EYLÜL–EK‹M • SAYI 4
AHMET ÖZHAN
“Tasavvuf müzi¤inin sözlerinde hakikat gizlidir!”
RECEP KÖSE
Sosyal belediyecili¤i gelifltirmek istiyoruz
TOPLUM
Toplu dü¤ün heyecan›
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
Eylül–Ekim 2005 Say› 4
Hay›rl› Ramazanlar
Sahibi
Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› ad›na ‹nfl. Yük. Müh. Aziz Yeniay Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Ali R›za Altunel Genel Yay›n Koordinatörü
Recep Köse Yay›n Yönetmeni
Fatih Bolcan Yay›n Dan›flman›
Yalç›n Çetinkaya Yay›n Dan›flma Kurulu
Halis Dalk›l›ç, Ahmet Gedik, Ali R›za Altunel, Enver fiengül, Halil Ortaç, Hüseyin Oflaz, Mubin Dursun, Recep Köse, Ahmet Akbafl, Gençosman Turan Yay›n Kurulu
Recep Köse, Yalç›n Çetinkaya, Fatih Bolcan, Ayhan Metin Sanat Yönetmeni
Muhammed Nur Anbarl› Grafik Uygulama
Hasan Köksoy Haber, Araflt›rma, Dosya
Burcu Eda Erdem, Ersan Ulusan, Tuba Yaz›c›, Ayhan Metin, Yasemin fiimflek, Melih Tekgöz, Hande Kocagil, Neyzen Y›ld›r›m, Neriman Benderlio¤lu, Elif Afflar Foto¤raf
Ali ‹hsan Gülcü, Aziz Kaya Kapak Foto¤raf›
Sinan Gül Küçükçekmece’de Hayat Foto¤raf Yar›flmas›
Bask› Öncesi Haz›rl›k
Plato Yay›n Grubu info@pointgraf.com
Film Ç›k›fl› ve Bask›
Euromat Entegre Matbaac›l›k
KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YE BAfiKANLI⁄I
Bas›n Yay›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü Telefon: 0212 411 0 641 Faks: 0212 411 0 640 www.kucukcekmece.bel.tr kucukcekmece@kucukcekmece.bel.tr
mizde kurarak her akSevgili Küçükçekflam yaklafl›k 3500 mimeceliler… safire iftar verilmiflti. Söz verdi¤imiz gibi Yine bu y›l da ayn› çabu say›da da sizlerin d›r Halkal› merkezinde istekleri do¤rultusunkurularak ramazan ay› da hareket ederek 4. boyunca yaklafl›k 100 say›m›z› da baflar›yla bin misafire iftar yemesiz de¤erli Küçükçek¤i ikram edilecek. Halmeceli hemflehrilerimikal›’daki çad›r›n yan› zin be¤enisine sunuyos›ra geçen y›ldan farkl› ruz. fiimdiye kadar yaolarak bu ramazan y›nlanan 3 say› da sizay›nda Baflakflehir’de ler taraf›ndan ilgiyle tade bir Ramazan çad›r› kip edildi. Tebrik ve teFatih Bolcan Genel Yay›n Yönetmeni kurularak bu y›lki Raflekkürleriniz bizleri fatihbolcan@kucukcekmece.bel.tr mazan etkinlikleri iki sevindirdi. çad›rda devam edecek. Bilindi¤i gibi 2005-2006 E¤itim-ö¤Ramazan çad›rlar›nda programlar, retim y›l› 12 Eylül Pazartesi sabah› her gece 20:30 – 23:30 saatleri aras›nbafllad›. Uzun yaz tatilinin hemen arda konserler, meddah gösterileri, tid›ndan bafllayan bu zorlu maratonda yatro, çocuk programlar›, söylefliler öncelikle bütün ö¤rencilerimize ve ve fliir dinletileri ile Ramazan ay›n›n de¤erli ö¤retmenlerimize baflar›lar ruhuna uygun bir flekilde teravih nadiliyoruz. maz›n› müteakip bafllayacak. S›cak yaz günlerini yavafl yavafl Bereket dolu bir Ramazan dile¤i geride b›rakarak, büyük bir ümitle Raile flimdiden hepinizin mübarek Ramazan ay›n› karfl›lad›k. Geçen y›l olmazan›n›z› tebrik eder, hay›rlara vesidu¤u gibi bu y›l da ilçemizin 2 noktale olmas›n› dileriz. s›nda kurulan Türkiye’nin en büyük Bu say›m›zda Küçükçekmece Beçad›r› unvan›na sahip çad›rlarda siz lediyesi Baflkan Yard›mc›s› Say›n Rede¤erli Küçükçekmecelileri çeflitli cep Köse ile röportaj yaparak Beledisürprizler bekliyor. Bu Ramazan etkinye faaliyetleri hakk›nda bilgi sahibi liklerine hepimiz davetliyiz. olacak, toplu dü¤ün dosyas› ile gülümOn bir ay›n Sultan› Ramazan ay›nseyecek, aile dosyam›zla hüzünleneda siz de¤erli Küçükçekmecelilere cek, foto¤raf yar›flmas› yaz›m›zla bilgigüzel ve oldukça renkli bir program lenecek ve daha birçok konuyla okuhaz›rland›. Küçükçekmece Belediye maktan keyif alaca¤›n›z bir dergi daBaflkanl›¤›n›n olarak “On bir ay›n sulha haz›rlad›k sizler için. tan›” Ramazan ay›na yak›fl›r çad›r et“Küçükçemece’de Hayat” alilesi kinliklerini size bu say›m›zda iletmekolarak hepinize sa¤l›kl› günler diler, ten k›vanç duyuyoruz. tüm günlerinizin bayram neflesi içinGeçen y›l Ramazan ay›nda ‹stande geçmesini temenni ederim. bul’un ve hatta Türkiye’nin en büyük çad›r› unvan›na sahip olan çad›r› ilçe-
1
2
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT SAYI 4 EYLÜL–EK‹M 2005
BU SAYI
TOPLUM
RÖPORTAJ
GEZ‹
Onlar erdi muratlar›na...
Ahmet Özhan: “Tasavvuf müzi¤inin sözlerinde hakikat gizlidir”
Türkiye Amasya
12
16
20
15
MUSTAFA KUTLU
Güz duygular›
56
‹SKENDER PALA
Bir ‹stanbul masal›
27
BEfi‹R AYVAZO⁄LU
Bizim mahalle
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
TOPLUM
KÜLTÜR
YEREL YÖNET‹M
Küçükçekmece’den insan manzaralar›
Lale sembolizmi
Belediye Baflkan Yard›mc›s› Recep Köse
24
29
32
KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT
MEKAN
GEZ‹
Tren istasyonu
Ürdün Gül kurusu bir kent: Petra
38
46
Yollar yenileniyor!
36
4 FORUM TÜRK‹YE
50 MEDYA
61 SA⁄LIK
5 FORUM ‹STANBUL
52 GÜZEL EV‹M
62 KÜLTÜR-SANAT
6 FORUM KÜÇÜKÇEKMECE
54 ANT‹KA
64 BULMACA
10 II. ‹FTAR ÇADIRI VE RAMAZAN ETK‹NL‹KLER‹
58 ‹L GENEL MECL‹S‹
42 KÜÇÜKÇEKMECE’N‹N B‹NB‹R YÜZÜ
60 PS‹KOLOJ‹ KULÜBÜ
3
4
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
FORUM TÜRK‹YE
“Medeniyetler ittifak›n› gerçeklefltirmemiz laz›m” Hükûmet, AB ile tam üyelik müzakereleri öncesinde Türkiye’ye yeni koflul öne sürme e¤ilimlerine karfl› rest çekti. Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, “verilecek hiçbir fley kalmad›¤›n›” vurgularken, D›fliflleri Bakan› Abdullah Gül, uzun zaman sonra “Türkiye’nin bir daha dönmemek üzere çekip gidebilece¤ini” telaffuz eden ilk yetkili oldu. Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, dün Napoli’de Akdeniz Vakf›’n›n “2005 Akdeniz Kurumlar Ödülü”nü ald›. Baflbakan Erdo¤an ödül töreninde, AB’yi “H›ristiyan kulübü” gibi gösterme çabas›ndaki birkaç ülkenin tavr›n› anlamakta zorland›¤›n› söyleyerek Türkiye’nin “köprü” ifllevine vurgu yapt›. Baflbakan Erdo¤an: ”Medeniyetler ittifak›n› gerçeklefltirmemiz laz›m. Buna engel olanlar faturas›n› ödeyemezler. Türkiye, AB’ye kat›lmadan Avrupa’ya ‘de¤erler bütünü’ diyemezsiniz. Bizim AB’ye giriflimizle 1.5 milyarl›k ‹slâm dünyas› Avrupa ile bütünleflme f›rsat› yakalayabilecektir. Biz siyasî bedellere ra¤men bu ad›m› att›k. Ama AB’li dostlar›m›z deste¤ini art›rmazsa sonuç almam›z zorlafl›r” diyerek yapaca¤›m›z› yapt›k, verece¤imizi verdik mesaj›n› yineledi.
‹flsizlik Ortadan Kalk›yor Devlet Bakan› Ali Babacan, D‹E’ye, özel bir iflsizlik anketi yapt›rd›. D‹E, 2004 y›l› ilk çeyre¤i için 40 bin kifliye, ‘Bir yerde çal›fl›yor musunuz?’ diye sordu. 2004’te ‘‹flsizim’ diyenlerin yüzde 44.5’inin 2005’in ilk çeyre¤inde ifle girdi¤i ortaya ç›kt›. Babacan, ‘Nufüs art›fl› yüzünden istihdam art›fl›n› hissedemiyoruz’ dedi. Devlet Bakan› ve Baflmüzakereci Ali Babacan, Türkiye’nin bu y›l sonunda ilk kez ‘dört y›l üst üste büyüme’ flans›n› yakalayaca¤›n› belirterek, ‘Asl›nda istihdam da önemli ölçüde art›yor. Ancak, her y›l artan nüfusla birlikte ortaya ç›kan 500-700 bin yeni iflgücü yüzünden biz bunu hissedemiyoruz’ dedi. Devlet ‹statistik Enstitüsü’ne (D‹E) yapt›r›lan ve iflgücünün dikkate al›nmad›¤› ankette, ‘Bu y›l ifl buldum’ diyenlerin oran› yüzde 44.5 gibi yüksek düzeyde ç›kt›.
589 bin çoçu¤a ayda 17 YTL
AB’ye keskin rest Hükümet, AB’ye en sert mesaj› verdi. Baflbakan Erdo¤an: Yapaca¤›m›z› yapt›k, verece¤imiz bir fley kalmad›...
Baflbakan Recep Tayip Erdo¤an, Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu ile Diyarbak›r'daki icraatlar›n› anlat›rken son 2 y›lda sadece bölgede görev yapan uzman hekim say›s›n› 1346'dan 1810'a yükselttiklerini, SSK'n›n devriyle bu rakam›n 2378'e ç›kt›¤›n›, sözleflmeli personel uygulamas›yla 2003'ten bu yana bölgeye 6660 yeni sa¤l›k personeli atad›klar›n› ifade etti. Bölgedeki ambulans say›s›n› 89'dan 280'e, 112 acil istasyon say›s›n› 63'ten 198'e ç›kard›klar›n›, 21 yeni hastane, 140 yeni sa¤l›k oca¤›n› hizmete açt›klar›n› bildirdi. Erdo¤an, 400 yatakl› bir e¤itim hastanenin temelini de bir iki ay içinde atacaklar›n› belirtti. Baflbakan Erdo¤an, bas›ndan, bu bölümde anlatacaklar›n› iyi kaydetmesini isteyerek sürdürdü¤ü konuflmas›nda, bugüne kadar Sosyal Yard›mlaflma ve Dayan›flma Fonu arac›l›¤› ile 0-6 yafl grubundan 589 bin çocu¤un annelerine sa¤l›k takiplerini yapma kayd›yla ayda 17 milyon TL ödeme yapt›klar›n› belirtti.
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Görev tamamland›!
FORUM ‹STANBUL
Formula 1 Dünya fiampiyonas›’n›n 14. aya¤› olan Türkiye Grand Prix’i sona erdi. Yabanc› bas›n›n organizasyonla ilgili görüflleri ayn›yd›: ‹stanbul’da rüya gibi bir haftasonu yafland› L’equipe: ‘Kazanan Türkiye’ Kimi Raikkonen’in zaferiyle sonuçlanan ‹stanbul Grand Prix’i, yabanc› bas›ndan da tam not ald›. Fransa’n›n L’equipe gazetesi, Avustralya ve ‹spanyol bas›n› ‹stanbul Speed Park Pisti’ni öve öve bitiremezken, ‹ngiliz gazeteleri ve televizyonlar› her zaman oldu¤u gibi ifle olumsuz yönünden bakt›, trafik sorununu manfletlere tafl›d›. Lequipe, “Bu pazar gününün tek kazanan› Raikkonen veya Alonso de¤ildi. ‹stanbul’daki pist gerçekten heyecan verici” ifadesini kulland›. Telegraph: Vazgeçilmez pist ‹stanbul Park Pisti’ni pilotlar›n oldukça sevdi¤i Belçika’n›n Spa Pisti’yle k›yaslayan L’equipe’in haberinde, “Bu pist art›k vazgeçilmez bir hal ald›. Estetik, farkl›, geçifllere elveriflli. Bir pilotun burada keyif alamamas› imkans›z gibi” yorumu yap›ld›. Avustralya’da yay›nlanan The Daily Telegraph gazetesi de organazisyonun güzelliklerine ve pistin heyecan verici yap›s›na dikkat çekti, Mark Webber’in Schumi’yle kazas›na genifl yer ay›rd›.
Toplu konutlar için kura çekildi ‹stanbul Halkal›’da orta gelir grubuna yönelik yap›lacak 440 konutun hak sahipleri, kura çekimiyle belirlendi. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ve Toplu Konut ‹daresi iflbirli¤i ile infla edilecek olan bin 118 konutun 440 tanesinin kura çekimi Feshanede yap›ld›. Dar gelir grubuna yönelik 678 konutun kura çekimi ise yar›n yap›lacak. ‹stanbul Büyükflehir Baflkan Vekili ‹dris Güllüce, ‹stanbulda 40 bin konutun yap›lmas›n›n planland›¤›n›, kurada kazanamayanlar›n üzülmemeleri gerekti¤ini söyledi. Orta ve dar gelirli vatandafllar için yap›lacak toplam bin 118 konutun 2006 y›l›n›n sonunda tamamlanmas› planlan›yor. Ödemeler 10 y›la kadar yay›l›yor. Konutlar için yaklafl›k 23 bin kiflinin baflvurdu¤u bildirildi.
Uluslararas› s›navlardan baflar›yla geçiyoruz Türkiye kazand›…
5
6
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
FORUM KÜÇÜKÇEKMECE
Ö¤rencilere 20 bin e¤itim seti ve 10 bin e¤itim VCD film seti da¤›t›ld› Küçükçekmece Belediye Baflkan› Say›n Aziz Yeniay, “Unutmayal›m ki, çocuklar›m›z bizim gelece¤imiz. Onlar› e¤itmek için baflta aileler olmak üzere herkes üzerine düflen görevi yapmal›” dedi. Küçükçekmece Belediyesi, 2005-2006 e¤itim y›l›nda, ilçede yaflayan ihtiyaç sahibi ö¤rencilerin e¤itimlerine katk› sa¤lamak amac›yla 20 bin e¤itim seti da¤›tt›. E¤itim seti da¤›t›m› nedeniyle, Sefaköy 75. Y›l ‹lkö¤retim Okulu’nda bir tören düzenlendi. Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, e¤itimin önemine de¤inerek, “Unutmayal›m ki, çocuklar›m›z bizim gelece¤imiz. Yani gelece¤imizi onlara verdi¤imiz e¤itim belirleyecek. Bunun önemini bilerek hareket etmemiz gerekiyor. Evlatlar›m›z çok iyi e¤itim almal›. Bunun için baflta aileler olmak üzere herkes üzerine düflen görevi yapmal›. Biz belediye olarak elimizden geleni yapmaya çal›fl›yoruz” diye konufltu. ‹lçe genelindeki okullarda önceden belirlenen ihtiyaç sahibi ö¤rencilere verilen e¤itim paketinde, çanta, kalem, defter, silgi, kalemlik ve boya kalemleri bulunuyor. Bunun yan›s›ra, ö¤rencilere “Sorumluluk, Çal›flkanl›k, Arkadafll›k ve Dürüstlük” konular›nda e¤itim vermenin amaçland›¤› çizgi karakterlerin rol ald›¤› filmlerin yer ald›¤› 10 bin adet “Aile Merkezli Çocuk Karakter E¤itimi VCD Film Seti” arma¤an edildi.
Sosyal Belediyecilik anlay›fl›m›zla hizmetlere devam... “En büyük hedefimiz ve inanc›m›z ça¤dafl yar›nlara hep birlikte kavuflmakt›r”
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
2005 Yaz Spor Okullar› kapan›fl flöleni muhteflemdi 6 farkl› branflta 7-16 yafl gruplar› aras›nda 1400 ö¤rencinin kat›ld›¤› ücretsiz yaz spor okullar› mezunlar›n› verdi. 2004-2005 ö¤retim y›l›n›n sona ermesi ile bafllayan yaz tatilinde Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› ilçedeki ö¤rencilere yönelik ücretsiz yaz spor okullar› düzenledi. 6 farkl› branflta (Futbol, Basketbol, Voleybol, Taekwando, Karate ve Yüzme) e¤itim verilen, yaz spor okullar›nda 1400 ö¤renciye ayn› zamanda spor k›yafetleri (çanta, t-shirt, flort, ve flapka) arma¤an edildi. 7-16 yafl gruplar› için düzenlenen yaz spor okullar› 4 Temmuz- 26 A¤ustos tarihleri aras›nda ve akademisyen e¤itmenler taraf›ndan verilen derslerle gerçeklefltirildi. Küçükçekmece Kaymakam› Say›n H.Osman Ebilo¤lu, Küçükçekmece Belediye Baflkan› Say›n Aziz Yeniay, çocuklar duymas›n dizisinden tan›d›¤›m›z sevilen havuç karakteriyle Furkan K›z›lay ve çok say›da protokol misafiriminin kat›ld›¤› Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› 2005 Yaz Spor Okullar› kapan›fl flöleninde ö¤rencilere kupa, baflar› belgesi ve madalyalar› takdim edildi. Yaz spor okulu ö¤rencilerinin gösterileri, tahta bacak, jonklör, sihirbaz ve çeflitli aktivitelerin oldu¤u kapan›fl flöleninde misafirler sevilen sanatç› Aliço’nun flark›lar› ile doyas›ya e¤lendiler.
Küçükçekmece’de sorunlar tek tek çözülüyor! Her y›l ortalama 8-10 çocu¤umuzu trafik kazalar› nedeniyle kaybetti¤imiz Ziya Gökalp Mahallesi Baflakflehir yolu üzerine, üst geçit yap›ld›. Ziya Gökalp Mahallesi Baflakflehir yolu üzerinde bulunan Mehmet Yaren Gümeli ‹lkö¤retim Okulu ö¤rencilerinin trafik yo¤unlu¤u yüksek olan caddeden geçiflleri s›ras›nda her y›l ortalama 8-10 çocu¤umuz hayat›n› kaybetmekteydi. Çevre halk›n›n ve özellikle minik yavrular›m›z›n can güvenliklerinin sa¤lanmas› için yap›lan 14 metre uzunlu¤unda 3 m geniflli¤inde olan üst geçit inflaat› 26 Eylül 2005 tarihinde tamamlanm›fl ve ilçemizde ikamet edip vatani görevini yapmaktayken flehit olan fiehit Piyade Er Esat Peker’in ismi verildi. Küçükçekmece Belediye Baflkan› Say›n Aziz Yeniay, ‹lçe Emniyet Müdürü Say›n Ufuk Özdemir, fiehit Piyade Er Esat Peker'in ailesi, çok say›da protokol misafiri, 2000’e yak›n ö¤renci ve çok say›da vatandafl üst geçit aç›l›fl törenine kat›ld›.
Çocuklar›n sinema keyfi Küçükçekmece Belediyesi 100 yetim çocu¤u sinemaya götürdü. Baflkan Aziz Yeniay ile birlikte “Çikolata Fabrikas›” adl› çocuk filmini seyreden çocuklar, e¤lenceli dakikalar geçirdi. Küçükçekmece Belediyesi, ilçede yaflayan 100 yetim çocu¤u sinemaya götürdü. Baflkan Aziz Yeniay ile birlikte “Charlie’nin Çikolata Fabrikas›” adl› çocuk filmini izleyen çocuklar, e¤lenceli dakikalar geçirdi. Küçükçekmece Belediyesi taraf›ndan tespit edilen çocuklar›n, e¤itim ve giyim ihtiyaçlar› belediye taraf›ndan karfl›lan›yor. Belediye Baflkan› Aziz Yeniay ile birlikte “Charlie’nin Çikolata Fabrikas›” adl› çocuk filmini izleyen çocuklar, e¤lenceli dakikalar yaflad›. Çocuklar›n sosyal geliflimlerine katk›da bulunmak gerekti¤ini hat›rlatan Aziz Yeniay, “Sosyal yaflamdan uzak, içine kapan›k bir yaflant› çocuklar›m›z› ve dolay›s›yla toplumumuzu olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle onlar›n sosyal yaflama adaptasyonlar›n› sa¤lamam›z gerekiyor. Bu da sinemayla olur, tiyatroyla olur yani sosyal birtak›m etkinliklerle olur. Yaln›zca e¤itim yard›m›, giyim yard›m› yetmiyor. Bu düflünceyle onlar› sinemaya getirdik” diye konufltu.
7
8
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Küçükçekmece Belediyesinden bir ilk daha “Haydi Okula Bisikletle...” Türkiye’de ilk kez gerçeklefltirilen entegre bisiklet yolu a¤› projesi, “Sürdürülebilir yenilikçi ulafl›m projeleri gelifltirmek” yolunda çok önemli bir ad›m… Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› taraf›ndan Türkiye’de ilk kez gerçeklefltirilen entegre bisiklet yolu a¤› projesi bafllat›ld›. ‹lk etapta fizikî alt yap› çerçevesinde, 12 km’yi bulan bisiklet yolu çizgi çal›flmas›, logo ve iflaretleme, butonlarla fizikî engel konmas› ve dikey iflaretlemeler yap›ld›. Okul önleri için bisiklet park üniteleri yap›ld›. ‹kinci etapta iki pilot okul seçilerek okullarda anket ve inceleme yap›ld›. Üçüncü etapta ö¤rencilere bisikletle trafik e¤itimi çal›flmas›na baflland›. Dördüncü etapta ise ailelerin müsadeleri, okulun onay› al›narak bisiklet yolu güzergah›nda oturan ve uygun bulunan ö¤rencilere düzenlenen törenle özel bisiklet plakalar› verildi. “Kentimde otomobilim olmadan” kampanyas› çerçevesinde gerçeklefltirilen etkinli¤e Küçükçekmece Kaymakam› Say›n H. Osman Ebilo¤lu, Küçükçekmece Belediye Baflkan› Say›n Aziz Yeniay, Küçükçekmece ‹lçe Milli E¤itim Müdürü Say›n Kenan Hac›bektaflo¤lu, Küçükçekmece Emniyet Müdürü Say›n Ufuk Özdemir ve çok say›da protokol misafiri kat›ld›. Aç›l›fl konuflmas›n› yapan Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, “Günümüz modern flehircilik anlay›fl›na göre, flehirlerde araba kullan›m›n›n neden oldu¤u hava kirlili¤i konusunda halk› bilinçlendirmek, yayalar›n, bisikletlilerin ve toplu ulafl›m araçlar›n›n haklar›n› kabul ettirmek, sürdürülebilir yenilikçi ulafl›m projeleri gelifltirmek önem derecesi bak›m›ndan ilk s›ralarda yer almaktad›r“ diyerek Türkiye’de bir ilki temsil eden bu çal›flmada eme¤i geçen Bisiklet Sevenler Derne¤i Genel Sekreteri Say›n Murat Suyabatmaz’a ve etkinli¤in sponsoru Avrupa Konutlar› ad›na Avrupa Konutlar› Halkla ‹liflkiler Müdiresi Say›n Yurdanur Koçal’a teflekkür plaketi takdim etti.
10
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YES‹ 2005 RAMAZAN PROGRAMI Halkal› 5 EK‹M ÇARfiAMBA 21:00 HALKALI MERKEZ CAM‹‹NDEN RAMAZAN ÇADIRINA MEHTERAN ‹LE YÜRÜYÜfi 21: 30 MEHTERAN KONSER‹ 21:45 AÇILIfi KONUfiMALARI 22:00 MUSTAFA KESER /THM
11 EK‹M SALI RAMAZAN MEDDAHI DO⁄U ve GÜNEYDO⁄U ANADOLU GECES‹ FOLKLOR GÖSTER‹LER‹ KONSER: SEFA GENÇ / THM KONSER: RAMAZAN YAKAR / THM
6 EK‹M PERfiEMBE ÇOCUK PROGRAMI T‹YATRO OYUN : SÜPERMEN HASTA OLURSA PALYAÇOLAR AfiIK ‹LE MAfiUK ÇADIRDA BUGSY BUNNY SHOW ‹LL‹ZYON‹ST ve JONGLÖR KONSER: KARA DAVUT
12 EK‹M ÇARfiAMBA RAMAZAN MEDDAHI ENGELL‹LER fiÖLEN‹ ENGELL‹LER FOLKLÖR GÖSTER‹S‹ (KAFKAS YÖRES‹) KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YES‹ ENGELL‹LER T‹YATROSU KONSER: RAMAZAN GAR‹PSES
7 EK‹M CUMA RAMAZAN MEDDAHI TASAVVUF ve SEMA GÖSTER‹S‹ Enderun Tasavvuf Ekibi KURAN-I KER‹M GECES‹ DÜNYA fiAMP‹YONLARI MUHAMMED MAHMUD TABLAV‹ M›s›r Kuran Okuyucular›n›n Bafl Okuyucusu AL‹ MAHMUD SARAÇ M›s›r Radyo ve Televizyonlar›n›n Resmi Kuran Okuyucusu HAFIZ REMZ‹ ER 1998 ‹ran ve Fas Kuran-› Kerim Okuma fiampiyonu 8 EK‹M CUMARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI T‹YATRO / ORTAOYUNU OYUN : KISRAK KONSER: MUSTAFA U⁄UR THM 9 EK‹M PAZAR RAMAZAN MEDDAHI KONFERANS : DURSUN GÜRLEK KONU: PEYGAMBER‹M‹Z KONSER: SAM‹ SAVN‹ ÖZER / ‹LAH‹ SEMA GÖSTER‹LER‹ 10 EK‹M PAZARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI NEY D‹NLET‹S‹ - 4 AYRI NEYZEN KONSER: MUSTAFA DEM‹RC‹ - EZG‹
13 EK‹M PERfiEMBE RAMAZAN MEDDAHI S‹NEV‹ZYON GÖSTER‹S‹ KONU: CENNET ve CEHENNEM KONSER: KIVIRCIK AL‹ / THM 14 EK‹M CUMA RAMAZAN MEDDAHI GENÇL‹K GECES‹ KONSER: ÖMER ÇEL‹K / THM KONSER: U⁄UR MURATHAN / THM 15 EK‹M CUMARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI KONSER: GRUP DEM / ‹LAH‹ KONSER: DURSUN AL‹ ERZ‹NCANLI 16 EK‹M PAZAR RAMAZAN MEDDAHI ÇOCUK PROGRAMI BABET ÇOCUK T‹YATROSU OYUN : fiAfiKIN DEDEKT‹F PAMUK PRENSES ve CÜCES‹ NASRETT‹N HOCA ve ‹B‹fi YILDIZ PALYAÇOLAR 17 EK‹M PAZARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI KONFERANS : MEHMET PAKSU / Yazar KONU: RAMAZAN ve ‹NSAN KONSER: ÖMER KARAO⁄LU / Ezgi
18 EK‹M SALI RAMAZAN MEDDAHI fi‹‹R GECES‹ ÖZEL SAC‹T ONAN AHMET SELÇUK ‹LKAN 19 EK‹M ÇARfiAMBA RAMAZAN MEDDAHI KONSER: SÜLEYMAN KARTAL / ANADOLU ROCK KONSER: SAM‹ AKSU / TSM 20 EK‹M PERfiEMBE RAMAZAN MEDDAHI HAKAN KILIÇ / THM KONSER : HAKAN KILIÇ / THM KONSER: FAT‹H KISAPARMAK 21 EK‹M CUMA RAMAZAN MEDDAHI T‹YATRO OYUN : KÖYDEN KIZ KAÇIRMA AHMET ECE / KANAL 7 PROGAMI KONSER: ONUR fiAN / THM 22 EK‹M CUMARTES‹ YET‹MLER GECES‹ KURAN-I KER‹M: HAFIZ REMZ‹ ER SOHBET: N‹HAT HAT‹PO⁄LU UGUR ASLAN / fi‹‹R D‹NLET‹S‹ KONSER: YAVUZ DE⁄‹RMENC‹ 23 EK‹M PAZAR RAMAZAN MEDDAHI NEC‹P FAZIL'IN DO⁄UMUNUN 100.YILI ANISINA ÖZEL NEC‹P FAZIL BELGESEL‹ KONSER: ‹BRAH‹M SADR‹ - YÜCEL ARZEN 24 EK‹M PAZARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI ÇOCUK PROGRAMI PALYAÇO SHOWLAR T‹YATRO OYUN: KELO⁄LAN ‹LE DEV 25 EK‹M SALI TRAKYALILAR GECES‹ FOLKLOR GÖSTER‹LER‹ KONSER: SAL‹H CAN KONSER: AR‹F fiENTÜRK
26 EK‹M ÇARfiAMBA KONSER: BURHAN YILDIRIM - THM KONSER: ESAT KABAKLI / THM 27 EK‹M PERfiEMBE RAMAZAN MEDDAHI KARADEN‹ZL‹LER GECES‹ KONSER: CEYHUN fi‹fiMANO⁄LU / THM KONSER: AL‹ GED‹K / THM 28 EK‹M CUMA RAMAZAN MEDDAHI REHA YEPREM ‹LE SIRLARA YOLCULUK fi‹‹R D‹NLET‹S‹: REHA YEPREM 29 EK‹M CUMARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI F‹LM GÖSTER‹M‹ OYUN : SON KALE ÇANAKKALE KONSER: U⁄UR IfiILAK / ÖZGÜN 30 EK‹M PAZAR Kadir Gecesi TASAVVUF ve SEMA GÖSTER‹LER‹ Bahtiyar Çakmak ve ekibi KURAN-I KER‹M GECES‹ MUHAMMED MAHMUD TABLAV‹ M›s›r Kuran Okuyucular›n›n Bafl Okuyucusu AL‹ MAHMUD SARAÇ M›s›r Radyo ve Televizyonunun Resmi Kuran Okuyucusu HAFIZ REMZ‹ ER 1998 ‹ran ve Fas Kuran- Kerim Okuma fiampiyonu 31 EK‹M PAZARTES‹ RAMAZAN MEDDAHI ÇOCUK PROGRAMI SEZG‹N MADEN SHOW ‹LL‹ZYON‹ST VE JONKLÖR KONSER: BESTE ve ELMA fiEKERLER‹ / ÇOCUK fiARKILARI 1 KASIM SALI RAMAZAN MEDDAHI KONSER: ORHAN HAKALMAZ/ THM
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
11
KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YES‹ 2005 RAMAZAN PROGRAMI Baflakflehir 5 EK‹M ÇARfiAMBA 21:00 MUHAMMED MAHMUD TABLAV‹ M›s›r'l› Kuran Okuyucular›n›n Bafl Okuyucusu 21:30 AÇILIfi KONUfiMALARI 21:45 AL‹ MAHMUD SARAÇ M›s›r' Radyo ve Televizyonu Resmi Kuran Okuyucusu 22:15 HAFIZ REMZ‹ ER 1998 ‹ran ve Fas Kuran-› Kerim Okuma fiampiyonu 6 EK‹M PERfiEMBE T‹YATRO GÖSTER‹S‹ (ORTAOYUN) KONFERANS : YAVUZ BAHADIRO⁄LU / Yazar KONU: Osmanl›da Ramazanlar KONSER: RAMAZAN GAR‹PSES / THM 7 EK‹M CUMA F‹LM GÖSTER‹M‹ RE‹S BEY KONSER: ÖMER ÇEL‹K / THM 8 EK‹M CUMARTES‹ SIRLAR DÜNYASI ÖZEL REHA YEPREM ‹LE SIRLARA YOLCULUK KONSER: GÖKAY YILDIRIM / Udi 9 EK‹M PAZAR AHMET ECE ÖYKÜLÜ TÜRKÜLER VE KÖY DÜ⁄ÜNÜ KONSER: YAVUZ DE⁄‹RMENC‹ / THM 10 EK‹M PAZARTES‹ F‹LM GÖSTER‹M‹ M‹NYEL‹ ABDULLAH KIRMIZI & YEfi‹L SÖYLEfi‹LER Abdurrahman Dilipak - fianar Yurdatapan KONSER: UFUK AKIN / TSM
11 EK‹M SALI ÇOCUK PROGRAMI KED‹-KÖPEK SHOW B‹S‹KLET SHOW PALYAÇOLAR HAC‹VAT - KARAGÖZ/PERDE 12 EK‹M ÇARfiAMBA S‹NEV‹ZYON GÖSTER‹S‹ KONU: KA‹NATIN SIRLARI KONSER : MUSTAFA DEM‹RC‹ - EZG‹ 13 EK‹M PERfiEMBE F‹LM GÖSTER‹M‹ DEL‹ YÜREK KONSER: ERKAN MUTLU / Tasavvuf 14 EK‹M CUMA F‹LM GÖSTER‹M‹ KONU: SON KALE ÇANAKKALE KONSER: ORHAN HAKALMAZ / THM 15 EK‹M CUMARTES‹ MEHTERAN KONSER‹ fi‹‹R GECES‹ SAC‹T ONAN AHMET SELÇUK ‹LKAN 16 EK‹M PAZAR KONFERANS : CÜNEYT ARKIN KONU: ALKOL ve UYUfiTURUCU VE GENÇL‹⁄‹M‹Z KONSER: RUfiEN YAKAR / THM 17 EK‹M PAZARTES‹ AfiIKLAR GECES‹ AfiIK POYRAZO⁄LU - ORHAN ÜSTÜNDA⁄ - AfiIK AZER‹ KONSER : ERKAN OCAKLI / THM 18 EK‹M SALI ÇOCUK PROGRAMI ‹LL‹ZYON‹ST ve JONGLÖR HAC‹VAT & KARAGÖZ / Canl› PALYAÇO VE DÜDÜK SHOW BABET ÇOCUK T‹YATROSU OYUN : fiAfiKIN DEDEKT‹F
19 EK‹M ÇARfiAMBA KONFERANS : TAHA AYAR KONU: MESNEV‹ DERSLER‹ BED‹RHAN GÖKÇE / fi‹‹R D‹NLET‹S‹ KONSER: GÖKMEN / THM 20 EK‹M PERfiEMBE KONFERANS : MEHMET PAKSU / Yazar KONU: 11 AYIN SULTANI KONSER: ÖMER KARAO⁄LU / Ezgi 21 EK‹M CUMA ÇOCUK PROGRAMI HAC‹VAT & KARAGÖZ PALYAÇO SHOWLARI PAMUK PRENSES ve CÜCES‹ ‹LL‹ZYON‹ST ve JONGLÖR 22 EK‹M CUMARTES‹ KURAN-I KER‹M GECES‹ DÜNYA fiAMP‹YONLARI MUHAMMED MAHMUD TABLAV‹ M›s›r Kuran Okuyucular›n›n Bafl Okuyucusu AL‹ MAHMUD SARAÇ M›s›r Radyo ve Televizyonlar›n›n Resmi Kuran Okuyucusu HAFIZ REMZ‹ ER 1998 ‹ran ve Fas Kuran-› Kerim Okuma fiampiyonu 23 EK‹M PAZAR KONFERANS : DURSUN GÜRLEK KONU: ESK‹ ‹STANBUL RAMAZANLARI fi‹‹R D‹NLET‹S‹: DURSUN AL‹ ERZ‹NCANLI 24 EK‹M PAZARTES‹ T‹YATRO OYUN : DÜNYADA MEKAN YAHUT H‹LEKAR KONSER: SEFA GENÇ / THM
25 EK‹M SALI Prof. Dr.NEB‹ BOZKURT KONU: RAMAZAN ÜZER‹NE KONSER: BURHAN YILDIRIM / THM 26 EK‹M ÇARfiAMBA ÇOCUK PROGRAMI HAC‹VAT & KARAGÖZ PALYAÇO SHOWLARI ‹LL‹ZYON‹ST ve JONGLÖR 27 EK‹M PERfiEMBE DEN‹Z FENER‹ GECES‹ fi‹‹R D‹NLET‹S‹ : U⁄UR ASLAN 28 EK‹M CUMA KONFERANS: MAH‹R KAYNAK KONU: 11 EYLÜL ve AMER‹KA KONSER: U⁄UR IfiILAK ( ÖZGÜN ) 29 EK‹M CUMARTES‹ CUMHUR‹YET BAYRAMI ÖZEL F‹LM GÖSTER‹M‹ F‹LM : SON KALE ÇANAKKALE KONSER : ONUR fiAN / THM 30 EK‹M PAZAR Kadir Gecesi S‹NEV‹ZYON GÖSTER‹S‹ KONU: KAD‹R GECES‹N‹N SIRRI SOHBET: ENG‹N NOYAN KONU: KURAN GÜNLÜ⁄Ü 31 EK‹M PAZARTES‹ ÇOCUK PROGRAMI ÇOCUK T‹YATROSU OYUN : SÜPERMEN HASTA OLURSA KUKLA SHOW PALYAÇO SHOWLAR ‹LL‹ZYON‹ST ve JONGLÖR 1 KASIM SALI KAPANIfi KONUfiMALARI KONSER: FAT‹H KISAPARMAK / THM
12
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
TOPLUM 100 Kiflilik Dü¤ün
ERSAN ULUSAN
Onlar erdi muratlar›na... ünlerden Cumartesi… Kimileri için alelâde bir tarih 27 A¤ustos, kiminin ise hayat› de¤ifliyor.. O gün sabah 04:30 sular› kalk›yor kimileri, di¤erleri m›fl›l m›fl›l uyurken… Heyecan dorukta… Evlilik bir dönüm noktas›, bir de¤iflim herkes için. Hele hele onlar için daha da heyecan verici. Çünkü maddi imkans›zl›klar nedeniyle geldikleri Küçükçekmece Belediyesi çal›flanlar› taraf›ndan ciddi bir çal›flma sonucunda baflar›lm›fl bir organizasyonun çiftleri onlar. Adeta akraba olmufllar tüm çal›flanlarla. Aylar öncesi bafllanan haz›rl›klar›n meyvesi yenecek 27 A¤ustos günü...
G
Müstakbel çiftlerimiz 05:30 da kuaförde bulufltular. Gelin olmak kolay de¤il (kuaförün ifli de kolay de¤il tabii!).. 50 gelinden bahsediyoruz… Küçükçekmece Belediyesinin düzenlemifl oldu¤u 50 çiftin Dü¤ün Projesi, günün ilk saatlerinde büyük bir heyecanla bafllad›. Gelinlerin saçlar›, damatlar›n saç ve sakal trafllar› ö¤lene kadar bitmek zorundayd›; çünkü çok yorucu bir günün ilk iflleriydi bunlar. Haz›rl›klar tamamland›ktan hemen sonra gayet e¤lenceli geçen foto¤raf çektirme ifllemi bafllad› ve belediyede bulufluldu yeniden. Yemekhanede topland› çiftlerimiz, heyecanlar›n› biraz olsun atabilmek için. Herkes gelin ve damatlar› görmek için birbiriyle yar›flt› belediyede. Tüm belediye çal›flanlar› yard›mc› olabilmek ümidiyle seferber oldu büyük mutlulukla. Gelinlerin en önemli ayr›nt›lar› bile unutulmad› elbette (gelin kufla¤›, nazarl›k, a¤r› kesici...vs) yedekler bile haz›rlanm›flt› çantalara. Çiftlere hediye edilecek eflyalar› da unutmamak laz›m. Neler yok ki? Buzdolab›, çamafl›r makinesi, f›r›n, televizyon, çay- kahve makinesi, elektrik süpürgesi, mikser, hal›, blender…. Tabii gelinlik ve damatl›klar da tam
çiftlerimize göreydi. Küçükçekmece Belediyesi her fleyi onlar yerine düflünmüfltü çünkü, hatta onlar› bu mutlu olay›n öncesi 2 gün süresince (25- 26 A¤ustos tarihlerinde) belediye meclis salonunda Yusuf Özkan Özburun ve ‹dris H›z›r taraf›ndan sunulan “Evlilik Okulu” seminerine tabi tuttu.. Derken davul sesleri ç›nlamaya bafllad› kulaklarda ve herkes belediye bahçesinde bu ilgi çekici gösteriye tempo tutarak efllik etti davulculara. Önceden süslenmifl çift katl› otobüslere binildi sonra ve davul-zurna eflli¤inde yolculuk bafllad›. ‹nan›lmayacak kadar güzel bir e¤lence bizi bekliyordu. Yol boyunca flark›lar söylendi, çiftetelliler oynand›, herkes birbiriyle kaynaflt›, henüz bekar olan gençler gelin ayakkab›lar›na isimlerini yazd›lar. Sokaktaki halk flaflk›nl›kla izliyordu otobüslerde olup biteni. Her an›n tad› ç›kar›l›yordu; o korkunç s›ca¤a ra¤men kimse rahats›z olmuyordu yolculuktan, aksine flehirleraras› yolculuk keyfi yaflan›yordu neredeyse içten içe. Önce Sultanahmet’ te foto¤raf çekildi turistlerin enteresan bak›fllar› aras›nda, sonra Kabatafl’ tan bafllayan tekne turu.. Teknede herkesin mutlulu¤u art›k zirve-
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay tak›m elbise sponsorumuz Bezmod ad›na firma sahibi Recep Güngördü'ye teflekkür plaketi verirken...
deydi. Baflkan›m›z say›n Aziz Yeniay, Baflkan Yard›mc›lar›m›z ve de¤erli eflleri yaln›z b›rakmad› çiftleri. Bo¤az›n eflsiz manzaras› eflli¤inde halaylar çekildi, çiftler ilk danslar›n› ettiler durmaks›z›n sallanan teknede. Yeni çiftler için haz›rlanan yiyecek içecekler derhal tüketilmiflti temiz havan›n ifltaha olan etkisinden. Bak›rköy’ de yeniden otobüslere binildi ve Küçüçekmece’ nin yolu tutuldu. Daha önce düflünülmüfl bir mekanda ihtiyaçlar giderildi, yemekler yendi, çaylar s›cak sohbetler eflli¤inde içildi. Halkal› Ziraat Mektebi alan› doldurulmaya bafllanm›flt› bile. Herkes büyük bir coflkuyla müstakbel gelin ve damatlar› bekliyordu. Art›k tam vaktiydi alana gitmenin. Halk› selamlayarak geçildi Küçükçekmece
sokaklar›ndan. Alana girildi¤inde muhteflem bir coflku seli yakalam›flt› çiftleri ve çal›flanlar›. Çiftlerin yak›nlar›; tan›d›k, tan›mad›k herkes oradayd›. Baflkan›m›z Say›n Yeniay konuflmas›na yeni bafllam›flt›. Herkes ait oldu¤u masay› buldu ve gece bafllad›. Do¤a Rutkay ilk çifti anons etti¤inde nefesler tutuldu. Hülya Ese ve Osman Kaya çiftinin nikahlar› ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Baflkan Vekili Say›n ‹dris Güllüce taraf›ndan k›y›ld›. Kocaman, çok katl› bir pasta getirtildi sahneye ve a¤›zlar tatlans›n, geceye renk kats›n diye ikram edildi çiftlere. Bu muhteflem flöleni TGRT ve Karadeniz TV sayesinde tüm Türkiye ile paylaflmay› baflarm›flt› Küçükçekmece Belediyesi. Genci, yafll›s›, orada ol-
mayan herkes evlerinden kat›l›yordu muazzam gecenin coflkusuna. Havai fifleklerin ak›llara durgunluk veren gösterisi yürekleri a¤›zlara getirdi ans›z›n. Büyülü gökyüzü daha bir inan›lmaz hal alm›fl, art›k hiçbirfley eksik kalmam›flt›. S›ra müzi¤e geldi¤inde kuliste bekleyen Say›n Muazzez Ersoy davet edildi sahneye. Unutulmayan flark›lar eflli¤inde hayallere yolculuk bafllad›, yürekler kenetlendi. Yorgunlu¤un art›k iyice hissedildi¤i geç saatlerde, ak›llardan “hiç bitmesin” denecek gecenin sonu yaklaflm›flt› diye geçirildi. Uzun sürecek dostluklar›n temelinin at›ld›¤› 27 A¤ustos akflam›, hepimizin yüzünde sevimli bir gülümsemeyle sona erdi. Art›k evli olan çiftlerimize bir ömür boyu mutluluk dilekleri kalplerimizde evlerimize geri döndük. Onlar erdi murad›na biz ç›kal›m kerevetine…
13
15
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Mustafa Kutlu
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Güz Duygular›
H
avalar serinledi. Kestane yapraklar›n›n kenar› olaylar› izliyorum, insanlarla konufluyorum. Ve hayretle k›zarmaya durdu. Gökte art›k ne leylek, ne k›rgörüyorum ki, hepimiz ne do¤ana do¤ru dürüst sevinilang›ç kald›. Yine sonbahar, yani yine hüzünlü yoruz, ne ölene do¤ru dürüst üzülüyoruz. duygular. Sonbahar›n beraberinde hep bir serinlik, teEski günlerin o y›llarca süren yas tutmalar› de¤il kasdirginlik, hüzün getirmesi bofluna de¤il. Tabiat ölüyor. t›m. Ama ölü ç›kan bir evden dahi üç gün geçmeden neYaz›n harareti, hareketi, canl›l›¤› a¤›r a¤›r yerini sükufleli kahkahalar›n f›flk›rd›¤›n› duyunca insan çileden ç›nete, ölüme terk ediyor sanki. Renkler yeflilden kahvek›yor. Buna sebep nedir acaba? Herhalde hayat›n gittikrengiye, daha sonra bir bak›ma umutsuzluk ve ihanet çe h›zlanan ritmi, teknolojinin bize arma¤an etti¤i uyuflrengi olan sar›ya çevriliyor. Güz geliyor. turucu konfordur. Güzün gelifli ile birlikte Yahya Kemal’in o, hemen her‹nsanlar ve bilhassa flehirlerde yaflayanlar; trafi¤in, kesin haf›zas›nda olan meflhur fliirinin, meflhur m›sralaçek ve senetlerin, konferanslar›n, ihtiyaçlar›n, e¤lencer›n› hat›rl›yoruz: Günler k›sald› Kanl›ca’n›n ihtiyarlar› / nin, kofluflturman›n, tüketimim, kazanç h›rs›n›n, arabalaBir bir hat›rlamakta geçen sonbaharlar›. r›n, telefon ve telekslerin ve daha sayabilece¤imiz pek Ama ben size bu defa üstad›n baflka bir fliirini sunaçok eflya ve kavram›n ortas›nda flaflk›n duruyor. Ya da ca¤›m. Duyufl ve Düflünüfl bafll›kl› bu bir o yana, bir bu yana kofl›flturuyor. fliir flöyle: Sevdiklerim göçüp gidiyorBu kofluflturma s›ras›nda birbirimizi Sonbahar›n beraberinde lar birer birer / Ay geçmiyor ki almaanlamaya, dinlemeye vakit bulam›yohep bir serinlik, tediryay›m gaml› bir haber. / Kalbim zaman ruz. Yani vaktimiz o kadar az ki, ne seginlik, hüzün getirmesi zaman bu haberlerle burkulu; / Zihnim vinmeye yetiyor; ne üzülmeye. Sadece bofluna de¤il. Tabiat düflünceden da¤›n›k gözlerim dolu. / an›nda yap›lacak taflk›nl›klar bizi ele ölüyor. Yaz›n harareti, Kaybetti asr›m›zda ölüm eski hüznünü, veriyor. hareketi, canl›l›¤› a¤›r / Lakayd olan mühimsemiyor gaml› bir Böylece duygusuz ve düflüncesiz a¤›r yerini sükunete, günü. / Çok fley bilen diyor: ‘gidecek kal›yoruz. ölüme terk ediyor sanki. her gelen nesil! / Ey sade- dil! Bu bahsi Eylül roman›nda Mehmet Rauf, mevhayat›nda böyle bil! / Hiç durmadan, hayat ö¤ütür devreden bu çark, / Ölmek s›raylad›r, s›ralanmakta varsa fark. / ‹lmin derin görüflleri akl›n hükümleri / Doldurmuyor boflalm›fl olan hisli bir yeri. fiairin ölüm karfl›s›ndaki aczi ifade eden m›sralar› insan› gerçekten derin bir hüznün efli¤ine getirip b›rak›yor. Düflünüyorum da, bu fliirde beni çeken fley nedir? Herhalde asr›m›zda “ölümün eski hüznünü” duyamay›fl›m›zd›r. Sadece ölümün mü? fiöyle etraf›ma bak›yorum,
simin getirdi¤i atmosfere, düflen ve toprakta çürüyen yapraklara, u¤uldayan rüzgâra bakarak: “Her fley çürüyor” der. Umutsuz bir içlenmedir bu… Biz ise, günümüzde sonbaharla birlikte düflen yapraklara bakarak ayn› çürümeyi mevsimin ve tabiat›n de¤il insanlar›m›z›n içinde görüyoruz. Her yandan gelen kirli havadisler, çevrilen dolaplar, ayaklar alt›na al›nan haysiyeti, devlet çark› hepimizi sonbahardan çok meyus ediyor. Ahlâk›n bu derecede iflas etti¤i bir dönem gelmiyor hat›r›ma. Ve içimizi çekerek soruyoruz kendimize: Nedir bu kokuflman›n sebebi, bu ülke ve bu insanlar böylesine bir zillete lây›k m›d›r? Ve cevab› flöyle veriyoruz: Sür-git devam etmez bu karanl›k tablo. K›fl›n ard› nas›l bahar olacak ise, korkunun yan›nda da umut sakl›d›r. Gayret bizden, tevfik Allah’tan.
15
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Ahmet Özhan
BURCU EDA ERDEM
hmet Özhan, hiç kuflku yok ki Türk Mûs›kîsi’nin en iyi yorumcusu. Y›llar önce tasavvuf mûs›kîsi alan›nda yapt›¤› çal›flmalar ve yorumlad›¤› birbirinden güzel ilâhilerle sadece tasavvuf mûsikisini de¤il, tasavvuf kültürünü de halk›m›za hat›rlatt›, sevdirdi ve benimsetti. Son zamanlarda, kendi ifadesiyle “Türk Popüler Müzi¤i” alan›nda da
A
RÖPORTAJ
FOTO⁄RAF: AZ‹Z KAYA
16
“Tasavvuf Müzi¤i’nin sözlerinde hakikat gizlidir”
baz› çal›flmalara imzas›n› atan sanatç›m›z, dur-durak bilmeden müzik ad›na iyi fleyler yapma gayretini sürdürüyor. Ahmet Özhan, onca yo¤unlu¤u içerisinde bize zaman ay›rd› ve kendisiyle Küçükçekmece’de Hayat için bir konuflma yapabildik. K›sa ama önemli mesajlar ihtivâ eden bir konuflma oldu. Zevkle okuyaca¤›n›z› umuyoruz. Mûs›kî sizin için ne anlam ifade ediyor diye sorarak konuflmam›za bafllayal›m izin verirseniz? Y›llard›r mûs›kî sanat›n›n içerisindeyim ve büyük bir sorumluluk duygusuyla bu sanat› icrâ etti¤imi düflünüyorum. Mûs›kî benim için yaflamak durumunda oldu¤um hayat› anlamak ve anlatmak ad›na kulland›¤›m çok önemli bir öge, en garantili araçt›r. Tasavvuf mûs›kîsinin en iyi icrâc›s›, yorumcusu sizsiniz. Fakat son dönemlerde tasavvuf mûs›kîsinin d›fl›nda da çal›flmalar›n›z var. Bu bir de¤iflim mi? Hay›r, ilk dönemlerde de vard› bu. Ayr›ca tasavvuf müzi¤ini, insanlara moral vermek aç›s›ndan çok gerekli gördü¤üm için yapmay› arzu ettim. ‹nand›¤›m, yalan› olmayan, hayali olmayan, tam tersine içinde hakikatin gizlendi¤i sözlerden oluflmufl Türk müzi¤idir tasavvuf müzi¤i ve gerçekten çok gereklidir. Bir Yunus Em-
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
re, bir Hz. Mevlânâ bilmek, dinlemek; dinledi¤iniz fleylerden hayat› yaflamak ad›na hisse ç›karabilmek çok önemlidir. Öte yandan tasavvuf mûsikisinin, geçmiflinde tasavvufun çok önemli bir rol oynad›¤› ülkemiz kültür ve sosyal hayat› aç›s›ndan da gerekli oldu¤unu söyleyebiliriz. 80’lerin bafl›nda ben bu müzi¤i bafllatt›¤›mda ciddi bir eksikli¤i vard› bu konuda Türkiye’nin. Gündemi yoktu, tasavvuf müzi¤inin gündemi yoktu. Gündemi oluflturmay› arzu etim.Onu yapt›m, gördük ki çok tutuldu. Bir süre gürül gürül o devam etti. Sonra benim ilk ortaya ç›kt›¤›m Türk popüler müzi¤in alan› ciddi olarak bofllukta ve s›k›nt›dayd›. 3-4 sene önceydi, benim can›m çok s›k›ld› buna do¤rusu, yani yine önemli buldu¤um ve ihmal edilmemesine inand›¤›m Türk popüler müzi¤inin bu durumda olmas›na ve olumsuz bir seyir izlemesine can›m s›k›ld›. “O zaman” dedim, “e¤er sorumluluk duyan bir müzisyensem ve bunu hizmet aflk›yla yap›yorsam, hizmetimi daha genifl aç›da sürdürmek durumunday›m?. ‹nsanlar›m›zdan da çok ciddi olarak talep vard›. Senelerce direndim. Bu direniflim elbette yapmamak ad›na bir direnifl de¤il, bunu belirteyim. O anda elimde yap›lmas›, yetifltirilmesi gereken çok iflim vard›. Onlar ad›na ihmal etmek zorunda kald›m. Netice itibariyle “Rüya” albümü ile di¤er kulvar›n da hareket kazanmas› ad›na, yine hizmet odakl› bir çal›flma içine girdim. Bu bir de¤iflim de¤il. Türk müzi¤inin her kulvar›nda üretime katk›da bulunmak gibi bir sanatç› duruflu sadece. Sesiniz, yafl›n›z ilerledikçe daha da olgunlafl›yor ve yorumlar›n›zdaki üstün vas›flar daha da belirginlefliyor.
Bir “Ahmet Özhan” tarz› olufltu¤unu söyleyebilir miyiz? Onun ben bir tarz oluflturmak amac›yla fark›na varamam. Fakat dedi¤iniz gibi hayat yafland›kça daha çok anlafl›l›yor. Tecrübelerle daha da çok olgunlafl›l›yor ve bunlar›n getirdi¤i art›larla, donan›mla, katk›yla insan›n yorumunun daha gelifliyor olmas› normal. Daha etki edici, daha belirleyici, daha kuflat›c›… Zaten e¤er tecrübenizle, görevinizi , ifllevinizi daha olumlu hale getiremiyorsan›z, tecrübe edinmemiflsiniz demektir. Yani hem kendinize yeteri kadar faydas› yok, hem karfl›ya yeteri kadar tafl›m›yorsunuz anlam› ç›kar; ki o, hayat› ›skalamak gibi bir fley, yaflananlar› ›skalamak gibi bir fley demektir. Türk mûsikisinin son dönemlerde yozlaflmaya yüz tuttu¤u söylenebilir mi? fiimdi ben fluna karfl› geliyorum görüfllerimde, konuflmalar›mda, yaz›lar›mda. Türk müzi¤ini tek bafl›na yarg›lamak konusunda itiraz›m var. Müzik bir sonuçtur. Yaflanan hayat›n, hayat› oluflturan ö¤elerin sosyal, kültürel, ekonomik, psikolojik tüm ö¤elerin biraraya gelmesiyle ortaya ç›kan bir zuhuratt›r mûsiki. Baflka bir aç›dan bakacak olursak e¤er , tek bafl›na nesnelli¤i yoktur mûsikinin. En az›ndan yok kabul etmek durumunday›z. Düflünün ihmal edilmifl bölgelerden göç alarak burada oluflturulmufl varoflun insan›, sevgisi baflta olmak üzere bütün hissiyat›n› bir flekilde ifade etmek durumundad›r. Bu çaresizlik içinde, bu kiflinin 盤l›¤› klasisizmi yans›tmaz. El yordam›yla sözünü anlatabilmek ad›na o sadece bir 盤l›k atar. Buna bir flekilde yaklaflan kifliler, —bir flekilde diyorum t›rnak içinde, bir flekli
sözümün sonunda siz tesbit ediniz lütfen— bunu paraya dönüfltürmek, bunu flöhrete dönüfltürmek, bunu ranta dönüfltürmek isteyebilirler. Bu sanc›ya sosyal iyilefltirici, pedagojik bir yaklafl›m ile de¤il de bunu bir flekilde sa¤›c›, sömürücü üslup içerisinde yaklaflan ve amac› tamamen bu duygular üzerinden para kazanmak olan kifliler, bunlar› topluma h›zla tükettirmek ad›na bir tak›m fleyleri kullan›rlar. Bura-
17
18
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
dan ortaya bir müzik türü ortaya ç›kar. Ama bu bizim gerçek kültürümüzü ve bizi tam yans›tan bir müzik de¤ildir. Bizim flu anki çarp›kl›¤›m›z› yans›t›r sadece. Hangi co¤rafyada yap›l›r bu? Türkiye co¤rafyas›nda. Kimler yapar? Türkler yapar. Ne yapar? Müzik yapar. Sonra buna ne denir? Türk müzi¤i denir. Bunun alt›ndaki nedenleri do¤ru bir biçimde irdelenmeden, sadece Türk müzi¤i ad›na bir yarg›lamaya girersek müzi¤e haks›zl›k ederiz diye bir endiflem var. Onu yapmamakta, yani k›sa yoldan ve üzerinde kafa yormadan yarg›lamalarda bulunmamakta fayda oldu¤u kanaatindeyim. Benim görüflüm; bu yozlaflman›n e¤itimle alâkas› var. E¤itimle nas›l bir alâkas› oldu¤unu açabilir misiniz ? Hz. Mevlânâ diyor ki: “Karn› aç olan insan dalar m› uykuya?”. Hz. Pir’in bu sözünden hareketle bile, çeflitli tatminsizlikler içerisinde olan bir insan›n ortaya koyaca¤› müzi¤in çok sa¤l›kl› olmas›n› düflünemeyiz. Yani, o müzi¤i yapan müzisyenin yaflad›¤› ortam›n sanc›lar›n› tafl›r o müzik. Neoklasik zamanda; fievki Bey zaman›nda, Hac› Arif Bey’in zaman›nda bu bestecilerimiz sadece kendi hissiyatlar›n› de¤il, ama ayn› zamanda yaflad›klar› dönemlerin, içinde bulunduklar› ça¤›n s›k›nt›lar›n› da ortaya koymufllar flark›lar›yla. Daha öncesinde besteler, semâiler arac›l›¤›yla da müzisyenler, yine kendi zaman dilimlerinin anlay›fl›yla alâkal› birtak›m fleyler söylemifller, mûsiki diliyle bir fleyler ifade etmeye çal›flm›fllard›r. Yani müzisyenlerin, hatta toplumun genel donan›mlar›yla, hissiyatlar›yla alâkal› bir ifade arac› ifllevi görmüfl mûsiki, yani nas›l bir edebiyat söz konusuysa o edebiyat kullan›lm›fl. Bugün nas›l bir edebiyat kullan›l›yor? Yani “Var ya” diyorlar, flark› oluyor, tutuyor. Türkiye’de tabii esas s›k›nt› direkt müzik, direkt sözel yap› diye alg›-
layam›yoruz, böyle yaftalayam›yoruz. Türkiye üretimde, tüketimde dengelerini yitirmifl. ‹ç üretimin d›flar›ya yeteri kadar yans›mamas›ndan; d›fltaki üretimi içerde tüketmek mecburiyetimizden dolay› ekonomimiz altüst olmufl. Uzun y›llar böyle bir gerçe¤in içinde yafl›yor insan›m›z. Bunun getirdi¤i ekonomik flartlarda ve maalesef kaygan alanda insanlar ayakta duramay›p dengelerini de kaybetmifller ve s›k s›k düflmüfller. Bütün bunlar e¤itim baflta olmak üzere insan hayat›n›n di¤er önemli alanlar›n›, sa¤l›¤›, genel sosyal ortam› afla¤› çekmifl. Bu insanlar sapm›fllar maalesef. fiimdi kalkal›m, bir toplumun müzi¤ini oluflturan ve etkileyen bütün sosyal ve kültürel yan faktörleri gözard› ederek Türk müzi¤ini tek bafl›na yarg›layal›m. Ona dilim varm›yor do¤rusu. Çünkü müzik, tek bafl›na var olan, toplumun gündelik hayat›ndan ve genel kül-
türel gidiflat›ndan ba¤›ms›z olarak ortaya ç›km›fl bir fley de¤ildir. fiöyle ba¤layay›m müsaade ederseniz, iyi bir e¤itim önce bireyin kültür düzeyini yükseltir, bu da toplumda e¤itimli, düzeyli, kaliteli bireylerin artmas›n› sa¤lar ve düzeyli bireylerden oluflan toplumun müzi¤i de kaliteli olur. Peki tasavvuf müzi¤i için bir geliflme söz konusu mu? Ona flöyle cevap vereyim. Maalesef benim bafllatt›¤›m, bafllamas›na vesile oldu¤um kadar kalitesini koruyamad›. Her fleyde oldu¤u gibi nüfus katmanlar›n›n, insan katmanlar›n›n özellikleri neyse, alg›lama biçimi, anlay›fl biçimi neyse o flekilde ço¤ald›. Ondan dolay› yukar› do¤ru bir gidifl olmad›, afla¤› do¤ru bir gidifl oldu maalesef. Bizler çok çabuk deforme eder, çok çabuk tüketiriz ne yaz›k ki. Ama her fleye ra¤men umutsuzlu¤a kap›lma-
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
mak gerekir. Bu belki de bir geçifltir, yaflanmas› gerekiyordur ve inflallah bir müddet sonra tasavvuf mûsikimiz eski kaliteli ve nitelikli düzeyine kavuflur. Bundan sonraki çal›flmalar›n›zla ilgili bilgi verebilir misiniz? Ciddi olarak içimde bir sürü proje var. Cemal Reflit Rey Konser Salonu’nda ileriye dönük çal›flmalar›m›z olacak. Burada 7- 8 konser vermek niyetindeyiz. Bu 7- 8 konserin belki 4 ya da 5 tanesi benim genel Türk Müzi¤i Toplulu¤um ile birlikte olacak. Di¤erleri daha özgün projeleri hayata geçirmek ad›na olabilir. Bunun d›fl›nda çok ciddi bir Türkiye çap›nda ve d›fl ülkelerde konser talepleri söz konusu. Onlar› de¤erlendirmeyi arzu ediyorum. Yani her türlü çal›flmaya a盤›m ama gün 24 saat, hafta 7 gün, ay 30, sene 365 bazen yetmiyor. Mûsikiye yatk›n, mûsikiye gönül veren, ilgilenen, kendini bu konuda yetifltirmek isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Hayat görüflleri çok önemli. Mûsikiye yatk›nl›klar› o ifli yapabilmek için olmazsa olmaz bir gereksinim. Ama ne yapacaklar? Neden mûs›kî yapacaklar? Resim çizmek isteyen
bir insan, sadece çizgisi güzel oldu¤u için resim yapmaz. Yani portre mi çal›fl›r, peyzaj m› sever.. önce buna karar vermeli. Benim arkadafl›m ney çalmak için hocas›na gitmifl, hocas› bir türlü ney saz›n› eline alm›yormufl. O da dayanamay›p “hocam ne zaman ney çalaca¤›z?” demifl. Hocas› da ona “Ne çalaca¤›z?” demifl. Ney çalmak kolay, ne çalaca¤›na karar vermek önemli. Mûsiki yapmak kolay, ne yapacaks›n? Yani mûsikiyi felsefî boyutu olmadan, niteli¤i sofistike düflünmeden, mûsiki yapmay› arzu etmek çok kâfi de¤il. Ama insafs›zl›k da yapmayal›m. Bütün gençler müzik yapmak için ortaya ç›kar. Bütün yak›fl›kl›lar, bütün güzeller artist olmak ister. Sonra sanatç› olurlar, sonra hayat› yorumlamaya bafllarlar. Zamana da ihtiyaç var. Bu aç›dan meseleye bak›ld›¤›nda bir kere düflünen insan olmak mecburiyetindeyiz. Yani Türk halk müzi¤i yapacaks›n diyelim, Türk halk müzi¤ini niye yapaca¤›n› bilmen lâz›m. Para kazanmak için mi, flöhret olmak için mi, yoksa önemli bir mesaja katk›da bulunmak için mi? Bu müzi¤in içinde var olan mesaja kendi duruflunu da katarak kitleleri etkilemek ve iyileflmeyi, güzelleflmeyi sa¤lamak için mi tasavvuf müzi¤i yapaca¤›na karar vermeli gençler. Yoksa herkes yap›yor, her-
kes yolunu buluyor, biz de bir kasetle belki yolumuzu buluruz diye mi düflünüyorsun? Hayata nas›l bak›yorsun? Yaflad›¤›n süreyi nas›l de¤erlendirmek, kendini nas›l fonksiyonel hissetmek istiyorsun? Maalesef pedagojik yaklafl›m› gençlerimiz yeteri kadar göremiyorlar. Ö¤reticilerimiz günü doldurmaya, günü savmaya çal›fl›yorlar genellikle. Yani böyle bir ç›kmaz›m›z var. Bunlar› halletmek lâz›m ki kim neyi, niçin yapt›¤›n› daha iyi anlayabilsin. Son olarak Küçükçekmeceliler’e bir mesaj›n›z var m›? Küçükçekmece’de bir mûsiki derne¤i var san›r›m. Yetkililerin, iflte o derne¤i gelifltirmek ad›na yani sadece bir hobi merkezi olmaktan ç›kar›p, sözüyle sohbetiyle daha bir sivil toplum derne¤i haline dönüfltürmek ad›na, güzellefltirmeyi becereceklerinden hiç kuflkum yok. Bunu bir an önce hayata geçirmelerini, bu mûsiki derne¤inin gerçek bir mûsiki derne¤i gibi çal›flmas›n› sa¤lamak için ne yap›lmas› gerekiyorsa bir an önce yap›lmas›n› tavsiye ediyorum. Daha ses getiren, daha entelektüel bir yap› oluflmal›. Bunun için de Say›n Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay’›n, sivil toplumu temsil eden bir yönetici olarak çok önde hizmet verece¤ini umut ediyorum. Buradan tüm Küçükçekmecelilere sevgi, sayg› ve selâmlar›m› yolluyorum.
19
20
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
GEZ‹ Amasya
YAZI VE FOTO⁄RAFLAR AL‹ ‹HSAN GÜLCÜ
Taç›n gizemli flehri: Amasya Yeflil›rmak’›n k›y›s›ndaki Amasya, farkl› medeniyetlere mensup tarihî eserlerini restore ettirerek kültür turizmine kap›y› aralad›. Osmanl› döneminde yap›lan ünlü Yal›boyu Konaklar›’n›n yenilenerek ev pansiyonculu¤una aç›ld›¤› flehirde, turizm için herkes kollar› s›vam›fl durumda.… Amasya, Anadolu’nun ba¤r›nda bir medeniyet merkezi… Da¤lar›n çevreledi¤i bir çana¤›n içine yerleflmifl, ortas›ndan Yeflil›rmak’›n yol bulup geçti¤i gizemli bir flehir. Misket elmas› ve kuru bamyas› ile bilinen, müze ve kütüphanelerindeki tarihi eserler, yazmalar ve mumyalar› ile ünlü bir merkez olan Amasya, geçti¤imiz y›llarda bu el de¤memifl de¤erlerini dünyaya açmak için bir hayli ad›m att›. Da¤lar›n kuflatt›¤› bir vadide kendini güvende hisseden ancak ülke ekonomisinden yeterince pay ala-
mayan flehir, Ferhat ile fiirin’e nazire yaparcas›na, dü¤üne haz›rlanan gelinler gibi allan›p pulland›, restore edilip güzellefltirildi. Aç›k hava müzesi konumundaki “fiehzadeler fiehri”nin yatak kapasitesi en az›ndan yerli turisti a¤›rlayacak düzeye getirildi. Amasya’dan göçmüfl, iflini afl›n› büyük flehirlerden kazananlar, art›k uzun zamand›r u¤ramad›klar› memleketlerine döndüklerinde farkl› bir kompozisyonla karfl›laflacaklar. En az›ndan
nehir k›y›s›nda oturup bir keyif çay› içerek, yahut yöre yemeklerini yapan restoranlardan geleneksel yemekleri tadarak hasret giderebilecekler.
Zengin kültürel doku Amasya, tarihi ve kültürel de¤erler aç›s›ndan gerçekten çok zengin. Neresinden bafllayarak anlatal›m diye düflünmeden edemiyor insan. Kalesinden mi, ›rma¤›ndan m›, folklorundan m›, müzesinden mi? Ha-
f›zlar›n billur seslerinin yank›land›¤› Sultan II. Beyaz›t Camii’nden mi? Ak›l hastalar›n›n tedavi edildi¤i Daruflflifa’s›ndan m›? Düzenli banyolarla birçok hastal›¤a iyi gelen kapl›calar›ndan m›? Yeflil›rmak boyunca uzanan Bo¤aziçi yal›lar›n›n kardefli konumundaki Yal›boyu evlerinden mi? Ruha huzur veren ud na¤melerinin yank›land›¤› ahflap konaklar›ndan m›? Yoksa kadirflinas, misafirperver insan›ndan m›? Asl›nda hepsi ayr› ayr› birer yaz› konusu...
Amasya, 7 bin 500 y›ll›k tarihi bir geçmifle ve kültürel birikime sahip. Yeflil›rmak boyunca uzanan caddelerinde dolaflt›kça, tarihi günümüze tafl›yan eflsiz sanat flaheserleri ile karfl›lafl›yor ve bir zamanlar burada yaflayanlar›n ne kadar üst düzeyde bir sanat zevkine sahip olduklar›n› görüyorsunuz.
Nehir ve demiryolu Rahmetli Kemalpaflazede, bundan 500 y›l önce kaleme al-
d›¤› seyahatnamesinde Amasya’y› bak›n nas›l anlat›yor: “Amasya’ya hangi s›k›nt› ile gidilirse gidilsin insan›n gönlü rahatlar, huzur bulur. Her türlü s›k›nt›dan uzaklafl›r. M›s›r gibi flöhretlidir. Nil gibi nehri vard›r. Akan ›rma¤› hayat suyudur. Çok temiz ve güzel kokuludur. Seyretmeye doyum olmaz. Eski köflkleri muhteflem ve manzaral›d›r.” O köflklerde flimdi konaklayabilirsiniz. Ancak Nil gibi akan ve flehre hayat veren Yeflil›rmak’›n rengini kirlilik ve erozyondan do-
22
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
lay› kahverengiye dönmüfl. Yine de Amasya’da devaml›l›¤› olan bir tek Yeflil›rmak var. Genifl meyve bahçeleri aras›nda ilerlerken bir anda kendisini iki da¤›n aras›nda buluveriyor. Da¤lar› yar›p derin vadiler oluflturarak ak›fl›n› devam ettiriyor. Demiryolu bile, yerleflecek bir düzlük bile bulunmayan bu dar bo¤azlar› kayalar içine oyulmufl tünellerle aflabilmifl. Sonra da¤lar birdenbire aç›l›yor ve Yeflil›rmak yeniden genifl düzlüklere do¤ru sal›nmaya bafll›yor. Dünyan›n baflka hiçbir yerinde görmenin mümkün olmad›¤› bu co¤rafi yap›s› ve do¤al güzellikleri bile Amasya’y› gezip görmek için yeterli bir sebep.
fiehzadeler flehri Osmanl› döneminde ‘fiehzadeler fiehri’olarak ünlenen Amasya, padiflah adaylar›n›n e¤itim görüp yetiflti¤i bir flehirmifl. Taht›n varisi olan flehzadeler genellikle Amasya’da otururlarm›fl. Sultan II. Murat ile Yavuz Sultan Selim Amasya’da do¤mufllar. Fatih Sultan Mehmet, daha 8 yafl›ndayken hem e¤itimini tamamlamas›, hem de tecrübe kazanmas› için Vali olarak Amasya’ya atanm›fl. Fatih Sultan Mehmet’in o¤lu II. Beyaz›t’›n uzun y›llar› burada geçmifl. Kanuni Sultan Süleyman’›n s›k s›k ziyaret etti¤i flehir, II. Beyaz›t’tan bafllayarak medreseler, camiler ve çeflmelerle donat›lm›fl. Birçok ünlü bilim adam› yetiflmifl. Osmanl› hat sanat›n›n büyük ustas› fieyh Hamdullah o dönemin ustalar›ndan. 16. yüzy›l sonunda flehzadelerin e¤itim merkezi olma özelli¤ini yitiren Amasya, bundan sonraki as›rlarda ‘bilim ve kültür’merkezi olma özelli¤ini korumufl. 1861 y›l›nda buraya u¤rayan Frans›z gezgin Perrot, Amasya için “Anadolu’nun Oxford’u” benzetmesini yapm›fl. Dünyan›n ilk co¤rafyac›s› Strabon, yapt›¤› ilaçlarla as›rlar boyu
1
flifa da¤›tan Lokman Hekim, ilk kad›n divan flairi Mihri Hatun da Amasya’n›n bereketli topraklar›ndan yetiflen ünlü isimlerden.
Zengin kültürel miras “Tac›n gizemli flehri”, bünyesindeki tarihi, do¤al ve kültürel mirasla de¤il Türkiye’nin, dünyan›n ilgisini çekebilecek nitelikle. Selçuklu ve Osmanl› eserleri ile önceki devirlerden kalma kaya mezarlar ve su kanallar›, b›rak›n yerli ziyaretçileri, dünyan›n dört bir yan›ndan binlerce, on binlerce turisti çekmeye yetecek özelliklere sahip. ‹lhanl›lar döneminden kal-
ma aç›k mumyalar, Amasya folkloru, yemekleri ve geleneksel giysileri ile bölgenin flifal› termal kapl›calar›, yemyeflil ormanlar içindeki Borabay Gölü gezilip görülmeye de¤ecek turizm de¤erleri... Restore edilerek konaklama tesisine dönüfltürülen Yeflil›rmak k›y›s›ndaki ahflap konaklarda Amasya’n›n yöreye has yemekleri ikram ediliyor. Fiyatlar da oldukça uygun. Ak›l hastalar›n›n dünyada ilk kez müzikle tedavi edildi¤i Bimarhane’de çay›n›z› yudumlarken, yöresel giysiler içindeki folklor gösterileri size tam bir göz ziyafeti sunuyor. Gözlek kapl›ca tesisleri, flifal› sulara ilgi duyanlar için ideal.
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Günlük hayat›n içinde Amasya, Türkler taraf›ndan 1075 y›l›nda fethedilmifl. O tarihte yap›lan bir köprü halen kullan›l›yor. Bunca kültür miras›n›n ayakta kalarak bugüne ulaflmas›, belki de flehri çevreleyen yalç›n da¤lar›n bozulmaya izin vermemesinden kaynaklan›yor. fiimdi do¤aya sayg›l› kültür turizmi için flehir yeniden flekilleniyor. Turizmden al›nan pay artt›kça bu flekillenme h›zlanarak devam edecek. Amasya Valili¤i ve Belediye Baflkanl›¤›’n›n bu konuda büyük gayreti var. Yeflil›rmak’›n iki yakas› keyifli bir gezi alan›na dönüfltürülmüfl. Nehir boyunca
2
3
4
5
birbirini izleyen güzelim Yal›boyu konaklar› restore edilmifl. Son dönem Osmanl› evleri restore edilerek pansiyona dönüfltürülüyor. 1939 y›l›nda yeniden yap›lmak üzere y›k›lan ancak bir türlü yap›lamayan saat kulesi yeniden infla edilmifl. Üçte ikisi sit alan› olan Amasya’da vatandafl da ç›k›fl yolunun kültür ve turizmde oldu¤unun fark›nda. Bu yüzden turizme yönelik restoran, çay bahçesi, otel ve pansiyonlar›n say›s› ço¤al›yor. Tarihi yap› ve konaklar›n betona dönüflmek yerine günlük hayat›n içinde, korunarak turizme kazand›r›lmas› güzel bir çal›flma. ‹mkan› olan Amasyal›lara da düflen bu
6
hummal› çal›flmaya kat›lmak ve turizmden pay almak. Sizi Amasya’ya götüremesek de bu say›da “Taç’›n gizemli flehri”ni gezdirmek istedik. Bilmeyenlerin tan›mas›, Amasyal›lar›n ise memleket hasretini gidermek için...
1 Kesme tafltan yap›lm›fl olan Sultan II. Beyaz›t Camii, bir sanat flaheseri. Cami, sade mimarisi içinde Osmanl›’n›n yükselme döneminin sanat zevkini ve mükemmel hat flaheserlerini bar›nd›r›yor. 2 Ortas›ndan Yeflil›rmak geçen “fiehzadeler fiehri” Amasya, tarihi eserlerini ve ahflap Türk konaklar›n› restore ettirerek turizmin gizemli flehri olma yolunda ilerliyor... 3 Borabay Gölü, Amasyal›lar›n piknik yapt›¤›, zümrüt ormanlar› ve a¤aç çeflitlili¤i ile turizm yat›r›mlar› için haz›rlanan yurdumuzun cennet köflelerinden biri. 4 Burmal› Minare Camii, türbesi ve camisi ile Selçuklu, minaresi ile Osmanl› dönemi mimarî özellikleri bünyesinde toplayan flaheser bir abide. 5 Aynal› Ma¤ara, bölgede H›ristiyanlar›n yaflad›¤› dönemi anlatan ilginç bir örnek. Kayalar›n içine oyulan ma¤aran›n kap›s› yok. ‹çi ise ilginç ikonlarla süslü.
23
24
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
TOPLUM Küçükçekmece’den insan manzaralar›
Küçükçekmece’nin ortas›nda bir dram! 32 yafl›nda bir kad›n… 3 çocu¤u ve hasta babas›yla köhne bir evin dört duvar›na s›k›flm›fl kalm›fl kötü an›lar…
BURCU EDA ERDEM
Kocas› daha iyi flartlarda yaflatacak sözüyle gitmifl 10 sene önce ve bir daha dönmemifl.. En küçük çocuk Serkan henüz 6 ayl›k, ortanca Eda 3 yafl›nda, en büyükleri olan Neslihan ise 6 yafl›ndaym›fl o zamanlar… Serap ise henüz 22 yafl›nda yaln›z b›rak›lm›fl bir genç kad›n. Annesini geçen sene kaybetmifl Serap Karabafl kanser illeti yüzünden. Babas› ise kalp damarlar› t›kal› oldu¤u için felç riski atlatm›fl 2 ay önce. Panik halinde ard› ard›na soluk bile almadan anlat›yor olan› biteni. Ac›lar›n›n sanki biraz önce gerçekleflmifl gibi hâlâ taptaze oldu¤unu anl›yoruz.
18 yafl›nda yapt›¤› evlili¤in, kendini ve çocuklar›n› bu duruma getirece¤ini bilememifl küçük kad›n… Ve flimdi gençlere adeta hayk›r›yor: “Sak›n erken yaflta evlenmeyin…!” Kimi zaman a¤lamakl›, kimi zaman umutlu konufluyor Serap Karabafl. Çocuklar da yan›m›zda. 3 oda 1 salon evinde ilk maafl›yla ald›¤›, dökülmeye yüz tutmufl eflyalarda oturuyorlar ailece. Okulun aç›lmas› hayatlar›n› hareketlendirmifl. Ciddi eksikleri var çocuklar›n. Sadece erzak ya da eflya de¤il, okul gereçlerinde de eksikler var. Bir k›sm›n› Küçükçekmece Belediyesi’nin da¤›tt›¤› okul setlerinden temin etmifller.
Erken evlenmeyin
Ac›tan an›lar
Çocuklar›n her biri birbirinden zeki, birbirinden duygusal. En küçükleri o kadar canl›, o kadar hareketli bir çocuk ki, asla durmuyor; ablalar hayli olgun, anneye destek olmaya çal›fl›yorlar. Bir süre önce hep birlikte evde kemer yap›yorlarm›fl ama dükkân kapan›nca yine iflsiz kalm›fl Serap.
Çocuklara babalar›n› soruyorum. Eda ve Serkan babalar›n› hat›rlam›yor bile, Neslihan’›n hat›rlad›¤› an›lar ise sadece fliddetten olufluyor. Yüzlerinde tan›d›k olmayan bir ifadeyle annelerinin anlatt›klar›n› dinliyorlar. Serap k›zg›n ve h›rsl›… Eflinin ailesinin duyars›zl›¤› karfl›s›nda flaflk›nl›¤›m›z› gizleyemiyoruz. 5 amcalar›, 2 halalar› olmas›na ra¤men hiçbiri çocuklara sahip ç›kmam›fl flimdiye kadar. Serap, eflinin çocuklar› yerine kendi ailesine yard›m etti¤ini söylüyor. “Bizi arar diye çok bekledik. 95 ya da 96 senesiydi. Geri dönece¤im, siz annende beni bekleyin. Ben evdeki eflyalar› tafl›d›m(!), Ukrayna’ya gitmek
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
için pasaport ald›m o parayla” dedi ve gitti. Ondan sonra bir kere geldi, gitti ve bir daha ondan haber alamad›k. Çocuklar›n› hiç merak etmedi. fiimdi orada evlendi¤i haberlerini duyuyorum. Ama boflanma davas› için beni bekliyormufl. Çünkü ondan nafaka talep etmemi istemiyor. Zaten dava açacak param yok. Baroya gitmem gerekiyormufl ama bunun için ne param var, ne de f›rsat›m. Babam zaten çok hasta, küçük o¤lum da hiperaktif oldu¤u için kimseye b›rakam›yorum, beni çok yoruyor. Ben sadece çocuklar›m› düflünüyorum, onlar için yafl›yorum. Evde yapabilece¤im bir ifl ar›yorum; daha önce evde kemer tokas› tak›yorduk kemerlere. Sonras›nda iplik temizlemeye bafllad›m ama o dükkân da kapand›. fiimdi ifl ar›yorum. K›zlar›m kendi kendilerine bakabiliyorlar fakat küçük o¤lum yerinde duram›yor. Babam da hasta oldu¤u için b›rakam›yorum. Ne yapa-
ca¤›m› bilmiyorum, çaresizim” diyor ve gözyafllar›na engel olam›yor. Biraz ara veriyoruz konuflmam›za, hepimizin bo¤azlar›nda bir dü¤ümle...
“Kötü adamlar› yakalayaca¤›z” Derken bafl kahraman ufakl›k Serkan görünüyor kap›da. Anlat›ld›¤› kadar varm›fl diye geçiriyoruz içimizden. Neredeyse düz duvarlara t›rman›yor Serkan, izlerken yoruluyorsunuz denilse yeridir. Biraz sakinleflir gibi oluyor, derken yine ablalar›yla oynamaya çal›fl›yor. Zar zor birkaç foto¤raf alabiliyoruz. Zaten foto¤raflarda da ne kadar hareketli oldu¤u yüzünden okunuyor. Ablalar oldukça sakin. Eda ve Neslihan meslek tercihlerini yapm›fllar bile. Neslihan teknik liseye gidiyor, Eda ablay› model alm›fl durumda. O ne derse ayn›s›n› söylüyor, onu her konuda destekliyor. ‹kisi de polis olmak istiyor; daha do¤rusu Eda ablas› sayesinde böyle bir karar ver-
mifl: “Polis oldu¤umuzda kötü adamlar› yakalayaca¤›z” diyor iki kardefl de. Asl›nda bu cümle bile, yaflad›klar› her fleyi anlatmaya yetiyor. Eda Anadolu liseleri s›navlar›na girmek istiyor, büyüyünce çocuk doktoru olamazsa polis kolejine girmek istiyor. Neslihan teknik lisenin haz›rl›k s›n›f›nda ve büyük bir ihtimalle gelecek sene muhasebe bölümünü seçecek. Her birinin gelecekle ilgili yeflermifl umutlar› var. Serap’›n yengesi Ayfle han›m ve o¤lu Murat da bize efllik ediyorlar. Çok s›cak insanlar. “Ben evliliklerinin ilk zaman›n› da biliyordum” diyor Ayfle Han›m ve devam ediyor: “Ne Serap’› ne de çocuklar› sevdi¤ini görmedim. O çocuklar› bir kere bile kuca¤›na almad›. Sahip ç›kmamas› çok normal” diyor. Ayfle han›m o gün de yiyecek getirmifl Serap han›mlara, elinden gelen yard›m› yapmaya çal›fl›yormufl. Konudan uzaklaflmak ve kederli havay› biraz olsun da¤›tmak amac›yla yeniden çocuklara yöneliyorum. Derslerini soruyorum, Serkan
25
26
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
çok hareketli bir çocuk, kaflla göz aras›nda vitrinlerindeki karnesini getiriyor koflarak. Bütün dersleri bafltan afla¤› pekiyi, ama davran›fl notlar› iç aç›c› de¤il; karnedeki davran›fl notlar› aras›nda çok say›da “iyi” var ve bunun nedenini tahmin etmek hiç de zor de¤il. Ama bu kadar haylaz, bu kadar hareketli olmas›na ra¤men kardefllerin en çal›flkan› da Serkan. Onu biraz sakinleflmifl görünce birkaç soru soruyorum: “Büyüyünce futbolcu olaca¤›m. Di¤er mahalleyle durmadan maç yap›yoruz, hep biz yeniyoruz. Ben her yerde oynuyorum. Maç yapmay› çok seviyorum, Befliktafl’› tutuyorum, büyüyünce Befliktafl’ta oynamak istiyorum” diyor. Hepimiz hayallerinin gerçekleflmesini diliyoruz.
“Muhatap bulam›yorum” Serap han›m eflli¤inde evi gezmek istiyoruz. 3 odalar› var ama küçücük hepsi, evin kap›s› çok genifl olmayan bir girifle aç›l›yor. Bütün odalara bu giriflten geçiliyor. Serap han›m 3 çocu¤uyla 2 çekyatl› bir odada yat›yor. Bu arada evde 6 kiflinin yaflad›¤›n› ö¤reniyoruz. Bazen bu say› 8’e ulafl›yormufl. Serap han›m›n küçük erkek kardefli de onlarla birlikte yafl›yormufl. Çok düflük maafla sanayide çal›fl›yormufl. ‹flin aç›kças› eve giren para sadece ev giderlerine harcand›¤› için baflka hiçbir ihtiyac› karfl›lam›yormufl. Ev sahibi 160 milyon olan kiralar›n› 300 milyona ç›karm›fl. “fiimdi babam›n ald›¤› 407 milyon emekli maafl›n›n 300 milyonunu kiraya yat›r›yoruz. Elektrik, su… vs derken elde avuçta bir fley kalm›yor. Baz› gün yiyorsak, baz› gün aç kal›yoruz. Çocuklar›m ad›na çok üzülüyorum. Çal›flmak istiyorum, çocuklar›m› okutmak, daha iyi flartlarda yaflatmak istiyorum. Kimseye muhtaç olmak istemiyorum art›k ama karfl›mda muhatap bulam›yorum; yoruldum” diyerek adeta hayk›r›yor.
Eda ve Serkan babalar›n› hat›rlam›yor bile, fakat ablalar› Neslihan’›n hat›rlad›¤› an›lar sadece fliddetten olufluyor. Neslihan ve Eda meslek seçimlerini flimdiden yapm›fllar: Polis olmak istiyorlar. Befliktafl’› tutan Serkan ise futbolcu olma düflü kuruyor. Bir de üstüne üstlük k›fl kap›ya dayanmak üzere. Nas›l ›s›nd›klar›n› sordu¤umuzda ilginç bir cevapla karfl› karfl›ya kal›yoruz: “K›fl›n girifle odun sobas› kuruyorum. Geçen sene odun, kömür yard›m› yapm›fllard›. Ama bu sene o da yok; çok so¤uk olmad›kça idare ediyoruz ama k›fl bast›rd›¤›nda yakmak zorunda kal›yorum. Bu sene ne yapaca¤›m› bilmiyorum.”
Umut yetimin ekme¤i Biz bunlar› konuflurken, çocuklar›na bu kadar kol kanat geren bir anneyi terk eden vicdans›z babay› anlamakta güçlük çekiyoruz maalesef. Bir insan nas›l olur da bunca sene çocuklar›n›n hangi flartlarda yaflad›¤›n› bile umursamadan, hiçbirine özlem duymadan, vicdan›na yenik düflmeden baflka bir ülkede yaflam›na devam edebilir diye soruyoruz kendimize. Cevab› biz bulam›yoruz. Küçükçekmece Belediyesi de Serap han›ma elinden gelen yard›m› yapm›fl. Meselâ Neslihan’› liseye yazd›rmak için yard›m etmifl, forma ve ön-
lüklerini temin etmifl. Serap han›m hay›r dualar›n› eksik etmiyor belediyeden. Biz de bu aileyi çok seviyor ve hemen belediyemize davet ediyoruz. Beyaz Masa’da yap›lacak erzak yard›m›na ismini yazd›rmal›, sa¤l›k ifllerinde çocuklar› sa¤l›k taramas›ndan geçirmeliyiz çünkü. Kaymakaml›ktan alabilecekleri yakacak yard›m›n› hat›rlat›yoruz. “Yaflam Sevinci Merkezi”mizden henüz haberleri yok. Orada yap›lan yard›mlar› uzun uzun anlat›yoruz kendilerine. ‹sterlerse çocuklar›n› tepeden t›rna¤a giydirebilece¤ini, k›fl gelmeden onlara k›fll›k giysileri oradan temin edebilece¤ini ö¤rendi¤inde gözlerinin içi parl›yor Serap han›m›n… Müsaade almak istiyoruz ama sohbeti b›rak›p bir türlü ayr›lam›yoruz bulundu¤umuz ortamdan. Tekrar görüflmek üzere sözleflerek güç de olsa kalk›yoruz. Kafalar›m›z ve duygular›m›z hayli kar›fl›k, yüzümüzde yalan bir gülümseme… Hoflçakal›n diyor, h›zla uzaklafl›yoruz Atatürk Mahallesinden… Gözlerimiz ve yüreklerimiz arkada kal›yor.
Beflir Ayvazo¤lu
Bizim Mahalle
M
odern Türk flehrinde mahalle fikri kaybedilmifltir. Ancak mahalle hayat›n›n güzelli¤i haf›zalar›m›zda hâlâ tazeli¤ini korudu¤u için televizyonlardaki mahalle konulu diziler, bütün ibtidâiliklerine ra¤men sevilerek seyredilmektedir. Güzel mahalle hât›ralar› olmayan var m›d›r, bilmiyorum. Cehennemi flehirlerin içine t›k›ld›¤›m›z iç karart›c› apartmanlar›nda yaflad›¤›m›z yabanc›laflma yüzünden, çocukluk günlerimizden kalan o s›cak insan iliflkilerini, dostlu¤u komflulu¤u, emniyetli sokaklarda oynad›¤›m›z tad›na doyum olmaz çocuk oyunlar›n› derin bir daüss›la duygusuyla hat›rl›yor, ayn› duygular› paylaflt›¤›m›z insanlarla ah’l› vah’l› sohbetlere dal›yoruz. Frenklerin “nostalgia” dedikleri daüss›la duygusu olmasayd›, herhalde yaflad›¤›m›z sözde modern hayat büsbütün cehenneme dönerdi. Asl›nda geçmifli özlemek bir sa¤l›k alâmetidir; bana öyle geliyor ki, hâf›za geçmifli eleyip süzerek sadece güzelliklerden ibaret bir masal iklimi haline getiren ve iç dengemizi sa¤layan ayr› bir mekanizmaya sahip. Yine de, eski mahallelerin hâf›zam›zdaki güzelli¤ini sadece bu mekanizmaya ba¤lamak yanl›flt›r. Türk mahallesi, gerçekten güzel ve hâlâ model olarak kullan›labilecek bir yaflama tarz›d›r, bir üslûptur. Eski flehirlerimizin, tabiî dokuyla tam bir uyum halinde mahalle mahalle büyüyüp geliflti¤i söylenebilir. Mahallelerin genellikle fazlaca meyilli araziler üzerine kurulmufl olmas›, bu flehirlerin en önemli hususiyetlerinden biridir. Böylece her çeflit suya tabiî ak›nt› imkân› verildi¤i gibi, her evin ufkunun aç›k olmas› ve güneflten faydalanmas› sa¤lanm›fl oluyordu. Bu, dikkatli bir seyyah olan ‹talyan yazar› Edmondo de Amicis’in de gözünden kaçmam›flt›r. Avrupa flehirlerinde gözün ve düflüncenin hemen her zaman dar bir çerçeveye hapsedildi¤ini ifade eden yazar, ‹stanbul’da ise gözün ve zihnin her an s›n›rs›z ve lâtif uzakl›klara kaç›lacak bir yol bulabildi¤ini söyler. Benzersiz bir yaflama kültürüne ve üslûbuna sahip olan atalar›m›z, surlarla çevrili, evlerin birbirini örttü¤ü güneflsiz flehirleri sevmiyor, kendilerini kapana k›s›lm›fl gibi hissediyorlard›. Bu bak›mdan topo¤rafik yap›s› müsait
olmayan bölgelere yerleflmek zorunda kal›nd›¤›nda ayn› sonucu veren baflka çözümler bulunmufl. Sedat Hakk› Eldem’in ifadesiyle “Evlere kendi bahçeleri içinde bir âlem ve hayat kazand›r›lmas›na özen gösterilmifltir”. Evlerin alt›ndaki üzeri örtülü ve önü aç›k bölgeye “hayat” denilmesi, atalar›m›z›n as›l hayat› aç›k havada, tabiatla iç içe yaflanan bir hayat olarak anlad›klar›n› ifade etmesi bak›m›ndan dikkat çekicidir. Mahalleler halinde düzenlenmifl olmak, Türk flehrinin ay›r›c› vasf›d›r. Genellikle bir camiinin, bazen de bir çeflmenin yahut a¤açl›kl› bir meydan›n etraf›nda teflekkül eden mahalle, camii, mektebi, hamam›, küçük çarfl›s› vb. ile kendi kendine yeten bir ünitedir. Sâkinleri, tek bir aileymifl gibi birbirlerine kenetlenmifllerdir. “Mahalle, cemiyet bünyesi içinde sa¤lam bir hücre, üreme ve devam vazifesini bir ibadet kudsiyetiyle üstüne alm›fl bir aile demekti” diyen Samiha Ayverdi, bu dayan›kl› uzviyetin bir minyatür devletçik hüviyeti tafl›d›¤›n›, idaresinin ise imam-bekçimuhtar üçlüsüne havale edildi¤ini anlat›r. Her mahalle bafll› bafl›na bir mekteptir, yafll›lar›, hat›r› say›l›r büyükleri, hatta külhanbeyleri bile, çocuklara ve yeni yetiflenlere karfl› kendilerini âdeta bir koruyucu olarak bilirler. Evler sokaklara birbirinin mahremiyetini ihlâl etmeksizin, fakat komfluluk iliflkilerinin kolayca yürütülmesini sa¤layacak flekilde yerlefltirilmifltir. Komfluluk demek, yard›mlaflma ve dayan›flma demektir. “Ev alma komflu al”, “Komflu hakk›, Tanr› hakk›”, “Komflu komflunun külüne muhtaç”, “Komfluyu komfludan sorarlar” gibi atasözleri, Türk mahallesindeki komfluluk iliflkisinin mahiyetini son derece aç›k bir biçimde özetlemektedir. Komflular aras›nda teklif tekellüf olmaz, birbirlerini haber vermeden çat kap› misafirli¤e gidebilirler. Ancak Ahmet Rasim bir yaz›s›nda “âyine-i gammâz” adl› bir düzenekten söz ediyor; kap›n›n yan›ndaki odan›n penceresinden uzat›lm›fl bir demirin ucunda iki ayna vard›r; bu aynalardan birinin di¤erine yans›tt›¤› görüntü sayesinde, eve gelenleri gözetlemek mümkün olmaktad›r. Böylece can s›k›c› ziyaretçilerden kurtulmak kolaylaflt›¤› gibi, birdenbire karfl›s›na ç›k›lamayacak misafirler geldi¤inde haz›rlanmak için zaman kazan›labilecektir. Ahmet Rasim, “âyine-i gammâz”›n faydalar›na böyle aç›klad›ktan sonra, “O zamanlar flimdiki gibi merâsim-i husûsiye-i ziyâret mevcut de¤il idi” diyor.
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
KÜLTÜR Lale Sembolizmi
HAL‹T ÖMER CAMCI
Lale ç›lg›nl›¤›
Bahçeyi küçük bir yeryüzü cenneti olarak tasavvur eden Türkler, binbir renk çiçekler, güller aras›nda en mutena köfleyi laleye ay›r›rlard›… Klasik sanatlar›m›zda da önemli bir yeri olan lalenin bir çiçek olman›n ötesine geçen hikâyesi…
ale ortaya ç›kt›¤› gürden bugüne ç›lg›n bir aflk›n temsilcisi oldu hep. Muhteflem Osmanl› medeniyetinde onun apayr› bir yeri vard›. Çok sade olan casein opium’un boynunun hemen tepesindeki inan›lmaz güzellikteki taç k›sm›... Birçoklar› fazla-
L
s›yla sade fakat bir o kadar da görkemli olan çiçekte oldukça dedrin anlamlar bulmufllard›. Bu anlam özellikle ‹slam dünyas›nda kimi zaman ‘kutsall›k’ düflüncesini de içinde bar›nd›r›yordu. Lale isminin ebced hesab›yla karfl›l›¤› Allah isminin ebcedi ile ayn› de¤er olan 66 rakam›na denk geliyordu. Birço¤unca bu birinci iflaretti. Lale’nin tek bir kökten tek bir çiçe¤inin ç›kmas› Yarat›c›n›n Birli¤i’ni (vahidiyet-teklik) sembolize ediyordu. Lale kutsald›, evet. Bunun sebeplerinden biri bir hikayede flöyle anlat›lm›flt›; Ünlü bir hoca olan Hasan Efendi bir gün vaaz verirken kendisine
29
30
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
bir not uzat›lm›fl. Notta, müslümanlar›n ölünce cennete gidip gitmeyeceklerini yaflarken kesin bir flekilde bilmelerinin bir yolu var m› diye soruluyormufl. Hasan Efendi vaaz›n› bitirince dinleyenler aras›nda bir bahç›van›n bulunup bulunmad›¤›n› sormufl. Cemaatten biri aya¤a kalk›p bahç›van oldu¤unu söyleyince parma¤›yla onu göstererek demifl ki, ‘iflte bu adam cennete gidecek.’ Cemaat derhal hocan›n etraf›n› sararak nas›l olup da bahç›van›n cennetteki yerinin kesin oldu¤unu bilmek istemifl. Hasan Efendi ise sadece hadislerden al›nt› yapmakta oldu¤unu söylemifl onlara; nitekim hadislere göre insanlar, bu dünyada en çok hangi iflten zevk al›yorsa öldükten sonra da o ifli yapacaklarm›fl hep. Bütün çiçekler cennete ait oldu¤una göre de bahç›vanlar›n mekan› cennet olacakm›fl. Lale yeryüzünde farkedildikten sonra en çok sevilen ve u¤runa çok fleyler yap›lan nadide bir çiçekti(r). En sade yaflamlar›yla çiftçilerden devlet adamlar›na, sanatç›lardan sultanlara kadar herkes mevsimi geldi¤inde bahçesinde
birkaç so¤an da olsa lale yetifltirmeyi bir ayr›cal›k olarak görüyordu. Laleye krallar›n ve sultanlar›n yads›nmaz bir ilgisi vard›. Önce ‹stanbul’da, daha sonra Avrupa’n›n muhtelif krall›klar›nda tüm saray bahçeleri lalelerle süslendi yüzy›llarca. Saraylarla birlikte seçkin seçkin ailelerin konak ve köflklerinin bahçelerinde en çok tercih edilen çiçek hiç flüphesiz yine laleydi. Türklerde bahçe küçük bir yeryüzü cenneti olarak tasarlan›rd›. Tavus kufllar›, bülbüller, binbir renk ve kokuda güller, çeflmeler, muhakkak havuzlar, havuzlarda nergisler, nilüferler.. Ve elbette en mutena köflede, belkide bahçenin tam ortas›nda lale olurdu. Lale tabiatta yabani bir çiçek olarak ilk Orta Asyada, hususiyetle de K›rg›zistan da Türkler taraf›ndan keflfedildi. Daha sonra Türk boylar›n›n tarihsel süreçteki hareketlili¤i ile beraber bat›ya do¤ru ilerledi. Osmanl›’n›n kurulufl y›llar›na ait belgelerde lale desenli
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
bir detaya rastlanmasa da ilk dönem Osmanl› bahçelerinde lale so¤anlar›n›n yetifltirildi¤i tahmin edilmektedir. Lale önce elbiseleri süsledi. Kad›n ve erkek k›yafetleri lale desenli yap›ld›. Osmanl› sultanlar›n›n mücevherlerle donat›lm›fl kaftanlar›na alt›n ipliklerle laleler ifllendi. K›l›çlar›n kabzas›na, camilerin mihrab›na, kitaplar›n cilt kapaklar›na narin, nazenin durufluyla lale çizildi. Lale daha sonra ‹znik ve Kütahya çinilerine yans›d›. Topra¤›n ateflle muaflakas›na ortak oldu. Bugün Eminönü’deki Rüstem Pafla ve Kad›rga’daki Sokullu Mehmet Pafla Camiileri’nde ateflte açan mavi, k›rm›z› laleleri görüp zamanda yolculuk yapmak mümkün. Gerçeküstü bu güzelli¤i baflta bu iki cami olmak üzere ‹stanbul’da ve eski baflkentlerdeki önemli camilerde bulabilirsiniz. Laleden bahsedip Lale Devri’nden bahsetmemek olmaz. 1718-1730 tarihleri aras›nda ‹stanbul’da yaflanan ve baflrollerini Sultan III. Ahmet’le Damat
‹brahim Pafla’n›n oynad›¤› unutulmaz bir film gibidir Lale Devri. Bir film gibidir çünkü tarihin ak›fl› içinde Osmanl›’ya 12 senelik bir anlay›fl ve yaflam farkl›l›¤›, yeni bir dönüflüm getirmifltir. Bu ‘mutluluk ve e¤lence’ devrinde binden fazla lale çeflidi üretilmifl, bir lale so¤an›n›n bedeli kimi zaman bir villa fiyat›ndan daha yüksek olabilmifl, lale hakk›nda fliirler yaz›lm›fl, her taraf lale olmufltur. Lale, bu tek mevsimlik çiçek; sevdal›lar›na bir kez göz k›rp›p sonra sonsuzlu¤un büyüsüne kar›flan destans› güzeller gibidir. Belki bu güzellerden oldu¤u için her yeni lale türüne kendi kadar güzel isimler verilmifltir. Gül-i ruhsar, dürr-i yekta, Nev-peyda, Asub-i Cihan, Ruy-i mahbub, Saye-i Hüma, Cevher-i Hayat bu inan›lmaz güzel isimlerden sadece birkaç›d›r. ‹simleriyle, renkleriyle, türleriyle, tek mevsimlik olmas›yla, K›rg›zistan da¤lar›ndan itibaren Türkleri, daha sonra Avrupal›lar› kendine hayran, hatta yeri geldi¤inde deli eden (tulipomania) bu al›ml› çiçek, ruhlar›m›za hala tarifi imkans›z güzellikler f›s›ldamakta...
31
32
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
YEREL YÖNET‹M Küçükçekmece Belediyesi Belediye Baflkan Yard›mc›s› RECEP KÖSE
BURCU EDA ERDEM
970 Yusufeli do¤umlu, genç bir yönetici… Evli iki çocuk babas›, 3 kardeflin ortancas› Recep Köse; Küçükçekmece Belediyesi’nde Veteriner ‹flleri Müdürlü¤ü, Sa¤l›k ‹flleri Müdürlü¤ü, Temizlik ‹flleri Müdürlü¤ü, Bas›n Yay›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü’nden sorumlu Baflkan Yard›mc›s›. fiimdi genç Baflkan Yard›mc›m›z› k›saca tan›yal›m ve bu a¤›r yükü nas›l tafl›d›¤›n› ö¤renelim.
1
“Sosyal belediyecili¤i gelifltirmek istiyoruz” Bize kendinizden bahseder misiniz? ‹lkokul 3. s›n›f› Yusufeli ilçesine ba¤l› Bademkaya köyünde okuduktan sonra, 1979 y›l›nda ‹stanbul’a göç ettik. 1992 y›l›nda ‹stanbul Teknik Üniversitesi ‹nflaat Fakültesi Çevre Mühendisli¤i bölümünü bitirdikten hemen sonra askerlik görevimi tamamlad›m. 1993 y›l›nda Sefaköy merkezde tekstil sektörüyle baflla-
d›¤›m ifl hayat›ma halen kardeflimle birlikte devam etmekteyiz. Siyasete at›lman›z ne zaman ve nas›l oldu? Siyasî hayat›ma AK Parti’de bafllad›m. 2002’nin Nisan ay›nda ‹nönü Mahalle temsilcisi olarak bafllad›¤›m görevimin yan› s›ra; ilçe sekreterli¤i ve teflkilatlanma baflkanl›¤› yapt›m. 28 Mart 2004 yerel seçiminde meclis üyesi seçildim. 5
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Sosyal dönüflüm ve sosyal belediyecilik konusunda neler düflünüyorsunuz? Belediyecilik sadece yol yapmak, kald›r›m yapmak, altyap› yapmak de¤ildir. Say›n Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay’›n da belirtmifl oldu¤u gibi bizler Küçükçekmece’de kentsel dönüflümün yan›nda sosyal dönüflümü de gerçeklefltirmek istiyoruz. Sosyal belediyecilik bambaflka bir hedef. Göreve geldi¤imiz zaman çal›flmalar›na bafllad›¤›m›z ve birkaç ay sonunda uygulamas›na geçti¤imiz bir çal›flmam›z oldu. Yaklafl›k 18 bin ö¤rencimizi genel sa¤l›k muayenesinden geçirdik. ‹lçemizdeki özel sa¤l›k kurumlar›n›n da deste¤i ile bu ö¤rencilerin tek tek muayenesi yap›ld›. Tarama sonunda ilginç sonuçlar elde ettik. Mesela 10-15 ö¤rencimize maalesef verem teflhisi konuldu. Bu ö¤rencilerimizi sa¤l›k kurumlar›na yönlendirerek tedavilerini bafllatt›k. Belediye olarak böyle bir çal›flma zorunlulu¤umuz
TEM‹ZL‹K ‹fiLER‹
Halkla iliflkilerdeki hedefleriniz nelerdir? Halkla iliflkiler birimimiz; vatandafl ile belediye aras›ndaki iletiflimi temin eden, köprü vazifesi gören bir birimdir. Dolay›s›yla son derece önem arz eden ve stratejik öneme haiz bir birimimizdir. Hedefimiz; vatandafllar›m›z›n memnuniyetlerinin maksimum seviyede temin edilmesidir. Vatandafl›m›z›n belediyeye geldi¤inde veya baflka bir yol ile (telefon, mail… vs) bize ulaflt›¤›nda ifli çözülsün veya çözülmesin, bizim samimiyetimizin ilgimizin kendileri taraf›ndan hissedilmesinin temin edilmesidir.
SA⁄LIK ‹fiLER‹
Nisan 2004’te Belediye Baflkan Yard›mc›s› olarak atand›¤›m görevime devam etmekteyim.
bulunmamas›na karfl›n, kendi belediyecilik anlay›fl›m›zla hareket ederek geldi¤imiz nokta buydu. Yani bu çal›flma ile 5 y›lda yapaca¤›m›z yol, altyap›, kald›r›m çal›flmalar›ndan daha da önemlisini yapt›k. Hasta olan çocuklar›n say›s› 1 ya da 2 bile olsa erken teflhis ile gelece¤ini kurtarmak her fleyden daha da önemli bizler için. Bu anlamda sosyal belediyecili¤i önemsiyor ve gelifltirmek ad›na elimizden geleni yap›yoruz. Bunu bundan sonraki her çal›flmam›zda birlikte görece¤iz. Yak›n zamanda ö¤rencilerimi-
ze 20 bine yak›n e¤itim seti da¤›taca¤›z. Dün bir aile geldi; çocuklar› okula bafllayacak fakat araç-gereçleri yok ve aile alam›yor. Bir önlük, bir kalem defter, bir çanta iflte dünyalar› ba¤›fllad›n›z o aileye. Tabi bizim duydu¤umuz haz en az o aileninki kadar yo¤un oluyor. Yerel ve ulusal bas›ndan beklentileriniz nelerdir? Nas›l bir strateji uyguluyorsunuz müdürlü¤ünüzde? Bizim yerel ve ulusal bas›n ile aram›z son derece iyidir. Bas›ndan bekledi¤imiz fley, olaylar› oldu¤u gibi, çarp›tmadan yay›nlamalar›-
33
34
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
d›r. Bas›n Yay›n ve Halkla iliflkiler Müdürlü¤ümüzde çal›flan arkadafllar›m›z, düzenledi¤imiz bütün etkinliklerin bas›n bültenlerini bas›n mensuplar›m›za faks, e-posta, SMS k›sa mesaj yollar› ile duyuruyor ve davet ediyoruz. Davetlerimize kat›lamasalar bile, etkinlik sonras› bir bas›n bülteni daha haz›rlayarak kendilerini etkinlik sonuçlar›m›zdan haberdar ediyoruz. Ramazan ay›nda yapmay› planlad›¤›n›z etkinliklerden bahseder misiniz? Bu sene Halkal› meydan ve Baflakflehir olmak üzere iki ayr› noktada geçen sene oldu¤u gibi Türkiye’nin en büyük çad›r›n› kuraca¤›z. Ramazan ruhuna uygun olarak çad›rlar›m›zda meddah gösterileri, tasavvuf müzi¤i, tiyatrolar, kon-
serler düzenledik. Kuran-› Kerim okuma flampiyonlar›m›z bizlere bu özel gecelerde fleref verecekler aras›nda. Ayr›ca engellilere yönelik; çocuklara, gençlere ve farkl› yörelerimize hitap eden çok güzel programlar haz›rland›. Ramazan’› keyifli k›lacak 30 günlük program›m›z haz›r durumda. Tüm vatandafllar›m›z› çad›rlar›m›za bekliyoruz. Beyaz Masa’da tam olarak neler yap›lmakta? Beyaz Masa’da çal›flan arkadafllar›m›z›n iflleri çok yo¤un ama bir o kadar da keyifli. ‹nsanlara yard›m etmeyi seviyorsan›z Beyaz masada mutlu olarak çal›flabilirsiniz. Oraya gelen yard›ma muhtaç insanlara yard›mc› olabilmek, insana müthifl bir huzur veriyor. Beyaz masam›zda; iflveren ve iflçiyi buluflturma projesi kapsam›nda CV bankas› oluflturularak personel ihtiyac› olan iflyerlerine uygun müraacatlar›n yönlendirilmesi, evlerde veya iflyerlerinde kullanmad›¤›m›z ihtiyaç fazlas› olan giysi, eflya, ilaçlar toplanarak ihtiyaç sahiplerine ulaflt›r›lmas›na vesile olunmaktad›r. Telefon, faks, mail veya bizzat beyaz masam›za ulaflan vatandafllar›m›z›n talepleri, flikayetleri al›n›p en geç 24 saat içinde kendilerine dönülmektedir. Gelecek dönemde bas›n yay›n ve halkla iliflkiler konusundaki uygulamalar›n›z neler olacak? 2006 y›l›nda yap›lacak tüm faaliyetleri flimdiden belirledik. Bas›n yay›n ve halkla iliflkiler çal›flanlar›m›z ile birlikte ciddi projeler planlad›k. Geçti¤imiz sene ilklerini yapt›¤›m›z toplu dü¤ün, toplu sünnet, toplu nikah flölenleri, uçurtma ve bisiklet flenliklerinin bu y›l
ikincisini düzenleyerek geleneksellefltirdik. Bu etkinliklerimiz devam edece¤i gibi yenilerini de düzenlemeyi hedefleyece¤iz. Mesela göl k›y›s›ndaki çal›flmalar tamamland›¤›nda buray› konserlerin düzenlenece¤i, ciddi organizasyonlar›n yap›laca¤›, yaz boyunca c›v›l c›v›l olacak bir cazibe merkezi haline getirece¤iz. Ayr›ca en önemli hedeflerimizden biri kayboldu¤unu gördü¤ümüz “Küçükçekmecelilik” yani “aitlik” duygusunu yeniden Küçükçekmece halk›na kazand›rmakt›r. Bunu da burada yapaca¤›m›z sosyal ve kültürel etkinliklere a¤›rl›k verip bu etkinliklerde vatandafllar›m›z› bir araya getirerek ve o ruhu, o sinerjiyi oluflturmal›y›z. Size ba¤l› di¤er müdürlüklerin yapt›¤› çal›flmalardan bahseder misiniz? Temizlik ifllerini bir çöp toplama müdürlü¤ü olarak görmüyoruz. Halk›m›z› bilinçlendirmeye yönelik, geri dönüflüme yönelik çal›flmalar›m›z bafllad›. Bu çal›flmalar›m›z› okullardan ve sivil toplum kurumlar›ndan bafllayarak çöplerimizi ayr›flt›rma yoluna gidece¤iz. Bu altyap›n›n haz›rl›klar›n› bitirdik ve konteyner siparifllerini verdik. Bugün Avrupa’da belediyeler çöpü parayla sat›yor. Biz henüz bu noktada de¤iliz maalesef. Ama o noktada olmak için emin ad›mlarla ilerliyoruz. Çöpleri kayna¤›nda ayr›flt›rmaya çok önem veriyoruz ama bu çal›flmaya halk›m›z› bilinçlendirerek bafllayaca¤›z. Temizlik ‹flleri Müdürlü¤ü olarak yapt›¤›m›z faaliyetlerden bir tanesi de bölgemizdeki sanayi kurulufllar› ve iflyeri at›klar›n›n toplanmas›d›r. Bu toplanmaya verdi¤imiz önem sayesinde fluan belediyemize akan geliri 10 kat artt›rd›k. Bu çal›flmalardan
BEYAZ MASA
dolay› ilgili arkadafllar›ma teflekkür eder, hedefin en az 50 kat artt›rmak oldu¤unu buradan kendilerine beyan ederim. Veteriner ‹flleri Müdürlü¤ümüzde ilk bafllad›¤›m›z günden bugüne kadar ciddi mesafeler ald›k. Özellikle bafl›bofl köpekler konusunda yo¤un flikayetler al›yorduk, bu konuyu halletmifl say›l›r›z. ‹lçedeki bafl›bofl köpekler art›k profesyonel ekipler taraf›ndan toplan›yor. Yine projesi biten ve yak›n zamanda tamamlamay› hedefledi¤imiz Avrupa standartlar›na sahip bir hayvan bar›na¤› projemiz var. Bunun yan› s›ra ilaçlama çal›flmalar›m›z oldu. Yapt›¤›m›z ciddi çal›flmalarla 2005 yaz›n› Küçükçekmece’lilere sineksiz yaflatmay› baflard›k. 2006 y›l›nda bu çal›flmalar›m›z› daha da geniflleterek devam ettirece¤iz. Sa¤l›k ‹flleri Müdürlü¤ümüz, Veteriner ‹flleri Müdürlü¤ü, Zab›ta ve Çevre Denetim Ruhsat Müdürlü¤ü ile beraber bölgemizdeki g›da ile alakal›, halk›m›z›n sa¤l›¤›n› etkileyecek üretim ve sat›fl yerlerinin denetimlerini yap›yoruz. Esnafa yönelik hijyen konusunda e¤itim çal›flmalar›m›z olacak. Sa¤l›k iflleri Müdürlü¤ümüz olarak ilaç kampanyas› bafllatt›k. Evde kullan›lmayan, tarihi henüz geçmemifl ilaçlar› toplay›p ihtiyaç sahiplerine da¤›tt›k ve hâlâ da¤›t›m›na devam ediyoruz. ‹lçe s›n›rlar› içerisinde Büyükflehir Belediyesi ile yapt›¤›m›z ortak bir çal›flma daha var. 3 tane sa¤l›k merkezine sahibiz. fiu an Kad›n Sa¤l›¤› Merkezi, Evde Sa¤l›k Merkezi, Özürlüler Sa¤l›k Merkezi var. Kad›n Sa¤l›¤› Merkezi ‹stanbul’da hizmet veren 5 kad›n sa¤l›¤› merkezinden bir tanesi. Buradaki tüm hizmetler ücretsizdir. Evde Sa¤l›k Merkezi de ‹stan-
VETER‹NER ‹fiLER‹
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
bul’daki 3 evde sa¤l›k merkezinden bir tanesi. Evinde tedaviye muhtaç olan kiflilerin evlerine gidilerek tedavileri yap›lmaktad›r. Özürlüler sa¤l›k merkezinde ise tamamen özürlü vatandafllar›m›za yönelik çal›flmalar›m›z yürütülmektedir. Küçükçekmece’de Hayat dergimizi nas›l buluyorsunuz? Küçükçekmece’de Hayat dergisi sadece belediye faaliyetlerini anlatan bir dergi de¤il. Ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi Küçükçekmece’de hayat› anlatan bir dergi. Ana hedefi-
miz, herkese hitap eden, herkesin okurken keyif alabilece¤i bir dergi niteli¤i tafl›mas›. Her say›m›zda bu hedefimize biraz daha yaklaflt›¤›m›z› görüyor ve bu mutlulu¤u daha da artarak yafl›yoruz. Son olarak okuyucular›m›za neler söylemek istersiniz? Biz yapt›¤›m›z ve yapaca¤›m›z tüm çal›flmalar›m›zda halk›m›z› yan›m›zda görmek istiyoruz. Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay’›n da dedi¤i gibi: “Çal›flmalar›m›z›, halka ra¤men de¤il, halkla birlikte yapaca¤›z…” “Her fley daha güzel bir Küçükçekmece için…”
35
36
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Tozlu ve çamurlu yollar tarihe kar›fl›yor! KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT Yollar yenileniyor!
BÜLENT SELV‹
üçükçekmece’nin nas›l h›zl› bir de¤iflim geçirdi¤ini, eski olumsuz görüntülerden nas›l yavafl yavafl kurtulmaya bafllad›¤›n› ancak bu de¤iflimi yaflayanlar bilir. Bir düflünün… dünyan›n en önemli flehirlerinden birinde, yaklafl›k 800 bin nüfuslu bir ilçe buras›. Tabiat de¤erleri bak›m›ndan da ‹stanbul gibi 2000 y›la uzanan tarihiyle köklü bir flehrin önde gelen ilçelerinden biri. ‹stanbul’un Avrupa’ya aç›lan ka-
K
p›s›. Ama gelin görün ki, bundan birbuçuk y›l öncesine kadar ‹stanbul flehrinin en sorunlu ilçesi ayn› zamanda. Yollar› bozuk… altyap› sorunlar› çözülmedi¤i gibi, giderek artan bir ilçe. Küçükçekmece’nin merkezi konumdaki cadde ve sokaklar›nda bile yaz›n tozdan, k›fl›n çamurdan geçilmiyordu, çok de¤il… bundan henüz birbuçuk y›l öncesine kadar. Düflünmek bile kötü; k›fl›n soka¤a ç›k›p otobüs dura¤›na gidene kadar ayakkab›lar›n›zdan belinize, hemen her yan›n›z çamur oluveriyor. Güzelce temizlenmifl, ütülenmifl elbiseleriniz, bir anda çamur lekeleriyle doluveriyor. Ya da, sokaktan geçen otomobil, ya¤mur suyu birikintisine dal›p, sizi bafltan afla¤›ya çamurlu suyla bir güzel y›k›yor. K›fl›n manzara böyle. Peki yazlar› ne oluyor ? S›cak ve kurak yaz aylar›nda, k›fl›n çamurdan yürünmeyen yollarda bu kez sizi baflka bir sürpriz bekliyor: Toz ! Yol-
dan geçen araçlar›n kald›rd›¤› toz bulutunun içinden geçiyorsunuz, ya da bu yo¤un toz bulutu sizi sar›veriyor. Nefes almakta zorlan›yorsunuz… tozlar, saçlar›n›z›n aralar›na dolufluyor, ald›¤›n›z nefesle birlikte g›rtla¤›n›z toz doluyor. S›cak yaz akflamlar›nda evinizin serin balkonunda bir çay içmek istiyorsunuz ama ne mümkün ! Yoldan geçen araçlar›n kald›rd›¤› toz bulutu balkonunuza kadar geliyor ve çay keyfinizi berbat ediyor. Evin içi de tozlan›yor, d›fl› da. Keyif çay›n›z, bo¤az›n›za dolan tozlarla kar›fl›yor… farkl› bir tadla midenize iniyor. Küçükçekmece’de y›llardan beri oturan herkesin k›fl›n çamurlu yaz›n da tozlu yollarla ilgili mutlaka an›lar› vard›r. Bu insanlar, kendilerini toz ve çamurdan kurtaracak çözümler üretmeleri için eski belediye baflkanlar›n›n kap›s›na kimbilir kaç defa gelip yard›m istemifllerdir
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
dersiniz? Küçükçekmece merkezde yaflayanlar… Sefaköy veya Halkal› sakinleri… Kanarya’da mukim aileler… kimbilir kaç kez belediyeye flikayette bulunmufllard›r! Eski bir Sefaköylü olarak, Sefaköy’ün ad›n› da de¤ifltirmifltik hatta. Buras› Sefaköy de¤ildi bizim için. Olsa olsa Cefaköy olabilirdi. Nitekim, öyleydi de zaten. Sefadan çok cefas› vard› bu semtin. Birbuçuk y›ldan beri Küçükçekmece’de büyük de¤ifliklikler yaflan›yor. Yaz aylar›nda toza bo¤uldu¤unuz, k›fl aylar›nda çamur banyosu yapt›¤›n›z cadde ve sokaklar, son birbuçuk y›ld›r giderek azal›yor. Cadde ve sokaklar›n öncelikle altyap›lar› yeniden ele al›n›p onar›l›yor veya altyap›s› tamamlanmam›fl cadde ve sokaklar›n bütün altyap› eksikleri gideriliyor. Küçükçekmece’nin cadde ve sokaklar›nda altyap›dan sonra üstyap› hizmetleri de gerçeklefltiriliyor ve as-
faltlanarak Küçükçekmece halk›n›n hizmetine sunuluyor. Art›k Küçükçekmece’nin önemli bir bölümünde cadde ve sokaklar, modern flehircilik anlay›fl›na uygun biçimde elden geçirilerek, adeta ihyâ ediliyor. Kentsel Dönüflüm Projesi de gerçeklefltirildikten sonra, Küçükçekmece ilçesinin görünümü tamamen de¤iflecek… asfaltlanmam›fl cadde ve sokak kalmayacak. Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤›, ilçedeki kaçak yap›laflman›n önünü tamamen kapad›. Kaçak yap›laflmayla oluflan yollar da tamamen durdu. Varofllardaki kaçak yap›laflmay› durdurdu¤u gibi, kentsel dönüflüm projeleri kapsam›nda varofllar› ihya etme çabas›na da girdi. Bu ihya çabas›, kuflkusuz cadde ve sokaklar›n da ihyas› anlam›na geliyor. Bugünlerde merkezi konumdaki mahallelerin sokaklar›nda asfaltlama ve asfalt yenileme çal›flmalar› bütün h›z›yla devam
ediyor. Daha kenar mahallelerde de cadde ve sokaklar adeta yeniden ele al›n›yor ve altyap›lar› tamamland›ktan sonra asfaltlan›yor. Küçükçekmeceliler, y›llard›r özlemini duyduklar› altyap› hizmetleri tamamlanm›fl, p›r›l p›r›l, tertemiz cadde ve sokaklara kavufluyorlar. Küçükçekmece ilçesi, asfaltlanm›fl, tertemiz cadde ve sokaklar›yla ‹stanbul’un en “yaflanabilir” ilçesi olma yolunda ilerliyor. ‹ki-üç y›l içerisinde ilçenin altyap› sorunlar› çözülmemifl, asfaltlanmam›fl mahallesi, cadde ve soka¤› kalmayacak. Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤›’n›n zaten en büyük hedefi, ‹stanbul’un Avrupa’ya aç›lan kap›s› niteli¤indeki bu güzel ilçeyi, huzur içinde ve mutlulukla yaflanan bir ilçe haline getirebilmek. Yenilenen cadde ve sokaklar, say›s› her geçen gün artan park ve bahçeler, yeflil alanlar… Küçükçekmece ilçesinde son birbuçuk y›lda ciddi, esasl› ve umut verici de¤iflimlerin yafland›¤›n› gözler önüne seriyor.
37
38
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
MEKAN Tren ‹stasyonu
MEHMET AYCI
Bilmece trenleri
Ç
ocuklu¤unuzda cevab› tren olan bilmecelerle karfl›laflmad›ysan›z, f›krada oldu¤u gibi “gitti hayat›n›z›n yar›s›” demeyece¤im ama, hat›r› say›l›r bir iyilik yapmay› düflünüyorum. Üstüme iyilik sa¤l›k, bilmece söylemenin de iyili¤i mi olurmufl demeyin, “kültür” denilen o k›ymet biçilmez hamulenin gelecek kuflaklara tafl›nd›¤› üç befl kanaldan birisi de, çocuklu¤umuzda dilimizden düflmeyen bu bilmeceler olmufltur. ‹yisi mi, çocuklar›n›z›n bilmece hazinelerini geniflletmek için bu f›rsat› de¤erlendirin; belki büyüdüklerinde kazas›z belas›z bir yolda, demiryolunda seyahat ederler; yüre¤iniz a¤z›n›za gelmeden tren tehir etse bile eve sa¤ salim dönerler de, Mehmet Ayc›’ya dua edersiniz. ‹nsan muhayyilesinin flahane çocu¤u tren dilimizde inan›lmaz hayallere kap› aralam›fl ve ortaya k›yamet gibi tren bilmecesi ç›km›fl. Bu bilmeceleri derleyen, yaz›ya geçiren, kitaplar›na yahut makalelerine alan, her biri Türk Halkbilim aleminde bir y›ld›z de¤erindeki isimlere teflekkür etmeden bilmecelere geçmek olmaz. Ig-
nacz Kunofl, Hamamizade ‹hsan, Lütfullah Sami Akal›n, Ahmet Cafero¤lu, fiükrü Elçin, ‹lhan Baflgöz, Osman Sayg›, Mediha Berkes, M. Güner Demira¤, Sait Toraman, Salih San, M. Mustafa Çarda¤….ve onlarca halkbilimcinin erinip üflenmeden bin bir titizlikle kayda geçirdi¤i bilmeceler aras›ndan tren bilmecelerini bulup ç›karmak bir hayli müflkül olsa da, biz nihayetinde afl›lmaz san›lan da¤lar› delerek yurdu demir a¤larla ören bir neslin çocuklar›y›z; her türlü zorlu¤a, hay hay, bafl›m›z gözümüz üstüne demesini de pekâlâ biliriz. Zorluktan bahsetmiflken, hemen gözünüz korkmas›n; bir
ç›rp›da bilinecek bir bilmeceyle bafllayal›m: “S›ra s›ra odalar, bir birini kovalar,” bilin bakal›m bu nedir? Elbette hep bir a¤›zdan, “tren”, diyeceksinizdir. Akl›n›zda bulunsun; bu s›ra s›ra odalar bölgeden bölgeye, a¤›zdan a¤za de¤iflir, küçük küçük, kara kara, kutu kutu, mini mini… olur lakin, yine bir birini kovalamaya devam eder ve yine bilmecenin cevab› trendir. S›ra s›ra odalar birbirini kovalarm›fl, treni gören her çocu¤un bilece¤i bir fley bu, bilmece dedi¤in flöyle üstü örtülü olur, insan bilmeye/bulmaya çal›fl›rken mini mini, küçük küçük, s›ra s›ra terler döker, yok
FOTO⁄RAF: ÜM‹T VARLI
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
can›m, böyle bilmece olmaz diyenler acele etmesinler; onlara hemen bir cevap yetifltirelim: “Alt› demir, üstü demir, gir içine karpuz kemir,” bilin bakal›m bu nedir? Korkmay›n; bilmecelerimiz terletse bile art›k trenlerimiz terletmiyor efendim, tutkunu olman›z için bir defa seyahat etmeniz yeter de artar bile… “Çan çalar düdük öter, puh puh puh gider” bilmecesi de kolay bir bilmecedir kolay olmas›na da, bir miktar miad› dolmufltur, çünkü, art›k garlar›m›zda tren kalkmadan önce çan çal›nmamakta, muayyen vakitlerde anons yap›lmaktad›r. “Say›n yolcular›m›z, Eskifle-
hir, Bilecik, Haydarpafla istikametine gidecek olan Ankara Ekspresi birinci peronda haz›r bulunmaktad›r…” Merak edenler olabilir; vakti zaman›nda “çal›nan” çanlardan birkaç tanesi Ankara’da, Demiryollar› Müzesi’nde demiryolu sevdal›s› ziyaretçileri bekleyedursun, bilmecemize dönersek; trenin giderken ç›kard›¤› ses “puh puh”tan çok “çuf çuf”a yak›nd›r. Bilenler bilir, çocuklar puhlayarak de¤il, çuflayarak trencilik oynamaktad›r. “Ak koyun meler gelir / Da¤lar› deler gelir” türküsünü bilirsiniz. Bunda ne var, demeyin, o ak koyun bilmecede kara trene, yani anl› flanl› ve dahi sevgi-
li buharl›m›za dönüflüp “kara koyun” olmakla kalmam›fl, bilmecenin do¤du¤u bölgede demiryolu tünelleri çok olsa gerek, kara koyun meleye meleye da¤› tafl› delerek çekip gitmifltir. (Kara koyun meler gider, da¤› tafl› deler gider.) Ya, “Uzunlu¤u urgan gibi, enlili¤i yorgan gibi, ba¤›ra ça¤›ra gelir, bir kuzulu kurban gibi” bilmecesine ne demeli. Bir masaldan al›nm›fla benzeyen, ölçülü, uyakl›, tekerleme biçimindeki bu bilmecenin cevab› da elbette tren olacakt›r. Diyorum, treni kuzulu kurbana benzetmek, onun sesindeki hüznü kuzusuna bakarak meleyen bir koyunun sesiyle ayn›laflt›rmak, ancak eflyaya güzel bakmay› bilen bir milletin yapaca¤› ifltir. Bilmecenin baz› bölgelerdeki söyleniflinde “hiç durmadan meleyen kesilmifl o¤lak” olsa da, bildi¤iniz gibi kesilen o¤la¤›n melemesi mümkün de¤ildir; ne diyelim, derleyen yanl›fl derlemifltir. Türkçe’nin gözünü seveyim; memleketin bilmem neresinde Hac› ‹lyas diye bir adam vard›r, sözüm meclisten d›flar›, adamca¤›z›n kat›r› tafl›d›¤› yükün a¤›rl›¤›yla ün salm›flt›r, s›rt›na ne sararsan›z sar›n Edip Cansever’in masas› gibi bana m›s›n demez, gel zaman git zaman bölgeye demiryolu döflenir, t›k›r t›k›r yük trenleri ifllemeye bafllar, Hac› ‹lyas’›n o bildi¤imiz kat›r› dünya durdukça duracak bir tren bilmecesine dört ayak üstüne kurulur. Dil iflte böyledir, kimi ölümsüz yapaca¤› belli olmaz. Ne diyor bilmece: “Hac› ‹lyas’›n kat›r›, ne yüklesen götürür.” Adam›n ad›n› hat›rlayamayan çocuklar›n bilmeceyi, “hamal o¤lunun kat›r› ne yüklesen götürür” fleklinde sorduklar› da olmuyor de¤il, olsun, biz hat›rlad›k, ve dahi sahibine rahmet dileriz. Erbab› bilir; bilmecelerin bir k›sm› “da¤dan gelir” kal›b›yla bafllar, bilinmesi istenen nesnenin örtülü özelliklerini s›rayla sayar döker. Konumuz tren olunca, bu da¤-
39
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
dan gelmeler pek kal›ba benzemez, bilmecenin do¤du¤u mekan da¤›n iki yüzünden biri, yani bir da¤ ete¤i olmal› ki trenimiz da¤dan gelmektedir. Tren bilmeceleri içerisinde üç bilmecede tren da¤dan gelir: “Da¤dan gelir h›z ile, yedi bin y›ld›z ile”, bilmecesindeki tren, gece karanl›¤›nda, y›ld›zl› gökyüzünün alt›nda yol alan ve pencerelerinden ›fl›k saçan bir yolcu treni olmal›d›r. Yedi bin y›ld›z ile gelen bu tren bir baflka söyleyiflte “can al›p can verir” ki, bu “al›fl-verifl”in yap›ld›¤› yer “durufl”u olan büyükçe bir istasyondur. Bilmeceyi soran çocuk yerine göre muhatab›n› tehdit de eder: “Ya bunu bileceksin, ya bu gece öleceksin.” ‹kinci “da¤l›” bilmece daha zordur: “Da¤dan gelir hor hor, ayaklar› mor mor, seksen sekiz aya¤› var, doksan dokuz daya¤› var.” fiüpheniz olmas›n ve bilmecedeki dayak gözünüzü korkutmas›n; trenin seksen sekiz aya¤› mutlaka o bölgeye u¤urlu gelmifltir. Ayak de¤iflir, göz olur; o gözler mor mor olur, k›rm›z› mor olur ama bilmecenin cevab› de¤iflmez. Bir baflka bilmecede ise tren da¤dan tak›r tak›r, gümüfl- bak›r (demir-bak›r) ayaklar›yla gelmektedir ki, bu geliflin flenlikli bir gelifl oldu¤unu en çok çocuklar bilir. (Da¤dan gelir tak›r tak›r, ayaklar› gümüfl bak›r.) Bir zamanlar, hat boylar›nda, çad›rlarda, kulübelerde, yerine göre yar›s› koyun kuzu, inek buza¤› için ayr›lm›fl tek odal› toprak damlarda hayat sürenlerin çocuklar›, treni ilk gördüklerinde her vagona imrenerek bakacak ve bu ev bizim evimiz olsa diye iç geçirecektir. Karfl›dan ev gibi görünenin yaklafl›nca devleflmesini garipsemeyin, bu kadarc›k abart› bilmeceler için s›radan fleydir; üstelik devlerin masallarla oldu¤u gibi bilmecelerle de aras› iyidir. (Karfl›dan bakt›m ev gibi, yan›na geldim dev gibi.) Anadolu’da ka¤n›lar›n, at arabalar›n›n, yük kat›rlar›n›n en gözde ulafl›m arac› oldu¤u günler, henüz
FOTO⁄RAF: ÖZER KANBURO⁄LU
40
rahmetli olmam›fl büyükbaban›z›n daha da uzun olas› ömrü mesafesince ard›m›zda kal›r. ‹flte o günlerde bir trenin ne kadar yük çekti¤ini birileri lokomotifi delikanl›ya benzetmekle kalmam›fl, ona yetmifl hamal k›ymeti biçmifltir. “Bir delikanl› yetmifl hamal› al›p gidiyor” diyen “bir bilinmez” dostumuzun, eminiz, daha sonra bu fikri de¤iflmifl, yedi yüz hatta yedi bin hamal olmufltur belki ama, ne yapal›m, bilmece bir defa söylenmifltir. Treni de¤ifltirir beyaz tren, ekspres tren, mavi tren, h›zl› tren yapars›n›z; bilmeceyi de¤ifltiremezsiniz, Nuh der, peygamber demez…
Ben böylesini ne gördüm, ne duydum. Bilmeceye bak›n: “Koca ‹ngiliz cigara içer.” ‹flin tuhaf› cigara içen “Koca ‹ngiliz”in tren olmas› de¤il, flüphesiz ona bu yak›flt›rman›n yap›lmas›d›r. Sevgili Kamil Yeflil’in, K›rklar dergisinde yay›nlanan Üçüncü Mevki Günlü¤ü adl› öyküsünde “Televizyonda eski Türk filmlerinde, tepesi atm›fl, yanmak istiyormufl da bir türlü atefl almam›fl, körükle habire üfleniyormufl gibi gökyüzüne feryatla kar›fl›k kara dumanlar salan, yok yok fabrikalar dolusu tütün içerek yürüyen, koflan, koflturan trenler…” diye anlatt›¤› buharl›lar›m›z da herhalde
41
cigara içen Koca ‹ngiliz olmal›d›r. Bir de, “Canl› girer cans›za” bilmecesi vard›r ki, e can›m, böyle bilmece mi olur, nihayetinde vapur da, uçak da, otobüs de, kazalara sebep olmas›yla meflhur kamyonlar da cans›zd›r, diyerek, bunun bilmece olmad›¤›na dair delilleri bitmek tükenmek bilmeyen yük vagonlar› gibi ard arda s›ralayabilirsiniz. Bilmedi¤iniz, Anadolu ahalisinin bütün bu vas›talardan önce posta katar›n› tan›d›¤›d›r. “Biri gider, hepsi peflinden koflar.” Lütfen söyledi¤im cümleye s›radan bir tebessümle
burun k›v›rmay›n; bu, cümle olmakla birlikte, ayn› zamanda cevab› tren olan bir bilmecedir. Her zaman biri gider ve peflinden koflanlar bulunur. Lokomotifin gerçek anlam› da, mecaz anlam› da bu bilmecede gizlidir desem, evvel Allah bana yanl›fl biliyorsun diyecek sözlük bulunmaz diye düflünüyorum. “Ateflten at›, demirden kat›, insan icad›, Tanr› kuvveti” olan tren hakk›ndaki bilmeceler yazmakla, saymakla bitecek gibi de¤il. Keyifli oldu¤unu biliyorum ancak keyfin de bir s›n›r› vard›r; sabr›n›z› zorlamadan iki özgün bilmeceye daha tren
cevab›n› verecek bir bilen arayal›m. Biri, “Karabafl› nallad›m, ‹stanbul’a yollad›m” bilmecesidir ki, efli benzeri dünyada bulunmaz. Di¤erine gelince, aman dikkat, köprü de dahil her yerde “geçifl üstünlü¤ü” vard›r, zinhar önüne ç›kmay›n›z: “Bir kara ay› ard›ndan zincir sürükler…” Hat›r› kalmas›n, bu kadar tren bilmecesinden sonra bir de tramvay bilmecesi soral›m: “S›rt›ma biner, yorulmadan gider, fakat çok gevezedir, her zaman çan çan eder.” Elbette bildik; bu, tramvayd›r. Metro mu dediniz? O daha dünkü çocuk ayol, bilmecesi mi olurmufl?...
42
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
FOTO⁄RAF “Küçükçekmece’de Hayat” Foto¤raf Yar›flmas›
AL‹ ‹HSAN GÜLCÜ
Foto¤raf güzel bir hobi. Eskiden pahal› bir hobiydi ayn› zamanda. ‹yi bir foto¤raf makinesi alman›z yetmiyor, kaliteli filmlere sürekli bütçenizden pay ay›rmak, onlar› banyo ettirmek, karta bast›rmak ve sa¤l›kl› flekilde arflivlemek gerekiyordu. Dijital foto¤raf›n ç›kmas› ile foto¤raf konusunda bildi¤imiz her fley de¤iflmeye bafllad›. fiimdi dijital bir foto¤raf makinesi alman›z yeterli. Çekti¤iniz foto¤raflar› bilgisayara aktar›yor, seçtiklerinizi ister kendiniz karta bas›yor, isterseniz bir foto¤rafç›da bast›rabiliyorsunuz. CD ve DVD’lerde arflivlemek de oldukça kolay. Maliyetlerin düflmesi ile birlikte foto¤raf da yayg›n bir hobi olmaya bafllad›. Art›k an› dondurman›n daya-
Küçükçekmece’nin binbir yüzü n›lmaz güzelli¤ini daha çok insan keflfedebiliyor. Bu güzel hobinin bir yar›flmaya dönüflmesi ise olay›n boyutlar›n› geniflletip daha keyifli hale getiriyor. Normal zamanlarda rastlad›¤›n›z güzel bir görüntüyü çerçevelemek yerine sizi keflfetmeye, güzelini, daha güzelini aramaya, mükemmel görüntüler için araflt›rmaya, sab›rla beklemeye sevk ediyor. Biz, farkl› bir proje ile Küçükçekmece’nin tamam›n› foto¤raflama iflini üstlenince, yönetimden bir foto¤raf yar›flmas› düzenleme fikri geldi. Bizim iflimiz belgesel bir çal›flmayd›. Tüm mahalle ve semtleri, önemli cadde, sokak ve yap›lar›, tarihi ve turistik bölgeleri foto¤raflay›p, mevcut durumun bir doküman›n› ç›karmak istiyorduk. Çok h›zl› bir geliflmenin yafland›¤›, y›llard›r yat›r›m
yap›lmam›fl bu bölgenin kalk›nma ve güzelleflme hamlesinde nereden nereye gelindi¤ini anlatmak aç›s›ndan gerçeklefltirdi¤imiz bir projeydi. Yerden yapt›¤›m›z üç ayl›k bir çal›flmadan sonra iki helikopter çekimi ile bu kapsaml› çal›flmay› tamamlad›k. Foto¤raf yar›flmas› ise farkl› bir konuydu. Sanat a¤›rl›kl› bir yar›flmay› koordine etmek hem zahmetli, hem stresliydi. Ancak foto¤rafa gönül vermifl bir olarak bu tekliften kaçamayaca¤›m›z aç›kt›. Amaç, ‹stanbul’da tarihi ilk yerleflimlerin bulundu¤u bu bölgeye foto¤rafç›lar› çekmek, onlar›n gözüyle bölgenin güzelliklerini göz önüne ç›karmakt›. Ad› küçük olsa da Küçükçekmece büyük bir göldü. Ve güneflin bat›fl›n›n izlenebildi¤i en güzel yerlerden biriydi. Zik-
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Jüri de¤erlendirmesi oldukça hassas bir flekilde yap›ld›.
zaklar çizerek gölü Marmara Denizi’ne ba¤layan kanallar›n yan› s›ra Bal›kç› adas› ve Mimar Sinan Köprüsü, foto¤raf sanatç›lar› aç›s›ndan önemli mekanlard›. ‹lçe, s›n›rlar› itibariyle Türkiye’nin en büyük yerleflim bölgelerinden biriydi. Bünyesinde Halkal› ve Baflakflehir gibi Türkiye’nin uydu flehirlerini bar›nd›rd›¤› gibi, gecekondu bölgelerini de kaps›yordu. ‹lk iflimiz Türkiye Foto¤raf Sanat› Federasyonu ile irtibata geçmek oldu. Foto¤raf derneklerini bünyesinde toplayan TFSF, küçük bir ücret karfl›l›¤› yar›flmalara destek veriyor, foto¤rafa ilgi duyan herkese yar›flmay› duyuruyordu. Bununla da yetinmeyip ‹FSAK ve Foto¤raf Dergisi’nin de deste¤ini ald›k. TFSF’nin gönderdi¤i standart flartname örne¤ini Küçükçekmece’ye uyarlayarak jüriyi ve ödülleri belirledik. Beni k›rmay›p jüride yer alan foto¤raf sanatç›lar› ‹zzet Keribar, Nadir Ede, ‹brahim Zaman, Erdal Yaz›c› ve Murat Alpgüven ile Belediyeyi temsi-
len Baflkan Yard›mc›s› Recep Köse’ye bir kez daha teflekkür ediyorum. fiartnamemiz TFSF taraf›ndan be¤enilmiflti. Çünkü birçok yar›flmada oldu¤u gibi, ‘personel kat›lamaz, daha önce derece alm›fl foto¤raflar kat›lamaz’gibi gereksiz s›n›rlamalar getirmemifltik. Zaman s›n›r› bile yoktu. Önemli bir flart›m›z vard›, foto¤raflar Küçükçekmece’de çekilmifl olmal›yd›. Yar›flma için broflür ve afifller haz›rland›, bas›ld› ve da¤›-
t›ld›. Belediyenin internet sitesinden de duyuruldu. Yar›flma üç dalda yap›lacakt›: Dia, dijatal, bask›. Bir foto¤rafç› isterse üç dalda 30 ayr› foto¤rafla yar›flmaya kat›labilecekti. Her dalda, ayr› ayr› birincilere 3’er milyar, ikincilere 2’fler milyar, üçüncülere 1’er milyar ödül verilecekti. Her dalda 5 foto¤raf da 500 milyon TL mansiyon ile ödüllendirilecekti. Belediye, bir albüm haz›rlayacak, albüm için seçilecek foto¤raflara telif ücreti de ödenecekti. Daha önceki yar›flmalarda diji-
43
44
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay CRR’deki sergiyi gezerken...
Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay jüri üyemize ve yar›flmac›m›za plaketlerini verirken...
tal foto¤raflarla çok fazla oynand›¤›n› bildi¤imiz için rötüfl veya oynama yap›lmas›n› istemedik. Çünkü biz bilgisayarda elde edilmifl bir sanat eseri de¤il, bölgenin güzelliklerini ortaya ç›karacak foto¤raflar istiyorduk. Bir yar›flma düzenlemek kolay de¤ildir. Çünkü yar›flman›n adil ve tarafs›z olmas›, seçimin kimsenin itiraz etmesine f›rsat vermeyecek titizlikle yap›lmas› önemlidir. Bu yüzden jüri de¤erlendirmesi oldukça hassas bir flekilde yap›ld›. Foto¤raflar tek tek gözden geçirilip her dalda ilk eleme yap›ld›ktan sonra, ikinci elemeye geçildi. Son aflamada ise bir ad›m öne ç›kan foto¤raflar›n s›ralamas› yap›ld›. Derecelendirmede, ›fl›¤› en iyi flekilde kullanman›n yan› s›ra fo-
to¤raf›n Küçükçekmece’yi göstermesi de özellikle gözetildi. Birinci seçilen foto¤raflar konusunda ortak bir mutabakat vard›. Kalan s›ralama ise oylama sonucu belirlendi. Dia, dijital ve bask› dal›nda birincilik ödüllerinin, foto¤rafa gönül vermifl gençlere gitmesi do¤rusu foto¤raf sanat› ad›na sevindiriciydi. Ödül töreni güzel oldu. 50 x 70 boyutunda bast›r›lan foto¤raflar çerçevelenerek önce ödül töreninin yap›ld›¤› otelde, daha sonra Cemal Reflit Rey Konser Salonu’nda sergilendi. Bundan sonra da muhtelif yerlerde sanatseverlerin be¤enisine sunulacak. fiimdi yar›flmaya kat›lan
eserlerden seçilen foto¤raflar›n bir albümü yap›l›yor. Küçükçekmece’nin 2005 y›l›ndaki durumunu belgeleyen bu albüm yar›flmaya kat›lanlara oldu¤u kadar sanatseverlere de sunulacak. Bu foto¤raflar ayn› zamanda belediyenin muhtelif yay›nlar›nda da kullan›lacak. Oldukça kaliteli ve seviyeli bir flekilde yap›lan foto¤raf yar›flmas›na deste¤inden dolay› Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, bu konuda en fazla eme¤i geçen Bas›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürü Fatih Bolcan ile yar›flman›n sekreteryas›n› yürüten Yasemin fiimflek’e teflekkür ediyorum. Küçükçekmece’de yap›lacak yeni yar›flmalarda buluflmak dile¤iyle…
46
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
GEZ‹ Ürdün
YAZI VE FOTO⁄RAFLAR:
HAKAN YAVUZ
Gül kurusu bir kent: Petra 2 bin y›ll›k bir s›rr› sakl›yor Ürdün çölleri. Sapasa¤lam ama insans›z evler, gülkurusu rengindeki kayalara oyulmufl dev binalar, hiç ummad›klar› anda fliddetli bir sesle helak olan Semud kavminin feci ak›betini f›s›ld›yor ziyaretçilerine.
ster uzun bir Ortado¤u turunda olun, isterse sadece birkaç günlük bir ifl seyahatinde olun e¤er bir günlük bofl zaman diliminiz varsa mutlaka yapman›z gereken fley, Ürdün çölü ortas›nda bulunan ‘kay›p flehir’ Petra’n›n pefline düflmek olmal›. Çünkü hakk›nda çok fley duydu¤unuz, kutsal kitaplardan okudu¤unuz, arkeologlar›n hakk›nda ciltler dolusu eserler yazd›¤› antik kentin dayan›lmaz cazibesi, merakla birleflerek sizi çöle çekecektir. Bu tarih boyunca da böyle olmufltur. Hatta antik Petra’y›, fiam üzerinden M›s›r’a giden ‹sviçreli seyyah Johan Burckhardt
‹
duydu¤u bir menk›benin pefline tak›lmas›yla keflfetmifl, yüzlerce y›l süren uykusundan uyand›rm›flt›r. Haçl› Seferleri’nin ard›ndan tarihin derinliklerine gömülen ve unutulan Petra Burckhardt taraf›ndan yeniden keflfinden
sonra arkeologlar›n bafll›ca çal›flma alanlar› içerisinde yer ald›. Kay›tlara göre milattan önce 4. yüzy›lda bütün Mezopotamya’y› tehdit eden Perslerden kaçan Nebatiler, ulafl›lmas› çok zor olan Musa Vadisi’ne s›¤›n›rlar. Çöl düzlü¤ünün ve uç-
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
suz bucaks›zl›¤›n›n içinde yer yer kayalara oyulmufl, aralar›na dolanm›fl, üzerlerine ç›km›fl tafltan bir flehir infla ederler. Ölü Deniz’in 80 km güneyinde, Arap çölünün kenar›ndaki bu flehrin anfi tiyatrosu, tap›naklar›, saraylar› ve mezarlar› vard›
ki bunlar›n tamam› kaya bloklar›n›n oyulmas› suretiyle infla edilmiflti. Putperestlikleri ile bilinen Nebatiler tanr›lar› Duflara için dev tap›naklar infla etmifllerdi. Kulland›klar› dil Arapça’n›n temellerini teflkil eden Nebati-
lerle ilgili bilgilere Eski Ahit’in Tekvin bölümünde de rastlan›yor. Eski Ahit’te “Nebayot” denilen halk›n, Hz ‹brahim’in o¤lu ‹smail’in 12 o¤lundan en büyü¤ünün soyu oldu¤undan ve bu 12 soyun köyleri ile, obalar› ile M›s›r’a kadar olan topraklarda oturduklar›ndan söz edilmekte. Petra ile ilgili Ürdün’deki yayg›n kan› ise Kur’an—› Kerim’de yok edildi¤i bildirilen kavimlerden Semud’un yurdu oldu¤u yönünde. Semud kavminin yurdu Kur’an’da Hicir ismiyle an›l›yor. Hazreti Hud’un gösterdi¤i yola iman etmemekte ayak direyen Ad kavminin helakinden sonra bu bölgeye yerleflen Semud kavmi de zaman içinde azg›nl›¤a sapm›flt›. Yaklafl›k 10 bin kiflilik nüfusa sahip oldu¤u tahmin edilen Petra’da yaflayan Semud kavmi, Ad kavminin dillere destan yurdu ‹rem gibi azap yüklü f›rt›na ile y›k›l›p gitmesin diye evlerini kayalara oymufllard›. Salih (a.s) onlar› putperestlikten ç›k›p Allah’a iman etmeye ça¤›rd›. Kur’an’da anlat›ld›¤› flekliyle Semudlular, ‘Sen de bizim gibi bir insans›n, e¤er do¤ru isen bize bir mucize göster’ dediler. Mucize olarak gözlerinin önünde kayadan bir deve yarat›ld›. Fakat onlar azg›nl›klar›ndan vazgeçmeyip deveyi kesip yediler. Salih Aleyhisselam Semud kavminin bafl›na gelecek felaketi haber verip inananlarla birlikte flehri terk etti. Geride kalanlar›n ilk gün yüzleri sarard›, ikinci gün k›zard›, üçüncü gün ise kapkara oldu. Bu belirtilerden felaketin gelmekte oldu¤unu anlayarak büyük bir korkuya kap›ld›lar. Korkudan ç›ld›ranlar, hatta ölenler oldu. Sonunda korkunç bir ses gelerek Semud kavmini helak etti. Bir anda gelen o fliddetli ses Semud’un kayalara oyulmufl yurdunu sonsuz sessizli¤e bo¤du. Hazreti Peygamber’in (s.a.v), ashab› ile Tebük seferine giderken yolu bu bölgeye u¤rad›¤›nda bölgeyi tan›tt›¤›, hatta Hazreti Salih’in devesinin ç›kt›¤› kayay› bile gös-
47
48
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
terdi¤i kaynaklarda kay›tl›d›r. Bu rivayetlerde dikkat çeken bir nokta da Peygamber Aleyhisselam’›n ashab›n› azaba sahne olan bu mekanda fazla oyalanmamalar›, buradan su içmemeleri konusunda uyarmas›d›r. Yaklafl›k 100 kilometrekare alana yay›lan Petra’y› hakk›yla gezmek, tüm tepelerine t›rman›p, tüm vadilerinde yürümek istiyorsan›z dört befl günü gözden ç›karmak gerekiyor. fiehri ‘flöyle bir gezmek’ bile birkaç güne ancak s›¤abilir. Antik Yunan ve Roma uygarl›klar›yla ça¤dafl olan Petra her iki kültürün mimarisinden ve sanat›ndan fazlas›yla etkilenmifl. Asl›nda
Petra’da dönece¤iniz her köfle, izleyece¤iniz her patika sizi yeni bir kaya mezar›na ya da kült merkezine götürecektir. Her yer sürprizlerle dolu.
flöyle de denebilir. Petra; Efes türü klasik bir mimarinin Ihlara Vadisi türü kayal›k bir dokuya kaz›nm›fl halidir. Fakat bir farkla; burada her yer gül kurusu renginde. Petra kentini gezmeye bafllamadan sizi karfl›layan küçük bir köy var. Tüm geliri Petra üzerine kurulu Wadi Musa Köyü küçük pansiyonlarla dolu. Hat›r› say›l›r bir paray› ödedikten sonra antik kente girdi¤iniz zaman etraf›n›z› saracak at kiralamak isteyen kiflilerle s›k› bir pazarl›k yapmakta fayda var. Ama siz de benim gibi foto¤raf çekip her metresini keflfetmek istiyorsan›z akflam üzeri bir köflede, a¤r›yan ayaklar›n›za masaj yapmak zorunda kalabilirsiniz. Antik kentin ilk göze çarpan unsuru Obelisk Mezarlar olacakt›r. Yaklafl›k 40 adet bu tip mezar var ve ard›ndan da Al Madras ad› verilen kutsal alana
ulafl›l›yor. Nebati tanr›lar›ndan Duflara’ya adaklar›n adand›¤› bu alan sunaklar ve yaz›tlarla dolu. Buralardan sonra kendinizi dar bir geçitte buluyorsunuz. Yaklafl›k üç kilometrelik bu kanyon kaya masifinin tektonik hareketler sonucu yar›l-
mas›yla oluflmufl bir koridor. Kayalar›n yüksekli¤i zaman zaman 300 metreyi buluyor. Grilerin ve sar›lar›n birbirine kar›flt›¤› karanl›k geçit bitmeye haz›rlan›rken kayalara dantel gibi oyulmufl sütünlu dev bir yap› ç›kar karfl›n›za. Bu Petra’n›n en
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
büyük süprizlerindendir. Hazine olarak bilinen bu yap› ad›n›, korsanlar›n buraya define saklad›¤›n› anlatan 19. yy hikayelerinden alm›flt›r ancak asl›nda bir an›t mezard›r. Yüksekli¤i 40 metreyi bulan iki katl› yap› define avc›lar›n›n da gazab›na
u¤ram›fl asl›nda. Petra’n›n merkezine yaklafl›rken mezarlar›n, an›tlar›n say›s› art›yor. Antik tiyatroya gelmeden bafllayan ve arkas›na do¤ru devam eden mezarl›k, Tiyatro Nekropolü diye biliniyor. Do¤al bir yamaca yaslan-
m›fl 8 bin kiflilik antik tiyatro tipik bir Yunan eseri. Antik tiyatrodan sonra ise flehrin merkezi say›lan sütunlu yol geliyor. Bölgede yaflayan bedeviler buraya Firavunun K›z›n›n Saray› ad›n› takm›fllar. Ama ne tarihi ne de arkeolojik olarak bu ad›n bir karfl›l›¤› yok. Burada Petra’n›n en görkemli bölümlerinden birisi olan Nebati krallar›n›n kaya mezarlar› geliyor. Siz k›rm›z› kayalardaki görkemli mezarlar› incelemek isterken bir fleyler satmaya çal›flan bedevi çocuklardan yakan›z› kurtarabilirseniz tafl merdivenlerden zirveye kadar ç›k›p etkileyici manzaran›n tad›n› ç›karabilirsiniz. Biraz t›rmanmay› ve tabii terlemeyi gerektiren yolun sonunda ise Al Deir yani Manast›r var. Bu dev yap› Bizans devrinde kilise olarak da kullan›lm›fl. Yap›n›n bulundu¤u noktadan bat›da Wadi Araba’y›, güneydo¤usunda Musa Vadisi’ni ve Hazreti Harun’un mezar›n›n bulundu¤u Harun Da¤›’n› göreceksiniz. Bir di¤er t›rman›fl ise Madbah Da¤’›n›n üzerine yap›lacak. Kutsal yoldan bir buçuk saatlik ç›k›fl sizi Petra’n›n en kutsal alan›na, hayvanlar›n kurban edildi¤i Adak Meydan›’na getirecek. Daha ileride ise di¤er tarihi kal›nt›lar var. E¤er Petra’ya uçaktan bakarm›fl gibi bakmak istiyorsan›z Umm Al Biraya tepesine t›rmanmak gerekiyor. Ama hemen söylemek gerek bu t›rman›fl dar ve antik bir yoldan yaklafl›k 3 saatte yap›l›yor. Petra’da dönece¤iniz her köfle, izleyece¤iniz her patika sizi yeni bir kaya mezar›na ya da kült merkezine götürecektir. Her yer süprizlerle dolu; zaman zaman mimariye hayran olacak zaman zaman böyle bir medeniyetin nas›l olup da ans›z›n, geride hiçbir iz b›rakmadan ortadan kaybolmas›n› anlamaya çal›fl›p derin düflüncelere dalacaks›n›z. Ama her fleye ra¤men çöl s›ca¤›n›n bunaltan havas›na inat serin koridorlarda yürürken Petra’y› görmüfl olmaktan
49
50
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
MEDYA
YALÇIN ÇET‹NKAYA
müz insan›n›n yüzlerine hiç benzemiyor. Bak›fllar› farkl›, yüz ifadeleri farkl›. Yüz çizgileri, yüzünde adeta bir medeniyet deseni oluflturmufl. ‹nsana güven veriyor eski yüzler. Zarif, ince, sanattan anlayan insanlarm›fl eski yüzlerin sahipleri. Eski insanlar› eski foto¤raflara bakarak anlamaya çal›flmak, geçmifli onlar›n yüzlerin-
Eski yüzler… eski insanlar… eski müzikler… Yeni yüzler… yeni insanlar… yeni müzikler… ski foto¤raflar›n içine dalmak; e¤er bu foto¤raf bir eski ‹stanbul foto¤raf›ysa, Arnavut kald›r›ml› sokaklar›nda yürümeyi, flaflk›n bak›fllarla “ecnebi” foto¤rafç›y› izleyen, onun foto¤raf kadraj›n›n içinde yer almaya çal›flan insanlar›n yan›na sokulup onlarla sohbet etmeyi, bir k›raathanenin önünde oturup nargile tüttürmeyi hayal etmek bana büyük bir mutluluk veriyor. Ya da bir flehir hatlar› vapurunda, ‹stanbul beyefendileri ve han›mefendilerinin sohbetlerine kulak kabartmak… hele çoktan ölüp gitmifl, geriye bir tek foto¤raf› kalm›fl insanlar›n o solmufl foto¤raftaki yüzüne bakarak onu anlamaya çal›flmak, benim için ayr› bir zevk. Eski foto¤raflardaki eski insanlar›n yüzlerine bak›yorum. Günü-
E
den okumak, bugünü de daha iyi anlamam›za yard›mc› olabiliyor. Eski yüzlerdeki ifadeleri, günümüz insan›n›n yüzlerinde görebilmek neredeyse mümkün de¤il. Yeni yüzler insan› ürkütüyor, güven vermiyor. Yeni yüzler bencil, sald›rgan, hayat›n ötesini göremeyen, samimiyetsiz insanlar›n yüzleri sanki. Yeni yüzlerin sahipleri zevksiz. ‹çleri boflalt›lm›fl basit birer nesne adeta. Üretken de¤il, sadece tüketen. ‹taatkâr de¤il, isyankâr, kafas› karmakar›fl›k. Yeni yüzlerin sahipleri için kalitesiz ve ucuz olan daha önemli… ve bu insanlar›n say›s› da ne yaz›k ki durmadan art›yor. Yeni yüzlerin sahipleri birbirine çok benziyor ve bu yüz-
ler daha ziyade pop ve arabesk müzik konserlerinde, futbol maçlar›nda bir araya geliyor. Eski insanlar›n üretti¤i, dinledi¤i müzikler bugün birer klasik ve flaheser olarak adland›r›l›yor. Eski müzikler, zevk-i selim sahibi eski insanlar›n eserleri. Eski müzikler, eski insan›n bir göstergesi. Peki ya yeni yüzlerin sahiplerinin, yani yeni insanlar›n ortaya koydu¤u, üretti¤i veya dinledi¤i müziklere ne demeli ? Bu yeni mü-
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
ziklerin hiçbir müzik de¤eri yok denilse, pek de yanl›fl bir fley söylenmifl olmaz herhalde. Ama yeni insanlar, bu müzikleri be¤eniyor ve dinliyor. Yeni insanlar›n müzik zevksizli¤ini gören tüccar müzikçiler de bu müziklere yat›r›m yap›yor. Böylece ne oluyor, müzik ulvi bir sanat olmaktan ç›k›p, tabir câiz ise resmen aya¤a düflüyor. Unkapan›’nda üslenmifl olan zamane müzik tüccar›n›n standard›, neredeyse ülkenin müzik standard›n› belirliyor. Unkapan›’ndaki yaz›hanesinde oturan bir müzik tüccar›, gelece¤in starlar›n› seçiyor… inan›l›r gibi de¤il! Düflünüyorum da, acaba Itrî, Dede Efendi, Hac› Arif Bey gibi müzisyenler, bofluna m› gelip geçmifller bu dünyadan? Sanatç› art›k toplumun öncüsü olam›yor. Her fleyi belirleyen halk. Halk seviyorsa güzel. Çirkin olsa bile güzel. Pop, arabesk, fantezi mü-
zik… bütün bu müzikler, halk›m›z istiyor diye revaçta. ‹flin ilginç taraf›, bu müziklerin dinleyicileri birbirine çok benziyor. fiark›c›lar› da birbirinin ayn›s›. fiark›lar deseniz, onlar da öyle. Hepsinin içi bofl… dinleyebilmek için insan›n da içinin bofl olmas› gerekiyor. Çünkü içi bofl bir flark›, ancak içi bofl bir nesnede karfl›l›k bulabilir. Ben bu tür flark›c›lar› —birkaç tanesi müstesnâ— bu kitlenin s›rt›ndan para kazanan beleflçilere benzetiyorum. Yapt›klar› her fley peynir ekmek gibi sat›yor. Kalite deseniz yok. Dinleyicinin kalitesine bak›yorsunuz, o da yok. Yani “tencere yuvarlanm›fl, kapa¤›n› bulmufl”. Ne söylerseniz söyleyin, flark›c› flu flark›y› tutturmufl gidiyor: “Halk bizi istiyo gurban!” Theodor Adorno, Frankfurt okulu mensuplar›ndan bir düflünür. Müzik sosyolojisi alan›nda da önemli çal›flmalar› var Adorno’nun. Adorno, bu tür din-
leyiciler için a¤›r ifadeler kullanm›fl. O, modern dinleyicinin ya da seyircinin davran›fl biçimini, insanl›ktan ç›kart›lm›fl hatta insanl›kla ba¤lar› kopart›lm›fl flizofrenik bir davran›fl biçimi olarak kabul ediyor. Haks›z da say›lmaz. Popçular›n, arabeskçilerin konserlerinde, bir dinleyicinin; hayran› oldu¤u flark›c›n›n yan›na yaklaflt›r›lm›yor diye vücudunu jiletle do¤ramas›n›n, konser s›ras›nda flark›c›ya olan afl›r› sevgisinden dolay› düflüp bay›lmas›n›n, sald›rganlaflmas›n›n normal bir davran›fl biçimi olabilece¤ini herhalde hiç kimse söyleyemez. Yine Adorno’ya göre, popüler müzikteki bu durum, ileri kapitalist toplumlardaki tüketici zevkinin yozlaflmas›n› yans›tmaktad›r ve bu yozlaflmay› desteklemektedir. Standartlaflm›fl otomobil üreten bir montaj fabrikas›, ayn› zamanda b›kk›n, duygusal bak›mdan uyuflmufl, hatta bitip tükenmifl ve edilgen iflçiyi üretmektedir. “Halk” asl›nda sa¤lam bir kriter de¤il. Halk›n zevkleri, rafine zevkler de¤il. Bu güzelim türküleri, klasik eserleri bize b›rakan halk, bugünkü “halk” de¤il. Biryerlerde bir fleyler de¤iflime u¤rad›. Onun için eski yüzlerle flimdiki yüzler, birbirine hiç benzemiyor. Yine de umudu elden b›rakmamak gerekiyor. Öyle zannediyorum cumhuriyet dönemi içerisinde bu halk, zevksizli¤in dibini buldu. Belki bundan sonra iyi fleyler olabilir. Müzik çok önemli bir alan. “Toplumsal kalite”nin bir göstergesi. Bunlar› düflünürken, flu sesi duyar gibi oluyorum: “Halk bizi istiyo gurban!” Ama halk› elefltirirken, belli bir kesimi de ay›rmak gerekiyor.
51
52
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
GÜZEL EV‹M
NURAN ÜRKMEZ
Söyleyin bahçeler..! rguvanlar açt›¤›nda, ‹stanbul’da Yaflama Sanat›’n›n yazar› Doç. Dr. Halûk Dursun’la bir Bo¤az turuna ç›kabilen nasiplilerdenseniz mutlaka bilirsiniz; Bo¤azdaki yal›lar›n bahçelileri, genifl korular ortas›nda imar
E
edilenleri Türklere, bitiflik nizam infla edilmifl yal›larsa daima az›nl›klara aittir. Yani bir yal›n›n Müslüman Türk’e ait olup olmad›¤›n› bahçeler size söyler. Sadece Bo¤az’da de¤il, ‹stanbul’un genel manzaras› içinde eski Türk evinin bahçelerle iliflkisi mutlakt›r. Kültür araflt›rmac›lar›, yak›n vakitlere kadar ‹stanbul’da bahçesiz Türk evinin varolmad›¤›na iflaret edip, evlerdeki hususi bahçelerin yan›nda vücuda getirilmifl umumi çiçek bahçelerinden söz ederler. Refik Ahmet Sevengil devir devir ‹stanbul’un çiçek bahçelerini ele al›rken, ‹stanbul bahçelerinin onbeflinci as›rda Türklerle birlikte ço¤almaya bafllad›¤›n›, Kanuni Devri’nde daha da geniflledi¤ini ve IV. Murad’›n padiflahl›¤›nda ve III. Ahmet’in saltanat y›llar›nda pek ehemmiyetli hale geldi¤ini anlat›r. O zamanki bahçele-
rin en önemlisi Topkap› Saray›’ndaki Hasbahçe imifl. Bu k›smen flimdiki Gülhane Park›’n› da içine alan bir bahçedir. Eski ‹stanbul’un meflhur ve mutena bahçelerinden baz›lar› flunlar: Tersane Bahçesi, Dolmabahçe, Kandilli bahçesi Çaml›ca bahçesi, Bo¤aziçi’nde Sultaniye, Çubuklu, Istavroz, Üsküdar bahçeleri ve Emirgân’daki büyük bahçe… IV. Murad Revan’› fethetti¤i zaman oran›n Han› olan Mirgüne Yusuf Han’› beraberinde al›p ‹stanbul’a getirir, Bo¤aziçi’nde Emirgân’da bir büyük bahçe vücuda getirip, buray› içinde yapt›rd›¤› ‹ran üslubundaki binalarla beraber Yusuf Han’a hediye eder. Emirgân bahçelerinin hikayesi de budur. Asl›nda bahçelerin, çiçeklerin, eski Türk evinin olmazsa olmazlar› oldu¤unu anlamak için öyle esasl› araflt›rmalara
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
MUTFAK F›r›nda Mantarl› Makarna Malzemeler: 100 gr. Margarin 250 gr. mantar (Hafllanm›fl) 15 bardak su 500 gr. içi delikli çubuk makarna 3 adet yumurta 5 su barda¤› Süt (S›cak) 1 çay kafl›¤› karabiber 1 çay kafl›¤› Hindistan cevizi Tuz 100 gr Kaflar peyniri (rendelenmifl)
da gerek yoktur. Bir çiçe¤in bir devre ad›n› verdi¤i bir geçmifle sahibiz. Lale Devri’nde çiçek ticaretinin mücevherat ticareti halini ald›¤› bilinen bir gerçek. ‹stanbul’un o meflhur çiçek bahçelerinin pek az›ndan sadece küçük birer parçan›n bugüne kald›¤›n› hepimiz biliyoruz. Evler ve bahçeler iliflkisi de en iyisinden, apartmanlar›m›z› çevreleyen, üzerine çim ekilmifl, birkaç a¤açla canland›r›lm›fl küçük toprak parçac›klar›yla s›n›rl›. Tabi bu söyledi¤imiz de Erenköy, Feneryolu, Çengelköy vb. baz› mutena semtler için geçerli. Art›k o güzelim bahçeler, Abdülhak fiinasi Hisar gibi nevbahar› kasr suretinde görebilmifl yazarlar›n adeta koklayarak okudu¤unuz güzelim yaz›lar›nda mevcut: “Bo¤aziçinin hemen kendine mahsus gibi duyulan kokular› vard›r; iyod, yosun, ozon, deniz kokular› ve o zamanlarda bunlara birçok taraflardan çiçek kokular› gelir, kar›fl›rd›. Tabiat sevgisi bir de çiçek muhabbeti fleklinde görülürdü. O zaman›n insanlar› için çiçekler de mevcut olan, sevilen birfleydi. Onlar›n da hayatta ve günün saatlerinde yerleri vard›. Her evde, bahçelerde, sofalarda, odalarda, saks›larda, çiçekliklerde çi-
çekler bulunur ve han›mlar odalar›n silinip süpürülmesinden sonra bunlar›n yerlerine yerlefltirilmesiyle meflgul olurlard›. Çiçekler de genifl ruhlu, aç›k renkli, ayd›nl›k içli, Bo¤aziçi’ne aç›lm›fl pencereli, avizeli, genifl odal› yal›lara elbette darac›k odal› küçücük bir apartmana yaraflt›¤›ndan daha çok yak›fl›rd›. Yal›lar›n içi bahar›n genç teni gibi kokard›. Her gece çiçek saks›lar› yat›lacak odalardan ç›kar›l›r, sofalara b›rak›l›rd›. Fakat çiçek kokular› bahçelerden yal›lara yükselerek aç›k caml› odalardan içeri girerdi. Akflamlar› baz› balkonlar› vücutlar›yla, kokular›yla bir tente gibi saran mor salk›mlar›n kokusu d›flar› taflar, yollar› kaplard›. Korular ve bahçeler önlerinden geçen kay›k ve sandallar, su üstünde bir de çiçek kokular›n› yararak geçerlerdi. Suphi Paflazade Sami Bey’inki gibi baz› yal›lar›n serleri meflhurdu. Korulardan, bahçe duvarlar›ndan taflan kokularla bütün Bo¤aziçi en kat› kalpleri yumuflatarak, rikkate getirecek bir duygu ile çiçek kokard›. Düflünsek, çiçeklerin kokusu büyük bir flefkat de¤il midir? Tabiat›n içindeki bir iyilik ve güzellik dünyas›na bu kokulardan geçerek var›lamaz m›?”
Haz›rlan›fl›: Tavada k›zd›r›lm›fl ya¤›n içine mantarlar› koyup, 2 dakika kar›flt›rarak sote edelim. Makarnay›, kaynayan suyun içinde bir çorba kafl›¤› tuz ile 7 dakika piflirelim. Suyunu süzüp makarnay› ve mantar› f›r›n tepsisine koyal›m. Çukur bir kap içinde yumurtay›, sütü, karabiberi, Hindistan cevizini ve tuzu 1 dakika ç›rpt›ktan sonra makarnan›n üzerine boflaltal›m. Üzerine kaflar peyniri serpifltirerek orta dereceli f›r›nda 30-35 dakika kadar piflirelim. Biraz so¤uduktan sonra istedi¤imiz flekilde keselim. Makarnam›z servise haz›rd›r.
53
54
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
TAR‹H
ERSAN ULUSAN
Antikalar Park› Osmanl› döneminde bir sayfiye yeri olan Küçükçekmece, MÖ 2. yüzy›la kadar gerilere giden bir geçmifle sahip. “Antikalar Park›” Küçükçekmece’nin tarihine ›fl›k tutuyor. üçükçekmece Antikalar Park› ile ilgili olarak Bohemya as›ll› bir Alman olan Hans Dernshwam’›n (1494-1568) verdi¤i bilgiler, bize buran›n XVI. yüzy›ldaki
K
durumu ve belki de daha eski devirleri hakk›nda bilgi vermektedir. Hans Dernschwam, Kanuni Sultan Süleyman zaman›nda Avusturya Kral› Ferdinand’›n Osmanl›’ya y›ll›k vergisini ödemek için gönderdi¤i kafilenin içinde kendi hesab›na hareket eden özel bir yolcu idi. Kafile 25 A¤ustos 1553’te Haliç’e ulafl›r. Ancak o s›rada Osmanl› Hükümdar› ‹ran Seferinden dolay› Amasya’da bulunuyordu. Kafile mecburen Amasya’ya gidip, y›ll›k vergiyi padiflaha sunmufl, sonra da ayn› yoldan geri dönmüfltür. ‹flte, Hans Dernshwam Küçükçekmece ve dolas›yla da bugün “Antikalar Park›” olarak bilinen yer hakk›nda s›n›rl› olsa da bize bilgiler vermektedir. Küçükçekmece ile ilgili olarak notlar› aras›na flu cümleleri alm›flt›r: “‹lk günden, ‹stanbul’a gelirken geceledi¤imiz Kucuk Czekmedi (Küçükçekmece) ye geldik. Yolumuza devam ettik. Gölü denize ba¤layan dil (uzant›) üzerindeki köprüyü geçerek Biug Czekmedi (Büyükçekmece) ye ulaflt›k. Bugün afla¤› yukar› 6 millik bir yol aflm›flt›k. Küçükçekmece, tepe üzerindeki bir köy. Alt taraftan k›smen denizden, k›smen de
baflka yerlerden gelen sulardan oluflan bir göl var. Gölün en dar yerinde yüksek kald›r›m döfleli bir yol ve bir köprü bulunmakta.” Hans Dernschwam, “Antikalar park›” hakk›nda flunlar› belirtiyor: “Vaktiyle ba¤, bahçe ve tarlalar›n bulundu¤u yerde flimdi bir mezarl›k var. Burada baflka bir yerden getirildi¤i anlafl›lan çok güzel yuvarlak mermer tafllar ve herhangi bir kiliseden al›nm›fl büyük bir sütun gördük.” Baflka kaynaklarda bahsedilen region adl› flehrin Küçükçekmece’nin yukar› kesimlerinde bulundu¤u, afla¤›da, gölün hemen yukar›s›ndaki yerlerde mezarl›klar›n bulundu¤u kay›tl›d›r. Region antik kentine ait en eski bilgilere MÖ 2. yüzy›la ait kaynaklarda rastlamaktay›z. Roma ‹mparatorunun en önemli yollar›ndan biri olan ve Bizantion’u Avrupa’ya ba¤layan Via Egnatia, Region’dan geçerdi. VI. yüzy›lda önündeki denizde gemilerin demirledi¤i, bilinen Region, bu yüzy›l›n ortalar›ndaki fliddetli depremde büyük bir ölçüde y›k›ld›. Region’daki Stratonikos ve Kallinikos kiliselerinin bu depremde yerle bir oldu¤u bilinir. Region’un ikinci y›k›m› IX. yüzy›-
Gravür: Küçükçekmece Vormser, Le Petit. José Maria Jouannin–Jules Van Turquie, Paris, 1840, s. 276–277
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
l›n bafllar›nda oldu. Konstantinopolis surlar› önüne kadar ilerleyen Bulgarlar, Region’u yak›p y›kt›lar. Buradaki ahflap köprü, imparator I. Justininanos taraf›ndan k›smen tafl olarak, 9. yüzy›lda ise I. Basileis taraf›ndan da kagir olarak yap›lm›flt›r. ‹stanbul’un fethinden önce Region’un terk edildi¤i san›lmaktad›r. Rumeli Beylerbeyi Karaca Bey taraf›ndan ele geçirildi. 1445’te Fatih’in emri ile flehir onar›ld›. Köprü tamir edildi. Region ‹stanbul’un Rumeli’ye aç›lan kap›s›yd›. ‹stanbul’a girifl ve ç›k›fllar, Köprü üstünde kurulmufl olan bostanc› karakolunda denetlenirdi. M›s›r’dan gelen ve I. Süleyman’a bafl defterdarl›k yapan Abdülselam Bey, Küçükçekmece’de medrese, zaviye ve imaret yapt›rm›flt›r. Küçükçekmece yak›nlar›nda padiflahlara ait kas›r ve av köflkleri, elçilik heyetlerinin konaklad›klar› bir de kervansaray bulunmaktayd›. Bu kervansaray, Hans Dernsshwam’›n bahsetti¤i “bir yamaç üzerinde, arazi dik oldu¤u için s›rtta yap›lan, ›hlamur a¤açlar› aras›nda; flad›rvan› ile Viyana saray› etraf›ndakilere benzedi¤i”ni söyledi¤i
kervansaray olmal›d›r. 19. yüzy›l›n ortalar›nda ço¤unlu¤u Türklerden oluflan insan say›s›, 300 kadarken bu say› yüzy›l›n son çeyre¤inde (1878 tarihli vilayet salnamesine göre) 1824 kifli olmufltur. Osmanl› zaman›nda Küçükçekmece sayfiye yeri (yazl›k oturulacak yer) ve gezi yerleri ile dikkati çekmekteydi. Ayr›ca kaynaklar, göl kenar›ndaki kebapç› dükkanlar›n›n varl›¤›ndan bahsederler. Cumhuriyet sonras›nda da buralar gezi ve piknik yeri olarak tercih ediliyordu. fiimdiki haline gelinceye kadar geçirmifl oldu¤u süreçte, bofl ve uzun tahtalar, tilki avlamak için gelinen av sahas›, göçebe çad›rlar›n›n kuruldu¤u yer, çocuklar›n k›fllar› ya¤an kar ile k›zak kaymak için kofluflturduklar› yokufl olarak an›lm›flt›r. Küçükçekmece ile ilgili olarak 18. yüzy›la ait “Ahkam Defteri”nde geçen baz› olaylar: 1-Küçükçekmece ‘de Baruthane yak›n›ndaki köprünün tamiri için keflfinin yap›l›p masraflar›n›n bildirilmesi ile ilgili olarak 1761 tarihli hüküm. 2-fierife Saliha ve fierife Habibe nam›ndaki kad›nlar›n, Abdülselam Vakf›n›n tevliyeti ve Vak›f
mallar›n›n tasarrufu ile ilgili olarak hak iddia etmeleri ile ilgili olarak 1746 tarihli hüküm. 3-Küçükçekmece’de medrese tabhanenin üzerindeki kurflunlar›n çal›nmas› ile ilgili olarak suçlular›n yakalan›p fler-i mahkemede yarg›lanmalar›na dair 1745 ve 1746 tarihli hükümler. 4-Küçükçekmece nahiyesine ba¤l› Anbarl› karyesinde aç›lan meyhane hakk›nda çevre ahalinin flikayeti ve kald›r›lmas› ile ilgili 1748 tarihli hüküm.
Gravür: Küçükçekmece Vormser, Le Petit. José Maria Jouannin–Jules Van Turquie, Paris, 1840, s. 270–271
55
56
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Prof. Dr. ‹skender Pala
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Bir ‹stanbul Masal›—I kenti “Kutlulu¤un kap›s›” anlam›na Dersaadet, “yönetimin stanbul... fiiir gibi bir ad... Ve ‹stanbul, fliir kadar ulu bir efli¤i” anlam›nda da Âsitâne gibi s›fatlarla anmifllar. flehir... Tarih boyunca krallar›n ve sultanlar›n rüyalar›n‹ki bin y›l boyunca ‹stanbul, Akdeniz ve Ortado¤u dünda yaflam›fl kent... Tam da iki denizin ellerini birlefltirdiyas›n›n di¤er kentleri gibi yöneticileri, kurumlar›, okullar›, ¤i, iki k›tan›n kucaklaflt›¤› yerde... ‹ki denizin ortas›nda bir pazarlar›, evleri ve e¤lence mekanlar›na sahipti. Di¤er güzel inci.... Görenin bir daha görmek istedi¤i, yaflayan›n kentlerden fark› ise bütün ortaça¤ boyunca dünyan›n en kabaflka yerde yaflayamad›¤›... ‹stanbul’da yaflay›p da bu kenlabal›k nüfusunu tafl›m›fl olmas›yd›. Bizantium kentinde Sati sevmeyen kim ola!?.. rayburnu’ndan flimdiki Unkapan›’na kadar olan k›s›mda tiBizas kral önce denizini ve karas›n› sevmifl buralar›n, caret, bal›kç›l›k ve denizcilikle ilgili kurumlar yer al›r; evler sonra co¤rafyas›n› manzaras›n› sevmifl. Sevmifl de severek de o bölgelerin yamaçlar›ndan yukar›lara do¤ru s›ralan›rd›. kurmufl bu kenti. Kaç bin y›l önce hem de... fiehrin kuruluDaha yukar›da, flimdiki Sultanahmet Meydan›’na do¤ru ‹mfluyla ilgili say›s›z hikaye vard›r bu yüzden. Mesela Bizansparatorluk saray› vard› ve baz› yönetsel bürolar ile senato l›lar›n çocuklar›na anlatt›klar› bir efsaneye göre Megaral›ve Hipodrom burada yer al›yordu. Hipodrom yaln›zca bir lar, kendilerine yeni bir kent kurmak için, güzel bir günde, e¤lence sirki de¤ildi tabii. Burada mahbafllar›nda kral Bizas ile yola ç›km›fllar. kemeler ve baz› belediyecilik bürolar› da Delfi büyücüsüne kuracaklar› kentin nevard›. (‹lber Ortayl›, s. 206 harita). ‹kibin rede olmas› gerekti¤ini sormufllar. “KörBu sat›rlar› okurken y›l boyunca gittikçe büyüyen kent bir yanler memleketinin karfl›s›nda!” demifl büsempozyumda Fatih’in dan Bizans surlar›n›n içinde yaflarken diyücü. Megaral›lar dolafla dolafla flimdiki ‹stanbul’u ald›¤› vakit ¤er yandan günlük yiyecek ve yakacak Sarayburnu’na gelmifller. Topkap› Saray›gayrimüslimlere ihtiyac›n› da flehrin d›fl›ndan karfl›lamaya n›n bulundu¤u yerden karfl› sahile bakt›kgösterdi¤i toleranstan, ‹spanya’dan kaç›p bafllad›. lar›nda bir de ne görsünler... Kuytulara s›Osmanl›’ya s›¤›nan Fatih Sultan Mehmet kenti fethetti¤ink›flm›fl, küçük evleri olan bir kasaba. BuYahudilerden de y›llardan 1453, aylardan May›s ve günras› flimdi bizim Kad›köyü dedi¤imiz Kalbahsediliflini hat›rlad›m. lerden Sal› idi. At›n›n üzerinde z›rhlar›na kedon’mufl me¤er. Bizas kral ve adamlar›, bürünmüfl olarak Topkap›s› surlar›ndan flimdiki Sarayburnu gibi manzaras› ve güiçeriye girdi¤inde daha pek geçti; 21 yazelli¤iyle dikkat çeken bir yer dururken, fl›ndayd›. fiehrin kuflatmada y›k›lan duvarlar›n› kültür tu¤lakarfl›da, küçük bir koyda flehir kuran Kalkedonlular›n kör s›, sanat harc› ve bilim çimentosuyla örmeyi planl›yordu. Bir olduklar›n› düflünmekten kendilerini alamam›fllar ve büyükenti k›l›ç zoruyla almak, oraya sahip olmak say›lmazd›; tam cünün bahsetti¤i “körler memleketini” bulduklar›n› düflünetersine flehrin surlar›ndan öte insanlar›n›n gönüllerini fetrek flehirlerini buraya kurmufllar. O zamanlar buras› zeytin hetmek gerekiyordu. O bunun için elinden gelen her fleyi a¤açlar›yla örtülü imifl. Megaral›lar kentin ad›n›, çok sevyapt›; okullar, kütüpaneler, sanat atölyeleri kurdu; dünyan›n dikleri krallar›n›n ad›ndan dolay› Bizantion koymufllar. Tadört bir yan›ndaki sanatç›lara seslendi: Ey sanatç›lar! Kenrih kitaplar› bu olay›n, Hz. ‹sa’n›n do¤umundan 658 y›l önce time gelin; atölyelerinizi ve geçiminizi haz›r bulacaks›n›z!.. oldu¤unu yaz›yor. Ama daha sonra Bizantium’un ad› de¤iflip Bilginlere de seslendi elbette: Ey bilginler! ‹stanbul’a durmufl. Ortaça¤da pek çok ulusun onu baflgelin, kütüphaneler ve laboratuvarlar›n›z› haz›r bulacaks›ka bir ad ile anmas› da var tabii. Bu yüzden n›z! dünyada en çok ad› olan kenttir ‹stanbul. Böylece köhnemifl, içten içe çürümüfl olan Bizans’›n büTarih boyunca ‹stanbul’u seven ve oraya tün kurumlar› yeniden kurulmaya, Konstantinepol’de yaflasahip olmay› hayal eden krallar kadar ma sevinci yeniden gülümsemeye bafllad›. Sultan II. Bayeçoktur ad›. Aleksandra, Ya¤furiye, Pozanzid devrinde flehir art›k Bizas’›n kurdu¤u flehirden çok farktium, Konstantiniye, Konstantinopol, Kosl›yd›. Dikilitafllar ve kulelerin yan›nda kubbeler ve minaretin, Çakdurkan, Sakalya ve di¤erleler de ‹stanbul ufkunu süslemekteydi. Kanuni zaman›na geri... Evliya Çelebi bu isimleri lindi¤inde kent yüzy›llard›r özledi¤i en gerçek kimli¤ine, tek tek sayd›ktan baflka demüslüman kent görünümüne kavufltu. ¤iflik diller ve milletlerdeki Bu, halk›n›n hepsinin müslüman oldu¤u anlam›na gelmiadlar›n› da liste halinde veyor tabii. Çünkü ‹stanbul her devirde birkaç dinin birlikte rir. yaflad›¤› bir flehir olmufltur. Hiçbir kimsenin inanc›na s›n›rPeygamberimizin hadilama getirilmedi, hir bir ›rk›n ayr›cal›¤› düflünülmedi. Zaten sinde flehrin ad› Konstant›atalar›m›z›n büyüklü¤ü, bu hoflgörü ortam›n› yaratm›fl olmaniyye olarak geçer. Türk lar›ndand›. Bat› dünyas›nda Engizisyon fliddet estirip insantarihinde ise ‹stanbul ollar› cay›r cay›r yakarken veya dünyan›n pek çok yerinde zumufltur. Atalar›m›z bu güzel
‹
56
58
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
YÖNET‹M ‹stanbul ‹l Genel Meclisi
‹l Genel Meclisi’nde Küçükçekmece
l Özel ‹daresinin karar organ› olan ‹l Genel Meclisi ildeki seçmen say›s›na göre seçilen üyelerden oluflur. 225 üyeden oluflan ‹stanbul ‹l Genel Meclisinde ilçemizi Adalet ve Kalk›nma Partisi’nden Sait K›l›ç, Ferhat Y›ld›z, Recep fiencan, Kamil Çak›r, Burhan Er, ‹smail Hakk› Tunç, ‹smail Y›lmaz ve Nedim Uzun, Cumhuriyet Halk Partisi’nden Metin Kavuk ve Gülüzar Kurt olmak üzere on kifliyle temsil etmektedir. ‹l Genel Meclisi anahatlar›yla Köy, Sivil Savunma, Tar›m-Veteriner, Gençlik ve Spor, Sosyal, Sa¤l›k, ‹lkö¤retim, Karayollar›, Emniyet-Güvenlik, SSK Sa¤l›k, Vak›f ve Bay›nd›rl›k hizmetlerini yürütmektedir.
‹
‹l Genel Meclis Üyeleri
Burhan Er—AKP
Ferhat Y›ld›z—AKP
Sait K›l›ç—AKP
‹smail Hakk› Tunç—AKP
‹smail Y›lmaz—AKP
Kamil Çak›r—AKP
Recep fiencan—AKP
Nedim Uzun—AKP
Gülizar Kurt—CHP
Metin Kavuk—CHP
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
‹l Genel Meclisi’nin ilçemizdeki hizmetleri Göreve baflland›¤›nda di¤er ilçeler içinde en fazla ma¤dur edilen ilçemizle ilgili acilen çal›flmalara baflland›. Kaymakaml›k, Belediye, Millî E¤itim, Emniyet ve Sa¤l›kla ilgili koordinasyon toplant›lar› düzenleyip durum tespiti yapt›ktan sonra teklif ve önergelerle kurumlar›n ihtiyaç ve eksikleri tamamlanmaya baflland›. Milli E¤itime alt› yeni okul kazand›r›ld›. Bunlar; Çaml›kalt› Mevkii ‹ÖO, Halkal› Toplu Konut 3. Etap ‹ÖO (1), Mustafa Kemal Pafla ‹ÖO, Nasreddin Hoca ‹ÖO (ek bina), Sefaköy Sultanmurat ‹ÖO, Sö¤ütlüçeflme ‹ÖO (ek bina)’dur. Depremde hasar görmüfl ve büyük onar›ma ihtiyac› olan 17 okulun güçlendirme inflaat› tamamland›. Çeflitli okullar›n bilgi teknolojisi s›n›flar› kuruldu. Sa¤l›k alan›nda ise ihtiyac› olan yerlere malzeme temininde bulunuldu. 15 okulun büyük onar›m ifli ihale edildi yap›m aflamas›ndalar.
‹l Genel Meclisi’nin ilçemize yönelik projeleri Daha önce çal›flmalar›n› bitirip ihale aflamas›na getirilen Mustafa Pars ‹ÖO‘nun eski binas› y›k›l›p yerine yenisi yap›lmaktad›r. Halkal› Toplu konut 3. Etap ‹ÖO(2)’nun da binas› yap›lmaktad›r. Mevcut okullardan onar›ma ihtiyac› olan 14 okulun (Alattin Keykubat ‹ÖO, Dr. Hulusi Behçet ‹ÖO, Göktürk ‹ÖO, ‹smail Hakk› Uluda¤ ‹ÖO, Kaya Sebati Tuncay ‹ÖO, Kocatepe ‹ÖO, Kumsal ‹ÖO, Malkoço¤lu ‹ÖO, Mareflal Fevzi Çakmak ‹ÖO, Mustafa Eravutmufl ‹ÖO, Osman Zeki Üngör ‹ÖO, Remzi Yurtsever ‹ÖO, Tayfur Sökmen ‹ÖO, Yenimahalle ‹ÖO, )
ihalesi yap›l›p takviye inflaatlar› yap›lacakt›r. ‹nönü ‹ÖO, Malkoço¤lu ‹ÖO, fiehit Binbafl› Bedir Karab›y›k ‹ÖO, Atatürk ‹ÖO, Büyük Halkal› ‹ÖO, Mareflal Fevzi Çakmak ‹ÖO, 700.y›l Osmangazi ‹ÖO, Tayfur Sökmen ‹ÖO, ve Osman Zeki Üngör ‹lkö¤retim Okullar›n›n do¤algaz dönüflümleri yap›lacakt›r. Halkal› Yetifltirme Yurdu binas›n›n da do¤algaz dönüflümü çal›flmalar aras›ndad›r. Geliflen ve de¤iflen dünyaya ayak uydurabilmek amac›yla 14 okulda bu y›l Bilgi Teknolojisi S›n›f› kurulacak. Bu okullar Alaattin Keykubat ‹ÖO, Alt›nflehir ‹ÖO, Halkal› Günefl ‹ÖO, ‹TO Kanarya ‹ÖO, Mustafa Kemal Pafla ‹ÖO, Ö¤retmen Yusuf Kardefl ‹ÖO, Penyelüks Hasan Gürel ‹ÖO, Tepe ‹ÖO, Zühtü fienyuva ‹ÖO, Tafltepe ‹ÖO ve 80. y›l ‹ÖO’dur. Halkal›’da depremden zarar gören ve y›k›m› yap›lan Rehberlik ve Araflt›rma Merkezi yerine yenisinin yap›m çal›flmalar› bitmifl durumdad›r. Sa¤l›k alan›nda ise mevcut sa¤l›k ocaklar›n›n eksikleri giderilmeye çal›fl›lmakta ve her mahalleye en az›ndan yeni bir
sa¤l›k oca¤› yap›m› düflünülmektedir. Özürlülerle ilgili rehabilitasyon merkezi için arsa temini yap›ld›.Yap›m› için çal›flmalar son aflamas›na gelmifl durumdad›r. ‹lçemizde bulunan 400 yatakl› hastanenin bitirilmesi için bütçeden yeterli pay ayr›ld› 2006 y›l› içinde bitirilecektir. Bahçeleri müsait olan okullara prefabrik spor salonlar› ve en az iki yere spor kompleksi inflaat› yap›m› için görüflmeler ve çal›flmalar bitmifl durumdad›r. Belediyeyle devam eden görüflmeler sonucunda imar› tamamlanm›fl yerlere ihtiyac› olan okul,sa¤l›k oca¤› ve spor kompleksi yap›m› için gerekli altyap›lar›n oluflturulmas› için azami gayret gösterilmektedir. Y›llard›r ma¤dur edilen ilçemizin çehresini de¤ifltirecek yeni projeler üretip hayata geçirebilmek için baflta Belediye Baflkan›m›z ve ekibi, ‹l Genel Meclis Üyelerimiz, Belediye Meclis Üyeleri ve ilçemizdeki kurum ve kurulufllar›n idarecileriyle koordineli olarak çal›flmaktad›r. Her fley Küçükçekmece için Her fley ‹stanbul için Her fley Türkiye için.
59
60
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
PS‹KOLOJ‹ KULÜBÜ
MEL‹KE DORUK
ebe¤in gelifli aile sistemi içinde yeni bir dalgalanmaya sebep olmakta. Aile içindeki dinamiklerin yap›s› yeni bir anlam yüklemesi ile farkl›laflmakta. Peki efller bundan nas›l etkilenmekte? Birbirini seven, yaflamlar›n› birlikte sürdürmek için evlenen çiftler bebe¤in gelifli ile anne-baba olma vasf› ile yollar›na devam etmek zorundad›rlar. Anne bebe¤i uzun süre bedeninde bar›nd›rm›fl, onunla psikofiziksel bir ba¤lant› içine girmifltir. Bebek do¤unca bu ba¤ bebe¤in anne sütüyle beslenmesi ile daha güçlü bir boyut kazan›r. Do¤um anne için yüklü, yo¤un ve f›rt›nal› bir süreçtir. Erkek için bebe¤in gelifli daha d›flar›dan seyret-
B
Bebe¤in gelifliyle birlikte efller aras›ndaki iliflki nas›l etkileniyor? ti¤i, psiko-sosyal bir olayd›r. Bu yönüyle fizyolojik etkilenmeler erkekte görülmedi¤inden, aile içindeki bu de¤iflimi kabullenmek bazen daha kolay, bazen daha zor olmaktad›r. Efllerde zaman zaman bebe¤i di¤er eflten k›skanma, bebe¤e olan sevgiyi k›skanma, cinsel uzaklaflma gibi durumlar görülebilir. Bu yaklafl›mlar efllerin birbirlerine olan ilgisinin azalmas›na, dolay›s›yle kendilerini de¤ersiz alg›layarak, iliflkilerinin ilk zamanlar› ile k›yaslamalar›na neden olabilir. Ard›ndan da öfke, anlaflmazl›k ve kavga gündeme gelebilir. Kad›nda hamilelik ve do¤umla birlikte hormonal de¤i-
flimler, yap›lan t›bbî müdahale duygusal yap›lanmas›n› etkileyerek daha hassas, daha al›ngan bazen daha sald›rgan, daha tak›nt›l›, daha depressif olmas›na sebep olabilir. Kad›n›n bu dönemde yo¤un ilgi beklentisi içinde olmas›n›n önemli bir sebebi de bebe¤in ortak bir payda olmas› ve erke¤in deste¤inin bu ortak ürünü sahiplendi¤inin bir göstergesi olmas›d›r. Bebek aile içinde sallanan dengenin tesisine katk›da bulunur. Erkek kendi sorumluluklar›n› baflkalar›na b›rakmadan, efli ve çocu¤u ile yo¤un olarak ilgilenmelidir. Eflindeki de¤iflimlerin bu sürece özgü oldu¤unu hat›r›nda tutmas› ve do¤al karfl›layarak deste¤ini esirgememesi bu çalkant›l› dönemin sa¤l›kl› atlat›lmas›n› sa¤lar. D›flardan bak›ld›¤›nda önemsiz gibi görünen olaylar›n travma özelli¤i kazanabilece¤i dikkate al›nmal›d›r. Erkek ve kad›n›n ailelerinin bu dönemde destek sistemi olarak gerekti¤inde ve özenli müdahaleleri yararl› olabilir. Ancak yo¤un olarak bu dönemde yer almalar› sosyal bask›lar› artt›r›p, yeni sorunlara sebep olabilir. Kad›n da ihtiyaçlar›n› objektif bir gözle de¤erlendirerek, beklenti ve isteklerini aç›kl›kla ortaya koyabilmeli, eflinin de s›n›rl›l›klar› olan bir insan oldu¤unu göz önünde bulundurmal›d›r.
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
SA⁄LIK
*Düzenli spor yapmak Korunmada en etkili yöntem afl› yapt›rmakt›r. Afl›lanma eylül bafl›ndan aral›k sonuna kadar yap›labilir.
Afl›lanmas› gereken kifliler;
UZM. DR. IfiIL K‹BAR Gö¤üs Hastal›klar› Uzman› (Ast›m-Allerji)
Grip rip, virüslerin solunum sisteminde meydana getirdi¤i bir enfeksiyon hastal›¤›d›r. Sonbahar, k›fl ve ilkbaharda bafl›nda salg›nlara yol açar. Hasta kiflilerin öksürü¤ü, hapfl›rmas› ile; hasta ve eflyalar›na dokunulmas› ile çok h›zl› ve kolay bulafl›r. Hastal›k belirtileri bafllamadan bir gün önce ve befl gün sonra bulafl›c›d›r. Hastal›k ani bafllar. Önce üflüme, titreme, terleme, bafl a¤r›s›, kas a¤r›lar›, atefl (38-40C), öksürük ve sonras›nda bo¤az a¤r›s›, burun ak›nt›s›, bafl dönmesi, gözde yanma, gözlerde ›fl›¤a karfl› hassasiyet ortaya ç›kar. Belirtiler bir hafta içinde kaybolur, ancak öksürük ve halsizlik daha uzun süre devam edebilir. Bazen akci¤erde (zatürre) ve kulakta (otit) ciddi enfeksiyonlara yol açar. Sigara içenlerde grip daha a¤›r, iyileflme süresi daha uzundur.
G
Gripten korunmak için yap›lmas› gerekenler; Gribe yakalanm›fl kifliler ile yak›n temastan kaç›nmak *Sigara içmemek *Dengeli beslenmek *Düzenli uyumak *Bol miktarda su içmek
Grip geçirmenin t›bbi risk oldu¤u ve kronik hastal›¤› olan 6 aydan büyük kifliler mutlaka afl›lanmal›d›r. Ast›m, bronflit gibi kronik akci¤er hastal›¤›, fleker hastal›¤›, anemi, kalp ve böbrek yetmezli¤i, ba¤›fl›kl›k sistemi bozuklu¤u olan ve organ nakli yap›lan hastalar; huzurevi ve yat›l› okulda kalanlar, hemflire ve polisler,60 yafl ve daha üzerinde olan kiflilere afl›
yap›lmas› önerilir.
Afl›lanmamas› gereken kifliler; Yumurta allerjisi olanlar, 6 aydan küçük çocuklar, hamileli¤in ilk üç ay›nda olanlar, daha önce grip afl›s›na karfl› allerjik reaksiyon gösterenler, ateflli hastal›k geçirenler. Grip tedavisinde öncelikle yap›lmas› gereken ytak istirahati ve bol s›v› al›m›d›r. Atefl düflürücü-a¤r› kesici (aspirin d›fl›) ve antigribal ilaçlarla yak›nmalar›n fliddeti azalt›labilir. Antibiyotiklerin virüslere etkisi olmad›¤›ndan antibiyotik tedavisi ilk planda önerilmez.
61
62
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
KÜLTÜR-SANAT
BED‹R AKHAN
Sergi… Tekinsiz/ Unheimlich
15 Eylül > 23 Ekim 05 Sanatç›lar: ‹nci Eviner, Serkan Özkaya, fiener Özmen, Seza Paker, Cengiz Tekin Küratör: Ali Akay
Modern masallardaki tuhafl›k art›k Perault veya Grimm kardefllerin veyahut da Hoffmann’›n masallar›ndan daha Unheimlich(tekinsiz); sanki bize bir tan›d›kl›k duygusunu verirmiflcesine bize yabanc›lafl›yorlar. Bize en yak›n duran nesnelerimiz sanki bize tuhafcas›na bak›yorlar, bizim dentimizden ç›k›yorlar. Dilimiz bize yabanc›lafl›rken tuhaf seslerle kar›flmaya bafll›yor. Normal gibi duran çal›flmalar›m›z yersizyurdsuzlafl›yor. Kendimiz bile bize ayr› kal›yor.Tan›nmazl›k, farkedilmezlik olufl içinde aç›l›yorlar ve aç›mlan›yorlar. En uzaktaki en yak›na gelirken en yak›ndaki ise en uza¤a giderken, tuhaflaflarak, tekinsizlefliyor. En ufak en büyükmüfl gibi
kendisini gösteriyor, hepsi baflkalafl›yor. Politika bile kahve konuflmas› olarak bize yabanc› gelmeye bafllad›. Ayn› yerdeyiz ama oray› benzetemiyoruz bir yere. Tuhafl›k. Evimiz bile baflkalafl›rken, tan›d›k bak›fllardan uzaklafl›rken, tan›nmazlafl›rken yak›nlafl›yor ve uzaklafl›yor; zorlan›yoruz onlar› tan›mak için; oradalar m›? oradakiler bildiklerimiz mi? Deforme olmufllar m›? Yine tan›nmaz haldeler, belki de, onlara ilk defa bak›yoruz, kimbilir? Hoca Ali R›za Retrospektif Sergisi
10 Eylül - 6 Kas›m 2005 Yap› Kredi Kültür Merkezi ve TBMM Milli Saraylar Daire Baflkanl›¤› iflbirli¤iyle düzenlenen Hoca Ali R›za Retrospektif Sergisi , 10 Eylül – 6 Kas›m tarihleri aras›nda görülebilecek. Sanatç›n›n 75. ölüm y›ldönümünde 250'yi aflk›n eseri Dolmabahçe Saray› Muayede Salonu'nda sergileniyor. Hoca Ali R›za Bey, üstün gözlem gücü ve sanat tutkusuyla kiflisel üslubunu oluflturmufl ilk Türk ressamlar›ndand›r. Do¤ay› en büyük ö¤retici olarak kabul eden sanatç›n›n gözlem yeri ise ‹stanbul, en çok da Üsküdar olmufltur, bu nedenle genelde ‘‹stanbul', özelde ise ‘Üsküdar Ressam›' olarak tan›n›r.
G-Art’ta ‘Yaflam›n Dengesi’
G-Mall Kültür, Sanat ve Al›flverifl Merkezi’nde yer alan GArt Sanat Galerisi, 5 Eylül - 19 Eylül 2005 tarihleri aras›nda ressam Nesrin Çal›ka’n›n eserlerine ev sahipli¤i yap›yor. Sergiden elde edilecek gelir, Multiplskleroz Derne¤i’ne ba¤›fllan›yor. Sergi, her gün 11.00 22.00 saatleri aras›nda gezilebilecek. Bu yeni sergisine sanatç› ‘Yaflam›n Dengesi’ ad›n› vermifl. ‘Yaflamdan Zevk Alman›n Resimleri’ de denilebilir. Sanatç›, hiçbir zaman yaflam›n d›fl›nda olmad›, uçlarda dolaflsa bile ... Tüm konular birer simgedir onun için, birer vesile, duyarl›l›klar›n›, yaflama dair beklentilerini a盤a vurmak için ... Evrenin yaflanmaya de¤er nice çok olana¤› oldu¤unu kan›tlamak istercesine ...
KÜÇÜKÇEKMECE DE HAYAT
Müzik… Yeniden Caz Mevsimi
5-15 Ekim Akbank Caz Festivali 15. y›l›n› kutluyor. Akbank Caz Festivali’nde caz tutkunlar›n› yine dopdolu bir program bekliyor. 5-15 Ekim tarihleri aras›nda ‹stanbul’a 15. kez caz mevsimini tafl›yacak olan Akbank Caz Festivali, bu y›l da dünyaca ünlü bir çok müzisyenden eflsiz performanslar içeriyor Caz müzi¤inin devleri Patricia Barber, Dave Holland Quintet, Tord Gustavsen Trio, Abdullah ‹brahim, Spanish Har-
lem Orkestra gibi dünyan›n en önemli müzisyenlerini ‹stanbullularla buluflturmaya haz›rlanan Akbank 15. Caz Festivali ünlü caz gruplar› ve müzisyenlerini birbiri ard›na izlemek isteyen caz fanatikleri için bulunmaz f›rsat yarat›yor 9. Uluslararas› ‹stanbul Bienali
‹stanbul Kültür Sanat Vakf› taraf›ndan AYGAZ ve OPET cosponsorlu¤unda düzenlenen 9. Uluslararas› ‹stanbul Bienali, 16 Eylül - 30 Ekim tarihleri aras›nda ‹stanbul’u dünya sanat çevrelerinin ilgiyle izledi¤i bir sanat platformuna dönüfltürecek. 9. Uluslararas› ‹stanbul Bienali'nin bafll›¤› sadece "‹stanbul". Charles Esche ve Vas›f Kortun'un, asistan küratörler Esra Sar›gedik ve November Paynter ile birlikte küratörlü¤ünü üstlendikleri bienal, hem kentsel mekâna, hem de bu kentin dünya için tafl›d›¤› anla-
m›n imgesel gücüne iflaret ediyor. Bienal; "‹stanbul"un bir metafor, bir öngörü, yaflanan bir gerçeklik ve bir esin kayna¤› olarak anlataca¤› öykülerin, zengin bir tarihin ve s›n›rs›z olanaklar evreninin kap›lar›n› aralamay› amaçl›yor. Küratörler, 53 sanatç› ve sanatç› grubu seçtiler. Bu sanatç›lardan yaklafl›k yar›s›, ‹stanbul'a bir ile alt› ay aras›nda de¤iflen sürelerde yaflay›p çal›flmak üzere davet edildiler. Bienal'in di¤er yar›s› ise dünyan›n farkl› yerlerinden gelen ifllerden olufluyor. Bunlar, ziyaretçilerin kenti daha aç›k görebilmelerini sa¤layan, ‹stanbul'un kendisiyle karfl›tl›klar ve karfl›laflt›rmalar oluflturan baflka kentsel ve k›rsal anlat›lar. Sanatç›lar›n ço¤u ‹stanbul ile güçlü tarihsel ba¤lar› olan Kahire, Prifltine, Almati, Berlin gibi kentlerden gelmekteler.
63
çengel bulmaca Bir gazeteci (Nail...)
‹stanbul’un bir ilçesi
Bafltaki k›llar
Su k›y›s›nda köflk
Bir y›ld›z kümesi
Y. ERGÜNEfi
Filipinler’in trafik remzi
Pasak, leke
Bafl, reis
Bir renk
Yersiz korku ve acelecilik
‹lçemizde bir mahalle
Masraflar
Sözleflme Vücuttan at›lan bir zararl›
6 Çar›n efli
Özsu O kifliye mânâs›na
‹stanbul Valisi (Muammer...)
5 Bir aktrist (Türkan...) Evrenpulu
Silisyumun remzi
7
Saç teli
Bir sinema tekni¤i Tok olmayan
2 Yükselme, yücelme
Ortaoyununda bir kifli
‹stanbul’da bir semt
Ufuklar
‹lave
Sebep göstererek özür dileme
Eli aç›k
Bal yapan böcek
Suriye’nin baflkenti Tutsak
4 Mangan›n sembolü
Ululuk, yücelik
Rüzgar
Yetersiz, k›t Telefon almac›
Kad›nlar hapishanesi
Bir yap›m eki Kelime bölümleri
Bir ba¤laç
Bir siyasî (Bülent...)
Bir ovam›z
Bilgiçlik taslayan
Uzak
fiikar
Bay›rd›r Mektup
R. Nuri Güntekin’in bir eseri
‹nleme
Kültür, hars
Denizin kabarmas›
Asya’da bir baflkent Tanr› tan›maz
Bir meyve
8
Bir a¤aç
Beddua, lan
Kay›p
Bir ba¤laç
Demirin sembolü
3
Bir aktör (Kenan...)
1 Belli, aflikar, bariz
fi‹FRE KEL‹ME:
Kat› halden s›v› hale geçme
Matematikte sabit say›
1
2
3
4
5
6
7
NOT: fiifre kelimeyi posta ile gönderen ilk 5 kifliye “Küçükçekmece Belediyesi kültür eserleri seti hediye edilecektir. Adres: Küçükçekmece Belediyesi, Kartaltepe Mh. E5 Karayolu Üzeri, Bas›n y›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü Bölümü
8
0212 534 51 51
Mahmutbey Asfalt›, Dereboyu Mevkii, No: 4 Halkal›, ‹stanbul, Türkiye T: 0212 693 93 34 F: 0212 548 32 21 www.halkalikagit.com