Mirkuzey 1451 04 11 2016 cuma

Page 1

“24 saat esasıyla görev yapacağız”

Ordu Emniyet Müdürü Suat Çelik, “Ordu’da görev yapacak olmaktan dolayı mutluyum. Ordu’ya en iyi şekilde hizmet vermek için 24 saat esasıyla çalışacağız” 3’TE dedi.

Bina sorumluları uyarıldı Şehitlerin anıları AK Kütüphanede Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünce, asansörlerin periyodik bakımlarının zamanında yapılması konusunda bina sorumluları uyarıldı.Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Zeki Ardahanlıoğlu, “24.06.2015 tarih ve 29396 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliğinin 15. maddesinin 1. Fıkrasında; ‘Bina sorumlusu asansörün güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere ayda 1 kez bakımının ve yılda 1 kez periyodik kontrolünün yaptırmaktan, bakım ve periyodik kontrol ücretinin ödenmesinden sorumludur’ 3’TE hükmü bulunmaktadır” dedi.

Çalışmalar devam ediyor Yangın eğitimleri devam ediyor Fatsa Belediyesi yeni hizmet binası temel çalışmaları devam ediyor. Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde yapımına başlanan belediye yeni hizmet binası ile ilgili açıklamalarda bulunan Fatsa 4’TE Belediyesi Başkan Yardımcısı İbrahim Eroğlu.

4 KASIM 2016 CUMA

YIL: 5

SAYI:1451

“Araştırma komisyonu kurulsun”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit Torun fındıktaki tekelleşmenin araştırılmasını istedi, TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesinde fındık sektöründe yaşanılan fiyat istikrarsızlığının sebepleri, fındık ürününün serbest piyasa koşullarına bırakılmasının olumsuz sonuçlarının ve fındıkta bir tekelleşme oluştuğu iddilarının araştırılması, yeni bir fındık fiyat politikası oluşturulması ve gerekli tedbirlerin alınması için 5’TE Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

Ordu Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, 2016 – 2017 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarda verdiği yangın eğitimlerine 4’TE kaldığı yerden devam ediyor.

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, AK Parti Genel Merkezi Kütüphanesi’nde 15

Temmuz Şehitleri anısına yapılan özel bölümü ziyaret etti. 5’TE

Yerel gazeteler için protokol imzalandı

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü ve Basın İlan Kurumu arasında düzenlenen işbirliği protokolü çerçevesinde Or-

du’da yerel gazetelere yönelik üretilecek projelerde iki kurum birlikte hareket edecek. 4’TE

FİYAT: 50 Krş.

FATSA BELEDİYESİ OLARAK NE TAAHHÜT ETTİYSEK

VAZGEÇMEDiK, YAPACAĞIZ!

Türkiye’ye örnek olacak bir çalışma

Memur-Sen Ordu il başkanı İsmail Çelenk, Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanlarıyla birlikte İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu’nu ziyaret 5’TE etti.

Kızılay Fatsa’dan eğitime büyük destek!

Ordu’nun Fatsa İlçesinde Türk Kızılayı Fatsa Şubesi tarafından ‘Sosyal Sorumluk Projesi’ kapsamında Hatice- Bahattin Şenel Okulunun anasınıfının iç teşrifatı yapıldı. Bu noktada ‘Kızılay Haftası’ nedeniyle Kızılay Fatsa Şubesi tarafından düzenlenen anasınıfı yapılan törenle açıldı. 4’TE

Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İlçenin vizyonunu tamamen değiştirecek olan projelerin akıbeti hakkında dikkat çeken bir açıklama yaparak, verilen sözlerin tutulacağını ve hiçbir projeden vazgeçilmediğini vurguladı. Ayrıca Başkan Anlayan, belediye olarak taahhüt edilen tüm projelerin Ordu Büyükşehir Belediyesinin üstlenerek, yapacağını söyledi. Anlayan, 15 Temmuz Darbe Kalkışmasının Fatsa’ya yapılacak projelerin yapım tarihlerini sekteye uğrattığının altını çizerek, Ordu ve Fatsa için 2017 ile 2018 yıllarının 3’TE yatırım yılı olacağını vurguladı.

Fatsa’da anaokulu açacak Şarkıcı Gülben Ergen’in kurucusu ve başkanı olduğu ‘Çocuklar Gülsün Diye Derneği’, okul öncesi eğitimin yaygınlaşması için yürüttüğü çalışmalar kapsamında Ordu’nun Fatsa ilçesinde yaptırdığı anaokulunu 5 Kasım Cumartesi günü 3’TE açacak.

Yaylalarda rüzgardan enerji üretiliyor Gençler zararlı alışkanlıklardan korunacak Son gün 25 Kasım!

Ordu’nun Aybastı ile Tokat’ın Reşadiye ilçeleri arasında bulunan Bozçalıbaşı ile Kızkayası (Küçükyaka) Yaylası arasında yapımı tamamlanan rüzgar türbinleri 4’TE elektrik enerjisi üretmeye başladı.

SGK Fatsa İlçe Müdürü Metin Basın Yayın ve Enformasyon Genel MüKırışak, 6736 sayılı kanun kapdürlüğü (BYEGM) ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti samındaki kurum alacaklarının tarafından düzenlenen “Yerel Medya Bağımyapılandırılmasına ilişkin sürenin lılık Farkındalığı Eğitim” Samsun’da başladı. 4’TE 3’TE uzatıldığını söyledi.


2

4 KASIM 2016 CUMA

Sağlık

Saç dökülmesi hastalık habercisi olabilir Özellikle mevsimsel geçişlere bağlı artan, genetik, çevresel faktörler ya da aşırı stresle birlikte yaşanan saç dökülmelerinin, çeşitli hastalıkların habercisi olabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, 1 ay ve daha fazla süren saç dökülmelerinde vakit kaybetmeden doktora gidilmesi tavsiyesinde bulundu. Sağlıklı, gür ve canlı bir görünümdeki saçlara sahip olmak, şüphesiz kadın ve erkeklerin dış görünüşleriyle ilgili en çok dikkat ettiği noktaların başında gelirken, günümüzde bireylerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri olarak da saç dökülmesi dikkat çekiyor. Her yetişkinin, gün içerisinde 50 - 100 tel arasında saçının döküldüğünü anımsatan uzmanlar ise bireyin psikolojisinde önemli bir soruna sebep olan saç dökülmelerinin, normal seyrinden farklı bir hal alması durumunda, mevcut sorunun mutlaka ciddiye alınması gerektiğini belirtti. Özellikle mevsimsel geçişlere bağlı artan, genetik, çevresel faktörler ya da aşırı stresle birlikte yaşanan saç dökülmelerinin, çeşitli hastalıkların habercisi olabileceği uyarısında bulunan Özel Esentepe Hastanesi Cildiye (Dermatoloji) Bölümü’nden Uzm. Dr. Adnan Öbek, tedavide geç kalınması durumunda saç dökülmesinin ilerleyebileceğine dikkat çekerek, 1 ay ve daha fazla süren saç dökülmeleri, para şeklinde bölgesel açılmalar ve saçlı deride sivilcelerle birlikte dökülme olması durumunda, vakit kaybetmeden dermatoloji uzmanına gidilmesi tavsiyesinde bulundu. Saç dökülmesinin pek çok farklı sebeplerinin olabildiğini belirten Dr. Öbek, “Kadınlarda menopoz sonrası yaşanan sıkıntılar, hamilelik, tiroit hormonları, stres, psikolojik sorunlar gibi hormonal dengesizlik oluşturan durumlar saç dökülmesine sebep olabilir. Keza yanlış beslenme, vitamin eksikliği, kansızlık, demir-çinko-biotin eksikliği, çok sık şekilde saçları boyatmak gibi faktörler de saç dökülmesi meydana getirebiliyor. Erkeklerde de genetik faktörler ve erkeklik hormonu bunu tetikleyebiliyor. Şayet saçlarda normalden fazla olarak saç dökülmesi ve kırılmalar görülüyorsa, vakit kaybetmeden doktora gidilmesi gerekiyor” dedi. Saç dökülmesinin hangi tipte olduğunun, dermatolog tarafından yapılacak klinik muayeneden sonra anlaşıldığını aktaran Uzm. Dr. Adnan Öbek, ”Saç dökülmesinden kaynaklı hastalıkların teşhis edilmesi için çeşitli testler yapılabiliyor. Bu noktada tabi öncelik erkek tanıda.(iha)

www.mirkuzeygazetesi.com.tr

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER YAYIN KURULU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hamdi Büklü Sayfa Editörü Mutlu Baymak Haber Merkezi Hüseyin Güneş Akbulut Erkan Kaş Çiğdem Akyol

Genel Müdür Nusret Yeşiller

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan

Genel Yayın Yönetmeni Betül Akbulut

Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com

İnternet Editörü Seyhan Yeşiller

Baskı Sorumlusu Ekrem Ezim

Temsilcilikler Korgan:Kenan Patak Çatalpınar: Adil İşnel

Yayın Türü Baskı Tesisi Yerel Süreli Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres MKP. Mh. Ş.P. Erkan Alışır Cd. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

Sigara 20’den fazla kanser türüne sebep oluyor mızı ve hastalarımızı bu konuda uyarmak istiyorum” diye konuştu.

Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Demirer, sigaranın 20’den fazla kanser türüne yol açtığını söyledi. Yozgat Bozok Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’de kanser kontrolü ve kanserden korunma’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Demirer, kanser hastalığı hakkında bilgi verdi. Prof Dr. Demirer, kanserin en önemli sebebinin sigara olduğunu belirterek, “Sigara bugün 20’den fazla kanser türüne yol açabiliyor. Özellikle akciğer kanserlerinin en önemli sebebi sigaradır. Bugün ülkemizde erkeklerde en yaygın olan akciğer kanserinin temel sebebi sigara ve üstelikte kadınlarda da artan sigara içimi nedeniyle akciğer kanserinde bir artış var. Sağlık Bakanlığı’mızın yürüttüğü ‘Dumansız Hava Sahası’ kampanyasının başarısı çok büyük. Biz bunun verimini ilerde göreceğiz. Biz bekliyoruz ki sigara içiminin azalmasıyla önümüzdeki 10 -15 yıllık dönemde erkeklerde akciğer kanserinin oranı azalacak.Sigaranın yanında alkol çok önemli bir risk faktörüdür. Bugün itibariyle kansere yol açan en önemli 4 sebep var. Bunlardan birisi sigara, ikincisi alkol, üçüncüsü hareketsizlik ve spor

yapmamak, dördüncüsü de şişmanlık yani yağlı beslenme. Bugün itibariyle yağlı beslenme ve şişmanlık özellikle kalın bağırsak rahim ve meme kanserlerinin riskini ciddi anlamda artırıyor. Bayanlarda sigara içimi ve alkol kullanımı meme kanserlerinin riskini ciddi şekilde artırıyor” dedi. “Kanseri önleyen veya engelleyen herhangi bir gıda yok” Kanser ile mücadelede sigaradan uzak durmak, spor yapmak, hiç olmazsa günde yarım saat tempolu yürüyüş yapmak, alkol almamak, yağlı gıdalarla beslenmemek ve özellikle tahıllı gıdalarla beslenmeyi önerdiklerini vurgulayan Prof. Dr. Demirer, “ Bugüne kadar yenildiği ya da içildiği takdirde kanseri engellediği, önlediği ya da azalttığı söylenebilecek herhangi bir gıda ve madde yok. Bu meyanda alternatif ürünlerin kullanımı da doğru değil. Çünkü alternatif ürünlerin kullanımının bilimsel bir dayanağı yok. Hatta ve hatta kemoterapi sırasında hastalarımız hekimlerinden habersiz alternatif tıp ürünleri kullanarak kemoterapilerinin etkilerini azaltıyorlar, bazen de karaciğerde ciddi toksik etki yapabiliyor. O nedenle de halkı-

“Cep telefonu ve bilgisayarın kanser yaptığına dair bilimsel dayanak yok” Cep telefonu veya bilgisayarın kanser yaptığı konusunda bilimsel bir dayanağın bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Demirer, “Cep telefonlarının, tabletlerin ya da bilgisayarların kanser yaptığı ortaya konmamıştır. Böyle bir kanı bazılarında var ama bilimsel bir dayanağı yok. Onu belki de ileriki yıllarda göreceğiz. Genetiği değiştirilmiş organizmaların kanser yapıcı etkisi de gösterilememiştir. Yani bu konuda herhangi bir bilimsel veri yoktur. Dünyanın bir çok ülkelerinde de tüketilmektedirler. O nedenle GDO’lu besinlerin herhangi bir risk oluşturduğunu söyleyemeyiz” şeklinde konuştu. “RTÜK televizyonlara çıkacak uzmanların kriterini belirlemeli” Basında, medyada, televizyonlarda konunun uzmanı ehli olan, ehliyetli bilgi sahibi kişilerin görüşlerinin alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Demirer, “Konunun uzmanı olmayan kişiler halkımızı yanlış yönlendiriyor, yanlış bilgilendiriyorlar. Bu

da hastalarımıza ciddi anlamda sıkıntı ve stres kaynağı olmaya sebep oluyor. Dolayısıyla bu tür yanlış bilgilendirmeden halkımızı ve hastalarımızı korumamız gerekiyor. Basına ve medyaya hatta RTÜK’e bu konuda çok önemli görev düşüyor. Bence RTÜK’ün basın ve medyada özellikle televizyonlarda bu konularda konuşacak insanlar da belli bir standardizasyon istemesi gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’de her yıl 93 bin erkeğin, 63 bin dolayında da kadın kansere yakalandığını belirten Prof. Dr. Taner Demirer, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ülkemizde her yıl kanserden kaybettiğimiz insan 100 binin üzerinde. Dünyada da her yıl 8 milyon insanı kanserden kaybediyoruz. En çok can alan hastalık bugün kanserdir. Ülkemizde bu oranlar gelişmiş ülkelere göre benzerlik gösteriyor. Son 10 yılda doğu tipi gıdadan batı tipi beslenmeye ‘Fastfood’ gıdalara yönelmesiyle yağlı gıdalarda bir artış var. Kalın bağırsak kanserinin oranında bir artış meydana geldi. Beslenmede özellikle yağlı gıdaların artışı kadınlarda rahim kanseri, kalın bağırsak ve meme kanserlerinin oranlarını artırıyor.”(iha)

“Foton ışınlarıyla tedavide son noktaya dayandık”

Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz, kanserde yeni bir tedavi yöntemi olan Proton’un, doğrudan kanser hücrelerini hedef alarak yok edici özelliğiyle binlerce kişinin tedavi edilerek sağlığına kavuştuğunu açıkladı. Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz, ışın tedavisi (Radyoterapi) konusunda kanseri tam 12’den vuran yeni bir yöntem olan Proton tedavisi hakkında bilgiler verdi. Son yıllarda kanser tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler sayesinde, kanser tanısının artık ölüm fermanı yerine geçmediğini kaydeden Prof. Dr. Yavuz, “Umut veren gelişmelerin başında yan etkileri daha az ve kanseri yok edici etkileri daha fazla olan, doğrudan yalnızca kanser hücrelerini hedef alan yeni ilaç ve ışın tedavisi yöntemleri geliyor” dedi. Radyoterapide hedefin tümörlü dokunun yok edilmesi ve

bu sırada da normal dokuların korunması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz, tedavinin bir ile 8 hafta arasında değiştiğine değindi. Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz, iyonlaştırıcı ışın kullanılarak kanser hastalığının tedavisinin yapıldığını belirterek, “İyonlaştırıcı ışınların biyolojik etkisi, kanser hücresinde DNA hasarı ve ölüm oluştururken, civar normal dokularda en fazla tamir edilebilir düzeyde geçici yan etki oluşturmak şeklindedir. Verilecek radyasyonun toplam dozu küçük ve eşit dozlara bölünerek, günlük seanslar halinde haftanın 5 günü uygulanır. Tedavi süresi 1 günden 8 haftaya kadar değişebilen uygulamalar mevcuttur. Burada, ışın tedavisinin günlere bölünmesinin nedeni tümöre komşu olduğu için ışından etkilenecek normal dokuların seanslar arasında toparlanması içindir” diye konuştu. “Foton ışınlarıyla tedavide son noktaya dayandık” Kanser tedavisinde en sık kullanılan yöntemin x ışınları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yavuz, radyo terapiyle kanser hücre hedeflerine nokta atışı yapıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Klasik olarak Lineer hızlan-

dırıcı cihazlarda üretilen yüksek enerjili x-ışınları, foton dediğimiz enerji paketleri ile kanser hücrelerinin DNA’larında ölümcül hasar yaparken civar dokularda tamir edilebilecek daha hafif zararlar oluşturmaktadır. Işınların içerdiği enerji arttıkça, ışın dokunun daha derinlerine nüfuz eder. Foton tedavisinde günümüzün en gelişmiş teknolojisi olan ve halk arasında ‘nokta atışı’ diye ifade edilen yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) veya stereo taktik radyoterapi (Cyber Knife ve Gama Knife) metodları sayesinde tümör ve sağlıklı dokularda doz dağılımı konusunda bazı önemli gelişmeler sağlamıştır. Bu yöntemlerle artık tümörün çevresindeki en fazla 1 milimetrelik hata payıyla bile hedefi vurmak söz konusu olabilmektedir. Ancak, bu ileri yöntemlerde dahi fotonların fiziksel özellikleri yüzünden sağlıklı dokuları radyasyondan tamamen korumak mümkün değildir. Fizik kuralları gereğince, ne kadar hassas yönlendirme teknikleri kullanılırsa kullanılsın, ışınların kanserli hücreyi kesin olarak vurması ve yok etmesi beklenemez. Çünkü ışınlar kanserli bölgeye gidene kadar sağlıklı doku içinde ilerlerken enerjilerini kayıp ederler. Önemli olan tedavi planlamasına göre öngörülen dozda enerjinin kanserli bölgeye boşaltılabilmesidir.” Yan etki yapmadan hedefi tam 12’den vuruyor Klasik foton ışın demetinin

vücuda girdikten sonra tümöre ulaşıncaya kadar vücutta yüksek dozlarda radyasyon bıraktığına dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, proton ışınlarında durumun öyle olmadığını belirtti. Prof. Dr. Yavuz, “Proton ışınları dokuda ilerlerken tümörün ön kısmında ciddi bir radyasyon bırakmaz, yani tümöre varana kadar bir nevi pas geçer ve sadece tümörlü bölgede gerekli olan yüksek dozda radyasyonu bırakır. Tümörün arkasında da hiç bir radyasyon dozu oluşmaz. Normal dokular için en güvenli kanser ışınlama yöntemidir” diye konuştu. “Yüz bin kanser hastasında başarılı sonuç” Son 40 yıl içerisinde dünyada 100 bin hastanın proton tedavisiyle sağlığına kavuştuğunu işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Yeni bir teknoloji olan proton tedavisi ile ilgili dünyada en fazla tecrübe edilen tümörler şu anda beyin ve sinir sistemi tümörleri, kafa kaidesi tümörleri, göz tümörleri, baş-boyun kanserleri, akciğer kanserleri, yemek borusu kanserleri, karaciğer ve pankreas gibi sindirim sistemi kanserleri, prostat kanseri, yumuşak ve bağ doku tümörleri, lenf bezi kanserleri ve en önemlisi de çocukluk çağı kanserleridir diyebilirim. Şu ana kadar dünya genelinde son 40 yılda 100 binden fazla kanser hastası proton demetleri ile tedavi edilmiş durumdadır” ifadelerine yer verdi.(iha)


3

4 KASIM 2016 CUMA

FATSA BELEDİYESİ OLARAK NE TAAHHÜT ETTİYSEK Gençler zararlı alışkanlıklardan korunacak

VAZGEÇMEDiK, YAPACAĞIZ! ‘Büyükşehir oldu ama bir şey göremedik’ böyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor, ha muhalefet de görevini yapıyor. Biz iktidarız sokağın algısını biz yönetmeliyiz. Bu sistem değişikliği ve kurgudan sonra büyükşehir ve bizler vaat ettiğimiz projeler için zaman harcıyoruz.

/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Kamuoyunda ve muhalefet tarafında Fatsa’ya yapılacak projelerin hayata geçmemesi yönündeki eleştirilere Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan cevap verdi. Başkan Anlayan, “Biz partimizin çizgisinde her zaman yerelde gece-gündüz çalışırız. Her zaman böyleydi, böylede devam edeceğiz. Yerelde hizmetler durmuyor, durmayı da kabul etmiyoruz. Hizmetin devam etmesi gerekiyor. Yeni bir süreç, büyükşehir belediyesiyle beraber bu dönemde burada da bir yapılandırma, bir değişiklik oldu.

ÜÇ YIL GERİDE KALDI Şuanda üçüncü seneyi doldurmaktayız. Tabiki ilk dönem yapılanmayla geçti. Bu sebeple geçtiğimiz bu üç seneyi yaşayarak asla büyükşehiri değerlendirmeyin. Yani niye’ büyükşehir olduk’ diyenler var sokakta asla bu algıların kurbanı olmayın asla büyükşehir yapılanması bu üç yılla mukayese götürmeyecek kadar faydalı bir sistem değişikliğidir. MUHALEFET DE GÖREVİNİ YAPIYOR Bundan sonra kendini gösterecektir. Çünkü çocuk doğdu örnekleme aşamasını geçti şimdi yürüme ve koşma aşamasında. Bu yüzden asla sokaktaki algının kurbanı olmayın. Sokakta,

NE TAAHHÜT ETTİYSEK, ,VAZGEÇMEDİK, HEPSİNİN P EŞİNDEYİZ Bir proje, planlaması, bitmesi ve ihaleye çıkması gibi süreçler dâhilin olunca bir seneden önce bitmiyor. Büyükşehir Belediyesi olarak yerelde de biz Fatsa Belediyesi olarak son mahalli seçimde sizlerin huzurunda bu millete ne taahhüt ettiysek, hangi yatırımları taahhüt ettiysek hiçbirinden vazgeçmedik, hepsinin peşindeyiz, arkasındayız ve sözümüzdeyiz. ÇOĞU BU SENE İHALE EDİLECEK Bunlar sadece lafta kalmış şeyler değil, hepsini istisnasız şuanda hazinenin bitirilme aşamasına geldi. Birçok bu sene başında ihaleye çıkacak ve birçoğunu da önümüzdeki sene kazma vurulduğunu göreceksiniz. Olağanüstü bir durum olmadığı sürece bu şekilde gerçekle-

şecek.

DARBE YATIRIMLARI ENGELLEDİ 15 Temmuz Darbe girişimi de bizim çalışmalarımızı sekteye uğrattı. Çünkü devlet bir temizlik harekatı, bir olağanüstü hal durumundadır. Ancak olağanüstü hal olmasını halkımız hissetmiyor. Devlet olağanüstü hali vatandaşa uygulamadı. BÜTÜN PROJELERİ BÜYÜKŞEHİR ÜSTLENDİ Bütün projeler, Büyükşehir’in mega projeleri, bizim taahhüt ettiğimiz projeler şuanda Ordu Büyükşehir’imiz desteğiyle başlama aşamasına gelmiş durumdadır. Fatsa Belediyesi olarak hangi projeleri taahhüt ettiysek büyükşehir belediyemiz onların tamamını üstlendi ve projelendiriyor. O yüzden Fatsa Belediyemizin bütün projeleri büyükşehir tarafından hayata geçilecek. Büyükşehir yapacak ama projesi birlikte takip ediyoruz. YAPILACAK, MÜSTERİH OLUN Bu nedenle 2017 ile 2018 yılı Ordu Büyükşehir ve Fatsa Belediyemiz için yatırım yılı olarak geçecek. Bu projelerin hayata geçmesi noktasında müsterih olun” diye konuştu.

“24 saat esasıyla görev yapacağız” 1’den devam Gaziantep Polis Meslek Eğitim Merkezi(POMEM) Müdürü iken, 26 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İçişleri Bakanlığı’nın kararnamesiyle Ordu İl Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Suat Çelik, Ordu gibi güzel bir şehirde görev yapacak olmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getirdi. Emniyet Müdürü Suat Çelik, Ordu halkının huzuru ve güvenliği için elinden gelen tüm gayreti ve çabayı göstereceğini ifade ederek, “Orduluların huzur ve

asayişi için 24 saat esasıyla görev yapacağız. Görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek amacıyla tüm polis camiası olarak canla başla çalışacağız” diye konuştu. Ordu Emniyet Müdürü Suat Çelik, 1997 yılında dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın resmi korumalığını yapmıştı. Emniyet Müdürü Suat Çelik, 2012 yılında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Başbakanlık Koruma Daire Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuştu.(iha)

Bina sorumluları uyarıldı 1’den devam Ayrıca aynı Yönetmeliğin 24. maddesinin 4. Fıkrasında, ‘Bina sorumlusunca periyodik kontrolüne izin verilmeyen veya periyodik kontrol neticesinde güvensiz olduğu tespit edilmesine rağmen güvenli hale getirilmeyen asansör, periyodik kontrolü yapılmayan asansör, periyodik kontrolü yapılıncaya kadar veya güvenli hale getirilinceye kadar ilgili idare tarafından mühürlenerek hizmetten men edilir’ hükmü yer almaktadır. Belirtilen yasal yükümlülükler sebebiyle bina sorumluları ve apartman yöneti-

cilerinin, kırmızı etiketli asansörlerin insan can ve mal güvenliği acısından yıllık periyodik ve takip kontrol faaliyetlerini zamanında yaptırarak, güvenli hale getirmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde bina sorumlularına veya kat maliklerine 1705 sayılı Ticarette Tağşişin Men’i ve İhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanun gereğince idari yaptırım uygulanacaktır” dedi. Zeki Ardahanlıoğlu, asansörlerin periyodik bakımlarının zamanında yapılıp yapılmadığıyla ilgili kontrol ve denetimlerin de önümüzdeki günlerden itibaren yapılacağını sözlerine ekledi.

Fatsa’da anaokulu açacak 1’den devam Yalıköy Mahallesi’ndeki ilkokulun bahçesine yapılan anaokulu bitti ve açılış için gün sayıyor. 5 Kasım Cumartesi günü okulun açılışını yapacaklarını belirten Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ekrem Cinoğlu, “İlkokulumuza bağlı olarak sanatçı Gülben Ergen’in başkanı olduğu

dernek tarafından ilçemize bir anaokulu yapıldı. Okulumuz iki sınıftan oluştu ve 180 metrekare alana sahip. Okulun, okul öncesi eğitime büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu anlamda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Sanatçı Gülben Ergen Fatsa ilçemize gelecek ve bu okulu açacak” dedi.(iha)

1’den devam Samsun’da yapılan eğitime, kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin yanı sıra Samsun, Amasya, Çorum, Ordu, Sinop ve Tokat’tan gelen gazeteci ve Yeşilay temsilcileri katıldı. Yerel Medya Bağımlılık Farkındalığı Eğitimi’nin üçüncüsünün Samsun’da yapıldığını belirten BYEGM Samsun Şube Müdürü İlhan Sunar, “Türkiye’de ve dünyada tütün, alkol, uyuşturucu madde kullanımı her geçen gün artmakta, uyuşturucu maddeye başlama yaşı her geçen gün düşmektedir. Ayrıca teknoloji ve kumar bağımlılığı da kişiye, aileye ve topluma psikoloji, sosyolojik ve ekonomik zararlara neden olmaktadır. Bu nedenle bağımlılıkla mücadelede eğitim, sağlık, güvenlik teşkilatlarının yanı sıra bütün kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ve özellikle medyanın katkıları büyük önem arz etmektedir. Başta uyuşturucu olmak üzere alkol ve tütün bağımlılıklarını da kapsayacak şekilde kitle iletişim araçlarının bilgilendirme ve özellikle gençlere yönlendirme fonksiyonları ortadadır. 2016-2018 uyuşturucu ile mücadele eylem planının iletişim bölümünde uyuşturucu ile mücadele konusunda kamuoyunu etkin şekilde bilgilendirecek, farkındalık oluşturacak, kamuoyunun mücadele sürecine dahil olmasını sağlayacak profesyonel iletişim stratejilerinin oluşturulması ve hayata geçirilmesi amaçlanmıştır. Eylem planındaki bu amacın medya boyutunda yerel ve ulusal medya kuruluşları ile çalışanlarına yönelik eğitimlerin gerçekleştirilmesi, uyuşturucu ile mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlere ilişkin medyanın bilgilendirilmesine yönelik etkinliklere yer verilmiştir. Bu amaçla BYEGM ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında 28 Eylül 2016 tarihinde imzalanan protokol doğrultusunda Türkiye genelinde her bölgeyi temsilen bir ilde bağımlılıklara karşı yerel medya kapasite geliştirme projesi hayata geçirilmiştir. Program kapsamında ilk etkinlik 13 Ekim tarihinde İzmir’de ikincisi 20 Ekim’de Erzurum’da yapılmış olun, bugün Samsun’un ardından 17 Kasım tarihinde Antalya, 1 Aralık’ta Gaziantep, 8 Aralık’ta İstanbul ve 15 Aralık’ta da Ankara’da gerçekleştirilecektir. Proje sonunda 700’ün

üzerinde yerel ve ulusal basın mensubuna, kamu kurum ve kuruluşların 400’e yakın basın ve halkla ilişkiler personeline, 150’in üzerinde de Yeşilay gönüllüsüne ulaşılması hedeflenmektedir. Günlük iletişim dilinde bağımlılık ile ilgili hataların azaltılması, yanlış ifadelerden veya iletişim dilinden kaçınılması, özendirici içerik veya görsel kullanımın önlenmesi büyün önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle toplumun başlıca yönlendirme aracı olan medyanın bağımlılık iletişiminde kapasitesinin ve etkinliğin arttırılması bağımlılık ile mücadelede katma değer oluşturacak, bu sayede başta gençler olmak üzere topluma yönelik yapılan özendirici içerik veya iletişim hatalarının önüne geçilebilecektir” dedi. Programda daha sonra söz alan Türkiye Yeşilay Cemiyeti Samsun Şube Başkanı Av. Süleyman Teke, “Örnek ve lider bir ülke olma vizyonu, insan onuru ve saygınlığını temel alan, toplumu ve gençliği ayrım gözetmeden zararlı alışkanlıklardan korumak için çalışan, milli ve ahlaki değerleri gözeterek ve bilimsel metotlar kullanarak tütün, alkol, uyuşturucu maddeler, teknoloji, kumar ve benzeri bütün bağımlılıklarla mücadelede aktif bir rol alarak, diğer kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yaparak yurdumuza ahlaki ve kültürel bir kalkınma atmosferi içerisinde tütün, alkol ve madde bağımlılığı gibi toplumun ve özellikle gençlerimizin beden ve ruh sağlığını tahrip eden bağımlılıklar yanında kumar, internet ve teknoloji bağımlılığı gibi toplumumuza, gençliğimize ve neslimize zarar veren bütün zararlı alışkanlıklarla mücadele ederek, milli kültürüne bağlı nesiller yetiştirmek amacında olan Türkiye Yeşilay Cemiyeti bahse konu faaliyet alanlarıyla ilgili olarak BYEGM ile işbirliği halinde bu programı düzenlemiştir” diye konuştu. Açılış konuşmaların ardından Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) İl Formatörü Cihan Gümüş “Uyuşturucu Bağımlılığı”, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. İzlem Vural “Uyuşturucu madde bağımlılığını konu alan basın çalışmalarında dikkat edilmesi gerekenler” konulu sunumlarını yaptı.(iha)


4

4 KASIM 2016 CUMA

Yerel gazeteler için protokol imzalandı Çalışmalar devam ediyor

1’den devam Basın İlan Kurumu ve İş Kurumu tarafından geçtiğimiz günlerde Ankara’da imzalanan proto-

kol kapsamında yerel medyaya yönelik üretilecek faaliyetler ile ilgili olarak Ordu’da yerel gazetelere yönelik yapılması muhtemel projeler ile ilgili Kurum yetkilileri bir araya geldi.

İş Kurumu Müdürü İsa Kaymak, Basın İlan Kurumu Müdürü Murat Yürekli ve kurum yetkililerinin katıldığı toplantıda alınan karar doğrultusunda; 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren İşbaşı Eğitimi Programı kapsamında düzenlenecek projelerde gazeteler için belirlenmiş kontenjanların kullanılması sağlanacak. Yine Protokol çerçevesinde gazetelerde nitelikli istihdamın artırılması noktasında mesleki eğitim çalışmaları düzenlenecek. Bu çerçevede iki kurum işbirliği ile Sayfa Tasarımı Eğitimi başta olmak üzere diğer teknik eğitim projeleri uygulamaya sokulacak. İş Kurumu Müdürü İsa Kaymak, geçtiğimiz günlerde genel müdürlükler bazında yapılan protokol ün temel amacının yerel basına destek olduğunu ifa-

de ederek , ”Biz de Ordu’daki kurum temsilcileri olarak yerel basınımızın gelişmesi adına elimizden gelen desteği vermeyi sürdüreceğiz. Hâlihazırda Aktif İş Gücü Hizmetleri programından istifade eden medya gruplarımız bulunuyor. Bunu daha da yaygınlaştıracağız ”dedi. Basın İlan Kurumu Müdürü Murat Yürekli ise, Yerel gazetelerin önemli bir desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek ,”Gazetelerimiz tamamen kamu yararına hizmet ediyor. Basın İlan Kurumu aracılığı ile aldığı destek elbette önem arz ediyor. Ancak diğer kurumlarımızın da sağlayacağı destek çok anlamlı olacaktır. Bu çerçevede İş Kurumu ile Kurumumuz arasında imzalanan protokol bu açıdan çok önemli bir kilometre taşıdır” dedi.

1’den devam Ordu ve Tokat yaylalarında esen rüzgarları enerjiye dönüştürmesi çalışmaları kapsamında 2015 yılı Haziran ayında başlayan ve 2016 yılı Temmuz ayın-

da tamamlanan Rüzgar Enerjisi Üretim Santralleri (RES) ve elektrik iletim tesisleri faaliyete girdi. Kinesis Enerji tarafından gerçekleştirilen yatırım kapsamında 10 adet rüzgar türbini elekt-

rik enerjisi üretmeye başladı. Deniz seviyesinden bin 700 metre yüksekliğe kurulan 10 adet rüzgar türbini yılda 40 bin evin elektrik ihtiyacını karşılayacak. Yılda yaklaşık 100 Gwh elektrik

üretmesi beklenen 113 metre kanat çapı ve 83.5 metre kule yüksekliğine sahip rüzgar türbinlerinin yılda 85 bin ton karbondioksit salımını engellenmesi öngörülüyor.(iha)

Yaylalarda rüzgardan enerji üretiliyor

1’den devam “Şu anda hizmet binamızın temeli ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Yüzde 40’lık bir alan şu an için bitti diyebilirim. Bu çalışmalar tamamen bittiğinde katlar çıkmaya başlayacak” dedi. Başkan Yardımcısı İbrahim Eroğlu şu bilgileri verdi: “Özellikle şehircilik anlamında yeni bir mimari ile daha doğrusu eski mimariyi tekrar günümüze kazandırarak

yapacağımız bir proje. Projenin dış cephesinde gözüktüğü gibi yeni belediye binamızı Selçuklu mimarisinde yapıyoruz. Toplam kapalı alanı 12 bin 500 metrekare olan bir yapı olacak. Eski haliyle otopark olan alanın tamamı yine otopark olacak. Bodrum katımızda hem belediyeye giren vatandaşların kullanacağı hem de dışarıdan insanların kullanacağı bir otoparkımız olacak.”(iha)

Yangın eğitimleri devam ediyor

Kızılay Fatsa’dan eğitime büyük destek! fazlasıyla eğitime katkı veriyoruz” dedi. Anasınıfının iç dizaynın yapımıyla ilgili konuşan Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ekrem Cinoğlu, anasınıfının yapılarak, hizmete girmesinden dolayı Kızılay Fatsa Şube Başkanı Erdi Şevketoğulları’na teşekkürlerin iletti.

/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Fatsa’da Türk Kızılayı Fatsa Şubesi tarafından ‘Sosyal Sorumluk Projesi’ kapsamında Hatice- Bahattin Şenel Okulunun anasınıfının iç teşrifatı yapıldı. İç dizaynı yapılan anasınıfının açılış törenine Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürü Ekrem Cinoğlu, Kızılay Fatsa Şube Başkanı Erdi Şevketoğulları, okul müdürleri, daire ve kurum amirleri ve çok sayıda öğretmen katıldı.

Hizmete giren anasınıfıyla ilgili konuşan Erdi Şevketoğulları, “Kızılay Haftası kutlama etkinliklerimiz tüm hızıyla gidiyor. Bu kapsamda öğrencilerimizle çok sık biraraya geliyoruz. Geleceğin Kızılaycılarına ‘Kızılay’ hakkında önemli bilgiler veriyoruz. Fatsa’da eğitim ve öğretim veren Hatice- Bahattin Şenel Okulumuzun anasınıfını teşrifatını Kızılay Fatsa Şubesi olarak ‘Sosyal Sorumluk Projesi’ kapsamında yaptık. Sosyal sorumluluk projesi nedeniyle elimizden gelenin

1’den devam İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle koordineli olarak hazırlanan eğitim programı kapsamında, 19 ilçenin tamamında yangın eğitimleri düzenlenecek. Yıl boyunca devam edecek eğitim seminerlerinin ilki Altınordu ilçesinde başladı. Yaklaşık 3 hafta içerisinde 39 okulda seminer düzenlenerek 3 bin 687 öğrenciye güvenli yaşam ve yangın konularında bilgi verildi. YANGINA DAİR HER ŞEY ANLATILIYOR Seminerlerde öncelikli olarak yangın öncesinde alınması gereken tedbirlerden bahseden itfaiye eğitmenleri, güvenli bir yaşam

için yapılması gerekenler, yangın anında doğru davranış şekilleri ve yangın sonrasında yapılacaklar hakkında açıklamalarda bulundu. ÖNCEKİ EĞİTİMLERİN ETKİSİ GÖRÜLÜYOR Eğitimlerde yangına karşı bilinçli bir nesil yetiştirme konusunda şimdiye kadar yapılan çalışmaların izleri de görüldü. Daha önceki yıllarda benzer eğitim programlarına katılan ve verilen bilgilerden istifade eden bazı öğrenciler, eğitmenler tarafından sorulan sorulara doğru bir şekilde cevap verdi. Bu durum, eğitim çalışmaları sayesinde öğrencilerin her geçen gün daha bilgili bir konuma geldiğini gösterdi.


5

4 KASIM 2016 CUMA

Şehitlerin anıları AK Kütüphanede

1’den devam AK Parti Genel Merkezinde, FETÖ’nün hain darbe girişimine kalkıştığı gece şehit olan vatandaşların eşyalarının ve biyografilerinin yer aldığı bölümü ziyaret eden Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, şehitlerin anısının yaşatılmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Ar-Ge Baş-

kanlığı’nın koordinasyonu ile oluşturulan bölümdeki anı defterini imzalayan Gündoğdu, imkanı olan herkesi kütüphaneyi ziyaret etmeye çağırdı. Anı defterine yazdığı notta 15 Temmuz gecesini “Bin yıllık ihanet ve işgal girişimi” olarak niteleyen Gündoğdu “İslamı istismar eden, kökü dışarıda, emperyalist dünyaya hizmet eden FETÖ’nün gerçek-

leştirmeye çalıştığı işgal girişimi, milletimizin iradesine çarpmış ve başarılı olamamıştır. 15 Temmuz gecesi şanlı direnişe katılan ve şehit düşen kardeşlerimizin hatıraları partimizin kütüphanesinde yaşatılmaktadır. Böylece tüm şehit ve gazilerimizi dua ve minnetle tekrar yad ediyorum. Allah milletimizi korusun ve yüceltsin.” dedi.

Kütüphane Herkese Açık AK Parti Genel Merkezi’ndeki kütüphanenin herkese açık olduğunu kaydeden Metin Gündoğdu, “Gayet profesyonelce hazırlanmış ve kapsamlı bir kütüphanemiz var. Araştırmalar yapmak isteyen ya da kitap ödünç almak isteyen tüm kardeşlerimiz partimizin kütüphanesini kullanabilirler.” diye konuştu.

“Araştırma komisyonu kurulsun” ton rekolte açıklamış ancak fındık üretimi bu rakamın çok altında, yaklaşık 300-350 bin ton civarında gerçekleşmiştir. Serbet piyasa koşullarına göre arzın düşük talebin yüksek olduğu şartlarda beklenen fiyat artışı gerçekleşmemiş tam aksine 2016 sezonunda 13 lira seviyelerinden başlayan fiyat sürekli düşüş eğilimi göstermiş, 11 lira seviyelerine gerileyen fiyat karşısında fındık üreticisi de son derece mağdur olmuştur.

1’den devam Fındıkta alıcısı az, satıcısı yüz binlerce olan bir yapı ve tekelleşmeye doğru gidilmektedir diyen Torun, “Türkiye’nin ekonomisi ve ihracatı açısından stratejik bir öneme sahip tarım ürünlerinden olan, 8 milyon nüfusu ilgilendiren, ülke ekonomisine her yıl yaklaşık 3 milyar döviz girdisi sağlayan fındık ve bu girdiyi sağlayan ana unsur fındık üreticisi birkaç yabancı şirketin eline bırakılamayacak kadar değerlidir.”dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun”un araştırma önergesinin gerekçesi şöyle: Fındık, Türkiye ekonomisi ve ihracatı açısından stratejik bir öneme sahip tarım ürünlerinden birisidir. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini, ihracatının yüzde 70’ini elinde bulundurmaktadır. Türkiye’ de 700 bin hektar alanda fındık üretimi yapılmakta, iklim şartlarına göre 450 bin ile 800 bin ton arasında bir üretim gerçekleştirilmekte, yıllık ortalama 3 milyar dolara yakın

döviz gidisi sağlamaktadır. Fındık üretimi dolaylı ve dolaysız olarak 8 milyon insanı yakından ilgilendirmekte, bu durum fındığın sosyo-ekonomik önemini de oldukça artırmaktadır. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini, ihracatının yüzde 70’ini elinde bulundurmaktadır. Türkiye’ de 700 bin hektar alanda fındık üretimi yapılmakta, iklim şartlarına göre 450 bin ile 800 bin ton arasında bir üretim gerçekleştirilmekte, yıllık ortalama 3 milyar dolara yakın döviz gidisi sağlamaktadır. Fındık üretimi dolaylı ve dolaysız olarak 8 milyon insanı yakından ilgilendirmekte, bu durum fındığın sosyo-ekonomik önemini de oldukça artırmaktadır. 2009 yılında fındık devlet desteğinden çıkarılarak serbest piyasa şartlarına bırakılmış, yıllar içerisinde fındık fiyatı sürekli dalgalı bir seyir takip etmiş ve istikrarsızlık yaşamıştır. Özellikle son iki yıldır fındık fiyatında yaşanılan dalgalanmalar fındıkta serbest piyasa koşullarının işlemediğini ortaya koymuştur. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2016 yılı için 468 bin

“BİR FİRMANIN EMRİNE AMADE Mİ OLACAĞIZ” Üreticinin mağdur olmasında en büyük neden, fındıkta yabancı bir şirketin piyasalarda tekelleşmesine göz yumulması olmuştur. Fındıkta en çok alım yapan, iç ve dış ticarette etkili bir rolü olan Oltan Gıda 2015 yılı içinde bir İtalyan firması olan “FERRERO” tarafından satın alınmıştır. Daha önceki yıllarda Oltan Gıda fındık piyasalarında etkili iken ve Ferrero fındığı Oltan Gıda’dan satın alırken söz konusu firma İtalyanlara satılmıştır. Kısacası Türk fındığının fiyatını ve alım koşullarını artık

bir İtalyan firması belirlemektedir. Söz konusu firma bir Dünya devidir ve tüm özel firmalar gibi karlılığı hatta aşırı karlılığı esas almaktadır. Fındık piyasasında daha önceki yıllarda kendi hesabına toptancı ve aracılık yapan spekülatörler bile şimdi FERRERO adına ürün toplamaktadır. “REKABET KURULU DEVREYE GİRMELİDİR” Anlaşılmaktadır ki, Fındıkta bir tekelleşmenin olduğu Türkiye Ziraat Odaları tarafından defaatle dile getirilmekte, bir kaç yabancı şirketin iç piyasayı kontrol altına aldığı fiyatları istediği gibi yönlendirdiği belirtilmektedir. Aynı zamanda ulusal gündemde de yerini alan bu iddiaların araştırılması, Rekabet Kurulunun bir an önce devreye girmesi kaçınılmaz olmuştur. Türkiye ekonomisi için bu kadar önemli bir ürün, sayıları 400 bine ulaşan fındık üreticisi aileyle milyonlarca üreticimizin sahipsiz bırakılması, kaderlerinin bir kaç şirketin insafına terk edilemesi kabul edilemez.Bu nedenlerle Araştırma Komisyonu kurulması elzemdir.”

Türkiye’ye örnek olacak bir çalışma

1’den devam İl Müftülük makamında gerçekleşen ziyarete Memur-Sen ordu İl başkanı İsmail Çelenk ve memur Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları katıldı. Ziyarette bir açıklama yapan Memur-Sen başkanı İsmail Çelenk, İl Müftülüğünün açtığı diyanet öğrenci evlerinin Türkiye’ye örnek olacak bir çalışma olduğunu ifade ederek “Memur-Sen ailesi olarak on beş bin üyenin temsilciyiz. Sayın müftümüzü ziyarete geldik. Bu ziyarette ordumuzun, müftülüğümüzün ve bağlı sendikamızın sorunlarını sayın müftümüzle paylaşıyoruz. Aynı zamanda müftümüzün şahsında bütün müftülük çalışanlarını da tebrik ediyoruz. Üniversite giden fakat yurtlarda kendilerine yer bulamayan, dışarıda kalan üniversite öğrencilerimize evler açtılar. Nezih bir ortamda bütün Türkiye ye örnek olacak bir çalışma yaptılar. Bundan dolayı sayın müftümüzü tebrik ediyoruz. Biz doğru yapılan her şeyin arkasındayız. Üyelerimizden aldığımız güç ile her zaman doğruya doğru deyip yanında yer aldık, yanlışa yanlış deyip karşısında

durduk ve durmaya devam edeceğiz. Bu anlamda da sayın müftümüzün her zaman yanındayız. Nazik kabulleri için teşekkür ediyoruz” dedi. İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu Memur-Sen’e başkanlar kuruluna gerçekleştirdikleri ziyaret için teşekkür ederek “Memur Sen başkanına ve başkanlar kuruluna bu ziyaretten dolayı çok teşekkür ediyorum. Başkanımızın ifade ettiği gibi çalışmalarımız zaten karşılıklı anlayış içerisinde gerçekleşiyor. Memur-Sen ailesine bize verdikleri desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Öğrenci evleri hizmetimizin farkında olmalarından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Sadece biz değil, öğrenci evleri konusunda ordumuz da herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmamalıdır. Öğrencilerimiz devletimiz eliyle bu imkanları kullanmalı ve hiçbir kişiye ve zümreye muhtaç edilmemelidir. Bütün çaba ve gayretimiz bunun içindir” ifadelerini kullandı. Memur Sen il başkanı İsmail Çelenk ve başkanlar kurulu bir süre müftü kolukısaoğlu ile istişarelerde bulunduktan sonra ziyaret sona erdi.

Son gün 25 Kasım!

/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam SGK Fatsa İlçe Müdürü Metin Kırışak, “Bilindiği üzere, 26.10.2016 tarihli,29869 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.10.2016 tarihli 2016/9385 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin ekinde yer alan kararı uyarınca; 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin yer alan başvuru süreleri, kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 6’ncı maddesi hükmü saklı kalmak üzere, kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 25.11.2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar uzatılmıştır. Söz konusu Bakanlar Kurulu kararı uyarınca borçların yapılanmasına

ilişkin olarak sadece başvuru süresi 25.11.2016 tarihine (bu tarih dahil) kadar uzatılmakta olup, ilk taksit ödeme süresine ilişkin son ödeme tarihinde ise herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır. İşverenlerimiz bu süreci iyi değerlendirmelidir” diye konuştu. Müdür Kırışak, “Bu kapsamda işveren prim borçları, BAĞKUR prim borçları ve GSS prim borçları olan vatandaşlarımız, 30. 06. 2016 tarihinden önce bulunan borçlarını yapılandırabilir. 30.06.2016 tarihinden sonraki süreçteki(Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım) borçlarını peşin ödeyecektir. İşverene yapılan 5 puanlık teşvik indirimi BAĞKUR içinde Ekim ayı itibariyle uygulanmaya başladı” şeklinde konuştu.


6

4 KASIM 2016 CUMA

Budama eğitimleri devam ediyor

Samsun Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü işbirliği ile uygulanan “Fındıkta Budama Uygulamalarının Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında, “Fındıkta Budama Uygulamaları Tarla Günü” düzenlendi. Terme ilçesi Şeyhli Mahallesi’ndeki üretici Fatih Uçar’a ait demonstrasyon bahçesinde düzenlenen programa, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Kibar Ak, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden Şube Müdürleri Erol Baş, Fuat Coşkun ve İcabi Çağan, İlçe Müdürleri Ahmet Dursun, Mehmet Güreş, Yener Günay ve Sefer Girişen, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Mehmet Akif Özdemir, Tarım ve Kırsal

Kalkınmayı Destekleme Kurumu İl Koordinatörü Dr. Bülent Turan, Tarım Kredi Kooperatifleri, Fındık Tarım Satış Kooperatifi temsilcileri, Kredi Yurtlar Kurumu temsilcisi, teknik elemanlar, tarım danışmanları, çiftçi kuruluşları ve çok sayıda üretici katıldı. Demonstratör çiftçi Fatih Uçar’ın açılış konuşmasından sonra kürsüye çıkan İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Tuncay Demir, dünya fındık üretim alanlarının yüzde 79.9’nun Türkiye’de olduğu, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 68’inin, fındık ihracatının ise yüzde 75.6’nın Türkiye tarafından gerçekleştirildiği belirtilerek, Samsun’da ise Türkiye fındık üretiminde yüzde 13’lük bir paya sahip olduğu ifade etti. Demir, “Bununla birlikte, fındıkta verim ve kalite değerleri birçok

fındık üreticisi ülkelerden daha düşüktür. Bunun nedenlerinin başında, fındık bahçelerinin çok yaşlı olması, bahçelerin geleneksel yöntemlere göre ve karışık çeşitlerle tesis edilmiş olmasının yanı sıra, budama uygulamalarının yetersiz ve yanlış tekniklerle yapılıyor olması ve bitki besleme hataları gelmektedir” dedi. Karadeniz Bölgesi yoğun olmak üzere 39 ilde fındık tarımının yapıldığını belirten Demir, “Türkiye fındık üretim alanlarının yaklaşık 7 milyon dekar, yıllık fındık üretiminin ise yaklaşık 700 bin ton civarındadır. Ordu, Giresun, Samsun, Adapazarı, Trabzon ve Düzce ilinin, Türkiye fındık üretiminin yüzde 91’ini karşılamaktadır. 400 bin çiftçi ailesinin bağımlılarıyla birlikte 2 milyon kişinin geçimini doğrudan fın-

dık tarımından sağlanmaktadır. Dolaylı etkileriyle birlikte fındık üretiminin yaklaşık 5 milyon kişi ile alakalıdır. Türkiye’nin fındık ihracatı 2.82 milyar dolardır. Bu rakam Türkiye tarım ürünleri ihracatının yüzde 16.8’ine tekabül etmektedir. Fındık meyvesi tarım ürünleri ihracatımız içerisinde lokomotif bir üründür. Türkiye’de üretilen fındığın sadece yüzde 12’lik bir kısmı iç pazarda tüketilmektedir. Türkiye’de fındık üretim alanları İtalya’nın 10 katı olduğu halde, üretim ise İtalya fındık üretiminin ancak 5 katıdır. Çünkü İtalya’nın fındık verimi daha yüksektir” diye konuştu. Konuşmaların ardından Terme ilçesi Şeyhli Mahallesi’ndeki üretici Fatih Uçar’a ait tarlada fındık budama yapıldı.(iha)

ODÜ’de Ekoloji konferansı verildi

TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) Şeref Üyesi Prof. Dr. Bekir Çetinkaya Üniversitemizde Kimya-Toplum ve Ekoloji konulu bir konferans verdi. Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tevfik Noyan, Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öznur Ergen Akçin, Sağlık Bilimleri Dekan V. Prof. Dr. Hasan Sevgili, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Latif Kelebekli, akademisyenler ile öğrenciler katıldı. Temel bilimlerin ülkemiz ve dünyadaki önemini vurgulayan Prof. Dr. Bekir Çetinkaya, temel

bilimler ile kimya, teknoloji ve toplum arasındaki ilişki, kimyanın sınırları ve ekoloji gibi konu başlıklarında sunum gerçekleştirdi. Kimya, fizik ve biyoloji bilimlerinin uygulama alanları hakkında örnekler veren Çetinkaya, temel bilimler olmadan, tıp, mühendislik, çevre ve daha birçok uygulamalı bilimlerin gelişemeyeceğine dikkat çekti. Ekoloji konusuyla sunumu bitiren Çetinkaya doğal kaynaklar ve çevrenin atalardan kalan bir miras değil, torunlara bırakılacak emanet olduğunu sözlerine ekledi. Konferans, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öznur Ergen Akçin’in Prof. Dr. Bekir Çetinkaya’ya teşekkür belgesi takdiminin ardından sona erdi.

Türkiye’de 25 binden fazla kişi organ bekliyor

Türkiye’de halen 25 binden fazla vatandaşın organ beklediğini açıklayan İl Sağlık Müdürü M. Rüştü Ertosun, “60 bine yakın diyaliz hastası bulunan ülkemizde organ bekleyen hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Son bir yılda yaklaşık iki bin hastamız organ bulunamadığı için hayatını kaybetmiştir” dedi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre sisteme kayıtlı 22 bin 68 kişinin böbrek, 729 kişinin kalp, 2 bin 236 kişinin karaciğer, 46 kişinin akciğer ve 272 kişinin pankreas beklediğini belirten M. Rüştü Ertosun, “Organ bağışı öldükten sonra organlarınızın başka bir insan için kullanılmasına

izin verilmesidir. Organ bağışı, görmeyen bir insanın görmesini ya da hayatını diyaliz makinesine bağlı geçirmek zorunda olan bir kişinin normal hayatına dönmesini sağlamaktır. Avrupa’da yüzde 75 düzeylerinde olan bağış oranları ülkemizde maalesef yüzde 22’ler seviyesindedir. Organ nakli ve organ bağışı kavramları, ülkemizin gündemine giderek daha etkin bir şekilde yerleşmektedir. Ülke olarak en önemli hedefimiz, organ bağış sayılarını artırmaktır. 2013 yılında 45 binlerde olan bağış sayısı 2016 yılında yeni eklenenler ile 200 bin bağışı geçmiştir. Amasya ilimizde ise 2013 yılında 171 bağış varken şu

an toplamda 538 bağış sayısına ulaşılmıştır” diye konuştu. Yavuz Selim Meydanı’nda 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla açılan stantta yaptığı değerlendirmede Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışının, insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlanmış ve organ naklinin caiz olduğunu bildirdiğine değinen Sağlık Müdürü Ertosun, “18 yaşını doldurmuş aklı dengesi yerinde olan her vatandaşımız öldükten sonra kullanılmak organlarını bağışlayabilir. Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşlarımız tüm kamu, özel, üniversite hastane-

leri, Toplum Sağlığı Merkezleri, Aile Sağlığı Merkezleri ve Sağlık Müdürlüğü’ne başvurabilirler. Unutulmamalıdır ki bir gün organ bekleyen bir yakınımızın da olabileceği ve her yıl binlerce insanın gerekli organ bulunamadığı için ölmesi çok acı bir durumdur. Organ ve Doku Nakli Hizmetlerinin başarıyla ulaşılabilmesi için Sağlık Bakanlığı, 2000 yılında Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemini kurmuştur. Bu sistemin kurulmasının amacı; bağışlanan organ ve dokuların tıbbi etik anlayışına uygun, adaletli bir şekilde, en uygun alıcıya naklinin sağlanmasıdır. Ülkemizde, Organ ve Doku Nakli bekle-

yen tüm hastaların kayıtları bu sistem içerisinde bulunmaktadır. Bu çalışmaların düzenli olarak yapılabilmesi için de, Ulusal Koordinasyon Merkezi ve buraya bağlı Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa, Erzurum, Diyarbakır, Samsun illerinde 9 Bölge Koordinasyon Merkezi oluşturulmuştur. Halen Amasya ilimiz Samsun bölge merkezine bağlı olarak çalışmaktadır. İl genelinde yapılan eğitim çalışmaları ile sağlık personelinin ve halkın bu konu hakkındaki bilgi düzeyi artırılarak bugüne kadar onlarca kişinin organları aileleri tarafından bağışlanmış, bu bağışlar ile organlar tüm Türkiye’de 20 den fazla vatandaşımız vefat eden hemşehrilerimizin aileleri tarafın-

dan bağışlanan organlarıyla hayata bağlanmışlardır. 2002 yılından itibaren 14 bin beyin ölümü gerçekleşmiş bunlardan sadece 4 bininde organ bağışı yapılabilmiştir” şeklinde konuştu. Vali Salih Işık, Garnizon Komutanı Kurmay Albay Zafer Uğur ve diğer yetkililere yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler veren Ertosun, “Bırakacağınız en güzel miras hayatta iken yapacağınız organ bağışıdır. Tüm vatandaşlarımızı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Organlarımızın yapacağımız bağış sayesinde ihtiyaç sahiplerine hayat olabileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.(iha)


7

4 KASIM 2016 CUMA

Kivide gübreleme ve sulama konulu panel düzenlendi

​Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce Kivide Gübreleme ve Sulama konulu panel düzenlenmiştir. Panele Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahsin Tonkaz, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürümüz Kemal Yılmaz, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölüm Başkanı Ceyhan Tarakçıoğlu, ilçe müdürleri, teknik personel ve çok sayıda üreticimiz katılmıştır. Panelin açılış konuşmasını yapan İl Müdürümüz Kemal Yılmaz şu hususlara değinmiştir; “İlimizde yedi sekiz kivi ile üretimine başladığımız sonrasında modern büyük işletmelerin oluşturulduğu kivi yetiştiriciliğinde emeği geçen meslek büyüklerimize teşekkürlerimi sunarak konuşmama başlamak istiyorum. Zor olanı onlar yaptılar. Yedi sekiz kiviyi belki de hatır gönül işi ile üreticilerimize diktirmek suretiyle kivi yetiştiriciliğini başlat-

tılar. Bundan 20-25 yıl öncesine gittiğimizde meslek büyüklerimiz kiviyi sizlere tanıtırken bazı telkinlerde bulundular. Yeni bir ürün olduğu için sizlerin kafasında soru işaretleri vardı. Acaba bu ürün İlimize uygun mu?, Nasıl yetiştirilir? diye. İlimizde kivi üretimi o günlerden bu günlere geldi. Bugün Ordu kivi üretiminde Yalova’dan sonra ikinci sırada yer alarak Türkiye’de söz sahibi illerin başında gelmektedir. İlimizde yaklaşık 3000 dekar kivi alanı mevcuttur. Üretim kapasitemizin 10.000 ton civarında olmasına rağmen özellikle orta kesimde yaşanan soğuk zararından dolayı ve sahil bölgesinde özellikle Perşembe İlçemizin orta kesimlerinde yaşanan şiddetli rüzgarlardan dolayı meyve verecek sürgünlerin kırılması ile bu yılki rekoltemiz yaklaşık 4.600 ton’a gerilemiştir. Konuşmamın başında da söylediğim gibi 7-8 kivi ile başladığımız kivi üretiminde şu anda 40-50 dönümlük modern kivi bahçeleri ile üretim yapmanın

gururunu yaşamaktayız. Kivi yetiştiriciliğinde budama konusunda eksiklerimizi büyük oranda tamamladığımızı düşünüyorum. Her yıl düzenlediğimiz kivide budama günleri ile bu konudaki sıkıntıları büyük oranda giderdik ancak tamamen bitmiş midir? Hayır. Bu nedenle düzenleyeceğimiz yeni eğitimlerle kalan ufak tefek eksikliklerimiz varsa onları da gidereceğiz. İlimiz kivi üretiminde bir marka durumunda. Bunu ilimize gelip kivi alımı yapan tüccarlar söylüyor. Yani Ordu kivisinin bir marka olduğunu, aromasının, lezzetinin farklı olduğunu, aynı şekilde depoya dayanımının da daha iyi olduğu bizzat alıcılar tarafından söylendiğini duyuyoruz. Türk Patent Enstitüsüne Ordu kivisine coğrafi tescil almak için başvuruda bulunduk. Üniversitemiz ile bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah markalaşma konusundaki eksiklerimizi ta-

mamlayarak Ordu kivisini marka yapacağız. Tabi marka deyince kalite ve verimi doğrudan ilgilendiren gübreleme ve sulama da son derece önemlidir. Bu yüzden bugün burada değerli hocalarımızın katkıları ile bu konulardaki bilgi eksiklerimizi de gidermiş olacağız. Yaklaşan kivi hasadı ile üreticilerimizin ürünlerinin bol kazançlarının bereketli olmasını diliyorum.” diyerek sözlerine son vermiştir. İl Müdürümüz Kemal Yılmaz’ın konuşmasının ardından Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahsin Tonkaz Kivide Sulama konulu sunumunu, Ziraat Fakültesi Toprak Bölüm Başkanı Ceyhan Tarakçıoğlu Kivide Gübreleme konulu sunumlarını yapmışlardır. Sunumların ardından üreticilerimizin soruları cevaplandırılmış, yapılan ikramla panel son buldu.

Fındık ihracatı azaldı

Türkiye’nin bu sezonun ilk 2 aylık döneminde ihraç ettiği fındık miktarı da elde ettiği gelir de geçen sezonun aynı dönemine göre geriledi Türkiye’nin, 2016-2017 fındık ihraç sezonunun ilk 2 aylık döneminde ihraç ettiği fındık miktarı, geçen sezonun aynı dönemine göre yüzde 31,6, elde edilen gelir ise yüzde 34,4 düşüş gösterdi. Karadeniz Fındık Mamulleri ve İhracatçıları Birliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, 1 Eylül-31 Ekim 2016 tarihleri arasında, 41 bin 647 ton fındık ih-

racatına karşılık, 391 milyon 350 bin 548 dolar gelir elde edildi. Bu dönemde, standart naturel iç fındığın kentali (100 kilogramı) ortalama 953 dolardan işlem gördü. İhracatın 33 bin 301,7 tonluk kısmı AB ülkelerine yapıldı. AB dışındaki Avrupa ülkelerine 2 bin 859,6 ton fındık satışı gerçekleştirildi. Denizaşırı ülkelere 3 bin 901,7 ton ve diğer ülkelere de bin 583,9 ton fındık ihraç edildi. Türkiye, geçen sezonun aynı döneminde 60 bin 929 ton fındık ihraç etmiş ve karşılığında 597 milyon 225 bin 967 dolar gelir sağlamıştı.


8

4 KASIM 2016 CUMA

CUMA SOHBETLERi RABBİMİZDEN MESAJLAR (Okunmamış ÜÇ Mesajınız Var) Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla Ø Hepiniz toptan Allah'ın ipine (Kur'an'a)

Ø Ey insanlar! Şüphesiz biz, sizi bir erkekle bir kadından yarattık (ırkınız ve

sımsıkı sarılın, (onu hayata hâkim kılın,

şahsınızla övünmeniz için değil; sırf iyilik

ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup

uğrunda) tanışasınız (yarışıp ve

grup) parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın

yardımlaşasınız) diye sizi kavimlere ve

üzerinizdeki (İslâm) nimetini hatırlayın:

kabilelere ayırdık. Hiç şüphesiz ki sizin

Hani siz birbirinize düşman (kabileler)

Allah yanında en şerefliniz, en takvâlınız

idiniz de (Allah) kalplerinizi (İslâm'da)

(Allah'ın emirlerine en uygun yaşayanınız

birleştirdi. İşte onun (İslâm) nimetiyle

v e g ü n a h l a r d a n s a k ı n a n ı n ı z ) d ı r.

(hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir

Şüphesiz, Allah

ateş çukurunun tam kenarında iken

hakkıyla bilendir,

oradan sizi (İslâm ile) O kurtardı. İşte

(her şeyden)

Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz. (Al-i İmran/103) Ø Mü'minler ancak kardeştirler. O halde

YOLUMUZU AYDINLATANLAR Eğer yerdeki ağaçlar (birer) kalem olsa, deniz de (mürekkep olsa), ardından yedi deniz ona (katılıp) yardım etse yine (bunlar tükenir de) Allah'ın kelimeleri tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak galip, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. ( Lokman /27) ŞEYH SADİ-İ ŞİRÂZÎ (K.S.) BUYURDULAR Kİ:

“Konuşmadan bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, dilini tutamayan kimseden daha üstündür. İki şey insanı çileden çıkarır: söylenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek. İnsan hayvandan k o n u ş m a k l a ü s t ü n d ü r. A m a d o ğ r u

konuşmazsan hayvanlar senden üstün olurlar...” ************ “Ademoğulları aynı vücudun uzuvlarıdır. Çünkü aynı cevherden yaratılmışlardır. Felek bir uzva elem getirirse, öbürlerinin huzuru kalmaz. Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz... Nimet içinde iken dostluktan söz açıp, kardeşim! Diyeni dost sayma. Dost, dostunun elini onun perişanlığında, çaresizliğinde tutan kimsedir..”

Bu sayfa KUR'AN'IN ANLAMIYLA BULUŞMAK PLATFORMU tarafından SON PEYGAMBER PLATFORMUnun katkılarıyla hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin Feyizli'nin Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Mealinden alınmıştır. Ayet meallerinin tamamına www.kuran.global, ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz.

4

haberi olandır. (Hucurat/13)

SAFER

1438

kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'ın emirlerine uygun yaşayın ki rahmete nâil olasınız. (Hucurat/10)

www.kuran.global

EY İNSANLAR! Ey insanlar! Muhakkak ki size Rabbinizden bir delil (olarak mucizelerle Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (olarak Kur'an'ı) indirdik. İşte Allah'a inanan ve O'(nun Kur'an'daki buyrukları)na tam sarılanları; (Allah) kendi katından bir rahmet ve lütuf içine (cennete) koyacak ve onları, (sonu) kendisine ulaşan doğru bir yol (İslâm')a iletecektir. (Nisa/174-175)

YAŞAYAN KUR'AN: Hz. MUHAMMED(SAV) Ø Ebu Hureyre (r.a)"den rivayete göre Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: Ey Müslümanlar! Zandan (Delilsiz ithamdan) çekininiz! Çünkü zan sözlerin en yalanıdır. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız! Özel ve mahrem hayatlarınızı da araştırmayınız! Bir de almayacağınız bir malı alıcıyı zarara sokmak için arttırmayınız! Birbirinize haset etmeyiniz! Birbirinize buğz etmeyiniz! Birbirinize arkanızı çevirip küsmeyiniz de, Ey Allah"ın kulları! Birbirinize kardeş olunuz! (BuhariMüslim)

Ø Ebû Hüreyre (ra)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sas) şöyle buyurmuştur: “Pazartesi ve perşembe günleri Cennet kapıları açılır. Allâh'a şirk koşmayan her kulun günâhı bağışlanır. Ancak kendisiyle (mü'min) kardeşi arasında düşmanlık bulunan kişi (nin günâhı) bağışlanmaz ve şöyle denir: “Onlar, barışıncaya kadar bağışlanmalarını bekletiniz, onlar barışıncaya kadar bağışlanmalarını bekletiniz, onlar barışıncaya kadar bağışlanmalarını bekletiniz.” (Müslim)

ALLAH İÇİN SEVEN VE SEVİLENLER CENNETLİKTİR Makbul olan, sevaplı olan, karlı olan sevgilerden hatırlatmam gereken önemlilerinden birisi de arkadaş sevgisidir. İslam'da, din yolunda Allah rızası için arkadaşlık etmek, birisiyle ahbab olmak. Buna el-hubbu fillah el-uhuvvetü fillah derler. Allah rızası için arkadaş olmak, kardeş olmak, Allah rızası için sevmek derler. En sevaplı ibadetler den biridir. Seviyorsun bir şey harcamıyorsun, zaman harcamıyorsun, bir işi yapmıyorsun, yorulmuyorsun, tek arkadaş olduğun için sevap kazanıyorsun. O kadar sevaplı bir iştir. Müjdeli hadis-i şeriflerden bir tanesini sizlere aktarayım: “Kim Allah için, Allah yolunda, bir müslümanı kardeş edinir, severse, 'Ben seni Allah için seviyorum kardeşim! Başka bir şey için değil para için, pul için, menfaat için değil de, ben seni Allah için seviyorum.' derse; Allah da onu sever. İkisi birden cennete girer.” Hem seven, hem sevilen, hem bu kardeş, hem o kardeş, ikisi birden cennete girer. Hazret-i Ömer RA'den bir hadis-i şerif: “Müslümanın/adamın” diyor ama, -hanımlar dahildir buna-- müslüman kardeşine, onu severek, ona şevk duyarak bakması, --canım kardeşim diyerek, severek bakıyor-- bu benim mescidimde bir sene i'tikafa girmekten daha hayırlıdır.” diyor Peygamber Efendimiz. Bir sene i'tikaf... Biliyorsunuz Ramazanın son on gününde camide i'tikaf oluyor. On gün değil, bir sene itikaftan hayırlıdır diyor. Hem de ne diyor: “Şu benim mescidimde...” Medine-i Münevvere'deki Mescid-i Nebevi'de... Oranın özelliği ne?.. Orada kılınan bir namaz, başka yerde kılınan bir namazdan bin misli daha sevaplıdır. Bak nerden sağlanıyor bu, sözün başına dönelim hatırlayalım: Adamın müslüman kardeşine severek ve iştiyak duyarak, şevkle, hasretle, canım kardeşim diyerek bakması, Peygamber Efendimiz'in mescidinde bir senelik itikaftan daha hayırlı imiş. Anlayın Allah yolunda kardeşliğin sevabını... Müslümanlar birbirlerini ziyaret ettikçe sevap kazanırlar. Dua ettikçe, aynı sevabı alırlar. “Ya Rabbi, o kardeşime zenginlik ver!” Tamam, sana da gelecek. “Ya Rabbi, o

EFENDİMİZ'İN (SAS) DİLENDEN DUALAR

GÜLLERİN EFENDİSİ GÜNLERİN EFENDİSİ HAKKINDA ŞÖYLE BUYURDULAR

Ebu Hureyre (ra)' nin rivayetine göre Allah Rasulu (sav) şöyle buyurdu: “Hz. Allah, cuma gününe saygı gösteren herkesin günahını affeder.” (İmam Suyuti, Camiu's-Sağir) CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

kardeşime sıhhat ver!” Tamam, sana da gelecek. “Ya Rabbi, o kardeşimi şöyle yap, böyle yap.” Aynen sana da gelecek. Neden? Başucunda bir melek, “Amin, aynını Allah sana da versin!” der, müslüman kardeşine dediği için. Allah yolunda birbirini sevenler, mahşer gününde izdihama, sıkışıklığa düşmeyecekler. Hani izdiham var ya orda, varmış ya, olacak ya... Sırılsıklam terleyeceklermiş, ter kimisinin dizine, kimisinin boynuna, kimisinin ağzına, kulağı hizasına gelecekmiş. Ter, sıkışıklık izdiham, sıcak, hararet... Hah, işte o günde birbirini Allah için seven insanlar, Arş-ı A'la'nın gölgesinde gölgelenecekler. Mahşer halkı onları aşağıdan yıldızları seyreder gibi seyredecekler. Peygamber Efendimiz böyle anlatınca, demişler ki: “--Ya Rasulüllah, o Arş'ın gölgesinde gölgelenenler peygamberler mi, şehidler mi?..” “--Hayır! Onlar birbirleriyle Allah için muhabbet eden ahiret kardeşleridir. Birbirlerini Allah için seviyorlar.” Kusurlu da olsa, mü'min kardeşimizi seveceğiz. Çünkü mü'min olması çok büyük bir kıymet ifade ediyor, kusuru küçük kalıyor yanında… Kurcalasan, herkesin kusuru var. Kusurlardan dolayı insanları defterden silerse bir insan, dostsuz arkadaşsız kalır. Neden?.. “Yarsız kalmış cihanda, ayıbsız yar isteyen...” Kusursuz yar olmaz, kusursuzluk Allah'a mahsus... Herkesin kusuru vardır. O halde, kusuruyla sevmeye alışacağız, iyi tarafını görmeğe alışacağız. İnsan kazanmaya, gönül almaya çok dikkat edeceğiz . Dostluklar, dostluklar, dostluklar... Kalp kazanmak, arkadaş edinmek, her gün arkadaşlarını biraz daha artırmak... Adres defterine yeni isimler eklemek... Yeni ziyaretler –ziyaretler de Allah rızası için olmak şartıyla– yapmak... Birbirlerini Allah için sevenlerin mükâfatı çok fazladır. Onun için sevgi bizim sermayemiz, sevgi bizim kazanç kapımız! Birbirimizi seveceğiz ve kardeşliği geliştirmeye çalışacağız, yaygınlaştırmaya çalışacağız. Eninde sonunda inananların birlik ve beraberliğini mutlaka sağlayacağız. Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN


9

4 KASIM 2016 CUMA

Menekşeler deplasmanda yine kayıp 69-58 Orduspor’u yıkan Ordusporlu !

Kadınlar Basketbol 1.Ligi 6.haftasında Ogm Orman Gençlik deplasmanına giden Orduspor Kadın Basketbol Takımı, deplasman maçlarındaki talihsizliğini bir türlü kıramadı ve parkeden 69-58’lik mağlubiyetle ayrıldı. Ordu Durugöl Spor Salonu’nda oynadığı maçlarda bileği bükülmeyen Orduspor Kadın

Basketbol Takımı, deplasman maçlarında ise henüz galibiyetle tanışamadı. Kadınlar Basketbol 1.Ligi 6.haftasında Ankara’da oynanan maçta Orduspor Kadın Basketbol Takımı, Ogm Orman Gençlik’e 69-58 mağlup oldu ve ligdeki 3.mağlubiyetini aldı. Maçta bir türlü iç sahaki ritmini yakalayamayan Potanın Menekşeleri, ilk periyodu 20-19,

ilk yarıyı da 35-29 geride kapattı. İkinci yarıda gardı iyice düşen Menekşeler, 56-38 girdiği son periyotta biraz kıpırdansa da maçı 69-58 yenilgi ile tamamladı. Orduspor Kadın Basketbol Takımı’nda Şebnem Özçelik 17 sayı ile takımın en skoreri olurken, geçen maçta oynamayan Eyfel Akar 13 sayı attı. Jamaikalı

oyuncu Yanique Gordon’un 11 sayı 11 ribaundluk double-double performansı ise mağlubiyeti engelleyemedi. Ev sahibi eki Ogm Ormanspor’da ise Nihan Demirkol 18 sayı ile maçın en skoreri olurken, benchten gelen Damla Sezgin ise maçı 16 sayı ile tamamladı.

Mesudiyespor’dan Milli Takım’a İstanbul Süper Amatör Lig 10. Grupta mücadele eden İstanbul Mesudiyespor, iki futbolcusunu Moldova’da gerçekleştirilecek olan UEFA Bölgeler Turnuvasında mücadele edecek Türk Milli Takımı’na yolladı. 12-18 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan UEFA Bölgeler Turnuvası’nda, Moldova grubunda mücadele edecek olan İstanbul Karması’nın 18 kişilik kadrosu belli olurken, İstanbul’da bulunan Ordulu futbolseverlerin yakından takip ettiği İstanbul Mesudiyespor’dan Oğuzhan Civelek ve Ömer Öztürk, Milli takıma çağrıldı. İstanbul Mesudiyespor’dan Oğuzhan Civelek ve Ömer Öztürk’ün de yer aldığı takım 7-12 Kasım tarihlerinde Riva’da kampa girecek.(spor52)

Elazığspor da yabancılardan çekiyor ! PTT 1.Lig ve Süper Lig’de mücadele ettiği sezonlarda takımda oynayan birçok yabancı oyuncusu ile davalık olan Orduspor’un sorununun bir benzerini de PTT 1.Lig ekibi Elazığspor yaşıyor. Süper Lig’e yükselen ve ardından kısa sürede Spor Toto 3.Lig’e kadar düşen Orduspor, Mor-Beyazlı formayı giyen birçok yabancı oyuncusu ile FIFA’da davalık. Son iki sezonda toplamda 18 puan silme cezası ile karşı karşıya gelen Orduspor’un sıkıntılarının aynısını Elazığspor’da yaşıyor. PTT 1.Lig ekibi geçtiğimiz günlerde -12 puan cezası alırken FIFA’da ödenmeyen borçlardan dolayı toplam 11 milyon Euro değerinde 26 davalık dosyası var. Elazığspor’un davalık olduğu dosyana 2’si takım, 1’i menajer olurken 23 dava ise futbolcularla ilgili. İlk 7 hafta sonunda 10 puanda 8.sırada bulunan Elazığspor, cezayı aldıktan sonra ise sonuncu sıraya gerilemişti.

Orduspor, Spor Toto 3.Lig 9.hafta maçında sahasında Sultanbeyli Belediyespor’a tek golle mağlup olurken konuk ekibin golünü eski Ordusporlu Gökhan Cingirt kaydetti. Sultanbeyli Belediyespor, çok fazla pozisyona girmediği Orduspor karşısında golü eski Ordusporlu bir futbolcu ile buldu. Penaltıdan maçın tek golünü atan Gökhan Cingirt 6 sezondur Sultanbeyli Belediyespor forması giyerken, Orduspor ile profesyo-

nel olmuştu. Futbola Paşabahçe’de başlayan Cingirt, ardından Gaziantepspor’un genç takımına gitti. 2008-2009 sezonunda Orduspor’a transfer olan 1990 doğumlu oyuncu Süper Gençler’de 21, A2 takımında 33 maça çıktı. Cingirt, Orduspor’da profesyonel sözleşmeye imza attıktan sonra ise yarın sezon Gümüşhanespor’a kiralandı. Gökhan son 6 sezondur ise Sultanbeyli Belediyespor forması giyiyor.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.