GÖNÜLLERİ FETHEDEN PROJE!
‘Gönül Köprüsü’ engel bırakmıyor!
Türkiye Sakatlar Derneği Ordu Şubesi tarafından hayallerin gerçekleşmesi amacıyla başlatılan
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Türkiye’de en fazla balın Ordu’da üretildiğini belirterek, “Ordu ili genel bal üre-
‘Gönül Köprüsü’ projesi kapsamında engelli kardeşlerimiz engelleri Devamı 3’te ortadan kalkıyor.
“6 milyon ekmek israf ” Yapılan araştırmaların Türkiye’de her gün 6 milyon ekmek ile 10 milyon ton sebze-meyvenin çöpe gittiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Devamı 6’da Palandöken,
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
Birlik ve beraberlik mesajı verildi! Balın lideri Ordu!
YIL: 6
SAYI:1603
Kültürel miraslar unutulmuyor!
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce, Ordu il genelinde kültürel mirasın korunması için çalışma Devamı 4’te yürütülüyor.
23. Bölge Ordu-Giresun Esnaf Sanatlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Bölge Birliği’nin mali genel kurulu Ordu’da geniş katılımla gerçekleşti. Mali Genel Kurul öncesinde oda ve kooperatif başkanlarına seslenen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği Genel Başkan Vekili Devamı 5’te Murat Gümrükçü, birlik ve beraberlik mesajı verdi.
timinin yüzde 38.6’sını karşılıyor” dedi. Soydan, arıcılık sektörünün Türkiye’de dışa bağımlı olmayan ender sektörlerden biri olduğuna da dikkat çekti. Devamı 3’te
3 ilçe müftüsü ihraç edildi! Olağanüstü hal kapsamında yayınlanan son kararname ile Ordu’dan 3’ü ilçe müftüsü dahil 11 kişi memuriyetten ihraç edildi. Devamı 3’te
FİYAT: 1 TL
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
‘SORUNUN FARKINDAYIZ
ÇÖZÜME KAVUŞTURACAĞIZ’
‘Bahara Merhaba’ dediler!
Ordu’nun Fatsa İlçesinde, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Şubesi tarafından geleneksel hale gelen ‘Bahara Merhaba’ yemeği çok sayıDevamı 4’te da davetlinin katılımıyla yapıldı.
SUÇ DUYURUSU NİTELİĞİNDE AÇIKLAMA YAPTI!
‘Fatsa’da uyuşturucu çeteleri cirit atıyor’
Saadet Partisi Fatsa İlçe Başkanı İsmail Koçan, Fatsa’da son zamanlarda madde bağıllığının artışına dikkat çekerek, gençleri uyuşturucu batağına çekmek isteyen çetelerin, Fatsa’da ve ülkemizin Devamı 5’te dört bir yanında cirit attığını söyledi.
Guatr hastalığına neden oluyor!
Karadeniz’de ve özellikle de Doğu Karadeniz’de sıklıkla görülen ‘Guatr Hastalığı’nın başlıca sebebinin aşırı tüketilen ve halk arasında ‘panDevamı 6’da car’ olarak bilinen karalahana olduğu iddia edildi.
“Asansör sorununa neşter vurulacak mı?” başlıklı ve 25 Nisan 2017 Salı 1598 Sayılı haberimizle ile ilgili Ordu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Opr. Dr. Mithat Kıvrak, gazetemize ilgili sorun ve çözümüyle alakalı özel bir açıklama yaptı. Genel Sekreter Kıvrak, “Şunu net olarak ifade etmek isterim ki, Fatsa Devlet Hastanemizde bulunan asansör sıkıntısının farkındayız. Biz gerekli yazışmaları
Damat zor anlar yaşadı!
Ordu’nun Fatsa İlçesinde gerçekleşen asayiş uygulamalarında gelin arabasının önünü kesen polis ekipleri, çiftlere ilk önce soğuk ter döktürdü sonra ise mutluDevamı 3’te luklar diledi.
yaptık, sürekli olarak takip ediyoruz. Fatsa Devlet Hastane(FDH)’miz şuan kesin kabul süresindedir. İşte bu kesin kabul sürecinde projeyi yapan firmadan izin almadan hastanemize ek asansör yapamayız. Hastanemizin kesin kabulünü yapmadan veya firmadan izin almadan bir şey yapamıyoruz. Bu sebeple hemen asansör yapamıyoruz. FDH’mize asansör
4 günde 30 ton fındık!
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, hafta başından fındık alımına başlayan Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) Ordu ilinde 4 günde yaklaşık 30 ton fındık alımı yaptığını açıkDevamı 4’te ladı.
yapımı, mevcutta bulunan kesin kabul süresini etkilemeden yapacağız. Normal şartlarda Fatsa Devlet Hastanemiz gibi binalara 7 tane asansör koyulması gerekiyor. Bu 7 asansörün 4 tanesi hasta sedye asansörü, 3 tanesi de normal kişi asansörü olması gerekiyor. İnşallah iki tane ek asansör katabilirsek ‘ne mutlu bize’ diyeceğiz” Devamı 4’te dedi.
Çilek üretimi yüz güldürdü!
Ordu’nun Fatsa ilçesinde farklı iki mahallede kurduğu seralarda çilek üretimine başlayan İsa Falay, çileğin hem üretiminden hem de lezzetinden çok memnun olDevamı 6’da duğunu söyledi.
2
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
Türkiye, dünyadaki ilk ‘Kene Aşısı’nı üretiyor
Sağlık
20 yaş dişlerine dikkat Diş Hekimi Zafer Kazak, 20 yaş dişlerinin genellikle çene kemiği içerisindeki konumu, üzerinin dişeti veya kemikle kaplı olmasından dolayı gömülmüş durumunda olduğunu söyledi. Medicadent Diş Klinikleri Kurucusu ve Global Diş Hekimleri Derneği Başkanı Diş Hekimi Zafer, “Dişin bir bölümü dişeti ile kaplı olduğu durumlarda sıklıkla enfeksiyon ve buna bağlı olarak yüzde şişme ve çene açmada azalma meydana gelir. Tekrarlanan enfeksiyonlar sonucu 20 yaş dişlerin etrafındaki kemik erimeye başlar ve yerine iltihabı doku oluşur. Ayrıca çene kemiğindeki konumundan dolayı bazen önünde bulunan azı dişlerine baskı uygulayabilir bu durumda ağrı ve ön dişlerde çapraşıklık oluşur. 20 yaş dişlerin çekimi genellikle cerrahi olarak yapılır ve çekiminden sonra bu bölgede şişlik ve ağrı görülebilir. Bu durum 20 yaş dişinin etrafında kemik dokusu varlığında oluşur. Diş etrafındaki kemiği uzaklaştırmak için geleneksel yöntemler yerine sert doku lazeri (ER-YAG) kullanıldığında şişlik ve ağrı yüzde 80 oranında azalmakta ve doku iyileşmesi hızlanmaktadır. Ayrıca çekimden sonra düşük seviyeli lazer uygulaması (LLLT) ile 20 yaş çekiminden sonra iyileşme dönemi ve çekimden sonra oluşan kas spazmına bağlı çene kilitlenmesi daha kısa olur” dedi. Bazı kişilerde 20 yaş dişlerinin kalıtsal olarak hiç oluşmadığını ifade eden Diş Hekimi Zafer Kazak, “Oluşmuş olan 20 yaş dişleri çene kemiğinde kendisine yer bulabilirse diğer dişler gibi çıkarak yerini alabilir. Bu durumda genel ağız sağlığı açısından sıkıntı oluşturmuyorsa 20 yaş dişlerinin alınması gerekmemektedir. Ağız içerisine yerleşemeyecek pozisyonda olan dişler ise gömük ya da yarı gömük pozisyonda kalabilir. Eğer gömük yada çıkmış olan 20 yaş dişi pozisyonu nedeniyle yandaki dişlere ve bulunduğu kemiğe zarar veriyorsa, temizlenemeyecek bir pozisyonda ağızda yer almışsa ve çürük ya da kırık nedeni ile zarar görmüş, dolgu, kanal tedavisi, kuron ya da başka bir tedavi yöntemi ile tedavi edilemeyecekse mutlaka çekilmelidir. Çekim zamanında yapılmaz ise dişlerin çapraşıklaşmasına sebep olabilir, iltihap yapabilir ya da öndeki dişe kalıcı zarar verebilir” ifadelerini kullandı.(iha)
www.mirkuzeygazetesi.com.tr
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER YAYIN KURULU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hamdi Büklü Sayfa Editörü Mutlu Baymak Haber Merkezi Hüseyin Güneş Akbulut Çiğdem Uygun
Genel Müdür Nusret Yeşiller
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Genel Yayın Yönetmeni Betül Akbulut
Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
İnternet Editörü Seyhan Yeşiller
Baskı Sorumlusu Ekrem Ezim
Yayın Türü Baskı Tesisi Yerel Süreli Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Sakarya Mah.Sakarya Cad. No:43/B Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’de yaz aylarında sıklıkla görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hakkında açıklama yaptı. 8 senedir yürütülen çalışmalar kapsamında, dünyanın Kırım-Kongo aşısını üreten ilk ülke olma yolunda sona çok yaklaştıklarını söyledi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ İstanbul’da düzenlenen ‘İl Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Basına kapalı olan toplantı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap veren Bakan Akdağ, kene ısırması sonucu bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. “Bilim heyeti çok umutlu” Kırsal bölgelerde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlara uyarılarıda bulunan Akdağ öncelikle vatandaşların her akşam vücutlarını kontrol etmeleri gerektiğini belirtti. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili bir heyet oluşturduklarını ve uzun süredir bu konu üzerinde çalıştıklarını kaydeden Akdağ konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Biz kırsal bölgelerde
sürekli olarak bilimsel heyetlerimizin ortaya koyduğu koruyucu önlemleri gerçekleştiriyoruz. Gerek hayvanlar tarafından gerekse insanların uyanık olup hastalılığı kapmamaları konusunda. Çok sevindirici bir haber de şu; Erciyes Üniversitesi ile birlikte 7-8 senedir yürüttüğümüz bir çalışma devam ediyor. Aşı çalışmaları konusunda dünyanın Kırım-Kongo aşısını üreten ilk ülke olma yolunda ilerliyoruz. Tabi bu çeşit çalışmalar uzun süren çalışmalar. Önce laboratuvar deneyleri, hayvan deneyleri yapılıyor. En sonunda insanlarla ilgili bir takım araştırmalar yapılıyor. Sona oldukça yaklaştık. Bilim heyetimizle geçtiğimiz günlerde görüştüm. Çok umutlular, biz de doğrusu çok umutluyuz. Başından beri Sağlık Bakanlığı adına çalışıyorlar. Bu aynı zamanda Türkiye’de virüs aşılarının üretilmesi için de bir ilk olacak. Yani bir başka ülkenin ürettiği aşıları yerlileştirmek adına önemlidir. Orijinal bir virüs aşısı üretmiş olacağı önümüzdeki birkaç sene içerisinde.”
“Cumhurbaşkanımızı başımızda görmek büyük şeref” Bakan Akdağ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın AK Parti’ye tekrar üye olacağı tarihin netleşmesiyle ilgili düşüncelerini de belirtti. Akdağ, “Büyük bir heyecanla bekliyoruz Sayın Cumhurbaşkanı’mızım partimize yeniden gelip üye olmasını. Partinin kurucu lideri olarak onu başımızda görmek bizim için büyük bir şeref. Dolayısıyla bütün arkadaşlarımız, hepimiz büyük bir heyecanla bekliyoruz. Yönetimle ya da bakanlarla ilgili değişiklikler yapılacak mı yapılmayacak mı doğrusu bu konu bizim konumuz değil. Bu konu Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın birlikte mütala edeceği ve karar vereceği bir konu. Nihayetinde bakanlar kurulunun oluşturulması Başbakan’ının teklifi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ona-
yı ile gerçekleştiriliyor” dedi. Sağlıklı Yaşam Merkezleri inşa edilecek İl Değerlendirme Toplantısı’nın gündem maddeleri hakkında basın mensuplarına bilgi veren Sağlık Bakanı Akdağ, en önemli konunun inşa edilecek olan Sağlıklı Yaşam Merkezleri olduğunu söyledi. Konuyla ilgili detaylı bir çalışma yürüttüklerini belirten Akdağ söyle konuştu: “İstanbul’da bir dizi il değerlendirmeleri yapacağız. Sağlıklı Yaşam Merkezleri inşa edeceğiz Türkiye’de. Aile Hekimleriyle birlikte çalışacak içlerinde röntgen, labaratuar imkanlarının biraz daha geliştirildiği, ultrason imkanının olduğu, fizyoterapistlerin, diyetisyenlerin, psikologların, kronik hastalıkları takip edecek özel yetiştirilmiş hemşirelerin olduğu yeni bir sistem geliştiriyoruz.”(iha)
Spor yapayım derken sakatlanmayın Sportif faaliyetlerde hazır olmadan vücuda yapılan baskı, yaralanmalara, sakatlanmalara ve tedavisi geç süren rahatsızlıklara neden olabiliyor. Sporcuları mutlaka iyi planlanarak egzersiz yapmaları, uygun malzeme kullanmaları, stressiz ve iyi bir şekilde müsabakalara hazırlanmaları konusunda uyaran Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. S. Bülent Bekteşer sporcu, antrenör ve spor hekimlerine önerilerde bulundu. Profesyonel sporcularda antrenman sayısının, antrenman süresinin ve yoğunluğunun artmasının aşırı kullanıma bağlı yaralanmaların sayısını da artığını söyleyen Bektaşer, “Bunun yanı sıra antrenmanlara yeni başlayanların antrenman programlarındaki ani artışlar ve uzun süre aradan sonra tekrar antrenmanlara yoğun bir şekilde başlayanlarda da spor sakatlığı riski daha fazladır. Sakatlanmış sporcunun tanı ve tedavisinin (rehabilitasyon-egzersiz-özel antrenman) ve spora dönüşünün planlanmasında spor hekimi-sporcu ve antrenörün rolü büyüktür. Ancak tarafların beklentileri bazı yanlış uygulamaların yapılmasına yol açmakta, sakatlık süresi uzayabilmekte ve tekrarlayan sakatlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır” dedi. Bektaşer, “Genel olarak antrenör ve yöneticiler sporcunun bir an önce antrenmana ve müsabakaya katılmasını talep etmekte; sporcu en kısa sürede eski performansına ulaşmayı istemekte; takım doktorları (spor hekimi), sakat sporcunun tanı ve tedavisini erken dönemde organize edip, sporcunun bir an önce tekrar aktivitelere katılmasını planlamakta, takım doktorluğuyla ilgili olmayan hekimler ise
tedavi planını uzun süreçte planlamakta bazen sporcuya sporu bırakmasını bile önerebilmektedirler” diye konuştu.
“Sakatlık sürecinde antrenör-doktor ve sporcu arasında kurulan güven ilişkisi çok önemli” Sporcunun yeterli ve tam iyileşme olmadan sahaya sürülmesinin oldukça sık uygulanan fakat uzun vadede sporcunun aleyhine bir yaklaşım olduğuna vurgu yapan Bektaşer, bu durumun sakatlığın tekrarına veya devamına, sporcunun antrenörün istediği performansa ulaşma sürecinin uzamasına neden olabildiğini ifade etti. Sakatlık sürecinde antrenör-doktor ve sporcu arasında kurulan güven ilişkisinin çok önemli olduğuna değinen Bektaşer “Antrenör sporcusuna ve doktoruna güvendiğini hissettirmeli, bunu davranışları ve sözleriyle de göstermelidir. Eğer güven ilişkisi bozuksa süreç başlangıçtan itibaren bozuk olarak devam eder ve sonuçta fizyolojik ve psikolojik olarak yetersiz şekilde sahaya çıkan sporcunun performansında düşme olacaktır. Bunun yanında sporcunun tekrar sakatlanma riski de artmaktadır” ifadelerini kaydetti. Yönetici veya antrenörün, yaralanmış sporcuyu antrenmana veya müsabakaya erken dönüş için zorlamaması gerektiğini ifade eden Bektaşer, “Tedavinin tam anlamıyla bitmesi ve takibinde yapılacak saha testleri, sporcunun sahaya dönmesiyle ilgili sağlık ekibine ipuçları vermektedir. Antrenör bu konuda sağlık ekibine güvenmeli, sporcunun optimum performansı için sabırlı olmalıdır. Takım sporlarında yönetici ve teknik heyetin yıldız
sporcuların sakatlık süreçlerini de düşünerek takım planlaması yapmaları ve alternatif kadro kurmaları sağlık ekibi ve sakat sporcular üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Unutulmamalıdır ki fizyolojik ve psikolojik olarak hazır olmayan sporcunun sahaya sürülmesi, sakatlık riskini artırdığı gibi performansını da azaltmaktadır” dedi. “Sürekli doktor değiştiren hastanın tedavisi uzar” Sakatlanmış sporcunun, tedavi süresinde sağlık ekibinin programına uyması gerektiğine vurgu yapan Bektaşer “Sürekli doktor değiştiren hastanın tedavisi uzar. Bu yüzden sporcu, sakatlandığında kulüp hekiminin direktiflerine göre hareket etmelidir. Sporcu tedavi süresince yapılan rehabilitasyon ve özel çalışma programına mutlaka uymalıdır. Sakat olmayan bölge çalışmalarına devam etmelidir. Örneğin bacağında problemi olan sporcuya sağlık ekibi (doktor veya fizyoterapist) tarafından verilen üst bölge çalışmasını ihmal etmemesi gerekir” şeklinde konuştu. Sakat sporcunun rehabilitas-
yon sürecinin, sporcu ve takımın performansına katkı için iyi yönetilmesi gerektiğini ve taraftarın da bilgilendirilmesinin önemli olduğunu söyleyen Bektaşer sözlerini şöyle sürdürdü: “Sakatlığın tedavi ve rehabilitasyon süresince sporcu tedavileriyle ilgili bir hekim tarafından takip edilmelidir. Hekimin o spor dalı ve müsabaka takvimi açısından bilgisi olması, sporcunun en uygun zamanda spora dönüşünü sağlayacaktır. Sporcu ve hekim arasında da güven ilişkisi kaçınılmazdır. Sporcu ağrısı olduğunu veya hazır olmadığını beyan ediyorsa spor hekiminin güvenmek ve inanmaktan başka alternatifi yoktur. Çünkü ağrının miktarını ölçecek bir metod bulunmamaktadır. Ayrıca sakatlık sonrası psikolojik iyileşme sürecini göz ardı etmemek gerekmektedir. Sakat sporcunun rehabilitasyon süreci, sporcu ve takımın performansına katkı için iyi yönetilmeli, taraflar bu süreçte fikir ve bilgi alışverişinde bulunmalıdır. Tedavi sürecinde sportif başarıdan çok sporcunun sağlığı ön planda tutularak süreç yönetilmelidir.”(iha)
3
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
GÖNÜLLERİ FETHEDEN PROJE! ‘Gönül Köprüsü’ engel bırakmıyor! yönelik engel birer birer kalkılıyor. Bu kapsamda bu proje kapsamında Ankara’da yaşanan Ordulu İşadamları Neşe Teknik Firma Sahipleri Süleyman Özteyin ve Halim Demirci, Türkiye Sakatlar Derneği Ordu Şubesine akülü sandalye hediye etti. Bir hayatın yeninden yeşermesi için çalışmalarına dur durak vermeyen TSD Ordu Şubesi, bağışlanan akülü sandalyeyi Ordu’nun Kumru İlçesinde yaşayan doğuştan yürüme engelli Kader Kurul’a ulaştırdı.
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Son olarak bu proje kapsamında Ankara’da yaşanan Ordulu İşadamlarımız Sahipleri Süleyman Özteyin ve Halim Demirci, Türkiye Sakatlar Derneği Ordu Şubesine akülü sandalye hediye
etti. Bir hayatın yeninden yeşermesi için çalışmalarına dur durak vermeyen TSD Ordu Şubesi, bağışlanan akülü sandalyeyi Ordu’nun Kumru İlçesinde yaşayan doğuştan yürüme engelli Kader Kurul’a ulaştırdı. TSD Ordu Şubesi tarafından başlatılan ‘Gönül Köprüsü’ projesi kapsamında engelli bireylere
BÖYLE GÜZEL YÜREKLİ İNSANLARIMIZ VAR TSD Ordu Şube Başkanı Selma Gülseren, “Ankara’dan Ordu’ya uzanan sevgi köprüsü hikâyesidir. Değerli hemşerilerimiz Süleyman Özteyin ve Halim Demirci ( neşe teknik) aracılığı ile gönül dostlarımızın derneğimize bağışladığı akülü araç Kumrulu üyemiz doğuştan yürüme engelli Kader Kurula acil ihtiyacın-
Damat zor anlar yaşadı!
/ Hamdi BÜKLÜ
dan dolayı ailesine teslim ettik. Ankaralı işadamlarımız birleşip yine birçok engellimizin özgürlüğe ulaştıracaklarının sözünü de verdiler. Ordumuzun böyle güzel yürekli insanlarının olması büyük bir nimettir. Bu tür yardımların tabi ki de reklamı olmaz. Ancak bu şekilde yayınlayarak birçok durumu olan hayırseverlerimize örneği olur. Şahsım, derneğimiz ve engelli kardeşlerimiz adına işadamlarımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
1’den devam Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğünce şehrin giriş ve çıkışlarında huzur uygulaması hız kesmeden devam ediyor. Haftasonu yapılan uygulama gündüz saatlerde ekipler kahvehanelere giderek, GBT kontrolü yapıyor. Akşam saatlerinde ise ekipler, şehir giriş çıkışlarından araçlarda kontrollerine devam ediyor. Bu kapsamda ise geçen akşamki uygulama sırasında gelin arabasının önüne
kesen polis ekipleri damata zor anlar yaşatırken, geline ise mutluluklar dilediler. İlçenin farklı noktalarında gerçekleştirilen ortak uygulamalarda jandarma ve polis beraber gerçekleştirirken, uygulamada şüpheli araçlar durduruldu, kimlik kontrolü ve araçta arama yapıldı. Güvenlik uygulamaları devam edecek. Emniyet güçleri yaptığı yazılı açıklamada, ilçede güvenliğin artırılması için bu tür çalışmaların devam edeceğini ve huzur uygulamalarının sık aralıklarla gerçekleşeceğini belirtildi.
Balın lideri Ordu!
1’den devam Türkiye’de çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerin yanı sıra, köylerde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı alanı olabilecek bir faaliyet alanı olan arıcılığın kırsaldan kente göçü önleyen en önemli faaliyet olduğunu belirten TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, “Arıcılıkta dışa bağımlı değiliz. Arıcılığın tüm ekipmanları yurt içinden karşılanabiliyor. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık bulunmamaktadır” diye konuştu. “İhracatımız potansiyelimizin altında” Ülke genelinde arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 83 bin 467 olduğunu, 2015 verilerine göre 7 milyon 709 bin 636 kovanda 107 bin 665 ton bal üretildiğini belirten Soydan, şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin arıcılığa her yönden uygun olması arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilemiş, 2000-2015 döneminde kovan sayısı 4.3 milyondan 7.7 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 108 bin tona yükselmiştir. Buna karşın hala kovan başına bal verimi ortalama 14.3 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin’de bu rakamın 47.7 kilogram
olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak görülmektedir. Bu kadar büyük üretimimize rağmen bal ihracatımızın 7 bin tonda kalması potansiyelimize göre çok azdır. Dünya bal üretimi 1.7 milyon tona yaklaşan bal üretiminin yüzde 27.1’ini Çin üretiyor. Türkiye, Çin’in ardından yüzde 5.7 ile ikinci sırada buluyor.” İller arasında Ordu birinci İller arasında bal üretiminde ilk sırayı Ordu’nun aldığını söyleyen Soydan, “İller arasında bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 601 tonla Ordu alırken, Muğla 15 bin 206 tonla ikinci, Adana 9 bin 763 tonla üçüncü, Aydın 4 bin 7 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 493 tonla beşinci, Sivas 3 bin 327 tonla altıncı, Balıkesir 3 bin 213 tonla yedinci, Antalya 2 bin 947 tonla sekizinci, İzmir 2 bin 810 tonla dokuzuncu, Van 2 bin 113 tonla onuncu sırada bulunuyor. Toplam bal üretiminin yüzde 38.6’sı Ordu, Muğla ve Adana’da üretiliyor. Ülkemizde çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta, ardından Mayıs ayında İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek balı için
Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis’e, ayçiçeği balı için Trakya ve Ege Bölgelerine gitmektedirler” dedi. Türkiye’de bakir denilebilecek uygun floraların bulunmasının organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Soydan, ”Kimyasal katkı maddelerinden ve şeker katkısından uzak, tarımsal ilaçlama ve kimyasal gübrelemenin yapılmadığı ortam zorunluluğu şartı, ülkemizin pek çok yöresinde organik bal üretiminin yapılabileceğini göstermektedir” açıklamasında bulundu. “Arıcılıktaki sorunlar çözümlenmelidir” Bu olumlu göstergelere rağmen arıcılığın eğitim, pazarlama, örgütlenme, damızlık, kalite kontrol başta olmak üzere sorunları bulunduğuna dikkati çeken Soydan, şunları kaydetti: “Arı üreticilerinin birlikler yada kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır. Üretilen balların arıların nektar aldığı bitkiye göre sınıflandırılmaması, belli bir standardının olmaması, hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya
Bahçeler yeşillendi neden olması, merdiven altı üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması, kaçak bal girişlerinin önlenememesi sorunlardan bazılarıdır. Arıcıların, ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi, arıcılar modern arıcılık konusunda eğitilmesi, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar açılması, genç çiftçilerin desteklenmesi, bal, polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik çalışmaların yapılması, bölge şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması, organik bal üretiminin artırılması için üreticiyi teşvik edecek tedbirlerin getirilmesi, kovanlarda standartlaşmanın sağlanması için gereken çalışmaların yapılması gerekiyor.”(iha)
3 ilçe müftüsü ihraç edildi!
1’den devam OHAL kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar ve göreve iade edilenlere ilişkin listelerin de bulunduğu 689 ve 690 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlandı. 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Ordu’da 3 ilçenin müftüsü
memuriyetten ihraç edildi. Buna göre daha önce açığa alınan eski İkizce Müftüsü Murat Çalı, eski Kabadüz Müftüsü Adem Kuş ve eski Kumru Müftüsü Aykut İli memuriyetten çıkarıldı. Yine Ordu Müftülüğü bünyesinde veri hazırlama memuru olarak görev yapan Sezai Yücesoy da kamu görevinden ihraç edildi.
Aynı kararname kapsamında Ordu Adliyesinde tekniker olarak görev yapan Mehmet Ergül ile Ferat Efil, Ordu Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü bünyesinde mühendis olarak görev yapan Sadık Şahin Günay, Volkan Şimşek ve uzman olarak görev yapan Rabia Aktaş, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde
öğretmen olarak görev yapan Seyrat Yıldız Kırkaya, Ordu Üniversitesi Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Hakan Hekim kamu görevinden çıkarıldılar. Kararname kapsamında göreve iade edilenler arasında Ordu’dan herhangi bir isim yer almadı.(iha)
Baharın gelmesi ile birlikte tarlada özenle yetiştirilen organik ürünler vatandaşların sofrası ile buluştu. Özellikle yüksek kesimlerde oturan ve şehre uzak yerlerde bulunan vatandaşlar evlerinin yanında bulunan tarlalara ektikleri maydanoz, marul, yeşil soğan gibi sebzeleri hasat ederek sofraları ile buluşturuyorlar. Tarladan sofraya buluşan organik lezzetleri tadan vatandaşlar ise organik beslendikleri için mutlu oldukları ifade ettiler. Kavraz Mahallesi’ndeki bahçesinde birçok ürünü yetiştiren Fatih Bektaş, “Baharın gelmesi ile tarlaya ektiğimiz organik ürünler yetişti ve bizim sofralarımızla buluştu. Tamamen organik besleniyoruz ve tabii ki bu da sağlığımızı korumamızı sağlıyor. Yaz
ayalarında genelde köylerimizde oluyoruz. Şehirden uzak ve tamamen rahatlatıcı bir ortam. Sofralarımız tarladan çıkan yeşilliklerle renklendi. Bizler de bu durumdan dolayı çok mutluyuz” dedi. Fındık bahçeleri rengarenk Baharın gelmesi ile birlikte hava sıcaklığının artması ve güneşin kendisini göstermesiyle birlikte fındık bahçeleri çiçek açtı. Ordu bölgesindeki fındık bahçeleri rengarenk oldu.(iha)
Samsun Şube:19 Mayıs Sitesi Şabanoğlu Mah. 61. Sk. No:52 Tekkeköy/SAMSUN
4 ‘SORUNUN FARKINDAYIZ ÇÖZÜME KAVUŞTURACAĞIZ’ 4 günde 30 ton fındık! 1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
proje ihalesine çıkacak ve Kamu ihale kanuna göre belirlenen bir süre bulunuyor. FDH’mize asansör yapımı, mevcutta bulunan kesin kabul süresini etkilemeden yapacağız. Biz, bu sorunu mevzuat çerçevesinde farklı bir yol izleyerek ve izin istedik. Firmaya ‘Siz yine kesin kabulü devam ettirin ama bir buraya asansör yapmak istiyoruz’ dedik.
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Opr. Dr. Mithat Kıvrak, “Ordu’muzun Fatsa İlçesinde TOKİ tarafından yapılan devlet hastanemizin projesi gerçek mükellef firma tarafından uygun ve sıkıntısız yapmıştır. Geçici kabule engel bir durum bulunmadığı takdirde, işin geçici kabulünü yapılıyor. Bu projelerin geçici kabulünü yaptığımız için ve belirli bir kabul süresi oluyor. Bu süre en kısa bir sene olmak şartıyla oluyor. Fatsa Devlet Hastane(FDH)’miz şuan kesin kabul süresindedir. İZİN ALMADAN BİR ŞEY YAPAMIYORUZ FDH’e asansör yapma hususunda Bakan Bey’in, bizlerin görüşü aynı yöndedir. Kısacası bu
hastanemize ek asansör yapma noktasında herhangi bir sıkıntı yoktur ve İnşallahta yapacağız. İşte bu kesin kabul sürecinde projeyi yapan firmadan izin almadan hastanemize ek asansör yapamayız. Hastanemizin kesin kabulünü yapmadan veya firmadan izin almadan bir şey yapamıyoruz. Ama ilçe hastanemizin sorununa çözüm getirmek adına bu firmaların üst kurullarına asansör yapımına izin vermeleri noktasında bir yazı gönderdik. ASANSÖR YAPIMI ONAYINI BEKLİYORUZ Allah’ın izniyle asansör yapımı için paramız hazır. Bu noktada ilgili firmalardan ‘onay’ yazısı geldiğinde asansörleri yapmaya başlayacağız. Biz bu sorunu ortadan kaldıracağız ama maalesef hemen olmuyor. FDH’mize ek asansör yapımı ilk olarak
BAKANIMIZ DA, ‘ASANSÖRÜN EKSİK’ YAPILDIĞINI SÖYLEDİ Hastanemizi yapan firmanın mühendisleri asansör yapımıyla ilgili uygunluk niteliğinde onay verecek. Yani şunu net olarak ifade etmek isterim ki FDH’nde asansör sıkıntısının farkındayız. Biz gerekli yazışmaları yaptık, sürekli olarak takip ediyoruz. İnşallah ilgili firma tarafından hastanemize ek asansör yapımı ile ilgili onay geldikten sonra asansör yapımı proje ihalesine çıkacak. Ve ondan sonraki süreç kamu ihale kanunca belirlenen süre doğrultusunda ilerleyecek. Hatta Sağlık Bakanımız Sayın Akdağ, Ordu’ya geldiğinde bizim davetimizle FDH’ye geldi ve burada kendisine hastanede olan asansör eksiliğini dile getirdik. Sayın Bakanımız da, ‘asansörün eksik’ yapıldığını söyledi.
FDH GİBİ HASTANELERE 7 ASANSÖR ŞART Normal şartlarda Fatsa Devlet Hastanemiz gibi binalara 7 tane asansör koyulması gerekiyor. Bu 7 asansörün 4 tanesi hasta sedye asansörü, 3 tanesi de normal kişi asansörü olması gerekiyor. İnşallah iki tane ek asansör katabilirsek ne mutlu bize diyeceğiz. BU SENE İÇİNDE İHALE ETMEYİ PLALIYORUZ Biz bu sorunun giderilmesiyle alakalı gerekli çalışmayı yapıyoruz. Güzelim hastanemizin bir asansör sorunu yüzünden kötülenmesini istemiyoruz. Çözüm sürecine yönelik biz her şeyi yaptık. En azından bu sene içerisinde ek asansörün ihalesini bitirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
1’den devam Serbest piyasadaki fiyat dengesizliğine müdahale etmek amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı talimatıyla TMO tarafından başlatılan fındık alımlarına üreticinin ilgi gösterdiğini belirten Arslan Soydan, randevu alımlarının da halen sürdüğünü belirtti. Soydan, “TMO Ordu’da son 4 günde yaklaşık 30 ton fındık alımı yaptı. Halen 135 kişiye 180 ton fındık alımı için randevu verildi. Bu sayı giderek artabilir” dedi. Soydan, TMO’nun dekar başına 40 kilogram fındık alım miktarını da 65 kilograma çıkardığını da belirterek, bu durumun üreticiyi rahatlattığını belirtti. Soydan ayrıca, müdahale alımları öncesinde fındık fiyatı-
nın serbest piyasada 9,25 TL’ye kadar düştüğünü de hatırlatarak, “Serbest piyasada fındık fiyatı halen 9,25-9,50 TL aralığında bulunuyor. TMO ise 10 TL’den alım yapıyor. Üreticilerimiz serbest piyasaya karşı ürünlerini TMO’ya vermek için randevu alımlarına hız verdi” diye konuştu.(iha)
Kültürel miraslar unutulmuyor! “Alın terinin önemini biliyoruz”
1’den devam Türkiye’nin, 2006 yılından itibaren tarafı olduğu UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi doğrultusunda, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Ordu ili genelinde envanter çalışmaları başlatıldı. Ordu ili genelinde kaybolmaya yüz tutmuş kültürel mirasın korunmasına yönelik tespit
çalışmaları hakkında bilgi veren İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, “Ülkemiz, 2006 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ni imzalamıştır. Bu sözleşme çerçevesinde, ilimizde somut olmayan kültürel mirasın belirlenmesi amacıyla envanter çalışması başlatıldı. İlk etapta, somut olmayan kültürel miras olarak değerlendirilebilecek eserlerin tespitine yönelik çalışma yaptık. Bu kapsamda
da, İlimiz Kumru ilçesi Güneycik Mahallesinde ahşap oyma ustası Hayrullah Kerimmollaoğlu, Korgan ilçesi Çayırkent Mahallesinde taş oyma ustası Şemsettin Çatık, Kabataş ilçesi Şifasuyu Mahallesinde ahşap minyatür ustası İdris Yücetürk’ün eserleri, İl Değerlendirme Kurulu tarafından yerinde incelenmiştir. İl Değerlendirme Kurulunca, somut olmayan kültürel miras unsuru olarak il ve ulusal envanter kaydına alınmak üzere Kültür ve Turizm
Bakanlığı’na sunuldu. Ayrıca, tespit edilen eserler, kurumumuz internet sitesinde yayınlandı. Bu tür kültürel mirasın ortaya çıkarılması için uğraş veren kişilerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi için de eserleri ortaya koyanlar, İl Müdürlüğümüzce yazılı olarak taltif edildi. Ordu’dan daha çok sayıda kaybolmaya yüz tutmuş kültürel mirasın ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
İnak Ekiz ile Nusret Yılmaz’ın sahne aldığı bahar yemeği 29 Nisan Cumartesi Günü Safir Otel’de saat yapıldı. ‘Bahar Merhaba Yemeği’ öncesinde bir konuşma yapan TYSD Fatsa Şube Başkanı Nimet
Yerebasmaz Koç, “Fatsa Şubesi olarak da büyük bir titizlikle 30 yılı aşkın süredir şeffaflık ölçüsünde yaptığımız çalışmalarımızı halkımızın desteği ile daima yücelttik. Halktan alıp halka vermenin onuru ile yüzlerce üniversite öğren-
cisine burs vererek eğitimlerine ve hayata atılmalarına katkı sağladık. Bu akşam bizleri yalnız bırakmayan değerli misafirlerimiz sizlere çok teşekkür diyorum” diye konuştu.
‘Bahara Merhaba’ dediler!
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Fatsa’da, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Şubesi tarafından ‘Bahara Merhaba’ yemeği düzenlendi. TRT Sanatçısı Ayşe
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” dolayısıyla yayınladığı mesajda, Türkiye’nin kalkınması ve daha üretken hâle gelmesinde alın teriyle çalışan tüm emektarların emeğinin bulunduğunu söyledi. Başkan Enver Yılmaz, mesajında şu görüşlere yer verdi: İşçi, memur ve emek veren tüm vatandaşlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum. Bu günün toplumsal barışa, insanlar arasındaki işbirliği ve iş bölümüne dayalı sosyal dayanışmanın geliştirilmesine fırsat ve vesile olmasını diliyorum. Her geçen gün büyüyen ve ekonomisi gelişen ülkemizin en değerli sermayesi işçiler ve onların verdiği emektir. Türkiye’nin kalkınması ve üretken hâle gelmesinde emekçi kardeşlerimizin alın teri ve emeği hiç şüphesiz çok büyüktür. Dünyanın birçok ülkesinin her geçen gün gıptayla baktığı ve hayranlıkla takip ettiği
ülkemiz, verilen emeğin sonucu olarak kalkınmada büyük bir ivme yakalamıştır. Memleketimiz, geçmişten bugüne olduğu gibi yarınlara da en büyük sermaye olan emek gücüyle taşınacaktır. Bizler, alın terinin önemi ve kutsallığını bilen, tüm insanlığa örnek olan bir dayanışma kültürünü yüzyıllardır yaşatan büyük bir medeniyetin mirasçılarıyız. Bu anlamda hükümetimiz, milletimizden aldığı destekle daha güçlü, daha huzurlu ve daha gelişmiş olarak, insan hakları ve hürriyetlerinin özgürce yaşanabildiği bir Türkiye için çalışmalarını sürdürmektedir. Sevgili, saygılı ve bir olmaya daha çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün anlamına yakışır bir şekilde dostluk ve dayanışma havasında ve huzur içerisinde geçeceğine olan inancımızla başta işçi, memur ve emekçiler olmak üzere tüm çalışanlarımızın bu özel gününü kutluyorum.
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
Birlik ve beraberlik mesajı verildi!
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Ordu’da, 23. Bölge Ordu-Giresun Esnaf Sanatlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Bölge Birliği’nin mali genel kurulu yapıldı. Birlik binasında yapılan programa Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği Genel
Başkan Vekili Murat Gümrükçü, Ordu-Giresun Esnaf Sanatlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Birliği Başkanı Yüksek Kaya, Fatsa Esnaf Sanatlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ayhan Baş ve Yönetim Kurulu Üyeleri Serdar Salman, Recai Mutlu ve Denetim Kurulu Üyesi Niyazi Yeşiller, Kumru Esnaf Sanatlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Namık Evin
ve çok sayıda oda ve kooperatif başkanları katıldı Bilanço ve gelir gider hesapları ile faaliyet ve denetim kurulu raporlarının okunduğu genel kurulda genel gündem maddeleri üzerinde görüşme yapıldı. Mali Genel Kurul öncesinde oda ve kooperatif başkanlarına seslenen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Koo-
peratifleri Birlikleri Merkez Birliği Genel Başkan Vekili Murat Gümrükçü, birlik ve beraberlik mesajı verdi. 23. Bölge Ordu-Giresun Esnaf Sanatlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Bölge Birliği’nin mali genel kurulu düzenlenen kokteyl sonrası günün anısına çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.
SUÇ DUYURUSU NİTELİĞİNDE AÇIKLAMA YAPTI!
5 ODÜ’den uluslararası sempozyum desteği
3. Uluslararası Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sempozyumu (MESMAP) Ordu Üniversitesinin de sponsorluğunda gerçekleştirildi. Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç’ın onur kurulu üyesi olduğu sempozyum 13-15 Nisan tarihleri arasında Girne’de düzenlendi. Sempozyuma yaklaşık 50 ülkeden tıbbi ve aromatik bitkiler konu-
sunda çalışan eczacılık, tıp, ziraat, orman, çevre, gıda ve diğer mühendislik, su ürünleri, biyoloji, kimya, veterinerlik, beslenme ve diyetetik alanlarında uzman bilim insanları katıldı. 3. Uluslararası Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sempozyumu’nda Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ş. Metin Kara ve beraberindeki akademisyenler tıbbi ve aromatik bitkiler alanında yazmış oldukları bildirilerin sunumlarını gerçekleştirdiler.
‘Fatsa’da uyuşturucu çeteleri cirit atıyor’ yaşına kadar düşen uyuşturucu kullanımı geleceğimizi karartmaktadır.”
/ Hamdi BÜKLÜ 1’den devam Fatsa gündemini değiştirecek ve suç duyurusu niteliğinde bir açıklama yapan Saadet Partisi Fatsa İlçe Başkanı İsmail Koçan, şunları dikkat çekti: “Fatsa ilçemizde, son günlerde gencecik hayatlarını körelten madde bağımlısı gençlerimize şahit oluyoruz. Gözümüzden sakınarak büyüttüğümüz yavrularımızı, 3-5 kuruş daha fazla para kazanmak için uyuşturucu batağına çekmek isteyen çeteler, Fatsa’mızda ve ülkemizin dört bir yanında cirit atıyor. Sadece gençlerimiz değil çocuklarımız da artık büyük tehlike altında. Çocuklarını bu beladan koruyamayan aileler devletten köklü bir çare beklerken; devlet uyuşturucu istilasının her aşamasında yetersiz kalıyor. 10
VATANDAŞIMIZ BURALARDAN GEÇMEYE CESARET EDEMİYOR Başkan Koçan, “Uyuşturucu kullanım yaşının 10 yaşlarına kadar düştüğü bu günlerde, uyuşturucu kullananların ise yüzde 17 artışla korkutucu rakamlara ulaşmaktadır. Ne yazık ki sokaklar, metruk alanlar, ağır hasarlı binalar uyuşturucu belasına batmış müptela olmuş insanların uyuşturucu kullandıkları yerler olmaya devam ediyor. Bunların başında bir kısmı yıkılmış harabe binalar geliyor. Akşam saatlerinde parklar bu uyuşturucu kullananlar tarafından tamamen güvensiz hale getiriliyor ve insanlar buralardan geçmeye cesaret edemiyor. UYUŞTURUCU ÇETELERİNDEN ARINDIRMALIYIZ! Uyuşturucuyla mücadele devletin en büyük zaafiyeti haline dönüştüğü günümüzde maalesef köklü çözümler için bir türlü adım atılamıyor. Bu zafiyet uyuşturucu baronlarını daha da cesaretlendiriyor.
“İşçinin hakkını alın teri kurumadan veriniz” Okullar uyuşturucu çetelerinin pazarı haline dönüştürülmemeli. Milli Eğitim, okul yönetimleri, emniyet kuvvetleri ve aileler eğitim yuvalarını uyuşturucu çetelerinden arındıracak gerekli hamleleri yapmak zorundayız. BAĞIMLI OLMASINA ‘DUR’ DİYEMİYOR Televizyon dizileri ve kontrolsüz sosyal medya kullanımının etkileri çocuklarla aile arasındaki mesafeyi her geçen gün açıyor. Ebeveynden kopan çocuklarımızı ve gençlerimizi kolay hedef haline getiriyor. Toplumsal yapıdaki yozlaşma ile aile kurumunun zayıf düşmesi de küçük yaştaki çocukları savunmasız bırakıyor. Aileler de
çocuklarının uyuşturucu müptelasından koruyamıyor ve bağımlı olmasına ‘dur’ diyemiyor. ORTAK ÇALIŞMALAR YÜRÜTMELİYİZ! Bu ülkenin, güçlü geleceğini hayal ediyorsak; gençlerimize sahip çıkarak elde edebiliriz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bütünüyle devlet ve kurumlarına çağrımızdır: Yatırımı önce ailemize; çocuk ve gençlerimize yapalım. Onları uyuşturucu ve bağımlı olmaktan kurtaralım! Kentteki belediyeler, sağlık kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları komisyonlar oluşturarak mücadele yöntemleri üzerinde çalışmalar yürütmeliyiz.
‘Sahne Sanatı Olarak öğretmenlik’
Ordu Üniversitesinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Aydın tarafından “Sahne Sanatı Olarak Öğretmenlik” konulu konferansı gerçekleştirildi. Tıp Fakültesi Morfoloji binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Rektör Yar-
dımcısı Prof. Dr. Tevfik Noyan, Çağdaş Eğitim Kulübü akademik danışmanı Yrd. Doç. Dr. Şenol Sezer, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çağdaş Eğitim Kulübü tarafından organize edilen konferansta Prof. Dr. Ayhan öğretmenlik mesleğinin dünyanın her yerinde bir sahne sanatı olarak kabul edilen sanatsal bir mes-
lek olduğunu belirtti. Eğitimin ve öğretimin ne olduğu ve ne kadar önemli olduğu konularına değinen Aydın, öğretmen adaylarına bazı önerilerde bulundu. Aydın, “Dünyanın en soylu, en nitelikli mesleği olan öğretmenliğin hakkını vermelisiniz. Bakmayı değil, görmeyi öğrenmeli ve hayatın derinliğini fark etmelisiniz. Gerçekliğin büyük resmi-
ni görüp çocuklara, sorunsuz bir hayatı değil; sorunlarla nasıl başa çıkılacağını öğretmelisiniz. Düşüncenin ve insanlığın tarihini öğrenmeli ve çok okumalısınız. ”şeklinde konuştu. Konferans, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tevfik Noyan’ın Prof. Dr. Ayhan Aydın’’a teşekkür belgesini takdim etmesinin ardından sona erdi.
Ak Parti Ordu İl Başkanı Av.Uğur Çelenk , 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü Nedeniyle bir açıklama yaptı. Başkan Çelenk açıklamasında 1 Mayıs Emek ve Emek ve Dayanışma Gününü kutlarken bugünlere ihtiyaç duyulması hak edenlerin hakkının yenilmesi, hakkını alamayınca eylemler ve grev yapması olduğunu belirterek, eğer bizler yüce Dinimiz İslam’ın kurallarını , Peygamber Efendimizin biz ümmetine tavsiyelerini dinleseydik, gereğini hakkı ile yapabilseydik, ithal günlere 1 Mayıs’lara hiç ihtiyaç olmayacaktı dedi. İŞÇİNİN HAKKINI ALIN TERİ KURUMADAN VERİNİZ Başkan Çelenk; ”İşçinin hakkını alın teri kurumadan veriniz” diyen bir Peygamberin ümmetiyiz , bu emir ve öğüt , işverenlerin kulağına küpe oldukça ,İşverenler yanında çalıştırdığı işçi kardeşlerimizin çalışmadan doğan tüm haklarını teslim edecek onlara asla haksızlık yapmayacaklardır, işçi kardeşlerimizde çalıştığı işin kendi işi imiş gibi sahip çıkacak çalıştığı işin hakkını vererek çalışacaklardır dedi. Başkan Çelenk; Ordu’da
2016 yılı verilerine göre işsizlik oranın % 4,5 olduğunu ifade ederek , bu rakam çok düşük bir seviye , Ordu’nun Büyükşehir olması ile birlikte yatırımcıların Ordu’ya ilgisinin her geçen gün arttığını ifade ederek ,hem iş veren hemde işçi kardeşlerimiz karşılıklı olarak bu durumdan istifade etmektedirler. Şubat ayında Cumhurbaşkanımızın “Artı İstihdam Programı başlattığını Ordu’da bugüne kadar 2,5 ay içerisinde ilave olarak 4600 kişi istihdam edildiğini, bu rakamın daha da artmasının beklendiğini belirterek , Ülkemizde , ilimizde güzel şeyler oluyor , Ülkemiz büyürken , Hükümetimiz desteği ile aynı paralelde İlimizde büyümeden önemli pay alıyor. “İşçi ve emekçi kardeşlerimiz, ülkemizin büyümesi ve istikrar içinde gelişmesi, belirlenen hedeflere ulaşması sürecinde önemli bir role sahiptir. çalışanlarımız, sendikalarımız ve sivil toplum örgütlerimizle işbirliği içinde, ülkemizin daha parlak bir geleceğe taşıyacağız dedi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününün, barışın, kardeşliğin ve dayanışmanın güçlenmesine vesile olmasını diliyorum. Bu anlayışla, işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum.
6
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
“6 milyon ekmek israf ” Boztepe’nin yolu taş duvarlı olacak!
1’den devam “İsraf ettiğimiz gıda maddeleriyle Suriye’nin tamamı doyar. Türkiye’de 60 hastane 120 tane okul yapılır. En önemlisi yerel yönetimlerin haksız rekabet yapması fırıncı esnafını ister istemez mağdur ediyor. Plansız üretilen ekmek ekonomiye olumsuz yansıyor ve esnafın zarar etmesine sebebiyet veriyor” dedi. “HERKES TÜKETECEĞİ KADAR GIDA VE EKMEK ALMALI” Herkesi tüketeceği kadar gıda ürünü almaya çağıran Bendevi Palandöken, “Günde 6 mil-
yon adet ekmeğin israf edilmesi çok ciddi bir durum. Bu rakamın yarısı maalesef fırınlardaki üretim yanlışlığı nedeniyle oluşuyor. Yani üretim fazlasından kaynaklanıyor. Ülkemizde 300 gram üzerinden yaklaşık 85 milyon ekmek üretiliyor. Tüketim ise 79 milyon civarında gerçekleşiyor. Geriye kalan da çöpe gidiyor. 250 gramlık ekmekte de durum aynı. Aslında bu rakam daha da yukarılardaydı. TESK olarak bakanlıklar ve ilgili kurumlarla gerçekleştirdiğimiz kampanyalarla israfın bir ölçüde önüne geçtik. Ancak tasarruf edilen rakam yeterli değil. Yüzde 18’lik iyileşmeyi tasarruflarla yüzde 40-50’lere çıkarmalıyız” diye konuştu.
“1 GÜNDE EKMEK BAYATLAMAZ” Ekmeğin bir günde bayatlamadığına işaret eden Palandöken, “Herkes yiyebileceği kadar ekmek almalı. O gün aldığı ekmek bitmediyse saklayıp ertesi gün de tüketmeli. Ayrıca bitiremediğimiz ekmeği çeşitli şekilde değerlendirebiliriz. Ekmeği çöpe atmamak için yapılması gerekenler, bayat ekmeği kurutup peksimet, galeta unu, kurutulmuş ekmek gibi çeşitli tatlılar yaparak ekonomiye kazandırabiliriz. Eğer israfı önlersek hem aile ekonomisine hem de ülke ekonomisine katkı sağlamış oluruz. İsraf önlenirse ekmeğe zam
yapılması gerekmez. Dışardan buğday ithalatının önüne geçilir” şeklinde konuştu. “SEBZE-MEYVEDE DE DURUM AYNI” Türkiye’de yaş sebze ve meyvenin de tarladan sofraya gelinceye kadar israfa uğradığını söyleyen Palandöken şöyle açıklamasını şöyle bitirdi, “Tarlada da israf büyük boyutlara ulaştı. Sebze ve meyvenin dörtte biri tüketilemeden kaybediliyor. Meyve ve sebzelerde toplama sırasında yüzde 4-12, taşıma sırasında yüzde 2-8, pazara hazırlık evresinde yüzde 5-15, depolamada da yüzde 3-10 civarında israf yaşanıyor.”
Guatr hastalığına neden oluyor!
1’den devam Hastalığın bölge sıklıkla görülmesinin en başta sebeplerinden birinin karalahana olduğunu söyleyen Özel Giresun Ada Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Korhan Arslan, özellikle Çernobil’in uzak dönem etkilerinin şuan bölgede karalahana gibi sıklıkla tüketilen ürünler ile etkisini gösterdiğini belirtti. Arslan, “Özellikle Çernobil uzak dönem etkilerinden bahsediyoruz.
Bu radyasyon uzak dönem etkileri bu bölgeye karalahana tüketiminden dolayı çok fazla guatr problemiyle uğraşıyoruz. Belki de Türkiye’de en fazla tiroid hastalığı ya da guatr hastalığı olan bölge Karadeniz ve de Doğu Karadeniz Bölgesi. Yine söylediğim gibi Çernobil uzak dönem etkileri troid kanserlerine yani guatr kanserleri çok fazla görülmesine neden oldu” dedi. “Çenobil’in uzun dönem etkileri yaklaşık 25-30 yıl sonra
ortaya çıkıyor ve ben ayda yaklaşık 25-30 tane triod ameliyatı yapıyorum” diyen Arslan, ”Bu yaptığım ameliyatların 5-6 tanesi kanser çıkıyor ne yazık ki. Karalahana yani yöresel adıyla ‘pancar’ tüketilmesi bu bölgede bunun için bir risk faktörü oluşturuyor. O yüzden bununla özellikle dikkat çekmek istiyorum. Guatr problemi olan hastalarımız muhakkak kontrollerini aksatmasınlar, düzenli kontrollerine gelsinler” şeklinde konuştu.
“Karalahanayı iyotlu tuz ile tüketin” Dr. Arslan, “Pancar yenmesin” demenin çok doğru bir yaklaşım olmayacağını da kaydederek “Ben de Giresunluyum. Biz de pancar ile büyüdük, yememe şansımız yok ama en azından tüketirken iyotlu tuz kullansınlar. İyotlu tuz guatr oluşmasını guatrda ki o modül büyümesini engelliyor. Bu yüzden özellikle iyotlu tuz öneriyoruz” ifadelerini kullandı.(iha)
Çilek üretimi yüz güldürdü!
1’den devam Salihli ve Bolaman Mahallerinde kurduğu özel seralarda çilek üretimine başlayan üretici İsa Falay, “Bu yörenin toprağını çilek çok seviyor. Ektiğimiz günün haftasında hasat veren bir ürün. Bu
durumda bizleri çok sevindiriyor” dedi. Ordu’da fındığın yanında ek gelir getirmesi amacıyla oluşturulan çilek bahçelerinin yanı sıra ayrıca özel olarak yapılan seralarda da üretim başladı.
İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Ordu Büyükşehir Belediyesinin de üreticilere verdiği desteklerle çilek üretiminin artırılması hedeflenirken üreticiler ise çileğin hasadından memnun olduğunu söylediler. Özellikle tat ve aroması ile lezzetinin çok iyi olduğunu belirten üretici İsa Falay, “Geçen yıl deneme ekimleri yaptık. Bölgeyi, toprağı sevmesini ve birçok konuda test dikimleri yaptık. Bolaman ve Salihli Mahallerimizde özel olarak hazırlattığımız seralarda yaklaşık 500 metre kare alanda dikimlerini yaptık. Çileğin lezzeti, araması ve kalitesi bizleri sevindirdi. Dikimleri yaptıktan kısa bir süre sonra çilek yetişmeye başladı ve bizleri gerçekten her anlamda mutlu etti. Bölgeyi seviyor diyebilirim. Bu yıl 5 bin
fidan dikimi yaptık ve hasadı almaya başladık. İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü de bizlere fidan dikimlerinde destek verdi. Geliştirmeyi hedefliyoruz. Ordu’da son zamanlarda çilek yetiştiriciliği gerçekleşmeye başladı. Açık olarak çileği yetiştiren daha çok. Ben özel olarak serada yetiştiriyorum” dedi. Falay, yetiştirdiği yerel çilekleri il içinde büyük restoran, il dışında ise İstanbul, Ankara ve Bursa illerine göndereceğini sözlerine ekledi.(iha)
Ordu Büyükşehir Belediyesinin şehrin en önemli turizm merkezlerinden olan Boztepe’ye ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla başlattığı çalışmalar devam ediyor. 15 m genişliğinde ve 3 şeritli olacak şekilde yüksek standartlara kavuşturulacak Boztepe yolunda genişletme çalışmaları sürerken taş duvar imalatları da başladı. 1,5 KM YOL GENİŞLETME VE 850 M TAŞ DUVAR İMALATI YAPILDI Boztepe Teleferik İstasyonu’ndan Nizamettin Mezarlığı’na kadar olan 5,6 km’lik güzergâh
üzerinde devam eden genişletme çalışmalarının istasyondan aşağı doğru olan 1,5 km’lik bölümü tamamlandı. Ardından genişletilen yolun kenarında toprak kayma riski olan yerlere yaklaşık 850 m uzunluğunda, 5 bin m3 taş duvar imalatı yapılarak yollar koruma altına alındı. 15 METRE GENİŞLİĞİNDE VE 3 ŞERİTLİ OLACAK Yaklaşık 8 km’lik mevcut güzergâh üzerinde başlatılan çalışmalar tamamlandığında, Boztepe yolu 15 m genişliğinde ve 3 şeritli olacak. 12 m’si sıcak asfalt, 1,5 m’si kaldırım ve 1,5 m’si v kanal olacak yoldaki şeritlerin ikisi çıkış, biri de iniş için kullanılacak.
7
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
“Engelsiz Spor”
Altınordu Belediyesi Bedensel Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Derneği olarak hazırlayıp İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’na sunduğumuz “Engelsiz Spor “ Projesi Cumartesi günü Atatürk Spor Salonunda yapılan açılış töreniyle başladı. Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş ve Gençlik Spor İl Müdürü Mustafa Genç ile Kulüp yönetim kurulu ve üyeleri ile engelli basketbol takım oyuncuları aileleri ve halkın katılımıyla başlandı. Açılışın ardından Altınordu Bedensel Engelliler ile Küçükçekmece Dostluk Bedensel Engelliler Basketbol takımı müsabakasına geçildi. Altınordu Belediyesi Bedensel Engelliler kulübünün galibiyetiyle sonuçlanan maç ile açılış tamamlanmış oldu. Türkiye nüfusunun yüzde 12’si yaklaşık 9 milyon insanımız engelli olup aileleriyle birlikte 25 milyonu aşkın bir kitle; ilgisizlik, eğitimsizlik, sokağa çıkamama, işsizlik, sağlık ve geçim sorunları gibi baş edilmesi güç olan bu problemleri aşarak hayata katılmaya çalışıyor. Altınordu Belediyesi Bedensel Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Derneği olarak bu sorunlara çözüm üreterek, engelli bireylerin hayatına pozitif katkı
sağlayacak, sürdürülebilir projeler hayata geçirmek ve çözümün bir parçası olmak amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Pek çok farklı alana yayılan projelerimizde, engelli bireyin hayatın içerisinde aktif olarak yer almasını önceliğimiz olarak belirledik. Derneğimiz, “Engelli bireyler için gerçekçi, kalıcı, somut çözümler üretmek” için İçişleri Bakanlığı Dernekler Şubesi Başkanlığı 2016 yılı çağrısına, toplam bütçesi 51.115,00TL olan “Engelsiz Spor” projesini sunmuş ve hibe almaya hak kazanmış bulunmaktayız. “Engelsiz Spor” projemiz ile Ordu ilinde ikamet eden 8-29 yaş arası 17 engelli bireyimizle tekerlekli sandalye basketbol takımı kurarak düzenli antrenmanlar yapmak, spor karşılaşmalarına hazırlanmak, bağımsız hareket kapasitelerini güçlendirmek, engelli bireylere sporu sevdirmek-yaygınlaştırmak ve sosyal entegrasyonu sağlamaktır. Proje Konusu Bilindiği gibi spor, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için gerekli bir uğraştır ve tüm insanlar için önemlidir. Ancak sporun, engelli bireyler için daha farklı bir önemi vardır. Çünkü spor, zaten yaşamlarında bir çok engelle karşılaşan ve bu engellerin yarattığı stresle birlikte yaşayan engelli bireylere, yeni bir pencere açabilmektedir. Sağlık için olumlu katkıları-
Dikkat! Yarın son gün! Projesi
nın yanı sıra, birey spor yaparak yalnızlığını diğer insanlarla paylaşabilmekte, arkadaşlık kurabilmekte, dayanışmayı öğrenebilmekte, yeteneklerini tanıyarak gelişme olanağı yakalayabilmekte kendisine, bedenine ve diğer insanlara karşı olumlu duygular geliştirebilmektedir. Tüm bunlar da bireye anlamlı ve doyumlu bir yaşamı yakalama ve sürdürme şansını vermektedir. Proje kapsamında planlanan spor faaliyeti (tekerlekli sandalye basketbol) ise şu özellikleri ve aşamaları oluşturmaktadır; Çok yüksek bir fizik kondisyon ve teknik beceriyle birlikte süratli bir biçimde yer değiştirmeyi gerektiren özel bir spor dalı veparalimpik sporlar arasında çok önemli bir yere sahiptir. Tekerlekli sandalye basketbol karşılaşmaları, Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu (IWBF) tarafından belirlenen kurallar ve sınıflandırmalar çerçevesinde yapılır. Bu düzenlemeler, ayakta oynanan basketboldakine eş saha büyüklüğü ve pota yüksekliği gibi konuları da içerir. Tekerlekli sandalye basketbol karşılaşmaları ayakta oynanan basketbol karşılaşmalarıyla önemli ortak özelliklere sahip olmakla beraber, kendine has, benzersiz stiliyle farklı ve ayrı bir yere sahiptir. Yardımlaşma esasına dayalı alan savunması ve adam adama savunma çok sık kullanılır.Sporcuların tekerlekli
sandalyedeki hareketlerini ayarlamak için geliştirilen farklı bir top saydırma kuralı ve yüksek bir yoğunluğu olan bu spor, kendi atak sistemini yaratmıştır. Sahadaki hareketi arttırmak için, bir takım genellikle üç defans oyuncusu ve iki pivottan oluşur. Topu alıp yuvarlama en etkili hücum taktiğidir. Bu özelliklere sahip özel bir spor dalı olan tekerlekli sandalye basketbolu etkinlik faaliyetlerine başlamadan önce fiziki yeterlilik şartları, yaş kriteri ve gönüllülük esasına göre katılımcılarını belirleyecektir. Proje kapsamında belirlenen spor faaliyeti (tekerlekli sandalye basketbol ) seçim kriter ve yöntemi ise; 1) 8- 29 yaş aralığında olmak, 2)Ordu il sınırları içerisinde ikamet ediyor olmak, 3) Kurulan komisyonun belirlediği fiziksel yeterlilik testlerinden geçmek. 8-29 yaş arası, tekerlekli sandalye basketbol takımı kurarak, düzenli antrenmanlar yapmak, spor karşılaşmalarına hazırlanmak, bağımsız hareket kapasitelerini güçlendirmek, engelli bireylere sporu sevdirmek-yaygınlaştırmak ve sosyal entegrasyonu sağlamak ilke olacaktır. Planlanan proje kapsamında yapılması planlanan spor faaliyetleri eğitimin 10 ay sürmesi ve maksimum 17 katılımcıyı içermesi tasarlanmıştır.
Samsun’da cami inşaatında kalıp çöktü: 3 ölü, 3 yaralı
Samsun’un Atakum ilçesinde bir cami inşaatında beton dökümü sırasında meydana gelen göçükte enkaz altında 3 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. Yeni Mahalle’de bulunan Kevser Camii inşaatında saat 12.00 sıralarında beton dökümü sırasında kalıp çöktü. Çökme sonucu 6 kişi göçük altında kaldı. Olay yerine çok sayıda ambulans ve AFAD ekibi sevk edildi. Göçük altında kalanları kurtarmak için ekipler zamanla yarıştı. AFAD ve 112 ekiplerinin yoğun çalışması sonucu göçük altındakilerden 3’ü yaralı olarak kurtarıldı. Diğer 3 kişinin ise cesedine ulaşıldı. Yaralılar, 112 ekipleri tarafından Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Ölen işçilerin yakınları sinir krizleri geçirdi.
Olayda Necmi Keskin, Erol Zaman, Ahmet Boz’un hayatını kaybettiği, Hasan Temiz, Hüseyin Akyol (44) ve Uğur Akyol’un (21) yaralandığı öğrenildi. Samsun’un Atakum İlçe Belediye Başkanı İshak Taşçı, 3 kişinin hayatını kaybettiği ve 3 kişinin yaralandığı olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Bugün de kubbenin kalıbı yapılmış, betonu dökülüyordu. Ama ne yazık ki inşaatlarda tedbirsizlik affetmiyor” dedi. Samsun’un Atakum ilçesinde bir cami inşaatının ana kubbesinde beton dökümü sırasında meydana gelen göçükte enkaz altında 3 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. Olayla ilgili Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı açıklamalarda bulundu. Başkan İshak Taşçı, “Vahim bir
olay yaşadık. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. 3 vatandaşımız hayatını kaybetti, 3 vatandaşımız da yaralı” diye konuştu. Olayın Atakum İlçe Müftülüğüne bağlı Kevser Camisi inşaatında yaşandığını belirten Taşçı, “Buranın temeli 2015 yılında atılmıştı. Bugün de kubbenin kalıbı yapılmış, betonu dökülüyordu. Ama ne yazık ki inşaatlarda tedbirsizlik affetmiyor. Cami inşaatlarında kubbeler en riskli bölgeler. Direksiz alan olduğu için bunlara daha fazla önem gösterilmesi gerekiyor. Demek ki inşaatı kontrol eden arkadaşlar kalıbın son kontrolünü yapmadan beton dökümüne geçmişler. Beton dökümü sırasında beton kalıbına ekstra yükler geliyor. Kalıbın alt takviyeleri tam manasıyla
teknik kurallara göre yapılmadığından ötürü kubbenin bir bölümünde başlayan çökme kubbe kalıbını komple aşağı çökerken, 3 işçimizi de altına alarak ölümlerine sebebiyet verdi. Belediye olarak incelemelerimizi başlattık. Savcılığımız da incelemelerini yaptı. İnşallah böyle olaylarla bir daha karşılaşmayız” şeklinde konuştu.(iha)
Ordu Büyükşehir Belediyesinin yetki alanında bulunan iş yerlerine ait ilan ve reklam vergisinin 1. taksit ödeme süresi, 02 Mayıs 2017 Salı günü mesai saati bitiminde sona eriyor. Büyükşehir Belediyesinin yetki alanında iş yeri bulunan mükelleflerin mağdur olmamaları için ödemelerini belirtilen tarih ve saate kadar mutlaka yapması ge-
rekiyor. Ödeme yapmak isteyen mükellefler, Büyükşehir Belediyesinin veznelerine nakit ve kredi kartıyla, Büyükşehir Belediyesi internet sitesi üzerinden elektronik ödemeyle ya da bankaların şubelerinden veya internet bankacılığı üzerinden yapabilir. Süresinde ödenmeyen ilan ve reklam vergisine aylık mevzuat hükümleri uyarınca gecikme zammı uygulanacaktır.
Festivalin 12.’si yarın başlıyor
Büyükşehir Belediyesi’nin 11 yıl önce Kayseri’deki liselerin katılımıyla başlattığı ve sonrasında uluslararası boyut kazandırdığı Türkiye’de ilk ve tek olan Uluslararası Liselerarası Tiyatro Festivali 2 Mayıs Salı günü başlıyor. Tiyatro Festivaline bu yıl 28 okul katılacak. Büyükşehir Belediyesi’nin Uluslararası Liselerarası Tiyatro Festivali’nin 12’incisi 2 Mayıs Salı günü tüm okulların katılımıyla yapılacak olan kortejle başlayacak. 2-20 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan festivale yurt dışından Kıbrıs, Azerbaycan, Gürcistan ve Bosna Hersek’ten de 8 ekip katılacak. Kayseri’nin
yanı sıra Ankara, İzmir, İstanbul, Konya, Eskişehir ve Ordu ile yurt dışından toplam 28 okulun katılacağı festival boyunca Şehir Tiyatrosu’nda her gün 14.00 ve 20.00 saatlerinde olmak üzere iki ayrı oyun sahnelenecek. Festival 20 Mayıs’ta yapılacak olan ödül töreniyle sona erecek. Büyükşehir Belediyesi’nin Uluslararası Liselerarası Tiyatro Festivali’ne bugüne kadar 11 yılda 313 okul katıldı. Festival kapsamında sergilenen oyunları yaklaşık 250 bin kişi izledi. Festivalde yaklaşık 5 bin öğrenci oyuncu veya teknik ekip olarak görev aldı.(iha)
www.mirkuzeygazetesi.com.tr
SP R
1 MAYIS 2017 PAZARTESİ
Orduspor kazanarak veda etti ! 2-1
Spor Toto 3.Lig 3.Grup’ta mücadele eden ve ligin son haftasında profesyonel liglere veda maçına çıkan Orduspor, 19 Eylül Stadyumu’nda oynanan maçta Tarsus İdman Yurdu’nu 2-1 mağlup etti. 50.yılında mücadele ettiği 3.Lig’den haftalar öncesinde
küme düşen Orduspor, uzun yıllardır mücadele ettiği Türkiye Profesyonel Liglerine veda maçına çıktı. Spor Toto 3.Lig’de 34.hafta maçında sahasında Tarsus İdman Yurdu’nu konuk eden Orduspor, ilk yarıda attığı 2 golle rakibin yenmeyi başardı ve lige 3 puanla veda etti.
2016-2017 sezonuna sahasında 3-1’lik Bayrampaşa galibiyeti ile başlayan Orduspor, son maçta Tarsus İdmayurdu’nu 2-1 yenerek sezonu bitirdi. Ligdeki son galibiyeti 19.hafta maçında sahasında 12 Bingölspor karşısında alan Orduspor, 15 maç aradan sonra kazanmayı ba-
şardı. Orduspor’a galibiyeti getiren golleri 17.dakikada Furkan Mızrak ve 35.dakikada Muhammet Can Öztürk atarken Tarsus İdman Yurdu’nda 82.dakikada Ogün Aytaç Yavuz’la farkı 1’e indirdi.
Bursaspor’a gitti, şampiyon oldu !
Şubat ayının başında Orduspor U19 takımından ayrılarak Bursaspor altyapısına transfer olan Onur Yalçın, yeni takımı ile Coca Cola U-19 Gelişim Ligi A. Bölge B Grubu’nda şampiyonluk sevinci yaşadı. Orduspor’un eski altyapı oyuncusu sezonu şampiyon tamamladı. 1999 doğumlu savunma oyuncusu Onur Yalçın, Orduspor’dan ayrıldıktan sonra transfer olduğu Bursaspor U19 takımında Coca Cola U-19 Gelişim Ligi A. Bölge B Grubu şampiyonu oldu ve Tür-
kiye Finalleri’ne adını yazdırdı. 1. Bölge B Grubu’nu şampiyon olarak tamamlayan Bursaspor, 1-8 Mayıs tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek Türkiye Şampiyonası’nda İnegölspor, Bucaspor, Eskişehirspor, Gaziantepspor, Trabzonspor ve Amedspor’la zirve mücadelesi yapacak Bursa Amatör Lig takımı Altınokspor’dan 2015 yılında Orduspor’a transfer olan Onur Yalçın, Orduspor forması ile bu sezon 16 maça çıkmıştı.
Yokluktan gelen şampiyonluk !
Bursa’da başpehlivan Kara ! Bursa’nın Orhangazi ilçesinin fethinin 685’inci yıl dönümü nedeniyle Gazi Orhan Bey’i anma ve Orhangazi’nin Fethi Şenlikleri kapsamında düzenlenen”Yağlı Güreş” başpehlivanı Ordulu Recep Kara kazandı. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 4 kez başpehlivan olan Ordulu Milli Güreşci Recep Kara, Bursa’da da başpehlivanlığı kimseye bırakmadı. Hem Büyükşehir Belediyesi Spor Daire Başkanı hem de Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin sporcusu olan Recep Kara, 600 güreşçinin katılımıyla gerçekleştirilen güreşte başpehlivan oldu. Orhangazi’mizin Gazi Orhan Bey tarafından Osmanlı topraklarına katılmasının 685’inci yılı etkinlikleri finalinde Ekrem Yavuz’ı mağlup eden Kara, Ordu’ya bir gurur daha yaşattı.
Eski Menekşeler Milli Takım’da !
16-25 Haziran 2017 tarihleri arasında organize edilecek Avrupa Şampiyonası’nda mücadele edecek olan A Milli Kadın Basketbol Takımının aday kadrosu açıklanırken bir dönem Orduspor Kadın Basketbol Takımı’nda forma giyen isimlerde
kadroda yer aldı. Çek Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde 16-25 Haziran 2017 tarihlerindeki Avrupa Şampiyonası’nda mücadele edecek olan A Milli Kadın Basketbol Takımının aday kadrosu açıklandı. 23 kişilik
A Milli Kadın Takım aday kadrosu, 9 ve 10 Haziran’da Letonya ile iki hazırlık maçı yaptıktan sonra 13 Haziran Salı günü Avrupa Şampiyonası’na katılmak üzere Çek Cumhuriyeti’ne gidecek. A Milli Kadın Basketbol Takımının aday kadrosunda geçmiş
yıllarda Orduspor Kadın Basketbol Takımı forması giyen Girne Üniversitesi’nden Simay Karaman ve Botaş’tan Özge Kavurmacıoğlu’da yer aldı. A Milli Kadın Takım aday kadrosu: Ayşegül Günay, Şaziye İvegin Üner, Lara Sanders (Bellona AGÜ), Kübra İmren Siyahdemir (Beşiktaş JK), Tilbe Şenyürek, Elif Emirtekin, Özge Kavurmacıoğlu (Botaş), Hülya Çoklar (Canik Belediye), Birsel Vardarlı Demirmen, Tuğçe Canıtez, Esra Ural Ayşe Cora, Pelin Derya Bilgiç, Melis Gülcan (Fenerbahçe), Işıl Alben, Cansu Köksal, Pınar Gezici (Galatasaray), Safiye Simay Karaman, Merve Aydin (Girne Üniversitesi), İlayda Güner (İstanbul Üniversitesi), Olcay Çakır Turgut, Kuanitra Holingsvorth, Bahar Çağlar (Yakın Doğu Üniversitesi).
Orduspor’un Bölgesel Amatör Lig’e düşmesi ve maddi olarak son yıllarda kötü bir izlenim bırakması ile birlikte Orduspor’un artık toparlanamayacağı konuşulurken, aynı sıkıntılardan geçen MKE Ankaragücü’nde TFF 1.Lig’e yükselme çoşkusu devam ediyor. Orduspor’un 2016-2017 sezonunda yaşadıklarını 2015 yılında yaşayan Türk futbolunun köklü ekiplerinden Ankaragücü, önümüzdeki sezon TFF 1.Lig’de mücadele edecek. Yaşadığı sıkıntılara rağmen Bölgesel Amatör Lig’e düşmeden yıllarda sıkıntılı bir şekilde mücadele eden Ankara temsilcisi özellikle 2011 yılından zorlu günler geçmişti.
Bir dönem kapısına kilit vurulması gündeme gelen Başkent’in takımı şimdilerde ise şampiyonluk coşkusu yaşıyor. ”Küçük esnaftan destek aldık” Ankaragücü’nün başkanı Mehmet Yiğiner şampiyon olan Ankaragücü takımı ile ilgili 100. yılda şampiyonluk parolasıyla yola çıkılmış ancak takımın 2. Lig’e kadar düşürüldüğünü deyim yerindeyese cami avlusuna bırakıldığını belirterek 100 milyon lira borç olduğunu ancak 4 yıldan fazla mücadele ederek şampiyon olduklarını belirtti. Başkan aynı zamanda küçük esnaftan aldıkları desteklerle buralara geldiklerini belirtti.
İstanbul Ünyespor’un zirve inadı ! 4-1
İstanbul 2.Amatör Lig 11.Grup’ta mücadele eden İstanbul Ünyespor, ligin zirvesindeki Söğütlüçeşmespor karşısında aldığı net galibiyet ile zirveye daha da yaklaştı. İstanbul 2.Amatör Lig’de mücadele eden İstanbul Ünyespor ile Söğütlüçeşmespor haftanın en önemli maçında karşı karşıya geldi. Ligde 11 hafta sonunda 28 puanda olan lider Söğütlüçeşmespor ile 23 puandaki İstanbul Ünyespor
arasında oynanan kritik karşılaşmayı İ.Ünyespor 4-1 kazandı ve zirveye yaklaştı. Ligin 12.haftasına oynanan maç sonrasında 3 puana ulaşan İstanbul Ünyespor puanını 26’ya çıkardı ve rakibi ile arasındaki puan farkını 2’ye düşürdü. Oynadıkları 11 maçta 28 puanla lider durumdaki Söğütlçeşmespor takipçisi İstanbul Ünyespor’a yenilince aynı puanda kaldı.