cmy k
Ad› en güzel film festivali Yönetmen S›rr› Süreyya Önder’in deyimiyle “bu ülkenin ad› en güzel film festivali”, yani Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali 1-7 May›s haftas›nda ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir’de efl zamanl› olarak gerçeklefltirildi. ‹flçi filmleri üç kentte binlerce izleyiciyle bulufltu dan ‘‹flte Taksim ‹flte 1 May›s’ slogan›n› hayk›r›rken, fievval Sam ve Hilmi Yaray›c›’n›n seslendirdi¤i flark›lara efllik etti. Yaray›c›’n›n seslendirdi¤i ‘Madenciden’ flark›s› coflkuyla söylendi. Direniflçi ATVSabah, Meha Tekstil, Sinter Metal, Desa Deri, Kurtifl Matbaas› ve K›z›lay Çapa
Bu y›l dördüncüsü düzenlenen Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali ‘Biz Baflka Dünya ‹steriz’ slogan›yla coflkulu bir aç›l›fl gecesiyle bafllad›. 2 May›s Cumartesi günü ‹stanbul Beyo¤lu Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde gerçeklefltirilen geceye kat›lan 2 bin kifli hep bir a¤›z-
Kan Merkezi iflçilerinin salona girmesiyle ‘Direne direne kazanaca¤›z’, ‘‹flçilerin birli¤i sermayeyi yenecek’ sloganlar› etraf› ç›nlat›rken; yaklafl›k bir y›ld›r Desa Deri’de direniflini sürdüren Emine Arslan’›n konuflmas› salondan büyük alk›fl ald›. Ankara ve ‹zmir’de de efl zamanl› olarak aç›l›fl geceleri gerçeklefltirildi. Sayfa 11’de
15 Günlük Siyasi Gazete
Y›l 4 • Say› 80 • 14 May›s 2009 • 1 TL
HURDAYA BOYA TUTMAZ AKP’nin merakla beklenen kabine revizyonundan bir kriz hükümeti ç›kt›. Ekonomi dibe vururken bedeli halka ödetmek için, d›fl politikada ABD planlar›na aktif tafleron olmak için Erdo¤an “en has adamlar›n›” göreve ça¤›rd›
Devletin fliddete dayal› Kürt siyaseti Mardin’de bir katliam do¤urdu. Devlet hala bildi¤ini okuyor Kirli savafl›n yaratt›¤› düzen, Mardin'de yaflanan katliamla bir kez daha ortaya ç›kt›. Ülkemizde, kendisine karfl› olan her unsuru fliddetle bast›ran devlet töresini görmezden gelenler katliam› 'töre’yle
aç›klad›lar. Töreyi ve katliam› etnik kökene ba¤layan ›rkç›l›l›¤›n daniskalar›na, katliam›n Kürt sorununda inkar ve imhaya dayal› politikalar›n sonucu oldu¤unu kabullenmek zor gelirken, inkar ve imha politikalar› ayn› günlerde DTP'ye tutuklama terörü olarak yaflan›yordu. Seçimlerin hemen ard›ndan DTP'yi hedef alan operasyonlarda 52 DTP yöneticisi tutukland›. Tüm bu sald›r›lar› tarihin en kitlesel açl›k grevleriyle karfl›layan DTP demokratik ve halkç› çözümde ›srarc› oldu¤unu gösterdi.
Sayfa 4’te
1 May›s... Sendikalar›n bayram› m›?
kayg›s› ve en az›ndan çekirdek taban› koruma çabalar› yer al›yor. AKP’nin krizin a¤›r toplumsal sonuçlar›n› denetim alt›na almak ve ABD iflbirlikçili¤ini örtmek için toplum içerisinde gericili¤i daha da yayg›nlaflt›rmaya yönelece¤ine dair emareler belirmeye bafllad›. Gericilik etkinli¤ini tam gaz art›r›yor. Sayfa 3’te
Ferda Koç
Sen seni bil sen seni!
Sayfa 4’te
Devlet töresi
Arzu Çerkezo¤lu
Sayfa 2’de
Milli Görüflçüler saflar› s›klaflt›r›yor
Yeni kabinede, bugüne kadar öne ç›kar›lmaktan imtina edilen Ömer Dinçer, Sadullah Ergin, Nihat Ergün ve Taner Y›ld›z gibi Milli Görüfl kökenli isimler ve AKP içindeki Milli Görüfl ekibinin a¤abeyi olarak bilinen Bülent Ar›nç yer ald›. Bu tahkimat›n nedenleri aras›nda zor bir dönemden geçerken saflar› s›k› tutma
I Baflbakanl›k d›fl politika dan›flman› iken Yeni-Osmanl›c›l›¤›n fikir babas› ve D›fliflleri’nin esas o¤lan› olarak an›lan Ahmet Davuto¤lu, D›fliflleri Bakanl›¤›’na getirildi. Davuto¤lu’nun bölge bar›fl› için aktif rol oynama planlar› çuvallarken, Afganistan’da ABD hizmetinde savaflmak için 1200 asker yola ç›kt› bile
Murat Çak›r
Trafo iflçilerinin ölümü ‘kader’ de¤ildir
Sayfa 2’de
›nHak mücadelelerini yayg im laflt›ral›m ve bütünlefltirel
Tufan Sertlek
Kimliksiz s›n›f!
Sayfa 7’de
I Yeni kabinede en dikkat çeken de¤ifliklik ekonomi alan›nda oldu. Ekonomi yönetiminin bafl›na uluslararas› sermayenin parlak çocuklar› Babacan ve fiimflek getirildi. Sermaye bu de¤iflikli¤e alk›fl tutuyor ancak ne sermayenin ne AKP’nin bu krizden ç›k›fl için emek düflmanl›¤› d›fl›nda bir reçetesi bulunmuyor
Davuto¤lu ile Yeni-Osmanl› balonunu üfleyecekler
Sayfa 5’te
Kifliler geçicidir, emek düflmanl›¤› baki kal›r
Y›k›ma karfl› tepki patlad› Emekçiler ekonomik krizin y›k›m›n› her geçen gün daha da a¤›rlaflan bedellerle ödüyor. Kapanan iflyerleri, iflçilerin alacaklar›n› ödemeden kaçan patronlar yetmiyor; rantç› belediyeler yoksullu¤a itilen emekçilerin evlerini bafllar›na y›kmak istiyor. Emekçilerin bu sald›r›lara karfl› tepkileriyse fliddetlenerek yayg›nlafl›yor. Ard› ard›na iflyeri iflgalleriyle gündeme gelen Ümraniye’de, Hekimbafl› Mahallesi’ndeki y›k›m silahlar›n da kullan›ld›¤› bir direnifle yol açt›.
Neoliberal virüs: Domuz gribi Meksika’da ortaya ç›kan Domuz Gribi h›zla yay›l›yor. Kanadal› yetkililer suçu Meksikal› iflçilere atarak tar›m tekellerini koruma gayretine girse de uluslararas› bilimsel kurumlar virüsün endüstriyel et üretiminin bir sonucu oldu¤unu söylüyor. Kapitalizm milyonlarca insan›n Sayfa 5’te hayat›n› tehdit ediyor.
cmy k
14 May›s 27 May›s
2 GÜNDEM
1 May›s… Sendikalar›n bayram› m›?
1
Arzu ÇERKEZO⁄LU Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Baflkan›
Taksim Meydan›’na, ülke çap›nda yürütülen 1 May›s çal›flmalar› ve a盤a ç›kan öfkenin toplam›yla, kortejin önünde yürüyen sendika baflkan›ndan kurum temsilcisine, arka sokaklardakilerden ülkenin dört bir yan›nda alanlara ç›kanlar›n toplam gücüyle girildi.
May›s 2009’da Taksim’e ç›k›ld›. Gazeteler “32 y›ll›k özlem bitti, korkulan olmad›, sol sendikalar›n coflkusu çok güzeldi, marjinallerin sald›r›lar› çirkindi, gözyafllar›na bo¤ulanlar oldu” gibi bafll›klar att›lar. Baz› “sol” gazetelerse “Kad›köy’de iflçilerin 1 May›s’›, Taksim’de ‘makul’ 1 May›s” diye manflet atmakta sak›nca görmediler. Kimileri “Taksim’e bizim sayemizde ç›k›ld›” dedi. 1 May›s için kongre kararlar›nda “Yahudi komünist bayram›” diyen Hak-‹fl, daha sonra “özelefltiri yapt›k” dese de, “‹ki bin kifliyle Taksim’e ç›kmak ve Taksim tabusunu y›kmak sadece ve sadece bizim baflar›m›zd›r” diye aç›klamalar yapt›. Türk-‹fl ise, bizleri hiç de flafl›rtmayarak, Taksim iradesini zay›flatmak için, Kad›köy’de miting düzenledi. TBMM’de 1 May›s’›n resmi tatil ilan edilmesine iliflkin yap›lan oturumda iktidar› muhalefeti tüm partiler Taksim’i tart›flt›. AKP’liler neden Taksim’de 1 May›s olmayaca¤›n›, CHP ve DTP’lilerse neden Taksim’de olmas› gerekti¤ini anlatt›lar meclis konuflmalar›nda saatler boyu. Ülkenin birçok kentinde çeflitli sendikalar ve emek örgütleri, sanatç›lar, ayd›nlar Taksim yasa¤›n›n kald›r›lmas› için aç›klamalar yapt›lar, imzalar toplad›lar ve siyasi iktidara ça¤r› yapt›lar. Birçok yabanc› sendikac›, ayd›n, parlamenter ayn› talepleri paylaflt›. Hatta Server Tanilli Hoca, sa¤l›k sorunlar›na ra¤men, Taksim’de olmak için Fransa’dan kalk›p geldi. Asl›nda tüm bu yaflananlar, 1 May›s’›n s›n›flar mücadelesindeki yerini ve Taksim talebinin politik anlam›n› ve gücünü çok aç›k bir biçimde gösteriyor. 1 May›s, tüm dünyada iflçilerin, eme¤iyle geçinenlerin, yoksullar›n, kad›nlar›n, gençlerin yani bir ülkenin tüm de¤erlerini üretenlerin sorunlar›n›, çözümlerini ve taleplerini siyasi iktidarlara ve tüm dünyaya ilan etti¤i bir mücadele günüdür. 1 May›s, bu çerçevede her siyasi konjonktürde çeflitli içerikler kazan›r, talepler zenginleflir. 1 May›s’lar tüm de¤erleri üretenlerle onlar› yok sayarak ülkeyi yönetmeye çal›flanlar aras›nda bir hesaplaflma günüdür ayn› zamanda. ‹flçi s›n›f›n›n kendi taleplerinin, yani üretenlerin yönetime talip olduklar›n›n hayk›r›ld›¤› bir gündür. Ve bunun yolunun en basit ve en duru ifadesidir 1 May›s. T›pk› 1 May›s marfl›nda söylendi¤i gibi: “1 May›s, iflçinin emekçinin bayram›, devrimin flanl› yolunda ilerleyen halk›n bayram›.” Bu nedenle siyasal iktidarlar ve yandafllar›, dönemin özelli¤ine göre, 1May›s’› kana bular, yasaklar, içeri¤ini boflaltarak ehlilefltirerek bir devlet töreni haline getirmeye çal›fl›r. Asl›nda ülkemizde de 1 May›s’›n 100 y›ll›k tari-
hine bakt›¤›m›zda, kuflkusuz simgesel olarak, s›n›flar mücadelesinin tarihini görürüz. 1909’larda bafllayan 1940’lar sonras›nda s›n›rl› biçimlerde sürdürülen eylemler ve 1976’da D‹SK öncülü¤ünde ilk kitlesel 1 May›s, 1977’de Taksim’de yaflanan katliam, 1978’de yine yüz binlerin kat›ld›¤› anma ve kutlamalar, ard›ndan 1 May›s’›n yasaklanmas›, askeri darbe… Yasakl› y›llarda 1988-1989-1990 ve 91’de ilerici sendikac›lar›n, ayd›nlar›n ve devrimcilerin çeflitli bedeller ödeyerek, gencecik canlar›n topra¤a düflmesi, sakat kalmas›, gözalt›lar, tutuklamalar pahas›na 1 May›s’› özgürlefltirme mücadelesi sonucu 1992’de ilk yasal 1 May›s mitingi, 1996’da Kad›köy’de üç iflçinin öldürülmesi ve Kad›köy’ün mitinglere kapat›lmas›, 2004’te Saraçhane’de ilerici emek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin Taksim talebiyle ilk fiili kutlamas› ve Kad›köy’ün yeniden miting alan› haline gelmesi… 2007’de, 77 Katliam›’n›n 30. y›l›nda art›k tarihin bir sayfas›n›n aç›lmas› gerekti¤inin yüksek sesle söylenifli ve iki taleple, 1 May›s 77’nin faillerinin bulunmas› ve 1 May›s’›n resmi tatil olmas› talebiyle Taksim iradesinin baflta D‹SK olmak üzere en genifl cepheden kurulmas›, tertip komitesi baflta olmak üzere ee yak›n gözalt›… 2008, Taksim iradesinin güçlenerek sürdürülmesi, D‹SK binas›na, sokaklara gaz bombalar›… 2009 1 May›s’›na tüm bu süreçten al›nan inisiyatifle girildi. Üstelik bir yandan ekonomik kriz di¤er yandan baflta Kürt sorunu olmak üzere bir dizi k›skac›n içine girmifl ve yerel seçimlerde oy oran› azalm›fl bir AKP iktidar› karfl›s›nda. Nisan ay›n›n ortas›nda hükümet bir hamle yaparak kazan›lm›fl olan insiyatifi kendi ad›na dengelemeye çal›flt›. Baflbakan “ilgili bakanlara talimat verdim, 1 May›s’›n resmi tatil yap›lmas› için gereken yap›lacak” diyerek dü¤meye bast›. Plan son derece aç›kt›: “1 May›s tatil yap›lacak, AKP 30 y›ld›r hiçbir hükümetin yapamad›¤›n› yaparak demokrasi havarisi olacak, Meclis’te AKP’li vekiller en keskin konuflmalar› yapacak, hatta meclis baflkan›na ve parti grup baflkanlar›na k›rm›z› karanfiller da¤›tarak flov yap›lacak, Türk-‹fl ve Hak-‹fl de hükümete flükranlar›n› iletecek… Ard›ndan Türk-‹fl, iç muhalefetini de bast›rmak için Taksim’e baflvuru yapacak, ama olmazsa Kad›köy’de miting düzenleyecek… SSGSS süreci, pahal›l›k, iflsizlik... Krizin yaratt›¤› tahribata ses ç›karmayan, ‘en fazla üyeye sahip’ iflçi örgütü olmas›na ra¤men üç maymunu oynayan, di¤er emek örgütlerini ça¤›rmak, platformlar oluflturmak bir yana,
‘iflçi s›n›f›n›n birli¤ini’ güncel mücadelede sa¤lamak üzere k›l›n› k›p›rdatmayan, buna ra¤men bu anlay›fl›n önderli¤ini yapan kifli ve zihniyete tabii olan ‘eme¤in bir partisini’ yan› bafl›nda bulan Türk-‹fl… Daha geçen y›l ‘konu 1 May›s olunca Taksim tutkusunun ortaya ç›kmas›n› anlamakta zorluk çekiyoruz. 1 May›s’› Taksim’de kutlama ›srar› 1 May›s’a ve iflçilere haks›zl›kt›r. Nostaljik tak›lmak ad›na Türkiye’yi yeni bir gerilime sürüklemek do¤ru de¤ildir’ diyen Hak-‹fl baflkan› Salim Uslu ‘nostalji yap›p’ 1 May›s’ta Taksim’e gidecek ‘di¤erleri arkam›zdan ç›kt›lar’ diyecek. Hatta sadece kendisinin iflçilerle Taksim’e ç›kt›¤›n›, di¤erlerinin ‘arkadafllar› ve ideolojik yandafllar›yla’ ç›kt›¤›n› iddia edecek. Polisler Taksim’e ç›kan Türk‹fl ve Hak-‹fl’lilere karanfil da¤›tacak…” Say›n Uslu, do¤ru söylüyorsunuz, Taksim’e arkadafllarla ç›k›l›r, mücadele arkadafllar›yla. Gerçek dostlarla ç›k›l›r; Taksim’e de, kavgaya da. ‹flçi s›n›f› bilimine inanm›fl gerçek dostlarla, hayat› üretenlerin gücü ve eme¤in tertemiz disiplini ile ç›k›l›r alanlara. Ve hayat› üretenlerin yöneten olaca¤› bir dünyaya inanmadan, onu bugünden kendi iflyerinde kendi sendikas›nda gerçeklefltiren bir sendikal çizgi izlemeden iflçi s›n›f›n›n hak ve ç›karlar› için mücadele edilemez, kazan›m elde edilemez. Sizlerin deyimiyle “sendikac›l›k” da yap›lamaz. 1 May›s 2009’da, sadece Taksim’de de¤il ülkenin dört bir yan›nda iflçi s›n›f› ve yoksullar›n öfkesi “makul”e s›¤mad› ve coflkulu biçimlerde kendisini ifade etti. Baflta sürecin merkezinde bulunan D‹SK ve KESK olmak üzere, haz›rl›k döneminde bir dizi eksiklik ve s›k›nt› olmas›na, at›labilecek bir dizi ad›m ile politik olarak daha güçlü bir inisiyatif kurma olanaklar› yeterince de¤erlendirilmemifl olmas›na ra¤men, 2009 1 May›s’› statükolar› aflan bir dinamizmi a盤a ç›karm›flt›r. Sadece ‹stanbul için de¤il ülke çap›nda ba¤›ms›z, fiili ve meflru bir kitle mücadelesinin simgesi olarak Taksim Meydan›’na tüm engellemelere ra¤men ç›k›ld›. Taksim’e bir kortej yürüyüflüyle de¤il, y›llar›n mücadelesinin kazand›rd›klar›yla ve ana caddesinden ara sokaklar›na kadar gaz bombas›na ve tazyikli suya boyanan çat›flmalarla girildi. Taksim Meydan›’na, ülke çap›nda yürütülen 1 May›s çal›flmalar› ve a盤a ç›kan öfkenin toplam›yla, kortejin önünde yürüyen sendika baflkan›ndan kurum temsilcisine, arka sokaklardakilerden ülkenin dört bir yan›nda alanlara ç›kanlar›n toplam gücüyle girildi. 1 May›s sürecinde hükümet ve sendikalar cephesinde yaflananlar, sonras›nda yap›lan
baz› aç›klamalar (‹stanbul Valisi’nin “1 May›s’a iliflkin özel bir düzenleme yaparak kutlamalar› bu çerçevede gerçeklefltirmek” fleklindeki aç›klamas› gibi), iflten ç›karmalar›n, iflsizli¤in, yoksullu¤un krizle birlikte daha da derinleflece¤i önümüzdeki dönemde 1 May›s’›n gerçek anlam›ndan ve tarihsel sürecinden kopart›larak resmi bir devlet töreni haline getirilmesi tehlikesini iflaret ediyor. Bunun da öncelikli hedefi 1 May›s’larda ve tüm toplumsal muhalefet alanlar›nda sendikalar ile di¤er s›n›f örgütlerini ve demokrasi güçlerini ayr›flt›rmak olarak görülüyor. Sendikalar içinde de bu stratejiye uyum sa¤layanlarla reddedenleri, uyumlu sendikalarla iflçileri ayr›flt›ran bir yaklafl›m esas olacak. Di¤er yandan önümüzdeki günlerde, Türk-‹fl ve Hak-‹fl gibi baz› sendikal merkezleri, devlet ve sermaye örgütleri ile birlikte, krize karfl› önlemler ad› alt›nda, sermayeyi rahatlatma planlar›n›n aktörü olarak görmek sürpriz olmayacak. Üstelik bu planlar, büyük bir olas›l›kla “iflsizlikle mücadele” gibi, emekçilerin ç›kar› için at›lan ad›mlar gibi sunulacak. Önümüzdeki günlerde krizin ortaya ç›karmakta oldu¤u dinamiklerin ve a盤a ç›kan öfkenin gerçek bir kitle hareketi yaratma olanaklar›n› ve 2010 1 May›s’›n› bekleyen tehlike tam da bu noktada ortaya ç›k›yor. Taksim konusunda ise bu y›l yaflananlardan da görüldü¤ü gibi, Türk-‹fl ve Hak-‹fl’in bile Taksim’e yaklaflt›¤› durumda, sol içerisinde “art›k Taksim tak›nt›s›ndan kurtulmak laz›m, bu durum güçlü-kitlesel miting yap›lmas›n›n önüne geçiyor, gerçek tepkinin üstünü örtüyor” türünden yaklafl›mlar da ortaya ç›kacak. Bunlara bugünden söylenecek söz, tarihsel anlam› ve simgeleriyle, güncel talepleri ve gerçek kuvvetleriyle 1 May›s, bir k›s›m solcular›n kendi kafas›ndaki “tak›nt›”lar›, bürokratik engelleri-statükolar› da aflarak tüm kentlerde ve kuflkusuz ‹stanbul’da hak etti¤i meydanlara akacakt›r. Bilinmelidir ki, s›n›flar mücadelesi bir bütündür. Tarihin her döneminde de emekçilerin talepleri bütünleflti¤i ölçüde gerçeklik kazanabilmifltir. Bu nedenle 1 May›s, bir devlet töreni ya da sendikalar bayram› de¤ildir. Sendikal› ya da henüz sendikas›z, iflten at›lm›fl ya da iflsiz, ö¤renci, kad›n, genç, yoksul tüm emekçilerin insanca yaflam dile¤inin ve mücadelesinin somutlaflt›¤› günlerden birisidir. Evet; beyler, bayanlar! Bu ülkeyi yönetenler, AKP’li vekiller, devlet sendikac›lar›, uslu sendikac›lar! K›rm›z› karanfilin sahibi var, 1 May›s’›n sahibi var, bu memleketin sahibi var! Büyük ustan›n dedi¤i gibi: “SABAHIN B‹R SAH‹B‹ VAR!”
Kriz karfl›s›nda hak mücadelelerini yayg›nlaflt›rmal› ve bütünlefltirmeliyiz
Y
oksulluk büyüyor ve derinlefliyor. ‹flsiz kalanlar›n iflsiz kalman›n sorumlulu¤unu sadece küresel krizin d›flsal etkilerinde aramas›, ücreti düflenlerin iflsiz kalmad›klar› için haline flükretmesi ad›na ola¤anüstü bir çaba sarfediliyor. Dincisiyle, laikiyle tüm sermaye gruplar›, TÜS‹AD’›, MÜS‹AD’›; Türk-‹fl ve Hak-ifl gibi sendikalar, esnaf odalar› bir araya gelerek ya da getirilerek krize karfl› reçeteler yay›nlan›yor. Baflka bir kanalda ama ayn› yolda D‹SK’e ba¤l› Tekstil sendikas› var. Söyledikleri ise çok aç›k: Krize karfl› iflçi iflveren bir araya gelelim, ve “üretimin sürmesi” için sermayeye daha fazla k›yak isteyelim, bu da ülkeyi krize karfl› korur. Yani, “sermayeye teflvikler verilsin, bütçeden kaynak aktar›ls›n, çal›flma koflullar› daha da esneklefltirilsin. Üretim artacaksa iflçi ücretleri de gerilesin.” Bu ihanet çemberini k›racak, iflsiz kalan yüz binlerin, ücreti düflen milyonlar›n yoksullar›n hakl› tepkisini siyasallaflt›racak bir halk tepkisine ihtiyac›m›z var. S›n›f bilincinin günlük hak taleplerinin içinde yeniden büyütüldü¤ü bir kavgaya ihtiyac›m›z var. 1 May›s bu kavgan›n hangi temel üzerinden ve nas›l bir ideolojik politik tart›flmaya dayanaca¤›n› bir kez daha gösterdi. 1 May›s gününün sona ermesiyle birlikte egemenler de demokrasi güçleri de “rahat” bir nefes ald›. Sendika temsilcileri her fleye ra¤men baflar›n›n getirdi¤i erince kavuflurken, sol güçler “iç ve d›fl” hesaplaflmalar›na yöneldi (Bu tart›flmalar› en az›ndan burada daha fazla uzatmayaca¤›z ancak önümüzdeki y›l›n 1 May›s siyasetinde etkin olmay› amaçlayanlar bu y›l için ald›klar› notlar›, arflivlerinde kaybolmayacak bir yere koysunlar, ihtiyaçlar› olacak). AKP ise 1 May›s öncesinde ve 1 May›s günü izledi¤i havuç-sopa takti¤iyle, bir önceki y›la göre baflar›l› olmufltur. (Hat›rlanacak olursa; Erdo¤an, bu y›l “ayaklar bafl, bafllar ayak olamaz” gibi saçmal›klara baflvurmad›). Bu y›l da yine sopa rolü, Vali Güler’e ve Müdür Cerrah’a kald›. Onlar da zaten bu rolden fazlas›yla memnunlar. Havuç olmak ise “evrime” inanmasalar da sürekli evrim geçiren Erdo¤an ve partisine…Çok de¤il 4 May›s Pazartesi günü ise herkes, özellikle egemenler, kendi gündemine h›zla dönüverdi. -Hükümette koltuklar de¤iflti: T. Erdo¤an, biraz da 1 May›s gündemini de¤ifltirmeyi amaçlayarak bu döneme denk getirdi¤i, yeni isimleri aç›klad›. Koltuk de¤iflimlerinin kuflkusuz tek bir amac› yok ama ana itkisinin yerel seçimlerde al›nan baflar›s›z sonuçlar oldu¤u aç›kça görülüyor. AKP, bu de¤iflimle; y›pranm›fl kadrolar› k›rpmak, baflar›s›z oldu¤unu düflündüklerine ceza keserek yeni ve hala görevde
olan kadrolar› silkelemek, parti/hareket içindeki dengeleri gözeterek yeni bir düzlem oluflturmak gibi üç sonuca ulaflmay› hesaplamakta. De¤iflikler, AKP’li olmayanlar için hoflnut edici de¤il. Özellikle Bülent Ar›nç’›n kabineye girmesi, Sadullah Ergin’in Adalet Bakan›, Taner Y›ld›z’›n Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan› olmas› gibi örnekler AKP hareketinin, özellikle Ergenekon davas› ve Kafkasya enerji bölüflümü düflünülecek olursa, ifli “flansa” b›rakmama konusunda çok kat› oldu¤unu gösteriyor. Nimet Çubukçu’nun devametmekte olan e¤itimin dönüflümü sürecinin “h›k deyicisi” olaca¤›, Ertu¤rul Günay’›n konu mankenli¤ine devam edece¤i ise aflikar. ABD’nin iste¤i ile Davuto¤lu’nun D›fliflleri Bakan› olmas› ise hükümetin bu dönemki politikalar›n›n eksenini belirgin bir biçimde “do¤u”ya kayd›raca¤›n›n aç›k göstergesi. Davuto¤lu, özellikle Ortado¤u konusunda “yeni sorun” istemeyen ABD için uyumlu bir figür. -Anayasa tart›flmalar›: Erdo¤an ve AKP, iktidara gelmeden önceki ve iktidara geldikten sonraki yaklafl›k 7 y›l boyunca dönem dönem alevlenen “yeni anayasa oluflturulmas›” tart›flmalar›n› çok seviyor ve elbette liberaller de. Asl›nda bu gündem bafll› bafl›na Erdo¤an’›n ve AKP’nin gerçek kimliklerini de göstermesi aç›s›ndan önemli. Sadece bir örnek bile yeterli olabilir: Cumhurbaflkanl›¤›n›n yetkileri. Abdullah Gül cumhurbaflkan› olmadan önce “yeni anayasa” gündeminin en önemli maddesi bu yetki konusuydu (ki zaten mant›kl› olan da e¤er bir yeni anayasa yap›lacaksa en üst yetkilerden bafllanmal›d›r). Ancak bu gündem, Gül’ün seçilmesiyle birlikte ve tabii ki varolan yetkileri sonuna kadar kullanmas›yla tamamen ortadan kalkt›. Bu yüzden AKP’den toplumun yeni dönem ihtiyaçlar›n› karfl›layacak ilerici, kat›l›mc›, demokratik, kökten de¤ifliklikler içeren bir anayasa yapmas›n› beklemek safdillikdir. Olsa olsa Erdo¤an’›n zaman zaman dedi¤i gibi baz› maddelerde baz› de¤iflikler beklenebilir, onun da kimin ihtiyaçlar›na göre flekillenece¤i zaten bellidir. Mücadele etmek ve mücadelenin bir yapt›r›m› olarak yasal de¤iflikleri sa¤lamak yerine icazet içinde umut edenler yine hüsrana u¤rayacak. -Ekonomik kriz: Milyonlarca insan› do¤rudan etkileyen bu kadar büyük çapl› bir kriz karfl›s›nda önce çakt›rmamaya çal›flan, sonra ise krize karfl› 5 tane önlem paketi aç›klayan AKP hükümeti, sermaye s›n›f›n› bile hala memnun edebilmifl de¤il. En sonunda IMF ile anlaflmaya sözde “mecbur” kald› ama bunu meflrulaflt›rmak için hala takla at›yor. Sermayenin elefltirdi¤i çok bafll› ekonomi yönetimini, gelece¤i parlak çocuk Babacan’a ba¤lad›
ve o da sermayenin istedi¤i 6. ve 7. paketleri haz›rlamak için kollar› s›vad›. Elbette bu paketlerden de yoksullar›n, iflsizlerin ve ezilenlerin ç›kar›na herhangi bir fley ç›kmayacak. -De¤iflen bölge politikalar› ve Kürt sorunu: Asl›nda Kürt sorununda, en az›ndan kamuoyunun bilgisine sunulan, yeni hiçbir aç›l›m, öneri olmamas›na ra¤men ilginç bir biçimde “büyük umutlar” oluflturulmaya baflland›. Abdullah Gül, “2009 Kürt sorununun çözümü için f›rsat y›l› olacak” diyor ama bu f›rsat için somut bir fley önermiyor. Bilumum devlet görevlileri “konjonktür, çözüm için hiç bu kadar uygun olmam›flt›” demekte ama konjonktürde ne de¤iflti sorusunun yan›t› yok. Genelkurmay Baflkan›, sorunun çözümü için yeni bir Türklük/Türkiyelilik tan›m› yap›yor ama bu tan›m ilkö¤retim okullar›nda okutulan sosyal bilgiler kitab›nda zaten var. Baflbu¤, yeni yasal düzenlemeler bile önermiyor, varolan piflmanl›k yasas› daha iyi iflletilsin diyor ama bu daha iyi nas›l iflletilir kimse bilmiyor. Hasan Cemal Kuzey Irak'a gidiyor, Murat Karay›lan'la konufluyor ama edilen laflar›n hepsi zaten y›llar önce Öcalan taraf›ndan edilenler. Buna ra¤men Abdullah Gül ve Cemil Çiçek, Hasan Cemal’le görüflmek için s›raya giriyor. Hasan Cemal’i k›skanan Ertu¤rul Özkök, “ben de ‹mral›’ya gidip, Öcalan’dan mesaj getirmek istiyorum” diye debeleniyor. Yeni dönem kurumlar›ndan biri olarak “Kamu Düzeni ve Güvenli¤i Müsteflarl›¤›” (Terörle Mücadele Müsteflarl›¤›) oluflturuluyor ama as›l ifllevi “istihbarat örgütleri aras›ndaki uyumsuzlu¤u gidermek” olarak tan›mlan›yor ancak gariptir, ‹çiflleri Bakanl›¤›na yani polis istihbarat›na ba¤lan›yor. Üstelik daha önce kurulmufl ve Baflbakanl›¤a (yani daha üst) ba¤l› Terörle Mücadele Yüksek Kurulu varken ve aralar›nda bir iliflki tan›mlanmadan at›l›yor bu ad›m. Daha önce oluflturulmufl ve baflkanl›¤›na emekli orgeneral Edip Bafler’in getirildi¤i Terörle Mücadele Koordinatörlü¤ü’ne ne oldu¤unu kimse merak etmiyor. Üstelik tüm bunlar konuflulurken bölgede inan›lmaz bir vahflet sahneye kondu. Baflrolünde de son rolünde de korucular›n oldu¤u bir vahflet. ‹çlerinde üç hamile kad›n›n ve çocuklar›n da oldu¤u 44 insan katledildi. Vahfletin bu düzeye ç›kmas›n›n tek sorumlusu “koruculuk sistemi”dir. ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n 20 Mart 2009 tarihli aç›klamas›na göre; 22 ilde toplam 47 bin 819 Geçici Köy Korucusu ve 32 ilde 24 bin 88 Gönüllü Köy Korucusu olmak üzere toplam 71 bin 907 korucu görev yap›yor. Bu korucular 580 TL maafl al›yor ve devlet görevlilerinin tan›m›yla “mücadelenin halk aya¤›n› oluflturuyor”. Kürt sorununun siyasallaflt›¤› dö-
neme paralel olarak 80’lerin bafllar›nda Özal’la bafllayan kiflisel ç›kar›n her fleyin önüne geçebildi¤i, kar ve rant için her türlü de¤erin ayaklar alt›na al›nabildi¤i ve ad›na neoliberalizm denilen sistemle tan›fl›ld›. Bunun Kürt illerinde nas›l bir boyut kazand›¤› son olayda bir kez daha a盤a ç›kt›. Kirli savafl›n verdi¤i öldürme özgüveni kiflisel ç›karla birleflince, insanl›k d›fl› bir katliam›n en yak›n akrabalara bile so¤ukkanl›l›kla uygulanabilece¤i görüldü. Bir tarafta halklar›n kardeflli¤i fliar› yükseltilmeye çal›fl›l›rken, ne hazindir ki di¤er taraftan Kürt halk›n›n kendi içindeki kardeflli¤e en büyük zarar› veren bu koruculuk sistemidir. Ancak “2009’u f›rsat y›l› ilan eden” ve uygun konjonktürden söz edenler, böylesi bir “f›rsat” karfl›s›nda yani koruculuk sistemini tart›flmaya açmak ve bu sistemin onulmaz yaralar›n› bir nebzede olsa gidermeye çal›flmak konusunda hiçbir ad›m atmamaktalar. Koruculuk sistemini ortadan kald›rmay› içermeyen bir çözüm, çözüm müdür? AKP’nin Kürt sorunu karfl›s›nda gerçek bir çözümü yoktur ve olamaz da. Türkiye, Ortado¤u’da ve Kafkaslarda tamamen ABD politikalar›na mahkum hale gelmifltir. Kürt sorununda tek farkl› geliflme; geliri merkezi hükümete verilmek flart›yla Kuzey Irak petrolünün Türkiye üzerinden sevkiyat›na 1 Haziran’dan itibaren bafllanacak olmas›d›r. Bu durum Kuzey Irak yönetiminin ba¤›ms›z d›fl politika oluflturma konusunda at›lan en önemli ad›mlardan biri olmas›n›n yan›nda bu ad›mlar›n ilerletilmesi için güvenlik konusunun da ne kadar önemli bir yer tutaca¤›n› gösterecektir. Obama’dan ald›klar› “iflaret” ile harekete geçen hükümet, Ortado¤u’da yeni duruma uyum sa¤lama çabalar›n›n yan›na Kafkaslarda “action” konumunu ekledi. Gürcistan’›n yaln›zl›¤›na çözüm bulmakta zorlanan ABD’nin yard›m›na koflmaya çal›flan AKP, flimdilik her fleyi eline yüzüne bulaflt›rm›fla benziyor. Ermenistan ad›m›, Azerbaycan’› Moskava’ya daha da yak›nlaflt›rmakla kalmad›, ucuz do¤algaz hayalini de engelledi. Abdullah Gül durumu, “ekonomik ç›karlar söz konusu oldu¤unda kardefller aras›nda bile husumet olabiliyor” diye aç›kl›yor. Üstelik Babacan ve Gül sorunu çözmeye yetmemifl olacak ki Erdo¤an da 12-13 May›s’ta Azerbaycan’a gitme karar› ald›. Yurtd›fl› trafi¤i bununla da s›n›rl› de¤il; D›fliflleri Bakan› Davuto¤lu ABD’ye gitti bile, ABD’ye gidecek baflka bir isim ise Genelkurmay Baflkan› Baflbu¤. Afganistan-Pakistan savafl› yüzbinlerce sivilin yerinden oldu¤u, binlercesinin hava bombard›manlar›yla katledildi¤i bir vahflet içinde Irak’› bile aratacak bir bata¤a dönüflürken, Türkiye
Afganistan’a bin 200 muharip asker daha yollama karar› ald›. ‹talyan ve Frans›z askerlerinin boflaltt›¤› Kabil’de tek bafl›na bekçili¤e soyunan Türkiye’nin Afganistan’daki muharip asker say›s› böylece 2 bine ç›kt›. Sonuç olarak; AKP hükümetinin d›flta ABD ç›karlar›na içte ise yerli ve yabanc› sermaye ç›karlar›na tam uyumlu politikalar›n›n sonu gelmeyecek. Bu durumu de¤ifltirecek olan tek fley; s›n›f mücadelesinin güncel biçimi olan “haklar mücadelesi”dir. Kitlesel, yayg›n, militan ve sonuç al›c› hak mücadeleleri; egemenlerin uygulamaya çal›flt›klar› programlar› ifllevsiz k›laca¤› gibi ezilenlerden, halktan yana bir iktidar yolunun aç›lmas›n› sa¤layacakt›r. Özellikle ekonomik krizin en ç›plak biçimde kendisini gösterdi¤i toplumsal kesimler içinde kamusal haklar›n yaflamsal önemi çok daha belirgin hale gelmifltir. ‹flsiz kalan kitleler için ifl sahibi olma, çal›flma hakk› yeni bir hak mücadelesi bafll›¤› olufltururken kamusal haklardan yoksun b›rak›lman›n getirdi¤i durum, yaflam hakk›n› tehdit eder hale gelmifltir. ‹fli olmayan, dolay›s›yla hiçbir geliri olmayan insanlar; sa¤l›k için, e¤itim için, bar›nma için, ulafl›m için, su için para ödemek zorundad›r. Sistem, en yaflamsal ihtiyaçlar› pazarda al›n›p sat›lan bir mal haline getirirken bunlara ulaflmak için eme¤inden baflka satacak hiçbir fleyi olmayanlara “senin eme¤in de befl para etmiyor” demektedir. Haklar mücadelesi tek bafl›na, emekçiler için yaflam› biraz daha rahatlatma mücadelesi de¤ildir. Kapitalizm koflullar›nda ezilenlerin gelecekleri hiçbir zaman güvence alt›nda de¤ilken, bugünleri bile sürekli tehdit içerir. Yaflanan her kriz önce egemenler lehine çözülmeye çal›fl›l›r. Hak mücadelelerinin kazan›mlar› kapitalizm koflullar› alt›nda ezilenlerin ayakta kalmas›n› sa¤laman›n yan›nda, oluflturulacak çözüm yollar›na aktif kat›l›mlar›na neden olacak ve egemenlik biçiminin de¤iflmesini zorlayacakt›r. Ekonomik krizle a盤a ç›kan durum, “farkl›” bir mücadele çizgisi oluflturmak anlam›na gelmiyor. Tam tersine güncel bir mücadele çizgisi olarak “hak mücadeleleri”ni çok daha önemli hale getirirken, iflten at›lmalara, iflsizli¤e karfl› mücadeleyi bu durumun tamamlay›c› bir parças› haline getirmeyi zorunlu k›l›yor. Parçalar halinde süren hak mücadelelerini tüm ülke geneline yaymak bir gereklilikken, ayn› zamanda bu mücadeleleri ortak, duru, anlafl›l›r, elde edilebilir talepler ekseninde bir program haline getirmek amaçlanmal›d›r. Ve bu talepleri, iflçisinden kamu çal›flanlar›na, iflsizinden iflten ç›kar›lanlara, ev kad›nlar›ndan gençlere kadar herkesin talepleri olarak örgütlemek gereklidir.
2009
Gezegeni kurtarmak için zaman azal›yor INSURGENTE www.insurgente.com
A
tmosferin yok olufl s›n›r›na giderek daha çok yaklafl›yoruz. E¤er karbondioksit sal›n›m›nda acilen ve önemli ölçüde bir azalma olmazsa, küresel ›s›nmada, hayat için tehlike s›n›r› olan s›cakl›k art›fl›n›n iki santigrat dereceye (2ºC) ç›k›fl›n› engellemek imkâns›z olacak. Dahas›, 3,7 milyar tonluk farazi karbondioksit (CO2) bütçesinin yar›s›n› zaten flimdiden harcam›fl durumday›z. Bizler taraf›ndan fark edilmeyen bu görünmez, 2 santigrat derecedeki s›n›r›n afl›lmas› halinde ise çok daha fazlas›n›n olmas› da kaç›n›lmaz olacak. Bunlar, fosil yak›tlar›ndan daha temiz bir enerji sistemini uygulamak için giderek daha az zaman› kalan bütün topluma ve Kopenhag ‹klim Zirvesi'nden (Aral›k) önce, sorumlu politikac›lara sunulan ve de bu hafta (Nisan’›n son haftas›nda; h.s) “Naturé” dergisinde yay›nlanan, iki farkl› araflt›rman›n baz› sonuçlar›d›r. Her iki araflt›rmada da farkl› emisyon senaryolar› içinde iklim de¤iflikli¤inin evrimi ile ilgili hesaplamalar yap›lm›flt›r. Potsdam ‹klim De¤iflikli¤ini Araflt›rma Enstitüsü’nden iklim bilimci Malte Meinshausen liderli¤indeki Alman ekip, 110 ülke taraf›ndan imzalanan, bu iki derecelik art›fla ulaflmama amac› için ne kadar karbondioksitin üretilmesi gerekti¤ini hesaplad›. Sonuç: Karbondioksit gaz› sal›n›m›, 2000 ve 2050 y›llar› aras›nda bir milyar tonu geçmemelidir. Problem ise dünyan›n, yüzy›l›n bafl›ndan bu yana geçen dokuz y›l içinde bu miktar›n üçte birini atmosfere salm›fl olmas›d›r. Kanadal›, Alman ve ‹ngiliz bilim adamlar› ile birlikte yap›lan üç y›ll›k bir çal›flman›n ard›ndan Malte Meinshausen, “E¤er yak›tlar› bu flekilde yakmaya devam edersek, 20 y›l içinde bütün bütçemizi harcar›z ve 2 santigrat dereceye ç›k›fl›m›z da kaç›n›lmaz olur” aç›klamas›nda bulundu. 2007 y›l›nda, Uluslararas› ‹klim De¤iflikli¤i Paneli’nde (IPCC) iflaret edildi¤i üzere onlar›n bulgular›na göre, 1990 y›l›nda mevcut olan emisyonlar›n yar›s›ndan daha fazlas› kadar bir miktar›n, 2050 y›l› için kesilmesi gerekir. E¤er bu baflar›l›rsa, küresel ›s›nma için önemli olan bu iki dereceyi aflma riski yüzde 25 azal›r. Ama bunun önüne geçilemezse “insano¤lunun var oluflundan bu yana yaflayaca¤› en büyük iklim de¤iflikliklerinin ortaya ç›kaca¤› tahmin ediliyor.” Fosil yak›t rezervleri Ayr›ca çeflitli çevresel faktörleri hesaba katan Postdaml› uzmanlar, mevcut gaz, petrol ve kömür rezervlerinin dörtte birinin hala yak›lmam›fl oldu¤una ve henüz daha sonraki 40 y›l içinde bir felakete neden olmad›klar›na iflaret ediyorlar. Reto Knutti, “Bizler, gerekli önlemleri almakta gecikti¤imiz her gün içinde bütçenin büyük bir parças›n› tüketiyoruz. Böylece tedavi edilebilme kapasitesi düflmekte ve çok tehlikeli sonuçlar yaratma olas›l›¤› artmakta” diye uyar›da bulunuyor. Bu ifli yapanlar, araflt›rmalarda binlerce farkl› emisyon olas›l›¤›n› da dikkate al›yorlar. Oxford Üniversitesi’nden, ‹ngiliz Myles Allen liderli¤inde yap›lan ikinci araflt›rmada, XVIII. yüzy›l sonlar›ndan 2500 y›l›na kadar olan ve Antropoceno diye adland›r›lan bir süreçte, 2 santigrat derece için 3,7 milyar ton karbondioksit yay›l›m s›n›r› belirlendi. fiimdi ise bize, bu miktar›n sadece yar›s› kald›. Allen ve onun meslektafllar›, birikmifl olan karbondioksit dikkate al›nmaks›z›n, emisyonlar› azaltma amaçl› politikalar üzerine odaklan›lmas› tehlikesine vurgu yap›yorlar. Uzmanlar “Tabiat ana verilerden anlam›yor. Tehlikeli iklim de¤iflimini önlemek için her y›l sadece emisyonlar›n oran›n› hesaplamak yeterli de¤il, atmosfere salg›lad›¤›m›z birikmifl karbondioksit toplam›n› da s›n›rland›rmam›z gerekiyor” uyar›s›nda bulunuyorlar. Malte Meinshausen, kirlili¤in 2020 y›l›ndan önce azalt›lmas› gerekti¤ini savunarak “e¤er ekonomik ve teknolojik maliyetlerin çok büyük olaca¤›n› düflünüyorsak, bugün siyasi ac›dan bunun geçerlili¤i çok daha fazla” oldu¤unu belirtiyor. Oxford Üniversitesi’nden David Frame olumlu bir uyar›da bulunuyor: “Atmosferin kapasitesinin art›k tükendi¤i bilinmekte, bu nedenle, uzun vadeli bir planlama yap›lmas› için sanayiye ve hükümetlere, aç›k ve basit bir yol teklif etmeliyiz.” Çeviri: Atiye Par›ly›ld›z
2009
14 May›s 27 May›s
GÜNDEM 3
Ülkücü katil yakaland›
Dink suikastinde iki dava birlefltirildi
I Adana’da 69 çocu¤a 290 y›l ceza
Ülkücü Gençlik Derne¤i Davas›’ndan ve Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un öldürülmesinden ömür boyu hapis cezas› alan ve 2002 y›l›ndan bu yana aranan Kemalettin Koca Adana'da yakaland›. Koca, 12 Eylül öncesinde iflledi¤i suçlar nedeniyle birçok ceza alm›flt›.
Gazeteci Hrant Dink cinayetinde, ihmal iddias›yla iki jandarman›n yarg›land›¤› dava ile görevi kötüye kulland›klar› gerekçesiyle aralar›nda Albay Ali Öz'ün de bulundu¤u 8 kifli hakk›nda aç›lan dava birlefltirildi. Birlefltirilen davalar›n iddianamesinde san›klar ''Görevi ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak'' ile suçlan›yor.
Adana ‹nsan Haklar› Derne¤i, son 1,5 y›l içerisinde tutuklanarak ceza alan çocuk say›s›n›n 69 ve bu çocuklar›n toplam ald›klar› hapis cezas›n›n ise 290 y›l 3 ay oldu¤unu aç›klad›. Adana fiube Baflkan› Ethem Aç›kal›n, bu durum karfl›s›nda herkesi ortak hareket etmeye ça¤›rd›.
Neoliberalizmin, iflbirlikçili¤in, gericili¤in
KR‹Z HÜKÜMET‹ Kabine revizyonundan bir kriz hükümeti ç›kt›. Yaln›zca ekonomide de¤il, d›fl politika ve kitle deste¤i konusunda da ciddi sorunlar yaflayan AKP, halk düflman› politikalar› t›rmand›rmaya haz›rlan›rken tüm kartlar›n› öne sürüp kendi krizini maskemeleye çal›fl›yor
29 Mart seçimleriyle kuruldu¤undan bu yana ilk kez düflüfle geçen AKP hükümeti, ekonomik krizin etkilerinin giderek büyük bir sosyal olgu haline dönüfltü¤ü bir döneme Kabine’de revizyon yaparak yeni isimlerle girmek istedi. 1 May›s’ta Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’e sunulan Bakanlar Kurulu listesiyle adeta “yeni” bir hükümet kuruldu. Sadece 10 bakan yerini korurken 8 bakan gitti, yerlerine 9 yeni bakan geldi, bir çok bakan›n görev yerleri de¤iflti. Kabine de¤iflikli¤iyle ilgili
ilk bak›flta yap›labilecek yorum; Tayyip Erdo¤an’›n liderli¤indeki AKP’nin, neoliberal yeniden yap›land›rma sürecine, gericilik politikalar›na, iflbirlikçi tutumuna devam edece¤inin iflareti oldu¤u. Farkl› olarak Tayyip Erdo¤an bu kez kendi çizgisinin göbe¤inden gelen, güvendi¤i isimlerle yola devam edecek. Kabine revizyonu ilk bak›flta baz› çevrelerce Milli Görüfl gömle¤inin yeniden giyildi¤i fleklinde yorumland›. Bunun nedeni ise baflta Bülent Ar›nç olmak üzere, Sadullah Ergin, Ömer
Dinçer, Nihat Ergün ve Taner Y›ld›z gibi Milli Görüfl kökenli isimlerin kabinede görev almalar›yd›. Çiçek ile yola devam Cemil Çiçek’in Baflbakan Yard›mc›l›¤› görevini devam ettirmesi AKP’nin milliyetçi/floven kanad›n›n parti içindeki pozisyonunu korumas› anlam›na geliyor. Ayr›ca Dengir Mir F›rat gibi etkili Kürt isimlere kabinede yer verilmedi. Bu da önümüzdeki dönemde özellikle Kürt sorununda hükümetin sald›rgan ve bask›c› tutumunda önemli bir
Bülent Ar›nç yeniden sahneye ç›kt› Abdullah Gül’ün Cumhurbaflkan› olmas›, Abdüllatif fiener’in ayr›lmas› ve Ar›nç’›n Meclis Baflkanl›¤›’n›n ard›ndan görev almamas›yla partide tek adam haline gelen Tayyip Erdo¤an, bu misyonundan bafllang›çta memnun gibi görünse de yerel seçim sürecinde bedelini ödedi. Erdo¤an’›n yenilgi sonras› ça¤›rd›¤› ilk isim Manisa Belediyesi’ni MHP’ye kapt›rmas›na ra¤men yine Bülent Ar›nç oldu. AKP’nin en sorunlu oldu¤u bölgeleri yeniden inflaa görevi üstlenen Ar›nç, göreve gelir gelmez “gün-
dem yaratan adam” misyonunu kald›¤› yerden sürdürmeye devam etti. Ar›nç, geçti¤imiz hafta Deniz Feneri’ni savunmaya devam ederek, Mardin Valisi’nin “haremlik selaml›k” önerisini üzerinde düflünülmesi gereken bir konu olarak göstererek ve de “Benim çizgim muhafazakar demokratt›r” söylemiyle gazetelerin manfletlerinde yer ald›. MGK’ya da kat›lacak olan Ar›nç, “MGK'da nas›l konuflulaca¤›n› da çok iyi bilirim” diyerek orduya flimdiden mesaj›n› göndermifl oldu.
de¤ifliklik yaflanmas›n›n güç olaca¤›, olas› bir “çözüm” girifliminde de AKP’nin flahinlerinin inisiyatif sahibi olaca¤› anlam›na geliyor. Kaptan dümene geçti D›flifllerinde dümenin bafl›na ‘as›l kaptan’ Ahmet Davuto¤lu’nun getirilmesi de d›fl politikada izlenen “Yeni Osmanl›c›” çizginin devam ettirilece¤inin göstergesi oldu. Ahmet Davuto¤lu, AKP’nin yan›s›ra MGK’n›n belirledi¤i bölgesel stratejilerde de etkin olarak yer alan bir isim. ‹srail-Filistin, Suriye-‹srail, Irak, ‹ran, Afganistan, AzerbaycanTürkiye, Ermenistan-Türkiye iliflkilerinin mimar›. Ar›nç taban ve cemaat ba¤lar›n› yeniden kuracak Yeni kabinede Tayyip Erdo¤an’›n en yak›n›ndaki isimlerden biri Bülent Ar›nç olacak. Ar›nç, Dan›fltay’la iliflkiler, Deniz Feneri yolsuzluklar›yla y›pranan Vak›flar ve RTÜK’ten sorumlu olacak. Ar›nç ile ilgili yap›lan yorumlarda görevinin bakanl›kla s›n›rl› kalmayaca¤›, bir taraftan partide a¤abeylik misyonunu üstlenerek tek adaml›ktan bunalan Tayyip Erdo¤an’›n yükünü hafifletece¤i, di¤er taraf-
Erdo¤an’›n yeni kabineyi belirlerken bugüne kadar izledi¤i d›flar›dan transferlerle d›fla aç›lma stratejisini terk ederek sonuna kadar güvenebilece¤i isimlerle yola devam etmesi, mevcut taban› koruyup ard›ndan neoliberal sald›rganl›¤›n› art›raca¤›n›n emaresi say›labilir
tan da iyice y›pranan partinin taban ve cemaatlerle iliflkilerinde aktif rol üstelenece¤i belirtiliyor. Halka sald›r› sertleflecek Ekonomi yönetimindeki de¤ifliklikler ve tüm ekonominin tek elde, kabinenin parlak çocu¤u Ali Babacan’da toplanmas›, önümüzdeki dönemde eme¤e ve halka sald›r› programlar›n›n yeniden yap›land›r›larak daha da sertleflece¤ini gösteriyor. Sonuçta Kabine revizyonundan bir kriz hükümeti ç›kt›. D›fl politika ve kitle deste¤i konusunda s›k›nt›lar yaflayan AKP, a¤›rl›kl› olarak Milli Görüfl çizgisinden isimlerden oluflturdu¤u kabineyle halk düflman› politikalar›na devam edecek.
Çelik imza atmaya doyamad› Eski Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çelik’in görevini devretmeden önce Memurlar Kanunu'nun 76'nc› maddesinden ald›¤› yetkiyle çok say›da müdür, müdür yard›mc›s› ve ö¤retmen atamas› takibe tak›ld›. Çelik'in bakanl›¤›n›n son iki haftas›nda imzalad›¤› atama say›s›n›n Türkiye genelinde 350'yi buldu¤u ö¤renilirken, bu say›n›n 146's›n›n ‹stanbul'a ait oldu¤u kaydedildi. Sadece ‹zmir’de bulunan 60 okula yeni müdür atayan Çelik’in atamalar› tart›flma konusu oldu. E¤itim-Sen ise An-
kara Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›’na Çelik hakk›nda suç duyurusunda bulunarak, Çelik’in dokunulmazl›¤›n›n kald›r›lmas›n› ve soruflturma aç›lmas›na izin verilmesini istedi.
‘Kad›n bakan’ komedisi Çelik’in görevini yeni Bakan Nimet Çubukçu’ya teslim ederken sarf etti¤i “MEB otomatik pilota ba¤lanm›flt›r” sözleri ise ayr› bir tart›flma yaratt›. Yeni Bakan’› “ifle yaramaz” ilan eden bu aç›klama, AKP’nin kendi milletvekili dahi olsa kad›na bak›fl›n›n çarp›c› bir göstergesi olarak kayda geçti.
Anayasa tart›flmas› yine bafllad› Yerel seçimlerin ard›ndan düflüfle geçen AKP’yi korku sar›nca, kabine revizyonundan sonra dört elle Anayasa de¤iflikli¤ine sar›ld›. AKP de¤ifliklik konusunda ›srar›n› sürdürürken, geçmifl dönemdeki Anayasa de¤iflikli¤i tart›flmalar›na göre daha temkinli Yaflad›¤› her sars›nt›n›n ard›ndan, temel misyonu olan neoliberal yeniden yap›lanmaya sar›lan AKP, düflüfle geçti¤i yerel seçimlerin ard›ndan yeniden Anayasa de¤iflikli¤ini gündeme getirdi. AKP’nin bu kez parça parça de¤iflikliklere gitmesi öngörülüyor. Anayasa Mahkemesi ile ilgili de¤iflikliklerin yer ald›¤› maddelerde ombudsmanl›k (kamu denetçili¤i) kurumuna anayasal çerçeve kazand›r›larak hukuk sisteminin buna göre düzenlenmesi yer al›yor. Seçim sistemi
ve siyasi partilerin kapat›lmas›na iliflkin de¤ifliklikleri içeren maddelerde temel insan haklar› ve özgürlükler konusunda Anayasa Mahkemesi’ne do¤rudan baflvuru olana¤› da var. Anayasa tart›flmalar› demokratikleflme ekseninde gündeme getirilse de AKP’nin neoliberalizmin Anayasa’s›n› oluflturmak istedi¤i, daha önceki Anayasa taslaklar›n›n piyasac› özünden biliniyor. AKP Milletvekili Burhan Kuzu’nun bir panelde dile getirdi¤i ‘bir
kerede de¤il 4 kerede Anayasa’n›n tamam›n› de¤ifltirecekleri’ vurgulu Kayseri usulü de¤ifliklik yaklafl›m› AKP’nin temkinlili¤ine iflaret ediyor. Kuzu’nun, sarf etti¤i “ya darbe ya Anayasa de¤iflikli¤i” ifadeleri ve Baflbakan’›n TOBB Genel Kurulunda “kifliler fani, Anayasa ebedi” mesajl› konuflmas› ise AKP’nin Anayasa de¤iflikli¤i konusundaki ›srar›n›n boyutunu ortaya koyuyor. CHP ve MHP ise muhalefet olsun diye 12 Eylül Anayasas›na sar›l›yor.
Gericilik tam gaz Fay hatt› diye bir fley yok, deprem olunca dua ediniz. Cennetin tapusunu cemaatten edininiz. ‹yi not almak istiyorsan›z, evrimi inkar ediniz
Bata¤a takviye asker
Bölgesel fiyasko
ABD’nin Afganistan-Pakistan bata¤› derinleflirken, Türkiye Afganistan’a bin 200 asker göndererek asker say›s›n› 2 bine ç›kar›yor
“Bölgesel güç” olma iddias›ndaki AKP’nin Kafkaslar’da yaflad›¤› fiyaskonun ard›ndan ‹srail-Suriye arabuluculu¤u da yalan oldu
Afganistan'da NATO'ya ba¤l› Uluslararas› Güvenlik Yard›m Gücü (ISAF) kapsam›nda 795 askeri bulunan Türkiye, bölgeye bin 200 asker daha gönderecek. Türkiye, Bölge Komutanl›¤›'ndaki yaklafl›k 2 bin 500 askerini çekecek olan ‹talya ve Fransa'n›n bofllu¤unu dolduracak. Böylece Türkiye'nin Afganistan'daki asker say›s› 2 bine ç›kacak. ABD'nin Afganistan ve Pakistan politikalar› bir süredir birlikte ele al›n›yor ve "Af-Pak" olarak isimlendiriliyordu. ABD'nin Afganistan'da sivil veya militan ayr›m› gözetmeksizin gerçeklefltirdi¤i hava sald›r›lar› ve Pakistan ordusunun Taliban yönetimindeki Svat vadisine düzenledi¤i operasyonlar, bölgenin ABD için sadece
‹srail-Suriye aras›nda arabuluculu¤a soyunan Türkiye'ye karfl›, M›s›r ve Suudi Arabistan'›n görüflmeleri "Araplaflt›rmaya" çal›flt›¤› belirtiliyor. Türkiye, Ortado¤u'da bölgesel güç olma iddias›yla ‹srail-Suriye ve ‹ran-ABD arabuluculu¤una soyunmufltu. ‹srail gizli servisi MOSSAD'a yak›nl›¤› ile bilinen Debkafile internet sitesine göre, ABD destekli ‹srail-Suriye bar›fl görüflmelerinde Türkiye'nin rolünü kapmaya çal›flan Suudi Arabistan ve M›s›r, yeni görüflme yeri olarak Ürdün'ün baflkenti Amman'› kararlaflt›rd›. Suriye lideri Beflflar Esad'›n da öneriye olumlu yaklaflt›¤› belirtiliyor.
Taliban militanlar› ile s›n›rl› kalmayarak bölge halk›n› da içine alan daha büyük bir bata¤a dönüfltü¤üne iflaret ediyor. ABD, bir süredir NATO üyesi ülkelerden Afganistan'a daha fazla asker göndermesi için bast›r›yordu. Avrupa ülkeleri ise ABD'nin asker talebine temkinli yaklafl›rken, flimdiye dek bir tek Japonya olumlu bir karfl›l›k vermifl, asker göndermeyip, yüklü maddi yard›mda bulunaca¤›n› aç›klam›flt›. Genelkurmay Baflkan› ‹lker Baflbu¤, 29 Nisan'da yapt›¤› bas›n toplant›s›nda Afganistan'a ek asker gönderilmesiyle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin zaten bölgede muharip birli¤inin oldu¤unu söylemifl ve bölgedeki asker say›s›n›n art›r›lmas›n›n söz konusu olabilece¤ini belirtmiflti.
AKP dönemi Türkiye'nin d›fl politikas› "Yeni Osmanl›c›l›k" olarak nitelendiriliyor, yeni D›fliflleri Bakan› Ahmet Davuto¤lu öncülü¤ünde gerçeklefltirilen ve ABD'nin bölge politikalar›n›n tafleronu olmaktan baflka bir ifllevi olmayan diplomasi hamleleri Türkiye'nin bölgesel güç oldu¤u iddias›n› tafl›yordu. Türkiye'nin Ermenistan'la yak›nlaflma çabalar› sonucu Azerbaycan'›n Rusya eksenine kaymas›n›n ard›ndan, ‹srail-Suriye görüflmelerinin Arap ülkeleri arabuluculu¤unda gerçeklefltirilmesi tart›flmas› Türkiye'nin bölgesel güç olmak bir yana, ABD'nin bölge politikalar›ndaki görevlerini dahi yerine getirmekte “baflar›s›z” oldu¤unu gösteriyor.
n Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ile Türk K›z›lay›’n›n protokol imzalayarak bafllatt›¤› “Toplum Liderleri Teflkilatland›rma” projesi kapsam›nda Mu¤la’da gerçeklefltirilen ‘Deprem ve Zararlar›’ konulu panelde konuflan Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› ‹ç Denetçisi Doç. Dr. ‹smail Karagöz, depremin, Allah’›n insanlar›n sabr›n› s›nad›¤› bir imtihan oldu¤unu söyledi. Depremi ayn› Fethullah Gülen gibi “musibet” olarak gören Karagöz, depremin ilahi boyutunun daha önemli oldu¤unu söyledi. Karagöz, deprem karfl›s›nda insanlar›n sabretmeyi ö¤renmeleri gerekti¤ini söylerken bol bol dua edilmesini telkin etti. n ‹zmir Motor Teknik ve Teknik Motor Meslek Lisesi’ne görevlendirmeyle gelen emekli imam, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ö¤retmeni Halil Uslu Er, ö¤rencilerine cennete gitmek için cemaate yönlenmelerini söyledi. Ayn› ö¤-
retmenin daha öncede kendisini Allah’›n arac›s› olarak gösterdi¤i ve ö¤retmenler taraf›ndan müdüre flikayet edildi¤i ö¤renildi. fiikayete karfl›n müdürün ö¤retmeni sadece “müfredata uy” fleklinde konuflarak uyard›¤› ö¤renildi. n Devlet Paras›z Yat›l› ve Bursluluk S›nav›’nda sorulan, evrenin oluflumu ile ilgili soru tepki çekti. “Evrendeki düzen hiçbir fleyin rastlant› sonucu ortaya ç›kmad›¤›n› göstermektedir. Evrendeki varl›klar›n kendi kendilerini var etme güçleri yoktur. Bu bilgilerin ikisini de iyi de¤erlendiren kimse afla¤›dakilerden hangisine ulafl›r?” fleklindeki soruya ilk tepki, bilim ve laiklikten uzak görüfller dayat›ld›¤› gerekçesiyle E¤itim-Sen Adana fiube Baflkan› Güven Bo¤a’dan geldi. Tepkilere neden olan sorunun yan›t› flu flekilde: “Evren bir yarat›c› taraf›ndan planl› bir biçimde yarat›lm›flt›r.”
14 May›s 27 May›s
4 GÜNDEM
2009
B‹R Ö⁄RENC‹ YARALANDI
SAMSUN’DA 78’L‹LERE CEZA
FERHAT GERÇEK DAVASI
ATILIM’A Y‹NE TOPLATMA
POL‹STEN “MAKUL” ‹fiKENCE
Beyaz›t’ta yine faflist sald›r›
K›z›ldere ziyareti suç oldu
Polislere yine tutuklama yok
Gerekçe Orhan Y›lmazkaya
Polis sald›r›s› kamerada
Beyaz›t’ta 8 May›s günü sabah saatlerinde Süleymaniye’de bulunan ‹stanbul Üniversitesi Yabanc› Diller Bölümü’nün önünde pusu kurdu¤u belirtilen 10 kiflilik faflist grubun bir ö¤renciyi sat›rlarla yaralad›¤› ö¤renildi. Ö¤rencinin el tendonlar›n›n kopmas› üzerine al›nd›¤› ameliyat›n baflar›l› geçti¤i bildirildi. Beyaz›t’ta Nisan ay›ndan beri meydana gelen sald›r›larda 10’a yak›n ö¤renci yaraland›.
68 kufla¤›n›n önderlerinden Deniz Gezmifl ve arkadafllar›n› anma toplant›s›ndan dönerken K›z›ldere’de Mahir Çayan ve arkadafllar›n›n öldürüldü¤ü evi ziyaret eden Samsun 78’liler Giriflimi’ne üye 30 kifli, “suç ve suçluyu övmekten” ceza ald›. Mahkeme, san›klar›n 26’s›n›n cezas›n› 5 y›l denetimli serbestlik uygulayarak ertelerken 12 Eylül döneminde ceza alan 4 kiflinin cezas› ertelenmedi.
‹stanbul’da Yürüyüfl dergisi satt›¤› s›rada polis taraf›ndan vurulan Ferhat Gerçek’in davas›nda yarg›lanan 7 polis hakk›ndaki tutuklama talebi reddedildi. A¤›r Ceza Mahkemesi’ndeki davada müflteki avukatlar›n olay gününe ait telsiz ve telefon dökümlerinin mahkemeye getirilmesini istemesi üzerine mahkeme, bu kay›tlar›n getirilmesine karar vererek duruflmay› erteledi.
At›l›m Gazetesi’ne, 3 May›s Dünya Bas›n Özgürlü¤ü gününde, Bostanc›'da öldürülen Orhan Y›lmazkaya hakk›nda yapt›¤› haberler gerekçesiyle “sat›fl ve da¤›t›m yasa¤›” getirildi. Mahkeme ayn› zamanda yay›n›n 1 ay süreyle durdurulmas›na karar verdi. Olay At›l›m Gazetesi çal›flanlar› taraf›ndan protesto edildi. At›l›m Gazetesi’nin internet sitesi de geçti¤imiz haftalarda kapat›lm›flt›.
1 May›s’ta, Taksim’e ç›kmak isteyenlere karfl› uygulanan fliddetin boyutu bu kez kamera görüntüleriyle ortaya ç›kt›. Görüntülerde Tarlabafl›’ndan Taksim'e ç›kmaya çal›flan grubun içinde yer alan Öztürk Alatafl, polisin müdahalesi sonucu sakland›¤› apartman bofllu¤unda, polis ekipleri taraf›ndan bulunup sokak ortas›nda ac›mas›zca dövülüyor. Polis taraf›ndan gözalt›na al›nan ancak ifllem yap›lmayan Alatafl rapor alarak savc›l›¤a suç duyurusunda bulundu.
Devlet töresi
Sen seni bil sen seni! Ferda Koç ferdakoc@hotmail.com
Mardin’de yaflanan katliam, kirli savaflla beraber düflmanl›k ekilen topraklardan ölüm biçildi¤ini gösterdi. Ülkemizde, kendine karfl› her unsuru fliddetle bast›rman›n bir devlet töresi oldu¤unu yok sayanlar, katliam› ‘töre’yle aç›kl›yor Koruculuk sisteminin ayn› köyde birbirinin akrabas› olan, birbiriyle komflu olan köylüleri nas›l düflman etti¤i Bilge (Kerte) Köyü katliam›yla bir kez daha ortaya ç›kt›. Özal hükümeti taraf›ndan 1986’da ç›kart›lan yönetmelik ve kanunlarla bafllayan Geçici Koruculuk Sistemi bugüne dek 36 ilde uyguland›. Toprak, rant ve di¤er tüm ç›kar çat›flmalar›n›n bu silahland›r›lm›fl siviller taraf›ndan ne yöntemlerle çözüldü¤ünü gösteren 300’ü aflk›n silahl› korucu sald›r›s› kay›tlara geçmifl durumda. Silahl› sald›r›lar korucular taraf›n-
dan ifllenen 1500’ü aflk›n suçtan bir bölümünü oluflturuyor. Korucular›n 1992-2002 y›llar› aras›nda 38 köy yakma, 14 köy boflaltma, 12 tecavüz, 183 öldürme, 259 yaralama, 562 iflkence, 70 gasp ve 50 infaz olay›na kar›flt›¤› ‹HD verilerinde yer al›yor. Kirli savafl›n miras› Kendi halk›yla yaflad›¤› sorunu savafl ve silahla çözmeye çal›flan devletin, fliddete ve silahlar›n gücüne dayal› “çözüm” yönteminin ilçe, köy, belde ölçe¤indeki egemen güçler ta-
raf›ndan da kan›ksand›¤› anlafl›l›yor. Kirli savafl rejimin yaratt›¤› toplumsal düzen Mardin’de, 4 May›s gecesi silahla taranarak ölen 44 erkek, kad›n ve çocukla beraber ac› bir biçimde ortaya ç›kt›. Tekelci medya Mardin’de yaflanan katliam› “ça¤d›fl›” ilan etti. AKP hükümeti, Baflbakan, Cumhurbaflkan›, egemen medya gruplar› a¤›z birli¤i yaparak olay› töre ve cahillikle aç›klamay› tercih etti. Bu ittifak, yaflanan katliam›n Kürt sorununda inkar ve imaya dayal› politikalar›n, düflmanlaflt›ran, bölen anlay›fl›n sonucu oldu¤unu dile getirmek istemedi. Baflbakan›n ifadesiyle katliam, “töre töre diyerek y›llar y›l› ülkemizdeki yanl›fl anlay›fl›n ödetti¤i bir fatura olmufltur.” Sözlüklerde töre; “Bir toplulukta benimsenmifl, yerleflmifl davran›fl ve
yaflama biçimlerinin, kurallar›n, görenek ve geleneklerin, ortaklafla al›flkanl›klar›n, tutulan yollar›n bütünü, adet” olarak tan›mlan›yor. Kendisine karfl› buldu¤u her unsuru bask›, fliddet ve militarist yöntemlerle yok etme adetinin ise herhangi bir halk›n de¤il olsa olsa devletin töresi oldu¤unu icraatlar›na bakarak söylemek mümkün. Katliam›n ma¤durlar›n›n ve faillerinin üyesi oldu¤u Çelebi ailesinin, köyde koruculuk sistemini ilk kabul eden aile olmas› ve savafl nedeniyle köyden yaflanan göç sonras› ortada kalan topraklar› paylaflamayarak husumete düflmeleri de kirli savafl›n katliamla iliflkisini ortaya koyan bir di¤er bilgi. Bu egemen bak›fl aç›s› d›fl›nda olay› etnik kökene dayanarak gerekçelenedirmeye çal›flanlar da yok
de¤ildi. Hadi Uluengin gibi kimi isimler yaflanan katliam› “Kürtlük”le aç›klayarak ›rkç›l›¤›n “daniskas›n›” sergilediler. ‹ktidar kirli savafl›n akbabal›¤›n› yap›yor Bilge köyünde yaflanan katliam›n hemen ard›ndan Baflbakan, ‘törenin yaratt›¤› karanl›¤a karfl›’ bölgedeki üniversiteleri, sivil toplum kurulufllar›n› göreve ça¤›rm›flt›. Bu ça¤r›y› üstüne al›nanlar aras›nda Mazlum-Der ve siyasal ‹slamc› yard›m kurulufllar› da bulunuyor. 44 insan›n ölümünü töre ve cehalete ba¤layan hükümetin bürokratlar› da kendi gerici projelerini dillendirmek için katliam› f›rsat bildi. Mardin Valisi olay›n ard›ndan ‘cehaletle’ savaflta yöntem olarak k›z çocuklar›n›n ayr› okula gönderilmesini önerdi.
Do¤an Medya’n›n Kürt ata¤› Milliyet yazar› Hasan Cemal bir süre önce PKK’nin “bir numaras›” Murat Karay›lan ile Kandil’de görüfltü. Görüflme Do¤an Medya’da genifl yer bularak gündeme oturdu. Karay›lan “Çözüm istiyoruz, diyalo¤a haz›r›z” derken AKP’nin Kürt sorunundaki politikas›zl›¤› gözler önüne serildi Egemenlerin medyas›nda ilk defa Milliyet gazetesi yazar› Hasan Cemal’e konuflan PKK liderlerinden Murat Karay›lan, çözüm istediklerini, savafltan yana de¤il diyalogdan yana olduklar›n› aç›klad›. Görüflmede Karay›lan, “Diyalog yeri ‹mral›’d›r, e¤er ‹mral› kabul edilmiyorsa görüflme bizle de olur” derken bunun kabul görmemesi halinde de adresin seçilmifl irade yani DTP oldu¤unu söyledi. Karay›lan, DTP ile görüflme masas›na oturulmamas› durumuna karfl›n iki taraf›n kendilerinin belirledi¤i ‘akil insanlarla’ bir diyalog zemini haz›rlanabilece¤ini ifade etti. PKK’nin silah b›rakmas›n›n ise tek tarafl› de¤il karfl›l›kl› bir mesele oldu¤unu belirten Karay›lan, “‹lk önce silahlar susmal›, sonra s›ra Kürt kimli¤iyle
ilgili kültürel haklara ve kimilerinin af olarak anlad›¤› ‘toplumsal uzlaflma’ projesine gelir. Bu proje karfl›l›kl› olarak birbirini affetmektir. Gönüllü birlikteli¤i yans›tacak yeni bir anayasada uzlaflmakt›r” dedi. Görüflmelerde Karay›lan’›n diyalog üzerine yo¤unlaflan ifadeleri as›l olarak AKP’nin, Kürt sorununda y›llard›r uygulanan imha ve inkar politikalar›n›n d›fl›nda baflka bir program›n›n olmad›¤›n› gösterirken, Karay›lan’›n çözümü zorlayan oldukça net ifadeleriyse devletin geleneksel “çözümsüzlük en iyi çözümdür” stratejisini bofla ç›kart›r nitelikteydi. Ayr›ca Karay›lan’›n özerklik vurgusu yerine “Belediye Kanunu’nda yap›lacak ufak de¤ifliklikler” istemesi dikkat çekiciydi.
Kabine de¤iflikli¤i sonras›nda gerçekleflen görüflme, Do¤an Medya taraf›ndan kamuoyuna oldukça ‘zarif’ bir flekilde sunulurken, AKP yandafl› medyada ise görüflmeye çok az yer verildi. Bu veriler hamlenin bir Do¤an Medya hamlesi oldu¤unu do¤rularken, Do¤an Medya vas›tas› ile gündeme gelen “görüflme”, ayn› zamanda, kriz d›fl›ndaki tüm konularda sessizli¤ini koruyan TÜS‹AD’›n Türkiye siyasetine dair z›mni bir ata¤› niteli¤inde.
DTP diz çökmüyor Ö¤rencilere tehditli sorgu AKP Kürtleri gericilefltirerek yapamad›¤›n›, DTP’yi imha operasyonlar›yla denedi. Kitlesel açl›k grevleriyle cevaplanan operasyonlar halk›n iradesine çarpt› DTP, kendisine yönelik 14 Nisan tarihinde bafllat›lan operasyonlara tarihin en kitlesel açl›k greviyle cevap verdi. Diyarbak›r Kofluyolu’nda 15 bin kiflinin kat›ld›¤› açl›k grevine, DTP Eflbaflkanlar› Ahmet Türk ve Emine Ayna, DTP’li milletvekilleri ve belediye baflkanlar›, Kürt sanatç›lar, demokratik kitle örgütleri destek verdi. “DTP'yi susturma, silahlar› sustur, çat›flmas›zl›¤a cevap ver” fliar›yla bafllat›lan ve 2 gün süren açl›k grevine kad›nlar›n yo¤un kat›l›m› dikkat çekiciydi. 4 May›s’ta açl›k grevi sonlan›rken bir ko-
nuflma yapan DTP Grup Baflkan Vekili Selahattin Demirtafl, binlerce kiflinin bedenini açl›¤a yat›rarak kimin savafltan yana, kimin de bar›fltan yana oldu¤unu gösterdi¤ini belirtti. Demirtafl, halk›n verdi¤i bar›fl mesaj›n›n devlet taraf›ndan anlafl›lmas› gerekti¤ini söylerken, Hükümetin bask›c›, inkarc›, askeri politikalar› sürdürmesi halinde Türkiye’yi zor günlerin bekledi¤ini ifade etti. DTP’ye dönük operasyonlar sürerken Diyarbak›r’da yap›lan açl›k grevinden sonra 7 May›s itibariyle iki günlük açl›k grevleri yay›lmaya bafllad›. ‹s-
tanbul, Mardin'in K›z›ltepe ve Nusaybin ilçeleri, Adana Merkez ve Seyhan ilçesi, Ad›yaman, Batman, fi›rnak Merkez ve Silopi ilçeleri ile Urfa'n›n Ceylanp›nar, Suruç ve Viranflehir ilçelerinde de açl›k grevleri yap›ld›. Açl›k grevleri ziyaretçi ak›n›na u¤rarken birçok ilerici kurum da DTP’nin yan›nda oldu¤unu aç›klad›. AKP seçim öncesi Kürtleri dilencilefltirme politikalar›yla sindirmeye çal›flm›fl ancak baflar›l› olamam›flt›. 14 Nisan’da 15 ilde efl zamanl› olarak bafllat›lan operasyonlarda 3 Eflbaflkan Yard›mc›s› ve çok say›da PM üyesinin bulundu¤u 52 kifli tutuklanm›flt›. AKP’nin 29 Mart yenilgisinin intikam› olarak nitelenen operasyonlar sürerken, DTP bar›fl konusunda ›srarc› oldu¤u gösterdi. Operasyonlara kitlesel açl›k grevleri ile cevap veren DTP, uygulanan inkar ve imha politikalar›na karfl› diz çökmeyece¤ini de göstermifl oldu.
Müfettifller taraf›ndan hakk›nda soruflturma aç›lan bir ö¤retmenle ilgili sorguya çekilen iki lise ö¤rencisi psikolojik iflkenceye maruz kald›. Ö¤renciler ölümle tehdit edildi Artvin-Hopa’da yaflanan olayda Hopa Arhavi Anadolu Lisesi Müdürü Bülent Tatl›, C.Y. ve Ç.Y. adl› ö¤rencileri yan›na ça¤›rarak, ‹lçe Milli E¤itim Müdürlü¤ü’ne götürdü. ‹ki ö¤renci burada müfettifl olduklar› belirtilen 2 kifli ve bir flube müdürü taraf›ndan sorguya çekildi. Ayr› odalara konulan iki ö¤renci “Metin Göktepe’yi
tan›yor musun? Onu iflkencede öldürdüler. Ona göre sorulara do¤ru cevap ver!” denerek tehdit edilirken ö¤rencilere baz› isimleri tan›y›p tan›mad›klar› ve ö¤retmenlerinin kitap verip vermedi¤i de soruldu. Olaya E¤itim-Sen tepki gösterdi. Hopa fiube yöneticisi ‹brahim Güvendir olay›n, AKP’nin kendinden baflka kimseyi kabullenememesinin
bir sonucu oldu¤unu vurgulayarak yaflananlar›n ö¤renciler üzerindeki bask›y› da gösterdi¤ine dikkat çekti.
Türüt’ten insan olmaz Kat›ld›¤› bir televizyon program›nda okudu¤u fliirle bu kez ayd›nlar› hedef gösteren Türüt yine tepki toplad› ‹smail Türüt, faflistlikte s›n›r tan›m›yor. Daha önce yapt›¤› birçok türküde ›rkç› ve faflist ifadeleri s›k s›k kullanan Türüt bu kez de fliir yazd›. Rize’de yay›n yapan Kaçkar Televizyonu’nda bir programa kat›lan Türüt, Türkiye’deki ayd›nlara yönelik yazd›¤›n› söyledi¤i bir fliiri okudu. fiiirde yer alan ‘Hepimiz Ermeniyiz diyenler kulak ver-
sin, K›bleye karfl› yapt› alay›n›z çiflini, Sizin gibi ayd›n›n 7’den 70’ini” dizeleri tepki ald›. Ayn› programda Türüt okudu¤u fliirin ard›ndan daha önce yarg›land›¤› “Plan yapmay›n plan” türküsünün ‘Vatan satsa bir kifli, an›nda biter ifli’ fleklindeki nakarat›n› da de¤ifltirerek ‘Vatan satsa bir kifli, lefli serilir lefli’ fleklinde okudu.
Geçen y›l›n 1 May›s mücadelesi sürecine iliflkin elefltirel de¤erlendirmem epey gürültü koparm›flt›. D‹SK ve KESK’in 2008 1 May›s kutlamalar›nda izledi¤i takti¤in 2007 1 May›s’›ndan farkl› oldu¤unu; bu farkl›l›¤›n, devletle, 1 May›s’›n “sendikalar bayram›” haline getirilmesini öngören bir çerçevede uzlaflmaya yönelmekten kaynakland›¤›n› ileri sürmüfl ve D‹SK ve KESK yönetimleri taraf›ndan “komploculuk”la suçlanm›flt›m. Aradan geçen sürede KESK ve Türk-‹fl yönetimi de¤iflti; Hak-‹fl’le Türk‹fl aras›ndaki çat›flma iyiden iyiye derinleflti; AKP hükümeti yerel seçimlerde “sars›ld›”. Bu “sars›nt›l›” ortamda, D‹SK ve KESK yönetimleri 2009 1 May›s’›n›, ilerici emek örgütlerinin (bir zamanlar, flimdi içinde yer alanlar›n baz›lar› taraf›ndan “Dörtlü Çete” olarak nitelendirilen D‹SK, KESK, TMMOB, TTB) önderli¤inde, ilerici emek ve halk güçlerinin genifl kat›l›ml› platformuyla kutlamaya yöneldi. ‹zlenen çizgi, ilk bak›flta 2008 1 May›s’›nda yaflananlardan “ders ç›kar›lm›fl” ve “sol duyu”yla hareket ediliyormufl izlenimini yaratt›. 1 May›s günü D‹SK’ten hareket eden “ana yürüyüfl kolu” ile sokak aralar›ndan ana kola kat›lmay› zorlayan devrimci gruplar aras›nda oluflan fiili “iflbirli¤i” sayesinde 1000 kifliyle yola ç›kan topluluk 5 bin kiflilik bir korteje dönüflerek Taksim alan›na vard›¤›nda, ses arac›n›n üzerine ç›kan D‹SK ve KESK yöneticileri, “Taksim alan›n›n iflçilere aç›lmas›nda” omuz omuza mücadele eden bütün ilerici devrimci güçlere teflekkür etti. 5 bin kifli Taksim’e ç›k›nca Taksim iflçilere aç›lm›fl m› oldu? Taksim’in “iflçilere aç›lmas›” her koflulda 1 May›s’›n özgürce kutlanmas› anlam›na gelebilecek mi? 1 May›s sabah› D‹SK’e gelen polis temsilcilerinin “makul say›s›”n›n 10 bin oldu¤unu duydu¤umda flafl›rm›flt›m. 10 bin kiflilik bir kitleyle Taksim’e ç›k›lmas› halinde, bu ç›k›fl›n “temsilcilerin kat›laca¤› bir anma” olmayaca¤› aflikard›. Ama 1 May›s akflam› çeflitli televizyonlar›n canl› yay›nlar›na kat›lan D‹SK Genel Baflkan› Süleyman Çelebi ve ‹stanbul Valisi Muammer Güler’in bir baflka “makulde buluflmak üzere” olduklar›n› fark etti¤imde, 10 binlik makuldeki tuhafl›¤›n nereden kaynakland›¤›n› anlad›m. CNN Türk’ün sorular›n› yan›tlayan Süleyman Çelebi, önümüzdeki y›l›n 1 May›s kutlamalar›n›n Taksim’de yap›lmas› için bir “1 May›s kutlama yönetmeli¤i”nin ç›kar›lmas› gerekti¤ini söyledi. Muammer Güler ise yine CNN Türk’le yapt›¤› canl› ba¤lant›da “Taksim sorununun afl›lmas›” yönünde olumlu bir ad›m at›ld›¤›n› söyledi ve bu y›l sa¤lanan uzlaflman›n ilerletilmesi, sorumluluk paylafl›m›na dayal› bir düzenleme yap›labilmesi halinde, önümüzdeki y›l›n 1 May›s kutlamalar›n›n Taksim’de daha genifl bir kat›l›mla yap›labilmesine “aç›k kap›” b›rakt›. ‹lerici emek örgütlerinin baz› “devlet temsilcileri”ni ziyaretleri s›ras›nda, “1 May›s’›n Taksim’de kutlanmas›n› sa¤lamak için, sendikal konfederasyonlara sorumluluk veren bir 1 May›s yönetmeli¤i üzerinde uzlafl›lmas› gerekti¤i” biçiminde sözlerin sarfedildi¤i de göz önünde bulunduruldu¤unda, fiiflli’den Taksim’e do¤ru gaz bombalar› eflli¤inde yürürken, nas›l bir “tehlikeli var›fl noktas›”na do¤ru “iteklenmekte” oldu¤umuzu fark ederek ürperdim. D‹SK Genel Baflkan› taraf›ndan hükümetten talep edilen “yönetmeli¤in”, Taksim’de yap›lacak 1 May›s “törenlerinin” düzenleyicili¤ini Türk-‹fl, D‹SK, Hak-‹fl, Türkiye Kamu Sen, KESK ve Memur Sen gibi “konfederasyonlar”a yüklemesi ve Taksim’in 1 May›s günü “Nevruz” benzeri bir resmi törenle iflgal edilmesi hiç de küçük olmayan bir olas›l›k. Süleyman Çelebi de Sami Evren de 1 May›s günü binlerce ilerici, devrimci, öncü iflçinin, Hasan Celal Güzel’in geçen y›l dile getirdi¤i, “1 May›s ‘Emek ve Dayan›flma Bayram›’ olarak ilan edilse ve iflçiler için tatil yap›labilse. 1 May›s toplant›s› için Taksim Meydan› tahsis edilse; Baflbakan, Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan›, Siyasi Partiler kolkola ‹flçi Bayram›’n› kutlasalar” hayalini gerçeklefltirmek için “telef olmad›¤›n›” bilmeli! Delfi Tap›na¤›’n›n kap›s›ndaki “Kendini Bil!” sözünü “büyük Anadolu filozofu” Karagöz, “sen seni bil sen seni; sen seni bilmez isen patlat›rlar enseni” biçiminde yorumlar.
14 May›s 27 May›s
2009
‹NSANCA YAfiAM 5
Yeflil kartl›ya ali cengiz oyunu AKP hükümeti y›k›m politikalar›nda vites büyütüyor. Maliye Bakanl›¤›’n›n haz›rlad›¤› yasa tasar›s› ile yeflil kartl›lardan ve kamu çal›flanlar›ndan katk› pay› kesilecek. Ülkemizde 23 milyon insan tasar›dan do¤rudan etkilenecek 5 May›s’ta Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bütçe Kanunu ile Baz› Kanunlarda De¤ifliklik Öngören Yasa Tasar›s› görüflüldü. 38 maddelik torba yasa tasar›s›yla aileleriyle beraber 7 milyon kamu çal›flan›n›n yan›s›ra say›lar› 16 milyona yaklaflan yeflil kartl›lardan da muayene ücreti al›nmas› öngörülüyor. Böylelikle 23 milyon insana direkt olarak “paran yoksa sa¤l›k hizmeti de yok” deniyor. Tasar› ne öngörüyor? Tasar›ya göre yeflil kart sahiplerinin ayakta muayene ile difl hekimi muayenelerinden 2 lira kat›l›m pay› al›nacak. ‹kinci ve üçüncü basamak sa¤l›k kurumlar›nda yap›lan muayenelerden al›nacak katk› pay› ise birinci basamaktan sevkli olup olmamaya göre de¤iflecek. Katk› paylar›n› belirleme yetkisi ise Maliye Bakanl›¤›’nda olacak. Ayr›ca tedavi için gerekli ortez, protez,
iyilefltirme araç ve gereçlerin bedelleri üzerinden de yüzde 10 ila 20 oran›nda katk› pay› al›nacak. Kiflilerin gelirlerine göre belirlenecek bu oran yeflil kartl›lar için yüzde 10 olarak uygulanacak. Kaparolu sa¤l›k hizmeti Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüflülen tasar›daki “Yeflil kartl›, tedaviden sonra talep etti¤i taktirde paras›n› geri alabilecek” ibaresi, piyasac›l›kta 盤›r açacak nitelikte. Bu uygulama “flimdi paray› verin sonra biz size paran›z› geri veririz” mant›¤› çerçevesinde yutturulmaya çal›fl›l›yor. Tedavi için para olmas› zorunlulu¤u dayat›l›yor. Tasar› yasalafl›rsa sa¤l›k hizmeti almak için önce bu hizmetin karfl›l›¤›n›n ödenece¤ine dair kaparo benzeri bir katk› pay› yat›r›lacak. Böylece paray› verece¤ini
garanti edemeyenler için tedavi imkan› da ortadan kalkacak. 2009 y›l› bütçesi aç›klanmadan önce Bütçe Kanunu’na eklenen “Maliye Bakanl›¤› isterse bu tutar›, birinci basamak sa¤l›k kurulufllar›nda (sa¤l›k oca¤›) yap›lan muayenelerde almamaya veya
daha düflük tutarlarda belirlemeye ya da yar›s›na kadar indirmeye veya 5 kat›na kadar art›rmaya yetkili k›l›nm›flt›r” maddesiyle flimdilik 2 lira olarak öngörülen ve cüzi miktar olarak addedilen muayene ücretinin ak›beti Maliye Bakanl›¤›’n›n insaf›na terk ediliyor. Bir di¤er
taraftan da bu ücretlerin “cüzi miktar” olarak ifade edilmesi ise sa¤l›¤›n tamamen paral› olmas›na al›flt›rma safhas› görünümünde. Tasar›y› haz›rlayan bürokratlar ise tasar›yla “yeflil kart›m var, nas›l olsa bana muayene paras›z” mant›¤›n›n önüne geçilece¤ini ve bu durumun hastanelerde oluflan yo¤unlu¤u da azaltaca¤›n› öngörüyorlar. AKP sa¤l›k, e¤itim gibi konularda bir de¤ifliklik öngördü¤ü zaman her seferinde “yo¤unluk” gibi gerekçeler sunuyor. AKP hükümeti Aile Hekimli¤i ve Sosyal Sigortalar Genel Sa¤l›k Sigortas› (SSGSS) uygulamas›n› meflrulaflt›rmak ad›na SSK’lardaki kuyruklar›n fazlal›¤›n› gerekçe göstermiflti. IMF istedi AKP yapt› Yeflil kartl›ya katk› pay› ödeme flart›, 2009 y›l› bütçesi belirlenirken getirilmiflti. ‹MF ile yap›lmas› muhtemel stand-by antlaflmas›n›n önko-
Neoliberal virüs: Domuz gribi
Grip virüsünün özellikleri
Nisan’da Meksika’da ortaya ç›kan Domuz Gribi h›zla yay›l›yor. Virüsün kayna¤› iflçiler olarak gösteriliyor ama kan›tlar endüstriyel et üretimine iflaret ediyor Domuzlar› etkileyen gribin, domuzdan insana bulaflmas›n›n ard›ndan insandan insana bulaflmas› ve Dünya Sa¤l›k Örgütü (DSÖ) kapsam›ndaki en az iki ülkede görülmesiyle birlikte DSÖ üst düzey alarm vermek zorunda kald›. Meksika’da ortaya ç›kan virüs daha sonra Kanada’da da görüldü. Meksika’da soka¤a ç›kma yasa¤› ilan edilirken milyonlarca domuz itlaf edildi. Ancak Meksika’n›n bu salg›n› bildiren ilk ülke olmas›, virüsün kayna¤›n›n Meksika oldu¤unu göstermiyor. Kanadal› yetkililer bilime
meydan okurcas›na, virüsün, Meksika’dan ülkelerine gelen iflçilerden domuzlara bulaflt›¤›n› aç›klasa da Grain adl› uluslararas› biyoçeflitlilik kuruluflu, hastal›¤›n endüstriyel et üretiminin bir sonucu oldu¤una iflaret ediyor. Virüsün ilk olarak domuz çiftliklerinin yayg›n oldu¤u ve geneti¤i ile oynanm›fl g›dalar›n s›kl›kla kullan›ld›¤› Meksika’da ve ard›ndan Kanada’da görülmesi dikkatleri endüstriyel et üretimine çekiyor. Medyada yer alan “hastal›k insandan domuza geçti” gibi as›ls›z iddialar, tar›m üretiminde aslan pay›na sahip en-
Elektrik da¤›t›m flirketleri özellefltiriliyor, AKP yandafl› sermayedarlar ihalelere üflüflüyor, halka elektrik zamlar› ya¤arken yandafllara rant ya¤›yor
Rize Çaml›hemflin'in yeni Belediye Baflkan›, F›rt›na Vadisi’ni çöp tehdidinden kurtard›. Artvin Borçka’da köylüler Hidroelektrik Santrali projesini durdurdu
MMO: “Metrobüs güvenli de¤il” Makina Mühendisleri Odas› ‹stanbul fiube Yönetim Kurulu Baflkan› ‹lter Çelik, Avc›lar’daki metrobüs kazas› üzerine yapt›¤› yaz›l› aç›klamada ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› ve di¤er yetkilileri, insana zarar veren uygulamalar› kulland›¤› için uyard›. Çelik, Karayolu Trafik Güvenli¤i Günü’nde, Avc›-
lar’da kendi yolundan ç›kan metrobüsün 2 araca çarparak yaratt›¤› “dehflet verici” kazada can kayb› olmamas›n› “mucize” olarak de¤erlendirip “Yollar›n güvenlik fleritlerini alarak yap›lan ve kendisi de hareket halinde iken hiçbir kaç›fl alan› olmayan dar bir güzergâhta çal›flan metrobüsler, kazalara davetiye ç›karmaktad›r” dedi.
düstriyel et üretim tekellerini korumaktan baflka bir amaç tafl›m›yor. Endüstriyel et üretiminde tavuk, domuz veya inekler s›k›fl›k ortamlarda tamamen haz›r ve geneti¤i ile oynanm›fl yemlerle, bazen birbirlerinin gübreleri yedirtilerek yetifltiriliyor. Bu sa¤l›ks›z ortam domuz üreten fabrikalarda son 40 y›lki yo¤unlaflmayla birlikte grip gibi virüslere zemin haz›rl›yor.
Dünya çap›nda ölümcül grip salg›nlar› daha önce de yaflanm›flt›. ‹spanyol Gribi sebebiyle 1918’de dünya nüfusunun yüzde 7’si ölmüfltü. 3 sene evvel ortaya ç›kan Kufl Gribi yüzlerce ölüme neden olmufl, milyonlarca kümes hayvan› itlaf edilmiflti. Her sene gelifltirilen afl›lar›n gribe karfl› bir etkisi bulunmuyor. Virüsün, insanda kuluçka süresi 2 - 7 gün aras›nda de¤ifliyor. Hastal›¤›n kuluçka süresinin uzun olmas› virüsün etki alan›n› da art›r›yor. Ayr›ca grip virüsü h›zl› bir flekilde evrimleflerek her geçen gün daha öldürücü hale geliyor. Yetkililer Domuz Gribinden korunmak için zorunlu olmad›kça d›flar›ya ç›k›lmamas› gerekti¤ini ve bol bol s›v› tüketilmesi gerekti¤ini söylüyorlar.
Yeni bakan›n Samsun siftah›
Karadenizli çevre hakk›n› savunuyor Seçimi kazanan ba¤›ms›z endemik bitki türüne ev saaday ‹dris Melek'in ilk ifli, hipli¤i yapan özel bir alan. Kapl›ca köyünde F›rt›na De- Köylüler HES’i durdurdu resi kenar›na dökülen çöpleArtvin’in Borçka ilçesi ri kald›rmak oldu. Aral›k köyü sakinfiimdi çöpler Palerinin 6 Nisan zar Beldesi’nin 2009’da Taflköprü depolama tesisine HES'in durdurulgötürülüyor. Çammas› için açt›klar› l›hemflin'in AKP'li dava, Rize ‹dare eski belediye baflMahkemesi'nce kan› belediyeye HES projesinin verilen 62 bin TL yürütmesinin durÇaml›hemflin Bld. Bflk. cezaya ra¤men durulmas›yla so‹dris Melek çöp sorununa çönuçland›. Köylülezüm bulamam›flt›. rin avukat› Bedrettin Kal›n, Dünyada koruma öncelik- inceledikleri dosyada Taflli 200 ekolojik bölgeden bi- köprü HES projesi hakk›nda ri olan F›rt›na Vadisi, 116 ''ÇED gerekli de¤ildir'' kara-
flulu olan “belediye ve sa¤l›k hizmetlerinde kesintiye gidilmesi” iste¤i do¤rultusunda Bütçe Kanunu’na eklenen bir madde ile memurlara ve yeflil kart sahiplerine muayene bafl›na 2 lira kat›l›m pay› ödeme flart› IMF’ye taahhüt edilmiflti. Yeflil kart›n suistimalli mazisi Yeflil kart, yoksul ve dar gelirliye sa¤l›k hizmeti sunan bir uygulama. Geçti¤imiz 3 y›l içinde yap›lan iki seçim öncesi vuku bulan yeflil kartl› say›s›ndaki muazzam art›fl, bu uygulaman›n bir seçim yat›r›m› olarak alg›lanmas›na dönük iddialar› kuvvetlendirmiflti. “Son model arabalar›” olanlar›n da yeflil kart sahibi olmas› ve yeflil kart› olmad›¤› için o¤lunu tedavi ettiremeyen baban›n Tarsus’ta kendini yakmas›, uygulaman›n güvenilirli¤ine gölge düflüren örnekler olmufltu.
r›n› gördüklerini, bu karar›n iptali için Çevre ve Orman Bakanl›¤›'na dava açt›klar›n› söyledi. Kal›n, Aral›k köylüsünün, di¤er köylere de mücadele edenlerin kazanaca¤›n› gösterdi¤ini söyledi. Aral›kl›lar daha önce, HES’in yap›m›na karfl› ç›km›fl ancak çevreye zarar vermeyece¤i vaatleri üzerine mücadelelerinden vazgeçmifllerdi. Köylüler HES’in gün geçtikçe çevreye verdi¤i zarar› görünce, bölgelerinde yap›lacak bir baflka HES projesi olan Taflköprü’nün durdurulmas› için yeniden mücadeleye bafllam›fllard›.
Türkiye'de baz› illerde özellefltirilen elektrik da¤›t›m hizmetlerini sa¤layan flirketlerden Samsun Yeflil›rmak Elektrik Da¤›t›m A.fi (YEDAfi), Ankara'da yap›lan toplant›lar›n ard›ndan özellefltirme kapsam›na al›nd›. K‹LER, CE-KA ve Sabanc› flimdilik YEDAfi’a talip. Yarg›tay taraf›ndan usulsüz bulundu¤u için, Aras Elektrik Da¤›t›m fiirketi’ni alamayan K‹LER Grubu, Baflbakan’a yak›n l›¤›yla biliniyor.
Bucal› lisesine sahip ç›k›yor 6 May›s’ta Buca Belediyesi önünde buluflan yüzlerce Buca Lisesi'ni Yaflatma Platformu üyesi, Buca Lisesi'nin Fen Lisesi'ne dönüfltürülmesini protesto etti. “E¤itim hakk› engellenemez” dövizleri tafl›yan ö¤renciler, “Buca Lisesi kapat›lamaz” slogan› att›. Bas›n aç›klamas›n› okuyan E¤itim Sen 5 No’lu fiube Sekreteri
Turhan Aygün, Buca Lisesi’nin tarihi öneminden bahsedip, yeni liseye ihtiyaç varken olan›n kapat›lmak istenmesini elefltirdi. Eyleme Buca Belediye Baflkan› Ercan Tat› ve ‹zmir Büyükflehir Belediyesi Baflkan› Aziz Kocao¤lu da destek verdi. Aç›klamalardan sonra Buca Heykel'e kadar yürüyen befl yüz kifli, çevredekilerce alk›flland›.
CE-KA ise baflkanl›¤›n› AKP iktidar› ile y›ld›z› parlayan Mehmet ve Ekrem Cengiz kardefllerin yapt›¤› Cengiz Group bünyesinde faaliyet gösteriyor. Ekrem Cengiz bir dönem Çaykur Rizespor’un bafl›ndayd›. Yeni göreve gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan› Taner Y›ld›z da böylelikle ilk siftah›n› YEDAfi’› özellefltirme kapsam›na alarak yapt›. Y›ld›z’›n ayr›ca Kayseri Elektrik Üretim fiirketi’nin yönetim kurulu üyesi oldu¤u da biliniyor. Özellefltirmeler kapsam›nda hemen hemen ço¤u sektörde AKP’ye yak›n isimlerin ihaleleri almas› siyasal rant ile ekonomik rant›n bir arada iflledi¤ini kan›tlar nitelikte. Halk› zamlar neticesinde k›fl›n so¤u¤a mahkum eden yaz›n susuz b›rakan
AKP, yandafllar›n›n elini s›cak sudan so¤uk suya sokmuyor. Konuyla ilgili bir bas›n aç›klamas› yapan Tes-‹fl Samsun fiube Baflkan› fiaban ‹nan, YEDAfi’›n gizli kap›lar ard›nda yap›lan toplant›lar neticesinde özellefltirme kapsam›na al›narak gözden ç›kar›ld›¤›n› söyledi. Enerji özellefltirmelerindeki AKP iliflkilerine dikkat çeken ‹nan, siyasal rant›n ön plana ç›kt›¤›n› belirtirken, YEDAfi’›n özellefltirilmesinin de mant›ks›z oldu¤unu ifade etti.
Trafo iflçilerinin ölümü ‘kader’ de¤ildir Son y›llarda ülkemizde iflçi ölümlerine hemen her gün rastl›yoruz. ‹flçi ölümlerinin bir k›sm› yaz›l› ve görsel medyada yer bulurken daha onlarcas› ise 'sessiz sedas›z' yaflan›yor. Enerji sektörü de bu ölümlerin oldukça s›k yafland›¤› bir sektör. Son olarak 25 Nisan’da ‹zmir’in Karaba¤lar ilçesine ba¤l› Bahçelievler Mahallesi’nde bir trafoda meydana gelen patlama sonucu iki TEDAfi iflçisi 52 yafl›ndaki Kerim Uyan›ktürk ve 45 yafl›ndaki Ali fiahin aram›zdan ayr›ld›. Aileleri, yak›nlar› ve mesai arkadafllar›n› derinden sarsan bu olay› ancak 5 May›s günü Sendika.Org’dan okudum. ‹nternette yapt›¤›m araflt›rma sonucu sadece bölgesel ç›kan Yeni As›r gazetesinde olaya yer veriliyordu. Bu yüzden k›saca hayat›n› kaybeden iflçiler ve olay hakk›nda bir bilgi verme sorumlulu¤unu hissediyorum: “Üçyol 502/2 Sokak’ta bulunan ve bölgenin enerji hatt›n› sa¤layan trafonun ar›zalanmas› sonucu bak›m için fiaraphane’de bulunan merkezden yola ç›kan Kerim Uyan›ktürk ve Ali fiahin’in trafo kap›s›n› açmalar›yla büyük bir patlama meydana geldi. Vücutlar›nda 2’inci ve 3’üncü derece yan›klar oluflan iki iflçiden Kerim Uyan›ktürk ertesi gün, Ali fiahin ise 3 gün sonra hayat›n› kaybetti. 2 çocuk babas› olan ve emeklilik hakk›n› kazanan Uyan›ktürk Karaburun’da, fiahin ise Trabzon’da topra¤a verildi”. ‹ronik olan ise 28 Nisan’›n Uluslararas› Çal›flma Örgütü taraf›ndan '‹flyerinde Sa¤l›k ve Güvenlik Dünya Günü' ilan edilmesi ve paralelinde ülkemizde May›s ay›n›n ilk haftas›n›n '‹fl Sa¤l›¤› ve Güvenli¤i Haftas›' olmas›. Bu noktada Elektrik Mühendisleri Odas› bu haftan›n 'yasak savma' amac›n› güttü¤ünü belirterek Bakanl›¤›n cayd›r›c› ve önleyici önlemler almak yerine sempozyumlar, göstermelik etkinliklerle u¤raflt›¤›n› belirtiyor. Oysa trafo patlamas› örne¤inden de anlafl›laca¤› gibi gerçekler gün gibi ortada. Ülkemizde y›lda ortalama 170 bin 'ifl kazas›' yaflan›yor, 1140 iflçi ölürken 2850 iflçi sakat kal›yor, her 43 saniyede bir 'ifl kazas›' oluyor, her 110 dakikada bir ölümlü 'ifl kazas›' yaflan›yor ve Türkiye 'ifl kaza'lar›nda Avrupa’da 1’inci s›rada yer al›yor. Enerji iflkolunda gerçekleflen 'kaza'lar sonucu birçok iflçi hayat›n› kaybederken trafo patlamalar› da bu 'kaza'lar›n bir bölümünü oluflturuyor. Bas›na yans›yan birçok örnekte 'kaza'lar trafodaki ar›za giderilmeye çal›fl›l›rken meydana geliyor. Fakat bu son patlama daha iflçiler trafo kap›s›n› açar açmaz meydana geliyor. Bu da son 25 y›lda hayata geçirilen piyasalaflt›rma politikalar›n›n yal›n bir gerçe¤ini ortaya koyuyor: Trafolar›n düzenli bak›mdan geçirilmemesi ve teknolojik yenilenmenin yap›lmamas› sonucu patlamaya haz›r bombalar›n varl›¤›. Buna ek olarak iflçilerin çal›flma saatlerinin fazlal›¤› ve yeterli say›da iflçi çal›flt›r›lmamas›, ekipman ve donan›m yetersizli¤i ve 'iflçi ölür ifl sürer' mant›¤› ile iflçi sa¤l›¤› ve iflçi güvenli¤inin hiçe say›lmas›n› da ekleyeyim. fiimdi deniyor ki TEDAfi iki iflçinin ölümüne neden olan patlamaya neyin yol açt›¤›n› bulmak için araflt›rma ve soruflturma yap›yormufl. Pekala soruflturma sonucunda bu 'kaza'lar›n nedeninin son 25 y›ld›r hayata geçirilen piyasalaflt›rma, esneklefltirme ve örgütsüzlefltirme sald›r›lar› oldu¤unu aç›klayacak m›s›n›z? Bu patlamalar›n 1’inci dereceden sorumlusunun TEDAfi Genel Müdürü, Enerji ve Çal›flma Bakanlar› baflta olmak üzere Hükümet oldu¤unu aç›klayacak m›s›n›z? Ölen iflçilerin ailelerine tazminat vermenin d›fl›nda yaflad›klar› travman›n sonucu olarak psikolojik destek, çocuklar›na e¤itim yard›m› vs. verecek misiniz? Pekala bir daha trafo bak›mlar›nda bu 'kaza'lar›n yaflanmamas› için gerekli bütün önlemleri alacak m›s›n›z? Varolan iflçi sa¤l›¤› ve iflçi güvenli¤i yasalar› ve yönetmeliklerine uyuluyor mu? Bu patlama bir ‘ifl kaza’s› m› yoksa ‘ifl cinayeti’ mi? Sorular daha da uzat›labilir. Trafo iflçilerinin ve genel olarak enerji sektörü çal›flanlar›n›n bu 'kaza'lar› önlemek için tek bir yolu var, o da örgütlenmek. Böylece iflçi sa¤l›¤› ve iflçi güvenli¤inin sa¤lanmas› noktas›nda gereken bask›y› yapabilir ve gerekli ad›mlar›n at›lmas›n› sa¤layabilirler. Tersane iflçilerinin ve kot tafllama iflçilerinin mücadelesi enerji iflçilerinin mücadelesi için önemli birer örnek sunmaktad›r. Çünkü ka¤›t üzerinde yaz›lanlar ancak hayata geçti¤i zaman bir ‘hak’ olabilir. Uygulanmas› gereken önlemler ancak mücadele edilerek al›nabilir. Bu noktada taleplerimizi oluflturmal›, bunlar›n hayata geçmesi için ad›mlar› atmal› ve bu haklar›n anayasal bir garanti alt›na al›nmas›n› hedeflemeliyiz. enerjiiscileri@gmail.com / Murat Çak›r
Ekmek kavgas› sürüyor Samsun’da Halkevciler ekmek zamm›na karfl› sürdürdükleri imza kampanyas›n›n ard›ndan bas›n aç›klamas› gerçeklefltirerek yetkilileri ekmek zamm›n›n geri çekildi¤ine dair bir aç›klama yapmaya davet etti. Bas›n aç›klamas›nda, kentin büyük bir k›sm›nda ekme¤in fiilen 50 Kurufla sat›ld›¤›na de¤inerek zam-
lar›n resmen geri çekilmesini istediler. Yerel seçimlerin ard›ndan yap›lan 15 kuruflluk zamla ekme¤in fiyat› 75 Kurufla ç›km›flt›. Samsun Halkevleri’nin bafllatt›¤› imza kampanyas›, flehirde zamma karfl› büyük bir tepkiye dönüflmüfl, akabinde Samsun’un büyük bir k›sm›nda ekmek 50 Kurufl’tan sat›lmaya bafllanm›flt›.
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n
Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n
Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n
Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)
14 May›s 27 May›s
6 EMEK
‹flsizin umudu azal›yor ‹flsizlik ödene¤inden yararlanabilme koflullar›n› zorlaflt›ran ‹fl-Kur, bunun sonucu olarak baflvurular›n azalmas›n› piyasalarda canlanma var diye yorumlayarak gerçeklerin üstünü örtme çabas›na girdi. Oysaki gerçek rakamlar ortada Küresel ekonomik krizin etkilerinin yo¤un olarak hissedilmeye baflland›¤› Eylül 2008’den bu yana iflsizlik 盤 gibi büyüyor. ‹flsiz kalanlar›n, iflten at›ld›klar›nda ilk çald›klar› kap› ‹fl-Kur oldu. ‹flsizler hem yeni bir ifl bulmak ümidiyle, hem de haklar› olan iflsizlik fonundan yararlanabilmek için ‹flKur’a baflvuruyor. Kriz nedeniyle iflsizlik ödene¤i alanlar›n say›s› 311 bine ulaflt›. ‹fl-Kur’a kay›tl› iflsiz say›s› ise 1,2 milyon oldu. Yani
‹fl-Kur’a kay›tl› her üç iflçiden biri ödenekten yararlan›yor. Geçti¤imiz hafta ‹fl-Kur’a ait istatistikler aç›kland›. Aç›klanan rakamlara göre Ocak ay›ndan bu yana iflsizlik ödene¤ine yap›lan baflvuru say›s› her ay biraz daha düflmüfl. Ocak ay›nda yaklafl›k 80 bin kifli ödenekten yararlanmak için baflvururken bu say› Mart ay›nda 60 bine gerilemifl. ‹fl-Kur Genel Müdürü Nam›k Ata da bu rakamlar üzerinden iyimser
‹stihdam azald› ücretler düfltü ‹stihdamda yaflanan azal›fl›n yan›nda ücretler de reel olarak azald›, en çok gelir kayb›na yüzde 17 kay›pla içecek sektörü iflçileri u¤rad› D‹SK’e ba¤l› Birleflik Metal-‹fl Sendikas› Araflt›rma Dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumu taraf›ndan 30 Nisan 2009 tarihinde aç›klanan sigortal› istatistikleri üzerinden bir araflt›rma yaparak istihdam azal›fl›n›n yan›nda ücretlerin de reel olarak düfltü¤ünü ortaya koydu. Yap›lan araflt›rmaya göre, 2009 y›l›n›n ilk 2 ay›nda reel ücretler azald›, istihdam iyice geriledi. Aral›k 2008-fiubat 2009 tarihleri aras›nda, ücret art›fl› dönemi olmas›na ra¤men ortalama günlük ücretler daimi süreli çal›flanlar için reel olarak yüzde 2,79 oran›nda geriledi. ‹malat sanayinde daimi çal›flanlar içinde en ciddi gelir kayb›na u¤rayanlar yüzde 17 ile içecek imalat›nda çal›flan iflçiler olurken, onu yüzde 13 ile otomotiv sektörü iflçileri takip etti. Kimyasal ürünler, kok kömürü ve petrol ürünleri imalat›nda kay›p yüzde 9’un üzerinde gerçekleflirken, ana metal sanayinde yüzde 8 oldu. Tekstil ürünleri imalat›nda kay›p ise yüzde 2 düzeyinde kald›. Ka¤›t ve ka¤›t ürünleri imalat›ndaki iflçiler ise reel olarak gelirlerinin yüzde 11’ini kaybetti.
bir tablo ortaya koyarak, bunun piyasalar›n canland›¤›na dair bir iflaret oldu¤unu söylüyor. Oysaki elde bulunan di¤er verilerle k›yasland›¤›nda Nam›k Ata’n›n bu yorumunun yan›lt›c› oldu¤u ortaya ç›k›yor. ‹lk olarak fiubat ay›nda aç›klanan birinci kriz paketinde yap›lan düzenlemelerle iflsizlik ödene¤inden yararlanma koflullar› a¤›rlaflt›r›ld›. Buna göre; iflsiz kalan bir iflçinin ödenekten yararlanabilmesi için, son üç y›l içinde toplam 600 gün, son 120 günün hepsinde çal›flm›fl olmas› ve hizmet akdinin, ‹flsizlik Sigortas› Kanunu’nun 51’inci maddesinde say›lan hallerden birisine dayal› olarak sona ermifl olmas› gerekiyor. Ata’n›n yorumunun yan›lt›c› oldu¤unu gösteren ikinci veri, sanayide kapasite kullan›m oran›n›n sürekli düflmesi. Kapasite kullan›m oran› Nisan ay›nda yüzde 14,9 gerileyerek, yüzde 66.8 olarak gerçekleflti. ‹flsizlik oran› ise yüzde 15’leri aflt›. Böyle bir durumda canlanmadan nas›l
bahsedilebilir. Üçüncü olarak ‹fl-Kur’a ifl bulabilmek umuduyla yap›lan say›da art›fl var. 2009’un ilk üç ay›nda toplam 438 bin kifli ifl bulmak için ‹fl-Kur’a baflvuru yapt›. ‹fl-Kur bunlar›n yaln›z 19 binini bir ifle yerlefltirebildi. Piyasalar canlan›yorsa bu iflsizler neden bir ifle yerlefltirilemiyor. Dördüncü olarak yine ‹flKur verilerine bakarsak flu anda ‹fl-Kur’da kay›tl› ifl say›s› 12 bin 447. Bu rakam›n da neden bu kadar düflük oldu¤unun cevab›n› Nam›k Ata’ya sormak laz›m. ‹fl-Kur’a iflsizlik ödene¤inden yararlanmak için yap›lan baflvurulardaki düflüflü, iflçilerin al›nmas› zorlaflt›r›lan ödenekten umutlar› kalmad› fleklinde yorumlamak daha do¤ru olur. ‹flsizlik bu kadar artarken, sanayide kapasite kullan›m› düflerken ve iflsize ‹fl-Kur’un bile bulabilece¤i ifl say›s› bu kadar s›n›rl›yken canlanmadan bahsetmek fazla iyimser bir yorum olur.
22 Nisan’da Baflbakanl›k Merkez Bina önüne gelen ‹lhami Öztekin adl› vatandafl, cebinden ç›kar d›¤› pet fliflede bulunan gaz ya¤›n› üzerine döküp kendisini yakmak istedi.
IMF kime flart? Geçti¤imiz günlerde düzenlenen bir konferans›n aç›l›fl›nda konuflan TÜS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Arzuhan Do¤an Yalç›nda¤, krizden ç›kabilmek için IMF ile anlaflman›n flart oldu¤unu söyledi. Yalç›nda¤’›n bu acelecili¤inin nedeninin arkas›nda ABD’de yap›lan IMF toplant›s›nda edindi¤i bilgilerin oldu¤u ortaya ç›k-
t›. Buna göre Türkiye ekonomisinin krizden ç›k›fl tarihi olarak en iyimser haliye 2011 sonu gösteriliyor. Hükümetin beklentilerinin aksine 2009’da ekonomideki daralma da yüzde 5,5 olacak. Durum böyle olunca paçalar› tutuflan patronlar bir an önce IMF ile anlafl›larak kasalar›na s›cak para girmesi için kollar› s›vad›.
Ekonomi kimlere emanet Cep boflald› enflasyon düfltü Kabine de¤iflikli¤inde en büyük pay ekonomi yönetimine düfltü. AKP krizi yönetebilmek için Babacan’› ola¤anüstü yetkilerle ekonominin bafl›na getirdi 29 Mart yerel seçimlerinde yaflanan gerileme ve ekonomik krizin ülkeyi içine sürükledi¤i durum AKP’yi kabinede revizyona götürdü. Bu çerçevede en göze çarpan de¤ifliklikler
ise ekonomi yönetiminde oldu. Ekonominin icras›ndan sorumlu 9 bakanl›ktan sadece ikisinde koltukta oturan isimler de¤iflmedi. Tar›m Bakan› Mehdi Eker ile Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m koltuklar›n› korudular. Ekonominin Genel Koordinasyonundan Sorumlu Baflbakan Yard›mc›s› Naz›m Erken, D›fl Ticaretten Sorumlu Devlet Bakan› Kürflat Tüzmen, Enerji Bakan› Hilmi Güler ve Maliye Bakan› Kemal Unak›tan görevlerinden al›narak kabine d›fl›nda kald›lar. Kabinenin en baflar›s›z bakanlar›ndan olarak de¤erlendirilen ve kabine d›fl›nda kalaca¤›na kesin gözüyle bak›lan Hazineden Sorumlu Bakan Mehmet fiimflek ise Kemal Unak›tan’›n sa¤l›k sorunlar› nedeniyle boflaltt›¤› söylenen Maliye Bakanl›¤› koltu¤una oturdu. Sanayi Bakan› Zafer Ça¤layan görevinden al›narak Tüzmen’in görevi-
ne getirildi. Yeni Sanayi Bakan› Kocaeli Milletvekili Nihat Ergün oldu. Enerji Bakanl›¤›’na Kayseri Milletvekili Taner Y›ld›z, Çal›flma Bakanl›¤›’na Baflbakanl›k Müsteflar› Ömer Dinçer, Bay›nd›rl›k ve ‹skan Bakanl›¤›’na Samsun Milletvekili Mustafa Demir atand›. Ekonomi yönetimindeki en dikkate de¤er de¤iflim ise Ali Babacan’›n Ekonominin Genel Koordinasyonundan Sorumlu Baflbakan Yard›mc›l›¤›’na getirilmesi oldu. fiimflek’in boflaltt›¤› Hazine Bakanl›¤› koltu¤u, tüm kamu bankalar›, SPK, TMSF ve BDDK Babacan’a ba¤land›. Böylece Babacan tüm ekonomiye tek merkezden hükmedecek ola¤anüstü bir yetkiye sahip olmufl oldu. ‹ktidar›n en flaflal› döneminde ekonominin bafl›nda bulunan Babacan’›n böylesi yetkilerle donat›lmas› AKP’nin ekonomik kriz konusunda köfleye s›k›flt›¤›n› ve çözümü böyle ola¤anüstü de¤iflikliklerde arad›¤›n› göstermesi aç›s›ndan anlaml›.
Nisan ay› enflasyon rakamlar› halk›n al›m gücündeki düflmenin enflasyona etkilerini aç›kça gösterdi TÜ‹K Nisan ay› enflasyon oranlar›n› aç›klad›. Aç›klanan rakamlarda halk›n delinen cebinin enflasyon üzerindeki etkileri aç›kça görüldü. TÜ‹K taraf›ndan aç›klanan rakamlara göre, y›ll›k enflasyon, tüketici fiyatlar›nda (TÜFE) yüzde 6,13 artarken, üretici fiyatlar›nda (ÜFE) bir ilk gerçekleflti ve yüzde 0.35 gerileme kaydedildi. Geçen y›l›n ayn› ay›nda y›ll›k enflasyon TÜFE’de yüzde 9.66, ÜFE’de yüzde 14.56 olmufltu. Böylece, Nisan ay› itibar›yla y›ll›k enflasyon, geçen y›l›n ayn› ay›n›n, TÜFE’de
3.53 puan, ÜFE’de 14.91 puan alt›nda gerçekleflti. Liberal ekonomistler taraf›ndan enflasyon oran›nda meydana gelen azal›fl olumlu karfl›lanmaya çal›fl›ld›. Hükümetin uygulad›¤› vergi indirimlerinin bu düflüflte etkili oldu¤unu savunan liberaller, düflüflün ana nedenini görmezden gelmeye devam etti. Özellikle kriz döneminde artan iflsizlik, part-time çal›flma, iflten at›lma korkusu sebebiyle tüketimin daralmas› liberal ekonomistler taraf›ndan görmezlikten geliniyor.
2009
Malumun ilan› için… Mustafa EBERL‹KÖSE eberli@sendika.org
Kabine revizyonu nedeniyle üyeleri yenilenen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) geçti¤imiz pazartesi günü Devlet Bakan› Ali Babacan baflkanl›¤›nda topland›. Yeni kurulda Devlet Bakan› Mehmet Zafer Ça¤layan, Devlet Bakan› Cevdet Y›lmaz, Maliye Bakan› Mehmet fiimflek ile Sanayi ve Ticaret Bakan› Nihat Ergün yer al›yor. Kurul ilk toplant›s›nda geçti¤imiz dönem ekonomik kriz nedeniyle al›nan önlemleri masaya yat›rd› ve sonuçlar›n›n izlenmeye devam edilmesine karar verdi. Yani yenilenen ekonomi yönetiminin cebinden krize karfl› yeni bir önlem paketi ç›kmad›. Haz›r EKK’nin önlem paketi yokken bir iki “tavsiye”de bulunmakta yarar olacak. EKK’ye ilk önerimiz iflsizlik fonuyla ilgili olabilir. ‹flsizlik fonuyla ilgili çok kafa yormalar›na gerek yok asl›nda. EKK, fonun amac› do¤rultusunda kullan›lmas›na çaba göstermeli. ‹flten at›lan iflçilerin fondan yararlanabilmesi için flartlar› kolaylaflt›rmal›. Zaten flu ana kadar fonda biriken 40 milyar TL’nin yaln›zca 2 milyar TL’si iflçiler taraf›ndan kullan›lm›fl. ‹fl-Kur’a kay›tl› 1,2 milyon iflsiz için bu fon rahatl›kla kullan›labilir ve kullan›lmal›d›r. Sanayi üretiminin kapasite kullan›m oran›n›n yüzde 66’lara düflmesine a¤laman›n bir faydas› yoktur. Zira üretimin kar için yap›ld›¤› bir düzende karlar› düflen patronlar –do¤al olarak- üretimi durdurmaya meyletmektedir. Kar edilmedi¤i için iflçilerin ücretsiz izne ç›kart›larak üretimin durdurulmas›, toplumun sermaye d›fl› kesimlerinin ç›karlar›yla çat›flmaktad›r. Bunun yerine çal›flma saatleri düflürülmeli, iflçilerin ücret kayb› olmadan çal›flmalar› sa¤lanmal›d›r. EKK’nin acil olarak hükümete önermesi gereken konu ise herkesin çal›flma hakk›n›n güvence alt›na al›nmas› olmal›d›r. Böylece iflçilerin her an iflsiz kalma korkusuyla bozulan psikolojileri rahatlat›lmal›d›r. Garanti alt›na alal›m da flirket iflas ederse ne olacak diye bir soru gelebilir tabii ki akl›m›za. O zaman da iflas eden kurumlar kamulaflt›r›larak iflçilerin denetiminde üretime devam edilebilir. Özellefltirme uygulamalar›na son verilmelidir. Zaten Milli Piyango’nun flans oyunlar›n›n has›lat paylafl›m yöntemiyle özellefltirilmesi sürecinde görüldü¤ü gibi ortada talip filan da yok. Özellefltirme yerine kamuda yeni istihdam alanlar› yaratmay› hedeflemekte yarar var. Patronlar›n a¤z›ndan hiç düflürmedikleri ve aceleye getirmeye çal›flt›klar› IMF ile anlaflma yap›lmamal›d›r. Geçmifl dönemlere bakt›¤›m›zda patronlar›n zorlamas›yla ya da hükümetlerin tercihiyle yap›lan tüm IMF anlaflmalar›n›n bedelini halk ödemifltir. Art›k halk bu bedeli tekrar ödemek istemiyor. Ekonomik kriz bafllad› bafllayal› durmadan dilenen patronlara bir dur demek laz›m. Konuflmadan önce elinizi cebinize at›n demek gerekiyor. Tüm zenginlere servet vergisi uygulamas› devreye sokulmal›, kurumlar vergisinin vergi gelirleri içerisindeki pay› art›r›lmal›d›r. Bu vergilerle e¤itim, sa¤l›k, ulafl›m, su, bar›nma gibi temel toplumsal ihtiyaçlar güvence alt›na al›nmal›d›r. Bu önerilere m›zm›zlananlar›n ayn› gemideyiz edebiyat› bofla ç›kart›lmal›d›r. Bugüne kadar aç›klanan tüm anti-kriz paketlerinde iktidar sermaye kesimlerinin taleplerini birer birer hayata geçirmifltir. Bu paketler krizin a¤›r toplumsal sonuçlar›na bir çözüm getirmemifl aksine bu sonuçlar› derinlefltirmifltir. Krizin derinleflen etkilerine karfl› halk y›¤›nlar›; iflçiler, iflsizler, kamu çal›flanlar›, kad›nlar, emekliler ve tar›msal üreticiler için tedbir al›nmal›d›r. Yeni EKK’nin bu sayd›klar›m›z› yapma potansiyeli var m› diye bir soru akl›m›za gelebilir. Cevab› asl›nda “malum”. Ancak malumun ilan› bas›n aç›klamalar›yla, flikayetlenmelerle de¤il sokaklarda, iflyerlerinde bu talepler etraf›nda örülecek kitlesel militan bir muhalefet çizgisiyle sa¤lanacakt›r.
Kriz serbest bölgeleri de vurdu
"Tütün Fonu devam etmeli"
Özellefltirmenin bedelini iflçi ödüyor
Küresel kriz olumsuz etkilerini serbest bölgelerde de gösterdi. Söz konusu bölgelerde ilk üç ayda yüzde 43,5 gerilemeyle 3,7 milyar dolarl›k ticaret yap›ld›. Ticaret gerçeklefltirilen 18 serbest bölge aras›nda, sadece TÜB‹TAK-MAM Teknoloji bölgesinde yüzde 116,8 art›fl gözlendi. Ticareti en fazla gerileyen bölge ise yüzde 99,5 ile Samsun Serbest Bölgesi oldu. En fazla ticaret ‹stanbul Deri Serbest Bölgesi'nde, en az ticaret ise Samsun Serbest Bölgesi'nde yap›ld›. D›fl Ticaret Müsteflarl›¤› verilerinden yap›lan hesaplamalara göre, Türkiye'deki serbest bölgelerde Ocak-Mart döneminde ticaret hacmi, bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 43,5 gerileyerek, 3 milyar 692 milyon 707 bin dolar oldu.
Tütün Fonu kesintisinin 2010’dan bafllayarak 2018’e kadar s›f›rlanmas› giriflimi tepki topluyor. Tütün üreticileri aç›s›ndan kalkan görevi gören fon kald›r›ld›¤›nda tütün ürünlerinin hammaddesi yurtd›fl›ndan ortalama 3 Dolar daha ucuza mal edilecek. Bu durumun yerli tütün üretiminin sona ermesine neden olabilece¤i söyleniyor. Konuyla ilgili bir aç›klama yapan Tütün Eksperleri Derne¤i, Tütün Fonu kesintisinin s›f›rlanmas›na tepki gösterdi ve fonun devam etmesi gerekti¤ini belirtti. Yap›lan aç›klamada Tütün Fonu’nun 2010 y›l›ndan itibaren aflamal› olarak dahi olsa kald›r›lmak istenmesinin, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleflmesi ve Ulusal Tütün Kontrol Program› ve Eylem Plan›’n›n amaç ve hedeflerine ters düfltü¤üne de iflaret edildi.
Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›’ndan (Ö‹B) Tekel Sigara ‹flletmeleri’ni sat›n alan British American Tobacco’nun (BAT), Tokat’taki sigara fabrikas›n› kapatarak 2 bin kifliyi iflsiz b›rakmas›na, Ö‹B’nin özellefltirmede “üretim flart›” koymamas›n›n neden oldu¤u ortaya ç›kt›. Ö‹B, bundan önceki pek çok özellefltirmede üretim flart› koyarken, avukat Gökhan Cando¤an, “Tekel Sigara özellefltirmesine iliflkin özel flart ve yeterlilik kriterlerinin belirlenmemifl oluflu ihalenin iptal nedenidir” dedi. Ö‹B’nin bundan önce üretim ve önyeterlilik flart› getirdi¤i baz› ihaleler ise flunlard›: Ere¤li Demir Çelik Fabrikas›, Seydiflehir Alüminyum, Et ve Bal›k Ürünleri, Orman Ürünleri Sanayii, Süt Endüstrisi Kurumu, Sümer Holding, TÜPRAfi.
14 May›s 27 May›s
2009
EMEK 7
Gazeteciler destek bekliyor
KESK bask›lar› protesto etti
Tekstil atölyesinde kazan›m
Erzurum’da iflçi eylemi
12 Eylül’den sonra yap›lan ilk fiili medya grevi olan Sabah–ATV’de gazetecilerin bafllatt›klar› grev 100. günü geçti. Medyada görmezden gelinen greve destek olunmas› amac›yla grevdeki gazeteciler, herkesi Sabah–ATV’yi aramaya, e-posta göndermeye ya da yetkilileri telefonla arayarak protesto etmeye ça¤›r›yorlar. Protestolar›n gönderilece¤i mail adresleri: levent.tayla@turkuvazdergi.com.tr, nurdan.acur@sabah.com.tr, fuat.kozluklu@atv.com.tr, serhat.albayrak@sabah.com.tr, sefik.calik@sabah.com.tr, ahmet.calik@sabah.com.tr, erdal.safak@sabah.com.tr Tel: 0 212 354 30 00
KESK, sendika üyeleri ve yöneticilerine dönük bask›, sürgün, gözalt› ve tutuklamalar› protesto ederek Baflbakanl›k binas›na siyah çelenk b›rakt›. K›z›lay YKM önünde toplanan KESK üyeleri sloganlarla Baflbakanl›k binas›na yürüdüler. KESK Genel Baflkan› Sami Evren, Baflbakanl›k önünde yapt›¤› aç›klamada AKP’nin KESK’i hedef ald›¤›n›, KESK’e yönelik sald›r›lar›n artt›¤›n› söyledi. AKP’nin bas›n aç›klamas›na kat›lmak gibi en demokratik eylemleri bile suç haline soktu¤unu söyleyen Evren Baflbakan'a seslenerek sald›r›lar›n durmas›n›, tutuklanan arkadafllar›n›n derhal serbest b›rak›lmas›n› istedi.
Esma Saya atölyesinde 4 ayd›r maafl alamayan ve sigortalar› yap›lmayan iflçilerin Ba¤›ms›z Tekstil ‹flçileri Sendikas› (BAT‹S) ile birlikte yürüttükleri mücadele kazan›mla sonuçland›. Patronlar›n ödeme yapmadan iflyerini terk etmesiyle ma¤dur olan 25 iflçi, BAT‹S avukatlar›yla iflyerine gitti. Patronun vaatlerine güvenmeyen iflçilerin haklar›n› alana dek iflyerini terk etmeyeceklerini söylemesiyle patron 10 Haziran’da ödemek üzere senet ve protokol imzalamay› kabul etti. Bir ay önce iflyerinin boflalt›ld›¤›n› gören iflçiler yapt›klar› araflt›rma neticesinde patronlar›n›n adreslerini tespit etmifllerdi.
Erzurum'da kapat›lan belde belediyelerinde çal›flan iflçiler, yeni kurulan ilçe belediyelerine devirleri yap›lmad›¤› için ortada kald›lar. ‹ki ayd›r maafl alamayan 900 iflçi, AKP ‹l Baflkanl›¤› önünde eylem yapt›. “5747 say›l› Büyükflehir Belediyesi S›n›rlar› ‹çerisinde ‹lçe Kurulmas› ve Baz› Kanunlarda De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanun” kapsam›nda kapat›lan Dumlu, Il›ca, Kaz›m Karabekir, Dadaflkent ve Dadaflköy belediyelerinde çal›flan iflçiler, maafllar›n› alamad›klar› ve iflsiz kald›klar› için, Erzurum'da Çifte Minareli Medrese'den AKP ‹l Baflkanl›¤› önüne kadar yürüdüler.
Memura esnek çal›flma dayatmas› Baflbakanl›k Personel Daire Baflkanl›¤›’n›n 2009 Performans Program›’nda, kamu emekçilerine, esnek çal›flmayla birlikte norm kadro uygulamas› ve performansa dayal› çal›flman›n geniflletilerek yayg›nlaflmas› dayat›l›yor Kamu Personel Sistemi’nde köklü de¤ifliklikler tekrardan gündemde. Baflbakanl›k Devlet Personel Baflkanl›¤›’n›n 2009 Y›l› Performans Program›’nda, oldukça çarp›c› maddeler var. Bu maddeler aras›nda ilk göze çarpan; memurlar›n, kurum içi - kurumlar aras› ve bölgeler aras› görevlendirilerek esnek çal›flma modelinin hayata geçirilmesi plan›. Di¤er maddeler ise norm kadro uygulamas› ve performansa dayal› çal›flman›n daha da gelifltirilerek yayg›nlaflt›r›lmas›. AKP hükümeti, kamu yönetimi “reformu” ve kamu hizmetlerinin tamam›n›n piyasalaflt›r›lmas›n› ilk olarak 2003 y›l›nda gündeme getirmiflti. Emek örgütleri ve sendikalar bu yasa tasar›lar›na yürüyüfller ve mitingler yaparak karfl› ç›kmaya çal›flm›flt›. AKP hükümetinin haz›rlad›¤› “reform paketi” dönemin Cumhurbaflkan› Ahmet Necdet Sezer taraf›ndan Meclis’e geri iade edilmiflti. AKP hükümeti de mevcut yasa tasar›s›ndaki maddeleri teker teker yasallaflt›rma yönüne gitti. Kamu Reformu ve Yerel Yönetimler Yasa Tasar›s›’n›n en önemli bafl-
l›klardan olan yönetici bask›s› e¤itim - sa¤l›k da art›yor. ve sosyal güKamu Emekvenli¤in piyasaçileri Sendikas› laflt›r›lmas› yaKonfederasyonu sal düzenleme(KESK) Genel ler yoluyla yaBaflkan› Sami p›ld›. Evren, 2009 Y›l› Devletin zoPerformans runlu olarak Program›’yla ilvermesi geregili bir aç›klama ken her türlü yay›nlad›. Evren hizmetin piyaaç›klamada, “‹ksalaflt›r›lmas›na tidar kamuda güparelel olarak vencesizli¤i yayAKP hükümeti, g›nlaflt›rma ve norm kadro, neo-liberal esnek sözleflmeli perüretim modeline sonel ve tafle- Kamu personeli rejiminde yap›lacak de¤ifliklerden sadece kamu çal›flanlar›n› de¤il bu hiz- uygun olarak esronlaflt›rma gibi meterden yararlanan bütün bir toplum etkilenecek nek çal›flma düuygulamalarla zenine geçme çal›flanlar aras›nda suni statü ve l›flma yaflam›n›n tümünde temel konusunda küresel sermaye ile orücret farkl›laflmas› yaratt›. Kariyer çal›flma biçimi olacak. tak bir yaklafl›ma sahiptir” dedi. Esnek çal›flmayla birlikte hükü- Evren, sözleflmeli kamu emekçileve performans gibi uygulamalar hayata geçirilmeye çal›fl›ld› ve k›s- metin uygulamaya sokmak istedi¤i rinin kadroya al›nmas›n› isteyerek, bir baflka düzenleme ise ‘perfor- tafleronlaflt›rma uygulamalar›na son men de hayata geçti. Yasa ile e¤itimden sa¤l›¤a, ye- mansa dayal› ücret sistemi’. Per- verilmesini istedi. rel yönetimlerden büro hizmetleri- formansa dayal› ücret sistemi, çaBirleflik Metal ‹flçileri Sendikane kadar hemen her alanda fiilen l›flanlar aras› rekabeti art›rarak sö- s› Toplu ‹fl Sözleflmesi Uzman› ‹ruygulanan tafleron ve esnek çal›fl- mürüyü derinlefltiriyor. Örgütlülü¤ü fan Kayg›s›z ANF’ye yapt›¤› dema yasal güvenceye al›nacak; ça- zay›flayan çal›flanlar›n üzerindeki ¤erlendirmede, y›llard›r tart›fl›lan
kamu personel rejimi de¤iflikli¤inin yeniden gündeme gelmesinde, ekonomik krizin etkisinin bulundu¤unu belirtti. Kayg›s›z, kamu personel rejimi de¤iflikli¤inin, devletin yeniden yap›land›r›lmas›n›n bir parças› oldu¤una dikkat çekti. Çal›flanlar›n baflka kurumlara da gönderilmesine, sürekli yer de¤iflikli¤ine olanak sa¤layacak bir iflleyiflin öngörüldü¤ü belirten Kayg›s›z, sözleflmelilik ad› alt›nda memurlar›n ifl ve sa¤l›k güvencelerinin, özetle gelecek güvencelerinin ellerinden al›naca¤›n› vurgulad›. Çal›flan›n birden çok iflyerinde birçok ifli yapar hale gelece¤ini söyleyen Kayg›s›z, “Çal›flma mekânlar› parçalanacak. Emek güçlerinin sömürülmesi artacak” dedi. Kamu personel rejiminde yap›lacak de¤ifliklikler sadece kamu çal›flanlar› için de¤il bu hizmetlerden yararlanan tüm toplum için büyük sorunlar› beraberinde getirecek. Bu durumun ne kadar y›k›c› sonuçlar do¤urdu¤unun yak›n tan›¤› olan iflçi sendikalar›yla birlikte KESK ve demokratik kitle örgütlerine önemli görevler düflüyor.
‘Sa¤l›kta tafleronu süpürece¤iz’ Çal›flma Bakanl›¤›, Dev Sa¤l›k-‹fl’in baflvurusu üzerine ‹Ü T›p Fakülteleri’nde çal›flan sa¤l›k iflçilerinin as›l iflvereninin ‹Ü Rektörlü¤ü oldu¤u karar›n› verdi Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Bölge Çal›flma Müdürlü¤ü, Dev Sa¤l›k-‹fl’in yapm›fl oldu¤u baflvuru üzerine, ‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi, Cerrahpafla T›p Fakültesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi, Kardiyoloji Enstitüsü ve Onkoloji Enstitüsü’nde sa¤l›k hizmetlerinde çal›flan sa¤l›k iflçilerinin önemli bir k›sm›
ile personel hizmet ihalesi alan flirketler aras›nda iflçi-iflveren iliflkisinin mevcut olmad›¤›na karar verdi. Söz konusu kararda, sa¤l›k iflçilerinin bafllang›çtan itibaren as›l iflvereninin ‹stanbul Üniversitesi Rektörlü¤ü oldu¤u belirtildi. D‹SK’e ba¤l› Devrimci Sa¤l›k ‹flçileri Sendikas› (Dev Sa¤l›k-‹fl) üyeleri 7 May›s günü saat 12.30’da Çapa T›p Fakültesi Cerrahi T›p Bilimleri Binas› önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak “Sa¤l›kta tafleronu süpürece¤iz” dedi. Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Baflkan› Arzu
Çerkezo¤lu yapt›¤› aç›klamada, sa¤l›¤›n piyasalaflt›r›lmas›na, sa¤l›k çal›flanlar›n›n güvencesiz çal›flt›rmas›na karfl› y›llard›r mücadele verdiklerini ifade ederek “haklar›m›z için hastanelerimizden alanlara, Ankara sokaklar›ndan TBMM’ne kadar sesimizi tafl›d›k” dedi. “fiimdi y›llard›r mücadele etti¤imiz taleplerimizi ve hukuksal alandaki kazan›mlar›m›z› iflyerlerimizde uygulatmak zaman›” diyen Çerkezo¤lu, tüm güvencesiz çal›flt›rma biçimlerini ortadan kald›rmak için daha güçlü örgütleneceklerini ifade etti. Sosyal-‹fl, SES Aksaray Çapa iflyeri temsilcili¤i, E¤itim-Sen ve Tez Koop-‹fl Sendikas› 2 No'lu fiube yöneticileri ve üyeleri de eyleme destek verdi.
Asistanlardan oturma eylemi ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nde araflt›rma görevlileri Taflk›flla binas›ndaki Orta Bahçe’de oturma eylemi yaparak, “Asistan K›y›m›na Son” dedi ‹stanbul Teknik Üniversitesi araflt›rma görevlileri 8 May›s günü Mimarl›k Fakültesi Orta Bahçe’de oturma eylemi yapt›. Geleneksel Taflk›flla Bahar fienlikleri’nin son günü asistanlar 50/d k›y›m›na son demek için oturma eylemi yapt›. Asistanlar 2547 Say›l› Kanunun 50/d maddesinin hukuken bir istihdam flekli olmad›¤›n› ifade ederek asistanlar›n 33/a maddesine göre istihdam edilmesini istedi. Asistanlar oturma eyleminde, ‹TÜ’de son 10 y›ld›r tüm
araflt›rma görevlilerinin 50/d maddesinden al›nmas›n›n bir yönetim karar› hatas› oldu¤unu söyleyerek, yap›lan bu yanl›fl uygulaman›n rektörün elindeki yetkisini kullanarak geri almas›n› ve 50/d maddesine göre atanm›fl tüm araflt›rma görevlilerinin 33/a maddesine geçirilmesini istedi. Asistanlar son olarak, “Hakk›m›z› savunmam›z ve daha iyi bir akademik ortam›n yarat›lmas› için hocalar›m›z›n ve ö¤rencilerimizin yan›m›zda olmas›n› istiyoruz” dedi.
TRT yay›nlar› taflerona emanet Ümraniye’de atölye iflgali Sine-Sen’de coflkulu Yay›n hayat›na yeni bafllayan TRT Türk’te haber programlar› ve yay›nlar tafleron firmalara havale edildi
‹stanbul’da tekstil iflkolunda yaflanan hak kay›plar› karfl›s›nda iflyeri iflgalleri yay›l›yor
TRT yönetimi yay›nc›l›¤› b›rakarak haberleri, programlar›, yay›nlar› tafleron firmalara havale etti. Yay›n hayat›na yeni bafllayan TRT Türk kanal›n›n da haberlerini özel bir ajans haz›rlayacak. TRT ile One Haber Ajans› aras›nda yap›lan sözleflmenin dayana¤› olan Yönetim Kurulu Karar›’n›n yürürlü¤ünün durdurulmas› ve iptali için KESK’e ba¤l› Haber-Sen dava açt›. Haber-Sen'den yap›lan aç›klamada; TRT Genel Müdürlü¤ü’nün, TRT Türk kanal› için program, haber bülteni haz›rlanmas› ve sunulmas› konusunda One Haber Ajans› ile sözleflme yapt›¤› belirtildi. Aç›klamada, sözleflmenin TRT Yönetim Kurulu karar›yla imzaland›¤›n› ve asli görevi ha-
‹stanbul Ümraniye’de iflçiler birikmifl alacaklar› için tekstil atölyesini iflgal etti. Ümraniye Ihlamurkuyu Mahallesi Fatih Sokak giriflinde bulunan fiirin Tekstil’de iki ayd›r alacaklar›n› alamayan iflçiler, 10 May›s’ta atölyeyi iflgal etti. Atölyenin çat›s›na ç›kan 15-20 kadar iflçi, direnifllerini saatlerce çat›da sürdürdü. ‹ki ayd›r maafllar›n› alamayan iflçiler sigorta primlerinin de yat›r›lmad›¤›n› ifade etti. Olay yerine gelen polisler haklar›n› arayan iflçileri eylemlerinden vazgeçmeleri için ikna etmeye çal›flt›. ‹flçiler, polisin ikna çabalar› karfl›s›nda eylemlerine devam etti. “Direne direne kazanaca¤›z, Sigorta hakk›m›z söke söke alaca¤›z, ‹flçilerin birli¤i sermayeyi yenecek” slo-
ber toplama ve program yay›n yap›m› olan TRT'nin, bu görevini özel bir ajans çal›flanlar›na yapt›raca¤› ifade edilerek, Yönetim Kurulu karar›n›n Anayasa ve 2954 say›l› TRT Kanunu'na ayk›r› oldu¤u belirtildi. Yüzlerce haberci ve yay›nc›n›n TRT yönetimi taraf›ndan at›l hale getirildi¤i, çal›flt›r›lmad›¤› bildirilen aç›klamada, yay›nlar›n son dönemde tafleron flirketler taraf›ndan yap›lmas› da elefltirildi. TRT'nin kendi asli hizmetini yapmas› için bir ajansa ödeme yapmas›n›n bütçe aç›s›ndan da ek yük oluflturaca¤› belirtilen aç›klamada, Yönetim Kurulu karar›n›n uygulanmaya devam edilmesi halinde telafisi güç zararlara yol açaca¤› belirtildi.
Genel Kurul Sinema Emekçileri Sendikas› 11. Ola¤an Genel Kurulu’nu coflkulu bir flekilde yapt›
ganlar›n› hayk›ran iflçiler, haz›rlad›klar› pankartlara da “‹flimiz, onurumuz, eme¤imiz için direniyoruz, Krizin bedelini ödemeyece¤iz, ‹nsanca bir yaflam istiyoruz” yazd›. Özellikle son aylarda tekstil iflkolunda iflçilerin birikmifl alacaklar›n› vermemek için makineleri göstermelik haciz yoluyla baflka yerlere kaç›rma ya da iflyerine kilit vurma çok s›k yaflanan bir durum oldu. ‹flçilerde yaflanan bu hak kay›plar› karfl›s›nda iflyeri iflgallerine yöneliyor.
D‹SK’e ba¤l› Sinema Emekçileri Sendikas›’n›n (Sine-Sen) 11. Ola¤an Genel Kurulu 9-10 May›s tarihlerinde Sesam binas›nda gerçeklefltirildi. 250 delegeyle gidilen Genel Kurul’da toplam 203 delege oy kulland›. Sinema emekçilerinin son y›llarda yükselen mücadelesi Genel Kurul'a da yans›d›. Sine-Sen tarihinin en coflkulu ve en yo¤un kat›l›ml› genel kurullar›ndan biri olan kurul, sendika aç›s›ndan da önemli bir demokrasi deneyimi olarak yafland›. Üç ayr› listenin sendika yönetimi için ya-
r›flt›¤› seçimi Celal Çimen kazand›. Yeni Yönetim yapt›¤› aç›klamada, Sine-Sen, "gücünü eme¤in yüce de¤erinden alan, kendi üretim koflullar›n› yaratarak ba¤›ms›z yap›s›n› gelifltiren, deste¤ini üyelerinden alan, evrensel-temel hak ve özgürlüklere sahip, ›rk, cinsiyet, inanç, din, mezhep, dil ve düflünce ayr›m› gözetmeksizin, sorunlara çözüm üreten, ça¤dafl, yenili¤e aç›k ve fleffaf, üyelerin do¤rudan ve genifl kat›l›m›n› sa¤layacak, demokratik, ba¤›ms›z bir s›n›f-kitle örgütüdür" diye tarif edildi.
Kimliksiz s›n›f! Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri
Hak-‹fl Baflkan› Salim Uslu, yerel seçimlerde CHP’nin ald›¤› belediyelerde iflçilere bask› yap›ld›¤›n› ve Hak-‹fl’e ba¤l› bir sendikadan D‹SK’e ba¤l› bir sendikaya geçmeye zorland›klar›n› söylüyor. Oysa Hak-‹fl’in hükümet deste¤i ile nas›l kamu iflyerlerinde örgütlü Türk-‹fl’in alt›n› boflaltmaya çal›flt›¤› haberlerini çok okumufltuk. Türk-‹fl’in bu konuda yap›lm›fl say›s›z aç›klamas› var. Televizyon programlar›nda izledi¤imde “hükümetin gayri resmi bakan›” gibi konuflmakta bir sak›nca görmeyen Salim Uslu’nun bu durumdan flikayetçi olmas› samimiyeti konusunda flüphe uyand›r›yor. Kuflkusuz burada önemli olan s›n›f mücadelesinin “sendikal rekabet”ten öte bir fley oldu¤u gerçe¤ini ortaya ç›karabilmektir. S›n›f mücadelesinin sadece sendikal alanla s›n›rland›¤›, örgütlü iflçinin sadece sendikal örgütlülükle s›n›rland›¤› koflullarda iflçiler de ne yaz›k ki bu tür yönlendirmelere karfl› tav›rs›z kal›yor. Kendisini ayr› bir s›n›f olarak görmedi¤inde “iflvereni” ile “iyi geçinecek” bir iliflki tarz›n› tercih edebiliyor. Sonuçta üyesi çok olsa da “iflçisiz sendika” tipi ortaya ç›k›yor. Bu ise sermaye s›n›f›n›n ve devletinin kendisini güvencede hissetti¤i koflullar› oluflturuyor. 1 May›s’ta Taksim’de kutlama konusunda devletin “sendikalara duydu¤u güven” buradan kaynaklan›yor. ‹flçi s›n›f› mücadelesi “anayasas›n›n de¤iflmezi” olan “sermayeden ve devletten ba¤›ms›zl›k” ilkesi ihlal edildi¤inde uzun vadede kaybeden her zaman s›n›f mücadelesi oluyor. Bunu gerçeklefltirmenin tek yolu ise s›n›f mücadelesinin siyasallaflmas›d›r. Yani sosyalizm mücadelesinin iflçi mücadelesiyle buluflmas›d›r. 1 May›s tart›flmalar› da bu anlam›yla hep en önemli aya¤› eksik yap›l›yor. ‹flçilerin bir s›n›f olarak kendi “mücadele günü”ne sahip ç›kmad›¤›-ç›kamad›¤› bir süreçte esas görev 1 May›s’› iflçi s›n›f›n›n (gerçek anlam›yla kendisinin) sermayeye ve devletine karfl› gövde gösterisi yapt›¤› bir eylem süreci olarak tasarlamak olsa gerek. Yoksa Marks’›n dedi¤i gibi s›n›f mücadelesine gönül verenlerin “iflçi s›n›f›n›n ç›karlar›ndan ayr› bir ç›kar› olamaz”. Önümüzdeki süreç iflçi s›n›f›n›n ve yoksul kitlelerin yeniden sosyalizmle düflünsel ve fiziksel iliflki kurmas›n›n yollar›n›n arand›¤› bir dönem olacak. Hepimiz biliyoruz ki bu yönde harcanan en küçük çaban›n mutlaka bir karfl›l›¤› oluyor. Bu çabalar bir yandan örgütsüz kitlelerin örgütlenmesi di¤er yandan “sendikal› ama örgütsüz” iflçi kitlelerinin s›n›f kimli¤ini kazanmas›n›n olmazsa olmaz›d›r. AKP ve ‹slami kesimin yoksul kitleleri yönlendirmesinin en önemli arac› halen cemaat ve tarikat iliflkileri. Onlar›n iflçi ve emekçi kimli¤ine yönelik halen ciddi bir hamle yapabilmifl de¤iller. Kuflkusuz al›flkanl›klar›n›n olmamas› önemli bir etken… Hak-‹fl’in böyle bir bofllu¤u doldurmak için ciddi bir çaba içerisinde oldu¤u bir gerçek. Ancak bunun da bir s›n›r› oldu¤u baflka bir gerçek. Metalde, tekstilde, plastikte, hizmet sektöründe potansiyel bir güç olarak bekleyen milyonlarca emekçinin bu tarz bir müdahaleyle etkisizlefltirilmesi çok güçlü bir ihtimal de¤il. 1 May›s 2010’un devrimcilerin, sosyalistlerin, yoksul halk kitlelerinin, örgütsüz iflçilerin, sendikal›/örgütlü iflçilerin birlikte kutlad›¤› bir mücadele günü olmas› umuduyla…
14 May›s 27 May›s
8 DÜNYA
2009
Venezüella lideri Chavez krize karfl› halka verdi¤i sözü tutuyor
“Zenginlerin de¤il halk›n hükümeti” demiflti. Hükümetin, alternatif “kemer s›kma” politikalar›n›n bir parças› olarak bafllatt›¤› yolsuzlu¤a karfl› mücadele program›, gereksiz yüksek harcamalar›n ve yüksek kademeli devlet memurlar›n›n maafllar›n›n k›s›lmas›n› içeriyor. Ayr›ca cumhuriyet savc›s›, yolsuzlu¤a kar›flm›fl devlet görevlileri aleyhinde bir dizi dava bafllatt›. Chavez bir süredir, "yolsuzlu¤a karfl› savafl" ça¤r›s› yap›yordu.
Ancak Chavez'in sözlerinin aksine flimdiye dek yolsuzlukla ilgili çok az ad›m at›lm›flt›. Devlet bürokrasisi içerisinde bir süredir yolsuzluk ve kay›rmac›l›k kültürünün yerleflti¤i belirtiliyor. Petrol fiyatlar›n›n keskin flekilde düflmesinin ard›ndan 2009 bütçesinin erken revize edilmesi ihtiyac›n›n ortaya ç›kmas›yla hükümet bütçeden yüzde 6.7 kesintiye gitti. Hükümet yetkilileri sosyal harcamalar›n kesintiden kesinlikle etkilenmeyece¤ini belirtiyor. Yoksullar›n krizin sonuçlar›ndan etkilenmemesi amac›yla 22 Mart'ta asgari ücret yüzde 20 art›r›lm›flt›. Chavez, yüksek kademeli devlet memurlar›n›n ‘mega-ücretlerinin ve mega-ikramiyelerinin’
düflürülmesini ve uluslararas› seyahat, devlet dairelerinin yenilenmesi ve makam araçlar› al›m› gibi harcamalar›n düzenlenmesini içeren bir baflkanl›k kararnamesini 25 Mart'ta imzalam›flt›. Di¤er yandan Kongre'den geçen yeni yasa uyar›nca, petrol endüstrisiyle ilgili mal ve hizmetlerde kamulaflt›rmalar bafllat›ld›. Venezüella petrol endüstrisinin kontrolünün ele geçirilmesi amac›yla petrol bölgesi olan Maracaibo Gölü'ndeki yabanc› flirketlere ait mal varl›klar›na el konuldu¤u ifade edildi. Hükümet daha önce Coca Cola'ya ait bir araziye el koymufl ve halk›n bar›nma ihtiyac›n› gidermek amac›yla araziyi komünal bir toplu konut yap›lmas› için tahsis etmiflti. Ayr›ca Mart ay› içinde temel g›da maddelerinin fiyatlar›n›n
kontrol alt›na al›nmas› ile ilgili yasalara uymayan, aralar›nda uluslararas› g›da tekeli Cargill'in de bulundu¤u baz› g›da flirketleri de kamulaflt›r›lm›flt›. Öte yandan, Bolivya'da anayasa referandumunun ard›ndan bafllat›lan toprak reformu devam ediyor. Devlet Baflkan› Evo Morales, reformun topraklar üzerindeki tekeli k›rmay› amaçlad›¤›n› belirterek, halk›n ülke ekonomisine katk›s›n› artt›raca¤›n› ve yoksul yerli halka yönelik ayr›mc›l›¤a son verece¤ini söylemiflti. Morales 6 May›s'ta GRITtv'ye verdi¤i röportajda pirinç, soya, m›s›r ve en önemlisi bu¤day olmak üze-
re dört temel ürünün üretimine kredi verildi¤ini belirterek, verilen kredilere s›f›r faiz uyguland›¤›n› vurgulad›. Kendisinden önceki baflkan›n maafl›n›n 40 bin Bolivyano oldu¤unu hat›rlatan Morales, maafl›n› 15 bin Bolivyano’ya düflürdüklerini ve göreve geldi¤inden beri art›rmad›klar›n›, bununla birlikte alt düzey devlet memurlar›n›n maafllar›na yaklafl›k yüzde 15 zam yapt›klar›n› ifade etti.
Gürcistan’da gergin tatbikat Pakistan’da Saakaflvili'ye karfl› muhalefet gösterileri sürerken, Güney Osetya'da düzenlenen NATO tatbikat› Rusya taraf›ndan "aç›k bir provokasyon" olarak nitelendirildi Aralar›nda Türkiye'nin de bulundu¤u 15 ülkenin kat›l›m›yla Gürcistan'›n Güney Osetya bölgesinde düzenlenen NATO tatbikat› "Moskova'ya gözda¤›" olarak yorumland›. Rusya Devlet Baflkan› Dmitri Medvedev tatbikat› "aç›k bir provokas-
yon" olarak nitelendirirken, ‹sviçre, Birleflik Arap Emirlikleri, Kazakistan, S›rbistan, Moldova, Letonya, Estonya ve son dakikada Ermenistan tatbikattan çekilme karar› ald›. ‹ki k›s›mdan oluflan tatbikat 1 Haziran'a kadar sürecek. Gürcistan, tatbikattan bir-
kaç gün önce gerçeklefltirilen darbe girifliminin Saakaflvili'yi devirmeyi ve NATO tatbikat›n› engellemeyi amaçlad›¤›n› belirterek, Moskova'y› suçlad›. Öte yandan, Gürcistan'da muhalefet yanl›lar›n›n gösterileri sürüyor. Haftalard›r baflkent Tiflis'in ana caddelerini trafi¤e kapatarak Gürcistan Devlet Baflkan› Mihail Saakaflvili'nin istifas›n› isteyen göstericiler Cumhurbaflkanl›¤› Saray› ve Parlamento çevresine "istifa çad›rlar›" kurarak nöbet tutuyor. Saakaflvili, 2004 y›l›nda Amerikan yanl›s› "Gül Devrimi"yle iktidara gelmiflti.
savafl derinlefliyor Svat Vadisinde yüzbinlerce insan Pakistan ordusunun Taliban'a yönelik operasyonundan kaç›yor Pakistan ordusunun, Taliban'›n hakimiyetindeki ülkenin kuzeyinde bulunan Svat Vadisi'ne düzenledi¤i operasyonlar sürerken, bölgede soka¤a ç›kma yasa¤›n›n k›sa süreli¤ine kald›r›lmas›n›n ard›ndan yüz binlerce insan›n bölgeden kaçt›¤› bildirildi. Birleflmifl Milletler Mülteciler Yüksek Komiserli¤i (UNHCR), flu ana kadar Pakistan'›n kuzeybat›s›nda yaklafl›k bir milyon kiflinin yer de¤ifltir-
mek zorunda kald›¤›n› belirterek ülkede dünyan›n en büyük iç göçlerinden birinin yafland›¤›n› ifade etti. Pakistan Baflbakan› Yusuf R›za Gilani, ordu birliklerine karfl› direnifli sürdüren Taliban militanlar›n›n "tamamen ortadan kald›r›lmas›n›" emretti¤ini aç›klad›. Pakistan Devlet Baflkan› As›f Ali Zerdari ise, bölgede 15 bin askerin konuflland›¤›n› ve ABD'nin yard›m›na ihtiyaç oldu¤unu
ifade etti. ABD Savunma Bakan› Robert Gates Pakistan hükümetinin Taliban'a verdi¤i tepkiden çok memnun oldu¤unu dile getirdi. Pakistan hükümeti fiubat ay›nda ateflkes karfl›l›¤›nda Svat Vadisi'nde fleriat uygulamas›n› kabul etmifl ancak Taliban'›n anlaflmaya uymayarak ülkedeki yay›lmas›n› sürdürmesi üzerine operasyon düzenlenmiflti.
Nepal’da sanc›l› de¤iflim Maoist hükümetin, Genelkurmay Baflkan›’n› görevden almak istemesiyle bafllayan siyasi kriz, Baflbakan’›n istifa etmesi ile sonuçland›. Maoistler 10 y›ll›k gerilla mücadelesinin ard›ndan 2008'deki seçimlerde iktidara gelmiflti Nepal'de Nepal Komünist Partisi (Maoist)'in (NKP(M)) Genelkurmay Baflkan› Rupmangat Katuval'› görevden almas›yla bafllayan siyasi kriz derinlefliyor. NKP(M)'nin Genelkurmay Baflkan›’n› görevden almas›n›n ard›ndan, koalisyon hükümetinin önemli partilerinden biri olan Birleflik Marksist Leninist Parti (UML), NKP(M)'nin kendilerine dan›flmadan kararlar ald›¤›n› ileri sürerek koalisyondan çekilmiflti. Ard›ndan Devlet Baflkan› Ram Baran Yaday hükümetin karar›n›n aksine, Genelkurmay Baflkan›’n›n görevde kalmas›na karar verdi. Eski gerilla komutan› NKP(M) lideri Baflbakan Puflpa Kamal Dahal (Praçanda) ise mevcut durumun de¤iflmesi ve yap›c› bir atmosferin oluflmas›n› amaçlad›¤›n› belir-
terek görevinden istifa etti¤ini aç›klad›.Nepal anayasas›na göre genelkurmay baflkan› devlet baflkan› taraf›ndan görevden al›nabiliyor. Hükümetin, kraliyet yanl›s› Genelkurmay ile yaflad›¤› anlaflmaz›¤›n temelinde Maoist gerillalar›n orduya dahil edilmesi sorunu yat›yor. Hükümet, kendilerini iktidara tafl›yan gerillalar›n kademeli olarak siyasal ve toplumsal sürece dahil edilmesini istiyor ve bu amaçla orduya 11 bin yeni savaflç› al›nmas› için
Brezilya'da sel: 44 kifli öldü n Brezilya'da fliddetli ya¤›fllardan kaynaklanan sel ve su bask›nlar› sonucu 300 bin kiflinin evsiz kald›¤› bildirildi. Yetkililer sel ve su bask›nlar›n›n etkilendi¤i bölgelerde halen kay›p olarak bildirilen insanlar›n bulundu¤unu ve arama kurtarma çal›flmalar›n›n sürdürüldü¤ünü belirtti. Kuzey kesimini etkileyen fliddetli ya¤›fllarda flimdiye kadar 44 kiflinin yaflam›n› yitirdi¤i aç›klan›rken, ülkenin güneyinde de son y›llar›n en büyük kurakl›¤›n›n yafland›¤› ifade ediliyor. Rio Grande do Sul eyaletinin güneybat›s›ndaki, Pelotas ve Baga kentlerinde 1929’dan bu yana yaflanan en kurak Nisan ay›n›n gerçekleflti¤i kaydedildi.
çal›fl›yordu. Monarfli yanl›lar› ise orduya eski gerillalar›n al›nmas›na karfl› ç›k›yordu. Katuval'›n, gerillalarla ordunun entegrasyonu gibi bir gündemlerinin olmad›¤›n› aç›klamas›, Maoistler taraf›ndan tepkiyle karfl›lanm›flt›. Halen Birleflmifl Milletler (BM) gözetimindeki kamplarda 19 bin Maoist gerilla bulunuyor. Hükümet ayr›ca monarfli yanl›s› generallerin emekli edilmesini istiyor. NKP(M), 1996 y›l›nda kraliyete karfl› "halk savafl›" bafllatm›flt›. Praçanda liderli¤inde ülkenin büyük bir bölümünü kon-
trol alt›na alan Maoistler, köfleye s›k›flan kraliyetin bar›fl anlaflmas› imzalamak istemesi üzerine 2006 y›l›nda çat›flmalar› sonland›rarak siyasi sürece dahil olmufltu. 2007 y›l›n›n Ocak ay›nda seçimlere giren Maoistler, meclisteki sandalyelerin dörtte birini alarak hükümette temsil hakk› kazanm›fl, Eylül ay›nda ise demokratikleflme sürecinin yavafl ilerledi¤i gerekçesiyle hükümetten çekilmifllerdi. 2008 y›l›nda yap›lan seçimlerde ezici bir biçimde galip gelen NKP(M), 601 sandalyeli mecliste 223 sandalye kazanm›flt›. 28 May›s 2008'de düzenlenen Anayasa Meclisi toplant›s›nda al›nan kararlar gere¤i monarfli sonland›r›lm›fl ve Federal Demokratik Nepal Cumhuriyeti kurulmufltu.
Sri Lanka kan gölü n Sri Lanka'n›n hafta sonunda düzenlenen sald›r›lar›n ard›ndan kan gölüne döndü¤ü aç›kland›. Tamil gerillalar›n›n kontrolündeki bölgelere düzenlenen ordu sald›r›s›nda, son 2 günde ölenlerin 100'den fazlas›n›n çocuk oldu¤u ifade edilirken, ölen sivillerin say›s›n›n 2 bin oldu¤u bildirildi. Bölgede bulunan bir hastaneye havan topunun isabet etti¤i ve patlama sonucu 49 kiflinin öldü¤ü kaydedildi. ‹nsan haklar› örgütleri Sri Lanka ordusunu bölgeyi gelifligüzel top atefline tutmakla suçluyor. Sri Lanka hükümeti ise Tamil'in sivilleri canl› kalkan olarak kulland›¤›n›, kaçmaya çal›flanlar› öldürmekle tehdit etti¤ini iddia ediyor.
Santiago Alba Rico Rebelion.Org
Dünya, krize karfl› piyasalar› "kurtarma programlar›" aç›klarken, Venezüella ve Bolivya üst düzey memurlar›n harcamalar›n›n k›s›lmas› ve kamulaflt›rmalarla halktan yana çözümler üretiyor Küresel ekonomik kriz ve petrol fiyatlar›ndaki keskin düflüflle karfl› karfl›ya kalan Venezüella hükümeti, di¤er dünya hükümetlerinin piyasa kurtarma paketlerinin aksine krize karfl› mücadeleye üst düzey devlet memurlar›n›n harcamalar›n ›n k›s›lmas›yla devam ediyor. Venezüella Lideri Hugo Chavez kamulaflt›rmalarla ilgili yapt›¤› bir aç›klamada "bu hükümet halk› korumak için burada, zenginleri de¤ i l "
Her fley ac›, her fley orgazm
Peres:
“Özür dilemeyece¤iz” ‹srail Cumhurbaflkan› Gazze katliam›n›dan dolay› özür dilemeyeceklerini söyledi ‹srail'in Gazze'de gerçeklefltirdi¤i katliam s›ras›nda Birleflmifl Milletler'e (BM) ait binalar›n hedef olmas›yla ilgili raporun yay›nlanmas›n›n ard›ndan aç›klama yapan ‹srail Cumhurbaflkan› fiimon Peres, raporun "tek kelimesinin dahi kabul edilmeyece¤ini" belirte-
rek, "asla özür dilemeyece¤iz" dedi. BM Soruflturma Kurulu taraf›ndan yay›nlanan raporda ele al›nan dokuz olaydan alt›s›nda ‹srail ordusunun sorumlu oldu¤u belirtiliyor. ‹srail'in 27 Aral›k 2008'de bafllatt›¤› katliamda bin 434 kifli hayat›n› kaybetmiflti.
‹ran'da tutuklu gazeteci serbest n ‹ran'da ABD ad›na casusluk yapmaktan suçlu bulunarak 8 y›l hapse mahkum edilen kad›n gazeteci Roxana Saberi serbest b›rak›ld›. Temyiz sonucu 2 y›la inen hapis cezas› ertelenecek olan Saberi'nin tahliye edildi¤i bildirildi. ‹ran as›ll› ABD'li gazeteci 8 Nisan'da resmen suçlanarak, on gün sonra "ABD ad›na casusluk" suçundan sekiz y›l hapse mahkum edilmiflti. Saberi, gördü¤ü muamele üzerine 21 Nisan'da açl›k grevine bafllam›fl, ancak sa¤l›k koflullar›n›n el vermemesi nedeniyle açl›k grevini sona erdirmiflti. Saberi'nin serbest b›rak›lmas› için bir yandan imza kampanyas› yürütülürken, Paris merkezli S›n›r Tan›mayan Gazeteciler Örgütü’nün baz› üyeleri gazetecinin yerine açl›k grevine bafllam›flt›.
Bir milyondan fazla kiflinin öldü¤ü, befl milyon kiflinin yerinden edildi¤i, y›k›lm›fl ve iflgal edilmifl Irak’›n istilas›n›n alt›nc› y›l› sona ererken, bu ülke bugün doktorsuz, ö¤retmensiz, flairsiz, asgari hizmetlerden yoksun, aç ve hasta, suçlular ve fanatiklere teslim edilmifl ve dünyan›n geri kalan› taraf›ndan kendi kaderine terk edilmifl bir halde. G–20’nin yemek menüsü veya Hillary Clinton’›n vestiyeri daha ilgi çekici, flu uzak dehfletin varl›¤›n› yaln›zca Konami’nin oyunlar› yeniden akl›m›za getiriyor. E¤er para kazanmak duyars›zl›¤› art›r›yorsa, bu Amerikan flirketleri için önemli de¤il; e¤er ürünleri bütün dünya pazarlar›nda sat›l›yorsa, onun için vicdanlar›n azalmas› da önemli de¤il. Bu flirket, teknik uzmanl›k ve engin bilginin birleflik çabas›yla, arfliv görüntüleri ve elebafllar›n bir araya getirilmifl ifadeleriyle, Shakespeare ve Hemingway’den esinlenerek, “Felluce’de Alt› Gün” adl› video oyununu yaratt›. Bu oyun, kullan›c›lara, gerçek olmas› imkâns›z gibi görünen grafikler ile gerçek gibi görünen çok hileli bir karmafla aras›nda mahkûmlar›n infaz edilmesini ve beyaz fosforun heyecan›n› dakika dakika deneme olana¤› veriyor. (…) “Felluce’de Alt› Gün” oyununun yarat›c›lar›, kullan›c›lar› savafltaki çat›flmalarla karfl› karfl›ya getiriyor. fiirketin bafl›ndaki isim Peter Tamte, “‹nsanlar oyunda savafl›n dehfleti ile yüzlefliyorlar. Ama bu ayn› zamanda çok e¤lenceli” aç›klamas›nda bulunuyor. Bize, dehfleti daha fazla dehflet verici veya e¤lenceyi daha e¤lenceli mi gösterecekler? Bizi dehflete düflürerek mi e¤lendirecekler ya da biz dehflete düflerek mi e¤lenece¤iz? Öldürme zevki, ne korkunç! Öldürme dehfleti, ne zevk! 2004 Kas›m’›nda Felluce’nin ilk iflgalinin bu oyuna ilham verdi¤i çok inand›r›c› de¤il, ama bir sonraki iflgalde, oyunun orijinal versiyonu taklit edilecektir. Felluce’nin ilk iflgaline kat›lan denizciler, bugün Konami’nin dan›flmanlar› oldular. Felluce’nin ikinci kez iflgal edilebilmesi için bu denizciler kurban edildiler, –nerede olursa olsun– onlar da e¤lenceli bir gerçeklik içinde ölmeden önce gerçek bir oyun içinde ölseydiler. (…) Amerika’da Mart ay›nda 663 bin iflçi iflini kaybederken (…) Fox televizyonu, Neron’u taklit ederek küresel ekonomik krize gö¤üs germe ve müdahale etme konusunda kararl› davrand› ve izleyici endekslerinin art›fl›n› görmeye koyuldu. Köleli¤i teflvik etmek ve desteklemek gerekse bile zenginli¤i elde etmek isteyen Amerikan televizyon kanal›, önümüzdeki haftalarda, “Biri Gitmeli” adl› yeni bir reality show program›n› gösterime koyacak (Bu kanalda yay›nlanacak olan "Biri Gitmeli" adl› programda, her hafta, 15–20 çal›flan› olan ve “küçülme” karar› alan bir flirket ekrana gelecek. Program, akflamlar› "gerilimli ve sürükleyici bir yar›flma" format›nda TV’ye tafl›nacak ve iflten at›lacaklar› canl› yay›nda kendi çal›flma arkadafllar› belirleyecek, yani iflçiler ekranda birbirlerini iflten kovacak; ç.n) Antik Roma’da sirk seyircileri, kölelerin birbirlerini nas›l öldürdüklerini seyrederek e¤lenirler ve gelecek gösteriye kadar hayatta kalabilmeleri için de onlar›n aralar›nda k›zg›nl›k yarat›rlard›. Amerikal› izleyiciler de, krizde bulunan flirket çal›flanlar›n›n, kendi aralar›nda kendilerine karfl› ve flirket sahibinin giderlerini korumak için kimin iflsiz kalmas› gerekti¤ine ya da Antik Roma’daki gibi gelecek programa kadar kimin “hayatta kalaca¤›na” nas›l karar verilece¤ini seyrederek e¤lenecekler. Show’un yap›mc›s› Hollandal› Endemol flirketi için (“Big Brother -Biri Bizi Gözetliyor” yar›flmas›n›n telif haklar›n› elinde tutan flirket; ç.n), flayet menkul k›ymetler borsas›ndaki de¤eri yükseltecekse kapitalizmin kurbanlar›n›n afla¤›lanmas›n›n bir önemi yok. E¤er CNN’in izleyici say›s›n› aflabilecekse, tehdit edilen çal›flanlar›n kovulmas›, utand›r›lmas›, afla¤›lanmas› Fox içinde önemli de¤il. Fox’un tele gerçeklik programlar› dâhisi Mike Darnell, hiçbir s›k›nt› duymadan Washington Post’a “iflini kaybetmekten korkan milyonlarca Amerikal›n›n ya da iflini kaybetmifl olanlar›n, yeni televizyon dizisinin devam etmesi için televizyona kilitlenecekleri konusunda ikna oldu¤unu” aç›klad›. Köleler için kölelerin program›, kriz a¤›rlaflt›¤› ölçüde izleyici say›s›n› art›racak; mutsuzlar için mutsuzlu¤un program›; intikam içeren bir duygusal ç›k›flla, kapitalizmin darbeleri alt›nda henüz hayatta kalabilenlere yönelerek -sorumlular›na de¤il, tersine müzakerelerin d›fl›ndakilere– krizi ayarlayacak. Kriz, her fleye ra¤men, zaman harcamaya de¤er: Birileri çok para kazan›r ve di¤erleri kameralar›n önünde her fleyini kaybetmenin zevkini hisseder ya da kendisiyle ayn› kaderi paylaflan di¤erlerini ekranda izler. “Felluce’de Alt› Gün” oyunu ve “Biri Gitmeli” program›, Kafka’n›n kapitalizmine yak›n bir tan›mlamay› ça¤r›flt›rmas› nedeniyle “dünyan›n ve maneviyat›n durumunu” gösteren sadece s›radan iki örnektir. Her iki durumu sanki do¤alm›fl gibi kabulleniyoruz, do¤alm›fl gibi, be¤enilen bir fley gibi, kaç›n›lmaz bir fley gibi kabulleniyoruz. Ayr›ca bize zevk de vermiyor, hiçbir gerçek asla bu kadar korkunç olmad›. Kapitalizm her gerçek dehfleti çok daha gerçek bir oyunla telafi eder, hatta; her gerçek ac›y›, çok daha gerçek ve çok daha fliddetli bir kurgu zevk ile ödüllendirir. Tamamlanmam›fl devrimler ac›y› yay›yorlar ve apokalipsisi yaklaflt›r›yorlar. Ancak iyi programlamay› yürürlü¤e koyanlar ac› ve apokalipsis’tir. Öldürmek, kendini öldürmek, zarar vermek, kendine zarar vermek, isyana teflvik etmiyor; sadece yeni dozlar talep ediyor. Her fley apokalipsis; her fley orgazm. Çeviri : Atiye Par›ly›ld›z
21 y›l sonra El Fetih kongresi n Filistin Yönetimi Devlet Baflkan› Mahmud Abbas, El Fetih'in çok uzun bir süredir haz›rl›klar› sürdürülen 6. kongresinin, 21 y›ll›k aran›n ard›ndan, 1 Temmuz'da yap›laca¤›n› aç›klad›. Abbas, El Fetih Merkez Komisyonu ile Devrim Konseyi üyelerinin Ramallah'taki toplant›s›nda yapt›¤› konuflmada, 6. kongrenin muhtemelen Eriha veya Beytüllahim'de toplanaca¤›n› bildirdi. Yaser Arafat taraf›ndan 1959 y›l›nda kurulan El Fetih'in en son kongresi 1988 y›l›nda toplanm›flt›. Kongrenin El Fetih'te de¤iflim isteyen yeni üyelerle, bir ço¤u yurtd›fl›nda yaflayan eski kuflak üyeler aras›nda bir yar›fla sahne olmas› bekleniyor.
14 May›s 27 May›s
2009
1 May›s 9
Eme¤in talepleri makule s›¤maz Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol, 1 May›s’ta eme¤in taleplerinin makule s›¤mad›¤›n›n ortaya ç›kt›¤›n› söyledi. Birol, 1 May›s’› tatil ederek demokrat maskesi takan AKP’nin gerçek yüzünün ‹stanbul’daki polis teröründe görüldü¤üne dikkat çekti Kamu çal›flanlar›, genç iflçiler, ö¤renciler, feministler, ayd›nlar AKP hükümetinin gerici, neo-liberal ve faflist politikalar›na karfl› bütün bir y›l boyunca vermifl olduklar› mücadeleyi 2009 1 May›s’›nda Taksim’i 31 y›l aradan sonra yeniden 1 May›s Meydan› yaparak taçland›rd›. Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol da bir aç›klama yay›nlayarak 2009 1 May›s’›n› de¤erlendirdi. ‹lknur Birol yapt›¤› de¤erlendirmede, eme¤in taleplerinin ‘makule’ s›¤mayaca¤›n› belirtti. Birol, emekçilerin birlik, dayan›flma ve mücadele günü kutlamalar›n›n bask› ve fliddet uygulamalar›na ra¤men tüm ülkede kitlesel kat›l›mlarla yap›ld›¤›n› belirterek ‹stanbul baflta olmak üzere alanlara özgürce ç›karak taleplerini hay-
k›rd›klar›n› belirtti. Birol, polis kuvvetlerinin 1 May›s’a kat›lmak üzere yollara düflen emekçilere hunharca sald›rmas›na ve kat›l›mlar›n önünü kesmesine ra¤men
emekçilerin dört bir yandan kararl› bir flekilde mücadele ederek Taksim’e ç›kt›¤›n› belirtti. 1 May›s’›n tatil ilan edilmesini de de¤erlendiren Birol, “AKP’nin ger-
çek yüzü de yüzlerce gözalt›, yaral› ve ‹stanbul’da sivil faflist güçlerin organize edilerek emekçilere sald›rmalar›nda da bir kez daha görülmüfltür” dedi. Ankara’da 1 May›s mitinginde arama noktas›ndaki polis sald›r›s›n› da de¤erlendiren Birol, gaz bombalar›n›n kitleler üzerine s›k›ld›¤›n› ve arbede yaflanmas›na neden olundu¤unu ifade etti. Birol, sald›r›ya u¤rayan Halkevleri kortejlerine kad›nlar›n, çocuklar›n, gençlerin kitlesel bir kat›l›m gösterdi¤ini ve 1 May›s’ta ‘krize karfl› halk›n flartlar›n›’ hayk›rd›klar›n› belirtti. Birol son olarak, “Tüm Türkiye’de halk›n haklar›n› hayk›ran Halkevleri’nin demokrasi d›fl› tutumlar›n, bask› ve fliddet uygulamalar›n›n sahibinin AKP oldu¤unu bilmektedir” dedi.
fievki KERESTEC‹ Halkevleri 7. Bölge Temsilcisi
fiavflat'›n küllerinden yeniden do¤du¤una flahit oldum
Emek örgütleri 1 May›s’› de¤erlendirdi D‹SK, KESK, TMMOB ve TTB yapt›klar› ortak bir aç›klamayla 2009 1 May›s’›n› de¤erlendirdi. Emek örgütleri yapt›klar› aç›klamada, 12 Eylül’ün tamamen gasp etti¤i 1 May›s’›n, emekçilerin onlarca y›ll›k mücadeleleri sonucunda “Emek ve Dayan›flma Günü” olarak iade edilmesini önemli bir kazan›m olarak de¤erlendirdi. Emek örgütleri 1 May›s’a emekten, kardefllikten, bar›fltan, özgürlük-
ten, eflitlikten yana, adaletli bir demokratik düzene duyulan özlemle haz›rland›klar›n› ifade etti. Aç›klamada, 32 y›ld›r sürdürülen bu mücadelenin bütünlü¤ü içerisinde Taksim Alan›’n›n inatla emekçilere kapat›lmas›n›n bafll› bafl›na bir demokrasi sorunu haline geldi¤inin alt› çizildi. Bugüne kadar katliamdan sorumlu olanlar›n a盤a ç›kar›lmas› yolunda hiçbir çaba gösterilmedi¤inin belirtildi¤i aç›klamada, “hiçbir soruflturma
yap›lmam›fl, hiçbir dava aç›lmam›fl, aksine olay›n üzeri örtülmeye ve toplumsal bellekten silinmeye çal›fl›lm›flt›r” denildi. Emek örgütleri Taksim’in yeniden 1 May›s Alan› olmas›n›, “konuyu bir ‘zafer kazan›lmas›’ ya da ‘bir alan›n fethedilmesi’ gibi ifadelendirmek istemiyoruz. Olay, demokrasi güçlerinin kararl› ve direngen tutum göstermesi sonucu, eme¤in 1 May›s kürsüsünün Taksim Meydan›’na yeniden kurulmas›d›r” diye de¤er-
lendirdi. Polis fliddetine de de¤inen emek örgütleri, “Alana giremeyen ve girmeleri engellenen on binlerce insana yönelik ‘orant›s›z güç’ kullanan anlay›fl› bir kez daha k›n›yoruz” dedi. Emek örgütleri son olarak, AKP hükümetinin ekonomik krizle birlikte daha bask›c›, daha faflizan uygulamalara yönelmesinin mümkün oldu¤unun görüldü¤ünü belirterek sorumluluklar›n›n bu dönemde daha da artt›¤›n› ifade ettiler.
Dilan Ö⁄ÜZ 1 May›s 2007-2009 Taksim eylemcisi
Nihat YÖRDEM 1 May›s 1977 Taksim eylemcisi
Hacer YILMAZ 1 May›s 1977 Taksim eylemcisi
Ben alana girerken 77 1 May›s’›n› hat›rlad›m. Çok duyguland›m, o zamanlar› düflündüm. 77 1 May›s’›nda D‹SK’e ba¤l› Tekstil ‹flçileri Sendikas›’yla alana girdim. Ben o zaman Türkiye ‹flçi Partisi üyesiydim. Alana girerken akl›mdan hep bunlar geçti. 2009 1 May›s’› genel olarak iflçi s›n›f›n›n kazan›m› oldu. Tabii biz alana girerken, Taksim’e ç›kmak isteyen di¤er arkadafllar›m›z barikatlar› aflmaya çal›fl›yordu. Biz izin verilen say›n›n üzerinde bir say›yla alana o arkadafllar›m›z›n sayesinde girebildik.
Ben alana girerken 77 1 May›s’›n› düflünüyordum. Ben o zaman D‹SK Türkiye Maden-‹fl üyesi bir iflçiydim. Türkiye Maden-‹fl o zaman büyük bir kitleyle alana girmiflti. 31 sene sonra 1 May›s Taksim Alan›’na girerken bunlar› düflündüm. 1 May›s Meydan›’na çok büyük bir coflkuyla girdik. Çok güzel bir duyguydu benim için. ‹flçi s›n›f›n›n mücadelesini tekrar canland›rmak için önemli bir ad›md›. Taksim iflçi s›n›f›n›n onuruydu. Tekrar kazand›¤›m›z için gururluyuz. Her sene 1 May›s’› Taksim’de kutlamak istiyoruz. D‹SK’le birlikte yürürken alana girmek isteyen ö¤renciler olsun, genç iflçiler olsun yürüyüfl alan›na girmek için mücadele ediyorlard›. Verilen bu mücadeleler Taksim’i kazand›rd›. Önümüzdeki y›l daha güzel olacak.
Taksim toplumsal muhalefetin 30 y›ll›k mücadelesinin ard›ndan kazan›ld›. Belki çok görkemli bir kutlama yapamad›k ama “makul” say›y› aflarak Taksim Alan›’na girdik. Bu bize flunu aç›kça gösterdi ki Taksim’i her istedi¤imizde bir fleyler kazan›yoruz. Yasakl› olan Kad›köy Meydan›’n› kazand›k, 1 May›s tatil hakk›n› kazand›k. 1 May›s’› Taksim’de kutlaman›n en önemli sonuçlar›ndan biri, e¤er istersek önümüze hangi engelleri koyarlarsa koysunlar aflabilece¤imizi gördük ve yaflad›k. Bu y›l kutlanan 1 May›s seneye kutlanacak görkemli 1 May›s’›n önünü açt›. Bu baflar›n›n kazan›lmas›ndaysa özellikle son üç y›lda verilen ortak mücadelenin önemi büyük. Biz bir yandan Ö¤renci Kolektifleri pankart›yla, flamalar›yla Taksim Meydan›’na girmenin heyecan›n› yaflarken bir yandan arkadafllar›m›z yan sokaklarda, ara sokaklarda barikat› aflmak için polisle çat›fl›yordu.
Alanya 90’l› y›llardan beri 1 May›s’›n kutlanmad›¤› Rize’nin Pazar ilçesi eme¤in bayram›n› coflkuyla kutlad›. Pazar’da yap›lan 1 May›s’›n gündemi ÇayKur’un özellefltirilmesiydi. Pazarl›lar, Halkevi’nin örgütledi¤i eylemden sonra Hopa’da düzenlenen 1 May›s’a kat›lmak üzere hareket ettiler.
12 Eylül’den önce bile 1 May›s’›n kutlanamad›¤› Alanya’da KESK ve D‹SK’in öncülük etti¤i bir mitingle eme¤in bayram› kutland›. 1250 kiflinin kat›ld›¤› mitingde, gelecek sene buluflma sözü verildi. Antalya’n›n Finike ve Kafl ilçeleri de bas›n aç›klamalar›yla tarihlerinde ilk kez 1 May›s’› kutlad›.
Cumhur YAVUZ 1 May›s 1977 Taksim eylemcisi
77 1 May›s’›nda Lise-Der üyesi olarak Taksim’deki 1 May›s’a kat›lm›flt›m. Taksim’de katliam yap›l›rken oradayd›m. O katliam›n bizzat içindeydim. Katliamdan 32 y›l sonra orada olmak, katliam›n oldu¤u yerde olmak beni çok duyguland›rd›, gözlerimiz doldu. Hiç kimsenin duygular› 78’lilerinki gibi olmam›flt›r, orada o katliama tan›k olanlar›nki gibi olmam›flt›r. Katliama tan›kl›k etmifl biri olarak çok duyguland›m. Kelimeler kolay izah edemez yaflad›klar›m› anlatmaya. Barikatlar› zorlayan binlerce kifli alana giremedi. D‹SK yeterli iradeyi gösteremedi. 2009 Taksim 1 May›s’›n›, barikatlar› zorlayanlar, polisle çat›flanlar bunun için mücadele edenler kazanm›flt›r. ‹stendi¤i zaman, mücadele verildi¤i zaman kazan›lmayacak, kopar›lmayacak bir fley olmad›¤› bir kez daha anlafl›ld›.
Urfa Urfa’da eme¤in bayram›, 2 May›s günü yap›lan bölgesel bir mitingle kutland›. 10 binden fazla kiflinin kat›ld›¤› mitingde E¤itim-Sen’in kitlesel kat›l›m› dikkat çekti. Mitinge DTP’ye yönelik operasyonlara ve Kürt çocuklar›na verilen hapis cezalar›na tepkiler damgas›n› vurdu.
98 y›l›ndan bu yana her 1 May›s’a kat›ld›m. 2007 1 May›s'›nda Taksim alan›na girmek için Kurtköy’de yaflanan çat›flmada ben de vard›m. Taksim’e giremedim ama en az›ndan ‹stanbul’daki yol arkadafllar›m›z›n 1 May›s alan›na girmesini kolaylaflt›rmak için yolu trafi¤e kapatanlar aras›nda yer ald›m. Kurtköy’de kutlad›¤›m›z 1 May›s bende çok önemli bir yere sahip. Aradan 2 y›l geçti ve 2009 1 May›s’›n› kutlamak için fiavflat’a gittim. 30 y›ld›r her türlü bask›, zulüm, iflkence görmüfl ve bu yolla siyasi erozyona u¤rat›lmaya çal›fl›lan fiavflat sokaklar›nda Halkevleri kortejinde yürürken, kitaplardan okudu¤umuz a¤abeylerimizin anlatt›¤› 30 sene önceki fiavflat Katliam› geldi akl›ma. *** Temmuz ay›nda, s›k›yönetim bulunmayan bir flehirde, Artvin'de görülmedik bir devlet terörü yafland›. 23 Temmuz 1979'da Artvin'in fiavflat ilçesinde mitingden da¤›lan halk›n üzerine jandarma taraf›ndan otomatik silahlarla atefl aç›ld›. Jandarma birliklerinin sald›r›s›nda 5 kifli öldü, 30 kifli yaraland›. Halk, ölülerini sloganlar atarak hastaneye tafl›d›. fiavflat Katliam› da di¤er örneklerde oldu¤u gibi, önceden haz›rlanm›fl bir katliam olarak gerçekleflti. Temmuz'un ilk haftas›nda arama yapmak iddias›yla fiavflat'a Giresun’dan bir komando alay› getirilmiflti. Alay›n komutan› ilçeye geldi¤inde; 'fiavflat'› Anavatan topraklar›na katmaya geldiklerini' söylemiflti. Alay›n ilçeye gelmesiyle birlikte, halk üzerinde devlet terörü bafllad›. Komandolar yüzbafl›n›n emriyle, al›fl verifl ettikleri esnafa hiç para ödemediler, taksi-minibüs gibi araçlara el koyarak, ilçede devriye gezdiler. Her gün bir bafltan bir bafla ilçede aramaya ç›kan yüzbafl›, halka olmad›k hakaretler yapt›. Demokratik kitle örgütleri, CHP il ve ilçe yöneticileri bu durumu çeflitli yollarla protesto ettiler ve komando alay›n›n fiavflat'tan geri çekilmesini istediler. 18 Temmuz'da esnaf dükkânlar›n› açmayarak protesto eylemlerine bafllad›. fioförler arabalar›n› çal›flt›rmad›lar. Memurlar ve iflçiler ifl b›rakt›lar. 23 Temmuz 1979'da ise, yo¤unlaflan bask›lar› protesto etmek amac›yla izinli bir miting düzenlendi. Mitinge Murgul, Ardanuç, Artvin ve fiavflat yörelerinden 10 bin civar›nda halk toplulu¤u kat›ld›. Saat 12.00'de bafllayan mitingin yap›ld›¤› alan›n çevresi "mavi bereli"lerce kuflat›lm›flt›. Miting, yap›lan konuflmalardan sonra 14.20 s›ralar›nda sona erdi. Bu arada Ardanuç'tan mitinge gelen halk toplulu¤u, yolda befl kez durdurularak aranm›fl, mitinge kat›lmalar› engellenmek istenmiflti. Ardanuçlular mitinge ancak saat 14.30 s›ralar›nda yetiflebilmiflti. ‹lçenin üst taraf›ndan gelen 2 bin 500 kiflilik Ardanuçlu grup, mitingin da¤›lm›fl olmas› nedeniyle TÖB-DER binas›n›n önünde topland› ve yap›lan bir konuflmadan sonra da¤›lmaya bafllad›. Jandarma yüzbafl›s›, otomatik silah›yla ve 40 kadar askerle yolun kenar›nda, okul duvar›nda sald›r›ya haz›rlanm›fl gibi bekliyordu. Halk›n da¤›lmas› s›ras›nda askerleriyle birlikte koflarak kalabal›¤›n önüne geçti. Da¤›lmakta olan halk toplulu¤unun üzerine atefl emri verdi ve ilk yayl›m ateflini kendisi bafllatt›. 5 kifliyi öldüren, 30 kifliyi yaralayan askeri birlikler, halk›n büyük tepkisi karfl›s›nda hükümet kona¤›na çekilmek zorunda kald›. (*) ‹flte bu duygular içerisinde alana do¤ru ilerlerken dudaklar›mdan “Ey Ensar Karahan’›n büyüdü¤ü Enver Karagöz’ün memleketi, ey afl›k oldu¤um flehir, topra¤›n›n bu denli bereketli olmas›ndan kaynakl› sana neler yap›lmad› ki! Çocuklar›n kurflunland› yemyeflil da¤lar›nda. Yoksullu¤a hay›r diyen binlerce insan›n üzerlerine kurflun s›k›ld›. Befl tane yi¤it evlad›n› yitirdin bu katliamda. Ba¤r›na bast›¤›n çocuklar›n› ihbar etmeleri için tüm fiavflatl›lara olmad›k fleyler yap›ld›. Ancak katliamc›lar›n unuttu¤u bir fley vard›. Ne kan, ne barut, ne iflkence, ne de ölüm Artvin’in bereketli topraklar›nda Enver’lerin, Taner’lerin, Ensar’lar›n, Erkan’lar›n ço¤almas›n› engelleyemeyecek” sözleri döküldü. Bunu kendi gözlerimle gördüm. Küllerinden yeniden do¤uyorsun fiavflat! Belki 30 sene öncesinde oldu¤u gibi 10 bin kifli yoktuk 2009 1 May›s’›nda. Ama bu bir bafllang›çt› bizim için. Yola ç›kt›k emin ad›mlarla yürüyoruz. Bekle bizi fiavflat. Bu yaz› 2009 1 May›s’›nda Zam’a, Zulme ve Faflizme boyun e¤mece¤iz diye hayk›ran fiavflat gençlerine hitaben yaz›lm›flt›r... (*) ‹talikler Devrimci Yol Dergisi Arflivi'nden al›nm›flt›r
14 May›s 27 May›s
10 K‹BELE
2009
TMMOB’LU KADINLARIN KURULTAY HAZIRLI⁄I
UÇAN SÜPÜRGE KADIN F‹LMLER‹ FEST‹VAL‹
ÜZMEZ DAVASI SÜRÜYOR
C‹NSEL fi‹DDETE HAYIR
Bölgesel çal›fltaylar bafll›yor
Kad›n sorunlar› sinemada
Yeni celse 26 May›s’ta
‘Adli T›p yeniden yap›land›r›ls›n’
Aral›k ay›nda yap›lan Kurultaya Do¤ru Forum etkinli¤inden sonra TMMOB Kad›n Mühendis, Mimar, fiehir Planc›lar› Kurultay›'n›n bölgesel çal›fltaylar› bafll›yor. ‹lk çal›fltay olan Marmara Bölgesi çal›fltay› ‹stanbul'da 7 Haziran Pazar günü, Makina Mühendisleri Odas› Konferans Salonu'nda yap›lacak. Eylül ve Ekim aylar›nda ise Do¤u Anadolu, Akdeniz, Çukurova, ‹zmir ve Ankara çal›fltaylar› gerçekleflecek.
7-14 May›s tarihleri aras›nda düzenlenen 12. Uçan Süpürge Kad›n Filmleri Festivali 7 May›s’ta yap›lan aç›l›fl gecesiyle bafllad›. Evlilikten, Ortado¤u'daki savafla kadar birçok konuya de¤inen 26 ülkeden 81 yönetmenin 90 filminin gösterildi¤i festivalde, 80’li y›llar tema olarak iflleniyor. Bu y›lki program›n en heyecan verici bölümlerinden birini kad›nlar›n yazd›klar› 12 Eylül Mektuplar› sergisi oluflturdu. Festival yetkilileri serginin yolculu¤unun 12 Eylül müzesi kurulmas›yla sonlanmas›n› istiyor.
Cinsel istismardan 25 y›la kadar hapis istemiyle tutuksuz yarg›lanan Vakit gazetesi yazar› Hüseyin Üzmez 26 May›sta 6. kez hakim karfl›s›na ç›kacak. Davan›n bu celsesinde adli t›p raporunun da mahkemeye ulaflt›r›lmas› bekleniyor. Bursal› Kad›nlar da “Üzmez, onu koruyan AKP`nin gericili¤inin sembolüdür” diyerek Bursa 4. A¤›r Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava günü Adliye önünde buluflmak üzere bir eylem ça¤r›s›n› flimdiden yapt›.
Cinsel fiiddete Karfl› Kad›n Platformu, Adli T›p Kurumu’nun yeniden yap›land›r›lmas› için eylem yapt›. Platform, Kurum’un, cinsel fliddete u¤rayan kad›n ve çocuklar için verdi¤i yanl›fl raporlar› protesto etmek ve iflleyiflinin kad›nlar› ma¤dur etmeyecek flekilde yeniden yap›land›r›lmas› için 14 May›s Perflembe günü Adli T›p Kurumu’nun Bahçelievler’deki Baflkanl›k binas› önünde bir eylem gerçeklefltirdi.
‘Hediyemiz bar›fl olsun’ Anneler Günü yüz binlerce kad›n taraf›ndan kutland›. Ayn› gün Bar›fl Anneleri, ›rkç› sald›r›lara h›z veren AKP’ye karfl› sokaklara ç›kt›. DTP Kad›n Meclisi de sald›r›lara karfl› tüm Türkiyeli kad›nlar için ortak mücadele ça¤r›s› yapt› 10 May›s Pazar Anneler Günü’ydü. Anneler Günü Türkiye’de ve dünyada kutlan›rken Kürt kad›nlar› da ayn› gün bar›fl talebiyle sokaklardayd›. Türkiye’nin çok say›da kentinde Anneler Günü etkinlikleri düzenlenirken Bar›fl Anneleri ‹nisiyatifi, AKP hükümetinin ›rkç› sald›rganl›¤›n› yükseltti¤i bir dönemde Anneler Günü’nde kutlama yerine bar›fl eylemi yapmay› tercih etti. DTP Kad›n Meclisi ise geçen ay DTP’li yöneticilere ve partinin çok say›da üyesine dönük operasyonlar› de¤erlendirdi¤i bir toplant› yapt›. Kad›n Meclisi, Kürt kad›nlar› ve çocuklar›na yönelik polis, asker fliddetine duyduklar› öfkeyi toplant›n›n sonuç bildirisinde dile getirdi. DTP Kad›n Meclisi 6 May›s’ta gerçeklefltirdi¤i toplant›da, sözcüleri Besime Konca, DTP eflbaflkan yard›mc›lar›, MYK, PM, Kad›n Meclisi üyelerinin de arala-
r›nda buldundu¤u 23 kad›n›n tutuklanmas›n› ele ald›. DTP’li kad›nlar, “operasyonlar›n, demokratik özgür Kürt kad›n›n›n örgütlülü¤ünü hedef ald›¤›” tespitinde bulundu. Kad›nlar kendilerinin toplumsal özyönetim olarak demokratik özerkli¤i, yöntem olarak demokrasiyi benimsediklerini belirterek “çal›flma arkadafllar›m›z bu sebeple kriminalize edilecekse bizler de onlar gibi suç ifllemeye devam edece¤iz” dediler. Operasyon hareketin toplumsal ba¤lar›n› hedefliyor Bilindi¤i gibi 14 Nisan’da çok say›da kentte DTP’ye dönük polis operasyonlar› yap›lm›fl, 250’yi aflk›n partili gözalt›na al›nm›fl, aralar›nda parti yöneticileri, gazeteci, avukat, sendikac›lar›n da bulundu¤u 200 kifli tutuklanm›flt›. AKP’nin erime yaflad›¤› yerel seçimlerin hemen ard›ndan gerçekleflen ve
AKP’ye yenilgi yaflatan DTP’yi hedef alan operasyonun, Kürt hareketinin yayg›n toplumsal ba¤lar›n› zay›flatmay› hedefledi¤i düflünülüyor. Çocuklar›n a¤›r ceza istemleriyle yarg›lanmas›n›n hareketin gençlik potansiyeline dönük bir tasfiye hamlesi oldu¤u ortadayken benzer bir tasfiye çabas›n›n Kürt hareketinin bir di¤er önemli unsuru olan kad›nlara yöneldi¤i görülüyor. Kürt kad›nlar›na yönelik sald›r›ya karfl› tak›n›lacak en do¤ru tutum da yine Kad›n Meclisi toplant›s›nda tüm Türkiyeli kad›nlara yap›lan dayan›flma ça¤r›s› ile ortaya koyuluyor. DTP Kad›n Meclisi; “Türkiyeli kad›n, örgüt ve flahsiyetlerin bu sorunu kendi yaflam›n›n temel bir sorunu görüp sahiplenmesi gerekti¤ine inanmaktay›z. Ya demokrasi ya faflizm yol ayr›m›na gelen Türkiye’nin gidiflat›n› kad›nlar belirleyebilir” sözleriyle kurtuluflun
tüm kad›nlar›n dayan›flmas›yla mümkün oldu¤unu vurguluyor. Kad›nlar özgürlü¤ün peflinde Bu ça¤r›yla beraber DTP’li kad›nlar, operasyonlar›n durmas›, iki tarafl› bi-
çimde silahlar›n susmas› talebiyle bir dizi eylem gerçeklefltirmeye karar verdi. Bu nedenle ilk etapta bir bölgesel kad›n mitingi ve “Namusumuz Özgürlü¤ümüzdür” kampanyas› kapsam›nda Mardin’de nö-
bet çad›rlar› aç›lacak. DTP Kad›n Meclisi önümüzdeki dönem kad›n mücadelesi çizgisini tart›flmak ve büyütmek üzere de 6-7 Haziran’da Demokratik Kad›n Konferans› toplanmas›na karar verdi.
Anneler gününde bar›fl için yürüdüler ‹stanbul, Diyarbak›r, Siirt, Van, A¤r›’da Kürt kad›nlar› siyahlar giyinerek silahlar›n susmas›, operasyonlar›n sona ermesi talebiyle yürüyüfller düzenledi. Eylemlere, kad›n örgütleri ve çeflitli kurumlardan kad›nlar da kat›larak destek verdi. ‹stanbul Bar›fl Anneleri ‹nisiyatifi, Anneler Günü'nde bar›fl istediklerini belirtmek için "Bu gün kara gün" slogan›yla Galatasaray Meydan›'nda oturma eylemi yapt›. Eyleme Halkevleri, feminist örgütler ve kitle örgütleriyle siyasi partilerden ka-
d›nlar da kat›larak destek verdi. Tiyatro sanatç›s› Ayla Algan da Kürt analar›n›n ac›s›n› paylaflt›¤›n› ifade eden bir konuflma yapt›. ‹stanbul Kartal’da 10 May›s günü Kad›n Platformu yaklafl›k 50 kad›n›n kat›l›m›yla eylem yapt› ve "Anneler Günü’nde öfkeliyiz" dedi. Diyarbak›r Bar›fl Anneleri ‹nisiyatifi, Anneler Günü’nde Da¤kap› Meydan›'nda bir araya geldi. Siyahlar giyinen Bar›fl Anneleri, Kürt sorunu konusunda bar›flç›l bir çözüm getirilmesi talebiyle U¤ur Kaymaz An›t›'na do¤ru sessiz bir yürüyüfl gerçek-
Bizi senden kim korusun Cerrah? Celalattin Cerrah’›n Münevver Karabulut cinayetine dair aç›klamalar›, kad›nlar›n polis taraf›ndan de¤il, polisten korunmas› gerekti¤ini gösterdi Münevver Karabulut cinayetinde ma¤dur aileyi suçlayan aç›klamalar yapan ‹stanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'a kad›n örgütleri tepkili. Feminist Kolektif bir oturma eylemi yaparak Cerrah’›n görevden al›nmas›n› istedi. 9 May›s Cumartesi günü Taksim Metrosu önünde eylem yapan kad›nlar, Karabulut ailesine “K›zlar›na sahip ç›km›fllar m›” diye soran Cerrah'a “Önce kendi diline sahip ç›kmas›n›” söyledi. Oturma eyleminin ard›ndan yap›lan bas›n aç›kla-
mas›nda Cerrah'›n, Karabulut'un babas›na yönelik “K›z›na sahip ç›ksayd›” sözleriyle kad›nlara fliddet uygulayanlar› gözard› ederek, aksine kad›nlar› hedef gösterdi¤i ifade edildi. Aç›klamada, Cerrah’›n kad›n düflman› icraatlar› da hat›rlat›ld›. Cerrah, ‹stiklal Caddesi'nde H›rvat kad›nlar tacize u¤rad›¤›nda, kad›nlar›n gördü¤ü zarar›/travmay› yok say›p, “Ülkemize turist gelmeyecek” demifl, “Halk›m›z bize yard›m etsin, travestilerin kökünü kaz›yal›m” önerisinde bulunmufltu.
lefltirdi. Van DTP ‹l binas› önünde biraraya gelen kad›nlar Musa Anter Park›'na yürüdüler. Kürt analar› kendilerinin de coflku ile kutlamak istedi¤i Anneler Günü’nde tutuklanan, dipçikle, panzerle can›na kastedilen çocuklar›n analar› olarak buruk olduklar›n› ifade ettiler.
1 May›s ve kad›nlar Elif Y›lmaz Bahçelievler Halkevi
Bu y›l yine 1 May›s’› her türlü bask› ve fliddete ra¤men kutlad›k. Hükümetlerin halk›n kararl› mücadelesini, iflçilerin, emekçilerin haklar› için yürüttü¤ü mücadeleyi görüp taleplerini kabul etmeleri gerekiyor. Y›llard›r sürdürülen hak eylemleri bundan böyle de devam edecek, ta ki kazan›lana kadar. Bu y›l 1 May›s’taki gözlemlerim beni daha da ümitlendirdi. Sokaklarda, meydanlarda gençli¤in ço¤unlukta oldu¤unu fark ettim. Gençlerimizin bu coflkusu emek mücadelesinin daha da alevlenece¤inin bir göstergesidir. ‹flsizli¤in had safhaya ulaflt›¤› günümüzde insanlar›n mücadele kararl›l›¤›n›n çok daha kabard›¤›n› görüyoruz. Sürdürülen mücadelenin haklar› u¤runa canlar›n› veren yoldafllar›m›z›n asla unutulmayaca¤›n› gösterdi¤ini düflünüyorum. Bir baflka gözlemim de gün geçtikçe kad›nlar›n eylemlerde aktif rol ald›¤›na, daha kitlesel kat›ld›¤›na dair. Kad›nlar›n eylemlerdeki say›s›n›n artt›¤›n› gururla söyleyebilirim. Kad›nlar, ‘ellerinin hamuruyla’, uzun ve k›sa saçlar›yla erkeklerle omuz omuza ayn› mücadelede yer al›yorlar. Gün geçtikçe daha bilinçlenip daha da güçleniyorlar. Çünkü onlar›n görünmeyen emekleri art›k bilinir, görünür ve kabullenilir oldu. Kad›n mücadelesi soka¤a taflt›. Binlerce kad›n art›k sadece çocuk do¤urup, kocas›na hizmet edip evde oturmakla yetinmiyor. El ele vererek haklar›n› kazanmaya çal›fl›yorlar. Bu 1 May›s’ta da gördüm ki kad›nlar›n fendi polisi ve polis barikatlar›n› yendi, meydana indi. Yaflas›n 1 May›s, Yaflas›n Mücadelemiz.
Sa¤l›k hakk›m›z› kullanal›m Sefaköy Halkevi’nden kad›nlar sa¤l›k hizmetine ulaflmada yaflad›klar› s›k›nt›lar› çözüme kavuflturmak için biraraya geldi. Aile fertlerinin bak›mlar›n› üstelenen fakat kendi sa¤l›klar›n› ihmal eden kad›nlar, Halkevi Sefaköy fiube Baflkan› Melahat Dost’un öncülük etmesiyle biraraya geldi.
Melahat Dost kendi yaflad›¤› sa¤l›k sorununu fark ettikten sonra kendisi gibi çok say›da kad›n›n da sosyal güvence, ev iflleri ve ifl gibi nedenlerle sa¤l›k kontrolü yapt›rmayarak kendi sa¤l›¤›n› ihmal etti¤ini gördü. Bu durumdan hareketle Sefaköylü Halkevci kad›nlar, sa¤l›k hizmetine ulafl-
mada kad›nlar›n yaflad›klar› gündelik s›k›nt›lar› aflabilmenin yollar›n› tart›flt›. Mahallede esnaflar arac›l›¤›yla duyuru yap›larak Küçükçekmece’de bulunan Kad›n Aile Sa¤l›¤› Merkezi’ne topluca gitmek üzere randevu al›nd›. May›s ay›n›n ilk haftas› 10’ar kiflilik iki grup halinde sa¤l›k kontrolü için merkezden
randevu alan kad›nlar paras›z sinir testi ve kemik ölçümü yapt›rd›, mamografi çektirdi. Sefaköy Halkevi önümüzdeki dönem de kad›n aile sa¤l›¤› merkezlerinin kad›nlara sundu¤u paras›z sa¤l›k hizmetlerinden kolektif biçimde yararlan›lmas› için çal›flmalar›na devam edecek.
Hediye de¤il dünyay› istiyoruz May›s ay›n›n ikinci Pazar günü kutlanan Anneler Günü’nde, Bursa ve Eskiflehir Halkevlerinde buluflan kad›nlar “hediye de¤il dünyay› istiyoruz” dedi. Halkevlerinde düzenlenen etkinliklerde kad›nlar kendi kutlamalar›n› yaparken bir yandan da kad›nla-
r›n yaflad›¤› sorunlara karfl› mücadelenin olanaklar›n› konufltu. Bursa Bursa Y›ld›r›m Halkevi’nin “Bir günü de¤il, bir ömrü; hediye de¤il, baflka bir dünya isteriz” ça¤r›s›yla kad›nlar 9 May›s Cumartesi günü Halkevi’nde yap›lan etkinlikte bulufltu. Saat 15.00’te yoksulluk, güvencesizlik, fliddet, taciz, tecavüz ve savafltan kad›nlar›n nas›l etkilendi¤ini anlatan bir slayt gösterimiyle bafllayan etkinlik, müzik dinletisi ve çay sohbetiyle saat 18:30’a dek sürdü. Etkinlikte Hüseyin Üzmez davas›n›n 26 May›s’ta görülecek duruflmas› için ayn› gün Bursal› kad›nlar›n Adliye önünde yapaca¤› eylem anlat›ld›. Halkevci kad›nlar›n geri-
cilik, erkek egemen toplumsal yap› ve yoksulluk karfl›s›nda yürüttü¤ü çal›flmalar hat›rlat›larak davan›n kad›n mücadelesi aç›s›ndan önemine dikkat çekildi. Eskiflehir Eskiflehir Halkevi’nde 10 May›s Pazar günü yap›lan kahvalt›yla Anneler Günü kutland›. Kahvalt› ile bafllayan sohbette Halkevci kad›nlar ev içinde kad›n›n görünmeyen eme¤ine dikkat çeken bir konuflma yapt›lar. Eskiflehir Halkevci Kad›n Meclisi taraf›ndan düzenlenen etkinlikte yap›lan sohbetin ard›ndan Cemre Müzik Toplulu¤u annelere özel türküleri ve flark›lar›yla kutlamaya renk katt›. Bir a¤›zdan söylenen türkülerin ard›ndan etkinlik sona erdi.
cmy k
Ezilenlerin Tiyatrosu’nu yaratan Augusto Boal’› yitirdik Brezilyal› tiyatrocu, yönetmen, oyun yazar› ve ‘ezilenlerin tiyatrosu’ kuram›n›n yarat›c›s› Augusto Boal yaflam›n› yitirdi. Boal, Freire’nin ezilenlerin pedagojisi kuram›ndan yola ç›karak seyirci oyuncu iliflkisine yeni bir anlay›fl getirmifl, ömrünü farkl› ülkelerde ezilenlerin tiyatrolar›n› kurmaya adam›flt› Hepimiz oyuncuyuz: vatandafl olmak bir toplumun içinde yaflamak de¤il onu de¤ifltirmektir... Ezilenlerin Tiyatrocusu Augusto Boal yaflam›n› yitirdi. Uzun zamand›r lösemiyle mücadele eden sanatç› 78 yafl›ndayd›. 1931’de Brezilya Rio de Jenerio’da do¤an Boal, üniversite ö¤retiminin ard›ndan tiyatro ile tan›flt›. Brezilya’da, 1964-85 y›l-
14 May›s 27 May›s
lar› aras›nda yaflanan diktatörlük döneminde tutuklan›p iflkence gören Boal, Arjantin’e kaçm›fl, sonra Brezilya’ya geri dönmüfltü. Sürgün y›llar›n›n bir bölümünü Paris’te geçiren Boal, bu dönemden itibaren Avrupa’ya ve dünyan›n farkl› ülkelerine ezilenlerin tiyatrosu fikrini tafl›d›. 1981’de 1. Uluslararas› Ezilenlerin Tiyatrosu Festivali’ni dü-
zenledi. Boal, 2009 Dünya Tiyatro Günü Bildirisi’nin de yazar›yd›. Boal’›n kuram› Ezilenlerin pedagojisi kuram›n›n öncüsü Paolo Freire, ezen – ezilen, ö¤renen – ö¤reten iliflkisine dayanan e¤itim modeline karfl› gelifltirdi¤i alternatif e¤itim modeli ile ö¤reten ve ö¤renen ayr›m›n› ortadan kald›rd›, insan-
lar›n kültür ve yaflay›fl biçimine göre bir müfredat oluflturdu. Bu kuramdan etkilenen Augusto Boal da, seyirci – oyuncu iliflkisini ortadan kald›rd›, Ezilenlerin Tiyatrosu’nu gelifltirdi. Augusto Boal, Bertolt Brecht’in yabanc›laflt›rma kuram›nda oldu¤u gibi, sahnedeki olaylar› seyircilerin elefltirel yorumuna aç›k b›rak›lmas› ve ey-
2009
lemde bulunma iradesinin de seyirciye devredilmesini savundu. Ezilenlerin pedagojisini tiyatroya uyarlayarak tiyatroyu egemen düflüncenin tahakkümü alt›ndan kurtard› ve yeniden kaynaklar›na, yani sokaklara, fabrikalara, okul kantinlerine, gecekondulara yöneltti. Boal, ezilenlerin isyan günü, 1 May›s’ta hayat›n› kaybetti. Onu tiyatromuzda yaflataca¤›z.
KÜLTÜR/SANAT 11
Ad›, sözü bambaflka bir festival
Koro Bülbül Yuvas› adl› 1945 yap›m› filmi yönetmen Christophe Barratier 2004’te yeniden çekti. Frans›z yap›m› film bir müzik ö¤retmeninin yoksul çocuklar›n e¤itim gördü¤ü yat›l› bir okulda kurdu¤u koro ile çocuklar›n hayat›n› yaflam boyu de¤ifltirmesini anlat›yor. Yoksul çocuklar›n kolektif üretimle beraber kurdu¤u dostluk filmin ana öyküsünü oluflturuyor. Film, gösterime girdi¤i y›l Oscar’a aday olmufltu.
Bahar
Bu y›l dördüncüsü gerçeklefltirilen Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali 'Biz Baflka Dünya ‹steriz' slogan›yla ‹stanbul'da coflku dolu bir aç›l›fl gecesi yapt›. Ankara ve ‹zmir'de de efl zamanl› yap›lan festival, farkl› iflçi deneyimlerini perdeye tafl›d› Bu y›l dördüncüsü düzenlenen Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali’nin aç›l›fl gecesi coflkulu bir kat›l›mla ‹stanbul’da Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde yap›ld›. 25 ülkeden 50 filmin gösterildi¤i festival, 7 May›s’a kadar sürerken, ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir’de efl zamanl› olarak gerçeklefltirildi. Halkevleri, Sine-Sen, Dev
Sa¤l›k-‹fl, Birleflik Metal-‹fl, Hava-‹fl, Petrol-‹fl, SES, Sendika.Org ve Türk Tabipleri Birli¤i (TTB) taraf›ndan düzenlenen Festival’in aç›l›fl gecesi TTB Baflkan› Prof. Dr. Gencay Gürsoy’un aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. Gürsoy, "Hem Türkiye’de hem dünyada, iflçi s›n›f› siyasete a¤›rl›¤›n› koyacak, biliyoruz. Bu festivaller bizim siyasi toparlan-
mam›za da katk› koyacak" diye konufltu. Gürsoy’un konuflmas›n›n ard›ndan, sahne alan fievval Sam ve Hilmi Yaray›c› türküleri ile geceye renk katt›. Niflanl›s› tutukland›¤› için aç›l›fla gelemeyen Yönetmen Bahman Gobadi'nin sesli mesaj›n›n gösterildi¤i festivalde sinema emekçilerine plaketler verildi. Plaket alan oyuncu Halil Ergün, “Daha
Festivalin Ankara Galas›, Ekin Sanat Merkezi’nde gerçeklefltirildi. 3 May›s Cumartesi günü gerçekleflen ve yaklafl›k 250 kiflinin kat›ld›¤› galada, Zonguldak direniflinin öyküsünü anlatan '100 Bin Kifliydiler' filminin gösterimi yap›ld›. Filmden önce gerçeklefltirilen söylefliye belgesel ekibinin yan› s›ra Dev-Maden Sen Genel Baflkan› Çetin Uygur ve Maden Mühendisleri Odas› Yönetim Kurulu Baflkan› Mehmet Torun kat›ld›.
yaflan›las› bir dünya için, eflitlikçi, özgürlükçü bir dünya için yeniden örgütlenmek, yeniden birliktelik ve yeniden kavga diyoruz” dedi. Beynelminel filminin yönetmeni S›rr› Süreyya Önder ve set iflçileri ad›na plaket alan Ayflegül Gökçe de birer teflekkür konuflmas› yapt›. Gecenin en coflkulu anlar›ndan biri grevdeki ATV-Sabah, Meha Tekstil, Sinter Metal, Desa, K›z›lay Çapa Kan Merkezi iflçilerinin sahneye ç›kmas›yla yafland›. Yaklafl›k bir y›ld›r grevde olan Emine
Arslan, direniflteki emekçiler ad›na k›sa bir konuflma yapt›. Sömürülmemek için, haklar›n›n gaspedilmemesi için grevini sürdürdü¤ünü ifade eden Arslan, bask›lara ra¤men grevine devam edece¤ini belirtti. Oyuncu Erkan Can gecede direniflteki iflçilere çiçek verirken, Dev Maden-Sen Genel Baflkan› Çetin Uygur da k›sa bir konuflma yapt›. Festivalin aç›l›fl›na kat›lmak üzere y›llard›r yaflad›¤› Kanada’dan ‹stanbul’a gelen Yönetmen ‹shak Ifl›tan da bir konuflma yaparak, 1980 sonra-
‹ZM‹R
ANKARA
cmy k
Uruguayl› sosyalist yazar ve politik eylemci Eduardo Galeano’nun ünlü eseri ‘Latin Amerika’n›n Kesik Damarlar›’, Chavez’in bu kitab› Barack Obama’ya hediye etmesiyle yeniden gündeme geldi. Galeano’nun 70’lerde kaleme ald›¤› kitap, Latin Amerika’daki 500 y›ll›k sömürgecilik tarihini anlatan temel bir eser olarak kütüphanenizde yer almal›.
Red Foto¤raf grubu, Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i ile iflbirli¤i yaparak düzenleyece¤i bir sergiyle 1 May›s tan›kl›klar›n› ‹stanbullularla paylaflmaya haz›rlan›yor
Bahar›n gelifli 6 May›s gecesi H›drellezle kutland›. H›drellez ismi de¤iflmekle beraber befl deniz havzas›n›n her yöresinde bereketin bayram›d›r tün Do¤u Akdeniz çevresinde halklar›n ço¤unun H›drellez benzeri kutlamalar› vard›r. H›z›r ile ‹lyas’›n öyküsüne bir Sümer efsanesinin kaynakl›k etti¤i san›lmaktad›r. Bu co¤rafi havzadan yay›lan öykü daha sonra Müslümanlar’da H›drellez, Ortodoks H›ristiyanlarda Aya Yorgi, Katolik H›ristiyanlarda ise St. Georges günü olarak bahar›n geliflinin kutland›¤› gün olarak ortaya ç›kar. H›ristiyan inan›fllar›nda da 6 May›s günü yaza geçifltir ve güne ad›n› veren azizler o gün evlere bolluk ve bereket getirir. H›z›r ile ‹lyas ya da St.Georges ya da Aya Yorgi tüm halklara kardefllik getirsin.
‹zmir'de Konak Belediyesi ve Halkevleri iflbirli¤i ile düzenlenen festival, Dr. Selahattin Akçiçek Eflrefpafla Kültür Merkezi Avni An›l Sahnesi'nde '100 Bin Kifliydiler' adl› filmin gösterimiyle bafllad›. Aç›l›fl gecesine kat›lan 500'e yak›n ‹zmirli film gösteriminin ard›ndan Melike Demira¤’› dinledi. Gecede Konak Halkevi Baflkan› Avukat Nail Tursun bir konuflma yaparak festivalin amac›n› ve öyküsünü anlatt›.
Latin Amerika’n›n Kesik Damarlar›
1 May›s foto¤raf sergisi oluyor
Bir bahar gelene¤i: H›drellez Bahar›n gelifli dünyan›n farkl› ülkelerinde çeflitli bayramlar ve geleneklerle kutlan›r. Binlerce y›ll›k kökleri olan bu gelenek ve kutlamalardan biri de Mezopotamya ve Anadolu co¤rafyas›na ait H›drellez’dir. 6 May›s gecesi k›fltan yaza ç›k›ld›¤›na inan›l›r ve bu gün/gece farkl› dini ve etnik gruplar taraf›ndan birbirine benzer öykülere dayand›r›lan H›drellez kutlamalar›na sahne olur. ‹slam›n farkl› mezheplerinde öyküler farkl›l›k gösterse de kahramanlar ayn›d›r. Bütün inan›fllarda ölümsüzlük suyuna ulaflarak içen ve böylece ölümsüz olan iki kahramandan, H›z›r ile ‹lyas’tan bahsedilir. H›z›r ile ‹lyas’›n 6 May›s gecesi bulufltu¤una ve bu buluflman›n dilek ve isteklerin kabul oldu¤u bir an oldu¤una inan›l›r. Sünni mezhebin inan›fl›na göre H›z›r ile ‹lyas’›n bulufltu¤u bu gece özellikle güla¤açlar›n›n alt›na çizilen dilekler kabul görür. Aleviler ve yörükler için de H›z›r ile ‹lyas’›n bulufltu¤u an akar sular durup gökte iki y›ld›z birleflirken kalbi temiz olanlar›n tuttuklar› dilekler kabul olur. Yaflal Kemal’in Binbo¤alar Efsanesi bir yörük obas›n›n çözülüflünü öykülerken H›drellezi ve onun gelenekleri etkili bir biçimde anlat›r. H›drellez’in kökleri Mezopotamya’ya dayan›r. Anadolu, ‹ran, Yunanistan ve hatta bü-
s›nda vatandafll›ktan ç›kar›ld›¤›n›, bunun nedeninin de yapt›¤› filmlerle emekçilerin hikayelerini anlatmak oldu¤unu söyledi. Bu y›l festival filmleri ‹stanbul'da Kaz›m Koyuncu Kültür Merkezi, Frans›z Kültür Merkezi, Yeflilcam Sinemas› ve Halkevleri ‹stanbul flubelerinde, Ankara'da Alman Kültür Merkezi ve Ça¤dafl Sanatlar Merkezi'nde, ‹zmir'de ise Dr. Selahattin Akçiçek ve Alsancak Kültür Merkezleri ile Gültepe ve Çi¤li Halkevleri'nde gösterildi.
Kardefl Türküler’in Anadolu’da yaflayan farkl› kültür, dil ve dinden halklar›n bahar› karfl›layan türkülerini yorumlad›¤› Bahar, 2005 yap›m›. 14 flark›n›n yer ald›¤› albüm, Türkçe, Romence, Ermenice, Kürtçe, Arapça ve Çerkezce yorumlanan parçalarla beraber kardeflli¤i bahar›n coflkusuyla beraberyans›t›yor.
Red Foto¤raf, 1 May›s sergisi düzenliyor. Grup geçen y›l gerçeklefltirilen “‹flgal ‹stanbul’u May›s 2008” Foto¤raf Sergisi’nin bu y›l ikincisine haz›rlan›yor. 1 May›s 2009 Foto¤raf Sergisi için bir aç›klama yay›nlayan Red Foto¤raf, “Foto¤raf›n gücünün, kal›c›l›¤›n›n top-
lumla buluflturulmas›nda arac› olan kurumlarla paylafl›lmas›n›n ve belgesel bir arfliv oluflturmas›n›n sa¤lanmak” istendi¤ini ifade etti. Aç›klamada, Red Foto¤raf’›n “Hayat›n güzelliklerini, neflesini oldu¤u kadar, toplumsal sorunlar›n kendilerine yükledi¤i a¤›rl›¤› da görerek, daha
güzel ve yaflanabilir bir dünyay› kurmak için ellerindeki araç olan foto¤raf makinelerini, tan›k olarak sunaca¤›” söylendi. Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i ile ortak yürütülecek çal›flman›n ard›ndan sergi, 20 Haziran’da daha sonra belirlenecek bir mekanda aç›lacak.
Polis tiyatroya da tahammülsüz ‹stanbul Amatör Tiyatro Günleri için ‹stanbul’da bulunan ‹zmir Yenikap› Tiyatrosu, Gogol’un ödüllü sokak oyunu Palto’yu sokak gösterimiyle sergilemek isteyince polis engeliyle karfl›laflt›. Tiyatro oyununa dahi tahammül edemeyen polis, 3 Mart’ta Taksim ‹stiklal Caddesi’nde 4 Mart’ta ise Kad›köy’de oyun oynanmas›n› engelledi. Taksim’deki gösterim s›ras›nda polis oyuncular› tartaklarken Kad›köy’de ise
meydan›n stratejik bir öneme sahip oldu¤unu öne sürerek oyunu engelledi. Yenikap› Tiyatrosu oyuncular›, 4 Mart günü 7 ayr› ilde (‹stanbul, Denizli, ‹zmir, Mardin Merkez, Mardin K›z›ltepe, Manisa, Ankara, Bart›n) efl zamanl› bas›n aç›klamalar› yaparak oyunlar›na yönelik polis müdahalesini k›nad›. Yap›lan aç›klamalarda tiyatronun yasakç› zihniyetleri de¤ifltirme gücüne sahip oldu¤u hat›rlat›ld›.
ADANA
‹ZM‹R
‹STANBUL
Denizlere sözümüz devrimdir
Denizlerin idam›n›n 37. y›l›nda Dev-Gençliler, “Denizlere sözümüz devrim olacak” dedi. Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut, tüm Türkiye’de gerçeklefltirdikleri eylemlerle, Denizlerden ald›klar› Dev-Genç bayra¤›n› ve ruhunu tafl›maya devam edeceklerini ilan etti Denizler Türkiye’de emperyalizme karfl› mücadelenin bayra¤› olmufllard›. Bugünün Dev-Gençlileri, Denizlerin, “Ba¤›ms›z ve Halklar›n Kardeflçe Yaflad›¤› Sosyalist Bir Türkiye” mücadelesini sürdürüyor. Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut, Türkiye Halk Kurtulufl Ordusu (THKO) liderleri Deniz Gezmifl, Yusuf Aslan ve Hüseyin ‹nan’›, idam edilerek katledilmelerinin 37. y›l›nda anarak, b›rakt›klar› devrimci mirasa sahip ç›kt›. Eylemler 9 May›s’ta ‹stanbul, Mersin, Adana, Ankara, Hopa ve ‹zmir’de yap›ld›. ‹stanbul Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut, Denizlerin, ABD ordusuna ba¤l› 6.Filo’yu denize döktü¤ü yer olan Dolmabahçe’ye bir yürüyüfl gerçeklefltirerek idamlar›n›n 37.y›l›nda Deniz Gezmifl, Yusuf Aslan ve Hüseyin ‹nan’› and›. Dev-Genç pankart›yla ‹stiklal Caddesi’nden Taksim Meydan›’na giren ö¤renciler AKM önünde çevre illerden gelen ö¤rencilerle bulufltuktan sonra yolu kapatarak Dolmabahçe’ye do¤ru yürüyüfle geçti. Ö¤renciler s›k s›k “Denizlere Sözümüz Devrim Ola-
ABD’nin Akdeniz’de görev yapan 6. Filo’suna ba¤l› bir uçak gemisi ile befl destroyer ‹stanbul’da Dolmabahçe’ye demirlemiflti. ‹TÜ’den Dolmabahçe’ye yürüyen devrimci ö¤renciler, ABD ordusunun irtibat bürolar›n› atefle verdiler ve denize aç›lmaya çal›flan ABD askerlerini denize döktüler. Dolmabahçe r›ht›m› “6. Filo Defol!” sloganlar›yla inlerken 17 Temmuz 1968, anti-emperyalist eylemlerin seyrinde bir dönüm noktas› oldu.
cak”, “Türk Kürt Kardeflçe Tam Ba¤›ms›z Türkiye” ve “Katil Obama ‹flbirlikçi Erdo¤an” sloganlar› att›lar. Liseli kortejinin ‹TÜ Gümüflsuyu Kampüsü önünden geçifli s›ras›nda Postane binas›n›n çat›-
s›ndan “Tek Yol Devrim-Liseli Devrimci Gençlik” pankart› aç›ld›. Dolmabahçe’ye ulaflan yaklafl›k 600 ö¤renci ad›na yap›lan bas›n aç›klamas›nda “bugün Dev-Gençli olman›n
AKP’nin piyasac›, gerici, iflbirlikçi politikalar›na karfl› ç›kmaktan ve Türk ve Kürt halklar›n›n kardeflli¤ini savunmaktan geçti¤i” ifade edildi. Bas›n aç›klamas›ndan sonra fiark›flla türküsünü hep bir a¤›zdan söyleyen ö¤renciler, Denizlerin mücadelesini bir pandomim gösterisi ile canland›rd›lar. Eylem Dev-Genç marfl›n›n okunmas›yla sona erdi. Ankara 6. Filo'yu denize dökenlerin izinde Ankara’dan ve çevre illerden gelen üniversiteliler ve liseliler, ABD Büyükelçili¤i’ne yürüyerek Denizlerin mücadelesine sahip ç›kt›. Polisin yo¤un bir flekilde y›¤›nak yapt›¤› eylem boyunca s›k s›k Gündo¤du ve Dev-Genç marfllar› okundu. Eyleme kitle örgütlerinin ve ilerici güçlerin temsilcileri kat›l›rken halk›n ö¤rencileri sürekli alk›fllamas› dikkat çekti. Eylem, ABD Büyükelçili¤i önünde yap›lan bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan “ABD'ye ve iflbirlikçilerine karfl› savaflmaya devam sözü” verilerek sonland›r›ld›. Adana Adana'da da Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut idamlar›n›n 37. y›l›nda THKO’lu üç devrimcinin mi-
Denizler Tüm Türkiye’de an›ld› Deniz Gezmifl, Yusuf Aslan ve Hüseyin ‹nan idamlar›n›n 37. y›l›nda mezar ziyaretleri ve Türkiye'nin birçok yerinde eylemler ve etkinliklerle an›ld›. THKO savaflç›lar›, 6 May›s’ta Ankara’da Karfl›yaka Mezarl›¤›’nda yap›lan bir eylemle an›ld›lar. 37 y›l önce idam edilerek katledilen üç devrimci lider için yap›lan ortak anmada “Devrimci Mirasa Sahip Ç›k›yoruz” diyen 5 bini aflk›n kifli “Deniz, Yusuf, ‹nan Savafla Devam”, “Devrim fiehitleri Ölümsüzdür”, “Mahir, ‹bo, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz” sloganlar›n› hayk›rd›. Karfl›yaka Mezarl›¤› 2 No’lu kap›da toplanan binlerce devrim-
ci, kortejler halinde mezar›n bulundu¤u yere kadar sloganlarla bir yürüyüfl gerçeklefltirdi. Mezar bafl›nda yap›lan sayg› duruflunun ard›ndan Denizlerin arkadafllar› Avukat Halit Çelenk ve Mustafa Yalç›ner birer konuflma yapt›. Tüm kat›l›mc›lar ad›na ortak aç›klamay› ise Devrimci 78’liler Federasyonu’ndan Ruflen Sümbülo¤lu yapt›. Anmaya kat›lanlar, Sümbülo¤lu’nun yapt›¤› aç›klamadan sonra THKP-C önderi Mahir Çayan'›n mezar›n› da ziyaret ettiler. Denizler ‹stanbul, Kocaeli, Eskiflehir, Antakya, Adana ve Türkiye’nin birçok ilinde ve mahallelerde gerçeklefltirilen ortak eylem ve etkinliklerle de an›ld›.
ras›na sahip ç›kt›. 5 Ocak Meydan›'nda toplanan Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut, Çakmak Caddesi üzerinden ‹nönü Park›’na yürüdü. Polis, yürüyüflün bafl›nda yolun kapanmas›na izin vermeyece¤i yönündeki tavr›ndan ö¤rencilerin kararl› duruflu sonucu vazgeçmek zorunda kald›. “Tam Ba¤›ms›z Türkiye için” ve “Tek Yol Devrim” pankartlar›n›n arkas›nda ilerleyen ö¤renciler s›k s›k “Yusuf Hüseyin Deniz Sürüyor Sürecek Mücadelemiz”, “Emperyalistler, ‹flbirlikçiler 6. Filo'yu Unutmay›n”, “Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Kadar Savafl” sloganlar› att›lar. ‹nönü Park›’na gelindi¤inde yere vücutlar›yla “Devrim” yazan ö¤renciler, eylemlerine, bas›n aç›klamas›n›n okunmas›n›n ard›ndan son verdiler. ‹zmir ‹zmir’de de Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut 9 May›s’ta düzenledikleri eylemle Denizleri and›. Alsancak ‹skelesi önünden K›br›s
fiehitleri Caddesi’ne do¤ru bir yürüyüflle bafllayan eylemde, Ö¤renci Kolektifleri, “Emperyalizme Faflizme Karfl› Deniz’lerin Yolunda Yürüyoruz” pankart› arkas›nda Liseli Genç Umut, “Emperyalistleri ‹flbirlikçileri Deniz Olup Bo¤aca¤›z” pankart› arkas›nda yer ald›. Alsancak Kültür Merkezi önündeki anmada Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in son sözleri okundu. Eylem Dev-Genç marfl›n›n okunmas›n›n ard›n-
dan sona erdi. Hopa Hopa’da, Liseli Genç Umut, yapt›¤› etkinlikle Deniz, Yusuf ve ‹nan’› and›. Etkinlikte Denizlerin hayatlar›n› anlatan slayt gösterisi yap›ld› ve idamlar›ndan önceki son mektuplar› okundu. 80 kiflinin kat›ld›¤› etkinlik, “Demokratik Lise Mücadelesi” hakk›nda yap›lan sunumun ard›ndan müzik dinletisiyle son buldu.
Dev-Genç iflçinin yan›nda Mersin’de, Denizleri anmak için eylem yapan Dev-Gençliler, direniflteki liman iflçilerine polis sald›r›nca destek vermek için iflçilerin yan›na yürüdü Dev-Genç tarihi, iflçi-ö¤renci dayan›flmas›n›n tarihidir. Ö¤renci Kolektifleri’nin 9 May›s’ta, Denizlerin idam edilifllerinin 37. y›l›nda yapaca¤› eyleme de bu dayan›flma damgas›n› vurdu. Ö¤renci Kolektifleri, yapt›¤› bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan dört ay› aflk›nd›r direniflte olan ve ayn› gün polis sald›r›s›na maruz kalan liman iflçilerinin bulundu¤u bölgeye yürüyüfl yapmak istedi. Ö¤renciler, postanenin oldu¤u bölgede yolu kapatarak yürümeye bafllay›nca polis sald›rd›. Polis sald›r›s› üzerine oturma eylemi yapan ve “iflçilerin yan›na yürümekte kararl› olduklar›n› söyleyen” ö¤renciler yeniden
yürüyüfle bafllay›nca, polis bir kez daha sald›rd›. Sald›r› sonucu iki ö¤renci yaraland›. Sald›r›n›n oldu¤u noktada tekrar bir araya gelen ö¤renciler, Liman A kap›s›na kadar yürüyüfllerini ger-
çeklefltirmeyi baflard›lar. Sald›r›da, ikisi hastaneden olmak üzere toplam yedi kifli gözalt›na al›nd›. Gözalt›na al›nan ö¤renciler akflam saatlerinde serbest b›rak›ld›.