12 EYLÜL’Ü VE FATSA’YI ANLATTILAR “19 Ay Güneş Işığı Görmedim” Neden İhtiyaç Duyduk”
“Mustafa Kemal Atatürk Gibi Tüm Dünyanın Takdir Ettiği Bir Liderimiz Varken, Başka Liderlere
bankada çalışırken, 1978-80 yılları arasında, 12 Eylül’e kadar Perşembe Öğretmen Lisesi’nde Edebiyat Öğretmeni olarak görev yaptım. O dönemlerde TÜM-DER (Tüm Memurlar Birleşme ve Dayanışma Derneği) Başkanıydım. Ordu havzasında Fatsa, Ünye, Kumru, Korgan, aklınıza gelen her yerde 12 Eylül’de yaşananları birinci dereceden bilen ve tanıyan birisiyim. Ben 42 ay cezaevinde kaldım ve bir kez bile hâkim karşısına çıkmadım. 19 ay güneş ışığı görmedim” dedi. Sayfa 4’te
12 Eylül 1980 darbesinde ülkücü görüşü nedeniyle büyük acılar yaşayan, işkence gören ve 12 Eylül’ün Fatsa’sına tanık olan Harun Çalışkan, gazetemize o günleri anlattı. Çalışkan, o günlerden ders çıkarılması ve bir daha aynı olayların yaşanmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti. Çalışkan: “Ben 12 Eylül’ü birebir yaşadım. O dönemlerde ülkücüydüm, hala da ülkücü-
yüm. Birçok işkence gördük ne acılar çektik. Benden çok daha fazla acı çeken, canı yanan insanlar oldu. Her iki taraftan da insanlar harcandı. Bu ülkenin vatansever gençleri birbirlerine kırdırıldı. Bugün daha farklı açıdan bakabiliyorum. İki taraftan da bu ülkenin vatansever gençleri asıldı, yaşı tutmayanların yaşını büyüterek astılar. Bu bir zulümdü” dedi. Sayfa 5’te
www.mirkuzeygazetesi.com.tr
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Ferudun Cevahir, bugün 33. yılını dolduran 12 Eylül 1980 darbesini yaşadıklarıyla birlikte anlattı. 12 Eylül’ü yaşayan ve o dönem sol görüşlü bir dernekte başkan olan Cevahir, 12 Eylül darbesinin Türkiye’nin yaşadığı en acı olay olduğunu söyledi. Cevahir: “Ben, Fatsa’da
FATSA’DAN KARADENİZ’E 12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
YIL: 2
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
SAYI:488
FİYAT: 50 Krş.
Kamuoyu Konuşuyor Kendi Kendine;
YAHŞİ TARIM A.Ş. Çamaş-Çatalpınar :6,55 TL Yalıköy-Bolaman :6,40 TL Elekçi Havzası :6,40 TL
Cemil YAHŞİ
!
Merkez Tel: (0452) 423 24 30 Çamaş Tel: (0532) 167 69 36 D.Pınar Mah. Tel: (0532) 261 44 21
Duyacak Olanlar Düşmüş Seçim Derdine Ordu’nun büyükşehir olmasıyla birlikte artacak olan ticari potansiyel, liman ihtiyacı ve havaalanının gelmesi gibi önemli etkenler, Ordu havzasında büyük bir liman ihtiyacını doğuracakken, Fatsa’nın da mevcut limanının büyümeye ihtiyacı varken, siyasilerin bu konuda somut bir adım atmaması kafaları karıştırıyor. Fatsa’nın en büyük sorunlarından liman sorunu gittikçe büyümeye devam ediyor. Fatsa limanına gelen büyük tonajlı bir gemi yük boşaltırken, aynı süre içerisinde gelen diğer gemilerin iskeleye gitmek ya da açıkta demirlemek zorunda kalması Fatsa’nın prestiji açısından olumsuz bir görüntü ortaya koyuyor. Limandaki dip derinliğinin arzulanan seviyede olmaması nedeniyle, yapılan çalışmaların da kısa vadede etkisini yitirmesiyle birlikte, Fatsa iskelesi kamyonlarla gemi boşaltmaya devam edecek gibi görünüyor. Limanda yük boşaltımı varken, balıkçı teknelerinin bile limana giremediği de iddia ediliyor.
“En Kısa Sürede Yapımına Başlayacağız”
EL Z Ö R BE
HA
İskelede yük boşaltımı sırasında meydana gelen kirlilik, iskelenin bir günde atıl bir vaziyete bürünmesi, fiziki yapısının dalgalanmayla birlikte geminin iskeleye vurması sebebiyle zarar görmesi vatandaşlar tarafından olduğu kadar, boşaltım yapan firmalar tarafından da şikayet konusu oluyor. Yetkililerin iskele konusuna olan ticari yaklaşımı vatandaşları rahatsız ederken, limanın büyütülmesinin çok zor olup olmadığı merak ediliyor. Limanın büyütülmesi için gerekli maliyet ile ilgili açıklama bekleyen Fatsalılar, eğer maliyet getirmiyorsa, neden iskeleden vazgeçilmediğinin de açıkSayfa 3’te lanmasını istiyorlar.
“Eğer Bu İddia Doğruysa...”
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde en çok merak edilen şey AK Parti’nin Ordu için kimi aday göstereceği konusuydu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün yapılan Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu’nda Ordu için İdris Naim Şahin’in adının öne çıktığı Sayfa 5’te iddia edildi.
Uzun süredir Fatsa Halk Eğitim merkezinde engelli asansörü olmayışı büyük ölçüde sıkıntı ve sorun teşkil ediyordu. Konuyu gazetemiz gündeme getirerek sorunun çözülmesi adına büyük adımların atılmasına öncülük etti. Sayfa 3’te
“5 Bin Engellinin Maaşını Kestiler” “Bizi Unuttular Galiba!”
MHP Ordu Büyükşehir Belediye Başkan aday Adayı Cemal Enginyurt, Ordu’da 5 bin engelli ve yakınının maaş ve bakım aylığının kesildiğini ve mağdur olduklarını söyleyerek, “İktidar milletvekilleri bürokratların zulmünden engellileri kurtarmalıdır” dedi. Sayfa 5’te
Uzun bir süre önce yollarının asfalt yapılması için kazıldığı ve stabilize malzeme döküldüğünü söyleyerek tepkilerini gazetemize dile getiren Kurtuluş Mahallesi Fiskobirlik Sokak sakinleri, “Geçtiğimiz aylar içerisinde sokağımızın yolunun asfalt yapılması için bir çalışma başlatılarak kazıldı ve stabilize malzeme döküldü ama kimse bu çalışmanın sonunu getiremedi” dediler. Sayfa 3’te
Sayfa 7’de
Sayfa 6’da
Ordu’da devam eden 2B çalışmaları kapsamında orman vasfını kaybetmiş pek çok arazi sahiplerine kavuşturuluyor. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarla Ordu’da bu güne kadar 138 hak sahibine arazilerinin satışı gerçekSayfa 3’te leştirildi.
Yiyecek İçin Canından Oluyordu! Fatsa – Kumru karayolu üzerinde seyir halinde ilerleyen bir otomobil sürücüsü, aniden karşısına çıkan Karaca’ya çarparak yaralanmasına neden oldu.
Sayfa 5’te
“Türkiye’nin Kivi İhtiyacını “Bir Dalın Hastanelerde İlk Kafile Engeller Kalkıyor! Cumartesi Yola Çıkıyor Ömrü 20 Yıldır” Tek Başımıza Karşılarız”
Sayfa 7’de
En Çok Fatsa’da, En Az Ulubey’de Var!
Sayfa 8’de
“Sadece 8. Sınıflar Sınava Girecek” Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, SBS’nin kaldırıldığını belirterek, “Velileri telaşa sokmayın, çocuklarımızı heyecanlandırmayın. 36 sınav falan yok” dedi.
Sayfa 2’de
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
2
“Veli ve Öğrencileri, Telaşlandırmayın
Sadece 8. Sınıflar Sınava Girecek”
Sağlık
Çocuklara Okul Döneminde Beslenme Önerileri
Sağlıklı ve dengeli beslenme çocukların okul başarılarını artırarak, dikkat eksikliklerinde azalma sağlıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Öcalan, çocukluk dönemindeki bedensel ve zihinsel gelişimin en hızlı olduğu dönemin, okul çağı dönemi olduğunu söyledi. Bu dönemde sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemli olduğunu belirten Öcalan, “Sağlıklı ve dengeli beslenme, çocukların okul başarısını artırmakla birlikte aynı zamanda dikkat eksikliklerinde de azalma sağlar. Eğer çocuklar sağlıklı ve dengeli beslenmezlerse, bir süre sonra dikkat eksiklikleri, vitamin ve mineral kayıpları, diş ve kemik yapılarında bozulmalar olabilir” dedi.Kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu ifade eden Öcalan, “Bununla beraber erken kalkamama, okula yetişememe korkusu ve ebeveynlerin kahvaltı alışkanlıklarının olmaması ya da çocuklarına yeterli zaman ayıramamalarından dolayı kahvaltı, maalesef en fazla atlanılan öğün olmaktadır. Tabi ki bir poğaça, açma ve simit gibi bir kahvaltı istemiyoruz. Mutlaka, peyniri, yumurtası olan, yüzde yüz meyve suları veya evde taze sıkılmış meyve suları içeren, kepekli, tahıllı, tam buğday ya da çavdarlı ekmek dilimleri gibi, kepeği ayrılmamış tahıllardan hazırlanmış ekmeği olan bir kahvaltıyı tüketmekte fayda var. Ayrıca havuç, çocukların zihinsel gelişimini sağlayan, A vitamini bakımından zengin bir sebzedir. Dolayısıyla ezberin yoğun olduğu okul döneminde çocuklarımızın, mutlaka bir bardak havuç suyu tüketmelerini sağlayalım” diye konuştu.Çocukların sık sık ara öğün yapmalarının sağlanmasını gerektiğini vurgulayan Mine Öcalan, “Ara öğünleri belirli saatlere yayalım. Sürekli beslenmelerin önüne geçerek, ikişer saat aralıklarla sağlıklı gıdaları tercih ettirmeye çalışalım. Yine çocukların zihinsel gelişimini destekleyecek olan cevizle, bir porsiyon meyve olan bir ara öğün de tüketmelerini sağlayabiliriz” şeklinde konuştu.Çocuklarla birlikte yemek yapılmasının çocukları o yemeklere yönelttiğini anlatan Öcalan, “Hatta yemekleri yaparken yemeklerin içerikleri hakkında çocuklarımızı bilgilendirirsek, örneğin; ıspanak bu işe yarar, demir yönünden zengindir, seni daha fazla güçlendirir gibi şeyler söylemek, çocukların o yemekleri daha zevkli yemeklerini sağlayacaktır” dedi.Kolay hazırlanabilir ve sağlıklı yiyeceklerden oluşan bir beslenme çantası oluşturulması gerektiğini ifade eden Öcalan, “Yüksek yağ ve karbonhidrat içeren hazır gıdalar yerine, evde sağlıklı besinler hazırlamakta fayda var. Evde hazırlanmış bir poğaça, dışarıda hazırlanmış bir poğaçadan çok daha yararlı olacaktır” ifadelerini kullandı.Yemeğin hayatımızda önemli bir yeri olduğunu kaydeden Öcalan, “Bizim düğünümüzde, ölümümüz de yemek, her şey yemek üzerinden dönüyor. Birde biz yemeği, ödüllendirmek yada cezalandırmak için kullanırsak, çocuğun hayatını daha önemli bir yere koymuş olacağız. O nedenle ödüllendirmeyi ilgimizle ve sevgimizle yapalım. Mümkün olduğu kadar bir yemek ödülüyle bunu çeşitlendirmeyelim. Bunun dışında çocuğumuzda eğer kilo sorunu varsa, okul çağında psikolojik dönemin, biraz daha dalgalanma dönemi olduğunu unutmayalım. Çocuğa kilo baskısı yapmak yerine bir uzmandan yardım almakta fayda var. Ayrıca çocuklarımızı kantinden sağlıklı besinlere yönlendirmekte de fayda var. Kantinlerimizde artık biraz daha kısıtlamalara gidildi. Gazlı içecekler mümkün olduğu kadar bulundurulmamaya başlandı. Dolayısıyla süt ve diğer kepekli bisküviler gibi ya da peynirli sandviçlerin bulunduğu öğünler gibi programları tercih etmekte fayda var” diye konuştu.Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Öcalan, okul döneminde günlük hazırlanan beslenme çantasıyla ilgili de tavsiyelerde bulundu. Öcalan, çocukların okul döneminde beslenme çantasına, Pazartesi günü için peynirli ve kepekli bir sandviç ile yüzde yüz elma suyu, Salı günü için meyveli bir yoğurt, Çarşamba günü için çikolatalı kek ve süt, Perşembe günü için mevsimlik meyvelerden armut, ceviz ve fındık, Cuma gününe ise de tavuklu bir sandviç ve ayran konulmasını tavsiye etti.
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller
Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller
İnternet Editörü Çiğdem Akyol
Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş
Sayfa Editörü Emrah Çoşkun
Reklam Erkan Kaş
Haber Merkezi Engin Yaran Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Hamdi Büklü
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Grafiker İlkay Yeşiller
Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
Dağıtım Şah Medya Ajans
Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, SBS’nin kaldırıldığını belirterek, “Velileri telaşa sokmayın, çocuklarımızı heyecanlandırmayın. 36 sınav falan yok” dedi. Bakan Avcı, İstanbul Kongre Merkezi’nde katıldığı, “Küresel Ortaklığın Geleceğini Örmek” konulu konferans öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sınav sistemindeki değişiklikle ilgili konuşan Bakan Avcı, “SBS adı altında yılda bir kere yapılan sınav kaldırıldı. Yerine aynı mantıkla yeni bir sınav konmadı. Yaptığımız çalışma, düzenleme, güncelleme okullarımızda belli derslerde zaten yapılmakta olan yazılı sınavları denetim altına almak ve daha güvenilir sorular, cevaplar ve değerlendirmeler sonucu ortaöğretime geçişte kullanılabilir notlar olmasını sağlamak. Yapmış olduğumuz düzenleme bu. 6 dersten sene içerisinde yapılmakta olan, geçmişte yıllarda zaten yapılmış olan, önümüzde yıllarda zaten yapılacak olan bu sınavlardan hiç olmazsa şu anda birer tanesini Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gönderilen sorular, farklı öğretmenlerin gözetiminde yapılacak, yazılı sınavlarda alınan
sonuçların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından değerlendirilmesi ve böylece ortaöğretime geçişte bunların da belli bir ağırlıkla kullanılabilmesi. Okulda yapılan sınavların güvenilir hale gelmesini sağlıyoruz. Yeni bir sınav icat etmiyoruz” dedi. SBS’yi kaldırma nedenlerinin gelen şikayetler olduğunu anlatan Avcı, “Şimdi o sınav kaldırıldı. Çocuklarımız kendi sınıflarında normal yazılı sınavlarına girecekler. Bu sınavlardan bir tane-
sini Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gönderilen sorularla yapacağız, cevapları bakanlık tarafından değerlendirilecek. O yazılılar yapılırken öğretmenler kendi sınıflarında olmayacaklar, farklı sınıflarda gözetmenlik yapacaklar. Böylece objektif, güvenilir sonuçlar üretmeye çalışıyoruz. Bu yazılı sonuçlarını da daha sonra belli bir yüzde çerçevesinde ortaöğretime geçişte kullanacağız” şeklinde konuştu. “Velileri telaşa sokmayın, ço-
cuklarımızı heyecanlandırmayın” diyen Bakan Avcı, şunları söyledi: “36 sınav falan yok. 12 yeni sınav değil. Çocuklarımızın zaten girecekleri yazılıların birinci dönemde 6 tanesini ikinci dönemde 6 tanesini Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde yapacağız ki bunlardan güvenilir notlar üretilebilsin. Öğretmenlerimizin kendi yaptıkları sınavlar da bu yaptığımız örnek sınavlara uyumlu hale gelecek zaman içerisinde ve inşallah orta vadede okullarda yapılan tüm sınavlar objektif, güvenilir değerlendirmelerle olacak. 4 yıl boyunca her dersten 2 veya 3 yazılıya giriyorlar. Bunları biz yeniden icat etmiyoruz. Bunlardan bazılarını birinci sömestrde 6, ikinci sömestrde 6 tanesini güvenilir hale getirmeye çalışıyoruz. Diğerleri de güvenli ama bunlar daha objektif verilerle oluşturulsun ve bunun sonuçları da ortaöğretime geçişte kullanılsın istiyoruz. Sadece 8. sınıflar sınava girecek. Diğer çocuklarımızı telaşlandırmayın. Çocuklar okullara gidiyorsa, derslerini dinliyorlarsa bu sınavlara ve yazılılara zaten girecekler” dedi.
“Güvenli ve Güvenilir Laboratuar”
Ordu Arıcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nde Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) 2013 yılı Teknik Destek Programı için hazırlanan “Güvenli ve Güvenilir Laboratuar” isimli projesi kapsamında laboratuar personellerine 50 saatlik TS EN ISO /IEC 17025 standardı eğitimi veriliyor. Ordu Arıcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nde bulunan bölüm laboratuarları, ürün kalite standartlarının oluşturulması, tüketicilerin arı ürünlerinden daha iyi yararlanabilmelerinin sağlanması için çalışma yapılıyor. Arıcılık sektörüne tam cevap verecek şekilde altyapı imkanlarının geliştirilmesi ve yapılan tüm faaliyetlerin diğer kuruluşlarla koordineli biçimde yürütülmesi için çalışmalar sürüyor. Arı hastalık ve zararlılarının tespiti, arı morfolojisi ve genetiğinin incelenmesi amacıyla kurulurken, labora-
“Fotoğraflarla Ordu” Başkan Seyit Torun, Ordu Belediyesi Web sitesinden kullanılan tanıtım slayderlarında vatandaşların çektiği fotoğrafları kullanmak istediğini, vatandaşların bakış açısının Ordu’yu tanıtmakta önemli olduğunu belirterek yeni bir uygulama başlatmıştı. Bu uygulamaya katılan 72 fotoğraf arasında Emre Akpınar’ın fotoğrafı en çok beğenilen fotoğraf oldu. Konuya ilişkin Ordu Belediyesinden yapılan açıklamada, “15 Ağustos 2013 tarihinde Facebook sayfamızda yayınlanan, vatandaşlar tarafından çekilmiş 72 adet fotoğrafı sizlerin beğenisine sunmuştuk. Geçtiğimiz günler boyunca Emre Akpınar ‘ın fotoğrafı 52 beğeni alarak en çok beğenilen fotoğraf oldu. Bu fotoğraf belediyemizin web sitesinde 2 hafta süreyle yayınlanacak. Ordu için fotoğraflar çeken ve bizlere gönderen tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyor, Emre Akpınar’ı kentimizi tanıtmak için yaptığı başarılı çalışma için tebrik ediyoruz. Bir sonraki seçme işlemi için fotograflarlaordum@ordubel.tr adresine fotoğraflarınızı yeniden göndermenizi bekliyoruz” denildi.
tuarların daha iyi hizmet vermesi ve akreditasyon şartlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla bir yandan fiziki ve teknik altyapı iyileştirilirken, diğer yandan da insan kaynaklarının geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyor. Bu amaçla DOKA'nın 2013 yılı Teknik Destek Programı için hazırlanan “Güvenli ve Güvenilir Laboratu-
ar” isimli proje kapsamında 50 saatlik TS EN ISO /IEC 17025 standardı eğitimi Ordu Arıcılık ve Araştırma İstasyonu'nda başladı. Verilen eğitimin ardından laboratuar personelleri, akreditasyon için gerekli şartları ve izlenecek yolu öğrenerek uzun ve maliyetli bir süreç olan akreditasyon sürecini kısaltacak.
Dış Cephe Mantolama Isı Yalıtım Ses Yalıtım Dekorasyon Alçı Boya ASMOLEN
Alçıpan Sıva Alçı Hazır Sıva Stropiyer Kartonpiyer Asma Tavan Boya Malzemeleri
Poytherm Bölge Anabayii
Tüm rına Kredi Kartla 10 Taksit + z i a F 0 %
Sinan KAYIŞOĞLU Abdullah ÇAVLI
Birol TORGAN
Adres: Kumru-Korgan yolu üzeri 1. Km No:48 Fatsa/ORDU Tel: 0452 407 17 17 Gsm: 0535 235 36 92
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
3
Kamuoyu Konuşuyor Kendi Kendine;
Duyacak Olanlar Düşmüş Seçim Derdine!
/ Mehmet S. UĞURBAŞ / Hamdi BÜKLÜ
Fatsa’nın en büyük sorunlarından liman sorunu gittikçe büyümeye devam ediyor. Ordu’nun büyükşehir olmasıyla birlikte artacak olan ticari potansiyel, liman ihtiyacı ve havaalanının gelmesi gibi önemli etkenler, Ordu havzasında büyük bir liman ihtiyacını doğuracakken, Fatsa’nın da mevcut limanının büyümeye ihtiyacı varken,
siyasilerin bu konuda somut bir adım atmaması kafaları karıştırıyor. Fatsa limanına gelen büyük tonajlı bir gemi yük boşaltırken, aynı süre içerisinde gelen diğer gemilerin iskeleye gitmek ya da açıkta demirlemek zorunda kalması Fatsa’nın prestiji açısından olumsuz bir görüntü ortaya koyuyor. Limandaki dip derinliğinin arzulanan seviyede olmaması nedeniyle, yapılan çalışmaların
da kısa vadede etkisini yitirmesiyle birlikte, Fatsa iskelesi kamyonlarla gemi boşaltmaya devam edecek gibi görünüyor. Limanda yük boşaltımı varken, balıkçı teknelerinin bile limana giremediği de iddia ediliyor. İskelede yük boşaltma yapılırken amatör balıkçılar, iskeleyi gezmek isteyen vatandaşlara da iskeleye giriş yasaklanıyor. Bu da vatandaşlar tarafından şikayet konusu oluyor. İskelede yük boşaltımı sıra-
sında meydana gelen kirlilik, iskelenin bir günde atıl bir vaziyete bürünmesi, fiziki yapısının dalgalanmayla birlikte geminin iskeleye vurması sebebiyle zarar görmesi vatandaşlar tarafından olduğu kadar, boşaltım yapan firmalar tarafından da şikayet konusu oluyor. Yetkililerin iskele konusuna olan ticari yaklaşımı vatandaşları rahatsız ederken, limanın büyütülmesinin çok zor olup olmadığı merak ediliyor. Limanın büyütülmesi için gerekli maliyet ile ilgili açıklama bekleyen Fatsalılar, eğer maliyet getirmiyorsa, neden iskeleden vazgeçilmediğinin de açıklanmasını istiyorlar. Limana yük getiren gemilerin çoğunda aynı sorunların yaşandığını söyleyen işletme sahipleri, “Fatsa limanına yük boşaltmak için giriş yapmak isteyen büyük tonajlı gemilerimiz, liman girişinin sığ olması nedeniyle buraya giriş yapamıyor. Dolayısıyla limana giriş yapamayan kömür ve gübre yüklü gemilerimiz Fatsa iskelesine gitmek zorunda kalıyor.
Kurtuluş Mahallesi Fiskobirlik Sokak Sakinleri Dertli;
“Bizi Unuttular Galiba!”
/ Hamdi BÜKLÜ
Uzun bir süre önce yollarının asfalt yapılması için kazıldığı ve stabilize malzeme döküldüğünü söyleyerek tepkilerini gazetemize dile getiren Kurtuluş Mahallesi Fiskobirlik Sokak sakinleri, “Geçtiğimiz aylar içerisinde sokağımı-
zın yolunun asfalt yapılması için bir çalışma başlatılarak kazıldı ve stabilize malzeme döküldü ama kimse bu çalışmanın sonunu getiremedi” dediler. “Fatsa Belediyesi diğer ilçe belediyelerine nazaran son yılda
asfalt çalışmalarına aşırı derece hız verdi ama asfalt yapmak için söktüğü yolları unutması ilginç bir davranış” diyen mahalle sakinleri, “geçtiğimiz aylar içerisinden mahallemizde asfalt çalışması başlatıldı. Ancak sokağımızda başlatılan çalışma ne hikmetse devam etmedi ve bu şekilde unutuldu. Yani ister istemez düşünüyor insan, ‘biz bu şehrin insanları değil miyiz’ diye. Yolumuzun yapılamaması araçlarımıza zarar verdiği gibi mahallemizde astım, nefes darlığı gibi solunum yolu rahatsızlıkları çeken yaşlı insanlar
yaşıyor. Bunun yanında sürekli bir araç trafiği olduğu için aileler balkonlarına çıkamadıkları gibi, çamaşırlarını dahi kurutamıyor. Kimse onların bedduasını almak istemez ama sayın belediye başkanımız adeta bu bedduaları almak için elinden geleni yapıyor. Ayrıca önümüzde bir seçim var, bizim oyumuzun gideceği yolu çizmek siyasîlerin işi, bu yolda ilerlemek bizim işimiz. Tabi yol ne kadar bozuk olursa bizde o kadar o yolda ilerleriz. Bu bağlamda önümüzdeki hafta başı itibarîyle okullar tam manasıyla eğitime başlayacak ve onların bu bozuk yollarda rezil olmasını istemiyoruz. Dolayısıyla bir iş yapılıyorken neden takibi zorlaşıyor. Bu manzara ne Kurtuluş mahallesine ne Fatsa’ya ne de Büyükşehir olma yolunda ilerleyen Ordu’ya yakışmıyor” diye konuştular.
“Engelli Asansörü’nün İhalesini Yapıp En Kısa Sürede Yapımına Başlayacağız” / Hamdi BÜKLÜ
Uzun süredir Fatsa Halk Eğitim merkezinde engelli asansörü olmayışı büyük ölçüde sıkıntı ve sorun teşkil ediyordu. Konuyu gazetemiz gündeme getirerek sorunun çözülmesi adına büyük adımların atılmasına öncülük etti. Fatsa Halk Eğitim merkezine yapılması söz konusu olan engelli asansörü ile ilgili son gelişmeleri değerlendiren Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı, “ Engelli asansörü konusunda mutlu sona yaklaşıyoruz. Gerekli olan 30 bin liranın hesabımıza yatmasının ardından ihalesini yapacağız” dedi. Gazetemize özel bir açıklama yapan Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı, “Fatsa Halk Eğitim Merkezi engelli asansörü için Ordu Özel İdare kana-
lıyla 38 bin lira hesaba para yattı.
Ayrıca bu konuyla ilgili Ordu İl
Milli Eğitim Müdürlüğümüzün de 30 bin lira sözü vardı ve bu para gelir gelmez ilçe milli eğitim müdürlüğü olarak halk eğitim merkezi engelli asansörünün ihalesini yapacağız ve en kısa sürede de hizmete açacağız. Yapılacak olan engelli asansörü ilk başta engelli vatandaşlarımıza ve sonrasında ise yaşlı vatandaşlarımız için önem teşkil ediyor. Çünkü halk eğitim merkezi oldukça faal bir eğitim kurumu olduğu gibi üst katlara çıkmak engelli ve yaşlı vatandaşlar açısından oldukça güç oluyor. Bu süreçte engelli asansörünün yapılması adına gerekli resmi yazışmaların ve 30 bin liranın müdürlüğümüzün hesabına yatmasıyla birlikte ihale aşamasına geçeceğiz. İnşallah en yakın sürede engelli asansörü için çalışmalarımız başlayacak” şeklinde konuştu.
Bu durum, bizlere ek bir maliyet getirdiği gibi Fatsa içerisinde yoğun araç trafiği oluşmasına ve çevre kirliliğine neden oluyor. Ayrıca yük gemisi iskeleye geldiği zaman hem vatandaşlara hem de olta balıkçılığı yapan kişiler girişi yasaklanıyor. Bizler bu üzücü durumların yaşanmasını asla istemiyoruz. Bu sorunlarımızı geçtiğimiz yıl dile getirdik ve geçici bir çözüm mahiyetinde liman girişinde dip derinleştirme
çalışması yapıldı. Ancak şifahen yapıldığı için bu yıl tekrar aynı sorun meydana geldi. Bizlerin isteği kalıcı bir çözüm bulunmasıdır. Bu sorun çözülmediği sürece Fatsa’nın prestiji açısından hoş olmayacağı gibi, siyasilerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın sürekli bahsettiği büyüme ve gelişmeye de aykırıdır. Bu konu her zaman konuşuluyor ama duyması gerekenler seçim derdine düşmüş” diye konuştular.
En Çok Fatsa’da, En Az Ulubey’de Var!
Ordu'da devam eden 2B çalışmaları kapsamında orman vasfını kaybetmiş pek çok arazi sahiplerine kavuşturuluyor. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarla Ordu'da bu güne kadar 138 hak sahibine arazilerinin satışı gerçekleştirildi. Ordu'da bugüne kadar 2B olarak tespit edilen arazi sayısı ise bin 160. Ordu'da devam eden 2B çalışmaları kapsamında orman vasfını kaybetmiş pek çok arazi sahiplerine kavuşturuluyor. 2B yasasının çıktığı günden bu yana devam eden çalışmalar kapsamında ordu'da bin 160 arazinin 2B kapsamında olduğu tespit edildi. 2B olarak tespit edilen bu arazilerin hak sahibi sayısı ise 2 bin 405. Arazileri satın almaya hak
kazanan 2 bin 405 hak sahibindense yalnızca bin 128'i arazileri almak için başvuru yaptı. Elde edilen verilere göre en çok 2b arazisi 412 adetle Fatsa’da, en az arazi ise 6 şar adetle Kabadüz ve Ulubey'de tespit edildiği görülüyor. Öte yandan daha önce kıraç taban 4 lira, taban arazi ise 8 lira olarak açıklanan 2B arazilerinin yeniden belirlenen metrekare fiyatları şöyle: Merkez, Fatsa, Ünye, Perşembe, Gülyalı kıraç 55 kuruş, taban 1 lira 15 kuruş. Ulubey, Çaybaşı, Çatalpınar, İkizce kıraç 40 kuruş, taban 85 kuruş. Aybastı, Gölköy, Kabataş, Kumru, Korgan, Kabadüz, kıraç 30 kuruş, taban arazi 55 kuruş. Akkuş, Gürgentepe, Mesudiye kıraç 25 kuruş, taban 40 kuruş olarak belirlendi.
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
4
“19 Ay Güneş Işığı Görmedim” binden para almaya başlamıştı. O eski karlılık dönemleri de giderek yok olmaya başlamıştı. Tabi sadece Türkiye değil, Amerika’nın ö dönemlerde oluşturmaya çalıştığı bir yeşil kuşak vardır. Türkiye’deki bu gelişmeler üzerine Amerikan yönetimi paniğe kapıldı. Türkiye’yi uyumlu bir ittifak ülkesi olarak yanlarına almaya çalıştılar. Yaklaşık 20 ilde sıkıyönetim olduğu halde, Türkiye’yi sağ ve sol olmak üzere iki gruba ayırıp, bir kargaşa ortamı oluşturmaya çalıştılar. Ellerinde o kadar güç varken, Kahramanmaraş’taki katliam, Çorum’da alevi vatandaşlara yönelik yapılan saldırıları biliyoruz. Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez de o dönemlerde halk şenlikleri, istimlâkler ve yollar yaparken dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ‘Çorum’u bırak, Fatsa’ya bak’ şeklinde hedef gösteren bir tavır içerisine girdi.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Ferudun Cevahir, bugün 33. yılını dolduran 12 Eylül 1980 darbesini yaşadıklarıyla birlikte anlattı. 12 Eylül’ü yaşayan ve o dönem sol görüşlü bir dernekte başkan olan Cevahir, 12 Eylül darbesinin Türkiye’nin yaşadığı en acı olay olduğunu söyledi. Cevahir: “Ben, Fatsa’da bankada çalışırken, 1978-80 yılları arasında, 12 Eylül’e kadar Perşembe Öğretmen Lisesi’nde Edebiyat Öğretmeni olarak görev yaptım. O dönemlerde TÜM-DER (Tüm Memurlar Birleşme ve Dayanışma Derneği) Başkanıydım. Ordu havzasında Fatsa, Ünye, Kumru, Korgan, aklınıza gelen her yerde 12 Eylül’de yaşananları birinci dereceden bilen ve tanıyan birisiyim” dedi. “Demokrasi Hızla Gelişti” 12 Eylül’ darbesinin oluşumunu, Fatsa’daki izlerini ve kendi yaşadıklarını anlatan Ferudun Ce-
vahir 42 ay cezaevinde yattığını ancak bir kez bile hakim karşısına çıkmadığını ifade etti. 12 Eylül’ün ardında egemen burjuva yapının olduğunu belirten Cevahir: “1961 Anayasası’nın getirdiği birtakım sosyal, siyasal haklar demokraside ilerlemeyi de beraberinde getirdi. İnsanlar fikirlerini ve görüşlerini özgürce ifade etmeye ve kendi alanlarında örgütlenmeye başladılar. Özellikle işçiler sendikalar, köylü ve üreticiler de dernekler vasıtasıyla örgütlenmeye başlamıştı. Bu sosyal uyanışla birlikte, sendikal eylemlerin artması, DİSK’in en büyük sendika olma yolunda hızla ilerlemesi, grevler, toplantı ve gösteri yürüyüşlerindeki kalabalıklar o dönemin egemen burjuva yapısını korkuttu. “Çorum’u Bırak, Fatsa’ya Bak” Ekonomi de gittikçe derinleşen bir bunalıma gidiyordu çünkü az da olsa özellikle işçi sınıfı sendikalar aracılığıyla sermayenin ce-
“Tefecilerin Üzerine Gidildi” Fatsa’nın ilk kadın Belediye Başkanı Nazmiye Komitoğlu vefat edince, Fikri Sönmez çok demokratik bir ortamda, kimseye baskı yapılmadan 1979 yılının Nisan ayında Belediye Başkanı oldu. O dönemde Fatsa’da, faizcilerin, tefecilerin, karaborsacıların üzerine gidildi, açılamaz denilen yollar açıldı, müthiş bir birlik ve beraberlik yapısı oluşturuldu. Fındık fiyatlarının düzeltilmesi için eylemler, çok büyük fındık mitingleri düzenlendi. Fatsa 15 bin nüfuslu kasaba görünümünde bir yerde, gerçi hala aynı görüntü devam ediyor ama. Eğer Otogar tarafına doğru bakarsanız, Fatsa’nın diğer yerleriyle arasında büyük farklar olduğunu görürsünüz. O caddeler Fikri Sönmez döneminde yapıldı. Karaborsacılar, tefeciler bu durumdan çok rahatsız oldu. Fındıkla ilgili konularda çok büyük kitleler bir araya geldi. Gerçi tüm Türkiye’de aynı durum hâkimdi. Tüm bu gelişmeler ışığında ordu yönetime el koydu. Bu darbe sadece anarşi ve kaosu bitirmek
için değildi bence, Türkiye’deki egemen sınıfların üzerindeki baskıyı azaltmak ve kapitalizmi geliştirmek için yapıldı. “Fatsa’da Provası Yapıldı” 1980 yılının Mayıs ayında merkezi hükümet, Vali Reşat Akkaya ile birlikte Fatsa’da 12 Eylül’ün provasını yapmıştı. Bölgede özel bir deneme yapıldı. Birtakım ülkücü vatandaşlar yüzlerine maske takarak, asker ve polislere şu solcu, bu solcu diyerek önüne geleni içeri aldırdılar. Temmuz ayında Fikri Sönmez de başkanlık makamından alınarak götürüldü. Benim öğretmenlik görevime de son verildi. Ben Kumru’da banka müdürü olan babamın yanına Perşembe’den gidemiyordum. Yollarda kontrol vardı. Babamı çağırdım. Bankanın resmi bir jipi vardı. Resmi araçları aramadıkları için, jipin bagajına yatarak Kumru’ya gidebildim.
“Uyku İşkencesiyle Başladı” Kumru’da bir süre gezdim ve bir sabah uyandığımızda sabah ezanından sonra ‘Ordu yönetime el koymuştur, sokağa çıkma yasağı vardır’ anonsları sokaklarda yankılanıyordu. Tabi siyasi birikimi olanlar bunun ne anlama geldiğini anlamışlardı. Evde ne kadar kitap varsa, sakladık, imha ettik. Bir süre dışarı çıkamadık. Çok geçmeden Ekim ayının sonlarına doğru Kumru’da gözaltına alındım. Daha sonra Perşembe Jandarma Karakolu’na götürüldüm. 16 gün karakolda gözaltında kaldım. Ellerim kelepçeli bir şekilde, tahta bir sandalyeye arkadan bağlanmış 15 gün boyunca uyku işkencesi gördüm. Azıcık gözüm dalmış olsa başımda bekleyen asker, kafama vuruyor, tokat atıyordu. Ayağa yalnızca tuvalet için kalkabiliyorduk. Akşamları ekstradan falakaya yatırılıyorduk. “Karanlıkta 19 Ay” Soracak soruları bile yoktu. Bu
kadar işkenceden sonra iddianamede yasal izin alınmış bir miting için bildiri dağıtmaktan, okuduğum kitaplardan, fındık mitinginde konuşmacı olmama kadar suç unsuru olmayan ifadeler vardı. Ben içeri alınacağımı zaten biliyordum ama bir suçum olmadığı için bırakacaklar diyordum. Suç unsuru olacak tek bir eylemim yoktu. Falaka, soğuk su, tuvalete atmak, ıslak elbiselerle kış gecelerinde taşın üzerinde oturmak gibi işkencelerden geçtik. Amaçların eylemleri yakalamak olmadığı o kadar açıktı ki, ben 42 ay cezaevinde kaldım ve bir kez bile hâkim karşısına çıkmadım. Temmuz ayına kadar Perşembe’de kaldım. Efirli Cezaevine nakledildik. Öyle bir hoş geldin dayağı yedim ki, bizi 4 kişi, 2 tane tek kişilik ranzası olan tuvaletten bozma bir hücreye attılar. 19 ay güneş ışığı görmedim. Dördümüzün üzerine 18 tane gardiyan bir çullandı, yediğimiz dayaktan ayağa kalkacak halimiz kalmadı, başımız, yüzümüz kan içerisinde kaldı. Kısacası çok çektik, bunlardan çok daha fazla, daha acı verici işkenceler çekenler oldu. İşkenceden kaybettiğimiz insanlar oldu. “Gezi Olayları Milattır” Bugünkü hükümet hala 12 Eylül’ün koruyucusu durumunda. Kesinlikle demokratik açılım ve mücadelelere izin verilmiyor. Türkiye toplumu Gezi Parkı eylemlerine kadar egemenlerin istedikleri şekilde yönlendirebildikleri bir toplum olarak görülüyordu ama Gezi Parkı olayları bir milattır bence. Gezi olayları insanların tek tip düşünce sistemi içerisinde mahkûm edilemeyeceğinin bir kanıtıdır. İnsanların demokratik haklarına müdahale edilmesine, özgürlüklerinin kısıtlanmasına, yaşam alanlarına ve özel yaşamlarına karışılmasına bir nevi isyan ettiler. Bu olay, hiç umulmadık bir şekilde kitleselleşti. Bu da egemenleri panikletti. Çünkü hiç ummuyorlardı, 12 Eylül’de insan-
ları susturduklarını ve sindirdiklerini düşünüyorlardı.
“Umarım Ders Olur” Biz gençleri penguenleri izleyen, asosyal, apolitik ve tek ilgilerinin bilgisayar olduğu biz nesil zannediyorduk ama böyle olmadığı ortaya çıktı. Taraftar gruplarının bile toplumsal olaylarda tepki verdiğini gördük. 12 Eylül diktatörlüğünün hala sürdüğünü iddia ediyorum ve hiçbir diktatörlük insanların yaşam tarzlarını kontrol altında tutamaz. Umarım yöneticilerimize ders olmuştur. “Bir Daha Yaşatılmasın” 12 Eylül, Türk tarihinin, Türk toplumsal hareketinin gördüğü en acımasız harekettir. Askerlerin eliyle yapılmış gibi görünen ancak sadece askerin kendi zevki ve isteğiyle yapılmış bir eylem değildir, bunu herkes biliyor. Egemen sınıfların, halka karşı giriştiği sindirme, demokratik hakları gasp ederek sömürüyü katmerleştirme politikalarının sonucudur. Darbeyi, sömürüyü sadece askerler tarafından yapılacak bir fiil olarak görmemek gerekiyor. Darbe ve darbeci ruh sivillerde de tezahür edebilir. Günümüzde bunun örneğini de görebiliyoruz. Demokratik bir toplumda hükümetler, insanların özel yaşam alanlarına karışmamalıdır. Yaptıkları mücadelelerin demokratik hakları olduğunu birtakım evrensel bildirgelerle kazanılmış haklar olduğu kabullenilmeli ve ona göre davranılmalıdır. Bugün Türkiye’de 12 Eylül dönemini hiç yaşatmayacak baskılar oluşturulmuştur. Hep birlikte yaşıyoruz. Bu her ne kadar toplumun her kesimine yayılmasa da belli bir demokrasi anlayışına sahip insanlara karşı girişilen bir baskı ve mücadele politikası var. Darbeler ülkelerin ilerlemesine büyük engeldir ve onlarca yıla mal olurlar. Bir daha böylesi acıların Türkiye’de yaşatılmamasını arzu ederim.
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
5
“Eğer Bu İddia Doğruysa, Demek ki Yine Kamuoyunun Değil, Teşkilatların Sesi Dinleniyor”
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde en çok merak edilen şey AK Parti’nin Ordu için kimi aday göstereceği konusuydu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan baş-
kanlığında önceki gün yapılan Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu’nda Ordu için İdris Naim Şahin’in adının öne çıktığı iddia edildi. Bu iddia kamuoyunda geniş yankı buldu. Bazı vatandaşlar ve bazı Ak Partililer “Ak parti Genel
Merkezi bu anketi kime yaptırdı ve bu soruları kime sordu merak ediyoruz” diyerek tepki gösterdi. Hatta bazı vatandaşlar “ iki dönem Ordu merkezde yanlış aday tespitinden dolayı seçim kaybeden Ak Parti sanki bu se-
çimde de Ordu’da kazanmak istemiyor. Bu ankete cevap verenler halk değil, teşkilatlar gibi gözüküyor. Kamuoyunun değil, teşkilatların sesi dinleniyor demektir” diyerek İ. Naim Şahin adına destek vermediklerini dile getirdiler. Kamuoyunun tepkisini çeken haber bakın ajanslar aracılığıyla medyaya nasıl yansıdı: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün yapılan Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında yerel seçimlere yönelik 81 il masaya yatırıldı. Yapılan toplantıda bundan önce iki dönemdir kazanamadığı ve bu seçimde büyükşehir olan Ordu için öne çıkan isim ise İdris Naim Şahin oldu. Tek tek illerden gelen anketlerin değerlendirildiği toplantıda Antalya, İzmir, Eskişehir ve Diyarbakır’ın alınmasına yönelik özel çalışma yapılması kararlaştırıldı. İstanbul, Ankara, Kayseri, Kon-
“Mustafa Kemal Atatürk Gibi Tüm Dünyanın Takdir Ettiği Bir Liderimiz Varken,
Başka Liderlere Neden İhtiyaç Duyduk” O dönemlerde ülkücüydüm, hala da ülkücüyüm. Birçok işkence gördük ne acılar çektik. Benden çok daha fazla acı çeken, canı yanan insanlar oldu. Her iki taraftan da insanlar harcandı. Bu ülkenin vatansever gençleri birbirlerine kırdırıldı. Bugün daha farklı açıdan bakabiliyorum. İki taraftan da bu ülkenin vatansever gençleri asıldı, yaşı tutmayanların yaşını büyüterek astılar. Bu bir zulümdü” dedi.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
12 Eylül 1980 darbesinde ülkücü görüşü nedeniyle büyük acılar yaşayan, işkence gören ve 12 Eylül’ün Fatsa’sına tanık olan Harun Çalışkan, gazetemize o günleri anlattı. Çalışkan, o günlerden ders çıkarılması ve bir daha aynı olayların yaşanmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti. “Yaşını Büyüterek Astılar” Çalışkan: “Ben 12 Eylül’ü birebir yaşadım.
“Selam Bile Veremezdik” O dönemlerde karşıt görüşlerin birbirlerine selam bile veremediğini ifade eden Çalışkan: “Bu ülkenin kalkınmasını istemeyenlerin yaptığı bir cunta, ihtilal. İhtilallar de her zaman ülkeleri geri götürür. Zaten cuntanın başı da ‘biz ihtilalın olgunlaşması için bekledik’ dedi. Demek ki ne kadar insan ölürse, ihtilal o kadar olgunlaşıyor. Amerika’nın da müsaadesiyle ihtilalı yaptılar. Sonuçta yine üzülen, acı çeken, işkence çeken solcular ve ülkücüler, yani ülkesini seven gençler oldu. O günün Fatsa’sında bir ülkücü ile solcu bırakın bir masada oturmayı, birbirlerine selam bile veremiyorlardı. Ancak bugün, bu tür sorunlar yok” diye konuştu. “Büyük İcraatlar Yapıldı” Harun Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “O günlerde bir araya gelemiyor, konuşamıyorduk. O günlerde sol hâkimiyeti vardı, be-
Şehirleşme ve sanayileşmenin en büyük yan etkilerinden bir tanesi, doğal ve yabanî hayat alanlarının kısıtlanması oluyor. Bunu ise, geçtiğimiz gün Fatsa’da meydana gelen trafik kazası sonucu bir karaca’nın yaralanması doğruluyor. Fatsa – Kumru karayolu üzerinde
seyir halinde ilerleyen bir otomobil sürücüsü, aniden karşısına çıkan Karaca’ya çarparak yaralanmasına neden oldu. Kumru – Korgan karayolu Saraytepe Köyü yol ayrımında meydana gelen trafik kazası sonucu bir Karaca yaralandı. Kum-
İzmir’i istiyorlar Toplantıda 81 ile yönelik yapılan anketler ve mevcut belediye başkanlarının karneleri tek tek ele alındı. Ak Parti yönetimi hem teşkilata hem de vatandaşa mevcut belediye başkanlarının başarısına ve eksikliklerine yönelik yaptırdığı araştırmaları da masaya yatırdı. İzmir ve Diyarbakır’da ise seçimlere yönelik özel çalışma yapılması benimsendi. İstanbul Kadıköy ve Ankara Çankaya için daha çok çalışma yapılacak.
AK Parti’nin 81 il ve büyük ilçelerinde yaptırdığı anketten çarpıcı sonuçlar çıktı. AK Parti, 21 büyükşehiri banko kazanıyor. BDP, Diyarbakır’da AK Parti’ye 3 kat fark atıyor. İzmir’de CHP açık ara önde ama Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la birlikte AK Parti yarışa ortak olabiliyor. CHP ve MHP’nin güçlü olduğu Mersin’de AK Parti’ye ipi göğüsletecek aday olarak Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın adı çıktı. Hatay’da Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ordu’da ise eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in adları önde görünüyor. Erdoğan’ın başkanlığında yapılan AK Parti MYK toplantısında yüz binden fazla insanın katılımıyla 81 ilde yaptırılan anketin sonuçları masaya yatırıldı. Mevcut belediye başkanları ile isim belirtmeden “Kimi görmek istersiniz?” sorusunun yöneltildiği anket üzerine uzun süren değerlendirmeler yapıldı.”
“5 Bin Engellinin Maaşını Kestiler”
lediyeyi sol kazandı. Hiçbir belediyenin yapamayacağı güzel icraatlar yapıldı. Kimsenin hakkını yememek lazım. Fikri Sönmez hiçbir belediye başkanın açamayacağı yolları açtı. Solun hakimiyetinde olan bir Fatsa yaşadık, sonra bir dönem ülkücüler oldu. Ne olduysa oldu, sonuçta büyük acılar yaşandı. Bugün yine sen haklısın, ben haklıyım çekişmesi içerisine girersek, yine aynı sonuçlar ortaya çıkacak ve yine bu oyunu kuranlar kazanacak. “Beraberlik Sağlanması Gerekiyor” Bu ülkede birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bunu sağlamamız gerekiyor. Bu ülkenin selameti ve halkımızın geleceği için bir araya gelmek gerekiyor. Ben bugün de aynı fikirlerimi savunuyorum ama bugün daha objektif düşünebiliyorum. Neden ben kendi amcamın oğluyla kavga edeyim ki, o da bu vatanın selametini istiyor. Ben hala şunu anlayamadım; Mustafa Kemal Atatürk gibi tüm dünyanın takdir ettiği, birçok ülkeye örnek ve önder olmuş bir liderimiz varken Lenin, Stalin gibi liderlere neden ihtiyaç duyduk? Neden onların posterlerini taşıyarak yürüyüş yaptık. Solcu arkadaşlarımız neden bunları taşıdılar anlayamıyorum. Bu ülkede aynı silahla hem ülkücü hem solcu vuruldu. Bu geçmişten ders çıkarmamız ve bu oyunlara bir daha gelmememiz gerekiyor.”
Yiyecek İçin Canından Oluyordu!
/ Hamdi BÜKLÜ
ya ve Samsun gibi illerde oyların yüksek olduğunun bilgisinin verildiği toplantıda İzmir’de ise CHP ile aradaki fark 8 puan olarak belirtildi. Toplantıda Kayseri, Konya ve Şanlıurfa gibi illerde mevcut başkanlarla yola devam edilebileceği üzerinde duruldu. Erdoğan başkanlığında önceki gün toplanan ve yaklaşık 6,5 saat süren MYK’da yerel seçim hazırlıkları değerlendirildi.
ru istikametinden Fatsa yönüne doğru seyir halinde olan Şaban K. İdaresindeki aracın önüne aniden Karaca çıktı. Araç sürücüsü, önüne aniden çıkan Karaca’ya çarpmamak için elinden geleni yapmasına rağmen Karaca’ya çarparak yaralanmasına neden oldu. Kaza sonrası olay yerine gelen Fatsa Orman İşletme Müdürü Özgür Ünlü ilk müdahaleyi yaptı. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından yaralı Karaca, hizmet aracı ile Fatsa Orman İşletme Şefliğine götürüldü. Burada yaralı hayvanın genel kontrollerinin yapılmasının ardından Ordu Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğünden ekipler çağrılarak, yaralı karaca teslim edildi. Yaralı Karaca’nın son durumu hakkında bilgi veren Fatsa Orman İşletme Müdürü Özgür Ünlü, “Karaca’nın trafik kazası sonucu yaralanması Kumru-Korgan yolunun Saraytepe yol ayrı-
mında akşam saatlerinde meydana geliyor. Yaralı Karaca erkek ve 15 yaşında olduğunu tespit ettik. Karaca’ya otomobil sağ tarafından çarptığından dolayı sağ arka bölgesinde bir yarası bulunuyor. Kaza sonra olay yerine intikal ederek ilk müdahaleyi orada yaptık ve sonrasında orman işletme müdürlüğümüze getirdik. Ayrıca karacalar yazları yüksek yerlere kışları ise alçak bölgelere gelerek yiyecek ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu nedenle bu karaca da yiyecek ihtiyacı için geldiğinden dolayı bu üzücü olay yaşandı. Biz orman işletme müdürlüğü olarak ilk müdahaleyi yaptık. Bu müdahalelerin müteakibinde Ordu Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü ekipler çağrılarak yaralı karacanın tedavisi yapılmasının teslim ettik. Burada yapılacak tedavi neticesinde karaca iyileşmesi halinde doğal yaşam alına bırakılacak” dedi.
MHP Ordu Büyükşehir Belediye Başkan aday Adayı Cemal Enginyurt, Ordu’da 5 bin engelli ve yakınının maaş ve bakım aylığının kesildiğini ve mağdur olduklarını söyleyerek, “İktidar milletvekilleri bürokratların zulmünden engellileri kurtarmalıdır” dedi. Seçim çalışmalarına aralıksız devam eden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Cemal Enginyurt, Ulubey İlçesinde partilileri ile bir araya geldi. İlçe Parti binasında toplantı yapan Enginyurt, başta ülke gündemi olmak üzere, Ordu ve Ulubey ilçesi gündemleriyle alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Enginyurt, “AKP Ordu Milletvekilleri artık Ordu’yu unutur oldular. Öyle ki Ordu’nun sorunlarıyla artık Ulubeyli AKP İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, ilgilenir oldu. Enver Yılmaz, Ordu’ya Tıp Fakültesi istiyor, gazetelerde, televizyonlarda boy boy manşetlere çıkıp, ekranlara çıkıp, şunu istiyor bunu istiyor. 10 yıldır Milletvekili olan Enver Yılmaz ama ne hikmetse bu güne kadar Ulubey için hiçbir şey istemedi ve istemiyor.” dedi. CAN ÇEKİŞİYOR Ordu’nun bütün meselelerini çözmek artık MHP’nin üzerinde olduğuna dikkat çeken Enginyurt, şöyle devam etti: “Başta gelir kaynağımız olan fındığın bütün sorunlarını çözmek, fındık üreticisinin bütün meselelerini takip etmek, 13 aydır gördüğünüz gibi MHP tarafından halledilmektedir. Bunun yanı sıra yine hayvancılık sorunları, arıcıların meselelerini bugüne kadar hep Milliyetçi Hareket takip etmiştir. Ve sorunların çözümü için de ele aldığı konuların peşi-
ni bırakmamıştır. Ordulu arıcılar, Ulubeyli arıcılar yıllardır can çekişiyor. Bunlara sahip çıkan yok. Biz göreve talip olduğumuz günden beri, Ordu’yu bir bütün olarak benimsedik. Bu anlayışla hizmet yarışına koyulduk. Ulubey’e her gelişimde şunu görüyor ve üzülüyorum. Görüyorum ki Ulubey %40 ile en fazla nüfus kaybı veren bir ilçe olup, Ordu genelinde de ilk üçe girmiştir. Ulubey’de gençler işsiz, gençler perişan, genç nüfus İstanbul’a metropol şehirlere göç etmiş, Ulubey ekonomide iflas etmiş. Ulubey adeta can çekişir hale gelmiş.” GÖZLERİNİ ENGELLİ MAAŞLARINA DİKTİLER Ulubey’de engelli ve engelli bakım maaşları üzerine değinen Enginyurt, bu konuda da sert eleştirilerde bulundu. Enginyurt, “AKP maalesef gözlerini engellilerin maaşlarına dikmiş durumda. AKP iktidarında 10 yıldır engellilere ve engellilere bakanlara bildiğiniz gibi maaş bağlanıyordu. Ancak son günlerde aldığımız duyumlara göre, iktidar partisi AKP bu maaşları ya geri alıyor, ya da bir daha maaş bağlamamak üzere son veriyormuş. Edindiğimiz bilgiye göre, bu konuda da Ulubey’de içerisinde olmak üzere, Ordu’da 5 bin engellimiz bu konuda mağdur edilmiş ve muzdarip olmuştur. İktidar partisi milletvekilleri seçim telaşından biran önce kurtulup maaş bağlayan bürokratların zulmünden engelli ve engelli yakınlarını kurtarmalıdır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi Engelli Koordinasyon Merkezimiz ile birlikte bu konuya hassasiyetle yaklaştık ve sorunun çözümü için de sonuna kadar takipçisi olacağız.”
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
“4+4+4, 28 Şubat Sürecinde Dipçik Zoruyla Dayatılan Sistemin
Demokratik Ortamda Değişmesini Sağlamıştır”
KESK ve Kamu-Sen’in sert bir dille eleştirdiği Ordu İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan’a Eğitim Bir-Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk sahip çıktı. Nevzat Türkkan’ın çalışmalarını beğendiklerini ifade eden Başkan Çelenk, Türkkan’ın eğitimde Ordu’ya büyük katkılarının olduğunu söyledi. Türkkan’ı çalışkanlığından dolayı kutlayan Çelenk, 4+4+4 eğitim sistemini ve 2013–2014 yılı eğitim öğre-
tim yılını değerlendirdi. Ordu İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan’ı başarılarından dolayı kutladığını belirten Eğitim Bir-Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk şöyle konuştu, “Ordu’nun ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak İl Milli Eğitim Müdürümüzü destekliyoruz. İcraatlarıyla destekliyoruz, gecenin on birine kadar çalışıp sabah erkenden kalkıp inşaatları gezen, eğitim öğretime emek veren Ordu’da 58 okulun yapıl-
masına büyük katkı sağlayan il milli eğitim müdürümüzdür. Eğer il milli eğitim müdürümüze destek olunursa ben inanıyorum ki iki üç yılda Ordu’nun eğitim konusunda derslik ve altyapı sorunu kalmayacaktır. Dolaysıyla çalışkanlığından dolayı da il milli eğitim müdürümüze yetkili sendikanın başkanı olarak teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Ordu’nun genelinde ki okullarda personel eksikliği olduğunu dile getiren Çelenk, “Biz Mesudiye’den Akkuş’a kadar okul geziyoruz. Okulların sorunlarını değerlendiriyoruz. Okullarımızda hizmetli eksikliği var. Yardımcı personel eksikliği var. Bunun giderilmesi lazım. Hemen hemen bütün okullarda eksiklik var. Bu bir mağduriyettir. Buna acilen yetkililer tarafından bir çözüm yolunun bulunması lazım. Bu yıl eğitim öğretimin geçen yıla göre daha iyi olacağına inanıyorum. Bu yıl 75 TL taban aylığa zam, 75+75’de 150 TL öğretmene bir ekstranın alınmasını eğitim bir sen ve memur sen olarak sağladık. Dolaysıyla öğretmenin
Çocuklara Oyuncak Dağıttılar
ARTI
“Drama-Express” isimli Gençlik Değişim Projesi kapsamında Ordu’ya gelen Türk ve yabancı üniversite öğrencileri, Kabadüz ilçesinde çocuklara oyuncak dağıttı. Avrupa Birliği Bakanlığı, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından Türkiye genelinde geliştirilen
ülkeler arası Gençlik Değişim Projesi kapsamında, Türkiye, Litvanya, Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen 30 üniversite öğrencisi, iki hafta süren projenin son gününü Kabadüz ilçesinde geçirdi. İstanbul Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden Fatih Barutçu önderliğinde, Kabadüz ilçesine gelen öğrenciler Kabadüz Kay-
makamı Engin Avcı’yı, ziyaret etti. Kaymakamlık toplantı salonunda öğrencilerle bir araya gelen Kaymakam Engin Avcı, öğrencilerle sohbet etti, onlardan gelen sorulara yanıt verdi. Daha sonra Çambaşı Yaylasını dolaşan öğrenciler, dönüşte Kabadüz ilçe merkezinde çocuklara oyuncak dağıttı.
özlük, sosyal, ekonomik hakkını belirli bir noktaya getirmek içinde elimizden gelen bütün çalışmaları yapıyoruz” dedi. Yeni eğitim sistemini de yorumlayan Başkan Çelenk, “Sekiz yıllık kesintisiz eğitim eli kalem tutanların değil, eli silah tutanların bize dayatmış olduğu bir sistemdi. Burada 4+4+4 28 Şubat sürecinde zorla dipçik zoruyla dayatılan sistemin demokratik ortamda değişmesini sağlamıştır. 18. Milli eğitim şurasına eğitim bir sen 4+4+4 sistemini önermiştik. Bu sistemi destekliyoruz. Bizde birinci sınıfa giden bir öğrenciye Mayıs ayında müfettiş geliyor bu öğrenci neden okuma yazmaya geçmedi diye öğretmeni sorguya çekiyor. Dolaysıyla ilk dörtte öğrenci yeteneğine göre bir eğitim öğretim görsün, ikinci dörtte de akademik eğitimini görsün diye biz yetkililerden aldığımız, pedagojik formasyon konusunda da uygun olduğunu düşünüyoruz. 4+4+4 sisteminin daha da güzel noktalara geleceğine inanıyoruz” diye konuştu.
6
“Bir Dalın Ömrü 20 Yıldır”
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, üreticiler için fındığın çok önemli bir ürün olduğunu, kalite ve verimi artırmak için yenileme çalışmaları yapılması gerektiğini söyledi. Fındık bahçelerinin uzun yıllar önce oluşturulduğunu ifade eden Karadeniz, "Ordu'da 60-70 yıllık fındık bahçeleri var. Doğuya doğru gidildiğinde dikim yaşları oldukça eski. Yaptığımız bilimsel ve akademik çalışmalarda fındık dikim yaşının 60 yıl olduğunu gördük. Dolayısıyla dikildikten 60 yıl sonra fındık bahçelerinin sökülmesi, yeniden dikilmesi gerekir" dedi. Fındıktaki dalın ekonomik ömrünün 20 yaş olabileceğinin altını çizen Karadeniz, "Fındık ocağı dikildikten sonra 20'nci yaşında dalların yenilenmesi, ikinci 20 yaşında tekrar yenilenmesi ve 60 yaşına ulaşan dalların ocağı sökülerek yenilenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla her geçen gün yaşlı bahçelerdeki verim kaybı giderek artmaktadır ." Karadeniz, Türkiye'nin dünya
fındık üretiminde önemli bir konumda bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti : "Ülkemiz, dünyada fındık üretiminin yüzde 75'ini sağlamakta ancak yaşlı fındık bahçeleriyle üretimimiz giderek azalmakta. Son yıllarda küresel iklim değişikliği de bu üretim trendinin azalmasına neden olmakta. Yapacağımız ülkesel bir proje kapsamında yaşlanmış fındık bahçelerinin sökülmesi, yenilenmesi, gerektiğinde teraslanması yöntemine gidilmeli. Yeni dikim sistemleriyle ve yeni çeşitlerle fındık bahçelerinin yenilenmesini tavsiye ediyoruz ."
Lab. Mimarlık Mühendislik Tic. Ltd. Sti
İnşaat Taahüt İşleri
Yapı Denetim Labaratuarı Faaliyetleri
Harita Aplikasyon İşleri
TSE-CE Ürün Belgelendirme Hizmetleri Röntgen Cihazı ile Donatı Tespiti
Zemin Etüt, Sondaj, Jeoloji Raporları Mimari, Statik, Elektirik, Mekanik Projeleri İç Mimari Tasarım Projeleri ve Uygulaması Üç Boyut Mimari Tasarım, Maket ve Görseller
Sertleşmiş Beton Deneyleri Çelik Çubuk Deneyleri Danışmanlık Hizmetleri Taze Beton Deneyleri Tahribatsız Deneyler Agrega Deneyleri
Binanız İçin Deprem Risk Analizi ve Raporunun Hazırlanması Eski Binaların Güçlendirme Projelerinin Hazırlanması ve Uygulaması Binanız İçin Kentsel Dönüşüm Sürecinde Gerekli Tüm Projeler, Yapıdenetim Raporlarının ve Bakanlıkla İlgili Yazışmaların Hazırlanması
YAPI DENETİM LTD. ŞTİ.
Denetimde Güvence BCF
Mimar Ismail ÇÖRTÜK
Mimar Kenan YILMAZ
Adres: Küçük Sanayi Sitesi A Blok No:90 Fatsa Tel: 0452 400 15 05 Cep: 0532 610 68 50
Adres: M.K.P Mah. Turan Cad. Aşiyan Sok. No: 13 K.4 Plevne Meydanı Fatsa Tel: 0452 423 60 60 Fax: 0452 424 30 33
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
7
Su Sorununun Giderilmesi İçin
İlk Kafile 5 Milyon TL Harcanacak Cumartesi Yola Çıkıyor
İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü 2013 yılında vatandaşların daha sağlıklı su içebilmesi adına, içme suyu projesini hayata geçirmek istiyor. Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü ödenekler doğrultusunda 2013 yılı yatırım programında bulunan yaklaşık 15 içme suyu projesinin 12’sinin ihalesi yapılıp inşaata başlanarak sözleşme aşamasında olduğu ifade edi-
lirken geriye kalan 3 projeden sadece bir tanesinin orman izni beklenip, ihalelerin en kısa zamanda gerçekleştirileceğini duyurdu. İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürlüğü tüm bu işlerin tamamlanması için 5 milyon 100 bin TL ödenek kullanılacak. İnşaatların 15 Şubat 2014 tarihine kadar bitirilmesi planlanıyor. Aybastı-Sefalık-Sarıyar-Kayabaşı Grubu içme suyu ana isale
hattı inşaatı bir milyon 2 bin 905 bin TL’ye, Akkuş-Çukurköy içme suyu inşaatı 371 bin TL’ye, Gölköy-Kozören içme suyu şebeke hattı inşaatı 143 bin 311 TL’ye, Merkez-Teyneli içme suyu onarım inşaatı 91 bin 943 TL’ye ihalesi yapılarak inşaatlara başlandı. Ünye- Yavi içme suyu inşaatı 626 bin TL’ye ihalesi yapılıp, inşaatın yüzde 85’i bitmiş, FatsaDüğünlük içme suyu inşaatı 457 bin TL’ye ihalesi yapılmış olup, inşaatın yüzde 25’i bitmiş, Merkez-Oğmaca Köyü içme suyu isale hattı inşaatının 221 bin TL’ye ihalesi yapılıp, inşaatın yüzde 85’i
bitmiş. Perşembe- Aziziye içme suyu isale hattı inşaatı 147 bin 099 TL’ye ihalesi yapılarak inşaat tamamlanmış ve kabule hazır hale getirilmiş, Ünye-Saraycık-Hızarbaşı-Kumarlı Grup içme suyu inşaatı 417 bin 108 TL’ye ihalesi yapılıp iş sözleşme aşamasında, Ulubey-Yukaru Kızılen-Çubuklu içme suyu ana isale hattı inşaatı 647 bin 886 TL’ye ihalesi yapılmış olup, sözleşme aşamasında, Çatalpınar-Gündoğdu merkez içme suyu inşaatı 115 bin 581 TL’ye ihalesi yapılıp, sözleşme aşamasında.
Hastanelerde Engeller Kalkıyor!
Ordu Devlet Hastanesinde, yaşlı ve engellilere yönelik iyileştirme çalışmalarının değerlendirildiği bir toplantı düzenlendi. Toplantıya, Görme Engelliler Ordu Şubesi Başkanı Ali Öztürk, Türkiye Sakatlar Derneği Ordu Şubesi Başkanı Selma Gülse-
ren, Hasta Hakları Derneği Başkanı Göksel Demirel, Sivil Toplum Kuruluşu üyeleri ile hastane idarecileri ve çalışanlar katıldı. Dernek yöneticileri, son zamanlarda yaşlı ve engelliler için Ordu Devlet Hastanesinde çok önemli çalışmalar yapıldığını ifa-
de ederek, bu çalışmalardan duydukları memnuniyeti ve çalışmaların devam etmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmaların ardından hastanede, engelli ve yaşlı bireylere yönelik yapılan çalışmalar yerinde incelendi.
İlk hacı kafilesi kutsal yolculuğa çıkıyor. 2013 yılının hacı adayları kutsal yolculuğa hazır. Bu sene Ordu'dan gidecek olan 300 hacının ilk kafilesi 14 Eylül Cumartesi günü Ordu Müftülüğünün önünden kutsal topraklara uğurlanacak. Türkiye genelinde ilk hac kafilesi 12 Eylül’de yola çıkacak. Orduda ise ilk kafile 14 Eylül’de hareket edecek. Ancak bu yıl biraz daha farklı bir durum var. Suudi Arabistan’ın koyduğu kota sebebiyle bu yıl Türkiye'den gitmesi beklenen 74 bin hacı adayı sayısı 59 bine indi... Kota düşürülmesinden ordu da etkilendi. Ordu da bu yıl yaklaşık bin kişinin hacı olması bekleniyordu ancak bu sayı 300 kişiyle sınırlı kaldı... Ordu Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu da yaptığı açıklamada kota uygulamasını değerlendir-
di. Kolukısaoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın denetimi ve gözetiminde A grubu seyahat acentaları vasıtasıyla hacsılar gitmeye başladılar. 11 ve 12 Eylül’de çıkışlar başladı. İlimizde de biliyorsunuz bu sene Suudi Arabistan’ın kota uygulaması var. Kota uygulaması nedeniyle yüzde 20 kontenjan azalması var. Azalma nedeniyle Türkiye genelinde bizde de hacca gidecek hacı adaylarında düşüş oldu. 74 bin gidecekken yaklaşık 59 bin hacı gidecek.” Ordu’dan yola çıkacak olan ilk kafile 14 Eylül Cumartesi Günü Ordu Müftülüğü önünden uğurlanacağını söyleyen Müftü Kolukısaoğlu, “bizim de Ordu için ilk kafilemiz oluştu. Bu kafilemiz 14 Eylül Cumartesi günü sabah saat 8’de müftülüğün önünde hac uğurlama töreni yaparak bu kafilemizi yolcu edeceğiz.”
Firmamız Kentsel Dönüşüm ve Çevre Duyarlılığı Konusunda Yeterli Bilgi ve Teknolojiye Sahiptir Çöp ve Atık Diye Bir Şey Yoktur Bunlar Geri Kazanılabilir
Bunları Öğütüyoruz
KİLİT TAŞI BORDÜR
ASFALT MOLOZ TUĞLA
Salim DÜRÜ (Müteahhit)
Gsm: 0531 888 52 52 - www.duruinsaat.com.tr Günpınarı Köyü, Çerkezbükü Mevkii Cevizdere-ÜNYE
* Kum * Çakıl
* Kırma * Eleme * Yıkama Tesisi
BETON Bunu Demirinden Ayırıp Öğütüyoruz
* Tesisimizde Özel Doğal Şap Kumu Üretilmektedir DEMİRLİ BETON Dürü İnşaat olarak insanlığın yaşam kalitesini artırmak için hedeflerimizi sürekli büyütüyoruz.
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
8
Petekli Bal 8 Lira 50 Kuruş “Türkiye’nin Kivi İhtiyacını Tek Başımıza Karşılarız” Süzme Bal 10 Lira 50 Kuruş
Çiçek balının toptan fiyatı arıcılar tarafından belirlendi. Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Necati Aydın, petekli balın 8 lira 50 kuruştan, süzme balın ise 10 lira 50 kuruştan satılacağını bildirdi. Aydın, mayıs ayından itibaren
çeşitli yaylalara giden gezginci arıcıların büyük bölümünün bal hasadını gerçekleştirdiğini söyledi. Fiyatların çeşitli nedenlerden dolayı erken belirlenmemesi üzerine arıcıların ballarını bir süre ellerinde bekletmek zorunda kal-
dığını ifade eden Aydın, "Kısa bir süre önce aldığımız kararla çiçek balının toptan kilogram fiyatı da belirlenmiş oldu" dedi. Bal üretiminde dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye'de fiyatın bütün arıcıların ortak kararıyla belirlendiğini vurgulayan Aydın, şöyle konuştu : "Bu sezon Türkiye genelinde 90 ile 95 bin ton arasında bal rekoltesinin gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Mayıs ayından itibaren başlayan bal sezonunun ardından arıcılarımız hasatlarını tamamlayıp fiyat için bir araya geldi. Kısa bir süre önce petekli ve süzme balın toptan kilo fiyatı belirlendi. Buna göre petekli bal 8 lira 50 kuruştan, süzme bal ise 10 lira 50 kuruştan satılacak. Geçen seneye oranla fiyatlarda çok az miktarda bir artış söz konusu. Geçen sene petekli bal 8 liradan, süzme bal ise 9 liradan satışa sunulmuştu. Bu yıl petekli balda 50 kuruş, süzme balda ise 1,5 lira civarında bir artış söz
konusu. Arıcılar olarak fiyat kararını alırken vatandaşlarımızı da düşündük. Vatandaşlarımız bu yıl da ucuz bal tüketsin istedik. Bu fiyatların serbest piyasaya da çok farklı yansıyacağını düşünmüyoruz ." Vatandaşlara kapıdan satılan ballara itibar etmemeleri konusunda uyarılarda bulunan Aydın, şunları kaydetti : "Vatandaşlarımız her şeyden önce gerçek balı iyi analiz etmeli. Süzme ballar mutlaka kristalize olur. Kristalize olmuş balı kimse 'bu şeker balı' diye kaldırıp atmasın. Bu ballar en kaliteli ballar arasındadır. Yine vatandaşlarımız marketlerden markalı bal satın almayı tercih etsin. Aynı şekilde her ilde arıcılar birliği var. Gidip oralardan bal alsınlar. Kapıdan satışı yapılan, yol ve cami kapılarından satılan ballara ise itibar etmesinler. Bu ürünler genelde bal adı altında satılan ticari glikozlardır. Vatandaşlarımız bu konulara dikkat etsin ."
Her Mahalleye Bir Çocuk Parkı Hizmete sunduğu parklarla yediden yetmişe herkesimin büyük takdirini toplayan Ordu Belediyesi park alanlarına bir yenisini daha ekliyor. Göreve geldiği günden bu yana “Her Mahalleye Bir Çocuk Parkı” sloganı ile hizmetlerini sürdüren Ordu Belediyesi, Selimiye
Mahallesi 221 no’lu sokak üzerinde yeni bir çocuk parkının çalışmalarını sürdürüyor. Toplam 525 m2’lik alan üzerinde, taş duvarlarla çevrelenen ve eğimli bir arazi yapısına sahip olan arazi de çalışmalarını sürdüren Ordu Belediyesi ekipleri, projeye göre çocuk oyun alanla-
rı, fıtness(spor aletleri), kamelya, piknik masası, oturma bankları ve peyzaj düzenlemelerini hayata geçiriyor. Selimiye Mahallesinin kente hakim olan bölgelerinden birinde yer alan çocuk parkı, çalışmaların tamamlanması ile birlikte vatandaşların hizmetine sunulacak.
FATSA TİCARET VE SANAYİ ODASI BATIMAT PARİS İNŞAAT FUARI YURTDIŞI İŞ GEZİSİ 04 KASIM – 08 KASIM 2013 04 KASIM 2013 PAZARTESİ 10.35 - 13.20 Fatsa ‘ da belirlenen yerde buluşma. TK – 7237 seferi ile İstabul’ a uçuş, Ardından TK – 1819 seferi ile 12:40 uçuş 15:20 yerel saat ile 15:20 de Paris Havaalanına varış. 16.00 - 18.00 Panoramik şehir turumuzda; Eyfel Kulesi, ünlü alışveriş caddesi Rivoli ve Champs Elysees, Louvre Müzesi, Zafer Meydanı ve Takı, Napolyon’un mezarı görülecek yerler arasındadır.. 18.30 – 20:00 Otele transfer, yerleşme ve serbest zaman.
zaman
05 KASIM 2013 SALI 08.00 – 09.00 Otelde Kahvaltı. 10.00 – 12.30 Fuar alanı ziyareti. 13.00 – 14.00 Öğle yemeği. 14.30-17.30 Fuar alanı ziyareti. 18.00 - 19.00 Otele dönüş ve serbest zaman.
OTEL İSMİ = Radisson Sas Hotel At Disneyland Resort Paris Veya Magic Circus Hotel At Disneyland Paris İKİ KİŞİLİK ODADA KİŞİBAŞI PAKET FİYAT = 2.180 .- EURO TEK KİŞİLİK ODA FARKI = 200. - EURO
06 KASIM 2013 ÇARŞAMBA 08.00 – 09.00 Otelde Kahvaltı. 10.00 – 12.30 Fuar alanı ziyareti. 13.00 – 14.00 Öğle yemeği. 14.30-17.30 Fuar alanı ziyareti. 18.00 - 19.00 Otele dönüş ve serbest zaman.
FİYATA DAHİL OLAN SERVİSLER: • Paris ‘ te 4 yıldızlı otelde 4 gece Oda + Kahvaltı , Konaklama • Samsun – İstanbul- Paris // Paris – İstanbul – Samsun T.H.Y. uçuşları • Uçak Bileti ve Havaalanı Vergileri. • Seyahat Sigortası.
07 KASIM 2013 PERŞEMBE 08.00–09.00 Otelde Kahvaltı 09.30–13.00 Fuar alanı ziyareti. 13.30-14.30 Öğle yemeği. 15.00-18.00 Alışveriş için serbest zaman. 18:10 - 19.00 Otele dönüş ve serbest
08 KASIM 2013 CUMA 08.00 – 09.00 Otelde kahvaltı ve check out. 09.30 – 12.30 Konuklarımız Disneyland turuna katılabilirler. 12.30 – 13:00 Havaalanına gidiş. 14:55 - THY ‘ nin TK – 1824 Seferi ile Seferi ile Paris’ten İstanbul’ a hareket ,yerel saat ile 19:25 İstanbula varış Ardından TK – 2814 Seferi ile İstanbul’ dan Samsun’ a hareket 22:15 Samsun’ a varış .22:45 Fatsa’ ya özel Otobüs ile transfer
FİYATA DAHİL OLMAYAN SERVİSLER: • Yurt Dışı çıkış harcı 15 TL • Öğle ve Aksam yemekleri • Shengen vizesi (125 Euro) • Fuar giriş bileti
Yukarıdaki programa katılmak isteyen üyelerimizin en geç 11 Ekim 2013 Cuma günü saat 16:00 ya kadar Odamıza bizzat başvurmaları ilanen duyurulur.
Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar, kivi üreticilerine destek verilirse, Türkiye’nin kivi ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi. Türkiye’nin kivi ihtiyacının yüzde 40’ının ithal edildiğini söyleyen Ordu Kivi Üreticileri Birliği Başkanı Yusuf Uzunlar, “Türkiye’nin kivi ihtiyacının yüzde 60’ı ülkemizden sağlanmaktadır. Yüzde 40 oranında açığımız var. Bu ithal kivinin ülkemize girmesinin nedeni de budur. Hükümetimiz ve siyasiler kivi üreticilerine destek verdiği müddetçe Ordu gibi çalışan diğer illerle kivi açığını kapatacağımıza inanıyorum. Kivi gerçekten hem vitamin olarak, hem de ekonomik olarak faydalı bir üründür” diye konuştu.
Her yıl kivi dikim alanının artığını ifade eden Başkan Yusuf Uzunlar, “Kivi dikimi her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz yıllarda kivi üretimi Ordu’da 200 ton civarındayken bugün 500-600 tonlara ulaştık. Bu rakam her yıl 100 ton artıyor” dedi. “Kivi üreticilerinin yaşadığı problemin başında kendimizi siyasilere iyi anlatamamamız geliyor” diyen Başkan Uzunlar, “Bir derdimizi anlatamadık. İthal kivide büyük sıkıntımız var. Devletimizin bize Arıcılar Birliği gibi, Süt ürünleri birliği gibi kivinin desteklenmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Öte yandan, bu yıl ki kivi ürürünün Kasım ayı içerisinde hasat edeceği öğrenildi.
Yüzde 50 İş Garantili Kurs İŞ-KUR, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası ve Ticaret Lisesi işbirliği ile 17 kursiyer, bilgisayarlı muhasebe kursunu başarı ile bitirerek sertifika almaya hak kazandı. Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Durmuş Zor, yüzde 50 iş garantili bir kurs açma ve bunun içinde yer almaktan son derece mutlu olduğunu ifade ederek, "17 tane kursiyerimiz var. 17 kursiyerimiz sertifika sahibi oldu. Bunların yüzde 50'nin üzerindeki garantili işe girecekler. Bu son derece sevindirici. Çünkü ülkemizde genç nüfus işsizlikle daha çok uğraşıyor, daha çok mücadele veriyor. Bu proje 320 saatlik bir projeydi. 320 saatlik kurun içinde öğretmenlerimiz kursiyerlerimize çok şey verdiler. Sertifika sadece onların işe girmelerinde bir belge olarak onlara verilmeyecek. Ben hak ettiklerine inanıyorum. Gittikleri iş yerlerinde gerçekten verimli insanlar olacaklar. Yani stajyerliklerini ya da çıraklık kalfalık dönemlerini inşallah bitirmiş olarak onların yanında olacaklar. Onlar artık sağlıklı bir usta adayı olacaklar. Ben katıldığınız hepinize teşekkür ediyorum." dedi. Ünye Ticaret Lisesi Mustafa Temiz, Ünye'de göreve başladığından bu yana rutinin dışına çıkmak için çalıştığını söyleyerek, "Hep farklı olanı yapmaya çalıştık. Bu sayede hem okulumuz hem öğrencilerimiz hem de öğretmenlerimiz kazandı. Bu UMEM Kursu ile birlikte inşallah Ünyeli iş adamlarımız muhasebe bürolarımız, okulumuzdan mezun olmuş ya da iş piyasasında çalışamayan kursiyerlerimiz işlerine sahip olacaklar. Bir oyunun bir kazanını bir de kaybedeni var. Bu öyle güzel bir oyun ki kaybedeni yok.
Herkes kazanıyor. Ben bu iş birliğinin devamından yanayım. Bundan sonra da Allah nasip ederse bilgisayar bakım onarım kursu açma projemiz var. Biz burada yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu. İŞ-KUR Proje Şefi Kayhan Kara ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Daha düne kadar yeterli bir farkındalık yaratamamıştık. Herkes kurumumuzu işçi bulma olarak tanıyordu. 2003 yılından itibaren kurumun adı Tür-
kiye İş Kurumu olarak değişti. Biz tabi sadece iş bulma hizmetlerine aracılık etmenin ötesinde eşleştirme yapmanın ötesinde farklı hizmetlere imza attık. İşsizlik maaşının ödenmesinden toplum yararına çalışma programlarının uygulanmasına değin hizmet yapma haznemizi genişlettik. Bununla birlikte tanınmışlığımız ve farkındalığımız önemli ölçüde arttı. Bizde bu organizasyonda görev almaktan çok memnun olduk" şeklinde konuştu.
YİTİK Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
Ahmet AYDEMİR
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
9
Bakan Eker’e Fındığı Anlattılar Lisanslı Depoculuğa
Fındık üretim alanlarının artmasına karşı, verim ve kalitenin düşmesinin önüne geçmek için “Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi” Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e sunuldu. M. Mehdi Eker, fındıkta dengenin ekolojisinin dışına çıkması ile bozulduğunu belirterek, “Samsun-Trabzon arasındaki ana üretim bölgesinin dışına taşması ile başlayan sorunları çözme işi 2005’den itibaren bakanlık olarak bize kaldı. 2009’da uygulamaya başladığımız serbest piyasa sistemi ve buna bağlı üreticinin alan bazlı desteklenmesi ile sorunlar önemli ölçüde azaldı. Desteklemenin artık alan değil de ürün bazlı yapılması isteniyor. Bu ko-
nunun üzerinde çok kafa yorduk. Şimdilik 2014’ü de kapsayacak şekilde destekleme sürecek. Sonrasına bakacağız. Ancak desteklemenin uygulanabilir ve sürdürülebilir olması lazım” dedi. Bakan Eker, bakanlık olarak fındık gibi stratejik değeri olan bir üründe verim ve kalitenin arttırılması için üzerlerine düşeni yerine getireceklerini ve borsaların taslak olarak sunduğu projeyi de geliştirip, destekleyeceklerini bildirdi. TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav, 4-5 yıl önce 600 bin olarak gerçekleşen rekoltelere “arz fazlası oluştu” denildiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Bugün ise Türkiye 600 bin ton fındığı ihraç eder, üzerine de 100-150 bin ton fındığı
da iç piyasada tüketilir hale getirmiştir. Bu da 700-750 bin tonluk bir rakam demektir. Son 10 yılın ortalama üretimi ise 600 bin tonun altındadır. Demek ki, üretilen miktarlarda sürekli artan tüketimi karşılayamıyor. Bu aynı zamanda, yeterli üretim yapılamıyor anlamına gelir. 200-250 kg fındık alınabilecek yerlerden bu yıl Trabzon’da olduğu gibi 70-80 kilo alınabilecek duruma düşülmüştür. Üretici bahçelere girmemekte, üretimde verim ve kaliteyi arttırmaya önem vermemektedir. Bunun baş nedeni de ürüne değil, araziye verilen destektir. Üretici nasıl olsa parayı alıyor diye ne kadar fındık ürettiğini bakmıyor. Bu zihniyetin ortadan kalkması gerekir. Öncelikli ve ilk tedbiri de desteğin alandan
çıkarılıp, ürüne verilmesidir. Türkiye’nin uzun vadeli hedefi de 700 bin hektarı aşkın alanda verim ve kalite ile üretimi, buna bağlı olarak da dünyada fındık tüketimini arttırmak.” TTB Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu da, Türkiye fındık üretiminde yüzde 7-gibi bir paya sahip olmasına karşın, ticaretinin yaklaşık yüzde 40’ını elinde bulunduran Trabzon’da Ticaret Borsası olarak sektörle ilgili projeler geliştirerek söz sahibi olduklarını hatırlatarak şöyle konuştu: “2003’den itibaren Kaliteli Fındık Projesi’ni uyguluyoruz. Bu yıl “Fındığı Daldan Değil, Yerden Toplayın” kampanyasını işçilik maliyetini arttırmak ve kaliteyi yükseltmek için organize ettik. Üretici ilgi gösterdi. 2 yıldır makineli kurutma sistemini ücretsiz olarak yapıyoruz. Bu konudaki etkinlik ve deneyimlerimizi sektörle ilgili kuruluşlarla paylaşarak verim ve kalite düşüklüğünü ortadan kaldıracak projeleri hayata geçirmek istiyoruz.” Toplantıda daha sonra bakanlığın konu ile ilgili kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelinerek uygulama takvimi ele alındı. Borsa ve Fındık Araştırma Enstitüsü’nün işbirliği ile kısa, orta ve uzun vadeli projelerin uygulanması kararlaştırıldı.
Ulaşım Ağı Sıcak Asfalt’la Kaplanıyor Kentin yüzölçüm olarak geniş bir alanına sahip Mahallelerinden biri olan Şahincili Mahallesinde, yeni açılan yollar ile birlikte büyük bir yerleşim ağı da ortaya çıkmaya başladı. Şahincili Mahallesi Vakıfbank İlköğretim Okulu ile eski Orsan arasında kalan bölgede yerleşimin artması nedeniy-
le stabilize olarak hizmet veren yollar, Ordu Belediyesinin programlaması ile birlikte sıcak asfalta dönüştürülüyor. Daha önce Şahincili Mahallesinin üst bölgesi olan Köy içi mevkiinde de sıcak asfaltı uygulayan Ordu Belediyesi böylece dolmuş hatlarının da akışına büyük bir rahatlık getirmişti.
Özellikle son günlerde yoğunlaşan sıcak asfalt çalışması ile Vakıfbank İlköğretim Okulu ve eski Orsan arasında kalan bölgenin büyük bir bölümünü sıcak asfaltla kaplamayı sürdüren Ordu Belediyesi yürüttüğü bu çalışmalarla birlikte bölgede yaşayan vatandaşların da büyük bir takdirini kazanıyor.
Yabancı Yatırımcı
Yıllardır tartışılan fındıkta lisanslı depoculuk için ilk adımlar atılmaya başlandı. Ordu Ziraat Odası Başkanlığı'nın öncülüğünde Almanya ve Ukrayna’dan Ordu’ya gelen Mitko Marinov ve Marina Çumaçenko, Remziye Sönmez tercümanlığında Ordu’da yatırım için iki gün boyunca incelemelerde bulundular. Ordu ve Karadeniz’e çeşitli yatırımlar için gelen yatırımcılar ilk olarak Ordu’da lisanslı depoculuk için incelemelerini yaptılar. Bir hafta sonra tekrar Ordu’ya gelecek olan yatırımcılar olumlu ya da olumsuz bir cevap verecekler. Yatırımcılardan Mitko Marinov, yaptığı açıklamada "Ordu insanının yakınlığı bizi memnun etti. Ordu fındık konusunda önemli merkezlerden birisidir. Biz de fındık üreticisi için bir yatırım yapmayı düşünüyoruz. Şartlar uygun olursa, anlaşırsak ilk etapta 20-30 bin tonluk bir lisanslı depo kurmayı hedefliyoruz” dedi. Fındık için önemli çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Ordu Zira-
at Odası Başkanı Uğur Cörüt ise yaptığı açıklamada “Almanya ve Ukrayna’dan Ordu'ya gelen yatırımcılar incelemelerde bulundu. Ordu’ya ve Karadeniz Bölgesi'ne birtakım yatırımlar yapmak için inceleme yaptılar. Lisanslı depoculuk ve fındıkla ilgili bilgiler aldılar. Toplantının sonucu önümüzdeki günlerde belli olacak. Ziyarete gelen yatırımcılar, olumlu ya da olumsuz bir cevap verecekler. Olumlu bir cevap verdikleri takdirde Ordu’ya ve bölgemize güzel yatırımlar gelecektir. Bu yatırımın bir ayağı da Ordu Ziraat Odası olacaktır. Bu konu ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kesin bir sonuç olduğunda kamuoyunu bilgilendireceğiz. Lisanslı depoculuğu Ordu merkezinde faaliyete geçirmek istiyoruz. Fındık üreticileri için önemli bir yatırımdır. Bahçelerinde topladıkları fındık ürününü, ürün senedi alarak lisanslı depoda bekletecekler. Bu da üreticinin, ürününün hak ettiği değerden satmasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
10
12 EYLÜL 2013 PERŞEMBE
Sayfa
Kontenjan Yetersizliğinden
Bir Çok Öğrenci Dışarıda Kaldı
Eğitim-Sen Ordu Şube Başkanı Ahmet Süngü, “Stajyer öğrenci adı altında devlet çocuk işçiliğini desteklemektedir” dedi. Çocuk işçiliğini devletin kendi eliyle yaptığını söyleyen EğitimSen Ordu Şube Başkan Ahmet Süngü, daha önce 20 ve üzeri işçi çalıştıran yerlerde stajyer zorunluluğunun olduğunu, şimdi ise bunu ortadan kaldırdıklarını söyledi. Stajyer öğrencilerin düşük ücret aldıklarını belirten Ahmet Süngü; bunun emek sömürüsünden başka bir şey olmadığını dile getirdi. "Öğrencilerimizi çocuk işçiliğine mahkûm etmektedirler" diyen Süngü; "Tarımda çocuk işçiliğine son diye kampanyalar yapılıyor. Çocuk işçiliği bu kanunla okullarda devlet eli ile yapılıyor. Bizim sanayilerimizde çocuklarımız çırak olarak çalışıyor. Biz bunlar için okul açıyoruz. Biz bir de bunları yalandan okutuyoruz. Liselerimiz yetersiz. Cumhuriyet Lisesi, İmam Hatip Ortaokulu'na devredilince Atatürk İlköğretim Okulu'na geldi. İmam Hatip Lisesi doldu, o bina lazım oldu. Cumhuriyet Lisesi, Anadolu Lisesi oldu. Şu an 3 veya 4 sınıf alacak. Yani 60 ile 120 arasında öğrenci alacak ve muhtemelen
İsmet Paşa İlkokulu'nun veya ortaokulunun binalarından bir tanesinde geçici eğitim yapacaklar. Akyazı'daki okul açılana kadar, bizim aslında boş duruyor binalarımız. Lise binalarının bir an önce yapılması gerekiyor. Türkiye’de Bakanlık açıklamasına göre 570 bin öğrenci okullara kaydolamamış, sınav kazanamadığı için veya kontenjan yetersizliği için yerleşememiş. Ordu’da düşünürsek 570 öğrenci dışarıdadır.” dedi. Milli eğitimde ciddi bir kadrolaşma olduğunu ifade eden Başkan Ahmet Süngü, “Milli Eğitim Müdürlüğü'ne çeşitli atamalar yapıldı. İlle de büyükşehir olacağız diye bu vatandaşın cebinden iki kat vergi alınmasını sağlayan hizmetlerin ne kadar gideceği belli değil. Sırf burada merkezi bir seçimi alabilmek için, neyse büyükşehir atamaları yapılmış merkez ilçe Altınordu diye tanımlandı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kurulması gerekiyor. Şimdi buralara atamalar yapılıyor. Bu atamalarla birlikte yürüyecekler. Bildiğiniz gibi Sezai Akarsu’yu getirmişler, vekâleten bakıyor. Bunların bir kısmı geçicidir. Daha önce şube müdürleri yönetmeliği yayınlanmıştı, o yönetmelikte başvurular
alındı şube müdürleri tarafından 22 Ağustos'ta bu arkadaşların ataması yapılacaktı, atamaların açıklanacağı gün yeni bir yönetmelik yayınlanarak arkadaşların ataması bir yıl ertelendi. Peki, bu bir yılda ne olacak? Açık bulunan şube müdürlüklerine atamalar yapılacak. Bu arkadaşlar 5 yıl, 8 yıl, her neyse süreleri o süreler içinde olmadığı için de onlara yollar kapanacak. Bu bir kadrolaşmadır, kendi kadrolarını yerleştirmedir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü atamalarını yaparken, belirli bir dünya görüşünü savunan kişiler tarafından yapılmaktadır” dedi. Öğretmenler arasında ayrım yapıldığının da altını çizen Başkan Ahmet Süngü, “Yeteri kadar bina yapamazsa eğitimimizi zora sokarız. Merkezde ilkokul, ortaokul, lise yapmak zorundayız. Ordu’nun içeride kalan ilçeleri kıyı şeritlere doğru geliyor. Kıyı şeritlerine daha çok okul yapmamız gerekiyor. Biz yaptık olduları kabul etmiyoruz. Bu konuda okul yönetimine, İl Milli Eğitim Müdürü’ne de İlçe Milli Eğitim’e bakan arkadaşlara da bir sözüm var. Öğretmen arkadaşlar arasında bu arkadaşlarımızın ayrım yapmasını, onların özellikle sendika ayrımı yaparak işlem yapmasını sıkı bir takibe tutacağız. O arkadaşlarımız hakkında gerekli suç duyurusunda bulunacağız hem de çok sıkı takip edeceğiz o arkadaşları. Okul yönetimi hangi arkadaşımız olursa olsun ayırım yapmaksızın görevinin gereğini yapacak. Aynı şeyi müfettiş arkadaşlar için de söylüyorum o sendikanın üyesi bu sendikanın üyesi diye ayrım yapan arkadaşlarımızı uyaracağız. Kendilerine dikkat etsinler. Geçen sene buna benzer olaylar çok olmuştu. Bu sene sıkı takip edeceğiz” şeklinde konuştu.
Yine Doğalgaz Borusunu Patlattılar
Ordu'nun cadde ve sokaklarında deyim yerindeyse inşaat havası hakim. Ordu Belediyesi'nin şehrin belli noktalarında yürüttüğü çalışmalar devam ederken bir yandan da meydana gelen kazalar insan hayatını riske atıyor.. Şarkiye Mahallesi Ordu Ziraat Odası önünde yapılan yol yapım çalışmaları anında, do-
ğal gaz borusu patlatıldı. Olası bir facianın önüne ekiplerin hızlı müdahalesi sonrası geçilirken, mahalle sakinleri Ordu Belediyesi’nin tavrını eleştirdi.. Ordu Belediyesi şehrin belli noktalarında çalışmalarını devam ettirirken, meydana gelen kazalar ise insan hayatını tehlikeye atıyor...
Şarkiye Mahallesi Ordu Ziraat Odası önünde yapılan çalışmalar esnasında , bir süre önce Zübeyde Hanım Caddesi’nde de olduğu gibi yürekleri ağızlara getirten bir olay daha meydana geldi.. Çalışmaları yürüten iş makinesi doğal gaz borusunu fark etmeyince korku dolu anlar yaşandı. Olaya mahallelerin tepkisi, “Kepçe geldi yarım çalıştı. Biz defalarca uyarmamıza rağmen, herhalde yüksekteydi. 3-4 defa kepçeyle vurdu. Sonunda her taraf dümdüz oldu.” Meydana gelen olay ekiplerin hızlı müdahalesi ile kontrol altına alınırken, olası bir facianın da önüne geçilmiş oldu...
“Fındık Ürün Borsası Kurulmalı”
SOYA A.Ş. eski Genel Müdürü Yaşar Pamuk, Ordu’nun göç verdiğini söyleyerek fındığın geçim kaynağı olmaktan çıktığını ifade etti. Ordu’nun her geçen gün göç verdiğini söyleyen SOYA A.Ş. eski Genel Müdürü Yaşar Pamuk, Ordu’nun nüfusunun bir milyonlardan 700 binlere düştüğünü belirterek fındığın geçim kaynağı olmaktan çıktığını söyledi. Her şeyin fiyatının artığını sadece fındığın yerinde saydığını dile getiren Pamuk; devlet fındığı aslında desteklediğini fakat üreticinin ciddi anlamda bilinçlenmesi gerektiğini söyledi.
"Devlet dönüm parası, gübre, mazot parası ne olursa olsun destek veriyor" diyen Pamuk; "Fındıkla ilgili üreticinin artık ciddi olarak bilinçlenmesi gerekir. Fındıkla ilgili Ticaret Borsası, Ziraat Odası, ihracatçılar, sanayiciler bir şeyler konuşuyorlar ama bunlar kısır çekişmeler. Ben 50 yaşımdayım; bahçemi ben dikmedim. Dikildiğinden de haberim yok, benim bahçelerim 75-80 yıllık, hepsi ihtiyarladı. Verimi artırmak için, bunların gençleştirilmesi anlamında bir operasyon yapılması gerekmektedir. Bahçeye baktığın zaman Düzce, Adapazarı tarafında dönümde 250-300 kilo verim alınırken Ordu’da 80-100 kilodan bahsediliyor. Dönümünde 250-300 kilo verim alınan bir bölgede fındık 5 TL de, 4 TL de olsa vatandaş fındıktan para kazanma şansına sahip. Burada 10 ton fındık yapan ağadır. Orada 10 tondan aşağı fındık yapanı dövüyorlar, genelde ortalama 2 tondur.”dedi. Fındıkta söz sahibi kurumların bir an önce toplanıp fındıkta neler
yapılabilir onun arayışı içine girmesi gerektiğinin altını çizen Yaşar Pamuk, "Sayın Valime sesleniyorum, fındıkla ilgili söz söyleyecek insanları bir araya getirip yapılması gerekenler konuşulmalıdır. Bir ürün borsası kurulmalı, lisanslı depoculuk olmalı, bu yörede özellikle Ordu ve Giresun'da fındığın verimini artırmak adına gençleştirme çalışmalarının yapılması gerekiyor. Şu anda rekolte az, bu seviyelerde biraz daha gider. 2014 fındığı dalda yoksa büyük artışlar olacağını; eğer fındık dalda çok gözükürse de fındık fiyatlarının geri saracağını düşünüyorum. Buna göre hareket etmelerini öneririm. Fındıkta verim artmadıkça Ordu için geçim sıkıntısı artar. Köylerde genç nüfus kalmadı, köye gelip apar topar fındığı toplayıp satanlar içinde fındık fiyatları başta yüksek olması gerekirken, piyasaya çok fındık indiği için fiyat biraz düşüyor. Temenni ediyorum bundan sonra fındık üreticilerin yüzü güler” şeklinde konuştu.
SP R
Ünyespor Emaneten Geldiği Yerden Tekrar Çıkacaktır” Ünyespor Basın Sözcüsü İrfan Tosun, “Ünyespor emaneten geldiği yerden tekrar çıkacaktır.” dedi. Tosun, yeşil beyazlı ekibin evinde konuk ettiği Erzurum Büyükşehir Belediyespor maçının zorlu bir maç olduğunu, 1-0’lık skorla 3 puan almanın sevincini yaşadıklarını söyledi. Tosun, “Ünyespor zorlu ama zevkli bir maç oynadı. Hocamız
Cevdet Uzunköprü’ye Osman Çakıroğlu’na teşekkür ediyoruz. Erzurum Büyükşehir Belediyespor bizim ligin en güçlü takımlarından biri. Futbolcularımızı tebrik ediyorum. Ünyespor emaneten geldiği yerden tekrar çıkacaktır. Taraftara da destekleri için teşekkür ediyoruz. Ünyespor’un gerçek yüzünü yakında daha iyi göreceksiniz.”
“Transfer Yasağını Avantaja Dönüştürebiliriz” Orduspor teknik direktörü Erkan Sözeri, ligde zor bir döneme girdiklerini, deplasmanda oynayacakları Karşıyaka maçını kazanmayı hedeflediklerinini söyledi. Tesislerinde Karşıyaka maçının hazırlıklarını sürdüren mor beyazlı ekip, önce kondisyon sonra da taktik çalışmaları yaptı. Antrenmanın bitiminde Karşıyaka maçına iyi şekilde hazırlandıklarını, karşılaşmadan puanla dönmeyi hedeflediklerini belirten Erkan Sözeri, şöyle devam etti: "HEDEF PUAN YA DA PUANLAR"
"İkisi deplasman olmak üzere zor bir döneme girdik. İki haftalık dinlenmeden sonra hem sakatlarımız iyileşti, hem de düzelme yoluna girdiler. Karşıyaka maçına iyi hazırlanıyoruz. Hedef her zaman deplasmanda puan ya da puanlar. Ritmimizi kaybetmeden çalışıyoruz. İnşallah depasmandan güzel bir sonuçla dönüp seyircimizin önüne Manisaspor maçına çok daha rahat çıkmak istiyoruz.". Orduspor'da bütçenin ötesinde bir takım kurduklarını da vurgulayan Erkan Sözeri, bu konuda şunları söyledi:
"Teknik kadromuzun daha önce çalıştığı oyuncuları transfer ettik. İyi takım kurduğumuzu düşünüyorum. İlk 2 haftada aldığımız sonuçlar bunu gösteriyor. Ama daha işin başındayız. Biraz daha temkinli olup ayaklarımızı yere basıp bu sonuçları devam ettirmek zorundayız. Çünkü bu ligin hiçbir zaman şakası olmaz. Bu anlamda maçlarımızın iyi geçip iyi yerlerde olmak istiyoruz." "TRANSFER YASAĞINI AJANTAJA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ" Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun mor
beyazlı takımın eski futbolcusu Kürşat Duymuş'un başvurusu üzerine Orduspor'a verdiği 2 transfer tescil dönemi yasağı cezasına da değinen Erkan Sözeri, dezavantajı avantaja çevirebileceklerini vurguladı. Ekip olarak başarılı olacaklarını belirten Erkan Sözeri, şöyle devam etti: "Transfer yasağı olduğu için bundan sonra biz bizeyiz. Onun için aramıza oyuncu da girmeyecek. Bu ekip bir davaya inandı. Bu davada inancın peşinden koşacak, inşallah hayırlısıyla sonunda istediği hedefe giden ekip olacak."
“Oyun Disiplinini Sahaya Yansıtmayı İstiyoruz” “4 Yabancı
PTT 1. Lig ekiplerinden Orduspor'da orta saha oyuncusu Anıl Taşdemir, "Oyun disiplinini sahaya yansıtmayı istiyoruz, bu
şekilde de Karşıyaka maçından iyi bir sonuç alarak döneceğimize inanıyorum" dedi. Taşdemir, yaptığı açıklamada,
hafta sonu deplasmanda Karşıyaka ile yapacakları maçın hazırlıklarını sürdürdüklerini belirtti. Lige verilen arayı iyi değerlendirdiklerini anlatan Taşdemir, "Uzun bir ara oldu. Çünkü tam ısınmıştık ve alışmıştık ama bir bakıma da iyi oldu. Ben dahil sakat olan arkadaşlarımız vardı. Bu arada kendimizi toparlama şansı bulduk. İyi bir dönem geçirdik. İki hazırlık maçı yaptık. Bu maçlarda da güzel futbol oynadığımızı düşünüyorum" diye konuştu. Sezona iyi bir başlangıç yaptıklarını anlatan Taşdemir, şunları kaydetti: "Futbol anlamında kendi kriterlerimiz var. Antrenmanda, takım içinde ve sahada disiplin anlayışımız var. Bunu da sahaya yansıtmaya çalışıyoruz. Sezona
da iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum. İnşallah daha fazla güç depolayarak ve bir şey kaybetmeden tekrar oyun disiplinini sahaya yansıtmayı istiyoruz. Bu şekilde de Karşıyaka maçından iyi bir sonuç alarak döneceğimize inanıyorum." Taşdemir, takım içerisinde güzel bir hava olduğunu vurgulayarak, "Karakter olarak bu sene çok iyi bir takım oluşturuldu. Bunun yanı sıra oyun anlamında da zevk alarak oynuyorum. Orduspor'u izleyenlerin de zevk aldığını düşünüyorum. Takımda iyi bir hava, iyi bir arkadaşlık var. İnşallah bunu devam ettireceğiz. Bu anlamda da bizlere destek olan herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
“Karşıyaka Maçına İyi Hazırlandık” PTT 1. Lig takımlarından Orduspor’da forma giyen Eren Özen, haftasonu deplasmanda karşılaşacakları Karşıyaka’yı yenip, seri yakalamak istediklerini söyledi. Orduspor, Pazar günü saat 20.00’da İzmir Atatürk stadyumunda karşılaşacağı Karşıyaka maçının hazırlıklarını Orduspor Durugöl Tesisleri'nde sürdürdü.ilk iki haftada ortaya koyduğu futbol ile büyük beğeni kazanan Eren Özen, lige verilen arada Karşıyaka maçına iyi hazırlandıklarını ifade etti. Özen, yaptığı konuşmada,
“İki haftalık bir aramız vardı. Bir bay, bir de milli maç arası oldu. Araya kadar iyi geldik. İki maçta 4 puan aldık, iyi futbol oynadık. Önümüzde Karşıyaka maçı var. Bu karşılaşmaya iyi hazırlandık. Önümüzdeki bir hafta içinde 3 maç oynayacağız. İlk maçı Karşıyaka ile deplasmanda yapacağız. Bu seriye inşallah iyi başlarız. Taraftarımız bizi desteklesinler. Onların desteği bizim için çok önemli. Ben Ordu'ya başka takımlar ile çok maça geldim. Orduspor taraftarları takımı için her zaman itici güç olmuştur” dedi.
1. Amatör Lig 27 Ekim’de Başlayacak! Daha önce 14 Ekim 2013'te başlayacağı duyurulan Ordu 1. Amatör Lig 2013-2014 sezonu 27 Ekim 2013 tarihinde oynanacak karşılaşmalarla başlayacak. Ordu Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı Zafer Öztürk, daha önce 14 Ekim 2013 tarihinde başlaması planlanan 2013-2014 sezonu Ordu 1.Amatör Lig açılışının iki hafta ileriye alınarak ligin 27 Ekim 2013 tarihinde başlayacağını söyledi. Daha önce yaptıkları plan-
lamaya göre 14 Ekim 2013'te başlayacak maçların ardından Kurban Bayramı'na girilmesi nedeniyle kulüplerden talep geldiğini, bu talepleri dikkate aldıklarını belirten Öztürk, “2013-2014 sezonu fikstürünü hazırlamaya çalışıyoruz. Bazı kulüpler henüz katılım başvurusunu yapmadı. Başvurularla ilgili olarak önümüzdeki günlerde eksiklikler giderilecek. 27 Ekim’de başlayacak sezon tüm kulüplere hayırlı olsun. Tüm takımlara centilmence mücadelelerinde başarılar dilerim" dedi.
Transfer Edeceğiz”
Orduspor Kadın Basketbol Takımı Yardımcı Antrenörü Oktay Yamakoğlu, antrenmanların tüm hızıyla sürdüğünü belirterek, 4 yabancı oyuncu transferi daha yapacaklarını dile getirdi. 8 Türk oyuncu ile anlaştıklarını ve antrenmanların devam ettiğini belirten Yamakoğlu, lig başlayana kadar 4 yabancı oyuncu takviyesi yapacaklarını ifade etti. 8 Türk oyuncu ile antrenmanların gayet güzel geçtiğini söyleyen Yardımcı Antrenör Yamakoğlu, “Antrenmanlarımız gayet güzel geçiyor. Hiç bir sıkıntı yok. Antrenmanları İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. Ama maçların Ordu’da oynanma kararı alındı. Şu
anda idmanlarımız 8 Türk oyuncu ile gerçekleşiyor. Yararlı bir dönem geçiriyoruz. Kupa maçları ligden önce olacak. Onun için önceliğimiz kupa maçları” diye konuştu. Transfer çalışmalarına da değinen Yamakoğlu, “8 Türk oyuncu transfer ettik. Bilindiği üzere daha önce anlaşmaya vardığımız yabancı oyuncu Brittany Denson ile yollarımızı ayırdık. Yerli transferleri tamamladık. Zaten yerli transfer sezonu da sona erdi. Bundan sonra ağırlığı yabancı transferlerine vereceğiz. 4 yabancı oyuncu alarak transferi kapatacağız. Transfer çalışmaları sürüyor” şeklinde konuştu.
Proje Danışmanlık ve Taahhüt Yangın Tesisatı Danışmanlık Hizmeti Yangın Tüpü Ve Dolabı Satış ve Servisi Klima ve Havalandırma Sistemleri Kalorifer - Doğalgaz - Sıhhi Tesisat Enerji Kimlik Belgesi
Hüseyin TONBULOĞLU Makine Mühendisi Sakarya Mah. İnönü Cad. No:49/A Fatsa/ORDU Tel&Fax: (0452) 424 15 46 Gsm: (0532) 424 46 15 e-mail: htmuhendislik@hotmail.com