Numan Bey AK Parti’de Siyaset Yaptığı Müddetçe
Fatsa Belediyesi, Kültür Sarayı Projesi
“İdris Bey’in “Başka Bir Partiye Geçmemiz Mümkün Değil”
Bileti Yanmasın”
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım karayoluyla Giresun’dan Ordu’nun Gülyalı ilçesine gelerek Ordu-Giresun havalimanı şantiyesinde inceleme yaptı. Bakan Yıldırım, Ordu-Giresun havalimanı inşaatının 250 milyon TL’ye mal olacağını, şu ana kadar çalışmalara 51 milyon TL harcandığını söyledi. Ordu’nun 52, Giresun’un 28 olan il plakalarından oluşan 528 iş gününde bu çalışmaların tamamlanmasının hedeflendiğini belirten Bakan Binali Yıldırım, “528 havaalanının kodu bu. Bu taraftan okununca Ordu oluyor, bir taraftan okuduğun zaman Giresun oluyor. Galiba, o kadar iş gününde de yapılacak 2014’te. Yanlış olmasın sonra İdris Beyin bileti yanmasın” diyerek eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e de gönderme yaptı. 3’te
www.gazetekuzey.com
Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilçe sözü verildiği iddia edilen ancak ilçe yapılmayan Tekkiraz Belediye Başkanı Necdet Yılmaz, hakkında yapılan ‘CHP ye geçiyor’ iddialarına cevap verdi. Başkan Yılmaz, “Bizim gerek yapımız, gerekse bulunduğumuz siyasi ortam gereği, CHP’de siyaset yapmamız asla söz konusu değildir. Bizim önümüzde Numan Kurtulmuş gibi bir büyüğümüz, bir hemşerimiz var. Numan Bey AK Parti’de siyaset yaptığı müddetçe bizim bir başka partiye geçme gibi düşüncemiz asla söz konusu olamaz. 5’te
FATSA’DAN KARADENİZ’E 01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Jüri Özel Ödülü Kazandı
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:350
FİYAT: 50 Krş.
AK Parti Genel Merkezi Yerel Yönetimler Başkanlığı 4. Yerel Yönetimler Sempozyumu çerçevesinde düzenlenen proje yarışmasında, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı projesiyle 286 proje arasında Jüri Özel Ödülünü kazandı. Fatsa Belediyesi “Kültür Sarayı” projesiyle ilk üç’e giremedi ama “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü. Ödüller Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, ödül töreni sonrasında ilk değerlendirmeyi gazetemize yaptı. Başkan Anlayan, “ İlk 10 proje arasına girmek, yarışma sonucunda seçici kurul tarafından Jüri Özel Ödülüne layık görülmek, Kültür Sarayımızı Başbakanımızın yakından görmesine tanıklık etmek ve ödülümüzü onun elinden almak bizim için büyük onur oldu. Bu konuda bizlere destek veren siyasilerimize ve hemşerilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi. 3’te
“Sesimizi Duyacak Kimse Yok mu?” L ÖZE R
“Nerede Devletin Yetkilileri?”
Fatsa Dolunay kavşağında meydana gelen trafik kazaları can almaya devam ediyor. Kavşakta sinyalizasyon lambalarının bulunmayışı, bir başka deyişle ilgili kamu kurumlarının ilgisiz kalışı olası trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Dolunay Mahallesi sakinleri, “Daha kaç can yok olacak. Nerede devlet, nerede devletin kurumları, nerede devletin yetkilileri” diyerek taleplerini ve tepkilerini dile getirdiler.
E HAB
Yeni Bina, Anadolu Lisesi mi Olacak?
“Bir Can Gitti, Bir Can Daha Gitmesin”
“Mazeret Değil, Çözüm CHP Seçim Startını Verdi Üretmek İçin Çalışıyoruz” Ak Parti’nin iktidar anlamında vaadini doldurduğunu dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Osman Güngör, AKP milletvekillerine bir çağrıda bulunarak, bu beldeleri neden kapattıklarını belde halkına anlatmaları gerektiğini söyledi. 2015 genel seçimlerinde CHP’nin tek başına iktidar olacağına inançlarının tam
olduğunu belirten Güngör, CHP iktidarında kapatılan beldelerin yeniden açılacağına da vurgu yaptı. Güngör, ayrıca beldelerde partilerine toplu katılımların olacağını söyledi.Güngör, “CHP olarak bizler 2014’ün 30 Mart’ında yapılacak olan yerel seçimler için start verdik. 52 Haftalık seçim çalışma programımız oluşturuldu.”dedi. 7’de
Soyadı Gibi DÜZGÜN Bir İş Yaptı Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nın işsizliğe çare bulmak amacıyla, Kaymakamlık, İş-Kur ve Kız Teknik Meslek Lisesi ile ortaklaşa başlattığı kursun 7.sini de tamamlanmak üzere. Tamamlanacak bu kursla 50 kişi daha iş imkanı bulacak. Fatsa Ticaret Odası Başkanı Tayfun Karataş; “Karadeniz Bölgesi’nde ve hatta Türkiye’de bir kurs verilip yüzde 100’nü istihdam eden başka bir kurs yok, bunu iddia ediyorum. Bizim amacımız mazeret üret-
mek yerine çözüm üretme odaklıdır. Her şeyi devletten beklemek çok doğru değil. Bu noktada bizde sektöre eleman yetiştiriyoruz. Hem onlar çalıştıkça mutlu hem de sektör eleman sıkıntısını çözdüğü için mutlu. Her iki tarafında mutlu olması tabi ki bizi de mutlu ediyor. O yüzdendir ki, Fatsa’da işsizliği en az seviye indirmiş oluyoruz. Biz bunun bir parçasıyızdır. Bu ‘Ticaret Odası ne yapar, cebimize paramı sokuyor da aidat veriyoruz’ diyenlere çok somut bir cevaptır” dedi. 3’te
Ordu Valisi Orhan Düzgün, sosyal paylaşım sitesi twitter’da bir takipçisinden Ulubey Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü personellerinin mesai içinde telefonlara bakmadığı şikayetini aldı. Belli günlerde telefonla bizzat Mal Müdürlüğü’nü arayan Vali Düzgün, telefonlara bakılmadığını belirleyince Ulubey Kaymakamlığı’na yazı göndererek 8 personel hakkında inceleme başlattırdı. 5’te
Alperenler, Şehitleri ve Yazıcıoğlu’nu Andı Fatsa Alperen Ocaklarının organizasyonluğunda, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda Çanakkale Şehitlerini ve Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma gecesi düzenlendi. 8’de
Çatalpınar ilçesinde yapımına 1 yıl önce başlanan Kanarya caddesi üzerindeki yeni Lise binasının inşaatı tamamlandı. Yeni lise binasının “Anadolu Lisesi” olup olmayacağı soruları kafa karıştırıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre ise, Anadolu Lisesi’nin açılması için gerekli müracaat yapıldı. 3’te
Hastalığa Yakalanmadan Önce Önlem Alınmalı
Dr. İlhan Yurttaş, şeker hastalığının 20 yıl sonra vücutta hasarlara yol açtığını ve insanların bu nedenle diyaliz tedavisi görmeye başladığını söyledi. Diyaliz doktoru İlhan Yurttaş, ‘Neden kronik böbrek yetmezliği görülür? Sorumuza, “Temelindeki sebeplerden biri diyabet yani şeker hastalığıdır. Yüzde 40’a yakın diyaliz hastaları, şekerle geçirdikleri 20 yıl sonrası hasarlar meydana gelmesinden dolayı hasta olur. Sonra hiper tansiyondur etken. Oda yüzde 30 civarındadır. Hiper tansiyon böbrek damarlarını etkiler ve yapısını bozar. 9’da
SATIRBAŞI
Mahalle sakinlerinden Rahmi Yamakoğlu, “Artık bıçak kemiğe dayandı. Herkes gibi bizde çok tedirgin oluyoruz. Gece bile kulağımız seste. Uykularımız kaçıyor. Yetkililer en kısa sürede bu işe bir çözüm bulmazsa bu kavşakta gerekirse oturma eylemi yapacağız. Tepkimizi başka nasıl gösterebiliriz. Devletin yetkilileri daha ne kadar bu işe duyarsız kalacak ve sesimizi duymazdan gelecek bilemiyoruz. Allah aşkına sesimizi duyacak kimse yok mu? Yetkililerin hepsi mi kulağının üstüne yattı? Bir can gitti, artık bir can daha gitmesin” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. 4’te
Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN Türkiye Denizyıldızı Değildir!
05
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
SÜ
M
köpeğim benim laciveeeeeert
ES
Parçalı Bulutlu
tebessum@gazetekuzey.com
EN DÜŞÜK : 13 C EN YÜKSEK : 24 C
TE B
Hava Durumu
ORDU’da BUGÜN HAVALAR NASIL?
Namaz Vakitleri
ORDU NAMAZ VAKİTLERİ İmsâk: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:
04:36 06:05 12:39 16:11 19:01 20:21
Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık ORDU
4,25
GİRESUN
4,90
TRABZON
4,30
program öncesi basına poz
Sağlık
TÜRKİYE PARA PİYASASI ALIŞ
SATIŞ
EURO
2,31
2,32
DOLAR
1,79
1,80
2 Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gönderin...
Sayfa
dur çekme TÜRKİYE ALTIN PİYASASI 24 AYAR ALTIN (GRAM)
93,00
ÇEYREL ALTIN
148,70
Şifalı Bitkiler Albümin
dinleniyoruz napalım vay be Muhsin abi senle akraba olmuşuz
Migren hastalığına Türk damgası
İdrarda, albümin bulunmasına; Tıp dilinde Albüminüri; halk arasında ise, aktutma denir. Bir çok hastalıklarda, özellikle Böbrek hastalıklarında, idrarda albümin görülür. Mümkün olduğu kadar süt içmeli, patates haşlaması ile muhallebiyi sofradan eksik etmemelidir. Baharatlı yiyecekler, biber, turşu ve tuz kesinlikle terk edilmeli; kahve ve fazla miktarda su içilmemelidir. Tedavi için gerekli malzeme : Tereotu, su Hazırlanışı : 4 bardak suya; 1 avuç tere otu konur. 15 dakika kaynatılır. İnce ve temiz bir tülbentten süzülür. Her gün, 1 su bardağı içilir.
çeker bizi ben biliyorum
Akrep Sokması
Vücudun, bazı madde veya hava şartlarından etkilenmesi yahut psikolojik etkenler sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Önce, alerjiye neden olan etkenleri bulmak gerekir. Alerjinin belirtileri de; şahsa göre değişir. Kiminde kaşıntı, kiminde kurdeşen, kiminde astım görülür. Hasta, eğer bazı maddelerle temasından dolayı alerji oluyorsa, o maddenin uzaklaştırılması ile mesele kendiliğinden çözümlenmiş olur. Tedavi için gerekli malzeme : Siyah turp Hazırlanışı : Büyükçe bir siyah turp iyice yıkanır. Sonra kabukları soyulup, rendelenir ve sıkılır. İnce ve temiz bir tülbentten süzülerek içilir. Alerjik belirtiler kayboluncaya kadar, her gün devam edilir. www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muhabirler Muhsin Yılmaz Resul Koşar Beytullah Şeker Genel Yayın Yönetmeni Oğuzhan Yılmaz Nusret Yeşiller Haber Merkezi Görsel Yönetmen Ahmet Alkan Engin YARAN Fatma Canlı Sayfa Editörü Hukuk Danışmanı Emrah Çoşkun Av. Doğan Pehlivan Haber Müdürü Reklam Betül Yeşiller Erkan Kaş Dizgi-Grafik Grafiker Yeşiller Grafik Tasarım İlkay Yeşiller www.yesillermatbaa.com İnternet Editörü Dağıtım Çiğdem Akyol Şah Medya Ajans Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa
Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
beyler durun şöyle yanınıza geleyim
Günün Fıkrası Üç Yahudi genç kardeş kendi işlerini kurup zengin birer adam olmuşlar ve yaşgününde annelerine aldıkları hediyeleri birbirine anlatarak böbürlenmişler. Birincisi demiş ki: -”Ben anneme kocaman bir ev aldim” İkincisi: -”Ben bir mercedes aldım ve bir de şoför tuttum” Üçüncüsü:-”Benim hediyem hepinizden güzel. Annemin Tevratı okumayı ne kadar çok sevdiğini ve artık gözleri iyi görmediği için okuyamadığını biliyorsunuz. Ona bütün Tevratı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan gönderdim. Onu eğitmek için 12 haham 12 yıl boyunca uğraşmış. Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca her yıl 1 milyon dolar bağışlayacağım ama buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak. Kısa bir süre sonra anneleri üçünede birer teşekkür mektubu yazdırmış: Birinciye: “Milton, bu ev çok büyük. Bana birtek odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum” İkinciye: “Marvin, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç kullanmıyorum ve şoför çok kaba” Üçüncüye: “Canım Melvin’im, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin. Tavuk çok lezzetliydi, teşekkür ederim.
Tarihte Bugün
1906 : Lumiere Kardeşler renkli fotoğrafı icat etti. 1930 : Türk kadınlarına belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan yeni Belediyeler Kanunu kabul edildi. 1937 : 1961’e kadar, Türkiye’nin tek demirçelik üreticisi olarak kalan Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın temeli, Başbakan İsmet İnönü tarafından, Zonguldak’ın Karabük köyünde atıldı. 1948 : ABD Başkanı Harry Truman, ekonomik yardımları içeren Marshall Planı’nı imzaladı. 1963 : 27 Mayıs, Hürriyet ve Anayasa Bayramı olarak ilan edildi. 1975 : 23 yaşındaki Sovyetler Birliği vatandaşı Anatoli Karpov, dünya satranç şampiyonu oldu. 1979 : Pakistan devrik Başbakanı Zülfikar Ali Butto idam edildi. 1992 : Ankara’nın Çankaya ilçesi kaymakamlığına vekil olarak atanan Azize Düşer, Türkiye’nin ilk kadın kaymakamı oldu. 2007 : Fransa’da hızlı tren, deneme sürüşünde saatte 574,8 km hıza erişerek dünya rekoru kırdı. 2008 : Cep Telefonu mesajlaşmalarında Türkçe karakterlere geçildi. Böylece tüketiciler Türkçe karakter kullandı diye fazla ücret ödemeyecekler.
Türk bilim insanları migren ağrısının nedenleriyle ilgili önemli bulgular elde etti. Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü ile Tıp Fakültesi, migrenin neden kaynaklandığına ilişkin önemli bir araştırmaya imza attı. Beyindeki sinir hücrelerinin üzerinde bulunan duyargaların normal fizyolojik dengeler zorlandığında alarm sinyalleri yayarak migren ağrısını başlattığına ilişkin bulgular elde edilen bilimsel çalışmayla ilgili makale, dünyanın saygın bilim dergilerinden Science’de yayımlandı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Turgay Dalkara, Türkiye’de migrenin halk arasında görülme sıklığının yüzde 16 olduğunu söyledi. Bugüne kadar migren ağrısının nasıl meydana geldiğinin bilindiğini ancak neden başladığına dair tespitin bulunmadığını vurgulayan Dalkara, ‘’Migrenli kişilerde beyinde her şey normal görünüyor, bir bozukluk tespit edilmiyor ama zaman zaman başınız ağrıyor. Bilinen migren tetikleyicileri var. Bunlar neden sadece bir grup insanda tetikleyici oluyor Bu konularda ikna edici bilimsel bilgiler yoktu’’ dedi. Dalkara, gözde ışıkların çakması ve kıpırdamaları sonrası görme alanın bulanıklaşması şeklinde gelişen ‘’aura olayı’’ndan 20-60 dakika sonra migren ağrısının başladığını, ancak bu olay ile ağrı arasındaki bağlantı yollarının daha önce bilinmediğini anlattı. Araştırmalarının ‘’aura olayı’’ ile migren arasındaki bağlantıyı ortaya koyduklarına dikkati çeken Dalkara, şöyle konuştu: ‘’Beyinde, sinir hücreleri yani nöronların üzerinde sensör diyebileceğimiz duyarlı kanallar var. Sinir hücreleri fonksiyonlarını görürken, fizyolojik denge çok iyi kurulamadığında yani sinir hücreleri strese, sıkıntıya girdiğinde oradaki moleküler duyargalar aktive oluyor ve alarm sinyalleri veriyor. Nöron stresi bu sensörlerle hissediyor, sensör aktivitesi sonucu tetiklenen sinyalizasyon sistemi ağrıyı oluşuyor. Biz bu duyargalarla ağrı arasındaki yolu gösterdik. Duyargaların daha önce böyle bir fonksiyonu olduğu bilinmiyordu.’’ ‘’TÜRKİYE’DE BU BİR İLK’’ Migren ağrılarının nasıl başladığına ilişkin ortaya attıkları hipoteze ilişkin yaklaşık 5,5 yıldır çalıştıklarını belirten Dalkara, çok kesin ispatlar gerektiği için 6 kişilik ekiple pek çok deney gerçekleştirdiklerini kaydetti. Yaptıkları deneylerin sonuçlarının dünyanın en önemli bilim dergilerinden olan Science’de yayımlandığına dikkati çeken Dalkara, ‘’Türkiye’de bu bir ilk. Bizim içinde mutlu bir olay. Bugüne kadar tümüyle Türkiye’de yapılmış tıp ve hayat bilimleri alanında Science’de yayımlanan bir araştırma yoktu’’ dedi. Dalkara, elde ettikleri bulgulara farelerde yaptıkları deneylerle ulaştıklarını ifade ederek, artık hipotezin geçerliliğini insanlarda yapacakları araştırmalarla test edeceklerini, sonrasında da yeni ilaç geliştirme çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
3
“İdris Bey’in Bileti Yanmasın”
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ordu'nun Gülyalı İlçesi'nde denize dolgu yöntemiyle inşaat çalışmaları süren Ordu-Giresun havalimanı inşaatını inceledi. Bakan Yıldırım, "Bu ülkenin kaderi projelerin başlayıp hükü-
metlerin eskitilmesi, projelerin bir türlü bitmemesidir" dedi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım karayoluyla Giresun'dan Ordu'nun Gülyalı ilçesine gelerek Ordu-Giresun havalimanı şantiyesinde inceleme yaptı. Bakan
Yıldırım, Ordu-Giresun havalimanı inşaatının 250 milyon TL'ye mal olacağını, şu ana kadar çalışmalara 51 milyon TL harcandığını söyledi. Ordu'nun 52, Giresun'un 28 olan il plakalarından oluşan 528 iş gününde bu çalışmaların tamamlanmasının hedeflendiğini belirten Bakan Binali Yıldırım, "528 havaalanının kodu bu. Bu taraftan okununca Ordu oluyor, bir taraftan okuduğun zaman Giresun oluyor. Galiba, o kadar iş gününde de yapılacak 2014'te. Yanlış olmasın sonra İdris Beyin bileti yanmasın" diyerek eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e de gönderme yaptı. “250 MİLYON TL'YE MAL OLACAK “ Bu yıl içerisinde havalimanı inşaatında üst yapı işlerine
başlanılacağını ve hedefledikleri maliyette çalışmayı tamamlayacaklarını açıklayan Bakan Yıldırım şöyle konuştu: "Bu sene içerisinde üst yapıya başlayacağız. Havaalanının pisti, apronu diğer tesisler bittiği zaman bizim uygulamamız var. Önemli olan uçuşta birinci derecede ihtiyaç olan pist ve apron. Ondan sonrası konfora yönelik çalışmalar. Buradaki yapıların hepsi kazıklar üzerine kurulacak, sıkıntı o. Onun için çok ciddi bir ön araştırma safhası gerekli. Özel bir bina yapılacak. 20 bin metrekareden büyük bir alana oturacak binanın tabana basısı azami ölçüde en aza indirilecek. Burada planladığımız maliyet 250 milyon TL altyapı üstyapı. Onun 150 milyon civarında altyapı, diğeri üstyapı. Bu tip altyapı projelerinde maliyet öyle bir
Fatsa Belediyesi, Kültür Sarayı Projesi
Jüri Özel Ödülü Kazandı
/ Nusret YEŞİLLER
AK Parti Genel Merkezi Yerel Yönetimler Başkanlığı 4. Yerel Yönetimler Sempozyumu çerçevesinde düzenlenen proje yarışmasında, Fatsa Belediyesi Kültür
Sarayı projesiyle 286 proje arasında Jüri Özel Ödülünü kazandı. AK Parti Genel Merkezi Yerel Yönetimler Başkanlığı 4. Yerel Yönetimler Sempozyumu kapsamında düzenlenen, çağdaş şehircilik ve hizmet siyaseti anlayışı-
nın gereği olarak; sosyal bağları güçlü, kültürel hayatı canlı, fiziki yapısı kaliteli, doğal çevreyi koruyan, yerel ekonomiyi destekleyen, her yaş grubunun taleplerini ve ihtiyacını karşılayan, erişebilir Şehirlerin oluşmasına katkıda bulunması kriterlerinin değerlendirildiği proje yarışmasında yapılan ilk değerlendirmede Fatsa Belediyesi’nin “Kültür Sarayı” projesi 115 ilçe belediyesinin 286 projesi arasında ilk 10’a girmişti. AK Parti tarafından düzenlenen, Proje yarışmasına Büyükşehir, İl ve İlçe Belediyeleri katılırken. İlçe bazında toplam 115 belediye 286 proje ile yarıştı. Bu projeleri akademisyenler, mimar, mühendis ve doktorlar değerlendirdi. Yapılan değerlendirmede 115 proje elenerek 10 projeye düşürüldü. Hafta sonu Ankara Rixos Otel’de yapılan, AK Parti 4. Yerel
Yönetimler Sempozyumunda da Bu projeler sergilendi ve projeler arasında derecelendirme yapıldı. Fatsa Belediyesi “Kültür Sarayı” projesiyle ilk üç’e giremedi ama “Jüri Özel Ödülü”ne layık görüldü. Ödüller Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, ödül töreni sonrasında ilk değerlendirmeyi gazetemize yaptı. Başkan Anlayan, “ İlk 10 proje arasına girmek, yarışma sonucunda seçici kurul tarafından Jüri Özel Ödülüne layık görülmek, Kültür Sarayımızı Başbakanımızın yakından görmesine tanıklık etmek ve ödülümüzü onun elinden almak bizim için büyük onur oldu. Bu konuda bizlere destek veren siyasilerimize ve hemşerilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.
“Mazeret Değil, Çözüm Üretmek İçin Çalışıyoruz” / Betül YEŞİLLER
Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nın işsizliğe çare bulmak amacıyla, Kaymakamlık, İş-Kur ve Kız Teknik Meslek Lisesi ile ortaklaşa başlattığı kursun 7.sini de tamamlanmak üzere. Tamamlanacak bu kursla 50 kişi daha iş imkanı bulacak. Fatsa Ticaret Odası Başkanı Tayfun Karataş; “Karadeniz Bölgesi’nde ve hatta Türkiye’de bir kurs verilip yüzde 100’nü istihdam eden başka bir kurs yok, bunu iddia ediyorum” dedi. Başkan Tayfun Karataş daha önce hiç çalışmamış, işsiz, geçimini eşine veya tarıma dayalı olarak sağlayan insanlar olduğunu belirterek, “Bu insanlarımızı iş sahibi yapacak seviye geldik. İnşallah Pazartesi günü kursumuz tamamlanmış olacak. Önümüzdeki ay içersinde de hepsi işe yerleşmiş olacak” dedi. TİCARET ODASI NE İŞ YAPAR DİYENLER EN SOMUT ÖRNEK Başkan Karataş, 50 insanı daha iş sahibi yapmış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Yani Fatsa’da 50 tane işsiz iş sahibi olacak. Bugün en kötü şartta hepsi en azından asgari ücretle hayatını sağlamakta. Bugün asgari ücreti 700-800 lira olarak baz alırsak, Fatsa ekonomisine her ay burada eğitim al-
mış arkadaşlarımız, işe başladığı zaman 40 bin lira kadar sıcak para girişi sağlayacak. Bu da esnafımıza büyük bir oranda yarar sağlayacaktır. Dolayısıyla da bizim amacımız mazeret üretmek yerine çözüm üretme odaklıdır. Her şeyi devletten beklemek çok doğru değil. Bu noktada bizde sektöre eleman yetiştiriyoruz. Hem onlar çalıştıkça mutlu hem de sektör eleman sıkıntısını çözdüğü için mutlu. Her iki tarafında mutlu olması tabi ki bizi de mutlu ediyor. O yüzdendir ki, Fatsa’da işsizliği en az seviye indirmiş oluyoruz. Biz bunun bir parçasıyızdır. Bu ‘Ticaret Odası ne yapar, cebimize paramı sokuyor da aidat veriyoruz’ diyenlere çok somut bir cevaptır. İşe yerleşecek bu arkadaşlarımız 500 bin lira gibi bir rakamla Fatsa ekonomisine katkı sağlamış olacaktır. Yapmış olduğumuz iş edindirme kurslarıyla rakam bugün itibariyle de 250 ki-
şiyi bulmuştur” diye konuştu. AMACIMIZ BURADA 500 KİŞİYİ İŞ SAHİBİ YAPMAK Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş hedeflerinin hep iş potansiyelini artırmaya yönelik olduğunu vurgulayarak, “Bizim amacımız burada 50 kişi, diğer tarafta 50 kişi derken Fatsa’da çalışan iş potansiyelini artırmayı hedefliyoruz. Bugün Organize Sanayi içersinde 2000 bine yakın kişi istihdam edildi. Sağ olsun, bizden önceki yönetimde görev alan ağabeylerimiz, büyüklerimiz Fatsa’ya organize sanayi bölgesini kazandırmışlar. Allah hepsinden razı olsun. Bu noktada hepsinin emeği tartışılmaz. Bizlerde onlardan aldığımız bu görevle çıtayı en yükseklere çıkarma çabasındayız. Göreve geldiğimiz zaman Organize Sanayi Bölgesi’nde istihdam 400 kişi seviyelerindeyken, bugün çalışmalarımız sonucunda 2000
tane bahçe içinde bir eve ya da 4 katlı bir apartmana benzemez. Hiç ummadığınız bir yerde deniz dibinde bir sorun çıkar buraya 500 kamyon dökecekseniz dökersiniz 3 bin kamyon. Maliyet hesapları değişir. Bu tip projelerde birim fiyatıyla çalışılır. Ama planladığımız maliyetleri çok fazla aşacağını zannetmiyorum. Hedefimiz maliyeti belirlediğimiz sınırlarda tutturmak." İş süresinin artması halinde maliyetlerinde artabileceğine dikkat çeken Bakan Binali Yıldırım, "Bu ülkenin kaderi, projelerin başlayıp hükümetlerin eskitilmesi, projelerin bir türlü bitmemesidir. Ama AK Parti hükümetlerinin bu konuda da ezber bozan bir uygulaması var. Biz geçmişten gelen projeleri de bitiriyoruz, başladığımız projelerinde yüzde 80'ini de yine kendi dönemimiz-
de bitiriyoruz" dedi.
“BAKANLIK GELİP GEÇİCİ” Daha sonra şantiye yanında Ordu Valiliği Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü hizmetinde olan gazetecilerin basın minibüsüne binen Bakan Yıldırım denizde dolgu çalışmalarının yapıldığı alana gitti. Burada asfalt dökme makinesi üzerine çıkan Bakan Yıldırım direksiyona geçerek iş makinesini kullanıp asfalt döktü. İş makinesinden indikten sonra gazetecilere "Ne yapalım hangi iş varsa onu öğrenmek lazım. Bakanlık gelip geçici meslek öğrenmekte lazım değil mi" diye esprili yanıt verdi. Bakan Yıldırım'a incelemeleri sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Ordu Valisi Orhan Düzgün ve Giresun Valisi Dursun Ali Şahin'de eşlik etti.
Yeni Bina, Anadolu Lisesi mi Olacak? Çatalpınar ilçesinde yapımına 1 yıl önce başlanan Kanarya caddesi üzerindeki yeni Lise binasının inşaatı tamamlandı. 480 öğrenci kapasiteli 16 derslikten oluşan yeni lise binasının içerisinde derslik haricinde çok amaçlı salon ve kafeterya bölümü bulunuyor. Asansörlü olan yeni lise binasının tüm donanımlarının hazır olduğu, Nisan ayının ilk haftasında faaliyete geçeceği ve önümüzdeki dönemden itibaren eğitim öğ-
retime tam olarak başlanacağı açıklandı. Yeni lise binasının “Anadolu Lisesi” olup olmayacağı soruları kafa karıştırıyor. Milli Eğitim Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre ise, Anadolu Lisesi’nin açılması için gerekli müracaat yapıldı. Mevcut Çok Programlı Lise binasında ise İmam Hatip Lisesi’nin eğitime devam edeceği ve önümüzdeki yıl açılacak olan İmam Hatip Orta Okulunun da aynı binada eğitime başlayacağı bidirildi.
“Türkiye İsmini İtalyanlar Verdi”
kişiyi bulmuştur. Bunun mimarı Fatsa Ticaret Odasıdır. Buradaki eğitimimiz de bunlardan sadece bir örneğidir. Daha az işsizliğin olduğu, sıcak paranın yoğun olduğu, hayal ettiğimiz bir Fatsa için çaba içerisindeyiz. Dolayısıyla da buradaki 50 arkadaşımız hayırlısıyla işe yerleşecek, hayırlısıyla çalışıp para kazanacak. Burada çalışan 50 kursiyerimizden 30 tanesi Selen Tekstil’de, 20 tanesi de Ekip Tekstil’de işe yerleşecek” dedi. İDDİA EDİYORUM... Başkan Karataş, Karadeniz Bölgesi’nde ve hatta Türkiye’de bir kurs verilip yüzde 100’nü istihdam eden başka bir kurs olmadığını iddia ederek, “ Bu gerçekten bir başarı. Elbette bu başarı sadece Fatsa Ticaret Odasının değil, İş-Kur’un, Kız Meslek Lisesinin, Fatsa Kaymakamlığı’nın da başarısıdır. Dolayısıyla da 3-4 kurumun bir organizasyon başarısıdır. Dediğim gibi, 50 kişiye eğitim bandı sağlayıp 50’sine de istihdam sağlayan bir kursun Türkiye’nin başka hiç bir yerinde olacağını sanmıyorum. O yüzden bizden önce birçok ilke imza atan büyüklerimiz, bizlere örnek olduğu gibi bizden sonra geleceklere de biz örnek olacağız. Bu çalışmalarımızda bize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Ordu Valisi Orhan Düzgün, 2. Ordu Karadeniz Kitap fuarı için Ordu’ya gelen ünlü tarihçi İlber Ortaylı ve ünlü karikatürist Ordulu Salih Memecan ile yemekte buluştu. Ortaylı, konuşmacı olarak katıldığı konferansta ise, Türkiye isminin nerden geldiğini de anlattı. Ordu Valisi Orhan Düzgün, 2. Ordu Kitap Fuarı kapsamında konferans ve imza günü için Ordu’ya gelen Salih Memecan ve İlber Ortaylı ile yemekte buluştu. Ortaylı, Ordu’da verdiği konferansta ilginç tespitler yaptı. Türklerin yaşadığı coğrafyaya Türkiye isminin İtalyanlar tarafından verildiğini ifade eden ünlü tarihçi İlber Ortaylı, yeni Anayasa’da neden Türk isminin kalması konusunda ise, “Türkiye ismini verenler İtalyanlar. Bu benin icadım, benim yorumum falanda
değil yani. Bu böyledir ve herkes bilir, bir tek biz bilmeyiz. Türkiye ismini yahut Türmeniya ismini dünyanın en zeki, en bilgili insanları tarafından verilmiştir İtalyanlar, Cenovalılar ve Venedikliler tarafından verilmiştir. Çünkü bu adamlar coğrafya bilirler. Çünkü bu adamlar etrafı kollarlar. Bir kavramın saçmalığını anlamak için yapacağınız ilk şey onu ilk evvela tercüme etmektir. Türkiyeli gibi bir kavram başka dillere çevrilir mi? çevrilir dediğin zaman ne kadar gülünç olur ona bakacaksın. İkincisi Türkiyelilik neyi ifade eder? Dünyada Türkiyeli olmayıp ta Türk olan vardır. Türkiye bunun bir coğrafyasıdır. Bunların üzerinde durmanız gerekir. Türkiyeli olmayan bir Türklük vardır. Bunlar Türkiye’yi bilmez gibi. Ben bunları fantezi, fikir jimnastiği olarak görüyorum”(Orducu.com)
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
4
“Sesimizi Duyacak Kimse Yok mu?” mahallesi sakinleri, araç sürücülerinin kavşağı fark etmelerine rağmen hızlarını kesmediğini ve bu nedenle birçok trafik kazasının meydana geldiğini söylediler.
“BAŞKA CANLAR YOK OLMASIN” Mahalle sakinlerinden Rahmi Yamakoğlu, Dolunay kavşağında yaşanan ve ölümle sonuçlanan trafik kazaları ile ilgili gazetemize yaptığı açıklamada, “ Artık bıçak kemiğe dayandı. Herkes gibi bizde çok tedirgin oluyoruz. Gece bile kulağımız seste. Uykularımız kaçıyor. Yetkililer en kısa sürede bu işe bir çözüm bulmazsa bu kavşakta gerekirse oturma eylemi yapacağız. Tepkimizi başka nasıl gösterebiliriz. Devletin yetkilileri daha ne kadar bu işe duyarsız kalacak ve sesi-
/ Muhsin YILMAZ / Fatma CANLI
Fatsa Dolunay kavşağında meydana gelen trafik kazaları can almaya devam ediyor. Kavşakta sinyalizasyon lambalarının bulunmayışı, bir başka deyişle ilgili kamu kurumlarının ilgisiz kalışı olası trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Dolunay Mahallesi sakinleri de, defalarca Karayolları Bölge Müdürlüğü ile Fatsa Kaymakamlığı ve Fatsa Belediyesine
başvurmalarına rağmen cevap alamadıklarını söyleyerek, haklı taleplerini bir kez daha yüksek sesle duyurmaya çalıştılar. Mahalle sakinleri, “Daha kaç can yok olacak. Nerede devlet, nerede devletin kurumları, nerede devletin yetkilileri” diyerek taleplerini ve tepkilerini dile getirdiler. Dolunay kavşağında bu güne kadar sayısız trafik kazası meydana geldi. Dolunay kavşağının bulunduğu noktanın, Samsun istikametinden geliş yönü kör nokta olduğu için, kazaların bu sebeple meydana geldiği belirtiliyor. Dolunay mahallesi sakinleri, söz konusu kavşağa trafik lambası yapılması için, bugüne kadar ilgili kurumlara defalarca müracaatta bulunmalarına rağmen, herhangi bir çalışma yapılmadığını dile getirdiler. Dolunay
mizi duymazdan gelecek bilemiyoruz. Allah aşkına sesimizi duyacak kimse yok mu? Yetkililerin hepsi mi kulağının üstüne yattı? Bir can gitti, artık bir can daha gitmesin” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. ALİ ARSLANTÜRK YAŞAM MÜCADELESİNİ KAYBETTİ Bu arada bir hatırlatmada Mir Kuzey Gazetesi olarak biz yapalım. Dolunay kavşağında geçtiğimiz Perşembe akşamı meydana gelen trafik kazasında ağır yaralan Martı Evleri Sitesinin kapıcısı 40 yaşındaki Ali Arslantürk 2 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Dolunay kavşağında yaya kaldırımında karşı yöne geçmek isterken, 52 T 8511 plakalı Mustafa Aksoy yönetimindeki oto-
mobilin çarpması sonucu Fatsa Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Ali Aslantürk, Cuma gecesi yaşam mücadelesini kaybetti. Aslen Perşembe ilçesi doğumlu olduğu öğrenilen Ali Aslantürk’ün cenaze namazı Cumartesi günü Orta Büyük Camiinde kılındıktan sonra İmeçli köyüne götürülerek toprağa verildi.
Özel Güvenlikçiler Sorunlarını Konuştu
Ordu, OBKT’de düzenlenen bir konferansla özel güvenlik çalışanlarının sorunlarını konuş-
İLAN
AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu
tu. Özel Güvenlik Dernek Başkanı Ahmet Angın, “şirketlerin gelecek güvencesi olan özel
güvenlikçiler zorluklarla karşı karşıya bırakıldı.” dedi. Ordu Özel Güvenlik Görevlileri Dayanışma Derneği tarafından organize edilen konferansta, özel güvenlik çalışanlarının sorunları konuşuldu. Özel güvenliğin yetki ve sorumlulukları, iş kanunu ve özlük hakları ve taşeronun değişmesinin işçilik haklarına etkisi olmak üzere 3 başlıkta düzenlenen ve çok sayıda özel güvenlik görevlisinin katıldığı konferansa ilgi ise hayli yoğundu. Konferansta bir konuşma yapan Dernek Başkanı Ahmet Angın, özel güvenliğin önemin-
den bahsetti ve zaman zaman yaşadıkları sorunlara değinerek, “devasa şirket ve kuruluşların gelecek kaygısıyla varolma ve varlığını devam ettirme mücadelesi verirken gelecek kaygı ve endişelerini bertaraf edecek ve gelecekte can ve mal güvenliklerinin korunma noktasında sosyal yaşamlarının güçlenmesi için hizmet veren özel güvenlikçilerimiz bugün maalesef bir takım zorluklarla karşı karşıya bırakılmak istenmektedir.” Konferans ardından katılımcılardan gelen soruların yanıtlandığı soru cevap kısmıyla son buldu.
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
Numan Bey AK Parti’de Siyaset Yaptığı Müddetçe
“Başka Bir Partiye Geçmemiz Mümkün Değil” Tekkiraz Belediye Başkanı Necdet Yılmaz, 'CHP ye geçiyor' iddialarına cevap verdi. Başkan Yılmaz, “Numan Bey AK Parti'de siyaset yaptığı sürece başka partiye geçmeyiz.” dedi. Ordu'nun büyükşehir olmasıyla ilçe sözü verildiği iddia edilen ancak ilçe yapılmayan Tekkiraz Belediye Başkanı Necdet Yılmaz, hakkında yapılan 'CHP ye geçiyor' iddialarına cevap verdi. Son günlerde Ordu'nun büyükşehir olmasına yönelik çalışmalar esnasında, ilçe olacağına yönelik söylentilerle gündeme gelen Tekkiraz Beldesinin Belediye Başkanı Necdet Yılmaz, konuşulanların gerçekleşmediğini anlatan bir basın açıklaması yapmıştı. Son günlerde Başkan Yılmaz'ın AK Parti'den CHP'ye geçeceği, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun'un "2014 Yerel seçimlerde Büyükşehir Belediyesi seçimleri için birlikte çalışalım" söylentileri, iddiaları konuşulmuştu. Bu gelişmelerin
ardından Tekkiraz Belediye Başkanı Yılmaz bir açıklama yaparak iddiaları yalanladı. Başkan Yılmaz, yaptığı açıklamada, "Bizim gerek yapımız, gerekse bulunduğumuz siyasi ortam gereği, CHP'de siyaset yapmamız asla söz konusu de-
ğildir. Bizim önümüzde Numan Kurtulmuş gibi bir büyüğümüz, bir hemşerimiz var. Numan Bey AK Parti'de siyaset yaptığı müddetçe bizim bir başka partiye geçme gibi düşüncemiz asla söz konusu olamaz. Her partinin belediye başkan aday adayının
yaptığı çalışmalar gibi, Cumhuriyet Halk Partisi şemsiyesi altında mevcut görevini devam ettiren Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu'nun büyükşehir olması için yapılan çalışmaların ardından parti politikası gereği kapanan belediyelere nezaket ziyareti düzenleyip, partilerinin düşüncesi gereği büyükşehiri istemediklerini, Ordu'nun büyükşehir olmasının onaylanması sonrasında kapanan beldelere üzüntülerini ifade etti. CHP adayı olarak da destek istedi. Bunlar normal şeylerdir. Kapımıza gelen insanlar kim olursa olsun geri çevirecek halimiz yok. Sonuçta büyükşehir olmamızla birlikte bizim de beldemiz kapandı, ilçe de olamadık. Bizi CHP'li bir belediye başkanı ziyaret etti diye, bizde onu kabul ettik diye CHP'ye geçtiğimiz mi anlaşılmalı? Yalan yanlış yapılan bu iddiaların aslı yoktur. Onlar bir nezaket ziyareti yaptı. Bizde onlara nezaket gösterdik" diye konuştu.
Soyadı Gibi DÜZGÜN Bir İş Yaptı aksatılması önlenmeye çalışıldı. Ancak bazı kurumlarda memurların mesai saati bitimine yakın telefonlara bakmadığı ve mesaiden erken ayrıldıkları iddiası gündeme geldi.
Ordu Valisi Orhan Düzgün, sosyal paylaşım sitesi twitter’da bir takipçisinden Ulubey Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü personellerinin mesai içinde telefonlara bakmadığı şikayetini aldı. Belli günlerde telefonla bizzat Mal Müdürlüğü’nü arayan Vali Düzgün, telefonlara bakılmadığını belirleyince Ulubey Kaymakamlığı’na yazı göndererek 8 personel hak-
kında inceleme başlattırdı. Kentteki memurların kurumlara giriş çıkış saatlerini takip amacıyla Ordu Valisi Orhan Düzgün tarafından 18 Haziran 2011 tarihinde ’Personel Mesai Takip Cihazı ve Personel Tanıtım Kartı’ genelgesi yayımlandı. 18 ilçenin kaymakamlıklarıyla kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen genelgenin ardından mesainin
İHBAR TWITTER TAKİPÇİSİNDEN 13 Mart tarihinde sosyal paylaşım sitesi twitter’da bir takipçisi Vali Orhan Düzgün’e, "Ulubey Mal Müdürlüğü tatilde sanırım. Telefonlarına ve fakslarına ulaşılamıyor" mesajını göndererek yaşadığı sorunu paylaştı. Mesajı, Ulubey Kaymakamı Mahmut Ağbal ile "İlgilenelim" diyerek paylaşan Vali Düzgün, Mal Müdürlüğü’ndeki şikayetle ilgili bizzat kendisi de ilgilendi. Belli günlerde mesai saati bitimi yaklaşırken telefonla Mal Müdürlüğü’nü arayan Vali Düzgün telefonlara bakılmadığını belirleyince bu birimde çalışan 8 personel hakkında inceleme ve soruşturma başlatılması için Ulubey Kaymakamlığı’na yazılı talimat verdi.
“ İNCELEME SÜRÜYOR” Ulubey Kaymakamı Mahmut Ağbal, Ordu Valiliği’nden konuyla ilgili geçen pazartesi yazı geldiğini belirterek, Mal Müdürlüğü personeliyle ilgili incelemenin devam ettiğini söyledi. Kaymakam Ağbal, "Mal Müdürlüğü’ndeki personelin tümüyle ilgili inceleme yapıyoruz. Kamera kayıtları var, onlar inceleniyor; personel oradaymış, telefona bakmamışlar. O da ayrı bir suç. Daha erken ayrılmışlar, bir kaç şey var. Mal Müdürü o gün izinliymiş. O gün orada bulunan personellerle, erken çıkan, telefona bakmayan personellerle ilgili inceleme sürüyor. Bununla ilgili bir rapor hazırlanacak; o çıkacak olan raporun sonucuna göre soruşturma sürecek" dedi. Kaymakam Ağbal, Personel Takip Sistemi denetimleri kapsamında bazı personele daha önceden uyarı cezası verdiklerini, henüz disiplin cezası uyguladıkları personel olmadığını da sözlerine ekledi.
İmzalar Atıldı 4,5 Milyon TL Destek Geldi Kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltmesi amacıyla, küçük ve orta ölçekli işletmelere destek sağlayan kırsal kalkınma yatırımları kapsamında orduda kabul edilen 8 proje için imzalar atıldı. Projeler için toplam 4,5 milyon lira destek sağlandı. Küçük ve orta ölçekli işletmelere destek sağlayan kırsal kalkınma yatırımları kapsamında Ordu’da kabul edilen 8 proje için Ordu Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğünde imzalar atıldı. İmza töreni yapılan projeler hayata geçtiğinde, Ordu’da kırsal kalkınma yatırımları kapsamında uygulanan projelerde istihdam edilen kişi sayısı ise 825'e çıkacak. Tarımsal ürünlerini geliştirmek, depolamak ve paketlemek için yeni projeler üretecek olan yatırımcılar Ordu Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde bir araya geldi. Atılan imzaların ardından Ordu Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürü Musa Sağlam, proje hakkında bilgi vererek, “bu doğrudan üretime değil de ürünlerin
işlenmesi ambalajlanması ve soğuk hava depolarıyla ilgili olan bir yatırım programı. Burada yeni işletmelerin kurulması, işletmelerin ve teknolojilerin yenilenmesi ya da gayri faal olan tarımsal işletmelerin faal hale getirilmesini sağlayan bir program.” Sağlam, konuşmasında ülke genelinde 2006 yılından bu yana
uygulanmakta olan yatırım programı kapsamında Ordunun en fazla pay alan illerden biri olduğunu hatırlattı ve şimdiye kadar yapılan projeler ve hibe miktarları hakkında da açıklamada bulundu: “bu kapsamda ilimize 53 proje karşılığında 10 milyon 886 bin 899 lira hibe ödemesi bu yıla kadar girmiş oldu.”
Ordu Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürü Musa Sağlam, imza töreni yapılan 8 projenin tutarının 4 milyon 573 bin 970 lira olduğunu; imza töreniyle fiilen başlayan yatırımlar gerçekleştiğinde Ordu’ya kazandırılacak hibe desteğinin ise 2 milyon 220 bin 985 lira olduğunu belirtti. 2015’e kadar devam edecek uygulama kapsamında Ordu’da sadece son iki yılda 22 proje bakanlık onayından geçti. İmza töreni yapılan projeler gerçekleştiğinde ise Ordu’da uygulanan proje sayısı 61’e çıkacak ve projeler karşılığında Ordu’ya yaklaşık 13 milyon 107 bin lira tutarında hibe desteği girmiş olacak. İmza töreni yapılan 8 projenin 4’ü merkezde, 2’si Ünye’de, diğer ikisi ise Kumru ve Aybastı’da faaliyete geçecek. Projelerin 7’si var olan fındık işletme tesislerinde kapasite artırımına yönelik olacak. Merkezde faaliyete geçecek proje kapsamında ise yine bir tesise meyve tasnif ve muhafaza konusunda hibe desteği sağlanacak.
5
SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com
Türkiye Denizyıldızı Değildir! Türkiye kaç uluslar arası anlaşmaya ortak olursa olsun, güneydoğu organındaki rahatsızlığa karşı seyirci kalamaz kalmamaktadır. Bu görüş ve düşüncede olan ihanet içindeki kişi gurup kurum ve kuruluşlara karşı pabuç bırakacak değildir. Sınırlarımız dışında, (Kuzey Irak’ın fiili sınırı içinde ne düzeni kurarsa kursunlar bu bizi birinci derecede ilgilendirmez. Acilen yapılan veya yapılmakta olan, geniş kapsamlı doğu, dar kapsamlı güneydoğu bölgesinin, tam anlamıyla mikroptan arındırmak aciliyet içindedir ki şu an için bile kahraman Mehmetçiğimiz ve Türk Ordusu bölgede karakışa rağmen operasyonunu sürdürmektedir. Ülkemizin fiili ve siyasi sınırları içinde yapılmakta olan temizlik ve dezenfekte operasyonu bitirilince gerekirse şer dış güçlerin kaşımaları ve kışkırtmaları karşısında hastalığın yeniden nüksetme ihtimaline karşı, İran sınırı da dahil bütün bir güneydoğu sınırımız çok iyi takviye edilmiş yüksek duvarlarla kapatılmalıdır. Irak ile eski yumuşak ilişkilerimiz artık bardak olmuştur. Artık dibimizde kim ne derse desin fiili bir Kürdistan devleti kurulmaktadır. Bu oluşumun içindeki mikrop ülke topraklarımıza sirayet etmediği sürece, sınırlarımızı iyi koruduğumuz sürece biz ülke olarak karşılıklı menfaatler çerçevesinde iletişim kurarız. Ancaaaak, her ne zaman ve her nerede topraklarımız üzerinde bir ikbal görmeyi akıllanırdan bile geçirirlerse buna tepkimiz metabolizma olarak reflekstir. Yani anında tepki veririz. Biz içimizin temizliğinden öncelikli olarak sorumluyuz ve bu temizliğe külliyen başlamış durumdayız. Şimdi, Kuzey Irak’taki siyasal oluşuma dayanak yapıp Türkiye sınırları içinde cerahat oluşturan mikroplara sorarız. Girişimcilerimizin güneydoğuyu ihmal ettiği savlarına karşılık hangi kürt sermayedar güneydoğu topraklarına yatırım yapmıştır. Devletimizin onca teşvikine rağmen neden bölge halkına istihdam sağlamak için özel teşebbüs çerçevesinde bölgelerine yatırım yapmayıp Marmara’da, Ege’de Akdeniz de yatırım yapmaktadır. Neden bunca zaman için-
de her şeyi devletten bekleyip yerinde oturmuşlardır. Neden bir asır boyunca ırmaklar üzerinden sal ile geçip te bir köprü yapmaya yanaşmamaktadırlar. Neden kendi yaşadıkları topraklara sahip çıkıp işlemeyip, İstanbul Ankara gibi büyükşehirlerin otoparklarında mafya örgütlenmesine gitmektedirler. Neden, Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk zamanında gerek demiryolu ulaşımı gerekse fabrika bazında yatırım yapılmasına rağmen, bu ivmeyi devam ettirmemişlerdir. Bu ülkenin her bölgesinden nüfuslarına göre milletvekili seçilmektedir. Kendilerini temsil edecek, bölgeye gerekli yatırımları çekecek hamleyi yapacak milletvekilini seçmekte bilinçsiz davranıp habire karpuz seçmek yerine kelek seçmeye devam etmekteler. Mikrobik yapılar hiç boşuna masum ayaklarına yatıp kendileri için siyasal oluşum zemini hazırlayıp prim yapmaya çalışmasınlar. Türkiye ülke olarak temizlik ve dezenfekte operasyonundan sonra bölgesine sahip çıkacaktır. Güneydoğu kolumuzun koparıldıktan sonra, yeniden yeni bir güneydoğu kolumuz oluşmayacaktır denizyıldızı gibi. Üzerinde pazarlık yapılmaya cüret edilen bizim topraklarımızdır. Bunu ağzına almaya teşebbüs eden ister kişi olsun ister kurum olsun, ister parti olsun Devletimiz güvenlik ve hukuk sistemi gereğini yapacaktır. Yapmalıdır. Son DTP mitinginde ve bu etkinlik benzeri diğer etkinliklerde, ilgili oluşumun milletvekilleri çok şımarmıştır. TBMM çatısı altısında bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Maaş verdiği, bu mikrop zihniyetler, etkinliklerinde bölücü örgüt elebaşısının adını anmakla kalmayıp tam olarak bayraktarlaştırmaktadırlar. Bu azma sürece kanımıza dokunmaktadır. Bunlara bu cür’etin verilmesi bir hata ise, bu hataya devam edilmesi düşünülemez, katlanılamaz, sessiz kalınamaz. TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR. TÜRK OLMAYI İÇLERİNE SİNDİREMEYEN ÇEKSİN GİTSİN. Önce Türk değil insanız melodilerine karşı da cevabımız yine melodiktir. TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR. O KADAR.!Aydınlık Yarınlar Temennisiyle…
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
ŞEKERBANK'TAN
EV HANIMLARI'NA ÖZEL KREDİ
Sigortasız Masrafsız İhtiyaç Kredisi * Evde örgü dantel nakış işleriyle uğraşanlar * Hasır sepet süpürge imal edenler * Boncuk tığ örgü yapanlar * Kira geliri olanlar
1,500 TL’ye kadar krediniz ŞEKERBANK’tan
TASARRUFUN ALTIN GÜNÜ 4-5 Nisan'da ŞEKERBANK Fatsa Şubesi'nde Cumhuriyet, Reşat, Bilezik, Küpe gibi her türlü altın birikimi yapan müşterilerimizin altınları, Şekerbank Tasarrufun Altın Günü’nde güvence altında. Tasarrufun Altın Günü’ne getireceğiniz her türlü fiziki altın teslim alınıp 24 ayar 995/1000 saflığında altın değerine çevrilerek vadesiz altın hesabınıza gram olarak yatırılmaktadır. Altınlarınızın değerleme işlemleri İstanbul Altın Rafinerisi eksperleri tarafından yapılacak olup, değerleme işlemi her hangi bir kur üzerinden yapılmayacağından getirilen altının toplam değerinde bir azalma meydana gelmemektedir. Çalınma korkusu veya kiralık kasada saklama gibi sorunlar olmadan, altınlarınız vadesiz altın hesabınızda kolayca birikmektedir. Altın fiyatlarındaki değişime göre istenildiği zaman bankamız şubelerinden, internet veya mobil bankacılık kanallarından, vadesiz altın hesabından altın alım satım işlemleri gerçekleştirileceği gibi, Şekerbank şubelerinde bulunan bütün altın hesaplarına altın havalesi yapılabilmektedir. İster vadesiz hesaptan ister Şeker Bonus Card’a düzenli altın talimatı verilerek, altın birikimlerinin düzenli artması sağlanabilmektedir. 100.000 TL karşılığında vadesiz altın hesabınızın bakiyesi, diğer mevduat hesaplarında olduğu gibi Tasarruf Mevduatı Sigortası kapsamında olup, Şekerbank Tasarrufun Altın Günü ve yetkili şubelerimizin hakkında ayrıntılı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
Şekerbank T.A.Ş Fatsa Şubesi Bora TEPE Tel: 0452 423 62 56/5200 sekerbank.com.tr
444 78 78
6
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
CHP Seçim Startını Verdi
Ak Parti’nin iktidar anlamında vaadini doldurduğunu dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Osman Güngör, AKP milletvekillerine bir çağrıda bulunarak, bu beldeleri neden kapattıklarını belde halkına anlatmaları gerektiğini söyledi. 2015 genel seçimlerinde CHP'nin tek başına iktidar olacağına inançlarının tam olduğunu belirten Güngör, CHP iktidarında kapatılan beldelerin yeniden açılacağına da vurgu yaptı. Güngör, ayrıca beldelerde partilerine toplu katılımların olacağını söyledi. “Kapatılan beldeleri ziyaret ediyoruz” Ordu'da kapatılan belde belediyelerini ziyaret etmeye devam edeceklerini ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Osman Güngör, gittikleri her yerde partilerine büyük bir ilgi gösterildiğini söyledi. Güngör, "CHP olarak bizler 2014'ün 30 Mart’ında yapılacak olan yerel seçimler için start verdik. 52 Haftalık seçim çalışma programımız oluşturuldu. Bu program dahilinde her hafta belli noktalarda etkinliklerimiz oluyor. Bu hafta hafta Tepealan'da vatan-
daşlarımızla bir araya geleceğiz. Bu çalışmalar neticesinde bugüne kadar yaklaşık onun üzerinde belde ziyaretinde bulunduk. Yaptığımız ziyaretlerde vatandaşımız bize büyük teveccüh gösteriyor. Her gittiğimiz yerde ise CHP'nin 2015 genel seçimlerde iktidar olacağını ve kapatılan 53 beldenin ise CHP iktidarında tekrar açılacağını söylüyoruz. Ben bunun sözünü gittiğim her yerde genel başkanımız adına veriyorum. Bu, partimizin almış olduğu bir karardır. Büyük şehir kanunun asıl ismi bütün şehirdir. Bu bütün şehir yasasının getirdiği uygulamalar demokrasi dışı bir uygulamadır. Bu yasa Türkiye toplumunun yapısına uygun değil. Bunu yeniden kazandırmak için yerinde yönetim, yerel yönetimlerin daha demokrasiye katkı sağlaması içinde bu hedefi koyduk. Bu hedefimiz seçim propagandası amacıyla da konulmamıştır. Biz bu hedefi demokrasinin aslına ve çözüm noktasına uygun olduğu için koyduk. Dolaysıyla da kapatılan beldelerin insanını ayırt etmeden hepsinin kapısını tek tek çalacağız" dedi. “AKP içi boş vaatlerde bulunuyor” Ak Parti’nin kapatılan belde belediyeleri başkanlarına içi boş vaatlerde bulunduğunu dile getiren Başkan Güngör, AKP'nin artık Ordu'dan silindiğini ve bu sebeple de AKP'den kendilerine muhatap bulamadıklarını belirtti. Güngör, "Beldelerde ki yerleşik siyasi yapı bugünkü iktidar temsilcileri tarafından birçok vaatlerle dondurulmak isteniyor. Yani kapatılan belediye başkanlıklarına meclis üyelikleri gibi vaatlerde
bulunuyorlar. Bu da bir hayaldir. Yani bu durum AKP'nin altı beldeye ilçe sözü verip, sözünde durmamasına benziyor. Kapatılan beldelerde görev yapan arkadaşlara, bu vaatlere fazla itibar etmemelerini tavsiye ediyorum. Öyle ki CHP olarak zaten biz büyük şehir belediyesini alacağız. Bu konuda hiçbir endişemiz yok. AKP'nin şu anda parti olarak herhangi bir hareketini Ordu'da gözlemlemiyorum. Muhatap bulamıyoruz. AKP'nin Ordu'daki teşkilatlanma yapısında biz muhatap bulamıyoruz. Üzerinden silindir geçmiş gibi. Tabi onların kendi iç sorunları olabilir. Ama halkın bu son durumdan dolayı etkilenişine bir cevap vermesi lazım. Bir kaç tane televizyon kanalında milletvekilleri aracılığıyla biz söz vermedik gibi ifadelerle, halkı geçiştirmeye çalışıyorlar. Fakat biz gittiğimiz yerlerde işin gerçeğini görüyoruz. Ben buradan AKP yöneticilerine sesleniyorum; kapattığınız beldeleri lütfen ziyaret edin! Halkla temas kurun! Bu beldeleri neden kapattığınızı da anlatın! Vatandaş bu konuda bilgilenmek istiyor. Biz zaten düşüncelerimizi anlatıyoruz" diye konuştu. “Fındık fiyaskolarına önlem alın!” Fındık sezonunun yaklaştığını hatırlatan Güngör, AKP yöneticilerine seslenerek, fındığın geçtiğimiz sezondaki gibi bir fiyaskoyla karşı karşıya bırakılmamasını istedi. Güngör, "Türkiye'de ekonomik sorunlar gittikçe daha da artıyor. Önümüzde bir fındık sezonu var. Bu sezonda yine geçtiğimiz sezon gibi üreticinin mağdur edileceği bir dönem yaşayacağız.
Sayfa
7
Hayvancılık Zor Bir İştir, Sabır İster
Bununla ilgili de ben buradan AKP siyasetçilerini tekrar uyarıyorum; Madem bu ülkeyi yönetiyorsunuz, Ordu'da yaşayan tarım sektöründeki yüz binlerce insanın tekrar mağdur edilmemesi için 2013 yılında mutlu bir sezon için önlemlerinizi alın! Yoksa bu millet Ordu'yu terk edecek. Taşıma ile yapılan 50 bin kişilik nüfus artışı yüz bin kişiyle de doğal olarak yok olacak. Çünkü insanlar gittiğimiz yerlerde adeta hanelerini boşaltmış, iş güç ekmek peşinde büyük kentlere taşınmış haldeler" dedi. “CHP'ye toplu katılımlar olacak” CHP'ye merkezden ciddi şekilde katılımların olduğuna dikkat çeken Güngör, önümüzdeki günlerde de beldelerden partilerine toplu katılımların olacağını söyledi. Güngör, "CHP'ye merkezden ciddi katılımlar var. Beldelerde de partimize toplu katılımlar önümüzdeki günlerde olacak. Bunun altyapı çalışmaları yapılıyor. Partimize ciddi bir ilgi var. Çünkü Türkiye'de artık iktidarın günlük politikaları hedefsiz politikalar haline dönmüş. Türkiye'de vatandaşlar değişim istiyor. Biz de zaten CHP olarak değişimin öncülüğünü yıllardan beri yapan bir partiyiz. Partimizin genel merkezi ve teşkilatları bu konuda hazırlanmış durumda. Değişim, önümüzdeki yerel seçimle birlikte başlayacak. Belki yerel seçime kadar bir referandum olma olasılığı olabilir. Türkiye artık kabuğunu kırmak zorundadır. Bu iktidarla ülkenin daha güzel günlere ulaşma şansı yok. Bu iktidar artık vaadini doldurmuştur" ifadelerine yer verdi.
/ Muhsin YILMAZ
Koyun Yetiştiriciliği ile ilgili seminere katılmak üzere Aybastı’ya gelen Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kaya, gazetemize yaptığı açıklamada iyi bir beslenme yapılmadığından ve aşılama takvimine uyulmadığından hastalıkları önlemede güçlük çekildiğini söyledi. Yöredeki koyun hastalıklarının değerlendirilmesi, koyunların beslenmesinde dikkat edilecek hususlar, koruyucu hekimlik, yani hastalıklardan korunmak için neler yapılmalı, gebelik zamanı, doğum sırasında ve sonrasında yapılacak işlemlerden ve hastalıklardan korunmaları için aşı takviminden bahseden Prof. Dr. İsmail Kaya, “Aşı takviminin yanı sıra bir de antiparasider ilaçlar dediğimiz, özellikle mevsimsel değişikliklerin olduğu dönemlerde hayvanların meradan ahıra, ahırdan meraya dönüşümü sırasında uygulanması gereken hem iç parazit hem de dış parazit olarak adlandırdığımız
paratiz ilaçları var. Bunların yapılması gerekiyor. Bu sorunlar ile ilgili yeterli bilgi ve birikime sahip değil bölgedeki halkımız. Bu işle uğraşan insanlar yeterli bir alt yapıya sahip değil. Eskiden bu işi yapanların alt yapısı vardı. Fakat şuanda bir hayvan bakıcıya ne kadar ücret verildiği, sosyal haklarının ne kadar korunduğu ortada. Tedbirler zamanında alınmıyor. Sirkülasyonun bu kadar hızlı olduğu bir ortamda hastalıkları önlemek çok zor oluyor. Yani iyi bir besleme yapamıyoruz, koruyucu tedbirlerimiz yetersiz. Aşılama takvimine uymuyoruz. Ama kökenini bilmediğimiz hayvanların çok rahat alım satımını yapıyoruz. Alıp satarken de kontrolsüz bir şekilde alıp satıyoruz. Ucuzluk bizim için bir kriter fakat arkasının ne olacağını bilmiyoruz. Dolayısıyla bu sebepten kaybediyoruz ağırlıklı olarak. Hayvancılık zor bir iştir. Zor bir uğraştır. Sabır ister ve yatırım yaptığınızda dünden bugüne hemen karşılığını alamazsınız. Yani en az birkaç yılı göz önüne almanız gerekir” dedi.
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
8
Alperenler, Şehitleri ve Yazıcıoğlu’nu Andı değerlerimizin asimile edilmeye çalışıldığı, bayrağımızın renginin tartışıldığı, alt kimlik üst kimlik çatışması yapıldığı bu zamanlarda biz Alperenler olarak diyoruz ki; ‘Ben Türküm, Türk bayraksız olmaz, ben Türk’üm Türk ezansız olmaz, ben Türk’üm Türk vatansız olmaz, ben Türk’üm Türk esir olmaz” dedi.
Fatsa Alperen Ocaklarının organizasyonluğunda, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda Çanakkale Şehitlerini ve Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma gecesi düzenlendi. Gecenin açılış konuşmasını yapan Fatsa Alperen Ocakları Başkanı Uygar Ceylan, iki önemli günü birleştirdiklerini belirterek, “Yaklaşık 15 gün önce Fatsa
Alperen Ocaklarını kurduk. Ayrıca bu düzenlediğimiz etkinlik Fatsa Alperen Ocakları’nın ilk gecesi ve ilk organizasyonudur. Bundan sonrada önemli gece ve günlerde bu tür etkiliklerimiz olacak. Alperen Ocakları Türkiye genelinde bu tür etkilikleri yapıyor ve koordinasyon içerisinde oluyor. Ancak bu gecenin içeriği sadece bize aittir. Milli ve manevi
“BU TOPRAKLARIN DİYETİ AĞIR ÖDENDİ” Gecede ikinci konuşmayı yapan BBP Ordu Eski İl Başkanı Emrah Akgün ise “Çanakkale şehitlerini anmak boynumuzun borcudur. Çünkü vatan dediğimiz bu toprakların diyeti ağır ödenmiştir. Bana deselerdi ki, Çanakkale’yi üç kelimeyle anlat diye sorsalardı, “geldiler, gördüler, döndüler” derdim. Evet, geldiler 1915 Birinci dünya savaşı Osmanlı Devletinin bütün gücüyle mücadele ettiği bir savaştır. İngiltere, Fransa, Rusya ve beraberindeki tüm sömürgeci askerleriyle Osmanlının kalbine giden boğaz yollarına pençelerini taktı. Çünkü amaçları İstanbul. Başkent İstanbul alınırsa Osmanlı Devleti tarihe karışa-
cak ve Türk milleti bu topraklardan atılacaktı. Geldiler ama ben diyorum ki gördüler. Çanakkale’yi Çanakkale yapan gelenler değildi. Onlar 1071 beri geliyorlar; bin yıldır bu milleti topraklardan atmak için geliyor. Bu sefer top yekün geldiler. Çanakkale’yi Çanakkale yapan gelenler değil Çanakkale’yi Çanakkale yapan onları karşılayan asil ruhtur” diye konuştu. “İLLERİN BAŞARAMADIĞINI FATSA BAŞARIYOR” Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Durmuş Zor’ da “Ben komşu ilçede yaşıyorum ama Fatsalıları gerçekten kutlamak istiyorum. 30 yıldır Fatsa çok güzel şeyler yapıyor. Belki illerin başaramadığını Fatsa başarıyor. Arazide, bağda, bahçede olan tüm çiçeklerin rengi gibi Fatsa’mızın derinliklerinden gelen inanç, iman ve buna bağlı olarak bu konuları yeşertmeyi ve yaşatmayı başarıyor. Onun için sizleri tekrar tekrar kutluyorum. Alperen Ocakları’nın Türkiye genelindeki geçmişi epey derinliklere dayanıyor. Siyaseten belki rahmetli
“Terör Dağdan Şehire İndi”
Ülkü Ocakları Ordu Şube Başkanı Dursun Kalpaklıoğlu, açılım politikaları sonucu bazı üniversitelerde PKK terör örgütünü destekleyen, ülkücü gençliği hedef alan saldırılara şahit olmaya başladıklarını belirtti. Kaplaklıoğlu, Ülkü Ocakları binasında yaptığı basın açıklamasında terör örgütü militanlarının artık dağlarda değil şehirlere indiğini, hatta köylerde, sokaklarda ve üniversitelerde boy gösterdiğini söyledi. Son dönemde Türk Milleti’ne hizmet etmekten başka hiçbir gayesi olmayan Ülkücü-Milliyetçi Türk gençliğini hedef alan rezil saldırılara şahit
olmaya başladıklarını dile getiren Kalpaklıoğlu, “Bu saldırılar önce Ankara’da Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde boy göstermiş, sonra İstanbul’da Marmara, Çankırı’da Karatekin, Muğla’da Sıtkı Koçman Üniversiteleri’nde rezilleşerek anaların gönüllerine ateş düşürmeye devam etmiştir. Bu ateş çemberi son günlerde Kars Kafkas Üniversitesi’nde, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, Bartın Üniversitesi’nde gittikçe daralmakta ve vicdan sahibi her Müslüman Türk’ün yüreğini huzursuz etmektedir. Geçtiğimiz
günlerde Ankara’nın göbeğinde, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde yaşananlar bunun son örneğidir. PKK terör örgütü mensubu, millet şuurundan nasibini almamış vatan hainleri kampüs içerisinde üzerinde “Öcalan’a özgürlük, Kürdistana statü” yazılı bir pankart asmış, müdahale eden özel güvenlik personellerinden 3 tanesinin ağır yaralanmasına sebep olmuştur” dedi. Kalpaklıoğlu, şöyle devam etti: “Açılım senaryosunu Türk Milleti’ne demokratikleşme maskesi altında kabul ettirmeye çalışanlar, Türkiye coğrafyası üzerindeki hain emellerini daha rahat gerçekleştirebilmek için bu topraklarda ezelden beri var olan kardeşlik hukukunu yok etme teşebbüsünde bulunanlar, bunun karşısındaki tek güç ve engel olarak başta liderimiz Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere ülkücü hareketi görmektedirler. Bu yüzden bizleri yıpratma ve yıldırma politikası yürütmektedirler. Bu vahim tablo içerisinde çaresiz bırakılmak istenen, yalnızlaştırılmaya çalışılan Türk Milleti ve Türk Kimliği hapsedilmeye çalışıldığı Ergenekon’dan çıkış yolunu Bilge lideri Devlet Bahçeli ve onun izini kurt yürüyüşünde takip eden
yüz binlerce Ülkü Ocaklı Türk gencinin kararlı ve azimli mücadelesinde bulacaktır.” Kalpaklıoğlu, ülkücü harekete zarar verme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını da vurgulayarak açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ülkücü Harekete zarar vermeye gücü yetmeyenler, bu seviyesizce üslup ile bizi yıpratmaya çalışmaktadır. Bu kimseler vatanı ve milleti için hangi fedakarlıklarda bulunmuşlar ki bu milletin Allah’tan başkasına kul olmaması için binlerce şehit veren Ülkücülere dil uzatma cüretini gösterebiliyorlar? Biz hepimiz, Allah ve millet sevdasıyla çarpan yürekleriyle yüzbinlerce Bozkurt, Hz. İsmail’ce boynumuzu Allah yolunda uzatmasını da biliriz, Hz. Hüseyin gibi kıyama kalkmasını da. Kürşad gibi 40 çeriyle Çin sarayını da basarız Fatih gibi İstanbul’u da fethederiz. Bizim soyumuz, sopumuz, atamız ecdadımız da bellidir. Sultan Alpaslan Han da biziz, Başbuğ Alpaslan Türkeş de! Enver Paşa da vardır şeceremizde, Gazi Mustafa Kemal de! Ve herkes bilsin ki Sayın Devlet Bahçeli’nin hem evladıyız, hem de onun yürüdüğü yolun, işaret ettiği menzilin takipçisiyiz”
28 Proje İçin Hibe İstendi Ordu’da kırsal kalkınmada önemli adımlar atılıyor. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ordu Koordinatörlüğüne, 23 Ocak 2013 tarihinde yayınlanan 9. başvuru çağrı ilanı kapsamında, bedeli 15 milyon lirayı bulan 28 proje başvurusu yapıldı. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) çalışmaları hakkında bilgi veren TKDK Ordu İl Koordinatörü Veli Akın, 23 Ocak 2013 tarihinde 9. başvuru çağrısı ilanına çıktıklarını ve proje teslimlerinin 26 Mart 2013 günü sona erdiğini belirtti. TKDK’nın 9. başvuru çağrısının iyi değerlendirilmesi için il genelinde etkin bir tanıtım ve bilgilendirme faaliyeti yürüttüklerini anlatan Veli Akın, “İlçelerde bilgilendirme toplantıları düzenledik. Ordu’daki ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını, oda,
borsa, kooperatif, birlik ve sivil toplum kuruluşlarını, özel işletme ve potansiyel faydalanıcıları ziyaret ettik. Turizm fuarlarına ve televizyon programlarına katıldık” dedi. İlan süresince kendilerine 28 proje teslim edildiğini ve bu projelerde yaklaşık 15 milyon liralık yatırım miktarının öngörüldüğünü kaydeden Veli Akın, "Bu durum Ordu için bir başlangıçtır. Sonraki çağrı dönemlerinde bu yatırım miktarı ve proje sayısının daha fazla olmasını bekliyoruz" ifadesini kullandı. Veli Akın, 9'uncu başvuru ilanında arıcılıkla ilgili 16, piliç yetiştiriciliğiyle ilgili 6, kırsal turizm işletmeciliğinde 3, su ürünleri işlemesine yönelik 1, et ürünleri işlenmesine yönelik 1, el sanatları işletmeciliği 1, olmak üzere toplam 28 yatırım projesinin teslim alındığını vurguladı.
Ordu TKDK İl Koordinatörü Veli Akın, TKDK Ordu İl Koordinatörlüğü'nün ilk kez çağrıya çıktığı 9. başvuru çağrı döneminde, ilk projelerin kabul edildiğini belirterek, “Ordu TKDK İl Koordinatörlüğü'ne yapılan proje başvuruları toplam yatırım tutarlarının 15 milyon 227 bin TL’dir. TKDK'dan talep edilen destek tutarı ise 7 milyon 615 bin TL civarındadır. Ordu İl Koordinatörlüğü uzmanları tarafından ilk olarak incelenmeye başlanacak olan projelerin nihai incelemeleri Ankara'da kurum merkezinde yapılacak. Bu incelemelerin ardından, destek almaya hak kazanan proje sahipleri ile sözleşme imzalanacaktır. Sözleşme imzalanan projelere yatırımlarını tamamladıktan sonra Avrupa Birliği (AB) hibe ödemesi yapılacaktır" dedi.
başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 23 yıldır siyasi hareket devam ediyor. Ama Alperen Ocaklarıyla birlikte merhum başkanımızın bu güne kadar yürüttüğü inşallah 50 yıl 100 yıl olarak devam edecek, o inanç ve iman hareketi sizlerden güç alacak. Biz bu davanın hamalıyız, işçisiyiz. Biz merhum başkanımızla sabahlara kadar beraber olduk. Çanakkale’de şehit olan 255 bin civarındaki şehidimiz şu yada bu siyasi hareketin temsilcileri değildi. Bu Anadolu coğrafyasının bu Anadolu kiliminin insanlarıydı. Tüm renkler, tonlar vardı onlar şahadet şerbetine ulaştılar. Birbirlerinin ırkını, mezhebi, dilini, dinini, cinsiyetlerini sormadılar.
Bu günlerde Türkiye kritik bir süreçten geçmekte. Belki 20-30 yıl önce ülkeyi yönetenlere kötü kelime kullananlar bugün onların kötü dedikleri gibi yönetiyorlar. Böyle bölünmeye parçalanmaya gitmeden birbirimizin gözlerine bakarak, arkadaşız akrabayız, tıpkı birbirimizin cenazesine gider gibi birbirimizin yaptığı bütün hareketlere katılmalıyız ” şeklinde konuştu. GECE TİYATRO İLE SONA ERDİ Gecenin sonunda Yasemin Coci tiyatrosu oyuncuları tarafından “Çanakkale” adlı tiyatro sahnelendi. Tiyatro izleyenlere duygusal anlar yaşattı. İzleyenler oyuncuları ayakta alkışladı.
Yeni Evlerine Taşınan Arkadaşlarını Ziyaret Ettiler
Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün, yeni evlerine kavuşan Perşembe ilçesine bağlı Yazlık köyünde yaşayan 82 yaşındaki üçüz nineleri evleri yapıldığı sırada kaldıkları Ahmet Cemal Mağden Huzurevi’nde edindikleri arkadaşları ile birlikte yeni evlerinde ziyaret etti. Bir televizyon programına konuk olan Hayriye, Hacer ve Emriye Sarı adlı üçüz nineler, evlerinin eski olduğunu ve oturulamayacak durumda olduğunu belirterek, kendilerine yeni bir ev yapılması isteğinde bulunmuştu. Yaklaşık 3,5 ay gibi kısa bir sürede, Perşembe’nin Yazlık köyündeki evlerinin yapımı tamamlanan üçüz nineler, 16 Mart 2013 Cumartesi günü misafir edildikleri Ordu Ahmet Cemal Mağden Huzurevi’nden Vali Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün tarafından alınan üçüz nineler, yeni evlerine götürülmüştü. Üçüz ninelerle yakından ilgilenen Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün, “Sayın Başbakanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde biz de üçüz ninelerimizle yakından ilgilenerek, yeni evlerinin yapılmasıyla birlikte daha iyi şartlara kavuşan Hayriye, Hacer ve Emriye Sarı adlı üçüz ninelerimizi yeni evlerinde ziyaret etmek istedik ve onlara misafir olduk. 3 ay süreyle beraber kalarak dost oldukları huzurevi sakinleri ile
birlikte Yazlık köyüne üçüz ninelerimizin yanına misafirliğe geldik” diye konuştu. Üçüz ninelerin bakımlarının yeğenleri Emine Sarı tarafından yapıldığını belirten Gül Düzgün, “Üçüz ninelerimize her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Her zaman onların yanındayız” şeklinde konuştu. Hayriye, Hacer ve Emriye Sarı adlı 82 yaşındaki üçüz nineler, yapılan ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek “Sayın Valimiz Orhan Düzgün ve eşi Gül Düzgün Hanımefendi, bizlere daima sıcak ve yakın bir ilgi göstererek, her zaman yanımızda oldular. Huzurevinde kaldığımız süre içerisinde de bizleri yalnız bırakmadılar” diyerek, çok mutlu olduklarını dile getirdiler. Gül Düzgün, üçüz ninelerin yaşadığı Yazlık köyündeki ziyaretin ardından huzurevi sakinleri ile birlikte Perşembe İlçesi Çaytepe Mevkiinde Bulunan "Güneşin Denizde Yüzdüğü Yer" olarak tanımlanan Yason Burnu'na da uğradı. Burada çay içerek, türküler söyleyen huzurevi sakinleri, bir süre huzurevinde beraber kaldıkları Hayriye, Hacer ve Emriye Sarı adlı üçüz nineleri ziyaret etmekten çok mutlu olduklarını ve hasret giderdiklerini söyleyerek, güzel bir gün geçirmelerine vesile olan Gül Düzgün’e teşekkür etti.
01 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
9
Hastalığa Yakalanmadan Önce Önlem Alınmalı gitmemesi sonucu görülen böbrek işlev bozukluğu anlamına gelir. Bu soluklu bir hastalıktır. Ve bu hastalık kendini hemen göstermez. İnsanlar kronik böbrek yetmezliği olduğunu eğer bütün kontrolleri yapılmıyorsa son evrede anlarlar. Bu sebepten insanların bu tür tahlilleri sene de bir yaptırmalarında fayda var” dedi.
Fresenius Medical Care Diyaliz Merkezi Fatsa Şubesi doktoru İlhan Yurttaş, böbrek hastalıkları ve diyaliz tedavisi ile ilgili Yazı İşleri Müdürümüz Muhsin Yılmaz’a açıklama yaptı. Dr. Yurttaş, şeker hastalığının 20 yıl sonra vücutta hasarlara yol açtığını ve insanların bu nedenle diyaliz tedavisi görmeye başladığını söyledi. “BÖBREK İNSAN VÜCÜDUNUN DENGESİNİ SAĞLAR” Böbreğin bütün canlılarda besinle alınan maddelerin sindirimi sonucu oluşan toksit maddeleri tekrar dışarı atmak için işlev gören bir organ olduğunu belirten Dr. İlhan Yurttaş, “Bu işlevi yaparken böbrek vücuttaki bütün kanı
süzer ve bu süzdüğü kanlardan oluşan üre, sodyum, potasyum gibi insan dengesini sağlayacak bütün elementlerin vücuttan fazlalarını atarak insan vücudunun dengesini sağlar. Böbreğin iki türlü hastalığı vardır. Biri cerrahi branşların ilgilendiği hastalıklar, biri de dahili branşların ilgilendiği hastalıklar. Cerrahi hastalıkların ilgilendiği hastalıklar taş, kanser, kist. Dahili branşların ilgilendiği hastalıklar ise daha çok kronik böbrek yetmezliğidir. Yani böbreğin görevini yapmaması durumudur. Kronik böbrek yetmezliği nedir? Böbrek damarlarının, daha doğrusu böbrek atar damarlarının belli sebeplerden dolayı daralması ve yeterince kan
“EV DİYALİZİ SİSTEMİNİ ORTAYA KOYDUK” Diyaliz’in kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda, böbreğin yerine koyulan bir cihaz yani suni böbrek olduğunu ifade ederek, “Hastanın 7-24 idamesini sağlayan böbrek fonksiyonlarını yerine günde 4 saat haftada 3 gün olmak şartıyla süzgeç işlevi gören bir sistemdir. Yapılan planlamalar dört saatin hastalar için yeterli olacağını ortaya koymuştur. Tabi bunlar standart uygulamalardır. Bazı özel uygulamalarda vardır. Bu öze uygulamalarda ve yapılan çalışmalarda diyaliz süresi ne kadar artarsa hastanın hayata bağlılığı, yaşam konforu artı yaşam süresi o kadar artar. O yüzdende biz ev diyalizi sistemini ortaya koyduk. Ev diyalizi sisteminde hastaları, yakınlarını eği-
tiyoruz ve kendi diyalizlerini evde yapıyorlar. Bu sistem Türkiye’de sadece bizde var. Karadeniz’in coğrafi yapısını biliyorsunuz her dağın, her bahçenin başında bir ev var. Dolayısıyla kışın hastalara ulaşmak çok zor oluyor. Bu sistemi bunun için başlattık. Hastaların ömrü hem artıyor, hem daha konforlu bir hayat geçiriyorlar. Hem yaşamsal fonksiyonları daha iyi oluyor. Daha uzun Şuanda bu tür diyalizi evinde yapan dört tane hastamız var. Bu hastalar gece yatarken diyalize giriyorlar sabah kalktıklarında diyalizden çıkıyorlar. Bu hastalar sekiz saat diyaliz yapıyorlar. Ve böbrek fonksiyonlarına yakın bir sonuç elde ediyoruz” diye konuştu. ŞEKER VE TANSİYON… Diyaliz doktoru İlhan Yurttaş, ‘Neden kronik böbrek yetmezliği görülür? Sorumuza, “Temelindeki sebeplerden biri diyabet yani şeker hastalığıdır. Yüzde 40’a yakın diyaliz hastaları, şekerle geçirdikleri 20 yıl sonrası hasarlar meydana gelmesinden dolayı hasta olur. Sonra hiper tansiyondur etken. Oda yüzde 30 civarındadır. Hiper tansiyon böbrek damarlarını etkiler ve yapısını
Domuz Gribi Değil, Mevsimsel Grip Solunum yolu enfeksiyonu tedavisi gören bir hastanın hayatını kaybetmesi akıllara "domuz gribi geri mi geldi" sorusunu getirmişti. Konuyla ilgili açıklama Sağlık Müdürü Dr. Çetin Gündoğdu, “h1n1 virüsünün mevsimsel gribe neden olan virüslerden hiçbir farkı yok.” dedi. Orduda son günlerde medyada en çok konuşulan konulardan biri domuz gribi... Hafta başında ciddi solunum yolu enfeksiyonu ve genel durum kötüleşmesi nedeniyle özel bir hastanede tedavi gören bir hastanın hayatını kaybetmesi üzerine akıllarda yeniden canlanan bu konuya açıklık ise Ordu İl Sağlık Müdürü Dr. Çetin Gündoğdu'dan geldi. "Bizim için h1n1 virüsünün mevsimsel grip dediğimiz gribe neden olan virüslerden hiçbir farkı yok" diyen Dr. Çetin Gündoğdu, meydana gelen vakaların domuz gribi olarak adlandırılmasının doğru olmadığını söyledi. Dr. Gündoğdu endişelenecek bir durum olmadığını belirtti ve nedenini açıklarken, “son zamanlarda bir iki tane vaka basına da yansıdı. Tabi insanlarımızın şunu bilmesi lazım. Bizim bundan üç yıl önce yaşandığı dönemde, hastada tehlikeli olan virüs özel-
likle domuzlardan insanlara bulaşan virüstü. Belki o dönem için insandan insana bulaşma özelliğini biraz kazanmış olan h1n1 virüsünün neden olduğu bir grip tablosuydu. Tabi virüsler çok hızlı dönüşüm geçiren mikroorganizmalar. Ve zaman içinde bu virüste dönüşümler geçirdi.” "Bizim için h1n1 virüsünün mevsimsel grip dediğimiz gribe neden olan virüslerden hiçbir farkı yok " diyen Dr. Çetin Gündoğdu, vakaların domuz gribi olarak adlandırılmasının da doğru olma-
dığını söyledi. Meydana gelen vakaların çok eskiden beri yaşadığımız mevsimsel grip tablosu olduğunun altını çizen Gündoğdu, gerçekleşen ölümlerin altında başka sebepler olduğunu belirterek, “özellikle gripten dolayı vefat eden hastalarımıza baktığımızda altta yatan başka rahatsızlıkları olduğunu görüyoruz. Ya diyabeti olan ve kontrol altında olmayan hasta oluyor. Ya geçmişte olan bugünkü yaşam fonksiyonlarını da bir miktar etkileyecek şekilde
solunum sistemi hastalıkları geçirmiş oluyor. Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı olabiliyor. Bunun yanında çok yaşlı olduğu için bir takım mekanizmaları iyi çalışmıyor. Ya da çok küçük bebeklerimizde bu hastalıklar daha ağır seyredebiliyor.” Hastalıkta özellikle vücut direncinin önemli olduğunu hatırlatan ve alınacak çeşitli önlemlerle grip vakalarının önüne geçilebileceğini söyleyen Gündoğdu, “bugün belki grip olan vatandaşlarımızın yüzde 90-95’i bu h1n1 virüsüyle karşılaşmıştır. Kimisinin gribi biraz ağır seyretmiştir, kimisi çok fazla hissetmeden atlatmıştır bunu. Bu bizim vücut direncimizle ilgili kavram aslında. Burada bizim dikkat etmemiz husus aslında almamız gereken tedbirler. Bunlar basit tedbirler ama biz çoğu zaman bunlara dikkat etmiyoruz. Yani mevsim koşullarına göre giyinmek. Çok basit bir şey ama çok dikkat etmediğiniz zaman vücut direnciniz düşebiliyor.” Dr. Çetin Gündoğdu, konuşmasının sonunda özellikle risk grubunda bulunan hastalara mevsimsel grip aşısı olmaları konusunda tavsiyede bulunmayı da ihmal etmedi.
Türkiye’nin En Büyük Aşçıları Ünye’ye Geldi
Ünye Arif Nihat Asya Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdür Ayşe Akyol, Türk mutfağının dünya mutfağıyla boy ölçüşecek seviyeye geldiğine ve sektörün hızla geliştiğini vurgulayarak, "Mesleki eğitimin önemi günümüzde net bir şekilde ortaya çıktı
ve işsizlik sorununa da bir noktada çözüm bulundu. Esasen asıl sorun işsizlik değil, mesleksizlik ve nitelikli personel eksikliği sorunu." dedi Ünye'de düzenlenen "Mutfak Sanatları" panelinde Türkiye'nin usta yemek şefleri Ünye'de Kız Meslek
Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Bölümü ve Ünye Turizm Otelcilik Meslek Lisesi Aşçılık Bölümü öğrencileriyle Atik Otel'de buluştu. Okul Müdürü Ayşe Akyol, " İş piyasasında ne iş olsa yaparım diyenlere değil, vasıflı ve eğitimli elemanlara ihtiyaç vardır. İş piyasasının beklenti ve ihtiyaçlarına uygun nitelikteki elemanları yetiştirmek okulumuzun ana hedeflerindendir. Bu amaçla ilçemizde, ilimizde ve ülkemizdeki gelişmelere katkıda bulunmak için birçok çalışma yapıyoruz. Öğrencilerimize uygun ortamları sağlayabildiğimiz sürece, başarılarının artarak devam edeceğine inanarak, gece gündüz demeden sürekli fedakarlık yapan öğretmenlerimize, okul ekibimize, her an yanımızda olan kurum ve mülki amirlerimize teşekkür ediyorum" dedi.
Usta yemek şefleri, Ağaoğlu My City Hotel Exc Chef/Foof Editör Rafet İnce, Titanic Hotel Pastry Chef Sedat Yaman, Beltur Kordinatör Chef Şenol Özbay, Beltur Kordinatör Chef Necat Çuhadar, Porland Türkiye Satış Direktörü İsmal Taşkın, öğrencilere sektörün nerelere geldiğine ilişkin bilgiler vererek Porland tanıtım slaytını sundu.
bozar. Onun peşinden böbrek taşları ve nefrit gelir. Nefrit bir nevi böbrek iltihabıdır. Böylece bazı hastalıklar kendi oranlarında kronik böbrek yetmezliğine yol açarlar. Bu hastalarda dediğimiz gibi haftada 3 gün, günde dört saat diyalize alınmak zorundadırlar. Başka türlü hayatlarını idam edemezler. Kronik böbrek yetmezliğinin üç tür tedavisi vardır. Bir hemodiyaliz, iki kliton diyalizi dediğimiz karın diyalizi, üç trans yani böbrek nakli. Ama şuanda ülkemizde ve dünyada en yaygın olanı hemodiyalizdir.
Eğer hasta diyalize başladıktan sonra böbrek nakli olmazsa ömür boyu diyalize girmek zorundadır. Bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu nakildir. Fakat nâkilin de kendine göre zorlukları ve sıkıntıları olsa bile diyaliz hastalarının şuanda tek umudu gibi görünmekte” şeklinde cevap verdi. Dr. İlhan Yurttaş şuanda kendi merkezlerinde 90, Fatsa Devlet hastanesinde 35, Korgan’da 10, Kumru’da 10, Aybastı’da 45, Ünye’de de 120 civarında diyalize giren hasta olduğunu söyledi.
Alzheimer Hastalığı, Bilgilendirme Toplantısı
Ordu Belediyesi ve Ordu Kent Konseyi’nin organize ettiği “Ordu Unutmasın” adlı Alzheimer Hastalığı, bilgilendirme toplantısı O.B.K.T’de yapıldı. Alzheimer Hastalığı, bilgilendirme toplantısına Ordu Devlet Hastanesi Nöroloji uzmanı Dr. Neşe Şen Kaya konuşmacı olarak katıldı. Nöroloji uzmanı Dr. Neşe Şen Kaya, Alzheimer Hastalığı ve Demans ile ilgili hasta yakınlarına hastalığı ve tedavi yöntemlerini anlattı. Dr. Neşe Şen Kaya, bilgilendirme toplantısında şunları söyledi. “Demans, beyin hücrelerinin tahribatı ve kaybı ile giden beyin hastalığı olan kişilerde izlenen belirtilerdir. Beyin hücrelerinin azalması doğal bir süreçtir ancak demansa neden olan hastalıkta bu olay çok daha hızlı bir şekilde seyreder ve hastanın beyninin normal çalışmamasına neden olur. Demans kişinin işlevselliğinin yavaş ve ilerleyen bir şekilde bozulmasına yol açar. Alzheimer hastalığı ise tüm demans vakalarının yarısından fazlasını oluşturur. Bunlar, yeni bilgileri öğrenmek veya daha önce öğrenilmiş olan bilgileri hatırlama becerisinde bozulma, konuşma bozukluğu, duyu işlevlerinin korunur olmasına rağmen objelerin tanınamaması, planlama, organizasyon, dikkati odaklama, görünümün altında kalanı kavrama gibi işlevlerde bozulma, motor işlevlerin korunuyor olmasına rağmen objelerin tanınamaması gibi belirtileri vardır. Hastalığın ilerlemesi 5 ile 20 yıl ortalama 7-8 yıl sürebilir. Hastalığın en ileri evresinde Alzheimer hastasının 24 saat bakıma ihtiyacı olabilir. Hastanın üzerindeki etkisi bu derecede büyük olan hastalığın hastanın yakınları ve bakıcılarına da etkisi büyüktür” dedi.
Dr. Neşe Şen Kaya, yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi. “ Alzheirmer hastalığında bir başka problemde idrar tutamamaktır. Bu konuda atılacak ilk adım, demans dışında bir sorunun olup olmadığının araştırılmasıdır. Eğer tıbbi başka bir sebep yoksa bazı basit tedbirler alınabilir. Örneğin hasta sadece idrarını gece tutamıyorsa, hastanın akşam yemeğinden sonra içtiklerini sınırlayarak veya idrar tutamama sürekliyse gün boyunca düzenli aralıklarla tuvalete gitmesini sağlayarak bu problemi hafifletilebilir. Gerekirse erişkin bezi kullanılarak bakım kolaylaştırılır. Hastayı yürüyüşe çıkarın, çiçek bakımı gibi basit işleri yapması konusunda teşvik edin. Pisikolojik stresler de demans hastalığının ilerlemesinde çok etkilidir. Demans hastanın yeni şeyler öğrenmesini imkânsızlaştırabilir. Günlük işleri eski fobileri hastaya anlamlı bir şeyler yaptığı ve işe yaradığı hissi verilebilir. Müzik dinlemek hoşuna gidebilir. Günlük fiziksel aktivitelere katılabilirler. Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Ertelemeden ilgili uzman doktora başvurmak gerekir, tedavi ve kontrolleri düzenli yapılması gerekir. Hasta kadar önemli olan hasta yakınlarının tutumu da çok önemlidir. Hastaların günlük aktif olmasını uyanık olmasını sağlamak lazım, bunun için ilaç tedavisinin yanında günlük aktiviteler yapmasını sağlamak lazım. Son 5 yıldır ülkemizde bu tür hastalara orta derecede demans hastası olduklarında devlet yardımı alıyorlar. Özel bakım evleri var ya da maaşa bağlanabiliyorlar. Hiçbir sağlık güvencesi olmayan ve kalacak yeri olmayanları ve orta derecede demans aldıysa hasta maaşa bağlanıyor ve bakım evlerine gönderilerek bakımı sağlanıyor” diye konuştu. Ordu Belediyesi ve Ordu Kent Konseyi’nin organize ettiği “ORDU UNUTMASIN” adlı Alzheimer Hastalığı, bilgilendirme toplantısına Ordu Belediye Başkanı Özer Karadağ, Ordu Kent Konseyi Başkanı Halit Ziya Çebi ve çok sayıda davetli katıldı.
SP R
Hoş Geldin Taner Hoca 3-1
En son deplasmanda oynadığı Erbaa Güreş İhtisas karşılaşması sonrası 3 futbolcusunu kadro dışı bırakan ve Teknik heyeti istifa eden Fatsa Belediyespor kendi sahasında konuk ettiği Öz Espiye Belediyespor’u 3-1 mağlup etti. Karşılaşmanın ilk yarısında 4-5 tane çok net gol pozisyonundan yararlanamayan Fatsa Belediyespor 60.dakikada Özgür’ün gördüğü kırmızı kartla 10 kişi kaldı. Sarı lacivertliler 10 kişi kaldıktan sonra daha etkili olduğu maçta golleri ard arda buldu ve 3 puanı alan taraf oldu. Fatsa
Belediyespor yönetimi Teknik Direktör Sinan Bayraktar’ın yerine takımın başına alt yapı antrenörü Taner Gürsoy’u getirmişti. Taner Gürsoy ve yardımcısı Erden Yar ilk maçından galibiyetle ayrıldı. Teknik Direktör Taner Gürsoy Sinan Bayraktır hiç şans vermediği Fatsalı genç oyucu Emre Katar’a da son 15 dakika forma vermesi seyirciler tarafından takdirle karşılandı. MAÇTAN DAKİKALAR 7.dakikada Ulaş’ın ortasında Özgür’ün kafa vuruşu üstten auta
çıktı. 9.dakikada Ulaş rakibini ekarte ettikten sonra yerden ortaladı, ancak Taylan dokunamayınca önemli bir fırsat kaçtı. 15.dakikada Ulaş kaleci ile karşı karşıya kaldı, çok rahat pozisyonda topu kaleciye teslim etti. 20.dakikada Taylan’ın soldan ortasında Oktay Kambolat’ın vuruşu cılız kaldı. 25.dakişkada Öz Espiyespor’da Muhammet’in müsait durumda vuruşu direkten geri döndü. 39.dakikada Ulaş’ın kullandı-
Orduspor teknik direktörü Hector Cuper, Sivasspor maçının ardından düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Hector Cuper, "Bazen maçların neden kaybedildiğini an-
hadan gelen uzun topla kaleci ile karşı karşıya kaldı, düzgün vuruşu filelerle buluştu. 1-0 73.dakikda Cem’in sağdan kullandığı serbest vuruşa güzel yükselen Kaptan mehmet takımını 2-0 öne geçirdi. 88.dakikada Öz Espiyespor’lku Çağatay ceza sahasına girdi, düzgün vuruşu gol oldu ve fark bire indi. 90+2.dakikada Necati ceza sahasında düşürüldü, kazanılan penaltı atışını yine kendisi kullandı ve skoru 3-1 yaparak maçın sonucunu tayin etti.
STAD: Fatsa Şehir HAKEMLER: Ahmet Şahin * Hakkı Cüre *Hüseyin Özdemir ** FATSA BELEDİYESPOR: Serkan ** Cem ** Özgür ** Köksal ** Mehmet *** Önder ** Oktay Taze * Yusuf * Taylan * (Dk.46 Selman **) Ulaş ** (Dk.80 Necati **) Oktay Kambolat ** (Dk.75 Emre **) ÖZ ESPİYE BELEDİYESPOR: Ali ** Ünal ** Engin **(Dk.50 Seyit *) Murat ** Şaban ** Muhammet Cihan * (Dk.65 Soner *) Cüneyt * Temel * Ali Fuat * Murat * GOLLER: Dk.62. Selman, Dk.73 Mehmet Arslan Dk.87 Çağatay Dk.90+2 Necati (Pen) SARI KARTLAR: Mehmet, Önder, Özgür (Fatsa Belediyespor) Ali, seyit Al (Öz Espiyespor) KIRMIZI KART: Özgür (Fatsa Belediyespor)
Orduspor Ateşe Düştü
‘Gerekirse İstifa Ederim’ latmak zor olabiliyor, Bence 70 dakika çok iyi oynadı. Çok kötü oynadığmız 10 dakika var bu 10 dakikada Sivasspor kazanmayı başardı. Duran toplardan gol buldular. Hafta içinde havadan olan toplara çalıştık, ama maç içinde böyle oldu. Oynadığımız 10 dakika 3 puan alma hevesinden kaynaklandı. Çok iyi bir 70 dakika çıkardığımızı düşünüyorum. Geçen maçtan sonra başkana istifa etmem gerekirse ederim. Benim istifam duruyor dedim. Başkan birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyor, ama o nedenle devam ediyoruz. Takımın iyiliği için kenara çekilmem gerekiyorsa bunu yapmasını da bilirim" dedi
ğı kornerde Yusuf’un kafası önce kaleciye sonra direğe çarparak kornere çıktı. 47.dakikada Selman soldan gelen ortaya kalecinin yanından iyi vuramadı. 60.dakikada orta hakem çok ağır bir kararla Özgür’ü ikinci sarı karttan oyun dışına gönderdi. Bu pozisyonda kırmı kartı Öz Espiyespor’un Başkanı bile kararı çok basit buldu. 61.dakikada Köksal soldan sıfıra indi, ortasında Selman dokunamadı. 62.dakikada Selman orta sa-
Spor Toto Süper Lig'in 27. haftasında Sivasspor, Orduspor'u 3-2 mağlup etti. Spor Toto Süper Lig'in 27. haftasında Sivasspor, Orduspor'u 3-2 mağlup etti. 4 Eylül Stadı'nda oynanan karşılaşmada Sivasspor'un gollerini 5. dakikada Eneramo, 85. dakikada
Hakan Arslan ve 90. dakikada Ricardo Pedriel Suarez kaydederken, Orduspor'un gollerini 16 ve 76. dakikalarda Barral Torres attı. Maçtan Dakikalar 5. dakikada Erman'ın soldan kullandığı serbest vuruşta, altı
pas çizgisi üzerinde iyi yükselen Eneramo, meşin yuvarlağı kafayla filelere gönderdi: 1-0 16. dakikada Orduspor, David Barral Torres ile skorda eşitliği sağladı. Ferhat Öztorun'un soldan ceza alanına ortasında Barral Torres'in kafa vuruşunda, kaleci Borjan'ın müdahalesine rağmen top filelere gitti: 1-1 41. dakikada Ferhat Çökmüş'ün kaleciye geri pasında Grosicki araya girmek istedi. Kalesini terk eden Fornezzi, son anda topu ayaklarıyla uzaklaştırarak, tehlikeyi savuşturdu. 61. dakikada Romero'nun sol kanattan ortasında ceza alanında iyi yükselen Barral Torres'in kafa vuruşunda, kaleci Borjan, topu güçlükle kornere çeldi.
76. dakikada Hayrettin'in rakip yarı alandan geriye doğru gönderdiği topu kapan Barral, Sivasspor kalesine doğru hareketlendi. Barral, ceza alanı sağ çaprazından yerden düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu: 1-2 85. dakikada Aatif'ın sol kanattan ortasında Hakan Arslan'ın kafa vuruşunda direğe de çarpan top, filelerle buluştu: 2-2 90. dakikada Erman'ın soldan kullandığı korner atışında, ceza alanında iyi yükselen Pedriel, meşin yuvarlağı kafayla ağlara gönderdi: 3-2 Ligin alt sıraları açısından büyük önem taşıyan karşılaşma, Sivasspor'un 3-2 üstünlüğüyle sona erdi.