KUYUMTIME
1
haber
2
KUYUMTIME
KUYUMTIME
3
haber
4
KUYUMTIME
KUYUMTIME
5
haber
6
KUYUMTIME
KUYUMTIME
7
haber
8
KUYUMTIME
KUYUMTIME
9
haber
10
KUYUMTIME
KUYUMTIME
11
haber
12
KUYUMTIME
KUYUMTIME
13
haber
14
KUYUMTIME
KUYUMTIME
15
haber
16
KUYUMTIME
KUYUMTIME
17
haber
GORRION HOTEL
Yenibosna Merkez Mahallesi Sanayi Caddesi No:9 Bahçelievler / İstanbul T. +90 212 454 48 00 F. + 90 212 454 48 29 gorrion@gorrion.com 18 KUYUMTIME www.gorrion.com
Yenibosna Merkez Mahallesi Sanayi Caddesi No:9 Bahçelievler / İstanbul T. +90 212 454 48 00 F. + 90 212 454 48 29 KUYUMTIME gorrion@gorrion.com www.gorrion.com
19
haber
20
KUYUMTIME
KUYUMTIME
21
haber
22
KUYUMTIME
KUYUMTIME
23
haber
24
KUYUMTIME
KUYUMTIME
25
haber
26
KUYUMTIME
KUYUMTIME
27
haber
28
KUYUMTIME
KUYUMTIME
29
haber
30
KUYUMTIME
KUYUMTIME
31
haber
32
KUYUMTIME
KUYUMTIME
33
haber
34
KUYUMTIME
KUYUMTIME
35
haber
Nur Tekstil Yayıncılık ve Dağıtım Adına İmtiyaz Sahibi M.Necati AYDOĞDU necati@kuyumtime.com Genel Koordinatör Reklam Rezervasyon Bora Burhan RAMAZAN bora@kuyumtime.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Demet AYDOĞDU RAMAZAN demet@kuyumtime.com Editör Savaş AYTUNCA editör@kuyumtime.com
M. Necati Aydoğdu
Görsel Yönetmen Selin Beşiryan grafik@kuyumtime.com İç Anadolu Bölge Temsilcisi Adnan KURNAZ adnankurnaz@gmail.com (0542 542 51 06) Hukuk Danışmanı Av. Prof. Dr. Erol ULUSOY Katkıda Bulunanlar Mehmet Ali YILDIRIMTÜRK Dr. Ahmet ARPACI Prof. Dr. Av. Erol ULUSOY Av. Alper ARSLAN Fazıl ÖZEN Gökhan YALÇIN KUYUMTİME Nur Tekstil Yayıncılık ürünüdür. Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Kuyumtime Dergisinde yayınlanan ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Yönetim Yeri Yenibosna Merkez Mahallesi Ladin Sokak Kuyumcukent Wedding World Avm Zemin Kat No: 198 Yenibosna - İSTANBUL Tel:+90 212 458 88 38 www.kuyumtime.com - info@kuyumtime.com Basım Yeri Aryan Basım Tanıtım ve Matbaa Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Yüzyıl Mah. Mas-Sit Matbaacılar Sitesi 5. Cadde No:57 34550 Bağcılar-İstanbul/TÜRKİYE Tel: +90 212 544 99 06 Fax: +90 212 432 06 22 “Bu dergi Basın Meslek İlkelerine uymayı taahhüt eder” M.Necati AYDOĞDU Akbank 177 Şubesi IBAN: TR 150004600177888000070851 TEB 254 Nuruosmaniye Şubesi IBAN: TR 610003200025400000015886
36
KUYUMTIME
editör HAREKETLİ GÜNLER SEKTÖRÜMÜZÜ BEKLİYOR… Yeni yılın ilk ayından hepinize selamlar… Altının ons fiyatının yükselmesi ve doların Türk Lirasının karşısında değer kazanmasına paralel olarak, yurtiçinde altın gram fiyatı yaklaşık son 10 ayın en yüksek seviyesini gördü. Görünüşe bakılırsa bir müddet daha altının yükselişi olabilir. Piyasada altın var ama hareketlilik azalıyor. İnşallah bu yükseliş kısa sürer. 2008 krizinden sonra iniş ve çıkışların yaşandığı sektörümüzde ve ülkemizdeki gelişmeler, iş yapmamızın önündeki engeller, uluslararası politikalar, siyasi hukuki ve toplumsal rahatsızlıklar, son olarak küresel terör eylemleri eklenince bugünkü endişelerimiz daha çok artmış durumda. 2014 yılı sektörümüzün ihracat açısından olumlu geçmiş olsa da genel olarak çok zor bir yıl oldu. Her zaman belirttiğim gibi bu rekabet ortamında firmalarımızın tüketiciler tarafından tercih sebebi olmasının en büyük unsurunun kalite ve tasarım olduğunu vurgulamak isterim. Ama bu zorlu yarıştan şüphesiz ki kendine vizyon belirleyen, ürünlerinde kalite, yenilik, müşteri odaklı işlere imza atan firmalar başarıyla öne çıkacaktır. Kuyumtime Dergisi adına kattığınız değer ve esirgemediğiniz samimi destek için içtenlikle teşekkür ederek hepinize sevgi ve saygılarımı sunarım.
Hayatta en büyük zevk, başkasının “yapamazsın” dediğini yapmaktır. W. Bagehot
KUYUMTIME
37
içindekiler
İçindekiler 36
İşini aşkla yapan EKOL PIRLANTA aşıkların tercümanı olacak
42
UCA “ Sektörümüz ciddi kan kaybediyor ve kuyumcular farklı sektörlere yatırıma ağırlık veriyorlar”
96
Gelenekselleşen Outlet Mücevher fırsat günleri’nin yedincisi gerçekleşti
42 36
de mükemmel 56 İzmir’ mücevherin iki kardeşi Efes ve Maia
70
66
GÜNEY AFRİKA İLE TEMASLARA DEVAM…
Aşkla yaratılan tasarım…
72
64
‘SUAT ÖZER GOLD STORE’ dolu dizgin gidiyor
Saat dünyasına yeni bir soluk “NETMAS”
Günü için 40 Sevgililer En Işıltılı Hediye Seçenekleri Gifty Pırlanta’da
38
KUYUMTIME
KUYUMTIME
39
haber ekol pırlanta
İşini aşkla yapan EKOL PIRLANTA aşıkların tercümanı olacak Sektörümüzde birçok firma, Sevgililer Gününe özenle hazırlanıyor. Bu özel günde birçok değerli üretici, kuyumcuların arzu ettikleri satış grafiğini yakalayabilmeleri için günün anlamına uygun koleksiyonlarını vitrinlerine taşıyor. Birbirinden başarılı tasarımlara sahip olan ve yüksek kaliteli işçiliğiyle dikkat çeken Ekol Pırlanta; kuyum sektörü açısından büyük önem teşkil eden Sevgililer Günü öncesinde hazırlıklarını tamamladı. Ekol; aşkın tercümanı olmaya hazır…
D
urgun geçen bir yılbaşının ardından, kredi kartı yasaklarının da kalkmasıyla birlikte gözler Sevgililer Gününe çevrildi. Çeşitli sebeplerden dolayı 2014 yılında beklenenin çok altında gerçekleşen mücevher satışları nedeniyle kuyumcular, gözlerini en yakın özel günlerden biri olan Sevgililer Gününe çevirdiler. Bu yıl “Sevgilinizin gönlünde Ekol olacaksınız” sloganıyla özel Sevgililer Günü Koleksiyonu hazırlayan Ekol Pırlanta; kuyumcu dostlarına çok farklı alternatife sahip mücevherler sunuyor. Şimdi 750 TL ile başlayan Ekol Pırlanta ürünlerinden birisi mutlaka müşterilerinizin beğenisini kazanacak. Ekol Pırlanta Toptan Satış Direktörü Kadircan Kameroğlu; sevgililer günüyle özdeşleşmiş olan sevgiyi ifade eden kalpli kolyeler, sonsuzluk işaretli takılar ve tek taş yüzük Ekol Pırlanta Toptan Satış Direktörü Kadircan Kameroğlu; ürün grubunda iddialı modeller hazırladıklarını, kuyumcuların geniş ürün çeşitliliği ile birlikte rahatlıkla satış yapabilmelerini amaçladıklarını dile getirdi. Kredi kartı yasaklarının kalkmasının yavaş yavaş olumlu etkilerinin görünmeye başlandığını, geçmiş yıl oldukça durgun geçen Sevgililer Gününün üstüne koymak istediklerini belirten Kadircan Kameroğlu; Bu yıl sevgilisine pırlantalı ürün alacakların ortalama %10 ile %15 arasında daha ucuza alım yapma imkanına sahip olacaklarını, Dünya piyasalarında pırlantanın küçük çaplı bir düşüş yaşadığını ifade etti. Yıl içinde belirli alım kotalarına ulaşan toptan müşterilerine, bazı ürünlerde ekstra indirimler sağladıkları bir uygulamaya geçtiklerini kaydeden Kameroğlu; “2014 yılında kredi kartı yasakları pırlantalı ürün satışlarını çok olumsuz etkiledi. Biz farklı stratejiler geliştirmemize rağmen yaklaşık %15 oranında geçmiş yıllara göre satışlarımızda bir azalma ile karşılaştık. 2015 yılında en azından 2013 rakamlarını yakalamayı arzu ediyoruz. Yeni yılda hem yurtdışında hem de iç piyasada hizmet verdiğimiz müşteri sayımızı kontrollü bir şekilde artırma düşüncesindeyiz” diye konuştu.
40
KUYUMTIME
KUYUMTIME
41
haber favori
FAVORİ’den hayata pozitif bakmak isteyenler için Hayatı sevenlerin boynunda taşımaktan keyif alacakları ve nazarı kovduğuna inanılan nazar boncukları ile süslenmiş kolyeler, Favori kadınlarının gözdesi olacak.
T
ürk kültüründe yaşamın sembolü sayılan ağaç, nazar boncukları ile süslenmiş tasarımlı kolyeleri ile Favori kadınlarının boynunda hayat buluyor. Hayatımızın can damarı sayılan; suyu, ölümsüzlüğü, bereketi ve soyu simgeleyen, pek çok kültürde ve inançta kutsal sayılan ağaç, Favori tasarımcıları tarafından hayata pozitif bakmak isteyen kadınlar için tasarlandı. Favori’nin, Türkiye çapındaki 100 mağazasında tüketicilerin beğenisine sunulan ürünlerini incelemek için en yakın Favori mağazasını ya da www.favori.com.tr internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Tarihin derinliklerindeki gizemi FAVORİ ürünleri ile keşfedin Favori, Osmanlı İmparatorluğu’nun esintilerini taşıyan birbirinden şık tasarımlarını takı severlerin beğenisine sunuyor.
C
ihan devleti kimliğiyle altı yüz yıl dünyaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan Favori’nin eşsiz tasarımları, gerek işlemeleri, gerek motiflerdeki titiz işçiliğiyle şıklığınıza şıklık katacak. Avrupa’nın en büyük ve modern kuyumculuk tesisine sahip Favori, birer sanat eserini andıran ürünlerinin tamamını kendi tesislerinde üretiyor. Tüm ürünler, AB ve TSE standartlarına uygun olarak ömür boyu ayar ve kalite garantisi ile satılıyor. Favori’nin, Türkiye çapındaki 100 mağazasında tüketicilerin beğenisine sunulan ürünlerini incelemek için en yakın Favori mağazasını ya da www.favori.com.tr internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
FAVORİ yaprak tasarımlı takılarla güzelliğinizi ölümsüzleştirin
Ölümsüzlüğün sembolü yaprak, altın ve pırlantanın eşsiz uyumu ile Favori kadınlarının vazgeçemeyeceği aksesuarlar arasında yerini alacak.
B
ir ağacı güzel gösteren, verimli ve canlı tutan yapraklar, Favori takıları ile kadınlar için canlılık, güç ve verimin sembolü olacak. Ağacın can verdiği ve ölümsüzlüğün de sembolü olmuş yaprak Favori tasarımcılarının ellerinde altın ve pırlantanın eşsiz uyumu ile buluştu ve kadınların güzelliklerine anlam kattı.
42
KUYUMTIME
KUYUMTIME
43
haber atasay
Sadece Aynı Evi Değil Aynı Hayatı Paylaşanların Alyansı; Myloove Alyans
S
evgililer Günü’nde Myloove’ın sonsuz aşk sembollü alyans modeliyle sevgilinize hayatı boyunca taşıyacağı en güzel hediyeyi armağan edeceksiniz. İki insanın hayatları boyunca en uzun kullandıkları, en şık ve anlamlı aksesuar olan Myloove alyanslarla, o güzel günü her bakışta yeniden hatırlayacaksınız. Sonsuz aşkın sembolünün üzerinde yer aldığı Atasay Myloove alyanslarla aşkınızı sonsuzluğa taşıyacaksınız. Siz de sevgilinize hayatının en güzel sürprizini yapmak için Atasay mağazalarına gelin, sonsuz aşkın en anlamlı simgesini ona armağan edin.
Aşkın Zerafetle Birleşimi;
Belle Atasay
S
evgililer Günü’nde en anlamlı hediyeyi arayan beyler için Belle Atasay’ın puzzle parçalarının birleşmesiyle oluşan kalp figürlü kolye ve küpesi, aşkın tüm güzel parçalarını bir araya getirerek ona sevginizi armağan etmeyi sunuyor. Belle Atasay’ın taşlı kalp kolyesi ile smoky quartz taşlı kalp, melek ve hamsa figürlü şık bilekliği de Sevgililer Günü’nde aşkınızı en zarif şekilde ifade edebilmeniz için alternatifler arasında yerini alıyor. Dünya trendlerini takip eden stil ikonu sevgilinize onu tamamlayan bir Belle ürünü çok yakışacak. Sizde Sevgililer Günü’nde Atasay mağazalarına uğrayın, sevgilinize aşkın en zarif ve trendy halini hediye edin.
Sevgililer Günü için En Işıltılı Hediye Seçenekleri Gifty Pırlanta’da Sevgililer Günü’nde ona hediyelerin en ışıltılısını Gifty Pırlanta’yla armağan edin.
D
eğerli günleri ölümsüz kılan Gifty Pırlanta, pırlantanın sihirli ışığıyla kadınları Sevgililer Günü’nde büyülüyor. Dünya trendlerini takip eden gösterişli tasarımlardan her zaman kullanılabilecek gündelik parçalara uzanan zengin bir takı koleksiyonu sunan Gifty Pırlanta, Sevgililer Günü’nde aşkınızı çoğaltacak. Gifty’nin Sevgililer Günü hediye alternatifleri arasında yer alan işaret parmağına vurgu yapan kalpli yakut ve pırlanta taşlı yüzüğü, el yazısıyla “Love” yazılı yüzüğü, aşkınızı en saf şekilde ifade edin diye melek kanatlı yüzüğü ve asimetrik kesimli yüzüğüyle ona kendini çok özel hissettireceksiniz. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde kalbinizdeki en özel kişiye sunacağınız hediyelerle duygularınızı ölümsüz kılmak için Atasay mağazalarına uğramanız yeterli.
44
KUYUMTIME
KUYUMTIME
45
haber alnur kuyumculuk
UCA “ Sektörümüz ciddi kan kaybediyor ve kuyumcular farklı sektörlere yatırıma ağırlık veriyorlar” Bir yıllık bir aranın ardından fuara hazırlanan İzmir’de birçok firma en yeni ürünlerini hazırlama telaşında. Fuar öncesi ziyaret ettiğimiz İzmir’de, İzmir’in deneyimli kuyumcularından bir önceki dönem İzmir Kuyumcular Odası Başkanlığı yapan Yılmaz Uca ile de konuşma şansı yakaladık Genel olarak son dönemde kuyumculuk sektörünün kan kaybettiğini belirten eski başkan, sektörde kazanılan önemli sermayelerin artık başka sektörlere yatırım olarak yönlendirilmesinden ciddi kaygı duyduğunu ifade etti. Yılmaz Uca
Ü
lkemizin en gözde şehirlerinden biri olan ve doğal güzellikleriyle herkesin hayranlığını kazanan İzmir; bir yıllık aranın ardından tekrar takı fuarı düzenlemenin heyecanı içinde. İzmir ilimizde genel olarak kuyumculuk çalışmalarında son durumu ve piyasaların gidişatını deneyimli kuyumcu ve İKO eski başkanı Yılmaz Uca bizlere değerlendirdi. Sektörün çok zorlu bir yılı geride bıraktığını ve özellikle kredi kartı ile taksitli alışveriş yasağının 2014 yılına damgasını vurduğunu belirten Yılmaz Uca; “Bu yasak ağırlıklı olarak mücevher satışlarını daha da olumsuz etkiledi. Yasak
46
KUYUMTIME
kalktı ama hala negatif etkileri devam ediyor. Sanırım belli bir süre sonra 4 taksitin olumlu yansımaları olacaktır” dedi. Ülke genelinde satın alma gücünde bir azalma olduğunu ve bunun neticesinde ilk kısıtlamaların takı alımlarında görüldüğünü kaydeden Yılmaz Uca; sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuyum ürünleri, eskiye göre hediye tercihlerinde de geriye düşmeye başladı. Farklı sektörlerin ürünleri daha çok hediye olarak kabul görüyor. 2015 yılında ekstra dikkatli ve temkinli hareket etmeliyiz. Daha iyi bir yıl olmasını canı gönülden diliyorum. Her geçen yıl faal kuyumcu dük-
kan sayısında azalma oluşuyor. 2014 yılında belirli sayıda kapanan esnafımız oldu. Kredili çalışmanın oldukça riskli olduğu bir dönemdeyiz. İzmir fuarımızın değişen tarihinin işlerin en durgun olduğu zamana ve İtalya fuarı ile aynı periyoda gelmesinin bir handikap olduğunu düşünüyorum. Fuarların doğru tarihlerde yapılması çok önemli.” Kuyumculuk markalarının daralan piyasa neticesinde üretimi bırakarak sadece toptan satışa kanalize olduğunu da sözlerine ekleyen Uca; son dönemde kendilerinin de birçok kuyumcu gibi inşaat sektörüne yatırım yaptığını dile getirdi.
KUYUMTIME
47
haber murat altın
Ö
Murat Gold firma sahibi Murat Tırpan
TIRPAN “ Hatırlamak istemediğimiz bir yılı geride bıraktık “ İzmir’de Murat Gold ismiyle 11 farklı noktada perakende mağazası bulunan, Nadir Metal Rafineri firmasının İzmir bölge bayiliğini yürüten ve Semira Diamond isimli mağazasıyla mücevher ürün grubuna da sahip olan Murat Tırpan; İzmir ziyaretimizde bizleri ağırladı. Oldukça zorlu geçen bir yılı geride bıraktıklarını söyleyen Murat Tırpan; tüm mağazalarının az da olsa 2014 yılında kayıp yaşadığını, yeni yıl ile birlikte yeni hedeflere konsantre olduklarını söyledi. 48
KUYUMTIME
zellikle kredi kartı yasağının başta mücevher ürünleri olmak üzere, değerli takı satışlarını oldukça olumsuz yönde etkilediğini belirten Murat Gold firma sahibi Murat Tırpan; “Tam olarak yasağın olduğu Şubat ayında Semira Diamond markamız Dünyaya geldi. Tabi ki kredi kartı yasağı ilk önce Semira’yı olumsuz yönde etkiledi. Kısa süre önce yasağın kalkmış olmasına rağmen, son günlerde satışlarımızda artan bir olumlu gidişat var. Markamıza tüketiciler yeni yeni alışıyor. 2015 yılında Semira’nın atağa kalkmasını bekliyoruz” dedi. 2014 yılında gram olarak ağır olan ürünlere talebin en dip seviyelere düştüğünü kaydeden Murat Tırpan; buna karşılık hafif ürünlere daha çok ilgi olduğunu, 14 ayar ürünlerin de açık ara diğer ayar gruplardaki takılara göre tercih edildiğini ifade etti. Ağırlıklı olarak mağazalarında yer alan ürünleri, İzmirli üreticilerden temin ettiklerini vurgulayan Tırpan; sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’dan da gelen bazı özel ürünler bünyemizde bulunuyor. Fakat olabildiğince İzmirli hemşerilerimizin ürettikleri ürünleri satmayı tercih ediyoruz. Sanırım bu konuda biraz İzmirli damarımız ağır basıyor. Semira Diamond içinde satılan ürünlerimiz tamamen bizim tarafımızdan özel ürettiriliyor. Mücevher ürünlerimizi Ege Bölgesinde birçok yere toptan da satışa sunuyoruz. İzmir fuarında 3 farklı markamızı bir stand içinde toplayacağız ve müşterilerimizin karşısında yer alacağız. Fuara oldukça özenli bir şekilde hazırlanıyoruz. Amacımız en yeni modellerimizi fuar çerçevesinde tanıtmak. Ayrıca yeni markamız Semira için de çok iyi bir tanıtım fırsatı bulacağız. İzmirli değerli takıseverler takıya yatırım amacıyla bakmıyorlar. Onlar için en önemli detay ürünün tasarım gücü. Tasarımını beğendikleri bir ürünü mutlaka almak istiyorlar. Takıyı bir aksesuar olarak görüyorlar. Bu da bizim mesleğimizden daha da zevk almamıza fırsat tanıyor. 2015 yılında, yurtiçi ve yurtdışındaki siyasi ve ekonomik gelişmeler piyasanın gidişatını belirleyecektir. Umarım sektörümüz ve bizler için hayırlı bir yıl olur. ”
KUYUMTIME
49
haber balaban kuyumculuk Balaban Kuyumculuk firma sahibi Turan Keser
Kuyumcular en geniş ürün çeşitliliğine sahip olmak ve müşterilerinin tüm taleplerine cevap vermeye azami gayret gösteriyorlar. Kolye almak için mağazaya gelen bir müşteri, kolyenin haricinde çok beğendiği bir küpeyi de satın alabiliyor. Bu yüzden, kuyumcu mağazasında ürün çeşitliliği çok önem teşkil ediyor. Merkezi Ankara’da bulunan ve Ankara’nın ilk toptan kuyum mağazası olan Balaban Kuyumculuğun “Toptan” mağazası adeta kuyumcunun kuyumcusu ve her türdeki ürünleriyle önemli bir ihtiyacı gideriyor…
KUYUMCUNUN İLACI “BALABAN TOPTAN”
1988
yılında hizmete giren Balaban Kuyumculuğun toptan mağazası, geniş ürün çeşitliliğiyle kuyumcuların Ankara’daki vazgeçilmez adresi konumunda. Balaban Kuyumculuk; bugün Turan Keser ile birlikte (3’üncü kuşak) geleceğe emin adımlarla ilerliyor. Firmanın temelleri 1936 yılında Ankara’da Turan Keser’in dedesi tarafından atılmış. Şu an itibariyle Balaban Toptan mağazasında bilezik hariç tüm ürün gruplarında farklı ayarlarda ürünler bol stok eşliğinde bulmak mümkün. Balaban Kuyumculuk firma sahibi Turan Keser; mağazalarının, bir kuyumcunun tüm ihtiyaçlarını tek noktadan gidermesi amacıyla dizayn edildiğini, gerek kendi imal ürünleri, gerekse İstanbul’dan özel yaptırdıkları modellerle Anadolu’daki kuyumcuların trendleri yakından takip etmelerini amaçladıklarını söyledi. Son dönemde müşterileriyle peşin çalıştıklarını ve peşin çalışmanın ortaya çıkardığı fiyat avantajlarını anında ürünlerine yansıttıklarını belirten Turan Keser; “Peşin çalışma; hem bize hem de müşterilerimize çok ciddi avantajlar sağlıyor. Zaten biz, en yüksek kaliteyi en uygun fiyata sunuyoruz. Bir de peşin ödemenin ekstra faydası karşılıklı olarak ortaya çıkıyor” dedi. Ülkemizin geniş bir coğrafyasına pazarlama ekipleriyle hizmet verdiklerini hatırlatan Keser; “Bizim pazarlama ekibimiz de toptan mağazamızın müşterisidir.
50
KUYUMTIME
Belirli kotalar eşliğinde mağazamızdan aldıkları ürünleri birçok ilimizde bulunan müşterilerimize sunarlar. Mağazamıza Ankara’daki kuyumcu dostlarımız haricinde, çevre illerden de gelenler oluyor. Geniş stoklar eşliğinde çalışıyoruz. Stoktaki ürünlerimizden daha fazla adette sipariş olursa çok kısa sürede teslimat yapıyoruz” diye konuştu. Yakın tarihte ikinci bir toptan mağazası düşüncelerinin olduğunu, yeni mağazalarının İstanbul’da olmasını planladıklarını kaydeden Keser, yeni yılda peşin alışveriş yapmayı tercih eden kuyumcuları Balaban kalitesiyle yakından tanışmaya davet ettiklerini, her hafta düzenli İstanbul seyahatleriyle sektördeki gelişmeleri anında müşterilerine yansıtmaya aralıksız devam edeceklerini sözlerine ekledi.
KUYUMTIME
51
haber ibaş kuyumculuk
BAŞ “ Yurtdışından gelen talepler nedeniyle full kapasite çalışıyor” İBAŞ Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Baş
Sektörümüzün değerli kuyum ustalarından biri olan ve yıllardır ismi sürekli sektör gündeminde yer alan İsmail Baş; markası İBAŞ ile yıllara meydan okumaya devam ediyor. Hızla büyüyen İBAŞ; hem yurtiçinde hem de ihracat alanında önemli çalışmalara imza atarak sektörümüzün ‘güzide markası’ ünvanını başarıyla yarınlara taşıyor. Geçtiğimiz yıl çok fazla göz önünde olmayan İBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Baş ile yılın ilk günlerinde bir sohbet gerçekleştirme şansı yakaladık. Bakın; sektörümüzün duayen ismi son çalışmalarıyla ilgili neler söylüyor… 52
KUYUMTIME
Geçen yıl çok fazla isminizi duymadık. Siz, sektör medyasında çok fazla görünen bir isimdiniz. Neden böyle bir anda sizden mahrum kaldık? Geçen yıl önemli bir hazırlık dönemi geçirdik. Bu sebepten dolayı çok fazla gözönünde olmadık. Ağırlıklı olarak yurtdışındaki müşterilerimizin arzu ettiği ve beğeneceği modellerin üretimine konsantre olduk. Açıkçası iş yoğunluğundan çok fazla iletişim çalışmalarında bulunamadık. Şu an itibariyle tüm hazırlıklarımızı tamamladık ve yurtdışından yeni modellerimiz yoğun ilgi görüyor. Şu anda taleplere karşılık vermek için vardiyalı bir şekilde çalışıyoruz. Bundan sonra daha fazla medyada bizi görebileceksiniz. Koleksiyonlarımız oldukça kapsamlı bir şekilde hazırlandı. 2015’in bizim için iyi geçeceğini öngörüyoruz. Hazırladığımız setlerimiz hep temalı ve hikayesiyle birlikte üretildi.
Son dönemde tasarımlarınızda nelere dikkat ediyorsunuz? Artık İBAŞ’taki ürünlerimizin kendi hikayelerini tasarımlarıyla dışarıya yansıtmasını arzu ediyoruz. Tasarım çalışmalarında gerçekten başka bir boyuta geçtik. Artık önce ruhu olan ve duruşuyla birçok farklı düşünceyi dışa vuran tasarımları ürünlerimizde müşterilerimiz görecek. Mesela Kleopatra serisi bu tip konulu çalışmalarımıza güzel bir örnek teşkil ediyor. Markamızın ürünlerinin tasarımı bizzat bana ait. Tasarım aşamasında kadınların ruhunu etkileyecek ve sahip olma isteği uyandıracak özel çizgileri madene aktarmaya özen gösteriyorum.
İBAŞ’ın ihracat çalışmalarını biraz daha açar mısınız? Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Ortadoğu pazarının tamamı, Avrupa’nın bazı ülkeleri ve Kuzey Afri-
ka ülkelerine ihracat gerçekleştiriyoruz. Şu anda üretim kapasitemiz full devam ediyor. Yeni pazarlara giriş yapmamız şu aşamada mümkün değil. Ürünlerimize çok yoğun bir talep var. Ancak yetiştirebiliyoruz.
Geçtiğimiz yıl İç pazarda belirli oranlarda bir daralma yaşandı. Siz iç piyasayı nasıl görüyorsunuz? Öncelikle altın fiyatlarıyla ilgili bilinçsiz bir şekilde yapılan; düşecek, artacak gibi tahminlerin vatandaşın alımını frenlediğini düşünüyorum. Ayrıca hangi pazara hangi ürünün sunulacağı konusunda yeterli analiz yapılmadığını düşünüyorum. Çantacı arkadaşlarımızın bu konularda daha dikkatli olması ve klasik pazarlama düşüncesinden sıyrılmaları gerekiyor. Artık son tüketici çok daha bilinçli kuyum alışverişi yapıyor. Ayrıca sektörümüzde bakiye sorunu adı altında bir ödeme sıkıntısı olduğunu görüyoruz. Esasında kuyumcuların farklı sektörlere yatırım yapmaları nedeniyle, mevcut borçlarını üreticilere ödemede geciktirdiklerini düşünüyorum.
İzmir Fuarı hakkın neler düşünüyorsunuz? Markanız için Ege Bölgesi ne anlam ifade ediyor? Ben İstanbul fuarının ardından İzmir fuarını sektörün ikinci büyük fuarı olarak görüyorum. Hem İzmir hem de Ege Bölgemiz, kuyum tüketimi açısından ülkemizin en hareketli coğrafyalarına sahip. Fakat İzmir fuarını, özellikle İzmirli üreticilerin gerekli bir şekilde sahiplenmediklerini düşünüyorum. İzmir fuarının önemli bir potansiyeli var. Bu potansiyel daha fazla sahiplenerek ortaya çıkarılmalıdır. Ege Bölgesi bizim için çok değerlidir. Bu yıl ki fuarın başarılı geçeceğini düşünüyorum. Sadece; zamanlamasına daha dikkat etmeliyiz. KUYUMTIME
53
haber denizbank
DENİZBANK’TAN sektöre kredi ‘ Deniz’ Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre farklılaştırdığımız ürün ve hizmetlerimizle sektöre sağladığımız kredi desteği 3.5 tona yaklaştı. Altın Bankacılığı alanında yaptığı önemli çalışmalarla fark yaratan, kuyumculuk sektörüne desteğini artıran Deniz Bank; yeni yılda da özel kredi çözümleriyle kuyumcuların en yakın çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Denizbank’ın sektöre sağladığı kredi imkanlarını ve taksitli altın kredileriyle ilgili genel bilgileri Hikmet Güncan bizlere iletti.
DenizBank olarak sektörle ilgili öncelikleriniz ve sağladığınız finansman destekleri nelerdir? Türkiye için katma değeri son derece yüksek bu sektörde, DenizBank Altın Bankacılığı olarak hedefimiz mevduattan krediye sektör ihtiyaçlarını karşılayacak tüm bankacılık ürünler ve hizmetlerini sunmaktır. Bu amaçla sektöre yönelik konsantrasyonumuzu arttırarak müşterilerimizin talep ve beklentilerine yönelik ürün geliştirmeye devam ediyoruz. Bankamız, altın bankacılığında sunduğu geniş ürün yelpazesi ile diğer bankalardan farklılaşıyor. İmalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticareti ile uğraşan tüm sektör firmalarına destek sağlıyoruz. Sadece İstanbul değil tüm Türkiye genelindeki perakendeci kuyumcu esnafımız hem Bankamız hem de ülke ekonomisi açısından ayrı bir önem arz ediyor. İstanbul’da olduğu gibi Anadolu‘da faaliyet gösteren kuyumcu esnafımızın gelişimine katkıda bulunmak da Bankamızın öncelikleri arasında yer alıyor. Altın kredilerimizle, müşterilerimize daha kolay ödeme şartları sunmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz tercih ettikleri ödeme planına bağlı kalarak, istedikleri vade ve ödeme sıklığı ile kredilerini ödeyebiliyorlar. Eşit Taksitli Altın Kredisi, İmalatçılara Altın Destek Kredisi ve Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi en çok talep gören ürünlerimiz arasında yer almaktadır.
Eşit Taksitli Altın Kredisi özellikleri neledir?
Hikmet Güncan
54
KUYUMTIME
Tüm kuyumcu esnafımıza yönelik bir ürün olan Eşit Taksitli Altın Kredisi, özellikle vitrinini zenginleştirip işini büyütmek isteyen perakendeci kuyumcu esnafımıza 36 aya varan vadelerde finansman desteği sağlıyor ve müşterilerimizin kısa vadeli fi-
nansman ihtiyaçlarını karşılıyor. Eşit Taksitli Altın Kredisi ile kuyumcu esnafımıza birçok avantaj sağlıyoruz. Vade ve faizin ilk günden belli olması, kilo ile alınıp gram ile geri ödenebilmesi, taksitler ödendikçe kredi limit boşluğu yaratması ve vade sonunda vitrinlerini bozmadan veya sermayelerine dokunmadan, dönemlik ödemeler ile kredilerinin kapanması bu avantajlardan bazıları.
İmalatçılara Altın Destek Kredisi özellikleri nelerdir? Yoğunlukla sipariş ile çalışan imalatçı kuyumcularımıza İmalatçıya Altın Destek Kredisi ile destek sağlıyoruz. Bu kredi ile amacımız imalatçı kuyumcu müşterilerimizin sipariş üretimi süresince ihtiyaç duydukları fonlamayı ödemesiz dönem seçeneği ile sağlayabilmek. Siparişlerin hazırlanması ile vadeli satış bedellerinin tahsilatı arasında geçen süreçte duyulan işletme sermayesi ihtiyacını 3 aya varan ödemesiz dönem ve toplamda 18 aya varan vadeler ile karşılama imkanını değerli müşterilerimize sunuyoruz.
Önümüzdeki dönem için projeleriniz nedir? DenizBank, mücevherat ve kuyumculuk sektörüne desteğini göstermek üzere her fırsatta Kuyumcu Odaları, Dernekleri ve sektörün ileri gelenleri ile bir araya gelerek sektörün tüm ihtiyaçları için çok özel ürün ve hizmetler sunmakta ve yerel avantajlar sağlayarak sektöre destek olmaktadır. Bu amaçla tüm Türkiye çapında çeşitli illerde sektörün ileri gelen üyeleri ile yaptığımız buluşmalar bizim için özellikle önem arz etmektedir. Kuyumculuk sektörünün ileri gelen kurum ve kuruluşları ile yaptığımız özel proje ortaklıkları ile de sektöre ayrıcalıklı ürün ve hizmetler sunabilmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.
KUYUMTIME
55
haber soymetal Hüseyin Porsuk
Kalitesi soyundan geliyor “SOY METAL” İzmir’de uzun yıllardır faaliyetlerini sürdüren, perakende kuyum mağazasıyla takıseverleri, has değerli maden satışıyla İzmirli üreticilerin hayatına kolaylıklar katan Soy Metal; yeni bir yıla hızlı giriş yaptı.
A
ltın Borsasının aracı kurumu olan, darphaneden yetkili ayar evi hizmeti sunan, has altın ve gümüş tedarikçisi kimliğiyle yıllardır İzmirli üreticiler için çalışmalarını sürdüren Soy Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş; son derece zorlu geçen bir yılı geride bıraktı. Soy Metal firma ortaklarından Hüseyin Porsuk; kuyumculuk sektörünün her yıl geriye doğru bir gidiş içerisinde bulunduğunu, takının yerine çok farklı sektörlerin tüketiciye çok geniş seçenekler sunduğunu ifade etti. Kuyumculuk sektöründe birçok kişinin azalan iş potansiyeli nedeniyle, farklı sektörlere yatırımlarını kaydırdığını, böylelikle has madene olan talebin azalma içinde olduğunu kaydeden Hüseyin Porsuk; “Artık birçok kuyumcu mağazasında, pırlanta ile altın takılar karışık vaziyette bulunuyor. İnsanlar çıkış arayışı içindeler. Büyük markalar bu dönemde agresif satış stratejileriyle, çadır günleriyle satışlarını yapıyor. Küçük kuyumcular bu durumdan çok olumsuz etkileniyor” diye konuştu. İzmir Jewex Fuarının ilk organizasyonlarında destek amacıyla fuara katıldıklarını, fuarın artık belirli bir çizgisinin oluşumundan sonra katılımcı olarak fuarda yer almadıklarını belirten Porsuk; İzmir Fuarının geleceğinin parlak olduğunu, fuarın bölge esnafı için önemli faydalar ortaya koyacağını söyledi. İzmir ve Ege Bölgesi’nde geniş bir müşteri kitlelerine sahip olduklarını sözlerine ekleyen Porsuk; İzmir’de sahte altın piyasaya sürümünün çok az olduğunu, fakat mevcut bir ürünün içeriğindeki altın oranıyla ilgili çeşitli sahtekarlıkların yapıldığını dile getirdi.
56
KUYUMTIME
KUYUMTIME
57
haber teb
TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten
BANKACILIKTA ALTIN FİKİRLERİN BULUŞMA NOKTASI TEB Sektörümüze yaklaşık 19 yıldır aralıksız hizmet sunan ve altın bankacılığı kavramını oluşturan Türk Ekonomi Bankası; yeni dönemde de kuyumculara desteğini sürdürecek. Taksitli altın kredileriyle büyük ilgi toplayan, altın kredisinde çok farklı seçenekler oluşturarak esnafın en rahat ödeme biçimini seçmesinde esnek hareket eden TEB; şimdi de ‘Kuyumcu Paket Sigortası’ hizmetini devreye sokuyor. TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten; başta altın kredisi olmak üzere TEB’in son dönemde kuyumculuk sektörüne sağladığı katkıları bizlere özetledi.
58
KUYUMTIME
T
ürk Ekonomi Bankası (TEB) olarak, 19 yıldır Altın Bankacılığı alanında faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’de altın bankacılığı ile ilgili faaliyet gösteren ayrı bir birim kuran ilk banka olarak, sektörün ihtiyaçlarını yakından gözlemliyor, ürünlerimizi kuyumcularımızın ihtiyaçlarını da dikkate alarak geliştiriyoruz. Altın Kredisi, Taksitli Altın Kredisi, Altın/Pırlanta Tahsilat Sistemi ve Kuyumcu Paket Sigortası gibi ürünlerimizle kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren imalatçı, toptancı, ihracatçı ve perakendeci kuyumculara hizmet sunuyoruz. İmalat, ihracat, toptan ve perakende satış yapan kuyumculara ihtiyaç duydukları finansman desteğini sağlamak amacıyla Altın Kredisi ürünümüzü Türkiye genelindeki 500’ü aşkın şubemizde Altın Bankacılığı alanında eğitim alan personelimiz aracılığıyla sunuyoruz. Kuyum sektöründe işletme sermayesini güçlendirerek sezona zengin vitrinle girmek ve daha fazla iş hacmi yaratmak isteyen perakendeci veya imalatçı kuyumcularımızın en yakın TEB şubelerine gerekli belgelerle birlikte başvurmaları halinde, kredi değerlendirme sürecini başlatabiliyoruz. Minimum 250 gramdan başlamak üzere maksimum 36 ay vadeli eşit taksitli olarak kuyumcularımıza Taksitli Altın Kredisi kullandırıyoruz. Bu sayede, ödemelerin aylık bazda yapan ve kredilerini verimli kullanan kuyumcular sermayelerine sermaye katabiliyor. Değişken Altın Kredisi, minimum 250 gramdan başlamak üzere, 3 ayda bir (Mart, Haziran, Eylül, Aralık devre sonlarında) faiz ödemeli, maksimum 1 yıl vadeli olarak kullandırılıyor. Bir yıl sonunda anaparanın minimum %20’sinin kapanarak kalan bakiyenin vadesinin uzatılması imkanı sağlanabiliyor. TEB olarak altın kredilerinde lider konumdayız. Kuyum sektöründe firmaların köklü bir iş ortağıyız. İstanbul Kuyumcular Odası, Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası, İzmir Kuyumcular Odası, Adana Kuyumcular Odası, Antalya Kuyumcular Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Bursa Kuyumcular Odası, Gaziantep Kuyumcular Odası ve Trabzon Kuyumcular Odası ile yaptığımız protokoller kapsamında, bu illerde faaliyet gösteren oda üyesi kuyumcuların 1 kg tutara kadar teminatsız olarak 12-24-36 ay vadeli Taksitli ve Değişken Altın Kredisi taleplerini değerlendirerek kuyumculara altın kredisi kullandırıyoruz. Kuyumculuk sektöründe TEB’i rakiplerin-
den ayıran Altın/Pırlanta Tahsilat Sistemi ile toptancı firmaların bayi ve satış noktaları ile olan nakit akışlarını bankamız üzerinden gerçekleştirmelerini sağlıyoruz. Bayi ve satış noktalarının toptancı firmadan yaptıkları mal alımlarını kredilendiriyoruz. Bu sayede, kuyumculara hem işçilik iskontosundan yararlanma, hem ana firma gücüyle düşük komisyonlu kredi kullanma, hem de borcu uzun vadede ödeme gibi avantajlar sağlıyoruz. Öte yandan, Kuyumcu Paket Sigortası ürünü ile Stok Teminatı (Kasada, Vitrinde veya Çantacı’daki altın stokları hırsızlık riskine karşı sigortalanır), Demirbaş Teminatı, Emanete Bırakılan Mallar Teminatı, Emniyeti Suistimal Teminatı, Terör Teminatı, Deprem Teminatı gibi teminatlar tek bir paket halinde kuyumculara sunuyoruz. TEB Yeni Altın Çağı, Vadesiz/Vadeli Altın Depo Hesabı, Gümüş Depo Hesabı, Damla Altın Hesabı ve B Tipi Altın Fonu ürünlerimizle ise, birikim yapmak isteyen bireysel ve kurumsal müşterilerimize hizmet veriyoruz. Altın bankacılığı alanındaki 19 yıllık deneyimimizle, 2013 yılında ülkemizde kuyumculuk sektörünü de içine alan bir model olan TEB Yeni Altın Çağı projesini hayata geçirdik. Kuyumcularla işbirliği içinde, yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmak amacıyla başlattığımız TEB Yeni Altın Çağı ile ülke ekonomisi ve kuyumcular kazanırken, bireysel müşteriler de kolay ve güvenli bir şekilde birikim yapabiliyor. Tüm kuyumcuları yastık altı altın toplama işinin bir parçası haline getirmenin önünü açan bu projeyle, sadece altın satarak değil, müşterilerinden altın alarak da para kazanan kuyumcular yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması sürecinde kazanç elde etme imkanına kavuşuyor. TEB Yeni Altın Çağı ile altın tasarruflarını yastık altında veya kiralık kasada tutan tasarruf sahipleri, çalınma, kaybolma riski olmadan, hesap işletim ücreti ödemeden fiziki altınlarını bankada açtıracakları altın hesabına anlaşmalı kuyumcular aracılığıyla aktararak güvenle yatırımlarını değerlendirebiliyor. Bunun yanı sıra, yatırımcılarımız istedikleri taktirde bu tutar üzerinden faiz getirisi de elde edebiliyor. TEB Yeni Altın Çağı projesinde şu an itibarıyla 61 ilde 236 noktada anlaşmalı kuyumcu yer alıyor. Sistem kapsamında yatırımcılar anlaşmalı kuyumcuya giderek ve kendi pazarlık gücünü kullanarak altınlarını bozdurup gram karşılığını TEB’deki altın hesabına aktarabi-
liyor. Anlaşmalı kuyumcuya giderek elindeki fiziki altını teslim eden yatırımcılar, altının gram karşılığını banka kartı ile TEB POS cihazı üzerinden altın hesabına hızlı ve güvenli bir şekilde aktarabiliyor. Sisteme her türlü ayar ve her çeşit altınla katılabilen TEB müşterileri, fiziken altını taşıma riskinden kurtularak yatırımlarını pratik ve güvenli bir şekilde TEB’deki altın hesabında değerlendirebiliyor.
Yeni Altın Çağı TEB’e global çapta ödül getirdi “Tüm bu çalışmalarımızın ilgiyle karşılandığını, yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda ödüle layık görüldüğünü belirtmekten de büyük memnuniyet duyuyorum” diye konuşan Erten, “Satış ve müşteri hizmetleri alanında en yenilikçi ve iyi uygulamaların değerlendirildiği Stevie Awards for Sales&Customer Service’de, TEB Yeni Altın Çağı projesi Müşteri Hizmetleri’nde Inovasyon, Finansal Hizmetler kategorisinde Bronz Stevie; Altın ve Pırlanta Tahsilat Sistemi projesi Müşteri Hizmetleri’nde Teknolojinin En İyi Kullanımı kategorisinde Bronz Stevie ödülüne layık görüldü. Bunun yanı sıra TEB Yeni Altın Çağı Best in Biz ödüllerinde de Yılın En Yenilikçi Ürünü kategorisinde kategori ikinciliğine layık görüldü” dedi.
Altın kredilerinde yüzde 25 büyüdük TEB olarak, geçtiğimiz yıl altın kredilerinde %25’in üzerinde büyüme gerçekleştirdik. Yastık altı altın tasarruflarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik projemiz TEB Yeni Altın Çağı ürünümüzle 230’dan fazla anlaşmalı kuyumcuya ulaşarak, 61 ilde kuyumcularla birlikte altın toplama işlemlerini gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
İhracat pazarında avantajlı konuma geçeceğiz Önümüzdeki dönemde, altın fiyatlarındaki gerilemeyle birlikte, altın takı talebinin artması ve kuyumculuk sektörünün talebine bağlı olarak, iç piyasada satış yapan üretici, toptancı ve perakendeci firmalarımızın işletme sermayesini desteklemeye devam edeceğiz. Bununla birlikte, ihracata yönelik altın kredisi kullandırımıyla da ihracatçılarımızın uluslararası piyasalarda rekabet gücünün artmasına daha fazla katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
KUYUMTIME
59
haber maia jewel Efes ve MAIA Halil Telli markalarının sahibi Halil Telli
İzmir’ de mükemmel mücevherin iki kardeşi Efes ve Maia İzmir’de mücevher ve takı dendiğinde ilk akla gelen isim olan ve 6 mağazasıyla yıllardır İzmirli mücevherseverlere yüksek kaliteli hizmet sunan Efes Jewellery; geleceğe emin adımlarla ilerliyor. İstanbul İzmir arasında adeta mekik dokuyan Halil Telli; ikinci markası MAIA ile mücevher toptan satışları yapıyor ve Ege Bölgesi’nde geniş bir coğrafyaya yüksek kaliteli mücevherlerini sunuyor. 60
KUYUMTIME
T
amamen üretimi kendine ait olan ve yüksek kalitesini korumak için İstanbul’da bulunan özel atölyelerle işbirliği yapan Efes ve MAIA markalarının sahibi deneyimli kuyumcu Halil Telli; sürekli yoğun bir tempo içinde çalışmalarını sürdürüyor. İzmir’de yüksek kaliteli ve özgün tasarımlı mücevher, aynı zamanda mücevher kalitesiyle paralel altın takı dendiğinde markalarının ilk olarak akıllara gelmesinin kendileri için çok kıymetli olduğunu belirten firma sahibi Halil Telli; “İzmir’de 6 perakende mağazamızla hizmet sunuyoruz. Pazarlama ekiplerimizle ürünlerimizi Ege Bölgesindeki seçkin kuyumculara da iletiyoruz. Özgün tasarıma ve iddialı çizgilere sahip olan takılarımızın Ege Bölgesindeki kullanıcılar tarafından takdir görmesi ve tarzımızın farklılığının tüketici tarafından kabul edilmesi bizi ekstra motive ediyor” diye konuştu. 8 yaşına adım atan MAIA Jewel markalarının mücevher alanında bölgede önemli bir boşluğu doldurduğunu kaydeden Halil Telli; MAIA’nın Marmara, Ankara ve Antep’e kadar geniş bir bölgede de çeşitli kuyumcuların vitrinlerine girdiğini, 2015 yılında genişlemeye devam edeceklerini ve bölgesel bir markadan hızla ulusal bir markaya dönüşüm içinde olduklarını söyledi. Renkli, değerli doğal taşlarla bezedikleri MAIA’nın piyasadaki diğer mücevher markalarına göre ayrı bir duruşu olduğunu vurgulayan Telli; MAIA’nın birçok modelinin uzakdoğu’da bulunan ve işbirliği yaptıkları atölyelerinde üretildiklerini, Türk ve yabancı fikirlerin karışımının ortaya harika parçalar çıkardığını dile getirdi. Otantik tarzlardan modern mücevherlere kadar çok geniş bir model yelpazesine sahip olduklarını belirten Telli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yurtdışında üretim yapmak oldukça zor bir iş. Kültürleri ve üretim anlayışları farklı. Markalaşmanın bir sürece ihtiyacı olduğunu biliyoruz. MAIA markamız, kendine has bir stile sahip. Artık kendimize has çok özel bir çizgiye sahibiz. Şu anda İzmir’de ilk akla gelen mücevher markasıyız. Hem Efes hem MAIA için söylüyorum. Amacımız Türkiye genelinde de değerli mücevher markalarının arasında yerimizi almak. İyi bir altyapımız bulunduğu için bu hedefimizi kısa sürede gerçekleştireceğimize inanıyoruz. MAIA markamızı kuyumculara sunarken ciddi anlamda seçici davranıyoruz. Ürünümüzün birbirine çok yakın noktalarda bulunmamasına dikkat ediyoruz. Geçen yıl yaşanan işlem hacmindeki daralmayı, yeni müşteriler portföyümüze ekleyerek aştık. 2015 yılında önemli bir çıkış yakalamayı arzu ediyoruz. İzmir Jewex fuarında en yeni ürünlerimizi piyasaya sunacağız. Çok iddialı modeller 2015 yılında kuyumcu vitrinlerinde yer alacak. Fuar kapsamında yeni müşteriler edineceğimizi düşünüyoruz. İzmir fuarı yeni bir fuar, biz kendi evimizdeki fuarımıza desteklerimizi sürdüreceğiz.”
KUYUMTIME
61
haber bahadır kuyumculuk
Özer “2014 yılında İzmir genelinde kuyum piyasasında gerileme yaşandı” İzmir’in köklü toptan kuyum markalarından biri olan Bahadır Kuyumculuk; kuyum sektöründeki genel durgunluktan kendine düşen nasibi aldı. Ege Bölgesinde çok geniş bir coğrafyaya hitap eden ve geniş ürün çeşitliliği ile öne çıkan Bahadır Kuyumculuk; yeni yıl ile birlikte yeni bir sayfa açmayı planlıyor. İzmir’de düzenlenecek takı fuarına özenle hazırlanan Bahadır Kuyumculuk; yılın en yeni modellerini fuarda sergileyecek.
İ
zmir’in en köklü firmalarından biri olan Bahadır Kuyumculuk; yıllardır çalışmalarını disiplinli ve sistemli bir şekilde sürdürüyor. 2014 yılında sektörümüzde yaşanan genel durgunluğu, sektörümüzün önemli kuruluşlarından biri olarak yakından hisseden Bahadır Kuyumculuk; yeni yılda beyaz bir sayfa açma arzusunda. Bahadır Kuyumculuk firma sahibi, deneyimli kuyumcu Gökhan Özer; 2014 yılında piyasadaki birçok kuyum markasının eksi rakamları hanelerinde gördüklerini, özellikle kredi kartıyla taksitli alışverişin yasaklanmasının İzmir’de etkisinin çok derinden hissedildiğini söyledi. Geçtiğimiz yıl; Anneler Günü, Sevgililer Günü ve Yılbaşı alışverişlerinde sektörün çok ciddi kan kaybettiğini belirten Gökhan Özer; “Yılın başı itibariyle, kredi kartı yasağının kalkmasıyla birlikte işlerimizde olumlu gelişmeler var. Fakat 2014 yıl sektörümüz adına kayıp bir yıl olarak hatırlanacak” dedi. 2015 yılından ümitli olduklarını, fakat ülkemizde ve Dünya piyasalarındaki gelişmelerin belirleyici bir rol oynayacağını kaydeden Özer; çok geniş ürün çeşitliliğine sahip olmalarının kendilerine önemli avantajlar sağladığını, yılın birçok yeni modelini özenle İzmir Jewex’e sakladıklarını dile getirdi.
Fuarda En Yenilerle Sahne Alacağız… Ülkemizin birçok ilinden tedarik ettiklerini, birbirinden kaliteli takıların en yeni modellerini İzmir Jewex çerçevesinde müşterilerine sunacaklarını vurgulayan Gökhan Özer şöyle konuştu: “Ülkemizin önde gelen birçok değerli üreticisinin yüksek kaliteli ürünlerini kendi müşterilerimize tedarik ediyoruz. 2008 yılındaki küresel krizin ardından, sektörümüz kendi içinde daha seçici davranmaya başladı. Üreticiler toptancıları, toptancılar müşterilerini bir doğal elemeden geçirdiler. Bugün itibariyle tüm ticari ilişkiler çok sağlam temeller üzerinde yarınlara taşınıyor. Artık Ege Bölgesi’nde her kuyumcuyla çalışmak yerine, bizim kriterlerimize uyanlar ile çalışmayı sürdürüyoruz. Bir yıl aradan sonra, şehrimizde düzenlenecek olan fuardan önemli beklentilerimiz bulunuyor. Umarım senenin ilk günlerinde bizler ve sektör mensupları için güzel bir başlangıç olur.”
62
KUYUMTIME
Gökhan Özer
KUYUMTIME
63
haber altıniş kuyumculuk
YARIM ASIRLIK MARKASINA çeyrek asırlık zamanını verdi Altıniş Kuyumculuk firma sahibi Mehtap Ahlat
Sektörümüzün içinde çok az sayıda firma yöneticiliği yapan, işinin patronu başarılı bayan bulunuyor. Nerdeyse bir elin parmaklarını geçmeyecek bayan yöneticilerimizin en kıdemlilerinden birisi de mesleğinde 25. yılına adım atan Altıniş Kuyumculuk firma sahibi Mehtap Ahlat. Küçük yaşlarda kuyumculuk mesleği ile tanışan ve babasından devraldığı markasını kardeşleri ve eşiyle birlikte yarınlara taşıyan sektörümüzün Mehtap ablası; kendisine yönelttiğimiz sorulara içtenlikle cevaplar verdi. Sektörümüzün yıllar içinde önemli değişiklikler geçirdiğini belirten Mehtap Ahlat; bugünün piyasasında ekmeğin aslanın ağzından midesine indiğini ve o ekmeği elde etmek için herkesin çok büyük bir koşuşturma içinde olduğunu ifade ediyor. 64
KUYUMTIME
Son 4 yılını göz önüne aldığınızda belirlediğiniz iş hedeflerinize ulaşabildiniz mi? Özellikle hangi alanlarda yaptığınız atılımlar mesleki olarak sizi tatmin etmiştir? Son dört yılda firmamızın tamamen stratejilerini değiştirmiş ve belirli ürün gruplarında branşlaşmayı tercih etmiştir. Bu doğrultuda Kılıçlar Sokak’ta açılan mağazamız da görsel açıdan markamızın değişen yüzünü en etkin bir şekilde sektörümüze yansıtmıştır. Branşlaşmanın bize önemli katkıları oldu. Müşteriler; artık belirli alanlarda uzmanlaşmış firmalarla çalışmayı tercih ediyorlar. Ben ‘herşeyi yaparım ve ne yaparsam çok iyi yaparım’ devri sona ermiştir. Bu değişimi tüm ekip olarak sahiplendik ve kısa sürede şirketimize adapte ettik. Bugün itibariyle Altıniş; çerçeveli takılar, hayalet kolyeler ve Rize işi kelepçeleriyle çalışmalarına devam etmektedir. Yeni yılda tektaş yüzük üretimine de tekrar başlayacağız.
Son yıllarda müşterilerinize daha yakın temas etmeyi ve müşteri sayınızı artırmayı tercih ettiniz. Evet; piyasa şartları bizim toptancılardan daha çok kuyumcu dostlarımızla çalışmamıza yol açtı. Böylelikle kendi pazarlama ekiplerimizle kuyumcularla daha yakın ilişkiler içinde olduk. Şu an itibariyle vitrin perakendeciliğine çok büyük önem veriyoruz. Açıkçası böylelikle yumurtaları aynı sepete koymadık ve riskimizi daha büyük parçalara yaydık. Bunu ticari bir strateji olarak düşünebilirsiniz.
Özellikle çerçeveli takı grubunda yakın zaman dilimi içinde üretici enflasyonu olduğunu görüyoruz. Bu durum sizi olumlu, olumsuz nasıl etkiliyor? Öncelikle ‘taklitler aslını yaşatır’ sözünü anımsatmak istiyorum. Biz gerçekten çok yüksek kaliteli üretimler gerçekleştirdik. Bizim kalitemize yakın ürünlerin olmadığını görmekteyiz. Biz şimdiye kadar hiçbir zaman fiyatta iddialı olmadık. Önceliği kalite olanlarla çalışmaya devam ediyoruz. Biz takip edileceğimizi biliyorduk. ‘Altıniş yapar piyasa takip eder’ sloganımız bu ürün grubunda da gerçek oldu. Lolita ismini koyduğumuz küçük ithal toplardan oluşan takılarda yine bizimle pazarda popüler olduğunu hatırlatmak isterim. İler ki dönemlerde yine bu tip öncü çalışmalar ortaya koymaya devam edeceğiz. Açıkçası kısa vadede çok sayıda üreticinin türemesi ve popüler ürün grubuna yüklenmesi bize de zarar veriyor. Fakat uzun vadede, doğal bir eleme oluyor ve yine saha işin asıl sahibi olan bize kalıyor. Çerçeveli takı grubuna biz girmeden önce bu ürün grubu sadece kırsal bölgelerde yaşayanların tercihi olan, tarihi bir takı çeşidimizdi. Biz bu ürün grubuna modern çizgiler katarak, çok büyük kitlelerin satın almasına yol açtık. Keşke herkes kendi branşında ilerlese ve ortaya özgün çalışmalar koysalar.
Piyasada işlem hacminin daraldığı gerçeğini kabul etmeliyiz. Eskiden çok ağır sattığımız ürünlerin sürekli en hafifleri artık tercih ediliyor. Artık ekmek aslanın ağzından midesine gitmiştir.
Sektörümüzün en önemli sorunu sizce nedir? Bu konuda çözüm önerinizi paylaşır mısınız? Bence bakiyeli ve açık hesap çalışma sistemi sektörümüzün en önemli sorunu. Halbuki herkes kendi sermayesine ve gücüne orantılı bir çalışmayı tercih etmeli. Bir de kuyumcu dostlarımızın farklı sektörlere kaynak aktarmasının da sıkıntısını biz üreticiler yaşıyoruz. Bizim alacağımız farklı sektörlere yatırım olarak gidiyor. Ne yazık ki kuyumcularımız farklı sektörlerde tecrübeleri olmadığı için, genelde bu yatırımları da zararla sonuçlanıyor. Yavaş yavaş sektörün peşin çalışmaya geçiş yapması gerekiyor. Peşin, her iki taraf için avantajlar oluşturuyor. Bu arada İKO yönetimine şu çağrıda bulunuyorum. Ödemelerini düzenli yapmayan kişilerle ilgili bir liste oluşturulmalı ve bu liste sektörümüzle paylaşılmalı. Yılsonu değerlendirmelerimizde bazı müşterilerimizle ödeme sorunları nedeniyle yollarımızı ayırmak zorunda kaldığımızı da ifade etmeliyim.
Sektörde az sayıda bayan yöneticilerden birisiniz. Bayan gözüyle takıya bakmanız ürünlerinizin, tasarımlarınızın daha kolay beğenilmesine yol açıyor mu? Açıkçası bu bir avantaj oluyor. Bayanlar detaylara çok daha hakim olabiliyorlar. Ben bu konuda Altıniş’i şanlı görüyorum.
Kardeşleriniz ve işinizle birlikte hem hayatı hem işinizi paylaşıyorsunuz. Sürekli aile bireyleriyle birlikte olmak, çeşitli zorluklar ortaya çıkarıyor mu? Altıniş’te kesinlikle ben yoktur hep biz olmuştur. Bu yüzden bir aile olmanın daha çok avantajlarını yaşıyoruz. Başarılı bir iş planlamamız ve iş bölümlememiz var. Hepimiz birbirimize saygı ve sevgi çerçevesinde hareket ediyoruz. Bu konuda hiçbir şikayetimiz yok.
KUYUMTIME
65
haber mert alyans
alyanshane.com güzel bir filmin fragmanı gibi Ülkemizin en büyük alyans üreticilerinden biri olan Mert Alyans’ın son tüketiciye ulaşan markası ‘Alyanshane’, özenle hazırlanan sitesiyle alyans alım sürecini hızlandırıyor ve kuyumcunun daha hızlı satış yapmasına vesile oluyor. www.alyanshane.com adeta güzel bir film fragmanı gibi heyecan uyandırıyor ve kuyumcuda “Alyanshane” logosunu görünce tüketicinin hızla beğenisi, alıma dönüyor…
M
ert Alyans tarafından yaklaşık 2 yıldır kuyumcular vasıtasıyla son tüketiciye sunulan “Alyanshane”, istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Şu an itibariyle ülke genelinde seçkin 250 kuyumcu vitrininde kendi özel displayleri ile yer alan Alyanshane; son aylarda başarılı internet sitesiyle, alyans alımı öncesinde son tüketicinin rehberi oluyor. Google arama motorunda ‘Alyans’ kelimesi yazıldığında ilk sayfada ve üst sıralarda yer alan www.alyanshane.com, ürünlerin teknik detayının haricinde, kuyumcuların satış fiyatlarıyla paralel bir fiyat ifade ederek tüketicinin alım öncesi tüm bilgilere vakıf olmasını sağlıyor. Mert Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saraç; ‘Alyanshane’ markalarının geniş ürün çeşitliliği, yüksek kalitesi ve uygun bütçeleriyle çiftlerin kısa sürede tercihi olduğunu, sosyal medyada ve sanal alemde baHakan Saraç şarılı tanıtım faaliyetleriyle, Alyanshane ürünlerini satan kuyumcuların işlerini kolaylaşt ı rd ı k l a r ı n ı söyledi. www.alyanshane.com sitesinde yüksek satış rakamlarına ulaşmayı kesinlikle hedeflemedik-
66
KUYUMTIME
lerini, gelişmiş ve son derece kullanışlı siteleri vasıtasıyla alyans alan kişilerin beğenisini kazanmayı arzu ettiklerini belirten Hakan Saraç; “Günümüzün tüketicileri herhangi bir ürün almadan önce mutlaka internette ön araştırma yapıyorlar. Alyans gibi manevi değeri çok anlamlı olan ve iki kişinin beraber aldığı bir takı çeşidinin, dokunmadan ve parmakta denenmeden internet üzerinden satın alımı çok düşük bir oran. Fakat biz Google’da en üstlerde yer alan başarılı internet sitemizle, tüketiciye adeta güzel bir film fragmanı izletiyoruz. Fragmandan etkilenen müşteriler de esas filmi izlemeye kuyumcuya gidiyorlar” diye konuştu. Bu yıl içinde www.alyanshane.com sitesine katacakları yeni özellikler ile ‘Alyanshane’ ürünleri satan kuyumcuların daha etkin satış yapmalarını sağlayacaklarını kaydeden Saraç; yeni projenin tüm detayları ortaya çıkınca kamuoyuyla paylaşacaklarını, 2015 yılında ‘Alyanshane’ müşterilerinin ve ‘Alyanshane’ ürünlerini satan kuyumcu sayısını yaklaşık %20 yukarı çekmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
KUYUMTIME
67
haber suat özer gold store
‘SUAT ÖZER GOLD STORE’ dolu dizgin gidiyor
Yıllarca üst düzey yöneticilik yaptığı kuyum sektöründe, yaklaşık 2 yıl önce kendi markasını kuran, İzmir’in değerli kuyumcusu Suat Özer; ismini markalaştırarak Ege Bölgesi’nde geniş bir kitleye hitap ediyor. Şu an itibariyle 2 yıl önce markasını kurarken ortaya koyduğu hedeflerin 2 kat üzerine çıkmayı başaran Suat Özer; yarınlara emin adımlarla ilerliyor…
İ
zmir’de ismi marka olan Suat Özer; Ege Bölgesi’nde yıllar içinde yüzlerce kuyumcu ile iletişim kurmanın ve kişilerde çok sağlıklı izler bırakmanın avantajlarını yaşıyor. Ege Bölgesinin en ücra köşelerindeki kuyumcuları dahi tanıyan, mesleğinde 25 yılı deviren Suat Özer; 14 ayar ürün grubunda, geniş ve kaliteli ürün çeşitliliğiyle her yıl iş hacmini katlayarak geleceğe ilerliyor. İzmir’de Kuyumcular Çarşısı’nda Suat Özer Gold Store markasıyla toptan takı satışı yapan Suat Özer; pazarlama ekibiyle bölgede şu an itibariyle yaklaşık 225 kuyumcuya ürünlerini sunuyor. Başarısının sırrını çok çalışmak ve insan ilişkileri eksenli olarak nitelendiren Suat Özer; “Bir kuyum mağazasının 14 ayar ürün grubunda her türlü ihtiyacını bizimle tek noktadan gidermesi bizimle çalışan kuyumcuları çok mutlu kılıyor. Yeni yıl ile birlikte daha fazla bölge kuyumcusuna hitap etmeyi arzu ediyoruz” dedi. İsteyen müşterilerine 8 ayar, 22 ayar ürünlerde sunduklarını belirten Suat Özer; 2014 yılında tüm satışlarının %10’unu 8 ayar ürünler oluşturduğunu, Ege Bölgesinde takıseverlerin takı alırken ilk olarak tasarıma büyük önem verdiğini dile getirdi. Firmaları Suat Özer Gold Store çatısı altındaki ürünlerin tamamına yakın bölümünü İstanbul’da, branşının uzmanı atölyelerde özel imal ettirdiklerini vurgulayan Özer; “Ben İstanbul’daki üretimdeki kaliteyi ayrı bir yere
Suat Özer
oturtuyorum. Netice itibariyle yüzlerce yıldır İstanbul’da kuyumculuk mesleği başarıyla icra edilmiş. Ben her 15 günde bir İstanbul’a gidiyorum ve ürünlerimi yakından takip ediyorum. Ayrıca kendileri marka olan kıymetli üreticilerle de çalışıyorum. 2014 yılında hafif
ürünlere ve sirkülasyonu fazla olan takı çeşitlerine ağırlık vermemiz bize büyük avantajlar sağladı” diye konuştu.
“İzmir Fuarından Ümitliyiz... Fuarda Suat Özer Gold Store İlk Kez Pırlantalı Ürünler Sunacak” İzmir’de düzenlenecek olan fuara en yeni takı modelleriyle hazırlandıklarını, ayrıca ilk kez pırlantalı ve değerli doğal taşlardan oluşan koleksiyon hazırladıklarını kaydeden Suat Özer; sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmirli bir kuyumcu olarak, şehrimizdeki fuara gereken desteği sunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu fuar çerçevesinde birçok yılın yeni modelini ilk kez görücüye çıkartacağız. Markamız ilk kez 8 parçadan oluşan bir pırlanta koleksiyonunu da bayilik sistemiyle kuyumculara sunacak. Çok uygun bir fiyat eşliğinde hazırlanan bu koleksiyon kısa sürede alan kuyumcuya önemli kazanımlar sağlayacak. Tüm müşterilerimizi fuar çatısı altında ağırlamak istiyoruz. Umarım Ege Bölgemize ve Türk kuyumculuğuna İzmir Jewex faydalı sonuçlar doğurur. Bu fuarın nice yıllar organize edilmesini diliyorum.”
68
KUYUMTIME
KUYUMTIME
69
haber tekin seyrekoğlu + jival + sezgin jewels
Aşkla yaratılan tasarım…
T
ekin Seyrekoğlu, Sevgililer Günü için çok özel bir tasarıma daha imza attı… Aşklarının heyecanını hediyesine yansıtmak isteyenler için tasarlanan set yüzük ve kolyeden oluşuyor. Love sözcüğü Tekin Seyrekoğlu tarafından özgün bir formda tasarlanarak sevgiyi, aşkı ve barışı simgeliyor. Pembe altın kullanılan tasarımda; yüzük 0.23, kolye ise 0.18 karat pırlanta kullanılarak hazırlandı.
Aşkla çarpan bu kalp, senin...
H
erkes için aşkı anlatmanın farklı bir yolu vardır. Sözlerin yetersiz kaldığı yerde, onu mutlu edecek küçük bir hediye bazen çok şey anlatabilir. Jival, Sevgililer Günü’ne özel hazırladığı pırlanta mücevherler ve altın takılar ile size birbirinden zarif seçenekler sunuyor. En unutulmaz anların vazgeçilmezi, pırlanta tektaş yüzük ile yapacağınız romantik bir evlilik teklifiyle yeni başlangıçlara adım atabilir ya da aşkla çarpan kalbinizi anlatan altın kalpli kolye hediye edebilirsiniz.
Sezgin Jewels’tan her daim yenilenen koleksiyonlar… Özel tasarım ürün gamına her geçen yenilerini ekleyen ve bunu sürekli hale getiren Sezgin Jewels’ta her hafta farklı koleksiyonlar ve yeni ürün gamıyla karşımıza çıkıyor.
Y
enilikçi tasarımlarıyla sektörde ilkleri yaşatan Sezgin Jewels, gümüş üzerine siyah rodyum kaplamalı takılarında geniş bir fiyat aralığına sahip seçenekler sunuyor. Gümüş üzerine siyah rodyum kaplamalı tasarımlar farklı renklerde zirkon taşlar ile taçlandırılarak dizayn edilmiş. Sezgin Jewels siyah rodyumlu koleksiyonları ve her daim yenilenen koleksiyonları, yenilikçi tasarımlarıyla sektörde trendleri belirlemeye devam ediyor…
70
KUYUMTIME
KUYUMTIME
71
haber istanbul kuyumcular odası
İKO, sektör medyasını ağırladı Kuyumculuk sektörünün medya mensupları; İKO Yönetim Kurulu tarafından ağırlandı. Özel bir yemek organizasyonunda bir araya gelen İstanbul Kuyumcular Odası yönetimi, hem Oda faaliyetleri hakkında bilgi verdi hem de basın mensuplarını görüşlerini dinledi.
İ
stanbul Kuyumcular Odası Yönetimi, sektöre yayın konusunda hizmet veren dergilerin temsilcilerine İKO Zerger Restoran’da bir yemek verdi. Yemeğe İstanbul Kuyumcular Odası Başkan Vekili Sarp Tarhanacı, Başkan Yardımcısı Mustafa Tiryaki, İKO Yönetim Kurulu üyesi ve Yayın Komisyonu Başkanı Rober Muratoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve sektör basınının güzide temsilcileri katıldı. Son derece neşeli bir ortamda gerçekleşen yemekli toplantıda İKO Yönetimi, hem geçen süre içinde yaptıkları konusunda bilgi verdi, hem de sektöre yayın konusunda hizmet veren basın mensuplarını dinledi.
Muratoğlu: Sektöre yön verecek haberlere ihtiyaç var!
Tarhanacı: Sektörün sesini duyurmalıyız
Akbulut: Watshaptan güncel haberleri paylaşıyoruz
Başta sektör basını olmak üzere medyaya önemli görevler düştüğünü söyleyen İKO Başkan Vekili Sarp Tarhanacı, ‘Birlikte çalışarak sektörün sesini daha rahat duyurabiliriz.’ dedi. Tarhanacı konuşmasında, yoğun bir çalışma temposuna sahip olan İstanbul Kuyumcular Odası yönetiminin her alanda takip edilmesinin ve imza attıkları çalışmaların sektöre aktarılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Toplantının düzenlenmesini organize eden İKO Yönetim Kurulu üyesi Aziz Akbulut ise basın mensuplarının kendi aralarında da iletişim halinde olmaları için whatsapp’ta oluşturduğu basın grubuyla güncel haberlerin paylaşıldığını söyledi. Akbulut, kamuoyunda oluşan algının aksine İKO’nun Türkiye’de düzenlenen tüm fuarlara eşit mesafede durduğunu ve hepsine destek verdiğini ifade etti.
72
KUYUMTIME
İstanbul Kuyumcular Odası’nın sektörün gözbebeği olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan İKO Yayın Komisyonu Başkanı Rober Muratoğlu, Kuyumcular Odası, misyon/ vizyon, kurumsal imajına ve sektöre yön verecek, çıtasını yükseltecek haberlere büyük ihtiyaç olduğunu söyledi. Bundan sonra basın mensuplarıyla daha fazla bir araya gelmek istediklerini ifade eden Muratoğlu, “Basının bizim yaptığımız işlerin ve İKO’nun genel potansiyelinin iyi yansıtılması noktasında öneminin farkındayız. Bu nedenle basın mensuplarıyla çok yakın diyalog halindeyiz.” diye konuştu.
KUYUMTIME
73
haber istanbul kuyumcular odası
GÜNEY AFRİKA İLE TEMASLARA DEVAM…
Geçtiğimiz günlerde İKO’nun resmi ziyarette bulunduğu Güney Afrika’dan iadei ziyaret gerçekleşti. Dünyanın 1 numaralı altın madenlerine sahip olan Güney Afrika Cumhuriyeti’ni ziyaret eden İKO yöneticileri son derece önemli temaslarda bulunmuşlardı. Güney Afrika Büyükelçisi Vika Mazvi Khumalo, İstanbul Kuyumcular Odası Yönetimi’nin yaptığı Afrika ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulunmak üzere İKO’yu ziyaret etti ve iadei ziyarette bulundu.
E
lmas madenciliği ve altın konusunda dünyanın önde gelen tedarikçi ülkesi Güney Afrika, mücevher piyasası için stratejik önemini halen koruyor. Altın takıdaki üstünlüğüne mücevhere de taşımak isteyen Türkiye, bu konuda 2014 yılında yapılan yasal düzenlemeyle önemli bir fırsat yakaladı. Bu kapsamda, İstanbul Kuyumcular Odası Yönetimi’nin geçtiğimiz aralık ayı içerisinde Güney Afrika’ya gerçekleştirdiği ve bir hafta süren iş gezisi önemli sonuçları da gündeme getirdi. İKO Heyeti, gezi kapsamında gittiği Kimberley’de yetkilileriyle önemli bir işbirliği ön protokolüne imza atmıştı. Söz konusu iş heyeti gezisinin gerçekleşmesinde önemli rol oynayan Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Vika Mazvi Khumalo, İstanbul Kuyumcular Odası’nı ziyaret etti. Ziyaret kapsamında yapılan toplantıya İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Başkan Vekili Sarp Tarhanacı, Başkan Yardımcısı Can Gezer, Yönetim Kurulu üyeleri Aziz Akbulut, Murat Turaç, Fuat Kırgız, İKO Genel Sekreteri Dilara Halavurt, İstanbul Kuyumcular Odası Ayarevi Sorumlusu Özge Arslanoğlu, Güney Afrika Büyükelçiliği Müsteşarı Jonathan Passmoor, Sultan Onacak ve Zergeran Kuyumculuk’tan Rıfkı Bedir ve İsmail Bedir katıldı.
74
KUYUMTIME
Büyükelçi’yle ne konuşuldu? İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, toplantıda Türkiye’de kuyumculuk sektörünün 5 bin yıllık bir tecrübeye ve büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve bu enerji ve birikimini yeni iş kollarında da kullanmak istediklerini söyledi. İşler, özellikle ham elmas kesimi konusunda Türkiye’de bir istihdam alanının oluşturulmasıyla tasarımdan nihai ürüne prosesin her noktasında Türk işçiliğinin kullanılmasının sağlanabileceğini dile getirdi. Büyükelçi Khumalo ise yapılan ziyaretlerin ve işbirliğinin her iki ülkeye de yüksek katma değer getireceğini söyledi. Güney Afrika’da elmas madenciliğinin, ham taş kesiminin gelişmiş olduğunu; ancak mücevher üretimindeki eksik yanları olduğunu ve bu konuda Türk ustalarının deneyim ve tecrübelerinden yararlanmak istediklerinin altını çizdi. Yaklaşık 1,5 saat süren toplantının ardından İKO binasını ve departmanlarını gezen Büyükelçi Khumalo, ardından Oda’dan ayrıldı.
KUYUMTIME
75
haber netmas
Koray Murat Hancıoğlu
Saat dünyasına yeni bir soluk “NETMAS” Yıllarca ülkemizin önde gelen saat markalarından Saat&Saat firmasında üst düzey yönetici olarak çalışan Koray Murat Hancıoğlu artık kendi markasıyla piyasada boy gösterecek. Kuyumcukent içinde merkez ofisini oluşturan Hancıoğlu, pazarda önemli boşlukları doldurmayı ve yüksek müşteri memnuniyeti ile yüksek işlem hacimlerini hedefliyor. Farklı tarzdaki saat modelleriyle geniş bir kitleye ulaşmayı hedefleyen ‘Netmas’ sahaya yeni ve dinamik bir oyuncu olarak dahil oluyor… Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 25 yıllık ticaret hayatımın 20 yılını saat sektöründe geçirdim. 17 yıl gibi uzun bir süre Saat & Saat Firması’nda yönetici olarak çalıştım. Bu süre içerisinde saat sektörüne dair ciddi bir bilgi birikimi ve tecrübe edindim. Kendime kattığım bilgi ve tecrübeler sayesinde, iki yıl önce kendi firmamı, yani NETMAS’ı kurdum. NETMAS olarak biri Japonya diğeri Almanya’dan olmak üzere iki markanın ithalatını yapıyoruz. Rhythm ve Haemmer… Rhythm; Japonya’dan gelen, Japon kalite ve teknolojisini üzerinde barındıran çok büyük bir saat markası. 1950 yılından beri dünyaya saat üreten ve satan bir entegre tesis. 1950 yılından 2013 yılına kadar ürettiği duvar ve masa saatlerini, dünya genelinde 120 ülkede tüketiciyle buluşturan, yılda sattığı 40 Milyon saat adeti ile lider bir marka. Kalite
76
KUYUMTIME
ve güncel tasarımı garantileyen saatleriyle dünya çapında haklı bir üne sahip, Japon Hükümeti tarafından en yüksek saat kalitesi ödülü olan M.I.T.I. ödülünü de almış ve 2013 yılında kol saati üretimine de başlamış. Bununla beraber bu eşsiz markanın hem kol saatindeki hem de duvar saatindeki distribütörlüğünü biz üstlendik ve bu markayı Türkiye’ ye getirdik. Bir yıllık süre içerisinde Türkiye’ de yaklaşık 70 tane bayimiz oldu. Markamızın perakende fiyatları 200 TL ile 650 TL arasında. Bugün Çin’de yapılan birçok markadan çok daha kaliteli bir ürünü çok daha uygun fiyatla tüketiciye ulaştırıyoruz. Yaklaşık 200 adetlik bir koleksiyonumuz var. Bunun %50 si bayan %50 si erkek modellerden oluşmakta. Çizgisini tanımlamak gerekirse, orta segmentte ne çok fashion ne çok klasik. Günümüz renklerini ve stilini üzerinde barındıran bir marka
olarak yorumlayabiliriz. Duvar ve masa saatinde Dünya lideri bir markayı Türkiye’ ye getirdik. Şu anda 1400 çeşitle çok ciddi bir bayi ağına kavuştuk. Sadece saatçilerle sınırlı kalmadık, mobilyacılar, aksesuarcılar ve kuyumcularda markamızı sergiledik. Haemmer; bir Alman markası. 8 yıldır Avrupa’da çok ciddi yayılmış, neredeyse bütün Avrupa’da distribütörlüğü olan, çok satılan bir marka. Geçen yıl Amerika’ da X Large kasada Dünya Lideri olmuş, çok beğenilen sıra dışı bir marka. Türkiye’ de şuanda bu tarzda rakibimiz olmadığını düşünüyorum. 45 mm bayan ve 50-55 mm erkek kasalardan oluşuyor. Tamamen büyük kasalardan oluşan marjinal bir tarza sahip. Üzerinde bulundurduğu taşlar swarovski. Otomatik serilerin camları safir 200 m su geçirmez. %80 ürünü limited edition. Yani, bir takanın başkasının kolunda göremeye-
ceği birçok modele sahip. Böyle bir butik markayı Türkiye’ ye getiriyoruz. Bu marka her yerde satılmayacak, her vitrinde olmayacak. Bu markayı verirken çok hassas davranıyoruz, vitrinler ve dekorlar bizim için çok önemli. Her yerde sattırmayacağımız gerçekten çok önemli bir marka. Almanya’ da Rolex Butiklerde satılan bir marka. O yüzden burada da gereken hassasiyeti gösteriyoruz ve hak ettiği yere getireceğimizi düşünüyorum.
Türkiye’ de saat pazarının önemli bir potansiyele sahip olduğu biliniyor. Buna karşın yoğun bir rekabette yaşanıyor. Siz bu rekabette öne geçmek için hangi kozlarınıza ve artılarınıza güveniyorsunuz? 2014 yılı saat sektörü ve hatta bütün ticaret yapan firmalar için zor geçti. 2014 yılında küresel bir daralma oldu. Özellikle doymuş pazarlarda daha çok hissedildi. Türkiye her sektörde henüz doymamış bir pazara sahip olduğu için bu krizden biraz daha az etkilenerek yoluna devam etti. Çünkü hala bir ihtiyaç var. Arza karşılık talep söz konusu. Fakat pastanın günden güne bölünmesi, internetin devreye girmesi, her geçen gün yeni bir AVM’nin açılması dükkân başına düşen adeti bölüyor ve dolayısıyla esnaflar bununla mücadele etmekte zorlanıyorlar. Burada, biz ithalatçıların işi biraz daha kolay. Biz daha yaygın çalışabiliyoruz. Burada perakendeci, özellikle sektöre yeni girenlerin işi daha zor diye düşünüyorum. Perakendecilerin geçtiğimiz yıl olduğu gibi 2015 yılında da zorlanacağını düşünüyorum. Yılın ikinci yarısında özellikle seçimlerden sonra ülkenin biraz daha düzeleceğini ve ticaretin ivmesinin biraz daha yukarı doğru hareket edeceğini düşünüyorum. Saat ve kuyum sektörüne gelindiğinde burada özellikle büyük firmaların her geçen gün AVM’lere yaptığı yatırım bizi biraz daha alınabilir ve satılabilir stile soktu. Biraz daha açacak olursak bundan on yıl önce sevgililer günü, anneler günü, babalar günü gibi özel günlerde bir hediye
alınacağı zaman saat bu kadar gündemde değildi. Fakat yıllar geçtikçe büyük markaların yaptığı yoğun reklam tüketicideki algıyı değiştirdi. Bunun etkisiyle de özel günlerde insanlar bizim markalarımızı ya da farklı markaları alıyorlar. Bu da hem Türkiye pazarını canlandırmanın yanı sıra firmalar arasında rekabeti arttırıyor. Biz bu rekabetin neresindeyiz diye düşündüğümüzde, başta da söylediğim gibi fiyat aralığı 200T L ile 600 TL arasında olan bir dünya markasını tüketiciye satıyoruz. Bugün birçok Çin markası bu fiyatlara ürün satamıyor. Bayan koleksiyonumuzda öyle güzel modellerimiz var ki; 550 TL ye üzerinde pırlanta taş olan safir cam su geçirmez ürünleri satıyoruz. Dolayısıyla bu özelliklerimizle bu kadar ekonomik fiyata bu kadar lüks bir ürünü verebilme kabiliyetimizle ön plana geçeceğimizi düşünüyoruz. Haemmer söz konusu olduğunda ise bu stilde alternatifi olmayan bir ürün. Başka markalarda 25000 TL ye satılan saatlerin makinasının kullanıldığı bir marka. Biz bu gün perakende fiyatı 2000 TL ye otomatik, safir cam, 50 m su geçirmez, limited edition ürünler satıyoruz. Başka markalarda bu özellikleri üzerinde bulunduran modellerin fiyatları çok çok yukarlarda. Biz Haemmer’ ı ‘’Ulaşılabilir Lüks‘’ diye tanımlıyoruz. Ürüne bakıldığında size hemen 20000-30000TL hissiyatını veriyor fakat tüketici bu saati koluna 1500-2000 TL ye takabiliyor.
2014 yılında belirlediğiniz hedefleri gerçekleştirebildiniz mi? 2014 yılı başında belirlediğimiz hedefleri tam anlamıyla gerçekleştirdiğimizi söylemek mümkün değil fakat koyduğumuz hedeflerin %80’ ni gerçekleştirdik diyebiliriz. 2014 yılında RHYTHM‘ın hem duvar ve masa saatlerini hem de kol saatlerini şirketimize kattık. Bunun yanı sıra Haemmer’ı da şirket bünyemize kazandırdık. Dolayısıyla 2014 yılının bizim için verimli geçtiğini söyleyebiliriz
2015 yılında mevcut markalarınıza yeni bir marka ülkemize getirmeyi düşünüyor musunuz? Biz kabına sığmayan bir şirketiz. Özellikle ben yapı olarak hırslı ve her daim ileriye dönük hamle yapabilecek ve koşabilecek bir mizaca sahibim. Sürekli büyümeyi ve genişlemeyi amaçlayan bir insanım. Dolayısıyla yeni markaları bünyemize katmak kadromuzu ve bayi ağımızı genişletmek bu yıl ki hedeflerimizin başında geliyor. Değişik
sektörlere girmeyi de planlıyoruz. Kendi sektörümüzde mutlaka çok güçlü bir takı markasını ve gözlük markasını bünyemize katacağız. Bir dükkâna gözlük takı saat ve hatta bir parfüm markasını bile getirip satmayı planlıyoruz.
Türkiye’ de saat kullanıcıları ile yurtdışındaki kullanıcıları karşılaştırdığımızda bizim tüketicimizin farklılıkları nelerdir? Gelişmiş ülkelerde, mesela Almanya’ da yıllık saat ithalatı yaklaşık 5 Milyar Dolar civarında, Türkiye’ de 750 Milyon Dolar civarında. Nüfuslarımız birbirine yakın olmasına rağmen yaklaşık 6-7 katlık bir orana denk geliyor. İtalya’ ya baktığımızda 50 Milyon nüfuslu İtalya’ da yıllık 3,5 Milyon Dolar saat ithalatı yapılıyor. Nüfusu bizden az olmasına rağmen bizden 3-4 kat fazla ithalat yapılıyor. Yabancı ülkelerde saat daha çok aksesuar konumunda, daha çok kullanılıyor ve daha ön planda. Türkiye’ de de son yıllarda büyük şirketlerin güzel markaları Türkiye’ ye getirmesiyle, yapılan reklamlarla ve herkesin kendi markasını iyi lanse etmesiyle bu oran git gide yükseliyor. Son 10 yılda aşağı yukarı 250 Milyon Dolardan 750 Milyon Dolara yükseldi. Saat ithalat ve satışında gözle görülür bir ilerleme var. Söylediğim gibi biz ülke olarak doymamış bir pazara sahibiz. O yüzden piyasadan hala bir talep var ve biz bu talebi karşılamak için çabalıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda saat ithalat rakamlarının daha da yukarlara tırmanacağını düşünüyorum.
Yerli saat hayalimiz bir gün gerçek olacak mı? Neden olmasın. Mutlaka birileri bir gün bu işe el atacaktır. Sonuçta bu gün Türkiye’ de birçok üretilmeyen eşyalar üretilip satılmaya başlandı, mutlaka saat de üretilecektir. Fakat bana siz üretir misiniz diye sorarsanız; üretim bizim işimiz değil. Biz alıp satmayı, işin bu tarafında yer almayı seviyoruz. Eğer bir gün yerli saat üretilirse biz de seve seve alıp satarız. KUYUMTIME
77
haber ligora kuyumculuk
com’u AYRI GÜZEL tr’si AYRI GÜZEL
Sektörümüzün tecrübeli kuyumcuları Adem Üzel ve Davut Haskooğlu ortaklığının bir eseri olan genç marka Ligora Kuyumculuk; iki başarılı internet sitesiyle ileri görüşlü vizyonunun enginliğini gözler önüne seriyor. Bugün son tüketici www.ligora.com kuyumcu ise www.ligora.com.tr adresinden amaçlarına uygun takı alımlarını yüksek güvenlik eşliğinde gerçekleştiriyorlar.
H
ayatımızda herşey hızla değişiyor. Bugün; değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Sektörümüzün yeni markalarından olan Ligora Kuyumculuk; kuruluşuyla aynı anda temellerini attığı internet siteleriyle iş hayatına fark katıyor. Bir sitesini son tüketicinin kullanımına, bir sitesini de kuyumcu müşterilerinin kullanımına sunan marka, yarını bugünlerden görme vizyonuna sahip. Kısa sürede www.ligora.com sitesi binlerce kişinin ziyaretini kabul etti ve facebook üzerinden 60 binin üzerinde kişi tarafından beğenildi. Ligora Kuyumculuk firma ortağı Davut Haskooğlu; geniş ürün çeşitliliğiyle, uygun bütçeleriyle her yaştan takıseverlerin sitelerinden alışveriş yapmayı tercih ettiğini, kısa sürede gösterilen ilgiden dolayı gayet memnun olduklarını ifade etti. Yılbaşı, Sevgililer Günü ve Anneler Günü’nde internet sitelerinin satışlarının oldukça yüksek seviyelere çıktığını kaydeden Haskooğlu; “Sitemizi bu konuda değerli bilgilere sahip olan kardeşimiz Ali Haskooğlu kurdu. Sitemizi kurarken özellikle güvenliğe çok büyük önem verdik. Bugün itibariyle sitemizden sorunsuz bir şekilde herkes alışveriş yapmaktadır. Yapılan alışveriş sonucunda alınan ürünler hızla adrese teslim edilmektedir” dedi. Haskooğlu; www.ligora.com sitesinin, firmalarının kurumsal sitesi olduğunu ve ülke genelindeki yüzlerce kuyumcu dostlarına bu site üzerinden hizmet sunduklarını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı ürün gruplarını sitemizde kategorize ettik. Bizden kullanıcı adı ve şifresi alan müşterilerimiz, sitemiz vasıtasıyla eski ve yeni modellerimizi yakından inceleyebilmektedirler. Ayrıca sitemiz üzerinden bize siparişlerini ileten müşterilerimize, hızla ürünleri sunmaktayız. Bugün internet sitesi firmaların aynası konumuna ulaşmıştır. Bu sitelerimizin ilerleyen dönemde uluslararası versiyonları da olacaktır. Günümüzde hızlı bir şekilde; gerçek alemde başarının sırrı sanal alemde kuvvetli olmaya dayanmaktadır.”
78
KUYUMTIME
KUYUMTIME
79
haber nzp gold
Türk bilim adamlarının üzerinde çalıştığı yüksek güvenlikli Taglette mikroçip teknolojisi, sahte altın ve taklit ürün kabusuna son vermeye hazır. İlk olarak NZP Gold ürünlerinde uygulanmaya başlanan taglettenin 5 yıl içinde piyasadaki tüm altın takıların kimliği haline gelmesi planlanıyor. Sektörümüzde sahte altın ve taklit ürünler tarih sayfalarındaki yerini alıyor.
NİZİPLİOĞLU “2020 yılında sahte altın mazide bir hatıra olacak”
E
vimizde, elimizde bulunan veya bir sevdiğimize armağan ettiğimiz altın takıların acaba hangisi sahte? Son birkaç yıldır, yükselen altın fiyatlarıyla birlikte piyasaya sahte altın sürmek, kalpazanların en kolay para kazanma yöntemi haline geldi. Ülkemizin en büyük kıymetli madenler rafineri firması Nova Pres Gold Dünyanın en son ve benzersiz mikroçip teknolojisi olan Taglette ile bu sorunu kökten çözüyor. “Taggold” markasıyla kuyumculuk sektöründe piyasaya sunulacak olan ilk mikroçipli ürün sertifikaları, NZP Gold ürünlerine yerleştirildi ve deneme kullanımları devam ediyor. Her marka akıllı telefonlar ile kolaylıkl özel bir okuyucu aparat ile bu ürünlerin sertifikaları kuyumcular ve alan kişiler tarafından kolaylıkla kontrol edilebilecek. Böylelikle sahte veya orijinal ürün tüketici tarafından kolaylıkla ayırt edilebilecek, fırsat sağlayacak. NZP Gold Yönetim Kurulu Başkanı Murat Niziplioğlu; “ Bu ultra küçük mikroçipler, tüm takıların hepsine rahatlıkla monte edilebilecek. Artık bu teknoloji sayesinde sahte ve taklit ürünler akıllı telefonlar ile saniyeler içinde tespit edilebilecek. Ürünü alan kişi ayrıca bir banka kartı şeklinde ikinci bir chipe sahip olacak. Ürünün çalınması veya kaybedilmesi halinde üretici, takının içindeki chipe ‘çalıntı veya sahte’ diye yeni bir bilgi girebilecek. Böylelikle A kişisine kayıtlı olan ürün,
80
KUYUMTIME
NZP Gold Yönetim Kurulu Başkanı Murat Niziplioğlu
bozdurulmaya kuyumcuya götürüldüğünde sahte damgası yiyecek” diye konuştu. Murat Niziplioğlu; bu mikroçipler ile firmaların müşterilerine ürünleri hakkında detaylı bilgi sunabileceğini, müşterileri ile karşılıklı gerçekleşecek anlık veri iletişimi ile yepyeni bir marketing sisteminin de kapılarının açılacağını söyledi. Niziplioğlu, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu teknolojiyi farklı sektörlerin de hizmetine sunacağız. Saatinize veya yüzüğünüze yükleyeceğimiz bu mikroçip ile evinizi veya arabanızı anahtarsız bir şekilde açabileceksiniz. Özellikle kişilerin sağlık bilgilerinin yüklendiği bu chipler, acil durumda hastanın geçmişiyle ilgili doktorlara hızlı bilgi sunacak. Böylelikle daha hızlı ve etkin müdahale etme şansı ortaya çıkacak. Bu mikroçipler, yetkisiz müdahaleler karşısında anında bloke olabiliyor. Sudan etkilenmiyor. Sadece yakılırsa yok oluyor. Kısacası mikroçiplere dışarıdan müdahale edilemiyor. “ Yeni teknolojinin yeni yıl ile birlikte piyasaya sunumuna başlandığını, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli firmalarla ilk görüşmelerin oldukça olumlu geçtiğini sözlerine ekleyen Murat Niziplioğlu; ürünün fiyatını çok cüzi etkileyecek olan Taggold’un 2020 yılında tüm değerli ürünlerin içinde yer alacağını tahmin ettiğini dile getirdi.
KUYUMTIME
81
haber topaloğlu kuyumculuk
“Kuyumcu Çadırı” Topaloğlu imzasıyla genişliyor
Hakan Topaloğlu
K
uyumcukent bünyesinde faaliyetlerini sürdüren, değerli has maden alım ve satımında, sarrafiye ürünlerin satışında kuyumcuların hayatına büyük kolaylıklar getiren Kuyumcu Çadırı; yeni yılla birlikte 3’üncü yılına adım attı. Yakın zaman önce; www.kuyumcucadiri.com ismiyle Türkiye’nin en uygun online satış merkezi olma amacıyla kurulan sanal mağazasıyla, üreticilerin farklı çeşitlerdeki ürünlerini son tüketiciye buluşturma konusunda da hizmet sunan Hakan Topaloğlu; soyadının yüksek güveni temsil eden duruşuna paralel çalışmalar yapma arzusunda. Kısa süre içinde ülke genelinde önemli bir müşteri portföyüne sahip olan Kuyumcu Çadırı Değerli Madenler; 81 ildeki kuyumcuların çözüm ortağı olmaya devam ediyor. Firma sahibi Hakan Topaloğlu; değerli has maden satışı alanında Topaloğlu’nun en eski markalardan biri olduğunu, bugün yakından tanınan birçok isimden önce Topaloğlu’nun kurucularının bu alanda hizmet sunduğunu hatırlattı. Markaları ‘Kuyumcu Çadırı’ geniş imkanıyla başta üreticiler olmak üzere kuyum camiasının birçok temsilcisine yüksek hizmet sunduğunu belirten Hakan Topaloğlu; “Yüksek güven içinde, her türlü has maden ihtiyaçlarını piyasaya sunuyoruz. Birçok müşterimizle bakiyeli çalışıyoruz. Ayrıca; www.kuyumcucadiri.com sitemizle de, değerli üreticilerimizin ihracat fazlası ürünlerini ve sundukları pazarda satılmayan bazı modellerini ülke genelinde geniş bir alıcı kitlesinin beğenisine sunuyoruz. Bu çalışmada, öncelikle değerli üreticilerimizin bizden aldıkları has madeni arzu ettikleri şartlarda son tüketiciye ulaştırmalarıdır. Kısa sürede sitemize olan yoğun ilgi bizi memnun etti. Şu an için en uygun fiyatlarla sanal alemde
82
KUYUMTIME
Sektörümüzde 40 yılı geçen bir tarihe sahip olan Topaloğlu Kuyumculuk; şimdi ikinci nesilden aile üyelerinin farklı girişimleriyle dallanarak büyümeye devam ediyor. Çok genç yaşına rağmen 14 yıldır kuyumculuk sektörünün içinde bulunan, 2. Nesil Topaloğlu ailesinden biri olan Hakan Topaloğlu tarafından kurulan Kuyumcu Çadırı Değerli Madenler; hızlı yükselişini sürdürüyor. Kuyumcu Çadırı; kuyumcuya çok farklı seçenekler sunarak, mutlu ticaret yapmasının kapılarını aralıyor… farklı bir konsepte sahibiz” diye konuştu. www.kuyumcucadiri.com sitelerinde; sarrafiye ürünler, yatırım altınları ve pırlantalı ürünlerin şu an için ağırlıkta satıldığını kaydeden Topaloğlu; yakın zaman içinde müşterilerden gelen talepler doğrultusunda farklı ürün gruplarına da sitelerinde yer verebileceklerini söyledi. Kuyumcukent bünyesinde yer alan satış noktalarında, farklı illerdeki müşterilerinin üreticilere yapacakları has ödemelerinde de aracılık yaptıklarını sözlerine ekleyen Topaloğlu; meslekteki tüm bilgi ve birikimlerini kullanarak, sürekli kuyumcuların hayatına kolaylıklar katacak projeler geliştirmeye devam edeceklerini dile getirdi.
KUYUMTIME
83
haber favori - mioro kuyumculuk
FAVORİ’DEN kalbinizin sahibine
Altın takı sektörünün lider markası Favori; erkeklere sevdiklerine armağan edebilecekleri, her zevke ve bütçeye uygun çok özel seçenekler sunuyor.
S
evginizi göstermenin en iyi ve en özel yollarından biri olan kalpli kolyeler ile sevgilinizin gönlünü bir kez daha feth edeceksiniz. Favori, özel ve göz alıcı bayanların vazgeçilmez tercihleri arasında yer alan kalp motifli kolyeleriyle sevginizi taçlandırıyor. Modaya uygun, yenilikçi, üstün kaliteli ve estetiğiyle birbirinden şık fark edilen takılar tasarlayan Favori tasarımcıları tarafından hazırlanan ürünlere, uygun ödeme koşullarıyla da sahip olabilirsiniz.
FAVORİ’DEN SIRADIŞI MAVİ Tarihte pek çok efsaneye konu olmuş, mavi ve pembe rengin oluşturduğu mistik auranın başka hiçbir taşta bulunmadığı Afrika’nın sıradışı taşı Tanzanit taşlı Favori yüzükleri, görenleri etkiliyor Yeryüzünde sadece Tanzanya’da çıkarıldığı için bu ismi alan ve mavi rengini çevreleyen, yalnızca parladığında ortaya çıkan pembe ışık saçan Tanzanit taşlı yüzükler Favori tasarımcıları tarafından sıradışı olmak isteyen hanımlar için tasarlandı. Milyonlarca yıl önce tektonik hareketliliğin yaşanması ile volkanik kayaçların arasında oluşmuş olan Tanzanit taşı, Afrika’nın en yüksek noktası olan Kilimanjaro Dağı’yla beraber oluşum sürecini tamamlamış. Işığın kırma açısına göre renk değiştiren Tanzanit, doğru kesim teknikleri ile göze çok hoş gelen pembe bir ışık veriyor. Dünya’da sadece tek bir yerde çıkan Tanzanit, mavi ve pembe rengin oluşturduğu mistik auranın başka hiçbir taşta bulunmaması nedeniyle de dünyanın en özel taşları arasında yer alıyor.
84
KUYUMTIME
Mioro aşkı anlatıyor...
14 Şubat Sevgililer Günü’nün büyüsü
“ Amore “ serisinin altın harflerinde birleşiyor. Yüzyıllar boyunca aşkı anlatan en güzel sözler, sevgiliye verilen en değerli takılarla daha da anlam kazanmıştır. Şıklığı ve rahatlığı bir arada sunan gösterişli ürünleriyle öne çıkan Mioro’nun altın takıları ile bu yıl siz de sevginizi ifade edin.
KUYUMTIME
85
haber mamuş kuyumculuk
ŞENGÜL “Yeni yılda ayağını yorganına göre uzatamayanları zor günler bekliyor”
Z
orlu bir yılı geride bırakan kuyum sektörümüz, yeni yıl ile birlikte yeni hedeflere ulaşmak için yılsonu değerlendirmelerini yaparak, yeni yol haritasını belirliyor. Çeşitli sebeplerden daralan ve en ufak global, yerel krizlerde ilk darbeyi alan kuyum sektörü; tüm bunlara ilaveten talepten fazla ürün sunmanın, bir de piyasanın ihtiyacına uygun olmayan çeşitliliğe gitmenin sıkıntılarını yaşıyor. Mamuş Kuyumculuk firma sahibi Muhammet Ali Şengül; yeni yılın hem iç pazarda hem de yurtdışında oldukça zorlu geçeceğini, kontrollü bir şekilde büyümeyen, sürekli müşterilerine krediler açan üreticilerin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını ifade etti. Altının istikrarsız bir fiyat ile piyasada dalgalanmasının, altına yatırım yapan ve bunu gelenek haline getiren önemli bir kitleyi olumsuz bir şekilde etkilediğini belirten Muhammet Ali Şengül; “ Ayrıca ülkemizde ihtiyacın çok üstünde kuyum mağazası olduğunu gözlemlemekteyim. Bir şehrimize 15,20 kuyumcu yetebilirken bu sayı 200’lere kadar çıkıyor. Böyle olunca mevcut pastanın çok daha küçük dilimleri ile yetinilmesi mecburiyeti doğuyor” dedi. Kendi markaları dahil olmak üzere birçok firmanın artık peşin ticarete dönüş yaptıklarını kaydeden Şengül; “Yıl sonu hesaplarını yapan birçok firma, bakiyeli çalışma sisteminin sancılarını kendi içlerinde yaşıyorlar. Yurtdışında da aynı şekilde ürünün işçiliğinin alımında sıkıntılar oluşuyor. Özellikle düşen petrol fiyatlarıyla birlikte, Arap Yarımadası’nın da lüks alışverişte biraz fren yapmasını bekliyorum. Geçmişte olduğu gibi, ‘altınını getir malını götür’ sistemine dönüş var. Biz 2015 yılında tüm ticari ilişkilerimizi peşin olarak yapmaya karar verdik. Peşin alımın hem bize hem de müşterilerimize ekstra avantajları ortaya çıkacaktır” diye konuştu.
“Takının En Güzel Hediye Olduğu Algısını Ön Plana Çıkarmalıyız” Son dönemde kredi kartı yasaklarının da etkisiyle, hediye alımlarında takının ikinci, üçüncü plana düştüğünü kaydeden Şengül; sektörün “En Güzel Hediye Takıdır, Altındır ve Geri Dönüşü Olan Tek Hediyedir” algısını yaratmak için elbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini, bu konuda sektörün kurumları başta olmak üzere tüm markaların işbirliği içinde olmasının önemine vurgu yaptı. Uzun bir aradan sonra ilk defa bilezik ve kelepçe takı grubunun dışında farklı bir ürün grubu üretimini yeni yılda yapmayı hedeflediklerini sözlerine ekleyen Şengül; Mamuş Kuyumculuğunun yüksek kalitesinin sürpriz ürün grubuna da ayrı bir renk katacağını dile getirdi.
86
KUYUMTIME
Sektörümüzün duayen isimlerinden, Mamuş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı, kuyum ustası Muhammet Ali Şengül; piyasada talepten fazla ürün ve kuyum mağazası bulunduğunu, sektörümüzün piyasanın ihtiyaçlarını doğru bir şekilde analiz etmemesinin önemli sıkıntılara yol açacağına dikkat çekti.
Mamuş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Ali Şengül
KUYUMTIME
87
haber somoro kuyumculuk
ÇAĞLAR “ Kalkan
ötv’nin daha da faydalı hale gelmesi için yabancı yatırımcının İstanbul’a tabelasını asması lazım”
Sektörümüz açısından oldukça sıkıntılı geçen 2014 yılı, iki önemli müspet gelişmeye de sahne oldu. Yıllardır ithal edilen ve ardından bitmiş ürün olarak ihraç edilen pırlanta üzerindeki ÖTV’nin kaldırılması, bir de kredi kartı ile taksitli alışverişin sektörümüze geri gelmesi camiamızda bir heyecan yarattı. Kuyum sektörüne yıllarını vermiş olan, Somoro Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çağlar; ÖTV’nin ülke kuyumculuğuna daha etkin faydalar sağlaması için yabancı yatırımcıların ve özellikle çıplak taş alanında Dünya çapındaki firmaların İstanbul ofislerini açması gerektiğini ifade etti. istediği montürü, istediği taşı ve istediği işçiliği ülkemizde bulacak. Böylelikle topladığı ürünü İstanbul’da bitirerek kendi ülkesine vergi avantajıyla götürecek. Dubai’nin veya başka vergi avantajlarının yaşandığı merkezlerden İstanbul’a kayma olacak. 3 kıtaya da yakın olma özelliğimizle, bu topraklarda yüzlerce yıldır kuyum işçiliği yapılması münasebetiyle ÖTV’nin şiddetli rüzgarını daha fazla yelkenlerimize doldurarak, daha büyük hedefler için çok daha hızlı yol alabileceğiz” diye konuştu.
“Mücevher ve Altın Takı Hediye Alternatifleri Arasında Gittikçe Arka Sıralara Geriliyor”
U
zun bir bekleme süresinin ardından nihayet çıplak değerli taş üzerindeki ÖTV kaldırıldı. Artık ihracat yapan mücevher firmalarımız, uluslararası arenada 1-0 yenik başladıkları müsabakalarda şimdi en azından eşit şartlara sahip oldular. Sektörümüze yıllarını vermiş olan Ömer Çağlar; ÖTV’nin kaldırılmasının olumlu gelişmelerinin hissedilmeye başlandığını, daha da etkin sonuçlar almak için İstanbul’da her türde, geniş stoklar eşliğinde çıplak taşların bulunması gerektiğini dile getirdi. Dünyanın önde gelen çıplak taş ticareti yapan firmalarının İstanbul’da ofis açmaları için teşvik edilmeleri gerektiğini kaydeden Çağlar; “Dünyanın çok farklı ülkesinden gelecek olan bir toptancı;
88
KUYUMTIME
Son yıllarda ülke çapında vatandaşların kontrolsüz bir harcama içine girdiklerini, şu an itibariyle milyonlarca insanın kredi kart ve çeşitli kredi borçları ile ilgili sıkıntı yaşadığını belirten Somoro Kuyumculuk Y.K.Bşk. Ömer Faruk Çağlar; böylesi bir ortamda, lüks tüketim olarak kabul edilen altın takı ve mücevherin alım sırasının oldukça arkalara gittiğini, takının hediye kavramı içinde de kan kaybettiğini söyledi. Sektörümüzün önde gelen kuruluşlarının ve firmalarının marka isimlerini önplana çıkarmadan, takının hediye kimliğini vurgulayacak ortak tanıtım kampanyaları düzenlemesi gerektiğini vurgulayan Ömer F. Çağlar; “Elektronik ürünler ciddi bir atılım yaptılar ve en popüler hediye konumuna ulaştılar. Artık Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi yılın özel günlerinde en çok hediye olarak tercih edilme özelliğimizi de kaybettiğimizi görmek ve gerekli önlemleri almak zorundayız” dedi. Son olarak, sektörümüzdeki kayıtdışı ticarete de değinen Çağlar; devletin sağladığı bu imkanların ardından kayıtdışı faaliyetlerin tamamen sonlandırılması gerektiğini, aksi halde elde edilen avantajları tekrar kaybetme riskinin bulunduğunu net bir şekilde ifade etti.
tarihi subaşı lokantası - eren has gümüş haber
Kış lezzetlerin katıldığı“SUBAŞI” doğal vitamin deposu Zekiye Görür
Kendine HAS müşterileri var Kuyumculuk sektörüne 23 yılı aşkın bir süredir hizmet sunan Eren Has Gümüş; başarılı bir yılı daha geride bıraktı. Müşterilerinin yarısının has altın yarısının ise has gümüş aldığı E.H.G Döviz ve Kıymetli Madenler; üreticinin ve yatırımcının ihtiyaçlarına hızlı çözümler üretmeye devam ediyor. Yakın tarihte döviz işlemlerini de yapmaya başlayan E.H.G; hem Kuyumcukent’te yer alan şubesi hem de Çemberlitaş’taki merkez ofisiyle, değerli madenin en değerli noktası konumunda…
B
ir yılı daha geride bıraktığımız şu günlerde, birçok firma geçmiş yılın hesaplarını kontrol ederek, yeni yıl için yeni hedefler belirledi. Geçtiğimiz yıl sektörümüzün durağan yapısı içinde
T
Çemberlitaş’ta yer alan ve yıllardır birbirinden lezzetli ev yemeklerini müşterilerine sunan ‘Tarihi Subaşı Lokantası’; kış menüsü ile şimdi tam bir vitamin deposu. Tarihi Subaşı Lokantası; lezzeti, hijyeni, kalitesi ve güler yüzüyle evinizdeki mutfağı Çemberlitaş’a getiriyor.
arihi Subaşı Lokantası; günümüzde sayısı yok denecek kadar azalan Osmanlı - Türk mutfağını ve ev yemeklerini sizlere yaşatan ender lokantalardan birisi. Dünyanın önde gelen mutfaklarından biri olan Türk Mutfağının seçkin lezzetlerini birarada bulacağınız Tarihi Subaşı Lokantası’nda bu günlerde kış yemeklerinin, kış sebzelerinin ağırlığı göze batıyor. Yer elması, pancar, Brüksel lahanası, karnabahar, kabak, taze fasulye ve havuçtan oluşan “Subaşı Vitamin” bu aralar en popüler yemek. Özellikle soğuk havalarda sağlığına ekstra dikkat edenler bu harika lezzetten kendilerini alamıyorlar. Lokantanın işletmecisi Zekiye Görür; Subaşı Lokantasında mevsimine uygun yemekler müşterilerine sunduklarını, zamanı geçen hormonlu sebze ve meyvelerin lokantaya kesinlikle girmediğini vurguluyor. Her gün değişen zengin menü de herkesin zevkine hitap edecek lezzetler bulunuyor. Son günlerde Subaşı’nın tarifsiz lezzetlerinin ortaya çıkmasında büyük katkı sağlayan Görür; “Birkaç aydır mutfağa ağırlığımı koydum. Yeni yemek çeşitlerimiz ve artan lezzetimize benim de katkım varsa ne mutlu bana” dedi. Antep usulü kuru patlıcan dolması, bezelye çorbası, kadayıf dolması, kelle, paça, işkembe çorbası ve daha birçok kış mevsiminin özel lezzetine Subaşı’nda canlı olarak şahit olabilirsiniz. Unutmayın; mutfağınızı yanınızda götüremezsiniz ama evinizin mutfağının lezzetine Subaşı’nda devam edebilirsiniz.
özellikle kurumsal kimliğini geliştirme adına önemli atılımlar yapan, değerli maden ticaretinin yanına döviz hizmetlerini de ekleyen, İstanbul Altın Borsası üyeliğine kabul edilen Eren Has Gümüş; yeni yılda üretimin artmasıyla piyasaya daha çok maden sunumu yapmayı arzu ediyor. E.H.G Genel Müdür Yard. Hakan Aytaş; geçtiğimiz yıl sektörümüzdeki markaların, çeşitli sebeplerden dolayı satışlarında belirli oranlarda bir düşüş meydana geldiğini, satışların düşmesinin üretimin hızının azalmasına yol açtığını, azalan üretimin de has taleplerini bir miktar aşağıya çektiğini söyledi. Tüm Türkiye’de işlenen gümüş madeninin yaklaşık %50’sinin E.H.G’den çıktığını, son dönemde artan bir şekilde, çeşitli kuruluşların has altın alımında da firmalarını tercih ettiğini belirten Hakan Aytaş; “İstanbul Altın Borsası üyeliğimiz ile birlikte ayrıca değerli taş satış hakkını da elimizde bulunduruyoruz. Önümüzdeki dönemde uygun bir ortam eşliğinde bu hakkımızı da kullanmak gündemimizde yer alabilir. Müşterilerimizin bizden istediği miktarlarda anında has altın ve gümüş sunabiliyor olmamız, yüksek kaliteli hizmet sunmamız bizi tercih edenlerin sayısını günbegün artırıyor” diye konuştu. Yakın zaman içinde E.H.G müşterilerinin
kendilerinden yatırım danışmanlığı hizmeti alması yönünde bir çalışma başlattıklarını da kaydeden Aytaş; sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılından itibaren Türkiye genelindeki E.H.G müşterilerine çalışma arkadaşlarımız birebir hizmet sunacaklar. Her müşterimizin, şirketimiz içinde danışmanı belirli bir kişi olacak. Yatırım danışmanlığı konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. En azından müşterilerimize çeşitli alternatif yatırım planları sunma konusunu titizlikle ele alıyoruz. Bugün itibariyle yatırımcıların altın, döviz ve gümüş yatırımlarını karma bir şekilde sepete toplamaları en mantıklı bir yol olarak görünüyor. Yeni yıldan ümitliyiz. Sevgililer Gününün sektörümüze getireceği hareketliliğin ardından, son tüketiciye mamül satışlarında bir artış olacağını ve dolayısıyla has madene talebin daha da artacağını öngörüyoruz.” KUYUMTIME
89
haber diş hekimi
Hem işimizi hem dişimizi ihmal etmemeliyiz
Vildan Yontuç
Ülkemizde ne yazık ki diş ve ağız sağlığı uzun yıllar ihmal edildi. Şu an 45 yaş üstündeki kişilerin çok büyük bir oranda ağızlarında kendi doğal dişleri bulunmuyor. Yeni nesil ise bu konuda çok daha bilinçli. Mesleğini uzun zamandır başarıyla sürdüren, son iki yıldır Eminönü Mercan’da diş hekimliği yapan Vildan Yontuç; geçtiğimiz günlerde kuyum camiasının kalbinin attığı Nuruosmaniye Caddesine taşındı. 26 yıllık diş hekimi olan Vildan Yontuç; yıllarca Laleli’de diş hekimliği yapan babasının izinden devam ediyor.
İ
şimize büyük bir titizlikle sarılıyor ve hergün işimizi geliştirmek için azami çaba sarfediyoruz. Fakat başarılı iş hayatının temel taşı sağlıklı bir hayata sahip olmak. ‘Sağlık ilk önce ağızdan başlar’ sloganından yola çıkarak, kuyum sektörünün kalbinin attığı Çemberlitaş’ta yer alan Nuruosmaniye Caddesi’nde muayenesi bulunan tecrübeli Diş Hekimi Vildan Yontuç’a konuk olduk. Baba mesleğini devam ettiren, Çapa Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Bölümü mezunu olan Vildan Yontuç; yıllarca Tarabya’da mesleğini icra ettikten sonra, yeni bir mesleki heyecan için, yıllar önce babasının hizmet verdiği bölgeye geri dönüş yapmış. Yaklaşık 2 yıldır tarihi yarımada’da hizmet sunan Vil-
90
KUYUMTIME
dan Yontuç; Çemberlitaş, Nuruosmaniye civarında diş hekimi çok az olduğunu, önemli bir boşluğu doldurduğunu, bölge insanının emeğe büyük saygı duyan yaklaşımı nedeniyle hiçbir yerde mutlu olmadığı kadar keyifli bir çalışma hayatına kavuştuğunu söyledi. Adeta mesleğinde ikinci baharı yaşadığını kaydeden Vildan Yontuç; Tarabya bölgesinde ağırlıklı olarak bayanlara ve diş estetiği üzerine hizmet sunduğunu, Çemberlitaş’ta ise daha çok bay müşterisi olduğunu, diş estetiğinin yanında diş sağlığı ile ilgili de tıbbi çalışmalar yaptığını dile getirdi. Müşteri portföyünün yaklaşık %40’ını kuyum camiası mensupları oluşturduğunu belirten Yontuç; kuyumcuların aşırı çay ve kahve tüketiminde bulunmasının dişin doğal rengine zarar verdiğini, fakat en önemli sıkıntının kuyumcuların yoğun sigara kullanımından kaynakladığını ifade etti. Sigara kullanımının özellikle diş etinde ağır tahribat yaptığını vurgulayan Yontuç; sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigara, vücudumuzda zarar vermediği hiçbir bölge bırakmıyor. Ben kuyum camiasının önde gelen kişilerine hizmet sunuyorum. Bu bölgede vakit nakit anlamı taşıyor. Ne yazık ki sektörün birçok önemli ismi zamanında büyük ihmaller yaparak, dişlerini kaybetmişler. Hiç
Öncesi
Sonrası
tahmin etmeyeceğiniz kişilerde diş ihmalleri gördüm. Ayrıca gümüş üretimi yapan atölyelerden gelen hastalarımda, kullanılan kimyasalların etkisiyle çeşitli diş eti rahatsızlıklarını gözlemledim. Muayeneme Tarabya’dan eski müşterilerim de geliyor. Bana tedaviye geldiklerinde aynı zamanda kuyum alışverişi yapabilme şansına da sahip oluyorlar. Ben burada çok önemli bir ihtiyacı gidermenin mesleki mutluluğunu yaşıyorum. Kuyumcular gözleri gibi baktıkları takıları parlatıyor ben de onların dişlerini parlatıyorum. Diş sağlığı asla ihmale gelmez. Onların iş yaşamlarının tam ortasına geldim. Artık zaman bahanesine de sığınamazlar. Öğle tatillerinde bile diş tedavilerini yaptırmaları mümkün.”
KUYUMTIME
91
haber harmony
2014 GIT Tayland Gemoloji Enstitüsü Uluslararası Gemoloji Konferansında Uluslararası Mücevher Taşları Derneği Başkanı Fazıl Özen Türkiye’ yi temsil etti 92
KUYUMTIME
T
ayland'da düzenlenen, Uluslararası Mücevher Taşları Derneği başkanı Fazıl Özen’in Türkiye’yi temsil ettiği ve dünyanın dört bir yerinden gelen 250'den fazla gemoloğun, araştırmacıların ve bilim adamlarının katıldığı konferans çok verimli geçti. Dünyanın en önemli Gemoloji enstitülerinden biri kabul edilen Tayland Gemoloji Enstitüsü (GIT)’nin İki yılda bir organize etmiş olduğu etkinlik tek kelime ile mükemmeldi. Enstitü Başkanı Dr. Pornsawat Watthanakul yapmış olduğu konuşmasında, konferansta farklı ülkelerden gelen 40'dan fazla araştırmacı ve bilim adamlarının Mücevher taşları üzerinde yaptığı sunumlarındaki bilgilerin özelliğine dikkat çekti. Araştırmacı, gemolog, tasarımcı, mücevherci ve öğrencinin bu sunumFazıl Özen larla bilgilerini güncelleyerek daha doğru sonuçlar alabilecekleri konusunda GIT konferansının büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Toplantının bitmesinden sonra, dünyada konusunda otoritelerden biri olan Tayland Gemoloji Enstitüsü (GIT)nin Phrae ve Lampang bölgesindeki önemli madenlere düzenlediği yolculuğa dünyanın farklı bölgelerinden yaklaşık 90 gemolog, araştırmacı ve basın mensubu katıldı. Fazıl Özen madenlerin içinden çıkarılışına kadar tüm prosedürün, tüm madenlerde incelendiği ve üzerinde fikir alış verişi yapıldığı gezide edindiği bilgilerin Türkiye'de ve yurt dışında vermiş oldukları Mücevher Taşları eğitimlerinde çok büyük fayda sağlayacağını belirtti. Özellikle safir madenleri ve safire uygulanan iyileştirme işlemlerini yerinde ve bizzat yapan kişilerden öğrenilmesi katılımcılar açısından oldukça büyük bir avantaj oldu. Bu arada toplantıya katılan bazı gemologlar tarafından Türkiye’yi ziyaret eden turistlerin almış olduğu, özellikle Zultanit adı ile anılan mücevherlerde yaşanan sıkıntıların dile getirilmesi üzücü oldu. Toplantıda söz alan Fazıl Özen, konunun iyileştirilmesi için Türkiye Mücevher Taşları Derneği’nin çalışmalar yaptığını ve gerekli ciddi tedbirlerin alınacağını ifade etti
KUYUMTIME
93
haber özcan gümüş
İÇİNE SEVGİ KATTI SEVGİLİLER İÇİN ÖZEL HAZIRLADI
Özcan Gümüş Yurtiçi Satış ve Pazarlama Müdürü Emrullah Özcan
Yaklaşan Sevgililer Gününe yönelik sektörümüzün hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Tüm Dünyada Sevgililer Gününün en özel hediyesi çeşit çeşit takılar oluyor. Ülkemizin önde gelen gümüş takı üreticilerinden Özcan Gümüş, Sevgililer Gününe büyük bir özenle hazırlandı. Markanın, mücevher titizliğiyle yaptığı birbirinden güzel gümüş takılar bakalım bu yıl hangi gönüllerde taht kuracak. 94
KUYUMTIME
S
ektörümüzün en özel günlerinden biri olan Sevgililer Gününe sayılı günler kaldı. Geçtiğimiz yıl 1 Şubat’ta kredi kartı ile taksitli satış yasağının gelmesi, hem altın hem de gümüş takıların bu özel günde satışlarını olumsuz yönde etkilemişti. Şimdi; kredi kartına 4 taksite izin verilmesi, bu yıl ki Sevgililer Günü’nden firmalarımızın beklentilerini yukarıya çekti. Hem ülkemizde hem de yurtdışında binlerce gümüş takıseverin tercihi olan Özcan Gümüş; bu özel gün için en yeni tasarımlarını vitrinlerine taşıyor. Özcan Gümüş Yurtiçi Satış ve Pazarlama Müdürü Emrullah Özcan; Sevgililer Gününde alınan hediyenin maddi değerinden ziyade manevi değerinin çok daha ön planda olduğunu, bugün itibariyle markalarının hazırladığı gümüş takıların mücevher ile birebir aynı görünüme sahip olmasının hediye alan kişiler tarafından önemsendiğini ifade etti. Emrullah Özcan; yüzbinlerce farklı modele sahip olan gümüş takıların içinden mutlaka birçoğunun hediye alan kişinin büyük beğenisini kazanacağını ve bu özel günler öncesinde yeni tasarımların hayata geçmesine ekstra önem verdiklerini söyledi. Gümüş takıların uygun bütçesine nazaran karşı tarafta çok etkileyici bir iz bıraktığını belirten Özcan; “Son yıllarda artık hemen hemen her kuyumcu, gümüş takılar için özel bir bölüm ayırmaya başladı. Bir kahvenin 40 yıl hatırı olduğu toplumumuzda, herkesin kolaylıkla satın alabileceği bütçelerde birbirinden güzel gümüş takılarımız, hem alanın hem de kullanacak olanın yüzünü güldürecektir. Kuyumcu dostlarımız, Sevgililer Günü için vitrinlerini yenilerken mutlaka geniş ürün portföyümüze göz atsınlar. Artık gümüş takı alternatif hediye değil. Asıl hediyenin kendisidir” diye konuştu.
KUYUMTIME
95
haber besay kuyumculuk
Son 10 yılın en popüler hayaletleri BESAY’DA buluşuyor “Sektörümüz Peşin Alışverişe Dönüyor Geçiş Dönemindeyiz Herşey Daha İyi Olacak”
Hediye takı dendiğinde ilk akla gelen, hafifliğiyle ve dolayısıyla uygun fiyatıyla en kolay alınan “Hayalet Kolyeler” yılbaşının ardından Sevgililer Günü’nde de ön plana çıkmaya hazırlanıyor. Bu takı grubunda yıllardır başarılı çalışmalar ortaya koyan Besay Kuyumculuk; son 10 yıl içinde üretilen binlerce hayalet takılardan en popüler olan ve en çok satış rakamlarına ulaşan modellerin 200 adetinin yeni versiyonlarını piyasaya sundu.
S
ektörümüz, geçen yıl oldukça sönük geçen Sevgililer Gününün yaralarını sarmak için bu yıl ki özel güne büyük bir titizlikle hazırlanıyor. Sektörümüzün yenilikçi markalarından ve hediyelik takının en önemli üreticilerinden Besay Kuyumculuk; bu yıl sevgililer günü için mevcut tektaş yüzüklerinin haricinde, bir de piyasanın en popüler hayalet kolyelerinin yeni versiyonlarını üretti. Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya; 2 aydır bu özel güne hazırlandıklarını, yeni üretim teknikleriyle eskiden en yüksek satış rakamlarına ulaşan hafif kolyelerin yeni versiyonlarını daha da hafif üreterek vitrinlerine taşıdıklarını söyledi. Hayalet kolyelerinin sektörde çok önemli bir yere sahip olduğunu, yüzlerce sektör mensubunun bu ürün grubundan geçimini sağladıklarını hatırlatan Ömer Kaya; “Markamız her yaş grubuna yönelik takı üretimi yapmaktadır. Özellikle çocuklar ve gençlere ayrı bir önem verdiğimizi kabul ediyoruz. Kuyumcu dostlarımızın Sevgililer Günü öncesi özenle seçilmiş hayalet kolyeleri vitrinlerine taşıyarak arzu ettikleri satış rakamlarına ulaşacaklarını düşünüyorum” dedi.
96
KUYUMTIME
Besay’ın yaklaşık son 3 yıldır uyguladığı peşin alışveriş uygulamasına, sektör mensuplarının son aylarda büyük oranda geçiş yaptığını ve doğru olanın da peşin ticaret olduğunu kaydeden Kaya; “Bundan 15,20 yıl önce üretici altını alır yapar ve teslim ederdi. Bakiyeli satış ortaya çıktığından beri sektörümüz zor durumda. Son aylarda birçok firmanın peşin çalışmaya başladıklarını görüyorum. Bu durumdan bir sektör mensubu olarak büyük mutluluk duyuyorum. Bu geçiş, ilk başlarda biraz sancılı olabilir. Fakat yakın zaman içinde hem alan hem satan peşin ticaretin büyük avantajlarını yaşayacak. Alışma dönemi bitince herkes kazanacak” diye konuştu.
KUYUMTIME
97
haber özyurt kuyumculuk
Sektörde 40 yıllık hatırı var Mesleğine, ailesine bir ömür adayan, bileziğin yaşayan efsane ustası Salih Çakmak; markası Özyurt’un 40. kuruluş yıldönümüne şahitlik yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Bugün itibariyle Ahmet Çakmak, Cabir Çakmak ve Oğuz Çakmak tarafından geleceğe taşınan Özyurt Kuyumculuk; 22 ayar bileziğin önde gelen üreticilerinden ve güvenli ticaretin sektörümüzdeki demirbaşı konumunda. Salih Çakmak
98
KUYUMTIME
B
abasından aldığı küçük bir harçlıkla 14 yaşında bir tanıdığı vasıtasıyla, Tokat Reşadiye’den İstanbul’a 1956 yılında gelen Salih Çakmak; kuyumcu tezgahının başına oturduğunda yıllar sonra çok büyük bir markanın kurucusu olacağını acaba biliyor muydu? Kısa sürede bilezik üretiminin A’dan Z’ye tüm detaylarına hakim olan Salih Çakmak; askerlik dönüşünde artık işinin ustası olmuştu. Özellikle çok hızlı ve başarılı bir şekilde bileziğe attığı kalemler ile ünlenen Çakmak; birkaç sene içinde bir ortaklık teklifi alarak kendi işini kurma hayalini gerçeğe dönüştürmüş. Yaklaşık 7 yıl süren ortaklık sonrasında, tek başına mesleğine devam etme kararı alan Çakmak; yıllarca çalıştığı ustasının Tarihi Çuhacı Han’daki yerini satın alarak çok uzun yıllar üretimine devam edeceği atölyesinin kapısını aralamış oldu. 1975 yılında tek başına ticaret hayatına devam eden Salih Usta’nın birbirinden kaliteli bileziklerine ülkenin her yerinden talepler oldu. O günlerde İstanbul dışında kuyum atölyesi bulunmadığını hatırlatan Salih Usta; “Şehir dışındaki ilk bilezik atölyelerinden birini kendi kardeşim için Ankara’da kurdum. Çocuklarım da bu arada büyüyordu. Kendilerine okumak isterlerse sonuna kadar destek vereceğimizi ifade ettim. Lise eğitimlerini tamamladıktan sonra yavaş yavaş işin başına geçmeye başladılar. Her birinin yeteneğine uygun olarak, pazarlama ve üretim bölümlerinin sorumluluğunu paylaştılar. Yaklaşık son 10 yıldır direksiyonu kendilerine bıraktım” diye konuştu.
Salih Çakmak ve oğulları
O günlerde 4 kişiyle piyasaya adım atan Özyurt Kuyumculuk; bugün 40’a yaklaşan çalışan kadrosuyla bileziğin köklü markalarından birisi. Yıllar önce üç, dört bilezik üreticisi olduğunu en fazla 5,6 bilezik modelinin bulunduğunu belirten Hacı Salih Çakmak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Üretim tamamen el işçiliğine dayanıyordu. Teknolojinin T’si yoktu. Şimdi üretimde teknolojinin yeri %90’a ulaştı. Fakat bu dönemlerde işçilerin daha el üzerinde tutulduğunu ve önemli haklara sahip olduklarını söyleyebilirim. Bizim için en önemli değişiklik kalem motorunun iş hayatımıza girmesi oldu. Böylelikle daha hızlı kalem atmaya ve daha çok mal üretmeye başladık. Ben 10 sene öncesine kadar tezgahın başına gidiyordum. Fakat bugün yine tezgahın başına otursam, birçok el işçiliğini en iyi şekilde yaparım. Eskiden haftada 5 kilo bilezik yaptığımızda ustamız çok mutlu olurdu. Bugün haftada, onlarca kilo üretim mümkün. Yıllar önce bugünlerdeki modellerin piyasaya çıkacağını ve talep göreceğini bize söyleselerdi asla inanmazdık. Bugün nerdeyse hergün yeni bir model üretim bandından çıkıyor. Eskiden sayılı kuyumcu vardı. Artık nerdeyse her mahallede kuyumcu var. Artık o dönemlerden çok az sayıda meslektaşım kaldı. Bazen buluşup eski günleri yad ediyoruz. Son yıllarda, Özyurt’a misafir olarak geliyorum. Oğullarımın Özyurt’u ilkeli ve dürüst bir şekilde yarınlara başarıyla taşıdığını görüyorum. Sektörümüzün ‘en güvenilir markalarından biri olmak onuru’ benim için paha biçilmez.”
sedaş kuyumculuk haber
HALİLOĞLU “Zincir kolyeyi vezir de eder rezil de“ Takı grupları arasında en çok satılanlar kategorisinde bilezik ve alyans ile birlikte üst sıralarda yer alan kolye, doğru zincir kombinasyonuyla çok daha güzel bir görüntüye kavuşabildiği gibi, yanlış zincir seçimleriyle albenisini de kaybetme durumunda olabiliyor. Uzun yıllardır zincir alanında yaptığı ulusal ve uluslararası çalışmalarla önemli tecrübeye sahip olan, Sedaş Kuyumculuk Genel Müdürü Murat Haliloğlu; kolyenin en önemli tamamlayıcı unsurunun zincir olduğunu, ne yazık ki ülkemizde %90’a varan oranlarda kolyelere yanlış zincir ve tektip zincir tercih edilerek çok ciddi hatalar yapıldığını ifade etti.
S
evgililer Günü, Yılbaşı ve Anneler Günü gibi özel günlerde satış rakamları bir hayli yukarıya çıkan kolyelerin tasarımına, rengine ve kullanımına uygun zincir ile kombine edilip edilmediğini araştırmak için işin uzmanına misafir olduk. Yıllardır sektörde önemli çalışmalara imza atan, son dönemde Sedaş Kuyumculuğun Genel Müdürü olarak, profesyonel ithalat çalışmalarıyla kuyumcuların ve kuyum üreticilerinin yüksek kaliteli zincir çeşitleri ile buluşmasını sağlayan Murat Haliloğlu; çok fazla ifade edilmeyen fakat büyük bir kitle tarafından yanlış uygulanan zincir seçimi üzerine bize açıklamalarda bulundu. Murat Haliloğlu; Türkiye’de kolye kullanımında üreticilerin kolyenin genel tasarımına uygun olabilecek olan onlarca zincir modeli arasında, uygun fiyatı nedeniyle forse zincir kullandığını, bugün itibariyle kolye takan her 10 bayanın 9’unun zincirinin aynı forse zincir olduğunu söyledi. Üreticilerin çok az bir çaba ile kolyelerine uygun zinciri seçebileceklerini, hatta kuyumcuya ürünlerini sunarken zinciri alternatifli bir şekilde müşterilerine verebileceklerini vurgulayan Haliloğlu; “Ne yazık ki bu küçük detay gözlerden kaçıyor ve piyasada %90 forse zincirler kolyede bulunuyor. Halbuki; her kolyeye ve kolye ucuna daha uygun olacak onlarca farklı zincir modelleri yer alıyor. Doğru zincir seçimi kolyenin duruşunu yukarı çekiyor böylelikle çok daha kolay satış yapılabiliyor. Bizimle çalışan müşterilerimiz bu bilinçle hareket ediyor ve kendileriyle karşılıklı görüşmeler yaparak en etkili tamamlayıcı olacak zincirin seçilmesini sağlıyoruz” diye konuştu. Normal şartlarda; son tüketicinin kolye alırken, kendisine alternatif-
Murat Haliloğlu
ler sunularak kendi beğenisine en uygunu seçme şansının olması gerektiğine dikkat çeken Haliloğlu; yurtdışında başarılı ürün, başarılı tasarım ve yüksek satış ortaya çıkmasında bunun gibi birkaç kriterin detaylı bir şekilde göz önüne alındığını dile getirdi. Yeni nesil tasarımcıların kolye çizimlerinde, zinciri de aynı anda düşündüklerini ve kombin ettiklerini kaydeden Haliloğlu; sözlerini şöyle sürdürdü: “Önce üretici kuyumcuya kolyeyi alternatif zincirler eşliğinde sunmalı. Ardından kuyumcu son tüketiciye zincir çeşitlerini sunarak, kişinin kolyesini kendisinin tamamlamasına fırsat vermeli. Belki de son tüketici çok daha pahalı bir zincir modelini seçecek. Böylelikle kuyumcu daha yüksek volümlü bir satış yapacak.” Yılbaşında zincir, kolye ve küpe satışlarında arzu ettikleri düzeye ulaştıklarını sözlerine ekleyen Haliloğlu, birbirinden hafif zincir ve kolyelerinin Sevgililer Günü öncesi alım yapacak kuyumculara satış avantajları sağlayacağını, pantolonu alan kişiye ona uygun kemer alternatiflerinin sunulması gibi kolye satışlarında da tüketiciye zincir alternatiflerinin arz edilmesinin önemine değindi. KUYUMTIME
99
haber outlet mücevher fırsat günleri
Türk kuyumculuk sektörüne hareket ve bereket kazandıran Outlet Mücevher Fırsat Günleri, beklenenin üzerinde ziyaretçi yoğunluğuyla İstanbul’da fırtına gibi esti.
GELENEKSELLEŞEN OUTLET MÜCEVHER FIRSAT GÜNLERİ’NİN YEDİNCİSİ GERÇEKLEŞTİ.
S
ereks Fuarcılık tarafından düzenlenen ve gelenekselleşen dev organizasyon Outlet Mücevher Fırsat Günleri’nin 7.si, 25-30 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleşti. Harbiye Askeri Müze’nin özel salonu Ahmet Muhtar Paşa Salonu’nda düzenlenen etkinliğe sektörün önde gelen 25 üretici firması katıldı.
Herkesin yüzünü güldüren etkinlik Türk kuyumculuk sektörüne hareket ve bereket kazandıran Outlet Mücevher Fırsat Günleri, yaklaşmakta olan yılbaşı öncesi halk tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Fiyatların uygunluğu ve modellerin çeşitliliğinden memnun olduklarını söyleyen ziyaretçiler, alışveriş yapmak için bu etkinliği beklediklerini belirttiler.
100
KUYUMTIME
Ziyaretçilerin yüksek profil grubunda yer almaları ve satın alma amacıyla etkinliğe gelmeleri, halkın mücevher almak için bu fırsatı beklediğinin göstergesiydi. Outlet Mücevher Fırsat Günleri, yaklaşık 42 bin ziyaretçisiyle katılımcı firmaların da yüzünü güldürdü. Katılımcı firmalar, halkın gösterdiği ilgiden memnun olduklarını, bu etkinlik sayesinde yılbaşı öncesi ticari bir hareketlilik yaşandığını belirttiler. Katılımcı firmalar, ayrıca “Beklentilerimizin karşılandığı bir organizasyon oldu. Geçen seneye göre kişi sayısında oldukça iyi bir artış vardı. Burada yapılan reklamların etkisinin önemli olduğuna inanıyoruz. İstediğimiz müşteri kitlesine ulaştık ve kendimizi tanıtma fırsatı yakaladık” diyerek etkinlik hakkındaki görüşlerini belirttiler.
Outlet Mücevher Fırsat Günleri, kendi sadık müşterilerini oluşturdu Bu yıl 7. etkinliği düzenlediklerini belirten Sereks Fuarcılık sahibi Gökhan Yerdan, “Outlet Mücevher Fırsat Günleri’ni her yıl büyük ilgiyle takip eden sadık bir müşteri kitlemiz var. Her geçen yıl bu müşterilere yenileri ekleniyor. Bu da ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. İnancımızın neticesini de yaklaşık 42 bin ziyaretçiyle aldık” dedi. Ayrıca Yerdan, “7.’sini düzenlediğimiz Outlet Mücevher Fırsat Günleri, İstanbul için herkesin beklediği geleneksel bir etkinlik haline geldi. Yılbaşı öncesi hediye arayanlar hem de mücevher ihtiyacı olanlar için bu etkinliğin büyük bir fırsat olduğunu, bu nedenle de halk tarafından yoğun ilgiyle karşılandıklarını belirtti. Yerdan sözlerine, “Sereks Fuarcılık olarak, sektör adına, bu başarılı organizasyonda emeği geçen herkese, katılımcı firmalara ve Harbiye Askeri Müze yönetim ve personeline teşekkür ederiz” diyerek devam etti.
Etkinlik için yoğun reklam çalışmaları Sereks Fuarcılık tarafından etkinlik öncesi ve sırasında yoğun reklam ve halkla ilişkiler çalışmaları gerçekleştirildi. Outlet Mücevher Fırsat Günleri’nin Facebook sayfası tüketicilerin yakından takip ettiği 12 bin kişilik bir hayran grubuna dönüştürüldü. Etkinlik öncesi tüm popüler internet portallarında çıkan haberler, etkinliğin ilk günü de tüm ana haber bültenlerinde yer alan haberler, halkın Outlet Mücevher Fırsat Günleri’ne olan ilgisini arttırdı. Sereks Fuarcılık tanıtım ekibi ise, etkinlik süresince Nişantaşı civarında dağıttıkları davetiye ve broşürlerle tüketicilerle bire bir iletişim kurarak etkinliğe davet etti.
KUYUMTIME
101
haber ufuk alyans - regold
Ever After avrupalı çiftlere takılmak istiyor
Ufuk Güneş
Geçtiğimiz yıl Ufuk Alyans tarafından ortaya konan Everafter özel alyans koleksiyon markası, tamamen yenilenen modelleriyle yurtdışına çıkıyor. Baştan sona ele alınan ve çok önemli revizyonlardan geçen, üzerindeki çizgileri daha sade bir hal alan Everafter; ilk olarak Avrupa’da yaşayan çiftlerin hayatına takılmak istiyor…
2014
yılının Mart ayında, İstanbul Jewellery Show kapsamında ilk kez vitrinlerde boy gösteren Everafter; yeni kimliği, yeni yüzüyle adeta yeniden doğuyor. Alyans firma sahibi Ufuk Güneş; Everafter markalarının ve koleksiyonlarının özellikle yeni açılacakları Avrupa ülkeleri için çok önemli olduğunu, tamamen o bölge insanının alyans tercihlerinin dikkate alınarak yeni koleksiyonun oluşturulduğunu söyledi. Hummalı bir çalışma döneminin ardından Şubat ayıyla birlikte yaklaşık 30 parçadan oluşan ‘Everafter Europa’ koleksiyonunun yurtdışındaki müşterilerine sunulacağını kaydeden Ufuk Güneş; “Başta Almanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, İsviçre ve Balkan ülkelerinde yeni müşteriler ile tanışmak ve büyümek istiyoruz. Bizim yakın zaman önce temasta olduğumuz bölgenin önemli firmaları, yeni koleksiyonumuzu heyecanla bekliyorlar. Yeni Everafter ile sade tasarımları çok şık bir halde hazırlama gibi zor bir misyonu hayata geçiriyoruz” diye konuştu. Bazı Everafter modellerinin küçük taşlarla kombin edildiğini, pırlantalı alyans sınıfına çok uygun olabilecek tasarımların da koleksiyonda yer aldığını belirten Güneş; alyans üretimi konusunda Türkiye’nin Dünya çapında liderliği ve ünü bulunduğunu, özellikle Dünyaca ünlü Alman alyans markalarıyla işbirliği yapma şansı elde etmeyi arzu ettiklerini dile getirdi. Sadece Arap pazarına bağımlı olmanın, Dünya çapındaki global gelişmelere uygun olmadığını ve riskleri farklı pazarlara giriş yaparak yaymak gerektiğini vurgulayan Güneş; Avrupa pazarı için yapılan alyans üretiminde kaliteden taviz verilmesinin imkansız olduğunu, Avrupa pazarından pay kapmak için pazarın ihtiyacına uygun tarzlar ortaya koymak gerektiğini sözlerine ekledi.
Ç
Regold’dan mucize taşlı takılar…
ağdaş formları ve geleneksel kuyumculuk sanatı örneklerini kusursuz el işçiliği ve son teknoloji ile günümüze taşıyan REGOLD’un; Amethyst, citrin, quartz ve daha birçok mucize taşın özel maden renkleri ile buluştuğu özgün tasarımlar sizleri bekliyor... Sevgililer günü için hazırlanan setler sizlere yüksek prestij ve mutluluk sunuyor…
102
KUYUMTIME
KUYUMTIME
103
haber luka teknik malzeme
Albert Kasar
Projet 6000 ile piyasada taşlar yerinden oynayacak Luka Teknik Malzeme firması tarafından ABD’den ithal edilen projet, kuyum üreticilerinin hayatına büyük kolaylıklar katmaya devam ediyor. Onlarca üretici tarafından kullanılan Projet 3000 ve 3500 serisi, yeni yılda piyasaya sunulacak olan 6000 serisiyle adeta evrim değiştirece. Amerikalı bilim adamları tarafından uzun yıllar süren çalışmanın ardından ortaya çıkarılan Projet 6000; aşırı hassasiyeti, mükemmel işçiliği ve en ince ürünlerin ortaya çıkmasına fırsat tanımasıyla, kuyumculukta yeni bir devrin kapılarını aralayacak.
3 boyutlu kalıp çıkarma robotlarıyla, kuyum üretiminde en zor ürünleri dahi kolaylıkla elde edebilen kuyumcular, yeni yılda inanılmaz özelliklere sahip yeni nesil Projet ile tanışacaklar. İlk olarak İstanbul Jewellery Show Mart fuarında tanıtımı yapılacak olan 6000 modeli; 3000 serisinden farklı çalışma prensibi, 0,16 mikronluk incelikte kalıbı 0.08’e kadar indirecek olması, yüksek hassasiyetli çalışmasıyla olay olacak. Luka Teknik Malzeme firma ortağı Albert Kasar; 6000 modelinin, İtalya ve Hindistan’da belli bir süredir kuyum üreticilerinin kullandığını ülkemizde de 1 firmamızın yaklaşık 6 aydır bu ürün ile çalışmarını sürdürdüğünü ve mükemmel sonuçların ortaya çıktığını söyledi. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 15 Projet kullanıcısının mevcut modelleri bir üst model ile değiştirdiğini ve Projet 3500’ün piyasada hedeflenen satış rakamlarını yakaladığını belirten Albert Kasar; sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılında projetin üreticisi Amerikalı 3D Systems tarafından küçük canavarımız Projet 1200 için 100 adet, Projet 3500 için 15 adet ve Projet 6000 için 10 adet Türkiye’de satış hedefi belirledik ve buna paralel siparişlerimizi verdik. Projet 6000 farklı bir çalışma prensibine sahip olmasıyla Projet 3000 serisinden tamamen ayrılıyor. 6000 modelimizi alan kişinin bu özel ürünü etkin kullanabilmesi için 15 gün boyunca Alman mühendis eşliğinde bir çalışma dönemi geçiriliyor. Eğitim tamamen ücretsiz. Ayrıca 6000 modeline tamamen uzaktan erişim yapılabiliyor. Ürünün sorunsuz hale getirilmesi için büyük emek harcandı ve uzun bir test süreci geride bırakıldı. Ülkemizdeki 10 şanslı üretici; 6000 ile tasarım alanında piyasanın çok ötesinde bir noktaya biranda erişecekler” diye konuştu.
“Projet 1200’ün Tamamı Satıldı Sektörün İlgisine Teşekkür Ederiz”
Geçtiğimiz yılın Ekim ayında ilk kez İJS Ekim fuarında tanıtımı yapılan ve mikro ölçeğiyle mini projet olarak bilinen 1200 modelinin tamamının satılmasının ardından Albert Kasar; sektörün yoğun ilgisi nedeniyle teşekkürlerini sundu. Küçük canavar olarak nitelendirdikleri Projet 1200’ün boyundan çok büyük işleri yaptığını ve bu ürüne özel, daha iyi sonuçların alınması için yeni, daha yumuşak bir özel kalıp maddesi ithal ettiklerini kaydeden Kasar; 1200’ün kullanıcılarının şimdi daha kolay ve tam istedikleri gibi modellere sahip olmasının önünün açıldığını sözlerine ekledi.
104
KUYUMTIME
KUYUMTIME
105
haber akgün silver
Sevgi dolu kalpleri zincirle birbirine bağlayacak Yaklaşan Sevgililer Günü öncesinde, kuyum üreticilerinin hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Sevgililer Günü’nde tektaş yüzüklerin hemen ardından hafif kolye ürün grubu satışlarda ön sıralarda yer alıyor. Kolye satışlarının artışına paralel olarak, bu ürünün tamamlayıcısı zincirlerde yoğun bir talep görüyor. Şu günlerde; Akgün Silver’ın zincir ve yarı mamül markası Bezek’te hummalı bir çalışma var.
G
eçtiğimiz yıl 1 Şubat’ta kuyum alışverişine kredi kartı ile taksitli alışveriş yasağı getirilmesi, sektörümüz açısından Sevgililer Günü’nün oldukça düşük hacimli geçmesine sebebiyet verdi. Bu yıl ise; beklentiler daha üst düzeyde. Sevgililer Günü öncesi yoğun satış rakamlarına ulaşan hafif ağırlıklı kolyelerin üretimi tüm hızıyla devam ediyor. Hem içpiyasaya hem de yurtdışına birbirinden başarılı zincirlerini ve yarı mamüllerini sunan Bezek; non stop siparişleri yetiştirme telaşında. Akgün Silver Genel Müdürü Halit Ağca; altın ve gümüş zincirlerine en yoğun talep olduğu dönemlerin Yılbaşı ve Sevgililer Günü öncesi olduğunu, ayrıca yarı mamül top ürünlerinin de hünerli ellerde birbirinden şık takılara dönüştürüldüğünü söyledi. Geçtiğimiz yıl, her ay bir yeni zincir modeli üretim bandından çıkarttıklarını, Dünya çapında artan müşteri portföylerine cevap verebilmek için yoğun bir çaba içinde olduklarını belirten Halit Ağca; “Özel günler
106
KUYUMTIME
öncesinde, hem gümüş takı ürün grubumuzda hem de zincir ve yarı mamül ürünlerimizde aynı anda bir yoğunluk yaşıyoruz. Bu özel günler için temalı üretim yapıyoruz. Ayrıca Dünyanın çok farklı bölgelerinden gelen müşteri taleplerine yönelik toptan butik üretim çalışmamızı da arttırdık. Sevgililer gününün en popüler takı grubu olan hafif kolyelere, 1 gramın altından başlayan zincirlerimizle destek sunuyoruz” diye konuştu. Full kapasite çalışan Bezek’in 2015 yılında yeni yatırımlarla kapasite artırımının söz konusu olduğunu kaydeden Ağca; yeni yılda daha fazla yeni zincir modeli ürün portföyüne eklemek istediklerini, çeşitli yerel ve global krizlerle birlikte yaşamayı öğrenen Türk kuyum üreticisinin, kısa bir süre sonra çok daha sıkıntısız ortamlarda, daha rahat ticaret yapabilecek konuma geleceğine inandığını ifade etti. Sevgililer Günü’ne özel Akgün Silver’ın birçok yeni model vitrinlerine taşıdığını, pırlantalı gümüş ürün grubunun son dönemde
yükselen bir trende sahip olduğu sözlerine ekleyen Ağca, “Çeşitli zincir modellerimizin tek başına takı olarak kullanıldığını da görüyoruz. Özellikle kalpli zincirimizin Sevgililer Günü’nde yıldızı parlayacaktır. Gümüş takı grubunda erkeklerin takı kullanımı bayanlara çok yaklaştı. Pazardaki tüm gelişmeleri Dünya ölçeğinde takip ederek, hızla üretim bandımıza adapte ediyor ve her pazara özel ürün sunarak, adeta nokta atışı yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
haber rota kuyumculuk - bykuk kuyumculuk
Şarnelde yapılamaz denen modeli hayata geçirerek ustalığını konuşturdu
Mesleğini büyük bir aşkla icra eden, sektörümüzün köklü bilezik markalarından Rota Kuyumculuk; yeni yıla, yepyeni onlarca modeli ve şarnelde ilk kez yapılan özel bir teknikle giriyor. Hassas yapısı ve inceliği nedeniyle şarnel tipteki bileziklere uygulanamayan, ‘elişi kakma’ tekniği, 2015’in ilk günlerinde görücüye çıktı. Yeni modeller, kısa sürede büyük ilgiyle karşılandı.
K
erim Yılmaz önderliğinde, geçtiğimiz yıl İstanbul Vizyon Park’a taşınarak önemli bir hamle yapan, atölyesini geliştiren ve çok daha donanımlı bir üretim merkezine kavuşan Rota Gold; üretimde elde ettiği yüksek gücü, tasarımlarına yansıtmaya başladı. Geçtiğimiz yıl onlarca farklı modeli hayata geçiren Rota; yeni yılın ilk günlerinde yaklaşık 50, yepyeni bileziklerini müşterilerine sundu. Özellikle yeni modelleri arasında, sektörde bir ilk olan ‘şarnele kakma’ yapılarak gerçekleştiren özel bileziği büyük ilgi topladı. Rota Kuyumculuk firma sahibi Kerim Yılmaz; şarnel tarz bileziklerin son iki yıldır önlenemez bir yükselişe sahip olduğunu, markalarının şarnel bilezik üretimine en geç girenlerden olmalarına rağmen, ortaya koydukları modellerin benzersiz görünümüyle piyasada fark oluşturduğunu söyledi. Ağırlıklı olarak elde üretilen şarnelde ilk kez kakma tekniği kullandıklarını ve bu modeli hayata geçirebilmek için uzun bir dönem emek harcadıklarını kaydeden Yılmaz; “ustalarımız makinenin elde edemeyeceği hassasiyetler ortaya koyarak, şarnel gibi ince tabanlı bir bileziğe kakma yapmayı başardılar. Yeni yıla yepyeni tasarımlarımızla giriyoruz. Yeni yılda bol bol yeni tasarımlar müşterilerimize sunacağız” diye konuştu.
Yeni Yılda Rota Kalitesiyle Tanışanların Sayısı Artacak… 2015 yılında %10 ile %15 arasında müşteri sayılarını artırmayı planladıklarını da sözlerine ekleyen Yılmaz; “Markamız kontrollü bir büyümeye büyük özen gösteriyor. Yeni yılda yeni bölgelerimiz olabilir. Yaklaşık yıl boyunca 20-25 yeni kuyumcuda ürünlerimiz yer bulabilir. Şarnelin bu yıl da etkisi artarak devam edecek ve sade modeller yine ön planda olacak” dedi.
Yeniliklerine non stop devam eden BYKUK “SESERA” yı görücüye çıkardı
Trabzon hasırının öncü markalarından biri olan Bykuk Kuyumculuk; yakın zaman önce şirket tarihinde ilk kez hasırın dışına çıkarak 22 ayar kelepçe üreterek müşterilerine farklı bir ürün grubu sunmuştu. Daha bu önemli yeniliğin üstünden 4 ay geçmeden, şimdi de “Sesera” ismini koyduğu, çok özel bir örgü sistemini, birbirinden şık versiyonları eşliğinde piyasaya arz etti. İbrahim Kuk
S
ürekli yenilikler peşinde olan, dinamizmi ile son yıllarda ön plana çıkan ve Trabzon’dan sonra İstanbul’daki atölyesiyle de Türkiye genelini hedefleyen Bykuk; yılın ilk günlerinde unutulmayacak ve belki de klasikleşebilecek çok özel bir koleksiyonu müşterilerinin vitrinlerine taşıdı. Bykuk Kuyumculuk firma ortağı İbrahim Kuk; yeni yaptıkları koleksiyonun esin kaynağının çok eski bir takı modeli olduğunu, fakat daha sonra ürünün üzerinde uzun bir mesai harcayarak, benzeri olmayan bambaşka bir takı çeşidini kuyum camiasına sunduklarını söyledi. Yeni koleksiyonun çok azda olsa tarihi Mersin Hasırına benzerliği bulunduğunu ve bu yeni ürünü yapabilmek adına, eski teknolojiye nostaljik bir geri dönüş yaptıklarını belirten İbrahim Kuk; “Bu özel çalışmamızda el işi ve makine yarıyarıya kullanıldı. Çok kısa süre önce piyasaya sunmamıza rağmen, beklentimizin üstünde yoğun bir ilgiyle karşılandı. Şu anda siparişleri yetiştirmek için geceli gündüzlü çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi. KUYUMTIME
107
haber levin kuyumculuk
Vizyon Park ile hedeflerini güncelledi
İsrafil Güner
1986
Sektörümüzün köklü markalarından biri olan, kültürel ve çerçeve koleksiyon takı gruplarını yıllardır başarıyla üreten İsgün Gold; yeni yerinde yeni ismi Levin, olarak çalışmalarına devam ediyor. İstanbul Vizyon Park’a geçtiğimiz aylarda taşınan ve son derece modern ve ferah bir üretim tesisine kavuşan Levin Kuyumculuk; şimdi işlem hacmini genişletmeyi ve daha geniş kitlelere hitap etmeyi planlıyor. 108
KUYUMTIME
yılında temelleri atılan ve yaklaşık 20 yıl Çemberlitaş bölgesinde, değerli kuyum ustası İsrafil Güner önderliğinde çalışmalarını yürüten ve son yıllarda Kuyumcukent’teki atölyesindeki başarılı çalışmalarla ön plana çıkan Levin Kuyumculuk; yeni yerinde hedef çıtasını bir adım daha yukarıya taşıdı. Levin Kuyumculuk firma sahibi İsrafil Güner; 8 yıldır faaliyetlerini sürdürdükleri Kuyumcukent’ten, daha geniş ve daha modern altyapısı nedeniyle İ.V.P’ye geçtiklerini, profesyonel iç mimar ile yapılandırdıkları yeni atölyelerinin kısa sürede firma verimliliğini yukarı çektiğini söyledi. Yeni atölyelerinin teknolojik gücünü artırma adına önemli yatırımlar yaptıklarını kaydeden İsrafil Güner; “Mevcut kadromuz ile daha donanımlı üretim merkezimizle daha verimli çalışmalar ortaya koyuyoruz. Personel sayımızı artırmadan, hızımızı ve işlem hacmimizi doğru teknik cihaz yatırımlarıyla yukarıya çektik” dedi. Yeni isimlerine kısa zamanda tüm müşterilerinin alıştığını ve ihracat çalışmalarında Levin markalarının çok daha kolay telaffuz edilmesiyle kendilerine bir avantaj sağladığını belirten Güner; “Hollanda, Belçika ve Almanya’da birçok müşterimiz bulunuyor. Kültürel ve çerçeveli takı grubunun yanısıra, topraklarımızın değerli otantik çizgilerini barındıran yüzüklerimiz de büyük ilgi topluyor. 2015 yılı içinde kelepçe ürün grubuna giriş yaparak bu ürün grubunda da yüksek kaliteli ürünler piyasaya sunmak istiyoruz. İ.V.P; bize daha büyük hedefler oluşturmamız için adeta itici bir güç oluşturdu. Şu anda pırıl pırıl bir atölye ile tamamen altyapımızdan yetişen çekirdek kadromuzla benzeri olmayan bir kalitede takılar sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Geçen yıl bir kalfamız usta ünvanı elde etti. Yakın zaman içinde de iki çırağımızın askerlik dönüşü kalfa olduğuna tanık olacağız” diye konuştu. Firmalarının insana büyük önem verdiğini ve üretim parkurlarında gelişen teknoloji sayesinde, Levin personelinin en yoğun zamanlarda dahi fazla mesai yapmak zorunda kalmadığını sözlerine ekleyen Güner; başarılı ve birbirine tamamlayan bir kadro olmadan, piyasada kalıcı yerler edinmenin imkansız olduğunu ifade etti.
KUYUMTIME
109
haber acarın bilezik
Acarın Kuyumculuk Genel Müdürü Gürkan Acar
Anadolu kadınının yüzlerce yıldır baştacı olan 22 ayar bilezikler, günümüzde birbirinden farklı modeller ve tasarımlar ile ülkemizin dört bir yanındaki kuyumcu vitrinlerinde yer alıyor. Yıllardır Anadolu merkezli olarak faaliyetleri sürdüren Acarın Bilezik; Elazığ ve Gaziantep’te yer alan toptan bilezik mağazalarıyla bölge kuyumcularının iş hayatlarına hız ve konfor katıyor.
BİLEZİĞİN
S
ektörümüzün içinde yoğun bir rekabet var. Bu rekabet; birçok alanda firmaların kendilerini daha fazla zorlamasına ve çok daha kaliteli ürünler ortaya koymasına yol açıyor. CNC makinesinin üreticilerinin hayatına girmesinden buyana en sert mesleki rekabet, bilezik ürün grubunda yaşanıyor. Fakat bu rekabet; Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya gidildikçe yerini bölgenin en büyük markalarından birinin hakimiyetine bırakıyor. Acarın Kuyumculuk; Elazığ ve Gaziantep’te bulunan toptan bilezik mağazasıyla, geniş bir coğrafyada yer alan tüm bölge kuyumcularının bilezik ihtiyacını, yüksek kalite ve uygun fiyat ile harmanlayarak gideriyor. Acarın Kuyumculuk Genel Müdürü Gürkan Acar; markalarının Elazığ’da 40 yıldır, Gaziantep’te 2 yıldır toptan mağazasıyla
110
KUYUMTIME
ANADOLU’DAKİ EVİ “ACARIN TOPTAN”
bölge kuyumcularına hizmet sunduğunu, İstanbul’da geçtiğimiz yıl hizmete giren atölyelerinin ve satış noktalarının da yoğun ilgiyle karşılandığını, mağazalarında binden fazla bileziğin 250 farklı model eşliğinde ve geniş ürün stoklarıyla satışa sunulduğunu ifade ediyor. Acarın Kuyumculuğun bölgede yer alan iki toptan mağazasına, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yer alan tüm şehirlerden kuyumcuların geldiğini, yılda ortalama binin üzerinde kuyumcuya hizmet sunduklarını belirten Gürkan Acar; “Artık günümüzde müşteriye hızlı geri dönüş çok büyük hayati önem taşıyor. Biz toptan mağazalarımız sayesinde kuyumcu dostumuzun istediği ürünleri anında almasına fırsat sağlıyoruz. Biz çok ciddi oranlarda stok maliyeti yaşıyoruz ama müşterilerimiz hiç beklemeden
alımını yaparak en uzağı 3 saatlik mesafede bulunan şehirlerine huzur içinde dönüyorlar” diye konuştu. Elazığ ve Gaziantep’e gelen misafirlerini büyük bir titizlikle ağırladıklarını, gerekirse konaklama konusunda yardımcı olduklarını vurgulayan Acar; “Her ay ortalama onlarca yeni modelimiz vitrinlerimize çıkıyor. Şu anda Anadolu’da kilolarca bileziğin aynı anda bulunduğu iki nokta var. Bu iki noktada tek isim yazıyor o da ‘Acarın’ ” dedi. Önümüzdeki yakın dönem içinde İç Anadolu Bölgesinde toptan mağazası açmayı gündemlerine aldıklarını sözlerine ekleyen Acar; şimdiden İstanbul Jewellery Show Mart fuarına büyük bir heyecanla hazırlanmaya başladıklarını, zor taklit edilen ve daha önce benzeri yapılmamış tasarımları hayata geçirmeye çalışacaklarını dile getirdi.
KUYUMTIME
111
haber yaldızcı erdal
Yaldızcı Erdal yeni yılda yeni yerinde Değerli maden kaplama konusunda 30 yıldır sektöre hizmet sunan Yaldızcı Erdal; iki atölyesinde değişime gitti. Geçtiğimiz aylarda Çemberlitaş’ta bulunan atölyesini daha geniş bir başka noktaya taşıyan Erdal Asker; şimdi de Kuyumcukent’te yaklaşık 7 yıldır faaliyetlerini sürdürdüğü atölyesini aynı katta, iki kat daha büyük bir genişlikte yeni yere taşıdı. Erdal Asker
S
ektörümüzün köklü yaldız kaplama ustalarından olan, mesleğe 30 yıldan fazla zamanını harcayan Erdal Asker; iki farklı noktalardaki çalışma mekanlarını yeni yerlere taşınarak genişletti. Daha rahat ve konforlu bir ortamda, hizmet kalitesini ve kapasitesini artırmayı planlayan Erdal Usta; yeni yılda, yeni yerlerinde, yeni hedefler peşinde olacak. Mevcut atölyelerinin müşteri taleplerine artık cevap veremez bir duruma geldiğini, mekanı büyüterek hem işlem hacmini artırmayı hem de farklı dallarda kuyum üreticilerine hizmet sunmayı amaçladıklarını belirten Erdal Asker; “İki yeni yerimiz de bizi yeni hedefler için ekstra motive etmektedir. Değişim zamanı gelmişti. Şimdi, önce kadromuzu genişleteceğiz, yeni teknolojiye yatırım yaparak, teknik altyapımızı geliştirerek daha fazla işlem hacmine kavuşmak istiyoruz” dedi. Yeni yerlerinde kaplamanın haricinde farklı hizmetlerde
112
KUYUMTIME
sunmayı planladıklarını ve bu yılın ortalarından itibaren yeni çalışmalara start vereceklerini kaydeden Asker; “Bu yeniliklerin neler olacağını şimdi söylemek istemiyorum. Tabi ki ‘Yaldızcı Erdal’ kalitesine paralel çalışmalar ortaya koyacağız. Kaplama alanında birçok yeni markanın piyasada olduğunu görüyorum. Fakat gerçek sonuçlar, sözlerde değil ürünlerin üstünde ortaya çıkar. Artık yeni mekanımızda gün ışığına da kavuştuk. İstediğimiz şekilde camları açarak doğal havalandırma imkanı elde ettik. Bildiğiniz üzere çalışmalarımızda kimyasallar kullanıyoruz. Bu yüzden çok daha sağlıklı koşullarda ekibimle, yine birbirinden başarılı sonuçlar müşterilerimize sunacağız” diye konuştu.
KUYUMTIME
113
haber elite diamond
YILI ARTI DEĞERLERLE KAPATIYOR Değerli taş ticaretinde uzun yıllardır piyasada başarılı çalışmalara imza atan, müşterilerinin ihtiyacına hızlı ve etkin bir şekilde cevap veren Elite Diamond; sektörümüz için oldukça zorlu geçen bir yılı artı değerlerle kapatmayı başardı. Sektörümüzdeki birçok firmanın sıkıntılar yaşadığı 2014 yılında Elite Diamond; tecrübesiyle doğru zamanda doğru hamleler yapmasının karşılığını aldı.
Ç
eşitli siyasi ve ekonomik gelişmeler neticesinde ortaya çıkan sıkıntıları en çok hisseden sektörlerden birisi Kuyum sektörü oldu. Hassas bir yapıya sahip olan ve lüks harcama kategorisinde yer alan kuyum sektörü, daralan piyasalar neticesinde özellikle iç piyasadan daha az talep aldı. Tüm bu olumsuzluklara kredi kartı yasağı eklenince, başta mücevher satışları olmak üzere çeşitli takı gruplarında bir önceki yıla göre eksi rakamlar ortaya çıktı. Bu kadar olumsuzluğun içinden etkilenmeden başarıyla sıyrılan ve yılsonu itibariyle %10’luk bir büyüme gerçekleştirerek sağlam yapısına bir tuğla daha koyan Elite Diamond; iş hayatında tecrübenin ne kadar önemli olabildiğini göstermiş oldu. Elite Diamond firma ortağı Can Tosun; 13 yıllık çıplak taş ticaretindeki tecrübelerinin sıkıntılı dönemde kendilerine ekstra avantajlar oluşturduğunu, doğru zamanda doğru hamleler yapmalarının markalarına artı değerler kattığını ifade etti. Elite Diamond firma ortağı Can Tosun
114
KUYUMTIME
Yıllardır mücevher satışlarında kredi kartı alışkanlığının olmasının, yasaklar olduğu dönemlerde iç piyasada çok ciddi etkiler ortaya çıkardığını, yılın son çeyreğinde kalkan ÖTV ve kredi kartı yasaklarının hareket sağladığını belirten Can Tosun; “Son dönemde piyasalarda bir toparlanma söz konusu, yaşadığımız şu günlerde pırlanta fiyatlarında %10’a varan düşüşler de piyasamızı hareketlendirdi. Şu anda pırlanta fiyatlarının bir parça tekrar yukarı çıkma eğiliminde olduğunu görüyoruz. İdeal alım zamanındayız” dedi. Son bir iki yıldır çıplak taş ticareti yapan firma sayısında kontrolsüz bir artış olduğunu, çeşitli Hintli firmalardan kredi ve destek alarak sahaya giren yeni oyuncuların, en kolay yol olan fiyat rekabetiyle piyasaya hızlı giriş yapmayı hedeflediğini vurgulayan Tosun; konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kişiler kar etmemeyi dahi göze alarak, çok ucuz fiyatlar eşliğinde piyasada kendi-
lerini gösterme gayretinde oluyorlar. Kısa vadede bizim gibi köklü firmaları da sıkıntıya soksalar dahi uzun vadede esas problemi kendileri yaşıyorlar. Yurtdışına gittiğimizde, birçok Hint firmasının alacak sorunları nedeniyle Türklere yaklaşımları hızla değişiyor. Ülke itibarımız da bu sebeplerden dolayı erozyona uğruyor. Cebinde belirli bir kapitali olan herkes bu işe giriş yapabiliyor. Bu kadar kolay olmamalı.” Ülkemizin büyük şehirlerinde yer alan kuyumculara çıplak taş servisi yapan nadir markalardan biri olduklarını sözlerine ekleyen Tosun; “Toplam satışımızın yaklaşık %50’sini pazarlama ekibimiz ziyaretleriyle gerçekleştiriyor. Sadece İstanbul’a bağımlı kalmamamız bizim önemli artılarımızdan birisi. Çıplak taş gibi hassas bir konuda, bize karşı duyulan yüksek güveni her zaman korumayı ve müşteri memnuniyeti adına hizmet kalitemizi sürekli arttırmayı markamız bir misyon edinmiştir” diye konuştu.
ali’s mücevherat haber
ALİ’S Harikalar dünyası İzmir’de Futbolcu, İnşaat Mühendisi ve Kuyumcu… Evet yanlış okumadınız. Bir elinde 3 marifet olan Ali Hakan Dağtekin ile İzmir ziyaretimizde tanışma fırsatı elde ettik. Adana doğumlu olan ve yıllarca Adana’da kuyum ustası olarak çalışmış ve kuyumcu mağazası sahibi Dağtekin; yaklaşık 10 yıl boyunca Almanya ve Afganistan’da inşaat mühendisliği mesleğini de icra etmiş. Çok renkli bir kişiliğe sahip olan ve İzmir’e birkaç ay önce taşınmış olan Ali Usta; eski markası Ali’s Mücevherat’ı tekrar canlandırmaya karar vermiş. İzmir’de Kuyumcular Çarşısı içinde adeta Ali’s harikalar Dünyası var…
Ali Hakan Dağtekin
A
dana’dan Almanya’ya, Afganistan’dan İzmir’e enteresan ve renkli bir hayata sahip olan Ali Hakan Dağtekin; sonunda İzmir’de üniversitede okuyan oğlunun yanında olmak için rotayı Ege’nin incisi İzmir’e çevirmiş. Yıllar önce Adanademirspor’da ve Adanaspor’da futbolcu olan Dağtekin; hem okumuş, hem çalışmış hem de profesyonelce spor yapmış. Judo spor dalında siyah kuşağa sahip olan Dağtekin; birkaç gün önce açtığı mücevher mağazasında bizi ağırladı. Hiç aklında yokken İzmir’de kendini bulduğunu, oğlunun üniversitesi nedeniyle İzmir’e yerleşmeye karar verdiklerini belirten Ali Hakan Dağtekin; birikimleriyle mücevher mağazası açmaya karar verdiğini ve yıllar önce yaptığı kuyumculuğa geri dönme kararı aldığını söyledi. Kuyumculuk mesleği ile 1978 yılında tanışan Dağtekin; kuyum ustası olarak kültürel takıların üretiminde uzmanlaşmış. 1990 yılında 2 katlı kuyum mağazasını Adana’da açan ve 2004 yılına kadar mağaza işleten Dağtekin; 2004 yılından sonra diplomasına sahip olduğu İnşaat Mühendisliğine geri dönmüş. Yurtdışındaki projelerde görev alan Dağtekin, birbirinden şık mücevherleri İzmirli takıseverlere sunma arzusunda. İzmir’de ne kadar uzun süreli kalacaklarını zamanın göstereceğini belirten Ali Usta; “İzmir bizden biz İzmir’den memnun kalırsak uzun yıllar kalabiliriz. Yoksa Almanya’daki evime dönebilirim. Şu anda mağazamızda mücevher ağırlıklı ürünler bulunuyor. Yakın zaman içinde vitrinime 22 ayar ürünler de dahil edeceğim” diye konuştu. İlerleyen dönemde çarşı içindeki mağazasını cadde mağazasına dönüştürmeyi arzu ettiğini sözlerine ekleyen Dağtekin; ülkemizin önde gelen markalarının mücevherlerinin satışını yaptığını, hayatı boyunca tüm ilişkilerinde dürüstlüğe büyük önem verdiğini dile getirdi. KUYUMTIME
115
haber
116
KUYUMTIME
KUYUMTIME
117
haber
riva gold
Bütçesi küçük etkisi büyük Hallow Chain ürün grubunun ülkemizdeki en büyük temsilcilerinden biri olan Riva Gold; Sevgililer Günü için birbirinden şık alternatifler oluşturdu. İçi boş olması nedeniyle gramajda çok hafif gelen Hallow Chain kolye ve bilekliler, görkemli görüntüsüyle hediyeyi alan kişinin hafızasından unutulmaz bir yer ediniyor.
S
on yılların hem yurtiçinde hem de yurtdışında popüler olan takı grubu Hallow Chain; şimdi Sevgililer Gününde kalp hırsızı olmaya hazırlanıyor. Ülkemizde ve Dünyada birçok zincir perakende mağazalarına sahip olan kuyum firmalarına ürünlerini sunan Riva Gold; Sevgililer Günü için en yeni tasarımlarını üretim bandından çıkardı. Ortalama 400 TL ile 1000 TL arasında olan bileklik ve kolyeler, uygun bütçesiyle alan kişiyi yormayacak gösterişli duruşuyla da kullanan kişinin vazgeçilmezi olacak. Riva Gold İhracat Müdürü Onur Şahin; yılbaşında kuyum alışverişinin beklentilerin altında gerçekleştiğini, bu yüzden Sevgililer Gününün sektör açısından daha da önemli bir duruma geldiğini ifade etti. Her ay Riva Gold’un ürün gamına yeni modellerin eklendiğini belirten Onur Şahin; yılın belirli özel günlerinde yeni tasarımların sayısını biraz daha artırdıklarını, bu yıl birçok değerli markanın AVM’ler başta olmak üzere değerli noktalarındaki mağazalarında ürünlerinin yer alacağını söyledi. Son yıllarda, görüntüsüne zıt olarak hafifliğiyle dikkat çeken Hallow Chain’lerin yaklaşık %15 oranında daha da hafif üretilmeye başlandığını, özellikle ‘uygun bütçeli olsun ama görünüşüyle çok etkileyici olsun’ diyenlerin tercihi olduğunu kaydeden Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Özel günlerde satışları oldukça artan ‘hayalet kolye’ olarak tanımlanan ultra hafif kolye grubundan, hallow chain’lere bir kayma olduğunu görmekteyiz. Bugün ortalama 5 gramdan başlayan bilekliklerimiz ve 15 gramdan başlayan kolyelerimiz hediye takı kategorisinde ön plana çıkmıştır. Kişiler hafif ve küçük kolye almak yerine, biraz daha bütçelerini artırıyor ve iki üç kat büyüklükteki takılarımızı almayı tercih ediyorlar. Kendi ürün grubumuzda en büyük rakibimiz İtalyan üreticiler; onların sürekli ürünlerini hafifletmeleri nedeniyle
118
KUYUMTIME
müşterilerimizden de bize bu yönde talep oluyor. Açıkçası uluslararası rekabet, bizim de kendimizi daha da geliştirmemiz için bir motivasyon unsuru oluşturuyor.”
KUYUMTIME
119
haber vagold
2015’İ 15 FARKLI MODELLE KARŞILIYOR
Yeni yıl ile birlikte 5. yaşına adım atan, 8 ayar takıların efendisi Vagold; 15 farklı modeli yılın ilk günlerinde piyasaya sunuyor. 5 yıldır yüksek kalitesinden ödün vermeyen ve özel formülü sayesinde 8 ayar üreticileri arasında piyasada tek başına kalan Vagold; ülke genelinde 500’e yakın kuyumcunun iş ortağı olmaya devam ediyor.
2010
yılında genç bir kadro ile kurulan, kısa sürede çok önemli hedefleri gerçeğe dönüştüren Vagold; yeni yılı yeni tasarımlarla karşılıyor. Özellikle bilezik ve kelepçe üretimi üzerine yoğunlaşan Vagold; geçtiğimiz yıl ilk ihracat çalışmalarına da imza attı. Vagold firma sahibi Vural Akbal; markalarının kuruluş aşamasında ilk 5 yıl için kendilerine çeşitli hedefler koyduklarını, bugün itibariyle bu hedeflerin tamamını gerçekleştirdiklerini söyledi. Hedeflerini yakalamalarının ve büyüme açısından beklentilerinin üzerinde bir sonuç elde etmelerinin, disiplinli ve dürüst çalışma ilkesinin sonucu olduğunu belirten Vural Akbal; “8 ayar ürün grubunda kimler geldi kimler geçti. Üretim öncesi işinin uzmanı mühendisler ile sabırla gerçekleştirdiğimiz AR-GE çalışmalarının başarılı sonucunu, branşımızda tek başımıza kalarak ve yüzlerce kuyumcunun tercihi olarak
120
KUYUMTIME
elde ettik” diye konuştu. İran, Irak ve Dubai’nin ardından Balkan ülkelerine ihracat yapma arifesinde olduklarını kaydeden Akbal; yeni pazara 14,18 ve 22 ayar ürün gruplarıyla giriş yapacaklarını, 8 ayarın haricinde sipariş üzerine üretim yapmaya devam edeceklerini, her zaman asıl branşlarının 8 ayar olduğunu dile getirdi. Yeni yılla birlikte 2015’in adına yakışır bir şekilde 15 farklı modeli sahaya süreceklerini sözlerine ekleyen Akbal; “Özellikle ‘Sürmene’ olarak bilinen örgü kelepçeleri Osmanlı motifleriyle harmanladık. Ortaya çok güzel tasarımlar çıktı. Bu büyük ve ağır takıların 8 ayar olması çok daha kolay alınması açısından önem taşıyor. Bilindiği gibi biz büyük ve ağır takıların herkes tarafından alınmasını adeta markamızın misyonu olarak benimsedik. ‘Sürmene’ modelimizin haricinde piyasada büyük beğeni toplayacak özel tasarımların detaylarını İJS Mart’ta sektörle paylaşacağız.”
KUYUMTIME
121
haber tüzer gold Tüzer Gold firma sahibi Muhammet Tüz
TÜZER GOLD Vizyon Park Kalitesi ve konforunu tercih etti
İ
Yaklaşık 6 yıl önce kurulan ve kısa sürede özellikle “hayalet kolye” olarak tanımlanan hafif ve ince kolye üretimiyle dikkat çeken Tüzer Gold; İstanbul Vizyon Park’a taşınanlar kervanına katıldı.
stanbul’un tarihi semtlerinden Cağaloğlu’nda kurulan ve 6 yıldır ticari faaliyetlerine tarihi yarımada içinde devam eden Tüzer Gold; yeni hedefler ve yeni üretim gruplarına geçiş yapabilmek adına, İVP bünyesinde yer alan geniş ve konforlu atölyesine geçiş yaptı. Tüzer Gold firma sahibi Muhammet Tüz; İVP’ye daha sonraki yıllarda taşınmayı planladıklarını, fakat gelişen iş hacmi ve yeni hedefler adına yeni yerlerine taşınma zamanını daha öne çektiklerini söyledi. Yeni yerlerinde; uzman oldukları hayalet kolyenin dışında, ihracat için 3’lü mini set ürün grubu üretimine de başlayacaklarını belirten Muhammet Tüz; “Yeni yerimizde yıl içinde kadromuzu geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca İstanbul Mart Fuarının ardından, son teknolojiye sahip yeni üretim makinelerine de yatırım yaparak, farklı modellerde üretim yapabilmek için teknik gücümüzü artıracağız” dedi. Tarihi yarımada içinde kuyum üretiminin yakın zaman içinde sonlanacağını tahmin ettiğini kaydeden Tüz; İVP ve Kuyumcukent’in kuyum üreticileri için geniş imkanlara sahip olduğunu, birçok firmanın yakın zaman içinde bu değişime gideceğini öne sürdü.
122
KUYUMTIME
Geçtiğimiz yıl çok küçük oranlarda da olsa, markalarının yılı eksi rakamlarla tamamladığını, kredi kartı yasağının sektörümüzü çok olumsuz etkilediğini dile getiren Tüz; sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim satışa sunduğumuz hayalet kolyelerimiz; çeşitli özel günlerde daha çok satılıyordu. Geçen yıl tüm özel günlerde kan kaybı yaşadık. Bu yıl yasağın kalkmasıyla birlikte, Sevgililer Günü’nden başlayarak yılın özel günlerinde güzel sonuçlar elde etmek istiyoruz. Yeni yerimizde, daha önce denemediğimiz farklı teknikler ve tarzlara da giriş yapacağız. Bu yılın; yeni yerimizle birlikte hem bize hem de genel olarak tüm sektör mensuplarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”
KUYUMTIME
123
haber eura diamond
SANAL ALEMDE GERÇEK AVANTAJ “www.europirlanta.com” Sektörümüzün köklü mücevher markalarından biri olan, son yıllarda başarılı ihracat çalışmalarına imza atan Euro Diamond; e ticaret alanında yaptığı çalışmalarla, kuyumcuların hayatına kolaylıklar katmaya devam ediyor. Şimdi; Sevgililer Günü öncesi vitrinlerini şenlendirmeyi düşünen kuyumcular, www.europirlanta.com sitesini yakından inceleyebilir ve yüksek avantajlı ürünleri seçerek, kolaylıkla satış yapabilecekleri mücevherleri portföylerinde oluşturmaları çok kolay…
Y
eni yıl ile birlikte ihracat çalışmalarının yanısıra içpazarda da önemli bir çıkış yapmayı hedefleyen, ülkemizin en önde gelen mücevher üreticisi ve ihracatçısı Euro Diamond; ülke genelindeki tüm kuyumcularla en hızlı tanışma platformu olarak, çağımızın en etkili iletişim yöntemi interneti tercih ediyor. Gerçek avantajlarla, özenle hazırladığı yüzlerce ürününü www. europirlanta.com sitesinde sergileyen Euro Diamond; kısa sürede birçok kuyumcunun tercihi oldu. Euro Diamond Genel Müdürü Yakup Malgaz; yaklaşan Sevgililer Gününe en iyi şekilde hazırlandıklarını, başta tektaş ürün grubunda ve herkesin kolay alabileceği 1 karatın altındaki mücevherlerde iddialı olduklarını söyledi. Alım gücünün hem yurtdışında hem de yurtiçinde azaldığını, bu bağlamda 1 karatın altındaki ürünlere talebin artığını belirten Yakup Malgaz; “Sevgililer Gününde sektörümüzün büyük işlem hacimlerine ulaşacağını tahmin etmiyorum. Alım gücünün azalmasının etkilerini, çok daha küçük bütçeli ürünlerin daha çok vitrinlerde yer almasıyla görmekteyiz. Kredi kartı ile taksitli alışveriş yasağının kalkması tabi ki avantaj fakat 2015 yılında herkesin alışveriş ile ilgili daha temkinli bir yaklaşım sergileyeceğini düşünüyoruz” diye
124
KUYUMTIME
konuştu. Online alışverişin toplumumuzda çok hızlı bir şekilde yayıldığını ve kredi kartı yasağının kalkmasının özellikle internet üzerinden satışları olumlu yönde etkileyeceğini kaydeden Malgaz; firmalarının avantajlı ürünlerini satışa sunduğu www.europirlanta.com sitesinin en çok kuyumcular tarafından yakından takip edildiğini ve özel indirimdeki ürünleri alan kuyumcuların istedikleri koşullarda kendi müşterilerine satış yapma şansı yakaladıklarını dile getirdi. www.europirlanta.com sitesinden yapılan alımlarda ürünün 24 saat içinde teslim edildiğini sözlerine ekleyen Malgaz; “Geniş stok eşliğinde çalışan markamız, çok farklı ürün gruplarının mücevher versiyonlarını satışa sunuyor. Çeşitli firmaların yılda bir hafta yaptıkları çadır günlerinin aksine, sitemizde fiyatlar yükseltilip yanıltıcı oranlarda indirilmiyor. Sanal alemde, gerçek avantajları net bir şekilde ortaya koyuyoruz” dedi.
KUYUMTIME
125
haber
126
KUYUMTIME
KUYUMTIME
127
haber e usta kuyumculuk
E USTA 29 YAŞINDA DELİKANLI Emrah Usta
Trabzon’da 1986 yılında Dursun Usta tarafından temelleri atılan E Usta; yeni yıl ile birlikte 29 yaşına adım atıyor. Trabzon hasırının köklü markası E Usta; son dönemde İstanbul Kuyumcukent bünyesinde açılan atölyesiyle 14 ayar ürün gruplarında da iddialı çalışmalar ortaya koyuyor. Değerli kuyum ustası Dursun Usta’nın kurduğu E Usta; yaklaşık 10 yıldır oğulları tarafından geleceğe başarıyla taşınıyor.
T
rabzon’da doğdu İstanbullu oldu Hasırdaki tecrübesini ve kalitesini 14 ayar ürün grubuna da aktarmaya başladı. Trabzon hasırının ilk üreticilerinden biri olan E Usta Kuyumculuk; şimdi 2. kuşak tarafından daha büyük hedefler için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. E Usta Kuyumculuk bünyesinde başarılı Trabzon Hasır üretimi devam ederken, yakın zaman önce kurulan ‘E Usta 14 ayar bölümü’ de kısa sürede çok önemli mesafeler aldı. Babası Dursun Usta’nın markasını kurduğu gün Dünyaya gelen ve E Usta ile aynı yaşta olan Emrah Usta, adeta markayla beraber büyüdü. Daha büyük hedeflere ulaşmak, daha geniş kitlelerin ihtiyacına cevap vermek adına İstanbul’da şubeleşmeyi tercih ettiklerini belirten Emrah Usta; “Hasır üretimindeki yüksek kalite anlayışımızı ve titiz çalışma sistemimizi 14 ayar ürün grubunda kendimize referans kabul ettik. Babamız bize sadece bir marka bırakmadı. Aynı zamanda; güvenin ve dürüstlüğün ismi bize miras bıraktı” diye konuştu. Bilal Usta, Abdurrahman Usta ve Emrah Usta
128
KUYUMTIME
tarafından yönetilen E Usta Kuyumculuğun; 2. kuşağının en önemli özelliklerinden birisi de yüksek eğitimlerini görmüş veya devam ettiriyor olmaları. Eğitim konusunda babalarından büyük destek gördüklerini kaydeden Emrah Usta; “Babamız; istediğimiz branşta bizim okumamıza fırsat verdi. Yükseköğrenimi tamamlamak, bizim hem vizyonumuzu geliştirdi hem de daha büyük hedeflere yönelmek için ekstra motive unsuru oluşturdu” dedi. Yıllar sonra farklı bir ürün grubunda üretim yapma kararı aldıklarında Dursun Usta’yı ikna etmek için yaklaşık bir yıl çaba sarfettiklerini itiraf eden Emrah Usta; en sonunda babalarının kendilerine gerekli desteği verdiklerini ve işinin ehli kadroyu oluşturarak özellikle kelepçe ve çerçeveli takı grubunda çok başarılı özgün çalışmalar piyasaya sunduklarını söyledi. Yeni yılda Marmara bölgesindeki müşteri sayılarını artırmayı hedeflediklerini ve birçok yeni tasarımların üretim safhasına geçileceğini sözlerine ekleyen Usta; yaptıkları ürünleri en yüksek kalitede üretmeye ve çalışanlarına büyük değer vermeye devam edeceklerini dile getirdi.
loomis haber
Küçük paket transferinde büyük kolaylık Sektörümüzün; değerli maden, evrak ve para transferlerini riskleri ortadan kaldırarak gerçekleştiren Loomis, şimdi de küçük paket taşımacılığında büyük kolaylıklar sağladı. Yeni başlayan uygulama ile ülkemizin önde gelen kargo firmaları Loomis ile işbirliğine gidiyorlar. Sıfır risk ile sigortalı taşımacılığın huzuru, normal kargo ücreti ile sektöre sunuluyor.
Loomis Değerli Kargo Satış Yöneticisi Ali Atatoprak
İ
ş yaşamına büyük kolaylıklar sağlayan ve değerli her tür emtianın güven içinde lokal veya uluslararası noktalara transferini sağlayan Loomis; küçük paket servisi ile yine sektörün önemli bir ihtiyacını gidermiş oluyor. Loomis Değerli Kargo Satış Yöneticisi Ali Atatoprak; kargo şirketlerinin değerli maden taşımacılığı yapmadığını, bu işbirliği ile sigortalı küçük paket taşımacılığının Loomis garantisi altında başladığını müjdeledi. Küçük paket taşımacılık hizmetinden yararlanmak isteyen kuyumcuların Loomis’e telefon açmalarının yeterli olduğunu, Loomis’in şubelerinin yer aldığı illerde, kargo firmalarının ürün teslimlerini Loomis şubelerinden, diğer illerde ise elden aldıklarını kaydeden Ali Atatoprak; “Bu hizmet mutlaka sigortalı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Biz kargo firmalarıyla yaptığımız anlaşma çerçevesinde taşımacılık ile ilgili benzeri olmayan uygunlukta bir ücretin ortaya çıkmasını sağladık. Türkiye’nin herhangi bir yerinden İstanbul’a 1000 $ değerinde bir paket gönderilecekse, sigortası dahil olarak bu hizmeti yaklaşık 13 TL’ye kuyumcu dostumuz elde edebilir. Bu fiyat şehirler arası sigortasız, değerli olmayan mal taşıma ücretine tekamül ediyor” diye konuştu. Sigortalı taşımacılık esnasında ortaya çıkacak 1000 $’a kadar olan hasarlarda, tespitin ardından 7 iş günü içerisinde hasar ödemesinin yapıldığını, daha büyük hasarlarda ise 240 iş günü içinde kaybın sigortadan ödendiğini sözlerine ekleyen Atatoprak; kargo firmalarıyla hizmetin tüm detaylarının net bir şekilde konuşulduğunu ve kuyumcunun bu çalışmada muhatabının kesinlikle Loomis olduğunu, ayrıca şehiriçinde sigortalı değerli emtia taşımacılığında moto kurye hizmetinin de start aldığını, Moto Kurye servisi ile ürünlerin birkaç saat içerisinde İstanbul içinde her noktaya ulaşabildiğini dile getirdi. KUYUMTIME
129
haber gülcemal kuyumculuk
İLK HEDEF MARMARA İLERİ!
2014 yılında sektörümüzde önemli bir çıkış yakalayan, Çemberlitaş’ta yer alan tarihi Çuhacı Han’da açtığı satış mağazasıyla kendi ürünlerini aracısız satmaya doğru önemli bir adım atan Gülcemal Kuyumculuk; yeni yılda Marmara bölgesinin her noktasına giriş yapmak istiyor…
G
eçtiğimiz günlerde 10’uncu yaşına adım atan Gülcemal Kuyumculuk; yılın ilk günleriyle birlikte kadrosuna katılan yeni çalışma arkadaşlarıyla daha geniş bir kitleye hizmet etmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda; mevcut pazarlama ekip sayısını ikiye çıkartan Gülcemal Kuyumculuk; 2015 yılının içinde üç pazarlama ekibiyle Marmara Bölgesini karış karış dolaşacak. Gülcemal Kuyumculuk firma ortağı Necmi Gülcemal; markalarının yıllardır sürdürdüğü üretim çalışmalarına 2014 yılında pazarlama faaliyetleri de eklediğini, kısa sürede kayda değer sayıda kuyumcu ile direkt çalışma fırsatı yakaladıklarını söyledi. Kademe kademe, kontrollü büyümeyi arzu ettiklerini belirten Necmi Gülcemal; “İlk olarak Marmara bölgesini kendimize hedef seçtik. Marmara Bölgesinin her ilinde ve ilçelerinde yer alan kuyumculara ulaşmak istiyoruz. Yeni yılda kadromuzu genişletiyoruz. Sektörümüzün dev markalarında yetişen ailemizin kıymetli üyeleri, Gülcemal’in gücüne güç katacaklardır” dedi. Markalarının; hızlı servis, yüksek kalite, uygun fiyat ve butik üretim konularında piyasada ses getirecek çalışmalara imza atacağını vurgulayan Gülcemal; özellikle kendileriyle çalışmaktan memnun olan kuyumcuların, başka kuyumculara kendilerini tavsiye ettiklerini, Gülcemal kalitesini yakından tanıyan bir kuyumcunun kolay kolay başka bir firma ile çalışmasının zor olduğunu açıkça ifade etti. 2015 yılının ilk yeni bileziklerinin vitrinlerinde sergilenmeye başladığını
130
KUYUMTIME
kaydeden Necmi Gülcemal; sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılında, 2014 yılının üstüne sektör olarak koymamız gerekiyor. Bugün itibariyle ‘ne üretirsem satarım’ anlayışı tarihte kalmıştır. Artık ürettiğini; doğru zamanda doğru kişilerle buluşturmak çok daha önemli. Her geçen gün satış zorlaşıyor. Müşteri beklentilerine hızla cevap vermek ve müşterinin tam olarak ne istediğini çok iyi anlamak büyük önem teşkil ediyor. Bugün itibariyle sabah verilen ürün siparişini akşam teslim etmeye başladık. Yeni yılda; sektörümüzün önde gelen markalarının bilezik ürün grubundaki ihtiyacını da karşılamayı arzu ediyoruz. Tüm ekibimiz ve teknik donanımımızla bu hizmete hazırız. Yeni yılda sade modellerin yine ön planda olacağını tahmin ediyorum. Şarnel üretim tekniği ile yapılan bileziklerin yükselişi devam edecek. Çok yakında kuyumcu vitrinlerinde yer alan bileziklerin yarısının şarnel tipte olmasını bekliyorum.”
sina montür - isgold altın rafineri haber
Her sevgili ister tektaş ise üstünde Sina imzası ister Sektörümüzde birçok firma, Sevgililer Gününe özenle hazırlanıyor.Tektaş ürün grubuna ayrı bir önem veren Sina Montür, en yeni tektaşlarını 14 Şubat öncesi görücüye çıkardı.
D
Sina Montür firma sahibi Barış Lek
urgun geçen bir yılbaşının ardından gözler Sevgililer Günü’ne çevrildi. Kredi kartı yasaklarının kalkması ile birlikte sektörün Sevgililer Günü beklentisi arttı. Bu yıl “Her sevgili ister tektaş, tektaş ise ister Sina imzası” sloganıyla Sevgililer Gününe hazırlanan Sina Montür;kuyumcu dostlarına 30 farklı modeller hazırladı. Bu yıl, tektaş ile kombin olan kolye ve küpeler de çok dikkat çekiyor. Kuyumcular, Sina Montür’den alımlarını, isterlerse çıplak montür olarak, isterlerse taşlı montür olarak isterlerse ise tamamen bitmiş ürün olarak gerçekleştirebilecekler. Sina Montür firma sahibi Barış Lek, sevgililer günüyle özdeşleşmiş olan sevgiyi ifade eden kalpli kolyeler, sonsuzluk işaretli takılar ve markalarının uzman olduğu tek taş yüzük ürün grubunda iddialı modeller hazırladıklarını, kuyumcuların geniş ürün çeşitliliği ile birlikte rahatlıkla satış yapabilmelerini amaçladıklarını dile getirdi. Çıplak taş ithalatında alınan ÖTV’nin ortadan kalkması ve pırlanta fiyatlarında global olarak yaklaşık % 10 fiyatların düşmesinin, pırlantalı ürünlerde bir parçada olsa fiyat avantajı ortaya çıkardığını kaydeden Barış Lek; “Bu yıl sevgilisine pırlantalı ürün alacak olan kişiler şanslılar. Daha uygun bütçeyle daha gösterişli bir hediye verebilecekler. Fantezi yeni tektaş modellerimizin yüksek satış rakamlarına ulaşacağını tahmin ediyoruz. Satan, alan, kullanan kişilerin ve biz üreticilerin mutlu bir 14 Şubat geçirmesini diliyorum” dedi.
Artık sarrafiye ikiye ayrılıyor sarrafiye ve ‘İSGOLDSecureTM’ sarrafiye Son dönemde artan sahte altın olaylarına karşın harekete geçen ve patenti tamamen kendisine ait olan ‘İSGOLDSecureTM Güvenli Ambalaj & Sertifikasyon’ sistemini hayata geçiren İsgold Altın Rafineri; şimdi de Darphane’den çıkan sarrafiye ürünlere özel güvenlik sağlıyor. Bundan böyle ‘İSGOLDSecureTM’ logosunun bulunduğu satış noktalarında, Darphane altını çifte güvence ile huzur içinde satın alınabilecek.
S
ektörümüzün birçok sorunu arasında ‘sahte altın vakaları’ geçtiğimiz yıl ülke ve sektör gündeminde ne yazık ki oldukça fazla yer tuttu. Sektörün önde gelen rafineri firmalarının ve Darphane altınlarının, çeşitli kalpazan çeteler tarafından sahtelerinin yapılarak piyasaya sunulduğuna çok defa tanık olduk. Bu nahoş gelişmeler karşısında, yaklaşık 4 yıldır AR-GE çalışmalarını sürdüren ve benzersiz bir güvenliğe sahip ambalajlama & sertifikasyon tekniğini geliştiren İsgold rafineri firması; kendi yatırım altınlarının ardından şimdi de Darphane ürünlerinin sahte olma riskini sıfıra indiriyor. İsgold Kıymetli Madenler ve Rafineri firması Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Aşık; markalarının yatırım ve darphane altınları üzerine uyguladığı ‘İSGOLDSecureTM’ sisteminin, sahte altın riskini sonlandıracağını aynı zamanda özel ambalajın ürünün tüm detaylarını ifade eden bir ser-
tifikasyon ve İsgold garantisi olduğunu söyledi. Türk halkının darphanenin sarrafiye ürünlerine yıllardır büyük ilgi gösterdiğini ve adeta Türk halkı için çeyrek, yarım ve Ata lira gibi altınların bir gelenek haline büründüğünü kaydeden Erdoğan Aşık; “Bu gerçekten yola çıkarak darphaneden aldığımız sarrafiye ürünlerini kendi güvenlik sistemimizle donattık. Böylelikle çifte güvenlik sağladık. Hem ürünün içeriğini, gramajını net bir şekilde ifade ediyoruz hem de ‘İSGOLDSecureTM’ logosunun olduğu tüm ürünlere kefil oluyoruz” dedi. KUYUMTIME
131
haber fonex
Sevgililer Günü’nün sessiz kahramanları…
K
ıyafet kadar onu tamamlayan, güzelliğini öne çıkaran saç modeli de çok önemlidir ve en çok zaman da saç ve makyaja ayrılır. Fonex, Astra Turbo Profesyonel Saç Kurutma ve Fön Makinesi ile Sevgililer Günü’nde kusursuz görünmek isteyenlerin yardımcısı oluyor. Özel bir kutlama planlıyorsanız kuaföre gitmeden de istediğiniz şekli kolayca verip göz alıcı saçlara sahip
olabilirsiniz… Astra Turbo Profesyonel, 2000 ve 2200 Watt seçeneği bulunan sesiz motoru ile uzun zaman alan saç kurutma ve şekillendirmelerdeki gürültü sorununu ortadan kaldırıyor. İki kademeli hız ayarı olan Astra’da soğuk, ılık ve sıcak olmak üzere üç sıcaklık seviyesi bulunuyor. Makineyle birlikte sunulan iki adet fön başlığı ve bir adet vigo başlığı ile saça profesyonelce farklı şekiller vermeyi kolaylaştırıyor. Astra ile saçlar, elektriklenme olmadan istenen şekli alıyor… Astra’nın bir diğer dikkat çekici özelliği ise ekstra uzun kablosu. Bu sayede belli bir noktaya bağlı kalmadan kullanım şansı veriyor. Ergonomik tasarımıyla da rahat kullanım sağlıyor. Temizlenebilir hava filtresi ise cihazın kullanım ömrünü uzatıyor… Fonex, “Saç Maşası” ve “Saç Düzleştirici” ile saç yapımını pratik bir hale getiriyor. Üstelik profesyonel eli değmiş kadar güzel ve havalı saçlar yaratarak… Fonex Saç Maşası günün trendlerine uygun dalgalı saçlara sahip olmak isteyenler için en pratik çözüm. Kuaföre gitmeden, ışıl ışıl parlayan havalı saçlar için Fonex yeterli… Dümdüz saçları tercih edenler için de “Fonex Saç Düzleştirici” en uygun seçim. Pratik kullanımlı düzleştiricinin tüm saç tiplerine uygun ısı ayarı sayesinde çok kısa sürede düzleştirilen saçlara istene şekil verilebiliyor.
Daha güçlü, daha sağlıklı saçlar…
F
onex Kozmetik, daha güçlü daha bakımlı saçlar için yeni bir şampuan geliştirdi. FNX Şampuan, saçları etkin bir biçimde arındırarak daha sağlıklı görünmelerine yardım ediyor. Zenginleştirilmiş özel formül, saç derisi ve saç köklerinin nefes almasına yardımcı olurken; saçların güzel kokmasını da sağlıyor. Tüm saç tipleri için uygun olan FNX Şampuanı, daha güçlü ve sağlıkla ışıldayan saçlar için güvenle kullanabilirsiniz… 1000 ml’lik ambalajda sunulan FNX Şampuan’ın yanı sıra Fonex’in tüketicilere ve profesyonellere yönelik diğer ürünleri de www.fonexkozmetik.com’da avantajlı fiyatlarıyla yer alıyor.
132
KUYUMTIME
Tektaş’a renk geldi sevgililer günü öncesi denk geldi
Ü
rettiği birbirinden başarılı ve özgün mücevherleriyle kısa sürede Dünya çapında hem müşteri hem de hayran kitlesine kavuşan Zergeran Pırlanta; aşkın ve sevginin en özel günü öncesinde hayal gücünü vitrinlerine taşımaya başladı. Zergeran Pırlanta Ürün Müdürü Merve Bedir; geçtiğimiz yıl kredi kartı yasağının tam Sevgililer Günü öncesine denk geldiğini ve bu sebepten dolayı sektörümüzün oldukça sönük bir özel gün dönemi geçirdiğini, Sevgililer Günü’nde ilk akla gelen hediye olan mücevherin tekrar bu unvanı alması için ellerinden geleni yapmaya kararlı olduklarını ifade etti. 2015 yılında renkli değerli doğal taşların ön planda olacağını, Dünya çapında renkli taşlara artan bir ilgi olduğunu belirten Merve Bedir; “Biz de bu düşünce paralelinde, tektaş’a renk katmak istedik. Şu anda tektaş montüründe
Dökmeciyan “Çocuk takısında modayı takip etmiyor modayı biz oluşturuyoruz”
T
zergeran - altıntaç kuyumculuk haber
Sevgililer Günü ile adeta özdeşleşen Tektaş; bu yıl Zergeran Pırlanta’nın farklı yorumuyla bir başka güzel oluyor. Tektaş’ı; safir, yakut ve zümrüt ile renklendiren Zergeran, 2015’in renkli bir yıl olması için kolları sıvıyor… safir, yakut ve zümrüt ile farklı bir yorumda bulunduk” dedi. Sevgililer Günü öncesi ürün portföylerine birçok yeni model kattıklarını, sadece tektaşa odaklanmadıklarını kaydeden Bedir; “Birbirinden zarif kolyelerimiz, 3’lü mini setlerimiz, renkli taşlı çeşitli yüzüklerimizin en yeni modellerini Sevgililer Günü’ne özel tasarladık. Firmamızın değerli yöneticisi Sn. Tuğba Bedir’in onlarca yeni tasarımı bu dönemde madene aktarıldı. 750 TL’den başlayan ve yaklaşık 2000 TL aralığında, uygun bütçeli onlarca hediye alternatifleri sevgililere hazırladık” diye konuştu.
Kuyum sektörümüz Dünya çapında başarılar elde etmeye devam ediyor. Türk takıları, mücevherleri Dünyanın birçok noktasında yoğun talep görüyor ve ‘Made In Turkey’ kaşesi, takı üzerinde pozitif ayrımcılık ortaya koyuyor. Son dönemde Dünya genelinde çocuk takılarına da artan bir ilgi var. Çocuk takısı üretiminde çok fazla rakibi olmayan, değerli Türk üreticiler, çocuk takısında modayı takip etmekten ziyade modayı oluşturmalarıyla tanınıyorlar. Çocuk takılarının ülkemizde önde gelen üreticilerinden biri olan Altıntaç Kuyumculuk; markası Oromini ile farklı coğrafyalarda binlerce çocuğun kalbini özgün tasarımlarıyla çalıyor.
akıda moda, her yıl daha çok takip edilen bir hale bürünüyor. Tekstildeki moda ile yakından ilintili olan ‘takı modası’, her yıl önemli değişimler gösterebiliyor. Takıda moda konusunda İtalyanların önemli bir üstünlüğünü kabul etmekle birlikte, gözler çocuk takısına çevrildiğinde direksiyonu bizim üreticilerimiz alıyor. Yıllardır başarıyla binlerce çocuk takısını hayata geçirmiş olan, Dünyaca ünlü Japon karakter Hello Kitty’nin üretim hakkını elinde bulunduran Altıntaç Kuyumculuk; çocuk takısında modayı oluşturan az sayıdaki üreticilerimizden birisi. Altıntaç Kuyumculuk firma sahibi Kamer Dökmeciyan; ‘çocuk takı ürün grubunda’ Dünya çapında örnek alacak veya takip edecekleri üretici firmaların bulunmadığını, bugün itibariyle Türk üreticilerin takip edildiğini ve trendleri yerli üreticilerin belirlediğini söyledi.
Kamer Dökmeciyan
“Sevgililer Gününde Babalar Küçük Kızlarına Takı Alıyorlar” Geçtiğimiz yılbaşının sektörümüz için oldukça sönük geçtiğini ve birçok kuyum firmasının özel hazırlıklarına rağmen, yılbaşında alınan hediyeler arasına takının çok fazla girmediğini belirten Dökmeciyan; “Her yılbaşında özellikle çocuk takılarımızda artan bir satış olurdu. Bu yıl geçmiş yılbaşı dönemlerini açıkçası mumla aradık. Şimdi gözlerimizi Sevgililer Gününe çeviriyoruz. Sevgililer Gününde; her yaş grubuna uygun takılar hazırladık. Çocuk takıları da Sevgililer Gününde ilgi görüyor. Çünkü babalar anneye hediye alınca, kızlarına da alıyorlar. Daha doğrusu, anneye hediye alıp küçük kızlarını pas geçmeye babalar cesaret edemiyorlar” diye konuştu. KUYUMTIME
133
haber hukuk köşesi
SEKTÖRÜN HUKUKSAL SORUNLARI -4Saygıdeğer Kuyumtime okurları, Bu sayıda sizlere 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Yeni Borçlar Kanunu ile hayatımıza giren 10 yıldan uzun süren kira akitlerinde kiraya verene fesih hakkı veren yeni uygulamadan ve kira artış oranları ile ilgili yeni düzenlemelerden bahsedeceğim. Mal sahibine fesih hakkı veren düzenleme özellikle uzun yıllardan beri kiracılıkları devam eden esnaflarımızı yakından ilgilendirmektedir. Uzun yıllardır aynı adreste ticari hayatları sürdürmekte olan esnaflarımız, uygulamaya alınan yeni yasa ile dükkânlarından tahliye edilme tehlikesi altındadırlar. • Yeni Borçlar Kanunu’ndan önceki yasal düzenlemede, kira sözleşmesinin süresi sona erdiğinde sözleşmeyi fesih hakkı esasen kiracılara tanınmıştı. Uygulamada, belirli süreli sözleşmelerinin büyük çoğunluğu “bir yıl” süreli yapılmakta, sözleşme süresinin bitiminden en az 15 gün önce kiracı tarafından fesih bildiriminde bulunulmadıkça sözleşme aynı koşullarla bir yıl daha uzamaktaydı. Kiracının kira borcunu ödememesi durumu veyahut kanunda oldukça sınırlı sayıdaki TAHLİYE sebepleri oluşmadıkça kira sözleşmeleri kendiliğinden uzamakta, dolayısıyla mal sahibinin sebep göstermeden kiracıyı mecurdan çıkarma hakkı bulunmamakta idi. Yeni Borçlar Kanunu ile hayatımıza giren düzenleme ile kira sözleşmesinin üzerinden geçen 10 yıllık sürenin sonunda, Kiraya veren, herhangi bir sebep belirtilmeksizin kira sözleşmesini feshetme hakkı kazanmıştır. Bu fesih hakkı daha önce kanunda yer almayan yeni bir düzenlemedir. Kiralayanın bu sebepsiz olarak kira sözleşmesini feshedebilme hakkını kullanabilmesi ve feshin geçerli olabilmesi için gerçekleşmesi gereken bazı koşullar bulunmaktadır. Bu koşullar; a. Kira sözleşmesinin kurulmasının üzerinden 10 yıllık bir sürenin geçmiş olması, b. Bu 10 yılın bitiminden 3 ay önce fesih bildiriminde bulunulmuş olması veya belirtilen 10 yılın geçmesi durumunda takip eden birer yıllık ilgili uzama yılının bitiminden 3 ay önce fesih bildiriminde bulunulmuş olması, c. İlgili 10 yılın bitiminden sonra yeni bir kira akdi imzalanmamış olması şeklindedir. Yeni Borçlar Kanunu 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, yazımızda bahsettiğimiz kanun maddesinin uygulanması için ileriye dönük bir düzenleme yapılmıştır. Başka bir deyişle, Kiralayana verilen 10 yıllık sürenin geçmiş olması ile kira sözleşmesini feshedebilme hakkının uygulanma tarihi süreye bağlan-
134
KUYUMTIME
mıştır; Buna göre • Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte kalan süre 5 yıldan az kalmış olan akitler, Kanun’un yürürlüğe girmesinden 5 yıl sonra (1 Temmuz 2017) • Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte 10 yıllık uzama süresi dolmuş olan akitler ise, Kanun’un yürürlüğe girmesinden en erken 2 yıl sonra (1 Temmuz 2014) sona erdirilmek suretiyle KİRALAYAN tarafından herhangi bir sebep gösterilmeksizin TAHLİYE edilebilecektir. Bu durumda Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte 10 yıllık uzama süresi dolmuş olan akitler Kanun’un yürürlük tarihi olan 1.07.2012 tarihinden 2 yıl sonrası olan 1.07.2014 tarihinden başlayarak Kiralayan tarafından fesih beyanı ile tahliye edilebilecektir. İlgili maddeye göre bir diğer önemli tarih de 01.07.2017 tarihi olup kalan süreye göre kiracılık durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanaatimizce kanun koyucu tarafından hak kaybının önüne geçebilmek için geçici bir madde öngörülmüş olsa dahi, maddenin 01.07.2014 tarihinden sonraki ilk uygulaması sonrasında, muhtemel tahliye taleplerinin görüleceği mahkemeler nezdinde ileri sürülebilecek bir Anayasa’ya aykırılık iddiasının kabul görebileceği kuvvetle muhtemeldir. Zira hiçbir kiracının daha önceden öngöremediği bir sona erme durumunun, sonradan yürürlüğe giren bir kanun marifetiyle uygulamaya konması Anayasa’nın birden fazla maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Yukarıda izah edilen sona erme hükmü bakımından, madde içerisinde işyeri veya mesken olarak kullanılacak gayrimenkuller bakımından herhangi bir ayrım yapılmadığından, madde tüm gayrimenkuller bakımından geçerli olacaktır. • Yeni Borçlar Kanununa göre Kira bedelinin belirlenmesi ve artışına ilişkin de yeni düzenlemeler getirilmiştir. Borçlar Kanunu 344.maddesine göre; “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.” Görüleceği üzere taraflarca kira artışına yönelik yapılan anlaşmalarda bir üst limit belirlenmiştir. Bu üst limit Üretici Fiyat Endeksi artış oranıdır. Tarafların, ÜFE oranı üzerinde bir artış oranı belirleyemezler, kendi aralarında daha yüksek oranda artış yapılacağına dair yapacak-
ları anlaşmalar geçersizdir. Öte yandan aynı madde 3.fıkrasında ise, “Taraflarca bu koAv. Alper ARSLAN nuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hakim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bu madde hükmü ile ÜFE’ deki artış oranı sınırlamasının beş yıl için geçerli olacağı vurgulanmaktadır. 5 yıldan sonra artış oranından memnun olmayan taraf, kira bedelinin yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvuruda bulunabilir. Bu konu ile bağlantılı olan diğer bir önemli değişiklik ise, kira bedelinin döviz cinsinden belirlendiği durumlar için yapılmıştır. Yine kanunun 344.maddesinin son fıkrasına göre; “Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak bu kanunun “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138.maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.” Maddenin son fıkrası uyarınca taraflar aralarında yabancı para cinsinden bir kira sözleşmesi akdetmişlerse, 5 yıl boyunca kira bedelinde değişiklik yapılamayacak. Bu süre geçtikten sonra kira bedeli belirlenirken, döviz değeri, emsal kira bedeli gibi hususlar değerlendirilecektir. Ayrıca ekonomik koşullar, kiralananın durumu, kriz dönemlerinde meydana gelen yeni koşullar göz önüne alınarak kira bedellerinde gerekli değişikliklere gidebilme durumu söz konusu olabilecektir. Sevgili okurlar, önümüzdeki sayıda da yine sektörü ilgilendiren hukuksal sorunlara değinmeye ve sizden gelen soruları cevaplamaya çalışacağım. Saygılarımla
KUYUMTIME
135
haber
136
KUYUMTIME
KUYUMTIME
137
haber
138
KUYUMTIME
KUYUMTIME
139
haber
140
KUYUMTIME