FINDIK’TA FİYAT, ÜRETİCİ’DE HAYAT DONDU Yardımlar sınır kapısına ulaştı! Dolandırıcılara dikkat! Türkiye’nin dört bir yanından Cilvegözü sınır kapısına doğru yola çıkan kara konvoyu yoluna devam ediyor. Bu kapsamda İHH Ordu İl Temsilciliği tarafından il genelinde geçtiğimiz ay başlatılan un kampanyasınca toplanan 5 araç un yola çıkarak, Cilvegözü sınır kapısına ulaştı. 4’TE
Başkan Yılmaz’dan “memleketinize dönün” çağrısı
Karadeniz’in milli ürünü fındık için son dönemlerde yaşanan düşük fiyat grafiği hem ürün hem üretici hemde esnaf kanadında soğuk rüzgârlar estiriyor. Her yıl sezonunda fındık baronları tarafından emeğinin derdinde olan üreticiye yönelik oyunlar oynanarak, üretimin tekelleşmesi için uğraşılıyor. Tarihinin en kara sezonunu hem rekolte hemde fiyat noktasında yaşanan fındık ürünü için üreticinin tek umudu, hükümetin ‘TMO yada FİSKOBİRLİK’e müdahale alım kararı vermesi yönünde 3’TE olarak şekilleniyor. 19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
YIL: 5
SAYI:1489
Ümraniye’de Ordu’nun Akkuş ilçesi sakinleriyle bir araya gelen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Akkuş’un devletten daha fazla pay alabilmesi için hemşehrilerine nüfus kayıtlarını memleketlerine alma çağrı4’TE sında bulundu.
Dolandırıcılar bu kez de gözünü FETÖ/ PDY operasyonlarında tutuklananların ailelerine dikti. Ordu Barosu, bu tür dolandırı3’TE cılıklara karşı uyarıda bulundu.
Yeni binaya taşındılar!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl ve İlçe Teşkilatı yeni binasına geçti. Önceden yapılması planlanan açılış töreni Kayseri’deki terör saldırısı sebebiyle 5’TE yas ilan edilerek yapılmadı. FİYAT: 50 Krş.
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
‘VATANIMA CANIM FEDA!’
O köprü yapılmayı bekliyor!
Ordu’da Temmuz ayında Ramazan Bayramı’nın birinci günü yaşanan sel afeti sonrası zarar gören Efirli Köprüsü’nün yapımına 7’DE aradan geçen 6 aya rağmen başlanılamadı.
Dikkatsizlik ve tedbirsizlik zehirliyor! Ordu’nun Fatsa İlçesinde Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis(TDP) Büro Amirliği tarafından ‘zehirlenmelere’ karşı vatandaşlara yönelik uyarıcı broşürler 3’TE dağıtıldı.
Ticaret merkezinde işler yolunda
Kayseri’de hain teröristler tarafından halk otobüsüne yönelik yapılan canlı bomba saldırısında Ordulu Piyade Komando Er Raşit Yücel’de şehit düştü. Hain eller tarafından yapılan alçak saldırıda 14 askerimiz şehit olurken, 55 kişi de yaralandı. Canlı bomba saldırısında şehit olan Ordulu Piyade Komando Er Raşit Yücel’in acı haberi Kocaeli’nin Körfez ilçesindeki baba
ocağına verildi. Evladının şehadet haberini tekstil işçisi olarak çalıştığı Gebze’deki fabrikada alarak evine gelen anne Şükran Yücel, evin önünde fenalık geçirdi. Fatih Mahallesi Fatih sokakta
bulunan evine şehitlik haberini Körfez Kaymakamı Hasan Hüseyin Can, İzmit Merkez Komutanı Albay Erdem Çakır ve Körfez İlçe Emniyet Müdürü Yusuf Aydın verdi. Sağlık görevlilerinin
Ünye’den Halep’e destek
Su sayaçlarına dikkat!
Ordu genelinde özellikle yüksek rakımlı ilçelerde etkili olan kar yağışıyla birlikte sıcaklığın eksi derecelerde seyrettiği bu günlerde Ordu Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (OSKİ) Genel Müdürlüğü, su sayaçlarının donma riskine karşı vatandaşla4’TE rı uyardı.
yardımıyla eve giren anne Şükran Yücel, yakınları, komşularının ve oğlunun arkadaşlarından gelen taziyelerini kabul ederken, bina girişine Türk bayrakları asıl3’TE dı.
Merkezi bir cami yapılacak Fatsa İlçe Müftüsü Hüseyin Can, Fatsa’ya büyük bir cami yapılması için çalışma5’TE lara başladıklarını söyledi.
Halep’te yaşanan insanlık dramı vicdanlarda derin izler bırakırken, açılan yardım kampanyaları da Türkiye’den yoğun destek görüyor. Ünye Belediyesi de Halep için yar6’DA dım eli uzattı.
Ünye’de sosyal yaşam ve alışveriş merkezi olarak yapımına
başlanan ticaret merkezi planla5’TE nandan önce bitecek.
Türkiye’nin en genç kalaycısı Fatsa’da Ordu’nun Fatsa ilçesinde 21 yıldır kalaycılık mesleği ile uğraşan Serkan Özçelik(32), ilerleyen teknoloji sayesinde artık bakır kaplara olan ilginin azalmasından dolayı işlerinin gittikçe azaldığını söy6’DA ledi.
2
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
Sağlık
Başınız dönüyorsa dikkat! Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Uzar, baş dönmesinin sürekli artarak devam etmesinin nedeninin beyin tümörü olabileceğini söyledi. Baş dönmesinin genellikle denge sistemindeki bir bozulmadan ileri geldiğini belirten uzmanlar, baş dönmesi yani vertigonun bir hastalık olmadığını söyledi. Baş dönmesinin genellikle çeşitli hastalıkların bir belirtisi olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Ertuğrul Uzar, “Gerçek baş dönmesi kişinin kendi etrafında dönmesi veya çevrenin dönmesidir. Sıklıkla hastaların ifade ettiği kendini kötü hissetme, sersemlik hissi, dengesizlik veya bulantı hissini tıbbi olarak gerçek bir baş dönmesi değildir. Baş dönmesinin başlıca sebepleri, kan şekerinin düşmesi ve yükselmesi, vitamin B12 eksikliği, tansiyon düşüklüğü ve yüksekliği, kansızlık ve iç kulakla ilgilidir. Baş dönmesi en sık iç kulakta denge organının hastalığı sebebiyle oluşur. Bunu denge sinirinin iltihabı ve meniere hastalığı takip eder. Beyin hastalıkları arasında beyin damar hastalıkları, beyin sapındaki ve beyincikte iltihabi hastalıklar, multipl skleroz, tümörler, migren atakları ve epilepsi nöbetleri baş dönmesi yakınmasına sebep olabilir” dedi. Baş dönmesinin ayrıntılı öyküsü, baş dönmesinin süresi, eşlik eden belirtilerin tespiti, sistemik ve nörolojik ayrıntılı muayene yapılmasının gerekli olduğunu ifade eden Uzar, “Hastanın arteryel tansiyonuna mutlaka bakılmalıdır. Pozisyonel testler ve denge testleri yapılmalıdır. Pozisyonel testler yapılmazsa muayene eksik kalmış olur. İşitme yönünden hasta değerlendirilmelidir. Hastanın pozisyonel testlerde anormallik tespit edilirse baş dönmesini tedavi edici manevralar yapılmalı ve hastaya öğretilmelidir. Hastanın bulguları nörolojik bir hastalığı düşündürüyorsa beyin görüntülemesi yapılmalıdır. Gerektiğinde kan tetkikleri, nörolojik takip, kulak hastalıkları ve psikiyatrik takip önerilir” diye konuştu. Beyin damar hastalıklarına bağlı baş dönmesinde beyindeki denge merkezlerine giden damarların ya tıkandığını ya da kanadığını belirten Uzar, “Bu durumda hastada ani gelişen baş dönmesinin yanı sıra diğer nörolojik bulgularda eklenir. Bu bulgular içinde çift görme, göz hareketlerinde titreme, peltek konuşma, yürüme bozukluğu, dengesizlik, baş ağrısı, felç, vücudun bir tarafında uyuşma ve bilinç kaybı sayılabilir. Bazen ani gelişen baş dönmesi beyin kanamasının tek bulgusu olabilir. Beyin tümörlerine bağlı sürekli baş dönmesi de yaşanabilir. Ancak tümörler sıklıkla baş dönmesine diğer nörolojik belirtiler eklenir. Bu sebeple baş dönmesi sürekli artıyorsa ve başka bulgular zaman içinde baş dönmesine ekleniyorsa mutlaka ilaçlı beyin görüntülemesi şarttır” uyarısında bulundu.(iha)
www.mirkuzeygazetesi.com.tr
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER YAYIN KURULU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hamdi Büklü Sayfa Editörü Mutlu Baymak Haber Merkezi Hüseyin Güneş Akbulut Erkan Kaş Çiğdem Akyol
Genel Müdür Nusret Yeşiller
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Genel Yayın Yönetmeni Betül Akbulut
Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
İnternet Editörü Seyhan Yeşiller
Baskı Sorumlusu Ekrem Ezim
Temsilcilikler Korgan:Kenan Patak Çatalpınar: Adil İşnel
Yayın Türü Baskı Tesisi Yerel Süreli Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Sakarya Mah.Sakarya Cad. No:43/B Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Çocuklarda geniz eti ve bademcik rahatsızlıklarına dikkat Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Devrim Bektaş, bademcik ve geniz etinin vücudun savunmasından sorumlu organlar olduğunu belirterek, bu organların büyümesi halinde uyku bozukluklarının yanı sıra kalp ve eklemlerde de sıkıntı oluşmasına yol açtığını söyledi. Bademcik ve geniz etinin vücuda mikrobun en çok girdiği ağız ve burun gibi organların girişinde olan ve vücut savunmasından sorumlu olan organlar olduğunu belirten KBB Uzmanı Doç. Dr. Bektaş, “Bu organlar sağlıklı çalıştıklarında vücuda çok faydalıdır. Birçok kez özellikle çocukluğun erken yaşlarında organlar sağlıklı çalışmak bir yana hastalık kaynağı olmaktadırlar ve çocuklarımıza problem oluşturmaktadır” dedi. Bademcik ve geniz eti hastalıklarının iki gruba ayrıldığını kaydeden Doç. Dr. Bektaş, “Bir grup hastalık bu iki organın büyümesine bağlı olarak gelişir. Diğer grup hastalık ise bu organların sık enfeksiyonuna bağlı olarak gelişir. Eğer bademcik ve geniz eti büyürse başlıca olarak uyku bozuklukları ve büyüme gelişme sıkıntısına yol açar. Sık hasta olmalarında ise çocukların sık ateşlenmeleri, beslenme bozuklukları ve okula gitmemeleri dönemlerine yol açarlar. Bazı çocuklarda ise bu enfeksiyonlar daha sıklaştığı zaman kulak problemleri başlayabilir. Çocukların kulaklarında geri dönüşü zor olan sıkıntılara yol açarlar. Bazı enfeksiyonlarda ise bademcik problemleri kendi bulundukları bölgeden çok daha uzak yerde sıkıntı oluşturabilirler. Başlıca
kalp ve eklemlerde sıkıntı olması, bunların en sık görülenlerinden biridir” ifadelerini kullandı. “Çocuk ameliyatları eskisine göre daha rahat yapılmaktadır” Bademcik ve geniz eti problemlerinin hepsinde ameliyatın gerekmediğine değinen Doç. Dr. Devrim Bektaş, nefes tıkanıklığının ve uykuda horlamanın bir kısmının normal olarak değerlendirildiğini ancak gece uykusunda nefesi kesilmeye başlayan ve horlaması çok şiddetli olan çocuklarda ameliyatın düşünülmeye başlandığını kaydetti. Bektaş, çocuklarda nefesin duraklamasının kesin ameliyat endikasyonu olduğunu anlatarak, “Yani bir çocuk uykusunda nefesi kesiliyorsa o çocuğun ameliyat edilmesi gerekmektedir. Enfeksiyon açısından ise enfeksiyonun sıklığı ve şiddeti önemlidir. Çok sık hasta olan ve geçirdiği enfeksiyonlarda ateşi yükselen çocuklarda ameliyatı düşünmekteyiz.
Bademcik ve geniz eti ameliyatlarında yaş çok önemli bir etken değildir. Ama genellikle yaşı küçük olan 1 ya da 2 yaşındaki çocuklarda ameliyata biraz daha uzak durmaktayız. Ama 4,5-6 yaşında çocuklar rahatlıkla ameliyat edilmektedir. Çocuk ameliyatları eskisine göre çok daha rahat yapılmaktadır. Hem anestezi açısından teknik gelişti hem de ameliyatta kullanılan malzemeler ameliyattan sonraki süreci kolaylaştıracak şekilde daha az kanlı, daha az ağrısız ameliyata olanak verdiği için ameliyatları daha sık yapmaktayız” şeklinde konuştu. Geniz eti ameliyatı sonrasındaki sürecin genellikle çok hafif olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bektaş, “Çocuğun üç, dört gün okula gitmemesi yeterlidir. Özellikle küçük çocuklarda ağrı son derece az olur. Birkaç gün sonra ağrı kesici ihtiyacı bile kalmaz ama bademcik ameliyatı biraz daha problemli olduğu için çocukların genellikle 7 ile 10 gün okula git-
mesini önermiyoruz. Ameliyattan sonraki süreçte bademcik ameliyatından sonra yaklaşık olarak on gün boyunca çocukların katı gıda yemesi önerilmez. Sıcak ve asitli gıdalar kullanılmaz. Kanamayı arttırıcı yoğun egzersizlerden kaçınılmalı. Ağrı genellikle üç ile beş gün içerisinde hafifler ve daha sonra giderek azalır” diye konuştu. Doç. Dr. Devrim Bektaş, geniz eti ve bademcik hastalıklarının eskiye göre daha sık oluştuğunu belirterek, “Geniz eti büyümesi bundan sorumlu olarak da alerjik ve astım ile ilgili hastalıklar daha sık meydana gelir. Birçok alerji çocukta geniz eti problemleri, hastalığın daha çok kötüleşmesine yol açmaktadır. Bundan dolayı alerji ve astımlı hastalarda geniz eti ameliyatı ayrıca önem kazanmaktadır. Eğer bir çocuk astımı ya da alerjisi varsa ve geniz eti ameliyatı oluyorsa asıl hastalığı da çok daha hafif geçmektedir” ifadelerini kullandı.(iha)
Kışın kalp hastalarını tehdit eden 3 risk yemeklerin kalbin baş düşmanı olduğu unutulmamalı” diyor. Dr. Utku Şenol beslenme konusundaki uyarılarına ise şöyle devam ediyor: “Sağlıklı besinlerle oluşan ana öğünler atlanmamalı, ara öğünlere dikkat edilerek uzun süreli açlıktan kaçınılmalı. Hamur işi ve kızartmalardan uzak durulmalı, yatmadan iki-üç saat önce beslenme mutlaka bırakılmalı. Ayrıca bol su içilmeli ve sigara ile alkolden uzak durulmalı”. Kış mevsiminde vücudun bağışıklık sistemini zayıflattığını ve bu durumdan en çok kronik hastalığı olan kişilerin etkilendiğini belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, özellikle kalp hastalarını kış aylarında bazı risklere karşı uyarıyor. Kalp hastalarının sağlığını tehdit eden pek çok risk içinde mevsimsel etkenler önemli bir yer tutuyor. Özellikle kış şartlarını yaşadığımız şu günlerde, soğuk havalar kalp damarlarının büzüşmesine neden olarak kalp krizi riskini artırıyor.Bu günlerde kalp hastalarını her zamankinden daha çok dikkatli olmaya çağıran Dr. Utku Şenol, soğuk havanın yanı sıra kaçınılması gereken diğer üç riski şöyle sıralıyor: Gribal hastalıklar Sonbahar-kış aylarında vücut direncinin düşmesi sonucu oluşan gribal hastalıklar, özellikle kronik hastalığı olan kişiler için daha riskli. Grip virüslerinin kalp hastalığı, hipertansiyon ve diya-
bet (şeker hastalığı) gibi kronik hastalığı olan kişilerde hızlı ilerleyerek, alt solunum yolu enfeksiyonlarındanzatürreye dönüşebileceğini belirten Dr. Utku Şenol, “Hatta hızla solunum yetmezliğine sebep olarak, yoğun bakım ihtiyacı ve hayati tehlikeyeyol açabiliyor. Bu nedenle kalp hastalığı olan kişiler,soğuk havalarda çok dikkat etmeliler” diyor. Fazla kilolar Kış mevsiminde günlerin kısalması sonucu hareket ve aktivitelerin azalması,bir de beslenmeye dikkat edilmemesi kişilerefazla kilolarolarak yansıyor. Bunun da kalp damar hastalığı ve kalp yetersizliği olan kişilerde kalbin iş yükünü artırdığına değinen Dr. Utku Şenol,hastalıkların daha da alevlendiğine ve hastaneye yatışların olabildiğine dikkat çekiyor. Dr. Utku Şenol, kalp sağlığı için öncelikle beslenme düzenine uyulması ve mutlaka sağlıklı beslenmeye önem verilmesi gerektiği önerisinde bulunarak, “Fazla kalorili ve ağır
Hareketsizlik Kış aylarında olumsuz hava koşulları, evlerde ve kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmeye sebep oluyor. Ama bu spor yapmamak için geçerli bir bahane değil. Çok soğuk havalarda yapılacak olan günlük yürüyüşlerin evin koridorları kullanılarak da gerçekleştirebileceğini söyleyen Dr. Utku Şenol, kalp hastalarının yürüyüş haricinde, evde egzersiz planı için kendi doktorlarından bilgi alabileceklerini dile getiriyor. Dışarıda yapılacak yürüyüş-
ler için ise, “Hava değişikliklerine karşın korumalı giysiler tercih edilmeli, soğuğa karşı yoğun egzersizlerden kaçınılmalı” diyen Dr. Utku Şenol, kalp hastalarının yapılacak spor türleri ve süreleri hakkında da mutlaka doktora danışıp bilgi almaları gerektiğini söylüyor. Grip aşısı olmalı mı? Grip aşısı için en ideal zaman, grip mevsimi öncesi yani eylül-kasım ayları.Fakat kişi henüz gribe yakalanmadıysa aşı kış aylarında da yapılabiliyor. Bu dönemde kalp hastalarının grip aşılarını yaptırmalarını özellikle öneren Dr. Utku Şenol, gribal enfeksiyonların hızla zatürreye dönüşme riski olduğunu söyleyerek, aşılı hastalarda grip gelişse bile kolay atlatılabileceğini açıklıyor. Ayrıca pnömokok (zatürre) aşısının yapılıp yapılmadığının da mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini söyleyerek, “65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan herkes 5 yılda bir aşılanmalı” şeklinde konuşuyor.(iha)
3
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
‘VATANIMA CANIM FEDA!’
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam TIR sürücüsü olarak Macaristan’da görevde bulunduğu öğrenilen şehidin babası Ferit Yücel’e ise çalıştığı şirket yetkililerince evladının şehitlik haber verildi. Kayseri’de hain teröristler
tarafından şehit edilen oğlunun acı haberini alan Baba Yücel’in ilk uçakla Kocaeli’ne geldiği bilgisi verildi. Yücel ailesinin iki çocuğundan biri olan şehit Piyade Er Raşit Yücel’in 4,5 ay önce yeni taşındıkları evlerinden komşuları tarafından düzenlenen mevlitle askere uğurlandığı öğrenildi.
Ordulu Piyade Komando Er Raşit Yücel’in sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımları yürekleri sızlattı. Şehit Yücel’in son paylaşımları ise şu şekilde oldu: ”Herşey yoluna girecek elbet’ ve ‘Vatanıma canım feda!’ Şehit Raşit Yücel’in naaşı Kayseri’de düzenlenen askeri törenin ardın-
dan Baba ocağına gönderilmek üzere Cengiz Topal Havaalanına getirildi. Şehit Raşit Yücel’in naaşı Körfez İGSAŞ Camisine getirilerek, ikindi namazına müteakip olarak cenaze namazı kılındı. Gözyaşlarının sel olup aktığı cenaze töreninde şehidin yakınlarının feryatları yürekleri dağladı.
FINDIK’TA FİYAT, ÜRETİCİ’DE HAYAT DONDU
/ Hamdi BÜKLÜ Cefakâr ve fedakâr fındık üreticisinin emeği her yıl farklı oyunlarla ‘yok’ pahasına alınarak, hem ülkeye hem bölgeye hemde millete ihanet ediliyor. Bu ihaneti engelleyecek büyük güç ise, ‘hükümet’ olarak göze çarpıyor. Her zaman üreticisinin ve üretimin yanında olan hükümetin, üreticisini ve ürününü ‘tekelleşme’ karşısında yalnız bırakmayarak, en kısa sürede çözüm getireceği umut ediliyor. Fındık fiyatlarında bir ileri iki
geri fiyatlarda yükseliş ve düşüş yaşanmasıyla birlikte ürün’de fiyat, üretici ’de hayat adeta dondu. Ürününün değer görmemesinden yakınan üretici, fındığını piyasaya ihtiyacı kadar indiriyor. Fiyatların düşük olmasından mütevellit üreticinin haklı direnişi en çok esnafı ve dolayısıyla da ekonomik piyasayı etkiliyor. Yeni yıla sayılı günler kala fındık, Aralık ayının ilk yarısında şu şekilde bir fiyat seyri izledi: “01.12.2016 - 10.75 TL, 02.12.2016 - 10.50 TL, 05.12.2016 - 10.50 TL, 06.12.2016 - 10.50 TL, 07.12.2016
- 10.25 TL, 08.12.2016 - 10.25 TL, 09.12.2016 - 10.25 TL, 12.12.2016 - 10.50 TL, 13.12.2016 - 10.35 TL, 14.12.2016 - 10.35 TL, 15.12.2016 - 10.35 TL, 16.12.2016 - 10.35 TL.” Aralık ayının ilk günlerde Fatsa Ticaret Borsasında 10 Lira 75 Kuruş değer gören fındık, Aralık ayının 15’nnde ise 10 Lira 35 Kuruş’tan alıcı buldu. Bu kapsamdan fiyatların düşüş bir rota izlemesi hem üreticiyi hem tüccarı hemde STK’nı çileden çıkartmaya devam ediyor. Üreticisine maliyeti 11 lira 50 kuruş olan fındığın ser-
best piyasada 10 lira bandında değer görmesi yapılan haksızlığı gözler önüne seriyor. Türk tarımına karşı fındık baronları tarafından üreticiye ve üretime karşı sahneye koyulan oyunların asıl amacının çiftçinin elinde bulunan toprağı ele geçirmek olduğunu gün geçtikçe daha da iyi anlaşılır bir hal alıyor. Ürününün hak ettiği değeri görmemesini üretime yapılan oyunun büyüklüğüne bağlayan üretici ise, hükümetin bir an önce fındıktaki tekelleşme oyununa müdahale etmesini umut ediyor.
Dolandırıcılara dikkat!
1’den devam Dolandırıcıların son hedefi olan FETÖ/PDY, tutuklularının yakınlarına uyarıda bulunan Ordu Barosu yaptığı açıklamada, “Avukatlarımızın ya da hakim savcının tutuklu yakınlarını arayarak, tahliye maksadı ile para istemesi söz konusu değildir”dedi.
Ordu Barosu’ndan konuya ilişkin şu açıklama yapıldı; “Son günlerde dolandırıcılık maksadı ile bazı şahısların; FETÖ/PYD terör örgütü soruşturması nedeniyle tutuklu olan şüphelilerin yakınlarını telefon ile adliyeden aradıklarını, yakınının ve yakınlarının cezaevinden tahliye olması için verecekleri banka hesap numarasına para yatırmaları
gerektiğini söyleyerek vatandaşlarımızı dolandırmaya çalıştıkları bilgileri edinilmiştir. Avukatlarımızın ya da adliyelerde görev yapan hakim savcı veya hiçbir personelin tutuklu yakınlarını arayarak, tahliye maksadı ile para istemesi söz konusu değildir. Bu şekilde telefon alan vatandaşlarımızın kesinlikle belirtilen
hesaplara para yatırmaması, en yakın savcılıklara, kolluk kuvvetlerine veya Avukat Meslektaşlarımıza zaman kaybetmeden başvurmaları gerekmektedir. Vatandaşlarımızın bu konuda çok dikkatli olması gerekmekte olup bu ve buna benzer kişilere itibar kesinlikle edilmemesi menfaatlerine olacaktır.” şeklinde açıklama yapıldı.
Dikkatsizlik ve tedbirsizlik zehirliyor!
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Fatsa’da Orta Büyük Camii Önünde namaz çıkışı vatandaşlara zehirlenmelere karşı uyarıcı broşürlere dağıtan Toplum Destekli Polis(TDP) Büro Amirliği Polisleri, diğer konularda da vatandaşlara önemli bilgiler verdi. Fatsa’da 2016 yılında polis sorumluluk bölgesinde 135 zehirlenme vakasının olduğunu belirten TDP Büro Amirliği’nde görevli Polisi Memuru Bekir Gündüzoğlu, “İlçemizde her yıl onlarca insan ‘zehirlenme’ olayları sonucunda adli soruşturmalara konu olmakta ve sağlıklarını kaybetmektedirler. 2016 yılında Fat-
sa Polis Sorumluluk Bölgesinde bugüne kadar 135 zehirlenme vakası gerçekleşmiş olup, bu zehirlenme vakaları ise, şu şekilde oldu: “Bir yıl içinde meydana gelen 135 olayın 70’i ilaç içmek suretiyle, 35’ü temizlik maddesi içmek suretiyle, 18’i Karbonmonoksit zehirlenmesinden, 4’ü Tarım İlacı içmek suretiyle, 2’si alkol zehirlenmesi olarak görüşmüştür. Tüm bu olaylardan etkilenen vatandaşlarımız içinde 80 çocuk bulunuyor. Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu yavrularımız zarar görmektedir. Bu olaylara sebebiyet vermemek için aşağıdaki tedbirlerin alınması gerekmektedir” denildi.
“Milletimiz terör çetelerine yenilmeyecek “
Vali İrfan Balkanlıoğlu, Kayseri’deki hain saldırıyla ilgili bir başsağlığı mesajı yayınladı. Vali Balkanlıoğlu mesajında, Kayseri’de çarşı iznine çıkan askerler ve sivil vatandaşların içinde bulunduğu halk otobüsüne yapılan menfur saldırının bir kere daha yüreklerini yaktığını belirterek, “Bu saldırıları yapan alçakları, onları destekleyip kol kanat gerenleri ve her kalleş saldırı sonrası terörü haklı göstermeye
çalışan hainleri şiddetle lanetliyorum. Tarihi boyunca kardeşlik duygusundan, birlik ve bütünlüğünden vazgeçmeyen Milletimiz terör çetelerine yenilmeyecek ve yürüyüşüne emin adımlarla devam edecektir. Aziz milletimizin maruz kaldığı ihaneti ve kaybettiği evlatlarını asla unutmayacağına eminim. Bugün yaşadığımız saldırıda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun” diye kaydetti.
4
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
Yardımlar sınır kapısına ulaştı! Su sayaçlarına dikkat!
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Suriye’de dünyanın gözü önünde sistematik bir katliam gerçekleştiriliyor. Özellikle de son dönemde Halep, Esed re-
jimi ve Rus güçlerince havadan ve karadan gece gündüz bombalanıyor. Şehirde gıda malzemeleri tükenmiş, sağlık sistemi çökmüş durumda. Tüm bunlar yaşanırken uluslararası toplum üç maymunu oynuyor. Ordu’da geçtiğimiz ay başla-
tılan un kampanyası kapsamında toplanan 5 araç un konvoyu yola çıkarak, Cilvegözü sınır kapısına ulaştı. Ordu’dan yola yardım konvoyunda Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çoruh, İHH Ordu
İl Temsilcisi Ali İyi, Ordu İHH Teşkilat Başkanı Âdem Kabaktepe ve Ordu Orman İşletme Müdür Yardımcısı Özgür Ünlü bulunuyor. İHH Ordu İl Temsilciliği tarafından başlatılan un kampanyası devam ediyor.
gelen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi olarak vatandaşlarına daha fazla hizmet edebilmek için İstanbul’da yaşayan Ordululara kendi şehirlerine dönmeleri için çağrıda bulundu. Ordu-Giresun Havalimanı’nın faaliyete geçmesinden sonra Ordu’nun büyük gelişme gösterdiğini ifade eden Yılmaz, “İstanbul’da Akkuşlu hemşehrilerimizle toplantı halindeyiz. Ordu, Büyükşehir Belediyesi oldu. Türkiye’nin en
küçük büyükşehir belediyesi biziz. Şuan 735 bin nüfusumuz var ama yeni yılla birlikte nüfusumuz artacak. Niye nüfustan geliyorum çünkü kıyaslamanın yolu o. Ne kadar nüfusun varsa o kadar büyüklüğün var. İstanbul 15 milyonluk metropol diyoruz. İstanbul’a bunu sağlayan nüfusu. Türkiye’nin en küçük büyükşehriyiz, aynı zamanda geliri de en az büyükşehriyiz. Gelir o ildeki vatandaşlarımızın sayısı, kişi başı çarpı devletten alınan para ve bir de
o ilde toplanan vergilerin yüzde 6.5’i. Akkuş’un yazın nüfusu kaç, en az 60 bin. Nüfusunu taşımaya müsait olanlar var. Adam emekli, 7-8 ay Akkuş’ta oturuyor. Kaydını Ordu’ya aldır. Bakın Akkuş’a bin nüfus getirdiğinizde Akkuş Belediyesinin yılda 300-350 bin lira geliri artıyor. Akkuş’un güzelliklerini başka bir yerde bulamazsınız. O zaman memleketimizin kıymetini bileceğiz” dedi.(iha)
mutlaka tatmanızı isteriz. Ordu’nun tüm güzelliklerini herkesin görmesini istiyoruz” dedi ve Ordu şehrinin en güzel seyredildiği yerlerden bir tanesi olan Boztepe’ye teleferikle mutlaka çıkmak gerektiğine vurgu yaparak, “Yason Burnu, Hoynat Adası, Çambaşı ve Perşembe yaylalarımız, Ulugöl mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Şelaleler ise ayrı bir güzelliğe sahip. Bu şelaleleri gezerken, derelerde yüzebilir, doğal üretilen meyve ve sebzelerden tadabilirsiniz.” şeklinde konuştu. Yapılan tanıtım çalışmaları sonucunda hem yerli, hem yabancı turist sayısında artış olduğunu ifade eden Vali Balkanlıoğlu, ”Amacımız, Ordu’nun güzelliklerinin herkes tarafından
bilinip, görülmesi. Bu amaçla tanıtım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sizlere de programınızda Ordu’ya yer verdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. Programın diğer konuğu ünlü oyuncu Lale Başar, Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun Ordu’nun tanıtımı için yapmış olduğu çalışmaları yakından takip ettiğini belirterek, “Ordu’yu çok değişmiş buldum. Bu güzel şehrin tanıtımında bizlerde elimizden gelen gayreti göstereceğiz” diyerek, programda konuk olmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getirdi. Ordu’da çekimi yapılan ‘Burada Hayat Var’ programı, 24 Aralık 2016 Cumartesi günü saat 16.30’dan itibaren CNN Türk ekranlarında olacak.
Başkan Yılmaz’dan “memleketinize dönün” çağrısı
1’den devam Ordulular hemşehri istişare toplantısının 13’üncüsü bugün Ümraniye’deki Crown Plaza Otel’de gerçekleştirildi. İstişare toplantısına Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, AK Parti eski Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci, Ordu’nun Akkuş ilçesi sakinleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantıda Akkuşlularla bir araya
“Güzellikleri herkesin görmesini istiyoruz”
Vali İrfan Balkanlıoğlu, CNN Türk’te Aynur Tartan’ın hazırlayıp sunduğu, siyaset, sanat ve iş dünyasını bir araya geldiği ‘Burada Hayat Var’ programının konuğu oldu.Çekimleri Vali Konağı’nda yapılan ve ‘Bir şehir ve o şehrin adını yedi düvele duyuranlar’ temasının işlendiği programın yayın konukları Vali İrfan Balkanlıoğlu ile aynı zamanda Ordulu olan ünlü oyuncu Lale Başar oldu. 2,5 yıldır Ordu Valiliği görevini yürüttüğünü söyleyen Vali İrfan Balkanlıoğlu, “Türkiye’nin en güzel illerinden birisi Ordu. Türkiye’nin en güzel, en bakir illerinden bir tanesi. Halkı son derece
misafirperver, bizi biz yapan değerleri kaybetmemiş sıcakkanlı insanların yaşadığı huzurlu bir il” diye konuştu. Ordu’nun, Karadeniz sahil yolu kapsamında kent sahilinden yol geçmesine izin verilmeyen ve sahili bozulmayan tek il olarak kaldığını, Ordu halkının sahili yıktırmayarak, koruduğunu belirten Vali Balkanlıoğlu, “Denizi, ormanları, vadileri, şelaleleri ve türkülere konu olan dereleri ayrı bir güzellikte. Ordu halkı da bu güzelliğe ve çevresine son derece duyarlı” dedi. Dünya’da en fazla fındığın Ordu’da üretildiğini, Ordu’nun bal ve kivide de ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Vali Balkanlıoğlu,”Ordu’nun otları yemeklere dönüştürülüyor. Bu lezzetleri
1’den devam Alınması gereken önlemler için bilgilendirmede bulunan OSKİ Genel Müdürlüğü, donan su sayaçları için vatandaşların 7/ 24 hizmet veren çağrı merkezi ALO 185 hattını aramasını istedi. YÜKSEK RAKIMLI YERLEŞİM YERLERİNDE SU SAYAÇLARI DONMA TEHLİKESİ ALTINDA Konuya ilişkin yapılan açıklamada, son günlerde Ordu ilinin geneli ve çevresini etkisi altına alan yoğun kar yağışı ve beraberindeki soğuk havanın özellikle yüksek kesimlerde su sayaçlarına zarar verdiğini ifade eden OSKİ ekipleri, soğuğa karşı herhangi bir yalıtımı olmayan su sayaçlarında, belirli bir süre su kullanılmadığında donma meydana geldiğini ve vatandaşların mağduriyet yaşamaması için önlem alması gerektiğini belirtti.
SU SAYAÇLARI NASIL KORUNMALI OSKİ Genel Müdürlüğü, su sayaçlarının donmaması için vatandaşların alması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı: Su sayacının bulunduğu yere beton, ahşap veya demirden bir muhafaza yapılmalıdır. Sayaç bağlantıları ile vanalardan su sızıyor veya damlıyor ise abone numarasıyla birlikte OSKİ’ye müracaat edilmelidir. Abonelerin tedbir almaması hâlinde, soğuğa karşı hassas olan su sayaçlarının kolayca patlayacağı ve onarımının pahalı olacağı, gövdesi patlayan sayacın ise tamir imkânı olmayıp hurdaya çıkacağı ve önemli miktarda su kaybına yol açacağı unutulmamalıdır. Donan sayaca ve tesisata ateş tutulmamalı ve sıcak su dökülmemelidir. Soğuk havalarda su sayacı ısı yalıtım malzemeleri cam yünü, elyaf, talaş vb. ürünlerle kaplanarak korunmalıdır.
“Törer hiç kimseye hayır getirmez”
Kayseri’de meydana gelen ve çok sayıda şehit ve yaralının olduğu cani terör saldırısını yapan insanlık suçu işleyen katillerin tarih önünde yargılanacaklarını ve yaptıkları caniliklerin hesabının sorulacağını belirten TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, “Törer hiç kimseye hayır getirmez. Bu bir insanlık suçudur. Ülke olarak terörün üstesinden gelecek güçte olduğumuzu biliyoruz Bu insanlık suçunun alçak yüzünü bu sabah Kayseri’de bir kez nefretle gördük. İstanbul’da yaşanan alçak terör saldırısının acısı bitmeden milletimize ve bütün insanlığa büyük bir acı daha yaşatıldı. Yüreğimiz yandı. Bu caniliklerden vicdanları dahi sızlamayan ve terörden medet
umanlar er ya da geç yüce Türk adaletinin önüne çıkarılarak hesap vereceklerdir. Hiçbir din ve inanç masum canlara kıymaya izin vermez. En önemlisi hiçbir maddi, manevi, siyasi amaç, öldürmek üzerine tasarlanamaz. Terörü yapanlara insan dahi demek insanlığa büyük hakarettir. Bu cinayetlerden ikbal umanlar yüce Türk adaleti önünde ve tarih önünde hem yargılanacak hem de lanetleneceklerdir. Şoför esnaf camiası olarak ülkemizin her köşesinde ve bugün Kayseri’de kaybettiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum. ‘Bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir’ diyen bir inancın mensupları olarak milletimize başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum” dedi.
5
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
Ticaret merkezinde işler yolunda Merkezi bir cami yapılacak
1’den devam Ünye’de değişim ve dönüşüme devam eden ve kentin her noktasında başarılı çalışmalara ve projelere imza atan Ünye Belediye Başkanı Ahmet Çamyar, en önemli projelerden biri olan ticaret merkezi inşaatından incelemelerde bulundu. Müteahhit firma yetkililerinden bilgi alan
Başkan Çamyar, çalışmaların hızla ilerlediğini ve inşaatın planlanandan daha önce bitirileceğini söyledi. Başkan Çamyar, “Gördüğünüz gibi iş merkezi inşaatımız iş planına uygun bir şekilde ilerliyor. Öncelikle burada 3 kat, deniz seviyesinin de 9 metre altına inilmek sureti ile alan 92 adet kazık çakılmış oldu. İlk başta hiç kimse böyle bir inşaatın yapılabilece-
ğine inanmıyordu. Biz olmazları olur yapan bir belediyecilik anlayışını Ünye’de hâkim kılmaya gayret ediyoruz. Teknik ekipten aldığımız bilgi neticesinde yılbaşına kadar platform tamamlanmış olacak. Ocak 2017 sonu itibariyle de tamamen sıfır kotuna kadar gelinmiş olacak. Biz inşaatın bitim süresini 2018’in ortaları gibi planlarken, biraz daha
gayretli çalışmayla daha erken bitirileceğini anlıyoruz. Burası gerçekten tam bir yaşam merkezi olacak. Kapalı otoparkıyla, çocuk oyun alanlarıyla, sinema salonları ile yeme içme bölümleriyle ve mağazalarıyla sadece Ünye’mize değil civar ilçelere de hizmet verecek olan tam bir sosyal yaşam alanı olacak” diye konuştu.
Yeni binaya taşındılar!
1’den devam 10 bin kişilik caminin yapılması için plan ve projeler çizildiğini ve yapım süresinin bakıldığı zaman biraz uzun bir süre olduğunu kaydeden Fatsa İlçe Müftüsü Hüseyin Can, “Bu büyük camimiz yapılana kadar önceliğimiz bu cami yapılana kadar olacak süre içinde yeni bir camiyi ilçemize kazandırmaktır. Fatsa’nın cemaati çok ve gerçekten cami-
lerimiz dolup taşıyor. Bu anlamda bir çalışma yaptık ve merkez bir camiyi ilçeye kazandıracağız. Mali imkanlarımız müsait olursa bu camimizi yaptırmaya başlayacağız. Camilerimizin içinde gençlerimizin oturacağı yerler, sosyal alanlar oluşturmak istiyoruz. Bu anlamda müftülük olarak çalışmaları başlattık. Fatsalılarında desteğini bekliyoruz” dedi. (iha)
“ Terörün üstesinden gelecek güçteyiz” 1’den devam CHP Ordu İl ve İlçe Teşkilatları yeni yerine taşındı. Daha önce Şarkiye Mahallesi Osmanpaşa Caddesi’nde bulunan parti teşkilatı Düz Mahalle
Sebze Pazarı yanında eski Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nın bulunduğu binaya geçti. İki katlı, geniş ve modern bir şekilde dizayn edilen binanın açılışı günler önceden duyurulmasına
rağmen sabah saatlerinde Kayseri’deki terör saldırısı sebebiyle yas ilan edilerek yapılmadı. Davetliler ve partililer CHP Ordu İl Başkanı Atila Şahin’in öncülü-
ğünde saygı duruşu ve İstiklal Marşı okuduktan sonra binaya giriş yaparak parti çalışmalarına sade bir şekilde devam ettiler. (iha)
“İş birliği yapılmalı”
Saadet Partisi (SP) Ordu İl Başkanı Erkan Temiz, Ortadoğu ve İslam dünyası coğrafyasının huzura kavuşması için Türkiye’nin Tahran, Bağdat, Şam, Kahire ve Riyad ile masaya oturup iş birliği yapması gerektiğini açıkladı. Erkan Temiz, yaptığı yazılı açıklamada, Orta Doğu ve İslam
dünyasının sınırlarını değiştirmek için 20. Haçlı seferi başlatıldığını, Haçlı-Siyonist ittifakının bu coğrafyayı kan gölüne çevirdiğini, bu hedeflerinden biri olan Türkiye’yi de iç savaşa sürüklemeye çalıştığını belirtti. ABD, AB ve İsrail’in doğrudan işgal ve savaşma yolunu terk ettiğini, ülkelerin içindeki farklı inanç ve kavmiyete mensup grupları silahlandırarak ülkelerde iç savaşlar çıkarmak
suretiyle işgal ve sömürüyü devam ettirdiğini kaydeden SP Ordu İl Başkanı Erkan Temiz, “Ülkemizde, İslam coğrafyasında hatta tüm dünyada savaşı, zulmü, terörü bitirmenin yolu, ırkçı emperyalizmin kurduğu sömürü sisteminin yıkılması, yerine adil bir dünyayı kurmaktan geçer. Bu alternatif gücün oluşturulmasını sağlayacak liderliğe sahip tek
ülke Türkiye’dir. Türkiye’nin acilen Tahran, Bağdat, Şam, Kahire, Riyad ile masaya oturmalı, bu coğrafyadaki zulmün bitirilmesi için terörün bitirilmesi, sömürü ve işgallerin bitirilmesi için iş birliğine gitmesi zorunludur. Çünkü Bağdat’ı savunamayan, Ankara’yı savunamaz. Şam’ı savunamayan Kayseri’yi savunamaz” dedi.
Kayseri’de meydana gelen ve çok sayıda şehit ve yaralının olduğu cani terör saldırısını yapanların ve terörden beklenti içerisinde olan katillerin yaptıkları caniliklerin hesabını er yada geç vereceklerini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yayınladığı mesajında, terörü ve bundan medet umanları lanetlerken, terörün hiç kimseye hayır getirmeyecek bir insanlık suçu olduğunu söyledi. Palandöken yayınladığı mesajında şu görüşlere yer verdi: “Bu sabah terör, alçak yüzünü bir kez daha gösterdi. İstanbul’da yaşadığımız terör saldırısının acısı daha küllenmeden maalesef milletimize ve bütün insanlığa büyük bir acı daha yaşatıldı. Yüreğimiz yandı. Bu zalimliklerinden utanmayan vicdanları dahi sızlamayan teröre sarılıp ve medet umanlar er ya da geç bunun hesabını vereceklerdir” dedi. “HİÇBİR DİN İNSAN CANINA KIYMAYA İZİN VERMİYOR” Hiçbir din ve inancın masum canlara kıymaya izin vermediğini de mesajında ifade eden Palandöken mesajına şöyle de-
vam etti, “Hiçbir maddi, manevi, siyasi amaç, öldürmek üzerine tasarlanamaz. Bunu yapan hiçbir düşünce, hiçbir insandan bugüne kadar bir şey olmamıştır ve olmayacaktır. Çünkü terörü yapanlara insan dahi demek insanlığa büyük hakarettir. Bu cinayetlerden ikbal umanlar yüce Türk adaleti önünde ve tarih önünde hem yargılanacak hem de lanetleneceklerdir. Esnaf ve sanatkar camiası olarak bugüne kadar ve ülkemizin her köşesinde ve bugünde Kayseri’de kaybettiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum. ‘Bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir’ diyen bir inancın mensupları olarak milletimize başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki Devletimizin bu acılara sebep olanlardan hesap soracağına inancımız ise tamdır. Terör, bizden canlar alabilir ama asla birlik ve beraberliğimizi, birlikte aydınlık yarınlara yürüme kararlılığımızı değiştiremeyecektir. Kısa zamanda terörü araç edinenler ve terörden medet umanlara en sert şamar kısa zamanda vurulacaktır. Ülke olarak terörün üstesinden gelecek güç ve kudrete sahibiz”
6
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
Türkiye’nin en genç kalaycısı Fatsa’da
1’den devam Eskiden kalay yaptığı ocaktaki ateşin hiç sönmediğini söyleyen Serkan Özçelik, “Şimdi haftada bir ocak yakabilirsek ne mutlu” dedi. Yaş olarak bakıldığı zaman yaptığı araştırmada en genç kalaycının kendisi olduğunu belirten Özçelik, “Yeni nesilde bu mesleğe ilgi olmadığı için son
kalaycı olarak bu mesleği ben noktalayabilirim” diye konuştu. Dedesinin mesleğini devam ettirdiğini ve işini severek yaptığını belirten Özçelik, “İlerleyen teknoloji ile vatandaşların çelik ve teflon kaplı malzemelere yönelmesi nedeniyle bakır kap kullananımı azaldı. Bakır eşyalar artık eskisi kadar kullanılmıyor. Eskiden bakırı kaplamakta kul-
landığımız ocaktaki ateş hiç sönmezdi. Şimdi haftada bir ocağı zor yakıyoruz” şeklinde konuştu. Kalaycılık mesleğinin yok olmakla yüz yüze kaldığını ifade eden Özçelik, “Kendimize yardımcı çırak bulamıyoruz. Gelen çıraklarda iki gün durup, üçüncü gün kaçıyor. Mesleğimi götürebildiğim yere kadar devam ettirmek
istiyorum” ifadelerini kullandı. Hala meslekte olduğunu, duvara astığı küçük bir tabelayla duyurabildiğini belirten Özçelik sözlerini şöyle tamamladı: “Bu sayede insanlar, memlekette hala kalaycı olduğunu görüyor. Teknoloji bizi bitirdi. Artık bize ihtiyaç kalmadı.”(iha)
Ünye’den Halep’e destek
1’den devam Ünye Belediyesi meclis üyeleri ve Ünye Belediyesi personeli tarafından toplanan maddi yardım Diyanet Vakfı tarafından açılan hesaba yatırıldı. Tüm birimlerde ki personellerin katılımı ile toplanan yardımla ilgili Ünye Belediyesi adına teşekkür eden Belediye Başkanı Ahmet Çamyar yaptığı konuşmada, “Dünya maalesef kan ve gözyaşından dolayı zor günler yaşıyor. Ama nedense bu kan ve
gözyaşı İslam coğrafyası üzerinde kurulu. Batılı güç ve sermaye odakları ürettikleri silahları denem yeri olarak maalesef başta Ortadoğu olmak üzere bu bölgede deniyor. Özellikle son 5-6 yıldan bu yana da Suriye’de tabiri caizse kan gövdeyi götürüyor. Özellikle de bir iki gündür Halep dayanılmaz bir hale geldi. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün batı ise bu yaşananlara karşı adeta 3 maymunu oynuyor ve o minicik bedenler bombaların altında ezilmeye devam ediyor. En büyük yakarışımız bu kan ve
gözyaşını dinmesi. Ancak bunu dilerken bir şeyler de yapmamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın “Dünya 5’ten büyüktür” sözüne bütün İslam coğrafyasının dört elle sarılıp, bunu arkasından gitmesi gerekiyor. Halep’te yaşananlar tam bir insanlık suçu ve dramı haline gelmiştir. Bizler de yaşananlar karşısında orada ki kardeşlerimiz hayata tutunabilsin diye bir nebze de olsa belediye çalışanlarımız ve meclis üyelerimizle beraber yapmış olduğumuz mini bir kampanyadan elde edilen geliri ilgili yardım hesabına yatıracağız. Umarız 2017 yılı Dünyada barış, kardeşlik
ve sevgi yılı olur ve Müslüman coğrafyası bu darbenin kimden geldiğini anlamak suretiyle kendi dindaşları ile daha sıkı diyalog ve birliktelik kurar ve sömürü düzenine karşı el ele verir. Bu çerçevede kampanyamıza katkı sunan tüm belediye çalışanlarımıza ve belediye meclis üyelerimize teşekkür ediyorum” dedi. Daha sonra toplanan maddi yardım Ünye Belediyesi Özel Kalem Müdürü Yavuz Şahin ve Ünye Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü İlhan Kartal tarafından Diyanet Vakfı tarafından açılan Halep’e yardım kampanyası hesabına yatırıldı.
“Çevremizi korumak için kese kağıdı ve file kullanılmalı”
Gelecek kuşaklara yaşanabilir bir çevre bırakmak ve sağlıklı yaşamak için alışverişlerimizde kese kâğıdı ve bez poşet kullanma alışkanlığının tekrar kazanılması gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ‘Ülkemizde yılda 2 milyon 400 bin ton ambalaj atığı toplanıyor. Yılda ortalama 35 milyar poşet kullanılarak doğaya atılmaktadır. Sağlıklı nesiller yetiştirmek için kullandığımız her şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Belki farkında dahi olmadan her gün kullanıp attığımız naylon poşetlerin, paketlerin, kutuların sonra
ne olduğunu düşünüyor muyuz? Plastikten üretilen ve yaşantımızın her anında kullandığımız sentetik ürünler, kullanırken sağlığımızı daha sonra da doğayı ve çevremizi tehdit ediyor’ dedi. Bugün Türkiye’de bir kişinin haftada ortalama 6, yılda 312 poşet kullandığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Palandöken, ‘Plastik poşetlerin sağlık yönünden, çevre yönünden sakıncalı olduğu biliniyor. Hele siyah renkte olanları için uzmanlar hiç iyi şeyler söylemiyor. Artık ülkemiz insanı bilinçli bir şekilde hareket etmeli ve siyah poşetten uzak durmalı, daha az
naylon poşet kullanmaya toplum olarak özen göstermeliyiz. Vatandaş soruyor bize, artık kese kâğıdı göremiyoruz diye? Özellikle gıda alışverişlerinde kese kâğıdı veya bez torba kullanımını tavsiye ediyoruz. Gıda sektörü dışında naylon poşet kullanımı zaruri olan alanlarda da, yeniden dönüştürülen materyal kullanımının teşvik edilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Eski günlerdeki gibi gıda ürünlerini koymak için kese kâğıdını tercih etmeli, yanımızda bez torba veya file bulundurarak alışverişe çıkmayı tekrar hayatımıza sokmalıyız’ diye konuştu. ‘HER YIL 30 MİLYAR NAYLON POŞETİ DOĞAYA ATIYORUZ” Plastikten üretilen her nevi mamul kullanılıp atıldıktan sonra doğada en az 100 yıl, daha dayanıklıların 400 yıl çözünmeden kalabildiğine dikkat çeken Bendevi Palandöken, ‘Ülkemizde yılda yaklaşık 30 milyar naylon poşet tüketilmektedir. Dünyada
ise her yıl plastik torba üretimi için yaklaşık 250 milyon ton plastik kullanılıyor. Ülkemizde ise 2 milyon 400 bin ton ambalaj atığı toplanıyor. Bu kadar çok plastik torba kullanımının yarattığı çevre kirliliğinin yanında doğadaki canlılara ve sağlığımıza vermiş olduğumuz zararın farkında değiliz. Son zamanlarda toplumun bilinçlenmesi, belediyelerin ve sivil toplum örgütlerinin de katkılarıyla plastik ve kâğıt-karton atıklarının toplanarak geri dönüşümü için gösterilen çabaları yadsıyamayız. Belediyelerin topladığı çöplerin yaklaşık yüzde 10’nunu plastik atıklar oluşturmaktadır. Son dönemde büyük marketlerin uygulamaya koyduğu ücretli poşet satma olayı ise çok yanlış. Gerçekten çevreyi düşündüğünü iddia edenler poşet yerine alış verişlerde sattıkları ürünlere kese kağıdına koyarak satmalı ve çevreyi korumalıdırlar. Kağıdın hammaddesi ülkemizde yeteri kadar var. Ancak naylonun hammaddesini dövizle ithal ediyoruz” diye vurguladı.
Terör saldırısını lanetliyoruz
Kayseri’de 17 Aralık 2016 Cumartesi günü saatlerinde çarşı izine çıkan er ve erbaşları taşıyan araca yapılan bombalı saldırıda 14 askerimiz şehit olmuş, 48’i yaralanmıştır. Bu alçakça saldırıyı lanetliyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ülkemiz, insanlıktan nasiplenmemiş melun terör örgütleri tarafından dize getirilemeyecek kadar büyük; milletimiz, hainlerin oyununa gelmeyecek kadar feraset ve dirayet sahibidir. Alçaklıkta sınır tanımayan ve beyinlerini uyuşturarak canlı bomba haline getirdikleri zavallıları, asker, polis, sivil, yaşlı, çocuk ayrımı yapmadan insanlarımızın arasına sürerek patlatan ve onlarca masumun canına kıyan terör örgütleri ve onları kullanan güçler, ne yaparsa yapsınlar asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bir futbol müsabakasında güvenliği sağlamakla görevli gencecik polisleri şehit ederek, çarşı iznine çıkan askerlere bomba yüklü araçla saldırarak, sivilleri öldürerek bir şey elde edeceklerini sanan bu pespa-
ye sürüsünün, döktüğü kanda boğulacağı zaman yakındır. Türkiye dünyanın görmediği, görmezden geldiği Halep’te insanlığı kurtarmaya çalışırken, insanlığını ortaya koyarken, birileri içeride taşeron uzantıları vasıtasıyla birlik ve beraberliğimizi zaafa uğratmak istemektedir. Bunun farkındayız. 15 Temmuz gecesi vatan sevgisini en üst seviyede gösteren milletimizin bu bilincini zaafa uğratmak, toplumsal kırılganlık meydana getirmek hedefiyle yapılan bu insanlık dışı saldırıları, yine milletimiz büyük bir kararlılık ve basiretle bertaraf edecektir. Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da, kararlılığımız ve ortaya koyacağımız milli duruş, teröre vereceğimiz en anlamlı ve en etkili karşılık olacaktır. Memur-Sen olarak, ülkemizde kardeşliğin, birlik ve beraberliğin kazanacağını tekrarlıyor; bütün terör örgütlerini, onların kalleşçe saldırılarını bir kere daha lanetliyor; terör olaylarında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz.
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
O köprü yapılmayı bekliyor!
1’den devam Ordu’nun Perşembe ilçesinde Ramazan Bayramı’nın ilk günü meydana gelen ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan sel felaketinde her gün üzerinden binlerce aracın geçtiği Efirli Köprüsü’nün orta ayağı çöktü. Kullanılmaz hale gelen köprü can güvenliği nedeniyle ulaşıma kapatıldı. Ulaşım iç kesimden Efirli Cezaevi
önünde bulunan gidiş ve geliş olarak iki ayrı köprüden verilmeye başlandı. Bu durumda yol uzarken, zaman ve yakıt tüketimi arttı. Ordu Şoförler Odası Başkanı Hamdi Işık, köprünün yıkılmasından bu yana yaklaşık 170 gün geçtiğini, yenisinin yapılması için herhangi bir çalışma yapılmadığını vurguladı. Ulaşımın iç kesimden cezaevi yolundan ve-
rilmesiyle birlikte 8 km uzadığını belirten Işık, “Yol her gün 8 km daha uzadı. Ayrıca yakıt tüketimi ve zaman kaybı da oldukça yüksek oldu. Devlet büyüklerimizden bu köprünün bir an önce yapılmasını istiyoruz” dedi. Perşembe Şoförler Odası Başkanı Ali Şahin ise köprünün kullanılmaz hale gelmesiyle birlikte halen ulaşımın yapıldığı alternatif yolun çok dar olması sebebiyle kaza tehlikesi olduğuna dikkat çekti. Şahin, “Alternatif yol da bozuk. Ayrıca yol çok dar ve araçlar birbirine çok yakın gidiyor. Bu da kaza tehlikesi oluşturuyor. Bu nedenle de insanlar Perşembe’ye gelmek istemiyor. Karayolları Bölge Müdürlüğü bu köprüyle acilen ilgilenmelidir” diye konuştu. Karayolları: “Yeni köprü duble yapılacak” Öte yandan Karayolları 77.
Şube Şefliği yetkilileri, köprünün daha önce tek şeritli olduğunu, yeni yapılacak köprünün ise bölünmüş yol niteliğinde duble yol şeklinde yapılacağını belirttiler. Altınordu-Perşembe arasındaki yolun geniş olmasına rağmen köprüye gelindiğinde yolun daraldığına dikkat çeken yetkililer, “Köprünün yapımının bu kadar uzamasının sebebi, projelendirme aşamasında olduğu içindi. Köprü ilk önce eskisi gibi gidiş-gelişli tek köprü şeklindeydi. Ancak yeni yapılan projelendirmede çift köprü yapılacak ve yol bölünmüş duble yol olacak. İhalesi yapıldı ancak hava şartları sebebiyle başlanamadı. Müteahhit firma hava şartları müsait olduğunda başlayacak. Yeni köprünün yapımı hava şartları uygun olduğunda 3 ay sürebilir” dediler.(iha)
7 PTT Başmüdüründen ODÜ’ye ziyaret
Ordu PTT Başmüdürü Ali Rıza Yıldızhan, Ordu PTT İdari ve Mali Birimler Müdürü Ediz Şenel Yücel, Ordu PTT Elektrik Elektronik Mühendisi Ediz Karadeniz; Rektör Yarılgaç’ı makamında ziyaret etti. Yapılan ziyarette Ordu PTT AŞ. ile Üniversitemiz arasında yürütülebilecek ortak projelerle ilgili görüş alışverişinde bulunul-
du. Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, “PTT Anonim Şirketinin 176 yıldır kesintisiz bir şekilde milletimize hizmet vermesini takdir ediyoruz. Kurumun bölgemize, şehrimize verdiği hizmetten gayet memnunuz. Kendilerine nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum, PTT çalışanlarına da yaptıkları ve bundan sonraki süreçte yapacakları çalışmalarında başarılar diliyorum.” dedi.
BES yönetmeliklerinde değişiklik Sobayı söndürmeden uyumayın!
Çalışanların işverenleri aracılığıyla Bireysel Emeklilik Sistemi’ne dahil edilmesi kapsamında, emeklilik sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleri, ücret ödeme günü ve mutabakat süreci belirlenecek. Çalışanların işverenleri aracılığıyla Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) dahil edilmesi (otomatik katılım) kapsamında emeklilik sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleri, ücret ödeme günü ve mutabakat süreci belirlenecek. Çalışan, belirlenenden daha yüksek bir oranda ödeme yapmak istediğinde bunu işverene bildirebilecek, katkı payı ödemeye azami 3 ay ara vermeyi talep edebilecek. Hazine Müsteşarlığı’nın Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Çalışanların işverenleri aracılığıyla BES’e dahil edilmesine ilişkin usul ve esasların belirlendiği yönetmeliğe göre, çalışanlar, işverenin akdetmiş olduğu bir gruba bağlı bireysel emeklilik sözleşmesi kapsamında, ilgili emeklilik planına dahil edilecek. Birden fazla işveren ile iş akdi bulunan çalışanlar her bir işveren tarafından sunulan emeklilik planına ayrı ayrı dahil edilecek. İşveren, ilgili döneme ait ödeme gününe kadar bireysel emeklilik hesabı açılmasına dair yatırım tercihine ilişkin bilgiler dahil tüm bilgileri eksiksiz iletmekle yükümlü olacak. Emeklilik şirketi iletilen bilgilere istinaden bireysel emeklilik hesabı açacak ve çalışan plana dahil edilecek. İşveren, emeklilik şirketi seçiminde hizmet kalitesini ve çalışana sağlanan avantajları dikkate alacak. İşveren, şirket seçimi sebebiyle şirketten komisyon dahil hiçbir şekilde maddi menfaat sağlayamayacağı gibi şirket de işverene
bu şekilde bir teklifte bulunamayacak. İşveren, iş yerindeki çalışanlarını farklı emeklilik planlarına dahil edebilecek. Çalışanın ücretinden kesilmesine rağmen, şirkete aktarılmayan veya eksik aktarılan bu bölüm hükümlerine tabi katkı payının ve varsa getirilerinin takip ve tahsilini Emeklilik Gözetim Merkezi yapacak. Yönetmelikle emeklilik sözleşmesinin asgari içeriği de belirlendi. Buna göre, emeklilik sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleri, ücret ödeme günü ve mutabakat süreci belirlenecek. İlgililere yapılacak iade ve ödeme esasları, çalışana ait güncel verilerin tutulması ve ilgililere yapılacak bildirimlerin usulü belirlenecek. Cayma hakkı İlgili emeklilik planına göre çalışanın ücretinden kesilmek suretiyle yapılan ilk katkı payı, şirket hesaplarına nakden intikal ettiği tarihi takip eden iş günü emeklilik planına dahil edildiği şirket tarafından çalışana posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçlarıyla bildirilecek. Çalışan, bu bildirimi müteakip iki ay içinde cayma hakkını kullanabilecek. Cayma süresinden sonra da çalışan dilediği zaman sistemden ayrılabilecek. Cayma talebi, çalışan tarafından posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçlarıyla ilgili emeklilik sözleşmesi hükümlerine göre işverene veya şirkete bildirilecek. Cayma bildiriminin ulaşmasını takiben 10 iş günü içinde ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleriyle birlikte çalışana iade edilecek. Sistemde ödenecek katkı payı tutarı, belirlenen oran esas alınarak emeklilik keseneğine esas aylık üzerinden hesaplanacak ve bu tutarın altında katkı payı ödemesi yapılamayacak. Çalışan, belirlenenden daha yüksek bir oranda ödeme yap-
mak istediğini işverene bildirebilecek. Bu şekilde katkı payı oranını artıran bir çalışan, belirlenen oranın altında kalmamak kaydıyla katkı payı oranını işverenden talepte bulunarak azaltabilecek. Çalışanlar bu taleplerini ilgili ayın ücret hesaplaması tamamlanmadan önce bildirmekle yükümlü olacak. Katkı payı, ücretten kesilmek suretiyle gruba bağlı bireysel emeklilik sözleşmesi kapsamında çalışan adına açılan bireysel emeklilik hesabına aktarılacak. Katkı payı, en geç belirlenen ücret ödeme gününü takip eden iş günü, banka aracılığıyla şirketçe bildirilen tek bir hesaba aktarılacak. Çalışma ilişkisi sona eren çalışan, Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde en az ilgili takvim yılının ilk 6 ayında uygulanacak asgari brüt ücretin yüzde 3’ü oranında katkı payı ödemeye devam edebilecek. Çalışan katkı payı ödemeye devam etmeyi talep etmezse ilgili emeklilik sözleşmesinden ayrılma işlemi gerçekleştirilecek. İşveren tercih etmesi durumunda çalışan ad ve hesabına katkı payı ödemesinde bulunabilecek.
Çalışanın iş yerinin değişmesi ve ara verme Daha önce bireysel emeklilik sistemine dahil edilen ve iş yerinin değiştiği tarih itibarıyla sistemde bulunan bir çalışanın bireysel emeklilik hesabındaki birikimiyle varsa ödenen devlet katkısı, yeni iş yerinde çalışanlara sunulan bir emeklilik planı bulunması halinde, yeni iş yerindeki plana aktarılacak. Çalışanın sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi ile devlet katkısının hak edilmesine esas süresi yeni iş yerindeki planda aynen korunacak. Çalışan katkı payı ödemeye ara vermeyi talep edebilecek. Bu talep, talep tarihinden itibaren azami 3 aylık süre için yapılabilecek. Bu sürenin bitiminden önce veya bitimini müteakip tekrar ara verme talebinde bulunulması mümkün olacak. Çalışanın ara verme talebini iletmesi üzerine çalışana ödenen ücretten katkı payı kesintisi yapılamayacak. Çalışan, ara verme talebini en geç ücret ödeme gününden 3 iş günü önce iletecek. Katkı payı iki aylık cayma süresinde, ilgisine göre çalışan veya işverence tercih edilen başlangıç fonunda yatırıma yönlendirilecek. Şirket, cayma süresin-
ce ödenen katkı paylarının değer kaybetmemesini sağlayacak şekilde fon yönetiminden sorumlu olacak. Sunulan emeklilik planları çerçevesinde şirketlerce fon işletim gider kesintisi dışında başka bir kesinti yapılamayacak. Sistemden ayrılma ve emeklilik hakkının kullanılması Çalışanın emeklilik hakkını kullanarak sistemden ayrılmayı talep etmesi halinde, açılan tüm sözleşmeleri hesap birleştirme işlemine tabi tutulacak. Çalışanın aynı veya farklı şirkette bu bölüm kapsamında kurulan birden fazla sözleşmesi bulunması halinde, çalışanın sisteme giriş tarihi, yürürlükte bulunan bu sözleşmeler kapsamında dahil olunan planlar arasından en eski plan girişi tarihi dikkate alınarak belirlenecek. Bu durumda çalışanın kapsamdaki tüm sözleşmelerinden emekliliğe hak kazanması için en az birinden bu hakkı kazanması ve hesaplarını birleştirmesi gerekecek. Sistemden ayrılma işlemi gerçekleştiren çalışanlar, Müsteşarlığın belirleyeceği esaslar dahilinde 2 yılda bir tekrar otomatik olarak sisteme dahil edilebilecek. Müsteşarlık bu süreyi 1 yıla kadar azaltmaya ve 3 yıla kadar artırmaya yetkili olacak. BES’te devlet katkısı Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe göre de çalışanın cayma hakkını kullanmaması halinde, cayma hakkının dolduğu ayı takip eden hesap döneminde, sisteme girişte bir defaya mahsus olmak üzere, bin lira tutarında başlangıç devlet katkısı hesaplanacak. Emeklilik hakkının kullanılması halinde, bireysel emeklilik hesabında bulunan birikimini en az 10 yıl süreli yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana, birikiminin yüzde 5’i karşılığı ek devlet katkısı olarak ödenecek. Vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, 10 yıl tamamlanmadan tek primli yıllık gelir sigortasının sonlandırılması halinde, yapılan ek devlet katkısı ödemesinin iki misli, hak kazanılmayan devlet katkısının tabi olduğu usullere göre genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere iade edilecek. Söz konusu yönetmelikler, 1 Ocak 2017’de yürürlüğe girecek.
Ordu’da kış aylarının hissedildiği bu günlerde meteoroloji bölge müdürlüğünden fırtına ve sert rüzgâr sonrası olası Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarı yapıldı. Ordu’da her yıl onlarca insan Karbonmonoksit zehirlenmeleri sonrası hayatını yitiriyor. Rüzgarlı ve fırtınalı akşamlarda yatmadan önce sobanın söndürülmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, “Karbonmonoksit zehirlenmelerinin yorgunluk, halsizlik, baş sönmesi, bulantı ve kusma gibi başlıca belirtileri vardır. Önce pencereler açılarak oda havalandırılmalı, ardından mutlaka 112 Acil servis aranmalı ve yardım istenmelidir” dedi. Sobanın en fazla üçte ikisinin kömürle doldurulması gerektiğini belirten uzmanlar, “Lodoslu ve fırtınalı havalarda soba yakılmaması gerekiyor. Ayrıca baca kapakları kullanılmalı ve soba yanıyorsa da kesinlikle uyunmamalıdır. Eğer bu uyarılara dikkat edilmezse karbon monoksit zehirlenmeleri gündeme gelebilir. Karbon monoksit kömür, petrol, doğalgaz ve odun gibi maddelerin tam olarak yanmamasından dolayı ortaya çıkar. Belirtilen yakıtların kullanıldığı yerlerdeki baca sistemlerinin iyi çekememesi sonucu rüzgârlı havalarda karbon monoksit birikimi olabilir.
Böyle yerlerde uzun süre kalan kişilerde zehirlenme olabilmektedir” diye konuştu. Karbon monoksitin kokusu ve rengi olmadığı için son ana kadar varlığının hissedilmediğine belirten uzmanlar, “Özellikle uykudayken sobadan sızan gaz, vatandaşın son uykusu oluyor. Bu nedenle vatandaşların bu tehlikeyi göz ardı etmeden uyumaları gerekiyor. Malumunuz bölgemiz insanı ucuz ve kalitesiz ürünler alarak, kendilerini ölüme bir adım daha yaklaştırıyor. Baca temizliğinin iyi yapıldığından, boruların ve bacanın tıkalı olmadığından emin olmadan kömür sobası kullanmaması gereken vatandaşların ayrıca gece geç saatlerde esebilecek olan sert rüzgârları da akıllarından çıkarmamaları gerekiyor” şeklinde konuştu. Sert rüzgârlar nedeniyle bacadan çıkan duman, rüzgâr nedeniyle geri bastığını belirten uzmanlar, “Bu da sessiz ölüm yani Karbonmonoksitin odaya dolmasına ve vatandaşın karbonmonoksit solumasına neden oluyor. Sonuçta da ölüm neredeyse kaçınılmaz oluyor. Karbonmonoksit gazı zehirlenmesi nedeniyle geçmişte bir gecede yok olan aileler akla getirildiğinde tehlikenin boyutu daha iyi anlaşılabiliyor” ifadelerini kullandı.
8
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
27 sigorta şirketine ‘trafik’ cezası kesildi
Hazine, trafik sigortasında aşırı yüksek prim teklifi veren ya da teklif vermeyen 27 sigorta şirketine kural ihlali nedeniyle idari para cezası kesti. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, zorunlu trafik sigortasında aşırı yüksek prim teklifi başta olmak üzere kural ihlalinde bulunan sigorta şirketlerinin tespit edildiğini belirterek, bu kapsamda Hazine Müsteşarlığının 27 şirkete idari para cezası kestiğini bildirdi. Şimşek ayrıca primlerin istenen düzeyde düşmediğini söyledi. Şimşek, yaptığı açıklamada, son yıllarda Türkiye’de görülen hasar maliyetlerindeki yükselişe karşılık sektörün de primleri yükselttiğini gördüklerini, bunun üzerine hem sektörü rahatlatmak hem de vatandaşın uygun ve kaliteli hizmete ulaşması amacıyla önemli tedbirler aldıklarını ifade etti. Trafik sigortası poliçe tanzimi esnasında teminat kapsamına
girmeyen rizikoların yargı kararları ile kapsama dahil edilmesi ve hasar ödemelerinde belirsizliğe neden olan yapısal sorunlar nedeniyle özellikle 2015 yılının ikinci yarısından itibaren primlerde meydana gelen artışı dikkatle izlediklerini ve yasal düzenlemeler yaptıklarını anlatan Şimşek, bu çerçevede 26 Nisan’da çıkarılan kanun ile trafik sigortası maliyetlerinin öngörülebilir hale getirilmesi için yoğun çaba harcandığını belirtti. ‘Yüzde 8’lik düşüş gerçekleşti’ Yapılan söz konusu kanun değişiklikleri ile fiyatlamada istikrarı bozan yargı kaynaklı yapısal soruna karşı güvence sağlandığına ve primlerde aşağı yönlü trend başladığına dikkati çeken Şimşek, “Bu yıl mayıs ayından kasım sonuna kadar tüm araç grupları için ortalama yüzde 8’lik ve otomobil araç grubu için ise yaklaşık yüzde 9’luk düşüş gerçekleşmiştir.” dedi. Şimşek, diğer taraftan vatandaşların güncel fiyat bilgisine
erişiminin sağlandığını belirterek, güncel primlerin tüketiciye sunulması ve piyasadaki şeffaflığın arttırılması amacıyla 30 Eylül’den itibaren kimlik numarası ve plaka bilgileri girilerek, tüm sigorta şirketlerinin fiyatlarının karşılaştırmalı olarak görüntülenmesinin mümkün kılındığını ifade etti. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi internet sitesinde oluşturulan teklif ekranının, zorunlu bir sigorta olan trafik sigortasında vatandaşların piyasadaki tüm fiyatları tek bir yerden görerek uygun fiyatlardan poliçe temin etmesini sağlamak gayesiyle yürürlüğe konulduğunu hatırlatan Şimşek, tekliflerin poliçeleştirilmesinin sigorta şirketleri ve acenteler üzerinden yapıldığına işaret etti. Vatandaşların internet sitesi üzerinden tüm sigorta şirketlerinin primlerini görerek fiyat karşılaştırması yapabildiğine değinen Şimşek, “Uygulamanın yürürlüğe konulmasında, vatandaşın rekabetçi fiyatlardan haberdar olması sağlanarak bilgi asimetrisinin önüne geçilmesi, trafik sigortasında arzın az sayıda şirkette toplanmasının engellenerek piyasanın geneline yayılması, şirketler tarafından doğru ve istikrarlı fiyatlamanın yapılmasının sağlanması amaçlanmıştır.” görüşüne yer verdi. Şimşek, sigortalıların piyasada fiyat araştırması yaparak daha düşük bedel üzerinden ek masraf olmadan, eski poliçesini iptal ederek aradaki zamanda teminat boşluğuna yer vermeden yeni poliçe düzenlemesine de olanak tanındığını bildirdi. Şirketler kendilerine çeki dü-
zen vermeli’ Yaptıkları tüm bu düzenlemelere rağmen, aşırı yüksek prim teklifleri başta olmak üzere kural ihlalinde bulunan şirketleri tespit ettiklerini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti: “Zorunlu Trafik Sigortasında faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin Hazine Müsteşarlığınca yakından takip edilmektedir. Söz konusu şirketlerce düzenlenen poliçelere ve verilen teklif primlerine ilişkin olarak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından Hazine Müsteşarlığına düzenli olarak raporlama yapılmaktadır. Söz konusu rapordaki verilere göre, hiç teklif vermeyen, sigorta yapmaktan kaçınmaya yönelik aşırı yüksek fiyat teklif eden veya bu fiyatlara göre poliçe düzenleyen sigorta şirketleri tespit edilerek Hazine Müsteşarlığınca anılan şirketlerin savunmaları alınmakta ve bu şirketlere Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddesi gereği 12 bin liraya kadar idari para cezası uygulanmaktadır.” Şimşek, Hazine Müsteşarlığınca alınan savunmalar neticesinde kural ihlalinde bulunan 27 sigorta şirketine idari para cezası kesildiğini açıkladı. Yapılan düzenlemeler, alınan tedbirlerin ardından prim düşüşlerinin arzuladıkları seviyede olmadığına dikkati çeken Şimşek, sektörü yakından izlemeye devam edeceklerini belirtti. Başbakan Yardımcısı Şimşek, “Biz yapmamız gereken her düzenlemeyi yaptık, sektörü rahatlatan adımlar attık. Artık bir an önce şirketlerin de kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor” ifadesini kullandı.
Aşı, hastalığın hafif geçmesini sağlıyor
Ordu genelinde havaların soğumasıyla birlikte hastalık riskleri de artmaya başlıyor. Özellikle hava değişimlerinin sık olduğu, yağmurlu ve rüzgarlı günlerde bu risk daha da artıyor. Uzmanlar ise özellikle soğuk günlerde daha dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Bu dönemde ise ciddi bir hastalık salgını oluşuyor. Grip olan kişiden çok çevredekiler risk görüyor. Ordu’da havaların son günlerde ani değişim göstermesi grip, soğuk algınlığı ve üst solunum yolları enfeksiyon virüsünün bulaşmasına davetiye çıkarıyor. Ordu’da havaların son günlerde ani değişim göstermesi grip, soğuk algınlığı ve üst solunum yolları enfeksiyon virüsünün bulaşmasına davetiye çıkarıyor. Kış aylarına yaklaştığımız bu günlerde çok sık rastlanan gribe karşı korunmada en etkili yöntemlerden birisinin aşı olduğunu belirten uzmanlar, grip aşısının yapılmasının bu zamanlarda gerektiğini bildirdi. Uzmanlar, virüslerinin neden olduğu gribin, toplumda yaygın olarak görülen ve hastaneye yatışı gerektirebilecek ölçüde ciddi bir hastalık olduğunu kaydetti. Grip virüsünün belirtilerini kırgınlık, öksürük, vücut ağrısı şeklinde olduğunu ifade eden Uzmanlar, “Soğuk algınlığı ve
üst solunum yolları enfeksiyon virüsünün bulaşması halinde şiddetli baş ağrısı, vücut ağrısı, kırgınlık, öksürük ve yüksek ateş belirtileri oluyor. Ayrıca yüksek ateş seyreden gribin yüzde 1 -3 arasında değişen oranla ölüme de yol açabiliyor. Gripten korunmanın en iyi yolunun aşıdır. Çünkü aşı, risk grubundaki kişilerde grip virüsüne bağlı komplikasyonların önlenmesi ve hastalığın daha hafif geçirilmesini sağlayarak hastaneye yatışı azaltmaktadır” dedi. Herkesin grip aşısı olmasını önerdiğini hatırlatan Uzmanlar, “Ancak yaşlılarda, gebelerde, sağlık personelinde, kreşe giden çocuklarda, kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, nörolojik hastalıkları, kan hastalıkları, diyabetes mellitus, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları olan hastalarda, immünsuprese hastalarda, 19 yaş altında olup uzun süreli aspirin kullananlarda ve obez bireylerde hastalık ciddi seyredebilir ve ölüme yol açabileceği için aşılamanın yapılması önem arz eder” diye konuştu. Bilindiği üzere gribin oluşması ile birlikte öksürükte beraberinde geliyor. Öksürük ile yayılan hava kabarcıkları ise çevresindeki diğer insanları ciddi şekilde tehdit ediyor. Grip olan bir kişi ise bu mikrobu 1 hafta taşıyor.
9
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
Tanju Çolak’tan teröre lanet
Eski milli futbolcu ve gol kralı Tanju Çolak, Kayseri’deki terör saldırısını lanetlediğini açıklayarak, “Gereken cevabı Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk devleti inanıyorum ki en kısa sürede bu hainlere kat ve kat verecektir” dedi. Eski milli futbolcu Tanju Çolak, Ordu’nun Altınordu ilçesinde ismini taşıyan futbol akademisini ziyaret etti. Burada çocuklarla sohbet eden, fotoğraf çekti-
ren Tanju Çolak, onlara öğütler verdi. Gazetecilere de açıklamalarda bulunan Çolak, Kayseri’deki terör saldırısını lanetleyerek, “Ateş düştüğü yeri yakıyor. Çok üzgünüm” dedi. Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Çolak, “Bu vatan bizim. Bu vatana sahip çıkmamız lazım. Ben elimden gelen her şeyi yapıyorum, yapacağım da. Başka bir memleketim yok.
Bu vatan benim memleketim. Bu vatanın var olması için, ayakta durabilmesi için Tanju Çolak olarak, bir birey olarak elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Devletimin yanındayım. Devletime sahip çıkacağım. Allah sabırlar versin diliyorum. Gerçekten bu süreç herkes için zor, biliyorum ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Aileler bin perişan. Çok yaralımız var. Ama bunlar da geçecek,
geçmek zorunda. Biz bunlara karşı tek vücut olmalıyız, tek ses olmalıyız. Sokaklara çıkıp haykırmalıyız, bağırmalıyız. Tepkimizi koymalıyız. Bunların hepsini bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yapmalıyız. Yaptıkları yanına kar kalmayacak. Gereken cevabı Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk devleti inanıyorum ki en kısa sürede bu hainlere kat ve kat verecektir” diye konuştu.(iha)
Sarıkamış şehitleri için yürüyüş yapılacak!
Sarıkamış Harekatı’nın 102. yıldönümü nedeniyle “Türkiye Şehitleriyle Yürüyor” anma etkinliği düzenlenecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 81 İlde 8 Ocak 2017 pazar günü yapılacak olan etkinlik Ordu’da da gerçekleştirilecek. Yapılacak etkinlikle ilgili bilgi veren Vali İrfan Balkanlıoğlu, ”Gençliğin gelişimine katkı sağlamak, gençlere tarih bilinciyle vatan sevgisi aşılamak, milli benlik duygusunu artırmak için atalarımızın göstermiş oldu-
ğu fedakarlıklardan yola çıkarak çekilen sıkıntıları bir nebze olsun hissetmek amacıyla 102 yıl önce Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit düşen, günümüze kadar vatan uğruna can vermiş tüm Mehmetçiklerimizi anmak ve Sarıkamış Ruhu’nu yad etmek amacıyla 90 gönüllü gencimizle Sarıkamış saygı nöbeti 8 Ocak 2017 tarihinde yapılacak. Sarıkamış’da büyük bir dram yaşandı. Askerlerimiz soğukta donarak şehit oldu. Ordu’dan da şehit sayımız fazla. Türkiye’de en fazla şehit veren illerin başında Ordu
geliyor” diye konuştu. “Şehitlerimizi tarihin karanlık sayfasına gömüp bir daha hatırlamamak, gelecek nesillere yapılacak en büyük ihanet ve büyüklerimize yapabileceğimiz en büyük kötülüktür. Bizim canımız, ciğerimiz, ecdadımızın unutturulmaması ve bu bilincin verilmesi gerekir” diyen Vali Balkanlıoğlu, ”Bu vatan kolay kazanılmadı, kolayda terkedilmez. Binlerce şehit toprağın kara bağrında yatıyor. Kimi donarak şehit oldu, kimi boğularak, kimi çarpışarak, kimisi de açlıktan, hastalıktan şehit
oldu. Bundan dolayı Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz tarafından Sarıkamış harekâtının yıldönümlerinde çeşitli etkinlikler yapılarak şehitlerimiz anılıyor” şeklinde konuştu. Geçen yıl Altınordu’da yapılan yürüyüşün bu yıl farklı olarak Ünye’de gerçekleştirileceğini belirten Vali Balkanlıoğlu, gençlik yürüyüşüne herkesi davet etti ve 90 bin şehit’e hitaben 90 tane gencin Boztepe’de sabaha kadar çadırda kalarak saygı nöbeti tutacağını sözlerine ekledi.
Yeni yönetimde görev dağılımı yapıldı İki yıl önce kurulan ve alt yaş kategorilerinde müsabakalara katılarak oyuncu yetiştirme hedefinde olan mavi-siyahlı kulüp 4 Aralık’ta yapılan olağan genel kurulunda görev alan yeni yönetimi yaptığı ilk toplantı ile görev dağılımını gerçekleştirdi. Metin Tamtürk başkanlığındaki yeni yönetim kurulunda görev dağılımı şu şekilde oluştu. Cafer Tokaç(Dış İlişkiler Sorumlusu Başkan Yardımcısı) Kaya Ergün(Tesisler ve Organizasyon Sorumlusu Başkan Yardımcısı) Murat Mehmet Uygun (Sponsorluklar ve Tanıtım Sorumlusu Başkan Yardımcısı) Şinasi GÜR ( Genel Sekreter) İsa ŞEN (Genel Sekreter Yardımcısı) Mehmet Topaloğlu (Basın Sözcüsü ve Hukuk İşleri Sorumlusu) Okan Günaydın (Ar-ge Sorumlusu) Ethem Tamtürk (Ar-ge Sorumlusu) Yüksel Kolcu(Genel Sayman) Tuncay Koç (Sayman Yardımcısı) Yücel Arı (Sayman Yardımcısı) Murat Parlak (Denetim Kurulu Üyesi) Tuncay SAĞLAM (Denetim Kurulu Üyesi) Osman Yegin (Denetim Kurulu Üyesi) Tülin Avanoğlu (Branşlar
Sorumlusu) Lütfi Tamtürk ( Genel Kaptan) Tarık Yıldırım (Futbol Okulu Sorumlusu) Abdullah Kisbet (Futbol Okulu Sorumlusu) Toplantı sonrası açıklama yapan Metin Tamtürk“Yaklaşık üç aydır sürdürdüğümüz yeni yönetim kurulu oluşturma çalışmalarımız sonrası ilk toplantımızı gerçekleştirdik.Her biri çok değerli ve saygın insanlardan oluşan bu
ekibin bize güvenerek yanımızda yer almasından dolayı gururluyum.Bu ekiple yol alacağım için de çok mutlu ve umutluyum. Ünye Futbol Kulübü’nün sahipsiz olmadığını ve yoluna emin adımlarla ilerleyeceğini söylemek isterim.Bundan sonra tüm enerjimizle kulübümüz için yönetim kurulumuz,sporcularımız antrenörlerimiz,velilerimiz,bizi
Yeni hedef Türkiye Şampiyonası
destekleyen sponsorlarımız ile birlikte Ünye Futbol Kulübü’nün adını yükseklere taşımak ve iyi birey, iyi vatandaş,iyi sporcular yetiştirmek için var gücümüzle çalışacağız.Yönetim Kurulu’ndaki tüm arkadaşlarıma yeni görevlerinde başarılar dilerken,Allah’tan hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Son olarak Gölköyspor’da forma giyen Ordu amatörünün klas golcülerinden Volkan Aktaş antrenörlük kariyerinde emin adımlarla ilerliyor. Orduspor’un altyapısında futbola başlayan ardından profesyonel olduktan sonra son olarak Ordu 1.Amatör Ligde Gölköyspor forması giyen Volkan Aktaş, İzmir Ulukent Gençlikspor U-17 takımıyla yönetici-antrenör olarak İzmir futboluna adım atmıştı. Aktaş’lı Ulukent Gençlikspor U-17 takımı 10 gün önce Dikili Çandarlıgücü’nü 3-0 gibi
rahat bir skorla mağlup ederek İzmir finallerinde oynamaya hak kazanmıştı. 77 takım arasından sıyrılarak son 20 takım arasına giren Ulukent Gençlikspor U-17 takımı’nın rakibi ise belli oldu. Volkan Aktaş’ın takımı Spor Toto 3.Lig 2.Grup’ta mücadele eden Tire 1922’nin U17 takımı ile Perşembe günü karşı karşıya gelecek. Zoru başararak İzmir finallerine kalan Ulukent Gençlikspor U-17’nin yeni hedefi ise Türkiye Şampiyonası.
www.mirkuzeygazetesi.com.tr
SP R
19 ARALIK 2016 PAZARTESİ
FATSA BELEDİYESPOR, NAMAĞLUP UNVANINI KORUDU! Bölgesel Amatör Lig 4. Grup’ta şampiyonluk mücadelesi veren temsilcimiz Fatsa Belediyespor ilk yarının son maçında sahasında Turhalspor’u konuk etti. Maç öncesinde ülkemizde yaşanan terör olayları dolayısıyla ‘başaramayacaksınız’ adlı pankartla iki takım futbolcuları ve hakemler sahaya çıktılar. Seremoni sonrası futbol takım kaptanı Recep Gayık Fatsa ilçe emniyet müdürüne İbrahim Etem Öztürk’e bayrak hediye etti. Geçen hafta Yeni Amasyaspor deplasmanından 1 puanla dönen Fatsa Belediyespor, Turhalspor’u sahasında rahat geçti. Kalabalık taraftar topluluğunun önünde oynanan maça
Fatsa Belediyespor 3 puan parolası ile çıktı. Zirveden kopmak istemeyen Fatsa Belediyespor aradığı ilk golü maçın 6. dakikasında Gökhan Şanlıtürk’ün ayağından buldu.(1-0)Hüseyin Keleş’in ayağından 2. golü bulan Fatsa Belediyespor ilk yarıyı 2-0 önde kapattı. İkinci yarıda etkili oyun sergileyen Fatsa Belediyespor 3 golü yine Hüseyin Keleş’in ayağından buldu. Turhalspor üst üste iki gol buldu ve skor 3-2’ye geldi. Maçta son sözü Vahid Hosseinzadehasl söyledi ve Fatsa Belediyespor’un 4.golünü kaydetti. Fatsa Belediyespor bu galibiyet ile puanını 28’e çıkardı.
4-2
Orduspor eli boş döndü İlk yarıyı 3 puanla kapattılar!
Bölgesel Amatör 4.Grup’ta zirvede mücadelesi veren Güzelorduspor ilk yarının son maçında Kastamonu Özel İd.K.Hz;’nin konuğu oldu. Haftaya lider giren Güzelorduspor bu deplasmandan da 3 puanla dönerek liderliğini korudu. Ligde geride kalan 16 haftada 11 puan ile 17.sırada yer alan Orduspor, 2016 yılında oynayacağı son maçında deplasmanda Tarsus İdmanyurdu ile karşılaştı. Spor Toto 3.Lig’de ilk yarı perdesi kapandı. 5 galibiyet, 5 beraberlik ve 4 yenilgi almasına rağmen -9 puan cezası nedeniyle 11 puanda kalan Orduspori ligde 17.sırada yer alıyor. Orduspor, sezonun ilk yarısının son maçında ligde Play-Off hesapları yapan Tarsus İdmanyurdu’nu konuk oldu ve maçtan yenilgi ile ayrıldı. Maça hızlı başlayan Orduspor
ilk golü bulan taraf oldu. 9.dakikada Furkan Mızrak’ın ayağından bulduğu golle Orduspor 1-0 öne geçti. İlk yarı
bu skorla biterken ikinci yarı ise Tarsus İdman Yurdu art arda 3 gol bulunca Orduspor eli boş döndü.
Özgür Reha Alıcı, Erkan Odabaşı, Haydar Avcı hakem üçlüsünün yönettiği maçta Güzelorduspor rakibini 2-0’lık skorla geçti. Güzelorduspor’un gollerinin ikisi de yabancı oyuncusu Severin Brice Bikoko’dan geldi.
Güzelorduspor bu galibiyet ile puanını 29’a çıkarırken ilk yarıyı lider kapattı. 15 Ocak’ta başlayacak olan ikinci yarının ilk maçında Güzelorduspor, Fatsa Belediyespor deplasmanına konuk olacak.