Aktüalite Haber 34. Sayı

Page 1

Filistinli cesur kıza Cesaret Ödülü...

Vali Mutlu’dan hanutçulara uyarı:

“Ayağınızı denk alın!” İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kentte hanutçuluk yaparak turistleri rahatsız eden kişilere sert uyarıda bulundu. SAYFA 5’TE

I FİLİSTİN’de korkusuzca İsrail askerlerine kafa tutarak dünya gündemine oturan cesur kız çocuğu Ahed Tamimi, Başakşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak ilçeye geldi. İsrail askerlerine meydan okuyan Filistinli Ahed Tamimi’ye Başakşehir Belediyesi tarafından ‘Hanzala cesaret ödülü’ verildi. Ahed Tamimi,

Saray sobaları görücüye çıktı

Daha güzel bir Laleli için...

I FATİH Belediye Başkanı Mustafa Demir,

İstanbul’un gözbebeği Tarihi Yarımada Fatih’i daha da güzel bir hale getirmek için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Başkan Demir, Fatih’in

5 OCAK 2013 Yıl:1 Sayı: 34

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’a vefa

HABERİ SAYFA 4’TE

Kayıp çocuklar tehlike altında I ESENLER

Başakşehir Belediyesi`nin davetlisi olarak annesi ile beraber Türkiye`ye gelmişti. İsrail askerine meydan okuduğu görüntüleri internette en çok tıklanan videolar arasına giren Filistinli kıza Başakşehir Belediyesi tarafından ‘cesaret ödülü’ verildi. SAYFA 8’DE

ticaret merkezlerinden Laleli'de işyeri olan iş adamlarının kurduğu LASİAD (Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği) yöneticileri ile kahvaltılı SAYFA 5’TE toplantıda bir araya geldi.

I DOLMABAHÇE

Sarayı'nın sanat eseri değerindeki 300-400 yıllık çini sobaları, aslına uygun olarak restore edilerek ziyarete açılıyor. SAYFA 3’TE

HAFTALIK BAĞIMSIZ GAZETE

2 TL.

www.aktualitehaber.com

AİLEYE SALDIRIYA MÜSAMAHA YOK! Başbakan Erdoğan, Uluslararası Aile ve Sosyal Politikalar Zirvesi'nde yaptığı konuşmasında ailenin, ilk ve en önemli eğitim zemini olduğuna değindi... I BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ''Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olur'' dedi. Genç nesillere aile kurumunun öneminin iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Eğer güçlü bir millet olacaksak güçlü ailelere sahip olmak zorundayız. Bir aileyi tehdit edebilecek her sorunun üzerine tam bir bir kararlılıkla gidiyor, sorunu çözmek için tüm imkanlarımızı en güçlü şekilde seferber ediyoruz'' dedi. Eğitim, sağlık ve adalet alanında gerçekleştirilen reformlarla yoksulluğun tehdidi altındaki aileleri koruduklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Anneleri ailenin temel unsuru, temel yapı taşı olarak görüyor ve her alanda en güçlü şekilde destekliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu. SAYFA 3’TE

Belediyesi Kayıp Çocuklar Sorunu paneli düzenledi.

SAYFA 4’TE

Bahçelievler kara kışa hazırlandı...

HABERİ SAYFA 4’TE

Dünya starları İstanbul’daydı I İSTANBUL 2012’de dev organizasyonlar yaparak dünyaca ünlü starları ağırladı.

HABERİ SAYFA 8’DE

MEDCEZİR Hasan Çabukol

Kurumsal iletişimde halkla ilişkilerin rolü

Hasan Çabukol’un köşe yazısı 3. sayfada hasancabukol@gmail.com

I MİMAR ve Mühendisler Grubu’nun

70’i geçen yandı!

SAYFA 9’DA

İstanbul İtfaiyesi New York ile aynı düzeyde

İnsanlar deprem konusunda ilahi belirleyici olamaz konuğu Prof. Dr. Ali Köse, sosyolojik ve psikolojik olarak insanların depreme bakış açılarını anlattı. 6’DA

Hız koridoru sistemi E-5'te uygulanmaya başlıyor

I EDS sisteminin ilk kameraları E-5 karayolunda

Bahçelievler ve İncirli mevkiine yerleştirildi. Sistem sadece ceza kesilmesi için değil aynı zamanda trafik yoğunluğunun daha önceden tespit edilmesi için de kullanılacak. Elektronik Denetleme Sistemi'ne (EDS) ilişkin yeni projeler üretilmeye devam ediliyor. Dinamik trafik yönetim sistemi projesi kapsamında uygulamaya konul-

DIŞ POLİTİKA Aslan Balcı

Arap Baharı’nın değerlendirmesi

Aslan Balcı’nın köşe yazısı 5. sayfada aslanbalci@gmail.com

YAŞAM KOÇU Mustafa Yurttaş

C-H-P

Mustafa Yurttaş’ın köşe yazısı 6. sayfada mustafayurttas98@gmail.com

ması beklenen proje radar temelli sistemden farklı işliyor. Yeni sistemle EDS'ye yaklaşan sürücünün hızını düşürmesi yeterli olmuyor. Hız koridoru adı verilen bu sistemde farklı iki noktaya konulmuş kameralar aracın giriş ve çıkış hızını hesaplıyor, daha sonra aradaki mesafe ile geçiş süresi ölçülerek ortalama hız bulunuyor. HABERİN DEVAMI SAYFA 8’DE



gündem

5 Ocak 2013

urumsal iletişimin amacı, kurumun K iç ve dış çevresiyle gerçekleştirdiği tüm iletişimin bütünlüğünü korumak ve

böylece istendik yönde kurum imajının oluşmasını sağlamaktır. Kurumlar, dinamik toplumsal derlemelerden oluşan içsel düzenlemelerini ve yenileme yapılarını, dış çevredeki değişimlere yanıt verebilecek biçimde oluşturmakla yükümlüdür. Başka deyişle, bir kurumun ayakta kalması ve gelişmesi çevresindeki değişimlere olan duyarlılığına bağlıdır. Halkla ilişkilerin görevi ise, kurumu ve çalışanlarını bu değişimlere karşı duyarlı duruma getirmektir. Bu nedenle, kurum ilişkilerinin sürekli olarak değişen toplumsal koşullara göre uyumlandırılması gerekir. Hem çevreyi, hem de kurumu etkileyen, değiştiren ve etkileşim içerisine sokan ise yine halkla ilişkilerdir. Halkla ilişkiler, kuruluşların çevreleri ile ilişkilerini düzenleyen, kurumu bu çevrelere anlatan, çevreden bütün izlenim ve beklentileri kuruma anlatarak, bu beklentilere yanıt veren çift yönlü bir iletişimdir. Kurumsal kimlik ve imaj çalış-

Kurumsal iletişimde halkla ilişkilerin rolü

MEDCEZİR hasan çabukol hasancabukol@gmail.com

malarında da halkla ilişkiler, ‘ilişki’ kurucu rolü ile kurum ve çevresi alanında kilit bir görevde, vazgeçilmez bir öğesi konumundadır.

Proaktif ve Reaktif İletişim

Kuşkusuz kurumların çevrelerinde gelişen olaylara, değişikliklere uyum göstermek için ileri-geri manevralar yaptıkları durumlar da söz konusudur. Kurumların halkla ilişkiler programları ise, çevresel koşullara uyum sağlamaya ya da çevresel değişmelerden kaynaklanan baskıları ortadan kaldırmaya çalışmaktan çok, önceden belirlenen bir he-

a y ı r ı d l a s “Aileye a h a m a s ü asla m ” . . . z i y e m e r göste

“AİLE VAR OLDUKÇA DEVLET VAR OLACAKTIR” BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, ''Aile yapısını muhafaza etmek, aile huzurunu muhafaza etmek, aileyi refah ve mutluluk içinde tutmak için her imkanı seferber ettik, ediyoruz. Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olacaktır. Aile var oldukça sağlıklı nesiller var olacak, iyilik var olacaktır. Aileye yönelik her saldırıyı doğrudan insanlığa yönelik bir saldırı olarak görüyor, hiçbir şekilde müsamaha göstermiyoruz'' ifadelerini kullandı.

defe yönelik hazırlanır. Kurumun ‘öyküsünü’ anlatırlar. Kuşkusuz kurum kimliğinin eksiksiz yansıtılmasında, iletişimin sürekliliği tartışılmazdır. Halkla ilişkiler döngüsünde, proaktif ve reaktif kavramları halkla ilişkiler programlarını tanımlar. Proaktif iletişim,

halkla ilişkilerin sorun çözme yerine sorun önleyici, hatta olası sorunları önceden görüp, bu sorunları etkileyerek, kurumsal bir fırsata ve kurum imajına dönüştürme sürecidir. Başka deyişle, halkla ilişkilerde iletişimin planlanan amaçlara göre sürekli olması ve uygulanması proaktif bir iletişimi gerektirir. Böyle bir iletişimde, iç ve dış çevrelerin incelenmesi sonucu ortaya çıkan ve izlenmesi gereken politikaları yönetim teşvik eder ve uygular. Bu teşvik ve uygulama stratejik planlama sürecini gerektirir. Proaktif iletişimde, halkla ilişkiler hem çevreyi, hem kurumu değiştiren ve etkileşim içine sokan bir yapıdadır. Burada iletişim çift yönlüdür ve hem kurumda hem de çevrede değişikliğe yol açar. İletişim yalnızca bilgi vermek için değil, çözmek için kullanılır. Proaktif iletişimin en belirgin özelliklerinden biri, geleceğe yönelik hedef belirlemektir. Bu bağlamda,

B

aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olur'' dedi. Genç nesillere aile kurumunun öneminin iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Eğer güçlü bir millet olacaksak güçlü ailelere sahip olmak zorundayız. Bir aileyi tehdit edebilecek her sorunun üzerine tam bir bir kararlılıkla gidiyor, sorunu çözmek için tüm imkanlarımızı en güçlü şekilde seferber ediyoruz'' dedi. Eğitim, sağlık ve adalet alanında gerçekleştirilen reformlarla yoksulluğun tehdidi altındaki aileleri koruduklarını dile getiren Erdoğan, "Anneleri ailenin temel unsuru, te-

Sarıgül “İPTAL” başvurusu yaptı

ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Büyükşehir Yasası ile ilçesinde yapılan sınır değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Beraberindeki bazı muhtarlar ve belediye meclis üyeleriyle Yüksek Mahkeme'ye gelen Sarıgül, çıkışta yaptığı açıklamada, Büyükşehir Yasası'nın hiçbir hukuki dayanağının olmadığını ve tamamen siyasal amaçlı çıkarıldığını önesürdü. Şişli'deki Ayazağa, Maslak ve Huzur mahallelerinin, Sarıyer'e bağlanmasına yönelik itirazlarını Anayasa Mahkemesi'ne yaptıklarını belirten Sarıgül, şöyle konuştu: ''Bu itirazımızın Anayasa Mahkemesi'nde siyasal açıdan değil tamamen hukuki açıdan değerlendirileceğine inancımız tamdır. Anayasa Mahkemesi, Meclis'te oy hesabıyla alınan, gelecekteki yerel seçimlerde ben kendi partime nasıl menfaat sağlarım anlayışıyla alınan bu kararı eminim ki uygun görmeyecektir." Devlet sorumluluğu taşıyan, bayrağına, toprağına, ulusal birliğe bağlı biri olduğunu belirten Sarıgül, ''Biz hiçbir zaman AİHM'e gitmeyi arzu etmeyiz. AİHM'ne 'kendi adaletimizden memnun değiliz, biz onun için size geldik' demeyi Allahım bana inşallah kısmet etmesin'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Uluslararası Aile ve Sosyal Politikalar Zirvesi'nde ailenin, en önemli eğitim zemini olduğunu söyledi

mel yapı taşı olarak görüyor ve her alanda en güçlü şekilde destekliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

“YAVAŞ YAVAŞ YAŞLANIYORUZ”

Erdoğan, aileyle ilgili özellikle vurgulamak istediği bir şey olduğunu ifade ederek, ''En az üç çocukla beraber güçlü aileler, en az üç çocuk... Ailelerimizi güçlü kılmanın yolu buradan geçiyor. Bunu bir defa başaracağız. Güçlü aile istiyorsak bunun olması lazım. Güçlü millet istiyorsak bunun olması lazım. Bir çocuk iflas, iki çocuk iflas, üç çocuk ancak yerinde saymak. Gelecek de yaşlı nüfus getiriyor, yaşlı bir nüfus. Şimdi

bizim dinamik genç bir nüfusa ihtiyacımız var. Dinamik ve genç nüfus buradan geçiyor, bunu halletmemiz lazım'' dedi. Bunun bir incelemenin neticesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları belirtti: ''Bakın şu anda yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Zira bizim artış hızımızın ikinin üzerinde, üçlere ulaşması lazım. Bunu başarmamız gerekiyor. Şu anda Batı sıkıntı içinde, bundan dolayı. Ama biz Türkiye'yi bu sıkıntının içine sokmak istemiyoruz. Ben annelerin şahsında, özellikle ülkeme sesleniyorum: Bu hassasiyetimizi lütfen hafife almayalım, hafife almayın. Bunu dalga dalga yaygınlaştırmamız lazım.''

Saray sobaları görücüye çıktı

3

halkla ilişkilerin hep sözü edilen ve üzerinde önemle durulan uzun dönemli bir program olarak ele alınması konusu proaktif iletişim alanına girer. Ya da halkla ilişkiler, ‘kurumların yönetsel sürecinde yer alan bir yönetim işlevi ve yönetim politikası olmalıdır’ derken, halkla ilişkilerin proaktif iletişim olması gerekliliği ve kurumsal hedefler doğrultusunda önceden planlanmasından söz edilir. Kurumun güçlü dönemlerinde ileri görüşlü davranarak çevredeki değişimleri izlemesi ve etkilemesi kadar, kurum imajının güçsüz dönemlerde de sürdürülmesinin önemi büyüktür. Reaktif iletişim, yalnızca kurum açısından bir rahatsızlık söz konusu olduğunda uygulamaya konulur. Kurumdan çevreye bilgi akışı sağlansa bile, geri besleme önemsenmez. Reaktif iletişim, halkla ilişkilerin tek işlevinin çevreyi etkilemek olduğu görüşünden hareket eder. Bu nedenle kurumu etkileyen herhangi bir olay ortaya çıktığında söz konusu olur. Reaktif iletişimde önemli olan ‘nasıl’ söylenildiğidir.

Vapur yolcularının sağlıkları güvencede

ŞEHİR Hatları, yolcularının vapurlarda ya da iskelelerde yaşayabilecekleri acil bir durumda daha hızlı müdahale edebilmek için Medline Acil Sağlık ile gerçekleştirdiği işbirliği çerçevesinde farklı bir uygulamayı hayata geçiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları yolcuları, iskele ve gemilerde karşılaşabilecekleri acil sağlık sorunları için güvence altına alınıyor. Uygulama kapsamında yolcular seyahatleri esnasında beklenmedik sağlık problemlerine karşı yüksek kaliteli ‘acil sağlık hizmetinden’ ücretsiz yararlanabilecek. İstanbul’un iki yakası arasında kent içi deniz ulaşımını sağlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Şehir Hatları, yolcularını seyahatleri boyunca oluşabilecek riskli durumlara karşı güvence altına alıyor. Buna göre yolcular, iskeleye adım atmalarından Şehir Hatları’nın faaliyet alanlarının dışına çıkana kadar geniş kapsamlı acil sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak. Kalp krizi, yaralanma, denize düşme gibi vakalar acil koduyla iskeleye çağrılan uzman hekim ve sağlık ekibi tarafından ilk müdahaleleri yapılarak, yolcuların en yakın hastaneyi sevkleri gerçekleştirilecek. Transferi gerçekleştirilen hastaların süreçlerini takip edilebilmesi için hasta yakınları için bilgi köprü sistemi oluşturulacak.

Dolmabahçe Sarayı'nın 300-400 yıllık çini sobaları, restore edilerek ziyarete açılıyor

D

olmabahçe Sarayı'na 100 yıl önce elektrik ve kalorifer sisteminin eklenmesiyle depolara kaldırılan sanat eseri değerindeki 300-400 yıllık çini sobalar, aslına uygun restore edilerek gün yüzüne çıkarılıyor. TBMM Milli Saraylar bünyesinde görevli çini soba ustası Halit Uçaroğlu, bugüne kadar bakım ve onarım görmeyen saray sobalarını, aslına uygun restore ederek ömürlerini uzatıyor. Parçalarının ''puzzle'' gibi birleştirilmesiyle ortaya çıkan 1 ile 2,5 metre boyundaki sobalar, sarayın gezi güzergahında ziyaretçilerin görebileceği noktalara yerleştiriAğırlıklı olarak Avrupa kaynaklı olan çini saray sobalarının büyük bir kısmının çinilerinde ya da kapak ve kül çekmecesi gibi madeni aksamında bulunan markalardan kaynakları saptanabiliniyor.

liyor. Uçaroğlu, genellikle ocak ve mangalların kullanıldığı Osmanlı saraylarında 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra mekanların kullanım amacı ve ısınma gereksinimine bağlı olarak bazı yerlerde şöminelere, bazı yerlerde de sobalara yer verildiğini söyledi. Milli Saraylar Isıtma Araçları Koleksiyonu'nda yer alan 300-400 yıllık çini sobalar yaklaşık 150 yıldır sarayın bodrum katında sandukaların içinde dağınık bir şekilde muhafaza edildi. Bu sobalar bugüne kadar herhangi bir onarım görmedi.

Engelli ve kimsesizler için kamp şenliği...

BAKIRKÖY Belediyesi Engelli ve Kimsesiz Çocuklar Yeni Yıl Kamp Şenliği 5 Ocak 2013 Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde gerçekleşecek. Bakırköy Belediyesi Engelli ve Kimsesiz Çocuklar Yeni Yıl Kamp Şenliği 5 Ocak 2013-Cumartesi günü 12.00-16.00 saatleri arasında Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde yapılacak. 2008 yılından beri Bakırköy Belediyesi tarafından her yaz Fethiye Ölüdeniz’de düzenlenen ve birer haftalık dönemler halinde mayıs ayında başlayıp eylül ayında son bulan Yaz Kampına engelliler ve aileleri ile kimsesiz çocuklar katılıyor. Kampa katılan engelli ve kimsesiz çocuklar yeni yıl coşkusunu yaşayacakları kamp şenliği ile gönüllerince bir gün yaşayacaklar. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in de izleyeceği Kamp Şenliğinde engelli gruplarının gösterilerinin yanı sıra Kerim-Selim Altınok kardeşler yönetimindeki Görme Engelliler Derneği(GÖZ-DER) Korosunun konseri de yer alacak. YER: Cumartesi Pazarı -Marmara Forum AVM arkası)


4 5 Ocak 2013

Kayıp çocuklar tehlike altında

E

Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen Kayıp Çocuklar Sorunu panelinde uzmanlar kayıp çocuklar sorununu tüm boyutlarıyla tartışarak, çözüm önerilerini masaya yatırdı

senler Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Kayıp Çocuklar Sorunu paneli gerçekleşti. Esenler Belediyesi, Güneydoğum Derneği ile ortaklaşa İstanbul’da kayıp çocuklar sorununa dikkat çekmek amacıyla “Kayıp Çocuklar Sorunu” panelini düzenledi. Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele; İstanbul Vali Yardımcısı İbrahim Hayrullah, Esenler Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Mardin eski Milletvekili Nihat Eri, ilçe Sağlık Müdürü Doğan Uysal, Belediye Başkan Yardımcıları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Panel öncesinde ilk konuşmayı Güneydoğum Derneği Başkanı Duygu Sucuk yaptı. Sucuk, ülkemizde yaşanan kayıp çocuklar sorunuyla ilgili bilgiler vererek panelin önemine dikkat çekti.

ÖNLEYİCİ ÇALIŞMALAR

Panelde ilk söz alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Dr. Murat Koçak, barkovizyon sunumu eşliğinde “Kayıp çocuklar sorununda nereye gidiyoruz? Nasıl çözeriz?” başlığı çerçevesinde konuşma yaptı. Kaybolan çocukların tehlike altında olduklarını belirten Koçak, kayıp çocukları bulma konusunda bir cinayeti önleme hassasiyeti içinde ilerlenmesi gerektiğini söyledi. Kayıp çocuk sayısının her sene arttığına dikkat çeken Koçak, “Bu artışa dur demeliyiz” dedi. Kayıp çocukların yüzde 97’sinin evden kaçan çocuklar olduğuna dikkat çeken Koçak, bunun önüne geçebilmek için halkı da işin içine katmak gerektiğini ifade etti. Çocuk Suçlarını Önleme Derneği Başkan Yardımcısı Gülhan Şişman da kayıp çocuklar sorununda Sivil Toplum Kuruluşlarının rolünü uluslar arası örnekler bağlamında anlattı. İstanbul Üniversitesi Adlî Tıp Enstitüsü’nde görevli Prof. Dr. Gökhan

“Çocuklarımıza sahip çıkmalıyız” Oral da kayıp çocukların bulunmasında adlî tıp uygulamaları ve kayıpların önlenmesi için önerilerini dile getirdi. Hiç bir polisin kaybolmuş bir çocuğu tek başına bulmasının mümkün olmadığını söyleyen Oral, bu konuda özellikle sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düştüğünü belirtti. “Aranmaya değmeyecek çocuk yoktur” diyen Oral, beklendiği zaman beklendiği yerde olmayan bir çocuğun aranmaya değer olduğunu ifade etti. Oral, “ Çocuklarımızı korumalı, kollamalılıyız. Çocuğunu kaybetmiş bir aile nasıl mahvolursa, çocuklarını kaybetmiş bir ülkenin ne olacağını unutmayın.” dedi.

ESENLER Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, bu toplumun içerisinde herhangi bir sorun ya da bir sosyal yara varsa, bir yerel yöneticiye düşen en önemli görevin o sosyal yarayı tedavi etmek olduğunu ve bu yaranın bir daha açılmaması için her türlü tadilâtın yapılmasından sorumlu olduğunu söyledi. Esenler`in kayıp çocuklar konusunda ciddî bir sorunla karşı karşıya olmadığına dikkat çeken Başkan Göksu, “Böyle bir talep Güneydoğu’dan geldiğinde hiç düşünmeden evet dedik. Evet dememizin 2 tane sebebi var: Biz belediye olarak sosyal meselelere önem verdiğimizden ve sosyal sorumluk projelerini hayatın projeleri olarak gördüğümüzden herkese katkı sunmak istedik. İkincisi ise; böyle bir sorun bizde yok; ama yarın olmayacağı anlamına da gelmiyor” dedi. Anne babaların çocuklarına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan ve kayıp çocuk sorununun yaşanmaması için gereken tedbirlerin önceden alınmasının gerekli olduğunu ifade eden Göksu, bu sorunun çözümünde kamuoyunda bir korku ortamı oluşturulmaması gerektiğini vurguladı.

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’a vefa

E

Bağcılar’da Geri Dönüşüm Hastanesi

BAĞCILAR Belediyesi "Geri Dönüşüm Hastanesi” yarışmasıyla çocuklarda çevre bilinci oluşturacak. “Geri Dönüşüm Hastanesi” adı altında hazırlanan kitabı okuyarak, sorulara doğru cevap veren öğrenciler ödüllendirilecek. Bağcılar Belediyesi, çocuklara çevre bilinci ve geri dönüşüm kültürü kazandırmak için örnek bir proje hazırladı. “Geri Dönüşüm Hastanesi” adı altında bir yarışma başlatan Bağcılar Belediyesi, yarışmada dereceye giren öğrencileri ödüllendirecek. “Soruları Bil, Hediyeyi Kap” sloganı ile düzenlenen kampanya doğrultusunda Bağcılar’daki tüm ilk ve ortaokul öğrencileri, önce kendilerine dağıtılan, “Geri Dönüşüm Hastanesi Kitabı”nı okuyacak sonra da www.bagcilar.bel.tr adresinden düzenlenen yarışmaya katılarak kendilerine yöneltilen soruları cevaplayacak. 30 Nisan 2013 tarihine kadar devam edecek yarışmada, soruların tamamını cevaplayan öğrenciler arasından noter huzurunda çekiliş yapılacak. Çekilişte, 1.’ye dizüstü bilgisayar, 2.’ye dijital fotoğraf makinesi, 3.’ye Mp3 çalar hediye edilecek.

serleri, fikirleri, örnek kişiliği ile tarihimizde ve edebiyatımızda önemli izler bırakan Mehmet Akif Ersoy; vefatının 76. yılında engelliler tarafında mezarı başında anıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM) bünyesinde eğitim gören özürlü bireyler, Mehmet Akif Ersoy’u ölümünün 76. Yıl dönümünde kabir ziyareti gerçekleştirerek andı. İSÖM Yöneticileri, Eğitmenleri ile Esenler ve Bağcılar Özürlüler Merkezinden yaklaşık olarak 25 engelli bireyin katılımıyla gerçekleştirilen anma programı, engelli bireylerin Milli Şairimizin Edirnekapı Şehitliği’ndeki kabire çiçek bıraktı. Program, İstiklal Marşı’nın okunması ile sonlandı.

Bahçelievler kara kışa hazır... T

rakya’yı kuşatan kar yağışının sürmesi halinde özellikle Sağlık, eğitim, güvenlikle ilgili kurumlar ile yol ve kaldırım çalışmaları için “ tuz stoklarının mevcut olduğunu belirten” Bahçelievler Belediye Başkanı Osman

Develioğlu “ Kış şartları çerçevesinde Fen işleri ekiplerimiz, makine teçhizatlarıyla birlikte 24 saat çalışma esasına dayalı olarak halkımızın hizmetindedir. Bahçelievler’imizde var olan sokak hayvanları ve kuşlar için de veterinerlik

büromuza bağlı ekipler sokak ve caddelerde hayvanlara gıda desteğini sürdürecek dedi. Ayrıca, kuş yuvalarının da bulunduğu Bahçelievler’de gıda atıklarının sokak hayvanlarına verilmesine vatandaşların özen göstermesi istendi.

yerel yönetim

Bakırköy’de15 bin çocuk sağlıklı güldü

BAKIRKÖY Belediyesi’nin Osmaniye Mahallesi’nde hizmete açtığı Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden 2012 yılında 14.874, 4-14 yaş arası çocuk yararlandı. Toplumumuzun en önemli sağlık sorunlarından biri olan ağız ve diş sağlığı konusunda, sorunun kaynağına yönelik olarak hem koruyucu hem de tedavi edici uygulamalar yapmak amacıyla Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ni faaliyete geçirdiklerini belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’mizden 2012 yılında 14.874 çocuğumuz yararlanmıştır. Bakırköy’de yaşayan 4-14 yaş grubu tüm kreş, anasınıfı ve ilköğretim okulu öğrencilerini hazırlanan programa göre bir öğretmen ve bir sağlık personeli gözetiminde okullarından alınarak merkezimize getirip, ardından da muayeneleri yapılmak üzere diş hekimlerimizin şefkatli ellerine teslim edilmektedir” dedi.

Trafiği felç eden kavşak düzenlendi

ZEYTİNBURNU Belediyesi, ilçede yaşanan trafik problemine gerçekleştirdiği uygulamalar ile çözüm üretmeye devam ediyor. Seyitnizam Mahallesi’ndeki Mevlana Caddesi ile Beştelsiz Mahallesi’ndeki Rauf Denktaş Caddesi’nin kesiştiği noktadaki kavşakta, özellikle saat 16:00’dan sonra yaşanan trafik yoğunluğuna Zeytinburnu Belediyesi tarafından neşter vuruldu.Fen İşleri Müdürlüğü’nün, kavşakta gerçekleştirdiği düzenleme çalışmaları, yaşanan yoğunluğu azaltıp, trafiği rahatlattı. Zeytinburnulular, daha önce yaşanan yoğunluktan dolayı zaman kaybına uğradıkları kavşakta yapılan düzenleme çalışmaları ile mağduriyetlerinin giderildiğini ve durumdan oldukça memnun olduklarını dile getirdi. Öte yandan depreme dayanıksız olduğu tespit edilerek yeniden yapılmak üzere yıkılan Zeytinburnu Belediye Hizmet Binası’nın temeli, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın katılacağı törenle atılacak.

5 OCAK 2013 YIL: 1 SAYI: 34 İmtiyaz Sahibi

Hatice KÜÇÜK

Genel Koordinatör: ....................Hasan ÇABUKOL Sorumlu Yazıişleri Müdürü: ......Önder GÜZELARSLAN Haber Müdürü: ............................Fatih H. ÇABUKOL Kültür-Sanat Danışmanı: ............Hüseyin AY Spor Müdürü: ..............................Mücahit KÜÇÜK Magazin Müdürü: ........................Ayşegül KÜÇÜK Hukuk Danışmanı: ......................Av. Özel DEMİRKOL Sayfa Tasarım: ............................Funda Yaşar ERDOĞDU Basın-Yayın ve STK Sorumlusu: ..........................Rasim ERDOĞMUŞ Dağıtım Müdürü: ........................Tarık KÜÇÜK Halkla İlişkiler ve Reklam: ..........Saadet AYGÖR HABER MERKEZİ : 0212 554 2003 ABONE: 0212 664 75 94 İDARE MERKEZİ: TELSİZ MAH. ZAMBAK SK. NO:37 ZEYTİNBURNU – İSTANBUL TEL: 0212 664 75 94 ABONE DAĞITIM: AZİM GROUP SOĞANLI MAH. MARMARA SK. 18/A BAHÇELİEVLER – İSTANBUL TEL: 0212 554 2003 www.aktualitehaber.com info@aktualitehaber.com Baskı Yeri: Dergah Ofset / Evren Mah. Camiiyolu Sk. No:50 Güneşli - Bağcılar/İSTANBUL Yayın Türü: Yerel Süreli

Periyodu: HAFTALIK Türü: YAYGIN SÜRELİ YAYIN Medyaofis Aktüalite Haber, Basım Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermişti. Gazetede yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz olarak kullanılamaz.


güncel

Vali Mutlu’dan hanutçulara uyarı:

5 Ocak 2013

5

DIŞ POLİTİKA aslan balcı

aslanbalci@gmail.com

Arap Baharı’nın genel değerlendirmesi

rap Baharı olarak adlandırılan isyan ve A hak arama arayışları, Kuzey Afrika ve diğer Arap ülkelerindeki zulme ve dikta rejimle-

“Ayağınızı denk alın!” V

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kentte hanutçuluk yaparak turistleri rahatsız eden kişi ve işletmelere sert uyarıda bulundu

Güngören’de Sarıkamış türküleri çınladı

KARSın Sarıkamış ilçesinden çıkan Türküler, 97 yıldır Türkiye’nin dört bir yanında söylenmeye devam ediyor. Tarihin derinliklerinden gelen acı dolu sözleri notalara döken, Recep Ergül, Nurettin Rençber, Ali Nafile, Şahin Arıkan ve Gülseven Medar yanık sesleriyle Sarıkamış Türkilerini bu kez Güngörenliler için okudu. Güngören’de Sarıkamış Destanının 97. Yılı dolasıyla özel bir program organize edildi. Güngörenlilerin hınca hınç doldurduğu etkinlikte, duygu dolu anlar yaşatıldı. Türk askerlerinin kara kışta çektiği çileyi sahneye taşıyan sanatçılar, Türkçe, Kürtçe, Çerkezce, Arapça ve Lazca ağıtlar okudu. Sahnede yağan yapay kar ise herkesi büyülemeyi başardı. Hem atmosfer olarak hem de duygu olarak 97 yıl öncesine giden seyirciler, yüreklerinde burukluk, gözlerindeki yaşla acıyı ve kederi derinden yaşadı.Sarıkamış fotoğraf sergisinin de yer aldığı özel etkinlikte, belgesel gösterimi gerçekleştirildi.

ali Hüseyin Avni Mutlu, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nde geçen yılın değerlendirilmesi ile ilgili toplantıya katıldı. Mutlu burada yaptığı konuşmada, hanutçuluk konusuna değindi. Bu konunun İstanbul'un kanayan yarası olduğuna dikkat çeken Mutlu, 'Bu kanayan yaraya yani bunun adına hanutçuluk deniyor, ciddi bir şekilde parmak bastık. Artık İstanbul'da hanutçuluk yapmak suretiyle turisti turistleri rahatsız eden bir görüntüye bu şehirde ebediyen müsaade edilmeyecektir. Derhal bu işletmelerle ilgili işlemler yapıldı. 5 işletmeyi kapattık. Kapatmakla kalmıyoruz arkasından diğer denetim faktörlerimizi devrede tut-

mak suretiyle bu işletmelere yönelik sıkı takibimizi sürdüreceğiz.' dedi. İstanbul'un genelinde bu işe cesaret eden kim varsa hakkında işlem yapacaklarının altını çizen Mutlu, 'Adı bilinen 5 veya 10 mekan ile ilgili değil. İstanbul'un tamamı ile ilgili bu işe bulaşmış bu işe cesaret eden bu sistem ile turisti rahatsız eden kim varsa bununla ilgili ciddi tedbir mekanizmaları kurduk.

“KİM YANLIŞ YAPARSA...”

Bu mekanizmaları ilçe kaymakamlıklarımız belediyeler ve kamunun diğer denetim grupları ile tam bir denetim mekanizması içinde hanutçuluğa bulaşmış her türlü işletme ile ilgili sonuna kadar ciddi müeyyideleri uygula-

yacağız. İstanbul'u güvenlik alanında ulaştırdığımız standarda turizmde de rahat edebileceği bir şehir haline getirmek noktasında ciddi bir duruşumuz var.' diye konuştu. Vali Mutlu sözlerini şöyle tamamladı: “Kim yanlış yaparsa biz başında olacağız. Bu meseleyi İstanbul'un meselesi olmaktan çıkaracağız. Herkes ayağını çok çok denk alsın. Devletin pek çok denetim mekanizması vardır. Emniyeti, belediyesi vardır. Kim ki yanlış yaparsa devletin bütün mekanizmaları yanlış yapanın kapısındadır. Ben cezayı seven bir idareci değilim ama hak edene cezayı vermekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Kim elini gönlünü yanlış işin içine sokarsa karşında devleti yani bizi bulur.”

Şehitlere zirveden selam ESENLER’den yola çıkan izciler, Erzurum Allahuekber Dağı’nın zirvesine tırmanarak, şehitleri selamladı. Esenler İzci Kulübü, 10 binlerce askerimizin donarak şehit düştüğü Allahuekber Dağı’nın zirvesine kamp kurarak şehitlerine karşı vefa borcunu yerine getirdi. Hava sıcaklığının -45 dereceye düştüğü zirvede, şehitlerimizin kabirleri başında Fatiha’lar okuyan izciler, duygulu anlar yaşadı.

Daha güzel bir Laleli için...

re halkların baş kaldırılışı bundan 2 yıl önce Tunus’tabaşladı. Bu ülkelerde başkaldırışın temelinde adaletsiz ekonomik gelir ve insan hakları ihlalleri gelmektedir. İşkence ve adaletsiz davranışlar adeta bu ülkelerde olağan hale gelmişti. Küçük hücreler vasıtası ile kurulan yer altı örgütlerinin ömürleri de pek fazla üzün sürmüyordu. Çünkü bu rejimler istihbarat ile ayakta duruyordu. Ülkelerin başındaki diktatörleri gitti ama geride kalan bürokratik elit tabakaları yeni seçilen siyasilerin iş yapmasını engellemeye devam ediyorlar. Kendi imtiyazlı haklarının ellerinden gitmemesi için, yargı kisvesi altında akla hayale gelmeyen oyunlar oynuyorlar. Halklar ilk kez“özgür” oldu. Ama bu özgürlüğün ne olduğunu, özgürlüğün sınırlarının nereye kadar uzandığını kavramakta zorlanıyorlar. Bazı kesimin hızlı bir şekilde zengin olması, bazılarının ise hala işsiz olmasına bir anlam veremiyorlar. Bolluk ve refah’in geleceğini umanlar şimdilikhayal kırıklığı yaşıyorlar.

İlk kaçan Tunus diktatörü olmuştu

İlk kıvılcımı üniversite mezunu olmasına rağmen iş bulamayan seyyar satıcılık yapan Muhammed Buazizi’nin sebze satıcılığı yaptığı satış arabasına el koyan güvenlik güçleri ile giriştiği kavga neticesinde son çare olarak 17 aralık 2010’da kendisini yakması ile Arap Baharının fitili ateşlendi. Böylesine bir protesto olayı bu bölgelerde ilk kez yapılıyordu. Herkes şoke olmuştu. Muhammed Buazizi’nin tezgahına haksız ve hukuksuz bir şekilde el koyan yetkililer bununla da yetinmeyip etrafta bulunan diğer seyyar satıcılara da aynı şekilde vahşice saldırıp darpetmeleri sonucu olaylar daha da artmaya başladı. Azda olsa içeriden destek alan genç ve okumuş çocuklar daha organizeli bir şekilde protesto eylemleri yapmaya başladılar. Devlet başkanı Bin Ali her zamanki diktatör edası ile halkını tehdit etti. “huzursuzluk çıkaranlar en ağır bir şekilde cezalandırılacak” gibi klasik konuşmasını yaptı. Ama halk bu kez daha fazla bir şekilde sokaklara ve Cuma eylemlerine” katılmaya başladı. Diktatör ve avenesi ilk kez böylesi, kendilerince anlamsız bir tavırla karşı karşıya kaldı. Protesto yapanlara karşı Zeynel Abidin, Ordu komutanı olan Raşit Ammar’a ateş açılmasını emretmesi üzerine Ammar bunu reddetti. Bu başkaldırış aslında dönüm noktasi oldu. Zeynel Abidin’den daha genç ve kendince akıllı olan eşi, bu saltanatın bittiğini ve bir an önce ülkeden kaçılması gerektiğini kavradığında hemen değerli eşyalar ve ülkenin milli serveti helikopterlere yüklenerek ülkeden ayrıldılar. Hala direnmeye çalışan Zeynel Abidin’e “ aptallık etme haydi bin bu helikoptere, görmüyor musun her şey bitti” diye bağırması sonucu birlikte kaçıp hapis hayatından kurtuldular. Böylece ilk kaçan Tunus diktatörü Zeynel Abidin Bin Ali oldu. 14 Ocak 2010’da 23 yıllık iktidarı bırakarak ülkenin tüm servetini de beraberinde alarak Suudi Arabistan'a kaçtı. Gıyabında yargılandı 35 yıl hapse mahkum oldu Kaçtıktan sonra yerine yardımcısı gelmeye çalıştı. Yanı eski diktatörün kopyası oturmaya çalıştı. Ama o da başarılı olmadı. 23 Ekim’de seçimlere gidildi. Yıllardır yasaklı olan adından dahi söz etmenin yasak olduğu ustad Raşit Gannuşı’nın partisi olan “ En Nahda Partisi” seçmenlerin yüzde 41’nin oyunu alarak seçimlerin galibi oldu. DEVAM EDECEK...

Belediye Başkanı Mustafa Demir, Tarihi Yarımada Fatih’i daha da güzel bir hale getirmek için aralıksız çalışıyor

F

atih Belediye Başkanı Mustafa Demir, İstanbul’un gözbebeği Tarihi Yarımada Fatih’i daha da güzel bir hale getirmek için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Başkan Demir, Fatih’in ticaret merkezlerinden Laleli'de işyeri olan iş adamlarının kurduğu LASİAD (Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği) yöneticileri ile kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Toplantı, Fatih Belediyesi’ne ait Kumkapı sahilinde bulunan Çatladıkapı Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşti. Kahvaltının ardından konuklarına davetlerine icabet ettiklerinden dolayı teşekkür eden Başkan Demir, sözü Lasiad Yönetim Kurulu Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca’ya bıraktı.

YENİLEME ÇALIŞMASI

Laleli’nin önemli bir ticaret merkezi olduğunu belirten ve Laleli esnafının sıkıntılarını dile getiren Lasiad Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, sıkıntıların giderilmesi konusunda Belediye Başkanı Mustafa Demir’den destek istedi. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de Laleli’nin hem tarihi hem de ticari olarak önemli bir merkez olduğunu belirterek, burada gerek çevre düzen-

lemesi, gerekse yenileme çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Bölgenin trafik ve diğer görsel sorunlarıyla ilgili yakından ilgilendiğini vurgulayan Demir, Lasiad yöneticilerine Laleli ve çevresiyle ilgili projeleri hakkında da bilgi verdi. Başkan Demir, Lasiad yöneticilerine Nişanca ile ilgili projelerinden de bahsederek "konut alanı ile ilgili yenileme çalışmalarımız devam ediyor. Yalnız bazı şeyleri kamu desteği ile yapmak zor, ama vatandaş isterse biz gerekli desteği vermeye hazırız" dedi.

Kemerburgazlılara Müjde! EYÜP Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, Kemerburgaz imar planlarıyla ilgili gelişmeleri bölgede organize edilen bir toplantıda anlattı. Başkan Kavuncu, konuşmasında 18. Madde uygulamasına itiraz eden Kemerburgazlılara müjdeli haberler verdi. Kemerburgaz Meydan Kahvehanesi’nde gerçekleştirilen toplantıda Başkan İsmail Kavuncu, “Belediyemizin yaptığı çalışma ve araştırmalar sonucunda 18. madde uygulaması sorunları çözüldü” dedi. Kemerburgazlıların büyük ilgi gösterdiği toplantıda vatandaşlar merak ettikleri konuları sorarak Başkan’dan bilgi aldılar.

Metrobüse ulaşım kolaylaşacak

KAVAKLI’da gerçekleştirilen mahalle meclisi toplantısına katılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, bölgedeki vatandaşlarla bir araya geldi. Toplantıda Kavaklı’nın sorunları ve bunlar karşısında yapılması gerekenler masaya yatırıldı. Köy içinde en büyük sorun olan trafiğin, yapılacak olan çalışmalarla çözüleceğini belirten Başkan Uzun, aynı zamanda bölgedeki Orhangazi yolunun modernleşeceğini ve köy içinin düzene kavuşacağını da belirtti. Vatandaşların taleplerini de dinleyen Başkan Uzun, yapılması gerekenleri not aldı. Beylikdüzü’nden gelen ve Kavaklı’dan, Gürpınar ve Büyükçekmece’ye gitmeye

çalışan araçlarla, köy içine giren araçların fazlalık teşkil etmesi nedeniyle bölgede büyük bir trafik sorunu olduğuna değinen Başkan Uzun, Orhangazi Caddesi’nde yapılacak düzenleme ile transit geçmek isteyenlere alternatif yol sunacaklarını dile getirdi.

YENİ ULAŞIM PLANI

Yeni duraklar yapılacak, metrobüse ulaşım kolaylaşacak. Vatandaşların özellikle bölgede kapalı durakların yapılmasını istediğini söyleyen Başkan Uzun, çalışmaların bu yönde başladığını ve yeni yapılacak duraklar sayesinde yeni bir ulaşım planı ile köy içinden metrobüse ulaşımın çok daha rahat bir hale geleceğini ifade etti.


6 5 Ocak 2013

güncel YAŞAM KOÇU mustafa yurttaş

Depreme maruz kalan insanlar depremi içki ve zina gibi günahlara karşılık bir ceza gibi algıladı

Depreme bir doğa olayı olarak bakanlar bile, bunu doğanın bir cezası, bizlerden intikamı olarak görüyor

“İnsanlar deprem konusunda ilahi belirleyicilik rolü üstlenemez”

M

imar ve Mühendisler Grubu’nun düzenlediği Bizbize Konuşmalar etkinliğinin konuğu, “Deprem Teo-Politiği” konusuyla Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Köse oldu. Sosyolojik ve psikolojik olarak insanların depreme bakış açılarını ve bu gerçeğe yükledikleri anlamsal değerleri örneklerle açıklayan Prof. Dr. Köse, Sakarya’da ve İzmit’te yaşanan depremler sonrası görüştüğü insanların depreme bakış açıları ve dini söylemleri konusuna açıklık getirdi.

DEPREM SONRASI DİNİ SÖYLEMLER ARTTI

Farklı dönemlerde yaşanan iki deprem sonrası gittiği bölgelerdeki insanların psikolojik durumları hakkında bilgi veren Köse, bölgede kişilerle kurduğu diyaloglarda dini söylemlerin ve anlamlandırmaların fazlalığından bahsederek bunun nedenlerini açıkladı. İnsanların deprem sonrası yaşadıkları şokun etkisiyle soğukkanlı yorum yapabilme yetisini kaybettiğini belirlediğini aktaran Köse, bu durumun depreme maruz kalan insanların depremi Allah’ın özel bir cezası olarak algılamasına sebebiyet verdiğini vurguladı.

GÜNAHLARIN CEZASI OLARAK ALGILANDI

Yaptığı incelemelerde depreme maruz kalan bölge insanlarının önemli bir kısmının depremi “içki ve zina” gibi günahlara karşılık gönderilmiş bir ceza gibi algıladığını vurgulayan Köse; “Bu algı şekli ilk bakışta belki dini motivasyonlara dayalı bir algı olarak gözükebilir; fakat olayın sosyo-kültürel ve sosyopsikolojik motivasyonları sanki daha ağır basmaktadır. Bu durumda toplumun sosyal örgüsü, insanların negatif olayları bir şeylere atfederken kullandıkları zihinsel ve psikolojik mekanizmaları belirleyen bazı özellikler arz etmektedir.” dedi.

Mimar ve Mühendisler Grubu’nun konuğu Prof. Dr. Ali Köse, sosyolojik ve psikolojik olarak insanların depreme bakış açılarını anlattı PROF. Dr. Ali Köse: “Kur’an-ı Kerim’de bazı kavimlerin çeşitli hatalarından dolayı helak edildiği belirtilmiştir. Ortada Allah tarafından gerçekleştirilen bir belirleme söz konusudur. Yani "falan şey nedeniyle filan olay olmuştur" şeklinde bir İlâhî tespit vardır. Allah'ın geçmişte hataları yüzünden kavimleri helak ettiğine inanmakla, bugün meydana gelen bir felaketin o tür bir felaket olduğunu belirlemek başka şeylerdir. Biz insanlar, böyle bir İlâhî belirleyicilik rolü üstlenemeyiz.”

“Depremi doğa olayı olarak görenler bile ceza algısına sahip”

D

epremi yaşayan toplumun, daha önce cezalandırılma tecrübesini birçok kez yaşamış olan bir topluluk olduğunu ifade eden Köse, toplumun zihninin psikolojik olarak bu cezayı kabullenmeye de hazır olduğunu dile getirdi. Söz edilen toplumun katmanlarının arasındaki ilişkiler ağının daha önce de hep bu olguya göre şekillendiğine vurgu yapan Köse; “Toplum günlük yaşantısında her an bu tecrübeyle karşılaşma ihtimaline hazırlıklı insanlardan oluşmaktaydı. Trafik polisini trafiği düzenleyen mekanizmanın bir öğesi olarak değil, cezasından sakınılması gereken bir öğe olarak gören sürücülerin toplumuydu. Öğrenci-öğretmen, memur-amir, futbolcu-hakem, gelin-kaynana, er-erbaş ilişkisini hep bu olgu üzerinden şekillendiren bir toplumdu.” diye konuştu. Depremi dini söylemlerden uzak kavramlarla açıklamak isteyen insanların dahi, bir cezalandırma düşüncesine

sahip olduklarına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Köse, depreme bir doğa olayı olarak bakanların bile, bunu doğanın bir cezası olarak atfettiklerini söyledi. Yaptığı incelemede

“doğa intikamını aldı”, “doğa tepti, ceza verdi”, denize yapılan dolguyu kastederek “deniz hakkını yedirmez” tabirleriyle karşılaştığını da sözlerine ekledi.

mustafayurttas98@gmail.com

C-H-P

elediyecilik esasen, devletin halkla direk B olarak iç içe olan organıdır. (bence) İşin ilginci odur ki, halk tarafından seçilmişler

hem devleti hem de milleti temsil ederler. Aslında hiç kimseyi temsil etmezler, devletle halk arasındaki bağı sağlarlar. Devletin uzanamadığı, çözümünde yetersiz ve/veya sorunları paylaşma yoluna gittiğinde belediye devreye girer. Belediyeler genelde yol, su, kanalizasyon, vs… alt ve üst yapı işleriyle bilinirler. Park bahçe yapar , yol ve kaldırım düzenler. Çöplerimizi toplar, inşaat yapmamıza izin verir(?). Vazifeleri; Yaşadığımız şehrin, ilçenin ve mahallenin daha iyi yaşanılabilir halde olmasını sağlamaktır. Bu sebepten belediye başkan ve meclis üyeleri genel itibarla mimar ve mühendis kökenli olurdu. Ve bu yetkililer sanki devletin memuru imişler gibi çalışır, halk tarafından seçildiklerini bir anda unuturlardı. Biz halktan kopuk yaşayanlara MEMUR BAŞKAN diyoruz. O zaman biz neden Pazar günümüzü heba edip, oy verme sırasına girdik. Halk birden uyandı; memur tarafından değil kendinden olan biri tarafından yönetilmek istedi. Hatta birileri çıktı “KENDİNE OY VER“ sloganını türetti. Tabi bu insanları ayrıştırmak amaçlı kullanıldı. “EMİN ELLER” furyası ülkeyi çığ gibi sardı. Özellikle bu furya başkanların belirli bir kalıptan kurtulmasını sağladı. Çok şükür memur başkanlar gitmişti. Öğretmen, okul müdürü, ilahiyatçı, doktor, avukat, işletmeci ve iktisatçılardan başkan olmaya başladı. Son dönemde buna “EHİL ve EMİN ELLER” demek zorunda kaldık. Anladık ki sahtekarlığın, adam kayırmacılığın, peşkeşçiliğin dini ve görüşü yoktu. Sonuçta yerel yöneticiler bir siyasi partinin üyesiydi. Nitekim hala daha öyle. Siyasetin rengi ne olursa olsun sonuçta siyasetti. Zaman bize siyasetin ve yerel yöneticiliğin nasıl yapılması gerektiğini öğretti. Belediyecilik; sözde şehir planlamacılarının elinden çıktı (kurtuldu), sosyal yönü ağır olan yöneticilere teslim edildi. Gelişen dünyada artık uzaklar yakın olmuştu. Dert keder birlikte çözülüyor, sevinçler birlikle çoğalıyordu. Fakat eksik olan “İLETİŞİM” di. Evet, siyasi görüşü ne olursa olsun yerel yöneticilerin iletişimi kuvvetli ve halkın içinden kimseler. Fakat gelişiyoruz, öğreniyoruz ve yöneticilerinde buna ayak uydurmasını istiyoruz. Tepkimizi Arap halkı gibi göstermesek de, sandık cezasını iyi veriyoruz. Sade İletişim artık yetmiyor. “SİYASAL İLETİŞİM” veya “ YERELDE İLETİŞİM” şart halini aldı. Belediye başkanı olabilmek için bir takım merhalelerden geçmeniz gerekmekte. Bazı özellikleriniz ve dayılarınız olmalı. Türkiye’de belediye Başkan adayı olacak olan kişileri tespit eden parti komisyon üyelerinin işi çok zor ! Aday, acaba ilçe teşkilatının istediği mi, il teşkilatının istediği mi, genel merkezin istediği mi, genel başkanın istediği mi, dayıların istediği mi…. Yada vatandaşın istediği mi oldun o bilinmez.! Yazık ki ülkemizde hatta İstanbul da lise veya yüksek okul mezunu belediye başkanı var. Diplomayı olmazsa olmaz konu haline getirip, belediye başkanlığını bir kalıba koymuyorum. Hatta lise mezunundan başkan olmaz DEMİYORUM. Başkanlık yarışında sırf sadakati için veya ahde vefa olsun diye ön plana çıkartılıp belediye başkan adayı olarak bu milletin önüne çıkartılmasın. Olsun orta okul mezunu olsun AMA halkın adamı olsun. Sabah kahvaltısını her sabah farklı bir esnafın dükkanında simit peynir yiyerek yapsın. Öğlen yemeklerini farklı esnaf lokantalarında, kendi cebinden ödeyerek vatandaşlarla birlikte yesin. Her cumayı farklı bir camide, her sabah namazını habersizce farklı camiler de eda etsin. Yaşlılarla, yanlarında fotoğraf makineleri ve partilerin ilgili komisyonları olmadan sohbet etsinler, dertlerini dinleyip fikirlerini alsınlar. Dokuz korumayla gezmeyi bırakıp akşam işten evine dönenleri otobüs duraklarında karşılasınlar. Sokak sokak gezip çocuklardan yeni parklar için akıl alsınlar. Çocukların parktaki oyunlarına, gençlerin spor alanlarında ki oyunlarına habersizce dahil olsunlar. Gece ilçelerinin işlek caddelerini gezip olup biteni seyreylesinler. Diyeceksiniz ki CHP nin bunlarla ne alakası var?! Çok alakası var. Tepki oyları sayesinde bazı ilçeler siyasal anlamda el değiştirdi. CHP bunu şu ana kadar iyi değerlendiremedi. Sayın Mustafa Sarıgül gibi sosyal belediyeciliği yüksek derecede olan birini dışlaması, gerçi akıl işi değil. Mustafa beyin olası bir İstanbul adaylığı tüm hesapları karıştıracaktır. Tabi Mustafa beyin kirli çamaşırları yoksa !!!? AK Parti unutmasın ki Beyoğlu ve Üsküdar gibi bazı ilçeler son düzlükte geçilerek kazanılmıştır. Belediye başkanın kalitesi, teşkilat mensuplarının kendisini beğenmesi veya temayülde yüksek oy almasıyla anlaşılmaz. Partili partisiz Halkın desteği ve iyi dilekleri başkanın kalitesini belirler. Teşkilat mensubunu memnun eden başkan ise; Kendisinden şikayet edilmeyen başkandır. Tekrar hatırlatıyorum ; YERELLE GELEN, YERELLE GİDER. Başkanlar daha çok kendilerinin de bizzat içerisinde olacakları sosyal olaylar gerçekleştirsinler. İnsanların sofralarına sadece Ramazan da değil, her zaman misafir olsunlar.


güncel

5 Ocak 2013

7

Başakşehir Belediyesi Kültür Sanat söyleşilerine katılan Sanatçı Ömer Karaoğlu “Kendisine Müslüman’ım diyen bir kişi dünyada yaşanan sorunlara karşı seyirci olmayı bırakmalı... Biz yaşarken dünyanın diğer ucunda Filistin’de insanlar ölüyor” dedi

r o y ü l ü r ü d l ö r a l n o n e k r a Biz yaş B Filistinli cesur kıza Cesaret Ödülü...

O

rta doğunun kanayan yarası Filistin’de korkusuzca İsrail askerlerine kafa tutarak dünya gündemine oturan cesur kız çocuğu Ahed Tamimi, Başakşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak ilçeye geldi. İsrail askerlerine meydan okuyan Filistinli Ahed Tamimi’ye Başakşehir Belediyesi tarafından ‘Hanzala cesaret ödülü’ verildi. Ahed Tamimi, Başakşehir Belediyesi`nin davetlisi olarak annesi ile beraber Türkiye`ye gelmişti. İsrail askerine meydan okuduğu görüntüleri internette en çok tıklanan videolar arasına giren Filistinli kız çocuğu Ahed Tamimi’ye Başakşehir Belediyesi tarafından ‘Hanzala cesaret ödülü’ verildi.

son olahed Tamiminin A n la o e d in il asev BABASI ceza korkusuzca İsra nya ca ın ın al a ın lt ü za rak abisi de gö a çıkıp özgürlük istemiş ve D . u ın ıs rd rş tu o ka e kerlerinin reti ile gündem sa ce a d ın ın as ve Türkiye b

Filistin’de korkusuzca İsrail askerlerine kafa tutarak dünya gündemine oturan cesur kız çocuğu Ahed Tamimi Başakşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi

ÇOCUK GÖZÜYLE FİLİSTİN...

Tören ‘Filistinli çocuk olmak’ isimli fotoğraf sergisinin açılışı ile başladı. Ödül törenine İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Gazeteci – Yazar Turan Kışlakçı ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal katıldı. Ahed Tamimi, ödülünü Başkan Mevlüt Uysal’ın elinden aldı. Fotoğraf sergisinin açılışında konuşan Ahed Tamimi, ödül aldığı için kendisini çok mutlu ve onurlu hissettiğini söyledi. Tamimi, “Bu ödüle layık görüldüğüm için çok mutluyum. Benim düşündüğüm tek şey Filistin’in özgür olmasıdır. İstanbul’da olmaktan çok mutluyum.” ifadelerini kullandı. Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, güçlü bir İsrail ordusu karşında her şeyden mahrum olan bir Filistin’in nasıl ayakta kaldığını anlattı. Uysal, “Güçlü bir ordu karşısında her şeyden mahrum tamamen abluka altında ve denizde balık tutmanın bile yasak olduğu Filistin’de bu insanlar nasıl ayakta kalıyor. Görüyoruz ki artık bu yaşta ki çocuk bile orada yaşamanın bedelini ve anlamını kavramış. Orada yaşamanın anlamını bilerek

yaşıyor. Buradan da anlaşılıyor ki insanoğlunun azminin karşısında hiçbirşey duramıyor. Şu anda özellikle Gazze’de abluka altında yaşayan vatandaşların neler yaşadığını görüyoruz. Ahed’in konuşmalarından da anlaşıldığı gibi yaşı 13 değil sanki yaşı 40 olan biri konuşuyormuş gibi. Böylelikle aslında Filistin’i daha yakından tanımış olduk.” şeklinde konuştu.

Kabe’nin tavaf alanı genişletiliyor

K

abe çevresinde genişletme çalışmalarını yürüten Türk şirketinde çalışan 400 işçi, mühendis ve mimarlar yeni yıla Kabe'nin genişletme çalışmaları ile girerken, Kabe içerisindeki iş makineleri, buldozerler Kabe kapısının karşısındaki katların yıkımını sürdürüyor. Genişletme çalışmalarında, Suudi Arabistan'ın inşa ettiği bölümlerin büyük bölümü tamamıyla yıkılırken, 10 yıl önce Merve tepesinin inşası sırasında yıkılan ve sonradan yeniden inşa edilen yapay revakların da büyük bölümü kaldırıldı. 24 saat devam eden çalışmaların sadece namaz vakitlerinde durduğu genişletme çalışmalarının bu bölümünün Ramazan ayına kadar bitirilmesi hedefleniyor. Kabe kapısı karşısındaki yapay revaklar böylece daha önce yine Türk şirketi tarafından hazırlandığı şekilde 40 metre kadar Kabe'ye doğru çekilerek yerlerine konulacak. 3 sene içinde, Kabe çevresini genişletme çalışmalarının tamamlanması planlanırken, tavaf alanının genişletilmesi ile hacı ve umre adayları için rahatlık sağlanması hedefleniyor. Bu arada umre mevsiminin başlamasıyla birlikte dünyanın her yerinden Müslümanlar Kabe'yi ziyaret etmeye başladı.

Kabe'nin tavaf alanı 2013 yılına genişletme çalışmaları ile girdi. Kabe kapısının karşısındaki bölümler yıkılıyor

aşakşehir Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Sahne Gerisinden Bir Vaaz Bir Diyalog” isimli söyleşi, dinleti ve imza programına katılan özgün eserleri ve güçlü yorumuyla 20 yılı aşkın bir süredir müzik çalışmalarını sürdüren Ömer Karaoğlu, müzik kariyerinde yaşadıklarını paylaştı. Bir insan ve sanatçı olarak olabildiğince, yaşadığı dönemin sorunlarını, notalarına taşıma gayreti içinde olduğunu belirten Ömer Karaoğlu “Duyarlılığımız, duruşumuz ve çalışmalarımızla çağımızın sorunlarına eğilmeliyiz” dedi. Karaoğlu; “Bizim tek bir hayatımız var. Birinde sanatımızı diğerinde hayatımızı icra edeceğimiz iki hayatımız yok. Bu yüzden hayatımız ve sanatımızla sorumluluklarımızı birleştirmeliyiz. Ben Alemlerin sahibine karşı kulluk görevimi yerine getirmeye çalışarak buna başladım. Böylelikle yeryüzünde insan oluşumuzun ve şahadet getirmemizin bize yüklediği sorumluluk içinde icra ettiğimiz sanat bir anlam ifade edebilir” şeklinde konuştu.

“MÜSLÜMAN OLMAK MÜDAHİL OLMAKTIR...”

Ucuz, emeksiz ve estetik kaygılardan uzak işler üretmenin sanat olmadığını ve sanatın içinde yaşadığı toplumun sorunlarının toplamı olduğunu ifade eden Karaoğlu” 28 Şubat post_modern darbesi toplumun ensesinde boza pişirirken bende yaşadığımım dönemin bir tanığı ve şahidi olarak bir şekilde buna karşı durmaya çalıştım. Çünkü, müdahil olmayı Müslüman olmakla eşdeğer tutuyorum. Dünyada olup bitenlerin tanığı olmanın bir bedeli var. Ben Müslüman’ım dedikten sonra etrafınızda yaşanan sorunlara seyirci kalamazsınız. Başörtülü kızlar okullara alınmadı ve Bosna’da bir insanlık dramı yaşandı. Filistin’de bu gün katliam yapılıyor. Bu haksızlıklar, zulümler ve baskılar biz yaşıyorken oluyor. Biz nefes alıyorken dünyanın farklı ülkelerinde insanlar öldürülüyor” dedi.

Mekke’nin Fethi’nin 1382. yılı kutlandı...

MEKKE’nin Fethi`nin 1382. Yıl Dönümü vesilesiyle düzenlenen Mekke’nin Fethi programına yoğun katılım oldu. Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen programa katılan Esenyurtlu 7’den 70’e binlerce vatandaşa salep ve kurabiye ikramı yapıldı. Açılış konuşmasını Anadolu Gençlik Derneği İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ferhat Aksu yaptı. Aksu, gecenin anlam ve önemiyle ilgili birkonuşma gerçekleştirerek katılımcılara ve Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’na teşekkür etti. Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ise konuşmasında “Tüm Dünya yılbaşını kutlarken, Mekke’nin Fethinin 1382’nci Yıl Dönümü vesilesiyle sizler böyle bir manevi güzellikle dolu ortamda olduğunuz için çok şanslısınız ”dedi. Programda, katılımcılar arasında yapılan çekilişle onlarca vatandaşa Kuran-ı Kerim ve İslam İlmihali hediye edildi. Semazenler eşliğinde Abdurrahman Önül’ün ilahileri programa katılan 2000’e yakın Esenyurtlu vatandaşı mest etti. Bugüne kadar 30’un üstünde albüm çıkartanAbdurrahman Önülson çıkardığı “Kerbela” ve “Medine Gülü” albümlerinden seslendirdiği ilahiler ile gönüllere taht kurdu.


8 5 Ocak 2013

70’i geçen yandı! E

Ataköy sahil yolu ile Bağdat Caddesi'nde pilot uygulamasının yapıldığı hız koridoru sistemi, E-5'te uygulanmaya başlıyor!.. DS sisteminin ilk kameraları E-5 karayolunda Bahçelievler ve İncirli mevkiine yerleştirildi. Sistem sadece ceza kesilmesi için değil aynı zamanda trafik yoğunluğunun daha önceden tespit edilmesi için de kullanılacak. Elektronik Denetleme Sistemi'ne (EDS) ilişkin yeni projeler üretilmeye devam ediliyor. Dinamik trafik yönetim sistemi projesi kapsamında uygulamaya konulması beklenen proje radar temelli sistemden farklı işliyor. Yeni sistemle EDS'ye yaklaşan sürücünün hızını düşürmesi yeterli olmuyor. Hız koridoru adı verilen bu sistemde farklı iki noktaya konulmuş kameralar aracın giriş ve çıkış hızını hesaplıyor, daha sonra aradaki mesafe ile geçiş süresi ölçülerek ortalama hız bulunuyor. Ortalama hızı 70'i geçen araçlara ceza kesiliyor.

Araçları robotlar park edecek

İSTANBUL’da trafik yoğunluğunun azaltılması için üretilen projelere bir yenisi daha ekleniyor.. 2005 yılında kurulan ve 7 yılda otoparkçılık sektöründe önemli mesafe kaydeden İSPARK, kent genelinde 2 bin 500 personel ile yaklaşık 100 bin İstanbulluya hizmet veriyor. Yeni yılda yapılması planlanan teknolojik otoparklar ile hizmet kalitesinin artması hedefleniyor. Tam otomatik otoparklar ilk etapta Kağıthane, Beyoğlu ve Maltepe'de açılacak. Bu sayı daha sonra 8'e çıkaracak. Otoparklarda kullanılacak robot teknolojisi ile vatandaşların bıraktığı otomobiller, otomatik olarak park edilecek. Türkiye'de ilk olacak bu teknolojinin projesi için yerli teknoloji şirketleri ile görüşülüyor.

KAMERALAR SİSTEMDE

Hız koridoru uygulaması İstanbul'da pilot bölge olarak seçilen Ataköy sahilyolu, Bağdat Caddesi ve Sarıyer Çayırbaşı'nda hayata geçirilmişti. Kağıthane ve Dolmabahçe tünellerinde de hız koridoru sistemi aktif hale getirilmişti. Şehir içinde uygulamaya konulan proje şimdi

D-100 karayolu gibi ana arterlerde de faaliyete geçiriliyor. Sistem diğer caddelerde olduğu gibi işleyecek. İki farklı noktalardan aracın giriş ve çıkış hızları hesaplanarak belli bir ortalamayı geçen sürücüye ceza kesilecek. Bu sistemin devreye girmesiyle aşırı hıza bağlı ölümlü kazaların yaşandığı D-100 karayolunda sürücülerin daha dikkatli gitmesi sağlanacak. Şimdilik test aşamasında olan kameralar D-100 karayolunun belirli yerlerine konulmaya başlandı.

CEZALAR LİMİTE GÖRE ARTACAK

EDS sistemi noktasal değil koridor şeklinde çalışacağı için geneli kontrol edilecek. Maksimum hız limiti 70 olacak şekilde değişik hızlarda kontrol edilecek. (30-50-70 km/saat gibi) Belirtilen hız limitini ne kadar geçerse sürücünün cezası artacak. Hız limiti 50 verildiğinde; 55-65 arası 154 TL, 65'i geçince 319 TL, hız limiti 70 olarak belirtildiğinde ise 78-91arasi 154 TL, 91'i geçince 319 TL ceza kesilecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi trafik kontrol merkezinde kentte meydana gelen anlık trafik akışı 7/24 gerçek zamanlı olarak izleniyor. Kent trafiğinin maksimum güvenlik içerisinde işletilmesi, ancak ve ancak mevcut yol ağının bir merkezden; ölçüm, gözlem, denetim ve yönetim hizmetlerinin birlikte yürütülmesiyle mümkün olabiliyor. Bu amaçla D-100 üzerinde kapasite iyileştirme çalışması yapılması planlanıyor.

İstanbul’un taşı toprağı iş

İ

İstanbul İtfaiyesi New York ile aynı düzeyde

T

İstanbul, son 5 yılda iş arayanlar için en büyük umut kapısı oldu

stanbul'un kongre turizminde dünya birinciliğine yükselmesi dolayısı ile İTO Başkanı Murat Yalçıntaş tarafından takdim edilen ödülü alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, program sonrasında gazetecilerin Cağaloğlu’ndaki İl Milli Eğitim binasında çıkan yangınla ilgili sorularını cevaplandırdı. Başkan Kadir Topbaş, söz konusu yangında itfaiyenin yeterli olup olmadığıyla ilgili bir soruya, “İstanbul itfaiyesi olarak New York itfaiyesi ile yarışacak bir ekipmana ve donanıma sahibiz.

En büyük yatırım alanlarımızdan bir tanesi de itfaiyedir. Çalışmaların yeterli olmaması söz konusu değil. Başarılı bir çalışma vardır. Başka nedenler varsa onlar araştırılıyor” cevabını verdi. Sabahın çok erken saatinde başlayan yangının sebeplerinin araştırıldığını aktaran Kadir Topbaş, “Bu bina İstanbul için önemli bir tarihi eser. Öte yandan, İstanbul’da her gün 200'ün üzerinde yangın oluyor ve her birine çok kısa sürede yetişmekteyiz. İtfaiye sadece yangın değil trafik kazalarında da etkin bir rol oynuyor.

İTFAİYECİLERİN BAŞARILI SINIVI

Biz hatta donanım olarak ne görürsek ilaveler yapmaktayız. En büyük yatırım alanlarımızdan bir tanesi de itfaiyedir. Burada da başarılı bir çalışma vardır. Başka nedenler varsa onlar araştırılıyor. İtfaiyemizin raporu daha sonra açıklanacak. Fulya’daki gökdelende çıkan bir yangına çok kısa sürede çek etkin bir mücadele yaparak başarıya ulaşmış bir itfaiyeden bahsediyoruz. Türkiye’de ilk defa bir gökdelende çıkan yangına müdahalede başarılı bir sınav vermiştir. Onun için İstanbul İtfaiyesi yeterli değildir diye bir ifadeyi doğru bulmuyorum:”

2012 yılı vergilerini internetten yatırdılar

BEYLİKDÜZÜ’nde 10 bin kişi, 2012 yılı vergilerini internet üzerinden yatırdı.Beylikdüzü halkı, teknolojinin olanaklarını kullanarak, vergilerini internet üzerinden yatırıyor. 2012 yılındaki toplanan veriler ışığında belediyeye 10 bin kişi vergisini Beylikdüzü Belediyesi’nin www.beylikduzu.bel.tr adresi üzerinden, e-belediye hizmeti ile yatırdı. İlçe genelinde 70 bin kişinin vergilerini ödediği, bu sayının 10 bin kişisi ise işlemlerini internet üzerinden yaptı. Belediyede sıraya girmeden ve vakit kaybetmekten ödemelerini halleden vatandaşlar zahmeti ortadan kaldıran hizmetten memnuniyet duydu. Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, Beylikdüzü Belediyesi’nin internet sitesinin Beylikdüzü halkı için çok amaçlı bir araç haline geldiğine değindi. Başkan Uzun, “Vatandaşlarımız belediyenin internet sitesini takip ederek her gelişmeden her an haberdar olabilece” diye konuştu.

Şişli Emniyeti 2013 bilgilendirme toplantısı

YAMAÇ OTOPARKLAR DA DEVREYE GİRECEK

Bir yandan da araç sayısının her geçen gün arttığı İstanbul'da otopark sorununa çözüm için yamaç otoparkları devreye girecek. İstanbul Boğazı ve bazı ilçelerdeki kot farklarından kaynaklanan boşluklara yapılacak yamaç otoparkları ile yol kenarı parklanmanın önüne geçilmesi hedefleniyor. Kentin doğal dokusunu bozmadan 2 katlı ve 80-100 araçlık olması planlanan bu otoparklarda, havalandırma sorunu olmayacak. Sürücü otoparklara aracıyla girmeyecek, aracını bekleme yerinde bırakacak ve robot teknolojisi sayesinde araç otoparka götürülecek. Öncelikle Şişli'de başlatılacak projenin, kademeli olarak kent genelinde uygun noktalarda yaygınlaştırılması hedefleniyor.

güncel

aşı toprağı altın" sözüyle anılan İstanbul'un işsizin gözünde başka bir anlamı var. İstanbul, son 5 yılda iş arayanlar için en büyük umut kapısı oldu. Sigorta kayıtlarına göre, Türkiye'de son 5 yılda ''işçi'' statüsünde kayıtlı çalışanların sayısı 3 milyon 563 bin 695 arttı. Aralık 2007'den bu yana en fazla kayıtlı iş yaratan il İstanbul oldu. İstanbul'un 5 yıllık dönemde yarattığı iş sayısı 899 bin 992'yi buldu. Bu sayı yaratılan yeni istihdamın yüzde 25'ine karşılık geldi. İstanbul yarattığı iş sayısı bakımından da 59 ilin toplamını geçti.

ŞİŞLİ Emniyet Müdürlüğü, 2012 yılı değerlendirmesi ve 2013 yılı çalışmaları hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi`nde bir toplantı düzenledi. "Denetim Sende Hayatın Ellerinde" isimli sosyal sorumluluk projesinin de tanıtıldığı toplantıya Şişli Kaymakamı Mehmet Öklü, Savcı İlhcan Cihaner, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Emniyet Müdürü Hacı Mehmet Aslancan`ın yanı sıra çok sayıda vatandaşlar katıldı. İlçe Emniyet Müdürü Aslancan, yaptığı konuşmasında " `Denetim Sende Hayat Ellerinde` sosyal sorumluluk projemizde; trafikten kent güvenliği eğitim programlarına, okul etkinliklerinden aile içi şiddetin önlenmesi çalışmalarına ve gönüllü & engelli sosyal destek programlarına kadar bir dizi projede bizlerle birlikte olmanızı önemsiyoruz” diye konuştu.

İSTANBUL’U ANKARA İZLİYOR

Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Isparta, Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Ordu, Rize, Siirt, Sinop, Sivas, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Yozgat, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce'nin yarattığı toplam kayıtlı iş sayısı İstanbul'un tek başına yarattığı iş sayısına ulaşamadı. İstanbul'u 278 bin 992 yeni işle Ankara, 209 bin 281 yeni işle Antalya izledi.

Hafızlar icazet aldı

EYÜP Müftülüğü 2011–2012 Hafızlık İcazet Merasimi, Emniyettepe Kız Kur’an Kursu Konferans salonunda gerçekleştirildi. Emniyettepe Yatılı Kız Kur’an Kursu, hem konferans salonunun açılışını hem de mezuniyet töreni etkinliğini birlikte yaptı. Emniyettepe Yatılı Kız Kur’an Kursu’ndan 44 hafız mezun olurken tören, İstiklâl Marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Ardından protokol günün anlam ve önemine değinen birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından icazetlerini alan 44 kız öğrenci sahneye çıktı. Mezun olan öğrenciler okudukları şiirle törende duygulu anlar yaşattı.

Bağcılarlı evhanımları birer kitap kurdu oldu

BAĞCILAR’da kadınlardan kitap okuma grupları oluşturuldu. Önce kendi aralarında bir kitap belirleyen kadınlar, 20 gün boyunca bu kitabı okuyor ve daha sonra yeniden bir araya gelerek kitap üzerine konuşuyor. Bağcılar Belediyesi Kültür Merkezi Kütüphanesi’nde bayanlara yönelik kitap okuma etkinlikleri gerçekleştiriliyor. 20’şer kişilik gruplar halinde gerçekleştirilen etkinlik kapsamında kadınlar kendi belirledikleri bir kitabı okuyor sonra bir araya gelerek kitap üzerine konuşuyor. Çalışmanın kendilerine özgüven kazandırdığını ifade eden kadınlar, zamanlarını daha verimli kullandıklarını düşünüyor. Daha çok “Kişisel gelişim”, “Aile içi iletişim” ve “Çocuk yetiştirme” üzerine kitaplarını tercih eden kadınlar, okuyacakları kitabı kendi aralarında belirliyor ve evlerinde 20 gün boyunca bu kitabı okuyor.


kültür-sanat

P

5 Ocak 2013

Yazarlar kitaplarını okullarda tanıtıyor

2012’DE

Dünya starları İstanbul’daydı

op müziğin kraliçesi'' olarak adlandırılan Madonna, 19 yıl aradan sonra ikinci kez geldiği İstanbul'da Türk Telekom Arena Stadı'nda 7 Haziran'da hayranlarıyla buluştu. Yüksek tempolu sahne performansıyla 55 bin kişilik izleyici kitlesini kendisine hayran bırakan Madonna'nın konserine Türk ünlüler de yoğun ilgi gösterdi. Konser sırasında Marmara Ereğlisi'nde meydana gelen 5.1'lik deprem ''Madonna İstanbul'u Salladı'' yorumlarına neden oldu. Usher, Enrique Iglesias, Jennifer Lopez, Shakira, Chris Brown ve Marc Anthony gibi sanatçılarla gerçekleştirdiği featuring şarkılarla tüm dünyada dans müziğinin en önemli ismi haline gelen ABD'li şarkıcı Pitbull, ''Olmeca Golden Nights'' etkinliği kapsamında 30 Haziran'da Küçükçiftlik Park'ta konser verdi.

40 BİN HAYRANI İZLEDİ

Madonna

Jennifer Lopez

LOPEZ 2012’YE DAMGA VURDU

Yılın sonuna damgasını vuran konser ise Latin yıldız Jennifer Lopez'in ''Dance Again'' turnesi kapsamında 14 Kasım Ataköy Atletizm Arena'da, 16 ve 17 Kasım'da ise Ülker Sport Arena'da verdiği konserler oldu. Latin şarkıcı, İstanbul'a ikizleri Max ve Emme'yi de getirdi. Jennifer Lopez, konserlerinden arta kalan zamanda kentin eğlence mekanlarını ve alış veriş merkezlerini de gezdi. Enrique Iglesias

Usher Orlando

Her geçen yıl birbirinden görkemli uluslararası organizasyonlara evsahipliği yapan İstanbul, 2012’de dünyaca ünlü starları ağırladı

Funk, punk ve metali harmanlayarak müzik yapan ABD'li grup Red Hot Chili Peppers, 8 Eylül'de Santralistanbul'da konser verdi. İlk kez Türkiye'de konser veren grubun sürprizi İlhan Erşahin oldu. Grubun bas gitaristi Michael Peter Balzary'ın arkadaşı olan Erşahin bir şarkıya eşlik etti. Grubun gitaristi Josh Klinghoffer, sahneye Türk bayraklı tişörtle çıktı. ''Californication'', ''Otherside'', ''Scar Tissue'', ''Under the Bridge'' gibi dünyada yankı uyandıran hitlerin sahibi olan grubun konserini, 40 bin kişi izledi. Kanadalı efsanevi müzisyen ve şair Leonard Cohen, ''2012 Old Ideas Dünya Turnesi'' kapsamında 19 Eylül'de Ülker Sports Arena 'da konser verdi. ''Send Me An Angel'', ''Still Loving You'', ''Hurricane'', ''Always Somewhere'', ''Humanity'' şarkılarıyla tüm dünyada 100 milyondan fazla albüm satan ve birçok ödüle layık görülen efsane Rock grubu Scorpions, Maçka Küçükçiftlik Park'ta konser verdi. Scorpions, uzun sure hafızalardan silinMarc Anthony meyecek bir performans sergiledi.

Red Hot Chilly Peppers

Shakira

İSTANBUL Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yürüttüğü ‘Yazarlar Okullarda’ projesi öğrencilerle yazarları bir araya getirmeye devam ediyor. Geçen yıl 39 ilçede 78 yazarla 98 bin 750 öğrenciyi buluşturan proje, 2012-2013 eğitimöğretim yılında da ünlü yazar Ahmet Ümit’i Küçükçekmeceli öğrencilerle bir araya getirdi. Bu kapsamda Kadriye Moroğlu Lisesi’nde Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Küçükçekmece Belediyesi işbirliği ile düzenlenen ‘Bir kitap anlat bana’ adlı söyleşiye katılan Ahmet Ümit, son romanı Bab-ı Esrar’ı ve romanı yazma süreçlerini öğrencilerle paylaştı. Bab-ı Esrar adlı kitabını, Konya’ya yolu düştükten sonra yazmaya karar verdiğini belirten Yazar Ahmet Ümit, uzun bir araştırma döneminden sonra ancak kitabını yazmaya başladığını söyledi. Efsanevi hikayelerin hayatı renklendirdiğini kaydeden usta yazar, bu hikayelere inanmakla birlikte gerçeklerden kopmamak gerektiğini ise, “Bizler Kızkulesi gibiyiz. Ne batı da ne doğudayız. Ancak Kızkulesi gibi tüm ihtişamıyla tam ortada durabilmemiz lazım” sözleriyle ifade etti.

“Handimals” sergisi İstanbul’da açılacak

İNSAN eline hayvan figürleri çizerek nesli tükenen hayvanları destekleyen İtalyan sanatçı Daniele Guido'nun sergisi, 15 Ocak'a görülebilecek. İtalyan sanatçı Daniele Guido'nun seçmece işlerinden derlenen ''Handimals'' başlıklı sergi, Türkiye'deki ilk sergisi olma özelliği taşıyor. Nesli tükenen hayvanlar konusunda duyarlı olunmasını isteyen ve insan eline hayvan figürleri çizerek yeteneklerini sergileyen Guido, serginin açılışı dolayısıyla İstanbul'a gelecek. Sanatçı önümüzdeki günlerde Beylikdüzü Migros Alışveriş Merkezi'nde düzenlenecek açılışta manken Deniz Akkaya'nın eline canlı olarak el boyaması yapacak. Milano'daki stüdyosunda 1990 yılından bu yana resimler yapan Guido'nun bir eli boyaması 1 ile 10 saat arasında sürüyor. İnsan ellerini tuval gibi kullanarak resimler çizen 61 yaşındaki sanatçı, el boyama dışında vücut boyama, illüstrasyon, fotoğrafçılık gibi sanatlar üzerinde de çalışıyor.

CUMHURİYET COŞKUSUNU en iyi yansıtan fotoğraflar

Leonard Cohen

Şişli Belediyesi’nin gerçekleştirdiği Kentsel Tasarım Projesi ile Nişantaşı, dünyanın cazibe merkezi haline geliyor

9

Pitbull

Oyuncak fabrikası Nişantaşı

D

ünyadaki diğer emsalleri gibi, sosyal yaşamın, sanatın ve alışverişin kalbi olan Nişantaşı, yeniyılı ihtişamına ve görkemine yakışır şekilde karşıladı. Şişli Belediyesi’nin yılbaşı projesinin konsepti bu yıl “Nişantaşı Oyuncak Fabrikası” oldu. Bu konseptle tasarlanan ve cadde cadde geliştirilen fikirler dâhilinde yılbaşı etkinlikleri ve süslemeler son derece dikkat çekiciydi. Ünlü Rus besteci Çaykovski’nin 1891 yılında bestelediği son balesi olan Fındıkkıran Balesi’nden esinlenilerek yaratılan konsept çerçevesinde kurşun askerler, oyuncak ayıcıklar, hediye paketleri

ve yılbaşı neşesini yansıtan süslemeler Nişantaşı sokaklarında yerini aldı. Yeni yıl hazırlıkları Abdi İpekçi Caddesi ile sınırlı kalmadı. Teşvikiye, Valikonağı, Mim Kemal Öke ve Rumeli Caddeleri ile Atiye ve Bostan Sokak da yeni yılın ışıltısından fazlasıyla nasibini aldı.Teşvikiye Caddesi, 30 adet çelik halat üzerine kurulu farklı boylar ve farklı renklerde dev hediye paketleri ve dev ışıklı Noel Baba kıyafetli kutup Ayısı ile âdeta Abdi İpekçi Caddesi ile yarışıyor. Valikonağı Caddesi’nde ise 35 adet çelik tel üzerine kurulmuş penguenler, ışıklı kuşlar, bulutlar ve hediye paketleri bulunuyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin İsınınstanbul Cumhuriyetimizin 89. yılı kutlamacoşkusunun ülkemizde fotoğraf

sanatına gönül vermiş tüm fotoğrafçılar tarafından belgelenmesi amacıyla İFSAK ile birlikte düzenlediği fotoğraf yarışması sonuçlandı. Kız Kulesi ve Boğaz Köprüsü arasında gerçekleştirilen ışık- havai fişek gösterilerinden yansıyan coşkunun ve İstanbul manzaralarının yer aldığı fotoğrafların yarıştığı “Cumhuriyet

Coşkusu Fotoğraf Yarışması”nda dereceye girenler ödüllerini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın elinden aldı. Konuklar törende dereceye giren fotoğrafların yer aldığı sergiyi gezdi. Yarışmada Üzgün Yılmaz birinci, Serdar Ertekin ikinci ve Cem Erbir üçüncü oldu. Cumhuriyet coşkusunun yaşatılmasın açısından çok önemli olduğunu belirten İstanbul Büyükşehir Belediye

Başkanı Kadir Topbaş, iyi yönetilen şehirlerin insanlara yeni fırsatlar verdiğini belirterek, “Dünya nüfusunun yüzde 50'si şehirlerde yaşıyor. Şehirlerde yapılan her türlü aktivite dünyaya yansıyor. Biz de İstanbul’da bir birtakım aktiviteler yaprak ortak değerlerde buluşmamız gerektiğini düşündük. Düzenlediğimiz lale festivali, cumhuriyet ve fetih kutlamaları bizi bir araya getiren önemli buluşmalar” diye konuştu.


10 5 Ocak 2013

sağlık

Kışın da faydalı

Kalsiyum ve protein bakımından oldukça zengin olan dondurma kışın da rahatlıkla tüketilebilinir

A

Evler eczane gibi

Hemen hemen her evin buzdolabında yaklaşık 11 kutu ilaç var ve bunların %8'inin son kullanma tarihi geçmiş

S

osyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, SGK'nın Türkiye'de ilaç kullanımına yönelik bilimsel bir araştırma yaptırdığını, çalışma kapsamında 12 ilde bin 200 aile ile görüşüldüğünü söyledi. Çalışmanın sonuçlarını Ocak ayında kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade eden Acar, ''Bu çalışmada, en çok hangi ilaçlar çöpe atılıyor, hangi ilaçlar kullanılmıyor, bunların hepsi var. En fazla hangi ilaçları dolaplarımızda bulunduruyoruz? Hangi ilaçları daha fazla israf ediyoruz? Hangi ilaç gruplarını gereksiz yere kullanıyoruz? Araştırmada, tüm bu sorulara cevap aradık'' dedi. Acar şöyle devam etti: “Çalışmanın çok çarpıcı sonuçlar var. Elimize ulaşan ilk veri-

lere göre, Türkiye'de evlerde bulunan ilaçların yüzde 8,1'inin son kullanma tarihleri geçmiş. 2012 yılında her hanede ortalama 1,5 kutu ilaç çöpe atılmış. Türkiye genelinde her evde 10,6 kutu ilaç var. Bizim buzdolaplarımız ilaçla dolu. Buzdolabında 30'dan fazla kutu ilaç bulunduran o kadar çok hane var ki ben dondum kaldım. İlaçlarını atmayı düşünenlerin yüzde 91'i bu ilaçları çöpe atmayı düşünüyor. Türkiye'de son kullanma tarihi geçmiş ilaçları kullanma oranı bile fazla. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçları kullanmak, yeni hastalıklara davetiye çıkarmaktır. Bütün bunlar, halkımızın sağlık konusunda, ilaç konusunda sağlıklı bilgilendirilmelerini gerektiren konular.''

Rastgele antibiyotik kullanımı çok zararlı

MEVSİMSEL hava koşulları dolayısıyla salgın hastalıkların artması üzerine Bağcılar’da salgın hastalıklardan korunmaya yönelik konferans düzenlendi. Bağcılar Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Sağlık

Eğitim Uzmanı Yercanik Merter önemli uyarılarda bulundu. Hava yolu ile bulaşan hastalıklara karşı mevsimin de etkisi ile dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Merter, rastgele antibiyotik kullanımından da uzak durulması gerekti-

ğini söyledi. Mevsimin kış olması dolayısıyla nezle, grip, verem, bademcik iltihabı ve menenjit gibi bulaşığı hastalıklardan nasıl korunulacağını anlatan Merter, “Rastgele antibiyotik kullanımı yararlı olmadığı gibi zarar da verebilir” diye uyardı.

tatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Özdemir, süt ve süt ürünlerinin vazgeçilmez bir besin kaynağı olduğunu, bu ürünler olmadan sağlıklı beslemenin mümkün olmadığını söyledi. Süt ve mamulleriyle beslenmeme ya da yetersiz beslenmenin çok önemli problemlere neden olabildiğini anlatan Özdemir, şöyle dedi: “Çünkü süt kalsiyumun en önemli kaynağıdır. Kalsiyum çocukluk, gençlik çağlarında yetersiz alındığında ileride çok büyük problemlere neden oluyor. Onun için çocukluk yaşlarda çocuklarımızı iyi beslememiz lazım. Bu konuda dondurma da önemli bir kalsiyum kaynağıdır. Dorduma kışın da rahatlıkla tüketilebilir. Sütle dondurma hemen hemen aynı işlevi görür.”

Kalp krizi soğuk havayı seviyor!

K

ardiyoloji Uzmanı Dr. Karadaş, hava ısısındaki her bir derece düşüşün, toplumda kalp krizi görülme riskini yüzde 2 oranında artırdığını söyledi. Samsun Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Filiz Karadaş, yaptığı yazılı açıklamada, soğuk havanın kalp hastalarının ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalmasını tetikleyebileceğini vurguladı.

GRİP NEZLE TETİKLEYEBİLİR

Soğuk ve yağışlı havalarda kalp hastalarının mecbur kalmadıkça ve korunmadan dışarı çıkmamaları gerektiğine dikkati çeken Karadaş, şöyle devam etti: ''Kışın yaygın olarak görülen nezle, grip, zatürre gibi hastalıkların kalp hastalarında daha ağır seyretmesi, nedenlerin başında geliyor. Bunun yanı sıra, direkt olarak soğuk havanın kalp hastalarına olan olumsuz etkileri de var. Özellikle soğuk havalarda vücut ısısını düzenlemek

için kalp daha ağır bir yük altına girer. Bazen soğukla birlikte kalp damarlarında spazm (büzüşme) ve ardından kalp krizi gelebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarla hava ısısındaki her bir derece düşüşün, toplumda kalp krizi görülme riskini yüzde 2 oranında artırdığı saptandı.'' Soğuk havanın direkt olarak tansiyonu artırıcı etkisi olduğuna dikkati çeken Karadaş, kalp rahatsızlığı olan kişilerin soğuk havaya karşı, özellikle de tok karınla yürümemeleri gerektiği, aksi halde rüzgara karşı yüründüğünde, kalp damar hastalarında ''angina pektoris'' denilen göğüs ağrıları görülebileceği, hatta aşırı rüzgarın kalp krizine yol açabileceği uyarısında bulundu.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.