AURUM TASARIM NOTLARI / AURUM DESIGN NOTES

Page 1

ALTINBAŞ FOUNDATION |İSTANBUL KEMERBURGAZ UNIVERSITY

ALTINBAŞ VAKFI |İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ

AURUM AURUM desıgn tasarım NOTES notları PUBLISHER IKBU |IKBU YAYINEVİ


AURUM DESIGN NOTES is a publication of Department of Architecture and Department of Interior Architecture and Environmental Design at the Foundation of Altınbaş | İstanbul Kemerburgaz University, İstanbul, Turkey.

AURUM TASARIM NOTLARI Altınbaş Vakfı|İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri yayınıdır.

All rights reserved. No part of this book may be reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means, electronic, mechanical, photocopying, recording, or otherwise, without permission in writing from the publisher or the authors. Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın hiçbir bölümü, elektronik veya mekanik olarak, fotokopi, kayıt veya herhangi bir veri sistemi ile, yayıncının veya yazarların izni olmadan çoğaltılamaz. First Edition / 1. Baskı: İstanbul, 2017 ISBN 978-605-5729-90-5

Published by Altınbaş Foundation | Istanbul Kemerburgaz University

Altınbaş Vakfı | İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Yayınıdır

Editors/Editörler

Ayşegül Akçay Kavakoğlu Derya Güleç Özer Derya Yorgancıoğlu

Asistant Editors /Asistan Editörler Merve Aşçıoğlu Meltem Çetinel

Graphic Design /Grafik Tasarım Ayşegül Akçay Kavakoğlu Merve Aşçıoğlu Meltem Çetinel

Cover Page Design /Kapak Tasarımı Ayşegül Akçay Kavakoğlu

Cover Page Work /Kapak Eseri M. Nergis Aktaş

Contact /İletişim

Foundation of Altınbaş-İstanbul Kemerburgaz University / Altınbaş Vakfı | İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Faculty of Engineering and Natural Sciences / Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Department of Architecture / Mimarlık Bölümü Pbx: (0 212) 604 01 00 Fax: (0 212) 445 81 71 Adress:Mahmutbey Dilmenler Caddesi, No:26, 34217 Bağcılar – İSTANBUL, TURKEY E-Mail: info@kemerburgaz.edu.tr Website: www.kemerburgaz.edu.tr


CONTENTS |İÇİNDEKİLER 5 7 9 11 18 24 30 112 264 270 274 280 284 288 298 302 306

Welcome|Hoşgeldiniz

Ali Altınbaş Prof. Dr. Çağrı Erhan Prof. Dr. Osman Nuri Uçan

Introduction|Giriş

Asst. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu

About Programs|Programlar Hakkında

Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu Asst. Prof. Orkunt Turgay

Features+Events|Öne Çıkanlar+Etkinlikler Design Studios|Tasarım Stüdyoları Other Courses+Research|Diğer Dersler+Araştırma

Selen Çatal Sevtap Ertem Büşra Kara İsmail Cem Aslan Hilal Dever Nilay Özlü Asst. Prof. Dr. Tomasz Malec Dr. Ebru Salah Merve Çiltaş, Can Eribol

student work by zühre sarmusak |Arch 101 2015-2016


01

WELCOME |hoşgeldİNİZ

by The Chairman Of The Board Of Trustees | mütevellİ heyet başkanı

Entrance Hall of İstanbul Kemerburgaz University, Mahmutbey Campus, D Block İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Giriş Holü, Mahmutbey Kampüsü, D Blok 4


Making a difference can only be achieved by having extraordinary characteristics which would add value to the society and the individuals. We have always attached great importance to people, education, knowledge, productivity and national interests. I believe these notions must essentially prevail in Turkish education system as well. Accordingly, our sole aim is to raise up the next generation of outgoing young people thinking and acting globally, equipped with high level of confidence, ethical decision making and abilities to make a real difference not only in Turkey, but in the whole wide world. Ali Altınbaş

“Universities generate scientific knowledge. Academic staff and students are the ones who must integrate the output into the real life.”

Fark yaratmak, alışılmışın dışında, topluma ve bireylere değer katacak özelliklere sahip olmakla başarılabilir. Bizler her zaman için insana, eğitime, bilgiye, üretkenliğe ve ülke çıkarlarına önem verdik. Aslında bu hususların Türk eğitim sisteminde de hakim olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle de küresel düşünen, girişken, özgüveni ve etik değerleri yüksek gençlerimizin, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada fark yaratan, eser bırakan bireyler olarak yetişmesi yegane amacımızdır. Üniversitenin ürettiği bilimdir. Bu ürünün gerçek hayat ile bağlantısını kuracak olanlar ise, akademik kadro ve öğrencilerdir.

Universities generate scientific knowledge. Academic staff and students İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi are the ones who must integrate the mezunlarının, yetiştirildikleri alanlarda output into the real life. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden donanımlı gençler olması en büyük Our ultimate goal is to ensure Istanbul hedefimizdir. Kemerburgaz University graduates to become well-equipped, well-educated Bu vesileyle, İstanbul Kemerburgaz young people who would represent Üniversitesi ailesine ve eğitim Turkey in the best possible way at the ve öğretim yaşamına hazırlanan international arena. gelecekteki öğrencilerine şimdiden başarılar diliyorum. I would like to take this opportunity to wish Istanbul Kemerburgaz University family and its prospective students every success and happiness in their pursuits. 5


WELCOME |HOşgeldİNİZ by PRESIDENT | REKtör

Entrance Hall of İstanbul Kemerburgaz University, Mahmutbey Campus, D Block İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Giriş Holü, Mahmutbey Kampüsü, D Blok 6


Prof. Dr. Çağrı Erhan “Our ultimate aim is to provide our staff and students with a pleasant, peaceful and safe environment; and equip them with skills and abilities that would allow them to be more productive and practice their profession anywhere in the world.”

Always seeking to provide qualityoriented education, Istanbul Kemerburgaz University is a dynamic institution that reflects its innovative approach on its modern vision through abidance to its fundamental principles. Our ultimate aim is to provide our staff and students with a pleasant, peaceful and safe environment; and equip them with skills and abilities that would allow them to be more productive and practice their profession anywhere in the world. In today’s environment, academic formation is no longer a sufficient condition although it is a necessary condition for competition. In this respect, we attach enormous importance to equip our students with necessary social and life skills needed to successfully live with others and survive in a competitive environment. It is of utmost importance to ensure our students gain professional experience while studying and carry out their studies through integration with the business world by using the advantages provided by Mehmet Altınbaş Education and Culture Foundation. International agreements and exchange programs also allow us to help our students gain cultural experiences while acquiring new skills and visions abroad as well as to improve student qualifications by offering them joint degree programs at top ranked partner universities. 7

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, dinamik, eğitimde niteliğe önem veren ve temel ilkelerine bağlı kalmak suretiyle yenilikçi anlayışını vizyonuna yansıtan bir üniversitedir. Amacımız öğrencilerimizin ve mensuplarımızın huzurlu bir ortamda çalışmalarını sağlamak ve mesleklerini dünyanın her yerinde icra edebilecek yetkinlikte mezunlar vermektir. Günümüz koşullarında akademik formasyon, rekabet için gerek şart olmasına rağmen yeter şart olmaktan çıkmıştır. Bu açıdan öğrencilerimizin sosyal açıdan da gerekli donanımları kazanmalarına son derece önem veriyoruz. Kurucu vakfımızın avantajından yararlanarak iş dünyasıyla entegre bir biçimde çalışmasını, öğrencilerimizin henüz öğrenim görmekteyken iş deneyimi edinmelerini önemsiyoruz. Uluslararası anlaşmalar, değişim programları yoluyla öğrencilerimizin yurtdışı deneyimi edinmelerinin yanında, yurtdışındaki prestijli üniversitelerle ortak diploma programlarımızla öğrencilerimizin niteliklerini artırmayı hedefliyoruz.


WELCOME|HOŞGELDİNİZ by Dean of the Faculty |FAKÜLTE DEKANI

Opening reception of the Move[n]Body and You Behind on the Way Through Exhibitions at 3rd İstanbul Design Biennial Academy Programme 3. İstanbul Tasarım Bienali Akademi Programınında yer alan Hareket [c]İsim ve Sen ve Ardındaki Sen:Yol Üzerine sergilerinin açılışı


The disciplines of engineering and architecture provide innovative solutions to technological problems and meet global technology needs without confining themselves to borders. As Istanbul Kemerburgaz University School of Engineering and Natural Sciences, our aim is to train pioneer engineers and architects equipped with strong theoretical knowledge and practical skills; capable to work with multidisciplinary and interdisciplinary teams and ready to take on key tasks as well as to compete in the international arena and offer innovative and sustainable solutions to challenges they might face in the future. Since the day we first opened our doors to students in 2011, we have shown an excellent rapid and sustained progress; established high quality infrastructure and modern laboratories in line with this purpose. Along with basic engineering programs, Architecture and Interior Architecture and Environmental Design programs are fully taught in English. As of September 2017, Architecture and Industrial Design (taught in Turkish) programs will begin admitting students as well. Our Departments continue to train highly-qualified professionals; and represent Istanbul Kemerburgaz Prof. Dr. Osman Nuri Uçan University both on national and international levels through its “The disciplines of engineering effective education programs. We feel greatly honored to and architecture provide introduce to you our first design innovative solutions to book “Aurum Design Notes in which our students and technological problems and I”academicians works take place meet global technology needs together. We aim to generate without confining themselves better and more successful projects and publications. Lastly, to borders.” I would like to sincerely thank all academicians and students who have greatly contributed to this book. 9

Bilim ve teknolojinin hızla gelişmekte olduğu günümüzde mühendislik ve mimarlık alanları önemini arttırarak sürdürmektedir. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi olarak hedefimiz, uluslararası alanda rekabet edebilen, karşılaştıkları problemlere özgün ve sürdürülebilir çözümler sunabilen, kuramsal ve uygulama becerileri yüksek, disiplinler arası takımlarda çalışabilen ve kilit roller üstlenebilen mühendis ve mimarlar yetiştirmektir. Bu hedef doğrultusunda öğrencilerimize kapılarımızı açtığımız 2011 yılından günümüze fakültemiz hızla gelişmiş, çağdaş eğitim ve laboratuar altyapılarını oluşturmuştur. Fakültemizde Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği ve Makine Mühendisliği gibi temel mühendislik bölümlerinin yanı sıra Mimarlık ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümlerinde %100 İngilizce eğitim verilmektedir. 2017 Eylül ayı ile birlikte Mimarlık (Türkçe) ve Endüstri Ürünleri Tasarımı (Türkçe) programlarımız da öğrenci kabul etmeye başlayacaktır. Mimarlık ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümlerimiz, gerek eğitim-öğretim programları gerekse ders dışı aktiviteleri ile ulusal ve uluslararası platformlarda okulumuzu temsil etmekte, nitelikli mimar ve iç mimar adayları yetiştirmeye devam etmektedirler. Öğrencilerimizin ve akademisyenlerimizin çalışmalarının birlikte yer aldığı bu yayını; ilk tasarım kitabımız “Aurum Tasarım Notları I”i sizlere sunmaktan onur duyuyoruz. Gelecek yıllarda daha iyi projeler ortaya koyma, daha iyi yayınlar üretme hedefiyle, bu çalışmada emeği geçen tüm öğretim elemanları ve öğrencilerimizi gönülden kutluyorum.


02

INTRODUCTION |GİRİŞ AURUM DESIGN NOTES aims to document the processes of the design studios of Department of Architecture and Department of Interior Architecture and Environmental Design of our university. In addition to the studios, this book also intends to reveal the common ground that students and instructors have put together for design education in our university, where the work of the students and the instructors takes place along. AURUM TASARIM NOTLARI kitabı fikri, ilk olarak üniversitemiz Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nün tasarım stüdyolarının süreçlerini belgelemeyi hedefler. Bu kitap, stüdyolara ek olarak, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının çalışmalarının birlikte yer aldığı, üniversitemizin tasarım eğitiminde yapılandırdığı ortak zemini ortaya koymayı amaçlar. .

Basic Design Final Jury 2015-2016 |Fall

10


structurıng a common ground for desıgn educatıon TASARIM EĞİTİMİ İÇİN ORTAK BİR ZEMİN KURMAK Asst. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu

The purpose of architecture is to respond to physiological and psychological human needs through its general definition. And according to the description of Vitruvius, the very well known characteristics of architecture are “Utilitas, Firmitas, Venustas,” “Utility, Durability, and Beauty.” While meeting the requirements of the individual in this respect, architecture should also provide benefits by serving the public. Vitruvius’s definition of architecture has evolved since the Roman era and new characteristics such as being sustainable, economic and technological, etc. have continued to be articulated to the definition of architecture. The borders between architecture, science, and art have started to vanish with today’s technological developments. Architecture does not solely belong to an area; it has always been fed from life. Branches of science and art such as mathematics, physics, sociology, psychology, painting, music and sculpture have always been crucial for understanding the architecture. This understanding process does not only develop by reading, writing, solving and drawing. The most valuable input here is the acts of experiencing, questioning and making. All these inputs depend on design action in architecture discipline. The design is everywhere in our lives. Everything is designed from the chair that we sit to the table, from the bed to our lamp, from our room to our house, from our house to the street, and from our street to the city we live. The different scales of the design, require asking different questions. These questions are asked most actively at the design studios that are the milestones of architectural education. As the definition of architecture has evolved since the time of Vitruvius, architectural education has evolved and changed in the same way accordingly. 11


Within this understanding of architectural education, Department of Architecture English Program, Department of Interior Architecture and Environmental Design English Program and Turkish Program at Istanbul Kemerburgaz University, started to receive national and international students in 2011,2012 and 2016 respectively. The Department of Architecture and Interior Architecture and Environmental Design, which provides education in English at our university, offers same courses in the first year. The main reason for this is to establish a network by increasing the interaction of future colleagues, students with the departments’ academic staff. Regarding these, both departments have been formed on a common ground of experiential and experimental design studios to support students’ questioning and interpretation with the instructors in the direction of the above objectives. One of the most important purposes of our design studios is to support creative and critical thinking through seeing, observation, designing, making and research activities/actions. AURUM DESIGN NOTES aims to document the processes of the design studios of Department of Architecture and Interior Architecture and Environmental Design of our university. In addition to the studios, this book also intends to reveal the common ground that students and instructors have put together for design education in our university, where the work of the students and the instructors takes place along. The content of the book consists of Introduction, About Programs, Features and Events, Design Studios, Other Courses and Research. The Introduction and About Programs sections provide information on the Architecture, Interior Architecture and departments related to these areas at our university. In the “About Programs” section, we present the vision, mission, educational goals and curriculum of our departments with the preface of our head of departments.

The Features and Events section includes the selected research projects, exhibitions, competitions, festivals and awards produced in the recent years by the academic staff and students of the Departments of Architecture and Interior Architecture and Environmental Design. The Design Studios section contains the aims and selected student projects of the fall semester design studios of the academic year 2016-2017 from Departments of Architecture and Interior Architecture and Environmental Design. Despite the fact that our students have produced many valuable projects since 2011, we have decided to address a single semester in this first book. The main reason for this is the effort to incorporate more student projects by clearly showing the different aspects of design studios during the semester. Future publications of our book are planned to prepare this episode annually. The Other Courses and Research chapter is the last part of the book that we want to develop more in the future. This section covers the theoretical studies carried out by both our students and academicians during the fall semester of 2016-2017. While these works are included in the book as articles, they try to point out the different point of views of students and academicians on housing, education and design issues. The first papers are outcomes of ARCH 445 “Philosophical Topics in Architectural Discourse” which focuses on dwelling/housing themes under the coordination of Lecturer Deniz Çetin. Students from 2nd, 3rd and 4th year have made short-term researches and written papers during the course. After this broad approach of students to dwelling/housing themes, Nilay Özlü binds the theme of housing with palaces through her paper named “Houses of Osman.” In the same chapter Asst. Prof. Dr. Tomasz Malec takes place by his thoughts on teaching. Malec underlines the liberal point of view of the profiles of students and the educators by pointing out their cultural differences. On the other hand, Dr. Ebru Salah takes place in this section with her paper titled “The Cultural Landscape of Roman Park in Cihangir” by approaching to culture notion, this time, through landscape design. Salah also addresses the


Cihangir Roman Park in her Landscape Design studio last year, and the design proposals in this studio found worthy of exhibiting during the Cihangir Festival. Merve Çiltaş and Can Eribol, fourth-year architecture students, expresses their ideas about their design project in ARCH 401 “Urban Footage Design Studio” in their articles titled “RE-Public Kadıköy.” Finally, I would like to express my gratitude to Mr. Ali Altınbaş, The Chairman of The Board of Trustees of İstanbul Kemerburgaz University, Prof. Dr. Çağrı Erhan, President of İstanbul Kemerburgaz University who made this publication possible and Prof. Dr. Osman Nuri Uçan who have always supported our ideas with his comments. I also would like to thank my colleagues who have worked with me as editors during the preparation of this book; Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer and Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu, and to assistant editors Merve Aşçıoğlu and Meltem Çetinel for their efforts during the editorial process. Also, I would like to thank İlke Yalçın for her devoted contribution for translations, to Yazgı Cihangir, Head of Department of Library and Documentation; to Nevra Aya, Head of Corporate Communications Office and Onur Sertel, Advertisement and Communications Coordinator, for their help while publishing this book. Also, I would like to express my sincere gratitude to Prof. Dr. Filiz Özer, Prof. Dr. Gül Asatekin, Ersin Arısoy, Asst. Prof. Dr. Işın Ekin Çalak and Asst. Prof. Dr. Allesia Bianco for their valuable contribution during the establishment and development of the departments. Lastly and most importantly, I would like to express my endless gratitude to our students and our academic staff for their valuable studies and support. I hope this first issue of the AURUM DESIGN NOTES is a start for more successful projects on our lifelong learning adventure. Sincerely, Ayşegül Akçay Kavakoğlu Editor

Mimarlığın amacı, genel tanımı üzerinden,insanın fiziksel ve psikolojik gereksinimlerini karşılamaktır. En bilinen özellikleri ise Vitruvius’un tanımına göre, “Utilitas, Firmitas, Venustas” yani “Kullanışlılık, Sağlamlık ve Güzellik’tir.”Bu özellikler doğrultusunda bireylerin gereksinimlerini karşılarken, aynı zamanda topluma da hizmet etmeli ve fayda sağlamalıdır. Vitruvius’un mimarlık tanımı, Roma döneminden bu yana başkalaşarak gelişmiş ve mimarlığın bu tanımına, sürdürülebilirliğin yanı sıra , ekonomik ve teknolojik olma vb. gibi özellikler de eklemlenmeye devam etmiştir. Günümüzde teknolojik gelişmeler ile birlikte mimarlığın bilim ve sanat arasındaki yeri daha da geçirgen bir hal almaya başlamıştır. Mimarlık salt olarak bir alana ait olmayan ya da olamayan her zaman hayatın içinden beslenmeye devam eden bir disiplindir. Matematik, fizik, sosyoloji, psikoloji, resim, müzik, heykel gibi bilimin ve sanatın pek çok dalı mimarlığı anlamak açısından önemlidir. Bu anlama süreci sadece okumak, yazmak, çözmek ya da çizmek ile gelişmez. Burada en önemli girdi, deneyimlemek, soru sormak, sorgulamak ve yapmaktır. Bütün bu girdiler mimarlık disiplini içinde tasarım eylemine bağlıdır. Tasarım, hayatımızın her yerinde vardır. Oturduğumuz sandalyeden masaya, uyuduğumuz yatağımızdan, lambamıza, çalıştığımız odadan yaşadığımız eve, evimizden sokağımıza, sokağımızdan yaşadığımız şehre kadar her şey tasarlanmıştır. Tasarımın farklı ölçeklerdeki halleri farklı sorular sormayı gerektirir. Bu soruların en aktif olarak sorulduğu yerler ise mimarlık eğitiminin ana yapı taşı olan tasarım stüdyolarıdır. Nasıl mimarlığın tanımı Vitruvius’dan bu yana değişim ve dönüşüm içindeyse, mimarlık eğitimi de aynı şekilde gelişmekte ve değişmektedir. Böyle bir mimarlık eğitimi anlayışıyla kurgulanan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü İngilizce Programı 2011 yılında, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü İngilizce Programı 2012’de ve Türkçe Programı ise 2016’da aktif olarak ulusal ve uluslararası öğrencileri almaya başlamıştır.


Üniversitemizde eğitim dili İngilizce olan Mimarlık ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri ilk sene birlikte eğitim vermektedir. Bunun ana sebebi gelecekte meslektaş olacak öğrencilerin ve aynı zamanda öğretim üyelerinin etkileşimini artırarak bir ilişki ağı oluşturmaktır. Bu doğrultuda her iki bölüm için de yukarıdaki amaçlar doğrultusunda, öğrencilerin öğretim üyeleri ile birlikte soru sorma, sorgulama ve yorumlama eylemlerini destekleyecek, deneyimsel ve deneysel tasarım stüdyoları ortak bir zeminde oluşturulmuştur. Tasarım stüdyolarının en önemli amaçlarından biri de; görme, gözlemleme, tasarlama, yapma ve araştırma faaliyetleri/eylemleri üzerinden yaratıcı ve eleştirel düşünceyi desteklemektir. AURUM TASARIM NOTLARI, ilk olarak üniversitemiz Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nün tasarım stüdyolarının süreçlerini belgelemeyi hedeflemiştir. Bu kitap, stüdyolara ek olarak, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının çalışmalarının birlikte yer aldığı, üniversitemizin tasarım eğitiminde yapılandırdığı ortak zemini ortaya koymayı amaçlamıştır. Kitabın içeriği Giriş, Programlar Hakkında, Öne Çıkanlar ve Etkinlikler, Tasarım Stüdyoları, Diğer Dersler ve Araştırma bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş ve Programlar Hakkında kısımları Mimarlık ve İç Mimarlık alanı ve üniversitemizdeki bu alanlarla ilgili bölümler hakkında bilgi vermektedir. “Programlar Hakkında” kısmında bölüm başkanlarımızın önsözü ile bölümlerimizin vizyon, misyon, eğitsel amaçları ve ders programları yer almaktadır. Öne Çıkanlar ve Etkinlikler bölümünde son yıllarda Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim elemanları ve öğrencileri tarafından üretilen, seçilmiş araştırma projeleri, sergiler, atölye çalışmaları, festivaller ve ödüller yer almaktadır. Yer verdiğimiz projeler, son 6 yıldır yapılan değerli çalışmalar arasından seçilerek derlenmiştir. Tasarım Stüdyoları kısmında Mimarlık ve İç Mimarlık ve

Çevre Tasarımı Bölümleri’nin 2016-2017 akademik yılı güz dönemi tasarım stüdyolarının amaçları ve seçilmiş öğrenci projeleri yer almaktadır. 2011 yılından bu yana öğrencilerimiz tarafından pek çok değerli proje üretilmesine karşın hazırladığımız bu ilk kitapta tek bir eğitim döneminin ele alınmasına karar verilmiştir. Bunun ana nedeni, dönem içindeki tasarım stüdyolarının farklı bakış açılarını, daha net bir şekilde ortaya koyarak daha çok öğrenci projesi dahil etme çabamızdır. Kitabımızın gelecek yayınlarında bu bölümün yıllık olarak planlanması düşünülmektedir. Diğer Dersler ve Araştırma kısmı ise kitabın gelecekte daha da çeşitlenmesini istediğimiz bölümüdür. Bu bölüm 2016-2017 güz döneminde hem bazı öğrencilerimizin hem de öğretim elemanlarımızın gerçekleştirdikleri kuramsal çalışmaları içermektedir. Bu çalışmalar kitapta makale olarak yer alırken; konut, eğitim ve tasarım konularına hem öğrenci hem de eğitmen-akademisyen bakış açısıyla bakmaya çalışır. Bu kısmın başlangıcındaki çalışmalar,Öğr. Gör. Deniz Çetin’in ARCH 445 “Mimarlıkta Felsefi Konular” dersi kapsamında ortaya çıkan “İkamet ve Konut” konuları üzerine yoğunlaşan kısa makalelerdir. İkinci, üçüncü ve dördüncü sınıf mimarlık öğrencileri, ders kapsamında kısa dönemli araştırmalar yapıp, bu konular üzerine kısa makaleler yazmışlardır. İkamet ve Konut konusunun öğrenciler tarafından irdelenmesinden sonra üniversitemiz öğretim elemanlarından Nilay Özlü, “Osman’ın Evleri” başlıklı makalesi ile konut konusuna saraylar tarihi üzerinden odaklanmıştır.Aynı bölümde ayrıca eğitim üzerine Yrd. Doç. Dr. Tomasz Malec, kişisel yorumlarından oluşan bir yazısı ile yer almıştır. Malec, mimarlık eğitiminde öğrenci ve eğitimci profilinin kültürel farklılıklarını liberal bir bakış açısı ile ele alır. Üniversitemiz öğretim elemanlarından Dr. Ebru Salah ise kültür kavramına peyzaj mimarlığı üzerinden yaklaştığı “Cihangir Roma Parkı’nın Kültürel Peyzajı” başlıklı çalışmasıyla kitabın bu bölümünde yer almaktadır.Salah, aynı alan üzerinde geçen senelerde yürüttüğü peyzaj tasarımı stüdyosunda da öğrenciler ile Cihangir Roma Parkını ele almış, bu projeler Cihangir Festivali’nde sergilenmeye değer görülmüştür. Mimarlık dördüncü sınıf öğrencilerimizden Merve Çiltaş ve Can Eribol ise dönem içindeki ARCH 401 “Kentsel Metraj


Tasarım Stüdyosu” nda tasarladıkları proje hakkındaki fikirlerini “RE-Public Kadıköy” başlıklı makalelerinde dile getirmişlerdir. Son olarak bu kitabın yayımlanmasını sağlayan başta İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Ali Altınbaş’a ve Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Çağrı Erhan’a, yorumları ile bizi her zaman destekleyen Dekanımız Sayın Prof. Dr. Osman Nuri Uçan’a, benimle birlikte emeklerini sunan editörlerimiz Yrd. Doç. Dr. Derya Güleç Özer ve Yrd. Doç. Dr. Derya Yorgancıoğlu’na, bu kitabın hazırlanmasında özverili çalışmaları ile yer alan araştırma görevlilerimiz Merve Aşçıoğlu ve Meltem Çetinel’e, çevirilerde özverili katkısı ile bizi yalnız bırakmayan İlke Yalçın’a, basımda emeği geçen Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanımız Sayın Yazgı Cihangir ve Kurumsal İletişim Daire Başkanımız

Sayın Nevra Aya ve Reklam ve İletişim Koordinatörümüz Onur Sertel’e, bölümümüzün kurulup gelişmesinde emekleri geçen çok değerli hocalarımız Prof. Dr. Filiz Özer, Prof. Dr. Gül Asatekin, Ersin Arısoy, Yrd. Doç. Dr. Işın Ekin Çalak ve Yrd. Doç. Dr. Allesia Bianco'ya, Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim üyelerimiz, elemanlarımız ve en önemlisi öğrencilerimize; değerli çalışmalarından ve desteklerinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunarım. AURUM TASARIM NOTLARI kitabının bu ilk sayısının, hep birlikte hayat boyu öğrenme maceramızda daha başarılı projelere bir başlangıç olmasını umuyorum. Sevgi ve Saygılarımla, Ayşegül Akçay Kavakoğlu Editör


03

ABOUT PROGRAMS |

programlar hakkında

ARCHITECTURE | MİMARLIK INTERIOR ARCHITECTURE AND ENVIRONMENTAL DESIGN |İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TAS


SARIMI

17

student work by hilal kılıç |Arch 101 2015-2016


arChitecture|MİMARLIK Department of Architecture at İstanbul Kemerburgaz University was founded in 2011 on the grounding principles of embracing innovative and creative educational approach, following advancements in the discipline of architecture at national and international contexts, encouraging interdisciplinary academic research, and integrating the experiences of research and professional practice. The bachelor program is driven by a learner-centered educational approach with the aim of supporting the active participation of students in the learning processes through research and learning by doing, and the development of critical and creative thinking and problem-solving skills along with their social and professional responsibilities. The architectural curriculum is composed of courses addressing the various fields of knowledge that interacts with the discipline of architecture. Theoretical knowledge is enmeshed with practical experiences. This is provided through the learning environments that enhance the development of an interdisciplinary culture of design. While the faculty contributes to the production of new knowledge through their research projects, the extra-curricular activities such as symposia, workshops, exhibitions, and fieldworks help the learning experience transcend the borders of classes and studios and meet with other members of the broader learning community.

Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu Head of Department of Architecture Mimarlık Bölüm Başkanı

student work by gülşah uğurlu |Arch 101 2015-2016

18


İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümünü 2011 yılında, yenilikçi ve yaratıcı bir eğitim anlayışı benimsenmesi, mimarlık disiplinindeki ulusal ve uluslar arası gelişmelerin takip edilmesi, disiplinler arası akademik araştırmanın desteklenmesi ve bilimsel araştırma ile mesleki uygulama alanları arasında işbirliği kurulması prensiplerine temellendirilerek kurulmuştur. Lisans programını şekillendiren öğrenen-merkezli eğitim yaklaşımı, bir yandan araştırma ve yaparak öğrenme yollarıyla öğrencilerin öğrenme süreçlerine aktif olarak katılımını özendirirken, bir yandan da eleştirel ve yaratıcı düşünme, problem çözme becerilerinin ve sosyal ve mesleki sorumluluklarının geliştirilmesini hedeflemektedir. Mimarlık lisans müfredatı mimarlık disiplininin temas ettiği çeşitli bilgi alanları arasında denge kurmayı amaçlarken, kuramsal bilgiyi uygulama deneyimleriyle bütünleştirmektedir. Bunda disiplinler arası bir tasarım kültürünün geliştirilmesini destekleyen öğrenme ortamlarının rolü büyüktür. Öğretim elemanları yürüttükleri çeşitli araştırma projeleri aracılığıyla yeni bilgi üretimine katkıda bulunurken, gerçekleştirilen sempozyum, çalıştay, sergi, alan gezileri gibi müfredat dışı etkinliklerle öğrenmeyi derslik ve stüdyo ortamlarının dışına taşırarak, üretilen bilgi ve deneyimlerin öğrenenler topluluğuyla paylaşılması sağlanmaktadır.

19


Vision The Architecture Program at Istanbul Kemerburgaz University is driven by a vision of Turkey and a world having healthy and sustainable living environments in which physical, social, environmental and psychological demands are fulfilled and natural risk factors are minimized. It aims to play a pivotal role in the development of an architecture that considers human values, is more responsive to contemporary problems in the built environment, takes advantages of technological advancements for the improvement of architectural design and implementation processes; an architecture that rises from creative and original thought.

Mission The mission of the Architecture Program at Istanbul Kemerburgaz University is to educate the future leaders of the professional and disciplinary fields of architecture as creative designers, professionally competent and socially responsive practitioners, critical thinkers and members of teams. By maintaining national and international standards of academic and professional evaluation, the academic community of administrators, scholars and students work together for the creation of a culture of innovation and research in a learner-centered, flexible and technically supportive form of teaching and learning environment.

CURRICULUM FIRST YEAR

SECOND YEAR

BASIC DESIGN STUDIO I-II

ARCHITECTURAL DESIGN I

GRAPHIC COMMUNICATION

ARCHITECTURAL DESIGN II

INTRODUCTION TO ARCHITECTURE

BUILDING SCIENCE AND TECHNOLOGY I

INTRODUCTION TO BUILDING MATERIALS

BUILDING SCIENCE AND TECHNOLOGY II

DIGITAL DRAWING AND REPRESENTATION TECHNIQUES

HISTORY OF ARCHITECTURE I HISTORY OF ARCHITECTURE II

20


EDUCATIONAL OBJECTIVES •To furnish the graduates with an awareness of human, functional, technical, urban and environmental aspects of architecture and an ability to harmonize these aspects in a meaningful and creative way; •To furnish the graduates with the abilities of critical thinking, methodological research and experimentation in order to encourage their active participation to the processes of scientific advancement and knowledge production and the integration of academic learning with field practice; •To furnish the graduates with attitudes and values needed to think and act in a socially responsive and responsible manner in their future professional or academic studies; •To encourage the development of graduates’ artistic creativity that would foster their self-realization and self-expression, healthy decision-making and acting upon their decisions.

THIRD YEAR

FOURTH YEAR

ARCHITECTURAL DESIGN III

ARCHITECTURAL DESIGN V

ARCHITECTURAL DESIGN IV

ARCHITECTURAL DESIGN VI

BUILDING SCIENCE AND TECHNOLOGY III

PROJECT MANAGEMENT

PRINCIPLES OF CITY PLANNING AND URBAN DESIGN BUILDING CONSTRUCTION PROJECT CONSERVATION OF HISTORICAL BUILDINGS AND SITES

21


VİZYON İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Lisans Programı, fiziki, sosyal, çevresel ve manevi ihtiyaçlara cevap veren, doğal risk faktörlerinin en az düzeye indirildiği, sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam çevrelerine sahip bir Türkiye ve dünya vizyonu üzerine temellenmektedir. Bu doğrultuda, insani değerleri gözeten, çağın koşullarının yapılı çevre üzerindeki olumsuz etkilerine kayıtsız kalmayan, teknoloji alanındaki yeniliklerden mimari tasarım ve uygulama süreçlerini daha ileriye taşımak adına yararlanan, yaratıcı ve özgün düşüncenin ürünü olan bir mimarlığın oluşumunda etkin rol oynamayı amaç edinmiştir.

MİSYON İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Lisans Programının misyonu, öğrencilerini yaratıcı tasarımcılar, duyarlı ve sorumluluk sahibi profesyoneller, takım üyeleri, yetkin uygulayıcılar ve eleştirel düşünürler olarak yetiştirmektir. Öğrenen odaklı, esnek ve teknik olarak destekleyici bir eğitim-öğretim ortamı çerçevesinde, idari kadrosu, öğretim üyeleri ve öğrencilerin birlikteliğiyle oluşan akademik topluluk, ulusal ve uluslararası düzeyde akademik ve mesleki değerlendirme standartlarına bağlı kalarak yenilikçi bir araştırma kültürü geliştirmeyi amaç edinmektedir.

DERS PROGRAMI BİRİNCİ YIL

İKİNCİ YIL

TEMEL TASARIM STÜDYOSU I-II

MİMARİ TASARIM I

MİMARİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ

MİMARİ TASARIM II

MİMARLIĞA GİRİŞ

YAPI BİLİMİ VE TEKNOLOJİSİ I

YAPI MALZEMELERİNE GİRİŞ

YAPI BİLİMİ VE TEKNOLOJİSİ II

DİJİTAL ÇİZİM VE SUNUM TEKNİKLERİ

MİMARLIK TARİHİ I MİMARLIK TARİHİ II

22


EĞİTSEL AMAÇLAR •Mezunlarını mimarlığın insani, fonksiyonel, teknik, kentsel-çevresel bileşenlerinin bilincine varmak ve bu bileşenleri anlamlı ve yaratıcı bir şekilde bütünleştirmek için gerekli yetkinliklerle donatmak, •Mezunlarını mimarlık alanıyla ilgili bilimsel gelişme ve bilgi üretimi süreçlerine katkı sağlayabilmeleri için, eleştirel düşünebilen, yöntemsel araştırma ve deney yapabilen, akademik öğrenmeyi pratik uygulama ile bütünleştirebilen mimarlar olarak yetiştirmek, • Mezunlarına yapacakları mesleki ya da akademik çalışmalarda toplumsal bilinç ve sorumluluk temelinde düşünebilmeleri ve hareket edebilmeleri için, belli değerler ve tutumlar kazandırmak, • Mezunlarının birey olmanın bilincine varmaları, öğrenmeyi öğrenmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri, sağlıklı kararlar alabilmeleri ve kararlarını uygulayabilmeleri için, bireysel yaratıcılıklarının gelişimini desteklemek.

ÜÇÜNCÜ YIL

DÖRDÜNCÜ YIL

MİMARİ TASARIM III

MİMARİ TASARIM V

MİMARİ TASARIM IV

MİMARİ TASARIM VI

YAPI BİLİMİ VE TEKNOLOJİSİ III

YAPI PROJESİ YÖNETİMİ

ŞEHİR PLANLAMA VE KENTSEL TASARIM İLKELERİ YAPI UYGULAMA PROJESİ TARİHİ ALAN VE YAPILARIN KORUNMASI

23


INTERIOR arChitecture& ENVIRONM Asst. Prof. Orkunt Turgay

Interior Architecture and Environmental Design is an extensive area covering the design and production of the built environment. Rapid urbanization increases the need for creative designers and practitioners who are able to cooperate with experts of different disciplines. The Department of Interior Architecture and Environmental Design at Istanbul Kemerburgaz University aims to respond to this need by training researchers and professionals who will produce creative, innovative and applicable solutions.

Head of Department of Interior Architecture & Environmental The Department of Interior Architecture and Environmental Design Design at Istanbul Kemerburgaz University has a dynamic İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı and contemporary education program which bases upon a comprehensive understanding of the design processes. To this end, theoretical courses are complemented with technical and practical courses, studio applications, and summer practices. Elective courses provide the students with opportunities to identify their interests and to develop themselves in the direction of their interests. This structure helps the students to build up knowledge, skills and attitudes that will give them a wide perspective of world and equipped with the awareness of social and professional ethics. Our department stands out with its young, dynamic and expert staff capable of integrating theoretical work with daily practice in terms of interior and environmental design.

student work by betül uçak |Iaed 302 2015-2016

24


MENTAL DESIGN|İç mİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI İç mimarlık ve çevre tasarımı, yapılı çevrenin tasarımı ve üretimi konularını kapsayan çok yönlü bir alandır. Hızlı kentleşme olgusu proje tasarımı ve uygulama aşamalarında farklı disiplinlerinden uzmanlarla bir araya gelerek işbirliği yapabilen yaratıcı tasarımcılar ve uygulayıcılara olan ihtiyacı her gün artırmaktadır. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü bu ihtiyaca, uygulanabilir, yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretecek araştırmacılar ve profesyoneller yetiştirerek yanıt vermeyi amaçlamaktadır. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü dinamik ve çağdaş bir eğitim programı uygulamaktadır. Tasarım süreçlerinin kapsamlı olarak anlaşılması eğitim programının temelini oluşturmaktadır. Bu amaçla kuramsal dersler, teknik ve uygulamaya yönelik dersler, stüdyo uygulamaları, dönem sonu stajları ile desteklenmektedir. Seçmeli dersler öğrencilerin kendi ilgi alanlarını belirlemelerine ve kendilerini ilgileri yönünde geliştirmelerine olanak vermektedir. Bu yapı, öğrencilerin bireysel gelişimlerini destekleyecek, onlara geniş bir dünya perspektifi kazandıracak bilgi, beceri ve tutumlar geliştirmelerini ve sosyal ve mesleki etik bilinciyle donatılmalarını sağlamaktadır. Bölümümüz genç, dinamik, konusunda uzman ve iç mimarlık ve çevre tasarımına dair kuramsal çalışma ve uygulamayı bütünleştirebilen öğretim kadrosuyla öne çıkmaktadır.

25


Vision To focus on the development of healthy and sustainable living spaces designed to respond to human needs and activities and to provide safety and comfort; to cover a wide area including architectural elements and their design, interior and exterior design, and environmental design; to be based on the fundementals of the discipline of architecture and to form an integrated whole with this discipline.

Mission To educate creative and competent interior architects and environmental designers, who are sensitive to human values, aware of the social, psychological, cultural, historical, aesthetical and technological aspects of the built environment, sensitive to the environment and socially responsible, capable of interdisciplinary team work, critical thinkers, and technology literate in their field.

CURRICULUM FIRST YEAR

SECOND YEAR

BASIC DESIGN STUDIO I - II

ARCHITECTURAL DESIGN STUDIO I

GRAPHIC COMMUNICATION

INTERIOR ARCHITECTURE AND ENVIRONMENTAL DESIGN I

INTRODUCTION TO INTERIOR ARCHITECTURE

CONSTRUCTION FOR INTERIORS I

INTRODUCTION TO BUILDING MATERIALS

CONSTRUCTION FOR INTERIORS II

DIGITAL DRAWING AND REPRESENTATION TECHNIQUES

HISTORY OF ARCHITECTURE I HISTORY OF DESIGN AND INTERIOR ARCHITECTURE

HUMAN FACTORS

26


EDUCATIONAL OBJECTIVES •Capable of producing solutions to space and environment problems that are applicable, creative and innovative and have a strong scientific and intelectual basis to contribute to the design world •Capable of integrating the design, management and sustainability of interior spaces and the environment, and capable of performing design considering the socio-cultural, esthetical, ergonomical and technological aspects of the problems •Capable of integrating theoretical work with application •Have an interdisciplinary approach and collaborative working cultureHave a professional formation founded on a comprehensive knowledge basis and integrated design approach. • Have a professional formation founded on a comprehensive knowledge basis and integrated design approach.

THIRD YEAR

FOURTH YEAR

INTERIOR ARCHITECTURE AND ENVIRONMENTAL DESIGN II

INTERIOR ARCHITECTURE AND ENVIRONMENTAL DESIGN IV

INTERIOR ARCHITECTURE AND ENVIRONMENTAL DESIGN III

INTERIOR ARCHITECTURE AND ENVIRONMENTAL DESIGN V

DETAILING STUDIO

COSTING AND MANAGEMENT FOR INTERIOR ARCHITECTURE

PRODUCT DESIGN DESIGN OF INTERIOR AND EXTERIOR SPACES LANDSCAPE ARCHITECTURE

27


VİZYON İnsan etkinliklerine ve gereksinimlerine yanıt veren, güvenlik ve rahatlık sağlayacak biçimde tasarlanmış, sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam çevrelerinin oluşturulması üzerine odaklanmak; iç dekorasyonla sınırlı kalmayıp, donatı ve donatı elemanlarının tasarımı, iç ve dış mekân tasarımı, çevre düzenlemeleri gibi geniş bir etkinlik alanını kapsamak; mimarlık disiplininin temelleri üzerine oturmak ve mimarlık disiplini ile ayrılmaz bir bütün oluşturmak.

MİSYON İnsani değerleri gözeten, yapılı çevrenin sosyal, psikolojik, kültürel, tarihsel, estetik ve teknolojik öğelerini dikkate alan, çevreye duyarlı, sosyal sorumluluk sahibi, disiplinlerarası çalışmaya ve takım çalışmasına yatkın, eleştirel düşünen, alanındaki teknolojiye hâkim, yaratıcı ve yetkin iç mimarlar ve çevre tasarımcıları yetiştirmek.

DERS PROGRAMI BİRİNCİ YIL

İKİNCİ YIL

TEMEL TASARIM STÜDYOSU

MİMARİ TASARIM I

MİMARİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ

İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIM I

MİMARLIĞA GİRİŞ

İÇ MEKANLAR İÇİN YAPI I

YAPI MALZEMELERİNE GİRİŞ

İÇ MEKANLAR İÇİN YAPI II

DİJİTAL ÇİZİM VE SUNUM TEKNİKLERİ

MİMARLIK TARİHİ I

İNSAN FAKTÖRÜ

TASARIM VE İÇ MİMARLIK TARİHİ

28


EĞİTSEL AMAÇLAR •Mekân ve çevre sorunlarına uygulanabilir, yaratıcı ve yenilikçi çözümler üretebilen ve tasarım dünyasına yön verecek bilimsel ve entelektüel temele sahip, •İç mekân ve çevre tasarımı, yönetimi ve sürdürülebilirliği unsurlarını bütünleştirebilen ve problemleri sosyokültürel, estetik, ergonomik ve teknolojik bakış açılarıyla ele alarak tasarım yapabilen • Kuramsal çalışma ile uygulamayı birleştirebilen • Disiplinler arası anlayış ve birlikte çalışma kültürüne sahip • Mesleki formasyonunu kapsamlı bir bilgi temeli ve bütünsel bir tasarım anlayışı üzerine inşa etmiş.

ÜÇÜNCÜ YIL

DÖRDÜNCÜ YIL

İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIM II

İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIM IV

İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIM III

İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIM IV

DETAYLANDIRMA STÜDYOSU

YAPI PROJESİ YÖNETİMİ

ÜRÜN TASARIMI İÇ VE DIŞ MEKAN TASARIMI PEYSAJ MİMARLIĞI

29


04

FEATURES+ EVENTS|

ÖNE ÇIKANLAR +ETKİNLİKLER

The selected research projects, exhibitions, competitions, festivals and awards produced in the recent years by the Department of Architecture and Department of Interior Architecture and Environmental Design’s academic staff and students take place in this section. Bu bölümde son yıllarda Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyeleri ve öğrencileri tarafından üretilen, seçilmiş araştırma projeleri, sergiler, yarışmalar, festivaller ve ödüller yer almaktadır.

30


Research Projects | Bilimsel Projeler Exhibitions | Sergiler Workshops | Atölyeler Awards | Ödüller

31


SYMPOSIUM | EXISTING BETWEEN PEDAGOGY AND PRACTICE IN ARCHITECTURAL EDUCATION

EXISTING BETWEEN PEDAGOGY AND PRACTICE IN ARCHITECTURAL EDUCATION “EXISTING BETWEEN PEDAGOGY AND PRACTICE IN ARCHITECTURAL EDUCATION” symposium organized by the Istanbul Kemerburgaz University, Faculty of Engineering and Natural Sciences, Department of Architecture; was held on 4-5th of December 2014, to share ideas and evaluate acquisition of academicians who are actively involved in practical experience. In this context, the academicians were invited such as; Prof. Dr. Sinan Mert Sener (ITU), Prof. Dr. Abdi Guzer (ODTU), Prof. Dr. Aysen Savas (ODTU), Prof. Dr. Ayhan Usta (Ist. Kultur Univ.), Prof. Dr. Gulay Keles Usta (Ist. Kultur Univ.), Assoc. Prof. Dr. Lale Ozgenel (ODTU), Assoc. Prof. Dr. Adnan Aksu (Gazi Univ.), Assoc. Prof. Dr. Oguz Ozer (MSGSU), Assoc. Prof. Dr. Yasemen Say Ozer (YTU), Assoc. Prof. Dr. Yuksel Demir (ITU), Asst. Prof. Dr. Deniz Dokgoz (DEU), Asst. Prof. Dr. Murat Sonmez (TOBB ETU) and Inst. Dr. Deniz Aslan (ITU).

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü tarafından “MİMARLIK EĞİTİMİNDE PEDAGOJİ VE PRATİK ARASINDA VAR OLMAK” sempozyumu, mimarlık pratiği içinde aktif olarak yer alan akademisyenlerin tecrübe, düşünce ve edinimlerini paylaşmak ve değerlendirmek amacıyla, 4-5 Aralık 2014 tarihlerinde IKBU Fatma Altınbaş ve Mehmet Altınbaş salonlarında düzenlenmiştir. Bu bağlamda davet edilen akademisyenler; Prof. Dr. Sinan Mert Şener (İTÜ), Prof. Dr. Abdi Güzer (ODTÜ), Prof. Dr. Ayşen Savaş (ODTÜ), Prof. Dr. Ayhan Usta (İst. Kültür Üniv.) Prof. Dr. Gülay Keleş Usta (İst. Kültür Üniv.), Doç. Dr. Lale Özgenel (ODTU), Doç. Dr. Adnan Aksu (Gazi Univ.), Doç. Dr. Oğuz Özer (MSGSU), Doç. Dr. Yasemen Say Özer (YTU), Doç. Dr. Yüksel Demir (İTÜ), Doç. Dr. Deniz Dokgöz (DEU), Yrd. Doç. Dr. Murat Sönmez (TOBB ETU) ve Öğr. Gör. Dr. Deniz Aslan (ITU)’dır.

32


33


The proceedings book has been published in 2016, edited by Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer, Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu and Asst. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu, ISBN 978-605-5729-70-7 by İdeal Kültür Publishing.

Sempozyum kitabı 2016 yılında, Yrd. Doç. Dr. Derya Güleç Özer, Yrd. Doç. Dr. Derya Yorgancıoğlu and Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu’nun editörlüğünde, ISBN 978-6055729-70-7 numarası ile İdeal Kültür Yayıncılık tarafından basılmıştır. 34


35


TUBITAK 2219 POST DOCTORAL FELLOWSHIP PROGRAM Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı ASST. PROF. DR. DERYA GÜLEÇ ÖZER

“The Use of Interactive Visualization Techniques For The Historical Environments: The Practice Of The Ancient City, Parion” project was developed by Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer, under supervision of Prof. Takehiko Nagakura in Massachusettes Institute of Technology (MIT), funded by TUBITAK 2219 Post Doctoral Fellowship Program and Istanbul Kemerburgaz University. The aim of the project was the 3D modelling of ancient buildings in order to perceive and experience them via a handheld device as in old times via interactive visualization techniques such as Virtual Reality (VR) and Augmented Reality (AR). TÜBİTAK 2219 Doktora Sonrası Araştırma Bursu kapsamında Massachusettes Teknoloji Enstitüsü (MIT)’de çalışmalarını Prof. Dr. Takehiko Nagakura ile sürdüren Yrd. Doç. Dr. Derya Güleç Özer, “İnteraktif Görselleştirme Tekniklerinin Tarihi Çevrelerde Kullanımı: Parion Tarihi Kenti Uygulaması” isimli çalışmasını geliştirmiştir. Bu çalışmanın amacı, tarihi mekânların dokümantasyonu ve ziyaretçilere sunumu için yapıların 3D modellenmesi ve interaktif görselleştirme teknikleri ile yapının sağlam olduğu zamanlardaki gibi algılanmasının ve deneyimlenebilmesinin Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik teknikleri (AR) ile sağlanmasıdır.

The original paper and image credits belong to: Ozer, D.G., Nagakura, T., Vlavianos, N., “Augmented Reality of the Historic Environments: Parion Theather”, ITU AZ, 13(2): 185-193, 2016. 36


TÜBİTAK | RESEARCH ON TEACHING AND LEARNING REFLECTIVE PRACTICE Mİmarlık Eğİtiminde Öğretİm Elemanlarının Akademİk Profİlİnİn Tanımlanması: Reflektİf bİr Pratİk Olarak Öğretme ve Öğrenme Sürecİ Araştırması

ASST. PROF. DR. DERYA YORGANCIOĞLU Project team | Proje Ekibi: Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu (Project Leader), Asst. Prof. Dr. Sevinç Tunalı (researcher), Prof. Dr. Ercan Kiraz (supervisor), Assoc. Prof. Dr. Constantin Spiridonidis (supervisor), Res. Asst. Yılmaz Soysal, Res. Asst. Meltem Çetinel. The objective of this project is to examine the teaching and learning processes in architectural education as a reflective practice and to develop principles and strategies needed to delineate the academic profile of the faculty in architectural education. The project focuses on the notion of the scholarship of teaching that comprises the studies conducted by a community of teachers on teaching and learning processes. Scholarship of teaching is itself an interdisciplinary learning process. It envisions the academics involved in a specific disciplinary area to follow research on teaching and learning in educational sciences and to transfer innovative knowledge and developments into their own disciplines. Although the scholarship of teaching is a topic of interest in numerous academic studies in higher education area, it is rarely discussed in the field of architectural education. Scholarship of teaching in architectural education is an important topic that should be examined within the framework of academics, students and adult education, and an attempt to define the academic profile of the faculty is an important aspect of research on this topic. The project focuses on a continuous process in which both academics and students, as its active subjects, come together and critically reflect on their experiences, unify their knowledge and skills with their previous experiences, develop new understandings and attitudes, all leading to new learning. The project is designed as an action research and is being carried by an interdisciplinary group of scholars and researchers from the fields of architectural education and educational sciences.

37

Projenin amacı mimarlık eğitiminde mimarlığı öğretmeöğrenme süreçlerini bir ‘reflektif pratik’ çerçevesinde ele alarak, öğretim elemanlarının akademik profilinin tanımlanmasına yönelik ilkeler ve stratejiler geliştirilmesidir. Projede öğretim ve öğrenim araştırmacılığı konusu üzerine odaklanılmaktadır. Öğretenler topluluğu tarafından öğretim ve öğrenim süreçleri üzerine çalışmalar yürütülmesini ve disiplinler arası bir birlikte öğrenme sürecini kapsayan öğretim ve öğrenim araştırmacılığı konusu, mimarlık eğitiminde akademisyen-öğrenci-yetişkin eğitimi bütünlüğü çerçevesinde ele alınması gereken bir konudur ve öğretim elemanlarının akademik profilinin tanımlanması bu yöndeki araştırma alanının önemli bir boyutunu oluşturur. Bu kabulden yola çıkılarak, projede mimarlık eğitiminde öğretme ve öğrenme süreçlerinin aktif özneleri olan akademisyenlerin ve öğrencilerin bir araya gelerek deneyimleri üzerinde düşündükleri, sorguladıkları, bilgi ve becerilerini deneyimleriyle bütünleştirerek bilgiyi yeniden yapılandırdıkları, yeni anlayış ve tutumlar geliştirdikleri ve bunun da beraberinde yeni bir şey öğrenmeyi getirdiği döngüsel bir süreç üzerinde durulur. Bir eylem araştırması olarak kurgulanan proje mimarlık ve eğitim bilimleri alanlarından bilim insanlarından oluşan disiplinler arası bir ekip tarafından yürütülmektedir.


EuropeanCoMmission7th FrameworkMarieCurieCareerIntegrationGrant Anti-TheAtrical Prejudice: Roman Ban on the Permanen T Theatre Avrupa Bİrlİğİ 7. Çerçeve Marie Curie Karİyer Gelİştİrme Desteğİ Teatrâl Önyargı: Eskİ Roma’da Kalıcı Tİyatro Bİnası İnşa Yasağı ASST. PROF. DR. UFUK SOYÖZ

Prejudice against theater, its equation with deceit or the belief in its corrupting power, goes back as far in European history as the theater can be traced. The phenomenon frequently surfaces in different historical periods and cultures in the form of moral arguments against impersonation or ostracism of actors. Today, the ancient distrust of stage seems on the point of dissolving due to the decreased social significance of the art of theater. No longer are theatrical plays banned or actors ostracized, and yet wide range of acts associated with theater, such as acting, play acting, putting on a performance, making a scene, making a spectacle of oneself still actively convey vestiges of a prejudice. In the ancient Roman world, where theater was a powerful social institution, the impact of theatrical prejudice was much more visible. An [unwritten] ban was effective during the Republican period on the construction of theater from permanent materials such as stone or concrete. Reading the primary literature, ancient historians interpret the ban as a consequence of an antagonism between Roman elites and the masses. By situating the issue in an interdisciplinary and Hellenistic (intra-European) context, this work shall present the ban against permanent theater as a symptom of an ongoing power struggle between the two kinds of Roman elites, Roman Senate and the powerful political actors like GnaeusPompeius Magnus.

Tiyatro yapılarının Eski Yunan ve Roma şehirlerinin vazgeçilmezi olduğunu bilenler için, Roma şehri sınırları içinde milattan önce altmış bir yılına kadar kalıcı bir tiyatro binası inşa edilmemiş olması hayret vericidir. Daha da hayret verici olan bu eksikliğe rağmen Yunan tiyatrosunun Roma’ya getirildiği tarih olan milattan önce ikiyüzkırk yılından itibaren giderek popülerleşen tiyatro gösterilerinin ahşaptan inşa edilen seyyar sahnelerde son hız devam etmesidir. Kalıcı tiyatro binası inşasını yasaklayan resmi bir yasak bulunmamaktadır. Ancak milattan önce yüzellidört yılında taştan yapılan sabit bir tiyatronun inşasının Roma Senato’sunun kararıyla durdurulması Roma şehrinde kalıcı bir tiyatro yapısı inşasını milattan önce altmış bir yılına kadar ertelemiştir. Bu yasağı anlamaya çalışan tarihçiler Romalı elitler tarafından kaydedilen yazılı kaynaklara dayanarak tiyatro binası yasağının Roma halkı ile Romalı elitler arasında bir güç çekişmesi olduğunu savunulurlar. Bu sunumda ise Roma’daki kalıcı tiyatro binası yasağına daha geniş bir çerçevede Helenistik dünyadaki gelişmeler göz önüne alınarak bakılacaktır. Roma’daki durum, Helenistik tiyatro yapılarının mekansal gelişimi, bu yapılardaki performans türleri ve biçimleri analiz edilerek ve Helenistik politik düzen bağlamında tartışılacaktır.

A scene from a theater workshop Ufuk Soyöz participated to observe the viewing Dynamics of an open air Greek theater, “The Theater of War,” a choral play adopted from Thucydides Ufuk Soyöz’ün eski Yunan tiyatrosunun sahne mekanındaki görsel dinamikleri incelemek üzere katıldığı tiyatro çalışmasından bir sahne, “Şavaş Tiyarosu,” Thucydides’in Peloponesos savaşını anlattığı metinden bir koro uyarlamasıdır. 38


image copyright Hellenic Research Center (HERC) 39


BAP | evaluation model development for learning spaces in university campuses ÜNİVERSİTE KAMPÜSLERİNDE ÖĞRENME MEKANLARI İÇİN BİR DEĞERLENDİRME MODELİ GELİŞTİRİLMESİ ASST. PROF. DR. DERYA YORGANCIOĞLU Project Team| Proje Ekibi: Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu (Project Leader), Asst. Prof. Dr. Sevinç Tunalı (researcher), Asst. Prof. Dr. A. Başak Ok (supervisor), Res. Asst. Gülce Kırdar, Res. Asst. Meltem Çetinel, Res. Asst. Münevver Aygün Aşık. The goal of this project is to delineate, through a disciplinebased perspective, the spatial requirements for supporting effective learning experiences of students and effective teaching experiences of academics, and to develop an evaluation model for learning spaces in university campuses. The project underscores that learning space design informs any attempt to improve learning at all levels of education process. The relation between teaching/learning experiences and the spaces in which these experiences are realized is seen as direct. The examination of learning spaces goes far beyond physical features to pedagogical considerations. The project combines architectural and pedagogical perspectives through a holistic approach to teaching and learning experiences in university campuses. It focuses on chancing definitions of teaching and learning and the changing profiles of teacher and learner in the 21st century, which challenge traditional classrooms and brings forth new design considerations of learning spaces. Learning spaces of the 21st century should be flexible, adaptable for changing requirements, technology-enhanced, and learnercentered supporting both individual and group working facilities. In this project, İstanbul Kemerburgaz University Mahmutbey Campus is analyzed as a case study through which the notion of leaning space is examined with regard to formal/informal and interior/exterior learning spaces considering their physical as well as environmental features and the social/experiential activities realized in these spaces. The outcomes of the project will serve not only for the evaluation of existing learning spaces in university campuses, but also for the future design of new learning spaces.

Önerilen projenin amacı disiplin bazlı olarak (a) öğrencilerin daha etkili öğrenme deneyimleri edinmelerini destekleyecek mekânsal özelliklerin belirlenmesi ve (b) akademisyenlerin daha etkili öğretme deneyimleri edinmelerini destekleyecek mekânsal özelliklerin belirlenmesi ve bu çerçevede (c) bir Öğrenme Mekânı Değerlendirme Modeli geliştirilmesidir. Projede eğitim mekânının tasarımı konusunun eğitimin her düzeyinde öğrenmeyi destekleyecek alanlardan biri olduğu vurgulanmakta ve üniversite kampüslerinde öğrenme/öğretme deneyimleri ile bu deneyimlerin gerçekleştiği mekanlar arasındaki doğrudan ilişki ele alınmaktadır. Öğrenme mekânı salt fiziksel unsurlarıyla değil, pedagojik unsurların gözetildiği çerçevelerde irdelenmektedir. Bu proje kapsamında üniversite kampüslerinde öğrenme mekânı olgusu pedagojik ve mimari perspektifleri bir araya getiren ve öğretme ve öğrenme süreçlerine odaklanan bir yaklaşıma temellenmektedir. Öncelikle 21. yüzyılda değişen öğrenme ve öğretme kavramlarına odaklanılmakta ve bununla paralel olarak öğrenen (öğrenci) ve öğreten (akademisyen) profillerinin de değiştiği vurgulanmaktadır. Öğreten ve öğrenen profillerinin değişmekte olduğu günümüzde mekan-pedagoji ilişkisi daha da önem kazanmakta, beraberinde geleneksel öğrenme mekânlarının (derslik, amfi, laboratuvar, vb.) sorgulanmasını, üniversite kampüslerinde değişen ihtiyaçlara cevap verecek yeni mekânların tasarlanması ihtiyacını getirmektedir. Esnek, değişen ihtiyaçlara göre adapte edilebilir, teknoloji-destekli , öğrenen-odaklı, bireysel öğrenme kadar diyaloğa dayalı, birlikte ve yaparak öğrenmeyi destekleyecek mekanlar önem kazanmaktadır. Bu projede öğrenme mekânı konusu İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mahmutbey Kampüsü örneği üzerinden bütüncül bir perspektifte, formel/enformel mekânlar, iç/dış mekânlar, hem fiziksel/çevresel unsurları hem de mekânların barındırdığı deneyimsel/sosyal ilişkileri gözetecek şekilde irdelenmektedir. Hem var olan öğrenme mekânlarının değerlendirilmesi hem de yeni tasarlanacak mekânlara yönelik tasarım ilkeleri ve stratejileri belirlenmesi amaçlanmaktadır. 40


41


ARCHITECTURE IN EMERGENCY | RE-THINKING OF THE REFUGEE CRISIS Acİl Durumda Mİmarlık| Mültecİ Krİzİnİ Yenİden Düşünmek EXHIBITION @ İSTANBUL KULTUR UNIVERSITY |SERGİ @ İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ IKBU School of Engineering and Natural Sciences, Departments of Architecture, Interior Architecture and Environmental Design students’ projects entitled “Social Plug-in at Kalyoncu Kulluğu Street, Tarlabaşı” are accepted to be presented at the Exhibition of International Conference “Architecture in Emergency: Re-Thinking the Refugee Crisis” convened by the collaboration of Bergen School of Architecture and İstanbul Kültür University Department of Architecture. The exhibition and conference took place on 17-19 November 2016 at İstanbul Kültür University Campus. Students: Aykut Yıldız, Büşra Kara, Erkut Aygın, Meltem Aksu, Ezgi Özdal, Melek İlayda Yargıcı, Neslihan Karadoğan, Rana Günel Project Coordinators: Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu, Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer, Asst. Prof. Dr. Ufuk Soyöz, Res. Asst. Büşra Başkurt, Res. Asst. Gülce Kırdar, Res. Asst. M. Aygün Aşık

Üniversitemizin; Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Mimarlık, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri öğrencilerinin 2015-2016 Bahar döneminde ARCH 202 Mimari Tasarım II dersi kapsamında tasarladıkları “Social Plug-in at Kalyoncu Kulluğu Street, Tarlabaşı” projeleri, Bergen Mimarlık Okulu ve İstanbul Kültür Üniversitesi işbirliğinde 17-19 Kasım 2016 tarihlerinde “Acil Durumda Mimarlık: Sığınmacı/Mülteci Krizini Yeniden Düşünmek” Uluslararası Konferans Sergisinde sergilenmeye hak kazanmıştır. Katılımcı öğrenciler: Aykut Yıldız, Büşra Kara, Erkut Aygın, Meltem Aksu, Ezgi Özdal, Melek İlayda Yargıcı, Neslihan Karadoğan, Rana Günel Proje yürütücüleri: Yrd. Doç. Dr. Derya Yorgancıoğlu, Yrd. Doç. Dr. Derya Güleç Özer, Yrd. Doç. Dr. Ufuk Soyöz, Ar. Gör. Büşra Başkurt, Ar. Gör. Gülce Kırdar, Ar. Gör. M. Aygün Aşık

student work by aykut yıldız|Arch 202 2015-2016 42


student works at the exhibition

student work by ezgi özdal| Arch 202 2015-2016

student work by neslihan karadoğan| Arch 202 2015-2016

student work by büşra kara| Arch 202 2015-2016 43

student work by aykut yıldız| Arch 202 2015-2016


Move[n]Body Project Exhibitions Works | Hareket[c]İsim Sergi Çalışmaları 3rd İstanbul Design Biennial Academy Programme| 3. İstanbul Tasarım Bienali Akademi programı 44


MOVE[M]BODY PROJECT hareket[b]eden projesİ 3RD İSTANBUL DESIGN BIENNIAL ACADEMY PROGRAMME 3.İSTANBUL TASARIM BİENALİ AKADEMİ PROGRAMI Department of Architecture participated in 3rd Istanbul Design Biennial Academy Program with the project titled “Move [m] Body”1 executed by Asst.Prof.Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu, Inst. Nilay Özlü, Research Assistants M. Aygün Aşık, and Gülce Kırdar. The first part of the project carried out by the exhibition entitled “Move[m] Body” at İstanbul Kemerburgaz University Mahmutbey Campus between October 29, December 8, 2016. In addition to exhibiting student works within the Biennial Academy Program, the second part of the project included a national workshop called “Move[n]City. The workshop was held at the Chamber of Architects İstanbul Metropolitan Branch at Karaköy with the participation of students from ours and other universities' Departments of Architecture, Interior Architecture and City Planning with the cooperation of 45


46


47


TMMOB Chamber of Architects Istanbul Metropolitan Branch. The abstract of the project can be found via this link http://arewehuman.iksv.org/events/movembody/ that is the official website of IKSV Academy Programme. The blog of Move[n] City workshop process and works can be reached via this link: https://movencity.wordpress.com/ Fakültemizin Mimarlık Bölümü bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali Akademi Programına “Hareket[C] İsim” başlıklı proje ile katılmıştır. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu, Öğr. Gör. (DSÜ) Nilay Özlü, Ar. Gör. M. Aygün Aşık ve Ar. Gör. Gülce Kırdar tarafından yürütülen projenin birinci bölümü; “Hareket[C]İsim” başlıklı sergi 29 Ekim 20168 Aralık 2016 tarihleri arasında Mahmutbey Yerleşkesinde sergilenmiştir. Bienal Akademi Programı kapsamında öğrenci işlerinin sergilenmesinin yanı sıra projenin ikinci bölümü olan; “Kent[in]Hareketi” başlıklı ulusal çalıştayı, üniversitemiz ve diğer üniversitelerin Mimarlık, İç Mimarlık ve Şehir Bölge Planlama bölümlerinden öğrencilerin katılımı ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi işbirliği ile Mimarlar Odası Karaköy Şube Binasında gerçekleştirilmiştir. Projenin özetine IKSV Akademi Programı resmi sitesinden ulaşılabilir. Link: http://arewehuman. iksv.org/events/movembody/ Ayrıca Kent[in]Hareketi atölyesinin çalışmalarına ve sürecine bu linkten ulaşılabilir: https://movencity.wordpress.com/ 1 The Move[n]Body work was presented in Design and Nature 2016 Conference by Wessex Institude of Technology in 13- 15 September, New Forest, UK and published as a paper cited as: Ozer, D.G., Kavakoglu, A. A., “Movement as a Design Parameter: Studio Works: 20142016”, Int. J.of Design & Nature and Ecodynamics, Vol: 12, No: 2, WIT Press, p.194-203, UK , 2017.

f1

f2

F1. F2., Opening of the Move[n]Body and You Behind on the Way Through Exhibitions at 3rd İstanbul Design Biennial Academy Programme F1. F2, 3. İstanbul Tasarım Bienali Akademi Programında Hareket[c]İsim ve Sen ve Ardındaki Sen: Yol Üzerinde sergilerinin

Invitation of Exhibition 48


49


student work by faruk kırlı, kemal utku, hilal kılıç, hanse ceren şahin 50


student work by ömer odabaş, hızır emre seymenoğlu, zeynep hazal tokmak, buse şengür 51


YOU BEYOND YOU ON THE WAY THROUGH SEN VE ARDINDAKİ SEN: YOL ÜZERİNDE

3rd İSTANBUL DESIGN BIENNIAL ACADEMY PROGRAM |3.İSTANBUL TASARIM BİENALİ AKADEMİ PROGRAMI

Project Team | Proje Ekibi: Işıl Ekin Çalak, Derya Yorgancıoğlu, Büşra Başkurt, Gözde Demir, Görkem Günay

52


53


CİHANGİR craftmans park: ROMAN garden DISTRICT exbıtıon CİHANGİR SANATKARLAR PARKI: ROMA bahçesİ bÖLGESİ SERGİSİ İstanbul Kemerburgaz University Interior Architecture and Environmental Design Department third year students attend Cihangir Festival by exhibiting their presentations in the scope of Landscape Architecture course at 4th June 2016. Cihangir Festival includes many cultural and art events that is performed between 3th-5th June in Cihangir and organized by Cihangir Preservation Society. The exhibition is one of the events in Cihangir Festival. This exhibition is coordinated by the instructors of the IAED 362 Landscape Design course, Ebru Salah and Gülce Kırdar. Students share their design proposals developed about ‘Roma Garden District’ with the community dwellers in the exhibition.

student work by derya tokatlı|Iaed 362 2015-2016

The landscape architecture course aims provide students with the knowledge of major elements, concepts and principles of landscape architecture in order to comprehend the relationship between interior design and landscape architecture. It is expected that students will use their theoretical knowledge they have gained while conducting landscape design project within urban context. student work by gülce mühürdar |Iaed 362 2015-2016

student work by ebru tunç |Iaed 362 2015-2016 54


55


the team of Iaed 362

students while presenting their design proposals

56


student work by başak erik |Iaed 362 2015-2016 İstanbul KemerburgazÜniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü üçüncü sınıf öğrencilerinin Peyzaj Mimarisi dersi kapsamında gerçekleştirdikleri çalışmalar Cihangir Festivali’ne sergilenmiştir. Cihangir Festivali 3-5 Haziran tarihleri arasında Cihangir Koruma Derneği tarafından Cihnagir Parkında düzenlenen bir çok kültürel ve sanat etkinliklerini içermektedir. Sergi çalışması Cihangir Festivali’nde düzenlenen etkinlerden biri olup, dersin yürütücüleri Ebru Salah ve Gülce Kırdar tarafından 57

organize edilmiştir. Sergide öğrenciler Roma Bahçesi Bölgesi hakkındaki tasarım fikirlerini bölge sakinleri ile paylaşmışlardır. PeyzajMimarisi dersi öğrencileri peyzaj mimarlığının anaprensipleri, elementlerini öğretmeyi; ve bu unsurları iç mimari tasarımı ile ilişkilendirmeyi amaçlamaktadır. Öğrencilerden ders kapsamında edindikleri teorik bilgileri kentsel ölçekte tasarıma geçirmeleri beklenmektedir.


58


student work by selin fırat

THE STORY OF THE CUBE BETWEEN LIGHT AND CONTUNUITY BASIC DESIGN EXHIBITıON SERIES 2015-2016

Department of Architecture has launched the first of this year’s Basic Design Exhibition Series with the exhibition of the “CubeMe” project that is coordinated by Asst.Prof.Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu, Research Assistants M. Aygün Aşık, and Görkem Günay. The exhibition took place at the Mahmutbey Campus between 8 December 2016 and 10 February 2017. Selected student projects from the Department of Architecture and the Department of Interior Architecture and Environmental Design have been exhibited with their models and presentation boards during the exhibition. Below are the names of the students who took place in the exhibition: Mehmet Leke, Mustafa Koçalan, Selen Çatal, Selin Firat, Ceren Koçyiğit, Betül Yeşil, Yağmur Çiçek, Gizem Kaya, Zühre Sarmusak, Melike Mary Yilmaz, Deniz Tutal, Efe Zorba, Yasemin Albayrak, Besime Balcı, Mariam Elmanzalawy, Senanur Metin and Buse Gürel. 59


60


61

Fakültemizin Mimarlık Bölümü bu yıl Temel Tasarım Sergi Serilerinin birincisini, “CubeMe” projesinin sergisi ile başlatmıştır. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu, Ar. Gör. M. Aygün Aşık ve Ar. Gör. Görkem Günay tarafından küratörlüğü yapılan sergi 8 Aralık 2016-10 Şubat 2017 tarihleri arasında Mahmutbey Yerleşkesinde sergilenmiştir. Mimarlık ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri öğrencilerinden; Mehmet Leke, Mustafa Koçalan, Selen Çatal, Selin Fırat, Ceren Koçyiğit, Betül Yeşil, Yağmur Çiçek, Gizem Kaya, Zühre Sarmusak, Melike Meryem Yılmaz, Deniz Tutal, Efe Zorba, Bilge Acı, Yasemin Albayrak, Besime Balcı, Mariam Elmanzalawy, Senanur Metin ve Buse Gürel’in projeleri maket ve sunum paftaları ile sergilenmiştir.


student work by mehmet leke|Arch 102 2015-2016 62


student work by hilal kılıç|Arch 102 2015-2016 63


student work by yaฤ mur รงiรงek|Arch 102 2015-2016 64


student work by melike meryem yÄąlmaz|Arch 102 2015-2016 65


Students - Öğrenciler: Group 1: Damla Yaşar, Merve Çiltaş, Işılay Yılmaz, Can Eribol, Elif Mine Aktaş, Elif Atalay, Emel Kartal Group 2: Kemal Utku, Elif Sidar Ökdemir, Hanife Akça, Gökhan Uşma, Berivan Ceren Danış, Aslı Say Group 3: Baran Akkoyun, Çağdaş Balaban, Gözde Taştan, Sevcan Altundal, Batuhan Öney, Yunus Emre Dilekçi Group 4: Muhammet Polat, Nurgül Şengül, Feyza Danalıoğlu, Muhammed Nur Hashi, Ali Cihat Akdeniz Group 5: Ecem Şenkal, Kübra Sarıçamlık, Sena Beril Yontar, Betül Uçak, Feyzanur Demir

students work by damla yaşar, merve çiltaş, ışılay yılmaz, can eribol, elif mine aktaş, elif atalay, emel kartal |Arch 284 2014-2015 66


Move[CAM]: Parametric Designs for the Spaces Around Us MOVE [CAM] : ÇEVREMİZDEKİ mekanlar İÇİN parametrİK TASARIMLAR Move[CAM] project has been a part of ARCH-284 Introduction to Digital Design course coordinated by Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer during 20142015 spring semester, and was exhibited at the end of the semester in Istanbul Kemerburgaz University Mahmutbey Campus. The students were expected to develop their own projects in groups aiming to capture and analyze the movement using both digital and algorithmic modeling tools via Rhinoceros and Grasshopper softwares. After capturing and analyzing phases, students materialize their design decisions based on the nature of movement parameters. Besides various modelling tools, students are encouraged to work on 3D printer technologies.

67


Move [CAM] projesi, Arch 284 Sayısal Tasarıma Giriş dersi kapsamında 2014-2015 bahar döneminde geliştirilmiş ve dönem sonunda İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mahmutbey kampüsünde sergilenmiştir. Dönem boyunca öğrencilerin Rhinoceros ve Grasshopper gibi sayısal arayüzleri kullanarak, hareket analizi yapmaları ve algoritmik tanımlamalar yapmaları beklenmiştir. Öğrenciler, hareketin tanımlanması ve analizi sonrasında, hareket parametrelerinin doğasına uygun olarak üretime geçmişlerdir. Öğrencilerin üretim aşamaları boyunca, çeşitli modelleme araçlarının yanısıra, 3 boyutlu yazıcı teknolojileri ile de tanışması öngörülmüştür. f1

f2

f6

f3 F1. F2., students work by baran akkoyun, çağdaş balaban, gözde taştan, sevcan altundal, batuhan öney, yunus emre dilekçi and its design process, F3. F4, students work by ecem şenkal, kübra sarıçamlık, sena beril yontar, betül uçak, feyzanur demir, and its design process, F5.F6. students work by kemal utku, elif sidar ökdemir, hanife akça, gökhan uşma, berivan ceren danış, aslı say and its design process.

This work was presented in Design and Nature 2016 Conference by Wessex Institude of Technology in 13- 15 September, New Forest, UK and published as a paper cited as: Ozer, D.G., Kavakoglu, A. A., “Movement as a Design Parameter: Studio Works: 2014-2016”, Int. J.of Design & Nature and Ecodynamics, Vol: 12, No: 2, WIT Press, p.194203, UK , 2017. 68


f4

f5 69


X. İSTANBUL INTERNATIONAL ARCHITECTURE AND URBAN FILMS FESTIVAL X. İSTANBUL ULUSLARARASI MİMARLIK VE KENT FİLMLERİ FESTİVALİ Istanbul Kemerburgaz University Department of Architecture attended to the 10th Istanbul International Architecture and Urban Films Festival organized by the Chamber of Architects Istanbul Metropolitan Branch. Four short student films produced in the scope of Cinematic Architecture course coordinated by Asst. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu has been screened during the festival. This international event that has been organized by Chamber of Architects Istanbul Metropolitan Branch since 2007 includes a competition among documentary and animation films. The awarded films and some attended ones are screened free of charge during this festival, which takes place during the Architecture and City Festival Week. For the first time in 2016, this international festival has opened its doors to university student studies under the heading of “Architecture Workshops.” The screenings in this category only included two universities; Italian University of Switzerland (Lugano University) and Istanbul Kemerburgaz University Department of Architecture. Asst. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu and Assoc. Prof. Dr. Serdar Yılmaz made conversations with the participants and the audience on film, architecture and urban relationships in the section “Atelier Conversations” parallel to the screenings’ sessions. Elif Sidar Ökdemir and Kemal Utku participated with “City Projection,” Baran Akkoyun and Muhammed Polat with “Relocation,” Gökhan Uşma and Kübra Gündoğdu with “Flaneur” and Sevcan Altundağ and Gözde Taştan “Hearing the City” films to the screenings of “Architecture Workshop” sessions. 70


İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu tarafından yürütülen ARCH 443 Sinematik Mimarlık dersi kapsamında hazırladığı dört kısa film, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından düzenlenen 10. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nde gösterilmiştir. Mimarlar Odası İstanbul BüyükKent Şubesinin 2007 yılından beri Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali kapsamında düzenlediği bu uluslararası etkinlikte belgesel ve canlandırma alanında filmler yarışmaktadır. Yarışmanın sonucunda ödül kazanan ve gösterime layık bulunan bulunan filmler, Mimarlık ve Kent Şenliği Haftası içinde yer alan bu festival boyunca ücretsiz olarak gösterilmektedir. 2016 yılında ilk defa bu uluslararası festival kapılarını “Mimarlık Atölyeleri” başlığı altında üniversite öğrenci çalışmalarına da açmıştır. Bu kategoride gösterime sadece iki üniversite dahil olmuştur. Bunlar İtalyan İsviçre Üniversitesi (Lugano Üniversitesi) ve İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümüdür. Gösterimlere paralel olarak Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu ve Doç. Dr. Serdar Yılmaz “Atölye Söyleşileri” bölümünde film, mimarlık ve kent ilişkisi üzerine katılımcılar ve izleyiler ile söyleşiler gerçekleştirmiştir. Festivale, Elif Sidar Ökdemir ve Kemal Utku “Şehrin Projeksiyonu”, Baran Akkoyun ve Muhammed Polat “Yeniden Konumlanmak”, Gökhan Uşma ve Kübra Gündoğdu “Flanör”, Sevcan Altundağ ve Gözde Taştan ise “Kenti Duymak” adlı filmleri ile katılmışlardır.

F1. The official catalog of the festival, F2. F3.Conversations with audience

f1

f2

f3 71


student work by aykut yıldız 72


MODELLING FOR INTERIORS WORKSHOP İÇ MEKANLAR İÇİN MAKET ATÖLYESİ Workshop Executors | Atölye Yürütücüleri: Orkunt Turgay, Ebru Salah, Merve Aşçıoğlu, Seniha Deniz Yurttakal Bringing to the fore the interior space with its materials and details is required for interior design process. As a most significant way of representation techniques of design idea and process, models of interior spaces should be revealed to point out the scenario and life style of the interior space. As a part of “Modelling for Interiors” workshop, it is aimed to provide the ability of model making; which reflects interiors’ spirit, texture, furniture, materials and accessories; to interior architecture students by sharing the knowledge about different modelling techniques. Sample interior models are shown to the students and a short lecture on modelling techniques took place at the beginning of the workshop. After the lecture, at the second part of the workshop students represent their interior design ideas with a model which shows the flooring, ceilling and wall materials, furnitures and details.

RS

D

MO

73

NG

I ELL

R FO

IN

IO TER


İç mimari tasarım süreci mekan kurgusunu malzeme ve detaylarla ön plana çıkarmayı gerektirir. Tasarım sürecinin ve tasarım fikrinin en önemli temsil yöntemlerinden biri olarak iç mimari maketleri de iç mekanın tüm kurgusunu ve iç mekandaki yaşamı yansıtacak biçimde ortaya konmalıdır. Bu bağlamda iç mekanlar için maket atölyesi kapsamında iç mimarlık ve çevre tasarımı öğrencilerine, maket yapım teknikleri aktarılarak, mekan dokusunu ve ruhunu, mekandaki mobilya, malzeme ve aksesuarları yansıtan ölçeğin gerektirdiği detaylarda maket yapma yetisi kazandırılması hedeflenmiştir. Çalıştayın başında öğrencilere örnek maket çalışmaları sunularak, maket yapımında kullanılacak malzeme özellikleri ve maket yapım teknikleri aktarıldı. Ardından öğrenciler oluşturdukları iç mekan kurgularını; döşeme, tavan, duvar malzemeleri, mobilya ve detayları işledikleri maketlerle ifade ettiler.

74


Students - Öğrenciler: Abdullah Harun Özdemir Ali Aksu Aykut Yildiz Aylin Aslan Azize Sultan Bilge Bercis Yilmaz Büşra İmren Cansu Ataman Demet Karadayi Emre Bayar Eylül Tuncay Gökhan Şencan Hande Karadeniz Harun Gülmez Hatice Elif Özdemir Kübra Hanife Güleryüz Kübra Şahin Melike Gamze Güler Melike Selincan Aşkun Melis Özmen Merve Engin Merve Nisa Sökmen Muhammet Mustafa Şahin Neslihan Karadoğan Nurşah Irmak Onur Vayvalak Osman Berkan Aykanat Özge Kenger Sevil Şeker Sinem Dursun Turgut Yücel

student work by bercis yılmaz 75


76


FORM[dd]: WHAT DOES DESIGN DO WHEN THE ORDER IS DISRUPTED? FORM[dd]: [D]üzen [D]ağıldığında tasarım ne yapar? Workshop Executors | Atölye Yürütücüleri: Ayşegül Akçay Kavakoğlu, Türkan Nihan Hacıömeroğlu As part of the “What Does Design Do When the Order Is Disrupted?” question in 2016 Bademlik Design Festival, Form [DD] workshop has preferred to take a formal approach towards the concept of refugees and immigration. As being a common issue we are facing almost every day in Turkey, immigration has slowly become a part of our daily lives and started to affect us as a concept through our own practices. Basically, the fact that the concepts of place and root are gradually disappearing over time leads to the transformation of the latter. When place is replaced with placelessness and the root with rootlessness; concepts begin to shift, which would eventually give way to a chaotic circle as the shift starts falling apart. This paradigm shift would not apply only to immigrants, but also to the home country and the host country. Chaos basically means “a state of confusion and disorder”. But more interestingly, in ancient Greek, it refers to the “formless primordial state prior to creation of the universe.” In this regard, Form [DD] workshop has interpreted the unity of the notions of order, falling apart / dissolving and chaos through current experiences, and tried to constitute an image for each of these interpretations by taking a formal approach towards the said notions.

77

Form[DD] atölyesi Bademlik Tasarım Festivali 2016’da “[D]üzen [D]ağıldığında tasarım ne yapar?” sorusu kapsamında mülteci ve göç kavramına formal bir kurgu üzerinden yaklaşmıştır. Günümüzde, ülkemizde her gün yüz yüze geldiğimiz göç etme eylemi, hayatımızın bir parçası olmaya başlarken, kavramsal olarak kendi pratiğimiz üzerinden de bizleri etkilemektedir. En basit tabirle yer ve yurt kavramının yok oluşu zaman içinde başkalaşımına dönmektedir. Yeryersizlik ve yurt-yurtsuzluk ile yer değiştirdiğinde kavramlar arası bir kayma yaşanmaya başlar. Buradaki kayma, düzenin dağılması ile kaotik bir döngünün başlamasına neden olmaktadır. Bu sadece göç eden için değil aynı zamanda göç edilen yer ve yurt için de geçerlidir. Kaosun Türkçe olarak ilk karşılığı “kargaşa”dır. Ancak yunanca kökenine dayanan diğer tanımı daha ilgi çekicidir: “Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu.” Bu bağlamda, Form[DD] atölyesi düzen, dağılmak ve kaos kavramlarına formal bir açıdan yaklaşarak bu kavramların birlikteliğini güncel deneyimler üzerinden yorumlamış ve bu yorumların birer temsilini oluşturmaya çalışmıştır.


f1

f2

f3

f4

F1. F2. F4. student work by zozan erensedanur şenyiğit, F3. student work by guşef bage-deniz söy 78


2Workshop ARA Executors 1 BEN|WORKSHOP |2 ARA 1 BEN ATÖLYESİ Atölye Yürütücüleri: Derya Güleç Özer, Orkunt Turgay “2ARA 1BEN” workshop developed under the “What Does Design Do When the Order Is Disrupted?” title, which was the 2016 theme for Bademlik Design Festival organized by Eskişehir Osmangazi University Department of Architecture, has been held under the coordination of Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer and Asst. Prof. Orkunt Turgay. Based on challenges faced by refugees and immigrants, the workshop introduces placelessness as its central theme and it deals with the fact that we can define ourselves as “out of place” when we break away from our social structure and language, thus everything changes/transforms. At this very point, what should design do? What kind of climate we can expect? How do the physical situations change? How do movements change/transform/become restricted? How can one experience the relationship between human body and space? How does the body define the space it exists in? How does the balance occur in body-space tension and how it leads to a shell design?“Place” has its own descriptive characteristics such as location, climate, topography, local materials, historical and cultural references. However, when the parameters in daily life are affected by external factors, individuals and/or societies may have to face “placelessness”. This very situation requires each individual to adapt to different “place” circumstances and change. The main outcomes of this workshop can be summarized as follows: the need for a “shell” that could provide the right adaptation and basic conditions for human survival, such as sheltering and protection; and designs were generated in accordance with this idea. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü tarafından düzenlenen Bademlik Tasarım Festivali’nin bu seneki teması olan “Düzen Bozulduğunda Tasarım Ne Yapar?” başlığı altında geliştirilen “2ARA 1BEN” atölyesi, Yrd. Doç. Dr. Derya Güleç Özer ve Yrd. Doç. Orkunt Turgay’ın yürütücülüğünde gerçekleştirilmiştir. Atölye’nin ana teması yersizlik teması üzerine kurulmuştur. Şu anda mültecilerin sorunlarından da yola çıkarak, yer değiştirdiğimizde sosyal yapımızdan ve dilimizden koptuğumuzda kendimizi “yersiz” 79

olarak ifade edebildiğimiz, ve böylelikle herşeyin değiştiği/ dönüştüğü ortaya konulmuştur. Peki bu noktada tasarım ne yapar? Nasıl bir ortam oluşur? Fiziksel durumlar nasıl değişir? Hareketler nasıl değişir/dönüşür/kısıtlanır? Beden-mekan arasındaki ilişki nasıl deneyimlenir? Beden mekanını nasıl tanımlar? Beden mekan geriliminde denge nasıl oluşur? Bu durum, nasıl bir kabuk tasarımını doğurur? Konum, iklim, topografya, yerel malzeme, tarihi ve kültürel referanslar gibi “yer”in tanımlayıcı özellikleri vardır. Ancak kişilerin gündelik yaşantılarındaki parametreler dış etkenlerden dolayı değiştiğinde kişiler, toplumlar “yersizlik” kavramı ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum, bireyin her farklı “yer” koşullarına ve değişime adapte olmasını gerektirmektedir. Bu atölyenin çıktıları olarak, gereken adaptasyonu sağlayacak ve bireyin en temel ihtiyacı olan barınma, korunma ve bunun gibi koşulları sağlayacak bir “kabuk”a gereksinim duyulmuş, ve bu doğrultuda tasarımlar geliştirilmiştir. ametreler dış etkenlerden dolayı değiştiğinde kişiler, toplumlar “yersizlik” kavramı ile karşı karşıya kalabilir. Bu durum, bireyin her farklı “yer” koşullarına ve değişime adapte olmasını gerektirmektedir. Bu atölyenin çıktıları olarak, gereken adaptasyonu sağlayacak ve bireyin en temel ihtiyacı olan barınma, korunma ve bunun gibi koşulları sağlayacak bir “kabuk”a gereksinim duyulmuş, ve bu doğrultuda tasarımlar geliştirilmiştir.


RE-MAPPING THE VISIBLE AND INVISIBLE : VEFA-ZEYREK-FENER-BALAT görünenİ VE GÖRÜNMEZİ YENİDEN HARİTALAMAK : VEFA-ZEYREK-FENER-BALAT Workshop Coordinators&Organizers | Atölye Yürütücüleri: Derya Yorgancıoğlu, Işıl Ekin Çalak, Ayşegül Akçay Kavakoğlu, Büşra Başkurt, Gülce Kırdar, M. Aygün Aşık, Merve Aşçıoğlu.

IKBU Departments of Architecture and Interior Architecture and Environmental Design instructors organized a workshop entitled “RE-MAPPING THE VISIBLE AND INVISIBLE: VEFAZEYREK-FENER-BALAT” on 2-3 April 2016. The workshop focused on the neighborhoods of VEFA-ZEYREK-FENERBALAT as a laboratory and aimed to use ‘mapping’ as a method to explore the ‘visible’ and ‘invisible’ notions of urban space. Students observed, recorded, analyzed and uncovered the layers of ‘visible’ (material, color, scale, texture, etc.) and ‘invisible’ (memory, sensations, perceptions) information of spaces. They used 2D and 3D representation techniques like diagrams, sketches, posters and models for the re-mapping of the real or imagined conditions of cognitive and perceptual spaces. The educational merit of the workshop was to encourage students to go beyond the boundaries of the studio environment to get in touch with everyday life and to interact further with space and urban space, and ultimately to develop an experience-based approach towards the notion of space. Based on a critical perspective on the hegemony of sight as the primary sensory mode of experiencing space, the workshop underlined the significance of a body-centred perception and comprehension of space and the design of various ways of generating experiential knowledge. For more information about the workshop please visit the link below: https://remappingthelayers.wordpress.com/

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim elemanları 2-3 Nisan 2016 tarihinde bölümü öğrencilerine yönelik olarak “GÖRÜNENİ VE GÖRÜNMEZİ YENİDEN HARİTALAMAK” isimli bir çalıştay düzenledi. Vefa-Zeyrek-Fener-Balat semtlerine bir araştırma laboratuvarı olarak odaklanılan çalıştayda ‘haritalama’ kentsel mekânın görünür olan ve görünür olmayan unsurlarının keşfedilmesi için bir yöntem olarak kullanıldı. Öğrenciler malzeme, renk, ölçek, doku gibi görünür olan ve bellek, duyumsama, algılama gibi görünür olmayan unsurları gözlemleyerek, analiz ederek mekânın çok boyutlu katmanlarını ortaya çıkarmayı amaçladırlar. Diyagram, skeç, poster ve maket gibi 2 ve 3 boyutlu temsil araçlarını kullanarak mekânsal bilginin bilişsel ve algısal boyutta temsilini sağladılar. Öğrencilerin stüdyo ortamının dışına çıkararak gündelik yaşam alanları ve kent mekânıyla doğrudan etkileşim içine girmeleri için teşvik edildiği çalıştay, mekan kavramına dair deneyim-odaklı bir yaklaşım geliştirilmesini amaçladı. Görme duyusunun mekan deneyimi üzerindeki hegemonyasına eleştirel bir pozisyon getirilen çalıştayda, mekânın algılanması ve idrak edilmesinde deneyim-odaklı bir yaklaşım benimsenirken, deneyimsel bilginin üretilmesinde çeşitli yöntemler üzerinde durulmuştur. Atölye ile ilgili daha detayli bilgiye aşağıdaki adresten ulasilabilir: https://remappingthelayers.wordpress.com/

80


Students Öğrencİler Aykut Yıldız Bercis Yılmaz Buse Şengür Büşra Kara Ceren Karadağ Eylül Tuncay Ezgi Özdal Livza İlayda Balkan Melike Gamze Güler Meryem Kahya M.Ceren Koçyiğit Onur Alan Onur Vayvalak Ömer Odabaş Ömer Faruk Taşkale Seyide Zeynep Şen Sezen Kör Su Eda Temizel Sultan Murat Yılmaz Zeynep Hazal Tokmak

81


IMPORTANT ROUTES | ÖNEMLİ ROTALAR

82


83


BUILD FREE FLOW PARKS FOR CREATIVE KIDS YARATICI ÇOCUKLAR İÇİN ÖZGÜR PARKLAR Workshop Coordinator | Atölye Koordinatörü: Merve Aşçıoğlu

Workshop Executors | Atölye Yürütücüleri: Merve Aşçıoğlu, Meltem Çetinel, M. Aygün Aşık, Gülce Kırdar Cities are more cosmopolitan and more industrial at the 21st century. In these cosmopolitan cities, especially in Istanbul, there are not enough space for children. They need more spaces to play, explore the world, communicate and socialize with other children. Playgrounds provide spaces to experience the environment and their body for children. Goals of the workshop are; understand children’s needs, analyze the selected area and transform the selected area to a space for children. Participants will detect the children’s needs that live in cosmopolitan cities by observing and working with them. Also they will analyze the selected area and improve design ideas to create inclusive spaces for children. At the final stage all design ideas will be applied to the selected site. First day started at TAK Kadıköy, with a short brief about playgrounds. Then to analyze and discover the site a trip took place. At the afternoon partcipants worked together with children at the Kadıköy Munincipality Child Study Center; they will design their dream playground via making models. At the end of the day all team met again at TAK and developed design ideas for free flow park via sketching, modelling etc. Second day started at the site and students worked in groups to build the free flow park. When construction was on going at the site, children of the district also saw the process. At the end of the day, a free flow park consrtucted by two teams. 84


Students ÖĞRENCİLER

21. yüzyılda daha kozmopolit ve daha endüstriyel bir hal almaya başlayan şehirlerde, özellikle de İstanbul’da, çocuklar için yeterince alan bulunmamaktadır. Çocukların oyun oynamak, dünyayıkeşfetmek, iletişim kurmak ve sosyalleşmek için daha fazla alana ihtiyaçları vardır. Bu noktada, oyun parkları çocukların çevreyi ve kendi bedenlerini deneyimlemelerine yönelik alanlar sunmaları bakımından önem kazanmaktadır.

Çağla Gümüşçü Derya Tokatlı Dilan Erdim Ecem Şenkal Elif Mine Aktaş Elif Sidar Ökdemir Merve Çiltaş Yasin Yağız Çatalbaş

Atölyenin amacı çocukların ihtiyaçlarını anlamak, seçili alanı analiz etmek ve seçili alanı çocukların kullanabileceği bir alana dönüştürmektir. Katılımcılar çocukları gözlemleyerek ve onlarla birlikte çalışarak, çocukların ihtiyaçlarını belirlemiş; seçili alanı analiz ederek çocukların ihtiyaçlarına yönelik tasarım fikirleri geliştirmiştir. Atölye sonunda ortaya çıkan tasarım fikirleri seçili alana uygulanmıştır. Atölyenin ilk günü TAK Kadıköy’de çocuk parkları hakkında kısa bir bilgilendirme ile başladı. Ardından, analiz ve keşif yapabilmek için alana doğru yola çıkıldı. Öğleden sonra, katılımcılar Kadıköy Belediyesi Çocuk Etüt Merkezi’nde çocuklarla ortaklaşa çalışmalar gerçekleştirdiler. Bu çalışmalarda çocuklardan hayallerindeki çocuk parkını anlatacak maketler tasarlamaları istendi. Günün sonunda tüm ekip tekrar TAK’ta bir araya gelerek, eskizler ve maketler aracılığıyla özgür parkların tasarımı için fikir üretimine başlandı. İkinci gün alanda başladı ve öğrenciler gruplara ayrılarak parkın inşasına başladılar. Öğrencilerin çalışmaları mahallenin çocuklarının meraklı bakışlarıyla takip edildi. İkinci günün sonunda, iki ekibin çabalarıyla özgür park inşa edilmişti. 85


86


87


İstanbul Kemerburgaz University Coordinating Office for the Development of the Skills and Future of Children and Youth”, Children’s University, Workshops of Architecture Program İstanbul Kemerburgaz Üniversİtesİ Çocuk ve Gençlerİn Becerİ ve Geleceklerİnİ Destekleme Araştırma ve Uygulama Koordinatörlüğü Çocuk Üniversİtesİ, Mİmarlİk Okulu Atölyelerİ Workshop Coordinator | Atölye Koordinatörü: Derya Yorgancıoğlu In Turkey, architecture and children studies are usually implemented by professional institutions, independent associations or museums, which perform workshops on creativity and design for children and youth. “Istanbul Kemerburgaz University Coordinating Office for the Development of the Skills and Future of Children and Youth”, established in 2013 as a result of a research project funded by İSTKA, includes an architecture program that runs various workshops for children on the topics of natural and built environment and architecture. Architecture program is designed on the basis of the consideration that the consciousness regarding the vital function of architecture and environmental and urban values as well as the skills of analyzing the natural and built environment in a creative and critical manner, should be cultivated during childhood. Accordingly, the architecture program aimed at introducing children the essential concepts of architecture, developing the basic knowledge and skills needed to perceive urban spaces they live, and establish a sensitive and mindful relationship with their cities. Derya Yorgancıoğlu executed workshops on the topics of “environmental panorama”, “environmental detective “, “home, sweet home and “my lovely city”, 12 in total for almost 250 primary school students, between 2013-2016.

Türkiye’de ‘mimarlık ve çocuk’ temalı çalışmalar daha çok meslek örgütlerinin girişimleriyle yürütülmekte, bununla birlikte, bağımsız kurumlar ve müzeler bünyesinde de çocuklara ve gençlere yönelik yaratıcılık ve tasarım odaklı atölye çalışmaları gerçekleştirilmektedir. İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle 2013 yılında “İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Çocuk ve Gençlerin Beceri ve Geleceklerini Destekleme Araştırma ve Uygulama Koordinatörlüğü” Çocuk Üniversitesi kurulmuş ve bu kapsamda faaliyet gösteren Mimarlık Okulu, çocuklara ve gençlere yapılı çevre ve mimarlık konularında eğitim vermiştir. Mimarlık Okulu, mimarlığın yaşamsal fonksiyonuna dair farkındalığın, yapılı ve doğal çevreyi eleştirel ve yaratıcı bir şekilde analiz etme, çevresel ve mimari değerlere sahip çıkma bilincinin çocuk yaşta aşılanması gerektiği öngörüsüyle hayata geçirilmiştir. Çocukların tasarım ve mimarlık konularıyla tanışmaları, mimarlığa dair bilgi ve beceri kazanmaları, mekânsal algılarının geliştirilerek yaşadıkları mekânları ve kenti daha iyi tanımaları, kentle duyarlı bir ilişki kurmaları ve kentlilik bilinci kazanmaları yönünde katkı sağlamak amacıyla2013-2016 yıllarıarasında“Çevre Panoraması Atölyesi”, “Çevre Dedektifi Atölyesi”, “Evim Güzel Evim” ve “Kentim, Güzel Kentim” temalarıyla toplam 12 atölye ile, 3. ve 4. sınıf düzeyinde yaklaşık 250 çocuğa ulaşılmıştır. 88


Photographs of the architecture workshops for children are taken from İstanbul Kemerburgaz University Children's University archive. Çocuklar için mimarlık atölyeleri fotoğrafları İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Çocuk Üniversitesi arşivinden alınmıştır. 89


BALIKESİR Municipality Building Architectural Design Competition| 2ND PRIZE Balıkesir Municipality Building Project, which received the 2nd prize in a National Architectural Design Competition in September, 2016; was designed by Dr. Murat Sönmez and Dr. Derya Güleç Özer. The idea was developed through two primary inquiry areas. First is the relationship of place/ building, second is the questioning of the relations determining the building quality such as mass, space and architectural program. Firstly, it was questioned how the contents of a city or place could be defined, what are the characteristics that make them available. It is possible to say that a building that adds value to the city can become an inseparable part of the city when it is examined from the architectural and urban relations to this question, and that they touch the city’s culture, history, daily life or anticipations of the future. This can also be interpreted as the creation of expressions that were not found between the building and the city by the architect. The architect was able to specify and quantify both the poetic and technological qualities of space in spite of all structural and urban aspects. In this case it may be what the design idea of a private / unique building means and what it contains, in terms of questioning, location and building relations that need to be done for related areas of design thinking. It is possible to say that the building solutions that generate consistent architectural values that will carry the everyday meanings, expressions and values of architecture of an original building over time and that the building solutions that are valid / popular do not expand the approaches of design approach. When the Balikesir Municipality Project is considered in this context, how to approach the architectural environment beyond the prime or dominant elements of

90


Project Designers | Proje Tasarımcıları: Murat Sönmez, Derya Güleç Özer Advisors | Danışmanlar: Neslihan Naz Aksu, Özgür Özcan, Aktan Acar, Işıl Ruhi Sipahioğlu, Merve Aşçıoğlu, Zeynep Savcı Özgüven, İrem Şerifoğlu, Murat Çubuk, Melih Özüner, Kemal Aykaç Co-Workers | Yardımcılar: Çiğdem Koç,Parisa Mobaraki, Furkan Balcı, Gülsün Ecem Durukan, Mert Doğaray, Yusuf Ertaş

architecture in terms of the meaning of the present existence of the architectural environment on the axis of a building and the city has constituted the basis for the solution of this design. It is obvious that approaches based on the dominance of sterile and reigning imperial dominating the contemporary architectural environment have made it difficult to obtain a unique / unique building every day. The idea of building a more sterile, more striking, more visual qualities building is the way everyone approaches today. Now every building or every design proposal is already full of such approaches. In this case, it is seen that the possible approaches are the risk of an object that finds existence with its own boundaries, rather than rewriting or producing the meanings of the building, only to accommodate ordinary, usual attitudes and approaches. Given this framework, it can be said that it is possible to design a private / unique building, but to go beyond existing thought forms. Therefore, this design explores the idea of defining publicity again and new spatial responsibilities, in the construction of space, in the production of values for the city, and in the creation of a unique building idea. Beyond the content that is assumed to be a full mass, the building must have mass contents in its cavity, and the idea of construction may be an important piece of data as a basic area of designing outside the structural content. It focuses on the thoughts that can be produced beyond being a solid object in the urban landscape, where the strict boundaries of the building are ambiguous. In order to transform these three focus areas into the design of a municipal building, the six prime approaches as the driving force for establishing the whole design are proposed as a constituent element for Balikesir Metropolitan Municipality Project design.

91


Balıkesİr Büyükşehİr Beledİyesİ Hİzmet Bİnasİ Mİmarİ Proje Yarışması| 2.ÖDÜL 2016 yılında Balıkesir Belediyesi tarafından açılan Balıkesir Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması’nda 2.lik ödülü alan proje önerisi Dr. Murat Sönmez ve Dr. Derya Güleç Özer tarafından tasarlanmıştır. Bu öneri iki asal sorgulama alanı üzerinden geliştirilmiştir. Bunlardan ilki yerbina ilişkilerinin içeriği, diğeri ise kütle-boşlukprogram gibi bina niteliğini belirleyen ilişkilerin sorgulanması üzerinedir. Öncelikle, kentle veya bir yer ile anılan bir yapının içeriğinin nasıl tanımlanabileceği, kapsamında onları var eden özelliklerin ne olduğu sorgulanmıştır. Bu sorgulamaya mimarlık ve kent ilişkisi alanından bakıldığında, kente değer katan bir binanın zaman içerisinde o kentin ayrıştırılamaz bir parçası haline gelebildiğini ve bunların kentin kültürüne, tarihine, gündelik yaşantısına veya gelecek beklentilerine bir biçimde dokunduğu söylemek mümkündür. Bu, bina ve kent arasında varlık bulmamış ifadelerin mimar tarafından üretilmesi olarak da değerlendirilebilir. Mimar, mekanının hem poetik hem de teknolojik niteliğini, yapısal ve kentsel her tür kısıta rağmen özgünleştirebilmiş ve bunları mekansallaştırabilmiştir. Bu durumda tasarım düşüncesinin ilgili alanlarına yönelik yapılması gerekli sorgulama, yer ve bina ilişkileri bakımından özel/biricik bir bina fikrinin ne ifade ettiği, ne barındırdığı olabilir. Özgün bir binanın mimarlığın gündelik anlam, ifade ve değerlerini zamanının ötesine taşıyacak tutarlı mimari değerler ürettiği ve geçerli/ popüler olan bina çözümlemelerinin, tasarıma yaklaşım biçimlerini genleştirmediğini söylemek mümkündür. Bu çerçevede Balıkesir Belediye 92


Hizmet Binası ele alındığında, bir bina ve kent ekseninde, mimarlık ortamının bugün varlığını kanıksadığımız anlamları açısından, mimarlığın asal veya baskın unsurlarının ötesinde nasıl bir yaklaşımla ele alınabileceği, bu tasarımın çözümlenmesindeki esasları oluşturmuştur. Güncel mimarlık ortamına hakim steril ve tekrarın hakimiyetindeki imgenin baskınlığı üzerine kurulu yaklaşımların her geçen gün özel/biricik bir bina elde edilmesini zorlaştırdığı aşikardır. Daha steril, daha çarpıcı, daha görsel nitelikleri güçlü bina fikri bugün herkesin yaklaşım biçimidir. Artık her bina veya her tasarım önerisi zaten böylesi yaklaşımlarla doludur. Bu durumda, olası yaklaşımların kendi sınırları ile varlık bulan bir nesnenin, binanın anlamlarını yeniden yazmak veya üretmek yerine sadece sıradan, alışıldık tavır ve yaklaşımları barındırma riski olduğu görülmüştür. Bu çerçevede bakıldığında özel/biricik binayı tasarlamanın ancak varolan düşünce biçimlerinin ötesine geçmekle mümkün olduğu söylenebilir. Dolayısıyla bu tasarım, mekanın kurulmasında, kent için değerler üretilmesinde, özgün bir bina fikri elde edilmesinde, kamusallığın yeniden ve yeni mekansal karşılıklarla tanımlanmasını düşüncesini araştırır. Binanın dolu bir kütle olarak kabul gören içeriğinin ötesinde, boşluklarında binaya ait kütlesel içerikler olması gerekliliğini, konstrüksiyon fikrinin yapısal içerikler dışında tasarıma ait temel bir alan olarak binada önemli bir veri olabileceğini savunur. Binanın katı sınırlarının muğlaklaştırılarak kentsel peyzaj içinde katı bir nesne olmanın ötesinde üretilebileceği düşünceleri üzerine odaklanır. Bu üç odak alanını bir belediye binası tasarımına dönüştürmek için de tüm tasarımı kuran itici güçler olarak altı asal yaklaşım biçimini Balıkesir Büyükşehir Belediye Hizmet Binası tasarımı için kurucu/oluşturucu unsur olarak önerir.

93


INTERVIEW with DERYA GÜLEÇ ÖZER ABOUT ARCHITECTURAL COMPETITIONS DERYA GÜLEÇ ÖZER İLE MİMARİ YARIŞMALAR ÜZERİNE RÖPORTAJ Interview: Meltem Çetinel | Röportaj: Meltem Çetinel Translation: İlke Yalçın | Çeviri: İlke Yalçın •How do you describe the culture of architecture competitions? When did you first start participating in architectural design contests? Did you used to take part in competitions as well when you were a student? I have been taking part in competitions since I was studying my bachelor’s degree in METU. I received my first prize as first-year student in "Antalya Anı Heykelciği" competition with the guidance and encouragement from our professors. In our 4th year, we had the chance to participate as a team in Hellenikon Metropolitan Park International Competition. I think, the fact that I have noticed that I am very fond of collaborative work, the excitement of taking part in a competition and racing against time to beat the deadline were the main reasons that made me love this culture of architectural competitions. I had my first competition experience as a professional in the first year of my graduation: A competition for the new Constitutional Court building that we joined together with Architect Nuran Ünsal. Even though we didn’t win, I learnt a lot about the design process to ethics, submission to colloquium, in a competition.That’s when I caught the bug. I owe Ünsal a great deal. The first day we met she gave me a sketch pencil and said, “This pencil right here presents an architect’s honour. Don’t ever lose it!” But unluckily, I lost it the next day. Since that day, I have doted upon my sketch pencils. After a few years later, with Bozkurt Gürsoytrak and Hilal Ayaz, we won the 3rd prize on the national competition of Turkish Parlament (TBMM) Library, Archive and General Secreteriat Building Architectural Competition, which was our first professional success. •Mimari yarışma kültürü nasıl bir olgu? Yarışmalara katılmaya ne zaman başladınız? Öğrencilik yıllarınızda da

aktif olarak yarışmalarda yer alır mıydınız? Odtü’de lisans öğrencisi olduğum dönemlerden beri yarışmalara katılıyorum. İlk olarak 1. sınıfta hocalarımızın beni yönlendirmesiyle girdiğim Antalya Anı Heykelciği yarışmasında sergilenme ödülü aldıktan sonra 4. sınıfta da Uluslararası bir yarışma olan Hellenikon Kent Parkı yarışmasına ekipçe katıldık. Ekip çalışmasını çok sevmem ve yarışma yapmanın verdiği heyecan, birlikte tasarım yapmanın ve son gün yetiştirmenin heyecanı beni bu kültüre en çok ısındıran şeyler oldu. Mezun olduğum yıl, ilk profesyonel yarışma deneyimimi Mimar Nuran Ünsal’la birlikte girdiğimiz Anayasa Mahkemesi yarışmasında yaşadım. O yarışmada derece alamasak da yarışma sürecinden yarışma etiğine, teslimden kolokyuma kadar çok şey öğrendim o süreçte. Asıl hastalık o zaman bulaştı, kendisine çok şey borçluyum. Bana ilk gün bir kalem hediye etti ve “işte bu mimarın namusudur, sakın kaybetme” dedi. Ertesi gün kaybettim. Ama şimdi kalemlerime gözüm gibi bakıyorum. Bu süreçten bir iki yıl sonra, Bozkurt Gürsoytrak ve Hilal Ayaz ile birlikte, T.B.M.M Kütüphane, Arşiv ve Genel Sekreterlik Binası Mimari Proje Yarışması’nda 3. Ödülü aldık ve profesyonel ilk başarımızı kazanmış olduk. •In addition to your scholarly identity, you keep and maintain your practical side through competitions. Firstly as an architect, can you tell us a little bit about how your teaching traits and practical experiences feed each other off? I strongly support that academics should keep working in the field so they can improve their own professional practice. 94


Yet, it’s really hard. If you engage too much in practical life activities through application projects, your academic suit might grow thin, and vice versa. The fact that I have chosen architectural design competitions as a platform where I can maintain professional practice is because I can act freely on that field. I find it very nurturing to be able to manage the whole design process yourself or with the help of your team. This way, I can both keep a close watch of changing design dynamics and I don’t feel overwhelmed and burdened by the problems in practical field, aka the “market”. To me, competitions are very pure and naïve design areas. It’s very important for me to have my own students as a part of my team. That’s when we can really understand and get to know each other. Speaking the same language in architectural education is crucial. A genuine connection establishes between you and the student when s/he can understand what you speak about. I think that competitions have always been a great asset in deciphering the language of architecture. •Akademisyen kimliğinizin yanı sıra sizin yarışmalar aracılığıyla pratikten kopmadığınızı görüyoruz. Öncelikle bir mimar olarak, eğitimci yönünüz ve pratikte var olan deneyimlerinizin birbirini nasıl beslediğinden bahseder misiniz? Bir akademisyenin pratikte yer alması çok desteklediğim fakat bir o kadar da zor bir konu. Pratik hayatı eğer uygulama projeleri ile genişletirseniz, akademik yönünüz zayıflayabilir, tabi tam tersi içinde bu geçerli. Benim, mimari proje yarışmalarını pratik alan olarak benimsememin nedeni, bu alanda özgür olmam. Tüm tasarım sürecinizi kendiniz veya ekibinizle yönetebildiğiniz bir pratik alan bana çok besleyici geliyor. Hem tasarım dinamiklerini yakından takip edip bu alandan kopmuyorum, hemde uygulama alanının bir diğer deyişle “piyasanın” yükleri altında ezilmiyorum. Çok temiz, arındırılmış bir tasarım alanı olarak görüyorum yarışmaları. Ekibimde kendi öğrencilerimin yer alması çok önemli. O zaman gerçekten birbirimizi anlayabiliyor ve tanıyabiliyoruz. Mimarlık eğitiminde aynı dili konuşmak çok önemlidir. Öğrenci dilinizi anladığı zaman asıl iletişim başlar. 95

Yarışmaların da bu dili çözdüğünü düşünüyorum. •Let’s talk a bit about the competition process… How does it feel to work in a team environment? Can you tell us about how the process works for you? How do you achieve effective teamwork? I have had many experiences working in and with a team. Unfortunately, we were not able to create the highest level of synergy and symbiosis every time we took part in a competition. Harmony can only be built with the right teammates coming together. For the think-tank can operate effectively, for instance, I think it should consist of no more than one person or two persons maximum, who are the core team that takes the main decisions and creates the design. That’s, of course, where you need a good team to finalize the work; because, if your presentation is not successful enough, you won’t be able to impress the jury no matter how great or how clever your design is. What you experience during the competition process is very similar to labour pains. There are and always will be times you

disagree with the team, which generally arise from your will and desire to perfect the design. These arguments you get into with your teammates are quite normal. The moment you start to understand each other, you become a real team. To achieve that, there’s even no need to work


•Yarışma sürecinden bahsedecek olursak kalabalık bir ekiple çalışmak nasıl bir duygu? Bizlere biraz yarışma sürecinin sizin için nasıl işlediğinden, nasıl iyi bir ekip çalışması yapılabileceğinden bahseder misiniz? Yarışmalara şimdiye kadar bir sürü ekiple girdim. Tabiki hepsi ile aynı sinerjiyi yakalayamadık. Doğru ekip ve uyum çok önemli. En başta beyin takımı bir veya en fazla 2 kişi olabilir. Daha fazla olabileceğine inanmıyorum. Bu çekirdek ekip temeldeki kararları verip tasarımı ortaya çıkarır. Tabi işin pişip, iyi sonuçlanabilmesi için iyi bir ekip burada devreye giriyor. Çünkü ne kadar iyi bir tasarım yapsanız da sunum iyi değilse fikrinizi jüriye anlatmanız imkansızlaşıyor. Yarışam süreci bir çeşit doğum sancısı çekmek gibi zor bir süreç. Ekiple anlaşamadığınız noktalar, tasarımı daha ileriye götürmek adına yaptığınız kavgalar olabiliyor. Bunlar normal süreçler. Ne zamanki birbirinizi anlamaya başlıyorsunuz, o zaman ekip oturmuş oluyor. Bunun için aynı mekanda birlikte çalışmaya da gerek yok. Aynı disiplin içerisinde benzer motivasyonlarla çalışıyorsanız, yeni bilgisayar teknolojileri sayesinde çok uzaklardan bile bu süreci yürütmeniz mümkün.Bir önemli nokta da iş bölümü. Ekipte herkesin uzman olduğu konu başka ve kimse kimsenin alanına direkt dahil olmuyor, tabi fikir alış verişi sürekli oluyor. •What do you think was the most important aspect of Balikesir Metropolitan Municipality Service Building Competition where you won second place? Designing a Municipality Building is not very easy. First of all, you are required to stick to a certain program in terms of both architecture and spatial/object relationships. While you are focused on such an intense program, in the meantime, you are expected to create beautiful forms and

spaces and deliver your own reflection on the relationship between human, city and the public places. To provide a solution to this problem, we decided to create a public street. Within a construction, we connected the social spaces on sub-ground floor and upper floor to the office blocks. Also, this structural construction was designed so as to contain vertical and horizontal circulation and floor

gardens. •İkinci olduğunuz Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası yarışmasında sizin için önemli olan temel nokta nedir? Belediye Binası tasarımı zor bir konu. Bir kere önünüzde gerek mimari programı gerekse mekansal ilişkileri ile sizi oldukça bağlayan bir program var. Bu kadar yoğun bir programı çözerken bir yandan da iyi mekanlar yaratmalı, yaratıcı olmalı, kent ile ilişkiye/ kamusal mekana ait bir söz söylemelisiniz. Biz bu yapıyı bir kamusal sokak kurarak çözümledik. Bir konstrüksiyon oluşturarak alt zemin ve üst zemindeki sosyal mekanlar ile ofis bloklarını birbirine ilişkilendirdik. Kontrüksiyon aynı zamanda düşey ve yatay sirkülasyonu ve kat bahçelerini barındıracak şekilde

96


tasarlandı. •What advice would you give to students entering competitions? I always encourage our students to participate in competitions. I wish I could help them take part in professional competitions as our assistants and teach them all the things I have learnt over the course of the years. Unfortunately, it is not possible for me to contact them all. They must build their own team, enter student competitions and gain some experience. As the Departments of Architecture and Interior Architecture-Environmental Design, we are holding 2 new competitions for this purpose only. “Futuristic Cities” competition will be held by the Department of Architecture, and the “Designing My Ideal Work Environment” will be held by the Department of Interior Architecture and Environmental Design. Both competitions will be available for high school and undergraduate students. Naturally, we

97

expect our own students to show a broad participation in both of these events. •Öğrencilere yarışmaya katılmak verebileceğiniz tavsiyeler var mıdır?

konusunda

Öğrencilerimizi her zaman yarışmalara girmeleri yönünde destekliyorum. Gönül ister ki bizim katıldığımız yarışmalara yardımcı olarak katılmalarını sağlayıp onları da kendi öğrendiklerimle yetiştireyim. Ama maalesef hepsine ulaşmam çok zor. Kendilerinin ekip kurup, öğrenci yarışmalarına katılmaları ve deneyim kazanmaları gerekiyor. Bu amaçla Mimarlık ve İç Mimarlık- Çevre Tasarımı bölümleri olarak bu dönem 2 yeni yarışma düzenliyoruz. Mimarlık bölümü “Fütüristik Kentler”, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümü ise “İdeal Çalışma Mekanımı Tasarlıyorum” yarışmalarını düzenliyor. Her iki yarışma da hem lise öğrencilerine hemde lisans öğrencilerine yönelik olacak. Tabiki kendi öğrencilerimizin de yoğun katılımını bekliyoruz.


“Borusan JOY FACTORY” |National Architectural Design Competition for Daily Child Care Facilities in Organized Industrial Zones|3rd PRIZE Project Designers | Proje Tasarımcıları: Ayşegül Akçay (Ekip Başı), Güner Arıcı Kaba Akçay and Kaba aimed to break the singular and monotonous state of the industrial zones by creating an opportunity to redefine the identities of the structures in these regions visually and aesthetically through their design approach. The design approach constitutes a perspective that would pioneer the contextual development of the region by meeting the functional and economical needs within an innovative construction. In this context, the proposed design model constructs used cargo containers for a sustainable and innovative design by taking advantage of Borusan resources. Formation of an integral grid by going out of these container dimensions gathers a base pattern which aims to spread in the whole Organized Industrial Zone of Adıyaman. While this grid forms a unifying structure of container modules like networks, basing on the diversity of typology in the structural context with its flexible structure, it becomes a system which can adapt to different cities/contexts. The fast and easy construction process provides the practicality of this construction in different climatic zones, while the steel substructure has an advantage in earthquake resistance. Module formations are grouped into 0-2 age classes, 3-6 age classes, workshops, management units and service units. The class modules are structured in terms of areas of need and the interiors such as game courts and game terraces are uncovered by taking advantage of the diversity of combinations of the module units. A superstructure gathered through grid lattice pattern connecting all these modules, attaches classroom units to game courts, and multipurpose hall while spreading to outdoor spaces, to playing courts and various activity field with its pattern. This superstructure is flexible that can grow or shrink according to the building, situation and typology needs. The pattern of grid lattice structure is designed to feed the visual and physical experiential differences of the activity alley which takes place in the center of the building. In summer the courtyards can be fully opened to allow natural ventilation. In addition, these courtyards are able to combine with the multipurpose field. 98


Borusan, in collaboration with the Ministry of Family and Social Policy and the Ministry of Science, Industry, and Technology, aimed to establish “Nursery and Day Care Houses” under the heading of ‘Borusan Joy Factories’ in ten different cities of Turkey within the scope of social responsibility project “My Mom’s Job is My Future.” To establish a model for the project, ‘National Architectural Design Competition for Daily Child Care Facilities in Organized Industrial Zones’ was opened for the first pilot region, Adıyaman. As a result of the competition, Ayşegül Akçay and Güner Arıcı Kaba were awarded the third prize.

99


“Borusan Neşe Fabrİkası” | Organİze Sanayİ Bölgelerİ’nde Kreş ve Gündüz BakImevİ Ulusal Mİmarİ Proje Yarışması |3.ÖDÜL Borusan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte “Annemin İşi, Benim Geleceğim” sosyal sorumluluk projesi kapsamında Türkiye’nin 10 farklı ilinde “Borusan Neşe Fabrikası” üst başlığı altında “Kreş ve Gündüz Bakımevleri” kurmayı hedeflemiştir. Proje için bir model oluşturmak amacı ile birinci pilot bölge olan Adıyaman için “Organize Sanayi Bölgelerinde Kreş ve Gündüz Bakımevi Ulusal Mimari Proje Yarışması”’nı açmıştır. Yarışma sonucunda Ayşegül Akçay ve Güner Arıcı Kaba’nın tasarımı üçüncülük ödülüne layık görülmüştür. Sanayi bölgelerinin tekil ve monoton durumunu kıran, bu bölgelerdeki yapıların kimliklerini görsel ve estetik açıdan yeniden tanımlama fırsatı yaratan bir tasarım yaklaşımı hedeflenmiştir. Tasarıma, bölgenin bağlamsal gelişimine öncülük edecek, yenilikçi bir kurgu ile fonksiyonel ve ekonomik ihtiyaçları da karşılayacak bir perspektif ile yaklaşılmıştır.

100


Bu bağlamda,Borusan kaynaklarından da yararlanarak, kullanılmış yük konteynerleri ile oluşturulan yapıda, tasarıma sürdürülebilir ve yenilikçi bir bakış açısı getirilmeye çalışılmıştır. Konteyner boyutlarından yola çıkılarak oluşturulan integral grid ile tüm alanda ve yakın çevresinde de hissedilebilir bir dokunun tasarımına altlık sunulmuş, organize sanayi bölgesi

101


bağlamına üst bir bütünleme katılmaya çalışılmıştır. Bu grid, konteyner modüllerini birleştirici bir düzen oluştururken, esnek yapısı ile yapısal bağlamda tipoloji çeşitliliğine taban olmakta ve on farklı ilde tasarım ilkelerini belirlemektedir. Hızlı ve kolay inşa süreci, çeşitli iklimsel bölgelerde yapılacak olan bu yapılara pratiklik sağlamakta, çelik alt yapısı ise deprem dayanımında avantaj olmaktadır. Modül oluşumları, 0-2 yaş sınıfları, 3-6 yaş sınıfları, atölyeler, yönetim birimleri ve servis birimleri olarak gruplandırılmıştır. Sınıf modülleri, ihtiyaç alanları düşünülerek yapılanmış olup, modülü oluşturan konteyner birimlerinin birleşimlerindeki çeşitlilikten de yararlanarak, oyun avluları ve oyun terasları gibi ara mekanlar ortaya çıkarılmıştır. Tüm bu modülleri bağlayıcı üst örtü, sınıf birimlerine oyun avluları ve çok amaçlı mekanlarla bağlanmakta, dış mekanlara da oyun terasları ve çeşitli aktivitelerle yayılmaktadır. Yapı çeşitlenmesini gerektiren durumlarda ise bu örtü, mekanlarla birlikte büyüyüp küçülebilen bir esnekliğe sahiptir. Üst örtünün gridal örgü yapısı ortada yer alan etkinlik allesinin bütüncüllüğünü fiziksel ve görsel deneyim farklılıkları ile besleyecek şekilde tasarlanmıştır. Yaz aylarında avlular tamamen açılarak doğal havalandırmaya olanak vermektedirler. Ayrıca bu avlular çok amaçlı alan ile de bu sayede birleşebilmektedirler. 1 102


1 Bu metin yarışmacıların proje raporundan türetilmiştir. 103


natıonal photography competıtıon award ulusal fotoğraf yarışması ödülü faruk kırlı | 3RD YEAR STUDENT | DEPARTMENT OF ARCHITECTURE

f1 Faruk Kırlı has been awarded, with two photographs to take part of the exhibition entitled “Yozgat in 4 Seasons” organized by Yozgat Governorship in December 2016. Faruk Kırlı, has also taken part of the project team entitled “Sequence- 5 Project Photography Exhibition” as part of 24th of IFSAK Istanbul Photography Days, which was held at Cumhuriyet Art Gallery-Maksem, between 1-30 f2 November 2016.

f3

Faruk Kırlı, Yozgat Valiliği tarafından Aralık 2016’da düzenlenen “4 Mevsim Yozgat” temalı fotoğraf yarışmasında iki adet Sergileme Ödülü kazanmıştır. Bununla birlikte İFSAK İstanbul 24. Fotoğraf Günleri kapsamında gerçekleştirilecek f4 “Zincirleme-5 Projesi Fotoğraf Sergisi” proje ekibinde yer almıştır. Sergi 1 Kasım - 30 Kasım 2016 tarihleri arasında Cumhuriyet Sanat Galerisi-Maksem’de gerçekleştirilmiştir.

f5

F1. 2016 - Zincirleme Fotoğraf Projesi ve Sergisi , İstanbul Fotoğraf Günleri , Taksim- İstanbul , F2. F3. 2016 - 4 Mevsim Yozgat , Merkez - f6 Yozgat, F3. student work by oğuzhan kavuk, F4. 2015 - “Çocuk ve Oyun” , Lüleburgaz Kırklareli, F5. 2016 - “Sonbaharın Sizdeki İzi” , Kızılay - Ankara, F6. 2016 - “Işık , Mekan , İnsan” , Taksim - İstanbuli, F7. 2016 - “Kış” , Kırklareli Üniversitesi - Kırklareli, F8. 2017 -“Dokunuş I” İnsana Dair Herşey’e Çini Sergisi , Kıbrıs f8

f7

104


İSTANBUL AS A ‘PALIMPSEST’ CITY AND ENDLESS LAYERS OF DESIGN Bİr ‘Palimpsest’ Kent Olarak İstanbul ve Sonsuz Tasarım Katmanları Special Jury Award |jürİ ÖZEL ÖDÜLÜ: ELİF SİDAR ÖKDEMİR, AYGEN EROL As part of the 3rd İstanbul Design Biennial Academy Programme, Özyeğin University opened the student idea contest; “İstanbul as a Palimpsest City and Endless Layers of Design.” As a result of the competition Elif Sidar Ökdemir and Aygen Erol were awarded special jury prize. Essentially a medical term, Heterotopia is defined as unwanted circumstances that violate the integrity of healthy body such as self-induced diseases, uncontrollably growing and multiplying unhealthy limbs, extra organs or missing parts. The concept of heterotopia was introduced by Foucault into the space/time debate. Based on an idea where different things coexist, heterotopias hold potential for understanding and reproducing ever-changing and dynamic urban space in today’s world when they are characterized as spatial metaphors. Describing the complex and intertwined structure of the change and the layers; the concept of palimpsest, which is also the main theme of the competition, has been associated with the concept of heterotopia. The coexistence of different layers created by social, cultural, economic, political and spatial transformations in Istanbul has given us the chance to define the urban spaces in this city as a heterotopia. Considering that the space not only exists physically, it also survives through social relations; heterotopic spaces can be characterized as spaces enabling change/ transformation via new encounters, where multitude grows and different layers overlap and intertwine with each other. 105


* Heterotopia is discussed as a circular system consisting of 3 main parts. Video link: https://www.youtube.com/watch?v=BE6quC5q_mM 3. İstanbul Tasarım Bienali Akademi Programı çerçevesinde Özyeğin Üniversitesi “Bir ‘Palimpsest’ Kent Olarak İstanbul ve Sonsuz Tasarım Katmanları” öğrenci fikir yarışmasını açmıştır. Yarışmada Elif Sidar Ökdemir ve Aygen Erol juri özel ödülünü kazanmışlardır. Heterotopya, aslında bir tıp terimi olup, bedende kendiliğinden oluşmuş hastalıklar, kontrol dışı çoğalan hastalıklı uzuvlar, fazladan organlar veya eksik parçalar olarak istenilmeyen ve sağlıklı bedenin bütünlüğünü bozan durumlar olarak nitelendirilir. Heterotopya terimini mekan tartışmaları içersine sokan Foucault’dur. Temeli farklılıkların biraradalığına dayanan heterotopyalar, mekana dair bir metafor olarak nitelendirildiğinde bugünün değişken ve dinamik kent mekanını anlamak ve yeniden üretmek için kendi içerisinde potansiyeller barındırır. Yarışmanın temel aldığı değişimin ve katmanların yanyana, iç içe, üstüste geçişini nitelendiren palimpsest kavramı heterotopya kavramı ile ilişkilendirilmiştir. Kent mekanı üzerinden bu sorgulamayı yaparken dünya ile eş zamanlı, İstanbul’daki toplumsal, kültürel, ekonomik, politik ve mekansal dönüşümlerin,değişimlerin yarattığı, farklı katmanların biraradalığı, İstanbul kent mekanını bir heterotopya olarak tanımlama şansını doğurmuştur. Mekanın sadece fiziksel değil, sosyolojik ilişkilerle var olduğunu kabul ederek; heterotopik mekanlar, yeni karşılaşmalar ve rastlaşmalar ile değişmeye/ dönüşmeye olanak sağlayan mekanlar olarak farklı katmanların birbiriyle ilişkiye girdiği, çokluğun somutlaşarak arttığı mekanlar olarak görülebilir. * Heterotopia; 3 bölümden oluşan döngüsel bir sistem olarak ele alınmıştır. Video linki: https://www.youtube.com/ watch?v=BE6quC5q_mM 106


“INCEPTION” YASSIADA NATURE OBSERVATORY “BAŞLANGIÇ” YASSIADA DOĞA GÖZLEMEVİ Honorable Mention, Çuhadaroğlu Alüminyum 2015 Student Competition | Mansİyon Ödülü, Çuhadaroğlu Alümİnyum 2015 Öğrencİ Proje Yarışması : ELİF SİDAR ÖKDEMİR, KEMAL UTKU Throughout history, Yassıada has been sold to natural persons/ Tarih boyunca Yassıada hep kişilere/ kurumlara satılmış. legal entities. The island has been known as the island of exiles Sürgünlerin, idamların adası olmuş. Günümüzde ise sit and executions. Now, it has become a topical issue on the statüsünün kaldırılıp imara açılması ve tamamen ranta dayalı agenda with an unfortunate possibility of removal of its status bir inşaatın başlaması ile gündemde. Ada olma durumu as an archaeological site and the launch of a profit-based çoğu zaman kentli için problematik olmuştur. Adalar çoğu construction project. The state of being an island has always zaman kentlinin kolay müdahele edebileceği, kimi zaman posed problems for the urban people. Islands are usually zarar verebileceği kadar yakın, ama sonrasında unutacağı, conveniently located for outsiders so they would allow them terkedeceği kadar uzaktır. Yassıada Doğa Gözlemevi ise, 2015 to intervene easily or bring damage whenever they wish to. yılında ada da inşaatla başlayan doğa tahribatını gözlemleyip, But at the same time, islands are so remotely located that bu gözlemler doğrultusunda doğayı geri kazanmaya çalışmayı they would completely slip any non-islander’s mind. The amaçlayan bir projedir. Sürecin kaybolan veya tehlikede olan aim of Yassıada Nature Observatory project is to observe the bitkileri gözlemleme, belgeleme ve yeniden yetiştirme olarak environmental destruction caused by the construction works ilerlemesi öngörülmüştür. Hızla gelişen, büyüyen ve limitini launched in 2015 and, based on these observations, generate dolduran kentlerin artık insanoğluna yeterli gelmemesi ve design ideas to restore nature. It has been projected that the kapitalizmin getirdigi bitmek bilmeyen mülk arayışları nedeni process will proceed with the observation, documentation and ile kentleşmeye başlayan adalara dur demek için bir “başlangıç” re-cultivation of extinct or endangered plant species. It can niteliğindedir. Projenin temel tasarım prensibi, adaya minimum be defined as an “inception” for preventing urbanization in müdahele ile maksimum kazanç sağlamaktır. Bu nedenle Prince Islands caused by the fact that rapidly expanding cities proje süreci adanın sermayeleşmesine karşı çıkan işgalcilerin fail to satisfy the needs of the growing population and the inşaatı yağmalaması ve kentten adaya götürülen malzemelerin desire, motivated by capitalism, to own tangible assets such dönüşümü ile başlar. “Başlangıç”, adadaki tahribatı daha as land and houses. Basic design principle of the project is to yakından gözlemleyip geri kazandırabilmek için adayı görüş provide maximum possible gain with minimum intervention açısı en geniş olan kuzeybatı burnunda konumlandırılmıştır. to the island. Therefore, project begins with protesters, who Aynı zamanda tahribatın ada silüetinden en net okunabilen come out against the conversion of the island into a financial bölgesidir.Başlangıç’ın oluşum ve insa süreci tahribata karşı asset, breaching the construction site and the transformation çıkan işgalcilerin adaya gelmesi ve inşaat ile kentten adaya of materials brought from the mainland. “Inception” is gelen malzemelerin tespit edilmesi ve yağmalanması ile başlar. conveniently located on the northwestern cape of the island providing the widest angle of view thus allowing us to better observe the ongoing environmental destruction and come up with ideas to restore nature. Conception and formation process of the “Inception” begins with protesters coming to island; locating the construction and building materials brought form the mainland, and despoiling them of the construction site. 107


108


109


05

DESIGN STUDIOS|

TASARIM STÜDYOLARI

The design studios’ objective and selected student projects of Academic year 2016-2017,Fall semester from Departments of Architecture and Interior Architecture and Environmental Design take place in this section. Bu bölümde Mimarlık ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri 2016-2017 akademik yılı güz dönemi Tasarım stüdyolarının amaçları ve seçilmiş öğrenci projeleri yer almaktadır.

110


|

fall güz

2016 2017

archıtecture|MİMARLIK ARCH 101| Basic Design I | Temel Tasarım I ARCH 201 | Architectural Design I | Mimari Tasarım I ARCH 301 |Architectural Design III | Mimari Tasarım III ARCH 401 |Architectural Design IV | Mimari Tasarım IV ARCH 351 |Urban Design | Kentsel Tasarım

INTERIOR archıtecture&envıronmental desıgn İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI IAED 301| Interior Architecture and Environmental Design I İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı I IAED 401 | Interior Architecture and Environmental Design III İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı III IAED 311 | Product Design Ürün Tasarımı

111


DESIGN STUDI archıtectu

ARCH 101 ARCH 201 ARCH 301 ARCH 401 BASIC DESIGN I

ARCHITECTURAL DESIGN I

ARCHITECTURAL DESIGN III

ARCHITECTURAL DESIGN IV


ınterıor IOS u r earchıtecture fall|

1 ARCH 351

L V

2 0 1 6 2 0 1 7

IAED 301

IAED 401

& ENVIRONMENTAL DESIGN II

& ENVIRONMENTAL DESIGN III

URBAN DESIGN INTERIOR ARCHITECTURE INTERIOR ARCHITECTURE

IAED 311 FURNITURE DESIGN


ARCH 101

Seeking the ways of Designing

basic design i

İstanbul Kemerburgaz University Bachelor of Architecture degree and Bachelor of Interior Architecture degree programs aim to construct a creative way of thinking combined with an experiential and experimental approach towards design in the scope of these two disciplines. Regarding this, the Basic Design Studio’s main idea is to develop these approaches through seeing, observing, designing, making and researching acts.

Studio Instructors Ayşegül Akçay Kavakoğlu Nilay Özlü Tomasz Malec Derya Güleç Özer Çağda Özbaki Münnevver Aygün Aşık Gözde Demir Gülce Kırdar Görkem Günay Deniz Yurttakal Studio Coordinator/s Ayşegül Akçay Kavakoğlu

Ayşegül Akçay Kavakoğlu

During the first year of architecture and interior architecture education, students take Basic Design Studio together. The scale of design questions change according to the discipline, such as from furniture design to urban design, needs a foundation of common ground that will feed the next design questions after 1st year. To construct this common ground called “basics of design,” The Basic Design Studio I concentrate on the design elements and form and their articulation within dimensions through various assignments during the fall semester. There are four main phases; seeing and observing, identifying, understanding and articulating. Students seek ways of designing and their definition of design during these stages. They try to identify what they see and observe and then try to articulate what they understand from these identifications while designing their projects. Basic Design Studio also tries to raise contextual questions towards objects and the city. The studio combines art and design activities in the city with assignments such as asking design questions related with Biennials, Festivals and also about daily life activities. Graphic Communication and Introduction to Architecture courses are the most important courses that fed Basic Design Studio during the first semester of design education. The students develop drawing skills, and they use these skills in their design projects. The introduction of Architecture course serves as a basis theoretical stair for understating design principles. Therefore these three courses work as a model during the fall semester attached to each other.

114


Students|Öğrenciler 2016-2017 Fall|Güz

student work by betül benli

Habip Polat Hatice Tanrıkulu Hilal Gözel Leyla Aksu Houda Sanoufi Elif Buse Aktaş Lama Khalib Mohammed Algaism Mansour Moussolli Mohamad Alkıs Marwa Mahmoud Elif Ata Mervenur Sezer Mahir Ataç Muhammad Farhan Erhan Ataş Mustafa Avşar Ahmet Kemal Balı Pelin Uludağ Veroj Ballıkaya Ramazan Dikce Hilal Bayrak Rami Jaafar Yaren Hande Bilgin Sara Osama Soliman Habiba Danguguwa Sena Alpan Nesibe Demir Sıdıka Ruman Tomakin Yunus Emre Dönmez Şevval Bozbey Yiğit Gürkan Songül Salcıoğlu Muhsin Tuğay Kaynar Aleyna Adıgüzel M. Mustafa Kolsuz Büşra Gedikoğlu Youssef Lourzi Ecem Uğraş Ahmad Sabet Qareeq Gizem Yıldız Ayşenur Özdemir Merve Kurtar Aleyna Yağmur Polat Oğuzhan Kavuk Seyit Abdullah Polat Rabia Fakı Şamin Sadeghbonab Sema Atik İrem Sadioğlu Afra Çambel Saidu Muhammad Salıs Aytuna Kendiroğlu Sena Saraç Bersu Başaranoğlu Hayriye Soğukbulak Betül Benli Elif Nur Süsem Büşra Yetim Dawod Salim Esra Ezgi Erdoğan Berru Şahin Hüseyin Demir Fatmanur Şahin İlayda Özkan Özgür Umut Şerbet Kübra Kaba Zeynep Buse Uyar Mahmoud Samha Berat Taşdemir M.Nergis Aktaş Bilge Turgut M.Hüdai Ersin Beril Türk M.Talha Çetinkaya Bilge Yılmazlar Ömer F. Deregözü Anas Chaoui Rumeysa Ören Asem Sadaldin S. Sima Bağlayan Birol Cihangir Tuba Kaya Cansu Akkar Umut Baba Dania Al Dbes Yeşim Avşar Fatma Bulut Zafer M. Ali Üzer

115

Mahmud Alfa Ahmed Abdulhamıd Kahlous A.K. E. Al-Kubaısı Abdulazeez K.C.Chyad Hıbah Algasım Esra Çoban Esra Sönmez Aısha Shakır Fezea Alkrushı C. A.Mahaman İrem Abdal Batuhan Adıgüzel Zeynep Akbalaban M.Merve Akdemir Emin Alakbarou Selim Tarık Alkaç Mohammed Al-Zubaidi Hasan Arslan Burcu Sinem Atlıhan Tuğçe Aydın Afra Buse Battal Mehmet Boğatekin Aya Bouayad Onur Yakup Dağlar Taha Dalaali Işıl Davran Şule Etirli Yıldız Güngör Esranur Gür Yusuf İnci Enje Jawher Hasancan Karadağ Tuğçe Kaya Serpil Mısırlı Meriç Birhan Özata Metehan Sönmez Sibel Şeker Sena Şekercioğlu Tolgahan Tokatlı Mehmet Emin Uçan Sabire Vural Fırat Yalçın Rümeysa Yalçın Beyzanur Yıldız Büşra Nur Yıldız Emine Yiğit


ARCH 101 TEMEL TASARIM i

Stüdyo Öğretim Elemanları Ayşegül Akçay Kavakoğlu Nilay Özlü Tomasz Malec Derya Güleç Özer Çağda Özbaki Münnevver Aygün Aşık Gözde Demir Gülce Kırdar Görkem Günay Deniz Yurttakal StüdyoKoordinatörü Ayşegül Akçay Kavakoğlu

Tasarlamanın Yollarını Aramak Ayşegül Akçay Kavakoğlu

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Lisans derecesi ve İç Mimarlık Lisans derecesi programları, iki disiplin kapsamında, tasarım alanındahem deneyimsel hem de deneysel bir yaklaşımla öğrenciler için yaratıcı bir düşünce tarzı oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda Temel Tasarım Stüdyosu’nun ana fikri, bu yaklaşımları görme, gözlemleme, tasarlama, yapma ve araştırma faaliyetleri üzerinden geliştirmektir. Mimarlık ve İç mimarlık eğitiminin ilk yılı boyunca öğrenciler Temel Tasarım Stüdyosu’nu birlikte alırlar. Mobilya tasarımından kentsel tasarıma, tasarım sorularının ölçeği ileriki yıllarda her iki disiplin için de değişir. Buna bağlı olarak Temel Tasarım Stüdyosu bir yıl boyunca ortak bir tasarım eğitimi zemini hazırlamaya çalışır. Temel Tasarım Stüdyosu “tasarımın temelleri” olarak adlandırılan bu ortak zemini oluşturmak için, güz döneminde çeşitli projeler vasıtasıyla tasarım elemanlarına form ve boyut ilişkileri üzerinden yoğunlaşır. Burada önemli olan dört ana safha vardır; görme ve gözlemleme, tanımlama, anlama ve ifade etme. Öğrenciler, bu aşamalar sırasında tasarım yollarını ve tasarım tanımlarını araştırırlar. Gördükleri ve gözlemlediklerini belirlemeye çalışır ve daha sonra projelerini tasarlarken bu tanımlardan anladıklarını ifade etmeye çalışırlar. Temel Tasarım Stüdyosu nesneler ve şehre yönelik bağlamsal sorular da sormaya çalışır. Stüdyo, projeleri ve tasarım sorularını kentteki sanat ve tasarım etkinlikleri; bienaller, festivaller ve ayrıca günlük yaşam aktiviteleri üzerinden de sorgulamayı hedefler. Mimari İletişim Teknikleri ve Mimarlığa Giriş dersleri, tasarım eğitiminin ilk yarıyılı boyunca Temel Tasarım Stüdyosu’nu besleyen en önemli derslerdir. Öğrenciler Mimari İletişim Teknikleri dersinde çizim becerilerini geliştirir ve bu becerileri tasarım projelerinde kullanırlar. Mimarlığa Giriş dersi tasarım ilkelerini anlama konusundaki teorik temeli oluşturur. Dolayısıyla bu üç ders, güz döneminde birbirine bağlı olarak çalışır ve birbirlerini besler.

116


student work by betĂźl benli 117


A1

SEE-OBS

Seeing and observing the natural elements and designed objects regarding shape and geometry to understand the form defining elements

seeing and observing görme ve gözlemleme

Formun temel elemanlarını anlamak için şekil ve geometriyle ilgili doğal elemanları ve tasarlanmış nesneleri görme ve gözlemleme

student work by aytuna kendiroglu

student work by betül benli

student work by umut baba

student work by enje jawher

student work by m. nergis aktar

student work by s.sima bağlayan 118


student work by bĂźĹ&#x;ra yetim 119


A2

SEE-OBS

Seeing and observing the 2D design and transforming it into 3D to understand form defining elements.

seeing and observing görme ve gözlemleme

İki boyutlu tasarımın gözlemlenerek formun temel öğlerini anlamak için üç boyutlu tasarıma dönüştürülmesi

student work by esra ezgi erdoğan

student work by bersu başaranoğlu 120


student work by makbule nergis aktaş

121

student work by rümeysa ören


student work by betül benli

student work by büşra yetim

student work by ezgi esra erdoğan

student work by m. nergis aktaş

student work by gizem yıldız 122


student work by bersu baĹ&#x;aranoÄ&#x;lu

123


A3

REL-EX

Exploring the relationships between 3D elements and form Üç boyutlu elemanlar ve form arasındaki ilişkileri keşfetmek

relationship exploration ilişkileri keşfetme

f2

f1

f3 124


f7

f8

f9

f10

f4

F1. F2. F3. F4. F5. F6. student work by rümeysa ören, F7. F8. F9. F10. F11. student work by m. nergis aktaş

f11

f5

f6 125


A4

REL-EX

Exploring the relationships between 3D design elements and form by usign linear elements Doğrusal elemanlar kullanarak üç boyutlu tasarım elemanları ve form arasındaki ilişkileri keşfetmek

relationship exploration ilişkileri keşfetme

f1

f2

f3

f4

f5

f6

F1. student work by sima bağlayan, F2. student work by rabia fakı, F3. student work by oğuzhan kavuk, F4.F5. student work by merve kurtar, F6. student work by rümeysa ören.

126


student work by büşra yetim

student work by rümeysa ören 127


f7

f9

student work by mustafa avĹ&#x;ar 128


f8

f10

f11

129

F7. student work by mustafa avĹ&#x;ar, F8. student work by marwa farid, F9. F10. F11. student work by Ĺ&#x;evval bozbey


A5

REL-EX

Capturing set of relationships/relationship sets or interrelations

layering the realtionships ilişkileri katmanlamak

İlişki kümelerini ve ya karşılıklı ilişkileri yakalamak

student work by esra ezgi erdoğan

student work by umut baba | The students took photos during the 3rd Istanbul Design Biennial excursion (Exterior& Interior) (exhibitions, streets, etc.) and then they made a cognitive map. They tried to capture or emphasize the forth five key terms of Kevin Lynch: edge, paths, districts, nodes and landmarks while preparing their cognitive maps.

student work by nesibe demir 130


131


student work by rümeysa ören

132


Öğrenciler 3. İstanbul Tasarım Bienali gezisinde fotoğraf çekip gezilerinin birer bilişsel/zihinsel haritalarını çıkardılar. Bu bilişsel haritada Kevin Lynch’in kent imgesini betimlemeye yardımcı olan beş ana öğe; kenar, izler, bölgeler, düğüm noktaları ve referans/işaret noktaları yakalayayıp çizimlerinde vurgulamaya çalıştılar.

133


A6

REL-EX formal palimpsest formal palimpsest

Understanding and layering the set of relationships in 3D [re] formations. İlişki kümelerini yeniden düzenlemeler içinde katmanlayarak anlamak.

134


student work by afra buse battal

Students tried to understand the set of relationships such as: intersection, tangent, union, difference through a spatial photograph. Then they tried to layer these relationships in a 3d dimensional frame.

Öğrenciler kesişim, teğet olma, birleşim, farklılık gibi ilişki kümelerini mekan fotoğrafları üzerinden anlayıp daha sonra bu ilişkileri üç boyutlu bir çerçeve içinde katmanlamaya çalıştılar.

student work by simge sima bağlayan 135


F1. F2. student work by esra ezgi erdoğan, F3. F4. student work by sena şekercioğlu, F5.F6.F7. student work by m. nergis aktaş F8. student work by betül benli, F9. F10. student work by yaren hande bilgin

f1

f2

f3

f4 136


f5

f8

f6

f7

f9

f10 137


A7

MOVE[N]BODY HAREKET [B]EDEN

Capturing, analyzing and materializing the body movement. Beden hareketlerini yakalamak, analiz etmek ve cisimleştirmek.

Capturing, analyzing and materializing the body movement through the exploration of 2D and 3D diagrams. Trying to understand 4th dimension that is defined as the invisible nature of time effects on form in the scope of this assignment. Bedensel hareketleri İki boyutlu ve üç boyutlu diagramların keşfi üzerinden yakalamak, analiz etmek ve cisimleştirmek. Bu proje kapsamında zaman kavramının form üzerindeki görünemeyen etkisini dördüncü boyut olarak anlamaya çalışmak.

138


student work by berat taĹ&#x;demir 139


“Move[m]Body project investigates the various materializations of movement through the human body. The project uses methods of chronophotography and Rudolf Laban’s Labanotation to formulate their bodily movements.”

“Hareket[b]Eden projesi insan bedeni üzerinden hareketin somut yansımalarını araştırıyor. Bunu yaparken Etienne-Jules Marey yaklaşımdan ve Rudolf Laban’ın Laban kinetografisi gibi yöntemlerden faydalanarak hareketin formülasyonundan sonra geriye insan be

student work by bersu başaranoglu 140


motion studies such as Etienne-Jules Marey’s

y’in hareket çalışmalarındaki kronofotogratik edeninden ne kaldığını sorguluyor.”

141


f1

f2

f3

f6

f7 142


f4

f5

F1. student work by dawood hussein, F2. student work by bilge yılmazlar, F3. student work by yaren hande bilgin, F4. student work by şule etırlı, F5. student work by rümeysa ören, F6. student work by betül benli, F7. student work by enje jawher, F8. student work by m. nergis aktaş

f8 143


f1

f2

f3

f6

f7 144


f4

f5

F1. F2. student work by hilal gĂśzel, F3. student work by houda sanoufi, F4. student work by sena alpan, F5. F6. student work by Ĺ&#x;evval bozbey, F7. F8. student work by Marwa Farid

f8 145


ARCH 201 ARCHITECTURAL DESIGN ı Studio Instructors Derya Yorgancıoğlu Tayibe Seyman Güray Ufuk Soyöz Münnevver Aygün Aşık Görkem Günay Gözde Demir Studio Coordinator Derya Yorgancıoğlu

Understanding The Basics Of Architectural Design Derya Yorgancıoğlu

Architectural Design I Studio has a formative function in İstanbul Kemerburgaz University Bachelor of Architecture degree and Bachelor of Interior Architecture and Environmental Design degree programs as a transition from basic design education to architectural design education by introducing various studies and experimentation on the fundamental elements of architectural design. During the fall semester of the second year of architecture and interior architecture education, students take Architectural Design I Studio together. The design skills and visual-formal vocabulary developed through basic design education, competences of using various representational media developed in Graphic Communication course, the concepts related to architecture familiarized in Introduction to Architecture course, and the knowledge on building materials constitute a background for Architectural Design I Studio. In this studio, students get involved with the analysis and representation of the manifold aspects of a real site, function and program, conceptual design, architectural space, and the concerns of structural system and technology throughout the design process. The design questions evolve from abstract volumes towards architectural spaces in dialogue with the existing urban and/or natural contexts. Students start dealing with the requirements of an architectural program with reference to user profile and user needs. They examine the design considerations related with human scale and ergonomics. Human-environment relations are inquired with an emphasis on actions and events that characterize spaces. Architectural Design I Studio comprises two projects: (1) a preliminary short-term project dealing with a simple architectural program and structural design of a unit, and (2) the main project on the design of a house which aims to acquaint students with the essentials of architectural design process through the basic functional unit of home. The notion of home is studied through the concepts of dwelling, family, lifestyle, private/ public spaces, interior/exterior spaces, functional relations among spaces, architectural program and built/natural contexts.

146


Students2016-2017 Fall

student work by hilal kılıç

Berk Cüstan Bilge Acı Buse Şengür Büşra Kavukçu Deniz Cengizoğlu Seyide Zeynep Şen Yunus Doğan Abu Tarıq Adams Aşkın Özlem Özkan Bade Özarslan Betül Yeşil Dilara Baş Efe Zorba Hasan Can Nuhoğlu Hasan Şirzat Ceylan Hassan Yakubu Jıbrın Hilal Kılıç Husseın Yakubu Jıbrın Mohammed Rozhbayanı Muhammad Usman Oğuzhan Duman Sultan Murat Yılmaz Zeynep Hazal Tokmak Kaan Bülbüldere İbrahim Halil Karagün Selen Çatal Jaafar Jaafar Gülşah Uğurlu Gülay Selvi Seda Yarar Mustafa Aslan Onur Alan Mohammad Saleh Alassaf Fatemah Aljabi Ali Batuhan Alkış Razan, Altahhan 147

Fatima Ayech Yaren Bakar Murat Balcı Şehmuz Bayık Mohamed Saleh Chairi Zişan Yaren Çelebi Yağmur Çiçek Ghofran Elghavi Mariam Medhat Elmanzalawy Müge Gökçen Nurullah Günal Mohamedali Harit Mais Kamal Hilal Karacabey Omar Karout Gizem Kaya Mehmet Leke Sena Nur Metin Zühre Sarmusak Asmaa Sokrat Seda Sunar Başak Tamses İbrahim Efe Taşkın Süleyman Ahmet Yaşan Kübra Yıldırım Danya Yıldız Melike Meryem Yılmaz Özgü Yılmaz Dilem Kırış Elif Apatay Kaya Eyyüp İlhanlı Beyza Nur Kaya Berfu Tirli Zümer Özbek İrem Afyon Zülal Platin Merve Öztura Muazzez Ceren Koçyiğit

Sena Iskender Besime Balcı Buse Gürel Ceren Karada Dilan Mavzer Furkan Başpınar Gülçe Çelik Hüsniye Yücel Kemal Demirci Mustafa Koçalan Seren Koç Yasemin Seleme Albayrak Bartu Armağan Bünyamin Çelik Deniz Tutal Harun Akkaya Mustafa Yiğit Selin Fırat Sena Öz Ömer Odabaş Ömer Faruk Taşkale Ferit Hekimoğlu Sevgi Ceren Tarhan


ARCH 201 MİMARİ TASARIM ı Stüdyo Öğretim Elemanları Derya Yorgancıoğlu Tayibe Seyman Güray Ufuk Soyöz Münnevver Aygün Aşık Görkem Günay Gözde Demir Stüdyo Koordinatörü Derya Yorgancıoğlu

Mimari Tasarımın Temel Bileşenlerini Anlamak Derya Yorgancıoğlu

Mimari Tasarım I Stüdyosu, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Lisans derecesi ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Lisans derecesi programları kapsamında anahtar bir rol üstlenir: mimari tasarımın temel bileşenleriyle ilgili araştırma ve tasarım egzersizleri çerçevesinde temel tasarım eğitiminden mimari tasarım eğitimine geçiş sağlamak. Mimarlık ve iç mimarlık eğitiminin ikinci yılının ilk döneminde öğrenciler Mimari Tasarım I Stüdyosu’nu birlikte alırlar. Temel tasarım eğitiminde geliştirilen tasarım becerileri ve görsel-biçimsel dil, Mimari İletişim Teknikleri dersinde edinilen çeşitli temsil araçlarını kullanma becerileri, Mimarlığa Giriş dersinde benimsenen kavramlarla birlikte, birinci sınıfta kazanılan temel malzeme bilgisi Mimari Tasarım I Stüdyosu için bir arka plan oluşturur. Bu stüdyoda öğrenciler mimari tasarım süreci boyunca gerçek bir arazinin çeşitli boyutlarıyla analiz ve temsil edilmesi, işlev ve program, kavramsal tasarım, mimari mekan, strüktürel sistem ve teknoloji unsurları üzerinde araştırmalar yaparak tasarımlarını geliştirirler. Tasarım soruları soyut mekandan kentsel ve doğal bağlamla ilişkilendirilen mimari mekana evrilir. Öğrenciler kullanıcı profili ve kullanıcı gereksinimleriyle ilişkilendirdikleri mimari program üzerinde çalışırlar. Tasarımda insan ölçeği ve ergonomi unsurları konularını araştırırlar. İnsan–çevre ilişkisi, mekânı şekillendiren eylemler ve etkinlikler odağında irdelenir. Mimari Tasarım I Stüdyosu iki projeden oluşur: (1) basit bir programı olan strüktürel birim tasarımını kapsayan kısa süreli bir başlangıç projesi, ve (2) öğrencilerin mimari tasarımın bileşenlerini en temel mimari fonksiyon olarak kabul edilen konut üzerinden ele aldıkları ana proje. Konut tasarımı barınma olgusu, aile, yasam tarzı, kamusal/özel mekan, iç/dış mekan, mimari program, mekanlar arasındaki işlevsel ilişkiler, yapılı çevre ve doğal çevre bağlamları üzerinden geliştirilen tartışmalarla desteklenir.

148


Öğrenciler: 2016-2017 Güz

student work by mehmet leke

Berk Cüstan Bilge Acı Buse Şengür Büşra Kavukçu Deniz Cengizoğlu Seyide Zeynep Şen Yunus Doğan Abu Tarıq Adams Aşkın Özlem Özkan Bade Özarslan Betül Yeşil Dilara Baş Efe Zorba Hasan Can Nuhoğlu Hasan Şirzat Ceylan Hassan Yakubu Jıbrın Hilal Kılıç Husseın Yakubu Jıbrın Mohammed Rozhbayanı Muhammad Usman Oğuzhan Duman Sultan Murat Yılmaz Zeynep Hazal Tokmak Kaan Bülbüldere İbrahim Halil Karagün Selen Çatal Jaafar Jaafar Gülşah Uğurlu Gülay Selvi Seda Yarar Mustafa Aslan Onur Alan Mohammad Saleh Alassaf Fatemah Aljabi Ali Batuhan Alkış Razan, Altahhan 149

Fatima Ayech Yaren Bakar Murat Balcı Şehmuz Bayık Mohamed Saleh Chairi Zişan Yaren Çelebi Yağmur Çiçek Ghofran Elghavi Mariam Medhat Elmanzalawy Müge Gökçen Nurullah Günal Mohamedali Harit Mais Kamal Hilal Karacabey Omar Karout Gizem Kaya Mehmet Leke Sena Nur Metin Zühre Sarmusak Asmaa Sokrat Seda Sunar Başak Tamses İbrahim Efe Taşkın Süleyman Ahmet Yaşan Kübra Yıldırım Danya Yıldız Melike Meryem Yılmaz Özgü Yılmaz Dilem Kırış Elif Apatay Kaya Eyyüp İlhanlı Beyza Nur Kaya Berfu Tirli Zümer Özbek İrem Afyon Zülal Platin Merve Öztura Muazzez Ceren Koçyiğit

Sena Iskender Besime Balcı Buse Gürel Ceren Karada Dilan Mavzer Furkan Başpınar Gülçe Çelik Hüsniye Yücel Kemal Demirci Mustafa Koçalan Seren Koç Yasemin Seleme Albayrak Bartu Armağan Bünyamin Çelik Deniz Tutal Harun Akkaya Mustafa Yiğit Selin Fırat Sena Öz Ömer Odabaş Ömer Faruk Taşkale Ferit Hekimoğlu Sevgi Ceren Tarhan


PROJECT 1 LEARNING HUB ÖĞRENME BİRİMİ

a preliminary short-term project dealing with a simple architectural program and structural design of a unit basit bir programı olan strüktürel birim tasarımını kapsayan kısa süreli bir başlangıç projesi

f1

f2

f3

f4 150


F1. student work by asmaa sokrat, F2. student work by mehmet leke, F3. student work by hilal kılıç , F4. student work by selen çatal, F5. student work by selin fırat.

f5 151


PROJECT 2

HOUSE IN BALAT BALAT’DA KONUT

“the main project on the design of a house which aims to acquaint students with the essentials of architectural design process through the basic functional unit of home. The notion of home is studied through the concepts of dwelling, family, lifestyle, private/public spaces, interior/exterior spaces, functional relations among spaces, architectural program and built/natural contexts.” “öğrencilerin mimari tasarımın bileşenlerini en temel mimari fonksiyon olarak kabul edilen konut üzerinden ele aldıkları ana proje, Konut tasarımı barınma olgusu, aile, yasam tarzı, kamusal/özel mekan, iç/dış mekan, mimari program, mekanlar arasındaki işlevsel ilişkiler, yapılı çevre ve doğal çevre bağlamları üzerinden geliştirilen tartışmalarla desteklenir.”

student works by studio group

152


153


154


155

student work by hilal kılıç


student work by studio group

student work by selen รงatal

156


157


student work by selen รงatal

158


159


student work by mehmet leke

160


161


student work by mehmet leke

162


163


164


165

student work by mustafa koรงalan


student work by zeynep hazal tokmak

166


GROUND FLOOR

-1 FLOOR

1ST FLOOR

167

A-A

2ND FLOOR

B-B


168


169

student work by omar karout


ARCH 301

Archaeopark of “Edirne Old Palace”

ARCHITECTURAL DESIGN III

The objective of the studio was to solve an architectural problem in an archaeological context which is situated in a multilayered topography. The students are encouraged to do research on the site and also focused to think on the question of “How to design in an archaeological context?”. “ARCHAEOPARK” project tries to find solutions for historical area of Edirne, within its culture and heritage. The project consists of 2 interrelated architectural programs, Research Center and Visitor Center.

Studio Instructors Aykut Karaman Derya Güleç Özer Gülce Kırdar Meltem Çetinel Studio Coordinator Derya Güleç Özer

Derya Güleç Özer, Gülce Kırdar

Research Center was expected to host archaeologists, restorators, historians, architects etc. for their studies around Edirne and the archaeological site. They will have working spaces for their research as well as laboratories for experiments. The Center will host events in the seminar rooms and conference halls. This center will be a private space for academicians and researchers, not open to public. Whereas Visitor Center will be open to public, where they can visit exhibition areas of archaeological findings and experience different types of representations of lost heritage. Students are expected to make research on different represention media and medium, and solve architectural spaces for them. Students are also expected to study on the architectural program for the complex, to be max. 4500 sqm. Within closed spaces, it is also very important to design the open and semi-open spaces where visitors will enjoy the surrounding during their visit. Promenades,

170


Students2016-2017 Fall Caner Çelik Tuğçe Ayhan Tuğçe Koşar Zeynep Topal Nadia Rustom Simge Kahraman Büşra Kara Oula Akkam Ramzi Sherif Jiyan Aykal Livza Ilayda Balkan Meltem Aksu Pelin Demir Gülçin Özdemir Altuğ Akman Ahmet Altundağ Cihat Ayyıldız Ezgi Özdal Yunus Emre Kaya Ozan Ciddi Melek İlayda Yargıcı Mehmet M. Akyüz

amphitheather, exhibition and observation terraces will be related with the indoor context. The design should be related to the Meriç river and solve programatic/aprogramatic architectural relations with the water.

student work by ........ 171

Kasım Aşar Erkut Aygın Hatice Merve Babalı Sevilay Bakır İrem Batum Mevlüt Bilir Abdoul Nasser Zakou Djıbo Mehmet Onur Ertoğral Rana Günel Hakan Günini Aliyu Aliyu Haruna Nour Al Jebbeh Faruk Kırlı İbrahim Kara Hamza Kotan Gürkan Özdemir Ece Dilara Sobacıoğlu Hind Soulaıman Su Eda Temizel Öyküsu Tepe Ecem Uslu Büşra Yaman


ARCH 301 MİMARİ TASARIM III Stüdyo Öğretim Elemanları Aykut Karaman Derya Güleç Özer Gülce Kırdar Meltem Çetinel Stüdyo Koordinatörü Derya Güleç Özer

Edirne Eski Saray Bölgesi “Arkeopark” Projesi Derya Güleç Özer, Gülce Kırdar Stüdyoun amacı, çok katmanlı topografyada yer alan arkeolojik bir kontext çerçevesinde ortaya çıkan mimari bir problemi çözmektir. Proje süresince öğrenciler hem bölge hakkında araştırmaya hem de “bir arkeolojik kazı alanında mimari üretim nasıl yapılır” sorusu üzerine düşünmeye odaklanmıştır. Bu düşünce çerçevesi üzerine tanımlanan ‘ARKEOPARK’ projesi, Edirne’nin tarihsel alanı için kültür ve tarihi miras ışığında, mimari çözümler bulmaya çalışmaktadır. Proje, birbiriyle ilişkili iki mimari program; Araştırma Merkezi ve Ziyaretçi Merkezi’nden oluşmaktadır. Araştırma Merkezi’nin arkeolog, restoratör, tarihçi, mimar vb. araştırmacıların çalışmalarına ev sahipliği yapması beklenmektedir. Arkeolojik araştirmalar için çalışma alanları ve çeşitli restorasyonlar için laboratuarlar planlanmaktadır. Bu merkezde, seminer odalarında ve konferans salonlarında etkinlikler düzenlenmekte, fakat yerel halka kapalı olarak yalnızca akademisyenler ve araştırmacılara hizmet etmektedir. Buna karşılık Ziyaretçi Merkezi, arkeolojik bulguların sergi alanlarında ziyaret edebileceği ve tarihi mirasın farklı temsil türlerinde yaşatılacağı, halka açık bir müze olarak planlanmıştır. Öğrencilerin farklı temsil ortamları üzerinde araştırma yapmaları ve programda yer alan toplamda 4500 m2’lik mimari mekanları çözmeleri beklenmiştir. Kapalı mekanların yanısıra, ziyaretçiler için promenadlar, amfitiyatro ve seyir terasları gibi açık ve yarı-açık mekanların da Arkeopark projesi kapsamında çözülmesi önem taşımaktadır. Tasarımın Meriç nehri ile ilişkisi ve su ile kurulan programatik/aprogramatik mimari ilişkiler de sorgulanmıştır.

172


Öğrenciler: 2016-2017 Güz Caner Çelik Tuğçe Ayhan Tuğçe Koşar Zeynep Topal Nadia Rustom Simge Kahraman Büşra Kara Oula Akkam Ramzi Sherif Jiyan Aykal Livza Ilayda Balkan Meltem Aksu Pelin Demir Gülçin Özdemir Altuğ Akman Ahmet Altundağ Cihat Ayyıldız Ezgi Özdal Yunus Emre Kaya Ozan Ciddi Melek İlayda Yargıcı Mehmet M. Akyüz

Kasım Aşar Erkut Aygın Hatice Merve Babalı Sevilay Bakır İrem Batum Mevlüt Bilir Abdoul Nasser Zakou Djıbo Mehmet Onur Ertoğral Rana Günel Hakan Günini Aliyu Aliyu Haruna Nour Al Jebbeh Faruk Kırlı İbrahim Kara Hamza Kotan Gürkan Özdemir Ece Dilara Sobacıoğlu Hind Soulaıman Su Eda Temizel Öyküsu Tepe Ecem Uslu Büşra Yaman

student work by öyküsu tepe 173


174


student work by erkut aygÄąn

175


“Research Center was expected to host archaeologists, restorators, historians, architects etc. for their studies around Edirne and the archaeological site.” “Whereas Visitor Center will be open to public, where they can visit exhibition areas of archaeological findings and experience different types of representations of lost heritage.” 176


student work by erkut aygın

“Araştırma Merkezi’nin arkeolog, restoratör, tarihçi, mimar vb. araştırmacıların çalışmalarına ev sahipliği yapması beklenmektedir. ” “Buna karşılık Ziyaretçi Merkezi, arkeolojik bulguların sergi alanlarında ziyaret edebileceği ve tarihi mirasın farklı temsil türlerinde yaşatılacağı, halka açık bir müze olarak planlanmıştır.” 177


178

student work by bĂźĹ&#x;ra yaman


student work by mevlĂźd bilir

179


student work by zeynep topal 180


181


182


student work by simge kahraman 183


student work by tuฤ รงe ayhan

184


final jury photos

185


student work by bĂźĹ&#x;ra kara 186


187


ARCH 351 PRINCIPLES OF CITY PLANNING AND URBAN DESIGN Studio Instructors Aykut Karaman Ebru Salah Büşra Başkurt Gözde Demir Studio Coordinators Aykut Karaman Ebru Salah

An Ecological Perspective for Urban Design Ebru Salah

This course aims to develop students’ knowledge on city planning and urban design and to provide students with the skills to think on various scales extending from architectural to urban and regional. The course develops in two parts: 1. Theoretical knowledge on the definition and evolution of the city, development of modern city planning and urban design, emerging concepts in urban planning, analysis of urban form and urban morphology. 2. Urban planning and design of a “neighborhood unit” based on the elements of urban fabric, urban regulations, urban diagrams, site plans, case study analysis, working between scales within an urban setting. It is expected that students will use their theoretical knowledge they have gained during this course while conducting an architectural design within an urban context. In Fall 2016-2017 semester, the students are expected to design a “neighborhood unit” for the university community of 3000 people comprised of the students, academics and administrative staff including their families. The vacant land plot at the surrounding of Istanbul Kemerburgaz University Campus is chosen as the project site. The design considerations are planning the parts of the neighborhood unit such as residences, public services, commercial spaces, public open spaces and social facilitieswith a holistic approach; defining possible activities, functions and facilities; considering sustainable and ecological design principles in terms of open spaces, planningtraffic and transportation channels and green and blue infrastructure. Within the framework of climate change and ever-increasing urban population, there is a need to reevaluate the practice of urban design for creating sustainable and ecological settlements. For the aim of designing environmentally selfsustaining settlements, the students planned their projects considering the context of the site and land, energy efficiency, management and design of waste and energy systems, and the use of resources.

188


Students2016-2017 Fall Ece Dilara Sobacıoğlu Ecem Uslu Faruk Kırlı Gürkan Özdemir Hatice Merve Babalı İbrahim Kara İrem Batum Jiyan Aykal Livza İlayda Balkan Melek İlayda Yargıcı

Mustafa Yiğit Nour Al Jebbeh Ozan Ciddi Ramzi Sharief Rana Günel Sevilay Bakır Simge Kahraman Yunus Emre Kaya Zeynep Topal Büşra Kara İ.Halil Karagün Hamza Kotan Nadia Rustom

Caner Çelik Aliyu Aliyu Haruna Abdoul Nasse Zakou Mevlüt Bilir Ezgi Özdal Hasan Can Nuhoğlu Ula Akkam Murat Balcı Altuğ Akman Beste Alın Erkut Aygın Mehmet Onur Ertoğral Amna Lamine Hamadi

student work by erkut aygın 189

Su Eda Temizel İ.Efe Taşkın Öyküsu Tepe Gülçin Özdemir Özgü Yılmaz Hind Souleiman


ARCH 351 ŞEHİR PLANLAMA VE KENTSEL TASARIM İLKELERİ Stüdyo Öğretim Elemanları Aykut Karaman Ebru Salah Büşra Başkurt Gözde Demir Stüdyo Koordinatörleri Aykut Karaman Ebru Salah

Kentsel Tasarım için Ekolojik Bir Perspektif Ebru Salah

Bu ders, öğrencilerin şehir planlama ve kentsel tasarım konularındaki bilgilerini geliştirmeyi ve mimarlıktan kentsel ve bölgesel ölçeğe kadar uzanan farklı ölçeklerde düşünme becerileri kazandırmayı amaçlamaktadır. Ders iki bölümden oluşmaktadır: 1. Kentin tanımı ve gelişimi, modern şehir planlamasının ve kentsel tasarım disiplinlerinin gelişimi, şehir planlamasında ortaya çıkan yeni kavramlar, kent formunun ve kentsel morfolojinin analizi ile ilgili teorik bilgiler. 2. Kentsel doku unsurları, kentsel mekan düzenlemeleri, kentsel diyagramları, yerleşim planları, örneklerin analizlerine dayanarak ve farklı ölçeklerde çalışarak bir konut yerleşiminin planlaması ve tasarımı. Öğrencilerin, bu ders esnasında kazanmış oldukları teorik ve pratik bilgileri, kentsel bağlamda bir mimari tasarım yaparken kullanacakları düşünülmektedir. 2016-2017 Güz döneminde, öğrencilerden üniversite topluluğunu oluşturan öğrenciler, akademisyenler ve idari personel ile aileleri için 3000 kişilik bir “mahalle birimi” tasarlamaları istenmiştir. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nin çevresindeki boş arazi proje alanı olarak seçilmiştir. Planlanacak yerleşiminde göz önünde tutulması gereken tasarım faktörleri, mahalle biriminin konut, kamu servisleri, ticari alanlar, kamusal açık alanlar ve sosyal tesisler gibi bölümlerini bütünsel bir yaklaşımla planlanması; potansiyel faaliyetleri, fonksiyonların ve tesislerin tanımlanması, sürdürülebilirlik ve ekolojik tasarım ilkelerine göre trafik ve ulaşım kanalları, açık alanlar ile yeşil ve mavi altyapının planlaması olarak sunulmuştur. İklim değişikliği ve artan kentsel nüfus çerçevesinde, sürdürülebilir ve ekolojik yerleşimlerin geliştirilebilmesi için kentsel tasarım pratiğinin farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekmektedir. Çevresel olarak kendi kendine sürdürebilir yerleşimler tasarlamak amacıyla öğrenciler, arazinin ve lokasyonun bağlamını, enerji verimliliğini, atık ve enerji sistemlerinin yönetimini ve kaynakların kullanımını dikkate alarak projelerini planlamışlardır.

190


Öğrenciler: 2016-2017 Güz Ece Dilara Sobacıoğlu Ecem Uslu Faruk Kırlı Gürkan Özdemir Hatice Merve Babalı İbrahim Kara İrem Batum Jiyan Aykal Livza İlayda Balkan Melek İlayda Yargıcı

Mustafa Yiğit Nour Al Jebbeh Ozan Ciddi Ramzi Sharief Rana Günel Sevilay Bakır Simge Kahraman Yunus Emre Kaya Zeynep Topal Büşra Kara İ.Halil Karagün Hamza Kotan Nadia Rustom

Caner Çelik Aliyu Aliyu Haruna Abdoul Nasse Zakou Mevlüt Bilir Ezgi Özdal Hasan Can Nuhoğlu Ula Akkam Murat Balcı Altuğ Akman Beste Alın Erkut Aygın Mehmet Onur Ertoğral Amna Lamine Hamadi

Su Eda Temizel İ.Efe Taşkın Öyküsu Tepe Gülçin Özdemir Özgü Yılmaz Hind Souleiman

student work by büşra kara 191


f1

f2

f3

F1. student works by sevilay bakır, jiyan aykal, irem batum, F2.F3. student works by nour al jebbeh, ramzi sharief, F4. student work by hilal kılıç , F5. student work by büşra kara, F6. student works by ecem uslu, ece dilara sobacıoğlu.

192


f4

f5

“In Fall 2016-2017 semester, the students are expected to design a “neighborhood unit” for the university community of 3000 people comprised of the students, academics and administrative staff including their families. The vacant land plot at the surrounding of Istanbul Kemerburgaz University Campus is chosen as the project site.”

“2016-2017 Güz döneminde, öğrencilerden üniversite topluluğunu oluşturan öğrenciler, akademisyenler ve idari personel ile aileleri için 3000 kişilik bir “mahalle birimi” tasarlamaları istenmiştir. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nin çevresindeki boş arazi proje alanı olarak seçilmiştir.”

193


ARCH 401

Urban Footage Design Studio

ARCHITECTURAL DESIGN V

Urban Footage Design Studio (UFDS) concentrates on the architectural and urban design in the context of İstanbul’s six important central points; Kadıköy, Üsküdar, Ortaköy, Beşiktaş, Tophane, and Karaköy. All these districts except Ortaköy and Tophane, act as a multifunctional transition node that forms İstanbul’s arteries through both land and sea transformation. The historical, cultural and contextual richness and complexity of the selected districts constitutes many design issues also. The question of [re]generating an infrastructure for these areas have been at the core of many debates for centuries. The main problem of constructing the relation between land and the sea in those waterfronts are also one of the main design problems. Regarding the above introduction, UFDS tries to deal with the waterfront design and its infrastructures. The central question of the studio is “How to transform a dense waterfront on behalf of Public?” Based on this issue, the studio discusses the formation of the patterns regarding public spaces, society, ecology, movement, architecture, etc. in a multifunctional urban context.

Studio Instructors Ayşegül Akçay Kavakoğlu Büşra Başkurt Studio Coordinator Ayşegül Akçay Kavakoğlu

We are grateful to our jury members: Tülin Görgülü Ayşe Şentürer Ziya İmren Özlem Arslan Deniz Çetin Ebru Salah Derya Güleç Özer Derya Yorgancıoğlu

Ayşegül Akçay Kavakoğlu

The studio has two phases. In the first step; the districts are assigned to study groups, and all study groups examine the areas, then proposes their urban program. Students are expected to develop also their architectural program in the second phase regarding their findings throughout the first phase. During the design process students focus on urban life and its contextual analysis by regenerating perceptions of urban life through the use of different media such as film, photos, drawings, etc. and examining how these regenerations affect/ inform both design and their design process. They reconfigure an urban life on the waterfront and they are expected to raise a discussion or statement regarding this reconfiguration regarding their architectural program which can be a public space; museum, culture center, etc. or housing area, or such. The phases of the project are; research, site trip, analyses, scenario, constructing/ editing the design proposal according to the scenario, the Final Proposal. These phases also constitute the theoretical discussions of how the constructed situations forms/shapes new perceptions towards the understanding of the city and place. UFDS tries to read the city within a different context by giving students, the opportunity of decomposition and recomposition of the city from its elements such as users, buildings, machinery, nature, etc.

194


Students2016-2017 Fall Group 1 Kadıköy District Atakan Kadayıfçı Hilal Dever Buse Turan Can Eribol Merve Çiltaş Group 2 Tophane District Kübra Sarıçamlık Nuray Genişler Batuhan Burak Beşinci Group 3 Üsküdar District Baturhan Çelebi Gülşen Coşkun Feyza Danalıoğlu Group 4 Beşiktaş District Işılay Yılmaz İsmail Cem Aslan Group 5 Ortaköy District Sevtap Ertem Merve Türk Safa Yazıcı Group 6 Karaköy District Çağhan Bulut Cihan Bozkaya

195


ARCH 401

Kentsel Metraj Tasarım Stüdyosu

MİMARİ TASARIM V

Kentsel Metraj Tasarım Stüdyosu (KMTS), İstanbul’un altı önemli ilçesini (Kadıköy, Üsküdar, Ortaköy, Beşiktaş, Tophane ve Karaköy) merkeze alarak mimari ve kentsel tasarım konularına yoğunlaşmıştır. Ortaköy ve Tophane hariç, diğer ilçeler İstanbul’un ana arterlerini kara ve deniz yoluyla birbirine bağlayan çok fonksiyonlu birer geçiş noktası konumundadır. Ancak, bu ilçelerin tarihi, kültürel, içeriksel zenginliği ve karmaşıklığı birçok farklı tasarım sorununu da beraberinde getirmektedir. Bu alanlar için yeniden bir altyapı tasarlanması yüzyıllardır süregelen tartışmaların odak noktası olmuştur. Sahil ilçelerinde kara ve deniz arasında bir bağıntı kurma sorunu önemli bir tasarım problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, KMTS sahildeki yapıların tasarım ve sahil şeridinin altyapı sorunlarını ele almaya çalışmaktadır. Stüdyo özellikle şu soruya odaklanmaktadır: “Yoğun bir sahil şeridini ve içindeki yapıları insanların yararına, kamusal alanlara nasıl dönüştürebiliriz?” Bu noktadan hareketle stüdyo; kamusal alanlar, ekoloji, hareket, devinim ve mimari gibi örüntülerin oluşumunu multifonksiyonel bir kentsel bağlamda tartışmaktadır.

Stüdyo Öğretim Elemanları Ayşegül Akçay Kavakoğlu Büşra Başkurt Stüdyo Koordinatörü Ayşegül Akçay Kavakoğlu

Katkıda bulunan Jüri üyelerimize minettarız: Tülin Görgülü Ayşe Şentürer Ziya İmren Özlem Arslan Deniz Çetin Ebru Salah Derya Güleç Özer Derya Yorgancıoğlu

Ayşegül Akçay Kavakoğlu Ing. Tur. Çeviri: İlke Yalçın

İki aşamadan meydana gelen stüdyonun ilk aşamasında öğrenciler tasarım fikirleri üretecekleri ilçelere göre çalışma gruplarına ayrılmış; ardından öğrencilerden belirlenen alanları incelemeleri ve sonrasında da kendi kentsel plan önerilerini sunmaları istenmiştir. İkinci aşama ise öğrencilerin, ilk aşamada edindikleri bulgular çerçevesinde bir mimari program geliştirmeleri üzerine kurgulanmıştır. Tasarım sürecinde öğrenciler film, fotoğraf, çizim gibi çeşitli görsel temsil modelleri aracılığıyla kentsel yaşam algısını yeniden oluşturarak ve bu yeniden oluşturma sürecinin hem tasarımın kendisine hem de tasarım sürecine nasıl etki ettiğini inceleyerek kent yaşamına ve bağlamsal analizlere odaklanmışlardır. Öğrencilerden, sahil ilçelerindeki kentsel yaşamı yeniden şekillendirmeleri ve mimari programlarına ilişkin bir konu üzerinde (kamusal alan, müze, kültür merkezi veya konut alanı vs.) tartışmaları istenmiştir. Proje aşamaları sırasıyla şunlardır: araştırma, saha ziyareti, analiz, senaryo, tasarım önerisinin senaryoya göre oluşturulması/düzenlenmesi ve son olarak final jüri teslimi. Bu aşamalar aynı zamanda, inşa edilmiş durumların kent ve mekanın anlaşılmasına yönelik algıları nasıl oluşturduğuna/şekillendirdiğine dair kuramsal tartışmaları da meydana getirmektedir. KMTS, öğrencilere kenti oluşturan öğelerinden (bireyler, binalar, mekanizmalar, doğa vs.) ayrıştırma ve yeniden düzenleme fırsatı tanıyarak, kenti farklı bir bağlamda okumaya çalışmaktadır. 196


Öğrenciler 2016-2017 Güz Grup 1 Kadıköy District Atakan Kadayıfçı Hilal Dever Buse Turan Can Eribol Merve Çiltaş Grup2 Tophane District Kübra Sarıçamlık Nuray Genişler Batuhan Burak Beşinci Grup 3 Üsküdar District Baturhan Çelebi Gülşen Coşkun Feyza Danalıoğlu Grup 4 Beşiktaş District Işılay Yılmaz İsmail Cem Aslan Grup 5 Ortaköy District Sevtap Ertem Merve Türk Safa Yazıcı Grup 6 Karaköy District Çağhan Bulut Cihan Bozkaya

student work by merve çiltaş and can eribol 197


student work by buse turan “The name of Kadıköy district in ancient times and Byzantine is “Chalcedon.” It has been always a large, populous, and cosmopolitan district of Istanbul, Turkey on the northern shore of the Sea of Marmara, facing the historic city centre on the European side of the Bosporus.” (Çiltaş&Eribol, Re-PUBLIC Kadıköy in AD-Notes, 2017) “Kadıköy’ün eski zamanlardaki ve Bizans’taki adı “Chalceon”dur. İstanbul’un en kalabalık, kozmopolit bölgelerinden biridir. Marmara Denizi’nin kuzey kıyısında yer alır ve Boğaz’ın Avrupa yakasındaki tarihi kent merkezine bakmaktadır.” (Çiltaş&Eribol, Re-PUBLIC Kadıköy in AD-Notes, 2017) student work by hilal dever 198


199


The daylight analysis of Kadıköy | Kadıköy’ün gün ışığı analizi

200


group work by merve çiltaş, cen eribol, atakan kadayıfçı, hilal dever, buse turan

201


student work by merve çiltaĹ&#x;, cen eri

202


“ ‘Designing for the future city’ idea occurred while analyzing the district regarding its urban life by group members. “How will Kadıköy look like and how will be the urban life in Kadıköy within next 50 years?”, “What will happen to this district in future?”, “How will be the transportation technology?” questions came to prominence.” (Çiltaş&Eribol, Re-PUBLIC Kadıköy in AD-Notes, 2017)

ibol

203

“Grup üyeleri tarafından Kadıköy bölgesindeki kentsel yaşam analiz edilirken “Gelecekteki Kent için Tasarım” fikri ortaya çıktı. “Kadıköy ve Kadıköy’deki kent hayatı önümüzdeki 50 yıl içinde nasıl olacak?”, “Bu ilçeye gelecekte ne olacak?”, “Ulaşım teknolojisi nasıl olacak?” gibi sorular ön plana çıktı.” (Çiltaş&Eribol, RePUBLIC Kadıköy in AD-Notes, 2017)


student work by atakan kadayıfçı

204


205


student work by ışılay yılmaz, ismail cem arslan

student work by ismail cem arslan 206


207


CAFE

PERFORMANCE CENTER

208


group work by kübra sarıçamlık, nuray genişler, batuhan burak beşinci 209


210


final jury photos

student work by kübra sarıçamlık

student work by batuhan burak beşinci

211


212


group work by baturhan çelebi, gülşen coşkun, feyza danalıoğlu 213


214


215

student work by baturhan รงelebi


IAED 301 Interıor archıtecture studıo II Studio Instructors Orkunt Turgay Ebru Salah Merve Aşçıoğlu Seniha Deniz Yurttakal Studio Coordinator/s Orkunt Turgay Ebru Salah

Designing for Do It Yourself Spaces: Maker Lab Orkunt Turgay, Merve Aşçıoğlu

The maker culture as a contemporary culture or sub culture representing a technology-based extension of DIY (Do It Yourself) and/or DIWO (Do It With Others) culture that intersects with hacker culture and revels in the creation of new devices as well as tinkering with existing ones. Maker culture emphasizes learning-through-doing (active learning) in a social environment. Maker culture emphasizes informal, networked, peer-led and shared learning motivated by fun and self fulfilment. Maker spaces allow likme-minded individuals to share ideas, tools and skillsets. Makerspaces are places for local entrepreneurs to gather and collaborate and tend to be a community-based industrial space that provides access to industrial equipment for a typical maker. In this point of view, the scope of the third year’s Interior Architecture and Environmental Design Studio was to create a “MAKER LAB” that includes workshop studios, labs, lounge/workspaces, exhibition halls, a gift shop, a bazaaar area, a multi-functional seminar room/s, administrative departments, a cafe and the environmental design in a public environment. For this project it is expected that; the concept, theme, type of making, sponsor, foundation or trade mark should be mentioned to support the design idea and project. The scenario for the project and the architectural requirement program should be decided by the students. Studies started by analyzing the site and building’s potentials and problems, searching for the Maker and Maker-Lab terms and creating scenarios and concepts. Based to these studies; students prepared an architectural requirement program and created the basis of forms, colors and materials. Conceptual design followed preliminary work and students represent their design ideas with, sketches, 1/100 scale drawings and modevls. Interior design developed with the works of 1/50 scale, perspectives and material boards. As a final work students studied on the construction and production details of the selected areas and furnitures. At the end of the semester students experienced the all stages of the interior architecture design process and gain the ability of design for interiors on the basis of maker culture and maker spaces.

216


Students 2016-2017 Fall A. Harun Özdemir Ali Aksu Aykut Yıldız Aylin Aslan Azize Sultan Bilge Bercis Yılmaz Büşra İmren Cansu Ataman Demet Karadayı Emre Bayar Eylül Tuncay Gökhan Şencan Hande Karadeniz Harun Gülmez Hatice Elif Özdemir Kübra Hanife Güleryüz Kübra Şahin Melike Gamze Güler Melike Selincan Aşkun Melis Özmen Merve Engin Merve Nisa Sökmen Muhammet Mustafa Şahin Neslihan Karadoğan Nurşah Irmak Onur Vayvalak O. Berkan Aykanat Özge Kenger Sevil Şeker Sinem Dursun Turgut Yücel

217


IAED 301 İç mİmarİ tasarim stÜdyosu II Stüdyo Öğretim Elemanları Orkunt Turgay Ebru Salah Merve Aşçıoğlu Seniha Deniz Yurttakal Stüdyo Koordinatörleri Orkunt Turgay Ebru Salah

Kendin Yap Mekanlar İçin Tasarım: "Maker Lab" Orkunt Turgay, Merve Aşçıoğlu

"Maker" kültürü çağdaş bir kültür olarak ya da kendin yap/diğerleriyle birlikte yap kültürlerinin teknolojik bir uzantısı olarak "hacker" kültürü ile kesişir; yeni aletler üretme ve var olanları dönüştürme cümbüşüdür. "Maker" kültürü sosyal ortam içinde etkin öğrenmeyi; resmi olmayan, ağ tabanlı, açık ve paylaşımlı eğitimi; eğlence ve kendi kendine yapma ile destekler. "Maker" mekanları bireylerin fikirlerini, araç ve becerilerini bir birleri ile paylaşmalarına izin verir, yerel girişimcileri bir araya getirerek iş birliği yapmalarına olanak sağlar. Bu mekanlar makerlar için endüstriyel ekipmanlar sağlayan, toplum kökenli endüstriyel mekanlar olma eğilimindedir. Bu doğrultuda üçüncü sınıf İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Stüdyosu’nun amacı; atölyeler, laboratuvarlar, fuaye ve çalışma alanları, sergi holü, hediyelik eşya mağazası, pazar alanı, çok amaçlı seminer odaları, yönetim birimleri, kafe ve halka açık bir çevre düzenlemesini içeren bir "MAKER-LAB" yaratmaktır. Bu proje kapsamında tasarım fikrini ve projeyi desteklemek için; konsept, tema, yapma (üretim) türü, sponsor, kuruluş ya da markanın tanımlanması, projenin senaryosu ve mimari ihtiyaç programının öğrenciler tarafından belirlenmesi beklenmektedir. Stüdyo çalışmaları arazi ve binanın potansiyelleri ve problemlerini analiz ederek, "Maker" ve "Maker-Lab" kavramlarını araştırarak, senaryo ve konseptleri oluşturarak başladı. Öğrenciler bu çalışmalardan yola çıkarak mimari ihtiyaç programlarını hazırladılar ve form, renk ve malzeme kararlarının temellerini oluşturdular. Ön çlaışma aşamasını izleyen konsept tasarım aşamasında öğrenciler fikirlerini eskizler ve 1/100 ölçekli çizim ve maketlerle ifade ettiler. İç mekan tasarımı ise 1/50 ölçekli çalışmalar, perspektifler ve malzeme panolarılya geliştirildi. Son aşamada öğrenciler mekanlara ait uygulama detayları ile mobilyaların üretim detayları üzerinde çalıştılar. Dönem sonunda öğrenciler maker kültürü ve maker mekanları üzerinden iç mekan tasarlama yetisi kazanmış ve iç mimari tasarım sürecinin tüm aşamalarını deneyimlemiş oldular.

218


Öğrenciler 2016-2017 Güz A. Harun Özdemir Ali Aksu Aykut Yıldız Aylin Aslan Azize Sultan Bilge Bercis Yılmaz Büşra İmren Cansu Ataman Demet Karadayı Emre Bayar Eylül Tuncay Gökhan Şencan Hande Karadeniz Harun Gülmez Hatice Elif Özdemir Kübra Hanife Güleryüz Kübra Şahin Melike Gamze Güler Melike Selincan Aşkun Melis Özmen Merve Engin Merve Nisa Sökmen Muhammet Mustafa Şahin Neslihan Karadoğan Nurşah Irmak Onur Vayvalak O. Berkan Aykanat Özge Kenger Sevil Şeker Sinem Dursun Turgut Yücel student work by ebru tunç

219


220


221

student work by bĂźĹ&#x;ra yetim |Basic Design 2016-2017


MATCH

hande karadeniz

student work by hande karadeniz 222


Büşra İmren

student work by büşra imren 223


M. Mustafa Sahin

224


225

student work by m. mustafa Ĺ&#x;ahin


IAED 401

Designing for Brands

Interıor archıtecture studıo IV

IAED 401 is the design studio course for Istanbul Kemerburgaz University, Interior Architecture and Environmental Design department, senior students. Each semester, various subjects and areas are selected for students to design. During development stage of the project, short term assignments that are supporting the main project can be given to students.

Studio Instructors Sekan Salah Merve Aşçıoğlu Studio Coordinator Serkan Salah

Serkan Salah, Merve Aşçıoğlu

According to the projects subject and location, analysing the subject space’s relation with its environment, identifying spatial needs and accordingly creating an interior design project together with researching and designing components and details like; furnishing, materials, colors, lighting, using all of these details relevant to its aims and presenting the project effectively is the aim of this course. Also, dialogues and relationships with employers/bosses/coworkers/ subcontractors, planning the construction stages, presentation, budget and pricing, following the market conditions, importance of staying updated about the new professional subjects (new materials, furnitures, lighting fixtures and recently constructed architectural and interior architectural spaces)takes part in this course. For the 2016-2017 fall semester project, a 2000 m² area was selected in a shopping mall at Levent, İstanbul. Students were expected to select one of the five different department store brands and re-design the store with a new function scheme and create a new concept with all the needed interior architecture elements. At the beginning of the semester; professionals working on related fields were invited for briefing the students. Selected brands were researched in terms of their products, customer profiles, existing architectural concepts and then, new concepts with new logical models developed according to these researches. Women-men-kids-cosmetics-home furniture and accessories zones were studied for each brand/project, together with different specific needs of that brand, if necessary. For the next step interior elements like; finishing materials of general areas, exhibition units, counters and stands, general production and construction details, lighting plans and suitable lighting fixtures are studied. At 2016-2017 fall semester IAED 401 studio, students worked on a department store project experiencing all stages of design process from void space to the completed design presentations. 226


Students 2016-2017 Fall Ayşenur Gözeten Başak Erik Betül Uçak Can Eribol Canan Yazıcı Ceren Gül Çağla Gümüşçü Derya Tokatlı Dilan Erdim Ebru Tunç Elif Merve Aktaş Emine V. Karahisarlı Feyzanur Demir Gülberk Sultan Koç Gülce Mühürdar H. Atakan Kadayıfçı Işınsu Mert Melike Sevinç Merve Çiltaş M. Mustafa Şahintekin Nur Banu Çelik Pinar Gökdemir Rana Şen Sena Beril Yontar Yasin Yağız Çatalbaş Yeşim Çolpantekin

227

student work by can eribol


IAED 401

Markalar için Tasarım

İç mİmarİ tasarim stÜdyosu IV

IAED 401, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümü son sınıf öğrencilerinin tasarım stüdyosu dersidir. Dersin her dönemi için ayrı konular ve mekanlar seçilip, öğrencilerden bu doğrultuda proje yapmaları istenmektedir. Verilen ana projenin olgunlaşma aşamasında, destekleyici kısa süreli ara proje çalışmaları da uygulanmaktadır.

Stüdyo Öğretim Elemanları Sekan Salah Merve Aşçıoğlu Stüdyo Koordinatörü Serkan Salah

Serkan Salah, Merve Aşçıoğlu

Verilen projenin konusuna ve konumuna göre, çevre ile ilişkisinin ve çevresel verilerin incelenmesi, mekansal ihtiyaçlarının belirlenmesi (asıl alanlar, yönetim alanları, servis alanları…) ve buna göre mekânsal tasarımların oluşturulması, tefriş, malzeme, renk, aydınlatma gibi iç mimari unsurların uygulama detayları ile birlikte araştırılması, tasarlanması, amacına uygun olarak kullanılması ve bütün bu çalışmaların efektif biçimde sunulması işlenmektedir. Ayrıca, işveren/patron/ofis arkadaşları/taşeronlar ile diyalog ve ilişkiler, tasarım ve uygulama aşamalarının planlanması, sunumu, bütçe ve fiyatlandırma, piyasa koşullarının takibi, sürekli yenilenen mesleki konularda güncel kalmanın önemi (malzeme, mobilya, aydınlatma gibi unsurlar ve yeni yapılan mimari- iç mimari mekanların takibi vs.) konularına değinilmektedir. 2016-2017 Güz dönemi için İstanbul Levent’te bir AVM içerisinden yaklaşık 2000 m²’lik alan belirlenmiş, beş farklı büyük zincir mağaza markasından birini seçip, yeni bir işleyiş senaryosu ile birlikte yeni bir konsept yaratılması ve gerekli tüm iç mimari öğeleriyle mekan tasarımı yapılması istenmiştir. Dönem başında, büyük mağazaların proje ve uygulamalarını yapan ve bu mağazaların işleyişi ile ilgili çalışan profesyoneller davet edilerek görüşleri alınmıştır. Seçilen markalar incelenmiş, ürünleri, müşteri profilleri, mevcut mimari konseptleri araştırılmış, yeni oluşturulan senaryo ve tasarımlara bu bilgiler ışığında devam edilmiştir. Projelendirmelerde, tüm markalar için ortak olan Kadın-Erkek-Çocuk-Parfümeri-Ev mobilya ve aksesuarları bölümleri üzerinde çalışılmış, bunun dışında markaların kendilerine has ihtiyaçları olabilecek bölümler ele alınmıştır. Sonraki aşamada, genel alanların ve bölümlerin bitiş malzemeleri, sergileme birimleri, bankolar, tezgahlar, genel imalat ve uygulama detayları, aydınlatma şemaları ve uygun aydınlatma malzemeleri gibi iç mimari unsurlar üzerinde çalışılmıştır.

228


Öğrenciler 2016-2017 Güz Ayşenur Gözeten Başak Erik Betül Uçak Can Eribol Canan Yazıcı Ceren Gül Çağla Gümüşçü Derya Tokatlı Dilan Erdim Ebru Tunç Elif Merve Aktaş Emine V. Karahisarlı Feyzanur Demir Gülberk Sultan Koç Gülce Mühürdar H. Atakan Kadayıfçı Işınsu Mert Melike Sevinç Merve Çiltaş M. Mustafa Şahintekin Nur Banu Çelik Pinar Gökdemir Rana Şen Sena Beril Yontar Yasin Yağız Çatalbaş Yeşim Çolpantekin

229

student work by çağla gümüşçü


ZARA

The aim of project is softening common Zara design principles. Main design criteria’s are; beauty / functionality / sustainability / lighting Projenin amacı Zara’nın yaygın tasarım prensiplerini yumuşatmaktır. Ana tasarım kriterleri; güzellik / fonksiyonellik / sürdürülebilirlik / aydınlatma

çağla gümüşçü

230


231


HARVEY

Keywords of the Store: Luxury store, Sharp Mağaza anahtar kelimeleri; lüks mağaza, keskin and dynamic lines , Purple, black, gold, silver, ve dinamik çizgiler, mor, siyah, altın, gümüş, Ostentation, splendor, The golden ratio gösteriş, Görkem, altın oran 0

36

260

350

80

160 40

ebru tunç

Concepts of the store are: shop in shop concept, flower of life concept Mağazanın konseptleri;mağaza içinde mağaza konsepti, yaşam çiçeği konsepti

232




0

32

36

260

 

75

110

350

40

80

110

160

233


吀 攀

攀愀  猀

ZARA

linear and geometric forms, modular systems, black & white & grey linear and geometric forms, modular systems, black & white & grey

䰀䤀一䔀䄀刀 䌀伀一䌀䔀倀吀 ⴀ挀漀洀瀀氀椀挀愀琀攀搀 猀琀漀爀攀 ⴀ 爀攀最甀氀愀爀 氀愀礀漀甀琀 ⴀ猀攀瀀愀爀愀琀攀 甀猀愀最攀 ⴀ㐀 椀渀 ㄀

merve çiltaş

䰀䤀一䔀䄀刀 䌀伀一䌀䔀倀吀 ⴀ挀漀洀瀀氀椀挀愀琀攀搀 猀琀漀爀攀 ⴀ 爀攀最甀氀愀爀 氀愀礀漀甀琀 ⴀ猀攀瀀愀爀愀琀攀 甀猀愀最攀 ⴀ㐀 椀渀 ㄀

匀琀愀渀搀 椀搀攀愀  猀欀攀琀挀栀攀猀

䴀䄀吀䔀刀䤀䄀䰀 䈀伀䄀刀䐀

嘀䤀吀刀䄀 䴀䤀䌀刀伀吀䔀䌀 䘀伀一  䄀一吀刀䄀匀䤀吀  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀  㘀 ⨀㘀

䌀䄀刀刀䄀刀䄀 䴀䄀刀䈀䰀䔀

嘀䤀吀刀䄀 䈀䰀伀伀䴀 䘀伀一  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀 㘀 ⨀㄀㈀

匀琀愀渀搀 椀搀攀愀  猀欀攀琀挀栀攀猀

䴀䄀吀䔀刀䤀䄀䰀 䈀伀䄀刀䐀

嘀䤀吀刀䄀 䴀䤀䌀刀伀吀䔀䌀 䘀伀一  䄀一吀刀䄀匀䤀吀  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀  㘀 ⨀㘀

䌀䄀刀刀䄀刀䄀 䴀䄀刀䈀䰀䔀

嘀䤀吀刀䄀 䈀䰀伀伀䴀 䘀伀一  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀 㘀 ⨀㄀㈀

䜀刀伀唀一䐀 䘀 ㄀ 䜀刀伀唀一䐀 䘀䰀伀伀刀 倀䰀䄀一  ㄀⼀㄀

234


䘀䰀伀伀刀 倀䰀䄀一  ㄀⼀㄀

䴀䄀吀䔀刀䤀䄀䰀 䈀伀䄀刀䐀

嘀䤀吀刀䄀 䴀䤀䌀刀伀吀䔀䌀 䘀伀一  䄀一吀刀䄀匀䤀吀  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀  㘀 ⨀㘀

䌀䄀刀刀䄀刀䄀 䴀䄀刀䈀䰀䔀

嘀䤀吀刀䄀 䴀䤀䌀刀伀吀䔀䌀 䘀伀一  䄀一吀刀䄀匀䤀吀  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀  㘀 ⨀㘀

䌀䄀刀刀䄀刀䄀 䴀䄀刀䈀䰀䔀

嘀䤀吀刀䄀 䈀䰀伀伀䴀 䘀伀一  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀 㘀 ⨀㄀㈀

䜀刀伀唀一䐀 䘀䰀伀伀刀 倀䰀䄀一  ㄀⼀㄀

235

嘀䤀吀刀䄀 䈀䰀伀伀䴀 䘀伀一  䌀䔀刀䄀䴀䤀䌀 㘀 ⨀㄀㈀


BEYMEN

The store placed at the one of the central shopping malls of İstanbul, thus concept comes from the shopping at the street idea. This concept creates continuity by connect spaces each other via roads and streets. Organic forms of the design creae liquid spaces. Grey color slow downs the movements and symbolize the dignity and staidness.

derya tokatlı

Mağaza İstanbul’un en merkezi alışveriş merkezlerinden birinde bulunmaktadır, bu yüzden konsept sokakta alışveriş fikrinden gelmektedir. Bu konsept cadde ve sokaklarla mekanları birbirine bağlayarak süreklilik yaratır. Tasarımdaki organik formlar akışkan mekânlar yaratır.Gri renk hareketleri yavaşlatır ve ağırbaşlılık ve ciddiyeti sembolize eder.

236


student work by derya tokatlÄą 237


ZARA

super fast turnaround, takes note of what we are buying, perfected online shopping, all about choices, runs the gamut of age and style. hızlı geri dönüş, ne alındığını kaydetmek, mükemmelleştirilmiş online alışveriş, her yerde seçenek, tüm yaş ve tarzları sağlamak.

can eribol

PLAN

SECTION A-A

238


239


ykm

Linear axes create zones with the traces at the floor, turn into the furniture and displays, and continue through the ceiling. Lineer akslar zemindeki izlerle mahalleri yaratarak;mobilya ve sergileme birimlerine dönüşür,tavan boyunca devam eder.

başak erik

240


241


zara

How To Create Individualism In Store? catwalk, backstage, interaction with social media Mağazada Bireysellik Nasıl Yaratılır? podyum, kulis, sosyal medya ile etkileşim

sena beril yontar

242


243


perspectıve

ykm

Interior design of the store refers to the Kanyon Shopping Mall and it’s natural forms of the canyons. All displays and zones of the store; women, man, kids, cosmetic and home, designed according to this theme. All columns and corners hidden behind the curved, natural forms inspired from canyon form.

yasin yağız çatalbaş

perspectıve

perspectıve materıal board

materıal board

materıal board

244


Mağazanın iç mekan tasarımı Kanyon Alışveriş Merkezi’ne ve doğal formlarına referans verir. Mağazanın tüm sergileme birimleri ve mahalleri; kadın, erkek, çocuk, kozmetik ve ev, bu temaya göre tasarlanmıştır. Tüm kolonlar ve köşeler kanyon formundan esinlenen eğrisel ve doğal formların arkasına gizlenmiştir.

245


IAED 311

Lighting Fixture & Sitting Unit Design

PRODUCT desıgn studıo

In IAED 311 course the aim is to define the interior architecture as a profession, role of the interior architects within the application or production, through analysis of designing communication with size, scale and proportion, choosing proper technologies, materials and detailing, parameters forming the product. Also this course tried to suggest the different point of view to create design idea to gain time management during the production and application process, to create coherence between the different materials, design decisions, the production details with the sketches and modelling. The term was divided into two stages, each one comprising a different phase of the project.

Studio Instructors Orkunt Turgay İlgi Karaaslan Seniha Deniz Yurttakal Görkem Günay Studio Coordinators Orkunt Turgay İlgi Karaaslan

Orkunt Turgay, Seniha Deniz Yurttakal

The method and the process used in the formation of the project were considered to be more important than the final design presented in the final jury. During the term two independent projects were designed by the students. The first part of the course was designing a lighting fixture in a closed environment for work, ambience, living room etc. The lighting fixtures which were designed by students, could be free standing, wall mounted or hanging from the ceiling. For this project the scenario or source of inspiration were also mentioned to support students’ design idea and product. The reason of using the materials and details were decided and presented by the students themselves. The one of the most important points of this project was its cost. After finalizing the lighting fixture designs, students started to work on the 2nd project of the course which is the deisg problem of a sitting unit. The scope of this project is to design a sitting unit in a closed environment. The scenario or source of inspiration for the sitting unit, materials, details and the production cost were the design criterias which were considered for grading. During this project; the main ideas of ergonomics, production standards, golden ratio, product details with genuine materials and colors also introduced to the students with small seminars.

246


Students 2016-2017 Fall Abdullah Harun Özdemir Ali Aksu Aykut Yıldız Aylin Aslan Azize Sultan Bilge Bercis Yılmaz Büşra İmren Cansu Ataman Demet Karadayı Emre Bayar Eylül Tuncay Gökhan Şencan Hande Karadeniz Harun Gülmez Hatice Elif Özdemir Kübra Hanife Güleryüz Kübra Şahin Melike Gamze Güler Melike Selincan Aşkun Melis Özmen Merve Engin Merve Nisa Sökmen Muhammet Mustafa Şahin Neslihan Karadoğan Nurşah Irmak Onur Vayvalak Osman Berkan Aykanat Özge Kenger Sevil Şeker Sinem Dursun Turgut Yücel

student work by merve engin 247


IAED 311 ÜRÜN tasarimI stÜdyosu Stüdyo Öğretim Elemanları Orkunt Turgay İlgi Karaaslan Seniha Deniz Yurttakal Görkem Günay Stüdyo Koordinatörleri Orkunt Turgay İlgi Karaaslan

Aydınlatma Armatürü & Oturma Elemanı Tasarımı Orkunt Turgay, Seniha Deniz Yurttakal IAED 311 dersinin amacı iç mimariyi bir meslek olarak tanımlamak, iç mimarların uygulama ya da üretim içindeki rolünü boyut, ölçek ve oran ile kugulamak, uygun teknolojileri seçmek, malzeme ve detaylandırma analizi yapmaktır. Ayrıca bu ders kapsamında öğrencilere, üretim ve uygulama sürecinde zaman yönetimi sağlamak, farklı malzemeler arasında tutarlılık oluşturmak, tasarım kararları almak, çizimlerle üretim detayları ve modellemede tasarım fikri yaratmak için farklı bakış açıları kazandırılmaya çalışılmıştır. Dönem her bir projenin farklı aşamalarını içeren iki projeye göre planlanmıştır. Projenin oluşturulmasında kullanılan yöntem ve süreç, final jürisinde sunulan sonuç tasarımdan daha önemli kabul edildi. Dönem boyunca öğrenciler tarafından iki bağımsız proje tasarlandı. Brinici projede, çalışma ortamı, oturma odası vb. için kapalı bir ortamda kullanılmak üzere bir aydınlatma elemanı tasarlandı. Öğrenciler tarafından tasarlanan aydınlatma armatürleri ayaklı, duvara monte edilmiş veya tavandan sarkmış olarak çeşitlilik göstermektedir. Bu proje için öğrencilerin tasarım fikir ve ürünlerini destekleyen bir senaryo veya ilham kaynağı belirtmeleri de beklentiler arasındaydı. Dönem boyunca, malzeme kullanımı, seçimi ve detaylarının üretimi öğrenciler tarafından kararlaştırıldı ve sunuldu. Bu projenin en önemli noktalarından biri de maliyetiydi. Aydınlatma elemanı tasarımlarını tamamladıktan sonra, öğrenciler dönemin 2. Projesi olan bir oturma ünitesi tasarımı üzerinde çalışmaya başladılar. Bu projenin amacı, kapalı bir ortamda oturma birimi tasarlamaktır. Malzeme, detaylar ve üretim maliyeti, senaryo oturma ünitesi tasarımında stüdyodan beklenen, dikkate alınan tasarım kriterleriydi. Bu proje süresince; Ergonomitasarım fikirleri, üretim standartları, altın oran, gerçek malzeme ve ürün detayları, malzemede renk de küçük seminerlerle öğrencilere tanıtıldı.

248


Öğrenciler 2016-2017 Güz Abdullah Harun Özdemir Ali Aksu Aykut Yildiz Aylin Aslan Azize Sultan Bilge Bercis Yılmaz Büşra İmren Cansu Ataman Demet Karadayı Emre Bayar Eylül Tuncay Gökhan Şencan Hande Karadeniz Harun Gülmez Hatice Elif Özdemir Kübra Hanife Güleryüz Kübra Şahin Melike Gamze Güler Melike Selincan Aşkun Melis Özmen Merve Engin Merve Nisa Sökmen Muhammet Mustafa Şahin Neslihan Karadoğan Nurşah Irmak Onur Vayvalak Osman Berkan Aykanat Özge Kenger Sevil Şeker Sinem Dursun Turgut Yücel

student work by nurbanu çelik 249


GREAT SILVER LAMP

Shiny silver colored metal material & dramaatic effect of light are the inspirations fo the great silver lamp

abdullah harun özdemir

.f ro ste dg .a las lum s inu m

Parlak gümüş renkli metal malzeme ve ışığın dramatik etkileri great silver lamp için ilham kaynağı olmuştur.

250


Inspired from the slit at the top of the pantheon and it’s effects, VANTHEON lighting fixture designed to provide light in different directions.

VANTHEON

eylül tuncay

Pantheon’un üstündeki açıklıktan ve onun etkilerinden ilham alır. VANTHEON aydınlatma armatürü farklı yönlere aydınlatma sağlamak için tasarlanmıştır.

251


LAMP DECONS

Lamp Decons designed for a cafe with triangle forms and deconstuctivist style. The lighting fixture producted from 1mm galvanised metal sheet and 1mm copper wire mesh materials.

muhammet mustafa şahin

Lamp Decons dekonstrüktivist yaklaşımla ve üçgen formlarla, bir kafeterya için tasarlanmıştır. Aydınlatma armatürü 1mm galvanize metal plaka ve 1mm bakıl tel örgüden üretilmiştir.

252


Fragment designed with the inspiration of lemons slices. Triangular forms from stainless steel and plexiglass materials creates seating element.

FRAGMENT

hande karadeniz

Fragment limon dilimlerinden esinlenilerek tasarlanmıştır. Oturma elemanı paslanmaz çelik ve pleksiglas malzemelerden oluşan üçgen formlardan meydana gelmektedir.

253


orıgamı chaır osman berkan aykanat

Origami chair designed with the idea of transforming folding papers to the folding materials. Origami chair katlanan kağıtları dönüştürerek tasarlanmıştır.

254

katlanan

malzemelere


FOETUS

harun gĂźlmez

255


06

OTHER COURSEs + RESEARCH This section covers some of the theoretical studies that have taken place during Academic year 20162017 fall semester made by both students and academicians. The works placed here refer as paper in a book and tries to combine thoughts on housing, teaching and design from academicians’ and students’ point of view. Bu bölüm 2016-2017 güz döneminde hem bazı öğrencilerimizin hem de öğretim elemanlarımızın gerçekleştirdikleri kuramsal çalışmaları içermektedir. Bu çalışmalar kitapta makale olarak yer alırken; konut, eğitim ve tasarım konularına hem öğrenci hem de eğitmen-akademisyen bakış açısıyla bakmaya çalışır.

256


Dwelling&Villa Savoye

İkamet& Villa Savoye Selen Çatal

Le Corbusier’s Modernist Approach with Concept Of House

Le Corbusier’ın Modernist Yaklaşımı ile Ev Olgusu Sevtap Ertem

Corbusier’s Window

Corbusier Penceresi Büşra Kara

Communal Life in Boarding House Ortak Evde Birlikte Yaşam İsmail Cem Araslan

Houses with/out Fireplaces

Şömineli/Şöminesiz Evler Hilal Dever

Houses of Osman

İkamet& Villa Savoye Nilay Özlü

Comments on Teaching

Öğretme Üzerine Yorumlar Tomasz Malec

The Cultural Landscape of Roman Park in Cihangir

Cihangir Roma Park’ının Kültürel Peyzajı Ebru Salah

Re-Public Kadıköy 257

Merve Çiltaş , Can Eribol


ARCH 445 PHILOSOPHICAL TOPICS IN ARCHITECTURAL DISCOURSE Studio Instructors Deniz Çetin

“Dwelling & Home” In Architectural Discourse Deniz Çetin

In 2016-17 fall semester, the focus of “Philosophical Topics in Architectural Discourse”, which is an elective course in the Department of Architecture, has been assigned as “Dwelling & Home”. The course aimed to discuss “what it is to dwell” and “what the meaning of home is” in architectural discourse from rootedness to nomadism, stability to mobility, safety to uncanny, privacy to publicity, interior to exterior, poetry to realism...etc. The course programme started with three lectures on the topics of “Dwelling & Building”, “Domus & Metropolis” and “House”. After that, it continued with students’ readings and group presentations on “Poetics of Space” by Gaston Bachelard, “Home Place” by Bell Hooks, “The Meaning of Home” by Carole Despres, “The Dark Side of the Domus” by Neil Leach, “Privacy and Publicity” by Beatriz Colomina and “Archigram: Architecture Without Architecture” by Simon Sadler. Beside the discussions through articles, students produced architectural models of some houses, such as Fallingwater House by Frank Lloyd Wright, Glass House by Philip Johnson, Double House by MVRDV, Curtain Wall House by Shigaru Ban, Moriyama House by SANAA, Muller House by Adolf Loos, Villa Savoye by Le Corbusier and Living Pod by Archigram. The main idea was to use different design and thinking tools such as architectural literatures and models together to decipher the interactions of architectural discourses and practices. At the end of the course, each student decided on an individual topic and wrote a paper on it. As shown in five of them published in following pages, the individual topics were sincerely studied in a great variety of titles according to students’ own interests: Safety of homeplace; security of gated communities; communal life of boarding houses; Le Corbusier’s modernist approaches on housing; Heidegger’s concept of dwelling and building; transition of studio apartments; privacy of glass houses; environmental relations and neighbourhoods; works of Gordon Matta-Clark, Constant and Archigram; home versus house; flexibility and mobility of houses; home and homelessness; paralax on housing design; house with/without fireplaces; interior and exterior and relations, privacy and publicy of home .

258


Students2016-2017 Fall Batuhan Burak Beşinci Baturhan Çelebi Büşra Kara Çağhan Bulut Efe Zorba Erkut Aygın Fares Jum’a Altahleh Feyza Danalıoğlu Hilal Dever Hilal Kılıç Işılay Yılmaz İsmail Cem Aslan Kübra Sarıçamlık Mehmet Leke Mehmet Onur Ertoğral Merve Türk Muhammad Usman Nuray Genişler Özge Kenger Özgü Yılmaz Sabire Vural Safa Yazıcı Selen Çatal Sevtap Ertem Yaren Bakar

model of villa savoy | student work by mehmet leke, selen çatal, hilal kılıç, efe 259


ARCH 445 MİMARLIKTA FELSEFİ TARTIŞMALAR Studio Instructors Deniz Çetin

Mimarlık Söyleminde “İkamet ve Ev” Deniz Çetin

2016-17 Güz döneminde, Mimarlikta Felsefi Tartışmalar seçmeli dersinin konusu “ikamet ve ev” olarak belirlenmiştir. Dersin amacı “ikamet nedir” ve “evin anlamı nedir” gibi en temel soruları tartışmaya açmaktır. Bu tartışma, yerleşmeden göçebeliğe, sabitlikten hareketliliğe, güvenlikten güvensizliğe, özelden kamusala, içten dışa, şiirsellikten gerçekçiliğe gibi farklı mimarlık söylemleri üzerinden yapılmaya çalışılmıştır. Ders, “ikamet ve ev”, domus ve metropolis” ve “konut” üzerine üç anlatım ile başlamıştır. Bundan sonra, öğrencilerin okumaları ve grup sunuşları üzerinden ilerlemiştir. Bu sunuşlar, “Poetics of Space” Gaston Bachelard, “Home Place” Bell Hooks, “The Meaning of Home” Carole Despres, “The Dark Side of the Domus” Neil Leach, “Privacy and Publicity” Beatriz Colomina ve “Archigram: Architecture Without Architecture” by Simon Sadler’den oluşmaktadır. Sunuşlarla paralel olarak, öğrenciler çeşitli ev örneklerinin mimari maketlerini üretmişlerdir: Frank Lloyd Wright’ın Şelale Evi, Philip Johnson’ın Cam Evi, MVRDV’nin Çift Evi, Shigaru Ban’ın Perde Duvar Evi, SANAA’nın Moriyama Evi, Adolf Loos’un Müller Evi, Le Corbusier’in Villa Savoye’u ve Archigram’ın Yaşam Kapsülü. Mimari maketler ve yazınlar gibi farklı tasarım ve düşünce elemanlarını birlikte kullanmak suretiyle mimari söylem ve mimarlık pratiğinin karşılıklı etkileşiminin deşifre edilmesi amaçlanmıştır. Tüm okumalar, sunuşlar, tartışmalar ve maket üretiminin ardından , her öğrenci bireysel bir konu seçip, bu konu üzerine bildiri yazmıştır. Bu kitapta basılmış olan beş örnek bildiriden de okunabileceği üzere, öğrenciler samimi bir şekilde geniş bir çeşitlilikteki başlıklar üzerinde çalışmışlardır: Ev-mekanının güvenliği; kapalı sitelerin güvenlik problemi; ortak evlerde birlikte yaşamlar; Le Corbusier’in ev üzerine modernist yaklaşımlar; Heidegger’in ikamet ve inşa kavramları; stüdyo dairelerin değişimi; cam evlerin mahremiyeti; çevresel ilişkiler ve komşuluk; Gordon Matta-Clark, Constant ve Archigram’ın çalışmaları, ev ve konut, esneklik ve hareketlilik, ev ve evsizlik, konut tasarımında paralax, şömineli/şöminesiz evler,evin iç ve dış ilişkileri, evin mahremiyeti ve kamusallığı.

260


Öğrenciler 2016-2017 Güz Batuhan Burak Beşinci Baturhan Çelebi Büşra Kara Çağhan Bulut Efe Zorba Erkut Aygın Fares Jum’a Altahleh Feyza Danalıoğlu Hilal Dever Hilal Kılıç Işılay Yılmaz İsmail Cem Aslan Kübra Sarıçamlık Mehmet Leke Mehmet Onur Ertoğral Merve Türk Muhammad Usman Nuray Genişler Özge Kenger Özgü Yılmaz Sabire Vural Safa Yazıcı Selen Çatal Sevtap Ertem Yaren Bakar

model of MVRDV's double house | student work by büşra kara, erkut argın, mehmet onur 261


DWELLING AND VILLA SAVOYE İKAMET VE VİLLA SAVOYE Selen Çatal

Abstract One of the most controversial topics in architecture and philosophy is dwelling. This article will first touch on how European philosophers such as Heidegger, Bollnow, Derrida, Alain de Botton and Le Corbusier approach the concept of dwelling and construction; then these approaches will be examined on Le Corbusier and Villa Savoye, in the light and concept of dwelling.

Özet Mimarlık ve felsefede en çok tartışılan konulardan biri de ikamettir. Bu makalede önce Heidegger, Bollnow, Derrida, Alain de Botton ve Le Corbusier gibi Avrupalı filozofların ikamet ve inşa kavramına nasıl yaklaştıklarına değinilecek; ardından bu yaklaşımlar ışığında ve ikamet kavramı kapsamında Le Corbusier, Villa Savoye incelenecektir.

Key Words: Dwelling, extension, time, trace.

Anahtar Kelimeler: İkamet, uzam, zaman, iz.

İnsan, mekânsal ilişkiler ağı içindedir. Günlük yaşamda insan hep bir mekanda bulunur ve orada hareket halindedir.Her şeyin ait olduğu bir yer vardır evrende.Her şeyin bir hacmi, kapladığı bir alanı vardır.Hacmin, alanın yanı sıra ‘şeylerin’ bıraktıkları izler vardır; ikametin izleri. Kimileri yaşanmışlık, kimileri ait hissedebilme için gerekli bir olgu, kimi ise bir leke olarak tanımlar bu izleri, ikamet kavramını. İkamet kavramı zaman içerisinde birçok kişi tarafından ele alınmıştır. Bunlardan biri de, varoluşçu felsefenin önde gelen isimlerinden olan ve mimarlara hitaben “İnşa Etmek, İskan Etmek, Düşünmek”, “Şey”, ve “…şiirsel biçimde insan mesken tutar” vb. metinler yazan Martin Heidegger’dir. Heidegger insanın ikametle ilişkisini; Yusuf Örnek’in “Çağdaş Filozofların Mimarlığı Yeniden Düşünmesi” adlı metninde yer verdiği şu kavramlarla açıklar:

özelliği bu dörtlüyü kollamak, onu sakınmak, ona itina göstermektir. İnsanın bu sakınmacı/itinalı davranışı bir çeşit korumadır. İnsanlar dünya ile olan bu dörtlü bağlarını şeyler sayesinde korurlar. İnsanın yeryüzündeki eğleşmesi şeylerle eğleşmedir. İnsanlar söz konusu Dörtlüyü şeylere getirirler ve onu orada korurlar. İkamet etmek, Dörtlünün özünü sürdürmesini, şeylere indirgeyerek korur (Örnek, 2015; BWD, 145).’’

Heidegger, köprülerin hangarların, elektrik santrallerinin, otoyolların bina olduğunu, inşa edildiğini ama mesken olmadığı örneğini vererek ikameti, evde bulunma halinden ayrı bir kavram olarak ele almış ve eve dönüşmüş mekanların geçici olduklarını vurgulayarak, ikametin kalıcılığını, eve dönüşen mekanların insan barındırma aracı “Dünyada ikamet etmek herhangi bir yerde olduğunu gözler önüne sermiş ve Sharr’ın “Mimarlar için bulunup ömrünü tüketmek değil; ölümlü olan, Heidegger”de değindiği şu sözleriyle desteklemiştir: “İnsan tanrısal olan, yeryüzü üstünde ve gökyüzü altında onların(binaların) içinde yaşar, ama ikamet etmez.” (Sharr, yaşamaktır. Dünyada ikamet etmenin en temel 2013) 262


263

student work by mehmet leke, selen çatal, hilal kılıç, efe zorba


Bunu şöyle de düşünebiliriz; şeylerin yapı olmasını, ev olmasını sağlayan insan faktörüdür.İnşa edilen şeyde bulunuyor olmak, orada yaşamakla; orada ikamet edilmiş olmakla olunmaz. Örnek, insan ikamet ikilisi arasındaki ilişkiyi Heidegger’in şu sözleriyle açıklığa kavuşturmuştur: ‘’Yeryüzündeki varlık biçimimiz ikamet etmektir. İnsan olmak şu demektir: Ölümlü olarak yeryüzünde olmak, yani ikamet etmek.’’(Örnek, 2015; BWD,141). İnşa etmenin asıl amacı Heidegger’e göre ikamet etmektir, çünkü insan olmak ikamet etmekle olur. İkamet edilen uzam, kişilerin geçmişlerini ve geleceklerini birbirine bağlayan bir köprü gibidir. İkamet, öğrenilebilir bir kavramdır çünkü ikameti şekillendiren, anlamlandıran insanlardır.Yaşam koşulları, bakış açıları, yorumlama şekilleri gibi birçok farklı nokta insanların ikamet şeklini etkileyen kavramlardır. Bu kavramlar değişken olduğu için ve yine bu kavramları oluşturan insan düşünceleri zamanla değişebileceği için “yaşadıkça görme, öğrenme” durumu söz konusu olur. İkamet kavramında zaman bu yüzden önemli bir kıstastır ve tasarı sürecinde bu, göz ardı edilmemelidir. İkamet edilen şeyi anlamlandıran unsur insandır. İnsan, inşa edilen ve ikamet edilen arasında bir bağlayıcıdır bir bakıma. Şeylere, insan tarafından ikamet edilen inşa ürünü de denebilir. İnsan ve zaman izleri, orada farklı bir kuram oluşturur ve o alanı sonsuzlaştırır; onları tanımlanabilir bir hale getirir. Böylece bu alanlar harita üzerinde belirtilen koordinatlarla değil; ikamet edenlerin etrafında şekillenen izlerle anılmış olur. (Örnek, 2015; Guzzoni, 121) Heidegger’in etkisinde kalarak mekan sorununa en kapsamlı şekilde eğilen, Alman Varoluş Felsefesinin önemli temsilcilerinden biri sayılan Otto Friedrich Bollnow insanın doğru ikamet etme amacına dair üç talep dile getirir (Örnek, 2015).Birinci talep; insanı yurtsuzluktan, başı boşluktan kurtarma, insanın uzam içinde sabit bir

noktaya bağlanmasının zorunlu olduğunu ve kendine ait olan mekanın ona güven vereceğini ifade eder.İkinci talep; kendini dış dünyadan izole eder.İç mekanemniyeti- dış dünya riski arasındaki gerilim sayesinde hayat gerçekleşir. Üçüncü talep;evinde oturan, dış mekanla gerilim yaşayan insanın büyük uzama güven duymasıdır. Bu üç taleple insan uzam içindeki ikamette varolabilir (Örnek, 2015; Bollnow, 310). Yapısalcılığa farklı bir bakış açısı kazandıran, mekan üzerinde çalışmış ve düşüncelerine mimari alanda hayat vermeyi denemiş yapısökümcü filozof Jacques Derrida ikamet kavramına, ikamet edilen şeylere bir canlıymış gibi yaklaşılması gerektiğini şu sözleriyle anlatmıştır bize: “Ben, bu kent, bir mirasım… Bana dokunmaz, beni olduğum gibi bırakırsanız, beni kaybedersiniz. Beni korumalı ve açmalısınız, beni sakınmalı ve değiştirmelisiniz, beni kurtarmak için sevmeli ve yaralamalısınız ama sadece belirli bir şekilde… ”(Örnek, 2015; Yage, 95) Bir kentte, bir uzamda canlı varlıklar ikamet etmiyorsa orası zaten bir uzam değildir. İkamet alanı zaman izleri unutulup kendi haline bırakılsa, inşa alanı haline geri dönmüş olur. Alain de Botton’un ”The Architecture of Happiness” adlı eserinde, ikamet kavramını algılayabilmek için Botton şu soruları sorar: Bir ev bizi ne zaman mutlu kılar? Hayatımızın önemli bir kısmını içinde geçirdiğimiz, yani içinde oturduğumuz/ yaşadığımız ve çalıştığımız yapılar ile olan ilişkimizin boyutları nelerdir? Etrafımızı saran şeyler ve mobilyalar bizim hakkımızda sandığımızdan çok daha fazla şey biliyorlar (Örnek,2015; de Botton, 2012). Alain de Botton “etrafımızı saran şeyler hakkımızda sandığımızdan çok daha fazla şey biliyorlar” derken ikamet kavramının baş yapıtı izleri konu almıştır bir anlamda. Eve ait hissetme durumunun oluşması için, mekanın barınaklıktan çıkıp ikamet alanı olmasını, yaşanmışlıklar, anılar,izler sağlar. 264


Botton’ın söyledikleri de tam olarak bu noktada buluşuyor. Geride bıraktıklarımızla… İnsan bulunduğu her yapının içinde aynı insan değildir; kendini ait hissettiği yerde olduğu insandır. Alain de Botton, evi kimlik koruyucusu olarak tanımlar. İnsanlar uzun süre uğramadıkları evlerine geri dönüp etrafına bakınca, bıraktıkları izler, duvarların taşıdığı anıları sayesinde kim olduklarını hatırlarlar. De Botton’a göre 19.yy’a kadar mimaride estetik güzellik kaygısı vardır ve 19. yy ‘da son bulmuştur.Güzellik yerini teknik ve mekanik faydaya bırakmıştır. 20. yüzyılda büyük etkisi olan İsviçreli mimar Le Corbusier, bir evin amacının, içinde oturanlara şunları sağlamak olduğunu yazar: “ 1) Sıcağa, soğuğa, yağmura, hırsızlara ve meraklı komşulara karşı koruma sağlamak, 2) Bol miktarda güneş ve ışık almak, 3) İçinde yaşayanlara yemek yiyebilecekleri, çalışabilecekleri ve kişisel işlerini görebilecekleri odalar sunmak.”(Özcan,2010) 1920’lerden sonra kusursuz boş nesne olarak tanımlanan evi, Le Corbusier “ikamet etmek için makine” olarak tanımlamıştır.Ama bu makine ikametin izlerini taşımaz.Tasarlanan mekânın, boşluğun çeperleri çıplak beyaz duvarlardır. Nur Altınyıldız Altun’un Roysi Ojalvo ile birlikte birçok konuyu ele aldığı kitapta; Mark Wigley’e atıfta bulunarak beyazlığın Le Corbusier’e göre; iyi ahlakla, saflık, yüksüzlük ve temizlikle ilişkilendirildiğini anlatmıştır bize (Artun,2012; Wigley, 1995). Yüzey beyaza boyandığında edep ve ahlak kazanmış olur çünkü; tertemizdir, yapının önüne geçen hiçbir şey yoktur. Nesneleri, eşyaları ölü cisim olarak değerlendiren Le Corbusier; onların saf temiz duvarlarını kirlettiğini düşünmektedir (Artun,2012; A.g.e., 274-276). Le Corbusier’in konut tasarımı ilkelerini gerçekleştirdiği, modernist mimarlığın yapısı, makine çağının ev imgesi Villa Savoye (1928-31) da beyaz yapılır. Cephesinin kesintisiz ve pürüzsüz, keskin yüzeylerden ibaret görünmesi 265

için metal pencere çerçeveleri ve camları, girinti çıkıntı olmadan, duvarla hem yüz yapılır. Tüm yapısal özellikleriyle bir nesne olarak görünen Villa Savoye, bize makine üretimi gibi görünür; bir nesne olarak algılamamıza neden olur ve onu zamanla somutlaştırmak zorunda kalırız (Artun, 2012; Pevsner, 746). Beton iskelet üzerindeki cam ve sıva yüzeyler, sanki kendisi de makine üretimiymiş, bir nesneye aitmiş gibi görünür (Artun,2012). Cephedeki keskin, temiz ve ahlaklı görünüm içeride de devam eder. Le Corbusier, Villa Savoye’dan söz ettiği bir yazısında “ziyaretçilerin dönüp dolaşıp orada ‘ev’ denilen şeye ait bir iz bulamayacaklarını” yazar (Artun,2012). Yayınladığı fotoğrafların çoğunda insan yoktur fakat evin içine bırakılan nesneler dikkat çeker. Şapka, gözlük, sigara, pardösü gibi nesneler.Eşyalar orada ikamet eden; iz bırakabilecek, saf ve temiz beyaz duvarlarını kirletebilecek birileri değil, orada ikamet etmeyen, sadece orada bulunup sonra orayı terk etmiş birinin izleridir. Le Corbusier için mimarlık, kavramsal bir oluşumdur. İnşa edilip hayata karışınca saflığını yitirir, bozulur (Artun,2012; Privacy and Publicity,114).Le Corbusier ikamet makinesinde kendi düşüncelerini yansıtabilmek, istekleri doğrultusunda belirli noktaları algılatabilmek için fotoğraflara önem vermiştir. Çünkü Villa Savoye’un “saflığını” bu fotoğraflar sayesinde koruyabilecektir.Amacı, bu fotoğraflarla zamanı bir kenara bıraktırıp, izlerin hiç oluşmayacağını düşündürmek ya da izleri bir kenara kaldırıp Savoye’un ruhundan uzaklaştırıp bedenine ulaştırmaktı belki de bizi. Fotoğrafların önemi, düşündüğümüz gibi değildi belki ona göre; “ikamet etmek görmek demektir” (Artun,2012) Le Corbusier’a göre. İkamet etmek hayal kurabilmek; hayal kurabilecek bir yer bulmaktır. Evrensel bir kavramdır aynı zamanda; herkesi aynı çatı altında buluşturur çünkü herkes benliğini bulma çabasındadır, anılar saçar etrafına, “ikamet makinelerine”. Mimarlık içinde yaşanınca hayat bulur. Sadece görsel değildir bu yüzden mimarlık, aynı zamanda duyusaldır. Mimarlık nesnesi, orada ikamet eden insanların


ve zamanın bıraktığı izleri- her ne kadar istenilmeyecek bir unsur haline gelse de- anıları, Le Corbusier’in kir olarak tanımlandırdığı kavramları taşımak zorundadır. İkamet edilen yerlerin kullanıcı profilleri değişir, her bireyin farklı izleri vardır ve orada birikir zamanla. İkamet edilen nesnenin “home” kavramıyla bütünleşebilmesi için o izleri barındırması gerekir.Kendini ait hissetme, en önemli kıstaslardan biridir ev kavramı ve ikamet için. Bu kirler, bu izler aitlik kavramını oluşturur zamanla. İnsan, evi düşleyerek, düşünerek, anımsayarak var eder ve her yeni ev daha önce yaşanılan evleri de içinde barındırır. Ev ne kadar karmaşık olursa hayallere dalmak için açılacak o kadar çok yer olur. Bodrum katları evlerin karanlık, gizemli, keşfedilmeyi bekleyen bilinçaltıdır, düşleri barındırır. Karanlık ve gizemli yerlerde insan ister istemez kendi iç dünyasıyla buluşur.Işık yoktur, dışarıya açılan pencereler yoktur. Bodrum katları orada kurulan hayallerle aydınlanır; anlam kazanır. Artun da modernist mimarların,hayal kurmanın gerçekleşmemesi için yerin altına inmediklerini hatta yapıları yerde konumlandırmadıklarından bahsetmektedir (Artun,2012). Le Corbusier’deVilla Savoye’da pilotiler ile zemini yukarı taşıyarak bodrumun oluşturacağı hayallerden uzaklaşmıştır. Bunun haricinde evin her yeri pürüzsüz yüzeyler barındırır, az eşya kullanılmıştır ve birkaç duvar hariç çoğu duvar beyazdır. O saflığı kirletecek hiçbir şey bulunmamaktadır. Villa Savoye savaş yıllarında terk edilip kendi haline bırakılmıştır(Artun, 2012). Ve işte o vakit; zaman, ikamet makinesini, terk edilmiş bir hayal makinesine çevirmiştir. Sıvaları dökülüp, fotoğraflarda bulunmayan nesneler yer almaya başlamıştır. Beyaz büyü bozulmuştur, artık hayallerin kurulması için bodrum katına inişe gerek kalmamıştır. Artık zamanın, orada ikamet eden diğer varlıkların izlerini taşımaktadır. Ve bu izler orası eski haline dönüştürülse, yeniden bembeyaz olsa bile yok olmayacaktır. Çünkü beyaz boya kirleri kapatacaktır, ama ikamet edenlerin izlerini asla silemeyecek, onları yok edemeyecektir.

References / Kaynaklar Artun Altınyıldız, Nur; Ojalvo Roysi (2012). Arzu Mimarlığı: Mimarlığı Düşünmek ve Düşlemek. İstanbul: İletişim Yayınları. Blake, Peter (1966). Le Corbusier, Architecture and Form, Baltimore: Penguin, s. 67. Bollnow, Otto Friedrich (2010). MenschundRaum, 11. Auflage, Verlag Kohlhammer Stuttgart. De Botton, Alain (2012). Glückund Architektur, 2. Auflage, Fischer Verlag Frankfurt am Main. Guzzoni, Ute (2009). Der andere Heidegger, Verlag Karl Alber Freiburg/München. Wigley, Mark (1995). White Walls, Designer Dresses, The Fashioning of Modern Architecture, Cambridge, Ma.: MIT Press. Pevsner, Nikolaus (1959). “Time and Le Corbusier”, Architectural Review, 746 , s. 160. Örnek, Yusuf (2015). Mimarlık ve Felsefe:Çağdaş Filozofların Mimarlığı Yeniden Düşünmesi Erişim: 24.11.2016.http:// docplayer.biz.tr/3758475-Mimarlik-ve-felsefe-cagdasfilozoflarin-mimarligi-yeniden-dusunmesi.html Özcan, Kenan (2010). Mutluluğun Mimarisi 1.Bölüm Erişim: 08.02.2017, http://www.konseptprojeler.com/mutlulugunmimarisi Sharr, Adam (2013). Mimarlar için Heidegger. İstanbul: YEM Yayın. Stanislaus von Moos’tan aktaran Beatriz Colomina, Privacy and Publicity.

266


Acknowledgement/Teşekkür This paper is developed within “ARCH 445 PHILOSOPHICAL TOPICS IN ARCHITECTURAL DISCOURSE” course coordinated by Lecturer Deniz Çetin in 2016-2017 Fall semester in İstanbul Kemerbugaz University Department of Architecture. Bu makale, Öğr. Gör. Deniz Çetin’in 2016-2017 Güz döneminde,İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü seçmeli dersi olan “ARCH 445 MİMARLIKTA FELSEFİ TARTIŞMALAR” dersinde kaleme alınmıştır.

About Author

Yazar Hakkında

She was born in Istanbul on October 2, 1996. She 2 Ekim 1996’da İstanbul’da doğdu. Gaziosmanpaşa finished Gaziosmanpaşa Anadolu High School. In 2014, Anadolu Lisesini bitirdi. 2014 yılında İstanbul Kemerburgaz she has started her architecture education in the Faculty Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bölümleri Fakültesiof Engineering and Natural Sciences Department of Mimarlık bölümünü kazandı. 1 yıl İngilizce hazırlık ardından Architecture at İstanbul Kemerburgaz University. She bölümüne geçiş yaptı ve şuan 2. Sınıfta öğrenim görmekte. is now a second year architecture student. She likes to Bölümüyle ilişkin olarak; maket yapmayı, çözüm yolları make models, produce solutions. She also participates in üretmeyi seviyor.Bölümü kapsamında workshoplara workshops to improve herself. In addition to English, she is katılmakta ve kendini geliştirmekte. Kariyer hayatında etkili studying German and Italian because she thinks it will be olacağını düşündüğü için İngilizceye ek olarak Almanca ve effective in her career. She met philosophy in architecture İtalyanca eğitimi almaktadır.Mimarlıkta felsefeyle Deniz in the second semester at Deniz Çetin’s class. For learning Çetin’in dersinde 2. sınıfta tanıştı ve değişik görüşler, about different opinions, philosophy is an important factor kuramlar öğrenmek için felsefenin önemli bir etken olduğunu to learn the theories and this is not only for architecture; At ve bunun sadece mimarlık için değil; aynı zamanda olaylarathe same time, that the events - to change the angles that durumlara bakılan açıları da değiştirmek için olduğunu are seen in the circumstances. In her spare time she likes to düşünüyor.Boş zamanlarında ise yeni yerler keşfetmeyi, yeni discover new places, taste new tastes, play guitar, listen to lezzetler tatmayı, gitar çalmayı, müzik dinlemeyi ve dans music and dance. etmeyi seviyor. 267


LE CORBUSIER’S MODERNIST APPROACH WITH CONCEPT OF HOUSE LE CORBUSIER’IN MODERNİST YAKLAŞIMI İLE EV OLGUSU Sevtap Ertem

Abstract In terms of visual perception and functionality, human, time and sensuality factors should not be ignored in the name of modernist approach. The building should carry daily life, time and human traces. And in this context, “realspace” and “ideal space” should be intertwined.

Özet Modernist yaklaşım adı altında, görsel algı ve işlevsellik için; insan, zaman ve duyusallık faktörleri göz ardı edilmemelidir. Yapı, günlük yaşamın, zamanın ve insanın izlerini taşımalıdır.Bu kapsamda “gerçek mekan” ve “ideal mekan” iç içe olmalıdır.

Key Words: Visit, residence, trace

Anahtar Kelimeler: Ziyaret, ikamet, iz

Le Corbusier evin yaşamak için bir makine olduğunu söylemektedir. Ancak tanımladığı makineyi ikamet etmek ile bağdaştırmaz. Ona göre tasarlanan mekân, hem temizlik ve saflık hem de iyi ahlakı simgeleyen, beyaz duvarlar ile çevrelenmelidir (Wigley’den aktaran Artun, 2012). Le Corbusier, modernist mimariyi 5 temel ilkeye dayandırmaktadır:Kolonların, duvarları taşıyıcı olmaktan kurtararak bütün yükü alması, yapının taşıyıcıları ve duvarların işlevsel yönden birbirinden bağımsız olması, betonarme strüktürün teknik özelliğinin dışında estetik öğe olarak kullanılması, serbest cephenin bir parçası olarak yatay bant şeklinde uzanan pencerelerin iç mekânı aydınlatması, ve son olarak en üst katta binanın doğal çevreyle uyumunu sağlamak için çatıların teras bahçeye dönüştürülmesidir (Çoban, 2013).Le Corbusier 1928 yılında tasarlamaya başladığı Villa Sayoye’datüm bu ilkeleri uygulamaktadır.

Le Corbusier bir yazısında Villa Savoye’dan söz ederken, orada yaşayan insanlardan ziyaretçi olarak bahseder ve ziyaretçilerin Villa Savoye’da“ev”denilenolgu ile ilgili bir şey bulamayacaklarını söyler (Colomina, 1996). Ona göre ortaya çıkarılan yapılarda ikametçiler yoktur. Bu yaklaşımını da yayınladığı fotoğraflarda görebiliyoruz. Fotoğraflarda insanlar yoktur, farklı farklı nesneler vardır. Şapka, gözlük, ekmek vb. (Colomina, 1996)…bu nesneler evde birilerinin olduğunu ancak orada kalıcı iz bırakmadıklarını anlatmaya çalışır. Yani orada var olan bir yaşam yoktur. Nesneler ziyaretçiler tarafından bırakılmıştır. Ayrıca Le Corbusier için öncelikli olan görselliktir ve ikamet etmeyi görsel haz üzerine yoğunlaştırmıştır, ona göre modernist yaklaşım işlevsellik ile paraleldir: ‘Bir şey, ihtiyaca cevap veriyorsa güzeldir’ (Artun, 2012). Kısaca üzerinden geçtiğimiz Le Corbuiser’nin 268


modernist anlayışında, bireyselliğin ön planda olduğunu ve yapıyı kullanan insanlar için gerçekleştirilemeyecek yani işlevsellik yaklaşımının da aslında donuk yani duyusallıktan devamlılığı olamayacak bir hedeftir. Çünkü burada zaman uzak bir yaklaşım sergilediğini görebiliriz. Bunun nedeni ve insan faktörleri göz ardı edilmiştir. Villa Savoye’da güzellik yaşadığı dönemdeki koşullar olabilir. 1876 Endüstri devrimi tamamen görsel algıya yönelik verilmiştir. Yapının aynı hissi ile teknolojinin ve ulaşım olanaklarının gelişmesi ile birlikte verebilmesi için beyaz duvarlar hep beyaz kalmalıdır ki birçok alanda değişimler meydana gelmiştir. Tarımda yıllar içinde güzellik bozulmasın. Ayrıca insan akıldan ibaret makinelerin kullanılmaya başlanması ile tarım alanında daha değildir. Belli zevkleri ve tutkuları vardır. Ev yalnızca onlara az insan gücüne ihtiyaç duyulması sanayileşen kentlere fiziksel olarak değil, manevi olarak da cevap verebilmelidir. yoğun bir göç olmasına sebep olmuştur (Benevolo’dan Neden beyaz duvarlar? Burada da mimarın, evi bir fotoğraf aktaran Birol,2006). Le Corbusier yaşamının büyük bir makinesi olarak görmesi yatıyor olabilir. Çünkü beyaz kısmını Paris’ de geçirmiştir. Paris o dönemdeki büyük duyusallıktan arınmıştır. Beyaz duvarlar, dışarısı algılanmak endüstri kentlerinden biridir. Fabrikaların kentsel alanlara istendiğinde ortamda karışıklık çıkarmaz, çünkü ışıkla kurulması kentlerde nüfus yoğunluğunun artmasına neden birleştiğinde soyutlaşır. Burada Le Corbusier’nin dışarıyla olur. Bu durum, insan yoğunluğuna hazırlıksız olan kentlerde olan temasını kesmeme isteği yatıyor. Ek olarak burada hızlı bir şekilde ihtiyaca yönelik yapıların tasarlanmasına yol mimarın,tasarımının sahip olmasını istediği beyaz duvarlar açmış ve işlevsellik ön plana çıkmıştır. Ayrıca Le Corbusier’in ile kurgulanmış heykelsi bir duruş ile ve ziyaretçilerden yaşadığı dönemin 1. ve 2. Dünya savaşları arasında olması bahsederekyapıda kalıcı izler bırakılmaması beklentisi ile dolayısıyla ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar ve yine 1929 tasarımı üzerinde otorite kurma isteği de yatıyor olabilir. Buhranı sebebiyle ekonominin çökmesi Corbusier’i Le Corbusier’nin modernist yaklaşımı ile daha insani bireysellik ve işlevsellik doğrultusunda çalışmaya itmiş işlevleri olan yapı tasarlamak mümkün müdür? Bu soru için olabilir.Ancak sipariş üzerine tasarladığı Villa Savoye’da da de Eileen Gray’in E-1071 isimli evine bakıldığında, Gray’in durum bu şekilde mi olmuştur? Le Corbusier’nin 5 tasarım ilkesini uyguladığı görülür. Villa Savoye üzerinden modernist yaklaşımı Ancak işlevselcilikten ve rasyonellikten uzak kalmaya incelediğimizde, çıplak beyaz duvarlar, bant pencereler ve çalıştığı da farkedilir. Ona göre iç mekân dış görünüşe feda evin heykelsi duruşunun ön plana çıktığını görebiliriz. Le edilmemelidir. Onun evi, içeriyi dışarıyla birleştiren büyük Corbusier’nin evi yaşamak için makine olarak görmesinin açıklıklara karşın, alçak duvarlar, paravanlar, sürme kapılar, yanında, aslında görmek için de makine olarak tasarladığı panjurlar, tenteler, perdelerle mahremiyeti sağlar. Ev söylenebilir. Onun için evin içi ve dışı bir olmalıdır. sakinleri yalnız oldukları izlenimine kapılmalıdır ya da arzu Peki, burada var olan insan işlevi nerededir? Aslında ettiklerinde yalnız kalabilmelidir (Artun, 2014). kendisinin ziyaretçilerden söz ederkenki yaklaşımı, o evde Le Corbusier 1938-1939 yıllarında birkaç kez yaşayan insanların gerçekten ziyaretçi olarak kalmalarını Gray’in tasarladığı evde kalır. Ve bu yıllarda Gray’in evinin sağlayabilecek midir? Çünkü insan yaşadığı yerde iz bırakmak beyaz duvarlarına sekiz tane duvar resmi yapar. Oysa beyaz ister. Oranın başkasına ait gibi değil de kendisine ait olduğunu duvarları tasarımda ön plana çıkaran kendisidir ve resimleri hissetmeye ihtiyacı vardır, hatta istediğinde kendi köşesine yaptıktan sonra da “içi bembeyaz ev zaten çok güzeldi ve çekilip yalnız kalabilmeye de. Ancak evi yaşamak için bir ben hünerimi göstermesem de pekâlâ olurdu”demiştir araç olarak görmek ve yaşamak eylemi gerçekleştirilirken, (Constant’tan aktaran Artun, 2014). Ancak burada kendisiyle iç mekânın değil dış mekânın algılanması için yapıyı çelişmiştir. Ziyaretçilerden söz ederken aslında kendisinin kullandırmak istemesi ve tasarımı bu yaklaşıma göre yapmak, gerçekte ziyaretçi olduğu bir evde iz bırakarak bir nevi 269


ikametçi durumuna geçmiştir. Tüm bu yorumlamalardan sonra, mimarın görselliği ön planda tutup, zaman, insan ve duyusallık faktörlerinigöz ardı ettiği Villa Savoye’a ne olduğuna bakıldığında; 1959’da René Burri’nin çektiği fotoğraflardan Villa Savoye’un beyaz olma özelliğiniyitirdiğini görüyoruz. Yıllar içinde bitkiler, hayvanlar ve insanlar orada izlerini bırakmışlardır. Yani yine burada Le Corbusier’nin ziyaretçi olarak bahsettiği faktörler, tasarımında kalıcı izler bırakarak ikametçi konumuna geçmiştir.Bu konumda artık o yapı, soğuk heykelsi durumundan kurtulmuştur, çünkü artık yapının bir hikâyesi vardır. İnsan o yapıya baktığında yalnızca beyaz duvarlar değil, orada geçen hikâyeler için bazı tahminlerde bulunabilir. Burada,başlangıçta Le Corbusier’nin göz ardı ettiği zaman kavramının kendiliğinden yapıya yerleştiği de görülür. Artık Villa Savoye, gerçek bir mekân olma özelliği taşımaya başlar.

References / Kaynaklar Altınyıldız Artun, Nur. (2012). Mimarlık Nesnesi ve Başka Nesneler. Erişim: Ocak 10, 2017, http://www.e-skop.com/skopdergi/ mimarlik-nesnesi-ve-baska-nesneler/580 Altınyıldız Artun, Nur. (2014). Arzunun Bedeli: Eileen Gray ve Le Corbusier. Erişim: Ocak 10, 2017, http://www.e-skop.com/skopbulten/ arzunun-bedeli-eileen-gray-ve-le-corbusier/2179 Birol, G. (2006). Modern Mimarlığın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi. Megaron, Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Dergisi, Ekim 2006, 3-16. Çoban, H. (2013). Le Corbusier. Erişim: Ocak 10,2017, http://haticecoban.blogspot.com. tr/2013/06/le-corbusier.html

Acknowledgement/Teşekkür This paper is developed within “ARCH 445 PHILOSOPHICAL TOPICS IN ARCHITECTURAL DISCOURSE” course coordinated by Lecturer Deniz Çetin in 2016-2017 Fall semester in İstanbul Kemerbugaz University Department of Architecture. Bu makale, Öğr. Gör. Deniz Çetin’in 2016-2017 Güz döneminde,İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü seçmeli dersi olan “ARCH 445 MİMARLIKTA FELSEFİ TARTIŞMALAR” dersinde kaleme alınmıştır. 270


About Author

Yazar Hakkında

My name is Sevtap Ertem. I was born in Istanbul in 1993. I completed primary and secondary education in Trabzon Mehmet Akif Ersoy Elementary School. Then I completed my high school education at Trabzon High School. I started to study in English architecture department at Kemerburgaz University in Istanbul in 2012. In 2015, I built a construction site for a month in Polat Road Construction Company in Istanbul. In 2016, I completed office internship at Eichenseher Engineering for 2 months in Munich, Germany. I can speak English (good), German (beginner) and Italian (beginner) languages. I still continue to study architecture.

Adım Sevtap Ertem. 1993 yılında İstanbul’da doğdum. İlköğrenim ve ortaöğrenimimi Trabzon Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda tamamladım. Ardından lise öğrenimimi Trabzon Lisesi’nde tamamladım. 2012 yılında İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde İngilizce mimarlık bölümünde eğitim almaya başladım. 2015 yılında, İstanbul’da Polat Yol İnşaat firmasında 1 ay süren şantiye stajımı yaptım. 2016 yılında, Almanya Münih de Eichenseher Engineering firmasında 2 ay süren ofis stajımı tamamladım. İngilizce (iyi), Almanca (başlangıç seviyesi) ve İtalyanca (başlangıç seviyesi) dillerini biliyorum. Halen mimarlık eğitimi almaya devam ediyorum.

271


CORBUSIER’S WINDOW:

AN EXAMINATION OF LE CORBUSIER’S PHOTO REPRESENTATION AND WINDOWS AS A PHOTO FRAME WITH CONSIDERING JOHN BERGER’S WAYS OF SEEING

CORBUSIER PENCERESİ:

LE CORBUSIER’İN FOTOĞRAF TEMSİLİ VE BİR FOTOĞRAF ÇERÇEVESİ OLARAK GÖRDÜĞÜ PENCERELERİN JOHN BERGER’İN GÖRME BİÇİMLERİ ÜZERİNDEN İNCELEMESİ Büşra Kara Abstract “This is the key: to look … to look/ observe/ see/imagine/ invent/ create” Le Corbusier, 1963

Özet “ Anahtar şu: bakmak… bakmak/gözlemlemek/görmek/ hayal etmek/icat etmek/yaratmak” Le Corbusier, 1963

According to the Corbusier, the home is a camera positioned into nature. The lens of this camera is the window. The apartment defines modern subjectivity with its own eyes. In this case, the subjects only can be a temporary part of the vision system. Beatrice Colomina says: “The humanist subject has been displaced.”

Corbusier’e göre ev, doğaya yerleştirilmiş bir fotoğraf makinesidir ve evin penceresi ise bu fotoğraf makinesinin merceği, başka bir deyişle evin dışarıya bakan gözü konumundadır. Böylece ev, modern öznelliği kendi gözüyle tanımlamış olur. Özne, görme biçimineyalnızca evin geçici bir parçası olarak dahil olabilir. Beatrice Colomina’nın deyimiyle; “Hümanist özne yerinden edilmiştir.”

John Berger points out that the way of seeing is exactly not objective. People selects the places to look and see, and therefore the ways of seeing become personal. In this context, does architect’s design choice, limit the forms of personal vision based on choice, or not? This paper tries to examine this point by considering Berger’s Ways of Seeing.

Key words: Seeing, photography, window, Le Corbusier, John Berger

John Berger, görme ediminin tam olarak objektif olmadığını, insanın baktığı ve gördüğü yeri kendisinin seçtiğini, dolayısıyla görme biçimlerinin kişiselleştiğini söyler. Bu bağlamda, mimarın tasarım kararı, bireysel seçime dayanan görme biçim ve deneyimini sınırlandırır mı? Yoksa bu durum, ziyaretçinin deneyim süreci için nitelikli bir yönlendirme midir? Bu soru, makalede John Berger’in ‘görme biçimleri’ üzerinden cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Görmek, fotoğraf, pencere, Le Corbusier, John Berger

272


Is it a choice to see?

Görmek bir seçim midir?

John Berger shows us the different aspects of the John Berger, “Görme Biçimleri” adlı kitabı ile works by asking unanswered questions while analyzing the geçmiştengünümüze ortaya çıkan farklı görsel temsillerin various visual representations that have emerged from the analizini yaparken, sorgulanmamış olanı sorgulayarak past today with the book “Ways of Seeing.” It not only gives sanateserleriningölgede kalmış birtakım yönlerine ışık us information about the great works, but also about the tutar. Yalnızca büyük ve ünlü sanat eserlerinin değil, reklam forms and purposes of the use of advertising and imagery, ve imgelemelerin de kullanım amaç ve yöntemleri ile ilgili and allows us to question. John Berger (1972) says, “Seeing bilgiler verir ve böylece biz okuyucuların da birsorgulama comes before words. The child looks and recognizes before yapmasına olanak tanır. John Berger (1972), “Görme he/she can speak” and talks about the importance of visual konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan sense and the visual satisfaction of intelligence, the most önce bakıp tanımayı öğrenir” der ve yaşadığımız dünyayı important tool we use to perceive the world that we live in. algılamak için başvurduğumuz en önemli araç olan görme According to Berger, the way we think and believe duyusu ve zekânın görsel tatmininin ne kadar önemli influence our way of seeing. We are beginning by seeing to olduğundan bahseder. perceive, recognize and give meaning to the environment Berger’e(1972) göre düşündüğümüz ve inandığımız and the society we live in. The vision that develops and şeyler, aynı zamanda yetiştiğimiz toplum, görme biçimimizi guides us is shaped by the sociological values of the society etkiler. İçinde yaşadığımız çevreyi ve toplumu algılamaya, such as the education we receive, the way we look, the tanımaya ve ona anlam kazandırmaya başlamamızdaki en way we think, and what the way we believe. In this context, birincil araç görme duyusudur. Toplum değerleri, eğitim, creating visual imagery is the result of an effort to express bakış açısı, düşünce, ideoloji ve inanç gibi toplumsal ve what we see as a kind. Because the images we create are sosyolojik etmenler,gelişim sürecinde görme edimine bir more lasting than the objects and people that the images biçim kazandırır. Bu bağlamda, görsel imgeler yaratmak bir animate and over time, the objects and people that the nevi gördüklerimizi dile getirme çabasının bir sonucudur. images revive take their place, so we reproduce the views Yaratılan bu imgeler, canlandırılan nesne ve/veya kişilerden again (Berger, 1972).For this reason, what we see is a daha kalıcıdır ve zamanla imgeler, canlandırdığı bu kişi ve product of a personal approach. So we see things around us nesnelerin yerini alır. Böylece var olan görünümler aslında with an entirely objective know eye. Once we know what we yeniden üretilmiş olur. Bu nedenle, gördüğümüz şey see at the beginning, it is directly related to what we choose tamamen kişisel bir yaklaşımın ürünü olur. Bu bağlamda to look at so that seeing becomes the person’s choice. düşünmeye devam edersek, hiç kimsenin etraftaki nesneleri Photography is also a representation of sight. tamamen tarafsız bir görüşlealgılayamıyor olması gibi bir In photography, the subject witnesses the production of sonuca varırız. İlk etapta neyi gördüğümüz, neye baktığımızla reality outside of itself. According to Berger, the creation –daha doğrusu neye bakmayı seçtiğimizle– doğrudan ilişkili of the views through the camera is the presentation of the olduğuna göre, görmek edimi kişinin kendi seçimi haline world to whom the photographer sees and which he wants gelmiş olur. to see and show with his interpretation (Berger, J., Ways of Fotoğraf da bir çeşit görme temsilidir. Fotoğrafta, Seeing, 1972).The purpose here is not to show the real but özne kendi dışındaki gerçekliğin üretimine şahit olur. to produce a new reality. Beatriz Colomina has dealt with Berger’e (1972) göre, fotoğraf makinesi ile oluşturulan bir 273


the concepts of an interior, exterior, and boundary regarding relativity on the photo and reproduction of Le Corbusier’s buildings (Colomina, 1996). Le Corbusier is not satisfied with emphasizing the lines that will be more important when the building is experienced, or by clearing details that do not seem nice. He also erases a topography that has hills and three dimensions (Yıldırım, 2009). He plays with photographs by holding spatial experience which is subjective with the conceptual architecture that he designed, perceived or tried to create. Le Corbusier is not only interested in designing space but also attempts to design a unique experience to perceive space. Thus, reproduction through design and photography intersects in this process. As we can see from these, Corbusier thinks that the photograph is documented by uniformizing the place. According to him, the experience and perception in the space are entirely lost in the photograph. At this point, Corbusier thinks that representation is inadequate regarding understanding and living, so he evaluates them separately. Because of this distinction, Le Corbusier can erase photographs that would put the spatial and environmental elements of his work in magazines and books (Colomina, 1996). It is noteworthy that Le Corbusier attaches importance to the perception and experimentation that is created by the structure rather than the form and does not hesitate to change the form using representation when it is deemed necessary. This reproduction situation is another dimension of the designing practice for Le Corbusier and proof that the design process has never ceased. The designs are redesigned through photos, images, and this architectural production cycle never ends.

görüntüye bakmak, fotoğrafı çeken kişinin kendi yorumuyla oluşturduğu öznel bir çerçeve üzerinden, yine fotoğrafçının gördüğü ve izleyiciye göstermek istediği dünyaya bakmaktır. Burada amaç gerçek olanı göstermek değil yeni bir gerçeklik üretmektir. Colomina (1996) iç, dış ve sınır kavramlarını fotoğraf üzerindeki görecelilik açısından incelerken, Le Corbusier’nin kendi binalarını fotoğraftaki temsili üzerinden yeniden üretmesürecine değinir. Le Corbusier, fotoğraf temsilinde, binasının deneyimlendiğinde daha çok önem arz edebilecek olan hatlarını vurgulamayave göze hoş görünmeyen detayları silikleştirmeye çalışır. Arkadaki tepeleri ve üç boyutlu topografyayı da fotoğraftan siler (Yıldırım, 2009). Öznel olan mekânsal deneyimi, kendi tasarladığı, algıladığı veya yaratmaya çalıştığı kavramsal mimariyle bir tutarak fotoğraflarla oynar. Le Corbusier sadece mekân tasarlamakla yetinmez, aynı zamanda mekânı algılayana özgü deneyimi de tasarlamaya girişir. Böylece tasarım ve fotoğraf üzerinden yeniden üretim bu süreçte kesişir. Le Corbusier, fotoğrafın mekânı tekdüzeleştirerek belgelediğini düşünür. O’na göre mekân deneyimi ve algısı fotoğrafta kaybolur. Temsilin yapının anlaşılması ve deneyimlenmesi noktasında yetersiz olduğunu düşündüğü için, yapıyı ve temsili ayrı değerlendirir. İşte bu ayrım sebebiyleLe Corbusier, yapının mekansal ve çevresel öğelerini dergi ve kitaplara koyacağı fotoğraflardan silebilmektedir (Colomina, 1996). Le Corbusier’nin formdan çok yapının oluşturduğu algıya ve sunduğu deneyime önem vermesive gerekli gördüğünde temsil aracılığıyla form üzerinde değişiklik yapmaktan çekinmemesi dikkat çekicidir. Bu yeniden üretim durumu,Le Corbusier için tasarlama pratiğininbir başka boyutu ve tasarım sürecinin hiçbir zaman son bulmadığının kanıtıdır. Tasarlar, inşa eder, fotoğraflar, imajlar üzerinden “According to Corbusier, the house is a system yeniden tasarlar ve bu mimari üretim döngüsü hiç bitmez. of taking photographs. It is the window that determines the nature of the photo. The house as “Le Corbusier’ye göre, ev bir fotoğraf çekme a camera placed in the countryside and the lens of sistemidir. Fotoğrafın doğasını belirleyen çerçeve 274


this camera is the window. It is disconnected from nature and moving.” (Taskin,2012) The window is a fluid boundary separating the interior and exterior from each other. A person looking out of a window of a place, like looking at a camera, displays the exterior and the reflection of the window as well as the reflection of the space. In this way, creates a new truth by lifting the borders between the inside and the outside. The window is a frame like a photograph. It started a debate between Le Corbusier and Auguste Perret on the idea of looking in the window of the room and capturing it in memory by an eye. It is thought that vertical windows give perspective depth and aim to look at one place. The horizontal window cuts the skyline, perspectives and prevents the landscape. According to Perret, the window is opened by holding it from the center; it is the human being and a vertical line. When the window is horizontal, it opens by sliding, and the person turns into an environmental object. In this context, we can evaluate Perret as a humanist and Corbusier as a modernist. In response, Le Corbusier designed a four-winged foldable horizontal window manned by the center opened to the side. Thus the window reflects the movie frames. (Champbell, 2014) Here we are encountering a representation. The landscape framed by the horizontal window wings is presented in a narrative, like in a film strip. “Horizontal windows are frames that open outward. Frames provide the look and take the image into the structure. At this point, an apartment is a photographic machine used by the subject, and the relationship between the person living in it and the outside world. The flat defines its modern attribute with its eye. The traditional subject may only be a temporary part of the vision system. The humanist subject has been displaced.”(Colomina, 1996) 275

penceredir. Ev, doğaya yerleştirilmiş bir fotoğraf makinesidir; bu fotoğraf makinesinin merceği ise yine penceredir. Doğadan kopuktur ve hareketlidir” (Taşkın, 2012). Mimaride iç mekan ile dış mekanı birbirinden ayıran sınır net değil, akışkandır. Bir mekânın penceresinden bakan insan da, fotoğraf makinesinden bakıyormuş gibi, hem dışarıyı hem de penceredeki kendi yansımasını ve bulunduğu mekânın yansımasını görüntüler. Böyleceiçmekan ve dışmekan arasındaki sınırları yumuşatarak ortadan kaldırır ve yeni bir gerçeklik oluşturur. Pencere de fotoğraf gibi bir çerçevedir. Mekânın penceresinden bakma ve göz ile hafızaya hapsetme düşüncesi, Le Corbusier ile Auguste Perret arasında bir tartışma başlatmıştır. Dikey pencerenin perspektif derinliği verdiği ve bir yere bakmayı hedeflediği düşünülür. Yatay pencere ise gökyüzü şeridini ve perspektifi keser ve manzarayı engeller. Perret’ye göre pencere, ortasından tutularak açılır; insan duruşunun yansıması ve dikey bir çizgidir. Pencere yatay olunca kayarak açılır ve insan çevresel bir objeye dönüşür. Bu bağlamda Perret’yi hümanist, Le Corbusier’i ise modernist olarak değerlendirmek mümkündür. Le Corbusier yanıt olarak ortadan katlanarak insanın merkezden yönettiği ve yanlara açılan, dört kanatlı, yatay bir pencere tasarlar. Böylece pencere, bir filmin karelerini yansıtır(Champbell, 2014).Burada da bir temsil ile karşılaşılmaktadır. Yatay pencere kanatlarının çerçevelediği manzara, bir film şeridi içindeymiş gibi hikâyeleştirilerek sunulur. “Yatay pencereler, dışarıya açılan çerçevelerdir. Çerçeveler bakışı sağlar ve görüntüyü yapının içerisine alır. Bu noktada apartman dairesi, öznenin kullandığı bir fotoğraf makinesidir ve içinde yaşayan kişi ile dış dünya arasındaki yapıdır. Modern öznelliği kendi gözüyle tanımlar. Geleneksel özne görme düzeneğinin ancak geçici bir parçası olabilir. Hümanist özne yerinden


As it was mentioned before, there is no form of non-personal sight (Berger, 1972). Directing visitors’ perceptions and experiences is part of Corbusier’s design. In this context, what Corbusier does is not to impose a form of vision, but to allow viewers to create personal vision experiences in the frame of horizontal windows that create a more intense depth of perception. Corbusier wants the audience to focus on that area of the frame and make their experience in this direction. This experience is also a design product, and this does not limit the way the viewer sees it, as you might think in the first, on the contrary, it gives it a qualification. Also, while Corbusier positions these windows; he has taken into account the human proportions -like in the whole process of designing- and has taken into account the angle of view of the horizontal axis. (Colomina, B., Privacy and Publicity, 1996) In here, we can also say that these horizontal windows are extending along the axis capture integrity. For the completion of the vertical vision perception, the human body enters the circuit again. In this case, the viewer should approach the window and complete the pieces and this point to another physical and visual experiment. On the Corbusier’s design process that is focused on human proportions, John Berger says; “… it suggests nothing which is larger than you – no glory, no prestige, no demagogy and no propertymorality. It offers no excuses for living in such a way as to be less than yourself. And this, although it began as a question of spirit, was in practice only possible as a question of proportion.”(Berger, 2008) Photographs and windows; they both produce presentations that are thought to be real, but the common points are to be isolated from the right image by a chosen boundary. What appears is externalized and imaged. The image becomes the observed object of the viewer. Where the border is and how

edilmiştir” (Colomina, 1996). Daha önce de altı çizildiği üzere, kişisel olmayan görme biçimi yoktur (Berger,1972). Ziyaretçilerin algı ve deneyimlerini yönlendirmek,Le Corbusier’nin tasarım sürecinin bir parçasıdır. Le Corbusier’nin yaptığı şey bir görme biçimi dayatmak değil, daha yoğun derinlik algısı yaratan yatay pencerelerin sunduğu çerçevede, izleyicilerinin kişisel görme deneyimlerini oluşturmalarına olanak tanımaktır. İzleyicinin çerçeveye aldığı o alana odaklanmasını ve deneyimini bu yönde gerçekleştirmesini istemiştir. Bu da bir tasarım ürünüdür ve ilk etapta düşünüldüğü gibi izleyicinin görme biçimini sınırlandırmaz, aksine bu biçimebir nitelik kazandırır. Le Corbusier bu pencereleri konumlandırırken – tüm tasarım sürecinde olduğu gibi- insan proporsiyonunu dikkate almıştır ve yatay eksendeki görüş açısını da göz önünde bulundurmuştur(Colomina, 1996).Bu noktada, eksen boyunca uzanan bu yatay pencerelerin bir bütünsellik yakaladığı da söylenebilir. Dikey görüş algısının tamamlanması için ise insan vücudu tekrar devreye girer. Bu durumda izleyici pencereye yaklaşarak parçaları tamamlamak durumundadır ve bu da başka bir bedensel ve görsel deneyime işaret eder. Le Corbusier’nin insan proporsiyonu odaklı tasarım sürecini Berger (2008) şöyle yorumlar: “…hiçbir ün, prestij, demagoji ve mülkiyet olmaksızın, olduğundan fazla olan hiçbir şeyi vaat etmemiştir. Kendinizden daha azını karşılayacak hiçbir mazeret sunmaz. Ve bu durum, ruhsal bir mesele olarak ortaya çıktığı halde, uygulama odağında ancak orantı ile var olmuştur.”(Berger, 2008) Fotoğraf ve pencere; ikisi de gerçek olduğu düşünülen sunumlar üretir fakat asıl ortak noktaları seçilmiş bir sınırla gerçek görüntüden izole olmalarıdır. Görünen 276


it is defined, is a subjective definition and it is a relationship that must constantly be questioned. Again, because reality cannot afford the whole, it is to produce a “new reality,” according to Colomina. References / Kaynaklar

şey dışsallaşır ve imajlaşır; içine girerek, objektifin arkasına geçerek ya da bir çerçeve dâhilinde bakarak… Görüntü, bakan kişinin bakılan nesnesi olur. Sınırın nerede nasıl tanımlandığı sübjektiftir ve sürekli sorgulanması gereken bir ilişkidir. Özetlemek gerekirse, gerçekliğin tamamını karşılamadığı için, bu durum “yeni bir gerçeklik” üretmektir.

Berger, J. (1972).Ways of Seeing. Penguin Books. Berger, J. (2008). Selected Essays of John Berger. Knopf Doubleday Publishing Group. Colomina, B. (1996) Privacy and Publicity. Londra: The MIT Press. Champbell, L. (2014). Perret versus Le Corbusier. Retrieved from: https://www2.warwick.ac.uk/fac/arts/arthistory/staff/ staffca/campbell_104842_grtid_kunst_og_kultur_1404_t.pdf Taskin, A. (2012). Modern Dünyada Bireyin Mahremiyeti ve Kamusallık İlişkisi Üzerine: Adolf Loos ve Le Corbusier Üzerinden Değerlendirme. Retrieved from: https://mimaritasarimveelestiri.wordpress.com/2012/05/22/modern-dunyada-bireyinmahremiyeti-ve-kamusallik-iliskisi-uzerine-adolf-loos-ve-le-corbusier-uzerinden-degerlendirme-2/#comments Yıldırım, E. (2009). Foto-Mekan, Foto-Hikaye, Foto-Duvar: Le Corbusier Mimarlığı ve Onun Fotoğrafik Temsili Acknowledgement/Teşekkür This paper is developed within “ARCH 445 PHILOSOPHICAL TOPICS IN ARCHITECTURAL DISCOURSE” course coordinated by Lecturer Deniz Çetin in 2016-2017 Fall semester in İstanbul Kemerbugaz University Department of Architecture. Bu makale, Öğr. Gör. Deniz Çetin’in 2016-2017 Güz döneminde,İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü seçmeli dersi olan “ARCH 445 MİMARLIKTA FELSEFİ TARTIŞMALAR” dersinde kaleme alınmıştır. About Author

Yazar Hakkında

She was born on 21 May 1994 in Isparta. Four years later, 21 Mayıs 1994’te Isparta’da doğdu. Dört sene sonra she moved to Samsun’s Carsamba district with his family ailesiyle birlikte Samsun’un Çarşamba ilçesine taşındı ve and started his primary education here at the Merkez ilköğretimine burada, Merkez İlköğretim Okulu’nda başladı. Primary School. After moving to Samsun city center later, Daha sonraları Samsun il merkezine taşındıktan sonra she continued to Fazilkadı Primary School and finished Fazılkadı İlköğretim Okulu’na devam etti ve ilköğretimini her primary education in there. She completed her high burada bitirdi. Liseyi Samsun Aziz Atik Anadolu Öğretmen school education at Samsun Aziz Atik Anatolian Teacher Lisesi’nde okudu. Edebiyata ve sanata olan ilgisi burada High School. Her curiosity in literature and art started başladı. Bununla birlikte, tasarıma olan yönelimi ve bir şeyler here. In addition, being interested in design and thinking üretebilmek düşüncesi onu mimarlık mesleğini seçmeye of being able to produce something led her to choose her itti. Ardından üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. Şimdi architectural profession. Then she came to Istanbul for İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde Mimarlık eğitimine university education. She is now continuing her education devam ediyor. in architecture at Istanbul Kemerburgaz University. 277


COMMUNAL LIFE IN BOARDING HOUSE ORTAK EVDE BİRLİKTE YAŞAM İsmail Cem ASLAN

Abstract The necessities of communal life has occurred with the industrial revolution all around the world. The dwelling requirements of workers’ families or poor families forced people to share the same house or building. Moreover, each family started living in one room in the same house with others. This lifestyle was called as “rooming house” or “boarding house”. In this paper, it is aimed to discuss the effects of boarding houses on people. And it is claimed that boarding houses were the first steps toward the communal life of today’s apartment buildings.

Özet Birlikte yaşamın gerekliliği, dünya genelindeki sanayi devrimi ile daha da hız kazandı. İşçi ailesi ya da yoksul ailelerin yaşama gereksinimleri, insanların aynı ev ya da binayı paylaşmasına neden oldu. Üstelik aynı evin her odasında bir aile yaşıyordu. Bu yaşam tarzı, “oda ev” veya “pansiyon ev” kavramı olarak anıldı. Bu makalede, bu yaşam tarzının insanlar üzerindeki etkisi ve günümüzdeki apartman yaşantısındaki ortak yaşamın ilk adımları olduğu tartışılmaktadır.

Key words: Rooming house, boarding house, household, immigration, communal life

Anahtar kelimeler: pansiyon ev, ortak ev, birlikte yaşam, göç

The rooming house, or boarding house, emerged with the starting of the industrial revolution. In the early nineteenth century, the requirements of labor force caused the immigration from village to city. This immigration resulted in new social and economic problems like cheap dwelling. Thus, the concept of dwelling was redefined. The first solution to the dwelling problem was the transformation of big family houses into boarding houses. Immigrant families with several children settled in one room of these boarding houses. The lifestyle of people was changed with the effects of industrialization. So this redetermination of the dwelling concept caused paved the way for the new cultural identification. Different stories occurred in each room of the boarding houses. The main reason of this kind of communal usage of houses is economic problems. With the industrial revolution, the number of factories increased; and commercial activities and industrial productions were multiplied. Because of

Ortak evde birlikte yaşama kavramı, Sanayi Devrimi’nin başlamasıyla birlikte ortaya çıktı. On dokuzuncu yüzyılın başında, iş gücü ihtiyacı nedeniyle köyden kente göçler başladı. Bu göç, beraberinde ucuza barınma gibi sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurdu. Bu durumda da, barınma kavramı yeniden tanımlandı. Barınma sorununa getirilen ilk çözüm, büyük aile evlerinin kiralık pansiyon evlere dönüştürülmesi şeklindeydi. Bu pansiyon evlerin her odasında bir göçmen aile çocuklarıyla birlikte yaşamaya başladı. Sanayileşmenin etkileriyle birlikte insanların yaşam tarzları da değişti. Dolayısıyla, konut kavramındaki bu yeniden belirlenme, yeni kültürel kimliklerin tanımlanmasına neden oldu. Beraber yaşanılan evlerin her odasında farklı hikayeler oluştu. Ortak evlerde birlikte yaşamın temel nedeni ekonomik sorunlardır. Sanayi devrimiyle birlikte fabrikalar çoğaldı, ticari faaliyetler ve endüstriyel üretim arttı. Bu nedenle, endüstriyel alanda çok sayıda işçi ihtiyacı oluştu. 278


that reason, more and more workers were needed in the Diğer yandan, makineler insan gücü yerine kullanıldı ve bu industrial areas. On the other hand, the machinery was nedenle insan gücü değerini yitirdi. Bu durumların her ikisi used instead of human power, so that the human power lost de, büyük sanayi kentlerinde hayatta kalmak için mücadele its value. Both of these occurrences caused the formation etmek zorunda kalan, yoksul göçmen sınıflarının oluşmasına of poor immigrant classes who struggled to survive in big neden oldu. Düşük ücretlerle çalıştırılan bu insanlar aileleri industrial cities. These people, who worked for low salaries, için yalnızca bir odanın kirasını ödeyebilir hale geldiler. could afford only one room for all of their family members. Dolayısıyla bir evi diğer ailelerle beraber çok sayıda işçi ailesi So they shared one house with others. Private area of one paylaşmak zorunda kaldı. Bir ailenin özel alanı sadece bir family was limited with only one room. The lifestyle of the odayla sınırlıydı. Ortak kullanılan evlerdeki yaşam tarzı, evin boarding house transformed other spaces, such as kitchen, mutfak, banyo veya salon gibi diğer alanlarını ortak alanlara bathroom or saloon, into common spaces and to be shared dönüştürdü ve diğer ailelerle paylaşmayı gerekli hale getirdi. with other families. Kemal Demirel’in (2014)aynı adlı romanından The book “Piano Piano Kid” written by Kemal uyarlanıp Tunç Başaran’ın (1991) yönettiği “Piyano Piyano Demirel (2014) was adapted to the movie, which is directed Bacaksız” filmi de ortak evde birlikte yaşam konusuna by Tunç Başaran (1991),had a subject of common houses. yer veriyor. Filmde, İkinci Dünya Savaşı’nda İstanbul’daki The story of the movie was about the poor people who live eski bir konakta beraber yaşayan fakir insanların yaşantısı in an old mansion in Istanbul during the World War II. The irdeleniyor. Film sekiz yaşındaki bir erkek çocuğun movie was narrated from the eye of an eight years old boy. gözünden, evdeki her ailenin farklı hikayelerini anlatıyor. In this house each family has different stories. Everyone Herkes hayatta kalmak için mücadele veriyor; kimisi makes an effort to survive. While some of the mearn para kazanmak için farklı işlerde çalışıyor;kimi de hırsızlık money in different jobs, others prefer to steal something yaparak geçimini sağlıyor. Ancak günün sonunda herkes to survive. But at the end of the day, all of them share beraber aynı yemeği yiyor. Evdeki kadınlar her gün yemek their food with each other and eat together. The women için bulduklarını hazırlıyorlar. Kadınlar, temizlik yapmak, of household prepare whatever found to eat for each day. yemek pişirmek ve yemekleri dağıtmak, çocukları büyütmek The women manage the daily domestic works of the house gibi evin günlük işlerini yönetiyorlar. Film ayrıca kadının o such as cleaning, cooking, serving, raising children and etc. dönem toplumundaki görevini bize gösteriyor. Ortak ev, Also it shows us the duty assigned to women in society in sosyal dayanışmanın basit bir sembolü haline geliyor. Zira that period. The common house becomes a simple symbol Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönemi, savaş koşulları ve of the social solidarity. They survive together because of ekonomik sorunları olsa da, filmdeki evde yaşayan insanlar their good relations in the war conditions and the economic aralarındaki iyi ilişkiler sayesinde birlikte yaşıyorlar. Hayatta problems of early period of Turkish Republic. They look for kalmak için farklı yollar arıyorlar. Filmin bir bölümünde, different ways to survive. As an example, the narrator boy anlatıcı çocuk, o zamanlarda aç olduklarını ama mutlu says that they were hungry but happy in that time and if olduklarını ifade ediyor. Günün birinde zengin olsalar bile, he becomes rich one day, he wants to live together in that bu evde beraber yaşamaya devam etmek istediğini söylüyor. same house. He asserts that love and emotions keep people Çünkü sevgininve duyguların, insanları fakirliklerine rağmen together although poverty. birarada tuttuğunu savunuyor. In the other example about communal life from Dünyanın farklı bir yerinden ortak yaşama ilişkin different location of the world, Cromley (1990) addresses bir örnek olarak Cromley (1990), ortak yaşamın özellikle 279


urban housing that was seen in Paris in the mid-nineteenth century. And then this tradition came from Europe to America, so it is called as “French flats” or “Paris dwellings” especially in New York’s apartment buildings in the same century. In New York, generally each flat was rent by one family or used as the typical rooming house. Middle class people used to live in this kind of urban apartment buildings. According to dwelling requirements of the middle class, this apartment flats were used as boarding houses or hotels. The necessity of sharing a building in today’s apartment life was emerging in a common household, as another situation that is observed in these societies. Because in common houses, they were learning to live together, share their amenities, their spaces and even their activities. They also acted in common areas according to common rules, as a necessity for living together. Considering that people live together in the present apartment life, people accepted the common rules of living together respectfully. Both at the time of the common house life and the present apartment life, people shared the understanding of social life in addition to the concept of social life before the industrial revolution. To sum up, the common life in the same building emerged with the industrial revolution in different places around the world. Communal lives in common houses were preferred by the middle class due to the economic problems. In the example of Istanbul, people has chosen to live in rooming house because of economic problems of the newly-founded Turkish Republic and later on negative effects of the World War II. Between the1920s and the1950s, the effect of industrialization on daily life in Turkey was not as much as other industrialized countries. But, economic opportunities could not serve people high living standards. So, people struggled to survive under the difficult circumstances during the World War II. In the same sense, in New York or in Paris, people wanted to live in cities because of the job opportunities and economic conditions. The industrialization and globalization came with new job

on dokuzuncu yüzyılın ortalarında Paris’te görüldüğünü belirtiyor. Bu gelenek Avrupa’dan Amerika’ya geliyor ve “Fransız daireleri” veya “Paris konutları” adıyla çoğunlukla New York’taki apartman tipi yapılarda görülüyordu. New York’ta genel olarak her daire bir aile tarafından kiralanıyordu. Bu şehir apartmanlarında daha çok orta sınıf insanlar yaşıyorlardı.Orta sınıfın konut gereksinimlerine göre bu apartman daireleri her odası ayrı veya tamamı kiralanarak kullanılıyordu. Bu toplumlarda gözlenen bir diğer durum günümüzdeki apartman yaşantısında var olan bir yapıyı paylaşmanın gereklerinin, ortak ev yaşantısında ortaya çıktığını gösteriyor. Çünkü ortak kullanılan evlerde, birlikte yaşamla, eşyalarını, mekanlarını hatta aktivitelerini paylaşmayı öğreniyorlardı. Birarada yaşamanın gereği olarak da ortak alanlarda, ortak kurallara göre hareket ediyorlardı. Günümüzdeki apartman yaşantısında da insanlar bir arada yaşadıklarını göz önünde bulundurarak, ortak kurallar doğrultusunda ve saygı çerçevesinde yaşama mantığı içindeler. O zamanki ortak ev yaşantısında da, günümüzdeki apartman yaşantısında da, sanayi devrimi öncesindeki toplumsal yaşam anlayışına ek olarak insanlar arasında aynı yapıyı paylaşma anlayışı vardır. Özetlemek gerekirse, aynı binalardaki ortak yaşam, sanayi devrimiyle birlikte dünyanın çeşitli bölgelerinde ortaya çıktı. Ekonomik sorunlar nedeniyle orta sınıftaki insanlar, ortak yaşamayı tercih ettiler. İstanbul örneğinde, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik sorunları nedeniyle insanlar ortak kullanılan evlerde yaşamı tercih ediyordu. Daha sonrasında İkinci Dünya Savaşı, insanların yaşamını olumsuz etkiledi. O yıllarda, Türkiye Cumhuriyeti’nde sanayileşmenin günlük yaşama etkisi diğer ülkelerdeki kadar değildi. Öte yandan, ekonomik fırsatlar halka yeterince iyi koşullar sunamıyordu. Dolayısıyla halk, İkinci Dünya Savaşı sırasında zor koşullar altında hayatta kalmak için mücadele ediyordu. Aynı şekilde, New York’ta veya Paris’te, iş olanakları ve ekonomik koşullar nedeniyle insanlar bu şehirlerde yaşamayı tercih 280


opportunities for people it caused appearing of working class in big cities. At the beginning, the common life was formed to solve the dwelling requirements of these people. The rooming house or boarding house was one of the examples of today’s common life in apartment buildings.

ediyorlardı. Sanayileşme ve küreselleşme, insanlar için yeni iş olanaklarını beraberinde getirdi; fakat aynı zamanda büyük şehirlerde işçi sınıfının ortaya çıkmasına neden oldu. Başlangıçta ortak yaşam, bu insanların barınma ihtiyacını çözmek için ortaya çıkmıştı. Ancak ortak kullanılan evler ya da pansiyonlar, bugünkü apartman tipindeki gibi ortak yaşamın ilk basit örneklerinden biriydi.

References/ Kaynaklar Cromley, E. C. (2007). “Alone Together: A History of New York’s Early Apartments”. In Housing and Dwelling: Perspectives On Modern Domestic Architecture. Lane, B. (ed). p. 106-107. New York: Routledge. Demirel, K. (2014). Piano Piano Bacaksız. İstanbul: Pupa Yayınları. Acknowledgement/Teşekkür This paper is developed within “ARCH 445 PHILOSOPHICAL TOPICS IN ARCHITECTURAL DISCOURSE” course coordinated by Lecturer Deniz Çetin in 2016-2017 Fall semester in İstanbul Kemerbugaz University Department of Architecture. Bu makale, Öğr. Gör. Deniz Çetin’in 2016-2017 Güz döneminde,İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü seçmeli dersi olan “ARCH 445 MİMARLIKTA FELSEFİ TARTIŞMALAR” dersinde kaleme alınmıştır.

About Author

Yazar Hakkında

I am a senior student with Bachelor of Architecture at İstanbul Kemerburgaz University. I was born in Mersin in 1994. I graduated from Mersin İçel Anadolu Lisesi in 2012. I completed my construction site internship at Nef Construction Company in 2015. Also I did internship at Anka Grup Proje in 2016. I would like to continue my academic carrier with master programme in the next year.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisiyim. 1994 yılında Mersin’de doğdum. 2012 yılında Mersin İçel Anadolu Lisesi’nden mezun oldum. 2015 yılında Nef İnşaat firmasında şantiye stajımı tamamladım. 2016 yılında Anka Grup Proje’de ofis stajımı yaptım. Akademik kariyerime gelecek yıl yüksek lisans yaparak devam etmek istiyorum.

281


HOUSES WITH/WITHOUT FIREPLACES ŞÖMİNELİ/ŞÖMİNESİZ EVLER Hilal Dever

Abstract A fireplace has a significant role place on family life. It’s a gathering center to bring the whole family members together. They have had a great time around it from the past to present. It helps strengthen family ties. Key Words: Fireplace, family, home

Özet Şöminenin aile yaşamı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Şömine, tüm aileyi bir araya getiren toplanma merkezidir. Geçmişten bugüne, tüm aile şömine etrafında güzel vakit geçirirler. Şömine, aile bağlarının güçlenmesine yardım eder. Anahtar Kelimeler: Şömine, aile, ev

A fireplace is a structure built with stone, brick or metal designed to include a fire. It consists of a firebox, a chimney or a flue, which allows the exhaust to escape. In addition, it may have a foundation, a hearth, a mantelpiece, a grate, a lintel, a smoke chamber and a flue. It is used for heating a room, creating a relaxing ambiance, cooking, heating water and other domestic uses. It has entered into humankind’s lives with the discovery of fire. Humankind has begun to shape his habitat by lighting the fire; he first burned and tried to warm up, and then used for special activities such as cooking, heating water, etc. Here, even with primitive examples since mankind’s development, the fireplaces have always existed in our lives. It is possible to mention the presence of a fireplace, sometimes as in cave cavities, sometimes as an aesthetic design product in the historical process. There are four types of fireplaces according to their burning types. First type is, wood burning fireplaces; theycan differ in terms of how easy they are to install, how much heat they give off and how cost-efficiently they operate. They are typically made of wood or brick.Traditional open hearth, enclosed fireplaces, fireplace inserts and wood burning stoves are among these types of fireplaces. It is the one that gives the most authentic feelings for humans. Secondly,

Şömine, içinde ateş barındıracak şekilde tasarlanmış; taş, tuğla veya metalden inşa edilmiş bir yapıdır. Ateş odası, baca ya da dumanın dışarı çıkmasına izin verecek şekilde tasarlanmış borudan oluşur. Ek olarak; temel, ocak, manto parçası, ızgara, lintel, duman odası veya bacaya sahip olabilir. Odayı ısıtmak, rahatlatıcı ortam oluşturmak, yemek pişirmek, su ısıtmak ve diğer ev içi kullanımlar için kullanılır. Ateşin keşfedilmesiyle birlikte insan yaşamında yer almıştır. İnsanoğlu ateşi yakarak yaşam alanını şekillendirmeye başlamıştır; öncelikle ateşi yakmış ve ısınmaya çalışmış, daha sonra pişirme, su ısıtma, vb. işlerde kullanmıştır. İnsanın gelişiminden ilkel örneklerde bile şömineler hayatımızda her zaman var olmuştur. Bazen mağara boşluklarında bazen de tarihsel süreçte estetik bir tasarım ürünü olarak şömine varlığından söz etmek mümkündür. Yanma türlerine göre, dört çeşit şömine vardır. Birincisi, odun yakan şöminelerdir; odun yakan şöminelerine kadar kolay monte edileceği, ne kadar ısı verdikleri ve ne kadar düşük maliyetle çalıştıkları açısından farklılık gösterebilirler. Genellikle ahşap veya tuğladan yapılır. İnsanlara en fazla otantik ortam sağlayan şömine çeşididir. Örneğin; geleneksel açık ocak, kapalı şömineler, şömine ekleri ve odun sobaları. İkincisi, gaz kullanan gaz yakıcı şöminelerdir; daha temiz bir şekilde yanarlar ve daha düşük maliyetle 282


gas burning fireplaces that use gas burn more cleanly and daha fazla ısı yaratırlar. Doğrudan havalandırmalı gömme typically create more heat with a lower cost. Examples şömineler, havalandırmasız gömme şömineler bu şömine of this type are direct-vented built-in fireplaces, ventless çeşidine örnek olarak gösterilebilirler. Üçüncüsü, etanol built-in fireplaces. Thirdly, ethanol burning fireplaces that yakan şömineler; yakıt olarak etanol yakan şöminelerdir burn ethanol have become the current trend. They can be ve günümüzde trend haline gelmişlerdir. Herhangi bir designed to fit with any decor or budget.Moreover, they are dekora veya bütçeye uyacak şekilde tasarlanabilirler. clean and require minimal installation. They do not create Kullanımı temizdir ve minimum montaj gerektirirler. Gaz as much heat as a gas or wood burning fireplace, but they veya odun yakan şömineler kadar ısı üretmezler, ancak are more environmentally friendly;examples of this type çevre dostudurlar. Dönüştürülebilir şömineler, duvara arefireplace conversion, wall mounted fireplaces, tabletop monte edilen şömineler, masa üstü şömineler bu şömine fireplaces. Lastly, electric fireplaces are the cost effective çeşidine örnek olarak gösterilebilirler. Son olarak, elektrikli alternative. They are easy to install. Most of them enable şömineler, maliyet açısından etkili bir alternatiftir. Montajı to turn the heating function on or off while maintaining kolaydır. Çoğu şömine, şömine özelliğini korurken aynı a fireplace-like ambiance; mantel electric fireplaces and zamanda ısıtma işlevinin açılıp kapanmasına olanak sağlar. electric fireplace TV stands & entertainment centers are Örneğin; mantel elektrikli şömineler ve elektrikli şömineler among the examples(Doman, 2016). TV stantları ve eğlence merkezleri (Doman, 2016). The main purpose of using fireplace in buildingsis Şöminenin temel amacı odayı ısıtmaktır ve oturma heating a room and it is very common to have a fireplace in odasında şömine olması yaygın bir durumdur. Isı odaya the living room. It heats the room by radiation and it may fired ışınımla yayılır; yanma ile oluşan ısının önemli bir bölümü by natural gas, wood and propane fuel sources. The heating çıkan dumanla ve şömine duvarları arasından kaybolur. quality varies from fireplace to fireplace. For instance, the Ahşap, doğalgaz, biokütle ve propan yakıt kaynaklarıyla masonry fireplaces are unqualified heating systems. If yakıtlandırılabilirler. Isıtma kalitesi şömineden şömineye burning is low or the outside air is cold, the outcome heat değişir. Yığma şömineler genellikle verimsiz ısıtma deprivation may happen in the dwelling where fireplace cihazlarıdır. Yanmanın zayıf olduğu veya dışarıdaki havanın is used (EPA, 1995). Fireplace heating productivity can be soğuk olduğu yerlerde, şömineli bir konutta net bir ısı developed by a variety of methods that either decrease the kaybı olabilir ( EPA, 1995). Şöminenin ısıtma verimi, birçok excess air or transmit back into the dwelling house, where yöntemle geliştirilebilir. Bu yöntemler fazla hava oranını some of the heat that would generally waste in the exhaust düşürülmesi veya çıkan dumanın ya da şömine duvarlarında gases or by way of fireplace walls. As a conclusion, it can normalde kaybolacak olan ısının bir kısmının konuta geri be stated that the energy productivity of prefabricated gönderilmesi olabilir. Sonuç olarak, prefabrik şöminenin fireplace is higher than the masonry fireplace. enerji verimliliği, yığma şömineden daha yüksektir. By the time, the criterion for the design of the Zamanla, şömineler ihtiyaçtan çok görsel olarak fireplaces shifted from a necessity into a visual interest. In kullanılmak için tasarlanmaya başlamıştır. Modern hayatta, the modern life, it can be seen that it is used for decorative şöminelerin avlu veya evin dışında dekoratif amaçlarla purposes in the courtyards or outside the house (Highlight kullanıldığı görülür (Highlight Homes, 2016). Yeni şöminelerin Homes, 2016). It consists of two parts; the surrounding and çoğu iki parçadan oluşur; çevre ve iç kısım. Çevre, şömine the inside. The surrounding comprises of the mantelpiece rafı ve yan desteklerden oluşur; ahşap, mermer veya granit and sides supports; and it can be wood, marble or granite. olabilir. İç kısım, ateşin yandığı yerdir ve dökme demirden 283


The inside is where the fire burned; and it is built of cast iron. In addition, the fireplace was used for cooking in the ancient times; outdoor fireplace is an example of this purpose. Many of them are designed as double-storied wood-fired ovens to permit people to cook. The fireplace is defined as the heart of the house. It has a specific function in the symbolical representation of the ideal home. Hepworth (1999) says that the fireplace is an all-pervasive symbol and homes without fireplaces are completely and figuratively lack of warmth. In this feel the “hearth”, as the place where heat is produced before the creation of central heating, is intimately related to the “heart” as the organ that vitalizes and is declared the beginning of sensation. To be well-received at the hearth is to predict a closer and more sincere configuration of human connection. Therefore, the fireplace has an influence on the development of human relations. People share their thoughts and feelings around it. It is the place where the family members gather around; then it becomes the center of the room. It is used for warmth on cold days and nights; and it creates a sweet feeling of a warm home. People cook and eat together around the fireplace while having a good conversation with each other. The fireplace makes people feel comfortable and safe, maybe due to a peaceful effect of seeing a burning fire. It is a well-known image ritual that the whole family members gather around the fireplace at Christmas and gives gifts to each other. A friendly atmosphere occurs, while bringing people closer to each other. Nowadays, most of the houses don’t have fireplace, only in some houses we see them. It has become the product of luxury life styles. With technological advancement, people have started toprefer the heater core to get warmer instead of the fireplace. It can be said that the family ties are weakened by the influence of the impact of technology on our life. Unlike the past, people don’t gather around the fireplace and don’t have a variety of activities. In conclusion, the fireplace has a significant impact

yapılır. Ayrıca, şömine eski zamanlarda yemek pişirmek için kullanılmıştır; dış mekandaki şömineler bu kullanıma örnektir. Birçoğu insanların yemek hazırlamasına izin verecek şekilde, iki katlı ahşap fırınlar olarak tasarlanmıştır. Şömine evin kalbi olarak tanımlanmaktadır. İdeal evin sembolik temsilinde özel bir işleve sahiptir. Hepworth (1999) şöminenin her yere nüfuz eden bir sembol olduğunu ve şöminesiz evlerin tamamen ve mecazi olarak sıcaklıktan yoksun olduğunu söyler. Bu bağlamda şömine, merkezi ısıtmanın var olmasından önce ısının üretildiği yer olan “ocak” ve insana hayat veren ve insani duyguların kaynağı olarak görülen “kalp” ile yakından ilişkili görülmektedir. Ocakta iyi karşılanmak, insan ilişkilerinin daha yakın ve samimi bir biçimini öngörmektir. Bu anlamda şömine, insan ilişkilerinin gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu da söylenebilir. İnsanlar, şömine etrafında bir aradayken düşüncelerini ve duygularını paylaşırlar. Şömine, aile bireylerinin etrafında toplandığı yerdir ve şömine odanın merkezi haline gelir. Soğuk günlerde ve gecelerde ısınmak için kullanılır ve insanlar için sıcak bir yuva hissi yaratır. Birlikte yemek pişirirler ve yerler ve etrafında birbirleriyle güzel sohbet ederler. Şömine insanları rahat ve güvende hissettirir; bu, yanan ateşi görmenin huzur verici etkisinden kaynaklanıyor olabilir. Bütün ailenin yılbaşında şöminenin etrafında toplanıp birbirlerine hediye vermesi çok iyi bilinen bir ritüeldir. Dostça bir atmosfer oluşurken insanları birbirine yakınlaştırır. Günümüzde, evlerin çoğunda şömine yoktur. Şömineler lüks yaşamın tüketim ürünü haline gelmişlerdir. İnsanlar, teknolojinin gelişmesiyle birlikte şöminenin yerine, kullanımı daha kolay olan kalorifer peteklerini tercih etmişlerdir. Teknolojinin hayatımızdaki etkisiyle birlikte, aile bağlarının zayıfladığı düşünülmektedir. Geçmişin aksine, insanlar şöminenin çevresinde toplanmaz ve çeşitli aktiviteler yapmazlar. Özetle, şöminenin insanların yaşamları üzerinde önemli bir etkisi olduğu görülmektedir. Geçmişten günümüze, insanlar şömine etrafında birçok farklı aktivite ile aile bağlarını kuvvetlendirecek güzel 284


on people’s lives. From the past to present, people have had several activities and good times around the fireplaces that influence the strengthening of family ties.

zamanlar geçirmişlerdir.

References / Kaynaklar Doman, E. (2016). 11 Different Kinds of Indoor Fireplaces Retrieved January 11, 2017, from https://learn.compactappliance. com/indoor-fireplaces-types/ EPA. (1995). “Residential Fireplaces”. In Compilation of Air Pollutant Emission Factors. 1 (1.9), p.1. Washington: Environmental Protection Agency. Retrieved from https://www3.epa.gov/ttnchie1/ap42/ch01/final/c01s09.pdf Highlight Homes (2016). Hearth and Home: Highlight Spotlight on Today’s Fireplace. Retrieved January 11, 2017, from http://www.highlighthomesga.com/custom-homes/hearth-and-home-highlight-spotlight-on-todays-fireplace/ Hepworth, M. (2006). “Privacy, Security and Respectability: The Ideal Victorian Home”. In Housing and Dwelling: Perspectives On Modern Domestic Architecture. Lane, B. (ed). p.150-154. New York: Routledge.

Acknowledgement/Teşekkür This paper is developed within “ARCH 445 PHILOSOPHICAL TOPICS IN ARCHITECTURAL DISCOURSE” course coordinated by Lecturer Deniz Çetin in 2016-2017 Fall semester in İstanbul Kemerbugaz University Department of Architecture. Bu makale, Öğr. Gör. Deniz Çetin’in 2016-2017 Güz döneminde,İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü seçmeli dersi olan “ARCH 445 MİMARLIKTA FELSEFİ TARTIŞMALAR” dersinde kaleme alınmıştır. About Author

Yazar Hakkında

I am a senior student in Bachelor of Architecture program at İstanbul Kemerburgaz University. I was born in İstanbul in 1994. I graduated from Şehremini Anatolian High School in 2012. I completed my construction site internship at Rumeli Construction Company. During the summer of 2016, I did internship at Second University of Naples, as part of the Erasmus Placement Mobility. In 2017, I completed my office internship at MOR Architecture.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisiyim. 1994 yılında İstanbul’da doğdum. 2012 yılında, Şehremini Anadolu Lisesi’nden mezun oldum. Rumeli İnşaat firmasında şantiye stajımı tamamladım. 2016 yaz döneminde, Erasmus staj hareketliliği kapsamında Seconda Universita degli Studi di Napoli üniversitesinde staj yaptım. 2017 yılında, MOR Mimarlık’ta ofis stajımı tamamladım.

285


HOUSES OF OSMAN: MOBILITY AND VISIBILITY OF THE OTTOMAN COURT FROM 15TH TO 19TH CENTURY Nilay Özlü

Visibility & Mobility “Whoever controls the territory possesses it. Possession of territory is not primarily about laws and contracts, but first and foremost a matter of movement and circulation” - Paul Virilio This paper attempts to read the Ottoman palaces as symbolic tools reflecting the power and sovereignty of the court. ın the house of Osman, the visibility of the sultan was strictly controlled through series of codes and also through architectural morphology of the palatial complexes. The transformations taking place in the palatial architecture signify the changing visual ideology of the Ottoman court. Another important aspect of visibility is very much related with the mobility of the ruler. Movement and circulation were utilized as tools for the possession of the land and for the justification of imperial sovereignty in the eyes of his subjects. Strictly coded mobility of the sultan practiced during Friday prayers, ceremonial processions, and “migrations” between his various houses could be considered as carefully orchestrated public spectacles. In this context, the theoretical framework of this paper will utilize the ideas of Paul Virilio, Gilles Deleuze and Félix Guattari, who suggest a certain relationship between the city, its modes of transportation, and mobility. Paul Virilio explains dromology as “the government of differential motility, of harnessing and mobilizing, incarcerating and accelerating things and people”. 1 This definition is very much related with the tension between the seclusion of the sultan and his planned and controlled visibility and mobility during the classical Otoman era. This visibility and mobility,

is without a doubt, a political act. This paper hopes to unveil this system of politics, or in Foucault’s terminology, this technology of politics within the context of the Ottoman Empire. Ottomanizing Constantinople “The State does not appropriate the war machine without giving even the form of relative movement: this was the case with the model of fortress as a regulator of movement, which was precisely the obstacle nomads came up against...” Gilles Deleuze & Félix Guattari The conquest of Constantinople was a turning point in the history of the Ottoman Empire. Mehmed II, the Conqueror, started an immediate construction and renovation program to rejuvenate the city and to Ottomanize its urban topography. In addition to several ambitious projects such as conversion of Hagia Sophia into a mosque, construction of the Mehmed II Mosque Complex, establishment of a religious/sacred district in Eyup; construction of a new palace was also initiated by Mehmed II after the conquest. He chose a spot in the very center of the city, between Mese towards the hills of Golden Horn, covering part of Forum of Taurus.2 While the palatial complex was located on a dense part of the town; it was surrounded by walls, which isolated the complex from the rest of the city. This palace at Bayezid was completed around 1455, but it has never functioned as Fatih’s permanent residence, as he used it alternately with Edirne Palace. Right after the completion of this palace, Mehmed II ordered the construction of a second palace on the tip of the peninsula.3 286


The New Palace of Mehmed II (Saray-ı Cedide-i Amire or the Topkapı Palace), which was constructed at the tip of Seraglio, was a spatial manifestation of imperial traditions, ceremonials, and state structure of the Ottomans.4 Similar to the Saray-ı Cedid in Edirne, Saray-ı Cedide-i Amire of Istanbul was organized around several courtyards, presenting a horizontal hierarchical structure. Another significant feature of the Topkapı Palace was the walls surrounding it (Sur-ı Sultani). Several elaborated gates within these walls could be considered as a continuation of Ottoman palatial tradition;5 and according to Necipoğlu, they were designed less for protection than for displaying the power and sovereignty of the sultan. There are three major imperial doors marking the entrance of each court, symbolizing the strict hierarchy of the royal complex. In this respect, the Imperial Gate of Bab-ı Hümayun had a two-fold importance, leading way to the first court of the palace and connecting the first court of the palace to the beginning of the Divanyolu. It was a ceremonial urban axis used for the “selamlık processions” of the Sultan for Friday prayers and also of council members heading for the Divan four times a week. 6 The presence of the sultan and his power were displayed with an ostentatious procession every Friday on the city’s main axis. The tower like morphology of the second gate, Bab-üs Selam and the Tower of Justice in the second court were symbolically related with the justice of the sultan. The visual policy of Ottomans was displayed in this tower, functioning as a “panopticon”, where the sultan could symbolically see his subjects without being seen. 7 In this respect, Topkapı Palace functioned as an “immobile machine” for regulating the mobility, controlling the visibility, and ensuring the seclusion of the Ottoman sultan. As stated by Virilio, architecture functioned as a tool for “framing and contouring mobility and social intercourse”.

dynasty. Ottoman royalty preferred staying at various other palaces through out history. According to Evliya Çelebi there were more than 90 palaces, pavilions and kiosks within the Historic peninsula; whereas Doğan Kuban stated that there existed five major imperial palaces other than the commonly used Edirne Palace, Saray-ı Atik, and Topkapı Palace.8 These palaces were Üsküdar Palace, Beşiktaş Palace, Karaağaç Palace, Arsenal Palace (Tersane Sarayı), and Istavroz Palace (Beylerbeyi Sarayı). 9 I believe that, these palaces apart from sole pleasure -as argued by Kuban- carried a political function as well. As I will try to prove here, houses of Osman, palaces and royal gardens scattered around Bosphorus and Golden Horn communicated the message of sultan’s invisible sovereignty and possession of his lands. Göç-i Hümayun and Nakl-i Hümayun practices, namely the transfer of the sultan and his entourage from one palace to another, could also be considered as carefully choreographized urban spectacles. This staged mobility, I would argue, conveyed a political message, a message of power and possession as well. According to Paul Virilio10 , “dromology is the study and analysis of the increasing speed of transport and communications on the development of land-use.” The mobility of the court could be evaluated as a pre-modern form of dromology, and in this case a form of possession. In resonance with Deleuze and Guattari, the function of the state is not just to “relativize movement but to reimpart absolute movement”, in other words to control movement, to regulate circulation and to restrict speed within the city.11 Peak of Visibility and Mobility “I look only at the movements.12” Soren Kierkegaard

Seraglio and Beyond During the second half of the 17th century, for In contrast to the generally accepted opinion, more than 50 years, Ottoman sultans following Mehmed Topkapı Palace was not the sole residence of the Ottoman IV preferred spending most of their time in Edirne. 13 After 287


crowning Ahmed III in 1703, janissaries demanded the new emperor to relocate in Istanbul and to make himself and his sovereignty visible to his public.14 With the Sultan’s return to the capital, large scale renovation and rejuvenation processes were initiated in Istanbul as visible signs of his authority and sovereignty.15 After Ahmed III’s return to the capital the habit of göç-i hümayun between summer and winter palaces has revived. Ahmed III stayed in the Topkapı palace only for a couple days; as he was known to complain from the strict hierarchy and protocol of the Topkapı Palace 16 , and he preferred to reside in other palaces such as Üsküdar Palace, Istavroz Palace, Karaağaç Gardens, Kandilli Gardens or stayed at the yalı of Valide Sultan at Eyup and yalı of Damat Ibrahim at Beşiktaş. Sultan’s bridegroom and grand vizier Ibrahim Pasha built a palace for himself on the shore of Bosphorus in 1710, known as Çırağan Palace, which was very much favored and frequently visited by Ahmed III. Even though Ahmed III was believed not to favor Topkapı Palace, many additions and alterations were made within the palace during his reign.17 Numerous other palaces were also erected or renovated on the shores of Bosphorus and Golden Horn during this era. The kiosks of Şevketabad, Sa’dabad, Hayrabad, Hüsrevabad, Hürremabad were erected between two streams that flow into Golden Horn. The summer palaces of Emnabad, Neşetabad at Defterdarburnu; and Serefabad at Üsküdar were also built on the Bosphorus.18 As underlined by Shirine Hamadeh, the renowned poet of the Tulip Era, Nedim, well-depicted the palace of Sa’dabad and provide clues on the changing modes visuality of the era.19 The reign of Selim III, was a transformation period from the 18th to 19th centuries and reflects the character of both eras. While the mobility and visibility of the sultan was at its peak during this period, the reforms he initiated mark the beginning of a tough and tedious journey of Westernization and modernization. During this era the capital witnessed a parallel construction process to the Tulip Period; Kagithane and Arsenal palatial complexes on

the Golden Horn were revitalized and several new palaces on Bosphorus were constructed. Selim III, while enjoying various shore kiosks of Topkapı, he was also vigorously visiting various parts of the city and performing his Friday prayers on different imperial mosques located on the Bosphorus.20 He frequently visited the shore palaces of the royal family on the Bosphorus, including the new palace of his sister Hatice Sultan at Defterdarburnu designed by Antoine Ignace Melling. Very much fond of this new palace, Selim III asked Melling to build a new palace at Beşiktaş. The existing structures on the complex were demolished, except for the Çinili Kiosk, which was favored by the sultan, and three large kiosks standing on the piers were erected.21 It is known that Selim III made himself visible at various parts of the capital, as he was enjoying the daily practice of “göç-i hümayun, nakl-i hümayun, biniş-i hümayun” to different palaces and kiosks. Ruzname of Selim III provides details about his endless visits and imperial landings to different palaces, royal gardens, yalis, hunting pavilions, and to imperial mosques on Bosphorus.22 For the Sake of Modernization “The time has come; it seems, to face the facts: revolution is movement, but movement is not revolution.” - Paul Virilio 19th century is accepted as a period of Westernization and modernization of the Ottoman State and this century is mostly referred as the ‘decline’ period of the empire. Military defeats, territorial shrinking, inner conflicts, uprisings, European intervention, and unending economic crises have marked the socio-political atmosphere of the period. Starting with Selim III, the sultans of the 19th century were engaged in several military and governmental reforms with an ambition for ‘catching-up with the West’ and with a desire to adapt the empire to the age of nationalism and 288


capitalism. During this era of continuous conflict, Ottoman history.23 sultans utilized tools for reinforcing or sustaining their According to İlber Ortaylı, the construction of power and authority. The reflection of this attempt could Dolmabahçe was due to ceremonial necessities and be traced in the changing visual language and architectural protocol requirements of the 19th century. Dolmabahçe style of the era. Grander and more ostentatious royal Palace, constructed by Garabet Amira Balyan with Nikogos structures, reflecting an eclectic combination of local and Balyan between 1842-56, is accepted as “foreign in style foreign forms, were erected on the shores of Bosphorus. and dimension” to Ottoman architecture with its 300m 19th century palatial architecture was marked with the façade. The palace was displaying itself fully on the water construction of Dolmabahçe Palace and abandonment side, whereas it was hidden behind high walls which were of Topkapı Palace by Abdulmecid. The grand narrative marked with significant and imposing gates such as Saltanat interprets the move of the royal family from Topkapı Kapısı and Hazine Kapısı on the land side. According to Palace to Dolmabahçe Palace as a breaking point in the Kuban, Dolmabahçe Palace combined the local planning political, architectural and urban history of Istanbul. principles with neo-classical design features and eclectic This displacement was mostly addressed as a clear sign decoration. In this sense it was interpreted as the “absolute of Ottoman modernization and Westernization. It is opposite of the Topkapı Palace”.24 Even though I agree with believed that the secluded Topkapı Palace, representing the idea that the large scale and eclectic architectural style the traditional and pre-modern face of the empire was of the Dolmabahçe Palace marks the beginning of a new era abandoned for the sake of a modern, visible and European in Ottoman palatial architecture, I assume that Prof. Kuban’s style palace on the Bosphorus. Many historians argued that argument is overlooking the previous developments taking Historic Peninsula was also associated with the traditional place in the Topkapı Palace and other shore palaces of values of the Ottoman state and the location of the new Istanbul. This process could be accepted as a transformation palace closer to the Westernized sections of the city, Galata from multiple-units to single unit planning rather than a and Pera, was a clear manifestation of the court’s political break in architectural tradition.25 orientation towards Europe. All these narratives supported Royal excursions on the Bosphorus became a the illusion that, the Ottoman court stayed continuously in common habit of the Ottoman sultans and with a desire to the Topkapı Palace almost for four centuries and suddenly provide more accurate information on the sites they have decided to abandon their old traditional palace with an visited, a new form of information was produced by the ambition for modernizing the empire. This argument in fact Bostancıbaşıs, who were in charge of sultan’s excursions. does not reflect the actual situation, considering the earlier These notebooks recorded the name and owner of each palaces built on the shores of Bosphorus and on the edges building on the shores of Istanbul. According to Bostancıbaşı of Kağıthane and the Golden Horn. The mobility of the court Sicilleri, during the era of Mahmud II there were 16 palaces and their utilization of multiple palaces within or outside of on the shores of Bosphorus by 1815.26 Even the existence Istanbul were pretty much ignored in this very appealing of these records demonstrate the upmost importance given statement of Westernization. The last part of this paper to architecture in terms of ensuring visibility and as a solid hopes to articulate this overlooked mobility of the Ottoman proof of sultan’s mobility within the city. court since the 15th century and to critically scrutinize the After the construction of Dolmabahçe Palace, the well-accepted statement that the move to Dolmabahçe successors of Abdulmecid continued the tradition of building Palace was a rupture in Ottoman political and architectural new masonry palaces on the site of existing timber palaces, 289


such as Beylerbeyi and Çırağan Palaces. Both functionally and stylistically these monuments mirrored the changing image of the modernizing state, rapidly mimicked by the urban elite.27 Many scholars associated the 19th century palace architecture with Westernization, emphasizing the vast stylistic difference between the shore places of the 19th century and Topkapı Place, identifying it with tradition and genuine sprit of Ottoman architecture.28 Such a sharp distinction, I would argue, overlooks the intermediate stages of development and transition in palatial architecture. It is a twist of fate that the last palace built by an Ottoman Sultan in the last quarter of the 19th century has suddenly reversed the architectural trends of the last couple centuries. Yıldız Palace, housing one of the most interesting characters of the Ottoman dynasty, Abdulhamid II, for more than 32 years, had a much different morphology, planning, and urban layout than other 19th century shore palaces and interpreted as a revival of the Topkapı Palace and said to represent a similar visual mentality. Conclusion The aim of this paper was not to provide comprehensive descriptions or architectural definitions for all Ottoman Palaces; but rather to present a theoretical framework for understanding the relation between sociopolitical developments and palatial architecture. The changing visual regimes of the Ottoman Empire, I believe, were reflected rather accurately in the morphology and layout of Ottoman palaces. Th houses of Ottoman rulers functioned not only as governmental quarters but centers of artistic production as well. In this respect, architectural styles, locations, and layouts of imperial complexes reflected the changing visual vocabulary of the court. Palaces in various parts of the empire and of Istanbul were communicating the power and sovereignty of the court; and regulated the visibility and mobility of the sultan. Apparently, the visual regime of the Ottoman Empire has transformed within centuries; and I believe that

palace architecture well-reflected this transformation. During the foundation of the state, the power of the sultan was reinforced with palatial structures located on an elevated site surrounded by walls in the city center. Dungeon-kiosks of the 14th and 15th century were manifesting the authority and control of the ruler over his subjects. Starting with the mid-15th century, with the increasing seclusion of the sultan from public gaze, he was positioned as an invisible power, seeing without being seen. His unseen presence was communicated through various symbolic channels, such as ceremonial processions, royal migrations, and elevated towers with royal kiosks. 17th and 18th centuries marked a change in the visual policy of the Ottomans, with the rising visibility of the sultan and the Ottoman elites. Shore palaces, which were erected during this period on the Bosphorus or the Golden Horn, were open to the public gaze. Increased mobility of the sultan within the city represented his royal presence and possession of his lands. While many of the palaces built during the 15th and 16th centuries were of masonry, timber was mostly preferred for 18th and early 19th century palaces. Semimasonry and semi-timber palaces were also erected during the transition periods as well. Following the construction of Dolmabahçe Palace, royal palaces and kiosks were built in masonry reflecting the much desired grandeur and durability of the court. Abdulhamid II, who adopted a different visual regime than his predecessors, broke this inclination towards masonry structures in Yıldız Palace and prefered wood as a construction material as well. To conclude, I would like to argue that, like any piece of architecture, palatial architecture should be evaluated considering the sociopolitical context of the era. Within the scope of this paper, I tried to read the steps of transitions lying behind the continuties and changes in Ottoman palatial architecture; rather than offering sharp stylistic break or ruptures.

290


Endnotes/ Notlar 1) Paul Virilio, Speed and Politics, Los Angeles: Semiotext(e), 2006. 2) Çiğdem Kafesçioğlu, Constantinopolis/Istanbul: Cultural Encounter, Imperial Vision, and the Construction of the Ottoman Capital, Philadelphia: 2009. 3) Sözen, Devletin Evi. The actual reason for building a second palace right after the completion of the first one is not actually known. It is believed that Uğurlu Mehmet Bey’s advice “It is not wise for sultans to live in the city together with his subjects” influenced Mehmed as he decided to move his residence to Seraglio. 4) Gülru Necipoğlu, 15. ve 16. Yüzyılda Topkapı Sarayı, Mimari, Tören ve İktidar, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2007. 5) Doğan Kuban, “Topkapı Sarayı”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul: Tarih Vakfı, 1993-1995. Necipoğlu, Topkapı. 6) According to İnalcık, the tower symbolized the idea that the sultan could see all injustices committed against his subjects. 7) Halil İnalcık, The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600, London: Phoenix Press, 2000. 8) Doğan Kuban, Wooden Palaces of the Ottomans: Vanished Urban Visions, İstanbul: YEM, 2001. 9) Sözen, Devletin Evi. 10) Virilio, Speed. 11) Deleuze & Guattari, Thousand. 12) Soren Kierkegaard, Fear and Trembling, Princeton: Princeton University Press, 1954. 13) Artan, Architecture. 14) Shaw, 1997; Shirine Hamadeh, The City’s Pleasures Istanbul in the Eighteenth Century, Seattle/London: University of Washington Press, 2008; Donald Quataert, The Ottoman Empire 1700-1922, Cambridge/New York: Cambridge University Press, 2005; Mc Gowan, The Age of the Ayans, 1699-1812, An Economic and Social History of Ottoman Empire, vol. 2, eds. H. İnalcık, D. Quataert, Cambridge University Press, 2004. 15) The physical appearance of the city has changed, the monuments were restored, public waterways were recovered, more than 200 fountains as public gathering spots were built, public spaces and gardens were planned, and several new palaces were constructed. Erdenen, Lale Devri ve Yansımaları, Türk Dünyası Araştımaları Vakfı, İstanbul, 2003; Maurice Cerasi, Tarihselcilik ve Osmanlı Mimarisinde Yaratıcı Yenilikçilik / 1720-1820, Osmanlı Mimarlığının 7 Yüzyılı “Uluslarüstü Bir Miras”, eds. N. Akın, A. Batur, S. Batur, YEM Yayın, İstanbul, 1999. 16) Artan, Architecture. Upon returning from Edirne Ahmed III stayed in Topkapı Palace only for a couple days and resided in the Tersane Gardens for 101 days. 17) Sakaoğlu, Topkapı. The fountain in front of Bab-ı Hümayun Gate marking the grand entrance to the imperial complex reinforced sultan’s visibility and presence. The library of Ahmed III, replacing the Havuzlu Kiosk of Selim II, right behind Arz Odası and the Fruit Room as a private chamber for the sultan within the harem quarters were also very significant structures reflecting the artistic styles and visual vocabulary of the era. 18) Artan, Architecture. 19) M. Macit, Nedim Divanı, Ankara: Akçağ, 1997. (Nedim, Der Vasf-ı Sa’dabad-ı Nev-Bünyad). 20) Artan, Architecture. 21) Sözen, Devletin Evi. 22) Arıkan, Ruzname, p.381 c.1802, h.1217 23) The site of Dolmabahçe Palace was previously known as Beşiktaş Sahilsarayı and the area was being used as a royal residence since early 17th century. The first known pavilion was built by Ahmed I and succeeding sultans developed and 291


expanded the complex. Ahmed II added several kiosks and pavilions and during the era of Mehmed IV, Çağaloğlu Yalı was added to the royal grounds after being demolished and Çinili Kiosk was built on the same site. The renovations and expansions done by Ahmed III were left unfinished because of Patrona Halil uprising. The project was later completed by Mahmud I with the addition of kiosks, sofas, rooms, divanhanes and turbes to the complex during 1747-48. The palace was damaged by the earthquake of 1766 and repaired by Mustafa III. Abdulhamid I has filled up the lands to expand the imperial complex and Selim III asked Melling to build new buildings facing Bosphorus. After being demolished by the fire of 1815, Mahmud II reconstructed the palace. Nilay Özlü "Dolmabahçe Sarayı'ndan önce Dolmabağçe" in Bahar Kaya, Dolmabahçe: Mekanın hafızası, 2015. 24) Kuban, Ottoman. 25) Erdal Eren, “Mimari Açıdan Geçmişten Günümüze Osmanlı Sarayları”, I. Edirne Sarayı Sempozyumu Bildirileri, Trakya Üniversitesi Yayınları, 1995. “İstanbul’daki Topkapı Sarayı Sarayı, Edirne’deki Eski ve Yeni Saraylar Klasik Osmanlı Yönetim biçiminin saray bazındaki mimarlık anlayışını yansıtan yapılar olarak karşımıza çıkmakta ve dönem dönem eklenen yapılarla gelişen bir plan özelliği göstermektedir. 19. yüzyıla gelirken Osmanlı İmparatorluğunda oluşan nitelik değişimi saray yapılarına da yansıyacak ve dönem dönem eklenen yapılarla gelişen bir plan anlayışı yerini batılı anlamda herşeyi ile yerli yerine oturmuş, sürekli değişimi değil, kalıcılığı simgeleyen bir tek parça bir plan anlayışına bırakacaktır. Edirne Sarayı ile başlayan, Topkapı Sarayı ile gelişen, Dolmabahçe Sarayı’nda son bulan saray mimarlığının tarihi; aslında Osmanlı yönetim biçimi, kültürü, gelenekselliği, sosyal yaşantısı ile özdeşleşmiştir.” 26) Cahit Kayra & Erol Üyepazarcı, II. Mahmutun İstanbulu, Bostancibasi Sicilleri, İstanbul: İBB, 1992. 27)Necipoğlu, Suburban. 28) Sözen, Devletin Evi. “Öyle anlaşılıyor ki Beylerbeyi dahil, Topkapı Sarayı dışındaki bütün saraylar, batılılaşma dönemiyle oluşan yeni anlayışın ürünüdürler.” Bibliography Andıç, Fuat and Süphan Andıç. Batıya Açılan Pencere Lale Devri, İstanbul: Eren Yayıncılık, 2006. Artan, Tülay. “Architecture as a Theatre of Life: Profile of the Eighteenth Century Bosphorus.” M.I.T., 1989. ———. “Beşiktaş Sahilsarayı.” Dünden Bugüne Beşiktaş, edited by Nuri Akbayar. İstanbul: Beltaş, 1998. Atasoy, Nurhan. 15. Yüzyıldan 20. Yüzyıla Osmanlı Bahçeleri ve Hasbahçeler. İstanbul: TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2005. Cerasi, Maurice. Tarihselcilik ve Osmanlı Mimarisinde Yaratıcı Yenilikçilik / 1720-1820, Osmanlı Mimarlığının 7 Yüzyılı “Uluslarüstü Bir Miras”, eds. N. Akın, A. Batur, S. Batur, İstanbul: YEM Yayınları, 1999. Deleuze, Gilles, and Fâelix Guattari. A Thousand Plateaus : Capitalism and Schizophrenia. Minneapolis: University of Minnesota Press, 1987. Eldem, Sedad Hakkı. Köşkler ve Kasırlar, v.1-2. İstanbul: Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü Rölöve Kürsüsü, 1969. 292


Eldem, Sedad Hakkı and Feridun Akozan. Topkapı Sarayı: Bir Mimari Araştırma. İstanbul: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 1982. Erdenen, Lale Devri ve Yansımaları, İstanbul: Türk Dünyası Araştımaları Vakfı, 2003. Eren, Erdal. “Mimari Açıdan Geçmişten Günümüze Osmanlı Sarayları”, in I. Edirne Sarayı Sempozyumu Bildirileri, Trakya Üniversitesi Yayınları, 1995. Erimtan, Can. Ottomans Looking West?: The Origins of the Tulip Age and its Development in Modern Turkey, London/New York: Tauris Academic Studies, 2008. Hamadeh, Shirine. The City’s Pleasures in Istanbul in the Eighteenth Century. Seattle/London: University of Washington Press, 2008. Kafescioglu, Çigdem. Constantinopolis/Istanbul: Cultural Encounter, Imperial Vision, and the Construction of the Ottoman Capital, Philadelphia: 2009. Kayra, Cahit, and Erol Üyepazarcı. Ikinci Mahmut’un Istanbul’u : Bostancıbaşı Sicilleri. İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Dairesi Baskanlığı, 1992. Kierkegaard, Soren. Fear and Trembling, Princeton: Princeton University Press, 1954. Kuban, Doğan. Ottoman Architecture. Woodbridge: Antique Collectors’ Club, 2010. Kuban, Doğan, Sevgi Aktas, and Orhan Çakmakçioglu. Wooden Palaces of the Ottomans : Vanished Urban Visions. Istanbul, Turkey: Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, 2001. Macit, Muhsin and Ahmet Nedim. Nedim Divanı, Ankara: Akçağ, 1997. McGowan, Bruce William. "The Age of the Ayans, 1699-1812", eds. H. İnalcık, D. Quataert. An Economic and Social History of Ottoman Empire, vol. 2, Cambridge, Mass.: Cambridge University Press, 2004. Necipoğlu, Gülru. Architecture, Ceremonial, and Power : The Topkapı Palace in the Fifteenth and Sixteenth Centuries. New York, N.Y.; Cambridge, Mass.: Architectural History Foundation ; MIT Press, 1991. Necipoğlu, Gülru. “The Suburban Landscape of Sixteenth-Century Istanbul as a Mirror of Classical Ottoman Garden Culture” in In Gardens in the Time of the Great Muslim Empires: Theory and Design. Attilio Petruccioli (ed). Leiden, New York: Brill, 1997. 293


Özlü, Nilay. ""Dolmabahçe Sarayı"ndan evvel Dolmabağçe" edited by Bahar Kaya. Dolmabahçe: Mekanın hafızası, İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2015. Özlü, Nilay. "Single p(a)lace, multiple narratives: The Topkapı Palace in Western travel accounts from eighteenth to twentieth century", eds. Gharipour, Mohammad, and Nilay Özlü. The City in the Muslim World: Depictions by Western Travel Writers, London: Routledge, 2015. Quataert, Donald. The Ottoman Empire, 1700-1922. New York: Cambridge University Press, 2000. Sakaoǧlu, Necdet. Tarihi, Mekanları, Kitabeleri ve Anıları ile Saray-ı Hümayun: Topkapı Sarayı. İstanbul: Denizbank, 2002. Shaw, Stanford J., and Ezel Kural Shaw. History of the Ottoman Empire and Modern Turkey. 2 vols. Cambridge ; New York: Cambridge University Press, 1976. Sözen, Metin. Devletin Evi Saray. İstanbul: Sandoz Kültür Yayınları, 1990. Uşaklıgil, Halid Ziya. Saray ve Ötesi. İstanbul: İnkılap ve Aka Kitabevleri, 1965. Virilio, Paul. Speed and Politics : An Essay on Dromology. New York, NY, USA: Columbia University, 1986.

294


About Author

Yazar Hakkında

Nilay Özlü is an architect from METU with an MBA degree from University of San Francisco and holds an MArch degree from Yıldız Technical University, History and Theory of Architecture. She currently is a PhD candidate at Istanbul Bosphorus University, Department of History and writing her dissertation the transformation of the Topkapı Palace during the 19th and 20th centuries. She worked as a Project Coordinator for the Topkapı Palace restoration projects, also teaches architectural design and theory at Istanbul Kemerburgaz University and Istanbul Bilgi University, and writes for art, architecture, and history journals. Her coedited volume “The City in the Muslim World” was recently published by Routledge and she received research awards from Society of Architectural Historians and The Barakat Trust. Her topics of interests include Ottoman visual culture, 18th and 19th century Istanbul, contemporary urban theory, and critical architectural theory.

Nilay Özlü, ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden 1998 yılında lisans derecesini aldıktan sonra University of San Francisco’da yüksek lisansını almış ve Amerika ve Türkiye’de profesyonel olarak mimarlık kariyerine devam etmiştir. 2009 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi ve Teorisi Anabilimdalı’nda ikinci yüksek lisans derecesini tamamlamıştır. Halihazırda Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde doktora çalışmalarına devam etmekte olan Özlü, Topkapı Sarayı'nın 19. ve 20. yüzyıl arasındaki dönüşümünü araştırmaktadır. Topkapı Sarayı restorasyonlarında Proje Koordinatörü olarak görev yapmış olan araştırmacı ayrıca, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ile İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde mimari tasarım ve mimarlık tarihi ve kuramı üzerine dersler vermektedir. Araştırmacının pek çok ulusal ve uluslararası konferanslarda sunumları ve çeşitli dergi ve kitaplarda İstanbul kent tarihi, Osmanlı mimarisi, sanat tarihi, müze araştırmaları, mimarlık tarihi ve teorisi üzerine yayınları bulunmaktadır. Nilay Özlü'nün, M. Gahripour ile beraber editörlüğünü üstlendiği “The City in the Muslim World” isimli kitabı 2015 yılında Routledge tarafından yayımlanmış, ayrıca akademik çalışmaları Society of Architectural Historians ve The Barakat Trust tarafından ödüle layık görülmüştür.

295


COMMENTS ON TEACHING ÖĞRETİM ÜZERİNE GÖRÜŞLER Tomasz Malec Translation from Eng. to Tur./ İng. Tür. Çeviri: Görkem Günay

One of the main challenges associated with teaching in the field of architecture, as well as in other branches, is to fit student tasks to their interests, intellectual predisposition and different perception of the reality based on an independently developed system of values. Work with students of architectural faculties requires particularly great skills, because the transfer of knowledge should not only coexist with attention to the personality development of students but even interact in an integrated way. Students come from different cultures, different social classes, they are also followers of different religions or atheists, and their knowledge, learned in family houses, also varies. Even being in the same space and time, social groups, live in completely different realities. May we say, for example, that rich and poor people live in the same way? Was the world of ancient Greeks, Romans, and Jews the same? Therefore, educational work requires careful preparation, thanks to which we would be able to see and use this diversity. I am also thinking that possessing both the knowledge acquired through scientific studies which we are interested in and expertise, lead us to understand and feel different points of view. That is one that does not allow us to fall into the trap of easy and pleasant negation of rationalism. As above mentioned, teaching does not indicate the need to promote just one system of values, but on the contrary, we must use this diversity for the development of students as well as ourselves. This development is based on shaping independently minded humans, on the one hand, critical of surrounding them the reality, and on the other hand - at the same time - co-creating it and deriving happiness from the possibility of associating with other people, moreover,

Mimarlık öğretiminde en büyük problemlerden bir tanesi, diğer alanlarda olduğu gibi, öğrenci çalışmalarını; onların kişisel ilgilerine, zihinsel yatkınlıklarına ve bağımsız bir şekilde gelişmiş kendi değer sistemlerine dayanan, değişken gerçeklik algılarına uydurabilmektir. Mimarlık fakültesi öğrencileriyle çalışmak özellikle büyük bir ustalık gerektirmektedir, çünkü bilginin aktarılabilmesi için öğrencilerin kişisel gelişimlerine gösterilen itinanın yanı sıra, bundan ayrılmaz bir şekilde etkileşim içerisinde olmak da esastır. Farklı kültürlerden, sosyal sınıflardan gelen, farklı dini görüşlere sahip öğrencilerin; kendi çevrelerinden, ailelerinden edindiği bilgiler de farklılık göstermektedir. Aynı zaman ve mekanda bulunan sosyal gruplar bile, aslında, birbirlerinden tamamen farklı gerçeklikler içinde yaşamaktadır. Mesela varlıklı ve yoksul kimselerin aynı şekilde yaşadıklarını iddia edebilir miyiz? Antik Yunanların, Romalıların ve Yahudilerin dünyası tamamen aynı mıdır? Bundan dolayı, tüm bu çeşitliliği görüp bundan faydalanabilmek için eğitim süreci dikkatli bir hazırlık gerektirir. Ayrıca akademisyenler olarak bizlerin hem ilgilendiğimiz alanlardaki bilimsel çalışmalarımız hem de kendi uzmanlıklarımız aracılığıyla elde ettiğimiz bilgilerin, bizleri farklı bakış açılarını algılamaya ve anlamaya yönlendirdiğini düşünüyorum. Rasyonalizmin reddinin basit ve hoşnut edici tuzağına düşmemizi engelleyen şey de tam olarak budur. Yukarıda belirtilen noktalar da göz önünde bulundurularak, öğretme, yalnızca bir çeşit değerler sistemini teşvik etme gerekliliğini işaret etmez. Aksine, bu çeşitliliği hem öğrencilerin gelişimi hem de kendi kişisel gelişimimiz için kullanmalıyız. Bu gelişim 296


taking an active part in a public life. However, it is not always entirely possible, the omission of this aspect of work with students may result, by failure to see their individual traits and predispositions, on a drastic reduction in the quality of the teacher’s work and co-creation of people unprepared to function in a modern society. Not only above described situation may follow an incorrect approach to students, assuming, nevertheless, that studies should contribute to their human development. The other result may also appear as alienation of some humans, or even more severe self-destructive activity. In such characteristic and complicated activity as the education of young people, we think about something more important than the issue of industrial or banking sector development, for example. Shaping human being is the basis of development of modern social relations. Thanks to them, to a large extent we can improve the functioning of society in times of slowly dying still existing old socialeconomic model and we can better prepare people for

birbirinden bağımsız düşünce biçimlerine sahip bireylerin şekillendirilmesine dayanır. Ayrıca onları çevreleyen eleştirel gerçeklikle, bir arada üreterek, diğerleriyle işbirliği içinde olma imkanın getirdiği mutlulukla ve sosyal hayatta da aktif bir rol almakla da doğrudan bağlantılıdır. Ancak bu durumu sağlamak her zaman için tümüyle mümkün değildir. Öğrencilerin kişisel özelliklerinin, karakteristiklerinin ve yatkınlıklarının görülmesinde başarısız olunmasıyla eğitimin bu yönünün ihmal edilmesi; eğitimcinin işlerinin ve modern toplum içerisinde çalışmaya hazırlıksız olan bireylerin bir arada yaptıkları üretimin kalitesinde güçlü bir düşüşe neden olabilir. Araştırmalarının ve çalışmalarının öğrencilerin kişisel gelişimlerine de katkısı olduğu kabul edilirse, yukarıda tanımlanan durum öğrencilere karşı izlenen yanlış bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Bunun bir diğer sonucu da öğrencilerin bazılarının yabancılaşması, hatta daha da vahimi, kendilerine zarar verecek eylemlerde bulunmalarıdır. Gençlerin eğitimi gibi böylesine kendine has

Figure. 1 and 2. Temple in Jerusalem and Apollo temple in Delphi (author’s archive) Resim. 1 ve 2. Kudüs’teki tapınak ve Delphi’deki Apollo tapınağı (yazarın arşivinden) significant changes of a global range. Currently, a major ve karmaşık bir alanda, mesela bankacılık sektöründeki ya problem has occurred in such education of students, which da sanayideki gelişimden daha önemli bir problem üzerine takes into account these rapid changes of diverse nature in kafa yormaktayız. Bireylerin şekillendirilmesi modern 297


the world. Can we avoid bearing in mind described above in our educational work? What is for young people the meaning of dehumanized educational offer, associated more with widely understood destruction than the attractive promise of a better tomorrow? Identification of the students of universities, polytechnics and other institutions of higher education with the force of general dehumanization would be a tragedy of the scientific and didactic environment, however, which still can be prevented. How? Despite appearances, the answer to this question is relatively straightforward. Then, what can we do to prevent mass discontent and frustration among youth, whom degenerated people can quickly adapt to their abstract aims - it seems to me that abstraction is particularly dangerous in the social life? First, we need just individualize our approach to students and create them the opportunity to think freely in all possible fields. Thanks to liberal thinking our students can get a large support, especially from themselves. Secondly, it is important to show students that they are people at a particular stage of human development, and its scope is indicated just by their will. Thirdly, finally, we should observe students, assist them in their work, as well as translate and explain the essence of problems of the contemporary world. At this point, we might ask whether such a significant degree of acceptance of human freedom with all his or her aspirations and desires would not be too painful for the current public order? However, the question, remaining a reference to well-known dialectics of public interest and interest of an individual human requires an approach to the problem from a slightly different point of view. The new model of architectural education should be based, above all, on a rational individual freedom deprived of prejudices against other people, capable of peaceful coexistence with them, regardless of social position, religion, type of work, etc. Here, individual

sosyal ilişkilerin temelini oluşturmaktadır. Bu sayede, geniş anlamıyla, zaman içerisinde toplumun ve yavaşça geçerliliğini yitirse de varlığını hala sürdüren eski sosyoekonomik modelin işleyişini geliştirebiliriz. Böylece insanları global ölçekteki büyük değişimlere karşı daha iyi bir şekilde hazırlayabiliriz. Mevcut durumda, dünyanın çeşitlilikler içeren doğasındaki hızlı değişimler göz önüne alındığında, eğitimde büyük bir problem ortaya çıkmaktadır. Eğitimde yukarıda sözü edilen durumu göz ardı edebilir miyiz? İyi bir gelecek vaadinden çok yıkımla ilişkilendirilerek algılanan, insanlık dışı eğitim gençler için ne anlama gelmektedir? Üniversitelerin, teknik okulların ve yüksek eğitim enstitülerinin öğrencilerinin insanlık dışı bir yaklaşımla ayrıştırılması bilimsel ve didaktik çevre için tam bir trajedi olacaktır. Yine de bu durumun önüne geçilebilir, ama nasıl? Görünenin aksine bu sorunun cevabı görece olarak açıktır. Yozlaşmış kimselerin çabucak gerçek dışı amaçlarını aşılayabilecekleri, ki bence bu gerçek dışılık sosyal yaşantı için büyük bir tehlike arz eder, gençler arasındaki bu toplu memnuniyetsizliği ve hüsranı ortadan kaldırmak için ne yapabiliriz? Öncelikle öğrencilere olan yaklaşımımızı kişiselleştirmemiz ve onlara mümkün olan her alanda özgürce düşünebilme imkanı yaratmamız gerekiyor. Özgür düşünce sayesinde, öncelikli olarak kendilerinden olmak üzere, öğrencilerimiz daha büyük bir destek kazanabilirler. İkinci olarak onlara insanlık gelişiminin önemli bir basamağında yer alan bireyler olduklarını ve olanaklarının, ufuklarının yalnızca kendi arzuları tarafından çizildiğini göstermeliyiz. Üçüncü ve son olarak da onları gözlemlemeli, çalışmalarında onlara yardımcı olmalı ve aynı şekilde çağdaş dünyanın problemlerini onlara açıklamalı, tercüme etmeliyiz. Bu noktada, mevcut kamusal düzen içerisinde, bireylerin özgürlüklerinin tüm istek ve arzularıyla birlikte bu derecede kabul edilmesinin sancılı olup olmayacağı sorulabilir. Ancak, bu soru, kamu yararı ve kişisel menfaatlerin problemlere birbirinden farklı bakış açıları gerektiriyor oluşu diyalektiğine referans olarak bırakılabilir. 298


freedom should not be understood as the apotheosis of an irrational behavior of irresponsible people, but creation of a better functioning society which brings humans as many benefits as possible.

Yeni mimarlık eğitimi modeli, her şeyden önce, diğer bireylere yönelik önyargıdan arınmış, sosyal statü, din, meslek vb.nden bağımsız olarak onlarla barışçıl bir ortamda bir arada bulunabilme yetisine sahip, rasyonel bireysel özgürlük üzerine kurulmalıdır. Bu anlamıyla bireysel özgürlük, sorumsuz insanların mantık dışı davranışlarının yüceltilmesini değil, insanlığa mümkün olduğunca çok fayda sağlayacak olan, daha iyi işleyen bir toplumu işaret etmektedir.

About Author

Yazar Hakkında

Tomasz Malec, PhD – licensed architect with experience in architecture, interior architecture and landscape architecture. Researcher in the fields of interdisciplinary relationship between spatial units, culture and architecture, history of Jewish architecture, architecture of shopping malls, development of social architecture, vertical gardens, and real estate market. His experience includes ownership of TM Construction in the years 2006-2014, as well as work at ES Architecture, Research & Design in BielskoBiała, University of Banking and Finances in Bielsko – Biała, University of Economics in Katowice, Polbet SA (building corporation; advisor of the chairman) in Katowice, PKP SA (Polish Train Co.; advisor) BWS University in Bielsko – Biała (Dean of the Faculty of Economics and Technology, head of the Engineer, Building and Computer Design Technology Dep.), Agriculture University in Cracow (member of the Departmental Educational Committee and the Landscape Architecture Educational Committee), WST University in Katowice.

Yrd. Doç. Dr. Tomasz Malec – mimarlık, iç mimarlık ve peyzaj alanında deneyimli lisanslı bir mimardır. Mekan çalışmaları, kültür ve mimarlık, Yahudi mimarisi tarihi, alışveriş merkezi mimarisi, sosyal mimari gelişimi, dikey bahçeler ve emlak sektörü gibi disiplinlerarası alanlarda çalışan bir araştırmacıdır. 2006-2014 yılları arasında TM Yapı şirketinin sahibi olmanın yanısıra; Bielsko-Biala ES’de Mimari, Araştırma & Tasarım şirketinde mimar, Bielsko Biala’da Bankacılık ve Finans Üniversitesi’nde ve Katowice Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi, Katowice Polbet SA (yapı holding başkan danışmanı), PKP SA (Polonya Tren Şirketi; danışmanı) Bielsko-Biala BWS Üniversitesi (İşletme ve Teknoloji Fakültesi Dekanı, Mühendislik, Yapı ve Bilgisayar Tasarımı Bölüm Başkanı), Krakow Ziraat Üniversitesi (Bölüm Eğitim Komitesi ve Peyzaj Mimarisi Eğitim Komitesinde üyelik) ve Katowice Teknoloji Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır.

299


CULTURAL LANDSCAPE OF ROMAN PARK IN CİHANGİR CİHANGİR ROMA PARKI’NIN KÜLTÜREL PEYZAJI Ebru Salah Translation from Eng. to Tur./İng. Tur. Çeviri: İlke Yalçın

Landscape is a broad term, idea and concept that embraces various understandings and approaches under different disciplines and geographies. The term landscape derives from landschap (Dutch) or landschaft (German) which indicates “an area carved out by axe and plough, which belongs to the people who have carved it out. It carries suggestions of being an area of cultural identity based, however loosely, on tribal and/or blood ties.1 (Olwing; 1993: 311) In addition, landscape embraces spatial activities of the people who shape the land thus the social relations that make up the landscape. To conclude, the word landscape briefly embraces meanings firstly as a physical and material entity, secondly as scenery, and finally and most importantly as social relations that shape up the land. The aim of this paper is to discuss the social relations that make up the landscape through a case study depending on the design of an urban park in Cihangir by the students of Department of Interior Architecture and Environmental Design.2 Located at the center of the city, Sanatkarlar Park -better known as Roman Park-had been a controversial area between the residents of neighborhood and the Great Municipality of Istanbul. The park is surrounded by Cihangir neighborhood on the north, Tophane-i Amire Cultural and Art Center on the west, Istanbul Modern on the south and in proximity to Mimar Sinan Fine Arts University. The area is frequently visited by the people due to its spectacular view of the historical peninsula and the Bosporus. The name of the park originates from the archeological ruins on the site which was declared as an archeological park in 2009 by the municipality. There had been an ongoing debate

Peyzaj; farklı disiplinler ve coğrafyalar bağlamında çeşitli anlam ve yaklaşımlara sahip olan geniş anlamlı bir terim, fikir ve kavramdır.Felemenkçelandschap veya Almanca landschaft sözcüklerinden türemiş olan terim, “balta ve sabanla biçimlendirilmiş ve onu biçimlendiren halka ait olan alandır. Kültürel kimliğe dayalı bir alan olduğu fikrini uyandırsa da genel hatlarıyla kabile toplumları ve/veya aralarında kan bağı olan insanlar tarafından şekillendirildiği düşünülebilir. (Olwing; 1993: 311) Ayrıca, peyzaj kavramı toprağa/araziye şekil veren insanların mekansal faaliyetlerini, dolayısıyla da peyzajı ortaya çıkaran toplumsal ilişkileri de kapsamaktadır. Kısacası, peyzaj sözcüğü karşılık geldiği anlamları ilk bakışta fiziksel ve maddi bir oluşum olarak içine alsa da, ikinci bir bakışta bu sözcüğün manzara anlamını ve nihayetinde de kara parçasına biçim veren toplumsal ilişkileri barındırdığı görülmektedir. Bu makalenin amacı, tasarımını İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı öğrencilerinin yaptığı, Cihangir’deki bir park özelinde yapılmış bir vaka çalışması üzerinden, peyzajı meydana getiren toplumsal ilişkileri ele almaktır. Şehrin göbeğinde yer alan Sanatkarlar Parkı – diğer adıyla Roma Parkı–semt sakinleri ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında çeşitli tartışmalar yaşanmasına neden olmuştur. Kuzeyinde Cihangir, batısında Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, güneyinde İstanbul Modern binası ile çevrili olan park, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne de son derece yakın bir noktada konumlanmıştır. Adını üzerinde bulunduğu tarihi kalıntılardan alan ve dolayısıyla 2009’da belediye tarafından arkeolojik sit alanı ilan edilen park, nefes kesen tarihi yarımada ve Boğaziçi manzarasıyla da ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bu bakımdan, parkın 300


between the residents of Cihangir represented by Cihangir Beautification Association and the municipality for the future of the park. The municipality proposed to construct a social center in the park area which is objected by the residents of Cihangir since it will result in the demolishment of the only green space left in the neighborhood and opening of the area to construction. The existing design of the park was shaped and implemented by the initiative of the residents of the neighborhood. The residents were complaining about the neglected condition of the park by

geleceği Cihangir Güzelleştirme Derneğince temsil edilen semt sakinleri ile belediye arasında süregelen bir tartışma konusu durumundadır. Cihangir sakinleri, belediyenin Roma Parkı’na sosyal tesis inşa etme teklifini, hem semtte geriye kalan son yeşil alanın yok edilmesine hem de bölgenin imara açılmasına sebep olacağını düşünerek reddetmiştir. Roma Parkı şu anki tasarımına parkın bakımsız bırakılmasından şikayetçi olan semt sakinlerinin girişimleri sayesinde kavuşmuştur. Ayrıca, permakültür uzmanları tarım projesi başlığı altında başka

Cihangir Social Center / Cihangir Sosyal Merkezi (http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/ibbden-roma-parkina-sosyal-tesis-yapilmasina-onay-ciktithe municipality. Another initiative of perma culture experts bir girişime daha imza atarak, gönüllülerin de yardımıyla formed an agricultural project as a vegetable garden known parkın hemen yanında Roma Bostanı adıyla bilinen bir 301


as Roman Bostan just next to the park with the help of the volunteers. The park and garden were both shaped by the spatial practices of the people which transformed the site into a cultural landscape that represents the identity of the neighborhood. During Spring 2015-2016 semester, the third-year students were expected to design a landscape project for Roman Garden that will serve to the neighborhood by considering the needs and desires of the residents. The scenario of the project and the landscape architecture program was to be determined by the student. In addition, the design considerations were given as designing for/ with community and different social groups; considering sustainable design and permaculture principles, defining possible activities and public uses, designing temporary buildings without foundations such as pavilions, kiosks, shading structures and etc.; designing the park furniture, lighting and etc., planting and infrastructure. At the preliminary stage of the project, the students formed groups and started the site inventory which was categorized under five themes as the context and history of the site, social survey of the neighborhood through observations and interviews with the inhabitants, the physical conditions of the site including climate, land, water, plants and topography analysis, transportation analysis and access to the site, and finally potentials and problems of the site. The outcome of the site inventory guided the design principles of the student projects which highlighted the need for a urban park serving for the neighborhood with minimum intervention to the site. Even though the park was frequently used by the residents of the neighborhood, the area also served as a social space for the city with Cihangir stairs forming a landmark with its spectacular view. There were problems such as the garbage left behind by the everyday visitors, the homeless living in the park, security problems at night in addition to the physical design problems and plantation of the park. The permaculture experts shared their research and experience

sebze bahçesi tasarlamışlardır. Semt sakinlerinin mekansal pratiğiyle şekillenen park ve bostan bu sit alanını semtin kimliğini yansıtan kültürel bir peyzaja dönüştürmüştür. 2015-2016 Bahar döneminde üçüncü sınıf öğrencilerine semt sakinlerinin ihtiyaç ve istekleri göz önünde bulundurularak belirlenen bir proje emanet edildi: Roma Bahçesi peyzaj projesi. Senaryosu ve peyzaj mimarisi programı, öğrenci tarafından belirlenecek olan projenin tasarım kararları semt halkının ve farklı sosyal grupların ihtiyaçları gözetilerek verildi. Ayrıntılı ifade etmek gerekirse, tasarım kararları; sürdürülebilir tasarım ve permakültür ilkeleri dikkate alınarak; parkın genel kullanım amacı ve parkta düzenlenecek olası aktiviteler tanımlanarak;ve bunların yanı sıra çardak, kamelya, gölgelikler gibi geçici binalar, park mobilyaları, ışıklandırma, ağaçlandırma ve altyapı gibi önemli noktaların tasarımı da hesaba katılarak alınmıştır. Ön proje aşamasında öğrenciler gruplara ayrılarak alan envanteri hazırlamaya başlamışlardır. Beş kategoriden oluşan alan envanteri sırasıyla şunları kapsamaktadır: alanın konteksti ve tarihi; çevre gözlemlemesi ve semt halkıyla yapılan söyleşileri veri olarak alan bir sosyal anket hazırlanması; iklim, toprak, arazi, sular, bitki örtüsü ve topografya analizleri dahil olmak üzere alanın fiziksel koşullarının belirlenmesi; alana ulaşım analizi ve son olarak alanın barındırdığı potansiyel ve problemler. Alan envanterinin çıkartılması öğrenci projelerinin tasarım ilkelerine yön vermekle birlikte, sit alanına asgari müdahale ile Cihangir semtinin bir kent parkına ne kadar çok ihtiyacı olduğu konusuna da ışık tutmuştur. Park her ne kadar çoğunlukla semt sakinlerinin uğrak noktası olsa da, Cihangir Merdivenleri’ni de içine alan bu bölge aynı zamanda İstanbullular’a muhteşem bir Boğaz manzarası keyfi yaşatan sosyal bir alan olarak da işlev görmektedir. Parkın fiziksel tasarım ve ağaçlandırma problemlerinin yanında, semt sakinleri, ziyaretçilerin arkalarında bıraktığı çöp ve atıklar, parkta yaşayan evsizler ve özellikle gece yaşanan güvenlik sorunları gibi farklı problemlerle de uğraşmak durumunda 302


on perma culture and Roman Garden with a lecture.3 At the second stage of the project, the students proposed different conceptual approaches to the design of the park depending on the findings of the site inventory. Gümüşçü’s project proposed to design an observation terrace acting as a bridge connecting the two neighborhoods of Cihangir and Tophane. The bridge was designed as an elevated structure with minimum intervention to the existing topography of the park. The project was composed of two layers; the lower layer was composed of the pathways and plantation that sustained the spatial practices of the residents. The upper level-the bridge- was an observation terrace acted as a connector that will also define a landmark for the silhouette with its structure. Erik’s project depended on the experience of five senses for the aim of a rapture from the stimulus of city life and feel the landscape. The sense of smell was activated by special plantation through pathways, the sense of sight was depended on the vista points and use of color and pattern in the site, the touch sense was to be experienced through working in the vegetable garden, the sense of hearing was also experienced in the pathways. Erdim’s project response to the needs of the residents through the design of the social spaces such as a meeting point, playground, a vegetable garden, a bazaar area, pet area and observation terrace. Cihangir stairs had guided the physical design of the project forming the backbone of the project. Tunç’s project created a spatial and functional continuity with the environment. All of the student projects considered the context of the site and responded to the needs of the residents and the society. The final project jury was realized with the participation of the members of the Cihangir Beautification Association in Cihangir and the final projects were exhibited during Cihangir Festival.4 Despite the opposition of the residents to the construction of any building in the park, the municipality approved the construction of a social center on December 2016. The building is being construction without considering the 303

kalmıştır. Permakültür uzmanları Roma Bahçesi ve permakültür üzerine yaptıkları araştırmaları ve biriktirdikleri deneyimleri İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde verdikleri bir konferansta dile getirdiler . Projenin ikinci aşamasında, öğrenciler alan envanteri bulgularını göz önüne alarak, parkın tasarımına yönelik farklı kavramsal yaklaşımlar önerdiler. Örneğin, Gümüşçü tarafından sunulan projede, Cihangir ve Tophane semtleri arasında bir köprü görevi görecek olan bir seyir terasının tasarlanması öngörülüyordu. Köprü, parkın mevcut topografyasına minimum etki edecek olan, yükseltilmiş bir yapı şeklinde tasarlandı. İki katmandan oluşan projenin alt katmanı semt sakinlerinin mekansal pratiklerini sürdürmelerine yarayacak patikalar ve plantasyonlardan oluşuyordu. Projenin üst katmanı (köprü) ise, silueti ve yapısı ile birlikte bir kent simgesi şeklinde tanımlanacak bir bağlantı noktası, yani bir seyir terası olarak öne çıkmıştır. Erik’in projesi ise kent yaşamının stresinden uzaklaşıp manzaranın sezinlenmesi amacını güdüyor ve bu amaca ulaşım beş duyunun deneyimlenmesi üzerinde temelleniyordu. Koku alma duyusu patikaların kenarlarına dikilen özel bitki ve çiçekler sayesinde harekete geçirildi. Görme duyusunda, manzara noktaları ve alandaki renk ve desen kullanımı baz alındı. Dokunma duyusu ise öğrencilerin sebze bahçesinde çalışmasıyla; son olarak, işitme duyusu da patikalar arasında gidip gelerek deneyimlendi. Erdim’in projesi ise toplanma alanı, çocuk bahçesi, sebze bahçesi, pazar alanı, evcil hayvan alanı ve seyir terası gibi semt sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sosyal alanların tasarımı üzerine kurulmuş; Cihangir Merdivenleri de projenin bel kemiğini oluşturması bakımından projenin fiziksel tasarımına yön vermiştir. Tunç’un projesi ise çevreyle uyumlu mekansal ve işlevsel bir devamlılığın yaratılmasına odaklanmıştır. Bu bağlamda, tüm öğrenci projeleri alanın konteksti göz önüne alınarak semt sakinlerinin ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazırlanmıştır. Final jürisi Cihangir Güzelleştirme Derneği üyelerinin katılımıyla oluşturulmuş, final projeleri Cihangir Festivali’nde


needs of the residents and regardless of the archeological ruins in the park. The aim of the paper is not to criticize the architectural style of the building but the architecture of the social center can be interpreted as a representation of the traditional Turkish house typology. It is a contradiction that the building while trying to bring a cultural representation to the site through architecture neglects the culture that carved out and shaped that land which were the residents of Cihangir. The cultural landscape is fashioned from a natural landscape by a culture group. Culture is the agent, the natural area is the medium, the cultural landscape the result (Sauer; 2008: 103-104).5 At the end, the municipality’s approach neglects the cultural landscape of the site which was shaped by the social and spatial practices of the people living there.

sergilenmiştir. Cihangir sakinlerinin tüm itirazlarına ve mücadelelerine rağmen, Aralık 2016’da Roma Parkı’nın imara açılması İBB Meclisi’nde onaylandı. Sosyal tesis inşaatı semt sakinlerinin ihtiyaçları ve parkın arkeolojik sit alanı olduğu gerçeği göz ardı edilerek devam ediyor. Bu makalenin amacı tesisin mimari stilini ele almak olmamakla birlikte, söz konusu binanın geleneksel Türk evi tipolojisinin bir yansıması olduğu söylenebilir.Sosyal tesisin, bir yandan park alanında mimari üzerinden bir kültürel temsil yaratmaya çalışırken, bir yandan da Cihangirliler’in hayat verip şekillendirdiği toprakları yok sayması tam anlamıyla bir çelişki ortaya koymaktadır. Kültürel peyzaj bir kültür grubu tarafından doğal peyzaja şekil verilmesidir. Kültür bu bağlamda araç, doğal alan çevre, kültürel peyzaj ise bu ikisi arasındaki ilişkinin sonucudur. (Sauer; 2008: 103-104) Sonuç olarak, Büyükşehir Belediyesi’nin sergilediği yaklaşım, belediyenin burada yaşayan insanların sosyal ve mekansal pratikleriyle şekillenen alanın kültürel peyzajını yok sayıldığını, ve bu kültürel peyzaja aldırış etmediğini göstermektedir.

Endnotes/ Notlar 1) Place/ Culture/Representation (1993) ed. by Duncan, J., Ley, D., London; New York: Routledge. 2) The course named as “Landscape Architecture” was given by Instructor Ebru Salah and Research Assistant Gülce Kırdar to the third year students of Department of Interior Architecture and Environmental Design. 3) Lecture given byMustafa Fatih Bakır, the founder and director of Turkey Permaculture Research Institute and Aybike Zengin the permaculture expert of Roman Garden in Cihangir on 03.03.2016 in Istanbul Kemerburgaz University. 4) Cihangir Festival is an annual cultural event organized by Cihangir Beautification Association. The theme of the festival was “neighborhood”. The landscape projects were exhibited on 05.06.2016 in Cihangir Park with the particiaption of the students. 5) Sauer, C. (2008) The Morphology of Landscape, in The Cultural Geography Reader ed. by Oakes, T.S., Price, L., New York: Routledge. 304


About Author

Yazar Hakkında

Ebru Salah is an architect and scholar specialized in Ebru Salah, kentsel tasarım, kentsel morfoloji, peyzaj urban design, urban morphology, landscape architecture, mimarlığı ve çevresel tarih konularında uzmanlaşmış bir and environmental history. Salah received her Ph.D. in mimar ve akademisyendir. İstanbul’un kentsel ve çevresel Architecture at Middle East Technical University with her tarihi üzerine odaklanan tezi ile doktora çalışmalarını dissertation focusing on urban and environmental history of Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde Istanbul. She holds a Master of Science degree from Middle tamamlamıştır. ODTÜ’den kentsel tasarım üzerine yüksek East Technical University on urban design, and a Bachelor of lisans derecesi ve Gazi Üniversitesi’nden mimar olarak Architecture from Gazi University. Her scholarly works are mezun olmuştur. Akademik çalışmaları ulusal dergilerde published in national journals and presented at international yayınlanmış, ISUF ve IASTE gibi uluslararası konferanslarda conferences such as ISUF and IASTE. Her artistic works were sunulmuştur. Sanatsal eserleri İstanbul Tasarım Bienali’nde exhibited at Istanbul Design Biennale, and she held a solo sergilenmiş, Halep’te resim üzerine kişisel bir sergi açmıştır. exhibition on painting in Aleppo. She currently teaches a Halen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde çeşitli dersler wide array of courses at Istanbul Kemerburgaz University. vermektedir. 305


Re-PUBLIC KADIKÖY Merve Çiltaş, Can Eribol

Özet Bu metin Kentsel Metraj Tasarım Stüdyosunda tasarlanan "Re-Public" projesinin raporu niteliğindedir. Projenin ana fikrini ve tasarım sürecini ortaya koymaya çalışmaktadır. Kent, gelecek ve kamu alanları gibi anahtar kelimeleri sorgulayarak tasarım problemine farklı açılardan yaklaşmaya çalışır. STÜDYO HAKKINDA Kentsel Metraj Tasarım Stüdyo'su İstanbul'un Kadıköy, Üsküdar, Ortaköy, Beşiktaş, Tophane ve Karaköy başta olmak üzere altı önemli merkezi noktasına; bağlam, mimari ve kentsel tasarım ilkeleri doğrultusunda yoğunlaşmaktadır. Seçilen ilçelerin tarihi, kültürel ve bağlamsal zenginlikleri ve bunların karmaşıklığı birçok tasarım problemive tartışması oluşturmaktadır. Bu problemlerin ve tartışmaların yoğunlaştığı ana konu kıyı bölgelerinde kara ve deniz arasındaki ilişkiyi inşa etmek üzerinedir. Bu ilişki kurulmaya çalışırken sorulan ana soru da: "Yoğun kıyı şeridi kamusal alana nasıl dönüştürülür?" dür.

Demiryollarının adına hizmet veren tarihi Haydarpaşa Terminali bulunmaktadır. 2009 yılına kadar doğuya ve güneyden uluslararası, yerli ve bölgesel trenlere sahip olan Kadıköy merkezinin yakınındadır. Bugün Kadıköy merkezi, şehrin hem Asya yakası hem de Boğaz'ın Avrupa yakasındaki insanlar için ulaşım merkezidir. Feribot iskelesinin yanında büyük bir otobüs ve minibüs terminali bulunmaktadır. Kadıköy'de feribot taşımacılığının en göze çarpan halidir ve merkezi pazar alanı feribot iskelesine bitişiktir. Bu nedenle İskele, Kadıköy için çok önemli bir merkez haline gelmiştir.

Ölü bir yer olarak Rıhtım Kıyı kentlerinde bir alana şehrin merkezi adını vermek için o alanın bazı temel unsurlara sahip olması gerekmektedir. Bunların arasındaki önemli unsurlardan biri iskeledir. Kadıköy, başlangıç noktası Haydarpaşa tren istasyonu ve bitiş noktası Bostancı olan uzun ve büyük bir sahil şeridine sahiptir. Bu alan incelendiğinde sahil şeridinin yalnızca vapurların yolcu indirdiği (rıhtım) bölgesinde yoğunlaştığı ve diğer alanların yeterince kullanılmadığı tespit edilmiştir. Bunun yanısıra Kadıköy ilçesinde buna PROJE ALANI ÜZERİNE benzer birçok sorun mevcuttur. Proje kapsamında yapılan analizlerin sonuncunda sorunların üzerinde durulmaya Odak noktası olarak Kadıköy çalışılmıştır. Kadıköy'ün eski zamanlardaki veBizans’taki Kadıköy'deki sorunlar tespit edildikten sonra adı “Chalceon”dur. İstanbul'un en kalabalık, kozmopolit Kadıköy'ün bazı alanlarının (özellikle sahil şeridindekilerin) bölgelerinden biridir. Marmara Denizi'nin kuzey kıyısında yeniden tasarlanmasına karar verilmiştir. Ancak, Rıhtım yer alır ve Boğaz'ın Avrupa yakasındaki tarihi kent merkezine bölgesi hem projenin ve hem de çözümlenecek yapının bakmaktadır. merkezi olarak ele alınmıştır. Bu nedenle, Kadıköy ve Rıhtım Kadıköy, semtin en önemliilçelerinden biridir. alanının potansiyelleri belirlenip,belirlenen potansiyeller ile Sayısız bar, tiyatro, sinema ve kitapçılarıyla İstanbul'un birlikte sorunlar da ortaya koyulmuştur. Anadolu yakasının kültür merkezi olan bir yerleşim ve ticaret Rıhtım, insanların ulaşım için her gün geçtikleri bölgesidir. fakat kullanmayı denemedikleri bir bölgedir. Alan, çevresinde Bu bölgede Türkiye Cumhuriyeti Devlet birçok odak noktası olmasına rağmen, farklı aktiviteler için 306


kullanılamamaktadır. Aynı zamanda bölge içindeki insan yoğunluğu da belirgin biçimde değişmektedir. Bölgedeki yoğunluğun günlere ve saatlere göretanımlanabilmesi için hareket analizi yapılmıştır. Analiz mevcut potansiyellerle ilişkilendirilmiştir. Bölgede tek bir işlev vardır, ancak sınırlı işlev türleri nedeniyle o bölgede nadiren durulmaktadır. Ayrıca bölgedeki peyzaj, pek çok açıdan insanlar için cazip değildir ve iklim değişiklikleri kullanıcılar için sorunlara neden olmaktadır. Bu da bölgedeki peyzajında yeniden düzenlenmesi gerektiğini göstermektedir. Ancak artık peyzaj sadece bir görüntü olmak yerine şehrin imgelerinden biri haline gelmelidir. Bu tespitlerin dışında Kadıköy, gençlerin daha çok sevdikleri ve kültürel faaliyetlerle kaplı olan bir yerdir. Ancak ilçeler arasında faaliyetlerin akışını kesen bazı keskin ayrımlar vardır. Rıhtım da kesintiye neden olan yerlerden biridir. Ama bölge sorun olarak bu proje için bir potansiyelimkânı sunmuştur.

Üçüncü önemli analiz dolu-boş analizidir. Bu analiz bize Kadıköy'de ızgara sistem olduğunu ve her parselin bir avluya sahip olduğunu gösterdi. Bu yapı Kadıköy’ün eski zamanlarından günümüze kadar ulaşmıştır. Öte yandan Kadıköy'deki yaya aksı ve trafik sorunları için analizler yapılmıştır. Bölge, İstanbul ve Kadıköy için oldukça yoğun bir yerdir.Bölgenin en kalabalık noktalarından biri Boğa Heykelinin olduğu konumdur. Burası birçok insanın buluşma noktasıdır. İnsanlar bu noktaya geldikten sonra, Bahariye Caddesi üzerinden Moda'ya giderler ya da Altıyol'dan iskeleye giderler. Bahariye caddesi araç trafiğine açık olup ancak tek bir araç geçebilmektedir. Ancak genellikle yaya yolu ve tramvay (Kadıköy-Moda) yolu olarak kullanılmaktadır.Altıyol’dan rıhtıma inen cadde ise araçlar tarafından yoğun olarak kullanılan bir aksdır. Her iki bölgede insanlar tarafından çok yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda; iskelede, arıtma tesisinin karşısında bulunan geniş alanın yeterince kullanılmadığı gözlemlenmiştir. Bu bölgenin kullanılabilirliği göz önüne alındığında, Bahariye caddesinde bulunan Sanatkarlar Sokağı’ndan esinlenilerek, Kadıköy’ün her taşında kendine yer etmiş sanat dallarının rıhtımda neden bu kadar zayıfladığı sorgulanmaya başlanmıştır. Bunun sonucunda sanat ve eğitimin Bahariye'den başlayarak rıhtıma kadar ulaşmasına karar verilmiştir. Sonuç olarak bu bölgenin sanat ve eğitim aktiviteleri ile değerlendirilmesine karar verilmiştir. Bu analizlerin sonucunda aşağıdaki sorular ortaya çıkmıştır: • Kadıköy'de yaşanan sorunlar nelerdir? • İskele neden yeterince değerlendirilmemiştir? • Kadıköy'ün geleceği nasıl olacak? • Kadıköy'ün geleceği için ne yapılmalı?

ANALİZLER Proje analizleri yapıldığında, öncelikle Kadıköy'ün geçmişi ve mimari dokusu incelenmiştir; çünkü Kadıköy çok eski bir yerleşimdir. Bu nedenle Kadıköy morfoloji haritası çok önemlidir. Bu araştırmalar sonucunda Kadıköy'de ızgara (grid) sisteminin bulunduğu gözlemlenmiştir. Özellikle, Yeldeğirmeni alanı bu sistemi günümüze kadar korumuştur. Morfolojik yapı, Kadıköy'de bugüne kadar yaşayan tüm insanların farkında olmadan yaptığı katkılarla oluşmuştur. Bu nedenle projeye etkisi çok önemli düzeyde olmuştur. Önemli analizlerden bir diğeri ise fonksiyon analizidir. Kadıköy'deki tüm bölgeleri içeren fonksiyon analizi yapılmıştır. Birçok insan iş, eğlence, tiyatro, sinema, alışveriş, kültürel etkinlikler vb. gibi etkinlikler için buraya gelir. Çok sayıda etkinliği bir arada barındıran Kadıköy, İstanbul'un en TASARIM SÜRECİ önemli ve merkezi noktalarından biridir. Kadıköy’ü bölge bölge inceleyecek olursak, Bahariye Caddesi ve boğa çevresi Projenin Gelişimi ticari alanlar, Moda ve Yeldeğirmeni mahalleleri ise konut Yeni potansiyel kent arazileri olan rıhtımlar, çağdaş alanlarıdır. şehirler yapmak için büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu nedenle, 307


bu arazilerin mevcut kent dokusu ile bütünleştirilmesi, kentsel tasarım ve planlama disiplinlerinin önemli bir konusudur (Bütüner, 2006). Bu potansiyeli gözeterek proje analizlerinin doğrultusunda etaplı bir tasarım önerisi getirilmeye çalışılmıştır. Öncelikli olarak analizlerden Rıhtım'ı kamusal bir alan olarak ele alınması gerekliliği fark edilmiştir. Çünkü kamu kullanımına yönelik bir tasarım varsa, bu halka hizmet etmelidir. Bu düşünce insanların daha fazla sosyalleşmelerini sağlayarak üretimi arttıracaktır. SuperStudio’danÜretim tasarım için çok önemlidir, tasarım sadece tüketimi teşvik ediyorsa reddedilmelidir. Eğer mimar ve şehir plancısı sosyal bölünmeye neden olursa, tasarım birincil ihtiyaçları karşılamayı hedef alana dek reddedilmelidir(Natalini, 1971). Geleceğin Fikri Analiz ve aynı anda grup üyeleri ile yapılan saha araştırmaları sonuncunda “geleceğin şehri”fikri geliştirilmiştir. Grup üyeleri tarafından başlangıçta sorulan sorular; " Önümüzdeki 50 yılıve sonrasını kapsayacak bir tasarım yapsak nasıl olur? Bu bölgeye gelecekte ne olacak? Ulaşım teknolojisi nasıl olacak? ” gibidir. Bu sorularla birlikte araştırmalar daha da ön plana çıkmıştır. Mimari sadece mekan ve şekillerle ilgili değil aynı zamanda olaylar, eylemler ve vizyonlar ile de ilintilidir (Tschumi, 1994). Bu nedenlegelecekteki şehir mimarisi örnekleriincelenmiş,incelenen örneklerin çoğunda ütopya yerine makineleşmiş ve katmanlaşmış distopik şehirlerin dünyanın geleceğiymiş gibi düşünüldüğü gözlemlenmiştir. Buna göre şehirler, yerleşim yeri olarak değil, yatırım makineleri olarak büyüyüp dönüşmekte; ne mimarlar , ne şehir plancıları ne de politikacılarda vizyon olmazsa, distopik bir gelecek bizi beklemektedir(Ampatzidou&Molenda, 2014). Bunlar düşünüldüğün de bu projenin daha farklı bir bakış açısı ortaya koyması gerekliliği hissedilmiştir. Distopya senaryolarına karşı daha ütopik bir senaryo geliştirilerek, Kadıköy'e eskiden sahip olduğu tarımsal alan karakterini tekrar kazandırmak için yeşil koridorlarile kentsel tarım

alanlarının aktifleştirilmesine olanak sağlayacak bir sistem önerilmiştir. Bu sistem tipolojik doku sürekliliği ve kentsel morfolojik analizlerde de ortaya çıkan ızgara sistem dikkate alınarak geliştirilmiştir.Yeşil alanların konumları ve yeşil çatının uygulanacağı yerler ise daha önce yapılan dolu-boş analizleri üzerinden belirlenmiştir. PROJE AŞAMASI Kentsel Koridorlar Senaryo bir zaman çizelgesine bağlıdır. Buna göre grup üyeleri 80 yıl içindeki zaman dilimlerini paylaşmışlar ve bu zaman çizelgesine göre tasarı önerilerini oluşturmaya başlamışlardır. Bu yıllar ise 2020, 2050 ve 2100’dir. Buradaki proje önerisi 2100 yılındaki Kadıköy’ü hayal etmeye çalışmıştır. Kadıköy’de sıklıkla kullanılan pek çok odak noktası vardır. Proje önerisinde bu odak noktalarının çoğu korunmuş ve 2100’de bu noktaları birbirine bağlayan koridorlar önerilmiştir. Bu koridorlar çeşitli aktivitelere sahip sokak, köprü, iz, yapı gibi oluşumlarda olabilmektedir. Kentsel tasarımda koridorlar sadece araba trafiği, yaya eksenine sahip olmakla kalmayıp, aynı zamanda yürüyüş ve bisiklet gibi aktif bir kamusal alan olarak tasarlanırlar (Sadık-Khan, 2009).Bu noktalar arasındaki hareketlerle insanlar ulaşım, manzara,sanat gibi çeşitli aktivitelere yönlendirilmiştir. Düğüm Noktaları Düğüm noktaları, insanların bazı aktiviteler yapmak ve zamanını iyi bir şekilde geçirmek için gittiği, trafik, para, bilgi veya diğer akışların bir araya geldiği stratejik alanlardır (Lynch, 1960). Analiz sonucunda, Kadıköy bölgesinde Altıyol, Bahariye, Kadıköy İskelesi, Boğa Heykeli, Afet bölgesi vb. gibi çok sayıda stratejik nokta bulunduğu gözlemlenmiştir. Fakat bu alanlar şu anda düğüm noktası olarak tanınmamaktadır. Bu noktaları belirlendikten sonra, insanların yoğunluğuna göre ayrımlar yapılmıştır. Düğüm türlerinden birine Düğüm A (daha büyük olan) ve diğer türlere Düğüm B (daha küçük olan) 308


adı verilmiştir. Öte yandan, başarılı bir düğümün benzersiz özelliklere sahip olması gerekir. Bu özellikler ise mevcut ve gelecekteki durumlara göre belirlenmiştir. Her düğüm, sanat, tiyatro, atölye, bilim, eğitim vb. gibi bazı faaliyetlere sahiptir. Dolayısıyla düğümlerin canlı ve yaşayan imgeler halinegelmeleri hedeflenmiştir. Mimarlıkta savunulan görüşlerden biri; bir yapının varlığının sürdürülebilirliği için, bağlam ile uyumlu olması gerekliliğidir. Böylece, daha önce Kadıköy'de uyguladığımız yeşil örtü, düğüm noktalarında da kendine yer bulmuştur. Düğüm noktaları tasarlandıktan sonra proje ile ilgilisorular sorulmaya devam edilmiştir. Bunlardan en önemlisi bu düğümlere nasıl ulaşılacağı sorusudur. Günümüzde var olan karayolu taşımacılığı en kolay yol olmakla birlikte aynı zamanda yetersizdir de. Bu durum gözetilerek projede yeni kotlar ve katmanlar yaratma fikri ortaya çıkmıştır. Düğüm noktaları ve yükseklikler üzerinde durulmuş ve rıhtımdaki kot farklılıkları kullanılmaya çalışılmıştır. Bu kotlartasarlanırken Kadıköy’üninsanlar tarafından uzun yıllar sonucu oluşturulan doğal dokusu olanmorfolojik yapısı göz önüne alınmıştır. İnsanlarbu dokuyu oluştururken, merkeze yani iskeleye yakın yerleşim yerleri oluşturmayı kendilerine amaç edinmişlerdir. Bu durumu da gözeterek, iki düğüm noktası arasındaki en kısa mesafe belirlenip, katmanlaşan yollar bu belirlenen kotlara görekonumlandırılmıştır.Ancak katmanlar oluşturulduktan sonra başka bir problem gözlemlenmiştir. Bu katmanlar üzerinde önemli mimari yapılar vardır.Bazı mimari yapılar korunurken bazıları yollar ile kesişerek işlevini yitirmiş, yapısal olarak yetersiz olanlar da geleceğin yapı teknolojisi olan üç boyutlu yazıcılarla yeniden yapılandırılarak kamusal alana dönüştürülmüşlerdir. "Re-Public" projesindeki en büyük çaba Kadıköy'deki mevcut değerlerin 80 yıl sonraya devredilip insanların birbirleri ile sosyalleşeceği alanları artırmasıdır.

309

References / Kaynaklar Ampatzidou, C., & Molenda, A. (2014). Amateur Cities. Future Architecture Platform: http://futurearchitectureplatform. org/projects/8f294002-c55e-4159-8d9b-3c4da9c824f7/ Butuner, B. (2006). WaterfrontRevitalization as a Challenging Urban Issue : https://ufdsblog.files.wordpress. com/2016/10/waterfront-revitalization-as-a-challengingurban-issue-in-istanbul.pdf Lynch, K. (1960). The Image of city, MIT Press. Sadik-Khan, J. (2009). Urban Street Design Guide Superstudio, ‘Inventory, Catalogue, Systems of Flux … a Statement’, in Superstudio: Life Without Objects, ed. by Peter Lang and William Menking (Milan: Skira, 2003), p. 167. Tschumi, B. (1994). The Set andtheScript” in Architecture: The Manhattan Transcripts: Wiley. Acknowledgement/Teşekkür Bu makale, Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu’nun 2016-2017 Güz döneminde, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü dersi olan “ARCH 401 MİMARİ TASARIM V” dersi kapsamında kaleme alınmıştır.

Yazarlar Hakkında Merve Çiltaş ve Can Eribol İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı ve Mimarlık Programlarında ÇAP yapmaktadırlar. 4. sınıf öğrencisi olan ekip tasarım yoluyla araştırma yöntemini projelerinde benimsemişlerdir.


ACADEMIC STAFF|AKADEMİK KADRO Prof. Dr. Aykut Karaman

Asst. Prof. Dr. Derya Yorgancıoğlu

Dr. Aykut Karaman has received B.A. from Mimar Sinan Fine Arts University, and Ph.D from University of Pennsylvania. His research interests involve Urban Design, Behavioral Aspects of UD, Urban Regeneration, Sustainable Urban Development , Urban Aesthetics, Urban Morphology and Heritages. He has been teaching theories and studios of Urban and Architectural Design and Planning at MSGSU between 1984-2015. He has been a visiting professor at LSE’s Cities programme where he did researches on the urban projects in London. He has worked on various architectural design projects and receive awards from architectural competitions. He is currently teaching at Department of Architecture.

Dr. Derya Yorgancıoğlu received her B.Arch (2000) degree from Yıldız Technical University Department of Architecture (2000), and M.Arch (2004) and Ph.D. (2010) degrees in Architecture from the Middle East Technical University Department of Architecture. From 2011, she has been working as Assistant Professor and Chair of the Department of Architecture at Istanbul Kemerburgaz University School of Engineering and Natural Sciences. She has taken part of numerous nationally funded research projects as assistant or project leader. Her research interests lie in the fields of theory and research in architecture, architectural design, architectural education, architecturephenomenology relationality, learning space design, scholarship of teaching and learning in higher education.

Dr. Aykut Karaman, Mimarlık lisans derecesini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, doktora derecesini ise Pensilvanya Üniversitesi’nden almıştır. Araştırma alanları kentsel tasarım, kentsel tasarımda davranış ilkeleri, kentsel dönüşüm, sürdürülebilir kentsel gelişme, kentsel estetik, kentsel morfoloji ve miras alanlarını kapsamaktadır. 1984-2015 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Kentsel ve Mimari Tasarım alanında teori ve proje dersleri vermiştir. Londra’da LSE Şehirler programında konuk öğretim üyesi olarak ders vermiş ve araştırmalarda bulunmuştur. Bugüne kadar çeşitli mimari tasarım projelerinde yer almış, yarışmalarda ödüller kazanmıştır. Halen Mimarlık Bölümünde Prof. Dr. olarak ders vermektedir.

Dr. Derya Yorgancıoğlu Lisans derecesini 2000 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünden, yüksek lisans derecesini 2004 yılında ve doktora derecesini 2010 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünden almıştır. 2011 yılından bu yana İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümünde Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. olarak görev almaktadır. Ulusal destekli çok sayıda araştırma projesinde asistan veya yürütücü olarak yer almıştır. Yorgancıoğlu’nun araştırmaları mimarlıkta kuram ve araştırma, mimari tasarım, mimarlık eğitimi, mimarlık ve fenomenoloji ilişkisi, öğrenme mekanı tasarımı ve yükseköğretimde öğretim/öğrenim araştırmacılığı alanlarında devam etmektedir.

Asst. Prof. Dr. Derya Güleç Özer

Asst. Prof. Dr. Ayşegül Akçay Kavakoğlu

Dr. Derya Güleç Özer has received B.A from METU, M.S from Gazi University and PhD from Istanbul Technical University respectively. She has continued her post doctoral researches in MIT Computing Department in 2005. Her research interests involve computational design, architectural education, digital cultural heritage. She has worked on various architectural design projects and receive awards from architectural competitions. She is currently an Asst. Prof. in Architecture Department, and also the vice dean of Engineering and Natural Sciences Faculty of İst. Kemerburgaz University.

Akçay Kavakoğlu graduated from Dokuz Eylül University, with a B.Arch degree. She has conducted her master studies at Middle East Technical University and Ecole Nationale Supérieure d’architecture de Paris-Belleville. She graduated from METU with her master thesis focused on the representation of city images in cinema. She got her Ph.D. in architecture from METU by researching the contribution of moving image to the computational design process. Her research interests involve design process, computational design, representation and moving image studies in general. She executed several workshops and curated exhibitions. Akçay Kavakoğlu has worked on various architectural design projects and has awards in national architecture competitions.

Dr. Derya Güleç Özer, Mimarlık lisans derecesini ODTÜ, yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi ve doktora derecesini ise İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarımda Bilişim alanlarında almıştır. 2005 yılında MIT Bilişim Departmanında doktora sonrası çalışmalarına devam etmiştir. Araştırma alanları, bilgisayar destekli tasarım, mimarlık eğitimi ve sayısal kültür mirası çalışmalarını kapsamaktadır. Bugüne kadar çeşitli mimari tasarım projelerinde yer almış, yarışmalarda ödüller kazanmıştır. Halen İst. Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak ders vermekte ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Mimarlık lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamış olan Akçay Kavakoğlu, yüksek lisans çalışmalarını, ODTÜ ve Ecole Nationale Supérieure d’architecture de ParisBelleville (ENSAPB)’de sürdürmüştür. Sinemadaki mimari şehir imajlarının temsili üzerine yazdığı tezi ile ODTÜ’deki yüksek lisans çalışmalarını tamamlamıştır. Doktora derecesini, hareketli imgenin hesaplamalı tasarım sürecine katkısını araştırarak, ODTÜ’den almıştır. Araştırma alanları; tasarım süreci, sayısal tasarım, temsil ve hareketli imge çalışmalarını kapsamaktadır. Tasarım süreci ve hareketli imge çalışmaları alanlarında ve tasarımda form üretimi üzerine çeşitli atölyeler yürütmüş ve sergi küratörlükleri yapmıştır. Türkiye’nin tanınmış mimarlık ofislerinde çeşitli projelerde yer almıştır. Akçay Kavakoğlu’nun ulusal mimari proje yarışmalarında ödülleri vardır.


Asst. Prof. Dr. Orkunt Turgay

Asst. Prof. Dr. Tomasz Malec

Asst. Prof. Orkunt TURGAY graduated from Bilkent University,Interior Architecture and Environmental Design at 2000, then he completed his masters degree at Hacettepe University at 2003. At 2005 he stared his PhD. Studies at Mimar Sinan Fine Arts University, Interior Architecture Department and completed with the thesis “Analyzing the Determinant Effect of Memory on Perceiving and Designing Space” at 2009. He worked at Çankaya University (2004-2012, Ankara), Atılım University (2012-2013, Ankara), Mimar Sinan Fine Arts University (2012-2013, İstanbul), Beykent University (2013-2014, İstanbul), İstanbul Kemerburgaz University (2014-present, İstanbul) respectively. His professions are; design theories, interior design education, space perception, semiotics, memoryspace relation and furniture design.

PhD – licensed architect with experience in architecture, interior architecture and landscape architecture. Researcher in the fields of interdisciplinary relationship between spatial units, culture and architecture, history of Jewish architecture, architecture of shopping malls, development of social architecture, vertical gardens, and real estate market. His experience includes ownership of TM Construction in the years 20062014, as well as work at ES Architecture, Research & Design in Bielsko-Biała, University of Banking and Finances in Bielsko – Biała, University of Economics in Katowice, Polbet SA in Katowice, PKP SA BWS University in Bielsko – Biała (Dean of the Faculty of Economics and Technology, head of the Engineer, Building and Computer Design Technology Dep.), Agriculture University in Cracow (member of the Departmental Educational Committee and the Landscape Architecture Educational Committee), WST University in Katowice.

Yrd. Doç. Orkunt TURGAY,İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı lisans eğitimini 2000 yılında Bilkent Üniversitesi’nde, yüksek lisansını 2003 yılında Hacettepe Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde tamamlamıştır. 2005 yılında Mimar Sinan Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nde başlamış olduğu doktora çalışmasını ise “Mekanın Kurgulanmasında ve Algılanmasında Bellek’in Belirleyici Etkisinin Analizi” başlıklı tezi ile 2009 yılında tamamlamıştır. Akademik olarak sırasıyla Çankaya Üniversitesi (2004-2012, Ankara), Atılım Üniversitesi (2012-2013, Ankara), Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniveristesi (2012-2013, İstanbul), Beykent Üniversitesi (2013-2014, İstanbul), İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi (2014-halen, İstanbul) lerinde görev almıştır. Uzmanlık ve araştırma alanları ise; Tasarım Kuramları, İç Mimarlık Tasarım Eğitimi, Mekan Algısı, Göstergebilim, BellekMekan İlişkisi, Mobilya Tasarımı olarak sıralanabilir.

Mimarlık, iç mimarlık ve peyzaj alanında deneyimli lisanslı bir mimardır. Mekan çalışmaları, kültür ve mimarlık, Yahudi mimarisi tarihi, alışveriş merkezi mimarisi, sosyal mimari gelişimi, dikey bahçeler ve emlak sektörü gibi disiplinlerarası alanlarda çalışan bir araştırmacıdır. 2006-2014 yılları arasında TM Yapı şirketinin sahibi olmanın yanısıra; Bielsko-Biala ES’de Mimari, Araştırma & Tasarım şirketinde mimar, Bielsko Biala’da Bankacılık ve Finans Üniversitesi’nde ve Katowice Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi, Katowice Polbet SA (yapı holding başkan danışmanı), PKP SA (Polonya Tren Şirketi; danışmanı) Bielsko-Biala BWS Üniversitesi (İşletme ve Teknoloji Fakültesi Dekanı, Mühendislik, Yapı ve Bilgisayar Tasarımı Bölüm Başkanı), Krakow Ziraat Üniversitesi (Bölüm Eğitim Komitesi ve Peyzaj Mimarisi Eğitim Komitesinde üyelik) ve Katowice Teknoloji Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır.

Asst. Prof. Dr. Tayibe Seyman

Asst. Prof. Dr. Ufuk Soyöz

Dr. Tayibe Seyman Güray has received B.A, M.S and PhD degrees from Istanbul Technical University. Her research interests involve architectural project planning and construction management. She has field experience besides her academic career in various construction companies for 12 years. She is currently an Asst. Prof. in Architecture Department of İst. Kemerburgaz University.

Dr. Ufuk Soyöz has received B.A and M.S from METU, PhD from University of Texas, Austin, US. Her research interests involve art and architectural history and ancient theather architecture. She was awarded with European Commission Marie Curie Career Integration Grant between 2015-2019. She is currently an Asst. Prof. in Interior Architecture and Environmental Design Department.

Dr. Tayibe Seyman Güray, Mimarlık lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini İstanbul Teknik Üniversitesi’nden almıştır. Araştırma alanları, proje planlama ve yapım yönetimi alanlarını kapsamaktadır. Akademik kariyerinin yanısıra 12 yıl boyunca çeşitli yapı- proje ve inşaat firmalarında çalışmış, çeşitli ödüller almıştır. Halen İst. Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak ders vermektedir.

Dr. Ufuk Soyöz, Mimarlık lisans ve yüksek lisans derecelerini ODTÜ, doktora derecesini ise Teksas Üniversitesi’nde sanat tarihi alanında almıştır. Araştırma alanları sanat ve mimarlık tarihi ve antik tiyatro mimarisi çalışmalarını kapsamaktadır. 2015-2019 yılları arasında Marie Curie Kariyer Entegrasyon Ödülü’nü kazanmıştır. Halen İst. Kemerburgaz Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak ders vermektedir.

311


ACADEMIC STAFF|AKADEMİK KADRO Lecturer Deniz Çetin

Lecturer Dr. Merih Kasap

Deniz Çetin is a lecturer in Department of Architecture at Istanbul Kemerburgaz University, where she teaches “architectural design” and “building science and technology” courses since 2016;and meanwhile a Ph.D. candidate in Architectural Design Programme at Istanbul Technical Universitysince 2008. She completed B.Arch. in Architecture at Istanbul Technical University in 2004 and MSc. in Interdisciplinary Urban Design Programme at Istanbul Technical University in 2008; worked as an architect from 2004 to 2010 in an architectural office and asa research assistant in Department of Interior Architecture and Environmental Designat Istanbul Kemerburgaz University from 2013 to 2016. Her research interests are architectural and urban theories and urban housing studies.

Merih KASAP is a lecturer at Kemerburgaz University, department of Interior Architecture.She completed her undergraduate studies at Karadeniz Technical University Faculty of Architecture Department of Interior Architecture. She completed postgraduate and doctorate studies at Mimar Sinan Fine Arts University Faculty of Architecture, Department of Interior Architecture. And she was an exchange student at Camerino University, Department of Architecture before during one year of postgraduate term. After she graduated university, she worked at several architectural companies. Just before ending doctorate programme she started to work lecturer at Yeni Yüzyıl University Department of Interior Architecture during 2014-2016. In addition her research interests are art product with using light on creating modern architectural definition with abstact way.

Deniz Çetin İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapmakta ve 2016 yılından beri “mimari tasarım” ve “yapı teknolojileri” dersleri vermektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 2004 yılında Mimarlık lisans ve 2008 yılında Disiplinlerarası Kentsel Tasarım yüksek lisans bölümlerini tamamlamış olup, halen İTÜ Mimari Tasarım Doktora Programı’nda doktora öğrencisidir. 2004-2010 yılları arasında mimar olarak, 2013-2016 yılları arasında İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. Akademik çalışma alanları, mimarlık ve kent kuramları ile kentsel konut araştırmaları üzerinedir.

Merih KASAP İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nde öğretim görevlisidir. Lisans eğitimini Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nde tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümünde tamamlamıştır. Değişim öğrencisi olarak Camerino Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde bir yıl boyunca yüksek lisans programında eğitim almıştır. Üniversiteden mezun olduktan sonra birçok mimari firmada çalışmıştır. Doktora programından mezun olmadan önce Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak 2014-2016 yılları arasında çalışmıştır. Buna ek olarak modern mimaride mekân kavramını soyut bir şekilde tanımlayıp aydınlatmayı çağdaş bir sanat ürünü olarak ele alarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Part Time Inst. Dr. Ebru Aras Salah

Part Time Inst. Dr. Serkan Salah

Ebru Salah is an architect and scholar specialized in urban design, urban morphology, landscape architecture, and environmental history. Salah received her Ph.D. in Architecture at Middle East Technical University with her dissertation focusing on urban and environmental history of Istanbul. She holds a Master of Science degree from Middle East Technical University on urban design, and a Bachelor of Architecture from Gazi University. Her scholarly works are published in national journals and presented at international conferences such as ISUF and IASTE. Her artistic works were exhibited at Istanbul Design Biennale, and she held a solo exhibition on painting in Aleppo. She currently teaches a wide array of courses at Istanbul Kemerburgaz University. Ebru Salah, kentsel tasarım, kentsel morfoloji, peyzaj mimarlığı ve çevresel tarih konularında uzmanlaşmış bir mimar ve akademisyendir. İstanbul’un kentsel ve çevresel tarihi üzerine odaklanan tezi ile doktora çalışmalarını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde tamamlamıştır. ODTÜ’den kentsel tasarım üzerine yüksek lisans derecesi ve Gazi Üniversitesi’nden mimar olarak mezun olmuştur. Akademik çalışmaları ulusal dergilerde yayınlanmış, ISUF ve IASTE gibi uluslararası konferanslarda sunulmuştur. Sanatsal eserleri İstanbul Tasarım Bienali’nde sergilenmiş, Halep’te resim üzerine kişisel bir sergi açmıştır. Halen İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde çeşitli dersler vermektedir.

Serkan Salah completed his college training in Bilkent University, Faculty of Art Design and Architecture, Interior Architecture and Environental Design, between years 1992-1998. He completed his masters degree in industrial design in Milan Domus Academy in Italy and extensions in Maya 3D modeling and animation in Berkeley California USA, between years 19992001.In year 2002, he founded Aklın Aynası Interior Architecture and Design Office. This Office worked on interior design projects, construction and turnkey projects of residental and commercial spaces like houses, hotels, offices, cafe restaurant and night clubs. Serkan Salah, lisans eğitimini, 1992-1998 yılları arasında, Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İçmimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde tamamlamıştır. 1999-2001 yılları arasında, Milano Domus Academy de Endüstriyel Tasarım üzerine yüksek lisans ve California Berkeley Mesmer School da Maya 3D modelleme ve animasyon üzerine eğitim görmüştür. 2002 senesinde Aklın Aynası İçmimarlık ve Tasarım ofisini kurmuştur. Bu tasarım ofisi çatısı altında ev, otel, ofis, restoran ve bar konularında proje tasarım ve uygulama alanlarında birçok projede çalışmıştır.

312


Part Time Inst. Dr. M. Serkan Yatagan

Part Time Inst. Dr. Çağda Özbaki Nilay Özlü is an architect from METU with an MBA degree from University of San Francisco and holds an MArch degree from Yıldız Technical University, History and Theory of Architecture. She currently is a PhD candidate at Istanbul Bosphorus University, Department of History and writing her dissertation the transformation of the Topkapı Palace during the 19th and 20th centuries. She worked as a Project Coordinator for the Topkapı Palace restoration projects, also teaches at Istanbul Kemerburgaz University and Istanbul Bilgi University, and writes for art, architecture, and history journals. Her co-edited volume “The City in the Muslim World” was recently published by Routledge and she received research awards from Society of Architectural Historians and The Barakat Trust.

Mehmet Serkan Yatağan was born in Istanbul, at 10th March 1977 and graduated from Işık High Schol.Right after his graduation from Civil Engineering Department at 1999, he begun the Building Engineering master’s program in Istanbul Technical University.After finishing his masters at 2003, he begun PhD education in Istanbul Technical University, Architecture Faculty, Building Science Program. He studiedabout the effect of the grain size of the aggregate on the relationship between the shrinkage and durability and completed his Ph.D. education at 2010. He worked as a research and teaching assistant from 2005 to 2012 and since 2012 he is working as aninstructoratIstanbul Technical University, Architecture Faculty. Also he gives construction lectures at Istanbul Kemerburgaz University, Interior Architecture and ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden lisans derecesini aldıktan sonra University of San Environmental Design Department since 2016. Francisco’da yüksek lisansını almış ve Amerika ve Türkiye’de profesyonel olarak Mehmet Serkan Yatağan 10 Mart 1977’de İstanbul’da doğdu. Işık Lisesinden mezun mimarlık kariyerine devam etmiştir. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi ve Teorisi oldu. İnşaat Mühendisliği lisans eğitimini 1999 yılında tamamladıktan sonra, İstanbul Anabilimdalı’nda ikinci yüksek lisans derecesini tamamlamıştır. Boğaziçi Üniversitesi Teknik Üniversitesi, Yapı Mühendisliği programında yüksek lisans eğitimine başladı. Tarih Bölümü’nde doktora çalışmalarına devam etmekte olan Özlü, Topkapı Sarayı'nın 19. 2003 yılında mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Yapı ve 20. yüzyıl arasındaki dönüşümünü araştırmaktadır. Topkapı Sarayı restorasyonlarında Bilimleri programında doktora eğitimine başladı. Çimento esaslı malzemelerde rötre ile Proje Koordinatörü olarak görev yapmıştır. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi ile İstanbul durabilite arasındaki ilişkiyi deneysel olarak inceledi ve 2010 yılında doktora eğitimini Bilgi Üniversitesi’nde mimari tasarım ve mimarlık tarihi ve kuramı üzerine dersler tamamladı. 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Malzemesi biriminde araştırma vermektedir. Ulusal ve uluslararası konferanslarda sunumları ve çeşitli dergi ve kitaplarda görevlisi olarak başladığı göreve 2012 yılından itibaren Öğretim Görevlisi olarak devam yayınları bulunmaktadır. Nilay Özlü'nün, M. Gahripour ile beraber editörlüğünü etmektedir. 2016 yılından itibaren de İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, İç Mimarlık ve üstlendiği “The City in the Muslim World” isimli kitabı 2015 yılında Routledge tarafından yayımlanmış, ayrıca akademik çalışmaları Society of Architectural Historians ve The Çevre Tasarımı Bölümünde yapı derslerini vermektedir. Barakat Trust tarafından ödüle layık görülmüştür. Part Time Inst. Dr. Çağda Özbaki

Part Time Inst. İlgi Karaaslan

Architect Cagda Ozbaki, has received her BA from Izmir Institute of Technology, MA from Yildiz Technical University and PhD in architectural design computing from İstanbul Technical University.She has been working and teaching on design, architecture, technology and media, initiating and developing projects since 2004.As an instructor, she lectured in various universities in Istanbul. At the moment, she is lecturing at Istanbul Kemerburgaz University.

Mimar Çağda Özbaki 2003 yılında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden mimarlık lisans derecesini, Yıldız Teknik Üniversitesi bina bilgisi alanında yüksek lisans ve İTÜMimari Tasarımda Bilişim alanında doktorasını tamamladı.2004 yılından bu yana tasarım, mimarlık, teknoloji ve medya alanlarında akademik çalışmalarına devam etmekte, ve iki dönemdir İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde yarı zamanlı olarak ders vermektedir.

She has finished her primary, secondary and high school education in Ankara TED College. She has graduated from Architecture Department in Mimar Sinan Fine Arts University in 2005. After finishing her masters degree in London Metropolitan University, she has established Kara Design firm, specialized in Interior Design and Renovation. Since 2010, she continues her works in Nuran Unsal- İlgi Karaaslan Architecture firm. While continuing her doctoral studies in urban design in MSGSU, also teaches in Istanbul Kemerburgaz University and Bahçeşehir University as a part time instructor. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’ da TED Ankara Koleji’nde tamamladı. 2005 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık bölümü’nden mezun oldu. 2008 yılında London Metropolitan Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı,aynı yıl Londra merkezli iç mimarlık ve renovasyon odaklı Kara Design firmasını kurdu. 2010 yılından beri Nuran Ünsal-İlgi Karaaslan Mimarlık şirketinin İstanbul ofisinde çalışmalarını sürdürmektedir. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehircilik bölümünde doktorasına devam etmektedir.İstanbul Kemerburgaz ve Bahçeşehir Üniversiteleri’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

313


ACADEMIC STAFF|AKADEMİK KADRO Res. Asst. Büşra Başkurt

Res. Asst. Meltem Çetinel

H. Büşra Başkurt has received her B.Cp degree from Izmir Institute of Technology, Department of City and Regional Planning. She continues Urban Design M.Sc Program at ITU. She is a research assistant at İstanbul Kemerburgaz University, Department of Interior Architecture and Environmental Design. Her research interests involve urban design approaches, urban renewal and urban transformation studies .

Meltem Çetinel is research assistant at İstanbul Kemerburgaz University, Department of Architecture. She completed her bachelor from İzmir Institute of Technology Faculty of Architecture and University of Ferrara (Italy) where she was an exchange student by erasmus program. She is currently a master student at İstanbul Technical University, History of Architecture. Her research areas include Early republican period and modern architecture, architecture and politics.

H. Büşra Başkurt Şehir ve Bölge Planlama lisans derecesini İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden almıştır ve halen İstanbul Teknik Üniversitesi Kentsel Tasarım Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Araştırma alanları arasında kentsel tasarımda çağdaş yaklaşımlar, kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm çalışmaları yer almaktadır. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

Meltem Çetinel İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde araştırma görevlisidir. Lisans eğitimini İzmir İleri teknoloji Enstitüsü Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde ve erasmus hareketi ile değişim öğrencisi olduğu University of Ferrara (İtalya)’da tamamlamıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Yüksek Lisans programında eğitimi devam etmektedir. Çalışma alanları Erken cumhuriyet dönemi ve modern mimarlık, mimarlık ve politika konularını içermektedir.

Res. Asst. Gülce Kırdar

Res. Asst. Deniz Yurttakal

Gülce Kırdar is a research assistant in Kemerburgaz University (IKBU) in architecture department, since 2015. She assists many architectural design studio courses with tutors of the lecture and participates exhibitions and workshops. She graduated from Bahçeşehir Unıversity in 2013 from the Architecture Department. Now she studies master in İstanbul Technical Unıversity in Computational Design in Architecture Department. She wants to specialize in the field of computational design, parametric design and digital fabrication.

Deniz Yurttakal graduated from İstanbul Yeni Yüzyıl University with a Bachelor of Architecture degree. She is working on her master thesis that focused on ‘’Historic Preservation Study on Yedikule’’ in Architecture / Restoration department at Yıldız Technical University. Her research interests involve architectural conservation, urban preservation, urban history, planning history in İstanbul. Since September 2016 she has been working as Research Assistant at Istanbul Kemerburgaz University, Interior Architecture Department.

Gülce Kırdar 2015 yılından itibaren Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde Araştırma Görevlisi’dir. Dersin yürütücüsü ile birçok mimari tasarım derslerini asiste etmiş, sergi ve çalıştaylarda görev almıştır. 2013 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olmuştur. 2014 yılından itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarımda Bilişim Bölümü’nde yüksek lisans yapmaktadır. Hesaplamalı tasarım, parametrik tasarım ve dijital fabrikasyon alanlarında uzmanlaşmak istemektedir.

Deniz Yurttakal mimarlık lisansını İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Yüksek Lisans tez çalışması ‘’Yedikule’de Tarihi Çevre Çalışması’’ başlığı altında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü/Restorasyon kürsüsünde devam etmektedir. İlgi alanları mimari koruma, kentsel koruma, kentsel tarih, İstanbul planlama tarihi altında toplanıyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi-İç Mimarlık Bölümü’nde Eylül 2016‘dan beri araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

314


Res. Asst. Merve Aşçıoğlu

Res. Asst. Münevver Aygün Aşık

Merve Aşçıoğlu was born Kayseri, Turkey in 1989 and completed primary school and high school at there. She moved to Istanbul in 2007 to continue her undergraduate education. Then In 2012 she graduated from Istanbul Technical University, Interior Architecture Department with the 2nd highest ranked degree. She has also completed her master’s degree on Lighting Design in 2014 and currently working on her Ph.D. at the Istanbul Technical University with focusing on lighting, perception and sensations. During her masters and Ph.D. studies she also had some experience at various design offices and since September 2015 she has been working as Research Assistant at Istanbul Kemerburgaz University, Interior Architecture and Environmental Design Department.

Münevver Aygün AŞIK is research assistant at İstanbul Kemerburgaz University, Department of Architecture. She completed her undergraduate studies at Anadolu University Faculty of Engineering and Architecture Department of Architecture and Brno University of Technology Faculty of Architecture where she was an exchange student. She is currently continuing her postgraduate studies at Yıldız Technical University Faculty of Architecture, Department of Restoration. Her research interests are centre on conservation and re-use of the modern architectural heritage.

Merve Aşçıoğlu 1989'da Türkiye, Kayseri'de doğdu ve ilk ve lise öğrenimini burada tamamladı. 2007'de lisans eğitimine devam etmek için İstanbul'a taşındı. 2012'de İstanbul Teknik Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümünden 2.'lik derecesi ile mezun oldu. Aydınlatma alanında çalıştığı yüksek lisansını 2014 yılında tamamladı ve şu anda İstanbul Teknik Üniversitesinde aydınlatma, algı ve duyular üzerine odaklandığı doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yüksek lisans ve doktora eğitimi süresince farklı tasarım ofislerinde çalışmıştır ve 2015 yılı Eylül ayından itibaren de İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

Münevver Aygün AŞIK İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde araştırma görevlisidir. Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde ve değişim öğrencisi olduğu Brno Teknoloji Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde tamamlamıştır. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. Araştırmaları modern mimarlık mirasında koruma ve yeniden işlevlendirme konuları üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Res. Asst. Görkem Günay

Res. Asst. Gözde Demir

Res. Asst. Görkem Günay has received his bachelor of architecture degree from Istanbul Technical University. During his bachelor, he spent one year in Universita degli Studi di Ferrara as an exchange student. Currently he is having his master studies in the field of History of Architecture in İstanbul Technical University. His field of study concentrates on Middle Byzantine ecclesiastical architecture, medieval fortified settlements, urbanism in late antiquity and Byzantine period. Since September 2016, he has been working as a research assistant in the Department of Architecture in Istanbul Kemerburgaz University.

After Res. Asst. Gözde Demir received her bachelor degree in Istanbul Technical University, Faculty of Architecture in 2015, she has started to her Masters Degree in History of Architecture at the same university in 2015. Her dissertation focuses on early Christian and Byzantine Architecture. She currently works as a research assistant in Istanbul Kemerburgaz University since 2016.

Arş. Gör. Görkem Günay, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Lisans mezunudur. Lisans eğitimimin bir yılını İtalya’da Universita degli Studi di Ferrara’da tamamlamış olup, halen İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Mimarlık Tarihi Yüksek Lisans Programı’na devam etmektedir. Araştırmaları Orta Bizans dönemi kilise mimarlığı, orta çağ müstahkem yerleşimleri, geç antik ve Bizans kentleşmesi üzerine odaklanmaktadır. 2016 Eylül’den beri İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

Arş. Gör. Gözde Demir lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünden aldıktan sonra aynı üniversitenin Mimarlık Tarihi bölümünde yüksek lisans programına başlamıştır. Erken Hıristiyanlık ve Bizans mimarisi üzerine çalışmalarımı sürdürmekte olup, 2016 yılından bu yana Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

315


UPCOMING EVENTS | YAKLAŞAN ETKİNLİKLER

FOR MORE INFORMATION ABOU THE LINKS BELOW:

http://yarismalar.kemerburgaz.ed IcMimarlik/index.html

http://yarismalar.kemerburgaz.ed MimariTasarim/index.html

YARIŞMALAR HAKKINDA DAHA FA LÜTFEN AŞAĞIDAKİ ADRESLERİ Zİ

http://yarismalar.kemerburgaz.ed IcMimarlik/index.html

http://yarismalar.kemerburgaz.ed MimariTasarim/index.html

316


UT COMPETITIONS PLEASE VISIT

du.tr/Yarismalar_Web/

du.tr/Yarismalar_Web/

AZLA BİLGİ EDİNMEK İÇİN İYARET EDİN:

du.tr/Yarismalar_Web/

du.tr/Yarismalar_Web/

317


UPCOMING EVENTS | YAKLAŞAN ETKİNLİKLER

Mediated City 4. Moving Images – Static Spaces? The blurring of Architectures, Film, Animation, Digital Art, Coding and Design CONFERENCE WILL BE HELD AT İstanbul Kemerburgaz University at aprıl 2018

Context: The relationship between architecture, urban environments and the moving image is deep rooted. It is also mutating. Born in the City Symphony films of the early 20th it was premised on the dynamic and mobile representation of buildings, streets and cities. Caught on celluloid, these architectures were projected on screen and presented like never before. It is a relationship that continues today with interiors, architecture and cities still forming backdrops to action and being the subject of feature films and TV. Today, however, moving imagery and architecture coexist in multiple other worlds too: virtual reality spaces explored through headsets and haptic sensors; the animated environments of Second Life; the projection mapping of buildings in physical space; the fantastical settings of the gaming industry; fly-through representations of architectural projects; and the real-time algorithmic formation of parametric architecture on a computer screen. This complex new scenario will be explored at this event. Themes: This conference is international. It is expressly interdisciplinary. It welcomes architects, urban designers, filmmakers, animators, video artists, computer programmers, cinematographers, interior designers, gamers, cultural theorists and more. Potential themes include, but are not limited to: The representation of cities in film and TV; Creating animated environments; Augmented realities – a new perception of spaces; Gaming, architecture and city; Film as a design tool for architects and planners; projection mapping and the moving surfaces of the city; the interactive geography of the moving image; the fictions of film and architecture; virtual reality and the navigation of digitally created environments Key Dates: 30 January 2018: Abstract Submissions |15 February 2018: Abstract Feedback|25 March 2018: Registration closes Conference: 12-13 April 2018 10 June 2018: Full Paper Submissions (where applicable)|30 July 2018: Feedback for publication|01 September 2018: Resubmissions |01 November 2018: Publication 318


Delegates are given the option to present their work at conference either with or without an accompanying full written paper.. * 3,000 word papers will be published in an online proceedings series, ISSN 2398-9467. Subject to review, selected authors will be invited to develop longer versions of their papers for Special Issues of the Architecture_MPS journal. Selected delegates will also be considered for publication in the Intellect Book series Mediated Cities. All abstracts and papers are fully double blind peer reviewed.

This event is organised by the interdisciplinary research organisation AMPS; its academic journal Architecture_MPS; and AltinbaĹ&#x; Vakfi / Istanbul Kemerburgaz University with Intellect Books. For more details. Visit: http://architecturemps.com/the-mediated-city/ Images: Front covers of the AMPS-Intellect Book Series Mediated Cities. 319


Photo Credits / Fotoğraflar All Images generously provided by the respective contributors, specified in their own pages, except when indicated otherwise. All non-credited images authored by İstanbul Kemerburgaz University Department of Architecture and Department of Interior Architecture and Environmental Design Academic Staff. Tüm Resimler, aksi belirtilmediği sürece kendi sayfalarında belirtilen ilgili katılımcılar tarafından sağlanmıştır. Kredi verilmeyen resim hakları İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mimarlık Bölümü ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim elemanlarına aittir.

Translations / Çeviriler The texts below are translated by İlke Yalçın in this book. Bu kitapta aşağıdaki metinler İlke Yalçın tarafından çevirilmiştir. BTF Bademlik Tasarım Festivali “2ARA 1BEN” Atölyesi, from Turkish to English Türkçe'den İngilizce'ye FORM(DD): [D]üzen [D]ağıldığında tasarım ne yapar? from Turkish to English Türkçe'den İngilizce'ye Build Free Flow Parks For Creative Kids from English to Turkish İngilizce'den Türkçe'ye Başlangıç Yassıada Doğa Gözlemevi from Turkish to English Türkçe'den İngilizce'ye Heterotopia from Turkish to English Türkçe'den İngilizce'ye Urban Footage Design Studio from English to Turkish İngilizce'den Türkçe'ye

320


student work by melike meryem yÄąlmaz | ARCH 102 2015-2016 spring 321


PUBLISHER IKBU |IKBU YAYINEVÄ°


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.