ĐŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLĐĞĐNE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM VE GÜVENLĐK KÜLTÜRÜ Sıra No / Konu Amaç Öğrenim hedefleri
Alt başlıkları
Süresi Eğitim şekli Eğitici niteliği
46 / Đş Sağlığı ve Güvenliğine Bütünsel Yaklaşım ve Güvenlik Kültürü Đş sağlığı ve güvenliğinde risk önleme kültürü ve bütünsel yaklaşımın önemi ve felsefesini kavramak. • Đş sağlığı ve güvenliğine bütünsel yaklaşım, • Đşyerinde risk önleme kültürü, • Sağlıklı ve güvenli yaşam, o Evde güvenlik Mutfakta güvenlik Banyoda güvenlik o Çocuk ve yaşlıların güvenliği o Ofiste güvenlik o Okulda güvenlik ĐSG alanında yaşam boyu öğrenme hakkında bilgi sahibi olmak. • Đş sağlığı ve güvenliğine bütünsel yaklaşım • Đşyerinde risk önleme kültürü • Sağlıklı ve güvenli yaşam o Evde güvenlik Mutfakta güvenlik Banyoda güvenlik o Çocuk ve yaşlıların güvenliği o Ofiste güvenlik o Okulda güvenlik • ĐSG alanında yaşam boyu öğrenme 2 saat Uzaktan eğitimle de verilebilir. Yönetmeliğin 47/a-c (tıp)*-d-e bendine uygun eğitimci * Halk sağlığı, göğüs hastalıkları ve iç hastalıkları uzmanları.
ĐŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLĐĞĐNE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM 16 Aralık 2003 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 25318 sayılı “Đşyeri Sağlık Birimleri ve Đşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında yönetmelik”te yer alan tanıma göre; Çalışanların sağlık gözetimi, öncelikle koruyucu hekimlik hizmetleri, sağlığın geliştirilmesi, ilk yardım, acil tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin bütününe “Đş Sağlığı Hizmetleri” adı verilir. Đş sağlığı ve güvenliği konusunda, bir çok bilim alanı ve disiplin çalışmalar yapmaktadır. Bu bilim alanlarının eşgüdüm içinde birlikte çalışması iş sağlığı hizmetlerinin bir bütün kapsamında verilmesini sağlayacaktır. Hekim, mühendis, psikolog, hukukçu, işçi işveren vs. tüm kesimlerin koordineli ve aynı amaca yönelik çalışması iş sağlığı hizmetlerinin etkinliğini artıracaktır. Yalnızca doktorların, ya da yalnızca psikologların; yalnızca mühendislerin ya da hukukçuların katkısı, bu konudaki gereksinmeleri karşılayamaz. Ama her şeyden önce, bilimsel titizlik ve bütünselliğin bu alana egemen olması gerekir. Sadece iş sağlığı hizmetlerindeki paydaşların ve rol alan bilimsel disiplinlerin bütüncül yaklaşımı yeterli değildir aynı şekilde sistemin de bütüncül bir yaklaşımla kurulması gereklidir. Đş sağlığı hizmetlerinin temel amacı “sağlıklı çalışanlar” hedefine ulaşılmasıdır. Hastalık, kaza ve ölümlerin azaltılması hedeflenmektedir. Bu hedefine ulaşmak amacıyla sistematik bir biçimde, bütünsel bir yaklaşımla yürütülmesi gereken faaliyetleri üç ana başlıkta toplamak mümkündür.
• Öncelikle sağlığı bozulan ve bozulması olası çalışanlara yönelik olarak tedavi edici ve bireysel koruyucu sağlık hizmetlerini ulaşılabilir kılmalıdır. • Đkincisi çalışanların sağlıklı davranışlar kazanmasını hedefleyen sağlık eğitimi çabaları yürütülmelidir. Örneğin el yıkamasını bilen, maske kullanma alışkanlığına sahip bir çalışan iş sağlığı hizmetlerinin önemli bir ayağıdır. • Son olarak sağlıklılık için gereken çalışma koşullarını sağlayan ortama ait gözlem, izlem, ölçüm ve ortam takipleri yapılmalıdır. Hizmeti sunan tarafların bütünsel yaklaşımına ilaveten verilen hizmetlerin de eş güdüm içinde biri diğerine tercih edilmeden, her birine gereken önem verilerek yürütülmesi gereklidir. Fiziksel mental ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olarak tanımlanan “sağlık” hedefine ulaşmak için çalışan sağlığını etkileyen faktörler saptanmalı, olumsuz etkenler kontrol altına alınabilmeli ve bu amaçlarını gerçekleştirmek bilgi, eğitim ve yeteneğe sahip olunmalıdır. Çalışan katılımı, sağlıklı çalışma ortamı oluşturmak ve yönetimsel-politik destek bu sürecin olmazsa olmazlarıdır. Sağlık kavramı; fiziksel kapasite ile ilgili olduğu kadar toplumsal ve bireysel kaynakların yönlendirilmesi ile de yakından ilişkilidir. Bu nedenle politikalar; sağlık eğitimi faaliyetlerini göz ardı etmeden, sağlık hizmetlerine toplum katılımını esas alan bir yaklaşıma göre planlanmalıdır. Kaynaklar; koruyucu hekimlik, iş ve çevre sağlığı uygulamalarını ihmal etmeden dengeli bir biçimde dağıtılmalıdır. Özetle ve daha kısa bir anlatımla, iş sağlığı hizmetlerine bütüncül yaklaşım; • Sağlıklı kamu politikaları, • Düzenli ve sağlıksızlık etkenlerinden arınmış bir çalışma ortamı, • toplum katılımının sağlanması, • bireysel davranışların olumlu yönde geliştirilmesi ve • koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi demektir. Yürütülmesi gereken faaliyetler üç ana başlıkta sıralanabilir. 1. Sağlığı etkileyen çalışan davranışlarına yönelik olarak yürütülen sağlık eğitimi ve sağlık promosyonu faaliyetleri, 2. Mesleki etkenlere yönelik olarak yürütülen sağlığı koruma faaliyetleri, 3. Tıbbi hizmetlerin organizasyonuna yönelik olarak yürütülen koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri Sayılan bu temel bileşenler sağlıklı çalışan hedefine ulaşmada bütüncül yaklaşımın önemli köşe taşlarıdır. Her bir bileşenin tek başına bir değeri yoktur. Diğer bileşenlerle mutlaka etkileşim altındadır ve bir diğer bileşeni desteklemelidir. Koruyucu sağlık hizmetlerini de primer, sekonder ve tersiyer korunma basamaklarındaki önceliklere göre değerlendirerek ele almalıdır. Korunmada öncelik primer ve veya primordiyal korunma olmalıdır.
Yönetim desteği, kaynak tahsisi
Tedavi edici, koruyucu sağlık hizmetleri, aralıklı kontrol muayeneleri Đşe giriş muayeneleri
Çalışanın sağlık ve güvenlik konularında eğitimi
Çalışma ortamının sağlıksızlık etkenlerinden arındırılması Đşyeri ortam faktörlerinin kontrolü
Bütüncül yaklaşımın şematik anlatımı: Đş sağlığı ve güvenliği üç ayaklı bir sehpa olarak tasvir edilirse, bu fotoğrafın bütünlüğünü sağlayan en önemli unsur sehpanın üst kısmındaki yönetim desteğidir. Đş sağlığı ve güvenliği uygulamaları için yönetimin kararlılığı ve kaynak ayırması konunun esası ve olmazsa olmazlarından biridir. Bu bütünlüğün sağlam durması için eşit olmasa da dengeli bir şekilde üç temel ayağa önem vermelidir. Bu üç temel ayak şekilde ifade edilmiştir
ĐŞYERLERĐNDE RĐSK ÖNLEME VE GÜVENLĐK KÜLTÜRÜNÜN KRĐTERLERĐ • Olumlu, düzenli, destekli güvenlik politikaları, • Yönetimin güvenlik sağlama için kararlılığı, • Çalışan katılımı ve demokratik uygulamalar, • Eğitimli ve yetkin çalışanlar, • Yüksek motivasyon ve iş tatmini, • Zorunluluk ve sorumlulukların açık tanımı, • Güvenlik ve üretim arasındaki denge, • yönetim ve çalışanlar arasında karşılıklı güven ve adil yaklaşım, • kalite, kural ve düzenlemelerin güncellenmesi, • düzenli ekipman bakımı, • gerekli olay (örn., atlatılan kaza) ve küçük bile olsa kazaların rapor edilmesi ve etkin yorumu, • farklı kurumsal seviyelerden ve görevlilerden sağlıklı bilgi akışı,
• •
uygun tasarım, yeterli kaynak ve sürekli iyileştirme,
Alınan önlemlerin geçici kalmaması, bunun iş hayatının bir parçası olarak tüm çalışanlar tarafından benimsenmesi ise ilgili işyerinde güvenlik kültürünün gelişmesi ile sağlanabilmektedir. Her işyerinin kendi içinde oluşturduğu kültürü vardır ki çalışanların kendi aralarında resmi veya sessiz kuralları içermektedir. Đş Güvenliği Kültürü Đş güvenli görünür ve görünmez bileşenleri vardır. Kurallar, prosedürler, istatistikler ve davranışlar ĐSG Kültürünün yalnızca %10’udur, geri kalan 90’lık kısmı ise görünmez bileşenlerdir, bunlar dile getirilmeyen kurallar ya da inançlardır. Đş Güvenliğini etkileyen inançlar işletme kültürü içinde saklı bir şekilde yer alır. Hiçbir zaman dile getirilmez ama geçmişteki tecrübe ve gelenekler nedeniyle varlıklarını korurlar. Kültürün tarafları/paydaşları; işveren, çalışan, sivil toplum kuruluşları ve genel toplum sağlık ve güvenlik bilincine sahip olmalıdır. Güvenlik Kültürü oluşumunda yöneticiler • Motivasyonu • Özendirmeyi • Tutarlılığı esas alarak öncülük etmelidir. Ancak işletmedeki tüm çalışanlar sorumludur. Đş Güvenliğinin yalnızca bir veya birkaç kişinin üzerinde kalması yeterli olmamaktadır. Olumsuz olaylar yaşanmadan önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Güvenlik ile ilgili gereksinimlerin tüm toplum tarafından benimsenmesi gerekmektedir. “bana bir şey olmaz!!!” yaklaşımı toplum tarafından yok edilmelidir. Güvenlik bilgiye dayanır. Bu nedenle çalışanların ve toplumun her kesimine yönelik olarak çeşitli yollarla bilinçlendirilmelidir. Sivil Toplum Kuruluşları toplumun ve üyelerinin bilinçlendirilmesi yönünde çalışmalar yapmalıdır. Đş güvenliği için mevzuatta bulunan kuralların ve yaptırımların uygulayıcıları tarafından bilinmesi amacıyla; toplantılar, eğitim programları yapılması, görsel ve basılı yayınlarda iş güvenliği konularının gündeme getirilmesi, kendi bünyelerindeki başarılı uygulamaların kuruluşlar tarafından paylaşılmasının teşvik edilmesi, iş güvenliği ile ilgili başarı ödüllerinin verilmesi gibi etkinlikler yapmalıdırlar. Böylece bu konuda toplumsal bilincin yaygınlaşması sağlanacaktır.
ĐSG Kültürünün oluşturan ögeler şunlardır: 1. Đnsanların tutum ve davranışlarından önemli oranda etkilenir. 2. Đşletmede iyi bir ĐSG yönetimi • Risklerin değerlendirilmesi • ĐSG’ye öncelik verme • Sürekli iyileştirme • Liderlik
3. Đşletme taahhüdü Bu ana kapsamda alt bileşenler şunlardır:
güvenlik Đşletme
Diğer kurum firma vb.
sağlık
çevre yangın
ĐSG Kültürünü geliştirmek için ulusal düzeyde ve işletme düzeyinde yapılabilecekler vardır. Ulusal Düzeyde Đşletme Düzeyi 1. Tanıtım ve bilinçlendirme AB mevzuatı Uygulama rehberleri ISG alanına yatırım 2. Sektörel düzeyde Sosyal diyalog 3. ĐSG eğitimi 4. ĐSG bilgi yönetimi 5. Yaptırım
1. Sosyal diyalog Çalışanların katılımı 2. Đşletme içinde tanıtım Risk bilinci çözüm bilinci Avantajlar bilinci 3. ĐSG temsilcileri, ISG hizmetleri (güvenlik uzmanları, doktorlar ve hemşireler 4. Eğitim 5. Sektörel ve bölgesel düzeyde işbirliği
SAĞLIKLI VE GÜVENLĐ YAŞAM EVDE GÜVENLĐK ve ÇOCUK-YAŞLI GÜVENLĐĞĐ Çocukluk çağı kazalarının %70-75'i ev ve evin yakın çevresinde ortaya çıkmaktadır. Çocuk acil başvurularında her zaman ilk üç neden içinde ev kazaları gelmektedir. Ev kazaları tüm yaş gruplarında görülmekle birlikte çocuklar ve yaşlılar için daha fazla risk oluşturmaktadır.
Evde kazalar sonucu ölen çocukların %70'inin 4 yaş ve altında olduğu bildirilmektedir. Basit önlemlerle çocukları kazalardan büyük ölçüde korumak, yaralanmalarını ve sakat kalmalarını önlemek mümkündür. Ev ortamı ve mekan düzenlenmesi kazalara karşı ilk önlemdir. Öncelikle mutfak, banyo olmak üzere ev içi ve çevresindeki mekanlar (çocuk odası, ebeveyn yatak odası, salon/oturma odası, bahçe (oyun alanları, havuz), kapılar ve pencereler, merdivenler ve balkonlar ile elektrik güvenliği önemlidir Kadınların erkeklerden daha fazla ev kazası yaşamaktadır ve ev kazaları, özellikle çocuklar ve yaşlılar için de ölümlere yol açabilen önemli halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yapılan bir çalışmada en fazla ev kazasının yüzde 40,6 ile düşmeye bağlı yaşandığı bulunmuştur. Araştırmada ikinci sırayı yüzde 29,3 ile kesici, delici alet yaralanmaları, üçüncü sırayı da yüzde 11 oranla yanma olayları almıştır. Diğer yaralanma şekilleri sırasıyla sıkışma (yüzde 5,3), elektrik çarpması (yüzde 4,3), çarpmalar (yüzde 2,9), korozif (aşındırıcı) maddeye maruz kalma (yüzde 1,9), karbonmonoksit zehirlenmesi (yüzde 1,9) olarak belirlenmiştir. Yaşlılar Niçin risk grubudur? Yaşlılar da akut ve kronik hastalıkların sık görülmesi, fizyolojik değişiklikler, unutkanlık, erken yorulma ve benzer nedenlerle ev kazaları açısından yüksek riske sahip diğer bir grubu oluşturmaktadır. En sık görülen ev kazası nedenleri • Düşmeler (%41) • Yanıklar (%11) ve kesikler (%29) • Suda boğulmalar • Boğulma ve katı cisim yutma-tıkanmaları • Kimyasal ve toksik maddelerle zehirlenme Düşmeler Emekleme döneminden itibaren çocuklarda en sık karşılaşılan kaza tipi düşmelerdir. Ç pencereden, kapı boşluğundan, parmaklıktan yatağın kenarlarından düme şeklinde görülebilr. Çocuğu ve bebeği yalnız bırakmama, düşmeye sebep olabilecek yerlerde gerekli mekanik önlemleri alma, kaygan olmayan halı kilim kullanma, ev içi düzenlemeler yapma korunmanın temelleridir. Yanıklar ve kesikler Tüm yanık vakalarının %70'i ilk 6 yaş içinde gerçekleşmektedir. Bunların tamamı yemek yaparken ve mutfakta olmaktadır. Fırın ve sobanın güvenliğini almak, masa örtüsü kullanmamak, mikrodalga kullanmamak, Yanıklarda; alınması gereken korunma önlemlerinin başlıcalarıdır. Kesilerden korunmak için ise makaslar, bıçak, çatal ve diğer kesici aletler kilitli bir çekmecede saklamak, cam bardak vb. eşyaları yüksek bir dolapta saklamak, keskin kenarları olan her türlü araç gereç çocukların ulaşamayacağı yükseklik ve mesafede olmalıdır. Önlemlere ilaveten yanıklarda ve kesilerde yapılacak ilkyardım konusunda bilinçli olmak, iyi bir ilk yardımcı olmak, yapılması gerekenler yanında yapılmaması gerekenleri de bilmek gereklidir. Kanayan yere baskı uygulamak, antiseptik solüsyonlar ile yoksa temiz su ile yıkamak steril gazlı bez veya sargı bezi ile sarmak ve en yakın sağlık merkezine götürmek gibi temel bilgiler bütün toplumun bilmesi gereken ve toplumun sağlık eğitiminde anlatılması gereken kazandırılması gereken becerilerdir.
Boğulmalar Bebek ve küçük çocukların dünyayı keşfetme yollarından biri de ele geçirdikleri nesneleri ağızlarına atmalarıdır. Bu nedenle yutulabilecek boyuttaki her şey tehlikelidir. Gıdalar, süs eşyaları oyuncaklar solunum yolunu tıkayabilir. Boğulmalardan korunmanın temeli ise bu eşya ve gıdaları çocuklardan uzak tutmaktır.
Suda Boğulmalar en çok banyo küvetleri, geniş kovalar, klozetler ve yüzme havuzlarında olmaktadır. Bebek ve çocuklar çok kadar az miktardaki suda bile boğulabilirler
Zehirlenmeler 2-5 yaş grubunda sık olarak görülür, tuz ruhu, çamaşır suyu gibi kimyasal korozif maddeler çok tehlikelidir. Kesinlikle çocuğun hiç ulaşamayacağı yerlerde saklanmalıdır. Đlaçlar zehirlenmelerin bir başka sebebidir. Đlaç ve kimyasal maddelerin güvenliğine yönelik her türlü önlem alınmalıdır
OFĐSTE GÜVENLĐK Ofis çalışmalarındaki sağlık riskleri düşme, kesiler, kayma düşme takılma gibi evde de karşılaşılabilecek risklere ilaveten ofis ortamında çalışm aortamı, masa sandalye, blgisayar ve ekranlı araçlarla çalışmanın getirdiği kas iskelet sisteminin kümülatif travmalarından kaynaklanan sağlık riskleri ve ofiste çalışmasının getirdiği yorgunluk, statik çalışma ve göz yorgunluğu sorunlarıdır. Bu konuda verilecek çalışan eğitimleri aşağıdaki konuları içermelidir 1) Zorlayıcı travmalar ve korunma yolları, 2) Doğru oturuş, 3) Gözlerin korunması, 4) Gözleri en az yoran yazı karakterleri ve renkler, 5) Çalışma sırasında gözleri kısa sürelerle dinlendirme alışkanlığı, 6) Gözlerin, kas ve iskelet sisteminin dinlendirilmesi, 7) Ara dinlenmeleri. Ekranlı araçlarla çalışmalarda aranacak asgari Gereklilikler konuyla ilgili yönetmelikte de olduğu gibi iki ana başlıkta toplanabilir. 1 . Monitör, klavye, çalışma masa sandalye ve çalışma yüzeyi gibi ekipmanlar. 2. Çalışma ortamı a) Gerekli alan b) Aydınlatma c) Yansıma ve parlama d) Gürültü e) Isı f) Radyasyon g) Nem
o OKULDA GÜVENLĐK ve OKUL SAĞLIĞI
•Okul Sağlığı Hizmetleri; öğrencilerin ve okul personelinin sağlığının değerlendirilmesi, geliştirilmesi, sağlıklı okul yaşamının sağlanması ve sürdürülmesi, öğrenciye ve dolayısıyla topluma sağlık eğitiminin verilmesi için yapılan çalışmaların tümüdür. Güvenli Okul •Okul güvenliği öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin kendilerini fiziksel, psikolojik, sosyal bakımdan “özgür” hissetmeleridir. Okul güvenliği okulda öğrenme için uygun bir ortam yaratılmasıdır. Okul güvenliğinin kapsamı ve boyutları; çocuğun ya da diğer okul personelinin okula gitmek amacıyla evinden ayrılması anından başlayarak tekrar evine gelinceye kadar tüm aşamaları içerir. Okul Sağlığı ve Güvenliği
•Öğrenciler, çalışanlar ile diğer paydaşlar olan veli ve ziyaretçilerin okul-çevresi ortamında sağlıklı ve güvende olmalarını etkileyen koşullar ve faktörler. Kurumun kalite politikası çerçevesinde öğrencinin ve çalışanın fiziksel, ruhsal ve sosyal bakımdan sağlık durumunu belirlemek, iyileştirmek, geliştirmek ve devamlılığını sağlamak; okul ve çevresinden gelebilecek zararlı etkenler nedeniyle öğrencinin ve çalışanın sağlığının bozulmasını önlemek; öğrenci-çalışan ile okul arasında uyumu sağlamak amacıyla Okul Sağlığı ve Güvenliği Kurulu kurulur. •Bu kurul; okul sağlığı-güvenliği açısından tehdit oluşturabilecek riskleri yönetmek üzere gerekli yapıyı planlamayı, yapının sorumluluklarını, eylemlerini, prosedürlerini, süreçlerini belirlemeyi, işletmeyi, gözden geçirmeyi, iyileştirmeyi ve sürekliliğini sağlamaya çalışır. Okul çevre sağlığı uygulamaları öğrenci sağlığıyla yakından ilişkilidir, öğrenci bütün bu çevre bileşenlerinden etkilenir. “ Okul çevre sağlığı uygulamaları, okulun yeri ve yerleşimi, oklu binasının yapım özellikleri, durumu ve kullanılan malzemeleri, alt yapı tesisleri, tesisat güvenliğini, iç ortam havasının kalitesini, su güvenliğini, tuvaletleri, oyun alanlarını, ısıtma ve aydınlatma düzeyini, servis hijyeni ve okulda biyolojik, jeofizikokimyasal kirliliğin önlenmesi gibi konuları kapsar. Bunlar öğrencinin sağlığı ve başarısıyla yakından ilişkilidir. Okul, okul sağlığı, çevre sağlığı ve öğrenci başarısı arasındaki ilişki aşağıdaki şekilde şematik olarak gösterilmiştir.
Kişi sağlığı ve güvenliği -Sağlık Bedensel Ruhsal Sosyal -Kaza vb. güvenliği -Can ve mal güvenliği -Öğrenci taşınması -Çocuk beslenmesi -Aile/toplum katılımı
Öğrenci başarısı
Hizmet birimleri -Planlama -Tasarım -Đnşaat -Yeniden biçimleme -Onarım -Bakım
Çevre sağlığı: -Haşerekırıcılar -Su -Kapalı ortam havası -Tuvaletler -Oyun alanları -Malzemeler -Hastalık yapıcı etkenler gürültü -Eğitim mekan ve malzemeleri -Hayvanlar
Şekil: Okul, okul sağlığı, çevre sağlığı ve öğrenci başarısı arasındaki ilişki
Buralarda bulunanların yaş grubu, kalabalık sınıflar, sayının çok yüksek olması, acil durumlarda ortaya çıkan özel sorunlar, hijyenik alt yapının yetersizliği, fizik yapı yetersizliği, laboratuvar vb. özel çevre koşulları, teknik alt yapı ve donanım yetersizliğine bağlı sorunlar, öğrenci sayısının başlangıçta öngörülenin üzerinde olması, öğretim kadrosu için ayrılan fizik alanın öğrenci sayısı artımına paralel olarak artan öğretmen ve personel sayısı için yetersiz kalması ve fizik zorlamaların yapılması, sınıflara yapılan eklemeler, bakım ve idame işlerinin düzenli ve zamanında yapılmaması, yeni araç gereksinimlerinin bakım ve idame bütçesinden ayrılan kaynakları kullanması, teknik eleman yetersizliği vb. sorunlar bu kuruluşların nerede ise risk bölgesi haline gelmesine yol açmaktadır. Özellikle rekreasyonsal etkinliklere olan talep, bu alanların yetersizliği, laboratuvar alanlarındaki donanım ve teknik alt yapı yetersizlikleri kaza riskinin artmasına neden olmaktadır. Laboratuvarlarla ilgili sorunlar karmaşık araç gereç ve kimyasalın kullanılmasıyla orantılı olarak artmaktadır. Öğrencilerin çok uzun bir süre bu ortamda bulunmaları nedeniyle okul çevresi ve çocuk sağlığı arasında yakın bir ilişki vardır. Okul çevresi daha okulun yapım aşamasında özen gösterilmesi gereken konular arasındadır. Genellikle bu tip projelerde belirlenen ve uyulan bazı standartlar bulunmaktadır. Ancak bu standartların yeterli olmadığı, söz konusu standardın okulun bitme aşamasında varlığının öneminin az olduğu unutulmamalıdır. Okul bahçesi ve oyun alanlarında yukarıda sözü edilen etkilenim olasılıklarının çoğu geçerlidir. Okul önemli bir çevre oluşturmaktadır. Çocuklar uzun süre bir arada ve belirli kapalı ortamlarda bulunmaktadır. Bulaşıcı hastalıkların yayılması daha kolay olmaktadır. Bu
nedenle okul çevresi özellikle niteliğinin yükseltilmesi gereken özel bir çevre olarak ele alınmalıdır.
YAŞAM BOYU GÜVENLĐK KÜLTÜRÜ VE ÖĞRENME Güvenlik Kültürü; “BĐR DAVRANIŞ BĐÇĐMĐDĐR” “Bu nedenle öğrenmek ve öğretmek mutlaka gereklidir. Ancak bu da yetersizkalır ki bu öğrenme öğretme işinin sürekli olması gereklidir. Çünkü “Güvenlik Kültürü” nün oluşturulması için sağlıklı ve güvenli davranışın bir alışkanlık haline getirilmesi gereklidir. Alışkanlık kazanmak ise sürekli öğrenme ve geliştirmeyi gerktirir
Önleyici sağlık ve güvenlik kültürünün sürdürülmesi, Tehlike ve risk kavramları ile tehlike ve risklerin nasıl önleneceği veya nasıl kontrol altına alınacağıyla ilgili olarak toplumsal bilinç ve anlayış düzeyinin yükseltilmesi için mevcut bütün vasıtaların kullanılması ile mümkündür. Güvenlik Kültürünün oluşturulabilmesi için; •Proaktif ve bilgiye dayanan Sağlık ve Güvenlik yaklaşımı, •Ulusal ve uluslararası bir çalışma ve üretim kültürü, •Erken çocukluktan başlayarak yaşam boyu eğitim, •Duyarlılık ve bilinçlendirme eğitim kampanyaları, •MEB ile yakın işbirliği ve müfredatta Sağlık ve Güvenlik dersleri,
•Sağlık ve Güvenlik Eğitim programlarını destekleme, •Đyi uygulama örnekleri ve deneyimleri paylaşma, •Sağlık ve Güvenlik riskleri konusunda farkındalık yaratma, •Bir bilgi ağı oluşturma, yönünde çalışmalar yapılması gerekir.
Buradan ulaşılacak sonuç şudur ki; Çocukluktan yaşlılığa yaşamın her alanı sağlık ve güvenlik riskleriyle kaplıdır ve korunma sürekli bilgi, bilinç, alışkanlık gerektiren sağlıklı davranışlar yanında çevresel düzenlemeler gerektirir.