cmy k
Bak iflçi tulumu giymifl umut Dünya her gün iflsiz isyanlar›na, yoksul ayaklanmalar›na, köylü hareketlerine, ya¤ma hareketlerine, grevlere ve direnifllere sahne oluyor. ‹flçilerin kapitalizmin barbarl›¤›na karfl› direnifli dünya halklar›na umut olmaya devam ediyor
Sayfa 8’te
Güney Afrika Yoksul halk›n isyan›yla sars›lan Güney Afrika, ard›ndan yüz binlerce iflçinin grevine sahne oldu. Ülkenin yoksul kasabalar›nda yaflayan halk soka¤a ç›karak kötü yaflam koflullar›n› protesto etti. Gösterilerin 1980’lerden bu yana görülen en büyük kitle hareketi oldu¤u belirtildi. Ard›ndan 150 bin iflçi greve ç›karak hükümetin yalanlar›na kanmayaca¤›n› hayk›rd›.
Güney Kore ‹flten at›lan iflçiler fabrikay› iflgal ederek direnifle geçti. Polis iflçileri adeta öldürmek istiyor. ‹flçiler polis helikopterlerinin kimyasal sald›r›lar›na, su ve elektri¤in kesilmesine ve binaya g›da giriflinin engellenmesine ra¤men “ölümüne” direnmeye devam ediyor. Polis yaral› iflçilere t›bbi müdahalede bulunmak isteyen doktorlar›n girifline dahi izin vermiyor.
Honduras Honduras’ta Devlet Baflkan› Manuel Zelaya’y› iktidardan düflüren askeri darbeye karfl› ilan edilen 48 saatlik halk grevi baflta baflkent Tegucigalpa olmak üzere birçok kentte ordu ve polisin a¤›r sald›r›lar›na hedef oldu. Nikaragua s›n›r›nda bulunan El Paraiso bölgesinde ise binlerce kifli Zelaya’ya ulaflmaya çal›flarak polis ve orduya direniyor.
15 Günlük Siyasi Gazete
Y›l 4 • Say› 86 • 6 A¤ustos 2009 • 1 TL
Güvenmiyoruz! “Aç›l›m” hikayelerine güvenmiyoruz çünkü 2005’te Diyarbak›r’da Kürt sorunundan bahsedip aç›l›m sözü veren Erdo¤an, 8 ay sonra soka¤a ç›kan Kürt halk›n› “Çocuk da olsa, kad›n da olsa gere¤i yap›lacak” diye tehdit etmiflti. Hapishaneleri Kürt kad›n ve çocuklarla, sendikac›larla dolduranlar›n “yapt›klar› yapacaklar›n›n teminat›d›r”.
Herkesin iyimserli¤i kendine
geçmifl ve gelece¤in bulufltu¤u Munzur suyuna kelepçe tak›lmamas› için yap›ld›. Festivalin çocuk kat›l›mc›lar› U¤ur Kaymaz an›s›na düzenlenen etkinliklerde bulufltu. Çevre hakk›na sahip ç›kan on bin kifli ellerini beyaza boyayarak kent meydan›ndan Munzur çay›na yürüdü. Devrimciler düzenledikleri etkinliklerle baflka bir yaflam ça¤r›s›n› Munzur Festivali’nde de yükseltti.
Mustafa Eberliköse
Özellefltirme de¤il daha ucuza ekmek
Güler Zere’ye özgürlük Elbistan Kapal› Cezaevi’nde tutulurken a¤›z içi kanserine yakalanan, ameliyat edildikten sonra hastal›¤› tekrar eden Güler Zere, Balcal› Hastanesi’nin mahkum ko¤uflunda tutulmaya devam ediliyor. Zere ad›m ad›m ölüme yaklafl›rken Susurluk tutuklular›n›n tahliyesinin önünü açan raporlara imza atan Adli T›p Kurumu, Güler Zere’ye “hapishanede tedavisine devam edilebilir” raporu veriyor. Zere, demokratik kitle örgütlerinin, sendikalar›n ve ayd›nlar› çabalar›na ra¤men serbest b›rak›lm›yor. Güler Zere’nin serbest b›rak›lmas› için binlerce insan ülkenin dört bir yan›nda ve Avrupa’da eylemlere devam ediyor. Sayfa 3’te
Sayfa 11’de
‹mam hatip lisesi “memleket meselesi” YÖK Genel Kurulu 1998 y›l›ndan bu yana uygulanan katsay› fark›n› kald›rd›. Hükümet bu düzenlemeyi meslek lisesine giden fakir-fukara çocuklar›n›n hakk›n›n savunulmas› olarak sunuyor. Fakat yap›lan düzenlemede katsay› fark›n›n kald›r›lmas› d›fl›nda meslek liselerinin müfredat›yla ilgili hiçbir düzenleme yok. cmy k
Meslek liseliler üniversiteye girebilmek için dersanelere mahkum b›rak›lacak. Yaln›z bafl›na katsay› fark› uygulamas›n›n kald›r›lmas›n›n imam hatip liseleri d›fl›ndaki meslek liselerine pek faydas› dokunmayacak gibi. Meslek lisesine giden gençler yine 'iflçisin sen iflçi kal' mant›¤›yla e¤itilmeye devam edilecekler.
Sayfa 9’da
Tufan Sertlek
Patronun ‹slami olan›
Sayfa 7’de
“Yeni Cumhuriyet”in aç›l›m stratejisi
Ferda Koç
I Ankara Büyükflehir Belediyesi, suya indirim yapaca¤›m dedi ve zam yapt›. Halk›n cebindeki son kurufla göz diken AKP’li belediyeler, hizmet gerekçesiyle yapt›¤› zamlarla halk› susuzlu¤a, yoksullu¤a mahkum ediyor. AKP’nin gözbebe¤i olarak nitelendirdi¤i sa¤l›k sistemi sebebiyle ölenlerin say›s› her geçen gün artarken, kuvöz olmad›¤› için ailelerden çocu¤unu feda etmesi isteniyor.
Sayfa 6’da
Çi¤dem Ç›daml›
IAKP, her f›rsatta demokrasinin teminat› oldu¤unu iddia ediyor. Ancak, Baflbakan’›n her gitti¤i yerde en az bir kifli “devlet büyü¤üne hakaretten” gözalt›na al›n›yor. AKP’nin savundu¤u demokrasi, Bursa’da demokratik tepkisini dile getirip AKP’nin icraatlar›n› “Ampul Tayyip” diyerek elefltiren Liseli Genç Umut üyesi ö¤rencileri hapse atmaya çal›fl›yor.
Sayfa 4’te
I AKP’nin, u¤runa sanatç›lar› kovdu¤u ve Baflbakan’›n da “hayat› kolaylaflt›racak, bölgeyi kalk›nd›racak” dedi¤i Karadeniz Sahil Otoyolu projesi, sahil setine dönüfltü. Temmuz’daki fliddetli ya¤murlar, ar›tma sistemi çal›flmayan otoyolla birleflince Giresun’u göle çevirdi. Suyu tutsun diye, DS‹’nin Artvin fiavflat’ta yapt›¤› bentler y›k›ld›, 5 kifli hayat›n› kaybetti. AKP ise DS‹’yi savundu.
Gelecek ve özgürlük Munzur’la ak›yor Munzur suyu üzerine kurulmas› planlanan barajlara karfl› düzenlenen Munzur Do¤a ve Kültür Festivali, 30 Temmuz-2 A¤ustos tarihleri aras›nda Dersim’de gerçekleflti. Bu y›l dokuzuncusu düzenlenen festival boyunca kent binlerce konu¤u a¤›rlad›. Sezen Aksu Festival’in aç›l›fl gecesinde ezgilerini bar›fl için seslendirdi, Mikail Aslan’la beraber Zazaca bir türkü okudu. Düzenlenen konserler, söylefliler, dinletiler ve sergiler,
“Bu havalarda dövüflenler de var”
Sayfa 2’de
Bu halk neyinize güvensin
Sayfa 2’de
Sayfa 3’te
Ankaral› maskeleri düflürüyor Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan› Gökçek, 18 Temmuz’da “suya indirim yapaca¤›m” dedi. Çok geçmeden indirimin, asl›nda zamm› gizlemenin bir arac› oldu¤u anlafl›ld›. Faturalar›n 45 günlük düzenlenmesine karfl›n suyun her ay otomatik zamlanmas› yüzünden Ankaral›lar, normalden fazla su bedeli ödüyordu. Bu uygulamaya karfl› aç›lan dava kullan›c› lehine sonuçland›ktan sonra Belediye, en az tüketim bedelini bir üst kademe fiyat›na çekerek suya yüzde 75 oran›nda zam yapm›fl oldu. Halkevleri, Belediye önünde eylemler yaparak Gökçek’in yalan›n› a盤a ç›kartt›.
6 A¤ustos 18 A¤ustos
2 YORUM
Asker-Sermaye Diktatörlü¤üne Karfl› Boykota!
“Yeni Cumhuriyet”in aç›l›mc›l›k stratejisi flit haklar konusu gerçekten ilerici ve gerçekten politik bir konu, yani özgürlefltirici bir konudur; ama sadece, tezlerini herkese aç›k bir alanda, evrensellik alan›nda ifade ediyorsa”.
“E Çi¤dem Ç‹DAMLI cigdem@sendika.org
Demokrasi ve özgürlük, gelinen tarihsel anda, “halklar›n, halk s›n›flar›n›n ve cinslerin kardeflli¤i” olarak ancak böyle var olabilir. Çünkü Kürtlerin, kad›nlar›n ve emekçilerin tam ve eksiksiz vatandafll›¤›na dayal› yeni bir cumhuriyet ancak ayaklar›n› böyle bir maddi iliflki zeminine dayand›rd›¤›nda bofllukta sal›nmaktan kurtularak, gerçek bir güvenceye kavuflabilir.
Türkiye toplumu, kapitalist sistemin en büyük bunal›m›n›n ortas›nda birçok yönden çözülüyor. Ayn› anda bu büyük çözülme döneminde, “aç›l›mc›l›k stratejisi” isimli yeni ve etkili bir sermaye silah›yla tan›fl›yor. “Aç›l›mc›l›k” stratejisi hâlihaz›rda Kürt sorunu merkezli bir süreç halinde ilerliyor. Ancak asl›nda Türkiye toplumunu çok uzun bir süredir s›k›flt›ran üç ayakl› bir varl›k krizine egemenler kat›ndan verilen yeni tarihsel yan›t›n en özet siyasal ifadesini temsil ediyor. Egemenler “aç›l›mc›l›k” stratejisiyle Türkiye toplumunun içine sürüklendi¤i devasa varl›k krizini, flu anda Kürt (Ermeni) aç›l›m›, Alevi (cemaat) aç›l›m› ve Ergenekon aç›l›mlar›n› içeren “demokratikleflme” genel vaadi ile çözümleme iddias›n› dile getiriyorlar. Bu vaatle kendi dar s›n›f ç›karlar›n› elde etmeyi oldu¤u kadar, bu dar s›n›f ç›karlar›n›n zay›flayan meflruiyetini de yeni bir hegemonya çerçevesi içinde güçlendirmeyi umuyorlar. “Aç›l›mc›l›k”, maddiyat›n› sömürge kapitalizminin, siyasetini sömürge tipi faflizmin ve fikriyat›n› gericili¤in oluflturdu¤u “Cumhuriyetin” ço¤ul krizlerine karfl› flu anda yükselen sermaye çözümü. Birinci kriz düzeyinde, kapitalist dünya piyasas›n›n krizinin sömürge kapitalizminin kriziyle çak›flt›¤› noktada gündeme gelen “pazarl›kç› tafleronluk”, emperyalist iliflkilerin derinlefltirilmesinin ön flart› olarak, Kürt aç›l›m›ndan Ermeni aç›l›m›na kadar uzanan çözümlerin arka plan›n› oluflturuyor. ‹kinci kriz düzeyinde, neoliberalizmin krizinin toplumsal hayat›n krizine dönüfltü¤ü bir noktada ortaya at›lan egemen çözüm, art›k “sivil toplumun yukar›dan afla¤›ya imalat›n›” da kapsayan bir raddeye ulaflm›fl olan cemaat aç›l›mlar›nda ifadesini buluyor. “Sivil toplumsuz” Kemalist Cumhuriyet karfl›s›nda “Cemaatçi-sivil toplumcu Cumhuriyet”, iflas eden eski tarihsel blo¤un düzen içi sermaye alternatifi olarak, maddiyat ve fikriyat düzeylerinde, yükselen yeni tarihsel blo¤u infla ediyor. Bu geliflme paralelinde patlak veren üçüncü kriz düzeyi olan politik kriz, yani flu andaki haliyle egemen s›n›flar içi iktidar krizi, Ergenekon aç›l›m›yla çözümünü ar›yor. Ancak Ergenekon aç›l›m›n›n arkas›nda yatan
daha genifl strateji, yani “devletin yeni teknokratik bir zor ayg›t› olarak yeniden inflas›”, bu iç krize oldu¤u kadar, kapitalist politik iktidar›n top yekûn meflruluk krizine karfl› zora dayal› bir çözüm olarak öne ç›k›yor. “Aç›l›mc›l›k”, patenti ve tarifi egemen s›n›flara ait bir “demokratikleflme” biçimi olarak ortaya at›l›r ve giderek yeni bir Cumhuriyet önerisinin köfle tafllar›n› olufltururken, tam da politik alanda yani vatandafll›k kavram› etraf›nda gerçekleflen geliflmeleri kapsad›¤› için kaç›n›lmaz biçimde Türkiye toplumunun politik saflaflmalar›n›n merkezi ekseni haline geliyor. Türkiye toplumu, önceki egemen Cumhuriyet tan›m›ndan miras kalan bütün “demokratik sorunlarda” ortaya at›lan yeni egemen çözümler üzerinden bir kez daha saflafl›yor. Kürt sorunu, devletin demokratiklefltirilmesi sorunu, kad›n sorunu, din sorunu ve toprak (köylü) sorunu olarak s›ralayabilece¤imiz befl temel demokratik sorun, eski Cumhuriyetin çözemedi¤i “vatandafll›k” sorunu karfl›s›nda getirilen yeni önermelerle politik tart›flman›n oda¤›na oturuyor. Da¤ Türkü sayd›¤› Kürdü; ad›na “Cumhuriyet kad›n›” dedi¤i ev kad›n›n›; “milletin efendisi” ilan etti¤i köylüyü tam ve eflit vatandafl› haline getiremeyen, faflist bask› ayg›tlar›n› dinci-siyasi gericilikle tahkim eden “Kemalist Cumhuriyet”, Amerikanc›-Cemaatçi cumhuriyet haline dönüflerek tam ve eflit vatandafl olmayanlar›, tam ve eflit vatandafllar haline dönüfltürebilece¤i hayalini yay›yor. Peki bu yeni cumhuri-
yetin yeni vatandafll›k çerçevesini tan›mlayan yeni politik haklar, ayaklar›n› hangi maddi zemine dayayacaklar? Yoksa politik haklar, t›pk› y›ld›zlar gibi ayaklar›n› hiçbir maddi zemine basmadan havada kendi bafllar›na as›l› durabilirler mi? Görünen o ki, egemen s›n›flar›n politik haklar›n aya¤›n› yaslayaca¤› maddiyat bak›m›ndan sundu¤u bafll›ca güvence oldukça ilginç bir nitelik sergiliyor: Türkiye’nin özgün karakteri ve içinde bulundu¤umuz büyük tarihsel kriz döneminin belirledi¤i ihtiyaçlar uyar›nca, kapitalizmi derinlefltirmek ve bu derinlefltirmenin gere¤i olarak emperyalist tafleronluk iliflkilerini gelifltirmek. Egemen s›n›f ç›karlar›n›n demokratik toplumsal ç›kar olarak sunuldu¤u bu göz boyamac›l›¤› içinde toplum, Avrasya bölgesinde daha atak Amerikan tafleronu olmaya; yeni teknik zor ayg›t›n› demokrasi saymaya; toplumu cemaate dönüfltürmeye; köylüyü yüzde befle kadar k›rmaya; Kürdü ba¤›ms›z bir politik özne olmaktan ç›kartmaya; kad›na türban tak›p emek piyasas›na atmaya ve bütün bunlar›n olabilmesi için eme¤in bütün sosyal haklar›ndan vazgeçmeye r›za göstermesi oran›nda vatandafllaflaca¤›, tam ve eksiksiz vatandafllar haline gelece¤ine ikna edilmeye çal›fl›l›yor. Gerçekte bu önerinin saçmal›¤›n› kavramak için tarihî bir k›yaslama bile yeterlidir. Eski demokratik devrimler döneminde hiç kimse, toprak sahibi karfl›s›nda eflit insan say›lmayan yar› serf köylüyü ya da eskinin sömürge halklar›-
n›, kendisini efendisinin topra¤›na ve gerçek otoritesine daha da ba¤›ml› hale getirecek çözümler sayesinde vatandafl haline gelebilece¤ine ikna edemezdi. ‹kna edemedi¤i için, toprak sorununun çözümü, eski demokratik devrimde köylünün toprak sahibi karfl›s›ndaki eflit yurttafll›k hakk›n›n maddi çözücü temeli haline dönüfltü. Toprak devrimi, demokratik devrimin maddi güvencesi, vatandafl olmak isteyen köylünün temel maddi talebi haline geldi. Peki egemen s›n›flar›n kendi ç›karlar›n›, tam ve eflit vatandafll›k hakk›n›n maddi güvencesi gibi göstermesi karfl›s›nda demokrasi ve özgürlük kavramlar›yla ifadesini bulan politik haklar›n gerçek maddi güvencesi ne olacakt›r? Ya da daha aç›k bir dille ifade etmek gerekirse, dün toprak sorunu demokrasi ve özgürlük talep eden politik bir hareket olarak nas›l örgütlendiyse, bugün toprak sorununun yerini alan sosyal haklar sorunu, toplumun evrensel demokrasi ve özgürlük bayra¤›n› tafl›yan politik bir hareket olarak nas›l örgütlenecektir? Herhangi bir toplumun ne kadar kapitalistleflirse o kadar demokratikleflece¤ini ileri süren liberal görüfller art›k ‘ne yaz›k ki’ geçerli de¤ildir. Tekelleflme ve onun bugün gelinen noktada kapitalizme kazand›rd›¤› özellikler, kapitalizmin “ezilen milliyetler sorunu, kad›n sorunu, toprak sorunu, din sorunu ve demokrasi sorunu” olarak s›ralanan ve bir zamanlar çözebilece¤i varsay›lan geleneksel demokratik sorunlar› çözme kapasitesini imha etmifltir. Sosyal hak gasplar›, kapitalizmin demokratik hiçbir içeri¤inin kalmamas›n›n maddi ifadesinden baflka bir fley olmad›¤› gibi, her yeni sosyal hak gasp› kapitalizm için bu imkân› daha da yok etmektedir. Bu noktada gerek sosyal hak talepleri, gerekse demokrasi ve özgürlük talepleri, neoliberal sömürge devletinin parçalanmas›n› zorunlu k›lan bir ve ayn› sorunun iki ayr› cephesine dönüflmekte; “eflit haklar konusu” basit öz-savunma eylemini aflarak, “özgürlefltirici, evrensel bir politik mücadelenin” potansiyel zemini haline dönüflmektedir. Demokrasi ve özgürlük, gelinen tarihsel anda, “halklar›n, halk s›n›flar›n›n ve cinslerin kardeflli¤i” olarak ancak böyle var olabilir. Çünkü Kürtlerin, kad›nlar›n ve emekçilerin tam ve eksiksiz vatandafll›¤›na dayal› yeni bir cumhuriyet ancak ayaklar›n› böyle bir maddi iliflki zeminine dayand›rd›¤›nda bofllukta sal›nmaktan kurtularak, gerçek bir güvenceye kavuflabilir.
“Bu havalarda dövüflenler de var” ürt aç›l›m› yerinde sayarak “ilerliyor”. AKP kurmaylar›n›n tarihi f›rsat olarak adland›rd›¤› koflullar›n ana unsurunu ABD’nin Irak’tan çekilme plan› olufltururken, TSK ile AKP’nin uyumu ve Irak Kürdistan›’ndaki seçimlere PKK’nin destekledi¤i partinin sokulmamas›na da neden olan bölgesel Kürt Yönetimi’yle sa¤lanan mutabakat di¤er unsurlar› oluflturuyor. Bu da, ‘aç›l›m›n’ esas olarak PKK’yi tasfiye veya Kürt hareketinin etkisizlefltirme operasyonu olarak kurguland›¤›n› gösteriyor. Tüm bunlar›n ötesinde, “Kürt Aç›l›m›n›” dayatan faktör, Türkiye’nin demokratikleflme niyeti de¤il, 25 y›ll›k silahl› Kürt hareketidir. 25 y›ll›k savafl›n sona erdirilmesi zorunlulu¤u Kürt aç›l›m›n›n as›l zorlay›c› nedeni iken, bu savafl›n sürdürücüsü olan Kürt siyasal hareketinin da¤›t›l›p tasfiye edilmesini merkeze alan, Kürt halk›n›n hak ve özgürlüklerini tali (hatta hükümsüz) gören anlay›fl savafl›n sona erdirilmesini zorlaflt›r›yor. Yani ‘Kürt Sorunu diye bir fley yok, terör sorunu var’ anlay›fl›n›n yenilenmifl bir tezahürü olan bu yaklafl›m, defalarca tekrarlanan döngülere neden oluyor. Bu sürecin de er ya da geç tekrarlanmamas› için bir güvence yok. Kürt Hareketi’nin, temel taleplerini anlams›zlaflt›ran “çözüm” önerilerine dayanarak silah b›rakmas› zor görünüyor. Di¤er yandan AKP’nin Kürt Hareketi’ni yasal alanda da etkisizlefltirerek Kürt oylar›na sahip olma hevesinin, durumu daha da zora sokaca¤› görülüyor. Bu çeliflkiler ve çat›flma eksenleri “Kürt aç›l›m›”n›n s›n›rlar›n› belirlemeye devam edecek. Bugün egemen siyaset merkezlerinin inisiyatifi ele alm›fl olmalar›, emek hareketinin ve solun tamamen devre d›fl› b›rak›lm›fl olmas›, Kürtlerin temel yurttafll›k haklar›n›n tan›nmas›n› zorlaflt›ran bir durum ortaya ç›kar›yor. Ancak emek hareketinin,
K
emek alan›nda ve Kürt sorununda inisiyatifi ele almas› ile Kürt halk›n›n temel yurttafll›k haklar›n›n kazan›labilece¤i önümüzdeki süreçte daha berrak biçimde görülecektir. *** AKP, kendisini iktidara getiren fleyin, (ekonomik kriz) iktidardan götüren de olmamas› için taktikler üretmeye çal›fl›yor. Ekonomik krizin yaratt›¤› y›k›m›n büyük siyasal krizlere dönüflmemesi ad›na (eski bir Özal takti¤i olarak) kendisinin baflar›l› olabilece¤i ya da daha az zarar görece¤i konularda siyasal krizler yarat›yor. Bunlar›n bafll›calar› Ergenekon Operasyonu’yla eski ve rakip iktidar odaklar›n› tasfiye ataklar›, çarflafa doland›¤› Ermeni aç›l›m› ve Alevi aç›l›m› olarak s›ralanabilir. Kürt aç›l›m› ise siyasal kriz ekseni de¤ifltirme aç›s›ndan en etkili ad›m› oldu. AKP’nin küçümsenmeyecek çapta bir siyasi krizi göze alarak ülkenin en uzun süreli, acil meselesi olan Kürt sorununda “aç›l›ma” gitmesi ayn› zamanda as›l siyasal s›k›fl›kl›¤›n› aflma ihtiyac›n›n da bir gere¤iydi. Oy kayb› durdurulmal›, liberallerin deste¤i yeniden kazan›lmal›, yaklaflan seçimlerde Kürt oylar›n›n büyük dilimi garanti edilmeli, bütçe a盤›n› azaltacak kaynaklar yarat›lmal›, destekler bulunmal›. Düzen içi muhalefetin bu alanlardaki politikas›zl›klar›na AKP’nin uluslararas› sermayenin gözde partisi olmas›n›n da sa¤lad›¤› avantajlar eklenince düzen içi siyaset alan›nda AKP, olas› t›kanmalar› aflabiliyor. (AKP’nin neoliberal program›n›n desteklenmesi amac›yla karanl›k yöntemlerle ülkeye sokuldu¤u anlafl›lan 18.5 milyar dolarl›k kaynak gibi baflkaca ‘ifl’lerin çevrilmifl olmas› yüksek bir olas›l›kt›r) AKP bir yandan da önümüzdeki dönem siyasetinin ancak çekirdek kadrolar›nca sürdürebilecek ölçüde sertleflece¤ini düflünerek çeflitli ad›mlar at›yor. M. Ali fiahin gibi Erdo¤an’›n ‹HL’den arkadafl› ve Milli
Görüfl’ün k›demli bir neferinin, Köksal Toptan gibi ‘düzen içi uzlaflma’ anlam› tafl›yan birinin yerine tercih edilerek TBMM Baflkanl›¤›’na getirilmesi, AKP’nin bu yöneliminin en çarp›c› örne¤i oldu. HSYK ve sonras›nda YAfi sonuçlar›na bak›ld›¤›nda epey zamand›r rakiplerini ad›m ad›m geriletmeyi baflaran AKP’nin duraklama devrine girdi¤i de görülüyor. Ancak bu AKP’nin eski muktedirlerle kap›flmaya son verece¤i, uzlaflmaya gidece¤i anlam›na gelmemektedir. HSYK üzerindeki tart›flma, bir yandan iktidar çat›flmas›n›n durmad›¤›n› bir yandan da çat›flan güçlerin ortak noktalar›n› gösterdi. Abdullah Gül’ün atad›¤›, Cemil Çiçek ve Bülent Ar›nç’›n madalya takt›¤› Ali Suat Ertosun (nam-› de¤er F tipi ölümlerin yöneticisi) HSYK tart›flmalar›nda kilit isim oldu. Belli ki kendisini kilit noktaya getiren sürece dair AKP ile aras›nda bir s›k›nt› yok. Örne¤in, Ergenekoncular›n tansiyonu dahi topluma izlettirilirken cezaevlerinde Güler Zere gibi, Erol Zavar gibi 20’yi aflk›n devrimci, ölümcül hastal›klar›na ra¤men görmezden geliniyor. D›flar›da tedavi olabilmeleri veya son günlerini d›flar›da geçirebilmeleri için ne yarg› ne Cumhurbaflkan› k›l›n› k›p›rdat›yor. Neoliberalizm y›k›yor Krizin yaratt›¤› yoksullaflma yaza ra¤men etkilerini artt›rarak sürdürüyor. Neoliberal kapitalizmin, yaflam› hiçe sayan azd›r›lm›fl kâr h›rs›n›n ortaya ç›kard›¤› sonuçlar, fiavflat ve Giresun felaketlerinde görüldü¤ü gibi mecazi anlam›n› da aflarak kelimenin gerçek anlam›yla ‘y›k›ma’ dönüflüyor. Neoliberal dönemde eme¤in, çevrenin, topra¤›n, suyun, yeralt› ve yerüstü zenginliklerin talan›na yönelik sermaye yat›r›mlar› ortal›¤› kavurmaya bafllad›. Dereler kentleri bas›yor, maden flirketleri mahkeme kararlar›na ra¤men çevreyi yok ediyor, sular› topraklar› zehirliyor, ilaç flirketleri
hastalar› soyuyor, e¤itim sistemi sermayeye aç›larak piyasalaflt›kça çöküyor, Fiskobirlik fiekerbank’a f›nd›k üreticilerini haczettiriyor, çay ve f›nd›k baflta olmak üzere devlet çiftçilere olan eski borçlar›n› ödemedi¤i gibi bu y›l›n ürününe de para ödemeyece¤ini flimdiden aç›klayarak köylüyü spekülatörlerin kuca¤›na at›yor. Tüm bu yaflananlar›n çarp›c› özelli¤ini ise, halk›n sermayedarlarca soyulmas›n›n do¤rudan devlet eliyle olanakl› hale getirilmesi ve soygunun güvenli¤inin devletçe sa¤lanmas› oluflturuyor. AKP, krizin yükünü halka yüklemekten baflka ‘çare’ üretebilmifl de¤il ve üretme derdinde oldu¤unun iflaretleri de yok. Finansal piyasalar sallan›rken bankalar, bat›yoruz diyerek daha 4 ay önce iflçi k›y›m›na giden Ford gibi tekeller ciddi kar art›fllar› sa¤l›yorlar. Yani, sermaye bast›r›yor ve istediklerini al›yor. “Serbest piyasa”da dahi tüketim düflüklü¤ünün bir sonucu olarak zam yap›lamazken hükümet zorunlu tüketim maddeleri üzerindeki vergileri artt›r›p, su, elektrik, toplu ulafl›m gibi kamu hizmetlerine zam yaparak süreci götürmeye çal›fl›yor. Yeni aç›lacak paketten ciddi ÖTV art›fllar›, sa¤l›kta katk› paylar›n›n artt›r›lmas› ve ilaç katk› paylar›n›n yüzde elli artt›r›lmas› gibi halk düflman› bafll›klar›n oldu¤u flimdiden s›zd›. ‹zmir Kent Afi iflçilerine polis sald›r›s› ise iflsizlik terörüne karfl› ifllerine sahip ç›kmaya çal›flanlar› bir de polis terörünün bekledi¤ini gösteriyor. Devletten alacaklar› alamayan ve düflük fiyat aç›klamalar› ile köfleye s›k›flt›r›lan çiftçiler, yeni tefecilik sistemi olan borsac›lara alt›n tepside sunulmaktad›r. Ne düzen içi siyasetin ne de yeni düzen içi siyasal aktör yaratma derdindeki sol giriflimlerin bu y›k›m tablosunu AKP’nin y›k›m›na çevirme ufuklar› var. Her fleye ra¤men “bu havalarda dövüflenler de var”: Eskiflehir’de köylüler bu¤day bor-
sas›nda borsac› tokatl›yor; Giresun’da f›nd›k borsas›na karfl› köylünün söz ve karar sahibi olaca¤› f›nd›k meclislerinin kurulmas› için köy köy dolafl›l›yor, haczedilen f›nd›k üreticilerinin derdine derman olmak için standlar kuruluyor; Gebze’de kentsel dönüflüme karfl› 40 derecede miting yap›l›yor ve bu mitinge “muzaffer” Dikmen halk› ta Ankara’dan kalk›p deste¤e geliyor; Kocaeli Ar›zl›’da bar›nma haklar› için depremzedeler aya¤a kalk›yor; Bahçelievler’de Carefour’a arsas›n›n peflkefl çekilmesi yetmiyormufl gibi binalar› da kullan›lamaz hale getirilen fizik tedavi merkezi hastalar› durumu protesto için Carrefour’un aç›l›fl›nda yol kesiyor; iflten ç›karmalara karfl› Kent Afi iflçileri haftalard›r direniyor; üniversite ö¤rencileri harçlara karfl› toplant› bas›yor, Baflbakan’› K›z›lay’da köfleye s›k›flt›r›yor ve halk›n deste¤ini al›yor, Güler Zere’nin yaflamas› için binler soka¤a ç›k›yor… sayabilece¤imiz daha çok fley var: fiavflat halk›na felaket yaflatt›ktan sonra yaralar› sarmak yerine Deniz Fenercileri yollayanlar›n ve yüzy›l›n yolsuzluk hareketinin kovulmas›, yüksek yerlerden koruma gören tacizci H. Üzmez’in kad›nlar›m›z›n ›srarl› mücadeleleri sonucunda içeri t›kt›r›lmas› halk›n da takdirle izledi¤i çabalar. Muhalefete tatil yok. Tatil bu sene k›sa sürece¤e benziyor. Öfke birikiyor. Her alanda ve her tarafta Ankara’da Baflbakan’›n yeme¤ini bo¤az›na t›kayan Kolektifçi ö¤rencileri örnek alaca¤›z: Yakalad›¤›m›z› haklayaca¤›z! Sol muhalefet ise da¤›n›k ve merkezsiz. Rotas›n› liberalizm ve ulusalc›l›ktan ba¤›ms›z belirleme yetisinde/derdinde olan solun, yoksul emekçi s›n›flar›n tepkilerini karfl›layacak, seçim hesaplar›na de¤il halka dayanan, halk›n hak hareketlerine dayanan bir güç merkezi üretmesi gerekiyor…
2009
Honduras Darbeye Karfl› Ulusal Cephe
B
u y›l›n 28 Haziran tarihinde Honduras halk› Anayasal bir Meclis toplay›p toplamayaca¤›na karar vermek için yap›lacak olan dördüncü referandumla ilgili bir kamuoyu yoklamas›na kat›lmaya haz›rlan›rken, binlerce asker Cumhuriyetin Anayasal Baflkan›n›, Manuel Zeleya Rosales’i kaç›rd› ve O’nu komflu Kosta Rika’ya sürgüne gönderdi; Baflkanl›k Saray›’n› iflgal etti, bütün ba¤›ms›z radyo ve televizyon istasyonlar›n› fliddetle kapatt›, hükümetin tüm memurlar›na sald›rd› ve tüm ülkede S›k›yönetim ilan etti. (...) Honduras halk›n›n yan›t› darbenin ilk saatlerinde bile gecikmeden gelmifltir. Halk kitleleri, tanklar, helikopterler, uçaklar ve a¤›r silahlarla donanm›fl binlerce askere karfl›, meydanlar› doldurarak ve (hükümet genel merkezi olan) Baflkanl›k Saray›’n›n önünde toplanarak sokaklara akt›lar. O zamandan bu yana geçen bir ay içinde halk kitleleri, Politik Anayasam›z›n, silahl› bir güç taraf›ndan bir hükümetin dayat›lmas› halinde Halk ‹syan› hakk›n› tan›yan 3. Maddesini kullanarak, HER GÜN doland›r›c›lar hükümetini kitlesel seferberlikler, yol kesme eylemleri, kamu binalar›n› iflgal vs. gibi eylemlerle alt edecek bir bask› yaratmak için protestolar›n› sürdürüyorlar. Bu mücadele askerlerce öldürülen kimi Hondurasl›lar›n hayatlar›na mal olmakla birlikte, bu direnifl sayesinde, doland›r›c›lar hükümeti durumu kontrol alt›na alamad›¤› gibi, kitleleri alt edememifl ve bu yüzden de kendisini hükümet olarak konsolide edememifltir. Halk direniflinin azami örgütlü ifadesi, halk hareketinin bütün toplumsal ve politik ifade biçimlerini birlefltiren ve ulusal çaptaki harekete diktatörlü¤ün alt edilmesi yönünde önderlik eden “Darbeye Karfl› Halk Cephesi”dir. Cephe iflçi, köylü ve di¤er halk örgütleri ile darbeye karfl› olduklar›n› ilan eden sol ve merkez partiler ve hareketlerden oluflmaktad›r. (...) Darbeye Karfl› Ulusal Cephe aç›s›ndan, Baflkan Arias’›n arac›l›¤›, ABD D›fliflleri Bakanl›¤›’n›n diktatör Micheletti için bir düzeyde uluslararas› tan›nma elde etme, çat›flman›n sonuna gelinene kadar zaman kazanma ve direnifl hareketini bast›rarak, Baflkan Zelaya’ya, kaç›n›lmaz biçimde iktidara yeniden getirildi¤inde kabul edilemez koflullara boyun e¤meye zorlama ve Anayasal Meclis ve darbeden sorumlu olan kimselerin yarg›lanmas› mücadeleleri gibi, halk hareketlerini seferber eden politik taleplerin peflini b›rakt›rma amaçlar› güden bir stratejisidir. Sonuç olarak, Darbeye Karfl› Ulusal Cephe sadece Baflkan Zelaya’n›n makam›na derhal, güvenlik içinde ve koflulsuz olarak yeniden getirilmesini kabul etmektedir. Honduras iflçi s›n›f›, bafl›ndan beri halk direnifline aktif biçimde kat›lm›fl, üçüncü haftada kendi mücadele yöntemleriyle birleflik bir eylem örgütlemifltir: genel grev ve iflyeri iflgalleri, 23 ve 24 Temmuz günlerinde ülkenin üç merkezi sendikas› (CUTH, CGT ve CTH) taraf›ndan 48 saatlik ifl b›rakma eylemi içinde örgütlendi ve ayn› ay›n 30 ve 31’inde tekrarland›. Onlarla dayan›flma halinde olan El Salvador ve Nikaragua halk örgütlenmeleri Honduras’tan mal giriflini durdurmak için gümrükleri kestiler. Doland›r›c›larla dayan›flma içinde olan Honduras ve Orta Amerika’daki iflveren örgütleri derhal avaz avaz ba¤›rd›lar çünkü boykot, flirketleri için milyonlarca dolarl›k kay›plar demekti. Bu da grevin ve ticari boykotun darbecilerin ayaklar›n›n alt›ndaki ekonomik zemini çekip almakta, resmi aç›klamalardan çok daha etkili silahlar oldu¤u anlam›na gelmektedir. Bütün bunlar yüzünden, Darbeye Karfl› Ulusal Cephe dünya çap›ndaki iflçi s›n›f› örgütlerine, diktatörlü¤ü ekonomik bak›mdan güçsüz düflürmek amac›yla, Honduras limanlar›na giren ve ç›kan tüm ürünlere yönelik boykot eylemleri düzenleyerek, Honduras iflçi s›n›f› ve halk›yla militan dayan›flmay› örgütlemesi ve yürütmesi, ABD ve Honduras büyükelçilikleri önünde diktatörlü¤ü k›nayan protestolar düzenlemesi ve genel olarak Honduras halk› ve iflçi s›n›f›n›n bask› rejiminden kurtularak yeni bir topluma ulaflma mücadelesini güçlendiren eylemler düzenlemesi ça¤r›s›nda bulunmaktad›r. SADECE ‹fiÇ‹ SINIFININ DÜNYA ÇAPINDAK‹ B‹RL‹⁄‹ HONDURAS’TAK‹ FAfi‹ST DARBEC‹LER‹ ALT EDEB‹L‹R
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n Telefon-Faks 0 212 245 9037 n Adres Tomtom Mah. Örmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n Bas›ld›¤› Yer Sinerji Bas›n Yay. ve ‹let. Hizm. A.fi. Bask› Tesisleri - KOCAEL‹ n Da¤›t›m Yay-Sat
6 A¤ustos 19 A¤ustos
2009
GÜNDEM 3
I Kriz, organ sat›fllar›n› iki kat artt›rd›
I KPSS ma¤durlar› açl›k grevine bafll›yor
I YÖK disiplini, fikir h›rs›zl›¤›n› aklad›
Krizle beraber yaflanan yoksullaflma organ sat›fllar›n›n iki kart artmas›na neden oldu. Yasad›fl› yollardan gerçeklefltirilen organ sat›fllar› art›k internet üzerinden gerçeklefliyor. ‹nternette verilen bir ilan flöyle: “Acilen böbre¤imin tekini sat›yorum. 4 tane o¤lum var. 200 TL olan kiram› dahi ödeyemiyorum. ‹flsizim baflka çarem kalmad›. Tek çarem böbre¤imi satmak.”
Üniversite e¤itimini tamamlad›klar› halde göreve atamalar› yap›lmayan ö¤retmenler KPSS’nin kald›r›lmas› talebiyle eylemdeler. Göreve bafllayamayan ö¤retmenler 5 A¤ustos günü Ankara Abdi ‹pekçi Park›'nda 3 gün sürecek bir açl›k grevi gerçeklefltiriyor. Resmi kay›tlara göre bu y›l gerçeklefltirilen s›nava 205 bin iflsiz ö¤retmen aday› girdi, ancak bunlardan sadece 19 bini yerlefltirildi.
Yüksek Ö¤retim Kurulu (YÖK), uluslararas› bilim çevreleri taraf›ndan ‘fikir h›rs›zl›¤›’ say›lan ‘intihal’i cezaland›rmad›. ‘Disiplin aff› kapsam›na girdi¤i’ gerekçesiyle affedilen intihal olay› Konya Selçuk Üniversitesi Matematik Bölümü’nde meydana geldi. YÖK içesindeki siyasi gerilimler ve kadrolaflmalar nedeni ile birçok “çifte standartl›” uygulama meydana geliyor.
Binler Güler Zere’ye sahip ç›kt› Hapishanede yakaland›¤› kanser hastal›¤›na karfl› yaflama savafl› veren Güler Zere’nin serbest b›rak›lmas› için Türkiye’nin dört bir yan›nda eylemler yap›lmaya devam ediyor Güler Zere Elbistan Kapal› Cezaevi’nde geçti¤imiz y›l kansere yakalanm›fl, geçirdi¤i ameliyatla dama¤› al›nm›flt›. Ameliyat›n ard›ndan Güler Zere’nin kulak arkas›nda ve boynunda tekrar ur ç›kt›.
Güler Zere
Hastal›¤›n teflhisi hapishane koflullar› nedeniyle geciktirildi. Çukurova Adli T›p Kurumu, hastal›¤›n geldi¤i aflama itibari ile Zere’nin mahkum ko¤uflunda tedavi edilemeyece¤i raporunu verdi. Bu rapora ra¤men Adli T›p 3. ‹htisas Kurulu Baflkan› Nur Birgen’in “hapishanede tedavisi yap›labilir” raporu vermesi üzerine Zere, Balcal› Hastanesi’nin mahkûm ko¤ufluna tekrar getirildi. Güler Zere’nin tahliye edilmesi için binler sokakta Ölüme mahkum edilmeye çal›fl›lan Zere’nin tahliyesi için ülkenin dört bir yan›nda binlerce insan sokaklara ç›karak “Güler Zere’ye özgürlük” diye hayk›rd›. ‹lerici-devrimci kurumlar›n oluflturdu¤u Güler Zere'ye Özgürlük Plat-
formu, ölüm s›n›r›nda olmas›na ra¤men halen tutuklu bulunan kanser hastas› Güler Zere’nin ve tüm hasta mahpuslar›n serbest b›rak›lmas› talebiyle 31 Temmuz günü Taksim Tramvay Dura¤›’ndan Galatasaray Meydan›'na yürüdü. “Kanser hastas› Güler Zere'ye özgürlük. Hasta tutsaklar serbest b›rak›ls›n” yaz›l› pankart›n aç›ld›¤› eyleme yaklafl›k 2 bin kifli kat›ld›. Eylemde “‹çeride d›flar›da hücreleri parçala”, “Adalet istiyoruz”, “Darbecilere de¤il Güler Zere'ye özgürlük”, “Hasta tutsaklar serbest b›rak›ls›n” sloganlar› at›ld›. Güler Zere’ye Özgürlük Platformu ad›na bas›n aç›klamas›n› okuyan Avukat Taylan Tanay, 2000’li y›llardan beri kullan›lan F tipi hapishanelerin ve tek kiflilik hücre uygulamas›n›n mah-
puslar üzerinde ciddi ve kal›c› sa¤l›k sorunlar› yaratt›¤›na dikkat çekti. Ankara, ‹zmir, Mersin, Adana, Bursa, Malatya, Tunceli, Hatay, Antalya ve Avrupa’daki eylemlerde de Güler Zere’nin acilen serbest b›rak›lmas› gerekti¤i ve hayat›n› kaybetmesi durumunda bütün sorumlulu¤un AKP’ye ait olaca¤› vurguland›. D‹SK, KESK, Halkevleri, ÇHD ve ‹HD gibi demokratik kurumlar ve ayd›nlar yapt›klar› aç›klamalarda Güler Zere’nin ve hapishanelerdeki hasta mahpuslar›n serbest b›rak›lmas›n› ve hapishanelerdeki koflullar›n düzeltilmesini istediler.
Her devrin aklay›c›s›:
Nur Birgen Nur Birgen, Adli T›p Kurumu’na 1995’te dönemin Adalet Bakan› Mehmet A¤ar taraf›ndan atand› ve ayn› y›l, kay›plar› protesto etmek için Yeni Demokrasi Hareketi binas›n› iflgal edip gözalt›nda iflkence gören 7 kifli hakk›nda “iflkence görmemifltir” raporu verdi. Birgen icraatlar›na Susurluk san›¤› ‹brahim fiahin’i affettirerek devam etti. 2004’te ölüm orucu sonras›nda wernicke korsakoff hastal›¤›na yakalanan mahpuslar için “iyileflebilir” raporu vererek 16 hastay› tekrar F tipi hücrelere yollad›. 2005’te ise AKP taraf›ndan, hakim ve savc›lar› iflkenceye karfl› e¤itmek için görevlendirildi. Birgen, son olarak kanser hastas› Güler Zere’yi “hapishanede kalabilir” raporu vererek ölüme yollad›.
Hata de¤il, AKP projesi fiiddetli ya¤›fllar sonucu Karadeniz Bölgesi’nde Temmuz ay›nda meydana gelen seller sonucunda 7 kifli öldü ve büyük maddi hasar olufltu. Sel birçok kenti sular alt›nda b›rak›rken AKP projelerindeki rant› da su yüzüne ç›kartt› Karadeniz Bölgesi’nde fiavflat, Giresun ve Bart›n baflta olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin birçok yerinde 15 ve 28 Temmuz’da meydana gelen seller, 5’i Artvin fiavflat’ta, 2’si Ordu Perflembe’de olmak üzere 7 kiflinin can›na mal olurken devlet s›rlar›n›, kâr amac› güdülerek yap›lan otoyollar›, malzeme yetersizli¤inden y›-
k›lan bentleri de ortaya ç›kartt›. Bart›n’daki sel devlet s›rr› Bart›n’da 15 Temmuz’da meydana gelen selden sonra Kent Konseyi, 11 sene öncesinde seli önlemek için yap›lan projeyi incelemek istedi. Ancak konsey, projenin “devlet s›rr›” oldu¤unu ö¤rendi. Planl› sel Giresun Belediye Baflkan› Kerim Aksu, “50 metre ötemiz deniz ancak sular Karadeniz Sahil Yo-
lu’na tak›ld›” diye isyan etti. Mimarlar Odas› Giresun fiubesi bir aç›klama yaparak sel bask›nlar›n›n yanl›fl tasar›m yüzünden yapay afete dönüfltü¤ünü belirtti. Mimarlar Odas› yapt›¤› incelemeler sonucunda adeta bir set gibi Karadeniz k›y›s›n› kuflatan otoyolun su tahliye kanallar›n›n t›kand›¤›n› söyledi. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Faz›l Çelik de, Karadenz Sahil Otoyolu’nun k›y› yerleflimlerini çukurda b›rakt›¤›n›,
buna ra¤men yolun su tahliye sisteminin yetersiz oldu¤unu söyledi. AKP’ye göre afet de¤il 20 gün içinde iki kez sel felaketi yaflayan Giresun’un afet kapsam›na al›nd›¤›n› aç›klayan Bay›nd›rl›k Bakan›, ertesi gün çark etti. Bu AKP hükümetinin afete afet dememedeki ilk ›srar› de¤il. fiavflat’taki sele ‘kader’ diyen AKP, 2007’nin May›s ay›nda Cizre’de
yaflanan sel felaketinden sonra da ilçeyi afet kapsam›na almam›flt›. fiavflat’ta da çürük malzeme kullan›lmas› ve dere yata¤›n›n de¤ifltirilmesi 15 Temmuz’da sele sebep olmufltu. AKP, halk›n zarar›n› karfl›lamak yerine DS‹’yi korumufl, Baflbakan da sele ‘kader’ demiflti. Selden 5 gün sonra ilçeye gelen Deniz Feneri’ni halk kovmufltu.
Maske düfltü MEB: ‘Haydi patronlar okula’ zam göründü “En ucuz su bizde olacak” diyen ancak, suya yüzde 75 oran›nda zam yapan Melih Gökçek’in maskesini Halkevciler düflürdü Faturalar›n 45 günlük düzenlenmesi nedeniyle vatandafllar›n bir üst kademe fiyat›ndan su bedeli ödemek zorunda kald›¤› ve su fiyat›n›n her ay otomatik olarak artt›¤› uygulamay› Dan›fltay'›n iptal etmesinden sonra, kollar›n› s›vayan Ankara Büyükflehir Belediyesi 20 Temmuz günü suya zam yapt›. Baflta dar gelirli aileler olmak üzere, abonelerin büyük bir bölümünün 10 metreküpün alt›nda su kulland›¤› Baflkent’te, önceki tarifede at›k su bedeli dahil suyun metre-
küpüne 1.55 TL ödenirken, yeni tarifeyle birlikte suyun metre küpüne 2,70 TL ödenecek. Böylece su faturalar› önceki tarifeye göre yüzde 75 zamlanm›fl olacak. Ankara Büyükflehir Belediyesi'nden 18 Temmuz’da yap›lan aç›klamada, konutlar› ve dar gelirlileri düflünerek yeni bir tarife belirlediklerini anlatan Gökçek, “Maliyeti 2,97 lira olan suyu konutlara, at›k su bedeli de içinde olmak üzere 2,70 liradan verece¤iz” demiflti. Halkevciler, indirim yap›yorum diyerek halk› kand›ran Gökçek’in suya zam yapmas›n› Konur Sokak’tan Büyükflehir Belediyesi’ne kadar yürüyerek protesto etti. Halkevciler belediye önünde su zamm›n›n geri çekilmesini ve herkese ayl›k 18 metreküp suyun paras›z sa¤lanmas› gerekti¤ini söyledi.
Milli E¤itim Bakanl›¤› (MEB) patronlar›n bir dedi¤ini iki etmiyor. 2009-2010 e¤itim dönemi ile birlikte liselerin kap›lar› patronlara tam olarak aç›l›yor. ‹fl baflvuru formu haz›rlama yafl› düflüyor. TÜS‹AD, MÜS‹AD, TOBB gibi sermaye örgütlerinin “ucuz, kalifiye iflçi” ihtiyac›n› karfl›layacak ve patronlar›n lise yönetimine kat›l›m›n› sa¤layacak dönüflümün ad›: “Tan›t›m, Mezunlar› ‹zleme, ‹stihdam, Mesleki Rehberlik ve Dan›flma Komisyonu”. Önümüzdeki e¤itim dönemiyle çal›flmaya bafllayacak komisyonun baz› amaçlar› flöyle: n Liselerde Kariyer Günleri düzenleyerek ifl adamlar›n›n panel, seminer vb. yöntemlerle sunum yap-
malar› için ortam haz›rlamak n Liselilerle insan kaynaklar› dan›flmanl›k flirketi yöneticilerini, uzmanlar›n› ve imaj dan›flmanlar›n› okul ortam›nda buluflturmak
Kemal Türkler davas›nda yine beraat D‹SK Genel Baflkan› Kemal Türkler davas›nda mahkeme, Yarg›tay karar›na direnerek katil zanl›s› Ünal Osmana¤ao¤lu’nu üçüncü kez beraat ettirdi Kemal Türkler davas›nda san›k Ünal Osmana¤ao¤lu beraat etti. 7 T‹P’li gencin katledilmesi ve Mamak katliam› davalar›n›n san›¤› olan A¤ao¤lu, Türkler cinayetinden yarg›land›¤› davada daha önce iki kere beraat etmifl, Yarg›tay her iki karar› da bozmufltu. Davay› üçüncü kez ele alan Bak›rköy 2. A¤›r Ceza Mahkemesi, karar›nda direnerek yeniden beraat hükmü verdi. Davay› izleyen D‹SK
yöneticileri ve kitle örgütü temsilcileri karara tepki gösterdi. Davan›n karardan önceki duruflmalar›nda da ödenek yoklu¤u bahanesiyle Osmana¤ao¤lu hapishaneden mahkemeye getirilmiyordu. D‹SK avukatlar›n›n yapt›¤› araflt›rmayla ödenek s›k›nt›s› olmad›¤› anlafl›lm›fl, san›k mahkemeye getirilmeyerek davan›n zamanafl›m›na sokulmaya çal›fl›ld›¤› ortaya ç›km›flt›.
n Liselilerin e¤itim durumuna iliflkin özgeçmifller haz›rlayarak bunlar›n veri bankalar› fleklinde oluflturulmas›n› organize etmek. Bu kay›tlar›n iflveren kurulufllar›na ulaflt›r›lmas›n› sa¤lamak. Komisyon, okul müdür yard›mc›s› ile ö¤retmenler kurulu taraf›ndan önerilen 3 ö¤retmen ve 1 rehber ö¤retmen, Okul Aile Birli¤i Baflkan›, gerek görülürse okul mezunlar› ve oda temsilcilerinden oluflacak.
Herkesin iyimserli¤i kendine Ferda Koç ferdakoc@hotmail.com
‹çiflleri Bakan› Beflir Atalay'›n ilan etti¤i “Kürt Aç›l›m›” flimdiye dek birkaç kez yafland›¤› gibi “acaba bar›flç›, demokratik çözüme kap› aralayacak bir siyasi irade mi olufluyor” umutlu sorusunun yeniden sorulmas›na yol açt›. ‹smet Berkan Radikal'deki köflesinde, bu tip durumlar karfl›s›nda “muhalif” konumda bulunanlar için kötümser davranman›n, daha kolay ve daha yatk›n olunan bir davran›fl tarz› oldu¤unu, iyimser davranman›n ise genellikle zor ve “k›nanma riski” içeren bir fley oldu¤unu belirtip, “bu kez iyimser olmak için daha fazla neden gördü¤ünü” yazd›. Berkan'a göre bu “aç›l›m”›n, kötümserli¤e neden olan daha önceki deneyimlerden fark›, Atalay'›n sorunu “Kürt Sorunu” olarak adland›rmas› ve bir “eflitlik” sorunu oldu¤unu ve çözümünün de “demokrasiyi geniflletmekten” geçti¤ini ima etmesiydi. Süleyman Demirel'in “Kürt Realitesi; anayasal vatandafll›k”, Tansu Çiller'in “Bask Modeli”, Mesut Y›lmaz'›n “AB'nin yolu Diyarbak›r'dan geçer”, Tayyip Erdo¤an'›n “Kürt Sorunu” biçimindeki ifadelerini hat›rlayanlar, sorunu adland›rman›n ve “bar›flç› demokratik bir çözüm”ü ça¤r›flt›ran çözüm perspektiflerini dile getirmenin kendi bafl›na bir anlam ifade etmedi¤ini biliyorlar. Devletin tepesinde bu gibi sözler “edilir” ama s›ra “gere¤ini yapmaya” gelince sözün sahibi geri basar, geri bast›r›l›r. Son olarak daha bir ay önce Gül, “Tarihi F›rsat” aç›klamas›n›n arkas›ndan yap›lan Temmuz MGK's›nda ilan edilen “K›rm›z› Çizgiler”le tükürdü¤ünü yalam›flt›. Atalay'›n, imay› bir yana b›rakarak, “Kürt sorunu bir eflitlik sorunudur ve demokrasinin geniflletilmesiyle çözülür” dedi¤ini düflünelim. Hadi ifli yokufla da sürmeyelim; “eflitlik” sorununu da “siyasi eflitli¤e” indirgemeyi kabullenelim. Kürtleri bugünkü siyasi sistemde “eflitsiz” k›lan unsurlar› en önemlilerinden bafllayarak sayal›m dedi¤imizde karfl›m›za ç›kan fleyleri s›ralayal›m. Yurttafll›k haklar›n›n kullan›m›n›n birinci koflulu “temel e¤itim”den geçmifl olmakt›r. Ancak temel e¤itimden geçmifl olan bireyler, yurttafl olarak hak ve sorumluluklar›n›n ay›rd›nda olabilir, hak ve sorumluluklar› çerçevesinde bireysel siyasal tercihlerini olgunlaflt›r›p kullanabilirler. Yayg›n temel e¤itimin ön koflulu “ana dille e¤itim”dir. Dolay›s›yla Kürtlerin siyasi eflitli¤inin ön koflulu “ana dille e¤itim”dir. Siyasi eflitli¤in bir di¤er ön koflulu “siyasi temsilde eflit hak”t›r. D›fllanan, bask› alt›nda tutulan bir ulusall›¤›n unsurlar›n›n kimlik sorunlar›n›n çözümünü ön planda tutan bir siyasi temsil aray›fl›na girmelerinden daha do¤al bir fley olamaz. “Kürt Partisi”nin Meclise yaln›zca “seçim ittifak›” veya “ba¤›ms›z adayl›k” gibi boflluklar› kullanarak girebildi¤i ve ald›¤› oyun çok alt›nda bir temsil olana¤›na raz› olmak zorunda b›rak›ld›¤› bugünkü koflullar, siyasi eflitli¤in aç›k inkar›d›r. Dolay›s›yla barajlar›n kald›r›lmas› Kürtlerin siyasi eflitli¤inin ikinci önemli ön kofluludur. AKP'nin “eflitlik sorununu çözmek için demokratik haklar› geniflletmek”le kasttetti¤i somut program en az›ndan bu iki madde aç›s›ndan oldukça tart›flmal›d›r. Tam tersine, dile getirilen “k›rm›z› çizgiler”in birincisi “anadille e¤itim”in reddi, ikincisi ise “etnik temelli partilerin kurulamayaca¤›” konusundaki tak›nt›d›r. AKP'nin siyasi dili (ülkemizdeki bütün gerici ak›mlarda görüldü¤ü gibi) iki yüzlülü¤ün muhteflem bir örne¤idir. “Örtünme flart›”n› bir “kad›n özgürlü¤ü sorunu” olarak formüle edebilen, e¤itimde f›rsat eflitli¤iyle “imam hatiplilerin üniversiteye girme önceli¤i”ni kastedebilen bu dilin Kürt sorununu nas›l bir “eflitsizlik” sorunu olarak formüle edece¤ini ve demokrasinin ne flekilde “geniflletilmesi” yoluyla çözümünü önerece¤ini cidden merak ediyorum. Antonio Gramsci, “akl›n kötümserli¤i”ne karfl›l›k, “iradenin iyimserli¤i”nden söz eder. Akl›m›z, bugünkü kötü durumun ortaya ç›kmas›na neden olan aktörlerin bundan sonra durumu iyilefltirecek güçlere dönüflece¤ini “beklemememiz” gerekti¤ini söylüyor. Böylesi bir “dönüflüm” ancak bu güçleri, bugüne kadar oldu¤u gibi hareket edemez hale getirecek bir baflka durumun yarat›lmas›yla gündeme gelebilir. Bugünkü “aç›l›m”›n “iflaret fifle¤i”nin TÜS‹AD'›n ifl adam› olmayan tek üyesi Ertu¤rul Özkök taraf›ndan at›ld›¤› hat›rlan›rsa, Do¤an Medya'n›n bir di¤er “a¤›r topu” ‹smet Berkan'›n kendisini böylesi bir durumu yaratacak iradenin bir parças› olarak gördü¤ü için “iyimser” oldu¤u düflünülebilir. Ama Berkan'›n parças› oldu¤unu düflündü¤ü bu “irade”nin ipinin ABD ve AB emperyalizmi taraf›ndan çekildi¤ini düflünürsek bize “herkesin iyimserli¤i kendine” demek düfler.
6 A¤ustos 19 A¤ustos
4 GÜNDEM SALDIRACAK YER ARIYORLAR
“AMPÜL TAYY‹P” DAVASI
DTP’li vekile polis sald›r›s›
Liseliye 3 ay 26 gün ceza
DTP milletvekili fierafettin Halis, Dersim’de gerçekleflen Munzur Festivali’nde kat›ld›¤› eylemin ard›ndan Hozat yolu üzerinde polis sald›r›s›na u¤rad›. Polis noktas›nda meydana gelen sald›rda Halis’in flöförü ve dan›flman› çeflitli yerlerinden yaraland›. Halis sald›r›y› gerçeklefltirenler hakk›nda savc›l›¤a suç duyurusunda bulundu.
Bursa’da 2008 y›l›nda Liseli Genç Umut taraf›ndan gerçeklefltirilen “ÖSS’ye Red” eyleminde “Ampül Tayyip” slogan› att›¤› gerekçesiyle lise ö¤rencisi Ozan Kaplano¤lu’na 3 ay 26 gün kamu hizmeti cezas› verildi. Ceza temyize götürülecek. Eyleme kat›lan demokratik kitle örgütleri temsilcileri de ayn› davadan ceza alm›fl, görülen temyiz davas› sonras› cezalar kald›r›lm›flt›.
POL‹S TERÖRÜ DURMUYOR
2009
BAKANLIKTAN ÖDÜL G‹B‹ CEZA
KONTRGER‹LLA DURMUYOR
Polisten kimlik daya¤›
Polise öldürmek serbest
I¤d›r halk›: “fiehid namirin”
Bursa’n›n Nilüfer ‹lçesi'nde Y›ld›ray Kaya ve R›za Çilingir, üst geçitten geçerken kimlik soran iki polis memuru taraf›ndan yüzlerine biber gaz› s›k›ld›ktan sonra yere yat›r›l›p dövüldü. Vücudunun büyük bölümünde darp izleri olan Y›ld›ray Kaya’n›n 20 gün, gö¤sünde ve s›rt›nda tekme ve yumruk izleri bulunan R›za Çilingir’in ise 10 gün rapor ald›¤› ö¤renildi.
Adana’n›n Ceyhan ilçesinde “dur ihtar›na uymayan” 19 yafl›ndaki Murat Kasap’› öldürdü¤ü için ‘taksirle adam öldürmek’ten 1 y›l 8 ay hapis cezas› ald›. Mahkemenin vermifl oldu¤u ceza ertelendi. ‹çiflleri Bakanl›¤› ise polis memurunu sadece 10 ay görevden uzaklaflt›rmakla yetindi. Verilen cezada “hükmün aç›klanmas›n›n geri b›rak›lmas›” nedeni ile davan›n temyiz yolu da kapat›ld›.
29 Temmuz günü I¤d›r’da Özel Harekat Timleri’nce gerçeklefltirilen yarg›s›z infaz, befl bin kiflilik yürüyüflle protesto edildi. 30 Temmuz’da gerçekleflen yürüyüflte DTP I¤d›r ‹l Baflkan› Ahmet Barbaros yaflanan olay›n bir provokasyon oldu¤unu belirterek, olay› bar›fl sürecine bir darbe olarak nitelendirdi. Aç›klaman›n ard›ndan halk infaz›n gerçekleflti¤i soka¤a yürüyerek karanfil b›rakt›.
Evet eflitlik sorunu gere¤ini yap›n!
Kürtlerin karn› sahte aç›l›mlara tok
Kürt sorununda aç›l›m tart›flmalar›yla DTP’ye yönelik operasyon haberleri beraber geliyor. Devletin kurumlar› ABD’nin Ortado¤u’daki tafleronlu¤una soyunurken Kürt hareketinin kendilerine engel oldu¤u konusunda mutab›k. Çözüm diye getirdikleri ise örgütlü Kürt dinamiklerinin da¤›t›lmas› Kürt sorununda bir kez daha sadece lafa ve vaade dayal› umut rüzgarlar› estiriliyor. Bu, haf›zas› yerinde olanlar için al›fl›lmad›k bir manzara de¤il. Bundan önce 1992 y›l›nda dönemin Baflbakan› Süleyman Demirel “Kürt realitesini tan›yoruz” dediBeflir Atalay ¤inde ya da hükümetin sonraki y›llarKürt aç›l›m›da Demirel’in n› koordine mirasç›s› Tanetmekle gösu Çiller revlendirildi “Bask çözümünden” bahset-
ti¤inde de önemli geliflmeler beklenmiflti. Ancak herhangi bir demokratik aç›l›m yap›lmad›¤› gibi Kürt sorununda kirli savafl yöntemleri daha da derinlefltirilmifl, devlet savafl rejimine göre yeniden yap›land›r›lm›flt›. 2005 y›l›nda da Erdo¤an Diyarbak›r’da “Kürt sorunu”ndan bahsederek aç›l›m umudu vermifl, bu sözün pefli s›ra Terörle Mücadele Kanunu de¤ifltirilerek Kürt çocuklar›n›n hapse at›lmas›n›n önünü açacak yasal düzenlemeler gelmifl ve Erdo¤an “Çocuk da olsa, kad›n da olsa terörle mücadelenin gere¤i yap›lacakt›r” demiflti. Egemenler aras› mutabakat tamam, s›ra Kürtleri teslim almakta fiimdi yeni bir vaat dönemi bafllad›. Cumhurbaflkan›’n›n “2009 y›l› önemli bir y›l, Kürt sorunu konusunda güzel geliflmeler olacak" aç›klamas›n›n ard›ndan aç›l›m tart›flmalar› hararetlendi. 15 A¤ustos’ta Abdullah Öcalan’›n aç›klayaca¤› söylenen yol haritas›ndan önce inisiyatifi kapt›rmama telafl›na düflen hükümet çeflitli ad›mlar atmaya bafllad›. ‹çiflleri Bakan› Beflir Atalay, Kürt sorununun çözümünü de kapsayan “demokrasi paketi”nin haz›rland›¤› haberini vermek üzere 29 Temmuz günü bir bas›n toplant›s› düzenledi. Bu aç›klamada “aç›l›m”›n içeri¤ine
dair bir bilgi verilmezken, aç›l›m›n s›n›rlar›n› belirleyen kararlar 15 gün önce Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplant›s›nda al›nm›flt›. Bu toplant›da belirlenen “k›rm›z› çizgilerle” kabul edilemeyecek talepler flu flekilde s›ralanm›flt›: “Anadilde e¤itim, Anayasa’da etnik kökene vurgu yap›lmas›, Öcalan’›n serbest b›rak›lmas›, her türlü özerklik talebi, terör örgütü üyelerine yönelik operasyonlar›n durdurulmas›.” Beflir Atalay bas›n toplant›s›nda devletin kurumlar› aras›ndaki mutabakat›n bu k›rm›z› çizgiler üzerinden belirlendi¤inin ipuçlar›n› verdi. Ortada bu kadar çok k›rm›z› çizgi varken aç›l›m›n›n çok dar bir alan kalmas› dikkat çekti. Atalay yapt›¤› bas›n toplant›s›nda Kürt sorunun esas olarak bir “eflitlik sorunu” oldu¤unu ima ederek Kürtlerin bugüne kadar “sözde vatandafl” olarak görüldü¤ünü örtük bir biçimde kabul etti. Ancak devletin eflit
vatandafll›¤› nas›l yorumlayaca¤› ve aç›l›m›n nas›l sa¤lanaca¤› kuflkulu, çünkü eflitsizli¤i yaratan bafll›ca etkenler k›rm›z› çizgilerin d›fl›nda kal›yor. Acilen operasyonlar›n durdurularak çat›flmas›zl›k ortam›n›n tesis edilmesi, anadil üzerindeki k›s›tlamalar›n sona erdirilmesi, Kürt halk›n›n kendini mecliste ifade etmesinin önündeki en büyük engel olan seçimlerdeki ülke baraj›n›n kald›r›lmas› ve Kürt halk›n›n eflit vatandafll›k hakk›n›n anayasal güvence alt›na al›nmas› hiçbir flekilde gündeme getirilmiyor. Bu durum devletin derdinin “üzüm yemek de¤il ba¤c› dövmek” oldu¤u yolundaki kuflkular›n artmas›na sebep oluyor. Demokrasi laf›n›n arkas›na gizlenmifl faflizm Beflir Atalay’›n düzenledi¤i bas›n toplant›s›nda s›k s›k tekrarlad›¤› “toplumsal mutabakat” vurgusunun ise as›l olarak egemenler aras› mutabakat› ifade etti¤ine dair emareler çok daha fazla. Zira Kürt hareketine yönelik sald›r›lar devam ediyor. Say›s›n› tam olarak kimsenin bilmedi¤i yüzlerce Kürt çocu-
Siyasette aç›l›m hareketlili¤i
GER‹C‹L‹K
Kürt sorununda çözüm tart›flmalar›n›n yeniden ›s›t›ld›¤› bu günlerde AKP iktidar partisi olarak inisiyatif almaya çal›fl›rken siyasetin di¤er aktörleri de kendi tav›rlar›n› ortaya koymaya bafllad› AKP ad›na ‹çiflleri Bakan› Beflir Atalay’›n Kürt sorunu konusunda çözüm plan› olarak yapt›¤› aç›klamalara, Meclis’teki muhalefet cephesinden h›zla yan›t geldi. AKP’nin aç›klamalar› demokratik kamuoyunda belirsizlik ve yetersizlikle nitelendirilse de MHP’nin sert tepkisine hedef olmaktan kurtulamad›. Kürt sorunu tart›flmalar›na ›rkç› söylemi yükselterek dahil olan MHP, iktidar partisini PKK’ye
teslim olmakla suçlad›. Militarist söylemini fliddetlendiren parti, hükümetin aç›l›m ad›na sunduklar›n› bölücülük olarak nitelerken Devlet Bahçeli h›z›n› alamayarak “Türkiye’yi bölmek istetiyorsan›z, 50 y›l daha da¤da gezmeye haz›r olun” dedi. CHP dikkatli Kürt sorunu konusunda yeterince esnek bir çizgisi olmayan CHP ise son günlerde MHP’den daha “›l›ml›” bir yol izlemeyi tercih ediyor. Baykal yapt›¤› aç›klamalarla, Kürt sorunu konusunda çal›flmalar yapt›¤›n› dile getirirken bir yandan da devletin üniter yap›s›n›n bozacak anayasa de¤iflikli¤ine ve Öcalan’›n muhatap al›nmas› fikrine temelden karfl› oldu¤unu be-
lirtmeyi ihmal etmedi. Bu süreçte CHP içerisindeki ‘ayk›r› ses’ Y›lmaz Atefl oldu. Atefl, Roj TV’ye bir de¤erlendirme yaparak TSK’n›n da PKK’nin de silah b›rak›p özelefltiri vermesi gerekti¤ini söyledi. Y›lmaz Atefl, Kürt sorununda AKP taraf›ndan ortaya konan projenin ise ABD projesi oldu¤una iflaret etti. Bu süreçte CHP’ninkine yak›n bir ad›m da sermaye cephesinden geldi. TÜS‹AD, DTP ile görüfltü. TÜS‹AD’›n tavr›, görüflmenin içeri¤inin demokrasi ve Kürt sorununa de¤mesini engellese de sermaye bu görüflmeyle Kürt sorununda çözüm için Meclis’i ve yasal kanallar› iflaret etti.
I Önce cami sonra hizmet Ordu h›zl› davrand› Baflbu¤’un kültürel çeflitlilik vurgusu yapt›¤› 14 Nisan’daki konuflmas›ndan beri ordunun tavr›n›n de¤iflmedi¤i biliniyor. Son günlerde AKP-TSK mutabakat›n›n gereklili¤i s›kça vurgulan›rken AKP ad›na Bakan Atalay’›n yapt›¤› aç›klamada sorunu bir “devlet politikas›” olarak çözme vurgusu da TSK’n›n taziye hamlesiyle karfl›l›k buldu. fi›rnak ‹l Jandarma Alay Komutan› Kurmay Albay Faruk Bal ve Gülyaz› Jandarma S›n›r Alay Komutan› Albay Haydar Kaya fi›rnak'›n Beytüflflabap ilçesinde öldürülen DTP’lilerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.
AKP hükümeti, Yarg›’da genifl bir dönüflüm planl›yor. HSYK atamalar›nda meydana gelen gerilim, sürecin AKP aç›s›ndan kolay geçmeyece¤ini gösterirken adalet sistemi her geçen gün güvenilirli¤ini yitiriyor HSYK krizinin ard›ndan Anayasa Mahkemesi’nde de rotasyon krizi ç›kt›. Anayasa Mahkemesi raportörü ve Yarg›çlar ve Savc›lar Birli¤i (YARSAV) Genel Sekreteri Ali R›za Ayd›n Anayasa Mahkemesi Baflkan› Haflim K›l›ç’›n Say›fltay’daki eski görevine dönmesini istemesi üzerine emekliye ayr›ld›. Bu süreçte Cumhurbaflkan› Gül'ün, "Kay›p Trilyon" davas›nda yarg›lanmas›na karar veren Sincan 1'inci A¤›r Ceza Mahkemesi Baflkan› ve YARSAV kurucu üyesi Osman Kaçmaz hakk›nda da soruflturma yürütülüyor. Adalet Bakanl›¤›’n›n bir süredir gerilim içinde oldu¤u Ali Suat Ertosun’u Cezaevleri
Genel Müdürülü¤ü’nden HSYK asli üyeli¤ine atamas›, bizzat Cumhurbaflkan› Abdullah Gül taraf›ndan gerçeklefltirilmiflti. Bir dönem Adalet Bakanl›¤› görevini yürüten Cemil Çiçek ise cezaevlerine yönelik “Hayata Dönüfl” operasyonu nedeniyle Ertosun’a Devlet Üstün Hizmet Madayas› takdim eden isim. Atama sürecinde bas›n yay›n organlar› gerilimin aktif taraflar› olarak süreçteki yerlerini ald›lar. Adalet Bakanl›¤› yetkilileri ile HSYK üyelerinin karfl›l›kl› a¤›r ithamlar› ve yalanlamalar›n›n bas›nda genifl yer bulmas›yla birlikte, gerilim halka aç›k bir sirke dönüfltü.
AKP, Alevi köylerine hizmet götürmenin ön flart› olarak köylere cami yap›lmas›n› flart kofluyor. Amasya’n›n Direkli Köyü'nde 1980'de yap›lan bir cami olmas›na ra¤men muhtar›n giriflimleriyle ikinci cami yap›l›yor. Köy halk› ikinci camiye tepki gösterdi ve camiden daha acil ihtiyaçlar› oldu¤unu söyledi. Camiye kimsenin gitmedi¤ini söyleyen köylüler, ikinci camiyi gereksiz buluyor. Caminin temel atma töreninde konuflan AKP’li milletvekili Akif Gülle’nin, köyün yol, su sorunun çözülece¤i konusunda söz vermesi dikkat çekti. Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i fiube Baflkan› Muharrem Erkan, inanç özgürlü¤ünün insanlar›n en temel haklar›ndan biri oldu¤unu belirtti ve AKP’nin hizmet için cami yap›lmas›n› flart koflmas›n› “devlet terörü” olarak tan›mlad›.
I Baflbakan’a yaklaflmay›n! Baflbakan’›n geçti¤i her yerden gözalt› haberleri geliyor. Baflbakan ve korumalar› her yerde mutlaka kendisine dair bir “sayg›s›zl›k” seziyor. ‹stanbul Maçka’da rock konserine girmek üzere s›rada bekleyen 5 genç, Baflbakan Tayyip Erdo¤an’a ait konvoyun geçifli s›ras›nda metal iflareti yap›nca gözalt›na al›narak 21 saat boyunca polis merkezinde tutuldu. Gençler, Erdo¤an’›n korumalar›n›n talebi üzerine “devlet büyüklerine sayg›s›zl›k" gerekçesiyle gözalt›na al›nd›. Harbiye Polis Merkezi'nde 21 saat tutulmalar›n›n ard›ndan fiiflli Adliyesi nöbetçi savc›l›¤›nda ifadeleri al›nd›ktan sonra serbest b›rak›lan gençlere gözalt› süresince Türk Sanat Müzi¤i ve disko müzikleri dinletildi¤i belirtildi.
Adalet kurulu mu, savafl meydan› m›? Hakimler Savc›lar Yüksek Kurulu (HSYK) gerilimi 21 gün süren atama krizinin ard›ndan duruldu. Gerilimin sonunda üzerinde tart›flma yaflanan isimlerin hepsi Adalet Bakanl›¤›’n›n istemi do¤rultusunda yerinde kald›. Adalet Bakanl›¤› ile HSYK üyeleri aras›nda yaflanan kriz Ergonekon ve KCK soruflturmalar›n› yürüten savc›lar›n yerlerinin de¤ifltirilmesi üzerinden yaflan›yordu.
¤u hapishanelerde. Son olarak I¤d›r’da yafland›¤› gibi, polis sokak ortas›nda DTP üyelerini katlediyor. Seçimle ifl bafl›na gelmifl DTP’li belediye baflkanlar› ve milletvekilleri hakk›nda aç›lan onlarca dava devam ediyor. Milletvekillerinin Kürt sorunu ile ilgili yapt›klar› aç›klamalar sebebiyle dokunulmazl›klar› kald›r›lmaya çal›fl›l›yor. Sorunla ilgili aç›klamalar› sebebiyle Leyla Zana’ya 1 y›l 3 ay hapis cezas› verilirken, yasal düzlemde siyaset yapan bir parti olan DTP’nin hapishanelerde yüzlerce üyesi bulunuyor. Sendikalara operasyonlar düzenleniyor ve ‘yurtsever kamu emekçileri’ tutuklan›yor. Yani hükümet Türkiye tarihinin “en büyük demokrasi aç›l›m›n›”, aç›l›m›n muhataplar›na karfl› terör uygulayarak yürütüyor. AKP’nin toplumsal mutabakattan ne anlad›¤› ise Atalay’›n düzenledi¤i “Kürt meselesi Çal›fltay›”nda ortaya ç›kt›. Çal›fltay’a Kürt gazetecilerden ve ayd›nlardan kimse ça¤›r›lmazken, toplant›n›n bilefliminin AKP’ye yak›n gazeteci ve akademisyenlerden oluflturulmas›, sürecin demokratik iflletilmeyece¤ini gösteriyor. DTP ile bir defa zoraki görüflülerek yap›lan makyajlar ise sürecin ABDTSK-AKP aks›nda, kapal› kap›lar ard›nda al›nan kararlarla yönetildi¤ini gizleyemiyor.
ODTÜ’lüler: ‘Ne polis, ne jandarma üniversiteler bizimdir!’ “Rejimin bekçisi polistir” diyen AKP’nin daha fazla bölgeyi polis alan› haline getiren düzenlemesiyle ODTÜ’nün bulundu¤u alan polise devredildi. “Polisi de jandarmay› da istemiyoruz” diyen ODTÜ’lüler 30 Temmuz’da rektörlü¤e yürüdü ve rektörlük önündeki jandarma kameras›n› pankartla kapatt›. 19
Ocak’ta ö¤rencilerin yakalad›¤› J‹TEM eleman›yla bafllayan jandarma sald›r›lar›, 18 Mart’ta kütüphanede ö¤rencilerin dövülmesiyle devam etmiflti. ODTÜ’de ‘jandarmay› protesto etmek’ gibi gerekçelerle yurt ve evlere bask›n yap›lm›fl, ders kitaplar› delil gösterilerek ö¤renciler gözalt›na al›nm›flt›.
I Afl›k Veysel’e takke takt›lar Dünyaca ünlü halk ozan› Afl›k Veysel fiat›ro¤lu’nun do¤du¤u Sivas’›n fiark›flla ‹lçesi Sivrialan Köyü’ndeki Afl›k Veysel heykelinin bafl›na takke geçirildi. Köydeki Afl›k Veysel Park›’nda bulunan, büst kald›r›larak Veysel’in son günlerinde kafas›na giydi¤i bere yerine takke giydirilmifl biçimi yap›ld›. Olay, 18 – 19 Temmuz tarihlerinde köyde gerçeklefltirilen Afl›k Veysel Kültür Etkinlikleri öncesi yafland›. Etkinliklerde konuflan Âfl›k Veysel Kültür Derne¤i baflkan› Memduh Süzer bu olaya hiç ses ç›karmayan AKP’li yetkilileri k›nad› ve heykelin de¤ifltirilmesi için mücadele edeceklerini söyledi. Süzer, Afl›k Veysel’in hayat› boyunca gericili¤in karfl›s›nda oldu¤unu ve gericili¤in sembollerinden takkenin Veysel’in bafl›na geçirilmesini bir sald›r› olarak gördüklerini ifade etti.
6 A¤ustos 19 A¤ustos
2009
‹NSANCA YAfiAM 5
Biz yapt›k, rantç›ya vermeyiz Kocaeli Gebze’deki Çay›rovas› bölgesinde halk, bar›nma hakk›na sahip ç›k›yor. Çay›roval›lar’›n mücadelesine, Kocaeli’nin Ar›zl›’daki konutlar›ndan at›lmak istenen depremzedelerin yan› s›ra Ankara’daki Dikmen Vadisi halk› da destek veriyor Kocaeli’nin, Gebze ilçesinin AKP’li Belediye Baflkan› Adnan Köflker’in seçimlerden sonra ‘kenti güzellefltirmek’ maksad›yla alelacele y›kmak istedi¤i Adem Yavuz ve Cumhuriyet mahallelerinde halk bar›nma hakk› etraf›nda birleflti. Çay›rovas› Güzellefltirme Derne¤i’ni kurup halk toplant›lar› düzenleyen mahalleliler 27 Temmuz günü Kentsel Dönüflüm Projesi’ne karfl› bir miting düzenledi. Yaklafl›k bin kiflinin kat›ld›¤› mitingde “Halk›n bar›nma hakk› var”, “Kentsel ranta hay›r” dövizleri ve pankartlar› tafl›nd›. Mitinge Ar›zl›l› depremzedeler ve Dikmen Vadisi Bar›nma Hakk› Bürosu da kat›ld›. Mitingde mahalle halk› ad›na konuflma yapan Sabahattin Günel, Gebze Belediye Meclisinin ald›¤› kentsel dönüflüm
karar›n›n iptal edilmesi gerekti¤ini söyledi. Dikmen Vadisi halk›ndan destek Dikmen Vadisi Bar›nma Hakk› Bürosu ad›na söz alan Avukat Ender Büyükçulha, dayan›flma mesaj› verirken, Dikmen Vadisi halk›ndan Tar›k Çal›flkan söz alarak mahalledeki birlik ve beraberli¤i bozmak için belediyenin her yolu deneyece¤ini söyleyerek mahallelileri uyard›. Mahallelilerle görüfltük Cumhuriyet Mahallesi’nden Saliha Seyran, kendi çabalar›yla yapt›klar› evlerin halen borçlar›n› ödemekte olduklar›n› söyledi. Y›k›m karar›yla birlikte çocuklar›n›n psikolojisinin de bozuldu¤unu belirtti. 25 y›ld›r mahallede yaflayan Sabahat Günel ise, mahallenin kuruluflunda belediyelerin kepçe dahi oynatmad›¤›n›, elekMahalleliler bar›nma haktrik ve su dak› mücadelesini güçlenhil her fleyini dirmek için sokendilerinin yapkak temsilcileri t›klar›n› söyledi. seçerek örgütleMahallenin depreme niyor. dayan›kl› zeminde oldu¤unu belirten Günel, projenin ‘güzellefltirme’ amaçl› de¤il rant amaçl› oldu¤unu ifade ederek, “Belediye kaçak yap› diyor, devlet bizden vergi al›yor. Beledi-
Dikmen Vadisi halk› Ar›zl›l›lar›n yan›nda ye, ifline gelince gecekondu, ifline gelince kaçak yap› diyor” dedi. Henüz kendilerine bir tebligat›n ulaflmad›¤›n› belirten Günel, Belediye Baflkan› Köflker’in halk için oldu¤unu söyledi¤i projenin, seçim öncesi hiç anlat›lmad›¤›na da dikkat çekti. Hakk›nda y›k›m karar› olan di¤er mahallelerden de mücadelelerine kat›lanlar›n oldu¤una iflaret eden Sabahattin Günel, mücadelelerini di¤er mahallelere de tafl›yacaklar›n› söyledi. Bilgi kirlili¤inin sebebi Belediye Baflkan› Cumhuriyet Mahallesi’nden Zühtü Çonkara, bilgi kirlili¤inden yak›nan Be-
lediye Baflkan› Adnan Köflker’in proje hakk›nda herkese farkl› konuflarak bilgi kirlili¤i yayd›¤›n› ve mahallelileri teker teker ikna etmeye çal›flt›¤›n› da söyledi. Rantç›lar kaçm›flt› Bilgi kirlili¤ine dayal› “ikna” çabalar›na ra¤men mahalleli kül yutmuyor. Mahalleli 23 Temmuz günü Çay›rova’ya gelen Kocaeli Büyükflehir Belediye Baflkan› ‹brahim Karaosmano¤lu ve Gebze Belediye Baflkan› Adnan Köflker’i protesto etmifl ve protestolara 10 dakika dayanabilen baflkanlar apar topar mahalleden kaçmak zorunda kalm›flt›.
Sa¤l›kta ‘ölümüne’ piyasac›l›k n› kaybetti. Mufl’taki ölüm, kuvöz eksikli¤ini de gündeme getirdi. Ülke genelindeki kuvöz ihtiyac›n›n 5 bin oldu¤u ve kuvözlerin en pahal›s›n›n 9 bin avro oldu¤u biliniyor. Konuya iliflkin Halk›n Sesi’ne konuflan Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Baflkan› Arzu Çerkezo¤lu, sa¤l›ktaki piyasalaflmayla beraber kuvözlerin ‘kar getirmeyen’ araçlar olarak görüldü¤ü için al›nmad›¤›n› ifade etti. Olay›n ard›ndan Mufl Kad›n Do¤um Hastanesi’ne iki adet solunum cihaz› gönderen Sa¤l›k Bakanl›¤› bir aç›klama yaparak ölümün kuvöz eksikli¤inden kaynaklanmad›¤›n› iddia etti. Bakanl›k daha önce de yaflanan bebek ölümleri konusunda “ihmal” gerekçesine s›¤›narak tafleron sistemi ve kuvöz yetersizli¤i gibi konular› tart›flt›rmama yolunu tercih etmiflti.
‘Hastanemizi satt›rmay›z’ ‹stanbul’daki Beykoz Devlet Hastanesi’nin, Paflabahçe Devlet Hastanesi ile birlefltirilerek kapat›lmas›na karfl› Beykozlular hastanelerine sahip ç›kt›. 22 Temmuz’da gerçeklefltirilen eyleme Beykoz halk›n›n yan› s›ra Beykoz, Paflabahçe, Valideba¤ Devlet Hastanesi çal›flanlar›, ‹stanbul Tabip Odas› ve SES de kat›ld›. Beykoz Devlet Hastanesi bahçesinde yap›lan eylemde Tabip Odas›, SES ve Beykoz halk› temsilcileri birer konuflma yapt›.
Konuflmalarda, AKP’nin sa¤l›kta dönüflüm ad› alt›nda kar getirmeyen sa¤l›k kurumlar›n› kambur olarak gördü¤ü ve satarak kurtulmaya çal›flt›¤›na de¤inildi.
aç›klad›lar. Ar›zl›l› depremzedeler de daha önce Dikmen Vadisi Halk›’n› ziyaret etmiflti. Kocaeli Valili¤i ve Büyükflehir Belediyesi Ar›zl›’da yaflayan depremzedeleri evlerinden ç›kartarak yerlerine bürokratlar› yerlefltirmeye çal›fl›yor. Bu süreçte çad›r kurarak bar›nma haklar›n› savunan Ar›zl›l›lar flehir merkezinde imza topluyor.
Engellilere al›flverifl merkezi engeli
Kuvöz olmayan hastanede aile, yaflamas› için iki bebe¤inden birini tercih etmek zorunda b›rak›ld› Sinem ve Sinan Apak çiftinin Mufl’ta 18 Temmuz’da dünyaya gelen bebekleri Ebrar ve Melek, solunum yetmezli¤i nedeniyle kuvöze al›nmak istendi. Fakat kentte kuvöz bulunamad›. Uzun süren aramalar sonucu Van’da Özel Medikal Park Hastanesi’nde 1 adet kuvöz bulundu ve aileden bir seçim yapmas› istendi. Ebrar isimli bebek Van’a yollan›rken, Mufl’ta kalan bebek, 19 Temmuz sabah› hayat›-
Dikmen Vadisi Halk›'n› temsil eden 25 kifli, 26 Temmuz günü ‹zmit Ar›zl› Deprem Konutlar›'nda yaflayan depremzedeleri, kurduklar› bar›nma hakk› çad›r›nda ziyaret etti. Ziyaret s›ras›nda Vadi halk›, Ar›zl›l›lar›n mücadelesinin yan›nda olduklar› mesaj›n› verirken, depremin y›ldönümü olan 17 A¤ustos’ta Ankara’da eylem yapacaklar›n›
Rehabilitasyon merkezinin tedavi imkanlar›n› k›s›tlayan al›flverifl merkezine karfl›, sa¤l›k hakk›na sahip ç›kan engelliler eylem yapt› ‹stanbul Bahçelievler’deki Carrefour al›flverifl merkezi inflaat› nedeniyle Bahçelievler Kamu Sa¤l›¤› Fizik ve Tedavi Rehabilitasyon Merkezi’ndeki tedavi imkanlar› k›s›tlanan engelli hastalar, Carrefour’u protesto etti. 31 Temmuz günü Rehabilitasyon Merkezi önünde buluflan engelliler, hasta yak›n-
lar› ve Halkevciler yolu trafi¤e kapatarak al›flverifl merkezi önüne kadar yürüyüfl yapt›. Polisin tüm engellemelerine ra¤men yaklafl›k yar›m saat boyunca yol trafi¤e kapat›larak gerçeklefltirilen yürüyüflün ard›ndan bir bas›n aç›klamas› yap›ld›. Aç›klamada hastalar ad›na konuflan bir temsilci engelli-
lerin ihtiyac› olan hizmetin devlet taraf›ndan verilmesinin zorunluluk oldu¤unu hat›rlatarak, al›flverifl merkezi inflaat› nedeniyle rehabilitasyon merkezinin kabul etti¤i hasta say›s›nda düflüfl oldu¤unu belirtti. Yoldan geçen araçlar›n kornalar›yla destek verdi¤i eylem sloganlarla son buldu.
Baz istasyonunda 3G art›fl› Ülkemizde, ‘Her yerde çekiyor’ slogan›yla baz istasyonlar›n›n kurulumlar›n›n bafllamas›ndan sonra 3G ile istasyon say›s› artacak GSM Operatörleri 1 A¤ustos’tan itibaren 3G’ye geçmeye bafllad›. 3. Generation (nesil) anlam›na gelen 3G, görüntülü konuflma özelli¤i, efl zamanl› konuflma ve h›zl› veri aktar›m› özelliklerine sahip telefon ve bu telefonlar›n kullan›ld›¤› teknolojiyi simgeliyor. 3G teknolojisi, sa¤lad›¤› olanaklar›n yan›nda baz istasyonu ya da baz istasyonlar›ndaki anten say›s›n›n da artaca¤›n›n haber-
cisi. Londra’da 3G teknolojisine geçtikten sonra kente 50 bin ile 70 bin civar›nda baz istasyonu kurulmufltu. ‹nsan sa¤l›¤›na zararlar› yüzünden ço¤u yerde halk›n tepkisiyle karfl›laflan baz istasyonlar›, ‘tadilat’, ‘so¤utma sistemi kurulumu’ vb. görüntüsü alt›nda gizli sakl› kuruluyor. Kurulum, gizli olmad›¤› zaman ise polis korumas›yla yap›l›yor.
Paras›z su davas› sürüyor ‹zmir’in Dikili ‹lçesi’nde, sosyal belediyecilik yaparak konutlardan 10 tona kadar su paras› almayan, belediyeye ait ekmek fabrikas›nda halka ucuz ekmek satan, ulafl›mdan ücret almayan Belediye Baflkan› Osman Özgüven ve önceki dönem belediye meclis üyeleri de dâhil, 21 kifliye ‘Görevi kötüye kullanmak’, 'Kamuyu zarara u¤ratmak' suçlamas›yla aç›lan dava 30 Temmuz’da görüldü. Dava, zarar›n miktar›n›n ö¤renilmesi için 6 Ekim’e
ertelendi. Dava sonras›nda aç›klama yapan Özgüven, “son derece do¤ru bir fley yap›yoruz, piflman de¤iliz, bundan sonra her haneye paras›z su sa¤lamak için çal›flaca¤›z” dedi.
Akaryak›t zam sarhoflu Tüm dünyada petrol fiyatlar› düflerken, ülkemizde 15 Temmuz’dan bu güne akaryak›ta 3 ayr› zam geldi. Buna göre benzin 23 kurufl, motorin de 18 kurufl zamland›. Vergi oran› ise yüzde 2 artt›.
Do¤al olmayan bir afet: Rant ! 99 depreminin üzerinden çok zaman geçmemiflken, yaralar henüz sar›lmam›flken, ac› daha onuncu y›l›n› doldurmam›flken ve hala haf›zalarda tekrarlan›rken, ikinci bir depremle sars›lmaktad›r flu an ‹zmit Ar›zl›… 99 depremi Türkiye’yi, özellikle ‹zmit ve çevre illerini yerle bir etmifl do¤al bir afetti. Peki flimdi 2009 afeti de o kadar do¤al m›? 99 depreminden sonra Türkiye’ye birçok yard›m eli uzanm›flt›. Bu ellerden birisini de Irak hükümeti, Saddam Hüseyin’in talimat›yla uzatm›flt›. Irak K›z›lay’› ba¤›fl olarak 10 milyon dolarl›k petrol yard›m› yapm›flt›. Bu hibeyle ‹zmit’in Ar›zl› semtine, 230 haneli Irak konutlar› yap›ld› ve 2002 y›l›nda içerisine birinci dereceden yak›n›n› kaybeden depremzedeler yerlefltirildi. Bu yard›m, maddi durumu iyi olmayan, ailesinin bir k›sm›n› yitirmifl insanlara verilmesi flart›yla hibe edilmiflti. Yaklafl›k 9 milyon dolar harcanarak ‹zmit’in yüksek bir tepesi olan Ar›zl›’ya konutlar infla edilmifl; yaklafl›k 1 milyon dolarl›k beyaz eflya al›n›p, evlere yerlefltirilmifl ve o beyaz eflyalar›n garantileri k›rm›z› kurdelelerle sar›l›p, insanlara tapu oldu¤u söylenerek verilmiflti. Devletine güvenen, belki de denize düfltü¤ü için onlara sar›lan insanlar, tapu konusunda hiçbir tereddüt duymam›flt›. Akl›n›n ucundan bile geçmezdi depremzedelerin; ev veren devletin, bir gün gelip de onlar› kap›ya koyaca¤›. Ama bu yerleflkenin bir özelli¤i vard› ki, o da rant çetelerinin niyetlerini 7 y›l sabrettikten sonra su yüzüne ç›kard›. Irak konutlar›, ‹zmit körfezini boydan boya gören bir yerdeydi. Bu da en sonunda rant çetelerine “Boflalt›n buray›, bürokratlara verece¤iz” dedirtti. Gözlerini para h›rs› bürümüfl olan AKP hükümeti ve onun rant çeteleri sald›r›ya geçti. Depremzedelerin buray› boflaltmas› gerekti¤ini ve buraya bürokratlar›n yerlefltirilece¤ini söylediler. Valilik, depremzedelere önce kirac› muamelesi yapt›, sonra fahifl kira bedelleri talep edip ödeyemeyenleri polis zoruyla ç›karmaya bafllad›. Ailesinin tamam›n› kaybetmifl bir kad›n› ç›kard›lar ilk ve yerine ‹zmit vali yard›mc›s›n› yerlefltirdiler. Yavafl yavafl siteyi boflaltmaya bafllam›fllard› ki, kalan 150 haneden yükselen bir sesle karfl›laflt›lar; “Bürokrata de¤il depremzedeye hibe! Bar›nma hakt›r sat›lamaz!”. Ar›zl› halk› seslerini birlefltirmeye bafllad›, onurlu bir mücadelenin kap›lar›n› aralad›. Bu aralay›fl, Dikmen Vadisi Halk›’n›n dayan›flmas›yla filizlendi. Karfl›l›kl› ziyaretler gerçekleflti, deneyimler paylafl›ld›, mücadele anlat›ld›. Ar›zl›’da bir hak mücadelesi bafllad›… 17 A¤ustos depreminden sonra flimdi de AKP’nin depremiyle sars›l›yor Ar›zl› Halk›. Gözünü rant h›rs› bürümüfl insanlar sald›r›yor depremzedelere. ‹kinci bir depremi yaflaman›n efli¤inde b›rak›l›yor insanlar. Bar›nman›n hak olmas› gerekti¤ini söylüyoruz ama rant çeteleri burada, bunun da ötesinde bir vicdani boyutu da görmezden gelip amans›zca sald›r›yor. Annesini, babas›n›, kardeflini kaybetmifl insanlar› evlerinden atmak istiyorlar. Hem de Irak hükümeti taraf›ndan yapt›r›lm›fl evlerinden. B›rak›n depremzedeye el uzatmas›n›, evsize ev vermesini, flimdi de baflka bir ülke taraf›ndan hibe edilmifl evlerin üzerine konmaya, 17 A¤ustos ma¤durlar›n› soka¤a atmaya çal›fl›yorlar. Türkiye, flimdi de do¤al olmayan bir afetle karfl› karfl›ya. Bu afetin ad›: Rant Kendilerine -baflka bir ülke taraf›ndan- hibe edilen evleri ellerinden al›nmaya çal›fl›l›yor Ar›zl› Halk›n›n. Evlerin gerçek sahipleri olan depremzedeler soka¤a at›lmak isteniyor. Yerlerine bu ülkenin ‘çok sayg›de¤er’ bürokratlar› yerlefltirilmek isteniyor. Bu insanl›k suçu ifllenirken; Türkiye gözlerini kapatm›fl, dinliyor. Derler ya “bana dokunmayan y›lan bin yaflas›n”, hesap o hesap. Dinleyenler, ses ç›karmayanlar da bu rant›n peflinde olanlar kadar suçlu. Unutmamak gerek ki, göz yummak da suça ortak olmakt›r… Tufan Tafltan
Parmak, piyasalaflma kurban› 12 yafl›ndaki Do¤an Ay’›n kopan parma¤› piyasalaflmaya kurban gitti. 26 Temmuz günü ‹stanbul Sultangazi’de parma¤› kopan Ay’›n ailesi hastane hastane dolaflt›. ‹stanbul T›p Fakültesi ameliyathanesi tadilat, Vak›f Guraba Hastanesi ise donan›m yetersizli¤i sebebiyle parma¤› dikemezken Cerrahpafla Hastanesi sadece pansuman yapt›. Özel hastaneye giden aileden ameliyat için 8 bin, tedavi için 4 bin 500 lira istendi. Son hastaneye gelindi¤inde ise ifl ifl-
ten geçmiflti. Do¤an’›n babas› Nurettin Ay “Oradan oraya dolaflt›r›yorlar bizi. Nereye gidelim? Avrupa'ya, ‹ngiltere'ye gidecek durumumuz yok. Parma¤›n koptu¤u yere tedavi için bile hastane bin lira istedi” dedi.
www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.
n
Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n
Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n
Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n
Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)
6 A¤ustos 19 A¤ustos
6 EMEK Özellefltirme de¤il daha ucuza ekmek Mustafa Eberliköse eberli@sendika.org
‹stanbullular›n düzenli, ucuz, sa¤l›kl› ve kaliteli ekmek yiyebilmesi için kurulan, un ve undan mamul her türlü yiyecek madde ihtiyac›n› karfl›lamak üzere üretim yapan bir kamu kurumu var. Özellikle yoksul mahallerde bulunan bu kurum her gün 1200 noktada halka göreli olarak ucuz ve kaliteli ekmek sa¤l›yor. Bu kurumu tüm ‹stanbullular bilir: Halk Ekmek. fiu anda ‹stanbul'un ekmek ihtiyac›n›n yaln›zca yüzde 10'unu üreten Halk Ekmek, ‹stanbul'da ekme¤in kalite standartlar›n› ve fiyat›n› belirliyor. ‹stanbul Belediyesi'ne ba¤l› bir flirket biçiminde örgütlenen Halk Ekmek, esas›nda bir kamu kuruluflu. Kamu kurumlar› genel olarak halk›n temel ihtiyaçlar›n› ucuz, yayg›n ve sa¤l›kl› hizmet üreterek karfl›lamay› hedefleseler de kapitalist sistemin savunucusu liberal ekonomistler taraf›ndan s›kça piyasac› anlay›flla yarg›lan›r ve baflar›s›z bulunurlar. Halk Ekmek ise bu anlam›yla “ezber bozdu”. Liberallerin kriterlerine göre “baflar›l›” oldu ve ‹stanbul Sanayi Odas› taraf›ndan her y›l aç›klanan ilk 500 kurulufl s›ralamas›nda listeye giren Halk Ekmek, 136.5 milyon TL’lik cirosuyla 397. s›rada yer ald›. Halk Ekmek'in baflar›s›n›n halka göre ölçütü üretti¤i ekme¤in daha ucuz ve sa¤l›kl› olmas› ile yayg›nlaflmas› iken elde etti¤i büyük ciro ve kriz döneminde büyümesini sürdürmesi liberallerin gözünü kamaflt›r›yor. Ve AKP'li belediye liberallerin anlad›¤› anlamda yeni baflar›lar için soyunuyor. Yaln›zca “dar gelirli”lere ekmek üretmek için kurulan Halk Ekmek flimdi elde etti¤i birikimi üst gelir seviyesine yönelik lüks ekmek çeflitleri için kullanmaya haz›rlan›yor. Piyasa ba¤lam›nda baflar›n›n büyütülmesinin gerekçesi ise hiç de flafl›rt›c› de¤il: ‹stanbul Belediye Baflkan› Kadir Topbafl Halk Ekmek'i satmaya haz›rlan›yor! Kartal, Edirnekap› ve Sultangazi'de 3 ayr› fabrikas›yla toplam 455 iflçinin çal›fl›¤› Halk Ekmek sermayenin ifltah›n› kabart›yor. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi'nin 12 Haziran'da yap›lan Meclis Toplant›s›'nda Kartal Cevizli'deki 2587 ada ve 699 parseldeki Halk Ekmek fabrikas›n›n kurulu oldu¤u 13 dönümlük arsan›n plan tadilat› yap›larak sat›lmas› için Belediye Baflkan› Kadir Topbafl'a yetki verildi. Fabrikan›n bulundu¤u araziyi sat›fla ç›karan ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi'nin “halka arz” yöntemiyle Halk Ekme¤i sataca¤› söyleniyor. Kimi iddialara göre ise Suudi yat›r›mc›larla bir ön anlaflma bile yap›lm›fl durumda. ‹GDAfi ve ‹DO gibi çok yüksek karlar elde eden flirketlerini de özellefltirme kapsam›na alan ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi, yaklafl›k 5 milyar TL'ye ulaflan borçlar›n› kar eden flirketlerini satarak ödemek derdinde. Büyükflehir Belediyesi baz› özellefltirmeleri do¤rudan yaparken tepki alabilece¤i Halk Ekmek gibi özellefltirmeleri de ali cengiz oyunlar›yla gerçeklefltirmeyi planl›yor. Günde yaklafl›k 2 milyon ekmek üreten Halk Ekmek, halk›n ucuz ve sa¤l›kl› ekmek yemesi için önemli bir kurum. Zaman›nda yedi¤i hurmalar yüzünden Büyükflehir Belediyesini borç bata¤›na sürükleyen Kadir Topbafl'›n halk›n ucuz ve sa¤l›kl› ekmek yemesini engellemesine izin vermemek gerekir. Aksine elde etti¤i karlarla büyüdü¤ü görülen Halk Ekmek'in daha ucuza ekmek üretebilmesinin ve bu ekmekleri daha yayg›n sunabilmesinin mümkün oldu¤u ortaya ç›km›flt›r. O zaman bugün “Özellefltirme de¤il daha ucuza ekmek” talebini yükseltmenin tam zaman›d›r.
Bankalardan kredi tuza¤› Krizi f›rsata çevirerek kar oranlar›n› art›ran bankalar, halk›n kriz karfl›s›ndaki ma¤duriyetinden yararlanabilmek için bir yandan kredi ürün çeflitlerini art›r›rken, di¤er yandan kredi kart› kullan›m›n› art›rmak için reklam kampanyas› yap›yor Daha birkaç y›l öncesine kadar müflterilerine yaln›zca tüketici, araç ve konut kredisi sunan bankalar›n ürün yelpazeleri gitgide geniflliyor. Kriz döneminde yüksek kârlar elde ederek kasalar›n› dolduran bankalar kredilerle halk›n çaresizli¤ini f›rsata çeviriyor. Müflterilerine e¤itimden kariyere, bayramdan tatile, evlilikten tüp bebe¤e, onlarca kredi çeflidi sunan bankalar, piyasa koflullar›na ve dönemsel ihtiyaçlara uygun bireysel krediler sunduklar› gibi çeflitli kampanyalar da düzenleyerek kredileri daha cazip hale getiriyor. Vak›fbank, müflterilerine sundu¤u kredilere çeflitli isimler vermifl. Acil ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için sundu¤u ''Dokunmatik'', farkl› ihti-
yaçlara farkl› alternatifler önerdi¤i ''Fantastik'', yeni evlenen müflteriler için ''Romantik'', e¤itim masraflar› için ''Alfabetik'', kredinin faiz oran›n› müflterinin belirledi¤i ''Elastik'', yüksek faizli kredi kart› borcundan kurtulmak isteyen müflterilerine sundu¤u ''Taktik'', emekliler için ''Emeklilere Özel T‹K'', otomobil kredisi için ''Otomatik'' gibi “otantik” isimler belirleyen banka yetkilileri, insanlar› daha fazla tüketime teflvik etmek amac›ndalar. Kredi çeflidi yaratmada adeta birbirleriyle yar›fla giren bankalarda her çeflit kredi bulmak mümkün. Örne¤in Türk Ekonomi Bankas› yüksek lisans kredisi sunarken, HSBC evlilik kredisi sunuyor. Fortis Bank bal›kç› destek kredisi sunarken Denizbank, tekne kredisi sunuyor. Bankalar, sunduklar› kredi imkanlar›yla, bu kredileri alan emekçilerin gelecekte elde edecekleri gelirlerine flimdiden göz koymufl durumdalar. Bankac›lar 2008 y›l›nda kre-
Burdur A¤lasun'da yaflayan çiftçi ‹lhan Tafltekin'in 25 bin TL'lik banka kredisi borcunu ödememesi üzerine, borcu ödemek zorunda kalan kefili esnaf Muammer Taflan, Tafltekin'i icraya verdi. A¤lasun ‹cra Müdürlü¤ü'nce uygulanan ifllemde ‹lhan Tafltekin'in evine haciz geldi, evde eflya bulunamamas› üzerine ah›r›ndaki efle¤ine el konuldu. Sat›fla ç›kar›lan efle¤e ilk sat›flta al›c› bulunamad›. Yediemin olan çobana yeniden teslim edilen eflek, haftaya tekrar sat›fla ç›kar›lacak.
diler pazar›n›n yavafllad›¤›n› fakat tedbir paketlerindeki ÖTV indirimleri ve teknolojik ilerlemeler sayesinde tekrardan h›zland›¤›n› söylüyorlar. Halk kredi kart›na mahkum ediliyor Di¤er yandan gerek bankalar›n yaratt›¤› cazibe ortam› gerekse ekonomik kriz sadece kredilerin de¤il kredi kartlar›n›n da kullan›m oran›n› art›rd›. BKM’nin 2009
y›l›n›n ilk 6 ayl›k dönemine dair aç›klad›¤› verilere göre, bu dönemde harcama ve nakit kullan›m› yüzde 12 artarak 98 milyar TL'ye ulaflt›. Bankalar kredi kart› kullan›m›n› da cazip hale getirmek için ellerinden geleni yap›yor. Okan Bayülgen'li reklamlarla kredi kart› kullan›m›n› ve ba¤›ml›l›¤›n› art›rma çabas›na giren bankalar, bu çabalar›ndan sonuç ald›lar. 2009 y›l› Haziran ay›
sonu itibariyle, Türkiye'de kredi kart› say›s› 44 milyon 24 bin 68 olurken, banka kart› say›s› 61 milyon 169 bin 356 adet, otomatik vezne makinesi (ATM) say›s› 22 bin 714 adet, sat›fl noktas› terminali (POS) say›s› ise 1 milyon 707 bin 974 adet olarak kaydedildi. Hacze düflen düflene Tabii ki bankalar bu kredileri ve kredi kârlar›n› karfl›l›ks›z vermiyor. Bir yandan
Tar›m politikas› üreticiyi öldürüyor AKP iktidara geldi¤i günden bu yana üreticilerin aleyhine yapt›¤› düzenlemeler ve belirledi¤i taban fiyatlarla tar›m› ‘kar›n doyurmaz’ hale getirdi. Üreticiler art›k isyan aflamas›nda Türkiye'nin dört bir taraf›nda tar›msal üretimle u¤raflan çiftçiler, köylüler, üreticiler ve tar›m iflçileri her gün biraz daha yoksullafl›yor. AKP hükümeti taraf›ndan tar›msal alana yönelik uygulanan politikalar, al›c›lar› korurken üreticileri daha fazla yoksullaflt›rmaya, iflçilefltirmeye devam ediyor. Tar›msal üreticiler ise tar›msal alana yönelen sald›r›lara karfl› bir araya gelmeye bafllad›. Do¤u Karadeniz'de f›nd›k üreticileri F›nd›¤›m›za Sahip Ç›k›yoruz Platformu'nu oluflturarak mücadeleye bafllarken çay üreticileri Çay
Üreticileri Bölge Koordinasyonu'nda biraraya geldi. Egeli çiftçiler ise Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizma (GDO)’lar›n ekimine ve dikimine izin veren kanun tasar›s›na karfl› düzenledikleri imza kampanyas›yla örgütlenmeye bafllad›. Denizli'de biraraya gelen Egeli çiftçiler “GDO tasar›s› yasalafl›rsa, yerel çeflitlerimiz yok olacak. Topraklar›m›z bir bir elden ç›kacak” dediler. Menemen Ovas›'nda üretim yapan çiftçiler ad›na Menemen Sol Sahil Sulama Birli¤i Baflkan› Recai Önal bir aç›klama yaparak, ku-
Krize yama: Kara para 18,5 milyon dolar AKP’yi ve sermayenin baz› kesimlerini rahatlatt›. Paran›n nereden ve ne karfl›l›¤› getirildi¤i ise belirsiz Merkez Bankas› (MB) hesaplar›nda “net hata ve noksan” miktar› olarak aç›klanan rakam, tarihi bir rekor k›rd›. Yaklafl›k dokuz ayd›r Türkiye piyasalar›nda nereden geldi¤i, hangi vaatler karfl›l›¤›nda ortaya ç›kt›¤› bilinmeyen 18,5 milyar dolar dolafl›yor. Baflbakan Erdo¤an partisinin Düzce ‹l Kongresi’nde yapt›¤› konuflmada 18,5 milyar dolar›n krize ra¤men geldi¤ini söylemifl ancak kayna¤›n› aç›klamam›flt›. Paran›n AKP’yi ve sermayenin baz› kesimlerini rahatlatarak krizin etkisini yumuflatt›¤› bilinen bir gerçek. fiayet para girifli gerçekleflmemifl olsayd› Türkiye’nin 2001 y›l›ndan çok daha derin bir mali krize girece¤ine kesin gözüy-
Almanya’da iflsizlik yüzde 8,2 Almanya 27 Eylül’de yap›lacak genel seçimlere haz›rlan›rken, iflsizlik Alman halk›n›n ve özellikle gençlerin en önemli gündemini oluflturuyor. Almanya'da Temmuz ay›nda iflsizlik oran› yüzde 8,2'ye ç›kt›. Federal ‹flgücü Ajans›’n›n aç›klad›¤› verilere göre, devam eden küresel krizin istihdam piyasas›na etkisi nedeniyle
2009
Almanya'da iflsizlik Temmuz ay›nda bir önceki aya göre 52 bin kifli artt›. 2008 y›l›nda yüzde 7,7 olan iflsizlik oran›, geçen ay binde 1 artarak yüzde 8,2’ye yükseldi. Ülkede, toplam iflsiz say›s› ise 3,4 milyon kifliye ulaflt›. ‹flsiz say›s›n›n 2009 sonuna kadar 4 milyon kifliye yükselece¤i, 2010 y›l› sonuna kadar ise bu rakam›n 5 milyona ulaflaca¤› tahmin ediliyor.
le bak›l›yor. Paran›n geldi¤i h›zla geri ç›kmas›n›n önünde ise hiçbir engel bulunmuyor. MB ve Mali Suçlar Araflt›rma Kurumu’ndan paran›n kayna¤›na dair bir aç›klama yap›lmad›. MB, resmi sitesinde paran›n kendilerinde bulunmad›¤›n› aç›klamakla yetindi. Kayna¤› belirsiz paran›n ekonomiye girifli Ekim 2008-May›s 2009 aras›nda gerçekleflti. AKP hükümeti Türkiye’yi bir kara para aklama cennetine mi dönüfltürüyor sorusu da ayn› dönemde yayg›nlaflt›. Kriz süreçlerinde sermaye hareketlerinin geliflmifl kapitalist ülkelere kaymaya bafllamas›na ra¤men piyasaya sokulan 18,5 milyar dolar›n hangi kirli pazarl›klar sonucunda geldi¤i sorusu cevab›n› ilerleyen süreçte bulacak.
rakl›k olmamas›na ra¤men ürün maliyetlerinin fazlal›¤› nedeniyle tarlalar›na ürün ekememelerinin nedenini AKP'nin uygulad›¤› yanl›fl tar›m politikalar›na ba¤lad›. Tokat’ta “Krize, ‹flsizli¤e ve Yoksullu¤a Karfl› Mücadele ‹nisiyatifi” etraf›nda örgütlenen viflne üreticileri ise 19 Temmuz'da bir miting düzenleyerek mücadeleye bafllad›. Üreticiler, geçen
Türkiye iflsizlikte dünya dördüncüsü
AKP hükümeti ve patronlar›n ekonomik krizin yükünü emekçilere yükledi¤i, aç›klanan her yeni ekonomik veri ile tekrar a盤a ç›k›yor. Kriz bahanesiyle iflçileri kap› önüne koyan patronlar›n örgütü Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu’nun (T‹SK) yay›nlad›¤› Temmuz ay› ekonomik bültenine göre Türkiye iflsizlik oranlar›nda yüzde 14,9 ile dünyada 4. s›rada yer ald›. Yay›nlanan aç›klamada Güney Afrika yüzde 23,5 ile birinci s›rada yer al›rken, ‹spanya yüzde 18,1 ile ikinci, Letonya ise yüzde 17,4 ile üçüncü s›rada bulunuyor. ‹flsizli¤in en düflük oldu-
May›s 2003'te ise bu oran yüzde 5,5'ti. ‹çiflleri Bakanl›¤›’ndan yap›lan aç›klamada, Haziran ay›nda 830 bin kiflinin iflsiz kalmas›yla toplam iflsiz say›s›n›n bir önceki y›la göre yüzde 31,3 artarak 3,48 milyona ç›kt›¤› ifade edildi. Japonya ekonomisinin 2009’un birinci çeyre¤inde yüzde 8,8 küçüldü¤ü aç›klanm›flt›.
Bütçede rekor aç›k 2009 y›l›n›n ilk yar›s›nda bütçe a盤›, geçen y›l›n ayn› dönemine göre 13 kat artt›. Maliye Bakanl›¤›’n›n aç›klad›¤› Bütçe Gerçekleflmeleri Raporu’na göre merkezi yönetim bütçesi 2008 y›l›n›n ilk alt› ay›nda 1 milyar 917 milyon TL fazla verirken, 2009 y›l›nda bütçe 23 milyar 205 TL aç›k verdi. 2009 y›l› Ocak-Haziran döneminde bütçe giderleri yüzde 24 artarak 124 milyar TL’ye ulafl›rken, bütçe gelirleri yüzde 0,9 azalma ile 101,6 milyar TL’ye geriledi. Bütçe a盤›n›n bu boyutlara ulaflmas›na küresel kriz bahanesiyle sermayeye yönelik verilen teflviklerin neden oldu¤u ifade edilirken, yerel seçim savurganl›klar›n›n da bütçe a盤›n› derinlefltirdi¤i belirtiliyor. AKP hükümeti ise bütçe a盤›n› kapatman›n yolunu halk› do¤rudan etkileyen dolayl› vergileri art›rmakta buluyor.
Açl›k s›n›r› 738 TL
‹flsizlik artmaya devam ediyor. Türkiye yüzde 14,9 iflsizlik oran›yla Güney Afrika, ‹spanya ve Letonya’n›n ard›ndan dünya dördüncüsü oldu
Japonya’da iflsizlik rekoru Japonya'da iflsizlik oran› Haziran ay›nda yüzde 5,4'e ç›karak, 6 y›l›n en yüksek seviyesine ulaflt›. Dünyan›n ikinci büyük ekonomisi olan Japonya’da May›s ay›nda yüzde 5,2 olan iflsizlik oran›n›n Haziran ay›nda yüzde 5,4'e ç›kt›¤› aç›kland›. Japonya'da en son Haziran 2003'te iflsizlik oran› yüzde 5,4 olmufltu.
y›l viflnenin kilosunun 1 lira 75 kuruflken bu y›l fiyat›n 35 kurufla kadar düfltü¤üne, oysa mazot, gübre ve ilac›n fiyat›n›n artt›¤›na
kredi çeflidi ve kredi kart› miktar› artarken di¤er yandan da ödenemeyen ve hacze düflen kredi ve kredi kart› miktar› art›yor. Yap›lan bir araflt›rmaya göre Türkiye’de günde 2 bin 602 ev ve iflyerine haciz amac›yla icra memurlar› gidiyor. Yine günde 123 araç haczediliyor. Her gün ortalama 273 fabrika ve iflyeri kapan›yor. Borç yüzünden intiharlar artt› Ödenemeyen kredi ve kredi kart› borçlar› sosyal çürümeyi de art›r›yor. Borçlar yüzünden psikolojileri bozulan insanlarda fliddet e¤ilimleri gitgide art›yor. Kredi ve kredi kart› borcu yüzünden intiharlar gitgide art›yor. Bunun son örne¤i Ankara'da yafland›. 33 yafl›ndaki Deniz Korukçu, kredi kart› borçlar› sebebiyle intihar etti. Alt›nevler Mahallesi Yat›kmusluk bölgesi Gülveren semtindeki evinde kendini asarak intihar eden Deniz Konukçu’nun intihar›ndan önce annesine hitaben yazd›¤› mektupta borçlar›n› listeledi¤i ve borçlar›n›n 5.000 TL’nin alt›nda oldu¤u ö¤renildi.
¤u ülkeler yüzde 2,1 ile Tayland, yüzde 2,9 ile Ukrayna, yüzde 3,1 ile Norveç olarak aç›kland›. T‹SK’in haz›rlad›¤› raporda 2002-2007 döneminde y›ll›k ortalama yüzde 7 büyüme h›z› oldu¤u ve iflsizli¤in yüzde 10’un alt›na düflürülemedi¤i belirtilerek büyüme döneminin nimetlerinden patronlar›n yararland›¤› ortaya kondu. Raporda 2009 y›l›n›n ilk çeyre¤inde gerçekleflen yüzde 13,8’lik küçülme göz önüne al›nd›¤›nda iflsizli¤in 2009 y›l›nda ortalama yüzde 15,2 olaca¤›, 2010 y›l›nda ise yükseliflini sürdürerek yüzde 16,4’e ulaflaca¤› öngörüldü.
Türkiye ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu’nun (Türk-‹fl) Temmuz ay› “Açl›k ve Yoksulluk S›n›r›” araflt›rmas› yay›nland›. Buna göre dört kiflilik bir ailenin sa¤l›kl› ve dengeli beslenebilmesi için bir ayda sadece g›da için yapmas› gereken asgari harcama tutar› 738 TL olarak belirlendi. ‹nsan onuruna yarafl›r bir biçimde yaflamak için yap›lmas› gereken toplam harcama tutar› olarak tan›mlanan yoksulluk s›n›r› ise 2 bin 404 TL olarak hesapland›. Türk-‹fl'in raporunda bir ailenin sadece beslenmesi için yapmas› gereken harcaman›n geçen y›la göre 21 lira artt›¤› belirtildi. Bu miktara kira, elektrik, su, yak›t ve benzeri di¤er zorunlu harcamalar da eklendi¤inde yap›lmas› gereken ek harcama tutar› 66 liray› buldu. Açl›k s›n›r›nda y›ll›k ortalama art›fl›n da yüzde 6,66 oldu¤u belirtildi.
Brisa’da üretime 10 gün ara Brisa Bridgestone Sabanc› Lastik Sanayi ve Ticaret Afi'de çal›flan bin 176 iflçi, 29 Temmuz günü toplu olarak 10 günlük y›ll›k izine ç›kartt›r›larak üretime ara verildi. Lastik-‹fl Sendikas› Kocaeli fiubesi ‹ d a r i Sekreteri Erol E r dem, önceki y›llarda toplu y›ll›k izin dönemlerinde geçici iflçilerle üretimin devam etti¤ini hat›rlatt› ve yurtiçi ve uluslararas› pazarlardaki
talep daralmas› nedeniyle böyle bir uygulamaya gidildi¤ini ifade ederek patronu savundu. Son 5 y›lda üretim kapasitesini yüzde 50 art›ran Brisa’dan yap›lan aç›klamada toplu izin uygulamas›n›n her y›l tekrarlanan normal bir ifllem oldu¤u belirtildi. ‹flçiler y›ll›k izinlerini kulland›klar› için ücretlerinde herhangi bir kesintiye gidilmemesi gerekirken, Brisa iflçileri toplu izin döneminde ücretlerinin yar›s›n› alacak.
6 A¤ustos 19 A¤ustos
2008
EMEK 7
Kesk’e uluslararas› destek
Davutpafla eylemleri sürüyor
Direnen iflçiye polis sald›r›s›
Seher Tümer’e özgürlük
Kamu Emekçileri Sendikalar› Konfederasyonu'nun (KESK), üyesi oldu¤u Uluslararas› Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ile Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Baflbakan Erdo¤an’a gönderdi¤i elefltiri mektubuyla destek oldu. ETUC ve ‹TUC ad›na gönderilen mektupta KESK’e yönelik bask›lar elefltirilirken tutuklu 32 sendikac›n›n bir an önce serbest b›rak›lmas› istendi. Mektupta ayr›ca, tutuklu sendikac› Elif Akgül Atefl’in yaflad›¤› sa¤l›k sorunlar›na da de¤inildi. Mektupta, operasyon s›ras›nda sendikalarda, evlerde, iflyerlerinde yap›lan aramalar›n tamamen hukuka ayk›r› olmas› elefltirildi.
Davutpafla patlamas›nda hayat›n› yitirenlerin yak›nlar› her cumartesi eylem yap›yor. Alt›nc›s› 2 Temmuz’da gerçeklefltirilen eylemde bas›n aç›klmas›n› okuyan Ercan fiimflek, ‹stanbul Valili¤i`nin ve ‹l ‹dare Kurulu`nun ‹stanbul Büyükflehir Belediye görevlililerinin yarg› önüne ç›kmas›n› engelledi¤ini, ayn› tutumu Zeytinburnu Kaymakaml›¤› ve ‹lçe ‹dare Kurulu`nun da gösterdi¤ini söyledi. `Bizler baflka Davutpaflalar olmas›n diye eylem yap›yoruz` diyen fiimflek, ceza davas› aç›lana kadar her cumartesi Taksim`de eylem yapmaya devam edeceklerini belirtti.
Polis ‹zmir Karfl›yaka’daki Örnekköy fiantiyesi önünde 30 Nisan’dan beri direniflte olan Kent A.fi. iflçilerine 3 A¤ustos günü “flantiyeden kamyonlar› ç›kartmama” gerekçesiyle sald›rd›. fiantiyelerini tafleron firmaya karfl› savunan iflçilerle polis aras›nda çat›flma ç›kt›, 4 iflçi yaraland›. Polisin geri çekilmesinin ard›ndan baz› iflçiler Karfl›yaka Belediyesi’nin önüne giderek belediyeyi protesto etti. Çat›flma esnas›nda flantiyeden ç›kart›lan 4 kamyon, akflam saatlerinde geri döndü. Kamyonlar›n geri dönmesi, sald›r›n›n iflçilerin direniflini k›rmak için düzenlendi¤ini ak›llara getirdi.
SES Ankara fiube yöneticisi Seher Tümer 20 Nisan’da KESK’e yap›lan operasyon sonras›nda tutuklanm›flt›. 28 Temmuz’da ilk duruflmas›na ç›kan Seher Tümer’in tutukluluk durumunun devam› karar› verildi. Duruflma günü Ankara emek ve demokrasi güçleri Seher Tümer’i yaln›z b›rakmad›. Adliye önünde bir araya gelerek Seher Tümer’in serbest b›rak›lmas›n› istedi. 27 Temmuz’da ise KESK’li Kad›nlar ve Ankara Kad›n Platformu düzenledikleri bas›n aç›klamas› ve kart atma eylemiyle tutuklamalar› ve sindirme politikalar›n› protesto etti.
Doldur boflalt, kâr› kar› s›çrat ‹SO’nun aç›klad›¤› ilk 500 flirkette 3. olarak zirvede olman›n övüncünü yaflayan FORD’un bu övüncünün ard›nda fabrikada çal›flan iflçilerin emek sömürüsü, hak gasp› ve güvencesizlefltirilmesi yat›yor ‹SO taraf›ndan aç›klanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluflu araflt›rmas›, hükümetin kriz döneminde patronlar›n ç›karlar› do¤rultusunda ald›¤› kararlarla emekçilerin haklar›n› gasp etti¤ini bir kez daha gözler önüne serdi. Toplam maliyetler içinde 1999'da yüzde 20 olan iflçi ücretlerinin pay›, 2007'de yüzde 13'e, 2008'de ise yüzde 11'e indi. Yani iflçi maliyetleri ücretler düflürülerek
iyice azalt›ld›. Haz›rlanan raporda 500 büyük firma krize ra¤men kar etmeyi sürdürürken iflçinin pay›na yine yüzde 1,5 oran›nda ücret azalmas› düfltü. Krizi bahane ederek iflçi haklar›na yönelik AKP destekli sald›r›ya geçen firmalar, uygulamaya soktuklar› üretime ara erme, ücretsiz izin, iflten atma, iflçi transferi, sosyal haklar›n budanmas› gibi yöntemlerle kar oranlar›n› korumaya çal›flt›lar. B u sald›r›lar › n e n bariz örne¤ini ise 500 Büyük fiirket s›ralamas›nda
Türkiye sermayesi 2001 krizi sonras›nda uygulanan “yap›sal reformlar” sayesinde 5-6 y›l içinde kârlar›n› kat kat art›rd›. Bu art›fl, esnek ve güvencesiz çal›flma yayg›nlaflt›r›larak emek sömürüsü daha fazla yap›larak gerçekleflti. Ford bu uygulaman›n en baflar›l› temsilcilerinden yaln›zca birisi
3. s›rada yer alan ve 2008 y›l›n› yaklafl›k 6 milyarl›k ciroyla kapatan Ford oluflturdu. 2009 y›l›n›n bafl›ndan itibaren 2000 civar›nda iflçinin at›ld›¤›, ayda 10 gün çal›flma ve ücretsiz izinlerin dayat›ld›¤›, 400 iflçinin Arçelik Klima fabrikas›na ödünç verildi¤i Ford, kârl›l›kta da 3. s›radaki yerini korudu. Hat›rlanaca¤› gibi Ford'un Kocaeli fabrikas›nda da 25 Ekim-2 Kas›m, 13-27 Kas›m, 20 Aral›k-12 Ocak, 17 Ocak26 Ocak, 31 Ocak-16 fiubat ve 2-16 Mart tarihleri aras›nda üretime ara verilmiflti. Ford üretime ara vermekle kalmam›fl, her y›l verdi¤i 250 TL'lik hediye çeklerini ve iflçilere da¤›tt›¤› hediyeleri durdurmufltu. Konuyla ilgili bir aç›klama yapan fabrika müdürü Haydar Yenigün bu fle-
kilde 30 trilyon kar ettiklerini aç›klad›. Krizi bahane eden Ford, özellikle k›deminden dolay› fazla ücret alan iflçileri iflten atarak yerlerine daha düflük ücretlerle ve güvencesiz iflçiler ald›. Üretim yapmad›¤› dönemlerde zorunlu ücretsiz izin uygulamas›na giden firma, fazla mesai yapt›¤› dönemlerde ise iflçileri neredeyse bedava denilebilecek ücretlerle çal›flt›rd›. Ford'un karl›l›kta 3. olmas›yla ilgili olarak Evrensel Gazetesi'nde bir Ford iflçisinin verdi¤i röportaj, durumu çok aç›k ortaya koyuyor asl›nda; “Fabrikan›n elde etti¤i kâr›n sonucu olarak, bize az iflçiyle çok ifl yapmak, esnek çal›flma, sosyal haklar›n gasp edilmesi, düflük ücret reva görüldü.”
n ‹stanbul Halkal›’da bulunan Halkal› K⤛t Karton Sanayi’de çal›flan ve Türk‹fl’e ba¤l› Selüloz-‹fl Sendikas›’na üye 82 iflçi Toplu ‹fl Sözleflmesi (T‹S) süreci t›kand›¤› için 17 Temmuz 2009 tarihinde greve ç›kt›. Patronun 2009 y›l› için hiçbir flekilde zam yapmama ve 2010 y›l›nda ise 40 TL zam yapma önerisine karfl› tepki gösteren iflçiler, emeklerinin karfl›l›¤›n› almak için greve ç›kt›klar›n› ifade etti. Grevci iflçilerin büyük ço¤unlu¤u yaklafl›k 10 y›ld›r burada çal›fl›yor. ‹flçilerin ayl›klar›n›n ise 700 TL civar›nda oldu¤u belirtiliyor. Fabrika önünde grev çad›r› kuran iflçilerin grevi, Halkal› K⤛t Karton Sanayi fabrikas› için ilk olma özelli¤i tafl›yor.
ifle iadesine karar verdi. Dosyaya bakan Bursa 4. ‹fl Mahkemesi’nin atad›¤› bilirkifli, 2007-2009 Mart sonu dikkate al›narak yapt›¤› incelemenin ard›ndan flirketin 2007 y›l› kârl›l›k oran›n›n yüzde 6.59 olmas›na karfl›n sat›fllar›n azalmas›na ra¤men 2008 ve 2009 y›llar›nda da bu oran›n yüzde 10.10 olarak gerçekleflti¤ini tespit etti. Al›nan kararla daha az iflçiyle daha fazla ifl yapmay› planlayan sermaye Yarg›'dan iyi bir tokat yemifl oldu.
Aka Deri’de direnifl büyüyor
K›z›lay yönetimi: ‘Sendika yassah!’ Dev Sa¤l›k-‹fl tafleron çal›flt›rmaya karfl› güvenceli ifl ve örgütlenme hakk› talebiyle, sendikal bask›lar›n artt›¤› K›z›lay Kan Merkezi önünde eylemdeydi. Örgütlenme haklar›n›n engellenemeyece¤ini hayk›rd›lar Dev Sa¤l›k-‹fl K›z›lay yönetimini bir kere daha uyard›. Dev Sa¤l›k-‹fl üyeleri K›z›lay’da örgütlenmeye bafllad›klar› günden itibaren ciddi bask›lara maruz kal›yor. K›z›lay yönetimi sendikaya üye olan iflçileri iflten atarak, sürerek y›ld›rmaya çal›fl›yor. ‹flçiler yürütmüfl olduklar› mücadale ile çal›flma ve örgütlenme haklar›n› savunuyor. 9 Temmuz tarihinde K›z›lay Genel Merkezi önünde yap›lan bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan üyelere yönelik istifa bask›s› artarak devam etti. Bask›lara karfl› Dev Sa¤l›k-‹fl 25 Temmuz’da K›z›lay Kan Merkezi önünde eylemdeydi. Ankara Karanfil Sokak bulunan
Patronun ‹slami olan› Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri
Erol Yarar, Müstakil ‹fladamlar› Derne¤i’nin (MÜS‹AD) kurucu baflkan›. 20 Temmuz günlü Star gazetesinde röportaj› yay›nland›. Yarar, röportaj›nda TÜS‹AD’la çat›flmas›n› gizlemiyor ve TÜS‹AD’›n geçmifli MÜS‹AD’›n gelece¤i temsil etti¤ini söylüyor. Yaz›m›za konu olan en önemli tespiti ise TÜS‹AD’da örgütlenen sermaye kesimini devletin semirtti¤ini MÜS‹AD üyelerinin ise kendi dinamikleriyle zenginleflti¤ini söylemesi. ‹slami sermaye için flöyle söylüyor Yarar: “ … Devlet eliyle semirtilmediler, çal›flt›lar, yokluk çektiler… Çal›flt›lar, flükrettiler, azken verdiler, Allah da daha çok verdi, çünkü daha cömert.” Yarar, zenginle yoksul aras›ndaki ayr›m›n da yine Allah taraf›ndan takdir edildi¤ini söylüyor: “Mao
gibi gri k›yafetlerin giyildi¤i bir düzene inanm›yoruz ki. Okudu¤um ayet ve hadislerde herkesin harcamas›n›n Allah’›n ona verdi¤i kadar›yla oldu¤unu biliyorum.” MÜS‹AD üyelerine özellikle AKP döneminde devlet olanaklar›n›n nas›l peflkefl çekildi¤ini ve nas›l zenginlefltiklerini anlatacak de¤ilim. 1999 y›l›nda tan›k oldu¤um bir olay› anlatmakla yetinece¤im. ‹stanbul-Kartal’da manyetik kart basan bir iflyerinde sendikal çal›flma yapt›¤›m›z s›rada iflten at›lmalar yafland› ve biz yaklafl›k 5 ay fabrika önünde bir direnifl örgütledik. Kar, k›fl demeden 60’›n üzerinde iflçiyle direnifli sürdürdük. Direnifl günlerinden birinde yan›m›za nefes nefese 3-5 kifli geldi.
Kan Merkezi önünde saat 13.30’da gerçekleflen eylemde bas›n aç›klamas›n› okuyan Örgütlenme Sekreteri Sevinç Hocao¤ullar›, 9 Temmuz tarihindeki bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan "Kurumun y›prat›ld›¤› ve kuruma ihanet edildi¤i" iddias›yla iflçilerin yönetim taraf›ndan soruflturmaya tabi tutuldu¤unu, üye iflçilerin istifa ücretlerinin kurum taraf›ndan karfl›lanarak istifaya zorland›klar›n› söyledi. K›z›lay yönetiminin anayasal güvence alt›na al›nm›fl sendikalaflma hakk›na dönük tutumlar›n› protesto ettiklerini belirten Hocao¤ullar›, yönetimi bir kez daha K›z›lay’›n gerçek misyonunu gerçeklefltiren iflçilerin sendikal haklar›n› tan›malar› için
Hemen etraf›n› çevirdik ve “Ne oldu?” diye sorduk. Gelen kifliler birkaç sokak ötede büyükçe bir fabrikada çal›flan iflçilerdi ve iflten at›lm›fllard›. Bizim orada direnifl yapt›¤›m›z› biliyorlarm›fl ve yard›m istemeye gelmifller. Hemen fabrikan›n oldu¤u yere gittik. Fabrikan›n önünde yaklafl›k 300 kifli bekliyordu ve bizi görünce hepsi koflar ad›mlarla yan›m›za geldiler. Abart›s›z ifadelerle yaz›yorum hepsi panik halindeydi. ‹flçilerle konuflunca yüzlerindeki aptall›k halinin neden kaynakland›¤›n› anlam›flt›m. Bu iflyeri ‹slamc› sermayenin en güçlü kurulufllar›ndan biri olan ‹stikbal yatak firmas›na çelik yay yapan bir fabrikayd›. Tahmin edece¤iniz gibi sahibi dindar kiflili¤iyle tan›n›yordu. ‹flçilerin çok büyük ço¤unlu¤u Bitlis ya da Siirt’ten patronun hemflerisi olarak özellikle getirtilmiflti. ‹flçilerden biri çal›flma koflullar›n›n kötülü¤ünü, ücretlerin düflüklü¤ünü anlat›rken iki parma¤› eksik elini göstererek “arkadafllar›n içinde prese kapt›r›p parmaklar›n› kaybedenin say›s› az de¤il” dedi¤inde gözlerim h›zla iflçilerin ellerine kaym›flt› ve gerçekten de tablo korkutucuydu.
n Kocaeli Büyükflehir Belediyesi'nde yaflanan sendikal krizde son noktaya gelindi. Bask› ve zorla Hizmet-‹fl'e geçirilen iflçiler, yetki sürecinin dolmas›na bir hafta kala eski sendikalar›na dönerek, Belediye-‹fl'i yetkili sendika haline getirdi. Mücadele ederek üyelerini geri almay› baflaran Belediye-‹fl yapt›¤› aç›klamada 112 gündür mücadele ettiklerini ifade ederek destek veren herkese teflekkür etti. Belediye-‹fl E¤itim Sekreteri Bayram Özkan baz› Türk-‹fl yöneticilerinin bu süreçte Belediye-‹fl'i yaln›z b›rakt›¤›n› söyledi. Büyükflehir Belediyesi’nin uygulad›¤› bask› ile iflçilerin Hak-‹fl’e geçmeleri sonucu Belediye-‹fl’in üye say›s› yaklafl›k 500 iflçiye kadar düflmüfltü. Belediye-‹fl üyeleri direnifl sürecinde de¤iflik eylem tarzlar›yla dikkat çekmiflti. ‹flçiler kiralad›klar› bir teknede pankart açarak denizde ve kiralad›klar› bir paraflütte pankart açarak havada eylem yapm›flt›.
Halkal› Ka¤›t grevi sürüyor
Krizi f›rsata çeviren TOFAfi’a Yarg› tokad› Ocak 2009’da TOFAfi’tan (Türk Otomobil Fabrikalar› A.fi.) kriz gerekçesiyle iflten ç›kart›lan 114 iflçiden Bahtiyar Çal› ile Mehmet Tükenmez, iflverenin iflten ç›karma gerekçesinin yeterli olmad›¤›n›, krizin tek bafl›na iflçi ç›k›fl› için gerekçe olamayaca¤›n› öne sürerek Bursa ‹fl Mahkemesi’nde dava açt›lar. Bursa 4. ‹fl Mahkemesi, ekonomik krizin tek bafl›na iflten ç›karma gerekçesi olamayaca¤›na hükmederek “kriz gerekçesiyle” tüm hak ediflleri ödenerek iflten ç›kart›lan 2 iflçinin
Belediye-‹fl yetkiyi kazan›yor
göreve ça¤›rd›klar›n› söyledi. Kan ba¤›fl›nda bulundular Bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan Dev Sa¤l›k-‹fl üyeleri kan ba¤›fl›nda bulunmak amac›yla Kan Merkezi’ne geldi. Kan merkezi K›z›lay yönetimi taraf›ndan iflçilerin içeri girmesini engellemek amac›yla kapatt›r›ld›. Sendikal› iflçilerin içeriye girmesini engellemeye dönük bu tutumu protesto eden iflçiler buradan K›z›lay Meydan›nda bulunan kan verme arac›na giderek kan ba¤›fl›nda bulundular. Bas›n aç›klamas›na D‹SK Bölge Temsilcili¤i, KESK Genel Merkezi, SES Genel Merkezi, SES Ankara fiubesi, Halkevleri destek verdi.
Hiç unutmuyorum, en gençlerinden biriydi, “Abi biz de müslüman›z, hem de köylümüz niye yapt› bunu anlamad›k.” diye yaflad›klar› flaflk›nl›¤› en yal›n biçimde anlatm›flt›. “iflten atma gerekçesi ne” diye sordum. “Sendikaya üye olduk” deyince bu sefer flafl›rma s›ras› bana gelmiflti. “Peki sendikadan kimse yok mu” diye sordum. “Haber verdik ama hala gelmediler, gelmeyince size haber verdik” dedi içlerinden biri. HAK-‹fi’e ba¤l› Özçelik ‹fl Sendikas›’na üye olmufllard›. Dindar patronun h›flm›ndan dindar sendikac›lara s›¤›narak kurtulmak istemifllerdi. Di¤erlerine göre daha yafll›ca olanlar›ndan biri, o s›ra Refah Partisi’nden Kartal Belediye Baflkan› seçilmifl olan Mehmet Sekmen’le görüflmeye gideceklerini, çünkü Sekmen’in patronun çok yak›n arkadafl› oldu¤unu, onun mutlaka bu sorunu çözece¤ine inand›klar›n› söyledi. Ben iflçileri yeterince dinledikten sonra k›saca sermayenin dini iman› olmad›¤›n›, iflçilerin ancak mücadele ederek haklar›n› alabilece¤ini vs. anlatt›m ve belediye baflkan›n›n bu sorunla ilgilenmeyece¤inden emin oldu¤umu
ama ak›llar›nda kalmamas› için gidip görüflmelerini söyledim. Birkaç kifli iflyeri önünden ayr›ld› ve ben de hem iflçilerle sohbet etmek hem de dönüfllerini beklemek için kald›m. Halleri gerçek anlam›yla içler ac›s›yd›. Yoksulluklar› yüzlerinde o kadar derin çizgiler açm›flt› ki bizim iflçiler birkaç ayd›r iflsizdiler ama onlara göre çok daha iyi görünüyorlard›. Konufltukça ö¤rendim ki s›rf o fabrikada çal›flt›r›lmak için memleketlerinden topluca getirilmifllerdi. Hatta az say›daki (hepsi türbanl› olan) genç kad›n iflçiler de a¤abeyleri ve babalar›yla birlikte orada çal›fl›yorlard›. Korkular›n›n büyük k›sm› da ifllerinden olduklar›nda ‹stanbul’da tutunacaklar› tek dal› da kaybetmifl olacaklar›ndan kaynaklan›yordu. Aradan birkaç saat geçti ve belediye baflkan›yla görüflmeye giden iflçiler geldi. Yüzleri darmada¤›n›kt›. Herkes gelenlerin yüz ifadelerinden durumu anlam›flt›. Belediye baflkan› görüflmemiflti bile iflçilerle. Program› yo¤unmufl… Sonra ne mi oldu. O gün akflama kadar iflçilerle birlikte kald›k, akflama do¤ru patronun flikayeti üzerine polis
n ‹stanbul, Tuzla'da deri iflçilerinin örgütlülü¤ü da¤›tmak isteyen patronlar, iflçi k›y›m›n› sürdürüyor. Aka Deri'de Deri-‹fl Sendikas› Tuzla fiubesi ‹flyeri Temsilcisi Bayram Ateflo¤lu'nun 16 Temmuz’da bafllayan direnifli sürerken, dayan›flma patronlar› rahats›z ediyor. Aka Deri’de 3 iflçi daha keyfi flekilde iflten at›ld›. Aka Deri patronu, 28 Temmuz sabah› ifle giden Gürsel Balc›’y› iflyerine sokmad›. Ö¤len saatlerinde ise Ayet Demir ve ‹brahim Y›lmaz isimli iflçiler keyfi flekilde iflten at›ld›. ‹flten at›lan iflçiler Bayram Ateflo¤lu ile birlikte iflyeri önünde beklemeye bafllad›.
Sega iflçileri y›lm›yor n Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Sega Otomotiv Kimya’da çal›flan iflçiler 2 Temmuz’dan bu yana direnifllerini sürdürüyor. 4 ayl›k ücretlerini alamayan iflçiler ücretlerini talep edince, patron “bu koflullarda çal›fl›yorsan›z çal›fl›n yoksa defolun gidin” dedi ve ard›ndan 20 iflçiyi hiçbir gerekçe göstermeden iflten att›. Ard›ndan fabrikan›n ‹nsan Kaynaklar› Müdürü Zübeyir Çak›r’›n sald›r›s›na u¤rayan iflçiler savc›l›¤a flikâyette bulundu. Fabrika önünde bekleyifllerini sürdüren iflçiler, tüm zorluklara ra¤men haklar›n› almakta kararl› olduklar›n› ifade ediyor.
geldi, fabrika önünü terk etmemizi söyledi. Ama iflçileri fabrika önünde kalmaya ikna etmifltik ve polisin bask›s›n› reddettiler ve ifle geri dönene kadar orada kalacaklar›n› söylediler. Ertesi gün sabah erkenden iflçilerle birlikte beklemeye bafllad›k ve ö¤lene do¤ru sendikadan yetkililer geldi. Tahmin etti¤imiz üzere haklar›n› yasal yollardan arayacaklar›n›, burada beklemenin manas›z oldu¤unu söyleyerek hepsini evlerine gönderdiler. fiimdi Erol Yarar’›n inand›¤› dine göre ne olmufl oluyor: Laik burjuvazinin kutsal› olan “piyasan›n düzenleyici eli ” yerine ‹slamc› burjuvazinin kutsal› olan Allah’›n kudretli eli duruma müdahale etmifl oluyor. Patrona zenginlik, iflçiye yoksulluk ve sefalet düflmüfl oluyor. Hadi ordan sahtekarlar! Bu dünyan›n zevklerini biz, öbür dünyan›nkileri (bulursan›z) siz yaflarsan›z demek için o kadar acele etmeyin. ‹flçi mücadelesi hiçbir kutsal kitaba s›¤maz. Yarar, röportaj›nda tarih okumay› sevdi¤ini söylüyor. Biraz da iflçi s›n›f› tarihi okusun bakal›m, ne demek istedi¤imizi anlar…
6 A¤ustos 19 A¤ustos
8 DÜNYA
Güney Afrika’da isyandan genel greve Güney Afrika, önce yoksul halk›n isyan›yla çalkaland›, ard›ndan yüz binlerce iflçinin grevine sahne oldu Güney Afrika’da yoksul halk›n iflsizlik, su ve bar›nma yetersizli¤i nedeniyle sokaklara dökülmesinin ard›ndan, belediye iflçileri, kimya iflçileri ve tafl›mac›l›k iflçilerinin düzenledi¤i bir haftal›k grev, ülkede hayat› durdurdu. Yoksullar haklar› için isyan etti Bar›nma, su ve elektrik gibi temel ihtiyaçlar›n karfl›lanmad›¤› ve iflsizli¤in kol gezdi¤i Güney Afrika’n›n yoksul kasabalar›nda yaflayan halk soka¤a ç›karak kötü yaflam koflullar›n› protesto etti. Gösterilerin 1980’lerden bu yana görülen en büyük kitle hareketi oldu¤u belirtildi. Cumhurbaflkan› Jakob Zuma hükümetinin yoksullukla mücadele sözünü tutmas›n› isteyen göstericiler ayr›ca, Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) baz› üyelerinin de yolsuzluk yapt›¤›n› dile getiriyor. Ülkenin güneybat›s›nda bulunan Western Cape’de, kuzeydo¤udaki Mpumalanga bölgelerinde
ve Johannesburg kentinde polisin göstericilere plastik mermi ile sald›rd›¤› bildirildi. Bu bölgelerde zaman zaman baz› yollar›n bloke edildi¤i ve polis araçlar›n›n yak›ld›¤› ifade edildi. Liman kenti Durban’da da ço¤u yafll› kad›nlardan oluflan yaklafl›k 100 kiflilik bir grup, aç olduklar›n› söyleyerek iki marketi ya¤malad›. Gösterilerde yaklafl›k 120 kiflinin gözalt›na al›nd›¤› ve polisin atefl açmas› sonucu ölenlerin bulundu¤u belirtildi. Güney Afrika’da yaklafl›k bir milyon kiflinin derme çatma barakalarda yaflad›¤› ve ülkenin son 17 y›l›n en kötü ekonomik koflullar›n› yaflad›¤› ifade edildi. ‹flçiler haklar› için greve ç›kt› Güney Afrikal› yoksullar›n soka¤a ç›kmas›n›n ard›ndan belediye iflçileri, kimya, telekomünikasyon ve tafl›mac›l›k iflçileri greve ç›kt›. Güney Afrika Belediye ‹flçileri Sendikas› (SAMWU) ve Ba¤›ms›z Belediye ve Ba¤l› ‹fller
‹flçiler yüzde 15 ücret art›fl›, belediye düzeyindeki 100 bin bofl kadronun doldurulmas› ve kötü yönetimle yolsuzluklar›n ortadan kald›r›lmas›n› talep etti
Sendikas› (IMATU) taraf›ndan yürütülen ülke çap›ndaki grev, iflçiler için yüzde 15 ücret art›fl›, belediye düzeyindeki 100 bin bofl kadronun doldurulmas› ve kötü yönetimle yolsuzluklar›n ortadan kald›r›lmas› talepleri ile düzenlendi. 150 bin belediye iflçisinin sürdürdü¤ü grev devam ederken polis Polokwane kentinde protestocu iflçi kalabal›¤›n›n üzerine plastik mermilerle atefl açt›. Mpumalanga bölgesindeki Balfour kentinde ise yollar› keserek lastik yakan öfkeli iflçilere, polis göz yaflart›c› gaz kullanarak sald›rd›.
Grevler Johannesburg’da daha sakin bir ortamda yaflan›rken, özellikle yoksul mahallelerde ve isyana sahne olan kentlerde polis grevcilere sald›rd›. SAMWU’dan Dale Forbes kamu hizmetlerine yönelik iyilefltirme talep eden yoksul mahalle halk›n›n belediye iflçilerinin grevini destekledi¤ini aç›klad›. Güney Afrika Sendikalar Konfederasyonu (COSATU) grevi destekledi¤ini bildirirken, Cumhurbaflkan› Zuma iflçilerden “sab›rl›” olmalar›n› istedi. Dünya Kupas› inflaat iflçileri-
nin eylemlerinin ve halk›n yoksullu¤a karfl› isyan›n ard›ndan patlak veren belediye grevi, iktidardaki ANC (Afrika Ulusal Kongresi) hükümeti ile sendikalar aras›ndaki anlaflman›n sonunun geldi¤ini gösterdi. Jacop Zuma’n›n Nisan ay›nda milyonlarca yoksulun yaflam koflullar›n› iyilefltirmeyi, y›lsonuna kadar 500 bin yeni ifl yaratmay› vaad etmiflti. Ülkede, apartheidin (›rk ayr›mc›l›¤›n›n) sona ermesinin üzerinden 15 y›l geçmesine karfl›n milyonlarca Güney Afrikal› hâlâ yoksullu¤un pençesinde.
izin verilmeyen boya tesisinin çat›s›na, polis helikopterleri ile s›v› biber gaz› dökerek iflçileri d›flar› ç›kartmaya çal›fl›yor. Fabrika önünde bekleyen doktorlar ve sa¤l›k çal›flanlar› yaral› iflçilere müdahale etmek amac›yla fabrikaya girmek istediklerini belirtti. Sa¤l›k çal›flanlar› “savaflta bile yaral›lara müdahale edilmesine izin verilir” diyerek
polise tepki gösterdi. ‹nsanc›l Doktorlar Birli¤i üyesi Baek Nam-joon, içerinde nefes alman›n bile zor oldu¤unu ifade etti ve tahmini iki yüz kadar yaral› iflçinin oldu¤unu, alt›s›n›n acil cerrahi müdahaleye ihtiyaç duydu¤unu belirtti. Sald›r›lar›n yo¤unlaflmas› üzerine Kore Sendikalar Konfederasyonu’nun (KTCU) genel grev ilan etmesi ve çeflitli dayan›flma eylemlerinin yayg›nlaflmas› üzerine iflçilerle flirket yönetimi temsilcileri 30 Temmuz’da masaya oturdular. Ancak görüflmelerden bir sonuç ç›kmad›.
Yaklafl›k 3 bin çelik iflçisi iflten ç›karma tehdidi üzerine fabrika müdürünü döverek öldürdü. Arazilerine düflük fiyat verilen yaklafl›k 3 bin öfkeli köylü ise karayolunu bloke ederek polisle çat›flt›
Honduras’ta halk› darbeye karfl› direnmeye devam ediyor. 48 saatlik halk grevi ordu ve polisin sald›r›lar›na hedef oldu Honduras’ta Devlet Baflkan› Zelaya’y› iktidardan düflüren askeri darbeye karfl› ilan edilen 48 saatlik halk grevi baflta baflkent Tegucigalpa olmak üzere birçok kentte ordu ve polisin a¤›r sald›r›lar›na hedef oldu. Aralar›nda çok say›da çocu¤un da oldu¤u yüzlerce kifli tutukland›. Polis sald›r›s› sonucu 38 yafl›ndaki Roger Abraham Vallejo Soriano isimli bir ö¤retim görevlisi yaflama mücadelesi verirken, bir kiflinin ise hayat›n› kaybetti¤i bildirildi. Ülkenin bir çok kentinde yol kesme eylemleri ile darbeye karfl› ç›kan Honduras halk›, özel flirketlerin askeri darbeye verdi¤i deste¤e tepki göstermek ama-
c›yla lüks ma¤azalar›n yo¤unlukla bulundu¤u al›flverifl merkezlerini de ablukaya ald›. Nikaragua s›n›r›nda bulunan El Paraiso bölgesinde ise, meflru Devlet Baflkan› Manuel Zelaya’ya ulaflmaya çal›flan binlerce kifli askeri birliklerce gözalt›na al›nd›. Gözalt›na al›nanlar aras›nda Zelaya ile kavuflmaya gelmifl olan efli ve ailesi de bulunuyor. ‹nsan haklar› örgütleri bölgede yaflanan insanl›k dram›na dikkat çekerken, Las Manos bölgesinde Zelaya’y› karfl›lamak için bulunan ancak kuflat›lm›fl durumda olan göstericilerin durumunun kötüye gitti¤ini bildirildi.
n ‹srail ablukas› alt›nda zor günler geçiren Filistin’in Gazze fieridi’nde 6 bin çocuk rekor denemesi yaparak ayn› anda uçurtma uçurdu. Birleflmifl Milletler taraf›ndan organize edilen etkinlikte, rekoru tescil etmesi için davet edilen Guiness temsilcisi ‹srail engeli ile karfl›laflt›. ‹srail, rekor denemesini yerinde izlemek isteyen Guiness yetkililerinin Gazze'ye girifline izin vermedi. Gazzeli çocuklar uçurduklar› uçurtmalarla ‹srail’e mesaj göndermek istediklerini ifade etti. BM temsilcisi John Ginig etkinli¤in Gazze’de gerçeklefltirilmesinin önemli oldu¤unu, çocuklar›n özgürlük taleplerini dile getirdi¤ini belirtti.
Çin her gün yeni bir iflçi gösterisine sahne oluyor. Derinleflen eflitsizlikler, iflsizlik ve göçmen iflçilerin köylerine dönüflü büyük bir isyan dalgas›n› biriktiriyor. ‹flçiler müdürü döverek öldürdü Çin’in kuzeydo¤usunda bulunan Jilin eyaletindeki devlete ait Tonghua çelik fabrikas›nda çal›flan iflçiler, iflten atmakla tehdit eden müdürü döverek öldürdü. Özellefltirilmesi planlanan fabrikada çal›flan yaklafl›k 3 bin iflçi, üretimin durdurulmas› karar›n›n
ard›ndan fabrika müdürü ile tart›flmaya bafllad›. Müdürün iflçileri tehdit etmesi üzerine, iflçiler müdürü öldüresiye dövdü. Yaralanan müdüre müdahale etmek için gelen sa¤l›k görevlilerinin fabrikaya girmesine izin vermeyen iflçiler polisle çat›flt›. Köylüler de öfkeli Çin’in do¤usunda, arazilerine düflük de¤er biçilmesini protesto eden yaklafl›k 3 bin köylü, köyün yak›n›nda bulunan karayolunu keserek yolsuzluk yap›lan bir arazi anlaflmas›n› protesto etti ve polisle çat›flt›.
Kürdistan’da seçimden KDP-KYB galip ç›kt› Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki parlamento seçimlerinde Kürdistan Demokratik Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birli¤i’nin oluflturdu¤u ittifak oylar›n yüzde 57’sini ald›.
Muhalefette bulunan ve liderli¤ini KYB’nin eski yöneticilerinden Noflirvan Mustafa’n›n yapt›¤› Goran Partisi’nin ise yüzde 23 ile seçimlerden güçlenerek ç›kt›¤› ifade edildi.
n Bolivya Devlet Baflkan› Evo Morales, ‘sevgili vatan›m›z›n ba¤›ms›zl›¤› için verilen mücadeleye hizmet edecek’ fleklinde ifade etti¤i Özerklik ve Desantralizasyon Yasas›’n›n genel çerçevesini, yerli topluluklar›na, sosyal örgütlere ve köylülere bir yasa tasar›s› olarak sundu. Bu tasar›, yeni yasal düzenleme için ülkedeki tüm kesimleri kapsayacak halk oylamas› sürecinin bir parças› olarak planlan›yor. Bolivya özerklik haklar›ndan sorumlu devlet bakan› Carlos Romero, yasa tasar›s›n›n sunumu esnas›na yapt›¤› aç›klamada "bu yasal düzenlemenin sömürgeci güçlere teslimiyetin zincirlerini k›rmak" anlam›na geldi¤ini belirtti.
Correa da darbe bekliyor
Çin’de iflçilerin öfkesi büyüyor
Darbeye karfl› halk grevi
n M›s›r iletiflim flirketlerinde çal›flan posta iflçileri uzun dönemli sözleflmeli iflçilere kadro verilmesi ve iflten ç›karmalar›n zorlaflt›r›lmas›, ücret ve çal›flma koflullar›n›n düzeltilmesi talepleriyle may›s ay›ndan bu yana eylemler yap›yorlard›. Bu mücadele içerisinde ba¤›ms›z sendikalar›n› da kurmaya çal›flan posta iflçileri, di¤er kamu çal›flanlar› gibi cumartesi günleri de tatil hakk› istiyorlar. ‹flçilerin mücadelesi sonucunda M›s›r hükümeti iflçilerin taleplerinin bir bölümünü kabul etmek zorunda kald›. ‹skenderiye kentindeki Devrim Günü törenlerinde bir aç›klama yapan ‹letiflim ve Bilgi Bakan› Tar›k Kemal iflçilerin primlerinin art›r›laca¤›n› söyledi.
Yerliler özerklik yolunda
Güney Kore’de iflten at›lan Ssangyong Motors fabrikas› iflçileri fabrikay› iflgal ederek direnifle geçti. ‹flçiler, polisin suyu ve elektri¤i kesmesine ve binaya g›da girifline izin vermemesine ra¤men direnmeye devam ediyor iflgal etti. Fabrikadaki sendikal› ve sözleflmeli iflçiler ile grev k›r›c›lar aras›nda çat›flmalar›n bafllamas› üzerine polis fabrikaya girdi. Polisin sald›r›s› üzerine iflçiler, fabrikan›n boya tesisine girerek direnifle geçti. Polis boya tesisinde bulunan yan›c› maddeler nedeniyle binaya giremezken sald›r›lar›n› sürdürüyor. G›da ve su girifline
M›s›r’da posta iflçileri kazand›
Özgürlük için 6 bin uçurtma
Güney Koreli iflçilerden ölümüne direnifl Güney Kore’nin Pyeongtaek kentinde bulunan Ssangyong Motors fabrikas› iflçileri polisin sald›r›lar›na direnmeye devam ediyor. ‹flten ç›kar›lan Ssangyong iflçileri 8 Haziran’dan bu yana can›n› difline takarak ifllerini savunmay› sürdürüyor. Çinli otomotiv üreticisi SAIC’in yüzde 51’ini sat›n ald›¤› Ssangyong’da çal›flan iflçilerin yüzde 36’s› May›s ay› sonunda iflten ç›kar›ld›. ‹flten ç›kar›lan iflçilerin baz›lar› erken emeklili¤i kabul ederken, yaklafl›k bin iflçi fabrika içerisinde oturma eylemine bafllayarak fabrikay›
2009
Nijerya’da 700 ölü
Latin Amerika’da Kolombiya gerilimi Kolombiya’dan bulunan ABD üsleri k›ta genelinde tepkilere neden oluyor. Son dönemdeki özellikle komflu ülkeler Venezüella ve Ekvador’a yönelik iddialar k›tada tansiyonu art›r›yor. Venezüella ordusunun Kolombiya Devrimci Silahl› Güçleri’ne (FARC) silah temin etti¤i ile ilgili iddialar› üzerine Venezüella lideri Hugo Chavez, Kolombiya ile olan iliflkileri dondurma karar› ald›klar›n› aç›klad›. Ekvador lideri Rafael Correa ise, FARC ve uyuflturucu kaçakç›l›¤› bahanesi ile Kolombiya
n Ekvador Devlet Baflkan› Rafael Correa, hükümeti istikrars›zlaflt›rman›n yollar›n› arayanlar›n, uluslararas› medyatik bir sald›r› arac›l›¤›yla, Honduras Devlet Baflkan› Manuel Zelaya’ya yap›lan›n kendi bafl›na gelmesi için u¤raflt›¤›n› belirtti. Correa, haftal›k televizyon program›nda “baz› istihbarat çal›flmalar›m›z›n sonuçlar›na göre Zelaya’dan sonra bana, ülkenin istikrars›zlaflt›r›lmas›n› istedikleri kararl› durufluna yönelecekler, bir sonraki hedefleri benim” diyerek ABD emperyalizminin k›tadaki planlar›na dikkat çekti.
birliklerinin Ekvador s›n›r›n› ihlal etmesi halinde, cevab›n askeri hareket olaca¤›n› ifade etti. Brezilya Devlet Baflkan› Lula da Silva ve fiili Devlet Baflkan› Michelle Bachelet ise ABDKolombiya ortak planlar›na karfl› olduklar›n› aç›klad›.
n Nijeryal› bir askeri yetkili, ülkenin kuzeyindeki Maiduguri kentinde güvenlik güçleriyle radikal dinci grup aras›nda yaflanan çat›flmalarda ölü say›n›n 700 oldu¤unu aç›klad›. Yüzlerce kiflinin öldü¤ü çat›flmalar›n ard›ndan radikal ‹slamc› militanlar›n yenilgiye u¤rad›¤› ve liderlerinin öldürüldü¤ü duyuruldu. ‹nsan haklar› örgütleri hükümeti çat›flmalar s›ras›nda sivilleri de öldürmekle suçluyor. Nijerya'da, 150 milyonluk nüfusun yar›s›n› oluflturan Müslümanlar ülkenin kuzeyinde, di¤er yar›s›n› oluflturan H›ristiyanlar ise güneyinde yafl›yor.
‹ran’da protestolar sürüyor n ‹ran'da, tart›flmal› cumhurbaflkanl›¤› seçimleri sonras› meydana gelen fliddet olaylar›nda ölenleri anmak üzere mezarl›kta toplananlara polis sald›rd›. Göstericilerin aras›nda muhalefet lideri Mir Hüseyin Musavi’nin de bulundu¤u ve polis sald›r›lar› sonucu çok say›da göstericinin gözalt›na al›nd›¤› bildirildi. Hükümet gösterilerde hayat›n› kaybedenlerin ölümlerinin k›rk›nc› gününde protesto gerçeklefltirilmesini yasaklam›flt›. Di¤er yandan 12 Haziran'da yap›lan cumhurbaflkanl›¤› seçimlerinden sonra düzenlenen protesto gösterilerinde tutuklananlar yarg›lanmaya baflland›. Yaklafl›k 100 kifli idamla yarg›lan›yor.
6 A¤ustos 19 A¤ustos
2009
DOSYA 9
Eflitlik yalan geleceksizlik baki YÖK üniversiteye giriflteki katsay› fark›n› kald›rmay› “eflitli¤i sa¤lad›k” söylemiyle savunuyor. E¤itim sisteminin içinde bar›nd›rd›¤› gerçek eflitsizliklerse sümen alt› ediliyor. ‹mam hatip lisesi tart›flmas› yap›l›rken meslek liselilerin sermayeye ucuz iflgücü olarak peflkefl çekilmesi konuflulmuyor YÖK Genel Kurulu 2010’da uygulanmaya bafllanacak yeni üniversiteye girifl sistemini aç›klad›. Yeni uygulamada 1998 y›l›ndan bu yana uygulanan a¤›rl›kl› ortaö¤retim baflar› puanlar›n›n çarp›ld›¤› katsay› fark› kald›r›ld›. Katsay› tüm adaylar için 0,15 olacak. Böylece meslek lisesi mezunlar› alanlar› d›fl›nda bir tercih yapt›klar›nda puan kayb›na u¤ramayacak. Örne¤in t›p ya da mühendislik fakültesini sadece fen alan›ndan mezun olanlar de¤il, di¤er tüm alanlardan ve okul türlerinden mezun olanlar da tercih edebilecek ve bu adaylara farkl› katsay› uygulanmayacak. Ancak adaylardan ö¤retmen lisesi veya meslek lisesi mezunu olanlara kendi alanlar›ndaki programlar› tercih etmeleri halinde ek puan verilecek. Bu adaylar›n a¤›rl›kl› ortaö¤retim baflar› puanlar› 0,06 katsay›s› ile çarp›lacak ve bulunan de¤er 0,15 katsay›s›yla çarp›lm›fl puanlar›na eklenecek. Aç›klanan bu karar beraberinde yeni tart›flmalar bafllatt›. Karara itirazlar›n ana vurgusunu imam hatip lisesi (‹HL) mezunlar›n›n üniversiteye girmesinin kolaylaflt›r›lmas› oluflturdu. YÖK uygulamaya sokaca¤› yeni modelin ö¤renciler aras›ndaki eflitsizli¤i ortadan kald›raca¤›n› savunurken birçok kesim de al›nan karar›n siyasi bir karar oldu¤unu ve AKP iktidar›n›n taban›na verdi¤i sözü tuttu¤unu ifade ederek düzenlemeye karfl› ç›kt›. Esas mesele kurals›z ve ucuz çal›flt›rma Yarat›lan bu karmafla ortam›nda gözlerden kaç›r›lmas›na ra¤men meslek liseleri as›l meseleyi oluflturmaktad›r. Sadece katsay› tart›flmalar›nda gündeme gelen meslek liseleri gerek uygulanan müfredat programlar› gerekse de kurals›z ve ucuz çal›flt›rma ile sermaye için kelimenin tam anlam›yla bir “memleket meselesi” durumundad›r. Bilindi¤i gibi meslek liselerinin as›l kurulufl amac› piyasaya “vas›fl› ara elaman” yetifltirmektir. Ülkemizde meslek liseleri, kendi alan-
lar›nda yetifltirecekleri iflçilerin, mesleki bilgi ve becerilerini art›rma do¤rultusunda e¤itim vermek üzere tasarlanm›flt›r. Ancak bugün gelinen noktada buralarda verilen e¤itim sermaye taraf›ndan yeterli bulunmamaktad›r. Sermaye meslek liselerini kendi ihtiyaçlar›ndan uzak olmakla elefltiriyor ve kendi istedi¤i gibi düzenlenmesi için AKP ile iflbirli¤i yap›yor. Bunun en bilinen örne¤i Koç Grubu taraf›ndan yürütülen “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” kampanyas›. Asl›nda meslek lisesi sadece Koç Grubu’nun de¤il tüm sermayenin hatta Dünya Bankas›'n›n meselesi olmufl durumda. Zaten flu anda yap›lan uygulamalar Dünya Bankas› talepleri do¤rultusunda ilkö¤retimden itibaren ‘mesle¤e yönlendirme’ ad›yla meslek liselerini cazip hale getirmek ve meslek liseli say›s›n› artt›rmaktan ibaret. Tabii ki buradan karl› ç›kan sermaye gruplar› olacak. Katsay›yla kand›r›lan yoksul çocuklar› meslek liselerine yönelirlerse “nitelikli iflgücü” ucuzlayacak. Eflitsizlik ortadan kalkt› m›? YÖK'ün üniversiteye giriflte meslek liselerine dönük katsay› uygulamas›n› kald›rmas› iktidar ve dinci kesimlerde “bir eflitsizli¤in ortadan kald›r›lmas›” olarak alk›flland›. Kamuoyunda ise al›nan bu karar daha çok imam hatip liseleri'nin önünü açaca¤› için tart›fl›ld›. Bu itirazlar›n dayand›¤› en önemli neden ‹HL'lerin meslek lisesi olmaktan ç›kmas›, di¤er meslek liselerinde olmayan “üniversiteye haz›rl›k müfredat›”na sahip olmalar›d›r. Bu yüzden ‹HL ö¤rencileri için üniversite kap›s› di¤er meslek liselilere nazaran daha aç›k. Ancak katsay› kalkmas›na ra¤men meslek liselilerin çok büyük bir bölümü
Katsay› uygulamas› ve liberal düflüncenin egemenli¤i üzerine notlar Fuat Ercan Marmara Üniversitesi
N
e yaz›k ki Türkiye’de kapitalist toplumsal iliflkilerin egemenli¤ini artt›rd›¤› günlerden geçiyoruz. Toplumsal iliflkilerde gözlemledi¤imiz de¤iflimler düflünsel yap›lar› da h›zla tahrip ediyor. Son katsay› de¤iflikli¤ine iliflkin yorumlarda bu tahribat›n etkilerini daha bir gözlemler/yaflar olduk. Önüne liberal ön eki alan sa¤dan, soldan, islami kesimden insanlar› içine alan Taraf Gazetesi’nin liberal yazar› (Y›ld›ray O¤ur 23.07.2009) köfle yaz›s›na “Art›k tornac›lar da Marx okuyabilecek” bafll›¤›n› uygun bulmufl. Liberal düflünce gelene¤inde var olan ve iktidar-eflitsizlik iliflkilerini gözlerden silen, neden-sonuç ba¤lant›s›n› koparan kolayc› yaklafl›m, flimdi de yeni katsay› uygulamas›n›n e¤itimde varolan eflitsizli¤i ortadan kald›raca¤› yönünde aç›klamalarla karfl›lafl›yoruz. Yazar›m›z bu tarz aç›klamalara karfl› bir fleyler
söylemek isteyenlere de karfl›dan sald›r›yor: “Evet, devrimci, solcu, ilerici E¤itimSen’in genel baflkan› katsay› eflitsizli¤inin giderilmesi karfl›s›nda ne diyece¤ini ne tarafta duraca¤›n› flafl›rm›fl, “k›vran›yordu”.” Liberal ön ekli tüm kesimlerin kapitalizmin eflitsiz iflleyiflini gizlemek için k›vranmalar›n› düflündü¤ümüzde kimin daha çok flafl›rd›¤›n› söylememize gerek yok. Liberal ön eklilerin, solmuhalif kifli/yap›lara karfl› ‘cesur aslan’ rolleri, düflünsel yap›lar›n tahribat›n› daha da art›r›yor. E¤itim ve katsay› olay›nda da bir tahribat ile yüzleflti¤imizi söylemeden edemiyorum. Bu k›sa metinde e¤itimde katsay› uygulamas›n›n eflitlenmesinin, e¤itimde gerçekleflen bütünsel de¤iflimlerle ba¤lant›s›n› ele alma olana¤›m›z yok ama bir kaç vurgu üzerinden sorunu ele almak istiyorum.
üniversiteye giremeyecek. Bunun nedeni ise bu okullardaki müfredat. B u g ü n meslek liselerinde genel olarak ortaö¤retim müfredat› 9. s›n›fta verilmektedir. Üst s›n›flarda ise meslek dersleri ve uygulamalar› a¤›rl›kl› yer tutmaktad›r. Meslek liseli bir ö¤renci mesleki alanda bilgi ve becerisini art›rman›n d›fl›nda akademik olarak kendini yetifltirebilece¤i bir ö¤retim program› görmemektedir. Yani meslek liseli bir
ö¤renci meslek lisesi tercihini yapt›ktan sonra kendini bir mesleki alana hapsetmekte ve geri kalan ömründe kurulan sömürü düzeninde, güvencesiz bir gelece¤e do¤ru ucuz iflgücü olarak kulaç atmaktad›r. K›sacas›, meslek liselerindeki eflitsizlik problemi yaln›zca katsay› sorunuyla tart›fl›lamaz. Kapitalist sistemin kendi içinde her alanda yaratt›¤› eflitsizli¤in bir parças› olarak görülmelidir. Tek bafl›na katsay› farkl›l›¤›n› ortadan kald›rarak eflitsizlik problemi ortadan kald›r›lamaz.
Eflitsizlik yönünden bakarsak Al›nan karardaki “eflitlik sa¤lad›k” söylemi e¤itimdeki genel sorunlar›n üzerini örtmektedir. Örne¤in 2007 y›l›na ait veriler o y›l›n üniversite girifl s›nav›na giren 678.576 ö¤renci aras›nda üniversiteye girme say›s› en düflük kategorinin genel liseler oldu¤unu gösteriyor. Genel liselerden s›nava giren ö¤rencilerden yaln›zca 8.203 kifli bir lisans program›na kay›t yapt›rma hakk› kazan›rken, meslek liselerinde bu say› 9.567. Meslek liselerinden s›nava girenlerin say›s› ise genel liselerden girenlerinkinin yaklafl›k yar›s›. Bir di¤er eflitsizlik meslek liseleri ve ‹HL'ler aras›nda yaflan›yor. Eski YÖK Baflkanvekili Prof. Dr. ‹sa Eriflme’nin 2004 y›l› s›nav sonuçlar›ndan yola ç›karak haz›rlad›¤› rapora göre ÖSS'de taban puana denk düflen 25 ve üzeri soru
çözme oran› endüstri ve teknik meslek liselerinde yüzde 1 iken bu oran ‹HL'lerde yüzde 12. Bu fark endüstri ve teknik meslek liselerindeki derslerin ço¤unlu¤unun ÖSS s›nav›n›n içeri¤inden farkl› olarak mesle¤e dönük olmas›ndan kaynaklan›yor. Yani katsay› kalkt›¤›nda ‹HL d›fl›ndaki meslek liselerinin “ÖSS ma¤duriyetleri” giderilmifl olmayacak. Ünivesiteye liseden mi dershaneden mi gidiliyor? “E¤itimde eflitsizlik” bafll›¤›nda tart›fl›lmayan konulardan biri de üniversiteye giriflte liselerden çok özel dershanelerin, paran›n etkili olmas›. E¤itim-Sen'in 2008-2009 ö¤retim y›l› raporuna göre Türkiye genelinde 4.031 özel dershane bulunuyor. Dershane fiyatlar› 2.000 TL'den bafllay›p 16.000TL'ye kadar ç›k›yor. Asl›nda ö¤rencinin ÖSS'de hangi üniversiteyi kazanaca¤›n› da büyük ölçüde bu fiyat aral›¤› belirliyor. Zaten meslek liselerine giden çocuklar›n önemli bir bölümünün ailelerinin yoksul emekçiler oldu¤u düflünüldü¤ünde adaletsizlik ortadan kalkm›yor, aksine dersaneler için daha genifl bir pazar alan› sunuluyor. Niyeti fukaray› korumak olsa... Hükümet bu düzenlemeyi meslek lisesine giden fakir-fukara çocuklar›n›n hakk›n›n savunulmas› olarak sunuyor. Ancak gerçekten böyle bir niyet tafl›nsayd› en az›ndan k›sa vadede öncelikle ‹HL'ler d›fl›ndaki meslek liselerinin de müfredat› düzenlenir, burada okuyan gençlerin üniversiteye yönelik olarak donat›lmas› ad›na ad›mlar at›l›rd›. Orta vadede ise meslek liseleri (‹HL’ler de dahil) kald›r›larak tüm liselerde mesleki yönlendirme dersleri konulmas› hedeflenir, mesleki ö¤retim esas olarak yüksek ö¤retim bünyesinde yap›land›r›l›rd›. Böylece gençler sadece bir iki makineyi daha ustaca kullanmaya programlanm›fl ama bunun d›fl›ndaki her türlü bilgiden uzak tutulmufl robotlar haline getirilmezdi. Böylece gençler, dershanelere büyük servetler kazand›ran yar›fl atlar› haline gelmezdi. Ancak fluras› kesin ki, böylesi bir e¤itim sistemi ne AKP'nin ne de sermayenin ifline gelir.
‹mam hatipler; meslek lisesinin ötesinde
Türkiye’de özellikle meslek liselerinin genel olarak e¤itim içindeki konumunu ele almadan eflitlik ilkesi üzerinden bir analiz yapmam›z olas› de¤ildir. Meslek liseleri benim de içinden geçti¤im toplumsal kesimlerini çocuklar› için ‘iflçisin sen iflçi kal’ mant›¤› üzerinden biçimlenmifltir. Bu anlamda müfredatlar› tornac›, tesviyeci ya da elektrikçi yetifltirmek üzere düzenlenmifltir. Bir zamanlar uygulamaya sokulan ve benim de yüzleflti¤im OSANUR e¤itim projesi meslek liselerinin gerçek nedenlerini a盤a ç›karacak bir uygulamayd›. Haftan›n dört günü fabrikalarda ayak ifllerine bakt›r›larak çal›flt›r›lan ö¤renciler, ucuz emek gücü olarak kullan›l›yordu. Geri kalan gün/zamanlarda ise e¤itimi al›nan alana ait mesleki bilgileri veriliyordu. Süs olarak da edebiyat, tarih ve tabii ki de milli güvenlik dersi veriliyordu. (…) Hiç unutmam Edebiyat ö¤retmenimiz fierife han›ma (kula¤› ç›nlas›n) “üniversite s›nav›na giricez” dedi¤imizde hafif alayc› gülümseme ile “sizin neyinize, zaten kazanamazs›n›z” demiflti. Ne yaz›k ki ö¤retmenimizin alayc› gülümsemesinde hakl›l›k vard›. Ama Türkiye’de özellikle de üretken yat›r›mlar artmaya bafllay›p sektörel de¤iflimler yafland›¤› son y›llarda (…) sermayenin e¤itime yönelik talepleri
Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n 20082009 verilerine göre Türkiye'deki ortaö¤retim düzeyinde e¤itim veren 8.675 okulun 4.622'si mesleki ve teknik e¤itim lisesi. Bunlar içerisinde Din Ö¤retimi Genel Müdürlü¤ü'ne ba¤l› 459 imam hatip lisesi bulunuyor ve bunlarda 143.637 ö¤renci ö¤renim görüyor. Bu say› ö¤retmen ve sa¤l›k görevlileri yetifltiren liselerle k›yasland›¤›nda ‹HL'lerin say›s›n›n yüksekli¤i daha net görülüyor. Ayn› verilere göre Türkiye'de ö¤retmen liselerinin toplam say›s›
193 ve bu liselerde ö¤renim gören ö¤renci say›s› 59.866, yani ‹HL'lerde okuyan ö¤renci say›s›n›n yaklafl›k üçte biri. Benzer flekilde sa¤l›k meslek liselerinin say›s› 279 ve bu liselerde 50.585 ö¤renci okuyor. ‹HL'lerin meslek liselerinin çok ötesinde ifllevleri oldu¤u, ö¤renci say›lar›n› Türkiye'deki imam kadrosu ve camii say›s› ile karfl›laflt›rd›¤›m›zda da net bir flekilde görülüyor. 2007 verilerine göre Türkiye'de yaklafl›k 60 bin kadrolu imam ve bir o kadar camii
bulunuyor. Bu say›n›n iki y›l içerisinde camii say›s› ile birlikte bir miktar artm›fl oldu¤u düflünülse bile sadece bu y›l ‹HL'lerde okuyan ö¤rencilerin say›s›n›n mevcut imam kadrosu say›s›n›n iki kat›ndan fazla oldu¤u görülüyor. Ayr›ca imam olma hakk› verilmeyen k›z ö¤rencilerin bu liselerde neden e¤itim gördükleri ayr› bir tart›flma konusu olarak duruyor. Türkiye'de mevcut ‹HL mezunu say›s›n›n 2 milyondan fazla oldu¤u iddialar›n› da bu verilere eklemek gerekiyor.
de¤iflmeye bafllad›. Art›k iflçisin sen iflçi kal demiyorlar ama iflsisin sen iflçi kalma, usta ol diyorlar (T‹SK ‹flveren Dergisi). Meslek liseleri art›k “memleket meselesi” haline geliyor. Bu yüzden meslek liselerine iliflkin yeni düzenlemeler talep edilmekte, sermaye ile iflçi sendikalar› (Türk-‹fl) el ele verip meslek liseleri/sertifika programlar› bafllat›yorlar. Geçen y›llarda ç›kart›lan ve genellikle de gözlerden kaçan Mesleki Yeterlilik Kurum yasas› bu geliflmenin en önemli göstergelerinden biriydi. Günümüzde yaflam boyu e¤itim diyerek kapitalizmin h›zla de¤iflen yap›s›na uygun olarak emek-gücü yetifltirmenin gerekleri dile getiriliyor. Bu yüzden özel okullar (tahribat gücü yüksek liberallerimiz bunlar› Vak›f Okullar› olarak adland›racaklar) h›zla meslek yüksek okullar› açmaya bafllad›. Yani e¤itimden talep edilen yine emek-gücü üretmek ama görece art›de¤er üretiminin h›zland›¤› koflullarda en uygun, nitelikli emek-gücü üretilmesi oluyor. Ayn› nedenlerle iliflkili olarak baz› sermayelerin bu ihtiyac› pazarlamas› gerekiyor. Art›k insanlar emek-güçlerine yat›r›m yap›yorlar, art›k e¤itim gerçekten de sermayenin mant›¤› üzerinden biçimleniyor, liberal ön ekli yazar-çizer tak›m› da emek-gücünün metalaflmas›n› mefl-
rulaflt›r›yorlar. Yok bilgi toplumu, yok rekabet, yok ilerleme, yok kalk›nma diye. Peki tüm bunlar gerçekleflirken bu de¤iflim sürecine ters düflen bu katsay› uygulamas› nereden ç›kt›. Bir çeliflki oldu¤unu TÜS‹AD’›n katsay› uygulamas›na yönelik elefltirilerinden de anlayabiliriz. Asl›nda sorun ve çeliflki yaflama/kapitalizme içkin. Ve eflitsizler aras› iliflkiyi eflitlik üzerinden analiz edenler sorunu idealize edilmifl, içeri¤i boflalt›lm›fl eflitlik-adalet, demokrasi gibi kavramlar üzerinden meflrulaflt›r›yorlar. Evet çeliflki var, çeliflki bu co¤rafyada biçimlenen iktidar iliflkilerinde yat›yor. Aç›k bir flekilde AKP var olan iktidar›n› sa¤lamlaflt›rmak için son kalelerden biri olan Yüksek Ö¤retim alan›nda art›k egemen olmak istiyor. Bu de¤iflikli¤in en önemli nedenlerinden biri devlet içinde iktidar›n› pekifltirmektir. Pekifltirme iflini destek ald›¤› toplumsal kesimlere verdi¤i sözü tuttu¤una dair mesajla pekifltiriyor. Liberal ön ekli yazarlar iktidar› gizlemek için bu konuda da iktidara all›-morlu elbiseler dikiyorlar. (…)Bu uygulaman›n olas› sonuçlar›ndan biri, e¤itim müfredat› üniversite s›nav›na uygun olmayan meslek liselilerin özel kurslara yönelmeleri olacak. ‹kinci ve fakat en önemlisi Vak›f
Üniversiteleri’nin meslek yüksek okullar›na ak›fl artacak (Yüksek okul y›ll›k ücretleri için bir kaç örnek At›l›m’da 3000 YTL+KDV, Arel’de 6000 YTL+KDV, Baflkent Üniversitesi’nde 12000 YTL+KDV). Tüm bunlar olurken liberalimiz çarp›tmaya devam ediyor: “Tornac› olabilirsiniz. Kaynakç›l›k e¤itimi alm›fl olabilirsiniz. Ama kimse sizden günün birinde felsefe e¤itimi alma hakk›n› alamaz. Dinî okula gitmifl olabilirsiniz. Ama günün birinde siyaset bilimi okumak, Rousseau, Foucault ö¤renmek isterseniz kimse yolunuzu “Kaymakam olucan di mi” diye kesemez.”(Y.O¤ur-Taraf Gazetesi) Evet bence de kesilmemesi gerekir, ama bu insanlar›n e¤itim sistemindeki eflitsizli¤i kald›rman›n yolu haydi “her biriniz eflitsiniz” demekten geçmiyor, hem de toplumdaki eflitsizli¤in bu kadar artt›¤› bir dönemde. Eflitsizli¤in kayna¤› olan s›n›fsal yap›y› deflifre etmeden, deflifre ederken önceki liberal olan sistemin organik ayd›nlar›yla kavga etmeden (yüzleflmeden) ve s›n›f iliflkilerine yol açan bu ac›mas›z sistemi ortadan kald›rmadan eflitlikten bahsetmek olas› de¤il. Ne yaz›k ki de¤il.
6 A¤ustos 19 A¤ustos
10 K‹BELE
2009
KAT‹L KOCAYA MÜEBBET
226.HAFTADA EYLEM SÜRÜYOR
KADINLARIN EME⁄‹N‹N KARfiILI⁄I OLMALI
KESK’L‹ KADINLARLA DAYANIfiMA
Ayfle Y›lbafl davas› sonuçland›
Cumartesi Anneleri hesap soruyor
Ekonomik fliddet boflanma sebebi
Ankara’da ortak eylem
Yarg›tay ekonomik fliddeti boflanma sebebi say›yor. Yarg›tay, bir kad›n›n maafl›na el koyup çay paras› dahi vermeyen, k›r›lan bir çay barda¤›n›n bile hesab›n› soran kocas› aleyhine açt›¤› boflanma davas›n› onad›. Koca tazminat ve mahkeme masraflar›n› da ödeyecek. Avukatlar ev içerisinde karfl›l›ks›z hizmet üreten kad›nlar›n ekonomik kararlar konusunda söz hakk› ve bilgi sahibi olmaya hakk› oldu¤una dikkat çekiyor.
KESK’li kad›nlar ve Ankara Kad›n Platformu, Ankara’da tutuklu KESK üyelerine destek eylemi gerçeklefltirdi. 27 Temmuz günü Yüksel Caddesi'nde toplanan kad›nlar, Mithatpafla Postanesi önüne yürüyerek burada bir bas›n aç›klamas› yapt›ktan sonra tutuklu kad›nlara dayan›flma kart› gönderdi. Eylemin ertesi günü tutuklu Seher Tümer ilk duruflmas›na ç›kart›ld› fakat serbest b›rak›lmad›.
Stajyer Doktor Ayfle Y›lbafl staj yapt›¤› hastanede 22 fiubat 2008'de ayr›lmak istedi¤i kocas› taraf›ndan 12 kurflunla öldürülmüfltü. Y›lbafl’›n cinayet suçundan yarg›lanan efli, Hüseyin Günefl Özmen a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis cezas›na çarpt›r›ld›. Geçen y›l 7 May›s’ta bafllayan dava, feministler taraf›ndan "Y›lbafl, kad›n oldu¤u için öldürüldü. Kad›n cinayetleri politik cinayetlerdir" denilerek takip edilmiflti.
Gözalt›nda kaybedenlerin yak›nlar›n›n Galatasaray Meydan›'nda "Failler belli kay›plar nerede?" sorusuyla sürdürdü¤ü eylem 226’nc› haftas›nda devam etti. Kay›plar›n yo¤unlaflt›¤› 90’l› y›llarda, dönemin cumhurbaflkan›, baflbakan› ve di¤er tüm yetkililerin yarg›lanmas›n› talep eden Cumartesi Anneleri, 25 Temmuz günü bir kez daha Galatasaray Meydan›’nda topland›, kaybedilen yak›nlar›n›n ak›betinin araflt›r›lmas›n› istedi.
‘Ev’cillefltirilmifl sömürü Kad›n eme¤inin sermaye taraf›ndan do¤rudan sömürüsü kendine her geçen gün yeni biçimler buluyor. MOL ma¤azalar› geçen hafta yapt›¤› duyuruyla ev kad›nlar›n›n ürettikleri ürünleri ma¤azalar›nda pazarlamaya haz›rland›klar›n› duyurdu Ma¤azalar zinciri MOL yeni projesiyle ev kad›nlar›n›n ürettikleri ürünleri sat›fla sunacaklar›n› duyurdu. Tekstil alan›nda çal›flan dört firman›n ortakl›¤›nda kurulan MOL Ma¤azalar›, geçen hafta yapt›¤› aç›klamayla Türkiye’nin farkl› bölgelerinden binlerce kad›n›n evlerinde ürettikleri ürünleri sat›n alarak ‘MOL Ev kad›n›’ adl› ma¤azalarda sat›fla sunaca¤›n› duyurdu. Firma bu fikrini, “ekonomik krizde ev ekonomisine a¤›rl›k veren Türk kad›n›, indirimli haz›r giyim ve konfeksiyon ürünleri satan MOL ma¤azalar zincirinin projesiyle evlerini atölyelere çevi-
riyor” ça¤r›s›yla duyurdu. Evlerin içini atölyelere çevirmek ve ev içinde üretim yapan kad›nlar› iflçilefltirmek MOL ma¤azas›n›n icad› de¤il. Ücretli bir iflte çal›flmayan ve toplumsal cinsiyete dayal› iflbölümü gere¤i “ev kad›n›” olarak tan›mlanan milyonlarca iflsiz kad›n›n eme¤ini sömürmek, neoliberal düzenin temel mekanizmalar›ndan birisi. Kad›nlar› ev içerisinde iflçi haline getiren esnek çal›flt›rma biçimleri, dünyada milyonlarca kad›n› sipariflle, arac›larla, tafleron çal›flt›rarak iflçilefltiriyor. Büyük fabrikalarda yap›lan ifller parçalanarak tafleronlara devrediliyor.
Esnek çal›flt›rma nedir? Esnek çal›flt›rma neoliberalizmin en önemli halkalar›ndan birisi. ‹flçiler aç›s›ndan güvencesizlefltirme, sendikas›zlaflt›rma, kurals›z ve düflük ücretlerle çal›flma anlam›na gelen esnek çal›flt›rma, ifl saatlerinin, çal›flma süresi ve s›kl›¤›n›n, çal›fl›lan mekân›n esneklefltirilmesi anlam›na geliyor. K›smi za-
manl› çal›flt›rma, ev eksenli çal›flma, mevsimlik çal›flt›rma bu ürün bilinen örnekleri. Kad›nlar›n evlerinden ç›kmadan veya di¤er sorumluluklar›n› aksatmadan çal›flmay› tercih etmesi esnek çal›flt›rman›n kad›n eme¤i sömürüsünü derinlefltiren yüzünü daha geç keflfetmelerine sebep oluyor.
Tafleron firmalar, yoksul mahallelerde yaflayan milyonlarca kad›n›, ev ifllerinden artan zamanlar›nda çal›fl›p para kazanabileceklerini propaganda ederek iflçilefltiriyor. Ev eksenli çal›flman›n patronlara faydalar› ise saymakla bitmiyor. Evler iflyeri haline getirildi¤i için patronlar mekan maliyetinden kurtuluyor. Sigorta, vergi, prim vermek zorunda kalm›yor ve elbette sendika, sosyal hak, k›dem tazminat› gibi “zahmetlere” katlanmas›na da gerek kalm›yor. Evde çal›flmak kad›nlar için büyük bir f›rsat olarak alg›lan›yor. Ço¤u zaman MOL ma¤azas› gibi kurumlar sosyal sorumluluklar konusunda ne denli duyarl› olduklar›n› anlatarak kad›nlar› çal›flma yaflam›na kazand›rmalar›yla övünüyor. Oysa MOL ma¤azas› gibi binlerce sermayedar, kad›nlar için de¤il kendi hay›rlar›na bu çal›flma biçimini yayg›nlaflt›r›yor. Ev eksenli çal›flmada çal›flma saatleri belli de¤il, sigorta ve ifl garantisi yok, ara dinlenme, fazla mesai olmad›¤› gibi ücretler oldukça düflük. Evlere da¤›lm›fl bulunan bu üretim içinde çal›flanlar›n örgütlenmesi
de bir hayli zor. Patronlar aç›s›ndan, bu avantajlar›n yan› s›ra ev eksenli çal›flman›n erkek egemen toplumsal iliflkileri ve toplumsal muhafazakârl›¤› pekifltirmesi de söz konusu. Milyonlarca kad›n evlerden ç›kmayarak iflçileflirken, cinsiyetçi ifl bölümünde paylar›na düflen ev ifllerini aksatmayarak çal›fl›yor, soka¤a ç›karak toplumsal yaflama kat›lmalar›n› sa¤layacak herhangi bir iflten de uzak dur-
mufl oluyor. Bu biçimde çal›flt›r›lan kad›nlar kay›t d›fl› çal›flt›¤› için say›lar›n› tahmin etmek mümkün de¤il. Mart ay›nda dönemin Çal›flma Bakan› Faruk Çelik bile çal›flan 5 milyon 600 bin kad›ndan 3 milyon 300 bininin kay›t d›fl› çal›flt›¤›n› aç›klam›flt›. MOL Ma¤azas›, geçen hafta gazetelerin ekonomi sayfalar›nda parlat›lan “ev kad›nlar›na büyük f›rsat” bafll›kl› giriflimiyle son 20
y›ld›r ulusal ve uluslararas› ölçekte yayg›nl›k kazanan bir çal›flt›rma biçimini allay›p pullayarak kad›nlara sunuyor. Ekonomik krizi kad›nlar› iflçilefltirerek, güvencesizlefltirmek için bir f›rsat olarak de¤erlendiriyor. Ev eksenli çal›flan kad›nlar›n gündelik hayat›n› aksatmadan çal›flmay› tercih etmesi, esnek çal›flt›rman›n kad›n eme¤i sömürüsünü derinlefltiren yüzünü daha geç keflfetmelerine sebep oluyor.
Krefl mücadelesi güçleniyor Ankara Dikmen’de Halkevci kad›nlar mahalle muhtarlar›yla beraber, ucuz, nitelikli, herkes taraf›ndan ulafl›labilir “mahalle krefllerine” sahip olabilmek için ‘‹mza ver kreflimiz olsun’ kampanyas› yürütüyor Dikmenli kad›nlar ucuz, nitelikli, herkes taraf›ndan ulafl›labilir “mahalle krefllerine” sahip olabilmek için kollar› s›vad›. Haziran ay›nda Halkevci kad›nlar›n ça¤r›s›yla mahallede bafllat›lan imza kampanyas›na Sokullu Mehmet Pafla, fiehit Cevdet Özdemir ve Harbiye
mahallelerinin muhtarlar› da destek veriyor. Ankara’da Dikmen bölgesinde Halkevci kad›nlar›n mahalle muhtarlar›yla ortaklafla yürüttü¤ü krefl kampanyas› iki ayl›k yo¤un bir çal›flma dönemini arkas›nda b›rakt›. Kad›nlar, semtte yaflayan 0-6 yafl grubu tüm çocuklar›n paras›z yararlanabilece¤i krefller aç›lmas› için adeta seferberlik bafllatt›. ‹ki ayd›r “‹mza Ver Kreflimiz Olsun” ça¤r›s›yla parklarda, pazaryerlerinde
imza masalar› açan kad›nlar bir yandan da kap› kap› dolaflarak imza topluyor. Halkevci kad›nlar neden krefl istediklerini anlatmak ve krefl mücadelesini yayg›nlaflt›rmak için mahalle toplant›lar› yap›yor. Mahalle esnaf› da imza föylerini müflterilerine ulaflt›rarak kampanyaya destek veriyor. A¤ustos ay› boyunca sürecek olan imza kampanyas›yla beraber Dikmen Halkevi’nde 0-6 yafl grubu çocuklar›n e¤itiminde anne-baban›n rolünü ve kreflin önemini anlatan seminerler ve mahalle toplant›lar› da düzenlenecek. Kampanyaya kat›lmak için Sokullu Mehmet Pafla Caddesi Ahmet Arif Park› karfl›s›nda bulunan Dikmen Halkevi, Sokullu Mehmet Pafla Mahallesi, fiehit Cevdet Özdemir Mahallesi ve Harbiye Mahallesi Muhtarl›¤› ziyaret edilebilir.
Kad›n iflçilere hakarete tepki Antalya E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde Baflhekimin “bunlardan fuhufl bile beklenir” sözleriyle hakarete u¤rayan, ard›ndan da iflten at›lan iki kad›n sa¤l›k emekçisiyle dayan›flma büyüyor. Antalya Kad›n Platformu, 22 Temmuz günü hastane önünde Dev Sa¤l›k-‹fl üyesi iflçilerle dayan›flma ey-
lemi gerçeklefltirdi. Eylemde, iflten at›lan kad›nlar›n tek suçlar›n›n örgütlenmek ve kad›n olmak oldu¤u ifade edildi. Platform ertesi gün Attalas Heykeli önünde yapt›¤› bir bas›n aç›klamas›yla tafleron sa¤l›k iflçisi kad›nlara yönelik sald›r›ya karfl› bir imza kampanyas› bafllatt›.
Neoliberalizm ve kad›n eme¤i Kibele’den mektup Kapitalist dünya düzeninin 70’lerden itibaren girdi¤i yeniden yap›lanma süreci neo-liberal politikalarla flekillendi. Bu yeni dünya düzeninde insanlar›n temel ihtiyaçlar›n› karfl›layan hizmetler alan› en önemli kar elde etme ve sermaye biriktirme alanlar›ndan birisi haline geldi. Üretimse parçalanarak, dünya çap›ndaki bir üretim a¤›n›n parças› haline getirildi. Sermayenin bu alanlarda çal›flacak ucuz, esnek, güvencesiz iflçi aray›fl›, t›pk› kapitalizmin ilk dönemlerinde oldu¤u gibi, a¤›rl›kla kad›nlar› hedef ald›. Avrupa’n›n vahfli kapitalizm döneminde ve savafllar s›ras›nda kitleler halinde madenlerde, sanayi iflyerlerinde çal›flan ve 1945 sonras›nda “ev kad›n›laflt›r›lan” kad›nlar bir kez daha iflyerlerinin, bürolar›n, atölyelerin yolunu tuttular. Tarihin en büyük proleterlefltirme dalgas›, kad›nlar› da kendi iflçileflme tarihlerinin en güvencesiz çal›flma biçimlerine maruz b›rakt›. K›smi zamanl› çal›flma, geçici-mevsimlik çal›flma, ucuz, esnek ve güvencesiz ifller, toplumsal olarak “anne ve ev kad›n›” olarak nitelenen kad›nlar›n do¤al ifli say›l›rken, son dönemin en yayg›n kad›n eme¤i sömürüsü biçimlerinden birisi olan ev eksenli çal›flma, kad›nlar için ideal çal›flma biçimi olarak pazarland›. Öte yandan özellikle yoksulluk ve iflsizlikle parçalanan toplumlarda kad›nlar, baflkalar›n›n evlerinde “ev ifli” yapan iflçilere dönüfltüler. Ama kendilerini hep “ev kad›n›” saymaya devam ettiler. “Ev kad›nl›¤›” ya da “ev iflçili¤i” tafleronlaflt›rman›n kad›n eme¤ine yönelik özgün biçimlerine dönüfltü. Türkiye’deki ve dünyadaki milyonlarca yoksul kad›n kendi evlerinde süreklili¤i olmayan ifllerle devasa bir üretim a¤›na dâhil edildi. ‹flçileflti¤inin fark›nda bile olmay›p kendisini “ev kad›n›” sayan milyonlarca kad›n, ev eksenli iflçilere dönüfltü. Bu farkl› çal›flma biçimlerinin tamam›nda kad›nlara cinsiyetçi iflbölümü gere¤i yüklenen ev ifli, çocuk ve hasta bak›m› gibi “özel ifllerin” de¤ersizli¤i varsay›m›, eme¤i ucuzlatman›n bafll›ca yöntemi olarak öne ç›k›yor. Ev eksenli çal›flma biçimleri 3 tür çal›flt›rma biçimi fleklinde karfl›m›za ç›k›yor. Fason üretim de denilen parça bafl› üretimde kad›nlar ürettikleri mallar için parça bafl›na ücret al›yorlar. Sipariflle çal›flma yöntemi sadece gelen sipariflleri de¤erlendiren ama parça bafl› ifller buldu¤unda da çal›flan kad›nlar› içeriyor. Kendi hesab›na çal›flma denilen biçimde ise, kad›nlar üretimlerini pazara arac›s›z biçimde sat›yor. Ev eksenli çal›flman›n en önemli özellikleri güvencesizlik, çal›flma saati, biçimleri ve düzeni aç›s›ndan kurals›zl›k, örgütsüzlük ve pazarl›k olana¤› olmamas› fleklinde s›ralanabilir. Sadece arac›larla ba¤lant› kuran, gerçek patronla asla karfl›laflmayan kad›nlar›n bilincinde iflçi iflveren iliflkisinin yok gibidir. Bu da s›n›f bilincinin kazan›lmas›n›n son derece zorlaflmas› anlam›na gelir. Kendisi gibi ev eksenli çal›flan kad›nlarla iletiflim kurmamas› ev eksenli çal›flan kad›nlar›n örgütlenme olanaklar›n› da zorlaflt›r›r. Dünyadaki kimi örnekler bütün zorluklara karfl›n ev eksenli çal›flan kad›nlar›n bir araya gelip örgütlenebileceklerini göstermektedir. Hindistan’daki SEWA ev eksenli çal›flan kad›nlar› bir araya getiren bir model olarak ortaya ç›kmakta ve 300.000 kad›n› örgütleyebilmektedir. Homenet ise dünya çap›ndaki üretim zincirlerinin parçalar› olarak birbirlerini tan›madan evlerde üretimleri sürdüren kad›nlar›n uluslararas› örgütlenme ve dayan›flma a¤›n› oluflturmaktad›r. Türkiye’de de ev eksenli çal›flan kad›nlar› örgütleme giriflimleri yerel baz› kooperatif ya da birliktelikler olarak ortaya ç›km›flt›r. Bu örgütlenmelerin tamam›n›n temel talepleri, ev eksenli çal›flan kad›nlar›n sosyal güvenceli iflçi olarak kabul edilmesi, sendikalaflma hakk›n›n güvence alt›na al›nmas› ve asgari ücret kapsam›nda ücretlendirilmesi gibi taleplere yo¤unlaflmaktad›r. Kad›nlar›n maruz kald›¤› çal›flt›rma biçimlerine karfl› güvencesiz çal›flt›rmay› ve toplumsal cinsiyete dayal› ayr›mc›l›¤› hedef alan derinlikli ve kapsaml› bir mücadele örgütlemek hem kad›n hareketinin hem iflçi hareketinin öncelikli görevlerinden birisidir.
Baflbakan’dan ‘Suya zam yapan belediyenin havuzlar›n› kullan›r›z’ Büyükflehir Belediyesi’nin yeni tarife düzenlemesi ad› alt›nda suya yapt›¤› gizli zam Halkevci kad›nlar taraf›ndan protesto edilMünevver incileri Ankara di. Kirli çamafl›r ve bulafl›klar›yla belediye önünde buluflan kad›nlar “Gökçek suyumuzu keserse biz de havuzlar› kullan›r›z” dedi Erdo¤an, Münevver Karabulut cinayetine göndermeler yapt›¤› konuflmas›nda katil erke¤i de¤il kurban kad›n› ve ailesini suçlad› Baflbakan Erdo¤an partisinin Ankara il kongresinde yapt›¤› konuflmayla gerici erkek egemen yüzünü bir kez daha gösterdi. Erdo¤an kad›nlara üç çocuk tavsiyesiyle bafllayan incilerine, k›z babalar›na nasihatleriyle devam etti. Erdo¤an 20 Temmuz’da yapt›¤› tarihi(!) konuflmas›nda flunlar› söyledi: “…Son zamanlarda baz› arzu edilmeyen
cinayetler, katliamlar duyuyorsak anne baba olarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. 'Acaba biz nerede hatalar yapt›k' diye üzerinde durmal›y›z. S›n›rs›z, kontrolsüz bir ahlaki erozyonun oldu¤u yap›lanma gerçekten bizi dertlendiriyor. Onun için aileye sahip ç›kaca¤›z. Kendi bafl›na b›rak›lan ya davulcuya ya zurnac›ya. Davulcu, zurnac› k›zma-
s›n.” Erdo¤an’›n aç›klamas› Münevver Karabulut cinayetini ak›llara getirdi. Baflbakan, erkek fliddeti vakalar›nda al›fl›lageldi¤i üzere kad›n›/kurban› suçlamay› tercih ediyor. Öte yandan Erdo¤an’›n öldürülen genç k›z ve ailesi için göstermedi¤i duyarl›l›¤› “davulcu ve zurnac›lara göstermesi”, al›nganl›k yapmamalar› ça¤r›s› da oldukça trajikomikti.
Ankara’da yeni tarife düzenlemesi ad› alt›nda suya yap›lan gizli zam Halkevci kad›nlar taraf›ndan protesto edildi. Kirli çamafl›r ve bulafl›klar›yla Büyükflehir Belediyesi önünde buluflan kad›nlar “Gökçek suyumuzu keserse biz de onun süs havuzlar›n› kullan›r›z” dedi. Kirli çamafl›rlar polisin tüm engellemelerine ra¤men Güven Park’ta bulunan havuza f›rlat›ld›. Halkevci kad›nlar Ankara’da 29 Temmuz günü yapt›klar› eylemle belediyenin tarife oyunuyla suya yapt›¤› yüzde 75’i bulan zamm› protesto etti. Yüksel Caddesi’nden Güven Park’taki Büyükflehir Belediyesi’ne yürüyen kad›nlar burada bir bas›n aç›klamas› yapt›lar. Eylemde kad›nlar
evlerinden getirdikleri çamafl›rlar› ve bulafl›klar› Güvenpark'taki havuzda y›kamak istediler. Eylemde yap›lan konuflmalarda Halkevci kad›nlar, son zamlardan sonra evde çamafl›r ve bulafl›klar›n› y›kayamad›klar›n›, o yüzden buradaki havuzda y›kayacaklar›n› söyledleri. Kad›nlara polis barikat› Kad›nlar, barikat kuran polisin engelleme giriflimlerini bofla ç›kararak kirli çamafl›rlar›n› “Gökçek y›kas›n” diyerek havuza f›rlatt›lar. Halkevci kad›nlar burada yapt›klar› konuflmalarda su zamlar› geri al›nana ve her haneye 18 metreküp su ücretsiz verilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini, buna ne Gökçek'in ne de polislerin engel olabilece¤ini vurgulad›lar.
cmy k
Tatilde ne izlesem ? Halk›n Sesi genç okurlar›na yaz tatilini de¤erlendirmek üzere öneriler sunmaya devam ediyor. Bu say›m›zda izlenmesi keyifli filmlerden ve çizgi filmlerden baz›lar›n› hat›rlat›yoruz. 6 A¤ustos 19 A¤ustos
Shrek Shrek, ilki 2002de çekilen 3 çizgi filmden oluflan bir seri. Oldukça ürkütücü bir görüntüye sahip yeflil dev Shrek, dostu eflek ve sevgilisi Fiyona’n›n etraf›nda geçen öykülerin anlat›ld›¤› üç film de günümüz dünyas›na dayat›lan estetik ve güzellik kriterlerini yerle bir ediyor. Çizgi film izleyenlere kusursuz d›fl görünüflün gerçek ‘güzellik’ için yeterli olup olmad›¤› sorusunu sorduruyor.
ET - The Extra Terrestrial ET ünlü yönetmen Steven Spielberg’in 1982’de çekti¤i ve en çok de¤er verdi¤ini söyledi¤i filmlerinden birisi. Film, küçük bir çocukla dünyal› olmayan bir canl›n›n dostlu¤unu anlat›yor. Filmde, E.T’yi bulan küçük Elliot ve k›z kardeflinin, hiç tan›mad›klar› bu canl›y› büyüklerin dünyas›ndan korumak için sergiledikleri büyük çaba ve özveri anlat›l›yor.
Tavuklar Firarda Bir grup tavu¤un güçlerini birlefltirerek kümesten firar etme çabalar›n› anlatan çizgi film 2000 yap›m›. Filmde, çiftlik sahibinin yumurta vermeyi b›rakan tavuklar› kesmeye bafllamas› üzerine oldukça s›ra d›fl› ve e¤lenceli karakterler olan kümes üyelerinin kaç›fl giriflimleri anlat›l›yor. ‹zleyen çocuklar tavuklar›n birlikte hareket ederek sorunlar›ndan kurtulabildiklerine flahit oluyor.
2009
Çarli’nin Çikolata Fabrikas› 1964’te yay›nlanan ayn› isimli kitaptan uyarlanan bu filmin 1971 ve 2005 te çekilmifl iki ayr› uyarlamas› bulunuyor. Leziz ve s›ra d›fl› çikolata ve flekerler yapan fabrikan›n sahibi olan Wili Wonka’n›n açt›¤› yar›flmaya kat›lan Charli’nin di¤er yar›flmac›larla beraber erdem, mütevaz›l›k ve dürüstlük konusunda verdi¤i s›navlar oldukça e¤lenceli bir öykü eflli¤inde anlat›l›yor.
KÜLTÜR/SANAT 11
Körlük/Blindness “Tanr›kent” filminin yönetmeni Fernando Meirelles’in 2008 yap›m› filmi Körlük/Blindness, yazar Jose Saramago’nun ayn› isimli roman›ndan uyarland›. Modern bir kentte herkesi kör eden bir salg›n yaflanmaktad›r. Filmde kanunun ortadan kalkt›¤› ve insanlar›n en vahfli yanlar›n›n ortaya döküldü¤ü salg›n s›ras›nda kör olmayan bir kad›n›n öyküsü anlat›l›yor.
9. Munzur Kültür ve Do¤a Festivali 30 Temmuz 2 A¤ustos tarihleri aras›nda yap›ld›. Binlerce kifli Dersim’deki festivalde bulufltu
Dersim’in tarihi ve gelece¤i, Munzur suyunun coflkusunda bulufltu. Binlerce kifli Munzur Kültür ve Do¤a Festivali’nde bir araya geldi. Üzerine baraj yap›lmas› planlanan Munzur suyunun özgür akmas› talebi, dört gün boyunca düzenlenen konserler, söylefliler, dinletiler ve sergilerin ortak temas›n› oluflturdu. Dersim’de her y›l binlerce insan›n bulufltu¤u Munzur Kültür ve Do¤a Festivali’nin dokuzuncusu 30 Temmuz - 2 A¤ustos tarihleri aras›nda yap›ld›. ‹lk gün festival ateflinin yak›lmas›yla bafllayan etkinlikler 2 A¤ustos gecesi yap›lan kapan›fl konseriyle sona erdi. Festival boyunca onlarca konser, panel, fliir dinletisi, resim sergisi düzenlendi. 28 bin nüfuslu Dersim festival boyunca on binlerce kifliyi a¤›rlad›. Geçen y›llarda Festival’i güvenlik gerekçesiyle engellemeyi dene-
Seyr-i Alem
yen valilik ve polis, Dersim halk›n›n festivale sahip ç›kan tavr› karfl›s›nda bu y›l geri ad›m att›. Mülki erkân festival protokolünde yer almak zorunda kald›. Baraj de¤il bar›fl Festivalin bu y›lki slogan› Munzur üzerinde yap›lmas› düflünülen ve bölgeyi yaflan›lamaz hale getirecek olan barajlar› hedef alan “Munzur 1. derece do¤al sit alan› ilan edilsin” oldu. Tunceli Belediye Baflkan› Edibe fiahin’in aç›l›fl gecesinde yapt›¤› konuflman›n ana vurgusu da barajlara karfl› mücadeleydi. fiahin konuflmas›nda barajlar› kast ederek “Munzur’a kelepçe istemiyoruz” dedi. Aç›l›fl gecesinde DTP’li vekiller ve yöneticiler de söz alarak bar›fl› vurgulayan konuflmalar yapt›lar. Sezen Aksu Festival’de Festivalin ilk gününde Munzur'a Pedal Ekibi, baraj tehdidine karfl›
pedal çevirdi. Munzur Sahnesi'nde yap›lan aç›l›fl etkinli¤ine, DTP Eflbaflkan› Emine Ayna, Dersim Milletvekili fierafettin Halis ve Belediye Baflkan› Edibe fiahin ile çok say›da kitle örgütü temsilcisi kat›ld›. fiehir Stad›’nda gerçekleflen konserde ise Sezen Aksu sahne ald›. Aksu gecede bar›fla ve do¤aya sahip ç›k›lmas›n› isterken, Mikail Aslan’la beraber Zazaca bir türkü de okudu. Aç›l›fl etkinli¤inde Ali Asker, Diyar, Grup Yorum ve yerel gruplar da sahne ald›. Festival’de çocuk etkinlikleri U¤ur Kaymaz için Festivalin ikinci günü “Dilimiz Kültürümüz ve ‹simlerimizi Geri ‹stiyoruz” bafll›kl› bir panel yap›ld›. Düzenlenen bir söylefliyle kad›n ve fliddet konusu ele al›nd›. Gün boyu tiyatro gösterimi ve müzik
dinletileri gerçekleflti. Üçüncü gün çocuklar adeta bayram etti. U¤ur Kaymaz an›s›na düzenlenen çocuk etkinliklerinde yüzlerce çocuk masal çad›r›nda bulufltu. “Beyaz eller” Munzur suyuna yürüdü Festivalin üçüncü günü, yaklafl›k on bin kiflinin barajlar› ve çevre katliam›n› protesto etmek için K›flla Meydan›’ndan Munzur çay›na yapt›¤› yürüyüflle sona erdi. Yürüyüfle kat›lanlar ellerini beyaza boyayarak çevre katliamlar›n› protesto etti. Festivalin son günü Kürt sorunu ve Dersim ‹syan›’n›n tart›fl›ld›-
Bahçelievler So¤anl› Mahallesinde fiirinler Yaz Okulu’na devam eden ö¤rencilerin velileri ilk buluflmalar›n› 30 Temmuz günü Bahçelievler Halkevi’nde gerçeklefltirdi. Toplant› üniversitelilerin neden yoksul mahallelerde e¤itim hakk› mücadelesinin ve dayan›flmas›n›n bir parças› olmak istediklerini anlatmalar› ile bafllad›, velilerin de bu kapsamda okulda yaflad›klar› deneyimleri paylaflmalar› ile devam etti. Toplant›da Halk Okulu’yla beraber Bahçelievler’de e¤itim hakk› mücadelesinin ortak deneyimleri paylafl›ld›. cmy k
Yüzy›ll›k Yaln›zl›k ¤› söylefliler yap›ld›. Son olarak Koma Azad, Ferhat Tunç ve Zerrin Özer’in sahne ald›¤› bir kapan›fl konseri yap›ld›. Devrimciler oradayd› Çok say›da devrimci yap› ve yay›n kuruluflu da açt›klar› standlar ve düzenledikleri etkinliklerle Munzur Festivali’ne kendi renklerini katt›lar. Devrimci mücadelede yitirilenler an›s›na söylefliler düzenlediler, dinletiler gerçeklefltirdiler. Yürüyüfllerde ve konser alanlar›nda kendi pankartlar›n› açt›lar.
Gabriel Garcia Marquez'in 1967’de yay›nlad›¤› Yüzy›ll›k Yaln›zl›k hem yazar›n hem de Latin Amerika edebiyat›n›n baflyap›t› olarak niteleniyor, büyülü gerçeklik ak›m›n›n en önemli eserlerinden birisi olarak niteleniyor. S›ra d›fl› karakterlerin Macondo kasabas›nda yaflad›klar›n› öyküleyen roman bir yandan da can yakacak kadar ac› gerçekleri okura anlat›yor.
Demirtafl Ceyhun hayat›n› kaybetti
‘Okumufl insan halk›n›n yan›nda olur’ kampanyas› Halkevi yaz okullar›nda sürüyor Ö¤renci Kolektifleri’nin Halkevleriyle iflbirli¤i yaparak yürüttü¤ü “Halk›n yaz okulu var” kampanyas› sürüyor. 20 Temmuz günü bafllayan yaz okullar›nda üniversite ö¤rencileri Halkevi flubelerinde çocuklara matematik, Türkçe ve ‹ngilizce dersleri veriyor, tiyatro, müzik, halkoyunlar› çal›flmalar› yapt›r›yor.
Tuncay Akdo¤an ans›na ç›kart›lan ‘Bir nehir ki ömrüm’ albümünde ‘Yar›n çok geç olacak’ flark›s›n› baflar›yla seslendiren Adile Yad›rg›, Seyr-i Alem’i 2005 y›l›nda ç›kartt›. ‹nternette dolaflan görüntüler ve kay›tlar nedeniyle Yad›rg›’n›n sesiyle özdefll e fl e n Kerkük Divan› ve Ayletme parçalar› albümdeki 14 parça aras›nda yer al›yor.
Türkiye edebiyat› toplumsal gerçekçi isimlerinden birisini daha kaybetti. Yazar Demirtafl Ceyhun 29 Temmuz günü tedavi gördü¤ü hastanede yaflam›n› yitirdi Ümraniye Ümraniye Halkevi’nde yaz okuluna kat›lan çocuklar anneleriyle beraber “Kad›n ve Aile Sa¤l›¤› Merkezi”ne giderek sa¤l›k taramas›ndan geçirildi. Her hafta veli toplant›s› düzenlenen yaz okulunda, baz› ö¤renci velileri görüfllerini Halk›n Sesi’yle paylaflt›. Y›ld›z Hanc› “Daha önce böyle bir etkinlikle karfl›laflmad›m. 13 senedir ‹stanbul’da oturuyorum, dört semt de¤ifltirdim ama böyle bir çal›flma görmedim. Okula benziyor ama buradaki insanlar çok sevecen ve hoflgörülü” dedi. Hatice Gümüfl’e bütün bu çal›flmalara nas›l bak›yorsunuz diye sordu¤umuzda “Ben bir maddi ç›kar olmadan yap›lmas›na flafl›rd›m; yani okullarda birçok fley yap›l›yor ama bu yaz okulundaki kadar mutlu ve heyecanl› de¤il çocu¤um” dedi. Halk›n Yaz Okullar›’nda verilen ücretsiz dersler A¤ustos ay› sonuna kadar sürecek.
Yazar Demirtafl Ceyhun 29 Temmuz günü bir süredir tedavi gördü¤ü Alman Hastanesi’nde hayat›n› kaybetti. Hikayeler, romanlar, köfle yaz›lar› ve siyasi yaz›lar kaleme alan yazar, belirgin özelliklerini "Apartman" ve "Sansaryan
Han›" hikayeleriyle ortaya koydu¤u kendine özgü bir tarza sahipti. Ceyhun, yazarl›¤›n yan› s›ra çeflitli dönemlerde köfle yazarl›¤›, Türkiye Yazarlar Sendikas› baflkanl›¤› ve Mimarlar Odas› yöneticili¤i görevlerini de yürütmüfltü. 75 yafl›-
na hayat›n› kaybeden yazar›n eserleri aras›nda Asya, Çamasan, Yaflas›n Aziz Nesin adl› kitaplar yer al›yor. Ceyhun, Asya adl› roman›yla 1970 TRT ödülünü, Çamasan adl› eseriyle 1973 Sait Faik Hikaye Arma¤an›'n› kazanm›flt›.
Sansür kald›r›ld›, yaflas›n sansür Sansürün kald›r›l›fl›n›n 101. y›l›nda gazeteler ve gazetecilere yönelik fiili engellemeler devam ediyor. Halen 25 gazeteci hapishanelerde tutuluyor, onlarca gazete kapat›lma cezalar›yla susturuluBask› y›llar› olarak an›lan 2. Abdülhamit dönemini sona erdiren 2. Meflrutiyet’in ilan›, sansürün kald›r›lmas›na vesile oldu¤u için her y›l Gazeteciler Bayram› ve bas›ndan sansürün kald›r›l›fl›n›n y›ldönümü olarak kutlan›yor. Bas›nda sansür 24 Temmuz 1908’de kald›r›lm›fl olsa da 101 y›l sonra halen fiili olarak varl›k göstermeye devam ediyor. Baflba-
kan’›n gazete boykotu ça¤r›s› yapt›¤›, iktidara yak›n Turkuvaz grubunda aç›ktan sendika düfl-
manl›¤› yap›ld›¤› bugünlerde halen 25 gazeteci hapiste. Onlarca gazeteci yay›nlad›klar› haberler ve foto¤raflar nedeniyle yarg›lan›yor, gazeteler ve dergiler ise kapatma ve yay›n durdurma cezalar›yla karfl› karfl›ya kal›yor. 101 y›ld›r sansür fiilen devam ederken bugünün bayram olarak de¤il bir mücadele günü olarak tan›mlanmas› gerekiyor.
Ne geçmifl tükendi, ne yar›nlar Üniversitelilerin harç zamlar›na karfl› gösterdikleri tepkiler 1996 y›l›nda harç zamlar›na karfl› geliflen ö¤renci hareketini hat›rlatan bir biçimde gelifliyor. 1995 y›l›nda harçlara yap›lan yüzde 350’lik zamma karfl› harekete geçen Ö¤renci Koordinasyonu yürüttü¤ü kitlesel ve militan mücadeleyle üniversitelerin piyasalaflma sürecini geciktirmiflti. “Ferman devletin üniversiteler bizim-
dir” diyerek sokaklara dökülen ö¤renciler 80 darbesi sonras› sermayenin ilk ciddi sald›r›lar›na karfl› paras›z e¤itimi savundular. Üniversiteliler, okul terk etmeme eylemlerinin yan› s›ra Meclis’te “harçlara hay›r” yaz›l› pankart açarak seslerini duyurdu ve Ankara K›z›lay Meydan›’nda ve Beyaz›t Meydan›’nda binlerce ö¤rencinin kat›l›m›yla mitingler gerçeklefltirdi.
fiimdi söz bizde Ö¤renci Kolektifleri www.kolektifler.net
Harç zamm›na karfl› üniversitelilerin isyan› büyüyor. Ö¤renciler paras›z e¤itim hakk›n› savunuyor Harçlara yap›lan yüzde 500’e varan zamlar sonras›nda Ö¤renci Kolektifleri birçok flehirde kent meydanlar›nda ve üniversitelerde eylemler düzenledi. Eflit, paras›z ve nitelikli bir e¤itim talebini, yarat›c›, militan ve kitlesel eylem tarzlar›yla savunan Ö¤renci Kolektifleri, toplumun ilgisini harç zamlar›n›n üzerine çekti. Ankara Ö¤renci Kolektifleri harç zamlar›na karfl› ilk protesto eylemini TBMM önüne bir yürüyüflle gerçeklefltirdi. Yüksel Caddesi’nden yürüyüfle geçen ö¤rencilere Akay Kavfla¤›’nda polis sald›rd› ve üç üniversiteli gözalt›na al›nd›. Meclise yürüyüp harçlara karfl› hakl› tepkilerini duyurmak isteyen ö¤renciler kendilerine sald›r›lmas› üzerine yaklafl›k 4 saat süren bir oturma eylemi yapt›lar. Eylemin ard›ndan demokratik kitle örgütlerinin de kat›l›m›yla Yüksel Caddesi’nde bir bas›n aç›klamas› gerçeklefltirildi. 23 Temmuz günü ülke genelinde birçok ilde bas›n aç›klamas› ve oturma eylemleriyle harçlara karfl› paras›z e¤itim ça¤r›s› yap›ld›. Üniversitelerde, AKP teflkilatlar›n›n önünde, ö¤renci yerleflkelerinde, belediyelerde ve kent meydanlar›nda harç zamlar›n›n geri çekilmesi için tüm ö¤renci-
ler mücadeleye ça¤r›ld›. E¤itim haklar› için nöbet tutan ö¤rencilere halk›n deste¤i yo¤un oldu. ‹stanbul ‹stanbul’da Galatasaray Lisesi önünde ve Ankara’da Yüksel Caddesi’nde yap›lan oturma eylemlerine üniversitelilerin ve halk›n deste¤i yo¤undu. ‹stanbul’daki eyleme ‹lkay Akkaya, Yasemin Göksu ve fiebnem Sönmez gibi sanatç›lar destek oldu ve imza kampanyas›nda iki binin üzerinde imza topland›. Üniversiteliler ve ö¤renci velileri Ankara’da kurulan ö¤renci kürsüsünden paras›z e¤itim taleplerini dile getirdiler. ‹zmir ‹zmir Ö¤renci Kolektifleri 22 Temmuz’da “AKP dinle bu harç üniversitede tutmaz, susma hayk›r harçlara hay›r” sloganlar›yla ana yolu kapayarak AKP ilçe binas›n›n
önüne yürüdü. 23 Temmuz’da ise ‹zmir Büyükflehir Belediyesi önünde eylemler gerçeklefltirdiler. “Harçlara hay›r, e¤itim hakt›r” yaz›l› bir pankart› belediye binas›na asan ö¤renciler polisin sald›r›s› sonras›nda gözalt›na al›nd›. Bolu Bolu’da A‹BÜ Ö¤renci Kolektifi’nin, üç gün boyunca tiyatro ve sergilerle devam ettirdi¤i harç zamlar›n› protesto etkinlikleri 23 Temmuz’da düzenlenen 150 kiflilik kitlesel bir eylemle güçlendirildi. Bu eylem ayn› zamanda üniversitenin tüm bileflenlerinin kat›l›m›yla harç karfl›t› bir platform yarat›lmas›n›n da önünü açt›. Ayr›ca Eskiflehir, Mersin, Adana, Giresun, Bursa ve Samsun’da gerçeklefltirilen oturma eylemleri ve bas›n aç›klamalar›nda da AKP’ye ve piyasac› e¤itim sistemine boyun e¤ilmeyece¤i vurgulanarak harç zamlar›n›n geri çekilmesi gerekti¤i belirtildi.
Üniversiteli zamc›lar›n peflini b›rakm›yor, b›rakmayacak Harç zamlar›n› protesto etmek için birçok ilde harekete geçen Ö¤renci Kolektifleri eylemlerini, YÖK Çal›fltay›’n›n düzenlendi¤i The Marmara Oteli’ne de tafl›d›lar. Milli E¤itim Bakan› Nimet Çubukçu ve YÖK Baflkan› Yusuf Ziya Özcan’›n kat›laca¤› YÖK Çal›fltay›’nda üniversitenin asli unsurlar› olarak söz hakk› isteyen Ö¤renci Kolektifi üyeleri, bu toplant›ya kat›l-
maya çal›flt›klar›nda polis müdahalesiyle gözalt›na al›nd›lar. Toplant› salonuna temsilci olarak kat›lan bir ö¤renci ise YÖK Çal›fltay›’n›n ve üniversitelerin demokratik bir iflleyifli olmad›¤›n› söyledi¤inde özel güvenliklerin müdahalesiyle salon d›fl›na ç›kar›ld›. YÖK Çal›fltay›’na ö¤rencilerin protestolar› nedeniyle Yusuf Ziya Özcan ve Nimet Çubukçu kat›lamad›. Kolektifçiler Baflbakan’›n yeme¤ini burnundan getirdi Ö¤renci Kolektifleri, Ankara’da yemek yiyen Baflbakan’›n yeme¤ini burnundan getirdi. Baflbakan’›n Ankara’da 2 A¤ustos günü akflam saatlerinde yo¤un güvenlik önlemlerinin al›nd›¤› Sakarya Caddesi’nde yemek yedi¤ini ö¤renen Ö¤renci Kolektifleri üyesi 6 ö¤renci, Baflbakan’› harç zamlar› nedeniyle “Harçlara Hay›r”, “Müflteri De¤il Ö¤renciyiz”, “E¤itim Hakt›r, Sat›lamaz”
sloganlar›yla protesto etti. Ö¤renciler korumalar›n sald›r›s›na u¤rayarak, yaka paça gözalt›na al›n›rken Tayyip Erdo¤an yeme¤ini yar›m b›rakarak korumalar eflli¤inde kaçt›. Ö¤rencilerin gözalt›na al›nmas›n›n ard›ndan bölgede bulunan esnaf ve sokaktan geçenlerin oluflturdu¤u 200 kiflilik grup, Tayyip Erdo¤an'› protesto etti. Gözalt›na al›nan ö¤renciler 3 A¤ustos günü Adliye’ye ç›kar›ld›. “Devlet büyü¤üne hakaret”le suçlanan ö¤renciler Adliye’de verdikleri ifadeden sonra serbest b›rak›ld›. Mücadele sürecek Ö¤renci Kolektifleri harçlara karfl› gelecek dönemi yo¤un bir eylem ve etkinlik program›yla sürdürecek. Her hafta 10’u aflk›n ilde gerçeklefltirilen oturma eylemlerinde binlerce imza toplayarak, halk›n deste¤i alarak ve harç ma¤duru üniversitelilere ulaflarak harç zamlar›n› geri çektirmek için güçlü bir kitle hareketi oluflturmaya çal›fl›lacak.
Harçlara tepkiler yayg›nlafl›yor Yüksek ö¤renim harçlar›na yap›lan zamma karfl› ilerici demokratik kurumlar da aç›klama yaparak tepkilerini gösterdiler. TMMOB’un yapt›¤› aç›klamada e¤itim sisteminin sermayenin insaf›na terk edildi¤i ve krizin bedelinin ö¤rencilere ödetildi¤i vurguland›. Makine Mühendisleri Odas› da bir aç›klama yaparak e¤itimde paral› uygulama-
lar›n sona ermesini istedi. KAOS-GL konuyla ilgili bir aç›klama yay›nlayarak YÖK Çal›fltay›’nda ö¤rencilere sald›r›lmas›n› protesto etti ve e¤itimin paras›z sa¤lanmas› gereken bir hak oldu¤unu dile getirdi. Genç-Sen üyeleri de 27 Temmuz günü Kocaeli, Denizli, Eskiflehir ve ‹stanbul’da bas›n aç›klamalar› yaparak harçlar› protesto etti.
Halk›n temel haklar› ekonomik kriz bahane edilerek h›zla budan›yor. Yap›lan zamlar, kaynak da¤›l›m› ve emek sermaye iliflkileri alan›n›n sermaye lehine dönüflümü toplumun tüm katmanlar›n› yoksullaflt›r›yor. TÜS‹AD’›n raporlar›nda aç›kça ifade edildi¤i gibi flirketlerin kadro ve teknolojisini sa¤layan üniversiteler de bu dönüflümün d›fl›nda de¤il. AKP’nin itmesiyle TÜ‹K baflkanl›¤›ndan YÖK baflkanvekilli¤ine getirilen Ömer Demir birçok ülkede e¤itim sisteminin piyasac› dönüflüm programlar›n› belirleyen Bologna Süreci’nin Türkiye’deki yürütücüsü konumunda. Bu program kapsam›nda geçti¤imiz iki y›l içinde üniversitelerin say›s› yüzde elli art›r›lsa da e¤itim alan›ndaki bu de¤iflimin emekçi halk›n ç›kar›na olmad›¤›, ‹lahiyat Fakülteleri’ne yap›lan kontenjan art›fl› ve tarihi okullar›n sat›fla ç›kar›lmas› gibi hamlelerle a盤a ç›k›yor. AKP’nin devlet içinde ve kamusal alanda muhalefetsiz kalmas› ve YÖK gibi kurumlar üzerindeki hakimiyeti onun gerici ve piyasac› sald›r›lar›nda vites art›rmas› anlam›na geliyor. Geçti¤imiz birkaç ay›n 50d maddesiyle asistanlar›n çal›flma koflullar›n›n düzenlenmesi, vak›f üniversitelerinin say›lar›n›n art›r›lmas›, katsay› uygulamas›n›n kald›r›lmas› gibi örnekler piyasac› ve gerici bir üniversiteye do¤ru AKP’nin yapt›¤› hoyrat sald›r›lardan sadece birkaç›. Bilimsel üretimin yozlaflt›¤› bu süreçte üniversitenin burjuva karakteri de h›zla belirginleflmektedir: 1983 y›l›nda cüzi miktarlarla bafllat›lan harç uygulamas›, son yap›lan ve yüzde 500’e varan zamlarla bugün bütün bir emekçi-yoksul kitlenin üniversiteden d›fllanmas›nda kilit noktada durmaktad›r. ‹kinci ö¤retime kay›tl› 397 bin ö¤renciyi okulu terk etmeye ya da ö¤renimini devam ettirebilmek için ucuz emek piyasas›na at›lmaya zorlayan harç zamlar›, üniversitenin piyasalaflma sürecinin geliflimi konusunda önemli ipuçlar› veriyor. fiayet yap›lan zamlara üniversitenin tüm bileflenleri olarak kitlesel ve militan tarzlarda karfl› ç›k›lmad›¤› takdirde, fahifl zamlar›n birinci ö¤retime de yans›yaca¤› ve egemenlere piyasalaflt›rma ataklar›nda güven verece¤i ortada. Harç zamlar› genifl kitlelerin gözünde toplumsal eflitsizli¤i belirgin hale getirmifltir. Harç zamlar› e¤itim alan›n› piyasa koflullar›na mahkum etti¤i gibi, halk›n su, elektrik, ulafl›m zamlar› gibi bir dizi hak gasplar›n› pekifltirmesinden dolay› gelecek dönem gençli¤in politik hareketinin emekçilerin hak mücadeleleriyle de ortaklaflacak gündemini teflkil etmektedir. Harç zamlar›na karfl› geliflen tepkiler internet forumlar›nda veya sohbetlerde s›kça yak›nma ve çaresizlik biçiminde ifade edilse de bu tepkinin politik bir içerik kazanmas› ve soka¤a tafl›nmas› gençli¤in ilerici örgütlerinin cesur ad›mlar›na ihtiyaç duyuyor. Ancak bu örgütlerin da¤›n›kl›¤›, rehaveti, iddias›zl›¤› ve yüksek siyaset koridorlar›nda kaybolmas›, gençli¤in son dönemdeki en kritik politikleflme potansiyelinin de kaç›r›lmas›na sebep oluyor. Harçlara karfl› mücadele Ö¤renci Kolektifleri’nin militan ve meflru eylem tarz›n›n en fazla s›nand›¤› gündemlerden biri olacakt›r. Üniversitelerde, kent meydanlar›nda üniversitesizleflmeye hay›r diyenlerin bulufltu¤u kitlesel bir hareket ancak gözüpek ve hakl› fiili müdahalelerle gerçekleflecektir. Ö¤renci Kolektifleri’nin grup ç›karlar›ndan ziyade bir bütün olarak ö¤renci hareketini bir ad›m ileriye tafl›ma iddias›, zamlar› geri çektirece¤ine olan inanc›, eylemlerinin kararl›l›¤› ve süreklili¤inde gizlidir. Harç zamlar›na karfl› yap›lan mücadele, s›radanlaflm›fl bir zamma ola¤anlaflm›fl bir tepki de¤il, piyasalaflt›rmaya, yoksullaflmaya, AKP’ye ve sistemin kendisine yönelen k›l›çlar›n bilenece¤i bir kavgad›r. Harç zamm›n› yapanlar, her gün makam araçlar›ndan ç›kt›klar›nda zamlardan dolay› e¤itimini b›rakmaya zorlanan ö¤rencilerin att›¤› yumurtalara hedef olacak. Harç zamlar› geri al›nacak.