havyar fanzin // 1

Page 1


ÇİN’DEKİLER | progresif hasan: kızılderiliye benzemekte üü stüü ne yoktür. insanlara dedesinin arizona goü çmeni oldügğ ü yalanını soü ylemekten hoşlanır.

| emre varışlı: en kızgınımız olması gerekirken, ikinci bir emre varışlı kadar sessiz konüşür.

| ali haydarhan yılmaz: anime izler ve yüü rüü r. yüü rüü r ve bir yerlere gider. lahana yemekten hoşlanır mı bilmiyorüz.

| tan babüü r: biridir. bir dener doü rt yanılır. kimselere lahmacün borcü yoktür.

| eren okür: demokratik kongo cümhüriyetinde ikamet eder. 8. kolordü komütanlıgğ ından vakit büldükça bir şeylerle ügğ raşır.


AMA BATILIDIRLAR DA, LAHMACUNA HAVYAR SÜRECEK KADAR* / PROGRESİF HASAN insanın kolları büharlaşınca, pinpon maçları ve kücaklaşmalar degğ erini kaybediyor. tütünmak, yalnız başına yeterince zorlüyken kendine parmak ve bilümüm tırnak peydahlamak işin içine girince: yalnız başına kendini yeterince zorlamak kaçınılmaz olüyor. ben-tüü ketim. monitoü rüü n karşısında geçen geceler ancak goü z damlaları ve enerji içecekleriyle müü mküü n gibi: bir şekilde, akıllarını avüçlarında şaklatmış veya başardıgğ ından kürtülamamış sayın yıgğ ınlar, müm ışıgğ ında şarap içiyor, sararmış kagğ ıtları daktilolarında doküyorlar. bünü yaparken bir ellerinin kasıklarında oldügğ ünü belirtmek gerekir. herkes farklı şekillerde tatmin olmak için çalışır. jambon yiyerek tatmin olan mert bey, sabahları ofisine jambon yiyebilmek için gider. iyi şiirler yaparak tatmin olan başka bir mert bey, bünü başarabilmek için çeşitli ügğ raşlar edinir. yine hapşırmaktan tatmin olan bambaşka bir mert bey, karabiber koklar. ancak soü z konüsü mert beylerin herhangi biri tatmin olmayı istemekle yetinirlerse, tatmin olamazlar. bü da bizi yapmak konüsüna getiriyor. aklın ortasına bir amaç yerleştirmenin işe yarar olüp olmadıgğ ını bilmiyorüm. ama amaçsızlıgğ ın ve eylemsizligğ in bir işe yaramama ihtimali herhalde daha yüü ksektir diye düü şüü nüü yorüm. tüü rkiye’de yapmanın oü nemini kavramış bir kitlenin yoklügğ ü soü z konüsü degğ il. ancak bü kitlenin azınlık azınlıgğ ı oldügğ ü –ne yazık ki- sü goü tüü rmez bir gerçek. elinizde tüttügğ ünüz veya ekranlarınızdan yansıyan bü yayın da azınlık azınlıgğ ının içindeki bir azınlıgğ ı temsil ettigğ ini ümüyor.


DİSKO KIYAMET / EMRE VARIŞLI alışılmış geçilmiş goü zlenmiş ve bir hayli halife, güü neş çıkacak sen beyaz atkını boynüna sardıgğ ında içinde oü lüü nmüü ş şehir püdralanmış kadınları sıraya dizip trompetleri başlatıyor kaldır hepsini dansa -geceyle, bir olüp saçlarımı kes telefon nümaralarıyla dolü yalnızlık - üü lkenin gri barışını dalgalandırıyorsa doktorbahçeleri soyülmüş delikanlılarla dolü olmüştür soyülmüş elmalarla -üü zgüü n bir şey satın al bakışların zamanını yakala - oldükça fazla konüş oldükça fazla gerçekçi olmak istiyorsan bir yalanı süü rdüü r insansın sonüçta -beni neslime goü m aç goü gğ süü nüü kırmızı ışıklara aç, gel benimle şehir içindeki şehir dışına kafanın içindeki asker çocük - düü nya biblosü masamın üü zerinde. çevir onü baştan başa, parmaklarınla


-beni icat et tarihe geç yaprakların yeşil ışıgğ ı altında geziniyorüm aklım başka betonları da seviyorüm bü kıyametle ilgili mimariyi, aklın başımda -git alkol al ellerim de senin ellerin gibi taş ve et - geri doü nüü ldüü gğ üü nde etini seçeceksin orta asya’da ama bü düü şmanlıklar çok güü zel, bü yarım kalmışlık da -balıkları tütma polisistanbül nasıl da tütüklüyor bilekten, sabaha karşı bizi çorbacıya bırakırken bü kent üü ç defa masal oy vermeye giderken sokagğ a çıkma yasagğ ında şen çocüklar garipçe pencerelerden dışarı bakarken tahta oyüncaklar geççti tahta yagğ mürlar geççti tahta bacaklar geççti artık hızlı bir politika var yine de, insanların hiç bir şeye inanmadıklarını insanların koü tüü bile olamadıklarını anladık ama geççtiii nasıl da degğ işiyor aşıklar ve işverenler aşıklar işverenlerdir bünü goü züü mle kapalı bir aynaya anlatırım goü züü mle kapalıyım goü züü mle birlikte çok seneler oü nce kapandım


doktorbahçelerine gittim orada büü yüü k elmalar büldüm seni büldügğ ümda sen büü yüü k bir elmaydın etrafında kıpkırmızı bir deri vardı bir gece elbisesini çıkardın üü stüü nden ama hep kıpkırmızı kaldın çüü nküü ben seni boü yle anladım türa’sız yıldız’sız geçmek istiyorsün büralardan bir kere de sen son aşık padişah deri ceketin üü stüü nde kırmızı bir laleyi kendine çeviriyorsün kalabalıgğ ı hiç ümürsamadan.


AH VAR OLSUNLAR LİSTESİ / ALİ HAYDARHAN YILMAZ on altının, birinde beklermiş gibi hece noü betlerini elleri şeriatça bagğ lı gece vakitlerinde kaçtık perdeler ardına düvarlar içine akşam güü neşlerinden bilseydik de soü yler miydik acaba? *sorünün agğ zımda açan çiçegğ i** kırılan omzün sızısı gelir oü per seni, kaçamazsın Ama yine de bagğ lanır mıydık acıyan canımızdan kabül goü rüü len gerçekliklere. hüü kmedilemeyen arzü. kırılamayan bilek. Misali. Ah var olsünlar listesi keşke gerçek olsa kürşün delikleri o vakit oü püü lebilir karanlık limanlarımızın ücünda kürülan çok agğ lak koü le pazarları Ah


kırılır ise kemikleri kelimenin biliriz ki Allah var bin bir şairin yüü regğ inden geçen kabül goü rüü r ise bir yerler de Allah’lar da var elbet bak bünlar var bir de Hüü sey’nin kürümüş düdakları hani nerededir Rabbin goü gğ süü nden kopan yagğ mür demek ki varlık şart degğ ildir şefkat ehli olmaya pek de açık edemem sızılarımı ne haltlar yemişsin ali haydar deyüü sayıklar dedemin yitip gitmiş agğ zı velhasıl sofraya koymakla yüü küü mlüü yüü m goü gğ süü mdeki kanlı yüü regğ i ki doysün etrafımın aç karnı yorülmak istemem anlatılmaktan yorülmüş hatıralar içerisinde Sabaha karşı beşleri iliştirmesinler yakana hemen dürdür onları bekle bi. Bekleyin bi. aslında kısadır ah var olsünlar listesi


dürmayın şoü yle karşılarımda bilegğ i kırık balerinler gibi Var olsün pütları arayan İİbrahim Var olsün sü misali yaâ rin agğ zının payı içine düü ştüü gğ üü müü z varlık çoü llerinde Var olsün ekmegğ in elde bıraktıgğ ı şefkat kırmızısı ve pek tabi Var olsün inancın as olan kitapsız ve aşklar içinde baş kaldırışı dürmayın oü yle düü nya barışı diye tüttürmüş mankenler gibi Var olsün Mühammed Ali’nin kondügğ ü çiçek elbette tüü m kapıların ihtiyar kolları hani şü kimseyi saramamış var olün açıldıkça tütüşacak eller için oü yle sarılma gırtlagğ ıma, annemin çocüklüktan kalma terk edilmişligğ i gibi var olsün elbet taşranın keyfe keder yolları


yüü rüü rken degğ ecek olan saçlarım soü gğ üü düü n dalına ve yüü züü müü n yekpare karşıvar olsün güü neşe ve etrafında türlar atan erenlere bakmakta olan ümütlü goü zlerin tabikide. var olsün o güü zelim iskelet mozaigğ i tatlı sesi, var olsün üü züü müü n ezilmişligğ i ve bıkkın insanlıgğ ın koynünda açan itiraz çiçekleri var olün var*


-KİM O? +BENİM BEN ERNST JANDL / TAN BABÜR ernst jandl, 1925’te avüstürya’da dogğ müştür. babası viktor boş zamanlarında ressamlıkla ilgilenen bir bankacı, annesi lüise ise kas erimesiyle bogğ üşan bir oü gğ retmendi. annesinin oü lüü müü yle, ernst’in halihazırda gevşemeye başlamış dini inancının temelden sarsıldıgğ ını soü ylemek yanlış olmayacaktır. ikinci düü nya savaşına tanık olması ve bü süü reçte dadaizm’den etkilenmesi onün deneysel şiire ve biçimciligğ e yoü nelmesinde büü yüü k rol oynamıştır. eserlerinin karakteristigğ i çogğ ünlükla almanca ses oyünları ve harf tekrarlarından olüşür. jandl’ın helvası 2000 yılında, memleketi viyana kentinde kavrülmüştür.


HALAMLA KANGAL* ERNST JANDL / TAN BABÜR halam kangal avlar kangal halama agğ lar kangal: hav hav halam kangala tasma bagğ lar halam yatakta yatar kangal yatagğ a atlar kangal: hav hav halam ayagğ a kalkar yalvar yakar kangal halama bakar tabanca patlar kangal kana batar halam: aman allah valla halama kangal dayanmaz

*orjinali “ottos mops” olan bü şiirin bir çeviri degğ il, bir üyarlama oldügğ ünü düü şüü nüü yorüm. şiirin aslında otto isimli bir adam ile püg cinsi koü pegğ inden bahsediliyor. başlık dahil olmak üü zere sadece “o” sesli harfi küllanılmış. tüü rkçe üyarlamasında ise sadece “a” sesli harfini küllanmayı üygün goü rdüü m. ayrıca belirtmekte fayda var: şiirin ernst jandl versiyonünda konüşan karakter insanken (otto) bü versiyonünda iki karaktere de konüşma oü zgüü rlüü gğ üü verdim. çüü nküü bürası oü zgüü r bir üü lke.


İKİNCİ ULUSLARARASI BALARISI KONFERANSI / ERENOKUR 1. iki ayrı düü nya kürarsınız ve cigğ erleriniz solücan delikleriniz olür taksim aslında senden sana dogğ rüdür en ateşli hallerinle senin benimse bir şeşbeş ihtimalinin dışında başka bir kozüm yoktür basitleşir ve egğ lenirim: egğ lenirim ve severim: severim ve hepp sündügğ üm yazı tahtasında silinmez müü rekkep, yazmak cezası: peltek haykırışlarla direndim, bir kadifelik ve bir de kırmızılığa! 2. emin ol onlar da biliyor, kahvenin ve ertesinin kahvaltısızlıgğ ını pazartesinin anlamsızlıgğ ını ve sınavlardan evvel kalem almayı: sayısal veriler işledik sözel tarafıyla beyinlerimizin olan budur 3. -ki kasımpatı ile krizantem iki büyük dilcesine dolaşırken ağızlarımızda!


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.