Kanun Perşembe ‘Kimseye Söz Vermedik’ Günü Oylanacak! AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, büyükşehir yasasının 14 Mart Perşembe günü meclisten geçmiş olacağının müjdesini verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir Karadenizli olarak Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilgili heyecanlandığını ifade eden Şener, “bu Altınordu deyimi seçim süresinde de Sayın İçişleri Bakanımız tarafından da sıkça kullanıldı. Bizim teklifimizde Altınordu evet. Merkez ilçenin adını Altınordu olarak teklif ettik. Umarız da bu haliyle geçer. Ordululara, Altınordululara, hayırlı olmasını diliyorum.”
Fatsa Belediye Meclisi’nin aldığı karar gereği sanayi dolmuş hattına 8 adet daha araç girecek. Bunun için yapılacak olan ihaleye başvuru süresi 18 Mart 2013 Pazartesi günü sona erecek. İhale 21 Mart 2013 Perşembe günü yapılacak. 3’te
www.gazetekuzey.com
3’te
Ordu’nun büyükşehir olmasını sağlamak için gerekli nüfusu getirmeleri karşılığında belde belediyelerine ilçe yapılma sözü verildiği şeklindeki iddialara AK Parti İl Başkanı Hüseyin Akyol cevap verdi. Akyol, “Büyükşehir için Belediye Başkanlarımızın 5’te hiçbirine söz vermedim, vermedik” dedi.
Dolmuş ihalesi 21 Mart’ta
FATSA’DAN KARADENİZ’E 11 MART 2013 PAZARTESİ
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:332
FİYAT: 50 Krş.
Bu Türk Devletini, Bu Bayrağı Yedi Düvel Yere İndiremedi,
ÖZEL
Siz Kimsiniz?
HABER
Fatsa Ilıca Beldesi Uzundere Köyünde oturan Hasan Yılmaz, DHKP-C üyesi gelini Kadife Yılmaz’ın canlı bomba olarak kullanılabilme ihtimalini düşünerek polisle iş birliği yaptı. Yılmaz; “Çok yalvardım ama örgütten kurtaramadım” dedi. CANLI BOMBA OLABİLİRDİ...
BU İŞİN SONU YOK...
Yaşadığı süreci anlatırken duygulanan 83 yaşındaki Hasan Yılmaz; “ Örgüt ölümcül hastalığı olan elemanlarını canlı bomba olarak kullanıyormuş. Duydum ki Gürgentepeli hastaymış. Bizimkinde de kemik erimesi var, kanserle savaşıyor. Gürgentepeli gibi benzer bir eylemi gerçekleştirebileceğini düşündüm. Daha fazla can yanmasın diye, gelinimin yakalanması için polise yardımcı oldum” şeklinde konuştu.
Hasan Yılmaz, “Bu bayrağa karşı olan adama sahip çıkmam. Bu bayrağa karşı olan adamın benim yanımda yeri yok. Oğlum, gelinim olmasında ne olursa olsun. Örgüte katılanlara sesleniyorum, bu işin sonu yok. Bu yanlış yoldan bir an önce dönün. Bu Türk Devletini, bu bayrağı, yedi düvel gelmiş yere indirememiş. Yedi düvel karşısında Türkler Türklüğünü korumuş. Vatanını korumuş. Siz kimsiniz de bu devleti yıkacaksınız” dedi. 4’te
“Hükümet Çözmezse, Sendika Olarak Çözeceğiz”
Büyükşehir Belediye Başkanı
Tüm Ordunun Belediye Başkanı Olacak
Meclis’te “halk günü” başlıyor
TBMM Başkanlığı, vatandaşların Meclis’i gezmesi amacıyla “halk günü” uygulaması başlatıyor. Bundan böyle isteyen her vatandaş, her grup cumartesi günleri TBMM’yi gezebilecek. 6’da
Mustafa Kemal KAYMAK
Ordu’nun Büyükşehir Serüveni Üniversitelerde Tez Konusu Olmalı
03
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan;” Büyükşehir belediye başkanı Ordu vilayetinin bütün ilçelerini kapsadığı sınırın tamamının başkanı olacak ve köyden, kentten herkesin oyuyla seçilecek bir belediye başkanı olacak.Dolayısıyla büyükşehir bütçesi bu belediye başkanı tarafından Ordunun tamamına kullanılacak.Bu iki kere ikinin dört ettiği kadar net olacak bir sonuçtur” dedi. 7’de
Koyunlarının Başında Kalp Krizi Geçirdi Fatsa Bolaman beldesinde bahçede koyunlarını otlatan Muharrem Şahin, geçirdiği kalp krizi sonucu bahçede hayatını kaybetti.Muharrem Şahin’in yanında bulunan çoban akrabasının kalp masajı yapması koyun sahibini yaşama döndürmeye yetmedi. 3’te
Organ bağışı vasiyete giriyor Ordu’da da son yıllarda yaygınlaşan organ bağışı sonucunda onlarca insan başkalarının organlarıyla hayat buldu. Yapılan bu organ bağışlarıyla birlikte birçok vatandaş organ bağışının önemini anlamaya başladı. 8’de
SATIRBAŞI
PUSULA
Eğitim Bir-Sen Fatsa ilçe temsilciliği, Fatsa protokolüne ve üyelerine Kültür Sarayında kahvaltı verdi. Geleneksel hale gelen ve üçüncüsü düzenlen kahvaltıya, ilçe Kaymakamı Bekir atmaca, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İlçe Milli Eğitim müdürü Ahmet Gürsel Avcı, AK Parti Fatsa ilçe başkanı Fatih Sözen, çevre ilçe Milli Eğitim Müdürleri ve 400 Eğitim Bir-Sen üyesi katıldı. Eğitim Bir-Sen Fatsa ilçe temsilcisi Halil Bekyürek, “başörtü meselesinin çözülmesini istiyoruz ve en kısa zamanda çözüleceğine inanıyoruz. İnşallah çok kısa bir sürede olumlu bir haber sendikamıza gelecek. Ya da hükümetimiz bu sorunu çözmediği zaman, farklı bir uygulama ile bu sorunu sendika 4’te olarak tüm yurda duyuracağımıza inanıyoruz.” dedi.
Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN Yarım Yüzyıllık Enerji Birikiminin Fay Hattı
05
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa ORDU’da BUGÜN HAVALAR NASIL?
Namaz Vakitleri
TE
BE
SS
Hava Durumu
Ü M
Oturanlar sakın kalkmayın
2
bu kupayı bana layık gördüğünüz için teşekkürler arkadaşlar
Tarihte Bugün
1947 : Türkiye Uluslararası İskan ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Para Fonu Teşkilatı’na (International Monetary Fund) katıldı 1949 : İsrail ve Ürdün Rodos’ta ateşkes antlaşması imzaladı. 1958 : Türkiye “Mısır, Suriye ve Yemen” devletlerinin oluşturduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni tanıdı.
telefonlada konuşurum çayımıda içerim
1962 : İstanbul İşçi Sendikaları Birliği feshedildi Bundan sora birliğin görevlerini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu yerine getirecek arabayı yıkıyoruz ama inşallah yağmaz
kaç dakka var hocam
EN DÜŞÜK : 13 C EN YÜKSEK : 20 C
ORDU NAMAZ VAKİTLERİ İmsâk: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:
04:14 05:40 11:45 14:59 17:38 18:56
Günün Fıkrası
1924 : Abdülmecit, İsviçre’de ajans temsilcilerine yazılı bir demeç verdi; “ TBMM’nin Hilafet’i ilga kararı yersiz ve yolsuzdur.”
Bu fotoyu kendim çektim
Sağanak Yağışlı
1965 : İstanbul Şehir Tiyatroları’nda “edebi heyet” kurulması kararına sanatçılar tepki gösterdi.
Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komşusu Temel kendini belinden ağaca asmış halde duruyor. Hemen gidip ipi ağaçtan çözer. Komşusunu ağaçtan indirdikten sonra merakla sorar : - Ha sen ne yapaydun öyle? - Hiç kendimi asaydum... - Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi. Temel üzgün ve çaresiz bir halde Dursun’a baktıktan sonra cevap verir : - Ben de öyle yapmişidum. Ama ipu poynima pağladiğum zaman bi türlü nefes alamayrum. ************************************************** Canım Ablacığım ; Haluk’la birbirimizi görür görmez aşık olduk... Haluk hem yakışıklı bir cocuk hem de kırmızı BMW’si var. Beni ailesiyle tanıştırmakiçin evine götürdü. Fakat evde kimsecikler yoktu. Bana : - Şimdi gelirler, beklerken birer bardak kola içelim dedi. Haluk kendi kolasını içer içmez uyumaya başladı. O kadar itip kaktım ama uyanmadı. Ablacığım; Sevdigim erkek acaba hasta falan mı? Evlenmem de bir mani var mı? Rumuz:Bedriye Güzin ablanın cevabı: - Benim Sevgili Yavrum, Anan seni Kadir gecesi doğurmuş....
1983 : THKP-C Kurtuluş davasına İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No’lu Askeri Mahkemesi’nde başlandı..1985 Mihail Gorbaçov Sovyetler Birliği Komünist Partisi genel sekreterliğine getirildi. 1988 : Türk-İş üyesi işçiler hükümeti, işverenleri ve pahalılığı protesto etmek için ülke çapında yemek boykotu yaptı. 1990 : Litvanya tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. 1995 : Pişmanlık yasasından yararlananların sayısının1955 olduğu açıklandı.
hıııııııııııııııık
başbakanım bir foto çektirelim hatıra olsun
Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gönderin... tebessum@gazetekuzey.com
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muhabirler Muhsin Yılmaz Resul Koşar Taner Şen Genel Yayın Yönetmeni Beytullah Şeker Nusret Yeşiller Haber Merkezi Görsel Yönetmen Ahmet Alkan Engin YARAN Hukuk Danışmanı Sayfa Editörü Av. Doğan Pehlivan Emrah Çoşkun Reklam Haber Müdürü Erkan Kaş Betül Yeşiller Oğuzhan Yılmaz Dizgi-Grafik Grafiker Yeşiller Grafik Tasarım İlkay Yeşiller www.yesillermatbaa.com İnternet Editörü Dağıtım Çiğdem Akyol Şah Medya Ajans Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz İHA Abonesidir. Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa
Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Şifalı Bitkiler Tarçın Kan Şekerini Düşürüyor Tarçın birçoğumuz için sütlü tatlıların üzerine serpiştirdiğimiz bir baharattır.Tarçının sağlık üzerinde çok faydalı bir bitkisel ilaç olduğunu belki düşünmemişsinizdir. Araştırmacılar tarçının kan şekerini düşürdüğünü tespit etti.Belki de bu yüzden tarçın tatlıların üzerine serpiştirilir. Tarçında bulunan doğal maddeler insülin hormonu gibi hareket ederek,glukozun enerji için kullanılabileceği hücrelere gitmesine yardımcı oluyor ve kan şekeri düzeyini düşürüyor. 60 diyabet hastası erkek ve kadın üzerinde yapılan bir araştırma günde yarım ve çeyrek çay kaşığı arası tarçının kan şekeri düzeyini % 18-29 oranında azalttığını gösterdi.Aynı zamanda kötü kolestrol seviyesini %7-27 oranında düşürdüğü görüldü. Tarçın aynı zamanda lif açısından zengin bir bitkidir.Tarçın güney Asya’da yetişen bir ağacın kabuğundan elde edildiğinden lif oranının yüksek olması şaşırtıcı değil tabiki.2 çay kaşığı tarçın yarım porsiyon lahanadan veya dolmalık biberden ve 2 kuru kayısıdan daha fazla lif içeriyor. Tarçın ayrıca vücudumuzun
şekeri kullanma kapasitesini artıran manganez mineralini içeriyor. Sadece 2 çay kaşığı tarçın günlük manganez ihtiyacınızın 3 te birnden fazlasını karşılar. Tarçında bulunan kimyasal maddeler kalp krizine neden olabilen pıhtılaşmayı önler. Çalışmalar tarçın kokusunun zihinsel aktiviteyi ve konsantrasyonu artırdığını göstermiştir. Tarçını günlük diyetinize serpiştirmenin hayal edebileceğinizden fazla yolu var. Elma püresine tarçın ekleyin. Tostunuzun üzerine serpin. Çayınıza kahvenize ekleyebilirsiniz. Sabah kahvaltınızda gevreklere ekleyebilirsiniz özellikle yulafa. Yoğurta,dondurmaya ekleyebilirsiniz. Krem peynirin üzerine serpebilirsiniz. Tatlı patates veya muzun üzerine serpebilirsiniz. Mükemmel Dozaj: Günde sadece yarım çay kaşığı tarçın sağlığınızı geliştirebilir.Eğer tarçını çok seviyorsanız bir kaç kaşık da yiyebilirsiniz.Ancak aşırıya kaçmayın çünki tarçında bulunan bazı kimyasal maddeler aşırı dozda alındığında zehirli olabilir.
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
YENGEÇ
ASLAN
BAŞAK
21 Mart - 20 Nisan
21 Nisan - 21 Mayıs
22 Mayıs - 21 Haziran
22 Haziran - 23 Temmuz
22 Temmuz - 23 Ağustos
24 Ağustos - 23 Eylül
Son derece tempolu olacak ve günlük işlerin organize edilmesi gereken şartları aşmaya çalışacaksınız. Ofis ortamınızda düzen gerektiren konular oldukça oyalayıcı olabilir. Eksiklerinizi tamamlamak ve yeni beceriler edinmek için daha fazla çaba göstermeniz gerekli. Sizi aşabilecek konuların üstesinden yardımlaşarak gelmeye çalışırken, sağlığınızı korumalısınız.
Pek çok konuda kendinizi rahat ve keyifli hissediyorsunuz. Özellikle yaratıcı konularda daha aktif olacak ve güvenle hareket edeceksiniz. Ayrıca aşk hayatınız ve ilişkiler açısından dinamik olabilir ve gününüzün büyük bölümünü bu alana ayırabilirsiniz. Uzun zamandır düşündüğünüz değişik hobilere yer açmanız size canlılık ve tempo getirecektir.
Aynı anda birkaç işle ilgilenmeniz zorunlu hale gelebilir. Eve ait konularda bazı şeylerin bittiği değişik koşullara uyum göstermeye çalışacaksınız. Evde daha fazla sorumluluk getiren uğraşlarla beraber, ev içindeki hareketlilik ve yakınlarla ilişkiler sizi gerebilir. Sabırlı olmanız gerekiyor. Bugün kendi kaynaklarınıza özel bir önem vermelisiniz.
Gün boyunca rahat hareket edebilir ve pek çok konuda kendinizi daha iyi ortaya koyabilirsiniz. Eğitim konuları önceliğiniz olmaya devam ederken, yazışmalar açısından yüklü bir gündeminiz olacak. Yakınlarınız ya da komşularla ilişkileriniz ise size keyif verebilir. Düşüncelerinizi akıcı biçimde kullanarak çok dikkat çekebilirsiniz.
Kişisel alanda yeni planlarınız göze çarpıyor fakat, tam olarak kararlılık gösteremeyebilirsiniz. Bazı güvensizlikler sizi tedbirli olmaya itiyor. Ancak parasal alanda daha aktif ve hırslı olabilirsiniz. Çalışma kapasitenizi zorlamanız geren koşullar sizin lehinize çalışabilir. Çabalarınızın sonuçları size kazanç olarak rahatlıkla dönebilecek. Giderlerinizi kısmanın yollarını bulmalısınız.
Son derece aktif ve ön planda olabileceksiniz. Bugün sizin için öncelik taşıyan konularda verimli ve başarılı olmaya yakınsınız. Her konuda planlı hareket etmeniz ve yeni başlangıçlarınız sizi ileriye taşıyabilir. Yeni adımlar atmaktan çekinmeyecek ve kontrolü elinizde tutabileceksiniz. İlişkilerinizde biraz çaba ile olumlu gelişmeler elde etmenin keyfi yakalanabilir.
TERAZİ
AKREP
YAY
OĞLAK
KOVA
BALIK
24 Eylül - 22 Ekim
23 Ekim - 22 Kasım
23 Kasım - 22 Aralık
23 Aralık - 20 Ocak
21 Ocak - 18 Şubat
19 Şubat - 20 Mart
Birtakım planlarınızı bekletmek ve istediğiniz gibi sürdürmekte zorlanacaksınız. Bazı çözülmeler ve kararsızlıklar sizi bocalamaya itebilir. Hakim olamayacağınız olaylar karşısında sakin kalmalı ve sabır göstermelisiniz. Kendi kendinize kalmak ve geçmişi sorgulamak belki doğru olabilir fakat. gereksiz kuruntulardan özellikle kaçınmalı ve işlerinizle ilgilenmelisiniz.
Hayata umutla bakacağınız gelişmeler içine giriyorsunuz. Bir çok konuda destek almanızın rahatlığı içinde olacaksınız. Arkadaşlarla ilgili konular size çok keyif verebilir. Bugünü verimli kullanmayı başaracaksınız. Zira sosyal alanda sizi aktif kılan çalışmalar içinde yer edinebileceksiniz. İyi organize edilmiş toplantılar da gününüze yön vermenizi kolaylaştırıyor.
Yeni hedefler koyabileceğiniz ve hızlı hareket edeceğiniz gününüzdesiniz. Artan iş yükünüze rağmen, pek çok konuyu halledebilecek ve başarılı olmanın sonuçlarını görebileceksiniz. Yapıcı planlar ve işe ait yeni organizasyonlar sizi öne çıkarabilir. Üstlerinizden destek ve onay görmeniz kariyer konusunda önemli ilerlemeler elde edebileceksiniz.
Pek çok konuda daha dikkatli olmanız lazım. Sizin dışınızda gelişebilecek olaylara hazır olmalısınız. Zira ortaklaşa alanda değişebilecek şartlar sizi yeni kararlara itebilir. Duygusal tepkileriniz ilişkilerinize olumsuz yansırken. Yanlış karar alma riskiniz çok fazla. Ortak bir zeminde buluşacağınız yeni projeler öne çıkarken, ikili ilişkilerinizde yapıcı olmalısınız.
Genel olarak ortaklıkların ve ilişkilerin öne çıkacağı şartlar altına giriyorsunuz. Sizin kontrolünüz dışında gelişen olaylara hazır olmalı ve sabırlı davranmalısınız. Şimdiye kadar zorluk kaynağı olan ilişkilerin artık maddi yanı ile ilgilenmeniz ve size kazanç getirebilecek gelişmeler yaşamanız çok olası. Ortaklaşa yeni konularda sorumluluklarınızı göz ardı etmemelisiniz.
Birebir ilişkiler adına sizi kısıtlayan ve zorlayan konular üzerinde düşünmeniz gerek. Eşinizle olan iliişkinizde eleştirilere açık davranmalı ve ılımlı olmalısınız. Bu sayede olumlu bir sonuç alabileceksiniz. Ortaklaşa konularda yeni anlaşmalar ve ortaklıklar gündeme gelebilir. Alacağınız teklifler üzerinde dururken, ve sizin kazançlı çıkmanız çok olası.
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa
İhsan Şener Müjdeyi verdi
Kanun Perşembe Günü Oylanacak! AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, İl Başkanı Hüseyin Akyol’la beraber Ordu İş Adamları Derneği’nin düzenlediği kahvaltıya katıldı. Milletvekili Şener, büyükşehir yasasının 14 Mart Perşembe günü meclisten geçmiş olacağının müjdesini verdi. geldi. AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener’in gündeminde geçtiğimiz hafta müjdesi verilen Ordu’nun büyükşehir olması vardı. Yasa teklifinin 12 Mart Salı günü alt komisyona geleceğini ve 14 Mart Perşembe günü genel kuruldan geçeceğini belirten Şener, “23 Mart 2013 tarihine kadar bu kanunu geçirirsek ki Çarşamba günü meclis başkanlığına verdik. Gelmeden önce sizinde merakınız olur diye meclis idaresine sordum Salı günü saat 16.00’da İçişleri Komisyonu’nda görüşülecek. Perşembe günü İnşallah genel kuruldan Ordu Büyükşehir Belediyesi yasası geçmiş olacak.”
AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, İl Başkanı Hüseyin Akyol’la beraber Ordu İş Adam-
ları Derneği’nde Dernek Başkanı Avni Yılmaz ve dernek yönetimi ile sabah kahvaltısında bir araya
ALTINORDU HAYIRLI OLSUN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir Karadenizli olarak Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilgili heyecanlandığını ifade eden
Şener, “bu Altınordu deyimi seçim süresinde de Sayın İçişleri Bakanımız tarafından da sıkça kullanıldı. Bizim teklifimizde Altınordu evet. Merkez ilçenin adını Altınordu olarak teklif ettik. Umarız da bu haliyle geçer. Ordululara, Altınordululara, hayırlı olmasını diliyorum.” BÜYÜKŞEHİR ŞİRKETLERİNDE ELEMAN OLACAKLAR Ordu büyükşehir olduğunda kapanma tartışmaları yapılan beldelerin durumu hakkında da bilgi veren Milletvekili Şener, “büyükşehirle birlikte hizmetler katlanarak artacak. Oradaki görevli arkadaşlar büyükşehir şirketlerinde eleman olacaklar. Oradaki hizmet erleri olacaklar. Hizmetlerin tamamı merkezden yapılacak değil, bölgelere dağılacak. Oradaki organizasyonun içinde olacaklar” dedi.
Dolmuş İhalesine Başvurular Başladı Fatsa Belediye Meclisi’nin aldığı karar gereği sanayi dolmuş hattına 8 adet daha araç girecek. Bunun için yapılacak olan ihaleye başvuru süresi 18 Mart 2013 Pazartesi günü sona erecek. İhale 21 Mart 2013 Perşembe günü yapılacak. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, düzenlediği basın toplantısında ihale sürecini değerlendirdi. Başkan Anlayan,” “Dolunay mahallesi heyecanla dolmuşları bekliyor” dedi. Anlayan toplantıda şu açıklamayı yaptı: “Dolmuş hattının ihalesine çıkmış durumdayız. 21 Mart tarihinde ihalesi var. Bu işe talip olan hemşerilerimize duyurulur. 21 Mart tarihindeki ihale için son dosya teslim tarihi 18 Mart. Bu işe talip olan hemşerilerimizin
dosyalarını en geç 18 Mart tarihine kadar belediyemize teslim etmeleri gerekir. 18 Mart tarihinde sonra 21 Mart tarihine kadar dosyalar kontrol edildikten sonra ihaleye katılanları davet edeceğiz ve noter huzurunda ihalesi gerçekleşecek. Bütün hemşerilerimize duyurulur çünkü merakla, hevesle bekliyorlardı. Şu anda hatta toplam 45 dolmuş var. Yenileri ile birlikte güzergâhta çalışmaya başlayacaklar. Dolunay mahallesi heyecanla dolmuşları bekliyor. İn-
şallah çok kısa zamanda hem sahilden hem de içeriden geçerek Dolunay mahallesine ve buradan Büyük Sanayi Sitesi’ne ulaşacağız. Bu hamlemiz çok yoğun artan Dolunay Mahallesi nüfusunun dolmuş ihtiyacına cevap verebilmek içindir. Vatandaşımızı asfalta inme sıkıntısından kurtaracağız”
Vali, Organik Ürünlerle Kahvaltı Yaptı
Son zamanlarda Ordu’da artan ekoturizmin yapıldığı yerler-
den Kayabaşı, Ordu Valisi Orhan Düzgün’ü ağırladı. Bir süre önce
yurt dışından misafir ağırlayan Kayabaşılı kadınların bu sefer ki konukları ise Ordu protokülüydü. Ordu’daki artan ekoturizmin yapıldığı yerlerden Kayabaşı’nda yöreye özgü yemekler yapıldı, sofralar kuruldu, kadınlar kendi günlerinde Ordu protokolünü ağırladı. Vali Orhan Düzgün ve protokol, ekoturizm kapsamında pilot bölge seçilen merkez Kayabaşı Köyü’ndeydi. Kayabaşılı kadınlar, Ekoturizm proje koordinatörü Pervin Özcan önderliğinde uzun süredir turizme kazandırmaya çalıştıkları Vali Orhan Düzgün ve protokol üyelerine köylerine özgü doğal ürünlerle köy kahvaltısı hazırla-
dı. Vali Düzgün, kahvaltının ardından önce köy evlerini gezdi, daha sonra yakından ilgilendiği Kayabaşı Köyü Kırsal Turizm Projesine ilişkin son durum hakkında kadınlardan bilgi aldı. Köyü gezdikten sonra Kayabaşı Köyü’yle ilgili açıklamalarda bulan Vali Düzgün, “ayrıca burada pansiyonculuk yapılması için eğitim yapılması içinde İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcımız Eyüp beyin önderliğinde ciddi çalışmalarda yürütülüyor. İnşallah bu yazdan itibaren 8-10 evimizin eğitimini tamamlaması ve aynı zamanda misafir kabul etmesi için çalışmalar yürütülüyor”
Koyunlarının Başında Kalp Krizi Geçirdi Fatsa Bolaman beldesinde bahçede koyunlarını otlatan Muharrem Şahin, geçirdiği kalp krizi sonucu bahçede hayatını kaybetti.Muharrem Şahin’in yanında bulunan çoban akrabasının kalp masajı yapması koyun sahibini yaşama döndürmeye yetmedi. Olay Bolaman beldesi Gölbaşı mahallesinde meydana geldi. Akşam üzeri bahçede otlayan koyunlarının yanına giden Muharrem Şahin burada aniden kalp krizi geçirdi. Muharrem Şahin’in kalp krizi
geçirdiğini anlayan çoban akrabası Birol Gül hemen yanına koşarak kalp masajı yaptı ama bir sonuç alamadı. Birol Gül daha sonra 112 acil sağlık ekiplerine haber verdi ancak sağlık ekipleri olay yerine geldiğinde Muharrem Şahin’in yaşamadığı tespit edildi. Muharrem Şahin’in cesedi olay yerinde Cumhuriyet Savcılığınca yapılan otopsinin ardından önce Fatsa Devlet Hastanesi morguna, buradan da ölümünün kesin teşhisi için Trabzon Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
3
PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK mkkaymak@hotmail.com
Ordu’nun Büyükşehir Serüveni Üniversitelerde Tez Konusu Olmalı Ordu’nun Büyükşehir yapılması için AK Parti Ordu Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve teşkilatları yoğun bir çalışma yaptı ve bunu da başardı. 20-25 gün içerisinde yaklaşık olarak 50 bin kişinin nüfusunu Ordu’ya aldırdılar. Her yılsonu geldiğinde merkezi bütçeden daha fazla pay alabilmek için beldelerden, köylerden şehir merkezine nüfus kaydırmaya çalışan ilçeler bunu başaramazken, nasıl oldu da çok kısa bir sürede 50 bin kişinin nüfusu Ordu’ya getirildi. Herkes şaşkınlık içerisinde hem gelişmeleri takip etti hem de bu sorunun cevabını bulmaya çalıştı. Ama kimse bulamadı… Çünkü mümkün olmayan bir şey başarılmıştı. Belki de kâğıt üzerinde öyle gözüküyordu. Ne olduysa oldu, nasıl yapıldıysa yapıldı, sonucunda Ordu Büyükşehir oldu( her ne kadar TBMM’den henüz geçmese de)… Kısa sürede yapılan bu çalışma ve elde edilen 50 bin nüfus belki de üniversitelerde hocalara kürsüde verecekleri ders, öğrencilere ise tez konusu olabilecek nitelikte. Her neyse, bugüne kadar bulunamayan cevap bulunmaya, sürecin nasıl işlediği ve kimlere ne söz verildiği ise yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Anlaşılan o ki; birçok beldeye ilçe yapılma sözü verilmiş. Büyükşehir olunca kapanacak olan beldelerin sakinleri ve belediye başkanları, kendilerine yeni kimlik tanıtmak amacıyla ilçe olma fikrine sıcak bakmış. Görünen o ki; kazın ayağı hiç de öyle olmamış… Büyükşehir kanun taslağı hazırlanırken, metnin içine yeni yapılacak ilçeler konulmamış. Bu da demek oluyor ki, şimdilik verilen sözler askıda kalacak, yerine getirilmeyecek. E doğal olarak bunu gören belde sakinleri ve belediye başkanları şimdi tepkilerini dile getiriyor. Tepealan, Tekkiraz, Alankent beldeleri söz verilen beldelerden bir kaçı… Daha doğrusu tepkilerini meydanlara inerek gösteren beldelerin başında geliyorlar. Üstelik bu beldeler, genel ya da yerel seçimlerde AK Parti’ye rekor düzeyde oy ve-
ren beldeler. Ama şimdi, oy verdikleri partiye pişmanlıklarını dile getirerek tepki gösteren beldeler oldular. Yani eteklerinde ki taşları dökmeye başladılar. Yine de her şeye rağmen bir umuttur diyerek, ilçe olacakları günü bekliyorlar. Ben bu tepkilerin gelip geçici tepkiler olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizim bölgemizdeki beldeler küçük coğrafyalardan oluşuyor. Belediye başkanlarının, muhtarların itibar gösterildiği, sözlerinin dinlendiği yerlerdir. Hiçbir belediye başkanı makamının, koltuğunun alınmasını istemez. Kendilerine yeni bir kimlik bulabilmek için, belde halkına da pes etmediklerini göstermek için, tepkiliymiş gibi görünüyor olabilirler. Her neyse ben bu beldelerin ilçe olacağına, ilçe yapılacağına inanmıyorum. Baksanız ya, milletvekilleri bu konuda rahatlar, tepkilere cevap verme gereği bile duymuyorlar. Çünkü bu tepki gösteren belde belediye başkanlarını nasıl ikna edeceklerini biliyorlar. Ben de tahmin ediyor ya da biliyor olabilirim. Sanırım kapanacak olan beldelerin belediye başkanlarına, Büyükşehir belediye meclis üyelikleri, başkan yardımcılıkları ya da il genel meclis üyelikleri teklif edilecek. Kartvizit taşımak için bu görevler belde belediye başkanlıklarından daha etkin görevlerdir. Belde nire, Büyükşehir nire… Öyle değil mi? Siz hiç merak etmeyin, minareyi çalan kılıfına da uydurur. Muhalefette bundan siyaseten nemalanmaya çalışmasın. Bu gelişmelerden ve tepkilerden oy çıkmaz. Kaptan takımını kurar, gemiyi denize atar ve yol almaya başlar. Bir süre sonra da demir atıp kahvesini yudumlarken, bıyık altından gülerek kıyıyı izler. Buradan bakınca benim kalemimden durum böyle gözüküyor. Boşuna dememişler… Görünen köy kılavuz istemez, diye…
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa
4
DHKP-C Üyesi Kadife Yılmaz’ın Kayınpederi, Hasan Yılmaz Konuştu:
Bu Devleti, Bayrağı Kimse Yere İndiremedi, Siz Kimsiniz? Fatsa Ilıca Beldesi Uzundere Köyünde oturan Hasan Yılmaz, DHKP-C üyesi gelini Kadife Yılmaz’ın canlı bomba olarak kullanılabilme ihtimalini düşünerek polisle iş birliği yaptı. Yılmaz; “Çok yalvardım ama örgütten kurtaramadım” dedi. canlı bomba Ecevit Şanlı olayının şokunu üzerinden atamamışken bu kez ikinci bir haberle sarsıldı. Muğla’da yine aynı örgüt üyesi Ordulu bir kadın benzer bir eylem yapabileceği şüphesi ile yakalanmıştı. Asıl olan bu kadın teröristin yakalanma hikâyesi…
Geçtiğimiz ay Ankara’da ABD Büyükelçiliği’ne yapılan bombalı saldırı dünya’da geniş yankı bulmuştu. Bu bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin Ordu Gürgentepe nüfusuna kayıtlı Ecevit Şanlı olması tüm dikkatleri Ordu ilinin üzerine çevirmişti. Tüm gazete ve televizyon kanalları haberlerinde Ecevit Şanlı’nın DHKP-C üyesi olduğu ve bu
örgütün canlı bomba olarak kullandığı kişileri ölümcül hastalığı olanlardan seçtiğini duyurmuşlardı. Bu eylemi gerçekleştiren Ecevit Şanlı’da kanser hastasıydı ve hastalığının son evresindeydi. Ordu, Ankara’da ABD Büyükelçiliğine intihar eylemi gerçekleştiren DHKP-C örgütü üyesi Gürgentepe nüfusuna kayıtlı
“GELİNİMİ DE CANLI BOMBA YAPABİLİRLERDİ” “Örgütün canlı bomba olarak kullandığı kişileri, ölümcül hastalığı olanlardan seçiyor “ şeklinde ki haberleri duyan, Fatsa Ilıca Beldesi Uzundere Köyünde oturan Hasan Yılmaz polisi aradı ve Muğla’da yaşayan gelini Kadife Yılmaz’ın yakalanmasına yardımcı oldu. Hasan Yılmaz, gelini Kadife Yılmaz’ın da hala ölümcül bir hastalıkla mücadele ettiğini, örgütün gelinini de canlı bomba olarak kullanabileceğini söyledi. Bunun üzerine emniyet güçleri daha önce de başka bir suçtan arandığı belirlenen Kadife Yılmaz’ı Muğla’da yakalayarak gözaltına aldı. Kadife Yılmaz çıkarıldığı mahkeme tarafından da tutuklanarak cezaevine konuldu. İşte şimdi Türkiye, bu kadın teröristin Fatsa’da Ilıca Beldesi Uzundere Köyünde oturan kayınpederi Hasan Yılmaz’ı konuşuyor. Hasan Yılmaz ise günlerdir
konuşmak istemezken, duygularını daha fazla gizleyemedi ve hem ailelere “çocuklarınıza iyi sahip çıkın” dedi, hem de geliniyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. “POLİSE YARDIMCI OLDUM” Yaşadığı süreci anlatırken duygulanan 83 yaşındaki Hasan Yılmaz; “ Örgüt ölümcül hastalığı olan elemanlarını canlı bomba olarak kullanıyormuş. Duydum ki Gürgentepeli hastaymış. Bizimkinde de kemik erimesi var, kanserle savaşıyor. Gürgentepeli gibi benzer bir eylemi gerçekleştirebileceğini düşündüm. Daha fazla can yanmasın diye, gelinimin yakalanması için polise yardımcı oldum” şeklinde konuştu. Yıllardır oğlu ve geliniyle hiç görüşmediğini söyleyen Hasan Yılmaz; “ Ne cenazem, ne de cenazeleri” diyerek kırgınlığını ifade etti. “KAZANDIKLARINI ÖRGÜTE YEDİRDİLER” Gelinim büyük oğlumun hanımı. DHKP-C örgütüne katıldı bunlar. Ben oğlumla gelinime yalvardım yakardım durduramadım. Yapma oğlum, etme oğlum, bu işin sonu yok, bu bayrak inmez, dedim. Ben bunlara böyle dedim sonra onlarla ters düştük. Oğlumla gelinimin bu örgüte ka-
tılalı 30 sene oldu. Ben bunları döndüremedim sonra ret ettim. Gelin, örgütün silahını yakalattı 5 buçuk sene ceza evinde kaldı. Benim oğlumun işi iyi İstanbul Beyoğlu’nda. Büyük para kazanıyorlar. Ben yevmiyeye gittim onu yetiştirdim, oğlum kazandı örgüte yedirdi. “ÇOCUKLARI DA ONLARA TAVIRLI” Gelin ceza evinden çıktıktan sonra tekrar bir mahkeme daha gördü yine ceza yedi, 2 yıldan beri kaçaktı. Bunların bir kız, bir erkek 2 çocukları vardı. Çocuklarıyla bile, örgüte katıldıkları için ters düştüler. Çocukları onlarla görüşmüyor. “SİZ KİMSİNİZ?” Hasan Yılmaz, “Bu bayrağa karşı olan adama sahip çıkmam. Bu bayrağa karşı olan adamın benim yanımda yeri yok. Oğlum, gelinim olmasında ne olursa olsun. Örgüte katılanlara sesleniyorum, bu işin sonu yok. Bu yanlış yoldan bir an önce dönün. Bu Türk Devletini, bu bayrağı, yedi düvel gelmiş yere indirememiş. Yedi düvel karşısında Türkler Türklüğünü korumuş. Vatanını korumuş. Siz kimsiniz de bu devleti yıkacaksınız” dedi. “ÇOCUKLARINIZA SAHİP ÇIKIN”
Yılmaz, çocukları örgütün elinde olan ailelere de seslenerek; “Çocuklarınıza sahip çıkın, uyanık olun, takip edin, ikna etmeye çalışın. Ben ne yaptıysam ikna edemedim, başarılı olamadım. Çok yalvardım ama olmadı. Ne oğlum ne de karısı ikna olmadı. Bu işin sonu yok. “VİCDANEN RAHATIM” Gelini Kadife Yılmaz’ın olası bir eylem yapamadan yakalandığı için rahatladığını söyleyen Hasan Yılmaz, “İnsanlara zarar verecek diye korku içindeydim. Devamlı diken üzerinde bekliyordum. Kimseye zarar vermeden yakalandığı için vicdanen rahatım. İnsanların canına kastedecek bir eylem yapsalardı işte o zaman insanların karşısına çıkamazdım. Şimdi ise, rahat bir uyku uyuyorum” diyerek duygularını dile getirdi.
“Hükümet Çözmezse, Sendika Olarak Çözeceğiz” Şener’den Koçan
Ailesine Taziye
Eğitim Bir-Sen Fatsa ilçe temsilciliği, Fatsa protokolüne ve üyelerine Kültür Sarayında kahvaltı verdi. Geleneksel hale gelen ve üçüncüsü düzenlen kahvaltıya, ilçe Kaymakamı Bekir atmaca, Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, İlçe Milli Eğitim müdürü Ahmet GürAK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener, elim sel Avcı, AK Parti Fatsa ilçe başkanı Fatih Sözen, çevre ilçe Milli Eğitim Müdürleri ve 400 bir trafik kazasında hayatını kaybeden AK Eğitim Bir-Sen üyesi katıldı. Parti Fatsa İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Koçan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Kahvaltının açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen ilçe temsilcisi Halil Bekyürek, konuşmasına Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’a Kültür Sarayını hizmete açtığı için teşekkür ederek başladı. “Ayak Bağlarını Çözdük” Bekyürek, “Eğitim Bir-Sen olarak üniversitelerdeki başörtü yasağı, katsayı zulmü, sekiz yıllık kesintisiz eğitim dayatması, kuran eğitimi yaş sınırlaması gibi ayak bağlarının birçoğunu çözdük, çözmeye devam ediyoruz. Sendikal anlamda onlarca kazanım elde ettik. En son en önemli kazanımımız olan toplu sözleşmeyi de almış bulunmaktayız. Başörtüsüne özgürlük için biraz yürüyüş, eylem ve 2004 yılında katsayı zulmüne son için sayısız basın açıklamalarına imza attık.14 Ocak 2013 tarihinde kamu da kılık ve kıyafete özgürlük için 10 milyon imza başlatarak bir aylık süre zarfında 12 milyon 300 bin imza toplayarak kılık kıyafet özgür olsun dedik. Ama başörtü
meselesinin çözülmesini istiyoruz ve en kısa zamanda çözüleceğine inanıyoruz. İnşallah çok kısa bir sürede olumlu bir haber sendikamıza gelecek. Ya da hükümetimiz bu sorunu çözmediği zaman, farklı bir uygulama ile bu sorunu sendika olarak tüm yurda duyuracağımıza inanıyoruz. Kahvaltıya geldiğiniz için çok teşekkür ediyor, afiyet olsun diyorum” dedi. “Birlik ve Beraberlik Başarıyı Getirir” Halil Bekyürek’in konuşmasının ardından kürsüye Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan davet edildi. Konuşmasına Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda Eğitim Bir-sen camiasını ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek başlayan Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan; “Eğitim Bir-sen’i Halil hocam başta olmak üzere tüm yöneticilerini ve siz değerli üyelerini yürekten tebrik ediyorum. Çünkü üye sayısı itibari ile de, Fatsa’da, böl-
gemizde en fazla katılımla önde olan bir sendika ve gerçekten iyi bir temsil kabiliyeti var. Her yerde, her işte bir olmak, beraber olmak çok güzeldir. Birlik ve beraberliği paylaşmak hayatta mutluluğu ve başarıyı getiriyor. O sebepten birlik ve beraberliğiniz daim olsun diye temenni ediyorum. Değerli öğretmenlerim Eğitim Bir-Sen in gerçekleştirmiş olduğu kahvaltı programı bir kaynaşma, bir sohbet ve muhabbet toplantısıdır. Ben bir defa daha kendilerini tebrik ediyorum” dedi. “Ordu’nun En Büyük Sivil Toplum Kuruluşuyuz” Kahvaltı programına biraz geç katılan Eğitim Bir-Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk’ de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Ordu’nun ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olduklarını belirterek, “Eğitim Bir-sen sendikası olarak bugün Ordu’da 3 binin üzerinde, Fatsa’da da 400’e yakın üyemiz var. Ordu’nun ve Türkiye’nin en
büyük sivil toplum örgütü olarak büyük bir mücadele içindeyiz. Biz memurun şuandaki bordrosunu beğenmiyoruz. Emeklilik sistemini, kılık kıyafet yönetmeliğini beğenmiyoruz. Diyoruz ki 1930’lı yıllarda kadına seçme hakkı verdin, 1934’de seçilme hakkını verdin. Bugün 2013 ne giyileceği hakkını vermiyorsun. Bu bir çağ dışılıktır. Bu yönetmeliği protesto ediyoruz. Bu manada 2 Ocak da okullara sivil kıyafetlerle gittik. 18 Mart Çanakkale Zaferi ile beraber tekrar sivil itaatsizliği ortaya çıkarıyoruz ve okullara sivil kıyafetlerle gideceğiz. Bu manada Eğitim Bir-Sen sendikası olarak sadece üyemizin değil üyemiz olmayan insanlarında haklarını koruyoruz. Bir kişinin bize işi düştüğü zaman, üyemiz midir? Hayır değildir den ziyade Haklı mıdır? Değil midir? Diye bakıyoruz. O arkadaşın yanında sonuna kadar oluyoruz. Bu kahvaltıyı, bu görkemli ortamı bize hazırladığı için başta Eğitim Bir-sen Fatsa temsilcisi Halil Bekyürek olmak üzere yönetimine çok teşekkür ediyorum. Bütün çalışanlarına saygılar sunuyorum” diye konuştu.
AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener’e İl Başkanı Hüseyin Akyol, İl Başkan Yardımcıları Muhittin Gonca, Ramiz Okumuş, Baki Çaba, yönetim kurulu üyeleri Abdullah Uçar ve İsmet Erçal’da eşlik ettiler. Milletvekili İhsan Şener burada merhum Fatih Koçan’ın babası Ekrem Koçan’a sabırlar diledi. Şener, çok değerli bir insanı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, “Fatih gerçekten çok temiz bir arkadaşımızdı. Koçan ailesine Rabbimiz sabırların en güzelini nasip etsin. Böyle bir çocuğu yetiştirmek te tabi büyük bir bahtiyarlık. Herkes hayırla, güzellikle anıyor. Gönül isterdi ki, Fatih daha güzel işler yapsın. Belki de Allah, Fatih’in dünyada daha fazla kalıp kirlenmesine engel olmak için onu yanına aldı. Allah rahmet eylesin, Fatih karıncayı incitmeyen bir çocuktu. Mekanı Cennet olsun inşallah. Allah bizlere hayırlı ölümler nasip etsin” dedi.
Milletvekili İhsan Şener ve beraberindekiler yaklaşık 1 saat taziye evinde kaldıktan sonra Ordu’ya gitti.
11 MART 2013 PAZARTESİ
“Kimseye Söz Vermedik” Ordu’nun büyükşehir olmasını sağlamak için gerekli nüfusu getirmeleri karşılığında belde belediyelerine ilçe yapılma sözü verildiği şeklindeki iddialara AK Parti İl Başkanı Hüseyin Akyol cevap verdi.
Akyol, “Büyükşehir için Belediye Başkanlarımızın hiçbirine söz vermedim, vermedik” dedi. AK Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol, belde belediye
başkanlarına ilçe yapılma sözü verdiği şeklindeki iddialara cevap verdi. Ordu’nun büyükşehir olması için gerekli olan 750 bin nüfusunu bulmak için Belde be-
lediye Başkanları’na kapatılmama ve ilçe yapma sözü verildiği şeklinde iddialar vardı. Geçtiğimiz günlerde Korgan’ın Tepealan Beldesi’nden 100 kişilik bir grup, beldelerine nüfus getirme karşılığında ilçe yapılma sözü verildiğini ancak Ordu’nun büyükşehir olacağı yasa çıktıktan sonra kapatılmayla karşı karşıya kaldıklarını iddia etmiş ve kendilerine söz veren AK Partililerin sözlerini tutmalarını talep ederek AK Parti Ordu İl binası önünde protesto eylemi gerçekleştirmişlerdi. Hatta daha ileri giderek verilen sözleri ve söz verenleri açıklayacaklarını iddia etmişlerdi. Bu yönde iddialar sadece Tepealanlı’lardan değil, Ünye’nin Tekkiraz Beldesi, Çaybaşı’na bağlı İlküvez Beldesi de çıkan büyükşehir yasasıyla kapatılma du-
rumuyla karşı kalmış ve kendilerine ilçe yapılma sözü verildiğini ve bu sözlerin tutulmasını isteyerek protesto eylemleri yapmışlardı. İşte bu iddialar üzerine hedefteki adam AK Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol, bir açıklama yaparak iddialara sert cevap verdi: Akyol, “Büyükşehir için Belediye Başkanlarımızın hiçbirine söz vermedim vermedik. Bu iddia da bulunan kişileri ispata davet ediyorum. Bizim üzerimizden siyaset yapmayı anlayışla karşılıyorum. Yapıcı hiç bir tavır gösteremeyenler proje üretemeyenler ancak saldırırlar. Biz az konuşup çok iş yapıyoruz. Biz büyük düşünüyoruz Ya siz?” diyerek iddia sahiplerini ispata davet etti. Akyol, son olarak “Büyükşehir gurbetteki Ordu'lu kardeşlerimizin eseridir. Onlara teşekkür ediyorum.” dedi.
“Beldelerimiz, Köylerimiz Boşaltılmasın” Milliyetçi Hareket Partisi Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, “Ordu, büyükşehir yapılırken 490 köy, 53 belde boşaltılmasın” dedi. Başkan Cemal Enginyurt, büyükşehir ile ilgili yaptığı açıklamada, “Ordu, büyükşehir olacak. Öncelikli olarak Ordu iline hayırlı olsun. Ordu'nun büyükşehir yapılmasıyla ilgili olarak düşüncelerimizi her platformda ifade ettik. Dedik ki, Ordu, büyükşehir yapılırken dikkat edilmesi gerek en önemli husus köylerimiz boşalmasın. Beldelerimiz boşalmasın. İnsanlarımızın göçüne vesile olacak uygulamalar yapılmasın istemiştik. Bunun içinde beldelerin kapanmaması, köylerin kapanmaması için Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, 'köyler milletimizin asli unsurlarıdır. Köylü, milletimizin asli değerleridir, köylere sahip çıkmalıyız' anlayışıyla meclis de önerge vermiş ve bu yasal düzenlemeyle anayasa mahke-
mesinde büyük şehir sınırlarının il sınırları olarak kabul edilmemesi gerektiğini söyleyerek bu konuda gerekli başvuruları da yapmıştır. Ordu, büyükşehir yapılırken 490 köy, 53 belde boşalmasın. Ama görüyoruz ki AK Parti’liler her zaman ki vurdumduymazlığa devam ediyorlar” diye konuştu. MHP’nin Ordu Büyükşehir Belediyesi’ni kesinlikle kazanacağını iddia eden Enginyurt, “Ben bu beldenin ve bu yörenin insanlarına sesleniyorum ve diyorum ki, 'MHP Ordu Büyükşehir Belediyesi’ni kazanacaktır. Bu yöre insanları hiç endişe etmesinler. Biz kalkınmayı köyden şehre doğru başlatmayı 1969 yılında merhum başbuğumuz Alpaslan Türkeş'in '9 Işık' adlı eserinde ortaya koymuş bir siyasi hareketiz. Biz, köylere, beldelere sahip çıkacak, bu
insanların göçmesini engelleyecek projelere imza atacak MHP olarak Allah'ın izniyle MHP'nin iktidarında bu beldelerin ilçe ol-
masını sağlayacak, bu belde insanının göç etmesini engelleyecek projeleri hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.
Ordu Ziraat Odası Seçim Yaptı 8 Ocak’ta kapatılıp tüm yetkileri Perşembe Ziraat Odası’na devredilen Ordu Ziraat Odasını tekrar kurmak için görevlendirilen 44 kişilik Kurucular Kurulu seçime gitti. Yapılan seçimde Uğur Cörüt başkanlığa seçildi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından kapatılan Ordu Ziraat Odası tüm mal varlığıyla birlikte Perşembe Ziraat Odası’na bağlanmıştı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından görevlendirilen 44 kurucu üyeyle tekrar kurulan Ordu Ziraat Odası, TESK
Otel’de seçim yaptı. Seçimde oy kullanan 43 üyenin tamamının oyunu alan Gülyalı eski Belediye Başkanı Uğur Cörüt, Ordu Ziraat Odası Başkanlığı’na seçildi. Ordu Ziraat Odası Başkanlığı’na seçilen Uğur Cörüt, çift-
çilerin mağdur edilmeyeceğini belirterek, “Çiftçilerimize biz en iyi şekilde hizmet etmek için Ordu Ziraat Odası’nı kurmuş bulunuyoruz. Çiftçimiz mağdur olmayacak. Bundan önce de mağdur olmadı ama dışarıda mağdur gibi gösterildi.” Yeni kurulan Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt, çiftçiler tarafından Ziraat Odası’na ödenen aidatların çiftçilerin hesabına döndürüleceğini söyleyerek, “bu paralarda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Biz bunları en iyi şekilde koruyacağız. Biz çiftçilerimizin ödemiş olduğu aidatları tekrar çiftçimizin hizmetine geri döndüreceğiz. Bununda buradan sözünü veriyorum. Benim Ordu çiftçisiyle sıkıntım olmaz. Zaman zaman köylere gideceğim. Mahallelere gideceğim. Onların dertlerini dinleyeceğim. Dertlerini gidermeye gayret edeceğim.” dedi.
Ordu Ziraat Odasının yeni başkanı Gülyalı eski Belediye Başkanı Uğur Cörüt olurken, Telat Yıldız, Abdulkadir Sarı, Orhan Çiçek, Adem Aksu, Cemil Sinan, Hüsnü Tomakin de yönetim kurulunda yer aldı
Sayfa
5
SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com
Yarım Yüzyıllık Enerji Birikiminin Fay Hattı
970 li yıllardan bu yana Türkiye’de var olan tartışmanın fay hattı toplumsal bazlı olarak bu gün en üst hukuksal düzenleme olan anayasa ile hüküm altına alınmıştır. Bu durumun temelde bir olumlu bir olumsuz etkisi olacaktır. Birincisi, bahsini ettiğimiz gibi, yarım yüzyıla yakındır tartışılagelen ve yasaklayıcı ve engelleyice olarak uygulanan başörtüsü ve/veya türban kullanımı, anayasal olarak temellendirildiğinden hukuksal altyapıya kavuşmuştur. Öte yandan hep şimdiye kadar yazılarımda idealize etmekte olduğum soyut anayasa kavramı büyük ölçüde yara almıştır. Yarım asırlık tartışmayla soyut anayasa kavramlarını iki ayrı alt başlık altında değerlendirmeye çalışalım.
1
dayandığından uygulamada buna yönelik alışım zorluklarının yaşanması doğal olacaktır. Büyük Atatürk’ü devlet adamı kimliğiyle bayanların kılık ve kıyafetlerini zamanın gelişimine bırakmış ve bu kararıyla ne büyük vizyon sahibi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Şimdiye kadar başörtüsü veya türban konusunda bu kadar dayatma yapılmamış olsaydı ben iddia ediyorum türbanlıların veya başörtüsü kullananların sayıları bu kadar artmayacaktı. Zaman küreselleşme, esetik değerlerindeki gelişme, hizmet sektörünün yoğun temposu vb. muasır dünyevi faktörlerden dolayı başörtüsü kullananların sayısı azalacaktı. Ne var ki dayatma tedbirleri bu kıyafetleri kullanmayı tercih edenleri aktif ve reaktif olmaya itmiş ve emperyalist güçlerin de kaşıdığı model rol oynanmıştır.
Şimdiye kadar başörtüsü veya türban konusunda bu kadar dayatma yapılmamış olsaydı ben iddia ediyorum türbanlıların veya başörtüsü kullananların sayıları bu kadar artmayacaktı.
YARIM YÜZYILLIK TÜMÖRÜN ALINM A S I N I N METABOLİZMADAKİ UYUM SORUNU: Türban TartışmasıBünyesinde büyük bir tümör veya elinde veya yüzünde büyük bir siğille yaşayıp ta sonra büyük bir operasyonla bundan kurtulanlar bu yazılarımı çok daha iyi anlayacaklardır. Bu tümör veya siğillere vücudumuz veya metabolizmamız o kadar alışmıştır ki ilk zamanlarda bu hastalıkların olmaması büyük sıkıntı doğurmaktadır. Başka bir örnek ise, otuz kırk yıl bıyıklı olarak dolaşan bir erkek yıllar sonra bıyıksız olmaya karar verdiğinde bir hafta boyunca dudağının üstünün veya burnunun altının üşüdüğünü hissedecek ve bundan büyük rahatsızlık duyacaktır. Sürekli olarak her fırsatta kendini ayna karşısına taşıyacaktır. Bu örneklerde olduğu gibi yarım asra yakın tartışılan türban konusu anayasal temele
SOYUT ANAYASA KAVRAMININ ZEDELENMESİ: Bir ülke için en ideal anayasa, soyut anayasadır. Yani anayasa metninin özgürlükler bağlamında en geniş şekilde hükümler koyup ayrıntılara girmemesidir. Yani hükümlerin en genel veya kapsamlı olarak belirlenip daha sonraki zamanlarda bu konularda düzenleme yapılmasını gerektirecek durumların ortadan kaldırılması esastır. Şu unutulmamalıdır ki, maddeleri çok olan, veya ayrıntıları hükme bağlayan anayasa iyi bir anayasa değildir. Birleşik krallığın (İngiltere) bu konudaki örneğini unutmamak gerek. Çünkü İngiltere’nin yazılı bir anayasası yoktur. Bu konuda, ayrıntıları daha sonra işleriz. Daha çok düşünme dileğiyle.
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa
6
ADD ve Eğitim İş Kadınlar Gününü Kutladı Meclis’te “halk Atatürkçü Düşünce Derneği Fatsa Şubesi ve Eğitim İş Sendikası Fatsa Temsilciliği ortaklaşa düzenledikleri bir gece ile 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Fatsa Şubesi ve Eğitim İş Sendikası Fatsa Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenledikleri program Fatsa Belediyesi Kültür Sarayında yapılırken, geceye de yoğun katılım oldu. Programda “Kadın Hakları ve Sorunları” konulu panel düzenlendi. ADD Eğitim ve Kültürden
Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av.Nur Hilal Gündüz’ün moderatörlüğünde yapılan panele konuşmacı olarak Fatsa Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Eğitim Merkezi Müdürü Veysel Cengiz, Av.Zühal Özaydın, Kültür Bakanlığı’ndan emekli Altunay Sernikli ve Eğitim İş Sendikası Temsilciliğinden öğretmen Ufuk Bıçakcı
katıldı. Fatsa Eğitim İş Sendikası Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Köksal Çıtak’da gecede bir slayt gösterisi sundu. Gecede Özel Sevgi Sanat Evi’nin öğrencisi 10 yaşındaki İrem Çukur şarkı söylemek için sahneye çıktı. İrem Çukur sahne performansı ve yılların tecrübesiymiş gibi sahneden inerek seyircilerin arasına gelmesi izleyenleri adeta şaşkına çevirdi. Daha sonra da Fatsa’nın gelecek vaad eden genç sanatçısı
Hasan Karar sazıyla sözüyle izleyenleri eğlendirdi. Gece Fatsa Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Erkin’in kapanış konuşması ile sona erdi.
Laleli Camii Hizmete Açıldı Yaklaşık 500 yıllık bir geçmişi olan ve çivisiz cami olarak ta bilinen İkizce’de bulunan Laleli Camii, onarım çalışmalarının ardından tekrar gün yüzüne çıkarıldı. Son olarak Camii çevresinde düzenleme çalışmaları da tamamlandı. İkizce Belediye Başkanı Birol Kaygı, Laleli Camii içerisi ve çevre düzenlemesinin bitirildiğini söyledi. Başkan Kaygı, "Projemizin toplam bütçesi 397 bin 355 TL olup, bu tutarın yüzde 75'i (298.016 TL) DOKA tarafından, yüzde 25'i (99.338 TL) ise
İkizce Belediyesi tarafından finanse edilmiştir. TR 90 Bölgesi'nin ekonomik ve kültürel kalkınma potansiyellerini harekete geçirerek, kentsel dokuların korunması, geliştirilmesi ve restorasyonu, turizme yönelik, kentsel altyapının iyileştirilmesi ile çevresel-kentsel kalitenin artırılması yolu ile yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkı sağlanmaktır. Bu kapsamda tarihi Laleli Camii'nin içerisi ve çevre düzenlemesi bitirilmiş olup, vatandaşlarımızın hizmetine açılmıştır. Hayırlı olsun" dedi.
günü” başlıyor
TBMM Başkanlığı, vatandaşların Meclis’i gezmesi amacıyla “halk günü” uygulaması başlatıyor. Bundan böyle isteyen her vatandaş, her grup cumartesi günleri TBMM’yi gezebilecek.
Alınan bilgiye göre, TBMM'nin tanıtımı kapsamında başta öğrenci grupları olmak üzere yurt içi ve yurt dışından ziyaret amacıyla gelen grupların rehber eşliğinde gezdiriliyordu. TBMM'nin çalışma gün ve saatleri dışında gerçekleştirilen tanıtım turlarında, Genel Kurul Salonu'nda sunum yapılıyordu. Sunumda, Meclis'in tarihçesi, fiziki mekanları ve yasama faaliyetleri hakkında bilgi verilirken, ziyaretçi grupları yerleşke içerisinde gezdiriliyor, yabancı heyetlere ve turist gruplarına ayrıca İngilizce sunum da yapılıyordu. Gelecek haftadan itibaren başlatılacak yeni uygulamayla; TBMM'yi gezmek isteyen ziyaretçiler, cumartesi günleri randevu
almaksızın 11.00 - 16.00 saatleri arasında Dikmen kapısından giriş yapmak suretiyle gezi programından yararlanabilecek. Yeni uygulamayla "millet iradesinin tecelli ettiği, temsil edildiği en yüce çatı olan Meclis'i vatandaşların ziyaret etmesi, tanımasını ve TBMM hakkında daha fazla bilgi edinmesi" amaçlanıyor. Gezi programları, cumartesi günleri 11.00 - 16.00 saatleri arasında her saat başı tekrarlanacak. Ziyaretçiler 0312 420 68 87 numaralı telefondan konuyla ilgili bilgi alabilecek, ayrıca "rehberlik@tbmm.gov.tr" adresi ve 0312 420 69 25 numaralı fakstan da iletişime geçebilecek.
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa
Büyükşehir Belediye Başkanı
7
Tüm Ordunun Belediye Başkanı Olacak Başkan Anlayan;” Büyükşehir belediye başkanı Ordu vilayetinin bütün ilçelerini kapsadığı sınırın tamamının başkanı olacak ve köyden, kentten herkesin oyuyla seçilecek bir belediye başkanı olacak.Dolayısıyla büyükşehir bütçesi bu belediye başkanı tarafından Ordunun tamamına kullanılacak.Bu iki kere ikinin dört ettiği kadar net olacak bir sonuçtur” dedi.
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan Ordu’nun Büyükşehir olma yolundaki süreci, büyükşehrin getireceği artı değerleri, beldelerin bundan sonraki durumlarını ve Büyükşehir belediye başkanının sorumluluklarını açıklayarak, kamuoyunu aydınlatmaya çalıştı. Başkan Anlayan, makam odasında düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmasına” Büyükşehir Ordu’ya hayırlı olsun” diyerek başladı. Anlayan konuşmasına şöyle devam etti: “BÜYÜKŞEHİR HAYIRLI OLSUN” “Ordunun büyük şehir olmasını başından beri desteklediğimizi ve bunu heyecanla beklediğimizi
ifade etmiştik. Ve bunun içinde üstümüze düşen çalışmayı da yapmaya gayret etmiştik. Şimdi geldiğimiz noktada 750 bin nüfusunu geçerek 28 Şubat itibariyle ortalama 771 bin rakamına ulaştığımızı ifade edeyim. Ve bu sayıyı gördükten sonra da başbakanımızın gerekli direktifleriyle Ordu Milletvekillerimiz, başta içişleri bakanımız İdris Naim Şahin bey olmak üzere diğer Milletvekillerimizle beraber şuan da meclise önerge verilmiş durumda. İnşallah bu ayın içerisinde de yasalaşarak Büyükşehir kapsamına alınmış olacağız. Ben öncelikle Ordunun büyükşehir olmasının bölgemize bütün hemşerilerimize hayırlı olmasını diliyorum.
“OLDUBİTTİYE GETİRMEDİK” Çünkü gerçekten burada Ordu kazançlı çıkacak. Tabi büyükşehri konuşurken biz hep lehte konuşuyoruz, alehte konuşanlarda var. Vatandaşların kafalarının karıştığını görüyorum. Bundan sonra tabi ki bunu daha çok konuşacağız. Fakat şunu özellikle ifade etmek istiyorum. Büyükşehir yasası, Ordu’nun büyük şehir olması oldubittiye getirilmiş ve son 1 ay da konuşulup yapılmış bir şey değildir. Hükümetimiz yoğun nüfusun olduğu büyük vilayetlerde hizmetin daha etkin ve kaynağın daha fazla kullanılabilmesi, daha büyük bütçelerle hizmet yapılabilmesi için bu öngörüdeki büyük şehir yasasını 2009 yılında hayata geçirdi. Biz 2009 yılında belediye seçimine girdiğimizde, pilot bölge olarak İstanbul ve özellikle İzmit bu şekilde büyükşehir oldu. Ve sadece il merkezi değil vilayet sınırlarının tamamı olarak Kocaeli büyükşehir olup 4 senedir de bu şekilde hizmet etmektedir. Bu pilot uygulama ile orada çok verimli bir netice alındığı için artık Başbakanımız ve hükümetimiz bunu bütün Türkiye ye yaymayı ön gördü. Burada amaç şudur; bugün mevcut kaynaklarla hizmetin yeterince götürülemediği, yeterince yapılamadığı, köy ve beldelere kadar
daha fazla hizmet ve yatırım sağlayabilmek adına bu büyükşehir yasası tüm Türkiye geneline 750 bin nüfusu olma krıteri konularak uygulandı. Bizde bu kapsama girmeye çalıştık. Yoksa son bir aylık bir çalışma değildir bu büyükşehir hevesi. “ORDU KAZANÇLI ÇIKACAK” Ve bundan kesinlikle köyleriyle, beldeleriyle Ordu kazançlı çıkacaktır. Neden? Belediyelerin kuruluş ve varlık amacı kişilere makam ve insanlara iş imkânı sağlamak değildir. Belediyelerin kuruluş ve asıl işleyiş amacı bulunduğu bölgeye, beldeye, ilçeye hizmet etmek, yatırım yapmaktır. Buda mevcut kaynaklarla olur. Yani ne kadar fazla para o kadar fazla hizmet demektir. Siyaset ayrı bir şeydir. Yatırım ve hizmet ayrı bir şeydir.Tekrar söylüyorum.Paranız kadar,bütçeniz kadar yatırım yapabiliyorsunuz. Mesela şuanda bizim köylerimiz köy-des ve özel idare imkânları ile hizmet alabiliyor.Beldelerimiz mevcut nüfusuna göre, aldığı paya göre yatırım yapabiliyor.Hükümetimiz son dönemde önceki dönemlere kıyasla kat kat çok fazla büyük yatırımlar,hizmetler yaptı.Köylerimiz asfalt gördü.Yani bu dönemde hizmet yapılmadığı anlamında söylemiyoruz.Fakat bu dönemdeki bu kaynaklar ön-
ceki dönemlere göre 1 arttıysa 2 arttıysa,şimdi büyükşehir kapsamında bu bütçe ve ödenekler daha fazla artacak.Ama köy-des in parası yine başka bir yere gitmeyecek.Yine büyükşehir kapsamında ordu da kalacak.Özel idareye gelen kaynaklar başka bir vilayete gitmeyecek.Yine özel idare yetki ve imkanları büyükşehre aktarıldığı için yine büyük şehre gelecek.Yani orman için bu kaynaklar yine kullanılacak.Fakat büyükşehir yasasında,büyük şehrin almış olduğu gerek iller bankasından nüfusa göre aldığı paylar,vergi gelirinden aldığı paylar,mevcut belediyelere göre büyükşehirlerde bu çok daha fazla olduğu için şuandaki mevcut kaynakların üzerine ilave kaynaklar gelecek.Yani ilave para gelecek.O yüzden bugün ordunun tamamında gelen para ve kaynaklar 10 ise büyükşehir olunca bu 20 olacak 30 olacak. Bu ne demek yine bu vilayet için kullanılacak daha fazla kaynak ve para demek.Bu da daha fazla hizmet ve yatırım demek. “HERKESİN BAŞKANI OLACAK” Şimdi bazıları diyor ki ; ‘Büyükşehir belediye başkanı Ordu merkez den buraya nasıl bakacak?’Biz büyükşehir belediye başkanını Ordu merkez için seçmeyeceğiz.Ordu merkez
belediye olarak hizmetine yine devam edecek.Fatsa ve diğer ilçeler yine hizmetine devam edecek.Büyükşehir belediye başkanı Ordu vilayetinin bütün ilçelerini kapsadığı sınırın tamamının başkanı olacak ve köyden, kentten herkesin oyuyla seçilecek bir belediye başkanı olacak.Dolayısıyla büyükşehir bütçesi bu belediye başkanı tarafından Ordunun tamamına kullanılacak.Bu iki kere ikinin dört ettiği kadar net olacak bir sonuçtur.Ordunun tüm sınırları bu hizmeti alacağı için heyecan duyuyorum.Son olarak da Ordunun büyükşehir olmasının, başta Fatsa’mız olmak üzere tüm Ordu’ya hayırlı olmasını diliyorum. Büyükşehir demek daha fazla hizmet ve yatırım demek”
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa
Organ bağışı vasiyete giriyor Ordu’da da son yıllarda yaygınlaşan organ bağışı sonucunda onlarca insan başkalarının organlarıyla hayat buldu. Yapılan bu organ bağışlarıyla birlikte birçok vatandaş organ bağışının önemini anlamaya başladı. düzenlemeye gidileceğini bildirdi. Türkiye'de bir kişinin sağlığında organlarını bağışlasa bile öldükten sonra organlarının alınabilmesi için ailesinin onayının gerektiğini hatırlatan Şencan, mevcut uygulamada, organlarını bağışlayanlar için düzenlenen kartın, her zaman bağışçının üzerinden çıkmadığını, bu karardan haberi olmayan ailenin de organ bağışı yapmadığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı, hayattayken organlarını bağışlayanların aldığı bu kararın öldükten sonra ailelerince yerine getirilmesi için çalışma başlattı. Organ bağışı bundan sonra vasiyet şeklinde yapılacak. Hayattayken organlarını bağışlamak
isteyenler için vasiyetname şeklinde düzenlenecek bağış formu Sağlık Bakanlığı'nın sistemine işlenecek. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan, organ bağışının artırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında
"Bilinirse sıcak bakılıyor" İrfan Şencan, vasiyetname şeklinde düzenlenecek bağış formlarıyla artık ailelerin organ bağışı yapan yakınlarının kararından bilgi sahibi olacaklarını belirten Şencan, yeni uygulamayla ilgili şu bilgileri verdi: "Aileler hayatını kaybeden yakınlarının sağlığında organ bağışı yaptığını duyunca organ bağışına
daha sıcak bakıyor. Bu nedenle sağken organ bağışı yapan bir kişinin ailesinin bundan bilgi sahibi olması büyük önem taşıyor. Yeni uygulamayla organ bağışı bir vasiyet formatına getirilip bakanlığımızın sistemine işlenecek. Aynı zamanda kişinin uygun gördüğü aile fertlerinden biri aranıp organ bağışıyla ilgili bilgilendirilecek." Organ bağışı yapanın bilgilerinin Sağlık Bakanlığı'nın sisteminde kayıtlı olacağını kaydeden Şencan, bu kişinin beyin ölümü tespit edildiğinde, kayıtlarına bakılacağını, organ bağışı yaptığı tespit edilirse de bunun aileye bildirileceğini anlattı. Uygulamanın 1-2 ay içinde başlamasının planlandığını bildiren Şencan, "Organlarının bağışlanmasını vasiyet eden birinin sağlığında aldığı bu karara ailenin saygı göstereceğini umuyoruz" diye konuştu.
Kaymakam Mustafa Demir
Ünyeli kadınları yemekte buluşturdu 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla Ünye Kaymakamlığı tarafından, Ünye Hasan Bey Otel’de Ünyeli kadınlara yemek verildi. Savaşı’nda Nene Hatun, Halide Edip Adıvar gibi birçok kahraman Türk kadını, cephelerde savaşmış, bağımsızlık savaşının kazanılmasında önemli rol oynamıştır.
Ünye Kaymakamı Mustafa Demir ve Eşi Türkan Demir’in ev sahipliğinde başlayan yemek, Ünye’nin yardımsever ve hayırsever bayanlarını bir araya topladı. Yemekte konuşma yapan Ünye Kaymakamı Mustafa Demir “8 Mart, tüm dünyada kadınların eşitlik, özgürlük ve daha huzurlu yaşama isteklerini dile getirdikleri çok özel bir gündür. Kadınlar ve erkeklerin fiziksel olarak eşit olmamaları, hak olarak da eşit haklara sahip olmamalarını gerektirmiyor. Eşitlik isteği kadınların en doğal haklarıdır. Çünkü kadın da olsa erkek de olsa, in-
san önce insandır. Kadınlar geçmişte, çoğu toplumlarda ikinci sınıf vatandaş olarak görülmüştür. En ağır işlerde çalıştırılmış, bir eşya gibi alınıp satılmış, baskı altında tutulmuş ve çoğu zaman şiddete maruz kalmıştır. Ne yazık ki kadınlar hâlâ eğitim ve diğer toplumsal hizmetlere erişmekte güçlüklerle karşılaşıyorlar. Günümüzde kadın, hem işine gitmiş, hem de eve gelince çocuğuna bakıp, ilgilenmiştir. Hem anne, hem iş kadını, hem de ev kadını rolünü üstlenmiştir. Bütün sorumlulukların altına kadınlarımız girmek zorunda kalmıştır. Kurtuluş
“Kadını engellemek, toplumu bitirmektir” Kadınların haklarını engellemek demek, o toplumu bitirmek demektir. Kadınsız bir toplum çorak bir toprağa benzer. O hâlde, eğitim her kadının doğal hakkı olmalıdır. Çünkü toplumun yapı taşı olan aileden başlayarak, sağlıklı bireyler yetiştirmek, onların elindedir. Eğer kadın bilgisiz ve cahil kalmışsa, okuma hakkından yoksun bırakılmışsa, ondan sağlıklı bireyler yetiştirmesi beklenemez.! Atatürk de bunu çok iyi bildiği için, sosyal ve kültürel alanda, eğitimde, hukukta, aile içinde ve çalışma hayatında kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını hedeflemiştir. Nitekim kadınlar, seçme ve seçilme hakkı gibi haklara birçok ülke-
den önce sahip olmuşlardır. Atatürk’ün dediği gibi “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin Yılın sadece bir günü kadınları hatırlamak, onların aile ve toplum üzerindeki değerlerini ön plana çıkarmakla, onların hak ettiği kazanımlar ödenmiş olmaz. Eşitlikten söz ederken, bunu uygulamalarda göremiyoruz. Örneğin, siyaset, idare ve toplumun diğer alanlarında, kadınlara gereken fırsatlar istenilen düzeyde henüz verilememiştir. Kadın haklarını, insan haklarından ayrı tutmak mümkün değildir. Kadın hakları ile savunulan kadınların ayrıcalıklı haklara sahip olması değil, sadece insan oldukları için her yerde ve herkes için geçerli haklara sahip olmasıdır. Kadınlara verilmiş bu güzel güne saygı duymalı ve onları sadece bir günle değil; her zaman hatırlamalıyız.” dedi.
Güvender Sınavına Yoğun İlgi Türkiye geneli yapılan Güvender sınavı gerçek üniversite sınavını aratmadı. Her yıl YGS öncesi yapılan ve yüz binlerce öğrencinin ilgi gösterdiği Güvender sınavı cumartesi günü yapıldı. Fatsa Fem Dershanesi tarafından Fatsa yapılan sınava yedi yüze yakın öğrenci katıldı. Sınav tamamıyla ÖSYM formatında yapıldı. Denizcilik Meslek Lisesi ve Kız Meslek Lisesinde sabah saat 9.30 başlayan sınava
öğrenciler polis gözetiminde alındı. Sınava girerken öğrencilerden iletişim araçları alındı. Sınav öncesinde bütün öğrencilerin su, kalem, silgi ve şeker ihtiyaçları Fem Dershanesi tarafından karşılandı. Öğrenciler sınavdayken bazı velilerin çocuklarını okul bahçesinde beklemeleri ise sınavın ciddiyetinin ve öneminin göstergesiydi. Fem Dershanesi Müdürü Volkan Oğraş yaptığı açıklamada; “Her yıl YGS ve LYS öncesi Türkiye genelinde yapılan Güvender sınavını biz de kendi öğrencilerimize yapıyoruz. Bu sınavla amacımız öncelikli olarak öğrencilerimizin seviyelerini tam olarak tespit etmek. Bu sınava son prova olarak bakıyoruz. İkinci olarak
öğrencilerimiz denemelerini hep dershane ortamında oluyorlardı. Gerçek sınavı Milli Eğitim Okullarında olacağından dolayı biz de sınavımızı Denizcilik Meslek Lisesi ve Kız Meslek Lisesinde yaptık ki öğrencilerimiz heyecanlarını yensinler. Bu bağlamda
ÖSYM’nın üniversite sınavında oluşturduğu şartlar, imkan ve ortam neyse bizde elimizden geldiği kadarıyla onları oluşturmaya çalıştık. Dileğim öğrencilerimizin sınavının iyi geçmiş olması, bundan daha iyisini inşallah gerçek sınavda yapmalarıdır” dedi.
Sinem AKÇAY ENİ
8
Maden Mühendisi Maden Müh.Odası İl Temsilcisi
Tarihe Tanıklık Edelim Hep derim Ordulu deyince iki kere düşünmeli! Ak Parti Ordu Milletvekilleri gecen yıl Mayıs ayında başlattıkları çalışmalarını, 5 Mart 2013 tarihi itibariyle sonuçlandırmış, 55 bin kişinin nüfus kaydını taşımasıyla büyük şehir olma hakkı kazanılmıştır. Bana göre son yılların en büyük organizasyonu şüphesiz. İstanbul’daki 493 bin Ordulu bir olmuş; ilçe ve köy bazında kurulmuş olan 280 derneğin organizasyonuyla 715 bin olan nüfus 770 bine ulaşmıştır. İstanbul’daki Ordulu derneklerin gayretleri, piknikler, yemekler, şenlikler, sms, gazete ve televizyon üzerinden yapılan çağrılar, twitter, facebook gibi sosyal medya örgütlenmesiyle istenilen sonuca ulaşılmıştır. Ardından hemşerilerimizin sevinçleri, umutları, beklentileri, sonuca dair tartışmalar… '' sosyal medyanın gücüne bakın”, “sms ve twiit ile şehri büyüttüler”, “Türk usulü taşımalı sistem büyük şehir belediyesi”, “55 bin kişinin kaydını taşıyarak büyük şehir belediye yapmak, akıllara zarar''gibi eleştiriler. Bakmayın siz bu laflara. Burası Karadeniz’in incisi ORDU … Fırsat verildi mi onlara Ünye’de Fatsa bir olup narinim baş ederler hepsiyle… Pancar çorbası, mısır çorbası yerler..pancar sarması, döşemesi, diblesi, melocan (diken ucu), galdirik, hoşgıran, tirmit kavurması, sakarca mıhlaması, keşkek, fırın fasülyesi, içli tavası, yufkası, turşuları vardır. ÖNCE YEMEKLERİMİZ
GELDİ AKLIMA KUSURABAKMAYIN… Sonuçta halk mutfağı, halk kültürünün en önemli konusu. Halk mutfağı ve yemekleri de günümüzde birer sanat ürünü ne de olsa. Bu saydıklarımı başka bir yerde tatmak biraz zor. Zengin kültür yapısını oluşturan unsurlardan biri olan el sanatları, arıcılık, balıkçılık, folklor, tabiki fındık… Maviyle yeşilin içiçe olduğu, doğanın hala bakir kalabildiği bir şehir, oksijen diyarı, Türkiye’nin fındık ve bal deposu, şehri kanatları altına alan Boztepe’si, ulu gölü, Hoynat adası, Ohtamış şelalesi, Yason burnu, mesire yerleri, plajları, yaylaları …ORDU Her yıl mayıs ayının 20sinde kutlanan mayıs yedisi ORDU Doğumların, sünnetlerin, evlenmenin, asker uğurlamanın, gurbetliğin, hala örf adet gelenek göreneklerle yaşandığı şehir ORDU… KISACASI KOSKOCA BÜYÜK ŞEHİR ORDU DAHA NE OLSUN Tek isteğimiz; ufak hesaplamalara bakmadan beldelerimizin durumunu, köylerimiz ile ilgili geniş bir yelpazeyi kapsayan, Samsun ve Trabzon arasına sıkışmış bir Ordudan ziyade bütün alt birimlere kadar hizmet planlamasını yapabilen bir büyük şehir olmak. Şimdi sıra TBMM de ardından 2014 yılında yapılacak yerel seçimde... Önemli olan elimize geçen bu fırsatı iyi değerlendirmek. Gelecek günler, güzel şehrimiz için huzur, refah, başarı getirsin. Sağlıcakla kalın…
Kuzey Kafkas, Kadınları Unutmadı
Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetini sürdüren Kuzey Kafkas Tekstil 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında çalışan kadınlarla birlikte 5 katlı pasta kesti.
Başarılı çalışmalarının yanı sıra yaptığı sosyal etkinliklerle de dikkat çeken Kuzey Kafkas Tekstil, çalışmalarına bir ara mola vererek 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı. Kuzey Kafkas Tekstil İşletme Müdürü Ayhan Şamiloğlu, 305 kadın çalışanla-
rının olduğunu belirterek, “Bizim iş sektörümüzde çalışanların önemli bir çoğunluğu bayan. Biz de böyle anlamlı günde ufak da olsa bir etkinlik yapmak istedik. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyoruz” dedi.
11 MART 2013 PAZARTESİ
Sayfa PARA PİYASASI ALIŞ
ALTIN PİYASASI
Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık
SATIŞ
EURO
2,34
2,35
24 AYAR ALTIN (GRAM)
DOLAR
1,78
1,79
ÇEYREL ALTIN
ORDU
4,30
91,40
GİRESUN
4,90
145,70
TRABZON
4,25
Değişen Dünya’da Anne Olmak Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, Şizofreni Dostları Derneği’nin katkılarıyla “Değişen Dünya’da Anne Olmak” konulu bir konferans düzenlendi.
Konferansa konuşmacı olarak Psikolog Veli Gümüş ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Fahriye Talbaş katıldı. Konferans öncesi bir konuşma yapan Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi Başkanı Nimet Koç, “Kadın, evinde anne, eş, kız kardeş, tüm işleri omuzlayan, sabreden, tahammül eden, ev ekonomisine katkı sağlayan, siyasi ve sosyal hayatta var olan,
sesini duyuran, iş dünyasında şirket yönetim kurulu başkanlığı yapıp şirketini yukarılara taşıyıp ülke standardına katkıda bulunan biridir. Kadın, ortak toplumda, siyasi hayatta ve sosyal hayatta söz sahibidir. Kadınlarımıza toplumda, sosyal hayatta, siyasette, ülke yönetiminde, sivil toplum hareketlerinde, iş yaşantılarında, sanatta, kültürde, sporda kısaca hayatın her evresinde hak ettiği yerde olduğu bir dünya diliyorum” dedi. “Annelikle İlgili Herkes Her Şeyi Söylüyor” Başkan Nimet Koç’un ardından Sosyal Hizmetler Uzmanı Fahriye Talbaş kadınlara hitaben bir konuşma yaptı. Daha sonra ise Psikolog Veli Gümüş, değişen dünya’da annelik yapmanın zorluklarından bahsetti. Günümüzde teknoloji-
nin her şeyi zorlaştırdığını ifade eden Psikolog Gümüş, “Evin içerisine birden fazla anne giriyor. Günümüzde internette olsun, televizyonlarda olsun bir sürü programlar yapılıyor. Ben de bu vasıtayla bir anne sayılıyorum bir nevi. Çünkü annelik ile ilgili herkes bir şey söylüyor. Herkes bir şey söyleyince, bir şeyi tek bir çatı altında toplamakta zorla-
şıyor. Biz doğru nedir onun peşindeyiz. Doğru sevgi, koşulsuz kabul. Yani annelik açısından düşündüğünüzde, bir söz var ya ‘En kötü anne çocuğunun her istediğini yapan anne’ denir. Biz de bu paralelde anne, çocuğunu sevgiyle besleyen, doğru ilgi veren ve onu koşulsuz kabul eden annedir, düşüncesiyle hareket eden annedir” diyoruz.
Öğrenciler Kayak Sporuyla Tanıştı Ordu Üniversitesi öğrencileri, Çambaşı Kayak Merkezi’nde kayak sporuyla tanıştı. İlk kez kayak yapan öğrenciler, ilginç görüntüler oluşturdu. Ordu Üniversitesi Kayak ve Snowboard Kulübü'nün akademik danışmanı Serdar Şanlı, bu yılın ilk ve son aktivitesini yaptıklarını söyledi. Acemi pistinde kulüp öğrencilerinin kayak eğitimi verildiğini ifade eden Şanlı, "Ordu Üniversitesi'nde ilk kayak kulübünü kurarken Çambaşı Kayak Merkezi'ni baz aldık. Bolu, Erzurum gibi yerlerde kayak pistleri var, bizimde bir pistimiz var
düşüncesiyle kulüp kurmaya kar verdik. Kulübe talep olur mu diye merak ederken, yaklaşık 100'e yakın öğrenci bizlere başvuru yaptı. Biz de kulübü açtık. Şuan burada sezon sonu olduğu için 30 öğrenci kayak yapıyor" dedi. Kayak hocası Çiğdem Yılmaz da, öğrencilerin oldukça yetenekli olduğunu kaydetti. Günün sonunda toplu fotoğraf çektirildi.
Bilinçsizce Kullanılan İlaçlar Tabiatı Yok Ediyor Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, bahçelerde yabani otları yok etmek için bilinçsizce kullanılan tarım ve zirai ilaçların canlıları yok ettiğini ve ekolojik dengeyi bozduğunu söyleyerek, çiftçileri sorumlu olmaya davet etti. Sarıkahraman, yaptığı açıklamada, üreticileri bahçelerde yabani otları yok etmek için bilinçsizce tarım ve zirai ilaç kullanmamaları konusunda uyardı. Bilinçsizce tüketilen her şeyin zararlı olduğunu, tarım ilaçlarının bunların en tehlikelisi olduğunu belirten Sarıkahraman, “Abartılı şekilde tüketilen tarım ilaçları fındıkta ve tarım ürünlerinde zarara yol açar. Hem toprağın yapısını ve minerallerini bozar, hem de o toprak üzerinde etini yediğimiz, sütünü içtiğimiz, balını tükettiğimiz hayvanlara zarar verir. Ota attığınız tarım ve zirai ilaç hayvanlar tarafından yenilecek, dolayısıyla süte geçecek. Sütten soframıza yoğurt olarak gelecek, çocuklarımız da bunu yiyecek içecek. Yağmur yoluyla da sularımıza karışacak ve evimize mutfağımıza girecek.” Tarım ve zirai ilaçlarının tehlikeli sonuçlarına ilişkin Osman Sarıkahraman, şu bilgiyi verdi: “Isırgan ilacı hem çok yarar-
lıdır hem de tahripkardır. Isırganı yok etmek için kullandığınız ilacı geniş bir alanda kullanırsanız, arazinin bitki örtüsünü öldürürsünüz. Verimli olan, sizin işinize yarayacak bitkileri de yok etmiş olursunuz. Eğer ısırgan ilacını, erkenden bahçenize gider yok etmek istediğiniz otların uç kısımlarına temas ettirerek topra-
ğa temas ettirmeden ilacı ölçülü vurabilirseniz, bu başarılıdır. Şayet rast gele bahçede ne varsa ben bunları kurutayım, tırpanlamayla uğraşmayayım diyerek bu şekilde abartarak kullanırsanız, bu sefer bahçenizin tamamen ölümüne sebep olursunuz.” Isırgan ilacının toz ilaçtan daha da tehlikeli olduğunu vur-
gulayan Sarıkahraman, “Üreticiye bilinçli tüketimi tavsiye ediyorum. Bahçede ısırgan ve diğer yabani otlar aşırıysa, bu durum o bahçede tarım yapmayı engelliyorsa o zaman bu ilaçları çok az miktarda, zararlı otun üzerine nüfus edebilecek şekilde kullanılmalıdır” dedi. Osman Sarıkahraman, ayrıca Rusya’nın, Avrupa’nın ve diğer bazı ülkelerin kapılarından abartılı kullanılan tarımsal ilaçlar nedeniyle çok sayıda tarım mamulünün geri döndüğünü de hatırlatarak, bilinçli şeklide tarım ilacının kullanılması gerektiğini ve bahçe bakımında en az zarar için benzinli tırpan motorlarıyla kesimin tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. “Çok ilaç atmak, çok verim almak değildir” diyen Sarıkahraman, çiftçilerin Ziraat Odası’ndan ve İlçe, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden bakımla ilgili bilgi alabileceğini de belirtti.
9
Sağlık Tırnak keserken dikkat!
El ve ayak tırnaklarının kırılması, tırnakların çok derin kesilmesi, dar ayakkabının tırnağı sıkıştırması gibi durumlarda; yaralanan tırnağa mantar adı verilen organizmaların yerleşmesi daha kolay oluyor. Podiatrist Nazlı Ekici, tırnak mantarının doğrudan insan teması olmadan ortak kullanım alanlarında da bulaşabileceği uyarısını yaptı Mantarın, ayakta şekil bozukluklarına, tırnakta kalınlaşma ve sertleşme ile kendini gösteren bir enfeksiyon olduğunu anlatan Ekici, belirli bir düzenle yapılacak bakım ile tırnağın sağlığına kavuşacağını belirtti. Ekici, “Onikomikoz olarak adlandırılan bir hastalık olan tırnak mantar enfeksiyonu esas olarak, dermatofit adı verilen organizmalar tarafından oluşturulur. Bu yalnızca bir kozmetik sorun değil, tırnak yatağı ve plağını tutan bir enfeksiyondur. Tüm tırnak hastalıklarının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturur” dedi. Tırnak mantarının nasıl bulaştığını da anlatan Ekici, bunun genellikle basit bir yaralanma ile başladığının altını çizdi. Ekici, açıklamasını da şöyle sürdürdü: “Bu nedenle özellikle tatil yaparken havuz başında geçirilen uzun zamanlarda çok dikkatli olmak gerekiyor. Kapalı ayakkabılar ve çoraplar, ayağı sıcak ve nemli tuttuğu zaman mantar üremeye devam eder ve artar. Diyabet sık görülür, çünkü dış etkenlere karşı dirençleri düşüktür. Tırnak mantarı sıklıkla deri mantarının tırnağa bulaşmasıyla da ortaya çıkar.” Bunun doğrudan yayılım yolu ile olabileceği gibi mantarlı bölgenin kaşınması yolu ile el tırnağına, oradan da başka yere bulaşabileceğini anlatan Nazlı Ekici, tırnak mantarının sağlık sorunu olmasının yanında ayrıca tırnağın görüntüsünü de bozan ‘kozmetik bir sorun’ oluşturduğuna işaret etti. Ekici, görüntü olarak tırnağın uç kısımlarının çatlaması ve kalınlaşması, bazen de tırnağın uç kısmından un gibi dökülmesi şeklinde görüldüğü bilgisini de verdi. Ekici, “Kalınlaşmış tırnak, vücudun dışarı açılan zayıf bir kapısı haline gelerek, dış ortamdaki mikropların kolayca geçmesine neden olur. Bu sebeple kana mikrop karışması ile ölümlere dahi sebebiyet verebilir. Muayenede ise tırnağın kalınlaşması, üzerinde oluşan farklı biçim ve renklerde çizgileşmeler, renk değişiklikleri, çatlamalar, tabaka tabaka kalkması gibi bulgulara rastlanabilir. Tanıyı doğrulamak için mutlaka ‘mantar muayenesi’ yapılmalı” diye konuştu. Tırnak mantarının bakımının, derinin mantarına göre daha zor olduğunu kaydeden Ekici, hem tırnaktaki bakıma dirençli olabileceği, hem de düzenli ve sürekli uygulandığında hastalığın sürekli hale gelebileceği uyarısında bulundu. Ekici, “Bu nedenle kesintisiz 6-8 aylık bakımı düzenli uygulamak gerekir. Bakım sırasında herhangi bir nedenle ara vermeler söz konusu olmuşsa kesintisiz dönemin altı aya tamamlanması gerek. Mantar sporlar halinde ürer. Sporlar kısa zamanda tamamen ölmediği için düzelmeler mantarın geçtiği anlamına gelmez” dedi.
Yemekle Birlikte Çay Tüketmeyin
Uzmanlar, demir eksikliğine karşı yemekten en az 45 dakika sonra çay, kahve ve süt tüketilmesini öneriyor. Yemeklerden hemen sonra içilen çay, kahve ve süt demir eksikliğine neden olabiliyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Şafak Şahin, çay ve kahve tüketimi içinde bulunan maddelerden dolayı demirle bileşik oluşturarak demir emilimini azaltabildiğini söyledi. Gebeler ve doğurgan çağda ki kadın ve adet gören kadınlarda demir eksikliği fazla olduğunu ifade eden Şahin, “Diğer bir risk grubu da gelişim çağında ki çocuklar ve bebeklerdir. Onların gelişimi için demir daha fazla gerekmektedir. Biz beslenme alışkanlıklarımızla bu emilmeyi arttırabilir ya da azaltabiliriz. Özellikle çay ve kahve tüketimi içinde bulunan maddelerden dolayı demirle bileşik oluşturarak demir emilimini azaltabilir. Çay tüketimini önermiyoruz. Eğer tüketilecekse de yemeklerden 45 dakika sonra açık olarak ve limonla az miktarda tüketilebilir. Süt ve süt ürünlerini de yemeklerden 45 dakika sonra tüketmelerini önermekteyiz. Çünkü sütte ayriyeten demir emilimini azaltan bir faktördür” dedi. Kansızlığın ilk belirtisinin halsizlik ve çabuk yorulma olduğunu ifade eden Şahin, “Daha sonra baş ağrısı baş dönmesi gibi belirtiler görülebilir. Ayriyeten hemoglobin dediğimiz oksijeni kanda taşıyan eleman azaldığı için kalp bunu tolere etmek için daha fazla çalışır ve kalp de büyüme ve hatta kalp yetmezliği gibi belirtiler olabilir” diye konuştu. Şahin, demir emilimini artırmak için C vitamininden zengin gıdaları beslenirken alınmasının önemli olduğunu ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti: “Örnek vermek gerekirse kahvaltı yaparken çay yerine portakal suyuyla yapmak veya etten zengin gıdalarla beraber C vitamini içeren salatalarla birlikte tüketmek demir emilimini artıracaktır.”
SP R
STAD: Fatsa Şehir HAKEMLER: Salih Salar *** Ahmet Ercan *** Kadir Kantekin *** FATSA BELEDİYESPOR: Volkan *** İbrahim ** Özgür ** Arif * (Dk.46 Köksal *) Mehmet ** Önder * Güneş ** Yusuf ** Selman * (Dk.45 Necati *) Volkan * Oktay Kambolat * ZARA BELEDİYESPOR: A.Kerim ** Alp ** Emre ** Turan ** Vural ** Yavuz ** Sinan ** (Dk.90+2 Eren ?) Abdulkadir ** Fatih ** (Dk.70 Rüştü **) Metin ** Burak ** (Dk.80 Aykut *) GOL: SARI KARTLAR:Köksal, Özgür
Bu Hesapta Yoktu 0-0
Bölgesel Amatör ligin 21.haftasında Fatsa Belediyespor ile Zara Belediyespor arasında Fatsa Şehir Stadında oynanan karşılaşma başladığı gibi golsüz sona ererken bu sonuç haftayı galibiyetle kapatan Şampiyonluk adayı 1930 Bafraspor’a yaradı.
Fatsa şehir stadında binlerce futbol severin izlediği karşılaşmada Fatsa Belediyespor ilk yarıda rakip sahada baskı kuramadı. İlk yarısı yavan geçen maçın ikinci yarısında da değişen fazla bir şey olmayınca her iki takımda sahadan birer puanla ayrıldı. Maçtan Dakikalar Fatsa Belediyespor ilk tehlikeli atağını 7. dakikada gerçekleştirdi. Bu dakikada Oktay Kambolat sol taraftan topu Volkan’a aktardı. Volkan topu uzak köşeye gönderdi ama top direkten geri döndü. 9.dakikada Fatsa defansının durakladığı bir anda topu önünde bulan Abdulkadir’in vuruşunu Volkan mükemmel bir şekilde kornere çeldi. 60.dakikada Alp’in kullandığı serbest vuruş üstten farklı şekilde auta gitti. 64.dakikada Oktay Kambolat’ın soldan
ortasında oyuna ikinci yarıda giren Necati’nin kafa vuruşu herkesin gol diye ayağa fırladığı bir anda az farkla yandan auta gitti. 75.dakikada Volkan’ın kullandığı kornerde Yusuf kafa ile üstten auta gönderdi. 87.dakikada Yusuf defanstan dönen topa istediği vuramadı. Karşılaşmada kalan dakikalarda gol olmayınca ev sahibi Fatsa Belediyespor hüznü yaşayan taraf oldu. Maçtan Notlar: - Fatsa Belediyesporlu Jaguar ve Şerefiye Tayfa taraftar grupların 90 dakika boyunca hiç susmayarak takımlarını desteklediler. - Kanal D televizyonunda yayınlanan Çok Güzel Hareketler dizisinin sevilen oyuncusu Fatsalı Metin Yıldız maça gelerek Fatsa Belediyespor’a destek verdi.
Fatsa Belediyesporlu taraftarlar sanatçı Metin Yıldız’a tezahürat yaparak, Metin Yıldız sen bizim gururumuzsun diye bağırdılar. - Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca’ da karşılaşmayı izleyenler arasında yer aldı. -Karşılaşma öncesi Ordu İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yılmaz Fatsa Belediyespor Teknik Direktörüne çiçek vererek başarılar diledi. - Teknik Direktör Sinan Bayraktar bu maçta Abdi’yi tribüne göndererek forvette Selman’a gönderdi. - Cumhuriyet Halk Partili ve Büyük Birlik Partisi yöneticiler karşılaşmayı izleyenler arasında yer aldılar. -FAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Serkan Erdik’ de Fatsa Belediyespor Kaptanı Mehmet Arslan’a çiçek vererek başarı dileklerinde bulundu.
Bir Menekşe Klasiği
Türkiye Kadınlar 2.Ligi (TKB2L)’de üst üste çıktığı 12 maçı da kazanan Potanın Menekşeleri, konuk ettiği Güre Belediyesi karşısında 95-53 galip ayrılırken; galibiyet serisini 13’e çıkardı. Vali Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonu’nda oynanan maça mor-beyazlı basketbol severlerin yoğun ilgisi vardı. Potanın Menekşeleri’nde Simay Karaman 29 sayıyla galibiyetin mimarı olurken; Miranda 21, Hande Kayalar 13 sayı kaydetti. Mor Menekşeler, rakibini 42 sayıyla mağlup ederken; grupta yenilgisiz liderliğini sürdürdü. Sayı fırtınası kasıp kavurdu Orduspor, karşılaşmaya Arzu, Miranda, Simay, Aynur ve Hande beşlisiyle başlarken; rakip Güre Belediyesi ise Şenay, Ebru Ünal, Ebru Ağar, Selin ve Jelena beşlisiyle başladı. Potanın Menekşeleri, mücadeleye istekli ve etkili başladı. Maçın ilk beş dakikasında 16 sayı üreten Periler, bu periyodu Simay, Arzu, Miranda ile bulduğu sayılarla 12 sayı farkla 22-10 önde kapattı. İkinci periyotta da etkili oyununu sürdüren Mor Menekşeler, bu bölümde organize ataklardan bulduğu sayılarla bu periyodun ilk yarısını 30-22 önde geçti. Periyodun ikinci bölümünde de Miranda ve Arzu’nun pota altında sergiledikleri performansla oyun üstünlüğünü elinde tutan Menekşeler, soyunma odasına 44-30 önde giden taraf oldu. Tribünlerdeki taraftarlar, takımlarını müthiş bir coşkuyla desteklerken;
mor-beyazlılar, ilk yarıyı 14 sayı farkla önde bitirdi. Orduspor’da ilk yarıda Simay 17, Mirandar 12, Arzu Akay 5 sayı üretti. Güre Belediyesi’nde Jelena 12, Tuğçe Erden 9, Selin 4 sayıyla ilk yarıyı tamamladı. Sonuca rahat gittiler… İkinci yarıda da oyun üstünlüğünü elinde bulunduran Mor-Beyazlılar, üçüncü periyodun ilk beş dakikasında rakibini baskı altına alırken; bu bölümü Simay ve Miranda’nın bulduğu sayılarla 56-35 önde geçti. Periyodun ikinci bölümünde 16 sayı bulan Mor Menekşeler, son periyoda 20 sayı farkla 72-42 önde giren taraf oldu. Müthiş bir mücadeleye sahne olan son periyotta baskılı bir oyun ortaya koyan Orduspor, bu bölümde de sayı üretmekte zorlanmadı. Potanın Perileri, son periyodun ilk bölümünü 80-51 önde tamamlarken; maçtan 95-53 galip ayrıldı ve ikinci turda çıktığı üçüncü maçtan da farklı galip ayrıldı.