Makine, Otomasyon, Hidrolik-Pnömatik ve Yan Sanayi Dergisi
Genç, dinamik ve deneyimli Kadrosu ile SİTEMAK
Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran: “Latin Amerika pazarı, Türkiye’nin Makinecileri için yeni fırsatlar sunuyor”
MAYIS 2016 Yıl:13 Sayı: 127 Fiyat:10 TL
Kazandıran Güç
Mükemmeliyet Hassasiyet Hızlı Üretim Güçlü Servis
Paslanmaz Çelik
Pirinç
YENİ HD/FL 3015 III
Çelik
OSB 75. Yıl Bulvarı Nilüfer - Bursa / Türkiye T: +90 224 219 18 00 F: +90 224 242 75 80
Alüminyum
içindekiler Mayıs 2016
HABERLER Bosch Rexroth’tan Yeni Nesil ‘Hägglunds Cbp’ Tahrik Motorları Kale Kent ‘’MIT’’ Ürün Grubundan Çok Memnun Rejeneratif Sürücüsü Güvenlik Risklerini Azaltır Uçak Montaj Gücü ArtıyorSanayinin İlk 50 Ka, Ark Dayanıklı, Orta Gerilim Euroblech 2016’Da Türkiye Dördüncü Sırada İttifak Holding’in iştiraki İmaş Makine Viteral Markasıyla yem makinesi üretecek İzocam 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “sürdürülebilirlik taahhütleri”nin altını çiziyor Makine sektörü ihracat artışını yeniden yakaladı “Latin Amerika pazarı, Türkiye’nin Makinecileri için yeni fırsatlar sunuyor” Mitsubishi Electric’in e-F@ctory Konseptine Büyük Ödül TOBB Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisi’nin İlk Başkanı Yavuz Eroğlu oldu Sabancı MBA öğrencileri Schneider Electric’in üst düzey yöneticilerini değerlendirdi Ekin Endüstriyel’in Yeni Tasarımı MIT- MB 08 SHT serisini Satışa Sundu Genç, dinamik ve deneyimli Kadrosu ile SİTEMAK İhracatın Yıldızı Teknik Alüminyum Würth Aktif Marketler Zincirine Bir Halka Daha Eklendi
38
Sanayi Kenti KOCAELİ
40
8 10 12 14 16 18 20 22 24 28 30 32 33 34 36
4R HSS 60x350
6 Metre x 10 mm
4R HSS 60x400
6 Metre x 12 mm
4R HSS 60x460
6 Metre x 16 mm
4R HSS 60x550
6 Metre x 20 mm
4R HSS 60x630
6 Metre x 25 mm
ı
Sac K
lar ı
6 Metre Serisi
m a Ma k i r ı v
na
4R HSS
Geniş Ebat Ebat Geniş
Çalışmak İsteyenler için
6 Metre Serisi ŞAHİNLER METAL ENDÜSTRİ A.Ş.
www.sahinlermetal.com
İzmir Yolu 22.km, Mümin Gençoğlu Cad. No: 14 16285 BURSA / TÜRKiYE info@sahinlermetal.com Tel : +90 224 470 01 58 Fax : +90 224 470 09 05
Reklam İndeksi
HABERLER
www.makineihtisas.com
ÖzÇağ Yayıncılık ve Havuz Ürün.San.Tic. Ltd. Şti.
6
BURANK MAKİNA
ÖN KAPAK
DOĞA RULMAN
Ö.K.ÜST.BANER
HÜRSAN MAKİNA
Ö.K.ALT.BANER
EMEK MAKİNA
Ö.K.İÇİ
GÖKTÜRKLER PASLANMAZ
ARKA KAPAK
İNFA KALIP
ARKA KAPAK İÇİ
DURMAZLAR
1
ŞAHİNLER
3
ÖZKOÇ
5
SİTEMAK
6-7
BERDAN CİVATA
9
DOĞA RULMAN
11
ATEŞ CİVATA
15
SMS MAKİNE
19
BURANK
23
İNOVA
25
RADUS KAMA
26-27
TUNÇ MAKİNA
31
HERMAKİNE
35
BORSAN CNC
37
ONAY İNDİKSİYON
39
ALTERNATİF RULMAN
43
UTS
45
ROAAD 2 TUNNEL
51
SANTEK 2016
53
MAKTEK AVRASYA
55
HUZUR MAKİNA
56
MAYIS 2016
Yönetim Merkezi Perpa Ticaret Merkezi, B Blok K-12 No: 2172, Okmeydanı Şişli 34384 İSTANBUL e-mail: mahmut@makineihtisas.com T: +90 212 222 53 23 F:+90 212 222 53 61 İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Mahmut Yalçın Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Handan Yalçın Editoryal Çalışma & Grafik Tasarım Handan Yalçın Reklam ve Halkla İlişkiler Tülin Balcı Web Master
Levent Dinçarslan İdari İşler Sorumlusu İnci Dinçarslan Muhasebe Nurhan Kağıt Baskı Yek Matbaacılık San.Tic. Ltd. Şti. 0 212 430 50 00 - 01 ISSN: 1305-8037 Yerel süreli yayın - Ayda bir yayımlanır. Mayıs 2016 Sayı: 127 Makine İhtisas dergisindeki yazıların sorumluluğu yazarlarına, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Dergide yer alan yazıların tamamı ya da bir bölümü hiçbir şekilde kullanılamaz, yeniden basılamaz. Yayınlanan yazı ve fotğrafların tüm hakkı ÖzÇağ Yayıcılık ve Havuz Ürün.San.Tic. Ltd.Şti. ne aittir.
HABERLER
8
MAYIS 2016
HABERLER
Bosch Rexroth’tan Yeni Nesil ‘Hägglunds Cbp’ Tahrik Motorları Bosch Rexroth, en zor şartlara göre tasarlanan yeni nesil Hägglunds CBP serisi tahrik motorlarıyla teknik talepleri karşılanması en zor olan plastik ve kauçuk endüstrilerine büyük kolaylık sağlıyor. ve yüke uyum sağlayabiliyor. Güçlü motorlar, ağır hava şartlarına ve tüm zorlamalara karşı maksimum dayanıklılık sunuyor. Sibirya’nın keskin soğuğundan, Afrika’nın bunaltıcı sıcaklarına kadar her türlü çevre koşuluna dayanıyor ve tüm sanayi uygulamalarında kullanılabiliyor. Farklı güç seviyelerinde ve konfigürasyonlarda sunulan seri, teslim edilmeden önce fonksiyon testlerine tabi tutuluyor. Kullanımı oldukça kolay ve kompakt olan tahrik motorlar, ağır madencilik işleri için de büyük kolaylık sağlıyor.
Tahrik ve kontrol teknolojileri alanında dünyanın önde gelen şirketi Bosch Rexroth, güçlü bir tahrik sistemi arayışında olanlara çok özel bir seri sunuyor. Üretimde artan talepleri daha hızlı ve daha az kaynak kullanarak karşılamak amacıyla hareket eden Bosch Rexroth, Hägglunds CBP serisi tahrik motorlarıyla kullanıcılara büyük avantaj sunuyor. Yüksek torka sahip ve oldukça az alan kaplayan seri, zorlayıcı koşullarda dahi üstün bir performans sunarken, hafifliğiyle de dikkat çekiyor. Özellikle hız aralığı ve teknik talepleri karşılaması zor olan lastik ve kauçuk
10
MAYIS 2016
endüstrisi için devrim niteliğinde olan Hägglunds CBP tahrik motorları, dahili karıştırıcılar gibi zorlu uygulamaların da üstesinden gelebiliyor. Endüstri uygulamalarından diğer birçok uygulamaya kadar farklı alanlarda çok daha fazlasına ulaşmanızı sağlıyor. Tüm sektörlerde çok geniş bir yelpazeye sahip… Hägglunds doğrudan tahrik sistemleri, madencilik, taşımacılık, denizcilik, offshore, kauçuk, plastik, kâğıt hamuru, kâğıt, geri dönüşüm, şeker ve kimyasallar gibi çok geniş bir endüstriyel alanda kullanılıyor. Yüksek kontrol ve güvenlikle her kuvvete
Hızla harekete geçen hidrolik pompalarla yüksek güç Tahrik birimi, motor, kontrol ve izleme sisteminden oluşan Hägglunds serisi, sisteme yüksek güvenlik ve performans getiren hidrolik pompalara sahip bulunuyor. Hızlı harekete geçen bu pompalar, her uygulama için en zorlu şartlarda dahi gerekli güvenlik ve gücü sunuyor. Bosch Rexroth’un verimliliği artırarak tasarladığı bu özel seri, 3 MW güce kadar çıkabiliyor. Hız aralığı ise lastik ve kauçuk endüstrisin teknik taleplerini yeterince karşılayabiliyor. Ayrıca, CBP kullanımı performans açısından muazzam bir artış sağlarken, daha kısa devir sürelerine ulaşmanıza im-
HABERLER
kan sağlıyor. Yüksek sıcaklıkta kusursuz bir performans sunulurken, azaltılmış ses seviyesi ile makine aksamı güvenliği de üst düzeyde tutuluyor. Böylece geleceğin ihtiyaçları şimdiden öngörülüyor.
nıyan Hägglunds, CBP momenti ve hızıyla üretimin optimizasyonu için gerekli değişkenliğe sahiptir. Bu şekilde enerji tüketiminde tasarruf olabildiği gibi etkin güç girişinde artış sağlanıyor.
Hem işçilerin hem de makinenin güvenliği için ‘Quick-Stop’ özelliği
Sürekli olarak yüksek güçte çalışabilen seri, hem işçilerin hem de makinenin güvenliği için entegre bir Quick-Stop (Hızlı Durdurma) işlevine sahip bulunuyor. Bosch Rexroth laboratuvarında, zorlu ve gerçekzamanlı koşullarda test edilen bu özellik, güvenliği en yüksek düzeyde tutuyor. Ayrıca, kauçuk prosesleri üzerinde dünya çapında bir iddiaya sahip olan seri, çok yönlülük ve yüksek kontrolü bir arada sunuyor.
Doğrudan hidrolik tahrik motorları için gerekli olan tüm standartları karşılayan seri, flanşa veya tork koluna monte edilebiliyor. Seri ayrıca, frezeli milllere (DIN 5480) uyumlu olan serinin motorlarında gerekli delik açıklıkları da mevcut bulunuyor. Böylece mekanik düzeneklerin ısınmasına veya soğumasına gerekli imkanı ta-
Kale Kent ‘’MIT’’ Ürün Grubundan Çok Memnun Isıtma soğutma sektörünün öncü firması Ekin Endüstriyel Satış öncesi ve sonrası hizmetlerde müşteri memnuniyetinin en önemli faktör olduğunu düşünüyor
Beylikdüzünde 100.000 m2 arazi üzerine kurulu 73.000m2 peyzaj alanı ,1471 yaşam alanı ve 35 binadan oluşan Kalekent projesinin
12
MAYIS 2016
ısıtma soğutma ve iklimlendirme görevlerini MIT ürün gamı gerçekleştiriyor.MIT ürün gamının projedeki performansı ve kalitesinden bahseden Şantiye Müdürü Doğan Tuygun ‘’Projemizin kapsamında bir üretici firmaya ihtiyacımız vardı. Ekin Endüstriyel’in uluslararası standartlara uygun üretim yapması , ürünlerinin sağlamlığı ve bünyesinde bulunan mühendis-
lerinin bilgisi ilgimizi çekti. MIT ürün gurubunu projemize katmamız ısıtma soğutma alanında en iyi şekilde hizmet almamızı sağladı.’’ dedi Üretim kapasitesi , inovatif tasarımları , mühendislik hizmetleri ,satış öncesi ve sonrası müşteri odaklı yaklaşımı ile bir çok projede yer alan Ekin Endüstriyel ‘’MIT’’ ürünleri , dev projelere imza atarak Türkiye’de Isıtma soğutma alanlarında ileri teknoloji prensibiyle çözüm sunmayı hedefliyor.
MAYIS 2016
13
HABERLER
Uçak Montaj Gücü Artıyor Final montajında güç kaynağının maksimum güvenilirliğini garanti etmek amacıyla Airbus, başarılı A320 uçak ailesinin Alçak Gerilim Dağıtım Panoları için geniş yenileme tedbirlerini hayata geçirdi. Eaton teknolojisine dayanarak mevcut bir sistem hızla yenilendi ve izleme, güvenlik ve personel korunması açısından başarılı bir şekilde en son standartlara yükseltildi.
Hamburg-Finkenwerder’deki Airbus tesisi, Avrupalı uçak üreticisinin Almanya’daki tesislerinin en büyüğü. Diğer şeylerin yanı sıra bu tesis, A320 ailesinin final montajının yapıldığı yerdir. Hamburg’daki üç adet final montaj hattındaki üretim, bu başarılı uçak ailesine olan yüksek talebi karşılamak amacıyla 7/24 çalışma modeliyle gerçekleştirilmektedir. Bu tesiste her ay yirmiden fazla uçak üretilmektedir. Montaj hattı, dört inşa istasyonu boyunca uzanır, burada uçak sanki bir taşıyıcı bant üzerindeymiş gibi birkaç gün boyunca bu hattan geçer. Bu istasyonlarda, örneğin, uçak gövdesinin bölümleri monte edilir ve kanatlar, dikey dengeleyici, asansörler, motorlar, iniş takımı ve koltuklar yerleştirilir. Final montaj hattına ait olan salon 9’da, bağımsız destek istasyonları gerektiğinde alçaltılıp yükseltilebilir, böylece uçaklar salonda inşa istasyonları arasında serbestçe hareket ettirilebilir. Sistem Sürekliliğini ve Personel Güvenliğini Maksimuma Çıkarma Salon 9’daki Alçak Gerilim Ana Güç Kaynağı Ünitesinde yıllardır
14
MAYIS 2016
Eaton’un yüksek kaliteli Modan Şalt Panosu kullanılmaktaydı. Airbus, yenileme çalışmalarının parçası olarak güç kaynağının sürekliliğini optimize etmek için var olan sistemi yenilemeye karar verdi. Airbus bakım ve enerji ekibi için bu, teknik sistemin maksimum güvenilirliğinin ve bina yönetim sistemi, genişletilmiş personel korumasıyla bağlantıya sahip kapsamlı bir sistem ve ürün izleme seçeneğinin sağlanması anlamına gelmekteydi. Tüm sistemi değiştirmek bir seçenek değildi, çünkü bu bir kaç haftalık bir iş ve üretimin durması anlamına geliyordu. Mevcut sistemin yenilenmesi gerekmekteydi.
re kesiciler, örneğin aşırı akım, aşırı gerilim ve aşırı yük durumlarında, BreakerVisu kayıt ve görüntüleme sistemine detaylı veriler aktarabilme özelliğine sahiptir. Sistemde mevcut bütün NZM devre kesiciler de bu izleme prosesine dahil edildi. Bu proses, akıllı SmartWire-DT bağlantı ve haberleşme sistemi sayesinde basitleşti. BreakerVisu’nun bina yönetim sistemine doğrudan bağlantısı, şimdi Airbus ekibi için web temelli görüntüleme yoluyla bütün güç kaynağı verilerinin detaylı olarak sorgulanmasının mümkün olduğu anlamına geliyor, böylece sapmalar daha çabuk belirlenebiliyor ve hatalar hemen düzeltilebiliyor.
Komple Bir Çözümün Yenilenmesi Eaton’un sıcaklığı izlemek için kulUçak üreticisi proje kapsamında, lanılan diagnose sistemi, ilk kez şalt şalt panonusun izlenmesi ve ark hatası koruma sistemindeki kritik noktalarda sıcaklığın sürekli izlenmesi de dahil olmak üzere, komple bir çözüm geliştirmek için Eaton ile çalıştı. Eaton’un Moeller serisi IZM devre kesicileri bu çözümün temelini oluşturmakta, böylece 630 A‘dan 4000 A’ya kadar elektronik trip ünitesi ve entegre ölçme fonksiyonu ile çıkış gücü A320 ailesinin final montajı Finkenwerder’deki Airbus tesisinsağlanmaktadır. Bu dev- de gerçekleştiriliyor
lık değerleri, düzenli aralıklarla (yaklaşık 10 dakikada bir) kontrolöre kablosuz olarak iletiliyor. Bu kablosuz bağlantı, kurulumu basitleştirip baraları da iletkenlerden kurtarıyor. Bu projenin parçası olarak salon 9 daki şalt panosuna yaklaşık 80 sıcaklık sensörü monte edildi.
Salon 9 Alçak Gerilim Şalt Panosu, kuplajlı iki adet 1600 kVA sistemine dayanıyor
panosunun kritik alanlarındaki sıcaklığın sürekli olarak izlenmesini sağlıyor. Genel pratik ve endüstri standartlarına göre Airbus, düzenli aralıklarla termal görüntülemeyi gerçekleştiriyordu, ancak bu yaklaşım yük durumunda sadece anlık bir görüntü sağlıyordu. Dahası, kolaylıkla erişilemeyen şalt panosunun gizli noktaları – ana giriş şalterinin arkasındaki bağlantılar gibi – bu şekilde izlenemiyordu. Eaton’un yeni çözümü, kontrol cihazı (diagnostik kontrolör) ile bütün baralar ve bağlantı noktalarını izlemek için bağımsız sıcaklık sensörlerinin yanı sıra diğer bütün ölçüm noktalarını izlemek için kullanılan çok yönlü sıcaklık sensörlerine dayanıyor. Sıcak-
Elektronik trip ünitesi ve entegre ölçüm fonksiyonuna sahip Eaton IZM devre kesicisi kullanıldı
Diğer şeylerin yanı sıra Eaton, kontrolördeki Modan Şalt Sistemi ısı eşiğini korudu. Sistemin ısıl davranışı, bir dizi testle analiz edildi
saat içinde tamamlandı. Maksimum Güvenilirlik ve Yeni Gibi Olmak Başarılı kurulumun sonrasında Airbus, projenin sonucundan çok memnun kaldı. Eaton ile birlikte geliştirilen konseptin verimli olduğu kanıtlandı, bakım ve enerji ekibinin beklediği sisteme kapsamlı ve detaylı bir görünüm sağlandı. Salon 9’un Alçak Gerilim Ana Dağıtım
Eaton BreakerVisu, devre kesicilerden, sıcaklığı ölçmek için kullanılan diagnostic sisteminden ve Arcon ark hatası koruma sisteminden bütün verileri toplar ve Modbus üzerinden doğrudan bina yönetim sistemi ile haberleşir.
ve matematik işlemlerle uygun bir şekilde haritası çıkarıldı. Sapmalar oluştuğunda sistem ya hata ile ilgili bir uyarı üretiyor ya da belirli eşikler aşılmışsa bir uyarıya neden oluyordu. Bu mesajlar, BreakerVisu yoluyla Airbus’taki kontrol sistemine gönderiliyor, böylece kritik bir durum gelişmeden önce hata düzeltilebiliyordu. Personel güvenliği açısından Ana Dağıtım Panosunu genişletmek amacıyla ve Airbus’ın başka bir tesisinde Eaton’un Arcon ark hatası koruma sistemi ile iyi bir deneyime sahip olması nedeniyle sistem, bu ark hatası koruma sistemi ile yenilendi. Yenilenme, yeni nokta sensörleri sayesinde sadece bir kaç
Panosu şimdi teknoloji açısından tamamen yenilendi. Hazırlıklar ve üretim ekibi ile olan yakın işbirliği sayesinde kurulum sadece bir hafta sonunda gerçekleşti. Şalt Panosu 2015 Ekim’inde bir Cuma günü saat 22:00’da kapatıldı ve Pazar günü saat 18:00’da tekrar çalışmaya hazır durumdaydı, böylece üretim Pazartesi günü zamanında başlayabildi. Yenilenme sonrasında sistem, yeniden denetlendi ve 36 aylık bir garanti ile yeniden sertifikalandırıldı, bu da onu yeni bir görüntü verdi. Bu deneyime dayanarak Airbus şimdi bu konsepti, Finkenwerder tesisindeki ek salonlara da uygulamayı düşünüyor.
MAYIS 2016
15
HABERLER
Sanayinin İlk 50 Ka, Ark Dayanıklı, Orta Gerilim Rejeneratif Sürücüsü Güvenlik Risklerini Azaltır Yenilikçi sürücü sistemi, güvenlik uyumu, azaltılmış sistem karmaşıklığı, geliştirilmiş performans ve enerji tasarrufları sunuyor. Rockwell Automation, endüstrideki ilk 50-kA ve tüm rejenerasyon olanaklarına sahip ark dayanıklı orta gerilim sürücüsünü tanıttı. Rockwell Automation’ın gelişmiş ArcShield teknolojisi, AllenBradley PowerFlex 7000 orta gerilim sürücüsü ürün grubuna ekleniyor. ları koruyor. Ark dayanıklı sistem, en sıkı ve kapsamlı küresel ark dayanıklılık standartlarını karşılamak için onaylanmıştır. Düşük gerilim kontrol kapısı bakım nedenleriyle açık olsa dahi tam çevre uzunluğunda personel koruması için 50 kA ark ve ayrıca Type 2B koruması sağlar. Entegre edilmiş ark dayanıklı bir Allen Bradley CENTERLINE ile birleştirilmiş yeni PowerFlex 7000, ArcShield teknolojisi ile birlikte, sürücü sistemine tamamen entegre, ark dayanıklı yolverici-sürücü sistemi sunuyor. ArcShield teknolojisi, bir ark flaştan oluşan riskli enerji ve gazları personelden uzaklaştırıyor. Bu, güvenlik riskini azaltmaya yardımcı olurken benzin ve gaz, madencilik, güç üretimi, su ve atıksu arıtımı gibi ağır sanayilerdeki cihaz-
16
MAYIS 2016
Rockwell Automation orta gerilim MCC ürün grubunun ürün müdürü, Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitü üyesi, John Kay şunları söyledi: “Büyüyen ark dayanıklı ürün portföyümüze en son ArcShield teknolojisine sahip PowerFlex 7000 sürücü sistemi katıldı. Bu müşterilerimiz tarafından yapılan elektrik güvenlik programına artan talepleri desteklemek için geliştirilmiştir.Yeni sürücü sistemi endüstriyel nihai kullanıcıların üze-
rindeki güvenlik yükünü azaltmak için entegre edilmiş bir güvenlik çözümü sunuyor. Eşsiz tasarımlarımız müsterilerimizin talep ettiği gereksinimler ve doğrudan geri bildirimlerden etkilenmiştir.” ArcShield sürücü sistemi, dünya çapında PowerFlex 7000 orta gerilim sürücüsü ağır sanayinin olmazsa olmazı haline getiren, etkili ve güvenilir motor kontrolünü sağlıyor. Sürücü sistemi, sık başlangıçlar ve duruşlar gerektiren uygulamalar için geniş bir yelpazedeki gereksinimleri karşılıyor. Diğer teknolojilere kıyasla kullanıcıların motorları daha hızlı ve etkin şekilde yavaşlatıp durdurmalarına imkan veren rejeneratif sürücü teknolojisini de kullanıyor. Enerjiyi motor ya da sürücü içerisinde ısıya dönüştürerek harcamak yerine, daha iyi enerji yönetimi, sürücü ve motorda daha az gerilim ve daha çok enerji tasarrufu için rejeneratif teknoloji enerjiyi hapsedip su ve elektrik tesis ağına geri gönderir.
MAYIS 2016
17
HABERLER
Euroblech 2016’Da Türkiye Dördüncü Sırada Yerini Aldı İki yılda bir Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen, Sac levha işleme teknolojisine ait en son yeniliklerinin sergilendiği EuroBLECH fuarı bu yıl 24. kez 25-29 Ekim 2016 tarihleri arasında kapılarını açacak.Türkiye’nin ilk on katılımcı ülke arasında yer aldığı fuarda, geçtiğimiz yıllara göre stant alanını genişleten ülkelerden biri yine Türkiye oldu. aktardı: “Bu yıl fuarda 40 ülkeden 1.600’ün üzerinde katılımcı yer alacak ve bu firmalar 89.000 metrekarelik alanda yeniliklerini ziyaretçilerle buluşturacaklar. Fuar bir kez daha dünyanın her bölgesinden gelişmiş makine ve yenilikçi üretim çözümleri arayan sac levha işleme uzmanlarının buluşma yeri niteliğinde olacak.Düzenli katılımcılarımızın dikkat çekecek şekilde daha fazla alan için rezervasyon yapmış olmaları ve yeni katılımcıların varlığı EuroBLECH 2016 açısından oldukça olumlu bir tablo ortaya koyuyor.” İstanbul’da (Park Bosphorus Otel) düzenlenen basın toplantısında EuroBLECH 2016 fuarı hakkında güncel bilgilerve trendler kamuoyuyla paylaşıldı.Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Sn. Alexander Kühnel’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıya EuroBLECH Fuar Müdürü Evelyn Warwick ve Halkla İlişkiler ve Pazarlama Müdürü Melanie Kaufmann konuşmacı olarak katıldı. 25-29 Ekim 2016 tarihleri arasında kapılarını profesyonel ziyaretçilere açmaya hazırlanan fuarın trendleri Endüstri 4.0, Otomizasyon ve Dijitalizasyon, Maliyetten tasarruf, es-
18
MAYIS 2016
neklik ve daha yüksek kalite, hibrit yapıların işlenmesi ve hafif tasarım olarak açıklandı. TÜRKİYE İLK ON KATILIMCI ÜLKE ARASINDA EuroBLECH Fuar Müdürü Evelyn War wick , fuar ile ilgili şunları
Bu yıl fuara Almanya dışında sıra-
Ürün çeşitliliği arttıkça ve iş büyüklüğüazaldıkça sac levha işlemedeki üretim süreçleri daha da karmaşık bir hale geliyor ve daha verimli ve esnek çözümler gerektiriyor. Endüstride yer alan şirketler bu sebeple üretim süreçlerinde uzun vadeli bir uyumluluk için hayati kararlar gerektiren değişen bir ortam ile karşı karşıya.
sıyla, İtalya, Çin, Türkiye, Hollanda, İsviçre, İspanya, Avusturya, Tayvan ve İngiltere’den katılım gerçekleştiğini ve Türk firmalarının katılımlarının her yıl artış göstermesinden mutluluk duyduklarını belirten Halkla İlişkiler ve Pazarlama Müdürü Melanie Kaufmann ise sözlerine
şöyle devam etti: “Bu yıl 100’ün üzerinde katılımcıyla toplam 7500 m2 alanda temsil edilecek olan Türkiye, geçtiğimiz fuara göre stand alanı olarak en çok büyüme gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’den katılım gösteren firmalar sac levha işleme konularındaki
yenilikçi ürünlerini EuroBLECH’DE uluslararası ziyaretçiyle buluşturma fırsatını yakalıyorlar.” YENİ NESİL SAC LEVHA İŞLEME Günümüzde üretim önemli değişimler geçiriyor. Otomatik üretim, makineler arası iletişim, akıllı süreç
zincirleri ile akıllı üretim artık sac levha işlemenin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Veri alışverişi ise tüm üretim değerleri zinciri içerisinde en iyi üretim işlemleri, gelişmiş planlama güvenilirliği, daha esnek ve daha yüksek ürün kalitesi noktalarında gelişme kaydediyor.
EuroBLECH, bu yılın “Yeni Nesil Sac Levha İşleme” temasıyla birlikte üretim teknolojilerinde rağbet gören adeta devrim niteliğindeki gelişmeleri yansıtıyor. Sac Levha İşleme Endüstrisi’ndeki küresel iş göstergesi ve lider endüstri platformu niteliğindeki EuroBLECH, üretim süreçlerindeki modernleşme ve iyileştirmelere yönelik geniş bir çeşitliliğe sahip özel çözümler sunacak. Katılımcı şirketler, sac levha işleme ile ilgili tüm değer zincirine yönelik geniş kapsamlı makineleri, araçları ve sistemleri gösterime sunacak. Fuar profilinde sac levha, yarı işlenmiş ve nihai ürünler, taşıma, ayırma, şekil verme, esnek sac levha işleme, birleştirme, ek üretim, kaynak ve yüzey işleme, hibrit yapıların işlenmesi, araçlar, kalie kontrolü, CAD/CAM/CIM ve Ar&Ge sistemleri yer alıyor. Ziyaretçiler makine ve sistemlerin geniş ölçekte canlı sunumlarını izleyebilecek ve sektörün üst düzey uzmanları ile uygulamaları hakkında görüşme yapabilecekler. Etkinlik küçük veya orta ölçekteki şirketlerden büyük işletmelere kadar herbir yönetim kademesinde yer alan tüm sac levha işleme uzmanlarını hedefliyor. Ziyaretçiler arasında tasarım mühendisleri, üretim müdürleri, kalite yöneticileri, satın almacılar, üreticiler, Ar-Ge ve birliklerdeki teknik yöneticiler ve uzmanlar bulunuyor.
MAYIS 2016
19
HABERLER
İttifak Holding’in iştiraki İmaş Makine Viteral markasıyla yem makinesi üretecek İttifak Holding’in iştiraki İmaş Makine, değirmencilik sektöründeki başarılı çalışmalarından sonra şimdi de hayvan yemi makine ve ekipmanları sektöründe faaliyet göstermeye başladı. Viteral markasıyla hizmet verecek olan İmaş Makine, hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki yem tesisi projelerine makine üretecek tüm müşterilerimize kurduğumuz tesisler ile katma değer sağlıyoruz” dedi.
20
Hisse senetleri Borsa İstanbul’da işlem gören İttifak Holding’in iştiraki İmaş Makine, Viteral markasıyla hayvan yemi makine ve ekipmanlarını üretecek. İmaş Makine, bugüne kadar değirmencilik sektöründeki güçlü markası Milleral’den edindiği bilgi ve deneyimi Viteral’de de kullanacak.
tifak Holding’in gücüyle İmaş Makine olarak faaliyet gösterdikleri sektörlerde sürdürülebilir büyüme ve inovasyonu temel prensipler olarak kabul ettiklerini belirten Özdemir, “Ülkemizin gelişim ve ihracat hedeflerine paralel hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz” diye konuştu.
İmaş Makine Genel Müdürü Mustafa Özdemir, yeni yatırıma ilişkin, hem yurtiçinden hem de yurtdışından gelen talepler doğrultusunda Viteral markasıyla yem tesisi üretmeye başladıklarını söyledi. İt-
Yüksek teknoloji ile makine üretimi yaptıklarını da kaydeden Özdemir, “Viteral markamızla yem tesislerini kusursuz mühendislik yaklaşımıyla verimli tesislere dönüştürüyoruz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen
MAYIS 2016
Bir yem tesisi için gerekli olan makine ve ekipman üretiminden otomatik kontrol sistemlerine, süreç tasarımından satış sonrası eğitim ve servis hizmetine kadar müşterilerinin tüm ihtiyaçlarını hızlı ve eksiksiz şekilde çözdüklerini belirten Özdemir yatırıma ilişkin şu bilgileri verdi: “2016 yılı içerisinde boy gösterdiğimiz GFFC 2016 5. Dünya Yem ve Gıda Kongresi ve Victam Asia 2016 fuarı ile yem sektörünün önde gelen firmaları arasında yerimizi almanın gururunu yaşarken sektörün gösterdiği ilgiyle, doğru yolda olduğumuzun bilinciyle çok daha fazla çalışıyoruz. Viteral olarak 2016 yılında teslim edilmek üzere Selet Entegre Et ve Süt Ürünleri A.Ş. için 25 ton/saat’lik ve Koçlar Yem A.Ş. için ise 20 ton/saat’lik iki projeyi yüksek teknoloji ürünü makineler ve kusursuz sistem mühendisliği yaklaşımlarımızla teslim edecek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”
MAYIS 2016
21
HABERLER
İzocam 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “sürdürülebilirlik taahhütleri”nin altını çiziyor Her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. İzocam da çevre ve karbon salımları konusundaki aktif çalışmaları ile hassasiyetini ortaya koyuyor. Şirket 2015 yılında, su yönetimi, enerji yönetimi ve verimliliği, iklim değişikliği, sorumlu üretim, işgücü ve istihdam, ürünler ve sistemleriyle toplumu sürdürülebilir bir geleceğe taşımayı taahhüt etti. Yine 2015’te aldığı ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemleri Belgesi, Camyünü ve Taşyünü için Çevresel Ürün Beyanları, karbon ayak izi beyanları, enerji ve enerji tüketimi kaynaklı sera gazı azaltım projeleri ve onaylanan sera gazı izleme planlarıyla bu taahhütlerini yerine getiriyor. Ülkemizin INDC hedeflerine ulaşılmasının sadece doğru yalıtımla gerçekleşebileceğini vurgulayan İzocam’ın 2016 yılındaki önemli hedefleri arasında ise ISO 14064 Sera Gazı Yönetimi Onayı’nı almak bulunuyor.
Her geçen gün artan fosil yakıt tüketimi sera gazının artışını, dolayısıyla da küresel ısınmayı etkiliyor. Enerjisinin yüzde 75’ini ithal eden ülkemizde küresel ısınmaya karşı,
22
MAYIS 2016
ulusal karbon envanteri çıkarılması, sektörlerin azaltım hedeflerinin belirlenmesi gibi çalışmalar gerçekleştirilirken, sektörlerin sera gazı miktarlarına göre karbon vergisi toplanması da gündemdeki önlemler arasında yer alıyor. İzocam kurum kültürünün odağındaki sürdürülebilirlik taahhütleri ile temiz çevre ve enerji verimliliğini sahipleniyor. Ülkemizde
yalıtım
sektörünün
oluşması ve gelişmesini sağlayan İzocam, yalıtım ile çevre ve enerji konuları arasındaki ilişkinin kamuoyuna anlatılmasında uzun yıllardır öncü rol üstleniyor. Çünkü doğru uygulamalarla yapılan “kalın yalıtım” sayesinde enerji giderlerini ve buna bağlı olarak da karbon salımlarını önemli ölçüde azaltmak mümkün… İzocam ayrıca kurumsal sosyal sorumluluk projeleri geliştirerek, AR-GE çalışmalarını çevre dostu ürünler üretmeye adayarak, tesislerinde enerji yönetim sistemlerini uygulayarak ve çevresel ürün beyanlarıyla hem topluma hem de sektörüne karşı üzerine düşen görevi yerine getiriyor. İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut; “50’yi aşkın yıldır ürünlerimizle ülke ekonomisine 110 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağladık. Bu miktar 12 bin 500 hastaneye, 29 adet
diği için enerji tüketimimizin azalmasına yönelik sistemlerimizi ve süreçlerimizi iyileştirmemize katkı sağlıyor.”
Marmaray’a (Marmaray’ın ilk hat açılışı ve istasyonlarının maliyeti 3,3 milyar dolar) ve 3 yıllık turizm gelirimize eşittir. Ayrıca 200 milyon ton petrole eşdeğer (TEP) enerji tasarrufunun gerçekleşmesinde katkıda bulunduk. Bir başka ifadeyle 1.360 havaalanı ve 2 milyon 300 bin futbol sahasına eşdeğer olup dünya ile ay arasındaki mesafenin 32 katıdır. Yalıtım sektöründe enerji, çevre ve sürdürülebilirlik konularını sahiplenen ve bu alanlarda geliştirdiğimiz nitelikli işlerle büyüyen sayılı firmalardan biri olmanın gururunu yaşıyoruz” diyerek İzocam’ın çevreye verdiği öneme dikkat çekiyor. İzocam’da çevreye saygı kapsamında kurumsal bilinç düzeyinin de sürekli arttığını söyleyen Nuri Bulut, bunun en güzel örneklerinin sahip oldukları Çevresel Ürün Beyanı Belgesi (EPD) ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi ol-
duğunun altını çiziyor. “1 Nisan 2015 tarihi itibariyle camyünü ve taşyünü ürünler için EPD (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) Belgesi’ni alarak Türkiye’de Isı Yalıtım Malzemeleri üreticileri içinde EPD Belgesi’ne sahip ilk kuruluş olduk. EPD Belgesi, ürün veya hizmete ait doğrulanmış nicel çevresel bilgilerin şeffaf olarak toplumla paylaşımını ve böylece çevreye olumsuz etkileri daha az olan ürün ve hizmetlerin teşvik edilmesini amaçlıyor. 2014 yılında aldığımız ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi ise enerji tüketimimizd e ve dolayısla sera gazı salımımızda azalmayı hedefle-
2015 yılında ülkemizin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekreteryası’na sunduğu Ulusal Katkı Niyet Beyanı (INDC) hedeflerine ancak yalıtım ile ulaşılabileceğini vurgulayan Bulut “Sera gazı salımlarının azalması için binalarda alınacak önlemler son derece önemlidir. Beyanda yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun şekilde, enerji etkin olarak inşa edilmesinin gerekliliği yer alıyor. Diğer taraftan binalarda Enerji Kimlik Belgesi oluşturularak sera gazı salımlarının kontrol altında tutulması ve enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğu da vurgulanıyor. INDC beyanında yeni ve mevcut binaların enerji verimli hale getirilmesinde vergi azaltımı, kredi gibi teşvik kanallarının geliştirilmesi gerekliliği ise bir kez daha hatırlatılıyor. INDC’de yer alan hedeflere ulaşılması için yeşil bina ve pasif ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin altı da çiziliyor. İşte bu maddelere ulaşmak için yalıtım devreye giriyor. INDC’nin Binalar ve Kentsel Dönüşüm bölümünde yer alan pasif evlere ulaşılması sadece doğru tasarım ve kalın yalıtım uygulaması ile mümkün olabilir” dedi.
MAYIS 2016
23
HABERLER
Makine sektörü ihracat artışını yeniden yakaladı 2016’nın ilk 4 ayında Türkiye’nin ihracatındaki düşüş sürerken, Türkiye’nin Makinecileri ihracatlarını yeniden yükseltmeyi başardı. Nisan ayı ihracat verilerine göre, Makine Sektörü yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artış sağladı. Makine sektörü ilk dört ayda ABD ve Almanya’ya olan ihracatlarını ise yüzde 6’nın üzerinde artırdı. Türkiye’nin toplam ihracatı yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 düşüşle 46 milyar 187 milyon dolara gerilerken, makine sektörü pozitif yönlü seyrini sürdürerek yılın ilk dört ayındaki toplam ihracatını %2 artışla 4,4 milyar dolara ulaştırdı. Makine sektörünün Nisan ayı ihracatı, 1 milyar 241 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran
24
MAYIS 2016
Makine sektörü asıl önemli ihracat artışını bir ve iki numaralı hedef pazarları olan, Almanya ve ABD’de gerçekleştirdi. Ocak-Nisan 2016 döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dö-
nemine göre Türkiye’nin makine ihracatı, ABD’ye % 6,8, Almanya’ya % 6,1 oranında arttı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Birliğin ve Makine Tanıtım Grubu’nun başlıca hedef pazarlarda yaptığı yoğun çalışmanın meyvelerini vermeye başladığına dikkat çekerek, “Ülkemiz, tüm sektörler itibarıyla Almanya ve ABD’de ihracat kayıpları yaşarken makine sektörü olarak bu ülkelerde gücümüzü artırmış olmaktan dolayı çok memnunuz,” dedi. Dalgakıran sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk makine ihracatının bu yıl Türkiye ortalamasının üzerinde artmaya devam ettiğini görüyoruz. Almanya ve ABD’de aldığımız sonuçlar, sektörümüzün Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payının %9,5’a yükselmesini sağlayan en önemli unsurlar oldu. Türkiye’nin Makinecileri’ni dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ve teknolojik gelişime yön veren pazarlarda güçlü bir marka haline getiriyoruz.”
HABERLER
Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran:
“Latin Amerika pazarı, Türkiye’nin Makinecileri için yeni fırsatlar sunuyor” Meksika’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Mexico City’de kapılarını açan FABTECH Fuarı, 4-6 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’nin Makinecileri’ni ağırladı. Ağırlıklı Güney Amerikalı firmalar olmak üzere, dünya genelinden 575 katılımcının yer aldığı fuara Türkiye’nin Makinecileri bu yıl 3. kez katıldı.
Metal işleme, kaynak ve yüzey teknolojileri konularında Latin Amerika’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Uluslararası Metal İşleme ve Üretim Fuarı’na (Fabtech Mexico) Türkiye bu yıl 12 firma ile katıldı. Toplam 140 bin metrekare sergi alanıyla kapılarını açan ve 13 bin kişinin ziyaret ettiği fuarda, katılımcılar metal işleme alanında son gelişmeleri yakından takip etti.
26
MAYIS 2016
Meksika’nın lokasyon açısından önemli bir merkez olduğuna dikkat çeken Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, Meksika’nın Türk makineciler için en büyük ihracat pazarlarından biri olan ABD’ye yakın olmasının önemli avantajları olduğu belirtti. Meksika’da gümrük vergisi oranlarının, diğer Latin Amerika ülkelerine kıyasla ortalama olarak düşük seviyede olduğuna dikkat çeken Dalgakıran şunları söyledi, “Latin Amerika pazarı, Türkiye’nin Makinecileri için yeni fırsatlar sunuyor. Türk makine sektörünün üretim potansiyeli ve pazara sunduğu yeni ürünler, Meksika’da giderek daha fazla ilgi görüyor. Meksika’da özellikle otomotiv endüstrisinin çok gelişmiş olması, ülkeyi makine sektörü için ciddi bir pazar durumuna getiriyor. Makine imalatında uzmanlaşmış, ihracatçı bir sektör olarak bu potansiyeli değerlendirecek adımlar atmaya devam edeceğiz.” Meksika sanayii Türk makinecileri bekliyor Yıllık 800 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle Latin Amerika’nın en büyük ekonomilerinden
biri olan Meksika, otomotiv endüstrisinde altın çağını yaşıyor. Son dönemde dünyaca ünlü otomobil firmalarının üretim merkezi haline gelen Meksika’da otomotiv endüstrisine hizmet eden makineler büyük ilgi görüyor. 400 milyar dolarlık toplam ithalatı içinde makine ithalatının payı %17,1 olan Meksika’nın, makine ihracatında en çok yer kaplayan kalem ise Otomatik Bilgi İşlem Makineleri ve Üniteleri. Bu alt grubu sırasıyla Buzdolapları, Dondurucular, Soğutucular, Isı Pompaları takip ediyor. 2015 yılında Meksika’ya 58 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye’nin Makinecileri, Türkiye’nin Meksika’ya yaptığı toplam ihracatın %16,9’unu tek başına karşılıyor.
HABERLER
MAYIS 2016
29
HABERLER
Mitsubishi Electric’in e-F@ctory Konseptine Büyük Ödül Otomasyon alanında dünyanın önde gelen markalarından Mitsubishi Electric’in e-F@ctory uygulaması, Frost & Sullivan tarafından “En İyi Uygulama Ödülleri” kapsamında ödüllendirildi. Bu ödül, Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptini, ‘’Fabrika Otomasyonunda Endüstriyel Nesnelerin İnterneti’’ alanında teknoloji sağlayıcısı olarak tescilledi.
Mitsubishi Electric’in yeni endüstri evresine yanıtı olan e-F@ ctory konsepti, Frost & Sullivan tarafından Singapur’da düzenlenen ödül töreninde, “En İyi Uygulama Ödülleri” kapsamında “2015 Frost & Sullivan Güneydoğu Asya Etkinleştirici Teknoloji Ödülü”ne layık görüldü. Bu ödül, yeni iş modelleri, yıkıcı teknolojiler ve mega trendler gibi değişimi hızlandıran unsurların hakim olduğu bugünün ekonomik ortamında, şirketlerin dönüşüme dayalı büyüme elde etmesine yardımcı olan gelişim ortaklığı şirketi Frost & Sullivan’ın pek çok endüstri ve uygulama sahasında en iyi uygulamaları belirleyen saygın programının bir parçası. Mitsubishi Electric Corporation’ın Fabrika Otomasyon Sistemleri Başkan Yardımcısı Masayuki Yamamoto bu önemli ödülü, Frost & Sullivan’ın Başkan Yardımcı Ravi Krishnaswamy’den aldı. “Mükemmel çözüm e-F@ctory”
30
MAYIS 2016
Ödül töreninde Frost & Sullivan’ın Başkanı David Frigstad, ‘’Etkinleştirici teknoloji liderliğine erişmek hiç kolay bir iş değil. Hatta bu iş, fikri mülkiyet açısından zorlukların arttığı bir ortamda, yenilikçiliğin zorluğuna ek olarak, günümüzün rekabet yoğunluğu, talep dalgalanmaları ve ekonomik belirsizlikler yüzünden daha da zor bir iş haline geldi. Bu anlamda Frost & Sullivan, Mitsubishi Electric’in e-F@ ctory konseptini, genel protokol ve ağları kullanarak fabrika otomasyon ekipmanını tamamen entegre
edebilme becerisi sebebiyle ödüllendirdi” şeklinde konuştu. Frost & Sullivan’ın Kıdemli Araştırma Analisti Krishnan Ramanathan ise Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptinin ‘’şirket çapında görünürlük’’ sağlamak açısından mükemmel çözüm olarak görüldüğünü ifade etti. Üretimde dördüncü sanayi devrimi Son yıllarda bilgi teknolojileri, 3 boyutlu baskı, simülasyon, modelleme ve ileri fabrika otomasyo-
nunun birleşim süreciyle birlikte üretimde dördüncü sanayi devrimine girildi. Bu noktada e-F@ctory konsepti çok daha önemli bir hale geldi. Bu platformun temelinde, Programlanabilir Akıllı Kontrol Cihazları (PLCler), İnsan Makine Arayüzleri (HMIlar), robotlar ve kumandalar yer alıyor. Bu sistemler, İmalat Yürütme Sistemleri (MES) ve kurumsal uygulamalar için ideal hale gelecek şekilde bilgi teknolojileri sistemlerine bağlanmak için ilgili donanım bileşenleri ile birleştiriliyor. e-F@ctory küresel rekabette önde olmayı sağlıyor e-F@ctory, Frost & Sullivan tarafından da belirtildiği üzere, geniş bir uygulama sahasında ölçeklendirilebilir bir etkinleştirici teknoloji olduğundan, örnekler belirli bir sektör veya bölgeyle sınırlı değil. Daha şimdiden pek çok model fabrika kurulumu ile yüzlerce müşteri kurulumu tamamlamış durumda. Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konsepti; otomotiv, ambalaj, gıda ve ilaç gibi birçok sanayinin üretim aşamasında kullanılan dijital fabrika ürünlerini, mekanik, elektronik ve yazılım hizmetleri bir arada yani mekatronik biçimde sunuyor.
e-F@ctory konseptinde, fabrika otomasyon alanındaki robotlar dahil tüm yeni nesil ürünler internette haberleşebiliyor. Böylece üretim hatlarını kişisel bazı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor. Yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor. Elektronik endüstrisine katkılarıyla bilinen Mitsubishi Electric, küresel erişimi ve yıllara dayanan tecrübesi sayesinde fabrika otomasyonu alanında özel bir yere sahip. e-F@ ctory konseptini kendi üretim bantlarında 2003 yılından bu yana kullanan Mitsubishi Electric, bu sayede edindiği tecrübelerini ürünlerine ve dolayısıyla müşterilerine yansıtıyor.
mak ve kurmadan önce bir sanal fabrika oluşturarak ortaya çıkacak fabrikayı ve üretimi test etmek mümkün. Örneğin, Mitsubishi Electric ve Intel, Intel’in Malezya’da bulunan üretim tesisinde ortak bir pilot programa imza attılar. Mitsubishi Electric’in “e-F@ctory” otomasyon uzmanlığını Intel’in Nesnelerin İnterneti* (IoT: Internet of Things) konusunda çözüm üretme uzmanlığı ile birleştiren pilot program sayesinde, arızaların önceden fark edilerek arıza gerçekleşmeden müdahale edilmesi mümkün hale geldi. Pilot program; yüksek verimlilik, önleyici bakım faaliyetleri olanağı, düşük aksam arıza oranı, düşük maliyet ve kusursuz uyum ile sonuçlandı. Tüm bu sonuçlar ise Intel’in yaklaşık 9 milyon dolar tasarruf etmesini sağladı.
Intel’in yaklaşık 9 milyon dolar tasarruf etmesini sağladı Mitsubishi Electric ile bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kur-
MAYIS 2016
31
HABERLER
TOBB Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisi’nin İlk Başkanı Yavuz Eroğlu oldu Türkiye’de mesleki üst kuruluşların temsilcisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB), yeni bir Meclis daha açıldı. 150 milyar liralık ekonomik büyüklüğe sahip Plastik, Kauçuk ve Kompozit sektör temsilcileri için TOBB bünyesinde Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclis’i kuruldu. Meclis Başkanlığı’na ise PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu seçildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin çalışmalarını çok yeni tamamladığı Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclis’i ilk toplantısını gerçekleştirdi. 150 milyar liralık büyüklüğe ulaşan 3 sektörden, toplam 30 milyar liralık ciroya sahip 40 firmanın temsil edileceği Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisi Başkanlığı’na Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu seçildi. Başkan Yardımcılığı’na ise Fleksıbıl Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD) Başkanı Enver Bakioğlu getirildi.
32
MAYIS 2016
“Sektörün en güçlü sesi olacağız” Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisi Başkanlığa seçilen Yavuz Eroğlu, “Plastik, Kauçuk ve Kompozit sektörünün birleştirici gücü olarak çalışmalarımıza daha güçlü şekilde devam edeceğiz. TOBB Meclisi’ndeki yeni oluşumla yasal ve daha kapsayıcı bir platforma eriştik. Kurulan mecliste; firmalarımız, ilgili sektörlerin sivil toplum kuruluşları ile sektörü düzenleme ve regüle etme yetkisi olan kamu kurumları yer alıyor. Hedefimiz kurulan oluşumla sektörel sorunları tespit etmek, çözüm için hükümet ve özel sektör diyaloğunu en iyi şekilde geliştirmek, nihayetinde Türkiye ekonomisi için daha fazla katma değer üretmektir” dedi. TOBB Plastik, Kauçuk, Kompozit Sektör Meclisi’nin, sektörde gücünü yasadan alan en üst yapı olduğunu belirten Yavuz Eroğlu, “Plastik, kauçuk ve kompozit Türkiye’nin Avrupa’da birinciliğe, dünyada ilk beşe oynayan lokomotif sektörleridir. Bu sektörlerin ivmesini arttırmak ve önündeki engelleri kaldırmak için kamu sanayi işbirliğini artıracak, sektörümüzün sorunlarını çözmek adına faaliyetlerimize
hızla başlayacağız ve çözüm odaklı çalışacağız. Omuz omuza vererek gelişimin hızını arttıracağız” diyerek sözlerini tamamladı. Türkiye’deki tüm sanayi ve ticaret odaları ile borsaların bağlı olduğu iş dünyasının en üst örgütlenmesi olan TOBB bünyesinde kurulan Türkiye Plastik Kauçuk Kompozit Sektör Meclisi oldukça geniş bir yelpazeyi kapsadı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı temsilcileriyle birlikte, 40 seçkin üye arasında PAGEV, EPS Derneği, İKMİB, Kompozit Derneği, FASD, PLASFED, SEPA, PAGDER, EVSİD, Kauçuk Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin yanı sıra; Abdioğulları Plastik, Adopen Plastik, Akplas Plastik, B-Plas Plastik, Cam Elyaf, Dizayn Plastik, Elif Plastik, Esen Plastik, Fırat Plastik, GF Hakan Plastik, Işık Plastik, Korozo Ambalaj, Köksan Plastik, Mete Plastik, Naksan Plastik, Pakpen Plastik, Petkim Petrokimya, Plasmar Plastik, Polibak Ambalaj, Polinas Plastik, Ravago Petrokimya, Sasa Polyester, Sem Plastik, Sepaş Plastik, Superfilm Ambalaj, Sümer Plastik, Titiz Plastik, Vatan Plastik gibi toplam ciro büyülüğü 30 milyar TL’ye yaklaşan Türkiye’nin en önemli firmaları yer aldı.
HABERLER
Sabancı MBA öğrencileri Schneider Electric’in üst düzey yöneticilerini değerlendirdi Sabancı Üniversitesi MBA öğrencileri, “Live Case” dersi kapsamında Schneider Electiric Türkiye’nin üst düzey 17 yöneticisinin, iş yapma yöntemleri ve yönetim pratiklerini değerlendirdiler. Üç ay boyunca yöneticileri gözlemleyen öğrenciler, gözlemledikleri yöneticiler hakkında sunum yaptılar. Sunumlarında gözlemledikleri yöneticilerin kendilerine özgün yönetim tarzlarını gerekçeleriyle anlattılar. “Öğrencilerimizin bilgi üretimine katılmalarına önem veriyoruz” Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Oğuz Babüroğlu, dersin içeriği hakkında bilgi verirken, hedeflerinin gerçek vakalardan öğrenmek olduğunu söyledi. Babüroğlu “Derslerimizde, öğrencilerimizin bilgi üretimine katılmalarına önem veriyoruz. Yeni dünya düzeninde bilgi deneyime dayanıyor” dedi. Oğuz Babüroğlu, Harvard İşletme Fakültesi’nin meşhur ettiği “vaka analizi” yaklaşımına “ölü vakalar (dead cases)” benzetmesini yaparak “Yönetici İcraati Geliştirme” dersinde Harvard’daki uygulamanın aksine farklı bir yol izlediklerini dile getirdi. Babüroğlu, izlediklerini yolun, başka bir pedagoji olarak “canlı vaka (live case) yaklaşımı olduğunu vurgulayarak her sene bir
34
MAYIS 2016
kılıyor. Her bir yöneticinin yönetim pratiklerini farklı.Biz bu derste yöneticilerin özgün yönetim pratikleri ile ilgileniyoruz” şeklinde konuştu.
şirket özelinde yönetici pratiklerini incelediklerini anlattı. Bu sene de 150 ülkede faaliyet gösteren, 25 milyar civarında cirosu olan, dünya devi Schneider Electric Türkiye ile Live Case yapmak icin anlaştıklarını belirten Oğuz Babüroğlu bu şekilde, ders kapsamında, MBA öğrencilerine araştırma da yaptırdıklarını ifade etti.
Oğuz Babüroğlu, öğrencilerin önce bire bir gözlemde bulunduklarını, daha sonra gözlemler ile elde ettikleri bilgiler doğrultusunda farklı yönetim pratiklerini bir araya getirdiklerini ifade etti. Oğuz Babüroğlu yönetim pratiklerini bir araya getirmenin sadece ortak noktalar bulmak olmadığını, aynı zamanda nedensel bağlantı kurmak olduğuna dikkat çekti. Peşinde olduğumuz ve bulmak istediğimiz pratikler özgün pratikler diyerek araştırma bulgusu değeri olabileceğini vurguladı.
Babüroğlu ayrıca, “Ders kapsamında, yöneticilerin yönetimsel pratiklerini, ekipleri ve iş sorumlulukları ile nasıl bağdaştırabildiklerine ba-
Oğuz Babüroğlu Sabancı Üniversitesi MBA Programı’nda öğrencilere ders kapsamında farklı yöneticilerin farklı iş yapma ve yönetim pra-
tikleri göstererek yaşayarak öğrenme fırsatı sunduklarının altını çizdi. Proje kapsamında öğrencilerin gözlemleme fırsatı buldukları Schneider Electric yöneticileri ise öğrenciler ile birlikte çalışmanın kendileri içinde önemli bir deneyim olduğuna dikkat çekerken, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası bir şirkette yönetici olmanın farklı yöneticilik özelliklerini de ön plana çıkarabildiğini belirtti. Öğrencilerle çalışmanın, çok yakın bir gelecekte iş hayatına atılacak bir neslin dü-
şünce yapısını öğrenmek için de kendisi için önemli bir fırsat olduğunu ifade eden yöneticiler, “Son yıllarda etkinleşen nesnelerin interneti kavramı iş yapış biçimlerimizi giderek daha fazla değiştiriyor. Yeni nesil nesnelerin interneti kavramını bilerek, ona adapte olmuş halde iş hayatına başlayacak. Gelecekte iş arkadaşlarımız olacak gençlerle bu proje kapsamında zaman geçirmek bizim için paha biçilmez bir deneyim oldu. Bu çalışma sayesinde, bizim çalışma sırasında farkında
olmadan yaptığımız uygulamaların MBA öğrencileri tarafından nasıl farklı bir bakış açısı ile ele alınabileceğini görmek ilginç ve heyecan verici oldu.” dedi. Sabancı Üniversitesi MBA öğrencilerinin “Live Case” dersi 24 kişilik sınıftan oluşuyor. Sınıfta Türk öğrencilerin yanısıra; Alman, Çek, Estonyalı, Fransız, Hollandalı, Pakistanlı ve Suriyeli öğrenciler de bulunuyor.
Ekin Endüstriyel’in Yeni Tasarımı MIT- MB 08 SHT serisini (Super Heat Transfer) Satışa Sundu Isıtma Soğutma sektörünün lider kuruluşu Ekin Endüstriyel uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının ve Yatırımları sonunda MIT SHT serisini piyasaya sundu Soğutma ünitelerinde evaporatör, konderser olarak, ısıtma uygulamalarında ani ısıtıcı olarak ve spesifik uygulamalarda kullanılan MIT – MB 08 SHT serisi artık daha sağlam ve daha yüksek ısı transferi yapacak.
AISI 304\316 plaka materyalleri ile sağlamlaştırılmış MIT MB 08 SHT serisinin bağlantı materyali AISI 304 olarak tasarlanmış olup 45 bar basınç’a kadar dayanıklıdır. Isı transferini sektördeki diğer lehimli eşanjör markalarından daha yüksek ölçekte gerçekleştirildiğinden serinin ismine Super Heat Transfer verilmiştir.
MAYIS 2016
35
HABERLER
Genç, dinamik ve deneyimli Kadrosu ile SİTEMAK Genç, dinamik ve deneyimli çalışanları ile sitemak cnc, talaşlı imalat ve metal işleme sektöründe, sektörünün teknolojiyi takip eden, alanında uzman; lider firmaları ile çalışarak sanayici, esnaf ve sanatkarlarımıza hizmet vermeye devam etmektedir ve artan bir ivmeyle devam edecektir. planlarımız ve projelerimiz hep daha iyiyi hedeflemektedir. Kuruluşumuzdan bu yana geçen zaman zarfında sektörümüzde ilk sıralarda yer almayı başardığımızı görmek bizleri daha da güzel hamleler atmaya iten en önemli güç olmuştur. Hedefimiz; yılların verdiği deneyim ile talaşlı imalat ve sac işleme sektörlerinin ihtiyacını bilmenin bilinci ile müşterilerimizin verimliliğini artırabilecek, beklentilerine cevap verebilecek, , üretim problemlerine çözüm üretebilecek çeşit, fiyat ve kalitedeki ürünleri, “maksimum müşteri memnuniyeti” ile sunmak; bunu eksiksiz satış sonrası hizmet anlayışı ile desteklemektir. Uygun ve ideal makine seçimi konusunda sunduğu doğru ve ekonomik çözümler sayesinde güven ve saygı duyulan bir firma olmanın önemine inanmaktayız. müşterilerimiz ile uzun yıllara dayanan dostluk
36
MAYIS 2016
ve iletişim kurmak ve böyle bir müşteri portföyüne sahip olmak sitemak cnc için çok daha önemlidir. Ürün portföyümüzde cnc torna tezgahları, cnc dik işleme merkezleri, cnc borwerk tezgahları, cnc dik torna tezgahları, üniversal ve cnc dik taşlama ve azdırma tezgahları, cnc ve üniversal taşlama tezgahları, üniversal ve cnc dövme, hidrolik ve eksantrik pres tezgahları, cnc ve üniversal boru bükme makinaları, silindirler; üniversal tornalar, üniversal ve kalıpçı frezeler, giyotin makaslar, abkant presler, şerit testere tezgahları, kompresörler, kaynak makinaları bulunmaktadır. Sitemak cnc çalıştığı bütün üretici firmalardan kalite, yedek parça ve servis konusunda tam güvence almış ve bu konuda hiç taviz vermeyen prensibe sahiptir. aynı prensipler ithal ettiği makineler için de geçerli olup özellikle uzak doğudan gelen makinelerde kalite güvencesi ön planda tutulmaktadır. Sitemak cnc ege bölgesinde bulunmasına rağmen bütün türkiye’yi hedef almış bir kuruluştur. talaşlı imalat ve metal işleme sektöründeki türk sanayisinin bütün kesimlerine hizmet vermeyi, son teknolojileri ve üretim sistemlerini türkiye’nin her noktasına taşımayı görev bilip, bundan onur duymaktadır. bilgiyi, teknolojiyi, yeniliği, dostluğu, kazancı paylaşmak bizleri mutlu edecektir.
Tel ve Dalma Erozyon Tezgahları
1952 yılında kuruluduğundan beri, ONA ELECTROEROSION EDM teknolojileri geliştirmede hep öncü olmuştur. Sonuç olarak , ONA : - Dünyadaki en eski EDM üreticisidir. - Avrupalı ikinci en büyük EDM üreticisidir. - Büyük ebat ve özelleştirilmiş makinelerde dünya lideridir.
ONA’nın merkezi Bask Bölgesinde olup, İspanya’nın makine üreticilerinin kalbidir. Halen kurulduğu Durango bölgesindeki fabrikasında tüm ArGe faaliyetleri, imalat ve teknik destek hizmetlerini tek noktadan sağlamaktadır. Müşterilerine verdiği eğitim, teknik destek ve bakım ONA için bir numaralı önceliktir.
www.onaedm.com 20’DEN FAZLA MODEL İLE BÜYÜK EBATLI TEL EROZYON TEZGAHLARINDA ÖZEL ÇÖZÜMLER
www.hermakina.com.tr Oruçreis Mahallesi Giyimkent Sitesi 17. Sokak No: 67 / A 34235 Esenler İstanbul / Türkiye +90 (212) 438 28 21 - hermakina@hermakina.com.tr - www.hermakina.com.tr
HABERLER
İhracatın Yıldızı Teknik Alüminyum 2015 yılında 22 ülkeye 88 milyon dolarlık Alüminyum & Sac Levha ve Folyo ihracatı gerçekleştiren Teknik Alüminyum’a, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından İhracat Başarı Ödülü verildi. İDDMİB İhracat Başarı Ödülleri Töreni’nde, Teknik Alüminyum & Sac Levha ve Folyo ihracatında birincilik ödülünü aldı. Türkiye’nin ilk Yassı Ürün üreticisi ve kendi alanının en ileri teknoloji platformuyla sürekli döküm öncüsü Teknik Alüminyum, 2015 yılında gerçekleştirdiği yaklaşık 88 milyon dolarlık ihracatla, kendi alanının ihracat lideri oldu. İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından, 2015 yılının başarılı ihracatçılarını ödüllendirmek amacıyla 17 Mayıs Salı günü Grand Hyatt Otel’de gerçekleştirilen 6.
Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez’in katılımıyla gerçekleştirilen gecede, ihracat başarı ödülünü Teknik Alüminyum adına Dış Piyasa İnşaat Distrübütör Satış Müdürü Hakan Tugal, Tarık Sönmez ve TİM Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve İDDMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki’nin elinden aldı. 2015 yılında, 22 farklı ülkeye toplam 87.800.000 milyon dolar ihra-
cat gerçekleştirdiklerini söyleyen Tugal, “Bu ödülün asıl sahibi, tüm başarılarımızda olduğunu gibi, mükemmellik ve insan odaklı kurum kültürümüzü büyük bir enerjiyle günlük işlerine yansıtan çalışma arkadaşlarımızdır. Çalışanlarımızın bilgi ve becerisi, bizi rekabette farklılaştıran kurum kültürümüz ve Türkiye’de öncüsü sürekli döküm platformumuzla, ülkemizde olduğu gibi ihracat pazarlarımızda da müşterilerimiz için katma değer üretiyoruz. AR-GE, ürün geliştirme, ölçümleme, test / analiz yetkinliklerimiz, dünya standartlarında üretilen ürünlerimiz, tavizsiz kalite ve üst düzey hizmet anlayışımızla, ülkemiz ihracatına katkı yapmaya devam edeceğiz” dedi. Teknik Alüminyum, 2015 yılında İsviçre, İtalya, Almanya, Polonya, İspanya, Rusya, Fransa, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Belçika, Portekiz, Avusturya, Hollanda, Danimarka, Bulgaristan, Beyaz Rusya SSR, İsrail, Yunanistan, Slovenya, Bosna Hersek ve Macaristan olmak üzere 22 ülkeye ihracat gerçekleştirdi.
38
MAYIS 2016
MAYIS 2016
39
HABERLER
Würth Aktif Marketler Zincirine Bir Halka Daha Eklendi Würth’ün 2006 yılında başlattığı “Würth Aktif Market” mağazacılık sisteminde yeni oluşumlar devam ediyor. Binlerce ürün çeşidini bir arada bulunduran ve müşterilerinin beğenisine sunan Würth Aktif Market, ziyaretçilerine Würth kalitesini, ürün çeşitliliğini ve yenilikleri tanıma imkanı sağlıyor.
Kaliteli ve profesyonel ürün kullanmayı tercih eden müşterilerine hep yakın olmayı tercihe den Würth şirketi, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, İstanbul, İzmir ve Malatya’dan sonra 13. mağazasını Samsun’da faaliyete geçirdi.
Montaj, tamir, bakım ve imalat sektörlerine hitap eden ürün çeşitleri, deneyimli personeli ve yüksek hizmet kalitesiyle, Würth Samsun şubesi ziyaretçilerini bekliyor.
kemmel temizlik ve bakım ürünleriyle ilgi çekiyor. Würth şirketi, ilerleyen zamanda tüketicilerin profesyonel ürünlere daha kolay ulaşabilmelerini sağlamak için, özellikle sanayi bölgelerinde mağaza sayısını hızla arttırmayı hedefliyor.
Würth mağazaları aynı zamanda otomobil, motosiklet, bisiklet, tekne, beyaz eşya ve mobilyalar için de mü-
Ekin Endüstriyel Küresel Isınmayla Mücadele Hedeflerini Açıkladı Ekin Endüstriyel küresel ısınmanın durdurulmasına destek olmak amacıyla 2025 yılına kadar kullandığı enerji ve havaya saldığı karbondioksit (CO2) miktarını yüzde 60 oranında azaltacağını açıkladı ve bu yöndeki çalışmalarına hız kazandırdı. Halkla İlişkiler Müdürü Erdem Özkan “Isıtma soğutma ve İklimlendirme alanında en yenilikçi ve ileri teknolojileri dünya çapında hizmete sunarak şehirlerin ve şirketlerin hedeflerine ulaşmasına yardımcı oluyoruz. Bunun dışında üretimlerimizi Küresel ısınma mücadelesi çerçevesinde gerçekleştiriyor kapasitelerimizi Küresel
40
MAYIS 2016
Isınmayı benimseyerek artırıyoruz. Bu süreçte , Isıtma soğutma ve iklimlendirme sektöründe lider firmalardan biri olarak kendimizi mücadele etmekte zorunlu kılıyoruz. Kampanyalar geliştiriyor ve bu alanda yaptığımız çalışmalarla küresel ısınmayla mücadelemizi sürdürüyor sektördeki paydaşlarımızı bu alandaki çalışmala-
rımıza davet ediyoruz ‘’dedi. Yeni Nesil Mühendislik Hizmetleri sunan Ekin Endüstriyel üretiminde Küresel iyileştirmeye giderken , bünyesi dışında gerçekleşen faaliyetlere ,geliştirdiği Küresel Kampanyalarla iyileştirmeyi ve paydaşlarını bilinçlendirmeyi hedefliyor.
TANITIM
Sanayi Kenti KOCAELİ Kocaeli, Avrupa’yı Anadolu’ya ve Ortadoğu’ya bağlayan önemli kara, deniz ve demiryolu ulaşım ağlarının merkezinde bulunmaktadır. İlin büyük metropollere yakınlığı ile Karadeniz ve Marmara bağlantısının bulunması; sanayi, ticaret, ulaşım ve lojistik merkezi olarak gelişmesinde etken olmuştur.
3.623 km2 yüzölçümüne sahip Kocaeli’de 1,7 milyon nüfusu ile nüfus yoğunluğu 476/km2’dir. 12 ilçesi, bir büyükşehir olmak üzere 12 belediyesi, 472 mahallesi bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu bakımından İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Kocaeli ülkemizin en önemli sanayi kentidir. Türkiye imalat sanayinde %13 pay sahibidir. 250’si yabancı sermayeli olmak üzere yaklaşık 2300 önemli sanayi yatırımı bulunmaktadır. Türkiye ve özelinde Kocaeli ili 3,5 saatlik bir uçuş mesafesi ile 25 milyar dolar boyutunda bir pazar hacmi ve 1,5 milyarlık bir nüfusa ulaşılabilen bir alanın merkezinde yer almaktadır. Kocaeli ilinin erişilebilir pazar büyüklüğü, bu
42
MAYIS 2016
pazara yakınlığı ve güçlü ve entegre ulaşım altyapısı; yatırım sürecinde yatırımcının göz önünde bulundurduğu tercih özelliklerindendir. Kocaeli, Türkiye imalat sanayinden %13 pay sahibidir. 2015 yılı Aralık ayı itibariyle, Kocaeli’nde 229 ’si yabancı sermayeli olmak üzere yaklaşık 2747 sanayi yatırımı bulunmaktadır. İlimizde, 12 adet organize sanayi bölgesi, 2 adet serbest bölge ve biri yapım aşamasında 4 teknopark bulunmaktadır. Bölgemizde bulunan KOSBAŞ Serbest Bölgesi ise deniz taşıtları ve yat sanayisi ile gelişmiştir. Yatırımlar; Organize Sanayi Bölgeleri, Teknopark ve Serbest Bölgelerde teşvik edilmektedir. Bölgede baraj, doğalgaz, iletişim,
elektrik, atık yakma tesisleri gibi alt yapı olanakları gelişmiştir. Gebze OSB, TOSB Otomotiv ve Yan Sanayi İhtisas OSB, Makine İhtisas OSB, İMES Makine İhtisas OSB, Gebze Kimya İhtisas OSB, Gebze Plastikçiler OSB, Dilovası OSB, Arslanbey OSB, Gebze Güzeller OSB, Gebze Kömürcüler İhtisas OSB, Alikahya OSB, Asım Kibar OSB faaliyette olan OSB ler olup Küçük Sanayi Sitesi(KSS) olarak Gebze KSS, İzmit Küçük KSS, Köseköy KSS, Gebze Hasköy KSS, Yarımca KSS, Darıca KSS ve Gölcük(Başiskele) KSS olmak üzere 7 adet KSS bulunmaktadır. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından 2013 yılında yapılan Sosyo-Ekonomik
Gelişmişlik Sıralamasında 1. Sırada yer alan Kocaeli; stratejik konumuna ek olarak, yaşanabilirlik ve sosyokültürel gelişmişlik düzeyi açısından yatırımcılar için bir çekim merkezi niteliği taşımaktadır. Metropoliten bölgeler arası doğal yapının korunması, ili endüstrileşmeye ek olarak cazip bir yaşam alanı niteliğinde olmasına, bunun yanı sıra bölgedeki güçlü eğitim altyapısı da nitelikli işgücü arzına olanak sağlamaktadır. Kocaeli ili, gerek İstanbul’a yakınlığından, gerekse kaynaklara ve hammaddeye ulaşım imkânlarındaki ve ürünlerin hedef pazarlara hava, kara ve denizyolu aracılığı ile nakledilmesindeki kolaylıklardan ve ayrıca bir çok konudaki güçlü altyapısından dolayı yatırımcılar açısından cazip bir bölge durumundadır. İstanbul Sanayi Odası tarafından düzenlenen 2014 yılı büyük kuruluşlar listesinde; ilk 500 listesinden 89 işletme, ikinci 500 listesinden 46 işletme Kocaeli ilinde faaliyet göstermektedir. Deniz, hava ve karayolu alanında ülkenin en büyük projelerinin Kocaeli’yi kapsayacak şekilde planlanması ve projelendirilmesi, gelecekte bölgenin yatırımlar açısından daha değerli bir alan olacağına işaret etmektedir. Marmaray Projesi, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi ve bu projeyle entegre Çevre ve Otoyol Projeleri, İzmir-Bursa-İstanbul Otoyol Projesi ve bu projeyle entegre Körfez Geçişi Köprüsü, Karasu Limanı, Cengiz Topel Havaalanının kargo taşımacılığına açılması ve henüz planlanma aşamasında olan birçok proje Kocaeli’nin ulaşım/erişim anlamındaki gücünü arttıracak, bölgeyi
ülkenin ulaşım/erişim üssü haline getirecektir. Kocaeli ili, çok verimli tarım arazilerine sahip olması ve tarımsal üretime uygun iklimi ile tarım yatırımları açısından da avantajlı bir konumda bulunmaktadır. İstanbul-Ankara gibi büyük pazarlar arasında yer alması ayrıca Avrupa ve Rusya gibi dev pazarlara yakınlığı ve bununla birlikte bu bölgelere erişim kolaylığı, bölgenin bu alanda yapılacak yatırımlarda da avantaj sağlamaktadır. Kocaeli’ de öne çıkan en büyük sanayi sektörleri kimya, otomotiv ve demir çelik sektörüdür. İlimiz 35 adet liman tesisi ile bir liman kenti olma özelliğini de taşımaktadır. Kocaeli Türkiye de sanayinin merkez üssü konumundadır. Son yıllarda, Ar-Ge ve İnovasyonun merkez üssü olma konusunda da hızla ilerlemektedir. Bilişim Vadisi projesi kapsamında kurulan Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile bu daha da güçlü hale gelmiştir. Kocaeli’de 18 Ar-Ge merkezi bulunmaktadır. İlerleyen dönem içerisinde bu sayının 60’a kadar ulaşması hedeflenmektedir. KOCAELİ’DE SANAYİNİN GELİŞ-
MESİNE KATKI SAĞLAYAN BİLİM MERKEZLERİ 1.Kocaeli Üniversitesi. 2. Gebze Teknik Üniversitesi. 3. Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Bilişim Vadisi), katma değer artışı sağlayacak en önemli projeler arasında yer almaktadır. Ar-Ge ve İnovasyon-derinlik eksenli tasarlanan Bilişim Vadisi’nde, bilgi ve iletişim, telekomünikasyon, biyo-teknoloji, nano-teknoloji, nöro-teknoloji sektörlerine öncelik verilmesi planlanmaktadır. 4. TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu). 5. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK- MAM). 6. TUBİTAK UME ( TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü). KOCAELİ’DE SANAYİNİN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLAYAN BİLİM MERKEZLERİ 1.Kocaeli Üniversitesi. 2. Gebze Teknik Üniversitesi. 3. Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Bilişim Vadisi), katma değer artışı sağlayacak en önemli projeler arasında yer almaktadır. Ar-Ge ve İnovasyon-derinlik eksenli tasarlanan Bilişim Vadisi’nde, bilgi ve iletişim, telekomünikasyon, biyo-teknoloji, nano-teknoloji, nöro-teknoloji sektörlerine öncelik verilmesi planlan-
MAYIS 2016
43
TANITIM
maktadır. 4. TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu). 5. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK- MAM). 6. TUBİTAK UME ( TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü). KOCAELİ’DE 12 ADET ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ BULUNMAKTADIR: 1.Alikahya Organize sanayi Bölgesi 2.Arslanbey Organize sanayi Bölgesi 3. Asım Kibar Organize sanayi Bölgesi 4. Dilovası Organize Sanayi Bölgesi 5. Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi 6. Gebze Kömürcüler Organize sanayi Bölgesi 7. Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) 8. Gebze Plastikçiler Organize sanayi Bölgesi (GPOSB) 9. Gebze V.(Kimya) Organize sanayi Bölgesi 10. Gebze VI.(İMES) Makine İhtisas Organize sanayi Bölgesi 11. Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi 12. Taşıt Araçları Otomotiv Yan Sanayi Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ 1.Gebze Küçük Sanayi Sitesi
44
MAYIS 2016
2.İzmit Küçük Sanayi Sitesi 3. Köseköy Küçük Sanayi Sitesi
araçları ve Yan Sanayi, Mobilya Ürünleri Sanayi, İnşaat ve Yapı Ürünleridir.
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ: 1.Gosb Teknopark A.Ş 2. Kocaeli Üniv. Teknoloji Gel. Bölgesi A.Ş. 3. Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş 4. Tübitak Mam Teknoloji Geliştirme Bölgesi A.Ş
2.Potansiyeli Değerlendirmeye Yönelik Yatırımlar: Kocaeli İmalat sanayi içerisinde kimya sanayi, Türkiye İmalat Sanayi içerisindeki %27’lik payı ile ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’nin en büyük firması olan Tüpraş Petrol Rafineri tesisleri de ilimizde yer almaktadır. Ayrıca konumu ve lojistik üstünlüğü nedeniyle, Kocaeli otomotiv sanayinde faaliyet gösteren firmaların tercih ettiği bir bölge olmuştur. Bölgeye yapılan yatırımlar beraberinde yan sanayinin ve diğer sektörlerin de gelişimine katkıda bulunmuştur.
SERBEST BÖLGELER: 1.Tübitak Mam Teknoloji Serbest Bölgesi 2. Kocaeli Serbest Bölgelesi KOCAELİDE ÖNE ÇIKAN YATIRIMLAR 1.Talebi Karşılamaya Yönelik Yatırımlar Ağırlıklı sektörler; Kimya, Otomotiv, Demir Çelik, Plastik eşya ve Ambalaj, Metal Boru ve Profil Bağlantıları, Metal Yapı Malzeme, İşlenmiş Metal Ürünler, Fabrikasyon metal ürünleri, Bilgisayar ve Elektronik Yazılım ürünleri, Elektrik teçhizat ürünleri, Madencilik ürünleri, Hayvansal gıda ve içecek ürünleri, Tekstil, Ağaç ürünleri, Kağıt ürünleri, Petrol ürünleri, Boya ürünleri, Temel Eczacılık, Tarım ilaçları, Kauçuk ve Plastik Yarı Mamuller, Döküm, Makine ve Teçhizat, Taşıt
İlimizdeki 4 büyük otomotiv firması; 2014 yılında Türkiye Otomotiv Sanayinde araç üretiminin %38’ ini karşılamaktadır. Yine araç üretimi bakımından bu firmaların Türkiye otomotiv ihracatındaki payı %36.8 olmuştur. Otomotiv sanayinin yanı sıra gelişmekte olan bir diğer önemli sektörler de ICT, deniz taşıtları ve yat sanayidir. Bununla birlikte ilimizde, son yıllarda, ağır sanayi yatırımı yerine, dünya ile rekabet edebilen, ileri teknolojili ve yüksek katma değerli yatırımlara yönelim başlamıştır. KAYNAK: http://www.kocaeli.gov.tr
MAYIS 2016
45
HABERLER
Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Güneş Enerjisi Tercih Edilmeli, Geri Dönüşüme Önem Verilmeli Anel Grup, doğal kaynakları korumak ve çevreye yönelik olumsuz etkileri en az seviyeye indirmek amacıyla; güneş enerjisi kaynağı kullanımı, atık ve gri su geri dönüşümü ve ağaçlandırma konusunda çalışmalar gerçekleştirerek sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlıyor.
Fosil yakıtlar son iki yüzyıl içerisinde, üretim teknolojilerinin gelişmiş ve ucuz olması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktaydı. Ancak 1973 yılında gerçekleşen petrol kriziyle birlikte tarihte de ilk kez, enerji kaynaklarında alternatif yol arayışları gündemi uzun süre meşgul etti. Yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişimini destekleyen bir başka önemli gelişme, 90’lı yıllarda çevre bilincinin ortaya çıkmasıyla oldu. Bu farkındalığın sonucu olarak ise geleneksel enerji üretim ve tüketiminin çevre ve doğal kaynaklar üzerinde yerel, bölgesel ve küresel seviyede doğrudan olumsuz etkilere neden olduğu anlaşıldı ve sürdürülebilir bakış açısıyla çalışan firmalar ‘temiz enerji’ kullanmaya başladı. Yenilenebilir enerji kaynaklarından olan güneş enerjisinin atmosferin dışında şiddetinin 1370 W/m² değerinde olduğu ve yeryüzüne ulaşana kadar 0-1100 W/m2 değerine düştüğü düşünüldüğünde, güneş ışınlarının dünyaya gelen küçük bir bölümünün dahi insanlığın mev-
46
MAYIS 2016
cut enerji tüketiminden kat kat fazla olduğu gözle görünen bir gerçek. Bu noktada da güneş enerjisine yapılacak yatırımların ve geliştirilecek projelerin önemi oldukça fazla. Yapılan araştırmalar, Dünya yüzeyine 90 dakikada düşen güneş enerjisinin, dünyanın 1 yıllık elektrik enerjisi tüketimine eşit olduğunu gösteriyor. Anel Grup Proje Koordinatörü Enver Kır,“Güneş enerjisinin en önemli avantajı tükenmez bir kaynak olması. Etrafımızda bulunan ve sürekli tüketmekte olduğumuz, petrol, kömür, doğalgaz gibi fosil
yakıtlardan elde ettiğimiz elektriğin çok daha fazlasını, güneş enerjisiyle elde edebiliriz. Güneş ışığı olduğu sürece, sistem çalışıp PV hücreleri elektrik üretmeye devam edecek. Güneş enerjisi temiz bir enerjidir. Şu an için, gezegenimizde bulunan hiçbir enerji kaynağı, güneş enerjisi kadar temiz değil. Fosil yakıtları kullanılarak geliştirilen elektrik üretimi sırasında, karbondioksit ve başka sera gazlarıyla, diğer bazı zararlı maddeler açığa çıkabiliyor. Ancak, güneş enerjisinden yararlanırken, atmosfere zararlı bir gaz karışmıyor. Güneş enerjisi hücreleri, enerjisini
toplarken gürültü oluşturmaz. Diğer enerji kaynaklarına göre, tamamen sessiz bir enerji elde etme yöntemidir.” “Binamızdaki güneş panellerimiz ile yıllık ortalama 30.000 kWh elektrik enerjisi ürettik.” Yürütülen çalışmalarda Anel Grup’un doğal kaynakları korumayı ve çevreye yönelik olumsuz etkileri en az seviyeye indirmeyi amaçladığını belirten Kır, “Anel Grup olarak, yaşadığımız çevreye ve dünyaya karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Merkez ofisimizin bulunduğu Anel İş Merkezi’nin enerji ihtiyacının ve iç ortam aydınlatmasının bir kısmını binamızın çatı ve terasında bulunan solar PV kurulumuyla güneşten sağlıyoruz. Güneş panellerimiz ile yıllık ortalama 30.000 kWh elektrik enerjisi ürettik. Örnek vermek gerekirse; bu enerji ile ortalama tüketim gerçekleştiren yaklaşık 20 evin yıl boyunca elektrik enerjisi sağlanabilir. Ürettiğimiz enerji ile karbon salınımını önleyerek yılda yaklaşık 80 adet ağacın temizleyebileceği gaz salınımını engelliyoruz. 2016 yılında faaliyete geçireceğimiz proje ile üretim kapasitemizi %85 artırarak kurulu gü-
cümüzü 50 kWp’ye ulaştıracağız.” Mümkün olduğunca az atık üreterek atıkları geri dönüşümle değerlendirmeyi hedefleyen Anel Grup, Anel İş Merkezi’nden ve faaliyet gösterdiği şantiyelerden topladığı atıkları geri dönüştürüyor. 2015 yılında bu yolla 210 ton malzemeyi doğaya geri kazandırdı. Anel İş Merkezi’nde kurulu gri su dönüşüm sistemi ile su tüketimini azaltıyor. Hayata geçireceği proje ile sistemi modernize ederek kapasiteyi artırmayı ve böylece yılda 3.500 ton suyu geri dönüştürmeyi hedefliyor. Kır, “2013 yılı itibariyle, faaliyetlerimiz sonucunda atmosfere saldığımız karbon miktarını hesaplıyoruz. Bunu takiben sera gazı emisyonlarını azaltmak/nötrlemek üzere aksiyonlar alıyoruz. Bu kapsamda, 2015 yılında küresel iklim değişikliğiyle mücadele ve doğaya salınan karbonu tutmak amacıyla Çanakkale Biga Çınardere’de Anel Grup 30. Yıl Hatıra Ormanı oluşturarak 8.958 adet fidan diktik. Temiz ve yaşanabilir bir çevre için hepimizin görevleri var. Tüm çalışmalarımızı bu bilinçle sürdürmeye devam edeceğiz.”
MAYIS 2016
47
HABERLER
Bosch, Türkiye’de Yeni Yatırımlarla Büyüyor Bosch Türkiye, 2015 yılında cirosunu yüzde 9 artışla 3,4 milyar avroya çıkardı. Bosch Türkiye’nin ihracatı ise 2,1 milyar avro oldu. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Türkiye’de 100 yılı aşkın geçmişimizde olduğu gibi bu ülkenin gelecek potansiyeline güven duyuyoruz. Türkiye’deki yatırımlarımızı artırarak, varlığımızı daha da pekiştirmek istiyoruz” dedi. şını, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Almanya Bü-yükelçisi Martin Erdmann ve Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Uwe Raschke birlikte yaptı. Bakan Işık’tan Bosch Ailesi ve çalışanlarına teşekkür Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık açılışta, “Türkiye’ye verdikleri önem do-layısıyla Bosch Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum. 1910 yılında başlayan serüvenin 1972’de yatırıma dönüşmesi ve o günden bu yana da sürekli büyüBosch Türkiye, 2015 yılı itibarıyla Orta Doğu’daki 16 ülkenin de yönetim sorumlu-luğunu üstlenirken, istikrarlı büyümesini ve yatırım çizgisini devam ettiriyor. Bosch Türkiye’nin sorumluluk alanının genişlemesine paralel olarak, Türkiye’de bugüne kadar farklı lokasyonlarda çalışan Bosch birimleri de Küçükyalı’da yeni kurulan Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi’nde aynı çatı altında buluştu. Genel Merkezin resmi açılı-
48
MAYIS 2016
yen bir şirket olarak Türkiye’de varlıklarını sürdürmüş olmaları, bizim için çok anlamlı ve çok de-ğerli…” diye konuştu. Bakan Işık, Bosch Türkiye’nin yatırımlarının kalıcı olmasını sağlayan çalışanlara da teşekkür etti. Bakan Işık: “Bosch bir Türk şirketidir!” Bosch’un Türkiye’ye son dönemde yoğun yatırım yapan şirketlerin başında geldi-ğini söyleyen Bakan Işık sözlerine şöyle devam etti: “Bosch, doğduğu topraklar Almanya’nın
HABERLER
rasyonlar çok rahat yönetilebilsin” dedi. Raschke’den Türkiye’ye güvenoyu
dışında, ABD ve Çin’den sonraki en büyük dördüncü yatırımını Türkiye’ye yapıyor. 1972’den bu yana Türkiye’ye 2,5 milyar avro yatırım yapması da Bosch’un Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor. Bu açıdan Bosch sadece bir Alman şirketi değil, aynı zamanda bir Türk şirketidir. Bosch’un Türkiye’ye katkısını sadece yatırım, üretim, istihdam ve ihracat olarak değerlendirmiyoruz. Türkiye’nin glo-balleşme sürecinde Bosch’un, Türkiye’ye verdiği değer çok fazla. Bosch’un global kültürünü Türkiye’ye taşımış olması çok değerli. Bosch’un verileri, Türkiye için hedeflediğimiz gelecek için çok kritik rakamlar. Türkiye’nin gitmesi gereken yere aslında Bosch şimdiden varmış durumda. Şöyle diyebiliriz; gelecek Bosch ile çoktan gelmiş veya Bosch geleceğe çoktan gitmiş…” Bölgesel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi teşviki geliyor Bakan Işık, Bosch’un bölgesel operasyonlarını İstanbul’dan yönetmesinin çok an-lamlı ve değerli olduğunu vurguladı. İstanbul ve Türkiye’nin önemli bir bölgesel merkez olduğunu belirten Bakan
50
MAYIS 2016
Işık, hükümetin, bölgesel merkezlerin İstanbul’da ve Türkiye’de kurulması için özel bir çalışma yaptığını açıkladı. Bakan Işık, “Bölge-sel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviki getirece-ğiz. Maliye Bakanlığımız ve Hazine Müsteşarlığımız şimdi bunun üzerinde ortak çalışma yapıyor. İstiyoruz ki, bölgesel merkezler İstanbul’da, Türkiye’de kurulsun ve buradan bölgedeki tüm ope-
Bosch Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ve Afrika bölgesinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olan Uwe Raschke “Türkiye, Bosch Grubu’nun gelecek planları açısından büyük önem verdiği bir ülke. Türkiye’de istikrarlı bir çizgimiz var. 5 şehirde, 8 üretim üssü ve 4 Ar-Ge Merkezimizle faaliyet gösteriyoruz. 16 bin 600 çalışanla Avrupa’da, Almanya’dan sonra ikinci sırada Türkiye geliyor. Burada büyümeye devam ediyoruz. Son 5 yılda Türkiye’ye bir milyar avronun üze-rinde, geçen yıl ise 300 milyon avro tutarında yatırım yaptık. Bu rakam, globalde Almanya, Çin ve Amerika’dan sonraki en büyük yatırım rakamımız. Bu yıl da 220 milyon avronun üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Uwe Raschke, Bosch Türkiye’nin, Ortadoğu bölgesinin yönetimini üstlenmesinin de Bosch Grubu’nun stratejik büyüme ve yatırım planlarında Türkiye’ye verilen önemin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Young: “Bursa, Bosch’un küresel Endüstri 4.0 zincirinin bir parçası…” Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da açılışta yaptığı konuşmada, “2015 yılında toplam satış gelirimiz yüzde 9 artışla 3,4 milyar avroya yükseldi. 2,1 milyar avroluk ihracatımızla yine Türkiye’nin önde gelen ihracatçı şirketleri arasın-da yer alıyoruz. Bu veriler de gösteriyor ki, Bosch’un Avrupa’daki büyümesinde önemli pay sahibiyiz. Bölgemizdeki büyüme için itici güç oluyoruz” dedi. Bosch Türkiye’nin başarısının ardında inovasyon gücünün yattı-
ğını söyleyen Ste-ven Young, Türkiye’deki 4 Ar-Ge Merkezinde 537 kişinin çalıştığını, 97 ülkeye Ar-Ge ihracatı gerçekleştirildiğini kaydetti. Başta Avrupa ve ABD olmak üzere tüm dünyanın Endüstri 4.0 atılımını konuşmaya başladığını dile getiren Steven Young, “Türkiye’deki faaliyetlerimizde Endüstri 4.0 ile özel olarak ilgileniliyor ve bu konuda Türk sanayisinde öncü olmayı hedefliyo-ruz” dedi. Bosch, Türkiye’de Endüstri 4.0’la ilgili organizasyon çalışmalarını 2014 yılında başlattı. Endüstri 4.0 ekibi, 2014 yılından beri 5 farklı pilot proje yürütüyor. Bakım maliyetlerinden tasarruf etmek ve üretim kapasitesini artırmak amacıyla bu projelerden üç tanesi, önümüzdeki Haziran ayında hayata geçirilecek. Ayrıca Bosch, arıza durumunda müdahale süresini kısaltarak bu yılın sonu itibarıyla Bur-sa’da bakım maliyetlerini %30 oranında azaltmayı, üretim kapasitesini ise %5 ila %10 arasında artırmayı hedefliyor.
Bosch Bursa Fabrikası, global Endüstri 4.0 üretim zincirinin bir parçası ve en son üretim teknolojilerini kullanıyor. Örneğin; bu yıl lojistik robotları, malzemeleri ihtiyaç duyulan yere tam zamanında götürmeye başlayacak. Bosch Türkiye’ye ilham veren genel merkez binası İstanbul Küçükyalı’da yer alan Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi, şirketin mobilite çözümleri, elektrikli el aletleri, otomotiv yedek parça, güvenlik sistemleri, termoteknik ve merkezi yönetim departmanlarındaki 405 çalışanına ev sahipliği yapıyor. Genel Merkez, Bosch dünyasında, ilham veren çalışma ortamı (IWC) konseptinde tasarlanan ilk bölgesel genel merkez olması nedeniyle de özel bir önem taşıyor. En ince ayrıntıya kadar yenilikçi yeşil bina stratejilerinin uygulandığı bina, aynı zamanda LEED Platinum Sertifikası’na sahip bulunuyor.
MAYIS 2016
51
HABERLER
Avrupa Ülkeleri Başta Olmak Üzere Dünyanın Çeşitli Ülkelerinden Firmalar Türkiye Pazarından Stratejik Ortaklarını Bulmak Ve Türk Firmalar İle Ticari Ve Teknolojik İşbirliği Yapmak Amacı İle Kocaeli ’Ye Geliyor. Fibermak Momentum Gen-3 yazılımı ve otomasyonu tamamen ERMAKSAN bünyesinde geliştirilmektedir. Pek çok firma bu konuda yurtdışından destek almaktadır. İşbirliği yapmak isteyen firmalar, etkinlik kapsamında yabancı firma yetkililerini işletmelerinde ağırlayabiliyor. 2015 yılında, 50’nin üzerinde yabancı firmanın katılımıyla 1150 iş görüşmesi gerçekleştirildi.
Avrupa İşletmeler Ağı üyesi Doğu Marmara ABİGEM ve Kocaeli Sanayi Odası işbirliğinde, 26 – 27 Mayıs tarihinde Match4Industry ikili iş görüşmeleri SANTEK Fuar’ında organize ediliyor. Match4Industry ile katılımcı firmalar sektörün önde gelen dünya şirketlerine ürünlerini ve hizmetlerini sunuyor, fırsatları keşfederek önemli bağlantılar kurabiliyor, endüstrideki son gelişmeleri takip ediyor ve iş ağlarını genişletebiliyorlar.
52
MAYIS 2016
Türk firmalarının katılımının ücretsiz olduğu Match4Industry etkinliği kapsamında; Otomotiv Yan Sanayi, Makina ve Metal, Plastik ve Kauçuk, Lastik, Kimya (Oto Boya ve Bakım Ürünleri), Yapı ve Yapı Materyalleri, Enerji, Çevre, Elektrik-Elektronik, Bilişim ve İletişim Teknolojileri sektörle-
ri yer alıyor. 2015 yılında dördüncüsü gerçekleşen etkinlikte; 120 yerli firmanın ve Almanya, Avusturalya, Rusya, Lüksemburg, Danimarka, İspanya, Macaristan, Bulgaristan, Moldova, Kosova, Bosna Hersek, Sırbistan, Malta, Hırvatistan, Kırgızistan’dan olmak üzere 50’nin üzerinde yabancı firmanın katılımıyla 1150 iş görüşmesi gerçekleştirildi. 26-27 Mayıs tarihinde ise beşincisi gerçekleşecek olan Match4Industry etkinliğine katılımın geçen senelere oranla daha fazla olacağı bekleniyor. Match4Industry, firma profillerinin online sistemde yayınlanması, ikili iş görüşmelerinin organizasyonu, İngilizceTürkçe, Türkçe-İngilizce tercüme hizmetlerini etkinlik süresince katılımcılarına sunuyor.
Ticari Eşleştirme Programı
Daha Fazla Bilgi İçin Tel : +90 312 440 41 55 E-mail : iletisim@road2tunnel.com MAYIS 2016
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.
TOBB
53
HABERLER
Dassault Systèmes Elif Gürdal’ı Yeni Türkiye Ülke Müdürü Olarak Atadı İstanbul – 16 Mayıs 2016 - 3D tasarım yazılımı, 3D Dijital Modelleme ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümlerinde dünya lideri 3DEXPERIENCE Şirketi Dassault Systèmes, Elif Gürdal’ın yeni Türkiye Ülke Lideri, İş Geliştirme ve Satış Direktörü olarak atandığını duyurdu. Elif Gürdal, 3DEXPERIENCE platformunun benimsenmesi sürecini hızlandırmak ve Dassault Systèmes Türkiye’nin tüm unsurlarının yönetimi ve geliştirilmesinden sorumlu olacak. hızlı bir şekilde dönüştürmelerinde yardımcı olacak.
Gürdal’ın, Dassault Systèmes’in Türkiye ofisinin uzun vadeli stratejisini oluşturma ve geliştirme, tüm iş ortaklarıyla ve müşterilerle stratejik ilişkileri güçlendirme, firmanın pazardaki farkındalığını artırma ve yerel seviyede ayak izini genişletme gibi görevleri olacak. Gürdal ayrıca, Dassault Systèmes’in Türkiye Direkt Satış Kanalı’ndan sorumlu olacak ve günümüzün global ekonomisinde etkili bir şekilde rekabet edebilmeleri için müşterilerine, ürünlerini, içeriklerini, hizmetlerini ve çalışma modellerini
54
MAYIS 2016
Elif Gürdal şunları söyledi: “Müşterilerin sadece ürün taleplerinin değil, aynı zamanda deneyime yönelik taleplerinin de değişiyor olması nedeniyle Türk şirketleri teknolojiye stratejik yatırımlar yapıyorlar. Deneyim ekonomisi çağında yenilikçilik yoluyla işlerini güçlendirmeleri için şirketlerinin 3DEXPERIENCE platformundan faydalanmasına yardımcı olmak için mevcut ve gelecekteki Türk müşteriler ile çalışmak için sabırsızlanıyorum. 3DEXPERIENCE platformumuz ve ilgili endüstri çözümleri ürün tasarımı, simülasyon ve bilgi zekasını bir araya getirerek birlikte çalışmalarına ve ticari hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak. Ekibimiz ve iş ortaklarımızın bu dönüşümü desteklemelerini ve müşterilerimizin yenilikçiliğin y eni neslini oluşturmasına yardımcı olmalarını sağlayacağım”. Gürdal sözlerini şöyle sürdürdü: “Dassault Systèmes Türkiye’deki ofisini 2008 yılında açmış ve o günden itibaren şirket, pazar payını büyüt-
meye devam etmiştir. Çözümlerimiz 12 sektörde ve Türkiye’nin yüzlerce lider şirketi tarafından kullanılmaktadır. Otomotiv, havacılık ve savunma ve endüstriyel ekipman gibi çeşitli pazarlarda çok güçlü bir aktör olarak faaliyetimizi sürdürüyoruz. Bu sektörlerde bir lider olarak konumumuzu korumayı, diğer sektörlerdeki varlığımızı artırmayı, tüm çabalarımızı ve yatırımlarımızı bu yönde genişletmeyi hedefliyoruz.” Elif Gürdal, Bilkent Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği (1995) mezunudur ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Yönetici MBA (2004) yüksek lisansına sahiptir. Teknoloji sektöründe 20 yıllık bir birikime sahiptir. Türk Telekom, Borsa İstanbul ve HP’de çok sayıda teknik ve satış pozisyonunda çalışmıştır. Dassault Systèmes’e katılmadan önce Oracle’da Üretim, Perakende ve Dağıtım Sektörü Kıdemli Satış Müdürü görevini yürütmekteydi. Bu görevinde, Türkiye’nin büyük Holdingleri ve Havayolu şirketlerini içeren kurumsal müşteriler için Oracle Teknoloji çözümlerinin satış faaliyetlerini yönetmekteydi.
MAYIS 2016
55
Makine Otomasyon Hidrolik Pnömatik ve Yan Sanayi Dergisi
12 yıldır güvenle ... En iyilerin buluşma adresi MAKİNE İHTİSAS DERGİSİ www.makineihtisas.com yenilendi +90 212 222 53 23
MAYIS 2016
57