Av Yasakları 15 Nisan’da Başlıyor
“Bir Çok Ev Tehlike Altında!”
Bolamanlı balıkçılardan Erdoğan Depe limanın aşırı kum almasından dolayı büyük sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Balıkçıların sesini kimse duymuyor. Kayıklarımız parçalanınca mı yanımıza gelecekler” dedi. Son fırtınada, taş tahkimatlardan atlayan dalgaların limanın içerisini kumla doldurduğunu belirten balıkçı Erdoğan Depe, “Teknem var, limanın içerisindeki kumlar yüzünden denize çıkamıyoruz. Limandan denize çıkmak istesek teknenin altındaki sonar cihazı sürtünmeden dolayı zarar görüyor. 4’te
Su ürünleri kaynaklarımızdan ekonomik olarak yararlanmak, deniz ve iç sularımızdaki su ürünlerinin kalite ve stoklarının korunması ve su ürünleri kalkınma plan hedeflerine ulaşılmasını sağlamak amacıyla Denizlerde ve İç Sularda Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 3/1 Numaralı Tebliğ ile su ürünleri avcılığına getirilen genel yasaklar 15 Nisan’da başlıyor. 5’te
www.gazetekuzey.com
Ordu Valiliği İl Koordinasyon Kurulu toplantısında, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca Fatsa yıkılma tehlikesi olan evler bulunduğunu ve acilen dalkıran yapılması gerektiğini gündeme getirdi. Bekir Atmaca, Fatsa’da dalgakıran yapımı konusunda bir çalışma yapılması gerektiğini, birçok evin bu yüzden tehlike altında olduğunu belirtti. Ulaştırma Bölge Müdür Vekili Mustafa Seçkin ise, bu konuda hazırlanmış 27 tane projenin olduğunu ve teklifin sunulduğunu ifade ederek, “önceki yıllarda ihalesi yapılmıştı. 2011 yılında da 6 adedinin yapılması konusunda da ihaleye çıktık. Müteahhit firmanın taş temin edememesi nedeniyle işi feshettik. Biz 2012’de teklifimizi yaptık çıkmadı. 2013’te tekrar teklifimiz var.” dedi. 3’te
“Balıkçıların Sesini Kimse Duymuyor”
FATSA’DAN KARADENİZ’E 06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:355
Çiftçilerin Borçları 2015’e Erteleniyor
FİYAT: 50 Krş.
3’te
“Büyük Olsun, Hepimizin Olsun” “Bolaman Resmen Mahallemiz Oluyor”
“Fatsa Belediyesinden Hizmet Alacaksınız”
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Bolaman beldesinde vatandaşlara Büyükşehir ile ilgili bilgiler verdi. Hüseyin Anlayan, Bolaman’ın her ne kadar belde belediyesi olsa da Fatsa’nın mahallesi gibi olduğunu belirterek, “Bolaman şimdi artık resmen mahallemiz oluyor. Bu işi hizmet anlamında çok daha fazla katkısı olduğu için destekledik. Her şeyin bir külfeti ve nimeti var. Büyükşehir’in bize kazandıracağı hizmet ve yatırımların yanında getirdiği külfetler yok denecek az. Şuanda üzülerek söylüyorum, bırakın hizmet yapmayı, yatırım yapmayı, maaşını bile ödeyemeyen belediyeler var. İmkân az olunca daha fazla hizmet yapma şansı olmuyor. Elinizde ne kadar para varsa o kadar hizmet yapabiliyorsunuz.
İşte Büyükşehir, belediyelere daha fazla kaynak sağlayacak bir statüye sahip. Hükümetimizin bu konudaki mantığı şudur; imkanı az olan küçük belediyeler yerine, imkanı ve kaynağı daha fazla olan belediyeler oluşturmak. Halk arasında “küçük olsun, benim olsun” mantığı var. Şu anda “büyük olsun, hepimizin olsun” mantığı geçerli. Bu anlamda belediye başkanının kim olacağı çok önemli değil. Önemli olan bütçe ve imkanı daha fazla olan bir belediyeden hizmet alabilmek. Bolaman beldesinin şu anda 10 tane mahallesi var. Bolaman Belediyesi’nin belediyelik statüsü sona erdiğinde belediyelik olmaktan çıkmıyor. Bolaman yarın Fatsa’nın Mahallesi olacak ve Fatsa Belediyesi’nden hizmet alacak. Yani bütçesi ve imkânı daha fazla olan bir belediyeden hizmet alacak. Büyükşehir’e bağlı olması nedeniyle de aynı zamanda Büyükşehir Belediyesi’nden 4’te de hizmet alacak.
Avukatlar Özgürlüğün ve Bağımsızlığın Yılmaz Savunucularıdır diliyorum. Umarım tüm Türkiye’de görev yapan meslektaşlarım da doğusundan batısına aynı gayrette olur. Türkiye’nin Barış, Huzurlu ve Güvenli bir memleket, ülke olması için gayret gösterirler. Ben tüm meslektaşlarımın sizin aracılıyla Avukatlar günü kutluyorum” diye konuştu. 5’te
“Maaşsız Mesai Yapıyoruz” “Fatsa’da 4 Bin 800 Öğrenci Taşıyoruz”
“Okullar Hayat Olsun” projesi kapsamında Fatsa Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Ilıca ortaokulu işbirliğinde” Arı Yetiştiriciliği” kursu açıldı. Kursiyerler “Okullar Hayat Olsun” projesi kapsamında açılan bu kurslardan çok istifade ettiklerini, boş zamanlarını değerlendirdiklerini, arıcılıkla ilgili bilmedikleri konuları bu kurs sayesinde öğrendiklerini ifade ettiler. Bu kurs imkânını ve kurs yerini veren Fatsa Halk Eğitim Merkezi ve Ilıca Ortaokulu Müdürlüğüne teşekkür ettiler. 7’de
“Vatandaşlarımız Kurallara Riayet Etmeli” Fatsa Damla Derneği üyeleriyle beraber bir yemekli toplantıda bir araya geldi. Damla Derneğinin düzenlemiş olduğu yemeğe Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca ile eşi Ayşegül Atmaca da katıldı. Fatsa Damla Derneği Başkanı Şule Kibar’da; “Biz dernek olarak yardımlarımızı kararlılıkla ve büyük bir istekle sürdürmeye devam edeceğiz. Biz maaşsız mesai yapıyoruz. Severek ve isteyerek buradayız, burada da olacağız” dedi. 7’de
Öğrenci taşımada, öğrencinin eğitiminin aksamaması için iyi bir sistem kurmaya çalıştıklarını belirten Arif Bulu, “Fatsa’da 172 servisimiz mevcut. Bazı köylerde sıkıntılarımız var. Sıkıntılarımız araç yokluğundan kaynaklanıyor. Araç yokluğunda diğer köy ve mahallelerden araç temin ediyoruz. Fatsa’da 2 bin 800 civarında ilköğretim, yaklaşık 2 bin tane de orta öğretim öğrencisi ta7’de şıyoruz” dedi.
Ebru Temizlik Çevre Mühendisi Erdem Yuva, vatandaşların çöp atma saatlerine riayet etmelerini ve kurallara uymalarını istedi. Fatsa’da yaptıkları temizlik çalışmaları hakkında bilgi veren Erdem Yuva amaçlarının Fatsa’yı daha temiz bir şehir haline getirmek olduğunu söyledi. 3’te
Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna eklenen yeni bir maddeyle birliklere ilişkin düzenlemeye gidildi. Buna göre, 1 Mayıs 2000’den sonra Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklarından kredi kullanan birlikler, 3 ay içinde tasfiye kararı almaları halinde,borçlara faiz ve gecikme cezası uygulanmayacak. Fiskobirlik Fatsa Kooperatifi Başkanı Bünyamin Davu, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen bu yasayla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada,Fiskobirliğin günahı neydi?” dedi. 3’te
SATIRBAŞI
Av. Doğan Pehlivan; “Bugün tüm meslektaşlarımız için özel bir gün. Aslında yargı içinde özel bir gün. Biz Avukatlar sadece savunmacı değil aynı zaman da Adaletin ve Doğru’nun yerine getirilmesi içinde mücadele veriyoruz. Bu günün özel olması nedeniyle tüm meslektaşlarımıza başarılar
Ilıca’da Arı Yetiştiriciliği Fiskobirlik’in Kursu Açıldı Günahı Neydi?
Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN
Umutları YÖK Olan Gençler (I)
05
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
M
Sayfa
2
TE B
ES
SÜ
Sağlık gel kanka gel
Abimle gece gezmesindeyiz
Myoma Uteri
haammmmm
iki yakışıklı bir araya gelmiş çek bizi hamdi abi
dersi kırdık kaçtık kafeye
ah beee yayla havası
tatil keyfi
kar atarım bak
Basın Senden de Bişey Kaçmıyor
Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gönderin... tebessum@gazetekuzey.com www.gazetekuzey.com
Günün Fıkrası Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muhabirler Muhsin Yılmaz Resul Koşar Beytullah Şeker Genel Yayın Yönetmeni Oğuzhan Yılmaz Nusret Yeşiller Haber Merkezi Görsel Yönetmen Ahmet Alkan Engin YARAN Fatma Canlı Hamdi Büklü Sayfa Editörü Emrah Çoşkun Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan Haber Müdürü Betül Yeşiller Reklam Erkan Kaş Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım Grafiker www.yesillermatbaa.com İlkay Yeşiller Dağıtım İnternet Editörü Şah Medya Ajans Çiğdem Akyol Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa
Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Kadnını biri kocasının ceplerini karıştırırken bir kağıt parçası buldu. Üzerinde Leyla yazıyordu, bir de telefon numarası vardı. Aksam, kağıdı göstererek sordu: - Bu kimin numarası ? - Aa, bilmiyor musun, ünlü yarış atı bu. Bu hafta ona oynadım. On gün sonra koca eve dönünce, karısı: - O ünlü yarış atı Leyla var ya hani, işte o aradı seni
Hamdi Photoğrafımı Çekmeyi Unutma
Tarihte Bugün
1326 Orhan Bey, kuşatma altında tutulan Bursa’yı Bizanslılardan aldı. Bursa, 13261361 arasında Osmanlılara başkentlik yaptı. 1827 İngiliz kimyager John Walker’in icadı olan kibrit İngiltere’de piyasaya sürüldü. 1896 İlk modern olimpiyat oyunları Atina’da başladı. 1909 Kaşif Robert E. Peary, Kuzey Kutbu’na giden ilk insan oldu. 06/04/1917 ABD, Almanya’ya savaş ilan etti ve I. Dünya Savaşı’na müttefiklerin yanında girdiğini açıkladı. 1939 İngiltere, Fransa ve Polonya, saldırı durumunda yardımlaşma için Paris’te bir antlaşma imzaladı. 1947 Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kuruldu. 1953 Türkiye Genç Milli Futbol Takımı, dünya üçüncüsü oldu. 1972 Ankara’da Kıbrıs Türk Temsilciliği kuruldu. 1979 Türk atlet Veli Ballı, Atina’da düzenlenen uluslararası maratonda birinci oldu. 1994 Almanya, sivil halka karşı kullanıldığı gerekçesiyle Türkiye’ye silah ambargosu koydu.
Orduda özel bir hastanede Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan Jin. Dr. Uğur Ekinci, rahim myomu hakkında açıklama yaptı. Ekinci, rahim myomunun birden fazla olabileceğini ve belirtileri hakkında konuştu. Jin. Dr. Uğur Ekinci rahim myomları hakkında şu bilgileri verdi: Myomlar, uterusun (rahim) düz kas dokusundan gelişen selim tabiatlı yani iyi huylu tömöral yapılardır. Birden fazla sayıda olabileceği gibi değişik büyüklüklerde de olabilir, buna bağlı belirti verebilir veya vermeyebilir. En sık 30-45 yaş grubu kadınlarda rastlanır. Ergenlik döneminde pek görülmez. Menopozdan sonra gerilemesi hatta kaybolması, gebelikte büyüme eğilimi olması, myomun içinde estrojen reseptörlerine daha yoğun rastlanması, GnRH agonistleri kullanıldığında küçülmesi patogenezinde estrojenin rolü olduğunu göstermektedir. Myomlar rahimde bulundukları yere göre subseroz, intramural, submukoz myom, intraligamenter, servikal myom adını alırlar. En sık intramural myom görülmektedir. Myomlar çapı 2-3 mmden 25-30 cm’ye kadar olacak şekilde değişik büyüklükte olabilir. Tek bir tümör halinde olabileceği gibi çok sayıda da olabilir. Özellikle büyük myomlarda bazen dejeneratif değişiklikler görülür. Bunlar: hyalin dejenerasyon (en sık), karneoz dejenerasyon (daha çok gebelikte), kistik (%5-10), kalsifik (postmenapozal dönemde), yağlı (nadir), septik, nekrotik, malign dejenerasyon (%0.1-0.5) şeklindedir. Myomlar genellikle belirti vermedikleri için sıklıkla genel jinekolojik muayene ve ultrasonografi esnasında fark edilmektedirler. Ancak adet düzensizliği, aşırı adet kanaması, kansızlık (anemi), cinsel ilişki esnasında ağrı, sık idrara çıkma, karında büyüme ve şişlik, ağrı, tüplere yakın veya rahim içinde yerleşimine bağlı olarak kısırlık ve düşük, bağırsaklara basıya bağlı olarak kuyruk sokumuna vuran ağrı, kabızlık, büyük ve saplı myomun kendi etrafında dönmesine bağlı torsiyon..vs şikayetlere sebep olabilir. Ayırıcı tanıda : Gebelik, Adenomyosis, Adneksial kitle, Dış gebelik, Endometrial polip, Endometrium kanseri, Doğuştan uterus anomalileri düşünülmelidir. Myomların kansere dönüşme olasılığı 1000 de 2 civarındadır, genellikle menopozdaki kadınlarda görülür. Eğer myom hızla büyüyorsa kanser riski açısından mutlaka araştırılmalıdır. Myomlar küçük ve şikayete neden olmadıkları taktirde genellikle tedavi gerektirmezler, 6 ayda bir rutin jinekolojik muayene ve ultrasonla takibi yeterlidir. GnRH analogları ve bazı ilaçlar yumurtalıkları baskılayarak geçici menopoz etkisiyle myomların küçülmesini sağlayabilir. Kullanımındaki amaç myomu ameliyat etmeden önce biraz küçülterek operasyonu kolaylaştırmak ve kanamayı azaltmaktır. Ancak bu etki geçicidir, ilaç tedavisi kesildiği anda myom eski büyüklüğüne geri döner. Ayrıca var olan küçük myomların daha da küçülmesine sebep olarak ameliyat esnasında gözden kaçmasına sebep olabilir. Ayrıca bu ilaçlar uzun süre kullanımları halinde kemik erimesi, sıcak basması gibi şikayetlere sebep olmaktadır. Eğer myom belirgin şikayetlere sebep olacak büyüklükte ve sayıda ise, kısırlık veya düşüğe neden olacak yerleşimde ise, aşırı adet kanaması ve anemi sebebiyse ve kanser gibi kötü huylu tümörlerle ayrımı net yapılamıyorsa cerrahi tedavi gereklidir Myom tedavisinde seçilecek cerrahi yöntem hastanın yaşı, sosyal durumu ve çocuk isteğine bağlı olarak değişir. Ayrıca myomların sayı, büyüklüğü ve yerleşimi de ameliyat şeklini belirlemektedir. Bu faktörlere göre sadece myomların çıkartılması (myomektomi) veya rahmin tamamen alınması (histerektomi) tercih edilir. Genellikle açık cerrahi operasyon (laparatomi) şeklinde yapılmaktadır, son yıllarda uygun vakalarda laparaskopi de tercih edilmektedir. Hızlı büyüyen myomları olan ve ileride gebelik düşünmeyen hanımlarda histerektomi tercih edilmelidir. Rahim komple alınır ancak hastanın menopoza girmesini önlemek amacıyla yumurtalıklar bırakılabilir. Bu operasyondan sonra kişi sadece bir daha adet göremeyecek ve bebek sahibi olamayacaktır. Ancak vajinaya dokunulmadığı için vajina şeklini ve uzunluğunu kaybetmez, yaklaşık 1 ay sonra hasta normal cinsel yaşamına rahatlıkla dönebilir. Myom ve Gebelik: Gebeliklerin %5’inde uterusta myom bulunur, büyük çoğunluğu gebeliğin gidişini etkilemez. Ancak abortus (düşük) insidansı 2 misli artmıştır, erken gebelik kanamalarına neden olabilir. Myomların %30’u gebelik sırasında büyür, bu büyüme en fazla gebeliğin ilk 10 haftasında olur, karneoz dejenerasyona gebelikte sık rastlanır. Bu dejenerasyon akut batına benzer bir tablo yaratır, genellikle istirahat ve analjeziklerle kontrol altına alınır. Eğer başarısız olursa cerrahiye başvurulur ve myomektomi yapılır. Ancak bu hem aşırı kan kaybına hem de fetal kayıba neden olduğu için pek başvurulmaz.
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
“Bir Çok Ev Tehlike
Ordu Valiliği İl Koordinasyon Kurulu toplantısında, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca Fatsa yıkılma tehlikesi olan evler bulunduğunu ve acilen dalkıran yapılması gerektiğini gündeme getirdi. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısına katılan Ulaştırma Bölge Müdür Vekili Mustafa Seçkin ise Kaymakam Atmacanın bu talebine “ bu yıl tekrar ihaleye çıkması için teklifte bulunduk” diyerek cevap verdi.
3 Çiftçilerin Borçları Altında!” 2015’e Erteleniyor Sayfa
İl Koordinasyon Kurulu toplantısı yapıldı. Toplantıda söz alan Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa’da dalgakıran yapımı konusunda bir çalışma yapılması gerektiğini, birçok evin bu yüzden tehlike altında olduğunu belirtti. Ulaştırma Bölge Müdür Vekili Mustafa Seçkin ise, bu konuda hazırlanmış 27 tane projenin olduğunu ve teklifin sunulduğunu ifade ederek, “önceki yıllarda
ihalesi yapılmıştı. 2011 yılında da 6 adedinin yapılması konusunda da ihaleye çıktık. Müteahhit firmanın taş temin edememesi nedeniyle bir tanesini yaptık ve işi feshettik. Biz 2012’de teklifimizi yaptık çıkmadı. 2013’te tekrar teklifimiz var.” dedi. Ordu Valiliği İl Koordinasyon toplantısına katılan Ulaştırma Bölge Müdür Vekili Mustafa Seçkin, Ordu-Giresun Havalimanı inşaatının son durumu hakkında da bilgi verdi.
Seçkin, 2013 yılı proje tutarı 162 milyon olan Ordu-Giresun Havalimanı inşaatının bu yılki ödeneğinin 120 milyon 689 bin lira olduğunu ve projede yüzde 29.83 oranında fiziki gerçekleşme, yüzde 8.73 oranında ise nakdi gerçekleşme sağlandığı belirtti. Seçkin, üst yapısı ihale aşamasında olan Ordu-Giresun Havalimanında yapılan çalışmaların son durumunu aktarırken, “mendirekler, korumalı olarak bin 815 metreye ulaştı. İç tahkimatta 950 metre, pist dolgusunda da 962 metreye geldik. Toplam 8 milyon 800 bin ton taş çekildi. Bu arada yaptığımız tarama miktarı 329 bin metreküp.” Havalimanı inşaatının son durumu hakkında bilgi veren Seçkin daha sonra katılımcıların sorunlarını dinleyerek, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Fiskobirlik’in Günahı Neydi?
Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna eklenen yeni bir maddeyle birliklere ilişkin yeni bir düzenlemeye gidildi. Buna göre, 1 Mayıs 2000'den sonra Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF)
kaynaklarından kredi kullanan birlikler, 3 ay içinde tasfiye kararı almaları halinde, Hazine alacağına dönüşen DFİF kaynaklı kredi borçlarının terkin edilmesi konusunda Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Birliklerin kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçları, tasfiye işlemlerinin yürütülmesi ve sonuçlandırılmasında engel teşkil etmeyecek. Bu borçlara faiz ve gecikme cezası uygulanmayacak. Borçlara ilişkin olarak birlik-
ler ve yöneticileri hakkında yürütülen icra, takip ve haciz işlemleri durdurulacak. Tasfiye ve terkin işlemlerinin tamamlanması halinde, durdurulmuş olan icra, takip ve haciz işlemleri ile davalara kendiliğinden düşecek. Birliklerin varlıklarının tasfiyesi sonucunda elde edilecek gelir, öncelikle personeline olan borçlarının ödenmesinde kullanılacak. Tasfiye tamamlandıktan sonra artı değer kalması durumunda bu tutar Hazine'ye aktarılacak. Birlikler tasfiye ve terkin işlemleri tamamlanmadan bu karardan dönerse, faiz ve gecikme cezaları donduruldukları günden itibaren yeniden hesaplanarak tahsil edilecek. Borçlara ilişkin şahsi sorumluluğu tespit edilen birlik yönetim kurulu üyeleri başka bir kooperatife veya birliğin yöneticisi ve üyesi olamayacak. Tasfiye olan birliğin faaliyet konusu ile ilgili başka bir
birlik kurulamayacak. Fiskobirlik Fatsa Kooperatifi Başkanı Bünyamin Davu, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen bu yasayla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada, yasanın Fiskobirliği doğrudan ilgilendirmediğini söyledi. Davu, “Yasayı genel olarak doğru bulmuyor, uygulanabilirliği konusunda da endişeler taşıyoruz. Fiskobirliğin 2005 yılından itibaren DFİF borcu bulunmadığı için yasanın Fiskobirliğe bir katkısı yok. Bilindiği gibi Hazine Fiskobirlik’ten olan alacağını hesaplarına el koyarak aldı. O günlerde başka birliklerin borcunu görmezden geldi. Peki, şimdi ne olacak? Şu an DFİF’e borcu olan birliklerin faiz ve gecikme zamları silinecek ve 15 taksite bölünecek. Fiskobirliğin günahı neydi?” dedi.
Çok Anlamlı Bir Sergi…
Kabadüz Emniyet Amirliğinde görevli 6 yıllık polis memuru Mehmet AYGÜN, yaklaşık 1,5 yıldır yaptığı resimlerden oluşan kişisel sergisini, "Arayış" adıyla Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde Ordulu sanatseverlerin beğenisine sundu. Geliri, şehit polis ailelerine bağışlanacak olan ve Ordu Kültür Sanat Merkezi fuaye salonunda düzenlenen sergi açılışına, Vali Yardımcısı Ömer Adar, Belediye Başkan Yardımcısı Özer Karadağ, İl Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı, Kabadüz Kaymakamı Engin Avcı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen, Emniyet Teşkilatı mensupları ve sanatseverler katıldı. Yağlıboya ve kara kalem eser-
lerinin yer aldığı "Arayış" adlı resim sergisinin açılış kurdelesini Vali Yardımcısı Ömer Adar, Belediye Başkan Yardımcısı Özer Karadağ, İl Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı, Kabadüz Kaymakamı Engin AvcıI ile polis memuru Mehmet Aygün birlikte kesti. Vali Yardımcısı Ömer Adar ve diğer protokol üyeleri sergiyi gezerek polis memuru Mehmet Aygün’den resimlerle ilgili bilgi aldı. Vali Yardımcısı Ömer Adar, resim sergisini gezdikten sonra yaptığı değerlendirmede, “Bugün, çok sıcak bir yüzle karşılaştık. Değerli polis memuru kardeşimiz birbirinden güzel tablolar yapmış ve bunları da sergileyerek, sanatseverlerin beğenisine sunmuş. Gelirini de şehit aileleri-
ne veriyor. Çok ince ve anlamlı bir davranış. Bu sergide çok güzel eserler gördüm. Kendisini tebrik ediyorum ve Bu çalışmalarını geliştirerek devam ettirmesini diliyorum. Öğrendiğime göre polis teşkilatımız içerisinde sanata yatkın bir çok arkadaşımız varmış. Bu arkadaşlarımıza biraz cesaret verilirse, sanatsal alanda da kendilerini gösterecektir” dedi. Yağlıboya ve kara kalemden oluşan 30 eserle birlikte “Arayış” isimli resim sergisini açan polis memuru Mehmet Aygün ise duygularını şöyle dile getirdi; “Ben resim öğretmenliği mezunuyum. Emniyet teşkilatına 2006 yılında girdim 6 yıllık polis memuruyum ve bu mesleğin vermiş olduğu bir stres, yorgunluk
var. Bunu evde resim ile atarken ben bunu neden sergilemedim, insanlara neden göstermedim dedim. Bugün burada 30 tane eseri 1.5 yıl içerisinde tamamladım ve emniyet teşkilatımızın da 168. yılı kutlamalarındaki 10 Nisan Polis Haftası öncesinde de bu etkinliği düzenledim.” “İlk sergim olduğu için bir amacım vardı. Bana bir hatırası kalsın, bir polis şehit ailesine ufak bir katkım olursa benim için çok önemli olacak“ diyen Aygün, ”Hayatım boyunca unutamayacağım bir anı olacak. Buraya gelen ziyaretçilerimizden tek temennimiz şehit ailelerine ufakta bir katkı onların sağlamasını istiyorum” şeklinde konuştu. Sergi, 8 Nisan'a kadar açık kalacak.
Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kanuna önergeyle eklenen yeni bir maddeyle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının tarımsal amaçlı kooperatifler aracılığı ile çiftçilere kullandırdığı krediler yeniden yapılandırılacak. Ödemeler Ekim 2015 tarihinden itibaren 5 eşit taksitte yapılacak.
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce borçlunun dava konusu edilen veya icralık olan alacaklar için başvurulması ile birlikte icra takipleri durdurulacak. Borçlu, ödeyemediği taksitini bir sonraki taksit ile birlikte öderse yapılandırmadan yararlanmaya devam edecek. Ancak, yine ödenmemesi veya ikiden fazla taksitin ödenmemesi halinde yapılandırma hakkını kaybedecek.
“Kazaların Nedeni, Sürücü Hataları” Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Aslan, trafik polislerine verilen başarı belgesi töreninde verdiği istatistikî bilgilere göre, Fatsa’da son üç ayda 68 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 2 kişi hayatını kaybetti, 58 kişi de yaralandı. Emniyet Müdürü Aslan, trafik kazalarına ağırlıklı olarak mevsim şartlarının ve sürücü hatalarının etken olduğunu, yağışlı havalarda kaygan zemin ve aşırı hızının neden olduğunu söyledi. Son üç ay içerisinde toplam 65 araçta trafikten men edildi.
“Vatandaşlarımız Kurallara Riayet Etmeli”
/ Hamdi BÜKLÜ
Ebru Temizlik Çevre Mühendisi Erdem Yuva, vatandaşların çöp atma saatlerine riayet etmelerini ve kurallara uymalarını istedi. Fatsa’da yaptıkları temizlik çalışmaları hakkında bilgi veren Erdem Yuva amaçlarının Fatsa’yı daha temiz bir şehir haline getirmek olduğunu söyledi. Erdem Yuva “ Ebru Temizlik çalışmalarına devam ediyor. Her gün şehir içi temizliğinin yanı sıra hafta’da üç gün de Fatsa’nın bir ucundan diğer bir ucuna kadar temizlik yapılıyor. Yani Fatsa’da araç girmeyen mahalle, cadde, sokak yok. Kısacası her alan da temizlik üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Bununla birlikte süpürge arabamız bu sokaklara girerek temizlik açısından son noktayı koyarcasına temizliyor. Toz, toprak ve çakıl gibi maddeleri süpürerek bütün cadde ve
sokakları temiz bir hale getiriyoruz. Fatsa Belediyesi ve Ebru Temizlik olarak geçtiğimiz günlerde “SEN DE FATSA’NI TEMİZ TUT” adı altında bir kampanya başlattık. Bu kampanyaya Fatsa halkından destek vermelerini istiyoruz. Daha iyi bir hizmet verebilmemiz için belirlenmiş kurallara uyarak bu uygulamaya riayet etmelerini rica ediyorum. Vatandaşlarımızın çöplerini vaktin de çıkarmalarını, zamansız çöp atmamalarını, ayrıca evsel atıklarını akşam saat : 19: 00 ile 21:30 arasında çıkarmalarına dikkat etmelerini istiyorum. Bizim çalışmalarımız 7/24 olduğu için aralıksız devam edeceği gibi vatandaşlarımızın kurallara uymasını tekrar rica ediyorum. Amacımız Fatsa’yı temiz bir şehir haline getirmek olduğu gibi bu temizliliği de devam ettirmektir ”dedi.
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Sayfa
4
“Büyük Olsun, Hepimizin Olsun” “Balıkçıların Sesini Kimse Duymuyor”
/ Muhsin YILMAZ
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Bolaman beldesinde vatandaşlara Büyükşehir ile ilgili bilgiler verdi. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’a, AK Parti İlçe Başkanı Fatih Sözen,Fatsa Belediye Başkan yardımcıları Muharrem Aktepe ve Bülent Yücetepe ile AK Parti Bolaman Belde Başkanı İsmail Demirbaş, belediye meclis üyeleri ve partililer de eşlik etti. Bolaman beldesi Liman Kıraathanesinde toplanan vatandaşlara Büyükşehir konusunda bilgiler veren Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Bolaman’ın her ne kadar belde belediyesi olsa da Fatsa’nın mahallesi gibi olduğunu belirterek, “Bolaman şimdi artık resmen mahallemiz oluyor. Bu işi hizmet anlamında çok daha fazla katkısı olduğu için destekledik. Her şeyin bir külfeti ve nimeti var. Büyükşehir’in bize kazandıracağı hizmet ve yatırımların yanında getirdiği külfetler yok denecek az. Bolaman bizim beldelerimiz arasında en iyisi. 5 binden fazla nüfusu var. Resmi olarak bu nüfusuna göre pay alıyor. Şuanda üzülerek söylüyorum, bırakın hizmet yapmayı,
yatırım yapmayı, maaşını bile ödeyemeyen belediyeler var. İmkân az olunca daha fazla hizmet yapma şansı olmuyor. Elinizde ne kadar para varsa o kadar hizmet yapabiliyorsunuz. İşte Büyükşehir, belediyelere daha fazla kaynak sağlayacak bir statüye sahip. Hükümetimizin bu konudaki mantığı şudur; imkanı az olan küçük belediyeler yerine, imkanı ve kaynağı daha fazla olan belediyeler oluşturmak. Halk arasında “küçük olsun, benim olsun” mantığı var. Şu anda “büyük olsun, hepimizin olsun” mantığı geçerli. Bu anlamda belediye başkanının kim olacağı çok önemli değil. Önemli olan bütçe ve imkanı daha fazla olan bir belediyeden
hizmet alabilmek” dedi. “BOLAMAN YARIN FATSANIN MAHALLESİ OLACAK” Bu yasa ile birlikte beldelerin belde belediyesi, köylerin köy statüsünün sona erdiğini ifade eden Başkan Anlayan, “Bolaman beldesinin şu anda 10 tane mahallesi var. Bolaman Belediyesi’nin belediyelik statüsü sona erdiğinde belediyelik olmaktan çıkmıyor. Bolaman yarın Fatsa’nın Mahallesi olacak ve Fatsa Belediyesi’nden hizmet alacak. Yani bütçesi ve imkânı daha fazla olan bir belediyeden hizmet alacak. Büyükşehir’e bağlı olması nedeniyle de aynı zamanda Bü-
yükşehir Belediyesi’nden de hizmet alacak. Dolayısıyla “hizmet ve yatırım daha az değil, daha fazla” olacak. Seçime kadar köyler yine KÖYDES imkânlarından yararlanmaya, mahalleler yine belediye imkânlarından yararlanmaya devam edecek. Büyükşehir statüsüne geçtikten sonra bugün 100 liralık hizmet alıyorsa yarın 200 liralık hizmet alacak. Dolayısıyla büyükşehirle birlikte daha fazla kaynağımız olacak ve daha fazla yatırım alacağız. Ne kadar paramız varsa o kadar hizmet yaparız. Paranız yoksa eğer günü kurtarmanın hesabını yaparsınız. Büyükşehir mahalle sayısına göre ekipler kurarak hizmet edecek. Yani bu kadar mahalleye Büyükşehir nasıl hizmet verecek diye düşünülmemeli. Sistem ona göre kurulup, ekipler ona göre artırılacak. Belediyelerde çalışanlar işsiz kalmayacak. Çalıştığı birime göre ya ilçe belediyesinde ya da kendi belediyesinde görevine devam edecek. Sadece statü olarak görev yeri değişecek, yani maaşını oradan alacak” şeklinde konuştu.
/ Muhsin YILMAZ
Bolamanlı balıkçılardan Erdoğan Depe limanın aşırı kum almasından dolayı büyük sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “Balıkçıların sesini kimse duymuyor. Kayıklarımız parçalanınca mı yanımıza gelecekler” dedi. Son fırtınada, taş tahkimatlardan atlayan dalgaların limanın içerisini kumla doldurduğunu belirten balıkçı Erdoğan Depe, “Teknem var, limanın içerisindeki kumlar yüzünden denize çıkamıyoruz. Limandan denize çıkmak istesek teknenin altındaki sonar cihazı sürtünmeden dolayı zarar görüyor. Her 15 günde bir limanın içi kumla doluyor. Biz balıkçılar olarak buna bir çare arıyoruz. 35 seneden beri başkanımıza söyleye söyleye tarattırma yaptıramıyoruz. Taşların kenarından giderek denize açılsak teknemizin motoru taşlara sürtüyor ve hasar görüyor. Fatsa’ya tarama gemi-
si geliyor, Fatsa Limanını tarıyor, Bolaman’na gelmeden Medreseönü beldesine gidiyor. Bize sahip çıksınlar ki balık, hamsi sezonu olduğu zaman Bolamana 10-15 tane tekne gelsin. 10-15 teknenin personeli Bolaman’a ekonomik katkı sağlasın. Bolaman limanında su olmamasından da yakınan balıkçı Erdoğan Depe, “Biz Yalıköy Belediyesinden su alıyoruz, Medreseönü Belediyesi’nden su alıyoruz. Bolaman limanımızın da Fatsa balıkçı barınağı gibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Av Yasakları 15 Nisan’da Başlıyor Su ürünleri kaynaklarımızdan ekonomik olarak yararlanmak, deniz ve iç sularımızdaki su ürünlerinin kalite ve stoklarının korunması ve su ürünleri kalkınma plan hedeflerine ulaşılmasını sağlamak amacıyla Denizlerde ve İç Sularda Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 3/1 Numaralı Tebliğ ile su ürünleri avcılığına getirilen genel yasaklar 15 Nisan'da başlıyor. 15 Nisan’da başlayacak olan av yasakları ile ilgili Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Tüm denizlerde 15 Nisan - 31 Ağustos tarihleri arasında gırgır ağları ile su ürünleri
avcılığı, trol avcılığına açık tüm karasularımızda ise 15 Nisan – 15 Eylül tarihleri arasında trol ağları ile su ürünleri avcılığı yasaklanmıştır. Ancak, 12 kulaç derinliğe kadar olan fanyalı ve fanyasız, alttan büzülmeyen, mapa ve tel bulunmayan, alamana (Voli ) ağları ile dönem boyu avcılık yapılması serbesttir. Karasularımızda 1 Mayıs – 31 Ağustos tarihleri arasında algarna ile deniz salyangozu avcılığı yasaktır. Dalma, sepet ve her türlü tuzak yöntemleri ile deniz salyangozu avcılığı dönem boyunca serbesttir. Bütün karasularımızda 15 Nisan – 15 Haziran tarihleri ara-
Ordu Barosu Başkanı Av. Oktay Çanak 5 Nisan Avukatlar günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Çanak basın açıklamasında şunları söyledi; “Ülkemizde her 5 Nisan gününü "Avukatlar Günü" olarak Kutlamaktayız. En temel hak olan " Savunma hakkının " yerine getirilmesinde vazgeçilmez olan, zor günlerde her zaman var olan savunmanın yılmaz bekçileri, adalet savaşçıları avukatlarımızın ne zor koşullarda olduklarını hatırlatmaya, farkındalık oluşturmaya, mesleğimizin onurunu ve önemliliğini vurgulamaya çalışıyoruz. Şüphesiz Avukatlar insanlar için en zor dönemlerinde var olan, özgürlüğün ve bağımsızlığın yılmaz savunucularıdır. Bu bağlamda Et-
kin ve adil hüküm kurmak, avukatın, hakim ve savcı karşısında eşit haklarla donatılmasıyla mümkündür; ancak bu halde adalet mülkün temeli olacak ve yargı adalet dağıtabilecektir. Unutmayalım ki; avukatlarımız, toplumu hakları konusunda bilgilendirip, yönlendirmekte, haklarının korunmasında ve kullanılmasında onlara yardımcı olarak önemli bir görevi ifa etmektedir. Kurumlar ve vatandaşlarımız adına büyük bir sorumluluk bilinciyle savunma hakkının uygulayıcısı olan Avukatlık müessesesi, çağdaş hukuk sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. Temel hakların öncelikli olanlarından olan savunma hakkını kullanan avukatlarımız adaletin sağlanmasında ve toplumsal ilişkilerde
sında kalkan avcılığı yasaktır. Parakete ve fanyalı ağlar ile kalkan avcılığı dönem boyunca yasaktır. Av yasağından önce avlanarak İl ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine stok tespiti yaptırılan kalkan balıklarının, yasağın başlamasından itibaren en geç 7 gün içerisinde pazarlanması zorunludur. Tüm karasularımızda 1 Nisan – 31 Ağustos tarihleri arasında ağ dalyanları dâhil her türlü istihsal vasıtası ile palamut ve torik avcılığı yasaktır. Ancak 15 – 31 Ağustos tarihleri arasında çapari ile palamut avcılığı serbesttir. Su ürünleri avcılığında monofilament (tek kat) misina ağları, multimonofilament (çoklu tek kat) misina ağları ve dolanan (driftnet) ağların kullanılması yasaktır. Bu ağların, gemilerde, balıkçı barınaklarında, barınma ve çekek yerlerinde bulunması yasaktır. Uzatma ağı, parekete gibi pa-
sif avlanma araçlarında ait olduğu balıkçı gemisinin ruhsat kod numarasını gösterir bilginin yer alması zorunludur. Bu bilgi, şamandıra veya avlanma aracının görülebilir bir yerine takılacak bir plaka veya benzeri bir materyale silinmez ve okunacak şekilde yazılmak suretiyle belirtilir. Avlanma yasağı süresince istihsali yasaklanan su ürünlerinin her ne suretle olursa olsun satışı, nakli ve imalatta kullanılması ile avlanma yasağı süresince gemilerde ve istihsal yerlerinde her türlü av malzemeleri, teçhizat, alet, edevat ve yemlerle takımların bulundurulması yasaktır. Unutmayınız, sürdürülebilir avcılık, balıkların yaşamlarında en az bir kere üremelerine imkân vermekle sağlanır. Kaçak avcılık yaparak günü kurtarmak yerine, av yasaklarına uyarak geleceğimizi kurtaralım” denildi.
karşılaşılan sorunların giderilmesinde çok önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Avukatlar güçlerini hukukun üstünlüğünden ve doğru temsile olan inançlardan alırlar. Kişileri ve toplumları hakları konusunda bilgilendiren, yönlendiren, haklarının korunmasında ve kullanılmasında onlara yardımcı olan avukatlarımız, meslek etiğine ve kanunlara bağlı, adaletin sağlanması hususunda da kararlı tavırlarıyla her daim görevlerinin başında olmaya devam edeceklerdir. Avukatlık mesleğinin toplumda gerekli saygınlığa erişmesi ve bu bilincin tüm topluma yerleşmesi dileğiyle, görevlerini üstün hizmet ve sorumluluk anlayışıyla yerine getiren tüm avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Gününü kutlar
başarı dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunarım” dedi. Fatsa Adliyesi Avukatları da 5 Nisan Avukatlar günü ile ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdiler. Av. Doğan Pehlivan; “Bugün tüm meslektaşlarımız için özel bir gün. Aslında yargı içinde özel bir gün. Biz Avukatlar sadece savunmacı değil aynı zaman da Adaletin ve Doğru’nun yerine getirilmesi içinde mücadele veriyoruz. Bu günün özel olması nedeniyle tüm meslektaşlarımıza başarılar diliyorum. Umarım tüm Türkiye’de görev yapan meslektaşlarım da doğusundan batısına aynı gayrette olur. Türkiye’nin Barış, Huzurlu ve Güvenli bir memleket, ülke olması için gayret gösterirler. Ben tüm meslektaşlarımın sizin aracılıyla Avukatlar günü kutluyorum” diye konuştu. Av. Semra Yılmaz; “ Tüm meslektaşlarımızın, Hukuk Camiamızın Avukatlar Gününü en içten dileklerimle kutlar, tüm günlerimizin Adalet, Hakkaniyet, Özgürlük içerisinde, Barış, Hoşgörü, İnsan Haklarına Saygılı, Hukuk devleti İlkelerinden taviz vermeden, geçmesi dileğiyle Avukatlar günümüz kutlu olsun” dedi.
“Ziraat Odaları Birliği Yanlıştan Döndü”
Milliyetçi Hareket Partisi Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt'ü ziyaret etti. MHP yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı ziyarette, Ziraat
Odası yeni yönetimini tebrik eden Enginyurt, "Ordu Ziraat Odası Başkanlığı'na yeni getirilen Uğur Cörüt'ü kutluyorum. Sayın Cörüt’ün yeni görevinin Ordu çiftçisine hayırlı olmasını diliyorum"
5
SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com
Avukatlar Özgürlüğün ve Bağımsızlığın Yılmaz Savunucularıdır
/ Hamdi BÜKLÜ
Sayfa
dedi. Enginyurt, "Biz Ordu Ziraat Odası kapatılırken tepki göstermiştik.O günlerde demiştik ki 27 bin üyesi olan bir başkanlığın kapatılması yanlıştır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği bu yanlıştan döndü ve sizleri atayarak bize göre doğru bir iş gerçekleştirdi. Çünkü bir İlin bir ilçeye bağlanması ve bu 27 bin üyenin ilçeden hizmet beklemesi doğru bir davranış değildi" diye konuştu. Ordu çiftçisinin durumuna da değinen Enginyurt, "Ziraat Odası'nın işi zor. Özellikle fındığın 4 lirayı geçemediği bir ortamda Ziraat Odaları olarak sizlere büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Ziraat Odası bu konularla ilgili çiftçileri bilgilendirmeli ve yardımcı
olmalıdır" dedi. Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt ise, " MHP Ordu İl Başkanımız Cemal Enginyurt'a ve arkadaşlarına ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Umutları YÖK Olan Gençler (I) Atatürk’ün “istikbal gökler- şamış bir öğrenciyim. Ünidedir” vecizesine atıf yapa- versitelerimizdeki kalabalık rak giriş yapmak istiyorum bu psikolojisinden uzak özgür dügünkü yazıma. Bu vecizeyi bir şünce ortamı, kılık kıyafet serbelediye başkanımız da “is- bestisi, devam mecburiyetinin tikbal köklerdedir” olarak de- olmaması başlı başına birer öz ğiştirmişti. Her iki söz de doğ- disiplindir aslında. ru ve kendi bakış açısına göre Konuya adım adım gidehaklıdır. Göklerden geleceğe cek olursak, kalabalık psikoloköklerden geçmişe atıf yapa- jisi konusunda, zaten ergenlik cak olursak, başı YÖK olan bir çağının acemiliğinden uzakyüksek öğretim sisteminin so- laşan, serbest üniversite ortanunun YOK olmaması üzerine mına giren bir genç bir zorlanbirkaç irdeleme yapmak istiyo- ma çekmemektedir. Yalnız bu rum. yazılarım en az kampüs ortaTarihten aldığımız bilgi ve mında yaşayan ve eğitim götecrübeyle o bilgilerle gelecek ren gençler için söz konusunesilleri, aklı hür, vicdanı hür, dur. Kampus içinde olmayan cesaretli, bilgiyle donanmış fi- yüksekokul ve meslek yüksekir yürütebilen, ileri sürdüğü fi- kokullarında kalabalık psikolokirleri kararlılıkla savunabilen jisi demoklesin kılıcı gibi sallagençleri yetiştirmemiz ve bu nır. Bu başlı başına ayrı bir yazı gençlere geleceğimizi emanet konusudur. etmemiz her şeyden öncelikli Kılık kıyafet Serbestisi Konugörevimizdir. Gerek kurumsal su: Bizler fakültede okurken, anlamda, gerek ebeveyn (ana- tamamıyla kılık kıyafet serbestbaba) olarak, gerek eğitim öğ- ti. Kimse kimsenin giydiğiyle ilretim personeli olarak gerek- gilenmez, başı kapalı öğrense vatandaşlar olarak bizler bu ci arkadaşlarımızla mini etekli önceliğin bilinarkadaşlarımız cinde olmalıÜniversite, ön lisan- sıkı fıkı dostlukyız. lar edinirdi. Ersından lisansına, Bu girizgah kek arkadaşlayüksek lisansından cümlesinden rımıza, sınıfta doktorasına kadar sonra, şu iğneniye şapka talerimizi ve çukıyorsun, neinsanı bireysel anvaldızlarımızı den küpe taklamda özgürleştiren, tın, veya neden çıkarıp bir sisfikir ve düşünceleri teme bir kensakalını ip gibi dimize sap- güçlendiren, şablonuzattın, neden layalım yavaş cu beyinleri Aristo’nun kafanı kazıttın yavaş. İğne ve veya saçlarına “skolastik düşünce” boncuk taktın çuvaldız kelimesi geçince şablonundan kurtaran diye hiçbir hohemen dersiniz camız sormaz bir ortamdır. ki, yazarımız garip te karşışimdi yine dolamazdı. Belkundurmaya başlayacak. Tabi ki en fazla gülümseyip geçerki dokunduracağız. Çünkü ben di. Bu tür garabet yaratıklara şahsen kendimi toplumda ku- biz de gülümserdik. Ve bunrumlara karşı iğne veya çuval- ları o zamanlar genç halimizle dız olarak görmekteyim. toplumsal çeşitlilik örneği olaYeni YÖK Başkanımızın ma- rak görürdük. Hazımsız arkakamına otururkenki sarfettiği daşlarımız da yok değil miydi. cümleler, belki son bir asırlık Vardı tabi. Ama genel olarak yüksek öğretim sisteminin te- böylesi bir özgürlük ikliminin mel kanayan yarasıydı. Ve artık içindeydik. göreceğiz ki, bu yara kısa zaDevam devamsızlık sendroman içinde tedavi edilecektir. muna gelince, bu,fakültede en Burada YÖK ün öncelik sıra- çok hoşuma giden bir durumlaması önemlidir. Bu da zaten du. Hiçbir derse devam gerekbellidir. İlkin bütün yükseköğ- miyordu. Kim gelirse kendine retimde yıllarca olması gerekli kim gelmezse kendine mantıözgürlük ikliminin oluşturulma- ğı en büyük öz denetimdi. Bir sı, ve hemen sonra meslek li- işi birilerinin isteğiyle veya bazı seleri önündeki katsayı eşitsiz- zorunluluklar sebebiyle yapliğinin giderilmesidir. mak ile kendi isteyerek yapBu satırları yazan bende- mak kadar güzel bir şey yokniz, 1989 yılında aynı katsayıya tur. Durum böyle olmasına maruz kalsaydım, ancak dört rağmen, yani devam mecburiyıllık bir öğretmenlik kazana- yeti olmamasına rağmen, dört bilirdim. En sevdiğim fakülteye yıllık fakülte hayatımda toplam (SBF) ilk tercihlerimle giremez- olarak kaçırdığın on adet ders dim. Şimdi kısaca bu konuları olmamıştır. iki başlık halinde ele almak isDemek ki zorlamayla yapılan tiyorum. sistemler veya kurallar er geç ÜNİVERSİTE ÖZGÜRLÜK- Bağdattan dönmektedir. ŞimLER İKLİMİDİR! di YÖK teki yeni vizyonun büÜniversite, ön lisansından li- tün bu engelleri ve gereksiz kısansına, yüksek lisansından sıtlamaları ortadan kaldıracak doktorasına kadar insanı bi- olmasının sabırsızlığı içindeyiz. reysel anlamda özgürleştiren, Gerek gençler olarak gerekse fikir ve düşünceleri güçlendi- eğitimciler olarak. ren, şabloncu beyinleri ArisYarın yazımızın ikinci bölümü to’nun “skolastik düşünce” olan “KATLANILAMAYASI KATşablonundan kurtaran bir or- SAYI UYGULAMASI”konusunu tamdır. işleriz. Fakülte yıllarımda bu özMutlu ve aydınlık yarınlar digürlük ortamını doyasıya ya- leğiyle.
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Sayfa
6
Avukatlar Yargı Bağımsızlığının Güvencesi Olmalıdır Yargının Bağımsızlığı AK Parti Ordu Milletvekili Fatih Han Ünal Avukatlar günü nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı.Ünal mesajında, ”Ülkemizin gelişmiş ve ileri bir demokrasiye ulaşmasının yolu, toplumumuzda hukuka ve adalete duyulan güvenin en üst düzeyde olmasından geçmektedir. Bunu sağlayacak en önemli mesleklerden biri de avukatlıktır. Hukukun vazgeçilmez unsuru olan Avukatlık mesleği, Adaletin tesi-
sinde önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Avukatlar, üstlendikleri görevle tarafların hakkını adil bir şekilde kullanmalarını sağlayarak yargı bağımsızlığının güvencesi olmalıdırlar. AK Parti İktidarı döneminde, yargı sisteminin sorun ve ihtiyaçlarını giderme, avukatların görevlerini en iyi şekilde yapabilmelerine imkan sağlayacak iyileştirme çabaları devam etmektedir. Adalete
duyulan güveni arttırmak, böylece vatandaş-devlet ilişkisini güçlendirmek, ancak bütün unsurlarıyla etkin, hızlı ve adil bir yargı işleyişiyle mümkündür. Bu düşüncelerle; Avukatlar Günü vesilesiyle, Hakkın ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması adına önemli bir hizmeti yerine getiren tüm avukatlarımızın “Avukatlar Günü’nü” kutluyor, mesleğinde başarılar diliyorum” dedi.
ve Hukukun Üstünlüğü
Kadın Girişimciler İcra Kurulu Toplandı rularını cevaplandırırken pek çok ilginç yöresel konu hakkında da konuklar ile fikir alışverişi yaptı. Ordu ilinin turizmine katkı sağlayacak el sanatları alanlarının kadın girişimcilere detaylı olarak tanımlandığı sunumun ardından, kadın girişimcilere destek olunabilecek önemli kararlar da alındı. Programın sonunda İcra Kurulu Başkanı Zübeyde Çelebi tarafından El Sanatları Bölüm Başkanı Fatma Pamuk’a değerli bilgilendirmelerinden dolayı çiçek takdim etti
Ordu Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimcileri İcra Kurulu Toplantısına Ev Sahipliği Yaptı Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimcileri İcra Kurulu, İcra Kurulu Başkanı Zübeyde Çelebi başkanlığında, kadın girişimci üyeleri ile birlikte Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu çok amaçlı konferans salonunda, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimcileri İcra Kurulu Toplantısı
gerçekleştirildi. İşkur Müdürü Mehmet Döktür’ün de bulunduğu bilgilendirme toplantısında Ordu Üniversitesi El Sanatları Bölüm Başkanı Fatma Pamuk, “ORDU’DA EL SANATLARI” konulu sunum yaptı. Ordu’da yapılmakta olan el nakışları, boyama sanatları ve daha birçok el sanatı hakkında bilgiler veren Ordu Üniversitesi El Sanatları Bölüm Başkanı Fatma Pamuk, “Ordu aslında Karadeniz bölgesinde bulunan ve yapılmak-
ta olan tüm el sanatlarının hem imalat hem de ihracatını yapabilecek güce ve alt yapıya sahiptir” diyerek şehrimizin klarnet ustalarından kemençe imalatçılarına, kaşıktan baston yapımına ve hatta tarak imalatına kadar birçok üstadı bünyesinde barındırmakta olduğunu belirtti. Sunumunda resimli örneklere de yer veren Ordu Üniversitesi El Sanatları Bölüm Başkanı Fatma Pamuk, kadın girişimcilerin bölgenin el sanatlarına yönelik so-
Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Avukatlar günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Yıldız, mesajında şu düşüncelere yer verdi: Yargının kurucu öğesi ve vazgeçilemez unsuru olan “savunmayı” temsil eden avukatlarımız ve avukatlık mesleği, adaletin sağlanmasında, yurttaş-devlet ilişkilerinin temeline güvenin yerleştirilmesinde, demokrasinin tam ve sağlıklı şekilde işlemesinde oldukça önemli
hizmetleri yerine getirmektedirler. Hukuk’un üstünlüğünü benimsemek, avukatlık mesleğinin temelidir. Bundaki en temel amaç, toplumsal barışı sağlamak ve demokrasinin isleyişini yükseltmektir. Bugün yargı sistemimizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara çözüm aranırken, bir hukuk kurumu olarak demokrasinin ve hukuk devleti ilkesinin işlerlik kazanmasında yadsınamaz rolü bulunan baroların ve avukatların sorunları üzerinde özenle durulmalıdır. Yargı gücünün, yürütme ve yasama gücünden bağımsız olması demokratik hukuk devleti olmanın vazgeçilmez şartıdır. `Yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü` prensipleri çerçevesinde, yürütmenin yargı üzerindeki baskıcı tutumunun bir an önce son bulmasını ümit ediyor, savunma hakkının temsilcileri olan değerli avukatlarımızın “Avukatlar Günü’nü” kutluyor, saygılar sunuyorum dedi.
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
“Maaşsız Mesai Yapıyoruz” / Fatma CANLI
Fatsa Damla Derneği üyeleriyle beraber bir yemekli toplantıda bir araya geldi. Damla Derneğinin düzenlemiş olduğu yemeğe Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca ile eşi Ayşegül Atmaca da katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca; “İlimizde, ilçemizde sıkıntıları olan vatandaşlarımıza ulaşabilen çok güzel sivil toplum örgütleri var. Bunların önde gelenlerinden birisi Dalma Derneği’dir. Gece gündüz demeden, hafta sonu demeden, yaz-kış deme-
den çalışıyorlar. Nerede yardıma muhtaç biri varsa yetişiyorlar ve resmi kurumlara yönlendiriyorlar. Bu gibi derneklerin olması va-
liliğin ve kaymakamlığın işlerini kolaylaştırıyor. Çünkü toplumda gerçekten yardım eli uzatılması gereken insanlar var. Ve dernek-
ler o kişilere daha önce ulaşabiliyor, daha iyi tanıyabiliyor. Ben Damla Derneğine, etkinliklerde emeği geçen herkese ve bugün hep beraber bu yemekte buluşmamızı sağlayan Fatsa Damla Derneği Başkanı Şule Kibar’a davetinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Fatsa Damla Derneği Başkanı Şule Kibar’da; “Biz dernek olarak yardımlarımızı kararlılıkla ve büyük bir istekle sürdürmeye devam edeceğiz. Biz maaşsız mesai yapıyoruz. Severek ve isteyerek buradayız, burada da olacağız” dedi.
“Çevre Yolu Kasım Ayında Trafiğe Açılacak”
Ordu’nun en önemli projelerinden biri olan ve yapımı tamamlandığında Ordu'nun trafiğini büyük ölçüde rahatlatacak olan Ordu Çevre Yolu ve Ünye Çevre Yolu projeleri hakkında bilgi veren Karayolları 7. Bölge Müdürü Arif Çobanoğlu, Kasım ayı sonunda
Ünye Çevre Yolunun trafiğe açılacağının müjdesini verdi. Karayolları 7.Bölge Müdürü Arif Çobanoğlu, 981 km'lik Ordu yol ağının 1 milyar 47 milyon lira proje bedeli olduğunu belirterek, 3 ay içerisinde bunun 2 milyar 500 milyona yükseleceğini kay-
detti. Ordu'nun rüya projesi Ordu Çevre Yolu çalışmalarında gelinen son durum hakkında da bilgi veren Çobanoğlu, “Ordu Çevre Yolu’nda çalışmalar kesintisiz sürmektedir. 10 bin 657 metreyi bulan Boztepe ve Öceli tünellerinde bugüne kadar toplam 2 bin 555 metre tünel açıldı. Böylece her iki tünelin yüzde 23’lük bölümü delindi.” Çobanoğlu ayrıca yapımı devam eden bir başka proje Ünye Çevre Yolu hakkında da bilgi vererek, Kasım ayı sonunda yolun trafiğe açılacağının müjdesini verirken, “Ünye Çevre Yolu’nda da tünellerin delinmesi tamamlandı. Diğer kesimlerde çalışmalarımız devam ediyor. Kasım ayı içerisinde de Ünye Çevre Yolu’nun tamamı tamamlanarak hizmete girmiş olacak.”
Sayfa
7
“Fatsa’da 4 Bin 800 Öğrenci Taşıyoruz” / Muhsin YILMAZ
Fatsa’da öğrenci taşımacılığı yapan Bulu Kardeşler Taşımacılık sahibi Arif Bulu şimdiden gelecek yılın planlamalarını yaptıklarını söyledi. Öğrenci taşımada, öğrencinin eğitiminin aksamaması için iyi bir sistem kurmaya çalıştıklarını belirten Arif Bulu, “Şimdiden gelecek yılın planlamasını yapıyoruz. Gelecek yılın planlaması derken, okulu biten öğrenciler olacak, servisten çıkan öğrenciler olacak, yeni servise dahil olan öğrenciler olacak. Öğrencilerin yoğunluğuna göre
güzergahı değişen yerler olacak. Bu konuda gerekli mercilere durumu bildiriyoruz. Bir sıkıntı, noksanlık olmasın diye takip ediyoruz. Şu ana kadar bir sıkıntımız olmadı, inşallah bundan sonra da olmaz. Fatsa’da 172 servisimiz mevcut. Bazı köylerde sıkıntılarımız var. Sıkıntılarımız araç yokluğundan kaynaklanıyor. Araç yokluğunda diğer köy ve mahallelerden araç temin ediyoruz. Fatsa’da 2 bin 800 civarında ilköğretim, yaklaşık 2 bin tane de orta öğretim öğrencisi taşıyoruz” dedi.
Ilıca’da Arı Yetiştiriciliği Kursu Açıldı / Fatma CANLI
“Okullar Hayat Olsun” projesi kapsamında Fatsa Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Ilıca ortaokulu işbirliğinde” Arı Yetiştiriciliği” kursu açıldı. Fatsa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Celal Acar, Ilıca Ortaokulu Müdürü İsa Bebek, Halk Eğitim Merkezi Müdür Baş. Yrd. Mustafa Çok, Müdür Yardımcısı Hacı Bayram Kanar kursu yerinde ziyaret ederek kursiyerle sohbet ettiler. Kursiyerler “Okullar Hayat Olsun” projesi kapsamında açılan bu kurslardan çok istifade ettiklerini, boş zamanlarını değerlendirdiklerini, arıcılıkla ilgili
bilmedikleri konuları bu kurs sayesinde öğrendiklerini ifade ettiler. Bu kurs imkânını ve kurs yerini veren Fatsa Halk Eğitim Merkezi ve Ilıca Ortaokulu Müdürlüğüne teşekkür ettiler. Kurs Öğretmeni Recep Özürk’de, 2 bayan ve 15 erkek kursiyerin “Arı Yetiştiriciliği” kursuna devam ettiğini ve arı yetiştiriciliği ile ilgili konuları öğrendiklerini söyledi.
Halk Eğitim Merkezi Müdürü Celal Acar ise yaptığı açıklamada, Halk Eğitim Merkezi olarak vatandaşlardan gelen taleplere açık olduklarını, kursiyerlerden yeni talepler olması durumunda değerlendireceklerini söyledi. Acar, güzel bir kurs ortamı sağladığı için Ilıca Ortaokulu Müdürü İsa Bebek’e teşekkür etti. Ilıca Ortaokul Müdürü İsa Bebek’de, “biz Okullar Hayat Olsun projesi kapsamında okulumuzu halkımıza açtık. Öğrenci velilerimizden Arı Yetiştiriciliği kursu talebi geldi. Gerekli ortamı sağladık, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne müracaat ettik ve işbirliği halinde bu kursu açtık dedi.
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Sayfa
8
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Sayfa
“Proje Yerine Hayal Üretiyorlar”
AK Parti İl Başkanı Hüseyin Akyol, muhalefetin kapanan belde ziyaretlerini, "Bizleri tahrik ediyorlar" sözüyle değerlendirdi. AK Parti İlçe Başkanları toplantısında konuşan İl Başkanı Hüseyin Akyol'un hedefinde muhalefet vardı. Muhalefetin proje yerine, sadece kuru heveslerle akşam beraber kararlaştırdıkları hayalleri,
sabah sanki gerçekleşiyormuşçasına konuştuklarını belirten Akyol, "Beldelere giderek oralarda tahrikkar derecede hakaretler yapıyorlar, tahrik edici beyanlarda bulunuyorlar, bunlar modası geçmiş siyasi hareketler ve söylemlerdir. Bunlar bizim vatandaşlarımızın çok iyi bildiği 15 - 20 sene öncesinde kalmış, Türkiye’nin yenikleri ile uyuşmayan, Türki-
ye’nin geldiği nokta ile bağdaşmayan hareketlerdir. Muhalefetin Ordu'ya kazandırdığı hiçbir şey yoktur. Benim buradan o arkadaşlarımıza tavsiyem lütfen Ordu’ya bir şeyler kazandıracak lafları varsa konuşsunlar" dedi. Akyol yaptığı konuşmada şunları söyledi; "Gelsinler yan yana Ordu’nun faydasına siyaset yapalım, Ordu’nun neye ihtiyaçları varsa konuşalım. Ya arkamızda ya da önümüzde durmasınlar. Yan yana gelelim Ordu için ne gerekiyorsa beraber yapmaya çalışalım ki, bundan hem kendileri kazançlı çıkacak hem de halkımız kazançlı çıkacaktır. Ordu’ya Faydalı projeler üretsinler, Ordu’nun halkına yarayacak, Ordu’lu vatandaşlarımızın hayat seviyesini yükseltecek projeler getirsinler, bizimle öyle yarışsınlar dedi. Bizimle “siz kapatıyorsunuz, biz açacağız” mantığı
ile modası geçmiş siyasi söylemlerle yarışmasınlar. Bize, Köylerin yollarını asfalt yapacaklarını iddia ederek muhalefet yapsınlar, yine köylerimizin yollarını beton yapacağız, köylerimiz için alt yapı yapacağız diye proje sunup muhalefet yapsınlar ve konuşsunlar bunlar haricindeki konuştukları konuları halkımız çok iyi değerlendirecek ona göre hareket edecektir. Kimsenin endişesi olmasın. Dünya ile yarışır hale gelmiş bir Türkiye, kendi bölgesinde güçlü bir Türkiye’nin vardır. Ama hala kendi içerisinde birbiri ile tezat içeren konuşmalar ve sözler ile maalesef vaktini ve gününü geçiren bir muhalefet anlayışı var. AK Parti iktidarı Türkiye de yepyeni hizmetlere, hayali bile kurulamayan projelere imza attı. Türkiye de ve Ordu’da gerçekten yapılmayacak şeyleri yaptı.
Şiir Dinletisi Yoğun İlgi Gördü Eğitime başladığı günden itibaren Ordu'nun bilim ve sosyal hayatına hareketlilik kazandıran Ordu Üniversitesi etkinliklerine devam ediyor. ODÜ bu kez Türkçe Kulübü Fen Edebiyat Fakültesinde düzenlediği şiir dinletisiyle katılımcılara doyumsuz saatler yaşattı. Eğitime başladığı günden itibaren bu güne kadar birçok konferans, seminer ve konserlerle Ordu’yu renklendiren Ordu Üniversitesi bu defa da bir şiir dinletisi düzenledi. Ordu Üniversitesi Sağlık
Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Türkçe Kulübü Fen Edebiyat fakültesinde düzenlediği şiir dinletisiyle katılımcılara doyumsuz saatler yaşattı. Öğrenciler seçtikleri şiirleri, Türkçe Kulübünün şiir dinletisinde şiirin atmosferine uygun olarak mum ışığında okudu... Katılımcılardan yoğun ilgi gören şiir dinletisi Can Yücel, Sezai Karakoç, Şeyhülislam Yahya, İbrahim Tenekeci, Ahmet Hamdi Tanpınar, Şinasi Tepe, Nurullah Genç, Orhan Veli Kanık gibi ünlü şairin şiirlerinin okunmasıyla son buldu.
İLAN
AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu
9
‘Endişe Edilecek Bir Durum Yok!’
Ordu İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, fındık konusunda şu an için endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. İl Müdürü Musa Sağlam, şu açıklamalarda bulundu. Fındıkta olumsuzluk yok “Don olaylarıyla ilgili her herhangi bir olumsuzluk şu an için yok. Sadece dere kenarlarındaki bazı alanlarda tespitlerimiz var. İl genelinde fındığı etkileyen bir durum söz konusu değil. Tarım İl Müdürlüğü olarak da bu konuda çalışmalarımız ve takiplerimiz sürmektedir. Hasat zamanına kadar bu takiplerimiz devam edecektir. Rekolte tahmini için erken Fındık rekoltesi daha önce karanfil sayımına göre yapılmaktaydı. Bu uygulama kalktı. Haziran, Temmuz aylarında çotanak sayımı yaparak 2013 yılı rekolte tespitlerini yapacağız. Şu an için rekolte tespiti yapmak söz konusu değildir.
Kesme çiçekçilikte çıtayı yükselteceğiz Ordu’da fidan dikiminde de çalışmalarımız devam ediyor. Ordu’da il genelinde 2012 yılında 26 dönümlük araziye bin 300 hurma fidanı dikildi. 2011- 2012 yılında ise 6 bin 100 adet kivi fidanı dikildi. 2012 yılı içerisinde 60 ton sertifikalı patates tohumluğu dağıtıldı. Burada amacımız, kaliteyi ve verimi artırmaktır. Yine 2013 yılı içerisinde 6 bin adet ceviz fidanı dağıtımı ile ilgili çalışmalar yapacağız. Kesme çiçekçilik konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. 2012 yılı içerisinde 10 dönümlük arazide kesme çiçekçilik yaptık. Bu sene 2013 yılında çıtamızı daha yüksek tutuyoruz, 50 dönüm arazi üzerinde kesme çiçekçilik yapmayı planlıyoruz. Yılın 12 ayı gelir getiren kesme çiçekçilik alanında il ve ilçe genelinde incelemelerimiz ve çalışmalarımız devam etmektedir. Projeli çiftçilerimize 45 bin adet aşılı domates fidesi ve hıyar fidesi dağıtımı yapıldı. Denetimlerimizi devam ettiriyoruz Ordu ili genelinde 2012 yılı içerisinde yapılan gıda denetimlerinde 7 bin 329 işyeri denetlendi. Bu işyerlerinden 3 bin 127 numune alındı. Bu denetlemelerde ise mevzuata aykırı 102 işyerine 277 bin738 TL idari para cezası kesildi. 2 işyeri hakkında da Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Tarım İl Müdürlüğümüz bu konuda da hassas davranarak denetimlerini il genelinde sürdürmektedir.”
10
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Sayfa
“Fındıkta İyi Tarım Uygulamaları” Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Ordu Ziraat Odası Başkanlığınca ortaklaşa yürütülen “İyi Tarım Projesi” kapsamında, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü toplantı salonunda 81 kişinin katılımı ile “Fındıkta İyi Tarım Uygulamaları” konusunda toplantı yapıldı. Yapılan toplantıda Ordu İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Ekrem Oğurlu çok önemli konulara değindi. Oğur konuşmasında, “Günümüz tarımında hatalı uygulamalar sonucu hasar gören ya da kaybolmaya yüz tutmuş doğal dengeyi yeniden sağlamaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim şekillerini içermekte olup, esas olarak doğada var olan üretim tekniklerini, tarım ilaçlarını, mineral gübrelerin kullanımını yasaklamamakla birlikte teknik talimatlarda yazılı miktarlarda kullanarak gıdalarda kalıntı oluşturmayacak şekilde kullanımını amaçlayarak, toprağın muhafazası, bitkinin direncini artırma, doğal düşmanlardan faydalanmayı tavsiye eden, üretimde sadece miktar artışının değil aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayan alternatif bir üretim şeklidir.
Son yıllarda gerek tarımsal ilaçların, gerekse gübrelerin bilinçsizce kullanımı bitkisel üretimde kalitesiz ve insan sağlığını tehdit edecek ürünlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Toprağın derinlerine sızan fosfor ve nitrat tatlı su kaynaklarına ulaşmakta bu da insan, evcil hayvan ve yaban hayatı açısından ciddi problemlere yol açmaktadır. Dozunda ve tekniğine uygun olarak kullanılmayan kimyasal tarım ilaçları toprakta birikmekte, ekolojik sistemi olumsuz yönde etkileyerek ekolojik dengeyi bozmaktadır. Bu olumsuz koşullar karşısında gelir düzeyi yüksek olan ülkeler başta olmak üzere birçok ülkede bilinçlenerek örgütlenen üretici ve tüketiciler, doğayı tahrip etmeyen yöntemlerle insanlarda zehirli etki yapmayan tarımsal ürünleri üretmeyi ve tüketmeyi tercih etmişler. Bu amaçla yeni bir üretim tarzı olarak İyi Tarım Uygulamaları ortaya çıkmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere, uluslararası ticarete konu olan yaş meyve sebzede tüketici talepleri doğrultusunda, iyi tarım sertifikalı ürünler tercih edilmektedir. Bu nedenle ile iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırıl-
ması sonucunda ve tüketicilere güvenilir ürün arzının sağlanması ve ülkemizin yaş meyve sebze ihracatının artırılması amaçlanmaktadır.2013 yılında Ülkemizde 15 ilde ihracatda önemli olan meyve (turunçgil, kiraz, fındık, incir, üzüm, elma) ve sebze (soğan, domates, biber, marul ve hıyar) gibi ürünlerde İyi tarım Uygulamaları projesi yürütülmektedir. İlimizde mevcut Fındık bahçelerinin çok sık dikildiğini ve yaşlandığını, ocaktaki ana dal sayısı istenilen sayıdan fazla olduğunu, sıklık nedeniyle ocaklardaki dallar ışıklanmadan ve besin maddelerinden yeteri derecede faydalanamadığını, ocaktaki ana dalların gelişmesi düzensiz olduğu, hasat sırasında dalların birbirine sürtünmesinden dal ve dalcıkların kırıldığını, mahsul gözlerinin de döküldüğü, hastalıklı, kuru, yaşlı dallar ile dip sürgünlerinin kesimi yüksek yapıldığını, ana kökler üzerinde bırakılan kök sürgünleri ile yıllardır üretime devam edildiğinden köklerin kütleştiğini dolayısı ile ocakların fonksiyonunu kaybettiği ve zaman içerisinde yanlış budama uygulamaları nedeniyle bahçelerde tozlayıcı çeşit kalmadığını, aşırı sıklık ve gölgeleme nedeniyle ana dallar
üzerinde meyve dalı oluşumunun yetersiz olduğunu gözlemlenmiş olup; bu ve buna benzer olumsuzlukların ortadan kaldırılması için İyi Tarım Uygulamaları Projesinin uygulanması sağlanmıştır. Çevreye duyarlı insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen doğal kaynakları korumayı hedefleyen gıda güvenirliliğini kalite ve üretimi artırmak amacıyla 20122013-2014 yıllarında ilimiz de toplam 270 fındık üreticisinde İyi Tarım Uygulamaları Projesi uygulanacaktır.2012 yılında proje 900 da alanda uygulama planlanmış ancak yoğun talep ve çalışmalar sonucunda toplam 3881 da alan da proje gerçekleşmiştir. 2013 yılında ise Kumru, Çamaş, Çatalpınar, Perşembe ilçelerinde de 90 üreticinin katılımı ile toplam 180 üreticide proje gerçekleştirilecektir. Uygulanan proje ile kaybolan ya da kaybolmaya başlayan doğal dengenin yeniden kurulması için bakım ve gübreleme işlemleri tekniğine uygun olarak yapılmıştır. 90 üreticimizin bahçelerinden toprak tahlilleri alınarak analiz sonucuna göre gübre kullanımı sağlanmıştır. Ekonomik açıdan
da karlı bir yetiştiricilik olan İyi Tarım Uygulamaları ile aşırı gübre kullanımının da önüne de geçilerek yaşanabilir çevre oluşması sağlanmıştır. Projemizle kimyasalların kullanımı zararlının zarar eşiğine göre entegre mücadele uygulanmış olup gereksiz ilaç kullanımı önlenerek sağlık açısından büyük problem olan kalıntı riski de ortadan kaldırılmıştır. 90 üreticimizin üründe kalıntı analizi yaptırılmış ürünlerde kalıntıya rastlanılmamıştır. Üretimin bütün safhaları kayıt altına alındığı için elde edilen gıdaların izlenebilirliği sağlanmıştır. Böylece güvenli gıda elde edilmiştir. İyi tarım uygulama bahçelerine proje kapsamında tabelaların takılması sağlanmış talimatlarla iyi tarım üretim safhaları talimatlandırılmıştır. Proje kapsamında 2012 yılında üreticilerimize budama makası budama testeresi tulum dağıtımı yapılmıştır. Üreticilerimizin fındık bahçelerinden toprak örnekleri alınarak toprak tahliline göre gübre uygulaması yapılmıştır. Entegre mücadele kapsamında projedeki üretici-
lerimizin fındık bahçeleri kontrol edilmiş Fındık hastalık ve zararlıları ile entegre mücadele yapılmıştır. Gübreleme hastalık ve zararlılarla ilgili yapılan tüm çalışmalar kayıt altına alınmıştır. Üreticilerimize yeşil gübre uygulaması yapılmıştır. Üreticilerimize aflatoksin eğitimleri çerçevesinde kaliteli fındık üretimi amacıyla jüt çuval dağıtımı yapılmıştır. Fındık bahçelerinde belirlenen dönemde hasat yapılması sağlanmıştır. Kalıntı analizleri yapılmış analiz sonuçları olumlu çıkmıştır. Ayrıca bütün üreticilerimizin fındık bahçelerinde teknik eleman eşliğinde budama işlemleri yapılmıştır. Ayrıca 2013 yılında İyi tarım Uygulamaları Faaliyetinde bulunan üreticilerimize dekara 25 TL destekleme ödemesi yapılacaktır. Çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile güvenilir gıda arzının sağlanmasına yönelik İyi Tarım Uygulamalarının tüm üreticiler tarafından benimsenmesi için gerekli çalışmalar devam etmektedir” dedi.
Kursiyerler Bilgilendirildi
Fatsa Oluklu Köyü ve Hatipli Beldesi’nde açılan AÇEV Kursu devam ediyor. Ziraat Mühendisleri Nazlı Sarıve Zübeyde Eser’in devam ettirmekte olduğu AÇEV kursunda, 1- 7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla bilgilendirme toplantısı yapıldı. Fatsa Toplum Sağlığı Mer-
kezi işbirliği ile yapılan bilgilendirme toplantısına konuşmacı olarak, eğitim hemşiresi Müzeyyen Dutkan katıldı. Müzeyyen Dutkan tarafından 45 bayan üreticiye, kadın sağlığı, kadın hastalıkları kanserleri ve erken teşhisin önemi gibi konularda alınabilecek önlemler ve tedavileri ile ilgili bilgili verildi.
11
06 NİSAN 2013 CUMARTESİ
Sayfa
Sadece Gübre Yetmez, Sevgide Gerekir
/ Hamdi BÜKLÜ
Fidan seçimi ve dikimi konusunda çok dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen emekli bir astsubay olan Mehmet Ergün, serbest piyasada sertifikasız ve belgesiz fidan satışı yapanların sattıkları ürünü susuz bıraktıklarını belirterek vatandaşları uyardı. Emekli Astsubay Mehmet Ergün “ Çiftçilerimizin, tüketicilerimizin şuna dikkat etmeleri gerekir; fidan almaya gittikleri zaman önce fiyatı soruyorlar bu yanlış bir başlangıç olur. İlk olarak sormaları gereken şey “sertifikanız veya belgeniz var mı, sorusudur. Sertifikasız ve Belgesiz fidan satışı piyasada oldukça yaygın. Bu satıcılar fidanları pazar pazar gezdirerek birde fidanların kökleri açık şekilde gezerken suyunu buharlaştırıyor. Fidan’ın toprağa teması sonrasında köklerinin toprağa tutma etkisi düşüyor” dedi. Mehmet Ergün “Tüketicileri-
miz fidanlarını dikerken açacakları toprağı 7 -8 santim çukur şeklinde açarak, çukurun alttan çıkan toprağını bir tarafına, renkli toprağı ise diğer tarafına koymaları gerekir. Çukuru açma işi bittikten sonra üst taraftan aldıkları toprak mineral yönünden zengin olduğu için, fidanın köküyle de ilk temas eden o toprak olsun diye fidanı koymadan çukur dibine koyup fidanını diksinler. Sol tarafa da koydukları o renkli toprağı da en üste koyup, sıkıştırıp suyunu versinler ve bir destek koymayı unutmasınlar. Ayrıca aşı yerinin de toprağa temas etmemesine dikkat etsinler. Dikilen fidanın aşı yerinin toprağa mesafesi en azından 4 – 5 parmak oranında olmalıdır. Dikimini bittikten sonra arkasını dönüp gitmesinler. Ondan sevgisini eksik etmesin. Üreticinin yapmış olduğu en büyük hatası ise ben diktim diyor
soruyorum suyunu verdiniz mi? Yo Allah sular diyor. Bu yüzyılda bile halen halkımız böyle düşünüyor ve uyguluyor. Cenabı Allah diyor ki, ben size akıl verdim. Aklınızı kullanın biz su içmeden duramıyorsak o da bizim gibi bir canlı olduğu için susuz duramıyor. Suyunu vereceğiz ama bu da yetmez. Azot, Bor, Magnezyum, Potasyum, Fosfor, Kalsiyum, Mangan, Demir bu element içerikli gübrelere dikkat edilmeli ki fidan’ın ihtiyacını unutmamalıyız. 10 – 15 gün arayla bir sezon en az 4- 5 defa kullanmamız gerekir. Biz nasıl gıdalarımızı alırken vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin depolu gıdaları seçiyorsak, nasıl kendimize dikkat ediyorsak, onlarında bizlerden bir farkı yoktur. Ekim – Kasım aylarında kışa girerken ama mutlaka fidanlarının budamasını yapsınlar. Bunun yanında budamayı
yaptıktan sonra göz taşı, bakır sülfat dediğimiz göz taşını ise mutlaka kullansınlar. Bu işlemden sonra yani budamadan sonra floraeks dediğimiz bir gübre var direnç artırıcı olarak kullandığımız gözden emilme özelliğine sahip, hastalık ve zararlara karşı etkili olan yüzde 20 veya yüzde 30 oranın da verim artışı sağlayan bir gübre türüdür. Her hangi zirai ilaç bayisinden göztaşını alıp kullanmalarını tavsiye ediyorum. Fidanlarımızı neden kışa hazırlarız; nasıl biz insanlar kışa girmeden kışlık sıcak ve bizi soğuk’a karşı koruyacak giysiler alırız, odun, kömür alırız evimizin sıcak olup hastalanmamız için bu hususlara dikkat ediyoruz. Bizler kendimizi düşünerek koruyoruz ama fidanlar için hiçbir şey yapmıyoruz. Onalar da bir şeyler yapmalıyız. Onları da kışa hazırlamamız gerektiğini” belirtti. MAYIS AYINDA OLUŞAN BİTLERE DİKKAT EDİLMELİ Mehmet Ergün “Mart ayında gözler uyanmaya başlamadan önce yine budamasını yapacağımız gibi kontrollerimizi de yapmalıyız. Floraeks yani göz taşını birer gün arayla usulüne göre kullanacağız. Yazın ise ani fırlayan sürgünlerden ise budaması yapılmalıdır. Fidanın genel olarak anlattığım için aslında içersinde farklı hizmet isteyen bitkilerimizde var. Mayıs ayından itibaren fidanlarını sık sık ziyaret etsinler. Fidanların yaprak altında yeşil, kahve, siyah, beyaz renklerde
bitler oluşur. Bu bitlere çok dikkat etsinler. İlgili zirai bayilerinden bu ilaçları alıp güneşin dik olmadığı saatlerde ürüne 30 – 40 cm mesafeden yaprak altlarına gelecek şekilde püskürterek kullansınlar. Yapılan bu ilaçlama sonucun da bitlerin ölmemiş larvaları olabilir almış oldukları ilacı 3- 4 gün sonra tekrar aynı uygulamayı yapsınlar. Bir seferde üretici sonuç alamayabilir. Ama yılmasın devamlı olarak kontrolunu ve bakımını yapmalıdır. Nasıl biz hastalandığımız da doktora gidip ilaç alıyorsak bitkilerimizde bu şekilde yapmamız gerekir. Bir ilaç veya birkaç tedavi yaptığı halde sonuç alamıyor olabilir üreticimiz yılmasın bu uygulamaya sürekli olarak devam etsin. Bunun yanı sıra fidanlarda kök gelişimine dikkat etmesi gerekir. Dolaylı olarak kök gelişimi oluşmayabilir bu sebeple kök geliştirici gübreler kullanmalıdır. Gübre olduğu kadar da ilaç kullanmaya dikkat etmelerini” söyledi.
BİRAZ İLGİ, BİRAZ SEVGİ, BİRAZ BİLGİ İLE HARMANLASIN TOPRAĞINI Ergün “Ayrıca mayıs ayında bitkinin yaprağının altında tırtıla benzeyen mayıs böceği dediğimiz bir böcek var. Şekil olarak çok bacaklı, gri renkli, parmak kalınlığında, üç santim – dört santim boylarında ve kıllı bir böcek türüdür. Bazı bitkilerin öz suyu bu canlı için tahrik edici bir etki yapmaktadır. Bu canlılar bitkiyi kemiriyor sonra üretici diyor ki ben aldım kurudu. Bizim orada
olmuyor. Eyvah diyor o zaman biz orada yaşamayacak mıyız? Kurudu ama neden olduğunu bilmeyen üretici hemen kendi toprağında yetişmeyeceğini düşünüyor. Ama bilmiyor ki kendisinin ilgilenmediğinden dolayı kuruduğunu. Bunun yanında sadece mayıs böceği değil, köstebek, fare gibi kemirgen canlılar kışın kar altında kaldığı için bu bitkilerin köklerini yiyerek kurumasına neden oluyor. Hem toprak altından hem de toprak üstünden yiyerek bitkiye zarar verdiği gibi kurumasına neden oluyor. Mücadeleden vazgeçilmemeli bahçenin, bakımı, çevrilmesi, ilaçlanması, gübrelenmesi gibi uygulamalara üretici dikkat etmelidir. Çiftçilerimiz hiçbir şey yapmasa da en azından bağını bahçesini ziyaret etsinler bitkiler onların geldiği hissedecektir. Eğer toprağına biraz ilgi, biraz sevgi, biraz bilgi ile harmanlarsa hazine olarak geri dönecektir” şeklinde konuştu.
“Terör Yarın Tekrar Can Almaya Devam Edebilir!” Eğitim Toplantıları Devam Ediyor
Yeni Asya Fatsa Temsilciliği Said Nursi’nin vefatının 53.yıldönümü ve Bediüzzaman Haftası nedeniyle “Said Nursi’ye Göre Dünya Barışı ve Millet Anlayışı” konulu bir panel düzenledi. Paneli eğitimci Baki Çimiç sundu. Açılış konuşmasını yapan Yeni Asya Fatsa temsilcisi İsa Balcı, “Sınır dışına çekilen terör yarın tekrar içeriye girerek can almaya, huzur bozmaya devam edebilir.
Zira sadece onları durdurmak yetmez” dedi. İsa Balcı, “Bazen öyle anlar gelir ki söz biter sükût gelir. Orada sadece susarsınız. Bazen olur ki sözler hayati önem taşır. Orada bilenin söylemesi, yani söz söylemeye dili olanın konuşması gerekir. Toplumsal barışı sağlama arzusunun ve ihtiyacının zirveye çıktığı bu günlerde, mevcut durumu kabullenme anlamında sus-
mak, sessiz kalmak olmazdı. İşte bizler bu akşam birlikte yaşadığımız bu vatanda, barışın tesisine nasıl katkı sağlanabilir? Bir daha ortaya çıkmamak üzere terör sorunu nasıl çözülür? Bunları konuşacağız. Çünkü sadece silahların susması ya da teröristlerin sınır dışına çekilmesi bu sorunu çözecek gibi görünmüyor. Çünkü bugün bırakılan silah yarın tekrar ele alınabilir. Sınır dışına çekilen terör yarın tekrar içeriye girerek can almaya, huzur bozmaya devam edebilir. Zira sadece onları durdurmak yetmez. Açılan yarayı kurutmak ve bu yaraya neden olan hastalığı da tedavi etmek gerekir.
Her şey bir sebebe bağlı olduğu gibi terör de bir sebebe bağlıdır. Geçmişte yapılan bir takım yanlış hesap ve uygulamaların sonucudur. Terörü ortaya çıkaran birçok sebep vardır. Fakat bunlardan en önemlisi ırkçılık fikridir. Asırlarca İslam kardeşliği içinde birlikte yaşamış bu milleti sen Türksün, sen Arapsın, sen Kürtsün diye ayırmaktır” şeklide konuştu. Panelin konuşmacıları, Şemsettin Çakır (Akademisyen) ve Av. Nihat Derindere (HukukçuAraştırmacı) Milliyet Anlayışı ve Dünya Barışı konulu seminerle ilgili izleyicilerle sorulu cevaplı sunum yaptı.
Baharla Birlikte Çalışmalarda Hız Kazandı
Ordu'nun Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, Ünye Kalesi çalışmaları hakkında yaptığı
açıklamada, en kısa zamanda Ünyelilerin ve misafirlerin hizmetine sunmayı amaçladıklarını söyledi. "Ünye Kalesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın emrinde uzun yıllardır Ünye’mize, misafirlerimize, turistlerimize hizmet vermeye çalışan bir yapıda bugüne kadar geldi." diyen Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı kalemiz ziyaretçilerimizin arzu ettiği gibi bir yapıda değil. Buranın restorasyonu için başlatılan bir çalışma istenildiği gibi sonuç vermedi. Biz istedik ki Ünye Belediyesi olarak kendi uhdemize alalım ve ciddi çalışmalar yaparak ziyarete açalım. Kültürümüzü, Ünye’mizi
tanıtmak adına önemli bir değerimizi ifade eden kalemizi istenilen noktaya getirelim istedik. Kış sezonu olması münasebeti ile bu zamana kadar buralara çok giremedik. Kalenin devri bize bu kış gerçekleşti. Dolayısıyla biz kış ayında burasıyla ilgilenemedik. Havaların düzelmesiyle birlikte burada temizlik çalışmalarına hızlı bir şekilde başladık." dedi. Buralara yapılacak yapıların tamamı Tabiat Varlıkları Samsun Anıtlar Kurulu'nun iznine tabi olduğunu kaydeden Arpacıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bunu açık olarak ifade ediyorum, çünkü buraya yapacağımız, çakacağımız her çivinin müsaadeli olma mecburiyeti vardır. İlgili teknik
arkadaşların burası ile ilgili proje hazırlığı hızlı bir şekilde devam ediyor. Buradaki yollara ilave ek tedbirler alacağız. Çocuklarımızın, gençlerimizin, yaşlılarımızın daha rahat bir şekilde buraları ziyaret etmelerini sağlayacağız." Ünye Kalesi'nin tarihinin çok eski olduğunu belirten Bakan Arpacıoğlu, "Buranın içinden inen merdivenlerin en aşağıda ırmağın içine kadar hatta daha değişik yerlere gittiği rivayetleri var. Bütün bunları ortaya çıkarabilecek ilgili üniversitelerimizin de desteğini alarak bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tarihi kalemizi en yakın zamanda Ünyelilerimizin ve misafirlerimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz" dedi.
Dernek işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla Dernekler Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler, dernek kurmayı ve yönetmeyi kolaylaştırıcı bir uygulama olan Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS) ile ilgili eğitim toplantıları devam ediyor. Ordu merkez ilçede 5253 sayılı Dernekler Kanunu hükümlerine göre dini hizmetlere yönelik olarak faaliyet gösteren dernek yöneticilerine, İl Dernekler Müdürlüğü ve İl Müftülüğü ile ortaklaşa eğitim toplantısı düzenlendi. Valilik Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya, İl Müftüsü Mustafa KOLUKISAOĞLU, İl Dernekler Müdürü Nazan AYDOĞAN ile dini hizmetlere yönelik faaliyet gösteren derneklerin yöneticileri katıldı. Toplantıda, İl Dernekler Müdürü Nazan AYDOĞAN, eğitim toplantısına katılanlara, derneklerin işlemlerinin kolaylaştırılması amacıyla Dernekler Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS), dernek iş ve işlemlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar, dernek defterleri ve kayıtlarının tutulması ile ilgili bilgiler verdi. Dernek kurmayı ve yönetmeyi kolaylaştırıcı bir uygulama olarak Dernekler Dairesi Başkanlığınca başlatılan Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS) hakkında da açıklayıcı bilgiler veren Nazan AYDOĞAN, “Dernekler Dairesi Başkanlığı, dernek kurmayı ve yönetmeyi
kolaylaştırmak amacıyla Dernekler Bilgi Sistemi kısa adı DERBİS olana bir uygulama başlattı. Bu uygulama ile, dernek ve üst kuruluşları mevzuat gereği vermekle yükümlü oldukları beyanname ve bildirimleri online olarak gönderebilecek, ayrıca fiziki ortamda herhangi bir bildirimde bulunmayacaklardır.” dedi. Toplantıda, İl Müftüsü Mustafa KOLUKISAOĞLU ise, dini hizmetlere yönelik dernek yöneticilerine bazı önerilerde bulundu. KOLUKISAOĞLU, camilerin çoğunlukla kurulan dernekler vasıtasıyla inşa edildiğine dikkat çekerek, "Camilerin, engellilerin ihtiyaçları dikkate alınarak yapılması, camilerde bayanlar için ayrılan dar veya zemin kat mekanlar yerine, daha nezih ortamlarda ibadet edebilecekleri yerler ayrılması önemlidir. Yeni cami inşaatlarında da bu hususlara önem verilmesi gerekir. Cami ve Kur’an Kursu binaları için inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izninin alınması gereklidir. Camilerde sosyal etkinliklerin, dernek ve cami görevlileri ile birlikte yapılmasının daha yararlı olacaktır” diye konuştu. Toplantıda, dernek yöneticilerinin herhangi bir yaptırımla karşılaşmamaları için yardım toplama faaliyetlerinin mevzuata uygun yapılması konusunda bilgilendirmede bulunuldu. Dernek yöneticilerine yönelik eğitimlere, ilçelerde yapılan eğitim toplantıları ile devam ediliyor.
SP R
Orduspor A2 Erzurum’u Devirdi! 1-0
Orduspor A2 Durugöl 1 nolu saha da oynanan karşılaşma da Erzurum BB.'yi 1-0 mağlup etti. Orduspor A2 takımı, Erzurum A2 takımı ile Orduspor Durugöl Tesislerinde karşılaştı. Karşılaşmayı Orduspor A2 takımı, 1-0'lık net skor ile kazandı. A2 Ligi 3. Klasman Gru-
bu’nda mücadele veren Orduspor A2 Takımı, Erzurum Büyükşehir Belediyespor A2 takımı ile Durugöl 1 No'lu saha da karşı karşıya geldi. Özgen Erdem'in golü ile 1-0 kazanan mor beyaz gençler, grupta puanını 44'e çıkarttı. Mor beyaz gençler 8 Nisan'da 1461 Trabzon A2'ye konuk olacak.
“Seneye Biz Bu Ligde Olmayız”
/ Muhsin YILMAZ
Fatsa Belediyespor Yomraspor karşılaşmasına hazır. Sarı lacivertli ekibimiz Yomraspor deplasmanına bugün hareket ediyor. Pazar günkü karşılaşmaya Fat-
sa’dan 5 otobüs taraftar gideceği öğrenildi. Fatsa Belediyespor Kulüp Başkanı Muammer Coşkun gazetemize yaptığı açıklamada; “Önümüzde 5 tane final maçı
var. Yomra ve Çarşamba’yı geçtiğimiz takdirde Bafra’nın bizim önümüzde durabileceğini sanmıyorum. İnşallah Şampiyonluk kupasını Fatsa’ya getireceğiz. Son gülen Fatsa olacak” dedi. Trabzon’a 5 otobüs taraftarla gideceklerini ifade eden Coşkun, “Yomra maçında tribünde en az 250 taraftar olacağını düşünüyoruz. Yomra’dan 3 puan alıp geleceğiz. Bu maçta bizim başka düşüncemiz yok. Yomraspor tarafı eğer misafirperverliği iyi yaparlarsa dostane bir maç olacağını düşünüyorum. Rakibi hafife almıyorum fakat zor bir maç olmayacak. Baktığımız zaman takımımızın 3 yenilgisi var. İnanıyorum ki bu hafta galip gelen taraf biz olacağız. Zaten seneye biz bu ligde olmayız, Yomra ile de tekrar maç yapmayız. Neticede, Fatsa Belediyespor’un önündeki
Çiçek; “Taraftarın Desteğiyle Kazanacağız” Bazı futbolcularla beraber Denizbank Ordu Şubesi'nde düzenlenen 'Denizbank Ordu Günleri' etkinliği programına katılan yönetici Akın Çiçek Fe-
nerbahçe maçıyla ilgili değerlendirmede bulundu. UEFA Avrupa Ligi çeyrek finali maçında Fenerbahçe'nin Lazio'yu 2-0 mağlup etmesi nedeniyle rakiplerini kutlayan Akın Çiçek, "Bu hafta Fenerbahçe'yi ağırlayacağız. Fenerbahçe maçı üç ihtimalli bir maç. Ama onu düşme potasında olan ve puana ihtiyacı olan bir Orduspor karşılayacak. Biz tabi ki yenmek istiyoruz ama şunu unutmayalım karşımızdaki Fenerbahçe" dedi. "KADRO DIŞI OLABİLİR" İbrahim Kaş'ın kadro dışı kaldığı iddialarının doğru olmadığını, kendisine bir hafta izin verdiklerini, kadro dışı bırakılan Alfredo Monje'nin
de Fenerbahçe maçından sonra tekrar takıma katılabileceğini belirten Çiçek, "Monje başkanımızla görüştü. Hocamız başkanımız bir değerlendirme yaparak Monje'yi tekrar A takımında göreceğiz. Dilek ve temennimiz bu. Yiğit Gökoğlan bildiğiniz gibi kadro dışı. Önümüzdeki günlerde hocamız ve yönetimimizin tasarrufunda bazı futbolcularda kadro dışı kalabilir" diye konuştu. "TARAFTARA ÇAĞRI" Taraftardan Pazar günkü maç için destek beklediklerini de tekrarlayan Çiçek, "Biz hocamıza ve taraftarımıza güveniyoruz. Bizi taraftarımız Pazar günü yalnız bırakmayacak. Lazio'nun yapamadığını beklide biz yapacağız. Seyirci bizim için çok önemli. Onlar inansınlar, bu maçın sonu ne olursa olsun. Bundan sonrada 6 haftalık maçımız var" dedi. "ZOR MAÇ OLACAK" Futbolcular David Barral, Jaime Romero, Agustin Garcia İniguez ortak yaptığı değerlendirmede ise Fenerbahçe maçının zor bir maç olacağını bildiklerini, taraftar desteğiyle bu maçı kazanacaklarını söyledi.
maçlara baktığımız da, hem bu haftayı, hem haftaya Çarşambayı daha sonrada Bafra’yı Bafra da yenmek zorundayız. Önümüzde 5 tane final var. Yomra ve Çarşamba’yı geçersek zaten Bafra’nın bizim önümüzde durabileceğini sanmıyorum. İnşallah şampiyonluk kupasını Fatsa’ya getireceğiz. Son gülen Fatsa olacak” şeklinde konuştu. ZARA-BAFRA MAÇI BERABERLİK KOKUYOR Fatsa Belediyespor Başkanı Coşkun bu hafta oynanacak olan Zara Belediyespor- Bafraspor maçı hakkında, “Zara-Bafra maçı beraberlik kokuyor. Sonucunda beraberlik olması bizim açımızdan artı gibi görünse de bizi fazla ilgilendirmiyor. Kendi maçımızı kazanmamız daha önemli” diye konuştu.
Maçın Hakemi Açıklandı OrdusporFenerbahçe Maçının Hakemi Belli Oldu.
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, Süper Lig'de 7 Nisan Pazar günü saat 19.00’da oynanacak Orduspor-Fenerbahçe maçını İlker Meral yönetecek.
“Fenerbahçe’den Üç Puan Alacağız”
David Barral Fenerbahçe maçı öncesi açıklamalarda bulundu. Spor Toto Süper Lig'de pazar günü sahasında Fenerbahçe ile karşılaşacak Orduspor'un forvet oyuncusu David Barral, ''Fenerbahçe çok zor bir ekip ama taraftarımızın desteğiyle 3 puanı alacağımıza inanıyorum'' dedi. Mor-beyazlı oyuncular David Barral, Garcia Iniguez ve Jaime Romero, bir banka şubesi önünde düzenlenen ''Orduspor Günleri'' etkinliğine katıldı. Burada gazetecilerin Fenerbahçe maçına ilişkin sorularını yanıtlayan oyunculardan David
Barral, zor bir maçın kendilerini beklediğini söyledi. Her iki takımın da kazanmak için mücadele edeceğini vurgulayan Barral, ''Fenerbahçe çok zor bir ekip ama taraftarımızın desteğiyle 3 puanı alacağımıza inanıyorum. Taraftarımız bizi her zaman desteklesin. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz'' diye konuştu. Karadeniz ekibinin orta saha oyuncusu Jaime Romero ise hafta sonu kazanmaları gerektiğini söyledi. Garcia Iniguez de çok iyi çalıştıklarını, Fenerbahçe karşısında galip gelmek istediklerini belirtti.
Miniklerden Büyük Başarı Karadeniz Spor Kulübü taekwondocuları 1 Altın 2 Gümüş madalya kazandılar 23-24 Mart 2013 tarihlerinde Vali Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonunda yapılan MiniklerYıldızlar (Bay-Bayan) İl Turnuvasına katılan Karadeniz Spor Kulübü taekwondocuları 1 Altın 2 Gümüş madalya kazandılar. 23-24 Mart 2013 tarihlerinde Vali Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonunda yapılan Minikler ve Yıldızlar (Bay-Bayan) İl Turnuvasına katılan Karadeniz Spor Kulübü taekwondocuları 1 Altın 2 Gümüş madalya kazandılar. 4 Sporcu ile turnuvaya katılan
Karadeniz Spor Kulübü taekwondocuları Minik Erkekler 45 Kg’da Celal Berktuğ Çabuk altın madalya, 27 kg’da Kaya Yıldırım gümüş madalyanın sahibi olurken; Yıldız Bayanlarda 41 Kg’da Ceren Karaman ise gümüş madalya kazandı.
“Çalışmalara aralıksız devam ediyoruz.” Karadeniz Spor Kulübü antrenörü Erdal Akbaş, turnuvaya sıkı bir şekilde hazırlanarak başarılı olduklarını, sporcuların eksiklerini gördüklerini söyleyerek çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ettiklerini dile getirdi. Karadeniz Spor Kulübü As Başkanı Şemsettin Şahin ise turnuvada başarılı olan sporcuları yakından takip ettiğini belirterek antrenman performanslarının gerçekten üst seviyede olduğunu söyledi. Bunun sonucunda 1 altın ve 2 gümüş madalyaya ulaştıklarını ifade ederek başarılarının devamını diledi.