Karibu "Bozcaada"

Page 1


ROTAMIZ BOZCAADA şarap & keyif & bağbozumu



Bozcaada Yıldızların gökyüzünün vitrini olduğu, dört yanı güzelim Ege ile çevrili bir rota: Bozcaada… Herodot, burası için “Uzun yaşamak isteyen Bozcaada’ya gelsin” demiş, ne de güzel demiş… Biz de sizleri Bozcaada’da bağların ve denize çıkan eski sokakların arasında, lezzet ve keyif dolu bir haftasonuna davet ediyoruz.

1.Gün

Geyikli’ye doğru yola çıkarak başlıyoruz yolculuğumuza. Geyikli iskelesinden bindiğimiz vapurla masmavi denizi yarıyor Bozcaada’ya ulaşıyoruz. Özel bir mekanda yiyeceğimiz sürpriz öğle yemeğinin ardından Thenedos’u yani Bozcaada’yı keşfe çıkıyoruz. Antik öyküsünü dinliyor, nasıl bir baba-oğul kavgasına sahne olduğunu öğreniyoruz. Mavi pencerelerinde renkli çiçeklerin, küçük tablo ve heykellerin süslediği evler dekor oluyor dar sokaklara. Taş rum evlerinin hikayeleri adeta duvarlarından okunuyor. 30 kadar Rum’un halen adada yaşadığını öğreniyoruz. Üzerimize dinginlik ve sakinliğin sindiğini farkediyor Herodot’un sözünü hatırlıyoruz. Damla sakızlı bir Türk kahvesi molamızda sakız macunu, sakızlı muhalebi ve sakızlı bademli kurabiyeyle sakıza doyuyoruz. Ardından Akvaryum Koyu’na geliyor cam gibi sulara hayran kalıyoruz. Kuzey Ege’nin buz gibi sularında havaya sıçrayan balık sürülerini görmeyi umut ediyoruz. Şimdi de gurmeliğinizi test edebileceğiniz Yerel Tatlar Festivali’ne karışıyoruz. Gelincik reçeli ile şerbetini, beyaz üzüm reçelini ve meşhur kabak çiçeği dolmasının tadına bakmadan ayrılmıyoruz. Kabak Çiçeği Dolması: Egelilerin her tür bitkiden yemek yapabilme marifetinin tepe noktası bu dolma. Sabahın çok erken saatlerinde açmış kabak çiçekleri kapanmadan toplanıyor. İç harcı hazırlandıktan sonra soğumaya bırakılıyor ve çiçeklerin içindeki tohumlar ayıklanıyor. Hazırlanan harç yaprakların içine doldurularak uçlarıyla ağızları kapatılıyor. Bol bol Ege zeytinyağı ve biraz da su eklenerek pişmeye bırakılıyor. Ve ortaya yemeden hayalini kuramayacağınız bir lezzet çıkıyor. Sayısız savaşlar görmüş Bozcaada Kalesi’nin yorgun duvarlarından alabildiğine Ege’yi seyrediyoruz. Bu mütevazi güzelliğin gün batımı büyüsüne teslim oluyor, sıfırlıyoruz zihnimizi. Akşam yemeğinde tazecik Ege kalamarını kesinlikle denemeden etmiyoruz. Hayatınızdaki en güzel kalamarı burada yiyeceksiniz! Ve bir sürpriz daha... Yeni Türkü konseri bizi bekliyor!


2.Gün

Bir Ege sabahına uyanıyor, ev yapımı ekmek, reçel, peynir, böreklerle bezeli enfes bir kahvaltının ardından bağbozumuna gidiyoruz. Ünlü Şef Selçuk Aykıran’ın sahip olduğu Maya Bağı’nda seremonimizi yapıyor, şefin dünya mutfağından damıttığı yemeklerle bir lezzet şölenine katılıyoruz. Şeften Girit Mezesi’nin tarifini istemeyi unutmayın! Bağların arasında dolaşırken yüzümüze vuran esintiyle sanki bir başka hayatta buraya aitmişiz gibi hissediyoruz kendimizi. Domates reçeli ile buranın iklim ve toprağında yetişen üzümlerden üretilen şarapların Bozcaada’ya has lezzetler olduğunu unutmuyor biraz yürüyüş yaptıktan sonra 1867 yılında inşa edilen Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Her daim rüzgar alan balık ve balıkçılar için doğal sığınak olan adada rüzgar güllerinin bulunduğu mevki olağan üstü bir manzara sergiliyor bizlere. Geyikli İskelesi’ne dönerken bir duvarda Edip Cansever’in şiiri takılıyor gözümüze. Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kaseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu... Dönüş yolunda Ezine’ye uğramadan geçmek olmaz. Ünlü ezine peynirini yerinde tattıktan sonra kararan havayla birlikte yuvaya doğru ilerliyoruz.


Bozcaada

Bozcaada Türkiye’de köyü olmayan tek ilçe Bozcaada’nın ucundaki Polente Feneri’nin tarihi 2000 yıl öncesine dayanmaktadır. Meryem Ana Kilisesi: Bozcaada’da ibadete açık tek kilise




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.