renovatie Murat Özkurt Dakkapel Tel: 0653 87 58 19

Maddi & manevi hasarınız varsa bizi hemen arayın! Masraf almaksızın biz sizi evi nizde ziyaret ediyoruz! Bu bir trafik kazası, iş kazası veya tibbi hata olabilir!

Websites vanaf €399 Webshops vanaf: €999 Bel voor een afspraak www.itnt.nl 0653 53 33 58

Ethem Emre : 0639 11 02 43 e.emre@elfi-letselschade.nl Merkez: WTC (World Trade Center) Beursplein 37 kamer 339A 3011 AA Rotterdam

Hollanda’nın her yerinde satış temsilcileri aramaktayız. Başvuru: 06 - 223 87 882 (İbrahim Efetaşkın) info@aquaawz.nl

Koopsubsidie

Hollanda ve Almanya’dan Türkiye’nin her noktasına uçak bileti temin edilir

Etap Financieel Advies, ”koopsubsidie” hakkında bütün bilmek istediklerinizi sorabileceğiniz güvenli bir finansal danışma kuruluşudur.

Hasan Karaman

7/24 hizmetinizdeyiz...

Yetkili Acenta

Tel: 077-354 82 56 GSM: 0628-494 308

Zafer Apak & Cengiz Şimşek Etap Financieel Advies www.etapfinancieeladvies.nl

e-mail: hasan@turknet.nl

Sanat Müzik

Toplum

Eğlence

MUFA

BETAALBARE WEBSITE MET WEBSHOP

ELFİ Letselschade & Advies Kazadelere Kendi Dilinde ve Kültüründe Hukuksal Yardım

AQUA SU ARITMA

Futbol

Arkadaş

Gazete Fotoğraf Sinema

Bulmaca

Hollanda

Makelaardij OG

www.aldem.nl info@aldem.nl

Vleutenseweg 230 3532 HR Utrecht tel : 030 - 66 68 168 fax: 030 - 66 68 167

Maxpromo adına çalışacak temsilciler aranıyor. Başvuru: 078-618 44 42 info@maxpromo.nl

Garage Zwarte Zee Schade herstel APK Taxatie Laswerk Banden Spuitwerk

Garage: 070-380 50 30

Ekonomi

Türkiye

Reklam

Adı - Soyadı / (Naam):

Cep Telefonu / (Mobiel):

Adres / (Adres):

Doğum Tarihi / (Geboortedatum):

Posta Kodu / (Postcode):

E-posta / (E-mail):

Şehir / (Woonplaats):

Yıllık abone bedeli olan 19,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yanda yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim.

Tarih / (Datum):

0681-818594

Hayat Ülke

HABER Gazetesi Abone Formu

Banka no / (Rekeningnummer):

Fatih Nas

Medya Abone

Manşet

Mekan

aldem

SATIŞ TEMSİLCİSİ ARANIYOR

Politika

HABER

AAN- EN VERKOOP WONINGEN TAXATIES HYPOTHEKEN SPAREN EN BELEGGEN VERZEKERINGEN

Tel: 010-423 04 24

Dünya

Mediation @ Potentia legis www.potentialegis.nl Tenzile Erdal, mediator Tel: 0650-520 457

Mustafa Bayram 0623-905078 Graafstroomstraat 71 3044 AP Rotterdam

Magazin

Boşanan çiftler için arabuluculuk ve HUKUK danışmanlık hizmetleri verilir. Geniş bilgi için:

06 28 59 69 61

STOR mekanı düğün ve kınaya kiraya verilir. Yemek, müzik, kamera, fotoğrafçı, düğün paketi ayarlanır!

Barış

HUKUKİ ARABULUCULUK HİZMETİ

GSM: 0623686249

Düğün fotoğraflarınızı, sabah saatlerinden başlayan ve tüm gün devam eden bir çalışmayla, özenle ve profesyonelce çekiyoruz. Fotoğraflarda belgesel ya da özgün tarzlar kullanarak, çiftin doğal anlarını yansıtıyoruz.

GSM

Medya

Saadet Hanım 0644-653 961 saadet_icm@hotmail.com

Er is nog een kamer beschikbaar (voor een dame) op 2 minuten loopafstand naar Zuiderpark in Den Haag van 13m2 voor 350 euro incl. gas/water/elec. en wireless internet. Kamer kan eventueel gemeubuleerd gehuurd worden voor dezelfde prijs.

Yarışma

Temiz SU hayattır. Evinizde, işyerinizde ücretsiz, SU arıtma cihazı tanıtımı için arayınız. Hollanda’nın her yerinde sunum yapılır.

NE YAPIYORUZ? WHAT WE DO?

Kamer te huur in Den Haag

Spor

SU ARITMA CİHAZI

SERi iLANLAR

Söyleşi

KAMPANYA KAMPANYA

Kampanya boyunca 2010 Yaz ayına kadar, her türlü ilanınızı ücretsiz yayınlıyoruz. Mail: ilan@haber.nl

Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan:

HABER om een bedrag af te schrijven van 19,- EURO İmza / (Handtekening): indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.

HABER hayattır Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır.

Posta adresi: HABER Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam abone@haber.nl Tel: 010 -2 900 900


HABER

20

APRIL / NİSAN 2010

Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin 2010 yılı faaliyetlerinde büyük atılım Fuar Faaliyetleri: Türkiye’yi tanıtmaya yönelik son yıllarda çeşitli etkinliklere aktif bir şekilde katılıyorsunuz. Bunların başında çeşitli fuarlardaki etkin varlığınız dikkat çekiyor. Bu fuarlar ve içerikleri hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Bu yıl Müşavirliğimizce katıldığımız etkinlikler arasında en dikkat çekici olanı kuşkusuz 12-17 Ocak tarihleri arasında gerçekeleşen 2010 Utrecht Turizm Fuarıdır. Bu fuara 750 m²’lik alanda 38 kuruluş katılmıştır. Türkiye bu büyüklükteki katılımıyla, Utrecht Turizm Fuarı’nın en büyük 10 katılımcısı arasında yerini aldı. Toplam altı gün süren fuar süresince Müşavirliğimiz standında Türk yemeklerinden örneklerin sunulduğu kokteyl ve ikramların yanı sıra çeşitli yörelerimizden folklor gösterileri ile birlikte geleneksel ebru, tezhip ve cam sanatına da yer verilerek hem kültümüzün tanıtılması ve hem de standımıza olan ilginin canlı tutulması sağlanmıştır. Son iki yıldır katıldığımız bir diğer önemli fuar ise Amsterdam RAI’de gerçekleşen Fiets en Wandelbeurs - Bisiklet ve Yürüyüş Fuarı’dır. Fuar süresince 30 m²’lik standımızda bisiklet, yürüyüş, doğa sporları ve alternatif turizm olanakları gibi konularda tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Standlarınızda tanınmış simalara da yer veriyorsunuz. Bu simaların katkıları nasıl oluyor? Bu yıl özellikle Nasuh Mahruki, Yılmaz Sevgül ve Sedat Çakır gibi “outdoor” dünyasının tanınmış simaları da standımızda bulunarak

dağcılık, kaya tırmanıcılığı ve yürüyüş gibi doğa sporları alanlarındaki birikim ve deneyimlerini Hollandalı tüketiciler ile paylaştılar. Nasuh Mahruki ve Yılmaz Sevgül’ün Türkiye’de Outdoor Sporları konulu sunumları ile Sedat Çakır’ın Hollanda’dan Türkiye’ye gerçekleştirdiği yürüyüşüne dair izlenimleri paylaştığı Sultan’s Trail başlıklı sunumlarıyla katılımcıların dikkatini çekmeye çalıştık. Çeşitli alternatif turizm projelerine ve doğa tatillerine katkılarıyla da tanınan “Kadir’s Tree Houses” – Kadir’in Ağaç Evleri’nden Kadir Kaya ile Çoruh Vadisi Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi’nden Egemen Çakır da standımızda tüketiciler ile biraraya gelerek ülkemizdeki outdoor spor olanakları, rafting, ekolojik turizm gibi konularda bilgi verdiler.

Kültür ve Sanat Faaliyetleri

Fuara gelen ziyaretçiler dışındaki kitleler için de tanıtım faaliyetleriniz var mı? Tabii ki hedef sadece fuara katılan insanlar değil. Bu bağlamda İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi çerçevesinde tanıtım çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Bu kapsamda mayıs ve haziran aylarında altı önemli yayın kuruluşundan gazeteciler için düzenlenen basın gezileri yoluyla, kentimiz ile ilgili genel kent turizminin yanı sıra golf ve güzel sanatlar gibi uzmanlık alanlarını da kapsayan çeşitli yayınlar yoluyla kamu oyuna ulaşılması sağlanmaktadır. Türkiye’nin turizm ve spor imkanları açısından keşf edilmeyi bekleyen çok yönleri var tabi.

“Söz konusu reklamlar haziran ayı sonuna kadar devam edecektir. Ayrıca, Hollanda’dan en fazla ziyaretçiyi ülkemize götüren büyük tur operatörleri ile birlikte reklam kampanyası yürütmekteyiz. Bu reklam kampanyaları ile ülkemize olan ilginin canlı tutulması ve gelen ziyaretçilerin sayısının nitelik ve nicelik bakımından arttrılması ana hedeflerimizdendir.”

Ancak Türkiye’nin sanat ve kültür alanlarında da çok zengin bir mozayiği var. Bu konuda çalışmalarınız oldu mu? 2010 yılında Müşavirliğimizce Türk Sinemasının tanıtımına katkı sağlanması amacıyla 1. Amsterdam Türk Filmleri Festivaline sponsor olduk. Söz konusu festivalin gerek burada yaşayan Türk toplumu gerekse Hollandalıların büyük ilgisini çektiğini gözlemledik. 3 gün süren film festivali boyunca 15 adet Türk filmi izleyici ile buluştu. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Uluslararası Rotterdam Film Festivali’nde filmleri yarışan veya gösterimi gerçekleşen Türk sinemacılarının festivale katılımlarına destek olmuştuk. Bir diğer önemli sanat etkinliği olan Turkey Now Festivali’nin tanıtım faaliyetlerine de destek olunarak söz konusu etkinliğin Hollanda kamuoyuna duyurulmasına katkı sağlanmıştır. Reklam Faaliyetleri

Türkiye ile ilgili ilanları Hollanda’nın bir çok şehirlerinde panolarda görüyoruz. Bunun dışında ne gibi reklam faaliyetleriniz var? Mesela buradaki tur operatörleri ile birlikte çalışmalar yapmayı düsünüyor musunuz? Müşavirliğimizce 2010 yılındaki reklam faaliyetlerimize Utrecht turizm fuarı ile start verdik. Reklam kampanyamız, TV, gazete ve dergi, internet ile outdoor (açıkhava) reklamları olmak üzere 4 ayrı mecrada gerçekleştirilmekte olup reklamlarımızda ülkemizin kıyı turizmi ile birlikte tarih ve kültür ile birlikte alternatif turizm ürünlerini de öne çıkaran temalara ağırlık veriyor.

Ahmet Temurci Kültür ve Tanıtma Ataşesi

Ekonomik kriz birçok ülkenin turizmini ve turizm gelirlerini olumsuz yönde etkiledi. Bu krizin Türkiye turizmine etkisi nasıl oldu? Ülkemiz bilindiği üzere dünyada turist sayısı bakımından 8., turizm gelirleri açısından 9. sırada

bulunmakta. Bu yönüyle Türkiye, dünya turizm sektöründe küresel bir aktör konumundadır. Ülkemiz, İspanya, Yunanistan ve Mısır gibi rakip ülkelerle karşılaştırıldığında 2009 yılını küresel ekonomik krizin tüm olumsuz etkilerine rağmen % 2,4 lük bir artışla kapatmıştır. Hollanda açısından bakıldığında ise bu rakam % -2 civarındadır. 2009 yılını, Yunanistanın -16%, İspanyanın -14%’le kapadığı dikkate alındığında elde ettiğimiz sonuç sevindiricidir. Hollanda’da tatil istatistiklerini yayınlayan GFK adlı kurumun son verilerine göre 2010 yılı yaz rezervasyonlarında 2009 yılına göre %10 lük bir artış kaydedildiği görülmektedir. 2010 yılı süresince bu artışların artarak devam edeceğini ve fiyat-kalite rekabet avantajımızı kullanarak ülkemizin daha da üst sıralarda yer alacağını umut ediyoruz.


21

HABER

APRIL / NİSAN 2010

Rotterdam’da, İstanbul Moda Rüzgarı Esti

R

otterdam Kosmopolis Willem de Kooning Academie ve Zadkine Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen ‘Roterdam – İstanbul 2010 Motada defilesi’ büyük beğeni kazandı. Türkiye’nin tanınmış modacılarından Hatice Gökçe tarafından, tamamı Rotterdam’daki Moda Okulu öğrencilerine yaptırılan giysiler yine ayı öğrenciler tarafından teşhir edildi. Defileye Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, T. C. Rotterdam Muavin Konsolosu Günay Babadoğan-Ertan, Rotterdam Belediye Meclis Üyesi Zeki Baran ve Türkiye’den tasarımcı Hatice Gökçe katıldı. Defilede kısa bir konuşma yapan Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, 2010 yılının Türkiye – Hollanda ilişkilerinin 400. Yıldönümü olduğuna vurgu yaparak, bu gibi sanatsal faaliyetlerin, 2 ülke

arasında köprü görevi gördüğünü belirtti. Erkek giyim konusunda Türkiye’nin tanınmış modacılarından Hatice Gökçe ise “Zadkine okulunun projesi kapsamında geldiğim Rotterdam’da, 15 gün içerisinde öğrenciler, büyük özveriyle kendi kreasyonlarını tamamladılar. Ülkemizin modacılarını, Hollanda’da iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Hüseyin Eraslan Eyalet kuruluna seçildi PvdA Noord-Holland eyaleti genel kurulu Haarlem'de yaptığı toplantıyla yönetim kurulunu oluşturdu. Toplam 21 adayın yarıştığı ve 210 oyun kullanıldığı genel kurulda, Hüseyin Eraslan 156 oy alarak genel yönetim kuruluna seçildim.

LARENDE VAKFI HİZMETE GİRDİ Bakıma muhtaç kişilere yardım konusunda faaliyet yapan ADO Zorg şirketi, hizmet alanını genişletti. Şirket, üyelerine daha iyi hizmet vermek için Larende adını verdiği vakfı hizmete açtı. ADO Zorg (bakım) şirketi yönetim kurulu başkanı, genç işadamı Neşet Ayhan, Rotterdam’da böylesi bir vakfı vatandaşlarımıza kazandırmış olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.160 civarında insana, haftanın her günü hizmet vermek amacıyla açılan Larende Vakfı, sabah 09.00 ile 17.00 arası açık tutulacak, diyen ADO Zorg (bakım) şirketi yönetim kurulu başkanı Neşet Ayhan, burada aynı zamanda Hollandalılara da hizmet vereceklerini söyledi. Neşet Ayhan, “Bakıma muhtaç insanlarımızı sabah evinden alıp, Larende Vakfı’na getireceğiz. Bakıma muhtaç insanlarımızın yanı sıra gençlerimize de saz, gitar kursları da düzenleyeceğiz. Kültürel ve sosyal faaliyetlerin yanı sıra gezi programları da organize edeceğiz.” dedi.

MOZAİK KULÜBÜNDE YÖNETİM BELİRLENDİ

Hollanda’nın Vlaardingen kentinde bulunan Mozaik Futbol Kulübü, yeni yönetim kurulu üyelerini belirledi. Üyelerin tamamına yakının iştirakiyle gerçekleşen genel kurulda yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Başkan : Zekeriya Arslan Başkan yardımcıları : İrfan Ertuğrul ve İsmail Kızılkaya Sekreter : İsmail Sarı, Muhasip : Kasım Altın, Halkla ilişkiler : Haceli Dülger - İsa Balcı, Denetleme Kurulu : Ali Algın - Mustafa Yıldız - Süleyman Şimşir - İzzet Akdağ. Yönetim kurulu üyelerinin belirlendiği gün, Hollanda’nın bazı kentlerinden ve Belçika’dan gelen Kılbasanlı gençlerden oluşan takımlar, futbol turnuvası da yaptılar. Mozaik Kulübü Başkanı Zekeriya Arslan, amaçlarının, gençlerin spor yapmalarını ve olabildiğince kötü alışkanlıklardan uzak tutulmaları adına bu turnuvayı düzenlediklerini, bütün yönetim kurulu üyelerinin, gençler için gönüllü hizmet ettiklerini söyledi. Hollanda Karamanlılar Vakfı (HOKAV) Başkanı Uğur Şen ise, bu organizasyonun diğer köy derneklerimize örnek olmasını temenni ederken, yeni göreve seçilen yönetim kurulunu da tebrik etti.

Yaklaşan seçimler ve politikacıların etik düşüncesi Politikacılardan etik düşünmesini veya çalışmasını bekleyebilir miyiz? Beklemeli miyiz? Politikacıları etik düşünmeye ve çalışmaya zorlayabilir miyiz? Zorlamalı mıyız? Politikacı; politika ile uğraşan kimse, siyasetçi. Karşısındakinin duygularını okşayarak çıkar sağlayan (kimse), siyasetçi, siyasi. Politikacının sözlük anlamı bu, sizin duygularınızı okşayarak kendine çıkar sağlayan kişi. Garip bir durum değilmi? Siz patron olarak birini işe alıyorsunuz. Kendinize vekil tayin ediyorsunuz ve bu kişi sizin çıkarınızı değil de kendi çıkarını düşünüyor. Politikayı kendine bir kariyer basamağı olarak görüyor. Daha da kötüsü politikayı son basamak olarak görüp oradan ne kadar menfaat elde ederim diye düşünüyor ve o yönde çalışıyor. Politikacılardan ve biz Hollanda’da yaşayan Türkler olarak Türk kökenli politikacılardan etik düşünmelerini ve çalışmalarını beklemeliyiz ve onları bu yönde zorlamalıyız. Seçilene kadar bizim çıkarlarımız için çalışacağına söz verenler, seçildikten sonra yalnız bizim değil tüm Hollandalıların çıkarlarını düşünmeleri gerektiğini vurgulayarak bizimle birlikte değil neredeyse bize karşı çalışmaya başlıyorlar ve Türkiye ve Türklere karşı olan kararlara umarsızca imzalarını atıyorlar. İstisnai örnekler yok mu? Bir Fatma Koşer Kaya örneği var. Adı gibi , Kaya gibi, sağlam durabilen bir kadın. Erdinç Saçan var. Türklere ve bizim çıkarlarımıza karşı olan kararlarda tavır alabilen ve sonuçlarına katlanabilen. Çok uzun olmayan bu listede ilk olarak aklıma gelenler. Seçildikten sonra bizim çıkarlarımıza karşı olacak olanların seçim heyecanı içinde bize gelmemeleri gerekir. Geliyorlarsa yazılı bir açıklamayla seçildikten sonra Türk ve azınlıklar haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirtmeleri ve bizimde seçmen olarak bu yazılı belgeleri takip etmemiz gerekir. Bu Hollanda’da bulunan genel haklara tacavüz edilmesi anlamına gelmesin. Hakkımız olmayanları istemememiz gerekir ama hakkımız olanın da o mevkiide olan kişiler tarafından tanınmasını ve uygulanmasını istememizde en doğal ve kanuni hakkımızdır. Adalet bakanı eski müsteşarı olan Nebahat Albayrak’ın oturum harçları ile ilgili fazladan ödenen har(a)çların otomatik olarak iadesinin yapmaması çok üzücü ve Nebahat Albayrak hanesi-

ne yazılmış bir kayıp belgeselidir. Bizim Ankara anlaşmamızla kazanılmış haklarımıza rağmen haksızca alınan bu har(a)çların geri ödenmemesine de neden olarak bütçeye yük olacağı gerekçesi de tamamen ahlaksız bir tekliftir. Bu herhangi bir konuda doğuştan Hollandalılara yapıldığında aynı kişi, kurum ve partilerin reflekslerini hemen harekete geçip vaveyla koparanlar neden bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyorlar? Türkler ikinci sınıf vatandaş sayıldığından mı acaba? Bu seçimlerde oyumuzu kullanmalıyız ama bizim çıkarlarımızı koruyacaklarına inandıklarımıza oylarımızı vermemiz bizim Hollanda’daki geleceğimiz için önem arzetmektedir. Şu anda parlementoda olanlardan, Fatma Koşer Kaya dışında kalanların, bizim çıkarlarımızı korumadıkları gerçeğini görmüş olmamız gerek. Başka bir gerçek de bize karşı olan kişilerin parti listelerinde, bize ihtiyaç olmadan, gerekli rollerini oynamak üzere üst sıralarda olduğu. Diğer bir gerçek de D66 gibi geçen seçimlerde bizim oylarımızla ayakta kalmış olan partilerin bile rüzgarı sırtına aldıktan sonra Türk adayları listeye almadıkları. Acımasız bir ayrımcılık ve Türk düşmanlığının olduğu bir ortamdayız. Biz geleçek seçimlerde ve devamlı olarak politikacıları sorgulamadığımız sürece politikacılar bize karşı dürüst olmayacaklardır ve kendi çıkarlarını bizim ve toplumun çıkarları üstünde göreceklerdir. Kendinizi sorgulayın ve seçtiğiniz politikacıları da işe aldığınız elemanlar gibi sorgulayın ve onların sizin menfaatiniz için etik çalışmalarını sağlayın. Unutmayın siz ne isterseniz politikacı onu yapmak zorunda, seçimlerde sizin elinizdeki politikayı ve politikacıyı yönlendirme maşası. Oyunu kullan, politikacını takip et, sonuna kadar hakkını ara. Size uygun politikacılarla yönetilmeniz dileklerimle.

sedatcakir@haber.nl

Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor.


HABER SPOR

Kenan Sofuoğlu Portekiz’de şampiyon oldu Portekiz’in Portimao Pisti’nde düzenlenen Dünya Supersport Şampiyonası’nın bu sezonki ikinci ayağında Kenan Sofuoğlu zafere ulaşmayı başardı. 2007 yılının şampiyonu Kenan yarışa kötü başlasa da yarış boyunca temposunu arttırdı ve son turda Kawasaki pilotu Lascorz’u geride bırakarak son çizgiyi ilk geçen pilot oldu. Kenan Sofuoğlu bu zaSonuçlar 1 Sofuoglu K. Honda 2 Lascorz J. Kawasaki 3 Pirro M. Honda

22

APRIL / NİSAN 2010

ferle kariyerinin 15’inci Supersport zaferini kazanarak şampiyonada da liderlik koltuğuna oturdu. Kenan Sofuoğlu yarış sonrası yaptığı açıklamada, yarışı kazandığı için çok mutlu olduğunu ama kendisini asıl mutlu edenin motosikletinin bu yıl çok daha güçlü olmasının olduğunu belirtti. Eleme turları sırasında takımla konuşurken bu motosiklet için kendisinin bile yetersiz kaldığını belirttiğini söyleyen Kenan Sofuoğlu gelecek yarışlar için ne kadar iddialı olduğunun ipuçlarını vermiş oldu.

“Önemli olan motor sahibi olmak değil, motorun üstünde kendine sahip olmaktır” ül Ayşeg r to bir mo u tutkun

HOLLANDA BEŞİKTAŞ DERNEĞİ BÜYÜKELÇİ UĞUR DOĞAN’I ZİYARET ETTİ Hollanda Beşiktaş Dernegi Yöneticileri ve Başkan Aykut Torunoğulları T.C. Den Haag büyük elçisi Uğur Doğan’ı ziyaret ederek hoş geldin dediler. Görüşmede, T.C. Büyükelçisi Uğur Doğan, T.C. Den Haag Büyükelçiliği Müsteşarı Cem Utkan, Elçilik 3. Katibi Muammer Hakan Cengiz’e, Hollanda Besıktas Dernegi Aykut Torunoğulları Dernek çalışmaları hakkında bilgi verdi. Ziyarete Dernek Yöneticileri Vahidin Acıöz, Coşkun Anez, Mehmet Abacı, İsmail Öztürk ve Şiho Perkgöz’de hazır bulundu. Aykut Torunoğulları yaptığı konuşmada “Yurt dışında din, dil, ırk ve siyasi görüşleri ne olursa olsun spor bizleri birleştirmektedir. Biz de bu bağlamda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Hollanda Beşiktaşlılar Derneği olarak başta sosyal, kültürel

ve eğitim olmak üzere çalışmalarda bulunmaktayız” dedi. Buna karşılık Büyükelçi Uğur Doğan yaptığı konuşmada, kendisinin de Beşiktaş’a yakın ilgisinin olduğunu ve gençlerimize yönelik yapılan bu güzel çalışmalardan dolayı dernek üyelerini tebrik etti. Görüşme sonunda Aykut Torunoğulları, büyükelçiye Atatürk portresi ve Beşiktaş forması hediye etti.

2011 yılının yaz aylarında Türkiye’ye tatile motoruyla gidecek... Ayşegül Yener, 23 yaşında. Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde doğmuş ve şu an Hogeschool Rotterdam’da halka ilişkiler okuyor. Daha önce üç yıl boyunca SPW (Sociaal Pedagogisch Werk) okuyup, aynı zamanda da üç sene boyunca kuaför okuluna gitmiş ve halen de RotterdamKralingen’de kuaför olarak çalışıyor.

“Bizler her zaman Beşiktaş’ımıza bir şeyler vermek için hazırız” 2004 yılında Hollanda’da kuruldunuz, kuruluşunuzdan bu yana Hollanda’da yaptığınız faaliyetler nelerdir? Derneğimiz 2004 yılında kuruldu, 2007 yılında daha faal ve aktif hale geldi. Kısa zamanda web sitesi kurarak bir çok üyeyi derneğimize kazandırdık. 2008 de Avrupa’da ilk sayılabilecek SERAP TORREMANS yaklaşık 800 kişinin katıldığı Beşiktaşlılar gecesini düzenledik ve bu yılda ikinci bir gece düzenleme planı yapıyoruz. Ramazan aylarında üyelerimize birlik ve beraberlik mesajları verilen iftar yemekleri düzenledik. Beşiktaş Kartal yuvalarından resmi lisanslı forma, kaşkol, bayrak ve rozet gibi taraftar ürünlerini üyelerimize ve taraftarlarımıza ulaştırdık. Şampiyonlar ligi Liverpool, Marsilya, Porto deplasmanlarına, basketbolda Köln’de oynanan ULEB Cup maçına yönetici arkadaşlarım otobüslerle düzenli olarak taraftarlarımızı götürdüler. Geçen yıl Haziran ayında futbolcumuz İbrahim Toraman’ın Hollanda’da geçirdiği ameliyatında Türkiye’ye dö-

nünceye kadar dernek olarak yanında olduk ve çok başarılı bir ameliyat geçirdi. Bu da bizleri mutlu etti tabi. Derneğimiz 2009 mayıs ayında Beşiktaş Camiasının en önemli yayını olan Serencebey tarafından Şeref Bey Özel ödülüne layık görüldü, buda bizlerin çalışmalarına karşılık ayrı bir anlam ve mutluluk kattı. Bundan sonraki çalışmalarımız, aktivitelerimiz ve faaliyetlerimiz, ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımız tarafından daha da heyecan ve arzu içerisinde devam edecektir. Hollanda’daki Beşiktaşlılara yönelik İstanbul’da nasıl organizasyonlar yapıyorsunuz? Geçen yıl Nisan ayında ilk defa buradaki üyelerimizi Beşiktaş’a daha yakın olma amaçlı İstanbul gezisi düzenledik ve çok ta güzel geçti. Müze, İnönü stadyumunu, Ümraniye tesislerini gezme fırsatı bulduk. Aynı zamanda Beşiktaş - Bursaspor maçını izleyebildik. Beşiktaş çarşısında çok güzel anılarımız oldu ve bu yüzden bu yıl 22 Nisan’da bu gezimizi tekrarlayacağız. Beşiktaş Hollanda altyapı okulunu gecen ay ziyaret ettik, altyapı çalışmalarına katkınız ne boyutta ve beraber yapacağınız çalışmalar var mı? Rotterdam’da Feyenoord stad-

21 yaşından sonra motor sürmeye başladığını belirten Ayşegül, “Ağır motorlara binmek için 21 yaşında olmak gerekiyor. 18 yaşında ders almaya başlayabiliyorsun ve eğer motorun 600 cc’nin altında ise, 21 yaşına gelmeden de bunları kullanabiliyorsun. Ama 600 cc’nin üzerindeki motorlara binmek için minimum 21 yaşında olman gerekiyor” diyor ve kendi motorunun 127 beygir gücünde olduğunu belirtiyor Ayşegül bize. Önümüzdeki yıl babasıyla birlikte, baba-kız motorlarıyla, doğduğu memlekete gitmek istediklerini anlatıyor ve bunun için babasına da yeni bir motor alacaklarını anlatıyor. “Bana 1000 cc'lik motor ağır gelir, ona babam biner. Ben bununla giderim. “ diyor gururla gösterdiği kendi motoru için. Yamaha marka ve R6 2007 model. Bir önceki motoruyla Alman otobanında 270 km hız yapmış. Şimdiki motoru Amerika'dan import, ama Japon üretimi. Amerika’ya yapılan motorların renkleri Avrupa’nınkinden farklı oluyormuş. “Avrupa'da gri rengini bulamazsınız. Avrupa’da sadece mavi kırmızı siyah var ama grisi yok.” Motorun teknik aksamından anlayıp anlamadığını soruyoruz. “Motorunun tamirini yapabilecek kadar teknik değilim, ama bir ara arkadaşla beraber sürerken arkadaşım korkmuş pek iyi gitmiyor motoru diye. Ben tekerinin havası olmadığını anlayınca sorunu çözdüm. Çok teknik olmasam da ufak tefek eksiklikleri çözebiliyorum”. diye neşeyle anlatı-

yumunun hemen arkasında bulunan Beşiktaş Spor Okulumuz Başkan Kibar Hıra ve arkadaşları tarafından başarılı bir şekilde çalışmalarına devam etmektedir. Buradaki amaç gençlerimizi sigara dumanından ve kötü alışkanlıklardan uzaklaştırıp temiz havanın bol olduğu yeşil sahalara yönlendirmektir. Beşiktaş’ımız ahlakına, kültürüne yakışır yetenekli gençlerimizi kazanmaktır. Futbol kulübü derneği olarak Hollanda’da ve Türkiye’de kimlerden destek görüyorsunuz? Dernek olarak üyelerimiz ve zaman zaman yapılan eğlence gecelerinde katkısı olan sponsorlarımız dışında maddi olarak destek almıyoruz. Üyelerimizin desteklerini arttırmaları ve derneklerine sahip çıkmaları beklentileri-

Aykut Torunoğulları: “Buradaki amaç gençlerimizi sigara dumanından ve kötü alışkanlıklardan uzaklaştırıp temiz havanın bol olduğu yeşil sahalara yönlendirmektir.”

mizdir ve her zaman bunun dışında Türkiye’den kulübümüzden maddi bir beklentimiz olamaz zaten. Bizler her zaman Beşiktaş’ımıza bir şeyler vermek için hazırız. Kulübümüz yurtdışında oynanan Avrupa kupa maçlarında ve İnönü’de oynanan maçlarımızda talebimiz üzerine gereken maç biletleri konusunda yardımcı oluyor ve her zaman Beşiktaş kapılarını derneklerine açık tutarak destek ol uyor zaten.

Hollanda Beşiktaş Derneğine yeni yönetim Hollanda Beşiktaş Derneğinin 3.Olağan Genel Kurulu 29 Mart 2010 pazar günü Dernek merkezinde yapıldı. 3 yıllık bir süre zarfında görev yapacak olan yeni yönetim kurulunda şu isimler yer aldı: Aykut Torunoğulları (Başkan), Hacı Murat Aslan (Asbaşkan), Coşkun Anez (Asbaşkan), Şiho Perkgöz (Genel Sekreter), Vahidin Acıöz (Veznedar), Yusuf Tekneçukur (lokal sorumlu),Allatin Akturan(Yönetim Kurulu Üyesi), Mehmet Abacı (Yönetim Kurulu Üyesi), Selma Kazmaz (Yönetim Kurulu Üyesi), Murat Yaşar(Yedek Üye), Tonguç Y.Oksal (Yedek Üye), Dursun Geneş (Yedek Üye).


23

yor. Motorun arabadan daha farklı olduğunu söyleyen Ayşegül, daha önce bir scooter’u olduğunu ve bununla çok uğraştığını anlatıyor: “Orasını burasını sökerdim. Mesela sinyal lambalarını kendim taktım, görünümü daha güzel olsun diye ve bunu yaptığımda henüz 16 yaşındaydım. Onun hız limitini de açtırmıştım. Scooterlar ortalama 50 km hızla giderken ben “opvoeren” yaptırdım. Saatte 100 km gidiyordu; ama tabi böyle yapınca polise yakalandığım da oluyordu ve bunun yüzünden çok ceza ödedim. Cezalar alırdım, annemin babamın haberi olmasın diye kaç sefer inerdim posta kutusuna, kimse görmeden alayım ve hemen ödeyim kimse görmeden diye. Gelen ceza kağıtlarını İngilizce-Hollandaca sözlüğümün içerisine saklardım. Hepsini kendim öderdim, ailemin haberleri olmasın diye, çalışırdım bu yüzden”. Birgün kardeşi sözlüğü alınca, arasındaki tüm ceza evrakları dökülmüş ve foyası ortaya çıkmış. Birlikte gülüşüyorlar. Motor sevgisini kendisine babasının aşıladığını belirten Ayşegül, “İlk defa babam beni teşvik ettiğinde çok küçüktüm. Babam çok hevesliydi motora. Bunu bana da aşıladı. Arabada oturuyorduk, ben arkada otururdum. Otobanda giderken “Ayşegül bak motorlara!” derdi. Pazar günleri babamla koltukta oturup televizyonda yarışları izlerdim. İşin enteresan

APRIL / NİSAN 2010

tarafı babalar normalde böyle şeyleri oğullarıyla paylaşır, beraber sürat yapalım filan diye. Babam da erkek kardeşimden ziyade, daha çok bana anlatır ve gösterirdi. Benim babamla aram anlatılmaz zaten, bir tanedir babam. Çoğu konularda babama benzerim. Mesela duygularımdan fazla bahsedemem, kelimelere dökemem ama birbirimizi bazen sadece bir anlık bir bakışla bile çok iyi anlarız. ”. Havalar güzel ve açık olduğu zamanlar motoruna binip geziyormuş. Bunun çok rahatlatıcı olduğunu söylüyor ve bu sayede stres atıyor. Motorun üzerindeyken hissettiği özgürlüğü bulunmaz bir nimet olarak tanımlıyor. Bazen yaptığı olağanüstü hızlarla adrenalini de çok iyi yaşıyor ve ekliyor: “Bunlar nadir

rastlanan şeylerdir, bütün sorunları sanki arkada bırakıyorum gibi”. İleride ne yapacağına henüz karar vermemiş. Haftasonları kuaförlük yapıyor. “İleride Türkiye dönüş var mı?” sorumuza “Türkiye’ye dönmek isterim ama oraya alışmam zor olur bence. Burada okumuşum, arkadaş çevrem burada, ailem burada. Oraya gitsem nereye gideceğim? Büyük şehir de olsa yapamam ben orda. Buranın kültürüne alıştım. Tatillerde giderim ama, çok severim, insan memleketini sevmez mi?” diyor. Kendini azimli ve seçici olarak tanımlıyor Ayşegül. Tanıdıklarının çok olduğunu anlatıyor, ama çok samimi olduğu kişilerin sayısını az veriyor. İnatçı olduğunu da kabul ediyor. Son olarak halen hangi öğrenimi gördüğünü soruyoruz. “Üç sene kuaför okuluna gittim aksamları. Gündüz başka okula gidiyordum. İkisini de bitirdim o zaman. Daha sonra SPW okudum (sociaal pedagogisch werk). Orası 3 sene sürdü. Ondan sonra HBO ya geçtim.“ Halen yüksekokul öğrenimine devam eden Ayşegül Halkla İlişkiler olarak bilinen Personeel & Arbeid okuyor.

Turkey Now! Şevval Sam ile sona erdi

Türkiye’nin çağdaş kültür ve sanat değerlerini Hollanda’da tanıtmak amacıyla Kültür ve Sanat Vakfı Kulsan tarafından bu yıl 3. kez düzenlenen veKibariye ile başlayan, ‘‘Turkey Now’’ Festivali, Şevval Sam’ın Amsterdam ve Rotterdam’da verdiği konserlerle sona erdi. Rotterdam ‘De Doelen’ Kongre ve Sergi Sarayında 4 Şubat akşamı başlayan ve 4 Nisan’a kadar devam eden festivalde, klasik müzikten dünya müziğine, cazdan pop’a, danstan tiyatroya uzanan programlarla bugünün çağdaş ve dinamik Türkiye’sinin bir panoraması sunuldu. Şevval Sam, Amsterdam ve Rotterdam konserlerinin bir bölümünde Kürtçe, Süryanice, Ermenice, Arapça ve İbranice parçalar da okudu.

Kulsan Vakfı Başkanı Adnan Dalkıran, “İki ay boyunca Hollanda’da devam eden, dünya müziğinden Caz’a, klasikten popüler müziğe, tiyatSam rodan dansa Şevval kadar, çok sayıda etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinliklerle de, Türkiye’nin tanıtımına da katkı verdiğimize inanıyorum.” açıklamasında bulundu

Ben barış için söylüyorum

“Ben Barış için söylüyorum. Müzik, evrenseldir. Dini, dili olmaz. Parçalarımın, siyasi bir yanı yoktur; Anadolu bir mozaiktir. Her grubun parçasını seslendirmeye çalıştım” dedi.

RVV Kocatepe futbol kulübü başkanı Turan Atmaca: “Amacımız önce temiz ahlaklı ve disiplinli gençler yetiştirmektir”

Kocatepe Spor Kulübü olarak ne zaman ve hangi amaçla kuruldunuz? K o c a t e pe Camii’sinin gençlik kollarından kulübümüz 2003 mart ayında kurulmuştur. Amacımız gencliğe sporu sevSERAP TORREMANS dirmek ve onları sokaklardan çekip spora yönlendirmektir, ve bunu güzel bir şekilde gerçekleştirdiğimizi inanıyoruz. Çocuklarımız haftanın üç-dört günü okuldan sonra kulübe gelip burada hem

HABER MAGAZIN

spor yapıp hem de güzel vakit geçirmektedirler. Bu şekilde kulüp yönetimi olarak bu gençlerin dört gününü kurtarmış olduğumuzu düşünüyoruz ve geriye kalan üç gün de aileler çocuklara sahip olurlarsa çocukların kötü yollara gitme şanslarını beraber azaltabiliriz. Hollanda veya Türkiye’den destek gördüğünüz kulüpler oldu mu? Hollanda’dan tabiî ki işadamlarımızdan ve bazı kuruluşlardan destek alıyoruz, fakat bu destekler yetersiz kalıyor. Bizim insanımız futbolu, şampiyonluklar geldiği zaman kaliteli olduğunu sanıyor maalesef. Şampiyonluklar geldiği zaman güzel destek alıyoruz, ama asıl amaç sadece şampiyonluklar değil; amacımız önce temiz ahlaklı ve disiplinli gençler yetiştirmektir. Şampiyon olununca kendiliğinden gelip biz Takımın en iyi oyuncularından biri Ali Altın, maç esnasında

bu kulübe nasıl katkıda bulunabiliriz diye soruyorlar halbuki spor ve futbol sadece şampiyonluk değildir. Biz sahada Kocatepe kulübüne yakışır bir vaziyette mücadele etmek ve ismimizi ve halkımızı güzel bir şekilde temsil etmek istiyoruz ve burada bizlerin istediği halkımızın bizleri her zaman maddi ve manevi desteklemeleridir. Her şey sadece maddiyatla olmuyor manevi olarak da desteğe ihtiyacımız var. Onlar desteklerini esirgemediği sürece çok güzel gençlik bizleri bekliyor inşallah. Türkiye’den görüşmelerimiz bir çok kulüple oldu ve de oluyor, inşallah onu da en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. 2010/2011 yılında Türkiye’den büyük bir kulüple büyük bir ihtimalle beraber çalışacağız ve buradaki amaçta şimdiye kadar olduğumuz gibi gençlerimize köprü olmaktır. Proğramlarınız bir futbol okulu olarak mı yoksa yetişkinlere yönelik futbol mu? Bizim proğramımız öncelikle gençlere yönelik olup, cumartesi günleri 18 yaş altı gençlere; pazar günleri 18 yaş üstü gençlere hizmet ediyoruz. Bunun haricinde pazar saat 9 ile 12 arası futbol okulu faaliyeti gösteriyoruz. Şuanda kulübümüzün yaklaşık 650 oyuncusu bulunmaktadır ve bu hizmetlerin dışında kulüp olarak daha değişik aktivitelerde yapıyoruz. 23 Nisan Dünya Çocuk Bayramını, Hollanda Diyanet Vak-

fı önderliğinde, kulübümüzde 24 Nisan Cumartesi günü hep beraber kutlayacağız. Burada parantez içerisinde Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı sayın doç. Dr. Bülent Şenay hocamıza ve yönetim kuruluna şahsım adına ve yönetimim adına çok teşekkür ediyorum. Altyapı programınız var mı? Tabiî ki altyapı programımız var. 5-18 yaş arası çocuk ve gençlere yöneliktir. Futbolda altyapı sizce ne kadar önemlidir? Bunun futbolculara etkisi ne kadardır? Futbolun en önemli tarafı altyapıdır, onun için bizlerin en çok önem verdiğimiz tarafıdır. Son iki senedir altyapıya dışarıdan profesyonel antrenörler getirdik. Öyle ümit ediyorum ki 2-3 sene sonra bunların yetiştirdiği çocuklar ve gençler çok güzel başarıya imza atacaklar, bu da bizlerin amaçlarımıza ulaşmasını sağlayacaktır.

Turan Atmaca

RVV Kocatepe futbol kulübü takımlarından biri toplu halde


HABER

24

APRIL / NİSAN 2010

ŞİRKET ve ORGANİZASYON HABERLERİ Uluslararası Network & Ticaret

Den Haag’da IHH Tanışma ve Tanıtım Toplantısı Murat Kurt (Den Haag) IHH “Tanışma ve Tanıtım Toplantısını”nın Bu seferki adresi Den Haag Partycentrum’du. Hollanda Uluslararası İnsani Yardım Vakfı (IHH) “Tanışma ve Tanıtım Toplantıları”nın dördüncüsünü Den Haag’da gerçekleştirdi. Hollanda’da geniş bir üye

ve gönüllüsü bulunan IHH yardım vakfı, üyeleri ve gönüllüleri ile tanışmak, yapılan ve yapılması planlanan yardım projelerini tanıtmak için Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde “Tanışma ve Tanıtım Toplantıları” adı altındaki programlarına Den Haag ile devam etti. Bu programlardan ilk üçü ge-

çen günlerde Hollanda’nın Zaandam, Rotterdam ve Haarlem şehirlerinde gerçekleştirilmişti. Programa Den Haag ve çevresindeki şehirlerde oturan üye ve gönüllülerden oluşan yaklaşık 20 kişi katıldı. Programda IHH Hollanda yönetim kurulu tanıtıldı ve vakıf başkanı Şükrü Karacabay katılımcılara kısa bir selamlama konuşması yaptı ve Sierre Leone Okul ve Yetim Yurdu projesini anlattı. Hollanda IHH sekreteri Hüseyin Gündüz Pakistan Ramazan yardım çalışmalarını, Tanıtma Başkanı Murat Kurt Sudan Ramazan gıda yardım çalışmalarını konusunda katılımcılara fotoğraflar eşliğinde bilgilendirmelerde bulundular. Dizi programların başka şehirlerde devam edecek.

International Network & Business

Konusmacı: Murat Saraylı Tarih: 23 nisan 2010 Saat: 20:00 Yer: Dialoog Konferans Salonu Rochussenstraat 221-223 3021 NT Rotterdam Deelname: Leden gratis - Niet leden € 50,-

Farklı olanların online alışveriş sitesi Boobaaboo.com keyifli ve güvenli alışveriş imkanını ayağınıza getirdi. MP3, MP4 oynatıcı,USB hub, USB hafıza, MP3-MP4 ve GSM telefon saatlerimize hayran kalacaksınız.

€199

10% KASSA

KORTING VOOR HABER LEZERS

Bij bestelling per telefoon en e-mail dient u aan te geven dat u HABER lezer bent en op de website kunt u bij de coupon code HABER invullen

Mp3 horloge

€ 54,99

€ 20,99

Mickey mp3

€ 19,99

Tel.: 06 349 449 83 Adres: Parkstraat 83, Den Haag

Berk Kitabevi'nden kampanya

Web: www.boobaaboo.com

€14,99

Web: www.hogiaf.nl Contactpersoon: Ahmet Ulusoy -

Osdorp’ta yeni oluşturduğumuz MGT Nieuw West Gençlik Lokalimiz ve Eğitim merkezimizin bulunduğu binamız 13 Nisan salı gününden itibaren tam gün hizmete girmiş olacaktır. 13 Nisan itibariyle gençlik lokalimizi her gün saat 12.00 -23.00 arası ziyaret edebilirsiniz. Resmi olarak 25 Nisan 2010 Pazar günü saat 17.30 da açılışımız olacaktır. Bu açılışa tüm kardeşlerimiz davetlidir. Adres : Groenpad 2 1068 EB Amsterdam

boobaaboo.com

Hediyelik ve promosyonel ürün çeşitlerimiz ve toptan fiyatlarımız için bizi arayınız FIC Peripheral Nederland B.V. www.ficpromotions.com Tel: +31 (0)73 623 34 57

Murat Saraylı kimdir

1967 yılında Ankara’da dogan, TED Ankara Koleji ve ODTÜ isletme bölümü mezunu olan Murat Saraylı, çalısma yasamına 1989 yılında aile sirketinde basladı. 35 yıl önce babası Beycan Saraylı tarafından kurulan ve turizm otelcilik, isletme ve yatırımlar, saglık genetik bioteknoloji, insaat hizmetleri ve dıs ticaret sektörlerinde faaliyet gösteren Saraylı Grubu’nda Murat Saraylı sırasıyla proje müdürlügü, bölge müdürlügü, genel müdürlük, proje gelistirme grubu direktörlügü görevlerini yürüttü. Saraylı halen grubun Yönetim Kurulu Baskan Yardımcılıgı görevini yürütüyor. Ayrıca AVRUPA Genç is adamları Dernekleri Konfederasyonu’nun (YES-Young Entrepreneurs Of Europe) 3 dönem baskanlıgını yürüttü. YES – Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu,16 ülkeden 40,000 üyeyi temsil eden ve Avrupa'da genç girişimciliğin ekonomik ve sosyal performansını artırmak amacıyla 1988’de kurulmus olan bir dernektir.

€ 23,99

GSM Horloge

Berk Kitabevi taşınıyor ve bu taşınmadan dolayı Türkçe kitaplarda % 70'lere varan indirimli kampanya başlattı. Kitaplığınızda olmayan bir kitap mı var veya hediye mi almak istiyorsunuz? Fırsatı kaçırmayın, uygun fiyatlara hem kendinize hem de eşinize, çocuklarınıza ve arkadaşlarınıza hediye verebileceginiz binlerce kitap!!! Adres: Groene Hilledijk 151c 3073 AA Rotterdam Pazar ve Pazartesi 12:00 - 17:30 Salı - Cumartesi 09:30 - 17:30 KAMPANYA10 MAYIS 2010'A KADAR SÜRECEK.

İŞ, MUHASEBE, VERGİ Krizin işciye etkisi Işveren bana vast kontrat verdi diye kendinizi fazla rahat hissetmeyin. Çünkü yeni yasaya göre isçiyi çikartmak artık daha kolay ve tazminat miktarı ise düşük. Şimdi size kısa bir örnek sunuyorum. Yıllık gelir € 19.000 Doğum tarihi 01-01-1970 Işe giriş tarihi 01-01-2002 çıkış verilen tarih 01-01-2010. Alacağınız miktar sadece 10.292,Huur en Zorgtoeslag Eğer maaşınızda bir değişme söz konusu ise, başka bir işyerine geçmiş iseniz veya vergi dairesinden gelen “huurtoeslag” ve “zorgtoeslag” kağıtlarındaki miktarlar doğru değil ise bunu zamanında vergi dairesine bildirmeniz gerekir. Aksi takdirde yıl sonu vergi dairesi bunu kendisi düzeltecek ve faizi ile birlikte geri ödemeniz gerekecek. Bunu www. toesagen. nl sitesinden “toetsinkomen wijzigen” bölümünden yapabilirsiniz.

BMS Accountancy

Aankondiging Conferentie: ‘Canakkale Destani’. Naast deze conferentie zal er tevens een unieke fototentoonstelling gepresenteerd worden. Deze conferentie krijgt een bijzondere invulling door zeer prominente mensen waaronder twee uit Turkije overvliegen naar Nederland speciaal voor deze bijeenkomst. De sprekers zijn als volgt: - Bulent Turker - Ahmet Gurel - Hanri Benazus Wanneer: 21 april 2010 Waar: Erasmus Universiteit Campus Woudestein, Cgebouw; zaal B1 Tijdstip: 18.30 – 22.00 Voertaal: Turks Entree: gratis Voor meer informatie, kunt u gerust contact op nemen met Semih Tuna 0615882241 of mailen naar info@mozaik.nu

EXACT in TURKIJE via TRIODOR Op 12 mei lanceren Exact en Triodor Software Exact Online Turkiye op de Turkse markt. Exact Online is een webbased boekhoudsysteem, dat in SaaS (Software as a Service)- technologie in Turkije wordt geintroduceerd. Tijdens de media launch zullen Exact en Triodor Software de joint-venture wereldkundig maken. Dat gebeurt op een speciaal georganiseerd event, waarbij Turkse en Nederlandse pers in ruime mate aanwezig is. De media launch vindt plaats in het Ciragan Palace te Istanbul. Het evenement zal op diverse sites via live streaming all over the world te volgen zijn. Het gehele programma zal live te volgen zijn op verschillende websites.


25

HABER

APRIL / NİSAN 2010

BULMACA

Hazırlayan: Abdurrahman Gündüz

25 EURO KAZAN

€19,- euroya abkaonzaen!ol

yarışmaya hak

BULMACA USTALARI

Bir çalgı

Yandaki bulmacayı çözdükten sonra çember işaretli numaraları uygun yerlerine yerleştirin. 2010 yılına dair bulduğunuz kelimeleri bulmaca@haber.nl adresine yollayın. Yapılacak olan çekilişte, aboneyseniz 25 EURO kazanabilirsiniz... Üçüncu sayımızdaki anahtar kelimemizi bilip çekilişte 50,EURO kazanan şanslı okurumuz Barkın Özesen ödülünü aldı.

Sabit sayı

İridyum simgesi

Babanın kardeşi

Kemanla ilgili

Ayıbalığı

Kale duvarı

Temiz

Kibar olmayan

İzleme

1

7 Küçük ambalaj

Demirin simgesi

Küçük parça 2 lara ayırma

Büro

İŞ BAŞINA! Bulmacayı çözün, anahtar kelimeleri bulun, ödülü kazanın!

Bir nota

Fenike halkından

Semanın en üst katı Bir sebze Arapçada insan

Hollanda Din Hizmetleri Müşaviri

Elekten geçirme

Fikirler

İmalat yapanlar

Abide

Hollandaca ‘birlik’

Türk malı

Ansızın

Ajax’ın stadı

Muavenet

İnce urgan Bir sanat dalı

Sırlar

Uranyum simgesi

Beyaz

Taam Arka karşıtı Allah sözü

Raflı dolap

5

Altının simgesi

Rutbesiz asker

Bir meyve 10

3 Peygamberin savaşlarından biri

Bir nota

Kir

Deri malzeme

4

İngilizcede hava

Başkaları

Bir zeka oyunu

Sıçrama işini yapmak

Bir nota Eski dilde güzel

Duman lekesi

Bir organımız

Amerikada bir ülke

Margarin

Bir erkek ismi

6

Antalya’nın ilçesi

Bir İlimiz

Tirnak dibi iltihabı

Bir nota

Fakat

Güney Afrika ülkesi

Allah dostu

Tesbih başlığı

Tahıl tozu

8

T.C. Hollanda Büyükelçisi Kum falı

Ulaşmış

16. harf

Akşam. yemeği Kasidenin ilk beyti

Bir tv kanalı

Seryumun simgesi Nikap, yüz örtüsü

Soru eki

Tahıl tozu

Bir aydınlanma aracı

Aylık

9 Küba’nın başkenti

Abone olmak çok kolay! Abone formunu doldurun, e-maille ya da postayla bize ulaştırın.

1

2

3

4

5

6

7

8

9 10

abone@haber.nl

Toplamda 9x9 = 81 kare olan kümelere 1’den 9’a kadar rakamlar yerleştirilir. Her bir rakam, her bir satırda ve her bir sütunda sadece bir kez kullanılabilir. Her bir rakam, 3x3=9 kareden oluşan mini bloklarda da sadece bir kez kullanılabilir. Bulmacayı tamamlamak için tabloyu öyle bir şekilde doldurmalısınız ki; dokuz kareden oluşan her satır, her sütun ve her blok 1’den 9’a kadar bütün rakamları içersin, hiçbir rakam tekrarlanmasın ve eksik kalmasın.

3

3

6

2

2 Kolay

Sudoku

Nasıl Oynanır?

9

4

8

1

4 1

1

4

8

1

7

9

8

5

3

8

4

9

9 8

4

4 7 6

2 2

9

7

8

4

8

3 5

2 6

3 1

9

6

3

7

Zor

5

5 5

3 7

4

6


HABER

APRIL / NİSAN 2010

“Droom en doe gewoon datgene wat je wilt” Wat doet Colourful Business precies? Colourful Business is een landelijk platform en een zakelijk netwerkorganisatie voor kleurrijke ondernemers. Wij staan voor positieversterking en een positieve zichtbaarheid van kleurrijke ondernemers in Nederland. We willen dit bereiken door krachten te bundelen zodat de professionele netwerken gericht op kleurrijke ondernemers een vertaalslag krijgt. Het professionele niveau van de kleurrijke ondernemer is zich aan het ontwikkelen en is klaar voor een volgende fase, we willen dat het snel volwassen wordt. De afgelopen zes jaar hebben we daaraan gewerkt. Momenteel hebben we een netwerk van 1800 kleurrijke ondernemers die bij Colourful Business zijn aangesloten. Het zijn allemaal ondernemers met een opleiding waarvan ondernemen in het bloed zit maar die ook hun eigen kracht en afkomst gebruiken om beter te kunnen ondernemen. Andere, nationale netwerken die zich op kleurrijke ondernemers richten doen dit vaak vanuit een niet-zakelijke gedachte. De invalshoek is niet zakelijk maar meer een beetje paternalis-

tisch, en dus niet professioneel. Wij willen het hoogste segment organiseren en dat doen we op topaccomodaties met topsprekers en topcatering. Hoe ben je op het idee gekomen om Colourful Business te beginnen? We zijn in 2003 begonnen met een matching tussen bedrijven en afgestudeerd kleurrijk talent. We merkten dat er behoefte bestond bij bedrijven hoe producten te ontwikkelen voor de kleurrijke markt, hoe een bedrijfsplan te maken. De kleurrijke ondernemer viel soms tussen wal en schip en wij wilden die behoefte vervullen. We wilden dat het topsegment ook voor de kleurrijke ondernemers bereikbaar wordt. De Kamer van Koophandel vond kleurrijke ondernemers wel belangrijk maar vond het lastig deze te bereiken. Die hebben er ook niet echt een aanbod voor. Omdat wij in de evenementensector zitten, weten wij heel goed hoe we een evenement moeten organiseren en hebben we dit gebruikt om de kleurrijke ondernemers te bereiken. We hebben het vertaald naar de ondernemerskant en we besloten om het mooiste congres op te zetten afgestemd op de be-

hoeften van de kleurrijke ondernemers. Het mooiste congres met alle professionele kaders en invullingen zonder ons afhankelijk te maken van derde partijen. We wilden het zelf doen zodat we ook de kwaliteit konden borgen. We wilden een programma met topadviseurs en topsprekers allemaal op één dag aanbieden. Of ondernemers konden zelf onderdelen van hun programma samen stellen. Als je als ondernemer behoefte hebt aan netwerken, nieuw boekhouden en media, dan stel je die combinatie samen en doorloop je dat programma. De kleurrijke ondernemers krijgen dan ook exposure aan die kanten van het ondernemen die ze anders niet zouden krijgen. Hiermee kunnen zij ook weer hun krachten en netwerken bundelen. Daarnaast hebben we ook aandacht voor de wat ‘zachtere’ kanten van het programma. Hoe ontstress je? De balans tussen privé en werk en dat soort zaken. Dus niet alleen de ‘harde’ kanten van het ondernemen zoals financiën komt aan de orde. Vorig jaar kwam prinses

26

Aysim Deveci INTERVIEW | SONGÜL ARSLAN FOTOGRAFIE | MEHMET FATİH KARAMAN

Maxima het programma openen. Het idee slaat eindelijk bij de rest van Nederland aan. De helft van de startende ondernemers in Nederland is een kleurrijke ondernemer. Kleurrijke ondernemers zijn belangrijk voor de Nederlandse economie. Ondernemers zijn de ruggengraat van de economie. De kracht van de kleurrijke ondernemers willen we zichtbaar maken. Er moet veel meer samengewerkt worden en kruisbestuiving

plaatsvinden. Maar het fenomeen kleurrijk ondernemen met respect voor je achtergrond, cultuur en taal is enorm belangrijk. Dat willen we ook benadrukken. We willen dat ondernemers ook onderling zaken met elkaar doen naast dat ze zakendoen met Nederlandse ondernemers. Naast puur aanbod zijn we ook met bewustwording van de kleurrijke ondernemers bezig. Welke obstakels ben je op je weg tegengekomen bij het


27 opzetten van Colourful Business? Iets wat me erg opviel was dat als iets er nog niet is er niemand in gelooft. Men geloofde niet dat er behoefte was aan een platform of netwerk van kleurrijke ondernemers. Die is er wel. Er was weinig bereidwilligheid en expertise zoiets op te zetten en ik kreeg vaak te horen dat aanbod specifiek voor kleurrijke ondernemers niet kon. Zelfs van instanties waarvan je zou verwachten dat die zich hiervoor zouden inzetten. Wat is nu het landelijk aanbod voor kleurrijke ondernemers in Nederland? Dat is nog steeds heel arm. Langzaam begint de bewustwording op gang te komen. Kun je iets over het komende congres vertellen? De eerstvolgende congressen zijn 10 en 11 november, in Ahoy. Vorig jaar duurde het congres één dag. We zijn nu gegroeid en hebben er nu twee volle dagen van advies en (kennis)netwerken

HABER

APRIL / NİSAN 2010

op topniveau voor ingeruimd, deelnameprijs? van 9 uur ’s ochtends tot 8 uur ‘s We hebben een laagdremavonds. Er is een groter beurspelige entree voor deelnemers. gedeelte met een uitgebreider Vergelijkbare congressen vragen programma. Wederom zijn er rond de 3000 euro of meer. Voor topsprekers aanwezig. 395 euro kun je bij ons de hele Er komen verschillende bedag deelnemen. Let wel, als je drijven op af, van het MKB tot een topadviseur inhuurt voor een grote instellingen maar ook de uur, dan betaal je gemiddeld 500 zzp-er. Deze mix is interessant. euro. Je krijgt nu tien uur lang Wat nieuw is dit jaar is dat we het topsegment en een kenniskleurrijke ondernemers de monetwerk en advies aangeboden gelijkheid willen bieden om zich dat geheel op je eigen behoeften met hun business daar ter plekke als ondernemer is toegespitst. te presenteren. Kleurrijke onder- Dat is omgerekend rond 40 euro nemers moeten zich juist bij dit per uur wat een prachtige prijs soort events laten zien en tonen is. Er wordt die dag ook nog eens wat ze te bieden hebben, dat is heel goed voor je gezorgd met ook een vorm van marketing van een goede catering en allerlei hun onderneming. Dus het confaciliteiten. gres is zowel vraag als aanJe moet als onbod. Onze website biedt dernemer ook meer informatie over bereid zijn 8 Top ondernemers, de inhoud. om in zoiets Hoeveel deelnete investe4 Inspirators, mers verwacht je? ren zodat 16 Masterclasses Rond de 1000 je daar Wij verwachten 1000 ondernemers. later de ondernemers voor Hoeveel is de vruchten BUSINESS INSPIRATIE CONGRES van kunt op 11-12 november in Ahoy plukken. Bij het huren van een pand kun je kiezen voor een lelijk, vervallen gebouw. Je kunt ook kiezen voor een mooi onderhouden pand waarbij een bijkomend voordeel is dat je je goed kunt presenteren. Als je de deelname gratis maakt, dan kun je niet het niveau aanbieden wat wij nu wel doen. Wij willen het volledige professionele aanbod leveren. Zo hopen we een vertaalslag te kunnen maken in het professionalisme van de kleurrijke ondernemers. Door de hoeveelheid mensen kunnen we het ook op een laagdrempelige manier doen. Het zou natuurlijk ook geen goed signaal zijn als je een topproduct aanbiedt tegen een lage prijs of gratis. Komen er ook Turkse ondernemers op zo’n event af? Ja. Er komen heel veel verschillende nationaliteiten en culturen af op zo’n event maar de Turkse ondernemer is goed vertegenwoordigd. Wat is het meest uitdagende van je werk? Dat vind ik toch wel de diversiteit van het brede netwerk en daarbij vind ik het ontzettend leuk om met ondernemers te werken. Ondernemers zijn toch mensen die risico’s durven nemen, zowel privé als financieel. Ik heb respect voor ondernemers omdat die vaak hun dromen durven najagen en er helemaal voor gaan en er meestal iets voor opofferen.

Ook benieuwd welke sprekers er dit jaar komen? Kijk voor meer info of aanmelding als deelnemer of exposant: WWW.COLOURFUL-BUSINESS.COM

Noord-Cyprus Het is 02:00 uur ’s nachts als we met een groep van 70 personen bestaande uit journalisten, online marketeers en reisagenten op onze informatiefolder wachten bij de Corendon balie op Schiphol. Op het beeldscherm waar we informatie kunnen vinden over de vertrekkende vliegtuigen staat onze vlucht eerst aangegeven als AntalyaErcan. Ercan is het internationaal vliegveld van Noord-Cyprus. We horen dat het door druk vanuit het Nederlandse Ministerie van Buitenlandse Zaken veranderd moet worden in Antalya-Toronto. Ercan wordt vervangen door Toronto. Natuurlijk vliegen we niet naar Toronto, maar blijkbaar wist Schiphol niet wat ze ermee moesten. Uiteindelijk hebben ze Toronto vervangen door een puntje. Atilay Uslu had met Nederlandse instanties gesprekken gevoerd over de gevoelig liggende bestemming, maar rekende op Schiphol niet op problemen voor de nieuwe route naar vliegveld Ercan bij Nicosia. „Zelfs indien het politiek lastig ligt kunnen we de vluchten uitvoeren. We maken een heel korte stop op de Turkse luchthaven van Antalya en wisselen eventueel van vluchtnummer”, aldus Uslu. „Even het asfalt aanraken. Dat duurt nog geen minuut. Niemand hoeft het vliegtuig uit.” Na ongeveer 4 uur vliegen landden we in Antalya. We hebben maar een half uur gewacht om dan weer op te stijgen richting vliegveld Ercan. Zonder problemen zijn we aangekomen in Noord-Cyprus. Officieel: de Turkse Republiek Noord-Cyprus. We werden er ontvangen door cameramensen en we kregen bloemen. „Het is een plek die in feite nergens op de kaart staat, maar op slechts vier uur vliegen van Nederland ligt. Met authentieke dorpjes, prachtige stranden én goedkoop”, aldus directeur en mede-oprichter Atilay Uslu, die de Nederlandse reistak van Corendon leidt. Dat klopt ook! We hebben in drie dagen tijd heel Noord-Cyprus rondgereisd en de indrukken waren fantastisch. Noord-Cyprus is authentiek, commercialisering is er nog lang niet toegeslagen. Mensen zijn erg hulpvaardig, gastvrij en je ziet amper toeristen. Cultuur en geschiedenis is behouden. Er zijn geen fastfoodketens. Auto’s rijden links (Cyprus is lange tijd een kolonie geweest van Engeland) en het is altijd lekker weer. In Nicosia, de verdeelde hoofdstad van Cyprus konden we met ons Nederlandse paspoort ook naar het Griekse gedeelte reizen.

Het verschil tussen Turks-Cyprus en Grieks-Cyprus is meteen te zien aan de aanwezigheid van de McDonalds, KFC, Starbucks en andere internationale ketens. Mensen kunnen er vrij reizen en heel veel Griekse Cyprioten gaan naar het Noorden van Cyprus om te shoppen. Het is er vele malen goedkoper. In Noord- Cyprus is er veel te doen. Vanwege de bijzondere flora en fauna zijn het tot nu toe vooral natuurliefhebbers die Noord-Cyprus weten te vinden. Een stad maakte veel indruk op de groep. Maras (Grieks: Varosha) is een spookstad waar vroeger 50.000 mensen hebben gewoond. Sinds 1974 is het een militair terrein en mag niemand er komen. Je kunt wel ongeveer 20 meter buiten de stad de stad bezichtigen. Flatgebouwen en vijfsterren hotels staan er verlaten bij. Er is veel overgebleven uit de Kruisvaarderstijd. Zo bouwde de Franse Kruisridder Guy de Lusignan een aantal grote kastelen en abdijen waaronder het schitterende Bellapais Monastery. Zijn St. Hilarion Castle zou model hebben gestaan voor het kasteel van Disney’s Sneeuwwitje. Het land heeft op toeristisch gebied veel te bieden. Maar de grootste attractie is misschien wel de afwezigheid van massatoerisme. Noord-Cyprus is een echte aanrader om op vakantie te gaan.

erdincsacan@haber.nl Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij Olezo als e-commerce manager. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie.


HABER

28

APRIL / NİSAN 2010

Tel: 030-8890206 E-fax: 0847-292120 E-mail: info@profa.nl Website: www.profa.nl

Lid van College Belastingadviseurs

WERK EN NETWERK

Becon nr: 490.532 Tafelbergdreef 36 3564 AB Utrecht

Belastingadvies Opstellen jaarcijfers Aangiften inkomstenbelasting Aangiften vennootschapsbelasting

Lady Godiva De legende van Lady Godiva spreekt na zoveel eeuwen nog steeds tot de verbeelding. Lady Godiva was een dame van adel in het Engelse Coventry die erom bekend staat naakt door de straten te hebben gereden. Geen alledaags verschijnsel. Dat deed deze adellijke dame niet zomaar, ze had er een zeer goede reden voor. Lady Godiva deed dat omdat de bevolking van Coventry erg leed onder de belastingdruk die door haar man genaamd Leofric was ingesteld. Ze wilde dat haar man de belasting zou verlichten. Lady Godiva had haar man vaker gesmeekt om de zware belastingen te verminderen maar daar wilde haar man niets van weten. Bij wijze van een grapje zei hij dat hij de belastingen alleen zou verminderen als zij naakt op een paard door de straten zou rijden. Zoiets zou zijn vrouw toch niet doen, dacht hij. Never underestimate the power of a woman. Toen Lady Godiva inderdaad naakt te paard door de straten reed, was haar man sprakeloos maar hield hij als een echte gentleman wel zijn woord en verlaagde de belastingen. Een pracht van een legende. Het grappige is dat er werkelijk een vrouw met de naam Godiva heeft bestaan rond de 11e eeuw. Maar of zij zoals de legende gaat ook werkelijk naakt te paard door de straten heeft gereden, is niet bekend. Wat

wel bekend is wat de naam Godiva betekent. Godiva betekent door God gegeven en er bestaat, heel toepasselijk, een exclusief chocolademerk met die naam. Ieder stukje chocolade is eigenlijk een door God gegeven geschenk omdat het lastig is een andere zoetigheid te bedenken die zoveel plezier verschaft en een feest is voor de smaakpapillen als chocolade. De goddelijke chocolade van Godiva was oorspronkelijk Belgisch. Het werd in 1926 in Brussel opgericht door meester chocolatier Joseph Draps. Bij de Belgen is chocolade in goede handen want België staat bekend om de chocoladebonbons. In Brussel is het heerlijk struikelen over de chocolatiers en bonbonwinkeltjes. De Godiva chocolade was ver buiten Brussel te verkrijgen: in Amerika, de rest van Europa en Azië. Nog niet zo lang geleden had Yıldız, de eigenaar van de Ülker groep, Godiva gekocht. Ik kan ook wel begrijpen waarom. Chocolade past perfect in het rijtje van zoetigheden die Ülker verkoopt en het past perfect in de Turkse cultuur waar baklava, kadayf en lokum de nationale helden zijn. De chocolade is de internationale heldin en dat allemaal door lady Godiva.

Zou er vandaag de dag ook nog Godiva-durf bestaan? Er is alle reden toe, zou je denken. De PvdA is van plan om de belastingen in het hoogste segment naar 60% te verhogen. Om daar tegenin te gaan is er een dosis Godiva-durf nodig. En dan is het niet eens nodig om naakt te paard door de straten te rijden maar dat mag wel. Alles voor lagere belastingen.

songularslan@haber.nl

Songül Arslan heeft een achtergrond in internationale en financiële projecten, marketing en communicatie en is nu werkzaam als beleidsmedewerker op de afdeling Buitenlandse Economische Betrekkingen van het ministerie van Economische Zaken.

Naam: Mine Durmaz Contact: m.durmaz@symfora.nl

Naam: Ayşe Yıldırım Contact: ayse_gizmo@hotmail.com

Mini C.V.

Mini C.V.

2008 juli- heden Sociotherapeut bij Symfora groep/ Prins Hendriksoord (Herstellingsoord) 2007 – 2008 Raadsonderzoeker bij Raad voor de Kinderbescherming 2003-2008 Hbo-opleiding Maatschappelijk Werk en Dienstverlening aan de Academie of Social Work/ De Horst

2008- heden

Zo kinderopvang en BSO

2006-2007

Vrouwenopvang Pepita van Rijn

2000-2006

Opstap medewerker Stichting de Vaart

In 2006 ben ik in dienst getreden bij Bureau Inburgering (Dienst Maatschappelijke Ontwikkeling) in Utrecht, als traject- en maatschappelijk begeleidster. Vervolgens ben ik overgestapt naar de functie van Raadsonderzoeker bij de Raad voor de Kinderbescherming. Daarna ben ik tijdelijk werkzaam geweest bij Spirit als ambulante hulpverlener. Na mijn studie te hebben afgerond in 2008, ben ik verder gegaan met de Coachingsopleiding. Nu ben ik sinds juli 2008 werkzaam als Sociotherapeute bij Symfora Groep. Ik geef therapie aan cliënten die psychosociale problemen hebben, op individueel en groepsniveau, en realiseer een optimaal therapeutisch milieu. Vanuit mijn eigen professie lever ik in samenwerking met andere disciplines een bijdrage aan de totstandkoming, uitvoering en evaluatie van het therapiebegeleidingsplan. Het is een leuke uitdagende baan met veel afwisseling. Iets kunnen betekenen voor mensen en werken aan hun herstel, levert mij een hoop voldoening en ervaring op.

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!  

Mijn naam is Ayşe Yıldırım. Ik heb in 2007 mijn opleiding social work aan HU Utrecht afgerond. Ik ben zes jaar werkzaam geweest bij stichting “De Vaart” te Veenendaal in de functie van Opstap- en rugzakbegeleidster. Mijn werkzaamheden bestonden onder andere uit het begeleiden en ondersteunen van allochtone vrouwen bij het opvoeden en de schoolloopbaan van hun kind. Daarna heb ik een overstap gemaakt naar vrouwenopvang waar ik ruim een jaar gewerkt heb als hulpverlener. In deze functie heb ik de nodige kennis en ervaring opgedaan als maatschappelijk werker. Mijn hart ligt bij kinderen dus zocht ik een manier om me beroepsmatig met hen te gaan bezig houden. Zo ben ik na mijn afstuderen aan de slag gegaan bij “Zo kinderopvang” in Den Haag als groepleidster.

Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!

Nauwkeurig

Ambitieus

Nauwkeurig

Vriendelijk

Flexibel

Vriendelijk

Teamplayer

Zelfstandig

Teamplayer

Maatschappelijk betrokken

Leidinggevende capaciteiten

Leidinggevende capaciteiten

Flexibel

Doorzettingsvermogen

Resultaatgericht

Organisatietalent

Resultaatgericht

Representatief

Humor

Representatief

Waarnemer

Ondernemend

Waarnemer

Denker

..............................

Denker

Beslisser

..............................

Beslisser

Doener

..............................

Doener

Huidige status: Sociotherapeut bij Symfora groep/ Prins Hendriksoord

Flexibel

Ambitieus Flexibel

Zelfstandig Maatschappelijk betrokken

Doorzettingsvermogen Organisatietalent

Humor Ondernemend Zelfverzekerd

Ondersteunend ..............................

Huidige status: Leidster kinderopvang

HALIL YÜKSEL IS GEKOZEN TOT MOST VALUABLE PROFESSIONAL MobileLayers is gekozen tot Preferred Partner Mobile” en oprichter Halil Yuksel heeft onlangs ook het “Most Valuable Professional” award toekend gekregen. MobileLayers is in 2009 tijdens de financiele crisis gestart en is een van de succesvolle IT bedrijven die gespecialiseerd is in het adviseren en ontwikkelen van applicaties en services voor mobiele platformen zoals Windows Phone, iPhone, Android en Symbian. MobileLayers bestaat uit 7 personen en heeft gewerkt voor uitgevers zoals Sanoma Digital en VNU Media. Verder hebben ze voor het Windows Phone platform de populaire Trein applicatie ontwikkeld die inmiddels meer dan 20.000 gebruikers heeft.


29

HABER

APRIL / NİSAN 2010

Er valt wat te kiezen straks !!!

Bel-me-niet-register is beste product 2009 Het op 1 oktober 2009 opgerichte Bel-me-niet-register krijgt de Topper Award van de consumentenbond. Mensen die zich met hun telefoonnummer hebben aangemeld, worden niet meer gebeld voor telemarketing. Bedrijven die toch bellen kunnen rekenen op een fikse boete. Consumenten hebben het als beste product gekozen met een overweldigende meerderheid van 65 procent , op plek 2 komt Windows 7 en op 3 de Iphone 3GS. Er is ook gebleken dat er ook nadelen kleven aan het Bel-meniet-register. Het schijnt dat bedrijven zelf adressen zoeken bij de lijst van mensen die telefonisch niet gestoord willen worden. Vervolgens worden er colporteurs op pad gestuurd om

bij deze mensen aan te bellen om producten te verkopen.

5.000.000

Totaal aantal registraties

4.500.000 4.000.000 3.500.000 3.000.000 2.500.000 2.000.000 1.500.000 1.000.000 500.000 0 1-102009

1-112009

1-122009

1-12010

1-22010

1-32010

1-42010

Omzet auto- en motorbranche sterk gekrompen

In 2009 was de omzet van de auto- en motorbranche bijna 17 procent lager dan een jaar eerder. Dat is vooral te wijten aan de economische crisis en het gebrek aan vertrouwen bij consumenten en het bedrijfsleven. Reparatiebedrijven en bedrijven in onderdelen zijn iets minder zwaar geraakt. De omzet van de auto- en motorbranche begon in het tweede kwartaal van 2008 te krimpen. Het dieptepunt viel in het tweede kwartaal van 2009 toen de daling bijna 19 procent bedroeg. Inmiddels neemt de krimp weer wat af. In het vierde kwartaal van 2009 was de omzet 11 procent lager dan een jaar eerder. Wel is het zo dat het vierde kwartaal vergeleken wordt met dat van 2008, een kwartaal waarin het ook al slecht ging met de auto- en motorbranche.

CEO van BIM krijgt Lifetime Retail Award Jos Simons heeft van BIM in negen jaar tijd de grootste supermarktketen van Turkije gemaakt. Tijdens zijn bestuur heeft BIM het aantal winkels uitgebreid van 620 naar meer dan 2700. Hij kreeg de Lifetime Retail Award voor

zijn succesvolle carriere in de retail. Hij heeft al meer dan 35 jaar gewerkt in de retail, waaronder voor SRV, Hema, Aldi en VendexKBB. De prijs is uitgereikt door Uğur Doğan, de Turkse ambassadeur in Nederland.

İÇ VE DIŞ MEKAN REKLAM TASARIMI YAPILIR Süpermarket, Döner Dükkanları, Elektronik ve Tekstil Mağazaları için Aradığınız Tüm Malzemelerin Gerçek Adresi

info@aclass.nl

www.aclass.nl

Metal raflar / Ahşap raflar Vitrinler – vitrin tezgahları Pasta / ekmek reyonları Barkodlu elektronik kasa sistemleri Duvar soğutucuları (sütlük-paket et) Freezer / Meşrubat dolapları Soğutuculu meyve/sebze dolapları Et doplaları ve kasap malzemeleri Döner ve mutfak ekipmanları Klimalar, motor ve motor grupları Soğuk ve derindondurucu odaları

Tel: 06 30 - 35 60 40

Duitse GTI Travel richt zich op Nederlandse markt

Het Duitse GTI Travel wil dit jaar een groei maken van 15% waarvan een belangrijk deel van de Nederlandse markt zal komen. GTI Travel verwacht dit jaar in Nederland uit te komen op 60.000 pax. De CEO, Talha Görgülü, verwacht een snelle groei. GTI Travel is de nummer tien van Duitsland. Vorig jaar bedroeg de omzet 246 miljoen euro, en het aantal passagiers kwam uit op 550.000. De ambitie van de ceo is om tot de Europese top drie te horen.

In maart hebben de ambtelijke werkgroepen hun langverwachte bezuinigingsvoorstellen gepresenteerd. Na maanden van voorbereiding hebben zij een pakket aan mogelijkheden neergelegd. Alle beleidsterreinen zitten in de plannen. Een kleinere overheid, opschaling en samenvoeging van lagere overheden, hogere eigen bijdrage in de zorg, afschaffing hypotheekrente aftrek, minder voor inburgering, kortere duur werkloosheidsuitkering en langer doorwerken. Er valt dus echt wat te kiezen, voor de politiek en de burger. Zo zie je dus ook dat in de verschillende gepresenteerde verkiezingsprogramma’s harde keuzes gemaakt zijn door de verschillende partijen. Zowel links als rechts. De hypotheekrente aftrek is onbespreekbaar voor het CDA en de VVD terwijl de linkse partijen als PvdA, GL en SP hierbij zweren. Het is duidelijk: er gaat veel gebeuren en dat moet ook. Op lange termijn moet flink bezuinigd worden en dat gaan wij allen merken. Het openbaar bestuur met al haar bestuurslagen (het Rijk, de provincies, gemeenten en waterschappen) kunnen de vereisten voor de toekomst niet meer in deze huidige vorm aan. Natuurlijk is het op dit moment gedreven vanuit de financiële kant maar we moeten een veel fundamentelere discussie met het oog op de toekomst voeren in Nederland en keuzes maken. Bijvoorbeeld of het huis van Thorbecke de uitdagingen aan kan waar wij voor staan in deze mondiale samenleving en waar Europa een belangrijkere rol speelt. Een sterk Europa is van essentieel belang voor onze mondiale uitdagingen zoals het klimaat, veiligheid en economie. Daar moeten wij ons op herbezinnen in Nederland. De schaal waarop zaken geregeld worden is niet meer van deze tijd. Opschaling, samenwerking en efficiëntie is noodzakelijk. De dienstverlening aan burgers kan efficiënter. Beleid maken en de regie daarop moet strakker. Dit betekent dat wij de taken van het Rijk kleiner kunnen maken, de provincies kunnen opschalen naar minder provincies, de gemeenten meer op regionale schaal laten samenwerken en de taken van de waterschappen herverdelen tussen gemeenten (regio’s) en provincies. Deze keuzes zullen voor de toekomst gemaakt worden tijdens de verkiezingen van 9 juni. De uitwerking van deze keuzes zal niet direct zichtbaar zijn op korte termijn maar er moet hier wel een begin mee gemaakt worden. Een andere maar doch zeer belangrijke keuze is de keuze

voor onze sociale verzorgingsstaat. De verzorgingsstaat zoals wij deze kennen van vadertje Drees is niet meer van deze tijd. Wij worden allemaal steeds ouder en gezonder. De sociale samenhang in wijken, steden en dorpen hoorde bij de toenmalige homogene samenleving. Nu met een zeer grote diversiteit aan nationaliteiten en culturen moeten wij naar een nieuw evenwicht. Naar een nieuw Nederland waar iedereen mee doet en mee telt en erbij hoort. Deze discussie zal en moet ook uitdrukkelijk gevoerd worden. Iedere groep moet dan ook actief meedoen in deze discussie. Het gaat om de toekomst van ons land en de toekomst van onze kinderen. Er valt dus veel te kiezen straks, niet alleen voor de korte termijn maar ook nadrukkelijk voor de lange termijn, voor straks, voor onze kinderen. Laten wij dan ook deze kans grijpen om ons te mengen in deze discussie en nadrukkelijk te gaan kiezen op 9 juni. Ik wil afsluiten met een tekst uit prediker: Alles heeft een bestemde tijd, en alle voornemen onder den hemel heeft zijn tijd. Er is een tijd om geboren te worden, en een tijd om te sterven; een tijd om te planten, en een tijd om het geplante uit te roeien; Een tijd om te doden, en een tijd om te genezen; een tijd om af te breken, en een tijd om te bouwen; Een tijd om te wenen, en een tijd om te lachen; een tijd om te kermen, en een tijd om op te springen; Een tijd om stenen weg te werpen, en een tijd om stenen te vergaren; een tijd om te omhelzen, en een tijd om verre te blijven van omhelzen; Een tijd om te zoeken, en een tijd om verloren te laten gaan; een tijd om te bewaren, en een tijd om weg te werpen; Een tijd om te scheuren, en een tijd om te naaien; een tijd om te zwijgen, en een tijd om te spreken; Een tijd om lief te hebben, en een tijd om te haten; een tijd van oorlog, en een tijd van vrede. Voor ons is het nu tijd om op te staan en onze stem te laten horen om onze toekomst te bepalen.

ayhantonca@haber.nl

Drs. Ayhan Tonca is Programmaleider Grote Steden Beleid Provincie Overijssel. Tevens is hij CDA raadslid Gemeente Apeldoorn. Daarnaast actief (geweest) in vele landelijke zelf organisaties.


HABER

7 miljoen euro voor inburgering op de werkvloer Minister Van Middelkoop wil werkgevers stimuleren om inburgering voor werknemers op de werkvloer te organiseren. Daarvoor stelt hij in 2010 in totaal €7 miljoen beschikbaar. Met de subsidie kunnen werkgevers voorzieningen treffen zodat werknemers kunnen inburgeren. Volgens het ministerie krijgen ze hierdoor meer kansen om aan het werk te blijven en zich verder te ontwikkelen.

SIMON drijft Islamitisch basisonderwijs naar succes

Winterweer leidt tot nu toe tot 15 miljoen aan WW

Het Uitvoeringsinstituut Werknemersverzekeringen (UWV) heeft tot 18 maart van dit jaar ruim € 15 miljoen aan WW-uitkeringen toegekend in verband met het koude winterweer. Tot die datum hebben bedrijven 53.000 aanvragen voor WW in verband met ‘onwerkbaar weer’ ingediend. Aanvragen zijn niet alleen afkomstig van de bouwsector, maar ook van metaal- en technische bedrijven, dakdekkers, schilders, glazenwassers en hoveniers.

Dure benzine verhoogt inflatie

Het team van Bilal in Amersfoort. Ze hebben samen gezorgd voor een score van 538.8 bij CITO-toets In 2002 zijn 8 islamitische basisscholen in regio midden en oost Nederland gefuseerd tot SIMON (Stichting Islamitsich Onderwijs Midden Oosten Nederland). Doel was om beter islamitisch onderwijs te verzorgen door op regionaal niveau samen te werken. Sindsdien is er hard gewerkt en niet zonder resultaat. De gemiddelde Citoscore van de SIMON scholen in 2010 is met 536 hoger dan de landelijke gemiddelde van 535. De scores zijn gecorrigeerd op

leerlinggewichten, welke door de inspectie wordt gebruikt om scholen objectief te kunnen vergelijken. Van de scholen die verbonden zijn aan SIMON steekt de basisschool Bilal te Amersfoort met een score van 538.8 er boven uit. “Een resultaat om trots op te zijn.” aldus de bestuursvoorzitter. “Al bij het begin was het doel onze minder presterende scholen te laten leren van onze betere scholen. Nu al zitten wij op het landelijk gemiddelde en de groei is er nog lang niet uit.”

Naar verwachting worden in 2010 120.000 kinderen door circa 55.000 gastouders opgevangen onder de gewijzigde wet Kinderopvang. De ouders van deze kinderen komen in aanmerking voor een tegemoetkoming in de kosten voor kinderopvang. Uit gegevens van de Belastingdienst blijkt dat 75.000 vraagouders voor 2010 een tegemoetkoming voor gastouderopvang hebben aangevraagd. 25.000 vraagouders hebben hun toeslag stopgezet of gewijzigd naar een andere vorm van kinderopvang.

Wij van de Vereniging Bosnië Leeft! organiseren dit jaar, voor de 2e keer, een reis naar Bosnië Herzegovina. Wij bieden graag aan iedereen die geïnteresseerd is, de gelegenheid om kennis te maken met dit prachtige land. Deze 9- daagse reis per bus zal plaatsvinden tussen vrijdag 30 april (vertrek) en zaterdag 8 mei (terugkomst) 2010 . De kosten voor deze 9-daagse reis bedragen €425,-! bosnieleeft@gmail.com

Op vrijdag 26 maart hebben groep 7 en 8 van de islamitische basisschool Al-Bouchari in Leerdam meegedaan aan de landelijke actie wandelen voor water. De leerlingen kregen allemaal een rugzak en moesten daarin 6 flessen water doen. Vervolgens gingen zij 6 km

wandelen. Best zwaar, maar wel goed om te ervaren dat veel kinderen in ontwikkelingslanden dit dagelijks doen om water te halen. De leerlingen hebben zich laten sponsoren door familie, vrienden en bekenden en hebben zo geld opgehaald voor Simavi. Deze stich-

Avicenna organiseert dit jaar in samenwerking met MSV Nijmegen weer een studiereis, en wel naar Andalucia! Datum: 25 April tot 30 April Prijs: € 425,- Leden: € 395,Inbegrepen: - Vliegreis Weeze naar Almeria en Sevilla naar Charleroi - 5 overnachtingen in 3 steden met ontbijt. - Bustransfers tussen de 3 steden in Andalucia - Openbaar vervoer in Andalucia - Entreeprijzen voor de belangrijkste bezienswaardigheden Het aantal mensen dat meekan naar Andalucia is beperkt, dus wilt u graag mee? Stuur dan snel een mail naar info@avicenna.nl.

COLOFON ...en als beloning aten ze dit samen.

Wandelen voor water

ting zorgt ervoor dat er in arme landen steeds meer drinkwatervoorzieningen zoals waterputten en schone wc’s gebouwd kunnen worden.De kinderen hebben bij elkaar €625,- opgehaald. De stichting Aqua For All verdubbelt dit bedrag, een mooi resultaat dus!

HABER

Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam 010 - 2 900 900 website: www.haber.nl abonnementen: abone@haber.nl Hoofdredactie: Ibrahim Karaman Redactie: Songül Arslan Mehmet Güzelyurt Dr. Hüseyin Keleş Art Direction & fotografie: Mehmet Fatih Karaman

De prijsontwikkeling van benzine heeft ervoor gezorgd dat de inflatie hoger kwam te staan. Benzine werd in maart duurder, waardoor de prijs nu 17 procent hoger is dan in maart 2009. In februari was de benzineprijs nog 13 procent hoger dan een jaar eerder. Benzine is na september 2008 niet zo duur geweest.

Nieuwe regels voor gastouderopvang voortvarend opgepakt door gastouders

Bosnië

ANDALUCIA

Voorlopig stemmen met verlopen id-bewijs

Gemeenten moeten stembureauleden zorgvuldiger selecteren en beter instrueren. Om een grote groep mensen die een verouderde ID hebben te helpen, kunnen bij de verkiezingen op 9 juni 2010 en bij de Provinciale Statenverkiezingen in maart 2011 ook identiteitsdocumenten worden gebruikt die maximaal vijf jaar zijn verlopen.

30

APRIL / NİSAN 2010

Advertenties Nur Öztürk nur@haber.nl 0684-02 04 03 Correspondenten: Suna Floret Burhaneddin Carlak Serap Torremans Repr. Amsterdam Murat Taş Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Arnhem en Nijmegen Kürşat Bal

Inzending De Ibn-i Sina op TV: Op dinsdag 5 april heeft de Turkse televisiezender KON-TV opnames gemaakt op de Ibn-i Sina, de Nederlandse basisschool op islamitische grondslag in Rotterdam- Charlois. In het Turks zijn leraren, leerlingen, ouders en conciërge geïnterviewd. U kunt deze uitzending zien via de schotel op zondag 18 april om 11 uur op frequentie 11973 VSembol Oran: 2240 Fec 5/6.

Thema Ouderavond over opvoeding: Op dinsdag 20 april is er weer een ouderavond over opvoeding op de Ibn-i Sina. Het onderwerp is: “Opvoeding: een taak van vrouwen? De rol van de vader in de opvoeding vanuit de Islam”. De gastspreker is dhr. Mustafa Talib, trainer en opvoedingsondersteuner bij Stichting de Meeuw. De avond is voor vaders en moeders en begint om 19.00 uur tot 20.30 uur, Zegenstraat 120. Inloop vanaf 18.30 uur.

CITO: De uitslag van de Cito op de Ibn-i Sina is weer bekend: 535.4. Uitgaande van de inspectienorm voor dit schooltype is dit een hele goede prestatie: net boven het landelijk gemiddelde. Vooral Begrijpend Lezen is dit jaar veel beter gemaakt. Daarmee bieden we onze leerlingen optimale kansen voor het voortgezet onderwijs. Elk jaar zijn er kinderen die de hoogste score 550 halen. De drie hoogste scores van de Ibn-i Sina zijn 550, 549 en 547.

Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan Rafjes: Rafih Berkane

HABER verschijnt maandelijks

HABER

Tel:010- 2 900 900 info@haber.nl www.haber.nl


31

HABER

APRIL / NİSAN 2010

Word abonnee en ontvang een jaar lang HABER voor maar 19,- EURO We hebben onze abonnementsprijs verlaagd naar 19,- EURO.Wie nu een abonnement van 1 jaar neemt, krijgt HABER elke maand naar zijn/haar (post)adres per post verstuurd. Ook is het via de website mogelijk om abonnee te worden. HABER Gazetesi abonelik ücretini gelen yoğun istek üzerine yıllık 19,- EURO’ya indirmiştir. Sadece bir defa ödeyeceğiniz bu miktarla HABER Gazetesi her ay posta adresinize ulaşacaktır.

HABER

“laat onze verschillen geen haat en nijd veroorzaken tussen ons” Het ziet er naar uit dat we in een tijd beland zijn met welhaast onnavolgbare problemen. Een tijd van een diepe geestelijke crisis, ook nog weer gemaskeerd door veel van de moeilijke dingen waar we mee worstelen. Ondanks alle vooruitgang en ontwikkeling op elk denkbaar terrein van het leven, ondanks de briljante verworvenheden van de moderne cultuur, en ondanks de buitengewone vooruitgang op het gebied van de economie en wetenschap, ziet het er toch naar uit dat het ons ontbreekt aan de wijsheid om onze verschillen en onenigheden goed in de hand te houden en ze binnen veilige en toelaatbare grenzen te houden. We lopen hierbij niet alleen het risico van een milieucatastrofe (halaak – shoah) omdat we de aarde niet meer zien als heilig, maar als een bron die we leeg drinken. Maar ook hebben we alle gevoel verloren voor de

heilige onschendbaarheid van elk menselijk wezen. De donkerste gebeurtenissen van onze eeuw zoals Auschwitz, Ruanda, Bosnië, Karabagh, de aanvallen op de Twin Towers (WTC), Irak, Palestina enzovoort, maken ons duidelijk dat ons vermogen om elkaar te beschadigen en te verminken gelijke tred gehouden heeft met onze ‘ontwikkeling’, zodat een dreigend gevoel van zelfvernietiging duidelijk wordt. Daarom hebben we een soort spirituele revolutie die theologische onenigheid te boven gaat nodig. We kennen allemaal Nasruddin Hodja 1): “ – Waarom”, zo vraagt iemand Nasruddin Hodja, “waarom gaan sommige mensen de ene kant op, en anderen de andere kant?“ ”Omdat”, zo antwoordt Hodja, “als we allemaal de zelfde kant op zouden lopen de wereld uit balans zou raken en op zijn kop zou staan’. Hodja’s antwoord is te simplistisch wanneer we zaken als Waarheid, Openbaring, en hun manifestaties aan de orde stellen. Immers, dit zijn geen woorden die van gelijke waarde zijn.Waarheid overstijgt allerlei vormen, terwijl openbaring, of de overlevering (traditie) en de manier waarop deze traditie zich manifesteert, altijd in een bepaalde vorm tot ons komt. En wanneer we spreken van een ‘vorm’ dan spreken we direct ook van diversiteit, en zo ook van pluraliteit. De overduidelijke verschillen tussen overleveringen en verschijningsvormen van ‘Waarheid’ hebben alles te maken met de verschillen in talen en symbolen. De tegenstrijdigheden vinden we in de mensen die de waarheid dragen en overbrengen, niet in God. Als openbaringen, of veeleer hun manifestaties elkaar min of meer uitsluiten, dan is dat noodzakelijkerwijs een gegeven. Want God, wanneer Hij spreekt, drukt zich uit op een absolute manier. Maar dit absolute gegeven staat meer in verband met de universele inhoud dan met de vorm. Dit absolute gegeven heeft met de

vorm alleen op een heel relatieve manier te maken, omdat de vorm een symbool is van de inhoud. Het kan niet zo zijn dat God, alsof Hij een wetenschapper zou zijn, de verschillende openbaringen als een buitenstaander zou kunnen vergelijken. God houdt zich om zo te zeggen op in het centrum van elke openbaring. Openbaring spreekt een absolute taal, omdat God absoluut is, en niet de vorm. Met andere woorden: de absoluutheid van de openbaring is absoluut in zichzelf, maar wat de vorm betreft relatief. Dus laat onze verschillen geen haat en nijd veroorzaken tussen ons. Laten we met elkaar wedijveren alleen in rechtvaardigheid en goede werken. Laat we elkaar respecteren, eerlijk zijn, rechtvaardig en vriendelijk tegenover elkaar, en leven in oprechte vrede, harmonie en wederzijdse goede wil. God zegt in de Helige Kor’an: “En Wij hebben het boek met de waarheid naar jou neergezonden ter bevestiging van wat er voordien van het boek al was en om erover te waken. Oordeel dan tussen hen volgens datgene dat God heeft neergezonden en volg hun neigingen niet in afwijking van wat van de waarheid tot jou gekomen is. Voor een ieder van jullie hebben Wij een norm en weg bepaald. En als God het gewild had, zou hij jullie tot één gemeenschap gemaakt hebben, maar Hij heeft jullie in wat jullie gegeven is op de proef willen stellen. Wedijvert dus in goede daden. Tot God is jullie terugkeer, gezamenlijk. Hij zal jullie dan dat meedelen, waarover jullie het oneens waren.” (al-Maida, 5:48) We kunnen allemaal ten minste het advies van Mohammed (vzmH )herinneren en herhalen: ‘ad-Deen Naseehah- Religie is oprechtheid’. En: ‘Je zal de hemel niet bereiken tenzij je gelooft, en je zult niet geloven tenzij je elkaar liefhebt’. Dr. Bülent Şenay

Hoogleraar Geschiedenis van de Religieuze Bewegingen en Attaché voor Religieuze Zaken van Republiek Turkije in Nederland

Stichting NBA krijgt een nieuw bestuur

O

p 1 april 2010 hield Stichting Nieuwe Brabantse Academici in Tilburg haar feestelijke bijeenkomst in het teken van de bestuursoverdracht. Het jonge bestuur heeft haar doelen bepaald en gaat er het beste uit te halen. De afgelopen jaren waren moeilijk door dunne bezetting van het bestuur. Het vaandel is overgedragen door Yasin Sazak, die het afgelopen vijf jaar de rol van voorzitter heeft vervuld. Toch lukte het ook in die jaren om alle activiteiten met succes voort te zetten,

Flyers

waardoor nu het nieuwe bestuur weer met genoeg (14 academici) deelnemers haar doelstellingen waar kan gaan maken. Het werd een gezellige dag en avond waarbij ook de opkomst zeer goed was. Onder genot van een heerlijk dineer waren er op de avond meerdere optredens (bouzouki, saz, ney). Proficiat! Een knappe prestatie, met veel ambitie voor de toekomst, dat weer bewijst dat eendracht nu eenmaal macht maakt. Hieronder ziet u een korte impressie van een geslaagde dag.

A5

A4

per 5000 exemplaren

per 1000 exemplaren

210 x 148mm 300 grams Mc Mat Afwerking: + 1/1 UV-lak Dubbelzijdig Full Color

249,-

210 x 297mm 300 grams Mc Gloss Afwerking: Glans Vernis Dubbelzijdig Full Color

199,-

Visitekaartjes 85 x 55 mm

85 x 55 mm

300 grams Sulfaatkarton Afwerking: Glanslaminaat Dubbelzijdig Full Color

85 x 55mm 400 grams Mc Mat Afwerking: Matlaminaat Dubbelzijdig Full Color

per 500 exemplaren

85,-

per 500 exemplaren

85,-

A4 Flyers groot oplage Omvang: 4 pagina’s Papier: 60 gram houthoudend satine Alle 4 pagina’s Full Color

1695,-

per 50.000 exemplaren » Alle vermelde prijzen zijn in EURO’s » Prijzen exclusief BTW en verzendkosten » Vormgeving niet inbegrepen

Tel:010-423 04 24

info@mottomedia.nl

*Wijzigingen en typefouten voorbehouden


WIJ VERWACHTEN 1000 ONDERNEMERS » p. 30

SIMON drijft Islamitisch basisonderwijs naar succes In 2002 zijn 8 islamitische basisscholen in regio midden en oost Nederland gefuseerd tot SIMON (Stichting Islamitsich Onderwijs Midden Oosten Nederland). Doel was om beter islamitisch onderwijs te verzorgen door op regionaal niveau samen te werken.

Sindsdien is er hard gewerkt en niet zonder resultaat. De gemiddelde citoscore van de SIMON scholen in 2010 is met 536 hoger dan de landelijke gemiddelde van 535. De scores zijn gecorrigeerd op leerlinggewichten, welke door de inspectie wordt gebruikt om scholen objectief te kunnen vergelijken.

HABER APRIL

2010

Karsu

haber•nl

Jaar:1 Nr: 5

DOnmez:

D E B E S TE KRA

EDERLAND N N A NT V

Momenteel hebben we een netwerk van 1800 kleurrijke ondernemers die bij Colourful Business zijn aangesloten. Het zijn allemaal ondernemers met een opleiding waarvan ondernemen in het bloed zit.”

“Colourful Business is een landelijk platform en een zakelijk netwerkorganisatie voor kleurrijke ondernemers. Wij staan voor positieversterking en een positieve zichtbaarheid van kleurrijke ondernemers in Nederland. We willen dit bereiken door krachten te bundelen zodat de professionele netwerken gericht op kleurrijke ondernemers een vertaalslag krijgt. » p. 26

Bel-me-niet-register is beste product 2009 Het op 1 oktober 2009 opgerichte Bel-me-niet-register krijgt de Topper Award van de consumentenbond. Mensen die zich met hun telefoonnummer hebben aangemeld, worden niet meer gebeld voor telemarketing.

HABER

nr. 5

a’s 32 pagin

2.000

Oplage:1

Bedrijven die toch bellen kunnen kunnen rekenen op een fikse boete. Consumenten hebben het als beste product gekozen met een overweldigende meerderheid van 65 procent , op plek 2 komt Windows 7 en op 3 de Iphone 3GS. Er is ook gebleken dat er ook nadelen kleven aan het Bel-me-niet-register.

NOORD-CYPRUS

» »14’te p.27 SONGÜL ARSLAN LADY GODIVA

» p.28 AYHAN TONCA

Er valt wat te kiezen straks !!!

» »14’te p.29

“laat onze verschillen geen haat en nijd veroorzaken tussen ons” Het ziet er naar uit dat we in een tijd beland zijn die door welhaast onnavolgbare problemen heen gaat. Een tijd van een diepe geestelijke krisis, ook nog weer gemaskeerd door veel van de moeilijke dingen waar we mee worstelen. Ondanks alle vooruitgang en ontwikkeling op elk denkbaar terrein van het leven, ondanks de briljante verworvenheden van de moderne cultuur, en ondanks de buitengewone vooruitgang op het gebied van de economie en wetenschap, ziet het er toch naar uit dat het ons ontbreekt aan de wijsheid om onze verschillen en onenigheden goed in de hand te houden en ze binnen veilige en toelaatbare grenzen te houden.

» p. 31

Beveilig uw woning of kantoor met het beveiligingssysteem van ADACAMS

ERDİNÇ SAÇAN

Betaalbare website met webshop?

Stichting NBA krijgt een nieuw bestuur Op 1 april 2010 hield Stichting Nieuwe Brabantse Academici in Tilburg haar feestelijke bijeenkomst in het teken van de bestuursoverdracht. Het jonge bestuur heeft haar doelen bepaald en gaat er het beste uit te halen. De afgelopen jaren waren moeilijk door dunne bezetting van het bestuur. Het vaandel is overgedragen door Yasin Sazak, die het afgelopen vijf jaar de rol van voorzitter heeft vervuld. » p. 31

Bel ons voor een afspraak!

website v.a. € 399 webshop v.a. € 999 Maak vrijblijvend een afspraak met één van onze beveiligingsadviseurs. Hij helpt u bij het samenstellen van een ADACAMS beveiligingssysteem dat specifiek is afgestemd op uw werk en/of woonsitutatie.

Schiedamseweg 213 3026 AN Rotterdam

GSM: 0624-367064

www.adacams.nl

www.itnt.nl

0653-53 33 58


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.