CAARRRTT!!

Page 1




ünyalı astronotun tüm hayali bir gün marsa gitmek ve orada hiç kimsenin bulamadıklarını bulmakmış..


Yıllarca yaptığı hazırlıktan sonra kendi uzay mekiğini inşa etmiş ve aylarca sürecek olan yolculuğuna başlamış. Aylar sonra mars görünmüş görünmesine ama adeta kapkaranlık ölü bir gezegenmiş. Marsın tüm çevresini dolanmış fakat değişen bir şey olmamış.


am hayalkırıklığıyla uzay mekiğini geri dünyaya döndürmüş ki uzay boşluğunda ‘caarrttt’ diye bir ses yankılanmış. Uzay mekiğinin kuyruğu bir şeye takılmış ve olduğu yerde kalakalmış.

4


Astronot ne olduğunu anlayabilmek için süzülmüş uzay boşluğuna fakat gördüğü manzara karşısında gözleri yuvalarından fırlamış. Uzay mekiğinin kuyruğu marsın etrafına çevrilmiş olan karanlık krater desenli kağıt kaplamasına takılıp kağıdı yırtmış ve ortaya çıkan görüntü inanılmazmış. İçeride son hızda devam eden bir yaşam varmış.

5


imse bu yırtığı farketmeden astronot içeri süzülmüş. Marslılar adeta dünyalılara benziyorlarmış tek fark marsta az olduğu zannedilen yerçekiminin aksine, yüksek yerçekimi yüzünden pörsümüş yüzleri ve vücutlarıymış. Hatta mars yüzeyindeki ağaçlar ve binalar dahil herşey pörsükmüş.


7


Astronot, marslıların dünyalılardan neden saklandığını bulmaya kararlıymış ama bunu yaparken dünyalı olduğunu marslılara farkettirmemeliymiş. Bunu nasıl yapacağını düşünürken bir anda gördüğü marslılar kadar olmasa da kendisininde pörsüdüğünü farketmiş.

8


Bu sırada dikkatini bir müze çekmiş. Müzenin önündeki bayrakta kırık bir gofretin içinde gezinen bir karınca varmış. Astronot, bayrağın ne ifade ettiğine kesinlikle bir anlam verememiş. Bildiği en küçük hayvan olan karıncaların bu kadar abartılıp, onlara ait bir müze yapılmış olmasını garipsemiş.


Marsı daha iyi keşfedebilmek için bir şehir turu yapmaya karar vermiş. Turist gezi mekiğine atladığı gibi yola koyulmuş.. Saatlerce marsta tur attıktan sonra sıra gezinin son durak noktası, mars büyük gözlem evine gelmiş.

mars . .. buyuk gozlem evi .. ..


Burada karanlık bir oda ve kocaman bir teleskop varmış. Herkes sıra sıra teleskopa bakıyor ve gördükleri karşısında gözleri yuvalarından fırlayarak geri dönüyormuş.

11


12


eleskopa bakma sırası astronota geldiğinde gördükleri bugün yaşadığı tüm garipliklerin cevabı olmuş. Teleskoptaki görüntüde dev bir karınca varmış. Astronotta daha önce hiç bu kadar büyük bir karınca görmemiş fakat asıl gariplikse bugün aynısını müze kapısında da gördüğü karıncanın arkasındaki gofretmiş. Ne olduğunu anlayabilmek için teleskopun zoom ayarıyla oynamaya başlamış ve önüne gelen görüntü ise cam kenarına bırakılmış bir gofretin içindeki minicik bir karınca olmuş. Böylece marslıların dünyalılardan orada varolduğunu zannedikleri dev karınca istilası yüzünden saklandıklarını anlaması zaman almamış.

13


Tam marslılara bu yanlışlığı anlatmak için dönüyormuş ki arkasında çığlıklar yankılanmaya ve herkes korkuyla kaçışmaya başlamış. Bir bakmış ki duvarda koskocaman bir karıncanın gölgesi varmış. Astronot sırtında dolaşan karıncayı etrafa daha fazla korku vermemek için üstüne bir tane patlatarak öldürmüş.

14


Astronot, dünyadan buraya gelirken kıyafetinin içinde buraya taşımış olduğu karınca, karanlık odadaki duvara yansıyan kocaman gölgesi ve onun kahramanca kendisi tarafından öldürülmesi sayesinde kısa sürede bir efsaneye dönüşmüş ve marslıların tapındığı bir imparator olmuş...

15





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.