Öğrenci Velileri Ufuk Öğretmen İle Yemekte Buluştu
Fatsa Sakarya İlköğretim Okulu 2/C sınıfı öğrenci velileri 24 kasım Öğretmenler günü nedeniyle sınıf öğretmeni Ufuk Bıçakcı ile Bolaman Hazinedaroğlu Konağı’nda yemekte buluştular. 7’de
Alevi ve Sünniler Aşure İkramında Buluştu
Fatsa İlçe Müftülüğü tarafından her müminin ortak acısı, ortak elemi, ortak hüznü olan “Kerbela’yı Anma Günü” isimli mevlid-i şerif programı düzenlendi.
7’de
3
Ordulu İşadamları Kahvaltıda Buluştu
8
Hizmet Binası Projesi Takdirle Karşılandı
9
Kız Çocuklarının Eğitilmesi Çok Önemli Tarih
27
www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr
G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e
Yıl: 1
Kasım 2012 Salı Sayı: 243
Tel: 0452 407 10 11
Cem Evi’nde Birlik Beraberlik İftarı CHP Kadın Kolları’ndan Aşure Günü Fatsa CHP İlçe Teşkilatı Kadın Kolları Muharrem ayı nedeniyle vatandaşlara Aşure ikramında bulundu. Cumhuriyet Meydanında gerçekleşen Aşure ikramına vatandaşlar büyük ilgi gösterdiler. 9’da
Yardım Sevenlerden Aşure İkramı
Fatsa Cem Evi Derneği organizesinde Türkiye’de sayılı yerlerden biri olan camili Cem Evi’nde iftar yemeği düzenlendi.
Hayaldi Gerçek Oldu
Dolunay Mahallesi Gökdeniz sitesi sakinleri, site önünde yapılan asfalt yol çalışması için “Hayaldi Gerçek oldu” dediler. Önceki akşam sitelerinde Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ve beraberindeki misafirleri ağırlayan Gökdeniz sitesi sakinleri adına söz alan yönetici Cemal Aslan, “Belediye Başkanımız bu akşam bizi şereflendirdi, kendisini sitemizde ağırlamaktan mutluluk duyduk.” 7’de
SATIRBAŞI
Ailece Hafta Sonu Fırsatı
Kuvvetler Ayrılığı mı Dediniz? Hangisi? Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN
Fatsa İlçe Jandarma Bölük Komutanı Jn.Yzb.Fatih Çetil hafta sonunu ailesi ile birlikte sabah kahvaltısını Belediye Kültür Sarayı’nda geçiştirdi. 7’de
Alevi, Sünni Bir Arada İftar Yemeğinde Alevi ve Sünni vatandaşların bir arada olduğu iftar yemeğine Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Arslan, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yzb.Fatih Çetil, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kurulu temsilcileri, resmi kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı. 3’te
Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi dernek binası önünde vatandaşlara Aşure ikramı yaptı. Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi Başkanı Nimet Koç, “Her yıl yaptığımız geleneksel Aşure günlerinden birini yapıyoruz.” 8’de
Billay Restaurant Hizmetinizde Fatsa’nın genç simalarından Ahmet Billay ve Sezgin Mafizer’in işletmeciliğini yaptığı Billay Restauarant gerçekleşen açılış ile ticari faaliyetine başladı. Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan büyüyen ve gelişen Fatsa’da her geçen bir iş yeri açılışı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “İş yeri sahipleri Ahmet Billay ve Sezgin Mafizer’e hayırlı bol kazançlar diliyorum” dedi.7’de
Ergenlik Çağına Dikkat
Öğretmelere Çiçek Dağıttı
Fatsa Şifa Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr.Aydın Alp ergenlik döneminde aile içi ilişkilerin kaliteli olması, çocukla doğru iletişim konusunda bilgiler verdi. 4’te
YILBAŞI TAKVİMLERİ ÇIKTI! 4
Kumru’da market sahiplerinden biri olan Bayram Ericek İzmir’ den özel olarak getirilen yüzlerce Çiçeği Kumru’da görev yapan bütün Öğretmelere tek tek dağıttı. 9’da
(0452)
407 10 11
2
27/11/2012 Salı
Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık
ORDU: GİRESUN: TRABZON:
4,35 TL 4,90 TL 4,25 TL
Avrupa Para Birimi EURO
Amerika Para Birimi DOLAR
Alış:2,30 Satış: 2,31
24 Ayar Altın
Çeyrek Altın
Ordu Hava Durumu Çok Bulutlu
Alış: 1,77 En Düşük: 9 Satış: 1,78 100,95 TL 161,65 TL En Yüksek: 16
Ordu Namaz Vakitleri
İmsâk: 4:51 Güneş: 6.23 Öğle: 11:23 İkindi: 13.48 Akşam: 16:11 Yatsı: 17:36
Tarihte Bugün
gazetekuzey@gmail.com
Sizde Fotoğraflarınızı Gönderin Yayınlayalım
Temel ile dursun asker olmuş. Komutan temeli çok sevmiş. Ona birgün - İslamın şartı kaçtır diye sormuş. Temel - 40'tır demiş. Komutanı - Hiç olurmu diyerek temele tokat atmış. Temelin burnu kanamaya başlamış. Temel lavaboya giderken dursunla karşılaşmış. Dursun ne olduğunu sormuş. Temel olayı anlatmış. Dursun; - Temel sen şimdi cit komutanin elinu op islamin şartu 5'tur de demiş. Temelin cevabı şaşırtıcıdır; - Ula uşağım adam 40'ı kabul etmedi 5'e iner mu hiç?
27/11/1526 Kanuni Sultan Süleyman, Avusturya seferine çıktı. 27/11/1919 Bulgaristan, Müttefikler ile barış anlaşması imzaladı. 27/11/1923 Şark Demiryolları gevi sona erdi. 27/11/1924 Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası başkanlığına Kâzım Karabekir Paşa seçildi. 27/11/1943 Amasya, Çorum, Tokat, Ordu ve Kastamonu’da deprem oldu; 4016 kişi öldü, 23.785 ev yıkıldı. 27/11/1947 İstanbul İnönü Stadyumu açıldı.
aman ha bizi ıslatmayın
Bünyamin gelsene
alabiliyon mu
bak Baral bey oynamazsan benle hatıra fotoğrafı çektirirsin böyle
düğünde topla oynayan çocuk
bizim sülaleden hatıra
ASTROLOJİ
Koç 21Mart-20Nisan
Boğa 21Nisan-21Mayıs
İkizler 22Mayıs-21Haziran
Yengeç 22Haziran-23Temmuz
Aslan 24Temmuz-23Ağustos
Başak 24Ağustos-23Eylül
Bugün değişik fikirler içinde bocalayabilirsiniz. Uzun vadeli beklentilere tahammülünüz yok. Her şeyin çok çabuk sonuçlanmasını isterken, hatalarınız gündeme gelebilir. Ailenizin değişik aktivitelerinin katılacak ve aykırı düşüncelere sahip olsanız bile, olaylara kısa sürede uyum sağlayacaksınız. Evle ilgili, değişimler söz konusu.
Ay burcunuzda ilerlerken, kişisel özgürlüğünüze hiç kimseye teslim etmek istemiyorsunuz. Yaşamın felsefi yönünü görmek istiyor ve düşüncelerinizi kendi yorumlarınız doğrultusunda ortaya koyuyorsunuz. Olgunluk göstermeniz gereken, bir gün içindesiniz. Bırakın insanların hakkınızda düşüncelerini. Çünkü siz yaşamı farklı algılıyorsunuz. Enerjinizi istediğiniz gibi kullanacaksınız. Ailenizle aranızda sezgisel bağ oluşturmak isteyebilirsiniz. Maddi konulara yaklaşımınız, bireysel olmaktan çok paylaşımcı bir tablo ile gündeme gelecek.. Sizin için her şey deneysel yeteneklerinizin paralelliğinde ilerliyor. Maddi arayışlarınızı sürdürmeye devam etmelisiniz.
Bilinçaltınızı fazla yoğunlaştırdınız. Kendinizi ortaya koymaktan korkuyor gibisiniz. İçinizdeki fırtınaları hiç kimseyle paylaşmak istemiyorsunuz. İsteklerinizi, hiç kimseyi rahatsız etmeden bertaraf edebiliyorsunuz. Satın alma duygunuzun yoğun olması nedeniyle, sonradan kullanmayacağınız bir şey alabilirsiniz.
Duygusal yaşantınızla ilgili kesin tavırlarınız mevcut. Çevresel koşullarınızı yeniden irdelemekten korkmuyorsunuz. Arkadaşlarınızla sosyal organizasyonlar içinde olacağınız bu günde, girişimciliğiniz ön plana çıkıyor. Bazı davranışlarınız tepki alabilir fakat siz bildiğinizden şaşmamalısınız.
Bugün, ailenize karşı kesin tavırlı yaklaşırken, fikirlerinizde aykırılıklar olabilir. Onların sizi yargılamasına izin vermemelisiniz. Bir çok sorunların üst üste gelmesinden dolayı canınız sıkılacaktır. Oysa yaşamınızla ilgili yeni yapılanmalar sizi bekliyor. Kendinizi hiç kimse ile kıyaslamak istemiyorsunuz.
Terazi 24Eylül-22Ekim
Akrep 23Ekim-22Kasım
Yay 23Kasım-22Aralık
Oğlak 23Aralık-20Ocak
Kova 21Ocak-18Şubat
Balık 19Şubat-20Mart
Amacınız yaşam kalitenizi yüksek tutmak. Bugün, ailenizle ilgili fikir ayrılıkları yaşamanız mümkün. Her zamanki denetimli davranışlarınızla, çevrenizde hayranlık uyandıracaksınız. Olayların arkasında farklı oluşumları anlatmak için,zaman kaybetmemelisiniz. Bugün, sezgilerinizde yanılmadığınız anlayacaksınız.
27/11/1950 Kore’de Kunuri Savaşı başladı. 27/11/1967 Fransa Başbakanı General Charles De Gaulle İngiltere’nin Ortak Pazara girmesini veto etti. 27/11/1968 İstanbul’da Doç. Dr. Siyami Ersek tarafından başarılı bir kalp nakli ameliyatı yapıldı. 27/11/2002 BM silah denetçileri, dört yıl aradan sonra Irakta yeniden denetimlerine başladılar. 27/11/2005 Yönetmen Uğur Yücel’in filmi Yazı-Tura, 54. Uluslararası Mannheim Heidelberg Film Festivali’nde Uluslararası Film Eleştiri Ödülü’nü kazandı.
bu koltuklar uyku getiriyor
çek bi artistik
bizi mi çekiyorlar
bugün bizim günümüz
ŞİFALI BİTKİLER Vebaotu (Petasites officinalis)
Karşıt burcunuzda ilerleyen Ay, sizi ikili ilişkilerinizde zorlayabilir. Geçmişle ilgili eski olayların gündem kazanmasından hoşlanmıyorsunuz. Kinci değilsiniz fakat kendinize yapılan haksızlıklar karşısında oldukça tepkilisiniz. Bugün, ilişkinize farklı bir boyut getirecek ve bir çok olayı yeniden irdeleyeceksiniz.
Maddi konulara farklı bir şekilde yaklaşıyorsunuz.. Sevdiğiniz kişilerin, finans konularında belirli yaklaşımları olacak. Ortak çalışmalar içinde olacağınız kişilerin kesin tavırları var. Onları ikna etme konusunda kesin yargılı davranmalısınız. Bugün, sezgileriniz oldukça güçlü. Kilo problemleriniz gündeme gelecek.
Bugün, Ay’ın konumu aşk yaşantınızla ilgili olayları gündeme getirecektir. Birçok fikir arasında bocalamanız mümkün. Olaylara fazla duygusal yaklaşıyorsunuz. Yeni tanışacağınız kişilerin etkisi altında kalabilirsiniz. Çocukları olan Kovalar için ilginç ve duygusal bağlarının güçleneceği bir gün. Onlarla aralarında iletişim yoğunluğu olacak. Birlikte çalıştığınız kişilerin fikirlerinden istediğiniz gibi faydalanabilirsiniz. Olabilecek aksilikler konusunda kendinizi donanımlı hissediyorsunuz. Çevrenizde bir çok farklı oluşumlara karşı aldığınız tedbirler sonuç getirecek. Yaşama mantık çerçevesi içinde baktığınız için, çözüme ulaşmanız zor olmuyor.
Çevrenizle yoğun iletişim içinde olacaksınız. Kişiliğinizi her zaman vurgulamaktan yanasınız. Ay’ın bulunduğu konum, yakın ilişkilerinize güçlü bağlarla bağlanmanızı sağlarken, yaşamınızla ilgili hiç kimseye ödün vermek istemiyorsunuz. Kardeşler arasında yolculuklar söz konusu olacak. Ayaklarınıza, daha fazla özen göstermelisiniz.
Vebaotu, ırmak, dere ve orman kıyılarında yetişir. Kelotu olarak da bilinir. Şapka büyüklügündeki yaprakları hafif dişlidir ve alt tarafları gri tüylerle kaplıdır. Kirli beyazdan açık pembeye kadar değisebilen çiçekleri, sapın en ucunda, bir salkım biçiminde açarlar. Faydası : Salgın zamanlarında büyük önem kazanmış ve ateş düşürücü nitelige sahip olan kökü, çiçeklenme zamanından önce sökülür. Terletmeye yardımcı olan çayı, ateşlenme, soluk alma zorluğu, gut ve epilepsi (sara) hastalıklarında kullanılır. Gün boyunca, 1 veya 2 bardak yudumlanarak içilir. Büyük
taze yaprakları, yalnızca burkulmaların ve yürüme sonucu ayakta olusan yaraların üstüne uygulanmakla kalmayıp, her tür kangren, habis çıban ve şiddetli yaralarda kullanılır. Modern herbalistler tarafından ise özellikle kemoterapiden sonra kanser tümörlerinin azaltılması için önerilmektedir. Almanya’da Petadolor markasıyla tablet halinde satılmaktadır. Aynı zamanda adet krampları, astım ve baş ağrısı için de kullanılmaktadır. Kanser tedavisinde kullanıldığında, özellikle cerrahi operasyondan sonra etkili bir sekilde metastaz’ı (yayılma) önlemektedir.
Vişne (ekşi kiraz) Gülgiller familyasından; NisanMayıs aylarında beyaz renkli çiçekler açan, 2-9 metre boyunda bir ağaç ve meyvesidir. Yaprakları parlak, tüysüz ve kısa saplıdır. Meyve; açık veya koyu kırmızı renkli ve ekşi lezzetlidir. Meyvesinde şeker, elma ve li-
mon asidi, A ve C vitamini vardır. Ev ilaçlarında; gövde kabukları, meyvesi ve meyve sapları kullanılır. Faydası : İshali keser, ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.
27/11/2012 Salı
Ordulu İşadamları Kahvaltıda Buluştu Merkezi İstanbul’da bulunan Ordulu Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği (ORSİYAD) Çekmeköy’deki yeni yönetim merkezinde düzenlediği kahvaltıda, Ordulu işadamlarını bir araya getirdi.
ORSİYAD’ın Çekmeköy’deki yeni yönetim merkezinin açılışının da gerçekleştirildiği program sonrası düzenlenen kahvaltıya, Vali Orhan DÜZGÜN, Ordu Milletvekili Mustafa HAMARAT, Fatih Han ÜNAL, Çekmeköy Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet EBLİ, ORSİYAD Başkanı Zeki BAKAR, ORDEF Başkanı Sabri ÇELEBİ, Ordulular Birliği Hizmet Vakfı Başkanı Kahraman KALAV, ORSİYAD Kurucu Başkanı Rüşat AYDOĞAN, ORSİYAD üyeleri ve birçok seçkin davetli
topluluğu katıldı. Kahvaltı programında bir konuşma yapan Vali Orhan DÜZGÜN, “Ordu benim için en önemli değerlerimden bir tanesi oldu. Özellikle sizin bu anlamda birlik ve beraberlik içerisinde olmanız ve Ordu gibi şirin bir yerin bir parçası olmak benim için mutlu edici değerlerimden bir tanesi. Memleket özlemi çekmek, artık gurbette bu tarz dernekler sayesinde yok denilecek türden. Buraya ilk girdiğimde sanki Ordu’ya gelmiş gibi oldum. Orsiyad’tan
beklentimiz büyük. Başarılı olacaklarını ümit eder, hem ülkemize ve ilimize hayırlı olmasını dilerim” dedi. Vali DÜZGÜN, İstanbul’da en fazla nüfusa sahip ilin Ordu olduğunu, artık bir dernek çatısı altında olduklarını önemsediğini söyledi. Vali DÜZGÜN, “Çok sayıda dernek ve vakıf var fakat ORSİYAD çok sayıda üyeyi bünyesinde barındırıyor. Yeni güzel ve ferah bir mekanda hemşerilerimiz ile bir araya geldik. Orduluların memleketlerine bağlılıklarını, sevdalarını biliyoruz. İnşallah ORSİYAD bünyesindeki bu çalışmaları devam eder” diye konuştu. Vali DÜZGÜN, işadamlarını Ordu’ya yatırım yaparak istihdamı arttırmaları konusunda isteklerini belirterek, yatırım yapanlarında başlarının üzerinde yeri olduğunu ifade etti. ORSİYAD Başkanı Zeki BAKAR da programda yaptığı konuşmada, “Doğduğumuz yerleri bırakarak gurbet el diyarı dediğimiz bu büyük şehir İstanbul’da Orsiyad çatısı altında toplanmanın onurunu
ve gururunu hep birlikte yaşamaktayız. Vakfımız, Federasyonumuz ve Derneklerimizin bugüne kadar yapmış oldukları çalışmalar takdire şayan ve bizler için onur vericidir. İşadamı demek ülke ekonomisine istihdamı arttırarak katkı sunmak olduğu bilinci göz önünde bulundurulduğunda Ordulular ve Ordu en değerli hazinemizdir” dedi. Ordu Milletvekilleri Mustafa HMARAT ve Fatih Han ÜNAL’ın konuşmalarındaki ortak mesajları ise, ‘işadamları noktasında birlik ve beraberliğin sağlanarak, daha verimli bir yapı haline getirilmesi ve bu yapıya her kitlenin sahip çıkarak benimsenmesi’ oldu. Fahrettin KACEMER’in sunumunu yaptığı program, Vali Orhan DÜZGÜN, Milletvekili Mustafa HAMARAT, Fatih Han ÜNAL, ORSİYAD kurucu başkanı Rüşat AYDOĞAN’a plaket takdimleri ile devam etti. Program, çekilen hatıra fotoğraflarının ardından ikram edilen çaylar ve edilen sohbetlerle sona erdi.
Cem Evi’nde Birlik Beraberlik İftarı Fatsa Cem Evi Derneği organizesinde Türkiye’de sayılı yerlerden biri olan camili Cem Evi’nde iftar yemeği düzenlendi.
Alevi ve Sünni vatandaşların bir arada olduğu iftar yemeğine Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Arslan, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yzb.Fatih Çetil, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kurulu temsilcileri, resmi kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı. İftar yemeği Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz’ın yaptığı dua ile başladı. İftar yemeğinin yenilmesinden sonra Cem Evi Dernek Başkanı İhsan Kartal iftar yemeğine katkılarından dolayı Kaymakam Bekir Atmaca’ya, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ve tüm cemaate teşekkür ederek, “İnşallah seneye kendi bünyemizde bu iftarı yapmak istiyoruz. Her zaman olduğu gibi bütçemiz yetersiz kaldığı için Kaymakamımız ve Belediye Başkanımız bize yardımcı
oldular. Bu sene de bizi mahcup ettiler. Allah onlardan razı olsun” dedi. “Bu Manevi Havayı Beraber Yaşayalım İstedik” Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ise Muharrem ayının idrakini hep beraber yaşadıklarını ifade ederek, “Bu akşamda Cem Evi’nin aş evinde Kaymakamımız ile beraber toplu bir iftar verelim istedik. Bu güzelliği ve bu manevi havayı beraber yaşayalım istedik. Kaymakam bey bunu düşündü kendisine çok teşekkür ediyorum. Böyle bir şeye vesile olduğu için bizde belediye olarak buna katkı sağladık. Bugün burada gerek sivil toplum örgütlerimiz, siyasi partilerimiz ve bilhassa buradaki dostlarımızla hep beraber olduk. Ben öncelikle Muharrem ayının bütün İslam âlemine hayırlı olmasını
diliyorum. Bu güzelliğin ömür boyu hep beraber devam etmesini arzu ediyorum. İnşallah bu güzelliğin yine Fatsa’mızda, Cem Evi’mizde, camilerimizde, bütün şehrimizde Allah ağzımızın tadını bozmasın diyerek devam etmesini arzu ediyorum. Çok hoş ve çok güzel bir akşam oldu. Bu muhabbeti doyasıya yaşadık ve bize ev sahipliği yaptılar. Hassaten onlara da çok teşekkür ediyorum, bize ev sahipliğini onlar yaptılar, bizler sadece katkı sağladık. Allah hayırlı etsin” diye konuştu. “Bu Günler Birlik Ve Beraberliğin Gösterilmesine Vesile Oluyor” Son konuşmayı yapan Fatsa
İmtiyaz Sahibi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi temsilcisi Niyazi Yeşiller
Genel Koordinatör Betül Yeşiller
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muhsin Yılmaz
Haber Merkezi Ahmet Alkan
Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Dalgacı
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Sayfa Editörü Özkan Yıldırım
Dağıtım Alp Medya Ajans
Muhabirler Resul Koşar Taner Şen Beytullah Şeker
Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel: 0452 407 10 11 Faks: 0452 407 10 12 e-posta: gazetekuzey@gmail.com
Yayın Türü Yerel Süreli
İşletme Müdürü Nusret Yeşiller
Kaymakamı Bekir Atmaca’da, “Yaklaşık 4 ay önce mübarek Ramazan ayını idrak ettik. Bugün de Muharrem ayını kutluyoruz. Muharrem ayıda bizim için mübarek günlerdendir. Bu vesileyle biz burada Cem Evi idarecilerimizle beraber iftarda beraber olmak istedik. Hem Cem Evi’nde böyle bir iftarın verilmesi hem de bütün Fatsa’nın daire amirlerinin, oda başkanlarının, bütün yetkililerin burada olması bir araya gelmesi güzel, birlik ve beraberliğin gösterilmesine gerçekten bu gibi günler vesile oluyor. Ben onun için değerli başkanımıza, Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. İnşallah önümüzdeki sene bu gibi iftarlar devam eder.
Grafiker Emrah Çoşkun İlkay Yeşiller İnternet Editörü Çiğdem Akyol Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Reklam Erkan Kaş Ahmet Kaytaz Oğuzhan Yılmaz Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa
Gazetemiz İHA Abonesidir. Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. - Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.
3
SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN www.ahmetfidan.com ahmet@ahmetfidan.com
Kuvvetler Ayrılığı mı Dediniz? Hangisi? Demokratik parlamenter sistemlerinin en temel özelliği olan “kuvvetler ayrılığı”ilkesini 1923 lü yıllardan 2000 li yıllara kadar ağır aksak tanımlamamız mümkündü. Bu kronolojik aralıkta, yer yer sistem meclis hükümeti sistemine, oligarşiye, militarizme, yargı devletine, teknokrasiye meyil gösterse de,bu gün için, kuvvetler ayrılığının fil ayakları olan yasama yürütme ve yargı erkleri cumhuriyet sonrası klasik tanımlamasını oldukça aşmış çizgisinden oldukça şaşmış durumdadır. Bu Günkü Kuvvetler Ayrılığının Determinantları: 1. Yasama: Silik olmasının yanında dominant parti başkanları sultasında inleyen ezik milletvekillerinden oluşan topluluk. 2. Yürütme: Aşırı Otoriter ve antidemokratik kral tipli başbakanın emri altında ve dağıtım yapılan maddi manevi avantaya fitlenmiş teknokrat kadro kitlesi. 3. Yargı: Cemaat disiplini veya hiyerarşisi sistemine kitlenmiş, sıradışı olana karşı oldukça allerjik, medyaya karşı aşırı duyarlı, çoğunlukla otoriteye itaatkar psikonevrotik bakış açısının bileşke kuvvetine göre hareket eden erk. Buraya kadar üçlü fil ayağını tamamladık. Ne var ki, bu üçlü ayrım çoktan yeni yetmelerin tabiriyle off olmuş durumda. Çünkü kuvvetler ayrılığını oluşturan erkler bu gün üç bileşenden oluşmamaktadır. Bu bileşenlere gerçek hayatta var olan diğer erkleri de ilave etmek zorundayız. 4. Medya: Bu gün için, geçmişte ve gelecekte tüm zamanlarda medya her zaman yer yer dördüncü kuvvet gibi görülse de yer yer birinci kuvvet olarak ta görülmüştür. Ancak, günümüz medyası, masa başından kalkmayan, ekrana karşı oldukça itaatkar olan toplumu birebir yer yer körü körüne etkileyen en temel öge halini almıştır. Ne var ki, bu gün Türkiye Cumhuriyeti medyası için acınacak tabloyu da çizmek zorundayız. Zira, günümüzün medyası tek bir elin parmaklarını bile geçmeyecek şekilde sermaye/cemaat devleri tarafından parsellenmiş durumdadır. Bu da özgür medya imajını oldukça zedeleyen bir durumdur. 5. Ordu: Yaklaşık, 2005 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti için ordunun kuvvetler ayrılığı ilkesi içindeki ilk beşi oluşturmadaki önemi tartışılmazdı. Ancak özellikle de A. Necdet SEZER’in cumhurbaşkanlığından ayrılmasından itibaren ordunun parlamenter sistem içindeki 5. temel fil ayağı fonksiyonu devam etse de bu gün için bu fonksiyon,(BEKLENDİĞİ veya İSTENDİĞİ GİBİ) sivil iradenin emrine girmiş durumdadır. Böyle olsa da ordu yine parlamenter sistemin 5 temel erkinden birini oluşturmaya devam etmektedir. Bu analitik innovatik ayrımlama ile, şimdiye kadar yapılmış olan parlamenter sistemin üçlü fil ayağına biraz da toplumbilimsel disiplin içinde iki ilave daha yaparak beşe çıkarılmasın gerektiğini itiraf etmek gerek. Bütün Bunlara Rağmen: Bütün bunlara rağmen, kuvvetler ayrılığını üç kuvvetten beş kuvvete çıkarmamıza rağmen böylesi plural (çoğulcu) bir toplumda böylesi tek egemen güçlü sesin olmasını nasıl izah edebiliriz? Bunu izah etmek oldukça kolaydır. Çünkü bu gün için, yasama bir kısım cemaatlerce sürekli olarak parsellenmiş, yürütme uzun süreli startejik gayrıresmi eğitimlerle bürokratik kadronun önemli köşe başları tutulmuş, yargı da aynı teknoktatlardaki gibi, hassas ve son derece titiz kadrolaşmalarla etkisizleştirilmiş hatta önemli ölçüde cemaat displinine sokulmuş, medya da zaten ya sermaye markajıyla ya da cemaat markajıyla önemli ölçüde homojenleştirilmiş, ordu ise, yargıdakinden daha hassas bir eğitim ve yerleştirme sistemiyle yüzbaşı düzeyinden general düzeyine kadar önemli ölçüde kontrole alınmış bir durumdadır. Böylesine etkin ve son derece stratejik olarak yeniden disipline edilmiş yer yer sinikleştirilmiş parlamenter sistemin sesinin çoğulcu bir ses olmasını beklememizin ne büyük bir saflık olacağı ortadadır. Peki, Nereye Kadar Nereye? Bu konuda iyimser bir tablo çizmek oldukça zor. Daha doğrusu, egemen bakış açısına göre zaten bu tablo oldukça iyimser veya beklenen veya planlanan olduğundan dolayı bizim sesimiz veya cümlelerimiz istenmeyen halini almış durumdadır. Bunu bile bile şu satırlarla gazete makalemi bitirmek istiyorum. Özel Deyiş: Türkiye’yi emri altına almış ey büyük güç, seni tebrik ediyorum. Şapkam yok ama manen şapkamı çıkarıyorum. Son otuz yıla yakın yaptığın hizmetlerin en leziz ürünlerini almaktasın. Senin için istiareye bile yattım ama gördüğüm rüyayı paylaşmak istemiyorum. Tek söyleyeceğim şey, Yüce Yaratıcı sonumuzu hayretsin. İyi niyetli olmanı dilemekten başka yapacağım hiç birşey de yok.
4
27/11/2012 Salı
Ergenlik Çağına Dikkat Fatsa Şifa Tıp Merkezi Doktorlarından Psikiyatri Uzmanı Dr.Aydın Alp ergenlik döneminde aile içi ilişkilerin kaliteli olması, çocukla doğru iletişim dilinin kullanılması konusunda bilgiler verdi. Dr Aydın Alp , ergenlik döneminde aile içi ilişkilerin kaliteli olması, çocukla doğru iletişim dilinin kullanılması çocuğun gelişim dönemlerinde öğrenmeyle ilgili çevresel uyaranların zengin ve doğru olarak verilmesi, gencin yaşadıkları ile baş başa bırakılarak sorumluluk duygusunun gelişmesine olanak tanınması, anne babanın tutarlı, kendine güvenli, sağlıklı modeller olması gencin ergenlik sürecini başarıyla tamamlamasında belirleyici olduğunu belirterek, “Böyle ailelerde gencin zorluk yaşadığı durumlar daha sağlıklı bir şekilde irdelenir ve birlikte çözüm yolları aranır” dedi. Ergenlik çağının, çoğu genç için hayatın en heyecan verici dönemlerinden biri olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr.Aydın Alp, “Bu dönemde vücudun değişimi, akademik beklentiler, akran ilişkileri, karar vermek, anne babayla iyi geçinmenin yanında heyecan verici uyaranlar ve cinselliğin keşfi başköşeye yerleşir. Gelecek beklentileri ve iniş çıkışlı duyguların yanı sıra büyüklere nasıl davranılacağını bilememe gencin başa çıkmaya çalıştığı durumlardan sadece birkaçıdır. Diğer canlı türlerine baktığımızd a ha-
yat dönemlerimizin hepsi ortaktır. Bütün canlılar sırasıyla bebeklik, çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık dönemlerini yaşar. Peki ergenlik bir dönemse niye başka canlılarda bir benzeri yaşanmıyor? Hiçbir canlı çocukluk ile gençlik dönemleri arasında bocalar gibi görünmez. Yuvadan ayrılma zamanı gelen aslan gider. Siz hiç deri değiştirme zamanı gelen bir yılanın ‘canım hiçbir şey yapmak istemiyor, zaten ne giysem yakışmıyor’ diyerek içine kapandığını gördünüz mü? Ya da yuvadan uçma zamanı gelmiş kuşun ‘doğmayı ben istemedim’ diye bunalıma girdiğini? Ergenlik, büyüme ve giderek olgunluğa erişmedir. Fiziksel olduğu kadar sosyal ve kültürel etkenlerle de şekillene ve olgunlaşma sürecidir. Tipik özelliği, fırtınalı ve stresli olması; düşüncelerinde, duygularında ve davranışlarında dalgalanmalar görül-
mesidir” dedi. Şikayetler Ergenliğin ilk yıllarında annebabaların çocukları hakkında sıkça asi ve hırçın, evde huysuz, alıngan, karamsar, ters, dışarıda sıkılgan, durgun ve dalgın, kendi başına buyruk ve sorumsuz, banyoya girmiyor, olur olmaz her şeye ağlıyor, ders çalışmıyor, süse düşkün, çok geziyor, bazen yalan söylüyor gibi şikayetlerde bulunuyorlar. Ergenlik Ve Aile İlişkileri Aileye, bilinen en basit tanım ile, birbirine kan bağı ile bağlı bireylerin oluşturduğu kurum denilebileceğini söyleyen Şifa Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr.Aydın Alp, “Bu kurumunun temel işlevi, bireylerinin gelişim ve ihtiyaçlarını sağlıklı bir şekilde karşılamaktır. Bireyin toplumsallaşmasında aile büyük öneme sahiptir. Çünkü bireyin ilk deneyimlerini kazandığı, ilk tutum ve davranışlarının belirlendiği ortam ailesidir. Çocuğa yöneltilen ve ona karşı takınılan davranış, ilk yaşantıların örülmesinde büyük öneme sahiptir. Bu dönemde çocuk toplumun bir bireyi olacağını öğrenirken, aynı zamanda en küçük ayrıntısına kadar kopya edeceği bir modele gereksinim duyar. Kişiliğin oluşumu için gerekli olan özdeşleştirme aile içinde ki üyeler ile gerçekleşir. Ergenin davranışlarına rehberlik edecek değerleri kazanması ve sosyal yönden sorumluluklarını öğrenmesi konusunda yardıma gereksinimi vardır. Bu gereksinimi karşılayan ve ergenin yaşamında etkili olan toplumsal kurum ailedir. Ancak gençler sık sık şu şekildeki yakınmalar dile getirilmektedir; ailem benden çok şey bekliyor, ailem bana çok karışıyor, arkadaşlarımla vakit geçirmeme izin vermiyor-
lar, ders çalışmam konusunda çok baskı yapıyorlar, bana çocukmuşum gibi davranıyorlar, okulda neler yaptığımı sürekli soruyorlar, beni anlamıyor ve güvenmiyorlar. Ailenin bu dönemde çocuğun kimlik gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlaması yaklaşım tarzı önemlidir. Anne-babanın sıkı denetim uygulaması ve fazla ilgi göstermesi olarak değerlendirilebilecek (Aşırı Korumacı) yaklaşım biçimi bireyin, başkalarına bağımlı, kendine güveni olmayan bir kişi olmasına neden olabilir. Buna karşılık gereğinden fazla serbest bırakmak, hiçbir davranışını sınırlandırmamak gencin bencil, sürekli kendisini düşünen ve her şeyin kendi istediği gibi olmasını isteyen bir kişiliğe sahip olabilir. Yani aile davranışlarında tutarlı ve dengeli olmayı sağlarsa ergenlik döneminin sıkıntıları aza indirilebilir. Anne ve baba unutmamalıdır ki çocukluktan gençliğe geçen çocuklarının artık kendilerine olan bağımlılıkları da giderek azalmaktadır. Gençler ailelerine daha önce göstermedikleri biçimde sert tepkiler verebilir ve karşı gelebilirler. Ergenin özgürlüklerini arttırmak ve baskıyı azaltmak yerinde olacaktır. Ayrıca ergen ile ailesinin ortak değer yargıları oluşturması ve iletişimi koparmamaları kuşak çatışmasının hafifletilmesine yardımcı olur. Aile içinde alınacak kararlarda ergenin de fikrinin alınması, zaman zaman ergenin karşısında olarak kendi fikirlerini dayatmacı olmadan söylemek, beraber faaliyetlerde bulunmak ve ergeni spor, müzik gibi ilgisini çekecek faaliyetlere yöneltmek ergenlik dönemindeki bir gencin gelişimi için önemlidir” diye konuştu. Ergen Ne Hisseder, Nasıl Davranmak İster? 1- Ergenin genel olarak duygularında istikrarsızlık olduğu görülür. Bir gün önce çok mutlu ve enerjik olan ergen ertesi gün kabuğuna çekilmiş ve bitkin ola-
bilir. Duygular anlık olarak bile değişkenlik arz edebilir. Bu nedenle ebeveynin bunu kabul etmesi ve her defasında “Daha dün iyiydin, şimdi ne oldu?” türünde sorgulamalara ve baskıcı yaklaşımlara girmemesi gerekir. 2- Bu dönemde ergen duygularını çok dolu ve coşkulu yaşar. Gerek ses tonu ve vurgulamaları ve gerekse mimikleri önceki döneme göre duygularını daha fazla ifade ediyor niteliktedir. 3- Diğer dönemlere göre daha yoğun hayal kurar ve gerçekten zaman zaman uzaklaşır. Bu hayaller gelecek planlarını kapsayabileceği gibi genellikle karşı cinsle ilgili hayaller olabilmektedir. 4- Ergen yapma ihtiyacı hissedebilir. 5- Ergen zaman zaman yalnız kalma isteği içinde olabilir. Odasına çekilen ve yalnız kalmak istediğini söyleyen bir ergenin ciddi bir sorunu olduğu düşünülüp kaygılanılmamalıdır. Ergen kendisi ile baş başa kalıp yaşadıklarının muhasebesini kendini yorgun hissedebilir, buna bağlı olarak çalışmaya karşı isteksizdir. Vücut enerjisi âdeta büyümeye harcanıyor gibidir. 6- Ergen yaşadığı bedensel değişimlere bağlı olarak çekinebilir ve kendini saklama ve bu değişimlerden çevreyi haberdar etmeme isteği içinde olabilir. 7- Yeni şeyler deneme merakı artmıştır. 8- Bu dönemde arkadaş çok önemli bir noktadadır. Bu nedenle arkadaş seçimi konusunda ergenin dikkatli olması ve ailenin hassas davranması gerekir. 9- Bu dönemde ergenin fark edilme ve takdir edilme ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını aile içinde gideremeyen ergen, farklı arkadaş gruplarında bu ihtiyacını giderebilir. Ergenlik Döneminde Çocuğu Olan Ailelere Öneriler Ergenlik dönemi ile ilgili ailelere de önerilerde bulunan Dr.Alp,
“Sonradan kabul edebileceğiniz şeylere baştan hayır demeyin, soğukkanlı ve sakin olun, fevri davranışlardan kaçınmaya çalışın, sıkıcı, öğüt veren konuşmalardan kaçının, çocuklarınızın söylediklerini anlamaya çalışın, iyi bir dinleyici olun, konuşulanların sır olarak kalacağı konusunda onlara güven verin, arkadaşların ön plana çıkarıldığı bu dönemde, çocuklarınız sizden uzaklaşıyor gibi görünse de, gösterdiğiniz doğrular yeri geldiğinde kullanılacaktır. Önemli olan sağlıklı ve güvenli kuracağınız iletişimdir. Bu dönemde çocuklar ne yetişkin ne de çocuk olarak görünmekte ve bu karmaşa davranışlarına da yansımaktadır. Bu karmaşaya çevreden aldıkları çelişkili mesajlarda neden olmaktadır. Siz de çocuğunuzun bu durumunu fark ederek, onun yetişkin davranışlarını destekleyip, çocukça yaptığı davranışlarda ise bu çelişkiyi yaşatmadan destek olun. Bu dönemdeki çatışmalar, ergenin bir yandan sizin gibi olmak istemesi diğer bir yandan da bağımsızlığını sizden farklı bir birey olarak gerçekleştirme çabasıdır. Bunu hatırlayarak çatışmaların kaçınılmazlığını kabullenin. Yeteneklerini ve ilgi alanlarını tanımaya çalışan gencin, ilgilerindeki değişkenlik normaldir. Ona bu değişkenliğinde kendini tanımasına fırsat verin ve yardımcı olun. Geçlerdeki olumsuz davranışlardan önce olumlu davranışları görmeye çalışarak, hem iletişimi güçlendirin hem de bu sayede olumlu davranışları pekiştirin. Bu dönemde yaşayacağınız aşırı baskıların ve cezalandırmaların genci sizden uzaklaştıracağını unutmayın. Bu nedenle yapıcı eleştiriler kullanın. Problemleri çözmek için yer ve zaman ayırın. Problemi doğru tanımlayın. Kuralların öğretilmesi ve uygulanmasında tutarlı, açık ve kararlı tutumunuz en önemli faktörlerdir.Olumlu ve olumsuz duyguları ifade etmesine yüreklendirin” dedi.
Köy Yolları Betonlanıyor “Muharrem ve Aşure” Konferansı Kabadüz’de KÖYDES programı kapsamında betonlanan köy yollarını Kaymakam Engin Avcı ve Birlik Encümenleriyle birlikte inceledi. Kaymakam Engin Avcı ve Köylere Hizmet Götürme Birliği Encümen Üyeleri birlikte köyleri dolaşarak, tamamlanan çalışmalar hakkında Birlik Müdürü Yakup Karataş'tan bilgi aldı. Kabadüz Köylerine Hizmet Götürme Birliği Müdürü Yakup Karataş, 2012 KÖYDES programı kapsamında Harami, Kirazdere, Akgüney ve Gelinkaya köylerinin ana yollarının belirli bir bölümünün betonlama çalışmasının tamamlandığını söyledi. Kabadüz Kaymakamı Engin Avcı ise 4 köyde 1360 metre yolun betonlama çalışmalarının tamamlandığını ifade ederek, hizmetin hayırlı olmasını diledi.
Muharrem ve Aşure ayı olması münasebetiyle Ünye Müftülüğü tarafından, “Kültürümüzde Muharrem ve Aşure” başlıklı bir konferans düzenlendi.
Halil Efendi Sosyal Tesisleri’nde tertip ettiği konferansa Ünye Kaymakamı Mustafa Demir, İl Genel Meclis Üyesi Fahri Şahin, AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Çamyar, CHP İlçe Başkanı Orhan Bodancı, oda başkanları, din görevlileri, vatandaşlar ve 20’ye yakın Alevi dedesi katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan konferansta açılış konuşmasını Ünye Müftüsü Aydın Yığman yaptı. Yığman konuşmasında, “Ön yargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur” diyerek, Muharrem ve Aşure ayının sadece Alevilere özgü bir ay olmadığını, herkesin kabullenmesi gereken bir ay olduğunu, Alevisi ile Sünnisi ile herkesin bir bütün olduğunu söyledi. Yığman’ın konuşmasının
ardından gece, Ünye Merkez Camii Müezzini Serdar Yılmaz’ın Kur’an-ı Kerim okuması ile devam etti. Ardından, Sakarlı Lisesi 4. sınıf öğrencisi Sevil Elay, Dursun Ali Erzincanlı’ya ait bir şiir okudu. Geceye konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Cenksu Üçer, Muharrem orucunun tasavvuf orucu olduğunu, sadece Alevilere ait bir oruç olmadığını söyledi. Üçer, sözlerine şöyle devam etti: “Bu oruç, Alevilere ait bir oruç olarak düşünülmemelidir. Muharrem, Müslüman olan herkes için kutsal bir aydır. Bu ay, 3 önemli meselenin temsilcisidir. Muharrem, Aşure ve Kerbela. Bu ay kutsal bir aydır. Bu ay 4 haram aydan biridir. Muharrem, İslam coğraf-
yasının hepsinde önemli bir aydır. Peygamberimizin torunlarından biri olan Hz. Hüseyin, aşure gününde Kerbela’da, önce susuz bırakılmış, ardından da şehit edilmiştir. Bu nedenledir ki, Aleviler, bu ayda 12 gün boyunca su içmeyerek, Hz. Hüseyin’e olan saygı ve bağlılıklarını gösterip, matemini yaşarlar.”
27/11/2012 Salı
5
Vali Düzgün,”Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bakanların Öğretmeni Ülkeleri Devlet Taşra Temsilcileri Kongresi”ne Katıldı Vali Orhan DÜZGÜN, İçişleri Bakanlığı’nın himayesinde, Türk İdareciler Derneği tarafından Türkiye’deki devlet taşra temsilcilerinin Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki devlet taşra temsilcileri ile pratik deneyimlerini paylaşmalarına yardımcı olmak, yeni yönetim anlayışı kapsamında geliştirilen en güzel örnekleri paylaşmalarını sağlamak amacıyla İstanbul’da düzenlenen “Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri Devlet Taşra Temsilcileri Kongresi”ne katıldı.
21-23 Kasım tarihleri arasında, İstanbul Hilton Otel’de gerçekleştirilen Kongreye, İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, 23 ülkeden İçişleri Bakanları, Yerel Yönetim Bakanları ve Bakan Yardımcıları, Genel Müdürler, Bölge Valileri ve Kaymakamlar katıldı. Kongrenin açılışında konuşan İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, devlet ve toplum hayatında önemli görevler üstlenmiş bakanlıklardan biri olan İçişler Bakanlığı'nın, yaygın örgütlenerek vatandaşlara hizmet sunduğunu kaydetti. Bakanlığın en önemli görevlerinden birinin, vatandaşların kendini huzur ve güven içinde hissetmesinin sağlanması olduğunu anlatan Bakan ŞAHİN, “Son dönemde güvenlik hizmetlerinde ve suçların önlenmesinde, teknolojik imkanları da kullanarak, hizmet kalitesini ön plana çıkaran çalışmalar yapıyor ve projeler uyguluyoruz. Her şeyden önce suç ve suçlulukla mücadelede önleyici tedbirlere ağırlık veriyor ve projelerimizi bu anlayışla yürütüyoruz” diye konuştu. İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, İçişleri Bakanlığı’nın üstlendiği önemli görevlerin, taşrada devletin ve hükümetin temsilcisi olarak görev yapan mülki idare amirleri vasıtasıyla yerine getirildiğini vurguladı. Bakan ŞAHİN, bu nedenle mülki idari amirleri olan vali ve kaymakamların görev, yetki ve sorumlulukları itibarıyla ülkenin yönetim sisteminde hayati derecede önemli yeri bulunduğunu anlattı. Vali ve kaymakamların görevlerine ilişkin bilgi veren İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, şunları söyledi; “Ülkemizin taşra yönetiminde böylesine önemli ve hayati görevler üstlenmiş mülki idare amirleri, hayatını işine adamış, memleketin her köşesinde üstlendikleri görevleri en iyi şekilde yapma gayretinde olan ve millete hizmet etmeyi hayatının gayesi haline getirmiş idealist kamu yöneticileridirler. Ülkenin her köşesinde devle-
ti ve hükümeti temsil etme onuruna sahip, devletin gücünü ve şefkatini, görevinin icrasıyla somutlaştıran bu mesleğin mensupları, kendilerine devletçe ve milletçe en çok güvenilen ve en çok değer atfedilen kişiler olmuşlardır. Bu anlayış ve görev bilinciyle mülki idare amirleri, 150 yıllık geçmişlerinde ülkemizde gerçekten çok önemli ve üstün görevler yapmışlardır, yapmaktadırlar.” Mülki idare amirlerinin görev yaptıkları yerlerin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden gelişmesi ve kalkınması için fedakarca, önemli hizmetlerde bulunduklarını ifade eden İçişleri Bakanı İdris Naim ŞAHİN, “Bulundukları yerlerde lider kişilikleriyle topluma önderlik etmişler, vatandaşlarımızın gözünde devlet baba sıfatına layık görülmüşlerdir. Bundan sonra da güçlü gelenekleri ve özverili yaşamlarıyla milletimizin gönlünde sürekli yaşayacak ve aynı şekilde milletimize hizmet etmeye devam edeceklerdir, devam edilmek gerekliliği vardır” dedi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni MUTLU da insan odaklı yönetimlerin her dönemde güçlü olduğunu belirterek, insana dayanan, onun güvenliğini esas alan yönetimlerin başarılı olduğunu söyledi. Türk İdareciler Derneği Genel Başkanı Saffet Arıkan BEDÜK ise dünyada insan odaklı yaklaşımların ön plana geçtiğini, insanların huzur ve refahının sağlanmasının, tüm yönetimlerin temel amacı haline geldiğini kaydetti. Devletin yükümlülüklerinin, taşra temsilcileri aracılığıyla yerine getirildiğini anlatan Saffet Arıkan BEDÜK, devlet taşra temsilcilerinin, gelişmiş bazı ülkelerde yerel demokrasinin, sağlıklı işlemesini sağlayan önemli araç olarak görüldüğünü söyledi. Saffet Arıkan BEDÜK, küreselleşme süreci ve ekonomik krizler nedeniyle devlet taşra temsilcilerinin rollerin artırılmasının söz konusu olduğuna de-
ğinerek, devlet taşra temsilcilerine, sadece yönetim bakımından değil, krizler gibi önemli olaylarda da yetki, rol ve fonksiyonlar verildiğini kaydetti. 3 gün süren kongrede, “Küreselleşme Sürecinde Kamu Yönetimi ve Güvenlik Yönetiminde Devlet Taşra Temsilcilerinin Rolleri, “Toplumsal Olay Yönetimi ve Güvenlik Hizmetlerinin Sunumunda Devlet Taşra Temsilcilerinin Rolleri”, “Kamu Yönetiminde Değişim Yönetimi ve Sivil Toplum Örgütlerinin Yönetim Süreçlerine Katılımı”, Devlet Taşra Temsilcilerinin Uluslararası düzeyde işbirliği platformları” gibi konularda sunumlar yapıldı. Kongrede gerçekleştirilen sunumlar ve sonrasında yapılan tartışmalarda aşağıda özetlenen konulara vurgu yapıldı. *Küreselleşme sürecinde kamu yönetimlerinde meydan gelen değişiklikler devlet taşra temsilcilerinin rollerinde önemli ölçüde değişime sebep olmuştur. Devlet taşra temsilcilerinin bölge ve kent yönetiminde ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap verebilmesi ve değişimi yakalayabilmeleri için kapasitelerini ve uygulamadaki anlayışlarını artırmaları gerekmektedir. *Yeni kamu yönetimi ve yeni güvenlik yönetimi anlayışı devlet taşra temsilcilerinin geleneksel rol ve fonksiyonlarının yanında liderlik eksenli yeni rol ve fonksiyonlar öngörmektedir. *Kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmaya yönelik görevler ve sorumluluklar yerine getirilirken bireylerin haklarının ihlal edilmemesi devlet taşra temsilcilerinin hassas olmaları gereken önemli konudur. *Günümüzde merkezi idare ile yerel idareler arasındaki ilişkilerin sağlıklı şekilde yürütülmesi için devlet taşra temsilcilerine ihtiyaç bulunmaktadır. *Günümüzde devlet taşra temsilcileri, yerel kamu hizmetlerini yürütürken, başarılı uygulamalara imza attıkları gözlemlenmektedir. Merkezi idare ile yerel idareler arasında etkili bir iletişimin sağlanması konusundaki mülki idare amirlerinin rol-
leri gelecek dönemde belirgin şekilde ön plana çıkacaktır. *Devletlerde dirlik ve düzenin sağlanması, hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesi, kamu hizmetlerinin etkin sunulması bakımından devletin taşrada temsilcilerine sürekli ihtiyaç vardır ve gelecekte de var olacaktır. *Kamu hizmetlerinin sağlıklı şekilde yerine getirilmesi için devlet taşra temsilcilerine bütün ülkelerde önemli görevler verilmiştir. *Devlet taşra temsilcilerinin katılacağı kapsamlı bir toplantının gelecek yıl yeniden düzenlenmesi, birliğin gelişmesi için yararlı olacaktır. Yerel olarak çözümlenmesi mümkün olan konuların merkezi idareden yerel idarelere ve merkezi idarenin taşra idarelerine devredilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. *Devlet taşra temsilcileri arasında tecrübelerin değişimine izin verecek bir uygulamanın geliştirilmesi yönetimleri birbirine yakınlaştıracağı gibi günümüzdeki ortak sorunların çözümünü de kolaylaştıracaktır. *Kamu yönetimi alanında devlet taşra temsilcilerinin aynı platformda fikir alışverişinde bulunmaları aynı zamanda tanışma ve birlikte çalışma için üst düzey bir çerçeve sunmaktadır. *Bu sebeple devlet taşra temsilcileri arasında karşılıklı tecrübe paylaşımı için bir birliğin kurulması aynı zamanda yönetimlerin ortak ve farklı yönleri hakkında devlet taşra temsilcilerinin bilgi sahibi olmalarını sağlayacaktır. *Kongre sonrasında, Azerbaycan, Yemen, Afganistan, Somali, Kosova, Fas, Türkiye Romanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Cezayir, Bosna-Hersek devlet taşra temsilcilerinin Kongre Tertip Heyeti Başkanlığına vermiş oldukları “Uluslararası Devlet Taşra Temsilcileri Birliği’nin Kurulması konusundaki önerge oylanmış ve oybirliği ile kabul edilmiş ve “Uluslararası Devlet Taşra Temsilcileri Birliği’nin kurulması çalışmalarının başlatılması kararlaştırılmıştır.
Anlayan Kitap & Kırtasiye Gazetemize Mehmet ANLAYAN Cep: 0536 855 70 18
H
tü er
rlü
leri e Kırtasiye A v ç p e r a t e ra ç ve G Ki
Adres: M.K.P. Mah. A. Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A Dereüstü/FATSA Tel: 0452 424 20 22 E-Mail: anlayankirtasiye@hotmail.com
Abone Olunuz!
0452 407 10 11
Ordu’nun ilk İngilizce öğretmeni olan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve eşi Gülten Günay ile eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in öğretmenliğini yapan Sevinç Ergen Özel, “Böyle öğrencilerim olduğu için gurur duyuyorum” dedi.
1960 yılında Ordu Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak göreve başlayan 78 yaşındaki Sevinç Ergen Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay gibi önemli isimlerin öğretmenliğini yaparken, Ertuğrul Günay’ın başarılı olacağını öğrencilik yıllarında öğretmenleri ile tahmin ettiklerini belirtti. Özel, Bakan Günay ve Güler’in yanı sıra binlerce başarılı öğrencisinin olduğunu belirterek şöyle konuştu: “1960 yılında Ordu Lisesi’nde İngilizce öğretmeni olarak görevime devam ettim. Binler öğrencim oldu. Tabii ki binlerce öğrenci yetirdim. Bugün Türkiye’nin çeşitli yerlerinde başarıyı yakalamış çok öğrencim var. Onlar ile hep gurur duymuşumdur. Benim için en önemli olanlardan, Türkiye’ye güzel hizmetler yapmış Ertuğrul Günay, Hilmi Güler, eski milletvekilleri Nabi Poyraz ve Rahmi Güler vardır. Ertuğrul Günay ile her zaman gurur duymuşumdur. Lisede onu ve eşi
Gülten Günay’ı 4 yıl okuttum. Ertuğrul Günay, son derece başarılı, dikkatli, sosyal yönü çok kuvvetli başarısını arkadaşları ile paylaşan bir öğrencimdi. Eşi de aynen güler yüzü ile halen sınıfın içinde hatırlıyorum. O da çok başarılı bir hukukçu oldu. Başarılarının devamını diliyorum. Ona sağlıklar diliyorum. Hilmi Güler de ortaokul yıllardın da başarılı sevimli bir gülen gözleriyle ön sıralarında oturan bir öğrencimdi. O da ülkemizde başarılı işler yaptı. Ne mutlu bana ki böyle kıymetli insanlar yetiştirdim. Sağlığımda bunları görmek beni ayrıca mutlu ediyor. Ertuğrul Günay, öğretmenler günümü kutladı. Çok memnun oldum. Çok yoğun programları arasında her zaman saygılıdır. Zaten öğrencilik yıllarında da çok saygılıydı. Çok incelerdi. Ertuğrul, çok başarılı bir öğrenciydi. Her zaman onunla gurur duyduk. Biz öğretmenleri onun bugünkü başarısını yakalayacağını o yıllarda tahmin edebiliyorduk.”
“Suriye’de Yaşananlar Kerbela’dan Farksız” Ünye İlçe Müftüsü Aydın Yığman, Suriye’de yaşananların Kerbela’dan farksız olduğunu söyledi.
Üçpınar Köyü Tertip Komitesi tarafından Üçpınar Mahallesi’nde oruç açma programı organize edildi. Programa Ünye Müftüsü Aydın Yığman, AK Parti İl Genel Meclis Üyeleri, AK Parti ve CHP İlçe teşkilatları, din görevlileri, çok sayıda vatandaşlar ile Üçpınar halkı katıldı. Akşam ezanının okunması ile oruçlar açıldı ve ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Programda konuşma yapan Ünye Müftüsü Aydın Yığman, Suriye’de yaşananları Kerbela olarak nitelendirerek, “İnsanların cahilliklerinden, aradakilerin casusluğu ve üstekilerin de koltuk sevdası ile bugün Dünya’nın dört bir yanında Kerbela yaşa-
nıyor. Bugün Suriye’nin durumu Kerbela’dan farklı değildir. Bu Kerbela’daki hadiseyi çok iyi anlamak zorundayız. Hani diyor ya şair zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, zulüm ile abad olunmaz, elbette yıkanın hanesi olur viran. Yani o zulmü reva görenler mutlaka belalarını buldurlar. Cezalarını çektiler. Bize de bir mesaj var zalimi alkışlamayın, onların yanında olmayın. Mücadeleniz Allah için olsun. Bugün İslam dünyasında kan var, acı var, hüzün var. Bunların üstesinden gelecek tek güç, birlik, beraberlik ve Rıza’yı İlahi sevdasıdır” dedi. Alevi Dedesi Emrah Çolak da programda bir konuşma yaptı.
6
27/11/2012 Salı
Bakanlar Kurulu Toplantısı Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Bakanlar Kurulu’nun ana gündem maddesini ise Suriye sınırına kurulacak olan Patriot füzeleri ile 4. Yargı Paketi oluşturuyor. ilk Bakanlar Kurulu'nda gündeme geleceğini belirterek, paketin içeriği ile ilgili bilgi vermişti. Paket, mahkumların eşleriyle görüşebilmesinin önünü açıyor. Bugünkü Bakanlar Kurulu'nda da 4. Yargı Paketi'nin görüşülmesi beklenirken, ayrıca TBMM'de olan 'ana dilde savunma hakkı' konusunun da yine Bakanlar Kurulu'nda masaya yatırılması bekleniyor.
Bakanlar Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da toplandı. Bakanlar Kurulu'nun gündemi ise oldukça yoğun. Toplantının ana gündem maddesini Suriye sınırına yerleştirilecek olan Patriot füzeleri oluşturuyor. Patriot füzelerinin muhtemel kurulması beklenen Urfa, Malatya ve Diyarbakır illerinde nerelere kurulacağı toplan-
tıda ele alınacak. Ayrıca bugün Türkiye'ye gelecek olan NATO uzmanlarının da Patriot füzelerinin kurulacağı yerlerde yapacağı incelemeler yine toplantıda değerlendirilecek. Bakanlar Kurulu'nun bir diğer gündem maddesini ise 4. Yargı Paketi oluşturuyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AK Parti'nin TBMM'deki grup toplantısı öncesinde gazetecilere paketin
TSK DİSİPLİN KOĞUŞU KALDIRILIYOR Askeri literatürde “Disko” olarak bilinen disiplin koğuşlarının da bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınarak, kaldırılması için gerekli adımların atılacağı öğrenildi. Her toplantıda olduğu gibi bugünkü toplantıda da terör sorunu ve terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların masaya yatırılması beklenirken, konunun özellikle Başbakan Erdoğan'ın sözleri merkezli olarak değer-
lendirilmesi tahmin ediliyor. Erdoğan, silah bırakan terör örgütü mensuplarının başka ülkelere gidebileceğine dikkat çekmişti. Suriye'de yaşanan gelişmeler ve elde edilen istihbaratların yine Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelmesi beklenirken, Kerkük çevresinde Peşmergeler ile Irak ordusunun karşı karşıya gelmesi ve olası ihtimaller de yine toplantıda detaylı bir şekilde değerlendirilecek. Yine aynı şekilde Gazze'de sağlanan ateşkes sonrasındaki gelişmeler ve Mısır'ın Tahrir Meydanı'ndaki gerginlikler de yine toplantıda ele alınacak. Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde ise Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan gazetecilere hurma ikram etti. Elindeki hurma tepsisiyle gelen Bakan Çağlayan, kendi elleriyle Bakanlar Kurulu'nu takip eden gazetecilere hurma ikram etti. Bakan Çağlayan'ın hurmaları Suudi Arabistan'dan getirdiği öğrenildi.
2013 Yatırım Yılı Olacak Güz döneminde imalat sanayinde faaliyet gösteren 2037 işyerinin yanıtları değerlendirildiğinde; Bahar döneminde, 2012 yılı brüt yatırım harcamalarının 2011 yılına göre cari fiyatlarla yüzde 27,4 oranında artacağı tahmin edilirken, güz döneminde bu oranın 20,8 düzeyine düştüğü görüldü. 2013 yılındaki yatırım harcamalarının ise 2012 yılına göre yüzde 19,7 oranında artması öngörüldü. 2012 yılı yatırım harcamalarının bir önceki yıla göre değişim oranları, işyerleri büyüklük grupları (BG) itibarıyla değerlendirildiğinde; yatırımların, çalışan sayısı 50 ile 250 arasında olan işyerlerinden oluşan BG2 ile çalışan sayısı 500 ve daha yukarısı olan işyerlerinden oluşan BG4 büyüklük gruplarında, güz döneminde bahar dönemine göre daha düşük tahmin edildiği görüldü. Çalışan sayısı 250 ile 500 arasında olan işyerlerinden oluşan BG3 büyüklük grubunda ise, bu anket döneminde bahar dönemine göre daha yüksek yatırım öngörüldüğü gözlendi.
2013 yılında yapılması tahmin edilen yatırımların 2012 yılına göre değişim yüzdeleri incelendiğinde; BG2 ve BG3 büyüklük gruplarında bulunan işyerlerinin 2012 yılına göre daha yüksek bir yatırım artışı öngördükleri, BG4 grubunda bulunan işyerlerinin ise daha düşük bir yatırım artışı öngördükleri gözlendi. Yatırımlar amaçlarına göre değerlendirildiğinde; 2012 yılında yatırımların, BG2 ve BG4 gruplarında bulunan işyerleri için daha çok yıpranmış tesis ve ekipmanların değiştirilmesi amacına yönelik olduğu, BG3 grubunda ise daha çok üretim kapasitesinin artırılması amacına yönelik olduğu gözlendi. 2013 yılındaki yatırımların ise, BG4 grubunda, yıpranmış tesis ve ekipmanların değiş-
tirilmesi amacına yönelik olarak devam edeceği, BG2 ve BG3 gruplarında ise üretimde verimliliğin artırılması amacına yönelik olacağı öngörüldü. Yatırımlardaki artış/azalışları etkileyen unsurlara, 2012 ve 2013 yılları için yanıtların denge değerleri itibarıyla bakıldığında; yatırımları, talep faktörünün 2012 yılında
yüzde 50,4, 2013 yılında yüzde 50,0, beklenen kârların 2012 ve 2013 yıllarında yüzde 38,7, teknik faktörlerin 2012 yılında yüzde 33,3, 2013 yılında yüzde 33,4 oranında etkilediği, finansman kaynaklarının ve diğer faktörlerin yatırımları artırıcı yöndeki etkisinin ise her iki yılda da daha sınırlı olduğu gözlendi.
Televizyonun Çocuklar Üstündeki Etkisi
Eğitim, Öğretim ve Bilim Çalışanları Hak Sendikası (Eğitim Hak-Sen) Şube Başkanı Ertuğrul Babatonguz, şiddet içeren dizi, haber ve çizgi film izleyen çocuklarda model alma yoluyla saldırgan davranışlar ve şiddet eğilimi ortaya çıkabileceğini söyledi.
Açıklama yapan Eğitim HakSen Ağrı Şube Başkanı Ertuğrul Babatonguz, televizyonun çocuklar üzerindeki etkisinin diğer yaş gruplarına göre daha fazla olduğunu belirtti. Televizyonun çocuklar için önemli bir taklit kaynağı olduğunu, çocukların televizyonda gördüğü modellerin davranışlarını taklit ederek değerlerini içselleştirebileceğini
ifade eden Babatonguz, "Özellikle şiddet içeren dizi, haber ve çizgi filmleri izleyen çocuklarda model alma yoluyla saldırgan davranışlar ve şiddet eğilimi ortaya çıkabilir. Uzun süre televizyon karşısında kalmak çocuğun sosyalleşmesini ve yaratıcılığını olumsuz yönde etkileyebilir" dedi. Babatonguz, özellikle okul ön-
cesi yaş grubundaki çocukların canlı ve cansızı ayırt etmekte zorlanabileceğini belirterek, televizyondaki, gerçek ve canlı olmayan bazı tiplemelerin çocuğu korkutarak onu olumsuz yönde etkileyebildiğini dile getirdi. Günümüzde televizyonun her evde bulunduğu ve hayatın çok önemli bir parçası olduğu düşünüldüğünde ailelerin çocukları için bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini ifade eden Babatonguz, çocukların bu olumsuz etkilerden korunulabileceğini ifade etti. BİLİNÇLİ KULLANMAK ÖNEMLİ Babatonguz, televizyonun bilinçli kullanıldığında önemli bir bilgi kaynağı olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı. Çocuklara yaş gruplarına uygun eğitsel programlar izletilebileceğini ifade eden Babaton-
guz, şunları anlattı: "Yaş gruplarına uygun eğitsel programlar izleyen çocukların zihinsel gelişimleri desteklenebilir. Eğitsel programlar çocukların gelişimine katkıda bulunabilir. Ancak bu konuda da aileye büyük görev düşüyor. Aileler çocuklarını sadece belirledikleri program saatlerinde televizyon izlemesine izin vermeli." Babatonguz, anne ve babaların çocuklarını oyalanmaları için ya da başka sebeplerle uzun süre televizyon karşısında bırakmaması, çocukların televizyon izledikleri saatlerin sınırlandırılması gerektiğini ifade etti. Çocukların televizyon izlemek yerine kitap okuma, boyama ya da resim yapma gibi etkinliklere yönlendirilebileceğini dile getiren Babatonguz, ailelerin çocukların izleyeceği, haber, dizi, film ya da çizgi filmlerde seçici olması gerektiğini kaydetti.
SAĞLIK KÖŞESİ
Tetikleyiciler Egzamayı Kronikleştiriyor Egzamayı tetikleyen faktörlerden uzak durmak ve koruyucu yöntemler kullanmak tedavinin başarısını etkiliyor. Özellikle kuruluğa bağlı gelişen egzamalarda banyo sıklığına dikkat çeken Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Coşkun Acay, sabunlanma sıklığını iki-üç banyoda bire düşürmenin tedavide olumlu etki gösterdiğini vurguladı. Egzama, yani dermatit ciltte alerjik reaksiyon, tahriş edici bir faktör, bazen de bilinmeyen bir nedenle oluşan iltihabi durum olarak tanımlanıyor. Deri hastalıkları uzmanlarına başvuran hastaların en az yüzde 10’una egzama tanısı konuluyor. Egzamanın yüzlerce tipi bulunduğunu belirten Uzm. Dr. Mehmet Coşkun Acay, en sık karşılaşılan egzama türleri ile ilgili şu bilgileri verdi: SEBOREİK EGZAMA: Bu tür saç derisinde görülen kepek olarak tanımlanabiliyor. Her dört kişiden birinde görülen seboreik egzama, yalnızca saçlı deride değil, yüz orta hatta burun kenarı, kulak içi ve arkaları ile göğüs ve sırt orta bölgede de, hatta kaş içinde ya da göz kapağında bile görülebiliyor. Bu tür egzama yani kepek hayat boyu devam ediyor. Özellikle bağışıklık sisteminin zayıflaması, mevsim geçişleri, stres, sıkıntı, ateşli hastalık, yorgunluk gibi faktörler daha da artmasına neden olabiliyor. Bu noktada doğru şampuan büyük önem taşıyor. Kepek şampuanlarında 4-5 farklı madde bulunuyor. Bu maddeler herkeste aynı sonucu vermiyor ya da 6-7 ay iyi sonuç verirken, sonra etkisini kaybediyor. Bu nedenle ürünün etkisi azaldığında, hekime danışarak farklı bir grubu kullanmaya başlamak gerekiyor. KONTAKT (TEMAS) EGZAMA: Kontakt egzamada şekilsizlik esas olmak kaydıyla, gövdede yuvarlak kızarıklıklar ve kuruluklar oluşuyor. Daha nadir rastlanan ve allerjik egzamanın bir alt başlığı olan “numuler egzama” ise tipik, yuvarlak bir şekilde ortaya çıkıyor. • İrritan kontakt egzama: Günlük hayatta daha sık rastlanan bu tür bir tahrişe bağlı olarak ortaya çıkıyor. Sıvı, boyalı ya da antibakteriyel sabunlar ile yağ çözücü maddeler ve deterjanlar bu tür egzamanın ortaya çıkmasında etkili oluyor. Kişinin mesleğine bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Örneğin otomobil tamiri ile uğraşan bir kişide madeni yağ ve metal temasına bağlı olarak gelişebiliyor. Bu tür egzamada tahriş edici maddeden sakınmak, hastalığın tekrarını önlüyor. En çok ellerde, nadiren vücudun farklı bölgelerinde görülüyor. • Alerjik kontakt egzama: Bu tür ise bir maddeye karşı var olan allerji sonucunda ge-
lişiyor. Bu tür de bazı mesleklerde daha sık görülebiliyor. Lateks allerjisi olan bir hemşirenin lateks içerikli eldiven kullanması, egzamaya neden olabiliyor. Alerjik kontakt egzamada etken biliniyorsa, hastalar daha rahat geçirebiliyor. Etkeni belirlemek içinse, iyi bir gözlemci olmak önem taşıyor. Öte yandan Yama Testi (Patch test) yöntemiyle, kişinin alerjisi bulunan maddeler saptanabiliyor. Ancak bu test her olguda yüzde 100 sonuç vermiyor. ATOPİK EGZAMA: Genetik aktarımı olan ve çoğunlukla çocukluk çağında başlayabilen bu hastalık; dış ortamda temas edilen ev tozu, hayvan tüyü gibi maddeler ile tüketilen bir besin ya da giyilen giysiye bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Çocukluk çağında ortaya çıkan atopik egzama hastalıklarının yüzde 60-70’i ise yetişkinlikte kayboluyor. Bu tür egzamada, kol ve bacak kıvrımlarında kızarıklık, kuruma ve soyulma görülüyor. Bu arada bu tür egzamanın erken ve doğru tedavi edilmesinin, sonraki yıllarda astım ve alerjik nezlenin önüne geçebileceğini gösteren çalışmalar da bulunuyor. Hastanın öyküsü, yaranın yerleşim yeri, başlangıç yaşı, artırıcı faktörler, banyo alışkanlıkları gibi parametrelerin tanıda büyük önem taşıdığına dikkat çeken Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Coşkun Acay, egzamanın ‘nörodermatit’ olarak adlandırılan, psikolojik kökenli olduğu düşünülen ve çok nadir görülen bir türü de olduğunu belirtiyor. Egzemadan Korunmak İçin Bunlara Dikkat Egzama hastalarında tetikleyici faktörlerden uzak durmak ve bazı koruyucu yöntemler kullanmak, tıbbi tedavinin etkisinin uzun sürmesi için önem taşıyor. İrritan kontakt egzamaların soğuk havanın etkisiyle artış göstermesi nedeniyle ılık su kullanmak, vücut ısısını korumak önleyici tedavi için yarar sağlıyor. Kuruluğa bağlı egzamada banyodan sonra kimyasal madde içermeyen, boyasız ve kokusuz ürünler ile cildi nemlendirmek gerekiyor. Bu tür egzamalarda banyo sıklığı da önemli bir faktör… Sabunlanma sıklığını iki-üç banyoda bire düşürmek olumlu etki gösteriyor.
27/11/2012 Salı
7
Alevi ve Sünniler Aşure İkramında Buluştu Billay Restaurant Fatsa İlçe Müftülüğü tarafından her müminin ortak acısı, ortak elemi, ortak hüznü olan “Kerbela’yı Anma Günü” isimli mevlid-i şerif programı düzenlendi.
Programa İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz, Fatımatü’z Zehra Alevi Bektaşi Derneği üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Programın sonunda İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz Fatımatü’z Zehra Alevi Bektaşi Derneği yönetim kurulu üyeleri ile birlikte katılımcılara aşure ikramında bulundular. Fatsa İlçe Müftüsü Senel Yılmaz programla ilgili yaptığı konuşmada, “Muharrem ayı bilindiği üzere kameri aylardan birisi ve hicri yılbaşı-
nın da birinci ayı muharrem ayıdır. Muharrem ayı 4 haram aydan birisidir. Kuran’ı Kerim’de 4 haram aylardan bahsedilir ama bu ayların hangisi olduğundan Peygamber(s.a.v) Veda haccında okudukları hutbede belirtirler. Recep, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayları haram aylardır. Muharrem ayı adından da anlaşıldığı gibi hürmet edilen ve saygı duyulan ay demektir. Cahiliye döneminde Araplar da bu aya saygı duyuyorlardı.
İşte o dönemde yağmalamalar, her türlü çapulculuk duruyor, kılıçlar ve savaşlar kesiliyor bu aya hürmeten bir saygı gösteriliyordu. İslam geldikten sonra da bu haram aylara aynı saygı devam etmiştir. Muharrem ayının diğer özelliği de hicri takvimin başlangıcı olmasıdır. Hz. Ömer döneminde hicri takvimin başlangıcı olarak Muharrem ayı kabul edilmiştir. Muharrem ayının 10.gününün de İslam tarihi açısından ayrı bir önemi vardır. Hz. Peygamber(s.a.v)’in torunu olan Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesidir. Hz. Hüseyin ve ailesi 10 Muharremde şehit edilmiştir. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hakkında Peygamber(s.a.v) efendimiz cennet gelişlerinin efendisidir buyuruyor. Elbette ki böyle bir olay hepimizi bütün Müslümanları üzmüştür. Ama bizim için artık bugün yapılacak şey bu olaylardan ders çıkarmak, ibret almak ve bu tür hadiseleri bir daha yaşamamaktır ki onun içinde birliğimizi, dirliğimizi de-
vamlı ayakta tutmak önemlidir. Muharrem 10.günü Aşure Günü dediğimizde bizim İslam tarihinin aşure tatlısı var. Osmanlı döneminde de aşure testilerinde pişirilmiş halka dağıtılmış bugün de her ne kadar dini bir yönü olmasa da tamamen Müslüman Türk geleneğinde yer alan bir gelenektir aşure pişirilip dağıtılması” dedi. “Program Bizleri Memnun Etti” Fatımatü’z Zehra Alevi Bektaşi Derneği Başkan yarıdımcısı Adem Korkmaz ise; Bu gün bu karede de görüldüğü gibi Kerbela İslam aleminin ortak acısının adıdır. Bu bağlamda ilçe müftülüğümüzün geçtiğimiz yıl başlattığı Kerbela Şehitleri anma programı bu akşam bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Bizleri manevi duygu yüklü bir akşam yaşattılar kendilerine teşekkür ederiz. Bizde dernek olarak birlikteliğin, kardeşliğin, bir arada uyum içerisinde yaşama adına programa katılanlara aşure ikram etmek istedik.
Hayaldi Gerçek Oldu Dolunay Mahallesi Gökdeniz sitesi sakinleri, site önünde yapılan asfalt yol çalışması için “Hayaldi Gerçek oldu” dediler. Dün akşam sitelerinde Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ve beraberindeki misafirleri ağırlayan Gökdeniz sitesi sakinleri adına söz alan yönetici Cemal Aslan, “Belediye Başkanımız bu akşam bizi şereflendirdi, kendisini sitemizde ağırlamaktan mutluluk duyduk. Daha önce Başkan bey sitemizi ziyarete gelmiş ve ondan bazı isteklerde bulunmuştuk.Daha sonra itiraf etmeliyim ki bazı arkadaşlar, not aldı ama buda siyasetçi çoğu yapılmaz dediler. Ama sonrasında söz aldığımız tüm hizmetlerin tamamına yakını gerçekleştirildi. Biz başkanımızı siyasetçi olarak görmedik ve görmeyeceğiz,en büyük hayalimiz asfalttı oda
gerçek oldu. Biz Gökdeniz sitesi adına Başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyoruz” dedi. “Durmak Yok Asfalta Devam” Daha sonra kısa bir açıklama yapan Başkan Anlayan da, “Gökdeniz sitesi bizi çok iyi ağırladı. Site sakinlerine ve yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Burası yeni site olduğu için daha öncede kısa bir ziyarette bulunmuştuk. O zamanda bazı talepleri oldu, bizde yapabileceklerimizin sözünü verdik ve sözümüzü yerine getirdik. Buranın da diğer sitelerde olduğu gibi en büyük sorunu yol idi. O sorun hayal olmaktan çıktı ve
gerçek oldu. Şuanda Gökdeniz sitesi önünde asfalt yolda hep beraber yürüyoruz. İnşallah çok kısa bir zaman sonra Dolmuşumuzda buradan geçecek. Yavaş yavaş Dolunay mahallemizin de sonuna doğ-
ru yaklaşıyoruz. Asfalt yolda sona doğru geliyoruz. Ben bir kez daha bizleri misafir eden ve çok iyi ağırlayan Gökdeniz sitesi sakinlerine çok teşekkür ediyorum. Durmak yok asfalta devam” diye konuştu.
Hizmetinizde
Fatsa’nın genç simalarından Ahmet Billay ve Sezgin Mafizer’in işletmeciliğini yaptığı Billay Restauarant gerçekleşen açılış ile ticari faaliyetine başladı.
Mustafa Kemal Paşa mahallesi Hacı Hulusibaba caddesinde faaliyete geçen iş yerinin açılış kurdelesini Kaymakam Bekir Atmaca, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, AK Parti İlçe Başkanı Fatih Sözen birlikte keserken açılışa Ticaret ve Sanayi Odası Tayfun Karataş, Madeni Eşyalar Odası Başkanı Ayhan Baş, Hatipli Belediye Başkanı Ah-
met Özcan Kütük, Büyük Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Serdar Salman ve çok sayıda ilçe halkı katıldı. Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan büyüyen ve gelişen Fatsa’da her geçen bir iş yeri açılışı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “İş yeri sahipleri Ahmet Billay ve Sezgin Mafizer’e hayırlı bol kazançlar diliyorum” dedi.
Hafta Sonu Fırsatı
Fatsa İlçe Jandarma Bölük Komutanı Jn.Yzb.Fatih Çetil hafta sonunu ailesi ile birlikte sabah kahvaltısını Belediye Kültür Sarayı’nda geçiştirdi. Pazar sabahı objektiflerimize takılan Jn.Yzb.Fatih Çetil hafta içi kendisinin ve kızının evden çok erken çıkması nedeniyle
bir arada kahvaltı yapamadıklarını belirterek, “Ancak böyle hafta sonu bir arada olabiliyoruz. Bu Pazar günü sabah kahvaltısını da Kültür Sarayı’nda geçirmek istedik. Kültür Sarayı sabah kahvaltısı bakımında bana göre ideal bir yer. Hoşumuza gitti diyebilirim” dedi.
Öğrenci Velileri Ufuk Öğretmen İle Yemekte Buluştu Fatsa Sakarya İlköğretim Okulu 2/C sınıfı öğrenci velileri 24 kasım Öğretmenler günü nedeniyle sınıf öğretmeni Ufuk Bıçakcı ile Bolaman Hazinedaroğlu Konağı’nda yemekte buluştular. 2/C sınıfı öğrenci velilerinden Sarar Giyim İşletme Müdürü Hakan Sukes “Çocuklarımızı gelecek için yetiştiren Ufuk Bıçakcı öğretmenimize 24 Kasım Öğretmenler gününde bir jest yapmak istedik. Öğ-
retmenimizle hem böyle anlamlı bir gecede yemek yedik hem de öğrencilerimizle ilgili sohbetler yaptık. Güzel bir gece oldu. Bizlerin çocuklarını yetiştiren öğretmenimize her şey feda olsun” dedi.
8
27/11/2012 Salı
Hizmet Binası Projesi Takdirle Karşılandı Parklar Hayata Geçiyor Başkan Seyit Torun projenin sahibi Dünyaca ünlü hemşehrimiz, Mimar Şefik Birkiye ile birlikte tanıttığı proje tanıtımına yaklaşık 120 kurum ve kuruluş temsilcisi katıldı. Kent mimarisine örnek olabilecek avan proje Ordulular tarafından takdirle karşılandı.
TESK Otelde yapılan toplantıya katılım oldukça yoğundu. Dünyanın her yerinde önemli projelere imza atan ve birçok uluslar arası mimarlık ödülünün sahibi, ordulu mimar Şerif Birkiye ücretsiz olarak hazırladığı projeyi sunmak için Brüksel’den Ordu’ya geldi. Açılış konuşmasını yapan Başkan Torun “Ordu Belediyesi Pasaj olarak inşa edilmiş bir binada hizmet vermekteydi. Bu binayı onarıp devam etmek kolay ve ekonomik olurdu ancak Ordu ilini de küçümsemek olurdu. Biz her zamanki gibi çıtayı yüksek tutarak en iyidini seçmeye çalıştık ve kentimizin hak ettiği bir bina yapmak istedik. Kentimizin köklü ve güçlü geçmişini yansıtan, bugün için de anıtsal özelliği olan bir yapı istedik. Temelini 2013’ün ilk yarısında atmayı planladığımız projeyi sunması için söz Mimar Şefik Birkiye’ye bırakıyorum ve dünyanın birçok yerinde proje yaparken çok değerli zamanını Ordu’ya harcadığı için teşekkür ederim. “ diyerek sözü Şefik Birkiye’ye bıraktı. Mimar Şefik Birkiye Ordu Belediyesi Hizmet Binasının görsellerini sunmaya başladığı andan itibaren projeye büyük bir il uyandı. Katılımcıların övgü ve takdiri ile karşılanan proje ile iglili soruları yanıtlayan ve projeyi tanıtan Birkiye şunları söyledi;
Ordu’da öyle bir bina yapmak istedim ki yeni bir mimari gelenek için örnek de oluştursun ve aynı zamanda daha az enerji tüketen bir yapı tasarladık. Bu projeye göre yapı; yer altı sularının ısısından faydalanan ekolojik bir bina modeline sahiptir. Eskiden esinlenip iyi çözümlenmemiş bir bina yapılabilirdi ama bu sefer kentin artık unutulmaya başlamış geleneksel mimarisi anıtsal bir bina şeklinde olmazdı. Klasik oranlar uzun ömürlüdür. Modaya uyarak modası geçecek çözümleri anıtsal binalarda kullanmak çok iyi sonuçlar vermez. Gelişmiş ülkelerde belediye binaları vatandaşların gururdur, onurudur. Halkına değer veren ülkelerde metro istasyonları ve garlar bile saray gibi yapılır. Bunlar o yörede yaşayan insanların onuru için gururu için yapılır. Oysa günümüzde ülkemizin genelinde evler saray gibi yapılıyor, saraylar süper markete benziyor. Banka binalarını heybetli yapıp, belediye binalarını sıradan yapmak günümüzde kültürel bir sorundur ve neye daha çok değer verildiğini gösterir. Ordu’da Belediye binasının yeri ile ilgili tartışmaları da takip ettik. Bu konudaki görüşüm şudur. Dünyada küçük şehirlerin yoğunluğu ve bir birine ya-
kın yerleşim alanları kentlerin karakteristik özellikleridir. Küçük ve tarihi kentleri büyük kentlerden ayıran temel özelliklerden birisi de budur. Bugün Avrupa’da büyük kentlerin eski merkezleri de yoğunluk taşımaktadırdir ve bu özellikleriyle korunmaktadır. Ayrıca, Bu binanın çevresindeki hiçbir bina meydana baksın diye cephelenmemiş. Eskiden her yıkılan yere meydan ve yol yapmak modaydı. Oysa, yolları şehir dışına çıkarmak, kent merkezinden uzaklaştırmak lazım artık. Meydanlar küçük ve şehre dağılmış olduğu zaman daha da değerlidir. Biz de bu proje ile büyük değil kullanışlı bir meydan yarattık. Meydanların genişlemesi bir anlamda banliyölerin gelişmesi demektir. Tarihi kentlerde sürekli olarak meydanlarda yollarda orayı çek burayı uzat olmaz. Yoğunluk şehirlerde aslında ekonomik ve ekolojiktir. Isı kaybını önler. Ekonomiyi canlı tutar. Belediye binalarının yerinin sürekli şehir içinde bir yerlere taşınmasını kullanım ve kültürel açıdan yanlış buluyorum. Binayı bugünün teknolojisine uyarlama kolay ama teknoloji çok çabuk eskiyor. Bu nedenle sağlam bir mimari ve her türlü teknolojinin uygulanabileceği bir mimari zemin hazırladık. Tekonojiyi öne çıkaran moder binalar yapıldıkların çok popüler oluyor. Ancak teknoloji değişinde önemi kalmıyor. Bu şekilde yapılsa 30 yılda bir bina yenilemek zorunda kalırsınız ama teknolojiyi öne çıkarmayan yapılar bu nedenle önemlidir. Bu bina modern bir yaklaşım değil, ama modaya uygun değil deniyor. Oysa ikisi çok farklıdır. En modern en ilerici yaklaşım yöresel çizgiyi ve yöresel malzemeyi kullanmaktan geçer. Tüketim mimarisi ekolo-
jik değildir ve halkta gurur duygusu yaratmaz. Ben Avrupa’da 70 li yıllardan kalan 60-70 binayı onaramadığımız için yıkıp yeniden yapmak zorunda kaldım. Ama yüzlerce yıllık hiçbir binayı yıkmaya gerek olmadan fonksiyonlarını kolayca değiştirebildik. Coğrafyamızda Çatalöhüyük ve Alacahöyükten gelen süreci yok sayamayız. Gerçekte böyle daranmak modern bir yaklaşın kendisidir. Örneğin bazı popüler projeler yapılabir, saatten mücevharattan esinlenip bina yaparsınız ama bu şekilde bir kent yapamazsınız. Turistler yerel mimarinin olduğu yerleri seçerler. Çağdaş mimari bina yaratır ama kent yaratamaz, kültür yaratamaz. Ordu Belediyesi hizmet binasını bir saat kulesi ile taçlandırdık. Kulede manzaraya sahip seyir balkonları bulunuyor. Binayı,beton, taş , ahşap ve tuğla ile yapılacak şekilde projelendirdik. Bütün girişler ve kullanım alanları engellilerin kullanımına göre hazırlandı. Binanın içersi bir avlu mantığıyla oluşturuldu. Eski evlerden esinlenip büyütülmüş bir yapı. Eski evlerdeki gibi ahşap merivenli büyük bir avluya sahiptir bu bina. Binanın altında 70 araçlık otopark var ve binanın 3 girişi bulunuyor. halkın girişi ve resmi girişin olduğu bir bina. Üst bölümünde 180 kişilik büyük bir meclis ve toplantı salonu bulunuyor. Çatıdan cam ile ışığı avluya alıyoruz. Binanın bölümleri ihtiyaca uyumlu değişilebilir esnek bir yapıya sahip. ”
Ordu Belediyesi, , mahallelerde oluşturduğu parklara yenilerini eklemeyi sürdürürken, son dönemde yapımı devam eden parklardan iki tanesinin daha resmi açılışı bugün yapılacak.
Şahincili ve Şirinevler mahallelerindeki parklar bugün (27.11.2012) saat 13:30 ve 14:00’de yapılacak olan törenlerle açılacak. Göreve geldiği süre içerisinde 50’ye yakın parkı hayata geçiren Başkan Seyit Torun, yarın hizmete sunulacak olan iki parkla ilgili bilgi verirken, her iki parkında fonksiyonel olarak projelendirilerek çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Parklara şehit isimlerini vermeye devam ettiklerini söyleyen Başkan Seyit Torun, açılışı yapılacak olan iki parka da yine şehit ismi verildiğini hatırlattı. Şahincili mahallesi 572 no’lu sokak üzerinde bulunan ve Doğakent’in hemen alt bölgesinde yer alan parkın adının Şehit Uzm.Çvş. Cüneyt Akkuş Çocuk Parkı, Şirinevler mahallesi 753 no'lu sokaktaki parkın adının da Şehit Uzm.J.l.Kdm. Çvş. Sami Yavuz Çocuk Parkı olarak Belediye Meclis kararı ile verildiğini açıklayan Başkan Seyit Torun, “Şehitlerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Doğakent ve çevresindeki sitelere hizmet verecek olan 4000m2’lik alanda çok fonksiyonlu bir park oluşturulduğunu söyleyen Başkan Seyit Torun, “Proje kapsamında gölet, spor aletleri, çocuk oyun alanları, basketbol sahası, oturma mekanları ve yürüyüş yolları yer alıyor. Gölet içerisini doğal dere taşı ile kapladık. Yürüyüş yollarında ise 10x10 granit küp taş kullandık. Şirinevler mahallesinde hizmete açacağımız parkta ise çocuk oyun grupları, gezinti alanları, futbol sahası, spor aletleri, kamelya, oturma alanları bulunuyor. Bizler bu yatırımlarla öncelikli olarak geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı ortamlarda oynamalarını temin edeceğiz. Büyükler içinde farklı ortamlar oluşturarak daha fonksiyonlu spor yapmalarını sağlayacağız” dedi. Tüm Orduluları yarın yapılacak olan açılışa davet eden Başkan Seyit Torun, “Parklarımız halkımız tarafından umarım ki çok beğenilecektir. Yürüttüğümüz her çalışma yarınlarımız için” şeklinde konuştu.
Yardım Sevenlerden Aşure İkramı
Ünye’de Yurt Açılışı Ünye ilçesinde Kavaktepe Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği tarafından yaptırılan Özel Mazhar Ortaöğretim Talebe Yurdu, düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Ünye’nin Nuriye Mahallesinde Kavaktepe Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği tarafından yaptırılan 40 öğrenci kapasiteli Özel Mazhar Ortaöğretim Talebe Yurdu, törenle hizmete açıldı. Açılış törenine İl Genel Meclisi Üyeleri Fahri Şahin ve Ali Özkan, Özel Öğrenci Yurtları Samsun Bölge Müdürü Ömer Yılmaz, Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Ünye Yurtlar Müdürü Süleyman Yılmaz ile çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim okunması ile devam eden
açılış programında dernek adına konuşan Yurt Müdürü Ali Sütçü, öğrenci yurdunun 6 ay içinde tamamlanarak hizmete açıldığını söyledi. Ünye Mazhar Erkek Talebe Yurdu’nun, Temmuz 2012 tarihinde Aslan ve Kenan Onar kardeşler tarafından babaları merhum Mazhar Onar adına hibe edildiğini belirten Ali Sütçü, “6 ay gibi kısa bir sürede inşaatı tamamlanarak 2012-2013 eğitim sezonuna talebelerin hizmetine sunulmuştur. 6 katlı ve 40 öğrenci kapasiteli yurdun tamamlanarak hizmete açılmasına katkı sağlayan hayırsever
halkımıza yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum” dedi. Açılış töreninde bir konuşma yapan İl Genel Meclisi Üyesi Fahri Şahin, “Gençlerimize karşı hepimizin sorumluluğu var ve biz bu sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Her birimiz tahsil yaptık, ilim ve irfan peşinde koştuk, öğrendik ki ilimsiz ve irfansız medeniyet olmaz. Gelişme, kalkınma olmaz. Ama ilmin içi dolu olması lazım. Ruhlar kök değerlerle beslenmesi lazım. Ruhların sevgi medeniyeti ile tanışması lazım. Barış medeniyeti ile tanışması lazım. Sünnetle tanışması lazım. Bilmesi lazım ki dünyadaki mazlumların ölümüne ‘dur’ demeleri lazım. Bu ruh köklü ve güçlü olursa inanıyoruz ki bu hizmetler dünyaya barışın daha çabuk gelmesine vesile olacaktır” diye konuştu. Özel Öğrenci Yurtları Samsun Bölge Müdürü Ömer Yılmaz da açılış töreninde yaptığı konuşmada, 1 yıl önce Aslan Onar’ın Samsun’a gelerek bir binaları olduğunu ve talebelerin hizmetine bağışlamak istediklerini söylediğini hatırlatarak, “Biz de
memnuniyetle kabul ettik memnun olduk. Huzurlarınızda kendilerine teşekkür ediyoruz, Allah kendilerinden razı olsun. Bu hizmetin peşinde koşan sizlerden de Allah razı olsun. Bu nesle bu insanlara sahip çıkmak çok önemli, bu yurtta kalan öğrencilerimiz her gün sabah namazına kalkar namazını kılar ve Yasin-i Şerif, İhlas-ı Şerif hatmi yapar ve ardından bu coğrafyada yaşayan tüm insanlara dua eder. Onun için bu talebeler sizler için maddi manevi birer rahmettir. Allah’ımız bu hizmetlerden bizi ayırmasın, milletimize memleketimize zeval vermesin, yavrularımız ahlaklı ve terbiyeli yetişsin, eğer bu memlekette terör ve anarşi varsa Allah’tan ve dinden mahrum bir nesil yetişmesinden dolayıdır. Allah’tan korkan bir insan başkasına ait bir yeşil yaprağı koyununa keçisine yedirmemek için dikkat eder ki yarın Allah indinde hesap vereceğini bilir. Allah’tan korkan nesil hırsızlık, hayasızlık yapamaz. Bu bakımdan hepimize büyük görev ve sorumluluk düşmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi dernek binası önünde vatandaşlara Aşure ikramı yaptı. Yapılan Aşure ikramı ile ilgili bilgi veren Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi Başkanı Nimet Koç, “Her yıl yaptığımız geleneksel Aşure günlerinden birini yapıyoruz. Tüm halkı-
mızın Muharrem Ayı ve Aşure Günü kutlu olsun. Bildiğiniz gibi biz dernek olarak halkımızdan esnafımızdan isteyen konumundayız. Arada bir özel günlerde hoşluk yapıp bizde halka aşure dağıtmayı uygun gördük. İnşallah hem makbul olur hem de halkımız memnun kalır” dedi.
ZAYİ İLANI Silah Ruhsatımı Kaybettim. Hükümsüzdür. Dursun YAYA Fatsa Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi’nden almış olduğum tasdikname’mi kaybettim. Hükümsüzdür. Muhammet OLGAÇ
27/11/2012 Salı
9
Kız Çocuklarının Eğitilmesi Çok Önemli Polisler Aşure Dağıttı Ordu Valisi Orhan Düzgün, “Kız çocuklarının yetiştirilmesi, onların gelecekte hem sosyal hem iş hem aile yaşamında başarılı birer birey olabilmeleri için eğitilmeleri çok önemli” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca yürütülen "Özellikle Kız Çocuklarının Okula Devam Oranlarının Artırılması Hibe Programı" kapsamında Ordu Valiliği toplantı salonunda Ordu ili bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Düzenlenen bilgilendirme toplantısında bir konuşma yapan Vali Orhan Düzgün, “Kız çocuklarının yetiştirilmesi, kızlarımızın gelecekte hem sosyal hem iş hem aile yaşamında başarılı birer birey olabilmeleri için eğitilmesi, onların iyi bir şekilde yetiştirilmesi gerçekten çok önemli. Eğitim çok önemli. Çünkü bu amaçla geçtiğimiz yıllarda okur-yazarlığın ötesinde buradaki programın amacı çocuklarımıza çok daha iyi bir eğitim vermek daha iyi bir yaşam sunmaktır. Geç-
tiğimiz yıllarda okuryazar olmayan yetişkinlerimize yönelik yapmış olduğumuz Ana-Kız Okuldayız kampanyasında çok ilginç ve acı örneklerle karşılaştım. Birincisi, ülkemizin güney bölgelerinden birisinde bir yaşlı teyze torununa göz damlası yerine siğil ilacı damlatınca o çocuğun gelecekte kör olmasına sebep olabiliyor. Kız çocuklarımızın eğitimi gelecekte onların iş hayatındaki başarıları ile beraber aile hayatlarında, çocukların geliştirilmesinde aldıkları fonksiyonlar dikkate alınarak onları evin içerisinde hem bir öğretmen hem bir doktor hem bir tesisatçı olarak görmek zorunda kalıyoruz. Onun için onları gelecekte ne kadar iyi bir eğitime sahip olarak yetiştirebilirsek ülkemizin geleceği olan
çocuklarımızın da aynası olarak çok daha önemli bir şekilde görevlerini hakkıyla yapabildiklerini görebileceğiz. Ev hayatının da ötesinde kadınlarımızın iş hayatında da son dönemlerde de ciddi başarılara imza attıklarını, çok değişik sektörlerde çok iyi örneklerini bayanlarımızın iş hayatına verdiklerini görüyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Mili Eğitim Bakanlığımızın da destekleri ile İlimizdeki kız çocuklarının eğitim oranlarının artırılmasına yönelik bu çalışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. “4+4+4 İle Kız Çocuklarının Okula Devamlılığı Artacak” Ordu Valisi Orhan Düzgün, yeni eğitim sistemi ile kız çocuklarının okula devamlılığın artacağını vurgulayarak, “4+4+4 eğitim sistemiyle artık kız çocuklarımızın okula devamlılığı artacak. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda İlköğretimde ilimizde durumun kötü olmadığını sizlere ifade etmek istiyorum. İlköğretimde kızların okula devam oranları, okullaşma oranları yüzde 98’di. Ama ortaöğretimde bunun biraz daha düştüğünü görüyoruz. Yüzde 68. Önceki yıllara göre bu artış gösteren bir oran. Önümüzdeki yıllardan itibaren, lise ve orta-
öğretim çağında da genç kızlarımızın okula devam oranlarının artırılmasına yönelik bu projenin de önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. İlimizin güney bölgelerinde yerleşimin çok dağınık olması,coğrafi koşulların zorluğu, öğrenci sayısını yetersiz olması sebebiyle her köyümüzde, her beldemizde yeteri kadar okulumuz olmuyor çünkü okulun olmasın için gereken yeterli sayıda öğrenciye sahip değiliz. Bu nedenle öğrencilerimizi taşımalı sistemle en yakındaki merkezi okullara taşıyarak eğitim ve öğretim vermeye çalışıyoruz. Taşımalı sistem devam ederek Ordu’da her gün 25 bin öğrenciyi taşımalı sistemle taşıyoruz. Türkiye’deki oranlara bakıldığında da en yüksek oranın Ordu’da olduğunu söyleyebilirim. Bu amaçla bu yıl bazı ilçelerimizde, il merkezimizden olmak suretiyle 6 yeni öğrenci yurdu ve pansiyon yapılma durumu var. Bunların tamamlanmasıyla öğrencilerimiz hafta sonları ailelerinin yanlarına gidebilecekler ama okullarının hemen yakınında bir öğrenci pansiyonunda kalmak suretiyle kız çocuklarımızın da okula devam oranının artırılmasına yönelik ciddi çalışmamız var” şeklinde konuştu. Toplantıda çok sayıda öğretmen hazır bulundu.
CHP Kadın Kolları’ndan Aşure Günü Fatsa CHP İlçe Teşkilatı Kadın Kolları Muharrem ayı nedeniyle vatandaşlara Aşure ikramında bulundu. Cumhuriyet Meydanında gerçekleşen Aşure ikramına vatandaşlar büyük ilgi gösterdiler. Fatsa CHP İlçe Başkanı Doğan Çelebi düzenlenen etkinlik ile ilgili, “Kadın Kollarımız bir etkinlik yapmak istediler. Yapmak istedikleri etkinlik de Aşure gününe denk geldi. Bunun üzerine de Aşure günü yapalım dediler. Hem halkımızın birliğini, beraberliğini meydanda onlarla bütünleşmeyi
sağlayalım hem de bu kutsal ayda İslam’a ayrılık ve gayrılık düşünen zihniyeti telen etmek ve bundan sonra barışın sürekliliğini kardeşliğimizi sürekli kılmak için böyle bir günü başlangıç günü olarak belirledik. Hem halkımızın ağzı tatlansın, hem kalbi tatlansın kimsenin buz, garez, kin ve nefret duygularını bundan sonra tamamen atalım barış ve kardeşlik içinde yaşamamıza zemin
oluşturmak için çaba sarf ediyoruz” dedi. Kadın Kolları Başkanı Nesin Çakmak ise, “CHP Kadın Kolları olarak Muharrem ayının 10.günü nedeniyle Aşure günü düzenledik. Umarım tüm Fatsa halkı için hayırlı uğurlu olur. Amacımız Muharrem ayımızı kutlamak, aşure geleneklerimizi, göreneklerimizi kutlamak ve birlik beraberlik sağlamaktır” diye konuştu.
Ordu’da Toplum Destekli Büro Amirliği tarafından Çarşı Polis Merkezi’nde vatandaşlara aşure dağıtımı yapıldı.
Şehir merkezinde bulunan Çarşı Polis Merkezi önünde yapılan etkinliğe Vali Orhan Düzgün, İl Jandarma Komutanı Albay Şeref Çakmak, İl Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı, İl Emniyet Müdür Yardımcıları, polisler ve vatandaşlar katıldı. Vatandaşlara kendi eliyle aşure dağıtan Ordu Valisi Orhan Düzgün, “Aşure, bizim milletimiz içerisinde güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Aşurenin içerisindeki ürünler gibi, onun içerisindeki katkılar gibi vatandaşlarımızın da birlik ve beraberlik içerisinde bu ülkenin bu milletin geleceğe daha emin adımlar ile yürümesi için farklılıklarımıza rağmen aynı kazanın içerisinde aynı gemide bulunan milletin evlatları olarak beraberce hareket etmemiz için güzel bir örnektir” dedi. Vali Düzgün, konuşmasında şunları kaydetti: “Geçtiğimiz gün aşure günüydü. Aşure peygamberimizin torunu Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin ve 72 arkadaşının şehit edilmesi üzerine onun anısına,
onların hayrına, anılarını yaşatmak üzere yapılan bir hayırseverlik örneği programıdır. Biz de her yıl İl Emniyet Müdürlüğümüz Çarşı Polis Merkezi’nde vatandaşlarımıza aşure dağıtarak, polis halk kaynaşması yönünde gerçekten güzel bir gelenek başlatmış olduk. Aşure’nin içerisinde fasulyesinden cevizine narına kadar pek çok kuru yemişin, meyvenin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş güzel bir yiyecek. Bunu bizim milletimiz içerisinde güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Aşurenin içerisindeki ürünler gibi, onun içerisindeki katkılar gibi vatandaşlarımızın da birlik ve beraberlik içerisinde bu ülkenin bu milletin geleceğe daha emin adımlar ile yürümesi için farklılıklarımıza rağmen aynı kazanın içerisinde aynı gemide bulunan milletin evlatları olarak beraberce hareket etmemiz için güzel bir örnektir. Bende bu vesile ile programı düzenleyen il emniyet müdürlüğümüze teşekkür ediyorum.”
Öğretmelere Çiçek Dağıttı 24 Kasım öğretmenler günü dolayısıyla Kumru’da bir market yetkilisi bütün öğretmenlere çiçek dağıttı.
Fındıktan 6 Kat Daha Kazançlı Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Musa Sağlam, yakında Ordu Hurması için tarla günü düzenleneceğini söyledi. Ordu Hurması’nın fındıktan 6 kat daha fazla gelir bıraktığını kaydeden Sağlam, Ordu Hurması için üretici birliği kurulması gerektiğini ifade etti.
Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Musa Sağlam, Ordu'da son yıllarda üretimi yaygınlaşan Ordu Hurması hakkında konuştu. Sağlam Ordu Hurması ile ilgili saha çalışmaları yürüttüklerini belirtirken, Ordu Hurması’nın
fındıktan 5-6 kat daha fazla gelir bıraktığını söyleyerek, “Şunu arzu ediyoruz. Mutlak suretle çifçimize fındığın yanında ek geliri olabilecek ki bunlardan bir tanesi de dalından koparılıp taze olarak tüketilmesi mümkün olan Ordu Hurması’nın ilimiz-
de yaygınlaştırılması ki fındığa göre en az 5-4 kat daha fazla getirisi olan bir meyve türü.” En kısa zamanda Ordu Hurması ile ilgili tarla günü düzenlemeyi planladıklarını açıklayan Sağlam, Ordu Hurması için üretici birliği kurulması gerektiğini, birlik için başvuru yapmak isteyenlerin Ordu İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğüne beklediklerini kaydederek, “en kısa zamanda bir tarla günü çalışmamız söz konusu olacak. Diğer taraftan üretici birliğinin kurulmasıyla ilgili çalışmalarımız zaten yürütülüyor. Bu hususta görev almak, katkı sunmak isteyen herkesi biz müdürlüğümüze bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda hurma bahçelerin sayısını olabildiğince artırmak gibi bir ni-
yetimiz var. sayın Valimiz bu hususu gerçekten çok önemsiyor.” Ordu Valisi Orhan Düzgün'ün talimatıyla Ordu hurmasının üretim alanlarını genişleteceklerini, hurma üretimi yapmak isteyenlerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne gelerek destek alabileceğini ifade eden Sağlam, “Biz inşallah yakın zamanda ilimizde yakın zamanda bahçelerimizde Ordu Hurması’nı geliştirerek kividen sonra farklı bir sektörün, farklı bir ürünün daha ilimizde yaygınlaşmasını sağlayacağız. Bu hususta ben çiftçilerimizin gerek teknik destek gerekse diğer destekler konusunda elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Kendilerini müdürlüğümüze bekliyoruz.” dedi.
Kumru’da market sahiplerinden biri olan Bayram Ericek İzmir’ den özel olarak getirilen yüzlerce Çiçeği Kumru’da görev yapan bütün Öğretmelere tek tek dağıttı. Çiçekleri alan öğretmenler bu durum karşısında önce şaşırarak daha sonra memnuniyetleri-
ni dile getirdiler Konuyla alakalı Market sahibi Bayram Ericek,“Öğretmenlerimiz çok kutsal görev yapıyorlar. Bazen zor şartlar altında da görev yaparak eğitim veriyorlar. Bende hiç olmasa 24 Kasımda bari unutulmasınlar istedim’’ dedi.
Orduspor Kafilesi, Trabzonspor Taraftarı Sanılarak Taşlanmış 12 Salı
27/11/20
Ünye’de Gol Yok
Spor Toto 2.Lig Kırmızı Grupta mücadele eden Ünyespor kendi sahasında konuk ettiği Bozüyükspor ile golsüz berabere kalarak 13. haftayı 1 puanla tamamladı.
Ünye Şehir Stadı’nda Cumartesi günü oynanan karşılaşmada her iki takım ligin üst sıralarına çıkmak için puan ya da puanlar kazanmayı amaçladığı müsabakada karşılaşma orta alan mücadelesi şeklinde geçti ve golsüz biten mücadelenin ardından taraflar birer puana razı oldular. Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, Ünyespor Kulüp Başkanı İrfan Şahin’in de birlikte izlediği maça Ünyespor taraftarı yine beklenen ilgiyi göstermedi. Geçtiğimiz haftalarda oynanan karşılaşmalarda sarı kart kıyımına uğrayan Ünyespor bu sefer maçı iki sarı kartla atlatırken. konuk Bozüyükspor’dan da bir futbolcu sarı kart ile cezalandırıldı. Geçtiğimiz hafta oynanan Güngörenspor maçında hakeme yönelik eylemi ile ilgili olarak bir maç ceza alan Teknik Direktör Murat Sözkesen maçı tribünden takip etmek zorunda kaldı. Maçta bir grup taraftar zaman zaman Teknik Direktör Murat Sözkesen için “istifa” sloganı atarlarken maç sonunda bu istifa sloganına hem teknik ekipten hem Başkan İrfan Şahin’den tepki geldi. Maçın her iki yarısında Ünyespor ve Bozüyükspor adı-
na gelişen önemli ataklarda golcüler son vuruşlarında etkisiz kalınca maç başladığı gibi sona erdi. Ünyespor ligde 7. beraberliğini elde ederken Giresunspor’un kendi sahasında Pendikspor’a yenilmesiyle bir basamak yükseldi ve puan sıralamasında 13. sırada yer buldu. Konuk Bozüyükspor ise puanını 14’e çıkartarak Ünyespor bir basamak üzerinde 12. sıraya yerleşti. Ünyespor ligin 14. haftasında deplasmanda Bandırmaspor ile mücadele edecek. STAD: Ünye Şehir HAKEMLER: Serhad Ürkmez**, Yunus Taşkın*, Gürsel Yelkenci** ÜNYESPOR: Sezai**, Kenan* (Dk.46 Ekrem**), Muzaffer*, Serdar**, Azmi** (Dk. 69 Akın*), Yusuf***, Fatih**, Volkan**, Cihan Fatih**, Adem***, Uğurtan*** BOZÜYÜKSPOR: Emre***, Ümit İlyas**, Erhan**, Kadir*, Alim**, Haluk***, Erman* (Dk.70 Gökhan*), Serdar Göçerler**, Ferit**, İshak** (Dk. 58 Seyit*), Recep Serkan** (Dk. 88 Egecan ?) SARI KART: Serdar, Muzaffer (Ünyespor), Egecan (Bozüyükspor) GOL: Yok ünyekent
Ordu Valisi Orhan Düzgün, Orduspor-Trabzonspor karşılaşmasının ardından Orduspor kafilesine yapılan taşlı saldırı hakkında açıklamalarda bulundu. Vali Düzgün, taşlı saldırının ardından Ordu İl Emniyet Müdürlüğü’nce yapılan tespitin ardından 26 kişinin ifadesinin alındığını belirtirken, alınan ifadeler neticesinde saldırının hedefinde Orduspor kafilesinin değil, Trabzonsporlu taraftarların olduğunun tespit edildiğini söyledi. Vali Düzgün, “Bu olaya karışanlar ile ilgili hem adli boyut devam ediyor. Bu tür taraftarların müsabakalardan men edilmesi, stadyumlara alınmaması yönünde de biz il güvenlik spor kurulu kararını aldık” diyerek şunları kaydetti: “ 26 kişinin olay ile ilgili savcılık ifadesini aldı. Olay Orduspor-Trabzonspor karşılaşmasının ardından bazı gençlerin, maalesef bunların büyük bir kısmının yaşı 18’in altında 18 yaş ortaklama diyebiliriz. Orduspor, Trabzon istikametine doğru seyir halindeyken önce 61 plakalı bir iki aracı taşlıyorlar. O araçlardan bir tanesi Trabzon’a gidince servise girmiş. Olay tamamen Trabzonspor seyircilerine yönelik
tatsız bir olay. Aslında Orduspor taraftarı geçtiğimiz yıl en centilmen ikinci taraftar grubu seçildi. Bunu ben Ordusporlu olarak nitelendirmiyorum. Orduspor’u destekleyen en az bir milyon kişi var. Milyonda bir diyebileceğimiz 5-10 kişinin böyle bir olaya karışması kesinlikle Orduspor taraftarına bir gölge düşürmez, bir leke getirmez. Bununla ilgili biz tedbirlerimizi alıyoruz ama o akşam karanlığında gece geç saatlere kadar çalışarak, çevredeki iş yerlerinin kameralarından da faydalanarak, saldırı hazırlığında bulunan arkadaşları tespit ettiler. Bunların savcılıkta ifadeleri alındı. Kendi ifadelerinden de 61 plakalı bir iki tane otomobilin arkasından Trabzonspor taraftarı olduğunu düşünerek yaptıkları bir taşlı saldırıdan ibaret. Havanın karanlık olması, otobüsün içinde ışıkların yanmaması nedeniyle, yapılan bir saldırıdır. Ama otobüsün içerisinde maalesef Ordusporlu oyuncularımız ve yöneticileri vardı. Şuan için emniyetimizin yaptığı çalış-
malardan bu saldırının Ordusporlu oyunculara ve teknik direktörüne yönelik olduğuna dair bilgi ve belge mevcut değil. Bu konuda basına demeç veren arkadaşlar ile ilgili, bilgi ve belgesi olanlara Cumhuriyet Başsavcılığımız ile görüştük onların elinde başka bilgi ve belgeler varsa onların ifadesine başvurarak bunu araştırıyor ama şuan için
böyle bir bilgi kesinlikle söz konusu değildir. Bu olaya karışanlar ile ilgili hem adli boyut devam ediyor. Bu tür taraftarların müsabakalardan men edilmesi, stadyumlara alınmaması yönünde de biz il güvenlik spor kurulu kararını aldık. Trabzonsporlu seyircilerden de sahaya maytap atanları Trabzon’a bildirdik.”
Orduspor Teknik Direktörü Hector Cuper:
“Bir Puanla Yetinmek Zorunda Kaldık” Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Orduspor Teknik Direktörü Hector Cuper, ilk yarıda iyi oynamadıklarını belirtti. Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Orduspor Teknik Direktörü Hector Cuper, ilk yarıda iyi oynamadıklarını belirterek, “İkinci yarı daha iyi oynamaya başladık ve beraberlik golünü bulduk. Çok önemli bir puan aldık. Galibiyetle ayrılmak isterdik ama bir puanla yetinmek zorunda kaldık” şeklinde konuştu. Orduspor'un beraberlik golünü atan Roversio da Kasımpaşa gibi güçlü bir ekibe karşı deplasmanda mücadele etmenin kolay olmadığını vurgulayarak, “1-0 geriye düştükten sonra ne yapacağımızı kestiremedik. Ancak baskı yapmaya ve mücadeleye
devam ettik. Böyle güçlü bir ekipten 1 puan almak iyi” diye konuştu. Ordusporlu savunma oyuncusu İbrahim Kaş ise ikinci yarıda kendi oyunlarını sahaya yansıtıp beraberlik golünü attıklarını, Kasımpaşa'dan 1 puan almanın önemli olduğunu kaydetti.
* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit * Dergi, Katolog, Broşür, İnsert * Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama * Puzzle, Afiş, Bilboard * Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela * Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır. * Resmi Evrak Basımı Yapılır. * Agfa (Avalon-AzuraC95) CTP Makinasi * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası * Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası * Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *
KASIMPAŞA CEPHESİ Kasımpaşa Teknik Direktörü Şota Arveladze, yağmura rağmen iki takımın da iyi mücadele ettiğini aktararak, “Bu şartlarda iyi müca-
dele oldu. İlk yarı çok iyi oynadık. İkinci yarı belki 10 dakika iyi değildik. Futbol böyle, ikinci golü atamadık, onlar da kornerden beraberlik golünü buldular. Son haftalarda maçları biz çeviriyorduk, bugün puanı kaybeden biz olduk” açıklamasında bulundu. Hakemlerin biraz daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Şota Arveladze, “Hakem ilk devre Sancak'a yapılan harekete kırmızı kart verebilirdi. Üzülüyoruz, niye hep bize böyle kararlar oluyor. Herkes biraz dikkatli olmalı” yorumunda bulundu. Arveladze, Kasımpaşa'nın evinde 4 maçtır kazanamamasında seyircinin maçla ilgilenmeyip, yönetimi istifaya çağırmasının etkisi olup olmadığının sorulması üzerine, şunları söyledi: “Seyirci olsa çok daha güçlü oluruz. Seyirciyle maçı da kazanabiliriz. Daha önce geri dönüşte seyirci etkili oldu. Sorun nerede, tam sebebini bulamadık. Oyuna bakarsak Mersin İdmanyurdu maçında 2-0'dan 2-2 yaptık, Beşiktaş maçında golümüzü saymadılar. Daha iyi olacağız. Seyirci de inşallah takımı-
nı destekler, ondan sonra her şey daha iyi olur.” Kasımpaşalı futbolculardan Elyasa Süme, galibiyeti hak eden tarafın kendileri olduğunu kaydederek, “Kornerden gol yedik. İki takım da iyi mücadele etti. İyi oynadığımızı düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı. Takımının golünü atan Uche ise galibiyeti kaçırdıklarını, Orduspor'un da iyi oynadığını söyledi. Maçın 71. dakikasında oyundan çıkan Uche, başı döndüğü için oyundan çıkmak istediğini ve yerini Adem Büyük'e bıraktığını ifade etti.