1
HABER
2
KUYUMTIME / Mart 2019
3
HABER
4
KUYUMTIME / Mart 2019
5
HABER
6
KUYUMTIME / Mart 2019
HALL 4 / STAND F 30
7
HABER
İmalat & Merkez Showroom Semercilerbaşı Osmanpeker İşhanı Kat:3 No:41/42 TRABZON / TURKEY Tel : +90 462 323 30 03 Fax : +90 462 326 94 82 GSM : +90 533 203 95 96
İstanbul İmalat
www.karaltin.com.tr / www.karaltin.com 8
KUYUMTIME / Mart 2019
info@karaltin.com.tr / info@karaltin.com
Kuyumcukent Atölye Bloğu Kat:3 1. Sok. No:10 Yenibosna İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 603 02 10 Tel : +90 212 603 02 12 Fax : +90 533 920 66 96
İstanbul Şube Mollafenari Mah. Şeref Efendi Sk. Şerefhan Kat:1 No: 97 Nuruosmaniye İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 512 26 88 GSM : +90 532 401 75 13 GSM : +90 532 161 67 97
Bursa Şube Kapalıçarşı Ermirhan No:18 Osmangazi / BURSA / TURKEY Tel&Fax : +90 224 225 66 61 Dahili : 2261 GSM : +90 532 503 55 83 GSM : +90 532 401 75 13
9
HABER
10
KUYUMTIME / Mart 2019
11
HABER
12
KUYUMTIME / Mart 2019
13
HABER
14
KUYUMTIME / Mart 2019
15
HABER
16
KUYUMTIME / Mart 2019
17
HABER
GEZ KUYUM
18
KUYUMTIME / Mart 2019
MCULUK
19
HABER
20
KUYUMTIME / Mart 2019
21
HABER
22
KUYUMTIME / Mart 2019
23
HABER
24
KUYUMTIME / Mart 2019
25
HABER
26
KUYUMTIME / Mart 2019
27
HABER
28
KUYUMTIME / Mart 2019
29
HABER
30
KUYUMTIME / Mart 2019
31
HABER
32
KUYUMTIME / Mart 2019
33
HABER
34
KUYUMTIME / Mart 2019
35
HABER
36
KUYUMTIME / Mart 2019
37
HABER
38
KUYUMTIME / Mart 2019
39
HABER
40
KUYUMTIME / Mart 2019
41
HABER
42
KUYUMTIME / Mart 2019
43
HABER
44
KUYUMTIME / Mart 2019
45
HABER
46
KUYUMTIME / Mart 2019
47
HABER
48
KUYUMTIME / Mart 2019
49
HABER
50
KUYUMTIME / Mart 2019
51
HABER
52
KUYUMTIME / Mart 2019
53
HABER
54
KUYUMTIME / Mart 2019
55
HABER
56
KUYUMTIME / Mart 2019
57
HABER
58
KUYUMTIME / Mart 2019
59
HABER
Başyazı
Ve beklenen gün geldi… Yeni yıl VicenzaORO’yla iyi başladı, son derece verimli geçen Hong Kong’un ardından tüm gözler, İstanbul fuarının göstereceği performansa dikilmiş durumda … 21-24 Mart 2019 tarihlerinde sektörümüz, 48. randevu için İstanbul Mücevher Fuarı’nda ev sahibi olarak altın takı, mücevher, gümüş takı ve makine alanlarındaki potansiyel gücünü yine ortaya koyacak. Sadece, organizasyona katılacak firma ve markalar değil, Kapalıçarşı bölgesi ve Kuyumcukent’te faaliyet gösteren firmalar da bu organizasyonu dört gözle bekliyor. Çünkü, fuarın sinerjisi sadece etkinlik alanıyla sınırlı kalmıyor. 120 farklı ülkeden gelecek 30 bini aşkın alıcı, fuarın yanı sıra Kapalıçarşı ve Kuyumcukent’i de mutlaka ziyaret ediyor. Yerli ve yabancı alıcılar, kelebek etkisi nedeniyle sadece kuyumculuk sektörüne değil, turizmi, otelciliği, ulaşım ve gıda sektörünü de pozitif yönde etkiliyor. Biz, dergimiz yayın hayatına başladığında beri sürekli sahadayız. Her ay, etkili dağıtım için 30 ili ziyaret ediyoruz. Mart organizasyonu, fiyat hareketleri ve taksit yasağı nedeniyle sıkıntılı bir süreç geçiren özellikle iç piyasa ağırlıkla çalışan firmalarımız, büyük önem taşıyor. Bu nedenle, fuarın göstereceği performans, ihracatın yanı sıra yurt içi piyasaları için de kritik önem sahip. İletişim haline geçtiğimiz firmaların çoğunun fuarla ilgili beklentilerin pozitif olduğunu söylemeliyim.
Sizinle büyüdük! Dergimiz, siz değerli sektör mensuplarının verdiği güçlü destekle bugünlere geldi. Herkesin gururla bahsettiği, vitrin ve tezgahlarında sergilediği önemli bir yayın haline geldiysek sizlerin katkısı büyük. Sizin desteğiniz olmasaydı, bugünlere gelemezdik. Mart Fuar sayısında verdiğiniz reklam desteği için tüm firmalara çalışma arkadaşlarım adına teşekkür etmek istiyorum. Türkiye’nin ticaret başkenti İstanbul’da düzenlenecek fuarın katılımcı firma ve markalarımız başta olmak üzere tüm sektör için verimli geçmesini, bu organizasyonun göstereceği yüksek performansla Türk kuyumculuğunun dünya liderliğine yürüdüğü yolda önemli bir kilometre taşı oluşturmasını diliyorum.
www.kuyumtime.com 60 KUYUMTIME 60 KUYUMTIME /Mart / Mart2019 2019
61
HABER
SAYI 137 / MART 2019
Nur Tekstil ve Yayıncılık Adına
İmtiyaz Sahibi
M.Necati AYDOĞDU necati@kuyumtime.com
Genel Koordinatör - Reklam Rezervasyon Bora Burhan RAMAZAN bora@kuyumtime.com
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Demet RAMAZAN demet@kuyumtime.com
Görsel Yönetmen
Selin VARTAN grafik@kuyumtime.com
Hukuk Danışmanı Av. Alper ARSLAN
Katkıda Bulunanlar
Mehmet Ali YILDIRIMTÜRK Dr. Ahmet ARPACI Fazıl ÖZEN Gökhan YALÇIN
KUYUMTIME
Nur Tekstil Yayıncılık ürünüdür. Yazı ve fotoğrafların tüm hakları Kuyumtime Dergisinde yayınlanan ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir.
Yönetim Yeri
Yenibosna Merkez Mahallesi Ladin Sokak Wedding World Avm Zemin Kat No: 65 Yenibosna - İSTANBUL Tel:+90 212 458 88 38 www.kuyumtime.com www.kuyumtimeteknik.com info@kuyumtime.com
Basım Yeri Hat Baskı Sanatları Litros Yolu 2 Matbaacılar Sitesi A Blok No: ZA 5 Topkapı / İstanbul Telefon: 0212 5677766 - 0212 6745856 Fax: 0212 6137596 M.Necati AYDOĞDU
Akbank 177 Nuruosmaniye Şubesi IBAN: TR 150004600177888000070851 TEB 254 Nuruosmaniye Şubesi IBAN: TR 610003200025400000015886
“Bu dergi Basın Meslek İlkelerine uymayı taahhüt eder”
6262 KUYUMTIME KUYUMTIME // Mart Mart 2019 2019
İçindekiler 60 Başkan Cevat Keresteci’den ezberleri
bozacak açıklamalar…
62 MUSTAFA ATAYIK TAKSİT YASAĞININ
KALKACAĞINA İNANIYORUM
66 Ali Çelik HERŞEY DAHİL SİSTEMİ
GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR!
68 KARALTIN’I FUARDA ÖZGÜN MODELLERİ
TEMSİL EDECEK!
70 MURAD JEWELLERY, İHRACATA
KUYUMCUKENT’TEN DEVAM EDECEK!
72 566 YIL SONRA HALİÇ’E BU KEZ
‘ALTIN ZİNCİR’ ÇEKİLDİ!
76 EREN AİLESİNDE KISA ZAMAN
DİLİMİNDE İKİNCİ DÜĞÜN…
82 ÖZBAĞ, 5. MAĞAZASINI İZMİR’DE
HİZMETE AÇTI
98 SEVGİ EVLERİ ÇOCUKLARININ GÖNÜLLÜ
USTASI: NİLGÜN KADIOĞLU
102 HAZIRLIKLAR TÜM HIZIYLA DEVAM
EDİYOR. MEZOPOTAMYA MÜCEVHER FUARI DİYARBAKIR’A TÜM MİSAFİRLERİNİ BEKLİYOR..
63
HABER
Başkan Cevat Keresteci’den ezberleri bozacak açıklamalar…
KUYUMCULAR, SADECE TAKI SATMALIDIR! RİZE KUYUMCULAR DERNEĞİ BAŞKANI CEVAT KERESTECİ, YASTIK ALTINA GİDEN BİRİKİMLERİN EKONOMİYE ZARAR VERDİĞİNİ BELİRTEREK, “TÜRKİYE, DOLARI FAİZLE, ALTINI DA DOLARLA ALIYOR. YATIRIMLIK ALTINI VATANDAŞA SATARAK YASTIK ALTINA KOYDURTMAK YANLIŞTIR. TÜM VİTRİN KUYUMCULARI, KÜLÇE ALTIN, GRAM VE SARRAFİYE SATMA SEVDASINDAN VAZGEÇMELİDİR. KÜLÇE SATIŞININ DA BANKALARA BIRAKILMASI LAZIM.” DEDİ. “PERAKENDECİ ESNAFININ KÜLÇE, GRAM VE SARRAFİYE ÜRÜNLERLE İŞİ OLMAMALIDIR. ZATEN, BU ÜRÜNLER DOĞRU DÜZGÜN PARA KAZANDIRMIYOR VE AYNI ZAMANDA BİRLİĞİMİZİ BOZUYOR.” ŞEKLİNDE KONUŞAN BAŞKAN KERESTECİ, KUYUMCULARIN SADECE İŞÇİLİĞİ OLAN TAKI/MÜCEVHER SATMASININ DAHA DOĞRU OLDUĞUNU DİLE GETİRDİ. 64
KUYUMTIME / Mart 2019
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Pırlantalı ürünlere talep nasıl?
30 yıldır sektörde perakendeci olarak hizmet veriyorum. Son 15 yıldır Atasay Kuyumculuk firmasının Rize Bayiliği’ni yürütüyorum. Dernek başkanlığında 3. dönemim.
Genelde satılan tektaş, beştaş, baget, çıtır elmas üçlü takımlar ilgi görüyor.
Dernek üyelerinize yönelik projeleriniz neler?
Rize’de kuyumcular, hep bir arada ve aynı sokakta faaliyet gösteriyor. Sokağımıza araç girmiyor. Bu nedenle, buradan gelip gasp yaparak kaçma imkanları çok az. 30 yıl içerisinde benim bildiğim 2 hırsızlık olayı yaşandı. Sektörümüzün sorunları çok. Bakıyorsunuz, birinin sattığı malını diğer esnaf kötülüyor. En büyük darbeyi kendimiz vuruyoruz. Esnafın önce kendine bakıp çeki- düzen vermesi lazım. Müşteri, ‘Ben, bu ürünü falan dükkandan pahalı aldım.’ dediği zaman herşeyden önce kendi vicdanında bir hesap yapması lazım. İşçiliği ve kar marjını koyması gerekiyor. O müşteriyi ikna etmesi lazım. İkna edeceksin ki senin müşterin de bir başka esnafa gittiği zaman o da onu ikna etsin.
Dernek yönetimine geldiğimizde epeyce borç vardı. Borcu öncelikle bitirdik. Yönetim olarak en çok haksız ve piyasayı olumsuz etkilen fiyatlar üzerine yoğunlaştık. Dernek olarak tavsiye fiyat listesini üyelerimizle paylaştık ve bu konuda yüzde 98 başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz.
Rize merkez ve ilçelerinde kaç kuyumcu var? Atölye ve üretim var mı? Rize merkezde 30, ilçelerinde de 30 olmak üzere toplam 60 kuyumcu meslektaşımız hizmet veriyor. Rize’de bir imalatçı firmamız var.
Rize’de ençok tercih edilen ürün grupları neler? Bilezikte 22 ayar, takılarda ise 14 ayar ürün grupları tercih ediliyor. Daha çok fantezi türü takılar ilgi görüyor.
Fiyat yükseldiği için ürünler hafifledi mi? Genç müşterilerimiz, hafif ve çıtır ürünleri satın alıyor. Ağır ürünlere çok yanaşmıyorlar. 22 ayar setlerin satış hızları, yüzde 20-30’dur. Yüzde 70’i ise 14 ayardır.
Özel günler; Yılbaşı ve Sevgililer Günü’nü Rize, nasıl geçirdi? Birkaç yıldır özel günler çok durgun geçiyor. Taksitlendirme kalktıktan sonra satışlarımız çok fazla etkilendi. Bu yasak, pırlantalı ürün ve takı satışlarını negatif yönde yansıdı.
Tefecilik yapanlar nedeniyle taksitli satışların yasaklandığı belirtiliyor. Bu işin çözümü yok mu? Aslında işin çözümü kolaydır. Külçe altın ve sarrafiye ürünleri, taksitlendirmeden ayırmak çok kolaydır. İşçiliği olmayan ürüne taksit yapılmazsa sıkıntı aşılır. Ancak, takıya taksidin yapılması şarttır. Çünkü, sektörde istihdam edilen yüzbinlerce insan var. Taksitli yapacaksan, işçiliğini ve KDV’sini zaten belirtmek zorundasın. Aynı zamanda külçe altın ve sarrafiye ürünlere taksit yapana cezasını vereceksin. Ülkemizde kuyumculuk yapan meslektaşlarımızın külçe altını o şekilde sattığına inanmıyorum. Bakıyorsunuz birileri bir dükkan açmış 2-3 tane mal koymuş. Sadece külçe alım- satımı yapıyor. Ona taksitlendirme yapıyor, tefecilik yapıyor. Bunları ortadan kaldırmak da devletin elindedir. POS cihazını takip edeceksin. Bu cihazı takip etmekten kolay bir şey yok. İşçiliği olmayan ürünlere taksitlendirme olmaz.
Sizce sektörün çözüm bekleyen en önemli sorunları neler?
Rize’de 8 ayar satılıyor mu? 8 ayar ürün yoktur Rize’de… Bazı gerçekleri de kabul etmemiz lazım. Avrupa, 10-8 ayara döndü. Bir zamanlar, Güneydoğu ve Doğu’da 14 ayar ürünlere ‘Altın değildir.’ deniliyordu. Şimdi ise insanlar, 8 ayara ‘Altın değil’ diyor. Altın, altındır; ama 8 ayarı da satmak doğru değildir. Türkiye genelinde 8 ayar ürünlere bir dönüşüm oldu mu, herkes satışını yapar. Ama, 8 ayarı 14 ayar olarak satmak, kuyumcu işi değil, sahtekar ve kalpazanlık işidir.
Rize olarak 2019 yılından beklentileriniz neler? Ekonomi düzelmediği müddetçe bir iyileşme olacağını tahmin etmiyorum. Hatta piyasa, seçimlerden sonra geriye de gidebilir. Ekonomi iyileşmeden iyileşme ve yukarı gidiş beklemiyorum. Herşeyden önce hükümetin üretime destek vermesi gerekiyor. Son zamanlarda üreticilere tam destek vermek istiyor. Çünkü, üreticiler, çöktüğü anda bir daha da ayağa kaldıramazsınız. Uçak düşürüldükten sonra Rusya’nın sebze, meyve alımını durduğunda seracılar ve sebzeciler, zarar ettiler ve ürünlerini satamadılar. Ve üretimi bıraktılar. Şu anda sebze/ meyvenin pahalı olmasının nedeni budur.
Kuyumcular Birliği yönündeki çalışmalar için neler söylemek istersiniz? Hükümet ‘Birlik’ olmamızı istemiyor. Bu nedenle, üç yıldır Cumhurbaşkanımızdan bir randevuyu alamadık. Bizim sattığımız çoğu ürün, yastık altına gidiyor. Yastık altına giden her şeyin ekonomiye zararı vardır. Bankaların altın satmasına tüm meslektaşlarımız karşı… Olaya ekonomi açısından bakarsak hükümet haklıdır. Çünkü, yastık altındaki yatırım ülkeye zarar veriyor. Türkiye, doları faizle alıyor. Altını da dolarla alıyoruz. Bunu halka satıp da yastık altına koydurtmak yanlıştır. Tüm vitrin kuyumcuları, külçe altın, gram ve sarrafiye satma sevdasından vazgeçmelidir. Hükümeti seversiniz ya da sevmezsiniz. Külçe satışının bankalara bırakılması lazım. Çünkü, bankalar sattığı külçeyi müşteriye vermiyor. Kuyumcu, sadece takı satmalıdır. Zaten, parayı kazanacağı yer orasıdır. Yastık altındaki döviz ve altının bankalara gitmesi için büyük mücadeleler veriliyor. Takı ise yastık altına gitmiyor, takılıyor. Satışlarımızın yastık altına gitmemesi için takıya yönelmemiz lazım. Vatandaş, altın mı istiyor, gidecek bankadan gram olarak alacak. Çocuğunu mu evlendirecek, bankadan o günkü değer üzerinden yatırımını çekecek ve gelecek bizden altın takılarını alacak. Para, o zaman ekonominin emrinde olacak. Perakendeci esnafının külçe, gram ve sarrafiye ürünlerle işi olmamalıdır. Zaten, bu ürünler doğru düzgün para kazandırmıyor ve aynı zamanda birliğimizi bozuyor. Örneğin; Atasay’ın ‘Şu kadarcık’ pırlanta kampanyası vardı. Fiyatı; 1007 TL’ydi. Müşteri, hiç bu, 7 TL nedir demiyordu. Ne zaman ki bir müşteri gelip, ‘Çeyrek kaç TL’ diye sordu. 31-32 TL’ydi o zamanlar… 30 TL olmaz mı dediği zaman, pırlantayı alan da 7 TL’yi vermesem olmaz mı diye bize soruyordu.
65
HABER
MUSTAFA ATAYIK
TAKSİT YASAĞININ KALKACAĞINA İNANIYORUM 5 BANKANIN TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELEN İSTANBUL KUYUMCULAR ODASI BAŞKANI MUSTAFA ATAYIK, KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE TAKSİT YASAĞININ BDDK TARAFINDAN YAKINDAN KALKACAĞINA İNANDIĞINI SÖYLEDİ. İKO BAŞKANI ATAYIK, TOPLANTIDA BANKA TEMSİLCİLERİNE “BANKALARIMIZ, KREDİ FAİZLERİNİ ARTIRIRKEN HEMEN HABER VERİLİYOR; ANCAK İNDİRİM YAPILDIĞI ZAMAN KİMSE BİLGİLENDİRMİYOR.” DEDİ. Geçtiğimiz aylarda finans sektörünün önde gelen bankaların temsilcileriyle bir toplantı yapan İstanbul Kuyumcular Odası Yönetimi, ikinci toplantıyı da gerçekleştirdi. İKO’nun Çemberlitaş’taki Merkez Binası’nda düzenlenen toplantıya İKO Başkanı Mustafa Atayık, Başkan Yardımcıları Burak Yakın, İlhami Yazıcı, İKO Genel Sekreteri Ali Ramazan Şanto, YapıKredi Ticari Bankacılık Bölge Müdürü Mete Şamil Öztürk, YapıKredi Bankacılık Bölge Müdürü Cem Güler, YapıKredi şube müdürleri Özlem Yanılmaz ve Cengiz Can Anar, Garanti Bankası Ticari Şube Müdürü Oğuzhan Öztürk, Denizbank Bölge Müdürü Yeşim Somunkıran, Denizbank Nuruosmaniye Şube Müdürü Figen Özer, TEB Altın Bankacılığı Satış Yöneticisi Gürkan Budak, Akbank Bölge Müdürü Abdullah Yazıcılar ve Akbank Bölge Krediler Müdürü Fulya Kurban katıldı. İKO Başkanı Mustafa Atayık, toplantıda bankacılara sektör için kredi musluklarının daha çok açılmasını istedi ve teminat miktarlarında kolaylık sağlanmasını istedi. “Toplantımızın amacı, ortak ne yapabiliriz konusunu ele almaktır. Bankaların krizden sonra kuyumculara karşı bakışlarının değiştiğini gördük. Sanki, bu kriz sadece kuyumcuları etkiledi, diğerleri güllük gülistanlık… Kredi vermeme ve teminat açığı bahane edilerek kredilerde sektöre büyük bir darbe vuruldu. Bankalar, bu zamanda sektöre destek olmazsa iyi zamanda herkes sizin yanınızda olur. Hiç taşın altına ellerini sokmak istemiyorlar. Bankaların biraz daha esnek ve hoşgörülü olması lazım. Teminat konusunda sektöre daha esnek davranmanızı ve yardımcı olmanızı istiyoruz. Böylece, hem piyasa rahatlar, hem siz kazanırsınız. Kredi faizlerini ekonomik sıkıntı sürecinde yüzde 2,73’lerden yüzde 13’e çıkaran bankalar oldu. Son zamanlarda bu faizler, yüzde 3,5 ve 4 dolaylarında…”
Faizler düşerken kimse haber vermiyor! İKO Başkanı Mustafa Atayık, toplantıda bankaların temsilcilerine faiz 66
KUYUMTIME / Mart 2019
artışında olduğu gibi, faiz düştüğünde de sektörün bilgilendirilmesinin önemine değindi. “Faizleri artırınca öyle bir refleksle artırıyorsunuz, hemen söylüyorsunuz; ama düşerken haberimiz olmuyor. Kurum başkanı olmasam hiç bilgim olmayacak. Faizler, 7-8 bandından 3,5’a düşüyor; ancak kimse bildirmiyor.”
Taksit yasağı kalkacak! Kuyumcular Odası Başkanı Atayık, kredi kartındaki taksit yasağının yakın bir süre içerisinde kalkacağına olan inancını dile getirdi. “Ben umutluyum. Taksit yasağının yakın bir zamanda kaldırılacağına inanıyorum”
Sıkıntılar, iyi anlatılırsa sektör olarak önümüz açılır Kuyumculuğu diğer meslek gruplarıyla karşılaştırıldığında kârlı ve büyük bir sektör olduğunun altını çizen İKO Başkan Yardımcısı Burak Yakın, “Sektörde direkt patronlarla muhatap oluyorsunuz diğer sektörlerde ise ilgili birim yöneticileriyle… Bu sizin için avantaj. Biz, bankacılar için çok doğru bir sektörüz; ama altının ismi büyük olduğundan dolayı sisteme giriş yapamıyorsunuz. Sorunları üst yönetimlerinize iyi anlatırsanız sektör olarak önümüz açılır.” dedi.
POS verilirken İKO’dan referans alınmalı İKO Başkan Yardımcısı İlhami Yazıcı ise taksit yasağının tüm olumsuz yansımalarını hükümetin tüm ilgili kurum ve kuruluşlarıyla paylaştıklarını belirterek, “Aslında, POS tefeciliğine bankalar bir anlamda fırsat veriyor. Biz, yıllardır Çarşı’dayız, bir POS cihazını zor alıyoruz. Adamın dükkanında yarım kilo altın yok, tüm bankaların POS cihazları mevcut. POS cihazı verilirken İKO’dan referans istenirse bu iş çözülür.” şeklinde konuştu.
67
HABER
ÇOCUKLARA EN GÜZEL 23 NİSAN HEDİYELERİ ARİŞ PIRLANTA’DA!
M
ücevherat sektörünün, 113 yıllık deneyimiyle en köklü kuruluşlarından biri olan Ariş Pırlanta’nın Çocuk Koleksiyonu’nda yer alan takılar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda küçüklerin mutluluğuna mutluluk katacak. Sevimli minikler için özel tasarlanan zarif ve eğlenceli takılar, 23 Nisan’da çocuklar için en güzel hediye alternatifini oluşturuyor. Mücevherat sektörünün, 113 yıllık deneyimiyle en köklü kuruluşlarından biri olan Ariş Pırlanta’nın Çocuk Koleksiyonu’nda yer alan takılar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda hangi hediyeyi alacağını düşünen ebeveynler için en güzel alternatif... Sevimli minikler için özel olarak tasarlanan zarif ve eğlenceli takılar, 23 Nisan’da küçüklerin mutluluğuna mutluluk katacak. Çocukların hayal dünyalarını daha da renklendirin Birbirinden renkli ve sevimli tasarımlarıyla asla çıkarmak istemeyecekleri bileklik, iğne ve kolyelerden oluşan Ariş Pırlanta’nın çocuk koleksiyonu, onların hayal dünyalarını daha da renklendirecek. Nazar boncukları, renkli taşlar, kelebek ve kalplerle bezenmiş takıların fiyatları da 588 TL ile 1.329 TL arasında değişiyor.
“Lizay en güzel anlarınıza eşlik ediyor”
68
KUYUMTIME / Mart 2019
69
HABER
Ali Çelik
HERŞEY DAHİL SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR!
REKOR SAYIDA TURİST GELSE DE TURİZMDE UYGULANAN “HERŞEY DAHİL” SİSTEMİNDEN ANTALYA’DA HİZMET VEREN KUYUMCULAR DA MUZDARİP. ANTALYA KUYUMCULAR ODASI BAŞKANI ALİ ÇELİK, TURİZMDEKİ SİSTEM NEDENİYLE ARTAN TURİSTLERİN OLUŞTURDUĞU SİNERJİDEN SEKTÖR OLARAK TAM ANLAMIYLA FAYDALANAMADIKLARINI SÖYLEDİ. BAŞKAN ÇELİK, BU YIL YAZ SEZONUNUN SEKTÖR İÇİN İYİ GEÇECEĞİNE İNANIYOR. 70
KUYUMTIME / Mart 2019
A
ltın ve dövizdeki fiyat artışları nedeniyle iç pazarda sıkıntılı bir süreç yaşanmasına rağmen Türkiye, geçtiğimiz yıl, rekor sayıda turisti ağırladı. Antalya’ya 2018 yılında gelen yabancı turistlerin sayısı, tüm zamanların rekorunu kırarak 13 milyon 642 bin kişiye ulaştı. Peki, turizmdeki bu artıştan kuyumcular başta olmak üzere diğer sektörler pozitif etkilendi mi? Bu soruya, hemen ‘Evet’ demek ne yazık ki mümkün değil. Turizmde yıllardır uygulanan ‘Herşey Dahil’ sistemi nedeniyle turizmdeki bu hareketlilikten hiçbir sektör istediği oranda pay alamıyor. Çünkü, bu sistemle gelen turistler tükettikleri her şeyin parasını peşin olarak ödüyor. Turistlerin yaptıkları harcamalar da ağırlıklı olarak otelde gerçekleştiriliyor. “Herşey Dahil” sisteminden en çok olumsuz etkilenen kesim ise kuşkusuz çarşı esnafı... Esnaf, turistlerin, tesislerin dışına fazla çıkmamasından ve dışarıda yeterince harcama yapmamalarından yakınıyor.
Sistem nedeniyle satışlara yansımıyor Yaklaşık bir yıl önce Antalya Kuyumcular Odası başkanlığına seçilen Ali Çelik, mesleğe 1997 yılında perakende mağaza açarak başladı. Çelik, 2008 yılından bu yana da toptan olarak pırlanta ve mücevher ticaretiyle uğraşıyor. Turizmdeki rekor artıştan memnuniyetini dile getiren Antalya Kuyumcular Odası (AKOD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çelik, Herşey Dahil
sistemi nedeniyle bu artışın satışlarına tam anlamıyla yansımadığını vurguladı. “2018 yılında turist artışı çok güzeldi. Otellerimizin doluluk oranı yüzde yüzlere yakındı. Ancak, turizmde ‘Herşey Dahil’ sisteminden kaynaklanan sorunlar var. Turistler, pek fazla dışarı çıkamıyorlar. Otelin içerisinde yiyor, içiyor, eğleniyor ve tatilini tamamlıyor. Sadece, tur şirketlerinin anlaştığı center tarzı yerlere götürüyorlar. Diğer yandan, ‘Herşey Dahil’ sistemiyle gelen turistler de maddi düzeyi çok yüksek kesimlerden oluşmadığı için esnafa ve piyasaya yeterli şekilde yansımadı.”
Turistlere en çok zincir satılıyor Başkan Çelik, turistlere en çok sattıkları ürün grupları hakkında da bilgi verdi. “Zincir, kolye, yüzük. küpe… Alışverişte pırlantayı da tercih ediyorlar. Çünkü, mücevher bizde Avrupa ve Rusya’dan daha ucuz. Dünyada tasarım konusunda ikinciyiz, üretimde de iyi bir noktadayız.”
Yeni mağazalar açılıyor Turizmin en hareketli olduğu geçmiş yıllarda Antalya’da Gazipaşa’yla Kaş arasında 3 bin civarında kuyumcu faaliyet gösteriyordu. Zamanla turizmdeki gerilemeyle birlikte mağaza sayısı oldukça azaldı. Ancak, son yıllarda turizmdeki rekor artıştan sonra az sayıda olsa da yeni açılan kuyumcu mağazalarını görmek mümkün. Ali Çelik de bu gelişmeyi doğruluyor. “Çok artış yok; ama az da olsa yeni açılan mağazalar oluyor.”
AKOD, bugüne kadar neler yaptı? Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Ali Çelik, yönetim olarak son bir yıl içinde yaptıklarını şu sözlerle özetledi. “Vaatlerimizi birer birer hayata geçirdik. www. akodkur.com sitesini kurarak daha önce ücretli olan tavsiye fiyat listesini ücretsiz olarak üyelerimize sunmaya başladık. Pırlanta ve değerli taşlar konusunda üyelerimizin bilgilendirilmesi amacıyla Ocak-Şubat aylarında HRD Anwerp firması tarafından eğitim verilmesini sağladık. Ayrıca, Oda’mızın kurumsal web sitesi akod.org.tr’yi yeniledik. Sitemizde esnaf arasında dayanışma sağlayabilmek amacıyla iş ve eleman ilanları bölümü açtık. Oda’mızda var olan GSM hattının kapsamını daha da genişlettik. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki kuyumcu meslektaşlarımızı da sisteme ekledik. Whatsapp grubundan hırsızlık, soygun, krediler ve teşvikler konusunda esnafımızı anında haberdar ediyoruz. Oda olarak ayar denetimlerini düzenli yapıyor ve alınan numuneleri Darphane yetkili İstanbul Kuyumcular Odası Ayarevi’ne gönderiyoruz. Çıkan sonuçları da esnafla paylaşıyoruz.”
Ticari bir işyeri açmak istiyoruz! Başkan Çelik’in bir yıl içerisinde meslektaşları için yaptıkları sadece bunlarla sınırlı değil. Çelik, Konyaaltı Belediyesi’yle görüşerek Oda’nın arsasında plan değişikliğine gittiklerini, Oda ofisi için de yapı kayıt ruhsatını aldıklarını söyledi. “Öte yandan, Kurucu Başkanımız Orhan Tolunay ve Yönetimi tarafından Odamıza kazandırılan Konyaaltı ilçesindeki resmi kurum arsamızla ilgili Konyaaltı Belediyesi’yle görüşerek projede plan değişikliğine gittik. Arsa, ince ve uzun olduğu için hiçbir şey yapılamıyordu. Belediyemizle görüşerek arsayı dikine böldürdük. Böylece, 150 metrekare olan inşaat alanımızı 250 metrekareye çıkardık. Arsamızla ilgili ticari bir işyeri projemiz var. Şu anda Oda’mızın bütçesi yapmaya müsait değil; ama yap, işlet, devret modeliyle Oda’mıza da düzenli bir katkı sağlayacak bu proje üzerinde çalışıyoruz. Oda’mıza ait ofisimiz için imar affına başvurarak yıllardır sorun teşkil eden yapının yapı kayıt ruhsatını da aldık.”Antalya Kuyumcular Odası Başkanı Ali Çelik, 2019 yılı yaz sezonunun hem turizm açısından, hem de sektör için iyi geçeceğine inandıklarını sözlerine ekledi.
71
HABER
KARALTIN’I FUARDA ÖZGÜN MODELLERİ TEMSİL EDECEK! HER YIL GELİŞTİRDİĞİ YENİ MODELLERİ TAKLİTÇİLERE KARŞI TESCİL ETTİREN KAR ALTIN, MART 2019 ORGANİZASYONUNA FİRMA OLARAK KATILMAYACAK. ANCAK, TÜM KALİTELİ HASIR MODELLERİ TEDARİK HİZMETİ SUNDUĞU FİRMA VE MARKALARIN STANDINDA SERGİLENECEK. 2018 YILINDA KLASİK TARZIN DIŞINA ÇIKARAK FANTEZİ HASIR BİLEZİK MODELLERİ GELİŞTİRDİKLERİNİ AKTARAN KARALTIN FİRMA SAHİBİ CEVAT KARA, GEÇEN YIL FİYAT ARTIŞLARI NEDENİYLE 14 AYAR BİLEZİKLERİN DAHA FAZLA İLGİ GÖRDÜĞÜNÜ VURGULADI.
Y
enilik peşinde koşan ve hep en güncel ürünlerini müşteri kitlesini buluşturmak isteyen firma ve markalar, taklitçiliğin önüne geçmek için farklı yöntemler kullanıyor. Önlemlerden biri geliştirdiği ürün konsepti ve modeli tescil ettirmektir. Hasır bilezikte uzmanlaşan markaların başında gelen Karaltın da yılda 70-80’i bulan yeni modelleri korumak amacıyla tescil ettiriyor. ‘Taklit eden değil, taklit edilen olmaktan gurur duyuyoruz.’ şeklinde konuşan Karaltın firma sahibi Cevat Kara, “Geçen yıl, fiyatların yükselmesinden dolayı iş potansiyeli düştü. Biz, bu zorlu süreçte hafif ürün üreterek hem elimizdekini muhafaza ettik, hem de 3-5 yeni şeyler kazandık. Firma olarak her yıl 70-80 yeni modelimiz çıkıyor. En büyük özelliğimiz şu: çıkardığımız ürünleri patent almadan piyasaya sürmüyoruz.” dedi.
Talep, 14 ayara kaydı Cevat Kara, altın fiyatlarının yüksek seyretmesi nedeniyle hasır bilezikte talebin 14 ayar ürünlere yöneldiğine işaret ediyor. “Fiyatlar nedeniyle daha hafif ve gösterişli ürünlere ağırlık verdik. Tümüyle taşsız kalemli ürünler daha çok ilgi gördü. Hasır modellerinde 2018 yılında 22 ayar ürünler yavaş gitti; ama 14 ayar daha hareketliydi ve kazandırdı. 8 ayar konusunda da sipariş geldikçe yapıyoruz. 8 ayar hasır bileziklerin en önemli dezavantajı; çok erken deforme oluyor. Tellerde kırılma oluyor.”
Fantezi modellerle hasırı gençlere taşıdı Ar-Ge ve yeniliğe büyük önem veren Karaltın, fiyatların tavan yaptığı 2018 yılında piyasayı canlandırmak ve genç kesiminin de hasır bileziğe talep göstermesi için fantezi hasır bilezikler üretti.
Hasır Bilezik Trabzon’da üretilir Merkezi Trabzon’da bulunan Karaltın firması, ‘Hasır Bilezik Trabzon’da üretilir’ kalite geleneğine sımsıkı bağlı. Trabzon’daki atölyesinde sadece hasır bilezik üretiyor. Diğer ürün grupları için de İstanbul’daki atölyesini kullanıyor.
Mart Fuarı’na katılmıyor; ama… Hasır bilezik başta olmak üzere kaliteli ürün yelpazesini 700’e yakın müşterisiyle buluşturan Karaltın, Mart - İstanbul Mücevher Fuarı’na firma olarak katılmıyor. Ancak, tedarik hizmeti verdiği birçok önemli marka ve firma, fuarda yer alacağı için de Karaltın’ın tüm hasır modelleri de sergileniyor. 72
KUYUMTIME / Mart 2019
73
HABER SEKTÖRDE İHRACATÇI KİMLİĞİYLE ÖNE ÇIKAN MURAT KÖŞKER, ALTIN TAKIDA TOPTAN, İHRACAT ÇALIŞMALARINI MURAD JEWELLERY MARKASIYLA TÜRK KUYUMCULUĞUNUN ÜRETİM, TOPTAN VE İHRACAT ÜSSÜ OLARAK TANIMLANAN KUYUMCUKENT AVM’DE YENİ AÇTIĞI OFİSİNDE SÜRDÜRECEK. BUGÜNE KADAR BİRÇOK ULUSLARARASI FUARA KATILARAK FİRMALARI DÜNYAYA AÇAN MURAD JEWELLERY FİRMA SAHİBİ KÖŞKER, MART FUARI’NA DA YURT DIŞINDAN TEDARİKÇİ BİR FİRMAYLA ORTAK KATILIYOR.
MURAD JEWELLERY,
İHRACATA KUYUMCUKENT’TEN DEVAM EDECEK!
F
irmasını 2013 yılında kursa da aslında sektörde geçmişi, 2003 yılına dayanıyor. Bugüne kadar toptancı kimliğiye birçok uluslararası fuara katılımcı ve ziyaretçi olarak katılarak üreticileri ihracatla tanıştıran Murat Köşker, firması Murad Jewellery için yeni adres olarak Kuyumcukent AVM’yi seçti. Murat Jewelley; artık AVM girişinde yer alan 55 No’u ofisinden ihracat konusunda uzman ekibiyle çalışmalarını yürütecek. Murat Jewellery firma sahibi Murat Köşker, altın takıda dünya alıcılarının tercihleri noktasında farklı ürün ve ayar çeşitlerini bulundurduklarını söyledi. “Biz, imalat imalat ayağında değiliz. Bu nedenle doğrudan herhangi bir ürün grubunda odaklanmadık. Müşterilerimizin talebine göre, katılacağımız fuarlara ürün ve koleksiyonları taşıyoruz. Firma olarak Avrupa, Amerika, Uzakdoğu ve İstanbul organizasyonlarına katılıyoruz. 10-15 gün önce Hong Kong fuarındaydık. Örneğin; Kanada 10 ayar, İngiltere 9 ayar alıyorsa Meksika, 18 ayar, 14 ayar , 10 ayar talep ediyorsa hepsine hizmet etmeye çalışıyoruz.”
Düz altıncılar için zayıf geçti Murat Köşker, Hong Kong fuarının bu yıl düz altın firmaları için iyi geçmediğinin altını çizdi.“Hong Kong, bu yıl ne yazık ki düz altıncılar için zayıf geçti diyebiliriz. Ancak, bu fuar dünyanın en prestijli sektör buluşmasıdır. Hong Kong, kuyumculukta faaliyet gösteren tüm firmaların yılda bir kez ziyaret etmesi gereken bir organizasyondur. Fuara, dünyanın farklı birçok ülkesin-
den alıcı geliyor. Ayrıca, fuarda doğrudan ürün satma şansınız var.”
Mart Fuarı’nda ortağıyla katılıyor Yerli üreticilere ihracat konusunda çözümler sunan Murad Jewelley, yurt içindeki fuarlarda genellikle stand açmıyor. Ancak, bu yıl Mart Fuarı’na yurt dışındaki bir tedarikçi firmayla ortak bir standla katılıyor. Murat Köşker, “Türkiye’deki fuarlarda imalatçı ve tedarikçilerimizin kendi açtıkları standlarda müşterilerimizi buluşturuyoruz. Bu yıl, bunlara ilave olarak yurt dışındaki iş ortağımızla yeni bir stand açtık, orada dışarıda üretilen ürünleri müşterilerimize sunacağız.” dedi. Murad Jewelley firma sahibi Köşker, firma olarak gittikçe artan rekabet ortamında altında özgün ürün gruplarıyla fark yaratmayı hedeflediklerini, ürün ve hizmet kalitesiyle müşterilerinin zihninde oluşan iyi algısını sürdürmek istediklerini sözlerine ekledi. 74
KUYUMTIME / Mart 2019
75
HABER
566 YIL SONRA HALİÇ’E BU KEZ ‘ALTIN ZİNCİR’ ÇEKİLDİ! ÖZGÜN MÜCEVHER KOLEKSİYONLARIYLA ‘MADE İN TURKEY’ LOGOSUNU DÜNYADA BAŞARIYLA TAŞIYAN KURTULAN KUYUMCULUK, ‘GOLDEN HORN’ MARKASI ADI ALTINDA HAZIRLADIĞI YENİ KOLEKSİYONUYLA MART 2019 FUARI’NDA ADETA 24 AYAR ŞOV YAPACAK. ESKİ İSTANBUL’DAN ESİNTİLER TAŞIYAN KOLEKSİYONDA 1453 YILINDA FETİH SIRASINDA BİZANS’IN HALİÇ’E ÇEKTİĞİ ZİNCİRLERDEN ESİNLENEREK ORİJİNALE SADIK KALINARAK GELİŞTİRDİĞİ ‘ALTIN ZİNCİR’ DİKKAT ÇEKİYOR. 76
KUYUMTIME / Mart 2019
A
merika, Asya, Ortadoğu ve İstanbul fuarlarına katılarak zengin koleksiyonlarını sergileyen Kurtulan Kuyumculuk, dünya markası olma yolunda çalışmalarını sürdürüyor. Uzakdoğu ve Çin esintileri taşıyan koleksiyonlarıyla Hong Kong Fuarı’na katılan Kurtulan, şimdi de 21-24 Mart 2019 tarihinde düzenlenecek İstanbul Mücevher Fuarı’na son derece iddialı bir koleksiyonla giriyor. 1993 yılında kurumsal yolculuğunun ilk çalışmasına ‘Bizans’ adlı koleksiyonla adım atan Kurtulan, 2019 Mart buluşması için ‘Golden Horn’ markası altında Eski İstanbul-Bizans koleksiyonu hazırladı. 200’ü aşkın modelden meydana gelen koleksiyon zincirler, yüzük, brolog, pandantifler ve küpelerden oluşuyor. ‘Golden Horn’ koleksiyonunda 1453 yılında İstanbul’un fethi sırasında Bizans’ın şehrin savunması kapsamında Haliç’e çektirdiği demir zincirlerden ilham alarak geliştirilen Haliç Zincir’i modeli de bulunuyor. Bu modelin orijinaline birebir sadık kalınarak üretilmesi için her bir parçası farklı müzelerde bulunan ‘Haliç Zinciri’ detaylı bir şekilde incelendi. Yaklaşık bir ay süren araştırma ve tasarım sürecinin ardından kusursuz bir işçilikle 24 ayar altın kullanılarak üretilen Haliç Zincir’i kolye olarak mücevhere dönüştürüldü. Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan, Mart Fuarı’na mevcut koleksiyonların yanında Eski İstanbul-Bizans uygarlık izlerinden motifler taşıyan ‘Golden Horn’ koleksiyonunun büyük ilgi göreceğine inandığını vurguladı. “VicenzaORO iyi performans gösterdi, katılımcı olarak yer aldığımız Hong Kong’ta beklentimizin de üzerinde çok iyi geçti. Bu veriler, Mart Fuarı’nın da iyi geçeceği konusunda bize bir ümit veriyor. Fuar için tescilli markamız ‘Golden Horn’ ismiyle hazırladığımız koleksiyonda Eski İstanbul- Bizans dönemine ait arkeolojik esintiler taşıyan modeller hazırladık. 24 ayar has altınla şekillendirdiğimiz koleksiyonda değerli taşlar da kullandık.
Hanedan’a yeni ürünler katıldı Kurtulan Kuyumculuk, 2018 yılından itibaren geliştirdiği mücevherleri çatı markası Kurtulan’la pazarlayacak; ancak yıllar önce isim haklarını satın aldığı tescilli markaları adı altında koleksiyonlar hazırlıyor. Kurtulan, tescilli markası ‘Hanedan’ ismi altında geliştirdiği koleksiyonu yeni ürünlerle zenginleştirdi. 24 ayar altının değerli taşlarla kusursuz bir işçilikle sentezlendiği Hanedan Koleksiyonu, Hitit ve Urartu uygarlıklarından izler taşıyor. Kurtulan Kuyumculuk, tescilli markaları; ‘Mihenk’, ‘Anagold’, ‘Golden Horn’, ‘Hanedan’, ‘Goldist Kuyumcu Yazılımı’ ve ‘Franguli’ adı altında ürün geliştirmeye ve koleksiyon hazırlamayı sürdürecek.
Haliç Zinciri Hakkında! İstanbul’un fethi sırasında Haliç’e Bizans tarafından gerilen zincirin çeşitli parçaları Harbiye Askeri Müzesi, Deniz Müzesi ve Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Zincirin her halkası 60 cm dolayındadır. Bizans tarafından Haliç’e zincir gerilme işlemi, 1204 yılında gerçekleşen 4. Haçlı Seferi sırasında da yapıldı. Fakat, Haçlılar tarafından bu zincir kırılarak Haliç aşılmıştı. Haliç Zinciri gibi boğumlu zincirlerde 7 boğumlu bakla yan yana geliyor. Yedi sayısı diğer semavi dinlerde olduğu gibi Hıristiyanlık’ta da uğurlu kabul ediliyor. İnsan ömrünün 7 yıl süren dönemlerden oluştuğuna inanılıyor. Zincirler üzerinde yapılan ölçümlere göre, dubalar arasında 7 baklalık mesafe, 100- 110 kg arasında değişen bir ağırlık dağılımını gösteriyor. Ayrıca, bu duba ağırlığı zincir tam gerili olduğunda yaklaşık 3.5 metre uzunluğunda oluyor. Haliç Zinciri’nin uçları, Kastellion ve Eugenios kulelerine bağlanmıştı. Galata tarafında Kastellion Kulesi’nde bulunan bucurgat yardımıyla zincir indirilip kaldırılmış. Bu iki kule birbirleriyle tam karşılıklı gelmiyor ve bu nedenle zincir hafif yatay bir hat oluşturuyor. Oluşan bu eğimin bir taktiğin gereği olarak bilinçli uygulanmış olabileceği ifade ediliyor.
77
HABER
ÇİLEK GOLD, MALL OF İSTANBUL’DA!
2018
yılında koleksiyon ve pazarlama alanında yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Çilek Gold, Türkiye’nin en ünlü alışveriş merkezlerinden Mall of İstanbul’da açtığı yeni mağazasıyla mücevherseverlerle buluşuyor. Türkiye’nin seçkin kuyum markalarından Çilek Gold, geçmiş yıllarda yaptığı yatırımların geri dönüşlerini 2019 yılında almaya başladı. Bunlardan biri de mağazalaşma çalışmaları alanında yaptığı yatırımlar. Nihai tüketiciden gelen talepler doğrultusunda mağaza açma kararı alan Çilek Gold, yaptığı lokasyon, pazar analizi ve hedef kitle çalışmaları sonucu ilk mağazasını 1 Mart’ta Mall of İstanbul’da açtı. Mağazadaki ürün grupları ve koleksiyonlar özenle tasarlanıp seçildi. Concept, Antique, Boutique ve Jewelry Koleksiyonlarının yanı sıra tüm seçkin Çilek Gold ürünlerini Mall of İstanbul mağazasında yakından görebilirsiniz.
78
KUYUMTIME / Mart 2019
79
HABER
EREN AİLESİNDE KISA ZAMAN DİLİMİNDE İKİNCİ DÜĞÜN… ÜMİT VE EZGİ ÇİFTİNİN MUTLU SONA EREN DÜĞÜNÜNE YÜZLERCE DAVETLİ KATILDI
SEKTÖRÜMÜZÜN DEĞERLİ MARKALARINDAN EREN HAS GROUP’UN KUYUMCUKENT ŞUBE MÜDÜRÜ ÜMİT EREN, ÜNİVERSİTEDEN ARKADAŞI OLAN EZGİ MUCUROĞLU İLE HAYATINI BİRLEŞTİRDİ. ÇOK YAKIN ZAMAN ÖNCE KARDEŞİ YASİN EREN DÜNYA EVİNE ADIM ATMIŞTI. EREN AİLESİNİN İKİNCİ DÜĞÜNÜ, WOW İSTANBUL HOTELİNDE GERÇEKLEŞTİ. YÜZLERCE DAVETLİNİN KATILDIĞI DÜĞÜN, BÜYÜK BİR COŞKU İÇİNDE İCRA EDİLDİ. 80
KUYUMTIME / Mart 2019
D
eğerli maden ticaretinin önde gelen markalarından biri olan Eren Has Group’ta yönetici olarak çalışan, Kuyumcukent Şubesi Müdürü Ümit Eren; üniversite yıllarından tanıştığı Ezgin Mucuroğlu ile evlendi. Fatma & Mehmet Eren ve Dilek & Bülent Mucuroğlu çiftinin çocukları Ümit ve Ezgi; yaklaşık 1300 kişinin katıldığı bir düğün ile nikah defterini imzaladılar. İstanbul’un tanınmış otellerinden biri olan WOW Hotel’de gerçekleşen düğün töreninde, misafirler canlı müzik ile keyifli dakikalar yaşadılar. 16 Şubat Cumartesi günü gerçekleşen düğüne, kuyumculuk sektöründen de pek çok firma sahibi ve yönetici katıldı. Oldukça coşkulu geçen düğün sonunda, tüm misafirler gelin ve damat ile fotoğraf çektirdi. Balayı için yurtdışını tercih eden ve rotayı Tayland’a çeviren çifte biz de bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
81
HABER
“EREN HAS GROUP” YERLİ YABANCI YÜZLERCE SEKTÖR MENSUBUNU AĞIRLAMAYA HAZIR
SEKTÖRÜMÜZÜN ÖNDE GELEN DEĞERLİ MADEN, DÖVİZ ALIM SATIM FİRMASI EREN HAS GROUP İKİNCİ KEZ İSTANBUL JEWELRY SHOW KATILIMINA HAZIRLANDI. BAŞTAN SONA YENİLENEN STANDINDA YERLİ YABANCI SEKTÖR MENSUPLARINI AĞIRLAMAK İSTEYEN EHG; YİNE KONFORLU STANDIYLA, FUAR ALANINDA BİR SOLUK ALMAK İSTEYENLERİ BEKLİYOR.
M
ehmet Eren tarafından 2001 yılında kurulan Eren Has Group; ikinci kez İstanbul Jewelry Show katılımı heyecanını yaşayacak. Geçtiğimiz yıl ilk kez İJS’ye katılan ve yerli yabancı yüzlerce sektör mensubunu ağırlayan EHG; bu yıl baştan sona yenilenen şık standıyla yine fuar alanının en yoğun bölümüne ev sahipliği yapmayı planlıyor. EHG Genel Müdürü Kadir Eren; çalıştıkları yerli ve yabancı müşterilerinin fuar alanında EHG’yi görmekten büyük keyif duyduklarını ve EHG standında geçen sene yüzlerce sektör mensubunu ağırladıklarını söyledi. Fuarda pekçok yeni müşteri adayı ile tanışma şansı da yakaladıklarını, sürekli isimlerini duyan ve kendileriyle tanışmak isteyen sektör mensupları için İJS’nin güzel bir vesile olduğunu kaydeden Kadir Eren; “Her bölgeden, farklı ülkelerden sektör mensuplarıyla fuar alanında karşılaşıyoruz. Telefonda tanıştığımız kişilerle fuarda karşılaşıyor ve ticari ilişkiye başlıyoruz. Bizim müşterilerimiz herşeyden önce dostlarımızdır. Onları fuar alanında kendi evlerindeki rahatlıkta misafir etmekten gurur duyuyoruz” diye konuştu. Sektörün kalbinin attığı, adeta sezon galası anlamına gelen İJS’de EHG isminin yer almasının kendileri açısından önemli bir prestij anlamı taşıdığını ve markaları için etkin bir tanıtım gerçekleştirme imkanı yakaladıklarını belirten Kadir Eren; açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz burada sadece ticari bir beklenti içinde değiliz. Yıllardır değerli maden tedarik ettiğimiz fabrika ve atölyelerin temsilcilerini fuar alanındaki yerimizde ağırlayacağız. Tabi ki yeni müşteri adaylarıyla da fuarda iletişime geçeceğiz. Önceliğimiz markamızın İJS’nin aranan yüzü olmasıdır. Ayrıca binlerce sektör mensubuyla ofislerimizin haricinde bir noktada buluşmak da gayet keyifli oluyor.”
82
KUYUMTIME / Mart 2019
83
HABER
150 PARÇALI KOLEKSİYONLA ‘ORJİNAL’ GÖSTERİ! SEKTÖRDE 30 YILLIK BİR GEÇMİŞİ OLAN ORJİNAL PIRLANTA’NIN İSİM HAKKI VE BİNASINI SATIN ALAN DENEYİMLİ SADEKAR MEHMET ÇAPAN, MART FUARI’NA 150 PARÇALIK ÖZEL BİR KOLEKSİYONLA KATILIYOR. ORJİNAL DİAMOND FİRMA SAHİBİ MEHMET ÇAPAN, TÜRKİYE’NİN HER NOKTASINA 10 ANA DİSTRİBÜTÖR BAYİYLE ULAŞACAKLARINI, MARKETİNG OLARAK BÜYÜME VİZYONUYLA İŞLETMELERİNİ ŞEREF EFENDİ SOKAK’TAKİ ‘ORİJİNAL PIRLANTA’ ADRESİNE TAŞIDIKLARINI AÇIKLADI.
Çocuk yaşta Kapalıçarşı’nın tozunu yutarak, ustanın dizi dibinde başlayan hikayelerin bir kısmı yıllar sonra başarıyla taçlanıyor. 4 yaşında İstanbul’a gelen Mehmet Çapan, daha 7 yaşında babasının arkadaşı olan ve piyasada ‘Broşçu Yerpat’ olarak tanınan Yerpat Yeroğlu Usta’nın yanına çırak olarak veriliyor. Çapan, tam 3 yılını ustasını izlemek ve ona hizmet etmekle geçirdikten sonra 10 yaşında tezgaha geçti. Yıllardır ‘Capan Tasarım’ markasıyla Kapalıçarşı’da müşterilerine butik ürünler geliştiren usta sadekar Mehmet Çapan, montür modellerinin yanı sıra kişiye özel modellere de imza atıyor. Çapan, geliştirdiği ve daha çok yurt dışındaki müşterilerine sunduğu özel ürünler için iki önemli noktaya dikkat ediyor. “Bir modeli geliştirirken müşterilerimden özellikle hikayesini istiyorum. Bir diğer önemli şey de bütçesini soruyorum. Ben, gelecek nesile de kalabilecek ve özgün hikayeleriyle antika olabilecek modellere imza atıyorum.”
Şeref Efendi’yle büyümek istiyoruz Kapalıçarşı’daki özel atölyesinde kişiye özel modeller tasarlayan Çapan, büyüme vizyon ve hedefiyle toptancıların gözde mekanları arasında gösterilen Şeref Efendi Sokak’ta yer alan firmalar arasına girdi. Mehmet Çapan, 30 yıllık deneyimiyle meslekte özel bir yeri bulunan Orjinal Pırlanta’nın isim hakkı ve binasını satın aldı. Çapan, bu satın almayla ilgili şunları söyledi: “Capan Tasarım olarak kişiye özel butik ürünler yapıyordum. Biz, marketing sistemine geçerek büyümek istedik. Orjinal Pırlanta, 553 bayisi olan ve piyasada bilinen bir markaydı. Biz, bu birleşmeyle Capan Tasarım ve Orjinal markasının deneyimini buluşturarak geniş ürün yelpazemizle toplumun tüm kesimlerine hitap etmeyi hedefliyoruz. Model arşivimizde 7 bine yakın çeşit var. Haftada 40 kilo üretim kapasitemiz var.”
Fuara özel hazırlık Mehmet Çapan, Mart Fuarı’na aylar süren hazırlık sürecinin ardından butik ve özel modellerden oluşacak 150 parçalık bir koleksiyonla katılacaklarını anlattı.
Pazarlama stratejisi Çapan, Orjinal Diamond markasıyla farklı bir pazarlama stratejisi izleyecek. Firma, 10 ana distibütör bayisi aracılığıyla kuracağı yeni sistemle Orjinal Diamond’ın zengin ürün portföyünü Türkiye’nin 7 bölgesine pazarlayacak.
84
KUYUMTIME / Mart 2019
85
HABER
ÖZBAĞ,
5. MAĞAZASINI İZMİR’DE HİZMETE AÇTI ÖZGÜN BİLEZİK MODELLERİYLE MÜŞTERİLERİNİN GÖNLÜNDE TAHT KURAN ÖZBAĞ KUYUMCULUK, İNEGÖL, BURSA, PENDİK, FATİH VE İSTABUL KAPALIÇARŞI’DAN SONRA 5. TOPTAN MAĞAZASINI İZMİR KEMERALTI’NDA FAALİYETE GEÇİRDİ. ‘ÖZBAĞ KALİTESİ HER ZAMAN FARKLIDIR.’ DİYEN FİRMA SAHİBİ FATİH ÖZTÜRK, NUFÜSÜ 500 BİNİN ÜZERİNDE TÜM İLLERDE MAĞAZALAŞMAYI PLANLADIKLARINI SÖYLEDİ.
86
KUYUMTIME / Mart 2019
Ö
zbağ Kuyumculuk firması, 2001 yılında Bursa’nın potansiyeli yüksek ilçerinden biri olan İnegöl’de toptan sarrafiyeyle başladığı mesleki yolculuğuna emin adımlarla ilerliyor. 2013 yılında Sultan Döviz ve Altın A.Ş’yi portföyüne ekleyen firma, 2016 yılında ise stratejik bir karar alarak Bursa’nın tarihi çarşısında atölye kurdu ve bilezik üretimine başladı. Toptancılığın ardından imalatçılığa soyunarak farklılığını ortaya koyan Özbağ Kuyumculuk yetkilileri, piyasada sisli havaya rağmen yatırımlarına devam ediyor. Marka, İnegöl, Bursa, Pendik, Fatih ve İstabul Kapalıçarşı’dan sonra 5. mağazasını İzmir Kemeraltı’nda hizmete açtı.
İzmir’i Özbağ kalitesine kavuştu “İzmir, Türkiye’nin nüfus açısından en kalabalık üçüncü şehri. Ticari potansiyeli yüksek. Bu nedenle İzmir’i seçtik.” şeklinde değerlendirme yapan Özbağ Kuyumculuk firma sahibi Fatih Öztürk, sözlerine şöyle devam etti.“Bütün İzmirlilere, bize kucak açtıkları için teşekkür ediyoruz. Özbağ Kuyumculuk olarak onlara elimizden gelenin en iyisiyle hizmet vereceğiz. Özbağ kalitesi, her zaman farklıdır.Ürün ve hizmet kalitemizle gerçekten sektörün önde gelen firmalarından biriyiz. Bu kalitemizle İzmirlilere hizmet vermek amacıyla şube açmış bulunuyoruz.”
Mağazada neler satılacak? Kemeraltı’ndaki mağaza, toptan olarak hizmet verecek. Mağazada bilezik, Trabzon hasır setleri, sarrafiye ürünleri, külçe altın ve gümüş satışının yanı sıra döviz işlemleri yapılabilecek. Ayrıca, mağazada atölyeci esnafın talebi üzerine takoz değişimi olabilecek. Özbağ Kuyumculuk, gelecek dönemde ürün çeşitlerine 22 ayar fantezi modelleri de eklemeyi planlıyor.
Modellerimize yoğun talep var Özbağ Kuyumculuk firma sahibi Fatih Öztürk, geliştirdikleri modellerin iç piyasada çok beğenildiğinin altını çizerek, firma olarak sürekli yeni ürünlerle piyasaya çıktıklarını ifade etti.“Genç ve dinamik bir kadromuz var. Sürekli yeni modelleri piyasaya çıkarmaktayız. Bu modeller de müşterilerimiz tarafından beğeniliyor, talep görüyor. Biz de bu aşk ve heyecanla işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.”
87
HABER
Mağazalaşma atağı sürecek
Firma olarak büyümeye ve mağazalaşmaya devam edeceklerini aktaran Öztürk, “Önümüzdeki yıllarda tabii ki bu peyder pey olacak. Çünkü, biz bir sermaye şirketiyiz. Bu işler de sermayeyle oluyor. Ülkemizde nüfusu 500.000’in üzerindeki tüm illerimizde mağaza açmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
88
KUYUMTIME / Mart 2019
89
HABER
90
KUYUMTIME / Mart 2019
91
HABER
LİZAY YENİ KOLEKSİYONLARIYLA İSTANBUL JEWELLERY SHOW’DA!
ÖZGÜN TASARIMLARI VE KALİTESİYLE SEKTÖRE YÖN VEREN LİZAY, 21-24 MART 2019 TARİHLERİ ARASINDA CNR EXPO’DA GERÇEKLEŞECEK OLAN İSTANBUL JEWELLERY SHOW’DA ZENGİN ÜRÜN ÇEŞİTLERİYLE YER ALIYOR.
M
ücevher sektörünün önde gelen firmalarından olan LİZAY, bu yıl da önemli organizasyonlardan biri olan İstanbul Jewellery Show’da tasarımlarını ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. CNR EXPO’da 48.si gerçekleştirilen İstanbul Jewellery Show’daki 7F10 standında, sektör temsilcileri ve ziyaretçileriyle bir araya geliyor. Dünya çapındaki en önemli alıcılarla tanışma ve iş birliği imkanı sağlayan İstanbul Jewellery Show’da yer alan LİZAY, özel olarak hazırlanan standında mücevherde fark yaratan ürünlerini ve birbirinden şık koleksiyonlarını sergilemeyi hedefliyor.
92
KUYUMTIME / Mart 2019
02
7/24
64
82
TE
K TE
İK DES KN
.2 8 2 0 4
güvenlik sizin için öncelikse!
asansörlü kuyumcu vitrin kasaları yüksek güvenlikli para kasaları Kirișhane Caddesi Demirciler Sokak no. 9/A Serdivan / Sakarya / TÜRKİYE tel: +90.264.282 0480-81-82 fax: +90.264.282 0483 web: www.federmak.com - e-mail: federmak@federmak.com
LED AYDINLATMADA DÜŞÜK SARFİYATLI ve YÜKSEK KALİTELİ SEKTÖREL ÇÖZÜMLER! “federmak güvencesiyle”
Maltepe Mh. Orhangazi Cd. No: 68/A Adapazarı/SAKARYA 0264 666 23 00 www.korg.com.tr 93
HABER MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ, SEKTÖR OYUNCULARI İLE BİR ARAYA GELDİĞİ MÜCEVHER SEKTÖRÜ BULUŞMASI’NDA 2018 YILINDA YAPILAN FAALİYETLERİ VE SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİNİ PAYLAŞTI. MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA KAMAR, TOPLANTIDA YAPTIĞI KONUŞMADA 2017 YILINDA 4,1 MİLYAR DOLAR VE 2018 YILINDA DA 4,5 MİLYAR DOLAR MÜCEVHER İHRACATI GERÇEKLEŞTİREN MÜCEVHER SEKTÖRÜNÜN STRATEJİK SEKTÖR İLAN EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTEREK İHRACAT HACMİNİN ARTMASININ ALTINLA TİCARETİN SERBEST BIRAKILMASINDAN GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİ.
MÜCEVHER SEKTÖRÜ “STRATEJİK SEKTÖR İLAN EDİLMEYİ” VE İHRACATIN ARTMASI İÇİN “ALTINLA TİCARETİN SERBEST KALMASINI” BEKLİYOR Mücevher İhracatçıları Birliği, 2018 yılına ilişkin faaliyetlerini ve 2019 yılı hedeflerini paylaştığı Mücevher Sektör Buluşması’nı Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birliğe üye firmaların katılımıyla Renaissance Polat İstanbul Hotel’de gerçekleştirdi.
94
KUYUMTIME / Mart 2019
“Son 6 ayda 4 kez Ankara’ya Ziyaret Gerçekleştirip Taleplerimizi Aktardık” Birlik olarak son 6 ayda 4 kez Ankara’ya sektör konularını aktarmak için ziyaret gerçekleştirdiklerini belirterek sözlerine başlayan ve bakanlıklar, TİM ve sektörel toplantılarda sektör olarak taleplerini dile getirdiklerinin altını çizen Mustafa Kamar; “Sektörümüz 2017 yılında 4,1 milyar dolar ve 2018 yılında da 4,5 milyar dolar mücevher ihracatı gerçekleştirmiş bir sektör olarak hep söylüyoruz, mücevher sektörü stratejik bir sektördür ve stratejik bir sektör olarak ilan edilmelidir. Bugün için Hindistan, Çin veya İtalya gibi dünya çapında büyük bir üretici haline geldik. Sahip olduğumuz hacmi artırmanın ilk yolu mevcut dolarizasyondan kurtulabilmekten, yani altınla ticareti yasal hale getirmekten geçiyor. Böylece 2019 yılı için hedeflediğimiz 6 milyar doların üzerine rahatlıkla çıkabiliriz” dedi.
“Fuarlar, Potansiyelimizi En İyi Sergilediğimiz Yerler” Sektörün üretimden gelen gücü ve işçilik kalitesi sayesinde çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğu dile getiren Kamar, şunları söyledi: “Yönetim kurulu olarak göreve gelir gelmez sektörün bir yol haritasına ihtiyacı olduğunu gözlemledik. Mücevher ihracatında üretici olmayan ancak büyük hacme sahip Dubai’yi yakından inceleyerek stratejimizi belirledik. Dubai’nin 14 milyar dolar ihracat gerçekleştirmesiyle birlik olarak Dubai’nin ihracat yaptığı ülkeleri hedeflemeye ve faaliyetlerimizi bu doğrultuda yapmaya başladık. Fuarların, ülkemizin sahip olduğu potansiyeli sergileme ve bağlantılarını güçlendirme adına en iyi adımlar olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede geçen sene iki kez dünyanın 4.
büyük mücevher fuarı olan İstanbul Mücevher Fuarı’nı düzenledik. Toplam 41 firmamızla Las Vegas’taki fuara katıldık, ardından Haziran ayında 26 firmamızla Hong Kong’daki fuarda yer aldık. Eylül ayındaki Hong Kong fuarına 15’i bireysel olmak kaydıyla toplam 80 firmayla adeta çıkarma yaptık.”
“Alım Heyetleri ve Ticari Heyetler, İş Hacmini Artırıyor” Özel nitelikli alım heyetlerinde büyük bir atılım yaptıklarını vurgulayan Mustafa Kamar, hemen her ay gerçekleştirilen alım heyetleri sayesinde üyelerin iş birliği ağının gözle görülür bir şekilde geliştiğini dile getirerek; “Malabar, Al Kassar & Abdullah Bahmdain, Taiba, Sabayık, Lorenzo ve Zoughaib firmaları ile yıl içinde gerçekleştirilen VIP alım heyetlerini yanı sıra 2019 yılının hemen başında Katar’dan 50’ye yakın firma İstanbul’a geldi. En büyük alım heyeti etkinliğini, 800’ü aşkın yabancı satınalma yöneticisini ağırladığımız İstanbul Mücevher Fuarı’nda gerçekleştirdik. Alım heyetlerine ek olarak ticaret heyetleri de ilgi çekiyor. Geçtiğimiz kasım ayında 20 firma ile Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da adeta mini bir fuara imza attık” dedi.
yeni yeteneklerle sektörde fırsat verilmesi amacıyla bir dizi etkinliğe imza attıklarını söyleyen Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, konuşmasını şöyle sona erdirdi: “Eğitimler kapsamında üyelerimize kuyumculukta sigorta eğitimi vererek risklerden korunmanın yollarını aktardık. Dünyaca ünlü tasarımcı Cosimo Vinci ile 6 ay boyunca ayda bir hafta olan ciddi bir eğitim organize ettik. Sektörün geleceği için kuyumculuk teknoloji meslek lisesine büyük bir destek veriyoruz. Usta – Çırak geleneğinin devamı için Kapalıçarşı’dan ustalar, öğreticilere ders veriyor. Yakında eksikliklerini giderip okuldaki laboratuvarı taş kesecek hale getireceğiz. Eğitimlerin yanı sıra tasarım odaklı etkinliklerimize devam ediyoruz. Bu yıl 11’incisini düzenlediğimiz Mücevher Tasarım Yarışması’na 378 tasarımla rekor bir başvuru aldık. Yine her yıl İstanbul Mücevher Fuarı’nda gerçekleştirdiğimiz Designer Market kapsamında bu yıl 90 usta ve tasarımcıya yer vereceğiz.”
“Eğitim ve Tasarım Odaklı Faaliyetlerimizi Sürdürüyoruz” Birlik olarak sektörün gelişimi adına eğitimleri önemsediklerini ve 95
HABER
96
KUYUMTIME / Mart 2019
97
HABER
KUYUMCULUK SEKTÖRÜ ULUSLARARASI FUARLARLA GÜÇLENECEK
M
eridyen Uluslararası Fuarcılık, kuyumculuk sektörünün yurt dışında hacim olarak daha da genişlemesi için yeni cazibe merkezlerinde fuar düzenleme kararı aldı. Günümüz şartlarında iç piyasadaki hacim üretici ve toptancıları tatmin etmezken, sürekli aynı ülkelerde yapılan fuarların ise pazardaki rakiplerin artması nedeniyle pastadan alınan payın azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle hem ihracat yapmak isteyen, hem yeni müşteri kazanmak isteyen hem de potansiyel pazarlarda marka olmak isteyen kuyumculuk sektörü temsilcilerinin yeni, cazip ve yüksek ticaret potansiyeline sahip ülkelere yönelmesi gerekmektedir. Meridyen Uluslararası Fuarcılık, 20 yıllık fuar tecrübesi ile 50’nin üzerinde ülkede 400’den fazla ihtisas fuarına 12 binin üzerinde firmanın katılımını sağlayarak, firmaların ticari hacimlerini artırmalarına ve yeni pazar bulmalarına destek olmuştur. Farklı sektörlerde ve ülkelerde edindiği engin tecrübe ve bilgi birikimini kuyumculuk sektörü ile paylaşmak isteyen Meridyen Uluslararası Fuarcılık sektör tecrübesi ve Uluslararası ilişkileri ile ön plana çıkıyor.
YURTDIŞI FUAR TEŞVİK ORANI %50 İLE % 70 ARASINDADIR Teşvik oranın yüksek olması katılacak firmalar için çok büyük bir avantaj olup, kuyumculuk firmalarının yurt dışında ,yeni pazarlara açılmasında firmalara destek olacaktır. Ülke bazında ilk etapta uluslararası fuar yapılması planlanan ülkeler Cezayir, Özbekistan ve Sırbistan olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bir ülke titizlikle incelendikten sonra mevcut ülkelerin ticari hacim ve müşteri portföyü açısından cazip olduğu anlaşılmıştır. Cezayir, altın takı ve mücevher sektöründe son yılların gözdesi haline gelmiş ve sektördeki hacmini hızlı bir şekilde artırmıştır. Cezayir’e ihracatımız 2017 yılında dolar bazında hacim olarak İsviçre, Kanada, Avustralya gibi ülkelerle yarışırken 2018 yılında da ihracatta 10 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Cezayir 170 ülke arasında ihracat hacmi sıralamasında yıllardır
98
KUYUMTIME / Mart 2019
ilk 50 ülke içinde yer almaktadır. Birçok sektörde uluslar arası fuar yapılmış olmasına rağmen ilk defa bir altın takı, mücevher ve mücevher makine ve teknolojileri alanında fuar yapılacak olması bölge için önemli bir avantajdır. Komşu ülkelere baktığımızda en fazla ihracatın Cezayir’e yapılıyor olması da potansiyeli ortaya koyan ayrı bir durumdur. Cezayir’de altın takı ve mücevher’e olan ilginin her geçen gün artması mücevher makine ve teknolojileri sektörünün de önünü açmaktadır. Cezayir fuar’ı üreticilerin ve toptancıların dış piyasalara açılması, ihracattan pay alması, yeni müşteri portföyü kazanması adına önemli bir fuar olup bölge’nin cazibe merkezi olması nedeniyle de birçok ziyaretçinin de katılması beklenmektedir. Özbekistan, Rusya, Kazakistan, Gürcistan gibi ülkeler ile serbest ticaret anlaşması yapmış olup aynı zamanda Şanghay İşbirliği Teşkilatı üyesidir. Bu birlikte Çin, Rusya, Kırgızistan gibi ülkeler bulunmaktadır. Bu durumda Özbekistan ticari açıdan çok yönlü fırsatlar sunmaktadır. Komşu ülkelerin de fuara katılım sağlaması yeni müşteri portföyünün artırılma potansiyelini yükseltmektedir. Sırbistan, 5 bin doların üzerindeki kişi başı milli gelir, düşük enflasyon oranları, gelişen ticaret hacmi, komşu ülkeler ile ilişkileri ve daha birçok alanda gelişen sosyo-ekonomik yapısıyla Avrupa’nın incisi konumundadır. Türkiye – Sırbistan ticaret hacmi 1 milyar doların üzerindedir. Turizm açısından tercih edilen bir bölge olması ülkede hizmet sektörü ile birlikte turizm sektörünün de gelişmesine neden olmuştur.Gelişen ekonomisi ve ticaret hacmi ile ihracat yapılabilecek en değerli pazar olarak görülmektedir. Avrupa pazarına ulaşmanın en kolay yolu olarak bilinen Sırbistan bölgenin gelişime açık pazar statüsünde bulunmaktadır. Bu nedenlerle takı ve mücevher sektörünün Avrupa’ya açılan kapısı olarak iyi bir potansiyele sahiptir. Meridyen Uluslararası fuarcılık, müşteri memnuniyet ve çözüm odaklı çalışan, disiplinli ve tecrübeli bir kadroya sahiptir. Fuar planlanan ülkelerde aynı zamanda turizm ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hazırlık da yapılacaktır. Ulaşım, konaklama, rehber, tercüman ve birçok konuda profesyonel destek sağlamak amacıyla Meridyen Uluslararası fuarcılık uzman kadrosuyla hizmetinizdedir.
MERİDYEN ULUSLARARASI FUARCILIK YURTDIŞI ULUSLARARASI KUYUMCULUK FUARLARI TAKVİMİ
BIJOUX ALGER ULUSLARARASI KUYUMCULUK FUARI BIJOUX ALGER INTERNATIONAL JEWELLERY EXHIBITION
UZJEWELLERY ULUSLARARASI KUYUMCULUK FUARI UZJEWELLERY INTERNATIONAL JEWELLERY EXHIBITION
CEZAYİR
30 KASIM -02 ARALIK 2019
ALGER
30 NOVEMBER-02 DECEMBER 2019
ÖZBEKİSTAN TAŞKENT
26-28 ŞUBAT 2020 26-28 FEBRUARY 2020
BELGRAD JEWELLERY ULUSLARARASI KUYUMCULUK FUARI BELGRADE JEWELLERY INTERNATIONAL JEWELLERY EXHIBITION
SIRBİSTAN BELGRAD
18-20 NİSAN 2020 18-20 APRIL 2020
Takvimimizde bulunan kuyumculuk fuarlarımız Ticaret Bakanlığımızın izni ile yapılmakta olup , katılımcılar % 50 ila % 70 arasında yurt dışı fuar katılımı devlet desteği almaktadır.
KATILIM İÇİN M.NECATİ AYDOĞDU : 0532 734 37 19 GÖKHAN AKSU : 0532 214 90 03 Email:info@meridyenfair.com oyalcin@meridyenfair.com;
99
HABER
100 KUYUMTIME / Mart 2019
101
HABER
SEVGİ EVLERİ ÇOCUKLARININ GÖNÜLLÜ USTASI:
NİLGÜN KADIOĞLU O, SADECE BİR TASARIMCI DEĞİL, AYNI ZAMANDA BİR USTA ÖĞRETİCİ... BUGÜNE KADAR BİRÇOK ÖZGÜN MODEL VE KOLEKSİYONA İMZA ATAN TASARIMCI NİLGÜN KADIOĞLU, HERKESE ÖRNEK OLABİLECEK ÖNEMLİ BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİNİ DE BAŞLATTI. TASARIMCI, KÜÇÜKYALI SEVGİ EVLERİ’NDE AÇTIĞI İLK İZ KUYUMCULUK ATÖLYESİ’NDE ÇOCUKLARA GÖNÜLLÜ OLARAK GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİ VE TASARIMI ÖĞRETİYOR. NİLGÜN KADIOĞLU YÖNETİMİNDEKİ ATÖLYEDE GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİNİ ÖĞRENEN İKİ ÖĞRENCİ, EĞİTİMLERİNE KÜÇÜKÇEKMECE KUYUMCULUK LİSESİ’NDE DEVAM EDİYOR.
102 KUYUMTIME / Mart 2019
Tasarımcı olma hikayeniz nasıl başladı? 1970 yılında Almanya’da doğdum. Çocukluğumdan itibaren sürekli bir şeyler yaratma, tasarlama isteğim oldu. 2004 yılında başladığım bu zanaat ve sanat, nefes almak gibi doğal bir hale büründü benim için. Geleneksel el sanatlarımızdan telkariyle başlayan bu aşk, Kapalıçarşı’nın kıymetli ustalarından aldığım sadekarlık, mücevher tasarımı ve çizim teknikleri, mum modelleme, mıhlama, takıda çağdaş atölye ve sıcak mine uygulamaları, kazaziye ve sedef kakma eğitimleriyle daha da zenginleşti. Bu bilgi birikimiyle girmiş olduğum sınavla M.E.B onaylı Kuyumculuk Teknolojisi Takı İmalatı alanında eğitimci olarak dersler veriyorum.
İlk imza attığınız takı tasarımını anlatır mısınız? Mardin yöresine ait telkari takılardan oluşuyordu. Yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarımızdan olan telkari sanatı, benim vazgeçilmezim oldu. İncili olarak tasarladığım ilk kolyem büyük beğeni almıştı. Çok yakın bir arkadaşım aldığı kolyeyi hala sevgiyle taktığını söylüyor.
Bir tasarımcı olarak hayal etmeyi ve çizmeyi en çok sevdiğiniz takı çeşidi hangisi?
için konser düzenlediğini öğrenince ben de çocuklar için bir şeyler yapmak istedim. Kuyumculuk atölyesi açma fikrimi, Küçükyalı Sevgi Evleri Yönetimi’yle paylaştım. Atölye için yuvada atölye için yer tahsis edildi. İlk İz Kuyumculuk Atölyesi’nde çocuklar meslek hayatına dair ilk adımı atıyor. Bu eğitimle onlara altın bilezik takmış olacağız ve bu da beni çok mutlu ediyor. Her şeyden önemlisi, bu dersler vasıtasıyla onlarla iletişim kurmak, onları dinlemek ve onlara ilgi göstermek için fırsat yakalamış oluyoruz. Bu atölyeden çıkan ürünler için yapılan sergilerden elde edilecek gelirleri de atölyenin giderleri için harcanıyor. Atölyemizde gümüş işlemeciliği ve tasarım eğitimi verdiğimiz iki çocuğumuz, Kuyumculuk Lisesi’ni kazandı ve şimdi Küçükçekmece Kuyumculuk Lisesi’nde 10. sınıfta eğitimlerine devam ediyor.
En çok kolye çalışmayı seviyorum. Bunun yanında daha çok kişiye özel tasarımlar hazırlıyorum. Genelde istediğiniz takılarınızı, anılarınıza, hayallerinize ve zevklerinize göre tasarlıyorum.
Tarzınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Eski Türk motifleri, Anadolu Selçuklu motifleri, gizemli mistik efsaneler, kilim motifleri ve İstanbul. Aslında gün içerisinde gördüğümüz tüm bu motif ve semboller kuyumculuk tarihimizin de ayrılmaz bir parçası. Gelenekselin teknolojiyle tanışmasıyla unutulmaya yüz tutmuş sanatlarımızın aslında ne kadar değerli olduğunu keşfetmek.
İlk İz Kuyumculuk Atölyesi Projesi’nden kısaca bahseder misiniz? Kızımın piyano öğretmeninin her yıl Sevgi Evleri
Dünyadaki değişim ve dönüşümler, takıya ve tasarıma nasıl yansıyor? Dünyadaki her şey bütün akımlar çok hızlı değişiyor. Bu her alana yansıyor. Takılarda da bunu görüyoruz. 2019 Cesaret Yılı. Gösterişli takılar, bu yıl da moda olacak. Pırlantalı detaylarda göze çarpan ayrıntılar arasında yer alıyor. Bu yıl, rengarenk cıvıl cıvıl takılar moda olacak. Birbirine uydurulmaya çalışılan takılar; artık geride kaldı. Sıra dışı olmak isteyenlerin tercihi olacak geometrik şekiller, bu yılın trendleri arasında yerini alıyor. Metal tonları yansıtan takılar, 2019 modasında öne çıkıyor.
JTR tarafından organize edilen Designer Market hakkında neler söylemek istersiniz?
Bugüne kadar imza attığınız koleksiyonlardan en çok ilgi çekeni hangisiydi? Bugüne kadar hazırladığım koleksiyonlar içinde en çok ilgiyi çeken İstanbul un güzelliklerinden ve tarihi dokusundan esinlenerek hazırlamış olduğum “Binbir Geceden Yansımalar” gümüş takılarım oldu. Kız Kulesi’nden Galata’ya Ayasofya’dan Boğazın incisine... İstanbul’un tarihi dokusunu gümüşe nakış gibi işlediğim bir koleksiyondu. Her biri tek parçadan oluşan ve büyük hayranlık uyandıran sergimin beğenilmesi ve takdir edilmesi benim için büyük bir onur ve gururdur.
Estetik dediğimiz olgu güzellikle bütünleşmiştir. Kişiyi yeniliğe yönelten güzelin ne olduğu, güzelle sanatın özdeş olduğunu düşünen anlayışın bir ürünüdür. Mücevherde estetik kavramını öne çıkaran öğeler: Tasarım, malzeme-işçilik ölçüsüdür. Estetik kavramı, mücevherin maddi değer ve ağırlığının önüne geçer. Bu yaklaşım mücevherin, tasarım gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Duygu ve estetik değerler yoluyla kişiyi yeniliğe yöneltmek mümkün olabilir.
Dünyanın dört büyük kuyumculuk fuarından biri olan İstanbul Mücevher Fuarı kapsamında, bir-çok tasarımcının özenle seçilmiş çizimleri ve ürettikleri takılar fuar alanında Mücevher İhracatçıları Birliği’nin (JTR) öncülüğünde kurulan Designer Market’te bir araya gelecek. Bu tasarım pazarında tasarımcılar kuyumculuk sektörünün temsilcileriyle buluşacak ve yeni ufuklara açılma imkanı sağlayacak.
Üzerinde çalıştığınız yeni proje var mı? Yaratıcı insanların birçoğu işlerinin mümkün olduğu kadar çok kişiye ulaşmasını umarak tasarlar. Özellikle son dönemlerde bütün dünyada kadının önemine yapılan vurguyu ben de takılarıma yansıttım. Ve bu vurguyu kendi kültür mirasımızdan, İstanbul ve Anadolu’da yaşanmış çok çarpıcı hikayelerin başrolündeki kadınlarımızdan aldım. “Geçmişten Günümüze ‘Kadın ve Takı’ koleksiyonumun hazırlıkları devam ediyor.
Bir model veya mücevheri önemli kılan ve öne çıkaran özellikler nedir sizce?
Nilgün Kadıoğlu’nun tasarımla ilgili gelecek hedefleri neler? Gençlerin yaratıcılığa motive eden projelerin önemli olduğuna inanıyorum. Yeni nesil tasarımcı ve sanatçılara ilham veren bir projeye dahil olmak harika bir duygu. Benim gençlere tavsiyem tutkuyla yaptıkları işi yapmaları ve yakaladıkları fırsatları değerlendirmeleridir. Sevgi Evleri’nde açmış olduğum atölye çalışmalarını İstanbul genelinde yaygınlaştırmayı ve pek çok gencimize iş imkanı sunmayı amaçlıyorum. İstanbul da organize edilen sergilere ve değişik organizasyonlara katılıyorum. İlk kişisel sergimi, 2013 yılında Büyükçekmece Atatürk Kültür Merkezi’nde açtım.
103
HABER
120 ülkeden 30.000’i aşkın sektör profesyoneli, 1.250 firma ve marka…
ISTANBUL JEWELRY SHOW MART 2019 DÜNYA MÜCEVHER PİYASALARINA YÖN VERMEYE HAZIRLANIYOR!
D
ünyanın en büyük beş mücevher fuarı arasında yer alan ve Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası nitelikli mücevher ihtisas fuarı Istanbul Jewelry Show – Mart 2019 için hazırlıklar bütün hızıyla sürüyor. 34 yıllık tecrübesiyle UBM Rotaforte Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen fuar, 21-24 Mart 2019 tarihleri arasında CNR Expo, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Fuarda altın, mücevher, pırlanta, renkli taş, değerli ve yarıdeğerli taş, inci, gümüş, gümüş takı ve gümüş ev eşyası, altın montür, rafineri, saat, kalıp, vitrin dekorasyon, makine - ekipman ve yan sanayi, kasa, yazılım, lojistik ile aydınlatma ürün gruplarının bulunduğu 1.250’nin üzerinde yerli ve yabancı mücevher firma ile marka yer alacak. Doğu Avrupa’dan Yakın Asya’ya, Rusya’dan Orta Doğu’ya, Kuzey Afrika’dan Türki Cumhuriyetlere kadar dünya çapındaki en önemli alıcılarla tanışma ve iş birliği imkânı sağlayan fuara katılan firmalar, özel ürün ve koleksiyonlarını, 120’yi aşkın ülkeden gelecek 30.000’in üzerinde sektör profesyonelinin beğenisine sunacak.
104 KUYUMTIME / Mart 2019
UBM ROTAFORTE ULUSLARARASI FUARCILIK A.Ş. TARAFINDAN DÜZENLENECEK ISTANBUL JEWELRY SHOW – MART 2019, 120 ÜLKEDEN 30.000’İ AŞKIN MÜCEVHER SEKTÖRÜ TEMSİLCİSİNİ, 1.250 FİRMA VE MARKAYLA 48. KEZ İSTANBUL’DA BULUŞTURUYOR. DÜNYANIN EN BÜYÜK BEŞ ULUSLARARASI MÜCEVHER FUARI ARASINDA YER ALAN ISTANBUL JEWELRY SHOW, 21-24 MART 2019 TARİHLERİ ARASINDA CNR EXPO, İSTANBUL FUAR MERKEZİ’NDE DÜZENLENECEK. MÜCEVHERAT SEKTÖRÜNÜN HEDEF PAZARLARINDAN GELECEK 1.500 KİŞİLİK ULUSLARARASI ALIM HEYETİ DE FUAR KAPSAMINDA AĞIRLANACAK.
Uluslararası Alım Heyeti geliyor! Istanbul Jewelry Show - Mart 2019 Fuarı kapsamında, ihracatın artırılması, ihraç ürünlerine yeni pazarlar bulunması ve pazar payının korunması amacıyla T.C. Ticaret Bakanlığı koordinatörlüğünde, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreterliği, Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) ve UBM Rotaforte’nin organizatörlüğünde “Uluslararası Alım Heyeti Programı” gerçekleştirilecek. Program kapsamında Avrupa, Orta Doğu, ABD, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinden 1.500 kişilik alım heyeti fuarda ağırlanacak. Türkiye Mücevher İhracatının %80’nine yakın bölümünün fuar süresince yapılacak iş görüşmeleri ile gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
2019 mücevher modası Istanbul Jewelry Show’da! Dünyada fason üretim döngüsünden kurtularak özgün tasarım ürünleriyle adından söz ettiren Türkiye Mücevher Sektörü, 2019 mücevher modasına dair trend tasarım ve koleksiyonlarını özel gösterileriyle dünya mücevher alıcılarının beğenisine sunacak.
Tasarımın nabzı Designer Market’te atacak! Istanbul Jewelry Show - Mart 2019 Fuarı’nda her yıl UBM Rotaforte ve JTR tarafından organize edilen Designer Market’de usta ve genç mücevher tasarımcılarını bir araya getirecek. Fuar alanında özel olarak oluşturulan Designer Market’te tasarımcılar tasarımlarını ve ürettikleri mücevherleri sergileyecekler. UBM Rotaforte tarafından 21-24 Mart 2019 tarihleri arasında düzenlenecek, 48. Uluslararası Istanbul Jewelry Show Mart 2019 Fuarı, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (IMMIB), Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR), T.C. Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB tarafından desteklenen, Uluslararası Fuarlar Birliği (UFI) kalite onayı ve Kalite Yönetimi Sistemi ISO-9001 belgesine sahip uluslararası nitelikte bir fuar olma özelliğine sahip.
105
HABER
HAZIRLIKLAR TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR. MEZOPOTAMYA MÜCEVHER FUARI DİYARBAKIR’A TÜM MİSAFİRLERİNİ BEKLİYOR..
DİYARBAKIR MEZOPOTAMYA MÜCEVHER FUARI İÇİN ARTIK SAYILI GÜNLER KALDI. 19 -20-21 NİSAN TARİHLERİ ARASINDA 3’ÜNCÜSÜ GERÇEKLEŞTİRİLECEK ORGANİZASYON İÇİN KATILIMCILAR KAYITLARINI YAPTIRIYORLAR. ŞU AN İTİBARİYLE FUAR ALANININ %75’İ SEKTÖRÜN ÖNDE GELEN ÜRETİCİLERİNİN KATILIMIYLA DOLDU. DİYARBAKIR TÜYAP FUAR ALANINDA YAPILACAK MEZOPOTAMYA MÜCEVHER FUARI; 70’E YAKIN KATILIMCISI, YABANCI KONUKLARIYLA, BÖLGE ESNAFININ YOĞUN İLGİSİYLE ORGANİZE EDİLECEK. BU SENE ÖZELLİKLE KUZEY IRAK’TAN GELECEK ALICILARIN FUARA BÜYÜK RENK KATACAĞI İFADE EDİLİYOR.
S
ereks Fuarcılık; 19--20-21 Nisan 2019 tarihleri arasında Diyarbakır Mezopotamya Mücevher Fuarı’nın üçüncüsünü düzenleyecek. Fuara sayılı günler kala, hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Bölge esnafı ve komşu şehirlerdeki kuyumcular tek tek ziyaret ediliyor. Ayrıca Sereks Fuarcılık, Kuzey Irak bölgesini yakından tanıyan bir çalışanıyla yaklaşık 30 gün sürecek bir çalışma doğrultusundan net ziyaretçilere ulaşacak. Amaç; geçtiğimiz yıla göre çok daha fazla sayıda Kuzey Irak’tan ve İran’dan alıcının fuarı ziyaret etmesi. Sereks Fuarcılık firma ortağı Faruk Aşık; fuarın ana sponsorluğu ile ilgili olarak Nuzar Kuyumculuk ve kardeş markası Zerya Gold ile anlaşma imzalamalarının ardından fuara katılacak firmaların hızla arttığını, her yıl bir önceki yılın üstünde sonuçlar elde etmek için çok sıkı bir çalışma dönemi içinde olduklarını söyledi. Diyarbakır esnafının, bürokratlarının ve adeta fuarın demirbaşı olan DİKO Başkanı Mustafa Akkul’un fuara yönelik çalışmalarda kendilerine büyük destek verdiğini vurgulayan Aşık; “Mezopotamya Mücevher Fuarı; ülke fuar takviminde kendine sağlam bir yer edinmiştir. Bu fuar, farklı bir coğrafyaya hitap ediyor ve bu açıdan özel bir kimliğe sahiptir” dedi. 20 Nisan akşamında artık bir gelenek haline gelen fuar takı defilesinin organize edileceğini ve ünlü mankenlerin bu organizasyonda sahne alacağını sözlerine ekleyen Faruk Aşık; fuara katılmak isteyen firmaların biran önce kendileriyle iletişim kurmalarını ve geç kalmadan fuardaki yerlerini almalarını tavsiye etti.
106 KUYUMTIME / Mart 2019
107
SAĞLIK
SAĞLIKLI BESLENMENİN YENİ TRENDİ ‘’YERLİ ÜRÜNLER’’ TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMLERİYLE,BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) TARAFINDAN ALINAN KARAR İLE 10 ŞUBAT’IN “DÜNYA BAKLİYAT GÜNÜ” İLAN EDİLMESİNİN ARDINDAN,VATANDAŞLARIN BAKLİYATA VE BAKLİYATA DAYALI DİYETLERE İLGİSİ ARTTI.FAST FOOD VE HAZIR GIDALARIN SAĞLIĞA VERDİĞİ ZARARLAR NETİCESİNDE SOFRALARDA ÖNEM KAZANMAYA BAŞLAYAN BAKLİYATA KARŞI OLUŞAN YOĞUN İLGİYE UZMANLARDA KAYITSIZ KALAMADI.
K
onuyla ilgili açıklamalarda bulunan Uzman Diyetisyen Başak İnsel ‘’ Baklagiller protein bakımından zengin olmasının yanında obezite, kolestrol ve gluten gibi günümüz dünyasının önemli sorunlarına karşı da sağlıklı çözümler barındırıyor.Sofralarımızda pirincin,makarnanın,patatesin yerine haşlanmış baklagilleri bulundurduğumuzda,diyebet hastalığımız veya insilün direnci olan bir hastalığımız varsa ciddi anlamda iyileşmeler görebiliriz. Baklagiller bitkisel kaynaklı protein içeren besinler ve tok tutucu özelliğe sahipler,sağlıklı yaşamak istiyorsak mutfağımızda mutlaka bu ürünlerden bulundurmalıyız’’ dedi. Protein açısından et ürünlerine yakın olan bakliyatlar, lifli yapıları sayesinde hazmı kolaylaştırırken kolestrol ve gluten içermemelerinden dolayı da sağlıklı yaşamın kapılarını açıyor. Kırmızı etten ucuz olması ve protein açısından da zenginliği nedeniyle bakliyat ürünleri ete en iyi alternatiflerden biri haline geliyor.
108 KUYUMTIME / Mart 2019
109
HABER
BÜYÜK ÖDÜLÜN SAHİBİ KİM OLACAK? MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NİN “ANADOLU’NUN NADİR ENDEMİKLERİ” TEMASIYLA 11’İNCİSİ DÜZENLENEN MÜCEVHER TASARIM YARIŞMASI’NDA DERECEYE GİREN İSİMLER, İSTANBUL MÜCEVHER FUARI’NIN İKİNCİ GÜNÜ OLAN 22 MART AKŞAMI DÜZENLENECEK VE DEFNE SAMYELİ’NİN SAHNE ALACAĞI GALA GECESİ’NDE AÇIKLANACAK. TOPLAM 378 BAŞVURU ARASINDAN TİTİZLİKLE SEÇİLEN 10 TASARIM ARASINDAN 60 BİN TL’LİK BÜYÜK ÖDÜLÜ KİMİN KAZANACAĞI MERAKLA BEKLENİYOR. YARIŞMA KAPSAMINDA İKİNCİYE 30 BİN TL, ÜÇÜNCÜ OLACAK TASARIMCIYA DA 10 BİN TL ÖDÜL VERİLECEK. Dilara ÖVET/ REBIRTH
Burcu BAŞARAN / ZEHRE
“Rebirth” adlı tasarımım kardelen çiçeğinin güneşe aşık olma hikayesinden İlham almıştır. Aslında hayatında hiç güneşi görmemiş, çünkü bilir ki güneşi gördüğü an canından olacaktır. Bu aşk uğruna ya güneşi görecek ya da hayatına veda edecektir ama içinde ki bu sevdası Onu içten içe kemirir. Ona kavuşmak için hergün dualar etmiş ve sonunda karşılık bulmuştur. İşte o gün gelir, güneşi görmenin aşkıyla karın üzerine çıkmaya karar verir. Tam o beyaz karın içinden kafasını çıkardığı an güneşi görür ve canından olur. Bu hikaye aşkı uğruna böyle bir cesareti sergileyen kardelen çiçeğini anlatırken, tasarımda onun güneşe ulaşa anını, dualarının kabulünü ve son olarak kavuştuğu anı ele alarak üç farklı şekilde birbirinden ayrılarak kullanılabilen küpe tasarlanmıştır. Aslında bu bir döngüydü ve sonunda hayatına veda ederek en başa dönmüştü. Gözlerini yummuştu, belki bir gün yeniden doğmayı bekleyecekti.
Estetik görünümüyle ve zehirli sütüyle çocukluğumdan beri beni etkileyen sütleğen, gerdanlık tasarımıma konu olan Anadolu’nun endemik bitkilerinden birsidir. Yıllar boyunca Anadolu’da yaşayan bu bitki merak ve hayranlık uyandırmıştır.Zehirli sütüyle yılan zehrine panzehir olduğuna inanılmış, bazen balık avlamada balıkları uyuştururken kullanılmıştır, bir damlasıyla petrolü ve pisliği suyun yüzeyinden temizleme özelliğine sahiptir. Henüz ilmi keşfedilmemiş bu bitkinin eczacılıkta ve tıpta değişik alanlarda şifa niyeti ile kullanılacağına olan inanç beni de etkilemiştir. Eczacılığın ve tıbbın simgesi olan yılanla benim için bu noktada benzerlik göstermektedir. Sütleğenlerin arasında dolaşan ve nesli tükenmekte olan Anadolu Engereği de sütleğen ile bütünleşerek ZEHR€ isimli gerdanlığın ana temasını oluşturmaktadır. Yine tıpkı sütleğen gibi zehirli salgıya sahip olan yılan yüzyıllardan beri çekinilen ve hatta kutsal sayılan bir canlı olmuştur. Deri değiştirip kendin yenilemesiyle gençliğin sembolize ederken; hekimlerin çalışmalarında yaşam ve ölüm arasındaki doğal ikilemi ifade etmektedir. Bu ikilem ilaçların hem yararlı hem de zararlı olabileceğini
SPONSOR FİRMA: AHLATÇI
110 KUYUMTIME / Mart 2019
ifade etmektedir. Dünya tıp literatüründe Türk tıp tarihinin kurucusu sayılan Prof. -Dr. Süheyl ÜNVER’İN 1937 yılında tıp ambleminde kullandığı iki yılan,1956 yılında Dünya Tıp Birliğinin sembolü olmuştur. Toprağın altında yaşayan yılan, bitkileri ve inanları besleyen toprağın sembolü olmuştur. Yer altında ataların ruhlarıyla bağlantı kurduğuna inanılan yılan, eski çağ insanlarınca kutsal sayılmıştır. Türklerce de sağlık ve mutluluk sembolü olan yılan, Orta Asya’dan Anadolu’ya Antik Yunan’dan Mısır’a pek çok kültürde doğum, yaşam ve ölüm arasında ki metamorfozu sergilemektedir. Sütleğenle yılan arasında ki bu benzerlik ve birliktelik ZEHR€’nin doğmasına sebep olmuştur. Zehr Osmanlıca zehir anlamına gelmektedir. Zehre ise Osmanlıca çiçek, Şukufe anlamına gelmektedir.
SPONSOR FİRMA: İSHAKOĞLU KUYUMCULUK
111
HABER
Ayhan YILMAZ / DÖNÜŞÜM
Elif ÇALIŞKAN / VENUS
Türkiye’de yetişen endemik bitkilerden biri olan Kapadokya Soğanı ile aşkı ve şiirlerin vazgeçilmezi olmuş Karagülün birleşimi tasarım temasının alt yapısını oluşturmuştur. Masalsı şehir olan Kapadokya ve çevresinde yetişen bu muazzam bitkinin yorumlanmasından yararlanılarak tasarımın merkezinde konumlandırılmıştır. Destekleyici bitki olarak da Halfeti’de yetişen siyah renge sahip olan gülün bu eşsiz doğadan koparıldıktan sonra tüm özelliğini kaybederek kırmızıya dönüşüm temasını kullandık. Kapadokya Soğanının dağlarda ve kayalık alanlarda yetişmesine rağmen kaybetmediği mücadeleci ve bir o kadar da kırılgan narin yapısını değişim ve yeni biçime dönüşmeye yenilenme, tekrar var olma felsefesi ile kavramlaştırarak mevcut tasarımı oluşturduk.
Mücevher sadece bir aksesuar değil giyildiğinde bir anlam taşır mottosuyla yola çıkarak bir takıdan daha öte giyilebilen bir ürün tasarlamayı hedefledim. VENUS tasarlanırken asalet ve zerafet kavramlarına önem verildi. Çan çiçeğinin mor rengi ve formu bu kavramları barındırıyordu, çan çiçeği aynı zamanda sonsuz aşkı simgeliyor. Bu anlamı verebilmek için asaletin ve tutkunun rengi olan mor taşı ürünün tam ortasına yerleştirdim ve parçaların kıvrımı bu taşı kavrayarak korumayı simgeliyor. Kadınların zerafetinin omuz takılarıyla daha çok ön plana çıkacağını düşünüyorum aynı zamanda rütbelerin omuzda taşınıyor olması da asaletin göstergesi sayılabilir. Omuzda taşınan bir takı tasarlayarak asaleti vurgu lamayı amaçladım. Ürünün formu oluşturulurken çan çiçeğinin ana formundan ilham alındı. Ürünün ön görünüşü, dekolte bölgesinden omuza oluşturulan kıvrım çan çiçeğinin yan görünüşünden çıkartıldı. Çan çiçeğinin beş taç yaprağa sahip olması ürünün üst görünüşüne yansıdı, ürünün zincir parçasıyla birlikte hem bu görünüş ortaya çıkartıldı hemde zincirin esnekliği ile omuzda taşınan takının daha kolay takılıp çıkartılması hedeflendi.
SPONSOR FİRMA: GELOSIA
Zekiye ŞÜKÜR / POISON Bu yıl 11.si düzenlenecek olan Mücevher Tasarım Yarışması’nın konusu, Anadolu’nun Nadir Endemik Bitkileri olarak belirlenmiştir. Tasarımımın esin kaynağı olan Antalya Çiğdemi Dünya üzerinde sadece Antalya ve çevresinde yetişir, ekim ve aralık aylarında çiçek açar. Çiçekleri beyaz ya da soluk leylak rengindedir. Güz çiğdemi olarakta anılan Antalya Çiğdemi hem ilaç hem de zehir yapımında kullanılabilen “Kolşisin” adı verilen bir madde içermektedir. Poison (zehir) ismini verdiğim bileziğin üretiminde beyaz altın kullanılmıştır.
SPONSOR FİRMA: MELİKE KUYUMCULUK
Hilal KALENDER / BEYAZ BAHÇE Güçlü ve kararlı bir varlığın aynı zamanda ne kadar narin ve temiz kalabileceğinin bir kanıtıdır, kardelen çiçeği. Sabırla ilerler yolunda. Aydınlığa çıktığında ise; kanıtlamış olduğu kuvveti ve yaratıcısının ona vermiş olduğu saf güzelliği seyredilmeye değerdir.
SPONSOR FİRMA: PIANO KUYUMCULUK
PIANO J E W E L L E R Y
112 KUYUMTIME / Mart 2019
SPONSOR FİRMA: MELİKE KUYUMCULUK Mahmut DANIŞAN // AŞKIN KIRMIZISI
Tasarımımda sevgi çiçeğinden ilham aldım. Sevgi çiçeği papatyagiller ailesinden ve yok olma tehlikesi altında olan Türkiye’ye özgü bir türdür. Sadece Ankara Gölbaşı’nın batı kıyısında yetişir. Kolyemi tasarlarken, sevi çiçeğinin yetiştiği Hacı Hasan Köyü’nde hala anlatılan bir aşk hikayesinden ilham aldım. Birbirine aşık olan sevgililer hakkında üzücü bir hikaye. Aralarındaki sınıf farkı yüzünden evlenememişler. Hikayenin sonunda bir araya gelmeden önce tüberkülozdan ölmüşlerdir. Bu yüzden sevgi çiçeğini, bu ölümsüz aşkın sembolü olarak tasarımım için seçtim.
SPONSOR FİRMA: WORK 473
Rumeysa ERŞAN / LATTULIPICE Doğanın sessiz çığlığı ile endemik bitkilerimizi tasarımlarımızla tanıtıyoruz. Ters lale, “hüzün çiçeği”, “ağlayan gelin” isimleriyle de kullanılır. Pek çok efsanelere konu edilmiş, üzerine bir çok şiirler, hikayeler yazılmıştır. Hazreti İsa’nın çarmıha gerilişinde Hazreti Meryem’in gözyaşı olan bu çiçek, Hristiyan dünyasınca kutsal sayılır. İnanç ve efsanelerden yola çıkarak boynu
bükük, ters lale bir kafes içerisine hapsedilmiş olan hüzün çiçeğini simgelemektedir. Doğanın sessiz çığlığıyla ülkemizde endemik bir bitki olan ters laleyi dünya halkına mücevherat ile tanıtarak ismini duyurmak bu tasarımla hedeflenmiştir. İngilize kafes anlamına gelen “lattice” ve lale anlamına gelen Tulip” kelimelerinin birleşmesiyle, tasarım ismini almıştır.
SPONSOR FİRMA: INNOVA KUYUMCULUK
Zeynep YÜKSEKARMAĞAN // HYAKINTHOS Kral Amyklos’unHyakinthos adında çok yakışıklı bir oğlu vardı, Apollon da onun bu güzelliğine hayran olmuştu, kısa sürede genç delikanlı ile Tanrı Apollon çok yakın dost olmuşlardı. Boş zamanlarında Eurotas’ın çiçekli kıyılarında çimenler üzerinde disk atarak birlikte vakit geçirirlerdi. Bir gün gene her zamanki gibi disk atmaya gitmişlerdi. Hyakinthos’a deli gibi aşık olan kelebek kanatlı güzel Zephiros (Batı rüzgarı) onların bu kadar yakın olmalarını çekemiyor adeta kıskançlıktan kuduruyordu. Zephiros gemicilerin en çok sevdiği rüzgar olduğu halde artık görevini yapmıyor, hatta kıskançlığının neden olduğu öfke ile gemileri kayalara bile çarpıyordu. Kıskançlıktan ne yaptığını bilmez bir hale gelmişti. O günde kuvvetli bir esintiyle Apollonun fırlattığı diskin yönünü değiştirdi. Ve disk hızla genç Hyakinthos’un kafasına çarptı. Zavallı delikanlı kafasında kanlar akarak yere yuvarlandı, Apollon bu felaket karşısında deliye dönmüştü. En sevdiği dostunu çok kötü yaralamıştı. Hyakinthos’un yaralarına oğlu Askleipos’un en tesirli ilaçlarından koydurdu ama fayda etmedi zavallı Hyakinthos çok kan kaybetmişti ve oracıkta can verdi. Bunun üzerine Apollon onu her ilkbahar açan sümbül çiçeğine dönüştürdü...
SPONSOR FİRMA: AHLATÇI Ebubekir KAYGUSUZ / AŞKIN ÇİÇEĞİ
Mogan gölünün sol yanında kavuşamayan iki gence içlenen bir çiçeğin öyküsü. Sevgi çiçeği, kırmızı, mor ve pembenin birlikteliğine sahip bir renk cümbüşünün eseri. Göz alıcı güzelliği ile kimsenin bakmaya doyamadığı, bakanın gözünü alamadığı, üzerinde taşıyan kişinin pırıl pırı parıldayacağı güzellik. Aşkın dile geldiği çiçek.
SPONSOR FİRMA: STORKS
113
HABER
Çifte Kumrular Wedding ile Düğün Fotoğrafçılığı Üzerine Röportaj Siz de bizim gibi doğallığa önem veriyor ve yıllardır hayalini kurduğunuz düğününüz için eşsiz kareler ve unutulmaz detayların en tatlı hatıralar ile taçlandırılmasını istiyorsanız Çifte Kumrular Wedding ile tanışmanızın zamanı geldi demektir. Profesyonel Fotoğrafçı evli bir çift olarak Çifte Kumrular Wedding’i kuran Gülnur ve İlyas Mayda, birlikte aile sıcaklığında pozitif enerjilerini yansıttıkları çiftler için çektikleri kareler ile kısa zamanda büyük ilgi gördü. Klasik temaları sevmeyen ve kendilerine özgü çalışma stilleriyle düğün günlerini sade ama en çarpıcı karelerle ortaya çıkaran Çifte Kumrular Wedding, çiftlerle kurduğu samimi ilişkilerle de günün gerginliğini ortadan kaldırıyor. Çifte Kumrular Wedding markaları hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Gülnur ve İlyas Mayda çifti ile çalışmalarını yakından tanımanız için sizleri röportajımızı okumaya davet ediyoruz.
Çifte Kumrular Wedding nasıl doğdu? Farklı ülkeleri ve şehirleri gezerek Portre ve Düğün Fotoğrafçılığı alanında eğitimler alıp ilerleyerek kendimize özgü bir tarz oluşturduk. Türkiye de uzunca bir dönem moda fotoğrafçılığı ve ürün fotoğrafçılığı alanında hizmet vererek ilgi duyduğumuz ve bizi cezbeden şeylerin duygusal ve derin anlamlar taşıması gerektiğini de fark ederek Çifte Kumrular Wedding markamızı da kurmuş olduk. Düğün fotoğrafçısı olarak çektiğimiz her karenin uzun yıllar boyunca o ailenin arşivinde kutsal bir emanet olarak kalacağını bilmek insanı çok heyecanlandırıyor. Düşünsenize çektiğimiz her bir fotoğraf kuşaktan kuşağa bir miras olarak geçecek ve hep değerli kalacak. Bu arada özellikle ismimizi çok beğenenler oluyor. Doğru ismi bulmak 6 ayımızı aldı. O dönemde evli yada bekar tüm arkadaşlarımıza düğün deyince, evlilik deyince, düğün fotoğrafı deyince akıllarına gelen ilk ismi söylemelerini isteyerek büyük bir arşiv yapıp en sonunda Çifte Kumrular ismi altında karar aldık.
Onca konu arasında neden düğün? Düğünler mesleğinize nasıl yön verdi? Uzunca bir süre Moda fotoğrafçılığı ve ürün stillife fotoğrafçılığı alanında uzmanlaşarak yollarımızın kesiştiği İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim ve Fotoğrafçılık bölümü mezunu eşim Gülnur hanım ile birlikte karar alarak bu yola da girmiş olduk.Tarzımız olan minimal ve sade doğal düğün fotoğraf tarzını kabul ettirmek zor olsa da zaman içersinde insanların yaptığımız farklılıkları beğenerek kabul etmeleri bizi çok mutlu ediyor. Şu anda Türkiye de düğün fotoğrafı konusunda öncü olup yeni gelen 114 KUYUMTIME / Mart 2019
fotoğrafçılara yön veriyor olmak bizi mutlu ediyor.
Doğru düğün fotoğrafçısıyla çalışmanın faydaları neler? Düğün günü hayatımızda kurgulayarak yaşadığımız en özel günlerden biri, hayatlarını birleştirmek üzere karar veren çiftlerimiz genellikle en ince detayına kadar titizlikle çalışıp harika bir kutlama hazırlarlar. Bu gün elbette hatıralarımızda en güzel biçimiyle sonsuza kadar yer alacaktır fakat zaman içersinde en ince ayrıntısına kadar hatıralarımızı canlı tutmak adına Fotoğraf ve Film`e ihtiyaç duyarız. İşte bu anda ortaya düğün fotoğrafçınızın başarısı çıkar. Doğru fotoğrafçıyı seçerken öncelikli olarak yapmanız gereken fotoğraflarını incelediğiniz meslektaşımın tarzının sizin ruhunuzdakini yansıtıp yansıtmadığınıza karar vermenizdir. Her fotoğrafçının farklı çalışma tarzı vardır. Kendiniz için doğru olan fotoğrafçıya karar verdiyseniz düğün sonrasında elinize aldığınız her kareden sizde tatmin olacaksınız demektir.
Bir çekim gününüz nasıl geçiyor? Hazırlık ve planlama aşamasında neler yapıyorsunuz? Çok yoğun. Sabah çiftlerimizle birlikte hazırlık sürecinde güne birlikte başlayıp tüm gün yanlarında oluyoruz. Ve ertesi gün bir başka çiftimizle aynı şeyleri yeniden yaptığımızı düşünün. Gün genelde sabah erken saatlerde çiftimizin düğününü yapacağı mekanda hazırlık anlarıyla başlıyor. Özellikle gelinlerimizin hazırlık süreçleri bir 4-5 saat kadar sürebiliyor. Sonrasında çiftimizle 1 saat kadar başbaşa bir çekim gerçekleştiriyoruz. Bu süreçte tavan yapan heyecan biraz da olsa yatışmış oluyor. Kokteyl öncesi çiftlerimizin aileleriyle olan fotoğraf çekimlerini unutmuyoruz. Sonrasında kokteyl. Çiftlerimiz için soluklanma bizim için detayları alma vakti oluyor ve en nihayetinde misafirler nikah yerine buyur ediliyor. Asıl heyecan burada başlıyor. Son dakikalar ve biz her anı yakalamak adına tüm algılarımız açık ve tetikteyiz. Nikah sonrası ilk dans.. Bu an bizim en sevdiğimiz anlardan. Sahnede 15 saniye sonra çiftlerimizin çoğu onlarca gözün kendilerine baktığını unutup anın büyüsüne kapılıp birlikte zaman içersinde akıyorlar adeta. Çoğu zaman bizde adımlarına uzaktan eşlik edip etraflarında dönüyor ve dans anlarını farklı açılardan yakalamaya çalışıyoruz ve sonrasında pistte herkesin eğlendiği, dans ettiği rengarenk kareler. Herkes hareket ve neşe dolu. En nihayetinde pastanın kesilme anı ile gün neredeyse bitmiş oluyor. Tabi after-party yapacaklar için aslında gün daha yeni başlıyor.
Çiftlerin son zamanlarda en önem verdikleri nokta doğal fotoğraflar. Çekimin rahat geçmesi için neler yapıyorsunuz? Bu heyecanlı günde insanları sakinleştirmek zor olmalı? Evet, kesinlikle sonunda doğal fotoğrafların öneminin anlaşılmış olması özellikle bizi çok mutlu ediyor. Bu işe
başladığımız ilk yıllarda bunu kabul ettirmenin çok güç olacağını görmüştük ama şu anda talebin bu olması en doğru olanı. Çünkü hikaye oluşturmak bizim görevimiz ve kimse yapay bir hikaye istemez albümünde ve gerçek hikayeler, en gerçek, en doğal hallerde ortaya çıkar. Öncelikli olarak çiftlerimizle aylar öncesinden tanışmış ve bir kaç kez bir araya gelerek birbirimizi tanıma sürecini atlatmış olmamız rahat olmalarının anahtarı. Ayrıca son zamanlarda popüler hale getirdiğimiz “Save The Date” tarzı çekimlerimizle çiftlerimizin fotoğraf çekim tarzımızı da anlamalarını kolaylaştırıyor. O gün bizi ilk kez gören kişiler konusunda ise vücut dili önemli. Sürekli gülümseyen bir yüz görmeleri rahatlamalarına yardımcı oluyor. İlk 30 dakika sizi her görüşlerinde poz verme ihtiyacı duysalar da zaman içersinde sizin varlığınıza adapte olup size dikkat etmemeye başlıyorlar ve bizim asıl işimiz o anda başlıyor. Sessiz adımlarla insanların arasında dans eder gibi süzülebilmek önemli. Ayrıca önünüzdekini çekerken kulağınızın arkanızda olanları takip ediyor olması şart. Her an kaçırmamak isteyeceğiniz bir an geliyor olabilir ve bunu tahmin edebilmek doğru bir düğün fotoğrafçısının geliştirmesi gereken yeteneklerinden.
Save The Date konseptini bize biraz daha detaylı anlatabilir misiniz? Yurtdışında yıllardır trend olan bir çekim tarzı aslında. İnsanların evlilik tarihlerini hatırda kalıcı bir şekilde hatırlatmak adına üzerlerinde tarihlerinde bulunduğu fotoğraflar çekilip bu fotoğraflar instagram ve facebook gibi sosyal medya platformlarında paylaşılarak davetiyelerde de kullanılabiliyor. Ayrıca bugün çektiğimiz fotoğraflar sayesinde çiftimiz bizim çalışma tarzımızı anlamış biz de onların yaklaşımlarını çözmüş oluyoruz. Ayrıca bu çekimleri arzu ederlerse düğün mekanlarını süslemede kullanabiliyorlar, yada düğün mekanlarının girişinde bu fotoğraflardan bizler canvas tablo baskı alıp ufak bir sergi oluşturabiliyoruz. Gelen misafirleri bu fotoğraflar karşılıyor. Çok güzel oluyor. O gün çekimlerini yaptığımız klip çalışmalarını da Mekanda bir perde de davetlilere izleterek görsel bir şov yaşatılmış oluyor. Genelde bu çekimleri doğal ve sahil kenarı yerlerde tercih ediyoruz.
Çekimlerin konseptini tamamen kişilere mi bırakıyorsunuz yoksa sizin de yönlendirmeniz oluyor mu? Genellikle çiftlerimiz ile ortak karar veriyoruz. Tam gün hikaye çekimlerinde konseptler ortama ve organizasyona göre değişebiliyor. Saatlik çekimlerde ise tamamen iletişime göre hareket ediyoruz kimi çiftimiz kapalı bir mekan istiyorken, kimi orman, kimi sahil, kimi tarihi eski yapıları tercih edebiliyor. Onlar her seferinde bize her konuda güvendiklerini belirtip
aradan çekiliyorlar. Bu sözü duyduktan sonra zaten biz 1 kat daha fazla sorumlulukla tüm enerjimizi en iyi hizmeti verebilmek adına o güne odaklanıyoruz.
2019 yılında düğün fotoğraflarında hangi konseptler ön planda olacak? Açıkçası düğün fotoğrafında bu yıl bu trend demek zor. Herkesin tarzı farklı. Fakat biz bu yıl eskiye nazaran daha fazla minimal ve sade bir tarzda çalışmayı ümit ediyoruz. Detaylara bu yıl daha farklı açılardan yaklaşacağız.Çiftlerimizin hoşuna gideceğini ümit ediyoruz. Ve yaptığımız düğün filmleri konusunda bu yıl biraz daha iddialı olup havadan drone çekimleri ve yerden de stabilizer sistemler ile tarzımızı koruyarak çekimlerimize devam etmeyi planlıyoruz.
Başınızdan geçen güzel bir hikayeyi bizimle paylaşır mısınız? Şehir dışında bulunan bir gelinimiz nişanlısına uzun süredir instagram sayfamızı takip ettiğini ve çalışmalarımızı beğendiği için Çiftekumrular Wedding ile çekimlerini gerçekleştirmek istediğini belirtiyor İstanbulda yaşayan nişanlısı ise Bizim Sultanahmet te bulunan ofisimizin uzak olduğunu söyleyerek yakınlarda bir yer araştırayım diyor ve arkadaş çevresine ve eş dost ahbap kimden fikir alsa Çifte Kumrular Wedding ismiyle daha çok karşılaştığını söylüyor ve çekimlerini gerçekleştirmek için bizimle iletişime geçiyorlar. Çekim günü harika fotoğraflar ile eğlenceli bir gün geçmişti. Sonrasında çiftimizin tavsiyesi ile birçok arkadaşlarınında düğün çekimlerini gerçekleştirme fırsatı bulmuştuk.
Ünlü isimlerle çalıştınız mı? Son zamanlarda Eski Kültür Bakanımız Fikri Sağlar’ın oğlu Yankı Sağları’ın nişanını çekme fırsatı yakaladık. İlk bizi aradığında çok sevinmiştik. İlk buluşmamızda bir çok fotoğrafçıdan farklı bir çalışma tarzımızın bulunduğunu ve çok beğendiğini belirtmiş ve nişan günü için bizi talep etmişti. Fotoğraflar o hafta gazete ve dergilerin içerik fotoğraflarıydı.
Düğün günlerinde kusursuz görünmeleri için gelinlere verebileceğiniz tüyolar? Hazırlık anları için kendilerine özel açık renk bir elbise seçmelerini tavsiye ederim. Biz gelmeden önce hafif bir makyaj yapmaları yerinde olabilir. Tüm gün yüksek topuklu ayakkabı üzerinde kalmamak için yanlarında muhakkak rahat bir ayakkabı bulundurmaları iyi olacaktır. Asla stres yapmayın , o gün sizin gününüz...
Düğün paketleriniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz? Standart paketlerimizin yanında çiftlerimize özel hazırladığımız paketlerimiz bulunmakta. Fiyatlarımız bu seçilen paketlere ve talep edilenlere göre değişiklik göstermekte.
Sizinle çalışmak isteyenler Çifte Kumrular Wedding’e nasıl ulaşabilirler? Biz tüm çiftlerimizin sesini duymaktan yanayız. Öncelikli olarak bizlere 0537 600 41 04 nolu telefondan ulaşabilirler. www.ciftekumrularwedding.com Web sitemizi ziyaret edebilirler. E-mail yazmak isteyen çiftlerimiz ise info@ciftekumrularwedding.com adresini kullanabilirler. Ayıca bizi @ciftekumrularwedding kullanıcı adı ile instagram`dan takip edebilirler. Ve Sultanahmet te bulunan ofisimizi ziyaret edebilirler. 115
HABER
116 KUYUMTIME / Mart 2019