087

Page 1

cmy k

Oyalama hemen yap! Bugünlerde s›kça telaffuz edilen ve kula¤a hofl gelen aç›l›m vaatlerinin yak›n tarihte ilk kez duyulmamas›ndan do¤an hakl› bir güvensizlik var. Öncelikle bir “samimiyet” göstergesi olarak askeri operasyonlar›n durdurulmas›, tutuklu sendikac›lar›m›z›n ve Terörle Mücadele Kanunu’ndaki de¤ifliklikle hapse at›lan binlerce çocu¤umuzun serbest b›rak›lmas›, kendisi

bafll› bafl›na bir sorun haline gelmifl olan koruculuk sisteminin kald›r›lmas› gerekiyor. Sorunun köklü oluflu bahane edilerek bunun gibi hemen flimdi kolayl›kla uygulanabilecek “iyi niyet ad›mlar›”n›n belirsiz bir gelece¤e havale edilmesi, iyimser bir ortam do¤mas›n› engelliyor. Kürtlerin siyasal temsilcilerinin “fleklen ve lütfen” de¤il bu çözüm sürecinin asli unsuru ola-

15 Günlük Siyasi Gazete

Y›l 4 • Say› 87 • 20 A¤ustos 2009 • 1 TL

rak do¤rudan muhatap al›nmas› gerekiyor. Bugün hapishanelerde adeta “rehin” tutulan Kürt halk›n›n kad›n, gençlik ve emek hareketindeki temsilcilerinin yeri de hapishane de¤il çözüm masas›d›r. Böylesi giriflimler Kürt sorununun imha ve inkar siyasetiyle çözülemeyece¤inin, devletin ve toplumun tüm katmanlar›nda bilince ç›kar›laca¤› bir ortam yaratacakt›r. Sayfa 4’te

FELAKET UNDA UNUTULDU⁄ ‹R! FELAKETT 17 A⁄USTOS’U

UNUTMA!

17 A¤ustos 1999 depreminin üzerinden 10 y›l geçti. Depreme dair hiçbir önlem almayan, deprem tehdidi gerekçesiyle toplanan vergileri bütçede iç eden AKP, 10 y›l önceki depremin ma¤durlar› için Irak hükümetince yapt›r›lan evlere bile göz koyacak kadap pervas›zlaflt›

Sayfa 7’de

AKP f›nd›kç›y› koru¤a ay›rd› F›nd›k üreticileri toplad›klar› ürünlerinin bu y›lki ak›betini düflünürken kap›lar›na dayanan haciz tehdidiyle karfl› karfl›ya kald›lar. Kurduklar› f›nd›k masalar›nda ma¤duriyetlerine çözüm arayan üreticiler Fiskobirlik'in kap›s›na dayand›.

Sayfa 5’te

Depremzedeler için yapt›r›lan konutlara bürokratlar›n› yerlefltirmekten utanmayanlar, depremin y›l dönümünde depremzedeleri coplatt›. Ar›zl›l› depremzedeler, bedenlerini siper ederek onurlu bir direniflle bu utanmazlar›n karfl›s›na ç›kt›.

AKP’nin sa¤l›k sistemi çöktü AKP’nin hayata geçirdi¤i sa¤l›kta dönüflüm program› çöktü. Kamu sa¤l›k harcamalar›n›n her y›l artmas›, bu y›l SGK’ya “bu sistem sürdürülemez noktaya gelmifltir” dedirtti. SGK Baflkan› ise suçu, devlete kesilen faturalarda buldu.

Halk kendi çabalar›yla enkaz kald›rmaya çal›fl›rken y›k›nt›lar›n aras›nda kaybolan, depremde evini kaybedenlere el uzatmayan devletin “eli ve gücü” Ar›zl›’da ortaya ç›kt›. Bir genci ‘çöpe atmaya’ çal›flan polis, bu düzenin simgesi oldu.

Süreç solunu ar›yor

Sayfa 2’de

‹lk raundu köylüler kazand›

Halk için halkla birlikte

Ni¤de'nin Uluk›flla ‹lçesi’nin baz› köylerinde yap›lmak istenen alt›n madencili¤i, ilk aflamas›nda halk engeline tak›ld›. fiirket ihaleye girmedi, ‹l Encümeni kat›l›m olmad›¤› için ihaleyi iptal etti. ‹hale iptal edilince Hükümet Meydan›'na kadar sloganlarla yürüyen köylüler “yöre halk› rahat uyuyana kadar, kimseye rahat uyku yok” diyerek kararl›l›klar›n› gösterdi.

6. Kemalpafla Halk Festivali yap›ld›

Sayfa 3’te

cmy k

Çerkezler, Lazlar, Kürtler

Hansel Özgümüfl

Baz istasyonu direniflleri yay›l›rken

Fatma Genç

Topra¤›n kad›nlar›

Sayfa 10’da

Vatandafll›k hakk› ve “mülkiyet hakk›”

Ferda Koç

Sayfa 2’de

Sayfa 6’da

Çi¤dem Çidaml›

Sayfa 4’te

kuyla gerçekleflti. Hiçbir sponsor deste¤inin bulunmad›¤› ve Kemalpafla halk›n›n dayan›flmas› ile örgütlenen festival, 6 bin kat›l›mc›y› a¤›rlad›. Sayfa 11’de

Sayfa 3’te

Artvin Hopa’ya ba¤l› Kemalpafla’da Halkevleri taraf›ndan düzenlenen ve art›k geleneksel hale gelen halk festivali bu y›l da büyük bir cofl-

Berçalan tepeden t›rna¤a bar›fl istiyor

Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol kad›nlar›n Berçalan’daki bar›fl nöbetine dair gözlemlerini ve sürece dair de¤erlendirmelerini Halk›n Sesi için yazd›: “Kürt kad›n› kararl› bir ‘bar›fl’ savunucusu; Kürt kad›n› halklar›n ve cinslerin eflitli¤ine gidecek bir yolun inflas›n›n en çal›flkan iflçili¤ini yap›yor. Türkiyeli k›z kardeflleriyle ‘bar›fl’ta kucaklafl›rken kat etti¤i yolun daha bafllang›ç oldu¤unu biliyor.”

Egeli çiftçiler Akhisar’da bulufltu Ya bize haklar›m›z› geri verecekler ya da biz onlar› ifllemeyi çok iyi bildi¤imiz topra¤a gömece¤iz Manisa'n›n Akhisar ‹lçesi’nde Halkevleri'nin örgütledi¤i “Çiftçi Buluflmas›”nda bir araya gelen Egeli çiftçiler elektriksizlik, kredisizlik, yüksek faizler, geçim s›k›nt›s› gibi zorluklardan bahsettiler. Kavunun ve karpuzun tarlada, domatesin ise kasada kald›¤›, zeytinin,

m›s›r›n para etmedi¤i bir dönemde ürünlerine sahip ç›kmalar› gerekti¤ini tart›flt›lar. Ürünlerine sahip ç›kmak için çeflitli eylemler yapmaya haz›rlanan Egeli çiftçiler topraklar›ndaki kapitalist iflgale son vermek konusunda kararl›. Sayfa 7’de


20 A¤ustos 2 Eylül

2 YORUM

Latin Amerika’daki sosyal hareketler ve ekonomik kriz

Berçalan tepeden t›rna¤a bar›fl istiyor az aylar›n›n gündüz kavurucu s›cak, gece dondurucu so¤ukla ziyaret etti¤i 3700 metredeki Hakkâri-Berçalan Yaylas›, kad›nlar›n “bar›fl sözünü” söyledikleri bir nöbet gecesiyle tan›flt›. Türkiye’nin dört bir yan›ndan gelen kad›nlar bölge kad›nlar›yla kucaklaflt›. Kucaklaflan her kad›n etraflar›ndaki tepelerde ellerindeki silahlar›yla askerlerin ve gerillalar›n kendilerini izlediklerini biliyordu. Kad›nlar namlular› görmeseler de, namlular›n gölgesinde inatla “bar›fl” dediler. Öyle ki kad›nlar bar›fl sözünü söylemeden birkaç saat önce, kent merkezinden bir gerilla cenazesi kald›r›lm›fl ve yayla yolunda “devletin” resmi ve sivil giysili silahl› güçlerinin kontrollerinden geçerek bu noktaya gelinmiflti. 2000 metre afla¤›da taziye çad›r›, 1700 metre yukar›da “bar›fl” çad›r› kuruluydu. Bölge her iki duygunun karmaflas›ndaki derin bir 盤l›¤› at›yordu. Buna ra¤men kad›nlar her yan› yoksulluk, fliddet ve bask› olan bu dünyan›n en kuvvetli bar›fl ça¤r›s›n› yapmak için yan yana geliyorlard›. Kelimenin tam anlam›yla yediden yetmifle Kürt kad›n›, toplumun iliklerine kadar iflleyecek bir bar›fl›n tesis edilmesinin kolay olmad›¤›n›, ancak 30 y›ld›r daha büyük zorluklarla “pifltiklerinden”, bundan asla vazgeçmeyeceklerini hayk›r›yorlar. Kürt kad›n› kararl› bir “bar›fl” savunucusu; Kürt kad›n› halklar›n, cinslerin eflitli¤ine gidecek bir yolun inflas›n›n en çal›flkan iflçili¤ini yap›yor. Türkiyeli k›z kardeflleriyle “bar›fl”ta kucaklafl›rken kat etti¤i yolun daha bafllang›ç oldu¤unu biliyor. fiiddet, töre, cinayet, yoksulluk, iflsizlik gibi her yandan sald›ran sistemle büyük hesaplaflma için yolun bafl›nda olduklar›n›n da fark›nda kad›nlar. Kad›nlar ilk önce yap›lmas› gerekeni söylüyor. Ölmek ve öldürmek denkleminde ilerleyen savafl›n “onurlu bir bar›fl”a evrilmesi için ilk koflulun, namlular› karfl›s›ndakine tutmak de¤il önce yere

Y ‹lknur Birol Halkevleri Genel Baflkan›

Kürtlerin yaflamsal ihtiyaç duydu¤u temel yurttafll›k haklar›n›n ancak di¤er tüm halklarla, ezilen cinsle ve s›n›flarla birlikte ortak bir kuruculuk hukuku içinde kullan›labilece¤i aç›kt›r. “Türkiye Cumhuriyeti’nin” henüz taze bir ba¤›ms›zl›k ve toplumsal yenilenme vaadi oldu¤u k›sa bir tarihsel an içinde belirip sonra sonsuz biçimde yitirilen “cumhuriyetin ortak kuruculu¤u hukuku” bugünün dünyas›nda ancak, halklar›n yeniden kardeflleflmesinin maddi güvenceleri birlikte elde edildi¤inde gerçeklefltirilebilecektir

indirmek yani “ateflsizlik hali” oldu¤unu; bombalamalar›n, operasyonlar›n durdurulmas› gerekti¤ini ve yoksul Kürt halk›n›n tüm toplumsal düzeylerde eflitli¤inin güvence alt›na al›naca¤› bir süreci iflaret ediyor. Halk›n yaflant›s›n›n fiili ve meflru tüm dinamiklerinin “resmi” bir hal alaca¤›; yani varl›¤›n›n ve varl›¤›n›n en önemli özelli¤i olan dilinin, siyaset yapma hakk›n›n demokratik yasal mevzuat›n d›fl›nda de¤il içinde “hak” olarak tan›mlanmas›n› istiyorlar. Bu elbette ki statükonun devamc›lar› ve eflitsizliklerden beslenen egemenler aç›s›ndan “korkunç bir gerçek”. Betonlaflt›rd›klar› bir “cumhuriyet”ten geçilerek tüm eflitsizliklerin ortadan kald›r›ld›¤› yeni bir rejimin infla edilmesi egemenler için tam bir “kâbus”. Bu kâbusu her gün görmeyi tercih edenlerin, sürecin savafl ve fliddet sarmal›nda devam› yerine, “uyku kaç›rmayan” bir uyumla devam etmesi için çeflitli ad›mlar atacaklar› vaadi ortal›¤› kaplam›fl durumda. Egemenler “Kürtleri tan›mak” ancak bu tan›ma halini toplumsal eflitsizlikleri giderecek bir müdahale ile de¤il de, sistemin devam›n› sa¤layacak müdahale biçimleriyle gerçeklefltirmek istiyorlar. AKP’nin ad›na “aç›l›m” dedi¤i siyaset, Kürt halk›n›n özlemlerine yan›t veren ve Türkiye toplumuna “demokrasi” vaat eden bir do¤rultudan geliflmiyor. Tüm aç›l›m tart›flmalar›, özgür ve eflit halklar›n yaflad›¤› bir Türkiye’nin inflas› yerine “s›k›nt› ç›karan” Kürtleri sisteme s›k›nt›s›z biçimde eklemlemek üzerine kurulu. Bu eklemlenme baflta ABD olmak üzere emperyalist aktörlerin bölgesel ihtiyaçlar›n› ve Ortado¤u için gelifltirdikleri yeni sömürgecilik politikalar›na uyumu içeriyor. Bölgesel planlarda bafll›ca “huzursuzluk” kayna¤› olarak görülen PKK’nin tasfiyesi; Kürtlerin gerek Irak’›n kuzeyinde gerekse Türkiye’deki varl›¤›n›n, kapitalist pazar› zaafa u¤ratmayacak bir düzenekle uyumlulaflt›r›lmas›, ABD’nin askeri ve politik ç›karlar›n› en üst düzeyde

koruyan bir düzlemde “çözüme” kavuflturulmak isteniyor. Hala düflük ya da orta fliddette devam eden çat›flma halinin PKK’nin “ateflsizlik” durumunda bulunmas›na ra¤men her gün operasyonlarla karfl›l›kl› çat›flma haline dönüfltürülmesi hala mümkün. AKP aç›l›mlar› cumhurbaflkan›, baflbakan ve içiflleri bakan›n›n aç›klamalar›yla “beklenti yükselten” taktik durumlar olarak seyrederken, Abdullah Öcalan’›n aç›klayaca¤› yol haritas›na resmi ya da gayr› resmi düzeyde itibar edilip edilmeyece¤i belli de¤il. Devlet kurumlar›yla uyum içinde çal›fl›larak bu sorunu çözüme kavuflturaca¤›n› ilan eden Tayyip Erdo¤an hükümetinin TÜS‹AD’dan, bir grup gazeteciden, bir grup ayd›ndan ald›¤› destek, operasyonlar› durdurmuyor; çocuklar›, sendikac›lar› cezaevinden ç›kartacak bir kararl›l›k yaratm›yor. 25 y›ll›k savafl halinin Kürtler, Türkler ve tüm ezilenler lehine bir bar›fla dönüflmesi, uzun bir yol haritas›n›n tüm ezilen güçlerle birlikte haz›rlanmas›n› gerekli k›lar. Kürtlerin önce hayat› karartan fliddeti sonland›racak bir çözümü istedikleri aç›k. Bu, karfl› durulabilecek bir talep de¤il; tarihsel durumun anlafl›labilmesi için belki de önkoflul. Bu tarihsel durum yoksul Kürt köylüsünün, kad›n›n›n ve gencinin insani bir yaflam talebinin ulusal ve s›n›fsal gerçek pozisyonlar›n›n a盤a ç›kmas› için de önemli. Devletin demokratik bir dönüflüm içinde oldu¤unu iddia edenlerin Kürtlerin bu demokrasideki yerlerini tayin ederken belirleyecekleri pozisyon, bir turnusol k⤛d› olmaya devam edecek. Türk ile Kürdü, kad›n ile erke¤i, zengin ile yoksulu eflitleyen bir demokratik dönüflüm mü yoksa Türk’ün, erke¤in ve zenginin durumlar›n› korumalar›n› sa¤layan bir “operasyon plan›” m›? Türkiye toplumunun tüm ke-

simleri taraf›ndan gerçek bir ihtiyaç olarak her gün hissedilmeye bafllanan eflitsizlikler, basit bir biçimde k⤛t üzerinde ortadan kald›r›ld›¤› söylenerek gerçekleflebilecek nitelikteki eflitsizlikler de¤ildir. Bu derin eflitsizlik, sistemin kendisiyle do¤rudan ilgilidir ve düzeltilmesi için de topyekûn bir de¤iflime ihtiyaç duyulmaktad›r. Bu nedenle “de¤iflim” ancak devlet ayg›t›, demokrasi, toprak, kad›n, yoksulluk gibi bafll›klar›n eflit haklar ilkesi temelinde radikal dönüflümlere tabi k›l›nd›¤› ve haklar›n tümünün kullan›lmas›n›n somut maddi-s›n›fsal-ulusal ve cinsel güvenceler alt›na al›nd›¤› bir sistematik ve yürütücülükle gerçeklefltirilebilir. Bu sistematik aç›kt›r ki, bugünkü cumhuriyet rejiminin temellerini oluflturan ideolojik-kavramsal-hukuksal çerçevenin bafltan afla¤› de¤ifltirilmesi ile mümkündür. Bu çerçevede Kürtlerin yaflamsal ihtiyaç duydu¤u temel yurttafll›k haklar›n›n ancak di¤er tüm halklarla, ezilen cinsle ve s›n›flarla birlikte ortak bir kuruculuk hukuku içinde kullan›labilece¤i aç›kt›r. “Türkiye Cumhuriyeti’nin” henüz taze bir ba¤›ms›zl›k ve toplumsal yenilenme vaadi oldu¤u k›sa bir tarihsel an içinde belirip sonra sonsuz biçimde yitirilen “cumhuriyetin ortak kuruculu¤u hukuku” bugünün dünyas›nda ancak, halklar›n yeniden kardeflleflmesinin maddi güvenceleri birlikte elde edildi¤inde gerçeklefltirilebilecektir.

Süreç solunu ar›yor ürt sorununda “aç›l›m” tart›flmas› siyasal gündemi doldurdu. “Kürt aç›l›m›” adland›rmas› onlarca y›l›n inkârc› ideolojisinin yaratt›¤› duvara çarp›nca ad› “demokratik aç›l›m” diye de¤ifltirilerek yola devam edilmeye çal›fl›l›yor. Sürecin ilk ad›m› 24 Nisan 2008’deki MGK toplant›s›nda at›lm›flt›. Türkiye, Irak, ABD aras›nda kurulan üçlü mekanizma Irak-Kürt yönetimini de kapsar hale getirildi. PKK, Kandil’deki varl›¤›n› hedef alan bu giriflimi, toplam 21 askerin öldürüldü¤ü May›s ve Ekim 2008’deki bask›nlarla zora soktu. Böylece 29 Mart seçimlerine giden süreçte AKP’ye inisiyatif kapt›rmad›. Kesintiye u¤rayan süreç “2009 f›rsat y›l›” söylemiyle yeniden devreye sokuldu. 2009’u f›rsat y›l› yapan, ABD’nin Irak’tan çekilme sürecini bafllat›p Afganistan-Pakistan’daki savafl› fliddetlendirirken Türkiye’ye kilit rol biçmesi idi. Bu çerçevede Kürdistan’›n güvenlik sorunu karfl›s›nda Türkiye’nin hem istikrar bozucu müdahalelerden uzak durmas› hem de Kürdistan yönetimine müttefiklik yapmas› isteniyor. Bunun için de PKK’nin etkisizlefltirilmesi / ‘sorun olmaktan ç›kar›lmas›’ gerekiyor. Ayr›ca PKK’ye karfl› El Kaide, Kuzey Irak’a karfl› Afganistan-Pakistan efllefltirmesi yapan Türkiye ve ABD hükümetleri/ordular› kaderlerini büyük ölçüde birbirine ba¤lam›fl durumda. 2009 iflte bu emperyalist planlar›n egemenler aç›s›ndan a盤a ç›kard›¤› bir “f›rsat y›l›” olarak öne ç›k›yor. Erdo¤an, “aç›l›m›n” yol haritas›n›n y›l sonuna kadar belli olaca¤›n› söyledi. Aç›l›m›n mimarlar›ndan emeklilik süresi Haziran ay›nda dolan M‹T Müsteflar› Emre Taner’in görevi de y›l sonuna kadar uzat›ld›. Belli ki “aç›l›m›n” ilk aflamas› psikolojik ortam oluflturulmas› olarak iflletiliyor. ‹çiflleri Bakan› Beflir Atalay’›n, “aç›l›m plan›n› haz›rlamak üzere görüfl al›yoruz” söylemiyle sermaye örgütlerinden siyasi partilere, STK’lardan, flehit ailelerine, gazetecilerden ayd›nlara, Hak-‹fl’ten D‹SK’e kadar uzanan görüflme trafi¤i, psikolojik ortam oluflturmaya yönelik süreç kapsam›ndad›r. Bu süreçte D›fliflleri Bakan› Davuto¤lu’nun “çözüm ‹mral›’da de¤il Ankara’dad›r” ç›k›fl›, Erdo¤an’›n oluflan havan›n gaz›yla “sorunun tüm aktörlerinin oturaca¤› bir müzakere süreci” öneren AKP’li Kürt milletvekillerini “söz ola kestire bafl›” diyerek uyarmas›, son olarak da Cumhurbaflkan› Gül’ün “‹mral› falan onlar› unut geç, onlar muhatap de¤il” ç›k›fl› AKP’nin aç›l›m plan›n›n s›n›rlar›n› ortaya koydu. AKP Kürtlerin siyasi temsilcilerini gerçek anlamda muhatap almad›¤› gibi, “demokratik aç›l›m” ad›n› verdi¤i sürecin içeri¤ini oligarfli içi dengelere göre kurmak istiyor. Yarat›lan yüksek beklentiye karfl›l›k gerçek hiçbir ad›m at›lmad›¤› gibi, aksi yönde sinyaller gelmeye devam

K

ediyor. Kürt hareketinin çeflitli bileflenlerine yönelik operasyonlar h›z kesmiyor. Liberaller ve ulusalc›lar ise bu gerçe¤i görmezden gelerek iki koldan AKP’nin ekme¤ine ya¤ sürüyor. Liberaller, AKP’yi sözüm ona ‘teflvik etmek’ için yüksek beklentiler yaratma (ya¤masan da gürleyeceksin) operasyonu olan bu psikolojik sürecin gönüllü memuriyetini yap›yorlar. ‘Büyük çözüm gerçekleflmezse do¤acak kaosun sorumlusu’ olarak “çözüm aray›fllar›na dudak büken sinik solcular”› gösterecek kadar ak›l tutulmas›na u¤ram›fl liberaller, sürece iyimser bakamayan solcular›, ulusalc› ve ›rkç›larla ayn› kefeye koyacak kadar pervas›zlaflabiliyor (Milli devlet korosu ve müttefikleri, Ahmet ‹nsel, Radikal 2, 16 A¤ustos 2009). CHP ise sanki AKP Kürt halk›na çok büyük haklar verecekmifl gibi, k›rm›z› çizgiler ilan ediyor. Devlet okullar›nda Kürtçe e¤itime ve Kürt kimli¤inin anayasal güvenceye kavuflturulmas›na karfl› ç›k›yor. Oysa AKP de bu tür ad›mlar atmayaca¤›n› MGK toplant›s›nda ortaya koydu. CHP bir yandan soyut demokrasi, düflünce özgürlü¤ü s›n›r›nda laf dolaflt›rarak AKP’nin yede¤ine düflmeden sorunun çözümünü istiyormufl görüntüsü vermeye çal›fl›rken di¤er taraftan devletçi-milliyetçi bir yaklafl›mla AKP’yi s›k›flt›rmaya çal›fl›p, baflar›s›zl›¤a oynuyor. MHP ise, liderinin kurultay ve seçim hesaplar›yla yükseltti¤i geleneksel faflist söylemlerle ›rkç› tepkileri örgütlemeye çal›fl›yor. *** Abdullah Öcalan’›n avukatlar› arac›l›¤›yla yapt›¤›, henüz tam olarak netlik kazanmayan ön aç›klamalar› üzerinden abart›l› tepkiler yükseliyor. Öcalan’›n aç›klamalar› üzerinden yap›lan tart›flmalarda, egemenler içinde Öcalan’›n muhatap al›namayca¤› de¤erlendirmeleri yap›ld›. Anlafl›lan süreç krizli ilerleyecek. Muhtemel krizlerin tek kayna¤› elbette Öcalan’›n aç›klamalar› de¤il. AKP ve Genelkurmay, bir yandan aç›l›m deyip bir yandan fliddete dayal› siyaseti sürdürmek noktas›nda uzlaflm›fl görünüyor. Baflbu¤, bafl›ndan beri böylesi ikili bir çizgiyi savundu¤unu dile getiriyor. Son dönemde Zap bölgesine ciddi bir askeri y›¤›nak yap›lmas› ve PKK liderlerinin muhatap al›nmamaktan ve bir sald›r› olas›l›¤›ndan söz etmesi bu sürecin olas› krizlerine iflaret ediyor. *** “Aç›l›m” sürecinde lafta kalmayan tek ad›m sermaye cephesinde yafland›. Türkiye sermayesinin uzun süredir uluslararas› sermaye ile birlikte enerji kaynaklar›yla, pazar›yla, yat›r›m olanaklar›yla Irak Kürdistan’›ndan pay kapabilmek için bir “aç›l›m” beklemekte oldu¤u s›r de¤il. Türkiye’nin Kürt illeri de yat›r›m olanaklar›, su ve tar›m potansiyeli ve ucuz emek deposuyla ifltah kabart›yor. ‹flsizlik Fonu’ndan 3 milyar lira, Bölge’yi sermaye aç›s›ndan cazip hale

getirecek altyap› yat›r›mlar›na ayr›ld›. Ahmet Davuto¤lu’nun A¤ustos ortas›nda D›fl Ticaretten Sorumlu Devlet Bakan›’yla Irak’a yapt›¤› ziyarette Irak-Türkiye s›n›r›na bir serbest bölge kurulmas› kararlaflt›r›ld›. TOBB ve TÜS‹AD “aç›l›m” sürecine aktif deste¤e ça¤r›l›yor. Türkiye sermayesi Irak Kürdistan›’nda büyük oyuncu haline gelmeyi isterken egemenler bu aç›l›m sürecini bir sermaye uzlaflmas› olarak yürütmeye ve bu sürecin sivil toplum aya¤›n› sermaye örgütleriyle örmeye çal›fl›yor. AKP’nin “aç›l›m” plan›n› Kürt siyasal hareketini zay›flatma-bölmeda¤›tma ve massetme (özel olarak da PKK’nin marjinalize edilerek etkisizlefltirilmesi) olarak özetlemek mümkündür. Kürt sorununu siyasal gündeme tafl›yan Kürt halk›n›n temsilcileri muhatap al›nmadan, as›l çözücü vurguyu, uluslaflman›n vard›¤› noktalar› görmezden gelen din kardeflli¤ine ve sermaye uzlaflmas›na yo¤unlaflt›ran bir süreç iflletilmek isteniyor. Aç›l›m toplant›lar›na ça¤r›lan STK’lar›n üçte birinin Fethullah menfleli olmas›n›n, sermaye örgütlerinin sürece aktif katk›ya ça¤r›lmas›n›n alt›nda bu yat›yor. Yarat›lan bütün büyük beklentilere ra¤men sürecin büyük ad›mlardan oluflmas› beklenmemeli. Öyle görünüyor ki ifle Anayasal ve yasal de¤ifliklik gerektirmeyen ad›mlardan bafllanacak. Kürtçe kurslar›n aç›lmas›n›n, özel kanallarda Kürtçe yay›nlar›n kolaylaflt›r›lmas›, üniversitelerde Kürt enstitüsünün aç›lmas› ve Kürdoloji kürsüsünün kurulmas›, köy isimlerinin iadesi, çocuklara Kürtçe isim konulmas›n›n engellenmemesi gibi ad›mlarla beklentiler canl› tutulmaya çal›fl›lacak. Di¤er yandan tafl atan çocuklar›n hapisten ç›kar›lmas›, ad› konmam›fl bir af yasas› ve koruculuk sisteminin dönüfltürülmesi gibi ad›mlar da at›larak uzun bir zaman kazan›lmas› mümkün. Yani hiçbir ulusal hak tan›nmadan, Kürtler üzerindeki çok çeflitli ve yayg›n bask›lar›n görece azalt›lmas› ya da inceltilmesi dahi bafll› bafl›na bir reform (liberaller için devrim) olarak sunulabilir. Ancak Kürt sorunu gerek Bat›’daki milyonlarca güvencesiz Kürt emekçiyi, gerek Do¤u’daki milyonlarca topraks›z, iflsiz, güvencesiz ve kamusal hizmetlerden yoksun Kürt yoksulunu içeren, ulusal kimli¤in reddinin s›n›fsal sömürüyle iç içe geçti¤i bir ezilen halk sorunudur. Salt göstermelik kültürel aç›l›mlar milyonlarca emekçi yoksul Kürdün yok say›lma sorununu çözemeyecek. Kürt hareketinin 30 y›ld›r u¤runda mücadele etti¤i talepleri karfl›layamayacak. Y›llard›r yaflanan savafltan zarar görenlerin, yani savafltan para ve iktidar kazanmayanlar›n, çözümsüzlü¤ün bedelini ödeyenlerin, evlad›n› kardeflini askere göndermek zorunda olanlar›n, kamusal haklar›ndan yoksun b›rak›lanlar›n, göç ettirilen, güvencesizli¤e, iflsizli¤e, yoksullu¤a

mahkûm edilenlerin müdahil olmad›¤› bir çözüm mümkün de¤il. Yani çözüm için, Kürt halk›n›n d›fllanm›fll›¤›n› derinlefltiren sermaye programlar› de¤il emek eksenli bir politikaya ve bu politikay› savunacak emek ve halk örgütlerinin çözüm sürecinde inisiyatif almas›na ihtiyaç var. Türk ve Kürt halklar›n›n yeniden kardeflleflmesi için eflit yurttafll›k hakk›n›n tesis edilmesi zorunlu. Eflit yurttafll›k hakk› ancak böylesi bir mücadeleyle kazan›labilir. Eflit yurttafll›k ne MHP’nin asimilasyoncu çizgisiyle, ne CHP’nin gerçek toplumsal egemenlik iliflkilerine dokunmayan “s›n›fs›zimtiyazs›z Türk milleti” varsay›m›yla, ne de AKP’nin “s›n›fs›z-imtiyazs›z din kardeflli¤i” varsay›m›yla hayata geçirilebilir. Eflit yurttafll›k Türk ve Kürt emekçilerinin kuraca¤›, yeni sömürgecili¤in, neoliberal kapitalizmin, faflizmin ortadan kalkt›¤› halkç›, devrimci, demokratik bir devlet yap›s› içinde mümkündür. *** AKP bir yandan demokrasi havarisi havas›na bürünürken kriz karfl›s›nda sermayeyi koruyan ve krizin tüm yükünü emekçilere yükleyen ad›mlar da tam gaz ilerliyor. K›sa çal›flma ödene¤i ad› alt›nda iflverenlere kaynak aktarmakla bafllayan süreç, son olarak A¤ustos ortas›nda Cumhurbaflkan› taraf›ndan onaylanarak yürürlü¤e giren yasa ile devam etti. ‹flsizlik Fonu’nda biriken 42 milyar TL'ye el konulmas› yasalaflt›. ‹flsizlerin ancak yüzde 5'inin yararlanabildi¤i bu fon kriz koflullar›nda iflverenlerin iflçiler için ödeyece¤i primlere de aktar›lacak ve iflverenlere verilecek teflviklerin finansman›nda kullan›lacak. Yani do¤rudan sermayeye kaynak aktar›lacak. Ayn› torba yasan›n 1. maddesi olan ve cumhurbaflkan›n veto etmek zorunda kald›¤› “özel istihdam bürolar›n›n geçici ifl iliflkisi kurmas›”na iliflkin köle iflçili¤i maddesi ise flimdilik yasa kapsam›ndan ç›kart›ld›. Ancak iflverenlerin ›srar›na ve meclis komisyonundaki görüflmelere hükümet ad›na kat›lan Binali Y›ld›r›m'›n söylediklerine bak›l›rsa önümüzdeki dönemde yeniden gündeme getirilmesi planlan›yor. Di¤er yandan iflsizlik oranlar›nda yüzde 1,3 puanl›k düflüfl yaflanmas› en liberal ekonomistler taraf›ndan bile iyimserlikle karfl›lanam›yor. ‹flsizlikteki keskin art›flta hafifçe bir yumuflama var gibi görünse de, rakamlar bir önceki y›l›n ayn› ay›ndan da kat be kat fazla. Kronik iflsizli¤in geleneksel yaz iyimserli¤ine ra¤men yaratt›¤› karamsarl›k emekçiler ve yoksullar için iyi haber de¤il. ‹flsizlikle mücadelenin, önümüzdeki dönemde önemini daha da art›raca¤› aç›k. Krizin yayd›¤› toplumsal karamsarl›kla, “demokratik aç›l›m” siyasetinden türetilmeye çal›fl›lan zoraki liberal iyimserli¤in birbirine kar›flt›¤› bu ortamda, toplumsal hak mücadeleleri politik iyimserli¤in gerçek temellerinin nerede bulunabilece¤ine iflaret ediyor. Üniversitelilerin harç

zamlar›na karfl› yürüttükleri, baflar›yla sonuçlanan son mücadele süreci, sadece militan karakteriyle öne ç›kmakla kalmad›, e¤itimin piyasalaflt›r›lmas›na karfl› elde etti¤i kazan›mla gerçek bir iyimserlik kayna¤› yaratt›. 17 A¤ustos’un y›ldönümünde, “Deprem biteli 10 y›l oldu, ömür boyu size ev mi verece¤iz” diyen utanmazlara karfl› ‹zmit-Ar›zl› deprem konut-zedelerinin hakl› ve vicdanl› direnifli bu kayna¤a bir yenisini daha ekledi. Bu iyimserli¤in daha da büyütülmesi içinse, sosyal haklar alan›nda sergilenen baflar›l› ivmenin s›n›f hareketine do¤ru yayg›nlaflt›r›lmas› büyük önem tafl›yor. Son “toplu görüflme” süreci, art›k hiçbir hükmü kalmam›fl bir tuluat tiyatrosu havas›nda yafland›. AKP destekli Memur-Sen'in en çok üyeli sendikaya dönüfltü¤ü bu süreçte, KESK’in hareketin ilk kurulufl felsefesine, yani fiili-meflru mücadele çizgisine dönerek ayaklar›n› yeniden yere basmas›n›n ne kadar önemli bir ihtiyaç oldu¤u a盤a ç›kt›. Düzenin yasal çerçeve arac›l›¤›yla yaratt›¤› kuflatmaya teslimiyet, bürokratik e¤ilimler, politikas›zl›k ve öznelli¤in yol açt›¤› olumsuzluklar KESK taraf›ndan parçalan›p at›lmak zorunda. Krizle birlikte daha da a¤›rlaflan iflsizlik ve yoksulluk karfl›s›nda baflta D‹SK ve KESK olmak üzere ilerici emek örgütlerinin mücadeleyi hakk›yla yürütecek politik cesaret ve atakl›¤› göstererek somut baflar›lar elde etmeleri gerekiyor. "Demokratik aç›l›m" siyasetiyle k›r›nt›lara raz› edilmeye; iflsizlik ve yoksullukla kölece çal›flma koflullar›na boyun e¤dirilmeye çal›fl›lan Türkiye toplumu gerçekten de iyimserli¤e ve umuda ihtiyaç duyuyor. Ama ekonomik kriz, toplumsal çeliflkileri, iktidar›n eskisi gibi yönetemeyece¤i ölçüde derinlefltirirken, “aç›l›mlar” yeni büyük hayal k›r›kl›klar› yaratmaya gebe. Kürt sorununda gerçek bir çözümün ve yeniden kardeflleflmenin ancak emek eksenli bir hatta örgütlenebilece¤i giderek belirginlefliyor. Belirginleflti¤i ölçüde de, emekçilerin sosyal hak mücadelelerinin bir yandan yayg›nlafl›rken, di¤er yandan “demokratik sorunlar›n" çözüm süreçlerinin etkili ö¤esi haline gelecek ölçüde siyasallaflmas›n›n yaflamsal önemine iflaret ediyor. Kürt sorununda bugün çözüm diye gösterilen “sermaye uzlafl›s›n›n” yerine gerçek çözümün önünü açabilecek bir "emek uzlafl›s›n›n” konulmas›n›n yolu da buradan geçiyor. Ezilen s›n›flar›n ve yoksullar›n kendi do¤rudan iktidar›n› hedefleyen bir perspektifin olmazsa olmaz bir koflul haline geldi¤i bir dönemde sola duyulan ihtiyaç aç›k. Gerçek bir toplumsal iyimserlik yaratmak için sürecin do¤ru okunmas› ve yarat›lan büyük beklentilere kap›lmadan Türk ve Kürt emekçilerinin küçük ad›mlarla örece¤i uzun erimli bir mücadele sürecinin göze al›nmas› gerekiyor.

2009

James Petras

G

üncel ekonomik kriz süresince gerçekleflen ilerici halk protestolar›n›n ilk gösterileri direkt olarak ekonomik düflüflle ba¤lant›l› de¤ildir. Peru’daki Amazonlu yerli topluluklar›, militan bir flekilde yol kesmeler ve ordu ile yüz kifli civar›nda ölü ve yaral› ile sonuçlanan silahl› çat›flmalar örgütlediler. Bu kitlesel hareket, Peru hükümetinin yapt›¤›, madenlerin iflletim haklar›n›n yabanc› çokuluslu flirketlere devredilmesini öngören ve yerlilerin Amazon bölgesindeki topraklar› üzerindeki haklar›n› ihlal eden anlaflmalara karfl› gelifltirdikleri bir cevap oldu. Amazon yerlileri ile dayan›flma amac›yla Lima dahil pek çok flehirde gösteriler düzenlendi. Kongre, kitlesel ayaklanmadan çekindi¤i için anlaflmalar› bir süreli¤ine erteledi. Bu, yerli topluluklar›n›n en büyük baflar›s› oldu. Dahas›, Amazon’daki yerli topluluklar›n›n bu baflar›s›, Peru’nun pek çok büyük kentinde ürünlerin fiyatlar›ndaki düflüflten kaynaklanan ekonomik daralmaya cevap olarak yayg›n bir flekilde yap›lan uzun süreli grevler ve prostestolardaki patlamaya neden oldu. Honduras’ta uzun bir süreden beri devam eden halk mücadelesi, ba¤›ms›z bir d›fl politika izleyen, ›l›ml› bir reformist olan devlet baflkan› Zelaya’y› deviren askeri darbeye bir cevap niteli¤indedir. fiehirdeki halk katmanlar›, sendikalar ve köylü hareketi taraf›ndan yönetilen bu mücadele, demokratik, ulusalc› ve halkç› talepleri bir araya getirmektedir. Ekonomik kriz, henüz bu iki kitlesel halk hareketinin d›fl›nda 20002003 y›llar› aras›ndaki ve daha önceki kriz esnas›nda ortaya ç›km›fl olanlara benzer kitlesel radikal ayaklanmalar ortaya ç›karmam›flt›r. Kitlesel hareketlerin ekonomik krize dönük verece¤i karfl›l›klar noktas›nda baz› olas› aç›klamalar ve varsay›mlarda bulunabiliriz. Varsay›mlar 1. Ekonomik krizin bütünsel etkisi henüz toplumsal s›n›flar› vurmam›flt›r –kriz, 2008’in sonlar›na do¤ru bafllam›fl ve sadece 2009 y›l›n›n ilk çeyre¤indeki iflsizlik art›fl› kay›t alt›na al›nmaya bafllanm›flt›r. 2. Mevcut kriz, bafllang›ç olarak, alt orta s›n›f›, memurlar› ve kalifiye iflçileri vurmad›. S›n›flar yüksek oranda katmanlara ayr›lm›fl durumdad›r, bu nedenle daha önceki krizlerde olan s›n›flar aras› dayan›flman›n ve ittifaklar›n zay›flamas› söz konusudur. 3. Bir önceki dönemden farkl› olarak, kriz sosyal hareketler taraf›ndan desteklenen bir örgütlü sosyal tabana sahip olan ‘merkez-sol’ hükümetler taraf›ndan yönetilen pek çok ülkede ortaya ç›kt›. Bu hükümet-hareket ba¤lant›lar›, afl›r› sa¤a geri dönüfl korkular›n›n ötesinde kitlesel protestolar› nötralize etti. 4. Solun kitlesel hareketleri, göreceli bir pasiflik ile yan›t verdiler –k›smen, hükümetler ekonomik teflvik önlemleri ve baz› iyilefltirici sosyal politikalarla sürece müdahalede bulunduklar› için. Krizin devam› ve derinleflmesi ile ›l›ml› halkç› müdahalelerin yetersiz korumac›l›¤› muhtemel kitlesel mücadelelerin yeniden kabarmas›na yol açabilir. 5. Seçimle iktidara gelen merkezsol hükümetlerin artan ekonomik k›r›lganl›¤› ve ilerici sosyal hareketlerin görece pasifli¤i, iktidara yeniden dönmek için zemin yaratma amac›yla sokak ve seçim politikalar›n› kombine eden sa¤ kanattaki kitlesel hareketlenmelere politik alan ve f›rsatlar açt›. 6. Uzun süreli iflsizlik yerlefltikçe ve e¤er geliflecek hareketler, önemli mücadeleler yürütürken kronik bir flekilde iflsiz kalanlar› örgütlemekte baflar›s›z olurlarsa, bu kriz, lümpenleflme sürecini h›zland›racak gibi gözükmektedir. 7. Burjuvazi ve onun politik destekleyicileri, haks›z kazanç sa¤layacaklar› kimi kaynaklar bulduklar›nda, uyuflturu tacirlerinin ve di¤er suç örgütlerinin arac›s› ve ‘koruyucusu’ olarak ve solcu sosyal hareket önderleri ile aktivistlerini ortadan kald›rmada onlarla hareket edeceklerdir. 8. Lümpen-sa¤›n yükselifli, meflru ve gayr›meflru iktidar unsurlar›n›n sosyal hareketleri bast›rma ve nüfuz için rekabet etme biçiminde flekillenen sanal bir ‘ikili iktidara’ önderlik edebilir. 9. Sosyal hareketlerin görece pasifli¤i, koflullar›n süreç içinde birbirine benzemesinin etkisi alt›ndaki geçici bir durum gibi gözükmektedir. E¤er kriz derinleflir, zamana yay›l›rsa ve sa¤c› hükümetler iktidara geri gelirlerse yak›n geçmiflteki tarihi deneyimler, bask›c› sa¤c› hükümetler varl›¤›n›n yan›s›ra yoksulluk ve iflsizlikteki yo¤un art›fl›n, daha öncesinde ‘pasif’ duran halk katmanlar› cephesindeki kitlesel ayaklanmalara neden olabilece¤inin alt›n› çizerek bunu önermektedir. *Bu yaz› Petras’›n “Latin Amerika: Ekonomik kriz zamanlar›nda sosyal hareketler” bafll›kl› makalesinin son bölümüdür. Tamam›na sendika.Org’dan eriflilebilecek olan makaleyi Canan Atefl çevirdi.


20 A¤ustos 2 Eylül

2009

GÜNDEM 3

I Sekiz günde 2 hastanede yang›n ç›kt›

I Kenan Evren yarg›lanmadan ölmesin

I Sakarya’da havai fiflek fabrikas› patlad›

A¤ustos ay›nda iki tane hastane yang›n› yafland›. 9 A¤ustos’ta ‹stanbul Fatih’teki bir özel hastanede meydana gelen yang›nda yo¤un bak›mda kalan hastalar karga tulumba tafl›narak baflka hastanelere sevk edilirken, 17 A¤ustos’ta Manisa Celal Bayar Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi’nde ç›kan yang›nda ciddi bir hasar oluflmad›. ‹ki yang›nda da can kayb› olmad›.

16 A¤ustos günü ‹zmir Foça’daki Rock Tatili Foça Festivali’nin 3. gününde sahne alan Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin, konser s›ras›nda bir konuflma yaparak, Gülhane Askeri T›p Akademisi’nde tedavi görmekte olan Kenen Evren’e “Marmaris’teki ressama selamlar. Kenan Pafla’dan tek ricam›z yarg›lanmadan önce ölmemesi. Daha onunla iflimiz var” diye seslendi.

Sakarya'daki Büyük Coflkunlar Havaififlek Fabrikas›’nda 17 A¤ustos günü ö¤le saatlerinde fliddetli bir patlama meydana geldi. Mehmet Arac› isimli bir iflçinin öldü¤ü patlamada 37 kifli yaraland›. Ramazan toplar›n›n haz›rland›¤› bir imalathanede meydana gelen patlaman›n etkisiyle laboratuvar binas› çökerken di¤er 4 imalathane ve 20 depoda maddi hasar olufltu.

‹lk raunt köylülerin Ni¤de'nin Uluk›flla ilçesinin baz› köylerinde yap›lmak istenen alt›n madencili¤i ilk aflamas›nda halk›n muhalefetine tak›ld›. fiirket ihaleye giremedi. ‹hale iptal edilince Hükümet Meydan›’na kadar sloganlarla yürüyen köylüler kararl›l›klar›n› gösterdi Ni¤de ‹l Genel Meclisi 12 A¤utos'ta yap›lan toplant›s›nda gündemine Gümüfltafl fiirketine “siyanür liçi” yöntemiyle maden ayr›flt›rma tesisi kurulmas› için arazi satmay› ald›. ‹halenin yap›laca¤› gün, sat›fl› durdurmak için baflta Hasangazi, Porsuk Köylüleri olmak üzere çevre köylerden köylüler Ni¤de’ye geldi. Köylüler günün erken saatlerinden itibaren Ni¤de flehir merkezinde toplanmaya bafllad›. Saatler 09.30’u gösterirken ‹l Özel ‹daresi önünde polis barikat›yla durdurulan kitle sloganlarla caddeyi kapat›p, temsilcilerini ‹l Genel Meclisi toplant›s›na gönderdi. Meclis toplant›s›nda “ihaleye girecek kifli ve tüzel kiflilikler” kat›lmad›¤› gerekçesiyle ihalenin ertelenmesi karar› ç›kt›. Temsilciler sat›fla tepkilerini; “yap›lan ifl ve ifllemlerin hukuka ayk›r› oldu¤unu, tar›msal amaçl› sulama için kamulaflt›r›lan bahse konu araziyi siyanürcü maden flirketlerine her ne ad alt›nda olursa olsun satt›rmayacakla-

Ataköy halk› kazand›

r›n›, yaflam ve tar›m alanlar›na yönelik aç›k tehdit yaratanlara anlad›klar› dilden cevap vereceklerini” söyleyerek gösterdiler. Sloganlarla Hükümet Meydan›’na yürüdüler Toplant›dan ayr›lan temsilciler ‹l Özel ‹daresi önünde bekleyen 200’ü aflk›n kifliyle sloganlar atarak Ni¤de Hükümet Meydan›’na do¤ru yürüyüfle geçtiler. "Susma Hayk›r Siyanüre Hay›r", "Si-

yanürcü fiirket Memleketi Terk Et", "Ölüler Alt›n Takamaz", "Ni¤de Uyuma Topra¤›na Sahip Ç›k", "Suma Sustukça S›ra Sana Gelecek", "Kurtulufl Yok Tek Bafl›na Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" sloganlar›yla ç›nlatt›klar› Ni¤de Hükümet Meydan›’nda, “Uluk›flla Maden Havzas› Köy Meclisleri” ad›na Hasangazi Köy Muhtar› Ahmet Kiper bir bas›n aç›klamas› yapt›. Yaflanan sürecin

her yönüne bildik bilmedik tüm taktiklerle müdahil olunaca¤›n›, yaflam haklar›na yönelik bu ve buna benzer sald›r›lara tek yumruk, tek yürek karfl› koyacaklar›n› belirten Kiper, "yöre halk› rahat uyuyana kadar, kimseye rahat uyku yok” dedi. Ni¤de E¤itim-Sen ve Çevre ve Kültür Derne¤i üyelerinin de destek verdi¤i eylem bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan sona erdi.

TOK‹, ‹stanbul'un Bak›rköy ilçesi Ataköy sahilindeki arazilerini sat›fla ç›kararak ihale düzenlemiflti. 19 A¤ustos'ta yap›lacak ihale öncesi sahillerine sahip ç›kan Bak›rköylüler, Sahiline ve Yefliline Sahip Ç›k Platformu’nu kurarak, “Yeflilimi, denizimi, güneflimi karartma” slogan›yla her gün eylem yapt›lar. Meflaleli yürüyüflten, toplu flekilde denize girmeye, konserden pikni¤e kadar pekçok eylem yapan Bak›rköylülerin yürüttükleri mücadele baflar›yla sonuçland›. Bak›rköylüler taraf›ndan ihalenin iptali için aç›lan davada, ‹stanbul 5. ‹dare Mahke-

mesi yürütmeyi durdurma karar› ald›. Mahkemenin ald›¤› karar ve süren eylemler sonras› TOK‹, 17 A¤ustos'ta ihalenin iptal edildi¤ini aç›klad›. Yap›lan aç›klamada, söz konusu arsa sat›fl ve kiralama ihalesinin ‹stanbul 5. ‹dare Mahkemesi’nin 13 A¤ustos 2009'da ald›¤› ''yürütmeyi durdurma karar› uyar›nca durduruldu¤u'' belirtildi. Böylece Bak›rköylülerin günlerdir sürdü¤ü eylemler kazan›mla sonuçlanm›fl oldu. Al›nan karar Bak›rköy'de büyük sevinçle karfl›land›.

Sahillerine sahip ç›kmak için platform kuran Bak›rköylülerin çevre mücadelesi kazan›mla sonuçland›

AKP bürokratlar›ndan inciler

Ordu valisi Ali Kaban

AKP’li bürokratlar neredeyse her gün ilginç uygulamalar›yla veya gündelik yaflamlar›na dair ayr›nt›larla gündeme geliyor. Magazin nitelikli bir biçimde bize sunularak gülümsememize neden olaylar›n ard›nda asl›nda gericili¤in ve çürümenin toplumsal hayatla birlefltirilmesi yat›yor AKP’li yöneticiler, sürekli, gündelik hayat› gericilefltiren uygulamalarla gündeme geliyor. Son olarak, Ordu Valisi Ali Kaban ve efli Neriman Kaban, Uflak Sivasl› ‹lçesi Kaymakam› Sedat Y›ld›r›m, Konya Akflehir Kaymakam› Kenan Çifçi icraatlar›yla gündeme geldiler. Ayakta iflemek caiz de¤il ‹l genelinde pisuvarlar› kald›rtan Ordu Valisi gelen elefltirilere “pisuvar zaten dinen mekruh, müftülük istedi biz de yapt›k” fleklinde cevap verdi. Müftülük ise iste¤in kendilerinden de¤il valilikten geldi¤ini iddia ediyor. Ordu Valisi’nin efli Neriman Kaban ise yapt›¤› yard›mlar› ayr›nt›lar›y-

la valili¤in internet sitesinden yay›n- tikalar›na bir ayr›nt› da gösterifl olsun lamas›yla gündeme geldi. Yap›lan diye eklenmifl oldu. yard›mlar, “Efli özürlü olan ailenin ta- Tayinini alem yaparak kutlad› lebi üzerine 10 çuval f›nd›k kabu¤u Uflak'›n Sivasl› ‹lçesi Kaymakam› al›narak aileye Sedat Y›ld›r›m verildi” ve ise veda gecesi“Han›mefendi nin görkemiyle aileyi ziyaret gündemde. ederek, felç AKP miletvekiolan ve gözleri li Alim görmeyen Tunç’un da kaC.G’ye televizt›ld›¤› gecede yon ald›” flekdansöz oynat›llinde duyuruld›, içki içildi, du. Böylece havuza atland›, AKP’nin dilenanimasyon göscilefltirme poli- Uflak'›n Sivasl› ‹lçesi Kaymakam› Sedat Y›ld›r›m terileri yap›ld›.

Kaymakam gelen elefltirilere, “ben halk adam›y›m” fleklinde cevap verdi. Türkiye halklar› yoksulluktan k›vran›rken kaymakam›n hangi halktan bahsetti¤i tam olarak anlafl›lamad›. Hakk›n›z› helal ettiniz mi? Konya'n›n Akflehir ‹lçesi'nde görevli Kaymakam Kenan Çiftçi, tayini ç›k›nca, cami cemaatinden helallik istemesiyle gündemdeydi. Çifçi gitti¤i her ilde böyle toplant›lar yapt›¤›n› belirtti.

Hasta mahpuslara özgürlük

Van münit tatbikat›

Güler Zere’nin serbest b›rak›lmas› için eylemler sürüyor. Demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve sa¤l›k kurumlar›n›n raporlar›na ra¤men Zere tahliye edilmiyor

Davos krizinin ard›ndan ‹srail ve Türkiye’nin ilk ortak askeri tatbikat› olan “Güvenilir Denizk›z›” 17-21 A¤ustos’ta Türkiye’de yap›l›yor

Kanser hastas› Güler Zere Adli T›p Kurumu 3. ‹htisas Kurulu’nun hapishanede tedavi edilebilir raporu verdi¤i için tahliye edilmiyor. 10 A¤ustos’ta demokratik kitle örgütleri Adli T›p Kurumu önünde Güler Zere’nin serbest b›rak›lmas› için “Özgürlük nöbeti” tutmaya bafllad›. Güler Zere’nin avukat› Oya Aslan özgürlük nöbetinin Güler Zere serbest b›rak›lana kadar devam edece¤ini söyledi. Halkevleri: “Güler Zere serbest b›rak›ls›n” ‹stanbul Halkevleri 17 A¤ustos’ta Adli T›p önünde devam eden nöbet eylemini ziyaret ederek bir bas›n aç›klamas› yapt›. Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol yapt›¤› aç›klamada Güler Zere’nin bir an önce tahliye edilmesi gerekti¤i söyledi. Antalya 15 A¤ustos 2009 Cumartesi günü saat 18.00'da Antalya'da Demokratik Kit-

le Örgütleri, 'Güler Zere'ye Özgürlük' diye hayk›rd›. K›fllahan yolunun giriflinde toplanan kitle K›fllahan meydan›na kadar sloganlarla yürüdü. Burada yap›lan aç›klamada sadece Güler Zere de¤il hapishanelerde birçok hasta mahpusun oldu¤u hat›rlatildi ve mahpuslar›n yasal haklar›n› tan›mayarak AKP iktidar›n›n suç iflledi¤i söylendi. Bursa Bursa’da 13 A¤ustos 18.30’da Bursa kent meydan›nda bir araya gelen demokratik kitle örgütleri AKP il binas›na yürüdü. Burada Güler Zere'ye Özgürlük Platformu ad›na Yalç›n Do¤ru bas›n aç›klamas›n› okudu. Aç›klamada “Güler Zere ve di¤er tüm hasta tutsaklar›n yaflam›ndan Cumhurbaflkan›, Adalet Bakan›, Adli T›p Kurumu Baflkan›, 3. ‹htisas Kurulu, Elbistan Cumhuriyet Savc›l›¤› ve Elbistan Hapishanesi görevlileri sorumlu olacakt›r” denildi.

Türkiye-‹srail-ABD ortak tatbikat› “Güvenilir Denizk›z›” 17-21 A¤ustos tarihleri aras›nda Do¤u Akdeniz’de yap›l›yor. Genelkurmay Baflkanl›¤› yapt›¤› aç›klamayla tatbikat›n amac›n›n “güvenlik önlemleri almak ve arama kurtarma çal›flmalar› yapmak” oldu¤unu be-

lirtti. Onuncusu yap›lacak olan “Güvenilir Denizk›z›” tatbikat›n›n ilki Refah Partisi döneminde ‹srail’le imzalanan askeri iflbirli¤inin sonucu olarak 1998’de yap›lm›flt›. Türkiye’nin 337 kiflilik personelle kat›laca¤› tatbikata, ‹srail ve ABD, USS Stout ve

Hem suçlu hem güçlü Münevver Karabulut cinayetinde hiçbir geliflme kaydedemeyen Celalettin Cerrah, Karabulut’un ailesini de susmalar› için tehdit etti Münevver Karabulut cinayeti konusunda geliflme kaydedilemedikçe gözler cinayeti çözmekten sorumlu emniyete çevriliyor. Cinayet vakas›n›n yafland›¤› dönemde ‹stanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah katil zanl›s›n›n yakalanmas› konusunda gelen elefltirileri öldürülen Münevver Karabulut’un ailesini suçlayarak savuflturmaya

çal›flm›flt›. Genç kad›n›n babas› Süreyya Karabulut ise yapt›¤› aç›klamalarda konuya iliflkin emniyetin üstüne düfleni yapt›¤›na iliflkin flüphe duydu¤unu belirtmiflti. Cerrah, aileye karfl› sald›r›lar›ndan vazgeçmeyerek avukatlar› arac›l›¤›yla cinayeti bir türlü çözemedi¤i için kendisine yönelik elefltiride bulunan baba Süreyya Karabulut’u tehdit etti.

Lahav gibi savafl gemileriyle kat›l›yor. Do¤u Akdeniz ülkelerinden Suriye ve Lübnan’›n kat›lmad›¤› tatbikata, Rusya, ‹ran ve Suriye’den k›namalar geldi. Güvenilir Denizk›z› Baflbakan’›n Davos ç›k›fl›ndan sonra ‹srail ile yap›lan ilk askeri tatbikat olacak.

Vatandafll›k hakk› ve “mülkiyet hakk›” Çi¤dem Çidaml› Bar›nma hakk› mücadelesinin “ana kuca¤›” haline dönüflen Dikmen Vadisi temsilcileri, Temmuz’da ‹zmit-Ar›zl› deprem konutlar›n› savunan halkla dayan›flmak için bölgeye yapt›klar› ziyaretin ard›ndan, hak mücadeleleri içinde yeniden oluflan emekçi kardeflli¤i duygusuyla dolu bir aç›klama yapm›fllard›: “Ar›zl› Deprem Konutlar›’nda yaflayan kardefllerimize dokunan elleri k›rar›z! O evler kardefllerimizindir!” Ar›zl›, Dikmen’in bar›nma hakk› mücadelesinde dikti¤i bayra¤› tafl›yan yeni odaklardan biri haline dönüflürken, piyasan›n görünmez elinin arkas›nda s›r›tan büyük güç, devletin sopal› eli, kardefle gerçekten de dokundu. Yoksulu kentin d›fl›na at›lacak çöp gibi görenler, polis barikat›n›n önüne dikilen yoksulu sahici bir çöp kutusunun içine t›kmaya çal›fl›rken, bilerek bilmeyerek, basit zorbal›k gösterisini aflan simgesel bir gösteri de sergilediler. “Vatandafl”, t›pk› bir zaman önce McDonalds’ lokantas› görevlisi taraf›ndan buzdolab›na t›k›lan küçük yoksul k›z çocu¤u gibi paketlenip vatandafll›¤›n d›fl›na at›ld›. Ama paketçi polislerin karfl›s›na dikilen her yoksul kad›n›n yumru¤unda “kamu”, Dikmen’in kara derili kardeflinin, Güney Afrika isimli uzak bir ülkede yine bir polis barikat› önünde dile getirdi¤i soruyu yank›lad›: “Kamu biz de¤ilsek, kamu kim?” “Kamu biz de¤ilsek, kamu kim?” sorusu, piyasa nam›na iflleyen devletin karfl›s›na dikilen yoksul hak hareketleri, özellikle de bar›nma hakk› hareketleri aras›ndaki enternasyonal emekçi kardeflli¤inin kurucu sorusuna dönüflüyor. Yoksulu çöp yap›p vatandafll›ktan atanlarla, yoksulun vatandafll›k hakk›n› savunanlar, bu soruya verdikleri yan›tla h›zla birbirlerinden kopuyor. Bar›nma hakk› mücadelesi s›n›f mücadelesinin en yeni yüzlerinden birisi olarak öne ç›kmakla kalm›yor. Politik mücadelenin de kurucu eksenlerinden biri haline dönüflüyor ki bu hiç de rastlant› de¤il. Büyük bir yoksul sürgünü eflli¤inde biçimlenen neo-liberal kent, t›pk› sömürgecili¤in kenti gibi, emekçinin sadece bar›nma hakk›n›n de¤il, politik haklar›n›n da gasp edildi¤i büyük arazinin s›n›rlar›n› çiziyor. Bu yeni arazide, yoksulun bafl›n› sokacak çat›s› olmad›¤› gibi, tam ve eksiksiz insan say›laca¤› bir vatan› da yok. Bar›nma hakk› mücadelesi, bu yüzden, emekçilerin s›n›f mücadelesi arac›l›¤›yla kendileri için yeni bir vatan kurma mücadelesinin en yeni yüzlerinden biri haline geliyor. Bu yüzden, yeni vatanlar›n kurucular› nerede yaflarlarsa yaflas›nlar, birbirlerini s›n›rlar› aflan s›cak bir kardefllik duygusuyla kucaklayabiliyor. Ad›na kent denen bugünkü çorak araziler emekçiler için özgürlük, eflitlik ve insanl›k pratiklerini tecrübe edecekleri yeni bir vatana dönüflecekse, bar›nma hakk›n›n kamusal güvence alt›na al›nmas› bunun en temel maddi güvencelerinden birisi olmak zorunda. Güney Afrika bunu her gün yafl›yor. Çünkü eski ›rk ayr›mc›l›¤› rejiminde kendi vatanlar›nda insan bile say›lmayan Güney Afrikal› siyahlar, “demokratik neo-liberal” yeni rejimde bu kez yaln›zca “mülk sahibi" siyahlar›n vatandafla dönüflebildi¤ini hayal k›r›kl›¤›yla ö¤rendiler. Eskinin beyaz efendisinin pasaportla soktu¤u kentlerinin d›fl›na bu kez yeni siyah efendileri taraf›ndan at›ld›klar›nda ise “mülkiyet hakk›n›n” vatandafll›k haklar›n›n önüne dikilen en önemli engel oldu¤unu ac›yla anlad›lar. Bar›nma hakk› mücadelesinin yeni kardefli ‹zmit-Ar›zl› halk›n›n pankart›nda ise “Mülkiyet hakk›m›z› isteriz” yaz›yor. Ar›zl› halk› bu sloganla, Irak-Saddam hükümeti taraf›ndan kendileri için yapt›r›lan konutlara bedel ödeyen “kirac›lar” durumuna getirilmesini hakl› olarak protesto ediyor; uluslararas› anlaflmada konutlar›n depremzedelerin mülkü olaca¤›na dair somut bir hüküm bulundu¤unu hat›rlatmaya çal›fl›yor. Yani buradaki “mülkiyet hakk›” istemi, birçok gecekondu bölgesindeki “tapu hakk›” istemi gibi, halk›n, “mülkiyeti”, evlerin y›k›lmas› ya da elinden al›nmas›na karfl› tek güvence olarak görme al›flkanl›¤›n› yans›t›yor. “Mülkiyet” belki dar anlamda savunma arac› olabilir; ama kentleri yoksullar için çorak arazilere dönüfltüren yeni bir düzen karfl›s›nda “gerçek bir çözüm” sunabilir mi? Dikmen’den Ar›zl›’ya ve yoksul Güney Afrika kentlerinin teneke damlar›na dek uzanan bir emekçi kardeflli¤inin kurucu harc› olabilir mi? Temel bir insan hakk› olarak bar›nma hakk› “mülkiyet hakk›na” dayal› olmayan ve ondan ba¤›ms›z kamusal güvenceye kavuflturulmad›kça, yoksul hep birlikte vatandafla, kentler de yoksul emekçilerin birlikte yeniden kuracaklar› yeni bir vatana dönüflebilir mi? Güney Afrika “dönüflemez” diyor. Özgür ve demokratik bir vatan›n harc›, “mülkiyet hakk›yla” de¤il, yaln›zca emekçilerin kardeflli¤inin harc›yla kar›labilir.


20 A¤ustos 2 Eylül

4 GÜNDEM SULUKULE ‹Ç‹N fiARKI YAZILDI

BASKILAR DEVR‹MC‹LER‹ YILDIRAMAZ

HASTANE DAVA AÇTI

2009

MAHKEME YÜRÜTMEY‹ DURDURDU

KÜRT ‹fiÇ‹ OLMAK SUÇ

'Sulukule - Uyand›r Komflunu'

BDSP’liler tutukland›

1 do¤um 3 ay hapis

Ataköy sahili sat›lm›yor

Ordu valisinden Kürt aç›l›m›

Dünyaca ünlü ‘gypsy Punk’ grubu Gogol Bordello, kentsel dönüflüm kapsam›nda evleri y›k›lan Sulukule’liler için flark› yazd›. Grup, geçti¤imiz sene haziran ay›nda Sulukule'ye bir ziyarette bulunmufl, Nesliflah Mahallesi sokaklar›nda çalm›flt›. Grup Mahalleye desteklerini internet sitelerinde sürdürüyor.

Mamak ‹flçi Kültür Evi’nin bas›lmas› s›ras›nda gözalt›na al›nan Eda Ünalan ve Gülnür Ertafl “yasad›fl› örgüt TK‹P’nin faaliyetlerine kat›lmak ve örgütün propagandas›n› yapmak” suçlamas›yla ç›kar›ld›klar› mahkemede tutukland›. Mamak ‹flçi Kültürevi ve BDSP çal›flan› Evrim Aydo¤du ise 14 A¤ustos akflam› saat: 20.00 s›ralar›nda gözalt›na al›nd›.

Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesinde ikiz çocuklar› do¤an Kader ve Begali M›rza çifti hastane masraflar›n› ödeyemedikleri için daval›k oldu. 12 bin TL olan hastane masraflar›n› ödeyemeyen Baba Bergali M›rza için 3 ay hapis cezas› isteniyor. Begali Mirza’n›n ilk duruflmas› 7 Eylül'de gerçekleflecek.

‹stanbul 5. ‹dare Mahkemesi TOK‹’nin Ataköy sahilindeki tart›flmalara neden olan arazilerin kiralama ve sat›fl›na iliflkin ihalelerini, yürütmeyi durdurma karar› uyar›nca iptal etti. TOK‹ yaz›l› bir aç›klama yaparak sat›fl ihalesinin iptal edildi¤ini duyurdu. Ataköylüler söz konusu alan›n yeflil alan olarak de¤erlendirilmesini istiyor.

Ordu'da f›nd›k hasad›n›n bafllamas›yla birlikte kente gelen mevsimlik Kürt iflçiler yine valili¤in ayr›mc› uygulamalar›na maruz kal›yor. Önceki y›llarda Kürt iflçilerin konaklamalar›na izin vermeyen, bir k›sm›n›n kente giriflini engelleyen valilik, bu y›l ald›¤› kararla iflçilerin güvenlik kontrol noktalar›ndan geçirecek.

Çözüm için acil müzakere acil demokrasi AKP’nin Kürt sorununda çözüm iddias›yla bafllatt›¤› yeni süreçte Kürtlerin siyasi temsilcileri muhatap al›nm›yor, anti-demokratik yap› muhafaza ediliyor, esasen bir sermaye uzlaflmas› dayat›l›yor Kürt sorununda gerçek bir çözümün sa¤lanabilmesi için, ‘sorunun’ ya da daha net bir ifade kullanmak gerekirse ‘çat›flman›n’ taraflar›n›n müzakere için masaya oturmas› ve bu müzakerelerin de demokratik bir süreç içinde gerçekleflmesi gerekiyor. Oysa, AKP iktidar› Kürt hareketinin siyasi temsilcileri ile k›smen ve fleklen bir araya gelmenin ötesinde ad›m atmaya yanaflmad›¤› gibi, ad›na “demokratik aç›l›m” denilen sürecin demokratik biçimde yönetildi¤inden söz etmek güç. Abdullah Öcalan, 26 Haziran’daki görüflmesinde “Bir sorunu ya siyasal müzakereyle çözersin ya da o sorun savafl sebebidir” demifl ve bir “yol haritas›” aç›klayaca¤›n› bu görüflmede ilan etmiflti. Yerel seçimde ald›¤› yenilgiden bu yana Kürt hareketine yönelik büyük bir sald›r› dalgas› yürütmekte olan AKP’nin son “aç›l›m” süreci de bu flekilde bafllad›. Tayyip Erdo¤an, iki y›ld›r geri çevirdi¤i DTP’li vekillerle, “AKP Genel Baflkan›” s›fat›yla da olsa nihayet görüfltü. Ancak bu görüflmenin, sorunun çözümünde Kürtlerin siyasi temsilcilerine inisiyatif tan›man›n ötesinde “dostlar görüflmede görsün” niyetiyle yap›ld›¤›n› düflündürten geliflmeler yaflan›yor. Öcalan’›n 15 A¤ustos’taki ön aç›klamalar› kamuoyunda tart›fl›l›rken, AKP Grup Baflkanvekili Bekir Bozda¤, “Süreçte illegal yap›lar›n ve bu illegal yap›larla irtibatl› unsurlar›n muhatap kabul edilmesi mümkün

de¤il” diyerek iktidar›n “çözüm” sürecinde Kürtlerin siyasi temsilcilerini muhatap almaktaki isteksizli¤ini ortaya koydu. Henüz içeri¤ine iliflkin somut bir aç›klama yap›lmayan “demokratik aç›l›m” ilan edildikten sonra da DTP’lilere ve Kürt sendikac›lara yönelik tutuklama terörü h›z kesmedi. Yerel seçimlerden bu yana 500 DTP’li gözalt›na al›nd›, 289’u tutukland›. Son olarak 17 A¤ustos’ta Mardin Nusaybin’de 7 DTP’li tutukland›. KESK’e yönelik bask›nlar›n ard›ndan Kürt illerinde E¤itimSen ve SES üyelerine yönelik t›rmanan tutuklama terörü A¤ustos’ta da sürdü. Kald› ki, Kürt sorununda çözüm vaatlerinin yak›n tarihte ilk kez duyulmamas›ndan do¤an hakl› bir güvensizlik var. Bir “samimiyet” göstergesi olarak askeri operasyonlar›n durdurulmas›, AKP’nin Terörle Mücadele Kanunu’nda yapt›¤› de¤ifliklikle hapse at›lan binlerce çocu¤un ve sendikac›n›n serbest b›rak›lmas›, kendisi bafll› bafl›na bir sorun haline gelmifl olan koruculuk sisteminin kald›r›lmas› yönünde bir giriflim de henüz yok. Sorunun köklü oluflu bahane edilerek bu gibi hemen flimdi kolayl›kla uygulanabilecek “iyi niyet ad›mlar›”n›n belirsiz bir gelece¤e havale edilmesi, iyimser bir ortam do¤mas›n› engelliyor. Bugüne kadar pek çok “aç›l›mçözüm” vaadiyle karfl›laflan toplumsal muhalefet ise, gerçek bir çözümün iki temel flart› oldu¤unun bi-

lincinde: ‘Kürtlerin siyasi temsilcileri muhatap al›nmal›d›r’; ‘Kürt sorunu demokratik çözümü için Türkiye’nin demokratiklefltirilmesi flartt›r’. Kürtlerin siyasi temcileri muhatap al›nmal› Kürtlerin siyasi temsilcileri “fleklen ve lütfen” de¤il bu çözüm sürecinin asli unsuru olarak do¤rudan muhatap al›nmal›d›r. Kürt hareketinin resmi ve fiili bütün temsilcileri tercihlerini diyalogdan yana koyarken, diyalog kap›s›n› kapaman›n ya da bir yandan diyalog kap›s›n› açar gibi yap›p bir yandan fliddet ortam›n› sürdürmenin çat›flmaya davet anlam›na geldi¤i daha önceki süreçlerden biliniyor. AKP ise, Kürtleri ‘iyi Kürtler ve kötü Kürtler’ fleklinde ikiye ay›ran bir yaklafl›mla, Kürtler içinde “baz›” unsurlar› süreçte kesinlikle muhatap kabul etmeyece¤i yönünde sinyaller veriyor. Bu da, taban› kimi küçük aç›l›mlarla ve s›n›fsal ya da dinsel uzlaflmalarla kendine çekip, PKK ve DTP’yi marjinallefltirme yönündeki siyasetin sürdü¤ünü gösteriyor. E¤itim Bakanl›¤›’n›n ard›ndan Tayyip Erdo¤an’›n Bafldan›flmanl›¤›na getirilen AKP milletvekili Hüseyin Çelik’in 18 A¤ustos’ta Radikal gazetesine yapt›¤› aç›klamalar da bu yönde bir yaklafl›m› ortaya koyuyordu. “E¤er Kürt meselesi denildi¤i zaman herkesin akl›na PKK veya DTP gelirse biz çok vahim bir

hata yapm›fl oluruz” diyen Çelik, Kürtler içinde bir kesimi gözden ç›kard›klar›n› da flu sözlerle itiraf ediyor: “Bugün PKK veya DTP içinde yüzde 2’lik bir bölüm vard›r ki, siz onlar› Çankaya Köflkü’nde de ikamet ettirseniz onlar› bölücülükten ve ›rkç›l›ktan vazgeçiremezsiniz.” Çözüm için acil demokrasi Demokratik olmayan bir Türkiye’de Kürt sorununda demokratik aç›l›m iddias› inand›r›c› görünmüyor. MGK’da çerçevesi belirlenmifl “k›rm›z› çizgiler” ilan ederek, ifade özgürlü¤ünü resmen ve fiilen k›s›tlayarak, tüm emek ve halk örgütlerini zor ayg›tlar›yla bask› alt›na alarak bafllat›lan bir süreç ne demok-

Sermayenin sömürü bar›fl› AKP, Kürt aç›l›m› kapsam›nda sorunun as›l muhataplar›yla görüflmezken ‘iki taraf’ da sermaye temsilcileri aras›nda s›k› bir trafik iflletiyor. Anlafl›lan, “çözüm” sözüyle Türk ve Kürt egemenlerinin ç›kar ortakl›¤›na dayanan bir uzlaflma kastediliyor. Kürtleri, AKP'lilefltirme Fethullahç›laflt›rma yoluyla düzene eklemleme ve DTP-PKK'yi marjinallefltirme giriflimi yerel seçimde iflas edince, s›n›fsal uzlaflma seçene¤inin daha da öne ç›kar›ld›¤› görülüyor. Kürt hareketi içindeki liberal e¤ilimlerden cesaret alan egemenler, sermaye eksenli bu “çözüm”e iliflkin ad›mlar›n› s›klaflt›rd›. Hükümet, ucuz iflgücü deposu olarak görülen bölgeyi altyap› yat›r›mlar› yaparak sermaye aç›s›ndan çekici hale getirmeyi düflünüyor. ‹flsizlik Fonu'ndan 3 milyar lira, yeni bir düzenlemeyle bölgedeki altyap› yat›r›mlar› için ayr›ld›. Bölgenin ucuz iflgücü potansiyelinin yan› s›ra Türkiye'nin 5. büyük ihracat pazar› olan Irak'a yak›nl›¤› egemenlerin ifltah›n› kabart›yor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi denetimindeki topraklarda yat›r›mlar› artan Türkiye sermayesi, Türkiye'nin Kürt illerini de ucuz emek cennetine çevirerek, Irak pazar›ndaki avantaj›n› art›rmak istiyor. Hükümet TOBB ve TÜS‹AD'› sürece aktif olarak katmaya çal›fl›rken, sermaye de ilgisini gizlemiyor. Kürdistan Bögesel Yönetimi ile resmi or-

takl›k kuran Çukurova Grubu gibi sermaye gruplar› ellerini ovuflturarak “aç›l›m” bekliyor. Genelkurmay Baflkan› olduktan sonra bölgeyi gezen ‹lker Baflbu¤ da AKP yöneticileri de bölge ziyaretlerinde halk örgütlerini de¤il sermaye örgütlerini muhatap al›yor. Bölge sermayesinin geliflmesi için çeflitli projeler haz›rlan›p, teflvikler verilirken bölgesel asgari ücret tart›flmalar› ile Kürt emekçilerini daha ucuz ve güvencesiz koflullarda çal›flt›rman›n yolu aran›yor. Irak Baflbakan› Maliki Nabucco Zirvesi için Ankara'ya geldi¤inde k›-

ratik olur ne de çözüm sa¤lar. Bugün hapishanelerde adeta “rehin” tutulan Kürt halk›n›n kad›n, gençlik ve emek hareketindeki temsilcilerinin yeri hapishane de¤il çözüm masas›d›r. Yoksul Kürt emekçilerinin temcilsileri içeri t›k›l›¤›nda, susturuldu¤unda Kürt halk›n›n gerçek sorunlar›n› dile getirme flans› da ortadan kald›racakt›r. Hükümetin MGK ve M‹T’le “tepeden” ba¤lay›p, sermaye temsilcileri ile “sivil toplum” aya¤›n› ördü¤ü, ayd›nlar›n ve halk›n kat›l›m›n›n ise makyajdan öteye geçemedi¤i bir süreç egemenlerin ifline gelebilir ancak Kürt sorununu çözemez.

Bar›fl anneleri Ankara’ya yürüdü Kürt sorununda çözüm tart›flmalar›yla beraber Kürt analar› bir kez daha yollara ç›kt›. Bar›fl Anneleri asker aileleriyle de biraraya geldi Bar›fl Anneleri Kürt Sorununda çözüm tart›flmalar›n›n gündemde oldu¤u geçen hafta askeri operasyonlar›n durdurulmas› talebiyle Ankara’ya yürüdü. Bar›fl Anneleri ‹nisiyatifi, ‘ülkede yarat›lan iyimserlik havas›na gölge düflüren askeri operasyonlar›n durmas›n› istediklerini’ söyleyerek Diyarbak›r, Van, Siirt, Hakkari, ‹stanbul ve ‹zmir’den Ankara’ya yürüdü. 10 A¤ustos günü bulunduklar› kentlerden yola ç›kan ‹nisiyatif temsilcileri 11

A¤ustos’ta Ankara’da bulufltu. K›z›lay’da bulunan YKM önünde pankartlar ve sloganlar eflli¤inde eylemlerini bafllatan Bar›fl Anneleri, operasyonlar›n durdurulmas› talebini iletmek için geldikleri Ankara’da muhataplar›n›n Genelkurmay Baflkanl›¤› oldu¤unu söyleyerek kuruma yürümek istedi. Polis barikat›yla engellenen yaklafl›k 30 kad›n, YKM önünde oturma eylemi yapt›. DTP, ‹HD, THYYDER ve çeflitli sendika yöneticilerinin kat›ld›-

¤› eylem yap›lan konuflmalar›n ard›ndan sona erdi. Anne ‘aç›l›m›’ Aç›l›m tart›flmalar›n›n ard›ndan AKP k›vrak bir ad›m att›. Kürt analar› ve asker analar›n› buluflturdu. Bu hamlenin hemen ard›ndan Erdo¤an ‹stanbul’un muhtelif köflelerine “Anneli¤in ideolojisi yoktur” yaz›l› pankartlar ast›rd›. Ancak iktidar, hapishanelerdeki yüzlerce Kürt çocu¤u analar›yla kavuflturmak için bir ad›m atm›yor.

Bahçeli sorunu, Baykal sorunu Kürt sorununda çözüm tart›flmalar› karfl›s›nda CHP ve MHP’nin floven direnci sürüyor. AKP ise bu floven atmosferde “demokrat aç›l›mc›” parti görünme flans› yakal›yor sa zamanda Irak-Türkiye Ekonomik Konseyi’nin kurulmas› kararlaflt›r›lm›flt›. Bu görüflmenin ard›ndan D›fliflleri Bakan› Ahmet Davuto¤lu ve D›fl Ticaretten Sorumlu Bakan Zafer Ça¤layan bir Irak ziyareti yapt› ve Irak D›fliflleri Bakan› Hoflyar Zebariyle görüflerek bir takvim oluflturdu. Eylül ve Ekim aylar›nda Ankara ve Ba¤dat'ta hükümetler düzeyinde görüflmeler yap›lacak. Görüflmelerdeki temel konu Irak ve Türkiye aras›nda bir serbest ticaret bölgesi infla etmek olacak.

CHP lideri Deniz Baykal, sanki AKP çok büyük aç›l›mlar planl›yormufl gibi, Kürtlere fazla hak tan›naca¤›ndan flikayetçi. Bir “sosyal demokrat” olarak AKP’yi faflistlikle de¤il demokratl›kla suçluyor. Anadilde e¤itim ve Kürt kimli¤ine anayasal güvence konusunda taviz verilemeyece¤ini söyleyen CHP yönetimi, AKP’nin de bu konuda bir aç›l›m yapmak istemedi¤ini gör-

mezden geliyor. Hal böyleyken CHP’nin gerici muhalefet tarz› AKP’ye “demokrat” izlenimi

vermekten öteye gidemiyor. ‹farada varan bu çizgi, parti içerisinde Eflref Erdem gibi muhalif seslerin yükselmesine yol açt›. MHP ise bildik faflist kimli¤ini geliflen süreçle birlikte daha rahat sergileme flans› yakalad›. MHP 2011’de gerçekleflecek genel seçimlere, ülkede oluflmas› muhtemel flovenist tepkilerin temsilcisi olarak girme hesaplar› yap›yor.

Çerkezler, Lazlar, Kürtler Ferda Koç ferdakoc@hotmail.com

25 y›l önce Turgut Özal'›n“eflk›yal›k” olarak de¤erlendirdi¤i Büyük Kürt ‹syan›, “Kürt Sorunu”nun varl›¤›n› devlete nihayet resmen kabul ettirdi. AKP'nin “Kürt Aç›l›m›” ile Abdullah Öcalan'›n “Yol Haritas›”, Türkiye toplumunun ilgisini Kürt sorununun nas›l çözülebilece¤i sorununa odaklad›. Tart›flman›n bir sonuca ulafl›p ulaflmayacayaca¤›n› hep birlikte görece¤iz. Tart›flmay› kadük (ifle yaramaz) hale getirmek için debelenenlerin bafl›nda Deniz Baykal var. Baykal hala sorunun kayna¤›n›, Anayasa'n›n 66. maddesini, çözümün koflulu olarak tart›fl›yor. “Türk Devletine vatandafll›k ba¤› ile ba¤l› olan herkes Türktür” ibaresiyle bafllayan Anayasa'n›n 66. maddesini Kürt sorununun çözümünde hareket noktas› olarak almak “ifli yokufla sürmek” bile de¤il, ciddiyetsizliktir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin “Türk Devleti” olarak tan›mlanmas› 1961 Anayasas›n›n marifetidir. Devleti Osmanl› ailesinin mülkü olarak tan›mlayan 1876 Anayasas›'nda “yurttafll›k” kavram› yoktur ama “teba”n›n nas›l adland›r›laca¤› belirlenmifltir. 1876 Anayasas›'›n 8. maddesinde “Devleti Osmaniye tabîyetinde bulunan efrad›n cümlesine her hangi din ve mezhepten olur ise olsun bilâ istisna Osmanl› tabir olunur” denir. Devletin bir aileye de¤il de “milli kimli¤e” at›fta bulunarak tan›mland›¤› ilk metin 1921 Anayasas›'d›r. 1921 Anayasas› devleti “Türkiye Devleti” olarak tan›mlar. Devlet “ortak yurt” Türkiye'nin ad›yla tan›mlanm›flt›r; ama bu anayasada “yurttafll›k” tan›m› bulunmaz. Yurttafll›¤›n tan›m›n›n yap›ld›¤› ilk metin olan 1924 Anayasas›'n›n hükmü, “Türkiye’de din ve ›rk ay›rdedilmeksizin vatandafll›k bak›m›ndan herkese “Türk” denir” biçimindedir. 1924 Anayasas›, Türkiye'de farkl› “dinlerin ve ›rklar›n” bulundu¤unu kabul eder ama farkl› “›rk ve din” mensuplar›n›n “vatandafll›k” s›fat›n› Türk olarak tan›mlar. “Türkiye” devletini “Türk Devleti” olarak tan›mlayan 1961 Anayasas› “Türklük” ile “vatandafll›k” aras›ndaki iliflkiyi de¤ifltirir. 24 Anayasas›'ndaki vatandafll›k adland›rmas›n›n yerini 61 Anayasas›'nda ulusal kimlik dayatmas› al›r. 61 Anayasas› Türkiye'de farkl› “›rk ve dinlerin” varl›¤›n› dahi tan›maz. Rumlara ve Ermenilere düflmanl›k temelinde sahiplenilen “Ortak Yurt”un 1921'de “Türkiye” olarak adland›r›lmas›na Anadolu'daki di¤er milliyetlerin nas›l r›za gösterdi¤ini ayr›ca saptamak gerekir. Ama Türkiye'de yaflayan herkesin vatandafll›k ba¤› itibariyle de olsa “Türk” olarak adland›r›lmas›n›n “ortak yurtta tek ulus yaratmak” ad›na at›lm›fl tarihsel bir ad›m oldu¤u aç›kt›r. Yaln›zca Kürtlerin de¤il, Lazlar›n, Çerkezlerin, Gürcülerin etnik varl›klar›n› da reddeden bu vatandafll›k tan›m›yla ulafl›lmak istenen sonuca var›lamad›¤›n› iddia etmek de yanl›fl olur. Anadolu'da yaflayan Lazlar, Çerkezler ve Gürcüler, etnik kimliklerini “vatandafll›k” iliflkisine dahil etmeyen bu yurttafll›k tan›m›n› önce kabullenmifller, sonra da sahiplenmifllerdir. Ancak Kürtler için bu sonuca ulafl›lamam›flt›r. “Devletin sahibi” a¤z›yla konuflan ve “Kürtlere etnik kimliklerine ba¤l› haklar verirsek bunun arkas› gelmez, Lazlar, Çerkezler, Gürcüler vb. de ayn› haklar› ister; Anadolu etnik bileflenlerine ayr›fl›r; Devlet parçalan›r” sak›z›n› çi¤neyen ak›ldaneler, 1924 Anayasas›'n›n getirdi¤i yurttafll›k tan›m› nedeniyle Lazlar›n, Çerkezlerin, Gürcülerin “etnik kimliklerini” yitirmemelerinin, Kürtlerin ise üç çeyrek yüzy›l yok say›lmalar›n›n s›rr›n› neden merak etmezler? Lazlar›, Çerkezleri, Gürcüleri ticaret burjuvazisi ve bürokrasideki seçkinleri vas›tas›yla “Türkiye Devleti”nin “ortak sahibi” k›lan Cumhuriyet'in ayn› fleyi Kürtler için niçin yap(a)mad›¤›n› bu “mal sahipleri” aç›klama ihtiyac› duymuyorlar m›? Bu gün “devlet ad›na” Kürt sorununu tart›flan herkes, bir çözüm perspektifi oluflturmak için, Cumhuriyet'in “tek ulus” yaratma projesinin, Anadolu'daki tek halk, Kürtler için baflar›l› olamad›¤›n› kabul ederek ifle bafllamak zorundad›r. “Lazlar, Çerkezler, Gürcüler” edebiyat›, caninin cinayet mahalline dönüflünden baflka bir anlam tafl›maz.


20 A¤ustos 2 Eylül

2009

‹NSANCA YAfiAM 5

AKP sa¤l›¤› çökertti AKP’nin 2002’den bu yana “kuyruklarda beklemeye son”, “her ailenin bir hekimi olacak” slogan›yla hayata geçirdi¤i sa¤l›k program›n›n iflas›n› art›k kendileri de gizleyemiyor. SGK, masraflar›n pefline düflerken sa¤l›k facialar›n›n üstünü örtüyor Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) 5 A¤ustos’ta gerçeklefltirilen tan›flma toplant›s›nda gazetecilerle bir araya gelen yeni SGK Baflkan› Emin Zarars›z bir aç›klama yaparak, AKP’nin 2002 y›l›ndan bu yana uygulad›¤› sa¤l›k sisteminin sürdürülmesi zor bir noktaya geldi¤ini belirtti. Kamu sa¤l›k harcamalar›n›n 2002'den bu yana dört kat artarak 36 milyar TL'ye yükseldi¤ini söyleyen Zarars›z, art›fl›n nedenini hizmet eriflimini artt›ran masraflara ve kuruma fazladan kesilen faturalara ba¤l›yor. Sa¤l›kta eriflilebilen hizmetlerin azalt›lmas› gibi bir durumun söz konusu olmad›¤›n› belirten Zarars›z, bu hizmeti sunanlar konusunda tedbir alacaklar›n› söylerken bu tedbirlerden özel sektörün ürkm e mesi

SGK Baflkan› Emin Zarars›z, sa¤l›k masraflar›n› fliflirme faturalara ba¤l›yor

Bilerek(!) hasta olana tedavi yok

gerekti¤ini telkin etti. SGK Baflkan› Zarars›z, sa¤l›k alan›ndaki masraf art›fllar›n›n “izah edilebilir” oldu¤una de¤inirken, en pahal›s› 9 bin avro olan kuvözlerin yoklu¤u nedeniyle gerçekleflen bebek ölümlerini izah edememiflti. Kamu sa¤l›k harcamalar›na 2008 y›l›nda 32 milyar 250 milyon lira, 2009 y›l›ndaysa 34 milyar 702 milyon lira ödendi. Bu y›l yüzde 5.68 art›fl söz konusu oldu. Masraflar›n önemli k›sm›n› tedavi masraflar› oluflturuyor. Kamu sa¤l›¤› harcamalar›na dair yap›lan araflt›rmalara göre

devletin 2008 y›l›nda 1 milyar 284 milyon lira olan ilaç masraflar›, 2009’da 1 milyar 366 milyon liraya ç›karken; 2008’de 2 milyar 666 milyon lira olan tedavi masraflar› ise 2009’da 2 milyar 722 milyon liraya ç›kacak. Konu ile ilgili bir aç›klama yapan Türk Tabipleri Birli¤i Merkez Konseyi Baflkan› Gencay Gürsoy, masraflar›n artmas›n› koruyucu sa¤l›k hizmetlerinden vazgeçilip tedavi öncelikli sa¤l›k hizmetine geçilmesinden kaynakland›¤›n› ifade etti. AKP’nin uygulad›¤› sistemin “sa¤l›k hizmetini piyasada sat›n

alma” mant›¤›na dayand›¤›n› belirten Gürsoy, daha ekonomik, daha eflitlikçi, koruyucu hekimli¤e öncelik tan›yan bir sisteme geçilmedikçe kamu sa¤l›k harcamalar›ndaki art›fl›n katlanarak devam edece¤ini söyledi. Gürsoy son olarak “Hastal›¤› tedavi etmeyi beklemekten çok, hastal›¤›n ortaya ç›kmas›n› önlemeye çal›flmalar› gerekiyor. Bunun için sa¤l›kl› beslenme, sigara gibi al›flkanl›klar› azaltma, insanlar› fiziksel aktiviteyi art›r›c› yaflam tarz› için teflvik etme, düzenli tansiyonunu ölçtürme gibi tedbirler al›nmal›” dedi.

Sa¤l›k canavar› trafikte Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), trafik kazalar› sonucu oluflan tedavi masraflar›n› karfl›lam›yor ve ilgili yasan›n ç›kt›¤› 1996’dan bu zamana kadar tedavi masraflar›n› devletin karfl›lamas›n› “vahim bir hata” olarak de¤erlendiriyor SGK, trafik kazas› sonucu oluflan masraflar› karfl›lam›yor. Buna gerekçe olarak da “Trafik kazas› masraflar›n› sigorta yapan flirket karfl›lar” hükmünü içeren 2918 say›l› Trafik Yasas›’n› gösteriyor. Yasa 1996’dan beri yürürlükte olmas›na ra¤men bugüne kadar masraflar› devlet

ödüyordu. SGK, tedavi masraflar›n› devletin ödemesini “vahim bir hata” olarak de¤erlendirdi. SGK, 5 y›l önce geçirdi¤i trafik kazas› sonucu yata¤a ba¤l› olarak yaflayan 25

y›ll›k ö¤retmen Tu¤rul Cankurt’a 19 Haziran’da tedavi masraflar›n›n karfl›lanmad›¤›n› ve bu yüzden Sa¤l›k Bakanl›¤› Trafik Hizmetleri Döner

Sermaye ‹flletmesi’ne baflvurmas›n› önerdi. Cankurt, iflletmeye baflvurup masraflar›n›n ödenmedi¤ini ö¤rendikten sonra SGK’n›n gönderdi¤i 17 bin liral›k faturayla karfl›laflt›. Cankurt “25 y›l emek verdim karfl›l›¤› bu mu olacakt›, tedavi masraflar›m› kim karfl›layacak” dedi.

Mamak’ta ranta geçit yok Ankara 6. ‹dare Mahkemesi karar› ile birlikte bir kez daha önemli bir kazan›m elde etti. Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu önderli¤inde sürdürülen mücadelenin aktif destekçilerinden, proje kapsam›ndaki 14 mahalleden biri olan Derbent Mahallesi muhtar› Naz›m Karahan ad›na aç›lan davada, mahkeme yeni proje hakk›nda “kamu yarar› yoktur” hükmüyle yürütmeyi durdurma karar› verdi. Mahkemenin gerekçeli karar›nda “daha önce iptal edilen projenin ayn›s›d›r” ibaresi yer al›yor. Bar›nma Hakk› Bürosu Gökçek’in önceki projesini de açt›¤› dava sonucu iptal ettirmiflti. Mahallelerde halk toplant›lar› yaparak bilgilendirme çal›flmalar›n› h›zland›ran Mamak Bar›nma Hakk› Bürosu, iptal karar› konusunda kamuoyunu bilgilendireceklerini ve Gökçek’e “mahallemizden elini çek” diyeceklerini aç›klad›.

‹flsiz kald›, 3 ayd›r ma¤arada Zonguldak’ta iflsiz olmas› ve paras›n›n bitmesi nedeniyle kalacak yer bulamayan Turan Altunda¤ (47), 3 ayd›r 2 metrelik ma¤arada kal›yor. Altunda¤, a¤açlardan toplad›¤› meyveler ve baz› bitkileri yiyerek ve dereden su içerek yaflam›n› sürdürüyor. ‹fl aramak d›fl›nda kent merkezine gelmeyen Altunda¤, ceketini örterek uyudu¤u dar ve ya¤murdan korunaks›z ma¤arada yaflam mücadelesi veriyor. Belirli aral›klarla madenlerde çal›flan Altunda¤

daha önce otelde kal›yormufl. ‹fllerinin kötü gitmesi sebebiyle 1997 y›l›nda Diyarbak›r’daki yufka dükkan›n› kapatan Altunda¤, çeflitli illerde çal›flt›ktan sonra 2003’te Zonguldak’a gelmifl.

Kader de¤il sonuç: “açl›k” Ayd›n Nazilli’de 4 kifli açl›ktan ölmek üzereyken bulundu. Ayn› aileden bir kifli de 5 y›l önce açl›ktan ölmüfltü. ‹zmir Bayrakl›’da da günlerdir parkta kalan bir aile yaflam savafl› veriyor.

Köylüler elektri¤ine sahip ç›kt› fianl›urfa'n›n Viranflehir ‹lçesi’ne ba¤l› Büyükbardakç› köylüleri elektriklerine sahip ç›kt›. Köylülerin, bir süre önce ba¤lanan elektrik hatt›ndan kaçak elektrik kulland›klar›n› öne süren Dicle Elektrik Da¤›t›m Anonim fiirketi (DEDAfi) ekipleri 16 A¤ustos günü elektrik hatlar›n› sökmek istedi. Elektrik

‹lki mahkemece iptal edilen ‹.Melih Gökçek’in Mamak Kentsel Dönüflüm Projesi’nin ikincisine de yürütmeyi durdurma karar› ç›kt› Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan› Melih Gökçek’in kentsel dönüflüm projesine karfl›, Mamak halk› taraf›ndan iki y›ld›r sürdürülen bar›nma hakk› mücadelesi,

Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) “hastal›¤›n sebebi sensin o yüzden tedavi masraf›n› da sen karfl›layacaks›n” devri bafll›yor. 9 Temmuz günü yay›nlanan ve 16 Temmuz tarihinde yürürlü¤e giren bir genelge ile Sa¤l›k Uygulama Tebli¤i’nde yeni bir düzenleme yap›ld›. Buna göre yüksek kolesterol tedavisi gören hastalar, hastal›¤›n kayna¤›n›n genetik olmas› kofluluyla kolesterol düflürücü ilaçlar› katk› pay› ödemeden alabilecekler. Buna karfl›n yüksek kolesterolü beslenme ve yaflam tarz›ndan kaynaklanan hastalar ancak katk› paylar›n› ödedikleri takdirde ilaçlar›n› alabilecekler. Bu genelgeden önce, kanlar›nda kolesterol yüksekli¤ini bir laboratuar testiyle kan›tlayan ve bir rapor alan hastalar ‘kolesterol düflürücü ilaçlar›’ katk› pay› ödemeden alabiliyorlard›. Yeni düzenlemeyle birlikte kal›tsal yüksek kolesterol tedavisi görenler e¤er bir sosyal güvenlik kurumuna ba¤l› olarak çal›fl›yorlarsa ilac›n bedelinin yüzde 20’sini, e¤er emekli iseler bedelin yüzde 10’unu ödemek zorundalar. Genetik nedenler kolesterol yüksekli¤ine neden olan etkenlerden sadece bir tanesi. Kandaki kolesterol yüksekli¤i, genetik nedenler d›fl›nda fliflmanl›k/obezite, stres ve tüketilen g›dalar›n niteli¤i ile ba¤lant›l›. Türkiye’de kandaki kolesterol düzeyi 6 milyon kiflide s›n›rda ve 2 milyon kiflide de yüksek durumda.

hatlar›n› toplamaya gelen DEDAfi ekipleri, köylüler taraf›ndan kovuldu. DEDAfi ekiplerine tepki gösteren köylüler, gelen araçlar›n üzerine ç›karak, ekiplere tafllarla karfl›l›k verdi. Köylülerin direnifli üzerine DEDAfi ekipleri, kesme ifllemlerini bir ay ertelemek zorunda kalarak köyden ayr›ld›.

Gazi’de 3G aç›l›m› ‹stanbul Gazi Mahallesi’nde 3G’yle birlikte say›lar› artan baz istasyonlar›n› protesto eden halka iki haftad›r polis sald›r›yor Gazi Mahallesi'nde 3G baz istasyonlar›n› protesto eden halka polis sald›rd›. 15 A¤ustos’ta Cemevi önünde toplanan halk “Mahallemizde ölüm istemiyoruz” yaz›l› pankartla baz istasyonlar›n› protesto etmek için yürüyüfle geçti. Halk›n baz istasyonlar›na müdahalesiyle mahalleye giren çevik kuvvet, tazyikli su ve gaz bomba-

lar› ile mahallelilere sald›rd›. Mahallede yaflanan çat›flman›n ard›ndan 10 kifli gözalt›na al›nd›. Mahallelilerin ‹smetpafla Caddesi’ni trafi¤e kapatarak yapt›klar› oturma eyleminin ard›ndan gözalt›na al›nanlar serbest b›rak›ld›. Mahalleliler, eylemlerin mahallelerindeki tüm baz istasyonlar› kald›r›lana kadar devam ede-

Bursa’da paral› sa¤l›k hapsi Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nde ikiz çocuklar› do¤an Kader ve Begali Mirza çifti hastane masraflar›n› ödeyemedikleri için daval›k oldu. Baba Begali Mirza için 3 ay hapis cezas› isteniyor. M›rza ailesi do¤um sonras› masraflar›n› ödeyemedikleri için 28 gün kald›klar› özel hastaneyle 9 bin liral›k ve 15 gün kald›klar› Dörtçelik Çocuk Hastanesi’yle de 3 bin liral›k senet imzalamak zorunda kald›lar. Aile ekonomik durumlar› nedeniyle senet-

leri ödeyemedi. Özel Hastane baba Mirza’a taahhüdünü ihlal etti¤i gerekçesiyle ‹cra Ceza Mahkemesi'ne baflvurdu. 3 ay hapsi istenen Begali Mirza’n›n ilk duruflmas› 7 Eylül'de.

ce¤ini ilan etti. 8 A¤ustos’ta da baz istasyonlar›n› kald›rmaya çal›flan mahallelilere polis sald›rm›fl, mahalleliler 2 baz istasyonunu kullan›lmaz hale getirmiflti.

Bir ça¤r›m var Bu yaz›y› yazmam›n iki nedeni var. Birincisi, sizin yazmaman›zd›r. Yani görüp yaflad›¤›n›z onca fleyi yaln›zca görüp yaflamakla kalmay›, kendi görüp yaflad›klar›n›z› baflkalar›n›n da duyup bilmesini öyle çok önemsemedi¤iniz ya da bizzat görüp yaflad›klar›n›z› baflkalar›n›n kulaktan dolma bilgilerle yazd›klar›ndan okumay› tercih etti¤iniz için. Bu laf›ma bozulan varsa önümüzdeki say› bu köfleyi kendi sözleri ile doldurabilir. Yaz›lar›n›z› gönderece¤imiz e-posta adresi yukar›da var. Bu meseleye dönece¤iz ama yazmam›n ikinci ve as›l nedeni ise, her yazma eyleminde az ya da çok var olan o bildik ilaçtan, flimdi benim de acilen az bir doz alma ihtiyac›md›r. Öyle ya, yazmak, insana daha serinkanl› düflünme olana¤› verir ve sakinlefltirir derler. Örne¤in görüp yazmayan insan; 17 A¤ustos depreminin onuncu y›l›na girerken, bar›nma hakk› için direnen bir depremzedenin polisler taraf›ndan çöp kutusuna at›lmas›n›, öyle kolay kald›ramaz. Sonra kendine hakim olamay›p; kalkar, elinde az önce evin önünden yürüttü¤ü bir çöp bidonu, kendini Ankara’n›n Sö¤ütözü semtindeki AKP Genel Merkezi önünde buluverir. Orada elinde çöp bidonuyla o boydan boya beyaz mermer giydirilmifl, gece ›fl›kland›rmas› ile parlayan saray yavrusu AKP Genel Merkezi’ne do¤ru seslenir de; kime seslenir, ne söyler, sonra ne yapar, tabi yaz›lmayacak fleyler de var. Demokratik aç›l›m için kap› kap› dolaflan ‹çiflleri Bakan› e¤er bana da u¤rarsa, bu yaz›lmayacak fleyleri kendisi ile bizzat paylafl›p, bundan böyle yaz›lmas›na da vesile olurum umudunday›m. Peflinen söyleyeyim, bizzat o gelirse olur, baflka resmi görevliler gelirse açmam kap›y›, gençli¤imde bir kere açt›m, bafl›ma gelmeyen kalmad›. Siyasi iktidar›n, biz yoksul ve yoksun ülke halk›n› “ne olarak” ve “neye lay›k” gördü¤üne dair bütün tereddütleri gideren bu “vatandafl› çöp kutusuna atma” eylemi, flüphesiz yarg› önüne gelecektir. Gerçi 5237 Say›l› (yeni) Türk Ceza Yasas› yap›l›rken, yönetenlerin ve emrindekilerin bu denli insanl›k ve hukuk d›fl› bir eyleme kalk›fl›laca¤› öngörülmemifl olacak ki, buna uygun bir suç tipi yasaya konulmam›fl. Sak›n bana iflkence, kötü muamele, görevi kötüye kullanma vb. den bahsetmeyin; bu iflin yan›nda “vatandafl›n aya¤›na yanl›fll›kla basmak” gibi kal›r onlar. ‹zmit Ar›zl› konutlar›nda bar›nan depremzedeleri, s›rf o konutlar› üst düzey bürokratlara lojman yapal›m diye soka¤a atma çabas›, zaten yeterince anlafl›lmaz ve utanmazca bir iflken; depremin y›ldönümünde o insanlara yap›lanlar, ak›l ve vicdan almaz cinstendir. Ve gelinen nokta, hemen flimdi bir fleyler yapmazsak, kendi insanl›¤›m›zdan flüphe etmemizi hakl› k›lacak düzeydedir. Bu nedenle, Ankara’ya Sö¤ütözü semtine uzak olan veya hemen flimdi bir çöp bidonu bulamayan vard›r diye; AKP Genel Merkezi’nin faks numaras› (312) 204 50 20; Kocaeli Valili¤i’nin faks numaras› ise (262) 324 07 96 d›r. Faks› olmayanlar için “info@akparti.org.tr” ve “kocaeli@icisleri.gov.tr” e-posta adreslerini de ekleyeyim. Benim önerim o dur ki bu memlekette hala; yaklafl›k 500 bin y›l önce iki aya¤› üzerinde durmaya bafllam›fl, ard›ndan sosyal topluluklar kurmufl, atefli bulmufl, yaz›y› ve sanat› icat etmifl, gülmek kadar a¤lamay›, nefret etmek kadar sevmeyi de becermifl, ad›na “insan” denen canl›lardan fazlas›yla bulundu¤unu; üstelik ak›l ve vicdan sahibi olduklar›n›, henüz tebaalaflmay› ve çobana sürü olmay› kendine yak›flt›ramayanlar›n varl›¤›n›, malum flahsiyetlere hemen flimdi hat›rlatmakt›r. Her birimizin akl›ndan ve gönlünden geçmekle birlikte yaz›lamayacak fleyleri bu mesajlara yazmak do¤ru olmayaca¤›na göre, yine önerim o dur ki; ortak bir cümleyi yaz›p göndersin herkes kendi ad› ve imzas› ile; “‹zmit Ar›zl› Deprem Konutlar›’nda bar›nan halka yapt›klar›n›zdan bir insan ve yurttafl olarak utanç duyuyorum”. Müsaadenizle ben flu cümleyi de eklemeyi isterim; “Ar›zl› halk› yaln›z de¤ildir!” Birbirimize en fazlas› üç dört gün süre verelim ve sonra ç›k›p etraf›m›za bakal›m; bu ülke, bu ülkede yaflamaya de¤er ve yar›na umutla bakmam›za yeter insanlarla dolu mu hala ? Yoksa çöpe at›lan insanl›k m› olmufl çoktan ? Ender Büyükçulha

Elektri¤e en az yüzde 8 zam Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤› 1 Ekim'den itibaren geçerli olmak üzere toptan elektri¤e yüzde 20, konutlarda da yüzde 8 zam önerdi. Yüzde 8’lik zam 1 Ekim’den itibaren do¤rudan kullan›c›ya yans›t›lacakken, kalan yüzde 12’lik zam da kamu kaynaklar›n›n belirli oranlarda kesilmesiyle kullan›c›ya yans›t›lacak. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim fiirketi (TETAfi), otomatik fiyatland›rma gere¤ince 3'er ayl›k dönemlerle toptan elektrik sat›fl fiyat›n›

belirliyor. TETAfi zamma gerekçe olarak geçmifl dönemde biriken ve ertelenen maliyetleri gerekçe gösteriyor. Hükümet, 2009’un Ocak ay›nda “elektri¤e zam yok” demiflti.

www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n

Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n

Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n

Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n

Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)


20 A¤ustos 2 Eylül

6 EMEK Baz istasyonlar›na karfl› direnifl yay›l›rken... Hansel Özgümüfl Elektronik Mühendisi

3G konusu haftalard›r reklamlardaki yerini günden güne artt›rarak koruyor. Bütün GSM flirketleri 3G nimetleri üzerine reklam kuflaklar›nda envaiçeflit "film çeviriyorlar"! Temmuz’un son günü törenlerle hayat geçen 3G teknolojisinin nimetleri balland›ra balland›ra anlat›l›yor. Anlat›lanlar›n ne kadar› gerçek ihtiyaçlar› karfl›lamaya yönelik, ne kadar› ise ihtiyaç yaratma amac›yla kurgulanm›fl, bu bir baflka tart›flman›n konusu. Ama bir miktar de¤inmekte fayda var: 3G ç›lg›nl›¤›, daha k›sa bir süre önce "kriz varsa çare de var" slogan›yla bafllat›lan “pazara ç›k” ça¤r›lar›ndan ba¤›ms›z de¤il. Neredeyse 10 y›ll›k bir teknolojiyi, çok daha ucuz (hatta paras›z) ve h›zl› alternatifleri varken devrim diye yutturman›n baflka ne gerekçesi olabilir. 3G'nin halk aç›s›ndan bir baflka anlam› ise gazetelerin 3. sayfa haberlerinde sakl›... Bildi¤imiz (ya da ö¤rendi¤imiz) gibi 3G cep telefonu iletifliminin daha kapsaml› bir flekilde sürmesi (iddias›) anlam›na geliyor. Bunun gerekli olup olmad›¤› ve bu "niteli¤in" baflka yollarla sa¤lan›p sa¤lanamayaca¤› gerçe¤ini de bir kenara b›rak›rsak bir baflka gerçekle yüzlefliyoruz: O da bu niteli¤i sa¤lamak için mevcut baz istasyonlar›n›n yetersiz kald›¤› ve say›lar›n›n artt›r›lmas› gerekti¤i. Kimi hesaplamalara göre bu art›fl›n 9 kat civar›nda olaca¤›n› iddia ediliyor. (Konunun bir ad›m sonras›nda yaflanacak vahameti tahayyül edebilmek aç›s›ndan burada bir parantez açay›m. 2G'den 3G'ye geçiflile birlikte 9 kat artaca¤› ifade edilen baz istasyonu say›s›n›n bundan yaklafl›k 2 sene sonra gündeme gelecek 4G ile ne hal alaca¤›n› düflünmek san›r›m içimizi epey s›kar.) 3G'ye geçifl haz›rl›klar›n›n h›zland›¤› haziran-temmuz aylar› boyunca ülke çap›nda onlarca baz istasyonu eylemi yafland›. Sadece temmuz ay›nda sadece bas›na yans›yan 30 civar› direnifl/mücadele haberi oldu¤u kayda geçmifl. Asl›nda konuyla ilgili meslek örgütlerinin (Tabip Odalar› ve üyesi oldu¤um Elektrik Mühendisleri Odas› gibi) bu konuda neredeyse hiç sistematik bilgilendirme ve ayd›nlatma çal›flmas› yapmamas›na ra¤men halk›m›zda "gavur alerjisinden"* daha beter bir "baz alerjisi" oldu¤u görülüyor. Yap›lan eylemler bir toplumsal muhalefet analizi yapacak kadar çeflitli; imza kampanyas›ndan, yürüyüfle, yol kesmeden, baz istasyonunu tahrip etmeye kadar uzan›yor. Tabii bu direniflleri son bir kaç ayla s›n›rlamak haks›zl›k olur. Zaten uzun bir süredir bu konuda mücadele sürüyordu. Bu mücadeleler zaman zaman yarg› kararlar› ile de taçland›. 3G ile yaflanan baz istasyonu kurma ata¤›na karfl› direnifl de bu birikimin üzerinde flekillendi denilebilir. Ancak hemen fark edilece¤i gibi bir eylemlerin bir yol göstericisi ve pozitif talebi yok. Meslek örgütleri de bu konuda yetersiz kal›yor. Asl›nda konu elektromanyetik kirlilik gibi çok daha genifl bir içeri¤e sahip. Bugün karfl› duruflun merkezinde bugün baz istasyonlar› olsa da trafolar›n yan›na yap›lan çocuk parklar›ndan yüksek gerilim direklerinin alt›na dikilen evlere, baz istasyonlar›ndan tabi ki ceplerimizde tafl›d›¤›m›z "küçük baz istasyonlar›na" kadar elektromanyetik kirlili¤e dair genifl bir mücadele alan› bulunuyor. Elektromanyetik kirlili¤e karfl› insanca yaflanabilir bir çevre hakk›na sahip ç›kman›n sürükleyici halkalar›ndan biri baz istasyonlar›na karfl› yükselen halk muhalefetidir. Ancak bunun do¤ru bir çerçevede, dört aya¤›n›n üzerine dikilmesi için de birilerinin inisiyatif almas› gerekmiyor mu?

Yolun sonu görünmüyor Kapitalist krizin sonuna gelindi¤i, art›k ‘dibin görüldü¤ü’ ve ç›k›fl›n bafllad›¤› umudu yay›l›rken iflsizlik her geçen gün daha fazla büyüyor, dünyadaki yoksullaflma giderek art›yor. Rakamlarla yarat›lan illüzyon hayat karfl›s›nda sihrini kaybediyor Son 2-3 ay içinde finans piyasalar›ndaki geliflmeler baflta iktisatç›lar olmak üzere herkesi iyimser bir havaya soktu. Kapitalist krizin sonunun geldi¤i, art›k ç›k›fl›n bafllad›¤› tart›fl›lmaya baflland›. Yap›lan tüm tart›flmalarda ABD finans piyasalar›ndaki geliflmeler baz al›n›yor. Oysa kaz›n di¤er ayaklar› hiç dikkate al›nm›yor. ABD'de Obama yönetiminin deste¤ini alan büyük bankalar, kendilerine aktar›lan milyarlarca dolar hibeyle tekrar düzelme sinyali verirken di¤er tarafta batan küçük bölge bankalar›n say›s› da giderek art›yor. 2009 y›l› içinde çöken Amerikan bankas› say›s› 72'ye ulaflt›. Bu y›l›n ilk üç ayl›k döneminin sonunda, FDIC (Federal Mevduat Sigorta Kurumu) çöküfl riski yaflayan, 220 milyar dolarl›k varl›k de¤erine sahip 305 kurumun bulundu¤unu ilan etti. Obama yönetimi bir yandan yapt›¤› hibelerle kendisine yak›n bankalar› ayakta tutmaya çal›fl›rken yüzlerce küçük bankan›n çöküflüne engel olam›yor. Çünkü yapt›¤› kurtarma operasyonlar›n›n bedeli için toplanan kaynaklar küçük kurumlar›n gelirlerinin eritilmesine neden oluyor.

Kapitalist iktisatç›lar›n yan›lg›s›n› krizden ç›k›fl yolunu finans piyasalar›na endekslemeleri oluflturuyor. Sermaye gruplar› finans piyasas›nda kazanmaya devam ederken kaybedenler iflçiler oluyor. Bunu da en iyi ABD ve AB'deki iflsizlik art›fl›nda gözlemlemek mümkün. Amerika ve AB'de yüzde 10 sevi-

yesine yaklaflan iflsizlik oranlar› son 30 y›l›n en yüksek rakamlar› ve büyümeye devam ediyor. ABD yönetiminin kurtard›¤› finans devlerinin CEO’lar›n›n maafllar› eskiye göre artarken sokaklarda ifl bulma ümidini yitirmifl, yoksullaflan insan say›s› daha da yükseliyor. ‹flçi s›n›f› talepleri bile ifl-

sizli¤in büyüklü¤üne paralel olarak daha geri noktalara tafl›nd›. Güney Kore'de Ssangyong Motors fabrikas›nda 77 gün direnen iflçilerin bir y›l ücretsiz izinden sonra yüzde 54'ünün ifle al›nmas› teklifini kabul etmeleri bunun en büyük göstergelerinden birini oluflturuyor. Türkiye ekonomisi aç›s›ndan da

durum asl›nda pek farkl› de¤il. Bankac›l›k sektörü yüksek karlar elde ederken sanayi çökmeye devam ediyor. Hükümetin Mart-Nisan aylar›nda uygulad›¤› vergi indirimleri az da olsa k›p›rdanma yaratsa da etkisi uzun sürmedi. Mevsimsel avantajlara ra¤men hala iflsizlik oran› yüzde 15'ler civar›nda gerçeklefliyor. Bir de buna art›k ifl bulma ümidini kaybederek bu veriye taban oluflturmayan iflsizleri katarsak, durum hiç iç aç›c› de¤il. ‹flçi s›n›f›na yönelik, ‹flsizlik Fonu'na yönelik sald›r›lar, gasplar artarken c›l›z tepkiler bile verilemiyor. Çünkü tüm iflçiler ücretlerini alamasalar da ifllerini kaybetmeyi göze alam›yor. Sonuç olarak krizin göstergelerini borsan›n de¤eri, dövizin fiyat›na endekslemek krize sanal gözlerle bakarak umuda kap›lmam›za neden oluyor. Emtia piyasalar›nda yarat›lan spekülasyonlarla kendilerine yeni sanal dünyalar yaratan kapitalistler daha fazla sömürünü peflinde.Tabii ki bunun bedelini de iflsiz kalarak, aç kalarak daha fazla yoksullaflarak emekçiler ödüyor.

Fon ya¤malamaya çözüm bulundu AKP hükümeti aylard›r gözünü dikti¤i ‹flsizlik Fonu'nu ya¤malaman›n yolunu buldu. Yap›lan yasal düzenlemeyle fonun paras› hükümet taraf›ndan alt yap› yat›r›mlar bahanesiyle yandafl sermayenin cebine aktar›lacak ‹flçi örgütlerinden ve muhalefetten gelen tepki üzerine Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün meclise iade etti¤i yasal düzenleme, “Özel istihdam bürolar›”na iliflkin mad-

denin ç›kar›ld›¤› yeni haliyle TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Düzenlemenin yeni haline göre, iflveren primleri 6 ay süreyle ‹flsizlik Sigortas› Fonu’ndan karfl›lanacak. ‹flçilerin hakk› olan ‹flsizlik Fonundan, GAP’a ve çeflitli alt yap› yat›r›mlar›na da kaynak aktar›l›yor.

Tüm primler fondan karfl›lanacak Yasa iflsizlik ödene¤i alanlar›n ifle al›nmas›na teflvik getiriyor. Buna göre, belirlenen prime esas kazanç alt s›n›r› üzerinden hesaplanan iflçi ve iflveren pay› sigorta primleri ile Genel Sa¤l›k Sigortas› primi; kalan iflsizlik ödene¤i süresince ‹flsizlik Sigortas› Fonundan karfl›lanacak. ‹flçinin paras›yla alt yap› yat›r›mlar› yap›lacak Yasayla, Güneydo¤u Anadolu Projesine (GAP) kaynak aktar›l›yor. 2009 y›-

l›na münhas›r olmak üzere; ‹flsizlik Fonunun nema gelirlerinden dörtte üçü bütçeye gelir kaydedilecek. Bütçeye aktar›lan bu paran›n nereye kullan›laca¤›na Maliye Bakan› karar verecek. AKP bu paray› GAP'›n yan› s›ra Do¤u Anadolu Projesi ve alt yap› yat›r›mlar› için kullanmay› planlan›yor. Ancak kullan›lacak alt yap› yat›r›mlar›na dair henüz bir plan yok. Alt yap› yat›r›mlar›n› bahane eden AKP muhtemelen bu paray› yandafl sermaye gruplar›na peflkefl çekecek.

Enerjide anlaflma ve özellefltirme dalgas› Nabucco anlaflmas›n›n hemen ertesinde, Putin ziyareti ile baflta Güney Ak›m Projesi olmak üzere önemli anlaflmalar imzaland›. AKP, ard› ard›na yap›lan anlaflmalara parelel büyük bir özelleflme sald›r›s› haz›rl›yor Nabucco anlaflmas›n›n ard›ndan Rusya Devlet Baflkan› Putin Türkiye’yi ziyaret etti. Putin-Erdo¤an görüflmesine ‹talyan ENI flirketini temsilen ‹talya Baflbakan› Silvio Berlusconi de

* Özellikle genç arkadafllar için belirteyim; burada “gavur” ifadesi din, millet ayr›mc›l›¤› için de¤il Mahir Çayan'›n halk aras›ndaki anti-emperyalist duyarl›l›¤›n kendili¤inden temeline yapt›¤› vurguyu an›flt›rmak için söylenmifltir.

‹ngiltere'de rekor iflsizlik ‹ngiltere'de iflsizlik, 1995 y›l›ndan bu yana en üst seviyeye ç›kt›. Yay›mlanan resmi verilere göre Mart-Haziran döneminde 220 bin kiflinin daha iflsiz kalmas›yla yüzde 7,8 iflsizlik oran› ile iflsizlerin say›s› 2,44 milyona ulaflt›. Bu rakamlar›n gençler aras›nda çok daha yüksek oldu¤u ifade edildi. Ulusal ‹statistik Dairesi'ne göre 18-24 yafl aras›nda iflsizlik

2009

oran› yüzde 12,4'ü buluyor. ‹ngiltere'de 1 milyon 500 bin kifli devletten iflsizlik yard›m› al›yor. Di¤er yandan ‹ngiltere Merkez Bankas›, ülke ekonomisinin krizin etkilerinden kurtulmas›n›n uzun sürece¤ini söyledi. ‹ngiltere Ticaret Odas›, ekonomi yeniden büyümeye bafllasa bile iflsizli¤in önümüzdeki aylarda h›zla artmay› sürdürece¤ini ve 3 milyonu aflabilece¤ini söylüyor.

kat›ld›. Enerji anlaflmalar› Yap›lan bir günlük ziyaret ile Türkiye Güney Enerji Boru Hatt› Projesi’nin ortaklar›ndan oldu. Ayr›ca Rus Gazprom, Çal›k grubunun ve ‹talyan ENI flirketinin ihalesiz ald›¤› SamsunCeyhan boru hatt›na gaz vermeyi ta-

ahhüt etti. AKP’ye yak›nl›¤›yla bilinen AKSA Holding ise Konya’da yap›lacak do¤algaz deposu ihalesini ald›. Ayr›ca AKSA, Gazprom ile do¤algaz ithalat ve ‹stanbul-Ankara do¤algaz da¤›t›m tesislerinin özellefltirme ihalelerine ortak girme anlaflmas› yapt›. Putin’in aç›klamalar›na göre, Mersin Akkuya’da yap›lacak “nükleer santral ihalesinde ortaya ç›kan son pürüzler de giderilmifl” oldu. Akkuyu ihalesini Rus flirketi Atomstroyexport-Inter RAO ve Ciner grubu ortakl›¤› kazanm›flt›. Putin ziyaretinin ard›ndan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan› Taner Y›ld›z yapt›¤› aç›klamada ihalenin son halini almad›¤›n› iddia etti. Görüflmelerin di¤er önemli bafll›¤› Rus hükümetinin

gümrüklerde yaflanan s›k›nt›yd›. Rusya Türkiye’den gelen tar›m ve tekstil ürünlerini gümrüklerde bekletiyor ya da geri gönderiyordu. Bu tutumun sebebi olarak ise RusGürcü savafl›nda Türkiye’nin Gürcistan yanl›s› tutumu gösteriliyordu. Gümrüklerde yaflanan s›k›nt›lara dair yap›lan görüflmelerde sorun çözülemedi. BOTAfi bölünüyor Do¤algaz Piyasas› Kanunu’nda yap›lacak de¤ifliklikle BOTAfi’›n ikiye bölünmesi ve özel flirketlerin de do¤algaz ithalat› yapabilmesinin önünün aç›lmas› planlan›yor. Yap›lacak de¤ifliklikler enerji sektöründe özellefltirme sald›r›s›n›n zemin çal›flmas› olarak yorumlan›yor.

Sanayi üretimi yüzde 9,7 azald› Türkiye ‹statistik Kurumu (TÜ‹K), Haziran ay› Ayl›k Sanayi Üretim Endeksi sonuçlar›n› aç›klad›. Buna göre, Sanayi Üretim Endeksi, Haziran ay›nda geçen y›l›n ayn› ay›na göre yüzde 9,7 azalarak 109,9 oldu. Sanayi Üretim Endeksi’nde bir önceki aya göre ise yüzde 7,3 art›fl yafland›. Sanayinin

alt sektörleri incelendi¤inde, Haziran ay›nda, geçen y›l›n ayn› ay›na göre imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 10,6 azalarak 120,9'dan 108,1'e, madencilik ve taflocakç›l›¤› sektörü endeksi yüzde 7,9 azalarak 138,4'ten 127,4'e, elektrik, gaz ve su sektörü endeksi ise yüzde 3,8 a z a l a r a k 122,5'den 117,9'a geriledi.

Obama yönetimi destek verdi¤i büyük bankalar› kurtarmak pahas›na tüm dünya ekonomisini silip süpüren organizasyonlar yaparak, bütün piyasa paylar›n› birkaç dev flirketin elinde topluyor

‹hracat için yeni pazar aran›yor Sermayenin cephesi saflar› s›klaflt›rmaya çal›fl›yor. Kürt aç›l›m›n›n ekonomik aya¤› tart›fl›l›yor Sermaye çevreleri ve devlet kendi krizine çözüm aramaya devam ediyor. Bu amaçla Ekonomi Koordinasyon Kurulu Devlet Bakan› ve Baflbakan Yard›mc›s› Ali Babacan baflkanl›¤›nda topland›. Toplant› ilk defa Ankara d›fl›nda Konya’da gerçekleflti. Toplant›n›n temel bafll›klar› krizden ç›k›fl ve Kürt aç›l›m› çerçevesinde at›lacak ekonomik ad›mlard›. ‹hracat pazar› aran›yor Türkiye ekonomisi ihracata yönelik bir yap›ya dönüfltürülmüfl durumda. Bu tercih Türkiye ekonomisini d›fl pazarlardaki de¤iflimlere hassas hale getiriyor. Kapitalizmin kriziyle birlikte d›fl

pazarlardaki talep eksikli¤i Türkiye sermaye çevrelerini zora soktu. Çözüm aray›fllar›n› Babacan "D›fl ticaretten sorumlu bakan›m›z say›n Zafer Ça¤layan dünyan›n en uç noktalar›na gidiyor ve yeni pazarlar oluflturmaya çal›fl›yor” fleklinde aç›klad›. GAP aç›l›m› Toplant›n›n di¤er bafll›¤› Kürt sorunu çerçevesinde bölgeye yap›lmas› planlanan ekonomik yat›r›mlard›. Bu konuda aç›klama yapan Devlet Bakan› Cevdet Y›lmaz, GAP’a özel önem verdiklerini ve özel sektörün GAP’a yat›r›m konusunda teflvik edilece¤ini belirtti.

‹hracat yüzde 20 geriledi Türkiye'nin y›ll›k ihracat› Temmuz ay› itibariyle yüzde 20,37'lik düflüflle 101 milyar 69 milyon 81 bin dolara geriledi. Türkiye ‹hracatç›lar Meclisi verilerine göre, geçen ay ihracat yüzde 27,15 oran›nda gerileyerek 8 milyar 893 milyon 590 bin dolar olarak gerçekleflti. Y›ll›k ihracat rakam› ise 101 milyar 69 milyon 81 bin dolar sevi-

yesine geldi. Ocak-Temmuz dönemindeki ihracat rakam› ise bir önceki y›l›n ayn› dönemine göre yüzde 33,41 düflüflle 52 milyar 756 milyon 832 bin dolar oldu. Haziran ay›ndaki toplam ihracat›n yüzde 85,91’ini gerçeklefltiren sanayi grubunda, yüzde 29,63’lük düflüfl ile 7 milyar 640 milyon 852 bin dolarl›k ihracat yap›ld›.


20 A¤ustos 2 Eylül

2008

EMEK 7

Dört gençten biri iflsiz

Tuzlada bir ifl cinayeti daha

Emekliye polis engeli

ET‹ G›da’da grev var

May›s ay›nda iflsiz say›s› geçen y›l›n ayn› dönemine oranla 1 milyon 179 bin kifli artarak 3 milyon 382 bin kifliye yükseldi. Mevcut iflsizlerin yüzde 11’ini (373 bin kifli) bu dönemde iflten ayr›lanlar oluflturdu. Her dört gençten biri iflsiz. Genç nüfusta iflsizlik oran› geçen y›l›n ayn› dönemine göre 8.3 puan artarak yüzde 24.9 düzeyine yükseldi. May›s'ta istihdam edilenlerin say›s›, geçen y›l›n ayn› dönemine göre 387 bin kifli azalarak, 21 milyon 455 bin kifliye düfltü. Bu dönemde tar›m sektöründe çal›flan say›s› 69 bin kifli artarken, tar›m d›fl› sektörlerde çal›flan say›s› 455 bin kifli azald›.

14 A¤ustos Cuma günü Tuzla Gemi Endüstrisi Güven Raspa Boya tafleron firmas›nda ifl kazas› yafland›. Kazada elektrik çarpan iflçilerden ‹rfan Uçkur ölürken Sat›lm›fl Duran a¤›r yaraland›. Sat›lm›fl Duran G‹SB‹R hastanesine kald›r›ld›. 15 A¤ustos saat 08.00’da D‹SK’e ba¤l› Limter-‹fl sendikas› Tuzla Gemi Endüstrisi önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak sorumlular›n taammüden adam öldürmekten yarg›lanmalar›n› istedi. Bas›n aç›klamas›nda yetkililer yeni ifl cinayetlerinin ifllenmemesi için 127. kez göreve ça¤r›ld›.

Emekli-Sen, hükümetin emekli maafllar›na yapt›¤› 11 liral›k zamm› protesto etmek için 12 A¤ustos’ta baflbakanl›¤a yürümek istedi. Polisin engeliyle karfl›laflan emekliler hükümetin ve polisin tavr›n› bir süre oturma eylemi yaparak protesto etti. Oturma eyleminin ard›ndan Baflkan Veli Beysülen burada bir bas›n aç›klamas› yapt›. Beysülen aç›klamada 'Sosyal devleti, sadaka devleti anlay›fl›na indirgeyen hükümet emekliye yine aç›l›¤› reva gördü. Hükümet sadaka kültürünü meflrulaflt›rmak ve tek çözümün bu oldu¤una bizi inand›rmak istiyor' dedi.

Tek G›da-‹fl ile ET‹ G›da iflvereni aras›nda yürütülen toplu ifl sözleflmesinde anlaflma sa¤lanamay›nca sendika grev karar› ald›. Greve ç›kan yaklafl›k 2 bin iflçi 12 A¤ustos günü ET‹ Kek Fabrikas› önünde topland›. Tek G›da-‹fl Sendikas› Genel Baflkan› ve Türk-‹fl Genel Sekreteri Mustafa Türkel’in kat›l›m›yla bir aç›klama yap›ld›. ‹flverenden ‘ifl bar›fl›n›n sa¤lanmas› için’ iflçilerin taleplerinin kabul edilmesi istendi. Aç›klama yapan Türkel, ET‹ G›da iflçilerinin açl›k s›n›r›n›n alt›nda maafl ald›klar›n›, iflçilerin iflsizlerle terbiye edilmeye çal›fl›ld›¤›n› söyleyerek ilk alt› ay için yüzde 11-13 zam istediklerini aç›klad›.

AKP f›nd›kç›y› koru¤a ay›rd›* F›nd›k sezonu bafllad› ama daldaki f›nd›¤› toplayan üreticilerin akl›, harcad›klar› eme¤in karfl›l›¤›n› al›p alamayacaklar›nda. F›nd›kç›n›n kap›s›na icra ihbar› gönderen AKP'ye karfl› bölgede öfke büyüyor AKP'nin f›nd›k üretimine ve f›nd›k üreticisine yönelik izledi¤i politikalar Do¤u Karadeniz'de tepki görüyor. Baflbakan Erdo¤an taraf›ndan A¤ustos ay› bafl›nda aç›klanan f›nd›k stratejisi büyük tepki toplam›flt›. Erdo¤an, 2006 y›l›nda f›nd›k al›m› için görevlendirilen TMO'nun bu sene f›nd›k al›m› yapmayaca¤›n› ve f›nd›k al›m›nda Vadeli ‹fllem Borsas› uygulamas›na bafllanaca¤›n› duyurmufltu. Erdo¤an ayr›ca ruhsatl› 406 bin hektar alan d›fl›nda f›nd›k üretimini desteklemeyeceklerini ilan etmiflti. Baflbakan'›n aç›klamalar›yla, bu sene de f›nd›¤›n para etmeyece¤i, hatta para ödenmeyece¤i gerçe¤iyle karfl› karfl›ya kalan üreticiler ikinci bir flokla daha karfl›laflt›. 2006 y›l›nda Fiskobirlik garantörlü¤ünde fiekerbank'tan kredi kulland›r›lan üreticiler bu kez evlerine gelen haciz ihbarnameleriyle sars›ld›. Üstelik ödenmeyen kredilere gelen faizlerle iyice büyüyen

borçlar, bu seneki f›nd›k paralar› al›nsa bile ödenemeyecek boyutlara ulaflt›. Üreticiler borçlar›n› ödeyemezse f›nd›k bahçeleri ellerinden al›nacak. AKP'nin f›nd›k üreticisine yönelik bu sald›rganl›¤›na karfl› Giresun Halkevi ve F›nd›kSen kollar› s›vad›. ‹ki kurum bir heyet oluflturarak, son dönemde f›nd›k üretimine yönelik AKP taraf›ndan al›nan kararlar ve bunlar›n sonuçlar›n› üreticilere aktarmak ve kal›c› bir üretici örgütlenmesinin ön ayaklar›n› oluflturabilmek için köy gezileri yap›yor. Üretici harekete geçti Yap›lan toplant›lar sonras›nda ilk olarak kredi ma¤duru üreticilerin sorunlar›n›n çözümü için 6 A¤ustos'ta Giresun'un Bulancak ‹lçesi'nde F›nd›k Masas› kuruldu. Masada

Akhisar’da çiftçi buluflmas› yap›ld›

Giresun Halkevi ve F›nd›k-Sen taraf›ndan oluflturulan heyet köy köy gezerek, f›nd›k sorunlar›na karfl› kal›c› bir örgütlenme yaratmaya çal›fl›yor

üreticiler sorunlar›n› dile getirdi, kredi ma¤duru üreticilerin sorunlar›n çözülmesi için Fiskobirlik'e verilmek üzere haz›rlanan metne imza att›. Daha sonra 11 A¤ustos'ta Ordu'da ve 16 A¤ustos'ta Giresun'da Fiskobirlik önünde de masalar kuran üreticiler, eylemler yaparak tepkilerini dile getirdi.

Fiskobirlik’in kap›s›na dayand›lar 16 A¤utos'taki eylem sonras› toplanan imzalar Fiskobirlik'e iletildi. Fiskobirlik’le yap›lan görüflme sonras›nda bir aç›klama yapan Giresun Halkevi Baflkan› Sedat Bora, “görüflmelerimizde yetkililerin aç›klamalar›n›n samimi olmad›¤›n› gördük” dedi. Bora,

Halkevleri’nin düzenledi¤i Çiftçi Buluflmas› Akhisar Belediyesi Bülent Ci¤ero¤lu Kültür Merkezi’nde yaklafl›k 200 çiftçinin kat›l›m›yla gerçeklefltirildi. Panel yöneticisi Mehmet Akif Aksezgin, çiftçilerin ürünlerinin tarlada kald›¤›, elektrik su kredi borçlar›n› ödeyemedikleri günlerden geçerken hala yapacak bir fleylerin oldu¤unu ve birlikte tart›flarak çözüm bulunabilece¤ini belirterek toplant›y› açt›. Toplant›da s›ras›yla Halkevleri'nden Samut Karabulut, sulama kooperatiflerinden Halis Uysal, Ankara Üniversitesi'nden Doç.Dr. Metin Özu¤urlu ve Ziraat Odas› Genel Baflkan› Dr.Gökhan Günayd›n birer konuflma yapt›. Konuflmalar›n ard›ndan söz alan çiftçiler sorunlar›n› tart›flt›lar.

“FKB'nin ma¤dur üreticilere ma¤duriyetlerinin giderilece¤ine dair yaz› gönderene kadar imza kampanyas›n›n devam edece¤ini ve üreticilerin ma¤duriyetinin giderilmesi için mücadeleye devam edeceklerini” söyledi. * F›nd›k üreticileri hasat zaman› ifle yaramayan f›nd›¤› koru¤a ay›r›r.

Kamu emekçileri: ‘TiS yoksa grev var!’ Hükümet, imzalad›¤› uluslararas› anlaflmalara ra¤men kamu emekçileriyle bu y›l da T‹S masas›na oturmad›. KESK’in, “meflru de¤il” diyerek terk etti¤i toplant›da Kamu-Sen ve Memur-Sen koltuk kavgas› yapt› Her y›l hükümet ile kamu emekçileri aras›nda yap›lan toplu ifl görüflmeleri 15 A¤ustos’ta bafllad›. Görüflmeler için 13 A¤ustos’ta ‹stanbul ve Diyarbak›r’dan yola ç›kan KESK’in ‹stanbul koluna Gebze’de polis sald›rd›. Sald›r›da E¤itim-Sen Genel Baflkan› Zübeyde K›l›ç ile 5 kamu emekçisi yaraland›. KESK’in kararl› tutumu üzerine polis, yolu açmak zorunda kald›. Yürüyüfl kolu toplu görüflmelerin bafllad›¤› 15 A¤ustos günü Ankara’ya ulaflt›.

TOKi iflçisine operasyon alan polis, iflçilerin kald›¤› yatakhanelere 10 A¤ustos’ta sabah saat 06:15’te operasyon düzenledi. Çevik Kuvvet polislerinin de kullan›ld›¤› operasyonda polis 7 iflçiyi gözalt›na alarak emniyete götürdü. Karakol bahçesinde çay ve simitle kahvalt›lar›n› yapan iflçiler Kas›m Bozkayar, Salih Bozkayar, ‹smail Bozkayar, ‹skender fiahin, Mehmet Ya¤›z, Behçet Aslan ve Mehmet fierif, "Bizler iflgalci de¤iliz, hakk›m›z› istiyoruz" dediler. Polis flantiyedeki iflçilerin eylem yapaca¤› endiflesiyle konutlar›n bulundu¤u bölgede akflama kadar bekledi.

toplant›da koltuk kavgas›na tutufltu. Güvenpark’ta bekleyen emekçilerin yan›na dönen Evren, toplumun tüm kesimlerinin talepleri kapsayan bir mücadele program› ile genel grev ilan edeceklerini söyledi.

Tafleron enerji iflçisi direniflte

TOK‹ inflaatlar›nda iflçilerin ücretleri verilmiyor. Haklar›n› arayan iflçiler ise gözalt›larla karfl›lafl›yor K›rklareli’nin Lüleburgaz ilçesindeki TOK‹ konutlar›nda çal›flan yaklafl›k 100 iflçi, 5 ayd›r ücretlerini alamad›klar› için tafleron firmay› protesto etti. 852 konut ve 26 villadan yap›m›nda çal›flan iflçiler 4 A¤ustos’ta binalar›n çat›lar›na ç›karak birikmifl alacaklar›n› talep etti. ‹flçiler paralar›n› almadan çat›lardan inmeyeceklerini, paralar›n›n bankaya yat›r›lmamas› halinde inflaat› yakacaklar›n› söyleyerek eylem yapt›lar. K›rlaraeli Kofçaz yolundaki K›rklareli TOK‹ konutlar›nda çal›flan iflçilerin de ayn› türden bir eylem yapacaklar› ihbar›n›

KESK Genel Baflkan› Sami Evren görüflmelere kat›l›rken KESK üyeleri de Güvenpark’ta bekledi. Devlet Bakan› Hayati Yaz›c›’n›n hükümetin görüfllerini aç›klay›p sendika baflkanlar›na söz vermek istememesi üzerine, hükümetin ‹LO sözleflmesi hükümlerini uygulamad›¤›, T‹S ve grev hakk›n› tan›mad›¤› için toplu görüflme masas›n›n gayr› meflru oldu¤unu ilan eden KESK Baflkan› ilk oturumda toplant›y› terk etti. Kamu-Sen ve Memur-Sen ise

Verilmeyen Haziran ve Temmuz maafllar›n› isteyen tafleron ‹gdafl iflçileri bugüne kadarki asgari geçim indirimi alacaklar›n›, k›dem ve ihbar tazminat haklar›n› talep ediyorlar. Tafleron sistemi yasaklanmal› diyorlar ‹GDAfi'›n tafleronlu¤unu yapan Beyp›narl›lar flirketinde çal›flan iflçiler haklar› için ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi (‹BB) önüne yürüdüler. 15 A¤ustos günü saat 11.00'de Saraçhane Park›'ndan sloganlarla ve "Haklar›m›z› Almak ‹çin 12 Gündür D‹REN‹fiTEY‹Z / Do¤algaz Sayaç Okuma ‹flçileri" pankart›yla yürüyüfle geçen iflçiler ‹BB önünde bir bas›n

aç›klamas› gerçeklefltirdi. ‹flçi Tar›k Yüce'nin okudu¤u bas›n aç›klamas›nda 14 ayd›r günde 12 saat ve zor koflullarda çal›flan iflçilerin ücretlerinin ödenmedi¤i, asgari geçim indirimi haklar›n›n verilmedi¤i, sigortalar›n›n eksik yat›r›ld›¤› ve birçok keyfi kesintiye maruz kald›klar› belirtildi. 3 A¤ustos'ta Fatih, Zeytinburnu, Bahçelievler, Küçükçekçece ve Avc›-

‹flçilere yine polis sald›rd› ‹zmir Karfl›yaka’daki Örnekköy fiantiyesi önünde direnifllerini sürdüren Kent A.fi iflçilerine yönelik polis sald›r›lar›na 8 A¤ustos’ta bir yenisi eklendi. Sabah 5.30 s›ralar›nda flantiye önünde uyuyan iflçilere sald›ran çok say›da çevik kuvvet polisi, iflçilerin flantiyede tuttuklar› 30 çöp kamyonunu d›flar› ç›kartarak

Karfl›yaka Belediyesi’ne teslim etti. Karfl›yaka Belediye Baflkan› Cevat Durak’›n talimat›yla gerçekleflen sald›r› sonras›nda bir aç›klama yapan iflçiler, 15 gün daha direnifle devam edeceklerini ve iflten ç›kart›lmalar› sonucu oluflan ma¤duriyetleri giderilmezse Ankara’ya yüryeceklerini söyledi.

lar'da ifl b›rakt›klar› ve gerekli bütün giriflimleri yapt›klar› belirtilen aç›klamada iflçiler direnifllerinin 12. gününde taleplerini dile getirdi. Eylemde D‹SK Sosyal-‹fl yöneticisi Mustafa A¤ufl ve D‹SK Devrimci Sa¤l›k-‹fl Uzman› Kamil Kartal da birer konuflma yapt›. Çeflitli oda, sendika ve kurumlar›n destek verdi¤i aç›klamaya 70 kifli kat›ld›.

‹flsiz ö¤retmenler açl›k grevinde Atanamayan Ö¤retmenler Platformu’nun ça¤r›s›yla biraraya gelen KPSS ma¤duru ö¤retmen adaylar›, çeflitli illerden Ankara’ya geldi. Abdi ‹pekçi Park›’nda 5 A¤ustos’tan bafllayarak 3 gün açl›k grevi yapt›. Burada çad›r kuran iflsiz ö¤retmenler açl›k grevine bafllamadan bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada sen-

dikalar›n aç›klamalar›na göre 400 bin ö¤retmen a盤›n›n oldu¤u ama Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›n 140 bin olarak aç›klad›¤› söylendi. Bas›n aç›klamas›n›n ard›ndan açl›k grevi bafllad›. Üç gün süren açl›k grevinin ard›ndan e¤itim emekçileri Milli E¤itim Bakanl›¤› önüne yürüyerek, burada bir eylem yapt›.

‹flçinin kafas› net olunca! Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri

Üretti¤i otomobiller Türkiye’de de son y›llarda sat›fla sunulan Ssangyong otomobil fabrikas›nda bir iflgal yafland›, tam 72 gün sürdü. Fabrika Güney Kore’de. Bir süredir ücretlerin ödenmemesi, fabrikan›n sat›lmak istenmesi vb. nedenlerle iflçiler sendikalar›yla birlikte direnifl karar› alm›fllar. Güney Kore iflçi s›n›f›n›n militanl›¤› zaten bilinen bir fleydi. Ssangyong direnifli bittikten sonra haz›rlanan bir video izledim. Video direnifl sürecini anlat›yor. Görüntülerin önemli bir k›sm› iflçilerle polis ve özel e¤itimli polis teflkilat›n›n çat›flmas›n› içeriyor. Devlet bildik fleylerin yan› s›ra elektro flok etkisi yapan tabancalar kullan›yor, helikopterler iflçilerin tepesine göz yaflart›c› bomba at›yorlar ama iflçiler bunun belirsiz bir kimyasal madde oldu¤unu ileri sürüyor. Ciltte ciddi tahribat yapt›¤› görüntülerde yer al›yor. ‹flçiler ve sendika da bu eyleme haz›rlanm›fllar. Bu çok belli. Bizdeki gibi “iflgal ederiz, bekleriz, devlet kap›y› k›r›nca biz de ç›kar›z” diye düflünülmemifl. Ne yapal›m devlete gücümüz yetecek de¤il ya diye “gerçekçi” bir savunmam›z da haz›rd›r zaten. Biliyorsunuz özellikle özellefltirme sürecinde bizde de fabrika iflgalleri yaflanm›flt›. Güney Koreliler sadece fabrikay› iflgal edip pasif direnifle geçmemifller. Görüntülerden çok net anlafl›l›yor ki, tam anlam›yla (s›n›fsal) savafla haz›rlanm›fllar. Çok say›da molotof kokteyl haz›rlam›fllar, belki binlerce. Çok yak›n mesafeden özel donan›ml› polislerin üzerine büyük bir cesaretle f›rlat›yorlar.. Ellerinde sopalar haz›r. Duvarlar›n arkas›na büyükçe sapanlar kurmufllar. Manc›n›k gibi bunlarla büyük tafllar, metal parçalar› f›rlat›yorlar. Ciddi barikatlar kurmufllar, ifl makinelerini tank gibi kullanm›fllar, polislerin üzerine tereddütsüz sürüyorlar. ‹lkel bazuka türü bir silah yapm›fllar, muhtemelen metal parçalar› doldurup karfl› tarafa f›rlat›yorlar. Eylemci iflçilerin hepsinin yüzleri bir flekilde maskeyle kapat›lm›fl. ‹llegal olmaktan hiçbir korkular› yok. Çünkü emeklerine sahip ç›kman›n ülkelerine sahip ç›kmak anlam›na geldi¤ini çok iyi biliyorlar. Sloganlar›nda ve konuflmalar›nda kapitalizmin krizine ve emperyalizmin hegemonyas›na teslim olmayacaklar›n› aç›kça ifade ediyorlar. Devletin güvenlik kuvvetlerinin fliddetine karfl› savunmalar›n› fliddeti kullanarak yapmaktan kaç›nm›yorlar. Kendilerini o kadar meflru hissediyorlar… Kuflkusuz bu özgüven Güney Kore iflçi s›n›f›n›n tarihiyle iliflkili olsa gerek. Güney Kore sivil diktatörlü¤ünü y›kan temel dinamik iflçi s›n›f›n›n mücadelesiydi. Türkiye’de afl›lmas› gereken önemli bir efli¤i Güney Kore iflçi s›n›f› aflm›fl görünüyor. Kitle mücadelesinde sermayenin devletine karfl› pasif savunma anlay›fl›ndan aktif direnifl çizgisine geçememe hali, eylemi sonuçland›rman›n ve hedefine ulaflt›rman›n de¤il sadece bafllatman›n yeterli oldu¤u bir eylem stratejisi kitle mücadelesinin tam bir k›s›r döngüye hapsolmas›na neden oluyor. Neo liberal sald›r›n›n giderek artaca¤› bir süreçte yayg›n ve militan kitlesel mücadeleler örgütlemek ve sistemi zorlamaya yönelmek, mücadelenin büyümesinin baflta gelen unsurlar›ndan birisi olacakt›r. Ve kuflkusuz bu süreçte militanl›k ve kararl›l›¤› güçlendirecek en önemli unsur meflruluktur. Meflruluk ise; Ssangyong fabrikas›na devletin müdahale karar› al›p sald›r›y› bafllatt›¤›nda direniflçi iflçilerin liderinin sald›r›ya geçen binlerce polisin karfl›s›na dikilip elindeki megafonla “taleplerimizi kabul etmezseniz davam›z için ölmeye haz›r›z” diye ba¤›rabilmesindeki “fikir berrakl›¤›”d›r. Bu berrakl›k sadece bir sendikal direniflten gelen hakl› olma halini de¤il, ülkesine ve halk›na karfl› büyük bir sorumlulu¤u yerine getirmenin gücü ve özgüveninden kaynaklanmaktad›r.


20 A¤ustos 2 Eylül

8 DÜNYA

Afganistan’da seçim kanl› bafll›yor Cumhurbaflkanl›¤› seçimleri yaklafl›rken sald›r›lar›n› art›ran Taliban’›n sözcüsü “seçimlerde ateflkes ilan etmek ABD kuklas› hükümetin meflrulu¤unu tan›makt›r” dedi Afganistan’da cumhurbaflkanl›¤› seçimleri yaklafl›rken, ülke içerisinde gerginlik art›yor. Taliban sald›r›lar› Türkiyeli askerlerin de bulundu¤u ve ülke içerisinde en güvenli yer oldu¤u iddia edilen baflkent Kabil’e kadar uzand›. Kabil'deki NATO karargâh›na 13 A¤ustos’ta bomba yüklü bir araçla sald›r› düzenlendi. Sald›r›da 7 kiflinin öldü¤ü, yaklafl›k 91 kiflinin de yaraland›¤› bildirildi. Sald›r›y› üstlenen Taliban, NATO karargâh›n›n ve ayn› caddede bulunan ABD Büyükelçili¤i’nin hedef al›nd›¤›n› kaydetti. Ayr›ca Taliban militanlar›, Perflembe günü yap›lacak devlet baflkanl›¤› seçimleri s›ras›nda oy verme merkezlerine sald›r› düzenleyeceklerini söyledi. Taliban’›n Kandahar bölgesi komutan› Molla Gulam Haydar imzal› bildirilerde, seçimlerde oy vereceklerin, Afgan hükümeti ile yabanc› güçlerin destekçisi ve ‹slam karfl›t› olarak görülece¤i belirtildi. Tali-

ban sözcüsü Yusuf Ahmedi, AFP’ye yapt›¤› aç›klamada, “Bu mesaj, halk› seçime kat›lmamas› konusunda bilgilendirmeyi ve dolay›s›yla operasyonlar›m›z›n kurban› olmamalar›n› sa¤lamay› hedefliyor, çünkü yeni taktikler kullanaca¤›z" diyerek, seçim bürolar›na yönelik sald›r›larda bulunacaklar›n› kaydetti. Taliban sözcüsü, seçim günü ateflkes ilan etmelerinin söz konusu olmad›¤›n›, bunun “ABD kuklas› olan hükümetin meflrulu¤unu kabul etmek ve iflgalcilerin ülkeyi iflgal etmesine izin vermek” anlam›na gelece¤ini ifade etti.

Afganistan'da yaklafl›k 17 milyon seçmen hem Cumhurbaflkan›’n› hem de toplam 420 vilayet meclisi üyesini seçecek. 365 seçim bölgesinden yaklafl›k dokuzunda güvenlik nedeniyle seçim yap›lamayaca¤› ifade ediliyor. ABD önceli¤indeki NATO’nun iflgali alt›ndaki ülkede 2001'den bu yana Afganistan Cumhurbaflkan› olan ABD destekli Hamid Karzai, seçimin en büyük favorisi olarak görülürken, seçimlere aralar›nda eski D›fliflleri Bakan› Abdullah Abdullah ve eski Maliye Bakan› Eflref Gani’nin de bulundu¤u 37 aday kat›l›yor.

Afganistan Devlet Baflkan› Hamid Karzai

A B D destekli Uluslararas› Cumhuriyetçi Enstitü’nün düzenledi¤i anketlere göre, Karzai yüzde 44 oyla birinci s›rada görünürken, en yak›n rakibi Abdullah’›n yüzde 26 oy alaca¤› tahmin ediliyor. Seçimlerin birinci turunda adaylardan herhangi birinin yüzde 50’yi geçememesi durumunda seçimlerin ikinci turu en yüksek oyu alan iki aday aras›nda yap›lacak. Öte yandan, Karzai’nin seçimleri kazanmak için baz› afliretleri kendi yan›na çekmek, çeflitli etnik ve dini gruplar›n deste¤ini kazanmak için kad›nlara tecvüzü aklamak da dahil baz› yasalar ç›karmak gibi birçok siyasi manevra yapt›¤› ifade edilirken, flimdiden seçimlerde yolsuzluk yap›ld›¤› yönünde aç›klamalar yap›l›yor. Afganistan’daki ABD güçleri, seçimin güvenli¤ini sa¤lamak amac›yla Haziran ay›nda Taliban

güçlerine karfl› büyük bir operasyon bafllatm›flt›. Operasyon tüm h›z›yla devam ederken, darbe vurulmas› amaçlanan Taliban güçleri geri çekilmek bir yana ülkenin dört bir yan›nda eylemlerini artt›rd›. Temmuz ay›nda ç›kan çat›flmalarda 75 iflgalci asker ölürken, A¤ustos ay›nda ölen iflgalci asker say›s› 25’e ulaflt›. Helmand vilayetindeki son operasyonda, ABD birlikleri ile beraber görev yapan ‹ngiliz askerlerinin iflgalin bafl›ndan bu yana Afganistan’da 200 kay›p verdikleri bildirildi. ‹ngiltere Baflbakan› Gordon Brown, “Afganistan’da 200’üncü Britanya askerinin ölümü derin trajik bir haberdir” dedi, ancak ülkede 9 bin askeri bulunan ‹ngiltere daha fazla asker gönderme karar› alm›flt›.

‘Latin Amerika’n›n ‹srail’i’ ABD’nin, Kolombiya’da 7 askeri üssü kullanmas› tepkiyle karfl›lan›rken, Venezüella lideri Chavez üslerin ABD’ye aç›lmas›n›n, Kolombiya’y› “Latin Amerika’n›n ‹srail’i” haline getirme çabas› oldu¤unu söyledi

Gazze’de ‹slamc› gruplar çat›flt› Gazze fieridi’nde ‹slamc› Cünd-ü Ensarullah militanlar› ile Hamas’a ba¤l› ‹zzeddin El Kassam Tugaylar› aras›nda çat›flma ç›kt›. Çat›flmalar El Kaide yanl›s› oldu¤u belirtilen örgütün lideri Abdullatif Musa’n›n, Refah’taki camide verdi¤i vaazda, Gazze fieridi’ni "‹slami emirlik" olarak ilan etmesi ve Refah’tan bafllayarak tüm Gazze fieridi’nin “‹slami kanunlarla” yönetilece¤ini söy-

lemesiyle bafllam›flt›. Çat›flmalar sonucu 22 kifli hayat›n› kaybederken, Hamas’›n Refah’ta kontrolü sa¤lad›¤› bildirildi. Filistin direniflini bölmek amac›yla kuruluflunda ‹srail taraf›ndan desteklenen Hamas’›n Gazze fieridi’nde yönetimi ele geçirmesinin ard›ndan, El Kaide yanl›s› bir grup taraf›ndan muhalefet görmesi ‹srail’in Hamas’› zay›flatmak istedi¤i fleklinde yorumland›.

Kolombiya ile ABD, Kolombiya topraklar›ndaki 7 askeri üssün ABD taraf›ndan kullan›lmas›na izin verilmesi konusunda anlaflmaya vard›. Kolombiya D›fliflleri Bakanl›¤› taraf›ndan yap›lan aç›klamada, ABD üslerinin amac›n›n uyuflturucu kaçakç›l›¤› ve FARC (Kolombiya Devrimci Silahl› Güçleri) militanlar›na karfl› mücadele etme amac› tafl›d›¤› iddia edilirken, Latin Amerika liderleri ABD üslerinin k›tada bölgesel bir savafl ç›kartma amac› tafl›d›¤›n› ifade etti. ABD ile Kolombiya’n›n askeri anlaflmas›n› elefltiren Venezüella Lideri Hugo Chavez, savafl rüzgârlar›n›n esmeye bafllad›¤›n› söyledi. Chavez, Kolombiya’n›n üslerini ABD’ye açmas›n›n ülkeyi “Latin Amerika’n›n ‹srail’i” haline getirme çabas›n›n bir parças› oldu¤unu ifade etti. Chavez, Kolombiya askerlerinin s›n›rdaki Orinoco

Nehri’ni geçtiklerini ve Venezüella topraklar›na girdi¤ini belirterek, bunun Kolombiya hükümetinin provokasyonu oldu¤unu söyledi. Chavez, televizyondan halka seslenerek, "Venezüella'ya karfl› bir sald›r› senaryosu haz›rlan›yor. Venezüella'ya askerî bir sald›r› olmas› durumunda, bizim de askerî bir karfl›l›k vermekten baflka seçene¤imiz olmayacak. Diplomatik cevap vermeyece¤iz. Cevab›m›z askerî olacak” dedi. Venezüella ordusunun FARC’a silah temin etti¤i ile ilgili iddialar üzerine Venezüella hükümeti, Kolombiya ile olan iliflkileri dondurma karar› ald›klar›n› aç›klam›fl, Ekvador lideri Rafael Correa da, FARC ve uyuflturucu kaçakç›l›¤› bahanesi ile Kolombiya askerlerinin Ekvador s›n›r›n› ihlal etmesi halinde, cevab›n askeri hareket olaca¤›n› ifade etmiflti.

Bolivya Devlet Baflkan› Evo Morales ise, Kolombiya Devlet Baflkan› Alvaro Uribe ile yapt›¤› görüflmeden sonra Güney Amerika Ülkeleri Birli¤i (UNASUR) örgütünden Latin Amerika’da yabanc› askeri üs kurulumunu reddetmesini isteyece¤ini aç›klad›. Uribe ile Baflkanl›k Saray›’nda k›sa bir görüflme yapan Morales “UNASUR toplant›s›na bu yönde bir taslak karar önerisiyle gidece¤iz, bölgemizde

yabanc› silahl› kuvvetler istemiyoruz” dedi. ABD yönetimi, Ekvador yönetiminin topraklar›na ABD askerlerinin girmesini yasaklamas› ve Manta'daki Amerikan üssünü kapatmas›n›n ard›ndan bu tür operasyonlar için Kolombiya ile görüflmeye bafllam›flt›.

Kolombiya Devlet Baflkan› Alvaro Uribe ve ABD Baflkan› Barack Obama

t›fllar›n bu sene içerisinde yüzde 40 azald›¤› ifade ediliyor. Üretimi durdurma karar›ndan yaklafl›k 100 bin iflçi ve ailesinin etkilenece¤i belirtiliyor. Volga nehri k›y›s›nda bulunan Tolyatti kentinin bütün ekonomik hayat›n› belirleyen, fabrika 1970 y›l›nda ‹talyan otomobil devi Fiat taraf›ndan tasarlanm›flt›. Ancak fabrikan›n 600 dönüme yay›lm›fl üretim tesisleri, küresel ekonomik krizin bafllang›c›ndan bu yana boflalma noktas›na gelmiflti. Artan uluslararas› rekabet ve finansal kriz fabrikay› kapanman›n efli¤ine getirirken, kentte yaflayan her yedi kifliden birinin fabrikada çal›flmas› nedeniyle fabrikan›n kapanmas› büyük bir kent krizi yaratabilir.

n Güney Kore'deki Ssangyong Motor fabrikas›nda yaklafl›k 15 gündür polisin vahfli sald›r›s›na direnen iflgalci iflçiler, Kore devletinin iki gün önce bafllatt›¤› “üretime dönüfl” operasyonu s›ras›nda yüzlerce yaral› verdikten sonra iflgali bitirdiler. 77 günlük iflgalin son döneminde çekildikleri boyahane bölümünü terk etmeye bafllayan iflçiler sorgulanmak üzere gözalt›na al›nd›lar. Ssangyong yönetimi ad›na atanan yöneticilerden birisi ile metal iflçileri sendikas› aras›nda yap›lan görüflmelerde, iflten at›lan iflçilerin yüzde 48’ine uzun dönemli ücretsiz izne ç›kar›lmalar› kofluluyla ifl güvencesi verildi.

‘Kapitalist modelin sonu’ n Venezüella lideri Hugo Chavez, “Venezüella’y› harap eden kapitalist modeli terk etmek ve bir daha bu modele dönmemek amac›yla radikal bir yasa paketinin Aral›k ay›nda parlamentonun onay›na sunulaca¤›n›” duyurdu. Yasa paketinin 21. yüzy›l sosyalizmine geçifli olanakl› k›laca¤›n› belirten Chavez, “önümüzdeki y›llarda sosyalist modele geçebilmek ad›na devletin ekonomik gücünü artt›rmay› ve özel sektörün pay›n› azaltmay› hedefliyoruz” dedi. Chavez, Venezüella’n›n bundan böyle tüketim toplumu kimli¤inden kurtulmas› gerekti¤ini söyledi. Yasa paketinde birçok temel alanda radikal dönüflümlerin altyap›s›n› haz›rlayan yasa tasar›lar›n›n oldu¤u belirtildi.

Cuntac› generale müebbet n Arjantin’de, askeri rejim döneminde öldürülen bir kifliyle ilgili davada emekli bir general ile 4 ordu mensubu müebbetten 14 y›la de¤iflen çeflitli hapis cezalar›na çarpt›r›ld›. Buenos Aires’deki federal mahkemede görülen davada heyet, Floreal Avellaneda adl› bir eylemcinin 1976’da öldürülmesiyle ilgili olarak emekli General Santiago Riveros’u müebbet, di¤er 4 ordu mensubunu da 14 ila 25 y›l aras›nda de¤iflen hapis cezalar›na mahkûm etti. Floreal Avellaneda, 1976 y›l›nda askeri bir tim taraf›ndan gözalt›na al›nm›fl, cesedi Rio Plata nehrinde bulunmufltu. Arjantin’de, 1976-1983 y›llar› aras›ndaki “kirli savafl” s›ras›nda en az 13 bin kifli katledilmiflti.

‹flçiler özellefltirmeyi durdurdu n Çin’de Linzhou Demir-Çelik fabrikas›n›n Fengbao Iron & Steel Co isimli flirkete sat›lmas›na yönelik ifllemler, fabrikada çal›flan iflçilerin bafllatt›klar› eylemler sonras›nda durduruldu. Çin Komünist Partisi Linzhou Demir-Çelik fabrikas›n› özellefltirme karar›n› gözden geçirme sözü verdi. 1969’da kurulan ve 5 bin iflçi çal›flt›ran demir-çelik fabrikas›, geçen Mart ay›nda ilan edilen yeniden yap›land›rma karar› üzerine üretimi durdurmufltu. Bu ay içinde daha önce de Tonghua çelik fabrikas›n›n özellefltirilmesi, iflçilerin fabrikay› sat›n almak isteyen flirketin bir yöneticisini döverek öldürmeleri üzerine durdurulmufltu.

n Romanya’n›n baflkenti Bükrefl’te polisler, kamu çal›flanlar›n›n ücretlerinde yaklafl›k yüzde 20 kesintiye gitme planlar› yapan hükümeti protesto etti. Polis sendikas› üyesi yüzlerce polis, ödenmeyen kira yard›m› ve di¤er tazminatlar›n›n da ödenmesini talep etti. Yüzlerce polis Bükrefl’te bulunan ‹çiflleri Bakanl›¤› önünde toplanarak protesto düzenlerken, polisler birçok flehirde de eylem yapt›. Polis sendikas› baflkan› Vasile Lincu, maafllar›n›n yaklafl›k yar›s› kadar kira yard›m› alan 12 bin polisin kira yard›m›n›n kesildi¤ini ifade etti. Meridian Ulusal ‹flçi Sendikalar› Konfederasyonu baflkan› Ion Popescu genel greve gideceklerini söyledi.

Rusya’da üretimi durdurma karar› alan Avtovaz otomobil iflçileri, flirketin kamulaflt›r›lmas›n› ve iflçilere ifl güvencesi verilmesini talep ederek yollara dökülürken sendikalar genel grev uyar›s› yapt› runda kalaca¤›n› ifade etti. Zolotaryev, taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda tüm kenti etkileyecek bir genel greve gideceklerini belirtti. Samara bölgesi Sanayi Bakan› Vladislav Kapustin, Avtovaz otomobillerine olan talebin yak›nda artaca¤›n› söyleyerek flirket yönetiminin uygulamalar›n› savundu. Fabrikan›n Temmuz ay›nda 24,7 milyar ruble (799 milyon dolar) zarar etti¤i belirtilirken, sa-

Ssangyong’da iflgal sona erdi

Polislerden ücret eylemi

‹flçilerden kamulaflt›rma talebi SSCB döneminden bu yana üretimi sürdüren ve kapanma tehdidi alt›nda bulunan Avtovaz otomobil fabrikas› iflçileri flirketin kamulaflt›r›lmas›n› ve iflçilere ifl güvencesi verilmesini talep ederek eylem yapt›. Türkiye’de Lada markal› otomobil ile tan›nan Avtovaz firmas›n›n Tolyatti’de bulunan fabrikas›nda üç ay üretimi durdurmak karar› al›nmas›n›n ard›ndan binlerce Avtovaz iflçisi, flirketin kamulaflt›r›lmas›n› ve iflçilere ifl güvencesi verilmesini talep ederek yollara döküldü. Ba¤›ms›z sendika Unity’nin baflkan› Peter Zolotaryev, yapt›klar› eylemin uyar› niteli¤inde oldu¤unu ve yetkililerin bu kadar çok iflçinin zor durumda kalmas›n›n sonuçlar›na katlanmak zo-

2009

‹srail'den insanl›k d›fl› deney

Honduras’ta darbeciye meydan daya¤› Honduras'ta 28 Haziran'da yap›lan darbe ile devrilen meflru Devlet Baflkan› Manuel Zelaya yanl›s› binlerce kifli Baflkent Tegucigalpa'da asker ve polisle çat›fl›rken, makam›na gitmeye çal›flan Meclis Baflkan Yard›mc›s› Ramon Velazquez, öfkeli halk taraf›ndan tekme tokat dövüldü. Darbenin üzerinden bir buçuk ay geçmesine ra¤men darbeye karfl› direniflin durmad›¤› Honduras’ta darbe sonras› en büyük gösterilerden biri yap›ld›. Zelaya yanl›lar› ülkenin dört bir yan›ndan yaya olarak baflkent Tegucigalpa’ya ak›n etti ve

meflru devlet baflkan›n›n görevine iade edilmesini istedi. Darbe karfl›tlar› kendilerine gözyaflart›c› gazla sald›ran asker ve polislere tafllarla karfl›l›k verdi. Bu s›rada makam›na ulaflmaya çal›flan Honduras meclisinin baflkan yard›mc›s› Ramon Velasquez, eylemciler taraf›ndan fark edilince eylemcilerin öfkesine maruz kald›. Eylemciler taraf›ndan yaka paça sürüklenen Velasquez, art arda at›lan tekme ve tokatlarla k›yas›ya dövüldü. Meclis baflkan yard›mc›s›n› öfkeli kalabal›¤›n elinden asker ve polisler kurtard›. Eylemlerin ard›ndan 95 kifli gözalt›na al›nd›.

n ‹srail'deki Dimona nükleer santralinde görevli baz› çal›flanlara, deneysel amaçl› "uranyum" verildi¤i ortaya ç›kt›. Dimona'n›n eski bir çal›flan›, 4 ay kadar önce dava açarak, Dimona'n›n baz› çal›flanlar›n›n 1998 y›l›nda denek olarak kullan›ld›¤›n› söyledi. Bu deneyin, insan üzerinde yap›lan deneylerle ilgili Helsinki Deklarasyonu'na ayk›r› oldu¤u, çal›flanlar›n yaz›l› izinlerinin al›nmad›¤› ve deneyin riskleri veya yan etkileri konusunda uyar›lmad›¤› iddia edildi. Davac› Malick’e göre, deney çerçevesinde kendilerine, içinde uranyum olan üzüm ve greyfurt suyu içirildi.


20 A¤ustos 2 Eylül

2009

DOSYA 9 Kartl› sayaç uygulamas› hukuksuzluktur Halk›n Avukat›

17 A¤ustos depreminin onuncu y›l›nda, on binlerce insan yitirdiklerini an›p ac›lar›n› paylafl›rken devlet depremzedelere sald›rd›. Irak hükümetinin depremzedeler için yapt›¤› evleri gasp etmek isteyen AKP, y›ldönümü bile dinlemedi! Kocaeli Ar›zl›’da yak›nlar›n› depremde kaybeden aileler için yap›lan konutlar›n bürokratlara peflkefl çekilmesini protesto eden depremzedelere polis vahflice sald›rd›. Tüm Türkiye kad›nlar›n, çocuklar›n›n gözleri önünde dövülmesine, polisin vatandafla kafa atmas›na, üç polisin bir kifliyi çöp kutusunun içine t›kma çabalar›na tan›kl›k etti. ‹ktidar›n halk düflmanl›¤›, hiçbir makyajla örtülemeyecek biçimde gözler önüne serildi. Kocaeli Emniyet Müdürü gibi bürokratlar›n yerlefltirildi¤i konutlar›n› savunan halk› hedef alan polis fliddeti, depremzedelerin evine göz koyanlar›n ars›zl›¤› ile gayet orant›l›yd›. Yavuz h›rs›z ev sahibini kovar Yaflananlar depremzedelere karfl› ifllenen ilk suç de¤ildi. 17 A¤ustos 1999’daki depremin ard›ndan Irak Devleti’nin yapt›rd›¤› Ar›zl› deprem konutlar›na yak›nlar›n› kaybetmifl insanlar yerlefltirilmiflti. O dönem törenlerle bu evlere yerlefltirilen depremzedeler, daha sonra Valilik taraf›ndan kirac› konumuna düflürüldü ve yüksek kira bedelleriyle burada oturamaz hale sokulup evleri terk etmeye zorland›lar. Polis zoruyla boflalt›lan baz› evlerde iflsiz ve engelli insanlar da oturmaktayd›. Tüm bu insanl›k suçlar› yetmezmifl gibi, depremzedelerden boflalan evlere üst düzey bürokratlar›n yerlefltirilmesi barda¤› tafl›ran son damla ol-

du. Uzunca süredir bar›nma haklar›n›n güvence alt›na al›nmas›n› isteyen ve boflalan evlere bürokratlar›n de¤il di¤er depremzedelerin yerlefltirilmesini isteyen Ar›zl› Irak Konutlar› sakinleri, 7 Haziran’da evlerinin yan›nda çad›r kurarak seslerini yükseltmeye bafllad›lar. 28 Haziran günü AKP ‹l Kongresi’nde, Irak konutlar›nda yaflayan kad›nlar, seslerini Baflbakan’a duyurmak isteyince polis fliddetine maruz kald›lar ve gözalt›na al›nd›lar. Ancak bask›larla sinmeyen Ar›zl›l›lar, Temmuz ay›nda gece eylemlerine bafllad›lar. A¤ustos ay›nda Sabri Yal›m Park› ‹nsan Haklar› An›t› önünde bar›nma hakk› çad›r› kurdan depremzedeler, 7 A¤ustos günü bu çad›rdan Kocaeli Valili¤i’ne yürüdüler. 15 A¤ustos günü ise halk›n direnifli polis terörü ile engellenmeye çal›fl›ld›. Bölge Çal›flma Müdür Yard›mc›s› Ercan Kale'nin evinin Ar›zl› konutlar›na tafl›nmak istenmesi üzerine, depremzedeler sitenin giriflinde barikat kurarak eflyalar› getiren kamyonu engellemek istedi. Ancak polis ekipleri barikat önünde duran ve bofl evlere bürokratlar›n de¤il, depremzedelerin getirilmesini isteyen halka vahflice sald›rarak, kamyonu içeri ald›. Sald›r› s›ras›nda 4 kifliyi gözalt›na alan polis, çok say›da depremzedenin de yaralanmas›na neden oldu. Yaflananlara tepki gösteren depremzedeler konutlar›n girifline gelerek barikatta atefl yakt›lar.

“Devlet ölülerin paras›n› yiyor” Depremzedelerden Necla Azak, sald›r›n›n ard›ndan yapt›¤› aç›klamada “Bizim ac›m›z› böyle mi paylafl›yorsunuz? 4 gün 4 gece çocuklar›m› enkazda arad›m. Buraya gelen bürokratlar deprem flehitlerinin kan› üzerinde oturuyor. Bu devlet ölülerinin paras›n› yiyor” dedi. “Biz bu evlerden ç›kmayaca¤›z. Buras› Irak hükümeti

taraf›ndan depremzedeye hibe edildi. Al›n eflyalar› gidin buradan. Bizi ac›lar›m›zla rahat b›rak›n” diyen Azak “Bir kez olsun bu devlet ölüsüne a¤layana vicdanl› davrans›n” ça¤r›s›nda bulundu. Ar›zl›l›lar kay›plar›n› and› Sald›r›n›n ard›ndan yaralar›n› saran Ar›zl›l›lar 17 A¤ustos gecesi, büyük depremde kaybettikleri insanlar› and›. Konutlar›n bulundu¤u

Polisin bir göstericiyi çöpe atma giriflimi büyük tepki yaratt›. Halk enkaz alt›nda kald›¤›nda, evsiz kald›¤›nda ortalarda görünmeyen devlet bu kez “gücünü gösterdi”. ‹fl depremzedelerin evlerini gasp etmeye gelince o gözü dönmüfl güç devreye girdi

Kuruçeflme'den ‹zmit An›t Park'a kadar olan 30 kilometrelik yolu yürüyen depremzedeler, sloganlar atarak yetkililere tepki gösterdi. Konutlar› vermeyeceklerini belirten depremzedeler, D100 karayolunda da yürüyünce trafik bir süre aksad›. An›t Park'ta bulunan Deprem An›t› önüne gelen Ar›zl›lar, depremde hayat›n› kaybedenlerin isimlerini tek tek okuyarak, 'Burada' dediler Ars›z sald›r›ya büyük öfke Depremin onuncu y›l›nda ifllenen insanl›k suçu çeflitli eylemlerle protesto edildi. Melih Gökçek’in kentsel talan plan›n› durdurmay› baflaran Ankara Dikmen Vadisi halk›, sald›r›n›n ertesi günü Yüksel Caddesi’nde yapt›klar› eylemle Ar›zl› halk›n› selamlad› ve sald›r›y› lanetledi. “Ar›zl› halk› yaln›z de¤ildir”, “Bar›nma hakk›m›z söke söke al›r›z”, “‹zmit Ar›zl› deprem konutlar›nda insanl›k suçu iflleniyor”, “Halk›n bar›nma hakk› var”, “Kurtulufl yok tek bafl›na ya hep beraber ya hiç birimiz” dövizleri tafl›yan ve sloganlar› atan Vadililer pankartlar›yla 10 y›ld›r depremin hala sürdü¤ünü hat›rlatt›lar. Vadi halk› gece saat 03.00’te mahallelerinde mumlar yakarak depremde kaybetti¤imiz insanlar için sayg› duruflunda bulundu ve depremzede Ar›zl› halk›n›n yaln›z olmad›¤›n› gösterdi. Vadi Halk› anma töreninde, “Rantç› politikalarla kentleri ya¤malayanlardan, depremi ilahi adaletin tecellisi gibi

Deprem felaketinden AKP felaketine

Bu düzende felaket f›rsatt›r

Halk›n depreme dayan›kl› konutlarda yaflamas› için hiçbir kamusal önlem al›nmazken paras› olmayanlar ölüme terk ediliyor. Devlet di¤er kaynaklar gibi, deprem vergilerini iç etmeye devam ediyor 17 A¤ustos depreminin üzerinden 10 y›l geçmesine ra¤men büyük deprem riski alt›nda olan kentlerimizde önlem al›nm›yor. Oysa büyük depremde, neoliberal dönüflümün yaratt›¤› y›k›m›n etkisiyle sa¤l›k hizmetlerinden kurtarma çal›flmalar›na kadar çuvallayan devlet yetkilileri büyük laflar etmifl, bundan sonra depremin afete dönüflmesini engellemek için giriflimlere bafllayaca¤›n› ilan etmiflti. Bunun için çeflitli ek vergiler gündeme gelmifl, halk depreme karfl› önlemler ad›na bedel ödemeyi kabul etmek zorunda kalm›flt›. O dönemden sonra hükümet de¤iflti ama zihniyet de¤iflmedi. Zenginler kent-

lerin güvenli bölgelerine ve güvenli konutlara yerleflirken halk›n büyük bölümü deprem gerçe¤ini unutmaya çal›flt›. Deprem gerçe¤i unutulurken vergilerin nereye gitti¤i de fazlaca sorgulanmad›. ‹stanbul Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler Odas›’n›n yapt›¤› hesaplamaya göre, 2000 y›l›nda “yaralar› sarmak” gerekçesiyle getirilen “deprem vergilerinden” bu y›l sonuna kadar elde edilecek gelir 27.2 milyar lira olacak. Böylece devletin deprem için her aileden tahsil etti¤i tutar aile bafl›na 1.7 bin liraya ulafl›rken bu paralar bütçe aç›klar›n›n kapat›lmas›na ve borç ödemelerine kullan›ld›.

yans›tanlardan hesap soraca¤›z. Cüppeli Ahmet Hoca’n›n müritleri flimdi de Ar›zl›’da depremzede halk›n evlerine göz dikti. Bar›nma hakk› mücadelesi veren dostlar›m›z›n mücadelesine omuz verece¤iz” dedi. ‹stanbul Maden Mahallesi halk› da Ar›zl›daki, depremzedelerin verdikleri mücadele sonucunda yaflanan sald›r›lar› protesto etmek için Sar›yer Halkevi’nin ça¤›r›s›yla bir araya geldi. Mahallede bir yürüyüfl yapan halk daha sonra Ar›zl› halk›na selam göndermek ve verdikleri mücadeleye destek olmak için atefl yakt›. Halkevleri Genel Sekreteri Oya Ersoy da konuya dair yapt›¤› aç›klamada ‘depremin hemen sonras›nda insanlar› y›k›k konutlar›n alt›ndan ç›karmaya yetmeyen gücün, depremzedelerin bafl›n› soktu¤u konutlardan zorla ç›kart›lmas›na çok rahat yetebildi¤ini’ vurgulad›. “Depremde evsiz kalanlar›n bar›nma sorununu çözmek için ad›m atmayanlara, bu konuda hiçbir somut politika üretmeyenlere” seslenen Ersoy “Hiç olmazsa baflkalar›n›n yapt›klar› konutlardan rant elde etmeye çal›flmay›n” dedi. Ar›zl› halk› ise sald›r›lar sonras› yapt›klar› tüm aç›klamalarda tek yürek tek ses oldu: “Depremde eflimizi, babam›z›, annemizi, çocuklar›m›z›, kardefllerimizi kaybettik. Bu ac›lar›n yan›nda bir de evsiz kal›rsak o zaman gözümüz hiçbir fleyi görmez. Ölürüz ama evlerimizi vermeyiz”

Belediyeler taraf›ndan bir süredir bizlere haber verilmeden su sayaçlar›m›z kartl› su sayaçlar› ile de¤ifltiriliyor. Hukuka ayk›r› olan bu uygulamaya karfl› gerek sayaç de¤ifltirilirken, gerek habersiz de¤ifltirilmiflse sonradan itiraz hakk›m›z bulunmaktad›r. Belediyelerin kamusal hizmetlerinden biri olan su hizmeti verilirken önce hizmetin verilmesi, sonra paras›n›n al›nmas› esast›r. Hizmet verilmeden bedelinin peflin olarak al›nmas› kamusal hizmetin sunum ilkelerine ters bir uygulamad›r. Ayr›ca kartl› sayaç uygulamas›nda ne kadar çok kontör al›rsan›z su fiyat› o kadar ucuzlamakta, aboneler yüksek miktarda paray› belediyeye peflin olarak yat›rmak zorunda b›rak›lmaktad›r. Bu durum da fazla su alamayan yoksullar›n suyu pahal›ya kullanmalar›na sebep olmaktad›r. Bu gibi nedenlerle sayac›n›z kartl› sisteme geçirilmek istenirse karfl› ç›k›n ve itiraz hakk›n›z› kullan›n. Sayac›n›z de¤ifltirilmek istenirse yapabilecekleriniz; Sayac›n›z görevli taraf›ndan de¤ifltirilmek istenirse çal›flan sayac›n›z›n izniniz olmadan de¤ifltirilmesinin suç oldu¤unu, kendisini flikayet edece¤inizi bildirin. Hala de¤ifltirmekte ›srar ederlerse, size imzalat›lmak istenen tutanaklar› “sayac›m›n de¤ifltirilmesini istemiyorum” yazarak imzalay›n. Tutanak tutmazlarsa da sayaç de¤iflimi için yaz›l› bir belge vermesini isteyin. Yap›lan ifllem yasad›fl› oldu¤undan sayac›n›z› de¤ifltiremeyeceklerdir. Sayac›n›z de¤ifltirilmiflse yapabilecekleriniz; Sayac›n›z haberiniz olmadan de¤ifltirilmiflse derhal kuruma afla¤›daki dilekçe ile baflvurarak eski sayac›n›z›n geri tak›lmas›n› talep edin. Dilekçe verirken bir örne¤ini memura imzalatarak kendinize al›n. Dilekçenize olumsuz yan›t verilirse veya 60 gün içerisinde cevap verilmezse idare mahkemesine kartl› sayaç iflleminin iptali için dava açabilirsiniz. Ayn› konuda Ankara ‹dare Mahkemesi’ne aç›lan davada mahkeme abonelerin lehine karar vermifl ve tüm Ankara’da kartl› sayaç uygulamas›n› iptal etmifltir. Hukuksuz uygulamalara karfl› yasal haklar›n›z› kullanmaktan çekinmeyin. Konu ile ilgili örnek dilekçe: … BÜYÜKfiEH‹R BELED‹YES‹ SU VE KANAL‹ZASYON ‹DARES‹ BfiK.’na Talepte Bulunan Abone : Konu: Kartl› Sayaç Sistemi’ne geçilmesi uygulamas›na itirazlar›m›n sunulmas› hk. AÇIKLAMALAR 1- Yukar›da aç›k adresi yaz›l› konutumuzda kurumunuzdan su hizmeti almakta iken, kurum görevlisi oldu¤unu söyleyen kifliler taraf›ndan bilgimiz d›fl›nda sayaçlar›m›z de¤ifltirilerek yerine kontörlü su sayac› tak›lm›flt›r. 2- Bu uygulamay› afla¤›daki gerekçelerle kabul etmiyorum: a- Önceki sayac›m düzgün bir flekilde çal›flmakta iken, bana sorulmadan ve r›zam d›fl›nda de¤ifltirilmesi hukuka ayk›r›d›r. Yaz›l› iznim ve bilgim olmadan daha önce bedelini ödedi¤im sayac›ma müdahale edilmesi suç teflkil etmektedir. b- Belediye taraf›ndan verilen su hizmeti kamusal bir hizmettir. Kamusal hizmetlerin karfl›l›¤›n›n al›nmas›, hizmet verildikten sonra gerçekleflecek bir aflamad›r. Oysa kontörlü sayaç uygulamas›nda hizmet verilmeden bedeli peflin al›nmaya çal›fl›lmaktad›r. Bu durum anayasaya ve kamusal hizmetin sunum ilkelerine ayk›r›d›r. c- Kartl› sayaç sisteminin daha ucuz oldu¤u belirtilse de, sadece yüklenen kontör miktar› artt›kça su fiyat› ucuzlamakta ve tüketiciler daha fazla peflin para yat›rarak fazla kontör almaya zorlanmaktad›r. d- Kontör sat›fl›, ev, iflyeri ve kar›fl›k birim aboneleri için en üst kademeden yap›lmaktad›r. Oysa fatural› abonelerde kullan›m miktar›na göre indirimler ve kademelendirmeler yap›lmaktad›r. e- Ayn› konuda aç›lan davada Ankara 11. ‹dare Mahkemesi 2008/1868 Esas say›l› dosyada ifllemin yürütmesinin durdurulmas›na karar vermifltir. Bu karar kurumunuz için de emsal teflkil etmektedir. 3- Yukar›da k›saca aç›klamaya çal›flt›¤›m nedenlerle, sayac›m›n de¤ifltirilmesine muvafakat›m olmad›¤›n›, eski sayac›m›n yeniden geri tak›lmas›n›, yap›lan ifllemin iptalini ve dilekçeme yasal sürede cevap verilmesini sayg›lar›mla talep ve rica ederim.

Neo-liberalizm, Katrina kas›rgas›ndan, Endonezya depremine ve Yunanistan orman yang›n›na, do¤al afetlerin “flok ve dehfletinden” kar›n› art›racak büyük “f›rsatlar” olarak yararlan›yor Küreselleflme karfl›t› hareketin önemli isimlerinden Naomi Klein günümüz kapitalizmini, “felaket kapitalizmi” diye adland›r›yor. Klein’e göre sermaye, karlar›n› art›rabilece¤i ortamlar yaratmak için ya korkunç do¤al afetlerden ac›mas›zca yararlan›yor ya da kendisi, Irak Savafl›’nda oldu¤u gibi do¤al afetlerle ayn› etkileri yaratan “flok ve dehflet" dalgalar› yarat›yor. Do¤al ve suni afetleri büyük bir “f›rsat” olarak niteleyen "felaket kapitalizmi” bu stratejisini büyük bir içtenlikle iffla etmekten de çekinmiyor.

2005 y›l›nda ABD’nin New Orleans kentinin % 80'ini sular alt›nda b›rakarak 1800 kiflinin ölümüne yol açan Katrina kas›rgas› sonras›nda, sosyal devlet harcamalar›n› budamak için f›rsat kollayan sermaye çevreleri bunu aç›kça ifade etmifller; sokaklar cesetlerle doluyken, gazetelerine, “’sosyal konut sorununu’ Tanr› bizim yerimize çözdü” diye yazabilmifllerdi. Kas›rga, sosyal konut sorununu, büyük bak›m harcamalar› gerektiren binalar› yerle bir ederek çözerken, sermaye kenti özel konut inflaatlar›yla doldurarak yeni konut köpü¤ü için

büyük bir "f›rsat" yakalam›flt›. “Neoliberal devrimin” mimar› Friedman, 93 yafl›nda bir aya¤› çukurdayken yazd›¤› son yaz›s›nda, bu stratejiyi iyice berraklaflt›rd›: “Trajedi f›rsatt›r!” Sermaye ise yine, y›llard›r devletin tek görevinin piyasay› iç-d›fl düflmanlar›ndan korumak oldu¤unu savunan Friedman’›n gösterdi¤i yolu izledi. Kas›rgadan 1 y›l sonra, New Orleans’›n bulundu¤u Luisiana Eyaleti e¤itim sisteminin yüzde 90’› özellefltirildi, 45 bin ö¤retmen iflten at›ld› ve ö¤retmenleri temsil eden sendikan›n yetkisi düflürüldü.


20 A¤ustos 2 Eylül

10 K‹BELE

2009

ÇA⁄DAfi EDEB‹YATIN KAYBI

AVCILAR’DA KADINLAR BULUfiUYOR

KR‹Z‹N KADINLARA ETK‹LER‹

AKP’DEN N‹fiAN AÇILIMI

Nezihe Meriç hayat›n› yitirdi

Halkevi kurs çal›flmalar›na bafllad›

Eskiflehir’de anket çal›flmas›

‘Lise ö¤rencileri niflanlanabilir’

Ça¤dafl Türkiye edebiyat›n›n öncülerinden birisi olarak kabul edilen Nezihe Meriç hayat›n› kaybetti. Erkek egemen toplumda kad›nlar›n bak›fl aç›s›n› kaleminden ve eserlerinden yans›tan Meriç, 19 A¤ustos günü hayat›n› kaybetti. Meriç için ‹stanbul’da bir cenaze töreni düzenlendi. ‹lk öyküsü 1945 y›l›nda yay›nlanan yazar öykü ve roman türünün yan› s›ra oyun, çocuk kitab› ve an› türünde de eserler verdi.

‹stanbul Avc›lar Halkevi kad›nlar›n buluflmas› ve birlikte üretmesi için kurs çal›flmalar› bafllatt›. ‹lk aç›lan kurslar, tak› tasar›m›, ahflap boyama ve ba¤lama derslerini kaps›yor. Halkevci kad›nlar semtteki tüm kad›nlar›, kendileri için üretmek üzere Halkevi’nin düzenledi¤i kurslara kat›lmaya ça¤›r›yor. Kay›t ve ayr›nt›l› bilgi için Avc›lar Halkevi Telefon: 695 67 88, Adres: Marmara Caddesi Ozan Ba¤c›lar ‹fl Merkezi Kat:3 No:61 Avc›lar / ‹stanbul

Eskiflehirli Halkevci kad›nlar krizin kad›nlar üzerindeki etkilerini tespit edebilmek için bir anket çal›flmas› bafllatt›. 10 A¤ustos Pazartesi günü Adalar Migros önünde anket çal›flmas› için bir masa açan Halkevci kad›nlar, krizin etkilerine iliflkin sorulardan oluflan anketleri kent merkezinde uygulad›lar. A¤ustos ay› boyunca Eskiflehir’in mahallelerinde de sürdürülecek olan anket çal›flmas›n›n ard›ndan ortaya ç›kan veriler bir eylemle aç›klanacak.

Milli E¤itim Bakanl›¤›'n›n lise ö¤rencilerinin niflanlamas›n› serbest b›rakan yönetmelik de¤iflikli¤i yürürlü¤e girdi. Düzenleme kad›n örgütleri taraf›ndan erken evlili¤i özendirici bir niteli¤i oldu¤u için elefltiriliyor. Türkiye ‹statistik Kurumu'nun verilerine göre, evli kad›nlar›n yüzde 32'sinin çocukken evlendirildi¤i ayn› oran›n erkekler içinse sadece yüzde 7 oldu¤u göz önüne al›n›nca kad›nlar›n düzenlemeye iliflkin elefltirisi hakl›l›k kazan›yor.

‘Krefl için birlefltik’

Topra¤›n kad›nlar› Fatma Genç

Ankara Dikmen’de Halkevci kad›nlar›n ça¤r›s›yla bafllayan “Krefl ‹stiyoruz” kampanyas› mahalle halk›n›n, esnaf›n ve mahalle muhtarlar›n›n verdi¤i destekle birez daha büyüyor Ankara Dikmen’de yaklafl›k üç ayd›r kad›nlar mahallelerine krefl aç›lmas› için bir kampanya yürütüyor. Üç farkl› mahallenin muhtarlar›n›n destek verdi¤i kampanya Halkevci kad›nlar›n ça¤r›s›yla bafllad›. Kampanyan›n yürütücüsü olan kad›nlarla birsöylefli gerçeklefltirdik. Yurdagül Güner Bu çal›flmaya nas›l bafllad›n›z? Mahallenin de, okuma yazma kursuna gelen kad›nlar›n da krefle ihtiyac› vard›. Kad›nlar kursa gelemiyordu, torunlar›na bakmak için. Mahallede ifle giden anneler çocuklar›na bakam›yorlar, zorluk oluyor. ‹mza vermeye korkanlar da var. Ama biz izah ediyoruz durumu. Mahallede flu anda belediyeye ait bir kreflimiz yok maale-

“Ad›m Yurdagül Güner. 2 o¤lum var, Ev han›m›y›m.”

sef. Krefl bir hak, yani kad›nlar için iyi bir fley. Belediye size olumsuz yan›t verirse ne yapacaks›n›z? Kötü yan›t al›rsak biz de baflka fleylere baflvuraca¤›z. Mahalledeki çocuklar›m›z› toplay›p belediyeye y›¤ar›z. Kampanya çal›flmas› size ne katt›? Ben normalde insanlarla konuflam›yordum ama bunlardan sonra çok güzel diya-

log kurmaya bafllad›m. Kreflin nas›l bir fley oldu¤unu bilmiyorduk önceden ve bu çal›flma içine girince daha çok bilgimiz oldu. Hareketlilik oldu benim için, bu sebeple evden ç›kar oldum. Ankara’ya tafl›nd›¤›mda çocuklar›m çok küçüktü, maddi imkâns›zl›klar nedeniyle krefle veremedim. O yüzden Halkevi’nin çal›flmalar›na yard›mc› olmaya karar verdim. Bütün anneler çal›fls›n, özgürlü¤üne kavuflsun istedim. Sevim Arslan Bu çal›flmaya nas›l bafllad›n›z? Kampanya nas›l sürüyor? Halkevi’nde karar ç›kartt›k. ‹mza topluyoruz ev ev, kap› kap›. Ço¤unluk olumlu tepki veriyor. Çok az ters tepkilerle karfl›lafl›yoruz.

Muhtar Ege: “Krefl bizim ihtiyac›m›z” Krefl kampanyas›na nas›l dahil oldunuz? Halkevi’nden kad›n arkadafllar›n önerisi üzerine oldu. Harbiye Mahallesi muhtar›yla, Cevdet Özdemir Mahallesi muhtar›yla görüfltüler. Umar›m belediyemiz de bize bu konuda anlay›fl gösterecektir.

Krefl kampanyas› nas›l kararlaflt›r›ld›?

Taner Ege Sokullu Mehmetpafla Mahallesi Muhtar›

Muhtarl›¤›m›z›n bahçesinde çok güzel bir toplant› yapt›k. Yaklafl›k 40 kad›n vard›. D a h a sonra bu toplant›y›

baflka bir mahalleye de tafl›d›k. Pazar yerinde, bu sefer o bölgedeki kad›nlarla yine bu konuyu içeren bir toplant› yapt›k.

Kreflin mahalleye nas›l faydalar› olacakt›r, gerçekten gerekli midir? Tabii ki bölgemizde özel krefller var ama o kadar yüksek ki fiyatlar›, bizim mahallemizde öyle çok gelirli insanlar oturmuyor. Çok say›da kad›n ev ifllerine gidiyor; gitmek zorunda kal›yor ama bir krefl yok ki çocu¤unu oraya b›raks›n. Bizim açaca¤›m›z krefl özel krefller gibi olmayacak. O standartlar›n ekonomik olarak çok alt›nda olacak ama çal›flma olarak di¤er krefllerden çok daha iyi, çocuk e¤itiminden anlayan, psikologlar›n, doktorun oldu¤u bir yer olacak. Kreflte çocuklara hizmet edecek elemanlar olacak, onlar› da biz bulaca¤›z. Dolay›s›yla ifle ihtiyac› olan insanlar da burada ifl bulabilecek.

“Benim çocu¤um büyüdü” diyenlere anlat›yoruz: Çocu¤un büyüdü ama torunun olabilir, komflunun çocu¤u olabilir… Kad›nlar ve çocuklar aç›s›ndan bu kreflin nas›l faydalar› olacak? Kad›nlar biraz daha soka¤a ç›kabilecekler, evden, bulafl›ktan, çocuk bak›m›ndan biraz daha ayr›labilecekler. Yani geçmiflte benim oldu¤um gibi. Çocuklar da daha güzel e¤itim alacaklar. Belediye size olumsuz yan›t verirse ne yapacaks›n›z? Ayn› mücadeleye devam diyorum ben. Bu kadar ezildi¤imiz, y›prand›¤›m›z yeter art›k. Bundan sonra el ele vererek mücadeleye devam edersek her fleyin üstünden gelebiliriz. Bu çal›flma sana ne katt›? Bana özgürlük, mücadele katt›. Art›k daha özgürüm, hakk›m› arayabiliyorum. ‹nsanlarla daha rahat iliflki kurabiliyorum. Daha içime kapan›kt›m. Normalde sorduklar› zaman ad›m› bile zor

“Ad›m Sevim Arslan. 3 çocuk annesiyim. Ev kad›n›y›m.”

söylerdim. O yüzden Halkevi’ndeki arkadafllara da çok teflekkür ediyorum. S›la Uzunp›nar Kampanya kapsam›nda ne gibi çal›flmalar yapt›n›z? Bu süreçte afifl haz›rlad›k, bildirimizi ç›kard›k, imza ka¤›tlar›m›z› haz›rlad›k. Esnafa da¤›tt›k, onlar da imza topluyor. Muhtardan 0-6 yafl grubu çocuklu ailelerinin adreslerini tespit ettik, onlarla temas turduk. Krefli bir hak olarak görüyor musunuz? Çocuk bak›m› dedi¤imiz fley, bütün bak›m iflleri aras›nda en zahmetli olan› ve toplumsal cinsiyet alg›s›yla beraber sadece kad›nlar›n omzuna at›lan bir yük. Bu noktada yard›mlaflabilecek kimseleri yok. Çocuk bak›m›n›n toplumsallaflmas› ve yayg›nlaflmas› için de mahalle krefllerine ihtiyaç var. ‹yi bir okul bitirip ifl sahibi olan anneler için de ifl görüflmelerindeki en kritik soru, annelik sorular› ya da iflyerlerinde krefl açmay› engelleyen yasalar ç›kar›l›yor, emzirme odalar› ortadan kald›r›l›yor. Çal›flma hakk›ndan bu biçimde mahrum olan kad›nlar var. Ekonomik krizde ilk iflten ç›kar›lan kad›nlar. Daha güvencesiz, daha düflük ücretli ifllerde çal›flan yine kad›nlar.

“S›la Uzunp›nar. 23 yafl›nday›m. E¤itim Fakültesi ö¤rencisiyim.”

Kampanya için imza verenler anlat›yor Ad›m Serpil K›r›k. Yak›nlarda bir krefl olmas›n› isterim bir babaanne, anneanne olarak. ‹smim Gülay Köse. Yak›nlarda belediyeye ait bofl bir arazi var. Hem çok pis hem de akflam vakitlerinden sonra tehlikeli oluyor, tüm mahalleli rahats›z. Belediye krefli o araziye yaparsa hem kreflimiz olur, hem de oras› temizlenmifl olur.

Kad›nlar ‘s›f›r noktas›’ Berçalan’da bar›fl için bulufltu Kad›nlar›n bar›fl 盤l›¤› Hakkâri-Irak s›n›r›ndaki Berçelan Yaylas›’ndan yükseldi. Bar›fl ‹çin Kad›n Giriflimi’nin May›s ay›nda Diyarbak›r’da düzenlenen buluflmayla bafllatt›¤› ortak mücadele Berçalan’da büyüyerek sürdü. Geceyi hep birlikte geçiren yüzlerce kad›n s›f›r noktas›nda bar›fl nöbeti tuttu, kardeflçe halaya durdu Bar›fl ‹çin Kad›n Giriflimi Koordinasyonu’ndan yüzlerce kad›n 8 A¤ustos’u 9’una ba¤layan gece Hakkâri’nin Berçalan Yaylas›’nda ve ‹stanbul Taksim’de bar›fl için nöbet tuttu. Hakkâri’nin Irak s›n›r›nda bulunan Berçalan Yaylas›’nda yüzlerce kad›n söyledikleri flark›larla ve yapt›klar› konuflmalarla “bar›fl istiyoruz” dedi. May›s ay›nda Diyarbak›r’da düzenlenen forumla, Haziran ay›nda ise Ankara’da yap›lan konferansla kad›nlar›n bar›fl talebini görünür k›lmaya karar veren Bar›fl ‹çin Kad›n Giriflimi Koor-

Gözalt›nda taciz edilen bu uygulamaya direnenlerin ise darp edildi¤ini belirttiler. Kad›nlar olaya dair Ankara Adliyesi önünde bir aç›klama yaparak savc›l›¤a suç duyurusunda bulundular.

Berçalan’da gece boyunca kurulan serbest kürsülerde kad›nlar bar›fl için taleplerini anlatan konuflmalar yapt›. Yak›lan ateflin bafl›nda halaylar çekildi, kad›nlar ‹lkay Akaya ve Yasemin Göksu’nun seslendirdi¤i ezgilere efllik ettiler. Bar›fl nöbetine Prof. Dr. fiebnem Korur Fincanc›, oyuncu fiebnem Sönmez, Gülçin Sant›rc›o¤lu, Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol, 78'liler Giriflimi'nden Nimet Tanr›kulu, KESK fiubeler Platformu üyesi kad›nlar, ‹zmir, Mersin, Adana, ‹stanbul, Ankara, Diyarbak›r ve Van'dan kad›n kurum temsilcileri kat›ld›.

Vesika kimin utanc›d›r?

Harç zamlar›n› protesto eden üniversiteliler polis sald›r›s›n›n ard›ndan götürüldükleri karakolda tacize u¤rad›, taciz yarg›ya tafl›nd› Harç zamlar›n› protesto etmek için 10 A¤ustos günü Baflbakanl›k önünde eylem yapmak isteyen Genç Sen üyeleri polis taraf›ndan gözalt›na al›nd›ktan sonra kad›n eylemcilerin polis tacizine u¤rad›¤› ortaya ç›kt›. Genç Sen’li kad›nlar, gözalt›na al›nan kad›nlar›n Çevik Kuvvet’te görevli kad›n polisler taraf›ndan soyularak aranmak istendi¤ini, ‘ince arama’ olarak tabir

dinasyonu, ç›kartt›¤› eylem takvimini hayata geçirmeye bafllad›. 8-9 A¤ustos’ta Bar›fl Nöbeti için ‹stanbul Taksim ve Hakkari Berçalan’da sabahlayan yüzlerce kad›n, 23 A¤ustos’ta fiiflli Belediyesi Maçka Park›’nda Bar›fl fienli¤i, 3-4 Ekim’de ‹stanbul’da Bar›fl ‹çin Kad›n Konferans› düzenlemeye haz›rlan›yor. Ayd›nlar, sanatç›lar ve yüzlerce kad›n Berçalan’da Türkiye’nin farkl› flehirlerinden otobüslerle Hakkâri’ye hareket eden koordinasyon bilefleni örgütlerin temsilcileri 8 A¤ustos gecesi ‘s›f›r noktas›’nda bulufltu.

K›l›çdaro¤lu taraf›ndan gündeme tafl›nan seks iflçisi kad›nlar›n say›s›ndaki art›fl, krizin cinsiyetçi yüzünü de ortaya koyuyor CHP’li K›l›çdaro¤lu’nun AKP’yi elefltirirken dikkat çekti¤i seks iflçisi kad›nlar›n say›s›ndaki art›fl, Kad›n ve Aileden Sorumlu Devlet Bakan› Aliye Kavaf’› öfkelendirdi. K›l›çdaro¤lu’nun önce 60 bin, daha sonra da düzelterek 6 bin olarak aç›klad›¤› rakam Türkiye’de vesika için s›ra bekleyen seks iflçisi kad›nlar›n say›s›n›n artt›¤›n› gösterdi. K›l›çdaro¤lu’nun AKP politika-

lar› elefltirmek için ortaya att›¤› bu veri Bakan Kavaf taraf›ndan hakaret olarak nitelendi. Kavaf yay›nlad›¤› bir aç›klamayla K›l›çdaro¤lu’na flu sözlerle cevap verdi: “…Cenneti ayaklar› alt›nda gördü¤ümüz anneye, kad›na yap›lan bir hakaret olmufltur.” Kavaf’›n sözleri dünyada milyonlarca Türkiye’de ise yüz binlerce kad›n›n fuhufl sektöründe çal›flt›¤›n› ve say›lar›n›n krizle beraber

artt›¤›n› görmezden gelmek anlam›na geliyor. Özellikle kriz dönemlerinde kad›nlar›n ekonomik ve sosyal haklar›nda gerileme yaflamalar›n›n yan› s›ra, fuhufla zorland›klar› da biliniyor. Sorunun çözümünde do¤rudan sorumluluk sahibi olan bir makam› iflgal eden Kavaf’›n krizi de göz önüne alarak kad›nlar›n fuhufl yapmak zorunda kalmadan yaflayabilecekleri politikalar› acilen hayata geçirmesi gerekiyor.

Türkiye’nin istihdam yap›s›na k›saca göz at›ld›¤›nda nüfusun yaklafl›k yar›s›n›n k›rsal kesimde çal›flt›¤› göze çarpmaktad›r. 2004 verilerine göre; Türkiye'de tar›m sektöründe çal›flan 7,8 milyon nüfusun 3,5 milyonunu, yani yüzde 45,2'sini kad›nlar oluflturmaktad›r. Ancak tar›mda çal›flan kad›nlar›n yüzde 81,9'u ücretsiz aile iflçisi konumundad›r. K›rsal alanda ise tar›m sektöründe çal›flma oran› kad›nlarda yüzde 94,9'dur. Ayr›ca k›rsal alanda tar›mda çal›flan kad›nlar›n yüzde 83,5'i ücretsiz aile iflçisidir. Kad›nlar›n iflgücüne kat›l›m› daha çok tar›msal alanda ve enformel alanda olmaktad›r. K›rsal alanda yaflayan kad›nlar, tar›mda yayg›n aile iflletmeleri içinde ücretsiz aile iflçisi konumunda, kentlerde daha çok enformel alanlarda (eve ifl alma, gündelikçilik gibi...) iflgücüne dahil olmaktad›r. Kad›n iflgücünün halen en yo¤un oldu¤u sektör tar›m sektörüdür. Kad›nlar bugün tüm dünyada, tar›msal eme¤in büyük bir k›sm›n› oluflturmaktad›r. Tar›m sektöründe çal›flan her 100 kad›n›n 60'› ücretsiz aile iflçisi konumundad›r. Kad›nlar tar›mda gizli iflsiz, yani ücretsiz aile iflçisi konumunda olup, sosyal güvenceden de yoksun olarak çal›flmaktad›r. Ev içinde harcad›¤› ücretsiz ev eme¤i, cinsiyete dayal› iflbölümü ve ataerkil mülkiyet yap›s› bu durumu pekifltiren en önemli nedenlerdir. Kad›n›n hem geleneksel rolleri itibariyle oluflturulan cinsiyete dayal› iflbölümü hem de ataerkil yap› nedeniyle erke¤in kad›n bedeni ve emekgücü üzerinde söz sahibi olarak görülmesi, kad›n›n eme¤inin ucuz, güvencesiz olmas›na yol açar. K›rsal alanda çal›flma koflullar› saatlik iflten daha çok, güne dayal› bir sürece göre düzenlenmektedir. ‹fl, bedene dayal› ve güç gerektirmekte oldu¤undan, yorucu ve y›prat›c›d›r. Evdeki çal›flma yaflam›na s›k›flt›r›lm›fl kad›n, ev içinde evin organizasyonunu sa¤larken tar›msal alanda ücretsiz aile iflçisi olarak çal›flan kad›nlar bunun d›fl›nda, tah›l-meyve-sebze yetifltirme, hayvan bak›m›, hasat-harman gibi çok çeflitli iflleri de yapmaktad›rlar. Günde en az 9 saati bulan çal›flma süreleri mevcuttur. Tar›mda kad›n›n eme¤ini görünmez k›lan nedenlerden biri de ataerkil mülkiyet yap›s›d›r. Kad›nlar›n mirastan pay alamamalar›, yani toprak sahibi olamamalar› da kendi emekleri üzerideki kontrolünü yitirmelerine ve erke¤in mülkü olmalar›na yol açmaktad›r. Tar›m politikalar›n›n de¤iflmesinden de en çok kad›nlar etkilenmektedir. Özellikle piyasan›n liberalleflmesi ve tar›m ürünleri ihracat›n›n desteklenmesi ile birlikte tar›mdaki istihdamda kad›nlar için farkl› iliflkileri ortaya ç›karmaktad›r. Tar›msal alandan kopar›lan üreticilerin kentlere göç etmesiyle birlikte kad›nlar tar›mdan ç›karak enformel alana sürüklenmektedirler. Bu durum kad›n eme¤inin güvencesiz, ucuz olarak kullan›lmas›n›n önünde bir engel de¤il aksine kad›nlar›n proleterleflmesinin vesilesi olmufltur. Tar›m sektöründe ister ücretsiz aile iflçisi ister gezici iflçi olarak çal›fls›n, kad›n, eme¤inin karfl›l›¤›n› yeterince almad›¤› için daha fazla ma¤dur olmaktad›r. Bunun nedeni kad›n›n emek gücüne hem kocas›, babas› (k›saca erkekler) taraf›ndan el konulmas› hem de kapitalist üretim iliflkileri ve tar›m politikalar› sonucu kad›n›n eme¤inin karfl›l›¤›n› alamamas›d›r ve kad›nlar burada çift yönlü sömürüye maruz kalmaktad›r. Kapitalizm ve ataerkil yap› aras›nda birbirini besleyen karfl›l›kl› iliflkinin en görünür oldu¤u üretim alan› tar›md›r. fiimdi bu alan›n h›zla neoliberal dönüflümle y›k›ma sürüklendi¤i de göz önüne al›n›nca, özgür bir köylü hareketinin kad›n sorununu ve bu sorunun tar›msal üretim iliflkilerine sirayet eden biçimlerini ortadan kald›rmay› hedefine almadan baflar›ya ulaflmas› mümkün de¤ildir.


cmy k

Tatilde nereyi görsem ? Halk›n Sesi, genç okurlar›na yaz tatilini de¤erlendirmek üzere öneriler sunmaya devam ediyor. Bu say›m›zda yaflad›¤›n›z ya da tatilde ziyaret etti¤iniz baz› kentlerde görülebilecek müzeleri hat›rlat›yoruz

20 A¤ustos 2 Eylül

Anadolu Medeniyetleri Müzesi - Ankara Ankara Kalesi’nin hemen alt›nda bulunan ve Ulus Ç›kr›kç›lar Yokuflu’ndan kolayca ulafl›labilen müze, aralar›nda Hititler, Asurlar, Frigler’in de bulundu¤u binlerce y›ll›k Anadolu medeniyetlerine ait yap›tlar› sergiliyor. Ziyaretçiler, Tafl Devri olarak bilinen paleotik ve neolitik döneme ait kal›nt›lar› görüp, dönemin yaflam›na iliflkin de bilgi alabiliyor.

Oyuncak Müzesi - ‹stanbul fiair Sunay Ak›n taraf›ndan ‹stanbul’da kurulan müze, Anadolu yakas›nda bir köflkte bulunuyor. Tarihi oyuncaklar›n da aralar›nda bulundu¤u dünyan›n de¤iflik yerlerinden toplanan 2 bin kadar oyuncak bu müzede sergileniyor. Müzeyi ziyaret etmek isteyenler Kad›köy`den kalkan ve Göztepe`den geçen araçlara binerek veya banliyö treninin Göztepe dura¤›ndan müzeye ulaflabilir.

Arkeoloji Müzesi - ‹zmir ‹zmir’de bulunan Arkeoloji müzesi binlerce y›l önce Helen, Roma ve Yunan medeniyetlerine ev sahipli¤i yapan kentin tarihsel miras›n› ziyaretçilere sunuyor. Arkaik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait 23 bini aflk›n parçan›n sergilendi¤i Müze Konak’ta Varyant’ta bulunuyor. Bu nedenle ‹zmir’in her yerinden müzeye Konak’a giden otobüslerle ulaflmak mümkün.

2009

Arkeoloji Müzesi - Adana Adana Arkeoloji Müzesi Çukurova bölgesinin tüm tarihi miras›n› sergiliyor. Hitit, Lidya, Asur, Fenike, Selçuklu ve Osmanl› dönemine ait eserlerin bulundu¤u müze Türkiye’nin en eski müzelerinden biri olma özelli¤ine de sahip. Müze D-400 yolu üzerinde Sabanc› Kültür Sanat Merkezi’nin karfl›s›nda bulunuyor ve Pazartesi günleri hariç her gün ziyaretçilere hizmet veriyor.

KÜLTÜR/SANAT 11

Kirli Tatl› fieyler Yönetmen Stephen Frears’in 2002 yap›m› filminin orijinal ad› Dirty Pretty Things. Amelie filmiyle tan›nan Audrey Tautou’nun rol ald›¤› film Londra’da kaçak çal›flan göçmen iflçilerin maruz kald›¤› sömürü ve yaflad›klar› s›k›nt›lar› anlat›yor. Tautou’nun Türkiyeli genç bir kad›n› canland›rd›¤› film, kad›n emekçilerin maruz kald›¤› tacize de dikkat çekiyor.

K›rm›z› Bu¤day

Karadeniz’in en do¤usunda Artvin Hopa’da binler 6. Halkevleri Kemalpafla Halk Festivali’nde bulufltu. 15 A¤ustos’ta bafllay›p üç gün süren festival hiçbir sponsor deste¤i olmadan halk›n kendi imkanlar›yla gerçeklefltirildi Artvin Hopa’ya ba¤l› Kemalpafla’da Halkevleri taraf›ndan düzenlenen ve art›k geleneksel hale gelen halk festivali bu y›l da büyük bir coflkuyla gerçekleflti. Hiçbir sponsor deste¤inin bulunmad›¤› ve Kemalpafla halk›n›n dayan›flmas› ile örgütlenen festival, 6 bin kat›l›mc›y› a¤›rlad›. Kemalpafla ve Hopa esnaf›, gençleri, kad›nlar›, çocuklar› el ele vererek festivalin gerçekleflmesi için çaba sarf etti. Üç gün boyunca ilçede sokak tiyatrolar›, paneller ve konserler yap›ld›. Halkevinde ö¤renilenler paylafl›ld› Festival’de gençler, çocuklar Halkevleri’nde y›l boyunca ürettiklerini Kemalpafla halk›na sergileme olana¤› buldu. Sokak tiyatrosu gösterimlerine Kemalpafla Halkevi’nde

haz›rlanan oyuncular, üç gün boyunca oyunlar›n› festivalin konuklar›yla paylaflt›. Festivalin gündüz program›nda farkl› konular›n ele al›nd›¤› paneller yap›ld›. Festival boyunca üç ayr› panel gerçeklefltirildi. Halkoyunlar› ekipleri gösterilerini izleyicilere sundu. Düzenlenen futbol turnuvas›yla Hopa ve Kemalpaflal› gençler dostluk için yar›flt›. (Maçlarda dostluk kazand›.) Kad›nlar bulufltu dertlerini konufltu Festivalin ilk günü, her y›l oldu¤u gibi bu y›l da tulum eflli¤inde Kemalpafla sokaklar›nda yap›lan yürüyüflle bafllad›. Yürüyüfl s›ras›nda flark›lar söylendi, horon tepildi, krizin y›k›m› karfl›s›nda halk›n taleplerini anlatan sloganlar at›ld›. Festival yürüyüflünün ard›ndan ilk

gün etkinli¤i olan “Kad›n eme¤i ve yoksulluk” paneli yap›ld›. Panele kat›lan ço¤unlu¤u çay üreticisi olan kad›nlar, çayda kad›n eme¤ini tart›flt›. Festivalin ilk gecesinde ise Artvin'in di¤er ilçelerinde gelerek festivale kat›lan gruplar›n gösterileri vard›. Yaklafl›k dört saat süren program boyunca halk, müzik gruplar›n›n çald›¤› parçalara çoflkuyla efllik etti. Kemalpafla Halkevi folklor ekibinin gösterisinin ard›ndan tüm festival kat›l›mc›lar› beraber horona durdu. Çocuklar sokaktan seslendi Festivalin ikinci günü çocuklar›n haz›rlad›klar› sokak tiyatrosu oyunuyla bafllad›. Ayn› gün Türk Tabipler Birli¤i yöneticisi Ali Çerkezo¤lu’nun konuflmac› oldu¤u sa¤l›k

hakk› paneli gerçekleflti. Akflam program›nda ise yerel müzik gruplar› sahne ald›. Festivale görkemli final Festivalin son gününde, derelerin sat›lmas› ve hidroelektirik santralleriyle ilgili önce sokak oyunlar› oynand›, ard›ndan da yönetmen Metin Ye¤in’in kat›ld›¤› bir söylefli gerçeklefltirildi. Akflam gerçekleflen kapan›fl etkinli¤inde Suavi sahne al›rken çok say›da yerel grup da söyledikleri ezgilerle dinleyicilere coflku dolu dakikalar yaflatt›. Halkevi Çocuk Korosu’nun da sahne ald›¤›

Frans›z Te¤menin Kad›n›

gecede, Festival kapsam›nda düzenlenen futbol, tavla ve masa tenisi turnuvalar›n›n kupalar› da kazanlara verildi. Festivalin bu y›lki temas› “krizin y›k›m› karfl›s›nda halk›n talepleri var” idi. Baflta derelerin sat›lmas›, çay ve hidroelektrik santraller olmak üzere yerel sorunlar da festival etkinliklerinin gündeminde yer alan konulard›.

Mamoste rahmetkir*

cmy k

kald›" yazan posterler as›ld›. Yan›k, sade, duru ve içten bir sese sahip olan Tigran 72 y›ll›k yaflam› boyunca Kürtçe, Arapça, Ermenice ve Türkçe yüzlerce flark›ya imza atm›flt›. Bu flark›lar›n 160’› sanatç›n›n ç›kard›¤› 11 albümde yer alm›flt›. Tigran, bu y›lki Newroz kutlamalar› kapsam›nda geldi¤i Diyarbak›r’da bu kente gömülmek istedi¤ini belirtmiflti. *Büyük usta öldü

John R.Fowles’›n 1969 y›l›nda yay›nlad›¤› roman› Frans›z Te¤menin Kad›n›, tutucu Viktorya döneminde yaflanan ayk›r› bir aflk öyküsünü anlat›yor. Fowles’›n roman› yoksul bir ailenin k›z› olan Sarah’›n bir zaman sonra ortadan kaybolan Charles’la olan aflk›n› ve Sarah taraf›ndan kararl›l›kla sürdürülen bir bekleyifli anlat›yor. Kitaptaki öyküyle beraber, tutku ve inanç da sorgulan›yor.

Latuff’tan Türkiye’ye selam

Müzisyen Aram Tigran hayat›n› kaybetti. Sanatç› vasiyet etti¤i halde Diyarbak›r’a gömülemedi Naz›m Hikmet’ten Ahmet Kaya’ya do¤up büyüdü¤ü memleket topraklar›ndan uzaklarda mezara konmak zorunda b›rak›lan usta sanatç›lara biri daha eklendi: Kürt müzi¤inin efsanevi isimlerinden Aram Tigran. Ermeni tehciri s›ras›nda babas›n›n Kürt bir aile taraf›ndan kucak aç›larak kurtar›lmas› nedeniyle a¤›rl›kl› olarak Kürtçe söyleyen müzisyenin ölmeden önce dile getirdi¤i Diyarbak›r’a defnedilme talebi reddedildi. Son dönemde Yunanistan’da bulunan sanatç› bunun üzerine Belçika’da topra¤a verildi. Sanatç› için Diyarbak›r’da düzenlenen törende, oluflturulan sembolik mezarl›¤a üzerinde Kürtçe ve Ermenice, "Halk›n bülbülü yuvas›z

Saz ve ses sanatç›s› Cengiz Özkan’›n 1998’de ç›kartt›¤› K›rm›z› Bu¤day albümü Özkan taraf›ndan yorumlanan 12 parçadan olufluyor. Erkan O¤ur’un sesi ve kopuzuyla katk› sundu¤u albümde ‘Tanr›dan diledim bu kadar dilek’ , ‘Senden bana yar olmaz’ türküleri Özkan’›n kendine özgü duru üslubuyla yorumlanm›fl bulunuyor.

ABD’nin Irak’› iflgalinden Latin Amerika’daki insan haklar› ihlallerine dünyan›n farkl› köflelerinde ezilenlerin sorunlar›yla ilgili çizdi¤i karikatürleriyle ünlü Brezilyal› çizer Carlos Latuff, kalemini bu kez Türkiye için oynatt›. Muhalif çizerin son eserleri aras›nda Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle hapishaneye düflen çocuklar, Cumartesi Anneleri, gözalt›nda kay›plar ve hasta devrimci tutsak Güler Zere ile ilgili birer karikatürü de yer ald›. Sanatç›n›n eserlerine http://latuff2.deviantart.com/ adresinden ulafl›labilir.

Makyaj odas›ndan flark›lar Makyöz ve flark›c› Suzan Kardefl, yeni albümü Makyaj Odas› fiark›lar›’n› ç›kard›. Kardefl, albümünde çal›flt›¤› sinema filmleri, diziler ve tiyatro oyunlar›nda makyaj yapt›¤› oyuncularla beraber flark›lar seslendiriyor. Albümde; Cem Y›lmaz (Ah Bu Gönül fiark›lar›), Nejat ‹fller (Hanc›), Demet Akba¤ (Çayuriye), Halil Ergün (K›rm›z› Gülün Al› Var), Haluk Bilginer (Sende Bafl›n› Al›p Gitme Ne Olur), Olgun fiimflek (Ellerim Bombofl), Y›lmaz Erdo¤an (Telli Turnam), Erkan Can (Küçelere Su Serpmiflim), Fikret Kuflkan (P›kmaspar›/Kuzgun) dahil çok say›da isim Suzan kardefl’le duet yap›yor.


Bolulular harçlara hay›r diyor Ö¤renci Kolektifleri’nin harç zamlar›na karfl› haftalard›r sürdürdü¤ü oturma eylemleri A¤ustos’un ilk haftas›nda da 10 ilde efl zamanl› olarak devam ettirildi. Kent meydanlar›nda yap›lan eylemlerin yan› s›ra, yaz okulunun devam etti¤i üniversitelerde harçlara karfl› etkinlikler gerçeklefltirildi. Bolu’da Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Harç Karfl›t› Platform 5 A¤us-

tos’ta kampüs içinde bir yürüyüfl gerçeklefltirdi. “E¤itim hakt›r, sat›lamaz” yaz›l› pankart tafl›yan ö¤renciler rektörlük önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Harçlara karfl› Bolu merkezdeki Kardelen Meydan›’nda da imza toplayacak olan ö¤renciler toplanan imzalar› daha sonra YÖK’e gönderecek.

Üniversite ö¤rencilerinin harç zamlar›na karfl› eylemleri hükümete geri ad›m att›rd›. Zam oranlar›n›n yüzde 500’den yüzde 8’e düflürülmesi, paras›z e¤itim mücadelesi aç›s›ndan toplumsal muhalefete umut verdi Harçlara yap›lmas› planlanan yüzde 500’e varan zamlara karfl› ülke çap›nda mücadele eden üniversiteliler sonunda harç zamlar›n› yüzde 8 oran›na çektirmeyi baflard›. Ankara’da Sakarya Caddesi’nde Tayyip Erdo¤an’› yemek yerken yakalayan Ö¤renci Kolektifler’in protestosu sürecin simge eylemlerinden biri olmufltu. 14 A¤ustos’ta Taksim’de birçok gençlik örgütünün ortaklafla yapt›¤› eylemde de harçlara karfl› kitlesel, militan mücadele kararl›l›¤› dile getirildi. “Sokakta kazand›k sokakta kazanaca¤›z”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganlar›yla Taksim Meydan›’na yürüyen üniversiteliler, e¤itimi paral›laflt›ranlar› uyard›lar. “Pazarl›k yok, paras›z e¤itim istiyoruz” Zam tart›flmalar› sürerken Ö¤renci Kolektifleri birçok ilde yüz-

lerce ö¤renciyi çeflitli eylemlerle harçlara karfl› harekete geçirdi. Üke çap›nda büyük bir tepkinin a盤a ç›kmas› üzerine, ikinci ö¤retime yap›lmas› planlanan yüzde 500’lük zam önerisi yüzde 8 oran›na düflürülerek Bakanlar Kurulu’na sunuldu. Bu zamm›n makul oldu¤unu öne süren ve bu indirimin üniversitelilere sus pay› olaca¤›n› sanan AKP iktidar› karfl›s›nda “pazarl›k yok, harçlara hay›r” diyen üniversitelileri buldu. Ankara’da 10 A¤ustos’ta Baflbakanl›k önünde yap›lan eylemin ard›ndan ‹stanbul, ‹zmir ve Eskiflehir’de de harçlar›n kald›r›lmas›na yönelik eylemler devam etti. ‹stanbul’da 11 A¤ustos’ta Galatasaray Lisesi önünde buluflarak bir insan zinciri oluflturan üniversiteliler, flark›lar› ve sloganlar›yla sürdürdükleri eylemde halktan yo¤un ilgi gördüler. Daha sonra “Pazarl›k yok, harçlar kald›r›ls›n” yaz›l› pankartlar›yla Taksim Meydan›’na do¤ru yürüyüfle geçen Ö¤renci Kolektifleri’ne halk da alk›fllar›yla destek oldu. Mis Sokak’a gelindi¤inde k›sa

süreli bir oturma eylemi düzenleyen ö¤renciler, eylem boyunca ellerinde “Susma hayk›r, e¤itim hakt›r”, “Zamc› AKP’den hesap sor” yaz›l› dövizler tafl›d›lar. Oldukça coflkulu geçen eylemin sonunda Taksim’de okunan bas›n aç›klamas›nda, harç zamlar›nda yap›lan indirimin Erdo¤an’›n lütfu de¤il, ö¤rencilerin kararl› mücadelesinin kazan›m› oldu¤u vurguland›. Tayyip “döner” biz dönmeyiz “Kurtuldun sanma zamlara karfl› peflindeyiz Tayyip” diyerek harçlar› protesto eden ‹zmir Ö¤renci Kolektifleri e¤itim paras›z olana dek AKP’ye rahat vermeyeceklerini hayk›rd›. Ö¤renci Kolektifleri üyeleri Konak YKM önünde buluflarak flark›larla “Gemiciklerin vergisini harçlarla m› ödeyeceksin”, “Tayyip ‘döner’ biz dönmeyiz”, “‹ndirim de¤il paras›z e¤itim istiyoruz” sloganlar›yla Büyükflehir Belediyesi’ne yürüdü. Burada yap›lan bas›n aç›klamas›nda harçlar›n› ödeyemeyenlerin harç kredisiyle ma¤dur edildi¤i, devlet üniversitelerini özel üniversite zanneden piyasac› bir hükümetin

iktidarda oldu¤u belirtildi. Kolektifler tüm üniversitelileri ve tüm halk› her hafta Cuma günü Konak YKM önünde saat 16.00–23.00 aras›ndaki harç nöbetlerine davet etti. Eskiflehir zamlarla yetinmiyor, harçlara isyan ediyor Eskiflehir Ö¤renci Kolektifleri, hükümetin harç zamlar› konusunda geri ad›m atmas›n›n ard›ndan Adalar Migros önünde bir eylem gerçeklefltirdi. Sergilenen tiyatro gösterisi ve söylenen paras›z e¤itim temal› flark›lara çevre halk› alk›fllarla efllik etti. Eylem s›ras›nda söz alan bir ö¤renci velisi, bu ülkede kriz koflullar›nda ö¤renci okutman›n imkans›z hale geldi¤ini söyledi. Harçlara karfl› birçok militan ve renkli eylem gerçeklefltiren gençlik hareketi, ortaklaflma zeminlerini çokça yaratamasa da ülke gündemine müdahale etmekte baflar›l› oldu. Bu dönemin canl› öznelerinden Ö¤renci Kolektifleri de sürekli, meflru ve yarat›c› eylemleriyle, AKP’yi yoksul halka ve üniversitelilere yapt›¤› zamlarla insafs›zca sald›ramayaca¤› noktas›nda uyard›.

Sokakta kutlad›lar

Adaps›zl›¤a devam harçlara hay›r Kolektifler yapt›klar› bir bas›n aç›klamas›yla gençleri ideolojik ve adap d›fl› olarak de¤erlendiren Tayyip Erdo¤an’a cevap verdi. Taksim Meydan›’nda buluflan ö¤renciler “Zamc› AKP'den Hesap Sor”, “Harç Zamlar› Baflbakan›n Adab›n› Bozdu” yaz›l› karikatürleri tafl›yarak zam üstüne zam yapan ve e¤itimi piyasalaflt›ran Tayyip Erdo¤an’› acilen adapl› olmaya davet ettiler.

Teflekkür de yok, pazarl›k da Zamlar›n oran›n›n yüzde 8’e çekilmesini ard›ndan “Teflekkürler Say›n Baflbakan” yaz›l› bir pankartla Baflbakanl›¤a yürüyen Kolektifler burada bir aç›klama yapt›. Aç›klama s›ras›nda “Teflekkür de pazarl›k da yok, harçlara hay›r!” yaz›l› ikinci bir pankart açan ö¤renciler harçlar›n kald›r›lmas›n› istedi.

Harç zamlar›n› geri ald›rtan Kolektifler Taksim’de bir flenlik yaparak kazand›klar›n› ve mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu Harçlara fahifl zam teklifinin geri al›nmas›n›n ard›ndan ‹stanbul Ö¤renci Kolektifleri, 14 A¤ustos günü Galatasaray Lisesi önünde “Sokakta Kazand›k, Sokakta Kutluyoruz” diyerek bir flenlik düzenledi. 150’ye yak›n ö¤rencinin oturma eylemine kat›ld›¤›, yüzlerce insan›n alk›fllarla destek verdi¤i

flenlik, flark›lar ve tiyatro gösterileriyle coflku dolu geçti. Ö¤renciler, birlik olduklar›nda piyalaflt›rmalara karfl› kazan›m elde edebileceklerini kan›tlad›klar›n› söyledi. Eyleme Leman Sam, fievval Sam, Yaflar Kurt ve E¤itim-Sen temsilcileri de destek verdi. Leman Sam konuflmas›nda, sosyal bir devlette e¤itimin paral› olmas›n›n can›n› ac›tt›¤›n› söyledi.

Ö¤renciler banka soydu Paras›z e¤itim talebinin sokakla buluflturuldu¤u flenlik yüzlerce kiflinin kat›ld›¤› flark› ve halaylarla sona erdi. ‹ki saat süren flenli¤in ard›ndan, ö¤renciler Taksim’deki “Güler Zere’ye özgürlük” eylemine kat›ld›lar.

Çukurova Üniversitesi Ö¤renci Kolektifleri harçlar› protesto etmek için her hafta nöbet tuttuklar› Ziraat Bankas› önünde bir tiyatro sergilediler. Tiyatro skecinde banka soyguncusu k›l›¤›na giren ö¤renciler, harçlar›n ve zamlar›n ö¤rencileri ne hale getirdi¤ine dikkat çekmek istedi.

Kütahya

Ankara

Eskiflehir

‹zmir

Bolu

Kütahya’da oturma eylemleri yaparak harçlara yap›lan zamlara karfl› ilk tepkilerini ortaya koyan üniversiteliler böylece birçok üniversiteliyi daha mücadeleye ça¤›rd›lar. Oturma eylemlerinin ard›ndan üniversitenin tüm bileflenlerinin kat›ld›¤› bir yürüyüfl düzenlendi. Yaklafl›k 150 kiflinin kat›ld›¤› yürüyüfl “zamlar geri al›nana kadar mücadeleye devam” ça¤r›l› bir bas›n aç›klamas›yla sonland›r›ld›.

Harç zamlar›n›n ard›ndan ilk tepki, tüm illerden ö¤rencilerin kat›l›m›yla Meclis’e yap›lan bir yürüyüflle gerçeklefltirildi. Daha sonra Yüksel Caddesi’nde sabaha kadar paras›z e¤itim hakk› için nöbet tutan üniversiteliler, kürsüler kurarak tüm Ankara halk›n› deste¤e ça¤›rd›lar. Ö¤renciler “AKP YÖK’ünü al›p gidene kadar, e¤itim paras›z olana kadar sokaklarday›z!” diyerek eylemlerin devam edece¤ini duyurdular.

23 Temmuz’da harçlara karfl› yap›lan ilk nöbette halk›n ve ö¤rencilerin yo¤un ilgisi vard›. ‹kinci ö¤retimin oldu¤u Anadolu Üniversitesi’nde tiyatro oyunlar›yla, fakültelere as›lan pankartlarla, toplanan imzalarla ve yap›lan toplant›larla tüm kampüse yay›lan bir tepki oluflturuldu. Ayn› zamanda üniversite civar›ndaki esnafla da konuyla ilgili görüflmeler yap›larak, bir dayan›flma örgütlenmeye çal›fl›ld›.

Üniversileliler 23 Temmuz’da Büyükflehir Belediyesi'ne yürüyüp belediye binas›na 'Harçlara Hay›r' pankart› ast›klar› eylemle seslerini duyurdular. Eylem nedeniyle baz› ö¤renciyen gözalt›na al›n›nca, di¤en ö¤renciler oturma eylemi yapt›lar. Harç nöbetleri tutarak 2000 imza toplayan ö¤renciler eylemlerini tiyatro ve müzikle renklendirdiler. Ö¤renciler ay sonunda bir de flenlik yapacak.

Harç karfl›t› eylemler yaz okulunda skeç, bildiri ve afifllerle duyuruldu. “Önümüzdeki döneme gözümüzü harçlarla açmayaca¤›z” diyen ö¤renciler tüm üniversitelileri ortak bir direniflini örgütlemek ad›na “A‹BÜ Harç Karfl›t› Platform”u oluflturdular. Platform, imza kampanyas› ve bir eylem örgütledi. Üniversite ö¤rencilerinin etkili eylemleri sonucu AKP’nin geri ad›m atmas›, Bolulu üniversiteliler taraf›ndanda sevinçle karfl›land›.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.