2019 Şubat sayısı

Page 1

ŞUBAT 2019 Say› 430 Fiyat› 15 TL

TÜRK‹YE’N‹N ULUSLARARASI YATIRIM, PROJE VE MÜTEAHH‹TL‹K DERG‹S‹

D O S YA S I

YAPAY ZEKA

ve

İNŞAAT SEKTÖRÜ

NEREDE VE NASIL KULLANILACAK?

AYIN KONUĞU

KONE Türkiye Genel Müdürü

HALDUN ULUSOY


A’DAN DAN Z’ YE A’ DAN Z’ YE

OPTİMUS ÇÖZÜMLER

20 yılda 2000 projeye imza attık. Yurt içi ve yurt dışında birçok projenin tercihi, uluslararası markaların çözüm ortağı olduk. Artık hizmet kalitemizi daha fazla alanda sunuyoruz. Projelere entegre çözümler sunarak değer katacak olmanın heyecanını taşıyoruz.

REFERANSLARIMIZDAN... ÇIRAĞAN SARAYI

VODAFONE GENEL MERKEZİ

SOHO OTEL

MANDARIN OTEL, BODRUM

HSBC GENEL MERKEZİ

WYNDHAM OTEL KALAMIŞ

TURKCELL GENEL MERKEZİ

TEKNOPARK İSTANBUL

RADISSON BLU (ŞİŞLİ, PERA, ATAŞEHİR)

ALLIANZ GENEL MERKEZİ

TORUN CENTER

SELENIUM KONUTLARI (TWINS, CITY, PANORAMA)

MAXX ROYAL OTEL, KEMER

GALATASARAY TÜRK TELEKOM ARENA STADI

LİBYA SIRTE KONUTLARI

LE MERIDIEN OTEL

ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ

GÜMÜŞ RESIDENCE, BAKÜ

ECZACIBAŞI ORMANADA KONUTLARI

SOYAK KRİSTAL KULE

BALANS GÜNEŞLİ

SHERATON OTEL, BURSA

DENİZBANK GENEL MERKEZİ

KARTAL KAYNARCA METROSU

SHAHDAĞ TURİZM KOMPLEKSİ, AZERBEYCAN

PALLADIUM AVM

ZİRAAT BANKASI DATA CENTER

RIVIERA AVM, RUSYA

İSTİNYE PARK AVM

DOMBAYLI GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ

TALAN TOWER, KAZAKİSTAN

METRO CİTY AVM

BP OFİS


HİZMET AĞIMIZI GENİŞLETİYORUZ OTOMASYON SİSTEMLERİ Mekanik Otomasyon (HVAC) Aydınlatma, Perde-Panjur Otomasyonu Enerji İzleme Sistemleri ZAYIF AKIM SİSTEMLERİ Yangın Güvenlik Sistemleri Acil Çıkış Yönlendirme Sistemleri Hırsız Alarm Sistemleri CCTV Intercom Sistemleri Access Kontrol Sistemleri AUDIO/VIDEO SİSTEMLERİ Konferans Sistemleri Profesyonel Ses Sistemleri Uydu, TV Sistemleri Ev Sinema Sistemleri ANAHTAR - PRİZ SERİLERİ A.G. ELEKTRİK PANOLARI DRIVE & MOTOR ŞALT

ADANA BÖLGE

ANKARA BÖLGE

İZMİR BÖLGE

TİFLİS BÖLGE

FABRİKA

MERKEZ

T: 0 530 413 86 38

T: (312) 287 55 02

T: (232) 457 55 15

T: +995 (322) 33 18 03

T: (216) 487 33 46

T: 444 11


TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI YATIRIM, PROJE VE MÜTEAHHİTLİK DERGİSİ

ŞUBAT 2019 / SAYI 430

®

İmtiyaz Sahibi EZGİ YAYINCILIK Çayırbaşı Mah. Sırma Sok. No: 13 A9/4 34453 Sarıyer / İSTANBUL Genel Müdür (Sorumlu) Ezgi ATAKAY KARAKUŞ

her yerde

sizinleyiz

Yazı İşleri Müdürü Pınar ÇOBAN

editor@insaatdunyasi.com.tr

Sayfa Tasarımı Furkan ÖZER

insaat_dunyasi

insaat.dunyasi

InsaatDunyasi

Reklam Koordinatörü Ezgi ATAKAY KARAKUŞ

ezgi@insaatdunyasi.com.tr

Bilgi İşlem Bertuğ KODAMANOĞLU

® Abone Servisi: Şehri KAYIKÇIBAŞ

®

Merkez Yönetim Adresi Çayırbaşı Mah. Sırma Sok. No: 13A9/4 34453 Sarıyer/İSTANBUL Tel: (0212) 218 18 22 M: insaatdunyasi@insaatdunyasi.com.tr W: www.insaatdunyasi.com.tr Baskı Kültür Sanat Basımevi T: (0212) 674 00 21 Yayın Türü Yerel Süreli Yayın

YAYIN DANIŞMA KURULU Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, İTÜ Jeoloji Müh. Bl. Prof. Dr. Ertuğrul Erdin, 9 Eylül Ünv. Çevre Müh. Bl. Prof. Dr. Fikret Türker, Akdeniz Ünv. İnş. Müh. Bl. Prof. Dr. Gülay Altay, Boğaziçi Ünv. İnş. Müh. Bl. Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, İTÜ İnş. Fak. İnş. Bl. Prof. Dr. İlhan Eren, İTÜ İnş. Fak. Yapı Anabilim Dalı Prof. Dr. İlhan Sütaş, Akdeniz Ünv. İnş. Müh. Bl. Prof. Dr. Müjgan Şerefhanoğlu Sözer, YTÜ Mimarlık Fak. Yapı Fiziği Bl. Prof. Dr.Turgay Onargan, 9 Eylül Ünv. Maden Müh. Bl. Prof. Dr. Zekai Celep, İTÜ İnş. Fak. Betonarme Yapılar Grubu Yrd. Doç. Dr. Aynur Kazaz, Akdeniz Ünv. Müh. Fak. İnş. Müh. Bl. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Haksever, İÜ İnş. Müh. Bl. Yrd. Doç. Dr. Sedat Büyüksağiş, Afyon Meslek YO Mermer Tekn. Prog. Bl. Bşk. Doç. Dr. Özlem Eren, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ünv. Yapı Bilgisi Anabilim Dalı. Meslek Kuruluşları Bülend Tuna, TMMOB Mimarlar Odası Eski Genel Başkanı Haluk Büyükbaş, Türkiye Müteahhitler Birliği Genel Sekreteri Dr. Nejla Özaslan, Çanakkale Kalebodur Seramik Kalite Gvn.ve Knt.Grup Md. Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, (TYÇD) Türkiye Yapısal Çelik Derneği Eski YKB Rızanur Meral, (İMDER) İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği Eski YKB Umut İnan, Serbest Mimarlar Derneği

Baskı Tarihi 04 / 02 / 2019

SEKTÖREL YAYINCILAR DERNEĞİ

© Tüm yayın hakları EZGİ YAYINCILIK A.Ş.’ye ait olup yazilar iktibas edilemez. ® Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahiplerine aittir.



Yazı İşleri Müdürü

pınar çoban

e d i t ö r d e n Son yıllarda yaşamın birçok alanında gündeme oturan konulardan biri de yapay zeka oldu. Özellikle birçok iş kolunda geleceği şekillendireceği öngörülen yapay zeka, sağlayacağı avantajların yanı sıra yarattığı kaygılarla da ayrı bir tartışma konusunu beraberinde getiriyor. Öte yandan yapay zeka ve buna dayalı teknolojilerin önemi dünya genelinde hızla artarken, Türkiye bu alanda henüz yolun başında… Dijitalleşen ve dönüşen binaların hızla yükseldiği inşaat sektöründe ise, yapay zeka teknolojisine dayalı çözümler; planlama, tasarım, emniyet, ekipman, izleme ve bakım gibi alanlarda birçok kolaylık sunuyor. Yapay zekanın inşaat sektöründe en fazla ses getireceği konu ise hiç kuşkusuz daha fazla güvenlik olacak. Bu sayımızın ayın konuğu bölümünde, KONE Türkiye Genel Müdürü Haldun Ulusoy’u ağırlıyoruz. Finlandiya kökenli, asansör ve yürüyen merdiven sektörünün öncülerinden KONE, büyük projelere ve altyapı yatırımlarına akıllı çözümler sunarken, inşaat sektöründe; daha güvenli, daha kaliteli ve yüksek standartlarda çözümlere odaklanıyor. Akıllı bina kavramının gitgide öne çıktığı günümüzde inşaat sektörüne ürün ve hizmet sunan firmaların da bu doğrultuda çözümler üretmesi gerektiğine dikkat çeken Ulusoy, büyük bir devrim gerçekleştirerek asansör ve yürüyen merdivenleri birbirleriyle konuşabilir hale getirdiklerini vurguluyor. “Siz değil asansör sizi bekleyecek” diyen Ulusoy ile KONE’nin sektöre sunduğu ürün ve hizmetleri, kullandığı teknolojileri, IBM ile yaptığı anlaşmayı ve yapay zekanın inşaat sektörüne nasıl bir dönüşüm getirdiğini konuştuğumuz röportajımızı ilgili sayfalarımızdan takip edebilirsiniz. Şubat sayımızın dosya konusunda ise, seramik, banyo ve mutfak alanlarında sektörün Türkiye’deki en büyük buluşma noktası olan UNICERA İstanbul yer alıyor. Her sene 1000’in üzerinde markayı, uluslararası alıcılarla buluşturan, alanında Avrupa’nın da ikinci büyük fuarı unvanına sahip UNICERA İstanbul, bu yıl da en son yeniliklerin, katılımcı ve ziyaretçilerle buluşturulacağı bir organizasyon olarak öne çıkacak. 100 bin profesyonel ziyaretçinin katılması beklenen fuarda, 128 ülkeden gelecek alım heyetleri, katılımcılarla ikili görüşmeler gerçekleştirecek. UNICERA İstanbul ile ilgili tüm detayları hazırladığımız dosyamızdan okuyabilirsiniz. İyi Okumalar



s

20

YAPAY ZEKA ve

İNŞAAT SEKTÖRÜ

ÖZEL HABER s

10

RAHVALI’DAN GAYRİMENKUL

DOĞRU YALITIMLA

SEKTÖRÜ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

TÜRKİYE’NİN ENERJİ FATURASI

YABANCILAR TÜRKİYE’DE 39 BİNDEN FAZLA KONUT

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE PLANLI

SATIN ALDI

VE KAPSAMLI BİR MODEL HAYATA

İNŞAAT MALZEMESİ SEKTÖRÜ YÜKSEK İHRACATA HAZIRLANIYOR

i ç i n d e k i l e r

YÜZDE 15 DÜŞER

GEÇMELİ



s

D O S YA S I

SERAMİKSAN BİEN CREAVİT GEBERIT KALESERAMİK ARTEMA VILLEROY&BOCH VİTRA EGE SERAMİK COSENTINO TÜRKİYE NG KÜTAHYA SERAMİK

SEKTÖRDEN

s

GF HAKAN PLASTIK: BIRLIKTE GÜVEN INŞA EDIYORUZ HAYAL ET, PARÇASI OL, İŞİNİ GELECEĞE TAŞI KALE ENDÜSTRİ HOLDİNG İLK KONSEPT MAĞAZASINI HİZMETE AÇTI İZOCAM’A İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLÜ VERİLDİ ODE ÜRÜNLERİ BAU 2019’DA ZİYARETÇİLERDEN TAM NOT ALDI REYNAERS’İN BAU’DA TANITTIĞI DİJİTAL UYGULAMA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

i ç i n d e k i l e r

88

46



ÖZEL HABER

RAHVALI’DAN GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Gayrimenkul sektörünün sorunları ve çözüm önerileri hakkında konuşan Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rahvalı, sektörün en büyük sorununun konut stoku olduğunu söyledi. “Türk gayrimenkul sektörü dünyanın her yerinde rekabet edecek güce ve teknik altyapıya sahip” diyen Rahvalı, “Afrika ülkelerinde milyonlarca konut ihtiyacı var. Ağaoğlu Şirketler Grubu olarak burada bazı çalışmalara başladık” dedi. İstanbul için dengeli/sağlıklı stok miktarı 140 bin adet. İstanbul’un dengeli/sağlıklı stok miktarına düşmesi yaklaşık olarak 5 yıl sürecek. Türkiye için dengeli/sağlıklı stok miktarı ise 750 bin adet. Bu noktaya gelmemiz için yine 4 yıla ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Çözüm için gayrimenkul yatırım fonlarının kurulması gerektiğinin altını çizen Hasan Rahvalı, fonların Avrupa’da gayrimenkule yaptıkları yatırımın 2017 yılı sonu itibariyle yaklaşık 650 milyar dolara ulaştığını söyledi. GAYRİMENKULE YATIRIM YAPAN FONLAR Ağaoğlu Şirketler Grubu Murahhas Azası ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rahvalı, “2017 yılı itibari ile gayrimenkule yatırım yapan fonların Almanya’da ulaştıkları hacim 157 milyar euro iken Fransa’da 127 milyar euroya ulaştı. Güney Kore’de ise bu rakam 42 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’deki yatırım miktarı ise 2 milyar euronun altında” dedi.

7. İnşaat ve Konut Konferansı’nda gayrimenkul sektörünün sorunları ve çözüm önerileri hakkında görüşlerini paylaşan Ağaoğlu Şirketler Grubu Murahhas Azası ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rahvalı, “Sektörün en büyük sorunu konut stoku. Diğer problemler de stok probleminden kaynaklanmakta” dedi. Gayrimenkul sektörünün sorunları ve çözüm önerileri hakkında görüşlerini açıklayan Ağaoğlu Şirketler Grubu Murahhas Azası ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Rahvalı sözlerine şöyle devam etti: “Faizlerin yüksek olması sebebiyle 2018 yılında bir önceki yıla göre İstanbul için yüzde 40,

10

Türkiye için yüzde 38 düşüş yaşandı. Aslında toplam satışlarda düşüş sadece yüzde 4,2 olarak gerçekleşti. Geliştiriciler, müşterisi için farklı vadeli satış kampanyalarına yöneldi ve sonucunda da likidite problemi oluştu. Aynı zamanda bu likidite eksikliğinden yüksek maliyetli kurumsal krediler kullanmak zorunda kalındı.”

Rahvalı sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Ayrıca sadece gayrimenkul değil tüm sektörlerin ihtiyaçlarının karşılanması için finans merkezine ihtiyacımız var. Bu ülkemiz için son derece stratejik öneme sahip. Finans oyuncularına yeterli ortamı sağlamamız gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı himayesinde kurulan Finans Ofisi bu sebepten dolayı çok kıymetli bir çalışma oldu.”

ÇÖZÜM İÇİN GAYRİMENKUL YATIRIM FONLARI KURULMALI Gayrimenkul sektöründe üretimden kaynaklanan fiyat artışlarının satış fiyatlarına yansıtılmadığını dile getiren Rahvalı, “Geliştiricilerin, stok problemi nedeniyle yaptıkları artış miktarı, üretim maliyetlerinin altında kaldı.

“Sektörü sanayiye taşıyıp inşaat maliyetlerini düşürmemiz gerekiyor. Özellikle Afrika ülkelerinde milyonlarca konut ihtiyacı var. Ağaoğlu Şirketler Grubu olarak burada bazı çalışmalara başladık. Türk gayrimenkul sektörü dünyanın her yerinde rekabet edecek güce ve teknik altyapıya sahip.”


AKILLI STOK SİSTEMİ İLE ANA DEPODAN A L M MARKETLERE


ÖZEL HABER

YABANCILAR TÜRKİYE’DE 39 BİNDEN FAZLA KONUT SATIN ALDI 2018’de satılan konut sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 1 milyon 375 bin 398 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları ise geçtiğimiz yıl 2017’ye göre yüzde 78,4 artış göstererek 39 bin 663 oldu. TÜİK’in verilerine göre, geçtiğimiz yıl 69 bin 861 konut da ilk defa satıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2018’e ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı. Türkiye genelinde 2018’de satılan konut sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,4 düşerek 1 milyon 375 bin 398 oldu. Buna göre, ülke genelinde geçtiğimiz yıl 1 milyon 375 bin 398 konut, satış sonucu el değiştirdi. Konut satışları 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 2,4 geriledi. Konut satışlarında İstanbul 234 bin 55 konutla en yüksek paya (yüzde 17) sahip oldu. İstanbul’u 131 bin 161 konut satışıyla (yüzde 9,5) Ankara, 75 bin 672 konut satışıyla (yüzde 5,5) İzmir takip etti. Konut satış sayısının en düşük olduğu il ise 159 konutla Hakkari oldu. Türkiye genelinde geçen yıl satılan konutların 276 bin 820’si ipotekli, 1 milyon 98 bin 578’i ise diğer satış türünde gerçekleşti.

12

YABANCILARA KONUT SATIŞI ARTTI Yabancılara yapılan konut satışları geçen yıl 2017’ye göre yüzde 78,4 artarak 39 bin 663 oldu. Yabancılara konut satışında ilk sırayı 14 bin 270 konutla İstanbul aldı. İstanbul’u 7 bin 938 konutla Antalya, 2 bin 720 konutla Bursa ve 2 bin 133 konutla Ankara izledi. TÜRKİYE’DEN EN ÇOK KİM KONUT SATIN ALDI Irak vatandaşları 2018’de Türkiye’den 8 bin 205 konut satın aldı. Irak’ı 3 bin 652 konutla İran, 2 bin 718 konutla Suudi Arabistan, 2 bin 297 konutla Rusya ve 2 bin 199 konutla Kuveyt vatandaşları takip etti. Türkiye genelinde geçen yıl erkekler yüzde 57,4 payla 790 bin 6, kadınlar yüzde 30,6 payla 421 bin 286 konut

sahibi olurken, 26 bin 877 konut (yüzde 2) kadınlar ve erkekler tarafından ortaklaşa alındı. KADINLAR İSTANBUL’U TERCİH ETTİ İstanbul 65 bin 166 konut satışıyla (yüzde 15,5) Türkiye’de kadınlar tarafından en fazla konut satın alınan il oldu. İstanbul’da 128 bin 221 konut da erkekler tarafından alındı. Kentte kadınlar ve erkekler tarafından ortak alınan konut sayısı ise 5 bin 726 olarak kayıtlara geçti. Ardahan 30 konutla kadınlara, Hakkari de 112 konutla erkeklere en az satışın gerçekleştiği iller olarak belirlendi.


ARALIKTA 136 BİN 845 KONUT SATILDI Konut satışları geçen yılın aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 artarak 136 bin 845 oldu. Aralık 2018’de konut satışlarında ilk sırayı 26 bin 541 konutla (yüzde 19,4) İstanbul alırken, bunu 12 bin 95 konut satışıyla (yüzde 8,8) Ankara, 6 bin 960 konut satışıyla (yüzde 5,1) İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller 13 konutla Ardahan, 32 konutla Hakkari ve 48 konutla Bayburt oldu. İPOTEKLİ SATIŞLARDA GERİLEME Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Aralık 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79 azalarak 7 bin 148’e geriledi. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı yüzde 5,2 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlardan İstanbul bin 461 konut satışıyla yüzde 20,4 pay aldı. Toplam konut satışlarında ipotekli satış payının en yüksek olduğu ilin yüzde 12,7 ile Edirne olduğu görüldü.

Türkiye genelinde bu dönemde diğer satış türleri sonucunda el değiştiren konut sayısı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,1 artarak 129 bin 697 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 25 bin 80 konut satışı ve yüzde 19,3 payla ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 94,5 oldu. Ankara 11 bin 315 diğer konut satışıyla ikinci sırada yer alırken, bu ili 6 bin 565 konut satışıyla İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 12 konutla Ardahan olarak belirlendi. 69 BİN 861 KONUT İLK DEFA SATILDI Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı, geçen yılın aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,8 artarak 69 bin 861 olarak tespit edildi. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 51,1 olarak belirlendi. İlk satışlarda İstanbul 13 bin 723 konut satışıyla en yüksek paya (yüzde 19,6) sahip olurken, İstanbul’u 5 bin 77 konut satışıyla Ankara ve 3

bin 158 konut satışıyla İzmir izledi. İkinci el konut satışları aralıkta 2017’nin aynı ayına göre yüzde 1 artarak 66 bin 984 olarak gerçekleşti. İstanbul, ikinci el konut satışlarında da 12 bin 818 konut satışı ve yüzde 19,1 payla ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 48,3 oldu. Ankara’da 7 bin 18, İzmir’de 3 bin 802 ikinci el konut satıldı. Söz konusu ayda yabancılara 4 bin 560 konut satışı gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışlarında, ilk sırayı 2 bin 170 konut satışıyla İstanbul aldı. İstanbul’u 744 konut satışıyla Antalya, 252 satışla Bursa ve 251 satışla Ankara izledi. Bu ayda Irak vatandaşları Türkiye’den 897 konut satın alırken, Irak’ı 435 konutla İran, 268 konutla Suudi Arabistan ve 257 konutla Rusya vatandaşları takip etti.


ÖZEL HABER

İNŞAAT MALZEMESİ SEKTÖRÜ YÜKSEK İHRACATA HAZIRLANIYOR Aylık sektör raporunu açıklayan Türkiye İMSAD, inşaat malzemeleri iç pazarının 2019’da küçülebileceğini ancak önemli bir çıkış yolu olarak görülen ihracatta artış yaşanacağını ön gördü. Bu yıl inşaat malzemeleri ihracatının yüzde 7-8’lik bir artışla 22,8 milyar dolara ulaşabileceği ifade edilen raporda, yüksek döviz kurları nedeniyle ithal edilen ürünler yerine yurtiçinden tedarikin öne çıkacağı ve yenileme pazarının hareketleneceğine dikkat çekildi. KAMUDA YENİ DÜZENLEMELER BEKLENİYOR 2019 yılında inşaat sektörünün kamudan önemli beklentileri bulunuyor. Öncelikle konut satışlarına yönelik desteklerin kalıcı olması isteniyor. Emlak Katılım Bankası 2019 yılında faaliyete geçiyor. Bankanın ipotekli konut ve gayrimenkul finansmanı alanında faaliyet göstermesi sektörün finansal açıdan rahatlamasına destek olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitlerin sınıflamasına yönelik düzenlemeleri hayata geçirecek. Böylece piyasa, oyuncuları düzenlemiş olacak. Kentsel dönüşüm ile ilgili olarak da iyileştirici ve hızlandırıcı adımlar bekleniyor. Kamudan kesinleşmiş alacakların ödenmesi, fiyat farkı kararnamesi ve KDV alacaklarının ödenmesi de diğer beklentiler arasında yer alıyor.

Türkiye İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD)’nin, sektörün çatı kuruluşu olarak hazırladığı “Ocak 2019 Sektör Raporu”nda şu tespitler yer aldı: Türkiye ekonomisi 2019 yılında hükümetin uyguladığı politikalarla bir dengelenme süreci içinde olacak. Dış ticaret açığı ile cari açık azaltılırken, enflasyon ve faiz oranlarının düşürülmesinin amaçlandığı dengelenme sürecinde, ekonomik büyümede yavaşlama öngörülüyor. Bu çerçevede uygulanacak politikalardan inşaat sektörü de etkilenecek.

14

ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTEN SONRA TOPARLANMA BEKLENTİSİ Resmi veriler açıklanmamış olmakla birlikte, 2018 yılını yüzde 1-2 oranında küçülmeyle kapatan inşaat sektörünün; ekonomide uygulanacak sıkılaştırıcı politikalar ve sektörün kendi içindeki mali sıkıntılar nedeniyle 2019’da da küçüleceği öngörülüyor. İlk iki çeyrekteki sert daralmalar sonrasında, üçüncü ve dördüncü çeyrekte toparlanma beklenen inşaat sektöründe, yıl sonunda yüzde 3-4 arasında küçülme bekleniyor.

İnşaat malzemeleri iç pazarının ekonomideki yavaşlama ve inşaat sektöründeki küçülme beklentilerine bağlı olarak 2019 yılında küçülebileceği öngörülüyor. Alt sektörlerin pazarlarında farklı gelişmelerin yaşanabileceği inşaat malzemeleri iç pazarı genelinde yüzde 5-10 arasında bir küçülme olasılığı bulunuyor. İÇ PAZARDA İKİ GELİŞME ALANI VAR Bu yıl iç pazarda, önceki yıllardan farklı olarak iki gelişme alanı bulunuyor. Bunlardan ilki, yeni inşaat işlerinde talebin azalmasıyla birlikte son yıllarda ertelenen “yenileme” talebinin 2019 yılında hareketlenebileceği, diğeri ise inşaat malzemeleri ithalatındaki gerilemenin 2019 yılında da devam edeceği yönünde. Yüksek döviz kurlarının ithalatı sınırlamaya devam edeceği ve bu nedenle ithalat yerine yurtiçinden tedarikin daha belirgin şekilde öne çıkması bekleniyor.



ÖZEL HABER

DOĞRU YALITIMLA TÜRKİYE’NİN ENERJİ FATURASI YÜZDE 15 DÜŞER “Enerji Verimliliği Haftası” nedeniyle konuşan İZODER Başkanı Levent Pelesen, “Türkiye’deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek, ülkemizin toplam enerji faturasını yüzde 15 azaltmamız mümkün” dedi. Yalıtımla kışın ısıtma, yazın da soğutma amacıyla harcanan enerjiden ortalama yüzde 50 tasarruf sağlandığına dikkat çeken İZODER Başkanı Levent Pelesen, “Doğru ısı yalıtımı uygulamaları, doğalgaz ve elektrik faturalarını yarı yarıya düşürdüğü için konut sakinlerinin bütçesini ve konforunu doğrudan ilgilendiriyor. Ayrıca binalarda tüketilen enerji Türkiye ekonomisi için de çok önemli çünkü toplam enerji tüketiminin yüzde 40’a yakını binalarda harcanıyor. Türkiye’deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek, ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmamız mümkün. Ayrıca Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu binalara sahip olabilmek için kentsel dönüşüm sürecini iyi değerlendirmeliyiz. Yeniden inşa edilecek tüm binalara, doğru malzeme ve Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip ustalarla doğru uygulama yaptırırsak, milli ekonomimize her yıl milyarlarca dolarlık katkı sağlayabiliriz” şeklinde konuştu. ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE AB NORMLARI HAYATİ ÖNEMDE Enerji verimliliğinde AB normlarına ulaşmanın Türkiye’nin hayati hamlesi olacağını vurgulayan İZODER Başkanı Levent Pelesen sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı:

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen “Enerji Verimliliği Haftası” dolayısıyla bir açıklama yaptı. Pelesen, “Günümüzde enerjide dışa bağımlılığımızı azaltma imkanı sağlayan yalıtım uygulamalarının stratejik önemi

16

daha da artıyor. Ülke olarak, enerjiyi israf etmememiz için ısı yalıtımlı, sürdürülebilir, çevre dostu binaların yaygınlaşmasına öncelik vermeliyiz” dedi.

“Ülke olarak enerji verimliliği hedeflerine ulaşmak için tüm olanaklara sahibiz. Özellikle ekonomik ve sosyal hedeflerimiz için enerji verimliliği konusunda gerekli adımları atmak, öncelikli sorumluluğumuz olmalı. İZODER olarak, ancak ısı yalıtımıyla donatılmış enerji verimli binalarda, sağlıklı, güvenli ve konforlu yaşam koşullarının sağlanabileceğini kamuoyuna aktarmaya devam edeceğiz.”



ÖZEL HABER

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE PLANLI VE KAPSAMLI BİR MODEL HAYATA GEÇMELİ Türkiye ekonomisindeki pozitif büyümeyi 2019’un ikinci yarısında bekliyoruz. İki milyondan fazla kendine bağlı kayıtlı istihdamı olan inşaat sektöründe ise, planlı ve kapsamlı bir modelin hayata geçirilmesi gerekiyor. Konut projeleri üzerine kurulu bir oyun planı yerine inşaatın bütününe yönelik bir yol haritası uygulanması yerinde olacak. YAVUZ IŞIK THBB Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye ekonomisi pozitif büyümeyi, en iyimser tahminle 2019 yılının ikinci çeyreğinde, daha olası bir ihtimalle ikinci yarıdan sonra elde edecek. Kredi derecelendirme kuruluşları, OECD ve IMF 2019 yılında Türkiye ekonomisinin oldukça sınırlı bir büyüme performansı ortaya koyacağı görüşünü paylaşıyor. Bütün dünya ekonomilerinde yükselen faizler ve sıkı para politikalarının etkisi ile finansman maliyetleri arttı, buna bağlı olarak da küresel seviyede büyüme oranlarının azalacağı bir döneme girildi. 2019’da Amerikan Merkez Bankası FED tarafından faiz artırımına son verileceği net bir şekilde ortaya konulmadığı sürece güçlü dolar ve yüksek faiz düzeyi devam edecek. Enflasyon ile mücadele eden bir Türkiye’de, bu mücadelenin ne kadar sürede başarılı olacağını kestirmek oldukça güç görünüyor. Enflasyonu düşürmeden, ülke risk seviyesini aşağı çekmeden, küresel nakit akışında rahatlama sağlamadan Türkiye’de faiz hadlerinden önemli bir düşüş görülmez. İnşaat gibi faiz haddine oldukça duyarlı bir sektörde, bu koşullar altında canlanma beklemek zor olacak.

18


SEKTÖRDE PLANLI VE KAPSAMLI BİR MODEL OLMALI Her şeyden önce inşaat sektöründe planlı, kapsamlı bir modelin hayata geçirilmesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanımız tarafından çalışmalarına başlandığı açıklanan Mekânsal Strateji Planı, planlama için doğru bir başlangıç olabilecek. Planın kapsamı ve içeriği henüz belli değil. Bu planla sanayiye arazi ihtiyacının giderilmesinden başlayıp şehirlerin yeniden şekillendirilmesine kadar geniş bir çerçevede planlama yapılabilecek. İki milyondan fazla kendine bağlı kayıtlı istihdamı olan ve diğer etkilediği sektörlerle bu rakamı çok çok yukarılara çeken inşaat sektöründeki geriye gidişi durduracak, yalnızca üst segment konut projeleri üzerine kurulu bir oyun planı yerine inşaatın bütününe yönelik bir yol haritasının uygulanması yerinde olacak. SEKTÖR AÇISINDAN 2018 NASIL GEÇTİ Küresel kriz sonrası Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 6,8 iken inşaat sanayinde bu oran yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. 2014 ve 2015 hariç, kriz sonrasındaki 8 yılın 6’sında inşaatın büyüme oranı Türkiye ortalamasının üzerinde oldu. Bu yönüyle son 8 yılda inşaat sektörü Türkiye’de muazzam bir performans ortaya koydu. 2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren işler ne yazık ki tersine döndü. 2018’in ilk çeyreğinde inşaat sektörü yüzde 6,7, ikinci çeyreğinde yüzde 1 büyüme gösterdi. Ülke genelindeki büyüme oranları birinci ve ikinci çeyrekte yüzde 7,2 ve yüzde 5,3 oldu. Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisi yüzde 1,6 büyürken inşaat sektörü yüzde 5,3 oranında daraldı. 2018’in ikinci yarısında inşaatın büyümeye katkısı ne yazık ki olmadı. YAVAŞLAMADAN HAZIR BETON SEKTÖRÜ DE ETKİLENDİ İnşaat sektöründeki bu yavaşlama, doğrudan hazır beton sektörünü de etkiledi. İnşaat sektöründeki gelişmeleri düzenli olarak takip ettiğimiz Hazır Beton Endeksi çalışmamızla, 2018

Nisan ayında inşaat sektöründe işlerin tersine döndüğünün maalesef ilk sinyallerini almış ve bunu paylaşmıştık. Nisan ayından bu yana hazır beton sektörünün imalatı, inşaata paralel olarak istenilen seviyeden uzak görünmekte. Beton konusunda araştırmalar, üniversitelerin yanı sıra THBB’nin akredite yapı malzemeleri laboratuvarında da gerçekleştiriliyor. 2007 yılında Birliğimiz tarafından kurulan laboratuvarımız bugün Yıldız Teknik Üniversitesi TeknoPark’ta birçok akademisyen ve tecrübeli kadrosuyla sektöre katkı sağlayacak AR-GE çalışmaları ve projeler geliştiriyor. Bu projelerle daha az maliyetle kaliteli üretim yapmanın yolları aranıyor ve çevre dostu-sürdürülebilir beton üretimi için yöntemler geliştiriliyor. THBB Yapı Malzemeleri laboratuvarımızda beton, agrega, çimento, kimyasal katkı, beton karma suları, uçucu kül ve yüksek fırın cürufu gibi malzemelerin deneyleri yapılıyor ve beton üreticilerinin kendi laboratuvarlarına kalibrasyon hizmetleri veriliyor. YIKIM ATIKLARININ GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMESİ PROJESİ Yıkım atıklarının geri dönüştürülmesi projesi, Türkiye’de ilk olarak birliğimiz tarafından araştırılıyor. Türkiye’nin prestijli projelerinin dayanıklılık deneylerinin laboratuvarımızda yapılması THBB’nin birçok sektöre örnek olacak büyük bir başarısı olarak öne çıkıyor. Birliğimizin kurulduğu günden bu yana Türkiye’de kaliteli ve standartlara uygun betonun üretilip kullanılması için yurdun dört bir yanında seminerler düzenliyor. 2018 yılında THBB ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı’nın çalışmalarıyla “Geçirimli Beton Kılavuzu” hazırladık. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ THBB olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli bir gelişmeye daha öncülük ediyoruz. Hazır beton sektörüne özgü çevre ile iş sağlığı ve güvenliği belgelendirmeleri için çalışma

başlattık. KGS’ye başvurup denetimleri başarıyla geçen hazır beton firmaları “KGS Çevre Belgesi” ile “KGS İş Sağlığı ve Güvenliği Belgesi” alacak. Belge almak için başvuru yapan hazır beton tesisleri, bağımsız ve etkin bir denetimden geçerek çevre ve iş güvenliği konularında üstünlüklerini ve kalitelerini tescil ettirmiş olacak. Denetimler, mevzuata uyumun yanı sıra hazır beton sektörüne özgü iyi uygulamaları teşvik edecek unsurları da içerdiğinden tesisler, denetimler sonrası iyileştirme yapılabileceği konularda bilgi sahibi olacak. Son olarak KGS’ye başvuruda bulunan firmaların tesislerinde denetimlerde bulunduk ve ilk KGS Çevre ve KGS İş Sağlığı ve Güvenliği belgelerini düzenledik. Türkiye Hazır Beton Birliği Beton Araştırma Geliştirme ve Teknoloji Danışma Merkezi adlı projemiz de İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından başarılı bulundu ve 2018 Ekim ayı itibarıyla bu projemizi başlattık. Bu proje çerçevesinde laboratuvarımıza kazandıracağımız yeni ekipmanlarla ve yapacağımız AR-GE çalışmalarıyla sektörümüze katkı sağlamaya devam edeceğiz.


YAPAY ZEKA ve

İNŞAAT SEKTÖRÜ

NEREDE VE NASIL KULLANILACAK? Günlük hayatımızda ve iş yaşamında “yapay zeka” ile daha sık karşılaşacağız ve bu kaçınılmaz. Her alanda olduğu gibi inşaat sektörü de binaları inşa ederken ve biz kullanırken yapay zekadan faydalanacağız. Peki bu nasıl olacak? Bu soruyu cevaplandırmak için yapay zekanın inşaat sektöründeki kullanımını dosyamızda mercek altına aldık.

20


KONE TÜRKİYE IBM TÜRKİYE ZF JOHNSON CONTROLS

21


AYIN KONUĞU / YAPAY ZEKA

KONE TÜRKİYE BİRBİRLERİYLE KONUŞAN ASANSÖR VE YÜRÜYEN MERDİVENLER ÜRETİYORUZ “KONE olarak Türkiye’nin büyümesine paralel bir şekilde büyüyüp yeni iş ve yeni istihdam olanakları yaratıyoruz. Hızla büyüyen konut sektöründe, Türkiye’nin her yerinde daha güvenli, daha kaliteli, yüksek standartlarda çözümler üretiyoruz. IBM Watson IoT (Nesnelerin İnterneti) platformunu kullanan, yeni 7/24 Bağlı Hizmetler Programı’mızı hayata geçirdik. Bu program şu anlama geliyor: Asansör ve yürüyen merdivenler artık birbirleriyle konuşabiliyor.” Haldun ULUSOY KONE Türkiye Genel Müdürü

Asansör ve yürüyen merdiven sektörünün dünya liderleri arasında bulunan KONE’nin, dünyadaki ve Türkiye’deki serüveninden kısaca bahseder misiniz? KONE, asansör ve yürüyen merdiven sektörünün global liderlerinden biri konumunda. 1910 yılında Finlandiya’da kurulmuş olan şirketimiz, yüzyılı aşkın bir süredir kendisini müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamaya adamış bulunuyor. Şirketimiz asansörler, yürüyen merdivenler ve otomatik bina kapıları için yenilikçi ve eko-etkin çözümler sunuyor. Hedefimiz; gittikçe kentleşen bir ortamda insanların binaların içinde sorunsuz, güvenli, rahat ve bekleme olmaksızın hareket etmelerini mümkün kılan çözümler geliştirmek ve sağlamak suretiyle en iyi insan akışı deneyimini sunmak. KONE olarak Türkiye’nin büyümesine paralel bir şekilde büyüyüp yeni iş ve yeni istihdam olanakları yaratıyoruz. Ayrıca montaj, servis ve ürün standartlarını Türkiye’de yükseltmeye çalışıyoruz. Büyük projelere ve alt yapı yatırımlarına akıllı insan erişimi çözümleri sunuyoruz. Bunların yanı sıra hızla büyüyen konut sektöründe, Türkiye’nin her yerinde daha güvenli, daha kaliteli, yüksek standartlarda çözümler üretiyoruz. Tüm bunların üzerine odaklanmışken aynı zamanda hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımız sürekli olarak devam ediyor.

22


ASANSÖR TEKNOLOJİSİNDE BÜYÜK DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK Yenilikçi ürün sunabilmek KONE’nin öncelik verdiği, odağına aldığı bir kavram. Bu anlamda sektörünüzde ilk olma niteliği taşıyan, fark yaratan ürün ve çözümleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Asansör ve yürüyen merdiven sektörünün önde gelen ismi KONE olarak, asansör teknolojisinde büyük bir devrim gerçekleştirdik. IBM Watson IoT (Nesnelerin İnterneti) platformunu kullanan, yeni 7/24 Bağlı Hizmetler Programı’mızı hayata geçirdik. Bu program şu anlama geliyor: Asansör ve yürüyen merdivenler artık birbirleriyle konuşabiliyor.

Bu teknoloji sayesinde asansör ve yürüyen merdivenler bulut platformu üzerinden merkezdeki bilgisayarlara gerçek zamanlı ve anlık rapor veriyor. Merkezdeki bilgisayar da bağlı tüm asansör ve yürüyen merdivenlerin hangi anda ne yaptığını biliyor. Öte yandan asansör ve yürüyen merdiven sistemlerinde meydana gelen en ufak hata ve arızalardan da haberdar olarak takibe alıyor. Sorunun durumuna göre hemen ya da tekrarı halinde, ilgili bölgedeki teknisyeni o asansöre ve yürüyen merdivene yönlendirerek sorunu çözüyor. Sistem, ekipmanların performans, güvenilirlik ve güvenlik özelliklerini geliştirecek şekilde asansör sensörlerinden elde edilen büyük miktarlarda verilerin gerçek zamanlı olarak izlenmesine, analiz edilmesine ve görüntülenmesine imkan tanıyor. Aynı zamanda daha az ekipman arıza süreleri, daha az arıza ve bakım işlemleri ile ilgili detaylı bilgiler sayesinde KONE müşterileri için tamamen yeni bir deneyim anlamına geliyor. Asansör ve yürüyen merdivenleri kullananlar için ise bu, daha az bekleme süreleri ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler demek. KONE, önümüzdeki beş yıl boyunca 1 milyondan fazla ilave asansör ve yürüyen merdiveni bulut ortamına bağlamayı hedefliyor.

23


AYIN KONUĞU / YAPAY ZEKA

KONE ÜÇ BİNDEN FAZLA PATENTE SAHİP Nesnelerin interneti teknolojisi artık yaşamın birçok alanında karşımıza çıkıyor. KONE bu teknoloji üzerine ne tür çalışmalar yapıyor, gelecekte bizi neler bekliyor? Yenilik lideri KONE olarak, sektördeki bu konumumuzu en iyi “insan akışı” deneyimini sunma vizyonumuz doğrultusunda ve ortaklarımızla birlikte sürekli olarak pekiştiriyoruz. Bugüne kadar 3 binden fazla patente sahip olan kuruluşumuz, AR-GE alanındaki bu öncülüğünü, kentleşmeyi anlayarak, insan gelişimine odaklanıp ihtiyaç ve fırsatları önceden belirleyerek sürdürüyor.

24

Şehirleri yaşamak için daha iyi yerler haline getiren yenilikler ve çığır açan buluşlar geliştiriyoruz. Daha akıllı şehirler ve binalar çevresinde, yeni ekosistemler oluştukça, bina dizaynının asansörler, yürüyen merdivenler ve diğer hizmetlere entegre edilmesine yönelik büyük bir potansiyel ortaya çıkıyor. KONE’nin sunduğu 7/24 Bağlı Servisler, asansör ve yürüyen merdivenlere akıllı çözümler getiriyor. Bu da KONE’nin her bir asansöre yönelik olarak bakım planlarını özelleştirebileceği ve böylece performans, güvenilirlik ve güvenlik alanında iyileşmeler yapabileceği anlamına geliyor.

ASANSÖRLERİMİZ ZAMAN VE ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYOR Dijitalleşmenin getirdiği kolaylıkları sektörünüz açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Dijitalleşme; asansör, yürüyen merdiven, yürüyen yollar ve yükleme alanları, erişim çözümleri, bakım ve modernizasyon gibi alanlarda nasıl bir dönüşümü beraberinde getiriyor? Bu dönüşüm son kullanıcı açısından ne tür kolaylıklar sağlıyor? Bildiğiniz gibi binalar artık dijitalleşiyor, akıllı binalar üretiliyor. İhtiyaçlar ise artıyor ve nitelik önem kazanıyor. Buna paralel olarak inşaatlara malzeme sağlayan firmaların da gelişmesi gerekmekte. Örneğin dijital turnikeler ile kartınızı okuttuğunuz anda daha asansörlerin önüne gelmeden sizin hangi asansöre bineceğinizin bilgisi veriliyor. Bu uygulama insan erişiminde trafiği ciddi anlamda hafifletiyor. Ya da çift kat kabinler sayesinde (double deck) günümüzde trafik en aza indirilebiliyor. Geliştirdiğimiz akıllı asansör sistemleri, en hızlı erişimi hesaplayarak konforu artırıyor. Zaman ve enerji tasarrufu sağlıyor. Örneğin, KONE Residential Flow adını verdiğimiz sistem, mobil ve bulut teknolojilerini kullanarak konut sakinleri için üstün konforun kapılarını açıyor. Residential Flow; bina içi kolay erişim, ziyaretçi yönetimi ve bilgi iletimi alanında, insanları teknolojinin geleceğine doğru yolculuğa çıkartıyor.


Artık marketten elleriniz dolu geldiğinizde hem paketlerinizle uğraşıp hem anahtarla kapıyı açmak ya da asansörü çağırabilmek için paketlerinizi koyacak yer arama derdi son buluyor. Çünkü Residential Flow çözümümüz ile bunların hepsi şimdi kendi kendine halloluyor. SİZ DEĞİL ASANSÖR SİZİ BEKLEYECEK KONE Residential Flow’un Access paketi, bina kapılarını kontrol ederken, asansörü otomatik olarak sizin için çağırıyor, evinizin bulunduğu kata kolayca ulaşmanızı sağlıyor ve böylece kullanıcıların anahtar taşıma veya kullanma gereğini ortadan kaldırıyor. Apartmanınızın kapısına yaklaştığınızda kapı otomatik olarak açılıyor. Asansöre yöneldiğinizde, asansör sizi giriş katında kapıları açık ve dairenizin bulunduğu kat seçili olarak bekliyor. Kabine girdikten sonra asansör sizi otomatik olarak evinizin bulunduğu kata götürüyor. Akıllı telefonunuzun Bluetooth’unun açık olması yeterli. Yine apartman akış sistemi diye bir çözümümüz var. Bu, daha apartmanın girişindeyken asansörün kata gelerek hazır beklemesi ve bunun cep telefonlarıyla kontrol edilebilmesi esasına dayanan bir çözüm. Ayrıca kartlı geçiş sistemleri ve destination control sistemlerimiz de mevcut. Bütün bu sistemlerin ana noktası müşteriye değer katmasıdır. Eğer müşteriye değer katmıyorsa hangi teknolojik çözüm olursa olsun çok fazla yaşamaz.

YAPAY ZEKA HERKES İÇİN DAHA FAZLA GÜVENLİK DEMEK Yapay zekanın bulunduğunuz endüstride nasıl kullanılabileceğini düşünüyorsunuz? Yapay zeka öncelikle, hem son kullanıcılar hem de asansör bakım, onarım teknisyenleri için daha fazla güvenlik sağlayacak. Asansör arızalarının birçoğu daha önce çeşitli sinyaller veriyor ve bu tip durumlarda ekipmanın çeşitli parçaları zaman içerisinde bozularak sonuçta arızaya neden oluyor.

Yapay zeka ise bu parçaların çalışma performanslarının yorumlanmasını ve sonraki bakım ziyareti esnasında ya da hemen müdahale ile daha sonra arızaya neden olmadan gerekli ayar ve onarımların yapılmasını sağlıyor. Bulut sistemiyle bağlı olan asansörlerdeki çeşitli parametreler 7 gün 24 saat boyunca takip edilerek, önceden müdahale ile muhtemel arızaların bir kısmının gerçekleşmeden önce engellenmesi mümkün oluyor ve bu da asansör bakım ve kullanım kalitesini artırıyor. Yapay zekanın tespit ettiği servis ihtiyaçları, her ekipmana özgü olacak şekilde mevcut bakım planlarına eklenerek daha kaliteli bir bakım performansı sağlanıyor. Bu sistem ile arızalar tamamen ortadan kalkmasa bile, yine de hem arıza sayılarında azalma sağlanabiliyor hem de sistemin raporladığı parametrelerin incelenmesi ile arıza sonrası hatanın tespit ve giderilme süreci iyileştiriliyor. BİRBİRİNE BAĞLI BİR DÜNYADA FAALİYET GÖSTERİYORUZ Yapay zekada early adopter olmanın avantajlı olduğunu düşünüyor musunuz? IBM ile imzaladığımız anlaşma, son derece heyecan verici ve en iyi insan akışı deneyimini sunmaya yönelik önemli bir adımı teşkil ediyor. Birbirine bağlı bir dünyada faaliyet gösteriyoruz. IBM ile yaptığımız bu ortaklık sayesinde, gelişmiş uzaktan arıza tespit ve öngörülebilirlik gibi yeni çözümlere sahip olmamız, müşterilerimize daha iyi hizmetler ve ekipmanlarımızı kullanan insanlar için mükemmel deneyimler sunmamız anlamına geliyor.

25


AYIN KONUĞU / YAPAY ZEKA Global olarak amacımız, insanların bina içinde ya da binalar arasında ulaşımlarının emniyetli, konforlu ve güvenilir olmasını sağlamak. 2017 yılında KONE 8.9 milyar euroluk yıllık net satışlara ulaştı. KONE’nin bugün 1.000 servis merkezi ile 60’a yakın ülkede, yaklaşık 55.000 çalışanı bulunuyor. Türkiye’de ise yaklaşık 550 çalışanımız görev yapıyor.

Ekipman verilerinin toplanıp depolanması ve çeşitli uygulamalar ile yeni çözümlerin geliştirilmesi için IBM’in Watson IoT Bulut Platformu’nu kullanıyoruz. Platform, KONE’nin bakım tabanındaki asansör, yürüyen merdiven, kapı ve turnikelere bağlı sensör ve sistemlerinden veriler topluyor. Toplanan veriler, IBM’in gelişmiş analitik motoruyla KONE müşterileri için yeni hizmetler ve yeni deneyimlerin uygulamaya konmasını sağlama amacına yönelik olarak kullanılıyor. Bu yeni hizmetler, binalarda insan akışını ve yeni akıllı bina uygulamalarını geliştirmeye yönelik çözümlerden asansör bakım, uzaktan izleme ve servis hizmetlerine yönelik hız, güvenilirlik ve güvenliği geliştiren daha birçok çözüme kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bu sistem sayesinde oluşabilecek arızaları önceden tespit ederek arızalar oluşmadan müdahale edebiliyor “Daha Güvenli” ve “Daha Akıllı” çözümler sunabiliyoruz.

KONE’nin yurt dışında ve yurt içinde imzasını attığı önemli projelerden bir kısmını paylaşabilir misiniz? KONE olarak yurt içinde; PERPA Ticaret Merkezi, Bilgili VK108, Koç Üniversitesi Hastanesi, Yıldız Kule, Vodafone Arena, Trendist Ataşehir, Sinpaş Altınoran, Rixos Premium, Maslak 1453, Medical Park Bahçelievler, Regnum Sky Tower, Mall of İstanbul, Hilton Bomonti Otel, Dedeman Bostancı Otel, Bodrum Havalimanı, Axis AVM ve Ankara Metro gibi projeleri sayabiliriz. Yurt dışında da 1 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun binası unvanını taşıyan Suudi Arabistan’daki Kingdom Tower başta olmak üzere, daha birçok projeye KONE olarak teknolojimizi taşıyoruz. KONE’NİN YAPISI, YENİLİKÇİ YAKLAŞIM VE UYGULAMA Rakamlarla ele alırsak, 2018 yılı KONE Türkiye açısından nasıl bir büyüme tablosu ile tamamlandı? 2018 yılı çok kolay bir yıl değildi. Çok iyi başlamıştık. Hedeflerimizi tutturacaktık ancak ikinci altı ayda inşaat sektöründe yaşanan durgunlukla beraber, yeni ekipman işleri için de modernizasyon işleri için de sıkıntılar ortaya çıktı. Tabii bütün bu olumsuzluklara rağmen, ticari mücadelemizi vermeye ve çalışmaya devam ediyoruz. Bazı alanlarda KONE’nin yapısı haline gelen yenilikçi yaklaşımları ve yenilikleri uygulamaya başladık. KONE, dünyada ve Türkiye’de nasıl bir istihdam politikasına sahip? KONE Türkiye bünyesinde şu an kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?

26

HEDEFİMİZ PAZAR PAYIMIZI YÜKSELTMEK 2019 için öncelikli hedefleriniz arasında neler var, pazara sunacağınız yenilikler olacak mı? Hedefimiz, elbette daralan pazarda pazar payımızı korumak ve hatta yükseltmek. Asıl amacımız ise sadece bizim değil, müşterilerimizin de kazanması. Müşterilerimizle beraber kazanarak yürümeye devam edeceğiz. Bunun da yolu, müşteriye uygun çözümler üretmekten geçiyor. Hizmet kalitemizi daha da artırarak büyümemizi sürdürmek istiyoruz. Çok yeni projelerimiz var. Bu projeleri de uygulayarak müşteri odaklı ve müşteri memnuniyetini esas alan çözümlerimizi hayata geçirip, hedeflediğimiz büyümeyi sağlayacağımıza inanıyorum. TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM ÇOK ÖNEMLİ 2019 yılına dair sektörünüze bir projeksiyon tuttuğunuzda neler söylemek istersiniz? Birçok mega trend mevcut. Bu mega trendler hem bizim hem de genel olarak sektörün tamamı için oldukça olumlu trendler. Sektörümüzü büyük ölçüde etkileyen trendlerin birincisi ‘kentleşme’. Her gün yaklaşık 200 bin, yılda yaklaşık 70 milyon insan kentlere göç ediyor. Şehirleri yaşamak için daha iyi bir hale getirerek dünyanın sürdürülebilir bir şekilde kentleşmesine yardımcı olabiliriz. İkinci ve diğer önemli bir mega trend de ‘teknolojik dönüşüm’ ya da buna ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’ de diyebiliriz. Sektörümüz için birçok güzel fırsat sunan son derece önemli bir mega trend bu. Bunlar en önemli mega trendler. Yaşlanan nüfus, kentleşme gibi başka mega trendler de mevcut. Ancak teknolojik dönüşüm en önemli olanlardan biri. Kentleşmenin ardından insanlar geliyor. Her geçen gün daha fazla insan şehirlerde yaşamaya başlıyor. Bu insanlara erişilebilirlik ve hareket ya da bir yerden bir yere gitme imkanı sunmanız gerekiyor. Bu yüzden dünyada bu trendlerin birçoğu gerçekten sektörümüze büyük faydalar sağlıyor.


AŞKABAT HAVALİMANI

AYDINLATMA OTOMASYONUNDA OPTİMUS DORUK’U TERCİH ETTİ

A’DAN Z’YE OPTİMUS ÇÖZÜMLER YAPI SEKTÖRÜNDE

A.G. Elektrik Panoları - A.G. Şalt Ürünleri Motor Sürücü ve Yol Vericiler - Zayıf Akım Sistemleri Bina Otomasyon Sistemleri - Anahtar Priz Serileri Audio / Video Sistemleri


RÖPORTAJ / YAPAY ZEKA

IBM TÜRKİYE YAPAY ZEKA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNİ NASIL ŞEKİLLENDİRECEK Son dönemde günlük hayatımızda ve iş yaşamımızda “yapay zeka” kelimesini daha sık duymaya başladık. Yapay zeka nedir? İş yaşamımızı akıllı makinalar mı ele geçirecek? Yapay zekaya karşı kendimizi savunmalı mıyız? Yapay zeka inşaat sektörünün geleceğini nasıl şekillendirecek? gibi soruları IBM Türkiye Veri ve Yapay Zeka Teknik Mimarı Ahmet Said Çelik cevapladı.

Günlük hayatımızda ve iş yaşamında “yapay zeka” ile daha sık karşılaşacağımızı ve bunun kaçınılmaz olduğunu dile getiren Çelik, yapay zekanın kullanımıyla ilgili çoğu korkunun yersiz olduğunu belirtti. Çoğu sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de yapay zekanın ve akıllı makinelerin çalışma yaşamını kolaylaştıracağının altını çizen Ahmet Said Çelik özellikle şu vurguyu yaptı: “Yapay zeka teknolojisinin hedefi insan aklının yerini almak değil, tam tersine sahip olduğu özellikleri kullanarak insanlara yardımcı olmak. Bu sebeple gelecekte bu teknolojileri eğitebilen ve kullanabilen iş gücüne de ihtiyaç olacak. Yakın gelecekte yalnızca

28

inşaat sektörü değil diğer bütün sektörler yapay zeka ve yapay zekaya dayalı diğer teknolojilere entegre olacaklar. Yapay zeka teknolojisine dayalı çözümler inşaat dahil birçok sektör için en optimal ve müşteri odaklı çözümleri sunacak.” Dünya ve Türkiye’de yapay zeka nasıl kullanılıyor ve ne tür faydalar sağlıyor? Geçmişten bugüne baktığımızda her 25 yılda bir iş dünyasının dinamiklerini, çalışma biçimini doğrudan etkileyip, değiştiren ve sektörleri dönüştüren yeni bir teknoloji ortaya çıkıyor. Ana bilgisayarlarla başlayan bu teknoloji yolculuğu, mikro işlemci üretimi sayesinde evlerimizdeki kişisel bilgisayarlara kadar ulaştı.

İnternet devriminden sonra ise, günümüzün en önemli teknoloji mimarilerinden biri yapay zeka. Yapay zeka teknolojisi, özellikle günümüzde veri akışının çok yoğun olduğu bu dönemde, çok büyük fırsatlar sunuyor. Karşı karşıya olduğumuz veri, söylediklerimizden müşteri verilerine, makinelerin birbiriyle iletişiminden doğan veriden sosyal medya çıktılarına kadar çok geniş bir havuz oluşturuyor. Yapay zeka, bu verileri kullanarak mantık yürütebiliyor, hipotezler üretebiliyor ve yargıda bulunabiliyor. En önemlisi ise, bu sistemler yalnızca programlanmıyor, aynı zamanda kullandığı veriler ve deneyimleri sayesinde öğrenmeye devam ediyor.


Türkiye de tabii ki bu veri akışından yararlanıyor. Son yıllarda veri, veri analitiği, kognitif uygulamalar ve yapay zekanın ülkemizde de bilinirliği oldukça arttı. Bu yeni teknolojiler tüm iş dünyasında konuşuluyor.

öne çıkıyorlar. Bu sektörler, geçmişten bugüne birçok veriye sahip durumda. Bu verilerin korunması konusunda yapılan yatırımlarla yapay zeka teknolojisinin kullanımı için önemli fırsatlar oluşuyor.

Telekomünikasyon, bankacılık ve finans sektörleri başta olmak üzere müşteri deneyimini iyileştirmeye yönelik yapay zeka teknolojisine dayalı çözümlerden, fabrikalarda verimliliği artıran Nesnelerin İnterneti (IoT) çözümlerine kadar çok geniş bir yelpazede ilgi mevcut.

ŞİRKETLERİ DAHA KARLI HALE GETİRECEK Veriler üzerinden yapay zeka teknolojisini kullanarak analiz yapıp alternatif senaryolar oluşturmak bu sektördeki şirketleri daha kârlı hale getirecek potansiyele sahip. Bu teknolojiler ülke ekonomilerine katkı yapmanın yanı sıra, yeni istihdam ihtiyacı yaratarak işsizliğin azalmasına ve yaşam standartlarının iyileştirilmesine de katkıda bulunacak.

TÜRKİYE OLARAK HENÜZ YOLUN BAŞINDAYIZ Dünyada ise, yapay zeka kullanımı hızla artıyor ve bu teknolojinin perakende, ulaştırma, sağlık gibi birçok alanda kullanıldığını görüyoruz. Türkiye olarak henüz yolun başındayız ancak ülkemizin bu yeni teknolojilerden faydalanarak rekabet avantajı elde etmesi için iş dünyası sorumluluk almalı. Bu yeni sisteme adapte olup, bu alanda yatırımlar yapmamız ve büyümemizi bu yönde sürdürmemiz gerekiyor. Yapay zekanın en çok kullanıldığı sektörler hangileridir? Küresel ekonominin yönetiminde yapay zekanın ağırlığının artacağı öngörülüyor. Özellikle bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon, otomotiv ve perakende sektörleri, yapay zekanın önemli rol oynayacağı alanlar olarak

Dünyada ve Türkiye’de yapay zekanın inşaat sektöründe kullanım alanları nelerdir? Türkiye’de uygulanabilir ve IBM’in hedeflediği kullanım alanları mevcut mu? Yapay zekanın gündelik hayatımızda inşaat sektöründe yakın ve orta gelecekte neler sağlayacağını öngörüyorsunuz, iş güvenliğine katkıları olacak mı? İnşaat sektöründe yapay zeka farklı alanlarda kullanılabiliyor. Bu alanlar arasında planlama ve tasarım, emniyet, ekipman, izleme ve bakımı sayabiliriz. Örneğin, yapay zeka teknolojisiyle zenginleştirilmiş güvenlik sensörleri inşaat sırasında güvenirliği arttırma konusunda kullanılıyor.

YAPAY ZEKANIN İŞ VE İŞÇİ GÜVENLİĞİNE ETKİSİ Giyilebilir sensörler ise, işçilerin yerinin belirlenmesinde aktif rol alıyor ve işçilerin düşme tehlikesine karşı da uyarı veriyor. Bu sayede iş ve işçi güvenliği konularında önemli kazanımlar sağlanıyor.

IBM Türkiye Veri ve Yapay Zeka Teknik Mimarı Ahmet Said Çelik

29


RÖPORTAJ / YAPAY ZEKA

Aynı zamanda inşaat projelerinde en optimal sonuçların alınması için otonom araçlar da inşaat sektöründe gelecekte kullanılacak teknolojiler arasında.

En önemli kullanım alanlarından biri de görüntü analizi, çalışanların ya da nesnelerin hareketlerini takip edebilen, iş güvenliği kurallarına uyumsuzluğu tespit edebilen, çalışanları uyarabilen, belirlenmiş kalıplar dışına çıkan görüntüleri algılayabilen sistemler kullanılabiliyor. Bu yapılar çalışma ortamlarında maksimum güvenliği sağlayabiliyor. İNŞAAT SEKTÖRÜNE ÜRETKENLİK GETİRECEK Yapay zeka, inşaat sektöründe üretkenliği artırmak için çok önemli faydalar sunuyor. Güvenlik, tasarım ve projelendirme, takip ve bakım gibi alanlarda hızlı, güvenilir, optimal kararlar alınmasında insanlara yardımcı oluyor. Yakın gelecekte yalnızca inşaat sektörü değil diğer bütün sektörler yapay zeka ve yapay zekaya dayalı diğer teknolojilere entegre olacaklar. Yapay zeka teknolojisine dayalı

30

çözümler inşaat dahil birçok sektör için en optimal ve müşteri odaklı çözümleri sunuyor. Yapay zeka teknolojisinin hedefi insan aklının yerini almak değil, tam tersine sahip olduğu özellikleri kullanarak insanlara yardımcı olmak. Bu sebeple gelecekte bu teknolojileri eğitebilen ve kullanbilen iş gücüne de ihtiyaç olacak. Her sektör gibi inşaat sektöründe de bu tür yeni nesil teknolojilere aşina olan ve bu teknolojileri kullanabilen istihdamın bugünden yetiştirilmesi ve bu konuda gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor. Yapay zeka inşaat şirketlerine nasıl bir verimlilik sağlar? Yapay zeka inşaat sektöründe güvenlik önlemleri dışında, evlerde enerji verimliliğinin sağlanması ve ev içindeki kullanım alanlarının otomatikleştirilmesinde de kullanılıyor.

İŞ ARAÇLARI SÜRÜCÜSÜZ OLACAK Sürücüsüz araçlara benzer olarak dozer, sondaj gibi inşaat sektöründe kullanılan makinelerde de otonom araçları göreceğiz. Ayrıca nakliye ve tedarik zinciri operasyonlarını optimize etmek adına da yapay zekanın yaygın olarak kullanılacağını öngörüyoruz. Risk yönetimi tarafında ise, projelerin bir bütün olarak ele alınarak sonuçlarının daha iyi tahmin edilmesi noktasında yapay zeka teknolojisi önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye’de inşaat sektörünün yapay zeka bilinirliği mevcut mu? Bilinirliğini artırmak için ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? İnşaat sektörü de dahil olmak üzere iş dünyasının geneli yeni teknolojilerin farkında. IBM olarak üst düzey yöneticiler ile gerçekleştirdiğimiz araştırmalar da bunu doğruluyor. Hem global hem de Türkiye sonuçlarına bakıldığında, CEO’ların çoğunluğu şirketlerini etkileyen en büyük faktör olarak teknolojiyi gösteriyor. Ayrıca Türk iş dünyası, önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde kurumlarının teknoloji tarafından ciddi bir şekilde etkileneceğini düşünüyor. Bu nedenle yapay zeka özelindeki yatırımlarımızı hız kesmeden devam ettirmemiz önem taşıyor.



MAKALE / YAPAY ZEKA

ZF GENİŞ IOT UYGULAMA YELPAZESİ YENİLİKÇİ, KULLANIŞLI VE YAYGIN KULLANIM SUNUYOR Güç aktarma organları, şasi teknolojileri ve aktif/pasif güvenlik teknolojilerinin küresel liderlerinden olan ZF, sektörler arası ağ oluşturma uzmanlığı sunuyor. Microsoft Azure ile stratejik ortaklık geliştiren Alman şirketi ZF, akıllı ürünler için açık kodlu ZF IoT platformu oluşturuldu. Platform, son müşterilerin yanı sıra şirketler, üreticiler ve filo operatörleri için de katma değer sunuyor.

“Nesnelerin İnterneti” yani IoT, makine öğrenmesi ve yapay zeka sayesinde giderek olgunlaştı ve sürekli gelişiyor. Dijital çözümlerin hem şirketler hem de son kullanıcılar için hayatı kolaylaştırıcı ve kullanıcı dostu olmaları bir başarı faktörü olarak giderek daha önemli hale geliyor.

32

AĞ OLUŞTURMA VE KAPSAMLI VERİ ANALİZİ ZF, daha akıllı ve daha güvenilir ürünler ve hizmetler sunmak için ağ oluşturma ve kapsamlı veri analizine güveniyor. Yeni nesil IoT sistemlerinin geliştirilmesi için büyük veriler,

verimlilik ve hızın sunduğu fırsatlardan yararlanarak bu uzmanlığı bir araya getirmek için açık IoT platformunu kullanıyor. ZF, bulut tabanlı platformların sağladığı geniş uygulama alanlarını da sergiliyor.


2025’TE TÜM ZF ÜRÜNLERİ AĞA BAĞLANACAK ZF Friedrichshafen AG’nin Dijital Direktörü Mamatha Chamarthi, “Uzaktan tanılama veya üretim süreçlerinin otomasyonu gibi sistem çözümlerimizi ağ tabanlı uygulamalar ile yaygınlaştırmak her zaman ZF’nin temel bir yetkinliği oldu. 2025 yılına kadar tüm ZF ürünleri ağa bağlanacak” dedi. Microsoft Azure’a dayanan açık ZF IoT platformu, yeni dijital hizmetleri uygulama ve donanım sistemlerini veri analizi ve akıllı algoritmalar aracılığıyla daha verimli kullanma imkanı sunuyor. Geniş portföyü sayesinde ZF, bu platformu endüstrilerdeki veri trendlerini analiz etmek ve en iyi uygulamaları daha çevik bir şekilde analiz edebilmek için çapraz sorgulama için kullanabiliyor. Grubun IoT platformu, müşterilerine yenilikçi, güvenli ve kullanışlı çözümler sunmak için çok çeşitli uygulamaları ve endüstrileri kapsayan çeşitli işlevleri bir araya getirdi.

YARININ HAREKETLİLİĞİ İÇİN BAĞLANTILI ÇÖZÜMLER Araç mobilitesine yönelik geliştirilen ürün yelpazesi, ZF’nin eşsiz bir özelliği. Şirket, donanım ürünlerini buluta bağlayarak, yapay zeka ve diğer analitik yaklaşımları uygulayarak daha akıllı ve daha güvenilir hale getiriyor. Buna bir örnek İş Makinesi Veri Analitiği: Örneğin çimento mikserinin veri yayın geçmişi, tüm ürün ömrü boyunca bulut uygulaması üzerinden izlenebilir. Bu, arıza süresinin azaltılmasına yardımcı olur çünkü potansiyel sorunlar önceden belirlenip giderilebilir. Benzer bir yaklaşım ZF TraXon şanzımanların “Sezgisel Bakım” özelliği için de kullanılıyor. ARAÇ BAKIMINI PLANLAMAK İÇİN KULLANILACAK Bu yeni fonksiyonla ZF, başarılı şanzımanı TraXon’u ticari araç endüstrisindeki dijital gelecek için hazırlıyor. Araç üreticileri ve filo operatörleri, ZF’nin IoT platformunu 2019’dan itibaren araç bakımını proaktif şekilde planlamak için kullanabilecek.

Openmatics sistemiyle ZF, telematik ürünleri sağlayıcısı olarak sektörde uzun süredir devam eden bir uzmanlığa sahip. Geleneksel filo yönetimine ek olarak, Openmatics bağlantı platformu elektrikli araç sahipleri için geniş kapsamlı işlevler sunuyor. Bu nedenle, Hollandalı üretici VDL hem elektrikli hem de dizel araçlarının operasyonel verimliliğini tam olarak destekleyen akıllı e-mobilite filo yönetimi için Openmatics’e güveniyor. Openmatics artık portföyünü araç filosu sahiplerine de genişletiyor. ZF IoT platformuna dayanan ZF Car Connect, filo yöneticisi için web tabanlı portalıyla birlikte sürücü yardım sistemi ve Dijital Kayıt Defteri işlevine sahip sürücüler için bir mobil uygulama içeriyor. YOL GÜVENLİĞİNİ ARACA BİLDİRECEK Otomatik sürüş fonksiyonlarının artan kullanımıyla ZF’nin IoT platformu, OTA (Over the Air) güncellemeler için çok önemli bir merkez olacak. OTA güncellemeleri, programların verimlilik, yol güvenliği ve siber güvenlik konularında güncel olmasını sağlamak için en son yazılım sürümünün veri bulutuyla doğrudan buluttan araca gönderilmesine izin veriyor.

33


MAKALE / YAPAY ZEKA

ARACI KORSAN SALDIRIYA KARŞI KORUR Bu teknolojiyi daha da ilerletmek için ZF, OTA güncellemeleri için tek tip ve üreticiden bağımsız bir standardın piyasaya sürülmesi için çalışan eSync Alliance’a katıldı. eSync sistemi bulut ve elektronik terminal birimleri arasında güvenli veri alışverişi sağlar ve aracın siber mimarisini korsan saldırılarına karşı korumaya yardımcı olur. BÜYÜK VERİ VE AĞ ÜRETİM SÜREÇLERİNİ AKILLI HALE GETİRİYOR IoT çözümleri ayrıca daha esnek ve verimli üretim lojistiği için büyük bir potansiyel sunuyor. Açık kodlu IoT platformunu kullanan ZF,

34

Endüstri 4.0’ı mağaza katına taşıyan deTAGtive Araç Takibi gibi bluetooth çözümlerinin üretim tesislerinde ve nakliye depolarındaki malzeme ve malları yönetmek için basit ve akıllı araçlar sağladığı, tüm tedarik zincirine yönelik bir dizi yenilikçi çözüm geliştirdi. İnteraktif lojistik çözümü ZF Çağrı Düğmesi, üretim malzemesi siparişi için yenilikçi bir yöntem sunuyor. Hiçbir telsiz ve neredeyse anında kurulum yapılmadan, herhangi bir üretim hattına, üretim ortamına veya envanter takip sistemine ek donanıma ihtiyaç duymadan esnek bir şekilde adapte oluyor.

HATAYI ÇABUK TESPİT EDEREK MALİYETİ DÜŞÜRÜYOR Bu arada, “CERA” (Connected End-of-Line Reject Analyzer) hata kod analizi işlevi, değerli bir Kalite yönetim aracı sunuyor. ZF, direksiyon kolonlarının üretiminde CERA kullanıyor: Bir ürün son fonksiyonel test (hat sonu testi) sırasında kusurlar gösterirse, sistem, üretim verilerinin arızasını gerçek zamanlı olarak belirleyebilir ve hatanın kaynağını raporlar. Çabuk tespit edilen hata sayesinde büyük harcamalar yapılmadan önce sorunun giderilmesine imkan veriyor.


Yakıt tüket�m�nde ’ye saatte 0,5lt uf varan tasarr

ZF’den Transm�kser �ç�n Redüktör: Ecom�x II Haf�f, Küçük, Sess�z ve Ekonom�k ZF'n�n yen� nes�l m�kser çev�rme ün�tes� Ecom�x II, 8 m3'ten 16 m3'e kadar tüm m�kserler �ç�n �deald�r. Ağırlık ve boyutta avantaj sağlarken, montaj açısı esnekl�ğ� ve t�treş�m �zolasyonuyla uygulama ve kullanımda konforu garant� eder. Yakıt tüket�m�nde saatte 0,5 lt'ye varan tasarrufla beton sektörünün yıldız oyuncusudur.

ZF Serv�ces Türk San. ve T�c. A.Ş. Ad�l Mah. Demokras� Cad. No:17 34935 Sultanbeyl�, İstanbul

0216 592 07 50 zfturk.�nfo@zf.com


RÖPORTAJ / YAPAY ZEKA

JOHNSON CONTROLS DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ DİJİTAL BULUT PLATFORMUYLA HİZMET VERİYORUZ “Şube ve dağıtım kanalları ağıyla 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren Johnson Controls, bina sahiplerinin, kullanıcıların, mühendislerin ve tesislerin tüm yaşam döngüsünü iyileştirmeye yardımcı oluyor. Johnson Controls, bina yönetimi ve ilgili kurumsal bilgileri almak, işlemek, analiz etmek ve yönetmek için Digital Vault (Dijital Kasa) adındaki dünyanın en gelişmiş dijital bulut platformunu geliştirdi ve piyasaya sürdü.” Bina Otomasyon Sistemi ihtiyaçlarında ise, Johnson Controls markamızla fark yaratan sürdürebilir mühendislik çözümleri üretmekteyiz. Bünyemizde bulunan Teknik Tesis Yönetimi ekibimizle büyük ölçekli alışveriş merkezleri, otel, hastane, endüstriyel tesis ve havalimanları projelerinde 7/24 teknik hizmet sağlamaktayız. Bahsettiğimiz tüm ürün ve hizmetlerimizle ilgili kendi bünyemizde servis organizasyonumuz mevcut. Servis hizmetimizdeki temel amacımız müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak ve sürdürülebilir kılmak.

Johnson Controls’un Türkiye’deki faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz? İnşaat sektöründe hangi alanlarda varsınız? Türkiye’deki hikayemiz, 1999 yılında YORK’un ülke distribütörünü satın almasıyla başladı. 2005 yılında ise, Johnson Controls’un YORK markasını dünya genelinde bünyesine katmasıyla bugüne kadar geldik. İstanbul’da bulunan merkez ofisimiz, Adana, Ankara ve İzmir’de bulunan bölge ofislerimiz ve 400 çalışanımız ile HAZAR bölgesi dahil müşterilerimize hizmet vermekteyiz. Johnson Controls Türkiye Etkin Yapı Sistemleri Grubu, binaları geliştirerek, daha güvenli, akıllı ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Teknoloji portföyümüz, her zaman müşteri beklentilerinin ötesine geçmemizi sağlamak için bir binayı güvenlik sistemleri, enerji yönetimi, yangından koruma veya HVAC, kısacası her yönüyle ele alıyor.

36

HANGİ ÜRÜNLERLE HİZMET VERİYORUZ Şube ve dağıtım kanalları ağımızla 150’den fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve bina sahiplerinin, kullanıcıların, mühendislerin ve tesislerin tüm yaşam döngüsünü iyileştirmesine yardımcı oluyoruz. İklimlendirme (HVAC; ısıtma, havalandırma, klima ve soğutma) ekipmanları, entegre bina otomasyon çözümleri, teknik bina yönetimi, endüstriyel soğutma, ticari ve konut tipi klimalar ve VRF sistemleri ile hizmet vermekteyiz. YORK®, Tyco®, Hitachi®, Metasys®, Ruskin®, Titus®, Frick®, PENN®, Sabroe®, Simplex® ve Grinnell® gibi sektördeki en güvenilir isimlerden bazıları marka yelpazemizde yer alıyor. Merkezi Sistem ekipmanları, soğutma grubu, klima santrali ve fancoil gruplarında YORK/ Hitachi markaları, endüstriyel soğutma gruplarında Sabroe ve Frick markaları, bireysel uygulamalarda ise, YORK ve Hitachi markalarıyla müşterilerimize ürün ve hizmet sunmaktayız.

DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ DİJİTAL BULUT PLATFORMU Johnson Controls inşaat sektöründe yapay zekayı nasıl kullanıyor? Akıllı binalarda (bina verimliliğini artırmak için) yapay zekadan faydalanıyor mu? Johnson Controls; HVAC, kontrol sistemleri, enerji yönetimi, güvenlik alanlarındaki zengin birikimini kullanarak, dijital dönüşümü müşterileri için çözüm ve platform portföyüyle yönlendiriyor. Örneğin, Johnson Controls, bina yönetimi ve ilgili kurumsal bilgileri almak, işlemek, analiz etmek ve yönetmek için Digital Vault (Dijital Kasa) adındaki dünyanın en gelişmiş dijital bulut platformunu geliştirdi ve piyasaya sürdü. Platform, dijital dönüşümlerine olanak sağlamak amacıyla müşterilerin ve Johnson Controls’un çözüm önerileri geliştirmesinde bir temel olarak kullanıldı. Enerji verimliliğine yönelik bir tesis yönetim sistemi olan JEM, kurum genelinde bina verilerini proaktif olarak analiz ediyor. Geçtiğimiz yıl beş kıtada 2.000’e yakın binaya sahip 100’den fazla müşteri için uygulanan bu platform, müşterilerin tasarruf ve verimlilik fırsatlarını belirlemelerine yardımcı oldu.


Öte yandan BT Sistemleri, insan, tesis, haber akışı, hava koşulları ve sosyal medya gibi birçok platformdan veri alarak ve yapay zeka uygulamalarından yararlanarak, güvenliği, reaktif ve araştırmacı bir yaklaşımdan öngörücü ve proaktif bir yaklaşıma taşıyan en gelişmiş dijital güvenlik platformu oldu. Bu çözüm tehdit modellemesi gerçekleştirerek bunlara göre tepki senaryoları oluşturuyor. Böylece müşterilerin güvenlik operasyonlarını iyileştirmelerine ve bunları küresel olarak birleştirmelerine olanak sağlıyor. DÜŞÜK İŞLETME MALİYETİYLE EK TASARRUF Bir diğer çözüm ise, müşterilerin öngörülü sorun teşhisi ve makina öğrenmesi yoluyla ekipman sistemlerinin güvenilirliğinin ve performansının iyileştirmesini sağlayan Bağlı Sistemler Platformu. Müşteriler akıllı ve önleyici bakım ve düşük işletme maliyetleri sayesinde ek tasarruf sağlayabiliyor. Johnson Controls, bu IoT bağlantılı platform ve çözümler aracılığıyla 1.600’den fazla müşteriyi, 5.000 binayı ve 75.000 ekipmanı ile sistemi birbirine bağlıyor. Her gün 175 milyondan fazla veri örneklenerek analiz ediliyor ve 7.000’den fazla kullanıcı bu özelliklerden faydalanarak dünya genelinde milyonlarca dolar tasarruf ediyor. Merkezi Soğutma Grubu Optimizasyonu (CPO), tesis operasyonlarının maliyetini optimize etmek için kullanılıyor. HVAC donanım performansının gelecek tahmini, binanın yük gereklilikleri, hava durumu veya bina doluluğundaki değişiklikler, alternatif enerji kaynaklarına erişim ve talep, yanıt programlarına katılım esas alınarak, model öngörü kontrolleriyle sağlanıyor. Bu model dünyada tek olma özelliği de taşıyor.

ZORLU CENTER BU PROGRAMLA TASARRUF EDİYOR Müşteriler, Merkezi Soğutma Grubu (CPO) ile işletmelerinde yüzde 10 ile 30 arasında tasarruf sağlayabiliyor. Zorlu Center İstanbul gibi birçok müşteri, bu program sayesinde tasarruf ediyor. Johnson Controls günümüzde küresel Nesnelerin İnterneti (IoT) pazarındaki en iyi şirketleri, teknolojileri ve ürünleri ödüllendiren bağımsız bir organizasyon olan IoT Breakthrough tarafından Ocak 2019’da “Yılın Endüstriyel IoT Yenilikçisi” seçildi. 3.500’den fazla global aday arasından IoT endüstrisinde inovasyon öncüsü olarak tanınmak ve ödüllendirilmek bizim için bir onur oldu. Her ne kadar inovasyonu teşvik etmek amacıyla ürünlerimizi ve çözümlerimizi geliştirmek için sürekli çalışsak da IoT ve veri odaklı yazılım çözümleri aracılığıyla fiziksel ve dijital dünyaları bir araya getirme vizyonumuzu paylaşan organizasyonların artan ilgisini görmek de aynı derecede heyecan verici. TEKNİK EKİPMANLARI SADECE BİR MERKEZDEN YÖNETİYOR Johnson Controls Metasys® bina yönetim sistemi nedir? Söz konusu sistemin yapay zekayla nasıl bir ilgisi var? Bir binanın veya tesisin enerji tasarrufu öncelikli olarak o binaya hitap eden mekanik cihazların verimliliği ile ilişkili. Ancak verimli bir cihazın yanlış kullanılması tesis içerisinde sorunlar çıkartabileceği gibi, istenen tasarrufun da yapılmasını engelleyebilir. Metasys®, burada devreye girerek, yıllardır dünya çapında milyarlarca noktadan edindiği tecrübe ile her cihazın en optimum koşullarda çalışmasını ve sadece cihazın verimliliğini değil bir

Alp Yılmaz Johnson Controls Türkiye ve Hazar Bölgesi Genel Müdürü

bütün olarak binanın verimliliğini izleyerek birbirinden farklı görev ve yerlerdeki cihazların birbirleriyle etkileşimlerini ve kullanıcıların ihtiyaçlarını önceden tahmin eden gelişmiş algoritmaları kullanarak bütün binanın, teknik ekipmanların sadece bir merkezden yönetilmesini sağlıyor. DİĞER YAZILIMLARA GÖRE DAHA HIZLIYIZ Operatör ve tesis yöneticilerinin, günümüz teknolojisinden en üst düzeyde faydalanmasını sağlayarak; cep telefonlarından, tabletlerinden veya bilgisayarlarından aynı ara yüz ve aynı komutlarla bütün tesisi yönetebilmeleri için kullanılan, cihazdan bağımsız olarak çalışabilen ve tamamen sezgisel ve kullanılması kolay bir ara yüzümüz var. Yeni ara yüzümüz diğer yazılımlara göre yüzde 96 oranında daha hızlı öğrenme ve yüzde 86 oranında daha az tıklama gerektiriyor. Gündelik hayatımızda, nasıl bir yerden bir yere giderken harita koordinatlarına değil de sokak isimleri veya etraftaki binalara göre yolumuzu buluyorsak, biz bu anlayışı Metasys®’e entegre ettik. Operatör veya tesis yöneticilerinin artık ağ altyapısını ezberlemesine veya bir cihaza ulaşabilmek için sayfalarca kılavuz karıştırmasına gerek kalmadan, alan temelli ulaşım aracımızla kolaylıkla istedikleri cihaza ulaşabiliyor.

37


RÖPORTAJ / YAPAY ZEKA Bu örneği geleneksel yönetim anlayışıyla ele aldığımızda ise, iş gücü ve yakıt tasarruf sağlayamayız. Kısacası; akıllı şehir yönetimi geleneksel yönetim anlayışına göre enerji tasarrufu, verimlilik, güvenlik sistemleri, ulaşım vb. gibi konularda büyük artılar sunuyor. Ayrıca elde edilen büyük kentsel veriler, yönetimsel açıdan, kentin değişkenlerini ve vatandaşların ihtiyaçlarını öncesinden yapay zeka uygulamaları vasıtasıyla ön görerek kentin geleceğine katkı sağlıyor. Johnson Controls olarak bir şehri akıllı yapan etkenler; akıllı altyapı, akıllı güvenlik, akıllı enerji, akıllı yönetim, akıllı eğitim, akıllı sağlık hizmetleri, akıllı bina ve akıllı ulaşımdır. TEKNOLOJİ YAŞAMIMIZI DÖNÜŞTÜRÜYOR Akıllı binalar gelecekte akıllı şehirlere dönüşür mü? Yapay zekanın akıllı şehirlerdeki rolü ne olabilir? Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler, yaşamımızda da teknolojik bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Öyle ki, teknoloji yaşamımızın neredeyse tüm alanlarına sirayet etmekte, bilinçli olarak ya da farkında olmadan etrafımızı kuşatmakta. Bu dönüşümden binalar, şehirler ve şehir yönetimleri de payını alıyor. Şehirler dinamik yapılarıyla her zaman büyümeye, üretime, yeniliğe, akla ve bilgiye ev sahipliği yaptı ve yapıyor. Bugün dünya nüfusunun yüzde 55’i şehirlerde yaşamakta, üretilen toplam katma değerin ise yüzde 90’ı şehirlerden sağlanıyor. Bu yüzden şehirleşme, ekonomi ve dijital dönüşüm ayrılmaz parçalar. Şimdilerde evlerimizde ve binalarımızda olduğu gibi gelecekte de teknoloji odaklı, verimliliği yüksek ve güvenlikli şehirler inşa ediliyor. AKILLI ŞEHİRLERİN İNŞASINDA YAPAY ZEKANIN ROLÜ Akıllı şehirlerin inşa edilmesinde en büyük rolü yapay zeka oynuyor. Sensörlerden ve birçok farklı platformdan veri alıp bunları analiz ederek, insanlar için en verimli hale getiriyor. Bu sayede insanların hayatları daha güvenli, verimli ve kolay hale geliyor. Akıllı şehir yönetimi, geleneksel yönetim anlayışına kıyasla ne gibi artılar sunuyor? Johnson Controls tarafından bir şehri akıllı yapan etkenler nelerdir? Akıllı şehir yönetimi nüfus yoğunluğunun artış göstermesiyle ortaya çıkan karmaşık

38

sorunlara çözüm üretme amacıyla ortaya çıktı. Diğer taraftan teknoloji de sürekli karşılaşılan sorunlara çözüm üreten önemli araçlardan biri olarak varlık kazandı. Akıllı şehirler geleneksel yönetim anlayışına nazaran hem vatandaşlara hem de şehir yöneticilerine inanılmaz kolaylıklar sağlıyor. ÇÖP KAMYONLARINI ÇÖP KUTULARI ÇAĞIRACAK Örneğin, dolduktan sonra mesaj gönderen çöp kutularının kullanılmasını düşünelim. Akıllı şehir yönetiminde, dolduğunda mesaj gönderen çöp kutuları sisteme entegre edildiğinde çöp toplama kamyonlarının yol güzergahı, kamyonun büyüklüğü/küçüklüğü ona göre seçilerek çöp toplama işlemi yapılır. Bu sayede çöp kamyonlarının sadece boşaltılması gereken çöp kutularına gönderilmesiyle işgücü ve yakıt maliyetlerinde önemli bir tasarruf sağlanmış olur.

AR-GE ÇALIŞMALARIMIZ İNOVASYON MERKEZİMİZDE YAPILIYOR Johnson Controls çalışanlarına yapay zeka konusunda eğitim veriyor mu? Bu konuda Türkiye’de AR-GE faaliyetleri var mı? Tüm AR-GE çalışmalarımız MILWAUKEE’deki inovasyon merkezimizde yapılıyor. Müşterilerimizin karşılaştıkları sorunları çözmek ve hedeflerini gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Bana göre çok daha önemlisi akıllı, güvenli ve sürdürülebilir bir dünya için dönüşüme liderlik eden yenilikler üzerinde çalışıyor ve sektöre öncülük ediyoruz. Johnson Controls sorunları çözen ve müşterilerimizin iş hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olan yeniliklerde yapay zekayı kullanıyor. Tüm çözüm ve yeniliklerimizle ilgili hem çalışanlarımıza hem de müşterilerimize eğitimler düzenliyoruz.


19 GELECEĞİN ENDÜSTRİYEL TEKNOLOJİLERİ FUARI 2019

21-24 ŞUBAT 2019 HAYAL ET PARÇASI OL

F U A R

İ Z M İ R

www.fitfuar.com

İŞİNİ

GELECEĞE

TAŞI

ONLINE ONLINE KAYIT FIT Fuar’ına sıra beklemeden giriş yapabilmek için www. fitfuar.com adresinden aşağıdaki gibi kaydınızı yapabilirsiniz.

www. fitfuar.com sitesine girin

Ziyaretçi online siteminine kaydınız yaptırın

Gelen QR kodu girişte sisteme okutun

Sıra beklemeden hızlı ve kolay fuara giriş yapın

FUAR DA Kİ İZ ÖZ EL İŞ GÖ RÜ ŞM ELE RİN CI IM TIL KA İÇİ N EV U FİR MA LA RDAN RA ND Z İNİ AL AB İLİ RS

ra nd ev u. fit fu ar.co m ERİ ZİYARET SAATL :00 21-23 Şubat 10:00 -18 24 Şubat 10:00 -17:00

ORGANİZASYON Zafer Mahallesi Sakarya Caddesi 35410 Gaziemir / İZMİR T : (0232) 497 10 00 W : fuarizmir.com.tr

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.

İLETİŞİM T: (0212) 324 44 43 W: www.bilesim.com.tr M: info@bilesim.com.tr


VİTRİN

THE BO VIERA

BESA GRUP'TAN BODRUM'A 200 MİLYON DOLARLIK YATIRIM Besa Grup’un 200 milyon dolarlık yatırım ile Bodrum’da hayata geçireceği "The BO Viera" projesinin inşaatına hızla devam ediliyor.

40

Gayrimenkul ve inşaat yapım, yatırım, geliştirme ve işletme konusundaki tecrübesini Bodrum’a ve Türkiye’nin turizm gelişimine aktaran BESA Grup, The BO Viera projesi ile bulunduğu bölgede proje alanı, büyüklüğü, konumu açısından bir ilki gerçekleştirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye ekonomisine ciddi katkı sağlayan şirketlerden biri olan BESA Grup, bugüne kadar binlerce kişiye istihdam sağlarken The BO Viera projesi ile Bodrum’da yüzlerce kişiye de böylece iş imkanı sunacak.

BO Viera projemiz Bodrum’da inşaatına devam edilen ender projelerden. Toplam 150 dönüm arazi üzerinde, 200 adet rezidans, 130 adet villa, 7 adet işyeri olmak üzere toplam 337 anahtar ve Hilton grubunun üst segment, soft branded markası CURIO’nun 85 odalı otelinin yer aldığı, arazinin doğal eğimlerini çok başarılı biçimde kullanan, tamamı deniz ve günbatımı manzaralı, mimarinin peyzajın içerisinde eridiği The BO Viera tamamlandığında Bodrum’un en büyük ve sofistike projesi olacak" dedi.

Şu anda devam eden BESA Grup projelerinin toplam yatırım bedelinin 600 milyon TL civarında olduğunu ileten BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci; “İlk etabı 2019 yılı sonunda teslim edilmeye başlayacak olan The

İLK ETABIN YÜZDE 25'İ SATILDI BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci de, “Bodrum’da hayata geçireceğimiz The BO Viera bir Bodrum tutkunu olan grubumuz için çok önem verdiğimiz özel bir proje. BESA

kalitesi ve güvencesi ile kısa sürede projemizi söz verdiğimiz tarihte tamamlamak üzere tüm grup olarak gece gündüz çalışmaktayız. Benzersiz bir 21. yüzyıl deneyimi yaşatacağımız bu projemizin Bodrum’da inşaatına devam edip kıymetli müşterilerimize zamansız bir yatırım sunmak için gayret ediyoruz. Yoğun geçen ön talep aşamasından sonra, satışlara da geçtiğimiz yıl itibariyle başlamıştık. Satışa çıktığımız etabın yüzde 25’ini sattık. Bizi uzun zamandır bekleyen müşterilerimizin yoğun ilgisi bizi çok mutlu ediyor” şeklinde konuştu. Mimari projesi Bodrum Belediyesi tarafından onaylanan ve inşaat ruhsatı alınan The BO Viera projesinde yer alan gayrimenkuller, yatırımcısına hemen tapu edinme fırsatı da sunuyor.


BESA GRUP

THE BO VIERA KÜÇÜKBÜK KOYU'NDA YÜKSELİYOR 150 dönüm arazi üzerine inşa edilen The BO Viera; 330 adet villa ve rezidansı,7 adet işyeri, 1.2 kilometrelik sahili ve 85 odalı oteli The BO Vue – Curio a Collection by Hilton ile Bodrum’un odak noktası Türkbükü ve Gündoğan’ın arasında yer alan Küçükbük Koyu’nda hayata geçiriliyor.

bir sahile sahip olan The BO Viera projesinde yapımı devam eden rezidans ve villaların tamamı deniz manzaralı ve doğaya hakim konumda.

Yapılar, mimarinin doğal yapı ile bütünleştiği ve bölgenin endemik yapısına uygun peyzajın ön plana çıktığı, Bodrum günbatımını doğrudan seyreden koyunda konumlanıyor. Doğal falezleri ile denize sıfır, 1.2 kilometrelik

SERVİS HİZMETLERİNİ DE BESA GRUP VERECEK Alışveriş ve hizmet noktalarının yanı sıra SPA, yüzme havuzları, fitness, restoran ve cafeler, çocuklara özel alan, sahilde beach Club’lar

Satışa çıkacak olan ilk etabın, 2019 yılı sonunda teslim edilmesi planlanıyor. Bu etapta; 54 adet 5+1 dubleks, 49 adet 4+1 ve 5 adet 2+1 flat rezidans satışa sunuluyor.

BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci

BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci

gibi sosyal donatılara sahip The BO Viera’nın güvenlik, temizlik, bahçe bakımı gibi servis hizmetleri BESA Grup’un deneyimli hizmet şirketi tarafından sağlanacak. The BO Viera, Küçükbük Koyu’na damgasını vuran defne ağaçları, zeytin ağaçları, begonviller ve yaseminlerle bezenmiş Bodrumlu peyzajının yanı sıra Hilton grubunun üst segment oteli CURIO’yu The BO Vue CURIO a Collection by Hilton markası ve BESA Grup güvencesiyle Türkiye’ye getirecek.

41


VİTRİN

BÜYÜKYALI

FENDI CASA MARKASINI İSTANBUL'A GETİRDİK Fendi Casa markasını uzun zamandır İstanbul’a getirmek istediklerini söyleyen Luxury Living Group CEO’su Olga Vignatelli, "Farklı projelerle de görüştük ancak Büyükyalı’yı görünce aradığımız projenin Büyükyalı olduğunu anladık” dedi.

42

Büyükyalı’da her yaşam tarzının konfor anlayışına ve ihtiyaçlarına uygun daire seçenekleri olduğunu vurgulayan Ahmet Akbalık, “Zengin yaşam seçeneklerine sahip Büyükyalı’yı Fendi Casa dairelerimizle taçlandırdık. Dünyanın en iyi evlerini tasarlayan Fendi Casa ile konut alıcılarının, teslim aldıklarında baştan dekore etmeye ihtiyaç duymayacakları, sadece teşrif ederek oturabilecekleri, İstanbul’un en şık evlerini ve bloğunu hayata geçirdik” dedi.

Tarihi Yarımada manzarasına tepeden bakarak yüzmenin keyfini hayal etmek bile insana huzur ve mutluluk veriyor. Bu havuzda İstanbul ayaklarınızın ve kulaçlarınızın altında... Sakinlerimiz, masmavi Marmara’nın ve İstanbul Boğazı’nın karşısında, tarihi koklarken, martılara gülümseyerek yüzecek. İddialıyız, böyle sıra dışı bir yüzme deneyimini Büyükyalı dışında başka hiçbir yerde yaşamak, görmek mümkün değil” dedi.

Fendi bloğunda tüm ortak alanlarda Fendi Casa şıklığını ve farkını hissetmenin mümkün olacağını belirten Ahmet Akbalık, “Fendi Casa bloğumuzun terasında yer alan ve Boğaz manzarasına karşı konumlanan Lounge alanı ile sakinlerimize keyifli vakit geçirebilecekleri bir ortam sunuyoruz. Bu alanın en önemli ayrıcalığı, bloğumuzun terasındaki sonsuzluk havuzu. Sıra dışı bir deneyim yaşatan bu havuzda, Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve

FENDI CASA MARKASINI İSTANBUL'A GETİRDİK Fendi Casa markasını uzun zamandır İstanbul’a getirmek istediklerini söyleyen Luxury Living Group CEO’su Olga Vignatelli, "İstanbul gayrimenkul sektörünün yükselişini takip ediyor ve bir projede yer almak istiyorduk. Farklı projelerle de görüştük ancak Büyükyalı’yı görünce aradığımız projenin Büyükyalı olduğunu anladık” diye konuştu.

Olga Vignatelli sözlerini şöyle sürdürdü: “Özak Grubu’nun ortaya koyduğu değerlerin, felsefenin, kalite anlayışının ve tüketici odaklı yaklaşımın, Luxury Living Group ile örtüştüğünü gözlemledik ve bu bizi çok heyecanlandırdı. Diğer taraftan Büyükyalı’nın kendine has hikâyesi ve özelliklerinden de çok etkilendik. Büyükyalı, iyi yaşam felsefesi, gerçek lüks anlayışı, yeniden yaşama kazandırdığı tarihi yapıları, yenilikçi tasarıma verdiği önem ve Marmara Denizi’nin hemen kıyısındaki konumuyla aradığımız projeydi. Bu heyecanla, iki firma olarak tüm değerlerimizi ortaya koyduk ve Büyükyalı için bir sinerji yarattık. Kısa bir süre önce imza attığımız iş birliğinin sonucunda Büyükyalı ile ‘fayda odaklı lüks’ anlayışına sahip, İstanbul’un en şık evlerini hayata geçirdik. Bunun için çok çalıştık, birlikte çok büyük emek verdik. İstanbulluların, her ayrıntısı Büyükyalı’ya özel tasarlanan Fendi Casa bloğunu çok beğeneceğine inanıyoruz.”


LUXURY LIVING GROUP

ZENGİN VE HAREKETLİ BİR SOSYAL YAŞAM “Büyükyalı furnished by Fendi Casa”, terasında yer alan “infinity pool” ile havuz keyfi yaşatıyor. Etkinliklere ev sahipliği yapabilecek şekilde de düzenlenebilen havuz ve İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarasına karşı konumlanan lounge alanı, Büyükyalı sakinlerine keyifli zamanlar vaat ediyor. Büyükyalı’nın, Fendi Casa şıklığıyla tasarlanan evlerini, zengin ve hareketli bir sosyal yaşam çevreliyor. YAŞAM EYLÜL AYINDA BAŞLAYACAK Yeniden yaşama kazandırılan tarihi yapılarıyla, geçmişin büyüleyici atmosferini modern yaşama entegre eden Büyükyalı’da dünya markaları, gurme restoranlar, alışveriş sokakları, sinema, tiyatro ve kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak salonlar bulunuyor. Yaşamın eylül ayında başlayacağı Büyükyalı’da iyi yaşam için ihtiyaç duyulan her şey üstün kalite standartlarıyla yürüme mesafesinde yer alıyor. BÜYÜKYALI'DA KONFOR İÇİN HER ŞEY MEVCUT Büyükyalı sakinlerine, kuru temizlemeden dünyanın farklı ülkelerindeki seçkin restoranlarda rezervasyona, konser biletlerinden uluslararası seyahatlere, uçak, yat, helikopter, klasik otomobil ve limuzin kiralamadan çiçek ve hediye gönderimine kadar, dünyada eşi benzeri olmayan “Concierge Hizmetleri” sunuluyor. Daire sahiplerini ve misafirleri kapıda karşılayan, eşyalarının taşınmasına yardımcı olan, taksi çağıran yani ihtiyaç neyse çözüm

Luxury Living Group CEO’su Olga Vignatelli

Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık

üreten, hayat kolaylaştıran “Doorman” servisi de Büyükyalı’daki yaşama hizmet veriyor.

yapma ayrıcalığı sağlarken, trafikte zaman kazandırıyor.

DENİZ ULAŞIMI GÜNLÜK YAŞAMIN PARÇASI OLUYOR İstanbul Boğazı’nın girişinde, Kazlıçeşme sahil bandında, şehrin kara, deniz ve raylı sistem tüm yeni ulaşım akslarının kesiştiği noktada yer alan Büyükyalı İstanbul’da deniz, ulaşımın en konforlu, en pratik halini sunuyor. Büyükyalı, deniz shuttle’larıyla konforlu bir yolculuk

Metro istasyonuna 5 dakika yürüme mesafesindeki Büyükyalı’dan Anadolu Yakası’na Avrasya Tüneli ile 15 dakikada geçilebiliyor. Sahil yolu olarak da adlandırılan Kennedy Caddesi’ne direkt bağlantılı tek proje olan Büyükyalı, sakinlerine ve misafirlerine Kennedy Caddesi üzerinden doğrudan otoparka bağlanma imkânı sunuyor.

43


VİTRİN

MAKYOL GAYRIMENKUL

MAKYOL SANTRAL

KONFORUN MERKEZİNDE BİR YAŞAM Makyol Gayrimenkul, Bahçeşehir’in merkezinde geliştirdiği Makyol Santral’de “Evinizi Şimdi Alın, Ödemeye Teslimde Başlayın” kampanyasıyla ev sahibi olmak isteyenlere fırsat sunuyor.

Dünyaca ünlü mimarlık ofisi Roy Higgs Mimarlık tarafından projelendirilen Makyol Santral, toplam 16 bin 906 metrekare arazi üzerine inşa ediliyor. Projede 1+1, 2+1 ve 3+1 arasında değişen 5 blokta 407 daire, 9 villa ve ticari üniteler olmak üzere herkesin ihtiyacına göre değişen yaşam olanakları yer alıyor. Genişliğin ve ferahlığın ön planda olduğu tamamı teras veya balkonlu farklı daire seçenekleriyle kişiye özel bir yaşam deneyimi sunan Makyol Santral; konumu, özgün tasarımı ve peyzaj düzenlemesiyle fark yaratıyor. AKBATI'NIN TAM KARŞISINDA YER ALIYOR Konum itibarıyla değerli bir lokasyona sahip Makyol Santral, bölgenin büyük AVM’si Akbatı’nın tam karşısında yer alıyor. Projenin hemen arkasında bölgenin en büyük üniversite hastanesi LİV İSÜ Hastanesi’nin yanı sıra TED, Bilfen, MEF, Amerikan Koleji gibi birçok önemli okul ve eğitim kurumu bulunuyor.

Kampanya kapsamında 1+1 daireler 120 bin TL, 2+1 daireler 175 bin TL peşinatla, banka veya kefil şartı olmadan konut alıcılarına sunuluyor. Kalan ödemeler ise faizsiz ve 6 ay ertelenerek kira öder gibi teslimde ödenmeye başlıyor.

44

Merkezi konumu ve sunduğu yaşam olanaklarının yanı sıra, artan yatırım değeri bakımından da bölgenin avantajlı projelerinden biri olan Makyol Santral’de teslimlerin mayıs ayında gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Ulaşım avantajları bakımından E-5 bağlantı aksına, TEM otoyolu ve gişelerine 500 metre mesafede, yeni tamamlanacak olan Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt Metro hattına da yürüme mesafesinde yer alan Makyol Santral, İstanbul Havalimanı'na 24 kilometre mesafede bulunuyor.


VİTRİN

METAL YAPI KONUT

KEMERLIFE XXIII

PRESTİJLİ PROJEDE YAŞAM BAŞLADI Kemerburgaz’ın nitelikli projelerinden Kemerlife XXIII’te yaşam başladı. 1+0’dan 4+1 dublekse kadar daire seçeneklerinin yer aldığı projede satışlar devam ediyor.

500.000 TL’ye kadar kredi kullanımlarında yüzde 0,98 faiz oranı ve 60 ay vade imkanı sunan Kemerlife XXIII’te peşin ve kredili ödemenin yanısıra konut bedelinin yüzde 50’sini nakit, kalan tutarı da 12 ay taksitle ödeme imkanı da bulunuyor. Yeni İstanbul Havalimanı’na 20 dakika mesafedeki Kemerlife XXIII, İstanbul’un prestijli ve prim yapan semtlerinden Kemerburgaz’da

yer alıyor. Yaşamın başladığı proje, şehrin karmaşasından uzak sakin bir hayat yaşamak isteyenlerin adresi olarak öne çıkıyor.

Asma bahçeleri ve ahşap bloklardaki bahçe teraslarıyla yeşil içerisinde doğaya saygılı bir yaşam sunan Kemerlife XXIII, metroya 5 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor.

ÜNLÜ MİMAR KEREM PİKER İMZASI Akıllı ev sistemi ile donatılan ve 1+0’dan 4+1 dublekse kadar farklı büyüklüğe sahip Metal Yapı Konut’un 160 daire ve 8 mağazadan oluşan projesi, ünlü mimar Kerem Piker’in imzasını taşıyor.

45


D O S YA S I Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük ihtisas fuarı olan “UNICERA İstanbul Seramik, Banyo ve Mutfak Fuarı” bu yıl CNR EXPO Yeşilköy’de 5 – 9 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. ITF İstanbul Fuarcılık tarafından, TSF (Türkiye Seramik Federasyonu) ve TİMDER (Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği) iş birliği ile organize edilen fuarda katılımcılar, mevcut ve yeni ürünlerini sergileme ve tanıtma imkanına sahip olacak. 20 bini yabancı olmak üzere 100 bin profesyonel ziyaretçinin katılması beklenen fuarda; ABD, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya başta olmak üzere, Polonya, Bulgaristan, Makedonya, Rusya, Gürcistan, Libya, Fas, Cezayir, Suudi Arabistan, Katar, İran ve İsrail’in de aralarında olduğu 128 ülkeden gelecek alım heyetleri, katılımcılarla ikili görüşmeleri gerçekleştirecek. Yeni ürün ve modellerin sektör paydaşlarıyla buluşturulduğu UNICERA İstanbul, her yıl 1000’in üzerinde markayı, uluslararası alıcılarla buluşturuyor. Bu yıl 160 bin metrekare alanda yapılacak olan fuar; sektördeki tüm yenilik ve trendleri ön plana çıkarırken yeni iş ortaklıklarına ve bayilik fırsatlarına da kapı açacak.

SERAMİKSAN BİEN CREAVİT GEBERIT KALESERAMİK ARTEMA VILLEROY&BOCH VİTRA EGE SERAMİK COSENTINO TÜRKİYE NG KÜTAHYA SERAMİK



SERAMİKSAN

RÖPORTAJ

SERAMİKSAN

TEKNOLOJİ VE TASARIM ODAKLI YENİ ÜRÜNLERİYLE ÖNE ÇIKIYOR “Seramik sektörünün köklü ve yenilikçi markası olarak birçok ilke imza attık. Türkiye’de ilk defa leke tutmayan, bakteri barındırmayan ve çok kolay temizlenen nano tech granitleri ürettik. Bu yıl UNICERA koleksiyonumuzda, son tüketici ve mimarların değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladığımız, teknoloji ve tasarım odaklı ürünlerimiz ön plana çıkıyor. Türkiye’nin ve dünyanın sayılı üreticilerinden biri olarak, 2019 yılında da üretmeye ve ihraç etmeye devam edeceğiz.” M. SÜREYYA ÇAĞLAR /

Üretime başladığı tarihten günümüze Seramiksan, sektöründe nasıl bir konuma ulaştı? Rakiplerle kıyaslandığında Seramiksan’ı farklı kılan unsurlar neler? 1990 yılında kurulan ve 1994’te üretime başlayan Seramiksan, 1.500.000 metrekare kapasite ve 70 kişi ile başladığı yolculuğunda bugün, 1.650 çalışan ve 30 milyon metrekarenin üzerindeki kapasitesiyle Türkiye’nin ve dünyanın sayılı üreticilerinden biri olmuştur. Seramiksan

48

Seramiksan Türkiye Satış Müdürü

kurulduğu günden bugüne dünya markası vizyonuyla hareket ederek çalışmalarını sürdürüyor. İnovasyonun hayata katacağı değerin bilinciyle son teknolojiye sahip üretim tesislerimizde; 10x20 duvar karosundan Türkiye’de ilk defa Seramiksan tarafından üretilen 20 milimetre kalınlığında 120x180 unglazed porselen karolara kadar farklı ebatlarda, sınırsız renk ve desen seçenekleriyle ürettiğimiz ürünleri müşterilerimizle buluşturuyoruz. Yüksek üretim

kapasitemiz ve teknolojide üstün olmamız bizi tasarım anlamında özgürleştiriyor. Seramik sektörünün köklü ve yenilikçi markası olarak birçok ilke imza attık. Türkiye’de ilk defa leke tutmayan, bakteri barındırmayan ve çok kolay temizlenen nano tech granitleri ürettik. Soluble salt teknolojisi ile lappato ve full lappato porselen karoları sektöre ilk defa biz sunduk. “İyi Tasarım Herkesin Hakkı” mottosuyla müşterilerimize kaliteli ürünler sunmaya devam ediyoruz.


M. SÜREYYA ÇAĞLAR Seramiksan Türkiye Satış Müdürü

Yıllık 33 milyon metrekare üretime sahip fabrikamız, tam kapasite çalışıyor. Yer karosu, duvar karosu, sırlı porselen, teknik granit, dış cephe kaplaması, vitrifiye ürünleri ve yapı kimyasalları ürünlerimizle Türkiye’de ve dünyada sayılı üreticiler arasında yer alıyoruz. Üretim kapasitesi, satış miktarı ve ciro bazında 2018 yılını nasıl tamamladınız? Seramiksan olarak, mevcut üretim kapasitemizdeki teknolojik yenilemeler ve son yıllarda devreye aldığımız ilave yatırımlarımızla beraber büyüme hızımız sektörün çok daha önünde gidiyor. Her geçen gün rakiplerine göre daha hızlı gelişen ürün portföyümüzü taşıyacak bayilikler tesis etmeye gayret ediyoruz. Seramiksan’ın Türkiye’nin hemen her yerine yayılmış 200’ün üzerinde bayi ve 1000’in üzerinde tali bayileri bulunuyor. 2019’da da bayi ağımızı genişletmeye devam edeceğiz. Son 4 yılda hemen hemen her yıl ortalama yüzde 15’lik bir büyüme gerçekleştiren Seramiksan, 2018 yılının ikinci yarısında yaptığımız yatırımlarla beraber adetsel ve metrekare bazında yüzde 20 büyüme gerçekleştirmiştir. 550 bin metrekarelik bir alanda, bölgenin ve Türkiye’nin seramik ve vitrifiye sektöründeki en önemli temsilcilerinden birisidir. 57 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ Seramiksan, yurt içi faaliyetlerinin dışında hangi ülkelere ihracat gerçekleştiriyor? Toplam satışın yüzde kaçı yurt dışına yapılıyor?

Seramiksan üretimlerinin yüzde 70’ini iç pazara sunarken, yüzde 30’unu ise ihraç etmektedir. Her yıl artan üretim kapasitemizle birlikte, satış kanallarımızı da artırıyoruz. Başta Azerbaycan, Gürcistan, İsrail, Kanada, İngiltere olmak üzere 57 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bugün büyük toptancılar, perakendeciler, yapı market zincirleri ve yurt dışında proje yürüten inşaat şirketlerinden oluşan yurt dışı müşteri portföyümüz ile geniş bir pazara çalışıyoruz. Çevreci üretim felsefesi ile ürettiğimiz inovatif ürünlerimiz Amerika, Avrupa, Afrika ve Asya kıtalarındaki ülkelerin taleplerini karşılıyor. TASARIMDA SINIRLARI KALDIRMAMIZ BİZİ ÖZGÜRLEŞTİRİYOR Tasarım, kalite ve üretim teknolojisi Seramiksan’ın odağındaki konular arasında… Firma, bu alanlarda nasıl bir değişim ve gelişim gösterdi? Sektörde imza niteliğindeki ilkleriniz neler? Özellikle sahip olduğunuz üretim teknolojisi, kullanıcılara ne tür kolaylıklar sağlıyor? Sektörün öncü şirketlerinden biri olarak inovasyona çok önem veriyoruz. Her yıl yeni ürünler geliştirerek inovatif ürünlerimizi pazara sunuyoruz. Ayrıca bu yeni ürünlerin performanslarını da yakından takip ederek inovatif ürünlerin genel ciro içindeki payını geliştirmeye çalışıyoruz. Gelişen teknolojiyle birlikte Seramiksan olarak, kaplama sektöründe dijital baskı ve şekillendirme teknolojilerinin gelişmesi sonucu muadil kaplama malzemelerine estetik üstünlük sağlayacak üretimler gerçekleştiriyoruz. Estetik yönü

artan ve pazarda ürün segmentasyonuna bağlı değer artışı sağlayan bu ürünler, satışlarımızı da olumlu yönde etkilemektedir. Seramiksan, teknoloji ve tasarım anlamında sektörde Türkiye standartlarının çok üstünde bir firma… Teknolojideki üstünlüğümüz tasarımda sınırları kaldırmamız için de bizi özgürleştiriyor. Tasarımda, farklı dekorasyon tarzlarına hitap eden ürünler ve hayatı kolaylaştıran işlevsel çözümler sunuyoruz. Müşterilerimizin kendi yaşam alanlarını kurgulamalarını sağlayan yenilikçi ürünlerimizi, dünyanın en son seramik trendlerini yakından takip ederek oluşturuyoruz. Dijital baskı teknolojisinin de gelişmesiyle doğada gördüğümüz her türlü renk ve deseni karoların üzerine başarılı bir şekilde aktarabiliyoruz. Bugün portföyümüzde, her zevke hitap edecek ürünler yer alıyor. Sektöre sunduğumuz ilkler ve yeniliklerle her zaman farklılaşmak için çalışıyoruz. Türkiye’de ilk defa Seramiksan tarafından; 120x120, 40x120, 60x60 ebatlarında ve 20 milimetre kalınlığında üretilen Outdoor koleksiyonumuz, alışılmışın dışında ebatları ve sahip olduğu yüksek teknik yeterliliği ile tüketiciye kullanım avantajı sunuyor. Türkiye’de Seramiksan tarafından ilk kez üretilen nano teknolojiye sahip, porselen karolar, kir ve leke tutmayan yüzeyi ile bakteri oluşumunu engelliyor. Çay, kahve ve yemek lekeleri kolaylıkla temizleniyor. Geçen yıl UNICERA’da sergilediğimiz, Türkiye’de ilk defa Seramiksan tarafından üretilen UNISTONE ürünümüz; yerde, duvarda, mutfak ve banyo tezgahlarında, yaşam alanlarının pek çok noktasında rahatlıkla kullanılmasıyla fark yaratıyor.

49


Yaratıcı kullanıma uygun olmasıyla dikkat çeken UNISTONE, istenilen şekilde kesilebiliyor, işlenebiliyor ve birden fazla desenli ürünlerle bir arada kullanılabiliyor. DOĞADAN İLHAM ALAN DEKORASYONUN MODASI GEÇMİYOR Seramiğin kullanıldığı tüm yaşam alanlarını değerlendirdiğinizde bugün son tüketicinin ve mimarların beklentileri nasıl bir eğilim gösteriyor? Satın alımlarda hangi kriterlere öncelik veriliyor? Dekorasyon trendlerinde uzun bir süredir doğal malzemeler ön plana çıkıyor. Doğadan ilham alan dekorasyonun modası hiçbir zaman geçmiyor. Doğanın dingin ruhunu yaşam alanlarına taşımak isteyenlerin tercihi olan ahşap görünümlü karolar, kolay temizlenme, leke tutmama, banyo ve mutfak gibi ıslak zeminlerde rahatlıkla kullanılmasından dolayı, dayanıklı ve kullanışlı özellikleriyle dikkat çekiyor. Mekanlara parlaklık ve ışıltı katan, gerçek mermer görünümlü karolar, banyo ve mutfaklarda en çok tercih edilenler arasında... Nanotech teknolojisiyle üretilen bu karolar, kir ve leke tutmayan yüzeyi ile bakteri oluşumunu engelliyor. Çay, kahve ve yemek lekeleri kolaylıkla temizleniyor, özel bir bakım ya da koruma gerektirmeyen nanotech porselen karolar son tüketicinin tercihleri arasında. İç mekanlarda endüstriyel stilin popülerleşmeye başlaması ile brüt betonlu duvar ve zeminler de sıra dışı bir dekorasyon anlayışını benimseyen iç mimarların gözdesi oluyor. Antrasit ve grinin birçok tonunun yer aldığı, mimari ve endüstriyel tasarımın farklı alanlarında karşımıza çıkan cement efektli ürünler, iç mekan tasarımlarında kullanıldığında yaşam alanlarına yalın bir görünüm kazandırıyor. Seramik sektöründe şu an ülkemizde ve dünyada hangi trendler ön plana çıkıyor? Dünya ile kıyasladığında Türkiye’yi nerede görüyorsunuz? Seramik sektöründe başta İtalya olmak üzere tüm dünyada ve ülkemizde de mermer, ahşap, tekstil ve doğal taş dokuları ön plana çıkmaktadır. İletişimin inanılmaz boyutlarda gelişmesiyle beraber tasarımcıların elinden çıkan çalışmaların dünyadaki tüm üreticilerin eline ulaşması dakikalar içinde gerçekleşmekte, hatta uygun ham maddelerin de hazır olması halinde üretim aşamasına da hemen geçilebilmektedir. Son dönemde özellikle yerden ısıtmanın daha verimli bir ısınma yöntemi olarak kullanılmasıyla beraber başta ahşap desenli ürünler olmak üzere porselen karoların evlerimizin salon ve odalarında da kullanılması, alternatif birçok

50

kaplama malzemesinin seramik ve porselen olarak üretilmesini beraberinde getirmiştir. Seramik ve porselen karoların suya, yangına ve darbelere karşı son derece dayanıklı olması, kanserojen hiçbir katkı maddesi içermemesi bu ürünü rakiplerinden ayrıştırmaktadır. Ülkemizde de başta mermer olmak üzere, ahşap tekstil ve taş dokulu karolar son derece yaygın olarak üretilmekte ve kullanılmaktadır. 2019 yılına dair beklentileriniz, planlarınız ve hedefleriniz arasında neler var? 2019-2020 yıllarının bir toparlanma ve yeniden yükselme dönemi olacağını düşünüyoruz. Özellikle ülkemizin, komşu ülkelerle karşılaştırıldığında lider bir ülke olduğunu, teknoloji, üretim gücü, sermaye ve alt yapı olarak hepsinden çok daha ön planda bulunduğu gözlemleyebiliyoruz. Seramiksan olarak üretmeyi ve ihraç etmeyi sürdüreceğiz. 2019 yılında da projelerimize uygun tüm fırsatları yakından takip edeceğiz. Mevcut seramik, porselen ve vitrifiye üretim tesislerimizdeki yatırımlarımızın ilave edilecek bölümlerini gelecek yıllarda tamamlayıp, dünya pazarlarında da aranan tüm ebat ve ürün çeşitliliğinde malzeme üreterek ilerlemeye devam edeceğiz. PORSELEN VE DUVAR KAROLARINDAKİ YENİLİKLERİMİZİ SERGİLEYECEĞİZ Seramiksan, bu yıl UNICERA İstanbul Fuarı’nda, katılımcıları ve ziyaretçileri hangi yenilikleriyle karşılayacak? Bu yıl UNICERA koleksiyonumuzda, son tüketici ve mimarların değişen ihtiyaçlarına yönelik tasarladığımız, teknoloji ve tasarım odaklı ürünler ön plana çıkıyor. Yepyeni porselen ve duvar karolarındaki yeniliklerimizi ziyaretçilerimizin ve sektör profesyonellerinin beğenisine

sunacağız. UNICERA’da; 1800’lü yılların ihtişamını yaşam alanlarına taşımak isteyenler için tasarlanan, “Victorian Serisi”, nostaljik Arnavut kaldırımı görünümü ile balkonlara İtalyan havası katan “Andezit Serisi” ile adını gökyüzünün en parlak yıldızından alan siyah ve beyaz mermerin çekiciliğini banyolara yansıtan “Orion Serisi” yer alıyor. 12x24,5 santim yeni ebatlarıyla İtalya’nın ünlü Calacatta mermerinden ilham alınarak tasarlanan, beyaz üzerine gri damarlı görünümü ile “Silver Calacatta” ve doğanın dingin ruhunu yaşam alanlarına taşıyan ahşap dokulu “Wood Dream” serileri de standımızda yerini alacak. 2019 yılının öne çıkan dekorasyon trendlerinden olan mermeri, şık ve etkileyici tasarımlarla yeniden yorumladığımız 30x90, 30x60 ve 25x50 santim ebatlı duvar karosu serileri; ‘Lasa’, ‘Alves’, ‘Gris’, ‘Vega’, ‘Rio’, ‘Santana’, ‘Aspendos’, ‘Sava’ ve ‘Poseidon’dan oluşan dokuz yeni serimizi de UNICERA’da sergileyeceğiz. UNICERA’da sergileyeceğiniz ürün ya da ürün gruplarında hangi detaylar ön plana çıkarıldı? Bu yıl UNICERA’da, Türkiye’de ilk ve sadece Seramiksan tarafından üretilen Fishbone koleksiyonu ön plana çıkıyor. Fishbone koleksiyonunu, UNICERA’da ilk kez sektör profesyonelleri ve ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız. Alışılmışın dışında benzersiz formu ile dikkat çeken koleksiyon; ahşap, mermer, cement ve patchwork görünümlerinin bir araya geldiği, Classic Wood, Nordik, Loft, Cement-Art, Soho, Matrix, Ladin, Illusion ve Nova olarak 9 farklı seriden oluşuyor. Fishbone koleksiyonu, içerisinde yer alan dokuz farklı serinin birlikte uyum içinde kullanılabildiği Mix&Match döşeme şekliyle sofistike ve yaratıcı mekanlar vaat ediyor.



BİEN

BİEN

TÜM YENİLİKLERİYLE GÖRÜCÜYE ÇIKACAK Bien’in banyo grubunda Seramik Sağlık Gereçleri yeni serilerinde Moly, Shine ve Vohka fuarda ilk kez tanıtılacak. Armatür ürün gamına bu yıl ilave edilen 6 yeni seri de ilk kez görücüye çıkacak.

BİEN 2019 SERİLERİYLE TREND BANYOLAR Bien’in banyo grubunda Seramik Sağlık Gereçleri (SSG) yeni serilerinde yer alan Moly, Shine ve Vohka serileri ilk kez fuarda tanıtılacak. Banyo grubunda yer alan kaplamalı lavabolar da tasarımlarıyla dikkat çekecek. Bien 2019 yılına ait yeniliklerini 5-9 Şubat tarihinde CNR Expo’da düzenlenen UNICERA Fuarı’nda tanıtacak. Bien 5-9 Şubat tarihleri arasında Yeşilköy CNR Expo’da düzenlenecek olan Unicera İstanbul Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda, en yeni tasarımlarını 1037 m2 büyüklüğündeki standında tanıtacak. Bu yıl 4. holdeki C06 ve C08 no’lu stantta yer alacak olan Bien seramik ürün grubundaki yeni koleksiyonların yanı sıra, banyo ürün grubundaki yenilikleri de tanıtacak.

52

DOĞAL, ZARİF TASARIMLAR VE BÜYÜK EBATLAR Doğadan ilham alan Bien, 2019 koleksiyonunda yine doğayı işaret ediyor. Türkiye’den ve yurtdışından bayilerin, sektör profesyonellerinin ve nihai tüketicilerin ziyaret edeceği Bien standında karo ürün grubundaki 30x90 cm, 40x120 cm duvar karoları, 100x100 cm, 120x120 cm, 60x180 cm, 120x180 cm yer ve duvar kullanımına uygun koleksiyonlar ön planda olacak.

Bien’in armatür serilerin tamamının tanıtılacağı platformda armatür ürün gamına 2019 yılında ilave edilen 6 yeni seri de yine ilk kez görücüye çıkacak. Yine 2019 yılı yeni ürün grubunda yer alan Swarovski taş kaplamalı Queena Armatür serisi fuarda ön plana çıkarılacak tasarımlardan. Klasik çizgilere sahip porselen kaplı Grace Armatür serisi de 2019 yılında adından söz ettirecek.


Y ENİLİKLER E

HAZIR

O LU N

05-09 Şubat 2019

bie nwo r ld . c o m. t r


CREAVİT

CREAVİT

FOGLIA’NIN LANSMANI UNICERA’DA GERÇEKLEŞECEK Dünyaca ünlü Türk tasarımcı Defne Koz’un Creavit için tasarladığı yeni koleksiyon Foglia’nın lansmanı Unicera Fuarı’nda gerçekleştirilecek. İsmini İtalyanca’da “yaprak” anlamına gelen Foglia’dan alan koleksiyon klozet, lavabo, armatür ve banyo mobilyalarından oluşuyor.

Tasarım çizgisini güncel akımlar üzerine kurgulayan Creavit, tüketici beklentileri ve farklılaşan yaşam tarzlarına cevap verecek yepyeni ürünlerini her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk defa Türkiye’nin en büyük seramik, banyo ve mutfak fuarı olan Unicera’da sergileyecek.

54

İSMİNİ YAPRAKTAN ALIYOR Yarım asırlık sektör deneyimini, kullanıcılarının beklentileri ve tasarımcılarının tecrübeleriyle harmanlayarak, yenilikçi ürünleri kullanıcısıyla buluşturmaya odaklanan Creavit, dünyaca ünlü Türk tasarımcı Defne Koz’la güçlerini birleştirerek tasarladığı yeni koleksiyonu Foglia’nın lansmanını, Unicera Fuarı’nda gerçekleştirecek.

Defne Koz, Foglia’yı tasarlarken suyu bir hacim içerisine kapatmak yerine, onu yücelten, narin hafif kavisli yüzeylerden ilham almasını sağladı. İsmini İtalyanca’da “yaprak” anlamına gelen Foglia’dan alan koleksiyon klozet, lavabo, armatür ve banyo mobilyalarından oluşuyor. Foglia koleksiyonu tıpkı bir yaprak gibi çizgileriyle akışkan, kıvrımlı, doğal, zarif, ince ve organik.


YEPYENİ ÜRÜNLERLE UNICERA FUARI’NDA Creavit, 5mm’lik kenar kalınlığıyla sektörde büyük beğeni toplayan ultra ince lavabo serisinin yeni ürünlerini de bu yıl ilk defa Unicera’da sergileyecek. Banyoda sadelik ve teknolojik yenilik isteyenler için tasarlanan çekmece içi led aydınlatmalı asma banyo mobilya takımı Creta; minimal-kompakt tasarımlı Ante; geniş saklama hacmi, özel dokulu kapak detayı ve beyaz, antrasit, cappuccino renk alternatifleriyle banyoda sakin, huzur isteyenler için Yoga banyo mobilyası, Creavit’in Unicera’da bu yıl banyo mobilyası kategorisinde sergileyeceği yeni ürünler olacak. ARMATÜR VE DUŞ SİSTEMLERİNDE İKİ YENİ ÜRÜN Armatür ve duş sistemleri ürün grubunda ise, iki yeni tasarım ürünü ile ön plana çıkmayı hedefleyen Creavit, banyoda sonsuzluğun simgesi olarak gördüğü İtalyan dizaynı Infinity lavabo armatürü ve duşta ihtiyaç duyulan tüm kişisel bakım ürünlerini bir arada tutmaya olanak sağlayan, entegre etajer-havluluklu ve termostatik tuşlu kumanda paneli Ocean’ı ziyaretçilerin beğenisine sunacak.

55


GEBERIT

GEBERIT

BANYOLARI TEKNOLOJİYLE BULUŞTURUYOR Geberit’in IF Tasarım Ödüllü kumanda kapağı Sigma80, çift kademeli deşarj sistemiyle büyük veya küçük ışığın önüne yaklaştırılan el dalgasıyla deşarj sürecini başlatıyor.

56

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, Sigma80 kumanda kapağıyla banyoları teknolojiyle buluşturmaya devam ediyor.

Ekonomik ve hijyenik bir deşarj imkanı sunan Sigma80, teknolojisi ve tasarımıyla banyolarda minimalist bir hava sağlıyor.

Çift kademeli deşarj sistemine sahip olan IF Tasarım Ödüllü kumanda kapağı Sigma80, büyük veya küçük ışığın önüne yaklaştırılan el dalgasıyla deşarj sürecini başlatıyor ve kullanıcı olmadığında bekleme moduna geçerek, elektrik tüketimini minimumda tutuyor.

RENK SEÇİMİYLE BANYOLARDA ALTERNATİF YARATIYOR Tüm Sigma gömme rezervuarlarla uyumlu olan Sigma80, diğer kapak modellerinden farklı olarak montajda elektrik bağlantısı gerektiriyor. Kullanıcısına siyah ve aynalı cam

olmak üzere iki farklı yüzey seçeneği sunan Sigma80, mavi, turkuaz, magenta, sarı ve turuncu ışık seçenekleriyle banyolarda alternatif yaratıyor. Ayrıca kapak temizliği sırasında geçici olarak tüm fonksiyonlarını kapatan Geberit Sigma80 kumanda kapağı, kullanıcıya hijyenik bir ortak sağlıyor.


KALESERAMİK

KALESERAMİK

FUARDA YENİLİKÇİ ÜRÜNLERİYLE YER ALACAK Türkiye seramik sektörünün öncü ve lider kuruluşlarından Kaleseramik UNICERA İstanbul Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kale ve İtalyan markası Edilcuoghi’nin yenilikçi ürünleriyle yer alacak.

Uluslararası seramik pazarının önemli oyuncularından Kaleseramik “uzmanlık”, “benzersizlik”, “bütünsel çözümler” ve “kusursuz hizmet” yaklaşımıyla sunduğu şık ve işlevsel ürünlerini, tüketici ve profesyonellerle buluşturacak. Kaleseramik 5-9 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilecek Uluslararası UNICERA Fuarı boyunca

5. Salon’daki yaklaşık bin metrekarelik Kale standında katılımcıları ağırlayacak. Özellikle Kalebodur’un sektöre kazandırdığı yenilikçi ürünü Kalesinterflex’in farklı kullanım alanlarından örneklerle sunulacağı stantta, tüketici ve profesyoneller için “deneyim alanları” oluşturulacak.

GENİŞ ÜRÜN GRUPLARINI SERGİLEYECEK Farklı yaşam tarzlarına hitap eden ürünlerin yer aldığı Kale standında inovasyonla tasarımın öne çıktığı farklı renk ve ebatlardaki karolarla birlikte; vitrifiye ürün ailesi, banyo mobilyaları, armatür ve duş sistemlerine kadar geniş ürün grupları sergilenecek.

57


ARTEMA

ARTEMA

HAYATI KOLAYLAŞTIRAN EVİYE BATARYALARI Artema’nın eviye bataryalarından Maestro Pro’nun döner yaylı çıkış ucu, 360 derece özelliğine sahip. Artema eviye bataryalarına 10 yıl kaplama garantisi de veriyor.

El duşlu eviye bataryaları mutfakta hayatı kolaylaştıran ürünler arasında yer alıyor. Dolaplara bile sığdırmakta güçlük çekilen tepsileri, el duşlu eviye bataryalarıyla kolayca yıkamak mümkün. Bataryaların sprey modu ise, sebze ve meyvelerin yıpranmadan ve en iyi şekilde yıkanmasına yardımcı oluyor.

58

Artema’nın eviye bataryaları fonksiyonlarının yanı sıra tasarımlarıyla da öne çıkıyor. Artema’nın el duşlu eviye bataryaları, mutfaklara hareket özgürlüğü sağlıyor. Dayanıklı ve pratik bataryalar, suyun yönünü değiştirerek mutfakta çalışmayı kolaylaştırıyor.

360 DERECE HAREKET ÖZELLİĞİ VAR Artema’nın eviye bataryalarından Maestro Pro’nun döner yaylı çıkış ucu, 360 derece hareket özelliğine sahip. Maestro serisinin el duşlu “pull down” ve “pull out” seçenekleri de bulunuyor. Artema tasarım ekibinin imzasını taşıyan eviye bataryaları 10 yıl kaplama garantisine sahip bulunuyor.


VILLEROY&BOCH

VILLEROY &BOCH BANYO KOLEKSİYONU KLASİKLİĞİYLE ÖNE ÇIKIYOR Villeroy&Boch’un 20’inci yüzyılın ilk yıllarından ilham alan Hommage banyo koleksiyonu, banyoda lüksü temsil ediyor. Hommage banyo koleksiyonu klasik özelliğiyle öne çıkıyor.

Villeroy&Boch’un Hommage koleksiyonunun seramik ürünleri, form ve basamaklı kabartmalarıyla da dikkat çekiyor. İnce seramik kulpların tercih edildiği koleksiyonun banyo mobilyalarında, ceviz ve mat beyaz lake alternatifleri bulunuyor.

SOLO KÜVET BANYODA TAMAMLAYICI UNSUR Ceviz mobilyalar, klasik mermerin seçkin örneklerinden Carrara’nın gri-beyaz rengiyle kombinlenirken; mat beyaz lake mobilyalar siyah mermer tezgahla bir arada kullanılıyor.

Hommage koleksiyonundaki solo küvet de banyoyu tamamlayan bir unsur olarak öne çıkıyor.

59


VİTRA

VİTRA

BANYOYU EVİN YENİ KALBİ YAPMAYI HEDEFLİYOR Terri Pecora ve VitrA iş birliğiyle şekillenen VitrA Plural koleksiyonu, banyoyu paylaşılabilir yaşam alanlarına dönüştürmeyi hedefliyor.

Dünya lansmanı Milano’da yapılan çarpıcı koleksiyon, ortak banyo alanlarındaki ritüellerin mirasından esinlendi. VitrA Plural koleksiyonu insanların buluştuğu, kendileri, arkadaşları ve aileleriyle bağ kurduğu bir paylaşım alanı olarak tanımladığı banyoyu, “sosyal bir merkez” gibi konumlayarak “evin yeni kalbi” yapmayı hedefliyor. Geleneksel banyo düzenini yeniden yorumlayan VitrA Plural, mekanı değerlendirmek için yeni kullanım şekilleri öneriyor.

60

Dünyanın eski ve saygın tasarım yarışmaları arasında yer alan Good Design’dan ödül almaya hak kazanan koleksiyonda, genellikle banyoda görülmeyen nötr bir renk paleti ve ahşap bitişlere sahip ürünler kullanılıyor. Banyodaki beyaz hakimiyeti, yerini mat tonlardaki bej, vizon ve siyah gibi renklere bırakırken, birbirleriyle uyumlu renkler, koleksiyonun seramiklerinde de yer alıyor.

AHŞABI BANYOLARA TAŞIYOR VitrA Plural, Amerikan cevizi tezgahlarla ahşabı banyolara taşıyor. Estetik görünümü tamamlayan metal ayaklar, ahşabın yanı sıra farklı renklerdeki seramik tezgahlarla da kombinlenebiliyor. Koleksiyon, üç yenilikçi sifon çözümüyle, lavaboları duvara dayalı olmaktan kurtararak banyonun herhangi bir yerine, istenen açıyla yerleştirilmesine olanak tanıyor.


Koleksiyonun farklı derinlikteki çanak, monoblok ve etajerli lavabo kombinleri, banyoda etkileşimi artırıyor. Koleksiyondaki dikey ve yatay aynalar ise hareket edebilir yapısıyla esnekliği ve paylaşımı destekliyor. İSKANDİNAV AHŞABININ MODERN YORUMU Yeni karo koleksiyonlarının lansmanını, geçtiğimiz eylül ayında dünyanın en büyük seramik fuarı Cersaie’de yapan VitrA, ahşap görünümlü karolarına Urbanwood’u ekledi. İskandinav ahşabını modern bir dokuya taşıyan Urbanwood; vizon, gri ve koyu grej renk alternatifler sunuyor. Doğal ahşabı betonla uyum sağlayarak yeniden şekillendiği koleksiyondaki karolar, hem zemine hem de duvara döşenebiliyor. 20x120 cm ebadındaki porselen karolar, yüksek kaydırmazlığa sahip yüzeyleri sayesinde, ticari ve kamusal alanlarda da güvenle kullanılıyor. Koleksiyonda 3,7x20 cm’lik chevron dekor seçenekleri de bulunuyor.

Urbanwood

Urbanwood

61


EGE SERAMİK

EGE SERAMİK

YENİ SERİ ÜRÜNLERİYLE UNICERA’DA YER ALACAK Ege Seramik, İtalya’da lansmanını gerçekleştirdiği Hi-Tile Technology malzemeleri UNICERA Fuarı’nda sektör profesyonelleriyle tanıştıracak.

Positano

Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı kabul edilen UNICERA İstanbul Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı bu yıl 5–9 Şubat tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleştirilecek. Ege Seramik de yeni seri ürünleriyle UNICERA’da yer alacak. Ege Seramik geçtiğimiz eylül ayında İtalya’da lansmanını gerçekleştirdiği “Hi-Tile Technology” markalı yeni serilerini UNICERA Fuarı aracılığıyla yurt içinde ilk kez sergileyecek. Son

62

teknoloji ve sektörde kullanılan yeni malzemelerle geliştirilen crystal shine effect, glossy effect ink, deep effect ink ve granillia application olmak üzere 4 yeni malzemeyi kapsayan “Hi-Tile Technology” sınıfı ürünlerin her biri farklı bir yüzey etkisine sahip. UNICERA FUARI İÇİN ÖZEL HAZIRLIK Ekstra parlaklık, kısmi parlaklık, rölyef etkisi ve doku kazandıran bu yeni uygulamalarla

Jungle

desenler daha etkili ve gerçekçi bir görünüm kazanıyor. Ege Seramik ayrıca fuar için özel olarak üzerinde çalıştığı yeni serilerini “Spring 2019 Collection” adıyla tanıtacak. Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, “Öncelikle UNICERA Fuarı sektörümüz ve firmamız için uluslararası öneme sahip bir organizasyon.


Panda Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller

Her yıl başarı grafiğimizi yükselteceğimiz yeni ürünler ve yeni teknolojiler ile fuarda yer almak için tüm ekibimizle birlikte bu yıl da çok sıkı ve disiplinli bir şekilde çalışıyoruz. Ege Seramik olarak her yıl UNICERA 2019 için ayrı bir heyecan duyuyoruz. Eylül ayında İtalya’da lansmanını gerçekleştirdiğimiz ve sektörde öncüsü olduğumuz Hi-Tile Technology malzemeleri sektör profesyonelleri ile tanıştıracağımız için çok mutluyuz. Ayrıca fuar için özel olarak tasarladığımız Spring 2019 Collection serilerimizi de ilk kez UNICERA’ da sergileyeceğiz” dedi.

HERKESİN BEĞENEBİLECEĞİ ÜRÜNLERİMİZ VAR Tüm ürün konseptlerine yeni seriler eklediklerini vurgulayan Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, “Özellikle 20x20cm ebatlı Vintage konseptimize birçok yeni seri ekledik. Sektörün en geniş 20x20cm portföylerinden birine sahip olduğumuzu vurgulamak isterim. Ege Seramik olarak bu yıl da en büyük iddiamız, geniş portföyümüzde herkesin beğenebileceği en az bir ürüne sahip olduğumuzdur” şeklinde konuştu. Seramikte farklılık arayanlara alternatifler sunan Ege Seramik, Yeşilköy CNR EXPO fuar alanında, 4. Hol 4C02 numaralı standına tüm fuar ziyaretçilerini davet etti.

Flame

Breda

Peace

Casablanca

63


COSENTINO TÜRKİYE

RÖPORTAJ

COSENTINO TÜRKİYE

TÜRKİYE OPERASYONUNDA İSTİHDAM, LOJİSTİK VE STOK YATIRIMLARINA DEVAM EDECEK “AR-GE çalışmalarımızın odağında trendleri belirleyen ve insan hayatına değer katan çözümler var. Cosentino Türkiye olarak, ek istihdam yaratıp, daha fazla pazarlama ve tanıtım yatırımıyla pazar payımızı genişletmeyi amaçlıyoruz. 2023’te Türk kuvars taş sektörünün, 2018’e göre ihracatla beraber çok ciddi bir büyüme göstermesini bekliyoruz.” ALPER ŞENSAN /

64

Cosentino Türkiye Ülke Direktörü


Dünyanın en büyük kuvars taş üreticilerinden Cosentino Group’un sektördeki hikayesini ve yerini sizden dinleyebilir miyiz? Merkezi İspanya’da bulunan kuvars esaslı kompoze yüzeylerde global lider olan Cosentino Group olarak 40 yıldır faaliyet gösteriyoruz. En gelişmiş pazara sahip 32 ülkede distribütörsüz şekilde operasyonu kendimiz üstleniyoruz. Üretimden son tüketiciye tüm süreci kontrol ediyoruz. Türkiye pazarına 2014 yılında girdik. Cosentino, ABD pazarı hariç, tarihinde ilk defa bir ülkeye eşzamanlı şekilde 3 Cosentino Center açarak hızlı bir giriş yaptı. Bu da Cosentino’nun Türkiye pazarına verdiği önemi gösteriyor. Kısa sürede geniş bir saha satış kadrosuna sahip olduk. Bu durum, sektörümüzdeki diğer oyunculardan farkımızı ortaya koyuyor. Türkiye operasyonumuzda; istihdam, lojistik ve stok yatırımlarımıza devam edeceğiz. Kuvars taş üretimi ve kullanımı dünyada ve ülkemizde ne kadar yaygın? Bu alanda dünyanın öncü ülkeleri hangileri? Kuvars esaslı kompozit yüzeyler, son 10 yılda çok hızlı bir büyüme trendi içinde. Ürünün renk çeşitliliği ve yüksek dayanımı hızlı

büyümenin ana etkeni. Avrupa, Kuzey Amerika, Avustralya ve Çin başlıca büyük pazarlar. Ülkemizde de her geçen gün talep artışı olmaktadır. Bununla birlikte yerli üreticilerimizin de gerek ihracata, gerekse iç pazara bağlı olarak üretim kapasiteleri artmaktadır. N-BOOST TEKNOLOJİSİYLE YÜZEYLER PARMAK İZİ BIRAKMIYOR Cosentino Group bünyesinde kaç marka bulunuyor? Cosentino’nun kuvars taş ile yarattığı yüzeyler hangi yaşam alanlarında karşımıza çıkıyor? Cosentino Group bünyesinde Silestone, Dekton ve Sensa markalarımız mevcut. Silestone ve Dekton’dan sonra egzotik doğal granit serimiz olan Sensa ile de Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptık. Günümüzde teknolojik ilerlemeyle çok yenilikçi, gelişmiş farklı yüzey kaplamaları elde edilebiliyor. Bu ürünler, zemin, cephe kaplaması, merdiven uygulamaları, banyo ve mutfaklar için sağlam ve hijyenik yüzeyler sunuyor. Cosentino’nun patentli N-Boost teknolojisiyle yüzeylerimiz parmak izi bırakmayan, su ve leke itici özelliğe kavuşmuştur.

ALPER ŞENSAN Cosentino Türkiye Ülke Direktörü

Aynı zamanda bu devrimsel özellik, çok daha parlak ve canlı renkler sunmaktadır. Kuvarsın kullanıldığı yüzeyler, kullanıcı açısından ne tür avantajlar sağlıyor? Alternatif yüzeylerle kıyaslandığında; kullanım ömrü, estetik, tasarım ve fiyat olarak nasıl bir farklılık yaratıyor? Kuvars, doğası gereği çok sert ve dayanıklı bir malzemedir. Yüzde 90-95 seviyesinde doğal kuvars bulunduran ürünlerimiz mermer ve granitten çok daha yüksek uzun ömür, çizilme ve leke dayanımı sunmaktadır. Mutfak asitlerine ve darbelere karşı aşırı dayanıklı olması her geçen gün daha çok talep görmelerine sebep oluyor. Doğal taşlar ile kıyaslanmayacak kadar çok renk ve desen imkanı ise, tasarımcılara çok daha zengin alternatifler sunuyor. Cosentino, ürünlerine 25 sene garanti vererek bu alanda da liderliğini sürdürüyor. Rakamlarla Cosentino Group’un sahip olduğu üretim kapasitesini, fabrika sayısını ve cirosal anlamda büyümesini paylaşabilir misiniz? Cosentino’nun globalde ve Türkiye’de kaç çalışanı var? İspanya’da 1.5 milyon metrekare alana yayılmış olan tesislerimizde global çapta yıllık 1 milyar euro üzerinde ciroya ulaşıyoruz. Cosentino, yılda 9 milyon metrekare üretim ile dünyanın bu alandaki en büyük üreticisidir. Diğer üreticilerin birçoğunun yılda 500-800 bin metrekare üretim yaptıklarını düşünürseniz, büyüklüğümüz çok daha iyi anlaşılır. Ürün ve markalarımızın dağıtımını 80’den fazla ülkeye gerçekleştiriyoruz. Dünya genelinde 32 ülkede 140’tan fazla şehirde, 6 binden fazla çalışanımız ile kendimize ait depolarla ve satış ekiplerimizle operasyonumuzu yürütüyoruz. Sensa granitlerimiz Brezilya’daki granit fabrikamızda, diğer tüm ürünlerimiz ise İspanya’daki ana tesislerimizde üretilmekte ve oralardan dünyaya dağıtılmaktadır. Ciromuzun yüzde 90’ını uluslararası pazarlardan elde ediyoruz. TÜRKİYE’DEKİ PAZAR PAYIMIZI 2020’DE YÜZDE 27’YE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ Son kullanıcı açısından Cosentino, Türkiye’de nasıl bir bilinirliğe sahip? Cosentino Türkiye olarak, İstanbul, Ankara ve İzmir’de açtığımız Cosentino Center’lar ile satış ağımızı hızla büyüttük. Ek istihdam yaratıp, daha fazla pazarlama ve tanıtım yatırımıyla pazar payımızı genişletmeyi amaçlıyoruz. Kısa sürede Türkiye’deki pazar payımızı yüzde 15’lere kadar çıkardık. 2020’de yüzde 27’ye çıkarmayı hedefliyoruz.

65


Cosentino’nun, sosyal sorumluluk projelerini desteklediğini de biliyoruz. Cosentino Türkiye olarak bu alandaki faaliyetlerinizden söz eder misiniz? Cosentino olarak sosyal sorumluluk projelerini önemsiyoruz. Örneğin, bisiklet sporu ve bisikletli yaşam ülkemizde, özellikle büyük şehirlerde büyük bir dip dalgası olarak yükseliyor. Çevre ile dost, insan sağlığını ve yaşam kalitesini destekleyen en güzel ulaşım aracıdır bisiklet… Dünyaya da baktığımızda bisikletli şehirler, medeniyetin ve çağdaşlığın da önemli bir göstergesi. Bu bağlamda bisikletli yaşam konseptinin Cosentino vizyonu ile çok örtüştüğünü düşünerek Peloton İstanbul Bisiklet Kulübü’ne ve yetenekli sporcularına destek olmuştuk. Cosentino olarak bugüne kadar tenis, Formula 1 ve MotoGP gibi global çapta tanınmış profesyonel sporcular ile sponsorluk anlaşmaları yaptık. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de spora ve çağdaş yaşama destek olmaya devam edeceğiz.

Cosentino için Türkiye nasıl bir pazar? Dünyaya baktığımızda kuvars yüzeylerde, 2017’de 9.5 milyar dolarlık bir pazar vardı. Raporlar, 2020’de bu rakamın 13 milyar dolara çıkacağını öngörüyor. Hem Türkiye’de hem dünyada sektörün çok hızlı büyüyeceğini söyleyebiliriz. Tüm kuvars sektörü adına baktığımızda, Türkiye’de potansiyelin yüksek olduğunu düşünüyoruz. 2023’te Türk kuvars taş sektörünün 2018’e göre ihracatla beraber çok ciddi bir büyüme göstermesini bekliyoruz. MİMARİ ALANLARDA YEPYENİ TASARIMLARA İMZA ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ AR-GE konusunda Cosentino’nun yeni çalışmalarındaki odağı ne olacak? Cosentino olarak her yıl yepyeni renk koleksiyonları çıkarmamızın yanı sıra, sektörde de teknolojik olarak devrim niteliğinde ürünler piyasaya sunuyoruz. Örneğin, üzerine temas eden bakterilerin yaşamasına izin vermeyen,

66

dünyanın ilk ve tek antibakteriyel kuvars taş yüzeylerini geliştirdik. Su itme özelliği olan kuvars yüzeyleri çıkardık. N-Boost ismini verdiğimiz bu teknoloji ile sıvılar, yüzeye temas eder etmez cıva gibi akışkan hale gelerek, arkasında iz bırakmadan yüzey üzerinde yuvarlanıyor. Bu sayede, tezgahınızı sildiğiniz zaman yüzey nemli kalmıyor, böylece tezgahlarda parmak izi ve diğer lekeler ortadan kalkıyor. N-Boost, yüzey parlamasını artırarak çok daha canlı renk ve desenler sunuyor. Doğal granit olan Sensa ürünlerimiz dünyanın sıvı emmeyen, garantili tek doğal taş ürünüdür. Bu teknolojinin patenti tarafımıza aittir. Tasarım ve mimari açıdan yenilikçi yüzeylerin üretiminde dünya lideri bir marka olarak AR-GE çalışmalarımızın odağını, trendleri belirleyen ve insan hayatına değer katan çözümler oluşturuyor. Bu vizyon dahilinde, sıra dışı ve öncü olan Silestone, Dekton ve Sensa gibi ileri teknolojiye sahip ürünleri geliştirmeye ve mimari alanlarda yepyeni tasarımlara imza atmaya devam edeceğiz.

Cosentino Türkiye’nin ülke direktörlüğünün yanı sıra Cebelitarık Boğazı’nı yüzerek geçen sayılı Türk isimlerinden birisiniz... Bu başarının öyküsünü ve sizi tanıyabilir miyiz? Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra profesyonel hayata kendi şirketimi kurarak atıldım. 2006 yılında kurmuş olduğum Siva Yapı Malzemeleri şirketinde akrilik ve kuvars yüzeylerde distribütörlük yaptım. Daha sonra Cosentino Group ile 2014 yılında (Türkiye pazarına girmek istemeleri üzerine) ortaklaşa Cosentino Türkiye’yi kurduk ve o günden beri operasyonu ülke direktörü olarak yürütüyorum. Cebelitarık hikayesine gelince; lise ve üniversite dönemlerimde yüzerdim ve tekniğim iyiydi. İş hayatına atılınca yoğun geçen bir 25 yıldan sonra, işlerimin kurumsal bir yapıya oturmasını müteakip tekrar havuzlara dönüş yaparak antrenmanlarıma başladım. Yeniden yüzmeye başladıktan sonra 2016 yılında bir yüzme yarışında dünyanın en iyi açık su yüzücülerinden olan İngiliz Adam Walker ile tanıştım. Kendisi dünyada en zor kabul edilen 7 büyük kanal geçişini tamamlayan 4 kişiden biridir. Hikayesi beni çok etkiledi ve ben de bu 7 kanaldan biri olan Cebelitarık Boğazı’nı geçmeye karar verdim. 6 aylık yoğun bir antrenman temposundan sonra 2017 Eylül ayında, İspanya’dan Fas’a 16 kilometrelik mesafeyi hiç durmadan, soğuk suya ve 900 metre derinliğe aldırmadan 4 saat 50 dakikada yüzerek bunu başaran 8. Türk sporcu oldum.


NG KÜTAHYA SERAMİK

NG KÜTAHYA SERAMİK CESUR TASARIMLARIYLA FARK YARATACAK

NG Kütahya Seramik 5-9 Şubat tarihleri arasında sektörün dünyadaki en büyük fuarlarından biri olan Unicera’da en yeni serileriyle fark yaratmayı hedefliyor.

Yapıştırma yönteminin yanı sıra kum ve çim üzerine doğrudan döşeme yöntemi ile de uygulanan “NG Kütahya Seramik 20 mm” serisi, zemin yükseltme aparatlarıyla uygulandığında ekstra avantaj sağlıyor. Milli seramik markasının standında boy gösterecek olan 12 mm kalınlığındaki seramik mutfak tezgâhıysa neme ve ısıya karşı dayanıklı olmasıyla öne çıkıyor. Estetik ve aynı zamanda fonksiyonel mekânlar yaratan NG Kütahya Seramik’in, Unicera’da sergileyeceği diğer iddialı serileri arasında; bu yılın trendi 60x60 cm Terra Stone, şık mermer dokusuyla mekânlara prestij katan 120x240 cm Arven, digital frit teknolojiyle üretilen 60x120 cm Silver Stone ve en yeni serilerden biri olan 80x80 cm DA Mario yer alıyor. ‘‘Red Dot Design Award Best of the Best’’ ödülüne layık görülen dünyadaki tek seramik markası NG Kütahya Seramik, yaşam alanlarına kazandırdığı modernliği ve doğallığı Unicera’da bir kez daha gözler önüne serecek.

HAVALİMANLARINDA GÜVENLE KULLANILIYOR Tren istasyonları, havalimanları, endüstriyel tesisler gibi yük ve yaya trafiğinin yoğun olduğu alanlarda güvenle kullanılabiliyor.

NG Kütahya Seramik, ihracatın merkezi CNR Expo Yeşilköy’de UNICERA Fuarı’nın 2. holü, b02-b04 no’lu standında ziyaretçileriyle buluşacak.

120x120 cm ve 120x240 cm ebatlarındaki eşsiz granit seramikler başta olmak üzere, mermer, beton, doğal taş, ahşap yüzeyli birbirinden farklı ürünlerin büyük ilgi göreceği markanın standında, doğal taşlara alternatif olarak üretilen seramik mutfak tezgâhları ve ‘‘NG Kütahya Seramik 20 mm’’ serisi dikkatleri üzerine çekmeyi amaçlıyor. 20 mm kalınlığındaki seramiklerden oluşan seri, yüksek kırılma dayanımına sahip olmasıyla birçok farklı yaşam alanında tercih ediliyor.

67


NİJER'DEKİ TASARIMI NIAMEY OTEL NİSANDA AÇILIYOR AVCI ARCHITECTS

İş hacminin yüzde 80’i uluslararası projelerden oluşan sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki öncülerinden Avcı Architects’in Nijer’de sürdürdüğü Niamey Otel inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Nijer’in önemli kurumlarından bazılarına komşu olacak otelin nisan ayında açılması hedefleniyor. Güncel çalışmalarıyla dünyanın dört bir yanında global ölçekte projeler üretmeye devam eden Avcı Architects’in Nijer’in Niamey

68

şehrinde uygulamasına devam ettiği otel projesinin inşaatı hız kesmeden sürüyor. Çok kısa bir sürede betonarme imalatları

tamamlanan projede eşzamanlı olarak cephe ve iç mekanlarda mekanik-elektrik altyapı uygulamaları devam ediyor.


PRESTİJLİ BİR BÖLGEDE YÜKSELİYOR Proje, Niamey’in belki de en önemli sokaklarından biri olan Boulevard de la Republique North of the Palais des Congres üzerinde üçgen formuna sahip bir arsaya konumlandırılmış. Aynı zamanda Tunus Ulusal Üniversitesi, Nijer Federal Devlet Ofisleri, eski Başkanlık Sarayı, Nijer Ulusal Hastanesi ve daha birçok kurumsal bina bulunduran bu bölgeye yerleşecek otelin açılış tarihi Nisan 2019 olarak hedefleniyor. Proje tamamlandığında bulunduğu kilit lokasyonu ve ev sahipliği yapacağı önemli etkinlikleri ile Nijer’in en kayda değer kurumları arasında yerini alacak.

KONGRE OTEL OLARAK ÇALIŞACAK Avcı Architects’in belirttiğine göre, batı istikametine doğru Nijer Nehri’nin manzarasına yönelmiş olarak tasarlanmış kütle, fonksiyonların birbirini tamamladığı, banket ve otel işleyişinin uyumlu bir şekilde entegre edildiği bir kongre otel kompleksi olarak çalışacak. Toplam inşaat alanı yaklaşık 21.000 metrekare olan 194 odalı bu otel kompleksinde, 160 tane standart oda, 12 yönetici odası, 7 büyük suit, 13 küçük suit, bir kral suit, bir de başkan suitine hizmet eden bir banket salonu, konferans odaları, gün boyu servis veren restoran,

lounge bar, New York Bar, yüzme havuzları ve bir spa bulunuyor. OTEL TASARIMINDA NELERE DİKKAT EDİLDİ İki ana caddenin kesişim noktasında bulunan arsadaki kütle geometrisi Boulevard de la Republique caddesi ile cephesel bir ilişki kuracak şekilde tasarlandı. Avcı Architects otel kütlesini plan hizasında iki ana caddenin akslarını referans alarak, banket salonu, restoran ve asmakat üzerindeki toplantı odaları kütlesinin plan akslarını döndürüp, şehrin doğu sınırındaki örgüsüne karşılık verecek şekilde kurguladı.

69


üzerine yükseltip ana girişe doğru uzanan, doğu ve batı sınırları boyunca giderek transparanlaşan bir mahremiyet duvarıyla çevreledi. Otelin ana cephesini, Nijer Nehri’ne yönelen batı cephesi olarak tasarlayan Avcı Architects’in belirttiğine göre otel aynı zamanda Güney’deki Round Point Kennedy’den de görünür halde olacak. Avcı Architects’in temel tasarım parametrelerinden biri olan çevresel faktörlerin cephe tasarımını da yönlendirdiğini belirten kurucu Selçuk Avcı, güneş kırıcıların yönelimini kütlenin maruz kaldığı güneş ışınlarının, cepheler üzerindeki dağılımını da iç mekanda bulunan fonksiyonların belirlediğini söyledi. Banket salonu ile otel direkt ilişkili çalıştığı için hem işlevsel hem de kütlesel bağlantılı tasarlayan Avcı Architects, banket salonuna hem dışarıdan hem de otel lobisinden direkt erişilebilirlik sağladı.

70

YÜZME HAVUZLARI DAR ALANA KONUMLANDIRILDI Otelin konumlandığı arsanın üçgen geometrisi dolayısıyla güney ucunda oluşan dar alana yüzme havuzlarını konumlandıran Avcı Architects, bu alanları genel sokak seviyesinin

DOĞAL TAŞ TERCİH EDİLDİ Güneş kırıcılar gibi masif cephe elemanlarının tasarımında doğal taş tercih eden Avcı, Nijer’in doğal bitki örtüsünden esinlenilen kırmızı toprak renkli bu taşları bizzat Hindistan’daki doğal taş üreticilerinden özenle seçti.


ANAHTAR-PRİZ ÜRÜNLERİNDE ELBİ KALİTESİ

Optimus Doruk, hizmet kalitesine EL-Bİ ürünlerinin dikkat çekici etkisini kattı.

A’DAN ’DAN ZOPTİMUS ’YE OPTİMUS ÇÖZÜMLER A Z’YE ÇÖZÜMLER YAPI SEKTÖRÜNDE

YAPI SEKTÖRÜNDE

A.G. Elektrik Panoları - A.G. Şalt -Ürünleri Mekanik Otomasyon (HVAC) Aydınlatma, Perde-Panjur Otomasyonu Motor İzleme Sürücü ve Yol Vericiler - Zayıf Güvenlik Akım Sistemleri Enerji Sistemleri - Yangın Sistemleri BinaÇıkış Otomasyon Sistemleri - Anahtar-Priz Serileri Acil Yönlendirme Sistemleri Hırsız Alarm Sistemleri Audio / Video Sistemleri CCTV - Intercom Sistemleri - Access Kontrol Sistemleri Konferans Sistemleri - Profesyonel Ses Sistemleri Uydu, TV Sistemleri - Ev Sinema Sistemleri Serileri - A.G. Elektrik Panoları ADANA Anahtar-Priz BÖLGE ANKARA BÖLGE İZMİR BÖLGE TİFLİS BÖLGE

FABRİKA

MERKEZ

T: 0 530 413 86 38

T: (216) 487 33 46

T: 444 11 05

T: (312) 287 55 02

T: (232) 457 55 15

T: +995 (322) 33 18 03


BANYO VE MUTFAKLARA SOFİSTİKE DOKUNUŞ GÖNYE TASARIM

Gönye Tasarım banyo ve mutfakların bir yaşam alanı olarak evrimini değerlendirerek bu alanlara elegan bir yaklaşım getirebilecek tasarım önerileri sundu. Türkiye’de ve yurt dışında markalı konut, ofis ve otel projelerinin iç mekan tasarımlarına imza atan Gönye Tasarım mimarları, evlerin artık kendi başlarına birer yaşam alanı haline gelen en önemli mekanları olan banyo ve mutfakların dekorasyonunda elegan bir etki yaratabilmek için neler yapılabileceğini analiz etti. Banyo ve mutfakların günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler, değişimin getirdiği yeni ihtiyaçlar ve yeni yaşam standartlarıyla oldukça farklı fonksiyonlara ve görünümlere bürünen yaşam alanlarına dönüştüğünü belirten Gönye Tasarım kurucuları, etkili bir değişim

72

gerçekleştirebilmek için bu yaşam alanlarının evrimini iyi okumak gerektiğinin altını çizdi. MUTFAK ALIŞKANLIKLARI ZAMANLA DEĞİŞTİ Gönye Tasarım Kurucu Ortağı Mimar Yelin Evcen teknolojinin yaşam alanlarına dahil olmasından önce, yemek hazırlığı ve yemek sürecinin günlük yaşam içerisinde en çok zaman ayrılan faaliyetlerden biri olarak kültürümüzde yerini aldığını vurguladı. Geçmişte toplumumuz kadınlarının gerek kışlık erzak hazırlama, gerekse günlük yemek yapma alışkanlıklarını komşularıyla birlikte bir sosyal aktivite gibi

yaşadığını belirten Evcen, zamanla müstakil evlerden apartman yaşamına geçildiğinin, komşuluk ilişkilerinin yerini televizyona bırakmasıyla mutfak alışkanlıklarının da etkilendiğinin altını çizdi. “Zamanla küçülen mutfaklar, ilk zamanlarda yemek pişirme alışkanlıklarının değişmesi ve mutfağın artık bir sosyalleşme mekanı olamaması etkisini doğursa da, son dönemlerde sağlıklı yaşam bilincinin artmasıyla evde kendi yemeğini pişirme trendi tekrar gündeme geldi” diyen Mimar Evcen, yemek yapmaya duyulan ilginin artmasının, mutfakları yeni nesil için tekrar önemli bir yaşam alanı haline dönüştürdüğünü vurguladı.


İç Mimar Gönül Ardal

Mimar Yelin Evcen’e göre, bununla birlikte yeni neslin pişirme alışkanlıkları da teknolojik olanaklar ve yeni yaşam tarzları dolayısıyla çeşitleniyor ve bu çeşitlenme iç mekanların tasarım çizgisinde de farklılaşmaya olanak veriyor. Aynı zamanda banyolar da günümüz yaşamında günlük hayatın stresinden uzaklaştığımız arınma alanları olarak giderek daha fazla önem kazanıyor. TÜM DEKORASYON BÜTÜNCÜL ELE ALINMALI Banyo ve mutfaklarda sofistike bir algının oluşturulması için, öncelikle tüm dekorasyonun bütüncül olarak sofistike bir yaşam tarzının ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde tasarlanması gerektiğini belirten Mimar Yelin Evcen,

“Sofistike bir yaşam tarzı, estetiğe hayatımızın her alanında yer vermeyi önemsememizle başlar. Bir mekanı “sofistike” olarak nitelendirmek için, o mekandaki her detayın rasgele değil özenle düşünülmüş olmasını, seçilen malzeme, renk ve dokuların birbiriyle uyumunu, ne fazla ne eksik olacak şekilde tam kıvamında bir detaylar bütünü olmasını bekleriz. Gönye Tasarım ıslak hacimleri tasarlarken, projelerin bütçesi ve diğer kriterleri çerçevesinde, her zaman dengeli, işlevsel ve estetikten asla ödün vermeyen tasarımlar yapmayı hedefler” dedi. KÜÇÜK DEĞİŞİMLER MEKANDA BÜYÜK ETKİ YARATIR 2019’da yapılacak değişimlerle banyo ve mutfakların atmosferini yüksek standartlarda

Mimar Yelin Evcen

yenileyebilmenin mümkün olduğunu belirten Mimar Yelin Evcen, bunun zahmetli bir iş olduğunu söyledi. Banyolarda zemin ve duvar kaplamaları çok eski değilse, banyo mobilyası, duş kabini ve armatür değişiklikleri ile çok kısa sürede banyoyu yenileyebilmek mümkün. Banyo dolabı için beğenilen hazır bir ürün seçilebilir veya banyoya özel olarak tasarlatılabilir. Özel tasarım mobilyanın, tam banyo ölçüsüne uygun, duvara sıfır yanaşan bir model elde edebilme avantajı olduğunu vurgulayan Gönye Tasarım Kurucu Ortağı Mimar Yelin Evcen önerilerine şu sözlerle noktayı koyuyor: ZAMANLA SIKILMAMAK İÇİN DOĞAL TONLAR “Özel mobilya yaptırmayı planlayanların, kullanım alışkanlıklarını göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyoruz. Çanak veya tezgah altı lavabo kararını öncelikle verdikten sonra özel imalat dolaplar bu karara uygun yükseklikte üretilmeli. Banyo armatürünü duvara ankastre olarak değil, mobilya üstüne veya lavabo üstüne monte edilen bir model olarak seçmeniz kırım ve tesisat işinizi azaltacaktır. Banyoların sıkça kırılıp yeniden yapılması kolay mekanlar olmadığından renk tercihlerinin dönemsel moda renkler yerine kullanıcıların her zaman sıkılmadan kullanabileceği doğal tonlardan yana yapılması çok önemli. Bu sayede hem dönem dönem istenilen renk tonları banyo tekstil ve aksesuarlarında kullanılabilir, hem de renk uyum sorununun önüne geçilmiş olur.”


MARKA LOGOSUNU İÇ MEKAN ÖGESİNE DÖNÜŞTÜRDÜ OSO MİMARLIK

OSO Mimarlık, LAV Genel Müdürlük Ofisi projesinde 2600 m²’lik alanda düzenlediği açık ofis kurgusunda marka logosunu bir iç mekan ögesine dönüştürmeyi başardı. Global ölçekte kurumsal firmaların mimari ve iç mimari projelerinde fark yaratan çözümlere imza atan OSO Mimarlık tarafından kurum kimliğine entegre olacak şekilde tasarlanan LAV Genel Müdürlük Ofisi, genel konsept kurgusunu markanın kendi kurumsal kimliğinden aldı.

74

Türkiye’nin önde gelen sofra cam üreticilerinden Gürallar’ın yeni markası “LAV” ve Gürallar Yönetim Kurulu’na ait ofis, 2600 m²’lik alanıyla Kartal’da konumlandı. Tasarımda açık ofis düzeninde, şeffaflığın maksimize edildiği ve marka kurumsal renklerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı bir konsept tercih edildi.

Tasarım düzleminde imzası, kurumsal kimliğe vurgu yapan kurgular oluşturmasıyla ayrılan OSO Mimarlık, ofisin birçok yerinde karşımıza çıkan diyagonal çizgi dokusuyla marka logosunu bir iç mekan ögesine dönüştürdü.


Okan Bayık

Serhan Bayık

Ozan Bayık

AKUSTİK SORUNLAR VE TEKDÜZELİĞİN ÖNÜNE GEÇİLDİ OSO Mimarlık, açık ofis şeklinde kurgulanan projenin hem plan kurgusunda yaptığı düzenlemelerle hem de özel malzeme kullanımıyla ofis iç mekanında oluşabilecek akustik sorunlar ve tekdüzelik gibi konuların önüne geçti. Bu doğrultuda, çalışma mekanlarının arasında, lounge ve kitaplıktan oluşan bir sosyalleşme alanı planladı ve ofis mekanında oluşabilecek tekdüzeliğin önüne geçti. Mekanın tavanında, asma tavan niteliğinde yüksek yoğunluklu cam yünü paneller tercih eden OSO Mimarlık kurucuları, açık ofislerde sıklıkla yaşanan akustik problemlerin önüne geçerek, mekanda çalışanlar için gerekli optimum akustik konforu sağladı. Genel anlamda, tasarlanan ofis mekanında firma kimliği ve faaliyet alanı gözetilerek bu kimliği yansıtacak tasarım kararları projenin oluşturulmasında OSO Mimarlık için yönlendirici oldu. Kullanıcı profili ve ihtiyaçları da gözetilerek mekan kullanıcılarında aidiyet hissi oluşturulması hedeflendi.

75


ÇÖZÜM ORTAĞI

GİTAR BİÇİMLİ HARD ROCK HOTEL BU YIL KAPILARINI AÇIYOR Proje

HARD ROCK HOTEL&CASINO

Marka

DOKA KALIP İSKELE

Dünyanın ilk gitar biçimli oteli ABD’nin Florida eyaletinde yükseliyor. Rock müziği tutkunlarını ağırlamayı hedefleyen Hard Rock Hotel’in inşaatında Doka kalıp sistemleri kullanılıyor. İnşaatın farklı geometrik yapısından kaynaklanan zorluklar, Doka otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ile aşılıyor.

Dünyanın ilk gitar biçimli binası Hard Rock Hotel & Casino, Doka tarafından sağlanan kalıp sistemleriyle yükseliyor. ABD’nin Florida eyaletinde inşa edilen ve bu yıl tamamlanması planlanan kompleksin içinde 125 metre yüksekliğinde ve sırt sırta konmuş iki gitar gibi görünen otelin yanı sıra 6500 kişilik bir hard-rock konser salonu, TV stüdyosu, yayın merkezi, sağlıklı yaşam alanı, mağazalar ve bir de casino yer alacak. Sembolik olarak gitar tasarımına sahip olan yapı, Doka otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ile hızlı ve güvenli şekilde inşa ediliyor.

76

DÜNYA’DA BİR İLK Florida’daki yeni Hard Rock Hotel dünyanın her köşesindeki müzik tutkunlarının heyecanını artırmayı amaçlıyor. Tamamlandığında sırt sırta konmuş iki gitar gibi görünen otel 638 odaya sahip olacak. Otelin yanı sıra büyük kompleksin içinde 6500 kişilik bir hard-rock konser salonu da yer alacak.

çıtalar gitar teline benzerken, yatay ayırıcılar gitarın perdelerini andırmaktadır.

Gitar biçimli mimarı tasarım, Hard Rock Cafe International Inc’in simgesi ancak Hard Rock Hotel, şirketin gerçek bir müzik aletine benzeyen bina inşa etme yolundaki ilk girişimi. Kulenin merkez çizgisi boyunca yer alan dikey

TEK BİR DÜĞMEYLE TIRMANDIRILAN OTOMATİK KALIP SİSTEMİ Doka otomatik tırmanır kalıp sistemi ve çalışma platformu SCP bu tarz projeler için önemli bir tercih olarak öne çıkıyor.

Mimari tasarımındaki gitar şekliyle dünyada bir ilk olacak zorlu proje için en ideal mühendislik çözümü yine Doka’dan geliyor. Doka otomatik tırmanır kalıp sistemi SCP ile binanın farklı geometrik yapısının önündeki zorluk kalkıyor.


HARD ROCK HOTEL&CASINO

Bu modüler kalıp sistemi yardımıyla, yüksek katlı binalar için her türlü zemin planı hızlı ve esnek bir şekilde oluşturulabiliyor. Yüksek binaların çekirdeği için kullanılan bu modüler kalıp sistemiyle perde kalıbı ve çalışma platformu az sayıda güçlü hidrolik silindir sayesinde bir defada kaldırılarak bir sonraki döküm katına taşınıyor. SCP otomatik tırmanır kalıp sistemiyle binanın çekirdek kısmı katlardan önde gider ve bu sistem sayesinde döşeme ve perdeler tek seferde dökülebilir. Etrafı muhafaza edilmiş büyük çalışma alanı sayesinde güvenli ve hava koşullarından korunmuş bir çalışma ortamı sağlar. Platform tırmanırken malzeme konteyneri ve beton dağıtıcının da dahil olduğu ağır yükler kaldırabildiği için vinç kapasitesinden tasarruf elde edilir.

PROJENİN ÖZELLİKLERİ: Proje Adı Hard Rock Hotel ve Casino Yer Hollywood/Florida, ABD Yapı türü: Otel ve Casino Yükseklik: 125 m Kat sayısı: 38 Otel oda sayısı: 638 Müteahhit: Seminole Gaming and Hard Rock International

İnşaat işini yürüten firma: Suffolk Construction Beton Müteahhidi: Liberty Baker JV Mimar: Klai Juba Wald İnşaat Başlangıcı: 2017 Planlanan tamamlanma: 2019 Kullanılan sistem: Otomatik Tırmanır Kalıp ve Çalışma Platformu SCP Geniş Yüzeyli Kalıp Sistemi Top 50, Çerçeveli Panel Kalıbı Framax Xlife, Çerçeveli Panel Kalıbı Frami Xlife

77


ÇÖZÜM ORTAĞI

ANTRAY 3. ETAP RAYLI SİSTEM HATTI

ANTRAY’IN YALITIMINDA BONUS ÜRÜNLERİ KULLANILIYOR Proje

ANTRAY 3. ETAP RAYLI SİSTEM HATTI

Marka

BONUS XPS, ERYAP

Antalya’nın kamu kaynaklarıyla yapılan büyük projelerinden Varsak-Zerdalilik arasındaki 25 kilometrelik Antray 3. Etap Raylı Sistem hattı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 700 milyon TL maliyetli projede Varsak-Sakarya Bulvarı-Otogar Kavşağı hafif raylı sistem güzergâhı inşasında yalıtım ihtiyacı BONUS ürünleri ile sağlanıyor.

Geçtiğimiz aylarda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından temeli atılan yaklaşık 700 milyon TL yatırım bütçeli dev projede çalışmalar hızla ilerliyor. Antalya için önemli bir proje olan Antray projesinin 3. etabında, istasyon ve trafo binalarının yalıtımı ve güvenliği için BONUS Yalıtım ürünleri tercih edildi. 4 yalıtım alanında hizmet veren ürünleri tek marka altında hizmete sunan BONUS ürünlerinden XPS, taş yünü ve membran ürünleri tercih edildi. BONUS XPS GENİŞ ALANDA KULLANILABİLİYOR Türkiye’de XPS denince akla gelen markalardan olan BONUS, yüksek basma mukavemeti ve kaliteli üretim teknolojisi sayesinde prestijli projelerde tercih ediliyor. Bugüne kadar birçok büyük konut projesinde olduğu gibi, Antray projesinde de Gold, Platin ve Pro ürün

78

tiplerinden toplamda 500 m3 BONUS XPS ürünleri kullanıldı. Yapılarda temel perdeden çatıya ısı yalıtımı ve yüksek basma dayanımı sunan BONUS XPS, endüstriyel tesisler, havaalanları, hangarlar, demir yolları, acil durum barakaları, ilaç kutuları, frigofrik kamyon kasaları gibi çok geniş alanda kullanılabiliyor. 12 yıllık üretim tecrübesiyle her geçen gün performansını artıran BONUS Membran, 7 renk skalasına sahip arduvazlı ve PE film kaplamalı türleri ile hem temelde hem çatılarda geniş kullanım alanı buluyor. Su yalıtımında eşsiz çözüm sunan BONUS Membran; temel perde yalıtımları, çatı teras su yalıtımları ve çatı kaplama alanında tercih ediliyor. Tüm bu özellikleri ile birlikte Antray projesinde Pro, Plus, Platin gruplarından toplamda 40.000 m2’ye yakın BONUS Membran ürünü tercih edildi.

TAŞ YÜNÜ YANGINDAN KORUYACAK Eryap Grup’un son teknoloji ürünü olan BONUS Taş Yünü, 4.000 m2’lik kullanım alanı ile Antray projesinin istasyon ve trafo binalarını ısı-ses ve yangından koruyacak. Sahip olduğu düşük ısıl iletkenlik değeri ile ısı yalıtımının yanında; gürültü ve titreşimi emerek huzurlu ve sağlıklı bir yaşam alanı sunan BONUS Taş Yünü, 1000°C üzerindeki sıcaklıklara dayanıklılığı sayesinde de TS EN 13501-1’e göre A1 sınıfı yanmaz malzeme olarak yapılarda ve kullanıldığı tüm alanlarda tam yangın güvenliği sağlıyor. Eryap Grup güvencesi ile sektöre sunulan BONUS Taş Yünü ürünleri, yüzde 100 yerli sermaye ile yapıların tüm yalıtım ihtiyacına çözüm olmaya devam ediyor. Dış cepheden çatıya, ara bölme duvarlardan yüzer döşemelere, tesisat yalıtımlarından özel detay uygulamalarına yönelik geniş ürün gamına sahip BONUS Taş Yünü, yüksek kaliteli üretimi sayesinde sahip olduğu üstün yalıtım özelliklerini yapı ömrü boyunca sürdürüyor.



ÇÖZÜM ORTAĞI

DENİZ GYO LE CHIC BODRUM İÇİN ‘DAIKIN’İ TERCİH ETTİ Proje

DENİZ GYO LE CHIC BODRUM

Marka

DAIKIN

Denizbank Yatırım Hizmetleri Grubu iştiraki olan Deniz GYO, Bodrum merkezde hayata geçirdiği “Le Chic Bodrum” projesinin iklimlendirmesi için Daikin’i seçti. Projede Daikin Altherma ve Daikin VRV kullanıldı.

Gayrimenkul sektöründe niş ve özel projeler yapmayı hedefleyen Deniz GYO’nun bu yatırımı farklı büyüklüklerde 135 konut ve 30 odalı butik bir otelden oluşuyor. Çevreci kriterlerle inşa edilen projede, ısıtma, soğutma ve sıcak su çözümleri için 130 takım Daikin Altherma ve 147 adet Daikin VRV dış ünite kullanıldı. İklimlendirme sektörünün öncü ve lider şirketlerinden Daikin büyük projelerde yatırımcıların tercihi olmaya devam ediyor. Bugüne kadar pek çok önemli proje için önemli adres olarak kabul edilen Daikin markalı ürünler şimdi de Deniz GYO tarafından hayata geçirilen “Le Chic Bodrum” projesinde yer alacak. MÜSTAKİL VİLLA VE BUTİK OTEL OLACAK Denizbank Yatırım Hizmetleri Grubu iştiraki olan Deniz GYO, Bodrum ve İstanbul’da “Le Chic” adını verdiği konseptle niş projeler üretiyor. Le Chic Bodrum, Asarlık bölgesinde yer alan proje villa, residence ve otelden oluşuyor. Bodrum merkez ve marinaya yürüme

80

mesafesinde konumlanan Le Chic Bodrum, 2+1’den müstakil villaya kadar farklı büyüklüklerde ve farklı tasarımlardaki konutlardan ve 30 odalı butik bir otelden oluşuyor. 4 mevsim yaşama imkanı sunan Le Chic Bodrum’da yaşam 2019 yılı sonunda başlayacak. Le Chic Bodrum yaklaşık 200 metre uzunluğundaki kum sahili, iskeleleri, restoranları, tekne ile ulaşım imkanı ve marina hizmetleri, açık-kapalı yüzme havuzu, SPA ve fitness merkezi, spor alanlarıyla özel ayrıcalıklar sunuyor. ÇEVRE DOSTU OLARAK TASARLANDI Çevre dostu bir proje olarak tasarlanan Le Chic Bodrum, Deniz GYO’nun bu projedeki arsa geliştirme partneri Ataman Grubu’na ait bir oteli dönüştürerek ekonomiye değer kazandırmayı, bunu yaparken de yeşil ve çevreci mimari kriterler hassasiyetinde yeniden inşa etme amacını taşıyor. Bu kapsamda projede geri dönüşüme, güneş enerji panelleri ve elektrikli araç sarj istasyonlarına yer veriliyor.

Le Chic Bodrum iklimlendirme çözümleri için sektörde kalite ve çevreci çözümleriyle bilinen Daikin’i seçti. Müşteriler için güven unsurunun öne çıktığını belirten Deniz GYO Genel Müdür Yardımcısı Onur Karahan, bu bağlamda Daikin ile yollarının kesiştiğinin altını çizerek şunları belirtti: “Özellikle son dönemde müşteri hedef kitlesi için ‘güven’ unsurunun çok değer kazandığını, geliştiriciye duyulan güvenin gayrimenkul almada en önemli kriter olduğunu görüyoruz. Biz de bu konuda tarafımıza gelen teveccühe layık olmak için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Müşteri ve misafir memnuniyetini, satış sonrasını önemsiyoruz, seçimlerimizi de buna göre yapıyoruz. Daikin ile de yollarımız böyle kesişti. Projemizde kaliteli, güvenilir, sürdürülebilir hizmet anlayışına önem veren çözüm ortakları ile yol almayı tercih ediyoruz. Daikin gerek ürün kalitesi, gerek üst düzey marka algısı ve yaygın servis imkanları ile bu anlamda bizi ikna eden bir marka oldu ve çalışmaya başladık.


DENİZ GYO LE CHIC BODRUM

düzey bir verim sağlar. Ürün, dış hava sıcaklığına bağlı olarak konut içerisindeki sıcaklığı da ölçerek, konut içerisine gönderdiği ısıtma suyunu kendi kendine ayarlayabilme becerisine sahiptir. Isıtma suyunun dış hava ve ortam sıcaklığına bağlı olarak optimize edilmesi tasarrufu artıran, kullanıcılara bütçe anlamında avantaj sağlayan önemli bir özelliktir.”

Tercihimize güveniyor, yeni ev sahiplerimize de bu tecrübeyi yaşatmak için emin adımlarla işimize devam ediyoruz. Bu vesile ile değerli Daikin ailesine de işbirliği için teşekkür ediyor, başarılarının artarak devamını diliyorum.” ISITMA, SOĞUTMA VE SICAK SU TASARIMINI DAIKIN YAPACAK Bu ölçek ve özelliklerde bir projede yer almaktan Daikin Türkiye olarak memnuniyet duyduklarını söyleyen Daikin Türkiye Isıtma Müdürü Fahri Umut Ertür, projede yer alan ürünler ve bu ürünlerin projeye kazandıracağı özellikler hakkında şu bilgileri verdi: “Le Chic Bodrum projesi farklı büyüklüklerde 135 konut ve 30 odalı butik bir otelden oluşuyor. Bu proje için Daikin’in tercih edilmesinde markamızın bilinirliği, güvenirliği ve tartışılmaz Daikin kalitesi en önemli rolü oynadı. Ayrıca projenin tüm ısıtma, soğutma

ve sıcak su tasarımının tek bir marka ile çözümlenebilmesi en büyük artılarımızdan biri oldu. Bunun yanı sıra Daikin’in yaygın destek ağı ve etkin satış sonrası servis hizmetinin olması Daikin’in tercih edilmesinde etkili bir etmendi. Çevreci hassasiyetler ile inşa edilen projenin ısıtma, soğutma ve sıcak su çözümleri için 130 takım farklı modellerde Daikin Altherma ve 147 adet Daikin VRV dış ünite kullanılmasına karar verildi. Projenin ısıtma, soğutma ve sıcak su tasarımı Daikin Bodrum bayisi Duru Mekanik tarafından yapıldı. Bu da tasarımın en optimal düzeyde gerçekleşmesini sağladı. Projenin konut kısmı için seçimi yapılan Daikin Altherma LT serisi ısı pompaları ile yerden ısıtma ve Daikin Altherma Sıcak Su Boyleri ile de kullanım sıcak suyu ihtiyaçları karşılanıyor. Otel kısmı için seçilen Daikin Altherma HT serisi ısı pompaları ise kullanım sıcak suyu ihtiyacına yönelik olarak kullanılacak. Altherma ısı pompasının bütün komponentleri Daikin tarafından ve Daikin kalitesinde üretildiği için dayanıklılığı yüksek ürünlerdir. Kompresör için 5 yıl, geri kalan parçalar için 3 yıl garanti verir. Çevre duyarlı Altherma ürünlerimiz yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanıyor. Dolayısıyla çevreci bir proje olan Le Chic Bodrum için en ideal çözüm Daikin Altherma ile sağlanmıştır.” DAIKIN ALTHERMA TERCİH EDİLDİ “Projenin konut kısımlarında, sıcak su ihtiyacını karşılamak için seçilen Daikin Altherma Sıcak Su Boyleri’nin en önemli farkı ise tehlikeli bir bakteri türü olan ve sıcak suda üreyen ‘Lejyonella’ isimli bakterinin üretimine izin vermeyecek ekipmanlarla donatılmış olmasıdır. Yerden ısıtma sistemini besleyecek olan Altherma ısı pompası, kendi üzerinde bulunan otomasyon ve yapay zeka sayesinde üst

DIŞ ÜNİTELER İÇİN DAIKIN VRV KULLANILDI “Projedeki konutların soğutma ihtiyaçları için ise Daikin mini VRV model dış üniteler, butik otel içinse Daikin VRV IV dış üniteler seçildi. Projede kullanılan toplam 147 adet Daikin VRV dış ünitenin yanı sıra konut ve otel VRV iç üniteleri de Avrupa standartlarına göre Daikin Avrupa fabrikalarında üretildi.” “VRV dış ünitelerinin kompresör ve kondenser komponentlerinin Daikin patentli olması kalite standardı açısından önemli bir göstergedir. VRV sisteminde yüksek üfleme sıcaklıkları sayesinde soğuk hava etkisini önleyen; böylece iç ortam konforunu sağlayan Değişken Soğutucu Akışkan Sıcaklığı VRT teknolojisi ürünlere değer katan başka bir unsur olarak dikkat çekicidir. Konutlarda kullanılan 4-5 HP Mini VRV dış ünitelerinin tek fanlı kompakt boyutları montajda büyük avantaj sağlar. Konutlarda ve otelde kullanılan VRV dış ünitelerdeki ‘gece sessiz mod’, ses basıncı seviyelerinin son derece düşük olmasını sağlayan ve böylece konforu artıran başka bir unsurdur. Ürünlerin düşük statik basınçlı kanallı ve orta statik basınçlı kanallı iç ünitelerin kompakt boyutlarına ve düşük ses seviyelerine sahip olması mimari tasarımda avantaj yaratır.” “DAIKIN I-TOUCH MANAGER” BİNA YÖNETİM SİSTEMİ “Daikin ‘bina yönetim sistemi’, birçok mahalin tek bir merkezden kontrol edilmesini ve konfor şartlarının takibini mümkün hale getiren bir unsur olarak dikkat çekicidir. Daikin kullanıcılarının I-Touch Manager bina yönetim sistemi ile 7/24 Daikin online servis ağına ulaşma imkanına sahip olmaları da fark yaratan bir ayrıcalık olarak öne çıkan özelliklerden biridir. Sistemin uzaktan kontrol edilebilirliği hata uyarılarının gözlemlenmesini ve tespit edilmesini en zor arızalarda bile öngörülür hale getiriyor ve hemen servis mühendislerine bildiriyor. Böylece Daikin, kendi bünyesindeki arızayı daha sorun oluşmadan engelleyebiliyor,” şeklinde açıklamada bulundu.

81


ÇÖZÜM ORTAĞI

GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİNDE PANASONIC İMZASI Proje

KAYSERİ MOBİLYACILAR ENERJİ KOOP. GES

Marka

PANASONIC

Panasonic ve Seferoğlu Elektrik, Kayseri’de 7,2 milyon dolar yatırımla çatı tipi güneş enerjisi santrali kurdu. Kayseri Mobilyacılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş Enerjisi Santrali’nin ilk faz açılışı gerçekleştirildi. Projede HIT güneş enerjisi teknolojisinin mucidi Panasonic’in ürünleri kullanıldı.

Türkiye, güneş enerjisi açısından dünyanın en avantajlı bölgelerinden birinde yer alıyor. Dolayısıyla ülkemizde yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli bir yeri bulunan güneş enerjisi alanına yapılan yatırımlar da her geçen gün artıyor. Bu konuda en önemli adımlardan biri ise Kayseri’de atıldı. Teknoloji devi Panasonic-Seferoğlu Elektrik imzası taşıyan ve Panasonic ürünleri kullanılan dünyadaki en büyük çatı projesi olarak ifade edilen, Kayseri Mobilyacılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş

82

Enerjisi Santrali’nin ilk faz açılışı gerçekleştirildi. GÜNDÜZ TÜKETİMİNİN YÜZDE 30’U KARŞILANACAK En verimli güneş paneli olarak bilinen HIT güneş enerjisi teknolojisinin mucidi, teknoloji devi Panasonic, Türkiye’de önemli bir projeye imza attı. Kayseri Mobilyacılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Güneş Enerjisi Santrali’nin ilk fazı açıldı. Yatırımı planlayan, gerçekleştiren, işletme ve bakımını üstlenen Seferoğlu Elektrik

tarafından verilen bilgilere göre; kooperatifin açılışı yapılan ilk fazı yılda 7,5 GWh elektrik üretimi ile tesislerin gündüz tüketiminin yüzde 30’unu karşılayacak. Proje için 18 bin adet 325 W panel yerleştirilerek 36 bin m2 çatı alanında 5,8 MWp kurulu güce ulaşıldı. Yine Seferoğlu Elektrik’in verilerine göre projenin toplam yatırım tutarı ise 7.2 milyon dolar olurken, açılışı yapılan proje ile Yenilenebilir Enerji Kooperatifi hem enerji tasarrufu sağlayacak hem de 22 bin 294 adet ağaç kurtarmış olacak.


KAYSERİ MOBİLYACILAR ENERJİ KOOP. GES

Panasonic HIT ürününün kullanıldığı dünyadaki en büyük çatı projesi olma özelliğini taşıyan bu güneş enerjisi uygulaması, aynı zamanda Türkiye çapındaki en büyük çatı projelerinden biri olup, Türkiye’nin ilk Yenilenebilir Enerji Kooperatifi projesi ve yine ülkemizin 743 KOBİ üyeli ilk çok ortaklı GES projesi olarak da dikkat çekiyor. Çatılarda Seferoğlu Elektrik tarafından planlanan GES projesi tamamlandığında tesis gücü 35 MWp’e ulaşacak. PROJE DÜNYAYA ÖRNEK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR Konuyla ilgili bir açıklama yapan Seferoğlu Elektrik Genel Müdür Yardımcısı Murat Seferoğlu “Panasonic ortaklığında gerçekleştirdiğimiz bu projenin, sadece ülkemize değil dünyaya da örnek olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi çok önemli. Gerçekleştirilen proje birçok alanda ilk oldu. İnanıyorum ki bunu başka GES projeleri de izleyecektir.” şeklinde konuştu. TÜRKİYE ÖNEMLİ VE POTANSİYELİ YÜKSEK BİR ÜLKE Panasonic Eco Solutions Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Tatsuya Kumazawa ise, “Panasonic olarak şu ana kadar güneş enerjisi çalışmaları kapsamında; Türkiye’nin en büyük güneş takip sistemli tesislerinden olan 4,6 MW’lık ve Enerji Bakanlığı’ndan enerji verimliliği ödülü almış 500 kWp’lık çatı santrallerinin yapımını başarıyla tamamladık. Kayseri’de bulunan, Türkiye’nin ilk yenilenebilir enerji kooperatifine ait 5,8 MWp’lık çatı projesi de Panasonic’in gücünü ve teknolojisini ortaya koyduğumuz bir başka değerli proje oldu. Çatı ve arsa üzerine kurulu farklı şehirlerde farklı tip projelerde de Panasonic ürünleri tercih edilmeye devam ediyor. Güneş enerjisi alanında 43 yıllık AR-GE tecrübemizle, 25 yıllık ürün performans garantisi veriyoruz. Türkiye bizim için önemli ve potansiyeli yüksek bir ülke. Avrupa’nın en güneyinde bulunmakla beraber Türkiye, güneş potansiyeli açısından günde ortalama 7,2 saat, yılda ise 2 bin 650 saat güneşlenme saatine sahip durumda. Bu sıcak ve güzel ülkeye daha birçok güneş enerjisi projeleri kazandırmayı diliyorum” dedi.

83


MAKALE

KATAR’DA BİR MEGA PROJE DAHA TMS İLE YÜKSELİYOR Katar’da 2017 yılında 7,4 milyar ABD doları yatırımla hizmete başlayan Uluslararası Hamad Limanı (NPP) Yönetim Komitesi ile Al Jaber Engineering arasında yeni bir anlaşma imzalandı: Stratejik Gıda Güvenliği Tesisi (SFSF).

53 hektar alan üzerine inşa edilmekte olan proje kapsamında yerel, bölgesel ve küresel kullanım amaçlı pirinç, çiğ şeker ve yemeklik yağların işlenmesi, üretimi ve rafine edilmesi için kullanılacak tesisler yer almaktadır. Projede ayrıca taşıma, işleme, paketleme, yeniden yükleme ve nakliye tesislerine ek olarak altyapı ve nakliye ekipmanları ile pirinç silolarını ve petrol depolama tanklarını da içerecek. TMS Grup’un bölgedeki firması olan TMS-Q ile kalıp ve iskele ihtiyaçları karşılanan projede toplam 51 adet betonarme depolama siloları yer almaktadır. Her bir silonun yüksekliği 29 metre olup 18 m çap uzunluğuna sahiptir. Siloların yapımında yüksekliği H: 480 cm olan

84

Simpex tipi perde kalıplarıyla birlikte TRK 160 ve TRK 240 Tırmanır iskele konsolları kullanılmıştır. Beş günde bir döküm periyoduyla ilerleyen proje 2018 Eylül ayında başlanmış olup 2019 Eylül ayında da tamamlanması planlanmaktadır. SIMPEX İLE HIZLI VE ÇOK YÖNLÜ KALIPLAMA KOLAYLIĞI SIMPEX Perde Kalıpları düşeyde HT20 Ahşap Kirişler ve yatayda çelik kuşaklardan oluşan geniş yüzeyli ayarlanabilir perde kalıbı sistemidir. SIMPEX’in farklı yükseklik ve kesitlere kolay adapte edilebilir özelliği, vinç ile kullanılan sistemler arasında ayrıcalıklı bir konuma sahip

olmasını sağlamıştır. Sistemi, yüksek beton basınçlarına ve beton döküm hızlarına göre, düşey KAUFMANN HT20 plus Ahşap Kirişlerin ve YK çelik kuşakların ara mesafelerini değiştirilerek dizayn etmek mümkündür. Şekli, boyutu, tie-rod düzeni ve yüzeyi herhangi bir gereksinime göre uyarlanabilir. Yüzeyde kullanılacak plywood tipi ve boyutları proje ihtiyacına göre esnek olarak seçilebilir. SIMPEX sistemi, esnekliği sayesinde: Villalar, Konut Projeleri, Yüksek Yapılar, Endüstriyel İnşaatlar, Yol Projeleri, Arıtma Tesisleri, Enerji Projeleri gibi birbirinden çok farklı karakterdeki yapı ve inşaatlarda kullanım kolaylığı sağlar.


Sistem TRK tırmanma iskeleleri ve şaft platformları ile tırmandırılabildiği gibi TMS CLIMBEX hidrolik tırmanır sisteme de adapte edilebilmektedir.SIMPEX sisteminin getireceği kolaylıklar; • Ekonomik: Az parçayla çok iş, • Pratik: Ön montaj, kurum ve şakule alma kolaylığı, • Mobil: Farklı panellerin bir araya getirilerek daha büyük panoların deplase edilebilmesi, • Temiz Yüzey: Kamalarla sabitlenen panoların arasından beton sızmasının önlenir olması, • Esnek: Ahşap kiriş, çelik kuşak ve saplama mesafeleri değiştirilerek istenen dayanımların elde edilebilmesi. • Adapte edilebilir: Eğri yüzlü perdelerin bile sistemle kalıplanabilir olması. TRK 160‐240 TIRMANMA KONSOLLARI Yüksek perde, kolon, şaft vb. yapılarda kullanılan, vinçle tırmanır konsol sistemidir. TRK 160 ve TRK 240 tırmanma konsolları; VINC’I, SIMPEX, MULTIX, HAND’I, MOPA, MATTEX vb kalıp sistemleri ile birlikte güvenle kullanılabilmektedir. Her iki sistemde de rüzgar bağlantısı, alt sepet vb uygulamalar mümkündür. TRK 240 tırmanma konsolu kolay hareket ettirilen araba sistemi, yatay ve düşey hassas ayar mekanizması gibi opsiyonel özelliklere de sahiptir.

Projenin bir diğer özelliği, temel ürünlerin işlenmesinden kaynaklanan atık ürünlerin hayvan yemi yaratmak için geri dönüştürülmesi için özel bir tesis olması olacak. Bu tesisler tamamen işlevsel bir bağımsız terminal olarak çalışırken, gemilerin yanaşma ve boşaltma işlemleri için 500 metre gemi liman alanı ayrılmış olacak.

Katar’ın Ulusal Vizyon 2030 projeleri kapsamında, özel sektörün gelişimini destekleme konusunda odaklandığı işin bir parçası olarak görülen projenin 440 milyon ABD doları bütçesi bulunmaktadır. TMS Grup olarak ürünlerimizle uluslararası projelerde yer almaktan ve ülkemizi temsil etmekten gurur duymaktayız.

85


YTONG

MALZEME - ÜRÜN GÜRÜLTÜ BARİYERİ

YTONG’DAN KARAYOLLARI VE DEMİRYOLLARI İÇİN GÜRÜLTÜ BARİYERİ

YAPI MALZEMESI SEKTÖRÜNÜN LIDER KURULUŞLARINDAN TÜRK YTONG KARAYOLU VE DEMIRYOLU KAYNAKLI TRAFIK GÜRÜLTÜSÜNÜN ÇEVREDE YAŞAYANLARA ETKISININ AZALTILMASI IÇIN EKONOMIK VE ÇEVREYLE UYUMLU BIR ÇÖZÜM OLAN YTONG GÜRÜLTÜ BARIYERINI GELIŞTIRDI.

Ytong gürültü bariyeri, çevresel gürültü kirliğinin kontrolü ve azaltılması amacıyla başlatılan Avrupa Birliği mevzuatına uyumlaştırma çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla tasarlandı. Ytong gürültü bariyerinin yüksek ses yalıtımı performansı, TS EN 1793 standardına göre TSE laboratuvarlarında yapılan akustik testlerle belgelendirildi.

86

Karayolu, demiryolları, hava alanları ve endüstriyel alanlarda çevresel gürültü kirliğinin kontrolü ve yaşam alanlarına olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla gürültü/ses perdesi olarak kullanılacak bu yeni sistem sağlamlığı, stabil yapısı, hızlı uygulama olanağı ve ekonomik bir çözüm olmasıyla dikkat çekiyor.


Hava şartlarına dirençli ve bakım gerektirmeyen Ytong gürültü bariyeri Türkiye’de bütün iklim bölgelerinde kullanılabilecek. DÜŞÜK MALİYET YÜKSEK PERFORMANS Günümüzde gürültünün insan ve toplum sağlığı üzerinde büyük bir risk oluşturduğuna değinen Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, “Gürültüden korunmuş bir çevrenin oluşturulması kişilerin beden ve ruh sağlığı açısından önemli. Özellikle ulaşım ağlarına yakın yaşayan veya çalışanların yaşam kalitesi olumsuz etkileniyor. Yerleşimlerin ulaşım ağlarına yakın bölgelerde yoğunlaşması ile bu durum sadece büyük şehirlerin değil, her ölçekteki yerleşim alanlarının sorunu haline geldi. Biz de Ytong olarak yerli hammaddeler kullanarak Türkiye’de üretmeye başladığımız Ytong gürültü bariyeri ile bu soruna etkili çözümler sunuyoruz. Hava şartlarından etkilenmeyen ve rüzgar yükleri dahil birçok çevresel etkiye dayanıklı Ytong gürültü bariyeri, çürümez, paslanmaz, kesit kaybına ve korozyona uğramaz yapısıyla bu alanda fark yaratan bir sistem. Bu nedenle yatırım ve yaşam döngüsü maliyeti düşük bir alternatif” dedi.

Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel

HIZLI MONTAJ VE ŞIK TASARIM Fabrikadan bitmiş ürün olarak sevk edilen Ytong gürültü bariyeri panelleri, pratik uygulama detayları ve yüksek montaj hızıyla kilometrelerce sürecek uygulamalarda maliyet avantajı ve hız kazandırıyor. Üzerine çeşitli görsel tasarımlar ve doğrudan boya uygulaması yapılabilen panellerle, kent dokusuyla

uyumlu, çevre sakinlerini rahatsız etmeyecek bir görsel etki elde edilebiliyor. Ytong gürültü bariyerleri, konutlar ve büyük konut siteleri, eğitim ve sağlık tesisleri, yaşlı bakım evleri, konaklama tesisleri, yurt binaları, kültürel ve dini tesisler gibi gürültüye hassas yapıların çevresinde de tercih ediliyor.

87


SEKTÖRDEN

GF HAKAN PLASTIK: BIRLIKTE GÜVEN INŞA EDIYORUZ GF Hakan Plastik, 4-6 Ocak 2019 tarihlerinde bayileri ile yeni yılın ilk günlerinde bir araya gelerek hem başarılarını ve yeni yılı kutladı; hem de 2019 için yol haritasını çizdi.

Bayi Toplantısı, GF Hakan Plastik yöneticileri ve bayilerinin yoğun katılımı ile Cornelia Diamond Golf Resort & Spa’da gerçekleşti. Yaklaşık 200 kişinin katılımı ile 4-6 Ocak 2019 tarihleri arasında düzenlenen toplantıda 2018 yılının yorgunluğu atılırken, 2019 için belirlenen hedefler ve yol haritası üzerinde duruldu. “Birlikte güven inşa ediyoruz” teması ile düzenlenen bayi toplantısının açılış kokteyli, GF Hakan Plastik ürünleri kullanılarak hazırlanan enstalasyon çalışmasının bulunduğu alanda gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan

88

Besler, “Bu enstalasyonda köklerini derinlere salan ve güven inşa eden ağaçlar tasarladık. Bu ağaçlar meyvelerini veriyor ve iş ortaklarımız ile beraber yıkılmadan yolumuza devam ediyoruz“ dedi. Kokteylde konuklara Silenta 3A saksılar (kör tapa) içinde “Bu tohumlar gibi kök salmaya ve kocaman bir aile olmaya devam edelim” mesajı yüklü olan bitki tohumları hediye edildi. Konuklar 2019 için dileklerini düşünerek enstalasyon ağaçlarını dilek ağacına dönüştürdüler. Toplantıda, 2018 yılının zor bir yıl olması nedeniyle daha çok çalışmak, emek harcamak

ve yorulmak zorunda kalındığının; ancak bu çalışmanın güzel sonuçlarının da birlikte kutlamanın önemi vurgulandı. 2019 yılının da kolay olmayacağını belirten GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, “GF Hakan Plastik olarak biz bu zorlukların üstesinden gelmek için hazırız. Yol haritamızı belirledik. Bu yolda bizim en yakın yol arkadaşımız yine sizler olacaksınız. Yine çok çalışacağız, yine çok yorulacağız ama başarmanın huzurunu birlikte yaşayacağız. Bugüne kadar sizlerle birlikte güven inşa ettik, önümüzdeki yıllarda da bu güveni katlayarak çoğaltacağız“ dedi.


GF HAKAN PLASTIK

GÜNDEMDE İSTİKRAR VE BÜYÜME VAR 2019 yılında yurt içi pazarda iş ortakları ile birlikte gelişime devam edileceğinin belirtildiği konuşmalarda, marka için olduğu kadar iş ortakları için de finansal istikrarın yakından takip edileceği vurgulandı. İhracatın da önemli bir konu başlığı olarak 2019 yılına damga vuracağı

belirtilirken, hem GF satış şirketleri üzerinden yapılan ihracatın hem de doğrudan ihracatın büyütülmesinin hedeflendiği kaydedildi. Sektör talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda üzerinde çalışmalar yapılan ürünler hakkında bilgiler paylaşıldı; görüşler alındı.

2018 değerlendirme ve 2019 hedeflerinin anlatıldığı toplantıların ardından Dr. Kerem Dündar, beynin etkin kullanımı üzerine keyifli ve dinamik sunum gerçekleştirdi. Işın Karaca’nın sahne aldığı gala gecesi ise coşkulu bir şekilde yaşandı. Karaca’nın yüksek enerjisi ve sahne performansı ile tüm konuklar gece boyunca eğlendi.

89


SEKTÖRDEN

HAYAL ET, PARÇASI OL, İŞİNİ GELECEĞE TAŞI Endüstriyel teknolojiler alanında Türkiye’nin en kapsamlı yerli organizasyonu olan FIT’19 Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı, 21-24 Şubat tarihleri arasında Fuar İzmir’de kapılarını açıyor. Fuar, “Hayal Et,Parçası Ol, İşini Geleceğe Taşı” söylemi ile hem Türkiye’deki teknolojik hayal gücünü harekete geçirmeyi hem de üreticinin uluslararası rekabet gücünü yükselterek sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunmayı hedefliyor.

Endüstrinin kalbi, 21-24 Şubat’ta İzmir’de atacak. Otomasyondan elektrik-elektronik ve enerjiye, hidrolikten bina otomasyonu ve metal işlemeye kadar pek çok alanda ziyaretçilere, sektörlerindeki en son ürün ve hizmetleri bir arada görme ve değerlendirme olanağı sunan FIT’19-Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı (Future Industrial Technologies Fair ’19), 21 Şubat’ta Fuar İzmir’de kapılarını açıyor. Tek çatı altında 8 ayrı endüstriyel fuarı birleştiren FIT ’19 kapsamında; Otomasyon, Elektrik Elektronik ve Enerji, Hidrolik-Pnömatik, Bina Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri, Makina,

90

Kaynak Teknolojileri, Yüzey İşlem Teknolojileri ve Taşıma, Kaldırma ve İstifleme Sistemleri fuarları katılımcılarına potansiyel müşterileriyle tanışma fırsatı sunacak. MELİS ÜSTÜN HANAY: “TÜRKİYE SANAYİSİ İÇİN GELECEĞİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRME ZAMANI” Geçtiğimiz yıl başlattıkları Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı ile İstanbul’da sınırlanan sektör buluşmalarına dinamizm kazandıran Bileşim Fuarcılık, bu yıl sanayi alanındaki teknolojik gelişmeleri bir kez daha İzmir’den ülkenin dört bir yanına taşımayı hedefliyor.

Bileşim Fuarcılık Genel Müdürü Melis Üstün Hanay, Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı’nın arkasındaki fikir altyapısını şöyle açıklıyor: “Sürdürülebilir büyümenin ön koşulu, teknolojik atılımların öncelikle üreticilerimiz tarafından benimsenip uygulanması. Artık mekanik üretim araçlarının akıllı teknolojiler olmadan yetersiz ve verimsiz kaldığı bir çağdayız. Fiziksel dünya ile sanal dünyayı iç içe geçirerek bildiğimiz her şeyi değiştireceği öngörülen Web 3.0 hayatımıza girmek üzere. Yetişmiş insan kaynağımızı, yeni teknolojileri kullanarak sektöre özel endüstriyel çözümler üretmeye yönelik motive etmemiz şart.


FIT’19

Hayal etmeden geleceğin endüstrisini kuramayız. Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı yerli organizasyonu olan Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı’nı tam da bu yüzden önemsiyoruz. ‘Hayal Et, Parçası Ol, İşini Geleceğe Taşı’ yaklaşımını öneriyor, katılımcı ve ziyaretçilerimizi bu amaçla bir araya getiriyoruz. Bugün artık Türkiye sanayisi için geleceği gerçeğe dönüştürme zamanı.” Üstün Hanay, bu fuar ile üstlendikleri misyonu ise şöyle özetliyor: “Geçtiğimiz yıl fuarımızda farklı sektörlerden 152 katılımcı firma ve 20 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi ağırladık. Bileşim Fuarcılık Genel Müdürü Melis Üstün Hanay

Online randevu sistemimiz sayesinde nitelikli B2B buluşmalar organize ederek verimli iş birliklerinin kurulmasına katkıda bulunduk. Fuarcılık sektörü olarak bizim misyonumuz, iki tarafı en verimli ve işlevsel şekilde buluşturmak. Sanayinin kaldıracı olan beyin gücü ile vizyoner üreticilerimizi doğru bir platformda bir araya getirmenin gururunu yaşıyoruz. İstanbul’un karmaşasından uzak, çok daha konforlu ve Türkiye’nin her yerinden zahmetsizce erişilebilen bir fuar alanında bulunmamız da en önemli avantajlarımızdan biri. Fuarımızın bu yıl da tüm katılımcı firmalara maksimum görünürlük sağlayacağını ve ziyaretçilerimize ufuk açan çözümler sunacağını şimdiden söyleyebiliriz.” KADIN GİRİŞİMCİLERE ÜCRETSİZ STANT ALANI FIT’19, kadın girişimcileri desteklemek amacıyla fuar alanında özel bir ada kuruyor. Kadın girişimciler tarafından kurulan ya da kadın ortaklı firmalara, Kadın Girişimciler Adası’nda 20 metre kare stant alanı ücretsiz olarak sunuluyor. 21-24 Şubat tarihleri arasında saat 10.00’dan itibaren ziyaret edilebilecek FIT ’19-Geleceğin Teknolojileri Fuarı, Ege Bölgesi’ndeki en büyük ve en kapsamlı fuar kompleksi olan Fuar İzmir’de düzenlenecek.

91


SEKTÖRDEN

KALE

KALE ENDÜSTRİ HOLDİNG İLK KONSEPT MAĞAZASINI HİZMETE AÇTI Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın ilk ve tek entegre güvenlik şirketi olan Kale Endüstri Holding, Kale Kilit, Kale Alarm, Kale Çelik Kapı, Kale Çelik Kasa, Kale Yangın Kapısı ve Kale Pencere Sistemleri’nden oluşan tüm entegre güvenlik ürünlerini bir arada sergilediği ilk konsept mağazasını Ayazağa’daki Vadistanbul’da hizmete açtı.

Yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösterdiği İstanbul Güngören’deki yönetim ofisini, geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul, Ayazağa’daki Vadistanbul’a taşıyan Kale Endüstri Holding entegre güvenlik ürünlerini bir arada sergilediği ilk konsept mağazasını, genel merkezinin de bulunduğu aynı binada hizmete açtı. Ziyaretçiler yaklaşık 450 m2‘lik konsept mağazada yeni ürün ve teknolojileri görmenin yanı sıra tüm ürünleri verilen hizmete uygun olarak tasarlanan özel odalarda deneyimleme imkanı bulacak.

Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür

92

KALE’NİN ENTEGRE GÜVENLİK VİZYONUNU YANSITIYOR Kale Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür, “Kale Endüstri Holding kurulduğu günden beri tüm aksiyonlarının merkezinde

müşteri memnuniyeti olacak şekilde faaliyet gösteriyor. Bu kapsamda 2016 yılında başlattığımız değişim ve dönüşüm sürecinin sonuçlarından biri olarak, ilk konsept mağazamızı Vadistanbul’da açtık. Bu yeni model sayesinde müşteri odağımızı daha da artırarak, tüketicilerimize birebir dokunma imkânı bulacağız. Konsept mağazamızı; alarmdan kapı kilidine, çelik kapıdan çelik kasaya ve pencere sistemlerine kadar müşterilerimizin tüm ürünlerimizi deneyimleyebileceği şekilde tasarladık. Tüketicilerin yanı sıra burada yurtiçi ve yurtdışı misafirlerimizi de ağırlayacağız. Bu kapsamda tüm Türkiye’deki bayilerimizi üç farklı organizasyonda ağırlayarak; hem yeni konsept mağazamızı tanıttık hem de 2019 hedeflerimizi anlattık. Entegre güvenlik vizyonumuzu yansıtan ve ilkini hayata geçirdiğimiz konsept mağazaların sayısını artırmayı planlıyoruz.” diye konuştu.


SEKTÖRDEN

İZOCAM

İZOCAM’A İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLÜ VERİLDİ İzocam her yıl İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen “İhracat’ın Yıldızları Ödülü”ne bu yıl da layık görüldü.

İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe

İzocam 2017 yılında da gerçekleştirdiği ihracat hacmi ile “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” unvanını kazandı. Türkiye’de yalıtım sektörünün öncüsü İzocam, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birlikleri (ISIB) tarafından verilen 2017 yılı İhracat Yıldızları Ödülleri’nde “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” olarak bu yıl da ödül aldı.

olarak ödül almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. İhracatımız 2018’de de bir önceki yıla kıyasla Türk Lirası bazında yüzde 32,8, ABD doları bazında ise yüzde 6 arttı. Son 5 yılda ihracattan elde ettiğimiz satış geliri 160 milyon doları buldu. Önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyoruz.”

İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe, İzocam olarak sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu ve Balkanlarda da yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında yer aldıklarını belirterek şunları söyledi:

YALITIM TALEBİNE HIZLI YANIT VERİYOR İzocam, dış pazarlara yönelik toplam 130.000 tona ulaşan mineral yün kapasitesinin yanı sıra, artan üretim kapasiteleriyle de esnek üretim ve zamanında teslim imkânları sunuyor. Böylece inşaat ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyor.

“2017 yılında İhracat Yıldızları ödüllerinde En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma

Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözümler sunan İzocam, 20 yerleşik bayisi ile ihracat faaliyetlerine devam ediyor. İhracat yapılan bölgelerin başında Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu geliyor. Ağırlıklı olarak bina ve sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiren İzocam bu ürünlerin dışında ayrıca İklimlendirme (ısıtma, soğutma ve iklimlendirme) sektörüne yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyor. İhracatı 600.000 m³’ü aşan İzocam, Ortadoğu İklimlendirme sektörünün en önemli üreticisi konumunda.

93


SEKTÖRDEN

ODE

ODE ÜRÜNLERİ BAU 2019’DA ZİYARETÇİLERDEN TAM NOT ALDI Faaliyetlerini global marka olma hedefiyle sürdüren ODE Yalıtım’ın yapı sektörünün en önemli fuarlarından BAU 2019’da sergilediği ürünler büyük ilgi gördü.

Binaların planlanmasından inşasına, yalıtımından tasarımına kadar pek çok alanda faaliyet gösteren firmaların BAU 2019’da ürün ve yeniliklerini uluslararası boyutta sergileyebildiğini hatırlatan Turan, şöyle konuştu: ODE Yalıtım Uluslararası İş Geliştirme Yöneticisi Ozan Turan

94

Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi olan ODE, ağırlığı sektör profesyonellerinden oluşan 250 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği organizasyonda, yerli ve yabancı iş ortaklarını standında ağırladı.

Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi olarak yer alan ODE, dünyanın pek çok bölgesinden gelen ziyaretçilere ürün ve hizmetlerini tanıttı. ODE, fuardaki standında yerli ve yabancı iş ortaklarını da ağırladı.

Yalıtımda dünya markası olma vizyonuyla faaliyetlerine ve yatırımlarına ara vermeden devam eden ODE Yalıtım, yapı sektörünün en etkin uluslararası iletişim ve iş platformlarından olan BAU 2019 Fuarı’nda ürünleriyle büyük ilgi gördü. Fuarda yer alan firma, yapı yalıtımı ürünlerini sergiledi. Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen ve sektörün en önemli buluşma noktalarından biri sayılan BAU 2019’da

HEDEFİMİZ İHRACAT ORANINI YÜZDE 40’A ÇIKARMAK Dünyanın 45 farklı ülkesinden katılımcı ağırlayan BAU 2019’da yer almaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirten ODE Yalıtım Uluslararası İş Geliştirme Yöneticisi Ozan Turan, fuarda iş ortaklarıyla buluşmanın yanı sıra sektördeki son gelişmeleri yerinde görme imkanı da elde ettiklerini söyledi.

“Ağırlığı sektör profesyonellerinden oluşan 250 bini aşkın kişinin ziyaret ettiği fuarda, biz de standımızda iş ortaklarımızın yanı sıra yeni bağlantılarımızı ağırladık. Standımızda tanıttığımız ürünler büyük beğeni topladı. Biz 2018’i ihracatta atak yılı ilan etmiştik. Bunu da ihracatta dolar bazında yüzde 30’un üzerindeki bir artış yakalayarak gerçek kıldık. Halen 5 kıtada 75’in üzerinde ülkeye ihracat yapan bir marka olan ODE için ihracat, büyümede en önemli itici güç. 2019’da hedefimiz, ihracatın ciro içindeki payını yüzde 40’a çıkarmak. Uluslararası fuarlar ise bu anlamıyla hem bulunduğumuz pazarlarda derinleşebilmek hem de yeni pazarlar keşfedebilmek açısından bizim için çok önemli. BAU’da da bu hedefle yer aldık ve ürünlerimizin yanı sıra sergilediğimiz referans projelerimizle ziyaretçilerimizden tam not aldık.”


SEKTÖRDEN

REYNAERS

REYNAERS’İN BAU’DA TANITTIĞI DİJİTAL UYGULAMA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Avrupa’nın önde gelen pencere, kapı ve cephe sistemleri markası Reynaers Alüminyum 14-19 Ocak tarihlerinde Münih’te düzenlenen BAU 2019 fuarında inovatif ürünlerini tanıttı. Reynaers’in tanıttığı dijital uygulama büyük ilgi gördü.

İki yılda bir Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen ve katılımcıların yeniliklerini tanıttıkları BAU Fuarı, 14-19 Ocak 2019 tarihleri arasında gerçekleşti. Dünyanın en büyük yapı fuarı olan BAU’ya dünya ve Avrupa’dan 500’ün üzerinde firma katıldı. BAU’ya daha önceki yıllara göre Türk katılımcıların ilgisi de oldukça yoğundu. Türkiye, fuarda rekor katılımcı firma sayısı ile üçüncü, fuarı ziyaret eden Türk sayısı ile dördüncü ülke oldu. Türkiye’den 50 firmanın katıldığı fuarı ziyaret eden Türkler’in sayısı da 3179 olarak belirtildi. REYNAERS TÜRKİYE BAYİLERİ DE FUARDAYDI Reynaers, firmaların ihracata yönelik yeni ilişkiler geliştirmesi açısından da önemli bir platform olan BAU’da en son teknoloji ile ürettiği inovatif ürünlerini ve dijital uygulamalarını tanıttı. 40 ülkede aktif yapılanması olan Reynaers, dünyanın farklı ülkelerinden katılan satış ve pazarlama temsilcileri ile fuarda yerini aldı.

Açıldığı ilk saatlerden itibaren yoğun ilgi gören BAU’da, Reynaers sektör profesyonellerini, nihai tüketicileri, mimarları, mühendisleri ve cephe danışmanlarını ağırladı, yeniliklerini anlattı. Reynaers Türkiye’nin beraberinde götürdüğü birçok iş ortağı ve Türkiye’den ziyarete gelen bayileri standı gezerek yeni ürünler hakkında detaylı bilgi edindi. YENİ SÜRME SİSTEM CP 155(-LS) SLIM CHICANE İLK KEZ FUARDA TANITILDI Reynaers’in standında özellikle farklı performans, fonksiyon ve tasarım seçenekleri ile tanıtılan kapı, pencere ve sürme sistemleri çok dikkat çekti. Reynaers’in standında Masterline 8 panel kapıları, Masterline 10 Serisi, mimarların cephelerde en çok tercih ettiği Hi-finity sürme sistem, Hi-finity’nin bir alt segmenti olarak ifade edilen SlimPatio 68 sürme sistem, maksimum düzeyde camlı alanlar yaratmak üzere tasarlanmış yalıtımlı, klasik sürme sistemi Concept Patio® 155, ilk kez Bau’da lanse edilen

yeni sürme sistemi CP 155(-LS) Slim Chicane, giydirme cephe sistemlerinin tamamı ve özellikle mimari çözümleri hayata geçirmek için tasarlanan, oldukça gelişmiş bir VR simülasyon alanı olan Reynaers Avalon tanıtıldı. “REYNAERS DÜNYASI” UYGULAMASI DA FUARDAYDI Stanttaki bir diğer vurgu ise dijital inovasyona odaklanılmasını canlı bir şekilde gözler önüne seren “The World of Reynaers” (Reynaers Dünyası) uygulaması. Bu yenilikçi dijital uygulama, ziyaretçilerin birçok boyutta geniş bir yelpazede çözümler üretmesine yardımcı olacak nitelikte. Uygulama, multimedya teknolojisini kullanarak bilgi paylaşımına yeni yollar açmak için ziyaretçilere yeni bir bakış açısı getiriyor. Uygulama sayesinde kullanıcılar, kombinasyonları test etmek için ürün renklerini, açılış türlerini ve diğer tasarım özelliklerini değiştirerek sanal ortamda kullanım deneyimi yaşıyor.

95


REKLAM‹NDEKS‹ A

ALM ALÜMİNYUM

11

G

GF HAKAN PLASTİK

51

S

SARAY ALÜMİNYUM SİSTEM ALÜMİNYUM

B

BİEN BOSCH TT

D

DAIKIN DOKA

F

FIT FAIR’19

96

53 31

K

KORDSA

NİME ÇATI

79

7

Z

35

ZF

O

OPTİMUS DORUK

A.K.-39

T

TMS KALIP

N A.K.‹. 3

5

Ö.K.‹.-1-27-71

15-17 9



21-24 ŞUBAT 2019 F U A R

19

İ Z M İ R

www.fitfuar.com

GELECEĞİN ENDÜSTRİYEL TEKNOLOJİLERİ FUARI 2019

BEYİN GÖÇÜNE KARŞI

BEYİN GÜCÜ

FIT FAIR’19 ÇATISI ALTINDAKİ FUARLAR • • • • • • • •

Otomasyon Fuarı Elektrik, Elektronik ve Enerji Fuarı Bina Otomasyon ve Zayıf Akım Sistemleri Fuarı Hidrolik Pnömatik Fuarı Makina Fuarı Kaynak Teknolojileri Fuarı Yüzey İşlem Teknolojileri Fuarı Taşıma, Kaldırma ve İstifleme Sistemleri Fuarı

ONLINE KAYIT ONLINE KAYIT FIT Fuar’ına sıra beklemeden giriş yapabilmek için www. fitfuar.com adresinden aşağıdaki gibi kaydınızı yapabilirsiniz.

ETK İNL İK TAK VİM İ VE ON LIN E DAVET İYE İÇİN

ww w. fit fu ar. co m ERİ ZİYARET SAATL 00 21-23 Şubat 10:00 -18: 24 Şubat 10:00 -17:00

www. fitfuar.com sitesine girin

Ziyaretçi online siteminine kaydınız yaptırın

Gelen QR kodu girişte sisteme okutun

Sıra beklemeden hızlı ve kolay fuara giriş yapın

ORGANİZASYON Zafer Mahallesi Sakarya Caddesi 35410 Gaziemir/ İZMİR T : (0232) 497 10 00 W : fuarizmir.com.tr BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.

İLETİŞİM T: (0212) 324 44 43 W: www.bilesim.com.tr M: info@bilesim.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.