Tophane'de Varoluş Mücadelesinin İki Yüzü

Page 1

TOPHANE'DE VAROLUŞ MÜCADELESİNİN İKİ YÜZÜ

Tophane Beyoğlu ilçesinin; Cihangir mahallesi, Şişhane, Karaköy ve İstiklal Caddesi arasında kalan birkaç mahalleden oluşan bir semtidir. Baskın olarak konut yerleşimi bölgesi olmakla birlikte, kültür, sanat ve ticaret birimlerini de barındırmaktadır. Mevcut makalede Tophane bölgesinin tarihsel süreç içerisindeki konumu, mevcut çatışmalar ve kentsel müdahaleler neticesinde olası akıbeti irdelenecektir. Beyoğlu ilçesi tarih boyunca İstanbul'un en önemli bölgelerinden biri olmuştur. Osmanlı hakimiyeti boyunca gayrimüslim azınlıkların çoğul nüfusu oluşturduğu bir ticaret, yerleşim ve eğlence mekanı görevini üstlenmiştir. İstanbul'un fethi ile beraber bölgede Müslüman mahalleleri kurulmuş ve 20. yy. ilk yarısının sonuna kadar bu etnik çeşitlilik farklı siyasi müdahaleler sonucunda farklı formasyonlarla mevcudiyetini korumuştur. Tophane mahallesi Pera'nın çeperinde bir liman bölgesidir. Liman gümrük hamalları, yeniçeriler, çeşitli cemaatlerin müritlerinin yaşadığı bir Müslüman nüfusunun yanı sıra Ermeni ve Rum yerleşimcileri barındırır. Beyoğlu'nun Gayrimüslim yerleşkelerinin etrafına konuşlanmış Kasımpaşa, Şişhane ve Tophane mahalleleri Müslüman nüfusun barındığı bölgelerdir. Osmanlı İstanbul'daki mevcut etnik ve dinsel çeşitliliği kontrol altına almak adına, şehrin yerleşim bölgelerini sınıfsal farklılıklara göre tahsis etmiştir. Bu durumda gayrimüslimler Beyoğlu, Kumkapı, Fener, Balat gibi bölgelere bir nevi tecrit edilmiş ve bu bölgeler içinde kendi kültürlerini özgürce yaşama imkanı verilmiştir. Bu kentsel ayrışma yalnızca dinsel farklılık bazında değildir; öyle ki her bir mezhep dahi kendi kentsel birimi içerisinde varlığını sürdürmüştür. Bu yolla etnik ve dini ayrılıkların yaratacağı çatışmaların önüne geçilmek istenmiş, bunun yanı sıra baskın bir niyet olarak; Müslüman nüfus, gayrimüslim nüfusun kültürel dezenformasyonlarından kurtarılmıştır; ancak aynı zamanda gayrimüslim nüfusun kontrolünü sağlamak adına bir baskı unsuru olarak bu nüfusun yaşadığı bölgeler Müslüman mahalleleriyle kuşatılmıştır. Bugün Tophane'nin gayrimüslim yaşam tarzını yansıtan fraksiyonların barındığı Cihangir, Karaköy, Galata, İstiklal Caddesi gibi bölgeler tarafından kuşatılmasına benzer bir biçimde o dönemde Pera da Kasımpaşa, Tophane gibi Müslüman nüfus yerleşkeleri tarafından kuşatılmıştır. Aynı şey Kum kapı, Fener ve Balat için de geçerlidir. KURNAZ, Z (2010) Cumhuriyete kadar bu kentsel ayrışma devlet teminatı altındadır. Öyle ki padişahlar gayrimüslimlerin kılık kıyafetine, Müslüman nüfusun ibadethaneler, tekke ve dergahlar yakınında konut edinememesi ve ticaret yapamamasına dair uygulamalara girişmişlerdir. Bu gayrimüslimleri caydırmak, tehcir etmek gibi bir niyetin ürünü değil, aksine birbirine olabildiğine aykırı etnik unsurların çatışmasını önlemek adınadır; zira


bu uygulamalar dışında gayrimüslimlerin kültürleri tabiatına göre yaşamaları engellenmemiştir. Bunun sonucu olarak Pera yerleşim ve ticaret bölgesi olması yanı sıra şehrin alkollü eğlence mekanlarının ve genelevlerinin bulunduğu bir eğlence bölgesi halini almış gayrimüslimlerin ötesinde, İslami yaşam tarzını benimsemeyen Müslüman azınlığın da ilgi odağı haline gelmiştir. Cumhuriyet'e kadar Tophane semti de Ermeni, Rum ve Müslüman nüfusun kendi tecrit alanlarında kendi sınıflarında homojen bir biçimde ev sahipliği yapmıştır. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte ulus devlet şiarı Osmanlı'nın kentsel ayrışma yaptırımını ortadan kaldırmış, etnik ve dini açıdan farklı nüfusların birbirine geçmesi süreci başlamıştır. Bu dönemde Beyoğlu yoğun bir Müslüman nüfus göçü almaktadır. Bilhassa tophane bölgesi liman ve sanayi alanlarında çalışmak üzere Doğu Anadolu'dan gelen Müslüman nüfusu barındırmıştır. Bu süreç varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları ve Kıbrıs Barış Harekatı neticesinde Gayrimüslim nüfusun neredeyse tamamen ortadan kalktığı ve Tophane'nin bir Müslüman mahallesine dönüştüğü bir sonuçla bölgeyi baş başa bırakmıştır; zira Varlık vergisi ve kültürel kaynaşmanın alevlendirdiği etnik ve dini kutuplaşma ve Müslüman nüfus tarafından oluşturulan baskı, gayrimüslim nüfusun azalmasına yol açmış, 6-7 eylül olaylarıyla bu kutuplaşma bir çatışmaya dönüşmüş ve gayrimüslim azınlık çareyi yaşam alanlarını terk etmekte bulmuştur. KÜTÜKOĞLU, İ. (2006) Gayrimüslimlerin terk ettiği bölgelere Bitlis, Erzincan, Erzurum ve Siirt bölgelerinden Arap ve Kürt ağırlıklı bir Müslüman nüfus göç etmiştir. Bu dönemden itibaren günümüze dek Osmanlı'dan süregelen dini içe dönüklük, tophane külhanlığı ve kültürü ile göç eden nüfusun demografik yapısı harmanlanmış ve nevi şahsına münhasır bir Tophane kimliği oluşmuş ve ikame etmiştir. AKTAY, A. (2013) 1970’lerden sonra hızlı kentsel gelişme sonucu İstanbul’un aşırı büyümesi, yeni semtlerin gelişmesi, eğlence kuruluşlarının, ticaretin ve zengin ailelerin bu yeni gelişen çağdaş alt merkezlere dağılımı ve toplumun kültürel değişimi Beyoğlu’na olan ilgiyi daha da azaltmıştır. Ayrıca 1.köprünün yapımı ile birlikte kent merkezinin, tarihi yarımada’dan Mecidiyeköy, Beşiktaş ve Etiler aksına taşınması bölgenin çöküntü sürecini hızlandırmıştır AĞSAKALLI, Ö.Ö. (2006) Her mimari uygulama üst ve alt ölçeklerde fiziksel ve kültürel çevresine muhtelif etkilere sebep olmaktadır. Beyoğlu bölgesinde yapılacak bu tür bir uygulama da bu bağlamda ele alınmalı ve sonuçları etraflıca göz önünde bulundurulmalıdır. Kentsel Planlama Projesi kapsamında seçilen alan ile ilgili yapılacak çalışma sonucunda tasarlanacak uygulama da Beyoğlu'nun tarihsel dönüşümü ve mevcut şartları irdelendiğinde kapsamlı düşünülmediği takdirde tahmin edilemeyen sonuçlar doğurabilir. Salıpazarı bölgesi Karaköy, Cihangir ve Tophane mahalleleri ile İstanbul boğazı arasında kalan kentsel açıdan kıymetli olduğu kadar, rant açısından da iştah kabartacak bir bölgedir. Buraya yapılacak her müdahale alt ölçekte bu mahalleleri üst ölçekte Beyoğlu ve çevre ilçeleri önemli ölçüde etkileyecektir. Mevcut durumda


yapılması planlanan Galataport projesi; yahut buna benzer şekilde kamu yararından çok ekonomik kaygılar gözetilerek yapılacak mimari bir müdahalenin çevreye etkisinden bahsetmeden önce tekrar Tophane üzerine konuşmakta fayda var. Tophane mahallesi günümüzde, bahsedilen tarihsel gelişim süreci neticesinde, Müslüman nüfusun ağırlıklı olduğu; Arap, Kürt, Türk ve Roman etnik kökenlerin bir arada; ancak Osmanlı'dan kalan sınıfsal ayrışma düsturunun sirayeti olarak kendi tecrit alanlarında bir arada yaşadığı bir semttir. Bu etnik unsurlar İslami yaşam tarzı ve Tophanelilik kimliklerini bir kesişim unsuru olarak bellemiş ve ortak yaşam alanlarında kaynaştıkları, aynı zamanda çeşitli derneklerle ve sözlü kurallarla bu kimliklerini muhafaza ettikleri bir sosyo-ekonomik düzeni benimsemişlerdir. Bu bir savunma mekanizmasının ürünüdür. Zira kent merkezinin üst gelir gruplarının yeniden tercih ettikleri alanlar haline gelmesi sebebiyle Beyoğlu'nda süregelen kentsel dönüşüm Tophane mahallesini ekonomik, sınıfsal ve kültürel açıdan farklı toplulukların arasına sıkıştırmıştır. Tophane'nin geçmişte olduğunun tam tersi durum peyda olmuş, gayrimüslim yaşam tarzını yansıtan nüfusun, eğlence, yeme - içme mekanlarının, otellerin arasında tecrit edilmiş bir bölge haline gelmesi neticesinde, semt nüfusu kimliğine daha bağlı hale gelmiş dolayısıyla daha agresifleşmiştir. Bu noktada Tophane sakinlerinin kentlileşme ve kente adapte olma pratiğini kazanmamış olmalarına sebebiyet veren bu tophanelilik kimliği ve içe kapanıklığı eleştiri unsuru olabilir. Cihangir’in yakın geçmişte yaşamış olduğu dönüşüm Tophane mahallesinin mevcut şartlar altında yakın gelecekteki akıbetinin yaşanmış bir örneği niteliğindedir. Yanı başlarında süregelmiş bu soylulaşmanın tanığı olan Tophane halkı kimliklerini muhafaza derdine düşmüştür. Tophane yerleşimcilerinin kaygısı, salt yerinden edilme değil; yok olma kaygısıdır. Zira bir parçası oldukları Tophanelilik kimliği mekandan bağımsız muhafaza edilebilecek bir kimlik değildir; dolayısıyla mekandan kopmaları kimliklerinden arınmaları sonucuna varacaktır. 2000'lerin başından itibaren Beyoğlu'ndaki mevcut dönüşüm neticesinde rant ve sermaye kurbanı olan belirli kültürel ve ekonomik girişimlere, ucuz kira bedeli nedeniyle Tophane bölgesi oldukça cazip gelmiştir. Düşük maliyetli yenileme uygulamaları ile ticari faaliyetler boy göstermiş, ekonomik birikimi zayıf sanatsal birikimi yüksek, rantsal dönüşüm kurbanı, var olma alanı arayan yaratıcı sınıf da galerilerini bu bölgede açmaya başlamıştır. Peş peşe açılan kafeler, butik oteller ve eğlence mekanları bunları takip etmiş ve bu sınıfsal dönüşüm rantsal kaygıları olan sermaye sahiplerinin de dikkatini çekmiştir. Soylulaştırma kurbanı, yaşam alanı arayan, dar gelirli bu yaratıcı sınıf niyeti olmadan Tophane'nin soylulaşma sürecinin fitilini ateşleyen etken olmuştur. KÜTÜKOĞLU, İ. (2006) Bölge yalnızca bu sınıfsal göçün yarattığı soylulaşma tehlikesiyle değil aynı zamanda bir sermaye girişimi olan Galataport projesinin sonuçlarıyla da yüzleşmek zorunda kalmıştır; dolayısıyla Tophane halkı bir kimlik muhafazası içgüdüsü edinmiş ve agresifleşmiş; bunun neticesinde yakın tarihte şahit olduğumuz ve hala örnekleri nükseden galeri basma olayları vuku bulmuştur.


Bu olaylar salt soylulaşmaya karşı bir kimlik savaşı bağlamında ele alınırsa eksik irdelenmiş olur. Mevcut siyasal erkin kendini konsolide etmek adına tabanına sanal düşmanlar yaratmak adına kutuplaştırıcı söylemleri, Tophane halkının muhafazakar Sünni İslam yapısıyla birleşmiş ve gayrimüslim yaşam tarzını temsil eden unsurların mahallelerinde göze çarpması tahammülsüzlüklerini şiddet eylemlerine dönüştürmüştür. Mahalle ileri gelenlerinin söylemlerine göre savaştıkları; yerleşim yerlerinde kurulan kimin girip çıktığını bilemedikleri butik oteller, alkol kullanımı, kadın ve erkeklerin uygunsuz davranışlarıdır ve bu kültürel yapılarına terstir. Tophane yerlilerinin kentsel dönüşüm ve soylulaştırmayla mücadele pratiklerinde çeşitli sorunlar olduğu aşikar. Zira yüksek kira giderlerinden ötürü bölgeye sığınmaktan başka çareleri kalmayan galeri, butik ,antikacı sahipleriyle çatışmanın soylulaştırmanın önüne geçilmesine katkı sağlamayacağı aşikardır. Burada temel problem; yaratıcı sınıfların mekansal kümelenme güdülerinin sermaye sahipleri tarafından kullanılmasıdır. Bu sınıfların yerleştikleri mekanın rantını yükseltecekleri aşikardır ve bu sermayedarlar tarafından kullanıldıktan sonra soylulaşmaya uğrayacak bölgeden ilk ihraç edilen sınıf yine bu bölgenin giderlerini karşılayamayan yaratıcı sınıf olacaktır. Buna karşın Tophane halkı, sermaye sahipleri ve devlet inisiyatifiyle mücadele hususunda geri kalmaktadırlar. Mahallenin sitesindeki paylaşımları, mahalle önde gelenlerinin demeçlerini göz önünde bulundurduğumuzda mevcut iktidar partisinin bölge halkı tarafından önemli ölçüde desteklendiği sonucuyla karşı karşıya kalırız. Bunu Yüksek Seçim Kurulu'nun internet sayfasında, seçim sandık sonuçlarını analiz ederek de görebiliriz. Bu eleştiriye rağmen mevcut otoriteyle savaşmanın da soylulaştırmadan kurtulmayı sağlamadığı belirli örneklerle sabittir.(Tarlabaşı, Sulukule vb…) Dolayısıyla burada bizi bir çok parametrenin iç içe geçtiği bir problem karşılıyor. Bir tarafta Galataport, Haliçport gibi kentsel projelerin, sınıfsal dönüşümlerin ve halihazırda dönüşmüş kentsel alanların arasında çepeçevre kuşatılmış ve Cihangir'in maruz kaldığı akıbetten kaçınmak isteyen; her ne kadar kentlileşme bağlamında eleştirilecek bir çok yanı olsa da, zenginliği ve faydaları yadsınamayacak( güvenlik, kültürel konsolidasyon, suçla mücadele vb...) Tophaneli kimliklerini muhafaza etmeye çalışan bir nüfus mevcut. Diğer tarafta kentsel dönüşümlerin mevcudiyetlerini engellediği ve varlıklarını sürdürebilecekleri ucuz bir alanı keşfetmiş ve burayı şekillendirmeye başlamış sanatsal ve ticari bir sınıf söz konusudur. Bu bağlamda gerek Salıpazarı bölgesine gerek yakın çevredeki başka bir bölgeye yapılacak mimari uygulamanın bu çatışma alanının koşulları ve doğabilecek nedenler irdelenerek tasavvur edilmesi elzem görünüyor. Çatışma unsurlarının diyalog iştiraki, Tophanelilere göre karşıt sınıfın mevcudiyetlerinin kendileri için bir yok olma tehlikesi olmasından ötürü imkansız görünüyor. Bu nedenle daha detaylı bir çalışma ve müdahaleden önce mevcut sistemde galerilerin yoğunluklu olarak açıldığı ve bina değerlerinin arttığı Boğazkesen caddesinde yoğunlaşan bir imar yaptırımının uygulanıp, sokak aralarına ve yerleşim bölgelerine taşan, kültür çatışmasına neden olan sivil iştiraklerin bu cadde üzerine alınması elzem görünüyor. Bu bağlamda yoksul kesimin tüketim alışkanlıklarına cevap verecek bakkal, lokanta, berber, kahve gibi mekanların korunması ve güvenceye alınması şart. Sonuç olarak; bir kent tasarımcısı yahut mimarın hizmet ettiği temel faktörün insan ve insani yaşam standartlarını yükseltmek olduğunu göz önünde bulundurduğumuz


etik bir düşünce anlayışına göre; Tophane semtinde varlık mücadelesi veren bu iki sınıfın, sermaye sahibinin kentsel alanın işgalinde öncelik sahibi olduğu hastalıklı kapitalist sistemin pençelerine kurban edilmediği bir kentsel uygulamanın tasavvuru bölgede çalışan bir tasarımcı olarak temel amacımız olmalıdır. KAYNAKÇA AĞSAKALLI, Ö.Ö. (2006) “Cihangir Mahallesi’nın Kent Dokusundaki Değişimler ve Kentsel Tasarım Önerileri”, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Fakültesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul AKTAY, A. (2013) “Kentsel Mekanın Paylaşılması Sorunu: Tophane Örneği”, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Sakarya UHİM (2010) “ Tophane Örneğinde Sanat Algısı ve Kentsel Dönüşüm, Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi Raporu KÜTÜKOĞLU, İ. (2006) “ Mimarlıkta Seçkinleştirme: Cihangir Örneği” İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Fakültesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul KURNAZ, Z (2010) “Bizlik Bilinci Bağlamında Osmanlı İmparatorluğu’nda Etnik Grupların Görünürlük Kazanma Yolları”

KAYA, Esin (2010) “Tophane’nın Burjuvaziyle İmtihanı” http://www.aksiyon.com.tr/guncel/tophane-nin-burjuvaziyle-imtihani_527667 21 Mayıs 2015

Son Erişim Tarihi:

BİA Haber Merkezi (2010) “ Tophanehaber.com Nefret Kışkırtmaya Devam Ediyor Hala” http://bianet.org/bianet/toplum/125022-tophanehaber-com-nefret-kiskirtmaya-devam-ediyor-hala Son Erişim Tarihi 21 Mayıs 2015 TAYMAN, Enis (2010) “Tophane’de Ne Öğrendim” http://bianet.org/bianet/toplum/125064-tophane-de-ne-ogrendim 2015

Son Erişim Tarihi: 21 Mayıs

TANIŞ, Tolga (2010) “Tophane’yi Savunacakken Tophane’yle Çatışan Gagoisanlar” http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15868273.asp Son Erişim Tarihi: 21 Mayıs 2015 HALİS, Müjgan (2010) “Tophane’ye Siirtlilerle Baktık” http://www.sabah.com.tr/pazar/2010/10/03/tophaneye_siirtlilerle_baktik Mayıs 2015

Son Erişim Tarihi: 21

RADİKAL.COM (2010) http://www.radikal.com.tr/turkiye/bakan_gelin_tatliya_baglayalim-1020448 Son Erişim Tarihi: 21 Mayıs 2015

RADİKAL.COM (2010) http://www.radikal.com.tr/turkiye/galeri_baskini_icin_mahalleli_konustu1020223 Son Erişim Tarihi: 21 Mayıs 2015


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.