Mirkuzey 1452 05 11 2016 cumartesi

Page 1

Üç ay kapatılması kesinleşti! İstanbul, Ordu Tanıtım Günleri ile renklendi

4 kişi tutuklandı

Samsun Çarşamba Havalimanının bakım nedeniyle üç ay süreyle uçuşlara kapatılması kesinleşti. Türk Hava Yolları 1 Mart-31 Mayıs tarihleri arasında Samsun Çarşamba Havalimanına pisteki bakım nedeniyle sefer düzenlenmeyeceğini duyurdu. Onurair’de 1 Mart’tan itibaren Ordu-Giresun Havalimanına uçmaya 3’TE başlayacak.

Merkezi İstanbul’da bulunan Ordu Dernekler Federasyonu(ORDEF) tarafından organize edilen, Ordu Valiliği, Ordu Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyelerinin katkısı ve katılımıyla gerçekleştirilen “Ordu Tanıtım Günleri” başladı. İstanbul’un Maltepe ilçesinde düzenlenen “Ordu Tanıtım Günleri”nin açılış törenine, Vali İrfan Balkanlıoğlu, Ordu Milletvekili Seyit Torun, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Tarık Yarılgaç, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr.Rahmi Yaran, ORDEF Başkanı Av.Ali Çelik, bazı ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sanayici ve işadamları ile çok sayıda davetli katıldı. 4’TE

Ordu’da Ekim ayı içerisinde kaçakçılık ve organize suçlar kapsamında yapılan operasyonlarda çok sayıda ecstasy hap ele geçi3’TE rildi. 5 KASIM 2016 CUMARTESİ

YIL: 5

SAYI:1452

FİYAT: 50 Krş.

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

‘ÜRETİCİ’YE KASIM SOĞUGU ESİYOR!

“Yeryüzüne iyilik Egemen Olacaktır”

DOLAR TAVAN YAPARKEN, FINDIK DİBE VURUYOR

Türkiye Diyanet Vakfı kuruluşundan bu güne geçen 41 yıllık iyilik serüvenini bütün illerde anlatarak tanıtıyor. 5’TE

Yem kontrol hizmetleri değerlendirildi

Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce ilçe personeline yönelik gıda ve yem kontrol hizmetle5’TE rinin değerlendirildiği bir toplantı düzenlendi.

Karadeniz çiftçisinin altından fazla koruduğu ilk üç üründen biri olan fındık, Kasım ayına kötü bir başlangıç yaptı. Dolar üzerinden satılan fındığın, uluslararası piyasalarda doların tavan tırmanışı yaparken rekora koşarken, bu yükseliş karşında fındık ise aksi yönde dibe düşüşe geçmesi hem üreticiyi hemde bölge insanını çileden çıkarıyor. Doların yükselişi karşısında fındık fiyatının düşüşe geçmesi, üre-

timde tekel konumunda olan Türkiye’nin fındık piyasasında etkisiz olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu kötü gidişata hükümetin nokta koyması, fındık üreticisi tarafından en fazla dile getirilen çözüm olarak göze çarpıyor. Kasım ayına kötü bir başlangıç yapan fındık, gün geçtikçe kötü gidişatını sürdürüyor. 2016’ya nazaran 2015 yılının Kasım ayının ilk haftalarında 15 lira seviyelerinde sey-

reden fındık, bu yıl aynı güçlü yürüyüşünü koruyamadı. 2015 KASIM’DA SERBEST PİYASADA 15 LİRA Uzun süredir fiyatlarında yaşanan düşüşle üreticiyi hayal kırklığına uğratan fındığın, önümüzdeki günlerde nasıl bir fiyat politikası izleyeceği merak konusu oluyor. Bu yıla oranla fındık 2015 yılı Kasım ayındaki Fatsa Ticaret Borsasın %50 randımanlı fındığın

günlük fiyat aralığı ise şöyle; ‘02.11.2015 12.25, 02.11.2015 12.25, 03.11.2015 12.50, 04.11.2015 12.50, 05.11.2015 12.70, 06.11.2015 12.75, 09.11. 2015 12.90, 11.11.2015 12.90, 12.11. 2015 12.90…” olurken, fındık 2015 yılının Kasım ayının ilk haftalarını yükselişle sürdürmüş. Bu noktada 2015 yılı Kasım ayında fındık serbest piyasalarda 15 lira seviyelerine kadar yükseliş yaptı. 4’TE

‘Başkan Seçimi’ne dostluk damga vurdu

Ordu’nun Fatsa İlçesinde Atatürk İlkokulu’nda 1-A sınıfı öğrencilerinin ‘Sınıf Başkanlığı’ seçimi renkli görüntülere sahne olurken, seçimim galibi dostluk oldu.

4’TE

Kadınlar risk altında Ordu’nun Fatsa İlçesinde İlçe Toplum Sağlığı Merkezi tarafından ‘Meme Kanserine’ karşı vatandaşları bilinçlendirmek için çeşitli etkinliler yapılarak, kanserin erken teşhis yoluyla daha erken tedavi edildiğine dikkat çekiliyor. ‘Meme Kanseri’ne karşı vatandaşları bilinçlendiren Fatsa Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Işıl Aralan, “Kadınlarda görülen kanserler içerisinde ilk sırada meme kanseri bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar kadınlarda görülen her dört kanserden birinin meme kanseri olduğunu 3’TE gösteriliyor” dedi.

ODÜ, Ordu Tanıtım Günleri’nde

Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç İstanbul’da düzenlenen “Ordu Tanıtım Günleri Fuarı”6’DA na katıldı.

Fatsa Müftülüğü, Türkiye’ye örnek oldu

Fatsa ilçe Müftüsü Hüseyin Can, 4-6 yaş grubu Kur’an Kursu eğitiminin önemine dikkat çeken bir açıklama yaparak, Türkiye genelinde ilk defa 4-6 yaş grubu Kur’an Kursu eğitimi veren ilk on müftülükten biri olduklarını söyledi. 5’TE


2

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

Sağlık

Gebelikte idrar yolu enfeksiyonları Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Safiye Genç, idrar yolu enfeksiyonlarının gebelikte en sık görülen enfeksiyon türü olduğunu söyledi. Gebelikte idrar yolu enfeksiyonlarının tedavi edilmezse erken doğum ve düşük riskini arttırdığını belirten Medical Park Samsun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Safiye Genç, “Bu nedenle anne adayları gebelik süresi boyunca düzenli ve sağlıklı beslenmeyi, yeterli sıvı tüketimini, en önemlisi de doktor kontrollerini aksatmaması gerekmektedir” dedi. Gebelik döneminin idrar yolu enfeksiyonlarına eğilimin arttığı bir dönem olduğunu belirten Genç, “Bu enfeksiyonların basit bir sistit olabileceği gibi ciddi bir böbrek enfeksiyonunun da gelişiminin söz konusu olabilir. Gebelikte idrar yolları enfeksiyonunun mutlaka tedavisi şarttır ve erken davranmak önemlidir. Çünkü tedavi edilmediği zaman özellikle böbrek enfeksiyonu durumunda bebek de erken doğum gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalınabilir. Böbrek iltihaplanmasında ateş yükselir, idrarda kan görülür, titreme ve belde ağrı oluşur. Bu belirtiler görüldüğü zaman anne adayı acilen takibini yapan doktoruna görünmelidir. Aslında anne adayının idrar yolu enfeksiyonunun ilk belirtileri görüldüğü zaman doktoruna danışması daha uygun olacaktır. Bu durumda anne adayı, sık sık idrar yapma isteği, idrarı yeterince yapamama, idrar yaparken acıma ve yanma, idrarda koku, bulantı ve kusma, karnının alt bölgesinde ağrı gibi şikayetlerin biri veya birkaçı varsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır” diye konuştu. Hamilelikte idrar yolu enfeksiyonunu önlemek veya riski azaltmak için tavsiyeler de bulunan Genç, “Anne adayına öncelikle idrar testi yapılır. İdrar yolu iltihaplanmalarında takibi yapan doktor tedavi için antibiyotik önerebilir. Ayrıca idrar yolu antiseptiği tedavisi de uygulanır. İlaç alımı kesinlikle doktor tavsiyesi ile olmalıdır. Anne adayı kesinlikle kendi başına antibiyotik kullanmamalıdır. Eğer anne adayında böbrek iltihaplanması durumu gelişmiş ise antibiyotik tedavisinin yanında doktor hastanın hastanede yatarak tedavisini isteyebilir. Alınabilecek ilk önlem her gün bol bol su içmektir. Su hem idrar miktarını artırarak sık idrara çıkmasını sağlayacak hem de böylelikle vücuttaki mikropları temizleyecektir. Fakat özellikle şekerli meyve suları şeker enfeksiyon riskini arttıracağından tüketilmemelidir. Kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. İdrarı kesinlikle tutmamak gerekir. Eğer idrar isteği varsa ertelemeden yapılmalıdır. İdrarı yaparken idrarın tamamen boşalmasından emin olmak gerekir. Bütün bu önlemler alınmasına rağmen yukarıda saydığımız şikayetler yaşanıyorsa anne adayları erken önlem almak için zaman kaybetmeden takibini yapan doktora başvurmalıdır” şeklinde konuştu.

www.mirkuzeygazetesi.com.tr

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER YAYIN KURULU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hamdi Büklü Sayfa Editörü Mutlu Baymak Haber Merkezi Hüseyin Güneş Akbulut Erkan Kaş Çiğdem Akyol

Genel Müdür Nusret Yeşiller

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan

Genel Yayın Yönetmeni Betül Akbulut

Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com

İnternet Editörü Seyhan Yeşiller

Baskı Sorumlusu Ekrem Ezim

Temsilcilikler Korgan:Kenan Patak Çatalpınar: Adil İşnel

Yayın Türü Baskı Tesisi Yerel Süreli Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres MKP. Mh. Ş.P. Erkan Alışır Cd. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

Türkiye’de 8 milyon kişi kronik uykusuzluk problemi yaşıyor

Türkiye’de uyku sürelerinin 50 yıl öncesine göre 1 saat kısaldığı, bu sürenin önümüzdeki 20-30 yılda daha da azalacağı bildirildi. İstatistiklere göre yine Türkiye’de her 10 kişiden birinin ise kronik uykusuzluk yaşadığı ortaya çıktı. Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUD) tarafından düzenlenen “17. Ulusal Uyku Tıbbı Kongresi” Antalya’nın turizm bölgesi Belek’te başladı. Türk Uyku Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Oya İtil, amaçlarının dernek olarak uyku bozukluklarının tanı ve tedavisini uluslararası standartlarda yapmak olduğunu söyledi. Bu kapsamda kongre sürecinde çeşitli eğitimler amaçladıklarını belirten İtil, “Şu anda bin 337 üyemiz var. Kongreye katılım oldukça yoğun geçiyor. Uluslararası dernekler ile de ortak çalışıyoruz” dedi.

sine göre 1 saat azaldığını kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Fuat Özgen, bu sürenin önümüzdeki 20-30 yılda daha da azalacağını kaydetti. Uyuyamama hastalığının (insomnia) daha büyük bir halk sağlığı problemi haline geleceğini kaydede Özgen, “Uykusuzluk ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Çalışmalar gösteriyor ki kronik uykusuzluğun oranı yüzde 10 civarında. Bu rakam çok büyük bir oran. ‘Bu gece canım sıkıldı, uyuyamadım’ diyenlerin oranları daha da fazla. Her iki insandan biri ‘bu gece canım sıkkındı uyuyamadım’ diyor. Çocuklar akşamları annesi ve babası ile vakit geçirmek için uyumak istemiyor. Bu sırada kendi içinde uyumakla uyumamak arasında bir çatışma yaşıyor. O çocuk uyusa bile çatışmanın sonunda uyuduğu için uyku kalitesi çok bozuk oluyor” diye konuştu.

“Uyku süreleri 50 yıl öncesine göre 1 saat azaldı” Uyku sürelerinin 50 yıl önce-

“Uyku, sadece ve sadece dinlenme değildir” Soysal medya üzerindeki iş-

lerin gece yapıldığına dikkat çeken Özgen, “Oyunlar gece oynanıyor. Ertesi gün işine gidecek kişinin uyku süresi daha da kısalıyor. Bunlar insan sağlığı için bir çok sağlık sorununu beraberinde getiriyor. Biliyoruz ki az uyuyanlar az yaşıyor. Bunlar sağlık sorunlarına çok daha açıklar. Uyku, sadece ve sadece dinlenme değildir. Aynı zamanda yenilenmedir. Cildimiz, kalbimiz, ciğerlerimiz yenileniyor. Uykusuzluğu kronik hala getiren; kendi kendine uyuma çabalarıdır. Uyku çağırdıkça kaçan bir şeydir. Bu topraklarda ‘Yataktan çıkma uykun kaçar’ diye yanlış bir inanış vardır. Uykusuzluk, gündüz saatlerinde dikkat bozukluğundan, konsantre olamamaya kadar giden bir çok sorunun belirtisi oluyor. Bunlar da iş verimini düşürüyor. Uykumuzu gece uykusu olarak almamız gerekiyor. Gündüz uykusu hiçbir zaman gece uykusunun yerini tutmaz” dedi. “Uyku sorunları,

obezitenin önemli bir nedenidir” Alkolün bir taraftan insanı uyuturken bir yandan da insanın uyku düzenini bozduğunu aktaran Özgen, “Stresin en çok yol açtığı şey uyku problemidir. Stresli insan uykuya dalsa bile uykunun kalitesi bozuk olur” dedi. Uyuyamama hastalığının maden çalışanları, sağlıkçılar ve vardiyalı çalışan insanlarda daha sık görüldüğünü aktaran Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu ise, “Madencilerin gündüz karanlıkta çalışması uyku düzenini etkileyen bir faktör. Uyku uyanıklık ritmini belirleyen en önemli unsur güneş ışığıdır. Eğer kendimizi güneş ışığından mahrum bırakırsak uyku uyanıklık ritmi aşırı derecede bozulur. Öte yandan tüm uyku sorunları obeziteye bir eğilim oluşturur. Aslında obezite uyku sorunlarının bir nedeni değildir. Uyku sorunları, obezitenin önemli bir nedenidir. Siz uyku sorununu çözmeden obeziteyi çözemezsiniz. Kişide uyku sorunu olduğu için kilo almaya başlıyor” dedi.(iha)

“Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir”

İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Aytekin Kemik, organ bağışının çok önemli olduğunu ifade ederek, “Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir. Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra gerçek bir yaşam armağanıdır” dedi. Organ Bağışı Haftası dolayısıyla açıklama yapan Dr. Aytekin Kemik, vücutta görevini yapamayacak derecede hasar gören bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden sağlam ve aynı görevi üstlenecek bir organın nakledilmesi işlemine organ nakli dendiğini söyledi. Böbrek, kalp, karaciğer, kornea, kalp, kemik, akciğer, kemik iliği, pankreas ve ince bağırsağın nakil yapılabildiğini kaydeden Kemik, “Kadavradan ve canlıdan organ nakli yapılabilir. Kadavra donör, beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların organlarını bağışladığı takdirde bunlar kadavra donör olarak tanımlanmaktadır. Canlı donör, organ nakli gereken hastanın eşi

veya yakın akrabaları doku, kan grubu ve benzeri uyum mevcut ise organ bağışında bulunabilmektedir. Sadece böbrek ve karaciğer nakli canlıdan yapılabilmektedir. Organ alacak hastalar öncelikle kan grubu ve doku grubu uyumuna, yaş, boy, kilo gibi kriterlere, ayrıca tıbbi aciliyet durumuna göre belirlenmektedir” diye konuştu.

“Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir” Beyin ölümü ile bitkisel hayat arasında fark olduğunu vurgulayan Kemik, “Beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramları birbirinden farklıdır. En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumlarının devam etmesidir. Bu hastalar ayrıca aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam etmekte ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebilmektedir. Beyin ölümünde ise geriye dönüş mümkün değildir. Tıbbi ölüm halidir. Kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesidir. Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü kararı alınması halinde organları kullanılmaktadır. Diğer ölüm hallerinde organlar alın-

maz. 18 yaş veya üstünde olup akli dengesi yerinde olan herkes sağlık müdürlüklerine, hastanelere, organ nakliyle ilgili dernek, vakıf ve kuruluşlara başvurarak, doku ve organ bağışı belgesi alabilir. Organ bağışı yaptığınızı mutlaka yakınlarınıza da bildirin. Çünkü bir kişide beyin ölümü gerçekleştiğinde akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermeleri istenmektedir. Sonradan fikrinizi değiştirirseniz, bağış kartınızı yırtıp atmanız ve bu karar değişikliğinizi ailenize bildirmeniz yeterlidir. Bu konuda özgürsünüz. Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir. Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra, gerçek bir yaşam armağanıdır” ifadelerini kullandı.


3

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

4 kişi tutuklandı Üç ay kapatılması kesinleşti!

1’den devam Samsun Çarşamba Havalimanının pistinde meydana gelen çatlaklar nedeniyle uçakların iniş ve kalkışlarda zorlandığı bu nedenle havalimanının bakıma alınacağı belirtildi. Bakım çalışması

1 Mart- 31 Mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek. Samsun Çarşamba Havalimanının bakıma alınacak olması nedeniyle uçak şirketleri de yeni planlamaya gitti. Onurair uçuşları Samsun Çarşamba yerine Ordu Giresun’a gerçekleşecek. Onurair’in

1 Mart 2017 tarihinden itibaren İstanbul Atatürk-Ordu Giresun’a günde karşılıklı tek sefer düzenleyeceği bildirildi. Onur air İstanbul Atatürk Havalimanından saat 14.00’de Ordu Giresun ‘dan da saat 16.45’de kalkacak. Türk Hava Yolları ‘da bugün resmi internet sitesinden Sam-

sun Çarşamba Havalimanının 3 ay süreyle uçuşlara kapatılacağını duyurdu. Samsun Çarşamba Havalimanını kullanan yolcuların üç ay süreyle Ordu-Giresun, Merzifon ve Sinop Havalimanlarını kullanması bekleniliyor.

1’den devam Ordu Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Uyuşturucu İle Mücadele Şube Müdürlüklerince Ekim ayında yürütülen çalışmalarda 4 bin 250 adet ecstasy hap, bin 452 gram kubar esrar,

321 gram sentetik kannobinoid (bonzai), 1 adet sahte para, 2 adet sahte çek, 1 adet sahte trafik tescil belgesi ele geçirildi. Bu olaylarla ilgili olarak toplam 104 şüpheli şahıs adli mercilere sevk edilirken bu şahıslardan 4’ü tutuklandı.(iha)

ÖNERİLEN YAŞ 40 Aralan, ”Günümüz itibariyle Meme kanseri erken teşhisinde kullanılan en etkin yöntem ‘Mamografi’dir. Yani memenin röntgen filmlerinin çekilmesidir. Mamografinin teşhiste güvenilirliği %90’lar civarındadır. Mamografi çekimi için önerilen yaş 40 yaştır. Genç yaşlarda rutin bir uygulama olarak mamografi çekimi önerilmez. 40-50 yaşları arasında 2-3 yıl, 50-69 yaşlar arasında 1-2 yıl aralar ile mamografi çekimi yapılabilir. Meme kanseri teşhisinde kullanılan diğer yöntemler ise her kadının 20-40 yaşları arasında 2-3 yılda bir 40 yaşından sonra ise her yıl olacak şekilde 69 yaşına kadar hekim tarafından Meme muayenelerinin yapılması ve 20 yaşından

itibaren her ay Kendi kendilerine meme muayenesi yapmasıdır.

Kadınlar risk altında girmeyi, uzun süre östrojen(kadınlık hormonu) kullanımını sayabiliriz. Bunların aksine 30 yaş altında ilk doğumu yapmak ve emzirmek ise meme kanserinden koruyucu bir durumdur. Meme kanseri genellikle kadınlara özgü bir hastalık gibi düşünülür ancak meme kanserlerinin yaklaşık %1’i erkeklerde de meydana gelir.

lendirme Ayı’ ilan etmiştir” dedi. 1’den devam ‘Meme Kanseri’ne dikkat çeken Fatsa Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Işıl Aralan, “Kadınlarda görülen kanserler içerisinde ilk sırada meme kanseri bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar kadınlarda görülen her dört kanserden birinin meme kanseri olduğunu göstermektedir. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aynı şekildedir. Meme kanserinin önemli bir halk sağlığı sorunu olmasından dolayı Bakanlığımız Ekim ayını ‘Meme Kanseri Bilinç-

Dr. Aralan, “Meme kanseri her yaş gurubunda görülebileceği gibi bilinenin aksine sadece kadınlarda değil erkeklerde de görülebilir. Cinsiyet önemli bir risk faktörü olmakla birlikte, Yaş faktörü de meme kanseri için önemli risk faktörlerindendir. İleri yaşlarda görülme sıklığı (50 yaş sonrası) erken yaşlara göre 4 kat daha fazladır. Bir diğer önemli risk ise hastalığın kalıtsal olmasıdır. Şayet birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş vb.) meme kanseri hikayesinin olma-

sı, olmayanlara nazaran meme kanseri olma riskini 2-3 kat artırmaktadır. İyi olan şudur ki: Meme kanserlerinin az bir kısmı kalıtsal özellik taşır (%10). Meme kanseri ne kadar erken yaşta görülürse (40 yaş altı) prognozu (hastalık seyri) o kadar kötüdür. Bunun nedeni erken yaşlarda meme kanseri teşhisinin zor olmasıdır” diye konuştu. DOĞUMU YAPMAK VE EMZİRMEK KANSERİ ÖNLÜYOR Aralan, “Diğer risk faktörleri arasında erken yaşta adet görmeyi, geç yaşta menopoza

AĞRI İLERLEYEN DÖNEMDE ORTAYA ÇIKAR Belirtiler kadın ve erkeklerde hemen hemen aynıdır. Genellikle ilk bulgu meme dokusunda nohut büyüklüğünde kitlenin ele gelmesidir. En önemli özelliği ise hastaların birçoğunda ağrı görülmemesidir. Ağrı ilerleyen dönemde ortaya çıkar. Bu yüzden de düzenli meme kontrolü yapmayan kişilerde teşhiste geç kalınmaktadır. Kitlenin diğer özellikleri ise sert, düzensiz yüzeyli ve genelde de sınırları net olarak belli olmayan, kısıtlı haraketli yapıda olmasıdır. Şu da bir gerçektir ki “Meme Kanserli Vakaların neredeyse %90’ından fazlası” kitlelerini kendileri bulup hekime başvurmuşlardır. Yani geç kalmış vakalardır. Daha ileri dönemlerde meme başından kanlı akıntı, meme derisinde çekilme ve kalınlaşma (portakal kabuğu görüntüsü) olabilir” şeklinde konuştu. MAMOGRAFİ İÇİN

KANSERE KARŞI ‘ERKEN TEŞHİS’ GİBİ BİR SİLAHIMIZ VAR Elimizde “Erken Teşhis” gibi bir silahımız var. Erken teşhis ile hastalığı büyük oranda önceden tespit edip (şikayetler ortaya çıkmadan önce) tedavi edebiliriz. KETEM’de (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi) ücretsiz olarak 40-69 yaş arası kadınlarda Meme Kanseri Taraması yapılmaktadır; Sizleri İlçemiz Fatsa Toplum Sağlığı bünyesinde faaliyet gösteren KETEM’e meme taramalarınızı yaptırmak üzere bekliyoruz” ifadelerini kullandı.


4

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

‘ÜRETİCİ’YE KASIM SOĞUGU ESİYOR! ‘Başkan Seçimi’ne dostluk damga vurdu

/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Fatsa’da Atatürk İlkokulu 1-A sınıfı öğrencileri, okulun çok amaçlı salonunda sandık kurularak, başkanlık seçimi heyecanı yaşandı. Seçim öncesi 1 haftalık propaganda dönemi yaşayan minik başkan adayları son

/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam 2016 KASIM’DA SERBEST PİYASADA 11 LİRA 2015 yılı Kasım ayının ilk haftalarında üretici memnun eden fındık fiyatı, 2016 yılın Ka-

sım ayında üreticiyi zor duruma soktu. Fındık, 2015 yılına nazaran 2016 yılı Kasım ayında günlük fiyat aralığı ise Fatsa Ticaret Borsası’nda şu şekilde oluyor; “01.11.2016 10.75, 02.11.2016 10.75, 03.11.2016 10.75, 04.11.2016 10,75…” olurken, fındık 2016 yılı Kasım ayına kötü bir başlangıç yaptı.

HÜKÜMETİN MÜDAHALESİNİ SABIRLI BEKLİYORUZ Fındık fiyatında yaşanan bu düşüşü sabırla atlatmayı düşünen üretici, şunları söyledi: “Bölgemizin en başlıca geçim kaynağı olan fındığın, yeni yıla kötü girmesi üreticiler hayal kırıklığı yaşattı. Fındıkta yaşanan bu

fiyat oyununa fındığımızı pazara indirmeyerek, protesto ediyoruz. Geçen yıl bu zamanlar 15 lira ve üstünde seyreden fındık, 2016 yılını Kasım ayında 11 lira seviyelerinde geçiriyor. Umudumuz önümüzdeki günlerde fındığımıza hükümetimizin el koyup, piyasalara müdahale etmesidir” diye konuştu.

İstanbul, Ordu Tanıtım Günleri ile renklendi

1’den devam Beşiktaş Belediyesi Halk Oyunları ekibinin folklor gösterisi ile başlayan “Ordu Tanıtım Günleri”nin açılış töreninde bir konuşma yapan Vali İrfan Balkanlıoğlu, “Ordu, daha önce görev yaptığım yaklaşık 10 kadar yerleşim yerleri içinde, en sevdiğim, en bağlandığım il oldu benim açımdan. Çünkü çok güzel. Allah Ordu’yu güzel yaratmış. Bu güzellikleri paylaşmak istedik ve yerel basına, ulusal ve uluslararası medyada sürekli Ordu’yu ve güzelliklerini anlattık. Çünkü Ordu turizmde hak ettiği yerde değildi. İnsanlar gerek içerde, gerek dışarda son dönemde cazibesi artan yayla turizmi, doğa turizmi buna ilişkin bir planlama yaptığında, ‘şu Ordu’ya gidelim de güzel bir havada şahane bir tatil yapalım’ demiyorlardı. Ordu hep teğet geçiliyordu. Ordu’yu iyice tanıttık. Artık teğet geçmi-

yorlar. Hatta 3-5 gün önce 50 civarında körfez ülkelerinden Ordu’ya gelen gazeteciler vardı. Onlar diyorlar ki, ‘ölmeden önce cennete girmek istiyorsanız buyurun Ordu’ya gelin’ bunu da çalıştıkları gazetelere manşet ettiler. Artık uluslararası uçuşa müsaade eden güzel bir havalimanına kavuştuk. Bu sene Suudi Arabistan’dan Ordu’ya 6 charter seferi yapıldı. Allah izin verirse önümüzdeki yaz 100 tane uçak gelecek nereye Ordu’ya. Bu da yaklaşık 20 bin Arap turist demek. Artık Ordu göç veren bir il olmaktan çıktı, belki de göç alan bir il olacak. Biz bu güzelliklerle Orduluların karnınız doyuracağız. Davet ettiğimiz il cennet bahçelerinden bir bahçe. Ordu halkı son derece misafirperver, değerlerini asla kaybetmemiş. Ordu, Türkiye’nin en güvenilir illerinin başında. Sahilde sabaha kadar insanlar yürüyüş yaparlar. Bundan dolayı huzurlu, güvenli ve keyif alarak tatil yapabileceğiniz bir ildir Ordu aslında. Ordu

tanıtım günlerinde Ordu’yu inşallah buradaki kardeşlerimiz biraz daha tanıtacaklar. İstanbul’a tanıtacaklar, basın-yayınla dünyaya tanıtacak. Bizim bir sloganımız var. O da şudur: Her Ordulu Ordu’ya gelirken yanında bir misafir getirse zaten yılda 2 milyon turist yapar. ‘Ordu’ya gel huzur bul’ diyoruz” diyerek, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Ordu Milletvekili Seyit Torun da açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Yılda bir kerede olsa hemşerilerimiz birlikte oluyorlar. Ordu’muzun her köşesinden gelen o güzelliği hep birlikte yaşıyorlar. Gerçekten hemşeri olmaktan, aynı toprakların insanı olmaktan, bir arada olmaktan son derece mutluyum” dedi. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz da törende bir konuşma yaparak, “İstanbul’da TÜİK rakamlarına göre ikinci göçmen bir iliz. Ordu’daki nüfusumuz 750 bin. Yaz nüfusumuz 2 milyon. Türkiye’de en fazla

çalıştık. Amacımız küçük yaşta öğrencilerimize demokrasinin tüm kurallarını yaparak, yaşayarak öğretmek ve demokrasi kültürü için şimdiden sağlam temeller atmak” dedi. Öğrenci Velisi Sevgi Meshize, sınıf öğretmenine teşekkür ederek, “biz de çocuklarımızla birlikte büyük bir heyecan yaşadık.

fındığın üretildiği, Türkiye’de en fazla balın üretildiği, Türkiye’de en fazla kivi’nin üretildiği, 66 kilometre uzunluğuyla Türkiye’de hatta Avrupa’da en fazla tünellerin olduğu da bir il durumundayız. Yaz ve kış nüfusu arasında aşırı dengesizlik nedeniyle Ben inanıyorum ki, bugün yarın Pazar gününe kadar ciddi bir kaynaşma olacak. Özellikle hafta sonu Cumartesi ve Pazar günü burası Ordulu hemşerilerimizle, çevre illerdeki ve buradaki kardeşlerimizle dolup taşacaktır. Her yönüyle gıpta ettiğimiz keşke vaktimiz müsait olsa da devamlı durabileceğimiz yer olsa.Ordu’yla ilgili inanıyorum ki, 2017- 2018 yıllarında daha yaşanabilir şehir olma konusunda da ciddi gayretler içerisindeyiz. Hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.“Ordu Tanıtım Günleri”nin organizasyonunu üstlenen Ordu Dernekler Federasyonu Başkanı Av.Ali Çelik ta açılış töreninde bir konuşma yaparak, ‘Ordu Tanıtım Günleri’nin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından Vali İrfan Balkanlıoğlu, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ve diğer davetlilerin katılımıyla “Ordu Tanıtım Günleri” etkinliğinin açılış kurdelesi kesilerek, ilçe kaymakamlıkları, belediyeler ve özel sektör kuruluşlarınca açılan stantlar gezildi. 4 gün sürecek olan “Ordu Tanıtım Günleri”nde, konserler, folklor gösterileri, yöresel el sanatları ürünleri ve yiyecekler, organik ürünler ve yayla pazarı yer alacak.

propagandalarını sınıflarında arkadaşlarına yaparak, sandığa gittiler. Resimli oy pusulaları hazırlandığı seçimin sandık kurulunu kura yoluyla gönüllü veliler yaptı. Öğrencilere seçim yöntemi hakkında bilgi verildikten sonra öğrenciler kabine geçerek tek tek oy kullandı. Yapılan seçimler sonucunda 15 adayın yarıştığı seçimde Yüsra Duru Kaçak en yüksek oyu alarak başkan seçildi. Sınıf öğretmeni İbrahim Topkara, “Yaptığımız bu seçim gerçeğini hiç aratmadı. Demokrasinin tüm kurallarını uygulamaya

Birlikte slogan, poster hazırladık, seçim konuşması provaları yaptık” diye konuştu. Sınıf Temsilcisi Gül Verim, “Bu tür etkinliklerin öğrencilerin imza atma, mühür kullanma, oy kullanma, topluluk önünde konuşma, özgüven kazanma gibi becerileri kazanmaya yardımcı oluyor” şeklinde konuştu. Son olarak Sınıf Başkanı Yüsra Duru Kaçak ise kısa bir teşekkür konuşması yaparak, seçimi kazandığı için çok mutlu ve heyecanlı olduğunu ve iyi bir başkanlık yapmak istediğini belirterek oy veren arkadaşlarına teşekkür etti.


5

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

“Yeryüzüne iyilik Egemen Olacaktır” Yem kontrol hizmetleri değerlendirildi

1’den devam Diyanet Vakfı genel merkezi kuruluşundan bu güne kadar yurt içi ve yurt dışında eğitim, kültür, yardım, kurban, hac, zekât, cami ve kuran kursu hizmetleri gibi geniş bir yelpazede yürüttüğü faaliyetlerini diyanet personeline tanıtıyor. Diyanet Vakfı genel merkezinin İllerde düzenlenen tanıtım toplantılarından biride orduda gerçekleştirildi. Ordu kültür ve sanat merkezinde gerçekleştirilen tanıtım toplantısına İl müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, il müftü yardımcıları, 19 ilçe müftüsü, vaizler, şube müdürleri ve din görevlilerinin yanı sıra Türkiye diyanet vakfı şube yönetim kurulu üyeleri katıldı. Kuranı kerim tilaveti ile başlayan tanıtım toplantısının açılış konuşmasını il müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu yaptı. Diyanet Vakfının 41 yıllık iyilik hareketi olduğunun altını çizen müftü kolukısaoğlu “Diyanet vakfı 41 yıllık iyilik hareketidir. Kuruluşunda hayal dahi edilemeyecek kadar büyük ve hayırlı hizmetlere imza atmış bir kuruluştur. Yurt dışında Afrika’dan, Asya ya, Avrupa’ya, Ortadoğu’dan balkanlara kadar nerede bir mazlum, mağdur ve muhtaç varsa tamamına el uzatmaya gayret eden bu hareket milletimizin hamiyetperverliğinin ve hayırseverliğinin adeta can bulmuş şeklidir. Diyanet vakfı illerde ve ilçelerde bulunan şubeleri aracılığı ile yurt içinde de cami ve kuran kursu yapımı gibi birçok faaliyetin yanında kimsesiz ve muhtaçlara el uzatmaya, onlara sahip çıkmaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Diyanet vakfı ordu şubesi olarak ilimizde açtığımız 24 öğrenci konuk evinde

155 Üniversite öğrencimizi barındırıyoruz. Bütün bu hizmetlerimiz milletimizin destekleriyle yapılmaktadır. Vakfımızın sloganı yeryüzüne iyilik egemen olacaktır. Bizlerde yeryüzüne iyilik egemen oluncaya kadar milletimiz ile el ele vererek çalışmaya devam edeceğiz. Vakfımız hizmetlerine desteklerini esirgemeyen hayırsever milletimize şükranlarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu. Toplantıda Diyanet Vakfı genel merkezi şube hizmetleri müdürü Yavuz Kocamış bir sunum yaparak vakfın yürüttüğü hizmetleri anlattı. Türkiye Diyanet Vakfının 3 mart 1975 tarihinde kurulduğunun altını çizen Kocamış, diyanet Vakfının yeryüzünde iyiliğin egemen olması için insanlara ve bu yolda çaba sarf eden kurumlara maddi ve manevi destek olmayı kendine misyon edindiğini kaydederek vizyon olarak ise ülkemizde ve yedi kıtada insanlığın hizmetinde bir vakıf olmayı hedeflediğini belirtti. Diyanet vakfının yeni bir yapılanmaya gittiğini ifade eden kocamış, toplantıya katılanlara vakfın idari yapısını tanıttı. Vakfın bir çok alanda hayri hizmetlerin yanısıra sosyal ve kültürel faaliyetleri ile eğitim faaliyetleri de yürüttüğünü belirten Kocamış konuşmasında şunları kaydetti;

ramları ile yurt dışı eğitim faaliyetleri sürmektedir. Ayrıca Eğitim koordinatörlükleri, uluslararası öğrenci sempozyumları gibi bu alanda bir çok proje vakfımızca yürütülmektedir. “Farkındayım Yanı Başındayım” eğitim projesiyle Suriyeli Mülteci çocuklara da örgün eğitim vermekteyiz. Bunun yanında eğitim yardımlarımız öğrenci burslarımız ve eğitime destek katkılarımız artarak devam etmektedir.

mı düzenlemektedir. Pakistan, Afganistan, Somali, Gana, Haiti, Arakan, Mali, Suriye gibi bir çok ülkede Açlık, Doğal Afet ve Savaş Mağdurlarına diyanet vakfımız yardım eli uzatmıştır. Dünyanın çeşitli yerlerinde yıkılan camileri onarıyor, yeni camiler inşa ediyoruz. Bunlar ve benzeri daha bir çok hayri ve sosyal faaliyetleri yurt içinde ve yurt dışında vakfımız sürdürmektedir.

Diyanet Vakfının Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları… 11 ilde 14 adet yüksek öğrenim öğrenci yurdumuz vardır. Toplam kapasitesi 5.354’dür. Yurtlarımızın olmadığı illerde müftülüklerimiz nezaretinde öğrenci konukevleri açmaktayız. Vakfımız yurt içi ve yurt dışında birçok eğitim kurumunu da bünyesinde barındırmaktadır. Diyanet Vakfının Hayri Ve Sosyal Faaliyetleri… Dini, dili, milleti ne olursa olsun, savaş, kriz ve afet mağdurlarının yaralarını sararken, uzun vadeli projelerle sürdürülebilir bir kalkınma hedefliyoruz. Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Ramazan ayında uygulanan “Zekat-Fitre Kardeşlerimize Ulaşıyor - Gelin Gönüller Yapalım Bu Ramazan ve Her Zaman ” kampanyası çerçevesinde yurt içinde ve yurt dışında Ramazan faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Yurt içinde ve yurt dışındaki vatandaşlarımızdan, kurbanlarını vekâlet yoluyla kestirmek isteyenlere yardımcı olmak amacıyla 1993 yılından beri, Diyanet İşleri Başkanlığımız ile Vakfımız Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Progra-

Diyanet Vakfının Kültürel Faaliyetler… Zengin kültür mirasımızın anlaşılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için sistematik çalışmalar yaparak kapsamlı eserler hazırlıyoruz. Vakfımız bünyesinde İslâm Araştırmaları Merkezini (İSAM) barındırmaktadır. 1983 yılında kurulan İSAM’da; Nitelikli araştırmacı ve ilim adamları yetiştirdik, Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezini hizmete sunduk, Panel, Konferans ve Sempozyumlar düzenledik, İslami alanda araştırmalar yaptık, Dini ve kültürel muhtevalı yayınları toplumumuza kazandırdık. Vakfımız tarafından 25 yıllık bir emekle 44 ciltlik kaynak bir eser olarak hazırlanan ve dijital ortama aktarılan İslam Ansiklopedisi, 2014 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’ne layık görülmüştür. Dünyanın farklı coğrafyalarından yükselen sese gönülden cevap vererek, yeryüzünde iyiliğin egemen olması Yolunda Vakfımıza destek veren kurum, kuruluş, gönüllü ve hayırseverlerimize şükranlarımızı sunarız.”

“Diyanet Vakfının Eğitim Faaliyetleri… Vakfın eğitim faaliyetlerine çok önem verdiğini belirten şube hizmetleri müdürü yavuz Kocamış “40 yıllık tecrübesiyle eğitime yeni bir anlayış getiren vakfımız; köklü medeniyet mirasımızı idrak etmiş, ümmetin derdiyle dertlenen, özgüveni yüksek, alanında uzman nesiller yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Uluslararası ilahiyat programı (UİP) ve Uluslararası imam-hatip lisesi prog-

Fatsa Müftülüğü, Türkiye’ye örnek oldu

/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Ordu’nun Fatsa İlçesinde ilk defa geçtiğimiz sene İlçe Müftülüğü bünyesinde kurulan 4-6 yaş grubu Kur’an Kursu eğitimi ülke genelinde örnek gösteriliyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Fatsa İlçe Müftüsü Hüseyin Can, “Fatsa İlçe Müftülüğü olarak geçtiğimiz sene ilk defa bünyemizde açmış olduğumuz4-6 yaş grubu Kur’an Kursu’muz bu gün ülke genelinde örnek alınan bir proje oldu” dedi.

Müftü Can, “Ülkemiz 15 Temmuz Darbe Kalkışmasıyla büyük bir zorlu sürece girdirilmek isteseler de milletimiz duruşuyla

hainlere bu imkânı vermemiştir. Bugün baktığımızda bu hainlerin bir daha milletimize karşı böyle alçakça bir girişime kalkışmama-

ları için 4-6 yaş grubu eğitimin önemi vermememiz gerekiyor. Çünkü bir neslin doğru olması bu yaş eğitiminden geçiyor. Ağaç yaş iken eğilir atasözünden yola gerekirse bir 15 Temmuzlar daha yaşanması için müftülük olarak geçtiğimiz yıl açtığımız 4-6 yaş grubu Kur’an Kursularımıza yoğun bir şekilde yükleniyoruz. Bu kapsamda ilçe müftülüğümüz bünyesinde ve bağlı olan kurslarımızda 4-6 yaş grubunda 600’ün üzerinde öğrencimiz eğitim alıyor” diye konuştu.

1’den devam Şube Müdürü Vekili Şaban Akpınar konuşmasında; “5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu “ gereği, gıda zincirinin tüm aşamalarında tüketici sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sağlanması Bakanlığımız sorumluluğundadır. Gıda maddelerinin tüketici sağlığına zarar vermeyecek nitelikte güvenilir olması zorunluluğu, her zaman önemini korumuştur. Gıda güvenilirliği; gıdalarda olabilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve her türlü zararların bertaraf edilmesi için alınan tedbirler bütününü ifade etmektedir. Bu bakımdan, insanların raf ömrü süresince fiziksel, kimyasal ve biyolojik riskleri taşımayan gıdalara ulaşması en temel haklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İl Müdürlüğü olarak temel amacımız; Çiftlikten sofraya gıda güvenilirliği” kapsamında birincil üretim dahil olmak üzere gıda, yem ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin üretim, işleme, depolama, dağıtım, satış ve toplu tüketim gibi gıda zincirinin tüm aşamalarında etkin kontrol ve denetimi ile tüketiciye her zaman yeterli ve güvenli gıda arzının sağlanması, üretici ve tüketici menfaatleri ile halk sağlığının en üst düzeyde korunması, sektörler arası haksız rekabetin önlenmesi, gıda sanayinin gelişmesi, toplumun dengeli ve yeterli beslenmesine yönelik miktar ve çeşitlilikte gıda sağlayarak bunların güvenilir olarak tüketiciye ulaşmasının sağlanmasıdır. Gıda üretim, satış ve toplu tüketim işyerlerine yönelik denetimlerimize aralıksız de-

vam ederek, numune alımlarında gıdalardaki insan sağlığım riske eden kriterler ile taklit ve tağşişe yönelik tespitler üzerinde ağırlıklı olarak durmalıyız. “ demiştir. İlimizde 31 Ekim itibariyle 7.890 denetim yapılmıştır Denetimlerde uygunluğunu kontrol etmek amacıyla; Gıda İşletmeleri İçin Riske Dayalı Denetim, Alo 174 denetimi, Bakanlık/Il yıllık kontrol planı, izlenebilirlik, ulusal kalıntı izleme programı ve diğer amaçlarla 463 adet yurtiçi denetim amaçlı numune alınmıştır. Alman 463 numunenin 27 sinin analiz sonucu Türk Gıda Kodeksine uygun çıkmamıştır. Gerek analiz sonuçlarına göre gerekse denetimde tespit edilen uygunsuzluklar nedeniyle 64 işletmeye idari para cezası uygulanmıştır. Ayrıca 2 işletme hakkında da Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Gıda ve yem kontrol hizmetlerinin değerlendirmesinin yapıldığı toplantıda; 2016 Yılı Gıda ve Yem Kontrol Hizmetlerinin Değerlendirilmesi, Gıdaların Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü, 174 Alo Gıda Hattı Şikâyetleri ve Değerlendirilmesi, Kayıt-Onay İşlemleri, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi, 2016 Yılı Gıda ve Yem Numune Programı Denetimleri ve Gerçekleşme Durumu, Okul Kantin ve Yemekhane Denetimleri, Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Üretimi, Dağıtımı ve Satışı Yapan İşletmelerin Denetimi Sırasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar, Mevzuat konularında bilgilendirme ve bilgi alış verişi yapılmıştır. Toplantıya İlçe Müdürlüklerimizden 39 kontrol görevlisi katılmıştır.


6

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

ODÜ, Ordu Tanıtım Günleri’nde İhracat 20 milyar dolara dayandı öğrencilerimizle birlikte İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizle bir gönül köprüsü kurmak, onların gönüllerine dokunmaktan kıvanç duymaktayız. Ordu Üniversitesi yönetimi olarak Üniversitemiz ve ilimizin kalkınmasında üzerimize düşen her ne görev varsa yapmaya hazırız.” dedi. Ordu Dernekler Federasyonunun öncülüğünde gerçekleştirilen fuarda Ordu ve ilçeleri

1’den devam Bu yıl 6’ncısı düzenlenen Ordu Tanıtım Günleri 3-6 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Maltepe Sahili’nde gerçekleştirilecek fuarın açılışına Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Ordu Milletvekili Seyit Torun, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, İstanbul İl Müftüsü

kültürü, turizmi, ekonomisiyle hem İstanbul’a hem de Türkiye’ye tanıtılacak. Ordu Tanıtım Günleri’ne katılan Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri tansiyon ve diyabet ölçümü yapıp Diş Hekimliği Fakültesi öğrencileri de fuar süresi boyunca ücretsiz olarak ağız ve diş sağlığı hizmeti verecek. Ayrıca Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi öğrencileri de mini konser verecek.

Prof. Dr. Rahmi Yaran, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, ORDEF Başkanı Av.Ali Çelik, Üniversitemiz Genel Sekreter Yardımcısı Kürşat Taştan da katıldı. Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç “Üniversitemizi İstanbul’da yaşayan Ordulular ile buluşturmak, kültürel değerlerimize bir nebze de olsa renk katmak bizler için de son derece önemlidir. Bizler

Bilirkişi Kanun Tasarısı kabul edildi

Bilirkişi Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Artık kamulaştırma davalarında taşınmaz malın bedel tespiti yapılırken, Sermaye Piyasası Kurulu değerleme standartları dikkate alınacak. Kamulaştırma davalarında taşınmaz malın bedel tespiti yapılırken, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartları da dikkate alınacak. Bilirkişi Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaştı. Buna göre, Adli Tıp Kurumu Eğitim ve Bilimsel Araştırma Komisyonu ile Adli Tıp Kurumu Etik Kurulu üyelerini belirleme yetkisi Adli Tıp Başkanlar Kuruluna veriliyor. Raporlar arasındaki çelişkiler giderilecek Adli Tıp İhtisas Kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının heyet halinde verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkilerin üst kurullarca giderilebilmesine imkan sağlayacak şekilde yeniden düzenleme yapılıyor. Böylece, ihtisas kurullarının yapısında bulunan klinik branşlarla, benzer şekilde uzman hekimler bulunduran sağlık kurulu raporlarının çelişkisi kabul edilerek dosyanın üst kurulda incelenmesi sağlanıyor. Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesinin raporları, Adli Tıp Üst Kurullarında incelemeye alınamayacak. Bu dairelerden birinin verdiği raporlar ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde raporlar, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımıyla oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetin-

ce incelenecek ve kesin karara bağlanacak. Adli Tıp Kurumunda görev yapan ihtisas kurulu sayısının altıdan sekize çıkarılması nedeniyle, ihtisas kurullarının görevleri yeniden belirlenecek. Buna göre, yeni kurulan adli tıp yedinci ihtisas kurulunun görevi, ölümle sonuçlanmayan tıbbi uygulama hatalarına ilişkin işler, adli tıp sekizinci ihtisas kurulunun görevi ise ölümle sonuçlanan tıbbi uygulama hatalarına ilişkin işler olacak. Adli Tıp Üst Kurulları; Adli Tıp Kurumu Başkanının başkanlığında, ilgili ihtisas kurullarının başkan ve üyeleri ile ilgili adli tıp ihtisas dairesi başkanı veya vekilinin katılımı ile toplanacak. Kararlar çoğunlukla alınacak. Adli Tıp Üst Kurulları ve ihtisas kurulları, ilgili kişileri gerektiğinde muayeneye çağırabilecek, dinleyebilecek ve her türlü tetkiki yaptırabilecek. Adli Tıp Kurumunda, mesai saatleri dışında veya resmi tatil günlerinde ölü muayenesi veya otopsi işlemine katılan personele, tavan ek ödeme oranlarının yüzde 20’sine kadar ek ödeme yapılacak. Adli Tıp Kurumu bünyesinde kurulacak ihtisas kurulları ile üst kurullar, 1 Eylül 2017 tarihinde göreve başlayacak. Kamulaştırma davalarında taşınmaz malın bedel tespiti yapılırken, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartları da dikkate alınacak. Kamulaştırma davalarında görevlendirilen bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilecek. Bilirkişi kurulunun üye sayısı, 5 kişiden 3 kişiye düşecek. Bi-

lirkişilerden biri taşınmaz geliştirme konusunda yüksek lisans veya doktora yapmış uzmanlar ya da Sermaye Piyasası Kanununa göre yetkilendirilen gayrimenkul değerleme uzmanları arasından seçilecek. Bilirkişilerin uzmanlık alanları, kamulaştırılacak taşınmazın niteliği göz önüne alınarak belirlenecek. Bilirkişi kurulu, taşınmaz malın değerini yasal kriterlere göre tayin ve takdir ederek, gerekçeli raporunu 15 gün içinde mahkemeye verecek. Bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idare tarafından belgelerin mahkemeye verildiği gün esas tutulacak. Kamulaştırma işlemi tesis edilmeden yapılan fiili ve hukuki el atmalarla ilgili açılacak bedel tespiti ile tam yargı davalarında da Kamulaştırma Kanununda düzenlenen bilirkişiliğe ilişkin hükümler uygulanacak. Başka uzmanlığı olmayan hukukçular bilirkişi olamayacak Gerçeğe aykırı bilirkişilik yapanlara öngörülen 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, 3 yıldan 7 yıla çıkarılacak. Genel bilgi, tecrübeyle veya hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözünlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacak. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemeyecek. Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulu tarafından hazırlanan listede yer alan kişiler arasından seçilecek. Listede bilgisine başvurulacak bilirkişi bulunmaması halinde, diğer bölge kurullarının listelerinden, burada da bulunmaması halinde şartları taşımaları kaydıyla, bu listelerin dışından bilirkişi görevlendirilebilecek. Ceza yargılamalarında süresi içinde raporunu vermeyen bilirkişiye, hukuki ve cezai sorumluluğuna ilişkin hükümler saklı

kalmak kaydıyla, ücret ve masraf adı altında hiçbir ödeme yapılmamasına karar verilebilecek. Söz konusu bilirkişi hakkında, gerekçesi gösterilerek gerekli yaptırımların uygulanması bilirkişilik bölge kurulundan talep edilecek. Ceza yargılamalarında bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamayacak, hakim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamayacak. Bilirkişiye, sarf ettiği emek ve mesaiyle orantılı bir ücret ile inceleme, ulaşım, konaklama ve diğer giderleri ödenecek. Bu ücret ve giderler belirlenirken, Adalet Bakanlığının her yıl güncellenen tarifesi esas alınacak. Geçiş hükümleri Düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren en geç bir ay içinde Danışma Kurulu ve bölge kurullarının üyeleri, ilgili kurum veya kurullar tarafından seçilecek. Danışma Kurulunun ilk toplantı tarihi, üyelerin üç yıllık görev süresinin başlangıcı olarak kabul edilecek. Düzenlemenin uygulanmasına ilişkin yönetmelikler, yayımı tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde yürürlüğe konulacak ve bu yönetmeliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde bilirkişilik sicili ve listeleri oluşturulacak. Daha sonra sicil ve listelere uygun bilirkişi görevlendirilmesini sağlamak amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından bir ilan yapılacak. Bu ilan yapılıncaya kadar mevcut bilirkişi listelerine göre bilirkişi görevlendirilmesine devam edilecek. Tasarının yasalaşmasının ardından TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, 8 Kasım Salı günü saat 15.00’de toplanmak üzere birleşimi kapattı.

Sektör ihracatı, ocak-ekim döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8’lik artışla 19 milyar 269 milyon dolara yükseldi Türkiye’nin genel ihracatı yılın 10 ayında yüzde 3,7 düşerken, aynı dönemde otomotiv sektörünün dış satımı yüzde 10,8 büyüdü. Otomotiv endüstrisinin 2015’in ocak-ekim döneminde 17 milyar 388 milyon 355 bin dolar olan ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 10,8’lik artışla 19 milyar 269 milyon 239 bin dolara ulaştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarından derlenen bilgilere göre, Türk otomotiv sektörü, yılın 10 ayında 184 ülke ve

özerk bölge ile 12 serbest bölgeye ihracat yaptı. Türkiye’nin bu dönemde yüzde 3,7’lik düşüşle 115 milyar 952 milyon dolar olarak gerçekleşen toplam ihracatından yüzde 16,6 ile en büyük payı alan otomotiv, bu dönemi de açık ara lider kapattı. Otomotivi, yüzde 12,4’lük pay ile “hazır giyim ve konfeksiyon”, yüzde 9,9 ile “kimyevi maddeler ve mamulleri” sektörleri takip etti. Ekim ayı ihracatı yüzde 8,2 arttı Sektör, ekim ayında ise yüzde 8,2 artış kaydetti. 2015’in ekim ayında 2 milyar 24 milyon 754 bin dolar olan otomotiv ihracatı, 2016’nın aynı ayında 2 milyar 190 milyon 304 bin dolara çıktı. Yıla, ocak ayındaki yüzde 12,3’lük ihracat düşüşüyle başlayan sektör, dış satımını şubatta

yüzde 16,6, martta yüzde 15,64 ve Nisan’da yüzde 11,49 artırdı. Mayısta ise yüzde 33,97 ile aylık bazda yılın en yüksek artış oranına ulaşan sektör, hızı azalsa da haziranda yüzde 8,2, temmuzda yüzde 5,21’lik ihracat artışına imza attı. Ağustosta yeniden hızlanan ve yüzde 23,39 ile aylık bazda yılın en yüksek ikinci artış oranını yakalayan otomotiv endüstrisi, dış satımını eylülde de yüzde 3,7 artırdı. İtalya’ya yüzde 45 ihracat artışı Türkiye’nin otomotiv ihracatı yaptığı ilk 10 ülke arasında, Avrupa Birliği (AB) üyeleri dışında yine sadece ABD yer buldu. Otomotiv sektöründe en fazla ihracat ise Almanya’ya yapıldı. Sektörün bu ülkeye ocak-ekim

dönemindeki ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,87 artarak, 3 milyar 258 milyon 664 bin dolara çıktı. Sektör ihracatının yüzde 45,27’lik artışla 2 milyar 188 milyon 587 bin dolara ulaştığı İtalya, ikinci sırada yer aldı. İtalya’yı 1 milyar 985 milyon 415 bin dolar ile Fransa, 1 milyar 833 milyon 296 bin dolar ile İngiltere ve 1 milyar 85 milyon 422 bin dolar ile İspanya takip etti. Söz konusu dönemde otomotiv sektörünün ihracatı, Belçika’ya 755 milyon 463 bin, Hollanda’ya 601 milyon 564 bin, Slovenya’ya 579 milyon 396 bin, ABD’ye 560 milyon 482 bin ve Romanya’ya 537 milyon 299 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Sektörün dış satımındaki artış, İtalya’da yüzde 45’e, Hollanda’da yüzde 58’e ulaştı.


7

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

Uzun süre aç kalmak kilo aldırıyor Emzirme döneminde beslenmeye dikkat Diyetisyen Elif Yıldız, uzun süre aç kalıp daha sonra fazlasıyla yemek yemenin kilo aldırdığını belirtti. Dermaklinik Estetik ve Güzellik Merkezinden Diyetisyen Elif Yıldız, kilo verme, zayıflama, bedensel incelme gibi konuların medyada sürekli konuşulan, herkesin yorum yaptığı, bilgi kirliliğinin olduğu konular olduğunu kaydederek, “Kilo sıkıntısı çeken ya da bedeniyle mutsuz olan kişilerin en zayıf noktalarıdır bu konular. Para kazanma ve meşhur olma hırsıyla insanların bu zayıf noktaları çok kullanılır. Hızlı kilo verme, bir haftada bilmem kaç santim incelme vaatleri verilir kişilerin sağlığı göz ardı edilerek. Tabi ki en hızlı şekilde incelme ve zayıflama herkesin isteyeceği bir durumdur. Fakat her zaman konunun uzmanı ile görüşülmeli, sağlığınızı da dikkate alacak profesyonellerden destek alınmalıdır” dedi. “Kilo verme hızı ne olmalı, ne kadarı sağlıklı?” sorularının sıkça sorulduğunu ifade eden Yıldız, “Biz diyetisyenlerin savunduğu, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) belirttiği haftalık kilo verme miktarı 0.5-1 kg arasıdır. Kilo verme sürecinde ilk haftalar bir miktar su atımı ile beraber bu rakamlar artsa da daha sonra nor-

mal kilo verme hızına döner. Kilo verme programlarında mucizevi karışımlar, gıdalar yoktur. Elbette bazı gıdalar bu işi kolaylaştırır, kilo vermeye yardımcı olur. Fakat bunlar uzmanlar tarafından kişiye özel olarak hazırlanmalı ve takip edilmelidir. Örneğin yeşil çay düzenli kullanıldığında yağ yakımını destekler ve metabolizmayı hızlandırır. Fakat bazı özel durumlarda (hipertiroidi, kalp damar hastalıkları, gebelik vs.) kullanılması sakıncalı ve uzmana danışarak tüketilmelidir. Bir diğer örnek; zerdeçal, karanfil, pul biber gibi baharatlar metabolizmayı destekler ve kilo vermeyi hız-

landırır. Düzenli fiziksel aktivite metabolizma ve kilo vermeyi hızlandırır. Oysa kahvaltısız güne başlamak, uzun süre aç kalmak yağ depolanmasına sebep olabilir” diye konuştu. Sağlıklı ve hızlı kilo vermenin tek bir şeye bağlı değil bütünsel bir çalışma olduğunu belirten Diyetisyen Elif Yıldız, şöyle konuştu: “Bu sebeple bu konuda uzman kişilerle, uçuk vaatlere kanmadan, kilo koruma yöntemlerini de öğrenerek, sağlıklı beslenmeyi öğrenmek ve bunu en hızlı şekilde kilo vermeye uyarlamak en doğru ve kalıcı yöntemdir.”(iha)

Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, emziren annelerin beslenme konusunda dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Dost bakteriler olan probiyotikler, bağırsak florasını olumlu yönde etkileyerek anne ve bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir ve her türlü sindirim problemini engeller. Probiyotik kalitesi yüksek anne sütü ile beslenen bebeğin hem sindirim sistemi, hem beyin gelişimi, hem de sinir sistemi gelişiminde fayda sağlanmış olur. Kefir, yoğurt, ayran ve probiyotik takviyelerin tüketimi ihmal edilmemelidir” dedi. Omega 3 tüketiminin, anne sütünün kalitesini arttırarak bebeğin beyin, göz ve sinir sistemi gelişimini desteklediğini belirten Küçük, “Annenin kalp ve damar sağlığının korunmasında olumlu katkı sağlar. Yağlı balıklar, ceviz, badem, kuru fasulye, nohut, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzeler omega 3 kaynaklarıdır. Emziren annenin kemik sağlığı için kalsiyumun yeterli alınması çok önemlidir. Kadınlardaki osteoporoz riski unutulmamalıdır. Bu yüzden günlük beslenmelerinde kalsiyum yönünden zengin süt, yoğurt, kefire yer verilmelidir” diye konuştu. Sütün; protein, karbonhidrat ve kalsiyum açısından ideal dengeye sahip olduğunu kaydeden

Küçük, “Emzirme döneminde süt tüketmeye özen göstermeniz gerekir. Gaz yaparsa, laktozsuz sütleri veya sindirim farklılığı açısından keçi sütünü tercih edilebilirsiniz. B12 vitamini süt verimliliği için önemlidir. En iyi kaynakları ise, yağsız kırmızı et gibi et ve et ürünleri, balık ve yumurtadır. B vitamini tüketimi de yeterli miktarda olmalıdır. Bunun için de tam buğday, bulgur ve kuru baklagiller, yulaf tercih edilebilir. Kokusu yoğun bazı besinler soğan, sarımsak, brokoli, kabak, karnabahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller, anne sütünün tadını değiştirebilir. Bu durum bazı bebeklerde huzursuzluk (gaz oluşturması, emmeyi reddetme gibi) yaratırken, bazıları hiç fark etmeyebilir. Bebeğinizde ciddi birtakım huzursuzluklar gelişirse, bu tür besinler ya daha az sıklıkla tüketilmeli ya da hiç tüketilmemelidir” ifadelerini kullandı. Küçük, “Demir eksikliğiniz

varsa, pekmez veya kuru üzüm yanında C vitamini içeren bir taze meyve yiyebilirsiniz. Ya da yine demir kaynağı olan yumurta ve et, nohut, yeşil mercimek yediğinizde portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan ya da bol limonlu mevsim salata gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyveler ile birlikte tüketmelisiniz. Folik asit gebelik döneminde olduğu kadar, emzirme döneminde de önemli olduğundan yeşil yapraklı sebzeleri sık tüketin. Meyvelerin doğal şekeri yeterli olacağından kompostolar şekersiz hazırlanmalıdır. Yemek aralarında ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları, az şekerli limonata ve komposto içilerek sıvı alımı arttırılabilir. Yeterli düzeyde anne sütü üretimi için yeterli miktarda sıvı almaya özen gösterilmelidir. Günde en az 8-12 bardak sıvı alınması gereklidir” şeklinde konuştu.(iha)


8

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

Yaşamspor, Çaybaşı maçı öncesi revire döndü! Sakatlardan kötü haber !

Ordu 1. Amatör Lig’de sezona kendi sahasında Demirspor yenilgisi ile başlayan Fatsa Yaşamspor’da Pazar günü deplasmanda oynanacak Çaybaşıspor maçı öncesi sakatlıklar ve cezalı oyuncuların durumu yönetimi ve teknik heyeti kara kara düşündürüyor. Sezona iddialı bir kadro ile giren ancak ligin ilk haftasına mağlubiyetle başlayan Fatsa Ya-

şamspor’ da sakatlıklar ve cezalı oyuncuların durumu yönetimi ve teknik heyeti düşündürüyor. İlk maçta sakatlanan yeni transferler Ertan Can ve Halil İbrahim Cırlanmak’tan sonra antrenmanda sakatlanan Tugay Gül de sakatlar kervanına katıldı. Üç as oyuncusunun talihsiz sakatlığı Yaşamspor’da gelecek haftalar için endişeye yol açmaya yetiyor. Mikail ve Şakir kart cezalısı…

Sakat oyuncularının çokluğu bir kenara Yaşamspor’da ilk hafta oynanan Demirspor maçında kırmızı kart gören Mikail Özer ve Şakir Candan da takımdaki yerlerini alamayacak oyuncular listesinde. Sakat ve cezalı oyuncu sayısı 5’i bulan Fatsa Yaşamspor, deplasmanda Pazar günü oynanacak Çaybaşı Belediyespor maçı öncesinde kadro kurmakta zorlanıyor.

Dinç ve Orhan “Her şey yoluna girecek” Kadro kurmakta zorlanan Yaşamspor Kulüp As Başkanlarından Erol Dinç ve Dursun Mehmet Orhan yaptıkları ortak açıklamada, yeniden yapılanma sürecindeki kulüplerinin biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu ve atlatmaları gereken uyum sürecinin ardından her şeyin yoluna gireceğini ifade ettiler. Erol Dinç ve D. Mehmet Orhan yaptıkları açıklamada; “Kulübümüz bu sene yeni bir yapılanma sürecine girdi. Görünen o ki biraz zamana ihtiyacımız var. Uyum sürecini başarıyla atlattığımızda her şey yoluna girecektir. Henüz yolun başındayız, önümüzde telafi etmek için çok maçımız var. Sakat ve cezalıların yerine alternatifler düşünülüyor gerekirse genç takımdan takviye yaparız. Oyuncularımıza güvenimiz tam. Yaşamspor bu ligde son yıllarda adından övgü ile bahsettiren bir kulüptür. Daha öncede buna benzer durumlarla çok kez karşılaştık ama sonuç olarak hedefimize ulaşmıştık yine başaracağız” dediler...

Orduspor’un, Sultanbeyli Belediyespor maçının ilk yarısında sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Tolga Yılmaz ve Özgen Erdem’in sakatlıkları ciddi. İki oyuncu yaklaşık olarak 1.5 ay sahalardan uzak kalacak. Spor Toto 3.Lig 9.haftasında sahasında Sultanbeyli Belediyespor’u konuk eden Orduspor, iki oyuncusunu ‘arka adale’ sakatlığından kaybetmişti. İki oyuncu karşılaşmanın ilk yarısında birer dakika arayla arka adale sakatlığı yaşayarak maça de-

vam edememişti. Özgen Erdem ve Tolga Yılmaz’a yapılan tektiklerin ardından iki oyuncu 40 gün sahalardan uzak kalacak. Sakatlık yaşayan Tolga Yılmaz’ı arkadaşları omuzlarda kenara taşırken, Özgen Erdem’de sekerek oyundan çıkmıştı. İki oyuncunun Payasspor, Sakaryaspor, Darıca Gençlerbirliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Orhangazispor ve Elaziz Belediyespor maçında oynaması beklenmiyor.(spor52)

İstanbul Maltepe’de düzenlenen “Ordu Günleri”nde, Orduspor’un resmi lisanslı ürünleri de tanıtılıyor. Geçtiğimiz gün başlayan ve Pazar günü son bulacak olan “Ordu Günleri”nde hem Ordu hem de Orduspor tanıtılıyor. Her ilçe ve beldenin standı olduğu

Maltepe’deki Ordu Gün’ünüde Orduspor resmi ürünleri de tanıtılıyor. İstanbul’da yaşayan Orduspor taraftarları ya da standı ziyarete gelen insanlar Orduspor lisanslı ürünlerini Ordu Dernekler Federasyonu standında görebilir.

Orduspor ürünleri “Ordu Günleri”nde

Eksikler dönüyor ! Orduspor’da geçen hafta arası disiplinsiz davranışları nedeniyle, yönetim ve teknik kadronun ortak kararı ile kadro dışı bırakılan Kaan Kars, Furkan Mızrak ve Doğancan Aynacı takımla çalışmalara başladı. Orduspor’da Payasspor maçı hazırlıkları başlarken, geçen hafta kadro dışı olmalarından dolayı kadroda yer almayan Kaan Kars, Furkan Mızrak ve Doğancan Aynacı affedilere takıma katıldı. 3 oyuncu takımla çalışmalara başlarken, teknik heyetin şans vermesi halinde Payasspor maçında forma giyebilecekler. Kulüp Başkanı Yaşar Pamuk geçtiğimiz günlerde 3 futbolcu ile ilgili Hata yapan az çok cezasını çekeceğini ve en kısa zamanda bu 3 oyuncu tekrar kazanacağını belirtmişti. Yeni sözleşme imzalamışlardı Orduspor’un iki önemli oyuncusu kaleci Kaan Kars ve orta saha oyuncusu Doğancan Aynacı, geçtiğimiz hafta kadro dışı kalmalarına rağmen Kulüp Başkanı Yaşar Pamuk ile bir araya gelerek sözleşmelerini uzatmışlardı. Doğancan Aynacı, 2017 Mayıs ayında sona erecek olan sözleşmesini 1 yıl daha uzatırken kaleci Kaan Kars’ın sözleşmesine ise iyileştirme yapılmıştı.

”Geçmişe sünger çekiyoruz” Orduspor’un golcü oyuncusu Murat Torun, 3 haftadan bu yana istemedikleri sonuçları aldıklarını belirterek, artık geçmişe sünger çektiklerini dile getirdi. Payasspor maçına çok iyi hazırlandıklarını aktaran Torun, deplasmandan galip dönerek derin bir oh çekmek istediklerini ifade etti. “Üst sıralara

tırmanmamız lazım” Artık ligin dibinden kurtulmak istediklerini söyleyen başarılı oyuncu; “Moral olarak kesinlikle çok alt seviyedeyiz. Fena da oynamıyoruz aslında ama golü yiyince çıkartamıyoruz. İçeride kazanmayalı da iki ay oldu. Bunu düzeltmek için bu hafta içi çok iyi çalışmak gerekiyor. İş işten geçmemesi lazım. Bir an önce puanlar toplayıp üst sıralara tırmanmamız lazım. Lig başladığından beri ligin diplerindeyiz. İnşallah bu hafta ve diğer haftalarda bu kötü gidişata son vereceğiz” dedi. “Geçmişe sünger çekiyoruz” Geçmişe bakmamaları gerektiğini savunan Torun; “Kay-

betmek tabi ki çok üzücü ama geçmişe bakmamamız gerekiyor. Biz Pazartesi ve Salı günleri taktikten ziyade en çok bunları öğreniyoruz. Geçmişe artık bir sünger çekiyoruz. Hafta sonu maça hazırlanıyoruz. Çünkü geçmişte kalarak hiç bir şey elde edemeyiz. Bu hafta sonuna hem moral olarak hem de taktik, teknik olarak iyi hazırlanacağız” diye konuştu. “3 puanla döneceğiz” Payasspor ile deplasmanda oynayacakları maça da değinen genç golcü şunları kaydetti, “Payasspor müsabakasına iyi hazırlanıyoruz. Tabi ki kolay bir maç olmayacak. Ancak bizim kazanmaktan başka düşüncemiz yok. bir an önce puan ya da puanlar alarak bu kötü süreci sonlandırmak istiyoruz. Payasspor deplasmanından 3 puanla dönece-

ğiz.” “Her şeyi düzelteceğiz” Alınan kötü sonuçlarda tek bir kişinin değil herkesin sorumlu olduğunu aktaran Torun; “Aldığımız mağlubiyetleri kişiye, kişilere ya da oyuna yüklemek bence çok anlamsız olur. Herkesin bir parmağı vardı. Oynayan ya da oynamayan herkesin alınan mağlubiyetlerde mutlaka bir parmağı vardır. Ben şahsi olarak son 3 haftadır çok iyi oynamadığımı düşünüyorum. Birkaç arkadaşımla birlikte performans düşüklüğümüzde oldu. Bunun nedenini bizde çok merak ediyoruz. Araştırıyoruz 2-3 haftadır ama işin içinden çıkamıyoruz. Bundan sonra bu konuları da konuşmayacağız ve her şeyi düzelteceğiz” ifadelerini kullandı. (spor52)


9

5 KASIM 2016 CUMARTESİ

Durugöl’de galibiyet zamanı ! Kadınlar Basketbol 1.Ligi’nde kendi sahasında oynadığı maçlarda bileği bükülmeyen Orduspor Kadın Basketbol Takımı, bugün saat 14:00’de Mersin Kurtuluşspor’u konuk edecek. Geçen hafta deplasmanda Ogm Ormanspor’a mağlup olarak hem ligdeki hem dış saha maçlarındaki 3. mağlubiyetini alan Orduspor Kadın Basketbol Takımı, 7.hafta maçında kendi sahasına dönüyor. Potanın Menekşeleri, namağlup olarak parkeden sevinçle çıktığı Durugöl Spor Salonu’nda Mersin Kurtuluşspor’u ağırlıyor. Orduspor, ligde geride kalan 6 hafta sonunda aldığı 3 galibiyet ve 3 mağlubiyetle 12.sırada yer alırken, Mersin Kurtuluşspor ise ilk hafta 55 Gençlikspor’u mağlup ettikten sonra oynadığı 5 maçı da kaybetmişti. Mersin Kurtuluşspor ligde oynadığı son 5 maçta rakip potaya ortalama 45,8 sayı atarak kötü bir istatistik yakaladı.(spor52)

Orduspor’da Emre Usta cezalı ! Spor Toto 3.Lig 3.Grup 10.hafta maçında deplasmanda Payasspor’a konuk olacak olan Orduspor’da, Emre Usta cezalı olmasından dolayı forma giyemeyecek. Spor Toto 3.Lig 9.hafta maçında Pazar günü Payasspor’a konuk olacak olan Orduspor’da, sakat oyuncuların çokluğu düşündürürken, geçen hafta gördüğü sarı kartla 4.kartını gören Emre Usta’da takımdaki yerini alamayacak. Orduspor’da Payasspor maçı öncesinde Altan Kılıç, Burak Demireğen ve Emre Gemici’de kart sınırında bulunuyor. Payasspor maçının kadrosunda sakatlıkları bulunan Yasin Öztop, Özgen Erdem ve Tolga Yılmaz’da yer almayacak.

Ünye 1957 Spor, Çamaşspor’u bekliyor!

Ordu 1. Amatör Lig’de sezon Ordu İdmanyurdu galibiyeti ile başlayan Ünye 1957 Spor, pazar günü konuk edeceği Çamaşspor maçının hazırlıklarını bugün yarı sahada yaptığı çift kale maçla sürdürdü. Ordu İdmanyurdu karşısında mücadeleyi 2-0 kazanarak lige 3 puanla başlayan Ünye 1957 Spor, Pazar günü Ünye Şehir Stadı’nda Çamaşspor’u konuk edecek. B Grubu 2. Hafta mücadelesinde konuk edeceği Ça-

maşspor maçının hazırlıklarını Salı gününden itibaren sürdüren yeşil-beyazlılar maçın oynanacağı Ünye Şehir Stadı’nda bugün yarı alanda çift kale maç yaptı. Teknik Sorumlu İbrahim Yıldırım ve yardımcısı Mehmet Dönmez idaresindeki antrenmana ısınma çalışması ile başlayan yeşil-beyazlılar ardından kısa süre topla ısınma antrenmanına devam etti. Bir süre koordinasyon ve çabukluk çalışan futbolcular ardından bire bir hücum-sa-

vunma gol çalışması yaptı. Antrenmanın son bölümünde yarı alanda 15’er dakikalık iki devre çift kale maç yapan Ünye 1957 Spor, Çamaşspor maçının hazırlıkları kapsamında Perşembe antrenmanını sona erdirdi. Golcüler Sakat! Ünye 1957 Spor Teknik Sorumlusu İbrahim Yıldırım, takımda Enes Çukur›un dizinde şişme meydana gelmesi nedeniyle çalışmaya katılmadığını, Ordu İdmanyurdu maçında sakatlanan

golcü futbolcu Barış Arsever›in de sakat olması nedeniyle antrenmana katılmadığını bildirdi. Ünye 1957 Spor, Çamaşspor maçının hazırlıklarını yarın yapacağı antrenmanla sürdürecek. Maçın hakemleri belli oldu... Pazar günü Ünye Şehir Stadında oynanacak Ünye 1957 Spor-Çamaşspor karşılaşması saat 13.00’te başlayacak. Müsabakayı Adem Kaçak, Ensar Bozlak, Serdar Yıldız hakem üçlüsü yönetecek.

Sultanbeyli maçının faturası ağır oldu !

Geçen hafta sonu Ordu 19 Eylül Stadyumu’nda oynanan Sultanbeyli Belediyespor maçının ardından PDFK’ya sevk edilen Orduspor’a ceza yağdı. Orduspor’un, Sultanbeyli Belediyespor’a kendi sahasında yenildiği maçın ardından kulüp, antrenör ve 3 yönetici PFDK’ya sevk edilmişti. PFDK, sevklerle ilgili kararları açıklarken, Ordusporla ilgili kararların faturası ağır oldu. Orduspor’un yanı sıra PFDK’ya sevk edilen yardımcı antrenör Fevzi Korkmaz, yönetici Nedim Yavuz, Dursun Kalpaklıoğlu ve Sezgin Şendere’ye verilen cezalar ise şu şekilde; – Orduspor’a flaş röportaja futbolcu ve teknik sorumlu katılımının sağlanamamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle 2.500 TL ve mensuplarının

neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 2.500 TL olmak üzere 5.000 TL para cezası, – Yardımcı antrenör Fevzi Korkmaz’a, müsabaka hakemine yönelik fiili müdahale içeren sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 3 maç cezanın yanı sıra 1.500 TL para cezası, – Yönetici Nedim Yavuz’a müsabaka hakemlerine yönelik hakareti nedeniyle 75 gün hak mahrumiyeti ve 8.500 TL para cezası, – Yönetici Dursun Kalpaklıoğlu’a müsabaka hakemlerine yönelik hakareti nedeniyle 75 gün hak mahrumiyeti ve 8.500 TL para cezası, – Yönetici Sezgin Şendere’ye müsabaka hakemlerine yönelik hakareti nedeniyle 75 gün hak mahrumiyeti ve 8.500 TL para cezası,



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.