MİR KUZEY 224 SAYI

Kendi İşimizi Yapıp “Raylı Sistem Ordu İçin Birlikten Kuvvet Doğdu Kendi İşimizi Satıyoruz Gerçekçi Bir Proje Değil” Çamaş’a İlçesine kot üzerine üretim yapan yakın gelecekte 300 kişi istihdam etmeyi hedefleyen Tekstil Atölyesi açıldı.

Tekstil atölyesin en büyük özelliği yurt içine değil İspanya, Almanya, İtalya ve İngiltere gibi ülkelere ihracat yapması. Tekstil Atölyesi’nin açılışında konuşan Çamaş Belediye Başkanı Yaşar Aktaş, “Daha önce bir toplantı esnasında Çamaş’ta Ekim ayında 5 bayram var demiştik.

7

Daha önceden çeşitli firmalarda idareci olarak çalışan Özgürt Kurt, Kurtuluş mahallesi

muhtarı Ahmet Kolcu ile 200 bin TL ürün hariç masraf ederek güzel bir süper market açtılar. 7

Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, hafif raylı sistemin Ordu’nun kaldırabileceği bir yük olmadığını söyledi.Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, “Ordu’da artık hafif raylı sisteme geçilmelidir” ifadesini kullanmıştı. Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun ise Rektör Yarılgaç’ın bu düşüncesine, “Ordu Üniversitesi Rektörümüz sanırım bu düşünceyi metropol kentler için söylemiştir.

5

Tarih

05

www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr

G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e

Yıl: 1

Tel: 0452 407 10 11

Kasım 2012 Pazartesi Sayı: 224

FDH’da Yeni Dönem Kamu hastaneler Kurumu Taşra teşkilatı Çalışma Usul ve Esasları hakkındaki yönerge 31.10.2012 tarih ve 3131 sayılı makam onayı ile yürürlüğe girdi, buna Fatsa Devlet Hastanesi’nde yapılan yönetim kadrosu değişikliklerinde Başhekim Op.Dr.Davut Erişmiş görevinde kaldı.

Yönetim kadrosunda Başhekim Yardımları Uzm.Dr.Ali Rıza Ak ve Op.Dr. Didem Ertorul olurken İdari ve Mali İşler Müdürü Mustafa Gültiken, İdari ve Mali İşler Müdür Yardımcısı Zeki Kutlu, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Neşe Mollaoğlu, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı İlknur Yanıkoğlu oldular.

“Hizmetleri Üst Seviyelere Çıkaracağız” Fatsa Devlet Hastanesi’nde yapılan yönetim değişiklikleri nedeniyle Pazar günü olmasına rağmen tam kadro mesai yapıldı. Yeni plan ve projelerin konuşulmasının ardından Başhekim Erişmiş yaptığı açıklamada, hasta ve çalışan hakları güvenliği mevzuatı doğrultusunda, kanıta dayalı tıp, akılcı ilaç kullanımı, tıp etiği ilkeleri esas olmak üzere tıbbi hizmetlerin yürütülmesinden sorumlu bir Başhekim olarak yeni bir ekiple hizmeti daha üst seviyelere çıkarmayı hedeflerini söyledi.

“Yönetim Değişikliği Bakanlık ve Müsteşarlığın ortak kararıyla yapıldı” Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Op.Dr.Davut Erişmiş yeni oluşumla ilgili yaptığı değerlendirmede, Sağlık hizmetlerinde Bakanlığın 2 Kasım 2012 tarihi itibariyle hastane yönetimlerinde değişikliklere gittiğini belirterek, “Hizmetin daha iyi yapılabilmesi israfın önlenmesi ve alımlarda hastanelerin daha uygun ilaç temin edebilmeleri için satın almaları merkezileştirerek daha kaliteli daha uygun hizmet politikası gerçekleştirmek için değişikliklere gitti. Bu anlamda bizim hastanemizin de yönetim kadrosunda bir takım değişiklikler oldu. Tabi bu değişiklikler Bakanlığın kendi tasarrufu ile olan uzun araştırmalar ve incelemeler sonunda yapılan atamalar.

Atamalar merkezden, genel sekreterlik bünyesinde Bakanlık ve Müsteşarlığın ortak kararıyla yapılmıştır.

9

Soner ile Rabia’ya Mutluluklar

Bunun Adı Rezalet Darbelere HAYIR Diyoruz

7

SATIRBAŞI Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama

10 Kasım İçin Toplandılar

Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN

www.ahmetfidan.com

ahmet@ahmetfidan.com

Atatürk’ün 74. ölüm yıl dönümü dolayısıyla yapılacak olan program taslağı, Ünye Kaymakamı Mustafa Demir’in başkanlığında görüşüldü.

9

Derslik Sayısında Geri Değiliz 3

/ Mustafa DALGACI

Ordu Eğitim Birsen Şube Başkanı İsmail Çelenk 18 ilçe temsilcisi ile Fatsa’da istişare toplantısı gerçekleştirdi. İstişare toplantısının basına açık bölümünde konuşan Ordu

Eğitim Birsen Şube Başkanı İsmail Çelenk, “Aslan karanlık güçlerin derinliklerine göz dikmiyoruz. Bunun yerine onların karşılarında dimdik duruyoruz” dedi.

7

“Çağatay Yolda” Ordu’da 3

Devlet tarafından okullara verilen ve masaların üzerinde öğrencilere hazır vaziyette sunulacak olan okul kitapları Kumru’da hala tamamlanamadı.

Kitapların bir kısmı Kumru İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası koridorunda ayaklar altında öğrencilere verilme-

si bekleniyor. Kumru’da bir okulda onlarca öğrenci hala ders kitaplarına kavuşamadı.Bu duruma bir anlam veremeyen veliler günlerdir kitap beklerken, “Zaten doğru dürüst bir eğitim alamıyorlar.

Birde kitapların eksikliği cabası” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

9

Yarılgaç, Morfoloji Binası İnceledi

5

2

05/11/2012 Pazartesi

Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık

ORDU: GİRESUN: TRABZON:

4,30 TL 5,00 TL 4,15 TL

Avrupa Para Birimi EURO

Amerika Para Birimi DOLAR

Alış:2,29 Satış: 2,30

gazetekuzey@gmail.com

Az Bulutlu

05/11/1757 Prusya Kralı II. Frederic, 7 Yıl Savaşları'nda Fransa'yı, Rosbach'da yendi.

05/11/1925 Ankara Hukuk Fakültesi, Atatürk tarafından açıldı.

05/11/1840 Afganistan, İngilizlere teslim oldu.

05/11/1930 İlk televizyon reklamı Londra’da gösterildi.

05/11/1919 Gaziantep, Fransızlar tarafından işgal edildi.

05/11/1922 İsmet Paşa başkanlığındaki TBMM

motoru aldım odunlar beni bekliyor

kahvaltı bittiiiiiiiiiiii

ortam süper

Koç 21Mart-20Nisan

Arkadaşlarınızın zeki olmasından hoşlanıyor ve akıllıca seçimler yapıyorsunuz. Duygusal veriminizi, doğru kişilerle birlikte çalıştığınız zaman alıyorsunuz. Güzel konuşmalarınızla çevrenizi etkileyecek ve karşıt düşüncelere karşı güzel bir konuşma yapacaksınız. Verici ve paylaşımcı yönlerinizi olumlu bir şekilde yansıtabiliyorsunuz. Güven duygunuz gelişiyor.

Boğa 21Nisan-21Mayıs

Yaratıcılığınız hız kazanıyor. Bugün, arkadaşlarınızla sağlam ilişkiler içinde olacaksınız.

Karşılıklı fikir çarpışmaları yaşanarak, yeni düşünceler gündemde olacak, ve size gelecek olan tekliflere olumlu yaklaşmak isteyeceksiniz.

Kişisel çabalarınızı işinize rahat bir şekilde aktarabileceksiniz. İlginç insanlarla tanışmaktan zevk alacağınızı çevrenize hissettireceksiniz.

Ay burcunuzda ilerliyor ve sosyal ilişkilerinize renklilik ve farklılık getiriyor. Bugün, yalnızlıktan hoşlanmayacak ve birçok arkadaşınızla birlikte olma ihtiyacı içinde olacaksınız. Bulunduğunuz ortamlarda istediğiniz potansiyeli sağlayacak konuşmalar yapabilirsiniz. Kendinizi ispat etme konusunda ilişkilerinizi ustaca kullanıyorsunuz.

Projelerinizi ertelemenize rağmen, birtakım huzursuzluklardan kurtulamıyorsunuz. Bugün beklemek yerine yarım kalan işlerinizi yeniden yapılandırabilirsiniz. Zeki yönlerinizin başkalarının işine yaradığını görmek sizi mutlu edebilir. Karar vermeden önce detaylar üzerinde durmalı ve acele etmemelisiniz. Yeni fikirler başlangıçta cazip gelse bile, Yengeç 22Haziran-23Temmuz sonradan içsel olarak kabul edemiyorsunuz.

Aslan 24Temmuz-23Ağustos

Başak 24Ağustos-23Eylül

Hedeflerinizi yüksek tutmak gibi koyduğunuz bazı kuralları, kendiniz bile aşmak istemiyorsunuz. Bugün, dengelerinizle başınız dertte.

Mesleki konuların ön sıralarda yer alması sonucunda, ertelediğiniz işlerin birikmesine meydan vermemelisiniz. Bugün, disiplinli davranmakla bir çok başarıyı garantileyebilirsiniz.

Değişken bir ruh hali içindesiniz. İmajınızla ilgili değişimler içinde olmanıza rağmen, güçlü kişiliğinizi ön planda. Yaşamınızda gerçekleşebilecek tüm olaylara farkı bir şekilde yaklaşıyor ve çabalarınızın boşa gitmesinden hoşlanmıyorsunuz. Karşılaştığınız problemleri gözünüzde çok fazla büyütüyorsunuz. Enerjinizi bölmeden yoğunlaşmalısınız.

Terazi 24Eylül-22Ekim

Akrep 23Ekim-22Kasım

Yay 23Kasım-22Aralık

Oğlak 23Aralık-20Ocak

Kova 21Ocak-18Şubat

Balık 19Şubat-20Mart

İmsâk: 4:29 Güneş: 5:57 Öğle: 11:19 İkindi: 14:01 Akşam: 16:29 Yatsı: 17:50

Delegasyonu, Lozan görüşmelerine katılmak üzere, İsviçre’ye hareket etti.

05/11/1914 İngiltere, Türkiye’ye savaş ilan etti.

bayram hatırası

Ordu Namaz Vakitleri

05/11/1638 IV. Murat komutasındaki Osmanlı ordusu Musul'a girdi.

05/11/1973 Geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi İsmail Dümbüllü 86 yaşında öldü.

05/11/1991 Filipinler’de selde yaklaşık 7 bin kişi öldü.

05/11/2006 Eski başbakanlardan, eski DSP genel başkanı Bülent Ecevit, tedavi görmekte olduğu GATA’da (Ankara) yaşamını yitirdi.

uşaklar manzaramız güzel ama

Şelale hatırası ay düşüreceksiniz benii

ASTROLOJİ

İkizler 22Mayıs-21Haziran

Ordu Hava Durumu

05/11/1895 New York Rochester’dan George B. Selden, benzinle çalışan otomobil için ilk ABD patentini aldı.

Dul ve bir çocuğu olan erkekle dul ve bir çocuğu olan kadın evlenmiş ve bir çocukları olmuş neyse bir gün keratalar kavgaya tutuşmuş,kadın bağırmış: - Bey bey, koş koş bizim çocuklar kavgaya tutuştular,seninkiyle benimki bir olmuşlar bizim kini dövüyorlar.

Sizde Fotoğraflarınızı Gönderin Yayınlayalım

Çeyrek Altın

Alış: 1,77 En Düşük: 15 Satış: 1,78 96,65 TL 155,50 TL En Yüksek: 24

Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar.

Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder.

Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır. Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola revan olur Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir: "Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyandırmış!"

acaip bir poz oldu ay

24 Ayar Altın

Bugün Ay’ın konumu, olayları yargılamak yerine, temel kavramlarını araştırmak istiyorsunuz.

Derin düşünceler ve güçlü sezgilerle yola çıktığınız için, partnerinizi de kolay bir şekilde etkileyeceksiniz. Bulunduğunuz ortamlarda kendi düşünceleriniz doğrultusunda hareket etmek itiyorsunuz. Maddesel sorunlarınızın başınızı ağrıtmasını istemiyorsanız, bütçenizi duygusal kullanmamalısınız.

aha da bitirdim

bayrağı da alıyon da

ŞİFALI BİTKİLER

Lahana

Duygularınızı istediğiniz gibi kullanacağız bir gün. Seçtiğiniz konuların çok önemli olduğunu bilmelisiniz. Ailenizle ilgili huzursuzluklar söz konusu olabilir. Bugün, toplumsal çalışmalarınızı hızlandırmak isteyeceksiniz. Birlikte çalıştığınız kadın arkadaşlarınızın fikirleri doğrultusunda hareket etmek isteyebilirsiniz. Etkilenmeye hazırsınız. Dikkatli olun.

Bugün, kendinizi dingin ve yaratıcı bir şekilde ifade etmelisiniz. Duygularınız ve mantığınız güçlü bir kombinasyon halinde. Olayların üstesinden cesaretle gelebileceğinizi unutmamalısınız. . Güçlü kişiliğinizi ön plana çıkarmaktan korkmuyorsunuz. Duygusal konuların ön plana çıkmasıyla birçok konuda anlamlı düşünceler içinde olacaksınız.

Siz kalıcı başarılardan yanasınız ve birlikte çalıştığınız kişilerin, belli bir potansiyeli olsun istiyorsunuz. İşinizle ilgili özel çalışmalar yapmak istemenize rağmen, çevresel koşullara fazla güven duymuyorsunuz. İnanmadığınız şartları değiştirmek adına, olumlu çabalar harcamanız kolay bir olay değil. Stresten kaynaklanan baş ağrılarınız olabilir.

Bugün, bulunduğunuz ortamlarda kendinizi savunma ihtiyacı içindesiniz. Kendinizi anlatma çabalarınız, başkaları tarafından yanlış anlaşılabilir. Bugün Ay’ın verdiği etkilerle, kişisel deneyimlerinizi arkadaşlarınızın desteğiyle gerçekleştirmek isteyebilirsiniz. Elinizdeki olanakları arttırma yolunda göstereceğiniz çaba, takdir görecek.

Açılımlarınız konusunda, dikkatli davranmalısınız. Bulunduğunuz konumu korumak zorundasınız. İdeallerinizden taviz vermeyen bir yapıya sahip olmanız karşın, bugün, size farklı fikirlerini kabul ettirmeyen çalışan çevrenize savaş vermek zorunda kalabilirsiniz. Kendinizle ilgili sorunlarınızı kafanıza takmamalısınız.

er hücrelerinin k ola- zamanda kans nlu ğu ço de için na ha La da izin vermeyip ni bol- oluşmasına eri inl am vit E CBrak cadele içinde in bir koruyucu mü ng ze k ço an dır rın ba ca dı biraz acımsı İçinde- olacaktır. Ta r. du su po de ral ne mi vazgeçmemelisim, de- olduğu için ki mineraller potasyu ezyum niz. barmir, kükürt ve mağn Bir tencere içine iki su mutlak e iyic k gibi vücudumuz için edere Laha- dağı su ilave yKa . gereken minerallerdir. sağlayın ğımıza kaynamasını nanın en büyük sağlı ya 6-7 adet su n ola ş mı creleri- na faydası ise kanser hü ğını parçalaik or- lahana yapra nin vücudumuzun değiş Tencerenin kaa izin madan atın. ganlarında barınmasın patın. 5 dakika diren- pağını iyice ka vermemesidir. Vücut kaynatın. Soğuık sis- da böylece cini artırarak bağışıkl yeerk sabahları lması- masını bekle temimizin sağlam ka hvaltıdan en az artırıcı aç karnına ka nı sağlar. Cinsel gücü ce için. Akşamcan si- yarım saat ön uyguözelliği ise erkeklerin ları yatarken de aynı Üçer . midi haline gelmiştir. rin şti çö- lamayı gerçekle lıkara Zayıflama içinde bire bir ile süre göste- defa 21 gün zümdür. Yalnız sabır iz küre sız için. rilerek tarif edeceğim r aynı katlanacaksınız. Bu kü

05/11/2012 Pazartesi

Derslik Sayısında Geri Değiliz Ordu İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan, il olarak derslik sayısı ortalamasında Türkiye ortalamasından geri olmadıklarını belirterek; ‘’Okullardaki derslik sayılarımız her geçen yıl artıyor’’ dedi.

Okullarda derslik sayılarını artırmaya çalıştıklarını anlatan Nevzat Türkkan, 2012-2013 eğitim, öğretim yılı içinde yeni derslikler kazandırmayı sürdüreceklerini belirtti. ''Okullardaki derslik sayılarımız her geçen yıl artıyor'' diyen Türkkan, şunları kaydetti: ''Bu kapsamda, okul öncesi eğitimde geçen yıl Türkiye'de okullaşma oranı yüzde 44 iken, ilimizde ise bu oran yüzde 43'dür. Bu alandaki derslik sayımız şu an itibarı ile 506 olmasına karşın, yılsonuna kadar yapılacak 34 derslik ile bu sayı 540'a yükselecektir. Böylelikle derslik başına düşen öğrenci sayımız 18'den 17'e düşecek-

tir. İlköğretim alanında da Türkiye'deki okullaşma oranı geçtiğimiz yıl yüzde 98.67 iken ilimiz de yüzde 98.29'dur. Şuan itibarıyla 3 bin 447 derslik bulunmasına rağmen yine yılsonuna kadar 300 yeni derslik daha yapılarak bu sayı 3 bin 747 olacak ve derslik başına düşen öğrenci sayımız 27'den 25'e düşecektir.

Ortaöğretimde ise Türkiye'de okullaşma oranı yüzde 67.37 iken, ilimizde yüzde 69.59'dur.

Eğitim kurumlarımız bin 288 derslik ile eğitim, öğretime devam ederken, yılsonuna kadar yapılacak 144 yeni derslikle bu oran bin 432'ye yükselecektir.

Derslik başına düşen öğrenci sayımız 30'dan 27'e inecektir.''

a d ’ u d r O ” a d l o “Çağatay Y Kanal 24 Ordu’nun güzellikleri bu kez “Çağatay Televizyonunda yayınlanan Yolda” programında tanıtıldı. nda "Çağatay Yolda" progra şem mında, Ordu'nun muhte en ser ne önü ler göz i güzelliğin düsi nci 12' yıl bu ve Boztepe i'nin zenlenen Vosvos Şenliğ an başladığı Yason Burnu'nd gelçekilen görüntüler ekrana dadi. Vali Orhan DÜZGÜN'ün

veti üzerine Temmuz ayı YolOrdu'ya gelen "Çağatay pe, zte Bo bi, da" programı eki , rnu Bu son Ya Şehir Merkezi, gılan baş n i'ni Vosvos Şenliğ rle cından çektikleri görüntüle a kıd kat ına Ordu'nun tanıtım bulundu.

Marka Kent Ordu Tanıtıldı Marka Kent Ordu projesini yaptığı saha araştırması ve literatür taramaları sonucunda Yrd. Doç.

Metin Çelik anlattı. Projenin hazırlık sürecinde birçok yer ziyaret edilip, birçok kişiyle konuşulup bilgi alındıktan sonra 52 turizm çeşidinin belirlendiği markalaştırma çeşidi anlatıldı.

Oksijen diyarı Ordu'yu marka kent Ordu yapma yolun-

da Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı mali desteği ile oluşan,

Yrd. Doç. Dr Metin Çelik ve alanındaki uzman kişiler tarafından saha ve literatür araştırması yapılarak çalışmaları yürütülen "Marka Kent Stratejik Kalınma Planı Projesini" Ordu Kültür Sarayı'nda Yrd. Doç. Metin Çelik anlattı. Çelik, mantarından şifalı sularına Türkiye’de 2000 tane marka değerini tespit ettiklerini belirtti. Bir fıkra ile örnek veren Çelik, alternatif bütün turizm faaliyetlerinin bizde mevcut olduğunu belirtirken, 59 ana 73 tane de alt turizm başlığı çıkardıklarını ifade ederek, “Nasrettin Hoca Bağlamasını çalarken hep aynı yerden tutuyormuş. Demişler ki hoca yanlış yapıyordun. Hocada demiş ki onlar benim çaldığım yeri bulmaya çalışıyorlar.

Yani bizde turizm adına kulla-

İmtiyaz Sahibi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Adına Tüzel Kişi temsilcisi Niyazi Yeşiller

Genel Koordinatör Betül Yeşiller

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muhsin Yılmaz

Haber Merkezi Ahmet Alkan

Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Dalgacı

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan

Sayfa Editörü Özkan Yıldırım

Dağıtım Alp Medya Ajans

Muhabirler Resul Koşar Taner Şen Mustafa Kemal Poyraz

Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel: 0452 407 10 11 Faks: 0452 407 10 12 e-posta: gazetekuzey@gmail.com

Yayın Türü Yerel Süreli

İşletme Müdürü Nusret Yeşiller

nabileceğimiz her şey var. yani yeni bir şey bulmamıza gerek yok.”

Fatsa Kabakdağ'da Köyü'nde 32 gayda oyunu olduğunu bu oyunla köylülerin tur düzenleyicilerini etkilediklerini söyleyen Çelik, Fatsa Kabakdağ’da 32 gayda oyunu diye bir oyun var.

Bu oyunla tabi harika Gürcü yemekleri de yapıyorlar. Köylüler tur düzenliyorlar. Turistle çok güzel bir ortam yaratmışlar.”

Bunun gibi gastronomi, kuş gözlemciliği, fotoğrafçılık gibi daha birçok alanda turizm faaliyeti oluşturulabileceğine değinen Çelik, insanları kültürün içinde yaşamaya davet etti.

Yapılan tüm bu saha ve literatür araştırmaları sonunda elde edilen tüm bilgiler 400 sayfalık kitapta toplanacak. orducu.com Grafiker Emrah Çoşkun İlkay Yeşiller İnternet Editörü Çiğdem Akyol Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Reklam Erkan Kaş Ahmet Kaytaz Oğuzhan Yılmaz Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

Gazetemiz İHA Abonesidir.

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. - Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

3

SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN www.ahmetfidan.com ahmet@ahmetfidan.com

Türklerin Yemek Kültürü Üzerine Bir Sorgulama Türklerin yemek kültürü üzerine biraz duygusal biraz nesnel/objektif sorgulamalar yapmak istiyordum. Gözlemci algılarıma takılan bir kaç yaşam kesiti darbe ile ilgili gündemin sıkışıklığına rağmen bu konuyu öne almama neden oldu.

Duygusal/ Subjektif (Olumlu) Yaklaşımlar: Daha önceki yazılarımda, Türkler’in başlı başına bir yemek kültürü olduğunu, yemek kültürü de dolaylı olarak mutfak kültürünü gerektirmekteydi. Bir ülkenin medeniyet derinlikleri arasına, o ülkenin yeme-içme alışkanlıkları da girmektedir. Bin yılları bulan yeme-içmeyle ilgili kültürel derinliğin uzantısı olarak yemek masası veya sofrasında geçirilen saatleri yadsımak bir bakışla da tukaka etmek fazlasıyla incitici olacağını düşünüyorum.

Diğer dünya ülkelerinde de elbet yemek yenmekte, yemek veya sofra protokolleri olmaktadır. Ama Türkler yemek veya sofra olgusunu bütün bireyler, bütün zamanlar, bütün mekanlar için içselleştirmiş benimsemiştir. Bir sofrada en az bir saat harcamak olması gereken değer yargıları olarak algılanmaktadır.

Hatta Türklerin kültürel derinliğine baktığımızda toplumsal bazda toplanma yeri olarak “cami” olgusunu görürken, küçük ve/veya büyük ailede de mikro ölçekte toplanma zamanı ve yeri olarak “yemek sofrası” görülmektedir.

Teknolojik gelişmelerin küresel eğilimlerin etkisiyle fazlaca bireyselleşen hatta çözülme sürecine gelen aile için son tutanaktır belki de yemek sofrası. Çünkü artık iş yaşamının sıkıştırdığı insanoğlu mümkün olduğunca merasim türünden yemeklere zaman ayırmamaktadır. Yemek sofrası bu gün için mikro ölçekte aileyi koruyan bir faktördür diyebiliriz.

Toplumsal bağlamda ister Türkler için ister Türk olmayanlar için iş yemeklerinin faydalarını ayrıca belirtmeye gerek görmüyorum. Çünkü bu, kimsenin inkar edemeyeceği evrensel gerçeklerdir zaten. Olumsuz bakış açısı için bu tür yemek organizasyonlarını dayanak olarak gösteremeyiz.

Nesnel/Objektif (Olumsuz) Yaklaşımlar: Türklerin yemek olgusu küresel eğilimler karşısında (biz istemesek te) yok olmaya mahkumdur. Üst paragraflarda da belirttiğim gibi, kitlesel iletişim araçları ve teknolojilerinin gelişimi, iş yaşamının, esnek çalışmadaki açılımları yemek veya sofra keyfini ortadan kaldırmaktadır. Sadece Türklerde değil bütün dünyadaki hızlı bireyselleşme mikro boyuttaki sofra-yemek olgusunu gün geçtikçe eritmektedir.

Türklerin toplumsal yemek organizasyonları haricinde evlerde ve ikili üçlü yaşam şekillerinde 4-5 hatta 6 saate kadar yemek masalarında harcamaları, bir çok noktada sorunlar doğurmaktadır. Bu konuda birçok kişi tarafından eleştiriyle karşılansam bile toplumsal gözlemci ve seçkinci bir bakışla olumsuzlukları da ortaya koyma gereği gördüm.

1. Türklerin Yemek Sofralarında harcadığı saater muasır mediniyet seviyesinin yakalanması için engelleyici bir faktördür.

2. Obezite gibi küresel sağlık sorunları için temel tetikleyicidir.

3. Yemek süresi çok abartıldığında ve bu yemeklerin iş, protokol veya program yemekleri olmadığı durumda, bir saatten fazla geçirilen her yemek dedikodu olgusunu geliştirmekte, (kullananlar için) içki ve sigara tüketimini artırmaktadır.

4. Ön mezeler, ön soğuklar, ön ana yemekler, orta yemekler, ana veya ağır yemekler, son soğuklar, tatlılar, meyveler vb. adını bile sayamadığım yemek aşamaları veya seansları zaman öldürmek için ve tüketim odaklı birey için temel yaşam şekilleridir.

Olumlu yönlerin yanında olumsuz faktörleri fazlaca artırmak istemiyorum. Yeterince olumsuz tekpi alacağımın da farkındayım. Ancak YEMEĞİ TEMBELLİK DAVRANIŞLARIMIZA MASUM BİRER KILIF OLARAK SUNMAK şahsımca içler acısı bir savunmadır. Ben şahsen yazının ana teması olarak, “muasır medeniyetler seviyesini aşmak için” böylesi yemek seanslarının biraz daha kısa tutulması gerektiğini düşünmekteyim. Yoksa böyle giderse, tüketim toplumu olan, bol içki ve sigara tüketen obez bir millet olur çıkarız.

Son olarak tekrar vurguluyorum. Bu yazımda iş yemekleri ve sosyal organizasyon yemeklerini temel argüman olarak kullanmadım. Bireysel, aile içi yemeklerimizin, gayrı resmi arkadaş çevresi yemeklerimizin bir saatten fazla uzatılmaması gerektiğini değer yargısı olarak vurgulamak istiyorum. İlla ki, eş dostla buluşma hoşça vakit geçirmek isteniyorsa, bu zamanın yemek masası üzerinde değil çay kahve oturumlarında yapılması daha isabetli olur diye düşünüyorum.

Son cümleme de belki hakkımda kafayı çalışmayla bozmuş bir şizofren tanısı koyanlar olsa bile yinelerim kii, çok çalışmamız lazım çokkk.

4

05/11/2012 Pazartesi

Boztepe’ye Cami İsteği Artıyor Ordu’nun en önemli cazibe merkezlerinden olan Boztepe’ye cami yapılması talepleri artmaya başlanan şu günlerde Ordu Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, Boztepe’ye Cami yapılması için gerekli çalışmaların yapılacağını söyledi...

Turizm kenti olma yolunda adımlar atan Ordu'nun en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir Boztepe. Yapılan yatırımlarla popülerliği her geçen gün daha da artan Boztepe’ye gezi için gidenler Boztepe'de bir ca-

minin yokluğunu hissetmiştir. Ordu Müftüsü Kolukısağlu Ordu'yu ziyarete gelen Arap büyükelçilerin gezisi sırasında gündeme gelen Boztepe’ye Camii fikrini gerçekleştirmek için çalışmalar yapacaklarını

söyledi Bir süre önce Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının öncülüğünde Ordu'yu gezen Arap büyükelçilerse belki de Boztepe’deki Camii eksikliğini en çok hisseden turistler oldu.

Arap büyükelçilerin Boztepe gezisi sırasında yanlarında olan Ordu Müftüsü Kolukısaoğlu, sadece Arap büyükelçilerinden değil birçok kişiden Boztepe'de camii nerede sorusunu duyduklarını söylerken, “geçtiğimiz günlerde Ordu’ya gelen Arap büyükelçilerini Boztepe’ye gezmeye götürdük. Orada bize burada neden bir caminin olmadığını söylediler. Bu yönde sözler sadece Arap büyükelçilerinden değil, diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelen misafirlerimizin de aynı yönde

sözleri oldu. Bizim kültürümüzde caminin yeri çok önemli insanların ibadet ihtiyaçlarının yanı sıra tuvalet ihtiyaçları da olsa hemen etraflarında bir caminin olup olmadığına bakarlar. Boztepe’de bunun eksikliğini hep hissediliyor.”

Kolukısaoğlu'na göre, müftülük olarak Boztepe'de bir camii en büyük özlemlerden biri. ve bunu gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Boztepe’ye Camii için yetkililerle ve devlet büyükleriyle görüşeceklerini ifade eden Ordu Müftüsü Kolukısaoğlu, “bizde bu talepler doğrultusunda Boztepe’ye bir cami yapılması için gerek yetkililer, gerekse devlet büyüklerimizle konuşacağız. Boztepe’ye cami yapılmasını sağlayamaya çalışacağız.” dedi. orducu.com

Hasta Olmamak İçin Aşı Yaptıralım

Aşı nedir, niye yapılır, yapılmazsa ne olur? Merak edilen soruları cevaplandıran Ünye Sağlık Grup Başkanı Dr. Engin Araz, hastalığa yakalanmamak için aşının önemine dikkat çekti. Ünye Sağlık Grup Başkanı Engin Araz, aşı hangi hastalıklardan korur, aşılar kaç kez uygulanmalıdır, aşı yapılmazsa ne olur, aşılar nerede uygulanır, ücretli midir sorularının cevabını verdi.

Aşı Nedir? İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri v.b.mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelere Aşı denir. “İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri v.b.mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelere Aşı denir.

Kimlere aşı yapılır?

Aşı insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Aşılar belirli hastalığa yakalanmadan önce kişilere ulaşıp onlara bağışıklaşmalarını sağlamak amacıyla verilir. Vücut savunma mekanizmasını uyararak hastalık etkenini tanıyan ve bu etkenle karşılaşıldığımda onu yakalayıp yok eden koruyucu maddelerin (antikorlar) oluşmasını sağlarlar. Bu şekilde aşılanan kişi aşılandığı hastalıklara karşı bağışık yani dirençli olur. Oluşan direnç genellikle ömür boyu vücutta kalır ve hastalık etkeni ile karşılaşılınca onu etkisiz kılmak için savaşır.

Genişletilmiş Bağışıklama Programı (G.B.P.) amacı aşı ile korunabilir hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin engellenmesidir.Bu program kapsamında Boğmaca, Difteri, Tetanoz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Verem (Tuberküloz), Çocuk felci, Hepatit-B, Hemofılus, influenza tip B"ye bağlı hastalıklar (menenjit gibi), streptokokkus, pnömonia'ya bağlı

invaziv, pnömokokal hastalıkların (zatüre gibi ) ve bu hastalıklardan kaynaklanan bebek ve çocuk ölümlerinin ve sakatlıkların engellenmesi hedeflenmektedir.

Temel amaç; doğan her bebeğin ası takvimine uygun olarak yukarıda sayılan hastalıklara karsı bağışık kılınmasıdır.

"Genişletilmiş" deyimi; ülke genelinde aşısız veya eksik aşılı bebek ve çocukların tespit edildiği anda aşılanmasını vurgulamak için kullanılmaktadır.

Aşılar hangi hastalıklarda korur!

DaBT (karma aşı): Difteri, boğmaca, tetanozdan, Polio aşısı: Çocuk felcinden, Hepatit-B aşısı: Hepatit-B 'ye bağlı sarılık .siroz ve karaciğer kanserinden, Hib aşısı : H.İnfiuenza tip B-ye bağlı menenjit, zatürre ve orta kulak iltilıablarından, BCG aşısı : Veremden korur. KKK (Kızamık, Kabakulak, Kızamıkçık) aşısı: Kızamığa bağlı zatürree, orta kulak iltihabı ve S.S.P.E (subakut sklerozan panensefalit) hastalığından, doğumsal kızamıkçık sendromu ve kabakulaktan. Konjuge Pnömokok aşısı: S. Pnömoniya'ya bağlı zatüre ve Beyin iltihabı gibi hastalıklardan korur.

Aşılar kaç kez uygulanmalıdır!

Aşılarını uygun sayıda ve uygun aralıklarla almış çocuklar yeterince korunmuş olurlar.

Uygulanan aşılar kişilere özel olan aşı kartına kayıt edilmeli ve bu aşı kartı mutlaka saklanmalıdır. Sağlık Bakanlığının Uyguladığı Aşı Takvimi ile ilgili detaylı bilgi için Aile hekiminize başvurabilirsiniz. Aşıların zamanında ve uygun aralıklarla uygulanması çok önemlidir.

Ancak aşı takviminde belirtilen aralıklara göre aşıları tamamlanamamış çocuklarda önceki aşı dozlarının tekrar yapılmasına gerek yoktur. Arada uzun bir süre geçmiş olsa bile aşılamaya bırakılan yerden devam edilir. Eksik aşılı çocuk belirlendiğinde yaşına uygun olarak aşıları tamamlanır.

Aşı yapılmazsa ne olur?

Aşı ile önlenebilir hastalıkların sıklığı artar. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlar, hastalıkların yayılmasına karşı direnç gösterirler. Bu yolla henüz aşılanmamış, aşılamaya engel oluşturan bir hastalığı olanlar da korunmuş olur. Bütün çocuklar doğar doğmaz takvime uygun bir şekilde aşılanmaya başlanmalıdır. Aşılar sadece çocuklar için değildir.

Birçok erişkin aşıyla kolaylıkla önlenebilen hastalıklar nedeniyle sakat kalmakta ya da ölmektedir. Bu nedenle sadece çocuklar değil bağışık olmayan* tüm yetişkinler yaslarına uygun olarak tetanos, difteri, grip, pnömokok hastalıklarına karşı aşılanmalıdır. Bazı hastalıklar için risk grubunda kabul edilen erişkinlerde sağlık kuruluşlarına başvurarak yapılması gereken aşılar konusunda bilgi edinmeli ve aşılanmalıdır.

Aşılar nerede uygulanır?

Aşı ücretli midir?

Aşı uygulamaları. Aile Sağlığı Merkezlerinde ve Hastanelerde yapılmaktadır. Aşılar Sağlık Bakanlığı kurum ve kuruluşlarında ücretsiz olarak uygulanmaktadır.

Bağışıklıma Danışma Kurulu (BDK) tarafından; Hepatit-A ve Suçiçeği aşılarının çocukluk çağı ulusal aşı takvimine eklenmesi konusunda tavsiye kararı alınmış olup Bakanlığımız aşı alımı çalışmalarına başlamıştır.

Aşılamalardan daha önce büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığa olan poliomyelit (çocuk felci) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. Ülkemizde son çocuk felci vakası 26 Kasım

1988 de görülmüştür. Polio eradikasyon programı çalışmaları ile ülkemizin içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi 21 Haziran 2002 de "POLlO'dan ARINDIRILMIŞ BÖLGE" sertifikası ile belgelendirilmiştir. Aııcak halen dünyada poliomyelit (çocuk felci) vakalarının görülmesi nedeni ile program ve aşılama çalışmalarına devam edilmektedir. Ayrıca Nisan 2009 tarihi itibarı ile Türkiye; Yeni doğan tetanos’u elimine etmiş ülkeler arasına girdiğini belgelemiştir. Kızamık hastalığım yok etmeye yönelik başlatılan programlar neticesinde 2008,2009 ve 2010 yılında hiç yerli vakamız olmamış. 2011 yılında ise yurt dışından gelen vakalara bağlı olarak 111 vaka görülmüştür.

Her 100 çocuktan 97'si aşı takvimine göre aşılanarak dünyada birçok ülkenin başaramadığı yüksek aşılama hızlarına ulaşılmıştır. Sizlerden beklentilerimiz, aşılamanın önemini her fırsatta vurgulayalım, çocuklarımızın aşılanmasını sağlayalım. Aşılanma şansım kaçıranlar var ise aşılanmaları için Sağlık Kurulusuna götürelim, sağlıklı bir toplumun gereği için aşılama hizmetinin vazgeçilemez olduğu bilincini tüm kesimlere ulaştıralım, aşılama ile sağlıklı bir geleceğe doğru çocuklarımızla birlikte sağlıklı adımlar atalım, erişkinlerde ve risk gruplarındaki bağışıklıma çalışmalarını destekleyelim. ünyekent

Engin Araz

Ordu İl Sağlık Müdürü, Samsun’da Başhekim Oldu Ordu İl Sağlık Müdürü Dr. Yılmaz Dündar, Samsun Gazi Devlet Hastanesi Başhekimliği görevine atandı.

Dr. Dündar, Ordu’dan bugün itibari ile İl Sağlık Müdürlüğü görevinden ayrılırken yaptığı konuşmada, "Ordu’da 4 yıllık hizmet sürecimde birçok çalışmanın içinde bulundum. Bu çalışmaları başarıyla tamamladık. Aile hekimliği, evde sağlık hizmetleri olmak üzere bu çalışmaları Ordu’da, ülkemizde

olduğu gibi başarı ile hayata geçirdik. Kendi insanımıza hizmet etmekten memnuniyet duydum. Bu makamlar gelip geçicidir. Biz makamımıza oturduğumuz süreden itibaren insanlarımızın iyiliği için çalıştık. Çalışma süremizde mutlaka istemeyerek kalp kırmış olabiliriz. Herkes hakkını helal etsin” dedi.

Eski Vali Konağı Kamulaştırıldı Tinerci mekânı haline gelen ve atıl durumda bulunan Eski Vali Konağı restore ettirildikten sonra turizme kazandırılacak

Taşbaşı Mahallesi Sıtkı Can Caddesinde bulunan ve özel şahıslara ait olan Eski Ordu Vali Konağı mahkeme sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırıldı.

Ordu’da bulunan tarihi binanın zamanında Özel İdare tarafından özel şahıslara satılması ardından yaşanan gelişmeler sonrasında bina oldukça hırpalanmış ve kötü kullanılmıştı. Binanın her geçen kötüye gitmesi üzerine meydana gelen tepkiler sonrasında Ordu Valiliği devreye girerek kamulaştırma davası açmıştı.

Davanın sonuçlanması sonrasında bina 390 bin lira bedelle kamulaştırıldı.

Menekşe Sokakta yaz başında başlayan sokak sağlıklaştırma çalışmaları devam ederken, binanın o dönemde özel mülkiyet olması nedeniyle proje kapsamına alınmamıştı.

Hatırlanacağı üzere tinercilerin mekânı olarak gündeme

gelen eski vali konağı, Vali Düzgün'ün yaptığı açıklamaya göre kamulaştırılarak kültür ve turizmin hizmetine sunulacağı kaydedilmişti.

Ordu Valisi Orhan Düzgün daha önce eski vali konağı ile ilgili yaptığı açıklamada buranın kamlaştırılmasından sonra restorasyonuyla beraber tamamen koruması da valiliğe ait olacağını kaydetmişti. Menekşe Sokakta ve Sıtkıcan Caddesinde Sokak sağlıklaştırma çalışmalarının olduğuna dikkat çeken Vali Düzgün binaların dış cephe ve çatıların da iyileştirilmeleriyle beraber o mevkideki yolda da eskiye uygun taş döşemesi yapılarak oranın bir kültür semti haline getirileceğini belirtmişti. Eski Vali Konağının kamulaştırılması sonrasında bu binanın Menekşe sokak ile uyumlu hale gelmesi için restorasyon çalışmalarının ayrıca yapılması ve bu tarihi binanın da Ordu turizmine kazandırılması bekleniyor. orduhayat

05/11/2012 Pazartesi

Rektör Yarılgaç, ODÜ Morfoloji Binası İnceledi ODÜ Rektörü Prof. Dr. Tarık YARILGAÇ, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Nuri YILMAZ, İdari Mali İşler Daire Başkanı, Yapı İşleri Daire Başkanı, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı ve yetkililerinin de eşlik ettiği bir grupla Cumhuriyet Yerleşkesi' nde bulunan Morfoloji Binası içerisindeki 567 kişilik konferans salonunun sahne tasarımını, kürsüsünü, ses ve ışık sistemini, oturma düzeni ve konferans salonu sahanlığında ve müştemilatında yapılan genel düzenleme çalışmalarını inceledi.

Daha sonra Morfoloji binasında bulunan personel yemekhanesini ziyaret eden Rektör Prof.Dr. Tarık YARILGAÇ, ODÜ personeli ile birlikte yemek sırasına girerek çalışma arkadaşlarıyla birlikte yemek yedi. Gerek yapılanma çalışmaları gerekse de ODÜ’ nün idari ve akademik her tür-

lü sıkıntılarını giderme yolunda yapılabilecek çalışmalar ile ilgili fikir alışverişi yaptı.

"ODÜ’de daha ileri teknolojik imkânlarla eğitim, öğretim ve araştırma yapmak en öncelikli konularımız arasındadır’’ diyen ODÜ Rektörü Prof.Dr. Tarık YARILGAÇ buradan da çalışma arkadaşlarıyla birlikte

yine Morfoloji Binası içerisinde bulunan Laboratuarlarda incelemelerde bulundu.

Yapılacak olan bilimsel çalışmaların uluslararası düzeye çıkabilmesi için gerekli olan ekipmanların temini ve akademisyenlerin ve öğrencilerin önemli gereksinimleri için karşılıklı değerlendirmeler yapıldı.

Rektör Prof.Dr. YARILGAÇ, daha sonra Morfoloji Binası’ nda bulunan ve özellikle ODÜ’ lü öğrencilere hizmet verecek olan Merkezi Kütüphane’ de incelemelerde bulundu.Burada kitapları ve süreli yayınları, yeni alınan bankoları, kitap raflarını ve yerleşim düzenini incelen Rektör Prof.Dr. Tarık YARILGAÇ, çalışma arkadaşları ile birlikte Merkezi Kütüphaneye ilave edilebilecek farklı raflar, yerleşim düzeni ve kütüphanenin hizmet amacına ilişkin bilgiler aldı.

Rektör Prof.Dr. Tarık YARILGAÇ, Merkezi Kütüphane’ nin bir hafta içerisinde işlevini kazandıktan sonra sadece Üniversitemiz öğrencilerine ve akademisyenlerine değil, şehrimizdeki bütün kitapseverlere ve araştırma yapmak isteyenlere katkı sağlayacağını belirtti.

Bütün uğraşların başta Ordu Üniversitesinin gelişimini hızlandırmak olduğunu vurgulayan YARILGAÇ, özellikle Üniversitenin öğrenci ve bilim insanı sayısının ve niteliğinin artması ile sadece Ordu iline değil bütün bölgemize ve ülkemize büyük kazanımlar sağlayacağını dile getirdi. Bu kapsamda öncelikle Morfoloji Binasının ve Merkezi Araştırma Laboratuarının sonra da önümüzdeki dönemde yapılacak olan 600 yataklı Araştırma ve Eğitim Hastanesinin önemini tekrar vurguladı.

30 Bin Liralık Beyaz Eşya Bağışladılar

Ordu Teknik ve Endüstri Meslek Li sesine, elektronik ürün imal eden 3 firma tarafından elektronik ürün bağışında bulunuldu.

Bağış yapılan yaklaşık 30 bin değeri ndeki elektronik ürünleri öğrenciler inceleyerek derslerin i işleyecekler.

Ordu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesine, BoschSiemens ve Profilo markaları tarafından, elektrik-elektronik teknolojisi alanı öğrencilerinin yararlanması amacıyla elektronik aletler hediye edildi. Bağış edilen ürünler için tören düzenlendi.

3 firma tarafından Endüstri Meslek Lisesine; 2 buzdolabı, 2 fırın, 2 çamaşır makinesi, 2 bulaşık makinesi, 2 elektrik süpürgesi, 2 tost makinesi, 2 ütü ve muhtelif sayıda küçük ev aletleri bağışı yapıldı.

Bağışların teslimi için ise okul içerisinde tören yapıldı. Törene il milli etiğim müdürü nevzat türkkan ile bağışı yapan firmaların temsilcileri katıldı.

Törende konuşan Ordu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Gökhan Melikoğlu, hayırsever insanların okula yardım etmesini beklediklerini ve bu sayede öğrencilerin daha iyi eğitim göreceklerini söyledi.

Ordu İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan ise yaptığı konuşmada, bu davranışın nezaket olduğunu belirterek bağışı yapanlara teşekkür ederken, "Ordu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinin mesleki gelişimine yönelik olarak yapılan bu bağış için teşekkür ediyorum. Tüm işadamlarımızı eğitime katkı yapmaya davet ediyorum" dedi Konuşmaların ardından ba-

5

“Raylı Sistem Ordu İçin Gerçekçi Bir Proje Değil” Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, hafif raylı sistemin Ordu’nun kaldırabileceği bir yük olmadığını söyledi.

Ordu Üniversitesi Rektö- bir yük değil. Bize biri hibe rü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, etse bile bunun işletme ma“Ordu’da artık hafif raylı sis- liyeti var. Bizim işletme mateme geçilmelidir” ifadesi- liyetini bile karşılamamız ni kullanmıştı. Ordu Belediye mümkün değil. 600 bin nüfuBaşkanı Seyit Torun ise Rek- sa sahip Samsun bile daha tör Yarılgaç’ın bu düşüncesi- yeni bitirdi. İşler düşüncede ne, “Ordu Üniversitesi Rektö- çok kolay. Yapılması tabii ki rümüz sanırım bu düşünceyi iyi olur ama bu hesap kitap metropol kentler için söyle- işi, yolcu sayısı ile ilgili ise hamiştir. Bizim gibi 150 bin nü- fif raylı sistem Ordu için gerfusla ilgili raylı sistemin mali- çekçi bir proje değildir” diye yeti bu kentin kaldırabileceği konuştu.

Kuran Kursu Öğreticileriyle Toplanıldı Ünye Müftülüğü, Kuran Kursu öğreticileri ile Kasım ayı toplantısını gerçekleştirdi.

ğış yapan firma temsilcilerine plaket takdim edildi ve ardından bağış yapılan ürünler için kurdele kesimi yapıldı.

Hediye edilen elektronik aletleri öğrenciler inceleyerek mesleki bilgilerini geliştirecek ve beceri kazanacak.orducu

Organ Bağışı Yeterli Değil Ünye Devlet Hastanesi Başhekimi Hüseyin Yalçın Büyükkarabacak, ‘’Ülkemizde birçok ülkeye göre organ bağışı olması gerektiği ölçüde değil.’’ dedi.

Büyükkarabacak, ülkemizde organ bağışına ilginin az olduğunu söyledi.Hayat kurtarmada organ bağışının önemine dikkat çeken Büyükkarabacak, şunları kaydetti: ‘’Önceki yıllarda organ naklinin bugünkü boyutta olmaması nedeniyle, kronik birçok rahatsızlık sonucu hastalar erken evrede kaybediliyordu. Günümüzde tıpta kaydedilen ilerlemeyle birlikte organ nakli yoluyla hasta-

lar sağlıklarına kavuşuyor. Kaza sonrası ya da bitkisel hayata girildiğinde kişilerin organları nakil bekleyen hastaya nakledilebiliyor. Bu süreçte hasta yakınları ivedi bir şekilde inisiyatif kullanmalı ve yakınının organının bir başka bedende hayat bulmasına izin vermeli. Organ bağışında süreç çok hızlı işlediğinden, karar verme aşamasında da çok hızlı olmalı ve zamanı iyi kullanmak gerekir. Çünkü nakil alacak

ve verecek olan her iki tarafın tıbbi çalışmalar bakımından hazırlanmasının yanı sıra, hukuki ve bürokratik aşamalarında sürece dâhil olmasıyla geniş hazırlık çalışmalarının olduğu bir süreç yaşanıyor.’’ Ülkemizde yanlış bilgi nedeniyle organ bağışının az olduğunu vurgulayan Büyükkarabacak, ‘’Ülkemizde birçok ülkeye göre organ bağışı olması gerektiği ölçüde değil. Bunun sosyal ve değişik inançlarla ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Dini otoritelerin organ bağışı hususunda ortaya koyduğu bilgiler, herkesin istediği takdirde organını bağışlayabileceğini ve dini bakımdan bundan kendisine bir sorumluluk gelmeyeceğini işaret etmektedir’’ diye konuştu.

Büyükkarabacak, ayrıca gelişmiş ülkelerde yapılan tüm nakillerin ülkemizde de başarılı bir şekilde gerçekleştirilebildiğini sözlerine ekledi.

Ünye Müftüsü Aydın Yığman başkanlığında, müftülük toplantı salonunda Kuran Kursu öğreticileriyle kasım ayı toplantısı gerçekleşti.

Toplantıda kurs öğreticilerini bilgilendiren Yığman, şunları kaydetti: ‘’Ücretsiz olarak öğrencilere dağıtılan ders kitaplarından almayan Kur’an Kursları için kitap istendi. Kurslarda eski sicil ve belge defterleri kullanılacak, sicil defterine kalın-

dığı numaradan devam edilip öğrencilerin sicil defterine kayıtları yapılacak. Her Kur’an Kursu öğreticisi kendi kursu ile ilgili disiplin kurulunu oluşturarak Müftülüğe onaylatacak’’ Yığman, kursların ikinci döneminin 26 Kasım 2012 tarihinde başlayacağını sözlerine ekledi.

Toplantı kurs öğreticilerinin istek ve önerileri dinlendikten sonra sona erdi.

Anlayan Kitap & Kırtasiye Mehmet ANLAYAN Cep: 0536 855 70 18

rlü r tü e H

leri ve Kırtasiye Ar ç p e r a t e i G a e çv K

Adres: M.K.P. Mah. A. Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A Dereüstü/FATSA Tel: 0452 424 20 22 E-Mail: anlayankirtasiye@hotmail.com

6

05/11/2012 Pazartesi

Ülkemizde İstihdam Arttı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin son 10 yıldaki gelişim ve değişiminin vatandaşa olumlu yansıdığını söyleyerek, Türkiye’nin katma değeri yükseliyor. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına kadar cari açık çok daha iyi yönetilir bir noktada olacak. Önümüzdeki 40 yılda da geleceğimiz iyi olacak’’ dedi.

Türkiye Ekonomi Kurumu (TEK) tarafından Çeşme Altın Yunus Otel’de düzenlenen ‘Finansal İstikrarsızlık, Büyük Durgunluk ve Borç Dinamikleri’ konulu konferansa katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ,Türkiye’deki 10 yıllık değişim ve gelişimin vatandaşa olumlu yansıdığını söyledi.Paneldeki sunumunu İngilizce olarak yapan ve çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şimşek, toplumun her alanda

hizmet kalitesinin yükseldiğini vurgulayarak "Vatandaşımızın sağlık hizmetleri hiç olmadığı kadar iyi. Eğitim imkanları ve okullaşma oranı iyi durumda. Son 10 yıllık dönemde vatandaşımız için altyapı oranını iyileştirdik. Kişi başına düşen gelir attı. Vatandaşımızın taşıt sayısı iki kat artarak 8 milyondan 16 milyona çıktı. Vatandaş bu süreçten her alanda olumlu etkilendi. 2007’den beri ülkemizde istihdam 4 milyon artmış.

Bu rakamlar her şeyi ortaya koyuyor’’ dedi.

Sunumunda Türkiye’nin son 10 yıllık değişim ve gelişimini anlattığını söyleyen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun yanı sıra önümüzdeki 40 yılda da Türkiye’nin geleceğinin çok iyi olduğunu, cari açık gibi bazı yapısal sorunlarımızın olmasına rağmen bunları çözmek için reformlar yaptığımızı ve enerji kaynaklarını harekete geçirdiğimizi anlattım. Cumhuriyetin 100’üncü yılına kadar inşallah cari açık çok daha yönetilir bir noktada olacak. Çünkü Türkiye’nin katma değer zinciri devamlı yükseliyor. Türkiye moda da Milano’yla makina üretiminde de Almanya’yla yarışır durumda. Amaç onları geçmek. Önümüzdeki 10 yılda çok farklı noktada olacağız. Yeter ki reform ve istikrar devam etsin.’’

REKABET KURULU GEREĞİNİ YAPAR Kredi kartı faizlerinde 12 bankanın ortak hareket ettiği ve bu konuda büyük cezalar geleceği iddialarına da yanıt veren Şim-

şek, şunları söyledi: "Rekabet hukukuna aykırı bir uygulama varsa rekabet kurulu gereğini yapar. Bu aşamada dosyaya vakıf olmadığım için yorum yapmam doğru olmaz’’ Panelde konuşan Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz’in de Türkiye’ye yönelik genel anlamda görüşlerinin olumlu olduğunu hissettiğini söyleyen Bakan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Yurtdışında artık Türkiye’ye daha olumlu bakıyorlar. Performansımız ortada.

Dünyanın da algısı son derece olumlu. Dünya Bankası, Türkiye deneyimini az gelişmiş ülkelere anlatmak istiyor’’ ALTIN İHRACATIN YÜZDE 6’SINI OLUŞTURUYOR Yurtdışından gelen kayıtdışı altının hurda edilip daha sonra da rafine edilerek ihraç edildiği iddialarına da yanıt veren Şimşek, "Türkiye altını hem ithal ediyor hem de ihraç ediyor. Şu an böyle bir fenomen var. Ama net altın ihracatı toplam ihracatın yüzde 6‘sı civarında. Bu çok da abartılmaması gereken bir kalemdir’’ şeklinde konuştu.

“3 Kasım Bir Milat”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “3 Kasım, bu aziz milletin yönetime el koymasıdır, kötü gidişe ‘dur’ demesiydi 3 Kasım’da büyük bir zihniyet devrimi gerçekleşti. Milli iradeyi değil, kendi grup çıkarlarını esas alarak Türkiye’yi krizler ülkesi haline getiren bir anlayış devrildi. Milletin iradesini yücelterek, güven ve istikrarı tesis eden bir iktidar göreve geldi” dedi.

Başbakan Erdoğan, Asya Termal Oteli’nde gerçekleştirilen “AK Parti 19. Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda konuştu. Erdoğan, “AK Parti olarak 14 Ağustos 2001’de çıktığımız millete hizmet yolculuğunda 11 yılımızı geride bıraktık. Türk siyasi hayatında önemli bir kilometre taşı olan 3 Kasım 2002 seçimleri ile 10. yıldönümünü idrak ediyoruz.

3 Kasım tarihi sadece AK Parti için değil Türkiye için, bütün milletimiz için bir milat oldu, yeni bir başlangıç oldu. Türkiye adeta karanlık bir tünelden aydınlığa çıktı, büyük bir bunalım ve krizden istikrara ayak bastı” dedi.

“GERİDE BIRAKTIĞIMIZ 10 YILDA MİLLETİMİZE HİÇ MAHCUP OLMADIK” “Geride bıraktığımız 10 yılda milletimize hiç mahcup olmadık” diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Milletimizin başını yere eğmedik, alnımız dik yolumuza devam ettik. Milletimiz de bizi hiç yalnız bırakmadı, bizimle birlikte yürüyüp ‘arkanızdayız’ dedi. Milletimiz, her seçimde artan des-

teğiyle gerçekleştirdiğimiz hizmetleri tesvih ettiğini gösterdi. İstişare ve değerlendirme toplantılarımız tüm süreçte nereden nereye geldiğimizi görmemiz, rotamızı belirlememiz açısından önemli işleve sahip. Türk siyasi hayatında bizimki kadar istikrarlı, geniş katılımlı, zengin içerikli istişare toplantısı geleneği olan siyasi parti bulunmuyor. AK Parti bir ekip, gönül, ortak akıl hareketi olarak ortaya çıktı. İlk günkü heyecanla faaliyet gösterdik ve bundan sonra da aynı ruh ve heyecanla milletin çizdiği rotada yolumuza devam edeceğiz. Büyük AK Parti ailesinin en büyük özelliği gönül bağıyla birbirine bağlı olmalarıdır. Bu büyük ailenin her ferdi dava bilinciyle hareket eder, inanç ve azimle mücadelesini sürdürür. Bu mücadelede kişisel hesaplara, senli benli çekişmesine yer yoktur. Her bir arkadaşım milletimizin omuzlarımıza yüklediği kutsal emanetin aynı derecede sorumlusu, takipçisidir.”

“3 KASIM BU MİLLETİN KÖTÜ GİDİŞE ‘DUR’ DEMESİYDİ” Gönüller yaparak, hizmet üreterek, bunun için Türkiye’yi, dünyayı karşı karış katederek 10 yılı

geride bıraktıklarını belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “Bundan sonra da gönüller yapmak, hizmet üretmek için yine büyük bir ekip hareketi olarak yolumuza devam edeceğiz. Yıldönümleri geçmişe dönük muhasebe yapma, geleceğe ilişkin hedefleri gözden geçirmeye vesile olması bakımından önemlidir. Bugün 3 Kasım, bundan tam 10 yıl önce 2002 Pazar günü Türkiye çok kritik bir seçim yaptı.

Bu seçimlerde Türkiye demokrasiden ekonomiye kadar her alanda tarihi bir önemde değişim sürecine girdi.

Türkiye 2 Kasım gününü bitip tükenmeyen siyasi çekişmeleri, ardı arkası kesilmeyen ekonomik çöküntülerin, sürekli yeni çatlaklara sebep olan sosyal gerilimlerin iç karartıcı havası içinde tamamlamıştır. 3 Kasım akşamı ise AK Parti iktidarının müjdecisi olarak yepyeni bir dinamizmle ‘artık onlar geride kalıyor ve aydınlık bir gelecek başlıyor’ dedi. 3 Kasım’da ortaya çıkan sonuç sadece AK Parti’nin başarısı ve zaferi değildir. 3 Kasım, bu aziz milletin yönetime el koymasıdır, kötü gidişe ‘dur’ demesiydi. 3 Kasım’da büyük bir zihniyet devrimi gerçekleşti. Milli iradeyi değil, kendi grup çıkarlarını esas alarak Türkiye’yi krizler ülkesi haline getiren bir anlayış devrildi. Milletin iradesini yücelterek, güven ve istikrarı tesis eden bir iktidar göreve geldi. Onlarca yıldır Türk siyasetinin üzerine karabasan gibi çöken darbeci, zihniyetçi, elitist zihniyet gitti. İleri demokrasiye, hak ve özgürlüklere inanan bir anlayış geldi.

Millete efendilik taslayanlar gitti, millete hizmetkar olanlar geldi.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, atanamayan öğretmenlerle ilgili olarak, “Herkes öğretmen

olabilir, fakat bunların, bütün bunların atanabilmesi için de devletin gerek bütçe noktasındaki durumu, gerekse bunları atama noktasında diğer kamu kurumlarıyla planlamasının buna müsaade etmesi lazım. Biz devlet yönetiyoruz. O zaman bundan önceki iktidarlara böyle bir hesap sorulabildi mi? Biz bunu Allah’ın izniyle sıfırlayacağız, tamamen artık öğretmen atamalarını sonuca erdireceğiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, 19. Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda 10 yıllık iktidarlarının muhasebesini yaptı.

AK Parti’nin laf üreten, hayal tüccarlığı yapan, konuşmayı siyaset zanneden bir hareket olmadığını belirten Erdoğan, “AK Parti hizmet siyaseti yapar. Hizmeti, yatırımı, projeyi konuşun, konuşmakla da kalmaz ne söylediyse yapar, hayata geçirir. 11 yıldır yapamayacaklarımızı söylemedik, söylediklerimizi de Allah’a hamdolsun hayata geçirdik” dedi.

Türkiye’nin nereden nereye geldiğini unutanlar için bir hafıza tazelemesi yapmakta fayda gördüğünü belirten Erdoğan, “Bazı gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, dilleri olup söylemeyenler var, onlar için yapacak bir şey yok. Onları kendi karanlıklarıyla baş başa bırakıyoruz. Çünkü gözlerini kapayanlar için dünya hep karanlıktır.

Tavsiye ediyorum; gözlerini açsınlar” diye konuştu.

Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görüp de heyecanlanmamanın mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, “Yola çıkarken ‘Türkiye’yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz’ dedik. Bunlar adeta ama temel taşları; eğitim, sağlık, adalet ve emniyet. Bu temel taşlar üzerinde yükselen bir Türkiye var” dedi.

SAĞLIK KÖŞESİ

Gebelikte Beslenmeye

DİKKAT!

Gebelik döneminde almış olduğumuz besinler, ilerde bebeğimizin zihinsel gelişiminden boyuna ve kilosuna kadar birçok faktörü belirliyor. Bu dönemde beslenmeye dikkat edilmediği takdirde ilerde bebeğimiz birçok hastalıkla karşı karşıya kalabiliyor. Özellikle gebelikte sık rastlanılan gestasyonel diyabet yani hamilelik şekeri, düzenli ve dengeli beslenme olmadığı takdirde ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Gebelikte beslenmenin öneminden bahseden Çakmak Erdem Hastahanesi Diyetisyeni Zeynep Yeni Erol, “Gebelik döneminde beslenme, sizin ve bebeğinizin sağlığı için en önemli faktördür. Gebelik dönemi boyunca sağlıklı kilo artışını sağlayabilmeniz ve bebeğinizin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmeniz için düzenli ve dengeli beslenmeniz gerekir. Cünkü bebeğinizin bedensel ve zihinsel gelişimi sizin beslenmenizle doğrudan bağlantılıdır. Yetersiz ve dengesiz beslendiğiniz zaman bebeğiniz yeterli kilo artışını sağlayamaz, erken doğum riski ortaya çıkabilir. Hem sizde hem bebeğinizde demir eksikliği anemisi görülebilir. Bebeğinizin zihinsel gelişimi yetersiz kalabilir. Gebelik süresince yeterli vitamin ve mineral alamadığınız zaman bebeğinizin iskelet yapısının gelişmesi dururken sizde de kemik dokusu harabiyeti gerçekleşebilir. Hamilelikte ortaya çıkabilen gestasyonel diyabet yani hamilelik şekeri, düzenli ve dengeli beslenme olmadığı takdirde ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Peki gebelik döneminde hangi gıdalara öncelik verilmelidir?

Her bireyin metabolizma hızı, harcadığı enerji farklıdır. Alması gereken enerji de bu doğrultuda farklı olacaktır. Ancak gebelik döneminde günlük beslenmeye eklememiz gereken belli başlı besinler vardır. Gebe bir anne kendi ihtiyaçlarının yanı sıra bebeğinin ihtiyaçlarını da karşılamak zorundadır.

Gebelik döneminde gereksinimi değişen demir, folik asit, B12 vitamini, kalsiyum gibi vitamin ve mineralleri doğru oranda karşılayabilmek için günlük olarak süt ve süt ürünleri, yumurta, et, tavuk, balık, yeşil sebzeler, meyveler, kurubaklagil ve tahıllardan belli miktarlarda tüketilmelidir. Badem, ceviz gibi kuruyemişler diyete eklenmelidir.

Bebeğin kemik gelişimini sağlamak ve annenin kemik ve dişlerinde harabiyeti önlemek için günlük olarak 2-3 porsiyon süt, yoğurt, peynir tüketilmelidir.

Vücudun yapısını oluşturan ve çeşitli vitamin ve minerallerin alınmasını sağlayan protein kaynakları günde 3 porsiyona çıkarılmalıdır. Et, tavuk, balık, yumurta ve kurubaklagiller protein kaynaklarıdır.

Vitamin ve posa ihtiyacını karşılayabilmek için sebze ve meyveler günde en az 5 porsiyon tüketilmelidir. Gebelik döneminde sıklıkla rastlanan kabızlık problemini önlemek için sebze ve meyve tüketimi çok önemlidir.

Bebeğin beyin gelişimine yardımcı olmak amacıyla omega 3 kaynağı olan ceviz,badem günlük beslenmeye eklenmelidir. Günde 7-8 badem, 3-4 ceviz omega 3 ihtiyacını karşılarken annenin de atıştırmalık olarak keyif alacağı besinler olacaktır.

Gebelik döneminde beslenme düzeni de oldukça önemlidir. Sağlıklı bir şekilde kilo artışını sağlamak için 3 ana öğün ve ara öğünler şeklinde beslenilmelidir. Ana öğünlerde sebze, et, tavuk, balık, peynir, yumurta gibi besinler tüketilirken ara öğünlerde meyve, süt, yoğurt gibi besinler tüketilebilir.

Gebelik döneminde canınız tatlı yemek istediğinde masum tatlıları tercih edebilirsiniz.

Masum bir tatlı tarifi; Kremalı Meyve Cupları Malzemeler: • 2 su bardağı süt • 1 yemek kaşığı un • 1 yemek kaşığı toz şeker • 1 yumurta sarısı • 1 paket vanilya • 100g labne peyniri • Mevsim meyveleri Yapılışı: Süt, un, şeker ve yumurta sarısını bir tencerede tamamen homojen olana kadar çırpın. Krema karışımını ocağa alın, kaynayıp kıvam alıncaya kadar pişirin.Kıvam aldıktan sonra vanilyayı karıştırıp ocağın altını kapatın. Ara ara karıştırarak soğumasını bekleyin. Soğuduktan sonra labneyi içine karıştırıp 5 dk çırpın. İsteğinize göre seçtiğiniz meyveleri küp küp doğrayın.

Kasenin yarısını meyve ile doldurup üzerini krema ile kaplayın. Soğuk olarak tüketebilirsiniz.

05/11/2012 Pazartesi

Darbelere HAYIR Diyoruz Ordu Eğitim Birsen Şube Başkanı İsmail Çelenk 18 ilçe temsilcisi ile Fatsa’da istişare toplantısı gerçekleştirdi. İstişare toplantısının basına açık bölümünde konuşan Ordu Eğitim Birsen Şube Başkanı İsmail Çelenk, “Aslan karanlık güçlerin derinliklerine göz dikmiyoruz. Bunun yerine onların karşılarında dimdik duruyoruz” dedi.

Eğitimciler Birliği Sendikası olarak bugün bakıldığında Ordu bölgesinin en büyük sivil toplum örgütü olduklarını belirten İsmail Çelenk, “Sendikamızda 3 binin üzerinde üye var.

Bin üyeden fazla da bayan üye

arkadaşımız var. Biz gücümüzü birbirimizden alıyoruz. Aldığımız bu güç ile derdimizi, sıkıntımızı takip ediyoruz. Bizim sendikamızın bir özelliği de işini yapmak ve projelerini anlatmaktır. Biz Mesudiye’den Akkuş

ilçesine kadar tüm okulları geziyoruz. Hiçbir öğretmen odasında diğer sendikalarla ilgili bir konuşma kesinlikle yapmıyoruz. Okullarda şu ana kadar yaptıklarımızı ve bundan sonra yapacaklarımızı anlatıyoruz.

Bu hep böyle devam edecek.

Bugün de 18 ilçe başkanımızla beraber Fatsa’da toplandık.

Hedeflerimizi hep birlikte belirliyoruz. İnşallah Ordu’nun en büyük sivil toplum örgütü olarak ta 3 binin üzerine çıkıp bu işi daha da büyütebiliriz. Çünkü Eğitim Bir Sen’li olmak, Memur Sen’li olmak Türkiye’nin menfaatinedir diyebiliriz. Biz gücümüzü milletin derinliklerinden alıyoruz. Asla karanlık güçlerin derinliklerine göz dikmiyoruz. Bunun yerine onların karşılarında dimdik duruyoruz. 28 Şubat sü-

recini yaşayan arkadaşlarımızla beraber değerlendirmelerini yapıyoruz. Sivil Toplum Örgütleri olarak ta duruşumuzu sergileyip bu işe daha da güç vermemiz gerektiğine inanıyoruz.

Nasıl ki Bursa’da, Malatya’da, Samsun’da yüz binlerce arkadaşımızla ‘Darbelere Hayır’ mitingleri yaptıysak, bundan sonra da ‘Darbelere Hayır’ diyoruz.

Daha dün bir bayram kutlamasını bahane ederek, diğer sivil toplum örgütlerini de arkasına alarak askere dönüp “sizin yapamadığınızı biz yapıyoruz” demek darbeye davetiye çıkarmak anlamına geldiğini belirtip, Eğitim Bir Sen’imizi Ordu’da ve Türkiye’de güçlendirmek için elimizden gelen bütün imkânları seferber ediyoruz” dedi.

Kendi İşimizi Yapıp Kendi İşimizi Satıyoruz Çamaş’a İlçesine kot üzerine üretim yapan yakın gelecekte 300 kişi istihdam etmeyi hedefleyen Tekstil Atölyesi açıldı. Tekstil atölyesin en büyük özelliği yurt içine değil İspanya, Almanya, İtalya ve İngiltere gibi ülkelere ihracat yapması.

Tekstil Atölyesi’nin açılışında konuşan Çamaş Belediye Başkanı Yaşar Aktaş, “Daha önce bir toplantı esnasında Çamaş’ta Ekim ayında 5 bayram var demiştik. Herkes bu bayramların ne olduğunu merak etmişti. Bunlardan ilki 14 Ekimdeki toplantımız Çamaş’ın Birlik ve Beraberlik Bayramı, 25 Ekim’de kutladığımız mübarek Kurban Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve son olarak burada açılışını yaptığımız ekmek bayramıdır. Bu proje ilçemizin kanalizasyon alt yapı ve arıtma tesisleri için yapılacak devlet bünyesinden bu zamana kadar Çamaş’a aktarılan en büyük pay, en büyük proje, en büyük para olan projedir. Bu tarih bizler için hizmet bayramı olarak kutlanacaktır. İlçemize bu şekilde çalışacak olan kişilere aşını, ekmeğini ayağına getiren bu konuda ilçemizi seçen ve ilçemizde bundan sonra da bu faaliyetlerini sürdürecek olan Ayhan Ustaoğlu’na teşekkür ederiz. İnşallah bundan sonra da birlik ve beraberliğimiz bu şekilde devam eder böyle daha nice güzel günlerde bir arada oluruz. Çamaş’ta sizlerin ellerinden nakış nakış di-

kişlerinizle elde ettiğiniz ürünler dünya’nın dört bir yanına ulaştıkça bizler daha da mutlu olacağız. İlçemizde daha önce bu gibi çalışmalar olmuş, insanlara tekstil fabrikası kuracağız diye söylenmiş ama herhangi bir mesafe kaydedilmemiştir. Bu ilçedeki tüm yatırımlar, hizmetler bize nasip oldu. İlçemize bu yatırımı yapan firma sahibi kardeşlerimize de teşekkür ederim.

Bu zamana kadar yapmış olduğumuz bir sözleşme protokol çerçevesinde biz onlara onlarda bize yardımcı oldular. Bu konuda aramızda hiçbir sıkıntı olmadı. Onlar elinden geleni yaptılar, yapıyorlar ve bundan sonra da yapacaklar. Bundan hiç şüphem yok.

Bizler de elimizden geleni bugüne kadar yaptık bundan sonra da yapacağız. Burada çalışacak olan kişiler işlerini kendi işi gibi görüp sarılırlarsa başarılı olacaklarına ve söz konusu firmanın da buradaki yatırımının da daha fazla artacağına, istihdam sayısını artıracağına inanıyorum” dedi.

“Kendi İşimizi Yapıp Kendi İşimizi Satıyoruz” Firma sahibi Ayhan Ustaoğlu

ise, “Bizim buraya gelmemiz biraz mucize oldu. İkizce Belediye Başkanımızın vasıtasıyla tanıştık. Biz böyle bir şey beklemiyorduk ve bu durumlara hiç alışkın değiliz. Sadece işimizi yapmaya çalışıyoruz.

Her şey size bağlı başarmakta burayı daha da büyütmekte sizin elinizde, umarım hayırlı uğurlu olur. Böyle bir açılış olmasını hiç beklemiyorduk hepinize teşekkür ederiz. Şimdi biz burada kot üzerine üretim yapıyoruz. Burası Fason atölyesi değil, My Denim Group adına geliyoruz yani kendi işimizi yapıyoruz. Her gün Ünye’ye bir kamyon kumaş geliyor ve Ünye’deki atölyelere de iş veriyoruz. Kendi işimizi yapıp kendi işimizi satıyoruz. Başka bir firma adına çalışmıyoruz. Ünye’de mağazalarımızda var ihracat fazlası mal satışı da yapıyoruz.

Yıkama işini Ünye Belediyesinde çözdük buraya onu getireceğiz. Hedefimiz komple entegre tesisi olarak mal gönderimi yapmak. İspanya, Almanya, İtalya, İngiltere neredeyse Avrupa’nın her yerine bizler mal gönderiyoruz. Türkiye içine mal göndermiyoruz.

Biz sadece ihracat yapıyoruz.

Kendi bölgemize mal satışı yapmıyoruz sadece üretim işini yapıyoruz. İşin asıl başlangıç bölgesi İstanbul. Burada sadece üretim yapılacak ve işler güzel gidiyor sıkıntımız yok. Eleman seçimi konusunda İş-Kur bize yardımcı oldu hala da yardımlarına devam ediyor. İlk tercihimiz yetişmiş olan elemanlar ama genelde kendimiz yetiştireceğiz. Çünkü şu ana kadar başka yerlerde de kendimiz yetiştirdik ve bu sistemden de oldukça memnun kaldık. Şu anda burada bazı eksiklerimiz var, daha gelecek makinelerimiz var. Ufak çapta başlayıp burada yılbaşına kadar 100 kişiyi geçmeyi hedefliyoruz. Tabi bunların olabilmesi için buradaki insanların verimli çalışması çok önemli daha önce belirttiğim gibi. Verimlilik olursa seneye burada 200 kişi de 300 kişi de olabilir. Çünkü biz bunu kimse inanmamasına rağmen İkizce’de yaptık. Bizler sadece idare ediyoruz işi yapıp büyütenler çalışanlar oluyor. Umarım burada da aynısını yapabiliriz” diye konuştu.

7

Birlikten Kuvvet Doğdu Daha önceden çeşitli firmalarda idareci olarak çalışan Özgürt Kurt, Kurtuluş mahallesi muhtarı Ahmet Kolcu ile 200 bin TL ürün hariç masraf ederek güzel bir süper market açtılar.

Kurtuluş mahallesi Yüksel Unlu Mamülleri yanında hizmete giren Market hep sahil karayolu tarafına hem de Reşadiye Caddesi’ne açık olarak hizmet verebiliyor. Market sahiplerinden Özgürt Kurt, marketi açmadan önce 2003 yılında pazarlamacılık yani satış elemanlığı yaptığını belirterek, “7 yıl boyunca gıda sektöründe bu işle uğraştım.

Daha sonra 2009 yılında Varan Market’te Mağaza Müdürü olarak işe başladım. Varan markette çalışırken bu işi kendi işim olarak yapmak fikri aklıma geldi. Kendi işimizi kuralım diyerek bu yola başladık” dedi.

Fatsa’da oldukça fazla market olmasına rağmen bu işi başaracaklarını ifade eden Özgür kurt, “Bende kendimde bu işi yapma potansiyelinin olduğunu düşünerek kendime güvendim. Hizmet etmek benim işim. Bu işyerinde de kendimi patron olarak değil hizmet eden bir işçi olarak görüyorum. Marketi Kurtuluş mahalle muhtarı Ahmet Kolcu ile be-

raber açtık. Burada benimle beraber toplam 8 kişi çalışıyoruz. İş yerimizi açalı 15 gün oldu, gayet güzel şekilde başladık. Açılışımızı henüz yapmadık ama en kısa zamanda inşallah onu da yapacağız.

15 günlük satışımız umduğumuzdan daha güzel gidiyor.

Buraya market içindeki ürün hariç 200 bin TL’nin üzerinde yatırım yaptık. Henüz market açtığımızı tam olarak duyuramadık. Bizi tanıyıp bilenler geliyor sadece ama buna rağmen satışlarımız güzel gidiyor. Ama güzel bir açılış ve reklamlarımızı yaptığımız zaman Fatsa’ya kendimizi tanıtacağız. O zaman daha güzel olacağını düşünüyorum. Bazı arkadaşlar meydan çevresinde ya da şehir içi yerlerden birinde marketi neden açmadın diye soruyor ama o kadar market varken oralara açmak yerine kendi mahallem olan yol güzergâhına açmayı kendimiz istedik. Bu tercihimizden de gayet memnunuz marketimiz gayet güzel satışlar yapıyor” diye konuştu.

Soner ile Rabia’ya Mutluluklar

Hastane dolmuşçularından Soner Kurt, Bolamanlı Rabia Yeşiltaş ile yaşamını birleştirdi.

Hastane emekli dolmuşçularından İbrahim-Gülsen Kurt çiftinin oğlu Soner ile Bolaman dolmuş hattı şoförlerinden MehmetFatma Yeşiltaş çiftinin kızı Rabia Kurt’un düğün törenleri Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleşti. Soner-Rabia Kurt çiftinin nikah memurluğunu Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan yaparken nikah şahitliklerini ise Çiğdem Özcüre ve Nuray Yüksel Yaptı. So-

ner-Rabia çifti nikah merasiminin ardından davetlileri ile birlikte müzisyenler eşliğinde doyasıya eğlenerek düğünü sonlandırdılar.

8

05/11/2012 Pazartesi

Pazardan, Çeyiz Sandığına Ordu’da ev kadınlarına ekonomik katkı sağlamak ve ticaretin içerisine çekebilmek amacıyla kurulan ‘Kadın El Emeği Pazarı’na ilgi her geçen gün artıyor.

Ordu Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Ordu Belediyesi tarafından kurulan “Kadın El Emeği Pazarı” Pazartesi Pazarı’nda faaliyet gösterir-

ken, kızına çeyiz alacak vatandaşlar pazara akın ediyor.

Kadınların yanı sıra kızına çeyiz bakmak için gelen erkeklerde pazarda dikkat çekerken

Ali Tombaş isimli vatandaş, kızının evlenecek olduğunu, onun için ihtiyaçlarını bu pazardan karşılayacağını belirtti. Tombaş, “Kızımızı evlendireceğiz. Her şey ayağımıza gelmiş. Biz de bakmak istedik. Burada her şey çok güzel.

Herkese çok teşekkür ediyoruz. El emeğini de çok seviyorum” dedi.

Eşine destek olmak için el işi yapıp bu pazarda görücüye çıkartan Melek Güner isimli vatandaş ise, “Biz yıllardan beri evde el işi yapıyoruz. Bize bu fırsatı tanıdırlar. Böyle bir pazarın açılması çok güzel oldu.

Burada çeyiz için ürünler alınıyor ama günlük kullanılabilecek eşyalarda yapıyoruz. Benim iki tane onlar için çabamız

var. Eşime de destek oluyorum” diye konuştu.

Pazarın açılmasında büyük emek veren Kadın Meclisi Başkanı Mihriban Yuva, emekçi kadınların ürünlerini tüketici bayanlara ulaştırabilmeleri için böyle bir pazar kurduklarını belirterek, “Ordu Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak kadınların ürettiklerini tüketici kadınlara ulaştırabilmek için Kadın El Emeği Pazarı’nı oluşturduk.

Kız çocuklarımızın çeyizlerine yardımcı olacak bir pazar bu.

Burada el sanatı ürünleri satılıyor. Kadınlar ürettiklerini buraya getirip satarak hem evlerine katkı sağlıyorlar. Bu işi yapamayan kadınların çeyiz sandıklarına yardımcı oluyorlar” şeklinde konuştu.

9 Kasım’da Perdelerini Açıyor Devlet Tiyatrolarının Kasım ayı programı belli oldu. Devlet Tiyatroları 9 Kasım Cuma akşamı perdelerini Orhan Asena’nın yazıp Serhat Nalbantoğlu’nun yönettiği Hürrem Sultan oyunuyla açacak.

2 perde ve yaklaşık iki saat süren oyun 10 Kasım Cumartesi günü saat 14.00 ve akşam saat 20.00’de tekrar Ordulu sanatseverlerle buluşacak.

Kasım ayı programı 16 Kasım Cuma akşamı sahneye konacak olan Ben Feuerbach adlı oyunla devam edecek.

Trabzon devlet tiyatrosunun sahneye koyacağı bu oyun 17 Kasım Cumartesi günü

saat 14.00 ve akşam saat 20.00’de izleyicilerle tekrar buluşacak.

Ankara Devlet tiyatrosu’nun sahneye koyacağı Cryano De Bergerac adlı oyun ise 23 Kasım Cuma akşamı saat 20.00’de perde açacak ve 24 Kasım Cumartesi günü oyun tekrar sahne alacak.

Devlet Tiyatrolarının kasım ayı programı 30 Kasım Cuma akşamı İzmir

Devlet Tiyatrosu tarafından saat 20.00’de sahnelenecek olan Bağdat Hatun adlı oyunla son bulacak. Güngör Dilmen’in yazıp Bozkurt Kuruç’un yönettiği oyunla birlikte Devlet Tiyatrolarının Kasım ayı sahnesi son bulacak.

Oyunlar için biletlerin satışa sunulduğu ve İl Kültür turizm müdürlüğü gişesi ile turizm bürosu gişelerinden temin edilebileceği bildirildi.

Her Günü Kemanıyla Karşılıyor Ordu’da bir vatandaş, günü kemanıyla karşılayıp, kemanıyla uğurluyor.

Mesudiye ilçesine bağlı Yeşilce beldesinde yaşayan Nihat Şentürk, 52 yıldır kemanıyla Ordu yöresinin ezgileri çalarak yeni günü karşılıyor. 52 yıldır müzikle uğraşan Nihat Şentürk, aynı zamanda beldenin tek keman çalabilen kişisi unvanına sahip. İlk müzikle uğraşmaya gördüğü bir rüya ile başladığını belirten Şentürk, Ordu yöresinin tüm ezgilerini kemanıyla çalabildiğini dile getirdi.

Müziğe, doğaya aşık olduğunu belirten Nihat Şentürk, "52 yıldır müzikle uğraşıyorum. Müziğe ilk adımım gördüğüm rüyanın etkisiyle oldu. Amcamın kemanıyla başladığım müzik hayatım yıllardır devam ediyor. Kemanda hiç bir eğitim almadan kendi başıma çalmayı öğrendim" dedi.

Yaşadığı beldenin sak-

lı bir cennet olduğunu anlatan Nihat Şentürk, "Beldemi, insanları, doğayı kısacası yaşamayı çok seviyorum.

Yanımdan ayırmadığım kemanımla isteyen herkese hemen orada mini konser veriyorum. Ben çalarken bazen dinleyenler türküyü söyleyerek eşlik ediyorlar. Sanatıma ilgi göstermesi beni mutlu ediyor. Yıllardır müziğimle insanları eğlendirir mutlu ederken, her günü kemanımla karşılıyor, onunla uğurluyorum" diye konuştu.

Nihat Şentürk'ün sanatıyla beldede tanınan ve sevilen birisi olduğunu belirten İlhan Sevinç Şentürk de, "Her istediğimiz parçayı kemanıyla çalabiliyor. Kemanıyla insanları eğlendirirken unutulmaya yüz tutmuş eski ezgileri de insanların hatırlamasına katkı sağlıyor" dedi.

05/11/2012 Pazartesi

FDH’da Yeni Dönem hekim Erişmiş yaptığı açıklamada, hasta ve çalışan hakları güvenliği mevzuatı doğrultusunda, kanıta dayalı tıp, akılcı ilaç kullanımı, tıp etiği ilkeleri esas olmak üzere tıbbi hizmetlerin yürütülmesinden sorumlu bir Başhekim olarak yeni bir ekiple hizmeti daha üst seviyelere çıkarmayı hedeflerini söyledi.

Yönetim kadrosunda Başhekim Yardımları Uzm.Dr.Ali Rıza Ak ve Op.Dr. Didem Ertorul olurken İdari ve Mali İşler Müdürü Mustafa Gültiken, İdari ve Mali İşler Müdür Yardımcısı Zeki Kutlu, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Neşe Mollaoğlu, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı İlknur Ya-

nıkoğlu oldular.

“Hizmetleri Üst Seviyelere Çıkaracağız” Fatsa Devlet Hastanesi’nde yapılan yönetim değişiklikleri nedeniyle Pazar günü olmasına rağmen tam kadro mesai yapıldı. Yeni plan ve projelerin konuşulmasının ardından Baş-

“Yönetim Değişikliği Bakanlık ve Müsteşarlığın ortak kararıyla yapıldı” Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Op.Dr.Davut Erişmiş yeni oluşumla ilgili yaptığı değerlendirmede, Sağlık hizmetlerinde Bakanlığın 2 Kasım 2012 tarihi itibariyle hastane yönetimlerinde değişikliklere gittiğini belirterek, “Hizmetin daha iyi yapılabilmesi israfın önlenmesi ve alımlarda hastanelerin daha uygun ilaç temin edebilmeleri için satın almaları merkezileştirerek daha kaliteli daha uygun hizmet politikası

gerçekleştirmek için değişikliklere gitti. Bu anlamda bizim hastanemizin de yönetim kadrosunda bir takım değişiklikler oldu. Tabi bu değişiklikler Bakanlığın kendi tasarrufu ile olan uzun araştırmalar ve incelemeler sonunda yapılan atamalar.

Atamalar merkezden, genel sekreterlik bünyesinde Bakanlık ve Müsteşarlığın ortak kararıyla yapılmıştır.

Geçmişte hastanemizde hizmet eden herkese başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor bundan sonraki süreçtede tecrübelerinden istifade etmek istediğimi ifade etmek istiyorum. Sonuçta hizmetler devlette devam ediyor. Bu hizmetlerde kadro daralması sebebiyle arkadaşlar görevlerini başka alanlarda devam ettirecekler.

Arkadaşlarımızla geçmişte yaptıkları hizmetin karşılığı olarak onların tecrübelerinden faydalanarak tekrar çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

9

10 Kasım İçin Toplandılar Atatürk’ün 74. ölüm yıl dönümü dolayısıyla yapılacak olan program taslağı, Ünye Kaymakamı Mustafa Demir’in başkanlığında görüşüldü.

Toplantıya Ünye Kaymakamı Mustafa Demir’in yanı sıra Garnizon Komutanı Yarbay Mehmet Metin Dermut, Belediye Başkan Vekili Kemal Çöp, Emniyet Müdürü Ömer Akar, İlçe Gençlik ve Spor Müdür Aydın Kuyumcu, Yazı işleri Müdürü Bahtiyar Çetin ve Milli Eğitim Müdürü Musa Erdem katıldı. 10 Kasım’da düzenle-

necek olan tören ve Belediye Kültür Sarayı’nda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce gösterime sunulacak program üzerinde konuşuldu. Anma programının titizlikle ve özenle yürütülmesi için Kaymakam Demir tarafından talimatlar ilgili kurum ve kişilere verildi. Karşılıklı değerlendirmenin ardından toplantı sona erdi.

Bunun Adı Rezalet Tasarruf Denince Akla İsraf Etmemek Gelir Ünye İlçe Müftüsü Aydın Yığman, “İslam’ın emri iktisattır, tüketim ve harcamada itidal üzere olmak, lüzumundan fazla harcamaktan kaçınmaktır” diyerek israf etmemek gerektiğini, tasarrufun önemli olduğunu söyledi.

Yığman, Kuran-ı Kerimde 17 yerde israfla ilgili ayeti kerimenin olduğunu, tasarrufun önemine dikkat çekti. Yığman, “Tasarruf denince akla, israf etmemek gelir. İslam’ın emri iktisattır, tüketim ve harcamada itidal üzere olmak, lüzumundan fazla harcamaktan kaçınmaktır. Ayeti kelimede ‘O rahmanın has kulları, harcadıklarında ne israf, nede cimrilik ederler, ikisi arasında orta bir yol tutarlar, buyurulur. (Furkan suresi, ayet 66)’. Kuran-ı Kerim’ de rabbimiz müsrifleri, haddi aşanları

sevmeyeceğini ifade eder. İsraf edenlerin şeytanın dostları olduklarını bildiren rabbimize ilave olarak, Allah Resulü de iktisat eden darlık çekmez buyurmuştur. Pahalı mobilyalar, baş döndürücü elektrik aletleri, arabalar dolusu yiyecekler, akılları donduracak şekilde konfor modernizme ve mideye hizmet ediyor” dedi. İsrafın çeşitli şekillerde olduğunu vurgulayan Yığman, şunları kaydetti: ‘’İnsan israfı, Kişinin Allah’a ve Resulüne uymaması, onla-

rın kılavuzluğunu reddetmesi, insan israfıdır.

Zaman israfı; İnsana verilen ömür buz gibi erimektedir.

Eğer bunu ziyan eder ve yanlış yere harcarsak, sonumuz hüsran olur. Bazıları vakit öldürüyorum diyor. Vakit zararlı bir şey mi ki öldürüyorsun? Geçirilen her anın hesabını Allah’a vermek zorundayız!

Emek israfı, bilgili ve becerikli insanları değerlendirmemek ve onları faydalı olamayacağı alanlarda çalıştırmak bir israftır. Ehil insanlara işleri vermemek israftır. İnsanların güç ve gayretlerini haram olan yerlerde harcamaları da israftır.

Ekmek israfı, İzmir’de bir günde 550 bin ekmek çöpe atılarak ziyan oluyormuş. Hz. Peygamber ‘ekmeğe saygı gösterin, zira Allah ekmeği hürmete değer kılmıştır. Kim ekmeğe saygı gösterirse, Allah’ da ona ihsanda bulunur’ buyurmuştur. Ecdadımız küçük ekmek kırıntılarını bile israf etmemişler, çöpe hiç mi hiç ekmek dökmemişlerdir. Ülkemizde yapılan israf nedeniyle, dış ülkelerden buğday almak zorunda kaldığımızı da

burada hatırlatmakta fayda görürüm.

Enerji israfı, lüzumsuz kullandığımız lamba, bomboş akan damla, katledilen ağaçlar birer israftır. Hz Peygamberimiz ‘biri yanında abdest alırken, nedir bu israf’ dedi. O da ‘abdestte israf olur mu? dediğinde, efendimiz ‘ akan bir ırmağın kenarında da olsan israftan sakın’ buyurdu. Dengeli bir hayat, Müslümanların önemli özelliklerinden olmalıdır. Her Müslüman ekolojik dengeye dikkat etmeli, böylece hem çevresi, hem de insanlarla barışık olduğunu ortaya koyabilmelidir. Atık pillerin çevreye atılması ve çevreye zarar vermesi de insanlığın sağlığının bozulmasına yol açacağından dolayı zararlıdır.

Aynı manada insan sağlığına ve çevreye zarar vermesi dolayısıyla da bir israftır. İlçe müftülüğü olarak bütün camilerimiz de atık pillerin toplanmasıyla ilgili olarak atık pil toplama kutuları yerleştirdik. Vatandaşlarımız atık pillerin zararlarından hem kendilerini hem de çevrelerini bu vesileyle korumuş olabilirler.’’

Engellilerden “Yürüyemiyoruz da” Yürüyüşü Ordu’da engelliler, Dünya Yürüyüş Günü’nde Ordu’da yapılan “Az Yürü Daaa” sloganlı yürüyüşe karşı “Yürüyemiyoruz da” isimli yürüyüş düzenleyerek karşılaştıkları engellere dikkat çektiler.

Ordu Engelliler Platformu ve Yerel Eşitlik Platformu tarafından “Yürüyemiyoruz da” başlıklı bir yürüyüş düzenlendi. Çok sa-

yıda engellinin katıldığı yürüyüşe vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Atatürk Parkı’ndan çıkan engelliler yürüyüşlerini Ordu Ta-

hıl Pazarı’nda sonlandırırken, buraya gelene kadar yolda birçok engele takıldılar. Karadeniz Sahil Yolu’ndan karşıya geçişte engelliler zorlanırken, burada yol bir süre trafik kapatıldı.

Ordu Engelliler Platformu Başkanı Kadir Kurt, “Bize işkence çektiriyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi. Kurt şöyle konuştu: “Yürümek sağlıklı, gayet güzel. Bisiklette kullanmak şehir içerisinde çok iyi. Ama biz bu şehirde yürüyemiyoruz. Yardımsız yürüme şansımız yok.

Biz suç işliyoruz trafikte gidiyoruz. Kara yolunu kullanıyoruz. Kaldırımları kullanamıyoruz. Biz de ‘yürüyemiyoruz da’ diyerek yola çıkıyoruz. Artık bu parklar düzenlensin. Buralara

gitme şansımız yok. Vatandaş engelli rampasının önüne araç park ediyor. Tek olsam orada kalıyorum. Birilerinden yardım istiyorum. Yardım ediyorlar tamam ama siz bir kaldırımın başında birinden yardım istemenin ne olduğunu bilmiyorsunuz?

Artık işkence çekiyoruz.”

Engelli annesi Semra Şahin ise çocuğunu gezdirmeye çıkaramadığını vurguladı. Anne Şahin, “Ben geçen gün çocuğumu çıkartıp gezdirmek istedim. Ama tekerlekli sandalye kaldırım taşlarına takılıyor. Rahat gidemedim. Ana yola çıkmak zorunda kalıyoruz. Yolda bize araçlarda yol vermiyor. Onlar bizi beklemesi gerekirken, biz onları bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Devlet tarafından okullara verilen ve masaların üzerinde öğrencilere hazır vaziyette sunulacak olan okul kitapları Kumru’da hala tamamlanamadı.

Kitapların bir kısmı Kumru İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası koridorunda ayaklar altında öğrencilere verilmesi bekleniyor. Kumru’da bir okulda onlarca öğrenci hala ders kitaplarına kavuşamadı.Bu duruma bir anlam veremeyen veliler günlerdir kitap beklerken, “Zaten doğru dürüst bir eğitim alamıyorlar. Birde kitapların eksikliği cabası” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Okullar açılalı neredeyse 2 ay oldu. Ancak halen ders kitaplarını alamamış öğrenciler var ve ne zaman alacakları da belli değil.

Veliler Tepkili Kumru İlçesi’nde okullar açıldı açılalı halen ders kitaplarına kavuşamamış öğrenciler olduğu ortaya çıktı.Kumru Atatürk İlköğretim Okulu 4. sınıfında okuyan 17 öğrencinin henüz ders kitaplarına kavuşamadığı ortaya çıktı. Kumru Atatürk İlköğretim Okulu 4. sınıfta okuyan çocuğu için yaklaşık 50 gün beklediğini ileri süren veli Fehmi Katırcı “gün boşuna geçti çocuğum

için. Bu sürenin eğitim için bir ehemmiyeti yoksa diyecek bir şeyim” yok diyerek tepkisini dile getirdi. Konunun Kumru İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne sorulmasından sonra, PTT memuruna 50 gün önce verilmesi gereken kitapları teslim edildi. Kendisinin şanslı olduğunu ifade eden veli Fehmi Katırcı okulda henüz kitaplarına kavuşamayan öğrencilerin durumunun da belirsiz olduğunu ifade etti.

17 Öğrencinin Kitabı Yok Bu arada Kumru İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kitap açığının olduğunu ve bunun kısa zamanda giderileceğini belirtti. Kıtap sıkıntısının yaklaşık 17 öğrenci için söz konusu olduğunu belirten yetkililer, sorunu bakanlığa bildirdiklerini ve en kısa zamanda kitap ihtiyacının karşılanacağına dikkat çektiler…

Kuruma yeni geldiği belirtilen kitaplar neden gelir gelmez öğrencilere teslim edilmeyerek ayaklar altında neden bırakıldığına ise hala bir açıklama gelmedi.

PFDK’dan Ünyespor’a Çankırı cezası rtesi

12 Paza

05/11/20

Geçtiğimiz sezon Eyüpspor karşılaşmasından sonra PFDK'dan herhangi bir ceza almayan Ünyespor'a sezonun ilk cezası geldi.

Geçtiğimiz hafta deplasman-

da Çankırıspor ile oynanan ve 1-1 eşitlikle sona eren karşılaşma ile ilgili olarak Ünyespor'a PFDK'dan para cezası geldi.

PFDK'nın 01.11.2012 tarihli toplantısında kulüplere, yöne-

tici, teknik adam ve futbolculara çeşitli cezalar biçilirken verilen cezalardan Ünyespor da payını aldı. PFDK 22 sayılı kararına göre yeşil-beyazlı takım 1.800 TL idari para cezasına

çarptırıldı. Cezaya sebep olarak ise Ünyesporlu futbolcuların Çankırıspor karşılaşmasında takım halinde sportmenliğe aykırı hareket ettikleri gerekçe gösterildi.

Bölgesel Amatör Ligin 6.haftasında kendi saha ve seyircisi önünde Atakumspor Belediyespor ile karşılaşan Fatsa Belediyespor bariz 1 golünün ofsayt gerekçesi ile sayılmadığı maçta sahadan 1 puanla ayrıldı.

Atakum Belediyespor’un tüm hatlarıyla kapandığı maçta Fatsa Belediyespor galibiyet için herşeyi yaptı ama 2 oyuncusunu da kaybetti. Fatsa Belediyespor da önce Oktay Kanbolat sakatlanarak sahayı erken terk ederken sonra da Özgür ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü 12 dakikayı 10 kişi oynadı. Karşılaşma sonunda hakem triosuna Fatsa Belediyesporlu taraftarlar büyük tepki gösterdiler. Fatsa Belediyespor Başkanı ve bazı yöneticiler İstanbul

Fatsalılar Derneği tarafından başlatılan turnuvanın açılışına katılmak İstanbul’a gittikleri için bu maçı izleyemediler.

Maçtan Önemli Dakikalar 20.dakikada kalecinin ileriye çıktığını gören Tuncay taç çizgisine yakın bir yerden vuruşunda kaleye doğru giden topu Atakum Belediyesporlu Yasin son anda kornere gönderdi.

63.dakikada oyuna ikinci yarı dahil olan Fatsa Belediyespor’un yeni transfe-

ri Abdi’nin sağdan gelen ortaya kafa vuruşunda Atakum Belediyespor kalecisi Ömer iki hamlede kontrol etti.

75.dakikada yine Abdi sağdan gelen ortaya çok güzel bir kafa vurdu. Golle sonuçlanan bu vuruşta tüm stad gol diye sevinirken yan hakem ofsayt bayrağını kaldırmasıyla orta hakem golü geçersiz saydı.

82.dakikada rakibine faul yapan Fatsa Belediyespor’lu Özgür ikinci sarı kartını görerek kırmızı kartla oyun dışı kaldı.

Fatsa Belediyespor’un ileriye çıkmasını ve 10 kişi kalmasını fırsat bilen Atakum Belediyespor kontrataklarla gol aramaya başladı.

86.dakikada Fatsa Belediyespor defansının ofsayt diye durakladığı bir anda kaleci Mehmet ile karşı karşıya kalan Atakum Belediyesporlu Ferhat vuruşu sonuçsuz kaldı.

90.dakikada yine Fatsa Belediyespor defansını az adam-

la yakalayan Fikret Can’ın vuruşunu kaleci Mehmet Bayram son anda önledi.

STAD: Fatsa Şehir HAKEMLER: Aydın Murat Demir x Murat Şener x Murat Usta FATSA BELEDİYESPOR: Mehmet Bayram xx Cem xx Köksal xx Özgür xx Mehmet Arslan xx Tuncay xx Güneş xx Ferhat xx Necati xx (Dk.60 Abdi xx) Ahmet xx Oktay xx (Dk.32 Volkan xx) ATAKUM BELEDİYESPOR: Ömer xx Yaşar xx Orhan xx Keşif xx Yasin xx Samet xx Emre xx Erdi xx Ferhat xx Recep xx Hakan xx SARI KARTLAR: Köksal, Tuncay, Özgür, Mehmet Bayram, Ahmet (Fatsa Belediyespor) Hakan, Yasin, Yaşar, Ferhat (Atakum Belediyespor) KIRMIZI KART: Özgür (Fatsa Belediyespor)

* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit * Dergi, Katolog, Broşür, İnsert * Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama * Puzzle, Afiş, Bilboard * Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela * Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır. * Resmi Evrak Basımı Yapılır. * Agfa (Avalon-AzuraC95) CTP Makinasi * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası * Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası * Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *

Ünye Belediye Gole Boğdu

Ordu Sağra 1. Amatör 1.Lig’inde İl Özel İdarespor, Ünye Belediyespor’u konuk etti.

Ordu Sağra

1. Amatör 1.Lig’in 3. hafta karşılaşmasında İl Özel İdarespor, Ünye Belediyespor’u konuk etti. Maça iyi başlayan Ünye Belediyespor, sahadan 4-0 galip ayrılarak yoluna kayıpsız devam etti.

Hedefimiz BAL Ligi Galip takımın Teknik Direktörü Ahmet Ocak maç sonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Sahadan 3 puan ile ayrıldığımız için mutluyuz. Hedefi olan bir takımız. Ancak genç oyun-

culardan kuruluyuz. Çoğu oyuncumuz geçen sene gençler kategorilerinde forma giyiyorlardı. İlk önce play-offlara kalıp, daha sonrada tekrar BAL Ligi’ne dönmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.