Piyanist Mine Sadrazam’dan “Müzik Kitabım”

Başlangıç seviyesindeki her yaştan müzisyene büyük fayda sağlayacak kaynak kitabı olma özelliğine sahip olan ve Piyanist Mine Sadrazam tarafından yazılan “Müzik Kitabım”, 20 Mayıs Cumartesi günü, Naci Talat Vafkı Dostluk Evi‘nde okuyucusuyla buluşuyor

Piyanist Mine Sadrazam’dan “Müzik Kitabım” Başlangıç seviyesindeki her yaştan müzisyene büyük fayda sağlayacak kaynak kitabı olma özelliğine sahip olan kitap, temel müzik sembollerinden başlayarak dikkatlice seçilen materyaller, müzikal notasyonu kolayca anlaşılır kılıp, işlevlerini de öğreterek müzikal kelime dağarcığını geliştirmeye yardımcı oluyor.

Kitap aynı zamanda “tanım-çizim-örnek” yöntemleriyle de öğrenmeyi zevkli ve eğlenceli hale getiriyor.

Mülteci Hakları Derneği yararına piyano ve viyolonsel resitali düzenlendi

Mülteci Hakları Derneği (MHD) tarafından Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan mültecilerin eğitim, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçlarına destek olmak için piyano ve viyolonsel resitali düzenledi.

Mülteci Hakları Derneği’nden yapılan açıklamaya göre Piyanist Eser Öktem, Fikri Toros ve çellist Püren Eda Gözer’ın performans sergilediği resital, cumartesi akşamı Naci Talat Vakfı’nda yer aldı.

Sanatseverlerin katılarak destek verdiği resitalde, Franz Liszt, G. Gershwin, W.A.Mozart, J.S.Bach and P.Tchaikovsky gibi bestecilerin eserlerini icra edildi.

Dernek açıklamasında, Mülteci Hakları Derneği’nin 2009 yılından bu yana Kıbrıs’ın kuzeyinde, mültecilere yasal ve sosyal katkıda bulunma çalışmaları yürüttüğü belirtilerek, gecede gönüllü olarak yer alan ve MHD ile dayanışma gösteren Eser Öktem’e, Fikri Toros’a, Püren Eda Gözer’e, Naci Talat Vakfı’na ve dernek gönüllülerine teşekkür edildi.

Mülteci Hakları Derneği (MHD) tarafından Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan mültecilerin eğitim, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçlarına destek olmak için piyano ve viyolonsel resitali düzenledi

Açıklamada, Mülteci Hakları Derneği’ne destek olmak ve mültecilerin hakları için mücadele etmek isteyenlerin derneğin web sitesi ( https:// www.mhdkibris.com) üzerinden bağışta bulunabileceği veya gönüllü olabileceği kaydedildi.

Gazimağusa Belediyesi Özel

Bakımevlerine hizmet vermeye başladı

Gazimağusa Belediyesi Sosyal Destek

Hizmetleri Birimi’ne bağlı İkinci Bahar Yaşam Kulübü, Yaşlı Hak ları ve Ruh Sağlığı Derneği ile imzalanan protokol kapsamında özel bakı mevlerine ilaç temini konusunda hizmet vermeye başladı. 2600 üyesine evde sağlık, kişisel bakım, diyetisyen hizmeti yanında ihtiyaç halinde ulaşım hizmeti de sağlayan

İkinci Bahar Yaşam Kulübü ayrıca talep eden özel bakımevlerine kişisel bakım, sağlık ve diyetisyen kontrolünde beslenme prog ramları da hazırlıyor.

Ekonomik yoksullaşmadan olum suz etkilenen, giderleri oldukça artan, bu nedenle mali ve insan kaynağı sınırlı olan özel bakımevlerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesi amacıyla Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği ile protokol imzalayan Gazimağusa Belediyesi, Sosyal Destek Hizmetleri Birimi’ne bağlı İkinci Bahar Yaşam Kulübü ile hizmetlerini artırarak sürdürüyor.

Sosyal Destek Hizmetleri Birimi Amiri Simge Okburan, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfusunun giderek arttığına dikkat çekerek tüm ülkelerin, yaşanan bu demografik dönüşüme uyumlu sosyal politikalar geliştirdiğini ifade etti. Gazimağusa Belediyesi’nin, yerel yönetimlerin insana en yakın, birincil hizmet noktası olduğu gerçeği ile hareket ettiğini belirten Okburan, insan ömrünün en uzun yaşam süresi olan bu süreçte, çevresel stresi azaltan, sağlıklı ve aktif yaşlanmayı temel alan çalışmaların önemine vurgu yaptı.

Hayat pahalılığı ve alım gücünde bu belirgin aşınmanın en çok yaşlı nüfusunu ve bakımevlerinin giderlerini etkilediğini gözlemlediklerini ifade eden Okburan, “bu nedenle kendi bünyemizde bulunan uzman personelimiz ile özel bakımevlerine destek vermeye başladık. Bu bağlamda çalışmalarımızı ve hizmetlerimizi artıracağımızı da ifade etmek isterim” açıklamalarında bulundu.

Ülkemizde enerji verimliliği hangi noktadadır?

‘’2010 yılında hangi noktada isek, bugün de aynı noktadayız. Maalesef sadece teknolojinin getirdiği yeniliklerle enerjiye doğru kaydık. Fakat herhangi bir yasal düzenleme olmadığı için insanları bu noktada enerji verimliliğine iten bir nokta yok. Bununla birlikte dünyada cezalar da vardır ancak bizde hiçbir ilerleme yoktur. Biz bu konuda gelişmişlik olarak yüzde bir-iki seviyesindeyiz.’’

‘’Yenilenebilir enerji sistemlerine aşırı bir talep var’’

Yenilenebilir enerjiye talep nedir?

‘’Yenilenebilir enerjide talep astronomik noktadadır. Bunun sebebi de elektrik tarifelerinin çok pahalı olmasıdır. Yurtdışına göre elektrik tarifesi biz de daha ucuz görünebilir ancak alım gücümüze göre pahalı noktadadır. Elektrik faturaları alım gücümüzü yüzde 40 etkiliyor. Bu yüzden Yenilenebilir enerji sistemlerine aşarı bir talep vardır. Ülkenin kapasitesi bellidir ve bu kapasite dolma noktasındadır. Bundan dolayı herhangi bir artış ve ilerlemede KIB-TEK’in dolayısıyla hükümetin bir yatırım yapması gerekmektedir. Gaz da bundan 5 yıl sonra petrolle aynı noktaya gelecektir. Yenilenebilir enerjiye dolayısıyla da yenilebilir enerjiyi artırmak için depolamaya yatırım yapılması gerekmektedir. Dünyada bu işi yaklaşık 8 yıldır yapılıyor.’’

‘’KIB-TEK izinlendirme aşamasında çok detaylı bir inceleme yapması gerekir’’

Şu an bazı bölgeler için kota dolmuş durumdadır. Yeni talepler kabul ediliyor mu? Bu konuda bir çalışma var mı?

‘’Şu an başvurular açıktır, müracaat kabul ediliyor. KIB-TEK izinlendirme aşamasında çok detaylı bir inceleme yapması gerekir. Fakat geçmişten gelen bir sıkıntı var. Altyapı yatırımı yoktur. Bundan dolayı da KIB-TEK’e gittiğinizde hangi trafoda hangi sayaçlar bağlıdır, bu sayaçlarda ne kadar güneş enerjisi bağlıdır diye bir veri ellerinde yoktur. Bundan dolayı da bu veriler ellerinde olmadığı için süreç 12 aya kadar uzayabiliyor. Kapalı olduğu bölgelerde trafo sayısı artmadığı sürece ve bunun yanı sıra depolama kapasitesi artmadığı sürece açılmayacağız. Ve şu anda da kapasitenin yüzde 70’i dolmuş durumdadır. Burada tamamen bir politika izlenmesi gerekmektedir.’’

‘’Mevcut santraller yeterlidir’’

Ülkemizdeki santrallerin yetersiz olduğunu düşünüyor musunuz?

‘’Teknecikteki mevcut santral elimizde kalan tek gücümüzdür ve bence bize yeterlidir. Sadece zamanında bakım yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte yenilenebilir enerji ve depolama kapasitesi arttığı sürece, ilerlenme yapılabilir. Burada bir vizyon belirlenmesi gerekir. Evlere 7 kilovat kurabilirsiniz ancak bunun yüzde 30’u KIB-TEK’e, yüzde 70’i sizindir. Bununla birlikte akıllı sayaçlarda tarife sistemleri kullanılması ve depolama için de bir fon oluşturulması gerekir. Ayrıca yeni santral yerine depolama yapılır. Mevcut santrallerin de bakımları daha sık yapılabilir. Depolama sizi 2 gün idare edecektir ve güvenli bir şekilde bakım yapılabilir. Yanı başımızda Rum tarafında ve Türkiye’de var, bizde neden olmasın. Ortadoğu ülkesi olmak yerine Avrupa ülkesi olmayı tercih edebiliriz.’’

‘’KIB-TEK trafoların birçoğuna uzaktan erişim sağlayamıyor’’

Türkiye’den elektrik gelmesi halinde yenilenebilir enerji tarihe mi karışacak?

‘’Hayır. Türkiye’den enerji gelmesi bize fayda sağlayacaktır. Kablo mutlaka gelmesi gerekir. Türkiye, hem Asya’ya hem Avrupa’ya bağlıdır. Fazla ürettiği enerjisini istemediği zamanlarda Avrupa’ya aktarabilir veya geri alabilir. Ancak enterkonnekte evlerdeki enerjiyi artırmaz. Bizim insanımızın yanlış bir algısı vardır. Enterkonnekte gelecek ve evlerde kapasite artacak diye düşünüyorlar ama öyle bir durum yok! Bununla birlikte altyapının güncellenmesi ve akıllı sisteme geçmesi gerekir. Şu anda maalesef KIBTEK trafoların birçoğuna uzaktan erişim sağlayamıyor. Herhangi bir sorun da çalışanları yollayarak, manuel müdahale ediyorlar.’’

Ülkemizde şu anda elektrik kesintileri yaşanıyor. Elektrik kesildiğinde devreye giren paneller neden rağbet görmedi?

‘’Çünkü bu paneller daha pahalıdır. O zaman depolama ihtiyacı doğar. Şebeke ile çalışan sistemler 4-7 bin euro iken elektrik kesildiği zaman devreye giren 14-15 bin euro’dur. Bu rakam 25 bin euro’ya kadar çıkıyor. Hibritler de 15 bin euro’larda gidip gelmektedir. Birçok Avrupa ülkesi bu sistemlere teşvik vererek başladı. Bu bir yol haritasıdır. Ben hibrite karşı bir insanım. Sıkıntı şudur ki akülerin geri dönüşümü önemlidir. Bir enerji kuruyoruz, çevreyi kirletmemiz gerekir. Hibritler geri dönüşümde bir çevre kirliliği yaratmaktadır. Peki ne yapılması gerekir derseniz; KIB-TEK’in bir vizyon belirleyip, mahallesel bazlı trafolar döşemesi gerekir.

Finansmanını da devletin karşılaması gerekir. Bir de fon oluşturulmalıdır. Günün sonunda da o parayı yerine koyabilecektir. Bu sayede devlet önüne vizyon koyacak, o parayı 3 senede değil de 10 senede yerine koyacaktır. Böylece de petrolden uzaklaşmış olacak. Yeşil enerjide maliyet sabittir. Bundan dolayı da yatırımı bir defa yaparsınız. Bu akülerin 25 yıl da ömrü vardır. 25 yılın sonunda yüzde 98’i dönüştürülebilir.’’