İş Yaşamı, Mimarlık, Kültür ve Sanat
Aralık 2015
ZAMAN ZAMANIN AN’LARI Faruk Malhan SANAT, ZANAAT VE TASARIM ARASINDA Dilek Öztürk ZAMANIN ÜRETİMİ Özlem Sert
2 ŞEHİR 4 PROJE
Mercedes, İstanbul ONS İncek, Ankara Batı Dental, Ankara Köker, Ankara
www.koleksiyon.com.tr
İçindekiler 26 6
SANAT, ZANAAT VE TASARIM ARASINDA
4
ZAMANIN AN’LARI Faruk Malhan
5
ZAMANIN ÜRETİMİ Özlem Sert
10
ATOS
Çalışma İstasyonu
VİS
Açık Depolama Ünitesi
16
PROJELERİNİZ İÇİN YENİ BİR DÜNYA
İŞLER & NOTLAR Salon Alper Derinboğaz
28
GÜNCEL ADIMLAR
33
İLHAM
30
#ofishalleri
K - BLOG
Mimarın Listesi Erdem Akan & Asena Akan
32
ETKİNLİK TAKVİMİ Aralık - Ocak - Şubat Etkinlikleri
34
DÜNYADA KOLEKSİYON
Bu dokümana aşağıdaki adresten ulaşılabilir: www.koleksiyon.com.tr/Rhizome05-2015
Koleksiyon Mobilya Sanayi A.Ş. Cumhuriyet Mahallesi Hacı Osman Bayırı Cad. No:25 Sarıyer 34457 İstanbul Tel: 0212 363 63 63 info@koleksiyon.com.tr www.koleksiyon.com.tr
Grafik Tasarım İrem Mangıtlı
Koleksiyon tarafından hazırlanan iş yaşamı, mimarlık, tasarım, kültür-sanat
İllüstrasyonlar Kaan Bağcı
yaratım platformudur.
Fotoğraflar Gürkan Akay Onur Kolkır Baskı ve Renk Ayrımı Golden Print Yüzyıl Mahallesi, Matbaacılar Sitesi 1. Cadde D: 88 Kemalpaşa, Istanbul 0212 629 00 24
çalışmalarına yönelik görüş ve eğilimlerin paylaşıldığı ücretsiz bir ortak
Her türlü yayın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince Koleksiyon Mobilya Sanayi A.Ş.’ye aittir. Tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılar, yazı ve görsel kullanımı firmanın yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.
Zaman Koray Özsoy
Ne olduğu sorulana kadar hepimizin çok iyi bildiği ama açıklamaya kalktığımızda bizi oldukça zorlayacak kavramlardan biridir ‘zaman’. Temel olarak sözlük anlamı; ‘düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan ve bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit’ olsa da ötesini ve etkilerini çok iyi okumayı gerektirir. Burada da geçtiği gibi; bir trenin gelecek olması, tamamlanmış bir tablo ve şu anda deneyimlenen bir mekan gibi maddesel referanslar zamana ‘geçmiş’, ‘şimdiki’ ve ‘gelecek’ sıfatlarını kazandırır. Yani zaman; deneyim, bilgi ve birikimle anlamlandırılabilen, ölçülebilen ve sınırları olan bir kavramdır. Peki, bundan gerçekten emin miyiz?
Salvador Dali denince çoğumuzun aklına ilk olarak ‘Belleğin Azmi’ tablosu gelir. Sanatçı her ne kadar kendi özgün üslubuyla sıcak bir ağustos güneşi altında eriyen Camembert peynirinden ilham aldığını söylese de bu eser çoğunlukça katı ve değişmez zaman kavramına karşı bir protesto olarak yorumlanır. Zamanla çağrışım yapan ilk ikonik nesne, yani saat üzerinde kendi dilinden ‘mikro’ ve ‘makro’ referanslar kullanarak zamanın yapısını ve etkilerini sorgular, sorgulatır.
Mikro düzeyde baktığımızda zamanı anlardan oluşan bir düzlem olarak görebiliriz. Uzaydaki en, boy ve yükseklik yanında dördüncü bir boyut! Yalnız onlar gibi geri alınamaz ve kontrol edilemez, tek bir yöne, ileriye gidilir (şimdilik). Zaman, her birimizin bu tek yönde giderken üzerine işlediği öznel izlerden, yani ‘an’lardan oluşur. Makro baktığımızda ise bu biricik anlar arasındaki mesafeye denk gelir. Zamanın en çok dokunduğu unsurların başında kuşkusuz mekan, ürün ve insan bulunuyor. Bunlar üzerindeki etkisi de mikro ve makro kümeler özelinde çok farklılaşıyor. Gün içerisinde yaptıklarımız, ihtiyaç duyduklarımızdan yıllara, çağlara ve toplumlara akacak geniş bir ‘değişim’ etkisinden bahsedebiliriz.
Aynı şekilde nesnelerdeki, mekanlardaki değişimi de tetikleyen yaratıcı-yıkıcı zaman etkilerinden… Temamız olan zaman kavramının yapısını sorguluyor, Tasarım Vakfı kurucu başkanı mimar Faruk Malhan’ın metaforuyla ‘an’ ve ‘zaman’ı bir pergelin iki ayağı olarak farklı düzlemlere açıyoruz. Ölçebildiğimiz zaman ve mekanda ölçülemez anlar için yaratılanları anlamlandırmaya çalışıyoruz. Doç. Dr. Özlem Sert ise zamanın işlerken oluşturduğu desen, renk ve izlerdeki biricikliği anlatıyor. Bunların yansımaları olarak; çalışma alanlarındaki değişim ivmesini mikro ve makro zaman dilimlerinde ele alıyor; insandan ürüne, üründen mekana, mekandan da coğrafyalara açılıyoruz. Bu yıl ilk defa başlayan Bodrum Tasarım Köyü Atölyeleri’nin çıktılarından ipuçlarımız var! Güncel adımlar üzerinden yakın tarihli geçmişe bakıyor, Koleksiyon Blog’tan seçtiklerimiz ve sosyal medyadan sizin yaptığınız katkılarla şimdiye uzanıyoruz. Her takvim de yine yakın geleceği bize fısıldıyor. Barış içinde, keyifli bir zaman geçirmeniz dileğiyle.
RHIZOME
3
Zamanın An’ları Faruk Malhan Mimar Tasarım Vakfı Başkanı
Yaratıcı insan ölçülendirilebilen mekanların ve ölçülendirilebilen zamanın ölçülemez anları için eserlerini oluşturur. İlk günden zamanımıza, var etme yolculuğunun gezginleri sonsuz anları kurgulamışlardır. Zaman iki an arasındaki mesafedir, uzay ile doğrudan bağlantılıdır, üç boyutu oluşturan en, boy ve yüksekliğe dördüncü boyut olarak eklenmiştir; matematiksel boyuttur, diğer üç boyuta eş değer taşır, üç boyutun her birinde ileri veya geri hareket edilebilinirse de, zamanda sadece ileri doğru hareket edilebileceği kabul edilir (Einstein’in bu konudaki özel görelilik kuramı hariç). An ve zamanın mekanla ilişkisine bakıldığında, ‘An’ bir noktadır, zamandan farklı olarak boyutsuzdur, Euclides geometrisinde pozitif tam sayı, Al-Harezmi cebirinde ise tanımsız kavramdır, iki doğrunun kesiştiği yerdir. An noktası, zamanın, dairenin merkezidir. An ve zaman bir pergelin iki ayağı olarak kabul edilirse; biri merkezde, An’da durur, diğeri ise hareket ile zamanı oluşturur. Semazen bir ayağı sabit dururken diğer ayağıyla sabit duran noktanın etrafında döner, an-zaman ilişkisi bu şekilde ifade bulur. An’ların aralarını daraltırsak zaman kavramı hemen hemen yok olacaktır. ‘An’ merkez noktası olur, ‘an-ı daim’ kavramı varken ‘zaman-ı daim’ kavramı yoktur, An sabit, zaman ise hareketlidir.
An’lar bizi bağlamlara yükseltir, kültüre, sanata ve zanaata dair deneyimlerin yetkinliklerin, bilgilerin, an-lar üzerinden zamana aktarımları, bağlamlarıyla olur. Bilginin en çektirilmiş, damıtılmış, demlenmiş daha da ötesi maddesinden kavramlarından arınmış halleri “bağlam”larıdır, mekan ve zaman ötesine yol verir. Bilgilerle, fikirlerle yapılan işler standartlardan kurtulamazken; bağlamlar ile zamansızlığa geçilir. Bağlamlar bizlere zaman tünelinde hareketi yeniden (yer)leştirme olanağı verir. İşte burada yer kavramı bağlantıları oluşturur, yer mekandan daha boyutludur; tarihi, coğrafyayı, toplumu içerir. Bağlamların malzemesi, maddesi olmaz; onlar şarih (şerh düşen) oluşlardır. Bağlamlar hatırlanıcı, kalıcı, sürdürülebilir ve genele şamil olur, bu şekilde birimizin olmak yerine hepimizin olurlar. Bağlamlar yaratıcı akılları tekrarlayan, yenileyen, etnik, folklorik işlerden korur.
‘Zamanın Anları’nda bağlam işleri nesne ötesi, içsel, deneyimsel, kavramsal, resimsel, şiirsel, oluşumsal, süreçsel, disiplinler arası ve çağdaş boyutlara taşıyacaktır. Bizler 2015-2016 yıllarında işlenecek atölyelerin temasını ‘Zamanın Anları’ olarak öneriyoruz. ‘Zamanın Anları’ndan bağlamlara uzanarak, eserlerimizi, öznel olmaktan öte; özgün, genel ve hepimizin alanlarına taşınır kılacağız. Sanatın, tasarımın ve zanaatın etkinlik alanlarını, çeşitlenen atölye çalışmaları ile topluma, ekonomiye katma değerlerinde kazandıracağız. Bu süreç bilginin, aklın, gerçekçiliğin, maddeciliğin ve mantığın çok ötelerinde dolaşımlardır; düşlerin, yaratımların aziz alanlarıdır. 2015-2016 yılı boyunca yapılacak çalışmalarla semaha dönüşen tasarımlar manzumesi kurgulanmıştır. An’a yakın olabilme kavramayı yükseltirken, zamanda geçmiş ve gelecek kesikli kümeler olarak karşımıza çıkar. An hareketin bir noktada toplanmasıdır. An insan noktasıdır, evren onun etrafındadır, insan An, evren zaman olmuştur. Leonardo dairenin içine yerleştirdiği insan figürü ile yaratıcılığı göksel güçlerde arayan skolastik düşüncenin karşısına, insanı evrenin merkezine, yaratıcılığı insanın edimine aktaran düşünceyi koymuş, insana ait yaratıcılığın temellerini çağına taşımıştır.
‘Zamanın Anları’ atölyeleri insanoğlunun ilk yerleşimi, ilk seramik, cam işleri üretiminin gerçekleştiği Anadolu’dan Mezopotamya’ya, Ege’ye, Ege’den dünyaya yayıldığı dönemlerin arketip anlamlarına, yolculuğuna, değiştiği ve değiştirebildiği geleceğe atıf olacaktır. Çünkü “İnsan, insan olmasının bilincine değiştiği ve değiştirebildiği ölçüde varır” (İlhan Tekeli). Yaratıcı insan ölçülendirilebilen mekanların, ölçülendirilebilen zamanın; ölçülemez An’ları için eserlerini oluşturur. İlk günden zamanımıza var etme yolculuğunun gezginleri sonsuz anları kurgulamışlardır. Var etme yolculuğunun gezginlerine atfen.
Zamanın üretimi Yrd. Doç. Dr. Özlem Sert Hacettepe Üniversitesi Kent Araştırmaları Merkezi Başkanı Kent Ekonomisi - Siyaseti & Yerleşim Tarihi
Zaman, bağlamsaldır, mekân gibi sosyal olarak üretilir.1 Zaman fark ettiğimizce anlaşılır. Sıkışan Genişleyen Kopan Duran Esneyen Zaman Adım adım, bir lahza ve bir anda sonsuz gibi geçebilen zaman, anlamlandırdıkça geçerken izler bırakır, bir desen oluşturur.
Geriye Kalan Zaman: Anılar Zamanın işlenirken oluşturduğu desen ve renkler anılarımızı oluşturur. Renklenen anlamlanan zaman fark edilmiş, anılarla dolmuştur. Gelen Zamana Bakmak
An, zamanda hikâyelerimizi desen desen işlediğimiz, zamanı anlamlandırdığımız, duygu hissettiğimiz noktadır. Anın renkleri duygularla oluşur; an kararır matem olur, bir ışık umut olur beyaz, sıcak sarı sevgi olur, coşku olur kırmızı, mavi esenlik olur, yeşil ferahlık, mor gurur ve aşk olur rengârenk sarhoş.
Anlar, geleceğin bağlamlarının ortaya çıkış noktalarıdır. Kimliğimiz yelkenlerini anlarla doldurmuş bir gemi gibi yeni anları anılar yapmaya açılır. Güzel İz (Beliz) Güzelliklere yelken açmak, bu güzergahta doğru ya da anlamlı bir noktada olduğumuza dair geri bildirimlerle sürdürülür. Zaman tasavvurları yol haritaları gibidir. Güzergahta olunduğunu düşünmek, işlerin yolunda gittiği hissini verir. Bu bildiğimiz mekanlarda dolaşmanın verdiği güven hissine benzer bir gönül rahatlığıdır. Güzel, zamana ve kendimize bakış açımızla birlikte değişir. Modern öncesi dönemde kendisini “bekçi” gibi tasavvur eden insan için döngüsel bir zaman, modern dönemin ‘bahçıvan’ tarzı bireyinin tasavvurunda ilerleyen doğrusal bir zaman, bugünün ‘avcı’ tipi bireyinin tasavvurunda ise soykütük benzeri daldan dala farklı noktalara geçebilen daha nereye gideceği belli olmayan (precarious) bir zaman vardır.2
Modern öncesi dönemde güzel, dünyanın tanrısal döngüsünü en yakından hisseden ve hissettirebilendir. Modern zamanlarda güzel ileri doğru atılmış bir adım, bugün ise güzel, yeniye yaratıcılığa açılan kapılardır. Bugünün insanı “insan olmasının bilincine değiştiği ve değiştirebildiği ölçüde” varır.3 Bugün güzel, zamana koyduğumuz yaratıcı anlarla oluşturduğumuz, gönlümüzü durultan motiflerdir. Demokratik yaşamın aktif vatandaşı, bu şekilde yaratıcılık hakkını gerçekleştirebilecek kudreti kendinde bulan tarihte güzel bir yeri olan insandır.4 ‘Zamanın anları’ yaratıcı, değiştiren, güzel duyguların oluşturduğu anı motifleri birikimine bir yolculuktur. Zamanın bağlamlar birikimi ile hem dem olur, durulur, doğar güzel.
1-Henri Lefebvre, The Production of Space, (Blackwell Publishers, Oxford, 1991). 2-Zygmunt Bauman, “Living in Utopia”, Cultural Politics in a Global Age, Uncertainity, Solidarity and Innovation, ed. David Held, Henrietta L. Moore with Kevin Young, (Oxford: Oneworld, 2008): 316-323, S.318- 320. P. W. Preston, Political/Cultural Identity, Citizens and Nations in a Global Era, (London: Sage Publications, 1997): S.175; Manuel Castels, The Information Age: Economy, Society and Culture II, The Power of Identity, (Massachusetts: Blackwell Publishers, 1997). 3-İlhan Tekeli, “Değişenin Değiştirme Zorunluluğu Var mı?”, Modernizm, Modernite ve Türkiye’nin Kent Planlama Tarihi, (Istanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2009), S.79. 4-Özlem Sert, “Tarihte Bir Yeriniz Var mı? Bir Kent Hakkı ve Yaratıcılık Hakkı Olarak Tarih Hakkı”, Cogito, 74 (2013): 24-47.
RHIZOME
5
Sanat, zanaat ve tasarım arasında Dilek Öztürk Tasarım Vakfı Etkinlik ve İletişim Yönetmeni
Tasarım Vakfı, kurulduğu günden bugüne ‘yaparak, uygulayarak öğrenme’ fikri paralelinde bir ortak yaratım alanı olarak atölye çalışmalarının önemini vurguluyor. Uygarlıklar, tarihin her katmanında kendilerine, dünyalılıklarına özgü izler barındırır. Elle yapılan, üretilen her iş, döneminin işaretidir; peşinden gelenleri sürükler, yol gösterir, hikâye anlatır. Her şeyin ötesinde dünya tarihinde iz bırakır. Bu izler; zamanın katmanlarında, yüce topraklarda; Mezopotamya’da, Ege’de, insanoğlunun ilk yerleşim örneklerinde kendini gösterir.
Keçe İşler Atölyesi
* Bodrum Tasarım Köyü; GEKA, Koleksiyon, Garanti Bankası, Arçelik, VitrA, Borusan Otomotiv, Çağdaş Holding, Häfele ve İstikbal’in donanımsal desteklerini alarak kurulmuştur.
Tasarım Vakfı, kurulduğu günden bugüne ‘yaparak, uygulayarak öğrenme’ fikrini destekleyen faaliyetlerine devam ediyor ve bu doğrultuda bir ortak yaratım alanı olarak atölye çalışmalarının önemini vurguluyor. Bu amaçla, Tasarım Vakfı tarafından hayata geçirilen Bodrum Tasarım Köyü*, 2015 yılının Haziran ayından itibaren başlattığı atölye çalışmaları ile; mimarlık, sanat, tasarım, zanaat önderleriyle, tasarım ve zanaatlar arasında kurgusal, deneysel bağlar kurabilmeye odaklanıyor.
Geçmişten gelen bu çeşitli bağları günümüz paralelinde yorumlayan atölye çalışmaları, yeni bir ‘öğrenme yolu’nun kapılarını açıyor. Bodrum Tasarım Köyü’nde, yurt içi ve yurt dışından konusunda uzman yürütücülerle gerçekleştirilen çok disiplinli atölye çalışmalarıyla katma değeri yüksek fikirlerin ve ürünlerin ortaya çıkarılması amaçlanıyor.
Atölyenin teorik programının ardından, katılımcılar, keçe yayma işlemini iki ayrı örnekle uyguladılar. Sonrasında renklik hazırlama ve yün yayma, su ve sabun ile tanışma, dövme ve ardından renkliklerin kesilmesi ve pişirme deneyimi gerçekleştirildi. Katılımcılar, yünü kalıplayarak dikişsiz keçe yapmayı deneyimledi.
Keçe İşler Atölyesi
Mobilya Aksesuarları Tasarım Atölyesi
29 Haziran - 5 Temmuz 2015 tarihleri arasında UNESCO Yaşayan İnsan Hazineleri Listesi’ne giren keçe sanatçısı Mehmet Girgiç liderliğinde ve keçe sanatçısı Ayfer Güleç küratörlüğünde gerçekleştirilen Keçe İşler Atölyesi’nde profesyonel sanatçı ve tasarımcıların katılımıyla gündelik obje, giysi, mobilya, aksesuar tasarımları geliştirildi. Atölye sürecinde Mehmet Girgiç, keçenin minimalist yaşam kültüründeki yeri ve tarihsel süreçteki önemi, keçenin hangi işlemlerden geçirildiğini, Türkiye’nin değişik bölgelerindeki farklı yöresel uygulamaları ve kendi deneyimlerini aktardı.
3 - 8 Temmuz 2015 tarihleri arasında Samet ve Koleksiyon sponsorluğunda, tasarımcı Anette Ponholzer liderliğinde ve Tasarım Vakfı Kurucusu Mimar Faruk Malhan küratörlüğünde gerçekleştirilen Mobilya Aksesuarları Tasarımı Atölyesi’nde öğrencilerin katılımıyla mobilya aksesuarları tasarımları geliştirildi. Atölye Koleksiyon Tarabya Kampüsü’ndeki tanışma toplantısı ile başladı. Atölye programı ve içeriği öğrencilerle paylaşıldıktan sonra Koleksiyon Showroom gezildi.
Güneş ve Ötesi Atölyesi
Ardından Samet’in Çerkezköy Üretim Tesisleri’nde Samet Pazarlama Müdürü Pınar Uçkan’ın yaptığı sunumda Samet’in ürün grupları incelendi, markanın tasarım anlayışı katılımcılara aktarıldı. Tesis ziyaretlerinden sonra Anette Ponholzer katılımcılara tasarım brief’i olarak ‘çekmece içi düzenleme ünitesi’ni verdi.
Atölye çalışmasının Bodrum Tasarım Köyü ayağında ise katılımcılar ürünün üretilebilirliği, kullanıcı için gerekliliği, işlevselliği, malzemeyi etkin ve akılcı kullanma, üretim odaklı ürün tasarlama aşamasında geleceği ve geçmişi birleştirme konularında Anette Ponholzer ve Faruk Malhan ile birlikte çalıştılar. Atölye sonucunda çıkan tasarımlar, değerlendirilmek üzere Samet ile paylaşıldı.
Bodrum Tasarım Köyü, 2015 yılının Haziran ayından itibaren başladığı atölye çalışmaları ile yeni bir ‘öğrenme yolu’nun kapılarını açıyor.
Güneş ve Ötesi Atölyesi
Giyilebilir Teknolojiler Atölyesi
20 - 25 Temmuz 2015 tarihleri arasında tasarımcı Melodi Bozkurt ve tasarımcı Erin Türkoğlu liderliğinde ve küratörlüğünde gerçekleştirilen Güneş ve Ötesi Atölyesi’nde profesyonellerin ve öğrencilerin katılımıyla güneş ışığı bir tasarım aracı olarak kullanılarak deneysel baskılar ve tasarım çalışmaları geliştirildi.
3 - 8 Ağustos 2015 tarihleri arasında Koleksiyon sponsorluğunda, tasarımcı ve akademisyen Gökhan Mura liderliğinde ve dünyada bu alanda öncülerden biri olan Danimarkalı tasarım stüdyosu DIFFUS tasarımcılarının küratörlüğünde gerçekleştirilen Giyilebilir Teknolojiler Atölyesi’nde, profesyonellerin ve öğrencilerin katılımıyla etkileşimli tekstil tabanlı ürünler ve mekân ile etkileşimli nesnelerin tasarımı geliştirildi.
Atölye, Melodi Bozkurt ve Erin Türkoğlu’nun güneşin bir araç olarak kullanımı konsepti ile ilgili bilgi vermesiyle başladı. Güneşin her zaman ulaşılabilir bir kaynak olarak tasarım alanında nasıl kullanılabileceği hakkında alternatifler oluşturmak adına tartışıldı. Atölye çalışmaları cyanotype baskının deneysel uygulamalarına yönelik devam etti. Güneş altında geçen zamanın cyanotype baskı kalitesine olan etkisini belirlemek adına zaman testi yapıldı. Optimum süre belirlendikten sonra, daha önce katılımcıların gölgelerini deneyimlendikleri objelerin baskıları yapılmaya başlandı.
Giyilebilir Teknolojiler Atölyesi, teknolojinin ‘black box’ tasarlamanın dışında, son kullanıcıyla teknolojiyi tanıştırmayı ve kullanıcının teknolojiye yabancılaşmasını azaltmayı amaçladı.
RHIZOME
7
‘Kutlamayı Tasarlamak’ Cam Atölyesi
Bauhaus Atölyesi 31 Ağustos - 05 Eylül 2015 tarihleri arasında, VitrA sponsorluğunda, Mimar ve Akademisyen Zafer Akay liderliğinde gerçekleştirilen Bauhaus Atölyesi’nde, öğrencilerin katılımıyla ‘Bodrum’da bir Güneş Kenti (Urbis Solis) nasıl gerçekleşir?’ sorusu üzerine tasarım çalışmaları geliştirildi.
‘Zamanın Anları’ Seramik Atölyesi
tasarimvakfi.org
Atölye liderleri ve küratörlerinin giyilebilir ürünlere teknolojinin uygulanması hakkındaki briefinden sonra DİFFUS, atölye için hazırladığı çalışma kitlerinin içindeki malzemelerin kullanımını pekiştirmek amacıyla basit bir uygulama yaptı. Devamında katılımcılar, gruplara ayrılarak gün içindeki deneyimlerini tasarıma dökmeye başladılar. ‘Zamanın Anları’ Seramik Atölyesi 22 - 27 Ağustos 2015 tarihleri arasında, Tasarım Vakfı Başkanı Mimar Faruk Malhan küratörlüğünde gerçekleştirilen ‘Zamanın Anları’ Seramik Atölyesi’nde alanında usta seramik sanatçılarının katılımıyla seramik objeler ve sanat eserleri geliştirildi. ‘Zamanın Anları’ teması, atölye sürecinde tasarımcıları, an’ları bağlamlara, mekânlara, kültüre, sanata ve zanaata bağlayarak düşünmeye teşvik etti.
Seramik sanatçısı Tevfik Türen Karagözoğlu rehberliğinde gerçekleşen atölyeye Kadriye Ağaoğlu, Tektaş Ağaoğlu, Mehmet Tüzüm Kızılcan, Mutlu Başkaya Yağcı, Candan Terwiel, Serkan Önder, Efe Türkel, Metin Ertürk, Şenay Akkurt, Müge Eryılmaz, Burcu Karabey, Yüksel Güner ve Nural Şentunalı gibi değerli isimler katıldı. Katılımcılar, atölye süresince Arkeolog Aykut Özet ve Prof. Dr. Numan Tuna’nın Ege Çanağı’ndaki karakteristik arkeolojik tanımlarla ilgili konferansına katıldı ve Tasarım Vakfı Başkanı Mimar Faruk Malhan’ın ‘Zamanın Anları’ temalı sunumunu izledi. Sonrasında Arkeolog Mehmet Çuhadar rehberliğinde Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesi, depolarda Miken ve Damlıboğaz seramikleri özel gezisi düzenlendi. Kalenin katmanlarında pek çok zaman dilimi ve anları hissedildi. Atölye katılımcıları, atölye çalışması öncesinde hazırladıkları ön çalışmaları Bodrum’un mistik coğrafyasında, Bodrum Tasarım Köyü Seramik Atölyesi’nde yenilediler.
Atölye, 1930’ların başında Bauhaus’ta, Mies van der Rohe Atölyesi’nde güneye yönlenmeyi temel alan tasarım öğretisi ışığında, yerel koşullarda enerji etkinliğini öne çıkaran, çevreci bir mimarlık anlayışı üzerine araştırmaları teşvik etmesi açısından alanında öncü oldu. Bauhaus Atölyesi, atölye lideri Mimar Zafer Akay’ın ‘Bauhaus Genel Tanıtım’ başlıklı sunumuyla başladı. Atölye, Tasarım Vakfı Kurucusu Mimar Faruk Malhan’ın, toplumsal arınma çağlarından iletişim devrimine, tasarıma düşünsel açılımlar getirdiği ‘Design Thinking’ sunumuyla devam etti. Koleksiyon Marka Direktörü, Tasarımcı Koray Malhan ise ‘Co-creation’ kavramı çerçevesinde güncel tasarım anlayışlarını irdeleyen bir sunum ile yaratıcılıktaki ortak süreçleri ve paylaşımları tartışmaya açtı.
Atölye uygulaması için seçilen ve Gümüşlük’te 15.000 metrekarelik bir alana yayılan arazi, güneş yönlenmesini desteklediğinden dolayı Bauhaus’çu yapı yöntemi için elverişli bir ortam sağlıyordu. Her katılımcı 1.000 metrekarelik bir parselde, toplam 14 parsel üzerinde çalışma gerçekleştirdi. Atölyenin son günündeki değerlendirme toplantısı, projenin verilerini sağlayan ve atölye başından beri proje kurgusuna ortak olan mimar Boran Ekinci ve 6 yıldır bürosunu Bodrum’a taşımış bulunan deneyimli mimar Murat Artu’nun katılımıyla yapıldı.
Bodrum Tasarım Atölyeleri; mimarlık, sanat, tasarım, zanaat önderleriyle, tasarım ve zanaatlar arasında kurgusal, deneysel bağlar kurabilmeye odaklanıyor.
“Kutlamayı Tasarlamak” Cam Atölyesi 14 - 18 Eylül 2015 tarihleri arasında Doç. Dr. Mustafa Ağatekin yürütücülüğünde, Tasarım Vakfı Kurucusu Mimar Faruk Malhan küratörlüğünde gerçekleştirilen ‘Kutlamayı Tasarlamak’ temalı Cam Atölyesi’nde cam tasarımında çağdaş yaklaşımlar geliştirildi. Kutlamanın yaşam boyunca sürdürüleceği içeriği ve yaşamın kutsanmasını tasarlama fikri ile yola çıkan atölye, ‘Yaşamın kutsanmasını tasarlayabilir miyiz?’ sorusuna odaklandı. Cam sanatçısı Doç. Dr. Mustafa Ağatekin liderliğinde gerçekleşen atölyeye, Tülin Yiğit Akgül, Enver Çamdal, Hale Hendekcigil, Sinem Güler ve Payam Latifi gibi değerli isimler katılım gösterdi.
Doç. Dr. Mustafa Ağatekin, camın malzeme olarak nasıl ele alınması gerektiğinden bahsederek, Stanislav Libenský ve Jaroslava Brychtová işleri üzerinden camın temel özelliği olan ışık geçirgenliğine ve ışık kırılmalarının ürün tasarlarken hangi açılardan değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Atölyenin ilerleyen günlerinde, mum modellerini hazırlayan katılımcılar, ilk füzyon pişirimleri ile prototiplerini üretmeye başladı. Bodrum Tasarım Köyü, yıl boyunca düzenlenecek çeşitli atölye çalışmalarıyla tasarımcıyı sektörlerle buluşturmaya, ürün, hizmet, deneyim tasarımını, katma değerleriyle inovasyona, ekonomiye, kültüre, istihdama kazandıran atölye çalışmalarına devam edecektir.
Halı & Kilim Atölyesi
Bauhaus Atölyesi
RHIZOME
9
Atos Tasarım Faruk Malhan, 2010
Hiyerarşik yapıların egemen olduğu kültürlerde, sınırları çok keskin tanımlı yaklaşımlar, davranışlar çalışma ortamlarına da yansıyor. ‘Zaman’ın etkilerinden biri de işte bu yaklaşım üzerinde kendini gösteriyor. Günümüzün çalışma kültüründe ise bu tabuları kırmaya başlayan önemli yaklaşımlara sıkça rastlamaya başladık. Bunların belki de en çarpıcılarını masa sistemlerinde görüyoruz. Eskiden yalnız operasyonel, toplantı veya yönetici masası dediğimiz tasarımların bugün çok ufak dokunuşlarla birbirleri arasında kolayca geçiş yapabilmesi çalışma alanlarındaki esnekliği arttırıyor. Daha da önemlisi bu yöntem ekip ruhunu arttırarak bireylerin birbirine daha da yakınlaşmasını sağlıyor. İşte onlardan biri de Faruk Malhan tasarımı Atos masa sistemi.
Atos masa sistemleri, operasyonel, yönetici, toplantı gibi çok farklı çalışma alanlarının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürün yapısına sahip bir aile. Düz masalardan toplantı ekli yönetici masalarına, etajerli - etajersiz çalışma masalarından yemekhane ve toplantı masalarına kadar geniş bir kitleye ve mekana sesleniyor.
Masa tablasının dolaplara asıldığı tiplerde, farklı yükseklikteki dolapların bir arada kullanılması ile çalışma alanlarında küçük bir metrekarede birbirinden bağımsız, herhangi bir bölücü panel ya da duvar kullanmadan ayrı ayrı odalar oluşturulabiliyor. Bu sistemle birlikte ara geçişler için tasarlanmış bağımsız dolaplar da bulunuyor. Bunlardaki alt ünite ise özel dosya bölmeli çekmece olarak düzenlenmiş.
Atos Masa Sistemi, tabla yanlarından açılı inen özgün ayakları ile masaya her noktadan yanaşma imkanı tanıyor. Bu özellik aynı zamanda masaların yanyana geldiğinde rahatlıkla birleşmesine olanak tanıyor. Bu özel form ayrıca masa ayağını oldukça ince gösteriyor.
Renklerin Beslediği Dinamik Bölmeler Zengin bir paletten çok farklı renk tercihleri yapılabilen ara paneller hem bireysel konsantrasyonu arttırıyor hem de çalışma alanına hareket katıyor.
Atos’un renkli ara panelleri de çalışma alanlarına dinamizm katıyor. Bunun yanında tasarımın en önemli ve özgün donelerinden biri de düz masa modellerinin yanında yonca şeklinde çoklu çalışma sistemlerine olanak sunan alternatifi. Bir merkezden 3 farklı eksene açılabilen Atos’un bu modeli çalışanların birbiriyle olan etkileşimini arttırırken gerektiğinde bireysel konsantrasyon alanı da sağlayabiliyor.
Böylece rutin ofislerde tekrar eden masa-sandalye geometrisi organik formla kırılmış oluyor ve renklerle sağlanan dinamizm daha da etkinleşiyor. Tekli, ikili, dörtlü ve altılı çalışma istasyonlarına da sahip olan Atos, oval, kare, dikdörtgen tablalar ve farklı ölçü alternatifleri de dahil olmak üzere toplamda 30’u aşkın model sunuyor.
Esnek Modülasyon İnce tablanın özel kesiti ve özgün forma sahip ayaklar sayesinde farklı formdaki masalar yanyana geldiğinde rahatlıkla birleştirilebiliyor.
Kullanıcı Dostu, İnce Ayaklar Atos’un özgün ayakları tabla yanlarından özel bir açıyla zemine iniyor. Böylece kullanıcının masaya dilediği noktadan ulaşmasını kolaylaştırıyor.
RHIZOME
11
Vis Tasarım Studio Kairos, 1998 (Koleksiyon tarafından 2014 yılında tekrar lanse edilmiştir)
Studio Kairos tasarımı Vis, alışılagelmiş ve ucu kapalı depolama çözümlerini kıracak tasarımlar içeren bir ürün ailesi olarak öne çıkıyor. Vis’i ilk bakışta, yatay ve dikey düzlemlerin bir araya gelmesiyle oluşmuş, ‘açık’ ve ‘strüktürel’ bir depolama sistemi olarak tanımlamak mümkün. Her ne kadar geleneksel yaklaşımları karşılayacak düz eksende büyüyen modüllere sahip olsa da organik formların kurgulanmasına da imkan veriyor. Böylece aynı kurum içinde dahi bölümler arası değişen, parmak izi mekanların yaratılmasına yardımcı oluyor.
Bazen ofis en uç köşesinde bir duvarın önünde bazen de alanı bölmek amacıyla hemen kullanıcıların yanında konumlandırılmak. Çok net olarak tanımlanmış ön yüz ve arka yüz kavramlarını taşımak ve mutlaka ama mutlaka düz bir eksende üretilmiş yalın bir hacme sahip olmak. Özetle, kesinlikle olması gerektiği için aksi bile düşünülemeyen birçok tabuyla çevrili olmak.
Depolama sistemlerinin değişmez kaderi gibi kabul ettiğimiz bu gerçekleri hepimiz biliriz. Güncel çalışma alanları artık bu kavramları daha da cesurca sorguluyor. Studio Kairos tasarımı Vis, alışılagelmiş ve ucu kapalı depolama çözümlerini kıracak tasarımlar içeren bir ürün ailesi olarak öne çıkıyor.
Kaotik kolonlardan gelen varlık Dikey eksen sayesinde her bir kolon farklı bir yöne bakmaktadır. Nihai görsel etki göz önüne alınırsa farklı kompozisyonlara ve yorumlara açıktır.
Vis’in tüm rafları aynı dikey eksende üst üste sıralı kirişlerle birbirine bağlanıyor. Fakat bu kirişlerin sahip olduğu elips kesitler ana hacme dinamik bir görüntü katıyor. Böylece kullanıcı bu kirişlerin görünümünü istediği yöne çevirerek dilediği gibi organize edebiliyor.
Bu özellik Vis’e bir depolama yanında aynı zamanda bir sergileme ünitesi adının da verilmesini sağlıyor. Kiriş, raf ve ana strüktürdeki renk farklılıklarıyla bu dinamik görünüm zenginleştirilmiş oluyor. Vis’e hareketli görünümünü veren bir diğer ve belki de en karakteristik özellik ise oval ve organik formlarda yerleşime de imkan sunan modüllerinin bulunması. Böylece mekan içinde mekanlar yumuşak ve estetik bir şekilde yaratılabiliyor.
Estetik görünümlü aluminyum ayaklar Aluminyum enjeksiyon ayağa seviye ayarlı özel pabuç takılabilir. Gri-beyaz ayak renkleri her türlü raf rengi ile kolayca kombine edilebilmektedir.
RHIZOME
13
Vis’in tüm rafları aynı dikey eksende üst üste sıralı kirişlerle birbirine bağlanıyor. Fakat bu kirişlerin sahip olduğu elips kesitler ana hacme dinamik bir görüntü katıyor. Böylece kullanıcı bu kirişlerin görünümünü istediği yöne çevirerek dilediği gibi organize edebiliyor. Bu özellik Vis’e bir depolama yanında aynı zamanda bir sergileme ünitesi adının da verilmesini sağlıyor. Kiriş, raf ve ana strüktürdeki renk farklılıklarıyla bu dinamik görünüm zenginleştirilmiş oluyor.
Bununla birlikte bu modüller, bir başka Kairos tasarımı Borges masa sistemleri ile de entegre edilebiliyor; Faruk Malhan tasarımı Atos masa sistemleriyle de eşlenebiliyor. Böylece hem görsel hem de işlevsel bir bütünlüğün kurgulandığı, kendi estetik dilinde kaotik bir düzenin sağlandığı özgün çalışma alanları yaratılabiliyor.
Her bir ünitenin arkasındaki dikey paneller ile bitişiğindeki kullanıcı için bir duvar oluşturmanın yanı sıra yapısal bir uyum sağlanabiliyor. Vis’in en alt modülleri ise kapalı dolap görevini gören çekmecelerden oluşuyor. Bu bölümler farklı renkte tercih edilebilirken böylece Vis depolama ünitesinin bulunduğu mekanda yarattığı zenginliği destekliyor. Raflar & paneller MDF malzemeden yapılan laminat kaplamalı raflar ve düşey arka paneller aynı zamanda lake renklerle de kombine edilebilir. Raflar ile arka panellerin bağlantısı ise metal parçalar ile sağlanmaktadır.
Arka panel Arkadaki panel sistemi hem dengeyi destekler hem de görsel bir bariyer etkisi yaratmak için kısmi bir duvar sağlar, canlı renklerin seçilmesi sonucu duyusal bir etki yaratır.
RHIZOME
15
Projeleriniz için yeni bir dünya
MERCEDES-BENZ TURK, İstanbul, 2015
Çalışma alanlarında değişimleri tetikleyen ve bizi günümüz ofislerine yönlendiren coğrafya, sektör, kurum büyüklüğü gibi dinamikler yanında ‘zaman’ kavramının da önemli bir yeri bulunuyor. Etkilerini mikro ve makro düzeyde ayırabileceğimiz bu kavrama karşılık verecek esneklikte, kimlikte çalışma alanları yaratmak güncel iş kültürünün artık değişmez bir parçası.
Bu nedenle kurumlar çalışma alanlarına yaptıkları yatırımlara daha farklı bakıyor; mimarlar, iç mimarlar, tasarımcılar da bireysel ve ekip çalışması gibi davranışları zamana kırarak daha da detaylı analiz ediyor, anlamlandırmaya çalışıyor.
Gün içerisinde bir saatten bir başka saate çok farklı ihtiyaçlar sonucunda tetiklenen bu davranışlar zaman etkisinin mikro boyutunu oluşturuyor. Yaratıcı özneleri ise ağırlıklı olarak kullanıcılar oluyor. Yıllara yayılarak gelişmiş ve biraz daha köklü değişimlere yelken açmış ihtiyaçlar ise zamanın makro düzeyde etkili oyuncuları. Başrolde hem kurumun kendisi hem de projenin tasarımcısı bulunuyor.
Bu bilinçle; ister mikro isterse de makro olsun tüm öznelere bulundukları, tasarladıkları mekanlarda zaman içerisinde ihtiyaç duyacakları esnek hareket imkanını tanıyacak çözümleri arıyoruz.
RHIZOME
17
Mercedes-Benz Türk, IT Hizmetleri Merkezi projesi, Hadımköy’de toplam 5900 metrekarelik bir alanda kurgulamış ve her gün yaklaşık 360 çalışanı ağırlayan bir ofis tasarımı. En belirleyici tasarım kriteri olarak; markanın dinamik ekibinin çalışma tarzıyla bütünleştirilmiş yeşil ve ferah bir mekan şeklinde kurgulanmış olmasıyla dikkat çekiyor. Bina genelinde zemin katlar karşılama ve teknik birimlerin bulunduğu alanlardan oluşuyor. Açık ofis, yönetici birimleri ve sosyal mekanlar ise 2 ile 3. katlarda konumlanıyor. Projenin bir başka çarpıcı özelliği ise; açık ofis çalışma alanlarında gün ışığının etkin kullanımını arttırmak amacıyla binanın mevcut pencereleri boyutları yeniden düzenlenmiş olması. PROJE Mercedes-Benz Türk IT Hizmetleri Merkezi MİMAR Boytorun Mimarlık Ltd.
Çatı katında, açık ofis ve yönetim birimlerinin merkezinde bulunan elips toplantı odası, sadece konumuyla değil, şeffaf kurgusu ve dikkat çekici formuyla da güçlü bir odak noktası oluşturuyor. 2500 metrekarelik teras alanı da ahşap ve geçişli çakıl zemin kurgusuyla dinlendirecek, nefes aldıracak ve farklı grup aktivitelerine imkan verecek şekilde düzenlenmiş. Başta malzeme ve mobilyalar olmak üzere tüm hacimde kullanılan renkler ve formlar bütünleşerek yeşil ve ahşap kompozisyonu ön plana çıkartıyor. Canlı bitkiler, doğal malzemeler ve yeşil vurgusuyla da monoton ofis kurgusu kırılıyor, doğal bir ortamda çalışma hissiyatının ortaya çıkması amaçlanıyor. Çalışma alanını hem tanımlayan hem de bölen yüksek sırtlı mobilyalar, kahve molalarının ve ufak toplantıların daha keyifli geçmesi hedefi ile tasarlanmıştır.
FOTOĞRAFLAR Gürkan Akay YIL 2015 YER İstanbul ÜRÜNLER Calvino masa sistemleri Ruba depolama sistemleri Opera kanepeler Dilim kanepeler Tamina kanepe ve koltuklar Miranda sandalyeler Suri puflar Guamba sehpalar Ova sehpalar Sihirlikare sehpalar
RHIZOME
19
Köker Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim, 30 yılı aşkın deneyimiyle Kamu Gözetimi Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulu kapsamında bağımsız denetim ve yeminli mali müşavirlik yapan bir kurum. Aynı zamanda dünyanın dördüncü büyük denetim ve müşavirlik organizasyonu olan AGN International’in bir üyesi. Merkezi İngiltere’de bulunan, 459 ofisi, 10.000 çalışanı ve dünyanın 88 ülkesinde 195 üyesiyle faaliyet gösteren AGN International gibi büyük bir grubun parçası olmak, Köker’in bu sene gerçekleştirdiği ofiste yenilenme kararıyla merkezine yansımış.
Tasarımı Mimar Derya Şahin Sezer’e ait olan projede ilk etapta -belki de faaliyet gösterilen disiplinlerin izleri olarak- mermer ve ahşap kullanılması göze çarpıyor. Yönetici odası gibi normalde hiyerarşik geleneklerin hakim olması beklenen alanlarda canlı renk kullanılması, genel kurguda ciddi bir hareket yaratıyor. Çalışma masaları ve istasyonlarının yakınına konumlandırılan ortak ve esnek çalışma alanları ise günümüz çalışma kültürünün olmazsa olmazları arasında. Eğitim kuşkusuz her sektörün ayrılmaz ve önemli bir parçası... Bu projedeki eğitim alanlarında bu öneme paralel olarak, uluslararası tasarım ödülüne sahip Cantata eğitim sandalyelerine yer verilmiş.
PROJE Köker Yeminli Mali Müşarvirlik MİMAR Derya Şahin Sezer FOTOĞRAFLAR Gürkan Akay YIL 2015 YER Ankara ÜRÜNLER Calvino masa sistemleri Lean masa sistemleri Gazel yönetici takımları Tristan ofis koltukları Dastan ofis koltukları Anitta ofis koltukları Path depolama sistemleri Madrigal kanepeler Botero koltuklar Cantata sandalyeler Guamba sehpalar Madrigal sehpalar
RHIZOME
21
PROJE ONS İncek Satış Ofisi MİMAR Kerem Yazgan FOTOĞRAFLAR Gürkan Akay YIL 2015 YER Ankara ÜRÜNLER Partita masa sistemleri Barbari masa sistemleri Lean masa sistemleri Quo Vadis yönetici takımları Gazel yönetici takımları Gala ofis koltukları Tristan ofis koltukları Rarum depolama sistemleri Adia depolama sistemleri Ruba depolama sistemleri Madrigal kanepeler Homer kanepeler Dilim kanepeler Tamina kanepe ve koltuklar Laluna koltuklar Monte Cristo koltuklar Miranda sandalyeler Cantata sandalyeler Suri puflar Ova sehpalar Plinth sehpalar Guamba sehpalar Narcissus sehpalar
2000’li yılların başında kurulan ONS, kısa sürede inşaat sektörünün önemli markalarından biri olma başarısıyla dikkat çekiyor. Türkiye’nin farklı coğrafyalarında AVM, konut gibi çeşitli inşaat projelerine imza atan kurum, en son Ankara İncek’te 992 adet konut ve ticari alanlardan oluşan yeni bir yaşam merkezi tasarladı. Devam eden çalışmaları 2016 yılında tamamlanması hedeflenen projenin tasarımı ise Yazgan Tasarım Mimarlık’a ait. Mimari kurgusundaki 15.000 m2 peyzaj alanıyla öne çıkan projede kayıp alan kavramınının ortadan kaldırılması da amaçlanıyor. Ayrıca balkon kültürüne getirdiği yenilikçi çözümlerle de keyifli ve rahat bir yaşam sunmayı teklif ediyor.
ONS’nin Ankara’daki bu son ve dikkat çekici konut projesinin satış ofisinde ise iç mekanlarda gün ışığından en büyük verimi almak için iç ve dış alanlara farklı renkleri yansıtacak mekan ve yapı kurguları uygulanmış. Açık ofislerde dinamik ve geometrik formlar kullanılırken iç ve dış kaplamadaki zıt, şaşırtıcı renk tercihleriyle de bu dinamizm desteklenmiş. Bu alanları ayırırken boğucu olmamak adına, geleneksel yaklaşımların ürünü kapalı panel sistemleri yerine Rarum gibi hem depolama hem de mekanları ayırma işlevi gören modern tasarımlar tercih ediliyor. Yönetici odalarında ise saflığı, doğallığı temsil eden ahşap ve beyaz kombinasyonlar kullanılmış.
RHIZOME
23
İmplant dünyasının önemli uluslararası markalarından Straumann’ın Türkiye’deki tek yetkili distribütörü Batı Dental, Ankara’da bulunan merkezini çok yakın tarihte yeniledi. Genlerinde bilimsel gelişmeleri sürekli takip etme ve kendini durmadan geliştirme kodlarını taşıyan kurumun, aynı yaklaşımını yapılan bu projeyle çalışma alanlarına da taşıdığı gözlemleniyor. Güncel çalışma kültürünün gereklilikleri çerçevesinde alınan yenileme kararıyla, çalışanlarının davranış ve beklentilerini karşılayacak, performans ve yaratıcılıklarını arttıracak yeni ofis çözümlerine yönelinmiş. Ortak alanlarda kullanılan renkler ve geleneksel çalışma alanları yanında esnek çalışmaya da imkan veren yerleşimler proje kurgusunda göze çarpan ilk detayların başında yer alıyor.
Ankara Çukurambar bölgesindeki Paragon Tower Plaza’da bulunan Batı Dental ana merkezi, yer aldığı yapının 16. katında geniş bir şehir manzarasına hakim bir alana kurulu. 2000’lerin başında kurulan marka her gün bu merkezinde tıp ve bilim dünyasından önemli misafirleri ağırlıyor, yeni çözümler sunmak için tüm ekipleriyle birlikte çalışmalarını sürdürüyor. Yenilenen ofisinde belki de bulunduğu sektörün gereği yalınlığı ve saflığı çağrıştıran beyaz ile doğallığı hissettiren ahşap dokular göze çarpıyor. Belli alanlarda kullanılan renkli ürünler ise bu genel tercihler arasında daha da dikkat çekiyor. Gün içerisindeki farklı dinamiklere göre ihtiyaç haline gelebilecek ortak çalışma alanları geleneksel çalışma istasyonlarının hemen yanına konumlandırılmış. Böylece bireysel kadar ekip çalışmasıyla doğacak yaratıcılık fırsatlarının kaçırılmaması hedeflenmiş.
PROJE Batı Dental Ofisi MİMAR Stüdyo 86 Mimarlık FOTOĞRAFLAR Gürkan Akay YIL 2015 YER Ankara ÜRÜNLER Lean masa sistemleri Quo Vadis yönetici sistemleri Tristan ofis koltukları Dastan ofis koltukları Song depolama sistemleri Rarum depolama sistemleri Ruba depolama sistemleri Madrigal kanepeler Opera kanepeler Guamba sehpalar
RHIZOME
25
İşler & notlar Salon
Alper Derinboğaz
Yenilikçi çalışma alanları için tercih ettiğiniz ürünler nelerdir?
Mimar
Çalışma alanlarında mobilyalar ve tabi ki aydınlatma oldukça önemli. Bu anlamda kaliteli ve iyi performanslı ürünleri tercih ediyorum. Farklı projelerde olsa dahi mutlaka öncelikli olarak tercih etmiş olduğunuz Koleksiyon tasarımları var mı? Malzeme kartelamıza ve tasarım anlayışımıza yakın olduğu için en son CTHB Hukuk Bürosu tasarımında Koleksiyon ürünleri kullandık.
CTHB Hukuk Bürosu
Yeni çalışma ortamları kurgularken öncelikleriniz var mı? Söz konusu ofisin ve çalışanların prensipleri ve amaçları önemli. Bunlar iki açıdan önem taşır. Öncelikle ofis ile ilk tanışanlara karşı nasıl bir izlenim yaratacağınızı, öte yandan çalışanlar için nasıl rahat bir mekan tasarlayabileceğinizi belirler.
Genel ve özel alanları ayrıştırmak ve sonra bunların birleşme şeklini planlamak önceliklidir. Bunun ötesinde iç mekanlarda beklenmedik elemanlar ve tasarım dilini kullanmak çalışma düzeninin monotonluğunu bozmak için önemlidir. Tasarım anlamında ise zemin, duvar, taşıyıcı gibi mimari elemanların anlamını sorgulanması önemli buluyorum. Duvar ile zeminin hemhal olması, taşıycı sistem tekdüzeliğinin bozulması gibi tasarım yorumlarını öncelikli buluyorum.
Düzce Kampüs
Office Central
Çalışma ortamlarında giderek artmakta olan ‘açık alan’larda ne tür tasarımları tercih ediyorsunuz ve bu tercihleriniz çalışanlar açısından ne gibi faydalar sağlamakta? Açık alanların en büyük faydası insanlardaki ferahlık hissiyatı olduğunu düşünüyorum. Kritik olan nokta ise hem açık mekan hem de izole mekanları bir arada çözebilmek bence. Mekandaki süreklilik hissini bozmadan farklı fonkisyonlarla aynı mekanda görünmez bariyerler yaratmak her şeyden önce iyi bir mekan hissi sağlamakta. Bununla birlikte sürekli görsel iletişim halinde olan çalışanlarda çalışma motivasyonunu ve birliktelik hissini geliştirdiğine inanıyorum. Ekip olarak çalışma keyfinin yaşayabileceği mekanlar olması ve etkileşim olanağının yüksek olması, açık planların kullanım açısından verimli ve avantajlı hale gelmesini sağlıyor.
Ataköy Sağlık Merkezi
En çok kullandığınız Koleksiyon ürününü revize etme şansınız olsaydı nasıl revize ederdiniz? Koleksiyon ürünlerinden olduğu haliyle memmunum. Ancak güncel üretim teklinkleriyle yeni bir tane tasarlamak ilginç olurdu. Mesela üç boyutlu yazıcı yardımıyla yapılmış narin bir masa ayağı, kompozit hafif bir sandalye veya karmaşık yüzey desenleri ile oluşturulmuş bir sehpa yüzeyi koleksiyonunuzda yer alsa favorilerimden olurdu. Hayallerinizin ofisini yaratmak için her türlü imkana sahip olsanız, nasıl bir ofis tasarlardınız, ya da nelerden başlardınız? Hayallerimdeki ofise sahibim diyebiliriz ama nasıl bir ofis tasarlamak isterdiniz diyorsanız buna farklı bir cevabım olabilir. Örneğin bir inovasyon ofisi tasarlamak isterdim. Yeni fikirlere ilham verecek hiçbir şeyin bildiğimiz haliyle olmak zorunda olmadığı mekanlar tasarlamak keyfili olurdu. Ürünlerin ve yapıların esnekliği gitgide artıyor ama ofis mekanları tekdüzeliğini koruyor. Bunu aşabilecek bir tasarım talebi çok cazip olurdu.
Sizce 20 yıl sonra nasıl ofislerde olacağız? 20 yıl sonra bildiğimiz anlamda ofis olacak mı belki bunu düşünmek daha doğru olur. Ofis ister istemez çalışma saatlerinin, mekanlarının dışına taşıyor ve yaşam alanlarını kaplıyor. Çünkü bağlantıda olmak, güncel olmak adına dijital ortamlara gittikçe daha fazla maruz kalıyoruz. Bu anlamda hologramlar, retina okuyucular veya otomatik kapılardan çok hayatımızda eksilen şeyleri göreceğiz diye düşünüyorum. Yine mobilyalar önemli olacak, masif ahşap bir masa aynı zamanda dijital bir arayüz olabilecek. Örneğin tüplü ekranlar, toplum hiçbir konuda bu kadar hızlı bir reform yapamamıştır sanıyorum. Bir - iki sene içinde bütün tüplü ekranlar ince plazma ekranlara dönüştü. Bence bu değişimdeki en önemli sebep daha teknolojik olmaları değil hayatımızda daha az yer kaplıyor olmalarıdır. Belki ofiste masa üstünde mini bir çiftliğiniz olacak ve boş zamanlarınızda çilek tarımı yapabileceksiniz, belki mola verdiğinizde kafeterya yerine basketbol sahasına ineceksiniz, belki de sahilde bir tekne sizin ofisiniz olacak. Yani birgün ofisler gitmeyi tercih ettiğiniz yerler olmak durumunda kalacak ve hayatınızda özlediğiniz şeyleri barındıracaklar.
Mekanist
RHIZOME
27
Güncel adımlar Yakın zamanda yurt içi lansmanını yaptığımız ve Umberto Eco’nun ‘Açık İş’ yaklaşımından temel alan yeni ofis serimizi uluslararası platformlarda sunmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda Avrupa, Amerika ve Orta Doğu’nun önemli uluslararası fuarlarında yer alarak farklı coğrafyalardan mimar, tasarımcı ve son kullanıcılarla tanışma şansımız oldu. Son yıllarda ‘Açık İş’ temasını sıkça irdeleyen Koleksiyon Marka ve Tasarım Direktörü Koray Malhan, ‘ReWork’ başlıklı yeni ofis serisini ilk defa Ekim 2014’teki Orgatec Fuarı’nda tanıtmıştı. Birkaç ay sonra Koleksiyon Tarabya Kampüsü’nde gerçekleştirdiğimiz davet ile Türkiye’de de bu yeni seriyi sunmuştuk. Tüm bu yeni tasarımları farklı kıtalardaki üç önemli fuarda tanıtmak için de çok yakın zamanda yollardaydık.
Clerkenwell Design Week, Londra
Hem çalışma alanlarındaki güncel yaklaşımlar üzerine sohbet ettik hem de çalışma alanlarını yeniden düşünmeye davet eden yeni ReWork serimiz hakkındaki deneyimlerini dinledik.
Mayıs ayında başlayan yolculuğumuzun ilk durağı Dubai Workspace oldu. Dubai’deki bu fuara 750’yi aşkın firmanın katıldığı duyuruldu. Bu katılımcı ve ziyaretçi yoğunluğunu hissetmek de oldukça kolaydı. 18-21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen bu etkinlikte bölgenin önemli mimar, tasarımcı ve firma temsilcilerini ağırladık. Studio Kairos tasarımları Cap ve Borges ile Faruk Malhan tasarımı Arkaddian öne çıkan tasarımlar oldu.
NeoCon, Chicago
Ardından son 4 yılın her Mayıs ayında olduğu gibi Londra’da, Clerkenwell Tasarım Haftası’ndaydık. Yeni ofis serisini felsefesi ve oluşum süreçlerini yansıttık; bir de konferansa ev sahipliği yaptık. Londra’daki Clerkenwell bölgesinde üç gün boyunca devam eden tasarım haftası kapsamında yeni ofis serimizin tüm üyeleri Londra mağazamızda tasarımseverlerle buluştu. Bu yeni serinin alt yapısı ve çalışma kültürünü sorgulayan tavır ise 20 Mayıs tarihinde gerçekleşen ‘The New Workplace Revolution’ (Yeni Çalışma Alanları Devrimi) isimli panelde tartışıldı.
Richard Hywel Evans, Unik’in kurucusu ve We Work’un tasarım direktörü Dean Connell, Buckley Grey Yeoman’ın yardımcı direktörü Oliver Bayliss’in de katılımı ve Koleksiyon Marka ve Tasarım Direktörü Koray Malhan’ın ev sahipliğinde yapılan etkinlik bölgenin önemli mimar ve tasarımcılarını ağırladı. Bu maratonun son durağı olan Amerika ise bizim için aynı zamanda bazı ilklerin heyecanını da taşıyordu. Uluslararası ofis pazarının en önemli etkinliklerinden olan NeoCon için Haziran ayında Chicago’daydık. Bu hem bu fuara katılım hem de Amerika gibi önemli bir coğrafyadaki marka görünürlüğümüz adına bir ilkti. Uluslararası arenanın önemli mimar, tasarımcı ve markalarını her yıl buluşturan NeoCon’un 1130 no’lu alanındaydık.
Sergilenen yeni tasarımlarımız arasında; CAP tekil çalışma ünitesi, TUBE ve VİS depolama sistemleri, BORGES masa sistemleri, HALİA çalışma koltuğu serisi yer aldı. Ayrıca fuar girişine konumlandırılan Koray Malhan tasarımı OBLİVİON Yaşam ve Çalışma Alanı da ziyaretçilere farklı bir deneyim şansı sundu. Fuara ilişkin kısa bir değerlendirme yapan Koray Malhan; “Amerika uzun süredir yer almak istediğimiz ve artık bugün gerekli adımları atarak girişimlere başladığımız yepyeni bir coğrafya. Burada gördüklerimizin arkasında çok ciddi emekler var, bunların fuar süresince ziyaretçiler tarafından görülmesi ve hoş şekilde karşılanması bizi gerçekten çok mutlu etti. Tüm bu samimi girişimlerin bize burada yeni kapılar açacağına inanıyoruz.” şeklinde görüş belirtti.
Dubai Workspace, Dubai
RHIZOME
29
K-Blog Yaz döneminin farklı sanat ve tasarım dallarına yansıyan hareketliliğini Koleksiyon Blog’ta da ciddi bir şekilde yaşadık. Sokaktaydık ama bir elimiz de mutlaka çevrimiçiydi. Yakalayabildiğimiz güzellikleri paylaşmak için sabırsızlandık. İştahınızı açacağına inandığımız bazı kesitleri aşağıda paylaşıyoruz. Keyifli okumalar! Taşları renklendirin Kağıt üzerine kalemle mandala çizmek kadar, taş boyamasıyla mandala oluşturmak da oldukça kolay. Taşın şekline göre dairesel veya diğer geometrik hatları kullanarak fırça yardımıyla irili ufaklı mandalalar oluşturabilirsiniz. Üstelik evinizde banyodan mutfağa dilediğiniz alanda dekora dahil edebilir, gittiğiniz yeni yerlere yanınızda götürebilirsiniz.
Dekorasyonda Mandala Etkisi Canan Bozkurt Mandalayla tanıştınız mı? Sorunun cevabı, son zamanlarda pek çok kişinin çocukluğundaki gibi yeniden renkli kalemlerle biraraya gelmesinde saklı… Hindistan kökenli inanışlarda mikro kosmozu sembolikleştirme olarak tanımlayabileceğimiz mandala, başlı başına sanata dönüşmüş bir ritüel aslında. Evrendeki her şeyin, mistik merkezini yuvarlak veya kare şekillere dönüştüren mandala, meditasyonun somutlaşmış hali. Kişinin kendine özgü bir desenle iç dünyasını yansıttığı bu meditasyon, farklı dinlerde ve psikiyatride de kendine yer buluyor.
Son yıllarda daha fazla kişinin ilgi gösterdiği mandala, günlük yaşamın kaos ve stresinden arınmak için en renkli meditasyon seçeneği olarak görülüyor. Bir merkezden başlayarak dışarı doğru şekillenen mandala, en çok dövme deseni olarak karşımıza çıkıyor. Giyimden aksesuara kadar uzanan farklı örnekleri, yaşam alanlarımızda da birer dekorasyon ögesi olarak görüyoruz. Sevgi, sağlık ve bereket gibi kavramlara odaklanılan mandala ritüellerinin sonucunda eviniz için renkli enerjiler yaratabilirsiniz. Mandalaya ilgi duyanlar, sabır ve incelikle işlenen desenlere ev dekorasyonunda yer vermek isteyenler için bir ilham dosyası hazırladık. Bakalım kozmik yansımalar evlerimizde nasıl yer alıyor…
Seramiğe yeni bir anlam Başlı başına bir meditasyon niteliği taşıyan seramik sanatına meraklıysanız çok şanslısınız. Zira seramik ve mandalayı birarada değerlendirerek hem spiritüel hem de sanatsal anlamda harikalar yatabilirsiniz. Örneğin kil veya seramik hamurundan tabaklar oluşturabilir, yüzeyi henüz tam kurumamışken mandalanızın hatlarını işleyebilirsiniz. İlk fırınlama sonrasında ise sabır ve emek gerektiren sırlama işlemiyle mandala desenli tabaklarınızı tamamlayabilirsiniz. Duvarlar ruhunuzu yansıtsın Kağıt ve taş boyama ile mandala pratiğinizi geliştirdikten sonra evinizin duvarlarını değerlendirmeye ne dersiniz?
Fotoğraf: thomasmakesstuff.com
Anneanne dantellerini yeniden yorumlayın Endüstriyel üretim karşısında varlığını sürdüren zanaatın değeri daha da bilinir olmaya başladı. Dolayısıyla yıllardır sandıkta bekleyen anneanne elinden çıkmış nakışlı işlemeler, el emeği danteller dekorasyonun son zamanlarda rağbet gören trendleri arasında. Motiflerin benzerliği sebebiyle mandalanın alternatif bir yorumu olan dantel işlerini farklı kullanımlarla değerlendirmek mümkün. Yastık kılıfları, duvar panoları ya da kasnağa geçirerek sarkıtlar yapabilirsiniz. Yaratıcılığınızla elele vererek farklı renk ve motiflerle alternatifler oluşturabilirsiniz. Mimarlık ve Sanat Arasında Bir Diyalog Koray Özsoy
Fotoğraf: Mark Cocksedge
Dünyanın önde gelen tasarım etkinliklerinden Londra Tasarım Festivali bu yıl yine birçok yaratıcı beyni Londra’da buluşturdu. Bu yıl 12.si gerçekleştirilen festival 350’yi aşkın etkinlik ve sergiye ev sahipliği yaptı. Katılımcılar arasında ülkemizden Tabanlıoğlu Mimarlık da vardı.
Londra’nın tasarım başkenti unvanını güçlendirmek ve uluslararası yaratıcı toplulukları bir araya getirmek amacıyla 2003’ten bu yana düzenlenen Londra Tasarım Festivali dünyanın en önemli tasarım etkinlikleri arasında yer alıyor. Festival kapsamında bu yıl her zamanki gibi ana etkinlik programının olduğu Victoria & Albert Müzesi ile birlikte yeni ana mekanlardan Somerset House da çok sayıda sergi ve enstalasyona ev sahipliği yaptı. Tabanlıoğlu Mimarlık’ın dünyaca ünlü isimlerden Arik Levy ile ortak gerçekleştirdiği “Transparency; Warm / Wet” başlıklı proje mimarlık ve sanat arasında disiplinlerarası bir işbirliği burada sergilendi. İki odaya yayılan enstelasyon Tabanlıoğlu Mimarlık ve Arik Levy’nin önceki işlerindeki şeffaflık, ışık, opaklık ve geçişe ilişkin özgün ve belirgin bir anlayış ortaya koyarak öne çıktı. Su, ışık ve hareket yardımıyla iki farklı ambians yaratılarak hem duygulara hem de dünyanın oluşumunda etkin olan partikül ve elementler arasındaki ilişkilere göndermeler yapıldı. Ziyaretçiler, birinde ‘sıcak aydınlık’ ve diğerinde ise ‘soğuk ıslaklık’ kavramlarının vurgulandığı odalar arasında geçiş yaparken bu referanslar arasındaki kontrastı daha da belirgin olarak deneyimlediler.
19-27 Eylül 2015 tarihleri arasında ‘10 Designers in the West Wing’ sergisini ağırlayan Somerset House / West Wing Galleries’de bu enstalasyon ile birlikte Nendo, Faye Toogood ve Ross Lovegrove’un çalışmaları da yer aldı. Hem kültürel hem de ticari bir etkinlik olan festival süresince, tasarım tutkunlarını yakından ilgilendirecek seminerler ve atölyeler de düzenlendi. Yeni bir Salgına Hazırlanın; 1000 Nokta Elif Seyrekbasan Tam da kötü haberlerin içinde yaşamaya çalışırken içimizdeki çocuğu ayakta tutmanın bize iyi geleceği kesin. Son dönemde yetişkinler için bolca çeşidini gördüğümüz boyama kitapları da bu işe hizmet ediyor. Zihin boşaltmaya ve dinlendiremeye birebir olan bu boyama aktivitesinden birazcık sıyrılıp yine çocukluğumuza götüren enteresan bir öneri sunmaktan kendimizi alamadık. Açık konuşmak gerekirse boyama kitabı ve kalemleriyle çekilmiş sosyal medya fotoğraflarından biraz sıkılmıştık.
Thomas Pavitte’nin yarattığı 1000 Nokta serisi noktaları birleştirme oyununda bir devrim yaratarak derinlikli, gölge gibi detayları da ekleyip küçük çaplı sanat eserlerine dönüştürüyor. 1000 Nokta serisinin ilk kitabı İkonları konu alıyor. Alfred Hitchcock, Marilyn Monroe, Andy Warhol, Elvis Presley, Albert Einstein, Salvador Dalí, Madonna, Bob Marley, Audrey Hepburn ve Muhammed Ali gibi dünyaca ünlü 20 ikonun portrelerini sunuyor. Kitap Domingo Yayınları tarafından yayınlandı. 1000 Nokta serisinde henüz Türkiye’de yayınlanmayan Şehir Manzaraları (The 1000 Dot-to-Dot Book: Ciyscapes) var ki mimarların çok ilgisini çekebilir. Yalnız dikkat bu salgın biraz sabır istiyor!
Daha fazlası için: blog.koleksiyon.com.tr
Önerimizin yaratıcısı Yeni Zellandalı grafik tasarımcı; Thomas Pavitte. Noktaları birleştirme oyununu hatırlarsanız. Hepimizin çocukluğunda heyecanla sonunda neyle karşılaşacağımın merakıyla sürdük kalemimizi bir noktadan diğerine… Tabii kaça kadar sayabiliyorduk o zaman? Şimdi büyüdük ve yine aynı yöntemle yetişkinler için yaratılan versiyonu üzerinden 1000’e kadar gidebiliyoruz. 1000 Nokta yeni tutkunuz olabilir.
RHIZOME
31
Etkinlik takvimi Aralık - Ocak - Şubat Görünenin Ardındaki Sergi
5 Eylül - 21 Şubat
Mekan: İstanbul, Türkiye www.borusancontemporary.com
DMI Workshop: Innovation Tools & Process
imm Cologne
Design Indaba Festival 2016
8 - 9 Aralık
18 - 24 Ocak
Mekan: Köln, Almanya www.imm-cologne.com
11 - 20 Şubat
Fuar
Atölye
Chicago Architecture Biennial
Mekan: San Francisco, ABD www.dmi.org
1 Ekim - 1 Ocak
Pop Art Design
www.chicagoarchitecturebiennial.org
19 Aralık - 27 Mart
Bienal
Mekan: Chicago, ABD
Sergi
ISMOB Mobilya Fuarı
Mekan: Londra, İngiltere www.designmuseum.org
12 - 17 Ocak
Maison Objet Paris
MFÖ
22 - 26 Ocak
19 Şubat
Konser
Mekan: İstanbul, Türkiye www.biletix.com
IIT - Persuasive Design and Behavioral Finance
5 Şubat
13 - 16 Ocak
Atölye
26 Şubat
Mekan: Frankfurt, Almanya
Mekan: İstanbul, Türkiye www.biletix.com
Domotex
Cameristi Della Scala & Anna Vinnitskaya
16 - 19 Ocak
11 Şubat
www.heimtextil.messefrankfurt.com
Fuar
3 - 4 Aralık
Mekan: Frankfurt, Almanya www.messefrankfurt.com
Konser
Fuar
Atölye
12 - 16 Şubat
Fuar
Bülent Ortaçgil
Heimtextil
DMI Workshop: Design Value System Tools
21 - 24 Ocak
Mekan: Paris, Fransa www.maison-objet.com
Mekan: İstanbul, Türkiye www.ismob.com.tr
Tasarım Haftası 2 - 6 Aralık Mekan: Miami, ABD miami2015.www.designmiami.com
Ambiente 2016
Fuar
Fuar
Design Miami
Toronto Interior Design Show Mekan: Toronto, Kanada www.interiordesignshow.com
Mekan: Chicago, ABD www.mcachicago.org
18 Kasım - 30 Haziran
Mekan: Cape Town, Güney Afrika www.designindaba.com
Fuar
Sergi
Cycle Revolution at Design Museum
Festival
Mekan: Minnesota, ABD www.dmi.org
Yeni Türkü
Konser
Mekan: New York, ABD www.dmi.org
Mekan: Hannover, Almanya www.domotex.de
Design Indaba Festival 2016
Domotex
Konser
26 Şubat
Mekan: İstanbul, Türkiye www.issanat.com.tr
Mekan: Antalya, Türkiye www.biletix.com
Maison Objet Paris
Chicago Architecture Biennial
Aralık 2015 Sa 1
Ça 2
Pe 3
Cu 4
Ct 5
Pz 6
Pt 7
Sa 8
Ça 9
Pe 10
Cu 11
Ct 12
Pz 13
Pt 14
Sa 15
Ça 16
Pe 17
Cu 18
Ct 19
Pz 20
Pt 21
Sa 22
Ça 23
Pe 24
Cu 25
Ct 26
Pz 27
Pt 28
Sa 29
Ça 30
Pe 31
Pt 4
Sa 5
Ça 6
Pe 7
Cu 8
Ct 9
Pz 10
Pt 11
Sa 12
Ça 13
Pe 14
Cu 15
Ct 16
Pz 17
Pt 18
Sa 19
Ça 20
Pe 21
Cu 22
Ct 23
Pz 24
Pt 25
Sa 26
Ça 27
Pe 28
Cu 29
Ct 30
Pz 31
Pe 4
Cu 5
Ct 6
Pz 7
Pt 8
Sa 9
Ça 10
Pe 11
Cu 12
Ct 13
Pz 14
Pt 15
Sa 16
Ça 17
Pe 18
Cu 19
Ct 20
Pz 21
Pt 22
Sa 23
Ça 24
Pe 25
Cu 26
Ct 27
Pz 28
Pt 29
Ocak 2016 Cu 1
Ct 2
Pz 3
Şubat 2016 Pt 1
Sa 2
Ça 3
İlham #ofishalleri
Yeni mevsim beraberinde yenilikler de getiriyor. Yeni dönemin etkileri #ofishalleri’nde de hissediliyor. Çalışma alanlarında yeni projeler ve hedefler yeniliğin heyecanıyla başlıyor, Shakespeare’in satırları ya da yogayla derin bir nefes ofiste yeni enerjiler yaratıyor…
a invlyv @nerm ı… s la o m İlham
@nurs
evg
im Ne za man b a bama takıp yardım takıştı a gels rıyoru em renkle m, on ndirm un etr e çab afını alarına giriyor um.
@sonertnp Benim stüdyom bugün de ofis; üstelik daha güneş doğmadan!
@gula ny Bir pro jenin d aha
@pelolope Oblivion için renk seçememece… En kötü Cumamız böyle olsun. sonun
a geld
ik!
Mimarın Listesi
Erdem Akan & Asena Akan 1. Massive Attack / Unfinished Sympathy 2. Maysa / Friendly Pressure 3. John Coltrane / Naima 4. Radiohead / Paranoid Android 5. Doris Days / Zero 7 Project / To Ulrice M. 6. Bugge Wesseltoft / Yellow Is The Colour 7. Incognito / I Love What You Do For Me 8. Patricia Barber / Codecool 9. Cassandra Wilson / You Go To My Head 10. Kidloco / Relaxin With Cherry
RHIZOME
33
Dünyada Koleksiyon TÜRKİYE Koleksiyon Genel Merkez Cumhuriyet Mahallesi Hacı Osman Bayırı Cad. No: 25 Sarıyer 34457 İstanbul, Türkiye Tel: +90 212 363 63 63 info@koleksiyon.com.tr NEW YORK Koleksiyon New York 228 East 58th New York NY 10022 ABD Tel: +1 212 486 7500 info@koleksiyon.us
ALMANYA Network2Design Röntgenstrasse 104, 64291 Darmstadt, Almanya Tel: +49 6151 9189512 info@network2design.de
HOLLANDA DingsDesign B.V. G. van Nijenrodestraat 151 3621 GJ Breukelen, Hollanda Tel: +31 63195 1872 info@loading-ddesign.com thijs@loading-ddesign.com
DALLAS Koleksiyon Dallas 211 North Ervay, Suite 130 Dallas, TX 75201 ABD Tel: +1 214 577 6070 info@koleksiyon.us
AVUSTURYA Buerofreunde GmbH Börsegasse 9, A-1010 Viyana, Avusturya Tel: +43 1 532 028 7 office@buerofreunde.at
KOLOMBİYA Schaller Group Cra 11 No: 93A-20 Bogota, Kolombiya Tel: +571 743 560 mariam@schallertech.com
RUSYA Workplace Interiors Ltd. Moskova, Rusya Tel: +7 926 124 48 48 Info@workplace.com.ru
İNGİLTERE Koleksiyon Furniture Limited 9 Brewhouse Yard Londra EC1V 4JR Birleşik Krallık Tel: +44 (0)20 3405 1885 info@koleksiyon.co.uk
İSPANYA Artis, Arquitectura Interior Entença 242, 08029 Barselona, İspanya Tel: +34 973 25 78 00 artis@artis.es
PERU Ziyaz Avenue Mariscal La Mar 835 Lima, Peru Tel: +51 714 9914 webziyaz@ziyaz.com
Planmax Piskarevskij Prospect, 2 Building 2, Office 221 Business Center “Benois” 195027, St. Petersburg, Rusya Tel: +7 812 612 12 95 info@planmax.ru
AZERBAYCAN Workplace Interiors Marine Plaza, 62 Uzeyir Hajibeyli St. Bakü, Azerbaycan Tel: +99 412 599 05 82 / 83 ilham.behbudov@workplace.az KAZAKİSTAN V-time Object Office Ltd. Office 111, b/c ‘Prime’ Furmanova 100 ‘g’ 050000 Almaata, Kazakistan Tel: +7 727 312 11 22 / 23 v-time@yandex.ru KIBRIS Divani Mobilya 2 Irmak Sokak Gönyeli Çemberi, Gönyeli, Lefkoşa, Kıbrıs Tel: +90 392 224 04 50 - 51 fetanetcan@gmail.com
ÜRDÜN Triology Furniture Company Iritiria Str. Um Uthienah Vista P.O. Box 630 - 11118 Amman, Ürdün Tel: +962 6 5563778 salah@trilogyfurniture.com SUUDİ ARABİSTAN Technolight P.O. Box 12679 Jeddah 21483 Suudi Arabistan Tel: +966 2 669 3241 hazemalazem@technolight-ksa.com
KATAR Al Mana Galleria Salwa Road Ramada Signals Nissan Showroom P.O. Box 91 Doha, Katar Tel: +974 4 428 3636
cihan.koseoglu@almanagalleria.com.qa
İRAN Mammut Construction 7th Street, Khaled Estamboli Ave, No:7, P.O. Box 1513737511 Tahran, İran Tel: +98 21 88 109 109 info@mammutgroup.com
LİBYA Avcı Interior Fourth Ring Road Venezia St, Bingazi, Libya Tel: +218 92 396 4653 cihad@avciorman.com.tr
BAHREYN Builders Depot SPC Block No 704, Road 411 Building 405 Flat 0 Bahreyn Krallığı Tel: +97 176 80460 info@buildersdepot.biz
MISIR Koleksiyon Egypt The 47th Building, 90th Street North 5th Settlement Yeni Kahire, Mısır Tel: +20 2266 87 01 info@koleksiyonegypt.com
AVUSTRALYA Envoy Furniture Suite 30391 Murphy Street Richmond 3121 Melbourne, Avustralya Tel: +613 9029 3161 dan@envoyfurniture.com.au
RHIZOME
35
Ofisi yeniden düşünme zamanı.
Ofis çevreniz, çalışma alışkanlıklarınızı değiştirebilir. Değişimi yönetebilen bir iş anlayışı için Studio Kairos’un tasarladığı VİS Açık Depolama Ünitesi ile ofisi yeniden düşünme zamanı.
www.koleksiyon.com.tr shop.koleksiyon.com.tr Adana / Ankara / Antalya / Bodrum / Gaziantep / İzmir İstanbul Caddebostan, Masko, Modoko, Tarabya / Tekirdağ