Mir kuzey 404 sayi

Page 1

Tüm Türkiye’ye Nabi Poyraz “Bu 3-5 Ağacın Kesilme Olayı Değil” Son Yolculuğuna Örnek Olsun! DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ordu’da Konuştu:

şadiye Caddesi’ne yürümek üzere harekete geçince, meydanda olayları izleyen komiser Yalçın Algan grubun lideri Hasret Yılmaz ile bir diyalog yaşadı. Sayfa 5’te

Uğurlandı

www.gazetekuzey.com

Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda eylem yapan üniversite öğrencilerinin ve Türkiye Gençlik Birliği üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup meydandan Re-

DSP Genel Başkanı Masum Türker, partisinin Ordu’daki Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Gezi Parkı’nda yaşanan olaylara değindi. Türker, yaptığı konuşmada, Taksim’deki yaşanan olayların nedeninin basit üç beş ağacın kesilmesi olmadığını, vatandaşların artık Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın kabadayı tavırlarının halkı canından bezdirdiğini, çözüm sürecinde vatandaşları dinlemek için gönderilen Akil İnsanlar, TC yazısının kurumlardan kaldırılması, alkol düzenlemesi, İstanbul’a yapılacak köprünün adının Yavuz Sultan Selim konulması ve Taksim Gezi Park’ında eylem yapan vatandaşlara polisin sert müdahalesi ile halkın galeyana geldiğini savundu. Sayfa 5’te

FATSA’DAN KARADENİZ’E 03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

YIL: 2

SAYI:404

FİYAT: 50 Krş.

“Kendileri İçin Kurultay Yaptılar,

TBMM’de 4 dönem üst üste Anavatan Partisi’nden milletvekili seçilen Ordu eski milletvekili Nabi Poyraz, tatilini geçirdiği Aydın’da hayatını kaybetti. Ordu Merkez Orta Camiinde kılınan öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Türk bayrağına sarılı tabutu omuzlarda cenaze arabasına taşındı. Nabi Poyraz doğum yeri olan Ulubey’in Şıhlar Köyü’nde toprağa veSayfa 5’te rildi.

Siyasi Rant Peşinde Koştular”

ÖZE

HAB

L

ER

“Bu kurultaylara katılan 10 kişinin 8’i kurultayı siyasi basamak olarak kullanıp bir milletvekili olmak, siyasi istikbal kazanmak peşindeydi. Politik beklenti içerisine girdiler. 2. ve 3. Kurultayları yapanlar kurultayı çok iyi özümseyemediler. ”

“Aynı Adamlar Aynı Şeyleri Konuşuyordu”

“Amaç Hizmet Etmek Değildi...”

Son günlerde Fatsa kamuoyunda gündeme gelen Fatsa kurultayının neden yapılamadığıyla ve başarılı olup olmadığıyla ilgili açıklama yaparak, yenilikten uzak olunduğu için kurultayların başarıya ulaşmadığını söyleyen Prof. Dr. Oktay Güvemli: “Bir faaliyetin çekici olması için yeni bir şey yapmak lazım. Gelelim, konuşalım, gidelim mantığıyla bu işler yürümez. Cezp edecek bir şeyler yapılması lazım. İlçeler arası futbol turnuvası bile yapılabilirdi. Değişik bir şey yapın yahu. Herkes toplanıyor, aynı adamlar aynı şeyleri konuşup gidiyorlar. Bundan hem insanlar bıkar, hem de bir faydası olmaz” dedi.

Kurultaylara katılan insanların birçoğunun siyasi rant peşinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oktay Güvemli: “Kurultay nedir, neden yapılır, nasıl çıta yükseltilir diye düşünmediler. Kendileri için kurultay yaptılar. Siyasi rant elde etmeye çalıştılar. Hatta çoğu siyasi partilerden aday oldular. Bazı isimler siyasi rant peşinde oldular. Tabii ki insanlar istikballerini istedikleri gibi düşünebilirler ama bir yandan da kurultayı özümseyerek, ne yapılıra gitmeleri de gerekirdi. Kurultaylardan güzel işler çıkarabilirlerdi. Ne oldu; sonuç ortada. Amaç hizmet etmek, iyi işler Sayfa 3’te üretmek değildi.

Fatsa’da Öğrenciler Öncülük Etti “Ben AK Parti Fatsa Teşkilatının

Kurucu Üyesiyim”

Sayfa 3’te

“Gelecek Nesillere Yakışan Bir Dünya Bırakalım”

AK Parti Aday Adayı olduğunu açıklayarak kamuoyunda büyük yankı bulan Ahmet Müezzinoğlu, AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen’in kendisine yönelik yaptığı açıklamaya ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Müezzinoğlu açıkla-

masında, “Başta AK Parti İlçe başkanı olmak üzere tüm Ak Parti mensubu arkadaşlarımdan olayın yanlış yerlere çekilmesine fırsat vermemelerini istirham ediyorum. Aslında beni rakip değil bir fırsat olarak algılasınlar” dedi. Sayfa 4’te

“Halkımızı Mağdur Ediyorlar” Sayfa 8’de

Kitap Okudular, Ödülü Hak Ettiler

Sayfa 2’de

Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa İlçe başkanı Doğan Çelebi, arazi emlak değerlerinin hesaplanmasında geçmiş yıllarda yapılan yanlış değerlendirme sonucunda vatandaşların mağdur edildiğini ve buda yetmiyormuş gibi yeni emlak değeri hesaplanırken yüzde 25 oranında artış yapıldığını açıkladı. Çelebi, Ordu İl genelinde ki asgari emlak değerleri ile ilgili şu açıklamayı yaptı; “Belediye sınırları dışında

olan arazilerde İl, Arazi, Asgari, Değer, Takdir Komisyonunca, Belediye sınırları içerisinde Belediyelerin oluşturduğu Asgari, Emlak, Beyan Tespiti Takdir Komisyonlarınca dört yılda bir yeniden tespit edilen asgari beyan değerlerinin tespiti sırasında Ordu İl Takdir Komisyonunca 2010 ila 2013 yılları için tespit edilen arazi asgari beyan değerlerinin hesaplanmasında çok büyük rakamsal hata yapıldığı anlaşılmaktadır. Sayfa 6’da

“Tadilatın Bitiminde Gerekli Açıklamayı Yapacağım”

Başkan Anlayan, Kültür Sarayı’nın uzun süredir tadilatı devam eden kafeteryasının kısmen faaliyete geçmesi, ancak henüz tamamlanmamış olması yönündeki sorularımıza karşılık ise; “Tadilatların bitiminde gerekli açıklamayı yapacağım” yanıtını verdi. Anlayan kafeterya haricinde henüz tadilat halinde bulunan bazı eksikler konusunda da görevlilere uyarılarda bulundu. Sayfa 3’te

“Çok Kıt Kaynaklarla Çok Büyük İşler Yaptı”

Ordu İş-Kur Müdürü Mehmet Döktür, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş’ı makamında ziyaret ederek veda etti. Bu ay içerisinde emekliliğe ayrılacak olan Müdür Döktür, “Fatsa için çok değerli ve faydalı bir Başkan olduğunuz için memnum” dedi. Sayfa 3’te


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

2

Kitap Okudular, Ödülü Hak Ettiler

Sağlık İdrar Yolu Taşı Erkekleri Tehdit Ediyor! Aşırı tuz tüketimi ve fast-food yiyecekler taş oluşumunu tetikliyor. Kadınlara oranla erkeklerde 2-3 kat daha fazla görülen idrar yolu taş hastalığı, tekrar edebiliyor. Böbrekten başlayarak idrarın atıldığı son noktaya kadar, üriner (idrarın vücut dışına atılmasını sağlayan kanal) sistemin herhangi bir yerinde taş oluşması, idrar yolu taş hastalığı olarak tanımlanıyor. Hastalık, erken çocukluk döneminden başlamak üzere her yaş gurubunda görülebiliyor. Dayanması zor ağrılar yaşatan taşlar kadınlara oranla erkeklerde daha sık rastlanıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Ana Bilim Dalı’ndan Doç Dr. Bülent Önal, idrar yolu taş hastalığının tekrar edebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekiyor. Doç. Dr. Bülent Önal, “Hastalık, özellikle çocukluk çağında görüldüğünde altta yatan metabolik bir bozukluk olma olasılığı yüksektir ve tekrar etme olasılığı yaklaşık %50-60 oranındadır. Bir insanın böbreğinde ya da idrar yollarında herhangi bir zamanda bir defa taş oluşmuş ise aynı yıl içinde yeniden taş oluşma ihtimali %10, beş yıl içinde yeniden taş oluşma ihtimali ise %50‘dir. Bir defa taş oluşmuş ise (bu taşı düşürmüş olsanız bile) bunun tekrar edebileceği unutulmamalı ve periyodik olarak gerçekleştirilecek kontroller ile hastalık takip edilmelidir” dedi İdrar yolu taş hastalığı, erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla olmak üzere tüm dünya ülkelerinde ve tüm iklim koşullarında ortaya çıkabiliyor. Doç. Önal, risk altındakileri hakkında şunları söyledi: Sıcak ve fazla güneş alan coğrafik bölgelerde yaşayanlarda (özellikle ülkemizin güney ve güneydoğu bölgesinde yaşayanlarda), Doğuştan böbrek ya da idrar kanalında anatomik bozukluğu olanlarda, Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu geçirenlerde, Tek tip diyetle beslenenlerde (protein ve tuzdan zengin diyet), Çeşitli ameliyatlar ya da iltihaplar sonrası idrar yollarının herhangi bir bölgesinde darlık gelişen hastalarda, Ailesinde ve/veya yakın akrabalarında taş hastalığı olanlarda (%25 risk vardır), Uzun süreli yatağa bağımlı kalan hastalarda, Masa başı çalışanlarda, Çeşitli ortopedik vücut bozukluklarına bağlı hareket kısıtlılığı olanlarda, idrar yolunu daraltacak şekilde prostat büyümesi olanlarda, Aşırı terleyen ve yeterli sıvı alamayan ya da yeterli idrar çıkaramayan hastalarda, Çeşitli vücut metabolizmasını ilgilendiren hastalıkları olanlarda, Uzun süreli, çeşitli ilaç kullananlarda, çeşitli hormon bozukluklarında (aşırı parathormon düzeyine sahip hastalar gibi), vitamin D metabolizma bozukluğu olanlarda, Çeşitli iyonların idrarla aşırı atılımı saptanan hastalarda (kalsiyum, ürik asit gibi), çeşitli sistemik hastalıkların tedavi yada takipleri sırasında (gut ya da AIDS hastalığı gibi), Doç. Dr. Bülent Önal, aşırı tuz tüketimi ve fast-food yiyeceklerin taş oluşumunu tetiklediğini belirtti ve şu bilgileri verdi: “Aşırı tuzlu yiyenlerde, her yemekte elinden tuzluğu düşürmeyenlerde, hazır çorbalarda, hazır sebzelerde, fast food olarak bilinen ayaküstü atıştırma tarzında yenilen yiyeceklerde, ya da aşırı tuzdan zengin içeceklerle beslenenlerde, oksalat, kola, ıspanak, pancar, kakao tozu, çikolata, yeşil yapraklı bitkiler, çerez ürünleri (özellikle fıstık), koyu çay, aşırı çay ve aşırı kahve alışkanlığı olanlarda, karbonhidrat, aşırı un ve unlu mamulleri tüketenlerde taş hastalığı oluşumu çok daha kolay oluşabiliyor. Yetersiz sıvı tüketimi de hastalığı tetikleyen diğer nedenlerden biri. Günlük sıvı alımı 1-1,5 litrenin altında olanlarda taş daha sık oluşabiliyor. Portakal, limon, mandalina gibi turunçgilleri az tüketenlerde ya da hiç tüketmeyenlerde taş daha kolay meydana gelebiliyor. Bu ürünlerin içlerinde bulunan “sitrat” isimli madde, taş oluşumunu azaltır. Buna karşın yapılan çalışmalar gösteriyor ki; greyfurt suyunu aşırı tüketenlerde de taş oluşma riski artıyor. Aşırı derecede güneş ışınlarına maruz kalma durumu da idrarda kristallerin oluşmasına zemin hazırlayabiliyor.”

www.gazetekuzey.com

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller

Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller

İnternet Editörü Çiğdem Akyol

Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş Haber Merkezi Engin Yaran Resul Koşar Taner Şen Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü

Sayfa Editörü Emrah Çoşkun

Reklam Erkan Kaş

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan

Grafiker İlkay Yeşiller

Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com

Dağıtım Şah Medya Ajans

Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

Büyük İslam İlmihali Türkiye Geneli Ödüllü Kitap Okuma Yarışması’nın Fatsa’da ki ödül töreni Fatsa Çevre Eğitim Kültür Spor ve İzcilik Kulübü Derneği’nin (Sevgi Derneği) organizasyonunda Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleşti. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Belediye Başkan Vekili Bülent Yücetepe, dernek üyeleri, kurs öğretmenleri ve kurs öğrencilerinin katılımıyla, ödüller sahiplerine takdim edildi. 18 yaş altı ve üstü olarak iki kategoriden oluşan yarışmada, dizüstü bilgisayar, notebook, tablet bilgisayar, çeyrek altın, başarı belgeleri, Kuran-ı Kerim Meali şeklinde ödüller yer alıyordu. Programın açılış konuşması-

nı yapan Sevgi Derneği Başkan Yardımcısı Recep Ali Arslan; “Bizi Fatsa’mızda Sevgi Derneği olarak biliyorsunuz. Yıllarca bu isim altında faaliyet verdik. İsminde değişiklik yaptık. Fatsa Çevre Eğitim Kültür Spor ve İzcilik Kulübü Derneği olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz” dedi. Arslan; “Değerli misafirler Ufka Yolculuk Kültür Yarışmaları kapsamında Zinde Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü ve Ankara Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü’nün Türkiye genelinde yapmış olduğu ilmihal yarışmasını bölgemizde derneğimiz organize etmiştir. Korgan, Kumru ve Fatsa’mızda bizlere destek veren kardeşlerimize çok teşekkür ediyoruz. Neden ilmihal yarışması düzenlendiğini hepimiz biliyoruz. Ama kısa ve öz bir şekilde söylemek

gerekirse, dinimizin emir, yasak ve öğütlerini yaşarken hayatımıza aktarabilmek içindir” şeklinde konuştu.

Ordu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali’nin dokuzuncusu Ordu Belediyesi ve TOBAV işbirliği ile 27 Mayıs- 2 Haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Dün gerçekleştirilen son etkinliklerin ardından Ordu’da misafir olan yerli ve yabancı ekiplerin geri dönüşleri de başladı. Salonları dolduran her yaştan tiyatro sever, alkışlarla sanatçılara destek verirken, birçok izleyici de ilk kez yabancı bir tiyatro ekibini izleme-

nin ayrıcalığını yaşadı. Geleneksel hale gelen festivalin, bilindiği gibi ülkeler arasında kültür alışverişinin sağlanmasının yanı sıra, kentimizin turizm alanında gelişmesine de katkıda bulunduğunu söyleyen Ordu Belediyesi Tiyatro Müdürü Uğur Arslan,”Bu açıdan bakıldığında Ordu kenti; kültürel alt yapısıyla, geçmiş tarihi özellikleriyle ve coğrafyasının eşsiz güzellikleriyle kentimize gelen tüm yerli ve ya-

bancı turistler için hizmet verebilecek yapıdadır. Bu özelliklerin tanınması ve tanıtılması amacına dolaylı olarak hizmet eden festival, kent turizmine önemli değer katan bir etkinlik olarak görülmektedir. Her yıl olduğu gibi; sahip çıktığınız ve önemsediğiniz festivalimizin başarıyla geçtiğini düşünüyorum” dedi. Bu yıl festivale ABD, Bulgaristan, Fransa, Polonya, Mısır, İtalya, Venezuella, İspanya, Şili ve

/ Fatma CANLI

“Bu Ödüller Semboliktir” 18 yaş altı kategoride 1. olan yarışmacının ödülünü veren Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ise yapmış olduğu konuşmada, “Değerli misafirler, kıymetli konuklar öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sevgi Derneğimizin çok değerli ekibini kutluyorum. Kurulduğu günden buyana çok güzel faaliyetlerde bulunuyorlar. Bu işi Allah için yapıyorlar. Bu yarışma onlardan sadece bir tanesi ve hayırlara vesile olacak bir yarışma. Bu yarışma kapsamında ödülleri verilenler var. Fakat Rabbim her birine kat kat ödüller versin, mükâfatlandırsın inşallah. Yoksa

bu ödüller semboliktir. Yarışmaya katılan tüm kardeşlerimizi kutluyorum. Ufacık da olsa bu yolda emek veren herkesi kutluyorum. Allah hepsinin yardımcısı olsun. Burada sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. 160 Yarışmacı Arasında Fatsa’yı Temsil Etti Türkiye genelinde yapılan bu yarışmaya katılan 160 görme engelli arasından Fatsa’dan da katılan bir engelli yarışmacı vardı. Erol Gümüş, çeyrek altın ödülünü almaya tek hak kazanan yarışmacı oldu. Program; İlmihal tanıtım filmi, sevgi derneği etkinlikleri slâyt gösterisi, tanıtım filmi ve ödül töreni etkinliklerinin ardından sona erdi.

Tiyatro Festivali Sona Erdi

Hollanda’dan tiyatro ekiplerinin yanında, yurt içinde de Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu, Adana Devlet Tiyatrosu, Anatole Sahne Sanatları, Erzurum Devlet Tiyatrosu, İstanbul Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, İzmir TOBAV Gençlik Tiyatrosu, Mask-Kara Tiyatrosu, Pikonun Evi Gezici Kukla Tiyatrosu, Terakki Oyuncuları sahneledikleri oyunlarıyla Ordu kültür ve sanatına renk kattılar.


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

“Kendileri İçin Kurultay Yaptılar,

Siyasi Rant Peşinde Koştular”

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

İlk Fatsa Kurultayına başkanlık yapan ve kurultayın başlamasında büyük emekleri geçen Prof. Dr. Oktay Güvemli, kurultayların devam etmemesinin en büyük nedeninin yeni bir fikir ortaya atılmaması ve kurultayların siyasi basamak olarak kullanılmaya çalışması olduğunu kaydetti. 1998 yılında kendi başkanlığında kurulan Muhasebe ve Finansman Derneği ile birlikte gerçekleştirdiği her projeyle adından dünya çapında söz ettiren ve muhasebe tarihi ilgili eserleriyle Avrupa’dan ve dünyadan birçok ödül alan Prof. Dr. Oktay Güvemli, yenilik ve samimiyetin olmadığı bir yerde başarıya ulaşılamayacağını söyledi. Son günlerde Fatsa kamu-

oyunda gündeme gelen Fatsa kurultayının neden yapılamadığıyla ve başarılı olup olmadığıyla ilgili açıklama yaparak, yenilikten uzak olunduğu için kurultayların başarıya ulaşmadığını söyleyen Güvemli: “Bir faaliyetin çekici olması için yeni bir şey yapmak lazım. Ben bir kez kurultaya başkanlık ettim. 2. Yıl konferans yapılmadan Mayıs ayında dedim ki, 2 tane yenilik gerekiyor. Birincisi bir sanayi fuarı açılacak ve Fatsa ile çevresindeki 7 ilçede üretilen her şey bu fuarda sergilenecek. Bunu yaparsak kapasitemizin ne olacağını görebiliriz. İkinci olarak da önümüzdeki 10 – 15 yılın özelliği turizm olacak dedim. Bunu da şöyle yapacağız; Finlandiya’dan uçak kalkacak, Samsun Çarşamba Havalimanına gelecek, biz de o insanları otobüsle alacağız,

yaylalarımıza götüreceğiz, ilçelerimizdeki turizm bölgelerine götüreceğiz. Cumartesi sabahı bu insanları gezdirmeye başlayacağız, Pazar akşamı havalimanından uçağa bindireceğiz. İnsanlar akşam yine evlerinde olacak. Bunun için de turizmi gelişmiş batı ülkelerinden turizm bilim adamı getirelim. O bize neler yapılabileceğini anlatsın. Öğrenelim ve bilinçli yola çıkalım. O zamanlarda Antalya’da 155 tane turizm acentesi varken, Ordu ilinin tamamında toplam 2 acente vardı. Bu iki yenilikle birlikte hem sanayide hem turizmde önümüzü açabilirsek, ben bir tane daha yaparım dedim. Eğer bir yıl önceki kurultayı yenilik yapmadan aşamazsak, tekrar etmenin anlamı kalmaz. Daha sonra 5 yıllık bir program yapalım, her yıl ne yenilik yapacağız belirleyelim istedim. Hastalık da tam bu noktada, yenilik yok. Gelelim, konuşalım, gidelim mantığıyla bu işler yürümez. Cezp edecek bir şeyler yapılması lazım. İlçeler arası futbol turnuvası bile yapılabilirdi. Değişik bir şey yapın yahu. Herkes toplanıyor, aynı adamlar aynı şeyleri konuşup gidiyorlar. Bundan hem insanlar bıkar, hem de bir faydası olmaz” dedi. “Siyasi Basamak Olarak Gördüler” Kurultaylara katılan insanların birçoğunun siyasi rant peşinde olduğunu ifade eden Güvemli:

“Bu kurultaylara katılan 10 kişinin 8’i kurultayı siyasi basamak olarak kullanıp bir milletvekili olmak, siyasi istikbal kazanmak peşindeydi. Politik beklenti içerisine girdiler. 2. ve 3. Kurultayları yapanlar kurultayı çok iyi özümseyemediler. Kurultay nedir, neden yapılır, nasıl çıta yükseltilir diye düşünmediler. Kendileri için kurultay yaptılar. Siyasi rant elde etmeye çalıştılar. Hatta çoğu siyasi partilerden aday oldular. Bazı isimler siyasi rant peşinde oldular. Tabii ki insanlar istikballerini istedikleri gibi düşünebilirler ama bir yandan da kurultayı özümseyerek, ne yapılıra gitmeleri de gerekirdi. Kurultaylardan güzel işler çıkarabilirlerdi. Ne oldu; sonuç ortada. Ben ilk kurultayda Fatsa Limanı’nın dip haritasını getirmiştim. Limandan adaya kadar olan kısmın haritasını yetkililerinden alıp getirdim. Bunu da sonraki kurultaylarda ada gündeme gelsin ve ada için ne yapılabilir, nasıl değerlendirilir bir proje oluşsun istedim ama amaç başka olunca sonuç alınamadı. Ben ilk kurultaya başkanlık ettim, ikinci kurultaya da geldim, ortama baktım. Samimiyet göremedim, hatta konuşma yapmamı istediler ama yapmadım. Çünkü amaç hizmet etmek, iyi işler üretmek değildi. Daha sonraki kurultaylara da bir şey yapabileceklerine inanmadığım için gelmedim ve ilgilenmedim” diye konuştu.

“Tadilatın Bitiminde Gerekli Açıklamayı Yapacağım” Sergisi. Pazartesi günü Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş hemşerimiz ve Sayın İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin Beyler Ordu’yu ziyaret edecekler. Dolayısıyla Fatsa’ya da ziyarette bulunacaklar. O program çerçevesinde Fatsa Belediyesi’ne ziyaretlerinden sonra Kültür Sarayı’nda bu serginin açılışı olacak. İnşallah onların katılımıyla güzel bir açılış yapacağız. Hat sanatının Fatsa’mızda icra edildiğine şahit olacaklar. Herkesi davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

/ Fatma CANLI

Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda yapılacak olan bazı programların hazırlıklarını kontrol etti. Bünyesinde 20 gönüllü kursiyerin bulunduğu ‘Hatta Gönül Verenler’ isimli kursun Hat Sanatları Sergisi’ni gezen Başkan Anlayan, kursun öğretmeni Ayşe Yılmaz’dan sergi hakkında bilgi aldı. Anlayan, kursiyerlere eserlerini çok beğendiğini ve muhakkak bir açılışı olması gerektiğini, böylelikle eserleri daha fazla kişinin

görmesinin sağlanabileceğini uygun görerek, sergiye iyi hazırlanmalarını söyledi. Serginin açılışı 3 Haziran 2013 Pazartesi günü(bugün) yapılacak. Açılışa Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in de katılacak. Serginin hazırlıklarını gezdiği sırada gazetemize bir açıklama yapan Başkan Anlayan; “Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda yapılan etkinlikler yoğun bir şekilde devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de şu an hazırlıkları yapılan Hat Sanatları

“Tadilat Sürüyor” Başkan Anlayan, Kültür Sarayı’nın uzun süredir tadilatı devam eden kafeteryasının kısmen faaliyete geçmesi, ancak henüz tamamlanmamış olması yönündeki sorularımıza karşılık ise; “Tadilatların bitiminde gerekli açıklamayı yapacağım” yanıtını verdi. Anlayan kafeterya haricinde henüz tadilat halinde bulunan bazı eksikler konusunda da görevlilere uyarılarda bulundu. “76 Eser Hazırlanıyor” Sergiyi hazırlayan kursun öğ-

retmeni Ayşe Yılmaz eserlerle ilgili yaptığı açıklamada; “Toplam 76 eserimiz sergiye hazırlanıyor. Bunların içerisinde 6 adet Peygamber Efendimizin tasviri olan Hilye-i Şerif, 1 adet Allah’ın 99 isminin yazılı olduğu eser esma-ül Hüsna bulunmakta. Lale tasavvufta Allah’ı anlatır, o yüzden lale üslubuyla yapılmış bir eserimiz ve şahsıma ait olan 6 adet orijinal hat eseri yer alıyor. Fatsa’da 3 yıldır bu eserlere çalışıyoruz. Kursiyerlerimiz arasında 3 yıldır bizimle olanlar da, aramıza yeni katılanlar da var. Bu sergide onların toplu çalışmalarını görüyor olacaksınız. Eserlerimizin bulunduğu yeri nurlandıran, huzur veren eserler olduğunu düşünüyorum. Bizler asla birer Hattat değiliz. Mevcut olan hat eserlerini ipek organize kumaş üzerine geçirdiğimiz bir boyama tekniğiyle eserlerimiz ortaya çıkıyor. Bugün sergimizin hazırlıklarına şahit olan Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, eserlerimizi çok beğendiğini ve açılışı olması gerektiğini belirtti. Bu teveccüh bizi heyecanlandırdı” dedi.

“Çok Kıt Kaynaklarla Çok Büyük İşler Yaptı”

/ Hamdi BÜKLÜ

Ordu İş-Kur Müdürü Mehmet Döktür, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş’ı makamında ziyaret ederek veda etti. Bu ay içerisinde emekliliğe ayrılacak olan Müdür Döktür, “Fatsa için çok değerli ve faydalı bir Başkan olduğunuz için memnum” dedi. Ziyaret kapsamında bir konuşma yapan Mehmet Döktür, “İş-Kur Müdürlüğünden haziran ayı içerisinde emekli olacağımdan dolayı Ticaret Oda Başkanımız Tayfun Karataş’a veda etmek için bir ziyaret yaptık. Tabi ki çok çalışkan, aktif, özverili çalışmalar yaparak Fatsa’nın gençlerinin istihdam edilmesi konusunda çok katkısı olmuştur. Yapmış olduğu çalışmalar derece ve fayda bakımından Türkiye genelinde başarılı başkanlar sıralamasında ilklere girecek bir konumdadır. Çok kıt kaynaklardan çok büyük işler yaptı. Hakikaten Ordu ve Fatsa için çok büyük olanaklar sağlayarak birçok kişinin aş ve iş sahibi olmasında çok emeği vardır. Dolaysıyla İşKur olarak bir kişinin istihdam edilmesinin ne derece önemli olduğunu bizim kadar iyi bilen bir düşünceye sahip bir başkandır. Fatsa son yıllarda istihdam konusunda parlayan bir yıldız haline geldi. Ordu ve çevre ilçeler bakımından işveren sayısının oldukça fazla olması, Fatsa’nın ekonomik, sosyal,

“Son günlerdeki fındık fiyatlarındaki yükseliş piyasadaki arz talep dengesiyle oluşmuş piyasa ekonomisinin doğal sonucudur. Fiyatların yükselmesinden rahatsız olan bazı çevrelerin, TMO'nun piyasaya fındık süreceği ve fiyatları düşüreceği şeklinde çıkarttıkları fısıltı yöntemiyle piyasaya yayılan söylenti doğru değildir.” “TMO'nun piyasaya fındık sürmesi söz konusu değildir” diyen Milletvekili Mustafa Hamarat, “Bu konuda ortada dolaşan dedikodu tamamen piyasayı manipüle etmeye yöneliktir. TMO’nun elinde çok az miktarda kalan fındık ise

yağlığa ayrılmış fındıktır. Fındık fiyatları piyasada arz talep dengesiyle oluşmaktadır, hükümetin bu alana müdahalesi söz konusu değildir. Hükümetimiz bu alanda gereken düzenlemeleri yapmıştır. Piyasaya, fiyat düzenleyecek şekilde müdahalesi söz konusu değildir. Biz siyasi iktidar olarak üreticimizin yanındayız. Zaten bu kapsamda 3 yıldır sürdürdüğümüz ve önümüzdeki üç yıl daha sürecek olan alan bazlı ödeme ile gereken desteği üreticilerimize sağlamaktayız. Ayrıca mazot, gübre, ilaç, toprak tahlili gibi konularda da üreticimizi destekliyo-

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

ruz. Ak Parti iktidarı olarak biz 11 yıl boyunca her zaman üreticimizin yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Üreticimizin aleyhine hiç bir şeye imza atmamız mümkün değildir” şeklinde konuştu

yaşanabilir bir ilçe olmasında çok büyük katkıları olduğunu vurgulamak gerekir. Bu yüzden yapmış olduğu hizmet ve katkılardan dolayı çok gurur ve memnuniyet duyuyorum. Bugün burada haziran ayında emekliliğe ayrılacağımdan dolayı Sayın Başkanımıza bir veda ziyareti yaptık ve gelecek yıllar için kendisinin başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından bir açıklama yapan Başkan Karataş, “ Böyle değerli bir müdür ile çalışma ve tanışma fırsatımız olduğundan dolayı kurumsal olarak memnuniyetimizi belirtmek istiyorum. Yaklaşık 4 yılı aşkın bir çalışma imkânımız oldu. İlimize ve ilçelerimize yapmış olduğu hizmetlerin değeri paha biçilemez. Kendisi gerçekten çok değerli bir müdür olması hasebiyle emekliliğe ayrılmasından dolayı çok üzgünüz. Tabi ki kendisini tanıma ve çalışma imkânımız olduğu için çok mutluyum. İşkur müdürlüğüne gelecek olan yeni çalışma arkadaşımızın işi daha zor bir hale geldi. Çünkü şuan itibariyle yüksek bir seviye gelen istihdam etme çıtasını yükseltmek bir yana, bu seviyede korumak bile oldukça güç olacağından, kendisine başarılar diliyorum. Emekliliğe ayrılan müdürümüze de yeni hayatında başarılar diliyorum” diye konuştu.

Fatsa’da Öğrenciler Öncülük Etti

“TMO Piyasaya Fındık Sürmeyecek”

AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin(TMO) piyasaya fındık sürmeyeceğini söyledi. AK Parti Ordu Milletvekili Hamarat, son günlerde fındık fiyatlarının yükselmesi ve bu durumun Toprak Mahsulleri Ofisinin piyasaya fındık sürmesi ile kalıcı olamayacağı konusunda fındık piyasası ve üreticiler arasında dolaşan söylemlerle ilgili bir açıklamada bulundu. Hamarat, “Üreticimizi memnun eden her gelişme vekilleri olarak, bizleri de memnun etmektedir” diyerek şöyle konuştu:

3

Taksim Gezi Parkı eylemcilerine destek için Fatsa’da eylem düzenlendi. Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan, çoğunluğu öğrencilerden oluşan çok sayıda vatandaş, Taksim Gezi Parkı’ndaki vatandaşlara destek olmak için eylem yaptı. Eyleme çok sayıda vatandaş da seyirci olarak katıldı. Saatlerce süren eylemde, Fatsa’da eğitim gören lise ve üniversite öğrencilerinin ço-

ğunlukta olması dikkat çekerken, çevreden kendilerini izleyen vatandaşlara ‘seyirci olmayın, bize katılın’ çağrısı yaptılar. Eylemciler: “Tayyeap Şaşırma, Gezi Parkı Bizimdir, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz, Direnişe Devam Taksim’e Bin Selam” sloganları atarak Taksim’ de yaşananlara tepki gösterdiler. Sayıları kısa sürede 200’ü aşan eylemci gruba polis hiçbir müdahalede bulunmazken hiçbir sorun yaşanmadan eylem sona erdi.


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

4

“Ben AK Parti Fatsa Teşkilatının Kurucu Üyesiyim” “Fatsa Kurultayı’nın Toplanması Yararlı Olur”

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

AK Parti Aday Adayı olduğunu açıklayarak kamuoyunda büyük yankı bulan Ahmet Müezzinoğlu, AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen’in kendisine yönelik yaptığı açıklamaya ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Müezzinoğlu açıklamasında, “Başta AK Parti İlçe başkanı olmak üzere tüm Ak Parti mensubu arkadaşlarımdan olayın yanlış yerlere çekilmesine fırsat vermemelerini istirham ediyorum. Aslında beni rakip değil bir fırsat olarak algılasınlar” dedi. Müezzinoğlu’nun açıklaması şöyle: “Ben sayın ilçe başkanı ile defalarca görüşmek istedim. Ancak Sayın başkanımız İşlerinin yoğunluğu nedeni ile olsa gerek bir türlü görüşme imkânımız olmadı. Nihayet 31.05.2013 Cuma günü bir görüşme gerçekleştirebildik, kendisine teşekkür ederim. Görüşmemizde Sayın başkan bizim birileri tarafından yönlendirildiğimizi düşünmüş olmalı ki bana; “Senin iyi bir insan olduğunu bilmesem, birilerinin canlı bombası olarak her an patlamaya hazır olduğunu düşüneceğim”

dedi. Ben de başkanıma kesinlikle böyle bir yönlendirmenin söz konusu olmadığını, asla da olmayacağını bildirdim. Ben Başkana aylardır açıklamak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım aday adaylığı fikrimi normal bir vatandaş olarak ilettim. O da bana bu işlerin bir zamanı olduğunu, zamanı gelince her Türk vatandaşının hakkı olduğu gibi benim de adaylık başvurumu yapabileceğimi söyledi Biz bu süreçte asla kimseye saygısızlık yapmadık. Yaptığım açıklamaların da sanki mevcut yönetime karşı yaptığım bir açıklama olarak algılanmasını istemem. Ben mevcut yönetimi eleştirmek değil tecrübe ve projelerim ile Fatsa’mızda bu zamana kadar yapılan güzel işlere katkıda bulunmayı amaçlıyorum. Bunun için yola çıktığımı bir kez daha beyan etmek isterim. Başta AK Parti İlçe başkanı olmak üzere tüm Ak Parti mensubu arkadaşlarımdan olayın yanlış yerlere çekilmesine fırsat vermemelerini istirham ediyorum. Aslında beni rakip değil bir fırsat olarak algılasınlar. Tabiri caizse Fatsa aşığı bir insanım. Ticari hayatımda Fatsa’yı hep ön planda tutmuşumdur. Bana İstanbul, Ankara, İzmir gibi Büyükşehirlerden birçok arkadaşımın beraber ticaret yapma teklifi olmasına rağmen ben hep Fatsa’mızı tercih ettim. Bilenler bilir, ben yıllardır İstanbul, Ankara gibi Büyükşehirlerde bile zor görebileceğimiz yeni nesil inşaat tekniklerini ve makinelerini Fatsa’mıza getirmiş

biriyim. Sayın başkan benim AK partiye üye bile olmadığımı söylemiş Ben aslında AK partinin Fatsa teşkilatının kurucu üyesiyim; AK parti ilk kurulduğunda kurucu ağabeylerimin o anda ben Hollanda’da olmama rağmen üye yapmak için ilk aradığı insanlardan biri de benim. Aynı zamanda ben her seçim döneminde AK Parti’ye oy kullanmak için ta Hollanda’dan annemi, eşimi ve çocuklarımı alıp gelmişimdir. Bir de yine sayın başkan benim aday adaylığımı normal bir vatandaşın açıklaması diye açıklamıştır… Doğrudur ben normal bir vatandaşım. Benim çevremde birileri yok; ben sırtımı birilerine dayamadım. Evet, ben bu işe zaten normal bir vatandaş olarak çıktım, normal bir vatandaş olarak devam edeceğim. Yani biz kendimizi hiçbir zaman normal vatandaşın üzerinde görmedik, görmeyeceğiz. Ben son olarak bu bayrak yarışında olduğumu herkesin bilmesini istiyor ve zamanı geldiğinde de resmi olarak başvurumuzu yapacağımızı bildirmek isterim. Tabii ki, bu işin kararını parti büyüklerimiz verecektir. Fatsa’mız için en hayırlı, en doğru kararı vereceklerinden eminim. Kimse kimseyi küçümseme gafletinde bulunmasın. Kuyuya atılıp yok edilmek istenen Hz. Yusuf (a.s) da kuyudan köle olarak çıkarılıp Mısır’a Sultan olmuştur. Böyle örneklerle süslenmiş dünyamızda, Hollanda’dan gelip Fatsa Belediye Başkanlığı’nın bana nasip olamayacağını kimse söylememelidir. Bunun kararını önce Allah, sonra halk verecektir. Saygılar sunarım.”

İLAN AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Ayhan Aydemir 0532 382 37 19

Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu

/ Hamdi BÜKLÜ

Geçmiş yıllarda Fatsa ve Çevre İlçelerin sorunlarını dile getirmek ve çözüm yolu bulmak için “Fatsa Kurultayı” adı altında ciddi organizasyonlar düzenleniyordu. En son 10 yıl önce yapılan kurultayla bu çalışmalar durdurulmuştu. Ordu eski Milletvekili Yener Yıldırım’ın yaptığı açıklama ile Fatsa Kurultayı yeniden tartışma konusu oldu. Kurultayların mimarı, dönemin Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fahri Tanrıkulu kurultayın neden yapılmadığına ilişkin yaptığı açıklamada da “kurultayların amacı sorunları masaya yatırıp çözüm yolu bulmaktır. Fatsa Kurultayında bugüne kadar alınan kararların birçoğu hayata geçti. Eğer gerek olursa tekrar toplanabilir” demişti. Bu açıklamanın ardından bazı partilerin ilçe başkanları ve oda başkanı Şu günlere gündemi meşgul eden “Fatsa Kurultayı” için yeniden toplanması gerektiği konusunda görüş bildirdi. Fatsa Esnaf Kefalet Koope-

ratifi Başkanı Ayhan Baş, “kamuoyunun böyle bir kurultay için düşünleri var ise elbette destek veririz. Burada söz konusu olan Fatsa için yapılması gereken projelerin ortaya koyulmasıdır. Geçtiğimiz yıllarda kurultay sayesinde günümüze gelen çok sayıda projeler hayata geçti ve geçiyor. Dolayısıyla da bir sivil toplum örgütü olarak her zaman ve her yerde, Fatsa’nın faydası neyse onun için mücadele ederiz. Fatsa kurultayına destek verme adına yapılması ne gerekiyorsa şimdiden yapmaya hazırız” diye konuştu. CHP Fatsa İlçe Başkanı Doğan Çelebi, “Fatsa’nın yararı söz konusu ise, Cumhuriyet Halk Partisi olarak yapılması gereken her şey için ilk adımı atacak ve savunacak konular için hazırız. Daha önceleri Fatsa Kurultayı yapılıyordu ancak siyasi nedenlerden dolayı kapatıldı. Bu toplantılar da Fatsa için çok güzel projeler gündeme geldi. Bu manada bizlerde birçok projenin gündeme gelmesi konusunda çok katkıda bulunduk ve günümüzde böyle bir düşünce hasıl olmuş ise elbette

desteğimizi esirgemeyiz. Burada Fatsa’nın gelişmesi, büyümesi, ekonomisinin ve vatandaşların yaşam standartlarını yükseltmek adına yapılacak her projede olmaya hazırız. Fatsa kurultayının yeniden yapılmasına destek vermeye hazırız” şeklinde konuştu. Saadet Partisi Fatsa İlçe Başkanı İsmail Koçan’da, “ bizler ülkemizin, bölgemizin, ilimizin, ilçemizin ve köylerimizin sorunlarına, ihtiyaçlarına çözüm bulunması adına yapılması gereken her şeye destek oluruz. Bu kurultay sayesinde birçok sorunun gündem gelmesi ve halkımızın konular üzerinde söz söyleme hakkının doğmasını bizler her zaman parti olarak sağlamış ve sağlamaya çalışıyoruz. Bu anlam da Fatsa Kurultayı’nın yeniden doğması için ve sorunların çözülmesi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyorsa, hiç düşünmeden yapmaya hazırız. Her zaman ülkemizin ve vatan toprağının bütünlüğünün korunması ve menfaatlerinin sağlanması adına birçok çalışmamız olduğu gibi bu sistematik düşüncemiz her zaman olacaktır” dedi.


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

5

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ordu’da Konuştu:

“Bu 3-5 Ağacın Kesilme Olayı Değil” Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Gezi Parkı’nda yaşanan olayların basit 3-5 ağaç kesilmesi olmadığını söyledi. DSP Genel Başkanı Masum Türker, partisinin Ordu’daki Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Gezi Parkı’nda yaşanan olaylara değindi. Türker, yaptığı konuşmada, Taksim'deki yaşanan olayların nedeninin basit üç beş ağacın kesilmesi olmadığını, vatandaşların artık Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın kabadayı tavırlarının halkı canından bezdirdiğini, çözüm sürecinde vatandaşları dinlemek için gönderilen Akil İnsanlar, TC yazısının kurumlardan kaldırılması, alkol düzenlemesi, İstanbul’a yapılacak köprünün adının Yavuz Sultan Selim konulması ve Taksim Gezi Park’ında eylem yapan vatandaşlara polisin sert müdahalesi ile halkın galeyana geldiğini savundu. “BAŞ KALDIRININ ZAMANI GELMİŞTİR” Masum Türker, Taksim’de ki olayların basit olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Taksim gezisindeki olay beş ağaç için olmuş değildir. Bu hükümet öylesine baskı yapıyor ki toplum, insanlar özgür değil.

‘Artık özgürlük için baş kaldırının zamanı gelmiştir’ demiştim. Bunu dediğim gün, Salı günüdür. O gün bütün medyaya dağıtıldı. Kimse bu haberi medyanın manşetlerine taşımayı düşünmedi. Ben o lafı boşuna söylemedim” Türker, Başbakan’ın artık söylemlerinin kabadayı tavrı olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Ben kimseyi dinlemem kimseyi takmam tavrı halkı canından bezdirdi. Halkı kızdıran, ilk üzen şey, devlet kamu kurumlarında valiliklerde, TC ibaresinin kaldırılması olmuştur. Barış süreci yapılmıştır. Ortaya akil insanlar koyulmuştur. Akil adamları halk dinlemeye gidiyor, akil adamlarda bilmiyor ne barışı olduğunu, kan dökülmesin diyorlar. Herkes kan dökülmesin istiyor. Ne ödün vermişsin sen, Abdullah Öcalan ile nasıl bir anlaşma yapmışsın, hiçbir açıklama yapmıyorlar. Akil Adamlar tek görevleri ‘Canım bu yapılanlar güzeldir’ diye millete dayatmaya çalışıyor. Allah’a şükür görevleri sona erdi. Şimdi rapor yazacaklar. Bu akil adamlarda olumsuz oldular”

“MİLLETVEKİLLERİNE AYYAŞ DİYOR” Başbakan’ın ‘iki ayyaş’ cümlesi ile bazı kesimlerin Atatürk ve İsmet Paşa'yı kast ettiği söylem-

bazı şeylerimi dayatacak bize diye düşünmeye başladı. Çünkü ne dedi ‘ İki ayyaşın kabul ettiğine uyuyorsunuz, Allah’ın emrettiğini kabul etmiyorsunuz’ dedi. Allah emrettiyse neden bir kanunla geçirmek istiyorsun. Demek ki beyninde 'ben ne dersem yapacaklar' geçiyor. Bu da hayat tarzı ile oynanmasını istemeyenlerin tepki koymasına neden oldu.”

lerine katılmadığını ifade eden Türker, şöyle konuştu: “Başbakan tuttu ‘Alkolü sınırlandırayım’ dedi. ‘iki ayyaş’ dedi. Şimdi bu iki ayyaşı bazı kesimler Atatürk ve İsmet Paşa’ya mahal etmeye çalışıyor. Ben red ediyorum. O bilmiyor mu? 23 Nisan 1920’de kabul edilen 6 kanundan bir tanesi o tarihte içkilerin men’idir. Alkolü men etmişlerdir. O zaman Atatürk ve İsmet Paşa’nın olduğu

mecliste alkol men edilmiştir. İki ayyaş ile tüm parlamentoyu kast ediyor. Milletvekillerine ayyaş diyor. AK Partili milletvekillerine de ayyaş diyor. Kanunları parlamento da AKP geçiriyor. AKP’lilerinde içinde bulunduğu içki içme olasılığı olan insanların laflarını mı dinleyeceğiz. Orada da insanlar köpürdü. Niye köpürdü. Parlamentodan bu kanun geçmeden ‘Bu Allah’ın kelamıdır’ diyerek

Kalp Krizi Geçirerek Vefat Eden Ordu Eski Milletvekili

Nabi Poyraz Son Yolculuğuna Uğurlandı

TBMM’de 4 dönem üst üste Anavatan Partisi’nden milletve-

kili seçilen Ordu eski milletvekili Nabi Poyraz, tatilini geçirdiği Aydın’da hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre; TBMM’de 17, 18, 19 ve 20’inci dönemlerde Anavatan Partisi’nden (ANAP) milletvekili seçilen Ordu eski milletvekili Nabi Poyraz (67), yaklaşık bir hafta önce ailesiyle birlikte tatilini geçirmek için Didim’de bulunan Parlamenterler Sitesi’ndeki yazlığına geldi. Sabah saatlerinde gazetesini almak için dışarı çıktığı görülen Poyraz, akşam saatlerinde aniden rahatsızlandı. Ambulansla Didim Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Nabi

Poyraz’ın burada yapılan ilk müdahalesinin ardından Söke’ye nakli kararlaştırıldı. 112 Acil Servis ekipleri tarafından Söke Devlet Hastanesi’ne sevk edilmek üzere ambulansa alınan Poyraz, yapılan tüm müdahalelere rağmen yolda hayatını kaybetti. Nabi Poyraz’ın cenazesi Söke Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Poyraz’ın ani ölüm haberini alan Parlamenterler Sitesi’ndeki milletvekili arkadaşları, Söke’ye gelerek yakınlarına taziye dileklerini iletti. Poyraz’ın cenazesi memleketi Ordu’ya getirildi. Ordu Merkez Orta Ca-

miinde kılınan öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Türk bayrağına sarılı tabutu omuzlarda cenaze arabasına taşındı. Nabi Poyraz doğum yeri olan Ulubey'in Şıhlar Köyü'nde toprağa verildi. Cenazeye Ordu Vali Vekili Ömer Adar, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat ve çok sayıda vatandaş katıldı. Evli ve 3 çocuk babası olan Poyraz, İngilizce biliyordu, sanayicilik ve serbest ticaretle uğraşıyordu.

Tüm Türkiye’ye Örnek Olsun!

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylara yönelik tepkiler ülke genelinde çığ gibi büyürken, polisin yürüyüş yapmak isteyen vatandaşlara yönelik orantısız güç kullandığı iddiaları ve olaylarda birçok vatandaşın yaralanması, devlet büyüklerinin de dikkatini çekti. Taksim’deki olaylarla ilgili inceleme başlatılırken Fatsa Cumhuriyet Meydanı’ndan Reşadiye Caddesi’ne yürümek isteyen

öğrenci grubunun lideri ile Fatsa Emniyet Müdürlüğü’nde görevli komiser Yalçın Algan arasında geçen diyalog tüm Türkiye’ye örnek olur nitelikteydi. Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda eylem yapan üniversite öğrencilerinin ve Türkiye Gençlik Birliği üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup meydandan Reşadiye Caddesi’ne yürümek üzere harekete geçince, meydanda olayları izleyen komiser

Yalçın Algan grubun lideri Hasret Yılmaz ile bir diyalog yaşadı. Gerekli izinlerin alınmadan yürüyüş yapılmasının doğru olmadığını ve bu nedenle yürüyüşe izin verilemediğini anlatan Algan’a, grup lideri Yılmaz’ın da sağduyulu bir şekilde karşılık vermesiyle grup Cumhuriyet Meydanı çevresinde bir tur atarak eyleme son verdi. Diyalogla ilgili konuşan Hasret Yılmaz: “TGB üyesi arkadaşlarıma destek vermek için Denizli’den geldim. Fatsalıyım. Meydandan caddeye doğru bir yürüyüş yapıp tekrar meydana dönecektik ama polis memuru bize izin almadan yürüyüş yapmamızın doğru olmayacağını anlattı. Biz de saygı duyarak vazgeçtik” dedi. Polisin vatandaşın hasmı olmadığını, vatandaşı korkutmaya çalışarak değil, anlatarak müdahale etmesiyle başarıya ulaşılacağını simgeleyen bu diyalog tüm Türkiye’ye örnek olacak nitelikteydi. Umuyoruz ki bu görüntüler birilerine ders olur da insanla-

rın canı yanmaz. “Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü’nü sağduyulu davranmalarından ötürü kutluyoruz” diyen bazı eylemciler, tatsızlık çıkmamasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.

“ALEVİLERE MEYDAN OKURCASINA …” İstanbul’a yapılacak köprünün isminin Yavuz Sultan Selim konulmasının Alevi vatandaşlara meydan okurcasına konulduğunu kaydeden DSP Genel Başkanı Türker, şöyle konuştu: “Alevi vatandaşlarımıza meydan okurcasına köprünün adını İstanbullulara danışmadan, halka danışmadan köprünün adını Yavuz Sultan Selim koydu. Şimdi yazarlar Yavuz Sultan Selim’e iftira atıyor, iftira atan yok. Bu ülkede yaşayan alevi arkadaşlar, doğdukları günden bu yana yaşadıkları sürece kendilerine Yavuz Sultan Selim zamanında haksızlık yapıldığına inanıyorlar mı? İnanıyorlar. Şimdi sen istediğin kadar de böyledir, şöyledir. Senin anlatacağın geçerli değildir. O insanların düşündükleri duygulardır. Yavuz Sultan Selim’i söyleyince,

ben alevi değilim ama ben bile tepki koydum. Bunu anlamadı. O arada başka bir şey yaptı. O günlerde yalnız Taksim gezisi civarında olan dava açmışlar, mahkeme bitene kadar bekleyenlerin direnişi vardı. Bu direniş demokratik bir haktır. Sivil itaatsizlik olarak kabul edilen siyasal iletişimin bir aracıdır. Başbakan köprünün açılışında polise talimat verdi. İçişleri bakanını, emniyet müdürünü dikkate almadı. Dedi ki, ‘Onlar oradan çıkartılacak’ hiçbir talimata gerek kalmaksızın hemen orada biber gazı operasyonu başladı. Biber gazı operasyonu ile başladığı günden beri arkadaşlarım orada takip ediyor." Oraya gelen vatandaşların hiçbirisinin siyaset yapmadığını anlatan Türker, sözlerini şöyle tamamladı: "Oraya gelen insanların ortak bir duruşu var. Diyorlar ki, ‘Biz bu hükümetin, bu başbakan’ın kabadayı tavrı ile bu ülkeyi yönetmesine razı değiliz’ bu iş böyle basit üç beş ağacın kesilmesi olayından çıkmıştır. Neden çünkü bu olayı örtbas etmek için polisin şiddete başvurması orantısız güç kullanması orada özellikle biber gazını yoğun bir şekilde kullanması halkı daha fazla galeyana getirmiştir. Halk 'Ben de bu nöbette varım' diye Taksim’e hücum etmeye başlamıştır.”

“Yeni bir Dünya İçin”

/ Hamdi BÜKLÜ Fatsa’da bir grup genç taksim olaylarını fidan dikerek protesto etti. Kendilerini “Fatsa Gençliği” diye tanıtan grup Fatsa sahilindeki çimenlik alana 4 fidan dikerek taksim olaylarını protesto ettiler. Fidan dikiminin ardından bir basın açıklaması yapan grup, “ bu ülkenin kaderi 150 yıl önce Tanzimat fermanıyla çizildi. Günümüz şartlarında ülkemizde varolan siber ve bilgi savaşı her geçen gün kat kat artıyor. Bilgi’nin hakimiyeti olduğu sürece fakir daha fakir, zengin daha zengin olmaya devam ediyor. Biz gençlerin 20 yaşlarında zengin ve servet düşüncesi olmamalıdır. Çünkü çok laf yalan çok para haramsız olmaz. Dolayısıyla para zengin de, fakir de ise hiçbir şey yok. Bugün yap-

tığımız faaliyetimiz bir siyasi, sivil örgüt ya da bir kurumun görüşüne bağlı kalmaksızın, sadece günün olaylarıyla aynı zamanda olması ve sadakayı cariye olarak yapıyoruz. Her zaman ve her dönem birileri birilerini kışkırtarak ülke bütünlüğümüz bozulmaya çalışılmıştır. Her gün Tv ekranlarından verilen psikolojik savaş sayesinde artık medya kuruluşları da bu savaşın tarafları haline getirildi. Bizlerde sokaklara dökülüp ortalığı karıştırabilirdik ama ailelerimiz bizleri üniversite okumamız için buralara gönderdi. Bu sebeple bu fidan dikme eylemimiz zarar vermek amaçlı olmadığı için yarar sağlamak adına yapıyoruz” şeklinde konuştular. Grup basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

Eylemcilerin Anons-Slogan Kavgası / Mehmet S. UĞURBAŞ

Taksim Gezi Parkı protestoları Fatsa'da da devam etti. Gezi Parkı’ndaki olaylara yönelik eylemi ilk başlatan Türkiye Gençlik Birliği üyesi kişiler eyleme sonradan dahil olan ÖDP üyeleri ve Eğitim – Sen Fatsa Temsilciliği üyeleri ile slogan ve anonslar nedeniyle tartıştılar. Daha sonra Eğitim Sen Fatsa Temsilciliği’nin basın açıklaması yapmasın a izin vermek istemeyen TGB üyeleri ile sendika ve parti üyeleri birbirlerine girdi. Bunun üzerine ortamın gerilmesiyle birbirlerinin üzerine

yürüyen iki grup çevredekilerin araya girmesiyle yatıştı. Daha sonra Eğitim Sen basın sözcüsünün açıklamayı devam ettirmesine ilk anlarda

slogan atarak izin vermek istemeyen TGB üyeleri bir süre sonra sakinleşerek, sendika basın sözcüsünün açıklamasını bitirmesini bekledi.


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

“Halkımızı Mağdur Ediyorlar”

Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa İlçe başkanı Doğan Çelebi, arazi emlak değerlerinin hesaplanmasında geçmiş yıllarda yapılan yanlış değerlendirme sonucunda vatandaşların mağdur edildiğini ve buda yetmiyormuş gibi yeni emlak değeri hesaplanırken yüzde 25 oranında artış yapıldığını açıkladı. Çelebi, Ordu İl genelinde ki asgari emlak değerleri ile ilgili şu açıklamayı yaptı; “Belediye

sınırları dışında olan arazilerde İl, Arazi, Asgari, Değer, Takdir Komisyonunca, Belediye sınırları içerisinde Belediyelerin oluşturduğu Asgari, Emlak, Beyan Tespiti Takdir Komisyonlarınca dört yılda bir yeniden tespit edilen asgari beyan değerlerinin tespiti sırasında Ordu İl Takdir Komisyonunca 2010 ila 2013 yılları için tespit edilen arazi asgari beyan değerlerinin hesaplanmasında çok büyük rakamsal hata yapıldığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; İlimize emsal olabilecek Samsun, Giresun ve Trabzon gibi İllerde 2009 yılında İlimizde olduğu gibi dekar ( dönüm) başına asgari beyan değerleri 30 ila 50 Tl iken, Ordu Ziraat Odası Başkanlığının da tespit ettiği gibi 2010 ila 2013 yılları için Samsun ve Trabzon gibi komşu İllerde asgari beyan değerleri dekar başına 50 ila 70 Tl olarak tespit edilirken, bu değerler Ordu’ da kıraç araziler için dekar başına 4.000 Tl, taban araziler için 8.000 Tl olarak tespit edilmiştir.

Yapılan bu tespitlerde yaklaşık olarak % 1000 oranında bir artış görülmektedir. Eğer bu oranda yapılan bir artış yanlışlık değilse bir skandaldır. Şimdi ise söz konusu komisyonlar 2014 ila 2017 yılları için 4 yıllık yeni asgari beyan değerlerinin tespitinin çalışmalarını yapmaktadır. Duyumlarımıza göre İl Arazi asgari değer takdir komisyonu bir önceki dönemde yapmış olduğu yanlış uygulamayı hiç hesaba katmadan yanlışı düzeltmek bir tarafa, yanlış hesaplanan mevcut asgari beyan değerleri üzerine % 25’lik yeni artış yaparak mağdur olan halkın daha fazla mağdur olmasına neden olmaktadırlar. Emsal Örnek: Samsun veya Trabzon’ da 10 dönümlük bir arazinin satış işlemi için vatandaş ortalama 350 ila 400 Tl tapu harcı öderken aynı işlemi Ordu’ da yapan vatandaş 1700 ila 1800 Tl Tapu harcı ödemektedir. Bu da Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durumdur Yine almış olduğumuz du-

yumlara göre Belediyeler, sınırları içerisindeki arazi konumunda bulunan yerlerin ortalama 1,5 TL olan metre kare birim asgari beyan değerini yanlışı emsal alıp 5 Tl yaparak İl asgari değer takdir komisyonunun, tespit ettiği değerlere uyarlamaya çalışmaktadır. Bu yanlış uygulamalar sonucu yüksek şekilde tespit edilen asgari beyan değerleri tapu alım satımlarında harç matrahlarını, orman vasfını kaybetmiş 2B arazilerinde satış bedellerini ve emlak vergilerinin matrahlarını oluşturacağı için, bu işlemlerle karşılaşacak vatandaşların mağduriyeti söz konusu olacağından, komşu İllerin asgari beyan değerleri de göz önüne alınarak yetkililerin bu hususlar hakkında ilgilenmesini ve hak sahiplerinin de bu konuyu yakinen takip ederek itiraz etme haklarını zamanında kullanmalarını hatırlatır bu konuda gerekli hassasiyeti gösterecekleri umut ve dileği ile tüm halkımıza saygılar sunarız.”

Arpa’ya, Buğday’a, Mısır’a, Çay’a Taban Fiyat Veren

Hükümet, Fındığa Neden Taban Fiyat Vermiyor? Uzun zamandır Ordu’da 4 lira 20 kuruş civarında olan fındık fiyatı son günlerde hızlı bir yükseliş içinde. Bu yükselişle birlikte 5 lira 40 kuruşa kadar çıkan fındık fiyatı üreticide şaşkınlığa neden oldu. Üreticilerin çoğunun elinde çıkardığı ve Mayıs, Haziran ayında yükselişe geçen fındık fiyatının daha ne kadar yükseleceği konusunda kimsenin bir fikri yok. Fındıkta son günlerdeki bu fiyat artışı hakkında konuşan Ulubey Ziraat Odası Başkanı Hikmet Poyraz, fındık fiyatlarındaki bu artışın nedeni olarak bu yıl fındığın az olacağının anlaşıldığını söyleyerek, “Fındıktaki fiyat artışının nedeni olarak fındığın olmadığı belli oldu. Fındık yok çünkü. Elinde fındık olan 5-10 kişi var özel sektörde onlarda birbirinin rakibi gibiler. İhtiyaçları olduğu için artıyor. Yoksa hepsi bir araya gelse isterlerse artırmazlar.” Ulubey Ziraat Odası olarak mühendislerine her gün bahçelerde incelemeler yaptırdıklarını belirten Başkan Poyraz, Ulubey’de bu yıl fındığın geçen

yıla göre yüzde 30 ila yüzde 40 arasında az olduğunu belirterek, “bizde 12 tane ziraat mühendisi var. Ben onları her gün bahçelere gönderiyorum. Geçen seneye oranla bizde yüzde 30 hatta yüzde 40 bile düşük olan yerlerimiz var. Düşünün artık. Biz bunları belirtiyoruz. Bu bölgede fındık yok. Geçen seneye oranla çok düşük. Bizim tahminlerimize göre rekolte 400 bini bile bulmaz düşüncesindeyiz. Ulubey’i göz önü-

ne alırsak eğer.” Fındık fiyatındaki yükselişin üreticiye yansımadığını ve üreticiye bir faydası olmadığını düşünen Poyraz, “fiyatlar üreticiye yansımadı. Yani bizim için hiç önemi yok. Stokta olan, emanete fındık almış olan tüccarların kazanması bizi hiç ilgilendirmez. Fındığın fiyat etmesi çiftçiye bundan sonra yararsa yarar. Birde fındık fiyatlarının belirlenmesi özel sektöre bırakılması zaten bizi çok

üzüyor. Devletin fındığa sahip çıkması lazım. Çünkü 40 kuruşluk arpanın fiyatını bakanlık açıklıyorsa, 80 kuruşluk buğdayı açıklıyorsa, 50 kuruşluk mısırı açıklıyorsa 2 milyar gelir getiren fındığı özel sektöre bırakması umudumuzu kırmış oluyor. Birde fındığın Tarım Bakanlığı’ndan Ticaret Bakanlığı’na bağlanması istiyoruz biz. Çünkü fındık bir sanayi ürünü. Eskiden Ticaret Bakanlığı bakıyordu. Çünkü özel sektör Ticaret Bakanlığı’nda kendine çekidüzen veriyor. Çünkü Ticaret Bakanlığı’na bağlı olduğu için. Fındığın tekrar sanayi ürünü olması nedeniyle Ticaret Bakanlığı’na devredilmesini istiyoruz.” Poyraz, ayrıca fındık fiyatının yükselmesinde önemli bir paya sahip olan rekoltenin bu yıl 500 bin tonun üzerine çıkamayacağını savunarak, “bu sene fındık yok. 501 bin ton olmaz bizim görüşümüz. 501 bin olması mümkün değil. Bütün ziraat odalarındaki arkadaşlarımızla da görüşüyoruz. Onlarda da geçen seneye oranla yüzde 30 düşükmüş.”

“Sivil Dikta Diyor ki, Kentin İki Sahibi Vardır: İktidar ve Piyasa!”

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Taksim Gezi Parkı eylemleri Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda da yankı buldu. Meydanda olayları protesto eden Eğitim-Sen Fatsa Temsilciliği üyeleri, protestolarını bir basın açıklamasıyla sürdürdü. Sendika basın sözcüsü Selçuk Aşık’ın yaptığı açıklamada: “İktidar Hayatı Hedef Aldığında, Hayat İktidara Direniş Olur! Gezi Parkı direnişi, AKP faşizmine karşı direnişe dönüştü.

İkinci güne giren kesintisiz direniş Taksim’den dalga dalga tüm İstanbul’a yayılırken tüm ortak sloganımız “Hükümet istifa” ve “Faşizme karşı omuz omuza” oldu Gezi Parkı rantçıların, paraya tapanların değil, yaşam alanlarına sahip çıkanların tarihi mirasıdır! Sermayenin azgın temsilcileri, İstanbul’u yerle bir edip yeni rant alanları inşaa etmek üzere verdikleri sözü tutmaya ant içtiklerini bir kez daha gösterdiler. Kentteki her

tarihi binayı rezidans otel, her arsayı beton bina, her parkı AVM, her ağacı kereste ve kamusal alanları kendi özel mülkiyeti olarak gören saltanatçılar 3. Köprünün temelini atarken “Gezi Parkı’nın katli için de karar verdik” diye buyurdular. Kamusal yaşam alanlarını savunan insanların üzerine biber gazlarıyla, coplarıyla, panzerleriyle, tomalarıyla bir kez daha yürüdüler. Kentsel talan süreci şimdi toplumsal yaşamımızın belleği olan meydanlarımızı ortadan kaldırmaya yönelmiş durumda. Gökdelenlerin, AVM’lerin, rezidansların, toplu konutların, otoyolların, katledilen ormanların, yok edilmek istenen parkların, yıkılan tarihi binaların, yapımına başlanan rantsal köprülerin kıskacındayız şimdi. İstanbul sil baştan yeniden dizayn edilirken, tarihi de yeniden yazılmak isteniyor. Bu tutumuyla “Kentin sadece iki sahibi vardır” diyor sivil dikta: “İktidar ve piyasa!” İkisi de aynı kapıya çıkıyor, sermayenin sınırsız egemenliği! Bizlere sunulan seçenek ise ya müşteri ya da “marjinal suçlu” olmak.

Bundan tam 2 yıl önce deresine, suyuna, toprağına sahip çıkmak için AKP’nin gazıyla öldürülen Metin Lokumcu’nun acısı ve öfkesi hala içlerimizde taze. Onun taşıdığı başka bir dünya inancı ise, AKP karanlığına karşı aydınlık bir gelecek kurma mücadelemize ışık tutuyor. Şimdi; İnsanların yüreğine zorbalıkla korku salanlara, şükürcülükle gönüllü kulluk düzeni kuranlara karşı Karadeniz’in dalgaları kadar özgür bir yaşamı savunan yüreğiyle Metin Lokumcu’nun cesaretiyle direnme vaktidir. Hırsızlara, soygunculara, sömürü ve talanın baş aktörlerine, bu köhne düzenin devamı için halka her tür kötülüğü yapmaktan çekinmeyenlere; artık verecek ne tek bir ağacımız, ne bir avuç toprağımız, ne de bir damla alın terimiz var! Başta İstanbul olmak üzere tüm illerdeki polis müdahalesine son verilmesini talep ediyoruz.Eğer müdahaleler durdurulmazsa bizlerinde eylemlilik hali devam edecektir.Her yer Taksim her yer direniş şiarıyla mücadelemizi yükselteceğiz” ifadelerine yer verildi.

6

Or-Der’in Açılışı Muhteşem Oldu

Ankara’da yaşayan Ünye’ye bağlı Yeniköy, Ortaköy ve Dereköylüler tarafından kurulan Yeni Or-Der'in açılışı muhteşem oldu. Katılımın yoğun olduğu geceye Ankara’da yaşayan Dereköylülerden yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Eski İçişleri Bakanı ve Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’in onur konuğu olduğu geceye, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi, Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Ordu Milletvekili İhsan Şener, Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim Yıldız, Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey’in yanı sıra Ankara Vali Yardımcısı Osman Günaydın, Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci, Tekkiraz Belediye Başkanı Necdet Yılmaz, İlküvez Belediye Başkanı İsmet Yanık, Akpınar Belediye Başkanı Osman Çamoğlu katıldı. Açılış konuşmasını kurucu Başkan İsa Kaymak yaptı. İsa Kaymak, Dereköy’ün zaman içinde üç köye ayrıldığını ancak Dereköylülük bilincini yitirmediğini anlattı. Kaymak, “Dereköy köklü bir geçmişe sahiptir. Yeni Or-Der olarak hedefimiz memleketimize değer katacak, yaşadığımız yere değerli kılacak faaliyetlerde bulunmaktır. Yerel ve evrensel değerlere sahip, her

türlü ayrımcılıktan uzak, azim ve kararlılıkla hemşerilerimize hizmet eden, dürüst, çalışkan, girişimci, gelişime açık, yöremizin tanıtımına katkı sunan, sosyal hayatta etkin bir sivil toplum kuruluşu olmaktır” dedi. Milletvekili Mustafa Hamarat gecede yaptığı konuşmada, “Yeni Or-Der başına bir mülkiyeli getirerek profesyonelliğini, farkını en başta ortaya koydu. Dereköylüler inanılmaz bir birliktelik oluşturdular bu akşam. Sadece Dereköylüleri değil, Ağrı, Mardin ve Ordu’yu buluşturdular. Tabiri caizse Derköylüler bu gece Ankara’yı salladılar. Dereköylüleri tebrik ediyorum, kutluyorum, sevgiyle saygıyla selamlıyorum” diye konuştu. İçişleri eski Bakanı Milletvekili İdris Naim Şahin ise yaptığı konuşmada, “Dedem anlatırdı. Dereköylüler mert insanlardır, yiğit insanlardır. Harama el sürmeyen, hakkına razı insanlardır. Ekmeğini helalinden kazanan dürüst insanlardır. Selam olsun Dereköylülere. Buradan İstanbul’a İstanbul derneklerine de bir selam yollayalım” şeklinde konuştu.

“Kimse, Bizim Olanı Başkasına Satamaz”

Taksim Gezi Parkı eylemcilerine destek için Ordu’da dün gece oturma eylemi düzenlendi. Ordu merkezde çok sayıda vatandaş, Taksim Gezi Parkı’ndaki çalışmalara engel olmak için Taksim’de bulunan vatandaşlara destek olmak için Atatürk Anıtı’nda toplanarak oturma eylemi yaptı. Eyleme çok sayıda vatandaş katıldı. Yaklaşık iki saat boyunca oturma eylemi gerçekleştirilirken, grup adına konuşan Ulaş Tepe, “Günlerdir Taksim, Gezi Park’ta bir katliam yaşamıyor. Gezi-Park’ta ki ağaçlan katletmek bu halkın geleceğine derinden bir balta vurmak ve Türkiye halkının yaşama hakkını elinden almaktır. Doğa halkındır, halkın sahip olduğu doğayı devlet korumakla mükelleftir, Doğa diktiğiniz bir ağaç için, bir ağaç yıkma hakkını kimseye vermemektedir, Ancak AKP iktidarı halkın olanı elinden alıp sermayedarların kucağına istiyor. Türkiye halkı buna izin veremez, birileri daha çok zengin olacak diye bu ülkede ki halk kendine ait olanın satılmasına izin veremez. Biz gezi parkla AVM yapılmasına izin vermiyoruz, doğa bizimdir, ağaç bizimdir, kimse kafasına göre bizim olanı bir başkasına satamaz ya da devredemez. Bugün yapılan gezi park direnişinde bir vatan-

daşımız hayatını kaybetti, orada ölen vatandaşımızın sorumlusu AKP hükümetidir. Vücudunun belli bölgelerine darp alan vatandaşlarımız halen yoğun bakımda tedavileri devam etmektedir. Bu insanların akan kanları AKP’nin kirli ellerindedir. Halkına bu kadar zulmeden bir iktidar Türkiye tarihinde görülmemiştir. Her zaman olduğu gibi yine bir AKP mantığı “her şeyin en iyisini ben bilirim, yaptım oldu” anlayışı devam etmektedir. Ordu’dan Taksim gezi parkında direnen tüm yurttaşlara selamlamamızı, yaşamını kaybeden 31 Yaşında ki Cayan Birben’e Allahtan rahmet ve hastanede tedavisi süren yurttaşlarımıza Ordu halkı adına geçmiş olsun diyoruz. Hz. Muhammed “kıyamet kopsa dahi elinde ki fidansa dik” buyurmuştur, son padişah Recep Tayyip Erdoğan hazretleri dün yaptığı bir açıklamada ise “kıyamet kopsa dahi o ağaçlar sökülecek “ demiştir takdir kamuoyunundur. Zafer direnen Türkiye halkının olacaktır” dedi. Buradaki eylemin sona ermesiyle, gruptan ayrılan yaklaşık 100 kişi, AK Parti Ordu İl Binası’na yürüyerek, vazo içinde fidan ve “Çevre Düşmanı, İşbirlikçi AKP” yazılı pankart bırakıldıktan sonra grup olaysız bir şekilde dağıldı.


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

7

“Fatsa’nın Her Zaman Kurultaya İhtiyacı Var” TGB Fatsa Şubesi Açıldı

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Fatsa kurultayı gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Kurultaylara katılan ve dönemin Doğru Yol Partisi İlçe Başkanı Süha Topaloğlu da kurultayla ilgili düşüncelerini gazetemize anlattı. Kurultayı organize edenlerin, siyasi emeller peşinde olduğuna

vurgu yapan Topaloğlu ‘Fatsa’nın her zaman kurultaya ihtiyacı var’ dedi. Topaloğlu: “Fatsa Kurultayı sanıyorum ki 5-6 yıl sürdü. Hakikaten de Fatsa’nın ve çevresindeki 7 ilçenin sorunları masaya yatırıldı. Sonuçları itibariyle de büyük

faydaları oldu. Ben de o kurultaylara katıldım. Birçoğunda da iktidar partisiydik. Ben de iktidar partisi ilçe başkanı olarak iştirak ettim. Kapatılması güzel olmadı. Kurultaylarda tespit edilenler yapıldı, daha kurultaya ihtiyaç yok demek Fatsa için mümkün değil. Ben kurultayı sivil toplum örgütü olarak gördüm ama o gün kurultayı yönetenler ve hazırlayanlar bir siyasi yarışta oldular. Kurultay bir öne çıkma aracı haline geldi. Yani ‘kurultay sayesinde kendimi siyaseten bir parça öne atmalıyım’ gibi bir anlayış doğdu. Hatta bu yarış bir ara öyle bir hale geldi ki, sonunda kurultayın bitmesine neden oldu” dedi. “Bir Yerlere Gelmek İçin Kullandılar” İşi özetlemek gerekirse kurultayı siyasi bir basamak yapıp, belli bir seviyeye gelmek için kullanılmaya çalışıldığı kanaatindeyim. Bu nedenle de süreklilik

arz etmedi. Kendini kabul ettirme ya da bir yerlere taşıma misyonu yüklendi. Bu kurultaylara başlarken çok büyük emeği geçenlerden Prof. Dr. Oktay Güvemli vardı bu kurultaya başkanlık etmişti. Tüm siyasi beklenti ve yönlendirmeden uzak bir kurultay olması için çok çabalamıştı. Çok faydaları oldu ama onu bile en son noktada bıktırdılar. Daha sonra da gelmedi.

“Devam Etmesi İyi Olur” Bugün o kurultayın çizmiş olduğu Fatsa çerçevesinde siyasilerin önüne konulan hedefler, İç Anadolu bağlantı yolları, büyük liman projesi gibi tartışmaya açık bu 7 ilçeyi ilgilendiren acil meseleler ortaya kondu ve siyasilerden de bunların yapılması istendi. Çoğu da yapıldı ve yapılmaya çalışıldı ama Fatsa büyüyor ve ihtiyaçları bitmiyor, bitmeyecek de. Bu nedenle kurultayların devam etmesi iyi olur.

Bilirkişi İnceledi, Sonuç Merakla Bekleniyor

Fatsa Derelerin Kardeşliği Platformu’nun çağrısı ile bir araya gelen köylülerin, Fatsa Yeşilköy ve Kumru Güneycik köylerinde taş ocaklarının kapatılması için açtıkları dava için bilirkişi heyeti gelerek incelemelerde bulundu. Fatsa Yeşilköy ve Kumru Güneycik köylülerinin Ordu İdare Mahkemesi’ne taş ocaklarının kapatılması için açtıkları davalarda bilirkişi incelemesi yapıldı. Bilirkişi incelemesine köylüler de yoğun bir şekilde katılım sağladı. Bilirkişi incelemelerinde köylülerle yapılan görüşmelerde, köylüler taş ocaklarının açıldıktan sonra huzurlarının kalmadığını anlattı. Atılan dinamitlerin evlerini çatlattığını

ve yollarının köstebek gibi olduğunu, tarım alanlarının toz içinde kaldığını, taş ocaklarının devam etmesiyle suların kaybolacağını, bölgelerin ekolojik dengesinin değişeceğini söylediler. Yeşilköylüler çatlayan evleri için

yaptıkları hukuki başvurulardan bu güne kadar bir sonuç alamadıklarını, çocuklarının taş ocağından dolayı travma geçirdiklerini ifade ettiler. Ayrıca Kayaköy bölümünde büyük bir kaya kütlesi olduğunu di-

namitlerin taşları yerinden oynatacağını ve korku içinde yaşadıklarını anlattılar. Güneycik köyünde iki taş ocağının bir tanesi özel, diğeri belediyenin. Köylüler taş ocaklarının kendileri için kabus haline geldiğini ifade ettiler. Köylülerden biri evinin taş ocağına yakın olduğunu, dinamiti patlaması esnasında taş parçalarının evinin üstüne yağmur gibi yağdığını, bir taraftan çocuklarıma koşarak, bir tarafta ineklere koşarak onları korumaya çalıştığını, ineğinin bu olaydan sonra sütten kesildiğini, 5 yaşındaki küçük kızının hala şoku atlatamadığını, bu korku ve sıkıntılarla yaşamak istemediğini söyledi.

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa’da, TGB şubesi açıldı. TGB Ordu Şube Başkanı Dursun Burak Mızrak, Fatsa Şube Başkanı Hızır Basa, Ordu ve Fatsa Şube üyelerinin katılımıyla TGB Fatsa şubesinin açılışı yapıldı. Bir konuşma yapan TGB Fatsa şube Başkan Hızır Basa, “Türkiye Gençlik Birliği, 2006 yılı 19 Mayıs'ında 40 farklı üniversiteden 65 öğrenci topluluğunun birleştiği dev bir kurultayla Ankara Üniversitesi DTCF Farabi Salonu'nda kuruldu. Devrimci, vatansever ve Atatürkçü gençleri temsil edebilecek merkezi bir örgütlenme ihtiyacı, bu birleşmenin en temel sebebiydi. TGB Yurtsever, Atatürkçü, Cumhuriyetçi gençlerin bir araya gelerek 77 ilde vatanın her karış toprağının savunulması adına örgütlü olarak mücadele vermektedir. “Fikri Hür, İrfanı Hür, Vicdanı Hür” Türkiye Gençlik Birliği, parasız, bilimsel ve milli eğitimi savunur ve Anaokulundan, Üniversite bitimine kadar eğitim, parasız hale getirilmelidir. Eğitim sistemimiz halkından soyutlanmış, bireysel fayda peşinde koşan, milletimizin üzerine basarak ve kısa yoldan yükselme hayalleri olan insanlar yetiştirmemelidir. Bilimsel üretim toplumun çıkarları için yapılmalıdır. TGB Gençliğimizi un ufak eden, yalnızlaştıran, alkole ve uyuşturucuya bağımlı hale sokan kültür yozlaşmasına karşı milli kültürün savunucusu olacaktır. Üniversiteler

“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” ve hayatta “En hakiki mürşit ilimdir” diyen bir gençlik yetiştirmelidir. Batı emperyalizminin üniversitelerdeki izdüşümü yabancı dilde eğitimdir. TGB yabancı dille eğitim yapılan tüm üniversitelerde, etkin bir öğrenci muhalefeti oluşturmak için çalışmalarda bulunacaktır. “Bu Şehrin İnsanları Dirayetli, Bilgili, Azimli” Artık batı egemenliğinin taşeronluğunu yapan, Batıya teknokrat yetiştiren üniversiteler devri kapanmalıdır. Yaklaşık 9 ay önce TGB Ordu il teşkilatı kurularak faaliyetlerine başladı. Bu anlamda bugün Fatsa’da ilçe teşkilatının kurulması adına ilk hamleyi yaptık. Türk gençliği olarak bugün Türkiye koşullarında Atatürk devrimlerini ve armağan ettiği Cumhuriyeti korumak ve savunmakla görevliyiz. Hükümet tarafından geliştirilen politikalar doğrultusunda Atatürk itibarsızlaştırılıyor ve cumhuriyet yıkılmaya çalışılıyor. TGB olduğu sürece bu tür düşüncelerin önünde durarak, milli bütünlüğümüzü Gazi Mustafa Kemal’in vermiş olduğu görev çizgisini sürdürerek haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Fatsa, Türkiye’de adının duyulduğu bir şehir ve bu şehrin insanları dirayetli, bilgili ve inançlı olduğu için tüm haksızlıklara tepkisini sesli bir şekilde koymuştur. Bu kapsamda bütün Fatsa gençlerini TGB bünyesinde mücadele etmeye davet ediyoruz.”


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

8

“Gelecek Nesillere Yakışan Bir Dünya Bırakalım”

/ Hamdi BÜKLÜ

Yaz mevsiminin başladığı şu günlerde sık sık meydana gelen yangın olaylarına karşı vatandaşların çok daha dikkatli olması istendi. Konuyla ilgi bir açıklama yapan Fatsa Belediye İtfaiye Müdürü Şevki Karabacak ile İtfaiye amiri Mehmet Yavuz “Orman yangınlarının yaşayan canlılar ve çevre dengesi üzerinde son derece olumsuz etkileri oluyor” dediler. “İlçemiz Oksijeni Bol Olan Bir Yer” Karabacak ve Yavuz ,“Yangın, maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan yanma reaksiyonlarının neden olduğu doğal afettir. Yangınların oluştukları coğrafik alanda maddi hasarlara neden olmasından ziyade, orada yaşayan canlılar ve çevre dengesi üzerinde son derece olumsuz etkileri vardır. Piknik yapan vatandaşlarımız, yangına sebebiyet vermemek için nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgilendirilmeli. Yanma olayı 3 faktörün bir araya gelmesiyle olu-

şur. Bunlar yeterli oksijen, yanıcı madde ve ısıdır. Kontrolsüz yakılan ateşler ise yangına sebebiyet veriyor. İlçemiz oksijeni bol olan bir yer. Yüzde 21 oranında oksijen bulunmakta. Hava sıcaklıkları arttı ve bu durum otların dahi kurumasına neden oluyor. Bu iki duruma herhangi bir artı ısı eklendiğinde yangına sebebiyet verilebilir. “Piknik Yapan Vatandaşların Dikkatine” Özellikle bu günlerde piknik yapan vatandaşlar yangına neden olmamak için, piknik yaptıkları alanlarda yaktıkları ateşi kontrol altında tutmalılar. İşleri bittikten sonra ateşi söndürdüklerinden emin olmaları gerekmektedir. Yani kimyasal reaksiyonun sona ermesi için, yanıcı madde, ısı ve oksijenin birbirinden ayrılması gerekiyor. “Faciasıyla Karşılaşmamak İçin” Aileler evlerinde de herhangi bir yangın faciasıyla karşılaşmamak için öncelikle çocuklarına dikkat etmelidir. Yanıcı maddeleri çocuklardan uzak tutmalılar. Mümkünse çocuklarını evde yal-

nız bırakmamalılar. Çocukların en ufak bir kibrit tutuşturması küçük çaplı başlayan büyük bir yangına neden olabilir. Genellikle 3-7 yaş arası çocuklar meraktan bu tür girişimlerde bulunabiliyor. Aileler çocuklarının bu tür girişimlerde bulunmaması için gerekli önlemleri almalılar. Bizim tespitlerimize göre özellikle kibrit ve sigaradan kaynaklanabiliyor. Türkiye’de yangınların yüzde 25’inin sebebi sigaradır. Çünkü sigaranın ucunda 900 sg derecede ısı mevcuttur. Tam tutuşturucu özelliği vardır. Dolayısıyla bir sigaranın etrafa bilinçsizce bırakmak, yangına davetiye çıkarmak demektir. Konusu açılmışken şunu özellikle söylemek isterim. “Eski Elektrik Tesisatı Kullanılıyor” Bugün köylerimizdeki birçok evde halen eski elektrik tesisatı kullanılmakta. Evlerine buzdolabından, çamaşır makinesine kadar bütün beyaz eşyayı kullanıyorlar. Ancak bu eski tesisat bunların hepsini rahat çalıştırır mı, yoksa ağır mı gelir, düşünmüyorlar. Dolayısıyla aşırı akım emilmiş oluyor. Evlerin çatılarından geçiyor çoğu tesisatlar. Ve köylerde kemirici hayvanlarda çok olduğu için, sıcakların artmasıyla kurumuş ağaçlardan yapılmış çatılarda bulunan eski kablolar yangına sebep olabiliyor. Vatandaşlar elektrik tesisatlarını yeniden elden geçirsinler. Ve tesisatlarını yenilerken de mutlaka proje dâhilinde yaptırsınlar. “Bacalarının Her Yıl Temizlenmesi Gerekiyor” Fırınların ve lokantaların bacalarının her yıl temizlenmesi gere-

kiyor. Çünkü onların bacalarında aşırı yapışıp kalan kalıntılar zaman zaman aşırı yanmanın etkisiyle çıkan ısıdan kaynaklı tutuşabiliyor. Bu da bacalardan çıkan alevlerin tehlikeli hal almasına sebep oluyor. Yalnızca fırın ve lokantaların değil evlerinde bacalarının her yıl mutlaka temizlenmesi gerekiyor.

“Daha Duyarlı Olmalıyız” Dolayısıyla şunu iyi bilmek lazım ki; yangına sebep olmak eline ateşi alıp orayı burayı yakmak değildir. Yangının oluşması için gereken havanın (%16–21 O2 içeren),yanıcı maddenin ve ısının bilinçsiz bir şekilde ortamda bulunmasına sebep olmak, yangına sebep olmak olmaktır. Evimizde işyerimizde gereken önlemi almadığımızdan dolayı çıkan yangınlar, Bakımsız bıraktığımız için yanan arabamız, piknikten sonra söndürmeden bıraktığımız ateşin, Tarlanızda kontrollü yaktığınızı sandığınız ateşin etrafa sıçraması, yoldan yürürken otların arasına atıp da gittiğimiz sigara izmaritinin sonucunda yangınlar çıkıyor. Akşam televizyonda gördüğümüz; üzüntü ile izlediğimiz orman yangını, belki bizim piknik ateşimizden, belki attığımız sigara izmaritinden, belki de can sıkıntısından sağa sola attığımız şişeler yüzünden çıkan orman yangınıdır. Şimdi tekrar düşünelim: “Ben yangına sebep olmadım” diyebilmek o kadar kolay mı? Hayatımızın her safhasında yangına sebep olacak ihmal ve dikkatsizce hareketin, insan hayatına ve geri dönüşü mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlara yol açacağını unutmamak gerekir” şeklinde konuştular.

DEMİRLİ BETON

TUĞLA

BETON

Ünye’den İstanbul’a Omuz Verdiler

Ünye’ toplanan kalabalık, Taksim olaylarını protesto etmek için yürüdü. Ünye’de çok sayıda kişi sahilde bir araya geldi. Taksim olaylarını protesto etmek amacıyla toplanan grup, daha sonra sahilden yürüyerek sloganlar eşliğinde Ünye Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Türk

bayrakları ile Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyen grup, bir süre AK Parti aleyhine slogan attı. Taksim olaylarını protesto eden grup, ardından Atatürk Anıtı önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı okuduktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.

MOLOZ

ASFALT

KİLİT TAŞI BORDÜR

Salim DÜRÜ (Müteahhit)

Gsm: 0531 888 52 52 - www.duruinsaat.com Günpınarı Köyü, Çerkezbükü Mevkii Cevizdere-ÜNYE

Dürü İnşaat olarak insanlığın yaşam kalitesini artırmak için hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.

* Kum * Çakıl * Kırma * Eleme * Yıkama Tesisi * Özel Doğal Şap Kumu


03 HAZİRAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’a göre, bakın

Taksim Olaylarının Nedeni Neymiş?

Ünye’de devam eden Siyaset Akademisi’ne konuşmacı olarak katılan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Taksim’de çıkan olayların, yaklaşan yerel seçimler öncesinde İstanbul’u ellerinden almak isteyen karşı siyasilerin programlı bir oyunu olduğunu söyledi. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Ünye’de Siyaset Akademisi’nde “İletişim” konulu konferans verdi. Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleşen Siyaset Akademisi’ne AK Parti Ünye İlçe Başkanı Av. Ahmet Çamyar, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Durmuş Zor, partililer ile vatan-

daşlar katıldı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, iletişimin bir insanda olması gereken en kıymetli sermaye olduğunu söyledi. Sürdürülebilir münasebetlerin, ilişki kabiliyetine dayalı olduğunu belirten Yılmaz, “Birçok insan, iletişim ve ilişki kabiliyetinin zayıflığı yüzünden hayatta başarılı olamıyor. Hepinizin okulda okuduğu dönemde sınıfın çok çalışkan öğrencileri vardır. Bu çalışkan öğrenciler 9 aldığı zaman ağlarlar ‘hep niye 10 alamıyoruz’ diye. Hayata atıldınız da bir bakıyorsunuz o 10 alan arkadaşınızın birçoğu sizden çok daha geride ve başarısız, belki de geçim sıkıntısı içinde yaşıyor. Nedeni az

bilgili olduklarından değil, iletişim ve ilişki kurma kabiliyetinin yeteri kadar olmayışındandır” dedi. İletişimde ilk izlenimin çok önemli olduğunu belirten Yusuf Ziya Yılmaz, “İnsan davranışları diğer insanlar üzerinde oluşturulan ilk izlenim sonrasında şekillenir. İletişimde tekrarlanmayacak tek şey ilk izlenimdir. İlk izlenimde 30 saniye içinde oluşuyor. Bu süreyi iyi kullanmak karşımızdakiler üzerinde istediğimiz düşünce izleniminin doğmasına imkan verir. İnsan bakımlı, temiz, sıcak bir gülümseyişi, güven hissi uyandırmalı, sağlıklı tokalaşmalı, doğru dürüst bir duruşu olmalı. Siyasetin malzemesi insandır. İnsanın en önemli malzemesi de iletişimdir. İletişim sadece sözden ibaret değil. İletişimde sözün etkisi sadece yüzde 15, ifade tarzı yüzde 30, yüzde 55’i de beden dili oluşturuyor. Bu yüzden beden dili çok önemli” diye konuştu. Siyasetçi için “hayır” demenin “evet” demekten çok daha zor olduğunu, siyasetçinin yalan konuşmaması gerektiğini belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, bir soru üzerine Taksim’de çıkan olayları yorumladı. Taksim’de ya-

pılmak istenenin yeterince anlatılamadığını dile getiren Başkan Yılmaz şöyle konuştu: “Buradaki algıyı iyi yönetemedik. Taksim’de ne yapmak istediğimizi iyi anlatamadık. İyi anlatmamızı engelleyen adamlar bizden daha başarılı oldu. Algıyı yönetmek diye bir şey var. Senin yaptığın işe inanman yetmiyor. Karşı taraf bunu nasıl anlıyor, onu yönetmen ve karşı tarafın doğru anlamasını sağlaman lazım. Anlatmak istediğimiz insanlara kötü niyetli insanlar daha kötü anlattı. Ve Taksim olayında böyle bir şey çıktı. Taksim olayı yaklaşan 9-10 ay sonraki İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri ile ilgili İstanbul Büyükşehir’i elimizden almak isteyen karşı siyasi güçlerin çok programlı yaptığı bir iştir. Bundan sonra yapılması gereken ise iletişim araçlarını iyi kullanarak anlatmak.”

“En Son Fındık Aktarıldığı Tarih Nedir?”

Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu TMO'dan 50 bin ton fındığın Fiskobirlik'e aktarılmasına dair kararnamenin karşılığında kaç ton fındık verildiğini, bunun karşılığında Fiskobirliğin TMO'ya ne kadar bir ödeme yaptığını, TMO'ya borcunun olup olmadığını sordu. TMO'nun Fiskobirlik'e fındık aktarımından niçin vazgeçtiğini

soran Karaahmetoğlu görevi kötüye kullanmaktan dava açılan Fiskobirlik Yönetiminin Kurumu ne kadar zarara uğrattığını yanıtlamasını isteyerek 31 Mayıs’ta TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde Başbakana şu soruları yöneltti: Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Yönetim Kurulu üyeleri hakkında görevi kötüye kullanmaktan dolayı dava açıldığını basın yayın organlarından takip etmekteyiz. Toprak Mahsulleri Ofisi stoklarında bulunan fındıkların yağlık olarak kullanılmak üzere Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine satış yapılmasına ilişkin karar 11.06.2011 tarihli 27961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Bu hususta: Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda Toprak Mahsulleri

Ofisi’nden Fiskobirlik’e bugüne kadar kaç ton yağlık fındık aktarılmıştır? En son fındık aktarıldığı tarih nedir? Fiskobirlik TMO’ya, kararname doğrultusunda, kaç ton fındık karşılığında ne kadar ödeme yapmıştır? Fiskobirlik’in bu sebeple TMO’ya borcu bulunmakta mıdır? Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda TMO’dan Fiskobirlik’e aktarılması gereken 50 bin ton fındığın tamamının aktarılmamasının sebebi nedir? Kararnamede belirtilen hükümlere uygun hareket edilmemiş midir? Kararnameye uygun davranmayan taraf hangi kurumdur? Bakanlık ve TMO kararnamenin gereğini yerine getirilmesi husu-

sunda neler yapmıştır? Bakanlık müfettişleri, Fiskobirlik Yönetim Kurulunun görevi kötüye kullandığına ilişkin hangi tespitleri yapmıştır? Görevi kötüye kullanma yoluyla Fiskobirlik ve hazine ne kadar zarara uğratılmıştır? Fiskobirlik Kararnamede belirtilen hangi hükme aykırı hareket etmiştir? Bakanlık ve TMO Fiskobirlik’e bu hususta herhangi bir uyarıda bulunmuş mudur? Fiskobirlik Yönetimin fındık aktarımının devamına ilişkin TMO’dan ya da ilgili Bakanlıktan talebi olmuş mudur? TMO tarafından fındık aktarımının durdurulması hakkında Fiskobirliğe bir gerekçe gönderilmiş midir? Bunlar nelerdir?

Öğrencilere Ekmek İsrafı Anlatıldı

Fatsa Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından Fatsa’da ''Ekmek İsrafının Önlen-

mesi'' amacı ile okullarda bilgilendirme toplantıları devam ediyor. Fatsa Hatipli, Geyikçeli, Bolaman, Kösebucağı İlköğretim Okullarında yaklaşık 400 öğrenciye Ekmek İsrafının üretim ve tüketim aşamalarında önlenmesi, ekmeğin uygun yöntemlerle muhafazasının sağlanması, bayat veya ihtiyaç fazlası ekmeğin yine insan gıdası olarak değerlendirilmesinde top-

lumun bilinçlendirilmesi ve tam buğday ekmeği tüketiminin yaygınlaştırılması konularında eğitim verildi. Okullara kampanya ile ilgili afişler asıldı. Bununla birlikte devam etmekte olan okul sütü programı kapsamında 9 adet ilkokulda toplam 1900 öğrenciye dağıtım yapılan 18.500 adet sütle ilgili kontroller ve bilgilendirme çalışmaları yapıldı ve herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı.

9

Kokunun Sebebi Kıyıya Vuran Ölü Yosunlar

Son günlerde sahil bandında ortaya çıkan kokuların giderilmesi için Ordu Belediyesince başlatılan çalışmalar devam ediyor. Yaz aylarının başlangıcında denizde oluşan ölü yosunların sıcaklarında artması ile birlikte sahil güzergahında oluşturduğu ağır kokunun giderilmesi için ekiplerini seferber eden Ordu Belediyesi, sorunu kısa bir süre içerisinde ortadan kaldırmaya çalışıyor. Vatandaşlarında son günlerde sahil bandında hissettiği kokuların denizin kıyıya atmış olduğu ölü yosunların kuruyarak çürümesi sonucu ortaya çıktığına vurgu yapan yetkililer, ağır kokuların ortadan kaldırılması amacıyla Ordu Belediyesi Su Kanalizasyon Müdürlüğü ile Temizlik İşleri Müdürlüğü ekiplerince ortak çalışma yürütüldüğünü belirttiler. Ordu Belediyesi Su Kanalizasyon Müdürü Okan Karadağ, yürütülen çalışma so-

nucunda kıyıya vurmuş olan yosunların işçi ve iş makinesi yardımı ile toplandığını, kayada kalan yosunlarında temizliğinin ardından kalıntılarının arazözle tazyikli su sıkılarak temizlendiğini söyledi. Su Kanalizasyon Müdürü Okan Karadağ bu sürecin kısa bir süre daha devam edeceğini belirterek, “ Ortaya çıkan sorunun giderilmesi için ekiplerimizce müdahaleler yapılmaktadır. Açık sudaki yosunlar özellikle sahil bandındaki Kumsal Restoran yanında bulunan körfezde yoğunlaşıp kıyıya vurmaktadır. Yaklaşık 1 ay kadar devam eden bu yosunlaşma süreci için aralıklı olarak ekiplerimiz kıyı bandında kontrolleri yaparak temizleme çalışmalarını sürdürecekler. Vatandaşlarımızın ortaya çıkan kokudan duydukları rahatsızlığın farkındayız. Ancak doğal ortaya çıkan bu sorunu en asgaride tutabilmek için çalışmalarımız devam edecektir” şeklinde konuştu.

2 Bin 406 İşyeri Denetlendi

Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü 2013 yılında 2 bin 406 işyerinde denetlemelerde bulundu. Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Musa Sağlam yaptığı açıklamada; “2013 yılında 5 aylık sürede 2 bin 406 işyerinde denetlemelerde bulunuldu. Bütün gıda denetimlerinde bin 262 adet numune alındı. 26 tane işyerine para cezası uygulandı. Tüketicilerimiz şikâyetlerini 174 alo gıda hattına yapabilirler. Tüketicilerimizin daha kaliteli hizmeti

almaları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

YİTİK Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.

Neslihan DURAN


SP R

Orduspor Kulüp Başkanı Nedim Türkmen;

“Hedefleririmizi Küçültmüyoruz”

Spor Toto Süper Lig’e bu sezon veda eden Orduspor, teknik direktör Erkan Sözeri ile 1 yılı opsiyonlu olmak üzere, 1 yıllık sözleşme imzaladı. Orduspor Tesisleri'nde düzenlen imza törenine başkan Nedim Türkmen katıldı. İmza töreni öncesinde konuşan Orduspor Kulüp Başkanı Nedim Türkmen, bu sezon Orduspor’a kendi kariyer hedefleri olan, kendisi için bir şey yapma durumunda olan insanları bir araya toplayacaklarını belirterek, “Maalesef 26 yıl sonra çıktığımız süper ligde ikinci yılın sonunda küme düştük. Bununla ilgili değerlendirmeleri akşam yapacağız. Şimdi PTT 1. Lig’de bu

sezon oynayacağız. Yeni bir yapılanma yapmak zorundayız. Hedeflerimizi küçültmüyoruz ama kulübümüzü biraz küçültmemiz gerekiyor. Yeni bir anlayışla yaklaşmamız gerekiyor. Bütçelere uygun hareket etmemiz gerekiyor. Erkan Sözeri hocamızla Metin hoca ile birlikte çalıştık. Bizim camiamızı çok iyi tanıyor. Biz de kendisini çok iyi tanıyoruz. Biz hem takım kadrosunu kurarken, hem de teknik kadro seçiminde şuna dikkat etmeye çalışıyoruz. Kendi kariyer hedefleri olan, kendisi için bir şey yapma durumunda olan insanları bir araya toplayacağız. Burada da bunun başarıyı getireceğine inanıyo-

ruz. Bu sezon hocamız ile birlikte çalışacağız. Önemli bir kadro yapacağız. 10-12 oyuncumuzu tutacağız. Transfer listemiz var. Ona çalışıyoruz. Orduspor’u bu ligde de başarıyla temsil edecek bir kadro yapacağız. İyi niyetle çalışacağız” dedi. Teknik direktör Erkan Sözeri ise, takım kurarken kalbi ile yüreği ile oynayan oyuncuları seçeceklerini ifade ederek, “Başkanımın ve yönetim kurulu üyelerinin bize duyduğu güvenden dolayı teşekkür ediyorum. Kolay değil, bizim hakkımızda böyle bir karar vermeleri, bizi takımın başına getirmeleri. Bu riski, bunun adı riskse, bunu göze aldılar. Buda bize güvenlerini gösteriyor. Dolayısıyla çok teşekkür ediyoruz. Güvene layık olmak için bütün enerjimizi bütün mesaimizi başarılı olabilmek için her şeyimizi vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu taraftara layık olan, kalbi ile yüreği ile oynayan oyuncuları en hassas şekilde seçerek, işe girmeyi planlıyoruz. Orduspor’un tarihine bugün kendini çok güzel harfler ile yazdırmış insanlar arasına Mayıs ayında bende yazdırmak istiyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından teknik direktör Erkan Sözeri kendisini Orduspor’a bağlayan imzayı attı.

“Tekrar Süper Lig’e Çıkacağız”

Orduspor Başkanı Nedim Türkmen’den çarpıcı açıklamalar geldi. Başkan Türkmen, Orduspor’un önümüzdeki sezon muhakkak ilk 6 içinde yer alacak bir takım kuracağını belirterek, 2 futbolcuya Atletico Madrid’in talip olduğunu açıkladı. Ordu’daki yerel televizyonların ortak canlı yayınına katılan Orduspor Başkanı Nedim Türkmen’den çarpıcı açıklamalar geldi. Başkan Nedim Türkmen, önümüzdeki sezon tekrar Süper Lig’e çıkacak bir takım kuracak-

larını söyledi. Türkmen, teknik direktör olarak Erkan Sözeri’yle anlaşma gerekçesi olarak, Erkan Sözeri’nin uzun yıllardır teknik direktörlük yaptığını belirterek, ilk defa PTT 1. Lig’de bir takım çalıştıracağını ve kendini ispatlamak istediğini, bununda Orduspor için önemli bir avantaj olduğunu söyleyerek, “Gönül ister ki takımın başına Ordulu bir teknik adam getireyim. Ama yok. Kendilerini geliştirsinler. Pro lisans alsınlar. Yurt dışında eğitim alsınlar onları Orduspor’un başına getireyim. Bunu çok istiyorum.” Önümüzdeki hafta yabancı futbolcuların menajerlerinin Ordu’ya geleceğini ve onları ödedikleri bonservis bedelleri karşılığında elden çıkaracaklarını belirten Türkmen, “yerli futbolcularda bir sorunumuz yok. Takımda 12 futbolcu kalacak. Onların yanına yeni transferler yapacağız. Ayrıca alt yapıdan da A takıma futbolcu alacağız.”

Türkmen, gelecek sezon tekrar Süper Lig’e çıkacak bir takım kuracaklarını Rizespor’dan Sercan Kaya ile 2 yabancı futbolcuya talip olduklarını belirterek, “kuracağımız bu takım muhakkak ilk 6 içinde yer alacak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Rizespor’un iki Kazak futbolcusu defans Samat Smakov ile kaleci David Loriya için nabız yokladık. Fornezzi takımda ama yarın ne olacağı bilinmez. Yine Kazakistan ve Azerbaycan’dan yabancı futbolcular alabiliriz. 1461 Trabzon’dan üç futbolcu istiyoruz.” Türkmen, canlı yayının sonuna doğru ise gecenin en çarpıcı açıklamasını yaparak, Orduspor’un iki genç yeteneğine İspanya’nın köklü kulüplerinden ve Arda Turan’ın da formasını giydiği Atletico Madrid’in talip olduğunu belirterek, “Atletico Madrid bizden Murat Torun ve kalecimiz Cantuğ Temel’i istedi. Önümüzdeki hafta kendilerinden cevap gelecek.” dedi.

Yalçın Gürsoy Ameliyat Oldu

/ Engin YARAN

Halı sahada maç yaparken aşil tendonu kopan Yaşamspor Teknik Direktörü Yalçın Gürsoy ameliyat oldu. Yaşamspor yöneticilerinin, Ordu 1 Amatör Liginde sezon bittikten sonra birlik ve beraberliklerini sezon açılana kadar devam ettirmek için düzenledikleri halı saha maçının 3. ayağında talihsiz bir şekilde sakatlanan Yalçın Gürsoy'un sağ ayak aşil tendonu koptu! Dostluk müsabakası yarım saatte son bulurken Yalçın hoca ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Mir Kuzey gazetesi olarak geçmiş olsun ziyareti yaptığımız Yalçın Gürsoy, yapmış olduğu açıklamada aşil tendonunun

koptuğu anda ilk önce dışarıdan birinin taş attığını düşündüğünü söyledi. Yalçın Gürsoy; "Her hafta arkadaşlarla beraber Perşembe günleri düzenli olarak halı sahada maç yapıyoruz. Bu hafta güzel bir şekilde maçımızı oynarken ilk yarım saat içerinde bir pozisyonda topa ani bir hamle esnasında ayağımda oluşan aşırı bir ses ve ağrıyla birlikte yere yığıldım. İlk aşamada dışarıdan birinin taş attığını düşündüm. Tabi uzun yıllar futbol oynamamın vermiş olduğu tecrübe ile tendonumun koptuğunu anladım. Orada hemen 112 Acil Servisi arayarak ambulans çağırdık. Hastaneye geldiğimizde aşil tendonumun koptuğu teşhisi konuldu. Ameliyat oldum ve başarılı bir operasyon oldu" diye konuştu. Tedavi sürecinin ise kişinin kendisi ile alâkalı olduğunun altını çizen Yalçın Gürsoy, ayağının 30-45 gün arasında alçıda kalacağını söyledi ve; "Doktorum yaklaşık 2 buçuk ay sonra tamamen eski sağlığıma kavuşacağımı söyledi" dedi. Yaşamsporlu futbolcu arkadaşlarının ve yönetici arkadaşlarının yanı sıra sevenlerinin hepsinin ziyaretine geldiğini sözlerine ekleyen Yalçın Gürsoy, gazetemiz vasıtasıyla herkese teşekkür etti.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.