Veysel Eroğlu Ordu’ya Geliyor İnsan Sevgiyle, Devlet Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bir dizi açılış ve incelemede bulunmak üzere Ordu’ya geliyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun 2 günlük Ordu programı belli oldu. 28 Şubat Perşembe günü Ordu’ya gelecek olan Bakan Eroğlu 1 Mart Cuma günü Ankara’ya hareket edecek. 5’te
Jandarma Geçit Vermiyor
Temel finansman kaynağı olan verginin, ülke ekonomisinin büyümesi ve gelişmesinde, kamu giderlerinin karşılanmasında ve toplumun kalkınmasındaki rolünün, toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının kamuoyuna kazandırılmasının amaçlandığı Vergi Haftası kutlamaları bu yıl 25 Şubat- 3 Mart tarihleri arasında yapılacak. 4’te
Fatsalı balıkçılardan Mollaoğlu Balıkçılık sahibi Mustafa Mollaoğlu bu sezon 100 bin kasa hamsi tutmayı hedeflediklerini ancak 10 bin kasa hamsi tutabildiklerini söyledi. Mollaoğlu; “Hala hamsi çıkmaya devam ediyor ama tam Karadeniz hamsisi değil, marmara’dan gelen hamsi. Ama bizim Bolaman ve Fatsa kıyısında hamsi az denecek kadar çıktı” dedi. 4’te
www.gazetekuzey.com
Fatsa Bolaman beldesinde jandarma tarafından genel uygulama kapsamında yapılan aramalarda toplam 2 bin 600 paket kaçak sigara, 100 gr esrar maddesi ve aranan 4 şahıs ele geçirildi. 3’te
Vergiyle Ayakta Durur
FATSA’DAN KARADENİZ’E 25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
Balıkçıların Hamsi Hedefi Tutmadı
YIL: 2
SAYI:320
FİYAT: 50 Krş.
Ayaklar ve Yürekler Isıtıldı 5’te
‘Hayalleri Gerçekleşmeyecek’
‘Hevesleri Kursaklarında Kalacak’ Cemal Enginyurt; “AKP’liler Ordu’yu büyükşehir yapma telaşına girdiler. Büyükşehir yaparak Ordu belediyesini kazanma hayali görmeye başladılar. İnşallah Büyükşehir Olur... Enginyurt; “İnşallah Ordu büyükşehir olur. Allahın izniyle MHP’nin Türkiye’de ki ilk büyükşehir belediyesi de Ordu olur. Hevesleri kursaklarında kalacak, hayalleri gerçekleşmeyecek. Ordu büyükşehir olduğu gün MHP Ordu büyükşehir belediyesini kazanarak, bütün Türkiye’ye iktidar güneşini buradan yakmış olacak. Seçimlerde başarılı olmak içinde Ordu’yu beş bölgeye ayırdık”
“Sürücü Kursları Sorgulanmalı”
Mustafa Kemal KAYMAK
Erken Kalkan Yol Alır Geç Kalkan Hava Alır 03
Enginyurt; “Bu iktidar böyle devam ederse bu memlekette Türk bayrağına hasret kalacağız. Bu iktidarı böyle devam ederse istiklal marşını söylemekten korkacağız. Bu iktidar böyle devam ederse Atatürk’ün gençliğe hitabesini artık okuyamayacağız. Bu iktidarı böyle devam ederse 19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler artık bu memlekette milli bayram olarak kutlanmayacak.” 10’da
Muharrem Erişmiş Güven Tazeledi
İşçi Partisi Fatsa 4. olağan kongresinde mevcut başkan Muharrem Erişmiş tek liste ile yeniden başkanlığa seçildi. Yönetim kurulu üyeleri de şu isimlerden oluştu: İbrahim Çapkın, Bahri İnoğlu, Kerem İzmek, Necati Gündoğdu, Hamit Karaoğlu, Avni Karaoğlu, Mahir Aydın. 8’de
Sarıgül Destekli HYP’nin Ordu Kongresi Yapıldı
İl Başkanı İsa Yazıcı oldu Daha önce Ordu’da TDH’nin kuruculuğunu yapan ve tüm ilçelerde teşkilatlanma çalışmalarını sürdüren İsa Yazıcı, HYP’nin İl Başkanı seçildi. Kongrede ‘Sevgi Kazanacak’ sloganları atılırken, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e yönelik ‘Günlerin Geldi ve El Ele, Kol Kola, Omuz 4’te Omuza’ şarkıları çalındı.
Fatsa Çevre Eğitim Kültür Spor ve İzcilik Kulübü(Sevgi Derneği) tarafından “Helal ve Sağlıklı Gıda” konulu bir konferans yapıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof.Dr. Mustafa Ali Şarlı helal gıdanın tüketici hakkı açısından oldukça önemli bir konu olduğunu belirterek, “Çünkü her insan yediği gıda içerisinde helal veya haram olup olmadığını bilmek ister” dedi. 8’de
SATIRBAŞI
PUSULA
B sınıfı ehliyet sınavlarında önceki yıllarda 120 olan soru sayısının bu yıl yeni uygulama ile birlikte 60 soruya, buna paralel olarak da 150 dakika olan sınav süresinin 75 dakikaya indirildiğini hatırlatan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, yeni uygulamaya göre trafik bölümü, motor bölümü ve ilk yardım bölümü sınavlarındaki soru sayısının yarıya indirildiğini, giren her 100 kişiden 95’inin sınavı geçtiğini ifade etti. 6’da
Helal Kazandığınız Halde Helal Olarak Yiyip İçemiyorsunuz
İktidar Böyle Devam Ederse...
Yrd. Doç. Dr.
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’yu Alkışlıyorum!
Bahadır BAŞ
Nusret YEŞİLLER
Ahmet FİDAN
05
Üç Maymunu Oynamıyoruz. Futbol Oynuyor, Oynatıyoruz
04
Vergi Tabana Yayılması ve Vergi Haftasının Önemi
09
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Ü M
Sayfa
2
ORDU’da BUGÜN HAVALAR NASIL?
Namaz Vakitleri
TE
BE
SS
Hava Durumu
muccccuk
Tarihte Bugün
1925 : Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nda değişiklik yapıldı; Dinpolitikaya aletedilemeyecek ve bu suç vatan hıyaneti sayılacak. 1952 : Başbakanlıkta kurulmuş olan “ilmi komisyon”, Anayasa’daki antidemokratik maddeleri tespit etti; Anayasa’da antidemokratik 40 kanun var.
yıllanmış şarap gibiyim
1980 : Bedelli askerlik kabul edildi Yurt dışındaki işçiler 20 000 mark ödedikleri takdirde askerlik yapmayacaklar. 1984 : “Hakkari’de Bir Mevsim” adlı filmin gösterimi Sıkıyönetim Komutanlığınca yasaklandı. 1986 : Filipinlerde seçimler yapıldı Muhalefet lideri Corazon Aquino başkan seçildi.Ferdinand Marcos ülkeyi terketti.
Özellikle güvenliği iyi çek başkan çabuk ol röportajımız var
EN DÜŞÜK : 6 C EN YÜKSEK : 18 C
ORDU NAMAZ VAKİTLERİ İmsâk: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:
04:37 06:02 11:48 14:49 17:22 18:40
Günün Fıkrası
Sevgililer günü hatırası
ula uşaklar bana neden kayfe sölemiyonuz
Çok Bulutlu
Adam en yoğun saatte berbere girip sorar. - “Ne zaman bana sıra gelir?” Berber: - “Iki saat sonra, “ der. Adam çıkar gider. Üç gün sonra aynı adam berbere girip sorar: - “Ne zaman bana sıra gelir?” Berber: - “Bir buçuk saat kadar, “ der. Adam çıkar gider. Bir hafta sonra yine aynı manzara: - “Ne zaman bana sıra gelir?” Berber: -”En az bir saat.” Adam çıkar gider. Son seferinde berber dayanamaz. Adamın ardından çırağını gönderir: - “Bak bakalım bu herif nereye gidiyor?” Bir süre sonra çırak döner: - “Adamı izledim usta.” Berber merakla sorar: - “Ee, nereye gidiyor buradan çıkınca?” Çırak cevap verir: - “Sizin eve usta!”
1991 : Irak Kuveyt’ten çekilme kararını açıkladı Böylece Amerikan birliklerive müttefik kuvvetlerin birlikte yürüttükleri “ Çöl Fırtınası “ harekatı sona erdi 28 ŞEubatta ateşkes antlaşması imzalandı. 1994 : Demokrasi Partisi (DEP) yerel seçimlere katılmama kararı aldı. 1998 : Fazilet Partisi (FP) kuruldu. 2009 : THY uçağı Amsterdam Havaalanına inerken düştü. Uçakta 135 yolcu vardı.
şu şanssızlığı kıramadım gitti
2009 : Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Hareket Daire Başkanı Behçet Oktay intihar etti. 2010 : YÖK’ün kurucu başkanı ve Bilkent Üniversitesi kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı vefat etti.
melemen muhteşem yaa
hepte çalışılmaz ki
Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gönderin... tebessum@gazetekuzey.com
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İşletme Müdürü Muhsin Yılmaz Nusret Yeşiller Genel Yayın Yönetmeni Genel Koordinatör Mustafa Dalgacı Betül Yeşiller Görsel Yönetmen Haber Merkezi Engin YARAN Ahmet Alkan Sayfa Editörü Hukuk Danışmanı Özkan Yıldırım Av. Doğan Pehlivan Muhabirler Reklam Resul Koşar Erkan Kaş Taner Şen Oğuzhan Yılmaz Beytullah Şeker Dizgi-Grafik Grafiker Yeşiller Grafik Tasarım Emrah Çoşkun www.yesillermatbaa.com İlkay Yeşiller Dağıtım İnternet Editörü Şah Medya Ajans Çiğdem Akyol Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz İHA Abonesidir. Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa
Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Şifalı Bitkiler
Ayak Mantarı
Mantar genelde erkeklerde ve gençlerde görülen bir enfeksiyondur.Mantar genelde ayak parmaklarında,ayak parmağı tırnaklarında görülür. Mantar hastalığı bulaşıcıdır ve ıslak zeminlerden, mantarlı kişinin giydiği ayakkabı ve çoraplardan bulaşır. Belirtileri: Parmak aralarında yanma hissi, kaşıntı, kızarıklık, pullanma, kabarcıklar. 1-Çay ağacı yağı. Yeteri kadar suya 40 damla çay ağacı yağı ekleyin.Ayaklarınızı bu suda 10 dakika bekletin.Ayak banyosundan sonra ayaklarınızı havluyla kurulayın ve saç kurutme makinesiyle ayaklarınınızda hiç nem kalmayıncaya kadar kurutun.Tırnaklar kesilmiş olmalı.Tırnakların altında dahi hiç nem kalmamalı.Azıcık bir nem bile mantarın yaşamını sürdürmesine yeter.ayaklarınızı iyice kuruttuktan sonra mantarlı bölgeye birkaç damla çay ağacı yağı sürün 2-Zeytin yaprağı ekstresi kullanın. Zeytin ağaçı
bakteri,mantar ve parazitlere karşı korunmak için kendi antibiyotiğini üretir.Zeytin yaprağı ekstresi mükemmel bir antiviral ajandır.Ayrıca zeytin yaprağı ekstresi uçuk,grip,bakteri,sı tma,mantar,iltihap,yüksek kan basıncı,diyabet,kronik halsizlik ve soğuk algınlığı için de kullanılabilir 3-Sarımsak dilimleri ya da suyu kullanın.Mantarlı bölgeye sarımsağı dilimleyerek koyun ya da sarımsak suyunu sürün. Üzerine çoraplarnızı giyin ve gün boyu orda durmalarını sağlayın.Bu yöntem mantar ilaçlarından daha etkilidir. 4-Pau d’arco çayı için, ayaklarınızı 10 poşet pau d’arco çayının demlenmesiyle elde edilen suyla 10 dakika banyo edin. 5-Aynı çorabı 2 kere giymeyin. Ayaklarınınzın sürekli kuru olmasını sağlamak bile tek başına mantarı yok edebilir çünkü mantar yaşamak için nemli bir ortama muhtaçtır.
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
YENGEÇ
ASLAN
BAŞAK
21 Mart - 20 Nisan
21 Nisan - 21 Mayıs
22 Mayıs - 21 Haziran
22 Haziran - 23 Temmuz
22 Temmuz - 23 Ağustos
24 Ağustos - 23 Eylül
Son derece tempolu olacak ve günlük işlerin organize edilmesi gereken şartları aşmaya çalışacaksınız. Ofis ortamınızda düzen gerektiren konular oldukça oyalayıcı olabilir. Eksiklerinizi tamamlamak ve yeni beceriler edinmek için daha fazla çaba göstermeniz gerekli. Sizi aşabilecek konuların üstesinden yardımlaşarak gelmeye çalışırken, sağlığınızı korumalısınız.
Pek çok konuda kendinizi rahat ve keyifli hissediyorsunuz. Özellikle yaratıcı konularda daha aktif olacak ve güvenle hareket edeceksiniz. Ayrıca aşk hayatınız ve ilişkiler açısından dinamik olabilir ve gününüzün büyük bölümünü bu alana ayırabilirsiniz. Uzun zamandır düşündüğünüz değişik hobilere yer açmanız size canlılık ve tempo getirecektir.
Aynı anda birkaç işle ilgilenmeniz zorunlu hale gelebilir. Eve ait konularda bazı şeylerin bittiği değişik koşullara uyum göstermeye çalışacaksınız. Evde daha fazla sorumluluk getiren uğraşlarla beraber, ev içindeki hareketlilik ve yakınlarla ilişkiler sizi gerebilir. Sabırlı olmanız gerekiyor. Bugün kendi kaynaklarınıza özel bir önem vermelisiniz.
Gün boyunca rahat hareket edebilir ve pek çok konuda kendinizi daha iyi ortaya koyabilirsiniz. Eğitim konuları önceliğiniz olmaya devam ederken, yazışmalar açısından yüklü bir gündeminiz olacak. Yakınlarınız ya da komşularla ilişkileriniz ise size keyif verebilir. Düşüncelerinizi akıcı biçimde kullanarak çok dikkat çekebilirsiniz.
Kişisel alanda yeni planlarınız göze çarpıyor fakat, tam olarak kararlılık gösteremeyebilirsiniz. Bazı güvensizlikler sizi tedbirli olmaya itiyor. Ancak parasal alanda daha aktif ve hırslı olabilirsiniz. Çalışma kapasitenizi zorlamanız geren koşullar sizin lehinize çalışabilir. Çabalarınızın sonuçları size kazanç olarak rahatlıkla dönebilecek. Giderlerinizi kısmanın yollarını bulmalısınız.
Son derece aktif ve ön planda olabileceksiniz. Bugün sizin için öncelik taşıyan konularda verimli ve başarılı olmaya yakınsınız. Her konuda planlı hareket etmeniz ve yeni başlangıçlarınız sizi ileriye taşıyabilir. Yeni adımlar atmaktan çekinmeyecek ve kontrolü elinizde tutabileceksiniz. İlişkilerinizde biraz çaba ile olumlu gelişmeler elde etmenin keyfi yakalanabilir.
TERAZİ
AKREP
YAY
OĞLAK
KOVA
BALIK
24 Eylül - 22 Ekim
23 Ekim - 22 Kasım
23 Kasım - 22 Aralık
23 Aralık - 20 Ocak
21 Ocak - 18 Şubat
19 Şubat - 20 Mart
Birtakım planlarınızı bekletmek ve istediğiniz gibi sürdürmekte zorlanacaksınız. Bazı çözülmeler ve kararsızlıklar sizi bocalamaya itebilir. Hakim olamayacağınız olaylar karşısında sakin kalmalı ve sabır göstermelisiniz. Kendi kendinize kalmak ve geçmişi sorgulamak belki doğru olabilir fakat. gereksiz kuruntulardan özellikle kaçınmalı ve işlerinizle ilgilenmelisiniz.
Hayata umutla bakacağınız gelişmeler içine giriyorsunuz. Bir çok konuda destek almanızın rahatlığı içinde olacaksınız. Arkadaşlarla ilgili konular size çok keyif verebilir. Bugünü verimli kullanmayı başaracaksınız. Zira sosyal alanda sizi aktif kılan çalışmalar içinde yer edinebileceksiniz. İyi organize edilmiş toplantılar da gününüze yön vermenizi kolaylaştırıyor.
Yeni hedefler koyabileceğiniz ve hızlı hareket edeceğiniz gününüzdesiniz. Artan iş yükünüze rağmen, pek çok konuyu halledebilecek ve başarılı olmanın sonuçlarını görebileceksiniz. Yapıcı planlar ve işe ait yeni organizasyonlar sizi öne çıkarabilir. Üstlerinizden destek ve onay görmeniz kariyer konusunda önemli ilerlemeler elde edebileceksiniz.
Pek çok konuda daha dikkatli olmanız lazım. Sizin dışınızda gelişebilecek olaylara hazır olmalısınız. Zira ortaklaşa alanda değişebilecek şartlar sizi yeni kararlara itebilir. Duygusal tepkileriniz ilişkilerinize olumsuz yansırken. Yanlış karar alma riskiniz çok fazla. Ortak bir zeminde buluşacağınız yeni projeler öne çıkarken, ikili ilişkilerinizde yapıcı olmalısınız.
Genel olarak ortaklıkların ve ilişkilerin öne çıkacağı şartlar altına giriyorsunuz. Sizin kontrolünüz dışında gelişen olaylara hazır olmalı ve sabırlı davranmalısınız. Şimdiye kadar zorluk kaynağı olan ilişkilerin artık maddi yanı ile ilgilenmeniz ve size kazanç getirebilecek gelişmeler yaşamanız çok olası. Ortaklaşa yeni konularda sorumluluklarınızı göz ardı etmemelisiniz.
Birebir ilişkiler adına sizi kısıtlayan ve zorlayan konular üzerinde düşünmeniz gerek. Eşinizle olan iliişkinizde eleştirilere açık davranmalı ve ılımlı olmalısınız. Bu sayede olumlu bir sonuç alabileceksiniz. Ortaklaşa konularda yeni anlaşmalar ve ortaklıklar gündeme gelebilir. Alacağınız teklifler üzerinde dururken, ve sizin kazançlı çıkmanız çok olası.
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK mkkaymak@hotmail.com Yaz mevsiminin yaklaştığını nasıl ilkbahardan anlıyorsak, kış mevsiminin yaklaştığını da sonbahardan anlıyoruz. Bir başka deyişle; yaz mevsiminin sıcak mı ya da ılıman mı geçeceğini ilkbaharda ki havaların durumundan anlayabiliyorsak, kış mevsiminin de soğuk ve çetin geçip geçmeyeceğini sonbaharda ki havalardan anlıyoruz. Siyasette ki genel durum ve hava da mevsim geçişlerinden farklı değil… Yani siyaset kazanının altında ateş yanıp yanmadığını, siyasi partilerin çevreye yaydıkları hava, enerji ve heyecandan anlıyoruz. 2014 Mart ayında yapılacak olan Mahalli İdareler(yerel) seçimlerine tam 12 ay var. Çok az kalmış değil mi? Bir de seçim startının 4 ay önceden verileceğini düşünürsek, demek ki 8 ay kalmış. Bu 8 ay gözünüzü açıp kapayıncaya kadar geçer. O nedenle, seçim sathına bu kadar yaklaşılmışken, siyasi partilerin şu ana kadar yaptıkları çalışmalara baktığımız da hangi partilerin yaklaşan seçimlere hazır oldukları ve kazanmayı daha çok arzuladıkları konusunda fikir sahibi oluyoruz. En azından bu konuda benim bir fikrim var. Fakat tartışma konusu olmaması ve tabir yerinde olursa “öküzün altında buzağı aranmaması” için, erken olduğunu düşünerek isimler üzerinde durmak istemiyorum.
3 Erken Kalkan Yol Alır Geç Kalkan Hava Alır Sayfa
Bilindiği gibi iktidar partisi yerel seçimleri erkene almak için MHP’nin de desteğini alarak anayasa değişikliğine gitmek istedi. Her iki partinin parlamentoda ki sandalye sayısına bakıldığında bu anayasa değişikliğini yapacak sayısal çoğunluğa sahiptiler. Ama olmadı. O sayısal çoğunluk TBMM’de yapılan oylamada sandığa girmedi. Bazı milletvekilleri bu anayasa değişikliğine izin vermedi. AK Parti MHP’yi, MHP’de AK Parti’yi sözünde durmamak, gruplarına hakim olamamakla suçladı. Ama sonuç yine AK Parti’ye yaradı. Büyükşehir yapılacak illerin yetmeyen nüfuslarını yeter hale getirmek için zaman kazandı… Teşkilatlarının seçim hazırlığını daha rahat yapabilmelerine olanak sağladı… Gerek aday gerekse seçmen temayüllerini daha da netleştirir hale getirmek için sıkça anket çalışması yapma fırsatı buldu… Ayrıntıları çok bilemem ama iktidar partisi tüm bu konularda başarılı oldu ya da olmak üzere. Peki, muhalefet ne yaptı, ne yapıyor? (her zaman bu soruyu sorduğumda bana çok kızıyorlar, kendilerini sorgulamaktan çok, eleştirmeyi tercih ediyorlar ama olsun muhalefet gerçek manada muhalefet yapana kadar bu soruyu sormaya devam edeceğim.) Ankara’da ki meclis localarından dışarıya çıkmayı başaramayan, halkın içinde değil de kürsü-
de siyaset yapmaya çalışan bir muhalefet anlayışı, her dönem ve her seçimde iktidar olmayı başaran AK Parti’nin elini oldukça güçlendiriyor. İşte bu sorunun cevabı bu… Geneli bir tarafa bırakıp kendi ilimiz ve ilçelerimize yani yerele bakarsak, CHP’nin hala ortalarda olmayışı bunun en bariz göstergesidir. Geçtiğimiz seçimde Ordu’da elinde bulundurduğu bir milletvekilliğini kaybeden MHP’nin inzivaya çekilmiş bir görüntü sergilemesi bunun en önemli belgesidir. Seçimden seçime vatandaşa giden partilerin başarısız olması kadar doğal bir sonuç olamaz. İşte bu nedenle AK Parti en son yapılan seçimde yüzde 50 ile yine tek başına iktidar oldu. Dört milletvekili ve teşkilatları ile yarın seçim olacakmış gibi dünden çalışmalara başladığı için tek başına iktidar oldu. AK Parti milletvekilleri, belediyeleri,teşkilatları tüm ilçe, belde ve köyleri tek tek gezerek, sürekli sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek hem seçmeni dinliyor hem de yerel seçimin çalışmalarına start veriyor. Peki, bu arada CHP’nin bir milletvekili ve örgütleri ile MHP’nin teşkilatları ne yapıyor? Çok yoruldukları için tatil yapıyor! Bu tatil ne zaman bitecek? Sorsanız çok çalışıyorlar. Kapalı kapılar ardında gizli çalışıyorlar. Hatta adayları bile belli. Ama bir tek kendileri biliyor. Belki
de adaylarını bugün kamuoyuna açıklasalar çok çabuk yıpranacağını ya da yıpratılacağını düşünüyorlar. Eğer durum böyleyse, hafif bir rüzgârda sallanacak biriyle bu seçimi nasıl alacaklar? Kimse kimseyi kandırmasın. AK Parti genel merkezi, milletvekilleri, teşkilatları bu işi çok iyi biliyor ve başarıyor. Yaz kış demeden, tatil yapmadan, evlerindeki sıcak yatağa girmeden çalışıyor, seçmenin her fırsatta ayağına gidiyor, halini hatırını soruyor ve kepçeyle alıp kaşıkla veren bir hükümet uygulaması içerisinde olmalarına rağmen vatandaşların yüreğine, beynine girmeyi başarıyor. Bence bu başarıdaki en etken unsurlardan biri de muhalefettir… Neden böyle bir konuyu bugünlerde gündeme getirdim? Çünkü muhalefet kimliği taşıyan bazı vatandaşlarımız, gazetemizde son günlerde AK Parti ve milletvekilleri ile ilgili haberlere fazlasıyla yer verdiğimizi söyleyerek eleştiriyor. Şimdi hem bu vatandaşlarımıza, okurlarımıza hem de muhalefetteki partilere yanıt verme zorunluluğunu hissediyorum. AK Parti milletvekillerinin önemli bir bölümü halkın içinde, halkla beraber. Dolayısıyla her gittikleri yer bir haber konusu… CHP’nin milletvekili, örgütleri ile MHP’nin teşkilatları ortalarda gözükmüyor.
Doğal olarak haber konusu da olmuyor. Bölgesel gündem ile ilgili basın toplantısı ya da açıklaması yapmıyorlar. E doğal olarak yine haber konusu olmuyorlar. Kısacası çalışan gündem oluyor, gazete sayfalarında yer alı-
yor. Çalışmayan ise gündemden düşmeye mahkûm oluyor. Böylesine kısır ve anlamsız eleştiriler kimseye yarar getirmeyeceği gibi, bölgemizin ve ülkemizin kalkınmasına, vatandaşların refahı ve mutluluğuna da katkı sağlamayacaktır.
Jandarma Kaçakçılığa Geçit Vermiyor
Fatsa Bolaman beldesinde jandarma tarafından genel uygulama kapsamında yapılan aramalarda toplam 2 bin 600 paket kaçak sigara, 100 gr esrar maddesi ve aranan 4 şahıs ele geçirildi. Ordu İl Jandarma Alay Komutanlığı ve Bolaman Karakol Komutanlığı ekiplerinin ortaklaşa olarak Bölge Trafik İstasyon Denetleme Amirliği önünde yaptığı genel uygulamada eğitimli kö-
peklerin de, arabaların her yerini aradığı gözlendi. Edinilen bilgiye göre Şubat ayı içerisinde toplam 2 bin 600 paket kaçak sigara, 100 gr esrar maddesi ve aranan 4 şahıs ele geçirildiği öğrenildi. Kaçak sigaraların genelde Gürcistan’dan yolcu taşımacılığı yapan otobüslerde ele geçirildiği belirtildi. Diğer yandan genel uygulamaların bundan sonra da belli zaman aralıklarında devam edileceği ifade edildi.
an Pizzeria Çav Çav’d Menü! Eşsiz Fiyat Eşsiz -Tonno
(Domates sos,Ton Balığı,Peynir)
-Hamburger -Sandwiç
4,50 TL
-Köfte Izgara
5,50 TL
-Çav çav
(Domates Sos,Sucuk Sosis,Salam , Mantar,Biber ,Peynir)
-Gözleme
3,50 TL
-Calzone 1
13,00 TL
-Calzone 2
10,00 TL
-Calzone 3
13,00 TL
(Kapalı pizza,Sosis,Mantar,Peynir)
(Kapalı Pizza,Ispanak,Peynir)
(Kapalı Pizza,Sosis,Sucuk,Peynir
8,50 TL
(Izgara Tavuk,Cips,Kola ve Özel Ekmek)
7,50 TL
Orta Boy 12,00 TL Büyük Boy 15,00 TL
-Stagioni
(Domates Sos-Sosis-Mantar-Peynir)
Orta Boy 9,00 TL Büyük Boy 13,00 TL
Y O B K Ü Y Ü B İ K İ A D N I N A Y A N A L A A Z Z İ P A Z Z İ P Y O B A T R O
(peynirli-kıymalı)
(Hamburger,Cips,Kola)
Orta Boy 6,00 TL Büyük Boy 9,00 TL
-Formoggio
Orta Boy 8,00 TL Büyük Boy 11,00 TL
-Bacconi
Orta Boy 9,00 TL Büyük Boy 12,00 TL
-Funghi Baconi
Orta Boy 9,00 TL Büyük Boy 12,00 TL
(Domates Sos,4 Çeşit Peynir )
4,50 TL
-Hamburger Menü
(Domates sos,peynir)
(Izgara Köfte,Cips ve Özel Ekmek )
-Ayvalık tost
-Tavuk Izgara
10,00 TL
-Margheritta
-La Patata
(Domates Sos, Patates ,Peynir)
! ! A V A D E B Orta Boy 8,00 TL Büyük Boy 10,00 TL
-Funghi
(Domates Sos,Mantar ,Peynir )
(Domates Sos, Pastırma ,Peynir)
(Domates Sos, Pastırma ,Mantar,Peynir)
-Verdura
Orta Boy 9,00 TL Büyük Boy 12,00 TL
-Calrone
Orta Boy 9,00 TL Büyük Boy 13,00 TL
-Salam-Sucuk
Orta Boy 10,00 TL Büyük Boy 13,00 TL
(Domates Sos, Patlıcan,Kabak ,Garnitür,Biber)
(Domates Sos, Pastırma ,Salam,Peynir)
Orta Boy 8,00 TL Büyük Boy 11,00 TL
Orta Boy 9,00 TL Büyük Boy 12,00 TL
(Salam,Sucuk ,Peynir)
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
Sarıgül Destekli HYP’nin Ordu Kongresi Yapıldı
İl Başkanı İsa Yazıcı oldu Halkın Yükselişi Partisi(HYP) Ordu İl Kongresi yapıldı. Tek liste ile gidilen kongrede Ordu İl Başkanlığına İsa Yazıcı seçildi. Birkaç yıldır partileşme amacıyla Türkiye Değişim Hareketi (TDH) adı altında siyasi çalışma yürüten ancak 22 Haziran 2011’de bir anda CHP’ye destek vererek hareketi fesheden Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün daha önce Yaşar Nuri Öztürk'ün kurduğu Halkın Yükselişi Partisi’ni (HYP) devraldığı ve çalışmalara yeniden başlayacağı iddiaları netleşmeye başladı. Daha önce Ordu’da TDH’nin kuruculuğunu yapan ve tüm ilçelerde teşkilatlanma çalışmalarını sürdüren İsa Yazıcı, HYP’nin İl Başkanı seçildi. Grand TESK Otel’de yapılan HYP Ordu İl 1. Olağan Kongresi’ne Mustafa Sarıgül’ün Hukuk Danışmanı Avukat Murat Hazinedar’ın yanı sıra, Genel Merkez yöneticileri, 26 il başkanı ve çok sayıda partili katıldı.
Kongrede ‘Sevgi Kazanacak’ sloganları atılırken, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e yönelik ‘Günlerin Geldi ve El Ele, Kol Kola, Omuz Omuza’ şarkıları çalındı. Kongrede bir konuşma yapan HYP İl Başkanı İsa Yazıcı, TDH olarak çıktıkları yolda Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile birlikte 22 Haziran 2011'de yaşanılan siyasi süreci ve bu günkü siyasi platformda gelinilen noktayı özetledi. Mustafa Sarıgül'ün 22 Haziran’daki onurlu davranışına karşılık, CHP'ye destek verme, bölücü olmama, birlik kardeşlik köprüleri kurma çağrılarına karşılık CHP'den hala bir davet almadıklarını, sosyal demokrasiyi bugün idare edenlerin iktidar olma gibi bir gayretlerinin olmadığını, küçük olsun benim olsun anlayışı
ile hareket ettiklerini savundu. Yazıcı, konuşmasında “Biz gücümüzü, milletçi ve inançlı birlik duygumuzdan ve birlikte verdiğimiz mücadelenin içimizde yarattığı enerjiden aldık. Birlikte güçlüyüz, birlikte bir değeriz. Biz birlikte Ordu’nun, Ordulu hemşerilerimizin, Türkiye’nin geleceğinin, gençliğin, kadınlarımızın, bacılarımızın, analarımızın ve verilen yalancı vaatlere karnı tok olanla-
rın gerçek umuduyuz” dedi. Tek liste ile gidilen kongrede HYP İl Başkanlığına İsa Yazıcı seçilirken, yönetim listesinde ise şu isimler yer aldı: İsa Yazıcı, Kadir Sarı, Osman Akçay, Murat Gündüz, Ziya Yılmaz, Mustafa Kırca, Mustafa Çelik, Mikdat Özata, Mustafa Cem Aydın, Haşim Ata, Engin Şirin, Hayati Tiryaki, Orhan Eker ve Gökhan Öztürk.
24. Vergi Haftası Kutlamaları Bugün Başlıyor
İnsan Sevgiyle, Devlet Vergiyle Ayakta Durur
24. Vergi Haftası kutlamaları bu yıl 25 Şubat- 3 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Ülkemizde 1990 yılından bu yana kutlanan Vergi Haftası ilçemizde de çeşitli etkinliklerle
kutlanacak. Temel finansman kaynağı olan verginin, ülke ekonomisinin büyümesi ve gelişmesinde, kamu giderlerinin karşılanmasında ve toplumun kalkınmasındaki rolünün, toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi ve vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlığının kamuoyuna kazandırılmasının amaçlandığı Vergi Haftası kutlamaları bu yıl 25 Şubat- 3 Mart tarihleri arasında yapılacak. Fatsa’da da Vergi Haftası kutlamaları çerçevesinde Fatsa Vergi Dairesi Müdürü Cihan Sarı tarafından bir dizi ziyaretler gerçekleştirilecek. Kamu kurum ve kuruluşları ile
sivil toplum kuruluşlarının ziyaret edileceği programlarda vergi haftası ve verginin önemi konuları işlenecek ve katkılarından dolayı ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür edilecek. Vergi Haftası etkinlikleri çerçevesinde ilçemizde eğitim öğretim gören öğrenciler arasında verginin önemi konulu yarışmalar düzenlenecek ve dereceye girenlere çeşitli ödüller verilecek.
Balıkçıların Hamsi Hedefi Tutmadı Fatsalı balıkçılardan Mollaoğlu Balıkçılık sahibi Mustafa Mollaoğlu bu sezon 100 bin kasa hamsi tutmayı hedeflediklerini ancak 10 bin kasa hamsi tutabildiklerini söyledi. Bu sene hamsinin Karadeniz’i es geçtiğini belirten Balıkçı Mustafa Mollaoğlu, “Bu yıl Karadeniz hamsisi Marmara’dan çıktı. Türkiye’yi Marmara hamsisi besledi ama tabi ki vatandaşlara Karadeniz hamsisi diye yedirttiler. Bu yıl palamut çok olduğu için hamsinin yeteri kadar çıkmadığını düşünüyoruz. Biz bu yıl yaklaşık 10 bin kasa hamsi tuttuk ama 100 bin kasa tutmayı hedeflemiştik. Hamsi yokta diyemeyiz, vatandaşlarımız 6 aydan beri hamsi yiyor. Hala hamsi çıkmaya devam ediyor ama tam Karadeniz ham-
sisi değil, marmara’dan gelen hamsi. Ama bizim Bolaman ve Fatsa kıyısında hamsi az denecek kadar çıktı” dedi. “Hava Sıcaklığından Olabilir” Hamsinin olmamasının nedenini hava sıcaklıklarından olabileceğini söyleyen Mollaoğlu, “Palamudun çok olması olabilir. Bu durum 20 yılda 1 kere olan bir şey. Ben 20 yıldır bu işin içindeyim ilk kez böyle bir şeyle karşılaştım. Biz buraların hamsi açısından bu şekilde kısır geçeceğini tahmin edemezdik. Ordu yöremizde kısır bir hamsicilik oldu ama şu an şubat ayındayız ve bol istavritimiz var. Tezgâhta olan hamsiler Doğu Karadeniz’in hamsileri ve azınlık derecesinde diyebiliriz. Ama bu yıl hamsi yerine yaradanımız bize istavriti bol verdi, kaç senedir bu sene ki kadar iri istavrit yoktu. Biz şu an Sinop’a yöneldik Sinop açıklarındayız. Orada da bol istavritimiz var. Nisan 15’e kadar istavrit tutmaya devam edeceğiz, çünkü oldukça bol şekilde var” diye konuştu.
Nusret YEŞİLLER
4
gazetekuzey@gmail.com
Üç Maymunu Oynamıyoruz. Futbol Oynuyor, Oynatıyoruz Yazımın başlığına bakıldığında sporla özelliklede futbolla ilişkilendirilemeyebilir. Lakin sözün dönüp dolaştığı yer bu noktaya geliyor. Bilindiği üzere ligin ilk yarısında Fatsa Belediyesporumuz pek de iç açıcı sonuçlar alamamakla beraber, özellikle iyi oynadığı maçlarda dahi puan kaybı yaşaması saç baş yoldurur cinstendi. Bu gidişata ithafen o haftalarda kamuoyundan bol eleştiri duymakta ve şahsım adına da yapmaktaydım. Bu eleştirilerimin bir kısmını da yine o haftalarda yazdığım ‘’ Harbi Amatörmüş ‘’ başlıklı köşe yazımda da belirtmiştim. Eleştirilere kulak verildi ya da yönetim bu kötü gidişatın farkına varıp duruma el attı ama ne olursa olsun takım adına, Fatsa adına iyi oldu. Ligin ikinci yarısı geldi çattı. Üst üste alınan güzel sonuçlar, kayıpsız atlatılan haftalar sonunda yüzler gülmeye, umutlar tekrar yeşermeye başladı. Bu hafta sonu oynanan Amasya spor maçı da bu durumu betimleyen nitelikte bir maçtı. Moral ve motivasyonu üst seviyede mücadele eden bir takım görüntüsü içindeydi FatsaBelediyesporumuz… Tüm bu kötü ve iyi gidişatın yanında asıl değinmek istediğim konu ise şu, kamuoyunun, Fatsa’nın ve bütün tribünleri dolduran Fatsalıların bu gidişata verdikleri katkı. Bizim milletimizin baskın özelliklerinden biride anlamadığımız hiçbir iş olmamasıdır. Ne gibi diye sorarsanız; sokakta, okulda, işte, kıraathanelerde konuşulanlara bir nebze kulak vermek yeterli olacaktır. İş yeter ki eleştirmeye kalsın. En iyi siyasetçi, en iyi teknik adam, en iyi futbolcu hepsi içimizde aslında… Trajikomik, lakin öyle… Elbette ki bütün bunların hepsine kulak asarak, dinleyerek belirli bir gidişata yön verilemez. Fakat birçok şeyde de olmadığı gibi göz ardı edilmeyecek şeylerde var bu eleştirilerin içinde. İşte Fatsa Belediyesporumuzda tam bu örneklendirmenin başrolünde. Kulüp başkanından tutun teknik adamına daha da derine futbolcusuna kadar herkes iyi kötü eleştirilerden payına düşeni almalı ve kulak ardı edilmeyecek şeyleri cımbız misali ayırıp uygulamaya geçilmeli. Belki herkes futboldan iyi anlamıyor olabilir ama bilinen bir gerçek var ki, Fatsalı olan herkes bu takımın bir üst lige çıkmasını istiyor. Amasya maçından bir ens-
tantane anlatıp sonlandırmak istiyorum. Her zamanki gibi halka açık tribünden izliyorum maçı… Yaşlısından gencine herkes tribünde… Hınca hınç dolu her yer… Oyun iyi, lakin her bölümü zevk vermiyor. Göze çarpan, takdir toplayan futbolcular olduğu gibi istediğini veremeyen ve eleştirilere maruz kalan futbolcularımızda var. Hemen de eleştiri demeyin sakın. Tribünle takım arasında adeta psikolojik savaş var. ‘‘O pas öyle mi atılır’’ diyen mi? ‘‘Sinan Hocam şunu çıkar artık’’ diyen mi? Ya da rakip oyuncuyla sohbet etmeye çalışıp motivasyon bozan mı? İlk duyulduğunda olumsuz karşılanabilir, lakin bir durup dinleyin. Tüm bunların sonunda olan şu… Sinan Hocadan çıkartılması istenen oyuncumuz maça bir asıldı ve çok şık bir asist yaptı. S o h bet edilmeye çalışılan, laf atılan rakip futbolcuda konsantre sıfır oldu ve defans göbeğinden ileri uca yani ona laf atılan tribünden en uzak noktaya geçirildi. Üstüne üstlük birde kırmızı kart görüp oyundan ihraç edildi. Takıma destek hat safhada ve takımın motivasyon üst seviyede. Diyeceğim o ki, maçlarda sadece 11 kişi mücadele etmiyor. Tribünleri dolduran, arkada duran, Fatsa sevgisinden oluşan, Fatsalıları unutmamalı. “Ağzı olan konuşuyor” deyip bir şeyler kulak ardı edilmemeli. Çok şükür ki, durum öyle değil… Kimse üç maymun misali “görmedim, duymadım, bilmiyorum” umursuzluğuna kapılmıyor. Her iki camia da ( kulüp yöneticileri ve taraftarlar ) olaya vakıf. Taraftarlar, eleştirmenler konuşuyor, iyi kötü eleştiriyor, yönetici duyuyor, kulak ardı etmiyor, uyguluyor. Kimse yanlış anlamasın, “kimse birilerinin lafıyla iş yapıyor”a getirmek değil niyetim. Niyetim ligin ikinci yarısında herkesin işini harfiyen yaptığını belirtmek. Taraftarından oyuncusuna ve yöneticisine kadar… Umarım bu iyi gidişat, bu sinerji böyle devam eder, Fatsa Belediyesporumuz da bir üst lige çıkar. Bu iyi gidişatta emeği geçen herkese tebriklerimi, teşekkürlerimi sunuyorum.
İş yeter ki eleştirmeye kalsın. En iyi siyasetçi, en iyi teknik adam, en iyi futbolcu hepsi içimizde aslında…
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
Orman ve Su İşleri Bakanı
Veysel Eroğlu Ordu’ya Geliyor Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bir dizi açılış ve incelemede bulunmak üzere Ordu’ya geliyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun 2 günlük Ordu programı belli oldu. 28 Şubat Perşembe günü Ordu'ya gelecek olan Bakan Eroğlu 1 Mart Cuma günü Ankara’ya hareket edecek. Bakan Veysel Eroğlu Cuma günü Fatsa Belediyesini de ziyaret edecek ve yeni açılan Spor Kompleksini gezecek. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin'in de eşlik edeceği bildirildi. Program şöyle;
15.30-16.30 Toplu Açılış ve Temel Atma Merasimi (Yer:Ordu Kültür Sanat Merkezi Büyük Salon) 16.30-17.00 Ordu Valiliğini Ziyareti 17.00-19.00 Koordinasyon Toplantısı (Yer: Valilik) 19.00-19.45 AK PARTİ İL Başkanlığını ziyaret 20.00-20.30 Perşembe Deresinde İnceleme konaklama 01 MART 2013-CUMA 10.00-10.30 Kumru Belediyesini Ziyaret 10.30-10.45 Kumru Gölet’i ve Deresinde İnceleme 10.45-11.15 Kumru-Fatsa
12.10-13.00 Serbest Zaman 13.00-14.00 Fatsa-Çarşamba (Karayolu)
Karadeniz’de en zor iki unsur buluşacaktı, iyi olacaktı ama olmadı.
İleride Yeniden Denenebilir!
Başbakan’ın “A takımı”ndaki Prof. Yasin Aktay BDP’nin Karadeniz gezisini değerlendirdi. Aktay, “Başarılsaydı bir eşik aşılmış olacaktı. İyi olabilirdi ama olmadı. Bir provokasyonla karşılaşıldı. Belki ilerde daha münasip şartlarda yeniden denenebilir, çünkü bu diyaloga ihtiyaç var. Ben Karadeniz halkının bu kadar öfkeyle karşı çıkabileceğini zannetmiyorum. Çünkü anketler sürece çok büyük bir desteğin Karadeniz’de bile var olduğunu gösteriyor” AK Parti’nin kurmaylarından Prof. Yasin Aktay “Karadeniz bu-
luşması başarılsaydı psikolojik bir eşik aşılmış olurdu” dedi. Başbakan Erdoğan’ın “A Takımı”nda yer alan isimlerden birisi olan sosyolog Prof. Dr. Yasin Aktay, Vatan gazetesinden Deniz Güçer’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı: - BDP’lilerin Karadeniz’de yaşadığı olayları provokasyon olarak değerlendiriyor musunuz? Ben de provokasyon olarak değerlendiriyorum. BDP Milletvekillerinin seyahati aslında tam da bu süreç içinde akla yatkın ve köprüler kurucu, buzları eritici bir
şey olabilirdi.
şey. Çünkü Türkiye’yi güçlendirir.
- Karadeniz biraz riskli değil miydi? Aslında Karadeniz, en zor buluşacak iki unsurun buluşmasının başarılması açısından belki de daha iyi olacaktı. Yani bir vukuat gerçekleşmeden başarılabilseydi, psikolojik bir eşik aşılmış olacaktı. Başarılabilmiş olmasını umardım. Ama bir provokasyonla karşılaştı. Ben Karadeniz halkının bu kadar öfkeyle karşı çıkabileceğini zannetmiyorum. Çünkü anketler sürece çok büyük bir desteğin Karadeniz’de bile var olduğunu gösteriyor. Protesto eden grupları Karadeniz’in tamamını temsil eden gruplar olarak görmeyiz. Ama yine de tahrik edilmeye açık bir alan var. Süreçten memnun olmayan milliyetçi bir Türk kesimi kesinlikle vardır. Ama o kesim MHP oyu kadar bile değildir.
- BDP’lilerin çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz? ‘Gitmemelilerdi’ diye bir söz söyleyemem. Çünkü teorik olarak her milletvekilinin, her insanın ülkenin her karış toprağına basabiliyor olması gerekiyor. Ancak gerçeklerimiz durumu maalesef şu anda böyle göstermiyor. Belli partiler yakın zamana kadar Sivas’tan öteye gidemiyorlardı. Bu biraz da maçın en kızıştığı anda Galatasaray tribününe formasıyla bir Fenerbahçelinin girmesine benziyor. Ben yine de; gerek Karadeniz’de kendi tabanları veya en muhalif insanlara bu süreci anlatmak, bir katkıda bulunmak adına çabada bulundukları iddialarını baz aldığımda, başlı başına bu iddiayı güzel ve doğru buluyorum. Galiba çok iyi tasarlanmamış, önü arkası iyi hesaplanmamış bir girişim olarak kalmış.
- Tüm MHP’liler sürece karşı çıkmıyor mu? Tamamının sürece muhalif olduğunu zannetmiyorum. MHP tabanı milliyetçidir ama sorunun bir şekilde bitmesini de ister. Aslında Kürtlere haklarının tanınması milliyetçi açıdan bakıldığında bile Türkiye’nin çıkarına olacak bir
İleride de denenebilir Aktay, BDP’nin Karadeniz gezisinin iyi tasarlanmadığı fikrinde: “Başarılsaydı bir eşik aşılmış olacaktı. İyi olabilirdi ama olmadı. Belki ilerde daha münasip şartlarda yeniden denenebilir, çünkü bu diyaloga ihtiyaç var.
Korgan’lı Annelerden Suriye’li Annelere Yardım
Ayaklar ve Yürekler Isıtıldı İstanbul Korganlılar Derneği hanımlar komisyonu tarafından organize edilen “Bir Anne,Bir Çetik” konulu kampanya tamamlandı ve toplanan patikler Suriye’ye ulaştırılmak üzere İHH’ya (İnsani Yardım Vakfı) teslim edildi. Kısa süre önce kurulan ve İstanbul Korganlılar Derneği bünyesinde ilk defa oluşturulan hanımlar komisyonu, savaş ve soğukla mücadele eden Suriye'li annelere gönderilmek üzere yöresel kültürümüzün bir simgesi olan çetik (patik) toplama kampanyası başlattı. Ocak ayı ortalarında başlatılan ve Şubat ayında bitirilen kampanya kapsamında 500 Adet çetik toplanarak 500 anneye ulaştırılması hedeflendi. İlk etapta toplanan çetikler dernek merkezinde sergilendi. Hanımlar komisyonu üyeleri yaptıkları açıklamada, "Etrafımızdaki insanlara bahsettiğimizde herkes çeyizlerinden çıkarıp verdi. Korganlı annelerin bu
çalışmasına ilk desteğin Doğu Anadolu kökenli bir anneden gelmesi, toplanan çetiklerin yürekleri ısıttığının bir göstergesidir." dediler. Sadece çetik toplamak amacıyla başlatılan kampanyanın, insanımızın ilgisiyle mini bir giyim yardımı şeklini aldığını ifade eden İstanbul Korganlılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Gökçen, " Biz yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek üzere küçük bir mum yaktık. Ancak gördük ki, başta Korganlılar olmak üzere başka kültürlere sahip komşularımız bu tablo karşısında el fenerleriyle bekliyorlar. Katkı veren, katkıda bulunan herkese teşekkür ederiz." dedi. Kampanya kapsamında sa-
SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu’yu Alkışlıyorum! dı Hüseyin Karakul- den bir balta sapı olmaz diyorlukçu. dum bu sivri dillilikle ve aykırı Öyle bildiğiniz tür- tipimle. Ama Sayın karakullukden bir insan de- çu, bunu başarmış benim için ğil. Bendeniz gibi. adeta rol model olmuştur. İlk Yani latince prototip, eski dil- fırsatta Ankara’ya gittiğimde de nev-i şahsına münhasır, öz kendini ziyaret edeceğim intürkçede kendine özgü bir ka- şallah. Kendisinin başkanlığını rakter. Kesinlikle A tipi / bir do- yapmış olduğu kurumu bir zaminant. manlar dava etmiş olması ise Önce kısaca tanıyalım, sayın tıpkı sayın, Hayrünnisa Gül’ün, Karakullukçu’yu. dava ettiği Türkiye CumhuriBen bir kişi veya konu hak- yeti Devletinin Cumhurbaşkakında araştırma yaparken ilk nının eşi olması gibi bir durum. vikipedi’ye tıklarım, ikinci ola- Olur mu demeyin. Neler neler rak ta ekşi sözlüğe. Çünkü vi- olur memleketimizde. kipedi’de yazılanlar yüzde 99 Onun hakkında beni araştırdoğrudur. Bir nevi sağ duyu- maya iten ilk cümlesi şuydu: nun sesidir. Vikipedi’den son“Tavuk gibi yaşamak istera ekşi sözlüğe tıklarım. Öyle seydim, Tanrı beni tavuk yaraki, arattığım sözcüğün blok tırdı” cümlesi olmuştur. olarak en az on sayfasını haNe demiş sayın Karakullukrici linklerini dahi çu: tıklayarak oku- “15 Haziran 1948 “şu memlekerum. Ekşi sözlük- yılında Giresun te baktığım zate de bir kişi veya man, affınıza sıkonu her açıdan Görele’de doğğınıyorum, işte bütün çıplaklığıy- du. Ankara Gazi polis, emniyet la ve özgür bir or- Lisesi’ni bitirdi ve teşkilatımız savtamda eğilip bücı olmuş, bilirkişi 1970’te Ankara külmeden ortaya de hakim olmuş, konulur. Doğru- Üniversitesi Hukuk mübaşir de yazı luk payı, vikipedi Fakültesi’nden me- işleri müdürü olile kıyaslanamazun oldu. Danıştay muş, ondan sonyacak kadar farkra ‘adalet’ diye Yardımcısı unvanıy- bağırıyoruz. yok lı olsa da. Hüseyin Kara- la 17 Şubat 1973’te ya. böyle bir şey kullukçu için bu mesleğe başlayan olmaz. mümküyazıyı yazmaya natı yok” karar verdikten Karakullukçu’nun En son kensonra ekşi söz- görev unvanı, 14 disi Ankara’da lüğün ilk sayfa- Mayıs 1981’de Da- d ü z e n l e n e n sını okurken ilkin Binıştay Tetkik Hakimi “Geliştirilmiş yazıyı yazmasam lirkişilik Sistemi mı acaba diye olarak değişti. AB Eşleştirme düşünmedim deProjesi”nin açığil. Ama bütün sayfalarını göz- lış toplantısında dile getirdiği den geçirdiğimde ilk fikrimin şu sözlere katılmamak mümdaha ağır bastığını hissettim kün değil: ve seve seve bu prototip hu“Bilirkişilik gerçekten olması kukçumuz hakkındaki yazımı gereken bir kurumdur. Ama ülyazmaya karar verdim. kemiz açısından baktığımızda Hüseyin Karakullukçu: uygulamada her zaman sağ“15 Haziran 1948 yılında Gi- lıklı bir biçimde uygulandığıresun Görele’de doğdu. An- nı söylememiz mümkün değil. kara Gazi Lisesi’ni bitirdi ve Örneğin biz ceza hukukuyla il1970’te Ankara Üniversite- gili olarak da ‘Bu olayda susi Hukuk Fakültesi’nden me- çun maddi unsuru var mıdır, zun oldu. Danıştay Yardımcı- yok mudur’ diye bilirkişiye sosı unvanıyla 17 Şubat 1973’te ruyoruz. Bunu senin bilmen lamesleğe başlayan Karakulluk- zım. Bilirkişi mi bilecek bunu? çu’nun görev unvanı, 14 Mayıs Yani bilirkişiye havale edilme1981’de Danıştay Tetkik Haki- mesi gereken konular hakimmi olarak değişti. Sivas İdare lerimiz tarafından, maalesef Mahkemesi Başkanlığı, Adalet uygulamada rastladığımız bir Müfettişliği, Adalet Başmüfet- konudur, bilirkişiye havale editişliği, Başbakanlık Personel liyor. ve Prensipler Genel MüdürlüSağlıklı işlemeyen bilirkişiğü, Adalet Bakanlığı Müsteşar lik müessesesinin yeniden düYardımcılığı görevlerinde bu- zenleniyor olması yine geç çalunan Hüseyin Hüsnü Kara- lışan adalet mekanizmasının kullukçu, 31 Ağustos 2000’de hızlandırılması açısından isaDanıştay üyeliğine seçildi ve betli bir gelişmedir. Danıştay 2. Daire üyeliği arSayın Karakullukçu’yu kim dından 1. Daire üyeliği göre- ne derse desin, duruşuyla, vini yürüttü ve 8 Haziran 2011 yaklaşımlarıyla, tarzıyla, irdetarihi itibariyle Danıştay baş- leme, tespit, saptama ve sapkanlığına seçildi. Paris Ulus- lamalarıyla yürekten alkışlıyolararası Kamu Yönetimi Ens- rum. Tayyip’in dostu diye ismi titüsü’nü bitiren ve Fransızca geçtiği için sorgulamaksızın bilen Karakullukçu, bir çocuk skolastik mantıkla muhalif yobabasıdır.” (Burası vikipedi- rumlar döktürenlere insaf didendi.) yorum. Ekşi sözlüğün bazı entry saYaradan, yüksek yargımız hipleri acımasızca ve izansız- Danıştay’ın başındaki Valentica eleştirmişler. Ne diyelim no tarzlı bu cesur insanın yoonların takdiridir. Yüksek yar- lunu açık etsin. gınıın en tepesine, Karukul________________________ lukçu gibi birisinin oturmuş * Entry: Dijital/elektronik olması, beni fazlasıyla ümit- sözcük yazım operatörlerinin lendirdi. Kendi kendime, ben- girdikleri her bir madde.
A
(Karayolu 36 Km) 11.45-12.00 Fatsa Belediyesini Ziyaret
dece patik değil, muhtelif giyim eşyalarının da toplandığını ifade eden İstanbul Korganlılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve kampanya sorumlusu Hacı Biçim, " Projemizden, etrafımızdaki insanlara bahsettiğimizde vere-
bilenler önce çetik verdi, bunun yanında muhtelif giyim eşyaları da toplandı. Kazak, etek, çorap, pantolon, gömlek gibi değişik giyim eşyalarından oluşan 28 koli eşya da toplanarak patiklerle birlikte gönderildi. " dedi.
5
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
6
Hükümet Terörü Legalleştiriyor! Büyük Birlik Partisi Fatsa İlçe Başkan Yardımcısı Ümit Demir BDP ve Abdullah Öcalan ile Hükümetin müzakere adı altında yapmış olduğu görüşmelere ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Demir; “1984 yılından bu yana aralıksız şekilde Türkiye cumhuriyeti devletine ve milletine etnik kökeni fark etmeksizin silahlı eylemlerini devam ettiren terör örgütü ele başı ve onun siyasi uzantısı olan BDP ile AKP hükümeti tarafından müzakere diye nitelendirilen, terörü legalleştiren bu elim vakayı hayretler içerisinde seyretmekteyiz. Bu durum Türk ve dünya kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti devletini aciz olarak göstermektedir. Bizler millî birlik ve beraberlik konusundaki bütün söylemlerimizi ve fikirlerimizi devam ettirmekteyiz. Nitekim hükümetin demokratik açılım olarak başlattığı sonradan Kürt açılımı adını verdiği ve şuan da ise terörle müzakereye dönüşen bu süreç, gerek İmralı’yı, gerek örgütü, gerek ise siyasi uzantısı olan BDP’yi daha cüretkar hale getirmiştir. Geçtiğimiz günlerde şeref kelimesinden bihaber olan, BDP Şanlıurfa millet vekilinin polisimize ettiği hakaret ve tehditler bu durumun açık bir örneğidir. Bu olaydan önce Paris’te öldürülen terör örgütü üst düzey yöneticilerinin Atatürk havalimanında kahramanlar gibi karşılanması tıpkı 2009 yılında Habur’da olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti tarihine bir utanç lekesi olarak geçmiştir. Diyarbakır’da götürüldükleri hastanenin Bayrak direklerine paçavralarını asabilecek gücü kendilerinde bulan terör örgütünün bu cüreti kimlerden aldığı mille-
timizin malumudur. Diyarbakır’da yapılan törende bu Milletin birlik ve beraberliğine göz dikmiş olan bu nasipsizlerin milli kahramanmış gibi medyada lanse edilmesi kabul edilemezdir. Bu vebal Türkiye cumhuriyetini yönettiğini sanan akp hükümetinindir. Zira Kürt kardeşlerimizi temsilen pkk’yı ve imralı’yı muhatab alanlar Kürt kardeşlerimize karşı hakaret içinde olduklarının farkına varmalıdır. Arabı, Kürdü, Türkmeni, lazı, Çerkezi ile kısacası bir medeniyet oluşturmuş Anadolu insanlarını tek din, tek bayrak, tek millet sevdasından ayırmak isteyenler ellerinden geldiği gibi savaşmaya devam etsin. Bizler inanıyoruz ki bu vatanı kurtarmak için hiç düşünmeden canını ortaya koyan İmanlı ecdadın torunları da birlik ve beraberlikleriyle bu savaşı da kazanacaktır. Biz, bu ülkenin bütün vatandaşlarına aynı sevgi ve saygı ile yaklaşmayı temel prensip edinmiş bir hareket olarak, Anayasamızda ifadesini bulduğu üzere, Türkiye devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi “Türk” sayar ve onun ötesine geçerek, hiçbir kimseyi soyu veya anadili dolayısıyla uzak tutmaz, bütün farklılıkları aynı kilimin desenleri addederiz. Bin küsur yıldır aynı vatan toprağında aynı kaderi paylaşmış, kız alıp vermiş, aynı dini kaynaktan beslenmiş bir toplum milletleşmiş demektir. Onu yeniden ayrıştıramazsınız. dünyayı, Türkiye’yi ve Türk milletini
nasıl gördüğü ve nasıl bir siyaset anlayışıyla hareket ettiği açıktır. İnsan olarak yaratılmanın haysiyet ve şerefini korumak için; ne zulme razı oluruz, ne de zulüm yaparız. Vatanımız, milletimiz, namusumuz, haysiyetimiz ve şerefimiz için en yüksek riskleri göze alırız. Bu riskleri göze alamayan ve hayatını sadece dünyanın zevk ve sefasına kaptıranlarla bırakınız siyaset yapmayı, onlarla
bir adım dahi atmayız. Hiç kimse, dünyayı ve Türkiyeyi toz pembe göstererek insanlarımızı miskinliğe sevk etmesin. Birbirimize gerçekleri söylemek zorundayız. Ülkemiz bugün küresel güçlerin kuşatması altındadır. Çember giderek daralmaktadır. Eğer Türk ve İslam kimliğimizle 2000 li yıllarda da varlığımızı sürdüreceksek, bu kuşatmayı yarmak zorundayız” dedi.
“Sürücü Kursları Sorgulanmalı”
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, Türkiye’de trafik kazalarının yüzde 95’inin sürücü kusurları nedeniyle gerçekleştiğini belirterek, ‘’Sürücü kursları sistemi mutlaka sorgulanmalı’’ dedi. TŞOF Başkanı Apaydın, ya-
zılı açıklamasında, sürücü kurslarında yazılı sınav sorularının azaltıldığını belirterek, bunun, ehliyetin daha kolay alınabileceği yanılgısına yol açabileceğini kaydetti. B sınıfı ehliyet sınavlarında önceki yıllarda 120 olan soru sayısının bu yıl yeni uygulama
ile birlikte 60 soruya, buna paralel olarak da 150 dakika olan sınav süresinin 75 dakikaya indirildiğini hatırlatan Apaydın, yeni uygulamaya göre trafik bölümü, motor bölümü ve ilk yardım bölümü sınavlarındaki soru sayısının yarıya indirildiğini, giren her 100 kişiden 95'inin sınavı geçtiğini ifade etti. Apaydın, direksiyon eğitiminde sürenin artırılmasının gerektiğini, kursiyerlerin de bu yönde talepleri olduğunu belirtti. Özel motorlu taşıt sürücüleri kurslarına yönelik denetimlerde, yurt genelindeki 3 bin 298 kurstan bin 410'una direksiyon eğitiminde, bin 57'sine teorik derslerde kurallara uymadıkları gerekçesiyle soruşturma açıldığını ifade eden Apaydın, şunları kaydetti:
''Sürücü kursları sistemi mutlaka sorgulanmalı, ülkemizin en büyük sorunu trafik kazalarının yaptığı yıkımdır. Türkiye'de trafik kazalarının yüzde 95 oranında sürücü kusurları nedeniyle gerçekleştiği bilinmektedir. 2012 yılı verilerine göre 3 bin 750 insanımızı kaybettik, 268 bin 102 kişi de yaralanmıştır. Maddi kayıplarımız 2012 yılı için 1 milyar 393 milyon 391 bin 260 lira olarak gerçekleşti. İşgücü kaybı, iş kaybı, sigorta giderleri, tedaviye harcanan paralar gibi diğer ekonomik değerleri de topladığımızda ekonomik kaybın 1 yıl içinde 10 milyar dolardan daha fazla olduğu araştırmalarda ortaya çıktı. Sürücü kurslarında çok iyi eğitim verilmeli. Kursa gitmeden ehliyet almak mutlaka engellenmeli.''
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
7
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
8
Muharrem Erişmiş Helal Kazandığınız Halde Güven Tazeledi Helal Olarak Yiyip İçemiyorsunuz Fatsa Çevre Eğitim Kültür Spor ve İzcilik Kulübü(Sevgi Derneği) tarafından “Helal ve Sağlıklı Gıda” konulu bir konferans yapıldı.
Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleşen konferans Kur’anı kerim tilaveti ile başlarken açılış konuşmasını Çevre Eğitim Kültür Spor ve İzcilik Kulübü Başkan Yardımcısı Recep Ali Arslan yaptı. Çok zamandır, Türkiye Helal ve Sağlıklı Gıda Platformu adına Fatsa temsilciliği olarak bir şeyler yapmak istediklerini belirten Recep Ali Arslan, “Bir yerden, ufak da olsa başlayalım derken zaman akıp gitti. Veteriner hekim Musa Menteşoğlu kardeşimizin de yardımlarıyla Prof. Dr. Mustafa Ali Şarlı hocamızı çağıralım, bir program düzenleyelim, dedik. Aslın da bir Müslüman olarak hepiniz bu sorunun cevabını çok iyi biliyorsunuz. “Helal” bir Müslüman’ın vazgeçilmezidir. Ama Müslüman’ın vazgeçilmezlerine öyle sinsice ve kurnazca saldırılar yapılıyor ki, helal kazandığınız halde helal olarak yiyip içemiyorsunuz. Helal diyerek evinize götürdüğünüz bir şeyin bir zaman
sonra haberini duyuyorsunuz ki harammış, sağlıksızmış. Gıdalar üzerinde neler yapılıyor, neleriyle oynanıyor? Bu sinsice oyunları fark etmek ve ona göre bir tavır ve davranış geliştirmek mecburiyetindeyiz. Manevi hayatımız da tehlike altında. İşin içinde duası, ibadetleri kabul olmayacak bir Müslüman durumuna düşmekte var. Yoksa düştük haberimiz mi yok? Neden hoşgörü ve samimiyet adına birbirimize tahammülümüz yok, neden birlik ve beraberliğimiz her gün biraz daha erozyona uğruyor. En ufak hatalarda neden birbirimize giriyoruz. Bir Müslüman olarak bu konuya kimse duyarsız kalamaz ve kalmamalı. Buraya gelen siz kardeşlerimizin bu duyarlılığı içtenlikle hissettiğinizi biliyor ve sizlerle beraber evimizde, çevremizde, Fatsa’mızda küçükte olsa bir ışık yakmak, bir duyarlılık oluşturmak istedik” dedi. “İnsan Yediği Gıda İçerisinde Helal veya Haram Olup Olmadığını Bilmek İster” Daha sonra konferansını vermek üzere kürsüye Prof.Dr. Mustafa Ali Şarlı geldi. Konuşmasına helal gıdanın tüketici hakkı açısından oldukça önemli bir konu olduğunu belirterek, “Çünkü her insan yediği gıda içerisinde helal veya haram olup olmadığını bil-
mek ister. Kaldı ki önümüzdeki gıda problemi büyük bir sorun teşkil ediyor. Çünkü buna yönelik gelişen teknoloji gıdanın iyileşmesini sağlarken aynı zamanda hile kapılarını da açıyor. Gelişen teknoloji aynı zamanda gıdaya hile girmesini de sağlamış oluyor. Helal olan gıdayı bulmak araştırmak bizim görevlerimiz arasındadır. Bunun olması içinde toplum olarak sorgulayıcı olmak gerekiyor. Bir gıda güzel bir ambalajda sunulmuş olabilir. Bunun sağlıklı olması, hijyen kurallarına göre üretilmiş olması veya iyi bir kişi tarafından üretiliyor olması bunu helal kılmayabiliyor, içerisinde bazen çok ciddi manada haram içerebiliyor. Üzerinde helal gıda sertifikası olan gıdalarda haram ürünler içerebiliyor. Yani bir ürün helal gıda sertifikasıyla başka bir yere gönderiyor ve bu ürünün içerisinde domuz eti çıkabiliyor. Domuzun helal olarak kesilmiş olması onu helal kılmıyor
çünkü domuzun kendisi haram kılınmıştır. Bu ve benzeri sıkıntılar olabiliyor bu noktada helal garanti sistemi diye bir sistem kurulmuş bu sistemin tüm prensiplerinin takip edilmesi ve uygulanması gerekiyor. Bu sisteminde temelini oluşturan üç sıfır konsepti diye bir şey var. Yani buna sıfır limit diyor, bundan kasıt en az seviyede dahi olsa içerisinde haram ürün kesinlikle içermeyecektir. Diğer bir adıyla buna da sıfır hata deniyor. Bu sıfır hata ürünün başından sonuna kadar üretim aşamaları da dâhil burada asla haram usul bulaşmayacaktır demektir. Bir de sıfır risk diye bir kavram var bu da aynı şekilde ürün üretildikten sonra da tüketiciye ulaşana kadar birçok takibi gerekiyor bu da yine asla haram ürün bulaşmayacaktır anlamına geliyor. Bunları sağladığınız zaman tüketiciye helal gıdayı sunmuş oluyorsunuz” şeklinde konuştu.
İşçi Partisi Fatsa 4. olağan kongresinde mevcut başkan Muharrem Erişmiş tek liste ile yeniden başkanlığa seçildi. Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleşen kongreye İşçi Partisi Ordu İl Başkanı Şadi Genç, İşçi Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Utku Reyhan, İşçi Partisi Perşembe İlçe Başkanı Yüksel Genç, Perşembe Muhtarlar Derneği Başkanı Namık Canik, Efirli Köyü Muhtarı Remzi Canik ve partililer katıldı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan İşçi Partisi Fatsa İlçe Başkanı Muharrem Erişmiş, “Bugün bizim için önemli bir gün. Yönetmelik icabı kurultaylar iki yılda bir yapılıyor. Herkesin bildiği gibi Türkiye’miz büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Bugün ülkemizin tepesinde olan kara bulutlar insanlarımızı da aynı şekilde sıkıntılı bir hale dönüştürmüştür. Nereye gidersek gidelim her tarafta sıkıntılı durumun olduğunu görebiliriz. Ülkemizin muhtelif yerlerinde bugün Güneydoğu’su ve buna benzer Ege Bölgesi patreotlarla donatılmış bir vaziyettedir. Çeşitli yerlere füzeler yerleştirildi yani her taraftan şu anda Türkiye kuşatılmıştır. Bunları basın yoluyla yeterince takip edebiliyoruz. Baktığımız zaman ülkede federasyonmuş, yerel yönetim yasalarıymış, özerklikmiş gibi buna benzer şeyler kamuoyunda sürekli gündeme geliyor. Haritalar çizilmiş ve Türkiye’nin 8 eyalete bölündüğü şeklinde haberleri gazetelerde gördük. İşte o bölünen 8 eyalet Ankara, İstanbul, İzmir, Kayseri,
Konya, Diyarbakır, Erzurum illeridir ve diğer yörelerde bunlara bağlı olacakmış. Bu zor şartlar altında ülkemizin gitmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Artık tıkanma noktasına gelindiğini, yolun sonuna yaklaşıldığını biliyoruz. Yolun sonunda ya darmadağın olunacak ya da oradan Atatürk’ün yaptığı gibi yeni bir iktidarla yola devam edilecek. Bu şekilde ülke düzlüğe çıkarılacak. Fakat bizim milli hükümetimiz zengindir, milli hükümet programımız Türkiye’yi düzlüğe çıkaracak, Türkiye’yi ayağa kaldıracak düzeyde. Hem de çok düzeyli bir şekilde yapacaktır” dedi. Yönetim Kurulu… Konuşmaların ardından oy kullanmaya geçildi. Yapılan seçim sonucunda İşçi Partisi Fatsa İlçe başakanlığına Muharrem Erişmiş yeniden seçilirken yönetim kurulu üyeleri de şu isimlerden oluştu: İbrahim Çapkın, Bahri İnoğlu, Kerem İzmek, Necati Gündoğdu, Hamit Karaoğlu, Avni Karaoğlu, Mahir Aydın.
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
Vergiyi Anlatmak İçin Yorulmamak Lazım sında önemli bir görev üstlenmiştir. Ve bunu başarı ile yerine getirmektedir. Bu çalışmaları hazırlayan ve emeği geçen herkese bu duyarlı davranışları için ayrıca teşekkür ediyoruz. Ordu Mali Müşavirler Odası olarak bir kez daha hatırlatmak isteriz ki. Vergi yükümlülüğü Anayasal bir yükümlülüktür. "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür." Vergi yükünün Adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır.(Anayasa Mad.73) Anayasamız herkesi mali gücüne göre Vergi ödemeye mecbur tutuyor. Bununla da yetinmiyor, Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının amacıdır diye tarif ediyor. Başka bir ifade ile Vergiyi adaletli ve dengeli salın diyor. Bu hüküm aynı zamanda Kanun önünde eşit olacağını, hiçbir kişiye, zümreye, ayrıcalık tanınmayacağını hükme bağlamıştır. (Anayasa Mad.10) Vergi Haftası etkinliklerinde; idare mükellef ilişkilerini ne de-
Vergi Tabana Yayılması ve Vergi Haftasının Önemi rece uyumlu hale getirebilirsek ve toplanan vergilerin devletin dolayısıyla vatandaşın temel ihtiyaçları için harcandığını, uygulamalarda da göstererek mükellefe anlatabilirsek, devlet tek ve en önemli finansman kaynağı vergiyi, daha rahat tahsil etme imkânına kavuşacaktır. Ordu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak, mükelleflerin faaliyetlerinin kayıt altına alındığı, belge düzenin yerleştiği, —Vergi veren herkesin eşit olduğu, —Vergi veren her vatandaşın kamunun tüm imkânlarından eşit ve adil faydalanması gerektiği,
—Vergi veren herkesin ülkenin geleceği kendi geleceği ve çocuklarının geleceği üzerinde karar yetkisinin olması gerektiği, —Vergi veren herkesin ülkenin tüm katma değerlerini adil paylaşması gerektiği, —Vergi veren herkesin kamu kaynaklarından faydalandığı gibi yükümlülüklerini de yerine getirmesi gerektiği, bir vergi anlayışı ve kayıtdışının azaltıldığı bir ekonomi istiyoruz. Vergi haftasının; Maliye Teşkilatına, Meslek Mensuplarımıza, Mükelleflerimize ve Tüm Vatandaşlarımıza, faydalı olmasını temenni ediyoruz” dedi.
Hizmet İçin Çalışıyoruz İl Genel Meclisi Daimi Encümeni Fahri Şahin, 70 dönüm alan üzerine yapımına başlanan Cevizdere mevkisindeki Spor Kompleksi’nin, bölgeye hizmet verecek önemli bir spor yatırımı olacağını söyledi. gibi tüm hizmetleri İl Özel İdaresi bütçesinden karşılanmakta. 2012 yılında birçok köyde asfalt yol, köprü, içme suyu gibi birçok güzel hizmeti tamamladık. 2013 yılı içinde ise 70 km köy yolunun asfaltlanmasını hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, başta Yavi, Çatak ve Saraycık köylerimizde içme suyu projesini hayata geçirerek bu köyleri içme suyuna kavuşturacağız. Ayrıca bazı köylerimizde içme suyu ihtiyacı sondaj yöntemi ile çözüme kavuşacak” dedi. İl Genel Meclisi Daimi Encümeni Fahri Şahin, 2009 yılından bu yana Ordu İl Genel Meclisi’nde Ünye’den 4 arkadaşıyla birlikte sorumluluk bölgesi olan 59 köyün tüm ihtiyaçlarını karşılamak ve eksikliği hissedilen hizmetleri tamamlamak üzere gayret ettiklerini söyledi. 2005 yılında yeniden düzenlenen yasa ile İl Özel İdaresi’nin yetki ve kapsamının genişletildiğini ifade eden Fahri Şahin, “Ünye olarak sorumluluk alanımızda 59 köy bulunuyor. Bu köylerin 1230 km’lik yol ağının bakım, onarım, menfez, köprü, köylerin içme suyu, alt yapı
BÜTÇE 52 MİLYON… Ordu İl Özel İdaresi’nin 2013 yılı bütçesinin 52 milyon olduğunu belirten Şahin, “Bütçemizin el verdiği ölçülerde en iyi hizmeti halkımıza sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda tamamlanan, halen devam eden ve yeni başlayacak olan köprüler önemli maliyetli yatırımlar arasında” diye konuştu. İl Özel İdaresi marifeti ile yapılmakta olan eğitim yatırımlarının kararlı bir şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Fahri Şahin, “Eğitimde kaliteyi artırmak, okullarda iyi eğitim verilecek alt yapıyı oluşturmak aynı zamanda gelecek için yapılan en önemli yatırım
olarak kabul ediyoruz. Bu doğrultuda Ünye’de geçtiğimiz yıl yapılan önemli eğitim yatırımları var. Bunun yanı sıra bu yıl ise Saca Fatih ile Saraçlı Mahallelerinde yeni okul yapımı, iki mahallede de anaokulu yapılacak. Ünye’de okul yatırımlarını programlanan şekilde sürdürerek 3-4 yılın sonunda tekli eğitime geçilmesini sağlamak istiyoruz. Tekli eğitim, aynı zamanda eğitimde kaliteyi ve başarıyı artıracaktır” şeklinde konuştu. 40 dönüm alan üzerine kurulan yeni konkasör şantiyesinde günde bin metreküp üretim yapılacağını belirten Fahri Şahin, “Ünye’miz için konkasör çok önemli bir yatırım. Şu anda günde 600 metreküp çakıl üretiliyor. 10 bin metreküp çakıl köy yollarında kullanılmak üzere hazırlandı. Taşıma ihalesi yapıldı ve bu üretilen malzemeler köy yollarımıza serilmeye başlanacak. Zamanla üretim miktarı artacak ve günde bin metreküp malzeme üretilecek. Burada üretilen malzeme her yönü ile önemli tasarruf olduğu gibi, ihtiyaç duyulan hizmetlerinde daha etkin ve hızlı yapılmasını sağlayacak” açıkla-
Bir Saatlik Memur... Aslen Malatyalı olup Fatsa’da ikamet eden Celal Akçin basın mensuplarına ilginç bir anısını anlattı. Celal Akçin memuriyet hayatına başlayıp 1 saatte istifa etmesini paylaştı. Celal Akçin’in bu ilginç hikayesi duyanları adeta şaşkına çevirdi. Fatsa’da tesadüfen tanıştığı basın mensupları ile ilginç hikayesini paylaşan Celal, Akçin serbest çalışmayı seven bir yapıya sahip olduğunu belirterek, “1970 yılında Malatya’da Devlet
Su İşlerine memur olarak atandım. Memuriyet işi ilgili muameleleri yaptıktan sonra dosyayı hazırlayıp işe başladım. Saat 9:00’du. O esnada bana bir tane bayan memur ne yapacağımı öğretmeye uğraşırken bir şef yanımıza geldi. Şef, bana yardımcı olan bayana hakaret etmeye başladı. “Sen ona karışma, o benim emrimde bırak git” deyince ben dayanamadım kalkıp adama tokat attım. Bu olaydan sonra bir saat kadar
SMMM Bahadır BAŞ Ordu SMMM Odası Yön.Kur. Üyesi/Oda Sekreteri bahadirbas@hotmail.com
Ordu SMMM Odası Başkanı Ertuğrul Yüksel bugün başlayacak olan vergi haftası ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yüksel açıklamasında vergi haftasının önemini anlattı. Yüksel; “24.sünü kutladığımız Vergi Haftası'nın amacı, vatandaşlarımızın vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlıklarının arttırılması, toplumda ve özellikle yarının mükellefleri ya da ülkenin yöneticileri olacak çocuklarımızda sağlıklı bir vergi bilincinin oluşturulması, vatandaşlarımızın vergi konusundaki görüş ve önerilerinin alınması, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ve idare ile mükellef ilişkilerinin uyumlu bir hale getirilmesi çalışmasıdır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk"ün yıllar önce söylediği “vatandaşın hazineye karşı mükellefiyetinin en önemli vazifesi olduğunu anlatmak için yorulmamak lazım” ifadesinde olduğu gibi Vergi Haftası verginin öneminin toplumun tüm kesimlerine anlatılması çalışmasıdır. Ordu Defterdarlığı özellikle son yıllarda düzenlediği “Vergi Haftası” etkinlikleri ile vatandaşta vergi bilincinin yaratılmasında, verginin kamuoyuna anlatılma-
9
çalışıp, “Bu iş bana göre değil” diyerek istifa ettim. Çevremdekiler bırakma dedi ama ben kararımı vermiştim. Ondan sonra ticarete başladım. O tarihte memurluğa devam etmiş olsaydım şimdi yaklaşık 25 yıl olmuştu ve zaten emekli olurdum. Memurluktan istifa ettikten sonra market açtım sonra Malatya’da toptan konfeksiyon kumaşçılık yaptım. Aşağı yukarı 1 yıldır Fatsa’da yaşıyorum ve ticaretle uğraşıyorum” dedi.
masında bulundu. OSB ÖNCELİKLİ HEDEF… Ünye’nin 20 yılı aşkın bir süredir gündeminde olan, ancak bir türlü sonuca ulaştırılamayan Organize Sanayi Bölgesi’nin artık yoluna girdiğini belirten Fahri Şahin şöyle devam etti: “Organize Sanayi Bölgesi, Ünye için olmazsa olmaz olarak kabul edilen, Ünye’nin yanı sıra çevredeki ilçelerde yaşayanlarında istihdam anlamında yararlanacağı önemli bir yatırım olacak. Uzun yıllardır çeşitli engeller nedeniyle sonuç alınamamış ama ısrarla talep edilen ve beklenen bir yatırımdı. Bu manada Ordu Valiliği, Ünye Kaymakamlığı, Belediye, Ticaret Odası ve il genel meclisi başta olmak üzere herkes gayret ediyor. Yer arayışları nihayet sonuçlandı ve Cevizdere havzasında Organize Sanayi Bölgesinin kurulmasına karar verildi. İlgili Bakanlık tarafından onaylanan yerde kamulaştırma çalışmaları başladı. Ödenekler de bir gecikme olmazsa 2013 yılında kamulaştırma işlemi tamamlanarak 2014 yılında Organize Sanayi Bölgesini fiilen hayata geçirmeyi hedefliyoruz.”
Vergi haftası etkinliklerinin da yaşlar da yanmayacak, en önemli amaçlarından birisi vergiye karşı olan direnç azahiç şüphesiz “verginin taba- lacaktır.(1) na yayılması” düşüncesidir. Fahri Arıkan’nın ifade Verginin tabana yayılması ettiği düşüncelere katılmacümlesi klişe bir sözden öte mak mümkün değil. Ancak anlam ve içerik olarak çok toplumda yerleşik bir başka büyük bir derinliğe sahiptir. inanış ise; Vergi mevzuatı Hem de yol gösterici bir kav- (Tebliğler, özelgeler, sirküramdır. lerler v.b.) özellikle karmaşık İlk-Orta Okullarda Vergi- yazılır ki kimse bir şey anlanin anlatılması, geleceğin masın böylece bu kanunları, büyüklerinde vergi bilinci ya- tebliğleri, sirkülerleri yazanratılması adına atılmış önemli lara daha fazla başvurulsun adımlardandır. istenir. Bu düşüncenin doğMükelleflerin “vergi hafta- ruluğunu kabul etmek elbetsı” kapsamında işyerlerinde te mümkün değildir. Aslında ziyaret edilmesi, önleyici kon- insanları bu düşünceye sevk troller yapılması aynı şekilde eden özellikle vergi mevzuverginin tabana yayılması atında ki kanun ile tebliğin, için yapılan önemli bir uygu- tebliğ ile sirkülerin, sirküler ile lamadır. Cezalandırmadan, sirkülerin ve özelge ile özelpusu kurmadan öte mükellef genin bir birleri ile çeliştiği ile birlikte hem eğitim hemde durumların çok olmasından verginin anlakaynaklandığını tılması yani öndüşünüyorum. Vergini tabana leyici denetim Maalesef vergi çalışmasının yayılması konu- mevzuatı her yapılması mügün her saniye sunda bir başka bir değişikliği kellefin idareye bakış açısını uğramaktadır. adım da, KDV değiştirmekteanlamda Beyan süreleri- Bir dir. “akşam bilgili nin ayın 29’una yatıp ertesi gün Mükellefler açısından vergi çekilmesi, Ge- cahil kalkmak” dairesine gitgibi bir durum, çici Vergide son hem vergi mümek her zaman bir problem dönemin kaldırıl- kelleflerini hem olarak veya bir verginin hemasıdır. Özellikle de sorunun parçasaplanması ve sı olarak düşü- muhasebeci mali tahakkuk ettirilnülmekte öyle müşavirlerin iş yü- mesi fonksiyoalgılanmaktadır. nunu üstlenen Vergi haftası et- künü hafifletecek m u h a s e b e c i kinlikleri mükel- bu çalışma onla- mali müşavirleri leflerde oluşan rın motivasyonu- beklemektedir. bu yanlış algının Mevzuattaki nu artıracaktır. değiştirilmesi sürekli değişim açısından çok vergi yasalarını önemli bir adımdır. Yani ver- karmaşıklaştırmakta. Gergini tabana yayılması düşün- çekten “Vergiyi taba yayma” cesinin derinliği bu anlamda konusunda yapılacak en gerçekten çok önemlidir. önemli düzenleme, atılacak Yapılan bu faaliyetlerin en önemli adım bence, vergi yanında vergi mevzuattın da mevzuatının sade, anlaşılabisadeleşme veya yalın bir dil lir herkes tarafından aynı şekullanılması da verginin ta- kilde anlaşılabilir bir duruma bana yayılmasında açısından getirilmesini sağlamaktır. büyük önem arz etmektedir. Vergini tabana yayılması Bu konuda HUD Başkanı konusunda bir başka adım Fahri Arıkan şu görüşleri sa- da, KDV Beyan sürelerinin vunmaktadır.” Aslında “vergi- ayın 29’una çekilmesi, Geçici yi tabana yaymak” denince Vergide son dönemin kaldırılyapılması gerekenlerin en masıdır. Özellikle muhasebebaşında vergi düzenleme- ci mali müşavirlerin iş yükünü lerinin ve hukuk normlarının hafifletecek bu çalışma onlageniş halk kitleleri tarafından rın motivasyonunu artıracakanlaşılır hale getirilmesi ge- tır. rekmektedir. Çünkü verginin Vergi Haftası Ordu’da bir tarafı devlet diğer tarafı özellikle gerçekten amacına ise vatandaş yani bireydir. uygun ve verginin tabana yaHer şeyin anlaşılır ve ihtilaf- yılması için başarılı çalışmasız olduğu bir ortamda vergi lar yapılarak kutlanmaktadır. ödemek de vergi almak da Başta sayın Defterdarımız daha kolay hale gelir. Erol Pişkin, Daire MüdürleDevlet vergiyi hangi alan- ri ve tüm çalışanlar birlikte lardan hangi kıstaslara göre güzel şeyler üretmektedirler. ne kadar alacağını daha net Ordu ilinde Vergi bilincinde ortaya koyar ve vergi politi- yarattıkları farkındalıktan dokası da daha net hale gelir. layı kutluyor kendilerini ve Mükellef de vergisini neden, emeği geçen herkese teşeknasıl ve ne kadar ödeme- kür ediyorum. si gerektiğini bileceğinden, Vergi Haftasının tüm mesödemesi zor gelmez. Ayrı- lektaşlarımıza, tüm mükelca böyle bir ortamda sapla leflere ve Gelir İdaresi çasaman bir birinden ayrılmış lışanlarına faydalı olmasını olacağından kuruların yanın- diliyorum…
10
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa
“Hevesleri Kursaklarında Kalacak, Çevre Yolu Tam Gaz Hayalleri Gerçekleşmeyecek” Türk Bayrağına hasret kalınacağını belirten MHP İl Başkanı Enginyurt, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türk’ isminden nefret ettiğini söyledi.
Partisinin aylık İl İstişare toplantısını Ordu’nun Perşembe İlçesinde gerçekleştiren MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetini hedef alarak; “Başbakan! Nedir bu Türk'lük düşmanlığın? Nedir bu milliyetçilik düşmanlığın? Allah aşkına ne istiyorsun bu milletten? Kime hizmet ediyorsun, kim için bu millete saldırıyorsun? Ne yaptı bu millet sana, ne yaptı Mustafa Kemal Atatürk sana? Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti kurmasaydı, bu ülkenin adına Türkiye demeseydi adımız ya Agos olurdu ya Hrant olurdu. Hamdolsun bugün Türksek ve müslümansak bunun yegane müsebbibi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıdır. Sen hala bu memleketten, bu cumhuriyetten ne istiyorsun?” dedi. MHP Ordu İl Başkanı Cemal
Enginyurt, Ordu başta olmak üzere ülke gündemine yönelikte önemli ve dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Ordu gündemiyle söze başlayan Enginyurt; “AKP'liler Ordu'yu büyük şehir yapma telaşına girdiler. Büyükşehir yaparak Ordu belediyesini kazanma hayali görmeye başladılar. İnşallah Ordu büyükşehir olur. Allahın izniyle MHP'nin Türkiye'de ki ilk büyükşehir belediyesi de Ordu olur. Hevesleri kursaklarında kalacak, hayalleri gerçekleşmeyecek. Ordu büyükşehir olduğu gün MHP Ordu büyükşehir belediyesini kazanarak, bütün Türkiye'ye iktidar güneşini buradan yakmış olacak. Seçimlerde başarılı olmak içinde Ordu'yu beş bölgeye ayırdık” diye konuştu Ülke gündeminde ise Enginyurt’un hedefinde Başbakan Erdoğan vardı. Enginyurt; “Bu iktidarı böyle devam ederse bu
memlekette Türk bayrağına hasret kalacağız. Bu iktidarı böyle devam ederse istiklal marşını söylemekten korkacağız. Bu iktidar böyle devam ederse Atatürk'ün gençliğe hitabesini artık okuyamayacağız. Bu iktidarı böyle devam ederse 19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler artık bu memlekette milli bayram olarak kutlanmayacak. Bu ülkenin başında maalesef öyle talihsiz bir başbakan var ki Türk isminden nefret ediyor, Türk milliyetçiliğinden nefret ediyor ve hala sıkılmadan televizyon ekranlarında 'milliyetçiliği ayaklarımın altına alacağım' diyerek bu memleketin Türk insanına hakaret etmekten geri durmuyor” ifadelerini kullandı. Enginyurt daha sonra şunları kaydetti:“Sinop'ta gençler BDP'lilere saldırdı diye, 'bunlar bölücü, ırkçı' deyip hapishanelere dolduruyorsunuz. Ey AKP'liler, ey vijdansızlar haburdan başlayıp Türk askerini, polisini kahpece kurşunlayan, Türk bayrağını yakan, Türk astsubayının kafasına sıkıp ambulansın gelmesini engelleyen bölücü başı köpeğine sayın diye hitap eden PKK'lılara niye gücünüz yetmiyor? Onlara niye sesiniz çıkmıyor? Bu milletten kimin
Yangın Söndürme
İş Güvenliği Malzemeleri
Yangının Ne Varsa üşmanı D Karakoç Yangında Var * Gaz Maskesi * İş Tulumu * İş Elbisesi * İş Ayakkabısı * Baret * Gözlük * Yağmurluk
* Gaz Duman Maskesi * Solunum Maskesi * Eldiven-Çizme * İş Önlükleri * Trafik Konisi * İkaz Levhaları * Emniyet Kemeri
Tel/Fax: (0452) 423 91 10 Gsm: (0539) 323 91 55 - (0541) 931 74 41 M. Kemal Paşa Mah. Arı Sok. No:7 Fatsa/ORDU www.karakocyangin.com - ekrem52@karakocyangin.com
intikamını alıyorsunuz? Bu Türk düşmanlığı nedir? Türk düşmanlığı öyle moda hale geldi ki önüne gelen ben zaten Türk değildim diyor. Bir tane şerefsizin çocuğu çıkmış ben de Türk değildim diyor. Benim aslımda Türk değildi diyor. Bu ne biçim yarış, bu ne biçim soysuzluk, bu ne biçim millet düşmanlığı? Başbakan Afyon'dan yiğitlik yapıp kafatasçılığını, ırkıçılığı lanetlediğini söylüyor. Senin görüştüğün BDP'li, PKK'lı şerefsizlerden başka ırkçı, kafa tasçı vampir var mı bu ülke de ki milliyetçiliği ayaklar altına aldım diyorsun?”
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Ordu ilinde yürüttüğü en büyük proje olan Çevre Yolu projesi tüm hızıyla devam ediyor. 5 bin 330 metre uzunluğundaki Boztepe ve Öceli Tünelleri’nde toplam bin 475 metre ilerleme kaydedildiği belirtilirken, fiili olarak tünel projesinin yüzde 14’ünün tamamlandığı edinilen bilgiler arasında yer aldı. Öte yandan 1870 metre toplam uzunluğa sahip Civil ve Melet viyadüklerinin ise yüzde 5’i tamamlandı. Ordu Çevre Yolu’nun 672 metrelik Civil ve bin 198 metrelik Melet Viyadüğü’ne ise kamulaştırma işlemleri nedeniyle ara verildi. Viyadüklerde yapılan çalışmalar kamulaştırma engeline takılınca, tünel çalışmalarına ağırlık verildi. Yapılan açıklamada kamulaştırma çalışmalarında toplam 650 adet parselden, 180’inde acele el koyma kararının alındığı, diğer kamulaştırma işlemlerinin ise Mart ve Nisan aylarında yapılacağı öğrenildi. Akçaova Irmağı’ndan ayrılarak
Boztepe’nin altından tünelle geçecek olan Ordu Çevre Yolu ise, Civil Irmağı’nı ve Sivas Yolu’nu viyadükle geçip, Ordu Üniversitesi arazisinden devam ederek, Turnasuyu mevkiinde mevcut yolla birleşecek. Temeli atılan 19,1 kilometre uzunluğundaki Ordu Çevre Yolu’nun proje kapsamındaki toplam tünel uzunluğu ise 5317 metre. Projede 3310 metre ve 2020 metre uzunluğunda iki adet tüp tünel, toplam uzunluğu 1980 metre olan 2 adet viyadük, 4 adet köprü, 12 adet alt geçit ve 3 adet kavşak bulunuyor. Ordu şehir içinden geçen 20.1 kilometre uzunluğundaki 2x2 genişliğindeki mevcut transit yoldaki mevcut trafiğin daha rahat akışına imkan verecek şekilde hazırlanan proje kapsamında, 19,1 kilometre uzunluğunda platform genişliği 26 metre olan 2x2 bölünmüş çevre yolu yapılması halinde seyahat süresinde 583 bin saat, akaryakıt tüketiminde 2,6 milyon litre, vergiler dâhil toplam yıllık tasarruf tutarının 26,5 milyon lira olacağı düşünülüyor.
11
25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ
Sayfa PARA PİYASASI ALIŞ
ALTIN PİYASASI
Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık
SATIŞ
EURO
2,35
2,36
24 AYAR ALTIN (GRAM)
DOLAR
1,78
1,79
ÇEYREL ALTIN
ORDU
4,20
91,10
GİRESUN
4,70
145,55
TRABZON
4,20
Çürük Diş Kalp Hastalığına Yol Açıyor
Sağlık
Diş hekimi Cevat Eraslan, çürük dişin kana mikrop yaydığını, kana giden mikrobun da kalp hastalığına yol açabildiğini söyledi.
Fatsa’da 41 yıldır görev yapan Diş hekimi Cevat Eraslan, dişlerden kaynaklanan enfeksiyonun vücudun neresine giderse oraya kadar zararı olduğunu belirterek, "Eğer dişten kana enfeksiyon bulaştıysa kanın gittiği her yere mikrop yayılır. Bu hastalığa neden olacak diye bir kural yok. Ama
tehlikeli ve vokal enfeksiyon kaynağı oluyor. Kana geçen mikrop hangi organa gidiyorsa, beyinde de iltihaba neden olabilir, kalpte de enfeksiyona sebep olabilir, böbrekte de hasara neden olabilir. Dolayısıyla bu riski taşımamak gerekiyor. Tedavi imkanı varsa tedavisinin yapılması
gerekiyor. Çürük dişi hiç taşımamak gerekir. Ne kadar taşınırsa o kadar zararı var. Çürük dişlerin diğer organlarda da rahatsızlık yaptığını her zaman kanıtlayabilme imkanı yok. Kalbe giden mikroptan dolayı kalp rahatsızlığı geçirmiş bir hastaya siz dişten dolayı kalp rahatsızlığı geçirmişsiniz deme imkanı yok. Hasta kanda bir mikrop taşıyorsa her zaman risk altında demektir. Her sigara içen kanser olmuyor. Ama sigara kanserojen bir madde. İnsanların en büyük eksikliği kontrol alışkanlıklarının olmaması. Biz insanların hiç olmasa 6 ayda bir kendilerini kontrolden geçirmelerini istiyoruz. Zamanında tedbir alınırsa hem zahmeti az
olur hem de masrafı. Ağız sağlığı çok önemli" dedi. KORSAN DİŞÇİLİK ÇOK YAYGIN… Diş hekimleri olarak en çok şikayet ettikleri konulardan birinin korsan dişçilik olduğunu ifade eden Eraslan, "Yaptıkları protezlerden ziyade vokal enfeksiyonun dışında Hepatit C çok yaygın. Hepatit C'nin de bugün için bir tedavisi yok. Dişçilerin aletinden enfeksiyon bulaşması çok kolay. Devletin bu konuda tedbir alması gerekir. Bizim teknisyenin kişiliği ile bir problemimiz yok. Vatandaşın sağlığına zarar veriyorsa karşıyız. Bölgemizde de korsan dişçilik çok yaygın. Halen de tedbir alınmış değil" diye konuştu.
Profesyonelce Yapılan Sporlar
İnsan Vücudu İçin Yıpratıcıdır Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Arda Ceylan, tüm spor dallarında profesyonelliğin insan vücudu için yıpratıcı olduğunu söyledi. Ordu Doğa Sporları Derneği (ORDOST) üyesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Arda Ceylan, doğa sporlarının profesyonelliğe kaçmadıkça vücut bütünlüğüne uygun olduğunu belirtirken, “Doğa sporu gerçekte kullanılması gereken kas gruplarını dengeli bir biçimde kullanılmasını sağlar. Profesyonelliğe kaçmadıkça, tüm spor dallarında profesyonellik insan vücudu için yıpratıcıdır. Aşırı zorlamaya gitmedikçe kolay kolay sakatlanmalara yol açmaz. Özellikle vücut pozisyonunun estetik ve sağlıklı görünümüne yardımcı olur. Periyodik yapıldıkça dengeli beslenme ile diyete gerek kalmaksızın kilo verdirir. Hareket, mutluluk hormonu denen
seratonin ve endorfin salınımına yol açtığından kendimizi iyi hissetmemize yol açar. Düşük bütçelerle gerçekleştirilebildiğinden mutluluğu bir kat daha arttırır” diye konuştu. Doğa sporunun önemine dikkat çeken Dr. Ceylan, doğa sporuna yeni başlayanların vücuda fazla yüklenmemesi gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu: “Mesafemizi ve tempomuzu kademeli olarak artırmalıyız. Kişisel sınırlarımızın farkında olmamız, yapacaklarımızın sınırını bilmemiz hem faaliyetimizin eziyet olmasını önler. Ayrıca bizimle birlikte spor yapanlara yük olmamış, rahatsızlık vermemiş oluruz. Çok önemli bir konu da yaptığımız spora uygun malzeme kul-
lanmaktır. Gideceğimiz faaliyeti iyi değerlendirmeli ne çok fazla malzeme almalı ne de eksik malzemeyle yapmalıyız. Eksik malzeme faaliyet konforumuzu olumsuz yönde etkilerken, fazla malzeme de bize aşırı yük olacaktır. Giyeceklerimiz hava ge-
çirebilir olmalı. Tek bir kalın giysi yerine iç içe birkaç kat giymeliyiz. Böylelikle vücut ısımıza göre giysi kalınlığını ayarlayabiliriz. Olmazsa olmazlardan biri su diğeri de enerji sağlayacak yiyeceklerdir. Susuzluk, bitkinlik ve hipoglisemi gezinizi kabusa çevirebilir.”
Ordu Tanıtım Günleri Başlıyor Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu 28 Şubat-3 Mart tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirecek olan “Ordu Tanıtım Günleri” ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Ordu Tanıtım Günlerine Ünye olarak yine aynı duyguyla katılacaklarını ifade eden Arpacıoğlu, “Ünye’yi tanıtmak ve bölgemize Türkiye’ den daha iyi turist çekebilmek adına bu faaliyetlerimiz devam edecek”dedi.
Arpacıoğlu, “Karadeniz’imizin incisi olan bir şehrin tanıtımı da tabii ki o derece önemli. Bizler bugüne kadar Ünye’mizin bir turizm şehri olarak tanınmasına katkı sağlayacak bütün faaliyetlerinin içinde olmaya gayret ettik. Bundan önce Ünye dışında yapılan bu tür faaliyetlere tanıtım günlerine, fuarlara, seminerlere katılmaya çalıştık. Bu yıl Ankara da 28 Şubat-3 Mart tarihleri arasında yapılacak olan Ordu Tanıtım Günlerine Ünye olarak yine aynı duyguyla katılacağız” dedi. 28 Şubat’ta başlayacak olan Ankara’da ki Ordu tanıtım günlerine Ünye olarak yine hep beraber katılacaklarını ifade eden Arpacıoğlu, “Bütün Türkiye’ye kendimizi anlatabilmek, Ünye’de hangi
kolaylıkların olduğunu, hangi yerlerde daha rahat gezilebileceğini Ünye’nin diğer bölgelerdeki farklılıklarını ortaya koymak adına, diğer yerlerden farklı olan güzelliklerimizi, yapımızı, kültürümüzü, tarihimizi ortaya koyabilmek adına yine Ankara da 28 Şubatta başlayacak olan Ordu günlerine katılacağız. İnşallah bütün dostlarımızı, hemşerilerimiz başta olmak üzere bütün Türkiye’deki vatandaşlarımızı orada misafir etmek istiyoruz. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizi ziyaret eden bütün dostlarımız memnun ayrılacaklar. Bu yıl yine farklı çalışmaklarımız var, farklı etkinliklerimiz var, ama bunu buradan söyleyerek anlatabilmek zor. Bunu görmek lazım, burası
Ünye burada durmak lazım diyeceğiz. Dolayısıyla 28 Şubatta Ankara da yapılacak olan bu ordu tanıtım günlerine bütün dostlarımızı, Ünye’yi merak edenleri Ankara’ya davet ediyorum.” dedi.
Anneler Çocuklarının Kilosunu Yanlış Algılıyor Yrd. Doç. Dr. Resul Yılmaz, 500 çocuk üzerinde yaptıkları anket çalışmasında annelerin yüzde 40’ının çocuğunun kilosunu yanlış algıladığı sonucunun ortaya çıktığını ifade ederek, “Yani çocuklar normal olduğu halde anneler zayıf görüyor” dedi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Resul Yılmaz, çocuklarda iştahsızlığın nedenlerinin arasında anne ve babanın sürekli çocuğuna yemek yeme konusunda ikaz ve baskının yattığını söyledi. Yılmaz, beslenme ile ilişkin yapılan yanlışların başında anne ve babanın çocuklarını yemek yemeleri için zorlaması geldiğini ifade ederek, “Bu zorlamada çocukların bilinçaltında yemek yemenin sanki bir cezaymış gibi bir algı gelişmesine yol açıyor. Dolayısı ile hiçbir canlı kendisine zorla bir şey yaptırılmasını istemez. Çocuklarda bu şekilde yemek yemenin bir ceza kötü bir şeymiş gibi algıladığı için iştahsızlık bunun peşinden gelişiyor. O nedenle bize düşen görev bebekler 8-10 aylıkken sonra kaşık tutmaya başladığı zaman eline kaşık verip kendi kendine yemek yemesini sağlamamız gerekiyor. Üstü kirlenecek, yerler kirlenecek diye düşünürsek bu çocuğun yemek yemesinin doğru gelişmesini engellemiş oluruz. Buna dikkat etmemiz lazım. Çocuğa yemek yemenin eğlenceli insana mutluluk veren bir süreç olduğunu göstermemiz gerekiyor. Bu şekilde davranırsak çocuğun iştahı doğru şekilde gelişecektir. Yoksa biz çocuğun ağzını tutup zorla yemek yedirirsek tam tersi çocuğun hayatını olumsuz yönde etkilemiş oluruz” diye konuştu. “TOMBİK GÖRÜNMESİNİ İSTİYOR” Yılmaz, dünya sağlık piyasasında iştah artıran birebir etkili şurup olmadığını ifade ederek, “Şurup verince çocuğun iştahı aratacak diye bir şey yok. Çocuklardaki iştah görecelidir kişiden kişiye değişir. Genel olarak anne ve babalar çocuklarının tombik olmasını ister. Bizim için hekim olarak önemli olan çocuğun yaşına ve boyuna göre kilosu uygun mu değil mi? Buna bakıyoruz. Eğer bir çocuğun kilosu yaşına göre uygunda iştahı konusunda çok sıkıntı yapmıyoruz. Anne ve babayı da ikna etmeye çalıyoruz. Çünkü anne ve babalar çocuklarının tombik görünmesini istiyor. Böyle bir algı var. Anne ve baba çocukları sürekli bir şey yesin istiyor. Ama insanın yaratılışı gereği böyle bir şey mümkün değil. İnsan doyduğu zaman yemeği azaltır. Çocuklar ihtiyacı olduğu zaman yemek yer” şeklinde konuştu. Yılmaz, iştahı azaltan nedenlerde boğaz, idrar yolu, kronik enfeksiyonlar ve zatüre gibi hastalıklar olabileceğine dikkat çekerek, “Eğer çocuğun bir hastalığı varsa ilaç kullanıyorsa, kanser ilaçları bulantı kusma yapar. Bunlar iştahsızlık yapabilir. En sık karşılaşan sebepler bunlar” ifadelerini kullandı. “ANNELERİN YÜZDE 40 ÇOCUĞUNUN KİLOSUNU YANLIŞ ALGILIYOR” Yılmaz, yaptıkları araştırma ve anket çalışmasında annelerin yüzde 40’ının çocuklarının kilosunu yanlış algıladığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Yani çocuklar normal olduğu halde anneler zayıf görüyor. Dolayısı ile çocuklarını iştahsız olarak görüp illa yemek yemeleri için zorluyorlar. Dolayısı ile bu anne ve babaları ikna ederek çocuklarının kilosunun normal olduğunu iştah konusuna kafalarını takmamalarını gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Anket çalışmasının iki defa yaptık. Birinci araştırmamı Doğubeyazıt’ta uzman olarak çalışırken yaptım. Tokat’ta ana sınıflarında 500 çocuğa anket uyguladık. Benzer sonuçlar aldık iki anket arasında fark yok. Buradaki ailelerde çocuklarının tombik olmasını istiyor. Anne ve babanın görsel algısının normal mi değil mi ona bakmak istedik. Bir de anne ve babanın besleme tarzı ile ilgili anket yaptık. Onda da zorlayıcı tarzda beslemenin çocuğun iştahına olumsuz etki ettiği gösteriliyor. Anne ve baba çocuğuna zorla yemek yedirirse iştah bundan olumsuz etkileniyor. Anne ve babanın kontrol edeci olmalı. Çikolata, cips abur cubur şeyler damak tadına hoş gelene şeyler ama sağlık açısından faydalı değil. Bizim yememiz gerekenler tahıllar, yumurta, et ürünleri, bakliyat. Ya da taze ve sebze meyve. Eve gazlı içecek alıyorsak, çikolata, cips alıyorsak çocuğa sen yemek ye bunları yeme diyemeyiz. Çocuk onları görüyor çünkü. Ama tamamen de kısıtlamak gerekmiyor. Önce yemeğini yiyecek yemekten sonra aile olarak tüketilebilir. Aile ile birlikte oturup yemek yemek çocuğun iştahını olumlu etkileyecektir.”
SP R
Zirve’nin Yeni Ortağı 2-1 PUAN DURUMU
Bölgesel Amatör Ligin 20.haftasında Fatsa Belediyespor kendi saha ve seyircisi önünde ağırladığı Yeni Amasyaspor’u 2-1 mağlup etti. Bafraspor’un kendi sahasında Ordu Altaş Soyaspor ile 0-0 berabere kalması nedeniyle Fatsa Belediyespor averajla zirvenin yeni ortağı oldu. Fatsa Belediyespor bu galibiyetle üst üste 6.galibiyetini alarak 6’da 6 yaptı. 1.dakikada Önder’in sağdan ortasında Abdi’nin müsait durumda kafa vuruşu autla sonuçlandı. Dk.13. Fatsa Belediyespor beklediği gole 13.dakikada kavuştu. Abdinin düşürülmesi ile kazanılan serbest vuruşu Volkan kullandı. Topa iyi yükselen Kaptan Mehmet Arslan topu uzak köşede filelerle buluşturdu. 1-0 19.dakikada Yeni Amasya serbest vuruş kazandı. 5 no ‘nın vuruşu barajdan geri döndü. 20.Dakikada Cem’in sağdan ortasına Volkan kafa ile vurdu kaleci Fatih bu pozisyonda zorlanmadı. 25.dakikada Yeni Amasyaspor atağında sağdan gelen ortada ceza sahasında topla buluşan Ali’nin vuruşu direkten döndü atağın devamında Fatsa defansı topu uzaklaştırdı. 40.dakikada İbrahim’in soldan ortasında Abdi boş kale yerine topu üstten auta attı. 44.dakikada Fatsa Belediyespor üst üste 2 korner kullandı. İlk kornerde Yiğit az kalsın topu kendi kalesine gönderiyordu. İkinci kornerde Güneş’in ortasına kaptan Mehmet Arslan yine çok iyi yükseldi ancak top bu defa yandan auta çıktı. 45.dakikada Fatsa Belediyespor atağında Yeni Amasyaspor ceza sahasında oluşan karambolde top ayaktan ayağa gitti, topa en son dokunan Abdi
topu auta gönderdi. 70.dakikada Fatsa Belediyespor kontratağında Abdi orta sahada topla buluştu. Yeni Amasya defansının ileride olduğu bu pozisyonda Abdi topa uzaktan vurmayı deneyince 2.gol fırsatından yararlanamadı. 76.dakikada yine Fatsa Belediyespor atağında Önder çalımlarla ceza sahasına girdi. Topu Volkan’a aktardı ancak Volkan’ın vuruşu autla sonuçlandı. 77.dakikada Güneş’in ceza sahasına girer girmez vuruşu üstten auta çıktı. 78.dakikada Fatsa Belediyespor’un 2.golü geldi. Bu dakikada Ulaş’ın soldan mükemmel ortasına aynı güzellikle vuran Önder topu ikinci kez Yeni Amasyaspor ağlarına gönderdi. 2-0 85.dakikada kaptan Mehmet’e sert giren Yeni Amasyasporlu Volkan ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyun dışı kaldı. 89.dakikada Yeni Amasyasporlu Kamil topa elle müdahale etti. Daha önceden sarı kartı olan Kamil kırmızı kartla oyun dışı kalarak takımını 9 kişi bıraktı. 90+4.dakikada Yeni Amasyapor 9 kişi ile golü buldu. Bu dakikada kornerden gelen topa son dokunan Halil takımını umutlandıran golü attı ancak bu ataktan bir dakika sonra hakem son düdüğü çaldı. Karşılaşma 2-1 Fatsa Belediyespor’un üstünlüğü ile sona erdi. Maçtan Notlar: - Fatsa Belediyespor Yeni
Amasyaspor karşılaşmasını Kaymakam Bekir Atmaca, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Arslan, İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yzb.Fatih Çetil, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş, AK Parti İlçe Başkanı Fatih Sözen, İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz’da izledi. - Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan maç öncesi soyunma odasına girerek futbolculara başarı dileklerinde bulundu. Başkan Anlayan galibiyet halinde futbolculara 10 bin TL prim sözü verdi. - Fatsa Belediyespor-Yeni Amasyaspor karşılaşmasında İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün çok yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. - Yeni Amasyaspor Fatsa Belediyespor karşılaşmasına 7 oyuncusunun kırmızı kart cezalısı olması nedeniyle eksik bir kadro ile çıktı. - Jaguarlar taraftar grubu Yeni Amasyaspor maçında takımını daha fazla sayıda taraftar topluluğu ile desteklerken maç boyunca susmayarak takımlarını ateşlediler. Maçtan sonra Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ve Kaymakam Bekir Atmaca soyunma odasına giderek futbolcuları alınan galibiyetten dolayı tebrik ettiler. - Soyunma odasında futbolcuların “Başkan primi ikiye katla” tezahüratlarına “Siz yeter ki şampiyon olun biz gerekeni yaparız” cevabını verdi.
STAD:Fatsa Şehir HAKEMLER: Selim Akman ***Serkan Can *** Sercan Bostancı *** FATSA BELEDİYESPOR: Volkan Sandıkçıoğlu ** Cem ** İbrahim *** Özgür ** Mehmet Arslan *** Yusuf ** Güneş ** Önder *** (Dk.88 Selman ?) Abdi * Volkan ** (Dk.82 Oktay Taze ?) Ulaş ** (Dk.80 Oktay Kambolat *) YENİ AMASYASPOR: Fatih ** Ali * Mustafa ** Seyit ** (Dk.89 Arslan ?) Burak ** Şahin ** Celalettin ** Volkan ** Yiğit ** Recep ** (Dk.68 Halil) Kamil GOL: Dk.13 Mehmet Arslan Dk.78 Önder Dk.90+4 Halil SARI KARTLAR: Şahin, Volkan, Kamil (Yeni Amasya) KIRMIZI KART: Volkan, Kamil (Yeni Amasya)
Potanın Perileri Hızlı Başladı 72-42
Potanın Menekşeleri’ne Homend Şirince hafif geldi. Türkiye Kadınlar 2.Ligi (TKB2L) F Grubu ikinci tur ilk maçında Potanın Menekşeleri, konuk ettiği Homend Şirince karşısında 7242 galip ayrıldı. Orduspor, karşılaşmaya Arzu, Aslı, Simay, Gizem Başaran ve Mü-
nevver beşlisiyle başlarken; rakip Homend Şirince ise Esra, Damla, Başak, Benan, Öznur beşlisiyle başladı. Potanın Menekşeleri, mücadeleye arzulu ve etkili başladı. Maçın ilk beş dakikasında 11 sayı üreten Periler, bu periyotta Münevver, Gizem Başaran, Simay ile bulduğu sayılarla ikinci periyoda 13 sayı farkla 22-9 önde girdi. İkinci periyotta da etkili oyununu sürdüren Potanın Menekşeleri, bu bölümde etkili şutlarla bulduğu sayılarla bu periyodun ilk yarısını 2914 önde geçti. Periyodun ikinci bölümünde de Gizem ve Julia’nın pota altında sergiledikleri performansla oyun üstünlüğünü elinde tutan Menekşeler, soyunma odasına 38-17 önde giden taraf oldu. Tribünlerdeki taraftarlar, takımlarını müthiş bir coşkuyla desteklerken; mor-beyazlılar, ilk yarıyı 21 sayı farkla önde bitirdi. Orduspor’da ilk yarıda Münevver
10, Gizem Başaran 8, Melis 6 sayı üretti. Homend Şirince’de Damla 12, Benan ve Esra da 2 sayıyla ilk yarıyı tamamladı. İkinci yarıda da oyun hakimiyetini elinde bulunduran Potanın Menekşeleri, üçüncü periyodun ilk beş dakikasında rakibini baskı altına alırken; bu bölümü Simay ve Gizem Başaran’ın bulduğu sayılarla 55-45 önde geçti. Periyodun ikinci bölümünde 19 sayı bulan mor-beyazlılar, son periyoda 30 sayı farkla 55-25 önde giren taraf oldu. Son periyotta rahat bir oyun ortaya koyan Potanın Menekşeleri, bu bölümde de sayı üretmekte zorlanmazken; son periyodun ilk bölümünü 62-29 önde tamamlarken; maçtan 72-42 galip ayrıldı ve ikinci tura farklı bir başlangıç yaptı. Karşılaşmanın son periyodunda Orduspor’da Melis Talay, sakatlanarak oyun alanını terk etti.