“Gelişememişliğin En Belirgin Örneği
Teşvik Kapsamında Olmaktır”
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Karadeniz Görme Engelliler Derneğini ziyaret etti. Engelli vatandaşlarımıza daha rahat edebilecekleri bir yer tahsis etmek için Derneği ziyaret ederek görme engelli vatandaşlar ile fikir alışverişinde bulunan Başkan Anlayan
ziyarette yaptığı konuşmada; “ Gayretinizden hayattan kopmayışınızdan, hevesinizden dolayı sizi yürekten kutluyorum. Sizleri hep engelliler diye ifade ediyoruz ama aslında şöyle baktığımızda engelliler ve özürlüler toplumun kendisi gibi gözüküyor.” Sayfa 3’te
www.gazetekuzey.com
Teşvik yasasının 2013 yılı Ocak ayı itibariyle son bulması ve yeni teşvik yasasının birçok açıdan belirlenmesi ancak, hangi bölgeleri kapsayacağının belirsizliğini koruması, özelikle Fatsa ve çevresindeki yatırımcıları düşündürüyor. Ordu ilinin teşvik kapsamındaki illerden olup olmayacağı konusu kafaları karıştırırken, bölgedeki yatırımcıların da sabrı hızla tükeniyor. Teşvikin kalkmasıyla tasarrufa işçi çıkarmakla başlayacak olan yatırımcıların, yatırımlarını zamanla Ordu ili ve Fatsa’dan teşvik kapsamındaki illere taşıyacağı dedikodusu, vatandaşı ürkütüyor. Sayfa 4’te
Başkan ‘Yeni Yer’ Sözü Verdi
FATSA’DAN KARADENİZ’E 14 HAZİRAN 2013 CUMA
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:414
FİYAT: 50 Krş.
Fatsa’da 21 Bin 433 Öğrenci
Bugün Karne Alacak
Fatsa ilçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı 8 Haziran Cumartesi günü yapılan SBS sınavının okullardan gelen bilgiler üzerine genel bir değerlendirmesini yaptı. Müdür Avcı gazetemize yaptığı açıklamada, 14 Haziran’da yani bugün 20122013 eğitim öğretim yılı karnesini alacak öğrencilere ve velilere de birtakım önerilerde bulundu. Avcı, “Bir eğitim öğretim yılını daha geride bıraktık. Ben son olarak ailelere ve tatile giren çocuklara şunu söylemek istiyorum. Boş vakitlerinde bol bol kitap okusunlar.” Sayfa 4’te
Altınordu’ya Aday Adaylığını Açıkladı Sayfa 5’te
Engelli Rampası ve Asansöründe Sona Yaklaşıldı Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca’nın girişimleriyle başlayan engelli rampası ve asansörü yapım çalışmaları, kaymakamlık binasında tüm hızıyla devam ediyor. “Fatsa Hükümet Konağında engelli asansörünün olmayışı engelli vatandaşlara zor anlar yaşatıyor” konu başlığındaki haberimiz üzerine Fatsa Kaymakamlığından yazılı bir açıklama yapılmış; engelli asansörünün
“Muhtardan Çok, Vatandaş Sıkıntı Yaşar” Fatsa Muhtarlar Derneği Başkanı Nazım Asrak, beldelerin kapanması ve akabinde tek muhtarla yönetilecek olmasıyla ilgili bazı açıklamalar yaptı. Asrak, “10 muhtarla idare edilen Bolaman gibi bir belde tek muhtarla nasıl yönetilecek? Vatandaş, muhtara nasıl ulaşacak” dedi. Sayfa 3’te
yapım işinin ihale edildiği ve yüklenici firma ile yapılacak olan sözleşmenin imzalanmasının ardından 60 gün içerisinde tamamlanacağı, engelli asansörünün Temmuz ayı sonuna kadar bitirilmesinin planlandığı belirtilmişti.
Engellilerden Kaymakama Teşekkür... “Özürlü vatandaşlarımızın toplumsal yaşama tam katılımlarının sağlanması hedefine ulaşabilmek için kamu kurum ve kuruluşlarının kullandıkları binalar, kamuya açık alanlar ve toplu taşıma araçlarının özürlülerin kullanımına uygun duruma getirilmesi büyük önem taşımaktadır.” İfadelerine yer verilen açıklamayla birlikte birçok engelli vatandaş memnuniyetlerini dile getirmişti. Fatsa Kaymakamı Bekir At-
Servet Şahin Yeniden Seçildi Geçtiğimiz hafta odaya bağlı 26 meslek grubu 56 kişilik meclis üyesi seçimini gerçekleştirirken, meclis üyeleri bugün yönetim kurulu ve OTSO Başkanı’nı seçmek için OTSO binasında sandık başına gitti.Seçimde eski Başkan Servet Şahin ile Burhan Çakmak’ın listeleri yarıştı. Seçim sonucunda Burhan Çakmak 25 oy alırken, eski Başkan Şahin 31 oy alarak OTSO Başkanlığı’na Sayfa 8’de seçildi.
Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi
5. Dönem Mezunlarını Verdi
Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi 2012–2013 Eğitim ve Öğretim yılı mezunlarını verdi. Okul bahçesinde gerçekleştirilen mezuniyet töreni resmi kurum amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok saSayfa 2’de yıda velilerin katılımıyla yapıldı.
maca’nın girişimleriyle başlayan engelli rampası ve asansörü yapım çalışmaları, kaymakamlık binasında tüm hızıyla devam ediyor. Konuyla ilgili görüşlerini ifade eden bazı engelli vatandaşlar: “Engellilere yönelik duyarlılıklarından ötürü yetkililere teşekkür ediyoruz. Yıllardır kanayan bir yaramız olan engelli rampası ve asansörü şu anda yapılıyor. Gerçekten çok mutluyuz” dediler. Sayfa 3’te
“En Büyük Sorumluluk Belediyelere Düşüyor” Ülkemizde depremlerin en çok görüldüğü Kuzey Anadolu Deprem Kuşağının Karadeniz Bölgesi’nin büyük bir bölümünü kapsadığını söyleyen Jeoloji Mühendisi Fuat Özgen, “ Deprem hareketleri ciddi anlamda büyüktür ve bizim bölgemizin çok yakınından geçmektedir” diye konuştu. Sayfa 5’te
Türk Kızılayı’nın Kuruluşunun
145. Yıl Dönümü Kızılay Fatsa Şube Başkanı Erdi Şevketoğlu Türk Kızılayı’nın kuruluşunun 145. yıl dönümü nedeniyle gazetemize açıklamada bulundu. Şevketoğlu aynı zamanda bu yıl Fatsa’dan 10 başarılı öğrenciyi Bursa Mudanya’ya gençlik kampına göndereceklerini belirtti. Erdi Şevketoğlu; “1868 yılında Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti adı altında kurulan bir kurumdu. Özellikle Osmanlı’nın o son dönemki savaşlarında cephenin gerisinde durarak yaralılara yardım emesi amacıyla kurulan bir kurumdu. Ve bugün Türk Kızılay’ı 145. yılına girmiş bulunmakta. Sayfa 3’te
Turuncu Güç Görevde
“Dışarıdan, Gıpta ile Bakılan Bir Ülkeyiz” Fatsa Belediyesi Atatürk Parkı’nda Karadeniz Genç İşadamları Federasyonu’nun (KARGİF) yaklaşan genel kurulu ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere Fatsa Genç İşadamları Derneği (FAGİAD) Başkanı Serkan Erdik ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile yapılan toplantıya TÜGİK Genel Sekreteri Demokan Eren, Samsun Genç İşadamları Derneği Başkanı Levent Özden, Bafra Genç İşadamları Derneği Başkanı Yavuz Selim Muratoğlu, Ordu Genç İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Kaymaz, Bulancak Genç İşadamları Derneği Başkanı Sayfa 3’te Dursun Karahasan katıldı.
Fatsa Belediyesi’ne bağlı Treankwalder Ebru Temizlik şirketi temizlik işçileri öğle aralarında bir araya gelerek oturdukları Plevne Meydanı ve çevresinde renkli görüntüler oluşturuyor. Zaman zaman Plevne Mey-
danı’nda havuzun etrafında öğle molalarını değerlendiren işçiler, zaman zaman da bir çay ocağında yemek sonrası çay keyfi yaparak moladan kalan zamanlarını değerlendiriyorlar. Sayfa 9’da
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi
2
5. Dönem Mezunlarını Verdi
Sağlık
/ Hamdi BÜKLÜ
En Çok Gençleri Tehdit Ediyor
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte açılan deniz sezonu, birçok hastalık ve kazaları da beraberinde getiriyor. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte açılan deniz sezonu, birçok hastalık ve kazaları da beraberinde getiriyor. Sığ suya atlama ve havuz etrafındaki ıslak zeminde düşme sonucu oluşan omurilik hasarları, diz ve ayak bileği yaralanmaları yaz aylarında oldukça sık görülüyor. Yaz mevsimiyle beraber yapılan tatil planlarında alınacak basit önlemler ve dikkat, hayat kurtarıcı olabiliyor. Deniz sezonunun açıldığı bu günlerde göz ardı edilmemesi gereken en büyük konu ‘deniz ve havuz kazaları’ oluyor. Yaz aylarında meydana gelen kazaların başında, ‘sığ suya’ balıklama atlama sonucu oluşan omurilik felci geliyor. Bu tür kazalarda genellikle 15-25 yaş arasındaki genç erkeklerin yaralandığını belirten Bostancı Romatem Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi’nden Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, gençlerin kendi aralarında yarışması ve diğer arkadaşlarına gösteriş yapma amacıyla riskli atlayışlar gerçekleştirdiğini ve uyarılara rağmen her yıl çok sayıda vakayla karşılaşıldığının altını çizdi. Prof. Dr. Kalyon, “Birçok uyarı ve önleme rağmen bu tablonun azalmak yerine artması, sorunun önemi ortaya koymaktadır” dedi. Karşılaşılacak en ciddi sakatlık durumlarından birisinin “omurilik yaralanması” olduğunu belirten Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, “Omuriliğin tüm gövdeyi hareket ettiren ve duyuları sağlayan sinirlerin çıkış yeri olması nedeniyle; meydana gelecek sığ su atlamalarında boyun omurgasının içindeki omurilik zedelenir ve buradaki milyonlarca sinir hücresi o anda ölür. Bunun sonucunda, sinir hücrelerinin fonksiyonları kayba uğrar ve maalesef görmek istemediğimiz tablo yani, kollarda ve bacaklarda felç ortaya çıkar” dedi. Kazaların önlemediği durumlarda ise kaza sonrasında yapılacak ilk yardım büyük önem taşıyor. Bilinçsiz yapılan ilk yardım bazı durumlarda kazadan çok daha hasar verici olabiliyor. Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, “Yapılacak ilk müdahalede, kazazedeyi sudan çıkarıp sırt üstü düz bir yere yatırdıktan sonra kalp atımları ve solunumu kontrol edilmeli. Ardından boyun bölgesi boyunlukla sabitlenmeli ve hasta derhal hastaneye sevk edilmelidir” dedi. Prof. Dr. Kalyon, erken dönemde yapılacak tıbbi ve cerrahi müdahale sonrasında, hastanın uzun süreli bir rehabilitasyon programına alınmasının gerekli olduğunu ve bu programın mutlaka bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı hekim tarafından planlanması, deneyimli fizyoterapistler tarafından da uygulanmasının önemine değindi. Üzücü durumlarla karşılaşmamak için en etkili yöntemin bilinçli olmak, tehlikeli gösterilerden uzak durmak ve gereksiz yere risk almamak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon; denizde ve havuzda meydana gelebilecek kazaları önlemek için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “- Derinliği bilinmeyen veya 2 metreden daha az olan sulara kesinlikle balıklama atlanmamalıdır. - Sığ sularda şakalaşırken suya itmekten veya kontrolsüz şekilde suya atlamaktan kaçınılmalıdır. - Havuz kenarlarına ve plajlara uyarıcı levhalar konmalıdır. - Arkadaşlar birbirini uyarmalı, balıklama atlamayı yarışa dönüştürmek yerine atlamak isteyenleri vazgeçirmeye çalışılmalıdır. - Okul çağındaki gençlere konu hakkında bilgi verilmelidir. Merkezi İstanbul’da olan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği bu konuda eğitim programları yapmakta ve bunlar çok yararlı olmaktadır”. Yaz aylarında deniz mevsiminde sığ suya atlamaktan kaynaklanan sağlık sorunundan başka, hareket sistemine ait diğer sorunlar da meydana geliyor. Örneğin havuz kenarlarındaki ıslak ve kaygan zeminlerde düşme sonucu el bileği, diz ve ayak bileği yaralanmaları oluşabiliyor. Düşme sırasında korunma amaçlı elin yere bastırılmasıyla birlikte el bileğinde tipik bir kırık olabiliyor Prof. Dr. Kalyon bu tip yaralanmalar için “Colles kırığı” adı verilen bu durumdan sakınmak, düşmenin kontrollü olması ve vücut ağırlığının geniş bir yüzeye dağıtılması açısından büyük önem taşıdığının altını çizdi.
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller
Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller
İnternet Editörü Çiğdem Akyol
Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş
Sayfa Editörü Emrah Çoşkun
Reklam Erkan Kaş
Haber Merkezi Engin Yaran Taner Şen Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Grafiker İlkay Yeşiller
Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
Dağıtım Şah Medya Ajans
Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi 2012–2013 Eğitim ve Öğretim yılı mezunlarını verdi. Okul bahçesinde gerçekleştirilen mezuniyet töreni resmi kurum amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda velilerin katılımıyla yapıldı. Mezuniyet töreni öncesinde bir konuşma yapan Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Hasan Bölük, “ Bu akşam burada program yapmamıza vesile olan, geleceğimizin güvencesi sevgili öğrenciler, 4 yıllık bir emeğin sonunda mezun olmaya hak kazanan, geleceğin yönetici, doktor, mühendis, öğretmen adayları, kısacası geleceğimizi güvenle emanet edeceğimiz 84 öğrencimizi uğurlamanın sevincini sizlerle paylaşmak istiyorum. Sevgili gençler, Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi’nden mezun ol-
manın gururunu ama öğretmenlerinizden ve arkadaşlarınızdan ayrılmanın da hüznünü yaşıyorsunuz. Sizlerden bir isteğimiz var, okulumuzdan mezun olduktan sonra okulunuzu ve bizleri unutmayınız. Şunu bilin ki Fatsa’da sizlere her zaman kapısı sonuna kadar açık bir yuvanız var. Bu kapsamda önünüzde sizleri zorlu bir sınav bekliyor. İnanıyorum ki bu sınavdan da yüzünüzün akıyla çıkacak ve istediğiniz bölümlere yerleşeceksiniz. Artık hayatın gerçekleri, zorlukları omzunuza yüklenecektir. Bütün dualarımızın sizinle olduğunu bilin. Şahsım ve tüm öğretmen arkadaşlarım adına sizlere hem önümüzdeki haftalarda yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavında hem de bundan sonraki hayatınızda üstün başarılar, sağlık ve mutluluklar diliyorum. Allah yardımcınız,
yolunuz ve bahtınız da açık olsun” diye konuştu. Fatsa Anadolu Öğretmen Lisesi 2012–2013 eğitim ve öğretim yılı okul birincisi Emel Dündar ise yaptığı konuşmada, “Anadolu Öğretmen Lisesi’nden birincilik ile ayrılmak çok büyük bir onur. Okulumuz çok güzel ve tercih edilmesi gerek bir eğitim ve öğretim yuvasıdır. Öğretmen Lisesini birincilikle bitirmemin en büyük sebeplerinde birisi muhakkak çalışmak ama bu başarının arka planında ise çok sevdiğim ailem, öğretmenlerim ve arkadaşlarım bulunuyor. Bu sebeple bu başarıyı elde etmeme yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum” konuştu. Anadolu Öğretmen Lisesini dereceyle bitiren bir diğer isim Damla Ayan da yaptığı konuşmada, “ Almış olduğum bu dereceyle birlikte hem ailem hem de
kendim çok mutlu oldum. Tabi bu mutluluğumun yanında, okulumuzdan ayrılmanın vermiş olduğu hüzünde bulunuyor. İnşallah çocuk doktoru olup hem aileme hem okuluma hemde vatanıma yakışan bir genç nesil olmayı hedefliyorum. Benden sonra gelen genç arkadaşlarıma tavsiyem ise, başarmak için çok çalışmak şart değil, yapmak ve istediğinin her şeyi yapın ve düzenli, disiplinli bir çalışma sistemi uygulasınlar. Son olarak başarılamayacak hiçbir şey yok, çünkü her şey kafada bitiyor” diye söyledi. Yapılan konuşmaların ardından mezuniyet törenine geçilerek, geleneksel olarak yapılan kep atma töreni yapıldı. Törenin ardından mezuniyet programı müzik dinletisi, havai fişek gösterisi, dilek feneri uçurtması yapılarak sona erdi.
Bir Şiir de Korganlı Öğrenciler Okudu
Ordu’nun Korgan ilçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Bir Şiir de Sen Oku Korgan” isimli projenin final programı yapıldı. Korgan’da bulunan okullar arası Korgan Kaymakamlığı bünyesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce düzenlenen şiir yazma ve şiir okuma projesinin final programı büyük bir katılımla gerçekleşti.
Projeye Korgan okullarından şiir yazma projesine 116, şiir okuma projesine 642 olmak üzere toplam bin 758 öğrenci katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kaymakam Erkan Kaçmaz, öğrencilerin bu projeye yoğun ilgi gösterdiklerinden bahsetti ve istatistiki bilgiler verdi. Daha sonra lise ve ortaokul kategorile-
rinde dereceye giren öğrenciler şiirlerini okudular. Dereceye giren öğrencilerden birinciye laptop, ikinciye tablet PC ve üçüncüye ise çeyrek altın protokol tarafından verildi. 9 yaşındaki Eren Kuzu’nun okuduğu “Antepli Şahin” isimli şiir seyircilerden büyük alkış aldı. Öğretmenler tarafından hazırlanan müzik ziyafeti katılanlar tarafından beğeniyle dinlen-
di. Programa Kaymakam Erkan Kaçmaz, Hakime Özgül Yılmaz Kaçmaz, Garnizon Komutanı Jandarma Üsteğmen Erden Öztürk, Emniyet Amiri Fikret Türe, Komiser Ahmet İleri, İlçe Milli Eğitim Müdürü Köksal Kır, Çatalpınar İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Çelik, daire ve okul müdürleri ve vatandaşlar katıldı.
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
3
Engelli Rampası ve Asansöründe Sona Yaklaşıldı “Muhtardan Çok, Vatandaş Sıkıntı Yaşar”
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Hükümet Konağına engelli rampası ve asansörü yapım çalışmaları devam ediyor. “Fatsa Hükümet Konağında engelli asansörünün olmayışı engelli vatandaşlara zor anlar yaşatıyor” konu başlığındaki haberimiz üzerine Fatsa Kaymakamlığından yazılı bir açıklama yapılmış; engelli asansörünün yapım işinin ihale edildiği ve yüklenici firma ile yapılacak olan sözleşmenin imzalanmasının ardından 60 gün içerisinde tamamlanacağı, engelli asansörünün Temmuz ayı sonuna kadar bitirilmesinin planlandığı belirtilmişti.
“Özürlü vatandaşlarımızın toplumsal yaşama tam katılımlarının sağlanması hedefine ulaşabilmek için kamu kurum ve kuruluşlarının kullandıkları binalar, kamuya açık alanlar ve toplu taşıma araçlarının özürlülerin kullanımına uygun duruma getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu itibarla, İlçemiz Hükümet Konağında hizmet veren birimlere engellilerin rahat ve kolayca ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla 22.09.2011 tarihinde göreve başlayan İlçemiz Kaymakamı Bekir Atmaca’nın gayretleri ile Hükümet Konağında yapımı düşünülen engelli asansörü ve engelli rampası ile ilgili olarak 2012
yılı içerisinde asansörün projesi ve yapım işine ait keşif özeti hazırlanmış olup 30.07.2012 tarihinde İçişleri Bakanlığımızdan ödenek talebinde bulunulmuş ve 12.12.2012 tarihinde ödenek tahsisi sağlanmıştır. Ödeneği il Özel İdaresine aktarılan Fatsa Hükümet Konağı Engelli Asansörünün 22.03.2013 tarihinde ihalesi yapılmıştır. En uygun teklifle KDV. Dahil 71.980,00 TL. ile ihaleyi alan ilgili firma sözleşmeye davet edilmiş olup sözleşmenin imzalanmasını müteakip yer tesliminden sonra işin yapım süresi 60 gün olarak belirlenmiştir. Muhtemelen 2013 Temmuz
ayı sonuna kadar bitirilmesi düşünülen engelli asansörü ve engelli rampasının yapım işinin tamamlanması halinde İlçemiz Hükümet Konağında hizmet veren kurumlara engelli vatandaşlarımızın ulaşabilmelerinde gereken kolaylık sağlanmış olacaktır. Bu arada engelli asansörünün hizmete sunulmasına kadar geçen sürede engelli vatandaşlarımızın Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve Nüfus Müdürlüğünce sunulan hizmetlerden yararlanması konusunda ilgili kurum personelinin bina girişine kadar giderek engellilerin imza vb. işlemleri yerinde alınmaktadır. Kamuoyuna duyurulur.” İfadelerine yer verilen açıklamayla birlikte birçok engelli vatandaş memnuniyetlerini dile getirmişti. Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca’nın girişimleriyle başlayan engelli rampası ve asansörü yapım çalışmaları, kaymakamlık binasında tüm hızıyla devam ediyor. Konuyla ilgili görüşlerini ifade eden bazı engelli vatandaşlar: “Engellilere yönelik duyarlılıklarından ötürü yetkililere teşekkür ediyoruz. Yıllardır kanayan bir yaramız olan engelli rampası ve asansörü şu anda yapılıyor. Gerçekten çok mutluyuz” dediler.
Başkan ‘Yeni Yer’ Sözü Verdi yıyız. Gönül ister ki kimse engelli olmasın her şey Allah'tan Allah bizi farklı şeyler ile sınıyor sizleri de bu engelleriniz ile sabrınız ile imtihan ediyor. Siz bu imtihanı en güzel şekilde veriyorsunuz buna inanıyorum” dedi.
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Karadeniz Görme Engelliler Derneğini ziyaret etti. Engelli vatandaşlarımıza daha rahat edebilecekleri bir yer tahsis etmek için Derneği ziyar et ederek görme engelli vatandaşlar ile fikir alışverişinde bulunan Başkan Anlayan ziyarette yaptığı konuşmada; “ Gayretinizden hayattan kopmayışınızdan, hevesinizden dolayı sizi yürekten kutluyorum. Sizleri hep engelliler diye ifade ediyoruz
ama aslında şöyle baktığımızda engelliler ve özürlüler toplumun kendisi gibi gözüküyor. Çünkü biz toplum olarak bazı şeylerden çok çabuk yılıyoruz, pes ediyoruz. Fakat sizler vücudunuzdaki engele rağmen beyninizde ve gönlünüzde hiçbir engel tanımıyorsunuz, o yüzden sizleri kutluyorum. Sizlere bakarak özellikle biz idarecilerin ibret alması gerekiyor hayattan kopmaması gerekiyor aslında bu bir slogan hepimiz bir engelli ada-
“Vatandaşlarımızı Duyarlılığa Davet Ediyorum” Açılan kurslar ile görme engelli vatandaşlarımızın çok iyi bilgisayar kullanabildiklerini dile getiren Başkan Anlayan, görme engelli kursiyerler ile Fatsa Belediyesi’nin internet sitesine girerek haberleri okudular. Engelli vatandaşlarımızın rahatı ve huzuru için elinden geleni yapacağını söyleyen Başkan Anlayan; “Biz Fatsa Belediyesi olarak Karadeniz Görme Engelliler Derneğine bir yer vermiştik fakat tam olarak buraya sığmıyorlar, sayıları daha fazla ve burada kurslarda devam ediyor. Biraz daha rahat edebilecekleri, bulundukları mekandan daha rahat olabilecekleri bir yer arzu ediyoruz.
Gönlüm arzu ediyor ki diğer vatandaşlarımızın ulaşabileceği bir yere bu arkadaşları oturtabilelim, orada hem çaylarını içsinler hem misafirlerini ağırlayabilsinler tabi bedensel engelli kardeşlerimizde buna dahil olsun, kardeşlerimizin eğitimlerini alabilecekleri birkaç teknik donanım ihtiyaçları var onları da tedarik ederek arkadaşlarımıza hediye edip hizmetlerine sunacağız. Tabi bunlar yeterli mi, değil. Gönlümüz ister ki her engelli arkadaşımızın ihtiyaçlarımızı giderelim. Bütün vatandaşlarımızı da engellilerimize karşı duyarlılığa davet ediyorum. Kardeşlerimiz görme engelli iken bizler ruhen özürlü olmayalım” dedi. Ziyaretlerinden dolayı Başkan Anlayan’a teşekkür eden Karadeniz Görme Engelliler Derneği Başkanı Faruk Teber; “Başkanım Allah sizden razı olsun. Her sıkıntımızda yanımızdasınız. Verdiğiniz destekten ve duyarlılığınızdan dolayı sizlere çok teşekkür ediyoruz” dedi.
“Dışarıdan, Gıpta ile Bakılan Bir Ülkeyiz” / Mehmet S. UĞURBAŞ
Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, Fatsa’ya geldi. Fatsa Belediyesi Atatürk Parkı’nda Karadeniz Genç İşadamları Federasyonu’nun (KARGİF) yaklaşan genel kurulu ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere Fatsa Genç İşadamları Derneği (FAGİAD) Başkanı Serkan Erdik ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile yapılan toplantıya TÜGİK Genel Sekreteri Demokan Eren, Samsun Genç İşadamları Derneği Başkanı Levent Özden, Bafra Genç İşadamları Derneği Başkanı Yavuz Selim Muratoğlu, Ordu Genç İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Kaymaz, Bulancak Genç İşadamları Derneği Başkanı Dursun Karahasan katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan FAGİAD Başkanı Serkan Erdik: “TÜGİK ekibini Fatsa’da ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz. Biz, 2 yıl önce Genel başkanımızı Fatsa’da ağırlamış-
tık, bugün yine bize nasip oldu. Bu konfederasyon ayakta duruyorsa, sürekli büyüyerek yoluna devam ediyorsa, burada önemli olan şey liderin vasıflarıdır. Genel başkanımıza, onunla beraber çıktığımız bu yola devam edeceğimizi ifade ediyor ve Fatsa’ya geldikleri için teşekkür ediyoruz” dedi. 500 farklı sektörden üyeleri olduğunu belirten TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral; “Yaklaşık 10 bin üye, 7 bölgesel federasyon ve 500 farklı sektörden oluşan bir konfederasyonuz. Türkiye’nin gurur kaynağı olan TÜGİK tamamen gönüllülük ilkesiyle ha-
reket ediyor” dedi. “Nazar Değdi” Türkiye’nin her geçen gün gelişip büyüdüğünün altını çizen Güral: “Türkiye’de gerek ekonomik, gerek çözüm sürecinde yaşananlar, gerek yapılan yatırımlar, Türkiye’yi gıpta ile bakılan bir ülke haline getirmiştir. Dolayısıyla Türkiye’ye dışarıdan gıpta ile bakılmasıyla birlikte ülkemize son günlerde yaşanan olaylarla nazar değdiğini düşünüyorum” dedi. “Ülkemizin İmajını Zedeliyor” Güral: “Yaklaşık son 3 haftadır, İstanbul’da başlayıp ülkemi-
zin çeşitli il ve ilçelerinde yayılan bir eylem ve protesto olayı var. Bunu hep birlikte üzüntüyle izliyor ve sonucunu bekliyoruz. Geçen hafta Eskişehir’de ‘bu kadar iyi giden Türkiye ekonomisi, işsizliğin azaldığı ve IMF’ye olan borçlarımızın silindiği bir dönemde yaşadığımız bu olayların nazardan başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Benden sonra da birçok kişinin bu konuyu nazar olarak değerlendirdiğini gördüm. Dolayısıyla doğru bir tespit yaptığımı gördüm. Umarım en kısa zamanda bu eylemler de sükunet ile son bulur. Çünkü bu olaylar ülkemizin dışarıdaki imajını da kötü etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde yurt dışındaydım. Dış basın ülkemizdeki olayları ‘kaos’ olarak nitelendiriyor ve çok üzerinde duruyor. Dolayısıyla bir an önce bu olayların bitmesi ve ülkemizin dışarıdan gıpta ile bakılan bir ülke olarak emin adımlarla yürüdüğü yoluna devam etmesini temenni ediyorum” diye konuştu.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Muhtarlar Derneği Başkanı Nazım Asrak, beldelerin kapanması ve akabinde tek muhtarla yönetilecek olmasıyla ilgili bazı açıklamalar yaptı. Asrak, “10 muhtarla idare edilen Bolaman gibi bir belde tek muhtarla nasıl yönetilecek? Vatandaş, muhtara nasıl ulaşacak” dedi. Muhtarların yetkisinin az olmasına değinen Asrak: “Hatipli, Aslancami, Ilıca, Bolaman gibi büyük beldelerimiz tek muhtarla yönetilecek. 10 muhtarla idare edilen Bolaman, tek muhtarla idare edilecek. Bu konuda muhtardan çok vatandaş sıkıntı çekecek. Vatandaş, muhtara ulaşmakta derdini anlatmakta büyük sıkıntılar çekecek. Hadi anlatsa bile muhtarın
elinde bir yetki yok. Mahalle muhtarının görevlerini sorarsanız, aslına bakarsak elle tutulur bir yetkisi yok. Muhtarlarımız 1944’de çıkmış 1541 sayılı kanuna göre öyle afakî görevleri yok. Bir yerleşim yeri belgesi vermek ve ya nüfus cüzdanı değişikliği talebinde bulunmak gibi belgeler düzenliyor. Dolayısıyla genel Başkanımız Hüseyin Akdeniz’in de ifade ettiği gibi vatandaş: ‘Muhtar sen ne işe yararsın?’ diye soracak bir durumla karşı karşıya kalabilir. Bolaman beldesini baz alırsak bir mahallesinin bir ucundan diğer ucuna 30 km mesafe var. Dolayısıyla muhtardan çok, vatandaş muhtara ulaşmakta sıkıntı yaşayacak. Vatandaş muhtara nasıl ulaşacak?” diye sordu. Yeni bir mahalle ve köy kanununa ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Nazım Asrak: “Yeni bir mahalle ve köy kanununa ihtiyacımız var. İşlerin yürümesi için bu kanunun bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçmesi gerekiyor. Aksi halde vatandaş sıkıntıya düşebilir. Çünkü kırsal kent dediğimiz bölgelerde her şeyle muhtar ilgilendiği için mevcut yetkilerle bu çok zor olacak” diye konuştu.
Türk Kızılayı’nın Kuruluşunun
145. Yıl Dönümü / Fatma CANLI
Kızılay Fatsa Şube Başkanı Erdi Şevketoğlu Türk Kızılayı’nın kuruluşunun 145. yıl dönümü nedeniyle gazetemize açıklamada bulundu. Şevketoğlu aynı zamanda bu yıl Fatsa’dan 10 başarılı öğrenciyi Bursa Mudanya’ya gençlik kampına göndereceklerini belirtti. Erdi Şevketoğlu; “1868 yılında Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti adı altında kurulan bir kurumdu. Özellikle Osmanlı’nın o son dönemki savaşlarında cephenin gerisinde durarak yaralılara yardım emesi amacıyla kurulan bir kurumdu. Ve bugün Türk Kızılay’ı 145. yılına girmiş bulunmakta. Ve Türk Kızılay’ı artık sadece Türkiye’de ile kalmayıp, uluslar arası anlamda Türkiye’nin bir vizyonu olmuştur. Sadece yaralılara yardımla başlayan Kızılay’ı bugün ülkemizdeki ve Dünya’daki tüm afetlerde yardıma ilk giden, ilk koşan oluyor. Örneğin, bugün Somali’de, Gazze’de her yerde. Hatta Somali’de bir şehir, bir hastane kuruyor. Sadece bu anlamda değil, sosyal yönüyle de Kızılay kendisini geliştirdi. Özellikle gençlere yönelik ciddi bir eğilimi var ve onların eğitimi için kamplar dahi kuruyor. Yine Türkiye’nin tüm kan ihtiyacını Türk Kızılay’ı karşılıyor. Yani Türk Kızılay’ı Türkiye’nin Dünya’da ki en markalarından birisi oldu, vizyonu durumuna geldi. Zaten Türk Kızılay’ının felsefesi; insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, birlik, evrensellik ve hayır kurumu niteliğinde olmasıdır. Hayır Kurumu niteliği konusunu biraz açmak istiyorum, maddi durumu zayıf vatandaşlarımıza reklamını yapmadan, özellikle Ramazan aylarında kumanya yardımı şeklinde çalışan bir kurumdur. Eğer vatandaşlar Ramazan Bayramı’nda vekâletlerini Türk Kızılay’ına verirlerse, sağlıklı bir ortamda, dini kural-
lara uygun bir şekilde kurbanları kesiliyor. Sonra et balık kurumu tarafından konserve haline getiriliyor ve sonra yardıma muhtaç insanlara teslim ediliyor. Türk Kızılayı bu tür yardımları pek gündeme getirip, reklamını yapmıyor” dedi. “Fatsa’dan 10 Öğrenciyi Kızılay’ın Gençlik Kamplarına Göndereceğiz” Şevketoğlu; “İlçemizde bu sene Türkiye’de ki 6 pilot okuldan biri olan özel eğitime muhtaç çocukların okuduğu okulu düzenledik. Kızılay’ın görünmeyen çok aktif yardım potansiyeli var. Kızılay’ın içerisinde çoğunlukla gönüllülük esası var. Bir kurumun güçlü olması temelden başlar. Temel ne kadar güçlü olursa, ulusal alanda biz de o kadar güçlü oluruz. Kızılay’ın yardım konularından bir tanesi de öğrenci bursudur. Yani toplumda akla gelebilecek her türlü yardımın, oluşumun içerisinde Türk Kızılayı var. O nedenle Dünya’ya mal olmuş bir kurumu insanlarımızın desteklemesi gerekiyor. Bu arada Fatsa’dan başarılı 5 ortaokul 5 lise öğrencimizi Kızılay’ın gençlik kamplarına göndereceğiz. Hatta bu sene Fatsa Merkez’den değil, Fatsa’mıza bağlı beldelerimizden seçeceğiz. Net tarihi belli değil ama çok yakın bir zamanda bu kamplar başlayacak. Çocukların motivasyonu açısından çok güzel olacak” şeklinde konuştu.
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
Fatsa’da 21 Bin 433 Öğrenci Bugün Karne Alacak dedi.
/ Fatma CANLI
Fatsa ilçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı 8 Haziran Cumartesi günü yapılan SBS sınavının okullardan gelen bilgiler üzerine genel bir değerlendirmesini yaptı. Müdür Avcı gazetemize yaptığı açıklamada, 14 Haziran’da yani bugün 2012-2013 eğitim öğretim yılı karnesini alacak öğrencilere ve velilere de birtakım önerilerde bulundu. Geçen yıl yapılan SBS sınav sorularına kıyasla bu yıl yapılan sınavda soruların daha zor olduğunu söyleyen Avcı; “2012-2013 eğitim öğretim yılına ait hedeflerimizi belirlemiştik ve bu hedeflerimize ulaşmak için de gerekli çabayı gösterdiğimize inanıyorum. Sayın Kaymakamımızın başkanlığında ilçe Milli Eğitim komisyonu toplantısı yapmıştık ve o zaman hedeflerimizi belirlemiştik. Demiştik ki, geçen yıl SBS’ de 3.sıradaydık 1.sıraya veya 2.sıraya nasıl çıkabiliriz diye konuşmuştuk. Ortalamamız 319 puandı, bu yıl 325 puan olarak hedef belirlemiştik. Ancak bu yıl ki SBS soruları geçen yıla göre çok zordu. Bizim hedefimiz yine devam ediyor, ancak soruların zor olduğunu göz önünde
bulundurduğumuzda Türkiye genelinde puanlar düşecektir. “SBS Sınavının Sonuçlarından İyi Bir Netice Bekliyorum” SBS ortalamasında iyi bir dereceye girmek için Kaymakam Bey’in destekleriyle 1.dönem bir deneme sınavı yaptık ve masrafları Kaymakam Bey karşıladı. Daha önce de bahsettiğim gibi SBS’ nin provası olacak şekilde Ankara’da hazırlattığımız sorularla 18 Mayıs’ta ilçemizde bir deneme sınavı yaptık. Bu deneme sınavındaki amacımız çocuklara sınav heyecanlarını yendirmek ve rahat bir şekilde SBS sınavına girmelerini sağlamaktı. Ben bu anlamda amacımıza ulaştığımızı düşünüyorum. Elimizde net bir bilgi yok ama 8 Haziran’da yapılan SBS sınavının sonuçlarından iyi bir netice bekliyorum. Okul müdürleriyle görüştüğüm zaman soruların zor olduğunu ama müfredat dışında bir sorun çıkmadığını, daha fazla ders kitaplarından soru çıktığını belirttiler. Açıkçası ben yine de ümitliyim. Evet, sorular bu yıl daha zordu ama puan ortalaması düşük olacaksa da Türkiye genelinde düşük olacak. Örneğin, geçen yıl Fen Lisesi’ne 150 öğrenci gönderdiysek bu yıl o sayı artacaktır”
“Karne Alacak Öğrencilerimiz Ailelerinden Korkmasınlar” Karne alacak öğrencilere ve ailelerine kötü bir karnenin hiçbir şeyin sonu olmadığını belirten Müdür Avcı; “İyi bir eğitim kadrosuyla çalıştığımı daha önce de belirtmiştim. Arkadaşlarımız özveriyle ve ekip ruhuyla çalıştılar. Fatsa’da 21 Bin 433 öğrencimiz karne alacak. SBS sınavı öncesinde öğrencilerimizin velilerine tavsiye niteliğinde çocuklarına baskı uygulamamaları, onları takip etmeleri ancak bunaltmamaları konusunda uyarmak adına broşürlerimizi dağıtmıştık. Velilerimizin bu tavsiyelere her zaman uymaları gerekiyor. En önemlisi karne alacak çocuklarına karne baskısı uygulamasınlar, onları kıracak, korkutacak tepkiler göstermesinler. Sonuç olarak sınav ya da karne her şeyin sonu değil. Bu yıl başarısız olur ama önümüzdeki yıl başarılı olmak için gayret gösterir. Bizim en başta ki amacımız, vatanını, milletini, bayrağını seven iyi bireyler yetiştirmektir. Anne babasını döven değil, itaat eden nesiller kazandırmaktır. Bizim eğitim anlayışımızdaki öncelik iyi, ahlaklı, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı, cumhuriyeti seven insan yetiştirmek. Örneklendirmek gerekirse, herkesin bildiği bir hikâye vardır.
Babasına çocuğuna ‘senden adam olmaz’ der. Çocuk gider vali olur ve babasını ayağına çağırır ve babasına ‘sen bana öyle dedin ama ben vali oldum’ der. Babasının verdiği cevap ise bellidir, ‘oğlum ben sana vali olamazsın demedim, adam olamazsın dedim’. Yani çocuklarımızın başarılı olmasını tabii ki isteriz ama her şeyden önce onları iyi birer birey olarak yetiştirmeliyiz.
“Çocuklarını Yaz Tatilinde Sosyal Aktivitelere Yazdırsınlar” Bir eğitim öğretim yılını daha geride bıraktık. Ben son olarak ailelere ve tatile giren çocuklara şunu söylemek istiyorum. Boş vakitlerinde bol bol kitap okusunlar. Aileler o ortamı ve vakti çocuklara sağlasınlar. Hatta kendileri de dizi izlemek yerine bir gazete ya da kitap okuyarak çocuklarına eşlik etsinler. Gerekirse teşvik etmek için ödül belirlesinler. Bu ödülü kesinlikle çocukları rüşvete alıştırmak gibi nitelendirmesinler. Çocuklarına hediye aldıkları zamanlarda çoğunlukla bir kitap almayı tercih etsinler. Bir de çocuklarını yaz tatilinde mutlaka sosyal aktivitelere yazdırsınlar. Tekrar söylüyorum velilerimiz karnesinde beklenen başarıyı göremedikleri çocuklarına fazla tepki göstermesinler. Bir sonraki senelerde başarılarını artırmaları için yardımcı olsunlar”
4
“Gelişememişliğin En Belirgin Örneği
Teşvik Kapsamında Olmaktır”
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Teşvik yasasının 2013 yılı Ocak ayı itibariyle son bulması ve yeni teşvik yasasının birçok açıdan belirlenmesi ancak, hangi bölgeleri kapsayacağının belirsizliğini koruması, özelikle Fatsa ve çevresindeki yatırımcıları düşündürüyor. Ordu ilinin teşvik kapsamındaki illerden olup olmayacağı konusu kafaları karıştırırken, bölgedeki yatırımcıların da sabrı hızla tükeniyor. Teşvikin kalkmasıyla tasarrufa işçi çıkarmakla başlayacak olan yatırımcıların, yatırımlarını zamanla Ordu ili ve Fatsa’dan teşvik kapsamındaki illere taşıyacağı dedikodusu, vatandaşı ürkütüyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral, “Teşvik kapsamında olmaktan daha önemli olan konu, teşvike ihtiyaç duyan bir il olmamak için çaba göstermektir” dedi. “Teşvik Güneydoğu’ya Lazım” Memleketi Kütahya’nın 4.
Derece teşvik kapsamında olduğunu söyleyen Güral: “Sadece Ordu değil, Kütahya ve teşvik kapsamında olan olmayan bütün iller için şunu düşünüyorum: Şu anda Kütahya 4. derecede ama keşke hiç teşvik kapsamında olmasa. Teşvik kapsamında olmak gelişememişliğin en önemli örneğidir. Ben Kütahyalıyım o nedenle teşvik bölgesinde olmanın verdiği burukluğu yaşıyorum. Teşviki takip eden değil, teşvikten çıkmanın gayret ve çabası içerisinde olan gençler olmalıyız diye düşünüyorum. O nedenle 3 ya da 4 olmuş, bunların hiçbir önemi yok. Önemli olan bu teşvikten illerimizi arındırmaktır. Teşvik benim hiç tasvip ettiğim bir şey değil. Teşvik Doğu’da Güney Doğu’da lazımdır. O da malum sebeplerden dolayı dolayıdır. Ama bir Ordu’nun, Kütahya’nın teşvik kapsamında olmasını ben vatandaş olarak, iş dünyasında olan biri olarak içime sindiremiyorum.” Diye konuştu.
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
5
“En Büyük Sorumluluk Belediyelere Düşüyor” hareketlenmesi deniz suyunu hareketlendiriyor ve tsunami meydana geliyor. Karadeniz çok derin bir deniz olduğu için bölgemizde bunun yaşanma olasılığı çok az. Ayrıca Karadeniz’in içerisinde tespit edilmiş çok büyük bir fay kuşağı bulunmuyor.
/ Hamdi BÜKLÜ
Ülkemizde depremlerin en çok görüldüğü Kuzey Anadolu Deprem Kuşağının Karadeniz Bölgesi’nin büyük bir bölümünü kapsadığını söyleyen Jeoloji Mühendisi Fuat Özgen, “ Deprem hareketleri ciddi anlamda büyüktür ve bizim bölgemizin çok yakınından geçmektedir” diye konuştu. Fuat Özgen yaptığı açıklamada, “Deprem, Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına denir. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem
ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalı ise sismolojidir. Türkiye’de Kuzey Anadolu fayı dediğimiz herkesin bildiği bir fay kuşağı vardır. Hareketleri ciddi anlamda büyüktür ve bizim bölgemizin çok yakınından geçmektedir. “Ülkemizde Bulunan Deprem Kuşakları” Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı, Van Gölü’nün kuzeyinden itibaren Erzincan, Tokat, Amasya, Gerede, Bolu, Adapazarı, İzmit Körfezi ve Marmara Denizi’nden, Saros Körfezi’ne kadar uzanır. Bu kuşağa Kuzey Anadolu Fay Hattı da denir. Ülkemizde depremlerin en çok görüldüğü kuşak burasıdır. İzmit, Adapazarı, Düzce, Bolu, Çankırı, Niksar, Erbaa, Erzincan, Erzurum, Pasinler bu kuşak üzerinde yer alır. Güneydoğu Anadolu Deprem Kuşağı, Van Gölü çevresinden başlayarak Güneydoğu Torosları takip eder ve İskenderun Körfezi’ne kadar uzanır. Muş, Varto, Elazığ, Malatya, Elbistan, Kahramanmaraş, Adana, İskenderun bu kuşak üzerinde yer alır. Batı Anadolu Deprem Kuşağı,
Ege Bölgesi’nde yer alan çöküntü alanlarını kaplayan bu kuşak, Bakırçay, Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes ovaları ile Burdur, Uşak, Kütahya civarını içine alır. Bu kapsamda Ordu İli Merkez, İlçe ve Beldelerinin Deprem Bölgeleri ise, 1. Derece ( Yüksel Risk) Akkuş, Aybastı, Çamaş, Gölköy, Direkli, Kabataş, Korgan, Yukarı Damlalı, Mesudiye, Topçam, Yeşilce deprem riski bulunuyor. 2. Derece(Orta Risk)Çatalpınar, Çaybaşı, Geyikçeli, Kösebucağı, Gürgentepe, Devecik, Yoğunoluk, Yokuşdibi, Kumru, Ulubey, Yeşilkent, Tekkiraz orta şiddetli deprem riski bulunuyor. 3. Derece (Hafif Risk) Ordu(Merkez), Uzunisa, Fatsa, Dağgüvezi, Bolaman, Gülyalı, İkizce, Kabadüz, Perşembe, Ünye hafif şiddetli deprem riski bulunuyor. Bölgemizde olası bir deprem sonucunda Tsunami olması çok az bir olasılık oluyor. Çünkü Tsunami, depremin yani fay hareketlerinin denizin tabanında oluşması sonucu oluşur. Deniz tabanında oluşan bir fay
“Kaya Kütlelerinde Oluşturduğu Titreşim Depremi Yaratır” Depremler, yerkabuğundaki fay adı verilen kırıklarda meydana gelir. Faylar, kayanın kırılgan özelliğe sahip olmasından dolayı yüksek basınç (gerilme, sıkışma veya bükülme) altında kırılmasıyla oluşur. Gerilme levhaların kademeli hareketi sonucunda yerkabuğunun değişik noktalarında meydana gelir. Depremler, kayalık bir alanda oluşan gerilmenin ani bir harekete yol açacak kadar yükselmesiyle olur. Bu hareket, kayanın en zayıf noktasında kırılmasıyla yeni bir fay oluşturabilir yada kaya var olan fay boyunca kayar. Bunun sonucunda, gerilmenin boşalmasıyla olağanüstü büyük boyutta enerji açığa çıkar. Bu enerjinin çevredeki kaya kütlelerinde oluşturduğu titreşim depremi yaratır. Depreme yol açan kayalardaki kırılma yâda kaymanın başladığı noktaya deprem odağı, bu noktanın tam üzerine rastlayan alana da deprem merkezi denir. “Can ve Mal Kaybı Yaşanmaması İçin” Emniyet Tedbirleri, Fay hattının tam üzerinde yerleşim alanları, sanayi tesisleri inşaa etmemek, yüksek kalitede, darbeye, esnemeye ve titreşime mukavemetli malzemelerden mamül, statik hesaplamaları olabilecek en yük-
Altınordu’ya Aday Adaylığını Açıkladı MHP'de Altınordu Belediye Başkanlığı için ilk aday adayı ortaya çıktı. MHP Ordu İl Başkanlığı bugüne kadar resmi olarak açıkladığı Fatsa, Çamaş, İkizce, Gölköy ve Çaybaşı’nın ardından bugünde Merkez Altınordu Belediye Başkan aday adayını parti binasında basın huzurunda kamuoyuna tanıttı. Eğitimci kariyeri ön planda olan Ömer Baş’ın aday adaylığı tanıtım töreninde açıklama yapan MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt , MHP’nin Ordu’da başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 19 ilçede ki bütün belediyelere de talip olduklarını söyledi. Enginyurt açıklamasında şunları kaydetti; “Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak 2014 de yapılacak olan Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere 19 ilçedeki yerel seçimlerde MHP olarak Ordu Büyükşehir başta olmak üzere 19 ilçe belediye başkanlığını almaya talip olan partimiz ilçelerimizde adaylarımızı tespit etmeye ve açıklamaya devam etmektedir. Bugünde yeni kurulan ve ismi Altınordu olarak ifade edilen ilçemizin Belediye Başkanlığı adaylığı olarak MHP İl Yönetim Kurulu üyesi, bürokraside uzun yıllar görev yapmış, teknik bir eleman olan yıllardır Ordu’da eğitim camiasında büyük emekler ortaya koyan, Türk Milliyetçiliğini ve Ülkücü dünya görüşünü kendisine hayat felsefesi yapan, Sayın Ömer Baş MHP’den Altınordu Belediye Başkanı aday adayı olduğunu ve bunun içinde MHP’ye müracaat ederek partimizin 2014’ün 30 Mart’ın da Altınordu
belediyesi başta olmak üzere bütün ilçe belediye başkanlıklarını kazanacağı yarışta bende varım demek istiyor. MHP, Altınordu Belediyesiyle ilgili olarak aday başvurularımız bugün Sayın Ömer Baş’ın başvurmasıyla başlamış olup, partimizden aday olmak isteyen bütün Ordulu hemşerilerimize, Ordu’yu sevenlere, Ordu’ya hizmet etmek isteyenlere MHP’nin kapısı sonuna kadar açıktır. Ben MHP’den Altınordu Belediye Başkan aday adayı olan Sayın Ömer Baş’a ilk resmi başvuruyu yapan arkadaşımız olması münasebetiyle başarılar diliyorum. Ayrıca şu anda devlet memuru olduğu için resmi başvuruyu yapamayan arkadaşlarımız da var, aday adayı olamayan arkadaşlarımız da var, onları da ilerleyen günlerde onlarında isimlerini de sizlerle paylaşacağız. Bu vesile ile ben tekrar Sayın Ömer Baş’a başarılar diliyorum.” MHP çatısı altında ayrılık ve gayrılık olmadığına dikkat çeken Altınordu Belediye Başkan aday adayı Ömer Baş ise duygularını
şu şekilde dile getirdi: “Mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğum ve İl Yönetim Kurulu Üyesi olduğum MHP’den yeni kurulan Altınordu Belediye Başkanlığına aday adaylığımı ilan etmek için buradayım. Uzun yıllar Endüstri Meslek Lisesi Müdürlüğü yapmış birisi olarak bu birikimimizi Meslek Lisesinden itibaren aldığımız eğitim, inşaat, şehircilik ve ekonomi dallarında olduğu için bu birikimlerimizi Ordu’da ki halkımızın hizmetine sunalım istedik. Bu amaçla da hem belediyecilik hem şehircilik hem Kamu Maliyesi hem de ekonomik anlamda oluşan birikimlerimizi insanların hizmetine sunalım istedik. Bu birikim ve hizmetlerimizi de elbette şu anda çatısı altında bulunduğumuz ve gurur duyduğumuz MHP’den yapmak ve kendimizi burada ifade etmekten onur duyduğumuzu tekrarlamak istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle partimiz tarafından önümüzdeki günlerde aday adayı arkadaşlarımız elbette çoğalacaktır. Bu noktada aday olmaya layık görülür isek seçim kazanmak için
elimizden gelen gayreti ortaya koyarak bu özelliklerimizi Ordu halkının hizmetine sunacağız. Müracaat edecek arkadaşlarımız içerisinde partimiz tarafından daha uygun bir aday seçilir halkın huzuruna çıkarılırsa da onun da seçim kazanması için elimizden gelen gayreti yine tabiî ki göstereceğiz. Bizde ayrılık, gayrılık kesinlikle söz konusu değil. Kazanan her zaman MHP olacaktır. Amaç seçimi kazanmak ve Ordu halkına hizmet etmektir. Bu amaçla yola çıktık, yolumuza devam ediyoruz.” ÖMER BAŞ KİMDİR 1960 yılı Perşembe doğumlu olan Ömer Baş ilköğrenimini Çorum ve Ordu’da Lise öğrenimini Kayseri İnşaat Teknik Lisesi’nde tamamladıktan sonra, yüksek öğrenimini Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’nde inşaat bölümünde 1980 yılında tamamlamıştır. 1980-1987 yılları arasında Tokat- Erbaa Endüstri Meslek Lisesinde öğretmen ve idarecilik görevlerinin ardından, 1987-1995 yılları arasında Fatsa Endüstri Meslek Lisesi müdürü olarak görev yapmıştır. Daha sonra 1995– 2009 yıllarında Ordu Endüstri Meslek Lisesi Müdürü olarak görev yapmıştır. İkinci Üniversite olarak Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimini bitiren Ömer Baş evli ve biri kız biri erkek olmak üzere iki çocuk sahibidir. Kamuoyunda spora desteği ve sporcu kimliğiyle tanınan Ömer Baş Aynı Zamanda şiirde yazmaktadır. Ömer Baş, halen MHP İl Yönetim Kurulu üyesidir.
sek deprem düşünülerek hesaplanmış binalar üretmek, inşaat yapılacak yerin sert arazi parçası üzerine oturmasına dikkat etmek gerekiyor. Mümkün olduğu kadar geniş alanlar içerisinde yerleşim birimleri oluşturmak, çok yüksek ve birbirine çok yakın binalar inşa etmemek, bina temellerinde deprem pabuçları, esneme bağlantıları, kolon çıkışlarında kesinlikle eksik malzeme kullanmamak, kolon filiz demirlerini minimum 16 mm. Kalınlığında beton’un tutunmasını sağlayacak tipteki spiral yüzeyli evsaflı çelikten yapmak gerekiyor. Bireysel Tedbirler ise, Öncelikle gerek satın alınan gerekse inşaa ettirilen binalarımızın, statik deprem hesaplarının yapılmış olup olmadığını araştırmak, içeride kolon, kiriş ve duvarların kontrolünü yapmak veya daha emniyetli olması için bir uzmana incelettirerek bilgi ve görüşünden istifade ettikten sonra, bina veya daireyi satın almak veya inşaa ettirmek gerekiyor. “En Büyük Yük ve Sorumluluk Belediyelere Düşüyor” Son olarak bölgemizde bulunan deprem kuşağından dolayı, yeni yapılan konut ve yapılacak olan konutların deprem’e karşı dayanıklı projelerin olması gerekiyor. Depreme dayanabilen binalar, esnek olan binalardır. Bu binalar deprem sırasında ciddi hasar almak yerine güvenli bir şekilde ileri geri sallanırlar. Binanın ne ölçüde sallanacağı tasarımına ve boyutlarına bağlıdır. Yüksek binalar daha fazla sallanır; diğer bir deyişle yüksek binalarda yatay yer değiştirme miktarı alçak binalara oranla daha fazla olur. Bitişik nizam binalar arasın-
da boşluk yoksa deprem sırasında birbirlerini etkilerler. Binalar farklı yüksekliktilerse alçak bina, yüksek olan binanın tasarlandığından daha farklı bir şekilde deprem davranışı göstermesine sebep olur. Eğer alçak bir bina yüksek bir binaya bitisikse, yüksek bina iki ayrı bina gibi hareket edebilir. Alt katlar alçak ve rijit bir bina gibi hareket ederken, üst katlar yüksek ve esnek bina gibi davranmaya devam edecektir. Bir deprem sırasında, binanın iki parçası farklı hareket eder ve bitişik binalara çarparsa büyük bir olasılıkla bu iki parçanın birleşim yerinde hasar meydana gelecektir. Binalar, bu sorun hesaba katılarak tasarlandığında, daha dayanıklı inşa edilebilirler. Komsu binaların kat döşemeleri farklı yükseklikte olduğu zaman bir binanın döşemesi, komsu binanın kolonunun ortasına karşılık gelebilir. Bir binanın döşemesi bitişik binanın kolonuna orta noktalarından çarparsa, bu bina komsu binaya dev darbeler indiren bir balyoz gibi hareket eder. Bu da, kolonda tehlikeli hasar oluşmasına neden olabilir. Binalar arasında yeterli boşluk bırakıldığında bu problemler azaltılabilir veya önlenebilir. Dolayısıyla binalarda gerekli tedbirlerin nasıl alındığını ve alınacağını kontrol etme mekanizması resmi kurumlardır. Burada en büyük yük ve sorumluluk Belediyelere düşüyor. Yapılan araştırmalar sonucunda denetimlerin yapılmadığı yerlerde ölümler daha fazla olmaktadır. Ne kadar 3.Derece deprem riski bulunsa da ilçemizde, deprem olmayacak diye bir şey yoktur. Ayrıca deprem öldürmez, binalar öldürür” şeklinde konuştu.
Çiçek Serası ve Teraslama Alanında
İncelemelerde Bulundu
/ Engin YARAN
Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam Fatsa’da Çiçek Serasında ve Teraslama Alanında incelemelerde bulundu. İlk olarak Fatsa Salihli Köyünde İsa Falay’a ait 6500 metrekarelik kapalı alan kesme çiçek serasını ziyaret eden Musa Sağlam burada yaptığı açıklamada; yapılan işin yaygın olarak üreticilere duyurulması, bölgemiz açısından örnek teşkil eden bu çiçek serasının tanıtımı noktasında çalışmaların titizlikle devam ettirilmesi, bu anlamda üretimin arttırılmasına
yönelik faaliyetlerin sürekliliğine dikkat çekerek, konunun önemine değindi. Daha sonra Fatsa’da ilk defa bölgeye örnek olması amacıyla yürütülen bir diğer proje olan “Fındıkta Gençleştirme ve Yenileme Projesi” kapsamında Oluklu Köyüne geçen Musa Sağlam, teraslama yapılarak dikimi gerçekleştirilen Muharrem Özdemir’e ait 20 dekarlık alanda son durumu yerinde inceledi. Dikimi gerçekleştirilen fındık fidanlarının ne durumda olduğunu gözlemledi.
İş Makinesi Çarptı, Hayatını Kaybetti Ünye Limanı’nda kömür boşaltımı yapılırken iş makinesinin çarptığı bir kişi hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, önceki gece saat 02.45 sıralarında Ünye Limanı’nda kömür boşaltımı yapan forklift iş makinesi, gemide kalan kırıntıları toplarken arkasında olan Turgay Türköz’e (27), havaya kalkan tozların da etkisiyle göremeye-
rek çarptı. Çarpmanın etkisiyle yere düşen ve ağır yaralanan Turgay Türköz, 112 Acil Servis ekiplerince Ünye Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kafasından aldığı darbe nedeniyle ağır yaralanan Turgay Türköz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak sabaha karşı hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Sayfa
6
Sayfa
DEMİRLİ BETON
TUĞLA
BETON
MOLOZ
7
ASFALT
KİLİT TAŞI BORDÜR
Salim DÜRÜ (Müteahhit)
Gsm: 0531 888 52 52 - www.duruinsaat.com Günpınarı Köyü, Çerkezbükü Mevkii Cevizdere-ÜNYE
Dürü İnşaat olarak insanlığın yaşam kalitesini artırmak için hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.
* Kum * Çakıl * Kırma * Eleme * Yıkama Tesisi * Özel Doğal Şap Kumu
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
“Yüzme Bilmiyorsanız, Sizi Sevenleri Üzmeyin”
/ Hamdi BÜKLÜ
Yaz aylarının gelmesiyle deniz sezonun açıldığını ve birçok boğulma vakaların gerçekleştiğini söyleyen Can Kurtaran Fatih Elibol ve Can Kurtaran Banu Ceceloğlu gazetemize yaptığı açıklamada, “Boğulma tehlikesi yaşayan bir kişinin yapması gerek tek şey çok sakin olmasıdır” diye konuştu. Can Kurtaran Fatih Elibol, “Boğulmalarda kazazede farklı durumlar altında kalmış olabilir. Eğer sudan kendi başına çıkmışsa, bayılmamışsa ve solunum yapabiliyorsa durum iyi. Şuuru açıkmış gibi görünmesine rağmen şok geçiriyor olabilir. Telaşa kapılmayın ve moralini düzeltici sözler söyleyin. Ayağa kaldırmaya çalışmayın. Üzerine battaniye, ceket, kazak gibi şeyler örterek vücudunu sıcak tutun. Öksürük nöbeti geçiriyorsa ve yüzü morarmış gibiyse mutlaka doktor çağırın. Kazazede bayılmış ama solunumu normalse, onu boylu boyunca yatırdıktan
sonra vücuduyla birlikte başını yana çevirin. Böylece yuttuğu suyu çıkarmasını sağlamış olacaksınız. Bu sayede suyun akciğerlere dolmasının da önüne geçersiniz. Kazazede bayılmış ve solunumu durmuşsa acilen ilk yardıma başlamak gerekiyor. Bunun öncesinde denizde, havuzda veya göl gibi su birikintilerinde boğulma olayı yaşanıyorsa, Kurtarılması gerek kişi çok sakin olması gerekiyor yoksa her panik hareketi kurmaya gelen kişinin hayatına sebep olabiliyor. Dolayısıyla söz konusu olay gerçekleşiyorsa kazazede mümkün olduğu kadar sakin olması gerekiyor. can kurtaran olarak boğulma vakası meydana geliyorsa, kişinin paniklik derecesine göre ekipman ve tekniksel hareketler yapıyoruz. Eğer konuya hâkim olmadan boğulan kişiyi kurtarmaya çalışırsak, burada kendi canımızı da tehlikeye atmış oluyoruz” şeklinde konuştu. Can Kurtaran Banu Ceceloğlu, “ Herhangi bir sebepten dolayı boğulma vakası yaşayan
kazazedeye öncelikle ilkyardım yapılmalıdır. Ancak ilk müdahaleyi yapacak kişinin konuya oldukça hâkim olması gerekiyor. Çünkü yardım edeyim derken kazazedenin ölmesine veya sakat kalmasına neden olabiliyor. Bu kapsamda ilkyardımda öncelikli amaç, akciğerlere hava girmesini sağlamaktır. Kazazedeyi yere yatırıp, ensesinin altına bir el veya katlanmış giysi koyarak başını iyice arkaya yaslamasını sağlayın. Ardından çenesini iki elle kavrayıp aşağıya çekin. Başparmaklarınız da ağzı açık tutmalı. Bu arada ağızdan ağza suni teneffüs uygulayıp göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırarak kalp masajı yapmanız şart. Kalp masajını nasıl yapacağımızı bilmiyorsanız birisinden yardım isteyin. Bilinçsizce yapılan kalp masajı kalbin durmasına neden olabilir. Aşırı su yutma durumunda Silvester manevrası da uygulanabilir. Bunun için kazazede önce sırtüstü yatırılır ve omuzlarının altına kaim bir şey konur. Yardım eden, kazazedenin başucunda,
İLAN AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Ayhan Aydemir 0532 382 37 19
Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu
bacakları başın her iki yanında olacak biçimde oturur. Kazazedenin kollan bileğin hemen üstünden sıkıca yakalandıktan sonra, son kaburgaların düzeyinde göğsün üstüne doğru dirençle karşılaşana değin bükülür. Bu anda hava akciğerlerden çıkar. Daha sonra kollar başın üstünde dışa, yukarıya ve geriye kaldırılarak göğsün genişlemesi ve havanın pasif yolla akciğerlere girmesi sağlanır. Ardından kollar yavaşça göğse geri getirilir. Bu manevra dakikada 10–20 kez yinelenir. Bu söylediğimiz ilk yardım ve teknikleri uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. Yoksa yardım için yapılan iyilik, kazazede’nin ölmesine veya sakat kalmasına yol açabilir. Eğer yüzme bilmeyen kişilerin yapması gerek tek şey uzmanlar tarafından yüzme kursları alarak hayatlarını tehlikeye atmamalıdır. Karadeniz bölgesin de sıklıkla yaşanan boğulma vakaları çocuk ve orta yaş grubu bayanlarda görülüyor. Son olarak yüzme bilmiyorsanız, denize, göle, havuza girerek sizi sevenleri üzmeyin” diye söyledi.
8
Servet Şahin Yeniden Seçildi Ordu Ticaret ve Sanayi Odası(OTSO) Başkanlığı'na, mevcut başkan Servet Şahin tekrar seçildi. Geçtiğimiz hafta odaya bağlı 26 meslek grubu 56 kişilik meclis üyesi seçimini gerçekleştirirken, meclis üyeleri bugün yönetim kurulu ve OTSO Başkanı’nı seçmek için OTSO binasında sandık başına gitti. Seçimde eski Başkan Servet Şahin ile Burhan Çakmak’ın listeleri yarıştı. Seçim sonucunda Burhan Çakmak 25 oy alırken, eski Başkan Şahin 31 oy alarak OTSO Başkanlığı’na seçildi. Şahin’in yönetim kurulu listesi ise, Bekir Erbaş, Ahmet Kazanfer Yılmaz, Aşkın Baş, İbrahim Nasuhbeyoğlu, İlyas Yalçın, Şenol Kır, Bilal Azaklı, Seyfi Sarı, Adil Palazoğlu ve Recep Çiçek isimlerinden oluştu. Yönetim Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı’nın yanı sıra meclis üyeleri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) üyesini ve Disiplin kurulu üyelerini de belirledi. Seçin sonucunda TOBB üyeliğine Yücel Genç, Adnan Hayati Keskin, Zuleyda Çelebi, Yüksel Aksu, Şenel Öztürk, Adnan Ateşoğlu seçilirken, Disiplin ku-
ruluna ise Yücel Çınar, İsa Akçay, Şükrü Çayan, Şahin Gönül, Sabri Boz ve Halil Çetinkaya getirildi. Başkan Servet Şahin, çalışmalarına kaldıkları yerden devam edeceklerini söylerken, “Öncelikle çok güzel bir meclis oluşturduk. 10 mühendis girdi. 35 yaş altı 25 üye girdi. Mükemmel bir meclis oldu. Oda tarihinde ilk defa iki tane perşembe, bir tane Gölköy ilçesinden meclis üyesi geldi. Çok güzel bir oluşum oldu. Bizi kapsayan tüm alanlarda meclise arkadaşlarımızı getirdik. Uyumlu meclis olacağına inanıyorum. Oy veren vermeyen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
9
Bir Dilek Tuttular, Dilekleri Hemen Gerçekleşti Turuncu Güç Görevde
Perşembe ilçesinde Kaymakamlık ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğrencilere yönelik gerçekleştirilen “Bir Dilek Tut” projesi kapsamında, öğrencilerin dilekleri gerçekleştirildi. Perşembe Zehra Şelale Anadolu Lisesi bahçesinde gerçekleştirilen ödül törenine Perşembe Kaymakamı Abdullah Küçük, eşi Sema Küçük, Perşembe İlçe Garnizon Komutanı Hava Yüzbaşı Mustafa Önder Arı, Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Burçin Aydın, öğrenciler ve veliler katıldı. “Bir Dilek Tut” projesi, kaymakamlık tarafından başlatılırken, psikolojik danışman ve rehber öğretmenler tarafından ilçedeki okullarda yürütüldü. Öğrencilerle bir anket çalışması yaptıktan sonra sorulan “Gerçekleşmesini
istediğin bir dileğin olsa ne istersin?” gibi sorulara cevap veren öğrencilerin dilekleri kaymakamlık, milli eğitim, kurumlar ve hayırsever vatandaşlar tarafından gerçekleştirildi. 165 öğrencinin dileği gerçekleştirilirken, kimi öğrenci tablet bilgisayar, boks eldiveni, elbise, oyuncak, kitap, akülü araba gibi ürünlerinin olmasını isterken, dişinin yapılmasını isteyen, köpek isteyen öğrencilerde oldu. Öğrenciler dileklerinin gerçekleştiği için mutlu olduklarını dile getirirken, Perşembe Kaymakamı Abdullah Küçük ise, “Bu projeye destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin dileklerini gerçekleştirebildiğimiz için mutluyuz” dedi. “Peri Olup,
Uçmak İsteyen Vardı” Kaymakam Küçük yaptığı konuşmada, “Bir Dilek Tut projesini, Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın eşleri Sayın Emine Erdoğan’ın hanımefendinin himayelerinde gerçekleşen ‘Gönül Elçileri’ projesinin bir alt projesi olarak ilçemizde uyguluyoruz. Bununla ilgili okullarda eğitim gören çocukların birer dileğini almak ve onları da kırmadan üzmeden, dileklerini mümkün olduğunca yerine getirmekten ibarettir. Bu tamamen gönüllük esasına göre ilçemizde her kesimden kadını erkeği, zengini fakiri ile vatandaşlarımızın desteği ile bu dilekleri yerine getirdik. Bugün çok mutluyuz. Hem de karne hediyesi olarak bunu uyguluyoruz. Yarın çocuklar karnelerini aldıklarında mutlu olacaklar. 165 öğrencimiz ‘Bir Dilek Tut’ projesi kapsamında dilekleri alındı. 68’inin soyut dilekleri vardı. Gerçekleştirilmesi mümkün olmayan dileklerdi. Peri olup uçmak isteyenler vardı. Yerine getiremeyeceğimiz için onlara da kitap aldık. Somut dilekleri olanlar vardı. Bisiklet, bilgisayar, oyuncak, av köpeği dileğinde bulunanlar oldu. Huzurevinde kitap okumak isteyen, ‘dişlerimin yamuk çıkmasını istemiyorum’ diyen öğrencilerimiz vardı. Onlarında dileklerini gerçekleştireceğiz.
Sözünü aldık. Bütün bu dilekler çocuklarımızın hayal dünyası ile alakalı. Bizim geleceğimiz çocuklarımız. Onların dilekleri ve ufku ölçüsünde bizde büyüyeceğiz. O bakımdan bu projeyi çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
KARDEŞİ AĞLAYINCA KENDİ DİLEĞİ OLAN BİLGİSAYARINI KARDEŞİNE VERDİ Öğrencilerin diledikleri protokol mensupları tarafından dağıtılırken, 7 yaşındaki Defne Kovan, okulda öğretmenleri sorduğunda dilediği bisikletten, hediyesini almaya geldiğinde bir anda vazgeçti. Küçük kız bisiklet almak istemeyince ağlamaya başlarken, bisiklet hediyelerini dağıtan Kaymakam Küçük’ün eşi Sema Küçük, Kovan’ın bilgisayar istediğini öğrenince, "Sen bisikleti al, sana bilgisayarda alacağız. Bu da senin olsun" ifadelerini kullandı. Küçük kız bisikleti almamaktan yana ısrar edince, Defne’nin ağabeyi Doğan Kovan, kendi dileği olan tablet bilgisayarı kardeşine verdi. Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı ise Defne’ye isterse bisiklette alacağının sözünü verdi. Ödül töreni, hediyelerin alınmasına katkı sağlayanlara teşekkür belgelerinin verilmesiyle sona erdi.
“Din Görevlileri Kendilerini Geliştirmeli” Ordu Valisi Kenan Çiftçi, Ordu’da yürütülen proje, yatırım, hizmet ve çalışmalar hakkında bilgi almak amacıyla kurumlara yaptığı ziyaretleri sürdürüyor. Ordu İl Müftülüğünü ziyaret eden Vali Kenan Çiftçi, İl Müftülüğünün çalışmalarıyla ilgili Müftü Mustafa Kolukısaoğlu’ndan bilgi aldı. Müftü Yardımcıları Kemal Menceloğlu, Saim Şirin, Yusuf Genç ve şube müdürlerinin de hazır bulunduğu ziyarette, İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu tarafından idari yapı, personel durumu, din hizmetleri, yürütülen projeler, planlanan projeler ve çalışmalarla ilgili Vali Kenan Çiftçi’ye brifing verildi. Verilen brifing sonrasında, İl Müftülüğünün güzel çalışmalar ve projeler yürüttüğünü öğrenmekten mutlu olduğunu belirten Vali Kenan Çiftçi, yapılan hizmetlerden dolayı İl Müftüsü Mustafa
Kolukısaoğlu’na ve yöneticilere teşekkür etti. Din görevlilerinin, toplumda örnek alınan kişiler olduğunu belirten Vali Kenan Çiftçi, “Din görevlilerimiz iyi bilgilerle, güncel bilgilerle kendilerini donatırlarsa, toplumun sıkıntılarını, sorunlarını aşmaya yardımcı olurlar” dedi. Diğer alanlarda olduğu gibi
din hizmetleri alanında da görev yapanların kendilerini geliştirmeleri gerektiğini ifade eden Vali Çiftçi, “İl Müftülüğümüzün bünyesinde 15 kişilik araştırma, geliştirme grubu oluşturulmalı. Bu kişiler, toplumsal sorunlara karşı fikir üretmeli ve toplumu bilgilendirmelidir” diye konuştu. İbadethanelerin temiz ve ba-
kımlı tutulmasına, çevrelerinin güzelleştirilmesine de dikkat çeken Vali Çiftçi, engelli vatandaşların ibadethanelere rahatlıkla girip çıkmalarını kolaylaştırıcı düzenlemelerin, ibadethanelerin uygun olan yerlerinde gençlerin sosyal ve sportif ihtiyaçlarını karşılayacak alanların yapılmasını istedi. Din görevlilerinin, görev yaptıkları yerlerde yaşayan halkın dertleriyle dertlenmeleri, sevinçli ve üzüntülü anlarında yanlarında olmalarını da isteyen Vali Çiftçi, bu tür davranışların toplumsal ve kişisel sorunların çözümüne yardımcı olacağını söyledi. İl Müftülüğünün, halkla iletişimde teknolojiyi iyi kullanması gerektiğini ifade eden Vali Çiftçi, özel günlerdeki dini mesajların sosyal medya aracılığıyla halka ve topluma iletilmesi tavsiyesinde bulundu.
Sosyal Devlet Böyle Olmalı!
Ünye Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, yeni başlattıkları uygulamayla evlerin kapısını çalarak vatandaşların sorunlarını yerinde dinliyor. Vatandaşlar bu duruma ilk başta şaşırsa da oldukça memnunlar. Ev ziyaretlerini Ünye Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Yaşar Kocatoros, personelleri Mustafa Karaağaç ve Sümeyye Kılıç’tan oluşan ekiple gerçekleştiriyor.
Zaman zaman Ünye Kaymakamı Mustafa Demir de bu ziyaretlere katılarak vatandaşların sorunlarını bire bir dinliyor. Ünyeli vatandaşlar uygulamadan memnun olduklarını belirtiyorlar. Gerçekleştirilen ziyaretlerde vatandaşlar, bu çalışmalardan dolayı mutlu olduklarını ve böyle bir çalışma yaptığı için Kaymakam Mustafa Demir’e vakıf personelleri aracılığıyla teşekkür ve memnuniyetlerini iletiyorlar.
Ziyaretlerin ardından açıklamalarda bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Yaşar Kocatoros, uygulamanın amacını şu sözlerle ifade etti: “Bu akşam 10 ailemizi daha ziyaret ettik. Vatandaşlarımızın genel sorunlarını dinledik. Sayın Kaymakamımızın selamlarını ilettik. Devletin yanlarında olduğunu hissettirdik. Güzel bir ziyaret oldu. Bu ziyaretin amacı insanları ziyaret ederek sorunlarını dinlemek, problemleri varsa devletin ilgili birimlerinin çözüm bulmasını sağlamak. Bu çalışma da sadece bizim kaymakamlığımıza özgü bir çalışma.” Hedef 500 Ev Ziyareti Kocatoros hedeflerinin senede 500 evi ziyaret etmek olduğunu da belirterek, “Ekiplerimizi oluşturduk. Dönüşümlü olarak haftada üç gün ziyaretlerimiz olacak. Her akşam 10 evi ziyaret etmeyi planlıyoruz. Bir yılın 52 hafta olduğunu düşünürsek bir yıl içinde bin 500 evi ziyaret etmeyi he-
defliyoruz. Böylece vatandaşımız devletin kendilerini unutmadığını, yanlarında olduğunu, bir sorunları olduğunda koşabilecekleri bir merci olduğunu bilecekler. Bir yoksul varsa onu tespit ediyoruz veya ziyaretine gittiğimiz evlerin yakınlarında yardıma ihtiyacı olan olup olmadığını sorarak tespit etmeye çalışıyoruz. Güzel de bir uygulama oldu, vatandaşlarımız da bu ziyaretten memnun kaldılar” dedi.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Belediyesi’ne bağlı Treankwalder Ebru Temizlik şirketi temizlik işçileri öğle aralarında bir araya gelerek oturdukları Plevne Meydanı ve çevresinde renkli görüntüler oluşturuyor. Zaman zaman Plevne Meydanı’nda havuzun etrafında öğle molalarını değerlendiren işçiler, zaman zaman da bir çay ocağında yemek sonrası çay keyfi yaparak moladan kalan zamanlarını değerlendiriyorlar. Molanın ardından tekrar görev yerlerine dönen temizlik işçileri, Fatsa’nın tüm mahallelerine dağılarak, sokak sokak Fatsa’yı temizliyorlar.
Fatsa halkı tarafından Hollanda futbol takımının lakabı olan ‘Portakallar’ diye adlandırılan temizlik ekipleri yaya olarak gün boyu çalışarak Fatsa’nın temizliği için çalıştıklarını belirttiler. Vatandaşlar tarafından da çok sempatik bulunan temizlik ekibinin işlerini hakkıyla yaptıklarını ifade eden vatandaşlar: “Fatsa’nın her cadde ve sokağında ekipten birini mutlaka görüyoruz. Bu işçi kardeşlerimiz gerçekten çok emek veriyorlar. Ayrıca ekip olarak dolaştıkları zaman çok renkli bir görüntü ortaya çıkıyor. Çok sempatik görünüyorlar” dediler.
Toprak Bayramı Kutlandı
Kumru İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nce okullarda “Toprak Bayramı” kutlandı. 1945 yılında yayınlanan 4760 sayılı Toprak Bayramı Kanunu’na göre her yıl 11 Haziran'ı takip eden ilk pazar günü kutlanan “Toprak Bayramı” sebebiyle İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nce ilçe genelindeki okullarda bir eğitim programı düzenlendi. Yaşamın kaynağı olan toprağın önemini vurgulamak ve kamuoyunda bu doğrultuda farkındalık oluşturmak amacıyla 11-17 Hazi-
ran tarihleri arasında kutlanan “Toprak Haftası” sebebiyle İlköğretim okullarında düzenlenen eğitim programına Ziraat Mühendisi Fatih Kale, Yıldız Özdemir, Hanifi Doğanay, Ziraat Yüksek Mühendisi Taner İşevi ve Veteriner Hekim Nilay Demirci katıldı. Eğitim programında minik öğrencilere toprağın önemi, toprak sevgisi, toprakta yetişen ürünleri, toprağın korunup gözetilmesi, doğaya saygılı ve çevreye duyarlı olmalarını sağlamaları konularında bilgilendirmeler yapıldı.
“Menan Cinleri” Sahnelendi Kumru ilçesi Türk EğitimSen Temsilciliği’nin organizesinde “Menan Cinleri” isimli tiyatro sahnelendi. Türk Eğitim-Sen Kumru Temsilcilileri Fatih Dikbaş ve Fatih Aslan tarafından bu yıl ikincisi organize edilen “Menan Cinleri” isimli oyunu büyük ilgi gördü. Erçallar Kültür Sarayı’nda yapılan, Tiyatro Greyfurt’a ait “Menan Cinleri” adlı komedi ve dramın başarılı bir şekilde harmanlandığı oyun, oyuncuların üstün performansıyla seyircilerin beğenisini kazandı. Oyun sonunda oyuncular seyirciler tarafından ayakta alkışlandı. Tiyatro oyununu Kaymakam Ahmet Özkan, Jandarma komutanı Üsteğmen Erkan Sağındık, Emniyet Amiri Mehmet
Öztürk, Kızılay Şube Müdürü Erol Başar, öğretmenler ve vatandaşlar izledi. Kaymakam Ahmet Özkan, tiyatro sonunda oyunculara birer plaket verdi. Kumru Türk Eğitim-Sen Kumru Temsilcisi Fatih Dikbaş, “Emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve Kumru ilçemizin bu tür etkinliklerin durak noktası olmasını diliyorum” dedi.
10
14 HAZİRAN 2013 CUMA
Sayfa
“Sünnet Doktorlar Tarafından Yapılmalıdır”
/ Hamdi BÜKLÜ
Yaz ayının gelmesi ve sünnet sezonunun açılacak olması nedeniyle bir açıklama yapan Medi-Tech Hastanesi Op. Dr. Haluk Yürür, “ her yıl ehil olmayan kişiler ve steril olmayan mekânlar da yapılan sünnetler sonucunda çok sayıda yavrumuzun hayatının kabusa çevrildiği gibi ölümle sonuçlanan durumlar da meydana geliyor” diye konuştu. Haluk Yürür yaptığı açıklamada, “ Sünnet gerek dini ve mananevi gerekse de tıbbi nedenlerle yapılabilmektedir. Ancak halen daha eskilerden gelen geleneksel köy adetleri nedeni ile sünnetin önemi ve komplikasyonlarından korunmak için gerekli tedbirler konusunda yaygın yanlış anlaşılmalar yer almaktadır. Öncelikle sünnet ‘kesip bitecek’
bir işlem değil, ciddi cerrahi bir müdahale, yani ameliyattır ve doktorlar tarafından yapılmalıdır. “En Önemli Adımlardan Birisi” Modern tıbbın gereği olarak cerrahi her türlü müdahalenin olduğu gibi sünnetin de cerrahi koşulların olduğu ameliyathane ortamında yapılması gerekir. Enfeksiyon riski, gerekli müdahalelerin yapılabilmesi açısından bu son derece önemlidir. Sünnet olacak çocukların gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra hazırlanarak ameliyathaneye alınması komplikasyonlardan korunma açısından en önemli adımlardan birisidir. Sünnet ne zaman yapılmalı, Çocuk gelişim uzmanları, psikolojik olarak çocukların sorun yaşamaması için sünnetin 2 yaşından önce mümkün olduğu kadar erken dönemde yapılmasını
veya 6 yaş sonrasında yapılmasını önermektedirler. Ancak tabii ki bu acil tıbbi sünnetler dışında bir durumdur. İşeme sorunu olan, sık enfeksiyonlar geçiren çocukların bu yaş aralıkları dışında da sünnet olmaları mümkündür. Acil nedenlerle bu yaş aralığında sünnet yapılan çocukların psikolojik gelişimleri açısından mutlaka anestezi altında bunu hatırlamayacakları şekilde yapılması faydalı olacaktır. 6 yaş sonrasında yapılacak sünnetlerde de çocukların kendi akranlarından aldıkları yanlış bilgilendirmeler onların bu işleme bakış açısını belirlemektedir. “Sünnetin Hangisini Tercih Etmeli” Lokal veya anestezili sünnetin hangisini tercih etmeli, 6 aya kadar olan bebekler dışında tüm çocukların aslında bir kontrendi-
kasyon yok ise uyutularak sünnet olmalarında fayda vardır. 6 ay öncesinde penis bölgesi sinirleri tam olarak ağrıya hassas olmadığından lokal anestezi ile yapılabilmektedir. Özellikle halkımız arasında ‘aneztesi’ uygulamaları konusunda ciddi bir ön yargı bulunmaktadır. Sünnet sırasında uygulanan anestezi daha çok sedo-analjezi adı verilen normal ameliyatlarda kullanılan anestezilerden daha hafif bir işlemdir. Tam manası ile derin bir uyku hali sağlanmaktadır. Anestezi sonrası insanların korktukları olaylara neden olan kas gevşemesi için gerekli ilaçlar burada gerekmediğinden anestezi riski de son derece düşüktür. Çocukların psikolojik konforu ve sonuçta ellerinden ve kollarından birilerinin tutmasının verdiği baskıdan bu şekilde kurtulan çocukların sünnetleri de işlemi gerçekleştiren doktor tarafından da daha özenle yapılabilmektedir. İdeal olarak anestezi ile gerçekleştirilen sünnetlerin ameliyathane ortamında yapılmasının bir başka nedeni de budur. “Sünnet Sonrası Bakım Nasıl Olmalı” Sünnet sonrası bakım, genellikle cildin kapanması ilk 3–4 gün içerisinde olmaktadır. Ancak kullanılan dikişlerin erimesi, oradaki dokularda olan şişlik ve kızarıklıkların tam olarak geçmesi yine
“Krizin Kimseye Faydası Yok” / Oğuzhan YILMAZ
Memur-Sen Fatsa İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Yıldız, “Yaklaşık 15 günden beri, yalan yanlış haberlerle, Taksim gezi parkından sökülerek yeri değiştirilecek olan beş on ağacı bahane ederek, Ülkemizi kargaşa haline getirmek kime ne fayda sağlar” dedi. Hüseyin Yıldız açıklamasına şöyle devam etti, “Krizin kimseye faydası yok. Çünkü iki haftalık olaylar ağır hasar bıraktı. Sadece Taksim değil, başta Ankara Kızılay meydanı, İzmir, Adana olmak üzere ülkenin dört bir yanı hareketlendi. Aslında demokratik hakkı kullanmak açısından sevindirici bir olay. Çünkü ülkemizin ne kadar ileri demokrasiye kavuştuğunun, medeni devletlerarasında yer aldığının bir göstergesidir. Lakin terör örgütü yandaşları bu gruplar; kurdun sisli havayı sevmesi gibi birden çıktılar ortaya. Düne kadar herkesin gıpta ile baktığı istikrarlı yapısı
ve büyüyen ekonomisi ile yıldızı parlayan bu güzelim ülkemizi, bu büyümeyi kıskanan faiz lobilerinin güçlü, ekonomisi büyük Türkiyemizi çekemeyen illegal örgütlerin ekmeklerine
yağ sürdüler. Bunu fırsat bilen bazı dost görünümlü ülkelerin tv kanalları saatlerce taraflı bir şekilde gerçeklerden çok uzak yalan yanlış canlı yayın yaparak ülkemizi üçüncü sınıf bir ülkeymiş gibi göstermeye çalıştılar. Kendi ülkelerinde polisin uyguladığı orantısız gücü görmezden geldiler. Canlı yayına aldıkları bir yetkili bir bürokratımız doğrularımızı söylerken işlerine gelmediği için çıkarlarına ters düştüğü için hemen canlı yayını kestiler Bu haberi merak eden vatandaşlarımız internetten Rahmetli Yaser Arafat la yaptığı canlı yayını mutlaka izlesinler. Bizde orantısız gücü desteklemiyoruz. Bazı hatalar yapılmış olabilir. Hatalar, yanlışlıklar ısrarla devam edilmemelidir. Her şey tadında bırakılmalıdır. Lütfen beyler; Bu ülke hepimizin geçen bir başka yazımda da söylemiştim gemi batarsa hepimiz zarar görürüz diye. İyi düşünelim vurmakla kırmakla bir yere varılmaz. Sevgi ve hoşgörü ile birbirimizi sevelim. Cennet vatanımızda huzur içerisinde demokrasi şemsiyesi altında kardeşçe yaşayalım.”
Etiketi Olmayan Ballar Kaçak Sayılacak
Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Necati Aydın,"Sahte ve kaçak balın önüne geçebilmek için etiketli barkod uygulamasını bu yıl başlatıyoruz" "Etiketi olmayan ballar otomatikman sahte ve kaçak sayılacak" dedi. Necati Aydın, Türkiye'de sahte ve kaçak balın her yıl artış gösterdiğine dikkati
çekerek, artık bunun önüne geçmek istediklerini belirtti. Sahte ve kaçak balın önlenmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Türkiye Arıcılar Merkez Birliğinin bir çalışması olduğunu anlatan Aydın, "Yaklaşık 3-4 aylık çalışmamızın artık sonuna geldik. Bu yıldan itibaren arıcılık kayıt sisteminde yer alan bütün üreticilerimiz artık üretmiş oldukları balların tamamının üzerine barkodlu etiket yapıştıracak" dedi. Etiketlerde, arıcının işletme numarası, ismi ve bölgesinin yer alacağını dile getiren Aydın,"Etiketin altında da barkod olacak. Bunun iznini bakanlığımız 31 Mayıs'ta Türkiye Arıcılar Merkez Birliğine gönderdi ve bu yetkiyi de merkez birliğimize verdi. Biz de hemen Ordu Arıcılar Birliği olarak sisteme kayıtlı tüm arıcılarımızın isimleriyle barkodlu etiket basılması için siparişimizi
verdik. Kısa bir süre sonra bütün arıcılarımızın isimleri ve bilgilerine göre basılacak etiketler hazır hale gelecek" diye konuştu. Basılan barkodların üreticilere dağıtılacağını vurgulayan Aydın, "Üreticilerimiz de her çerçevenin ve tenekelerin üzerine bu barkodları yapıştırmak zorunda kalacak. Etiketi olmayan ballar otomatikman sahte ve kaçak sayılacak. Sahte ve kaçak balın önüne geçebilmek için etiketli barkod uygulamasını bu yıl başlatıyoruz. Böylelikle sahte ve kaçak balın önüne yüzde 80-90 oranında geçmeyi hedefliyoruz" dedi. "Bütün Sorumluluk Bal Üreticisinin Olacak" Barkodlu etiketlerin kullanılmasına başlandıktan sonra bütün sorumluluğun bal üreticisinde olacağını dile getiren Aydın şunları kaydetti: "Barkodlu etiket çerçevelerin üzerine yapıştırıldıktan
sonra o balı il ve ilçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri incelediğinde ya da tahlil ettirdiği sırada bir sorun çıkarsa bunun 12 bin liralık cezası arıcıya yansıyacak. Sonucunda ise bal toplatılıp imha edilecek. Böylelikle arıcılarımız da bal üretimi konusunda daha dikkatli olacaklar. Gerçek üretici, sistemlerimizde kayıtlı arıcı mutlaka bu barkodları alarak ürününün üzerine yapıştırmak zorunda. Yapıştırmayan arıcımıza da yine ceza verilcek. Tüketicilerimiz ise barkodlu ürünleri hiç korkmadan alsınlar. Çerçevelerin üzerinde barkodlu etiketleri görürse rahatlıkla o ürünü alıp tüketsinler." Aydın, sistemin tam anlamıyla hayata geçmesiyle piyasada sahte ve kaçak bal kalmayacağına, cami önlerinde yapılan ya da kapıdan gerçekleşen satışların ise azalacağına inandıklarını sözlerine ekledi.
de bir hafta ile on gün arasında bir zaman alabilmektedir. Sünnet sonrasında antibiyotikli bir pomad genellikle önerilmektedir. Bu taze yaranın enfeksiyonlardan korunması açısından faydalıdır. Aynı zamanda ilk 2 gün için bir ağrıkesici kullanılması gerekebilmektedir. Eğer ameliyathane gibi steril-temiz bir ortamda sünnet gerçekleştirildi ise genellikle antibiyotik kullanılması gerekmez. Sünnet derisinin veya pansumanın çocuk idrarını yaparken ıslanması yara iyileşmesi ve enfeksiyon gelişmesi açısından bir risk taşımaz. Çocuk idrarı sterild, mikropsuz bir sıvıdır. Sünnet işlemi sırasında kendiliğinden eriyen dikişler kullanıldığından pansuman ve dikiş alma gibi bir gereksinim olmamaktadır. Sünnet sonrasında doktorunuzun uygun göreceği bir kontrol zamanı sonrasında gündelik hayatına dönmesi mümkün olacaktır. Sünnet sonrası cilt iyileşmesinde bir sorun yok ise çocuklar 4 gün sonrasında banyo yapabilir durumda olurlar. Sünnet sonrasında alt bezi bağlanabilir mi, ne giymeli, sünnet sonrasında altına bez bağlanan çocukların bezinin hemen bağlanmasında bir sorun olmaz. Daha büyük çocuklar için ise korumalı sünnet iç çamaşırları önerilebilir. Genellikle sünnet sonrasında banyo için olur aldıktan sonra çocuklar iç çamaşırlarını da rahatlıkla giyebilirler.
“Oğulları İçin Verecekleri En Önemli Karar” Sünnet sonrası eve gelince nelere dikkat edilmeli, sünnet sonrasında en önemli komplikasyon kanamadır. Bunun için ailelerin özellikle ilk 24 saat için çocuklarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Bir miktar pansumanın kırmızı olması, şişlik ve hafif bir morluk olabilecek durumlardır. Eğer kanama devamlı ise, çocuk idrar yapmakta sorun yaşıyorsa veya normalden fazla bir şişlik var ise mutlaka doktora kontrole götürülmesi gerekmektedir. Ateşlenme olması, verilen ilaçlara rağmen 24 saat içerisinde ağrının geçmemesi durumunda yine doktor kontrolü gerekir. Sünnet ailelerin oğulları için verecekleri en önemli kararlardan birisidir. Bu nedenle ileride karşılaşılabilecek sorunları engellemek için bu noktalara dikkat etmek gerekiyor. Yavrularınızın geleceklerini kabusa çevirmeme için uzman ve steril ortamlarda sünnet yapılması önemli ve çocuklarınızın cinsel yaşamlarına olumsuz yönde etki ve kalıcı hasar vermemek adına doğru bir karar verilmelidir. Bu kapsamda aileler, canlarından çok sevdiğiniz yavrularınızın ömür boyu acı ve psikolojik stres yaşamaması için sağlıklı ve uzman kişiler tarafından sünnet operasyonu yaptırmalı ” şeklinde konuştu.
Karayolları Bölge Müdürü Ünye’de İncelemelerde Bulundu
Samsun Karayolları 7. Bölge Müdürü Arif Çobanoğlu, Ünye’ye gelerek trafik yoğunluğunu azaltacak, şehir içi trafiğinde rahatlamalara sebep olacak Ünye Çevre Yolunda ve tabakhane deresi etrafına yapılarak Niksar caddesine bağlanacak olan alternatif yol güzergahında incelemelerde bulundu. Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu eşliğinde yapılan ziyarette karayolları 7. bölge müdürü Arif Çobanoğlu, çevre yoluyla birlikte Ünye’nin yıllardır tehlike arz eden ve çevre kirliliğine neden olan sahil yolunun rahatlatılacağını belirtti. Her geçen gün büyüyen gelişen ve turizm cenneti olma yolunda hedef-
leri olan Ünye’nin önce ulaşım ve trafik sorununun ortadan kalkması gerektiğine değinen Çobanoğlu, yerinde yaptığı incelemelerde çevre yolunun sahil şeridi boyunca büyüyen şehrimizde iç kesimlerde de gelişmelere neden olacağını söyledi. Akkuş Niksar yoluna alternatif olarak yapılarak, tabakhane deresi boyunca ışıklandırılıp yürüyüş yollarının da yapılacağı ve Niksar caddesine bağlanacak olan alternatif yol güzergahında da incelemelerde bulunan Arif Çobanoğlu, bu bölgenin çehresini tamamen değiştirecek olan projeyle Ünye’deki gelişimin ve değişimin her geçen gün göz doldurduğunu belirtti.
YİTİK Nüfus Cüzdanımı Kaybettim. Hükümsüzdür. Yılmaz KÜTÜK
SP R
Orduspor’da İrfan Dönüyor, Ali Ferhat Gidiyor
Orduspor’un sezon başında kiralık olarak gönderdiği genç orta
saha oyuncusu İrfan Başaran yeniden Mor Beyazlı ekip ile kampa katılacakken, devre arasında Bayrampaşa’ya kiralık olarak gönderilen genç Kaleci Ali Ferhat Aksoy ise elden çıkarılacak. Orduspor’da transfere hız verilirken, geçtiğimiz sezon takımdan kiralık olarak gönderilen oyuncular hakkında da kararlar verildi. İrfan Başaran, Mor Beyazlı ekip ile kam-
pın yolunu tutacakken, Ali Ferhat Aksoy ise takımdan gönderilecek. Sezon başında Teknik Direktör Hector Cuper’in takımda istememesi üzerine Orduspor’dan gönderilen ve kiralık olarak Adana Demir ile anlaşan İrfan Başaran, son olarak Bucaspor’da oynamıştı. Genç orta saha oyuncusu yeni takımda mor beyazlı ekip ile yeniden kampa katılacak.(orduhayat)
Sözeri, Mütevazi Bir Kadro İle Başarıyı Hedefliyor Orduspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri, transfer çalışmaları sürerken, Mor Beyazlı ekibin yeniden Süper Lig’e çıkacağından emin. Sözeri, yaptığı açıklamalarda Orduspor’un hedefinin Süper Lig olduğunu belirtti. Teknik direktörlük kariyerinde ilk kez bir PTT 1.Lig takımını çalıştıran Orduspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri, büyük bir başarı yakalayarak Orduspor’u yeniden Süper Lig’e çıkarmak istiyor.
Takıma maddi olarak uygun transferler yapan Erkan Sözeri ve transferden sorumlu kişi olan Tahsin Türkmen, transferlerin alt lig oyuncuları olmasına rağmen Mor Beyazlı ekibin Süper Lig’e çıkacağına inanıyorlar. Zirveye ulaştı Bundan önce Türk Telekom, Tokatspor, Fethiyespor ve Alanyaspor gibi takımlara teknik direktörlük yapan Erkan Sözeri, Orduspor ile anlaşarak antre-
nörlük kariyerinde zirveye ulaştı. Sözeri’nin yeni amacı, Orduspor ile Süper Lig’e çıkarak hem Mor Beyazlı ekibi yeniden Süper Lig’e çıkarmak hem de antrenörlükte zirveye ulaşmak. Mütevazi ve hırslı Sözeri, mütevazi bir kadro ile başarıyı hedefliyor. Kulübün içinde bulunduğu mali krizden haberdar olan Erkan Sözeri, bu doğrultuda maliyeti ucuz futbolcuları listesine aldı. Alınan 4 fut-
bolcunun bedeli açıklanmamasına rağmen, yıllık 200 bin TL’nin üzerinde hiçbir futbolcuya bedel ödenmeyeceği öğrenildi. 4 oyuncu daha yolda Orduspor’un transferler için görüşmeye devam ettiği ve Javito ve kaleci Ahmet Şahin ile anlaşmak üzere olduğu bildirildi. Bu oyuncuların yanı sıra ismi saklanan iki önemli futbolcu daha takıma kazandırılacağı öğrenildi. (orduhayat)
“Hukuki Süreç Başlattık”
Ünyespor Kulübü Basın Sözcüsü İrfan Tosun, geçmiş yıllarda yeşil-beyazlı takımın futbolcular tarafından alacakları konusunda başlattıkları hukuki süreçlerden ilgisizlik yüzünden hep mağduriyetle ve maddi kayıpla ayrılmak zorunda bırakıldığını ancak kendilerinin bu sezon ilk defa benzer durumlar için önlem alarak mahkeme yolu seçen oyuncular için karşı hukuki süreç başlattıklarını söyledi. Basın Sözcüsü İrfan Tosun gazetemize yaptığı açıklamasında Ünyespor Kulübünün geçmiş yıllarda futbolcu alacakları nedeniyle büyük mali zorluklarla karşı karşıya kaldığını, kendilerinin bu sezon kulüp iç tüzüğünün verdiği hukuki yetkiye dayanarak haklarında açılan futbolcu alacakları
davaları ile ilgili olarak karşı hukuki süreçleri başlattıklarını söyledi. Tosun açıklamasında, “Ünyespor Kulübünün geçmişte yaşadığı bu problemlerin mali boyutuna bakıldığında ne kadar zarar uğradığı ortada. Biz buna bir dur deme zamanı geldi diye kulübün menfaatleri gereği bir takım önlemler aldık. Şimdi kulüpte çalışanlarımızla sezon sonunda kim varsa aşçısı, malzemecisi, çaycısı hepsinin ücretlerini ödeyerek, kimsenin hakkı kalmasın diye helalleşme yoluna gittik. Kulüp idarecilerimizle bir araya gelerek, kulüpten kimin ne alacağı varsa o dosyalarımızı açıp hesabını kitabını yaptık. Daha sonra yönetim kurulu olarak iç tüzüğümüzde bir takım revizyonlar yaparak kulübün zarara uğratacak sözleşme
ve anlaşmaların önüne geçecek düzenlemeler yaptık. Yönetim kurulu olarak herkes ile helalleşerek ayrılma yoluna giderken son 4 hafta kulübü zarara uğratacağını düşündüğümüz futbolcular hakkında zabıtlar tuttuk, noter tespitleri yaptık, hukuki haklarımızın ön çalışmalarını yaptık. Kulüp avukatımız ile dosyalarımız hazırladık. Reddi dava açmak bu yolla da kulübümüzün haklarını korumak adına gerekli çalışmalarımızı tamamladık. Ön çalışmalarımızı yaptığımız için elimizde hukuken gerekli dosyalara sahip olduk. Bizden sonra gelecek yöneticilerimizin de aynı şekilde kulübün menfaatlerini koruyacak ve hazırladığımız iç tüzükten gelen hakları aynı yollarla kullanmaları gerekir. Biz yaptığımız bu çalışmalar neticesinde hukuk karşısında kulübümüzün menfaatlerini koruyacak dosyalarımızı gerekli mercilere sunacağız. Biz yönetimde kalalım kalmayalım önemli değil, kulüp iç tüzüğümüzde bir takım değişiklikler yapmak durumunda kaldık. Bunu yaparken de kulübümüzün hukukunu korumayı amaç edindik” dedi.
Transfer için ön çalışmalarımızı yaptık Ünyespor Basın Sözcüsü İrfan Tosun 2013-2014 sezonunda takımda forma giyecek futbolcular konusunda yaptığı açıklamasında ise Teknik direktör Cevdet
Uzunköprü’nün raporu doğrultusunda çalışmalara başladıklarını ifade etti. Tosun transfer çalışmalarıyla ilgili olarak, “Bize gelen listeyle ilgili ön çalışmalarımızı tamamladık. Transfer çalışmalarımızı hızlandırdık. Her mevkiden oyuncularla ilgili dosyalarımızı, raporlarımızı hazırladık. Bu futbolcularla yakın zamanda görüşmeler başlayacağız. Kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda futbolcularla anlaşmalarımızı yapmak istiyoruz. Anlaşmalarımız minimum 2 yıl olacak” şeklinde konuştu.
Seçmeler için tarih belli Ünyespor Basın Sözcüsü İrfan Tosun, Ünyespor takımı için yetenekli oyuncuları kadroya katmak istediklerini bu amaçla da seçme yapacaklarını söyledi. İrfan Tosun açıklamasında tarih vererek Ünyespor seçmelerine katılacak futbolculara da çağrıda bulundu. Tosun açıklamasında Ünyespor seçmelerinin 7-8-9 Temmuz 2013 tarihleri arasında 3 gün olarak yapılacağını, başvuruların durumuna göre de seçmelerin uzayabileceğini ifade etti. Seçmeler için başvuru duyurusunu gerekli ön hazırlıkların ardından önümüzdeki hafta yapılacağını da sözlerine ekleyen basın sözcüsü İrfan Tosun, seçmelere ilginin büyük olacağını düşündüklerini söyledi. (ünyekent)
Orduspor Gökhan Alsan’a Kancayı Taktı Orduspor, Bursaspor’un da bir süre önce transfer gündemine gelen 1461 Trabzon takımında forma giyen Gökhan Alsan’ı kadrosuna katmak için girişimlerde bulunduğu öğrenildi. PTT 1. Lig ekiplerinden Orduspor, Bursaspor’un da bir süre önce transfer gündemine gelen 1461 Trabzon takımında forma giyen Gökhan Alsan’ı kadrosuna katmak için girişimlerde bulunduğu öğrenildi. PTT 1. Lig ekiplerinden Orduspor, 1461 Trabzon takımında forma giyen Gökhan Alsan’ı kadrosuna katmak için harekete geçti. 1990 Araklı doğumlu olan 23 yaşındaki yetenekli orta saha oyuncusu geçtiğimiz aylarda Bursaspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman’ın da gündemine gelmişti. 2009 yılından bu yana 1461 Trabzon forması giyen Gökhan Alsan’ın 31 Mayıs 2014 tarihine kadar kulü-
ODÜ Birimler Arası Futbol Turnuvası Sona Erdi
Ordu Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen birimler arası futbol turnuvası, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun futbol sahasında düzenlenen final maçı ile sona erdi. Bu yılın final maçı Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı ile Güvenlik Amirliği arasında oynanırken 2-0’lık sonuçla final kupasını almaya hak kazanan taraf, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı oldu. 17 Mayıs 2013’de başlayan turnuvada takımlar iki grupta performanslarını sergilediler. Yaklaşık 25 günlük bir sürede
toplam 15 takım kıyasıya mücadele etti. Dostluk, kardeşlik ve centilmenlik içerisinde süren müsabakalarda 3.’lüğü BESYO futbol takımı kazanırken, Ulubey MYO ise turnuvayı 4. olarak tamamladı. Turnuvada birinci olan Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Futbol Takımı’na ödülünü BESYO Müdürü Prof. Dr. Ceyhan Tarakçıoğlu verirken, 2. olan Güvenlik Amirliği Futbol Takımı’na kupasını İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Kürşat Taştan, 3. olan BESYO Futbol Takımı’na ise kupasını Teknik Bilimler MYO okutmanlarından Zafer Gül takdim etti.
Azerbaycan basınında yer alan haberlere göre, Orduspor’un Azerbaycan ligi takımlarından Karabağ’da forma giyen Sırp asıllı Azeri forvet Branimir Subasic ile anlaştığı iddia edildi. Orduspor Kulüp yetkilileri de bu transfer görüşmesini doğrularken, henüz bir anlaşmanın olmadığı görüşmelerin devam ettiği belirtildi. Bu sezonun ilk yarısında ligde 18 maçta 3 kez fileleri
havalandıran Subasic, Uefa Avrupa Ligi ön elemesinde de 4 maçta 3 gol atma başarısı göstermiştir. Türk statüsünde oynayabilecek olan tecrübeli futbolcu, Azerbaycan Ligi’nde 42 kez rakip fileleri havalandırarak, en çok gol atan 3. yabancı futbolcu olma olmayı başarmıştı. 2007’den bu yana Azerbaycan Milli Takımı’nda forma giyen Sırp asıllı Azeri futbolcu 38 maçta 7 kez gol sevinci yaşadı. Sırbistan’dan Kızılyıldız, Azerbaycan’da Neftchi Bakü, Hazar Lankaran, Karabağ ve Rusya’da Amkar Per gibi takımlarda oynayan Subasic, 2007 yılında Azerbaycan’da en iyi forvet seçilmişti. Öte yandan Subasic geçtiğimiz sezon Adanaspor ile anlaşmaya varmış fakat kulübü Hazar Lankaran’ın göndermek istememesi nedeniyle transferi gerçekleşmemişti.
Branimir Subasic Orduspor Yolunda!
büyle sözleşmesi bulunuyor. Orduspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri’nin bu futbolcuyu çok istediği öğrenildi. Ordusporlu yöneticilerin de Teknik Direktör Sözeri’nin raporu doğrultusunda, transfer için düğmeye bastıkları bildirildi.
Gökhan Alsan kimdir? Trabzonspor altyapısından yetişen Gökhan Alsan 2009 yılında 1461 Trabzon’la sözleşme imzalayarak profesyonelliğe ilk adımını attı. Gökhan Alsan bugüne kadar oynadığı 12 Türkiye Kupası maçında gol atma başarısı gösteremezken, 2. Lig’de 90 maçta 13 gol, PTT 1. Lig’de 30 maçta 3 gol attı. A2 Ligi’nde 36 maçta 4 gol kaydeden Gökhan Alsan, Deplasmanlı Süper Gençler Ligi (DSGL)de 28 maçta 5 gol atma başarısı gösterdi.(morbeyaz.net)