Ocak 2019

Page 1

OCAK 2019 Say› 429 Fiyat› 15 TL

TÜRK‹YE’N‹N ULUSLARARASI YATIRIM, PROJE VE MÜTEAHH‹TL‹K DERG‹S‹

ADİL BAŞTANOĞLU ADNAN BALİ BATUHAN BESLER CAN EREN ÇAĞDAŞ TAYLAN ÇAĞRI BOZAY ENDER ÖZATAY ERDEM ATEŞ ERDOĞAN YILMAZ FERDİ ERDOĞAN FEYZULLAH YETGİN GENCER YALÇIN HALDUN ULUSOY

’DAN KEMAL ÇOLAKOĞLU LEVENT GÖKÇE LEVENT PELESEN MURAT GOLDSTEIN MUSTAFA TOLUNAY MUSTAFA ÜSTÜN NAİL EGEMEN YERCE ORKUN ÜRKMEZ ÖZGE HEKİM ÖZGÜR KAAN ALİOĞLU SELİM ÇETİNKURŞUN SUAT SEVEN TALİN SARAYLI DİKİCİ TUNÇ KORUN

NE BEKL‹YOR


A’DAN DAN Z’ YE A’ DAN Z’ YE

OPTİMUS ÇÖZÜMLER

20 yılda 2000 projeye imza attık. Yurt içi ve yurt dışında birçok projenin tercihi, uluslararası markaların çözüm ortağı olduk. Artık hizmet kalitemizi daha fazla alanda sunuyoruz. Projelere entegre çözümler sunarak değer katacak olmanın heyecanını taşıyoruz.

REFERANSLARIMIZDAN... ÇIRAĞAN SARAYI

VODAFONE GENEL MERKEZİ

SOHO OTEL

MANDARIN OTEL, BODRUM

HSBC GENEL MERKEZİ

WYNDHAM OTEL KALAMIŞ

TURKCELL GENEL MERKEZİ

TEKNOPARK İSTANBUL

RADISSON BLU (ŞİŞLİ, PERA, ATAŞEHİR)

ALLIANZ GENEL MERKEZİ

TORUN CENTER

SELENIUM KONUTLARI (TWINS, CITY, PANORAMA)

MAXX ROYAL OTEL, KEMER

GALATASARAY TÜRK TELEKOM ARENA STADI

LİBYA SIRTE KONUTLARI

LE MERIDIEN OTEL

ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ

GÜMÜŞ RESIDENCE, BAKÜ

ECZACIBAŞI ORMANADA KONUTLARI

SOYAK KRİSTAL KULE

BALANS GÜNEŞLİ

SHERATON OTEL, BURSA

DENİZBANK GENEL MERKEZİ

KARTAL KAYNARCA METROSU

SHAHDAĞ TURİZM KOMPLEKSİ, AZERBEYCAN

PALLADIUM AVM

ZİRAAT BANKASI DATA CENTER

RIVIERA AVM, RUSYA

İSTİNYE PARK AVM

DOMBAYLI GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ

TALAN TOWER, KAZAKİSTAN

METRO CİTY AVM

BP OFİS


HİZMET AĞIMIZI GENİŞLETİYORUZ OTOMASYON SİSTEMLERİ Mekanik Otomasyon (HVAC) Aydınlatma, Perde-Panjur Otomasyonu Enerji İzleme Sistemleri ZAYIF AKIM SİSTEMLERİ Yangın Güvenlik Sistemleri Acil Çıkış Yönlendirme Sistemleri Hırsız Alarm Sistemleri CCTV Intercom Sistemleri Access Kontrol Sistemleri AUDIO/VIDEO SİSTEMLERİ Konferans Sistemleri Profesyonel Ses Sistemleri Uydu, TV Sistemleri Ev Sinema Sistemleri ANAHTAR - PRİZ SERİLERİ A.G. ELEKTRİK PANOLARI DRIVE & MOTOR ŞALT

ADANA BÖLGE

ANKARA BÖLGE

İZMİR BÖLGE

TİFLİS BÖLGE

FABRİKA

MERKEZ

T: 0 530 413 86 38

T: (312) 287 55 02

T: (232) 457 55 15

T: +995 (322) 33 18 03

T: (216) 487 33 46

T: 444 11


TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI YATIRIM, PROJE VE MÜTEAHHİTLİK DERGİSİ

OCAK 2019 / SAYI 429

®

İmtiyaz Sahibi EZGİ YAYINCILIK Çayırbaşı Mah. Sırma Sok. No: 13 A9/4 34453 Sarıyer / İSTANBUL Genel Müdür (Sorumlu) Ezgi ATAKAY KARAKUŞ

her yerde

sizinleyiz

Yazı İşleri Müdürü Pınar ÇOBAN

editor@insaatdunyasi.com.tr

Sayfa Tasarımı Furkan ÖZER

insaat_dunyasi

insaat.dunyasi

InsaatDunyasi

Reklam Koordinatörü Ezgi ATAKAY KARAKUŞ

ezgi@insaatdunyasi.com.tr

Bilgi İşlem Bertuğ KODAMANOĞLU

® Abone Servisi: Şehri KAYIKÇIBAŞ

®

Merkez Yönetim Adresi Çayırbaşı Mah. Sırma Sok. No: 13A9/4 34453 Sarıyer/İSTANBUL Tel: (0212) 218 18 22 M: insaatdunyasi@insaatdunyasi.com.tr W: www.insaatdunyasi.com.tr Baskı Kültür Sanat Basımevi T: (0212) 674 00 21 Yayın Türü Yerel Süreli Yayın

YAYIN DANIŞMA KURULU Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, İTÜ Jeoloji Müh. Bl. Prof. Dr. Ertuğrul Erdin, 9 Eylül Ünv. Çevre Müh. Bl. Prof. Dr. Fikret Türker, Akdeniz Ünv. İnş. Müh. Bl. Prof. Dr. Gülay Altay, Boğaziçi Ünv. İnş. Müh. Bl. Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, İTÜ İnş. Fak. İnş. Bl. Prof. Dr. İlhan Eren, İTÜ İnş. Fak. Yapı Anabilim Dalı Prof. Dr. İlhan Sütaş, Akdeniz Ünv. İnş. Müh. Bl. Prof. Dr. Müjgan Şerefhanoğlu Sözer, YTÜ Mimarlık Fak. Yapı Fiziği Bl. Prof. Dr.Turgay Onargan, 9 Eylül Ünv. Maden Müh. Bl. Prof. Dr. Zekai Celep, İTÜ İnş. Fak. Betonarme Yapılar Grubu Yrd. Doç. Dr. Aynur Kazaz, Akdeniz Ünv. Müh. Fak. İnş. Müh. Bl. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Haksever, İÜ İnş. Müh. Bl. Yrd. Doç. Dr. Sedat Büyüksağiş, Afyon Meslek YO Mermer Tekn. Prog. Bl. Bşk. Doç. Dr. Özlem Eren, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ünv. Yapı Bilgisi Anabilim Dalı. Meslek Kuruluşları Bülend Tuna, TMMOB Mimarlar Odası Eski Genel Başkanı Haluk Büyükbaş, Türkiye Müteahhitler Birliği Genel Sekreteri Dr. Nejla Özaslan, Çanakkale Kalebodur Seramik Kalite Gvn.ve Knt.Grup Md. Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, (TYÇD) Türkiye Yapısal Çelik Derneği Eski YKB Rızanur Meral, (İMDER) İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği Eski YKB Umut İnan, Serbest Mimarlar Derneği

Baskı Tarihi 07 / 01 / 2019

SEKTÖREL YAYINCILAR DERNEĞİ

© Tüm yayın hakları EZGİ YAYINCILIK A.Ş.’ye ait olup yazilar iktibas edilemez. ® Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahiplerine aittir.


Birlikten güç doğar! Yüksek çekiş gücüne sahip motoru, güçlü fren sistemi ve Powershift 3 şanzımanı ile Arocs her türlü zorlu koşulun üstesinden gelir.


Yazı İşleri Müdürü

pınar çoban

e d i t ö r d e n Türkiye’nin en güçlü sektörleri arasında yer alan inşaat sektörü, 2018 yılında yaşanan kur dalgalanmalarının yarattığı zorlu etkiler, artan faiz oranları ve durgunluğa rağmen, ekonomide ve istihdamda lokomotif güç olmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) verilerine göre, 2017 yılında inşaat sektörü yüzde 8,9 oranında büyüme kaydetti. 2018’in ilk çeyreğinde bu büyüme 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 7,3 olarak gerçekleşirken, ikinci çeyreğinde ise yüzde 5,2 oldu. 2018’in zorlu etkilerinin işgücüne yansımasına bakıldığında ise, yine TUİK’in verilerine göre inşaat sektöründe takvim etkilerinden arındırılmış istihdam endeksi, yılın üçüncü çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,5 oranında azaldı. Sektör paydaşlarının bir kısmı 2019 yılına dair iyimser bir bakış açısına sahipken, bir kısmı ise toparlanmanın ancak yılın ikinci yarısından itibaren gerçekleşeceği görüşünde… İnşaat ve inşaat ile bağlantılı faaliyetlerin yavaş bir tempoda devam edeceğini öngören kesime göre ise, 2019 ekonomik alanda ayrıca gayret gösterilmesi ve temkinli olunması gereken bir sene olacak. Karşılaşılabilecek zorluklara rağmen, yatırıma ve çalışmaya odaklanılması gerektiğine dikkat çeken paydaşlar, başlı başına bir pazar niteliği taşıyan renovasyon projelerinin iç pazarda hareket sağlayacağını belirtirken, ihracata yönelmenin ve dış pazardaki fırsatları değerlendirmenin de önemine vurgu yapıyor. Konuyla ilgili tüm detayları, inşaat sektörü paydaşlarının 2018’e dair analizlerinin yer aldığı ve 2019 yılına projeksiyon tuttukları özel dosyamızdan okuyabilirsiniz. Hiç kuşkusuz geride bıraktığımız 2018 yılının sektör açısından ses getiren en önemli gelişmelerinden biri de İmar Barışı oldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, imara aykırı, ruhsatsız yapıların kayıt altına alınması ve bu yapılara yasal bir kimlik kazandırılması amacıyla hayata geçirdiği İmar Barışı’nda bugüne dek yaklaşık 9.5 milyon başvuru yapıldı. Başvuru için 15 Haziran 2019’a, Yapı Kayıt Belgesi bedeli içinse 30 Haziran 2019’a kadar sürenin bir kez daha uzatıldığını açıklayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İmar Barışı kapsamında bugüne dek yaklaşık 14 milyar TL toplandığını belirtti. İmar Barışı ile sağlanan gelirin, kentsel dönüşüme de hız kazandırması bekleniyor. Hepinize güzel bir sene diliyoruz. İyi Okumalar



VİTRİN PROJELER s

20

“YENİ ŞEHİRCİLİK” ANLAYIŞINA İYİ BİR ÖRNEK BÜYÜKYALI İSTANBUL AVRUPA’NIN EN İYİ KARMA PROJESİ ÖDÜLÜ’NÜ KAZANDI MESA ANTALYA ÇAM ORMANLARININ YANI BAŞINDAKİ PROJEYE ULAŞIM DOPİNGİ ÇAMLIYAKA KONAKLARI YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLER TERCİH EDİYOR MESA CADDE PRESTİJLİ DÖRT PROJEDE İNDİRİM İMKANI NEF

ÖZEL HABER s

10

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ TOPARLANMA

TÜRKİYE HAZIR BETON

SİNYALLERİ VERİYOR

BİRLİĞİ’NDEN DÜNYADA BİR İLK

KATI ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ’NDE

KONUT PİYASASINA

BAYRAK DEĞİŞİMİ

TAKİP SİSTEMİ GELİYOR

TÜRKİYE’NİN 2018 AİDAT KARNESİ AÇIKLANDI

s

38

KÜÇÜK BANYOLAR İÇİN TASARIM TÜYOLARI KALE BANYO YENİ YILDA İÇ MEKANLAR RENKLENECEK GÖNYE TASARIM BAKANLIĞIN TEŞVİK DESTEĞİYLE TASARIM MERKEZİ UNVANINA HAK KAZANDI TAGO ARCHITECTS

i ç i n d e k i l e r



s

46

2018

İNŞAAT SEKTÖRÜ

DEĞERLENDİRMESİ

2019 ÖNGÖRÜLERİ

ADİL BAŞTANOĞLU ADNAN BALİ BATUHAN BESLER CAN EREN ÇAĞDAŞ TAYLAN ÇAĞRI BOZAY ENDER ÖZATAY ERDEM ATEŞ ERDOĞAN YILMAZ FERDİ ERDOĞAN FEYZULLAH YETGİN GENCER YALÇIN HALDUN ULUSOY KEMAL ÇOLAKOĞLU

i ç i n d e k i l e r

LEVENT GÖKÇE LEVENT PELESEN MURAT GOLDSTEIN MUSTAFA TOLUNAY MUSTAFA ÜSTÜN NAİL EGEMEN YERCE ORKUN ÜRKMEZ ÖZGE HEKİM ÖZGÜR KAAN ALİOĞLU SELİM ÇETİNKURŞUN SUAT SEVEN TALİN SARAYLI DİKİCİ TUNÇ KORUN



ÖZEL HABER

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ TOPARLANMA SİNYALLERİ VERİYOR REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi ekim ayı verileri açıklandı. Ekim ayı verilerine göre, markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 19’luk kısmı yabancı yatırımcılara yapıldı. Yeni konut satın alanların yüzde 68’i de bitmemiş konuttan yana tercihini kullandı. Türkiye Satılık Konut Fiyat Endeksi (TR-81) ekim ayında, geçen ayki düşüşün ardından toparlanmaya başladı ve bir önceki aya göre yüzde 0,30, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 7,27 oranında arttı. REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi sonuçlarına göre, markalı konut projelerinde yabancı yatırımcıların oranı, bu ay yukarı yönlü seyrini sürdürdü ve yüzde 19’a ulaştı. Bu oran, son 6 aylık ortalamanın 7 puan üzerinde. REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi’ne göre ekim ayında, markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 19’luk kısmının yabancı yatırımcılara yapıldığı gözlemlendi ve böylece yabancı yatırımcı oranı geçtiğimiz ay, endeks tarihindeki en büyük sıçramalarından birini yaptıktan sonra yükselişini sürdürdü. Yabancı yatırımcıların tercih noktasında ağırlıklı olarak (yüzde 44) 2+1 özellikteki konutların öne çıktığı gözlemlendi. Onu yüzde 33 ile 1+1 ve yüzde 12 ile 3+1 konutlar izledi. Son altı aylık ortalamanın yüzde 12 olduğu yabancı yatırımcılara satışlar haziran ayında yüzde 10, temmuz ayında yüzde 9, ağustos ayında yüzde 11, eylül ayında ise yüzde 18 oranında gerçekleşmişti.

REIDIN CEO’su Kerim Alain Bertrand

10

KONUT SATIŞ FİYATLARI ARTIŞ EĞİLİMİNDE Türkiye genelinde 81 şehrin tamamını kapsayacak nitelikteki Türkiye Satılık Konut Fiyat Endeksi’ne göre Türkiye genelinde konut satış fiyatları son bir ayda yüzde 0,30 artarken, son üç ayda yüzde 0,40, son altı ayda yüzde 2,22, son bir yılda yüzde 7,27, son üç yılda yüzde 31,99, son beş yılda ise yüzde 80,76 oranında arttı. Konut kira değerleri ise son bir ayda yüzde 0,01 düşerken, son üç ayda yüzde 1,21, son 6 ayda yüzde 4,47, son 1 yılda yüzde 6,50, son 3 yılda yüzde 24,55, son 5 yılda ise yüzde 64,10 oranında artış gösterdi.


kullanım oranı yüzde 47 olarak gerçekleşti. Senet kullanımının, peşinat ve banka kredisi oranlarından yüksek olmasında, kredi faizlerindeki artışın yanı sıra, proje geliştiricilerinin sunduğu avantajlı ödeme seçeneklerinin de etkili olduğunu söyleyebiliriz” dedi. REIDIN CEO’su Kerim Alain Bertrand ekim ayı sonuçları hakkında şunları söyledi: “Türkiye genelinde 81 şehrin tamamını kapsayan Türkiye Satılık Konut Fiyat Endeksi’nin (TR-81) ekim ayında nispi bir durağanlık sürecine girdiği gözlemleniyor. Bu ay içinde ise endekste yüzde 0,30 oranında bir değer artışı yaşandığı bilgisine ulaşıyoruz. Endekste geçen ay yaşanan azalışa kıyasla bu ay gözlemlenen artış, sektörün bu yıl sonuna doğru canlanma sürecinde olabileceği yönünde bir sinyal olarak görülebilir. Vergi teşviklerinin devamına ilişkin hükümet tarafından alınan kararlar, yıl sonuna doğru sektörün toparlanmasına destek olmakla birlikte; fiyatlarda önümüzdeki dönemde gözlemlenecek artış veya azalış, bu toparlanmanın kalıcı olup olmayacağını bizlere gösterecektir.”

BİTMEMİŞ KONUT TERCİH EDİLİYOR Ekim ayında satışı gerçekleştirilen konutların yüzde 32’si bitmiş konut stoklarından oluşurken, yüzde 68’i ise bitmemiş konut stoklarından oluştu. Bitmemiş konutların satış oranında 3 puanlık bir artış olurken, bitmiş konutların satış oranında ise 3 puanlık bir düşüş yaşandı. Ayrıca Yeni Konut Fiyat Endeksi, ekim ayı stok erime hızı değerlendirildiğinde adet bazlı yüzde 4,9 oranında, metrekare bazlı ise yüzde 4 oranında erime gözlemlendi. 1+1 VE 2+1 KONUTLARDA DÜŞÜŞ Yeni Konut Fiyat Endeksi ekim ayında bir önceki aya göre 1+1 konut tipinde yüzde 0,44 oranında; 2+1 konut tipinde yüzde 0,21 oranında azalırken; 4+1 konut tipinde yüzde 1,01 oranında, 3+1 konut tipinde yüzde 0,33 oranında arttı. Metrekare bazında ise 51-75 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0,51 oranında; 76-100 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0,34 oranında düşerken; 101-125 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0,37; 126-150 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0,55; 151 metrekare ve daha büyük alana sahip konutlarda ise yüzde 1,34 oranında artış gösterdi.

YENİ KONUT FİYAT ENDEKSİ 8 YILDA YÜZDE 82 ARTTI Yeni Konut Fiyat Endeksi, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,05 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,82 oranında, endeksin başlangıç dönemi olan 2010 yılı ocak ayına göre ise yüzde 82,50 oranında artış gösterdi ve endeks değeri 182,5’e ulaştı. Yeni Konut Fiyat Endeksi ekim ayında bir önceki aya göre, İstanbul Asya Yakası’nda yer alan markalı konut projelerinde yüzde 0,10 oranında azalırken; İstanbul Avrupa Yakası’nda yer alan markalı konut projelerinde ise yüzde 0,11 oranında arttı. Endeksin başlangıç dönemine göre ise İstanbul Asya Yakası’ndaki projeler Avrupa Yakası’na kıyasla 10,40 puan fazla artış gösterdi. REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi, 2018 yılı ekim ayı sonuçlarını değerlendiren GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Markalı konut projelerinde gerçekleştirilen satışlara baktığımızda, kurda yaşanan dalgalanmanın da etkisiyle yabancı gayrimenkul alıcısının Türkiye’ye ilgisinin sürdüğünü görüyoruz. Ekim ayında yabancı yatırımcılara yapılan konut satışları, son 6 aylık ortalamanın yüzde 7 üzerine çıkarak, yüzde 19’a ulaştı. Ayrıca ekim ayı yeni konut satışlarında peşinat yüzde 39, banka kredisi yüzde 14 ve senet

EKİM AYI KİRA ARTIŞINDA ANTALYA ÖNE ÇIKTI Ekim ayında Sinop’ta metrekare başına konut satış fiyatları yüzde 1,26 oranında arttı ve Sinop, satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir oldu. Aynı dönem içerisinde Kars’ta metrekare başına konut satış fiyatları yüzde 1,85 oranında azaldı ve Kars, satış fiyatlarının en çok azaldığı şehir oldu. Türkiye Kiralık Konut Fiyat Endeksi ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,01 oranında azaldı ancak geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 6,50 oranında artış gerçekleşti. Ekim ayında Antalya’da metrekare başına konut kira değerleri yüzde 1,83 oranında arttı ve Antalya kiraların en çok yükseldiği şehir oldu. Aynı dönem içerisinde Batman’da metrekare başına konut kira değerleri yüzde 2,73 oranında azaldı ve Batman kiraların en çok azaldığı şehir oldu. EN YÜKSEK KİRA GETİRİSİ SUNAN İLLER Satın alınan konutların kiraya verilmesi durumunda, alış fiyatının kaç yıl içerisinde yıllık kira değeri ile karşılanabileceğini gösteren amortisman süresi verilerine göre, ekim ayının en kısa amortisman süreleri yedi aydır olduğu gibi yine Aydın, Van ve Kırklareli şehirlerinde ölçüldü. Kira değerinin konutun satış fiyatına bölünmesiyle hesaplanan REIDIN Yıllık Brüt Kira Getiri Oranı’nın en yüksek olduğu şehirler de yine Aydın, Van ve Kırklareli oldu.


ÖZEL HABER

KONUT PİYASASINA TAKİP SİSTEMİ GELİYOR Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Konutta balon var mı?” sorusuna cevap aramak için yeni bir adım atıyor. Konut piyasasını takip sistemi kuracak olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, inşaat ve yapı kullanma izni alan yapıları tespit edebilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı konut pazarında sağlıklı veri sağlanması için çalışma başlattı. ‘İkinci 100 Günlük Eylem Planı’na giren çalışmanın adı ‘Konut Piyasası Takip Sistemi’ olacak. Söz konusu sistemle konut pazarına ilişkin gerçek rakamlar ortaya çıkacak. Sektörün yol haritası için en temel gereksinim olan doğru envanter de bu çalışmayla oluşacak. Hangi ilçede kaç proje yapıldı, kaçı satıldı, kaçı boş bekliyor belli olacak. Böylece arzın talebin

12

önüne geçtiği bölgeler tespit edilecek, kamu o bölgelerde yatırımcıyı yönlendirecek. Dönem dönem ortaya çıkan ‘Konutta balon var mı’ sorusu da bu çalışmayla yanıt bulacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Toplanacak ve analiz edilecek olan bu veri sayesinde Türkiye’nin gayrimenkul üretimi ve satış faaliyetine ilişkin makro ölçekte izleme, değerlendirme ve planlama imkânına kavuşulacak. Elde edilen

sonuçlar TÜİK vasıtasıyla kamuoyuyla paylaşılması sonucunda gayrimenkul sektörü paydaşları üretim kararlarını, bireysel yatırımcı da yatırım kararlarını daha doğru verecek” dedi. “ŞEHİRLERİN NEYE İHTİYACI VAR, NEYE YOK GÖRECEĞİZ” Gayrimenkul sektörünün ve şehirlerin sağlıklı büyümesi için en temel gereksinimin doğru veri olduğuna dikkat çeken Çevre ve Şehircilik


Bakanı Murat Kurum sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlığımıza bağlı birimler çalışarak doğru verileri ortaya koyacak. Şehirlerin neye ihtiyacı var, neye yok göreceğiz. Belli bölgelerde yatırımın yoğunlaşması, ihtiyaç fazlası ya da hatalı üretim yapılması milli servete zarar. Bu çalışmayı yaparken bir yandan inşaat yapan firmaların mali ve teknik yeterliliğine göre sınıflandırılması çalışmasında da sona yaklaşıyoruz. Bundan sonra nerede ne ihtiyaç varsa o yapılacak, kim yapabilecek seviyedeyse işi da o üstlenecek.” NASIL BİR YOL İZLENECEK? İnşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgeleri alınmış ancak ikamet kaydı alınmamış taşınmazlara ait veriler birbiri ile entegre edilerek, boş gayrimenkuller tespit edilecek. Türkiye Noterler Birliği’nden 01/03/2016 tarihinden itibaren kayıt altına alındığı bilinen satış vaadi sözleşmelere ait veriler talep edildi.

TAKBİS’ten elde edilen veriler ile MAKS ve Noterler Birliği’nden elde edilecek verilerin TÜİK verileri ile karşılaştırmalı analizleri yapılarak konut stoku istatistikleri elde edilecek. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arasında veri transferine yönelik bir protokol imzalanarak MAKS verilerinin ihtiyaç duyulduğu zamanlarda temin edilebilmesi sağlanacak. MAKS’tan düzenli veri akışı sağlandıktan sonra, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilecek bir sistem yardımıyla toplanan tüm verilerin karşılaştırılarak analiz edileceği ve proje konusuyla ilgili düzenli raporlanmanın yapılabileceği düşünülüyor. PROJE NASIL DOĞDU? Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü, Coğrafi Bilgi

Sistemleri Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye Noterler Birliği ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ile çeşitli görüşmeler yapıldı. Yapılan bu kurumsal görüşmeler ve gerçekleştirilen araştırma neticesinde, sektörün sağlıklı büyümesi için gerekli olan verinin herhangi bir kamu kurumu ya da özel-tüzel kişi tarafından kayıt altına alınmadığı görüldü. Çalışmaları devam eden Mekânsal Adres Kayıt Sistemi (MAKS), Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) gibi sistemlere gerekli eklemeler yapılarak hem dağınık bir halde bulunan veriler bir araya getirilmesi hem de talep edilen verilere en kısa yoldan ulaşılması sağlanmış olacak.


ÖZEL HABER

TÜRKİYE’NİN 2018 AİDAT KARNESİ AÇIKLANDI 2018 Konut Projeleri Aidat Değerleri Raporu’na göre en yüksek aidatı İstanbul Beşiktaş’ta oturanlar ödüyor. İlçede metrekare aidat bedeli 21 lirayı buldu. Ankara’da metrekare başına en yüksek aidat 15.17 TL, İzmir’de ise 7.85 TL olarak açıklandı. 3 büyük şehirde ortalama aidat bedelinde İstanbul Şişli en pahalı, Ankara Sincan ise en ucuz ilçe.

14

Gayrimenkul bilgi şirketi REIDIN, ‘2018 yılı Konut Projeleri Aidat Değerleri Raporu’ yayınlandı. İstanbul, Ankara ve İzmir’de oturumun başladığı 1.148 markalı konut projesi incelendi. 2018 yılının en yüksek konut aidatına sahip projesi, 21 TL/metrekare ile İstanbul Beşiktaş’ta yer alıyor. Yani 100 metrekare bir evin aidatı 2100 lirayı buluyor. En yüksek aidatlarda üç büyükşehir arasındaki sıralamada ise, Ankara 15.17 TL/metrekare ile ikinci olurken, üçüncü sırayı 7.85 TL/metrekare ile İzmir aldı. Ankara’da en yüksek konut aidatına sahip proje Çankaya’da, İzmir’de ise Bayraklı’da bulunuyor.

0.42 TL/metrekare ile Sincan ilçesi ilk sırada yer alıyor.

En düşük konut aidatına bakınca da İstanbul’da Pendik 0.23 TL/metrekare ile dikkat çekiyor. En düşük aidatta İzmir’de 0.27 TL/metrekare ile Menemen ilçesi, Ankara’da

Rapora göre Arnavutköy’de aidat bedelleri bir yılda yüzde 57 arttı. Bölgede yeni konut projelerinin hayata geçmesiyle aidat değerlerinin yükseldiği belirtiliyor.

HAVALİMANI ETKİSİ Aidatta İstanbul’un ilçeleri arasında da önemli değer farklılıkları görülüyor. Silivri 1.31 TL/metrekare ile en düşük ortalama değere sahipken, Şişli 9.62 TL/metrekare ile en yüksek aidat ortalamasına sahip. Reidin CEO’su Kerim Bertrand rapor hakkında şunları söyledi: “İstanbul’da ortalama aidat değişim oranı en yüksek ilçe Arnavutköy oldu. Bunda İstanbul Havalimanı’nın açılmasının etkili olduğu görüşündeyiz.”

İLÇE İLÇE FİYATLAR İstanbul ilçelerinde ortalama metrekare başına aidat değerleri şöyle: Şişli 9.62, Beşiktaş 9.21, Kağıthane 5.27, Üsküdar 4.99, Sarıyer 4.71, Eyüp 4.50, Bakırköy 4.45, Kadıköy 4.32, Ataşehir 4.29, Beykoz 4.10, Bayrampaşa 4.05, Zeytinburnu 3.90, Maltepe 3.83, Kartal 3.77, Bağcılar 3.74, Sultangazi 3.54, Küçükçekmece 3.39, Bahçelievler 3.39, Çekmeköy 3.18, Ümraniye 3.07, Sancaktepe 3.04, Tuzla 3.00, Başakşehir 2.99, Pendik 2.84, Güngören 2.77, Gaziosmanpaşa 2.66, Sultanbeyli 2.59, Avcılar 2.54, Esenler 2.29, Esenyurt 2.23, Arnavutköy 2.14, Büyükçekmece 2.05, Beylikdüzü 1.94, Silivri 1.31 TL.



ÖZEL HABER

TÜRKİYE HAZIR BETON BİRLİĞİ‘NDEN DÜNYADA BİR İLK Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından İstanbul’da “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi. Seminerde konuşan THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan, birliğin Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi kapsamında 2018 Kasım ayında ilk kez bir hazır beton tesisi ile çimento fabrikasını belgelendirildiğini ve Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardıklarını söyledi. Hazır Beton Birliği (THBB), bu amaçla yapmış olduğu çok sayıda etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları” konulu seminer düzenledi. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen bu seminerlerle müteahhitler, mimarlar, mühendisler başta olmak üzere beton kullanıcılarına; betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine; yapı denetim kuruluşu temsilcilerine ve beton üreticilerine, betonun doğru uygulamalarının anlatılması hedeflendi.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından İstanbul’da “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi. Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamasının doğru yapılması amacıyla düzenlenen Seminerde konuşan THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan, Beton Sürdürülebilirlik Konseyi’nin, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi” kapsamında ilk hazır beton tesisi ile çimento fabrikasının belgelendirildiğini ve Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardıklarını söyledi. Kuruluş tarihi olan 1988 yılından bu yana Türkiye’de kaliteli betonun üretilip kullanılması için önemli çabalar gösteren Türkiye

16

THBB’nin 2017 yılında başlattığı seminerler dizisinin on dördüncüsü 19 Aralık 2018 tarihinde İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde yapıldı. Seminere; inşaat mühendisleri, müteahhitler, mimarlar ve beton üreticileri yoğun ilgi gösterdi. İMO İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna’nın yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan seminer kapsamında, THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan; “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton Sektöründeki Son Gelişmeler”, İTÜ İnşaat Fakültesi’nin eski Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, “Beton Teknolojisinde Son Gelişmeler”; THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar ise, “Betonda Kalite Denetimleri” başlıklı birer sunum gerçekleştirdi. HAZIR BETON SEKTÖRÜ, İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÖNEMLİ BİR PARÇASI Seminerde, Türkiye’de ve dünyada hazır beton sektöründeki son gelişmeleri aktaran THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan: “Hazır beton sektörü 2017 yılı itibarıyla 115 milyon metreküplük üretim ile inşaat sektörüne ve ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Türkiye, beton üretiminde 2009’dan bu yana Avrupa’nın lideriyken, Çin ve ABD’nin ardından dünyanın üçüncü en büyük hazır

beton üreticisidir. Hazır beton sektörü, toplam istihdamın yüzde 6,9’unu oluşturan inşaat sektörünün önemli bir parçasıdır” dedi. KAYNAKLARIN SORUMLU KULLANIMI İÇİN BELGELENDİRME 2016 yılında THBB Başkanı Yavuz Işık ile ERMCO Başkanlığı’nın Türkiye’ye taşındığını ifade eden Aslı Özbora Tarhan: “2017 yılında Birliğimiz, Beton Sürdürebilirlik Konseyi’nin (The Concrete Sustainability Council) kurduğu ‘Beton Sorumlu Kaynak Kullanımı Belgelendirme Sistemi’nin ‘Bölgesel Sistem Operatörü’ olmaya hak kazanırken Türkiye Hazır Beton Birliği KGS İktisadi İşletmesi (KGS) de bu sistem içerisinde görev alacak ‘Belgelendirme Kuruluşu’ oldu. THBB olarak, Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi’nin adaptasyon sürecini bu yıl tamamladık. Çalışmaların tamamlanmasıyla THBB, ‘Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi’nce belgelendirmek üzere başvuran firmalara yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlemeye, KGS de bağımsız olarak denetimlerde bulunmaya başladı. Bu sistem kapsamında ilk hazır beton tesisi ile çimento fabrikası 2018 yılının kasım ayında belgelendirildi. Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık” diye konuştu. THBB, AR-GE PROJELERİYLE SEKTÖRE KATKI SAĞLIYOR “Türkiye Hazır Beton Birliği Beton Araştırma Geliştirme ve Teknoloji Danışma Merkezi” adlı projelerinin İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından başarılı bulunduğunu ve ekim ayı itibarıyla bu projeye başladıklarını ifade eden Aslı Özbora Tarhan, “Bu proje çerçevesinde laboratuvarımıza kazandıracağımız yeni ekipmanlarla ve yapacağımız AR-GE çalışmaları ve


THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan

İTÜ İnşaat Fakültesi’nin eski Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir

İMO İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna

THBB Kalite Güvence Sistemi Direktörü Selçuk Uçar

danışmanlık hizmetleriyle sektörümüze katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. GEÇİRİMLİ BETONUN PEK ÇOK ÇEVRESEL FAYDASI VAR Hazır beton sektöründeki son teknolojik gelişmelerden bahseden THBB Genel Sekreteri Aslı Özbora Tarhan, “2018 yılında Birliğimiz ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı’nın çalışmalarıyla ‘Geçirimli Beton Kılavuzu’ hazırlanmıştır. Geçirimli beton, ‘geçirimli kumsuz beton’ veya ‘poroz beton’ olarak da adlandırılmaktadır. Geçirimli betonun; yağmur sularını toprakla buluşturarak aşırı yağışların neden olduğu sel baskınlarını azaltmak, yeraltı sularının yenilenmesine olanak sağlamak gibi pek çok çevresel faydası bulunmaktadır” dedi. İTÜ İnşaat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir seminerde, beton bileşenleri, betonun üretimi, yerleştirilmesi ve bakımı ile ilgili bilgiler vererek “Günümüzde beton alıcısı sadece basınç dayanımını ve işlenebilirliği

değil betonun daha ileri düzey teknik özelliklerini bildirerek hazır beton talebinde bulunabilir” şeklinde konuştu. BETONUN KGS DENETİMİNDEN GEÇMİŞ OLMASI ÖNEMLİ Betonun üretim aşamasından şantiyelerde kullanımına kadar kalite denetimlerinin nasıl yapılacağı konusunda bilgi veren Türkiye Hazır Beton Birliği KGS İktisadi İşletmesi (KGS) Direktörü Selçuk Uçar, kentsel dönüşüm mevzuatıyla gündeme gelen mevcut yapılardaki beton kalitesinin ölçümü konularına değindi. Konuşmasında Kalite Güvence Sistemi’nin önemini vurgulayan Selçuk Uçar, “Beton kalitesindeki en önemli unsur, beton üretim yerinin ve sisteminin uygun olmasıdır. Bu nedenle beton alırken, betonun KGS denetiminden geçmiş olması aranmalıdır” dedi. İLK KGS ÇEVRE VE KGS İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BELGELERİ Konuşmasında KGS’nin çevre ve iş güvenliği konusundaki yeni belgelendirmeleri hakkında

bilgi veren KGS Direktörü Selçuk Uçar, şunları söyledi; “KGS Çevre Belgelendirmesi’ ile ‘KGS İş Sağlığı ve Güvenliği Belgelendirmesi’ için başvuru yapan hazır beton tesisleri, bağımsız ve etkin bir denetimden geçerek çevre ve iş güvenliği konularında üstünlüklerini ve kalitelerini tescil ettirmiş olacak. Belgelendirme süreçlerinde hazır beton tesislerinin çevre ve iş güvenliği konularında mevzuatın son hâline tam uyumlu olup olmadığının denetlenmesi ön şart olarak yer almaktadır. Böylece tesisler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılacak çevre denetimlerine ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yapılacak iş teftişlerine de tam hazırlık sağlayarak eksikliklerini giderme yolunda hizmet almış olacak. Denetimler, mevzuata uyumun yanı sıra hazır beton sektörüne özgü iyi uygulamaları teşvik edecek unsurları da içeriyor. Böylece tesisler, denetimler sonrası iyileştirme yapılabileceği konularda bilgi sahibi olacak. Son olarak KGS’ye başvuruda bulunan firmaların tesislerinde denetimlerde bulunduk ve ilk KGS Çevre ve KGS İş Sağlığı ve Güvenliği belgelerini düzenledik.”


ÖZEL HABER

KATKI ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ’NDE BAYRAK DEĞİŞİMİ Beton ve Harç Kimyasal Katkı Maddeleri Üreticileri Derneği, Olağanüstü Genel Kurul ile yeni Yönetim Kurulu’nu seçti. Seçim sonrası KÜB Yönetim Kurulu Başkanlığı’nda, BASF Türk Kimya Genel Müdürü Suat Seven bayrağı devraldı. Yeni dönemde KÜB Yönetim Kurulu üyeliklerine; CHRYSO Katkı Malzemeleri Genel Müdürü Osman İlgen, DRACO Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Abbasoğlu, MAPEI Yapı kimyasalları Genel Müdürü Selman Tarmur ve SİKA Yapı Kimyasalları Genel Müdürü Turgay Özkun seçildi. Önümüzdeki süreçte katkı sektörüne liderlik edecek olan Suat Seven’in ajandasında, katkı sektörünün gerek ülkemiz gerekse uluslararası alandaki büyümesini sürdürmesi amacıyla, KÜB’ün üyesi olduğu Avrupa Beton Katkıcıları Federasyonu (EFCA) ile birlikte yapılan çalışmaların daha ileriye taşınması ilk sırada yer alıyor. 2017 yılı Avrupa hacimsel olarak 1.3 milyon ton mertebesinde olan beton katkı pazarında en büyük pazar payı Türkiye’nin. Türkiye yaklaşık 600 bin ton ile bu pazarın yüzde 46’lık oranını temsil ediyor. Katkı Üreticileri Birliği (KÜB) ise, Türkiye pazarının yaklaşık yüzde 80 hacmine sahip üretici firmaları çatısı altında toplayarak önemli bir temsil gücüne sahip. Derneğin üyeleri (alfabetik sıra ile); BASF Türk Kimya, CHRYSO-Kat Katkı Malzemeleri, DRACO Yapı Kimyasalları, FOSROC IDEA Yapı Kimyasalları, İKSA Beton Katkıları, POLİSAN Kimya, SİKA Yapı Kimyasalları ve MAPEI Yapı Kimyasalları’dır.

KÜB Yönetim Kurulu Başkanı Suat Seven

18



VİTRİN

BÜYÜKYALI İSTANBUL

"YENİ ŞEHİRCİLİK" ANLAYIŞINA İYİ BİR ÖRNEK

Farklı alanlarda ihtiyacı doğru tespit eden gayrimenkul projelerini baştan sona tasarlayan ve işleten Özak GYO’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, iş dünyasının liderlerini buluşturan Türkiye'nin en güçlü fikir platformu MARKA Konferansı'nda, "yeni şehircilik" akımını anlattı. Akbalık, bu akıma örnek olarak Büyükyalı İstanbul projesini gösterdi.

Bu yıl 19'ncusu düzenlenen MARKA Konferansı'nda “Yeni Şehircilik" başlıklı bir konuşma yapan Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, gayrimenkul sektöründe en başından beri yanlış olan 'ne yapsam satarım' döneminin sona erdiğini, Türk halkının artık insanı odağına alan, "Yeni Şehircilik" akımıyla hayata geçen yaşam alanlarına yöneldiğini söyledi. TÜKETİCİ BEKLENTİSİNİ KARŞILAMANIN ANAHTARI: YENİ ŞEHİRCİLİK Gayrimenkul sektöründe artık çok daha bilinçli bir tüketici profili olduğunu vurgulayan Ahmet Akbalık, bir felsefesi, bir vaadi olmayan, insanların beklentilerini karşılayamayan konut projelerinin artık bir geçerliliğinin kalmadığını ifade etti. Akbalık, “Günümüz tüketicisi artık

20

özellikle büyük şehirlerde, daha konforlu, bütünleşik, her ihtiyacına kolayca ve üstün kalitede çözüm bulabileceği projeler istiyor. Bu beklentiyi karşılayabilmenin yolu ise dünyada giderek yükselen ve zamandan bağımsız, eskimeyecek bir anlayışı ifade eden, Türkiye’de ne yazık ki çok fazla örneğini göremediğimiz 'Yeni Şehircilik' anlayışından geçiyor” dedi. "YENİ ŞEHİRCİLİĞİN" TEMELİNDE İNSAN VE KONFORU VAR "Yeni şehircilik" kavramının çok genel bir ifadeyle 'insan odaklı yaşam alanları tasarlamak' şeklinde tanımlanabileceğini belirten Akbalık, “Yeni şehircilik akımı, odağına tamamen ve her şeyden önce “insan” kavramını alan bir felsefeyi temsil ediyor. Bu anlayışa göre, şehre ve bir yaşam alanına ait ne varsa,

tüm bunların varlık sebebi, insanın konforu olmalı. Yani bir yaşam alanındaki malzeme kalitesinden tasarım anlayışına, sosyalleşme olanaklarından ulaşım imkânlarına kadar akla gelebilecek her şey, insanın huzurunu, konforunu, güvenliğini, mutluluğunu ve rahatını esas almalı. Aslında çok net bir ifadeyle, yeni şehircilik akımının en temel önermesi, insan ve insanın konforu diyebiliriz" diye konuştu. Yeni şehircilik kavramının, tüm dünyada kabul gören 6 temel bileşenden oluştuğunu kaydeden Ahmet Akbalık, bunların ‘sürdürülebilirlik’, ‘karma kullanım alanları ve fonksiyon çeşitliliği’, ‘geleneksel mahalle kültürü’, ‘yaya konforu ve kavranabilirlik’, ‘güçlü sosyal yaşam ve konut çeşitliliği’ ve ‘mimaride kalite’ olduğunu söyledi.


ÖZAK GYO

BÜYÜKYALI İSTANBUL'DA YAŞAM 2019'DA BAŞLIYOR Sakinlerini ihtiyaç duyulan her şeye üstün kalite ve kusursuz hizmet anlayışıyla ulaştırmayı amaçlayan, günlük hayatta “her şey dahil” bir konfor sunan ve “iyi yaşam” felsefesiyle fark yaratan Büyükyalı İstanbul'da yaşam 2019 yılında başlayacak. İstanbul Boğazı’nın girişinde, Kazlıçeşme sahil bandında, şehrin kara, deniz ve raylı sistem tüm yeni ulaşım akslarının kesiştiği noktada yer alan Büyükyalı İstanbul, Avrasya Tüneli’ne en yakın yaşam alanı olarak dikkat çekiyor. Metro istasyonuna 5 dakika yürüme mesafesinde konumlanan Büyükyalı’dan, Anadolu Yakası’na Avrasya Tüneli ile 15 dakikada geçilebiliyor. Sahil yolu olarak da adlandırılan Kennedy Caddesi’ne direkt bağlantılı tek proje olan Büyükyalı, sakinlerine ve misafirlerine Kennedy Caddesi üzerinden, doğrudan otoparka bağlanma imkanı sunuyor. BÜYÜKYALI “YENİ ŞEHİRCİLİK” ANLAYIŞINA ÖRNEK Büyükyalı’nın, İstanbul Boğazı’nın girişinde, “Yeni Şehircilik” anlayışının "timsali" niteliğinde bir proje olarak yükseldiğini vurgulayan Ahmet Akbalık, “Büyükyalı projemizin temelinde ‘Yeni Şehircilik’ anlayışıyla birlikte, “insan” ve “iyi yaşam” kavramları yatıyor. Büyükyalı için ilk adımı attığımızda, her şeyden önce hedef kitlemizin beklentilerini anlamayı amaçladık.

Bu nedenle, hedef kitlemizin farklı segmentleriyle birçok arama konferansı gerçekleştirdik. Bununla birlikte, arazimizin bize nasıl bir hikâye sunduğunu, bu hikâyeyi Büyükyalı’daki yaşama nasıl entegre edebileceğimizi, uzman ve akademisyenlerle birlikte çözümlemeye çalıştık. Bu hassasiyetimizi, yeni şehircilik kavramının tüm bileşenlerini ve üstün kalite anlayışını Büyükyalı’nın her santimetrekaresinde görmek mümkün” diye konuştu.

Yeniden yaşama kazandırılan tarihi yapılarıyla, geçmişin büyüleyici atmosferini modern yaşama entegre eden Büyükyalı’da dünya markaları, gurme restoranlar, alışveriş sokakları, fitness merkezi, sinema, tiyatro ve kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak salonlar bulunuyor. Büyükyalı’da iyi bir yaşam için ihtiyaç duyulan her şey üstün kalite standartlarıyla yürüme mesafesinde yer alıyor.

21


VİTRİN

IKI DESIGN GROUP

MESA ANTALYA

AVRUPA’NIN EN İYİ KARMA PROJESİ ÖDÜLÜ'NÜ KAZANDI

Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı projeler ve aldığı ödüllerle adından söz ettiren mimari tasarım ofisi iki design group, Londra’dan yine Avrupa’nın En İyi Karma Kullanımlı Projesi ödülüyle döndü. Böylece iki design group’un ödül sayısı 66’ya ulaştı.

Saygın mimarlık ödüllerinden olan ve 26 yıllık bir geçmişe sahip European Property Awards (Avrupa Gayrimenkul Ödülleri) 2017-2018 Avrupa ayağının kazananları belli oldu. iki design group, 3 Aralık gecesi Londra’da gerçekleşen galada, 2 farklı konsept ve ölçekteki projesiyle, 3 ödüle layık görüldü. Daha önce beş yıldızla onurlandırılan ve Avrupa’nın en iyisi olarak aday gösterilen iki design group projelerinden Mesa Antalya Karma Kullanım Projesi, rakiplerini geride bırakarak Avrupa’nın en iyisi seçildi. Mesa Antalya Karma Kullanım Projesi iki kategoride beğeni topladı ve En İyi Karma Kullanım Mimarisi ile En İyi AVM Mimarisi kategorilerinde ödüle layık görüldü. Farklı tasarım ofisleri davet edilerek yarışmayla tasarlanan proje, 40.000 metrekare proje arazisiyle şehrin

22

kalbinde yer alıyor. Otel, ticari alanlar ve rezidanslardan oluşan, Antalya’nın doğasından esinlenen tasarımı, çevreci yaklaşımı, estetik dengesi ile dikkat çeken proje, 80 uzmandan oluşan uluslararası jürinin, titiz ve keskin kriterlere dayanan incelemeleri sonucu ödüle layık bulundu. iki design group ÖDÜL SAYISINI 66'YA ÇIKARDI Jüri değerlendirmelerini yaparken projeleri yalnızca tasarım açısından değil aynı zamanda; orijinallik, kalite, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik bakış açısıyla da inceliyor. Jüri üyeleri arasında Caithness Lordu, Thurso Lordu, Liverpool Lordu ve İngiltere Parlamentosu'nun Lordlar Kamarası yer aldı. Diğer başarılı projelerin içerisinden sıyrılarak Avrupa’nın En İyisi olarak ödüllendirilen Mesa Antalya ile iki design group’un ödül sayısı 66’ya çıktı.

KENTSEL DÖNÜŞÜM TECRÜBEMİZİ YURT DIŞINA DA TAŞIDIK iki design group Kurucu Ortağı Y. Mim. Murat Kader kazanılan ödüllerle ilgili, “Her proje gibi her ödül de bizim için büyük heyecan. Türkiye’deki ve yurt dışındaki projelerimiz için yoğun çalışıyoruz ve ödüllendirilmek ekibimiz ve işverenlerimiz için gurur kaynağı. Ülkemizdeki kentsel dönüşüm biz mimarlara çok tecrübe kazandırdı. Şu an yurt dışındaki projelerde de bu tecrübelerimizden faydalanıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde Karadağ, İran, Irak, Tanzanya, Rusya, Azerbaycan, Özbekistan gibi Avrupa kıtasının dışındaki projelerimizle de gündemde olmayı, şu an tasarım aşamasında olan bu projelerimizin de bol ödüllü projeler olmasını hedefliyoruz” dedi.



VİTRİN

ÇAMLIYAKA KONAKLARI

İSTANBUL'UN HER İKİ YAKASINA KOLAY ULAŞIM Ege Yapı tarafından Çekmeköy’de inşa edilen ÇamlıYaka Konakları tüm etapları tamamlanarak hizmete açılan Üsküdar–Ümraniye–Çekmeköy Metro Hattı ile birlikte kolay ulaşım ve erişilebilirlik sunan alternatiflerine bir yenisini daha ekledi.

ÇamlıYaka Konakları, İstanbul’un her iki yakasına birçok farklı ulaşım seçeneği sunan projeler arasında yer alıyor. Gayrimenkul sektörünün öncü ve yenilikçi firmalarından Ege Yapı’nın 100 milyon TL yatırımla Çekmeköy’de yaklaşık 19 bin metrekare alan üzerine geliştirdiği yeni projesi ÇamlıYaka Konakları gerek ulaşım aksları gerekse iş ve sosyal yaşam merkezlerine olan yakınlığıyla şehrin merkezinde doğayla iç içe konforlu ve huzurlu bir yaşamın kapılarını aralıyor. Bu çerçevede son olarak hizmete açılan Üsküdar–Ümraniye–Çekmeköy Metro

24

Hattı ile ulaşım çeşitliliği artan ÇamlıYaka Konakları özellikle İstanbul’un önde gelen iş merkezlerine olan yakınlığıyla Anadolu yakasında bu konseptteki projeler arasında öne çıkıyor. ÇAM ORMANLARININ YANI BAŞINDAKİ PROJEYE ULAŞIM DOPİNGİ ÇamlıYaka Konakları, Kavacık ve Ümraniye’deki plazalar bölgesine yakın olması ve kolay ulaşımının yanı sıra, Kuzey Marmara Otobanı’na olan direkt ulaşımı sayesinde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden İstanbul’un iş merkezleri Levent ve Maslak’a da rahat bir erişim imkânı sunuyor. Ayrıca Şile Otobanı’na 4 dakika mesafede olan proje, inşası devam eden Bostancı–Dudullu ve Üsküdar–Sultanbeyli metro hatlarına yaklaşık 7 dakika mesafede konumlanıyor. Buyaka AVM, Meydan AVM, IKEA gibi sosyal yaşam merkezlerine 12 dakika, Ataşehir Finans Merkezi’ne 20 dakika ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na ise 30 dakika mesafeye sahip.


EGE YAPI

YAŞAM KALİTESİNE ÖNEM VERENLERİ HEDEFLİYOR Hızlı ve planlı bir şekilde kentleşen ancak İstanbul’un dört mevsim doğayla iç içe kalmayı başarmış ayrıcalıklı bölgelerinden biri olarak göze çarpan Çekmeköy’de yükselen ÇamlıYaka Konakları yaşam kalitesine önem verenler tarafından tercih ediliyor. Özgün bir mimariye sahip, az katlı, yüzde 75 yeşil alanıyla çam ormanlarının yanında, müstakil bahçeli ve teraslı evlerden oluşan, içerisinde üst segment markaların yer alacağı ticari alanlar ve sosyal alanlarıyla bulunduğu bölgede fark oluşturacak proje, lüks site hayatını villa konforundaki evlerde yaşamak isteyenler için en doğru adres olacak. ÇamlıYaka Konakları’nda 169 m² ila 321 m² arasındaki 3+1, 4+1 veya 5+1 tipi dairelerin, her birinin müstakil bahçe kullanımı ya da geniş terasları bulunuyor. Sosyal yaşam açısından da zengin bir konsepte sahip olan projede, günlük ihtiyaçların karşılanabileceği mağazalardan restoran ve kafelerine, spor merkezinden açık havuzlara, yürüyüş parkurlarından bisiklet yollarına kadar rengârenk bir yaşam sunuluyor.

25


VİTRİN

MESA CADDE

YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLER TERCİH EDİYOR Maltepe’de yükselen Mesa Cadde, Adalar manzarasının yanı sıra sahil aksına yürüme mesafesinde. Bulunduğu bölgeye değer katan Mesa Cadde’nin satışlarının yüzde 30’u Türkiye kökenli vatandaşlara yapıldı.

Gayrimenkul sektörünün güçlü temsilcileri MESA, ASLAN YAPI ve CABA ortaklığında Maltepe’de yükselen Mesa Cadde, yurt dışında yaşayan Türkler tarafından tercih ediliyor. Adalar manzarasının yanı sıra sahil aksına yürüme mesafesindeki benzersiz konumu ve ulaşım kolaylıklarıyla ev sahibi olmak isteyenlerin ilk tercihi olan Mesa Cadde, yurt dışında yaşayan Türklerden son dönemde yoğun ilgi görüyor. Bu ilgi sonucunda son dönemde yapılan satışların yaklaşık yüzde 30’u yurt dışında yaşayan Türklerin yatırımına yönelik gerçekleşti.

26

Mesa Cadde'de yatırımcılara peşin alımın yanı sıra 24 ile 36 ay arasında değişen vadeli ödeme seçenekleri sunuluyor. Vadeli ödeme planlarında ise, peşinat tutarları yüzde 5, yüzde 50 ve yüzde 75 arasında değişiyor. Bu özel hazırlanan esnek ödeme planlarının yanında Mesa Cadde ayrıca peşin ödemede yüzde 25 indirim fırsatı sunuyor. Lansmandan bu yana yoğun talebin sürdüğü Mesa Cadde projesinde fiyat aralığı ise 449 bin TL ile 1.920.000 bin TL arasında değişiyor.

AVRUPA STANDARTLARINI CADDE'YE GETİRİYOR Bu yatırımcıların Mesa Cadde'yi tercih etmesindeki bir diğer unsur ise Mesa Cadde’nin sunduğu yüksek standartlar oldu. En prestijli uluslararası gayrimenkul ödülleri arasında yer alan International Property Awards’un en önemli bölgesel kategorisi olarak kabul edilen European Property Awards (EPA) tarafından da Mesa Cadde standartları uluslararası boyutta tescil edildi.


MESA

açık hava caddesi Mesa Cadde sakinlerinin hayatlarını kolaylaştırırken Maltepeliler için de 7/24 canlı gerçek bir cadde ortamı yaratarak yeni buluşma noktası oluyor. Mesa Cadde sakinleri mağazalar, kafeler ve restoranlarla donatılmış Alışveriş Caddesi’nde tüm ihtiyaçlarını giderebilecekler. Keyifli sohbetlerin durağı açık hava şöminesi, mis gibi nane, kekik kokuları arasında yürüyüş yapıp doğanın güzelliklerini keşfedebilecekleri organik bahçeler, yoga ve pilates için ayrılmış geniş çim alanlar ve özellikle yaz aylarının vazgeçilmezi açık hava sineması, aktivite ve etkinlik alanları ile Mesa Cadde, sakinlerine olanakların ötesinde imkanlar sağlıyor. Bu renkli açık hava alışveriş caddesinin üzerinde ise, tablo niteliğinde panoramik adalar manzarası ve üstün özellikleri ile mükemmel yaşamın kurgulandığı 6 ile 16 kat arası yükseklikteki 4 konut bloğu yer alıyor. Mesa Cadde, 1+1’den 4+1’e kadar uzanan tip ve 76 metrekare ile 229 metrekare arasında değişen farklı büyüklükte zengin daire çeşitliliği ile her ihtiyaca karşılık veriyor.

Mesa Cadde, European Property Awards’da tüm rakiplerini geride bırakarak “Architecture Multiple Residence for Turkey – Çoklu Konut Mimarisi” kategorisinde büyük ödüle layık görüldü.

BÖLGEYE DEĞER KATIYOR Yaşamı, alışverişi, denizi ve doğayı aynı caddede buluşturan ve benzersiz atmosfere sahip Mesa Cadde bölgeye değer katıyor. Göz alıcı mağazalar, kafeler, restoranlar ile donatılmış

LOKASYON AVANTAJI SUNUYOR Mesa Cadde, İstanbul’un değerli noktalarından birinde, Maltepe sahil yoluna ise 5 dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor. Bağdat Caddesi’ne 5 dakika, Süreyya Plajı Tren İstasyonu'na ve Maltepe Metro durağına 10 dakika, Kadıköy’e ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne 20’şer dakikada, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne 23 dakikada ulaşım sağlayan Mesa Cadde’den 3 dakikada E-5 Karayolu’na, 15 dakikada Söğütlüçeşme Metrobüs durağına gitmek mümkün.

27


VİTRİN

NEF

PRESTİJLİ DÖRT PROJEDE İNDİRİM İMKANI Gayrimenkul sektörünün lider firmalarından Nef şehir merkezindeki ödüllü projeleri Nef Çekmeköy, Nef Basın Ekspres, Nef Bahçelievler ve yeni projesi Nef Ortayaka’da büyük avantaj dönemini başlattı. 4 projede yüzde 10’luk indirime ek olarak, 120 ay vade için kredi oranını da yüzde 0,98’e çekti.

Türk gayrimenkul sektörünün lider firmalarından biri olan Nef, 2019’u yepyeni bir kampanyayla karşılıyor. Son 3 yılda 5 binin üzerinde konut teslimi gerçekleştiren Nef, müşterilerine şehir merkezinde yer alan 4 farklı projesinde yüzde 10 indirim fırsatına ek olarak, 120 aya varan vade için yüzde 0,98 kredi faiz avantajı sunuyor.

28

Hayata geçirdikleri tasarım odaklı projelerle müşterilerine güvenli, modern yaşam alanları sunduklarını ifade eden Nef Genel Müdür yardımcısı Selçuk Çelik, “Geçtiğimiz günlerde üç defa üst üste “sektörün en beğenilen şirketi”, aynı zamanda da “itibarını en çok artıran gayrimenkul markası” seçildik. Bizim için önemli ödül ve başarılarla geçen bir yılın ardından,

böylesine avantajlı bir kampanyayla hem mevcut müşterilerimize teşekkür etmek hem de henüz Nef ayrıcalığını yaşamamış herkesi projelerimizle tanıştırmak istedik. Şehir merkezinde yer alan 4 ödüllü projemizde uygulayacağımız yüzde 10 indirim ve 120 ay için yüzde 0,98 kredi fırsatı ile bir Nef sahibi olmak mümkün” dedi.


NEF

ÇEKMEKÖY'DE POTANSİYELİ YÜKSEK BİR PROJE Nef Çekmeköy yeni metro bağlantı yollarıyla Anadolu Yakası'nın iş merkezleri Ümraniye ve Ataşehir Finans Merkezi'ne 10 dakika, Sabiha Gökçen Havalimanı'na 10 dakika, LeventMaslak bölgesine ise 15 dakika mesafede yer alıyor. 2008’de ilçe olduktan sonra nüfusu ikiye katlanan Çekmeköy konumu itibariyle özel okul, hastane ve global markaların merkezi haline gelmeye başladı. Nef’in Çekmeköy’deki ilk projesi olan Nef Çamlıtepe’de 2 günde 428 konut satılmıştı. Nef’in Çekmeköy’deki ikinci projesi Nef Ormantepe’de satışlar devam ediyor.

NEF ORTAYAKA'DA İLGİ BÜYÜK TEM ile E-5'in ortasında Haliç'e 5 dakika mesafede yer alan Nef Ortayaka; yanı başından geçecek yeni raylı ulaşım hatları ve köprülerin tamamına hızlıca ulaşımı sağlayan bağlantı yollarıyla İstanbul’un her yerine kolay ulaşım imkânı sağlıyor. Dünyaca ünlü Türk Mimar Emre Arolat'ın tasarladığı proje, 1+1’den 3+1’e kadar farklı yaşam seçenekleri, ince düşünülmüş ortak yaşam alanları ve dünyaca

ünlü endüstriyel tasarımcılar tarafından tasarlanan Foldhome odaları ile dikkat çekiyor. Bir Nef keşfi olan patentli Foldhome konsepti sayesinde evinize; özel sinema salonu, misafir odası, kapalı basketbol sahası, davet odası gibi odalar ekleyerek onlarca odalı bir eve sahip olabiliyorsunuz. Uzun süredir beklenen Nef’in yeni şehir merkezi projesi Nef Ortayaka, lansman öncesi satışa sunulduğu ilk 3 günde 152 adet konut sattı.

İSTANBUL ULAŞIM AĞININ TAM ORTASINDA Nef Basın Ekspres TEM otoyoluna 2 kilometre, E-5 karayoluna 6.7 kilometre, Atatürk Havalimanı’na 8.1 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Bir dönem fabrika binalarının dizildiği bir sanayi bölgesi iken bölgedeki büyük arazilere sahip fabrikaların şehir dışına taşınması bir anda bu hattı İstanbul’un potansiyeli yüksek yatırım noktası haline getirdi. İstanbul ulaşım ağının tam ortasında yer alan Nef Basın Ekspres, yakında hizmete girmesi beklenen Mecidiyeköy-Güneşli metro hattının yanı başında konumlanıyor. TEM ve E5’e olan yakınlığı, bağlantı yollarının kalbinde yer alması ve denize olan mesafesi ile de Nef Basın Ekspres şehrin en önemli yatırım noktalarından biri haline geliyor. ŞEHİR MERKEZİNDE YEŞİL PROJE Nef Bahçelievler projesi Bahçelievler’in tam merkezinde E5’e 1,2 km, TEM’e 6,3 km, metro durağına 100 metre uzaklıkta yer alıyor. Yapılan bir ankete göre, İstanbul'un 782 mahallesi arasında emlak değeri en çok artan mahalleler arasında ilk 5'te Bahçelievler'in 3 mahallesi bulunuyor. Nef Bahçelievler projesi, şehir merkezinin yeşil projesi olarak dikkat çekiyor. Havuz alanları, özel tasarım sokak lambaları, saat kulesi, seramik & marangoz atölyesi, dinlenme bahçeleri yer alan Nef Bahçelievler’in sakinleri; mini sera, odun fırını, çınar altı meydan kahvesi gibi alanlarda aile ve arkadaş gruplarıyla sınırsız sosyalleşme imkanına sahip olacak.

29


KALEKİM

MALZEME - ÜRÜN YAPIŞTIRMA HARCI

SAĞLIKLI VE KONFORLU ÇALIŞMA ORTAMI SUNAN YAPIŞTIRMA HARCI KALEKIM ADINI TOZUMAMA ÖZELLIĞINDEN ALAN ‘KALEKIMTOZUMAZ’ VE ‘ULTRAFUGAFLEX TOZUMAZ’ ÜRÜNLERIYLE SAĞLIKLI VE ÇEVREYE SAYGILI BIR ÇÖZÜM SUNUYOR.

30

Yapı kimyasalları sektörünün lideri Kalekim, adını tozumama özelliğinden alan ürünü ‘Kalekimtozumaz’ ve aynı özelliği taşıyan ürünü ‘Ultrafuga Flex Tozumaz’ ile ustalara sağlıklı uygulama ve son kullanıcıya daha temiz bir çevre sağlıyor.

Uzun çalışma süresine sahip, çimento esaslı, kayma özelliği azaltılmış, tek bileşenli ve tozumayan seramik yapıştırma harcı Kalekimtozumaz, seramik üstü seramik kaplamalarında ve beton, sıva, şap gibi yüzeyler üzerinde rahatlıkla uygulanabiliyor.

Kalekim’in uygulayıcılar ve profesyoneller için sağlık ve konforlu bir çalışma alanı sunan C1TE sınıfı yapıştırma harcı Kalekimtozumaz, tozumayı minimuma indiren yapısıyla ev ya da ofislerde yenileme ve tadilat yaptıran mekan sahiplerine rahat bir nefes aldırıyor.

ULTRAFUGA FLEX TOZUMAZ ZOR KİRLENİYOR, KOLAY TEMİZLENİYOR Kalekim’in yüksek esnekliğe sahip ürünü Ultrafuga Flex ise 2 mm’den 2 cm’ye kadar geniş bir aralıkta uygulama imkanı tanımasının yanı sıra, ‘Tozumaz’ versiyonuyla, özellikle kapalı alanlarda daha konforlu bir uygulama imkanı sağlıyor. Dış cephe, balkon, teras, alttan ısıtmalı sistem, depo gibi yoğun yaya ve yük trafiğinin yanı sıra ani ısı değişimlerinin olduğu yerlerde güvenle kullanılan Ultrafuga Flex Tozumaz; banyo, duş, tuvalet gibi ıslak hacimlerde, mutfak gibi kolay kirlenebilen mekanlarda özellikle tercih ediliyor.

Özel formülü sayesinde ambalajından boşaltılırken veya karıştırılırken tozumayan Kalekimtozumaz, kullanım alanında toz bulutu oluşturmuyor, kirden uzak, sağlıklı bir çalışma alanı yaratıyor. Bu sayede hem uygulayıcıları hem de ev sahiplerini memnun eden ürün; ustaya sağlıklı bir uygulama alanı yaratırken, uygulama esnasında mekanların çok daha temiz kalmasını sağlıyor.



MAKALE

TMS KALIP VE İSKELE’NİN YENİ ROTASI: KUVEYT Yurt dışındaki faaliyetlerine uzun yıllardır devam eden TMS Grup, mühendislik çözümlerini ve ürünlerini yepyeni bir oluşumla bu kez Kuveyt’te sergiliyor. EREN KARAMAN TMS Satış Mühendisi

Geçmişten günümüze Ortadoğu’da onlarca projede yer aldıktan sonra ilk olarak TMS Katar firmasıyla Körfez ülkelerinde yerelleşmiş olup, ikinci adımını TMS Kuveyt markasıyla gerçekleştirerek bölgede adından söz ettirmeye devam etmektedir. Bölgeye oldukça hızlı bir giriş yapan TMS, yine zorlu bir projenin üstesinden gelmeyi başarmıştır. Başkent Kuveyt

32

şehrinin en uzun ve en işlek caddelerinden biri olan Al Ghouse Caddesi’nin Kuveyt Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde 5. Kavşak ile 6. Kavşak arasında bakım ve onarım çalışmaları yürütülmektedir. Bu proje kapsamında yer alan RA/263 köprüsünün yapımında ağır yük taşıyabilen TMS Kam’a iskele sistemi kullanılmıştır.

Yaklaşık 5,5 ile 6 metre yüksekliğinde ve 185 metre uzunluğunda olan köprünün prekast döşeme segmentleri öncelikle Kam’a iskele sisteminin üzerine yerleştirilmesinin ardından segmentin içindeki boşluklardan halatların geçirilip gerdirilmesiyle kendini taşır hale gelmektedir.


Uzunlukları 2,67 metre olan segmentlerin her biri kanatlarıyla birlikte 13,5 metre genişliğinde tek gözlü kutu kesitlerden oluşmaktadır ve 1 segment 64 ton ağırlığa sahiptir. Kam’a iskele ayakları, yatay bağlantıları ve özel çapraz elemanları ile desteklenerek düşey yüklerin yanında yanal yükleri de güvenli bir şekilde aktarabilen bir sistem haline gelmiştir. İskelelerin üzerinde ayarlanabilir özel başlıklar üzerinde HEB ana taşıyıcı profilleri ile betonarme segmentler taşınmaktadır. Bu profillerin üzerine konumlandırılan hidrolik pistonlar sayesinde segmentlerin yerleşimi hassas bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

KAM’A İSKELE SİSTEMİ KAM’A İskele Sistemi; flanşlı/kamalı bağlantı noktaları ve ihtiyaca göre sıklığı ayarlanabilir yatay bağlantı detayları ile gerek cephe iskelesi gerekse kalıp iskelesi olarak kullanılabilen, çok yönlü, yüksek güvenlikli, örme iskele sistemidir. TMS KAM’A, BS EN 12810, 12811, 12812, 12813 standartlarına uygun olarak üretilmektedir.Cephe iskelesi olarak kullanıldığında BS EN 12811’deki yük sınıflarından 4. sınıf (300 kg/m²) iş iskelesi standartlarını güvenle karşılar. Kurma yüksekliği standart modelde 24,5 metredir ve TSE sertifikasına sahiptir.

33


Cephe iskelesi ve ağır yük iskelesinin dışında mobil iskele ve platformlar da Kam’a elemanları kullanılarak kurulabilir. KAM’A SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ Kam’a Sistemi: 1,00m den 3,00m ye kadar 5 farklı ölçüde dikmeye sahip olduğundan, çok esnektir. İskelenin genişliği akstan aksa Kam’a

34

73’de 0,73m ve Kam’a 105 de 1.05m’dir. İskele konsolları kullanılarak genişlik arttırılabilmekte ve böylece özel uygulamalara cevap verilebilmektedir. Bütün çelik elemanları daldırma galvanizli olan TMS Kam’a sistemi, bu sayede yüksek emniyet standartlarına uygun olarak güvenle,

uzun süreli kullanıma imkân verir. Kam’a sistemi, düşer başlıklı döşeme kalıplarının, çalışma platformlarının, merdiven kulelerinin, gezer iskelelerin, seyirci tribünlerinin de alt iskelesi olarak kullanılabilmektedir. Kam’a sisteminin birçok eleman ve aksesuarı TMS’nin diğer iskele sistemi ile ortak kullanım avantajına sahiptir.


İHALE BEDELİ 20 MİLYON DOLAR Genel itibariyle çalışmalara 2016 yılının aralık ayında başlanılan projenin 3 yıl içinde, 2019 sonu ile bitirilmesi hedeflenmekte olup, sadece bu kısmın proje ihale bedeli yaklaşık 20 milyon USD tutarındadır. Projenin yükleniciliği Combined Group Contracting Company (K.S.C) tarafından yürütülmektedir. Körfez ülkelerinin dışında, birçok yeni ülkeye 2018 yılında giriş yapan TMS Grup, Avrupa ve Uzakdoğu dahil dünyanın birçok noktasına markasını taşımaya devam edeceğinin sinyalini veriyor.

35


ÇÖZÜM ORTAĞI

‘DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVALİMANI’NIN SU VE MEKANiK ISI YALITIMINA ODE İMZASI Proje

İSTANBUL HAVALİMANI

Marka

ODE YALITIM

Cumhuriyet’in 95’inci kuruluş yıldönümünde hizmete giren İstanbul Havalimanı’nın yalıtımında ODE ürünleri tercih edildi. ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir, İstanbul Havalimanı gibi dünya çapında ses getiren marka bir projede ürünlerinin kullanılmasından büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

ODE ROCKFLEX Teras Çatı Levhası

Faaliyetlerini küresel bir marka olma vizyonuyla sürdüren ODE Yalıtım’ın ürünleri 29 Ekim’de hizmete giren İstanbul Havalimanı’nda tercih edildi. Tamamlandığında 200 milyon yolcu kapasitesiyle, sıfırdan inşa edilen dünyanın en büyük havalimanı olacak İstanbul Havalimanı’nın su ve mekanik ısı yalıtımında ODE ürünleri kullanıldı. PROJE SAYIMIZI HIZLA ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ Türkiye’de önemli projelerde tercih edilen ve toplamda 75’in üzerinde ülkeye ihracat yapan ODE, yer aldığı prestijli proje sayısını önümüzdeki süreçte hızla artırmayı hedefliyor. ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir:

36

“Yurt içi ve dışında yer aldığımız proje sayısını hızla artırmayı planlıyoruz” dedi. ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir, yurt içi ve dışında birçok projede tercih edilen ürünlerinin, İstanbul Havalimanı gibi dünya çapında ses getiren marka bir projede de kullanılmasından dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.

hâlihazırda Türkiye’de önemli projelerde tercih edilen bir marka. İstanbul Havalimanı’nın haricinde, Sağlık Bakanlığı’nın Ankara Bilkent, Adana, Kayseri, Bursa Ali Osman Sönmez ve Eskişehir şehir hastanelerinin ısı ve su yalıtımında da ODE ürünleri tercih edildi. ODE olarak, önümüzdeki süreçte hem yurt içinde hem de yurt dışında yer aldığımız proje sayısını hızla artırmayı planlıyoruz.”

5 KITADA 75 ÜLKEYE İHRACAT ODE olarak su, ısı, ses ve yangın yalıtımı gruplarında toplam 4 bin üründen oluşan ürün gamına sahip olduklarını ifade eden Akdemir şunları söyledi: “5 kıtada 75’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren ODE Yalıtım,

ODE RUBİN MEMBRAN’IN SOĞUKTA BÜKÜLME DEĞERİ -20 DERECEDE İstanbul’un kültürel mirasından esinlenilerek tasarlanan yeni havalimanında kullanılan ODE ürünleri hakkında bilgi de veren Ceylin Akdemir sözlerini şöyle sürdürdü:


İSTANBUL HAVALİMANI

“İstanbul Havalimanı’nın su yalıtımında tercih edilen ODE Rubin Membran, yürürlükte olan Su Yalıtım Yönetmeliği’ne uygun, bitümlü su yalıtım örtüsü. SBS modifiye bitümün düşük sıcaklıkta kolay uygulama gibi üstün özelliklerini bünyesinde barındıran bu ürün, camtülü ve non-woven polyester keçe taşıyıcılı olarak üretiliyor ve soğukta bükülme değeri -20°C. Projede ayrıca ODE STARFLEX Alüminyum Folyo Kaplı Klima Levhası ve ODE STARFLEX Cam Yünü Boru ürünlerimiz de kullanıldı. Isıtma ve soğutmada kullanılan cam yünü boru, ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlıyor.” ODE STARFLEX YEŞİL BİNALARDA DA TERCİH SEBEBİ ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir İstanbul Havalimanı’nda kullanılan ODE ürünlerinin çok çeşitli olduğu vurgulayarak sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Çok yönlü kullanım alanı ve A1 Sınıfı Yanmaz Malzeme olması gibi özellikleriyle projelerde tercih nedeni olan ODE STARFLEX ürünlerimiz ise, EUCEB Belgesi ile uygulayıcı dostu ve yine sahip olduğu EPD Belgesiyle, yeşil bina sertifikasyon sistemli projelerde tercih edilen bir ürün. ODE ROCKFLEX Teras Çatı Levhası ise projede tercih edilen son ürünümüz. Konvansiyonel çatılarda ısı ve ses yalıtımı için kullanılan bu yanmaz, su itici katkılı, uzun ömürlü, çürümez

taşyünü levhalar, metal ve ahşap çatıların ısı yalıtımında ve su yalıtım membranlarının altında kullanılıyor.”

ODE STARFLEX Alüminyum Folyo Kaplı Klima Levhası

ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin Akdemir

ODE STARFLEX Cam Yünü Boru

37


BAKANLIĞIN TEŞVİK DESTEĞİYLE TASARIM MERKEZİ UNVANINA HAK KAZANDI TAGO ARCHITECTS

Avrupa, Orta Asya ve Uzakdoğu'da mimari ve iç mimarı alanlarda 700'ün üzerinde proje üreten Tago Architects, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın teşvik desteğini alarak, "Tasarım Merkezi" unvanı almaya hak kazandı. Kurucu Mimar Altuğ, “Global rekabet içinde daha güçlü olabilmeyi ana hedefimiz olarak tanımlıyoruz" dedi. Kuruluşundan bu yana, İstanbul merkez ofisinin dışında Tokyo, Bükreş, Kiev ve Dubai’deki ofislerinde Avrupa, Orta Asya ve Uzakdoğu’da mimari ve iç mimari alanlarda 700’ün üzerinde proje üreten Mimar Gökhan Aktan Altuğ önderliğindeki Tago Architects; Bilim Sanayi

38

ve Teknoloji Bakanlığı’nın ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması hedefiyle ortaya koyduğu teşvik desteğini alarak “Tasarım Merkezi” unvanını almaya hak kazandı. Ulusal ve uluslararası ölçekte, farklı yapı tipolojilerinde ürettiği

global projelerle tanınan Mimar Gökhan Aktan Altuğ önderliğindeki Tago Architects, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenen kriterleri sağlayarak yeterlilik belgesini aldı ve “Tasarım Merkezi” unvanının sahibi oldu.


Mimar Gökhan Aktan Altuğ

1997'DEN BERİ YURT DIŞINDA HİZMET VERİYORUZ Tago Architects Kurucusu Mimar Gökhan Aktan Altuğ, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından "Tasarım Merkezi" olarak ilan edilmelerinin ardından yaptığı açıklamada kurulduğu 1997 yılından beri yurt dışında da hizmet veren bir firma olarak uluslararası arenada geleceğe dair uzun soluklu planlar yapan tasarımcıların konuya bir adım önde başladıklarını gözlemlediklerine dikkat çekti ve ekledi:

“Global rekabet içinde daha güçlü olabilmeyi ana hedefimiz olarak tanımlıyoruz. Tago Architects olarak bu hedefimizi şimdiye kadar kendi kaynak ve planlamalarımızla gerçekleştirmeye çalıştık. Proje teslim ve çalışma standartlarımızı, kullandığımız programları uluslararası standartlar ile karşılaştırarak iyileştirme gayreti içinde olduk. Tasarım Merkezi olduktan sonra bu gayretlerimiz daha da artarak devam edecektir.” PROJELERİMİZİ NET ÖLÇME FIRSATI BULACAĞIZ "Tasarım Merkezi" olma sürecinde, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Tago Architects’i akademik ve sektörel bakış açılarıyla değerlendirmesinin mimari ofis içinde bir kendine dönme ve özdenetim süreci oluşturduğunu belirten Altuğ, bu durumun rutinin dışına çıkmayı sağlayarak mimari ekibe bir moral ve motivasyon kaynağı olduğunun altını çizdi. Ofis içindeki çalışma standartlarını sıkı denetim altına alarak çalışma sistemini güçlendirmenin yanı sıra, güncel projelerini zaman ve kalite yönleriyle daha net ölçme fırsatı bulduklarını da ekledi. GENÇ MİMARLAR İÇİN EĞİTİM MERKEZİ KURACAĞIZ Günümüzde bilgiye ulaşmaktan çok bilginin nerede, nasıl kullanıldığının önemini ve mesleki deneyimin en değerli bilgi birikimi olduğunu vurgulayan Gökhan Aktan Altuğ, “Tasarım Merkezi” unvanının ardından bir eğitim merkezi kurarak genç ve yeni mezun

mimarları bir araya getirmeyi ve meslekte daha hızlı ilerleyebilecekleri bir ortam sağlamayı planladıklarını söyledi. Mimar Altuğ, “Yaşadığımız bilgi çağında değerler yer değiştirmekte. Bilgiye ulaşmak bir önceki jenerasyonda en önemli ve zor edinimken artık günümüzde bilgi her yerde ve siz bu bilgiyi nasıl kullandığınızla değerlendiriliyorsunuz. Bu da mesleki deneyimin her zamankinden daha değerli hale gelmesini sağlıyor. Biz bu anlamda kendi deneyimlerimizi mesleğe yeni adımını atmış arkadaşlara rahatça aktarabileceğimiz bir eğitim merkezi kurmayı hedefliyorduk. Bu isteğimiz tasarım merkezi olduktan sonra gerçek bir plana dönüştü.” Türk firmalarının uluslararası arenada hizmet verebilecek kalitede eğitim ve deneyime sahip olduğunun altını çizen Tago Architects Kurucusu Mimar Gökhan Aktan Altuğ, “Tasarım Merkezi” unvanını alarak mimarlık ve inşaat sektörlerinde hizmet verebilmek için gereken sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceklerini nitelikli ve uluslararası normlarda tasarım yapmak için de gerekli eğitimleri planlayacaklarını belirtti. Mimar Gökhan Aktan Altuğ sözlerini şu cümleyle sonlandırdı: “Tago Architects olarak bundan sonraki süreçte vizyoner bir bakış açısıyla bugünün değil geleceğin teknolojilerini odak noktasına alarak kendi yatırımlarımızı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”

39


YENİ YILDA İÇ MEKANLAR RENKLENECEK GÖNYE TASARIM

Türkiye’de ve yurt dışında önde gelen markalı konut, ofis ve otel projelerinin iç mekan tasarımlarına imza atan Gönye Tasarım ekibinden Konsept Proje Yöneticisi Meryem Kavaz, 2019’da iç mekanlarda karşılaşacağımız yenilikleri ve trendleri analiz etti. Yeni yılda alışkın olduğumuz organik formların yeni renkler ve dokularla çeşitleneceğini belirten İç Mimar Kavaz’a göre, 2019 mekanlarında doğanın etkisini daha yoğun hissedeceğiz. Çözüm ortağı olduğu inşaat ve gayrimenkul yatırım şirketleriyle birlikte ofis, otel ve rezidans projeleri başta olmak üzere birçok iç mimari çalışmaya imza atan Gönye Tasarım ekibinden Konsept Proje Yöneticisi Meryem Kavaz, 2019’da sıkça karşılaşacağımız trendleri analiz etti.

40

2019'A HANGİ RENKLER DAMGA VURACAK? Gönye Tasarım Konsept Proje Yöneticisi Meryem Kavaz’a göre, son yıllarda cesurca kullanmaya alıştığımız gri ve antrasit tonlarına rakip olarak gelecek olan lacivert ve koyu yeşil renkler 2019 yılına damgasını vuracak.

Pantone’nin en popüler renkleri arasında yer alan lacivert ve koyu yeşiller, geniş yüzeylerde, yaşam alanlarında, yatak odalarında ve hatta mutfak kapaklarında tüm iddiaları ile sergilenecek. İlkbahar-yaz için ise mercan ve turkuaz tonları dekorasyon öğelerinde sıkça göreceğimiz renkler olmaya aday.


Gönye Tasarım ekibinden Konsept Proje Yöneticisi Meryem Kavaz

Sakinlik aranılan mekânlarda ise, sıcak toprak tonları tekrar favoriler arasında yerini alacak. Yaşam alanlarında beyaz ve soğuk grilerden uzaklaşılarak daha sıcak griler ve doğal toprak renklerinin geniş renk paleti ile sakin, ferah ve ton sür ton mekânlar yaratılacağını belirten Kavaz’a göre, 2019’da bu renklerle tasarlanmış mekânlar, keten ve ipek kumaşlar ile dekoratif olarak desteklenecek.

EV BİTKİLERİ TREND OLACAK Evlerimizde huzuru arttıran ve gittikçe daha fazla ihtiyaç duyduğumuz doğa etkisinin, ev bitkilerine olan ilgiyi artırarak trend oluşturmaya devam edeceğini vurgulayan Meryem Kavaz ekliyor: “Kaktüslerle birlikte yine büyük yapraklı bitkiler dekorasyonun tamamlayıcıları olurken; çiçek ve bitki desenli tekstiller hayatımızın birçok alanında etkisini sürdürmeye devam edecek gibi görünüyor.” ORGANİK FORMLARI ZENGİNLEŞTİRECEK YENİ MALZEMELER Gönye Tasarım Konsept Proje Yöneticisi Meryem Kavaz, 2019’da yapılacak mobilya tercihlerinde organik formların yerini koruduğunu belirterek şunları söylüyor: “Mobilyalarda, yumuşak ve organik formlu detaylara sahip modeller yine tercihlerimiz arasında yer alacak.

41


Mobilya bitişlerinde ve ayaklarda şık çizgiler sunan metallerde eskitme pirinç renkleri klasik yerini koruyacak. Geçtiğimiz yıllarda karşımıza çıkan bakır renk tonları, mobilyalarda istenilen etkiyi yaratamadı. Metal yüzeylerde krom, nikel, platin ve bronz renkler farklı yüzey ve detaylarda önümüzdeki yıllarda sıkça kullanılacak. Mermer mobilyalarda ise, metaller kadar deri detaylarla tasarlanmış yeni modeller de 2019’da karşımızda olacak.” MUTFAKLARDA METAL MESHLİ MODELLER ÖNE ÇIKACAK Mutfaklarda, kuvars tezgâhların geçerli kullanım avantajları ile popülerliğini sürdüreceğini, tezgâhlarda açık renklerden uzaklaşılarak,

42

mat yüzeyli mutfak kapakları ile desteklenmiş koyu renklerin önümüzdeki yıl severek kullanılacağını belirten Kavaz’a göre, cam kapaklı mutfaklarda, işlenmiş camlar ve lamine cam içerisindeki metal meshli modeller trendler arasında yer alacak. BANYOLAR İÇİN BETON GÖRÜNÜMLÜ MALZEMELER Zemin, duvar ve tezgâhları bir bütün olarak tek malzeme etkisi ile tasarlanmış banyo alanlarının sofistike bir görünüm yaratacağını belirten iç mimar, yoğunluktan uzak, sade ve rahatlatıcı SPA etkisi sunan banyo tasarımlarında, mermerin sıcak gri ve koyu renklerin modern yorumlanışı ile karşımıza çıkacağını

aktarıyor. Bu anlayış ile tasarlanan banyolarda, beton görünümlü malzemeler ve “Terazzo”lar da trendler arasında yer alacak. Gönye Tasarım Konsept Proje Yöneticisi Meryem Kavaz, yeni sezonda eşit parçalara bölünmüş kare cam doğramaların farklı kullanım fonksiyonları ile geri geleceğini, modern tasarlanmış evlerde ve ofislerde yeni yorumlarıyla yükselen trendler arasında yerlerini bulacaklarını ve sadece doğrama ve kapı olarak değil, ince metal aksamları ile açık yaşam alanlarında bölücü paneller olarak da karşımıza çıkacaklarını ekleyerek sözlerini tamamladı.


Aura Koleksiyonu, lavabolardaki incelik... Orion Serisi, siyah ve beyaz mermerin asaleti...


KÜÇÜK BANYOLAR İÇİN TASARIM TÜYOLARI KALE BANYO

Alışılmış banyo tasarımına farklı ve modern bir bakış açısı kazandıran Kale Banyo, kullanıcı dostu serileri ve pratik çözüm önerileriyle küçük ve dar banyoları daha kullanışlı, daha ferah mekanlara dönüştürmenin ipuçlarını veriyor. Günümüzde banyolar artık temel ihtiyaçları karşılamanın yanı sıra ambiyansı ve konforu ile de rahatlatan mekanlar haline geldi. Ancak tüketiciler için günümüz metropollerinin en büyük sorunlarından biri olan küçük metrekareli banyolar, bu konforun önüne geçebiliyor. Bu noktada doğru planlamayla, kendinize küçük ama kullanışlı bir alan

44

yaratabilirsiniz. Şayet küçük bir banyoya sahipseniz, Kale Tasarım Ekibi’nin hayatınızı kolaylaştıran şık ve fonksiyonel çözümlerinden yararlanabilirsiniz. FERAHLIK İÇİN: AÇIK RENKLER Gün ışığından faydalanmayan bir banyonuz varsa toz pembe, bej gibi açık renkleri

kullanmanız, mekanı olduğundan daha ferah ve aydınlık gösterecektir. Dar alanlara sahip banyolarda zemin-duvar karosu, doğal tonlarda ahşap görünümlü seramikler ve banyo mobilyası seçimlerinde açık renk tonları tercih edilmeli çünkü açık renkler, ortamı daha ferah, koyu renk tonları ise daha küçük hissettirir.


MODÜLER MOBİLYA SEÇİMİ SİZE ÖZGÜRLÜK TANIYACAKTIR Vitrifiye ve mobilya setinin boyutları iyi hesaplanmalı ve tercih edilen banyo serisinin, hareket edecek alanın olmadığı banyolarda pratik kullanım seçenekleri sunmasına dikkat edilmeli. Özellikle lavabosuyla tasarlanan dolaplar tercih edilmeli ve çekmeceler ekstra saklama alanına sahip olmalı. EN ÖNEMLİ UNSURLARDAN BİRİ "AYDINLATMA" Yeterli ışık almayan küçük banyolarda aydınlatma çok önemli bir unsurdur. Endirekt aydınlatmalar kullanarak, ayna çevresindeki aydınlatmalarla banyoya derinlik katabilir, bu sayede daha geniş ve ferah bir banyoya sahip olabilirsiniz. LITTLE BIG İLE ERGONOMİ VE KONFOR BİR ARADA Modern bir tasarım diline sahip Little Big mobilya serisi, küçük ve dar alanlara sahip

banyolar için uygun çözümler üretiyor. Maksimum depolama, ergonomi ve fonksiyon özellikleriyle, kullanıcının hareket alanı değerlendirilerek tasarlananan seri küçük metrekareli banyolar için bol depolama alanı sunuyor. Seri, çoklu kullanıma uygun modüler yapısı ile büyük banyoları da kusursuz bir şekilde tasarlamanıza imkan tanırken, 45x45 cm ölçülerinde maksimize edilmiş konfor alanı sağlayan lavabosu ile sunuluyor. Dar alanlar için geliştirilen modüler sistem ile kullanıcıların en büyük yardımcısı haline gelen Little Big serisi, ‘Stone Grey’, ‘Driftwood’ ve ‘Antrasit’ olmak üzere üç farklı renk seçeneğiyle üretiliyor. Kale’nin banyolara özel olarak geliştirdiği suya ve neme dayanıklı Durabad kaplama ile sunulan serinin şık tasarımı, mobilyaya entegre edilmiş, mat krom renkli kulplarla tamamlanıyor.

MODERN YAŞAMIN TARZINA UYGUN BİR AMBİYANS: ICON MİNİ Kale Banyo Icon Mini serisi, şıklığı, zarafeti ve kaliteyi ürünlerin dokusunda, detaylarında ve işçiliğinde görmek isteyen tüketicilere hitap ediyor. Küçük hacimli banyolarda kendine kolayca yer edinebilen seri; minimalist ve ikonik tasarımıyla modern yaşam tarzına uygun bir ambiyans yaratıyor. Kale Banyo, Ece Yalım Design Studio tarafından tasarlanan Icon koleksiyonu ile banyoları sıradışı bir görünüme kavuşturuyor. Kişiselleştirmeye uygun şık çözümleriyle kullanıcının hayatını kolaylaştıran Icon Mini serisi, çağdaş iç mimarinin izlerini banyolara yansıtıyor. İkonik ve heykelsi formu ile dikkat çeken Icon Mini serisi, hassas detaylarıyla Kale kalitesini vurguluyor. Havluluk ve aplik gibi alışılmış aksesuarlar yerine yeni kullanım alanları öneren, mobilyaya entegre metal etajer aksesuarı ve aydınlatmalı duvar ünitesinin eklendiği seride, aksesuar çeşitliliği kullanıcılara banyolarını kişiselleştirme şansı veriyor.

45


2018

İNŞAAT SEKTÖRÜ

DEĞERLENDİRMESİ

2019 ÖNGÖRÜLERİ

46


ADİL BAŞTANOĞLU ADNAN BALİ BATUHAN BESLER CAN EREN ÇAĞDAŞ TAYLAN ÇAĞRI BOZAY ENDER ÖZATAY ERDEM ATEŞ ERDOĞAN YILMAZ FERDİ ERDOĞAN FEYZULLAH YETGİN GENCER YALÇIN HALDUN ULUSOY KEMAL ÇOLAKOĞLU LEVENT GÖKÇE LEVENT PELESEN MURAT GOLDSTEIN MUSTAFA TOLUNAY MUSTAFA ÜSTÜN NAİL EGEMEN YERCE ORKUN ÜRKMEZ ÖZGE HEKİM ÖZGÜR KAAN ALİOĞLU SELİM ÇETİNKURŞUN SUAT SEVEN TALİN SARAYLI DİKİCİ TUNÇ KORUN

47


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

TÜRKİYE İMSAD FERDİ ERDOĞAN Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye inşaat malzemeleri sektörü olarak, 2018 yılını 20 milyar doların üzerinde inşaat malzemesi ihracatıyla kapatacağımızı söyleyebiliriz. 2019 yılı hedefimiz ise, en az 22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmek olacak. İnşaat sektörü 2018 yılının ikinci çeyrek döneminden itibaren önce talep yetersizliği ile karşılaştı. Ardından yükselen maliyetler ve enflasyon ile artan döviz kurları ve faizler sonucu mali açıdan sıkışıklık başladı. İnşaat sektöründe mevcut işler azalırken, yeni alınan inşaat siparişlerinde de gerileme yaşandı. Hem konut hem de konut dışı binalar için alınan yapı ruhsatlarında düşüşler devam etti. Buna rağmen 2018’in ilk 9 ayında inşaat harcamaları 481 milyar TL olarak gerçekleşti. İnşaat harcamaları ilk 9 ayda cari fiyatlarla yüzde 23,3 arttı. İnşaat malzemeleri iç pazarı ise ilk 9 ayda 312,8 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Geçen senenin ilk 9 ayında 253,7 milyar TL iç pazar büyüklüğüne göre, inşaat malzemeleri iç pazarı yüzde 23,3 büyüdü. 2019’DA HEDEF 22 MİLYAR DOLAR İHRACAT İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Türkiye İMSAD olarak, 2018 yılını 20 milyar doların üzerinde inşaat malzemesi ihracatıyla kapatacağımızı

48

söyleyebiliriz. 2019 yılı hedefimiz ise, en az 22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmek olacak. Yakın ve komşu pazarlardaki göreceli iyileşme ile AB pazarı, ihracat artışına katkı sağlıyor. Jeopolitik sorunlar nedeniyle küçüldüğümüz Irak, Rusya gibi pazarlarda tekrar işlerimiz normalleşmeye başladı. İç pazarda inşaat işlerimizin önceki yıllara göre, yavaşlamasının ardından sanayicilerimiz çok çabuk hareket ederek ihracata yöneldi. Türkiye, inşaat malzemelerinde en yüksek ihracatı ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada gibi ülkelere yapıyor. Ülke olarak çok kaliteli üretim yapıyor, inşaat malzemelerinin birçok alanında dünyada liderliğimizi sürdürüyoruz. İnşaat sektöründe yeni finansman modellerinin uygulanması hedefleniyor. İnşaat sektörünü mali açıdan rahatlatacak finansman modelleri inşaat malzemeleri sanayisi için de önem taşıyor.


KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ BEKLEYEN KONUT SAYISI 5 MİLYONA DÜŞTÜ Deprem sonrası alınan kentsel dönüşüm kararı ile 20 milyon konutun 7 milyona yakınının yeniden yapılacağı ifade edildi. Son günlerde yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda bu rakamın 5 milyona indiği belirtildi. Fakat kentsel dönüşüm kapsamına girebilecek öncelikli bölgeler net olarak belli olmadığından, birçok konut sahibi kendi konutunu da bu 7 milyonun içinde zannettiğinden, konutlarının yıkılacağı beklentisi ile mecbur olmadıkça yenilemekten kaçınıyor ve kentsel dönüşüm rüzgarıyla kendi binasının da yıkılıp yeniden yapılacağını hayal ederek kapısını çalacak “Beyaz atlı müteahhidini” bekliyor. Oysa hem her bina yeniden yapılmayacak hem de müteahhitlerin her binayı yenileyip eski sahiplerine bedelsiz verebilecekleri bir planları yok.

YENİLEME PAZARI TEKRAR CANLANMALI Türkiye İMSAD olarak konut sahiplerinin kendi konforları, sağlıkları ve enerji-su-atık giderlerini yönetmek için evlerini yenilemelerinin daha rasyonel olacağına inanıyoruz. Bunu da elimizden geldiğince her platformda dile getiriyoruz. Türkiye’de 30 bine yakın satış noktası var. Tahsilat ve nakit akışının doğru yönetilebilmesi adına yenileme pazarının tekrar canlanmasını istiyoruz. Bugün inşaat sektörünün içinde bulunduğu mevcut durumun iyileştirilmesi için kentsel dönüşüm pazarıyla yenileme pazarının birbirinden ayrıştırılması gerekiyor. Yenileme pazarına yönelik atılacak adımlarla, birçok sektör ve iş kolu hareket kazanırken, genç ve dinamik nüfusa sahip inşaat sektöründe istihdam alanında da önemli fırsatlar doğacaktır. Dolayısıyla, içinde bulunduğumuz dönemde yenileme pazarı sektöre can suyu olacaktır.

49


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

İZODER LEVENT PELESEN Yönetim Kurulu Başkanı

Kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirerek, tüm binaları doğru yalıtım uygulamalarıyla inşa edersek, ülke ekonomimize yıllık 10 milyar dolarlık katkıda bulunabiliriz.

50

2018 yılı başında yaşamaya başladığımız dövizdeki ani yükselişler her sektörde olduğu gibi yalıtım sektörü sanayicilerini de zora soktu. Öncelikle kredi maliyetlerinin artması ve ardından enerji fiyatları başta olmak üzere tüm ham madde girdilerinin artması sanayicilerimizi zor durumda bıraktı. Ama biz biliyoruz ki bunun da çaresi yalıtımda; çünkü en verimli enerji, tasarruf edilen enerjidir. Bu konuda binalarımızda ve sanayide ısı yalıtımı gelecekte daha da önemli hale gelecek.

BİNALARIMIZI ISI YALITIMIYLA KORUMA ALTINA ALMALIYIZ Yaşadığımız binada dengeli ısı dağılımını sağlayarak sağlığımıza büyük ölçüde katkıda bulunan ısı yalıtımı, sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da sıcağa karşı alınabilecek en etkili önemlerin başında geliyor. Güvenli ve konforlu yapılarda yaşamak, aynı zamanda kullandığımız enerjide yüzde 50’ye varan oranda tasarruf yapmak istiyorsak, binalarımızı ısı yalıtımıyla koruma altına almalıyız.

Isı yalıtımı Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip bir konu. Son kullanıcı için büyük önem arz eden ısı yalıtımı, binalarda enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisini de doğrudan etkiliyor. Yeni Ekonomi Programı’nın temel konularından biri tasarruf. Kışın binalarda ısınma giderleri son doğalgaz zamlarının etkisiyle daha da artacak. Kışı hem sağlıklı ve konforlu bir ortamda geçirmek hem de enerjimizi boşa harcamadan, tüketimi yarı yarıya düşürmek için binaların “ısı yalıtımı”yla donatılması şart.

Bugün ülke olarak yüzde 75’ini ithal ettiğimiz enerjinin, ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilen bölümünün yarısını israf ediyoruz. Türkiye’de, binalarda kullandığımız enerji miktarı, toplam tükettiğimiz enerjinin çok önemli kısmına, yani yaklaşık yüzde 40’ına ulaşmış, hatta sanayinin de önüne geçmiş durumda. Dolayısıyla yalıtımın hepimizi ilgilendiren ciddi bir boyutu var. Alacağımız önlemlerle de bu savurganlığın önüne geçmemiz mümkün.


TÜRKİYE’NİN TOPLAM ENERJİ FATURASINI YÜZDE 15 AZALTMAK MÜMKÜN Kentsel dönüşüm sürecinde inşa edilen yeni binalarda yalıtım uygulamalarına öncelik verilmeye başlandığını görmek, hem yalıtım sektörü hem toplum adına sevindirici bir gelişme. Yönetmelikler tam anlamıyla uygulanmaya başlayıp denetim mekanizmaları etkili bir şekilde devreye girdiğinde ısı yalıtımı uygulamalarının, vatandaşa, sektöre ve ülkemiz ekonomisine katkısı büyük olacak. Kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirerek, tüm binaları doğru yalıtım uygulamalarıyla inşa edersek, ülke ekonomimize yıllık 10 milyar dolarlık katkıda bulunabiliriz. Türkiye’deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek, ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmamız mümkün. Yalıtım sektörünün çatı örgütü İZODER olarak, binalarda enerji verimliliğinin en önemli unsurunun doğru ve standartlara uygun ısı yalıtım uygulamalarıyla sağlanabileceğini kamu ve kamuoyuna anlatacağız. 2019 yılında bu yöndeki çalışmalarımıza hız vereceğiz. Enerji Kimlik Belgesi (EKB) ve bunun hem uygulanması hem de binalarımızın en az C ve hatta B ya da A sınıfı enerji verimli binalar haline gelmelerine yönelik çalışmalara odaklanacağız. EKB’nin yaygınlaşması aile bütçesine olduğu gibi ülke ekonomisine de büyük katkı sağlayacaktır. YASAL MEVZUAT UYGULAMASI İSTENEN SEVİYEDE DEĞİL Bugün yalıtımla ilgili yayımlanan yasal mevzuatların uygulamalarının istenen seviyede olmamasının, sektörün gelişimini yavaşlattığını söyleyebiliriz. Mevcut mevzuatların etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi noktasında çok eksiğimiz var ancak kentsel dönüşüm sürecinde inşa edilen yeni binalarda yalıtım uygulamalarına öncelik verilmeye başlandığını görmek, hem yalıtım sektörü hem toplum adına sevindirici bir gelişme.

KDV’NİN YÜZDE 1’E İNDİRİLMESİ ŞART Ülke olarak destekleme yöntemleri açısından yalıtım konusunu yeniden keşfetmeye çalışmamalıyız. Çünkü gelişmiş ülkelerde yapılmış başarılı örnekler var. Hatta o kadar başarılı oldular ki, yalıtım uygulamalarının artması üzerine “desteği kaldırsak mı” demeye başladılar. Verimlilik diye konuştuğumuz ve bunu sağlayan mal ve hizmetlere konulan vergilerin kaldırılması, KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi şart. Ayrıca düşük maliyetli kredilerin de teşvik olarak sunulması çok önemli. Kredilerin bir bölümünün devlet tarafından sübvanse edilmesi de tüketiciye dönük bir uygulama yöntemi. Örneğin Enerji Kimlik Belgesi kapsamında B sınıfında enerji verimlilik uygulaması yapan tüketicinin kredisinin yüzde 20’si, A sınıfı EKB Belgesi olacak binalara ise, yüzde 40’ı sübvanse edilebilir. Bu yöntemlerin hepsi de başarılı olmuş finansman modelleridir. İZODER’İN HEDEFİ İZODER olarak tam 25 yıldır yalıtım bilincini Türkiye çapında yaygınlaştırmak amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Isı, su, ses ve yangın yalıtımı, her şeyden önce Türkiye’nin geleceği için stratejik öneme sahip bir konu. Vatandaşların yalıtım konusunda doğru bilgilere sahip olması çok önemli çünkü tüm yalıtım uygulamalarıyla, güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarına sahip oluyoruz. Isı, su, ses ve yangın yalıtım malzemeleri üreticilerini, satıcılarını ve uygulayıcılarını tek çatı altında toplayan bir çatı örgüt olarak; yalıtım konusunda, kamuoyunu ve sektörü bilgilendirme faaliyetlerimize devam edeceğiz. Kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe, ısı yalıtımı uygulamaları, binalarda enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez unsuru olarak gelişimini sürdürecektir.

51


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

ÇATIDER ADİL BAŞTANOĞLU Yönetim Kurulu Başkanı

2019’da inşaat sektöründe renovasyon projelerinin Türkiye genelinde devam edeceği öngörülüyor. Yakın ve komşu pazarlarda göreceli iyileşmeyle AB pazarı, ihracat artışına katkı sağlıyor. İnşaat sektörü, 2018’de özellikle döviz bedellerinin tetiklediği bir duraklama dönemine girdi, fakat gayretle yapılan çalışmalarla ülkemiz ve sektörümüz süratle bu durumu atlatacaktır. Bu durumdan çıkartılması gereken faydalı bilgileri de dikkatle analiz etmeliyiz. İnşaatı, arsa, rant, aşırı lüks veya lüks görünümlü durumundan çıkararak, oynak eğriyi akılcı ve ihtiyaca dayalı inşaat yapılması şekline döndürebilirsek; sektörün daha stabil hale geleceğini düşünüyorum. Yüksek marjlı inşaat yapıp satmak amacında olan, fakat mesleği layıkıyla teknik, ekonomik ve estetik anlamda yapmayan kişi ve kuruluşlardan zarar görüyoruz. Şehirlerimizin belli bir disiplinle imar planlarını uygulayabilmeleri gerekir. Belli bölgelerde altyapısı, silueti vs. konularına bakmadan özellikle yüksek katlı, dolayısıyla yüksek yoğunluklu binalar yapılmasına izin vermek hem şehir silueti hem de trafik ve çevre açısından doğru olmadı.

52

İKİ ÖNEMLİ YÖNETMELİK YÜRÜRLÜĞE GİRDİ 2018’deki duraklama, iyi analiz ve akıllıca eylemlerle geçer diye umuyorum. Deprem tehlikesi altında bulunan Türkiye’de, yapı ömrü ve dayanıklılığı açısından büyük öneme sahip su yalıtımı konusunda önemli bir adım atılarak hayata geçirilen ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ 27 Ekim 2017, ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’ ise 31 Mayıs 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni yönetmelikler, 1 Haziran 2018’de yürürlüğe girdi. Böylece su ve ses yalıtımının yeni binalarda uygulanması zorunlu hale getirildi. İHTİYAÇ FAZLASI ELEKTRİĞİ SATMAK VERGİ DIŞI OLACAK Konutların çatısına kurulacak tek bir elektrik üretim tesisinde üretilecek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisini satanların “vergiden muaf esnaf” olarak kabul edilmesi yürürlüğe girdi. Bu ve bunun gibi gelişmeler sektöre hareket getirecek gelişmelerdir.


Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) genel ve sayısal hedefleri, inşaat sektöründe de yavaşlama olacağını gösteriyor. Öncelikle özel tüketim harcamalarında 2019 yılında yüzde 2 büyüme öngörülüyor. Buna göre hane halklarının harcamalarında sınırlı bir büyüme olabilir. İnşaat sektöründe de 2019 yılında en fazla yüzde 2 büyüme olacağına işaret ediliyor. 2019 yılında kamu yatırımlarında ise yüzde 36,1 daralma öngörülüyor. Programın kamu mali disiplini hedefi çerçevesinde en çok kamu yatırımlarının etkilenmesi bekleniyor. Kamu yatırımlarında gerileme, kamu altyapı ve inşaat harcamalarında da önemli bir küçülme anlamına geliyor. Bu hedefleri ile Yeni Ekonomi Programı, inşaat sektöründe 2019 yılında küçülme yaşanma olasılığını dahi içeriyor. Bu duruma göre, inşaat ve çatı sektörünün de 2019’da durağan bir yıl geçirmesi beklenebilir.

AB PAZARI İHRACAT ARTIŞINA KATKI SAĞLIYOR Tabii renovasyon projelerinin Türkiye genelinde devam edeceği de öngörülüyor. Yakın ve komşu pazarlardaki göreceli iyileşme ile AB pazarı, ihracat artışına katkı sağlıyor. Döviz kurlarındaki artış da ihracata destek veriyor. Bu yıl BEP (Binalarda Enerji Performansı) ile ilgili yeni gelişmeler olabilir. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük önem taşıyor. Avrupa Parlamentosu’nun yayımladığı Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olacak. Ülkemizin de daha fazla gecikmeden bu tür yenilikçi yaklaşımlarla geleceğini enerji etkin şekillendirmesi önem arz ediyor. Kentsel dönüşümün önümüzdeki yıl bu kapsamda ele alınması daha çok gündeme gelebilir.

53


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

KÜB SUAT SEVEN Yönetim Kurulu Başkanı

EFCA (Avrupa Beton Katkı Federasyonu) verilerine göre, Avrupa’nın hacimsel olarak en büyük beton ve beton katkı pazarı Türkiye. Türkiye ekonomisinin güçlü lokomotif sektörlerinden birisi olan inşaat sektöründeki hızlı gelişmeler ve büyük ölçekli projeler, kimyasal katkı üretim kapasitesinin benzer şekilde artmasını sağladı. 2017 yılı verilerine göre, Türkiye yıllık 115 milyon m3 mertebesindeki hazır beton üretim hacmi ile Avrupa’nın birinci hazır beton pazarı oldu. Katkı Üreticileri Birliği KÜB’e üye firmalar da, sektörün en büyük üreticilerinden ve pazarın yaklaşık yüzde 80’ine hakimler. Derneğimizin üyeleri alfabetik sıra ile; BASF Türk Kimya, CHRYSO-Kat Katkı Malzemeleri, DRACO Yapı Kimyasalları, FOSROC IDEA Yapı Kimyasalları, İKSA Beton Katkıları, POLİSAN Kimya, SİKA Yapı Kimyasalları, MAPEI Yapı Kimyasalları. 2018 yılının ilk çeyreğinde inşaat ve onunla bağlantılı olarak inşaata girdi sağlayan sektörlerde işler yolunda iken nisan ayından itibaren süreç tersine döndü. Beton katkı sektörünün girdi sağladığı hazır beton sektöründeki daralmaya bağlı olarak sektörümüzün de satışları 2018

54

yılında kısmi daralma gösterdi. Öngörümüz, 2019 yılının en azından ilk yarısında inşaat faaliyetlerinin istenilen düzeye ulaşamayacağı, buna bağlı olarak inşaata girdi temin eden sektörlerde faaliyetlerin yavaş bir tempoda devam edeceği yönünde. HAKSIZ REKABETİ ÖNLEMEK İÇİN TÜKETİCİ BİLİNÇLENDİRİLMELİ Sektörde beton uygulamaları ve betonda kullanılan kimyasal katkı teknolojileri konularında mevzuatların ve teknik şartnamelerin yenilenmeye ve güncellenmeye ihtiyacı var. Bu noktada ilgili devlet birimleri ve inşaat sektörü derneklerinin ortak bir platformda teknik çözümleri üretebilmek için birlikte çalışması gerekiyor. Teknik komiteler kurarak çözüm aranması ve bu kapsamda sektörü, paydaşlarıyla daha ileriye götürmek gerekiyor. Sektörde zaman zaman karşılaşılan haksız rekabetin önüne geçilmesi için tüketicinin bilinçlendirilmesi ve kalitenin bir zorunluluk hatta rutin hale getirilmesi gerektiğine inanıyoruz.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

GYODER FEYZULLAH YETGİN Yönetim Kurulu Başkanı

Kamu yöneticileri, yabancıya satışın büyük bir potansiyel içerdiğinin farkında. Pozitif, sonuç odaklı ve yapıcı yaklaşım sektör adına sevindirici. Yabancıya satışta 2019 hedefimiz 10 milyar dolar. Gayrimenkul sektörüne yönelik rakamlara baktığımızda 2018’in, 2017 yılıyla aşağı yukarı başa baş geçtiğini görüyoruz. Bu durum aslında Türkiye’deki konut ihtiyacının ne kadar sürdürülebilir olduğunu da gösteriyor. Yıllık yaklaşık 1 milyon 200 bin konutun el değiştirdiği, demografik nedenlerden dolayı 650 bin adet yeni konut ihtiyacının sürdüğü Türkiye’de, gayrimenkul piyasası yavaş yavaş bir dengeye oturmaya başladı. Yabancıya gayrimenkul satışı, sektörümüz ve ekonomimiz açısından kesinlikle çok önemli. 2018 Ekim sonu itibarıyla yabancıya satış, aylık bazda 6 bin adede kadar yükseldi. Ancak 2019’da artık daha proaktif olmamız, fuarlar ve çeşitli organizasyonlarda yer almamız gerekiyor. Bu organizasyonları önemli medya gruplarıyla yapmaya başladık, devamı da gelecek.

YABANCIYA SATIŞTA 2019 HEDEFİMİZ 10 MİLYAR DOLAR Ekim ayındaki yaklaşık 6 bin adetlik satışı aylık bazda 2019’da da sağlarsak yaklaşık 10 milyar dolarlık satış yapabileceğiz. 2018 yılını da 6 milyar dolar seviyesinde satış rakamıyla bitirmeyi hedefliyoruz. Yabancıya satışın büyük bir potansiyel içerdiğinin farkında olan kamu yöneticilerinin, bu konuya çok pozitif, sonuç odaklı ve yapıcı yaklaşım içerisinde olması, sektörümüz adına gerçekten sevindirici. Biz de sektör temsilcileri olarak, önümüzdeki yıl yurt dışında düzenlenecek bütün fuarlara organize ve hazırlıklı bir şekilde iştirak edeceğiz. GYODER olarak, bugüne kadar çok sayıda uluslararası fuara ve toplantıya katılarak, Türkiye gayrimenkul sektörünü temsil ettik ve ülkemizin tanıtımına katkıda bulunduk. Bu fuarlarda sektör temsilcileriyle birlik olduk, yan yana bir duruş sergiledik.

55


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

EPSDER ERDEM ATEŞ Yönetim Kurulu Başkanı

EPSDER için 2018 tam anlamıyla yenilenme ve değişim yılı oldu. Kurumsal yapılanmadan, paydaş kurumlarla ilişkilere ve iş birlikteliklerine, EPSDER Akademi’den sektörel farkındalığın artmasına yönelik ulusal ve uluslararası etkinliklere kadar birçok çalışma yaptık. EPSDER Akademi, üniversiteler, kamu kurumları, belediyeler, meslek odaları ile diğer STK’lara ısı yalıtımı, ısı yalıtım farkındalığı, enerji verimliliği, yenilikçi inşaat mühendisliği uygulamaları gibi konularda, seminer ve eğitimler verme arzusu ile kuruldu, çalışmalarına da bu yönde devam ediyor. EPSDER, geçtiğimiz yıl, 5. Uluslararası Geofoam Kongresi’ni düzenledi. Beş kıta ve 23 ülkeden gelen katılımcılar, sektörün öncüleriyle buluştu. Kongrede, EPS Geofoam üreticileri, EPS hammadde tedarikçileri, EPS imalatında kullanılan makine ve ekipman üreticisi firmalar ile inşaat sektörünün önde gelen müteahhitlik firmaları bir araya geldi. Bildiğiniz gibi ülke olarak zor bir yılı geride bıraktık. Yaşanan zorluklar her sektörü etkilediği gibi EPS sanayisini de olumsuz yönde etkiledi. Ancak bu zorlukları aşabilmek adına, her zamankinden daha çok çalışmayı sektör olarak kendimize hedef koyduk. Kısa vadeli planlar veya günlük kaygılar ile hareket etmenin, yapılacak en büyük hata olacağı

56

düşüncesiyle, mal edilen ürünlerin ve sağlanan servislerin kalitesinden ödün vermeden, çalışmalarımıza devam ettik ve 2019 yılında da bu çalışmalara hız kesmeden devam edeceğiz. ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE TASARRUFU İÇİN ÇALIŞIYORUZ 2019 yılında çevre koruma bilincinin arttırılmasına yönelik çalışmalarımıza ivme kazandıracağız. Enerji verimliliği kapsamında binalarda ısı yalıtımı ve yalıtımın doğru uygulanmasına yönelik farkındalık çalışmaları da sürecek. Genel ekonomik olumsuzlukları aşabilmek adına, ülkece tasarruf etmenin, yapılması gerekenlerin başında geldiğine inanıyoruz. Bunun için hem sanayide, hem de konut, ofis, hastane, AVM ve kamu binaları gibi binalarda enerji tüketimini azaltmanın ve enerjiden tasarruf sağlamanın, enerji açığına pozitif katkı verecek adımlardan biri olacağını düşünüyoruz.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

BİTÜDER KEMAL ÇOLAKOĞLU Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye genelinde 19 milyon konutun yüzde 85’inin su yalıtımı yok. Su Yalıtımı sektörü açısından ülkemizde ciddi bir potansiyel var. BİTÜDER olarak, 2018’in su yalıtım sektörümüz için özel bir yıl olduğunu düşünüyoruz. Uzun süredir beklediğimiz ‘Binalarda su yalıtım yönetmeliği’nin haziran 2018 itibariyle yürürlüğe girmesi son derece olumlu bir gelişme oldu. Yönetmeliğin yayınlanmasıyla sektörde uzun zamandır beklenen kaliteyi yükseltme konusunda önemli bir adım atıldığına inanıyoruz. Su yalıtımı sektörü açısından ülkemizde ciddi bir potansiyel olduğu açık. Türkiye genelinde 19 milyon konutun yüzde 85’inde maalesef hala su yalıtımı yok. 2019 EKONOMİK AÇIDAN, EKSTRA GAYRET SARF EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ BİR YIL OLACAK Türkiye ekonomisi, siyasi ve sosyal yapısıyla dünyada önemli konumda bir olup, küresel gelişmelerden de doğrudan etkilenen bir ülkedir. 2018, tüm dünyada farklı gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Sanayicilerimiz de, dünya ülkeleri ile siyasal ve ticari bağları kuvvetli bir ülke olarak, ihracata olan odaklanmayı arttırdılar. Tüm sanayicilerimiz Türkiye’de Avrupa Birliği standartlarına uygun üretim yapılması konusunda azami

dikkati gösterdi ve küresel rekabette gerekli yeri böylelikle alabildiler. 2019 ekonomik açıdan, ülkemizin topyekün ekstra gayret sarf etmesi gereken önemli bir yıl olacak. 2019 yılı ayrıca bizim açımızdan yeni su yalıtım yönetmeliği’mizin hayata geçeceği, sahada uygulanacağı bir dönem olması sebebiyle de önemli. SEKTÖR DIŞ PAZARLARDAKİ FIRSATLAR DEĞERLENDİRMELİ 2019 belirttiğimiz gibi ekonomik açıdan zorlu bir yıl olacak. Fakat böyle zorlu dönemlerde yatırımlara, çalışmalara ara vermeden devam etmek gerekiyor. Örneğin bu dönemde ihracata yönelmek ve dış pazarlardaki fırsatları değerlendirmek yerinde olur. Ayrıca su yalıtımı konusunda inşaat sektörünün ithal ürünlere ihtiyacı olmadığını, Bitümlü Örtülerin yerli üretim konusunda, tüm sektörün ihtiyacını karşılayacak kapasite ve kalite yeterliliğine sahip olduğunu da bir kez daha hatırlatmak isterim.

57


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

İZOCAM LEVENT GÖKÇE Genel Direktör

İzocam olarak iyi başladığımız 2018 yılını iyi bir performansla kapatıyoruz. 2019’da da hedefimiz AR-GE çalışmalarına ağırlık vermek. Yeni ve gelişmiş bir AR-GE laboratuvarı planımız var. İnovasyon katsayısına göre, yeni ürünlerin ciromuz içindeki payı yüzde 15. Bu rakamı artırma hedefimizi koruyoruz. İLK 9 AYDA NET SATIŞLARIMIZ YÜZDE 28 ARTTI Sektörün lider firması İzocam olarak iyi başladığımız 2018 yılını iyi bir performansla kapatıyoruz. Toplam yalıtım pazarı içerisinde yüzde 20’ye yakın bir payımız var ve bu oranla pazar lideri olma konumumuzu güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Bugün Mineral Yün ve XPS’de bölgedeki en büyük kurulu kapasiteye sahibiz. Tesisat, ısı ve ses yalıtımında kullanılan A1 sınıfı yanmaz Camyünü Prefabrik Boru ürünümüzün üretim kapasitesini yüzde 30 üzerinde artırarak 3. boru hattımızı bu sene devreye aldık. ORTADOĞU VE BALKANLAR’DA DA ÖNCÜYÜZ İzocam olarak sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ve Balkanlar’da da yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında yer alıyoruz. Toplam 130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitemizin yanı sıra artan üretim

58

kapasitelerimizle esnek üretim ve zamanında teslim imkânları sunuyoruz. Böylece inşaat ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyoruz. Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözüm sunmuş bir firma olarak 20 yerleşik bayimiz ile ihracat faaliyetlerimize devam ediyoruz. İhracat yaptığımız bölgelerin başında Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu geliyor. Ağırlıklı olarak bina ve sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiriyoruz. ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL İÇİNDE 150 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE İHRACAT YAPMAYI HEDEFLİYORUZ Bu ürünlerin dışında ayrıca iklimlendirme (ısıtma, soğutma ve iklimlendirme) sektörüne yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyoruz. İhracatı 600.000 metreküpü aşan İzocam, Ortadoğu iklimlendirme sektörünün en önemli üreticisi konumunda.


Son 5 yılda ihracattan elde ettiğimiz satış geliri 160 milyon doları buldu. Önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyoruz. GERİ DÖNÜŞÜMLÜ YENİ ÜRÜNLERİMİZ VAR İzocam olarak geride bıraktığımız 2018 yılında AR-GE çalışmalarımız sonucunda yeni ürünler geliştirdik. Son dönemde sunduğumuz yeni ürünlerden biri olan “İzocam Ara Bölme Levhası” (ABL) hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak geliştirildi. ABL, doğal içeriği ile toz yapmayan yapısı ve kolay kesimiyle rahat ve sağlıklı çalışma ortamları yaratıyor ve hızlı uygulama ile zamandan tasarruf sağlıyor. Kendi başına ayakta durabilen İzocam Ara Bölme Levhası, güvenli uygulama imkânının yanında sahip olduğu taşıma saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde de kolay taşınabiliyor. Farklı kalınlıklarda üretilebilen ürün, ara bölme duvarlarda, ısı ve A sınıfı ses yalıtımı sağlıyor. Ayrıca, düşük ısı iletim katsayısı ile İzocam Ara Bölme Levhası, farklı sıcaklık ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler arasında da enerji verimli ara duvarların teşkil edilmesini sağlıyor, enerji tasarrufu ve konforu artırıyor. Daha fazla ısıl konfor, sürdürülebilirlik ve kalite için geliştirdiğimiz İzocam Yeni Cephe Levhası ise, bir yüzeyi siyah camtülü kaplı bir ürün ve giydirme cephe sistemlerde, cam, granit, mermer, alüminyum, ahşap vb. cephe kaplamalarının arkasında ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği amacıyla kullanılan bir ürünümüz. 35 mW/mK iletkenliğe sahip olarak tasarladığımız bu ürünle enerji verimliği konusunda oldukça iddialıyız. Ürünümüz, hafifliği sayesinde rahatça taşınıyor ve esnek yapısıyla kolay uygulanabiliyor. Ayrıca sıkıştırılabilme özelliğiyle, nakliye ve depolamada da tasarruf sağlıyor. İzocam Yeni Cephe Levhası’nın öne çıkan diğer özellikleri ise camtülü kaplı olması ve su iticiliği. Bu sayede, yağmur suyunun ürüne zarar verme riski azalıyor, zamandan ve iş gücünden tasarruf sağlamaya yardımcı oluyoruz. Yüksek yapılara ısıl konfor getirmeyi hedefleyen Yeni Cephe Levhası aynı zamanda çevre dostu bir ürün. ENDÜSTRİYEL BİNALAR İÇİN İKİ YENİ ÜRÜN Endüstriyel binalarda kullanılmak üzere iki yeni ürün daha geliştirdik. Bunlar; yerinde uygulama yapılan metal binaların çatı ve cephelerinde iki metal levha arasında kullanılan İzocam Endüstriyel Bina Levhası (EBL) ve İzocam Endüstriyel Bina Levhası R+ (EBL R+). Her iki ürün de ısı ve ses yalıtımı ile yangın güvenliği sağlarken hafifliği sayesinde kolayca taşınıyor ve esnek yapısıyla kolay uygulanabiliyor. Bu ürünlerin bir diğer özelliği ise bünyesine su almaması. Bu sayede, yağmur suyunun ürüne zarar verme riski ortadan kalkıyor, zamandan ve iş gücünden tasarruf sağlanıyor. Endüstriyel yapılara ısıl konfor getirmeyi hedefleyen bu ürünlerimiz aynı zamanda çevre dostu ürünler. Ürünlerimizin kalitesi

CE ve sadece biyo ürünlere verilen ve insan sağlığına zararlı olmadığını belgeleyen EUCEB belgeleriyle de kanıtlanmış durumda. İzocam EBL R+ ise 35 mW/mK iletkenliğe sahip olacak şekilde tasarlandı. Yeni ürünlerimizden İzocam EBL ise 37 mW/mK ısı iletkenlik değerine sahip. Bu özellikleriyle etkin ısı yalıtımı yapan malzemelerimizle enerji verimliği konusunda da oldukça iddialıyız. Ürünlerimiz, yanmaz özellikleri sayesinde olası yangınlarda zaman kazandırıyor ve yangın güvenliği konusunda da etkili çözümler sunuyor. Son olarak kasım ayında, kullanılmak üzere Tekiz ürün grubumuza yeni bir ürün ekledik. Özellikle perakende sektöründeki talepleri karşılamak üzere Poliüretan yalıtımlı 40 mm kalınlıktaki çatı panelini sektöre kazandırdık. 1,5 m ve altındaki açıklıklarda kullanıma uygun “İzofom” perakende sektöründeki hızlı erişimle ilgili ihtiyacı karşılamasının yanı sıra, uygulamada da kolaylık sağlayan, hafif ve oldukça ekonomik bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. 2019’DA DA HEDEFİMİZ İNOVASYONA ÖNCELİK VERMEK Dünyanın ve sektörün değişim hızına bakıldığında, liderliğini devam ettirme misyonu ile hareket eden bir şirket olarak inovasyonu oldukça önemsiyoruz ve her yıl yeni ürünler geliştirerek pazara sunuyoruz. Bu anlamda bizim takip ettiğimiz bir başarı göstergemiz de var; yeni ürünlerin ciromuz içindeki payı, yani “inovasyon katsayısı”. İnovasyon katsayısına göre yeni ürünlerin ciromuz içindeki payı şu an yüzde 15. Bu rakamı artırma hedefimizi koruyoruz. Önümüzdeki dönemde de yeni kapasite artırımları ve geliştirme yatırımlarımızla paydaşlarımız ve sektörümüz için katma değer yaratmaya devam edeceğiz. Yıllardır süregelen modernizasyon ve kapasite yatırımlarımızla hem ürün çeşitliliğimiz hem de üretim yetkinliğimiz sürekli gelişim gösterdi. Çalışmalarımız bu şekilde hız kesmeden devam ediyor ve 2019’da da devam edecek. YENİ BİR AR-GE LABORATUVARI OLUŞTURACAĞIZ Gelecek dönemde ise sadece mevcut ürün gamımızı kullanarak değil, yeni teknolojileri de hayatımıza alarak yol kat edeceğiz. AR-GE yeni dönemde İzocam’ın hayatında daha çok yer alacak. Yeni ve gelişmiş bir AR-GE laboratuvarı oluşturma planımızın olduğunu da eklemek isterim. AR-GE çalışmalarımızı, sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde yürütüyoruz. Diğer taraftan yalıtım sektörünün dünyadaki gelişimini yakından takip ediyoruz. Üretim teknolojileri anlamında yalıtım sektöründe, dünyada çalışmaları takip edilen Isover’in deneyiminden faydalanarak, yeni üretim yöntemlerini ülkemize taşıyoruz. İzocam yalıtımın farklı uygulama modellerine (ısı yalıtımı, gürültü kontrolü, akustik ve yangın güvenliği) ve alanlarına yönelik (konut, sanayi, tesisat, dayanıklı tüketim malları vb.) yalıtım ürünleri tasarlayan, üreten ve pazara sunan, 53 yıllık tecrübesiyle sektörünün lideridir.

59


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

TÜRKİYE İŞ BANKASI ADNAN BALİ Genel Müdür

Yurt içinde uygulanması beklenen sıkı para ve maliye politikası paralelinde, 2019 yılının ilk yarısında gözlenebilecek zayıf seyrin ardından yılın ikinci yarısında ekonomik aktivitede kademeli toparlanma olmasını bekliyoruz 2019 yılında ekonomide dengelenme sürecinde, bilançomuzu dinamik olarak yönetmeye devam edeceğiz. Bu konjonktürde önceliğimiz; karlılığımızı ve sermaye gücümüzü koruyarak geliştirmek, aktif kalitesini odağımızda tutmak olacak. Sürdürülebilirlik ve karlılık hedeflerimiz doğrultusunda kurumsal etkinlik ve verimliliğimizi destekleyen geleceğe dönük projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bunlar sadece İş Bankası olarak değil, İş Bankası Grubu olarak tüm iştirak ve ortaklıklarımızla birlikte gözeteceğimiz öncelikler olacak. 2019’UN İKİNCİ YARISINDA TOPARLANMA BEKLİYORUZ Ekonominin yeniden dengeleneceği bu dönemde, değişen koşullara ve ortaya çıkacak risklere hızlı tepki verebilen, esnek ve proaktif stratejiler izleyecek, bilançomuzu dinamik olarak yöneteceğiz. Özellikle 2019’un ikinci yarısından itibaren öngördüğümüz şekilde ekonomik aktivitenin hız kazanması, enflasyon ve faiz oranlarında normalleşmenin belirginleşmesi halinde, hem yatırım hem de tüketim perspektifinde ertelenmiş talebin gerçekleşmesiyle kredi hacmindeki artışın ivme

60

kazanması söz konusu olabilecek. Bu süreçte de KOBİ/küçük işletmeler öncelikli olmak üzere tüm reel sektörün ve hane halkının finansal ihtiyaçlarını yaygın bir şekilde karşılamayı sürdüreceğiz. REEL SEKTÖRE DIŞ FİNANSMAN DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ Reel sektör şirketlerinin dış ticaret işlemlerinin finansmanına destek vererek, ülke ekonomisine olan katkıyı sürdürüyoruz. “Yaşanan gelişmelerin yol açtığı belirsizlik ortamında dahi, 2018 yılında da mevduat dışı yabancı para kaynak sağlama konusunda uzun yıllara dayalı güçlü muhabirlik ilişkilerimiz, uluslararası yatırımcılar nezdindeki kredibilitemiz ve proaktif yurt dışı borçlanma stratejimiz sayesinde yabancı para kaynaklarını çeşitlendirmeyi, yeni kaynaklar sağlamayı sürdürdük. Önümüzdeki dönemde de ihtiyaçlarımız doğrultusunda piyasaları yakından izleyecek ve var olan yurt dışı borçlanma enstrümanları ile alternatif enstrümanları değerlendireceğiz.”


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

DOKA KALIP İSKELE ENDER ÖZATAY Genel Müdür

Doka olarak ihracat satışlarımızın her geçen gün arttığını, bu artışın 2019 yılında da süreceğini öngörüyoruz. Bu yıl bazı ihracat pazarlarına monolitik kalıp sisteminin satışına başlayacağız. Doka olarak 2018’de de kendimizi kalıp ve iskele sistemlerinde en güvenli ve en hızlı sistemleri sunmaya çalışan firma olmaya adadık. Doka’nın en önemli özelliği ürünlerinde, üretiminden sahada uygulanmasına kadar iki temel unsuru göz önünde bulundurmasıdır: İş Güvenliği ve Hız. Konusunda uzman mühendislerimiz her projeyi kendi içinde değerlendirerek projelerin maksimum güvenlikte ve hızda ilerleyebilmesi için gerekli olan en ekonomik ve teknolojik çözümü sunabilmekte. 2018’de de dünyanın en yüksek ikinci viyadüğü olmaya hazırlanan Eyiste Viyadüğü’nden, değişik geometrik yapısı ile dikkatleri çeken Vakıfbank projesine kadar birçok önemli ve zorlu projeye en hızlı ve en güvenli kalıp iskele sistemiyle en ideal mühendislik çözümünü sunmayı başardık. Yalnız tabi ki bildiğiniz gibi kalıp ve iskele sektörü olarak bizler inşaat sektörüne hizmet veriyoruz. İnşaat sektörüyle beraber büyüyor, inşaat sektörüyle beraber dönem dönem yavaşlayabiliyoruz. 2018 yılı ilk 6 ayında yüksek performans gösteren sektörümüz ikinci 6 ayda piyasada oluşan daralmadan etkilendi. 2019 için agresif büyüme planları yerine

piyasaya sunduğumuz ve sunacağımız yeni sistemlerle farklı projelere ve pazarlara da hizmet verebilmeyi amaçlıyoruz. Diğer yandan ihracat satışlarımızın her geçen gün arttığını, bu artışın 2019 yılında da süreceğini öngörüyoruz. İŞ GÜVENLİĞİ VE HIZI ÖN PLANDA TUTUYORUZ Doka olarak 2019’da müşteri odaklı yaklaşımımızı koruyarak, iş güvenliği ve hızı ön planda tuttuğumuz sistemlerimizle kalıp-iskele sektörünün gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyeceğiz. Firmamız projelere özel çözümler ve mühendislik hizmeti sunan bir yapıya sahip. Hali hazırda zaten çok geniş ve her talebe adapte edilebilen bir ürün gamımız var. Fakat gelişen ve değişen talepler tabi ki bizim de ürün portföyümüzü daha da genişletmemizi sağlayabiliyor. Örneğin şirketimiz yakın zaman önce piyasaya sunduğu CFT hareketli köprü konsol kalıp sisteminin yanı sıra özellikle bazı ihracat pazarlarında talep göreceğini düşündüğü 2019 yılında satışa sunacağı monolitik kalıp sisteminin satışına da başlayacak. Monolitik kalıp sistemimizin yüksek nüfus yoğunluğu olan coğrafyalarda hızlı yapıma elvermesi nedeniyle özellikle az katlı konutlarda talep göreceğine inanıyoruz.

61


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

KONE HALDUN ULUSOY KONE Türkiye Genel Müdürü

KONE, Forbes dergisinin her yıl düzenlediği dünyanın en inovatif 100 şirketi sıralamasında ilk 50 firma arasına girmeyi başaran tek asansör firmasıdır. KONE olarak Türkiye’nin büyümesine paralel bir şekilde büyüyerek, yeni iş ve yeni istihdam olanakları yaratıyoruz. Ayrıca montaj, servis ve ürün standartlarını Türkiye’de yükseltmeye çalışıyoruz. Büyük projelere ve altyapı yatırımlarına akıllı insan erişimi çözümleri sunuyoruz. Bunların yanı sıra hızla büyüyen konut sektöründe, Türkiye’nin her yerinde daha güvenli, daha kaliteli, yüksek standartlarda çözümler üretiyoruz. Tüm bunların üzerine odaklanmışken aynı zamanda hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımız sürekli olarak devam ediyor. Öncelikli hedeflerimiz; müşteri memnuniyetini hep daha ileriye taşımak ve müşterilerle ilişkilerimizi hep kuvvetli tutmak. Müşterilerimiz kadar çalışanlarımız da bizim için son derece önemli. KONE’yi çalışmak için çok güzel bir şirket haline getirmek de hedeflerimizden biri. Tüm iş birimlerimizde finansal hedeflerimizi yakalamayı ve bu beklentilerin üzerine çıkmayı amaçlıyoruz. Rakiplerimize kıyasla daha yüksek karlı, sürdürülebilir büyüme sağlamak ve dolayısıyla pazar payımızı artırmak istiyoruz.

62

En yüksek önceliğimiz ise güvenlik. Her gün yüzlerce asansöre servis veren teknisyenlerimiz, ekipmanları monte eden montörlerimiz, onların başlarındaki süpervizörlerimiz ve ekipmanlarımızı kullanan değerli müşterilerimizin her gün güvenli bir şekilde evlerine gitmelerini sağlamak bizim birincil önceliğimiz. Bu konuda sürekli eğitimlerle bu bilinci ve disiplini artırmaya çalışıyoruz. EN GÜÇLÜ YANIMIZ YENİLİKÇİ ÜRÜNLERİMİZ KONE, FORBES dergisinin her yıl düzenlediği dünyanın en inovatif 100 şirketi sıralamasında ilk 50 firma arasına girmeyi başaran tek asansör firmasıdır ve bunu 2011 yılından beri her sene ilk 50’ye girerek tekrarlamaktadır. Bu sebeple KONE’nin en güçlü yanlarından birisi yenilikçi ürünler üretmesi diyebilirim. Ayrıca bildiğiniz gibi artık insanlar şehirlerde yaşıyor. Şehirleşmenin önüne geçmek pek mümkün görünmüyor. Şehirleşmeyle birlikte yüksek binalar yapılıyor ve asansörlere daha çok ihtiyaç duyuluyor. İşte pazarımızın büyüdüğü bir dönemde asrın gerisinde kalan tüm firmalar sıralamada da geride kalacaktır.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

SCHÜCO CAN EREN Genel Müdür

2019 için hedeflerimizi öncelikle ülkemize yatırım olarak belirledik. Alüminyum sektöründe orta kademe çalışan açığını kapatabilmek adına sosyal sorumluluk projelerine katkılarımız devam edecek. Dünyada genel olarak inşaat sektörü şu anda zor bir dönem yaşamakta. Türkiye’de de inşaat sektöründe duraklama yaşanmasına rağmen, her zaman lokomotif sektörlerimizden birisi olmuştur ve olmaya da devam edecek.

YENİ SİSTEMLERİMİZLE PİYASANIN KARŞISINA ÇIKACAĞIZ Bu ay gerçekleşecek Münih Yapı Fuarı sonrası elbette yeni sistemlerimizle piyasanın karşısına çıkacağız ancak 2019 için hedeflerimizi öncelikle ülkemize yatırım olarak belirledik.

İnşaat sektöründe 6-7 yılda bir, iniş çıkışlar yaşanması doğaldır, biz de buna uygun, uzun vadeli planlamalar yaparız. Sektörümüz hızlı reaksiyon veren bir sektör değil. Projelerin araştırılması, geliştirilmesi, prosedürlerin tamamlanması derken yaşama geçirilmesi 1 ile 2 yıl zaman alır. Dolayısıyla ekonomide yaşanacak daralma ya da büyümeleri öngörerek buna yönelik satış stratejilerimizi önceden planlama olanağı bulabiliyoruz. Bu sayede de, çalıştığımız yurt dışı pazarlardaki projelere daha fazla ağırlık vererek olası kayıpları ikame ettik.

İlk yatırımımız, Türkiye’de sektörümüzde bir ilk olan, Beyazköy Tekirdağ’da yerleşik Schüco Eğitim & Lojistik Merkezi’miz idi. Bu tesiste lojistik faaliyetlerimizi yönetiyoruz ayrıca hem mimarlar ve uygulamacılarımızın ekiplerine hem de sektörde büyük bir eksiklik olan, meslek lisesi öğrencilerine ücretsiz sektörel eğitimler veriyoruz. 2019 yılında ise, alüminyum sektöründe orta kademe çalışan açığını bir nebze kapatabilmek adına sosyal sorumluluk projelerine yeni bir katkımız olacağını şimdiden duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Bu gibi projelerde firmamızın adını yakın zamanda tekrar göreceksiniz.

63


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

SARAY ALÜMİNYUM TALİN SARAYLI DİKİCİ Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi

2018 yılı sonunda ihracat tutarımızın 60 milyon ABD Doları tutarında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Geçtiğimiz yıl 3,5 milyon TL yatırımla panjur üretim hattını devreye aldık. 2019’da ihracata yönelik önemli bir hamlemiz olan yurt dışı yetkili bayi ağımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz. Türkiye alüminyum sektörü, son 10 yılda gerçekleşen yıllık ortalama yüzde 10 büyüme ile Türkiye’nin önde gelen sektörlerinden birini teşkil ediyor. Artan taleple birlikte global alüminyum sektörüne paralel gelişen Türkiye alüminyum sektörünün, bu yılı da benzer bir büyüme oranıyla kapatacağını ve yıl sonu ihracat rakamlarının 3 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Saray Alüminyum olarak, yaklaşık 100 bin m² kapalı alana sahip tesislerimizde, 30 bin ton alüminyum profil, 20 bin ton PVC profil ve 3,5 milyon metrekare alüminyum kompozit panel üretiyoruz. Geçen yıl üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Asya’da yer alan 50’yi aşkın ülkeye, PVC Kapı ve Pencere sistemlerinin ise yüzde 98’ini yurt dışına ihraç ettik. 2017’de 560 milyon TL ciro gerçekleştirerek yılı yüzde 8 büyüme ile kapatmıştık. Bu yılın sonunda da benzer rakamlar hedefliyoruz. 2018 yılı sonunda ihracat tutarımızın 60 milyon ABD Doları tutarında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.

64

PANJUR ÜRETİM HATTIMIZI DEVREYE ALDIK 2018 yılındaki önemli gelişmeler arasında, geçtiğimiz yıl 3.5 milyon TL yatırımla alımını gerçekleştirdiğimiz panjur üretim hattının devreye alınması bulunuyor. Yılın ilk çeyreğinde devreye aldığımız bu hattın yıllık üretim kapasitesi 16 milyon metre’dir. Bu hattın üretimi, panjur ve kepenk sistemlerini, SARAYROLL markasıyla beğeniye sunuyoruz. Yüksek kalite standartlarında ve ileri düzey teknoloji kullanarak geliştirdiğimiz bu sistemler, Türkiye’de monoblok sistemlerde tek parçada en geniş sarıma sahip panjur sistem olma unvanı ile rakiplerinden ayrışıyor. KORKULUK SİSTEMLERİ YAPI SEKTÖRÜNÜN VAZGEÇİLMEZİ Bu yıl farklı alanlarda tüketici beklentilerini karşılamaya yönelik geliştirdiğimiz diğer ürünler arasında Korkuluk Sistemleri ve Motorlu Giyotin Pencere ve Küpeşte Sistemleri bulunuyor. Bildiğiniz gibi korkuluk sistemleri, son dönemde yapı sektörünün vazgeçilmez estetik unsurlarından biri oldu. Kısa bir süre önce geliştirdiğimiz Motorlu Giyotin


Pencere ve Küpeşte Sistemi ise, tamamen açıldığında küpeşte görevi gören, kapatıldığında pencereye dönüşen bu ürün, kumandasına tek bir dokunuşla yaşam alanlarını açık mekânlara dönüştürebilme özelliği ile öne çıkıyor. Yine yeni nesil mimarinin sıkça kullandığı bir fonksiyona tartışılmaz bir kalite ve güvenlik getiriyoruz. Bu yeni ürünlerimizi, yıl boyunca hem yurt içinde hem de yurt dışında katıldığımız sektörün önemli fuarlarında sektör profesyonelleriyle buluşturduk, tanıtım faaliyetlerini sürdürdük. 2019’DA DA YURT DIŞI YETKİLİ BAYİ AĞIMIZI GENİŞLETECEĞİZ Gelecek dönemde ön plana çıkartacağımız ürünler arasında biraz evvel bahsettiğim SARAYROLL Panjur ve Kepenk sistemleri bulunuyor. Akıllı, modern binaların, uluslararası kalite standartlarını gözeten, sağlam, teknolojik, estetik monoblok panjur sistemlerine ihtiyacı var. Panjur ve Kepenk sistemleri yatırımımız işte bu ihtiyaca yönelik gözlemlerimizden doğdu. Gelecek dönem sektörün nabzını tutan fuarlara katılım göstererek sektör profesyonelleri ve müşterilerle bir araya gelmeye, başta bu sistemler olmak üzere diğer tüm ürünlerimizi ve hizmetlerimizi tanıtmaya devam edeceğiz.

2018 yılı sonrası hedeflerimiz arasında yeni bir kompozit üretim hattı yatırımı bulunuyor. 2018’de ihracata yönelik önemli bir hamlemiz de yurt dışı yetkili bayi ağımızı genişletmek oldu. Gelecek yıl bu alana yönelik çalışmalarımıza daha da hız kazandıracağız. GÜMRÜK VERGİSİ YÜKÜ İHRACATI OLUMSUZ ETKİLİYOR Sektördeki en temel sorunların başında hammadde sıkıntısı geliyor. Ara mal girdilerinin önemli bir kısmı yerli tedarikçilerden temin ediliyor olsa da, ana hammadde girdisini oluşturan alüminyum külçelerin büyük bir kısmı maalesef ithal ediliyor; dolayısıyla dışa bağımlı bir profil çizdiğimizi söyleyebilirim. Alüminyum alaşımlarının ithalatında yürürlüğe konulan gümrük vergisi, ihracatı olumsuz etkiliyor. Bu vergi yükü, uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüzü zayıflatarak, sektörün büyümesini ve gelişmesini engelliyor. Sektörün gelişiminin devamlılığı için AR-GE, inovasyon ve markalaşma çalışmalarının da ciddiyetle sürdürülmesi gerektiğini özellikle eklemek isterim. Bunun ihracat potansiyeline de katkı sağlayacağı düşünüldüğünde geliştirilen ürünlerin uluslararası platformlarda diğer ürünlerle yarışabilecek kalitede olmasının önemi göz ardı edilmemelidir.

65


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

BTM ORKUN ÜRKMEZ Yönetim Kurulu Üyesi

Su yalıtımı, ısı yalıtımı ve çatı kaplama malzemeleri alanında üretim yapan BTM; 44 yıla yaklaşan tecrübesi, yetkin çalışan kadrosu ve Türkiye’de yalıtım alanında bir ilk olan AR-GE merkezi ile yapı profesyonelleri ve son kullanıcının yanında olmaya devam ediyor. Geride bıraktığımız 2018 yılı, ülkemiz açısından aşırı yüksek dış borç seviyesi ve satılmayı bekleyen konut stoğu fazlalığının yanı sıra yurt içi ve yurt dışında cereyan eden muhtelif belirsizliklerin etkileriyle beklenenden kötü geçti. Dış borç seviyesinin yüksek olması doğrudan döviz kurlarının yükselmesine neden oldu, beraberinde fiyatları, enflasyonu ve faizi arttırdı. Bunun neticesinde, Türk lirası olarak elde edilen kazançlar döviz karşısında eridi. Böyle bir ortam haliyle konut satışlarının durma noktasına gelmesine ve dolayısıyla yeni yatırımların ertelenmesine hatta yapımı süren birçok projenin de askıya alınmasına neden oldu. Tüm bu negatif gelişmelerden yalıtım sektörü de olumsuz şekilde etkilendi. Sektörümüzde üretici, satıcı ve uygulamacı bazında iflaslar, iflas ertelemeler, küçülmeler yaşanmaktadır ve önümüzdeki süreçte de bunun devam edeceğini öngörmek yanlış olmayacaktır. SU YALITIMI BİLİNCİ ARTIYOR 2017 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren Su Yalıtım Yönetmeliği ile birlikte 2018 yılında pazarda büyüme beklentileri vardı. Ancak mevcut ekonomik koşullar nedeniyle bu beklenti gerçekleşmedi. Ekonominin önümüzdeki birkaç yıl içinde düzelmesi beklentisiyle birlikte, Su

66

Yalıtım Yönetmeliği’nin sektör üzerinde olumlu etkilerinin görüleceğini tahmin ediyorum. Son kullanıcılara yönelik su yalıtımı bilincinin arttırılması noktasında çalışmalarımız artarak devam ediyor. Yerli ve yabancı tüm tahminler 2019 yılında Türkiye’de ekonomik küçülmeyi işaret etmekte. Ekonomik küçülme 2018 yılının üçüncü çeyreğinde iyice hissedildi ve bu durum 2019 yılında da düşük ekonomik faaliyet ve iş hacmi olarak karşımıza çıkacak. Böyle bir ortamda hem tüketicilerin hem de üretici ve satış noktalarının çok temkinli hareket etmeleri gerekmekte. Tüketici cephesinde, ödediği paranın karşılığı olan mal ve hizmetleri alamama riski varken, üretici ve satış noktası cephesinde de verdiği ürünün karşılığını tahsil etme riski olacak. TÜKETİCİLER HİZMET ALIRKEN SEÇİCİ OLSUNLAR Her zaman olduğu gibi tüketicilere tavsiyemiz, standartlara uygun üretim yapan köklü firmalar ve onların güvenilir satış ağında yer alan bayilerden ürün ve hizmet almak konusunda seçici ve ısrarlı olmaları. BTM, 44 yıla yaklaşan tecrübesi, yetkin çalışan kadrosu, Türkiye’de yalıtım alanında bir ilk olan AR-GE merkezi, geniş bayi ağı ve ürün yelpazesi ile bu noktada yapı profesyonellerinin ve son kullanıcının her zaman yanında ve yanında olmaya devam edecek.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

SİSTEM ALÜMİNYUM ERDOĞAN YILMAZ Satış Müdürü

2018’de yurt dışı piyasalarda ve projelerde pazarımızı daha da büyüttük. Döviz kurlarının belli bir kanalda hareket etmesi girişimcilerin ve şirketlerin yatırım kararlarını almasına yardımcı olacaktır. 2018 yılını iki dönemde değerlendirmek uygun olacaktır. Ağustos ayına kadar hareketli ve beklentilerin yüksek olduğu bir dönemken, sonrasında malum ekonomik gelişmeler neticesinde alıcı ve satıcıların daha temkinli olduğu, dövize bağlı olarak girdi ve üretim maliyetlerinin yükseldiği ve piyasaların hızla yavaşladığı bir sürece girdik. Şu anda çeşitli sektörlere yönelik alınmış destek kararları, vergi indirimleri ve diğer tedbirlerle başta inşaat olmak üzere piyasalara tekrar dinamizm kazandırılmaya çalışılıyor. Şirket özelindeyse Sistem Alüminyum olarak yurt dışı piyasalarda ve projelerde pazarımızı daha da büyüttüğümüz bir yıl oldu. Yurt içindeki daralmayı giderebilmek için pek çok ihracatçı firma gibi biz de yoğun pazarlama ve satış faaliyetlerine odaklandık. Hükümet tarafından alındığından bahsettiğimiz tedbirlerin nasıl sonuçlar vereceğini gözlemleyeceğimiz bir dönemdeyiz. 2019 için kötümser olmamakla birlikte piyasadaki temkinli duruşun yılın üçüncü çeyreğine kadar sürebileceğini düşünüyoruz. Devlet, inşaat sektöründe

en büyük satın almacı ve müşteri. Dolayısıyla yatırım ortamının rahatlaması belli oranda devlet harcamalarının artmasına bağlıdır ve sektörde buna dair beklentiler sürecektir. İNŞAAT SEKTÖRÜ TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN HER ZAMANKİNDEN DAHA ÖNEMLİ Geçmişe göre yüksekte bile kalsa döviz kurlarının belli bir kanal içinde hareket etmesi, girişimcilerin ve şirketlerin önlerini görmesine ve yatırım kararlarını almasına yardımcı olacaktır. Tabi faiz oranlarının da makul seviyelere gevşemesi inşaat ve gayrimenkul piyasalarının ivme kazanmasına katkı yapacaktır. Bu durumda; kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan inşaat sektörümüzün, yüksek oranlı - istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla. İnşaat sektörü bu aşamada Türkiye ekonomisi için de her zamankinden daha önemli.

67


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

GF HAKAN PLASTİK BATUHAN BESLER Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı

GF Hakan Plastik olarak 2018’de yüzde 15 büyüdük. 2018’i hem iç pazarda hem de ihracatta büyüyerek geçirdik. 2019’da yeni ürünlerimizden bahsedeceğiz. Türkiye’nin ilk sessiz boru üreticisi olarak hedefimiz bu pazara yine farklı ve inovatif ürünler sunmak. Bu sektörde hem biz hem de ülkemiz ihracat üssü olabilecek bilgi birikimine ve üretim yetkinliğine sahip. GF Hakan Plastik olarak bu yıl da eğitime desteğimiz sürecek. 2018’DE YÜZDE 15 BÜYÜME YAKALADIK 2018 Türkiye için oldukça zorlu ve sıkıntılı bir yıl oldu. Özellikle yılın ikinci yarısında döviz kurlarındaki yükseliş ve dalgalanma tüm sektörleri etkiledi. İnşaat malzemeleri sektörü ise, hem maliyetlerin yükselmesi hem de finansal sıkıntıların daha derinden yaşanması sebebiyle diğer sektörlere oranlara çok daha fazla etkilendi. Bu etkiyi 2018’in inşaat büyüme rakamlarında da açık şekilde görüyoruz. Uzun bir aradan sonra sektör negatif büyüme verdi. Bunun 4. çeyrekte de bu şekilde geleceğini öngörüyoruz. Yapı izinlerindeki ciddi düşüş de yeni projelerin devamı konusunda olumsuz sinyaller veriyor.

68

HEM İÇ PAZARDA HEM DE İHRACATTA BÜYÜDÜK Biz de GF Hakan Plastik olarak tüm bu gelişmeleri yakından izledik ve tabi ki etkilerini hissettik. Bununla beraber 2018 yılını genel olarak iyi geçirdiğimizi söyleyebiliriz. 2018 için koyduğumuz bütçeyi ilk 11 ayda tamamladık. Geçen yıla göre yüzde 15 civarı bir büyüme yakaladık. Tabi ki bunun birçok sebebi var. Bu kadar zor bir yılda bile bu şekilde bir performans göstermek kolay değil. Ancak biz üretimden satışa, insan kaynağından pazarlama ve finansa tüm faaliyetlerimizi üzerine kurduğumuz sağlam temelimizle 2018’i hem iç pazarda hem de ihracatta büyüyerek geçirdik.


İLKEMİZ YENİLİKÇİ ÜRÜNLER SUNMAK Biz kurulduğumuz günden bu yana kendimizi plastik boruda “kalite ve güven” ile bir araya koyuyoruz. Türkiye’de 50 yılı aşkın geçmişimizde, dünyada ise, GF (Georg Fischer) olarak 200 yıllık geçmişimiz ile kullanıcılarımız için yaşam konforunu artıran yenilikçi ürünler sunmayı kendimize ilke edindik. Plastik boru sektöründe üstyapı ve altyapı alanlarında sunmuş olduğumuz ürün ve hizmetlerimizle, geniş bayi ağımızla her zaman müşterilerimizin ihtiyaçlarına en doğru, en hızlı ve en kolay şekilde ulaşabilmesi için çalışmalarımıza aralıksız devam ettik. 2019’DA EN ÖNEMLİ BAŞLIĞIMIZ İHRACAT OLACAK Yıl boyunca 9 fuara katıldık. Fuar katılımlarının ihracat pazarlarımızda bize yeni fırsatlar açtığını düşünüyoruz. 2019’da da bu çalışmalarımıza devam edeceğiz. 2018 yılında ihracatta bir önceki yıla göre büyüme kaydettik. Halen tam olarak istediğimiz seviyeye gelemesek de önemli gelişmeler sağladık. İhracat 2019 içinde de en önemli konu başlığımız olacak. Hem GF satış şirketleri üzerinden yaptığımız ihracatı hem de doğrudan ihracatımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Yurt içi pazarda ise mevcut iş ortaklarımız ile işimizi geliştireceğiz. Hem bizim için hem de iş ortaklarımız için finansal istikrar en yakından takip ettiğimiz konu olacak. 2019’DA YENİ ÜRÜNLERİMİZİ KONUŞACAĞIZ Ürün gamı ile ilgili çalışmalarımız da kesintisiz devam ediyor. 2019 yılı içinde daha detaylı olarak yeni ürünlerimizden bahsedeceğiz. Türkiye’nin ilk sessiz boru üreticisi olarak hedefimiz bu pazara yine farklı ve inovatif ürünler sunabilmek. Büyük ve hızlı kentleşme nedeniyle giderek üzerinde hassasiyetle durulmaya başlayan gürültü kirliliği, konutlardan okullara, otellerden ofislere her alanda kişileri fiziksel ve ruhsal yönde olumsuz etkileyen toplumsal bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yapılarda, toplumun ve bireyin yaşam kalitesini artıracak ses yalıtımı sağlayan ürünlerin kullanımı bu nedenle daha da önem kazanıyor.

BU YIL DA EĞİTİME DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK Her geçen yıl üzerine koyarak ilerlediğimiz eğitim ve teknik destek çalışmalarımız da 2019 yılında devam edecek. 2018 yılında hem GF Hakan Plastik Eğitim ve Teknoloji Merkezi’nde hem de yurt içi ve ihracat bölgelerinde yaptığımız eğitimlerle 1.200 kişiye ulaştık. Önümüzdeki yıl çok daha önemli ve yapısal çalışmalar yapmak istiyoruz. SEKTÖR İÇİN ÇIKIŞ NOKTASI: İHRACAT 2019 yılı özellikle iç pazar için yine çok kolay ve rahat bir yıl olmayacak. Yeni projelerden ziyade yenileme pazarının daha önde olacağını düşünüyoruz. Ancak sektörümüz için en önemli çıkış noktası ihracat olacak. Hem biz GF Hakan Plastik olarak hem de ülkemiz bu sektörde ihracat üssü olabilecek bilgi birikimi ve üretim yetkinliğine sahibiz. 2019 yılında ve devamında inşaat malzemeleri sektörünün daha iyiye doğru gitmesi ve ihracat pazarları için katma değeri ve kalitesi yüksek ürün ve hizmetler üretmenin hem firmalara hem de ülkemizin geleceğine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O sebeple daha ucuzu değil daha iyiyi hedeflemek, bunun için daha fazla çalışmak; daha sürdürülebilir bir sanayiyi de beraberinde getirecektir. Son olarak yeni yılın hem bizlere ve sevdiklerimize hem de ülkemize huzur, mutluluk ve başarı getirmesini dilerim. SEKTÖR YAYINLARI TEMSİLCİLERİ AĞIRLANDI GF Hakan Plastik, Teknoloji ve Eğitim Merkezi’nde sektör yayınları temsilcileriyle de bir araya geldi. GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler ve Pazarlama Müdürü Candan Mumcuoğlu ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının ardından basın mensuplarına sürpriz bir etkinlik düzenlendi. Firma yetkilileri tarafından verilen küçük bir eğitimle katılımcılar GF Hakan Plastik ürünleriyle günün anısına kendilerine tasarımlar yaptı. Toplantı, yeni yıl kokteyli ve iyi dileklerle sona erdi.

69


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

HYDRO YAPI ÇAĞDAŞ TAYLAN Genel Müdür

2019 yılında dış pazarlardaki etkinliğimizi artırmayı hedefliyoruz. 2020’de ekonomimizde ve sektörümüzde kayda değer iyileşme görülebilir. 2018 yılı iyi geçmesini beklediğimiz, planlamamızı büyüme ve istihdamı artırmayı bütçelediğimiz bir yıldı. Ancak mevcut ekonomik konjonktür nedeniyle beklentilerimizi karşılayamadı. Bu durumda en çok etkilenen lokomotif sektör olan inşaat sektörünün negatif olarak etkilenmesi, anlaştığımız işlerde bile yavaşlama ve durma yaşadığımız projeler nedeniyle bu sektöre hizmet veren firmamızı da paralel olarak etkiledi. DIŞ PAZARLARDAKİ ETKİNLİĞİMİZİ ARTIRACAĞIZ Halen yürürlükte olan konkordato uygulaması bizim gibi yabancı firmaların Türkiye pazarına bakışını çok olumsuz etkiliyor. Öncesinde,

70

bayilerimizin konut müteahhitlerinden aldığı evrakları ödeme aracı olarak kabul ederken, güncel ekonomik durumdan dolayı kredi limitlerini, risklerimizi minimize etmemizi gerektiriyor. Dolayısıyla, yeni projelerin sürdürülebilirliğinin öngörülememesi nedeniyle iç pazarda seçici olmak durumundayız ve daha ziyade dış pazarlardaki etkinliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’deki bu durumun en erken 2019’un üçüncü çeyreğinden itibaren iyileşme işaretleri göstereceğini tahmin ediyoruz, doğru adımların atılması halinde 2020 yılında ekonomimizde ve sektörümüzde gözle görülür iyileşme görülebilir. Özellikle konut sektörünün regüle edilmesi gerekiyor. Sektörün daha dikkatli ve öngörülü olması ve daha sağlam adımlar atması gerekiyor.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

OPTİMUS MUSTAFA ÜSTÜN Yönetim Kurulu Başkanı

Optimus yatırımlarını ve kurumsallaşma adımlarını sağlamlaştırdığı bir yılı geride bırakırken, 2019 için rotasını endüstriye çevirmiş durumda.

2018 Türkiye ekonomisi için zor bir yıldı. Yaşanan kur krizi, başta inşaat olmak üzere tüm sektörlerde ciddi yıpranmalar yarattı. Döviz ve kredi faizlerinin yükselmesiyle başlayan, durgunlaşan gayrimenkul satışları nedeniyle inşaat firmalarının zor günler geçirmesiyle devam eden, taahhüt ve yan sanayinin yani zincirin diğer halkalarının da sıkıntıya girmesiyle sonuçlanan bir döngüye girildi. 2018’de kamu projeleriyle sürdürülen hareketin artık sonlandığını düşünürsek, yılın ikinci yarısında gerçekleştirilen kampanyalarla ayakta tutulmaya çalışılan bir sektör olarak inşaat, 2019 için güvenli bir alan olmaktan çıkıyor gibi duruyor. Yaşanan sorunun temel nedeni üretken sektörlere yapılan yatırımın azlığıdır diye düşünüyorum. Artık Türkiye’de inşaat malzemecileri için ihracat dönemidir diyebiliriz. İç piyasadaki durgunluğu ihracat rakamlarındaki artışla dengelemeye çalışan firmalar katma değer yaratmak için AR-GE faaliyetlerine önem vererek durumu avantajlı hale

getirebilirlerse bu ortam tüm olumsuzluklara rağmen dirençli ve güçlenmiş markalar da yaratabilir, umarım sonuç bu yönde olacaktır. HEDEFİMİZ, ENDÜSTRİYEL ALANDAKİ VARLIĞIMIZI GÜÇLENDİRMEK Optimus ise 2017 yılında gerçekleştirdiği yatırımları ve kurumsallaşma adımlarını sağlamlaştırdığı bir yılı geride bırakırken, 2019 için rotasını endüstriye çevirmiş durumda. Motor ve sürücüler alanında lider markaların geniş bir skalada, çeşitli ihtiyaçlara cevap veren, nitelikli ürünlerini sunmaya odaklanıyoruz. Düşük yaşam döngüsü maliyetleri olan, yüksek verimli ürün gruplarımız ile endüstriyel çözümler sunmaya; UPS, şalt ve AG elektrik panoları, bina otomasyon sistemleri alanındaki etkinliğimizi de sürdürmeye devam edeceğimiz 2019 için hedefimizi ‘endüstriyel alandaki varlığımızı güçlendirmek’ şeklinde özetleyebilirim.

71


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

FORM GRUP TUNÇ KORUN CEO

Form Grup olarak, 2018’de yaptığımız yatırımların meyvelerini 2019’da toplamayı hedefliyoruz. Mitsubishi Heavy Industries ile split klima anlaşması yaptık. 2019’da hedefimiz split klima satışı için 40 bayilik oluşturmak. Üç yıl içinde de 100 bayilik bir dağıtım ve satış kanalı hedefimiz var. 2019’da üretimini hedeflediğimiz yeni ürünlerimizi de kısa süre içinde açıklayacağız. FORM GRUP 2018’DE ÖNEMLİ ATILIMLARA İMZA ATTI 2017 yılını Form Grup olarak yüzde 10 civarında bir büyümeyle, 250 milyon Türk Lirası ciroyla kapatmıştık. 2018 yılı ise, oldukça belirsiz gözükmekteydi. Ne yazık ki aynen bu şekilde gerçekleşti. Döviz kurlarında ortaya çıkan ciddi dalgalanmalar ve artış, enflasyondaki yükselme ve belirsizlikler, birçok yatırımın yavaşlamasına ve hatta askıya alınmasına sebep oldu. Buna ek olarak ithalat girdisi yüksek bir sektör olduğumuz için bu durum üretici ve ithalatçı tüm sektör oyuncularının durumlarını da etkiledi. Yine de 2018 Form Grup olarak önemli atılımları başlattığımız bir yıl oldu. Uzun yıllardır VRF ürünlerinde tek yetkili olarak başarılı bir iş birliği yürüttüğümüz Mitsubishi Heavy Industries firmasıyla, split klima satışı

72

konusunda bir anlaşma yaptık. Bu anlaşma ile ilk kez son tüketiciye dokunacağımız bir kanal yapılanması oluşturmak yönünde adımlarımızı attık. 2018’DE İHRACAT PAZARLARIMIZI GELİŞTİRDİK Yine İzmir’deki üretim tesislerimizde bir süredir gerçekleştirdiğimiz ARGE çalışmalarımızı hızlandırdık. Ayrıca ihracat pazarlarımızı geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz. Kısaca piyasadaki tüm belirsizliklere rağmen 2018 bizim için önemli bir yatırım yılı oldu. Tüm bu gelişmeler ışığında 2018’i geçen seneki ciromuzu korumuş olarak bitirmeyi öngörüyoruz. Bu tür dönemlerde ciro arttırmak değil tam tersi güvenli satış yaparak aynı hacimde kalıp, tahsilatlarda başarılı olmanın çok daha önemli olduğuna inanıyoruz.


2019’DA YENİ ÜRÜNLERİMİZİ TANITACAĞIZ Öncelikli beklentimiz ekonomik durumla alakalı daha stabil ve güvenli bir ortamın oluşarak yatırımların tekrar devreye alınması. Buna ek olarak, 2019 bizim açımızdan 2018 yılında yaptığımız yatırımların meyvelerini toplamayı hedeflediğimiz bir yıl olacak. 2018 yılında pazara sunduğumuz yerli üretim Euroform fancoillerimize ek olarak klima ürün gamında bir süredir AR-GE çalışmalarını sürdürdüğümüz ve 2019’da üretimini planladığımız yeni ürünlerimiz var, bunları çok kısa bir süre sonra açıklayacağız. Bu yeni ürünlerle kendi geliştirdiğimiz teknolojileri daha uygun şartlarda piyasaya sunabiliyor olmayı hedefliyoruz. 2019 ve sonrasında, birçok üründe üretime daha fazla ağırlık vermeyi planlıyoruz.

HEDEF 3 YILDA 100 BAYİLİK OLUŞTURMAK Mitsubishi Heavy Industries ile split klima satışı konusunda yaptığımız anlaşmaya istinaden 2019’dan itibaren Mitsubishi Heavy markasına özel hazırlanmış FORM mağazalarında split klima satışı da başlatıyor olacağız. Bayi çalışmalarına çok hızlı bir şekilde başladık. Hedefimiz 2019 sonunda 40 adet bayiye ulaşmak ve 3 yıl içinde 100 bayilik bir dağıtım ve satış kanalı oluşturmak. Form Grup olarak klima konusundaki 53 yıllık teknik deneyimimizi ve servis konusundaki başarılı organizasyonumuzu split klima konusunda kullanarak, son kullanıcıya çok daha olumlu bir deneyim yaratacağız. Mitsubishi Heavy de bu konuda çok olumlu yaklaşımlar ve destekler içinde. 2019 senesinde başlayacağımız reklam ve tanıtım çalışmalarıyla birlikte, Form kalite ve servis farkını split klima alanında da göstereceğiz.

73


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

TERMO TEKNİK SELİM ÇETİNKURŞUN Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü

Üretim yatırımlarımız 2019 yılında da devam edecek. 2019’da Evomax serimizin yeni bir ürünü olan Evomax 2’yi Türk tüketicisi ile tanıştırmayı planlıyoruz. Termo Ternik olarak, 2018 yılında fabrika yatırımlarımız devam etti. İş ortaklarımızla ilişkilerimizi geliştirdik. 2019 yılında da üretim yatırımlarımız devam edecek. Bayilerle samimiyete, güvene ve iş birliğine dayanan ilişkimizi artırarak sürdüreceğiz. Termo Teknik’in Çorlu’da bulunan dünyanın en büyük panel radyatör fabrikası olan üretim birimimizde en çok kullandığımız hammadde çelik sac. Bu çelik sac verimlilik ve ekonomi açısından en ileri teknoloji ile işlemden geçirilerek radyatöre dönüşüyor. Üretimimiz elektrik kaynaklı olduğundan minimum seviyede emisyon salınımı gerçekleşiyor. Üretimde kullandığımız teknoloji ve araçlar hem üstün kalite hem de verimlilik sağlıyor. Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak ve başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihracat yapacak böyle bir fabrikayı oluşturmak için 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptık.

74

HEDEFİMİZ TÜKETİCİYE AVRUPA STANDARTLARINI SAĞLAMAK Termo Teknik olarak 2019’da, Türk tüketicisini Türkiye’den çok daha uzun yıllardır doğalgaz kullanan Avrupa ülkelerinde standartlaşmış ürün kalitesiyle buluşturabilmeyi amaçlıyoruz. Bir yandan ürün ve çözümlerimizi piyasaya sunarken, bir yandan da, bayilerimiz ile her zaman olduğu gibi samimiyete ve açıklığa dayalı bir iletişimi tercih etmeye devam edeceğiz. Türkiye duvar tipi yoğuşmalı kazan ısıtma pazarının aktif oyuncularından biri olan Evomax, 2019 yılında da kamu ve özel projelerin yoğunlukla tercih ettiği bir marka olma yolunda ilerleyecek. Ayrıca, 2019’da Evomax serimizin yeni bir ürünü olan Evomax 2’yi de Türk tüketicisi ile tanıştırmayı planlıyoruz.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

AUSTROTHERM ÖZGÜR KAAN ALİOĞLU Türkiye Genel Müdürü

Sektör olarak tüketiciye ve kamuoyuna, üst seviyede verimli mantolama sistemlerine nasıl sahip olabileceklerini daha yüksek sesle anlatmamız gerekiyor. Enerji tüketimimizin yüzde 35’sini konutlarda kullanıyoruz. Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 70’inden fazlası, ısıtma ve soğutma amaçlı. 2017’de enerji ithalatı için yaklaşık 37 milyar dolar para harcadık ve ithal ettiğimiz enerjinin yüzde 35’ini yani yaklaşık 13 milyar dolarını konutlarda kullandık. 2018 yılı rakamlarının da benzer yüzdelerde olacağı öngörülmekte. Türkiye’de yaklaşık 21 milyon konutun 16 milyona yakınında halen daha ısı yalıtımı yok.

sebebiyle şu anda talebin 4 katı kadar fazla arz oluştuğunu söyleyebiliriz. Arz ve talep arasındaki bu dengesizlik ve aşırı uçurum sebebiyle de sektörde çok yoğun bir rekabet yaşanmakta. Bu rekabet ilk bakışta, serbest piyasa koşulları sebebiyle tüketicinin lehine gibi gözükse de kontrolsüz üretim ve denetimsiz uygulama ortamında ürün ve hizmet kalitesinde yol açtığı kalitesizlik ve standart dışılık sebebiyle tüketiciler ve ülkemiz için büyük bir risk oluşturmakta.

Yalıtım sektörü, birçok açıdan hayati önem taşıyor. Hem tüketicilerin daha fazla enerji tasarrufu yaparak hane ekonomisine pozitif etki yaratması, hem ülkemizin konutlarda ısıtma-soğutma amaçlı ithal ettiği enerji miktarını düşürmesi yönünden. Ayrıca enerji kaynaklı cari açık sorunumuzu azaltması ve bu sayede dışa bağımlılığımızın azalmasıyla birlikte Milli Güvenlik politikalarımıza da destek sağlaması, hem de enerji tüketiminin azalması sayesinde salınan karbon gazları miktarının düşürülmesi ile doğanın korunması açısından yalıtım ülkemiz için öncelikli konuların başında yer almalı”

ISI YALITIMINDA ŞİMDİ İKİNCİ EVREYE GEÇİYORUZ Kamuoyunda ısı yalıtımı ve mantolama bilincinin oluşturulabilmesi konusunda birinci evreyi tamamladığımızı söyleyebilirim. Artık herkes ısı yalıtımının öneminin ve sunduğu faydanın farkında. Şimdi ikinci evreye geçiyoruz. Artık sektör olarak tüketiciye ve kamuoyuna, üst seviyede verimli mantolama sistemlerine nasıl sahip olabileceklerini daha yüksek sesle anlatmamız gerekiyor. Bir mantolama sistemi birçok komponentten oluşuyor. Ancak asıl işi yapan, yani ısı yalıtımını sağlayan komponent “Isı Yalıtım Levhası”. Ne kadar kalın ısı yalıtım levhası, o kadar çok enerji tasarrufu demek. Avrupa’da yaklaşık 12 cm’ler civarında olan ortalama Isı Yalıtım Levhası kalınlıkları ülkemizde ne yazık ki 4 cm mertebelerinde. Biz de kalınlık hedeflerimizi artırmalıyız.

ARZ TALEP ARASINDA DENGESİZLİK HAKİM Yalıtımın önemi nedeniyle doğal olarak sektöre yatırımcı ilgisi yüksek. Ancak ne yazık ki koordinasyonsuz ve plansız yatırım politikaları

75


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

STUDIO VERTEBRA GENCER YALÇIN Kurucu Ortak - Baş Mimar

2019’da yurt dışı projelerimizin sayısını artırmayı, yeni pazarlarla buluşmayı ve 2018 yılı içinde askıya aldığımız yurt dışında ofis kurma süreçlerini tamamlamayı ve büyüme perspektifimize odaklanmayı istiyoruz.

76

Studio Vertebra olarak, hem yurt içinde hem yurt dışında mimari ve iç mimari ölçeklerde işler üreten bir firmayız. “Design&Build” süreçlerini hem konsept bazlı hem de bizzat şantiye sahasında yönettiğimiz projeler mevcut.

2019 yılının daha iyi bir şekilde geçeceğini düşünüyoruz, en azından birinci çeyreğinden sonrası için bunu söyleyebiliriz. Planımız 2019’da yurt dışı işlerinin sayısını arttırmak olacaktır, aynı şekilde yurt içinde de dinamizmin eski seviyesine gelmesini bekliyoruz.

Geçtiğimiz 2018 yılının durağan geçeceğini öngördüğümüz için 2017’den bu yana yurt dışı işlerine ağırlık verdik. Yılın ilk yarısında çok etkilenmesek de 2018’in ikinci yarısında dövizdeki ani artış yurt içindeki bazı işlerimizin yavaşlamasını ve geçici bir süre olarak askıya alınmasına sebebiyet verdi. Ancak ağırlığımız yurt dışı işleri olduğundan firmamız hedeflediği ivmeyle ilerlemeye ve gelişmeye devam etti.

YURT DIŞINDA OFİS AÇMA SÜRECİNİ TAMAMLAYACAĞIZ Bilhassa özel sektörle olan işlerimiz için şunu söyleyebilirim, piyasanın daha stabil hale geçmesiyle durdurulan veya ertelenen işlerin yavaş yavaş başlayacağını öngörüyoruz. Bunların ötesinde yurt içi projelerimizin sayısını da arttırmaya dönük çalışmalarımız var. Ülke dışında ise, yeni pazarlarla buluşmayı ve 2018 yılı içinde askıya aldığımız yurt dışı ofis kurma/açma süreçlerini tamamlamak ve büyüme perspektifimize odaklanmak istiyoruz.


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

YERCE MİMARLIK NAİL EGEMEN YERCE Mimar

Ülkemizde lokomotif sektör olan inşaat piyasasının daha da canlanması için bir takım yardımcı yeni hamleler yapılabileceğini öngörüyoruz. Hepimizin bildiği ve tanık olduğu üzere sektör için dalgalı bir yıl geçti diyebiliriz. Özellikle dövizdeki hareketliliklerden ötürü şirketler, yatırım kararlarını daha temkinli almaya çalışırken birçok yapım firması da zorlu günler geçirdi. Doğaldır ki her şey birbirine bağlı olduğundan sektör içindeki meslek grupları da etkilendi ve devamında sektörler de birbirini etkiledi. Sonrasında ise, piyasalar normalleşme süreci içerisine girdi, yine yatırım kararları alınmaya başlandı. Bizim açımızdan ise, mimari projelerin daha uzun soluklu olması sebebiyle, başlamış olan projelerimizden bazılarının tamamlandığı, bazılarının devam ettiği yine de bunlara ilaveten farklı tasarım konularını içeren yeni projelerin de başladığı bir yıl oldu. Yaşadığımız bu dalgalı yapı olmasaydı belki daha çok yeni projeye başlayabilirdik ancak yıl içi değerlendirmemize baktığımızda yoğunluğumuzun ve üretkenliğimizin artarak devam ettiğini gözlemliyoruz. Bu süreçte elimizdeki projelere daha fazla odaklandık, bunların yanında AR-GE’si daha bol projeler geliştirme şansımız oldu.

FARKLI COĞRAFYA VE KÜLTÜRLER İÇİN PROJELER ÜRETECEĞİZ Ülkemizde lokomotif sektör olan inşaat piyasasının daha da canlanması için bir takım yardımcı yeni hamleler yapılabileceğini öngörüyoruz. Ancak bunların etkilerini, sonuçlarını zamanla yaşayacağız, şimdiden bir şey söylemek, net bir öngörüde bulunmak güç görünüyor. Bu yeni yıl için yurt içi çalışmalarımızın yanı sıra yurt dışında farklı coğrafya ve kültürler için tasarımlar, projeler üretmeyi, bunların sayısını arttırmayı hedefliyoruz. Bu anlamda gerekli ziyaretlerde bulunup iletişim kuruyoruz. 2018 yılı az önce de sözü geçtiği gibi dalgalı bir yıldı. Belki pek çok firma için bu durumdan kaynaklı, yeni yatırımlara karşı bir atalet oluşmuş olması muhtemeldir. Ancak bunun genel bir psikoloji haline dönüşüp sektörü kendi içine kapatan, kendi içinde kısırlaştıran bir durum oluşturmasını önlemek hepimizin elinde diye düşünüyorum. Her şey, farklı bir bakış açısıyla mümkün olabilecek bir zemin kazanabilir. Önemli olan sektör ya da sektörlerin kendi alanına ait yaratıcı bakış açısını yitirmeden üretkenliğini sürdürmesi, artı değer üretmesi olabilir. Bundan doğacak sinerji ile de ortamın potansiyellerinin daha da artması temennimizdir.

77


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

MURAT GOLDSTEIN

RE/MAX Türkiye Bölge Direktörü

RE/MAX Türkiye olarak, 2019 yılının son derece verimli geçeceğine inanıyoruz. Bu yıl tapu işlemlerinde yüzde 2,5 büyüme bekliyoruz. Yabancıların alımlarıyla sektör hareketlenecek. Kendi işini kurarak profesyonel gayrimenkul pazarlama ve danışmanlık hizmetleri sunmak isteyen girişimcilere önemli fırsatlar sağlayan RE/MAX Türkiye olarak, 2019 yılının son derece verimli geçeceğine inanıyoruz. Sektörü canlı tutmaya yönelik olarak yerinde ve zamanında önlemler alındığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Gayrimenkul sektöründeki dönemsel durgunluğun aşılması için gerek sektör oyuncularının gerekse devletin aldığı önlemler ve düzenlenen kampanyalar son derece yararlı oldu. Önümüzdeki yıl, toplam tapu işlemlerinde yüzde 2-2,5’lik bir büyüme bekliyorum. Ayrıca, yabancıların alımları ile sektörün daha da hareketleneceği düşüncesindeyim. Yüzde 30 civarında büyüme beklediğimiz 2019’da 40 ofis daha açmayı ve en az 1000 gayrimenkul danışmanının daha ekibimize katılmasını planlıyoruz.

ÇAĞRI BOZAY

HÜRRİYET EMLAK Satış Direktörü

Hürriyet Emlak olarak gayrimenkul sektöründeki hacmin çok kısa zamanda tekrar istenilen seviyelere geleceğine inanıyoruz. 2018 yılının sonlarında, dünyanın en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs tarafından Hürriyet Emlak’a yapılan yatırım, şirketimizin olduğu kadar sektörün de büyüme potansiyeli olduğunun çok açık bir göstergesi. 2019 Hürriyet Emlak için dijital dönüşümün yaşanacağı ve sektöre getireceğimiz yenilikler açısından hedeflerimizin daha da üzerine çıkacağımız bir yıl olacak. Hayallerindeki gayrimenkulü bulmayı hedefleyenler ve ilan bakanları hızlı ve en doğru eşleşmeyle buluşturacak teknoloji ve pazarlama yatırımlarımıza tüm konsantrasyonumuzla, hız kesmeden devam edeceğiz. 2019’da da başta emlak ofisleri ve inşaat firmaları olmak üzere tüm gayrimenkul sektörü arz paydaşlarının, platformumuz üzerinden daha fazla gelir elde etmesini sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Hem son kullanıcının hem de emlak ofislerinin çok daha rahat kullanabilecekleri ve ev arama sürecini kolaylaştıracak ara yüz geliştirme çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor.

78


ÖZEL HABER

SEKTÖR ANALİZLERİ

MUSTAFA TOLUNAY

PREFABRİK YAPI A.Ş. Genel Müdürü

Prefabrik Yapı A.Ş. olarak, 2018 yılı hedeflerimizi gerçekleştirdik ve 2017’ye göre daha fazla ülkeye ihracat yaptık. 2018’de ayrıca farklı kültür ve iklim bölgelerine ulaşmanın da mutluluğunu yaşadık. “Türkiye üretimi” algısını hak ettiği yere getirmek için çok çalışıyoruz. Şu an 115’ten fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. 2019 yılının ilk çeyreğinde bu sayıyı 120’den fazla ülkeye çıkarmayı hedeflerken bir taraftan da ekolojik, sıfır karbonlu yapı sistemlerimizi dünyanın her köşesine ulaştırmayı planlıyoruz. Ayrıca Hekim Profil markamızla, endüstriyel yapılardaki galvanizli yapı çeliği miktarını artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. 2019 yılı bütün ülkemiz için çok önemli bir yıl. Sadece bizim sektörümüz için değil, bütün sektörler için son derece önemli. Artık global dünyada ticaret çok daha rekabetçi ve hızlı yürüyor. Biz Prefabrik Yapı A.Ş. olarak, profesyonel kadrolarımız ve kurumsal yapımızla ülkemizi temsil etmeye devam ediyoruz.

ÖZGE HEKİM

HEKİM YAPI A.Ş. Yapı Malzemelerinden Sorumlu Teknik Başkan Yrd., Yön. Krl. Üyesi

Hekim Yapı olarak, üretimini gerçekleştirdiğimiz 3 ana ürün grubunda (HekimBoard, HekimPanel ve HekimPor) 2018 yılında da sektörün yüksek kapasiteli üreticilerden biri olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çalışmalarımız 2018 yılında olumlu sonuçlar verdi ve 2017 yılına göre ihracat toplamı yaklaşık yüzde 60 oranında arttı. Bu rakamı 2019 yılında daha da yukarılara taşıyacağız. Yurt dışı yapılanmamızda özellikle yakın coğrafyamızda daha etkin olmaya çalışıyoruz. Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Rusya, Azerbaycan, İran gibi ülkelerle ticaret hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Bunun yanında Almanya, İngiltere, Fransa, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerle de mevcut ticaretimizi daha da geliştirmek için düzenli olarak seyahatler gerçekleştiriyoruz. Sadece üretmenin yetmediği; doğaya saygılı, kaynakları minimum tüketen, uzun ömürlü ürünlerin üretilmesinin teşvik edilmesi yanında, ürettiğimiz tüm bu ürünlerin tüm dünyaya ulaştırılması için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.

79


ma r

ASAŞ AR-GE HARCAMALARI EN YÜKSEK 250 ŞIRKET ARASINDA Türkiye’nin AR-GE Harcamaları En Yüksek 250 Şirketi arasında yer alan ASAŞ, demir ve demir dışı metaller kategorisinde ise, birinci sırada yer aldı. AR-GE harcamalarını bir önceki yıla göre yüzde 55 arttıran ASAŞ, tescilini aldığı 7 tasarım ile ilk 50 firma arasına girdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin resmi araştırması olan “İhracatta İlk 1000 Araştırması AR-GE Verileri” ile şirketlerin Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’nda yer alan verilerine dayanılarak hazırlanan araştırmada Türkiye’nin AR-GE alanında en çok yatırım yapılan şirketleri açıklandı. 2015 yılında sektörünün onaylanmış ilk ARGE merkezini açarak vizyoner yapısını ortaya koyan ASAŞ, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin resmi araştırması olan “İhracatta İlk 1000 Araştırması ARGE Verileri” ile şirketlerin Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’nda yer alan verilerine dayanılarak hazırlanan araştırmada, Türkiye’nin AR-GE alanında en çok yatırım yapan şirketleri arasında yer aldı. AR-GE çalışmalarının gelişen Türkiye’de ve uluslararası rekabette önemli bir rol oynadığını belirten ASAŞ Alüminyum Genel Müdürü Derya Hatiboğlu, “AR-GE çalışmaları tüm sektörler için olmazsa olmaz alanlardan biri haline geldi. Türkiye olarak, uluslararası rekabette öne geçmek ve sürekli gelişen pazarın taleplerini önceden görerek yapılanmamız gerektiğine inanıyorum. Bu konuda ülke olarak hızla yol kat ettiğimizi açıklanan verilerden görebiliyoruz” dedi. AR-GE HARCAMALARI YÜZDE 17 YÜKSELDİ Hatipoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye İstatistik Kurumu’nun temmuz ayında açıkladığı ‘Merkezi Yönetim Bütçesinden AR-GE Faaliyetleri İçin Ayrılan Ödenek ve Harcamalar’ verilerini incelediğimizde, 2017 yılında yapılan AR-GE harcamalarının bir önceki yıla göre yüzde 17,5 oranında artış kaydettiğini görüyoruz. Türkiye olarak, uluslararası rekabette öne geçmek için sürekli gelişen pazar taleplerini öngörerek doğru AR-GE yapılanmalarını kurmamız gerektiğine inanıyorum. Bu yapıların şirketlerimizin içerisinde bulunduğu sektörlere göre ürün, pazar, proses ve organizasyon alanlarında farklı şekilde odaklanmalarının

80

ASAŞ Alüminyum Genel Müdürü Derya Hatiboğlu

verimliliği arttıracağına inanıyorum. Bu konuda ülke olarak hızla yol kat ettiğimizi açıklanan verilerin ipuçlarından görebiliyoruz.” AR-GE BÜTÇEMİZİ YÜZDE 55 ARTTIRDIK “ASAŞ olarak, 2015 yılında kurduğumuz AR-GE merkezimizde 80 personelimiz ve son teknolojiyle donatılmış sistemlerimizle; otomotivden havacılık ve uzay sektörüne, denizcilikten iklimlendirmeye varan çeşitli sektörlere hizmet veriyoruz” diyen Hatiboğlu, “Hem ülkemizin hem de firmamızın rekabet edebilirliğinin arttırılması ve gelişimi için bir önceki yıla göre AR-GE’ye ayırdığımız bütçeyi yüzde 55 oranında arttırdık. ‘Türkiye’nin AR-GE Harcamaları En Yüksek 250 Şirketi’ araştırmasında ise, ARGE merkezimize yaptığımız yatırımla kendi

sektörümüzde lider konumda bulunuyoruz. Yürüttüğümüz 160 proje ile 7. sırada yer alırken, tescil aldığımız 7 tasarımımızla da ilk 50 firma arasında bulunuyoruz. 2018 hedeflerimiz ise, hizmet verdiğimiz sektörleri genişleterek çalışmalarımıza ivme kazandırmak” diyerek sözlerini bitirdi. 1990 yılında kurulan; vizyonu, üretim kapasitesi ve yerli üretimi ile sektörünün öncü firmalarından biri olan ASAŞ, son 15 yılda her yıl ortalama yüzde 21 büyüdü. Altı kıtada 80’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren ASAŞ’ın başarısında sürdürülebilir büyüme stratejisi yatıyor. ASAŞ kurduğu AR-GE merkeziyle müşterilerine daha iyi hizmet vermeyi ve geleceğin ihtiyaçlarını şimdiden ön görmeyi hedefliyor.



ma r

EGEPEN ISI KAYBINI ÖNLEMEK IÇIN DOĞRU PVC PENCERE Ev ve iş yerlerindeki ısı kaybı kış mevsiminin en büyük sorunlarından birini oluşturuyor. Yanlış PVC pencere seçiminden kaynaklanan ısı kaybının önüne geçebilmek için teknolojik performans faktörü önem kazanıyor.

Ev ve iş yerlerinde yaşanan ısı kaybı kış aylarında en büyük sorunların başında geliyor. Isı kaybının önemli bir kısmının pencerelerden kaynaklanması, mekanlardaki ısı kaybını ortadan kaldırmak için en önemli faktörün PVC pencere seçiminden geçtiğine işaret ediyor. Doğru pencere seçiminin püf noktalarına değinen Egepen Deceuninck Pazarlama ve Satış Grup Müdürü Tamer Özen, “PVC pencere seçerken, pencerenin profil genişliği, ısı,

82

ses yalıtımı, hava geçirgenliği, odacık sayısı, direnç sınıfı ve cam kalitesine dikkat etmek gerekiyor” dedi. DOĞRU PVC HEM BÜTÇE HEM DE KONFOR DOSTU Egepen Deceuninck olarak dünya standartlarında üstün teknoloji ile PVC üretimi gerçekleştirdiklerini ifade eden Özen, “Kış aylarında konforun en önemli rol oynayanı doğru PVC

pencere seçimi. PVC üretiminde de üstün teknolojik özellikler çok önemli. Üstün teknolojik performansla ısı ve enerji kaybı engelleniyor. Diğer yandan şiddetli yağmura, soğuğa ve kara karşı emniyet ve dayanıklılık gösteren özellikler PVC’lerin uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Bütçe ve konfor dostu doğru PVC pencerelerle kullanıcılara kışın keyfini yaşamak kalıyor” şeklinde konuştu.


AŞKABAT HAVALİMANI

AYDINLATMA OTOMASYONUNDA OPTİMUS DORUK’U TERCİH ETTİ

A’DAN Z’YE OPTİMUS ÇÖZÜMLER YAPI SEKTÖRÜNDE

A.G. Elektrik Panoları - A.G. Şalt Ürünleri Motor Sürücü ve Yol Vericiler - Zayıf Akım Sistemleri Bina Otomasyon Sistemleri - Anahtar Priz Serileri Audio / Video Sistemleri


ma r

SCHÜCO KATEGORİSİNDE ALMANYA’NIN EN İYİ ŞİRKETİ SEÇİLDİ “Schüco, Almanya’nın en itibarlı 300 şirketi arasında ilk 20 firma arasına girdi. Schüco kendi kategorisinde ise, en iyi firma seçildi. Schüco Türkiye Genel Müdürü Can Eren, kendilerinin de bu performansın bir parçası olduklarını söyledi.”

Almanya’nın itibarlı ekonomi dergilerinden birisi olan “Brand Eins”, araştırma şirketi “Statista” ile iş birliği yaparak Almanya’nın en itibarlı 300 şirketini belirledi. Tüm firmalar arasında ilk 20 firma arasında yer alan Schüco, kendi kategorisinde en iyi firma seçildi. Türkiye operasyonu ile başarılı projelere imza atan; Türkiye’de ürettirdiği profilleri ihraç eden Schüco Türkiye’nin Genel Müdürü Can Eren, kendilerinin de bu performansın bir parçası olmaktan gurur duyduklarını söyledi. 300 ŞİRKET ARASINDA İLK 20’YE GİRDİ Türkiye’de de başarılı işlere imza atan Schüco, Almanya’da ekonomi dergisi “Brand Eins”la araştırma şirketi “Statista” ortaklığında yapılan bir araştırmayla Almanya’nın en güvenilir 300 şirketi arasında ilk 20 şirket arasında yer aldı. Schüco, kendi faaliyet alanı olan “Binalar, yollar ve tedarikçileri” kategorisinde,

84

en iyi şöhrete sahip, en itibarlı firma seçildi. “Schüco’ya güvenebilirsiniz” başlığıyla açıklanan rapora göre, Schüco; dürüstlük, adalet ve inandırıcılık bakımından zirvede yer aldı. SCHÜCO CEO’SU ENGELHARDT: İLK 20 ARASINDA YER ALMAK KOLAY DEĞİL Schüco Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, şöhret ve itibarın her şirketin kartviziti olduğu belirtilerek bu kartvizitin partnerler, tedarikçiler, servis sağlayıcılar ve geniş halk kitlesi tarafından nasıl algılandığının önemli olduğu vurgulandı. Kurumsal itibarın objektif ve bilimsel temelli bir araştırmayla bu şekilde tescil edilmesinden onur duyduklarını belirten Schüco CEO’su Andreas Engelhardt, “İtibar konusunda Almanya’nın ilk 20 firması arasında yer almak kolay değil. Bu sonuç, çalışmamızın karşılığı olan büyük bir ödüldür ve doğru yolda olduğumuzu

gösterir. Schüco’yu daha iyi hale getirmek için her gün çabalayan tüm çalışanlarımıza özel teşekkürlerimi sunuyorum. Bu sonuç bizi rehavete sokmamalı, aksine sahip olduğumuz ünü sürdürmek ve daha da geliştirmek için her şeyi yapmaya devam etmeliyiz” dedi. TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ EREN: SONUÇ BİZİM İÇİN ŞAŞIRTICI DEĞİL Schüco Türkiye Genel Müdürü Can Eren de, sonucu mutlulukla karşıladıklarını ve elde edilen sonucun şaşırtıcı olmadığını dile getirdi. Eren, “Biz marka olarak Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde yaptığımız projelerde iş ortaklarımız ile iş birliğimizde bu karşılıklı güven ilkesi ile hareket ediyoruz. Dünya çapında bir marka olmanın bilinciyle sadece sistemlerimizde kalite ya da teknoloji öncüsü olmaya değil, hizmet kalitesi ve güvenilir bir iş ortağı olma konularına da hassasiyetle yaklaşıyoruz” dedi.


ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI? Çalışmada, Almanya’da 500’den fazla personel çalıştıran şirketlere bakıldı. Statista ile birlikte, üç farklı yöntem kullanıldı: Pazar araştırması, uzman değerlendirmesi ve şirketlerin finansal oranları. Daha sonra her bir şirket 13 değerlendirme kriterinde değerlendirildi. Toplamda, puanlama modeline 25.000’den fazla şirket değerlemesi dahil edildi. Ayrıca önceden belirlenen güvenilirlik, sosyal sorumluluk, bir işveren olarak şirketin davranışı ve ürün kalitesi kriterlerine göre ölçümleme yapıldı. Bu çerçevede partnerler, çalışanlar, müşterilerden oluşan 5 binden fazla kişiyle görüşüldü ve onların değerlendirmesi alındı. SCHÜCO Türkiye Genel Müdürü Can Eren

Bu sonuçlar, itibar ve pazarlama odaklı profesörler, reklam ve PR ajanslarının sahip ve yöneticileri, insan kaynakları temsilcileri ve üst düzey uzman, yöneticiler de dahil olmak üzere seçkin bir kadro tarafından değerlendirildi. Bu sübjektif değerlemelere ek olarak, son 3 yılın mali oranları değerlendirmede objektif bir değişken olarak dikkate alındı. Çünkü finansal istikrar, piyasada uzun vadeli bir iş ortağı olarak hareket etmek için güvenilir bir temel olarak görüldü. Her şirketin finansal istikrarı, şu üç faktörle değerlendirildi: Varlıkların iadesi, öz kaynak oranı ve faaliyetlerden kaynaklanan nakit akışı. ÜÇ FARKLI SINIFTA 5 YILDIZ ALDI Toplam puana göre, şirketler 5 ile 3 yıldız arasında üç farklı sınıfa ayrıldı. Schüco 5 yıldız alarak, genel puanı endüstri ortalamasının üzerinde olan şirketlerden biri haline geldi. Böylece derecelendirilen tüm firmalar içinde en üstteki yüzde 20 diliminde yer aldı. Tanımlanan ilk 300 şirket, piyasada adil, dürüst ve inandırıcı olarak sayılan şirketler olarak görülüyor. Böylece ulaşılan 20. sıra ve kendi kategorisinde ise, liderlik, Schüco’nun itibarı için şunu gösterdi: Bir işveren, mal ve hizmet sağlayıcı, iş ortağı ve toplum üyesi olarak Schüco’ya güvenebilir.

85


ma r

SILVERLINE ANKASTRE FABRİKASINDA SIFIR ATIK HEDEFİNE KOŞUYOR Silverline Ankastre Merzifon’daki fabrikasında kurduğu “Sıfır Atık Sistemi” ile kaynağında ayrıştırma yapıyor. Tesiste geri dönüştürülebilir hammadde seçimine ağırlık verilerek yüzde 100 geri dönüşüm hedefleniyor. Silverline “Sıfır Atık Projesi” kapsamında plaket de aldı.

Doğal kaynakları verimli kullanmak, atık miktarını azaltmak, oluşan atıkları geri kazanmak ve geleceğe daha temiz bir dünya bırakmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde başlatılan “Sıfır Atık Projesi” kapsamında plaket alan Silverline, kaynağında ayrıştırma yaparak ve özellikle geri dönüştürülebilir hammadde seçimine ağırlık vererek yüzde 100 geri dönüşüm hedefliyor. Avrupa’nın ilk 5, dünyanın ilk 10 davlumbaz üreticisi arasında yer alan Silverline Ankastre, üretimin ilk aşamasından ürünün tüketiciye

86

ulaşmasına kadar geçen her adımda çevresel etkileri dikkate alıyor ve hammaddeyi, doğal kaynakları ve enerjiyi verimli kullanmak adına çalışmalar yürütüyor. YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞÜM HEDEFİ Merzifon’da 103 bin m² alanda kurulu fabrikasında enerji tasarruflu ve çevreci teknolojiler üreten Silverline üretim tesisinde kurduğu “Sıfır Atık Sistemi” ile kaynağında ayrıştırma yaparak ve özellikle geri dönüştürülebilir hammadde seçimine ağırlık vererek yüzde 100 geri dönüşüm hedefliyor.

Amasya Merzifon’da kurulu üretim tesislerinde 2018 yılında 4 bin 500 kg kağıt/karton geri kazanımı, 55 ton cam geri kazanımı, 350 ton metal atık geri kazanımı, 2 bin 300 kg plastik/ naylon geri kazanımı sağlayan Silverline, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde başlatılan “Sıfır Atık Projesi” kapsamında plaket aldı. ENERJİ TASARRUFU SAĞLANIRKEN ÇEVRE KORUNDU Silverline son bir yılda ulaştığı geri kazanımla önemli miktarda enerji tasarrufu sağladı ve çevre kirliliğini önledi. Fabrikada kaynağında


atık ayrıştırma sistemi ile ulaşılan geri kazanımlar sonucu 2018 yılında 5 bin 500 m3 kadar sera gazı salınımı ve 76 ağacın kesilmesini engellendi, 10 m3 atık depolama alanından tasarruf sağlandı. 5 bin 500 litre petrol tasarrufu ve 460 ton hammadde tasarrufu sağlandı. Ayrıca Silverline 32 bin kwh enerji tasarrufuna ulaştı. BAKANLIKTAN PLAKET ALDI Dünyanın çevre kirliliğinin arttığı ve doğal kaynakların hızla tükendiği bir süreç içine girdiğini ve geleceğe temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için herkese önemli görevler düştüğünü belirten Silverline Ankastre

Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mustafa Laçin “Özellikle bizim gibi sanayi kuruluşlarının sürdürülebilir çevre politikaları yürütmeleri gerekiyor. Silverline son yıllarda üretim proseslerinde atıkların geri dönüşüm sürecine ilişkin önemli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmaların özellikle çevresel sonuçlarını gördüğümüzde büyük bir mutluluk yaşıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan aldığımız plaket de doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi. Hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada çevreci kimliğimizle de öncü olacağımızı ve birçok kuruluşa örnek olarak ‘sıfır atık’ hareketine katkıda bulunacağımıza eminim” dedi.

87


SEKTÖRDEN

SERAMİKSAN

YENI PORSELEN VE DUVAR KAROLARINI TANITACAK Seramiksan yenilikçi üretim teknolojisiyle benzersiz tasarımları bir araya getirdiği 2019 koleksiyonunu UNICERA’da sergileyecek.

Seramiksan 5–9 Şubat tarihlerinde düzenlenecek UNICERA İstanbul Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda, 2019 koleksiyonunda yer alan yepyeni porselen ve duvar karolarındaki yenilikleri tanıtacak. “İyi Tasarım Herkesin Hakkı” mottosuyla benzersiz tasarımlara imza atan Seramiksan’ın 2019 koleksiyonunda, son tüketici ve mimarların

88

değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladığı teknoloji ve tasarım odaklı ürünler ön plana çıkıyor. Sektöre sunduğu inovatif ürünlerle dikkat çeken Seramiksan UNICERA’da güçlü AR–GE çalışmaları sonucu imza attığı farklı ebat, renk ve desenlerdeki zenginleştirilmiş 2019 koleksiyonunu sergileyecek.

YENİ NESİL VİTRİFİYE ÜRÜNLERLE UNICERA’DA Dünyadaki en modern vitrifiye üretim tesisi ile el değmeden vitrifiye üretebilen Seramiksan renkli tezgah üstü lavaboların ve çevre dostu yeni nesil vitrifiye ürünlerinin de yer aldığı koleksiyonunu UNICERA’da ‘Salon: G 01’de sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerin beğenisine sunacak.


AKILLI STOK SİSTEMİ İLE ANA DEPODAN A L M MARKETLERE


SEKTÖRDEN

FORM

FORM’DAN VRF SİSTEMLERİ ÇALIŞANLARINA EĞİTİM FORM, İstanbul’da düzenlediği ‘Teknik Eğitimler’ ile VFR Sistemleri yetkili servislerini buluşturdu. Teknik eğitimlerde Türkiye genelinde 74 servis firmasından 131 çalışan eğitim aldı.

FORM Şirketler Grubu 2011 yılından beri VRF Sistemler konusunda tek yetkili satıcısı olduğu ve bu iş birliği çerçevesinde üstün başarılara imza attığı Mitsubishi Heavy Industries VRF Sistemlerine yönelik eğitim toplantıları düzenledi. FORM’un grup şirketleri içerisinde yer alan Form VRF Sistemleri firmasının 22 Kasım–14 Aralık 2018 tarihleri arasında düzenlediği bu toplantılara tüm Türkiye genelinde VRF sistemlerinden sorumlu yetkili servisler katıldı.

90

74 SERVİS FİRMASINDAN 131 ÇALIŞANA EĞİTİM Form Grubun eğitimler ve seminerler için özel olarak tasarlattığı Form Akademi’de gerçekleştiren “VRF Sistemleri Temel Montaj Kuralları” ve “Mitsubishi Heavy Industries VRF Sistemleri Devreye Alım & Arıza Çözümleri” konulu teknik eğitimlerin verildiği organizasyona Türkiye genelinde 74 servis firmasından toplam 131 çalışan katıldı. İki günlük 3 ayrı oturum halinde düzenlenen eğitimlerin sonrasında

düzenlenen akşam yemeği organizasyonlarında yetkili servislerle tekrar bir araya gelindi. Form VRF Sistemleri, Mitsubishi Heavy Industries ile gerçekleştirdiği başarılı iş birliği çerçevesinde, ürün kalitesinin yanı sıra satış sonrası hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak için servislerine yönelik gerçekleştirdiği eğitimlere devam edecek.



SEKTÖRDEN

BOSTİK

BOSTİK’TEN “ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK” DENEYİMİ Bostik, 12-14 Eylül 2018 tarihleri arasında Letonya’nın başkenti Riga’da düzenlenen FEICA 2018 Avrupa Yapıştırıcı ve Sızdırmazlık Konferansı ve Fuarı’na katıldı. Bostik, bu yılki teması “Dijital Çağda Yapıştırıcılar ve Sızdırmazlık Malzemeleri” olan fuarın açılış kokteyline sponsor oldu.

Avrupa’nın yapıştırıcı ve sızdırmazlık endüstrisi için önde gelen bir etkinlik olan FEICA Konferansı ve EXPO, endüstriyi etkileyen temel konuları gündemine taşıdı. FEICA pazarın eğilimlerini, inovasyonu, sürdürülebilirliği ve teknolojik gelişmeleri tartışmak için rekor sayıda lideri bir araya getirdi. Endüstriyel alanda imalat, inşaat ve tüketici pazarlarında lider bir küresel yapışkan uzmanı olan Bostik de bu yılki fuarın “Hoş Geldin” kokteyline sponsor oldu. Etkinlikte Bostik Global İnşaatı ve Tüketici İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Roland Albers, inovasyona verdikleri değeri ve dijitalin günümüzdeki önemini anlattı. Katılımcılar akıllı cihazlarına indirdikleri Bostik AR uygulaması ile bulundukları ortamda, Bostik’in büyük ilgi çeken simgesi Gecko’nun yer aldığı olağan dışı “Artırılmış Gerçeklik” deneyimini yaşadılar. 35 ülkeden 600 katılımcının iştirak ettiği FEICA Konferansı ve EXPO, müşteriler ve hammadde tedarikçileri için en son trendlerle daha geniş iş ortamlarını tartışmak için büyük fırsatlar ve önemli bilgiler sundu.

Bostik Global İnşaatı ve Tüketici İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Roland Albers

92



SEKTÖRDEN

DAIKIN’İN 43 KADIN TEKNİSYENİ, TABULARI YIKIYOR Daikin Türkiye, 2017 yılında eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler Projesi ile iklimlendirme sektöründe ‘erkek işi’ olarak bilinen teknisyenlik alanına kalifiye kadın iş gücü kazandırarak tabuları yıktı. Daikin Türkiye bünyesinde çalışan 43 kadın teknisyen, ekipleriyle birlikte 13 ilde hizmet veriyor.

Daikin Türkiye, kadın istihdamını ve fırsat eşitliğini desteklemek amacıyla sektöre kazandırdığı kadın bayileri ve teknisyenleriyle birlikte iklimlendirme alanına farklı bir soluk getirdi. KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı), KalDer (Türkiye Kalite Derneği) ve Daikin’in kadın girişimcilere destek amacıyla 2015 yılında hayata geçirdiği Sakura Projesi, girişimci kadınlara iklimlendirme sektöründe bir kapı açtı. Daikin Türkiye, 2017 yılında eğitimlerine başladığı Sakura Kadın Teknisyenler Projesi ile de ‘erkek işi’ denilen teknik alana kalifiye kadın iş gücü kazandırdı. Daikin Türkiye bünyesinde çalışan 43 kadın teknisyen, ekipleriyle birlikte şantiyelere ve evlere giderek kurulumlarda yer

94

alıyor, arızaları gideriyor, proje ve denetleme faaliyetlerine katılıyor. İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE KADINLARA İŞ ALANI İklimlendirme sektöründe rol model olan Daikin’in Sakura Kadın Teknisyenler Projesi kadınlara yepyeni bir çalışma alanı açan bir sosyal sorumluluk projesi. Proje, Daikin’in kadınların her iş kolunda var olabileceğini göstermek ve markanın müşterilerine sunduğu hizmette fark yaratma fikriyle doğdu. Japonya’da servis teknisyeni olarak çalışan kadınlardan ilham alan uygulama, “Türkiye’de de neden olmasın?” düşüncesiyle hayata geçirildi. Daikin, Sakura Kadın Teknisyenler Projesi kapsamında

yapılacak eğitim programını Türkiye genelinde hizmet veren 500 yetkili servisiyle paylaşıyor ve kadın teknisyen arayışı bayiler üzerinden duyuruluyor. Aday görüşmelerini Satış Sonrası Hizmetler ve Daikin Akademi yöneticileri gerçekleştiriyor ve uygun kadın adaylar eğitim programına dahil ediliyor. 12 günlük eğitim programı boyunca ‘Split Klima Temel Soğutma Eğitimi’, ‘Müşteri Memnuniyeti Eğitimi’, ‘Split Sky Multi Eğitimi’, ‘Kombi-Temel Isıtma Eğitimi’ ve ‘PDS Kazien Eğitimi’ alan kadın teknisyenler, işe hazır hale geliyor. Daikin Sakura Kadın Teknisyenler Projesi çerçevesinde 3’üncü etap teknisyenler aralık ayı itibariyle Daikin münhasır servislerinde çalışma hayatlarına başladı.


DAIKIN

Projesi ile TEGEP’in Öğrenme ve Gelişim Ödülleri yarışmasının Toplumsal Katkıda Fark Yaratan Gelişim Projesi kategorisinde “EN İYİ” proje ödülüne layık görüldük. Daikin olarak bir yandan fırsat eşitliği ilkemiz doğrultusunda hem beyaz hem de mavi yakalı kadın çalışan oranımızı yüzde 30’lardan daha yukarı çıkarmak için çalışırken, diğer yandan kadınların mesleki gelişimlerine katkıda bulunarak iş gücüne katılımlarını desteklemeye devam edeceğiz.”

13 İLDE, 43 KADIN TEKNİSYEN İŞBAŞI YAPTI Sakura Kadın Teknisyenler Programı kapsamında ilk olarak 13 farklı ilden 23 kadın teknisyenin işbaşı yaptığını söyleyen Daikin CEO’su Hasan Önder, programla ilgili şu detayları paylaştı: “Kurum felsefemizde yer aldığı gibi içinde yaşadığımız topluma değer katan ve çalışanlarına fırsat eşitliği sunan bir şirket olarak, kadınlarımızı desteklemek, onları ekonomiye ve sektörümüze kazandırmak bizim için çok önemli. Başlangıçta bu programı pilot şehirler olarak İstanbul, İzmir ve Ankara’da deneyelim diye düşünmüştük. Ancak Bursa’dan Konya’ya, Mardin’den Diyarbakır’a kadar 13 farklı ilden başvuru aldık. 2’nci ve 3’ncü etaplarda toplam 20 kişi programa dahil oldu. Şu anda toplam 43 kadın teknisyen ile devam ediyoruz. Her biri

çok başarılı, azimli ve yetenekli bu kadınlarımız ile sektörde yepyeni bir sayfa açtık. Onlar sadece kendi hikayelerinin kahramanı değil, aynı zamanda hem sektörümüz hem de ülkemiz için öncü ve örnek kadınlar. Daikin Türkiye olarak Temmuz 2011’de yola çıkarken şirket bünyesinde 54 olan kadın çalışan sayımız bugün 406’ya çıktı. Sadece beyaz yakalı çalışan sayımızda değil, mavi yakalı çalışan sayımızda da artış söz konusu. Bünyemizde çalışan çok başarılı kadın kaynak ustalarımız var, Daikin’in düzenlediği Kaynak Olimpiyatları’ndan her yıl ödülle dönüyorlar. Sakura Kadın Girişimci Destekleme Projesi ve Sakura Kadın Teknisyenler Projesi gibi fark yaratan programlarla kadınların iş hayatında eşit şartlarda ve etkin bir şekilde yer almasına katkıda bulunuyoruz. Kadın girişimcilere ve teknisyenlere yönelik Sakura

HEDEF 4 YILDA 100 KADIN TEKNİSYENE ULAŞMAK “Sakura Kadın Teknisyenler Programı ile hedefimiz, 2020 yılında 100 kadın teknisyenimizle birlikte sahada hizmet vermek” diyen Daikin Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Olcay Avcı, aralık ayıyla birlikte eğitimlerini ve stajlarını tamamlayan 43 kadın teknisyen ile sahada hizmet verdiklerini söylüyor. Daikin’in kadın istihdamını desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Sakura Kadın Teknisyenler Programı için müzisyen Dilek Kavraal tarafından özel bir beste ve film de yapıldı. Kadınların cesareti ve kararlılığı önünde kimsenin duramayacağını vurgulayan “Yaparım” adlı şarkı ve film, #BenimKızımYapar, #BenimEşimYapar ve #BenimAnnemYapar hashtag’leri ile Dünya Kadınlar Günü’nde sosyal medyada yayınlanmıştı. ‘Çiçekler takmana gerek yok, dallarımı kırma yeter’, ‘Işıklar yakmana gerek yok, güneşin önünde durma yeter’ ve ‘Yaparım dediysem yaparım’ gibi güçlü ifadelerin yer aldığı ‘Yaparım’ şarkısı, Daikin kadınlarının kararlılığını ve bunların önünde kimsenin duramayacağını yansıtıyor.

95


REKLAM‹NDEKS‹ A

ALM ALÜMİNYUM

C

CREAVİT ÇİMSA

D

DAIKIN

F

FIT FAIR’19 FORM

96

89

31 9

K

5

M

3

KORDSA

MERCEDES

81

O

Ö.K.‹.-1-83

TMS KALIP

A.K.‹.

OPTİMUS DORUK

A.K. 7

15-19 SERAMİKSAN 43 SİSTEM ALÜMİNYUM 23 SUMAK 93 SARAY ALÜMİNYUM

T

N

NİME ÇATI

S

91



21-24 ŞUBAT 2019 F U A R

19

İ Z M İ R

www.fitfuar.com

GELECEĞİN ENDÜSTRİYEL TEKNOLOJİLERİ FUARI 2019

BEYİN GÖÇÜNE KARŞI

BEYİN GÜCÜ

FIT FAIR’19 ÇATISI ALTINDAKİ FUARLAR • • • • • • • •

Otomasyon Fuarı Elektrik, Elektronik ve Enerji Fuarı Bina Otomasyon ve Zayıf Akım Sistemleri Fuarı Hidrolik Pnömatik Fuarı Makina Fuarı Kaynak Teknolojileri Fuarı Yüzey İşlem Teknolojileri Fuarı Taşıma, Kaldırma ve İstifleme Sistemleri Fuarı

ONLINE KAYIT ONLINE KAYIT FIT Fuar’ına sıra beklemeden giriş yapabilmek için www. fitfuar.com adresinden aşağıdaki gibi kaydınızı yapabilirsiniz.

ETK İNL İK TAK VİM İ VE ON LIN E DAVET İYE İÇİN

ww w. fit fu ar. co m ERİ ZİYARET SAATL 00 21-23 Şubat 10:00 -18: 24 Şubat 10:00 -17:00

www. fitfuar.com sitesine girin

Ziyaretçi online siteminine kaydınız yaptırın

Gelen QR kodu girişte sisteme okutun

Sıra beklemeden hızlı ve kolay fuara giriş yapın

ORGANİZASYON Zafer Mahallesi Sakarya Caddesi 35410 Gaziemir/ İZMİR T : (0232) 497 10 00 W : fuarizmir.com.tr BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.

İLETİŞİM T: (0212) 324 44 43 W: www.bilesim.com.tr M: info@bilesim.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.