Mir kuzey 428 sayi

Page 1

“Her Şey Milletin Terazisindedir,

Karneyi Millet Verir”

rarası İnsani Yardım Teşkilatı (İHH) Genel Başkanlığı gibi çok önemli organlarda görev ve hizmet yapan Eyüp Fatsa, Fatsa ekonomisini ve milletvekili olmadığı 2 yıl boyunca gözlemlerini gazetemize değerSayfa 4’te lendirdi.

Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan devam eden asfalt ve akabinde yapılacak olan doğalgaz çalışmaları ile şehir içi trafiği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Olabilecek yerlerde park ya-

“Cem Evimizin Kapısı Tüm Siyasi Partilere Açık Ama

Siyaset Yapmak veya Prim Sağlamak İçin Değil”

Fatsa Cem Evi Başkanı İhsan Kartal, son günlerde Alevilik üzerinden yapılan tartışmaları ve siyasi anlayışları eleştirdi. Fatsa Cem Evi Başkanı İhsan Kartal, “ Herkes şunu iyi bilsin ki; Aleviler ve Sünniler arasında bir kardeşlik bağı bulunuyor. Bu kardeşlik bağı arasında ne kan davası ne de kargaşa oluşturacak bir durum söz konusu değildir. Kimsenin bizim inancımız üzerinden prim yapmaya ve bir kaos oluşturmaya hakkı yoktur” diyerek düşüncelerini Sayfa 5’te dile getirdi.

sağı tabelası koyup da, bekleme yapabilir tabelaları koyuyoruz. Ama en fazla 5 -10 dakika bekleme olabilir. Vatandaş haklı olarak bizden her şeyi istiyor ya, bizim de vatandaşlardan istediklerimiz var” dedi. Sayfa 3’te

www.gazetekuzey.com

2’si AK Parti olmak üzere 3 dönem Ordu Milletvekilliği ve AK Parti Milletvekili olduğu 2 dönem süresince Ak Parti Grup Başkanvekilliği, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Türk Grubu Üyesi, Ulusla-

“Bizim de Vatandaşlarımızdan İstediklerimiz Var”

FATSA’DAN KARADENİZ’E 01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

YIL: 2

SAYI:428

FİYAT: 50 Krş.

Fatsa Belediye Başkanı Kim Olmalı

Sayfa 7’de

“Çevre Yolu Bize Değil,

ve r ğa do ün G t ze İz i. rd Ve nı rı ra Ka e m ke ah M Biz Çevre Yoluna Uyacağız”

i tt E t a a r e B z a m ıl Y n a h Ay

Ayhan Yılmaz, “ilahi adalet tecelli etti. Çünkü ben o gün de söylemiştim, ‘Biz eşeği yemedik ve hiçbir zaman da midemiz ağrımadı’ diye. Vatandaşın önünde her zaman, vatandaşın desteği ile alnımız açık ve boynumuz dik yürüdük. Sonuç itibariyle de bizim bildiğimiz gerçeği, mahkeme de tescil etti” dedi.

EL Z Ö R E

HAB

AK Parti 23. Dönem Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, Aybastı Belediye Başkanı Ak Parti’li İzzet Gündoğar ile özel bir şirketin 3 yöneticisi, CHP’li 3 milletvekilinin suç duyurusu üzerine ‘rüşvet almak ve vermek iddiasıyla haklarında açılan davada beraat ettiler. 2 yıl süren ve geçtiğimiz Cuma günü sona eren dava-

da avukatlar yargılanan müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak beraatlerini istedi. Mahkeme sanıklar Ayhan Yılmaz, İzzet Gündoğar, Hakan Alpay, Cengiz Özcan ve Şemsettin Özcan’ın her birine ayrı ayrı üzerlerine yüklenen suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar Sayfa 5’te verdi.

AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen Fatsa çevre yolu ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Sözen, “Endişeye mahal yoktur. Çevre yolu bizim ekonomimizi etkilemez, zarar vermez. Fatsa’nın ticari ve ekonomik potansiyeli yoldan geçen araçlara bağlı değildir. Herkesin dükkânının önünden bir çevre yolu geçirme şansımız yok. Çevre yolu bize değil, biz çevre yoluna uyacağız, Sayfa 6’da uymalıyız” dedi.

“Zararı Hiç Olmaz,

Faydası Çok Olur”

“Esnafın Sorunu Didim’de Değil, Ankara’da Çözülür”

Fatsa Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynaroğlu, geçtiğimiz hafta Didim’de yapılan Oda Başkanları toplantısını eleştirerek “ Esnafın sorunları Didim’de değil Ankara’da çözülür” dedi.

Rekolte Her Yerde Düştü Ordu’da Arttı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarafından açıklanan 2013 yılı tahmini rekolte miktarı Karadenizli fındık üreticisinde şoka neden oldu. Geçen yıl TÜİK verilerine göre 654 bin 776 ton fındığın olduğu Türkiye’de bu yıl yüzde 26’lık bir düşüş ile 484 bin 268 ton fındık olacağı tahmin ediliyor. Karadeniz Bölgesi’nde fındık üretimi yapılan tüm illerde fındık rekoltesinde ciddi anlamda düşüşler gözlenirken, bir tek Ordu’da rekolte miktarında tam tersi ciddi bir artış olacağı tahmin ediliyor. Sayfa 2’de

“Köylüyü Düşünen Yok!”

Sayfa 3’te

Yusuf Kaynaroğlu, “Sayın başkana soruyorum; birincisi, eğer para harcamadıysanız, onca masrafı neyle ve nasıl ödediniz? Eğer tatil merkezi Didim de her şey bedava ise bende gideyim.” Sayfa 3’te

Vali Çiftçi,Fatsa’da Asfalt Yol Çalışmalarını İnceledi Ordu Valisi Kenan Çiftçi Fatsa’da bir takım ziyaretlerde bulundu. Bozdağ ve Mehmet Akif köyünün asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Vali Çiftçi’ye, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca eşlik etti. Elektrik mühendisi Selahattin Aygün, Ordu Valisi Kenan Çiftçi’ye Bozdağ köyünde yapılan asfalt çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Sayfa 4’te

Tatile Gidenler, Yolcu Akışını Oldukça Artırdı

Sayfa 8’de

“Türk Sanat Müziğini Basitleştiriyorlar”

Sayfa 7’de

Fatsa Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı Ayhan Baş, “Çevre yolunun herhangi bir zararı olmaz, aksine Fatsa’nın daha da büyüyüp gelişmesine imkan tanıyacak büyük bir hizmettir” dedi. Sayfa 6’da

Fatsa Belediyespor Her Sezon Olduğu Gibi

Bu Sezona da Seçimle Başladı

Fatsa Belediyespor Kulübünün seçimli olağanüstü genel kurulu yapıldı. Fatsa Belediyesi Kültür Sarayında gerçekleştirilen genel kurulda bir konuşma yapan Başkan Muammer Coşkun, “Fatsa Belediyespor Kulübü başkanlığını bizden önceki başkanlardan devir alarak, bu bayrak yarışını elimizden geldiği Spor’da kadar yükseklere çıkardık.


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

Rekolte Tespit Çalışmaları Tamamlandı

2

Bu Yıl Rekolte 484 Bin Ton

Sağlık Burun kanamasını ciddiye alın! Her 10 kişiden biri hayatının bir döneminde burun kanaması geçiriyor. Büyük çoğunluğu hafif kanamalar olmasına rağmen, hayatı tehdit eder ölçüde şiddetli burun kanamaları da olabiliyor. Burun kanamalarını ön ve arka kanamalar olarak iki başlık altında incelemek mümkün. Çocuk ve genç erişkinlerde daha çok ön burun kanamaları, yaşlılarda, damar sertliği ya da hipertansiyonu olanlarda ise genellikle arka burun kanamaları görülüyor. Burun kanamasının arkadan olmasının önem taşıdığını belirten KBB Uzmanı Op. Dr. Hakan Yenice, “Bu durumda ağız ve boğaza doğru kanama devam eder. Bu bölgenin kanamaları daha şiddetli olur ve ciddi olarak ele alınmalıdır. Bu nedenle hasta mutlaka KBB ve İç Hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir” diyor. BURUN KANAMASININ BAŞLICA NEDENLERİ - Kaşıntıya yol açan alerji, enfeksiyon veya kuruluk durumlarında burun karıştırılması. - Kuvvetli burun sümkürme burun damarlarının çatlamasına yol açabilir. - Kanama pıhtılaşma bozukluğu olan kişiler veya aspirin ve benzeri ilaç kullanımı. - Karaciğer hastalıkları, yüksek tansiyon. - Burun eğrilikleri. - Burun kırılmaları, baş ve yüz yaralanmaları. - Tümörler (oldukça nadir). Op. Yenice’nin verdiği bilgiye göre, burun kanamasında uygulanabilecek yöntemleri şöyle özetlemek mümkün: - Kanaması olan kişi sakinleştirilmeli çünkü heyecanlı ve panik halinde olanların tansiyonu yükselir ve kanamanın şiddeti artabilir. - Baş hafifçe öne doğru eğilmeli, kanın yutularak mideye gitmesi engellenmeli. Kanama miktarı anlaşılamadığı gibi bulantı ve kusmaya da yol açabilir. - Burnun yumuşak olan kısmını tamamen kavrayacak şeklide başparmak ve işaret parmaklarla 5 dakika kadar sıkıştırılmalı. - Kişi dik oturmalı veya yatması gerekiyorsa mutlaka baş yüksekte kalacak şekilde yatmalı. NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMAK GEREKİR? - Tekrarlayan burun kanamalarında doktora başvurmak gerekir. - Burun dışında başka yerlerden kanama olması durumunda (örneğin idrar ve dışkılama ile). - Vücutta hafif darbelerle bile morarma ve çürüklerin varlığında. - Aspirin benzeri kan sulandırıcı ilaçların kullanıldığı durumlarda. - Pıhtılaşma bozukluğu yaratabilecek karaciğer, böbrek veya hemofili gibi hastalıkların varlığında. - Yakın zamanda kemoterapi alınmış olması durumunda. - 10 dakika boyunca burun sıkıştırıldığı halde kanama durmuyorsa. - Kanamanın kısa süre sonra tekrarlıyorsa. - Fenalaşma, sersemlik veya bayılma hissi varsa. - Çarpıntı veya nefes almada zorluk varsa. - Kan tükürme varsa veya kusma ile ağızdan kan geliyorsa. - 38,5 derece ateş ve döküntü/kızarıklık gibi ek belirtiler varsa, vakit kaybedilmeden bir hastaneye gidilmesi gerekir. KANAMAYI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR? - Tuzlu su içeren spreylerle burun içi nazikçe temizlenmeli. - Burun karıştırılmamalı ve sümkürülmemeli. - Ağır aktivitelerden kaçınılmalı ve ağırlık kaldırılmamalı. - Bulunulan ortam nemlendirilmeye çalışılmalı. - Sıcak su ile banyo yapılmamalı, ılık su tercih edilmeli. - Aspirin veya türevi ilaçlar alınmamalı. - Sıcak ve kuru ortamlarda bulunulmamalı, ortam ısısı ve nemini uygun koşullara getirmeli.

www.gazetekuzey.com

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller

Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller

İnternet Editörü Çiğdem Akyol

Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş

Sayfa Editörü Emrah Çoşkun

Reklam Erkan Kaş

Haber Merkezi Engin Yaran Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan

Grafiker İlkay Yeşiller

Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com

Dağıtım Şah Medya Ajans

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta rekolte tahmininin belli olduğunu bildirerek, “Rekolte tahminimiz, geçen yılın yüzde 26 altında. Fındık üretiminin yüzde 99,2’sini karşılayan 14 ilimizde 484 bin 268 ton fındık üretimi bekliyoruz” dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından kurulan komisyonun 14 ilde çalışma gerçekleştirdiğini ve rekolte tahmininde bulunduğunu belirtti. Geçen yıl 654 bin 776 ton üretimin gerçekleştiği Ordu, Giresun, Samsun, Sakarya, Trabzon, Düzce, Zonguldak, Artvin, Kocaeli, Kastamonu, Rize, Bartın, Sinop, Gümüşhane’de bu yıl 484 bin 268 ton rekolte bekledikleri bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti: “Ordu’da 180 bin 78, Giresun’da 87 bin 985, Samsun’da 63 bin 137, Sakarya’da 39 bin 164, Trabzon’da 38 bin 212, Düzce’de 44 bin 970, Zonguldak’ta 11 bin 764, Artvin’de 6 bin 624, Kocaeli’de 3 bin 422, Kastamonu’da 3 bin 940, Rize’de 1041, Bartın’da 1150, Sinop’ta 2 bin 239, Gümüşhane’de 542 ton fındık rekolte tahminimiz var. 2012 yılında Türkiye İstatistik

Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ordu’da 145 bin 353, Giresun’da 101 bin 532, Samsun’da 88 bin 392, Sakarya’da 118 bin 57, Trabzon’da 58 bin 767, Düzce’de 81 bin 278, Zonguldak’ta 25 bin 890, Artvin’de 9 bin 414, Kocaeli’de 10 bin 524, Kastamonu’da 4 bin 993, Rize’de 1633, Bartın’da 7 bin 16, Sinop’ta 1024, Gümüşhane’de 903 ton fındık üretilmişti.”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarafından açıklanan 2013 yılı tahmini rekolte miktarı Karadenizli fındık üreticisinde şoka neden oldu. Geçen yıl TÜİK verilerine göre 654 bin 776 ton fındığın olduğu Türkiye’de bu yıl yüzde 26’lık bir düşüş ile 484 bin 268 ton fındık olacağı tahmin ediliyor. Karadeniz Bölgesi’nde fındık üretimi yapılan tüm illerde fındık rekoltesinde ciddi anlamda düşüşler gözlenirken, bir tek Ordu’da rekolte miktarında tam tersi ciddi bir artış olacağı tahmin ediliyor. Ordu’yla birlikte Sinop’ta da rekolte tahmini geçen yıla

göre fazla edildi. TÜİK verilerine göre 2012 yılında 145 bin 353 ton fındık olan Ordu’da bu yıl beklenen fındık miktarı 180 bin 78 ton. Buda yaklaşık yüzde 25’lik bir artış olacağını gösteriyor. Oysa yine Ordu’yla birlikte en fazla fındık olan Giresun’da 2012 yılında 101 bin 532 ton olurken, bu yıl yüzde 20’lik bir düşüşle 87 bin 137 ton fındık bekleniyor. Diğer Karadeniz illerinde 2012 yılında gerçekleşen ve bu yıl olması tahmin edilen fındık miktarları ise şöyle: Trabzon 2012 yılı 58 bin 767 ton, bu yıl 38 bin 212. Samsun’da 20122 yılında 88 bin 392 ton, bu

GEÇEN YILKİ FINDIK ÜRETİMİ 660 BİN TONDU Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle bazı bölgelerde fındıkta yanma olmasının rekolteyi düşürdüğünü bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: “2012 yılında toplu meyveliklerinin alanı tüm Türkiye’de 713 bin 435 hektar, 14 ilde 706 bin 285 hektardı. Bu yıl, toplu meyveliklerinin alanı 14 ilde yüzde 2,35 azalarak 689 bin 665 hektara geriledi. 2012 yılında tüm Türkiye’de 660 bin ton, 14 ilde 654 bin 776 ton fındık üretilirken, bu yıl 14 ilde 484 bin 268 ton rekolte bekliyoruz. Rekoltedeki düşüş tahminimiz yüzde 26,04’ü buluyor. Yine, 2012 yılında tüm Türkiye’de dekar başına 92,51, 14 ilde ise

Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

"REKOLTE DAHA DA DÜŞEBİLİR" Havaların hala sıcak gittiğini, fındıklarda dökülme yaşandığını, bunun rekolteyi daha da aşağıya çekeceğini belirten Bayraktar, “Türkiye’nin dünya fındık ihtiyacının yüzde 75’ini karşılıyor. Yaklaşık 713 bin hektar arazide 400 bin kadar çiftçimiz fındık üretimiyle uğraşıyor. Bu sezon şu ana kadar 252 bin ton iç fındık ihracatı yapıldı. Karşılığında 1,5 milyar dolar döviz geliri elde edildi. Geçen yıl 1,8 milyar dolar fındık ihraç edilmişti. Fındıkta ihracat sezonu 1 Eylül 2013 tarihine kadar sürecek. İhracat rakamları

daha da artacak” dedi. Bu yılki kabuklu fındık üretiminin ihracat için gerekli olan 600 bin tonu bile karşılayamayacak düzeyde olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: “TZOB’un girişim ve gayretleriyle, 2011 yılında sona eren fındıkta alan bazlı destekleme ödemesi, 3 yıl daha uzatıldı. 2012 yılı parası olan dekar başına 150 lira 26 Haziran Çarşamba günü hesaplara yatırıldı ve ödemeler başladı. Destekleme 2012, 2013 ve 2014 yıllarında sırasıyla dekar başına 150, 160 ve 170 lira olacak. Üreticimize bu yıl 706 milyon lira, 3 yılda 2,3 milyar liraya yakın ödeme yapılacak. Bu ödemeler, fındıkta halen maliyetlerin biraz üstünde fiyatın oluştuğu göz önüne alındığında, zor durumda olan üreticinin hasat için ihtiyaç duyduğu işçiliği ve diğer giderlerini karşılayacak, tarımsal girdileri temin ederek rahat bir nefes almasını sağlayacak. Özellikle fındık tarımı yapılan Karadeniz Bölgesi’nde 2 milyonu bulan üretici nüfusunun geçim kaynağı olan fındık üretimi, aynı zamanda fındığa katma değer sağlayan sanayi sektöründeki istihdamı ve ticareti nedeniyle bölgede sosyo-ekonomik yapının lokomotifi durumunda. Bu unutulmamalı ve fındıkta fiyat düşüşünün önüne geçilmeli.”

Rekolte Her Yerde Düştü Ordu’da Arttı

yıl 63 bin 137. Sakarya’da 2012 yılı 118 bin 57 ton, bu yıl ise 39 bin 164. Düzce’de 2012 yılında 81 278 ton, bu yıl 44 bin 970 ton. Zonguldak’ta 2012 yılında 25 bin 890 ton, bu yıl 11 bin 764 ton. Artvin’de 2012 yılı 9 bin 414 ton, bu yıl 6 bin 624 ton. Kocaeli’de 2012

yılında 10 bin 524 ton, bu yıl 3 bin 422 ton. Kastamonu’da 2012 yılında 4 bin 993 ton, bu yıl 3 bin 940 ton. Rize’de 2012 yılında bin 633 ton, bu yıl bin 41 ton. Bartın’da 2012 yılında 7 bin 16 ton, bu yıl bin 150 ton. Sinop’ta 2012 yılında bin 24 ton, bu yıl ise 2 bin 239 ton. Gümüşhane’de 2012 yılında 903 ton, bu yıl ise 542 ton fındık olacağı tahmin ediliyor. Açıklanan rekolte miktarlarına bakılırsa diğer illerdeki yüzde 60’lara varan (Sakarya gibi) rekolte düşüşleri gibi Ordu’da da rekolte düşüşü yaşansaydı. Beklenen fındık miktarının 400 bin tonların altına düşmesi muhtemel olduğu gözlendi.

Çay ve Kahve Yerini Dondurmaya Bıraktı

Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir.

92,71 kilogram fındık verimi varken, bu yıl 14 ilde 70,22 kilogram verim tahmini yaptık. Verimdeki düşüş, bu yıl yüzde 24,26’yı bulacak. Fındıkta verim, 200 kilogramı bulması gerekirken, 70 kilograma düştü. Verim yükselmezse üretici yeterli geliri elde edemez. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2010 yılı verilerine göre, dekar başına verim ABD’de 444 kilogramı, Yunanistan’da 325 kilogramı buluyor. Gürcistan’da 192 kilogram, İtalya’da 133 kilogram, İspanya’da ise 109 kilogram. Dünya ortalaması 143 kilogramı buluyor. Verim, 2010 yılında Türkiye’de 139 kilogramdı. Şimdi 70 kilograma düştü. En büyük rakibimiz İtalya’da 122 kilogramın altına inmiyor.”

/ Fatma CANLI

Yaz mevsiminin gelmesi ve özellikle son günlerde hava sı-

caklıklarının daha da artmasıyla çay, kahve gibi sıcak içecekler yerine soğuk içecekler ve don-

durma tüketmeyi tercih eden vatandaşlar gün boyu adeta dondurmacılarda. Gün boyu sıcak havanın etkisinden kaynaklı dondurma tüketen vatandaşlar, akşamları da soluğu dondurmacılarda alıyor. 5 yıldır dondurmacılık yaptığını belirten Hüseyin Irsık dondurma sezonunun nasıl geçtiğini gazetemize anlattı. Akşam 9 ile gece 1 arası daha yoğun olduklarını dile getiren Hüseyin Irsık; “Ben dondurmacılığı 5 yıldır yapıyorum. Dondurmamızı kendimiz yaptığımız için Fatsa’da

da beğenilen bir tat haline geldiği için yoğun bir talep alıyoruz. Dondurma sezonu Nisan ayının ortasında açılıyor ama tam sezon şu an da başladı diyebiliriz. Biz sabah 10 gibi yoğun dondurma satışına başlıyoruz, gün boyu dondurma satışımız çok yoğun, taki gece 1’e kadar devam ediyor. Genellikle de akşam 9, gece 1 arası daha da yoğun oluyoruz. İnsanlar havaların çok sıcak olmasından dolayı çay, kahve gibi sıcak içecekler tüketmektense dondurma, su gibi soğuk şeyleri tercih ediyor” dedi.


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

3

“Vatandaşlarımız Haklı Olarak Bizden Her Şeyi İsteyebilir,

Bizim de Vatandaşlarımızdan İstediklerimiz Var” Fatsa’da hiç stabilize yol kalmayacak demiyorum. Ama 2009 yılındaki o stabilize, çamur, toz olan yolların hepsi asfaltlanmış olacak” diye konuştu.

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan devam eden asfalt ve akabinde yapılacak olan doğalgaz çalışmaları ile şehir içi trafiği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Anlayan ayrıca, doğalgaz çalışmaları sırasında hasar görecek olan kaldırımlarla ilgili: “Kaldırımları yenileme çalışmalarına şu an başlamamamızın nedeni doğalgaz geldiğinde en çok tahribatı kaldırımların görecek olmasıdır. Dolayısıyla biz kaldırımlarımızı o zaman yenileyeceğiz ve eğer görevde olursak, kaldırımları granit malzemesiyle yenileyeceğiz” diyerek Fatsalılara bir müjde verdi. “Hedeflerimizin Altında Kalmayız” Anlayan hedeflerinin üzerine çıkabileceklerini ama altında kalmayacaklarını vurgulayarak: “Asfalt çalışması bu sene de bütün yoğunluğuyla devam edecek. Asgari 250 bin metrekare sıcak asfalt yapacağız. Bunun 120 bin metrekaresi şehir merkezinde ticari ana yollar olacak. Ayrıca imar planı dışında, Fatsa Belediye sınırları dâhilinde ki mahallelerimizde de asfalt çalışmalarımız devam edecek. Geçen yıl asfalt çalışmalarında Dolunay Mahallesinde kalmıştık. Bu yollarımıza da 130 bin metrekare sıcak asfalt yapıp, toplamda 250 bin metre-

kareyi tamamlamayı hedefliyoruz. Bu hedefin üzerine çıkabiliriz ama altında kalmamak bizim hedefimizdir” dedi. “Sözümüzü Tutuyoruz” Seçimlerde Fatsa halkına çamurdan kurtarma sözü verdiğini ve sözünü tutacağını söyleyen Başkan Anlayan: “2009 yılında seçimlerde Fatsa’nın bütün mahallelerini gezdiğimizde o günlerde o vatandaşlara çamur, toz, toprak içinde olan yollarından bir sonraki seçimde artık hiçbiriniz böyle şikâyette bulunmayacaksınız sözünü vermiştik. İnşallah bu sene o sözümüzü tutmayı planlıyoruz. Ayrıca da imar alanı dışındaki Ayazlı, Hamlık, Meşebükü, Taşlıca mahallelerimizde de sathi kaplama asfalt yapıyoruz, Taşlıca mahallemizde çalışması başladı. Yine bu sene 260 bin metrekare kaplama asfalt hedefliyoruz. Sıcak asfaltı metrekareye değil, kilometreye vurduğunuzda yaklaşık 36 kilometre sıcak asfalt yapmış olacağız. Ve tekrar söylüyorum; 2009 yılında çamur olan yollar bir sonraki seçimde böyle olmayacak diye söz verdiğim yolların hepsini inşallah asfaltlamış olacağız. Peki, buna rağmen yol bitecek mi, hayır yol bitmiyor. O günden bugüne şehir sürekli gelişiyor, yeni imar alanları, inşaat alanları açılıyor. Oralarda asfalt çalışmaları devam edecek.

“Hassasiyetle Hesap Ediyoruz” Vatandaşların hassasiyetlerine aynı hassasiyetle yaklaştıklarını önemle vurgulayan Başkan Anlayan: “Sıcak asfaltı yaptığımız yerlerde, özellikle şehir merkezlerinde vatandaşlarımız normal olarak doğalgazı soruyorlar. Bilindiği gibi doğalgaz Dolunay Mahallesinde başladı, fiilen de hat döşeme çalışmaları etap etap yapılacak. Şehrin tamamının ortalama 5 senede bitmesi hedefleniyor. Biz özellikle araç trafiğinin yoğun olduğu yollarda bozulmalar meydana geldiği için doğalgaz çalışmalarının bitmesini bekleyemiyoruz. Ama bunu söylerken de mutlaka doğalgazı hesap ediyoruz. Vatandaşlarımız hangi konuda ne kadar hassaslarsa biz de onlarla beraber aynı hassasiyeti taşıyoruz. Siyaseten körü körüne hiçbir şey yapmıyoruz” şeklinde konuştu. “Maliyetleri Firma Karşılayacak” Doğalgaz çalışmaları sırasında meydana gelecek maliyeti firmanın karşılayacağını belirten Anlayan: “Doğalgaz geldiğinde asfalt yaptığımız yerlerde elbette birtakım kesilmeler olacak. Fakat yoldan ana hat geçecek. Ana hatta zaten 80 cm’lik bir kazı yetiyor. Onu da komple asfaltı kazarak, patlatarak değil, asfalt kesme makinesiyle kesiyoruz, hat döşendikten sonra dolgusu ve sıkıştırılması yapılıyor, sonra da üzerine tekrar asfaltı yapılıyor. Kazı ile dolgu işi müteahhide ait olup, kazı ve dolgu işleminden sonra da asfaltın yeniden yapılmasını ise biz Fatsa Belediyesi olarak yapacağız, protokolü böyle yaptık. Ve onun metrekare maliyeti üzerinden de tekrar üzerine ne kadar asfalt dökeceksek ma-

liyetini firmadan alacağız. Bunun da protokolünü yaptık imzaları attık” dedi.

“Kaldırımları Granitle Yapacağız” Kaldırımların doğalgaz çalışmaları tamamlandığında granit yapılacağını müjdeleyen Anlayan: “Bütün bina, işyerleri, parsel bağlantıları kaldırım kısımlarında olacağı için asıl tahribat kaldırımlarda yapılacak. O nedenle biz çok istisnai birkaç yer hariç şu an kaldırımlara girmiyoruz. Mevcut kaldırım olan yerlerde kaldırımı söküp yenileme işlemine başlamıyoruz. Doğalgazdan sonra bütün kaldırımlar yeniden yapılacak. İnşallah görmek bize nasip olursa o günlerde kaldırımlarda artık parke olmayacak. Bundan sonra vatandaşlarımız artık parkeyi ara sokaklarda, yürüyüş yollarında, parklarda görür. Kaldırımları da granite çevirmeyi düşünüyoruz. Kaldı ki Büyükşehir’de artık bunun çalışmaları yoğun olarak başladı. Fatsa’da da doğalgazdan sonra kaldırım çalışmaları parke taşı olarak değil, granit taşı olarak devam eder” dedi. “Otopark Kültürü Yerleşmedi” Şehir içi trafiği için çeşitli önlemler alındığını ancak vatandaşların da işbirliği yapması gerektiğinin altını çizen Başkan Anlayan: “Araç trafiği önemli, vatandaşlarımız bir takım araç parklarından şikâyetçi. Ama emin olun o araç parklarını yine şikâyet eden vatandaşlar yapıyor. Herkes nerede bir boşluk bulursa oraya park ediyor. Ama yer bulamayınca itiraz ediyor, şikâyetçi oluyor. Yani bir yerlerde park edilmiş araçları vatandaş şikâyet ediyorsa, kendisi oraya park edemediği içindir. Çünkü o vatandaşın başka yerde aracını park ettiğini ve kendisine ceza kestiğimizi görüyoruz. O nedenle bu duyarlılığı herkesin taşıması gerekiyor. Bu tek başına Fatsa Belediyesi’nin yapacağı bir şey değil. Biz mümkün olan yer-

lerde engelleri koyuyoruz, tabelalarımızı koyuyoruz, anonslarımızı yapıyoruz, ceza kesiyoruz. Ancak ceza kesmek de tek başına bir çözüm değil. Fatsa’nın neresine giderseniz gidin, en yakın noktada, 100-200 metre ilerisinde bir otopark var. Otoparkların çoğu yüzde 100 dolulukta değil. Vatandaş otoparka gidip 2 lira, 3 lira verip aracını oraya park ederek işini halledebilir. Biz de hala otoparka araç park etme kültürü gelişmedi. Bu da zamanla yerleşecek. Yani bu sorun bütün Fatsalı hemşerilerimizin ortak duyarlılıklarıyla çözüme ulaşabilir. Bir de araç sayısı çok artıyor. Tabi bu aynı zamanda gelişen ekonominin işaretidir. İmkânı iyi olan vatandaşların araba almasıyla oluyor. Araç sayısı mutlaka artacak. O zaman otoparklara park etme kültürü daha da gelişecek. Şehir merkezine araçla gelmeme, yürüyerek işini halletmek zamanla alışkanlık haline gelecek” dedi. “Ceza Kesmek Son Çaremiz” Son çare olarak araçlara ceza kesmek zorunda kaldıklarını ifade eden Anlayan: “Biz her gün zabıta trafik ekipleriyle ceza kesiyoruz. Vatandaş ceza kesilmesinden de rahatsız. Elbette ki kendisine ceza kesilmesini kimse istemez. Kaldı ki biz de bundan hoşnut değiliz. Zaten son çare ceza oluyor. Önce defalarca anons yapılıyor. Ayrıca park yasağı tabelamız var. Herkes ehliyetini alırken sınavda çıkan park yasağı tabelasının ne anlama geldiğini öğreniyor. Ama uygulamaya gelince bu tabela hükümsüz kalıyor. Ayrıca yapabileceğimiz, uygulayabileceğimiz yerlerde bölme işlemini yapıyoruz, park yasağı tabelalarını koyuyoruz. Özellikle otogarın yanında bulunan çocuk parkında bölme işlemini yaptık. Olabilecek yerlerde park yasağı tabelası koyup da, bekleme yapabilir tabelaları koyuyoruz. Çünkü müsaitse bekleme de yapsın. Ama en fazla 5 -10 dakika bekleme olabilir. O

nedenle biz bu konuda çalışıyorken vatandaşlarımızdan, herkesten bu duyarlılığı istiyoruz. Yani vatandaş haklı olarak bizden her şeyi istiyor ya, bizim de vatandaşlardan istediklerimiz var. Biz de vatandaşlardan başkasının yaptığı ve rahatsız olduğu bir şeyi kendisi de yapmasın istiyoruz” dedi.

“Kale Bile Almıyoruz” Bazı kaynaklarda gündeme gelen yalnız kaldığı yönündeki iddiaları kayda değer bulmadığını net bir dille belirten Anlayan: “Fatsa’da 100 bin kişi yaşıyor. Artı bir de köy ve beldeleri var. Onlarla beraber 120 bin kişi yaşıyor. 120 bin kişinin yaşadığı bir yerde iki kişinin söylediği iddia olmaz. Ben bunlara cevap bile vermem. 120 bin kişinin yaşadığı bir yerde 20 bin, 30 bin kişi bir iddiayı ortaya atıyor ve inanarak gerçekten konuşuyorsa işte o bizim için iddiadır. Biz ona cevap veririz. Sosyal medyada iki kişi bir şey yazmışsa o iddia değildir, onlara cevap verilmez. Bizim teşkilatımızla beraber her gün nereye gittiğimizi vatandaşlarımız iyi biliyor” diye konuştu. “Amerika Yeniden Keşfedilmez” Asfaltın en temiz yol malzemesi olduğunu söyleyen Anlayan: “Asfaltın sağlığa zararlı olduğunu iddia edenler Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışıyor. Ama Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu kişilerin elerinde, asfaltın açık ve net sağlığa zararlı olduğuna dair bir bilimsel raporu var mı, yok mu? Varsa bu sadece Türkiye’de ki değil, bütün Dünya’daki Ulaştırma Bakanlıklarına, her tarafta asfalt yapanlara bunu gösterelim. Bu iddialarla kamuoyunu meşgul etmeye kimin ne hakkı var? Fatsa’da, Ordu’da, Türkiye’de değil Dünya’da bugün en güzel, en ideal, en sağlam, en temiz yol malzemesi asfalt. Daha ötesi yok” diyerek açıklamasını tamamladı.

“Esnafın Sorunu Didim’de Değil, Ankara’da Çözülür” “Köylüyü Düşünen Yok!”

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynaroğlu, geçtiğimiz hafta Didim’de yapılan Oda Başkanları toplantısını eleştirerek “ Esnafın sorunları Didim’de değil Ankara’da çözülür” dedi. Ordu Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından Didim’de yapılan Oda ve Kooperatif Başkanlarının bir araya geldiği toplantıda esnafın genel sorunları ve çözüm yolları konuşuldu. Toplantının Ordu'da yapılmayıp Didim'de yapılmasını ağır bir dille eleştiren ve teşvik yasanın çözümünün tatil köylerinden geçmediğini söyleyen Fatsa Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynaroğlu gazetemize yaptığı açıklamada, “ Teşvik yasası aylardan beri gerek hükümet kanadı gerekse STK’lar tarafından unutuldu. Teşvik yasası Ankara’da TBMM’de görüşülüp çözüm bulunması gereken yer olmasına

karşın, Ordu Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlığı, Ordu il ve ilçelerindeki tüm oda başkanlıklarını tatil köylerinde toplayıp tartışıyor.” diyerek tepkisini dile getirdi. Yusuf Kaynaroğlu, “Ordu Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Aydın Bostancıoğlu’nun gazetenize vermiş olduğu beyanatı okudum. Vermiş olduğu beyanatta, “Didim’e gittik ne biz ne de buraya gelen oda başkanları para harcamadı” dedi. Sayın başkana soruyorum; birincisi, eğer para harcamadıysanız, onca masrafı neyle ve nasıl ödediniz? Eğer tatil merkezi Didim de her şey bedava ise bende gideyim. İkinci olarak, diyorsunuz ki ‘buraya eğlenmeye değil çalışmaya geldik’. Kaç gün toplantı ve kaç gün bütün oda başkanıyla bir araya gelerek konular üzerinde çalıştınız? Üçüncü alarak, bir hafta kalınan Didim’de gerçek

boyutuyla kaç gün birlik başkanlarıyla, bölge başkanlarıyla bir araya gelerek, bu bölge esnafının sorunları konuşuldu? Aylardan beri bir teşvik yasası sözü ortalıkta gidiyor. Şimdi şunu diyebilirsiniz, ‘küçük sanayi başkanın teşvik yasasıyla ne işi var?’. Benin teşvik yasasıyla ilgilenme sebebim ise, organize sanayide çalışan kişilerin artmasıyla biz esnaflara olan ihtiyaç artacaktır. Çünkü organize sanayide çalışan işçilerin ve işyeri sahiplerinin araçları buluyor. Dolayısıyla araçlarında her hangi bir eskime, eksiklik veya parça değişimi yapmak istese ilk geleceği yer sanayi siteleri olacaktır. Bu kapsamda teşvik yasasıyla birlikte ek işçi alımları söz konusu olduğu için hem aileler için ek gelir ve geçim kaynağı olduğu gibi bu insanların ihtiyaçları, tüketim ürünleri gereksinimi olacaktır. Dolayısıyla teşvik yasasıyla birlikte bir aile değil onlarca aile ve binlerce ferdi geçimini sağlayacak, insanlara maddi imkân olarak dönecektir. Buradaki sorularımın amacı organize sanayide olan müteşebbisin hakkını aramak değil, kendi hakkımı ve esnaf arkadaşlarımın hakkını arıyorum. Kendi ekmeğimizi düşünerek bu soruları soruyorum. Madem birlik başkanısınız, oda başkanısınız, , size soruyorum bu esnafın hali ne olacak, izahat verin. Teşvik yasası 4 aydan beri çıktı çıkacak, yumurtladı yumurtlayacak, doğdu doğacak ile bizi kimse kandırmasın. Eğer birlik başkanımızsanız, bu sorunları konuşmak için Ankara’ya gidin, Didim’e değil. Ankara’ya meclise hesap sormaya gidin” dedi.

/ Fatma CANLI

Sakarya Mahallesi, Pazar Sokak’ da Cumartesi günleri tezgah açarak yıllardır pazarcılık yapan pazarcı esnafı, bulundukları yer itibariyle yoğun araç trafiğinin ortasında kaldıkları için çok sıkıntı yaşadıklarını dile getiriyor. Geçimini pazarcılık yaparak sağlamaya çalışan ve kaldırıma tezgâh açtıkları için araç yoğunluğundan dolayı vatandaşların durup alışveriş yapmaya dahi korktuğunu belirten pazarcılar çaresiz olduklarını söyledi. Abdullah Dinç ve Elmas Değri bunlardan sadece ikisi. Köylüyü düşünen yok diyen Abdullah Dinç; “Biz pazarcılık yaparak geçimimizi sağlıyoruz. Buradaki diğer sergi açanlar gibi. Ancak bulunduğumuz yer bizim ve alışveriş yapmak isteyen insanlar için sıkıntılı bir yer. Hemen araç trafiğinin yoğun olduğu bir mahallede yol kenarında, kaldırımlara sergi açıyoruz. Vatandaşlar

tezgâhın önünde durup alışveriş yapamıyor. Araçların çarpmasından korkuyorlar, bizde korkuyoruz. Her sene yeni bir pazar yeri kurulması gündeme geliyor ama bir faaliyet yok. Köylüyü düşünen yok, çaresiz böyle ayakta durmaya çalışıyoruz. Havalar da çok sıcak şemsiyelerle kendimize gölge yapmaya çalışıyoruz” şeklinde anlattı. Trafik olmayan uygun bir yer gösterilin bize diyen Elmas Değri ise; “Bizim pazarcılık yapabileceğimiz bir burası var. Maalesef burada da araçlar yoğun bir şekilde geçiyor. İnsanlar tezgâhın önünde durup araba çarpar korkusundan alışveriş yapamıyor. Daha öncesinde birçok kez kazalar da meydana geldi. Ama ne yapabiliriz, burada pazarcılık yapmaya mecburuz. Trafik olamayan uygun bir yer gösterilse bize biz de orada tezgâh açsak bizim için de alışveriş yapmaya gelen vatandaş için de çok iyi olur” dedi.


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

“Bana Sorarsanız Her Şey İyi Gidiyor Ama

Her Şey Milletin Terazisindedir, Karneyi Millet Verir”

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

2’si AK Parti olmak üzere 3 dönem Ordu Milletvekilliği ve AK Parti Milletvekili olduğu 2 dönem süresince Ak Parti Grup Başkanvekilliği, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Türk Grubu Üyesi, Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı (İHH) Genel Başkanlığı gibi çok önemli organlarda görev ve hizmet yapan Eyüp Fatsa, Fatsa ekonomisini ve milletvekili olmadığı 2 yıl boyunca gözlemlerini gazetemize değerlendirdi. Fatsa: “Bana kalırsa her şey yolunda, Ordu güzel hizmetler alıyor ama halktaki karşılığı nedir onu ancak halk bilir” dedi. “Emekli, İşçi ve Memur” Fatsa ekonomisine sabit gelirli kişilerin yön verdiğini belirten Eyüp Fatsa: “Fatsa ve Ordu’ya yapılan hizmetleri bir bir saymamız mümkün değildir ama bana sorarsanız Fatsa’ya yapılan en büyük hizmet Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’dir. 2 bini aşkın insan istihdam ediliyor. Ciddi sanayi kuruluşları bulunuyor. Emsali Fatsa gibi olan yerlerde ekonomik olarak

piyasayı yönlendiren etken sabit gelirli kişilerdir. Piyasa işçi, emekli ve memurla hareketleniyor. Geçtiğimiz yıllara bakıldığında bu üç etkenin her birisinin aldığı ücrette enflasyonun üzerinde bir artış olmuş. Enflasyonun altında kalmamış, faizler düşmüş, insanlar geçmişte özlemlerini çektiği birçok ihtiyacını karşılayabilmiş. Ancak bunu bankalardan kredi kullanarak yapmış. Sabit gelirli dediğimiz kesimin en az 5, 10 hatta 20 yıllara varan bir süreci borçlanmıştır. Yani gelirinin çok önemli bir kısmını kullandığı kredinin taksiti olarak bankada bırakmıştır. Bunu bankalara sorabilirsiniz, maaşların yüzde sekseni bankada kalırken, ancak yüzde yirmisi piyasaya çıkabiliyor” dedi. “Yüzde Sekseni Bankada Kalıyor” İnsanların maaşlarının büyük bölümünü bankalarda bıraktıklarını ifade eden Fatsa: “Eskiden insanların ev, araba gibi lüks yatırımlar yapabilecek birikmiş paraları olmadığı için aldıklar maaşın tamamı piyasada oluyordu. Ancak bugün insanlar krediyle hayatı kolaylaştırdılar. Birtakım ihtiyaçları giderme noktasında böyle bir imkân

bulunca da araba, ev, eşya alarak hayat standartlarını yükselttiler; hayatı taksitlendirdiler. Taksitler bankaya gidiyor. Piyasaya çıkması gereken paralar bankalarda kalıyor. Piyasaya girmesi gereken para artarken, para bankaya gittiği için esnafın cirosu da azalıyor. Ortada böyle bir durum söz konusu. Biz, sanayiden, turizmden kazanan bir bölge değiliz. Hala bölgenin ekonomik dayanağının fındık üzerinden yürütülüyor olması bu bölge için ciddi bir handikaptır. Ürünleri de çeşitlendirmemiz lazım. Kivi, bal, kesme çiçek, ceviz, bodur meyveler gibi bölgemizde ciddi verimli olan birçok alternatif ürün var. Ürünler çeşitlendikçe elbette ki gelir kalemleri artacak ve standartlar yükselecektir. Yoksa biz turizm ve sanayisi gelişmiş Ege, Marmara gibi bölgelerin il ya da ilçeleriyle mukayese etmemiz mümkün değildir” diye konuştu. “Bizim Anlatmamızın Anlamı Yok” Milletvekili olmadığı 2 yıl ile ilgili Ordu bölgesiyle ilgili izlenimlerini sorduğumuz Fatsa: “Şahsi fikrim her şeyin yolunda gittiğidir” dedi. Ordu’nun en ücra köşelerine bile hizmet gittiğini ifade eden Eyüp Fatsa: “AK Parti döneminde gerçekten Ordu havzasının tamamına en ücra köşelerine kadar hizmet gitmiştir. Biz, ilk defa yaylalarımızdaki mesire alanlarını bu dönemde oluşturabildik. Eşimizle, dostumuzla gidip hoşça vakit geçirebileceğimiz mekânlar, yaylalarımızda elektrik bile yoktu. Dolayısıyla AK Parti’nin hizmet eli her köşeye uzanmıştır. Tabi, devlette de hizmette de süreklilik esastır. Dün bu hizmetleri biz yaptık. Birçok büyük hizmetin hayata geçmesine o dönemde birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlarımızla birlikte biz öncülük ettik. Bu hizmetlerin bir kısmının yapımı bugün hala devam ediyor. Yeni hizmetler de ek-

4

Vali Çiftçi,Fatsa’da Asfalt Yol Çalışmalarını İnceledi

lendi. Bu bir bayrak yarışıdır. Yani dün bu bayrağı biz taşıdık, bugün de yeni arkadaşlarımız taşıyor. Bizim nasıl taşıdığımızı birbirimize anlatmamızın bir anlamı yok” diye konuştu.

“Karneyi Halk Verecek” Yapılan çalışmalarda en önemli noktanın kamuoyundaki algı olduğunun önemle altını çizen Eyüp Fatsa: “Yapılanların, yapılmayanların kamuoyunda bir algısı vardır. Her şey milletin terazisindedir. Millet kişileri de, hizmetleri de tartacak, ölçüp biçecek ve yine millet karar verecektir. Hiçbir şey insanların bilgisi dışında gerçekleşmez. Her şey takip edilir, not alınır sonra da yarın tekrar insanların karşısına geçildiğinde insanlar herkesin karnesini verir. Bana sorarsan her şey iyi gidiyor ama bunun halktaki karşılığını ben bilemem, halkın kendisi karar verir. Geçen 2 yıl içerisinde Ordu’dan da, siyasetten de, Türkiye’den de kopmadım. Bizden sonra bayrağı devralan arkadaşlarımızın da en az bizim kadar bu hizmetlere devam ettiğini görüyorum ama vatandaş nasıl görüyor ben bilemem. Buna vatandaşın gözüyle bakmam lazım. Bunu millet değerlendirir” dedi. “Kavuşamadığı Bir Hizmet Yok” Ordu’nun isteyip de alamadığı bir hizmet olmadığını ifade eden Fatsa: “Önümüzde bir yerel seçim, akabinde Cumhurbaşkanlığı ve daha sonra da genel seçim var. Bunlar bir şeylerin iyi, eksik doğru, yanlış yapılıp yapılmadığının göstergesi olacaktır. Ama ben açık yüreklilikle söylüyorum ki Ordu’nun arzu edip de kavuşamadığı bir hizmet olduğu kanaatinde değilim. Alamadığı bir hizmet yoktur, devam edenler vardır. Ancak bunu en iyi seçimde milletin vereceği karne gösterecektir” diyerek konuşmasını tamamladı.

/ Hamdi BÜKLÜ

Ordu Valisi Kenan Çiftçi Fatsa’da bir takım ziyaretlerde bulundu. Bozdağ ve Mehmet Akif köyünün asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Vali Çiftçi’ye, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca eşlik etti. Elektrik mühendisi Selahattin Aygün, Ordu Valisi Kenan Çiftçi’ye Bozdağ köyünde yapılan asfalt çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Ziyaret ile ilgili bir değerlendirme yapan Vali Çiftçi, “ Ordu Valiliği görevine atandığımız günden beri Ordu bölgesinde yapılan yatırım alanlarını ziyaretler ederek çalışmalar hakkında ve son durumun ne olduğu hakkında bilgiler alıyoruz. Fatsa’da Bozdağ köyündeki geçen hafta ve bu hafta devam eden 2 km’lik asfalt çalışmasını yerinde takip etmek ve görmek için geldik. Asfalt yol çalışmaları gerçekten güzel, sağlam ve 5 metre gibi bir genişlikle yapılması Karadeniz için oldukça iyi bir genişlik oluyor. Yaklaşık 300 per-

sonelimiz gerek alt yapı gerek üst yapı çalışmaları samimi, sağlam ve gayretli bir şekilde yapan özel idare çalışanlarını tebrik ve teşekkür ediyorum. Ordu il genelinde bu yıl içerinde tamamlanması planlanan 300 km asfalt yol çalışma bulunuyor. Yol çalışmaları her zaman olmazsa olmazımızdır. Gerek Avrupa gerek Türkiye gerek Batıda gerekse de Karadeniz’de önemli çok yüksek seviyelerdedir. Bilindiği üzere Ordu İli Büyükşehir oldu ve bu kapsamda Özel İdare’nin kapanacağı söz konusu ama gördüğümüz gibi kapanacağız diye çalışmaların sona ermediğinin göstergesi ise şuan inceleme yaptığımız yolun üzerinde yapılan çalışmalardan gözüküyor. Köylerimize ve Fatsa’mıza hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

5

Mahkeme Kararını Verdi. İzzet Gündoğar ve

Ayhan Yılmaz Beraat Etti Ayhan Yılmaz, “ilahi adalet tecelli etti. Çünkü ben o gün de söylemiştim, ‘Biz eşeği yemedik ve hiçbir zaman da midemiz ağrımadı’ diye. Vatandaşın önünde her zaman, vatandaşın desteği ile alnımız açık ve boynumuz dik yürüdük. Sonuç itibariyle de bizim bildiğimiz gerçeği, mahkeme de tescil etti” dedi. / Mehmet S. UĞURBAŞ / Fatma CANLI

AK Parti 23. Dönem Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, Aybastı Belediye Başkanı Ak Parti'li İzzet Gündoğar ile özel bir şirketin 3 yöneticisi, CHP'li 3 milletvekilinin suç duyurusu üzerine 'rüşvet almak ve vermek'ten haklarında açılan davada beraat ettiler. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya ve Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, 2011 yıl Nisan ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na 23'üncü Dönem AK Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz ile Ordu'nun Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar'ın da aralarında bulunduğu toplam 5 kişinin rüşvet aldıklarını ileri sürerek şikayetçi olmuştu. CHP'li Milletvekilleri, Aybastı İlçesi Perşembe Yaylası'na TOKİ tarafından yapılacak 254 konutun ihale süreci ile bağlantılı olarak özel bir şirketin yetkilisi Şemsettin Özcan'ın Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar ve 23'üncü dönem AK Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz arasında gerçekleşen para alışverişine ilişkin görüntüleri içerdiği iddiasıyla bir CD'yi de delil olarak vermişti. Daha sonra Ünye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Ünye Ağır Ceza Mahkemesi'nde eski Milletvekili Ayhan Yılmaz, Belediye Başkanı

İzzet Gündoğar hakkında rüşvet almaktan, özel şirket yöneticileri Cengiz Özcan, Şemsettin Özcan ve Hakan Alpay hakkında ise rüşvet vermekten 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. HEPSİ BERAAT ETTİ 2 yıl süren ve geçtiğimiz Cuma günü sona eren davada avukatlar yargılanan müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak beraatlerini istedi. Mahkeme sanıklar Ayhan Yılmaz, İzzet Gündoğar, Hakan Alpay, Cengiz Özcan ve Şemsettin Özcan'ın her birine ayrı ayrı üzerlerine yüklenen suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar verdi. “ASIL AMAÇLARI AK PARTİ’Yİ YIPRATMAKTI” AK Parti 23. Dönem Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, dava süreci ve beraat kararıyla ilgili gazetemize yaptığı özel açıklamada hem aklandığından dolayı mutluluğunu hem de dava öncesi ve sırasında hakkında çıkan haberler ile ilgili kırgınlıklarını dile getirdi. Ayhan Yılmaz açıklamasında şu düşüncelere yer verdi: “Malum 2 yıl önce bir iftira atılması sonucu açılan bir davaydı. CHP’li Milletvekilleri Atilla Kart ve Süheyl Batum birlikte mecliste, ellerinde bir kaçak görüntü olduğunu ve

bunun rüşvet görüntüsü olduğuna dair, bir basın toplantısı yaptılar. Onların yapmış olduğu basın toplantısından 2 gün sonra da Aybastı’da şahsım yaklaşık 5000 kişinin, ulusal basının önünde bir basın toplantısı yaptım ve parayı aldığım insanı, parayı verdiğim muhtarı, muhtarın parayı dağıttığı 32 hanenin reislerini medyaya tanıttık. Olayın bir rüşvet olmadığını, aksine olayın Aybastı- Fatsa karayolunun yapımında insanların kendilerine ait olmayan arazilerinin yola gitmesi sebebiyle, o toprak üzerinde ekmiş oldukları fındık bahçelerinin zararını bir nebze ödemek amacıyla şahsi kendi cebimden de verdiğim, hayır sahibi insanlardan da aldığımız paraları vatandaşa verdiğimizle alakalı gerçekleri anlattım. Bir zabıta amiri de, para alınıyor para veriliyor diye bu görüntüleri CHP’ye sızdırıyor. CHP Milletvekili Atilla Kart’ da bir gün Giresun gezisinde yitik bulmuş gibi, Ayhan Yılmaz tabi onun için önemli değil, önemli olan Ak Partili bir milletvekilinin suçüstü yakalandığını düşünerek ve bu umutla Ak Parti’yi nasıl yıpratabiliriz veya seçim sürecinde bundan nasıl faydalanabiliriz telaşı ile alelacele bu hadisenin üzerine atladılar. Ama bizim yaptığımız o basın toplantısından sonra, CHP zihniyeti her konuda olduğu gibi

bir defa daha bu konuda da yanıldıklarını, bu konuda da iyi niyetli olmadıklarını anladılar. “ZATEN SUÇSUZDUM…” Neticede olay mahkemeye taşındı ve iki yıllık bir süreç oldu. Davanın bu kadar uzamasının sebebi, bu tanıkları Türkiye’nin muhtelif yerlerinden toplayıp getirmek zor oldu. Sonuçta esnek iş yapıyorlar, çoluğunu çocuğunu geçindirebilmek amacıyla yurdun çeşitli yerlerinde çalışıyorlar, emekçi insanlar. Hepsini bulup getirmek zaman aldı. Sonuçta da zaten biliyorduk, ilahi adalet tecelli edecek. Çünkü ben o gün de söylemiştim, ‘Biz eşeği yemedik ve hiçbir zaman da midemiz ağrımadı’ diye. Vatandaşın önünde her zaman, vatandaşın desteği ile alnımız açık ve boynumuz dik yürüdük. Sonuç itibariyle de bizim bildiğimiz gerçeği, mahkeme de tescil etti. Aslında üzüntüm Türk adaletini, Türk yargısını böyle meznetsiz bir konuyla meşgul ettiğimizden dolayı bir üzüntüm var benim. Aslında ellerinde o kadar işleri var ki yargı mensuplarının, bir de böyle aslı astarı olmayan işlerle uğraşmasına üzüldüm. Çünkü iki yıl bununla uğraştılar. Ama sonuçta dinlediler, baktılar, gördüler ki hiçbir suretle ortada bir suç yoktur. Zaten ben ilk duruşmaya geldim,

ondan sonra ki duruşmalara katılmadım, avukatlarımız katıldı. Sonuçta ilahi adalet tecelli etti. Bizim suçsuz olduğumuzu oy birliği ile mahkeme heyeti karar verdi ve biz beraat ettik. Netice bundan ibarettir. Artık buna aklanma mı diyelim, zaten suçsuzdum, ne denir bilinmez ama gerçeği biz zaten bildiğimiz için sonucu olağan üstü görmedik. “ŞİMDİ O GAZETELER NE YAPACAK?” Fakat şunu söylemekte fayda var. O günden bu yana medyayı yakından takip ediyorum, o zaman süreci içerisinde hakikaten bir takım, talihsiz şekilde çeşitli gazeteler tarafından olay her zaman gündemde tutuldu, şahsıma karşı hakaretler edildi. Ama bakıyorum şimdi hepsi dut yemiş bülbül gibi susmuşlar. Herkes, hiç bir şey yokmuş gibi, o gün mahkemeye verildiğinde birinci kalemden ortaya sunan basın mensupları şimdi bakıyorum maalesef hiç biri oralı değilmiş gibi hareket ediyorlar. Bu süreçte bizim, özellikle şahsımın tazminat davası açtığı gazeteler var, onlar da bu davanın sonucunu bekliyordu mahkemeden. Şimdi

o davalarda devam edecek, sonuçlanacak ve umut ediyorum ki o tazminat davası açtığım yerel gazete de tazminat cezasına çarptırılacak ve biz millete olan sözümüzü tutacağız. O gün Aybastı meydanında yerel gazete ile alakalı tazminatı kazandığımızda, ‘onlardan aldığımız parayı Aybastı halkına döner ekmek olarak sunacağız’ demiştim. Böyle bir söz verdik, bu sözümüzü de inşallah tutacağız. Süreç bundan ibarettir. “DAHA DA GÜÇLÜ OLARAK YÜRÜYECEĞİZ” Artık bundan sonra Ayhan Yılmaz’ın önü hukuken de açılmıştır. Birtakım olaylarla bölgemizde bir Milletvekiline yine sebep olmuşlardır. Ama güneş balçıkla sıvanmıyor. Bu bizim haznemizde ve bu bizim bundan sonra ki Türkiye’ye, ilimize ve ilçelerimize yapacağımız hizmetlerimiz noktasında bir kamçı görevini yürütecektir. Tabi bu bizi daha çok kamçılamıştır. Siyaset ve hukuk içerisinde bundan sonra ki yürüyüşümüzü Ak Parti kadrolarıyla, Ak Partinin ak kadrolarıyla yürütmeye, yürümeye devam edeceğiz” dedi.

“Allah Onları Siyaset Yapmak veya Prim Sağlamak İçin Değil” Bildiği Gibi Yapsın”

“Cem Evimizin Kapısı Tüm Siyasi Partilere Açık Ama

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa Cem Evi Başkanı İhsan Kartal, son günlerde Alevilik üzerinden yapılan tartışmaları ve siyasi anlayışları eleştirdi. Fatsa Cem Evi Başkanı İhsan Kartal, “ Herkes şunu iyi bilsin ki; Aleviler ve Sünniler arasında bir kardeşlik bağı bulunuyor. Bu kardeşlik bağı arasında ne kan davası ne de kargaşa oluştura-

cak bir durum söz konusu değildir. Kimsenin bizim inancımız üzerinden prim yapmaya ve bir kaos oluşturmaya hakkı yoktur” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Başkan Kartal, “ Fatsa’da yıllardan beri Sünni ve Alevi ayrımı yapmadık ve bir kardeşlik duygusuyla tüm halkımızla birlikte yaşıyoruz. Son günlerde inancımız ve ibadet yerlerimiz konusunda birçok ulusal kanalda ateşli tartışmalar oluyor. Bizim arzu ettiğimiz barış ve kardeşlikten başka bir düşüncemiz yoktur. Bizler ilçemizde bu kardeşlik ve dostluk havsını sağlayarak, Türkiye’de bir ilke imza atık. Elhamdülillah müslümanız. Tabi ki bir Allah’a ve peygamber efendimize inanıyoruz. Türkiye genelinde 5 milyonun üzerinde alevi kardeşlerimiz bulunuyor. Bugüne kadar hiçbir şekilde ayrım kelimesini dahi düşünmedik. Ve bu saatten sonra hiç bir siyasi kurumun parçası ol-

mayız. Tabi hükümetimiz bir politika içerisine girdi ama burada hiçbir kimseyi kırmamalı ve hiçbir kimseye siyasi malzeme vermemelidir. Ayrıca yıllardan beri bizlerin yanına gelmeyen, sorunlarımızı gündeme taşımayan ve bizi sadece bir topluluk olarak gören siyasetçilerin, ülke gündeminde üzerimizden prim yapmasını asla tasvip etmiyoruz. Ülkemizde projeler üretiliyor ve bir takım isimler verilmek isteniyor. Bu durumdan alevi camiası olarak çok rahatsızız. İsimlerin oluşturacağı negatif hava ülkemizin huzuruna gölge düşürmemelidir. Yıllardan beri aynı camide namaz kıldığımız kardeşlerimizle aynı aş evinde rızıklaşıyoruz. Şimdi birileri çıkıp bizlerin has ve barışçıl duygularını siyaset malzemesi yapmamalıdır. BDP eş Başkanı Demirtaş, kendince bir Alevilik paketi adı altında siyasal rant için çabalamaktadır. Şunu asla unutmasın-

“Kabotaj Bayramını Kutluyorum” Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle bir kutlama mesajı yayımladı. Torun mesajında; ”87 yıl önce denizcilik sektörünün önemi Atatürk tarafından özellikle vurgulanarak Bayram olarak kutlanmasına rağmen üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde denizcilik sektörü istenen ölçülerde gelişmemiştir. Dünyanın şu anda geldiği nokta bizlere göstermiştir ki artık denizler yalnızca ulaşım imkanları ve turizmin yapıldığı alanlar değil enerji sektörünün temelini

oluşturan doğal gaz ve petrol yataklarına da ev sahipliği yapmaktadır. Onun için insanlık olarak denizlerden ve denizlerin bizlere sunduğu imkanlardan çevreye zarar vermeden yararlanmalı, bu alanda milli politikalar oluşturarak gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek ortamı yaratarak her alanda denizciliğimizin gelişmesi için caba göstermeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramını Kutluyor, saygılar sunuyorum” dedi.

lar ve hatırlasınlar, biz alevileri ne terör örgütü PKK’yla ne de üzerimizden prim sağlamak isteyen siyasetçilerle bağdaştırmasınlar. İster kabul etsinler ister kabul etmesinler, biz aleviler ibadetimizi de yaparız, inancımızı da saklamayız. Bugüne kadar Fatsa’da bulunan cem evimize bakanlarımız, vekillerimiz, başkanlarımız, özel idare genel sekreterimiz, müftülerimiz ve ismini sayamadığımız onlarca bürokratımız bizleri ibadethanemizi, camimizi ve aş evimizi ziyaret etti. Bu açık bir şekilde bizlerin kimler tarafından yalnız bırakılmadığı ve kimler tarafından yalnız bırakıldığı açık şekilde ortadadır. Son olarak Alevilik camiası siyasetçilerin, siyaset üstü projeleri için bir araç veya gereç değildir. Fatsa Cem Evimizin kapısı tüm siyasi partilere açık ama siyaset yapmak veya üzerimizden prim sağlamak için değil” diye ifade etti.

23. Dönem Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz ile Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar’ın beraat ettiği haberini alan Aybastılılar 100 araçlık konvoyla karşılama töreni düzenledi. Ankara’da olduğu için Hem duruşmaya hem de Aybastı’ya gelemeyen Ayhan Yılmaz Aybastılıların ilgi ve alakasına, kendilerine olan inançlarına sonsuz teşekkür etti. Aybastılılar Belediye Başkanı İzzet Gündoğar'ı ise, yaklaşık 100 araçlık konvoyla davul zurnayla Kabataş İlçesi'nde karşılama yaptı. Ünye'den mahkemeden dönen Başkan Gündoğar'ı karşılayan konvoy daha sonra ilçe merkezine hareket etti. Aybastı Belediye binası önünde toplanan kalabalığa seslenen Başkan Gündoğar, kendisini karşılamaya gelenlere teşekkür ederek, "Bizim onurlu ve şerefli şekilde sizlere Aybastı'ya hizmet etmekten başka hiçbir gayemiz olmadı,

bundan sonrada olmayacak. Bu kendi menfaatleri için namuslu, onurlu, şerefli insanlara iftira atmaktan kaçınmayan insanlar var. Onları cenabı Allah'a ve sizlere havale ediyorum. Allah onları bildiği gibi yapsın" dedi. Kendisini karalayanlara hakkını helal etmediğini de söyleyen Başkan Gündoğar, "Yarın bugünden daha iyi olacaktır. Kimseye dargın değilim, kimseye küskün değilim ama üç beş kişiye Aybastı adına, şahsım adına değil Aybastı adına hakkımı helal etmiyorum. Günlerdir televizyonlarda poşet, poşet para dedirten insanlara hakkımı helal etmiyorum. Çünkü biz onu yapmadık. Çok şeyler yaşadık. Namusumuza bile dil uzattılar. Ama hiçbir şey size olan bağlılığımızı, hizmetimizi, engelleyemedi. Çünkü arkamızda sizler varsınız. Allah sizlerin sevgisinden bizleri mahrum etmesin" diye konuştu


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

“Çevre Yolu Bize Değil,

“Zararı Hiç Olmaz,

6

Biz Çevre Yoluna Uyacağız” Faydası Çok Olur” bozmadan yeniden bir güzergah tespiti yapılmasını arzu ettik. Çalışmalar da bu yönde ilerlemeye başladı. Şehir merkezinde olan dal-çık’ları da Karayolları özellikle sahil ilçelerinde uygun görmüyor. Deniz seviyesinde risk oluşturduğu ve birtakım sıkıntılara sebep olabileceği yönde görüş beyan ettikleri için olumlu bulmuyorlar. Dolayısıyla çevre yolunun şehre zarar vermeyecek şekilde yapılması yönünde çalışmaları hızla devam ediyor.

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen Fatsa çevre yolu ile ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Çevre yolunun merkeze yakın ya da uzak olması yönündeki farklı görüşler ve esnafların endişelerini değerlendiren Sözen: “Endişeye mahal yoktur. Fatsa’nın ticari potansiyeli sahil yolundan geçen araçlara bağımlı değildir” dedi. “Şehre Çok Yakındı” Sözen, önceki çevre yolu projesinin şehrin içinden geçtiğini belirterek: “Geçmişte bir çevre yolu projesi bizim önümüze konulmuştu, açıkçası biz de bunu istemedik. Proje şehre çok yakın olduğu ve imarını ciddi manada bozabileceği, şehrin silueti açısından da ters düştüğü için imar durumuna tamamen aykırı bir pozisyon aldığı için, şehrin gelişmesine mani olacak bir proje oldu-

ğunu düşündüğümüz için daya uygun ve daha geriden geçecek bir çevre yolu projesi olmasını istediğim iz belirttik. Dolayısıyla bu görüş üzerine bir çalışma daha başlatıldı. O çalışma da devam ediyor” dedi. “Devlet Boşluk Bırakmaz” Sözen, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Yeni proje de önümüze koyulacaktır; kısa sürede olmayabilir ama çok uzun vadeli bir iş de değildir. Biz şehri ve imarı bölmeyecek yeni bir güzergâhtan çalışmayı başlattık ve çalışma da devam ediyor. Artık çevre yolu istemiyor denilse bile çevre yolu yapılacak. Ordu çevre yolu yapıldı, Ünye bitmek üzere, dolayısıyla bu ikisinin arasındaki boşluğu devlet dolduracaktır. “Dal-Çık Uygun Görülmedi” Biz kesinlikle şehrin menfaatlerini düşünerek, güzel yapıyı

“Esnaflarımızın İçi Rahat Olsun” Endişeye mahal yoktur. Çevre yolu bizim ekonomimizi etkilemez, zarar vermez. Çevremizde çevre yolundan sonra ekonomisi zarar gören Bolaman, Yalıköy, Medreseönü gibi beldeler bizim gibi değildir. Buraların ekonomisi direkt olarak güzergâha ve güzergâhı kullanan araçlara bağlıdır. Ancak Fatsa’da böyle bir durum söz konusu değildir. Fatsa’nın ticari ve ekonomik potansiyeli yoldan geçen araçlara bağlı değildir. Herkesin dükkânının önünden bir çevre yolu geçirme şansımız yok. Çevre yolu bize değil, biz çevre yoluna uyacağız, uymalıyız. Önemli olan kişisel menfaatler değil, büyük menfaatlerdir. Fatsa’nın menfaatleri bizim için her şeyden önce gelir. Esnaf arkadaşlar da kesinlikle tedirgin olmasınlar. Fatsa’nın ticari potansiyeli sahilden geçen araçlara bağlı değildir. Büyük bir ilçedir ve arka ilçelerle, doğu ve batıdaki ilçelerle bağlantılıdır. Bu nedenle endişe edecek bir durum yok.

olur. Yani iki tarafta da sanayi esnaflarımızın bir zararı olmaz” diye konuştu.

/ Fatma CANLI

Fatsa Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkanı Ayhan Baş, ilçemizin en önemli gündem maddelerinden biri olan çevre yolu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Baş: “Çevre yolunun herhangi bir zararı olmaz, aksine Fatsa’nın daha da büyüyüp gelişmesine imkan tanıyacak büyük bir hizmettir” dedi. “Metropol Bir İlçeyiz” Esnafların zarar görmeyeceğini ifade eden Baş: “Çevre yolunun şehir dışından geçmesinin esnaflarımıza hiçbir zararı olmayacaktır. Hatta her şey daha güzel olur. Normal yolundan bile verim alamayan il ve ilçeler varken Fatsa’ya çevre yolunun projesi hazırlanıyor ama biz uzak olsun, yakın olsun tartışmaları yapıyoruz. Çevre yolu yapılırsa Fatsa

DEMİRLİ BETON

TUĞLA

BETON

büyür, güzelleşir. Fatsa, metropol bir ilçedir. Fatsa’nın arkasında 7 tane daha büyük ilçenin olduğunu esnaflarımız da dâhil hepimiz biliyoruz” dedi. “Sanayi Sitelerinin Tabelası Olur” Çevre yolunun giriş ve çıkışında sanayi siteleri ile ilgili işaret ve tabelaların olacağını ifade eden Ayhan Baş: “Aldığımız duyumlara göre çevre yolunun Büyük Sanayi Sitesinin biraz gerisinden başlayacağını anlıyoruz. Eğer öyle olursa yolun girişinde zaten sanayiyi işaret eden bir tabela olacaktır. Dolayısıyla da arızası olan, aracı bakıma ihtiyaç duyanlar da o tabelayı takip edeceklerdir. Ben de biz zanaatkâr ve şoför olarak eğer arabamdan şüphem varsa sanayiye uğramadan çevre yoluna girmem. Diyelim ki girdim; çevre yolunun çıkışında da Fatsa Özel Sanayi Sitesi olacak. Çıkışında da bu yönde bir işaret

“Turizme Açık Bir İlçe Olacak” Çevre yolundan sonra Fatsa’nın daha da güzelleşeceğini de sözlerine ekleyen Ayhan Baş: “Bizim Fatsa’mız çevre yolu geçtikten sonra trafik sıkışıklığı, araç gürültüsü ve egzoz dumanına boğulmuş bir ilçe olmaktan kurtulup, gezi yapılacak, turizme açık bir ilçe olacak. Sahilimiz daha da güzelleşecek. En azından bir turizm ilçesiymiş gibi olacak. Büyük araç geçişlerinden kurtulacak. İnsanlarımız sahile daha rahat inecek, daha sakin bir şehirde yaşama şansına kavuşacaklar. Gürgentepe, Işıktepe gibi yerlerdeki insanlarımız da çevre yolu sayesinde Fatsa’ya gelecekler. Fatsa çevre yoluyla birlikte herhangi bir zarar görmekten ziyade daha da büyüyüp gelişecek. Göç alan, gelişmiş bir ilçe haline gelecek” şeklinde konuşmasını tamamladı.

MOLOZ

ASFALT

KİLİT TAŞI BORDÜR

Salim DÜRÜ (Müteahhit)

Gsm: 0531 888 52 52 - www.duruinsaat.com Günpınarı Köyü, Çerkezbükü Mevkii Cevizdere-ÜNYE

Dürü İnşaat olarak insanlığın yaşam kalitesini artırmak için hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.

* Kum * Çakıl * Kırma * Eleme * Yıkama Tesisi * Özel Doğal Şap Kumu


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

7

Fatsa Belediye Başkanı Kim Olmalı? “Türk Sanat Müziğini Basitleştiriyorlar”

/ Engin YARAN / Hamdi BÜKLÜ

Yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi partilerde aday arayışları, aday belirleme çalışmaları devam ederken, vatandaşlarında seçecekleri adaydan beklentileri ortaya çıkmaya başladı. Fatsa Belediye Başkanı ne A partisinin adayı, ne B partisinin adayı, ne de C partisinin adayı değil, halkın sıkıntılarına ve sorunlarına çözüm olacak bir kişinin olması gerektiğini söyleyen vatandaşlar, “ bizler siyaseti, siyasetçiler kadar iyi bilmeyiz ama siyasetçiyi, siyasetten daha iyi biliriz. Bize söz veren başkan değil, iş yapan lazım” diye konuştu. Yunus Düzenli, “Fatsa’nın Belediye Başkanı, halkına hizmet eden, çalışan ve kul hakkından korkan biri olmalıdır. A partisi veya B partisinin adayı olmak hiç önemli değildir ama halkın adayı olan biri olmalıdır. Ayrıca başkan, mahallesini, caddesini, sokağını yalnız bırakmamalıdır. Sokağa inip dertleri dinlemelidir. Seçim hazırlıkları yapan bir başkan değil halkına hizmet eden biri olmalıdır. Yolları yapmalıdır ama yaparken de yıkmamalıdır. Başkan olduktan sonra makam koltuğuyla, ev arasında mekik dokumamalıdır. Evet, başkan her şeye yetişemez ama yetişmeye çalışmalıdır. İlçemizde aşırı derecede işsizlik var buları görüp açığı kapatmalıdır. Evlere mahkûm

edilen engelli kardeşlerimiz için daha geniş yaşam alanları ve yollar yapan olmalıdır. Şehrin alt ve üst yapısını bilen ve yapan biri olmalıdır. Gençleri görmeli ve onların dilinden anlamalıdır” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Mehmet Buruntaş, “ Belediye başkanı geleceği gören ve hisseden biri olmalıdır. Sadece anlık çözüm üreten veya sorunları göz adı eden olmamalıdır. Halkının sesini duyan, sorunları ilk o bilen ve hisseden olmalıdır. Bir işi yaparken o işin birkaç ay veya yıl sonra yıkılacak şekilde yapmayan, bulunduğu bölgenin alt yapısını ilk olarak yapan ve önem veren olmalıdır. Başkan dediğin halkına inen derken seçim zamanı değil her zaman yanında olan biri olmalıdır. Başkan geleceği gören olmakla berber zararına iş yapan olmamalıdır. Örneğin fakirlere, yaşlılara ve engellilere sahip çıkan olmakla beraber, bu işleri yaparken de reklam yapmamalıdır. Yollar ve kaldırımlar sadece engelsiz insanlar için değil, bütün insanlar için hizmet vermek amacıyla yapılmalıdır. Halkının hakkını partisine veya başkalarına peşkeş çeken başkan olmamalıdır. Başkan dediğin zaman görünmeyen değil, görünen adam olmalıdır. Ayrıca seçim zamanı usta tiyatroculara taş çıkan rol ve oyunlar sergileyen olmamalıdır. Eğer bir iş

yapılması gerekiyorsa kalıcı ve düzgün yapan olmalıdır belediye başkanı sadece yol yapan ve imara ayrı olan yerlere izin veren bir kişi olmamalıdır ” şeklinde konuştu. Ali Cemal Karar,”Belediye başkanı makam koltuğuna çıkana kadar vaat veren ve halkını unutan biri olmamalıdır. Koltukta oturmak yerine soruları ve dertleri çözen veya çözmeye çalışan olmalıdır. Evinde çıkıp makama değil esnafa, vatandaşın yanına giden olmalıdır. Belediye Başkanı partici olmamalı sadece halkının tarafı olmalıdır. Bugün yapıp yarın döken, kıran yani önünü dahi göremeyen bir başkan olmamalıdır. Kafasına göre değil de ihtiyaca, hizmete yönelik iş yapan olmalıdır. Belediye başkanı makama gelmek için, yandaşlarının zengin etmek için, yoksulları unutan olmamalıdır. Aslında Belediye Başkanı’nın kim olduğu önemliliği kadar biz vatandaşlarında biraz vatandaş olmalısı gerekir. Başkan yokken eleştiriyoruz ama başkan gelince hoşbeşe giriyoruz. Yani vatandaş vatandaşlığını yapmaz ise başkan da başkanlığına yapmaz. Bu durumda belediye başkanı ve yardımcılarının, bizlerin özgür ve özgün olmamızı sağlamak için yapılan eleştirilere karşı şiddet veya psikolojik baskı yapmaması gerekir ” diye söyledi.

Fatsalı Türk Sanat Müziği sanatçısı Ertan Erkoç bir dostunun daveti üzerine Fatsa’ya geldi. Erkoç, gazetemizi de ziyaret ederek: “Çok önemli bir hizmet yapıyorsunuz, tebrik ederim” dedi. “Basitleştiriyorlar” Sanatını İstanbul’da sürdürdüğünü ifade eden Erkoç: “Sanat faaliyetlerime hiçbir maddi çıkar gözetmeden devam ediyorum. Alaturkamıza hizmet verebilmek için varım ve bunun için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Alaturkayı adına yakışır bir biçimde yapmaya çalışıyorum. Şimdi fasıl diye bir şey çıktı. İstanbul’da fasıl yapılıyor denen her yer tamamen eğlence sektörüne dönüşmüş. Eskiden fasılda bir takım okunurdu. 15 eserden oluşan bu takım okunur, ondan sonra hafifler ve 15 eser daha sürer ve son olarak biraz daha popüler ve hareketli eserler okunurdu. Ancak şimdi fasıllarda tamamen popüler ve hareketli müzikler var. İnsanlar fasıla gidiyor ve başlamasından bitmesine kadar sürekli oynuyorlar. Türk Musikisi dinletim musikisi ve

altyapısı olan bir musikidir. Dinleyen herkesin anlayabileceği bir tür değildir. Biraz kültür ister. Bu nedenle siz halka sanatçı olarak ne verirseniz, halk onu alır. Bunu sanatçılar basitleştiriyorlar. Sürekli hareketli ve özensiz okuyarak basitleştiriyorlar. Türk Sanat Müziği eğlence müziği değildir” dedi. “Ticari Amaçla Kullanıyorlar” Sanatını ticari bir amaçla icra etmediğini net bir dille vurgulayan Erkoç: “Maksim ve Çakıl Gazinoları gibi İstanbul’un çok güzel gazinolarında çalıştım. Çok güzel mekanlarda çalıştım fakat şimdi mekanlar ticari kaygı gözetiyorlar ve bundan dolayı da sanatçılarını da ticari amaçla kullanmak istiyorlar. Ticari şarkılar okutuyorlar. Gerçek anlamda eser diyebileceğimiz ‘Bir bahar akşamı rastladım size’ gibi kaliteli eserleri İstanbul’da artık duyamazsınız. Ben bu nedenle çalışmıyorum, ekstralara gidiyorum” dedi. “Amacım Ünlü Olmak Değil” Amacının Türk sanat müziğine hizmet etmek olduğunu söyleyen Ertan Erkoç: “Benim

amacım ünlü olmak değil, Türk müziğine hizmet vermek ve Türk müziği konusunda hiçbir maddi karşılık için taviz vermemektir. Sanatımı hep bu yönde icra ettim. Bir yakınımın daveti üzerine Fatsa’ya geldim, Engin Yaran arkadaşım gazetenize gelmeme de vesile oldu, sizlerle tanıştığım için çok mutlu oldum. Çok güzel bir hizmet yapıyorsunuz. Ben kültüre hizmet eden bir sanatçıyım sizler de kamu hizmeti veriyorsunuz, tebrik ediyorum. “Bir İnsanlık Görevidir” Renkli bir hayatı olduğunu söyleyen Erkoç, özellikle sokak hayvanlarını çok önemsediğini ifade etti. Erkoç: “Ben bir sanatçı olarak evimde 17 tane kedi besliyorum ve daha fazla sayıda sokak kedim de var. Hayvanlar Allah’ın bizlere emanetidir. Bu nedenle, bu emanetlere sahip çıkmamız gerekiyor. Boş zamanlarımda hayvan barınaklarına gidip, çizme ve eldivenleri giyer, temizlik bile yaparım. Hayvanlara çok değer veririm ve herkesin de değer vermesi gerekiyor. Bu bir insanlık görevidir” diyerek sözlerini noktaladı.


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

“Biz Açıyoruz, Büyütüyoruz, Güçlendiriyoruz;

Onlar Kapatıyor, Küçültüyor, Bölüyor” rece yapılacak. Bir sorun çıkması söz konusu değil, normal süreci devam ediyor. İhale hazır olduğu zaman ihalesine çıkılacak” diye konuştu.

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, kapatılan beldeler, büyükşehir ve Fatsa çevre yolu konusunda gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Hamarat: “Çevre yolu konusunda makul olan durum, şehri unutturmayacak kadar yakın ama çevre yolu özelliğini de kaybetmeyecek kadar uzak olması gerekiyor. Şehrin içinden geçsin, dükkânlarımızın önünden geçsin mantığıyla çevre yolu olmaz. Zamanında Karadeniz Bölgesi’ndeki şehirlerin çarpık yapılaşması olduğunu görüyoruz” dedi. Çevre yolunun şehrin dışında olması gerektiğine vurgu yapan Hamarat: “Çevre yolu zaten, sahil yolunun artık şehir içi yolu haline gelmiş olması, transit ulaşıma artık imkan vermeyecek olması, trafiğin hızlı seyredememesi, yoğunlukla kazalara çok sebebiyet vermemesi için yapılıyor. Fatsa’da şehrin dışından geçecek

bir yolun kimseye zararı olmaz, yakın da geçse, uzak da geçse etrafı bariyerlerle kapalı olup, isteyen herkesin girip çıkabileceği bir yol olmayacak. İsterse köprüyle şehrin üzerinden geçsin yine bir faydası olmayacaktır. Çok uzak yapmak çok maliyet demektir. Her halükarda Fatsa’yı geriden kucaklayabilen, trafik açısından olumsuz etkilemeyen ve ayrıca transit geçmesi gerekenleri de Fatsa şehir içine sokup oyalamayan bir yol olacaktır” dedi. “Hastanede Sıkıntı Yok” Devlet hastanesi projesinde bir sıkıntı olmadığını söyleyen Hamarat: “Fatsa Devlet Hastanesi projesi konusunda bir sorun yok. Mevcut hastanenin olduğu yer içi proje yapılıyor. Normal işlemler devam ediyor. Hiçbir sıkıntı yok. Bir aksaklık söz konusu değil. Söz verildiği gibi 300 yataklı bir devlet hastanesi en kısa zamanda, imkânlar yetiştiği sü-

“Beldeler Kapatılmadı, Güçlendirildi” Beldelerin kapatılmadığını ve ilçe belediyeleriyle birleştirildiğini belirten Mustafa Hamarat: “Büyükşehir konusuna nasıl yaklaştığımızı herkes biliyor. Ordu’ya yardımcı olmak, Ordu’yu daha ileriye taşımak adına çalışıyoruz. Büyükşehir seçiminde bizim amacımız Ordu’yu en ileri seviyelere çıkaracak bir adayla Ordu’ya hizmet etmektir. Ben Korgan ilçesinin Çamlı beldesinden bu iddialara cevap vermiştim. ‘Kapanan belde’ ifadesi bize ait bir ifade değildir. Bizim beldelerimizle ilgili ifademiz ve hizmetimiz birleştirilmiş belediyedir. Kapanan beldeler diyenler yine iddia sahipleridir” dedi. “Büyükşehri Baltalamak İstiyorlar” Zayıf olan belde belediyeleri ilçe belediyeleri ile birleştirilerek güçlendirilmiştir. Biz herhangi bir yeri belediyesiz bırakmıyoruz. Ordu idari ve coğrafi haritası içerisindeki her yer 2 ayrı belediyeden hizmet alma fırsatı yakalıyor. Hem ilçe hem de Ordu Büyükşehir Belediyesi’nden hizmet alacaklar. Dolayısıyla kapanan belde demek için bir beldeyi köye çevirip, oradan belediye hizmetini tamamen kaldırmak gerekiyor. Muhalefet hem Büyükşehre destek verdikleri yönünde açıklama

Tatile Gidenler, Yolcu Akışını Oldukça Artırdı

yapıyor hem de desteklediklerini iddia ettikleri büyükşehri baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hem büyükşehri savunuyorlar, hem de belde belediyeleri açık kalsın hizmet etsin diyorsun. Türkiye’de böyle bir uygulama yok. Belediye sınırları içerisinde olup da belde belediyesi olan bir yer Türkiye’de var mı? “Biz Büyütüyoruz, Onlar Küçültüyor” Samsun bizim en yakın komşumuz. Samsun Büyükşehir sınırları içerisinde belde belediyesi var mı, yok. Alt kademe belediyesi ve ana kademe belediyesi var. Yani o kadar çelişkili ifadelerde bulunuyorlar ki, hem büyükşehrin öneminden bahsediyorlar hem de zayıf, güçsüz belde belediyeleri kalsın diyorlar. Asıl mesele şudur: sen bütün Ordu coğrafyasının belediye hizmeti almasına hazır mısın, değil misin? Biz AK Parti olarak hazırız ve Ordu’yu büyük gayretlerle 30. Büyükşehir olarak bu büyük hizmete kavuşturduk. Bu idarenin daha güçlü ve etkin uygulanabilmesi için güçlü bir yerel yönetime sahip olunması gerekiyor. Bunun altında da her ilçe, kendi sınırları içerisinde hizmet edecek. Dolayısıyla biz belde belediyelerini birleştirmiş olduk. Yapılan çalışmalar da aynı yöndedir. Belde belediyelerin tüm personel ve makine ekipmanları Kaymakamlıkların çalışmalarıyla birleştiriliyor. Yani biz açıyoruz, büyütüyoruz, güçlendiriyoruz. Onlar kapatıyor, küçültüyor, bölüyor” diyerek açıklamasını noktaladı.

/ Fatma CANLI

Bayramlarda, okul tatillerinde ve yılbaşlarında yoğunluk yaşayan seyahat firmalarının yurtiçi yolculuk için genellikle tercih edilen otobüs seyahat firmaları, yaz mevsiminin gelmesi i ve tatile gidenlerinde eklenmesiyle yoğunluğunu artırdı. Fatsa’dan da tatil için yolculuk yapanların oldukça fazla olması dikkat çekiyor. Bir otobüs seyahat firmasında 1 yıldır çalıştığını belirten Aysun Topçuoğlu bu sektörün içinden biri olarak yolcu akışlarının nasıl olduğunu gazetemize anlattı. Ekonomik açıdan otobüs seyahatlerinin daha çok tercih edildiğini belirten Aysun Topçuoğlu; “Turizm ve seyahat bölümü mevzunuyum yaklaşık 1 yıldır otobüs seyahat firmalarından birinde fiilen çalışıyorum. Okuduğum bölüm sayesinde bu sektörde çalışmaya kısa zamanda alıştım. Yurt içi seyahatlerde ekonomik anlamda daha uygun olmasından dolayı vatandaşlar otobüs seya-

hat firmaları ile yolculuk yapmayı daha çok tercih ediyor” dedi. Fatsalı vatandaşların genellikle Antalya, Manavgat, Kemer yönlerini tatil için tercih ettiğini söyleyen Topçuoğlu; “İnsanlar sürekli seyahat halinde oldukları için, özellikle öğrenciler çoğunlukta okul tatilleri, dönem başları, dönem sonlarında yolculuk yaptıkları için yaz, kış yoğunluk yaşıyoruz. Fakat yaz aylarının gelmesiyle tabi tatile gidenlerde eklendi ve bu yoğunluk daha da arttı. Özellikle Antalya, Manavgat, Kemer yönlerine tatil için giden yolcu sayısı daha fazla. Araçlarımız hiç boş gitmiyor. Yani yaz mevsimi ile başlayan yolculuklar bu yolcu akışını daha da artırdı” şeklinde konuştu.

ELEMAN İLANI Özel FMC Fatsa Diyaliz Merkezinde çalıştırılmak üzere, Sertifikalı/Sertifikasız Hemşireler Diyaliz Teknikeri Acil Tıp Teknisyenleri Müracaat

8

aran mak tadır

Dolunay Mah. Samsun Asfaltı Cad. No:210 Fatsa/ORDU adresine müracatların şahsen yapılması rica ederiz. Tel: 0452 433 64 64


01 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ

Sayfa

9

Kaymakam, Halkın Nabzını Yokladı Deniz Bir Can Daha Aldı

Çaybaşı Kaymakamlığı tarafından kamu kurumlarının, hukuk devleti ilkeleriyle, insan onuruna yaraşır, şeffaf, hesap verebilir, doğru, etik yönetim ilkelerine uy-

gun ve vatandaş odaklı bir kamu hizmeti sunmak için halkın beklentilerini öğrenmek, halkın yönetimde söz sahibi olmasını sağlamak ve eksiklerini görmek

amacıyla anket uygulandı. 6-14 Haziran tarihleri arasında düzenlenen ankette İlçe Merkezi mahalleleri ile İlküvez Beldesi’nden bin 405 kişiye sorular yöneltildi. İlçe halkına yöneltilen 21 soruyla birçok konuda yararlı istatistikler elde eden Çaybaşı Kaymakamlığı’nın sorularından biri de ‘İlçede Huzurevine İhtiyaç var mı?’ bu soruya verilen cevaplardan yüzde 42’si evet, yüzde 52’de hayır cevabı verdi. ‘İlçede yüksek okul yapılması durumunda maddi destek verir misiniz?’ sorusuna halkın yüzde 62’si evet, yüzde 38’i hayır cevabı verdi. Bir başka soruda ise, ‘Öğretmenlerimizin veli ziyaretlerine şahit oldunuz mu?’ soruna ise yüzde 45 evet, yüzde 55 hayır dedi. ‘İlçemizde işleri en yavaş yapan kamu kurumu hangisidir

veya hangileridir?’ sorusuna ise, yüzde 15’i hiçbiri derken, en yavaş bulunan kurum ise yüzde 12’yle Çaybaşı Belediyesi oldu. İlçe Kaymakamlığı ise yüzde 3’te kaldı. Ankette ‘İletişim kurmakta zorlandığınız kamu kurumu hangisidir veya hangileridir?’ sorusunaysa, yüzde 22 hiçbiri derken, yüzde 8’i Çaybaşı Belediyesi dedi. Ankete göre Çaybaşı’nın en büyük problemi yüzde 25 ile işsizlik olarak görülürken, onu yüzde 22 ile sosyal tesis yetersizliği belirtildi. Anket sonuçlarına halkın sonuçlarına göre ilçe halkı en çok Eğitime daha fazla önem verilmesi gerektiğini, İlküvez’in ilçe olması gerektiği ve ilçedeki kahvehane sayılarının azaltılması gerektiği gibi talepler yer alıyor.

MHP, Perşembe Adayını da Açıkladı

Perşembe’de AKP ve CHP’den istifa eden iki Belediye Meclis Üyesi MHP’ye katıldı. MHP Perşembe’de Belediye Başkan adayı olarak Şenol Anşin’i gösterecek. Şenol Anşin’in adaylığının açıklanması nedeniyle düzenlenen törende Perşembe Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi Rıfat Can Sönmez ve AKP’li Meclis üyesi Orta Tepe Köyü Muhtarı Sezai Aydın partilerinden istifa ederek Milliyetçi Hareket Partisine katıldılar. Törende konuşan İl Başkanı Cemal Enginyurt ; “Perşembe İlçemiz Türkiye genelinde Ordu’nun gülen yüzü olan çok kıymetli bir ilçemizdir. MHP olarak Perşembe ilçemizin belediyesine talip olarak Perşembelilerin makus talihlerini yenmek istiyoruz. Biz burada İstanbul’da Orduluların çok sayıları ile övünen de-

ğil, Perşembe’de yaşayan Ordulunun nüfusunun artmasıyla, Ordu’nun nüfusunun artmasıyla övünen idareciler olmak istiyoruz. Dolayısıyla Perşembe gibi demokratik bir İlçede bu iktidara ait bir belediye başkanı olmasından da biz Türk Milliyetçileri olarak rahatsızız. Ordu’da da bütün alanlarda rahatsızız. Türkiye’de de bu iktidardan rahatsızız. Artık bu iktidardan 2014’ün 30 Mart’ında kurtulma zamanı geldi diyorum. Çünkü Türkiye’yi bölmek ve parçalamak yolunda bu iktidar acımasızca ilerliyor. Bu iktidarın bir üyesi Perşembe ilçemizde de var. Bundan da inşallah kurtulacağız. Biz Perşembe’de 24 saat nasıl belediyecilik yapılır, nasıl belediye başkanlığı yapılır inşallah AKP’li Selami Çarkçı’ya da göstereceğiz. Burada AKP’li Belediye Başkanı Selami Çarkçı, sakin şehir, sessiz şehir yaptım diye övüne övüne birde bisiklete binip hava atıyor. Bu belediye başkanının iflas eden Perşembeli esnaflardan, geçim sıkıntısı çeken Perşembelilerden, evine ekmek dahi götüremeyen Perşembelilerden haberi yok. Ama MHP çatısı altında, 3 Hilal Bayrağı altında hizmet etme kulvarında cesaretle aday olarak

çıkan Şenol Anşin, Perşembe’yi modern bir kent yaparak AKP’li Selami Çarkçı’nın dediği gibi sessiz bir kent değil, kimsenin gelmediği, gitmediği bir kent anlayışı anlayış değildir. Ama bizim anlayışımızda sessiz kent değil ayağa kalkan bir Perşembe yaratacağız. Çünkü Perşembeliler, iş istiyor, aş istiyor, huzur istiyor, refah istiyor. Bizde MHP iktidarında başta Ordu olmak üzere bütün ilçelerimizle birlikte ayağa kalkan bir il olacağız diyor Şenol Anşin kardeşime de bu kutlu yolda başarılar diliyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene” şeklinde konuştu. Perşembe Belediye Başkan Adayı Şenol Anşin ise yaptığı konuşmada; “30 Haziran 2014 tarihinde yapılacak yerel seçimler için ilçemiz belediye başkan adaylığına arkadaşlar beni layık görmüşler, kendilerine çok teşekkür adıyorum. Ben de böyle kritik ve zor bir dönemde bu görevi kabul etmezsem, Perşembeli hemşerilerim beni affetse bile Allah affetmez diye düşünerek, bunu bir görev bildim ve kabul ettim. Üniversiteyi bitirdiğim 1987 yılından beri ilçemizde görev yapmaktayım. 2 yıl belediye mühendisi olarak, belediyemiz fen ve imar işlerinde görev yaptım.

Askerlik görevinden sonra 1991 yılından itibaren kendi büromda serbest mimarlık yapmaktayım. Bu süre içersinde 2 dönem Ordu Mimarlar Odası Yönetim Kurulu üyeliği yine 2 dönem Belediye Meclis üyeliği ve İmar Komisyonu başkanlığı yaptım. 43 köyü, 2 beldesi ve 8 mahallesi ile ilçemizi cadde-cadde, sokak-sokak biliyor ve tanıyorum. Onun için benim Çıraklık ve Kalfalık dönemin olmayacak. Allah nasip eder de biz bu seçimi kazanırsak sizim sadece ‘ustalık’ dönemimiz olacak. İlçemizin hep birlikte yaşadığımız sıkıntı ve sorunlarını çok iyi biliyorum. Çalışkan ve üretken bir Belediye Meclisi ve yi bir kadro ile, kaynakların bilinçli ve verimli kullanılması ve en önemlisi Adaletli bir yönetimle, bu sorunların büyük kısmının çözüleceğine inanıyorum. Unutmayalım ki, bu seçimde sadece ilçe merkezi değil, köyler ve kapanan 2 beldemiz de oy kullanacaktır Onun için iktidar partisinin alternatifi bizim partimizdir. Bu gerçeği çok iyi işlememiz Vatanını, İlin İlçesini, Köyünü, Mahallesini seven herkesin desteğini almalıyız.

60 Çocuk Erkekliğe İlk Adımı Attı belediye değil, işte burada da olduğu gibi Ünye’de yapılan her sosyal faaliyetin içerisinde aktif olarak rol alan bir belediye haline gelmiştir. Bu durum da bizi çok mutlu ve onurlandırmıştır. Burada geleceğin büyükleri olan bu minik kardeşlerimizin yüzündeki mutluluk her şeye yeter de artar bile. Tabii bu seviye ye gelişimizin en büyük mimarı siz değerli Ünyeli hemşerilerimizdir. Sizlerden aldığımız ilham ve enerji ile Allah’ın izniyle aşılmadık bir sorun kalmayacaktır. Sünnet olan bu yavrularımıza Allah’tan acil şifalar

/ Ahmet ALKAN

Ünye Belediyesi’nin her yıl geleneksel hale getirdiği toplu sünnet şöleni yapıldı. Sünnet şçleninde bu yıl 60 çocuk sünnet ettirildi. Sünnet olan çocuklara Ünye Yunus Emre Parkı’nda değişik etkinlikler düzenlendi. İlahiler ve musiki müzikleri eşliğinde başlayan sünnet şöleninde, palyaçolar da renkli karelere yer verdi. Çocuklardan bazılarının oynaması

ile bazıları Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu’nu da oyuna kaldırdı. Başkan Arpacıoğlu, çocuklarla beraber alanda oyun oynadı. Daha sonra Ünye Belediye Başkanı ve eşi Fatma Hanım ile birlikte çocuklara balon ve saat hediye verdiler. Ardından Başkan Arpacıoğlu, “Ünye Belediyesi Sosyal bir belediyedir. Sadece altyapı, yol su işleri uğraşan bir

dilerken yaklaşmakta olan mübarek Ramazan’ı Şerif’i bütün insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Gününüz kutlu olsun çocuklar.” şeklinde konuştu. Başkan Arpacıoğlu 60 çocuğun toplu sünnet şöleninde emeği geçen Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Davut Durak’a, çocukları sünnet eden yine hastane doktorlarından Akın Şire’ye ve yine Hastane doktorlarından Anestezi Uzmanı Sema Gürler’e teşekkür etti.

Ordu’da denize serinlemek için giren 15 yaşındaki bir genç boğularak hayatını kaybetti. Olay, dün Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, akrabalarıyla denize giden 15 yaşındaki Erdinç İlhan, akrabalarının "açılma" uyarısına rağmen denizde açılınca bir anda gözden kayboldu. Arkadaşlarının Erdinç İlhan’ın gözden kaybolduğunu fark etmesi üzerine genci denizde arama çalışmaları başladı. Yaklaşık 1,5 saatlik arama sonucunda Erdinç İlhan’ın bedeni deniz kenarına kendiliğinden çıktı. İlhan, denizden çıkartıldıktan sonra olay yerinde 112 ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Medical Park Ordu Hastanesi’ne kaldırıldı. İlhan, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Erdinç İlhan’ın denizde kaybolduğu haberini alan akrabaları sahile akın ederken, anne Saniye İlhan ve baba Zihni İlhan, sinir krizi geçirdiler. Oğlu denizden çıktıktan sonra yapılan müdahale esnasında feryat eden baba, “Dün geldiniz bir şey demedim. Ben ne yapayım oğlum” demesi yürekleri burkarken, anne Saniye İlhan ise bu acıya daha fazla dayanama-

yarak bir anda yerde kaldı. Öte yandan, Erdinç İlhan’ın akrabası Erkan Yılmaz, denize Erdinç İlhan ile beraber geldiklerini, ailesinin İlhan’ı kendisine emanet ettiğini söylerken, şöyle konuştu: ”Ben bir haftalık evliyim. Eşimi denize getirecektim. Sonra Erdinç ‘Abi ben de geleyim’ dedi. 'Erdinç annenin izni var mı' dedim. ‘Abi sen istersen verir’ dedi. Ben de annesini aradım, izin aldım. Annesi 'sana emanet' dedi. Gelirken iki yeğenimi de aldım. Onların hepsi bana emanetti. Buraya geldik. Burada oturduk. Hanımla beraber güneşleniyorduk. "Açılma Erdinç" dedim. ‘Abi bir şey olmaz Muhammetler gidiyor’ dedi. Ben bağırdım "açılma" diye o da ‘Tamam abi açılmayacağım’ dedi. Arkadaşları ile beraber yüzerken sonra hanımla beraber denize girdim. 'Boğuldu' dediler. Kayboldu. Hepimiz bunu gördük. Bana emanet olmasından dolayı kendimi suçlu hissediyorum.” Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Ne İçin Biraraya Geldiler?

Her yıl düzenli olarak Aybastı İlçesi Perşembe Yaylası Kümbet mevkiinde yapılan sahra toplantısı, bu yıl da yapıldı. Yaklaşık bin yıl önce Karadeniz’in Türk yurdu yapılması için Selçuklu Hükümdarı Melikşah’ın yaptığı gazalardan en birisi Perşembe Yaylası’nda gerçekleşti. Her Yıl Haziran ayı içerisinde bir araya gelen binlerce insan, uzun yıllardır bu tarihi olayı anıyor. Başta Ordu, Samsun, Tokat ve yurdun dört bir yanından gelenler hem dua ediyor, hem de Melikşah’ı anıyor. Ancak, işin acı yanı yapılan anma programına katılanların birçoğu tarihi olay hakkında bilgi sahibi değil. Birçoğu, Melikşah’ın ordusu, Karadeniz’i Türk ve Müslüman yurdu için yapmak için Kümbet’te yaptığı savaşta bölgede 6 bin 600 şehidin yattığı, bir o kadarda Rus Gürcüsü’nün burada olduğu gerçeğinden habersiz toplantıya katılmışlar. Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar’da bu duruma dikkat çekerek, “Her zaman söylüyorum, Aybastı Perşembe

Yaylası, sıradan bir yayla değil. Çok farklı özellikleri içinde barındıran, tarihsel, kültürel, doğal güzellikleri olan bir yaylamız. Şuan bulunduğumuz Kümbet Türbesi ve şehitliği, Melikşah, Niksar o zaman Danişmentler’in başkentiyken Orta ve Doğu Karadeniz’e açılmak için 11051106 yıllarında 2. Canik seferinin olduğu, savaşların olduğu bir yer. Şuan burada o günkü savaşta şehit olmuş Kümbet komutanımızın yaptırdığı türbenin yanındayız. Aynı zamanda 6 bin şehidimizin yattığı alandayız” dedi.


SP R

Orduspor’un Oyun Kurucusu Ayrıldı Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde mücadele edecek olan Orduspor Kadın Basketbol Takımı’nda yaprak dökümü başladı. Mor Beyazlı takım ile sözleşmesi sona eren oyun kurucu Münevver Başak eski takımı Canik Belediyesi’ne döndü. Canik Belediyesispor Bayan Basketbol Takımı, 2011-2012 sezonunda aynı formayı giyen eski oyuncusu Münevver Başak ile 1 yıl-

lık sözleşme imzaladı. Geçtiğimiz sezon giydiği Orduspor forması ile 19 maçta 21 dakika 8.1 sayı, 2.7 asist, 39.3 üç sayılık yüzdesi ve 1.0 top çalma mücadelesi istatistikleriyle oynayan Münevver, son 4 sezon istatistikleriyle de istikrarlı bir grafik çizdi. Münevver, Play-Off maçlarında sakatlığı bulunduğu için yeterli süre alamamıştı.

Fatsa Belediyespor Her Sezon Olduğu Gibi

Bu Sezona da Seçimle Başladı

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa Belediyespor Kulübünün seçimli olağanüstü genel kurulu yapıldı. Fatsa Belediyesi Kültür Sarayında gerçekleştirilen genel kurulda bir konuşma yapan Başkan Muammer Coşkun, “Fatsa Belediyespor Kulübü başkanlığını bizden önceki başkanlardan devir alarak, bu

bayrak yarışını elimizden geldiği kadar yükseklere çıkardık. Tabi ki iyi günlerimizin olduğu kadar kötü günlerimiz de oldu. Geçen sezon ‘o sene bu sen’ sloganıyla bu yola girdik. Özellikle basınımızın ve halkımızın desteğiyle bu seviyelere geldik. Ve güzel şeyler gerçekleştirdik. Geçen yıl çok iddialı bir şekilde sezona giriş yaptık ama istediğimiz gibi gitmedi

ve bu üzücü sonuç meydana geldi. Fakat bu durum bizi yıldırmadı ve 2013 - 2014 sezonuna yeni isimleri transfer ederek şampiyonluk için mücadeleye devam edeceğiz. İnşallah bu sezon halkımız ve taraftarımızın karşında başarısız bir durum yaşamayız” diye konuştu. Başkan Muammer Coşkun’un konuşmasının ardından yeni yö-

Gurbetçi Serhat Köksal, Orduspor’da Transfer çalışmalarına tüm hızıyla devam eden Mor Menekşeler, son olarak Hollanda 2. Lig ekiplerinden SV Spakenburg takımında forma giyen Serhat Köksal ile anlaştı... Transfer çalışmalarına ara vermeden devam eden Orduspor’da son anlaşılan isim gurbetçi yıldız Serhat Köksal oldu. Gelecek sezon için güçlü bir takım kurmak isteyen Orduspor’un son gözdesi aslen Ordu’nun Ulubey İlçesi Yeni Sayaca Köyü’nden olan Hollanda doğumlu Serhat Köksal oldu. Futbola Hollanda’da genellikle Türk çocuklarının oynadığı BMT Kulübü’nde başlayan 23 yaşındaki Serhat Köksal, 7 yıl alt yapısında

futbola oynadığı ve ilk profesyonel sözleşme imzaladığı 2010-2012 yılları arasında Hollanda Lig’inin güçlü ekiplerinden Ado Den Haag’da görev yapmıştı. Serhat, o dönem Avrupa’da 1. Lig’de oynayan tek Ordulu olarak dikkatleri üzerine çekmişti ve o dönem hakkında ‘Avrupa’da 1. Lig’de oynayan yek Ordulu’ diye yaptığımız haber oldukça ses getirmişti. dikkat çeken gurSon olarak Hollanda 2. Lig sekliğiyle futbolcu Serhat Kökekiplerinden SV Spakenburg betçi adı sır gibi saklanan takımında forma giyen 1990 sal’ın asıllı bir forvetle birlikte Hollanda Lahey doğumlu Ser- Afrika deki hafta içinde kenhat Köksal, Orta sahanın or- önümüz uspor’lu yapan imzayı tasında ve sağ kanatta görev dini Ord atacağı ve anlaşmanın 3 yıl olyapıyor. nildi. (orducu.com) Teknik kapasitesinin yük- duğu öğre

Orduspor Selçuk Özkan İle Anlaştı

Orduspor, Spor Toto 2. lig ekiplerinden Eyüpspor'da forma giyen Selçuk Özkan ile anlaşmaya vardı. Daha önce anlaştığı Recep Onur transferinde pürüz çık-

masının ardından, bu oyuncudan vazgeçen Orduspor, yerine Eyüpspor'da forma giyen aynı zamanda Erkan Sözeri'nin Fethiyespor ve Gençlerbirliği'nden öğrencisi olan Selçuk Özkan ile

anlaştı. Uzun yıllar Fethiyespor'da kaptanlık yapan Selçuk, 85 doğumlu ve önlibero mevkisinde görev yapmaktadır. Futbola Fethiyespor'da başlarken sırasıyla Gençlerbirliği, Hacettepe, Türk Telekom, Çamlıdere Şeker, Fethiye ve Eyüpspor takımlarında forma giymiştir. Bu sezon Eyüpspor forması ile 30 karşılaşmada forma giyerken, 2 kez fileleri sarsma başarısı göstermiştir. Öte yandan önlibero mevkisini Salih Sefercik ve Selçuk Özkan ile güçlendiren Orduspor'da, bu mevkiye transferlerin devam edeceği ve görüşülen isimlerle kısa zaman içerisinde anlaşılacağı öğrenildi.

netim asil ve yedek üyeleri seçimi yapıldı. Yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: “ Muammer Coşkun, Muharrem Aktepe, Ali Çakmak, Adnan Şahinoğlu, Murat Yıldız, Hasan Kırca, Musa Coşkun, Hasan Ergeç, Setan Abalı, Ahmet Aydemir, Ahmet Canbaz, Vedat Öztürk, Ahmet Çoruh, Erhan Vatan, Yılmaz Şerbetci, Ahmet Bağu, Erdoğan Atik, Murat Kıran, Hacı Bıçakçı, Sedat Diktaş, Muammer Sever, Celal Kır, Arif Uyur, Cemal Kurt, Ahmet Altay” olmak üzere 25 kişiden oluştu.


ORTA SAYFA


ORTA SAYFA


ORTA SAYFA


ORTA SAYFA


ORTA SAYFA


ORTA SAYFA


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.