“Siyasallaştırmamak Gerek, Aksi Takdirde
Faydasından Çok Zararı Olur”
Başbakan’a Oy Verenler de Var” Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Taksim’deki gezi parkı olaylarını gazetemize değerlendirdi. Yıldız: “Olaylar tamamen halk hareketidir, hiçbir siyasi parti olayları kendine mal etmesin” dedi. Olayların halkın biriken duygularının dışa vurumu olduğunu ifade eden Yıldız: “Gezi Parkı’ndaki olaylar tamamen bir halk hareketidir. Bu, siyasi bir hareket değil, Türkiye’de yaşayan vatandaşların hükümetin uygulamalarından dolayı birikimlerinin dışa vurumudur.
Fatsa, yeniden kurulabileceğini de söyledi. Fatsa; “Kurultaylar o dönemde çok önemli görevler ve fonksiyonlar icra etti. Fatsa Kurultayının yapıldığı dönemde aktif siyasetçi olarak görev yapıyordum. O dönem düzenlen kurultaylardan sadece Fatsa için değil tüm Orduda düzenlenen kurultaylara hem katıldım hem de destek verdim. Şahsen Fatsa kurultayının almış olduğu kararlardan çok istifade ettim. Bugün hayata geçmiş birçok proje o kurultayda gündeme gelmiş, kitaplaştırılmış görüş ve düşüncelerdir” dedi. Sayfa 3’te
Sayfa 5’te
“Bir Güzel Türkü Bitti, Bir Güzel Türkü Başladı”
Bakanlar Kurulu’nun 03 Mayıs 2013 tarihli ve 2013/4699 sayılı Kararnamesi ile Kütahya Valiliği’nden Ordu Valiliği görevine atanan Kenan Çiftçi 3 Haziran 2013 tarihinde görevine başladı. Basın mensupları ile tek tek tanışan Vali Kenan Çiftçi, basın mensupları aracılığıyla Ordululara mesaj verdi. “Kütahya’dan sonra ikinci olarak ülkemizin bu eşsiz güzellikteki ‘büyük şehrine’ valilik yapmayı bize nasip ettiği için Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Öyle ki bir güzel türkü bitti, bir diğer güzel türkü başladı meslek hayatımda. Kütahya’nın Pınarları henüz bitmişti ki Ordu’nun Dereleri ile başlaSayfa 7’de dım yepyeni bir güne.
www.gazetekuzey.com
Ak Parti Ordu 23. Dönem Milletvekili Eyüp Fatsa, son günlerde Fatsa’nın gündemine oturan Fatsa kurultayıyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kurultayların hizmet noktasında büyük faydaları olduğunu belirten
“Meydanları Dolduran İnsanların Arasında
FATSA’DAN KARADENİZ’E 04 HAZİRAN 2013 SALI
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:405
“Başkan, Fatsa’da Güzel İşler Yapıyor
FİYAT: 50 Krş.
“Yerel Kurultayları Önemsiyoruz” Sayfa 5’te
Dönüm Parası Alamayacak Olan Mağdurların Sesini Duyurdu
Fatsa’nın Çehresi Değişiyor”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fatsa ilçesine gelişinde büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Kurtulmuş’un geleceğini öğrenen vatandaşlar bir yandan elini sıkmak diğer yandan da meramını anlatmak için sıraya girdi. Kimi görmek için kimisi de derdine derman olur düşüncesi ile ellerinde bulunan dosyayı Kurtulmuş’a teslim etmek Sayfa 5’te istedi.
“Kaymakamlığın Önayak Olması AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ordulu Prof. Dr. Numan Kurtulmuş 2 günlük program için geldiği Ordu ilinde, ilçeleri de ziyaret etti. Numan Kurtulmuş: “2 günlük bir program için Ordu’dayız. Başkanımız Fatsa’da gerçekten güzel işler yapıyor. Son yıllarda
“Fatsa Fatsa’dan Yönetilir, Ordu’dan Değil”
PUSULA
“Büyükşehir yasasının bizim memleketimize uygun olduğunu düşünmüyorum” diyen Eroğlu Ordu’nun Büyükşehir olmasının neler getireceği hakkında da düşüncelerini belirtti. Burak Eroğlu; “Büyükşehir olmanın uygun olan tarafları vardır, onlarda istisnadır. Bu istisnalar ise asıl problemleri ortadan kaldırmıyor. Fatsa Fatsa’dan, Ilıca Ilıca’dan yönetilir. Fatsa Ordu’dan yönetilSayfa 6’da mez” dedi.
Mustafa Kemal KAYMAK
Ben Demiştim… 03
gerçekten Fatsa’nın çehresi değişiyor. Ordu’nun büyükşehir olmasının Ordu’nun ve ilçelerinin daha fazla gelişmesine büyük katkıları olacağına inanıyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızı da merkezi hükümetle birlikte sürdürmeye hepiniz kararlısınız, hepimiz kararlıyız. Sayfa 4’te
Fatsa’da Okçuluğu Ayağa Kaldıracaktır”
“11 Bin 423 Üretici, 29 milyon 500 Bin Lira Alacak” Fatsa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özgen; “Fatsa’da alan bazlı destekleme dosyası için 11.423 tane üretimiz, İlçe Tarım Müdürlüğü’ne ve bize müracaat etmiştir. Ve bu dosyalarımızın hepsi güncellenmiş durumdadır. Yalnızca bakanlığın vereceği talimat bekleniyor. Aslında İl Tarım Müdürlüklerine yazışmalar yapıldı ve bankalara verilecek talimat bekleniyor. Ödemler yapıldığında 29 milyon 500 bin lira Fatsa’ya gelir gelmiş olacak “ dedi. Sayfa 3’te
Ekmek 50 Gram Zayıfladı Fatsa’da dünden geçerli olmak kaydı ile sofralarımızdan eksik etmediğimiz ekmeğin fiyatı aynı kalırken gramajı düştü. Ordu Fırıncılar Odası’nın aldığı karar sonucunda 1 liradan satılan 350 gram ekmek artık 300 grama düşürülürken ekmeğin fiyatında bir değişiklik olmadı. Konuyla ilgili Fatsalı fırıncıların gazetemize yaptığı açıklama ise, “Ekmek yapmak için gerekli olan tüm hammaddelere zam geldi” diyerek gramajın düşmesinin doğru bir karar olduğunu savundular. Sayfa 6’da
Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu, Fatsa’da okçuluk sporunun eski günlerine kavuşması için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi. Fatsalı Abdullah Topaloğlu, “memleketime geldiğimde ilk iş Kaymakam beyi ziyaret ederek, desteklerini isteyeceSayfa 5’te ğim” dedi.
“Belediye Personeli Gibi Çalışmak Zorunda Kalıyorum” Sayfa 3’te
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
Nazım
Sağlık “Fibromiyaljinin Nedeni Tam Olarak Bilinmemektedir” Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Özcan Hız, çağın kadın hastalığının “fibromiyalji” olduğunu söyledi. Medical Park Ordu Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Özcan Hız, fibromiyaljinin yaygın ve inatçı kas ağrıları, uyku bozukluğu, vücudun değişik noktalarında hassasiyet, sürekli yorgunluk hissi ile kendini gösteren bir hastalık olduğunu söyledi. Fibromiyaljinin eklemlerde hareket kısıtlılığına ve şekil bozukluğuna yol açan ve iç organları etkileyen bir hastalık olmadığını, ancak hastanın yaşam kalitesini ciddi derecede bozan kronik bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Özcan Hız, “Fibromiyaljinin nedeni tam olarak bilinmemektedir ve en çok doğurganlık çağındaki genç kadınlarda görülür. Ancak erkeklerde ve hatta çocuklarda da görülen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere göre 10 kat fazla görülür. Toplumda 100 kişinin ikisinde fibromiyalji görülür. Buna göre ülkemizde yaklaşık bir buçuk milyon kişide fibromiyalji bulunmaktadır. Özellikle çocuklarına, çevresine hep verici şekilde davranan mükemmeliyetçi kadınlarda daha sık görülür. Kendisine yeterince zaman ayıramayan, koşuşturma içinde olan ve çevresinden de sürekli beklenti içinde olunan insanlarda daha çok görülür” diye konuştu. Fibromiyalji tedavisinin temel prensibinin, doktor ve hasta arasında güvenli bir etkileşim sağlanmasının olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Özcan Hız, “Tedavide asıl amaç, hastanın günlük yaşamı sırasında ağrı ile başa çıkma yöntemlerini öğreterek, normal yaşama dönmelerini sağlamak olmalıdır. Tedavide; hasta eğitimi, egzersiz tedavisi ve yüzme, ilaç tedavisi, fizik tedavi yöntemleri, hassas nokta enjeksiyonları, dengeli beslenme ve sıvı alımı, güneşlenme ve kaplıca tedavileri, psikolojik yardım (kognitif davranış tedavisi), akupunktur, masaj, refleksoloji gibi yöntemler kullanılır. Tüm bu tedavilere rağmen hastaların bir kısmında hastalık tekrarlayabilir. Bu hastalarda en azından ağrı ile başa çıkma yöntemlerini mümkün olduğunca uygulamaya devam etmesi düzenli kontrollere gelmesi önerilmelidir” şeklinde konuştu.
Dün Şair Nazım Hikmet’in ölümünün 50. Yıl dönümü olmasından dolayı ,şiiri,mücadelesi ve insanlığı ile onurlu bir insanı anlatmak istedim. Hapis,kahır,umut,yalnızlık,mem leket hasreti Vera (karısı) ,Memet (oğlu) onun dizelerinin en değerli özneleri olmuştur kuşkusuz. İnsanın insana kulluğuna karşı çıkmış,insanın sömürülmesine olan tepkilerini şiirlerinde tarifsiz duygularla anlatmıştır. Şiirleri yüzünden yıllarca hapis yatmış. Oysa Gül kokan,insan kokan, memleket ve sevgili kokan şiirleriydi onun yıllarca hapsolmasına ve “Vatan Haini” ilan edilmesine sebep olan. Nazım’ı kendi dizelerinden tanıyalım isterseniz: “Ben bir insan, ben bir Türk şairi Nazım Hikmet ben tepeden tırnağa insan tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret... Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
Obezite Lösemi Riskini Artırıyor
Tip-2 diyabet ile şişmanlık arasında çok yakın ilişki olduğu biliniyor. Çalışmalar, obezite ve diyabetin lenfoma, lösemi ve myeloma gibi kanserlerin gelişme riskini de artırdığını gösteriyor.
Yakın zamanlarda yayınlanan çalışmalar, aşırı vücut ağırlığının birçok kanser türünde riski artırdığını gösteriyor. Tip-2 diyabet ile şişmanlık arasındaki bağlantıya dikkat çeken Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniği ve Kemik İliği Nakli Direktörü Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, son çalışmaların da bu yönde olduğunu söyledi. Altuntaş, “Dünyanın saygın dergilerinden olan Blood geçen sayısında Prof. Dr. Jorge Castillo’nun çalışmasına yer verdi. Prof. Castillo bu çalışmasında, diyabetin lenfoma, lösemi ve myeloma gibi lenf bezi, kan ve kemik iliği kanserlerinin gelişme riskini artırdığını bildirdi” dedi. ŞİŞMANLIK KANSER TEDAVİSİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR Aşırı kilonun kanserlerde tedavi yanıtını da etkilediğini aktaran Prof. Altuntaş, “Tedavi başarısızlığı riski obezlerde daha yüksek, sağ kalım olasılığı daha düşük. Yine Blood dergisinin geçen ayki sayısında Prof. Dr. Massimo Brecia, aşırı kilolu olan lösemi hastalarında hastalığın daha erken nüks ettiğini bildirmektedir. Aynı zamanda aşırılı kilolu hastaların tedavi sırasında ciddi sıkıntılar yaşadığı bilinmektedir” şeklinde konuştu. KİLO VERMEK LÖSEMİ RİSKİNİ AZALTIYOR Rochester Üniversitesi’nden Dr. Marshall Lichtman’ın çalışmasına göre de başarılı ve istikrarlı kilo kaybı, gelecekte lösemi, lenfoma ve myeloma riskini azaltıyor. Bu nedenle kilo kontrolünün süreklilik arz etmesi çok önemli. Kanser tedavisi sırasında diyet ve beslenme alışkanlığına da dikkat etmek gerekiyor, doğru beslenme alışkanlıkları kazanmak ve bunu sürdürebilmek hastalıktan korunmak ve tedavinin başarısı açısından önemli.
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller
Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller
İnternet Editörü Çiğdem Akyol
Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş
Sayfa Editörü Emrah Çoşkun
Reklam Erkan Kaş
Haber Merkezi Engin Yaran Taner Şen Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Grafiker İlkay Yeşiller
Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
Dağıtım Şah Medya Ajans
Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Hem bir tek elmadan, hem süpürülen topraktan, hem zindandan dönen insan ruhundan, hem kitlelerin daha güzel günler için savaşından, hem bir tek insanın sevda kederlerinden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem ölüm korkusundan, hem ölümden korkmamaktan bahseden şiirler yazmak istiyorum.” Yine, “Seni Düşünmek şiiri” özlemi umuda ,umudu bugüne taşıyan şiirlerindendir. “Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum.” Yine Rahmetli Cem Karaca’dan çocukluk yıllarımdan beri dinlediğim; ceviz ağacı: “Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
2
Erdal KARA erdalkara71@hotmail.com Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.” Ve bir ihanet şiiri “Mavi gözlü dev”: O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruliii hanımeli açan bir ev. Bir dev gibi seviyordu dev. Ve elleri öyle büyük işler için hazırlanmıştı ki devin, yapamazdı yapısını, çalamazdı kapısını bahçesinde ebruliii hanımeli açan evin. O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Mini minnacıktı kadın. Rahata acıktı kadın yoruldu devin büyük yolunda. Ve elveda! deyip mavi gözlü deve, girdi zengin bir cücenin kolunda bahçesinde ebruliiii hanımeli açan eve. Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev, dev gibi sevgilere mezar bile olamaz: bahçesinde ebruliiiii
hanımeli açan ev.. ……….. Ve umuda dair söylenecek en güzel şeyleri söylemiş aşağıdaki dizelerinde: En güzel deniz: henüz gidilmemiş olandır. En güzel çocuk: henüz büyümedi. En güzel günlerimiz: henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür... 50. yıl dönümünde Moskova'da anılacak olan büyük Türk şairi Nazım Hikmet'i tanıyan ve hayatta olan son arkadaşlarından Georgiy Ansimov Pavlovic, ünlü şairin o günlerini anlatmış. “Ben onu her zaman mutlu ve hayat dolu gördüm, tabii ki onun içini bilemem, içinde vatanseverlik vardır. Biz onu bize gelen açık kalpli biri olarak gördük ve onun arkasında tüm Türkiye'yi gördük. Karakteri hakkında çok derin bir analiz yapamam ama diyebilirim ki çok iyi niyetli, insanlara karşı açık, şüphe duymayan, insanlara direkt yaklaşan biri idi ve biz de ona aynı şekilde yaklaşıyorduk.” İster Nazım,ister Vatan Haini, İster sevdalı komünist, isterse Memeleket Nazım Hikmet desinler.. Ona Ne derlerse desinler “Gülün adı başka da olsa değişmezdi kokusu”..
Bahar Konseri, İzleyenleri Mest Etti
/ Hamdi BÜKLÜ
Fatsa Belediye Konservatuarı tarafından organize edilen Bahar Konseri Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda icra edildi. Konseri Ak Parti Ordu 23. Dönem Milletvekilli Eyüp Fatsa, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı İsmet Balık, Fatsa İlçe Milli Eği-
tim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı, Saadet Partisi Fatsa İlçe Başkanı İsmail Koçan, Ak Parti İlçe Başkanı Fatih Sözen, Fatsa Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Ayhan Baş, Oda Başkanları ve çok sayı da vatandaş izledi. Türk Halk Müziği parçalarını seslendiren yerel sanatçılar dinleyenleri mest etti. Bahar konserinde sahneyi ilk alan Yasemin Sözer “Sen Yarim idun” parçasını seslendirirken, Hülya Hakalmaz, Naci Karakelle, Avni Kaysal, Elif
Kapusuz, Şener Gök, Ezgi Öztürk ve Yüksel Kaytaz da halk müziğimizin birbirinden güzel parçalarını seslendirdi. Gecede son olarak sahne alan Yıldızım Sensin Yarışmasının birincisi, Fatsa Belediye Konservatuar sanatçısı Kandemir Kaytaz söylediği türkülerle dinleyenlere tarifsiz duygular yaşattı. Konser, sanatçılara ve müzisyenlere hazırlanan Teşekkür Belgeleri ve çiçek takdim edilmesiyle sona erdi.
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
“Siyasallaştırmamak Gerek, Aksi Takdirde
Faydasından Çok Zararı Olur”
/ Hamdi BÜKLÜ
Ak Parti Ordu 23. Dönem Milletvekili Eyüp Fatsa, son günlerde Fatsa’nın gündemine oturan Fatsa kurultayıyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kurultayların hizmet nokta-
sında büyük faydaları olduğunu belirten Fatsa, yeniden kurulabileceğini de söyledi. Fatsa; “Kurultaylar o dönemde çok önemli görevler ve fonksiyonlar icra etti. Fatsa Kurultayının yapıldığı dönemde aktif siyasetçi olarak görev
yapıyordum. O dönem düzenlen kurultaylardan sadece Fatsa için değil tüm Orduda düzenlenen kurultaylara hem katıldım hem de destek verdim. Şahsen Fatsa kurultayının almış olduğu kararlardan çok istifade ettim. Bugün hayata geçmiş birçok proje o kurultayda gündeme gelmiş, kitaplaştırılmış görüş ve düşüncelerdir” dedi. Kurultaylarda gündeme gelen projelerin bir kısmının tamamlandığını, bir kısmının da halen devam ettiğini vurgulayan Eyüp Fatsa: “Biz bunları aktif siyasetin içerisinde olduğumuz dönemde peyder pey hepsini hayata geçirme imkânımız oldu. Bir kısmı bitti, bir kısmı devam ediyor, bir kısmının yine program dâhilinde çalışmaları devam ediyor. Dolayısıyl Fatsa Kurultayı, Fat-
sa ve bölgeye hizmet etmek isteyenlere hizmette bir yol haritası çıkarmıştır. Ben de bu yol haritasından istifade ettim. Ama yeniden kurulur, içeriği ne olur, yeni ne ortaya koyabilirler veya ne amaçla kurulur bunu bilmiyorum. İyi niyetli, samimi, hizmete yönelik, topluma yönelik olan her şey faydalıdır. Adı kurultay olur olmaz çok önemli değildir. Orada fikirler ortaya çıkar, düşünceler ortaya çıkar, eksiler ve artılar söylenir, dolayısıyla hizmete öncülük eden ülke, bölge ve insanı için kalbinde sevgisi, sevdası olan insanlar için bir ufuk açılması sağlanır. İsteyen istediği kadar istifade eder. Ama bunları tabi ilk olarak siyasallaştırmamak ve ikinci olarak da marjinalleştirmemek lazım. Aksi takdirde faydasından çok zararı olur” diye konuştu.
“11 Bin 423 Üretici, 29 milyon 500 Bin Lira Alacak” / Fatma CANLI
Fatsa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özgen, rekolte tespit çalışmalarını ziraat odalarının yapacağını belirterek, alan bazlı destek ödemeleri hakkında ise merakla bekleyen çiftçilere önemli açıklamalarda bulundu. Mehmet Özgen; “Fatsa’da alan bazlı destekleme dosyası için 11.423 tane üretimiz, İlçe Tarım Müdürlüğü’ne ve bize müracaat etmiştir. Ve bu dosyalarımızın hepsi güncellenmiş durumdadır. Yalnızca bakanlığın vereceği talimat bekleniyor. Aslında İl Tarım Müdürlüklerine yazışmalar yapıldı ve bankalara verilecek talimat bekleniyor” dedi. “250 Çiftçimizin Durumu Değerlendiriliyor” Özgen; “ Ödemler yapıldığında 29 milyon 500 bin lira Fatsa’ya gelir gelmiş olacak. Bu da Fatsa ekonomisini bir nebze de olsa rahatlatacaktır. Bu ödemelerin Mayıs ayı içerinde bankalara geçeceği söylendi. Mayıs ayına yetiştirilemediği takdirde ise Haziran’ın ilk
haftası yapılacağı söylenmişti. Ancak alan bazlı destekleme dosyaları ile alakalı Fatsa’da müracaat edemeyen 250 tane çiftçimiz var. Onlara ek süre tanınması ve onların da faydalanabilmesi için vekillerimizle görüşmelerimizi yaptık. Bu 250 çiftçimizin durumu şu an değerlendiriliyor. İnşallah onlar da faydalanabilecekler. Bu sorun giderildiği anda çiftçilerimizin hesabına ödemeler hemen yapılacaktır. Tabi bu 250 çiftçimizin durumu hakkında kesin bir bilgi yok, ancak biz olumlu
sonuçlanmasını bekliyoruz. Hayır, alamayacaklar diye kestirilip atılmamasından da anlaşıldığı gibi, bu konuyu çok ciddiye alıyorlar. Umarım alırlar ve mağdur olmazlar. Bu üreticilerimiz, alan bazlı destek ödemelerinden faydalanmazsa, toplam 381 bin lira gelir Fatsa’ya gelmemiş olacak. Bu çok ciddi bir rakamdır. Bu konuda gerekli çalışmaları biz yaptık, gerekli bilgileri verdik. Artık tek temennimiz bu ödemelerden 250 çiftçimizin de faydalanabilmesidir” şeklinde konuştu.
“Rekolte Tespit Çalışmalarını Haziran Ayında Ziraat Odaları Yapacak” Rekolte çalışmalarına 4 Haziran’da başlayacaklarını söyleyen Özgen; “Yarın il koordinasyon kurulu Akkuş’ta toplanacak. Rekolte tespit çalışması ile alakalı Bakanlığa yapmış olduğumuz müracaat da onay aldık. Rekolte tespit çalışmalarını Haziran ayında Ziraat odaları yapacak. Odalar kendi aralarında komisyon kuracak ve bütün giderleri ziraat odaları karşılayacak. Aracımızı da genel merkezimiz temin edecek. Rekolte tespit çalışmaları, meyve doğumlarında ve yol kenarlarında yapıldığı zaman fındığın rekoltesi her zaman yüksek çıkacaktır. Bu nedenle Haziran ayında yapılacak olan rekolte çalışmaları çok isabetli olacaktır. Şu an da bile fındığın tehlikesi var. Ayrıca daha önce belirttiğim gibi, yüksek kesimlere, tepelere çıkıldığında, yol kenarlarında ki verimlilik, doğum yok. Bu nedenle rekolte yol kenarlarına göre tespit edilmeye kalkışılırsa yüksek çıkacaktır” dedi.
“Belediye Personeli Gibi
Çalışmak Zorunda Kalıyorum”
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Mustafa Kemal Paşa Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Elekçi Parkı bitişiğindeki Sedefkent sitesi yönetimi, yağmur sularını tahliye edecek bir kanal olmamasından dolayı her şiddetli yağmurda yaşadıkları su baskınlarından şikâyet ediyor.
Su baskınlarından dolayı maddi zarara girdiklerini ifade eden site yönetim kurulu üyeleri, altyapı çalışması için yetkililerden yardım beklediklerini ifade etti. Site yönetimi: “Biraz şiddetli bir yağmur yağsa binamız rampada olduğu için yağmur suları binanın kapısının önünde birikiyor. Kalorifer dairesi,
elektrik panoları su içinde kalıyor. Maddi anlamda da büyük külfet getiriyor. Bu konuyla ilgili Fatsa Belediyesi’ne defalarca dilekçe verdik. Birçoğu sonuçsuz kalırken bazen de, bizim yapmamız gerektiğini söylediler. Biz site yönetimi olarak altyapı mı yapacağız? Yağmur sularının tahliyesi belediyenin görevi değil mi? Allah korusun Samsun’da yağan yağmurun onda biri buraya yağsa bizim alt katta oturan vatandaşlarımızın evlerini tamamen su basar. Oluşacak can ve mal kayıplarından kim sorumlu olacak? Buraya ruhsat veren merci belediye değil mi? Yetkililerden bu konuda yardım bekliyoruz” dediler. Bina önünde göle dönmüş su birikintilerini temizlemeye çalışan site görevlisi Mustafa Antar da: “Ben her yağmurda belediye su ve kanalizasyon personeli gibi çalışmak zo-
runda kalıyorum. Oldu olacak bana maaş bağlasınlar. Bu suları tahliye edebilmek için buraya kendi imkânlarımızla bir kanal açtık ama o da yeterli olmadığı gibi lağım kokusu tüm binayı sarıyor. Her yağmur yağdığında kazma kürekle buradaki suyu boşaltmaya çalışıyorum. Buraya yetkililerin bir an önce müdahale etmesi gerekiyor” diye konuştu.
3
PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK mkkaymak@hotmail.com
Ben Demiştim…
Her defasında “ben demiştim” demekten bıktım artık… Maalesef üzülerek bir kez daha söylüyorum:”ben demiştim” 6 Mayıs 2013 Pazartesi günkü “Ne Olacaksa Olsun Artık” başlığıyla yazdığım köşe yazısında, Türkiye’nin bugün yaşadığı, olmasını arzu etmediğim üzücü olayların bir anlamda mesajını vermiştim. Çünkü 25 yıllık gazetecilik deneyimimi ortaya koymuştum. Çünkü sokağın havasını iyi koklamış, sokağın mırıltılı sesini iyi dinlemiş ve iyi anlamıştım. Benim anladığımı maalesef iktidar anlayamamış, sokağın mırıldanmalarını vızıltı sanmış. Eğer böyle olmasaydı bugün Türkiye’yi saran eylemlilik hali olmayacaktı. Benim yazdıklarımı niye dikkate alacaklardı ki… Yazıyı görmemişlerdir bile… Anadolu’da, Karadeniz’de, Ordu’da, Fatsa’da bir gazetecinin yazdığını Ankara niye dikkate alsın ki… Nefesimizi bile hissetmediler… Ama bugün geldiğimiz nokta, haberciliğimizin, gazeteciliğimizin onların deneyiminin çok üstünde olduğunu bir kez daha ispatladı. Neyse çok uzatmayalım… Dedim ya, “ben demiştim” demek sıkıyor artık… Bakalım 6 Mayıs 2013 Pazartesi günkü “Ne Olacaksa Olsun Artık” başlığıyla yazdığım köşe yazısında ne demişim, bir kez daha hatırlayalım. ****** (6 Mayıs 2013 Pazartesi- MirKuzey Gazetesi)
NE OLACAKSA OLSUN ARTIK! Türkiye’nin aylardır içinde bulunduğu sosyal, siyasal sorunların çıkmaza girdiği ve artık sonuçlarının nereye gideceği belli olmayan bir dönemde, gün geçmiyor ki; gece yatıp sabah kalktığımızda ortaya atılan türlü türlü senaryolara tanık oluyoruz. Ve bu gelişmeleri ibretle, şaşkınlıkla izliyoruz. Türkiye kutuplaşıyor… Ötekileşiyor… İnsanlar “bizden misin, diğerlerinden misin” diye, ayrıştırılıyor. “Karanlıkları aydınlığa çıkarıyoruz” diyerek askerler, yargı mensupları, siyasetçiler ve gazeteciler karşı karşıya getiriliyor. Küresel olduğu söylenen, bizim ülkemizden teğet geçti denilen ama her gün acısını bütün bedenimizde hissettiğimiz yani ne denilirse denilsin yüreğimizi delip geçen, tabir yerindeyse ocak söndüren ekonomik kriz… Cinayet, gasp, hırsızlık olayları… Siyasi ahlak kavramlarının bir kenara itilerek, siyasi parti milletvekillerinin, liderlerinin mecliste yaptıkları ağza alınmaması gereken konuşmalar… Türkiye Cumhuriyetinin Büyük Millet Meclisinde, o kutsal çatı altında görmeyi, duymayı arzulamadığımız kavgalar, küfürler… İlk önceleri adına demokratik açılım denilen, ardından barış süreci denilen şimdi de çözüm süreci denilen süreçler yumağıyla uğraşıyoruz. Hala içinin nasıl doldurulduğu, içeriğinin kamuoyundan sır gibi saklandığı bir süreci yaşıyoruz, yaşatılıyoruz… Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hükümeti bebek katili ile çözüm için(sözde) masaya oturuyor, başbakan ben görüşmüyorum, bizim adımıza arkadaşlar görüşüyor diyor… “Ha Hasa Ali, ha Ali Hasan” değişen neyse… Ama aynı hükümet vatandaşıyla bu konuyu görüşmekten kaçıyor, akil dediği bir grupla halkını görüştürüyor. Terör örgütü ve bebek katilleri cephesinden de farklı sesler geliyor… Bakın katil ne diyor,” ben olmasam başbakan bugün koltuğunda oturuyor olmayacaktı”… Katilin dağdaki adamı da, “ Başbakan bizi Oslo’ya özel uçakla gönderdi” diyor… Katilin meclisteki adamaları da,” Öcalan’a özgürlüğü verilmediği sürece, anlaşma uzlaşma olmaz” diyor… Ama kimse bu adamlar ne demek istiyor diye sormuyor, soramıyor… Ne kadar üzücü değil mi?
İnsanlar konuşmaya korkarken, şimdi de gazeteciler yazmaya, sormaya korkar hale geldi. Ulusalda bunlar yaşanırken, yerelde de birçok gazeteci muhalif yazı yazmamaya özen gösteriyor. Günümüzde baskılara boyun eğmeyen, kalemini satmayan, eleştirilerinde dahi doğruları gösteren, özgürce yazı yazan gazetelerin, gazetecilerin sayısı o kadar az ki… Onlarda yazdıkları yazılardan dolayı “Yarın sıra kime gelecek” diye endişeyle işine gidiyor. Yani herkes üzerinde korku hakim olmaya başladı. Böyle bir ortamda, demokrasiden, basın ve halkın haber alma özgürlüğünden söz etmek mümkün değil. Gazetecilerin olmadığı, özgürce çalıştırılmadığı, yasaklanıp, sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz etmek olanaklı değildir… Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan "kör ve sağır" demektir… Sözü çok uzatmaya gerek yok aslında… Her şey ortada… Peki, Türkiye nereye gidiyor? Bugün böyle ama yarın ne olacak? İşte o soruda, Türkiye’nin unutulmaz Başbakanlarından, Türk siyasetine yaşamı ve kişiliğiyle damgasını vurmuş rahmetli Bülent Ecevit’in yazdığı dizeler aklıma geliyor. “Bir şeyler olacak yarın. Duruşundan belli kırdaki atların, bulutların koşuşundan belli kazışından köstebeklerin toprağı. Karıncaların telâşından belli bir şeyler olacak yarın belki bir tomurcuk, belki bir ağacın düşen yaprağı belki de bir çocuk… Pek o kadar göremesek de uzağı kuşların uçuşundan belli bir şeyler olacak yarın öbür günden önemsiz, yarından önemli…” Evet, bir şeyler olacak yarın! Türkiye sıkılmaya, daralmaya, patlamaya hazır volkan gibi beklemeye başladı. Ne olacaksa olsun artık! Çünkü Türkiye bundan fazlasını kaldıramaz artık” ****** Evet, Türkiye bundan fazlasını kaldırmadı, volkan gibi patladı ve sokağa döküldü. Evet, rahmetli Ecevit’in şiirinde belirttiği gibi bir şeylerin olacağı belliydi ve oldu. Evet, üzülerek söylüyorum ki; tüm bu olacakları, tam bir ay önce ben demiştim. Bir ay önceye kadar bu olumsuzluklar içinde kıvranan halk, bir de yediğine-içtiğine karışıldığını gördüğü an büzüşmüş şekilde yorganının içinde yatarken birden pirelendi ve yorganı ateşe verdi. Çünkü bu betimlemeyi büyük usta Yılmaz Özdil tam 3,5 yıl önce yapmıştı. Ve ben Taksim olaylarının patladığı 28 Mayıs tarihinden tam 24 saat önce büyük ustanın yazısını kendi köşeme taşımış ve bir kez daha araştırmacı, soruşturmacı gazetecilik anlayışıyla mesaj vermeye çalışmıştım. Fakat yine duyan olmadı. ***** Dedim ya,27 Mayıs 2013 Pazartesi günkü yazımda Yılmaz Özdil’in “pire” başlıklı köşe yazısına yer vermiştim. Büyük usta yazısının bir bölümünde şöyle diyordu… “Öyle bir gün gelir ki bu millet, kendisine “pire” muamelesi yapılmasına isyan eder... Değil kafasına cam tavan, ayağına pranga vursan, gene de “pire” olmaya niyetim yok der. Kimseyi pirelendirmek istemem ama... Bu millet, zor zamanda ayağını yorganına göre uzatır, büzüştü sanırsın, fark etti ki pire var, o yorganı yakar, haberiniz olsun.” ***** Ve sonuç: 2 ağaç öldü, bir millet dirildi! Sizin de haberiniz oldu umarım.
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
“Başkan, Fatsa’da Güzel İşler Yapıyor
Fatsa’nın Çehresi Değişiyor”
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ordulu Prof. Dr. Numan Kurtulmuş 2 günlük program için geldiği Ordu ilinde, ilçeleri de ziyaret etti. Fatsa’da ilk olarak Fatsa Belediyesi’ni ziyaret eden Kurtulmuş burada bir basın açıklaması yaptıktan sonra, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda ‘Hat Sanatları Sergisi’nin açılışını gerçekleştirdi. Kurtulmuş’a AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, Ordu Milletvekilleri Mustafa Hamarat, Fatih Han Ünal, AK Parti 23. Dönem Milletvekilleri Eyüp Fatsa ve Ayhan Yılmaz’ın yanı sıra birçok bürokrat eşlik etti. Fatsa Belediyesi binası önünde halkın da katılımıyla Başkan Anlayan tarafından karşılanan Numan Kurtulmuş’a küçük bir çocuk çiçek verdi. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın makamında belediyenin projeleri ile ilgili bilgiler alan Kurtulmuş’a ziyaretten dolayı teşekkür eden Anlayan: “Genel Başkan Yardımcımız, hemşerimiz Prof. Dr. Sn. Numan Kurtulmuş’un Fatsa’da ağırlamaktan onur du-
yuyoruz. Fatsa’yı şereflendirdiği için kendisine teşekkür ediyoruz. Numan Bey yıllardır Türkiye’ye katkı sağlamak adına yıllardır siyaset yapan çok değerli bir hemşerimiz. Biz kendisini her zaman takdir ettiğimizi söylüyorduk ama bugün AK Parti’de beraber siyaset yapmaktan da çok mutlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum. İnşallah bundan sonra da başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AK Parti kadrolarında Türkiye ve Dünyaya katkı sağlamak açısından yine birlikte oluruz. Kendisinin hem Genel Başkan Yardımcımız hem de hemşerimiz olmasından dolayı bütün projelerimize ve çalışmalarımıza katkı sağlayacağından, desteklerini esirgemeyeceğinden şüphemiz yoktur” dedi. Anlayan’ın ardından bir açıkla-
ma yapan Numan Kurtulmuş: “2 günlük bir program için Ordu’dayız. Başkanımız Fatsa’da gerçekten güzel işler yapıyor. Son yıllarda gerçekten Fatsa’nın çehresi değişiyor. Ordu’nun büyükşehir olmasının Ordu’nun ve ilçelerinin daha fazla gelişmesine büyük katkıları olacağına inanıyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımızı da merkezi hükümetle birlikte sürdürmeye hepiniz kararlısınız, hepimiz kararlıyız. Türkiye son 10 yılda gerçekten hem ekonomik hem de politik anlamda büyük mesafe kat etti. Ancak tamam bütün işlerimiz bitti, Türkiye belli bir yere geldi, bundan sonrası rahattır demek doğru değildir. Türkiye’nin çok daha ileriye gitmesini temin etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin her alanda gönül birliği içerisinde aramızdaki farklılıkları açıkça ifade ederek
ama bu farklılıklardan bir ötekileştirme çıkarmaksızın demokrasimizin bir zenginliği olarak görüp daha ileriye doğru gitmek mecburiyetindeyiz. AK Parti milletin büyük çoğunluğunun destek verdiği, en zor zamanlarda omuz verdiği bir siyasi partidir. Biz bu yapımızı kaybetmediğimiz, halkın içerisinde, halkla birlikte, halkın beklentilerini siyasete taşıma özelliğimizi kaybetmediğimiz sürece bu millet de milletin çocuklarını, Ak Parti’yi desteklemeden vazgeçmeyecektir. Hem belediyelerimizle hem de diğer sorumlu arkadaşlarımızla halkın içerisinde canla başla çalışıyoruz ve devam edeceğiz. Önümüzde yapılacak çok işimiz var. Önce bu çözüm sürecini başarılı bir şekilde sona erdirecek ve bu süreçle birlikte yıllardır kaybettiğimiz binlerce insanımızı ve milyarlarca dolarlık kaybımızı kısa süre içerisinde telafi edecektir” diye konuştu. Daha sonra sergi açılışı için Kültür Sarayı’na hareket eden Kurtulmuş ve beraberindekiler, burada gerçekleştirdikleri açılış ve bir dizi incelemenin ardından Ordu’ya gittiler.
4
“Geçmişte Yaşanan Olayların Bir Daha Yaşanmaması İçin
Siyasilere Büyük Sorumluluk Düşüyor”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, memleketi Ünye’de yaptığı konuşmada, ülkenin kamplaşma ve sokak çatışmalarından çok zarar gördüğünü belirterek, Türkiye’nin yakın siyasi geçmişinde yaşadığı toplumsal olayları bir daha yaşamaması için başta siyasiler olmak üzere herkese büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere memleketi Ordu’ya geldi. AK Parti Ünye İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden ve partiye yeni katılan üyelere rozet takan Numan Kurtulmuş, 2 günlük ziyaret için geldiği memleketinde salı günü Ordu’da yapılacak “Kent Ekonomik Formu”na katılacağını belirtti. Son günlerde yaşanan toplumsal olaylara işaret eden Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin en büyük şansının siyasi istikrar olduğunu söyledi. “Siyasi istikrar olmasa zaten ekonomik istikrar olmaz” diyen Kurtulmuş, “Hepimiz farklı düşünebiliriz. Herkes dilediğini dilediği şekilde söyleyecek. Herkes görüşünü toplumla paylaşacak. Ama sonuçta işlerimizi dirlik ve birlik içinde yapacağız. Hepimizin hedefi
ve ortak arzusu gerçekten güçlü ve büyük Türkiye’yi kurmak olmalıdır. Bu istikamette Türkiye’nin önünü kesmemek olmalı. Bu millet 72 düvele karşı mücadele etti. Milletimizin tarih boyunca geri gittiği dönemlere baktığımız zaman hep iç çekişmelerin arttığı dönemde olmuştur. Etnik ve siyasi çekişmelerden kaynaklanmaktadır. Bütün bunların hepsini geride bırakmalıyız. Farklı düşüncemiz olabilir. Ama bu millete yapılacak en büyük kötülük, milletin rüyasının farklılaştırılmasıdır. Herkesin farklı rüyalar ve farklı idealleri olursa işte eyvah o zaman. Hepimiz bütün farklılıklarımızla ortak bir rüyanın peşinde koşmak zorundayız. Ortak rüyamızda güçlü büyük öncü lider bir Türkiye oluşmasıdır. Bunun içinde canla başla gayret sarf etmektir. Hele yakın siyasi geçmişinde farklılaşmadan ve ötekileştirmeden, kamplaştırmalardan, kutuplaşmalardan, sokak olaylarından, toplumsal olaylardan çok çekmiş bir milletin çocukları olarak Türkiye’nin bir daha aynı şeyler yaşamaması, bir daha Türkiye’nin aynı karanlık senaryolarla muhatap olmamasını temenni ediyorum. Bunun içinde başta siyasiler olmak üzere herkese büyük sorumluluk düşüyor” diye konuştu.
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
“Meydanları Dolduran İnsanların Arasında
Başbakan’a Oy Verenler de Var”
Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Taksim’deki gezi parkı olaylarını gazetemize değerlendirdi. Yıldız: “Olaylar tamamen halk hareketidir, hiçbir siyasi parti olayları kendine mal etmesin” dedi.
vurumu olduğunu ifade eden Yıldız: “Gezi Parkı’ndaki olaylar tamamen bir halk hareketidir. Bu, siyasi bir hareket değil, Türkiye’de yaşayan vatandaşların hükümetin uygulamalarından dolayı birikimlerinin dışa vurumudur. Reyhanlı, Uludere, Barış süreci, alkol yasası gibi uygulamaların tamamı üst üste gelince, Başbakanın da kibirli ve vurdumduymaz tavrı da bunlara tuz biber olunca halkın sabrı taştı. Bu sadece gezi parkı olayı değil. Gezi Parkı olayı İstanbul’da ama halk tüm Türkiye’de ayaklandı. Ben Ankara, İstanbul, Tekirdağ illerinde de aynı olayı gördüm. Ordu da dâhil olmak üzere Türkiye’nin her yerinde aynı tepkiler var. Hükümetin son dönemdeki, tek yanlı tutumu bunların ana sebebidir. Başbakanın ben yaptım oldu mantığına da gösterilen bir tepkidir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuyla ilgili yaptığı açıklamada ‘demokrasi sadece oy demek değildir’ açıklaması bence çok önemlidir. Halkın son dönemde yaşadığı ekonomik ve sosyal sıkıntılardan dolayı siyasi otoritenin tavrına gösterdiği tepkiler. Bundan, yönetici sıfatı taşıyan insanların, iktidar ve muhalefetin ders çıkarması gerekiyor. Bu olayı doğru şekilde yönlendirip, doğru stratejilerle çözülmesi gerekir” dedi.
“Duygularını Dışa Vurdular” Olayların halkın biriken duygularının dışa
“Halk İnandırılmalı” Olayların çözümünün hükümetin elinde
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
olduğunu belirten Yıldız: “Bu olayların son bulmasının anahtarı hükümet, daha doğrusu başbakandır. Eğer Başbakan gerçekten bu milletin ve devletin başbakanı ise herkese eşit mesafede ve seviyeli davranması gerekiyor. % 50 oy aldı ama diğer % 50’nin de vatandaş olduğunu unutmamalı. Bugün meydanları dolduran insanların arasında Başbakanın partisine oy veren insanlar da var. Hiçbir parti bu olayı kendisine mal etmesin. Toplumun duygularının dışa vurmasıdır. Bunun çözümü sağduyu ile makul ve mantıklı açıklamalarla, sorunun çözülebileceğinin halka inandırılmasıdır” dedi.
“Aday Belirsizliği Yok” CHP’nin Fatsa’da henüz aday çıkarmamasına yönelik de konuşan Yıldız: “Adaylık başvurusu olmadan aday çıkarmadı demek doğru değildir. Adaylık sürecinin başlaması gerekiyor ki, adaylar boy gösterebilsin. CHP’de şu an aday olmak isteyen arkadaşlarımız var. Bunları yakından takip ediyoruz. Onlar da sürecin ilerlemesini bekliyorlar. Partimiz bu konuda en doğru kararı alacaktır. Bu yerel seçim farklı bir konjonktür de olacak. Dolayısıyla CHP’de bir aday belirsizliği yok. Zamanı geldiğinde Fatsa için en hayırlı aday çıkacaktır” diye konuştu.
5
Dönüm Parası Alamayacak Olan Mağdurların Sesini Duyurdu
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fatsa ilçesine gelişinde büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Kurtulmuş'un geleceğini öğrenen vatandaşlar bir yandan elini sıkmak diğer yandan da meramını anlatmak için sıraya girdi. Kimi görmek için kimisi de derdine derman olur düşüncesi ile ellerinde bulunan dosyayı Kurtulmuş'a teslim etmek istedi. Ancak yerel yetkililerin "şimdi ayıp olur” diye uzaklaştırmaya çalıştığı vatandaşlardan biri AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un konuşma yaptığı odaya kadar çıktı ve ona ulaşamayacağını anlayınca AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat'a bir dosya teslim etti. Hamarat'a dosya teslim eden vatandaşın fındık üreticilerine ödenmesi gereken dönüm parasını alamadığını ve kendisi gibi mağdur durumda olan 250 kişiye yardımcı olunmasını istediği öğrenildi. Vatandaşın eski Ilıca Beldesi Belediye Başkanı Mustafa Gencel olduğu anlaşıldı.
Akkuş’a Açık Cezaevi Kuruluyor
“Kaymakamlığın Önayak Olması
Fatsa’da Okçuluğu Ayağa Kaldıracaktır” / Mehmet S. UĞURBAŞ
Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu, Fatsa’da okçuluk sporunun eski günlerine kavuşması için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi. Fatsalı Abdullah Topaloğlu, “memleketime geldiğimde ilk iş Kaymakam beyi ziyaret ederek, desteklerini isteyeceğim” dedi. “Selman Yurdaer Kurmuştu” Fatsa Okçuluk Spor Kulübünün eski günlerinde çok iyi sonuçlara imza attığını belirten Topaloğlu: “Fatsa Okçuluk Spor Kulübü’nü dönemin Kaymakamı Mustafa Selman Yurdaer kurmuştur. O dönem benimle iletişime geçti; ben de memleketim olması dolayısıyla ayrı bir mutluluk ve heyecan duydum. Çok ciddi çalışmalar yapıldı ve çok güzel sonuçlar aldık. Federasyonumuzun düzenlediği ulusal yarışmalarda Fatsa Okçuluk güzel sonuçlar, dereceler aldı. Sayın Yurdaer devlet memuru olduğu için tayin oldu ama çalışmaların aynı ciddiyetle yürümesi gerekir diye düşünüyorum. Orada Alpaslan Küçükali temsilciliğimizi şu anda yürütüyor” dedi. “İşin Temeli Antrenörler” Topaloğlu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Bu işin temeli
antrenörlerdir. Biz, Fatsalı hemşerilerimizin, arkadaşlarımızın özellikle beden eğitimi öğretmenlerimizin antrenör olabilmesi için 2007 yılında Samsun’da kurs açtık. Özellikle memleketimde antrenörler olsun diye bunu yaptık. Fatsa’dan 3 kişi buna katıldı ama bunlardan Murat Dutkan bu işi sürdürüyor ama diğer ikisi sanırım bu konuyla ilgilenmiyorlar, ya da öyle görünüyor. Okullardan talebeleri bulup, getirecek ve gerek bizlere gerekse Kaymakamlığa başvurarak destek isteyecek olanlar antrenörlerdir. Kaymakamlığın bu işe eskiden olduğu gibi el atmasını tabii ki isteriz. El ele memleketimize hizmet edelim isterim. Ben de Fatsa’ya gel-
diğimde Kaymakam beyi ziyaret edip destek isteyeceğim. Bizim için bu destek çok önemlidir. Çünkü sporcu okullardan çıkar. Bir Kaymakamın bu konuya eğilmesi gerçekten çok önemli bir destektir. Ben de Fatsa’ya geldiğimde bu konuyu kendisine ileteceğim ve umarım yeniden Fatsa Okçuluğunu ayağa kaldırırız, yine yarışmalarda Fatsalı okçularımızı görüp gururlanırız. “Özellikle Fatsa’dan Atadık” Eskiden federasyonumuzun düzenlediği yarışmalara Fatsa’dan okçu gençlerimiz gelip yarışırlardı. Mustafa Beyin gitmesinden sonra bir ara Fatsa hareketsizleşti. Kasım ayında atadığı-
mız Ordu il temsilcimiz ve Fatsa Okçuluk Spor Kulübü başkanımız Alpaslan Küçükali bu konuda aktif olacak birisi. Kendisi bizden destek istedi ve hazırlıklara başladı. Federasyonun yapacağı ilk yarışmaya gençlerimizi göndereceğini söyledi. Şu anda da çalışmaların sürüyor olması gerekiyor diye düşünüyorum. Yeni temsilcimizin de görevleri vardır. Biz Ordu temsilcimizi özellikle memleketimizden, Fatsa’dan yaptık ki bu sporu geliştirelim dedik. Sanıyorum ki o da gerekli, çalışmaları yapıyor. İlk yarışmaya da sporcu göndereceğine inanıyorum. Ama Kaymakamlığın da önayak olması ve desteklemesi Fatsa’da okçuluğu daha da güçlendirip ayağa kaldıracaktır. “Gençlerimizi korumalıyız” Fatsalı gençlerimizi korumak, onları spora yönlendirmek bizim görevimizdir. Federasyon başkanı olarak memleketime hizmet etmek benim için çok önemli. Fatsalı gençlerimizi kazanmak ve Türkiye’ye kazandırmak adına her türlü desteği veririm. Fatsa geldiğimde de Kaymakamlığı ziyaret ederek işe başlamayı planlıyorum. İnanıyorum ki onlar da bu konuya özen gösterecek ve desteklerini esirgemeyeceklerdir.”
“Yerel Kurultayları Önemsiyoruz” / Hamdi BÜKLÜ
Bir süredir güncelliğini koruyan Fatsa Kurultayı ile ilgili Fatsa Sanayici ve İşadamları Derneği(FASİAD) yönetim kurulu Başkanı Hasan Gül’de bir açıklama yaparak kurultayın gerekliliği ve önemi üzerinde durdu. Hasan Gül, “Kurultaylar tekrar yapılabilir ve biz üzerimize düşen desteği vermeye hazırız” şeklinde konuştu. Fatsa Sanayici ve İşadamları Derneği yönetim kurulu Başkanı Hasan Gül, “Sosyo-Ekonomik gelişim adına kurultayları
önemsiyoruz. Yerelde insanların bir araya gelmesi, bölgenin sorunlarının tartışılması, bir karara bağlanması genel katılım neticesinde ortak bir sonuç raporunun çıkması önemli, SosyoEkonomik kalkınma için yerel güçlerin harekete geçirilmesi adına kurultaylar önemlidir. Kurultay’da Fatsa sorunlarını konuşmak ortak hareket etmek ve çözüm önerileri üretebilmek adına kurultay’lar tekrar yapılabilir. FASİAD olarak gerekli olan desteğin verilmesi adına yönetim kurulu üyeleri olarak hazırız” dedi.
Akkuş’a bölgenin en büyük açık cezaevi kuruluyor. AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat ve Adalet Bakanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Hakim Ayhan Cürebal ve beraberindeki bir heyet Akkuş'a gelerek incelemelerde bulundu. Akkuş Belediyesi'ne
ait bir kaç tesis ile kapatılan Akkuş Kereste Fabrikası'nı da gezen heyet, cezaevinin kurulacağı alanı belirlemeye çalıştı. Akkuş’a kurulması planlanan cezaevi bünyesinde dev bir marangozhanenin de olacağı ve mahkumların iş imkanı da bulacağı öğrenildi.
FASİAD Gürcistan’dan,
Moralli ve Motiveli Döndü
/ Hamdi BÜKLÜ
Fatsa Sanayici ve İşadamları Derneği(FASİAD) Genç Girişimci Grubu Kültürel gezi amaçlı Gürcistan gezisi düzenledi. Fatsalı iş adamlarından oluşan heyete FASİAD Genç Girişimci Gurubu Başkanı Hasan Arıca Başkanlık yaptı. 3 günlük kültürel amaçlı gezi sona erdi. Başkan Arıca gazetemize yaptığı açıklamada; FASİAD genç girişimci gurubu olarak, işadamlarımız arasında bir kaynaşma, bir sinerji oluşturma, farklı kültürel değerleri yerinde görme adına 3 günlük bir gezi düzenledik. Gezimizin ilk gününde Batum ve Kutaysi’ye kadar gidip, Kutaysi’de konakladık ve ikinci gününde Gürcistan’ın başkenti Tiflis’i gezdik. Tiflis'de ilk olarak Tarihi Yazar Rustavelli'nin ismini taşıyan meydanı gezdik ve buradan yerin 150 metre aşağısında bulunan ve 1965 yılında Alman
esirlerin 2. Dünya Savaşı'nda yaptığı metroyu gezdik. Buradan 740 rakımlı Kutsal Dağ adı verilen tepeye çıkarak Tiflis'in her yerini kuşbaşı izleme fırsatı bulduk ve Tarihi Türk hamamları, Özgürlük meydanını gezdik ve Tiflis’te konaklayıp, gezimizin üçüncü gününde Batum’a hareket ettik. Gezi güzergâhı boyunca Gürcistan'daki kasaba ve köylerin yerleşim biçimlerini de görme fırsatı bulduk. Batum'da devasa büyüklükteki botanik bahçesini gezerek, botanik bahçesinin en tepesine tırmanarak doğanın inanılmaz güzelliklerini gördük. Botanik bahçesinde heyetimiz, buralarda bol, bol oksijen depolama imkânı buldular. Botanik Park’ından sonra Batum Tepesi’nden Şehir seyri yapan heyetimiz, Batum Bulvarını’da gezerek geziyi tamamladık” şeklinde konuştu.
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
6
“Fatsa Fatsa’dan Yönetilir, Ordu’dan Değil”
/ Fatma CANLI
Demokrat Parti Fatsa İlçe Başkanı Burak Eroğlu önümüzdeki yerel seçimlerin bir değerlendirmesini yaparak, son zamanlarda kamuoyunda konuşulan partiler arası birleşme konusunda neler düşündüğünü anlattı ve gazetemize özel açıklamalarda bulundu. “Büyükşehir yasasının bizim memleketimize uygun olduğunu
düşünmüyorum” diyen Eroğlu Ordu’nun Büyükşehir olmasının neler getireceği hakkında da düşüncelerini belirtti. Burak Eroğlu; “Büyükşehir olmanın uygun olan tarafları vardır, onlarda istisnadır. Bu istisnalar ise asıl problemleri ortadan kaldırmıyor. Fatsa Fatsa’dan, Ilıca Ilıca’dan yönetilir. Fatsa Ordu’dan yönetilmez. Böyle bir şey olmaz, birçok problemi de peşinde getirir. Beldeler kapanmadan önce,
vatandaş en ufak bir problemde Belediye’ye birebir ulaşabiliyor, görüşebiliyordu. Ancak Büyükşehir olduktan sonra Aslancami’de ki vatandaş her konuda rahat hizmet alamayacak. Kaldı ki, bu kapanan beldelerdeki vatandaşlara bazı yalanlar söylenmiş, ilçe olma sözü verilmiş. Onlarda doğal olarak ilçe olma isteğiyle, hecesiyle bazı çalışmalarda bulunuşlar. Bu konu ise daha ayrı bir yanlıştır, sanki kötü bir doğum gibi. Bence böyle olmaması gerekirdi. Fatsa Belediyesi etrafına ağabeylik yapan, kendi başına çok güçlü bir belediye’dir zaten. Ancak daha iyi hizmet verebilmek açısından, diğer küçük belde belediyelerine de ihtiyaç vardır. O beldelerin kapatılmasını ben çok yanlış buluyorum. Bu bir eksikliktir, verilen hatalı bir karardır. Beldelerin kapatılmasının oralarda yaşayan vatandaşlarımıza büyük eziyet olacağı kanaatindeyim. “Hiçbir Karar Geri Dönülmez Değildir” Hiçbir karar geri dönülmez değildir, eğer isterlerse bunun önüne geçebilirler. Bu beldelerin kapatılmasını engelleyecek girişimlerde bulunmalılar. Ak Parti istese, belde belediyelerini kapanmaktan kurtarabilir. Eğer kapanmaktan kurtarmıyorsa da istemediği içindir. Türkiye’de bü-
tün insanlar İstanbul’da birikmiş durumda. İnsanlar İstanbul’a Ankara’ya göç ediyorlar, merkezleri dağıtmak lazım. Büyükşehir Belediyesi ile insanları tamamen merkezlere yönlendiriyorlar. Artık herkes Fatsa’da bulunacak. Aslancami, Ilıca, Bolaman gibi beldeler kapatılarak boşaltılmak isteniyor. Bu iyi bir şey midir? İnsanlar yerinden, yurdundan, toprağından ayrılacak. Bir de vergiler gelecek üstüne. Vatandaş artık ahır yaparken bile ruhsat almak zorunda. Harçlar ise ikiye katlandı. Çok mu rahatız, çok mu paramız var da harçlar ikiye katlandı. Hâlihazırda Türkiye’de yapılan ticaretin yüzde 92’si kredi ile dönüyormuş. Yani herkes borçlu durumdadır. Herkesin borçlu olduğu bir dönemde, belde de, köy de yaşayan vatandaşımız, Büyükşehir Belediyesi ile olmayan bir ruhsata, tapuya mahkûm edildi. Mantıklı olan herkes buna itiraz eder. Büyükşehir’in başta beldelerimiz olmak üzere, vatandaşlarımıza mutluluk getireceğine ben kesinlikle inanmıyorum” dedi. “Fatsa’da Adayını Açıklayan Parti MHP” Fatsa’da adayını açıklayan tek partinin MHP olduğunun altını çizen Eroğlu; “Fatsa’da şu an adayını belirleyebilmiş olan
“Gelecek Döneme Işık Tutacak Bir Fiyat Artışı Oldu” fazla kalmamış olsa da gelecek döneme ışık tutacak bir fiyat artışıdır” dedi.
/ Fatma CANLI
Fatsa’da uzun yıllardır fındık tüccarlığı yapan Rahmi Yangın fındık fiyatının birden artış göstermesi hakkında görüşlerini belirterek, bu yıl rekoltenin nasıl olabileceği yönünde gazetemize açıklamalarda bulundu. Rahmi Yangın; “Bu yıl fındık
geçen yıla nazaran biraz daha noksandı. Piyasada az oluşu ve ihracatçının hala fındık satıyor olması nedeniyle fındığın fiyatı bugünlerde 5,60 liraya kadar arttı. Tabi bu suni bir fiyattır. Beklemiyorduk ama güzel bir fiyat artışı oldu. Vatandaşların elinde fındık
“Rekolte Bu Yıl Yüzde 20 Daha Düşük Olacak” Son günlerde fındık rekoltesinin bu yıl düşük olacağı yönünde duyumları değerlendiren Yangın; “Bu yıl ki fındık rekoltesini tahmin etmek çok zor. Ancak bizim de birtakım duyumlarımız var. Batı tarafında fındığın bu yıl da az olduğu söyleniyor. Tabi Karadeniz’de de çok fazla fındık var diyemeyiz. Lakin Ordu ili genelinde, geçen yıla nazaran biraz daha fazlası var. Fındığı olumsuz yönde etkileyecek, dökülmesine ya da yanmasına neden olacak, kötü hava şartlarıyla karşılaşmadık. Ama ben bu yıl fındık rekoltesinin, geçen sene ki rekolteden en az yüzde 20 daha düşük ola-
“Fındığın Fiyatı 5 Liranın Altına Düşmez” Fındık geçen yıl satışa 4 liranın biraz üzerinde bir fiyatla başladı. Benim görüşüm; bu yıl 5 liradan başlayacaktır ve altına düşmeyecektir. 100 yıllık bir tecrübede olsa, fındık üzerinde tahmin yürütmek mümkün değildir. Hiç umulmadık şekilde fındık fiyatı yükselebilir de, düşebilir de. Örneğin, biz bu son fiyat artışını hiç beklemiyorduk. Geçtiğimiz günlerde TMO’nun piyasaya fındık verdiğini söylediler. Ancak TMO’nun piyasaya verecek fındığı yoktur. Özellikle şunu söylemek istiyorum; fındığımız çok olup ta doktor kapısında yiyeceğimize, az olsun da kendimiz yiyelim” şeklinde konuştu.
“Vatandaş Anlayışla Karşılıyor”
Fatsa’da dünden geçerli olmak kaydı ile sofralarımızdan eksik etmediğimiz ekmeğin fiyatı aynı kalırken gramajı düştü. Ordu Fırıncılar Odası'nın aldığı karar sonucunda 1 liradan satılan 350 gram ekmek artık 300 grama düşürülürken ekmeğin fiyatında bir değişiklik olmadı. Konuyla
ilgili Fatsalı fırıncıların gazetemize yaptığı açıklama ise, “Ekmek yapmak için gerekli olan tüm hammaddelere zam geldi” diyerek gramajın düşmesinin doğru bir karar olduğunu savundular. İsa Güleryüz, “Bir çuval unun fiyatında yüzde 10’luk bir artış oldu. Bugüne kadar ekmek fiyatına zam yapılmadığı için, biz fırıncıların mağdur olduk. Bu sı-
kıntının çözülmesi adına böyle bir yol bulunmuş oldu. Tabi ki vatandaş açısından bakıldığında ekmeğin boyutu küçülmüş oldu. Bu şekilde bir çözüme gidilmesi bizim açımızdan uygun” şeklinde konuştu. Necati Kulak, “Vatandaş ekmeğin küçülmesinden dolayı bizlere biraz tepki gösterse de, neden böyle olduğunu anlattığımız
adaylarını belirlemişler, yönetim olarak da adaylarının etrafındalar ve yollarında yürüyorlar” şeklinde konuştu.
“Partililer Arası Birleşme Değil, Seçmenler Arası Birleşme Olabilir” Son olarak, kamuoyunda merak uyandıran partililer arası birleşme olabilir söylentilerini değerlendiren Eroğlu; “Partiler arası birleşme söz konusu olmaz ama partililer arası birleşme olur. Bir partinin adayı etrafında, diğer bir partinin savunucuları, taraftarları birleşebilir. Neticede bu yerel seçimdir. Ak Parti son yerel seçimde yüzde 33 almıştır, son genel seçimde de yüzde 50 almıştır. Yani insanlar yerel seçimlerde partiden ziyade adaya bakarlar. İyi bir Belediye Başkan adayı etrafında seçmenler partili olmasalar dahi birleşebilirler. Kamuoyunda dolaşan bu tür dedikodularda muhtemelen vuku bulacak olan işlerdir. Birebir partide birleşme değil de, seçmenin kuvvet de olan aday altında birleşmesi zannediyorum önümüzdeki seçimde örneğini yaşayacağımız bir durumdur. Bu olasılık bana çok uzak gelmemektedir. Bilindiği gibi hem Ordu için, hem Fatsa için oy kullanılacak. Her ikisi içinde halk bazında bir birleşme, bir teveccüh kayması var. Bunun olacağı görülüyor” dedi.
“Çok Zor Şartlar Altında Yaşadık”
cağını düşünüyorum.
Ekmek 50 Gram Zayıfladı
/ Hamdi BÜKLÜ
bir tane parti var, O da MHP. Benim gördüğüm kadarıyla Mustafa Sade çalışmasını iyi yapan bir aday. Belediye Başkanlığını da kaldırabilecek bir siyasi geçmişi, potansiyeli olan ve alt yapıya sahip birisi. Belediye Başkanı seçilir ya da seçilmez o ayrı bir konu. En azından mücadelesini vermektedir. Gördüğüm kadarıyla, halkla olan görüşmelerini gerek yalnız, gerek ekibiyle yoğun bir şekilde yapmaktadır. Başka bir Belediye Başkan adayı hakkında konuşamıyorum. Çünkü Mustafa Sade’den başka aday yok şimdilik. Fatsa’da tek aday Mustafa Sade, tek adayını açıklayan parti de MHP. Yerel seçimlere 11 ay kadar bir süre var. Bu süre diğer adayların çalışmalarını tamamlayabileceği bir süre, ancak adayların belli olmamasının gösterdiği bir durum var. Demek ki hiç kimse bir çalışma yapmamış. Demek ki partiler kendi içlerinde bir boğuşma halindeler. Bu yüzden de en iyisine karar veremiyorlar. Bu parti için iyi bir sıfat değildir. Aday olmak isteyen, aday olmak istediği parti yetkilileriyle görüşen, bir heves, bir çalışma içinde olan kişiler var. Hal bu iken, partinin adayı konusunda karar vermemesi o partiye çok başlılık getirir, toparlanma getirmez. Bu sebeple dışarıdan biri olarak MHP’yi takdirle izliyorum. Neticede
zaman anlayışla karşılayıp gidiyorlar. Bu tabi bizlerin mağdur olmaması için bir çözüm yoludur. Yani bir çuval unda 5 ila 7 lira gibi bir artış olduğundan dolayı esnaf olarak zarar etme gibi bir durumla karşılaştığımızdan dolayı böyle bir çözüm yolu bulunduğunu düşünüyorum. Ekmek yapımı için kullanılan tüm malzemelere belirli bir oranda zam yapıldı. Ve bu uygulamanın neticesi ise vatandaşa bu şekilde yansıyor” diye söyledi. Aziz Demir, “Bir yıl içerisinde ekmek yapımı için gerekli olan tüm malzemelere belir bir oranda zam geldi. Dolayısıyla ekmek yapımı için kullandığımız un, kepek, maya, vb. malzemelerin fiyatlarında artış olduğu için böyle bir uygulamaya gidildi. Yani bir çuval unda 5 lira kadar bir fiyat artışı oldu. Bir de tam buğday ekmeğine geçiş süreci olduğu için böyle bir işlem yapıldı” dedi.
Akkuş ilçesinde doğup büyümüş ve daha sonra ilçe dışında okuyup bürokrat olan Akkuşlular ilçelerini ziyaret etti. Akkuş Kaymakamlığı tarafından düzenlenen bir organizasyonla davet edilen; Ordu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, Bolu Vali Yardımcısı Ayhan Kartlı, Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Kazım Görgülü ne şartlarda okuduklarını ve yaşadıkları tecrübeleri paylaştılar. Akkuş Öğretmenevi’nde yapılan toplantıda konuşan davetlilerden Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Kazım Görgülü konuşma yaptılar ve şöyle dediler. "Biz eskiden çok zor şartlar altında yaşadık çok zor şartlar altında eğitimimizi tamamladık ama bu zorlukların içinde yaşarken güzel de yaşadık. Güzel güzel oyunumuzu oynadık, çocukluğumuzu yaşadık, arkadaşlığı ve dostluğu gördük, sevgiyi gördük. Şimdiki gençler olarak inşallah sizler de bunları yaşıyorsunuzdur. Bir gencimizin burada bu saatte daha iyiyi yakalaması varken ilgisiz kalındığında o gencimizin sönmesi tam bir insan kaynakları kaybı-
dır. İşte bugün biz bu nedenle buradayız ve bundan sonra ki süreçte de bu nedenle burada olacağız. Ben inanıyorum ki öğrencilerimiz bizi gördükçe burada daha fazla gayrete geliyor daha çok çabalıyor" dedi. Akkuş’un ilk üniversite mezunlarından biri olduğunu ifade eden Akkuş Belediye Başkanı Ergüder Efil de, “İçiniz de en eski üniversite okuyan benim. Ben hepinizden daha zor yaşadım hayatı. Ben buralara bilgi birikimimle geldim. Bilgi birikimi olmayanları belediye başkanı yapmazlar” şeklinde konuştu. Programa Ordu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, Bolu Vali yardımcısı Ayhan Kartlı, Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kazım Görgülü, emekli Ardahan İl Milli Eğitim Müdürü Şemseddin Görgülü, İlçe Belediye Başkanı Ergüder Efil, Akkuş Kaymakamı Fatih Gül, Akkuş Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci, Akkuş AK Parti İlçe Başkanı Ramazan Acar, Akkuş İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfettin Gül, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda misafir katıldı.
YİTİK 13201 - 13250 seri nolu 1 cilt taşıma irsaliyesini kaybettim. Hükümsüzdür.
Turan KUVVET
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
7
“Bir Güzel Türkü Bitti, Bir Güzel Türkü Başladı”
Bakanlar Kurulu’nun 03 Mayıs 2013 tarihli ve 2013/4699 sayılı Kararnamesi ile Kütahya Valiliği’nden Ordu Valiliği görevine atanan Kenan Çiftçi 3 Haziran 2013 tarihinde görevine başladı. Vali Kenan Çiftçİ, Ordu Valiliği önünde Vali Vekili Ömer Adar, Garnizon Komutanı Albay Şeref Çakmak, Belediye Başkanı Seyit Torun, Vali Yardımcıları Salih Yüce, Yemen Bayrak, İl Emniyet Müdürü Hakan KırmacI, İl Genel Meclis Başkanı Engin Tekintaş, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, İlçe Kaymakamları, daire müdürleri, meslek ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Valilik çalışanları ve basın mensupları tarafından karşılandı. Basın Mensupları İle Tanıştı Polis tören mangasını selamlayan Vali Kenan Çiftçi, daha sonra Valilik Toplantı Salonu’na geçerek, basın mensupları ile bir araya geldi. Basın mensupları ile tek tek tanışan Vali Kenan Çiftçi, basın mensupları aracılığıyla Ordululara mesaj verdi.
“Ordu’ya Vali Olarak Atanmamdan Büyük Onur ve Gurur Duyuyorum” ”Çok Kıymetli, Ordulu, Fatsalı, Gülyalılı, Kumrulu, Perşembeli, Akkuşlu, Gölköylü, Gürgentepeli, Mesudiyeli, Ulubeyli, Aybastılı, İkizceli, Ünyeli, Çamaşlı, Kabadüzlü, Çatalpınarlı, Kabataşlı, Çaybaşılı, ve Korganlı kardeşlerim, bacılarım, dedelerim, ninelerim, değerli arkadaşlarım! Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor ve hepinize can-ı gönülden ‘Merhaba!’ diyorum” diyerek, konuşmasına başlayan Vali Kenan Çiftçi, “Geçmişinin M.Ö. 15 binli yıllara dayandığı tahmin edilen ve tarihinde birçok medeniyete şahitlik yapmış; tabiatın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği, bir birinden güzel tarihi, coğrafi ve kültürel zenginliğe sahip olan, yeşille mavinin el ele raks ettiği tabiat harikası bu nazlı, bu güzel ve büyük şehir Ordu’ya ‘Vali’ olarak atanmaktan dolayı büyük bir onur ve gurur duyduğumu özellikle belirtmek isterim” dedi.
“Sizlerin Emrinde ve Hizmetinde Olacağım” “Kütahya’dan sonra ikinci olarak ülkemizin bu eşsiz güzellikteki ‘büyük şehrine’ valilik yapmayı bize nasip ettiği için Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Öyle ki bir güzel türkü bitti, bir diğer güzel türkü başladı meslek hayatımda. Kütahya’nın Pınarları henüz bitmişti ki Ordu’nun Dereleri ile başladım yepyeni bir güne. Dilerim bir hoş sada kalır dudaklarımızda” diyen Vali Kenan Çiftçi, ”Bu kardeşinizi bağrınıza basıp yüreklerinizde yer açtığınız için sizlere şükranlarımı sunarım. İnşallah, görev sürem boyunca bu cennet şehir Ordu ‘ya hizmet maksadıyla sizlerin emrinde ve hizmetinde olacağımdan hiç kuşkunuz olmasın” diye konuştu. “Ordu’ya En İyi Hizmeti Vermeye Çalışacağız” Vali Çiftçi, ”Mensubu olmaktan gurur duyduğunuz bu güzel şehir; taşıdığı tarihî, kültürel ve tabiat mirasıyla ülkemizin göz bebeği ve nadide yörelerinden birisidir. Tertemiz denizi, kumsalları, turizm tescilli yaylaları, tarihî eserleri, Yoroz Tepesi, Kurul Kayaları, Boztepe’si ve özellikle fındığı ile ön plana çıkan bir marka şehirdir Ordu’muz” diyerek, bütün çalışanlarla birlikte kültür ve tabiat zengini Ordu’ya yapılması gereken en iyi hizmeti modern şehircilik ve ekip anlayışı içerisinde vermeye çalışacağının altını çizdi. “Herkese Güler Yüzlü Muamele Edeceğiz” Vali Kenan Çiftçi konuşmasına şöyle devam etti: “Masanın berisinde olmanın bizlere üstün-
lük değil bir sorumluluk yüklediğinin bilincindeyiz. İşte bu bilinçle sizlere sunacağımız her hizmeti, kanunlar çerçevesinde ve olması gereken en hızlı bir şekilde yapacağımızı bilmenizi isterim. Ordu ve ilçelerinde yaşayan siz sevgili kardeşlerimize, Ordu’da çalışan tüm memur arkadaşlarımız, görevimizin gereği olarak sempati ve güler yüzlü muamele edeceğiz. Teknolojik gelişmelere uyum sağlayan, etkin, sivil toplum katılımına açık, toplam kalitenin gerekliliğine inanan yeni bir anlayışla hizmet sunacağız siz değerli Ordululara ve bu güzel şehrimize.”
“İnsanlığın En Büyük Düşmanı Cehalettir” Cehaletin, insanlığın en büyük düşmanı olduğuna dikkat çeken Vali Çiftçi, cehaletle mücadele adına, başta eğitim kurumları olmak üzere her kuruma ve herkese gerekli maddi ve manevi desteğin sağlanacağından hiç kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğinin altını çizdi. “Devletimizin Şefkatli Eli Başucunuzda Olacak” Vali Kenan Çiftçi, ”Bizden yaşlı Ordululara babamız, akranlarımıza arkadaşımız, küçüklere ise evladımız gibi yardım edecek ve onlara severek ve görev bilinciyle destek olacağız. Derdi olanı dinleyip onların derdine çözüm üreteceğiz. Devletimizin şefkatli eli başucunuzda olacak ve bu sıcaklığı hep hissedeceksiniz. Kimsesizlerin kimsesi olmaya gayret edeceğiz elimizin ve gücümüzün yettiği oranda. Yaptığımız veya yapamadığımız her işin geçerli ve mantıklı izahatını sizlerle pay-
laşacağız şeffaf ve objektif idarecilik adına. ‘Ordu’nun Dereleri’, ‘Sevdiğime Varamadım’, ‘Oy Kemençe Kemençe’, ‘Al Tavandan Belleri’, ‘Gene Yeşerdi Fındık Dalları’, ‘Ünye'den Çıktım da Başım Selamet’, ‘Hekimoğlu Derler Benim Aslıma’ gibi türkülerini hep beraber söylerken sizlerle hüzünlenip, yine sizlerle sevineceğiz. Ordu için ‘Kim var?’ denildiğinde, ardımıza bakmadan, ‘Biz varız!’ diyeceğiz, tüm kararlılığımızla” diye konuştu. “Herkese Kapımız Açık Olacak” “Ordu’nun gelişmesi adına farklı projesi, düşüncesi ve hayali olan girişimcilere, düşünürlere, sivil toplum örgütlerine her zaman kapımız açık olacak. Onları dinleyip, onların düşüncelerini ve hayallerini değerlendirip uygulama imkânı olanları faaliyete geçirip, Ordu’nun geleceğine hep birlikte yön vereceğiz” diyen Vali Kenan Çiftçi, “Bütün bu çalışmalarımızı ve hizmetlerimizi bilimsel bir anlayışla, teknik imkânları ve bilimsel analizleri kullanarak kimseyi ötekileştirmeden adaletle bu güzel şehrin gelişmesini, birliği-
ni ve beraberliğini hedefleyerek gerçekleştireceğiz. Verdiğimiz hizmetlerin sürecini zorlaştırmak için değil, kolaylaştırmak için buradayız. Ordu’nun her türlü gelişimi için koltuğumuzu değil ayakkabımızı eskitmek için buradayız. Bu arada dünyanın neresine giderseniz gidin, ülkelerin, şehirlerin sahip oldukları zenginlikleriyle birlikte, içinde yoksulluğu, fakirliği fukaralığı barındırdığını da görürsünüz. Fakir ve fukaranın yanında olup onların dertlerini kendi derdimiz gibi gördüğümüzü ve onlara her anlamda yardım edeceğimizi, bu durumun da en önemli sosyal vazifemiz olduğunu söylemek istiyorum” şeklinde konuştu. Vali Kenan Çiftçi, ”Öğrencilerimizin, gençlerimizin, yaşlılarımızın, sanatçılarımızın, sporcularımızın, esnafımızın, çiftçimizin, ev hanımlarımızın, memurlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, çalışanlarımızın, emeklilerimizin her zaman yanında olacağımıza söz veriyor ve tüm Ordululara selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
04 HAZİRAN 2013 SALI
Sayfa
“Ordu Basınını Hiç Kimse Tehditle Yıldıramaz” “Her şey Hazır,
Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Aydın, Ordu’da günlük olarak yayın yapan bazı gazeteler hakkında Orduspor Kulübü’nün resmi internet sitesinde yönetim kurulu imzasıyla yayınlanan kınama açıklamaları ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Aydın, kulübün resmi internet sitesinden yapılan bu açıklamayı Ordu Gazeteciler Cemiyeti olarak esefle karşıladık-
ları belirterek, “Ordumuzun yazılı ve görsel basını bugüne kadar büyük Ordusporumuza zarar verilmemesi noktasında her türlü titizliği ve itinayı göstermiş, Ordusporumuza hem bu yıl sezon başında hem de bir önceki yıl sezon başında kombine satışlarında tüm günlük haftalık gazetelerimiz günlerce yayın yaparak Orduspor’a destek vermişlerdir” dedi. “Gazeteler, gözlerinin önün-
de ligden düştüğünü gördükleri takımlarının akıbetini kamuoyu adına sormuşlar” diyen Başkan Aydın, “Basın ahlak ve ilkelerini biz gazeteciler kutsal olarak görürüz. Bu uğurda da her türlü mücadeleyi verdiğimizi Ordu kamuoyumuzda yakından bilmektedir. Ordu basını konu Orduspor olduğunda bugüne kadar hep gazeteciliklerini bırakıp taraftar gömleğiyle büyük Orduspor’un yanında pozisyon almayı bir görev sorumluluğu kabul etmiştir. Orduspor Başkanı tarafından iki yıldır eleştiri alan Ordu basını kan kusmuş ama ‘kızılcık şerbeti içtim’ demiştir. Ordu basını takımın küme düşmeye doğru giderken takım aleyhine yayın yapmamakla birlikte yönetimi uyarma görevini de yapmış ancak Kulüp Başkanı en ufak bir eleştiriye bile tahammül gösterememiştir. Bugünlerde Ordu basını birileri tarafından ikiye ayrıştırılarak onlardan olan, onlardan olmayan diye iki taraf haline getirilmiştir. Ordu basınının Orduspor sevgisi o kadar büyüktü ki, Ordusporumuza zarar gelmemesi adına susup bekledik. Ne yapmış Ordu’nun üç güzide gazetesi? Gözlerinin önünde ligden düştüğünü gördükleri takımlarının akıbetini
kamuoyu adına sormuşlar. Ne ile suçlanmışlar? Basın ahlak ve ilkeleriyle” ifadelerini kullandı. OGC Başkanı Recep Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: “Ordu basınına basın ahlak ve ilkelerine uymadığını söyleyenlere Ordu basınının bir çift sözü vardır. Orduspor Ordu insanının göz bebeğidir, sevdasıdır, kimse Ordulunun ortak sevdasıyla oyuncak gibi oynayamaz. Sayın başkan, ordu basını sen mutlu olasın diye haberlerini yazmak zorunda değiller. Orduspor Başkanı’nın işi gazetelerde hoşuna gitmeyen haberleri kınamak değil, Orduspor Kulübü hakkındaki gelişmelerden Ordu kamuoyunu bilgilendirmektir. Yenimi geldi aklına gazetecilik meslek etiği? Orduspor takımının antrenmanına haber için gelen gazeteci güvenlik görevlileri tarafından atılırken, gazetecinin anayasal hakkını yani kamuoyunun bilme hakkı gasp edilirken niye aklınıza gelmedi? Kulüp binasında gazeteciyi azarlarken, hakaret ederken, gazetecilik ahlakı meslek etiği niçin aklınıza gelmedi? Bugün buradan herkese ilan ediyoruz ki, bizleri, yani Orduspor sevdalısı Ordu basınını hiç kimse şantajla, tehditle yıldıramaz.”
Hat ve Tezhip Sergisini Gezdi Ak Parti Genel başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fatsa Belediye Kültür Sarayı'nda açılan hat ve tezhip sergisini gezdi. İslami motiflerden ve Ayet-i Keri-
melerden oluşan el işi eserleri inceleyen Kurtulmuş, daha sonra Belediye Kültür Sarayı'nda Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ve partililerle çay içti ve bir süre sohbet etti.
DEMİRLİ BETON
TUĞLA
BETON
8
Tek Eksik Sporcu”
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Okçuluk Spor Kulübü Başkanı ve Okçuluk Ordu İl Temsilcisi Alpaslan Küçükali, okçuluk sporunun Fatsa’da bugünkü durumunu değerlendirdi. Fatsa’da velilerin, öğretmen ve okul idarecilerinin okçuluğa bakış açılarının değişmesi gerektiğini ifade eden Küçükali, “Okçuluk sporu çok zevkli bir spor” dedi. Küçükali şu açıklamaları yaptı: “13 yıllık profesyonel futbolcu kariyerim olduğu için bu görevi benim yapmam uygun görüldü. Ben de Ankara’ya aynı zamanda Fatsalı olan Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu ile görüşmeye gittim. 3 günde Türkiye şampiyonu çıkaramayacağımızı ama Fatsa’yı temsilen sporcular yetiştirebileceğimizi, Fatsa’ya ve ülkemize faydalı olacağımıza inandığımı söyledim. O da gerekli desteği vereceklerini söyledi.
rada en önemlisi velilerin bu spora bakış açısıdır. Veliler okçuluğa hiç iyi bakmıyorlar hatta konu okçuluk olunca Metin Şentürk gibi oluyorlar. Biz bütün okullara giderek seçmeler yapılacağını söyledik ama seçmelere 3 kişi geldi. Kimse gelmeyince biz ne yapabiliriz. Dolayısıyla önce velilerin bu spora bakış açısının değişmesi gerekiyor. Okçuluk sporu gerçekten çok zevkli ve güce dayalı harika bir spor. “Malzeme Var, Sporcu Yok” Hocamız var, malzememiz var, ilçe spor müdürlüğü çok destek veriyor, bu ortamda tek eksiğimiz sporcu. Çocuklarımızı okçuluk sporuna yönlendirmek gerekiyor. Her şeyimiz hazır ama velilerin, okul idarecilerinin ve öğretmenlerin bu spora nasıl baktığı çok önemli. Ben okçuluğun bilinmemesinden dolayı ilgi gösterilmediğini düşünüyorum. eğer sporun ne kadar güzel bir dal olduğu bilinse insanların bakış açısının değişeceğini düşünüyorum.
“Genç Yaşta Başlanmalı” Türkiye genelinde tüm kulüplerde olduğu kadar malzememiz var. Ancak okçuluk sporuna genç yaşta başlanması gerekiyor. Bu-
“Benim Amirim Gibi Davranmamalı” Hiçbir kapıya gidip destek istemedik. Sistemi beğenmediğim için il spor müdürlüğüne bile gitmedim. Bir kişi bile bizi aramadı. Okçuluk Spor Kulübü neler yapıyorsunuz, masraflarınızı karşılayabiliyor musunuz diye sormadılar. Burada bir koordinasyon eksikliği var. İl müdürü benim amirim gibi davranırsa bu işin altından kalkmak mümkün değil. Dolayısıyla buraların da okçuluğa sıcak bakması gerekiyor.”
MOLOZ
ASFALT
KİLİT TAŞI BORDÜR
Salim DÜRÜ (Müteahhit)
Gsm: 0531 888 52 52 - www.duruinsaat.com Günpınarı Köyü, Çerkezbükü Mevkii Cevizdere-ÜNYE
Dürü İnşaat olarak insanlığın yaşam kalitesini artırmak için hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.
* Kum * Çakıl * Kırma * Eleme * Yıkama Tesisi * Özel Doğal Şap Kumu
04 HAZİRAN 2013 SALI
Ordu’da, Kent Ekonomileri Forumu
2023 hedefleri ve ordu ekonomisinin hangi yönde ve nasıl gelişmesi gerektiği konusunda “Kent Ekonomileri Forumu” adı altında oturum düzenleniyor. Ordu Anemon otel de bugün saat: 10.00 da yapılacak olan programa Ak Parti Ekonomik İşlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Ordu Milletvekilleri İdris Naim Şahin,Mustafa Hamarat,
Fatihhan Ünal, Akademisyenler, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri katılacak. Ak Parti Ordu İl Başkan Yardımsı ve Ekonomik İşler Başkanı Bagi Çapa yaptığı açıklamada, “Kent ekonomileri, ekonomik kalkınmanın ve refah artışının ana lokomotifi haline gelmiştir. Türkiye’nin ülke genelinde sağladığı ekonomik istikrarın sürdürülebilir kılmak için kent ekonomilerinin
başarısını dolayısıyla firmaların ve diğer yerel ekonomik aktörlerin performanslarını arttırmaları beklenmektedir. Bu çerçevede AK Parti “Kent Ekonomileri Forumu” adı altında sivil nitelikli ve istişareye dayanan sivil bir inisiyatif başlatmıştır. Bu inisiyatifin hedeflerine ulaşması için, ulusal düzeydeki makro başarıda kent düzeyindeki yerel dinamizmi daha sistemli bir şekilde dâhil edilmesi kaçınılmazdır. Ordu Kent Ekonomisi Forumunu, Ordu İlindeki kanaat önderlerinin son derece önemli görüşlerini almak üzere düzenledik. Kent Ekonomileri formunda tartışılacak konular arasında; Önümüzdeki 10 yıl (2023) ve ötesinde Ordu ekonomisinin hangi yönde ve nasıl gelişmesi düşünüldüğü? Kent için uzun vadeli vizyonunuz ne olacağı Kentin uzun vadeli vizyonuna erişmesi için başarmasını düşündüğünüz en önemli hedefler nelerdir ve bu hedefler için uygulamaya konulmasını uygun görülen vizyoner projeleriniz neler olabileceği, Kentin potansiyel yatırım alanları neler? Kentin uzun vadeli vizyonu açısından seçilmesi gerekli olan sektörler ve bu sektörlerin çıktı-
ları (ürünleri) neler olabilir? Bunlar için vizyoner proje önerilerini nelerdir, Kentin vizyonuna uygun olan alanlarda kentin rekabet gücü ve pazarlama kabiliyeti ne durumdadır? Bunların vizyona uygun geliştirilebilmesi için neler yapılmalı, Kentin sosyal, kültürel, eğitim ve istihdam açısından profili ne durumdadır? Kentin vizyonuna uygun insan kaynağını geliştirmek için yapılması gereken çalışmalar nelerdir? Bu konudaki vizyoner projeler neler? Kentteki Üniversite, Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Küçük Sanayi Siteleri (KSS), Teknokent, vb. örgütlenmelerin ekonomik faaliyetler üzerindeki etkisi nelerdir ve bu etki nasıl artırılabilir? Bu konudaki vizyoner projeler neler olmalıdır gibi çok önemli konuların tartışılacağını bildirdi. Bu Forumda yapılacak tartışmalardan ortaya çıkacak görüşlerin ve önerilerinin doğrudan ve hızlı bir biçimde karar alma mekanizmalarına iletilmesini hedeflendiğini Sivil bir üstünlük olan Kent Ekonomileri Forumunun ilimiz için başarılı geçmesini temenni ederiz” şeklinde konuştu.
Kesk Bağlı Sendikalar Greve Gidiyor
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 4 Haziran Salı(bugün)saat 12.00 itibariyle grev başlatacağını açıkladı. Resmi İnternet sayfasında açıklama yapan KESK, "Yürütme Kurulu'muz, daha önce iş güvenliği ve çalışma koşulları sebebiyle 5 Haziran'da çıkmaya karar verdiğimiz greve; son günlerde
yaşanan olaylarla artık mesele sadece iş güvenliği olmadığı için, can güvenliği de işin içine girdiği için, insanca yaşam ve demokratik taleplerimiz adına yarın öğlen başlama kararı aldı" dedi. KESK'in bünyesinde, aralarında Eğitim-Sen, Haber-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TümBelSen) da olmak üzere toplam 11 sendika bulunuyor. KESK açıklamasında, sendikalara üye yaklaşık 240.000 sendikalı çalışan bulunduğunu belirtti. Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Ahmet Süngü, Torba Yasa içinde
657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda değişiklik yapılarak kamu emekçilerinin iş güvencesinin yok edilmek istenmesine karşı bugünden itibaren uyarı eylemi yapacaklarını söyledi. Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Ahmet Süngü, çıkartılmak istenen yasayla iş güvencesinin yok edilmek istendiğine dikkat çekerek, buna sessiz kalmayacakların söyledi. Süngü, kamu emekçilerinin iş güvencesinin yok edilmek istenmesine karşı değişiklik yapılan yasa için bugün eylem yapacaklarını belirtti. KESK Dönem Sözcüsü Ahmet Süngü neler yapılabileceği konusunda ise; “ Kamu emekçileri, hakları ve talepleri üze-
rinden yürüteceği mücadele ile geleceklerini masa başında karartmaya çalışanlara karşı en güçlü yanıtı vermek zorundadır. Sermayenin bütün gücüyle yürütmeye çalıştığı kapsamlı saldırılar, ancak bu sorunların doğrudan muhatabı olan kesimlerin ve onların örgütlü gücü olan sendikaların birlikte yürüteceği ortak mücadele ile geri püskürtülür. Bunun bilinciyle KESK Genel Merkezi tüm sendikalara çağrı yaparak 4 Haziran’daki bir buçuk günlük iş bırakma uyarı eylemini birlikte yapma önerisi götürdü. Hak mücadelesi güçlü olursa saldırıları durdurabiliriz. Tüm Kamu emekçilerini 4Haziran iş bırakma eylemine çağırıyoruz.”diye konuştu.
Havaalanı Pistine Asfalt Dökülüyor Yapımı devam eden OrduGiresun Havaalanı pistine asfalt dökümü bugün başlıyor. Ordu Giresun Havaalanı'nda ilk olarak pistin bir kilometrelik bölümünün asfaltlanacağını söyleyen Yüklenici Firma Proje Müdürü Şefi Ömer Işık; yüzde 60'ı tamamlanan Ordu-Giresun Havaalanı'nda, koruyucu menderek ile pist alanının doldurulmasına devam edildiğini, projeyi üstlenen firmanın bugünden itibaren pistin bir kilometrelik bölümüne asfalt dökmeye başlayacağını belirtti.
Asfalt dökümü yapılacak olan alana astar dökümü yapıldığını söyleyen Işık, hava şartlarının da müsaade etmesiyle beraber asfalt dökümünün başlayacağını bildirdi. Asfalt döküm işleminin bir hafta içerisinde bitirilmesinin planlandığını belirten Işık;" Piste dökülecek olan asfalt ile havaalanının deniz üzerindeki pisti daha belirgin hale gelecek" dedi. Ordu-Giresun Havaalanı pistinin tamamına asfalt dökülmesi işleminin ise 2013 yılının sonunu bulması bekleniyor.
Sayfa
9
Yapraklı’da İyi Tarım Projesi
Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Ordu Ziraat Odası Başkanlığınca ortaklaşa yürütülen “İyi Tarım Projesi” kapsamında Fatsa Yapraklı Köyünde çiftçilerle toplantı yapıldı. 2012 yılından bu yana devam eden ve 3 yıl sürecek olan proje ile ilgili üreticilerle belirli dönemlerde yapılan toplantı, tarla ziyaretleri ve görüşmelerin biri daha Fatsa Yapraklı Köyünde yapıldı. Yapraklı Köyünde İyi Tarım Projesi kapsamına alınan 20 üretici bulunuyor.
Toplantıya Fatsa İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden Ziraat Mühendisleri Musa Uzun ve Zübeyde Eser, Tekniker Üzeyir Çalışkan ve üreticiler katıldı. Üreticilere tarla tabelaları teslim edildi. Daha sonra üreticilere İyi Tarım talimatları ve uygulama prosedürleri anlatıldı ve birer suretleri verildi. Toplantıda 2013 yılında çiftçilerin dikkat etmesi gereken hususlar anlatıldı ve daha sonra üreticilerin soru ve sorunları dinlenerek, gerekli cevaplar verildi.
Öğretmenlik Bölümlerine Kontenjan Yok! Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni öğretmen yetiştirme stratejisi çalışmaları paralelinde, Kurulun eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi konusunda da bir karar alındığını duyurdu. Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de şu anda 97 eğitim fakültesi bulunduğu ve bu fakültelerin, geçen öğretim yılında öğrenci alımı durdurulan bazı ikinci öğretim programları dışında öğrenci almaya devam ettiği belirtildi. Milli Eğitim Bakanlığının, uzun zamandan beri öğretmen yetiştirmeyle ilgili olarak YÖK ile iş birliği içinde strateji belgesi hazırlığında olduğu ifade edilen açıklamada, bu çerçevede geleceğe dönük hazırlanan öğretmen ihtiyaç projeksiyonlarında öğretmen açığı olan alanların belirlendiği bildirildi. Açıklamada, YÖK bünyesinde yer alan ve eğitim fakültesi dekanlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yöneticilerinden oluşan Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubunda söz konusu ihtiyaç alanları değerlendirilerek tavsiye niteliğinde alınan bazı kararların, Yükseköğretim Kurulu’na iletildiği belirtildi. Buna göre, mevcut eğitim fakültelerinde öğretmen açığı olan alanların açılmasına öncelik verilmesinin önerildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Söz konusu çalışma grubunda en çok öğretmen açığı olan alanlar; rehberlik ve psikolojik danışmanlık, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği, ilköğretim matematik öğretmenliği, özel eğitim öğretmenlikleri ve teknoloji tasarım öğretmenliği olarak belirlenmiştir. Bu alanlar, Kurul kararı olarak üniversitelerimize de duyu-
rulmuştur. Bunlardan ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümü geçtiğimiz yıl ilahiyat fakültelerine devredilmiştir. Ancak lise din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği için ilahiyat fakültesi ve benzeri dini eğitim veren diğer fakülte mezunlarından pedagojik formasyon sertifika programlarına katılarak, aday öğretmen yetiştirilmektedir. Teknoloji tasarım öğretmenleri ise bu zamana kadar eğitim fakülteleri dışındaki mesleki ve teknik eğitim fakültelerinden yetişmekte idi. Mesleki ve teknik eğitim fakültelerinin kapanmasıyla birlikte ilgili alanda öğretmen ihtiyacını karşılamak için Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu, eğitim fakültelerinde böyle bir programın açılmasını önermiştir. Bu programın bir örneği olmadığı için bir bölüm olarak mı ya da mevcut bölümlerden birinin bünyesinde bir anabilim dalı olarak mı açılacağı konusunda henüz netlik olmayıp önümüzdeki zaman dilimi içinde eğitim fakültelerinin programlarının güncellenmesi kapsamında bu konuda da bir netlik oluşacaktır. Diğer taraftan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni öğretmen yetiştirme stratejisi çalışmaları paralelinde, Kurulumuzda eğitim fakülteleri bünyesinde yer alan ortaöğretim alan öğretmenliği bölümlerine önümüzdeki eğitim-öğretim yılından itibaren öğrenci kontenjanı verilmemesi konusunda da bir karar alınmıştır."
SP R
Orduspor’da A Takım Kadrosu Seçmeleri Yurtdışında oynayan profesyonel Türk oyuncular için Orduspor A takım kadrosuna seçmeler yapılacaktır. 20 Haziran 2013 Perşembe günü saat : 14.00’de Orduspor Kulübü Durugöl Tesislerinde yurtdışında oynayan profesyonel Türk oyuncular için Orduspor A Takım kadrosuna
Orduspor, Orta Asya’da Arayışta! Orduspor, Çaykur Rizespor’un Kazakistanlı oyuncuları kaleci David Loriya ve Samat Smakov için teklifte bulundu. Orduspor, PTT 1.ligde 3 yabancı oyuncu hakkını arttırmak için Orta Asya ülkelerinde bulunan Türkler'i kadrosuna katmak için çalışma başlattı. Orduspor öncelikli olarak Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelerin oyuncularını oynatarak, bu hakkı artırmak istiyor. Orduspor Başkanı Nedim Türkmen ise bu konu hakkında,
“Çaykur Rizespor’un iki kazak oyuncusu David Loriya ve Samat Smakov ile ilgilendiğimizi kulübe söyledik. Eğer oynatmayı düşünmüyorsanız, biz oynatırız dedik. Haber bekliyoruz."dedi. 32 yaşındaki Kazak kaleci David Loriya bu sezon 33 maçta Çaykur Rizespor’un kalesini korudu ve takımın Süper Lig’e çıkmasında büyük katkı sağladı. Stoper mevkinde oynayan Samat Smakov ise ikinci devrede dahil olduğu Çaykur Rizespor’da 16 maçta görev aldı.
Başpehlivanın Gözü Altın Kemerde Kırkpınar başpehlivanlarından Recep Kara, "Bu yıl 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde birinciliği elde ederek yeniden seri başlatıp altın kemerin sahibi olmak istiyorum" dedi. Ordulu başpehlivan Kara, yaptığı açıklamada, 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin temmuz ayında yapılacağını belirtti. Güreşlere yoğun bir tempoyla hazırlandığını ifade eden Kara, "Kampa girerek uzun bir süredir çalışmalarımı düzenli şekilde sürdürüyorum" diye konuştu. Kırkpınar'da 3 birincilik elde ettiğini anımsatan Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet tarihinin en genç başpehlivanlığını 22 yaşında elde ettim. Kırkpınar'da 7 finalim var. Bunların 3'ünü kazandım ancak bu birincilikleri üst üste kazanamadığım için çok istediğim altın kemerin sahibi olamadım.
Kırkpınar'da kaybettiğimiz diğer final maçlarını hep kıl payı, burun farkıyla kaçırdık. Hedefim her yıl olduğu gibi bu sene de birincilik. Bu yıl 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde birinciliği elde ederek yeniden seri başlatıp altın kemerin sahibi olmak istiyorum. Ondan sonra da bu sporu tadında bırakmak istiyorum. 31 yaşındayım, 4-5 yıl daha bu sporu bütün gücümle yapıp en güzel yerinde noktalamayı arzuluyorum." -"En büyük rakibim Ali Gürbüz"Kırkpınar'da büyük bir çekişme olduğunu anlatan Kara, şunları kaydetti: "Son 4 yıldır Kırkpınar'da Antalya bölgesi baş gösteriyor. Benim en büyük rakibim Ali Gürbüz. Bu yıl da öyle olacak. Bu arkadaşımız daha önce üst üste iki defa birinciliği kazandığı için bu yıl altın kemer için güreşecek. Bilindiği üzere ben de iki yıl üst üste birinci
olup üçüncü final yılımda rakibime kaybederek altın kemeri kazanamamıştım. Bu sporda her an her şey olabilir." (ünyekent)
futbolcu denemeleri başlayacaktır. 3 gün sürecek olan denemelerde konaklama ve ulaşım masrafları Orduspor kulübü tarafından karşılanmamaktadır. Deneme Tarihleri : 20 Haziran 2013 Perşembe / 21 Haziran 2013 Cuma / 22 Haziran 2013 Cumartesi
Ordu’da Sporcu Sağlığı Konferansı Düzenlenecek
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde 06 Haziran Perşembe günü sporcu sağlığı konferansı düzenlenecek. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde Çocuk, genç ve büyüklerimizi spor yaralanmalarında erken teşhis, süratli ve etkin bir tedavi, Spor yaralanmalarına bağlı sporcu dizlerinde oluşan menisküs yırtıkları, kıkırdak hasarları, kemik iliği ödemi, ön çapraz bağ yırtıkları, ayak bileğinde bağ ve kas yırtıkları, kıkırdak yaralanmaları, aşil tendon yaralanmaları, stress kırıkları, travmatik kırık ve çıkıklar gibi sorunların çözülmesine yönelik Özel Sevgi Hasta-
hanesi Ortopedi ve Tramvatoloji doktoru Op.Dr. Serdar Günday tarafından 06 Haziran Perşembe günü saat:14:00 de Atatürk Spor Salonu üstü Faal futbol hakem ve gözlemcileri derneği toplantı salonunda sporcu sağlığı konulu konferans verilecektir. Konferansa tüm kulüp Antrenörleri davetlidir.