Mir kuzey 412 sayi

Page 1

“Bazen Dönüp Kendimize Ordu Milletvekili İhsan Şener Kırgızistan Dostluk Grubunu Konuk Etti Bakmamız Gerekiyor”

“Camiler Çocuk Sesleriyle Şenlenecektat”iline girmesiyle birlikte

Okulların yaz iyle şenleneceğini camilerin çocuk sesler ftüsü Şenel Yılmaz söyleyen Fatsa İlçe Mü uğu açıklamada, gazetemize yapmış old e girmesine sayılı “ Okulların karne tatilin z karne tatilinde mı günler kaldı. Yavruları inşallah onları nra so n bir hafta dinledikte nlıyoruz. camimiz de görmeyi pla e

“Vatandaşlar olarak her fırsatta belediyeyi eleştirmeyi, hizmet istemeyi biliyoruz ama bazen de dönüp kendimize bakmamız gerekiyor”

çevresindeki çöp yığını arasında zorlukla fark ediliyor. Birileri tarafından çöp bırakma yeri olarak kullanıldığı açıkça görülen telefon kulübesinin durumu, bazı vatandaşların duyarsız davrandığını gözler önüne seriyor.

Sayfa 3’te

m ete 30nomTLik veZa AsgariaileÜsincr yal sos eko nün in gü Kırgızistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolar arası İşbirliği Komitesi Başkanı Kanıbek İmanaliyev ve beraberindeki heyet, Türkiye-Kırgızistan Parlamentolar arası Dostluk grubu Başkan vekili ve Ordu Milletvekili İhsan Şener’in de bulunduğu

İşçi ve nı mümkün kılan asgaşartlarına göre yaşaması de 4.4 zamlanacak. ri ücret, 1 Temmuz’da yüz yonu’nun kararına mis Asgari Ücret Tespit Ko 2013 tarihleri arasında göre 1 Temmuz-31 Aralık et, yüzde 4.4’lük zamgeçerli olacak asgari ücr Böylece halen 773.01 ma göre hesaplanacak. 803.68 TL’ye yükseet, ücr TL olan net asgari t asgari ücret ise bin lecek. 978.60 TL olan brü ri ücretle birlikte asgari 21.5 TL’ye çıkacak. Asga acak. Sayfa 5’te lan geçim indirimi de zam

TBMM üyeleri tarafından Ankara’da misafir edildi. Kırgızistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolar arası İşbirliği Komitesi Başkanı Kanıbek İmanaliyev heyet adına Misafir edilmelerinden dolayı teşekkür etti. Sayfa 5’te

www.gazetekuzey.com

Fatsa Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Yeni Kumru Caddesi üzerinde bulunan bir telefon kulübesi, görenleri hayrete düşürüyor. Bilinçsiz ve duyarsız vatandaşlar tarafından camları kırılan ve yapısına zarar verilen telefon kulübesi, bu yetmezmiş gibi

Sayfa 5’t

FATSA’DAN KARADENİZ’E 12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

YIL: 2

SAYI:412

Duyarlılığınıza Teşekkür Ediyoruz!

“Cıngırt’ta Kazılar Devam Edecek”

Önceki Hali Haberimize Cevap Verildi Gazetemizin 06 Mayıs 2013 tarihli sayısında manşetimizden duyurduğumuz: “Cıngırt Kayası Yine Definecilere mi Kaldı?” başlıklı haberimize Ordu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden cevap geldi. Söz konusu haberimizin

Şimdiki Hali Cıngırt Kayalıklarına Elektrik Gelecek

içeriğinde, kazı alanının tahrip edildiği, etrafına çekilen dikenli teller ve yasak tabelasının yıkıldığı gibi bilgilere yer vermiş ve denetimlerin sıklaştırılmasını, caydırıcı önlemler alınmasını talep etmiştik.

Haberimizin ardından gerekli incelemeleri yapan Ordu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, yapılan incelemelerin ardından gazetemize gönderilen yazıda, “Cıngırt Kayası, definecilerin uğrak yeri olup geçmiş yıllardan beri kaçak kazılara maruz kalmakta-

dır, Alanda elektrik bulunmadığından güvenlik kamera sistemi takılması şuan itibariyle mümkün olmamakla birlikte alana elektrik taşıma çalışması devam etmektedir. Cıngırt Kayasındaki kazı çalışması 2013 kazı sezonunda da devam edecektir. Sayfa 3’te

FİYAT: 50 Krş.

“Kayıt Dışı Ekonomi İle Mücadelede Bir Kilometre Taşı” Sayfa 9’da

Ödemeler Bu Ay İçerisinde Yapılacak Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt, fındık üreticilerine hükümet tarafından sağlanan “Alan Bazlı Destek” ödemelerinin Haziran ayı içinde ödeneceğini söyledi. Başkan Cörüt, üreticilerin tek seferde destek ödemelerini alacağını kaydederken, bu ödemelerin Ordu ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Sayfa 3’te

Ordu’da Rekolte Tespiti 24 Haziran’da

“Geçen Yıla Göre Bu Yıl Üç Katı Fındık Var” Ordu'da fındık rekolte tespit çalışmasının, 24 Haziran Pazar-

Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 22.dönem mezunlarını Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda düzenlediği diploma töreni ile uğurladı. Okul birincisi Şule Danış’a plaketini Kaymakam Bekir Atmaca, okul ikincine Belediye Başkan vekili Bülent Yücetepe, okul üçüncüsüne ise Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı verdi. Sayfa 2’de

Sayfa 8’de

Balıkçılar Yarıştı

Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

22.Dönem Mezunlarını Uğurladı

tesi günü başlayacağı bildirildi.

Fındık rekolte tahminlerinin bugünlerde başlamış olmasının ardından, Fatsalı fındık tüccarları rekolte çalışmalarının hangi sonuçları doğuracağı konusundaki düşüncelerini gazetemize açıkladılar. Bu yıl rekolte çalışmalarının geç başlamasının nedeninin, devletin re-

“Öğrenciler Sınav Kaygılarından Uzaklaşmalı” Fatsa Birikim Dershanesi rehber öğretmeni olan Deniz Özcan, hafta sonu gerçekleşecek olan YGS ve LYS sınavları öncesi, öğrencilerin nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgiler vererek, velilere tavsiyelerde bulundu. Sayfa 7’de

kolteyi düşük, fındık fiyatlarını yüksek tutmak ve politika yapmak için olduğunu belirten Aydın Seferge; “2014 yılında seçim olacağından dolayı, fındık fiyatlarının artık göstermesini bekliyoruz, en azından ben ümitliyim. Ancak sonraki dönemlerde ne olur kimse bilemez.” Sayfa 3’te

“Çocuğa, Başarısız Hissettirici Yaklaşımlardan Uzak Durun”

Okulların yaz tatiline girmesine kısa bir zaman kaldığını söyleyen Uğur Dershanesi Rehber-Müdür Yardımcısı Semra Ebil gazetemize yaptığı açıklama da, “Karnedeki notların nasıl olacağı önceden bilinse de bu heyecanın yaşanması kaçınılmaz oluyor” dedi.

Sayfa 9’da

Perşembeli balıkçılar yarıştı. Perşembe Kaymakamlığı, Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Perşembe İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından Perşembe Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonunda “Balıkçılar Yarışıyor Bilgi Yarışması” düzenlendi.

Yarışmada dereceye giren yarışmacılardan 1. olan yarışmacıya 150 litre mtotorin , 2. olan yarışmacıya 100 litre motorin, 3. olan yarışmacıya 50 litre motorin verilirken, yarışmaya katılan tüm yarışmacılara da katılım plaketi takdim edildi. Sayfa 3’te


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi

2

22.Dönem Mezunlarını Uğurladı

Sağlık Nefes Al, Hayata Koş Her yıl binlerce insanın ölümüne sebep olan sigarayı bırakmak isteyenlere eczanelerde ücretsiz olarak karbon monoksit ölçümü yapılıyor. Eczanelerde ücretsiz olarak yapılan karbon monoksit ölçümleri sonunda sigaradan vazgeçmek isteyenler hekime yönlendiriliyor. Birçok kanser hastalığının nedeni olan sigara, gün geçtikçe daha çok tüketiliyor. Sigara bağımlıları sigaradan vazgeçmek bir yana “Atın ölümü arpadan olsun” düşüncesiyle günlük sigara potansiyellerini daha da artırıyorlar. Sigaranın kansere neden olduğunu bile bile sigaradan vazgeçmeyenlerin sayısının oldukça fazla olduğu gözleniyor. Vücuttaki zehirli havanın ne kadar olduğunu öğrenmek için eczanelerde ücretsiz olarak karbon monoksit ölçümleri yapılıyor. Sigara kullanıcılarını bilinçlendirmek, basit bir ölçüm ile sigaranın zararlarını ortaya koymak amacıyla yapılan bu testte alkol testi gibi nefes alıp küçük makineye üfleniyor ve “bip” sesleri çıkmaya başlıyor. Vücuttaki karbon monoksitin fazla olmasına göre cihazda kırmızı ışıklar yanmaya başlıyor. İki kırmızı ışık yanması vücutta karbon monoksitin oldukça fazla olduğunu gösteriyor. Normal değer 2 iken bazı sigara bağımlılarında bu değerin 16’ya çıktığı gözleniyor. Karbon monoksit testlerinde sigaranın vücutta meydana getirdiği zararlar anlatılmaya çalışılıyor. Vücudunda normal şartlarda 0-4 oranları arasında karboksihemoglobin bulunurken, sigara içenlerde bu oranın kat kat yüksek olduğu görülüyor. Kandaki karbon monoksit oranının yüksekliği kalp krizlerine yol açıyor. Eczanelerde yapılan bu ölçümlerde eczacılar danışmanlık görevi ile sigara içenlere sigara bırakmanın yolları anlatıyor. Karbon monoksit testi, sigaranın zararları, vücuttaki etkilerinin görülmesi, insanların bilinçlenmesi yönünden büyük önem taşıyor.

Klima Keyfi Hastanede Bitmesin

Yaz mevsiminin gelmesiyle klima kullanımında artış yaşanırken, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin, sıcak ortamdan bir anda soğuk ortama maruz kalınmasının ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verebileceğini söyledi. Yaz aylarının gelmesi ile aşırı sıcaklarda klima kullanımının arttığını belirten uzmanlar, boyun, bel, göğüs ve sırt ağrısı şikayetlerinin de baş gösterdiğini belirtti. Klima karşısında serinlemek isteyenleri bilinçsiz kullanım konusunda uyaran Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tekin Yıldız, klimaya bağlı hastalıklar, korunma yolları ve tedavisi konusunda bilgiler aktardı. Yıldız, “Klimanın ortamı aşırı soğutmasına bağlı olarak aşırı soğuk ve kuru havaya sürekli maruz kalınması, ani ısı değişiklikleri kişinin vücut direncinin düşmesine ve kolaylıkla üst solunum yolu hastalıklarına hatta zatürreye kadar giden akciğer hastalıklarına yakalanılmasına neden olur. Klimanın bulunduğu ortamdaki sıcaklık çok düşük olduğunda insan organizması üzerinde doğal olarak bir takım değişikliklerde meydana geliyor. Bu da lokal savunma mekanizmalarının zayıflamasına yol açıyor. Normal koşullarda hastalık etkeni olmayan etkenlerinde bu koşullar altında fırsatçılık yapıp yeniden enfeksiyon açması mümkün olabiliyor. Ayrıca klimaların üflediği soğuk havaya direkt maruz kalmak, yüzdeki sinir kılıfını etkiler. Ödem ve yüz felci yapar. Kas ağrılarına, kas tutulmalarına neden olabilir. Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozlar, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikler. Alerjik bünyesi olanların ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir. Özellikle yoğun kullanılan klima filtrelerinin 2-3 ayda bir temizlenmesi gerekir. Merkezi klimalarda ya da tek tip üniteli klimalarda çeşitli mantarlar ve bakteri ürünleri birikebiliyor. Klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda birtakım bakteriler birikir, çoğalırlar ve ortam havasına dağılırlar. Bu bakterilerin solunması ile ölümle de sonuçlanabilen hastalıklara neden olmaktadır” diye konuştu. Kas ve iskelet sisteminde meydana gelen şikayetlerin basit tedbirlerle asgariye indirilebileceğini belirten Yıldız, özellikle havanın çok sıcak olduğu dönemlerde mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

www.gazetekuzey.com

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller

Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller

İnternet Editörü Çiğdem Akyol

Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş

Sayfa Editörü Emrah Çoşkun

Reklam Erkan Kaş

Haber Merkezi Engin Yaran Taner Şen Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan

Grafiker İlkay Yeşiller

Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com

Dağıtım Şah Medya Ajans

Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

/ Fatma CANLI

Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi 22.dönem mezunlarını Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda düzenlediği diploma töreni ile uğurladı. Tören, okul müdürü Hasan Fehmi Durmaz’ın yapmış olduğu konuşma ile başladı. Müdür Hasan Fehmi Durmaz; “2012/2013 Eğitim Öğretim Yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde, bölgemizin gözbebeği Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisemizin onur kaynağı, 22. dönem mezunlarımızı uğurlayacağımız bu anlamlı ve güzel günümüzde bizimle birlikte olmanızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Bundan tam 24 yıl önce Eğitim Öğretime başlamış olan Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi idareci, öğretmen, öğrenci ve velilerimizin gayret ve çabalarıyla, bu öğretim yılında da 28 Acil Tıp Teknisyeni ve 51 Hemşire olmak üzere toplam 79 öğrencimizi, 22. dönem mezunlarımız olarak sağlık çalışanları ordusuna gururla

ve başarıyla ulaştırmıştır. 24 yıllık eğitim öğretim faaliyeti süresince, 22. dönem mezunlarımızı verdiğimiz bu güzel günde göğsümüzü kabartan, bizleri mutlu eden tablo şudur ki, bu güne kadar mezun ettiğimiz 722 öğrencimizin neredeyse tamamı sağlık çalışanları ordusuna katılmıştır. Ne Mutlu Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde Öğrenci olanlara! Ne mutlu Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde öğretmen olanlara!” dedi. Konuşmasının devamında mezun olan öğrencilere seslenen Müdür Durmaz; “Geleceğimizin teminatı sevgili gençler; bundan tam dört yıl önce bulunduğunuz ortamlardan başarılarınız çerçevesinde seçilen birer öğrenci olarak gelmiş olduğunuz okulumuzdan, her anlamda olgunlaşmış, sağlık çalışanları ordusuna adım atma arifesinde olan siz değerli öğrencilerimizi tanımış olmaktan ve sizleri mezun olarak görmekten son derece mutluyum. Sizlerle sevgi, saygı, şefkat ve muhabbet duygularıyla bütünleş-

“Keplerini Havaya Attılar” Diploma töreninde mezun olan tüm öğrenciler sahneye alındı ve diplomaları diğer okul müdürleri, şube müdürleri ve öğretmenleri tarafından verildi. Okul birincisi Şule Danış’a

plaketini Kaymakam Bekir Atmaca, okul ikincine Belediye Başkan vekili Bülent Yücetepe, okul üçüncüsüne ise Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı verdi. Törende okul birincisine ödülü takdim eden Kaymakam Bekir Atmaca yapmış olduğu konuşmada; “Öğrenciler mezun olacakları için hüzünlü bir havaya büründüler. Ancak bugün sevinçli olmaları gereken bir gündür. 22 yıldır eğitim veren Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi bu yıl da 79 öğrencisini mezun ediyor ve sağlık ordusuna katıyor. Bu çocuklar yeni bir hayata merhaba diyorlar. Onların başarısında emeği geçen velileri, idarecileri ve öğretmenleri tebrik ediyor, bütün öğrencilere bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyorum” dedi. Etkinliğin devamında mezun olan 12.sınıf öğrencileri 11.sınıf öğrencilerine Türk bayrağını ve okulun sembolü olan okul flamasını devrederek emanet ettiler. Törenin sonunda sahnede bulunan tüm mezun olan öğrenciler keplerini havaya attılar.

Gitti, Bu Maral Bakışın Ey Peri Suret, Halay Potpori Bal Yeme, Felek Aldı Ceylanımı Elimden, İkinci Bölümde ise; Bitliste Beş Minare, Kara Üzüm Salkımı, Yastadır Deli Gönül, Alaydım Elini Elime, Hayatları Değil mi, Bahçalarda Barım Var, Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman, Suya Gider Allı Gelin Has Gelin, Ceylan Gözlerine Kurban

olduğum, Karadeniz Potborisi, Pencereden Bir Taş Geldi, Mayıs Ayı Gelende, Halay Potbori ve Gerizler Başından Oplayamadım adlı türküler koro ve solo olarak seslendirildi. Konsere katılan davetliler zaman zaman türkülere eşlik ederek güzel bir gece geçirmenin keyfini çıkardı.

tik. Gittiğiniz yerlerde de “Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi” öğrencisi olmanın gururunu ve onurunu taşıyacaksınız. Seviyeli davranışlarınız ve üstün başarılarınızın devamı, bizlerin iftihar kaynağı olacaktır. Sevgili gençler; Güzelliği takdir edin, başarıyı kutlayın. İnançlarımıza, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkın. Saygı gösterin ki saygı gösterilen olun. İnsana hizmetin kutsal bir görev olduğunu unutmayız. Hizmetiniz esnasında yapacağınız tıbbi müdahalelerin yanında insanlara karşı sevgi ile muamele ediniz. Göreviniz esnasında insanlara karşı göstereceğiniz sevginin en iyi ilaç olacağını asla ve asla unutmayınız” şeklinde konuştu.

Gönüllüler, Gönül Telini Titretti Ordu Kültür Sanat ve Spor Kulübü Derneği (ORSAD) Türk Halk Müziği Korosu, “Bahar Konseri” düzenledi. Ordu Kültür Sanat Merkezinde gerçekleştirilen “Bahar Konseri”ne, Vali Yardımcıları Ömer Adar, Salih Yüce, İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen ve sanatseverler katıldı. Türk Halk Müziğine ilgi duyan, gönül veren, sesi güzel, sazı güzel insanlarla bir araya gelip müziği geliştirmek, halk konserleri dü-

zenleyip, halk müziği sevgisine ve kültürüne hizmet etmek amacıyla kurulan Ordu Kültür Sanat ve Spor Kulübü Derneği (ORSAD), çoğunluğu öğretmen olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden bir araya gelen gönüllülerden oluşuyor. ORSAD Türk Halk Müziği Korosu Ordu Kültür Sanat Merkezinde gerçekleştirdiği Bahar Konserinde Şef Zülküf Baştürk yönetiminde 38 kişiden oluşan koro tamamı TRT repertuarından seçilen 26 parça seslendirdi. Bahar Konserinin birinci bölümünde; Bizim Eller Ne Güzel Eller, Haydar Haydar, Bahçada Yeşil Çınar, Sözde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim, Tutam Yar Elinden Tutam, Yemen Türküsü, Nazlı Yar Oturmuş, Ay Saçı Burma, Ah Tren Kara Tren, Oy Çalamadım


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

Duyarlılığınıza Teşekkür Ediyoruz!

“Cıngırt’ta Kazılar Devam Edecek”

ÖNCEKİ HALİ / Mehmet S. UĞURBAŞ

Gazetemizin 06 Mayıs 2013 tarihli sayısında manşetimizden duyurduğumuz: “Cıngırt Kayası Yine Definecilere mi Kaldı?” başlıklı haberimize Ordu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden cevap geldi. Söz konusu haberimizin içeriğinde, kazı alanının tahrip edildiği, etrafına çekilen dikenli teller ve yasak tabelasının yıkıldığı gibi bilgilere yer vermiş ve denetimlerin sıklaştırılmasını, caydırıcı önlemler alınmasını talep etmiştik. Haberimizin ardından gerekli incelemeleri yapan Ordu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün, yapılan incelemelerin ardından aşağıdaki yazısı gazetemize ulaştırıldı: T.C. ORDU VALİLİĞİ İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ ORDU VALİLİĞİNE (Basın ve Halkla İlişkiler Müdür-

ŞİMDİKİ HALİ lüğü) İlgi : 08.05.2013 gün ve 621.044660 sayılı yazınız. İlgi yazınız eki gazetekuzey. com internet haber sitesinde yayınlanan "Bir Kez Daha Soruyoruz Cıngırt Kayası Yine Definecilere mi Kaldı" başlığı altında yayınlanan haberde kazı sonucu ortaya çıkarılan kalıntıların söküldüğü, kazı evinin kapısının kırıldığı, kazı alanına girmek yasaktır tabelasına ve çekilen dikenli tellere zarar verildiği, kazı alanının kimler tarafından bu hale getirildiğinin anlaşılmasının mümkün olup olmadığı, kazı çalışmalarının tekrar başlayıp başlamayacağı güvenlik kamerası gibi daha caydırıcı önlemler alınıp alınmayacağı gibi hususlar incelenmiştir. Cıngırt Kayası, definecilerin uğrak yeri olup geçmiş yıllardan beri kaçak kazılara maruz kalmaktadır, Cıngırt Kayasının güvenliğinin sağlanması ve alanda denetimlerin sıklaştırılmasına yönelik Kaymakamlık ve İlçe Jandarma Komutanlığına önceki dönemlerde bir dizi yazı yazılmış-

tır. 07.10.2010 gün ve 581 sayılı yazımız. 31.07.2012 gün ve 462 sayılı yazımız ile 04.09.2012 gün ve 519 sayılı yazımızla İlçe Jandarma Komutanlığından alanda güvenlik tedbirlerinin ve denetimlerin sıklaştırılması istenilmiştir. 06.03.2012 gün ve 144 sayılı yazımız Fatsa Kaymakamlığından alanın güvenliğinin sağlanması istenmiştir. Ayrıca alanın güvenliğine yönelik daimi bir personel temini için İl Kültür Turizm Müdürlüğünün 07.09.2012 gün ve 3490 sayılı yazısı Genel Müdürlüğümüze iletilmiş olup 03.10.2012 gün ve 211149 sayılı cevabı yazıda yerel imkanlarca personel temin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Cıngırt kayasında hem yüzey araştırması hem de Müze Müdürlüğümüz başkanlığında kurtarma kazısı devam etmektedir. 2012 kazı sezonunda kazı alanına girmenin yasak olduğuna dair tabela yerleştirilmiş olup, kazı çalışmalarının bitimiyle birlikte alanın çevresi tel örgüyle kapatılmıştır. Kazı sonrası defineciler kazı alanındaki duvarları kısmen tahrip etmiş, konu adli makamla-

ra intikal etmiş ancak failler bulunamamıştır. Bunun üzerine Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı konu hakkında 16.10.2012 tarihinde Daimi Arama Kararı çıkartmıştır. Alanda elektrik bulunmadığından güvenlik kamera sistemi takılması şuan itibariyle mümkün olmamakla birlikte alana elektrik taşıma çalışması devam etmektedir. Haberde kazı evi kapısının kırık olduğu söylenmekle birlikte, kazı evi Yapraklı Köyündedir. Bahse konu olan kapı, kazı çalışmalarının devam ettiği günlerde, akşamları kazı araç gereçlerinin konulduğu barakanın kapısıdır. İçerisinde herhangi bir malzeme bulunmayan barakanın kapısı yeni kazı sezonu başladığında onarılacaktır. Cıngırt Kayasındaki kazı çalışması 2013 kazı sezonunda da devam edecektir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. Erkan Gülderen il Kültür ve Turizm Müdürü” Gazetemizde çıkan haberleri dikkate aldıkları ve incelemeye değer bulduklarından ötürü yetkililere teşekkür ederiz.

“Geçen Yıla Göre Bu Yıl Üç Katı Fındık Var”

/ Fatma CANLI

Fındık rekolte tahminlerinin bugünlerde başlamış olmasının ardından, Fatsalı fındık tüccarları rekolte çalışmalarının hangi sonuçları doğuracağı konusundaki düşüncelerini gazetemize açıkladılar. Bu yıl rekolte çalışmalarının geç başlamasının nedeninin, devletin rekolteyi düşük, fındık fiyatlarını yüksek tutmak ve politika yapmak için olduğunu belirten Aydın Seferge; “2014 yılında seçim olacağından dolayı, fındık fiyatlarının artık göstermesini bekliyoruz, en azından ben ümitliyim. Ancak sonraki dönemlerde ne olur kimse bilemez. Bu yıl devlet rekolte çalışmalarını erken yaptırtmadı. Önceden, fındık tomurcuk iken, doğarken ve doğduktan sonra her 15 günde bir ya da ayda 1 rekolte çalışması yapılırdı. Bu sene devlet Haziran ayının 15’inden sonra yapılmasına karar

verdi. Yani ağırdan alıyor, politika yapıyorlar. Bu sene fındık çok olsa da, onlar rekolteyi düşük göstermek ve fiyatını yükseltmek adına rekolteyi gizlemeye çalışıyor. Bence öyle bir izlenim var. Kaldı ki şimdiden öyle oldu ve fiyatlar arttı. Bu yıl afakî bir fındık var. Hatta geçen yıla göre düşünürsek bu yıl üç katı fındık var” dedi. “Yaprak Gübresi İle Yağmur Yerine Fındıklarını Desteklesinler” Seferge; “Üreticinin bahçesine bakması lazım, ilaçlamasını, gübrelemesini, temizlemesini ve dal kesimlerini iyi ve zamanında yapması lazım. Hava şartlarının fındığı olumsuz etkilemesi üreticinin fındığa nasıl baktığına bağlıdır. Eğer sen bahçene iyi bakmıyorsan, gübreni zamanında atmıyor, ilaçlamanı zamanında yapmıyorsan veya kesmen gereken dalları kesmiyorsan, fındık rüzgârdan da etkilenir, kuraklar-

dan da etkilenir, böceklerden de etkilenir. Yani özetle, üretici bahçesine ne kadar iyi bakarsa, fındığın zarar gören kısmı o kadar asgariye iner. Ben müşterilerime her zaman söylüyorum, yaprak gübresiyle yağmur yerine fındıklarını desteklesinler. Bu sayede fındıklarından verim almış olurlar. Fındık şuan 5,50 lira. Bundan sonra rekolte ne olursa olsun bunun altına düşmez. Bu fiyatı üstünde bir fiyatla yeni dönem başlar ama altına düşmez. Çünkü biz bu fındığın 7 lira ile 8 lira arasında fiyatlarını gördük. Ama son olarak söylemek istiyorum, kimse fındığı biliyorum diyemez, çünkü kimse fındığın ne zaman ne olacağını bilemez” şeklinde konuştu. “Fındık Fiyatının Artması İhtiyaca Bağlı” Fındık fiyatlarının artışının tüketime bağlı olduğunu belirten tüccar Adil Demirkol ise; “ Son günlerde piyasada fındığın az

olması fiyatının artmasına neden oldu. Fındığın az olması kısmen tüketimin artmasından kaynaklanıyor. Diğer ürünleri düşünürsek, leblebinin fiyatı bile 7 lira ile 8 lira arasında olduğu için ve fındık fiyatları uygun olduğu için tüketimi arttı. Bu da fiyatların yükselmesine neden oluyor. Rekolte çalışmaları yeni başladı ve genellikle düşük olacağından bahsediliyor. Fındık çok pahallı olursa yenmiyor, çok ucuz olursa da üretici mağdur oluyor. Ama şu an da iç tüketim arttığı için ve fındık el de biraz az olduğu için fiyatı yükseldi. Yani rekoltenin düşük olması ya da yüksek olması fındığın fiyatı pek etkilemiyor. Fındık fiyatının artması ihtiyaç olup olmamasına bağlı görünüyor. Fındığın fiyatı ile ilgili son gelen bilgi şu an 5,50 lira. Bizler bu fiyatların Eylül ayı için belirleyici fiyat olacağını, altına düşmeyeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

3

“Bazen Dönüp Kendimize Bakmamız Gerekiyor” / Mehmet S. UĞURBAŞ

Fatsa Mustafa Kemal Paşa Mahallesi Yeni Kumru Caddesi üzerinde bulunan bir telefon kulübesi, görenleri hayrete düşürüyor. Bilinçsiz ve duyarsız vatandaşlar tarafından camları kırılan ve yapısına zarar verilen telefon kulübesi, bu yetmezmiş gibi çevresindeki çöp yığını arasında zorlukla fark ediliyor. Birileri tarafından çöp bırakma yeri olarak kullanıldığı açıkça görülen telefon kulübesinin durumu, bazı vatandaşların duyarsız davrandığını gözler önüne seriyor. Duruma tepki gösteren bazı çevre sakinleri: “Burasını belediye temizlik işçileri günde birkaç kez temizlemelerine rağmen bu çöplerle baş edemiyorlar. Burada bulunan telefon kulübesinin durumunu bir kenara bırakın, caddenin ortasında ve üstelik halkın kullanımı için yapılan telefon kulübesinin etrafında çöp yığınının bulunması ne görüntü ne de çevre temizliği açısından hoş değil. Vatandaşlar olarak her fırsatta belediyeyi eleştirmeyi, hizmet istemeyi biliyoruz ama

bazen de dönüp kendimize bakmamız gerekiyor. Belediye işçileri burayı hem gece hem gündüz temizliyorlar. Birileri de inadına yapar gibi çöpünü buraya yığıyor. Burada görev vatandaşındır. Herkes kendi çevresini temiz tutarsa, böyle caddenin ortasında çöp yığını olmaz. Ayrıca burası insanların telefon ihtiyacını gidermek için yapılmış, çöp atma ihtiyacını gidermek için değil. İnsanları hizmete saygılı olmaya ve çevreye karşı duyarlı davranmaya davet ediyoruz” dediler.

Balıkçılar Yarıştı

Perşembeli balıkçılar yarıştı. Perşembe Kaymakamlığı, Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Perşembe İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından Perşembe Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonunda “Balıkçılar Yarışıyor Bilgi Yarışması” düzenlendi. Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan Bilgi Yarışmasına Perşembe Kaymakamı Abdullah Küçük, Perşembe Belediye Başkanı İ.Selami Çarkcı, İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürü Musa Sağlam, Perşembe İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hayati Çandır, İlçe Kurum Müdürleri ve Şube Müdürleri katıldı. Düzenlenen Yarışmaya Perşembe İlçesinde mevcut 5 Su

Ürünleri Kooperatifi katıldı. Yarışmanın jüri üyeliğini Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü personellerinden Su Ürünleri Mühendisi Taner Can, Su Ürünleri Mühendisi Metin GüreL, Balıkçılık Teknolojisi Mühendisi Cemil Örnek yaptı.. Balıkçılar Yarışıyor Bilgi Yarışmasını Alınca-Kacalı Su ürünleri Kooperatifi birinci, Perşembe Su Ürünleri Kooperatifi ikinci, Kovanlı-Okçulu Su Ürünleri Kooperatifi üçüncü olarak tamamladı. Yarışmada dereceye giren yarışmacılardan 1. olan yarışmacıya 150 litre mtotorin , 2. olan yarışmacıya 100 litre motorin, 3. olan yarışmacıya 50 litre motorin verilirken, yarışmaya katılan tüm yarışmacılara da katılım plaketi takdim edildi.

Ödemeler Bu Ay İçerisinde Yapılacak Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt, fındık üreticilerine hükümet tarafından sağlanan “Alan Bazlı Destek” ödemelerinin Haziran ayı içinde ödeneceğini söyledi. Başkan Cörüt, üreticilerin tek seferde destek ödemelerini alacağını kaydederken, bu ödemelerin Ordu ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Fındık rekolte çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Cörüt, “Rekolte tespit çalışmaları başladı. Şuanda ilk belirlemelere göre, rekolte geçtiğimiz yılın üçte bir seviyelerindedir. Bu yılki rekolte miktarını çalışmalar sona erdiğinde açıklayacağız” dedi.


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

4

“AK Parti İl Başkanı Gibi Çalışıyorlar”

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Milliyetçi Hareket Partisi Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt gazetemize gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yaptığı açıklamasında, Ordu’da görev yapan bazı bürokratların AK Parti İl ve İlçe Başkanı gibi çalıştıklarını iddia etti. Enginyurt ayrıca, AK Partili ilçe belediyeleri ile CHP'li Ordu Belediyesi'nin iyi çalışmadığını söyledi. Enginyurt; "Fatsa’nın sahilinde bir güzellik var gibi görünüyor ama Fatsa’nın içine girdiğimizde yaşanmaz bir kent olduğu görünüyor. Ben daha önce Ordu Belediyesi için de aynı şeyi söylemiştim, Ünye Belediyesi için de söylüyorum. Ak Partili belediyeler ile Ordu’da bulunan CHP’li belediye şehrin sahilini güzelleştirmiş gibi görünse de şehir içi yaşanmaz bir halde. Bütün bunların yanı sıra dedikodular, yandaş mantığı, benden olan olmayan ayrımcılığı insanları rahatsız ediyor" dedi. Göreve geldiklerinden bu yana Ordu'da siyasete damga vurduklarını belirten Enginyurt: "Özellikle biz MHP il başkanlığına geldiğimizden buyana 24 saat mesai anlayışıyla gezdikçe onların dengeleri ve psikolojileri bozuldu. Eskiden alışmışlardı, kimse onlara bir eleştiri getirmiyordu, bir söz söylemiyordu. Kendilerini dikensiz

gül bahçesinde yeşeren bir gül gibi görüyorlardı ve herkesin kendilerinden faydalandığını düşünüyorlardı. Ama biz geldik ve onların gerçek yüzünü ortaya çıkardık" dedi. Gezi parkı olaylarını da değerlendiren Enginyurt; "Malumunuz Türkiye çok ciddi bir süreçten geçiyor. Özellikle son 15 gündür Türkiye gezi parkı olayları ile başlayan bir sürecin ardından maalesef ciddi sorunlar yaşayan bir ülke haline geldi, piyasalar bundan ters orantılı olarak etkilendi borsa ciddi değer kaybı yaşıyor. 95 bin’e çıkmış borsamız bugün itibariyle 75 bin’e düştü. Son 10 gün içerisinde 20 bin puan değer kaybetti. Döviz, sadece bugün yüzde 10’luk bir yükselişle iş adamları açısından, ekonomiye can verenler açısından büyük sıkıntılar yaşatır hale geldi. Bütün bunların karşısında ülkeyi sükûnete davet etmesi gereken Başbakan maalesef çıkışlarıyla, gösterdiği tepkilerle, yani olayı yumuşatması gerekirken adeta yangına körükle gidiyor. Sonuçta Taksim’de bir AVM, bir topçu kışlası ve ya bir kültür merkezi yapılmasına karşı çıkan insanların muhatabı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olmasına rağmen, Başbakan muhatap kendini gö-

rerek bu işin içerisine girdi. Bu da ister istemez toplumdaki gerginliği artırıyor. Sayın Başbakanın dün 4 yerde yapmış olduğu konuşma hakikaten yangına odun atmanın ötesinde kömür deposu atmaya benzedi. Ben faiz lobisinden hesap soracağım diyor Başbakan. Faiz lobisi kimmiş sormak lazım Başbakan’a. 10 yıldır bu ülkeyi Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu yönetmiyor. 10 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan, faiz lobisinin farkına gezi parkı olaylarından sonra mı vardı? Bu faiz lobisi dün itibariyle mi oluştu da, Sayın Başbakan ‘Ben bu ülkeyi faiz lobisine teslim etmeyeceğim’ diyor. Sayın Başbakan iş adamlarını tehdit ediyor. ‘Bunun bedelini size en ağır şekilde ödeteceğim’ diyor. Sayın Başbakan göstericilere anladığınız dilden konuşacağım diyerek ülkeyi maalesef büyük bir gerginliğe doğru götürüyor. Toplumun yüzde 50’sini evlerinde zor zapt ettiğini söyleyerek, bu yüzde 50 sokağa çıkarsa iyi şeyler olmayacağını söyleyip, yüzde 50’yi 15 Haziran’da sokağa çıkarmak için bir kampanya başlatıyor. Biz merak ediyoruz, toplumun yüzde 50’si diğer yüzde 50 ile kavga ederse Sayın Başbakan’ın bundan ne çıkarı, ne menfaati olacak? Kimi kimle kavga ettiriyor? Sonuçta gezi parkında o insanlar belki

10 yılın birikimiyle, belki hissiyatlarının ters orantılı gelişmiş olmasından dolayı, belki de bu zamana kadarki meseleleri içine ata ata bir patlamanın getirdiği sonuçla böyle bir eylem yapmış olabilir" diye konuştu. MHP olarak gezi parkı eylemlerini desteklemediklerini ifade eden Enginyurt; "Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak gezi parkı eylemlerini de doğru bulmuyoruz. Gezi parkı eylemlerindeki bir ağaca sahip çıkmanın, doğa katliamını ortadan kaldırmanın ilk çıkış itibariyle doğru olduğunu ama sonrasında gezi parkı eylemcilerinin arasına karışan örgütlerin, PKK’nın katılımıyla birlikte işin boyutunun değiştiğini düşünüyoruz ve bu eylemlerin içerisinde yer almıyoruz. Biz her iki tarafı da sükûnete davet ediyoruz. Her iki tarafı da aklı serin olmaya davet ediyoruz. Çünkü Türkiye’nin 12 Eylül öncesinde sağ, sol kavgasıyla kaybettikleri, verilen canlar, ödenen bedeller ortada dururken bugün ülkede AKP’li olanlar olmayanlar diye bölünmesinin hiç kimseye faydası olamayacaktır. Sayın Başbakan’ın üslubuyla bugün eminim ki Türkiye’deki iş adamları kara kara düşünmeye başladılar, eyvah nereye gidiyoruz dediler. Turizm’de rezervasyonlar büyük oranda iptal ediliyor, birçok ülke Türkiye’ye olan gezilerini iptal etmeye başladı. Çünkü Türkiye’de ki gezi parkı olayları Dünya’ya sanki bir Tahrir meydanındaki olaylar gibi aksettiriliyor. Biz parti olarak gezi parkı olayları ile ilgili şu tutumu sergiliyoruz, AKP’nin istifa etmesini ve ya Hükümet’in istifa etmesini istemek ambulans yakmayla olmaz" diye konuştu. Ordu ilindeki bazı bürokratların AK Parti İl ve İlçe Başkanı gibi görev yaptıklarını iddia eden Cemal

Enginyurt açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ordu’da başta İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın başta olmak üzere, Kaymakam, Milli Eğitim Müdürü gibi Ordu’daki bazı bürokratlar Ak Parti il başkanı gibi çalışıyorlar. Aralarındaki tek problem il başkanlıkları çok sayıda olmasına rağmen birbirleriyle kavga etmiyorlar. Demek ki başlarında tek bir il başkanı var ve onun için kavga etmiyorlar. Ama her birisi il başkanı gibi çalışıyor. Ak Parti il teşkilatı, ilçe teşkilatları çalışmadığı için bu memurlar kendilerini görevli olarak görüyorlar. Ak Parti bürokratları kendilerini Ak Parti teşkilatlarından daha akıllı, daha bilgili görüyorlar. Açıkçası, Ak Par-

ti’nin yöneticilerini beceriksiz görüyorlar. Zaten bürokrat atamalarına dikkat ederseniz, Ak Parti’nin il başkanına ya da ilçe başkanına kimse şunu şuraya atayacağız diye sormuyor. Ordu Milli Eğitim Müdürü Karabük’ten Ordu’ya geldiğinde Ak Parti’nin il ve ilçe başkanları bu kimdir, nerden geldi haberi dahi yoktu. Bütün atananlara baktığınızda, sağlıktan eğitime atanan hiçbir bürokrattan Ak Partililerin haberi yok. Birileri bunları benim adamım olsun, benim emrimde olsun diye getiriyor. Ak Parti teşkilatlarına güvenmedikleri için, bu bürokratlar aracılığıyla seçim çalışmalarını yönetiyorlar” diyerek sözlerini tamamladı.

“Fındık, Ülkenin Prestij Ürünüdür”

Ordu Ticaret Borsası(OTB), Başkanı Ziver Kahraman, “Fındık gelirinden 80 milyon insanda nemalanmaktadır” dedi. Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, fındığın sadece Karadeniz bölgesi için değil, ülkenin prestij ürünü olduğunu söyledi. Fındığın Türkiye ihracatının yüzde 8’ini karşıladığını belirten Başkan Kahraman, “Ordu’nun sorunlarını biliyoruz. Bu sorunlar ile

ilgili çalışma arkadaşlarımız ile plan çerçevesinde bunları uygulamak için yola çıktık. Fındık ulusal bir üründür. Bölgemiz içinde prestij ve sembol bir üründür. Fındık ülke ihracatının yüzde 8’ine tekabül eden bir getiri sağlıyor. Şimdi böyle bir ürün bu ülke için çok kıymetli ve değerlidir. Fındık dediğimizde 4 bin aile 8 milyon insan deriz. Ülke ihracatına baktığımızda 80 milyon insanda bu gelirden nemalanmaktadır. Hepimize çok ciddi görevler düşmektedir. Yıllarca sorunları konuştuk. Bir çözüm getiremedik. Biz bu çözümün taraflarıyız. İşimiz kolay değil. Bugüne kadar çözülen sorunlar olmuştur ama çok radikal sorunlar var. Bu sorunları el birliği içinde çözmeye çalışacağız. Makam değil, makamı insanlarımızın ayağına paspas etmek için göreve geldik. Makamlar insanlara hizmet etmek için vardır” şeklinde konuştu.


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

Ordu Milletvekili İhsan Şener

Kırgızistan Dostluk Grubunu Konuk Etti Kırgızistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolar arası İşbirliği Komitesi Başkanı Kanıbek İmanaliyev ve beraberindeki heyet, TürkiyeKırgızistan Parlamentolar arası Dostluk grubu Başkan vekili ve Ordu Milletvekili İhsan Şener’in de bulunduğu TBMM üyeleri tarafından Ankara’da misafir edildi. Kırgızistan Parlamentosu Uluslararası İlişkiler ve Parlamentolar arası İşbirliği Komitesi Başkanı Kanıbek İmanaliyev heyet adına Misafir edilmelerinden dolayı teşekkür etti.

Türkiye-Kırgızistan Parlamentolar arası Dostluk grubu Başkan vekili ve Ordu Milletvekili İhsan Şener ise, “Demokrasi ile yönetilen ülkemizde halkımızın yönetime katılmasını Türkiye başarmıştır. Dünyada dahi kıyaslama yapıldığında demokraside örnek olacak seviyelere ulaşılmıştır. Kırgızistan’da hem kardeş hem de demokratik yönetimi ile mutluluk duyduğumuz bir ülkedir. İşbirliğimiz artarak sürecektir. Ülkemizde sizleri misafir etmekten dolayı son derece mutluyuz.”dedi.

Zemin Etüdü Sismik Cihazla Yapılıyor Ordu İl Özel İdaresi tarafından vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak ve plansız ve izinsiz yapılaşmanın önlenmesi amacıyla, köylerde ev yapmak isteyen vatandaşların zemin etüt çalışmalarını ücretsiz olarak yapmaya başladı. Kırsalda, mevzuat çerçevesinde yapı yapmak için Ordu İl Özel İdaresi’ne müracaat eden vatandaşlara kolaylık sağlamak, proje masraflarını azaltmak ve yerinde denetim çalışmasını da gerçekleştirmek amacıyla, 70 bin TL yatırım ile sismik cihaz ve inşaat bilgisayar yazılımları satın alınırken, tüm Türkiye’deki İl Özel İdareleri arasında bir ilk olan, kırsalda yaşayan vatandaşlarımız için zemin etütlerinin yapılması, Perşembe İlçesi Soğukpınar köyünde Özcan Kılıç’a ait arazide gerçekleştirildi. Zemin etüt çalışmalarını Genel Sekreter Selami Aydın, Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Uzunlar ve İdare personeli yerinde inceledi. Ordu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, yaptığı açıklamada, “Özel idaremiz zemin etüt çalışmalarını da yaparak

vatandaşlarımıza destek oluyoruz” dedi. Genel Sekreter Selami Aydın, “Ülkemizin önemli sorunlarından birisi olan kaçak ve ruhsatsız yapılaşma ile mücadelede, ceza ve yıkım işlemlerini en son alternatif olarak değerlendiriyoruz. Bunun içindir ki, kırsaldaki vatandaşlarımızı planlı ve izinli yapılaşmaya teşvik etmek amacıyla, daha önce 9 olan tip projelerimizin sayısını 2013 yılı içerisinde 13’e çıkarttık ve zemin etütlerini de sismik cihaz alarak kendi per-

sonelimiz ile yapmaya başladık. Sismik cihaz ile zemin etüdü çalışmasında, zeminde balyoz ile vurarak yapay deprem dalgaları oluşturuyoruz. Titreşim sonucu oluşan bu dalgalar yer altında seyahat ediyor. Titreşimlerin zemin tabakalarından yansıma değerlerini, sismik cihaz alıcıları vasıtasıyla hassas olarak kaydediyor ve bilgisayar programları vasıtasıyla inşaat yapıları statiği için gerekli olan; Zemin Taşıma Gücü, Zemin Emniyet Gerilme Katsayısı, Zemin Sınıfı gibi değer-

leri hesaplayabiliyoruz. Son derece hassas olan cihaz sayesinde 40 metre derinliğe kadar zemin hakkında gerekli verileri alabiliyoruz. Akabinde zemin etütlerine göre köy evi tip projelerimizin inşaat projesi (statik) çözümlerini tekrar yaparak, vatandaşların arazisine uygun projeyi hazırlıyoruz. Proje desteği vererek planlı ve izinli yapılaşma konusunda vatandaşlarımıza destek oluyor, 'Özel İdare'nin tip projeleri çok maliyetli' algısını da değiştirmeyi hedefliyoruz. Böylelikle İdaremizden proje kullanarak ev yapmak isteyen vatandaşlarımızın proje maliyetleri ortadan kalkmış olmaktadır. İdaremizin köylerimizde yapılacak yapıların ruhsat ve izin işlemleri için herhangi bir isim altında ücret almadığı da düşünüldüğünde, vatandaşlarımızın tek yapması gereken İdaremize müracaat etmeleridir” diye konuştu. Aydın, Ordu’nun büyük şehir olmasından dolayı Özel İdare’nin 10 ay daha hizmet vereceğini kaydederek, imar çalışmaları ile bayrağı zirvede teslim edeceklerini sözlerine ekledi.

5

Asgari Ücrete 30 TL Zam

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun kararı çerçevesinde, 1 Temmuz'da asgari ücrete yüzde 4.4 oranında zam yapılacak, asgari ücret net 803.68 TL, brüt ise bin 21.5 TL'ye çıkacak. İşçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre yaşamasını mümkün kılan asgari ücret, 1 Temmuz'da yüzde 4.4 zamlanacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun kararına göre 1 Temmuz-31 Aralık 2013 tarihleri arasında geçerli olacak asgari ücret, yüzde 4.4'lük zamma göre hesaplanacak. Böylece halen 773.01 TL olan net asgari ücret, 803.68 TL'ye yükselecek. 978.60 TL olan brüt asgari ücret ise bin 21.5 TL'ye çıkacak. Asgari ücretle birlikte asgari geçim indirimi de zamlanacak. 16 yaşından küçükler için asgari ücret 700.7 TL olacak 1 Temmuz'dan sonra 16 yaşından büyükler için net asgari ücret 803.68 TL olacak. Brüt asgari ücret ise bin 21.5 TL'ye yükselecek. Bu gruptakilerin ellerine geçen asgari ücret net 30.67 TL artacak. Halen net 673.28 TL olan 16 yaşından küçüklerin asgari ücreti ise 1 Temmuz'dan sonra net 700.73 TL'ye çıkacak. 16 yaşından küçüklerin halen 839.1 TL olan brüt asgari ücreti de 877.5 TL olacak. Böylece bu gruptakilerin net ücretinde 27.45 TL artış sağlanacak.

Net asgari ücrete asgari geçim indirimi dâhil. Ancak asgari ücret, bekâr ve çocuksuz kişilerin asgari geçim indirimi dikkate alınarak açıklanıyor. Dolayısıyla evli ve çocuklu kişilerin asgari geçim indirimi daha yüksek olduğu için ellerine geçen asgari ücret de daha yüksek olacak. Asgari ücretin işverene maliyeti bin 190 TL Brüt asgari ücretten yüzde 14 SSK primi işçi payı, yüzde 1 İşsizlik Fonu primi, yüzde 15 Gelir Vergisi ve Damga Vergisi kesiliyor. 1 Temmuz'dan itibaren bin 21 TL olan asgari ücret üzerinden yüzde 14.5'lik SSK primi işveren payı ile yüzde 2'lik İşsizlik Fonu işveren payı ödeniyor. Bu nedenle asgari ücretin işverene maliyeti yaklaşık bin 190 TL'yi buluyor. Asgari ücret, işverenin daha düşük bir ücret uygulamasını önlemek amacıyla Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından koruma ücreti olarak tespit ediliyor. Ücretlerin alt sınırını belirlediği için işverenin daha yüksek bir ücret vermesinin önünde engel teşkil etmiyor. Ancak daha düşük bir ücret vermesini önlüyor. Asgari ücretteki artış, sigorta primlerinde asgari geçim indirimine, idari para cezalarından istihdam maliyetine kadar birçok unsuru etkiliyor. İşverenin en önemli maliyet kalemlerinden birini oluşturuyor.

Sınıf Öğretmenine Veda Yemeği

“Camiler Çocuk Sesleriyle Şenlenecek” 24 Haziran Pazartesi günü gibi Kuran-ı Kerim kurslarımızı açacağız” diye konuştu. / Hamdi BÜKLÜ

Okulların yaz tatiline girmesiyle birlikte camilerin çocuk sesleriyle şenleneceğini söyleyen Fatsa İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz gazetemize yapmış olduğu açıklamada, “ Okulların karne tatiline girmesine sayılı günler kaldı. Yavrularımız karne tatilinde bir hafta dinledikten sonra inşallah onları camimiz de görmeyi planlıyoruz.

“300 Personelimiz Eğitim Seminerine Verilecek” Yılmaz açıklamasının devamında ise, “ Bu yıl ilk olarak yaz Kuran-ı Kerim kursları öncesinde ilçemizde görev yapan tüm camii görevlilerimizi eğitime alacağız. Bugün Fatsa Kültür Sarayında yapılacak olan programda tüm Camii, Kuran Kursları ve Fahri görev yapacak görevlilerin yer

alacağı bir eğitim semineri verilecektir. Kültür Sarayında yapılacak olan eğitim seminerine yaklaşık 300 personelimiz katılacaktır. Ankara da bu eğitim semineri üzerine eğitim alan Ordu Müftülüğünde görevli bir kardeşimizin, programa katılacak görevli kardeşlerimize eğitim verecektir. Yapılan eğitimler sonrasında ise 24 Haziran pazartesi günü yaz kuran kurslarımızı açmış olacağız. Yaz Kuran Kurslarına katılacak olan yavrularımıza, Diyanet İşleri Müdürlüğü tarafından gönderilen ücretsiz kitaplar dağıtacağız” diye söyledi. “İbadet, Sureler, Dualar Ve İlmihal Bilgileri Verilecek” Yaz Kuran-ı Kerim Kurslarına katılacak olan çocuklar için herhangi bir yaş sınır olamadığını belirten Müftü Yılmaz, “ Gönlümüz

ister ki her yaş grubunun olduğu bir yaz Kuran kursu olmasıdır. Vatandaşlar eksik oldukları ve bilmedikleri konularda her türlü soruları için bizleri ziyaret edebilirler. Kuran kurslarımızda yavrularımıza ilk olarak görevli hocalarımız tarafından nasıl İbadet etmeleri, Sureleri, Duaları ve ilmihal bilgileri verilecektir. Kur sistemi mevcut olduğu için, 1., 2. ve 3. Kur olarak sınıflandırıyoruz. Bu kapsamada yapılan bilgi değerlendirme sonucunda verilecek dini bilgilerin seviyesi ayarlanacaktır. Dolayısıyla yavrularımızın camilerimiz de sadece Kuran-ı Kerim eğitimi almayacaklar, sosyal faaliyetlerde de olacaktır. Gençlik Spor Müdürlüğü ile Müftülüğümüzün organizasyonunda sporstif faaliyetlerinde olması adına bir çok etkinlik düzenleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Proje Ekibi Milli Eğitimi Ziyaret Etti

Fatsa Mefkure Öğretmenler Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin 2012 Teklif Çağrısı döneminde yapmış olduğu ve Haziran 2012 yılında kabul edilen “Mesleki Eğitimde Ölçme ve Değerlendirmenin Avrupa Boyutunda İncelenmesi” adlı proje kapsamında Almanya ve Avusturya'da incelemelerde bulunan proje ekibi İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı’yı makamında ziyaret etti. Proje Koordinatörü ve Dernek Başkan Yardımcısı Levent Aydın,

Fatsa Mefkure Öğretmenler Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Fatsa Halk Eğitim Merkezi ve Fatsa Anadolu Sağlık Meslek Lisesi yönetici ve meslek ders öğretmenlerinden oluşan toplam 16 katılımcı 19 Mayıs'tan beri yurt dışında bulunuyordu. Proje ekibinde bulunan ve Almanya’nın Ludwigslust kentine yapılan hareketliliğe katılan Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Celal Acar, Almanya’daki eğitim kurumlarında ve gündelik hayattaki tertip ve düzenin en üst seviyeye ulaştığını

belirtti. Avusturya’nın Götzis şehrindeki hareketliliğe katılan Dernek Üyesi ve Büyükata İlköğretim Okulu öğretmeni İlhan Fidan, ev sahibi kurumlardaki ölçme ve değerlendirme metotlarındaki yenilikçi uygulamalar hakkında bilgi aldıklarını söyledi. Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Selim Uğurlu, Avusturya’daki mesleki eğitimin pratiğe dönük uygulamalar ile güçlendirildiği ve istihdam eksenli olduğunu belirtti.

/ Hamdi BÜKLÜ

Sakarya İlköğretim Okulu 4 – D sınıfı öğrencilerine ve sınıf öğretmenine veda yemeği düzenledi. Fatsa Çamlık Restaurant’da düzenlenen yemek, Sınıf Öğretmeni Nedim Memiş, çok sayıda öğrenci ve velilerin katılımıyla gerçekleşti. Veda yemeği öncesinde veliler adına bir konuşma yapan Öğretmen Lisesi Başyardımcısı Abdullah Yüksel, “ Bu akşam düzenlemiş olduğumuz yemeğin amacı, 4 yıl boyunca çocuklarımıza eğitim veren sınıf öğretmenimiz Nedim Memiş’e bir vefa borcu olarak bir araya geldik. Tabi bu küçük bir yemekle verilen emeğin karşılığı asla

olamaz. Eğer bugün çocuklarımız hayırlı bir evlat, vatanına yararlı bir yurttaş, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmadan bir kişiliğe erişmişlerse öğretmenimiz Nedim Memiş’in sayesinde olmuştur. Burada vermiş olduğumuz veda yemeği sonrasında, biricik evlatlarımızın öğretmenine bir plaket vererek, 4 yıl boyunca vermiş olduğu emeğin karşılığı olmasa da kendisine teşekkür edeceğiz. Bu kapsamda çocuklarımızın son yılı olduğu için gelecek dönem bir üst kademede eğitim görecekler. Son olarak gecemize gelip ve bizleri onurlandıran öğretmenimiz Nedim Memiş’e, velilerimize ve öğrencilerimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

6


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

“Fındık Çok Değerli Bir Ürün”

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Dursun Gürsoy, milyonlarca kişinin geçim kaynağı olan, "yeşil altın" olarak nitelendirilen fındığı talep eden ülke sayısında her yıl artış yaşandığını söyledi. Avrupalı sanayicinin Türk fındığına ilgisinin arttığını belirten Gürsoy, "Fındığın kullanım sahasına bakıldığı zaman bu ürün büyük oranda sanayi kesiminde kullanılıyor. Bilindiği üzere geçmiş dönemde fındık rekoltesinin düşük olması, fiyatların da yüksek olmasından dolayı ihracatımız düşmüştü ancak son dönemlerde bu geride kalarak ihracatımız hızla arttı. Türk fındığını isteyen ülke sayısı da çoğaldı" diye konuştu. Bu artışın nedeninin, 2009 yılında hükümetin fındıkta alan bazlı destekleme modeline geçmesi olduğunu dile getiren Gürsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu model önce Avrupalılar ve kullanıcılar tarafından pek algılanamadı. Onun için sanayiciler fındığa çok fazla yatırım yapmadı ancak daha sonra hükümet destekleme süresini uzatınca ve fındıkta belli bir istikar yakalanınca Avrupalı sanayici de Türk fındığına ilgi göstermeye başladı. Bu durum da ihracata ve ülke sayılarına yansıdı. Türk fındığı 10 yıl önce

80 ülkeye ihraç edilirken bugün 104 ülkeye fındık satıyoruz. Bu da şunu gösteriyor ki 'yeşil altın' fındık, artık dünyanın pek çok noktasında talep edilir hale geldi." Yapılacak çalışmalarla ülke sayısının kısa sürede 120'lere çıkarılacağını anlatan Gürsoy, "Bunda ülkemizin ekonomik istikrarının da ciddi payı var" dedi. Ülke sayılarının artmasıyla ihraç edilen iç ve kabuklu fındık miktarlarında artışın yaşandığını vurgulayan Gürsoy, bu sezon ihracatta rekor beklediklerini ifade etti. "Uzak Ülkelere de İhracat Yapılacak" Fındığın daha uzak ülkelere de ihraç edilebilmesi için girişimlerin sürdüğünü kaydeden Gürsoy, şöyle devam etti: "Fındık çok değerli bir ürün. Bunu ürüne gösterilen yoğun ilgiden anlayabiliyoruz. Fındık artık kendisini birçok karışım maddesinde kullanarak ispatlamıştır. Artık önümüzdeki yıllarda da daha uzak ülkelere fındık ihracatı yapılacak gibi gözüküyor. Ülkemizin bir Afrika açılımı var. Hükümetimiz de Afrika'nın değişik noktalarına birebir ziyaretler yapıyor. Buralarda gümrük fiyatlarının düşürülmesi ve ulaşım imkanlarının kolaylaştırılması, Türk fındığının Afrika'nın değişik ülkelerine gitmesine de neden olacak. İnşallah önümüzdeki günlerde 104 olan ülke sayısı 120'lere kadar çıkacak."

"Sıcak Ülkelerde Fındık Tüketimi Son Derece Az" Gürsoy, şu ifadelere yer verdi: " Fındık genellikle kuzey yarımkürede tüketiliyor. Bunun başlıca sebebi buralardaki sanayicinin dondurma ve çikolata üretmesidir. Ayrıca pasta sanayilerinin de buralarda hayli fazla olmasıdır. Dolayısıyla yüksek refah

“Öğrenciler Sınav Kaygılarından Uzaklaşmalı”

rı olduğunu düşünmesinler. Öğrenciler sınav kaygılarından uzaklaşmalı.

performans, bir sonuç beklememeli. Ya da sen zaten yapamazsın diyerek, onları ümitsizliğe sürüklemesinler. Veliler çocuklarından kapasitelerinin üzerinde bir başarı beklerken, neden bu performansı gösteremediklerini, sebebinin kim olduğunu da sorgulasınlar. Biz çocuğumuza bir ebeveyn olarak ne verdik diye düşünsünler. Artık sınav çok yaklaştı, bazı geç kalınmış şeyler için çok geç. Ama en azından çocuklarına destek olarak, onlara rahat bir ortam sağlayarak, motive ederek sınava hazırlamalılar” dedi.

“Sınav Kaygılarının Sebebi Kısmen Veliler” Özellikle de aileler bu konuda çocuklara yoğun baskı uyguluyor. Bu korkuya sebep çoğunlukla ailelerin baskıları oluyor. Çocukların sınav kaygısı kısmen normal, çünkü sınav kaygısını açık kalp ameliyatına giren hastanın yaşadığı kaygı düzeyini yaşıyorlar. Araştırmalar da bunu gösteriyor. Bu korkuyu yenebilmeleri için çeşitli yollar deneyebilirler. En azından zihinsel olarak kendilerini hazırlamaya çalışmalılar. Netice olarak bunun sadece bir sınav olduğunu ve daha sonra telafisi olabileceğini düşünsünler. Bu sınava bir kere giriyorum, başarılı ya da başarılı olacağım şeklinde kendi kendilerine sınav kaygısını oluşturmasınlar. Ayrıca, veliler öğrencilerimizden kapasitelerinin üzerinde bir

Öğrenciler, sınav sabahı neler yapmalı? *Sınavdan en az 2 saat önce uyanmalılar. *Beslenmelerine dikkat etmeliler. *Yarım saat önce sınav yerinde olacak şekilde evden çıkmalılar. *Evden çıkmadan önce sınav evraklarını dikkatlice son kez kontrol etmeliler. *Üzerilerine içinde rahat edebilecekleri kıyafetler giymeliler. *Tüm aile ile birlikte sınava gitmemeli(Bu sınav baskısını artırır). *Sınava giderken yolda yaşadığın güzel olayları düşünmeli. *Son olarak sınava girecekleri binanın kapısına odaklanıp beklememeliler. Örneğin, yanındakilerle sohbet edebilirler. Deniz Özcan, son olarak sınava girecek bütün öğrencilere başarılar diledi.

seviyesi olan ve aynı zamanda iklim koşullarının da fındık için uygun olması buralardaki tüketimi artıyor. Sıcak ülkelerde fındık tüketimi son derece az. Bugün sevinilecek bir nokta ise artık Ekvator kuşağından da fındık talebi almamızdır. Mesela Malezya, Endenozya gibi ülkeler, Güney Asya ülkeleri, Tayvan ve Hindistan gibi ülkeler az da olsa fındık satın almaya başladı. Bu gelişmeler de bizi son derece memnun etmektedir."

"256 Bin Ton İç Fındık İhraç Edildi " Gürsoy, 1 Eylül 2012'de başlayan fındık ihracat sezonunun sürdüğünü anımsatarak, "Sezon başladıktan bu yana çeşitli ülkelere yaklaşık 256 bin ton iç fındık ihraç edildi. Geçen yıla göre bunu oranladığımızda artan miktar şimdilik 71 bin ton. Rakamlar bize geçmiş yıllara göre ihracat talebinin çok yoğun olduğunu gösteriyor. Sadece dış ülkeden gelen talep değil içten gelen ilgi de yoğun bir şekilde devam ediyor" ifadelerini kullandı. Bu durumun iki nedeni bulunduğunu dile getiren Gürsoy, şunları kaydetti: "Birincisi, fiyatların geçmiş yıllara oranla daha makul olması, diğeri ise rakiplerimizden İtalya, Azerbaycan gibi ülkelerde rekoltenin az ve kalitelerinin de bozuk olması. Fındık talebi tamamen Türkiye'ye yönelmiş durumda. Türk fındığının kalitesinin yüksek olmasından ülkeler bize yoğun bir talep gösterdi. Dolayısıyla bu sezon fındığın yüzde 90'ı çok rahatlıkla satılmış olacak. Gelecek sezona çok az bir devir gözükmekte. Bunun Türkiye'ye ihracat girdisi de yaklaşık 1,5 milyar dolar civarında." Gürsoy, yeni neslin sabah kahvaltısı başta olmak üzere diğer öğünlerde de fındık mamullerini tüketmesinin sektöre son derece fayda sağladığını, hem iç tüketimin hem de dış tüketimin arttığını sözlerine ekledi.

7

/ Fatma CANLI

Fatsa Birikim Dershanesi rehber öğretmeni olan Deniz Özcan, hafta sonu gerçekleşecek olan YGS ve LYS sınavları öncesi, öğrencilerin nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgiler vererek, velilere tavsiyelerde bulundu. Gazetemize yapmış olduğu açıklamada öğrencilerin artık hazırlıklarını tamamlamış olmaları gerektiğini söyleyerek, yoğun deneme sınavlarıyla da heyecanlarından kurtulmalarını önerdi. Deniz Özcan; “Öğrencilerin, geçen hafta itibariyle artık konuları tamamlamış ve yoğun bir şekilde deneme sınavları çözüyor olması gerekiyor. Çocuklarda genellikle gördüğümüz bir sınav kaygısı var. İstediğim sonuca ulaşamayacağım daha çok korkusunu yaşıyorlar. Ancak unutulmaması gereken bir şey var, SBS sınavı için bu geçerli olabilir, öğrenci SBS sınavına bir kez giriyor. Ancak YGS ya da LYS sınavları için tek şansla-


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

8

“İşçileri Bölmekten Yana Değiliz” “Seçmen, Sandığın Kurulacağı Günü Bekliyor” Taşeron işçi, alt işverenin eliyle yürütülen işlerin yani asıl işin bir parçası olarak çalışan işçilerdir ama aslında taşeron işçilik bir kölelik sistemi. Emek sömürüsü sistemi yani burada insanı insana pazarlıyorlar.” dedi.

Ordu İşçi Dayanışma Derneği Başkanı Abdülaziz Özen, bugün düzenlenecek olan “Taşeron İşçiliğine Hayır” yürüyüşü ile ilgili olarak bu yürüyüşün miting değil basın açıklaması ve bir kortej yürüyüşü olduğunu söyleyerek “Taşeron işçilik, köleliktir” dedi. Ordu İşçi Dayanışma Derneği Başkanı Abdülaziz Özen “Taşeron İşçiliğine Hayır” yürüyüşüne katılacakları için mutlu olduklarını belirterek, Ordu Çalışanlar Derneği’nin yeni kurulmuş bir dernek olarak iyi çalışmalarda bulunduğunu söyledi.

“Biz daha önce miting yaptık ama 2 buçuk yıllık bir deneyim sonucunda miting yaptık. ORÇAD çok hızlı gelişti.” diyen Özen, özgüvenle beraber çalıştıkları için ORÇAD üyelerinin takdiri hak ettiklerini belirtti. “Ben de bir taşeron işçisiyim” “Bu yürüyüş bizler adına yapılıyor, sonuçta ben de bir taşeron işçisiyim” diyen Özen, taşeron işçilerin zorluklarını anlattı. Eğitim- Araştırma Hastanesi’nde tıbbi sekreter olarak görev yaptığını belirten Özen, “Hasta kayıttayım.

“Dernekleşmeye hız verdik” Taşeron işçilerin süresinin belli olduğunu söyleyen Özen, “Kayıt dışılıkla aynı insan, aynı işi çok sürede yapabilmektedir. Alt işveren değişirse değişsin, üst işveren değişmediği müddetçe güdülen sistem bu. Biz bu sisteme 2009’un sonunda karşı gelmeye başladık. 2004-2005 yıllarında Ordu genelinde bir sendikalaşma başlattık. 2007’de bir mağduriyet yaşandı. Bu mağduriyet sonrasında biz 1 yıl tabela takmadan dernekçilik yaptık. 2009’un sonunda artık bizim örgütlenmemiz lazım diyerek taşeron sistemin ilk örgütlenmesini yaptık. Bu sürece baktığımızda bizimle beraber Türkiye’de de dernekleşme hareketlerine hız verdik. Sivas, Malatya, Antep, Kütahya gibi illerde dernekleşme sürecini 1 yıl içerisinde aldık. Şu an Türkiye’de 40’ın üzerinde dernek var. Bu hareketi başlattık.” dedi.

“Taşeronlaşma yanlış bir devlet politikası” Üç federasyon kurduklarını ve konfederasyonda birleşmeyi düşündüklerini belirten Özen, “Vazgeçip federasyon kurmayı planladık. Bunun için çalışmalar yapıyoruz şu an. Tek Konfederasyonda birleşeceğiz. Üçlü yapıda tek bir federasyonla devam edeceğiz. Biz Türkiye’deki işçi sınıfını bölmekten yana değiliz. Kendi hakkımızı savunabilmek için Türkiye genelinde sendikalaşma hareketini de başlatabiliriz. Büyük bir boşluk var çünkü. İnsanların mevcut sendikalara güven sorunu var. Bu güven bunalımını ortadan kaldırmak adına bu hareket başlayacak. Alt yapı çalışmalarını hazırlayıp öyle başlayacağız. O gücü, kuvveti hissettiğimizde meydanlara çıkacağız. Sendikalaşma dernekçiliğe benzemiyor. Taşeronlaşma devlet politikası oldu. Bu yanlış bir politika. Türkiye’de 9. defa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İşçi Meclisi’ni toplattık. Hazırlık toplantısına katıldık. En son 2004’te toplanan meclisi toplattık.” diye konuştu. (orduhayat)

Ordu’da Rekolte Tespiti 24 Haziran’da Ordu'da fındık rekolte tespit çalışmasının, 24 Haziran Pazartesi günü başlayacağı bildirildi. İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam başkanlığında yapılan toplantıda, Ordu'daki fındık bitkisinin gelişimi,

iklim şartları, haziran dökümleri gibi faktörlerin göz önüne alındığı ifade edilerek, rekolte tespit çalışmalarına 24.Haziran Pazartesi günü başlanmasına karar verildiği kaydedildi.

DEMİRLİ BETON

TUĞLA

BETON

da, Alanyurt’ta da, Güzelyurt’ta da tepki var. Sandık geldiğinde hesabını soracağız diyorlar. Gittiğimiz yerlerde ayrım yapmıyoruz. Bugün binbeşyüz kişinin elini sıktık. Gittiğimiz yerler daha önce yüzde 90 AKP’nin oy aldığı yerler. 100150 kişilik guruplarla görüştük. Daha önce CHP’ye oy vermeyen insanlar.

CHP İl Başkanı Osman Güngör, seçenin AKP'den hesap sormak için sandığı beklediğini söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi Ordu’nun ilçe ve beldelerinde ekonomi, taksim ve seçimlere yönelik turlara devam ediyor. CHP İl Başkanı Osman Güngör, “Daha önce CHP’ye oy vermeyen yerlerde de AKP’ye ciddi tepki var. Seçmen AKP’ye hesap sormak için dört gözle sandığın kurulacağı günü bekliyor” dedi. Güngör, CHP İl örgütü olarak ilçe ve beldelerde ikinci üçüncü turu attıklarını belirterek izlenimlerini anlattı. Güngör, “Son siyasi olaylar, ekonomi ve seçime ilişkin olarak Orduluların düşüncelerini tespit etmeye çalışıyoruz. Ordu halkı zor bir dönemden geçiyor. Ordu’da insanların gözlerinin ışığı sönmüş. Tarım ve fındıkta belirsizlik vatandaşı sıkıntıya sokmuş” diye konuştu. “Sandık geldiğinde hesabını soracağız” Gezi parkındaki olaylara ilişkin vatandaşın tepkilerini de aldıklarını belirten Güngör, eylemlere ilişkin Türkiye’de buyurgan tavırlara ve özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı olduklarını belirterek, “AKP’nin tavrına Ordu’da da, Aydoğan’da

“AKP heyeti ilçe ve beldelerden kovuldu” “AKP il yönetiminin milletvekili heyetini gezdirme programı vardı. Gazetelerde iddialı haberler yapıldı, ama farkında iseniz çok kısa sürdü. İki günde programı bitirdiler. Ne oldu? Biz üç aydır geziyoruz. Gittikleri yerlerde tepkilerle karşılaştılar, öfke yarattılar ve beldelerden, ilçelerden kovuldular. Bunlar birer göstergedir. Gittiğimiz yerlerde çay içmediğimiz için sitem ediyorlar. 8-9 yerde uzun kalamadık, 20 yere uğradık, çaylarımız masada kaldı.” CHP’nin ilçe adayları büyük ölçüde belli CHP İl Başkanı Güngör, adayların 3-30 Temmuz arasında müracaatlarını alacaklarını, Ağustos ayı içinde aday belirleme süreci sonrası kesinlik kazanacağını söyledi. Güngör, “Eylül başlarında adaylarımız sahada çalışıyor olacaklar. Ama 19 ilçemizin yaklaşık 5 tanesi hariç, örgüt ve taban temayülleri yapılmış ve başkan adaylarımız belirlenmiş durumda. Sadece belediye meclisleri belirsiz, onlar da hangi usullerle tespit edileceğine yönelik kararlardan sonra belirlenecek. Şu an aday arkadaşlarımız sahada çalışıyorlar, bir sıkıntı yok. 14-15 arkadaşımız halkın içinde, cenazede, düğünde ve çeşitli törenlerde kendilerini tanıtıyorlar.”

MOLOZ

ASFALT

KİLİT TAŞI BORDÜR

Salim DÜRÜ (Müteahhit)

Gsm: 0531 888 52 52 - www.duruinsaat.com Günpınarı Köyü, Çerkezbükü Mevkii Cevizdere-ÜNYE

Dürü İnşaat olarak insanlığın yaşam kalitesini artırmak için hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.

* Kum * Çakıl * Kırma * Eleme * Yıkama Tesisi * Özel Doğal Şap Kumu


12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

“Çocuğa, Başarısız Hissettirici Yaklaşımlardan Uzak Durun”

/ Hamdi BÜKLÜ

Okulların yaz tatiline girmesine kısa bir zaman kaldığını söyleyen Uğur Dershanesi Rehber-Müdür Yardımcısı Semra Ebil gazetemize yaptığı açıklama da, “Karnedeki notların nasıl olacağı önceden bilinse de bu heyecanın yaşanması kaçınılmaz oluyor” dedi. Semra Ebil, “Çocukların karne alacakları dönem yaklaştıkça her ailede büyük bir heyecan başladı. Karnedeki notların nasıl olacağı önceden bilinse de bu heyecanın yaşanması kaçınılmaz oluyor. Çocuğun sınav sonucunda aldığı notlar her zaman gerçeği yansıtmasa da maalesef hayatı yönlendiren değerlendirmeler arasında yer alıyor. Öğrenciler üzerinde klişeleşmiş bir karne sendromu var. Artık, öğrenciler açısından iyinin sınır yoktur. Çünkü yapılan bir sınav sonucu da 90 puan alan bir öğrenci neden 95 veya 100 puan alamadım diyebiliyor. Burada aileler, çocuklarına baskı yerine onların duygularını, düşüncelerini ve yaşadıkları stresi göz önünde bulundurarak bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Aileler tarafından yapılan en büyük yanlış ise, çocuklarının almış olduğu puan veya derece üzerinden arkadaşlarının almış oldukları puan

veya derecelerin kıyaslanması oluyor. Hiçbir zaman alınan derece ve başarı kıyaslama nedeni olamaz. Burada söz konusu çocuğunuzun geleceği ve hayatı olduğu için yapmış olduğu her olumlu bir davranış, gelecekte ki yaşamı açısından çok önem teşkil etmektedir. Ayrıca bu yıl alınan başarısızlık nedeniyle yapılan olumsuz tepkiler, gelecek yıl devam eden eğitim hayatına olumsuz bir şekilde bir yön verecektir. Olumsuz yapılan her değerlendirme çocuğunuza iyilik yapmak yerine, en büyük kötülük olarak yansıyacaktır. Bu noktada karne kötü olduğunda abartılı cezalandırıcı tepkilerden kaçınmak kadar karne iyi olduğunda çocuğu hediyelere boğmamak da önemlidir. Her anne baba çocuğunun okul yaşamında başarılı olmasını yüksek notlar almasını istemekte ve bunun için birçok fedakârlıkta bulunuyor. Okul yıllarının başından itibaren çocuğa başarı ve ya başarısızlığının öncelikle kendi yaşamı için önemli olduğunun uygun bir şekilde anlatılması gerekiyor. Böylece çocuk etrafındakileri memnun etmek ya da cezalandırmak için değil, kendi yaşamı için başarılı olma motivasyonunu kazanabiliyor. Ailelere düşen en önemli görevlerden birinin çocuğun okul yaşamını yakından takip etmek ve bunu gerçekleştirmenin yolununsa yargılamadan, hemen çözüm üretmeye ya da akıl vermeye çalışmadan çocuğun kendileriyle rahatlıkla konuşabileceği, sorunlarını paylaşabileceği ve gerektiğinde yardım isteyebileceği aile ortamını yaratmaktan

geçiyor. Böylece anne babalar çocuğun okul yaşamı ya da derslerle ilgili yaşayabileceği zorlukları zamanında fark edip, öğretmenlerle ilişkiye geçerek çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda olumsuz bir karneyle karşılaşmadan önce önlem alma şansını yakalayabiliyor. Bu noktada başta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olmak üzere Disleksi, Depresyon ve Davranım Bozukluğu gibi çocukta akademik başarısızlığa da neden olan hastalıkların önceden tanınıp tedavi edilmesi de önem kazandı.

“Öğrenciler, İntiharı Bir Kaçış Yolu Olarak Görüyor” İntihar’a giden bir süreç tek bir nedenden çıkan sonuç değil. Bu olumsuz davranışın arkasında birçok neden ve sorunlar olabiliyor. Çocukların aldıkları karne ve sınav notları onların değerlerini belirleyen bir ölçüt haline geldi. O nedenle çocuklar başarısız olduklarında kendilerini aynı zamanda değersiz hissediyorlar. Okul çağı çocuklarının zihninde sürekli olarak başarma ve başaramama konularının gündeme geliyor. Ama sınavlar ve karne notu kaygısı bunu çok pekiştiriyor. Başarısızlık söz konusu olduğu zaman çocuklar kendini çok yetersiz, değersiz, başarısız hissediyor. Bu sadece o dönemle kısıtlı kalmıyor. Geleceğe yönelik umutsuzluk, ‘ben yeterince akıllı değilim, çalışkan değilim’ gibi düşünceleri yaratıyor. Kişinin kendine duyduğu değer ve saygıda düşme oluyor. Bu da bazen, çocuğun kendine zarar verici davranışlara başvurmasına neden olabiliyor. Hatta eğer özellikle öncesinde çocukta depresyon, çok yoğun bir kaygı, cezalandırılma korkusu varsa bazen yaşamına son verme girişimlerine kadar gidebiliyor. Karne notları belli olduktan sonra çocuğa kendini kötü, yetersiz ve başarısız hissettirici yaklaşımlar-

dan uzak durmak gerektiğinin altını çizen Ebil, “Ağır sözler söylememek lazım. Sert davranmamak, özellikle hiçbir zaman fiziksel şiddete müracaat etmemek, uzun süreli çocuğu çok değer verdiği şeylerden mahrum bırakmamak. Yani benlik değerini zedeleyici cezalardan kaçınmak gerekiyor. Aileler, Çocuklarının getirdiği Karnedeki kötü notların mümkün olduğu kadar soğukkanlı karşılanması gerekiyor. Bu durum çocukla konuşmak için bir fırsat olsun. Söylenebilirse, ‘canın sağolsun ama bunun tekrarlanmaması için ne yapalım ?’ diye oturup konuşulsun gerekiyor” diye konuştu. “Bir Saatten Sonra Ulaşılmazlık Derecesine Gelen İstek” Her başarı sonrası verilen pahallı ve önemli hediyeler, çocuklarımızın gelecekteki alacakları başarının karşılığının da artmasına neden oluyor. Buda bir saatten sonra ulaşılmazlık derecesine gelen istek ve talepler meydan getiriyor. Yani hak edilmiş bir başarının bir ödül olması tabi ki başarının devamı açısında motive edici bir etki yapıyor. Ama bu bir yerden sonra çocukların elde ettikleri başarı sonrası ailelerinde talep ettikleri ulaşılmaz istekler geleceğe dönük ve kişilik sorunlarının doğmasına neden olabilir. Günümüz şartların da ilkokul seviyesinin altına düşen cep telefonu, çocuklarımız açısından büyük bir tehdit niteliği kazanıyor. Çünkü kazanılan başarının hediyesi bir önceki başarının hediyesinin üstü olması gerekiyor yoksa bu durumun çocukların açısından bir ödül niteliği kazanmıyor. Yapılması gereken ise, eğer bir başarıya bir ödül verilmesi gerekiyorsa bu bir piknik, hafta sonu birlikte yapılan tatil, birlikte zaman geçirebileceğiniz sosyal aktiviteler olması gerekiyor. Çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediye birlikte geçirdiğiniz bir zamandır” şeklinde konuştu.

9

“Kayıt Dışı Ekonomi İle Mücadelede Bir Kilometre Taşı”

/ Hamdi BÜKLÜ

Perakende mal veya hizmet satışı ile uğraşan birinci ve ikinci sınıf tacirler, fatura vermek zorunda olmadıkları satışlarını belgelendirmek amacıyla 1 Temmuz 2013 tarihi itibariyle Ödeme Kaydedici Cihaz kullanmak zorunlu olacaklar. Konuyla ilgili gazetemize Fatsa’nın esnafları bir değerlendirme yaptı. Nihayet Güneş, “Bilindiği gibi Katma Değer Vergisi mükelleflerinin ödeme kaydedici cihazlara ilişkin açıklamalar Resmi Gazetede yayınlandı. Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili Genel Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile ilgili yeni düzenlemeye gidildi. Burada; mükelleflerin ilgili süreleri dikkate alarak hazırlıklarını ona göre yapmaları ve özellikle ilgili değişiklikler için son güne kalmamaları kendilerinin faydasına olacaktır. Bu tabi esnaf açısından ekstra bir maliyet getiriyor. İşler bugünlerde oldukça durağan bir seyir izlediğinden dolayı bu cihazların alımın bizleri zorlayacaktır. Ama Yeni nesil cihazların kayıt dışı ekonomi ile mücadelede önemli bir kilometre taşı olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Yasin Yalman, “ Yeni yasa gereği hali hazırda kullandığımız yazar kasaların devri sona eriyor. Yeni nesil yazar kasanın artısı elbette çok ama biz esnaflar için de artı bir ma-

liyet getiriyor. Yapılan yenilikler her zaman iyidir ama bunun belirli bir oranda ve uygun bir maliyet çerçevesinde esnafa yansıması olmalıdır. Sektörel olarak iki dükkânım var ve iki yeni nesil ödeme kaydedici cihaz almak zorundayım. Burada esnaflar açısında oluşan bir mağduriyet oluşuyor. Bu sorun ise kullanım ömrü biten kasaların ne yapılacağı ve esnafa maddi olarak geri dönüşümü olacak mı? Eğer maddi açıdan bir dönüş olmuyorsa biz esnafların durumları göz önüne alınarak, yeni bir çözüm yolu bulunmasını istiyoruz” diye konuştu. İlhan İz, “ Ödeme kaydedici cihaz sadece 6 Mart 2013 tarihinde tanıtımı yapıldı. Yeni nesil cihazların Gelir Vergisi kaçakçılığının önlemesi adına çok işe yarayacağını düşünüyorum. Cihazın avantajları uzun süre kullanımdan sonra anlaşılabilecektir. Yeni nesil cihazlardan ilk günden itibaren haberim var. Şuan itibariyle de kullanıyoruz. Cihazın çok faydası olduğunu söyleyebilirim ama hataya düştüğünüz an biraz sıkıntı oluyor. Eski kasalarda bulunan fişlerin uzun bir süre saklanması gerekiyordu ama yeni nesil cihaz bu sorunun ortadan kalmasını sağladı. Yani yeni cihaz ve bir sistem olduğu için eksikler oluyor. Bunlardan bir tanesi ise hata yapıldığı zaman, yapılan hatayı düzeltme tuşuna bastığımız zaman sağlıklı bir geri dönüş sağlanmıyor” dedi.


10

12 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

Alkol Düzenlemesi Yürürlüğe Girdi Tüm Türkiye’de olduğu gibi Ordu’da da tartışmalara neden olan alkol düzenlemesi yürürlüğe girdi. Düzenlemeyle, alkollü içkiler, 22.00 ile 06.00 saatleri arasında perakende satılamayacak. Alkollü içkiler, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşını doldurmamış kişilere satılamayacak. Alkol ile ilgili düzenlemeleri de içeren 6487sayılı Bazı Kanun ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete'de yayımlandı. Düzenlemeye göre, alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamayacak. Alkollü ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacak. Ancak alkollü içkilerin uluslararası düzeyde tanıtımına yönelik ihtisas fuarları düzenlenebilecek. Alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanlar, her ne suretle olursa olsun, hiçbir etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek veremeyecek. Açık alkollü içki satışı yapmaya ilişkin izin belgesi olan işletmelerde servis amaçlı materyallerden marka, amblem ve logo kullanılabilecek. Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkinin özendirici görüntülerine yer verilemeyecek. Alkollü içkileri üretenler, ithal edenler ve pazarlayanlar, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içki dağıtamayacak. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere 5 bin TL'den 200 bin TL'ye kadar idari para cezası verilecek. 18 yaşından küçüklere alkol satılamayacak Perakende ya da açık alkollü içki satışı yapılan işyerlerinin tabelaları, yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde bu hükümlere uygun hale getirilecek. Alkollü içkiler, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşını doldurmamış kişilere satılamayacak. Buna aykırı hareket edenlere, para cezasının yanı sıra, çocuğun sağlığının tehlikeye sokulması halinde, TCK'nın Sağlık için tehlikeli madde temini başlıklı

edilenlerin, araç kullanarak trafiğe çıktıklarının tespiti halinde, bu kişilere bin 407 TL idari ceza verilecek. Ayrıca, aracın sürücü belgesiz kişilerce sürülmesine izin veren araç sahibine de tescil plakası üzerinden aynı miktarda idari para cezası verilecek.

194. maddesi hükümleri uyarınca 1 yıla kadar hapis cezası verilecek. 18 yaşını doldurmamış kişiler, alkollü içkilerin üretiminde, pazarlanmasında, satışında ve açık sunumunda istihdam edilemeyecek. Yasal düzenlemeler uyarınca gerçekleştirilen eğitim amaçlı çalışmalar bu hükmün dışında olacak. 18 yaşını doldurmamış kişilerden, alkollü içkilerin üretiminde, pazarlanmasında ve satışında halen çalışmakta olanlar, maddenin yayımı tarihinden itibaren bir yıl süreyle çalışmaya devam edebilecek. Bu hükümlere aykırı davrananlara 10 bin TL'den 500 bin TL'ye kadar ceza verilecek. Alkollü içkiler, otomatik satış makineleri ile satılamayacak, her nevi oyun makineleri veya farklı yöntemlerle oyun ve bahse konu edilemeyecek. Bu ürünler basın ve yayın yoluyla tüketicilere satılamayacak ve posta ile satış yöntemi kullanılarak gönderilemeyecek. Alkollü içkiler, 22.00 ile 06.00 saatleri arasında perakende satılamayacak Alkollü içkilerlere, 22.00 ile 06.00 saatleri arasında perakende satışını engelleyen düzenleme 90 gün sonra yürürlüğe girecek. Alkollü içkiler sunum izni verilen yerlerde açık tüketilebilecek ve bu yerlerde tesis sınırları dışında tüketilmek üzere alkollü içki satışı yapılamayacak. Alkollü içkiler, işletme dışından görülecek şekilde perakende olarak satılamayacak. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere 5 bin TL'den 50 bin TL'ye kadar ceza verilecek. Akaryakıt istasyonlarında alkollü içki satılamayacak Türkiye'de üretilen veya ithal edilen alkollü içkilerin ambalajları

üzerine, alkol ürünlerinin zararlarını belirten yazılı uyarılar veya mesajlar konulacak. Uyarı mesajlarını taşımayan alkollü içkiler satılamayacak. Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamayacak ancak ihraç amaçlı üretilenlerde bu hüküm uygulanmayacak. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere de 100 bin TL'den az olmamak üzere, yasaklara aykırı olarak piyasaya sürülen malların değeri kadar ceza kesilecek. Meskun mahaller ve konaklama yerleri hariç olmak üzere; otoyollardaki ve devlet karayollarındaki yapı ve tesislerde alkollü içki satışına ve tüketimine izin verilmeyecek. Öğrenci yurtları, sağlık hizmeti verilen yerler, spor müsabakası yapılan stadyum ve kapalı spor salonları, her türlü eğitim ve öğretim kurumları, kahvehane, kıraathane, pastahane, bezik ve briç salonları ile akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında alkollü içkilerin satışı yapılamayacak. Aykırı hareket edenler, 10 bin TL'den 100 bin TL'ye kadar ceza ödeyecek. Tütün mamulü, etil alkol, metil alkol ve alkollü içki satmak isteyenlerin, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (TAPDK) satış belgesi almaları zorunlu olacak. TAPDK'tan satış belgesi almak isteyenler, öncelikle belediye veya il özel idaresinden iş yeri açma ruhsatı ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan turizm belgesi almaya mecbur olacak. Belediye veya il özel idaresi,

ruhsat vermeden önce yetkili kolluk kuvvetinin görüşünü alacak. 100 metre kriteri Ürünlerin toptan, perakende veya açık satışının yapıldığı yerler ile örgün eğitim kurumları ve dershaneler, öğrenci yurtları ve ibadethaneler arasında kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklığın bulunması zorunlu olacak. Bu mesafe şartı turizm belgeli işletmeler için uygulanmayacak. Mesafe şartı satış belgesinin verildiği tarih itibarıyla aranacak. Bu mesafe içerisinde bulunan taşınmaz kültür varlığı tescilli yapılarda düzenlenecek süreli etkinlikler için, TAPDK tarafından açık alkolü içki sunum izni verilebilecek. Bu hükümler, maddenin yayımı tarihinden önce iş yeri açma ruhsatı ve satış belgesi almış işletmeler için uygulanmayacak. Bu işletme sahipleri, işletmelerini birinci ve ikinci derece kan hısımlarına devredebilecek. Perakende alkollü içki satışı yapılan iş yerlerindeki alkollü içkilerin konulduğu ve üzerlerinde alkollü içkilerin marka, amblem ve logosu bulunan mevcut soğutucular, iş yerlerinin kapalı bölümlerinde bulunması kaydıyla 3 yıl kullanılabilecek. Ürünler, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından çıkarılacak ikincil düzenlemelerin Resmi Gazete'de yayımından itibaren 10 ay içerisinde, düzenleme hükümlerine uygun hale getirilecek. 1,00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüye 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Sürücü belgesi olmayanların, sürücü belgesi geçici ya da tedbiren geri alınanların, sürücü belgesi iptal

0.50 promilin üzerinde alkollü araç kullanan sürücülerin ehliyeti 6 ay alınacak Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri alan sürücüler ile alkollü sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasak olacak. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kollukça teknik cihazlar kullanılacak. Kişinin yaralanmalı, ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışması halinde muayeneye tabi tutulması zorunlu olacak. Teknik cihazla yapılan ölçüme itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen sürücüler, en yakın adli tıp kurumuna, adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kuruluşlarına götürülerek, uyuşturucu, uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınacak. Kişinin trafik kazasında ölmesi veya teknik cihaza üfleyemeyecek kadar yaralanmış olması halinde, bu kişilerden kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınacak. Yapılan tespit sonucunda, 0,50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında 700 TL idari para cezası verilecek ve sürücü belgesi 6 ay geri alınacak. Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0,21 olarak uygulanacak. Alkollü olarak araç kullanma nedeniyle ehliyeti geri alınan kişiye, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru 5 yıl içinde; ikinci defasında 877 TL idari para cezası verilecek ve sürücü belgeleri 2 yıl geri alınacak. 3 veya 3'ten fazlasında ise bin 407 TL idari para cezası verilecek ve sürücü belgeleri her seferinde 5'er yıl geri alınacak. Yapılan tespit sonucunda, 1,00 promilin üzerinde alkollü olduğu

tespit edilen sürücü ayrıca 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0,50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0,20 promilin üzerinde alkollü sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde ayrıca TCK'nın ilgili hükümleri uygulanacak. Uyuşturucu veya uyarıcı madde aldığı tespit edilen sürücülere 3 bin 600 TL idari para cezası verilecek ve sürücü belgesi 5 yıl geri alınacak. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2 bin lira idari ceza verilecek ve sürücü belgesi 2 yıl geri alınacak. Alkollü olarak araç kullanması nedeniyle son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru 5 yıl içinde sürücü belgeleri ikinci defa geri alınan sürücüler sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine, 3 veya 3'ten fazla geri alınan sürücüler ise psiko-teknik değerlendirmeye ve psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutulacak. Kişinin alkol nedeniyle el konulan ehliyetini alabilmesi için idari para cezalarını ödemesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaktan el konulan ehliyeti geri almak için sürücü olmasında sakınca bulunmadığına dair Sağlık Kurulu Raporu alması gerekecek. Özel araçların sürücü koltuklarında sigara içilmeyecek Sigara ve diğer tütün ürünlerinin, özel araçların sürücü koltuklarında da içilmesi yasak olacak. Tütün içermeyen ancak tütün mamulünü taklit eder tarzda kullanılan her türlü nargile ve sigara, tütün ürünü kabul edilecek. Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkındaki Kanunu'nun cezaları gerektiren fiillerin bir yıllık dönemde tekerrürü halinde idari para cezası bir kat, ikinci tekrar halinde iki kat artırılarak verilecek. Aynı dönemdeki üçüncü tekrarda iş yeri 10 günden 1 aya kadar kapatılacak. 0,50 promilin üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülere 700 TL idari ceza verilecek ve sürücü belgesi 6 aylığına geri alınacak.

Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu’na Ziyaret Ordu Lisesi’nde Mezuniyet Heyecanı

Genç, dinamik, üretken, katılımcı, soran-sorgulayan bir üniversite olabilme anlamında büyük gayretler gösteren Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç ve Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nuri Yılmaz, Prof. Dr. Saim Zeki Bostan, Prof. Dr. Ahmet Ali Bayhan, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu’nu ziyaret ettiler. Ziyaret esnasında Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç ve Yardımcılarına Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Selçuk Balı eşlik etti. Kaliteli ve son teknolojik gelişmelerle donatılmış yeni eğitim bi-

nalarını doğa ile bütünleşmiş sosyal yaşam alanları ile birleştirerek Ordu’ya ve Ordululara akademik çalışmaların yanında görsel anlamda da bir vizyon kazandırabilme gayretinde olduklarını dile getiren Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç ve çalışma arkadaşları bu anlamda Sosyal Bilimler MYO’da yapımı tamamlanmak üzere olan peyzaj çalışmalarını incelediler. Sosyal Bilimler MYO’nun bahçesinde yapımı süren basketbol sahasın tamamlandığı bilgisini alan Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, öğrenciler için oluşturulan yeni yaşam alanlarını, kamelyaları ve süs havuzunu inceledi.

Ayrıca SBMYO bahçesinde yapımı süren oto-park alanının da inceleyen Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, SBMYO’da süren peyzaj ve çevre düzenleme çalışmalarında son aşamaya gelindiğini ve tüm çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu bilgisini aldı. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç şu açıklamalarda bulundu: “Sürekli gelişimi ve yeniliği destekleyen bir kurum olarak hedeflerimizi akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin rahat nefes alabilecekleri, teknolojinin ve modern çağın tüm gereksinimleri ile donatılmış üstün, kaliteli ve doğa

ile barışık alt yapı koşullarına sahip eğitim alanları ile buluşturma noktasında birleştirdik. Bu bağlamda yürüttüğümüz çalışmalar pek çok birimimizde tüm hızı ile devam etmektedir. Her zaman kararlılıkla vurguladığımız gibi bilgi dünyanın en önemli gücüdür, bizim ülkemizin de bu anlamda bilgiye sahip insanların, bilgiyi üreten üniversitelerin, bilim yuvalarının olduğu güçlü bir ülke olması lazım. Bunu yapabilmek için de eğitime ciddi yatırımlar yapmamız lazım, ciddi destekler vermemiz lazım ki bir nebze daha yol alalım.”

Ordu’nun tarihi olarak köklü bir geçmişe sahip okullarından biri olan Ordu Lisesi, 2013 yılı mezunları için bir tören düzenledi. Vali Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonunda organize edilen Mezuniyet Töreni’ne Başkan Seyit Torun’da katıldı. Tören öncesinde bir konuşma yapan Başkan Seyit Torun, kendisinin de Ordu Lisesi mezunu olduğunu hatırlatarak, “Bu okuldan mezun olduğum için gururluyum” dedi. Ordu Lisesinin nerede ise modern kent Ordu’nun kuruluşundan itibaren tarihine tanıklık ettiğini belirten Başkan Seyit Torun, “Bu okulda yaşadığınız her hatıra siz-

ler için gelecekte anlatacağınız önemli bir anıdır. Bu kentin çok önemli değerleri bu okuldan yetişmiştir. Eminim ki sizlerinde arasından bu değerler çıkacaktır. Hepinize, gelecekte beklentilerinizin gerçekleşeceği sağlıklı bir ömür diliyorum” dedi. Bu konuşmanın ardından, Ordu Lisesi Müdürü Mustafa Turgut adına yazılı, “Okullar Hayat Olsun Projesi” kapsamında Ordu Lisesinin çevresinin düzenlenmesine yaptığı katkılardan dolayı Başkan Seyit Torun’a İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan tarafından bir plaket verildi.


SP R

Büyük Bir Camiaya Geldim Orduspor'un yeni transferi Recep Onur Çelik büyük bir camiaya geldiği için çok mutlu olduğunu söylerken, sözlerine şöyle devam etti. "Potansiyeli yüksek, şehir olarak futbolu seven bir takıma geldim. Orduspor yönetim, taraftar ve tesis bakımından çok büyük bir kulüb, burada başarılı olmak ve beklentilerin karşılığını vermek için elimden geleni yapacağım." dedi. Orduspor teknik direktörü Erkan Sö-

Ordu’da Play-Off Heyecanı Başlıyor 4 takımdan bir tanesi daha adını 1.Amatöre yazdıracak.

Ordu 2.Amatör Küme grup müsabakaları sona erdi. Turnasuyuspor ve Beta Umutspor’un şampiyon olarak adını 1.Amatöre yazdırdığı 2.Amatörde gözler Play-Off’a çevrildi. Play-Off sonucunda da

bir takım adını 1.Amatöre yazdıracak. A Grubu’nda Beta Umutspor, B Grubu’nda da Turnasuyuspor’un şampiyon olduğu 2.Amatörde sıra Play-Off mücadelelerine geldi. Play-Off’a katılacak olan

Tarımspor-Esnafspor B Grubu’nu 3. son haftada aldığı galibiyetle 3. sırada tamamlayan Tarımspor ile A Grubu’nda Beta Umutspor takımının ardından 2. sırada yer alan Esnafspor karşı karşıya gelecek. Tarımspor Antrenörü Ali Kaymakçı, son haftada katıldıkları Play-Off’ta amaçlarının 1.Amatöre yükselmek olduğunu söyledi. Kaymakçı, eksiklerinin olmasına rağmen Esnafspor’u eleyeceklerine inandıklarını dile getirdi. Esnafspor Antrenörü Aziz Tokat ise, Şampiyonluğu kaçırdıkları için üzgün olduklarını ancak Play-Off’ta işi şansa bırakmayarak 1.Amatöre çıkacaklarını belirtti.

İdmanyurduspor-Kumruspor Turnasuyuspor’un namağlup olarak şampiyon olduğu B Grubu’nu 2. sırada tamamlayan İdmanyurduspor, A Grubu’nu zorlanmadan 3. sırada tamamlayan Kumruspor ile finale çıkmak için karşılaşacak. İdmanyurduspor Başkanı Engin Özkurt, Kumruspor’u eleyerek finale çıkacaklarını ifade etti. Kumruspor Antrenörü Oktay Önen ise, Zor bir gruptan 3. sırada çıktıklarını belirterek, İdmanyurduspor’u yenerek ilk engeli aşmak istediklerini söyledi. Play-Off eşleşmeleri Tarımspor-Esnafspor İdmanyurduspor-Kumruspor Play-Off yarı final maçları 12 Haziran Çarşamba günü oynanacak. Yarı final müsabakalarını kazanan takımlar adını finale yazdıracak.

Minik Karateciler’in İlk Kuşak Heyacanı Karate-do Federasyonu faaliyet programında yer alan KYU Kuşak imtihanı önceki akşam Olimpik Yüzme Havuzu salonunda yapılan imtihanla gerçekleştirildi. Gençlik Spor Kulübü olarak ilk kuşak imtihanımızı gerçekleştirdik diyen Antrenör Muzaffer Yoldaş, “Karate-do Federasyonu faaliyet programında yer alan KYU Kuşak imtihanı, ilk kuşak imtihanımızı gerçekleştirmiş olacağız. Amacımız Türk Karatesini Ordu’da yaymak, buradan da şampiyonlar çıkarmak. Bu uzun bir mesafe isteyen yoldur, onun için her şeyin başı sabır dedim. Sabreden belirli yerlere gelebilir. Sizler 3-4 aylık gibi kısa sürede belirli bir noktaya geldiniz.

Şimdi artık ilk kuşak imtihanımızı yapacağız, inşallah başarılı olursunuz. Ayrıca Karate-do sporunu İlimiz de yaymak için bizden desteklerini esirgemeyen Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Mü-

dürümüz Ömer Yılmaz’a desteklerinden dolayı teşekkür ederim” diye konuştu. Daha sonra yapılan kuşak imtihanın da Azra Görkem Akyol, Furkan Dağ, Buse Nur Dağ, Öz-

lem Nur Dunscala, Tahir Eskici, Tayyar Ufkun Birlikbaş, Samet Duran, Esma Gülay Şenyurt, Merve Şenyurt, Hilal Ural, Furkan Ural, Duhan Colfaoğlu, Mertcan Yeten, Tayfun Koçooğlu, Doğukan Göl, Aziz Can Korkmaz, Eda Korkmaz, Yiğit Efe Eskici, Burak Ünlü, Eda Nur Şahin, Rabia İncekara, Ceren Su Evren ve Gözde Nur Ongun olmak üzere toplam 23 sporcu bir üst kuşağa geçmeye hak kazandılar. İmtihan sonrası düzenlenen kuşak takma töreninde sporculara kuşaklarını Antrenör Muzaffer Yoldaş, Karate il temsilcisi Ömür Kaşyol, Taekwondo ve Kick-boks hocası Savaş Özcan ve Karate asistanı Fatih Keskin takarak sporculara başarılar dilediler.

zeri'nın sürekli kendisini takip ettiğini söyleyen Recep Onur "Orduspor'u seçmemdeki neden büyük kulüb olmasının yanı sıra, Erkan hocamın sezon içinde beni çeşitli maçlarda seyretmesi ve çalışmak istemesi, ayrıca hocamızın karakterli oluşu bu kararı almamda büyük etken oldu. Orduspor'da kendimi ispatlayıp, takımın sürekli oynayan bir oyuncusu

olup, Süper Lig heyecanı yaşamak istiyorum. Bunun içinde çok çalışmam gerektiğini biliyorum." dedi Son olarak taraftara seslenen Recep Onur, "Taraftarımız bizi her zaman desteklesin, onlar bizim için her zaman itici güç olacak. Bu takıma faydalı olmak için ben ve takım arkadaşlarım elinden geleni yapacaktır. " diyerek sözlerini tamamladı. (morbeyaz)

Ulubey’de Futbol Heyecanı

Ulubey geleneksel halı saha turnuvasına hazır. Bu yıl 5’si yapılacak olan Ulubey Halı Saha futbol Turnuvası, 12 takımın katılımıyla 12 Haziran Çarşamba günü başlayacak. Turnuvada geçen yıl Sayacaspor şampiyon olmuştu… 5. Geleneksel Ulubey Halı Saha Futbol Turnuvası 12 Haziran Çarşamba günü başlıyor. 12 takımın katılacağı geleneksel halı saha turnuvasının grupları ve maçların programı Pazartesi günü yapılan kura ile belirlendi. Her yıl oldukça çekişmeli ve iddialı maçların oynandığı turnuvada bu yıl 6’şar takımlı iki grup halinde lig usulü oynanacak maçların ardından gruplarında ilk 4 sırada yer alan takımlar arasında çeyrek finalden itibaren elemeli oynanacak. Gruplar şu takımlardan oluşuyor. A GRUBU, 1-Umutspor, 2-Fındıklı, 3-Çağlayan, 4-Ku-

zey Rüzgarı, 5-Ulubeyspor, 6-Çukur-Çongara B GRUBU 1-Belenyurt, 2-Fedaspor, 3-Aydınlar, 4-Ulubey Gençlik, 5-Cevizlik, 6 Sayacaspor İŞTE İLK MAÇLAR 12/06/2013 ÇARŞAMBA 17.00-Umutspor-Fındıklı 18.00- Kuzey Rüzgarı-ÇukurÇongara 19.00-Çaglayan-Ulubeyspor 13/06/2013 PERŞEMBE 17.00-Belenyurt-Fedaspor 18.00-Sayaca-Aydınlar 19.00-Ulubet Gençlik-Cevizlik SON ŞAMPİYON SAYACASPOR Geleneksel Ulubey Halı Saha Futbol Turnuvası’nda geçen yılın şampiyonu ise Sayacaspor olmuştu. Sayacaspor, finalde karşılaştığı Turapspor’u 3-0 yenerek turnuvayı şampiyon olarak tamamlamıştı...

Beta Açıspor 1. Amatör’e Yükseldi Ünyespor U-13’te Finali Göremedi

Durugöl’de yapılan 2. Amatör Ligi son hafta maçında Beta Açıspor, İstanbul Boğazıspor’u 7-2 gibi farklı bir skorla mağlup etti. Bu sonuçla birlikte Beta Açıspor A Grubu’nu lider bitirerek 1. Amatör Lig’e yükseldi. Sağra 2. Amatör Ligi A Grubu’nun lideri Beta Açıspor ile ligde hiçbir iddiası bulunmayan İstanbul Boğazıspor karşı karşıya geldi. 90 dakikası heyecan dolu anlara sahne olan maçın ilk yarısında karşılıklı goller vardı. Maçta gol perdesini 4. dakikada Sertaç açtı, 1-0. Bu golün ardından rakibi üzerinde büyük baskı oluşturan Beta Açıspor 14. dakikada yine Sertaç’ın go-

lüyle farkı 2’ye çıkardı 2-0. Dakikalar 17’yi gösterdiğinde ise Cenk’in sert şutunda top direğe çarparak auta çıktı. Zaman zaman ani ataklarla farkı azaltmaya çabalayan İstanbul Boğazıspor 34. dakikada Mustafa Ergün ile skoru 2-1’e getirdi. Bu golün sadece 7 dakika sonrasında soldan tehlikeli gelen Sertaç hem kendi hem de takımının 3. golünü kaydetti, 3-1. İlk yarı bu skorla bitecek derken Beta Açıspor ceza alanı içerisinde oluşan karambol de Mustafa Ergün kendisinin ve takımının 2. golünü atarak farkı 1’e indirdi ve heyecan dolu mücadelelinin ilk yarısı 3-2’lik skorla sona erdi.

İkinci yarıda baştan sona üstün oynadığı mücadele rakibine gol şansı tanımayan Beta Açıspor, Yusuf, Cenk, İlhan Şahin (pen) ve Güray’ın attığı gollerle farka gitti ve sahadan 7-2'lik skorla galip ayrılmayı başardı. Beta Açıspor böylece gurubunu şampiyon tamamlayarak, yeni sezonda 1. Amatör Lig’de mücadele etmeye hak kazandı. İstanbul Boğazıspor ise grubunu 4. sırada bitirdi. İstanbul Boğazıspor’u 7-2 yenip, şampiyonluğunu ilan eden Beta Açıspor’un bu başarısı büyük sevinç yarattı. Maçın bitiminin ardından kırmızı-beyazlı yönetim, teknik heyet ve futbolcular, büyük bir sevinç yaşadı. Futbolcuların bu sevincine bir süre sonra taraftarlar da ortak oldu. Sahada futbolcular tribünlerde ise taraftarlar karşılıklı tezahüratta bulunurken, Durugöl’de adeta bayram havası esti. Sahada renkli görüntüler yaşanmaya devam ederken, Beta Açısporlu futbolcular ve teknik heyet şampiyonluk sevinçlerini birbirlerini ıslatarak kutladı ve sahayı festival alanına çevirdi. Orta sahanın üzerinde kolbastı oynayan futbolcular şampiyonluklarını doyasıya kutladı. (ünyekent)

per Can Güllaç, takımının beraberlik golünü kaydetti ve skoru 2-2 yaptı. Bu golle yıkılan taraf Ordu Belediyespor olurken; Ünyespor maçı penaltılara taşımanın mutluluğunu yaşadı.

U-13 Ligi yarı final maçında Ordu Belediyespor ile karşı karşıya gelen Ünyespor U-13 takımı son saniyesine 2-1 yenik girdiği mücadelenin uzatmasında beraberliği yakaladı, ancak penaltı atışlarında rakibine üstünlük sağlayamayınca finali kaçıran taraf oldu. Durugöl 2 nolu sahada oynanan karşılaşmada iki takımın ilk yarıdaki dengede geçen mücadelesinde Ordu Belediyespor golü bulan taraf oldu. Ünyespor’un maçın ilk yarısında eşitlik golü arayışlarından sonuç çıkmazken, ilk devreyi Ordu Belediyespor 1-0 önde tamamladı. Karşılaşmanın ikinci yarısında beraberlik golü arayan taraf Ünyespor olurken; rakip sahada ataklarını sıklaştıran yeşil-beyazlılar 35. dakikada penaltı kazandı. Penaltı atışı için topun başı-

na geçen Hazar rakip kaleciyi mağlup ederken, takımı adına da eşitliği sağlayan isim oldu. 1-1 beraberlikle süren mücadele yine denk güçler formatına bürünürken karşılıklı ataklardan sonuç çıkmadı. Son dakikalarına kadar bu maç penaltılara gidecek görüşü hakim olurken, Ordu Belediyespor maçın son dakikasında 2-1 üstünlüğü yakaladı. Bu gol sonrası Ünyesporlu futbolcular yıkılırken uzatma dakikası başladığında Ordu Belediyespor üstünlüğü geçerliydi. Maçın uzatma dakikaları başladığında Ünyespor risk alarak oyunu rakip yarı alana taşırken, Ordu Belediyespor olası gol için kendi yarı alanında savunmaya çekildi. Uzatmanın 2. dakikasında gelişen Ünyespor atağı sonrası topla buluşan Al-

Penaltılarda kazanan Ordu Belediyespor Normal süresi 2-2 eşitlikle biten Ünyespor-Ordu Belediyespor maçında penaltı atışlarına geçildi. İlk penaltı atışından Ordu Belediyespor yararlanamazken, Ünyespor atışı gole çevirdi ve 1-0 öne geçti. İkinci penaltı atışında Ordu Belediyespor adına yine bir şanssızlık yaşanırken Ünyespor skoru 2-0 yaptı. 3. penaltı atışlarında Ordu Belediyespor ilk golünü atarken; Ünyespor’da Hazar penaltı vuruşunu gole çeviremedi. 4. Penaltı atışlarında Ordu Belediyespor 2-2 beraberliği yakalarken Ünyespor’da ikinci golün sahibi Alper Can’ın vuruşu kalecinin kucağında kaldı. 5. penaltı atışlarında Ordu Belediyespor yine atışı gole çevirdi, ancak Ünyespor atıştan yararlanamayınca final biletini kapan taraf Ordu Belediyespor oldu. Penaltı atışları sonucunda 3-2 üstünlüğü yakalayan Ordu Belediyespor bu sonuçla finalist oldu. (ünyekent)



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.