MİR KUZEY 341 SAYI by KUZEY Gzt

Hastanelerdeki Eksiklikler Giderilecek Ordu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından, tarihinde birliğe bağlı tüm sağlık tesislerinin Hastane Otelcilik Hizmetleri ve İdari ve Mali Hizmetler Müdürlerinin katılımıyla, hastanelerde yapılacak yeni düzenlemeler hakkında değerlendirme toplantısı yapıldı. 3’te

Belde Belediye Başkanları Bir Arada

“Neden İhsan Şener’in Beldesini İlçe Yapmadı?”

www.gazetekuzey.com

Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Fatsa’ya bağlı Belde Belediye Başkanlarıyla bir araya geldi. Yeni yasayla birlikte hayata geçirilecek olan uygulamaların konuşulduğu toplantı Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın makamında gerçekleşti. 3’te

MHP İl Başkanı Enginyurt, “Cumhurbaşkanının Kayseri’de ki beldesini ilçe yapıyorsunuz da, Ordu’ya gelince neden yapmıyorsunuz? Başbakandan korkuyorlarmış. Bu nasıl iştir? Bu başbakan PKK’dan korkmuyor, Apo’dan korkmuyor. Bu başbakan bizi hiç mi sevmiyor? Bu Orduluyu sevmiyor mu? Başbakan Kayseri’de Cumhurbaşkanının beldesini ilçe yapıyor da İhsan Şener’in beldesini neden ilçe yapmadı? Cumhurbaşkanına gelince oluyor da Tepealanlının suçu günahı ne?” 5’te

FATSA’DAN KARADENİZ’E 21 MART 2013 PERŞEMBE

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

YIL: 2

SAYI:341

FİYAT: 50 Krş.

“Doğru Olmayan, Asılsız İddialarda Bulunuyor” 7’de

Beldelerin ilçe olma talebi, seçimden sonra tekrar ele alınacak, diyorlar. Her zaman yaptıkları gibi;

“Halkı Oyalamaya Çalışıyorlar!” Geçtiğimiz aylarda basına yaptığı açıklamada, yerel seçimlerde aday olmayacağını açıklayan Bolaman Belediye Başkanı Sabri Serdaroğlu, Ordu’nun Büyükşehir olması ve Bolaman Belediyesinin kapatılacak olması ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

“Bu Devran Böyle Gitmez”

“Hesap Soran Yok”

Bolaman Belediyesi Başkanı Sabri Serdaroğlu, ‘Ben Yaptım Oldu’ mantığının demokrasiye ters olduğunu söyledi ve nüfus artışına dikkat çekerek; “Önemli olan burada göçü engelleyecek çalışmalar yapmak siyaset, vatandaşın oyu alınarak yapılıyor. Bu nedenle milleti memnun etmeleri gerekir. Sadece ben yaptım oldu ile bu devran gitmez. Ayrıca birçok beldeye ilçe sözü verildiği konuşuluyor. Seçime daha bir yıl var. ‘Beldelerin ilçe olma talebi seçimden sonra tekrar ele alınacak’ deniyor. Fakat bunlar oy alma, halkı oyalama çabaları. Madem ele alınabiliyorsa, 1 yıl kadar bir süre var. Bu süre içerisinde alınsın.”

Serdaroğlu, “Ordu’nun göç verme konusunda Türkiye’de sayılı illerden birisi olduğunu biliyorum. Siyasetçiler tarafından seçim zamanı bir takım vaatler veriliyor fakat ben göçün önlenmesini çok isterim. Aslında siyasetçilere, ‘Siz seçim zamanı göçü önlemek için çalışıyorsunuz ama bakın nasıl nüfus artışı yaşanıyor’ diye sormak lazım. Bunun hesabını soran yok. Bakıyorum herkes halinden memnun, bana da pek fazla söz düşmüyor. Ben de memnunum herkes gibi.Köydeki vatandaşlar evine ekmek götüremezken, çöp vergisi gibi vergilere tabii tutulacak. Çöp vergisi verecekler ama 4’te hizmet alacaklar mı bilinmiyor” dedi.

Sabri Serdaroğlu

30 Yılda 400 Milyar Dolar Harcandı Ordu Üniversitesi

7.Yaşını Kutluyor

Ordu Üniversitesi’nin (ODÜ) 7. kuruluş yıldönümü etkinlikleri Cumhuriyet Yerleşkesi’nde Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, akademisyenler, idari personel ve öğrencilerin katılımı ile yapılan çelenk sunumu ile başladı. 8’de

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, teröre bugüne kadar harcanan paranın 400 milyar doları bulduğunu belirterek, “Eğer terör olmasaydı Türkiye’de kişi başına düşen gelir 20 bin doları bulurdu” dedi. dışarıdan bir takım provokasyonlar olmazsa ben bu sürecin çok kısa süre içerisinde milletimizin hayrına sonuçlanacağına inanıyorum ve böyle olması için de dua ediyorum” diye konuştu. 5’te

Kadın Çiftçiler Yarıştı

Kadın çiftçilere verilen eğitimyayım çalışmalarının sonuçlarını görmek, tarımsal konularda kadın çiftçilerin performanslarını değerlendirmek, kendilerine olan güven duygularını geliştirmek, birbirleriyle kaynaşmalarını sağlamak ve girişimcilik ruhunu artırmak amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca ilk kez 2004 yılında yapılan ”Kadın Çiftçiler Yarışıyor Bilgi ve Proje Yarışması”nın bu yıl 10’su düzenlendi. 4’te

SATIRBAŞI

Numan Kurtulmuş

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Ünye İlçe Teşkilatı’nda çözüm sürecini değerlendirdi. Çözüm sürecinin ‘çok güzel bir şekilde’ yürüdüğünü belirten Kurtulmuş, “İçeriden ve

Aybastı’dan Fatsa’ya Hava Ambulansı İle Getirildi

Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN Toplumsal Endokrinoloji: Kardanadam Kişilikler

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

Namaz Vakitleri

Hava Durumu

ORDU’da BUGÜN HAVALAR NASIL?

aşkım sende gelsene

resmimiz nasıl ama

EN DÜŞÜK : 5 C EN YÜKSEK : 17 C

ORDU NAMAZ VAKİTLERİ İmsâk: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:

03:57 05:23 11:42 15:05 17:49 19:08

Günün Fıkrası

işte Fatsa’nın ülkücü gençliği

Tarihte Bugün

1788 : ABD’nin Lousina eyaletinin New Orleans kenti yangında tamamen yandı 1941 : Ankara radyosu yeniden Rumca yayına başladı. 1942 : Servet-i Fünun şair ve yazarlarından Hüseyin Suat Yalçın İstanbul’da öldü.

Adamı hasta etme git işine

Parçalı Bulutlu

1952 : 950 grostonluk Galatasaray şilebi Karadeniz’de Kefken açıklarında battı, 15 kişilik mürettebattan kurtulan olmadı 1964 : Boulanger Müzik Ödülü’nü Türk piyanist İdil Biret kazandı. 1978 : Rodezya’da Beyaz ırkın egemenliği sona erdi, üç siyah bakan göreve başladı 1984 : Bir Sovyet denizaltlısı Japonya açıklarında Amerikan zırhlısıyla çarpıştı

Hasan annesini akşam yemeğine davet etmiş. Yemek sırasında anne hep Hasan’ın ev arkadaşının ne kadar çekici olduğunu düşünmeden edememiş. Yemek boyunca oğluyla kız arasında neler olduğu konusunda meraktan çıldırıyormuş. Bunu fark eden Hasan ‘Anneciğim Ayşe ile aramızda inan hiçbir şey yok. Biz sadece ev arkadasıyız’ demis.Bir hafta kadar sonra Ayşe Hasan’a sormuş: ‘ Annenin yemeğe geldiği geceden beri çorba kepçesini bir türlü bulamıyorum. Nerde olduğu konusunda bir fikrin var mı? Sence annen almış olabilir mi?’ Hasan cevap vermiş ‘Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail gönderip ona sorayım’ ve annesine şöyle yazmış: ‘Anneciğim, sana aldın demiyorum, almadın da demiyorum ama gerçek şu ki bize yemeğe geldiğinden beri çorba kepçesi kayıp’ Bir kaç saat sonra annesinden söyle bir e-mail gelmiş: ‘ Sevgili oğlum, sana Ayşe ile yatıyorsun ya da yatmıyorsun demiyorum. Ama gerçek su ki eğer o kendi yatağında uyuyor olsaydı şimdiye kadar çorba kepçesini çoktan bulmuş olmalıydı..’

1983 : Yeni bir İmar Affı Yasası yürürlüğe girdi Çok yakışıklıyım dimi

çok iyi traş yaparım arkadaş

1989 : Bakanlar Kurulu Karabük ve İskenderun DemirÇelik fabrikalarında 24.000 işçinin başlayacağı grevi güvenlik gerekçesiyle erteledi. 1991 : Newroz kutlamalarında birçok il ve ilçede olaylar çıktı 1993 : Antalya’da yapılan Türklük Kurultayı adlı kutlamalara Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Süleyman Demirel katıldı 2000 : İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gece kulüpleri ve barlarda giderek yaygınlaşan ceket ve masa yakma modasının suç olduğunu ve bundan sonra bu tip davranışlarda bulunanların 15 günden aşağı olmamak üzere hafif hapis cezasıyla cezalandırılacaklarını belirtti.

Çek abi çek bizde ünlü olalım

bu sene de şampiyonuz

Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gönderin... tebessum@gazetekuzey.com

www.gazetekuzey.com

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muhabirler Muhsin Yılmaz Resul Koşar Beytullah Şeker Genel Yayın Yönetmeni Oğuzhan Yılmaz Nusret Yeşiller Haber Merkezi Görsel Yönetmen Ahmet Alkan Engin YARAN Fatma Canlı Sayfa Editörü Hukuk Danışmanı Emrah Çoşkun Av. Doğan Pehlivan Haber Müdürü Reklam Betül Yeşiller Erkan Kaş Dizgi-Grafik Grafiker Yeşiller Grafik Tasarım İlkay Yeşiller www.yesillermatbaa.com İnternet Editörü Dağıtım Çiğdem Akyol Şah Medya Ajans Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz İHA Abonesidir. Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

Şifalı Bitkiler

Gümüşün Faydaları Gümüşün sağlığa olan faydaları Juli Sezar zamanından beri biliniyor. Romalılar küçük gümüş parçacıklarını yanıkları,kesikleri ve yaraları tedavi etmek için kullanırlardı. Grekler su ve şarap kaplarını bakterilerden temizlemek için gümüşü kullanırlardı. 14.yüzyılda Avrupanın merkezinde nüfusun % 25 i vebadan ölmüştü,sadece çingeneler bu felaketten etkilenmemişlerdi. Çingenelerin tedavi amacıyla gümüşü küçük partiküllere ayırıp açık bir damardan vücuda verdikleri biliniyordu. Partiküller kan dolaşımı sayesinde bütün vücuda yayılıp bakteri ve virüsleri yok ediyordu.Bu partiküllerin gereğinden fazla olması nedeniyle çingenelerin çoğu argyria hastası olmuşlardı. Argyria vücuda aşırı miktarda gümüş alınması sonucu ciltte mavi-gri bir renklenmenin oluşmasıdır.Daha çok,uzun yıllar gümüş fabrikalarında çalışan insanlarda görülür. Doktorlar gümüşün faydalarını biliyorlar ve hastalarına eğer sağlıklı olmak istiyorlarsa gümüş tabaklarda ve gümüş çatal bıçak kaşık kullanarak yemek yemelerini tavsiye ediyorlardı. İnsanlar bebeklerine emmeleri için gümüş kaşık vermeye başladı.Ağzında gümüş kaşıkla doğmak deyimi burdan gelmiştir, çünki bunu o zamanlarda zengin aileler yapabiliyordu.Ve zengin çocuğu olmak yani doğuştan kısmetli olmak manasına kullanılan bu deyim burdan türemiştir. Dr Henry Crookes,1900 lerin başında gümüşü pek çok hastalığın tedavisinde kullanmıştır. Bilimsel çalışmaları sonucu bilinen hiç bir mikrobun kolloid gümüşe 6 dakkadan fazla dayanamayacağını söylemiştir.

KOÇ

BOĞA

İKİZLER

YENGEÇ

ASLAN

BAŞAK

21 Mart - 20 Nisan

21 Nisan - 21 Mayıs

22 Mayıs - 21 Haziran

22 Haziran - 23 Temmuz

22 Temmuz - 23 Ağustos

24 Ağustos - 23 Eylül

Duygusal açıdan pek huzurlu değilsiniz. Sizi sorumlu kılan aileye ait konulardan, onlarla ilişkilerin yarattığı ruh halinden çıkmaya çalışın. Kendinizi işlerinize vermeniz gereken bu günlerde yerleşimle ilgili beklenmedik gelişmeler olabilir. Evde yapılması gereken işler de eklenince daha hızlı kararlar almak gerekecek. Güvenliğinizi sarsan gelişmeleri iyi takip etmelisiniz.

Yakın çevrenizde sizi ilgilendiren konulara odaklanıyorsunuz. Kardeşler ve yakınlarla olan ilişkiler, ziyaretler daha sık gündeme gelebilir. Bir yandan da ortaklıkların hayatınıza getirdiği sorumluluklar var. Planlarınızı ilerletmek adına işbirliği içinde kalmaya bakın. Zihinsel açıdan aşırı dolu olacağınız bugünlerde aksayacak yolculuklar sizi yorabilir.

Artık yeni girişimler ve paraya yönelik hızlı kararlar alma dönemi. Önceden başlattığınız işle ilgili konuları hızlı biçimde ele almaya başlıyorsunuz. Daha çok yeteneklerinizi parlatacağınız şanslar üzerinde durmalı, güvenle hareket etmelisiniz. Eldeki nakit kaynakların bu dönem işletilmesi yönünde önemli olanaklar elde edebilirsiniz.

Ay burcunuzda yerini alarak size rahat şartlar yaratma imkanı getiriyor. Kendinizi daha iyi toparlamak adına, duygusal açıdan huzurlu olmaya bakın. Kişisel konuların üstüne gitmek, sizi harekete geçiren iş hayatında daha esnek olmak olayların akışını olumlu yönde etkileyecektir. Ortaya koyacağınız projeler yaratıcı çalışmalarda köklü değişiklikler yapacağınızı gösteriyor.

Kendi duygularınızla baş başa olacaksınız. Daha çok inzivada olacağınız bu günleri daha korumacı ve içe dönük geçirmeniz mümkün. Ancak bir yandan da ailevi konularda sizi endişeye götüren gelişmeler olabilir. Olayların karşısında sağlam durmalı, kendinizi korumalısınız. Ortaklıkların parasal yanı pek çok açıdan kolay bir dönemde olmadığınızı gösteriyor.

Pek çok açıdan sizi etkileyecek önemli bir dönem. Yenilenen isteklerle güne başladınız. Şimdi geleceğe dönük planlarınızı ele almanın zamanı. Aynı zamanda duygusal açıdan sizi besleyecek dostluklar günün keyifli geçeceğinin işareti. Yeni bir organizasyon içinde yerinizi almak, daha faydalı işler çıkarmak konusunda yeteri kadar destek bulacaksınız.

TERAZİ

AKREP

YAY

OĞLAK

KOVA

BALIK

24 Eylül - 22 Ekim

23 Ekim - 22 Kasım

23 Kasım - 22 Aralık

23 Aralık - 20 Ocak

21 Ocak - 18 Şubat

19 Şubat - 20 Mart

İşe ait hedeflerinizi daha fazla ciddiye aldığınız bir dönem. Kendinizi işiniz üzerinden ortaya koymak, görev bilincinizi geliştirmek adına çok şey yapacaksınız. Ancak ev ve iş arasında bazı bocalamalar iş ilişkileriniz açısından sorun yaratabilir. Özellikle bugün baskı altında kalacağınız şartları zorlamayın. Planlı ilerlemeniz gerek.

Yurt dışı bağlantılı her konuda önemli girişimler yapıyorsunuz. Öğrenmek, olayları daha iyi kavramak adına çok önemli adımlar atabiliyorsunuz. Belki de eğitim çalışmalarınıza yeni bir yön verme süreci başlatabilirsiniz. Değişik kişilerin fikirlerine yakın durarak bakış açınızı esnetmelisiniz. Yaratıcı konuların verdiği keyifler de her açıdan dinlendirici olabilir.

Duygusal açıdan sizi bağlayan ve gerginlik yaratan yakın ilişkiler içindesiniz. Yoğun duyguları ve getirdiği değişimi akışta kalarak yaşamaya çalışın. Zira ortaklaşa bir konu parasal alanda krizlere dikkat çekebilir. Ortak kaynakların kullanımı konusunda sizi temkinli olmaya iten gelişmeler var. Belki borçların temizlenmesi, kaynak yaratmak uğruna mücadele içinde olmak gerekiyor.

Ortaklıklarda yeni bir dönem. Size destek verecek ve olumlu ilerleyecek anlaşmalar sayesinde önünüzü daha iyi görmektesiniz. Alacağınız eleştirilerin haklı yanlarını görmeye çalışmanız aynı zamanda olumlu bir süreci başlatmakta. Eşin duygusal durumuna ait konular ise sizi baskı altına alabilir. Biraz daha anlayışlı olabilirsiniz.

Biraz dinlenmek, hayatınıza farklı duygular katabilmek önem kazanıyor. Son günlerde aradığınız huzuru sevdiklerinizde bulabilirsiniz. Koruyucu ve paylaşımcı olmanız çocuklarınızla ilişkilerinizi olumlu yansıyacaktır. Yaratıcı bir konuda yapacağınız çalışmalarla dikkat çekebilirsiniz. Uzaklarla ilgili deneyimler size iş hayatında kalıcı değerler yaratma şansı verecek.

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

Belde Belediye Başkanları Bir araya Geldi Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Fatsa’ya bağlı Belde Belediye Başkanlarıyla bir araya geldi. Yeni yasayla birlikte hayata geçirilecek olan uygulamaların konuşulduğu toplantı Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın makamında gerçekleşti.

Ordu’nun Büyükşehir olması nedeniyle, belde belediyeleri kapanacak. Beldeler bulundukları ilçelere mahalle statüsüyle bağlanacak. Bu nedenle yeni yasa-

nın uygulanışında doğabilecek aksaklıkları yaşamamak için bir dizi tedbir alınıyor. Bu nedenle Fatsa Belediyesine bağlanacak olan beldele-

rin belediye başkanları bir araya geldi. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın makamında gerçekleşen toplantı ile ilgili bir açıklama yapan Anlayan,” Bu süreç tam oluşuncaya kadar yine Belde belediye başkanlarımızla birlikte çalışacağız” dedi. Fatsa Belediyesi’nde yapılan toplantıya Bolaman Belediye Başkanı Sabri Serdaroğlu, Yalıköy Belediye Başkanı Tahsin Karamustafa, Ilıca Belediye Başkanı Ahmet Altuntaş, Geyikçeli Belediye Başkanı Necati Mercan, Hatipli Belediye Başkanı Ahmet Kütük, İslamdağ Belediye Başkanı Ali Kibar ve Kösebucağı Belediye Başkanı Mustafa Çolak katıldı. Aslancami Belediye Başkanı Mustafa Yazıcı ise toplantıya katılmadı.

Toplantıda konuşan Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, “Ordunun büyükşehir olmasıyla yeni bir süreç başladı. Bizlerde bu süreci yakından takip ediyoruz. Bu toplantımızda yeni belediye yasasının neler getireceğini, bundan sonra neler yapacağımızı değerlendirelim istedik. Bundan sonra sadece Fatsa merkeze değil tüm belde ve köylerimize de hizmet götüreceğiz. Bu süreç tam oluşuncaya kadar da yine Belde belediye başkanlarımızla birlikte çalışacağız. Artık yeni bir sistem kurulacak. Ordumuz, İlçe, belde ve köylerimize daha çok yatırım alacaklar. İlimize daha fazla kaynak aktarılacak. Yeni yasa ile Beldelerimiz ve köylerimizde artık mahalle olacak. Dolayısı ile bu konuda

Birlik İdari Hizmetler Başkanı Serkan Yalkın ve Hastane Otelcilik Hizmetleri ve Bilgi Sistemleri Sorumlusu Uzman Erkut Yüksel’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, engelli bireylere yönelik olarak, Ordu İlinde bulunan

tüm sağlık tesislerinin eksiklikleri tartışılarak, gerekli çalışmaların bir an önce başlatılması yönünde karar alındı. Alınan kararlar kapsamında, hastane girişlerinde bulunan rampaların eğimlerinin uygun

hale getirilmesi, görme engelliler için hissedilebilir yüzey uygulamalarının ve braille alfabeli kabartma haritaların hazırlanması, dolmuş duraklarının hastanelere ulaşımı mümkün olduğunca kısaltacak şekilde düzenlenmesi, asansörlerin engelli kullanımına uygun hale getirilmesi, engelli tuvaletlerinin yeniden düzenlenmesi ve merdiven ile koridor küpeştelerinin standartlara uygun hale getirilmesi kararlaştırıldı. Toplantıda ayrıca, hastalara verilen yemek hizmetinin ne şekilde sunulacağı, hasta karşılama, temizlik ve yemekhane personelinin hizmet içi eğitime tabi tutulmaları, tüm hastane çalışanlarının hastaların okuyabile-

ceği şekilde büyük puntolarla adı soyadı ve görevinin yazılı olduğu yaka kartı takmaları gerektiği belirtilerek, bu alanlarda çalışmaların bir an önce tamamlanıp faaliyete geçirilmesine karar verildi. Toplantı sonrası açıklama yapan İdari Hizmetler Başkanı Yalkın; ” Genel Sekreterimiz Uzm. Dr. Hasan Öztürk’ün talimatıyla gerçekleştirmiş olduğumuz bu toplantının amacı, ilimizde bulunan sağlık tesislerinde başta engelli bireyler olmak üzere tüm vatandaşlarımıza, daha nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmayı sağlamaktır. Planlanan projelerin faaliyete geçmesi için bir an önce gerekli düzenlemeleri yapma gayreti içerisindeyiz” dedi.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı Hakkında

Din Görevlileri Bilgilendirildi Fatsa Müftülüğü ve FatsaToplum Sağlığı Merkezi tarafından din görevlilerine Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı, korunma yolları ve alınacak önlemler konulu sunum yapıldı.

Kırım Kongo kanamalı ateşi hastalığı ile ilgili sunum Eğitim Hemşiresi Müzeyyen Dutkan tarafından yapıldı. Eğitim Hemşiresi Müzeyyen Dutkan yaptığı konuşmada "Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), çoğunlukla keneler aracılığıyla hayvanlardan insanlara bulaştırılan mikrobik bir hastalıktır. Ancak, hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabilmektedir.Daha çok vücudumuza kene tutunması ile bulaşmakla birlikte; Kenelerin çıplak elle çıkarılması ya da ezil-

mesi ile hasta insanların tükürük ve kan gibi vücut sıvılarına temas etmekle, mikrobu taşıyan hayvanların kanları, vücut sıvıları ve dokularına korunmasız temasla da bulaşabilir. Bu nedenle kene vücudumuza tutunduğunda en kısa sürede çıkarılmalı, asla çıplak elle çıkarılmamalı, çıkarılan yere tendürdiyot veya alkol sürülmeli, çıkarılan kene çamaşır suyunda bekletilerek imha edilmelidir. Kene çıkarmak için kullandığımız materyaller (cımbız, eldiven ve naylon poşet) mutla-

ka kapalı bir poşete koyup, ağzı sıkıca kapatılıp imha edilmelidir. Çıkarılan kene ezilmemeli, patlatılmamalı, çıkarılamıyorsa en kısa sürede sağlık teşkilatına gidilmelidir. Keneler halk arasında yavsı, sakırga, kerni gibi isimlerle bilinmektedir. Kenelerin yoğun olarak bulunduğu yerler özellikle hayvancılığın yapıldığı; orman kenarı parçalı arazi yapısına sahip çalı ve çırpılı alanlar ile otlakların bulunduğu yerlerdir. Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, kasaplar, çobanlar, mezbaha çalışanları, veterinerler, kamp ve piknik yapanlar, korunmasız olarak yeşil alanlarda (bahçe, bağ, tarla, orman ve orman kenarı tarım arazisi vb.) bulunanlar risk altındadır. Kenenin kuluçka süresi, mikrobun vücuda girmesinden sonra hastalık belirtilerinin başlamasına kadar geçen süredir. Bu süre KKKA hastalığında kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gündür; en fazla 9 gün olabilmektedir.

Kollar, bacaklar, gövde, koltuk altları, saç dipleri,kulak arkası,ense ve kasıklar kene ısırmasına karşı hem kendimizi hem de çocuklar kontrol edilmelidir. Kene tutunmasından sonra 10 gün içinde Ateş, halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi şikayetleri ortaya çıkarsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hayvan barınakları ve evcil hayvanlar ilaçlanmalı ve ahırlarda bulunan çatlak dökük yerler onarılmalıdır. Evcil hayvanlar üzerindeki keneler çıplak elle çıkarılmamalıdır. İlaçlama konusunda tarım İlçe Müdürlüklerinden destek alınmalıdır. Ayrıca, insanların kanlarına ve vücut sıvılarına da korunmasız (çıplak elle) temas edilmemelidir" dedi.

önümüzdeki günlerde bu tür toplantılara devam edeceğiz. Yarın, Belde Belediye Meclis üyelerimizle Belde Mahalle Muhtarlarımızla daha sonrada, 58 Köy muhtarlarımızla ve merkez mahalle muhtarlarımızla bu konuda toplantılar düzenleyeceğiz” dedi.

Belde ve köylerimize gidip büyükşehir’i yerinde anlatacağız diyen Anlayan ;”Büyükşehir tüm bölgemizin hizmeti daha çok alması noktasında çok yararlı olacaktır. İnşallah sonu çok daha hayırlı olacak” şeklinde konuştu.

Aybastı’dan Fatsa’ya Hava Ambulansı İle Getirildi

Aybastı’da okul bahçesinde top oynarken düşüp bacağında femur başı kırığı meydana gelen Muhammet Gökçen isimli öğrenci, Aybastı Devlet Hastanesi’nden Fatsa Devlet Hastanesi’ne 112 Hava Ambulansı ile sevk edildi. Aybastı’ya bağlı Çakırlı beldesi İlköğretim Okulu 7.sınıfta eğitim ve öğrenimine devam eden Muhammet Gökçen isimli öğrenci, okul bahçesinde top oynarken dengesini kaybederek düştüğü, bu nedenle bacağında femur başı kırığı meydana geldiği öğrenildi. Muhammet Gök-

çen, Çakırlı beldesinden ilk önce Aybastı Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Öğrencinin buradaki ilk müdahalesinin ardından hayati tehlike kaydıyla 112 Hava Ambulansı ile sevk edilmesine karar verildi. Aybastı ilçesine çağrılan 112 Ambulans Helikopteri, Muhammet Gökçen isimli öğrenciyi Aybastı Stadından teslim aldıktan sonra Fatsa Şehir Stadına iniş yaptı ve 112 Acil Sağlık ekiplerine teslim etti. Öğrenci buradan 112 Acil Sağlık ekibiyle Fatsa Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

Dün İle Bugün Arasında Büyük Bir Fark Var

Gürcistan Acara Özerk Cumhuriyeti eski Başbakanı Levan Varshalomidze ve Artvin eski Milletvekili Metin Arif Ağaoğlu eski Bakan Refaaiddin Şahin’in cenaze törenine katılmak üzere geldiği Ordu’da Başkan Seyit Torun’un konukları oldular. Tarım ve Köy İşleri ve Devlet eski Bakanı Refaiddin Şahin’in Ünye ilçesinde gerçekleşen cenaze töreninin ardından, Ordu’ya gelen her iki misafiri Başkan Seyit Torun Boztepe’de ağırladı. Vatandaşlardan yoğun ilgi gören Teleferikle kısa bir yolculuk sonrasında Boztepe’ye çıkan misafirler bu yolculuk sırasında Ordu’yu farklı

açılardan görme fırsatı buldular. Teleferikle yapılan bu yolculukta manzara karşısında hayranlıklarını gizleyemeyen her iki misafir, Başkan Seyit Torun’u bu yatırımdan dolayı da tebrik ettiler. Daha önceki Ordu ziyareti ile bugünkü arasında büyük farklar olduğunu ifade eden Varshalomidze ve Ağaoğlu yaşanan bu değişimin mimarının da Ordu’yu modern bir görünüme sokan Başkan Seyit Torun olduğunu vurguladılar. Kısa bir Boztepe turunun ardından Başkan Seyit Torun, misafirlerine günün anısına çeşitli hediyeler vererek Ordu’dan uğurladı.

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

Beldelerin ilçe olma talebi, seçimden sonra tekrar ele alınacak, diyorlar. Her zaman yaptıkları gibi;

Ordu ili genelinde kapanan 53 belde belediyesinden biri olan Bolaman Belediyesi Başkanı Sabri Serdaroğlu, 'Ben Yaptım Oldu' mantığının demokrasiye ters olduğunu söyledi ve nüfus artışına dikkat çekerek; "Önemli olan burada göçü engelleyecek çalışmalar yapmak" dedi. Ordu ilinin Büyükşehir olması ve diğer beldeler gibi Bolaman Beldesinin de kapanmasının, belde sakinlerini ne yönde etkileyeceği şeklindeki sorumuza Sabri Serdaroğlu; "Açıkçası herkes gibi benimde çok fazla bilgim yok, çünkü hiç kimseye açıklanan bir şey yok. 'Tüm yetki Büyükşehir’de olacak, özel idare kapanacak' deniliyor. Bunun gibi bir kaç madde daha var. Fakat samimiyetimle söylüyorum, detayları bilmiyorum. Bildiğim kadarı ile sanırım bizim beldemizde %40'lık pay, (İmar tadilatları da-

hil) tamamen Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesine geçecek" diye cevap verdi. ORDU GÖÇ VERME KONUSUNDA TÜRKİYE'DE SAYILI İLLERDEN BİRİSİ! Sabri Serdaroğlu, vatandaşların bu şehirde kalmaları ve yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli alt yapı çalışmalarının yapılması gerektiğinin altını da çizerek; "Ordu'nun göç verme konusunda Türkiye'de sayılı illerden birisi olduğunu biliyorum. Siyasetçiler tarafından seçim zamanı bir takım vaatler veriliyor fakat ben göçün önlenmesini çok isterim. Aslında siyasetçilere, 'Siz seçim zamanı göçü önlemek için çalışıyorsunuz ama bakın nasıl nüfus artışı yaşanıyor' diye sormak lazım. Bunun hesabını soran yok. Bakıyorum herkes halinden memnun, bana da pek fazla

söz düşmüyor. Ben de memnunum herkes gibi" diye konuştu. “Köydeki vatandaşlar evine ekmek götüremezken, çöp vergisi gibi vergilere tabii tutulacak. Çöp vergisi verecekler ama hizmet alacaklar mı bilinmiyor” diyen Başkan Serdaroğlu; "Biz Bolaman Belediyesi olarak imarlı yerler haricinde çöp alamıyorduk, alma şansımız yoktu. En birincisi çöpü dökmeye yerimiz bile yok! Çöpler bugüne kadar Fatsa’nın belirlediği yere dökülüyordu. Zamanla Ordu 4’e bölündü, Fatsa, Ünye ve Aybastı bugüne kadar hala bir şey yapamadık. Toplatalım ama çöpleri nereye dökeceğiz? Devlet desteği olmadan olma şansı yok. Fakat biz kâğıt üzerinde her şeyi yapıyoruz. Soruyorum; burada alt yapı, çöp, su, kanalizasyon nasıl yapılacak? Özellikle yaz aylarında Bolaman'ın nüfusu 15 20 bin oluyor. Yukarılarda ne var ne yok her şey olduğu gibi denize geliyor ve biliyorsunuz burada herkes denize giriyor. Nasıl olur artık bilemiyorum" şeklinde konuştu. SADECE BEN YAPTIM OLDU İLE BU DEVRAN GİTMEZ Siyasette bu devranın böyle gitmeyeceğini söyleyen Sabri Serdaroğlu; "Bizim ilçemiz Fatsa. Fatsa olmadan Bolaman’ın da olma şansı yok. Ordu Büyükşehir oldu fakat burada da ya bir hizmet binası, ya bir şantiye, ya da bir araç parkı gibi bir şeyler olur diye düşünüyorum. Buraya bir görevli, yetkili bırakırlar herhalde.

Burada biz, çevreden vatandaşın vermiş olduğu paralarla belediyenin onarım ve bakım araçlarının çoğunu yeni aldık. Nihayetinde bu siyaset, vatandaşın oyu alınarak yapılıyor. Bu nedenle milleti memnun etmeleri gerekir. Sadece ben yaptım oldu ile bu devran gitmez. Ayrıca birçok bel-

deye ilçe sözü verildiği konuşuluyor. Sizin gazetenizde bir haber okudum, seçime daha bir yıl var. 'Beldelerin ilçe olma talebi seçimden sonra tekrar ele alınacak' deniyor. Fakat bunlar oy alma, halkı oyalama çabaları. Madem ele alınabiliyorsa, 1 yıl kadar bir süre var. Bu süre içerisinde alınsın.

Tekrar yineliyorum, 'Büyükşehir ne getirecek, ne götürecek?' hiç bir bilgim yok" dedi ve nüfus artışına da değindi. Sabri Serdaroğlu; "İnanıyorum ki yaşanan nüfus artışının %90'ı gitmiştir geriye. Üç ay sonra saysınlar bakalım nüfus aynı mı? Zannetmiyorum olacağını" diye konuştu.

Kadın Çiftçiler Yarıştı

Kadın çiftçilere verilen eğitim-yayım çalışmalarının sonuçlarını görmek, tarımsal konularda kadın çiftçilerin performanslarını değerlendirmek, kendilerine olan güven duygularını geliştirmek, birbirleriyle kaynaşmalarını sağlamak ve girişimcilik ruhunu artırmak amacıyla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca ilk kez 2004 yılında yapılan ”Kadın Çiftçiler Yarışıyor Bilgi ve Proje Yarışması”nın bu yıl 10’su düzenlendi. İl birincisinin belirlenmesi için yapılan ön elemelere Merkez ilçeden 3, Gürgentepe’den 1, Kumru’dan 1, Ünye’den 2,

Çaybaşı’dan 2, Kabataş’tan 2, Ulubey’den 2, Mesudiye’den 1, Çamaş’dan 3, Çatalpınar’dan 2, İkizce’den 2, Kabadüz’den 1, Perşembe’den 3, Fatsa ‘dan 3, Gölköy’den 2, Korgan’dan 2 ve Aybastı’dan 3 olmak üzere toplam 35 yarışmacı katıldı. 3 aşamada gerçekleştirilen “Kadın Çiftçiler Yarışıyor Bilgi ve Proje Yarışması”nın Jüri üyeliklerini İl Müdür Yardımcısı Kemal Yılmaz, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Müdürü Ekrem Oğurlu, Tarımsal Altyapı ve Arazi Değerlendirme Şube Müdürü Abdullah Öztürk ve Veteriner Hekim Cihangir Top yaptı.

Vali Yardımcısı Abdullah Demir, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Musa Sağlam ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Yılmaz’ın da katıldığı yarışmada açılış konuşmasını Ordu Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam yaptı. Yarışma sonucunda dereceye giren yarışmacılar şu isimlerde oluştu: İl birincisi Ünye İlçesinden Fatma ARSLAN - Ödülü: 3 çeyrek altın + hediye paketi İl ikincisi Fatsa İlçesinden Nuran ÇINAR - Ödülü: 2 çeyrek altın + hediye paketi İl üçüncüsü Çaybaşı İlçesinden Hatice YEŞİLYURT - Ödülü: 1 çeyrek altın + hediye paketi Mansiyon ödülü: Kabadüz İlçesinden Gülşen KIRCA gram altın + hediye paketi Finalde 1. olan yarışmacı 24 Nisan 2013 tarihinde Zonguldak’da yapılacak olan Bölge Finalinde ordu’yu temsil edecek.

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

“Başbakan Orduluyu hiç mi sevmiyor? Kayseri’de Cumhurbaşkanının beldesini ilçe yapıyor da;

Neden İhsan Şener’in Beldesini İlçe Yapmadı?” MHP İl Başkanı Enginyurt, “Cumhurbaşkanının Kayseri’de ki beldesini ilçe yapıyorsunuz da, Ordu’ya gelince neden yapmıyorsunuz? Başbakandan korkuyorlarmış. Bu nasıl iştir? Bu başbakan PKK’dan korkmuyor, Apo’dan korkmuyor. Bu başbakan bizi hiç mi sevmiyor? Bu Orduluyu sevmiyor mu? Başbakan Kayseri’de Cumhurbaşkanının beldesini ilçe yapıyor da İhsan Şener’in beldesini neden ilçe yapmadı? Cumhurbaşkanına gelince oluyor da Tepealanlının suçu günahı ne?” MHP İl Başkanı Enginyurt, “AK Parti Milletvekillerinin yürekleri yetiyorsa Tepealan’a gelsinler” dedi. İlçe olmayı beklerken kapılarına kilit vurulan Korgan’ın Tepealan Beldesi’ne MHP tarafından çıkartma yapıldı. İl Başkanı Cemal Enginyurt’un beldeye yaptığı ziyaret miting havasında geçti. Tepealanlılar, AK Partililere tepki gösterirken MHP İl Başkanı Cemal Enginyurt’a büyük destek vermeleri dikkat çekti. Enginyurt’un hedefinde AK Parti Ordu Milletvekilleri vardı. Oldukça heyecanlı konuşan Enginyurt’un konuşması sık sık alkışlarla kesildi. AKP milletvekillerine, 'büyükşehir Tepealanlının ne işine yaradı' diye soran Cemal Enginyurt, AKP vekillerinin belde halkını yalancılıkla suçladığını söyledi. Enginyurt, "Mustafa Hamarat, televizyon ekranlarında Tepealanlılar akıllı olsun, artık onlar belediye oldu, hem büyük şehir belediyesine hem Korgan belediyesine oy verecekler diyor. İşçi gitti, Tepealan da öğretmen gidecek, esnaf iflas edecek, bakkal iflas edecek, kahveci iflas edecek.

Bir yıl sonra Tepealanlı İstanbul’a göçmek zorunda kalacak. Yazıklar olsun böyle büyük şehirinize. Bu mu sizin büyükşehiriniz? Bir de büyük şehir yaptık deyip televizyonda sırıta sırıta bizimle dalga geçiyorlar. Büyük şehir kalkınma demek olacak diyorlar. Neyin kalkınması? Tepealanlı, Korganlı bundan sonra köyünde çöp vergisi verecek. Kaldırım parası verecek, çöp vergisi verecek, ahır yapmak isteyecek emlak için on milyar verecek. Emlak vergisi iki katına çıktı. Tepalanlı arazisi Büyük şehire geçti. Bundan sonra köyde yapılacak bir ahır için sadece yapı denetim ve sigortası için yirmi milyar vereceksiniz. Bunun neresinin Tepealanlıya faydası var? Ne işine yaradı Tepealanlının bu? Tepealanlı senden büyük şehir olmayı istedi. Sen söz verdin diye Tepealanın belediye başkanı İstanbul’dan geri gelmedi. Nüfus için İstanbul’u mekan tuttu. Dernekleri mekan tuttu. Yalvardı yakardı. Hayatı boyunca insanlara yalvarmadığı kadar yalvardı. Çünkü söz verdiniz Tepealanı ilçe yapacağız diye. Söz verdiniz Salmanı ilçe yapacağız diye.

Söz verdiniz Hapanı, Alankent’i, İlküvez’i, Tekkiraz’ı ilçe yapacağız diye. Şimdi ise dönüp o belediye başkanı yalancı diyorlar. Biz söz vermedik diyorlar. İhsan Şener, televizyonda konuşacağına gel Tepealan da belediye başkanı yalancı diye burada söylesene gücün yetiyorsa. Gel burada anlatsana yalan konuşuyor diye. Burada yetmiş üç yılında kurulmuş belediye vardı. Hizmet ediyordu. Sen burayı mahalleye çevirdin, birde televizyonda Mustafa Hamarat sırıtarak diyor ki,” ilçe olmadı onlar belediye oldu”. Belediye olmuşsunuz da farkında değilsiniz" dedi. “Başbakan Orduluyu hiç mi sevmiyor?” Cumhurbaşkanının

Kayse-

ri'de ki beldesini ilçe yapıyorsunuz da, Ordu'ya gelince neden yapmıyorsunuz? Başbakandan korkuyorlarmış. Bu nasıl iştir? Bu başbakan PKK’dan korkmuyor, Apo’dan korkmuyor. Bu başbakan bizi hiç mi sevmiyor? Bu Orduluyu sevmiyor mu? Başbakan Kayseri’de Cumhurbaşkanının beldesini ilçe yapıyor da İhsan Şener’in beldesini neden ilçe yapmadı? Cumhurbaşkanına gelince oluyor da Tepealanlının suçu günahı ne? Elinde Türk bayrağıyla “kahrolsun PKK” diyenleri polis copla kafasını patlatıyor. Pazar günü İstanbul Kanlıçeşme de PKK’lı köpeğin resminin altında “Apo’ya özgürlük” diye bağıran kahpe çocuklarına ses bile çıkartmıyorlar. İşte bunların vatan sevgisi bu"

30 Yılda 400 Milyar Dolar Harcandı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, teröre bugüne kadar harcanan paranın 400 milyar doları bulduğunu belirterek, “Eğer terör olmasaydı Türkiye’de kişi başına düşen gelir 20 bin doları bulurdu” dedi. risk hesabı içinde olmadı. ‘Buradan üzerimize acaba risk alırız, buradan birkaç puan oyumuz artar mı azalır mı’ telaşı içinde, hesabı içinde olmadık. İlk sefer Türkiye’de bir Başbakan dedi ki, ‘bunun bedeli ne olursa olsun biz bu sorunu çözmeye hazırız’. Bu büyük bir siyasi iradedir, önemli bir siyasi iradedir. Çünkü biliyoruz ki, bundan sonra bir kişinin daha ölmesinden büyük bir risk olamaz” ifadelerini kullandı. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Ünye İlçe Teşkilatı’nda çözüm sürecini değerlendirdi. Çözüm sürecinin ‘çok güzel bir şekilde’ yürüdüğünü belirten Kurtulmuş, “İçeriden ve dışarıdan bir takım provokasyonlar olmazsa ben bu sürecin çok kısa süre içerisinde milletimizin hayrına sonuçlanacağına inanıyorum ve böyle olması için de dua ediyorum” diye konuştu. Türkiye’nin 30 küsur senedir süren bir terör meselesiyle karşı karşıya olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu 30 küsur senede yaklaşık 30 bin insanımız ölmüş, bunların 28 bini güvenlik kuvvetlerimiz, geri kalanları da terör örgütüyle ilişkili olmak üzere. En basit hesaplamayla bu 30 küsur yılın Türkiye ekonomik maliyeti 400 küsur milyar dolar. Ama Türkiye eğer teröre bu kadar çok kaynak aktarmamış olsaydı bugün Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hâsılası en azından 20 bin dolar seviyesinde olurdu. Eğer Türkiye teröre bu kaynağı aktarmamış olsaydı, gökteki iki uzay aracını bundan 15 sene evvel uzaya gönderirdi. Türkiye bu kaynağını boş yere harcamamış olsaydı maalesef bunu harcadı, Türkiye’nin bugün en az dünya ölçe-

ğinde araba markası, iki üç tane bilgisayar markası, birkaç tane de cep telefonu markası olurdu” şeklinde konuştu. “KÜRTLER VE TÜRKLER TESADÜFEN BİR ARAYA GELMEDİ” Terörün Türkiye’ye kaybettirdikleri açıkça ortada olduğunu belirten Numan Kurtulmuş, “Şimdi ümit ediyoruz ki bunu en kısa zamanda bitirebiliriz. Bütün bu terörün uluslar arası güçlerin verdiği desteğe, terörün arkasındaki kirli desteklere rağmen sevinerek söyleyebileceğimiz şey şudur. Bu memlekette Kürtler ve Türkler bir iç savaştan çıktılar da şimdi barış masasına oturuyor değiliz. Bu memlekette Türkler ve Kürtler tesadüfen bir araya gelmiş değillerdir. Yani 2013 yılı oldu gökten paraşütle bu topraklara inmedik. Biz bu topraklarda bin küsur senedir birlikte barışça, kardeşçe yaşıyoruz. Akraba olarak yaşıyoruz, iç içe geçmiş olarak yaşıyoruz. Dolayısıyla bu milletin arasına konulan fitneyi inşallah bu çözüm sürecinde ortadan kaldırmaya gayret ediyoruz. Bizim için bu gerçekten önemli bir süreçti, başından itibaren söylüyoruz. Bu konu içinde Allah razı olsun Sayın Başbakanımızda hiçbir şekilde

“SİYASİ HESAP İÇİNDE DEĞİLİZ” Siyasi partilere de tavsiyelerde bulunan Numan Kurtulmuş şunları söyledi: “Burada bir siyasi rantta yok. Bu sorun çözülürse hiç kimsenin üç beş puan oyu artar telaşı içinde olmamak lazım. Çözümlemezse oyları azalır diye bir hesap içinde de kimsenin olmaması lazım. Bu bütün Türkiye’yi ilgilendiren bir meseledir. İnşallah Türkiye bu sorunu çözecektir. Eğer terör melesi çözülürse ne olur? Türkiye ekonomik olarak kanatlanır uçar, Türkiye sadece kendi topraklarımız içinde değil, bütün çevre ülkeler, bölge ülkeler arasında lider ülke olur. Türkiye’ye bugün milletin baktığı bakış açıları çok daha farklı bir noktaya gelir, çok daha dikkatle, ilgiyle Türkiye sözü dinlenen bir ülke olur, terörü çözersek o zaman ecdadımıza layık bir ülke olarak çok hızlı mesafe kat ederiz. Ben bu sürece herkesin katkısı bulunmasını temenni ediyorum. Herkesin konuşmalarına, dillerine hareketlerine olağan üstü dikkat göstermesi gerekti kanaatindeyim ve inşallah bu ülkenin çocukları huzur içinde, barış içinde yaşayacaklar. Çünkü biliyoruz ki Ünye ne kadar bizimse, Ünye aynı şekilde de Şemdinlilerindir. Şemdinli Yüksekova ne kadar Şemdinli Yüksekovalıların-

sa o kadar da Ünyelilerindir.” “HEPİMİZ AYNI VATANIN EVLATLARIYIZ” Araya konulan fitneleri kaldırmak gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş sözlerini şöyle tamamladı: “Geçmiş süreçte Türkler ve Kürtler bir savaştan çıkmadılar, çünkü hepimiz aynı medeniyetin çocuklarıyız, çünkü hepimiz aynı coğrafyanın çocuklarıyız, hepimiz aynı vatanın evlatlarıyız, hepimiz aynı Peygamberin ümmetiyiz, hepimiz aynı dinin mensuplarıyız. Daha dün 18 Mart’tı, 18 Mart’ta Çanakkale’yi çoğunuz görmüşsünüzdür, orada yan yana Türk’ü, Kürdü, Arap’ı, Çerkez’i, Acemi, hatta Çanakkale’yi hayatında ilk sefer gören birçok insan, birçok evladımız Çanakkale’de şehit oldu, bu sadece bir toprağı savunmak meselesi değil, bu bir inancı savunmak, bir medeniyeti savunmak, bir onuru savunmak harbiydi, o harbi daha şuradan bir müddet evvel birlikte vermiş insanlar, onların torunları aralarında birileri fitne sokmaya, ayrılık sokmaya çalıştı. Şimdi bu fitneli, zehirli fitne tohumunu kaldırıp söküp bizim topraklarımızdan atıyoruz. En kısa zamanda sonuca ulaşırız”

SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com

Toplumsal Endokrinoloji: Kardanadam Kişilikler Bir zamanlar insanlık yazında (literatürde) bütün noktalama işaretlerini kullanmaktaydı. Zamanla, parantezi terk ederek ayrıntıdan kaçar oldu, daha sonra, noktayı terk ederek sözcükleri anlamsızlaştırdı, bir zaman sonra tırnak işaretlerine tapınmaya başladı, bütün duygu ve düşüncesi, tırnak işareti içindeydi. Yani başkalarına aitti. Sonunda ünlemi de terk etti ve hayatı monoton heyecansız lalettayn siber robotlara dönderdi. Bu günün kardan adamlarında olduğu gibi. Malumunuz bu günün insanları TV ekranlarındakilerin hayatıyla mutlu olup avunmakta, mukallitçilikte şempanzeyi geride bırakmakta. Kişilikler ise, tıp dilindeki “endokronoloji” bilim dalı konusu gibi, kardan adam şeklinde erimekte. Toplumdaki bireyler hormonlu gıdalarla beslene beslene, davranışları da anomik hal almış ve gerekmeyen yerlerde gerekmeyen tepkiler verirken gereken yerlerde de kişilikleri kardan adam gibi yok olmaktadır. Endokrinolojik vak’aların çoğu genetik kaynaklıdır. Ya da kan uyuşmazlığı olanlarda, akraba evlilikerinde daha sık görülür. Yani anormallikler, aslında anormalliklerin tetiklemesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu patolojik verileri biyolojik bakışla psikolojik olarak açıklarsak, bireyler, gerek genetik (kalıtsal) aktarımla gerekse hormonlu ve/veya GDO lu gıdalarla eskiye göre gittikçe artan oranlı kişilik bozukluklarına veya anomalilere düçar olmaktadırlar. İşte böyle sakat bireyler de toplumda TELEVİZYON veya MEDYA İLLETİYLE homojenize edilerek sünepeleştirilmekte, ortaya içten kemiği ve karakteri eriyen bireylerin bir araya getirdiği, gün gün DE-

ĞERLERİNİ eriten toplum tipi ortaya çıkmakta. Televizyon veya medya ile homojenize olmuş kalabalıklar ve alabalıklar, diyabet hastaları gibi ilave insüline ihtiyaç duymakta. Bu insülin de yine homojenize medya tarafından verildiği için bireylerin enerji kaybından kaynaklacak pısırıklaşma süreci içinden çıkılmaz kronik bir sendrom halini almaktadır. Genetik, hormonal ve psikolojik kaynaklı hastalık, yine aynı egemen medyanın etkisinde kalmış tabiplerce yanlış olarak tedavi edilip yanlış teşhis konulmakta, velev ki doğru teşhis/tanı konulsa bile, yanlış/bozuk ilaçlar kullanılmakta, doğru veya sağlıklı ilaçlar kullanılsa bile, bu ilaçlar yanlış olarak alınmaktadır. Sonuç: Eee, bu toplum nereye gidiyor, bu insanlığın sonu ne olacak. Cevabı özellikle de yöneticilere vermek istiyorum. Daha fazla çeşitlilik daha fazla çok seslilik. Egemen küresel güçlerin dev çarkları karşısında biraz daha dik duruş gerekli. Aksi takdirde, bu güçler, sözüm ona özgür medya ile ikinci dünya ülkelerini sömürmekle kalmayıp müzikle, futbolla, magazinle iyice uyutmaya başladı bile. Bu ortamda bizler de televizyon dizilerinin önüne dizim dizim dizilerek içten içe inim inim inliyoruz, aynada kendini görmüş şempanze veya maymun gibi. Yaratıcı sonumuzu hayreyleye. Esen kalınız efendim. Yazı Sözlüğü: Endokronoloji: (Kabaca,) iç salgı bezlerinin fonksiyonlarını ve anormal çalışma şekillerini, kemik erimesi kıllanma, şişmanlık vb. vücuttaki normalden fazla görülmesini araştıran ve inceleyen bir bilim dalıdır.

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

teşekkür

Milliyetçi Hareket Partisi’nin değerli Genel Başkanı sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin ilçemizde düzenlediği kapalı salon toplantımıza katılan, başta Genel Başkanımız olmak üzere, Genel Merkez Yetkililerimize, İl Başkanımız ve Yönetim kurulu üyelerimize, Partimiz bütün ilçe teşkilat başkan ve üyelerine, ayrıca salonumuza davetli olarak iştirak eden, CHP Fatsa ilçe Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Saadet Partisi Fatsa ilçe Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine, DYP Fatsa ilçe Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Odalarımızın ve Derneklerimizin çok değerli Başkan ve Yöneticilerine, Toplantımıza katılan partili, partisiz çok değerli Fatsalı hemşehrilerimize gösterdileri misafirperverlikten dolayı canı gönülden teşekkür ederiz.

MHP Fatsa İlçe Yönetim Kurulu Adına, İlçe Başkanı

Şakir Cemal UYGUN

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

Eski Başkan Avcı, Yeni Başkan Cörüt’e Cevap Verdi

“Doğru Olmayan, Asılsız İddialarda Bulunuyor” Ordu ziraat Odası Başkanlığına seçilen Uğur Cörüt, mazbatayı aldıktan sonra, daha önce Ziraat Odaları Birliği tarafından görevden alınan eski Başkan Necat Avcı ile ilgili açıklama yapmış ve geçmişe dönük odanın mali bilançosunu açıklamıştı. Eski başkan Necat Avcı’da, bir basın toplantısı düzenleyerek Uğur Cörüt’ün iddialarına cevap verdi. Ordu eski Ziraat Odası Başkanı Avcı, mevcut Başkan Uğur Cörüt'ün 180 derece döndüğünü söyledi. Eski Meclis ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte açıklama yapan Necat Avcı özetle şunları söyledi; Uğur Cörüt Ordu Ziraat Odası Başkanlığına Atandığı Gün Odanın 2 Milyon Lirasını Kaybetti! “İdari dava konusu olan ve mahkeme süreci devam eden TZOB tarafında kapatılan Ordu Ziraat Odasını yeniden kurmakla görevlendirilen Uğur Cörüt, oda başkanlığına seçilmesinin hemen sonrasında aceleci ve acemi şekilde yaptığı ilk basın açıklamasında Ordu Ziraat Odasının son 10 yılında Oda Meclisi ve Oda Yönetim Kurullarında görev alan yöneticileri hedef alan, doğru olmayan, meslek odası başkanı sorumluluğun-

dan ve ahlakından uzak asılsız iddialarda bulunmuştur. Yapılan açıklama da son 10 yılda 6,5 milyon TL aidat tahsilatı yapılmasına rağmen odanın vergi SSK ve ticari borçlarının olduğu iddialarında bulunulmuş, bilançoların içeriği incelenmeden odanın ticari faaliyetlerden zarar ettiği izlenimi yaratılmak istenmiştir. Basın bülteninde odanın 450 bin lira borcu olmasına karşılık 700 bin lira değerinde arsa ve binasının olduğu bilgisine yer verilerek odanın 250 bin lira net varlığı olduğu başkada bir varlığı olmadığı izlenimi verilmek istenmiştir. Seçim mazbatasının üzerindeki mühür kurumadan 1 gün içinde odanın son 10 yılını değerlendirmeye tabi tutarak sonuçlar çıkarması ve koltuğuna oturduğu ilk gün basınla paylaşma ihtiyacı duyması sorgulanması gereken bir durumdur. Kendisinin hazırlamadığı açıkça ortada olan ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik yanlış ve kasıtlı bilgileri içeren bu bülteni eline verenler kimlerdir? Uğur Cörütün 180 Derece Dönmesinin Nedeni Nedir? Uğur Cörüt 2010 yılından itibaren kapatılan Ordu Ziraat Odasının

Genel Kurul delegesidir.2011 Oda Genel Kurulunda 2007-2010 yıllarını kapsayan dönemin çalışma ve hesaplarını ibra ederek onaylamış, mevcut yönetimin yeniden seçilmesi yönünde de oy kullanmıştır. Aynı Uğur Çörüt 16 Aralık 2012 tarihinde yapılan Olağan Üstü Oda Genel Kurulunda da aynı yönetimin yeniden seçilmesi için oy vererek bizlere olan güveni 2 yıl içinde yapılan 2 seçimde de oy vererek göstermişken bugün 180 derece dönmesinin nedeni nedir.? Kendisinden evvel görev yapanları kötülemeleri, doğru olmayan iftiralarda bulunması karşılığında kendisine ömür boyu oda başkanlığı mı sözü verilmiştir? Hesap Vermekten Çekinmeyen, Gönüllü Olarak Denetlenmeyi Talep Edecek Kadar Yaptığımız İşlerden Emin Olan Bir Ekibiz. Bir ekip ruhuyla görev yaptığımız tüm işlemlerde açık olduk. Denetlenmekten ve sorgulanmaktan hiçbir zaman çekinmedik. Unutulmasın ki her yönüyle denetlenmek için oda meclisi kararıyla 19.12.2012 tarihinde Ordu Valiliğine resmi başvuruda bulunmuş bir oda meclisiyiz. Hesabını anlı açık şekilde veremeyeceğimiz tek bir yıl yoktur.2003 yılından bugüne Ordu Ziraat Odasının kat ettiği mesafe, tüm üreticilerimizin ve Ordu halkının gözü önünde cereyan etmiştir. Son 10 Yılda 3.872.000.TL aidat geliri elde edilmiştir. Uğur Cörüt 6,5 milyon TL Yalanını Açıklamalıdır. Uğur Cörüt basın açıklamasında 10 yılda toplanan 6,5 milyon

aidat gelirinin hesabını soruyor. Ayrıca 6,5 milyon liraya nasıl ulaştığını da açıklıyor. “Yılda 650 milyon olduğuna göre 10 yılda 6,5 milyon liraya tekabül ettiği gayet açıktır.” diyor. Bu hesabı ilkokuldaki çocuk bile yapmaz.2003 yılında da 2012 yılında da odanın aidat gelirinin aynı olduğunu ya hesap kitap bilmeyenler ya da eline verileni incelemeden, doğruluğunu araştırmadan basın bülteni diye okuyanlar söyleyebilir. Ordu Ziraat Odasının 2003 yılında 156,00.TL, 2004 yılında 225.000.TL, 2005 yılında 345.000. TL, 2006 yılında 295.000.-TL, 2007 yılında 155.000.-TL, 2008 yılında 238.000.TL, 2009 yılında 665.000. TL, 2010 yılında 585.000.TL, 2011 yılında 574.000.TL ve 2012 yılında 643.000.TL olmak üzere aidat gelirlerinin son 10 yıl toplamı: 3.872.000.TL dir. Uğur Cörüt önce bu büyük yalanın hesabının versin. Ya da ne yazdığına bakmadan altına odayı bağlayıcı şekilde altına imza atarak kamuoyuyla paylaştığı bu yalan bilgiyi kimlerin kendisine verdiğini açıklasın. Son 10 Yılda Personel Ücreti ve Kıdem Tazminatı Olarak 1.440.000 TL Ödenmiştir. Ordu Ziraat Odası kadrolu 7 daimi personel istihdam etmektedir. İki personelin emekliliğini hak etmesi nedeniyle kıdem tazminatları da ödenmek suretiyle son 10 yılda oda hizmetlerinin ifasında Çalışan personele yasal yükümlülüklerle beraber toplam da 1.440.000.TL ödeme yapılmıştır.

Aidat gelirlerini 2,6 milyon lira fazla göstermekten çekinmeyen Uğur Cörüt, personele ödenen yaklaşık 1,5 milyon lirayı görmemezlikten gelmiştir. Zira eline verilen basın bültenini okumadan önce suçlama getirdiği dönemin hesaplarına baksa, bu gerçekleri görecek ve hesabının bilmediği dönemle ilgili hesap sorma gafleti ve acemiliğinde bulunmayacaktı. Odanın Kapatıldığı 07.01.2013 Tarihi İtibariyle Odanın Vergi ve Sigorta Borcu Olmadığı Gibi Banka Hesaplarında 363.000.TL Parası Mevcuttur. Odanın Vergi ve SSK borcunun olduğu iddia edilmektedir. Odanın kapatıldığı 07.01.2013 tarihi itibariyle vergi dairesinden ve SSK’dan odanın borcu yoktur yazısı alınmıştır. Ama Uğur Cörüt bunun bilmez. Aynı tarih itibariyle odanın banka hesaplarında 363.000.TL parası bulunduğu gerçeğini ise söylemezler. Ama belgeler ortadadır. Odanın 340.000.TL Ticari Borcu Olduğu Söylenmiş, 1.349.000.TL Tutarında Odanın Ticari Mal Stoğu ve Alacakları Bilinçli Olarak Gizlenmiş, Demirbaşları Tam Yansıtılmamıştır. Uğur Cörüt odanın 1.349.000 .-TL tutarındaki ticari mal stoğu ve alacaklarına yer vermeden sadece 340.000.- TL ticari borcu olduğu bilgisine yer vermek suretiyle, varlığı olmayan ama borcu alan bir oda görüntüsü vermek, halkımızı yanıltmak istemiştir. Odanın Kapatıldığı tarih itibariyle 1.085.000.-TL ticari malı ( daha sonra Birlik talimatıyla Perşembe Ziraat Odasına devre-

dilmiştir.), 188.000.-TL ticari mal alacağı ve 76.000.-KDV alacağı mevcuttur. Uğur Cörüt bu eksik ve kasıtlı beyanatlarla kendisini küçük düşürerek kamuoyunu yanıltmak yerine, Ordu ve Gülyalı çiftçilerimizin malı olan ve Birlik talimatıyla bir faturayla Perşembe Ziraat Odasına devredilen KDV hariç 1.085.000. TL değerindeki ticari malların Ordu Ziraat Odasına geri getirilmesi için caba harcasın! Odanın Ticari Faaliyetten Dolayı Zarar Ettiği Doğru Değildir! Ordu Ziraat Odası kanuni görevlerinden olan bütçe imkanları dahilinde üreticilerin tarımsal girdi ihtiyaçlarını karşılamak ve bu girdilerin piyasa fiyat dengesini sağlamak için ticari faaliyetinde bulunmaktadır. Burada asıl amaç hizmet olmakla beraber bu ticari faaliyetten dolayı oda zarara uğratılmamaktadır. Uğur Cörüt ,asılsız ve eksik çıkan diğer iddialarında olduğu gibi burada da aceleci davranmış , bilançolardaki genel yönetim giderlerinin açılımını incelemeden odanın ticari faaliyetini zarar eden bir işlem gibi göstermiştir.Aceleci davranmayıp, bilanço açılımlarına baksa ve oda muhasebecisine danışsa doğru bilgilere ulaşır, diğer konular da da olduğu gibi yanlışa düşmez , odanın 10 yıllık ticari faaliyetinden dolayı bürüt karının 975.000.TL olduğunu görür, ayrıntısını incelemeden üzerine atladığı rakamım ticari işletme zararı olmadığını anlardı”

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa

Ordu Üniversitesi 7.Yaşını Kutluyor Ordu Üniversitesi’nin (ODÜ) 7. kuruluş yıldönümü etkinlikleri Cumhuriyet Yerleşkesi’nde Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, akademisyenler, idari personel ve öğrencilerin katılımı ile yapılan çelenk sunumu ile başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, ODÜ’nün hızla büyüdüğünü dile getirerek “Ordu Üniversitesi’nin 7. Kuruluş Yıldönümü’nü gerçekleştiriyor olmanın gururu içerisindeyiz” dedi. Yarılgaç konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yedinci kuruluş yıl dönümünü kutlayan üniversitemizin evrensel normlarda elde ettiği başarılar şüphesiz sadece bizim değil, Ordu halkının da ortak mutluluğu, ortak gururudur.

Bu gelişime güç ve ivme kazandırıyor olabilmek ise hepimiz için önemli bir sorumluluktur. Bu sorumluluk dâhilinde üniversitemizin dününü ve bugününü değerlendiriyor, mevcut durum analizleri ile sürekli olarak gelişim sürecine ilişkin stratejiler belirliyoruz. Dört fakülte, bir yüksekokul ve iki meslek yüksekokulu ile 2006 yılında eğitim öğretim faaliyetine başlayan Ordu Üniversitesi, 7. yılında on fakülte, üç yüksekokul, on meslek yüksekokulu, üç enstitüsü ile bilişim

çağında bilgili, gelişmeye ve yeniliklere açık, teşebbüs ruhu yüksek fertler yetiştirmek amacı ile öncelikle siz öğrencilerimize sonra da yöremiz halkına ait bir kurum olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 75’in üzerinde aktif bölümü ile tercih edilen bir üniversite olan Ordu Üniversitesi, bölgesel bir üniversite olmanın ötesinde, bugün Türkiye’nin 80 ilinden öğrencisi olan gurur verici bir tabloya sahiptir. Üniversitemizde lisans eğitiminin yanında lisansüstü eğitim de sağlanmakta,

2006 yılında 5547 öğrenci mevcudu bulunan Ordu Üniversitesi, bünyesinde artık 12 binden fazla gencimize eğitim olanağı sağlamaktadır. Uluslararası standartlarda sunulacak eğitim sonucunda sahip olduğu veriyi işleyerek bilgi haline getiren ve bunu kullanabilen, takım çalışmasına yatkın, hayatı sorgularken problem çözmeye odaklı projeler üretebilen, dünyamızın sorunlarının farkında olan bireyler yetiştirmek en büyük idealimizdir. Bu amaçla, burada sözlerimi, değerli gençlere, sevgili öğrencilerimize seslenerek tamamlamak istiyorum. Ordu Üniversitesi’ni tercih ederek hayatınız adına çok önemli bir adım attınız. Burada sizden, bir tek ama çok önemli bir isteğimiz var, öğrenin. Geleceğiniz adına, kariyeriniz adına, hayat adına öğrenmek istediğiniz ne varsa, öğrenmek için size sunulan olanakları sonuna kadar kullanın. Ve bizleri lütfen sorgulayın… Bizler burada sizlere elimizden gelen en konforlu araştırma ortamını yaratmaya ve her bir personelimiz ile size katkıda bu-

lunmaya hazırız. Ordu Üniversitesi mensupları olarak amacımız; Sizlerin buradan her açıdan donanımlı, toplumsal sorumluluk bilincine sahip, vatanını ve milletini seven, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, ülke çıkarlarını kendi çıkarlarının üstünde tutan, Türkiye’yi Ulu Önder Atatürk’ün belirlediği çağdaş uygarlık düzeyine çıkaracak, yukarıda bahsettiğim dünyamız sorunlarına vakıf, teknolojiyi, bilimi doğru amaçlar için kullanacak gençler olarak mezun olmanızdır. Ulusal ve uluslararası bilim dünyasındaki yerini ve tanınırlığını her geçen yıl artırma hedefindeki Ordu Üniversitesi’ni gelecek güzel günlere taşıyacak olan sizlersiniz... Dünyanın en büyük gücü para değil, madenler değil… Dünyanın en büyük gücü bilgidir. Bugün güçlü olan ülkelere baktığınız zaman, petrolleri olan, madenleri olan ülkelerden öte bilgi üreten, bilgi sahibi olan ve bilgiye hükmeden ülkeler olduğunu görüyoruz. Türkiye’mizin de bilgiye sahip insanların, bilgiyi üreten üniversitelerin, bilim yuvalarının oldu-

ğu güçlü bir ülke olması lazım. Bunu yapabilmek için de eğitime ciddi yatırımlar yapmamız lazım, ciddi destekler vermemiz lazım ki bir nebze daha yol alalım. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, üniversitemizin bu günlere ulaşmasında emeği olan, desteklerini esirgemeyen bürokratlarımıza, işadamlarımıza, akademik ve idari personelimize, öğrencilerimize ve Ordu Halkı’na çok teşekkür ediyorum. Başarılarını her geçen gün artırarak büyüyen Ordu Üniversitesi’ne nice 7’li, 70’li hatta 700’lü yıllar diliyor, bu gün aramızda bulunarak bizlere onur veren siz değerli katılımcılarımıza saygılar sunuyorum.”

“Tüm Yaşlılarımızın Yaşlılar Haftasını Kutluyorum” 104 Bilim Elçisi, Eğitimlere Başladı Ülkemizde 18-24 Mart tarihleri arası” Yaşlılar Haftası” olarak kutlanıyor. Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu’da, yaşlılar haftası nedeniyle bir mesaj yayınladı. Arpacıoğlu mesajında, “Hayatın insanlar için farklı anlamlar taşıyan en önemli dönemlerinden biri de yaşlılık dönemidir. Yaşlılık uzun yaşayan her insan için kaçınılmazdır. Ülkemizde her yıl 18-24 mart tarihleri arası yaşlılara saygı haftası olarak kutlanmaktadır. Bu hafta sebebiyle yaşlıların sorunlarına dikkat çekilmekte yetkililer ve gönüllüler tarafından yaşlıların sosyal, ekonomik, maddi ve manevi bakımdan daha rahat bir hayat sürdürebilmeleri için çözüm yolları değerlendirilmektedir. Yaşlılarımıza bakmak, rahat

ettirmek, hürmet göstermek hem inancımızın hem de örf, adet ve geleneklerimizin bir gereğidir. Tecrübeleriyle bugünümüzü aydınlatan yaşlılarımıza, insan onuruna yakışır yaşam şartları sunmak toplumsal görev ve sosyal devlet anlayışımızdır. Günümüzde ekonomik şartlar ve yaşam şartlarımızın değişime uğraması sonucu yaşlılarımızın aile yaşantımızdaki yerinde başka toplumlara göre az da olsa sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunları en aza indirmek için ekonomik ve sosyal alandaki sıkıntıları azaltmak için

huzurevleri gibi sosyal müesseseleri yaygınlaştırmak gerekmektedir. Ünye Belediyesi olarak bizde insanlarımızın yaşlandıklarında yalnızlığa mahkum olmamaları için son çare olarak görülmesi gereken huzurevini ilçemize kazandırmak için çalışmalarımız devam etmektedir. Hepimiz geleceğin yaşlı adaylarıyız. Bu duygu ve düşüncelerle yaşlılarımızdan ilgi ve alakamızı esirgemeyelim diyor, tüm yaşlılarımızın yaşlılar haftasını kutlarken ellerinden hürmetle öpüyor, sağlık ve huzur diliyorum” dedi.

Din Görevlileri Çanakkale Şehitlerini Andı Fatsa Müftülüğü tarafından Fatsa Belediye Kültür Sarayı konferans salonunda "18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma" programı düzenlendi. Programa konuşmacı olarak Fatsa Kız Meslek Lisesi Tarih Öğretmeni Selami Sağlambilen katıldı. Program sonunda "Kınalı Kuzular" adlı sinevizyon Din Görevlileri tarafından ilgiyle izlendi. Fatsa Kız Meslek Lisesi Tarih Öğretmeni Selami Sağlambilen yaptığı konuşmada:"Pek çok milletin geçmişinde kendileri için önemli olaylar, savaşlar, zaferler vardır. İşte, bizim de “zafer“ kelimesinin ifade edemediği, var olma mücadelesinin destanlaştığı, tarihte eşi ve benzerine rastlanmayan, tarihin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıl dönümüdür, bu gün. Çanakkale Savaşları 1.Dünya Savaşı’nın akışını etkilemesi bakımından, gerek Osmanlı, gerekse dünya tarihi içerisinde, hiç şüphesiz çok önemli bir yere sahiptir. 18 Mart 1915 sabahı Boğazdan içeriye giren

çok güçlü ve mağrur İtilaf Devletleri donanması, çok geçmeden, bütün tahminleri alt üst eden büyük bir direnişle karşılaştı. Nusret Mayın Gemisi’nin geceleyin sessizce denize döktüğü mayınlar, o, güçlü donanmayı perişan etmeye yetmişti. Yine kıyıdaki eski topların küçümsenen gücü, Müslüman Anadolu insanının kahramanlığı ve kararlılığıyla birleşmiş ve İtilaf Donanması’na ölüm kusmuştur. Bu şanlı direniş karşısında neye uğradığını şaşıran İtilaf Donanması perişan bir şekilde geri çekilirken, denizden “Çanakkale Geçilmez” demiştir.

Denizden geçişte başarılı olamayan İtilaf Devletleri, bu sefer Çanakkale’yi karadan geçmeye karar verdiler. İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zellanda’lı askerlerden oluşan büyük bir ordu 25 Nisan 1915’te Gelibolu’ya çıkarma yaptılar. Fakat burada da Kahraman ordumuz karşısında yine yenildiler, yine hezimete uğradılar. Dünyada eşine ve benzerine rastlanmayan bir savunmayla, ateş yağan cephelerde, göklerin ölüm yağdırmasına, yerlerin kan kusmasına ve ortalığın mahşer yerine dönmesine rağmen, göğsündeki kat

kat imanıyla ölüme gülüp geçen atalarımız vatanını çiğnetmemek için; 20. Yüz yıl Haçlı Zihniyetine karşı 253 bin vatan evladını şehit vererek Çanakkale’yi Geçilmez kılmışlardır. Son sözüm Çanakkale şehitlerine; Ey hayatlarının baharında şahadet mertebesine erenler! . . . Âlemlerin Rabbi sizler için “diridir” derken destanınızı fanilerin yazamayacağına da işaret ediyor. Bizler destanınızı yazamasak ta kanlarınızla yoğurduğunuz tepelerde rüzgâr ebediyete kadar cenginizi terennüm edecek. Mahzun vadilerde sütun sütun Fatihalarla yükselen mezar taşlarınızı gökler selamlayacak!. Aziz kahraman ve şehitlerimiz! Sizleri rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhlarınız şad, mekânınız cennet olsun. Hakkıdır hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;Hakkıdır, Hakka tapan, milletimin istiklal!" diyerek konuşmasını tamamladı. Program sonunda Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz yaptığı konuşma ve sunumdan dolayı Selami Sağlambilen'e teşekkür etti.

Bayer ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) işbirliğiyle geçtiğimiz yıl hayata geçirilen “Bayer Genç Bilim Elçileri” projesinin 20122013 eğitim-öğretim yılı saha uygulamaları Ordu’da başladı. Toplum Gönüllüsü gençlerden oluşan 104 bilim elçisi, ilköğretim okullarında eğitimlere başladı. İlköğretim çağındaki çocuklara bilimi sevdirmeyi amaçlayan projeyle, 2013 yılında altı ilde (İstanbul, Bolu, Osmaniye, Kars, Edirne, Ordu) 1350 ilköğretim öğrencisine ulaşılacak. Projenin 2015 yılının sonuna kadar 40 ilde 240 bilim elçisi aracılığı ile 9 bin ilköğretim öğrencisine ulaşması hedefleniyor. “Bilimin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz” “Bayer Genç Bilim Elçileri” adına projeyle ilgili açıklamalarda bulunan Tuğba Telis, projenin önemine değinerek; “İlköğretim dördüncü, beşinci ve altıncı sınıf öğrencilerini gelecekte bilim insanı olma yönünde yüreklendirerek, Türkiye’de bilimin gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan

bu proje ile önce gençlere sonra da gençler aracılığı ile çocuklara doğa bilimlerini sevdirmeyi ve bilim yapmak için illa ki laboratuarlara ihtiyacımız olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bilimin aslında günlük hayatımızın içerisinde var olan bir şey olduğunu, yalnızca etrafımızda olup biteni gözlemleyerek, neden sorusunu sorduğumuzda bunu görebileceğimizi aktarıyoruz” dedi. “Bilime olan ilgiyi artırmak istiyoruz” Bu projede gençlerin öncelikle ‘Bilim Okuryazarlığı’ başlığında formel olmayan eğitim modülleriyle tasarlanmış bir eğitime katıldıkları bilgisini veren Telis, “İlköğretim çağındaki çocuklarla birlikte gerçekleştirdikleri gönüllü çalışmalarla ‘Bilim Elçileri’ olarak, çocukların bilime ilgi duymalarını ve bilimi sevmelerini hedefliyorlar. Bilim okuryazarı olmayı, bilim hakkındaki her şeyi bilmek değil, bilimin gerçekten nasıl çalıştığını merak etmek, araştırmak ve anlamak olarak tanımlıyoruz” şeklinde konuştu.

ELEMAN İLANI Soğuksu Fırını’nda çalıştırılmak üzere, Usta ve çırak aranıyor. Adres: Dolunay Mah. Büyük sanayi girişi FATSA İrtibat: 0535 973 91 82

21 MART 2013 PERŞEMBE

Sayfa PARA PİYASASI ALIŞ

ALTIN PİYASASI

Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık

SATIŞ

EURO

2,34

2,35

24 AYAR ALTIN (GRAM)

DOLAR

1,81

1,82

ÇEYREL ALTIN

ORDU

4,20

94,30

GİRESUN

4,80

150,75

TRABZON

4,35

Osman Korkmaz Mezarı Başında Anıldı Fatsa Müftülüğü Şehitler haftası etkinliklerini Şehit Komando Onbaşı Osman Korkmaz’ın mezarını ziyaret ederek tamamladı. Garnizon Komutanlığı’ndan bir askeri yetkilinin de katıldığı ziyarette din görevlileri tarafından kur’anı kerim okundu ve İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz tarafından dua yapıldı. Gerçekleşen etkinlikle ilgili bir açıklama yapan Fatsa İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz, Müftülük olarak Şehitler Haftası nedeniyle bir dizi etkinlikler yaptıklarını belirterek, “Bu hafta münasebetiyle tüm din görevlilerimiz 2’şer hatip okudu. Toplamda şehitlerimiz

ruhuna 550 civarında hatim okumuş olduk. Bu hafta münasebetiyle geçtiğimiz Pazartesi akşamı akşam namazı ile yatsı namazı arasında mevlid-i şerif programı düzenlendi. Yapılan hatimlerin duaları yapıldı. Yine bir yıl önce Afganistan’ın başkenti Kabil’de düşen askeri helikopterde şehit olan Binbaşı Şükür Bağdatlı’nın baba ocağında bir program gerçekleştirdik. Son olarak da Fatsa Şehitliği’nde 1998 yılında şehit olan Şehit Komando Onbaşı Osman Korkmaz’ın kabrini ziyaret ettik. Burada kur’an okuduk ve dua yaptık. Bu vesileyle şehitlerimizi anmış olduk” dedi.

SBS ve PYBS başvuruları için yarın son gün! Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve Parasız Yatılı ve Bursluluk Sınavı (PYBS) başvuruları, yarın sona erecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınmadığı 2013-SBS Başvuru Kılavuzu'na göre, 8. sınıf öğrencilerinin gireceği sınava başvurular, yarın mesai saati bitimine kadar yapılabilecek. Öğrencilerin sınav giriş belgeleri, 27 Mayıs'ta internette yayımlanacak. Sınav 8 Haziran'da düzenlenecek, sonuçları ise 12 Temmuz'da duyurulacak. 2013-SBS'nin başvuru işlemleri e-Okul sistemi üzerinden gerçekleştirilecek. Polis kolejine başvuracak öğrenciler ise başvuru işlemlerini Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitesinden takip edebilecek. Sınava başvuracak öğrenciler bankaya sınav ücretlerini yatırmadan önce e-Okul sistemindeki bilgilerinin güncel olup olmadığını kayıtlı oldukları okul müdürlüklerinden kontrol ettirmesi gerekiyor. Öğrenciler 10 lira olan sınav ücretini Ziraat, Vakıflar ve Halk bankalarının ilgi hesaplarına veya bu bankaların internet şubelerin-

den yatırabilecek. e-Okul sistemindeki öğrenci bilgilerinin eksik veya hatalı olması, öğrenci sınav ücretinin yatırılmaması, yurt dışından başvuracak öğrencilerin belgelerinde eksiklik olması durumunda bu öğrencilerin başvuruları geçersiz sayılacak Giriş belgeleri 27 Mayıs'ta dağıtılacak 2013-PYBS Sınav Kılavuzu'nu göre de 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 sınıf öğrencileri de yarın mesai saati bitimine kadar sınava başvurabilecek. 5, 6, 7, 9, 10 ve 11. sınıf öğrencileri 9 Haziran'da, 8. sınıf öğrencileri ise 8 Haziran'da sınava girecek. Öğrencilerin sınav giriş belgeleri 27 Mayıs'ta dağıtılacak. Başvuru yapacak öğrencilerin e-Okul sisteminde kayıtlı ve bilgilerinin güncel olması gerekiyor. Açık öğretim lisesi, mesleki açık öğretim lisesi, açık öğretim ortaokulu ve özel öğretim kurumlarına devam eden öğrenciler, parasız yatılılık ve bursluluktan yararlanamayacak. Tutuklu ve hükümlü öğrenciler ise sınava başvurama-

yacak. Parasız yatılılığı tercih edecek öğrencilerin, ortaokulların 8. sınıfında, ortaöğretim okullarının hazırlık sınıfı hariç 9, 10 ve 11. sınıflarında öğrenim görmeleri gerekiyor. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının 10 ve 11. sınıflarında okuyan öğrenciler için tercih edeceği pansiyonlu okullarda aynı sınıf seviyesinde öğrenim gördüğü meslek dalının bulunması şartı aranıyor. Bursluluğu tercih edecek öğrencilerin ise ortaokul ve imam hatip ortaokullarının 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında, ortaöğretim okullarının hazırlık sınıfı hariç olmak

üzere 9, 10 ve 11. sınıflarında öğrenim görmeleri ve maddi imkanlardan yoksun bulunması gerekiyor. PYBS sonuçları 16 Temmuz'da, www. meb.gov.tr ve oges.meb.gov.tr adreslerinden açıklanacak. 8, 9, 10 ve 11. sınıfların parasız yatılılık için pansiyonlu okul tercihleri 22 Temmuz-2 Ağustos tarihlerinde alınacak. Yerleştirme sonuçları ise 22 Ağustos'tan itibaren internetten ilan edilecek. Öğrenciler sınav kılavuzuna www.meb.gov.tr ve www.oges. meb.gov.tr adreslerinden ulaşabilecek.

Okul Anneleri Okuyor Dolunay Koleji, velileri de eğitimin içine çekme amaçlı sosyal sorumluluk etkinliklerine devam ediyor. Toplumda kitap okuma farkındalığı oluşturmak, kitabı ve okumayı sevdirmek, ebeveynlerinde çocuklarına rol model olmasını sağlamak amacıyla okul annelerine yönelik “Anneler Okuyor” etkinliği yapıldı. Her konuda olduğu gibi okuma konusunda da en güzel yaklaşım tarzı güzel örnek olmaktır” düşüncesiyle yola çıkılarak, okul anneleriyle birlikte Fatsa Halk

Kütüphanesinde bir araya gelindi. Anneler kütüphanenin konferans salonunda bir saat boyunca kitap okudu. Okumanın sonunda PDR öğretmeni Sebahat Uşun tarafından okumanın önemiyle ilgili mini bir seminer verildi. Etkinlik sorumlusu Sevim Akarsu “Okul olarak Anneler Okuyor adıyla yaptığımız etkinliğimizi yıl içerisinde farklı zaman ve mekanlarda bir araya gelip tekrarlayacağız.” dedi. Etkinliğe katılan anneler programı çok beğendiklerini ifade ettiler.Ayrıca gelen tüm velilere katılım belgesi verildi.

Ekmekten Sonra Ulaşımda Zamlandı Ordu'da 21 Mart'tan itibaren geçerli olacak Ordu Merkez ilçe ve merkez ilçe ile köyler arasında toplu taşımacılık yapan minibüs dolmuş ücretlerine zam yapıldı. Ordu’da dün ekmeğe yapılan zammın ardından ulaşım ücretlerine de zam geldi. Ordu'da 21 Mart'tan itibaren geçerli olacak Ordu Merkez ilçe ve merkez ilçe ile köyler arasında toplu taşımacı-

lık yapan minibüs dolmuş ücretlerine zam yapıldı. Buna göre şehir içinde taşımacılık yapan 1,2,3 ve 4.hatlarda binme-inme ücreti 2 lira olurken, öğrenci, basın mensupları, gaziler ve eşleri, engelli ücretleri ise 1 lira 50 kuruş olarak belirlendi. Ordu Merkez İlçe ve diğer ilçeler ile köyler arası ulaşıma en son zam 7 şubat 2012’de yapılmıştı..

Sağlık Kısırlığın bir nedeni de polip Çoğu zaman kolayca tedavi edilebilen ve hastaya rahatsızlık vermeyen polipler bazı vakalarda kısırlığa neden olabiliyor. Polip kaynağını mukozadan alan rahim içinde veya rahim ağzında bulunan et beni şeklindeki tümörlere verilen ad. Polipler genel olarak iyi huylu tümörler olarak nitelendiriliyor. Tek veya birden fazla olabiliyor. Poliplerin çoğu zaman hiç bir belirti vermediğini, çoğunlukla rutin jinekolojik muayene esnasında tesadüfen görüldüklerini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Senai Aksoy, “Ancak bazen adetlerin uzun ve pıhtılı olması polip şüphesi yaratır. Adet dışındaki vajinal kanamalar da önemli bir belirtidir. Poliplerin bir diğer önemli belirtisi de kısırlıktır. Polip rahim içinde yer kaplayan bir lezyon olarak embriyonun yerleşmesine engel olabilir” diyor. Polip tanısı en sık ultrason ile konuluyor. Ultrasonda rahim içini döşeyen dokunun kalın ve düzensiz olması polip şüphesi yaratıyor. Dr. Aksoy,”Bu durumda sonohisterografi (SHG) denilen bir tanı yöntemi uygulanır. Bu yöntemde rahim ağzından girilen ince bir kataterle rahim içine az miktarda serum verilir. Serum rahim içini genişlettiğinden poliplerin kolayca görünmelerini sağlar. Bu yöntemin işe yaramadığı durumlarda histeroskopi ile kesin tanı koymak mümkündür” diye konuşuyor. TEDAVİ GENELLİKLE CERRAHİ OLUYOR Çok küçük, belirti vermeyen ve kısırlık problemi yaratmayan poliplerde progesteron tedavisinin denendiğini belirten Aksoy, tedavideki yaklaşımın genel olarak cerrahi olduğunu söylüyor: “Polip histeroskopi ile tabanınından kesilerek çıkartılmaktadır.Bu işlem klasik histeroskopi veya ofis histeroskopi ile yapılabilir. Histeroskopi sonrasında hastanede kalmaya gerek yoktur. Poliplerin kansere dönmesi çok seyrek bir durum olmasına rağmen çıkartılan parça patolojik incelemeye alınır.”

Piercing ile gelen tehlike Özellikle gençler arasında moda olan piercing, bazıları için vazgeçilmez bir aksesuar. Ancak diş hekimleri dile veya dudağa yapılacak piercingler için bir kez daha düşünülmesi gerektiğini söylüyor. Vücudun çeşitli yerlerine yaptırılan piercingler ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Diş Hekimi Yeşim Tünal Güzey, bu aksesuarın ağız ve diş sağlığını da tehdit ettiğini söyledi. Araştırmalara göre oral piercingli gençlerin %20’sinde travmaya bağlı diş kırıkları ve dil hastalıkları görüldüğünü belirten Güzey, diş kırıklarına bağlı olarak ileri yaşlarda dişeti problemleri oluştuğunu ve ön dişlerin kaybedilebildiğini vurguladı. Güzey, “Düşük oranlarda bile olsa enflamasyonlu bölgenin şişmesi ile nefes almak zorlaşacaktır. Uzun sürede ise diş kırıkları ve periodontal komplikasyonlar oluşacaktır. Dilde tekrarlanan travma vardır. Genellikle bu gençleri, dil veya dudaklarındaki piercingle oynarken görebilirsiniz. Bu hareket uzun sürede travmaya neden olmakta ve bazı vakalarda ön diş kayıplarına kadar gitmektedir” dedi. Güzey, gençlerin piercingin riskleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarına dikkat çekti, uyarılarda bulundu: “Gençlere yapılacak en iyi tavsiye; ağızlarına piercing yaptırmamaları. Ancak buna rağmen vazgeçmiyorlarsa en azından enfeksiyonu önlemek amacıyla steril bir ortamda disposible aletlerle (tek kullanımlık) piercing yaptırmalarını öneririm. İşlemden sonra bölge güzelce temizlenmeli, 2 hafta boyunca klorheksidinli gargara kullanılmalı. Piercingle kesinlikle oynanmamalı, düzenli olarak piercing yüzeyi temizlenmeli ve diş hekimi ziyaretleri aksatılmamalı. Mümkün olan her yerde gençlerin piercing yaptırmalarına engel olunmalıdır.”

SP R

Çamdalı : Taşın Altına Elimizi Değil Gövdemizi Koyacağız

Takım adına söz alan Kaptan Ali Çamdalı ise, "Ben bir kaç arkadaşımla bu lige ne sıkıntılarla çıktığımızı çok iyi hatırlıyorum. Bunu bu kadar kolayca yitirmeyeceğiz, yitirmememiz gerekiyor, Orduspor kaybettiğinde sadece kulüp değil, ordu şehri ordu halkı kaybediyor benim için, bizim için artık birlik ve beraberlik zamanı bunu da bugün burada hep beraber

gösterdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hep beraber biz takım olarak gereken fedakarlığı yapacağımıza ben herkese söz veriyorum.Ordu halkı Ordu şehri gereken fedakarlığı yapacağına ben eminim. Taşın altına elimizi değil, gövdemizi hep beraber koyacağız ve hep beraber bu işin içinden çıkacağımıza ben eminim. Başaracağız ben buna eminim.

“Görevimden Ayrılıyorum” Şampiyonluk ümidi zayıflayan Fatsa Belediyespor’da sular durulmuyor. 3 futbolcunun yönetim kurulu tarafından kadro dışı kalmasından sonra Teknik Direktör Sinan Bayraktar’da yardımcı antrenörleri ile birlikte görevinden istifa etti. Teknik Direktör Sinan Bayraktar tesislerde yaptığı açıklamada şunları söyledi. “Sezon başı itibariyle Fatsa Belediyespor olarak yeni yönetim, yeni teknik heyet ve yeni futbolcularımızla güçlü bir kadro oluşturduk. Üç, dört hafta liderliği de sürdürdük. Akabinde zaman zaman sıkıntılar da oldu. Devreye 5 puan geride girdik. İkinci yarı yönetimimiz, her türlü fedakârlığı gösterdi, gerekli önlemleri alarak sezon başı istediğim transferleri de yaptı. O doğrultuda hareket etti. Neticesin de sorumluluk tabi bizde. Devre arasına aslında iyi başladık. Beşte beş gibi bir skor yakaladık tabelada. Ve lige de iki hafta öncesine kadar ortaktık. Bakıldığında 2 hafta, Sivas Zara Belediyespor maçını içeride ve ardından da Erbaa Güreş İhtisas maçını deplasman da mağlubiyetle 5 puan geri düştük. Böyle bir ortamda, bunun sorumlusu ve teknik adamı olarak görevimden ayrılıyorum”

Sinan Bayraktar

Ticaret Odası ve MYO Öğrenci Takımı Galip

Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü Sporla Gelen Kardeşlik Projesi kapsamında yapılan 4. Geleneksel Voleybol Turnuvasına 19/03/2013 günü yapılan karşılaşmalarla devam edildi. Yapılan ilk karşılaşma saat 18:00’da Ticaret Odası Takımı ile Sanayii Dolmuş Hattı takımı arasında oynandı ve yaklaşık 30 seyircinin izlediği karşılaş-

mayı Ticaret Odası takımı 2508, 25-06, 25-13’lik setlerle 3-0 kazandı. Günün 2. maçı ise saat 19:30’da Yurt-Kur takımı ile Meslek Yüksek Okulu Öğrenci takımları karşı karşıya geldi ve yaklaşık 40 seyircinin izlediği karşılaşmayı Meslek Yüksek Okulu Öğrenci takımı 15-25, 21-25, 20-25’lük setlerle 0-3 kazandı.

dedi. “Nedenlerden Biri Benden Habersiz Futbolcu Kadro Dışı Bırakılması” İstifa etmesindeki nedenlerden birinin de kendisinden habersiz 3 tane oyuncunun kadro dışı bırakılması olduğunu ifade eden Bayraktar, “Geriye dönük fazla eleştiri yapmak da tarzım değil. Bu sebeplerden dolayı, artık burada görevime devam etmemin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bundan sonra Fatsa Belediyespor’a oynayacağı maçlarda başarılar diliyorum. Ama geriye dönük bakıldığında, özellikle şunu söylemek lazım. İyi bir yönetim kadrosu vardı. Bizde teknik ekip olarak elimizden gelen bütün gayreti göstermeye çalıştık. Bana göre BAL Liginden zor ligler den birisiydi bu oynadığımız Karadeniz ligi. Neden derseniz şimdi bakıldığında geçen yarı Sivas Zara Belediyespor ve

Bafra Belediyespor direkten dönmüş, son maç 3. lige çıkamamış. Çarşambaspor profesyonel ligden düşmüş, bu lig bizim grupta. Biliyorsunuz Bulancakspor uzun yıllar profesyonel ligde oynamış ve o da hedefe oynuyor. Yine Amasyaspor’da hedefe oynuyor. Yomraspor hep yıllarca zirveye oynamış. 6,7 tane takımın zirveye oynadığı bir ligde bizde uzun süre zirvede kaldık. Bizim aslında çok uyumlu bir çalışmamız oldu. Fakat dediğim gibi, yönetim teknik ekipten habersiz, birkaç oyuncuyu kadro dışı bırakınca, karşılıklı güven ortamının sıkıntıya girmiş oluyor. Böylece devam etmenin bir anlamı yok” dedi. “ 2 Haftada Alt Üst Oldu” Konuşmasında kulüple ilgilenen kişilere de teşekkür eden Sinan Bayraktar, “Sayın Bakanımız İdris Naim Şahin Bey’e, Belediye Başkanımız Hüseyin Anlayan’a teşekkür ediyorum. Son derece ilgililerdi. Kulübe çok destek ver-

diler. Aslında iyi bir ortam oluşturmuştuk. İki haftada hepsi alt üst oldu. Buradan bize, yani Fatsa Belediyespor kulübüne destek veren herkese tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu. Bayraktar istifa kararını yönetimle paylaştığını da sözlerine ekleyerek, “Bu kararımı yönetimle görüştüm. Kadro dışı bırakılmalardan, benim neden haberim olmadığını karşılıklı konuştuk. Açıkçası mantıken böyle olması gerekti. Daha fazla eleştiri yapmaya gerek yok. Ben burada oyunculuk yapmışım, kaptanlık yapmışım, geçmiş yıl profesyonel lig de ilk hocalığımı burada yapmışım, bu açıdan bakmıyorum. Fatsa Belediyespor bizim kulübümüz. Neticede Fatsa benim memleketim Fatsa Belediyespor benim takımım olarak bakıyorum. Menfaatini her zaman isteriz. Yani bundan sonraki maçlarında, sezonlarında cani gönülden başarı diliyorum” dedi.

Orduspor, Sivasspor Hazırlıklarını Sürdürdü Dün Durugöl Tesislerinde başlayan antrenman Teknik Direktör Hector Cuper gözetiminde gerçekleşti. Düz koşu ve ısınma hareketleri ile başlayan antrenman karşılıklı pas çalışması ile devam etti. Antrenmanda dar alanda yapılan çift kale maçın ardından ceza sahası dışında kaleye şut çalışması gerçekleşti.

Bayan Boksörlerden Altın Madalya Isparta’da yapılan Türkiye yıldız, genç ve büyükler ferdi boks şampiyonasında mücadele eden Ordulu sporcular 1. altın ve 2. bronz madalya kazanarak büyük başarı elde ettiler. Isparta ilinde düzenlenen ve 49 ilden 373 sporcunun katıldığı şampiyonada Ordu’yu temsilen 5 sporcu mücadele etti. Yıldızlar kategori-

sinde 54.kg mücadele eden sporcu Ayşe Birsin rakiplerini yenerek Türkiye birincisi olarak altın madalyanın sahibi oldu. Yıldızlar 48.kg Berna Gündoğdu ve Büyükler 60.kg Yeliz Güngör ise Türkiye üçüncüsü olarak Bronz madalyanın sahibi oldular. Dereceye giren sporcular Milli takım kampına katılacaktır.

Kaleyi bulmayan şutları kullanan oyuncuları Teknik Direktör Hector Cuper, saha etrafında 3 tur koşu yaptırdı. Antrenmana Milli takımlarına giden Bogdan Stancu, Cantuğ Temel, Abdulkadir Kayalı, Atila Turan katılmadı.Sakatlığı bulunan ve tedavisi süren Hasan Kabze ve Ayila Yussuf ise doktor kontrolünde tedavi edildi.

Ünyespor Lidere Bileniyor

Ünyespor, lider Tepecikspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına başladı. Spor Toto 2.Lig Kırmızı Grupta ligde kalma mücadelesi veren Ünyespor, kendi evinde oynadığı ve berabere kalarak 2 puan kaybettiği Çankırıspor maçını unutarak lider Tepe-

cikspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına başladı. Çankırıspor maçında kaybettiği 2 puana yana Ünyespor’da bu maç geride bırakılarak hafta sonu grup lideri Tepecikspor ile oynanacak olan müsabakanın hazırlıklarına başlandı.