MİR KUZEY 362 SAYI

Page 1

Fatsa Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir

“Bizim İşimizi Devlet Yaparsa Biz Kimin İşini Yapacağız”

Dr. Fuat Erdemir Ordu Devlet Hastanesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Geçtiğimiz Perşembe günü evinde kalp krizi geçiren, ilk tedavisi Fatsa Devlet Hastanesinde yapıldıktan sonra Ordu Devlet Hastanesine kaldırılan

Kömür satışı yapan esnaf dertli. Devletin fakir, fukarayı koruduğu kadar kendilerini korumadığını söyleyen esnaflar kepenk kapatma durumuna geldiklerini belirterek, dağıtılan ücretsiz kömürlerden dolayı iş yapamaz halde olduklarını dile

Yaşam Mücadelesini Kaybetti “Bizim Akil Adamlarımız Kimler Olacak”

getirdiler. “Barış sürecine katkı sağlayacak akil adamlar var fakat bizim sorunlarımızı dinleyecek, çözecek akil adamlar yok” diyerek gündemdeki bir konuyla ilgili de yetkililere mesaj gönderdiler. Sayfa 3’te

Bolaman Irmağında tahkimat ve duvar çalışması yapılacak. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan yapılacak olan bu çalışma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bolaman Irmağı’nın sahilden Spor Kompleksi’ne kadar olan bölümün de

www.gazetekuzey.com

Dr. Fuat Erdemir tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 16 yıldır Fatsa Devlet Hastanesinde Dahiliye Uzmanı olarak görev yapan Dr. Fuat Erdemir’in, ansızın vefatı ailesini, mesai arkadaşlarını ve tüm sağlık çalışanlarını yasa boğdu. Sayfa 5’te

Bolaman Irmağına istinat Duvarı

FATSA’DAN KARADENİZ’E 15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

YIL: 2

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

SAYI:362

FİYAT: 50 Krş.

Nasıl ki, Parklarda Çimlere Bastırmıyorlarsa

taş duvar, devamında da organize sanayinin bitimine kadar istinat duvarı olacak şekilde, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması yapacağız, ihalesi de Mayıs ayı başında gerçekleşecek” dedi. Sayfa 3’te

Devletin Kaymakamı Böyle Olmalı Sayfa 5’te

“Burada Kaldırımlara Ayak Bastırmıyorlar” “Kaldırımlara yapılan araç parkları nedeniyle okula giden öğrenciler yol içerisinden yürümek zorunda kalıyor” diyen Muhtar Aygüzel, gerek vatandaşların topladığı imzaların gerekse yaptığı başvuruların dikkate alınmadığını hatta cevap dahi alamadığını söyledi. Aygüzel, ”Hani parklarda “çimlere basmayın” derler ya, burada da “kaldırımlara” bastırmıyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi.

“Geçen Yaz Cenazelerin Peşinde Koşuyorduk”

“Çocuklar Araç Altında Kalabilir”

“Kimseye Tek Kazma Vurdurmayız”

PUSULA

MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, “Eğer Akçadere köyüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milliyetçi Hareket Partililer olarak, 10 bin arkadaşımızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız” dedi. Kumru ilçesi Akçadere köyü sınırlarında bulunan ve

efsaneye göre yüz yıllar öncesinde kale olduğu ve bir deprem neticesinde yıkıldığı söylenen Küşnafak kayalıklarına özel bir şirketler tarafından yapılması düşünülen taş ocağına, MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt ve partililer tepki gösterdi. Sayfa 5’te

“AK Parti Ordu’ya Her Hizmeti Yaptı” AK Parti İstanbul Milletvekili Ordulu Enver Yılmaz Partisinin düzenlediği “Türkiye Başkanlık sistemini konuşuyor” konulu konferansa katılmak için Ordu’ya geldi. İstanbul Milletvekili Ordulu, Enver Yılmaz, ”ulaşımından, sağlığından, havaalanından, milli eğitiminden, iç bağlantı yollarına, yurtlarına kadar, velhasıl hükümetimiz Ordu’da şu hizmeti yapmadı, şu yapılmadı diyebileceğimiz bir şey yok. Elbette AK Parti Türkiye ‘ye çok şeyler yaptı, ama Ordu’ya da çok hizmetler yaptı. Ordu siyasetinin gündeminde olan çok şey bizim iktidarımızla birlikte gündemden kalktı. Hükümetimizin bu aşamadan sonra Ordu’ya şu hizmeti yapacak şu hizmeti de yapmadı diyen bir AlSayfa 5’te lah’ın kulu yok” dedi.

Almanya’da ki Ordululardan lı Mesaj Türkiye’ye Anlam Kültür ve Dayanışma

Mustafa Kemal KAYMAK

Akil İnsanlar Değilmişler! Kanaat Önderleriymiş…

03

Geleneksel 18. Ordulular Kültür Şenliği Almanya’nın Neuss şehrinde yapıldı. Alfaaliyet manya’da ulular Ord gösteren

tarafından Derneği organize edilen gecede Volkan Konak ve Tuğrul Şan sahne aldı. Ordulular gecesinin salona düzenlediği büyük Atatürk posteri asılırken, salonun sahne bölümü ve tüm masalar Türk bayraklarıyla donatıldı. 6’da

Akkuş’un Adını Dünya Duydu

n TürkiTime Dergisi, internet sitesi üzerinde kanları baş diye bele an ye genelinde görev yap ilçeuş Akk göre ete ank bir diği arasında düzenle en de irci Dem İsa ı kan Baş diye si Kızılelma Bele 8’de fa Say başarılı belediye başkanı seçildi.

Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, Çözüm sürecini anlattı. Günay, “Geçen yazı hatırlayın, hepimiz cenazeler peşinde koşuyorduk. Şimdi bir sükun ortamı var. Bu sükun ortamının kalıcı olmasını istiyoruz” dedi Sayfa 6’da

“Müslüman, Müslüman’ın Kardeşidir”

Fatsa Müftüsü Şener Yılmaz, “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Müslüman’a, gönül rızası olmadan Müslüman kardeşinin malı helal olmaz” dedi Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Fatsa Orta Büyük Camii’nde, kermes açılışında konuşan Müftü Şener Yılmaz, Peygamber Effendimiz (S.A.V)’in, insanın değerini, haysiyetini hadislerle ortaya koyduğunu belirterek, “O Kutlu Peygamber beşerin özlediği ve hak ettiği değerleri ihya için gönderilmiş bir elçiydi. ” dedi Sayfa 7’de

SATIRBAŞI

Aygüzel, “Mahalle sakinleri imza topladılar ve bu toplanan imzaları bana getirerek mühürlettirdiler. ‘sen de bizim yanımızda olacaksın’ dediler ve ben de toplanan imzaları belediyeye verdim. Daha sonra ben birkaç kez yetkililerle görüştüm. Bugüne kadar ne cevap verdiler nede bu konuyu gündeme getirdiler. Sebebini bilmiyorum. Burası “Atatürk Caddesi” adına yakışmıyor. Çocukları anne ve babaları ellerinden tutarak okullara götürmeseler, Allah korusun araçların altında kalabilirler. Kaldırımlara sığmıyor çocuklar. Zaten kaldırım yok sayılır. Vatandaşlarımız sağolsun araçlarıyla kaldırımları çok güzel işgal ediyorlar” dedi. Sayfa 4’te

Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN

Vericilerin Estetik Sorunları!

05


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

M

Sayfa

2

TE B

ES

Sağlık dur bende seni cekim taner bırakalım poz vermeyi de yemeğimizi yiyelim haydin ama

Hipertansiyon Sinir Yapıyor

Bugün Ne Yazmış Mir Kuzey Gazetesi nerde bu harf yaa

işim başımdan aşkın bi git başımdan

“SİNİRLİLİK ÖNEMLİ BİR İPUCU” Hipertansiyonun baş ağrısı, ense kökünde ağrı, kulaklarda zonklama yapabildiğine dikkati çeken Çamsarı, “Aniden sinirlenme hipertansiyonun ipuçlarından biridir. Kan basıncı yükselen kişiler sinirli olur. Hipertansiyon sinirlenmeye neden olur” dedi. Düzenli tansiyon ölçtürmenin önemine işaret eden Çamsarı, “Eskiden tansiyon ölçtürme daha zordu. Şimdi her yerde sağlık ocakları var. Eczanelerde bile ölçtürülebilir. Ya da rahatlıkla satın alınacak aletle kişi tansiyonunu kendi ölçebilir. Birkaç kez ölçümde 14-9 ya da üzeri tansiyon çıkarsa kişide hipertansiyon olasılığı vardır. 13-8 ile 14-9 arası ise sınırdır. Böyle bir durumda da hekime başvurulmalıdır2 diye konuştu.

güldürrme beni yaa

noel baba oldum ben

iki dakka şu mesajlara bakim

Bu sayfamızda yer almak istiyorsanız, sizde fotoğraflarınızı gönderin... tebessum@gazetekuzey.com

yeni arabamla çek taner abii

www.gazetekuzey.com

Günün Fıkrası Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Reklam Nusret Yeşiller Erkan Kaş Genel Yayın Yönetmeni Grafiker Engin Yaran İlkay Yeşiller Sayfa Editörü İnternet Editörü Emrah Çoşkun Çiğdem Akyol Haber Müdürü Hukuk Danışmanı Betül Yeşiller Av. Doğan Pehlivan Muhabirler Dizgi-Grafik Resul Koşar Yeşiller Grafik Tasarım Beytullah Şeker www.yesillermatbaa.com Oğuzhan Yılmaz Dağıtım Haber Merkezi Şah Medya Ajans Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

Ani sinirlenmenin hipertansiyonun ipuçlarından olduğunu belirten Nefrolog Prof. Dr. Taner Çamsarı, “Kan basıncı yükselen kişiler sinirli olur” dedi. Hipertansiyonun Türkiye’de yaklaşık 15 milyon kişiyi ilgilendirdiğini dile getiren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Taner Çamsarı, insanların yüzde 33’ünün hastalığından haberdar olmadığını, yüzde 33’ünün haberdar olup tedavi edilmediğini, geriye kalan kısmının ise tedavi gördüğünü söyledi. Hipertansiyonun çok ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurgulayan Çamsarı, şöyle konuştu: “Bu hastalığın en kötü yanı, belirti göstermemesi ve sinsi olması. Bir kişide herhangi bir sorun olmaması bile o kişinin hipertansiyon hastası olmadığı anlamına gelmez. Hastalar belki de 10-15 yıl hipertansiyonla yaşıyor ama hiçbir şikayeti yok. Bu sürede hipertansiyon vücuda yapacağını yapıyor. Damar sistemini mahvediyor. Hipertansiyon, bütün organların beslenmesini sağlayan damar sisteminde etkili oluyor. Bu bozulunca da organlar işlevlerini yerine getiremiyor. Damar ağı bozulduğu için beyin, kalp, böbrek, göz ve çeşitli organlarda da sorun çıkıyor. Kalp yetmezliğine, damar kireçlenmesine, beyin damarlarında hasarlara neden oluyor. Hipertansiyon böbrek yetmezliğine neden olan en büyük sebeptir. Hipertansiyon tedavi edilmediği zaman çok önemli sağlık sorunlarına yol açar.’”

Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar. Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder. Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır. Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola revan olur Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir: “Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyandırmış!”

“BİR SİGARA YARIM SAAT TANSİYON YÜKSELTİYOR” Hipertansiyonu tetikleyen en önemli unsurların başında kilo, tuz, alkol ve sigaranın geldiğinin altını çizen Çamsarı, günlük 18 gram tuz tüketimiyle Türk halkının dünyada en fazla tuz tüketen milletlerin başında geldiğini vurguladı. Kilo vermenin ve hareketli yaşamın tansiyonu düşürdüğüne işaret eden Çamsarı, “Sigara hipertansiyonda çok önemli faktörlerden biri. Günde içilen 1 sigara tansiyonu yarım saat yükseltir. Bir de bunun günde 20 kez tekrarlandığını düşünün. Alkol kullananlar hipertansif olurlar. Bir kişi hipertansiyon hastası olmak istemiyorsa fazla kilolarından arınacak, spor, düzenli yürüyüş yapacak, bisiklet, yüzme gibi etkinlikler gerçekleştirecek” diye konuştu.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

“Bizim İşimizi Devlet Yaparsa Biz Kimin İşini Yapacağız”

“Bizim Akil Adamlarımız Kimler Olacak” / Hamdi BÜKLÜ

Kömür satışı yapan esnaf dertli. Devletin fakir, fukarayı koruduğu kadar kendilerini korumadığını söyleyen esnaflar kepenk kapatma durumuna geldiklerini belirterek, dağıtılan ücretsiz kömürlerden dolayı iş yapamaz halde olduklarını dile getirdiler. “Barış sürecine katkı sağlayacak akil adamlar var fakat bizim sorunlarımızı dinleyecek, çözecek akil adamlar yok” diyerek gündemdeki bir konuyla ilgili de yetkililere mesaj gönderdiler. Kömür satışı yapan esnaflar gazetemize yaptıkları açıklamada şu düşüncelere yer verdiler: Süleyman Yek “ 25 yıldır kömürcülük işiyle uğraşıyorum. Son günlerde Türkiye’nin gündeminde “akil adamlar” var. Yani akil adam diye bir oluşum oldu. Bu demek oluyor ki, sorunların çözülmesi için bir şeyler yapılabiliyorsa, biz esnafların sorunlarını çözmek adına da böyle bir adım atılabilir, atılmalıdır da. Barış dedikleri süreçte kamuoyunun görüşleri alınıyor da, biz esnaflarında bilgisine başvurularak sorunlarımıza çözüm bulunabilir. Yıllardan beri kimse derdimizi dinlemiyor. Mesela, yardıma muhtaç olan vatandaşlarımıza hangi tür kömür verme konusunda bizden bilgi alınabilirdi. Vatandaşa verilen ücretsiz kömüre biz karşı değiliz ama kalitesiz, kokusu çok, kalorisi az, yanma özelliği az, vasıfsız bir ürüne karşıyız. Üstelik alan da kullanamıyor. Örneğin; vatandaş’a 1 ton ucuz kömür vereceğine, kalite kömürden yarım ton verilse hem vatandaş hemde biz esnafın yararına olacak. “DEVLET BİZİ DE UNUTMASIN!” Kömürcü esnafları olarak nerdeyse dükkânın kirasını karşılama konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Kış ayı nerdeyse bitti diyebiliriz. Şimdi Z raporu aldığım da, almış olduğumuz malın karşılığını zor

denkleştiriyoruz. Sezon bitmiş bizler halen dükkân kirası, elektrik, su, SGK prim borcunu ödeme derdindeyiz. Geçmiş yıllarda devlet kendi eliyle bizim işimizi yapmazdan önce en azından evimizde tencere kaynıyordu. Devlet fakir, fukarayı düşünmesin demiyoruz ama bizi de unutmasın diyoruz. Şimdi vatandaş Akkuş’un köyünde yaşıyor, ormanda yıkılan ağaçlar çürüyor ama devlet evine kadar kömür götürüyor. Ancak yardımı alan kişi bunu kullanmasını bilmiyor. Bir zamanlar bu tür kömürlere yasak gelmişti, ne oldu da devlet bu yasağı kaldırdı. Çevre Bakanlığı bu tür kömür çıkartan işletmeleri kapattı. Daha sonra ne oldu da bu işletmelerin çıkardığı kömürü dağıtmaya başladı. Biz esnaf olarak ses çıkardığımız zaman kimse bizi ciddiye almıyor. Gazetelerde okuyoruz, vatandaş akşam sobaya kömür atıyor ve erkenden yakıyor, gece bir poyraz çıkıyor sonra bir ailenin ocağına ateş düşüyor. Bizlerde istemeyiz, karbon monoksit gazından hayatını kaybeden insanlar ile ilgili haberi gazeteden okumayı. Bunun sebebi ise kalitesiz kömürdür. Şimdi devlet suçlu diyemem ama suçsuz da diyemem. Ölümlere sebep, devletin verdiği kömürlerin olup olmadığını ancak araştırmalar gösterir ama bir gerçek var ki o da kalitesiz kömürdür. “BAŞKA ÜLKEYE Mİ GİDELİM?” Şimdi baktığınızda dışarıdan biz kömür, odun alımı ve satımı yapıyoruz. Aslında bu birkaç yıl önce böyleydi son yıllarda devlet vatandaşını düşünmeye başlayınca bize ekmek parası bile kalmadı. Devletin sorumluluklarını yapmasından çok memnunuz. Ama bir şey yapılırken diğer şeylerde düşünmelidir. Devlet kömürcülük yapıyor, o zaman bize ne gerek var değil mi? İşte asıl bam teli burada. Biz kömürcü esnafının işini devlet yaparsa, biz kimin işini yapalım? Fırıncılık mı?

yetinde bütün Karadeniz’e örnek olan bir Spor Kompleksi hayata geçti. Şimdi bunları ırmakla beraber birleştiriyoruz ve bütünleştiriyoruz” şeklinde konuştu. Desteklerinden dolayı eski İçişleri Bakanı ve Ak Parti Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’e teşekkür eden Başkan Anlayan; “ Bütün imkânları burada kullandık. Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’na da desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. Şimdi ırmağın temizliği bitti ve bu sene bu ırmağın iki tarafı boyunca büyük bir duvar çalışması başlayacak. Onu da yine DSİ’nin imkanları ile yapıyoruz. İnşallah Mayıs ayı başında ihalesi yapılacak. Sahilden Spor Kompleksine kadar taş duvar, devamında da organize sanayi bitene kadar istinat duvarı tahkimat olacak şekil-

PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK mkkaymak@hotmail.com

Akil İnsanlar Değilmişler! Kanaat Önderleriymiş… Markercilik mi? Aslın da kimse kimsenin işini yapmasın. Kömürcü kömürcülüğü, fırıncı fırıncılığı, bakkal bakkalcılığı yapsın. Eğer devlet kömür yardımı yapacaksa, biz esnafları mağdur etmeyecek bir şekilde yapsın. Bu Fatsa’da bizlerde yaşıyoruz, yok “size yer yok” diyeceklerse, biz de başka ülke mi arayalım. Benim şuan itibariyle hem evimi geçindirmem hem de yanımda çalışan elemanın hakkını vermem gerekiyor. Kepenk kapatmamak için mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu. Kömür satışı yapan Samet Ceceloğlu’da devlet eliyle dağıtılan kömürlerin insan sağlığına ve çevreye zarar verdiğini belirterek, dağıtılan kömürlerin kalitesiz olduğunu, vatandaşların evlerinde yakmayıp satmaya kalktıklarını söyledi. “ALANDA SUÇLU VERENDE SUÇLU” Samet Ceceloğlu, “ Devletin yapmış olduğu bu hizmeti gerçekten hak eden insanların aldığını düşünmüyorum. Bunun içersinde ihtiyacı olanlar var ama bunun çok da gözle görülür bir rakam olduğunu düşünmüyorum. Şimdi burada, haksız yere kömür alan suçlu olduğu kadar, verenlerde suçludur. Her önüne gelen yardım alırsa, bu ülkede yardım almaya hakkı olan insanlar mağdur oluyor.

“ ÜCRETSİZ KÖMÜRÜ SATIYORLAR” Vatandaş geliyor dükkân’a diyor ki; biz bu kömürü size satalım, bunun parasını bize verin. Biz bu teklifi asla kabul etmiyoruz. Biz almıyoruz, alan esnaf olacağını da düşünmüyorum. Çünkü bu kömürü alıp, başak bir poşete koyarak” iyi” diyecek bir esnaf olacağını sanmıyorum. Ama vatandaş bunu tamamen ticarete dökmüş. Şimdi bunu iş haline getirmiş kişi sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bu kömürü nasıl dağıtıyorlarsa, bu kömürü satmayı düşünen insanları da bu haktan mahrum etmelidirler. “ İNSANA VE ÇEVREYE ZARAR VERİYOR” Devletin vermiş olduğu kömür ile bizim satmış olduğumuz kömür arasında yarı yarıya fark var. Bu ücretsiz olarak verilen kömür bir yerden alınıyorsa, yarım alınsın ama biz kömürcü esnaflarından alınsın. Devletin vermiş olduğu kömürden 500 kg yakılıyorsa, kaliteli kömürden 200 kg yakılır. Sosyal yardımlaşmanın vermiş olduğu kömür o kadar kalitesiz ve zararlı ki, bu kömürü alan bir ailede astım veya yaşlı bir insan varsa hemen rahatsız olur. Eğer ki ailede astım rahatsızlığı olan kişi varsa onun açısından daha vahim bir durumdur. Sosyal Yardımlaşmanın vermiş olduğu kömür hem insan’a hem de çevre’ye zarar veriyor” dedi.

Bolaman Irmağına İstinat Duvarı

Bolaman Irmağında tahkimat ve duvar çalışması yapılacak. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan yapılacak olan bu çalışma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bolaman Irmağı’nın sahilden Spor Kompleksi’ne kadar olan bölümün de taş duvar, devamında da organize sanayinin bitimine kadar istinat duvarı olacak şekilde, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması yapacağız, ihalesi de Mayıs ayı başında gerçekleşecek” dedi. DSİ’nin imkânlarıyla ırmak içinde komple bir temizlik yaptıklarını ifade eden Başkan Anlayan, “Geçen yıl Bolaman Irmağı içinde temizlik çalışması çok yoğun bir şekilde başladı ve devam etti. Aynı zamanda burada Fatsa, Aybastı yol güzergâhında kaldırım aydınlatma çalışmaları ve niha-

3

de, iki taraflı bir tahkimat ve duvar çalışması olacak. Tekrar ifade ediyorum DSİ’nin imkânları ile bunu yapıyoruz. Sadece spor kompleksine kadar olan taş duvarının yaklaşık maliyeti üç trilyon civarında tabi ihale bitince gerçek rakam ortaya çıkacak ama DSİ’nin ortaya çıkardığı yaklaşık maliyet üç trilyon civarında. Bu büyük bir yatırım. Özellikle taş duvar talep ettik, taş duvar buraya ayrı bir estetik ve güzellik kazandıracak. Hem de ırmak kenarında kazanacağımız

alanda gözüktüğü gibi boydan boya ırmağın iki tarafını yeşil alan yapacağız.” Irmak boyunca yeşil alanın devam edeceğini belirten Başkan Anlayan; “ Elekçi Irmağı bizim çıraklık projemizdi. Tabi burayı daha güzel yapmaya çalışıyoruz. Bu sebeple oradan edindiğimiz tecrübeler ve vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda burayı daha güzel yapmaya çalışıyoruz. İnşallah burasıda Karadeniz’e örnek olacak bir çalışma olacak” dedi.

Günay’ı Protesto Edecekler miydi?

Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, geçtiğimiz Cumartesi günü memleketi

Ordu'ya geldi. Günay'ı protesto hazırlığında oldukları iddiasıyla 5 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Ak Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, hafta sonunu memleketinde geçirmek ve çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya geldi. Günay'ın Ordu'ya geldiğini duyan bazı kişilerin protesto girişiminde bulunacağı ihbarı üzerine Ak Parti Ordu İl Teşkilatı çevresinde polis tarafından 5 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, Çevik Kuvvet aracına bindirilerek emniyete götürüldü.Şüpheliler daha sonra serbest bırakıldı.

Terör örgütü PKK'nın silah bırakması için, terör suçundan hükümlü Abdullah Öcalan ile görüşmeler yoluyla başlatılan çözüm sürecine katkı verecek “Akil İnsanla Heyeti” görev yapmaya başladı. Bir önceki yazımda, akil insanların görev bölgelerinde halkla buluşacaklarını ve ne diyeceklerini, ne soracaklarını kamuoyunun merak ettiğini gündeme getirmiştim. Karadeniz bölgesi heyetinin içinde yer alan, Türkiye’nin en güçlü iki sivil toplum kuruluşu olan TESK ile TZOB Genel Başkanlarının Karadeniz’de yapacakları çalışmalarda kuruluşlarına bağlı il-ilçe yöneticilerini zor durumda bırakabileceklerinin dikkate alınmasını istemiştim. Yine aynı düşüncedeyim… Çünkü adına “barış süreci” denilen “PKK ile uzlaşı süreci” özellikle Karadeniz insanının, Ordu insanının yürek sızısı, göğüs ağrısıdır. Bu yazı üzerine, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Sayın Bendevi Palandöken şahsımı telefonla arayarak hem düşüncelerini hem de Ordu bölgesinde yapacakları çalışmaların içeriğini anlattı. Öncelikle Sayın Bendevi Palandöken’e hem gazetemizi, yazılarımızı takip ettiği için hem de telefonla arama nezaketinde bulunduğu için sonsuz teşekkür ediyorum. Sayın Palandöken, köşe yazımda göstermiş olduğum hassasiyeti dikkate alacağını, Karadeniz insanının, Ordu halkının ne kadar duyarlı ve bu konu hakkında ne kadar hassas olduğunu bildiğini belirterek, üstlendiği görev ve sorumluluğun bilinci içinde olduğunu söyledi. Palandöken, “akil insan” sıfatıyla görevinin, yöre halkını dinlemek ve onlardan aldığı bilgileri rapor haline getirmek olduğunu söyledi. Palandöken’in şahsıma ifade ettiği görev ve sorumluluklarının özeti buydu. Bende, üzerimde yük olmaması için Sayın Palandöken’in bu açıklamasını size aktardım ve yükü üzerimden attım. Durumun böyle olup olmadığını ve ne söyleyeceklerini sizlere geldiklerinde anlamış ve öğrenmiş olursunuz. Zamanı geldiğinde de hep birlikte yine bu sütunda değerlendirmesini yaparız. Bu arada, Sayın Pakandöken’le telefonda aramızda geçen bir diyalogu da siz okurlarımızla paylaşmak istiyorum. Geçtiğim günkü köşe yazım “Yiğitler Çıktı Meydane, Hepsi Birbirinden merdane” başlığını taşıyordu. Sayın Palandöken “bizim için yiğitler çıktı meydane, diyorsun. Anlaşılan o ki sen bizden daha yiğitsin. Böyle biz yazıyı yüreklice, korkusuzca yazabilmen önemli. Ben Karadeniz insanının yürekli olduğunu bilirim ama Anadolu’dan Türkiye’ye seslenecek yürekli gazeteciler olduğunu bilmiyordum. Açık yüreklilikle hem benimle hem arkadaşlarımla hem de bu süreçle ilgili düşüncelerini içinden geçtiği gibi aktardığın için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Ordu’ya, Fatsa’ya geldiğimde mutlaka gazetenizi ve sizi ziyaret ederek tanışmak istiyorum” dedi. Ben de kendisine 26 yıllık gazetecilik mesleğinde tüm olumsuzluklara karşı dik durmaya, mesleğimi etik kurallar içerisinde onurlu, namuslu bir şekilde yaptığımı ve Anadolu’da benim gibi gazetecilik mesleğini icra eden birçok insanların bulunduğunu söyledim. Ardından da ilimizde, ilçemizde bulunan esnaflarımızın yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını konuştuk. Hepsi bu kadar… Bu arada Kültür ve Turizm eski Bakanı, AK Parti İzmir milletvekili, Ordulu Sayın Ertuğrul Günay iki gün önce Ordu’ya gelerek partisince düzenlenmiş olan toplantıya katıldı. Sayın Günay, bu toplantıda yaptığı konuşmada “Akil insanlar” ile ilgili farklı bir yaklaşım sergiledi. Günay dedi ki;”Onlar akil insanlar değil, kanaat önderleridir”… Günay’a göre böyle… Bana göre ise, halkın kanat önderi halkın ta kendisidir. Ya da halkın içinde olan insanlardır. Ankara’da masa başında oturanlar değildir. Halkın içinde olan Muhtar dır, azasıdır. Daha sayabileceğimiz birçok sıfattır, kanaat önderi… Bırakın siz, akil insanları bölgeye göndermeyi, bu bahsettiğim sıfattakileri Ankara’ya davet etseniz, size Anadolu insanının, Karadeniz insanının, Ordu insanının ne düşündüğünü eveleyip gevelemeden söyler. Üstelik bütçeden de o kadar para harcamamış olurdunuz. Unutmayın, sizin “kanaat” dediğiniz şey eskiden okullarda öğrencilere not olarak verilirdi. Siz onun adını da değiştirdiniz, performans yaptınız. Hadi bakalım hep birlikte görelim performansınızı… Daha doğrusu önümüzdeki süreçte, ne tavizler verildiği konusunda nasıl performans sergilediğinizi hep birlikte göreceğiz. Umarım o not verici halk, zamanı geldiğinde performansınızı görür ve değerlendirir.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

4

Nasıl ki, Parklarda Çimlere Bastırmıyorlarsa

“Burada Kaldırımlara Ayak Bastırmıyorlar”

/ Hamdi BÜKLÜ

Sakarya Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde bulunan kaldırımlara gelişi güzel yapılan araç parklarına vatandaşlar tepkili. Sakarya Mahallesi Muhtarı Kenan Aygüzel’in de tepki gösterdiği bu sorunun çözümü konusunda yetkililerden herhangi bir ses çıkmaması da yarın olası bir trafik kazasına davetiye çıkarıyor. “Kaldırımlara yapılan araç parkları nedeniyle okula giden öğrenciler yol içerisinden yürümek zorunda kalıyor” diyen Muhtar Aygüzel, gerek vatandaşların topladığı imzaların gerekse yaptığı başvuruların dikkate alınmadığını hatta cevap dahi alamadığını söyledi. Aygüzel, ”Hani parklarda “çimlere basmayın” derler ya, burada da “kaldırımlara” bastırmıyorlar” diyerek tepkisini dile getirdi. Sakarya Mahallesi Muhtarı Kenan Aygüzel yetkililere sesini duyurmak için gazetemize yaptığı açıklamada mahallesinin ve

mahalle sakinlerinin sorunlarını şu şekilde dile getirdi: “ÇOCUKLAR TEHLİKE ALTINDA” “Sakarya Mahallesi Atatürk caddesine Aile Hekimliği geldi diye 150-200 metre yol yapıldı, kaldırımlar düzenlendi. Atatürk Caddesi üzerinde yapılan bu kaldırım çalışması konusunda vatandaşlar tepki gösterdi. Çünkü bu kaldırımın tamamına araç parkı yapılıyor, insanlar yürüyecek yer bulamadığı için yolun içinden yürüyor. Vatandaşlarımız “Bu yol kişiye özel mi?” yapıldı, “Sakarya Mahalle muhtarının evi burada olduğu için mi buranın yolu yapıldı?” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Sonrasında da mahalle sakinleri imza topladılar ve bu toplanan imzaları bana getirerek mühürlettirdiler. ‘sen de bizim yanımızda olacaksın’ dediler ve ben de toplanan imzaları belediyeye verdim. Daha sonra ben birkaç kez yetkililerle görüştüm. Bugüne kadar ne cevap verdiler

nede bu konuyu gündeme getirdiler. Sebebini bilmiyorum. Burası “Atatürk Caddesi” adına yakışmıyor. Çocukları anne ve babaları ellerinden tutarak okullara götürmeseler, Allah korusun araçların altında kalabilirler. Kaldırımlara sığmıyor çocuklar. Zaten kaldırım yok sayılır. Vatandaşlarımız sağolsun araçlarıyla kaldırımları çok güzel işgal ediyorlar. Zaman zaman bizde bırakıyoruz. Çünkü araç park edecek başka bir yerimiz yok. Yetkililerden bir an önce bu sorunu çözmelerini ve çocuklarımızın rahat bir şekilde kaldırımlardan güvenle evlerine gidebilmelerini istiyoruz. “SESİMİZİ DUYAN YOK ” Burada bir okulumuz var. Her iki cephesi de araçların korumasında olduğu için yayalar kaldırıma basamıyor. Hani parklarda “çimlere basmayın” derler ya burada da “kaldırımlara” bastırmıyorlar. Yani karşılıklı her iki kaldırımda park etmiş araçlarla dolu. Bir gün olurda, biri çıkar bu sesimizi duyar inşallah, diye umut ediyorum. Sakarya mahallemizin kaldırım sorunu olduğu gibi, carrefoursa’nın yanında bulunan derede de çöp sorunumuz var.

Yetkililerimize sesimizi duyuramıyoruz. Dere kenarında oturan vatandaşlarda bu durumdan oldukça muzdaripler. Diyeceksiniz ki, hiç mi çalışmıyorlar. Hani derler ya yiğidi öldür hakkını ver. Sağolsun Kaymakam Bey, Sakarya ilköğretim okulunun orada bir dere vardı, ıslah etti de mahalle sakinleri ve çocuklar rahat etti. Kaymakam bey de olmasa bizim derdimizi dinleyip, çözüm üreten kimse olmayacak. Şimdi iki sıkıntımız var. Bu sıkıntılarımı hem sözlü hemde yazılı olarak resmi kurumlara gönderdik ama ne ses var ne söz var. Buradaki sorunları dile getirmek için mahalle sakinleri 150 kadar imza toplamış. Bu imzaları bana getirdiler fakat ben nereye gittiysem bir sonuç alamadım. Yani Allaha razı olsun yetkililerimizden sorunlarımızla ilgilenmiyorlar. Yine de sağ olsunlar. Ordu’da bulunan Toplum sağlığı merkezi tarafından bir araştırma yapılmış ve sonucunda da insan sağlığını tehdit ediyor diyerek bir dereyi ıslah etmişler. İnanın o kadar güzel olmuş ki, durup seyretmekten kendimi alamıyorum. O derenin ıslahı Ordu’ya bir renk, bir can katmış. Bu çalışmalar niçin Fatsa’da olmasın. Burada yapılan işin artısı var eksisi yok. Bu okulda okuyan anasınıfı öğrencilerimiz, ilköğretime, orta öğretime giden çocuklarımız ve velililerimiz burada olacak güzelliği seyretme hakkına sahip olduklarını düşünüyorum. Soruyorum; “vatandaşın Allah razı olsun kim yaptı burayı” demesini istemiyorlar mı?

Yoksa bu rezaletin seyrini ve kokusunu bize hoş mu görüyorlar. Bizim gözümüz görüyor ama yetkililerin gözü görmüyor. Bizde bu mahallenin seçilmişi olarak dile getiriyoruz ama bize söylenen bu şeyleri “nereden çıkarıyorsun”, “bizde biliyoruz” dercesine bizi üzüyorlar. Bize yapılanlara rağmen yine de vatandaşın sorunlarını dile getiriyoruz. Bu mücadelemizi sürdürmeyi de bırakmayacağız. İlk olarak toplamış olduğumuz bu imzaları 2010 yılın 11. ayında resmi kurum amirlerine verdik. Bu vermiş olduğumuz dilekçeye hiçbir şekilde geri dönüş yapılmadı. Biz bu durumu tekrar sormak amacıyla bir dilekçe daha yazdık ama yine cevap veren olmadı. “ ÖNCE MÜHÜRLETİYORLAR SONRA AÇIYORLAR” Herkesin bir saltanatı var. Bu-

rada kimseye ne durumunu sorabiliyorsun nede “sen busun” diyemiyorsun, diyemezsin zaten. Nasıl olsa bu makama oturmuşlar yani herkes bir şekilde öyle veya böyle işini yapacak. Fakat meta zoruyla kimseye ne iş yaptırma gücümüz var nede böyle bir potansiyelimiz var. Bize de yakışmadığı gibi, biz böyle insanlar da değil. Bizim işimiz kâğıtlarla git ileri gel geri, başka da yapacak bir halimiz yok. Belediye bazı binaları mühürlüyor sonra bize gelip imza attırıyor. Sonra da bir karar çıkartıyor, o binayı kullanıma açıyor. Vatandaş bize geliyor “ya muhtar bu binayı nasıl kullanıma kapanması için imza atıyorsun” diye çıkışıyor. Soruyorum, “sen bu binayı kaçak yapı diye mühürletip bana imza attırıyorsun daha sonrada bu binayı kullanıma açıyorsun” bu nasıl iştir anlayamadım” dedi.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

Fatsa Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir

Yaşam Mücadelesini Kaybetti

5

SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com

Vericilerin Estetik Sorunları!

Dr. Fuat Erdemir Ordu Devlet Hastanesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Fatsa Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Fuat Erdemir (53), geçirdiği kalp krizi sonucu tedavi gördüğü Ordu Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Geçtiğimiz Perşembe günü evinde kalp krizi geçiren, ilk tedavisi Fatsa Devlet Hastanesinde yapıldıktan sonra Ordu Devlet Hastanesine kaldırılan Dr. Fuat

Erdemir tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 16 yıldır Fatsa Devlet Hastanesinde Dahiliye Uzmanı olarak görev yapan Dr. Fuat Erdemir’in, ansızın vefatı ailesini, mesai arkadaşlarını ve tüm sağlık çalışanlarını yasa boğdu. Fuat Erdemir için geçtiğimiz cumartesi günü Fatsa Devlet Hastanesi önünde bir tören yapıldı. Törende mesai arkadaşlarından Dahiliye Uzmanı Dr. Hasan

Oruç ve Genel Cerrah Oral Aralan, Erdemir'in inançlı ve hastaları için kendi hastalığını dahi gizleyebilen bir yapıda olduğunu anlattılar. Törene çok sayıda mesai arkadaşı, sağlık çalışanları ve dostları katıldı. Hastane bahçesinde helallik alındıktan sonra Orta Büyük Camii'ne getirilen Erdemir, Orta Büyük Camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazından sonra İstanbul'da toprağa verilmek üzere uğurlandı. Fuat Erdemir'in cenazesine, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin

Anlayan, Fatsa Emniyet Müdürü Hüseyin Aslan, Ordu Kamu Hastaneleri Birliği Genel sekreteri Hasan Öztürk, Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Davut Erişmiş,Sağlık-sen Ordu Şube Başkanı Bilal İnanlı, eski Başhekim Alaeddin Arıkan,siyasi partilerin başkanları, kamu kurum ve kuruluşların idareci ve yöneticileri, meslektaşları, hastane çalışanları ve memleketinden gelen yakınları ile vatandaşlar katıldı. MirKuzey Gazetesi olarak Dr. Fuat Erdemir’e Allahtan rahmet, ailesi, dostları ve tüm mesai arkadaşlarına başsağlığı dileriz.

“AK Parti Ordu’ya Her Hizmeti Yaptı” AK Parti İstanbul Milletvekili Ordulu Enver Yılmaz Partisinin düzenlediği “Türkiye Başkanlık sistemini konuşuyor” konulu konferansa katılmak için Ordu’ya geldi. Büyükşehir’in ne kadar önemli ve iyi olduğunu Büyükşehir belediyesi, meclis üyeleri seçildikten sonra ve yapı kurulduktan sonra görüleceğini belirten milletvekili Enver Yılmaz, hala Büyükşehir’i hazmedemeyen ve çekemeyenlerin olduğunu, Büyükşehir modelinin uygulandığı en iyi örneğin İstanbul olduğunu, İstanbul da yapılan hizmetlerinde ortada ol-

duğunu ifade etti. Yılmaz, Ordu, Büyükşehir olması ile beraber, milletvekili sayımız 5 den 6 ya çıkmıştır. Hiçbir şeye faydası olmasa dahi milletvekili sayımızın 5 den 6 ya çıkmasını anlatsak bize yeter. Ordu’nun Büyükşehir statüsü kazanması önemli bir süreçtir. Bu süreçte emeği geçen, başta İl Başkanımız Hüseyin Akyol’a çok teşekkür ediyorum, çünkü gerçek anlamda Büyükşehir için çalışmıştır ve övgüyü hak etmektedir” dedi. İstanbul Milletvekili Ordulu, Enver Yılmaz, ”ulaşımından, sağlı-

ğından, havaalanından, milli eğitiminden, iç bağlantı yollarına, yurtlarına kadar, velhasıl hükümetimiz Ordu’da şu hizmeti yapmadı, şu yapılmadı diyebileceğimiz bir şey yok” dedi. Enver Yılmaz daha sonra, “Elbette AK Parti Türkiye ‘ye çok şeyler yaptı, ama Ordu’ya da çok hizmetler yaptı. Ordu siyasetinin gündeminde olan çok şey bizim iktidarımızla birlikte gündemden kalktı. Hükümetimizin bu aşamadan sonra Ordu’ya şu hizmeti yapacak şu hizmeti de yapmadı diyen bir Allah’ın kulu yok” dedi.

“Kimseye Tek Kazma Vurdurmayız” MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, “Eğer Akçadere köyüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milliyetçi Hareket Partililer olarak, 10 bin arkadaşımızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız” dedi. Kumru ilçesi Akçadere köyü sınırlarında bulunan ve efsaneye göre yüz yıllar öncesinde kale olduğu ve bir deprem neticesinde yıkıldığı söylenen Küşnafak kayalıklarına özel bir şirketler tarafından yapılması düşünülen taş ocağına, MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt ve partililer tepki gösterdi. Beraberinde MHP Kumru ilçe Başkanı Hasan Bayın, bir grup partili ve Akçadere köylüleriyle Küşnafak kayalıklarına çıkan Enginyurt burada yaptığı açıklamada, “Bugün köylü arkadaşlarımızın haberdar etmesiyle burada bulunan doğal güzelliğin katledileceği bilgisine ulaştık.

Türkiye’de gücü elinde bulunduran, parası olan, kendini iktidarın veliahtı olarak görenler maalesef, kanun, kural ve nizam tanımıyorlar. Burası Kumru’nun, Ordu’nun en güzel doğal, tarihi ve coğrafi güzelliklerinden birisini oluşturmakta. Buraları gezdiğimizde görüyoruz ki, hakikaten dünyada eşi benzeri az rastlanacak doğal bir güzellik içerisindeyiz. Buranın

korunması, tanıtılması ve turizme açılması gerekir. Burada taş ocağı kurarak istihdam yaratılacağını söylüyorlar. Bu bir doğa katliamıdır. Bu bir çevre katliamıdır. Daha önce sit alanı olarak ilan edilmiş, yaklaşık 2 bin 500 yıllık tarihi olan Akçadere köyünde, birileri elindeki imkanı kullanarak, buradaki 20 dönüm araziyi işgal edip, buraya taş ocağı kurmak istemektedirler.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman her yerde insanımızın yanında olduğumuzu ifade ettik. Doğayı katletmek isteyen herkese buradan sesleniyorum. Biz Milliyetçi Hareket Partililer olarak, Akçadere köylülerinin yanındayız. Biz HES’lerle katledilen doğanın, katledenlerinin karşısındayız. Biz maden arayacağız diyerek aslında yerin altındaki altın yataklarına ulaşmak isteyenlerin, definecilerin karşısındayız. Bizim tek sevdiğimiz, değer verdiğimiz insanımızdır. Allah eşrefi mahlukattır, yaratılmışların en şereflisi dediğimiz insana hizmet bizim için şereftir. Bugün bu maksatla bu köydeyiz. Buradan tekrar ifade etmek istiyorum, eğer Akçadere köyüne tek bir kazma vurulursa, biz Ordu’daki Milliyetçi Hareket Partililer olarak,10 bin arkadaşımızla birlikte burayı işgal eder, kimseye tek kazma vurdurmayız. Bu böyle bilinsin” diye konuştu.

Devletin Kaymakamı Böyle Olmalı Gölköy Kaymakamı İsa Bolat, ilçedeki ihtiyaç sahibi vatandaşları ziyarete devam ediyor. Kaymakam Bolat, daha önce kaymakamlıktan ev isteyen ve bu ihtiyacı karşılanan Halil Yıldız’ı evinde ziyaret etti ve beraber yer sofrasında yemek yedi. Kaymakam Bolat, yardıma muhtaç vatandaşı kaymakamlık tarafından yapılan yeni evinde ziyaret ederek, yer sofrasında birlikte çay içip yemek yedi. Ordu’nun Gölköy İlçesi Karahasan Beldesinde yaşayan Halil Yıldız adlı vatandaş, kaymakamlığa yaptığı ev başvurusunun ardından İlçe Kaymakamlığı’nın

başlattığı çalışmalar sonucunda ve Gölköy Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından yapılan inceleme sonrasında zor durumdaki aileye S.Y.D.V. Başkanlığı tarafından prefabrik ev yaptırıldı. Halil Yıldız ve eşini yeni evlerinde ziyaret eden İlçe Kaymakamı İsa Bolat ve Vakıf Müdür Vekili Ümit Durak hane halkı tarafından sıcak bir ilgiyle karşılandı. Hane halkı ile yer sofrasında yenen yemek ve yapılan çay sohbetinin ardından İlçe Kaymakamı İsa Bolat aileyle hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra aynı sıcaklıkla kapıya kadar uğurlandı.

Verici deyince akla ilk ne gelir? Elbette ki TV Radyo vericileri veya GSM baz istasyonları. Hangi kente bakarsak bakalım kentin bir alışılagelmiş ve fark edilmeyen çirkinlikleri, bir de herkesin gördüğü genel silüeti vardır. Genelde normal insanlar görmesi gerektiğini değil de psikolojik olarak kolaya kaçarak gördüklerini kalıp olarak yerleştirirler beyinlerine ve o şekilde de doğru olarak kabul ederler. Kentin caddelerinde veya bulvarında veya mahalle aralarında dolaşan birisi amacı neyse ona odaklanır ve o şekilde yürür kaldırımlarda. Bir de meslek erbabı vardır. Zücaciyeci bir misafirliğe gittiğinde, kaşıkların çatalların, tabakların kalitesine markasına, şekline şemaline odaklanır hemen. Ya da konfeksyoncu veya moda tasarımcısı ise kıyafetlerine, ayakkabıcı ise ayakkabısına bakar karşısındakinin. Bizler de kent bilimciler olarak hangi kente gidersek gidelim kentin makroformuna bakarken, mikroformunu da görürüz hemen eş zamanlı olarak. Bizleri telefon tellerinin salkım saçak halleri, bordürlerin boyasızlığı, tretuarların veya refüjlerin bakımı, uyumu yol boyu ağaçların düzeni ve bakımı, evlerin boyası, kat yükseltileri ilgilendirmektedir. Bu ve bunun gibi dikkatimizi çeken durumların en başında o kentteki vericiler veya yansıtıcılar gelmektedir. Şu an Türkiye’nin hangi kentine giderseniz gidin, o kentin en yüksek yerlerinde en az üç dört tane çok yüksek demir profilden direkler görürsünüz. Bu direklerden en büyüğü TELEKOM un, diğerleri Türkcell ve Vodafon gibi firmalara aittir. Bir de bunlara ilave olarak yine büyük televizyon kanallarının vericileri o civara konuşlandırılmıştır. Hiç şüphesiz bir kentte tek bir direk olması mümkün değildir. Her firma, telefon operatörü veya televizyon kanalı kendi direğini dikmiştir veya dikmektedir. Ulaştırma bakanlığının ARGE birimleri kızak kadrolarında keyif sürerken, acaba bu vericileri nasıl yaparsak ne hale getirirsek kentlerimizde daha şık dururlar düşüncesi içine girmeleri mümkün olamamaktadır. Bunu çoğunlukla, mesleği kent bilimi, peyzaj mimarları, çevre mühendisi olanlar görür. Tabi mesleğini sanat için yapıyorlarsa. Yoksa onların da bu çevresel eksi dışsallıkları görmeleri mümkün değildir. Mesleğini sanat için yapan kent bilim-

ciler, peyzaj mimarları ve çevre mühendisleri, veya toplumda sayıları son derece az olan hatta istisnai olan, İNOVASYONER beyinlerin kent görünümleriyle ilgili anında söyleyecekleri şeyler ortaya çıkmaktadır. Bu vesileyle, kent estetiği anlamında BİR YENİLİK VEYA İNOVASYON ÖNERİYORUM. Bu hem çevre estetiği, hem firma menfaatleri hem de devlet yönetimi ve kamu ekonomisi açısından onlarca fayda sağlayan bir öneridir. Projeyi ister Ulaştırma Bakanlığı bizzat kendi yapar, ister yap işlet devret modeliyle isterse herhangi bir firmayla imtiyaz sözleşmesi imzalayarak yaptırır fark etmez. Proje veya inovasyon önerisi şudur: Bir kentteki vericilerin hepsi kaldırılmalı, bu vericilerin veya aktarma / baz istasyonlarının üzerinde ne kadar cihaz veya yansıtıcı varsa bunların hepsi, yani bütün firmalara ait teknolojik cihazlar, tek bir direğe yerleştirilmelidir. Bu anten direği veya abidesi, devlet kontrolünde ilgili firmalara (TÜRK TELEKOM DAHİL) kiralamalı veya satmalıdır. Bu yansıtıcılar veya vericiler bu günkünden çok daha büyük ve uzun şekilde, tek olarak inşa edilmeli, bu direklerin kaidesi o kentin en belirgin ögesi neyse ona göre ABİDE şeklinde yapılıp o abide veya anıtın üzerinde bu tür yansıtıcı antenler dikilmelidir. Böylece kentin en yüksek yerlerinin bu çirkin görüntülerle hançerlenmiş gibi görülmesi önlenmiş olur. Devlet yaptığı veya yaptırdığı ANIT ANTELER üzerinden kira bedeli alabilecektir. Her yansıtıcının dibinde bulundurulması zorunlu trafo maliyetinin ortadan kalkması, her bir kent için ayrı ya da bağımsız bir direk dikme zorunluluğunun olmaması, periyodik bakım gereğinin olmaması vb. nedenler de firmalar açısından son derce cazip bir açılımdır. Böylece yüksek yerlerde kentin manzarasını seyredenlerin göz estetiğini bozulmamış olacaktır. Mutlu ve güzel yarınlar dileğiyle. Yazı Sözlüğü: Makroform: Kentin genel uzaktan bütüncül görünümü Mikroform: Kentin dar kapsamlı ayrıntı görünümü Tretuar: Kaldırım taşı Bordür: Kaldırımı yol ile ayıran küçük uzunca kaldırım kenarı taşı. Refüj: Bölünmüş ve veya duble yolları veya bulvarları birbirinden ayıran metal engel veya yoğun bitki grubu.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

6

“Geçen Yaz Cenazelerin Peşinde Koşuyorduk” Belediye Konservatuarı

Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, Çözüm sürecini anlattı. Günay, “Geçen yazı hatırlayın, hepimiz cenazeler peşinde koşuyorduk. Şimdi bir sükun ortamı var. Bu sükun ortamının kalıcı olmasını istiyoruz” dedi AK Parti Ordu İl Başkanlığı

binasında, “Türkiye Başkanlık sistemini konuşuyor” konferansına katılın ve bir konuşma yapan, Kültür ve Turizm eski Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ordulu Ertuğrul Günay, “Türkiye’nin 25 yıldan bu yana kanayan bir yarasını durdurmaya, bu yarayı sarmaya, iyileştirmeye, Türkiye’nin bu acıdan kurtulmasını sağlamaya çalışıyoruz. Geçen yazı hatırlayın, hepimiz cenazeler peşinde koşuyorduk. Şimdi bir sükun ortamı var. Bu sükun ortamının kalıcı olmasını istiyoruz. Bunun için de toplumun her kesiminden yardım ve destek bekliyoruz. Bir yandan siyasetle uğraşıyoruz, bir yandan güvenlik güçlerimiz uğraşıyor. Devletin bütün birimleri uğraşıyor. Bir yandan da toplumda fikrine hürmet edilen, toplum tarafından sevilip sayılan insanların da bu çalışmaya katkı yapmasını

istedik.” Ordulu Günay daha sonra, “Bu çerçevede basında ‘akil insanlar’ diye çıkıyor, bence kanaat önderleri, bir anlamda toplumun değer verdiği çeşitli meslek gruplarından insanlar da bizim bu çabamıza, Türkiye’nin barışa, kardeşliğe, huzura kavuşması çabasına yardımcı olmaya çalışıyorlar. İnsanlar barışa neden karşı çıkarlar, neden bu kadar feveran gösterirler, neden bu kadar itiraz ve isyan ederler bunu anlamakta zorlanıyorum. Elbette hepimizin bu süreçte ‘şöyle olmasaydı, böyle olsaydı’ diyebileceğimiz noktalar olabilirdi ama bu muhalefet partililerinin kullandığı dile haklılık kazandırmıyor. O yüzden ben çeşitli mesleklerden kanaat önderi arkadaşlarımızın bu çalışmaya katkı sağlamalarını hem teşekkürle karşılıyorum, başarılı

olmalarını yürekten diliyorum. Başarılı olacaklarına da inanıyorum” Çözüm sürecinin Türkiye’de demokrasinin, barış ve kardeşlik ortamının kurulması olduğunu ifade eden, Ertuğrul Günay, “Çözüm süreci dediğimiz, Türkiye’nin bu terör belasından kurtulması, Türkiye’nin tekrar bütün yurttaşlarına ayrımsız, din, dil, inanç, etnik köken, mezhep ayrımı yapmaksızın kucaklaması, herkesi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığının eşit özgür haklarında birleştirmesi çalışması. Aslında bu çözüm süreci dediğimiz Türkiye’de demokrasinin bütün kural ve kurumlarıyla yerleşmesi demek. Terörden kurtulmak için çözüm ama ‘çare çözümün içi nedir, aslı nedir’ dediğin zaman Türkiye’de demokrasinin, barış ve kardeşlik ortamının kurulmasıdır. Elbette başarıya ulaşacaktır” dedi.

Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Tuncer Tokat, Ordu Valisi Orhan Düzgün ve Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu CHP Milletvekili İdris Yıldız, AK Parti Milletvekili İhsan Şener, Türkiye Cumhuriyeti Düsseldorf Başkonsolosu Fırat Sunel ve Almanya Yeşiller Partisi Milletvekili Arif Ünal konuşma yaptı. Yapılan konuş-

malarda, Orduluların dayanışma ve birlikteliklerine dikkat çekildi. Gecenin finalinde sahneye çıkan Volkan Konak, sevilen şarkılarıyla Orduluları coşturdu. Dev orkestrası eşliğinde 2 saat sahnede kalan Konak, salonda bululan Ordululara, "Çamaşırlarımızı aynı suda yıkıyoruz. Dolayısıyla Ordu benim için çok önemlidir. Buradaki insanlar kırılır dökülür, ama Türkiye’sine asla küsmez" diye seslendi. Volkan Konak, eline Türk bayrağını alarak 'İzmir Marşı'nı okudu. Ordu Halk Dansları Topluluğu'nun gösteri yaptığı gecede ayrıca, Tuğrul Şan, Ata Bahri Çağlayan ve Sevda Gül’de şarkıları, türküleriyle davetlileri eğlendirdi.

Almanya’da ki Ordululardan Türkiye’ye Mesaj 18. Geleneksel Ordulular Kültür Şenliği Almanya’nın Neuss şehrinde yapıldı. Almanya’da faaliyet gösteren Ordulular Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen gecede Volkan Konak ve Tuğrul Şan sahne aldı. Almanya'daki Ordulular Neuss kentinde düzenlenen gecede bir araya gelirken, Türk bayrakları ile donatılan salonda coşkuyla eğlendi. Duisburg'ta 1995 yılından bu yana faaliyet gösteren Yurtdışı Ordulular Kültür ve Dayanışma Derneği geçtiğimiz Cumartesi akşamı, 18'inci Geleneksel Ordulular Kültür Şenliği düzenledi. Geceye, Almanya'nın değişik kentlerinden yaklaşık 1500 kişi katıldı.

Ordulular gecesinin düzenlediği salona büyük Atatürk posteri asılırken, salonun sahne bölümü ve tüm masalar Türk bayraklarıyla donatıldı. İstiklal Marşı'nın okunması ardından, katılımcılar çalınan 'Türkiyem' şarkısına masalardaki bayrakları ellerine alarak eşlik etti. Gecede Yurtdışı Ordulular

Kültür Sarayı’na Taşındı

Kurulduğu günden bu yana faaliyetlerine aralıksız devam eden Fatsa Belediyesi Konservatuarı, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’na taşındı. Kadrosuna Fatsa’nın adını bir yarışmada duyurmuş olan Kandemir Kaytaz’ı da dahil eden Fatsa Belediyesi Konservatuarı, iki aydır yeni yerinde öğrencilere fiilen hizmet veriyor. Fatsa Belediye Konservatuarı kadrosuna dahil olan Kandemir Kaytaz’ı ziyaret eden Belediye başkanı Hüseyin Anlayan hayırlı olsun dileklerinde bulunarak; ” Yeni bir düzenlemeyle Konservatuarımızı Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’na taşıdık ve yaklaşık iki aydır burada hizmet veriyoruz. Öğrenciler burada birçok sanatsal dalda kurs görüyorlar, onları da katılımlarından dolayı tebrik ediyorum. Kültür Sarayımız şu an tam ismine yakışır bir statüde oldu. Kamuoyuyla paylaşmak istediğim bir hususta, sadece Fatsa’nın değil tüm Türkiye’nin de tanıdığı Kandemir Kaytaz kardeşimiz de ekibimize katıldı.Artık Konservatuarımızın sanatçısı ola-

cak ve Fatsa’mıza katkı sağlayacak” dedi. Desteklerinden dolayı herkese teşekkür eden Kandemir Kaytaz ise; “ Üzerimde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Daha öncesinde bir yıllık bir çalışmam olmuştu konservatuar bünyesinde. Bundan sonra daha iyi şartlarda, daha çok öğrenciyle, daha güzel bir eğitim yapacağız” şeklinde konuştu. Klip çalışmalarını da bitirdiğini söyleyen Kandemir Kaytaz; “ Klibim hem benim tanıtımım hem de Fatsa tanıtımı açısından umarım iyi olur” dedi.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

7

“Bu Anayasayla Yarına Yürümek Mümkün Değil” mesi gerekli diye konuşuyorduk. Ama bugün için böyle bir gereklilikten değil, bir zorunluluktan bahsetmemiz gerekir.

“AK PARTİNİN DERDİ ÜZÜM YEMEKTİR” Türkiye’nin bu mevcut 82 anayasasıyla yarınına yürümesi mümkün değildir. Hukuki açıdan, siyasi açıdan hiçbir açıdan mümkün değildir. Siz bir yandan anayasayı yapan insanları yargılayacaksınız “hukuksuzluk yapmışsınız” diye yargılayacaksınız diğer yandan o insanların yaptığı anayasayı halen yürürlükte tutacaksınız. Böyle bir şey mümkün değil. Bu yüzdende AK Parti çok büyük bir fedakarlık yaparak, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yanık, "1982 anayasasını yapan insanları 'hukuksuzluk yapmışsınız' diye yargılayacaksınız diğer yandan o insanların yaptığı anayasayı halen yürürlükte tutacaksınız. Böyle bir şey mümkün değil" dedi. AK Parti Genel Merkezi ARGE Başkanlığı tarafından yürütülen 'Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor' sempozyumu Ordu'da Adalet ve Kalkınma Partisi İl Binası toplantı salonunda gerçekleşti. Toplantıya konuşmacı olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Murat Yanık katılırken, eski Kültür ve Turizm Bakanı, İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, AK Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol, Baro Başkanı Oktay Çanak, belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda partili de toplantıda yer aldı.

“ANAYASA YAMALI BOHÇAYA DÖNDÜ” Doç. Dr. Murat Yanık, konuşmasına anayasa tartışması ile başlarken, başkanlık sistemini partililere anlattı. Doç. Dr. Yanık, "Bugünlerde başkanlık sistemini çok tartışıyoruz, tartışacağız. Biz hukukçular 1982 Anayasası'nı tarif ederken, şu cümleyi kullanırdık 'Bu anayasa yamalı bir bohçaya dönmüştür. Artık yama tutmuyor' derdik. Bu anayasasının değiştirilmesi gerektiğini anlatırdık. Şimdi son zamanlarda son birkaç yıllık gelişmeler sonrasında özellikle bu anayasanın mantıksal iş tutarlılığını kaybetmesi, 17 defa 100'den fazla maddesinin değiştirilmesi, bu anayasayı yapan kurucu idarenin yargılanmaya başlamasıyla beraber bu darbe sonucu yapılan bu anayasanın artık değiştirilmesinin artık bir gereklilik olmasından çıktığını artık bir zorunluluk olduğunu söylüyoruz. Derslerimizde de öğrencilerimize bu anayasanın değiştiril-

anayasa konusunun çok önemli bir konu olduğunu vurgulamak amacıyla kendi unsurundan fedakarlık yaptı ve eşit derecede bir katılım ile oluşan uzlaşma komisyonu kurdu. Çünkü AK Parti'nin derdi üzüm yemektir. 10 yıldır yapılan hizmetleri taçlandırmaktır yeni bir anayasa ile bunları pekiştirmektir" diye konuştu.

“BAŞKANLIK SİSTEMİ SORUNLARI ÇÖZER”” "Genel anayasal sorununun çözülmesi için bizim mutlaka ve mutlaka hükümet sistemini değiştirmek gerekir" diyen Doç. Dr. Yanık, "Bu sistemi değiştirmezsek bizi çok büyük bir kriz bekliyor. Bu hükümet sistemi değişikli-

ği ve bu paradigma özellik ne? Hangi çözümleri geliştirebiliriz. Alternatiflerimiz nelerdir. Hangi alternatiflerimiz var. Bugün kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik üç tane hükümet sistemimiz var. Bir tanesi mevcut hükümet sistemimiz dediğimiz, Parlamenter sistem. Diğeri Fransa'da uygulanan yarı başkanlık sistemi, üçüncüsü ise Amerika'da uygulanan Başkanlık sistemidir. Bu üç sistemden hükümetimizin mevcut sistemi parlamenter sistem olduğu söyleniyor. Biz ne kadar hukukçular olarak 'ne yediği belirsiz bir sistem, melez bir sistem, ne olduğu belirsiz bir sistem' desek de anayasamız parlamenter sistem diyor. Bu üçünden birini

tercih yapmalıyız. Bugün bu sistemlerden bir tanesi de başkanlık sistemidir. Bu tercihte dikkate almamız gereken, düşünmemiz, tartışmamız gerekir. Bizim sorunlarımızın çözümü için yapacağımız alternatif arayışın gideceği yer Başkanlık sistemidir. Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit arasındaki kavgaları bir hatırlayın. Bu ülke yaşanan bu kavgalar nedeniyle ne krizler gördü. Başkanlık sisteminde bu tür kavgaları görmeniz mümkün değil. Yeter ki sistem doğru kurulsun ve doğru çalıştırılsın" şeklinde konuştu. Doç. Dr. Murat Yanık, konferansın ardından yöneltilen sorulara cevap verdi.

“Müslüman, Müslüman’ın Kardeşidir” Fatsa Müftüsü Şener Yılmaz, "Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Müslüman’a, gönül rızası olmadan Müslüman kardeşinin malı helal olmaz" dedi Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Fatsa Orta Büyük Camii'nde, kermes açılışında konuşan Müftü Şener Yılmaz, Peygamber Effendimiz (S.A.V)'in, insanın değerini, haysiyetini hadislerle ortaya koyduğunu belirterek, "O Kutlu Peygamber beşerin özlediği ve hak ettiği değerleri ihya için gönderilmiş bir elçiydi. O'nun öğrettikleri, insanlığın karanlık dünyasını aydınlattı. İnsanlık O Nur ile, efendimiz ile yeniden onurlandı" dedi Küçüklerimize sevgi ile muamele etmeyen, büyüklerimize

da saygı göstermeyenin bizden biri olamayacağının altını çizen Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz, "Efendimiz gerek sözleri, ve gerekse uygulamaları ile insanı onurlandırdı. O ırk, renk, cinsiyet, mal-mülk, zenginlik, soy-sop gibi maddi ve geçici

ölçülere hiç itibar etmedi. Peygamberimiz; 'Allah sizin görünüşünüze, malınıza, mülkünüze bakmaz, yalnızca kalplerinize ve amellerinize bakar' sözüyle de bu anlayışı zihinlere ve gönüllere nakşetti" şeklinde konuştu. Konuşmadan sonra Fatsa

Orta Büyük Camii'de Müftülük bünyesinde tertip edilen Kermes açılışı yapıldı. Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca'nın açılışını yaptığı kermeste, çeşitli el işi ürünler ile ev yemekleri sergilendi. Kermes açılışından sonra, Fatsa Belediyesi Kültür Sarayında da bir konferans düzenlendi. Diyanet İşleri Teftiş Başkanı Doç.Dr. İsmail Karagözde, "Hz. Peygamber ve İnsan Onuru" konulu bir konferans verdi. Müftülüğün Kutlu Doğum Etkinliklerine, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Ak Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen, İl Müftü Yardımcısı Kemal Mengeloğlu, Kumru ve Çamaş Müftüleri ile Kamu Kurumlarının idarecilerii ve çok sayıda vatandaş katıldı.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

8

Akkuş’un Adını Dünya Duydu Moral Yemeğinde Akkuş’a bağlı Kızılelma Belde Belediye Başkanı İsa Demirci, Dünyaca ünlü Time Dergisi’nin internet sitesinde yapılan bir ankette en başarılı belediye başkanları arasında yer aldı. Ordu'nun Akkuş ilçesi Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci, Time Dergisi'nin internet sitesi üzerinden yaptığı bir ankete göre en başarılı belediye başkanları arasına girdi. Time Dergisi, internet sitesi üzerinden Türkiye genelinde

görev yapan belediye başkanları arasında düzenlediği bir ankete göre Akkuş ilçesi Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci de en başarılı belediye başkanı seçildi. İnternet sitesi üzerinden düzenlenen ankette enler arasına giren Başkan Demirci'ye Başkent Ankara'da Time Dergisi ailesince ödül verildi. Başkan Demirci, "Time Dergisi'nin düzenlemiş olduğu 2013 yılının EN'leri arasında şahsıma da Bursa ve Adana

Büyükşehir belediye başkanları ile birlikte en başarılı belediye başkanları ödülü verildi. Başarılarımız şahsımıza ait değildir. Halkımızdan aldığımız güç ve destekle yaptığımız çalışmalardan dolayı böyle bir ödüle layık görüldük. Kızılelma Belediyem ve memleketim adına onur duydum. Bu başarı vatandaşlarımıza aittir. Bu anketin organizesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Bir Araya Geldiler

Av Yasakları Bugün Başladı Su ürünleri kaynaklarından ekonomik olarak yararlanmak, deniz ve iç sulardaki su ürünlerinin kalite ve stoklarının korunması ve su ürünleri kalkınma plan hedeflerine ulaşılmasını sağlamak amacıyla Denizlerde ve İç Sularda Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 3/1 Numaralı Tebliğ ile su ürünleri avcılığına getirilen genel yasaklar 15 Nisan 2013 Pazartesi günü(bugün) başladı. Bugün başlayan av yasakları ile ilgili Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Tüm denizlerde 15 Nisan - 31 Ağustos tarihleri arasında gırgır ağları ile su ürünleri avcılığı, trol avcılığına açık tüm karasularımızda ise 15 Nisan – 15 Eylül tarihleri arasında trol ağları ile su ürünleri avcılığı yasaklanmıştır. Ancak, 12 kulaç derinliğe kadar olan fanyalı ve fanyasız, alttan büzülmeyen, mapa ve tel bulunmayan, alamana (Voli ) ağları ile dönem boyu avcılık yapılması serbesttir.

Karasularımızda 1 Mayıs – 31 Ağustos tarihleri arasında algarna ile deniz salyangozu avcılığı yasaktır. Dalma, sepet ve her türlü tuzak yöntemleri ile deniz salyangozu avcılığı dönem boyunca serbesttir. Bütün karasularımızda 15 Nisan – 15 Haziran tarihleri arasında kalkan avcılığı yasaktır. Parakete ve fanyalı ağlar ile kalkan avcılığı dönem boyunca yasaktır. Av yasağından önce avlanarak İl ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine stok tespiti yaptırılan kalkan ba-

lıklarının, yasağın başlamasından itibaren en geç 7 gün içerisinde pazarlanması zorunludur. Tüm karasularımızda 1 Nisan – 31 Ağustos tarihleri arasında ağ dalyanları dâhil her türlü istihsal vasıtası ile palamut ve torik avcılığı yasaktır. Ancak 15 – 31 Ağustos tarihleri arasında çapari ile palamut avcılığı serbesttir. Su ürünleri avcılığında monofilament (tek kat) misina ağları, multimonofilament (çoklu tek kat) misina ağları ve dolanan (drift-net) ağların kullanılması yasaktır. Bu ağların,

İLAN

AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Ayhan Aydemir 0532 382 37 19

Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu

gemilerde, balıkçı barınaklarında, barınma ve çekek yerlerinde bulunması yasaktır. Uzatma ağı, parekete gibi pasif avlanma araçlarında ait olduğu balıkçı gemisinin ruhsat kod numarasını gösterir bilginin yer alması zorunludur. Bu bilgi, şamandıra veya avlanma aracının görülebilir bir yerine takılacak bir plaka veya benzeri bir materyale silinmez ve okunacak şekilde yazılmak suretiyle belirtilir. Avlanma yasağı süresince istihsali yasaklanan su ürünlerinin her ne suretle olursa olsun satışı, nakli ve imalatta kullanılması ile avlanma yasağı süresince gemilerde ve istihsal yerlerinde her türlü av malzemeleri, teçhizat, alet, edevat ve yemlerle takımların bulundurulması yasaktır. Unutmayınız, sürdürülebilir avcılık, balıkların yaşamlarında en az bir kere üremelerine imkân vermekle sağlanır. Kaçak avcılık yaparak günü kurtarmak yerine, av yasaklarına uyarak geleceğimizi kurtaralım” denildi.

/ Şahsüver ÇITIR

Fatsa Belediye Spor Kulübü Başkan ve yöneticileri ile futbolcular düzenlenen yemekte bir araya geldi. Fatsa Belediyesi park restoranda verilen yemeğe Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Ak Parti İlçe başkanı Fatih Sözen, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tayfun Karataş da katıldı. Futbolculara moral amaçlı düzenlenen yemekte, İstanbul’da gerçekleşen Fatsa Belediye spor yardımlaşma ve dayanışma gecesinde, kulübe yardımda bulunan Okan ve Selçuk Atabeyoğlu kardeşler adına Ata dantel müdürü Serkan Gül ve Sönmez Gıda sahibi Mehmet Sönmez’e gecenin anısına birer plaket verildi. Gecede bir konuşma yapan Fatsa Belediye Spor Kulübü Başkanı Muammer Coşkun “Fatsa Belediye Spor‘un bu yemeğine katıldığınız için öncelikle hepinize

çok teşekkür ediyorum. Bu sene 2012-2013 yılında yolumuz çakıllı, çamurlu, çimenli dedik. Postacı kapıyı iki kere çalar, bize üç defa çaldı ama önümüzde koskoca dört hafta var. Futbolda dün diye bir şey yok, bunu hepimiz gördük. Futbolcu arkadaşlarımızda bunu biliyor. Dört tane daha final maçımız var, ben inanıyorum ki bu dört maçı da alacağız ve son gülen Fatsa belediye spor olacak. Biz ne gerekiyorsa hepsini yapıyoruz ve gerisi takdir ilahidir. Bu dört maçın sonuna kadar elimizden gelenin fazlasını yapacağız. 11 yıl olmuş Fatsa belediye sporumuz yukarı çıkamıyor, hiç ummadığımız zamanlarda terslikler oluyor ama her futbolcunun inişleri çıkışları oluyor. Biz öyle bir takım kurduk ki, beraberliğe bile tahammül edemiyoruz. Ne bizler tahammül ediyoruz nede taraftarlarımız. Ama dünü bitirdik yarına bakalım. Önümüzdeki maçları en iyi şekilde oynayacağız, gerisi takdiri ilahidir” dedi.


15 NİSAN 2013 PAZARTESİ

Sayfa

9

“Teleferik Ordu Turizmini Canlandırdı” Akkuş Esnaf Kefalet

Vatandaşlara turizmin önemini anlatmak, iç turizmi canlandırarak insanların Turizm etkinliklerine katılımını sağlamak amacıyla her yıl 15-22 Nisan tarihleri arası Turizm Haftası olarak kutlanmaktadır. Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun Turizm Haftası nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı. Torun mesajında, “Yapılan araştırmalar, yabancı ve yerli turistlerin ülkemize göstermiş olduğu ilginin her gecen gün arttığını ve ülkemizin turizmin her alanında çok önemli potansiyele sahip olduğunu bizlere göstermektedir. Bu potansiyel içinde çok farklı doğal yapısı ile Karadeniz bölgesi ayrıcalıklı bir yer tutmaktadır. Bu bölge içinde yer alan ilimiz özellikle doğal yapısı

bozulmamış yaylaları, kilometrelerce uzunluğundaki sahilleri, eşsiz güzellikteki koyları ile turizm açısından “Karadeniz’in Parlayan Yıldızı“ olacak cazibe alanlarına çok fazlasıyla sahiptir. Özellikle Boztepe’miz şehrin panoramik görüntüsü açısından Türkiye’nin ötesinde dünya ölçeklerinde görsel bir mekan olarak turizme kazandırılması gereken önemli bir değerdir. Ordu Belediyesinin 40 Yılın Hayali olarak adlandırılan Boztepe Teleferik Projesi bu değeri daha da aktif hale getiren önemli bir proje olmuştur. Teleferik, halkımız ve kentimize gelen tüm turistlerden oldukça büyük bir ilgi görmüştür. Bugün bir buçuk milyon yolcuyu aşan taşıma sayısına ulaşan Teleferik, yaz aylarında

günde 20 tur otobüsün teleferiği kullanmak için Ordu’da mola vermesini sağlamaktadır. Bütün bunlar teleferiğin kentimizde bir cazibe merkezi haline geldiğinin göstergesidir. Boztepe Teleferik projesinin hayata geçmesi ile birlikte kent turizminin canlandığı ve Ordu ilinin tanıtımında önemli bir görev üstlendiği açıktır. Ordu’nun turizm geleceği noktasında teleferik önemli bir görev üstlenmeye devam edecektir. İl sınırlarımız içerisindeki derin vadilerimiz, harika kanyonlarımız, yemyeşil yaylalarımız ve geniş platolarımız bizi şehir olarak yayla turizminde de iddialı hale getirmektedir. Kentimizin kıyılarını, çekim gücü olan ve sürekli kullanılabilen hale getirerek çok daha güzel bir Orduyu halkımıza ve ülke turizmine hitap edecek şekilde düzenlemek için, hazırlanan projeye alanda bulunan ağaçlar korunarak başladık. Ordu Belediyesi, kentin turizm değerini arttırmak için Menekşe Sokak projesini uygulamaya koymuş, bu doğrultuda tarihi yapısı yok olmamış, bu sokaktaki Tarihi evlerin restorasyonunu aslına uygun yaparak tarihi dokuyu yeniden canlandıracak adımları atmıştır. Tarihimize sahip çıktığımız kadar geleceğimize de sahip çıkmak için evlerin birisini Edebiyat Festivali bünyesinde yaptığımız

bir törenle Ordu Belediyesi Dünya Yazarlar Evi olarak hizmete soktuk. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali, Uluslararası Edebiyat Festivali, Taş Heykel Sempozyumu sayesinde dünyanın her kıtasından farklı ülkelerin tiyatro sanatçıları, edebiyatçılar ve heykel sanatçıları ile birlikte yüzlerce insan ilimize davet edilmiş, ilimizin güzellikleri ve halkımızın sanata ve sanatçıya olan yakın ilgisi tüm dünyaya gösterilmeye çalışılarak turizmin farklı bir boyutu işlevsel hale getirilmiştir. Ayrıca Belediyemiz tarafından gerçekleştirilmiş olan “Derin Deşarjı Projesi” projesi 6.5 km’lik sahil şeridimizin yanı sıra, şehir merkezi de dahil olmak üzere her noktada rahatlıkla denize girmeye imkan sağlamakta olup, deniz ( kıyı ) turizmi açısından artı bir avantaj sağlamaktadır. Ordu Belediyesi olarak ilimizin deniziyle, doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle bir bütün olarak turizmin ve turistlerin hizmetine sunulması için şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir gayret içerisinde olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyor, turizmin sadece birkaç ay değil, yıl boyu gelir getiren bir sektör konumuna gelmesi temennisiyle tüm hemşerilerimin “Turizm Haftası”nı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum" dedi.

yapılar yapıldı. Şimdi biz onun içinden ayıklayıp tekrar kendi kültürümüze kendi tarihimize özgü yeni yapıları ortaya çıkartmaya çalışıyoruz ama sadece Ordu’da değil, bütün Türkiye’de bu anlamda işimiz oldukça zor” diye konuştu. Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Günay, “Büyükşehir ile ilgili alınan karar Ordu için büyük

şans haline geldi bence. Ordu ve Giresun Karadeniz’de büyükşehirler arasında sıkışmış ildi. Ben Giresun’un da doğrusu böyle bir sıfat kazanmasını çok arzu ettim. Ya birleşerek, ya da ayrı ayrı ama bu aşamada kaldı. Giresun’da gelecek seçimde belki bu düzeyi yakalamış olacak. Ordu için bir şans elbette yeni yatırımlar olacak, büyükşehirin getireceği yeni ekonomik potansiyel olacak. Ankara’dan alacağı payda artışlar olacak. Bu alt yapının oluşması içinde Ordu yeni yatırımcılar kazanacak. Ordu için Türkiye için iyi bir şey olacağını düşünüyorum. Bu büyük ölçeğin nasıl yönetileceğini soruyor bazı arkadaşlar belediye gibi ara birimler olmaksızın merkezde yönetilen birçok sağlık, yol yapımı gibi birimler var. Çeşitli alt yapı yatırımları var. Aynı şekilde Ordu merkezde bir büyükşehir olması Akkuş ya da Mesudiye’de hizmeti geri bırakmayacak. Merkezi planlama sanıyorum hız kazandırarak bir bütünlük kazandıracaktır” şeklinde konuştu

Genel Kurul Yaptı

Akkuş Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi Genel Kurul yaptı. Akkuş Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi binasında yapılan genel kurulu İstiklal Marşı ve Saygı duruşundan sonra başladı. Divan heyetinin seçiminden sonra, Başkan Adem Duman, dört yıllık çalışmaları anlattı. Kooperatifin Genel Kurulu’na, bakanlık temsilcileri Ersin Sökmez,Yılmaz Akçay, Bölge Birlik Başkanı Yüksel Kaya, Ünye ESKOB Başkanı V. Selver Yıldırım, Fatsa ESKOB Başkanı Ayhan Baş, Kumru ESKOB Başkanı Namık Evin, Çaybaşı ESKOB Başkanı Seyfettin Uygun, Niksar ESKOB

Başkanı Faruk Göze, Ordu Büyük Sanayi Kooperatifi Başkanı Serdar Salman, Akkuş ESKOB Başkanı Adem Duman, Korgan ESKOB Başkanı Zeki Korgan, Perşembe ESKOB Başkanı Ali Şahin, Kabataş ESKOB Başkanı Kemal Aydın, Çaybaşı ESKOB Başkanı Seyfettin Uygun, Fatsa Cemevi Başkanı İhsan Kartal, Tekkiraz ESKOB Başkanı Ali Demirel, Çamaş ESKOB Başkanı Kemal Koç, Giresun Bulancak ESKOB Başkan V. Asım Karabaş, Giresun Dereli ESKOB Başkanı Hasan Akar, Öz Giresun ESKOB Başkanı Yüksel Öksüz ve Kızılelma Belediye Başkanı İsa Demirci ve esnaflar katıldı

Hem Kızı Hem Öğrencisi “Önce Yok Ettik Şimdi Kurtarmaya Çalışıyoruz” Rakip Olarak Yarışacak Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Türkiye’nin bütün tarihsel yapısı, şehir dokusu ve doğası büyük ölçüde mahvolduktan sonra şimdi kurtarmaya çalışıyoruz” dedi. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği memleketi Ordu’da Taşbaşı Mahallesi Menekşe Sokak, sokak sağlıklaştırma çalışmalarını inceledi. Eski Bakan Günay’a incelemede Ordu Vali Yardımcısı Yemen Bayrak, Ordu İl kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen eşlik etti. Ertuğrul Günay incelemelerinin ardından yaptığı değerlendirmede, “Ne yazık ki biz özelikle 50’li yıllardan sonra kolay inşaat yöntemleri ortaya çıkınca ve birazda şehirleşme hızlanıp kendi arsaları rant getirmeye başlayınca şehirlerimizin eski dokusunu çok tahrip etmişiz. Bu beton gibi kolay inşaat malzemelerinden sonra ustalık isteyen yapılar yerine ve zarafet taşıyan yapılar yerine çok katlı, gelişi güzel, hiçbir mimari değeri olmayan yapılar

üretmeye başlamışız. Şimdi biz bir anlamda Türkiye’nin bütün tarihsel yapısı, şehir dokusu ve doğası büyük ölçüde mahvolduktan sonra şimdi kurtarmaya çalışıyoruz. Ordu’yu düşünün yamaca doğru tırmanan mahallede geçmişin çok güzel mimari örneklerini taşıyan yapılardan oluşmuş ama zenginleşme, kültür ile birlikte olmayınca ne yazık ki o yapıların özelliğini kaybeden beton

KOSGEB Bir Girişimcisini Daha İşyeri Sahibi Yaptı

Pizza Palace Açıldı / Fatma CANLI

15 yıl boyunca ailesi ile beraber, İngiltere’de pizzacılık yapan Seyfettin Şenol memleketi Fatsa’ya dönerek FAGİAD’ın aracılığı ile açılan KOSGEB girişimcilik kursuna katıldı. KOSGEB’ den sertifika almaya hak kazanan Seyfettin Şenol Fatsa’ da Pizza Palace isimli kendi iş yerini açtı. Seyfettin Şenol “Kendimize özel hamurumuz, pizza sosumuz ve kendimize özel pizza fırınımız ile Fatsalı hemşerilerimize farklı bir lezzet tattıracağız” dedi. İşyerinin açılışını FAGIAD Başkanı Serkan Erdik gerçekleştirdi. Başkan Serkan Erdik; “ Fatsa’mızda yeni açılan Pizza Palace ‘ın Fatsa’ya hayırlı olmasını diliyorum. Fatsa Genç İş Adamları Derneği’nin açmış olduğu KOSGEB girimcilik kursundan faydalanıp,

böyle güzel bir mekânı Fatsa’ya kazandıran sevgili kardeşimize teşekkür ediyoruz. Şuna inanıyoruz ki, Fatsa’da yeni iş yerlerinin açılması, yeni istihdam alanlarının oluşması, bu memleketin katma değerine, işsizlik oranına en önemli çözüm yollarından bir tanesi. Biz, böyle yeni girişimcilerin, memlekete fayda sağlayan insanların daha çok olmasını arzuluyoruz. İnşallah ticari hayatları başarılarla geçer, uzun soluklu olur, Mevlam utandırmaz. Bu yeni mekânın Fatsa’mıza, değerli kardeşimize ve bu iş yerinden istihdam sağlayacak olan bütün insanlara hayırlı olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Seyfettin Şenol; “Fatsa Genç İş Adamları Derneği (FAGİAD)’ in KOSGEB aracılığı ile Fatsa’da açmış olduğu girişimcilik kursundan faydalanarak, sertifika almaya hak

Türkiye genelinde yapılan Sosyal Bilimler Olimpiyatı'nda Ünye Meçhul Asker Ortaokulu öğrencisi Yonca Aydın ön elemeleri geçerek 20 Nisan'da İstanbul'da final ve ödül törenine gitmeye hak kazandı. Karadeniz yöresinin otantik objesi olarak bilinen Serender, Nayla veya diğer bir adıyla Ambar olarak bilinen yapıları tanıtan Yonca Aydın unutulmaya yüz tutmuş Karadeniz kültürünün bu nadide yapılarını yeniden ortaya çıkardı. Meçhul Asker Ortaokulu Tek-

noloji ve Tasarım Öğretmeni Nuray Atay, "Sosyal Bilgiler Olimpiyatı'nın öğrencilerin araştırma, yorumlama, sunma becerilerini ve toplumu olumlu yönde geliştirecek fikir üretme alışkanlıklarını geliştirme amaçlı ve öğrencimiz yöremizin bizlere bıraktığı kültür mirasını araştırıp yorumlamış ayrıca Karadeniz halkının takdirini kazanmıştır" dedi. Atay, öğrencisinin bu başarıyı özveriyle çalışarak hak ettiğini üstelik bronz madalya ile yetinmeyip 20 Nisan'da Haliç Kongre Merkezi'nde yapılacak ödül töreninde altın madalya ile İstanbul'dan dönmeyi hedeflediklerini söyledi. Ayrıca Nuray Atay, Fatsa Dolunay Koleji 7/A sınıfı öğrencisi İrem Atay'ın da ön elemeyi geçerek finalde İstanbul'da olacağını daha da önemlisi İrem Atay'ın kendi kızı olduğunu ve hem kızı hem öğrencisinin İstanbul'da rakip olarak yarışacaklarından bahsetti. Nuray Atay, Öz kızı ve kızı yerine koyduğu öğrencisinin rakip olmasının çok farklı bir heyecan olduğunu ayrıca çok gururlandığını, kızı ve öğrencisinin rakip durumu şaşırtıcı olsa da göz doldurduğunu da belirtti.

Kumru’da Kutlu Doğum

kazandım. Bu kursun Fatsa’da açılmasını sağlayarak bizlere bu imkânı sunan FAGİAD’a teşekkür ediyorum. Ailemle beraber 15 yıl İngiltere’de pizzacılık yaptım. Artık memleketime döndüm ve aynı işimi burada devam ettirmeye karar verdim. Fatsalılara sunmak istediğimiz yalnızca normal bir pizza değil. Kendimize özel hamurumuz, pizza sosumuz ve kendimize özel

pizza fırınımız ile Fatsalı hemşerilerimize farklı bir lezzet tattıracağız. İş yerlerine, evlere servis yapacağız. Ben işyerimizin tüm Fatsa’ya hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Seyfettin Şenol’un İngiltereli eşi Covan Şenol; “Türkiye çok güzel, Fatsa’yı seviyoruz. Çocuklar da, ben de kısa sürede alıştık buraya. Sosyal hayatımız burada daha iyi. Burada olmaktan mutluyum” dedi.

Kumru ilçesi müftülüğünce düzenlenen Kutlu Doğum Haftası Konferansı'na vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde, Kumru Müftülüğü tarafından düzenlenen “Hz.Peygamber ve İnsan Onuru” konulu konferans Erçallar Kültür Sarayı'nda gerçekleştirildi. Çoğu dinleyicinin yer bulamayıp ayakta izlediği konferansa konuşmacı olarak Doç.Dr.İsmail Karagöz katıldı. Konferans, İmam Hatip İsmail Dizilmek tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Konferansa, Kumru Kaymakamı Ahmet Özkan, Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Yukarıdamlalı Belediye Başkanı Nevzat

Kavasoğlu, AK Parti ilçe Başkanı Yusuf Yalçuva ve vatandaşlar katıldı. Konferansta konuşma yapan Doç Dr.İsmail Karagöz “Hz.Peygamber ve İnsan Onuru" konusunda bilgiler verdi. Yaklaşık bir saat süren konferansta Karagöz, Hz.Peygamberin örnek yaşantısından ve insan onuruna verdiği önemden bahsederek salondakilere duygulu anlar yaşattı.


SP R

Fatsa’da Çarşamba’yı Sel Aldı 2-0

/ Şahsüver ÇITIR

Bölgesel Amatör Liginin 26. Haftasında Fatsa Belediyespor kendi saha ve seyircisi önünde Çarşambaspor’u konuk etti. Havanın soğuk olmasına rağmen Fatsa’lı taraftarlar tribünleri tamamen doldurmuş durumdaydı. İlk yarıda Güneş’in penaltıdan elde ettiği golle Fatsa Belediyespor 1-0 öne geçti. İkinci yarıda kontra ataklarla rakip takıma karşı daha istekli oynayan Fatsa Belediyespor İbrahim’in attığı golle Çarşambaspor karşısında 2-0

öne geçti. Maç sonrası açıklama yapan Fatsa Belediyespor Teknik Direktörü Taner Gürsoy; “Öncelikle arkadaşlarımın göstermiş oldukları mücadeleden dolayı kutluyorum. Gerçekten galibiyet için çıktık sahaya, inşallah bundan sonraki maçlarda böyle olacak. Her ne olursa olsun bundan sonraki maçlarda da galibiyet ve şampiyonluk için elimizden gelenin fazlasını yapacağız” dedi. MAÇTAN DAKİKALAR Dk.30: Fatsa Belediyesporlu İbra-

him sol köşeden getirdiği topu direk kaleye vurdu fakat top kalecide kaldı. Dk.35:Çarşambasporlu Murat’ın Önder’e arkadan yaptığı müdahaleyle Önder yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Dk.36: Güneş’in kullandığı penaltıyla Fatsa Belediyespor 1-0 öne geçti. Dk.53:Ulaş’ın sol köşeden getirip ortaladığı topa karşılık veren İbrahim direk kaleye vurdu ve top ağlara giderek takımını 2-0 öne geçirdi. Dk.60: Ulaş orta sahadan getirdi-

ği topu ceza sahasında direk kaleye vurdu top kaleciden geri döndü. İkinci hamleyi yapan Önder sert vurdu top tekrar kaleciden geri dönünce topa üçüncü hamleyi yapan Cem direk kaleye vurdu fakat top kalecide kaldı. Dk.62: Taylan sol köşeden getirdiği topu direk kaleye vurdu fakat top kalecide kaldı. Dk.79: Çarşambasporlu Volkan’ın sol köşeden yaptığı ortaya kafa ile karşılık veren Ceyhun kaleye vurdu ve kaleci Volkan topu son anda kornere gönderdi.

STAD: Fatsa Şehir HAKEMLER: Saddam Doğu Yılmaz** Ahmet Duman** Nimet Altun Kıran** FATSA BELEDİYESPOR: Volkan * Cem ** Oktay(Dk.75 Taylan) * Özgür *Mehmet* Önder*Güneş* Yusuf* Ulaş(Dk.90+1 Selman)*İbrahim * Oktay (Dk.85:Necati)* ÇARŞAMBASPOR:Yunus* Burak* Orhan* Gürcan*Volkan* İlhami*Murat*Ceyhun (Dk.73 Emr ah)*İbrahim*Ceyhun*Baransel*Şener GOLLER: Fatsa Belediye Spor. Dk.36:GüneşDk.53:İbrahim SARI KARTLAR: (Fatsaspor) Dk.25:Oktay*Dk.30:Gün eş*Dk.85:Taylan- (Çarşambaspor) Dk.12:İbrahim*D k.14:Burak*Dk.34:Murat

Orduspor, Güler’e Emanet “Kan Değişimi Şart Oldu”

Hector Cuper

açıklamada, HeSpor Toto Süper Lig’de Cevat Güler pılan ctor Cuper’e teşekkür mücadele eden Ordusedilirken,“Orduspor'un por’da teknik direktör Heligde kalacağından şüphector Cuper ile yollar ayrıldı. mizin olmaması ile birlikte Trabzonspor sonrasıntaraftarımızın da desteği da Orduspor yönetimi, teknik direktör Hector Cuper ile Süper Lig’den kopmayacağız.Fenerbahçe karşıile yapılan görüşme sonucunda karşılıklı olarak yollaşması sonrasında verilen ları ayırma kararı aldı.Orduspor’da, seyircisiz oynama cezasının kaldıHector Cuper ile yolların ayrılma- rılması için Orduspor Kulübü olarak sıyla, teknik direktörlük görevine bir gerekli başvurular gerçekleşmiştir. dönem Galatasaray’da yardımcı an- Cezanın kaldırılacağı ve Kasımpatrenörlük yapmış, Ordulu olan Cevat şaspor karşısında taraftarımızın desteği ile kazanacağımıza inancımız Güler getirildi. Orduspor resmi internet sitesin- tamdır. Orduspor, taraftarı ile var olan de yapılan açıklamaya göre Ordus- ve bugünlere birlik ve beraberlik ile por’un yeni teknik direktörü Cevat gelen bir kulüp olduğunu bilmekGüler’in Pazartesi günü 6 kişilik eki- tedir. Son 5 haftamızda da birlik ve biyle birlikte takımın başına geleceği beraberliğimizi bozmadan hep birve Kasımpaşaspor hazırlıklarına baş- likte Süper ligden kopmamak için layacağı bildirildi. Yine aynı gün saat mücadelemizi sürdürelim. 5 haftanın 13.00’da Hector Cuper’de, takım ile sonunda ise Süper ligde kalmanın vedalaşarak, Ordu’dan ayrılacak. mutluluğu hep birlikte yaşayalım” ifaOrduspor Kulübü’nden ya- deleri yer aldı.

Orduspor Başkanı Nedim Türkmen, kalan son 5 haftada kan değişiminin şart olduğunu ve bu nedenden dolayı Cuper ile yolları ayırarak Cevat Güler ile anlaştıklarını söyledi. Teknik direktör değişimi ile ilgili olarak açıklama yapan Orduspor Başkanı Nedim Türkmen, yapılan bu değişikliğin ardından son 5 haftada kalan maçları kazanarak bu ligde kalacaklarını belirtti. Türkmen, açıklamasına şöyle devam etti. "İlk 8 haftada ki performansımızı devam ettirebilseydik bugün farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Sahamızda kaybettiğimiz Trabzonspor maçı sonrası takım otobüsünün taşlanması kırılma noktamız oldu. Dönem dönem iyi futbol oynamamıza rağmen bir türlü istediğimiz sonucu alamadık. Hocamıza güvenimiz

her zaman devam etti, ancak ard arda alınan kötü sonuçların ardından artık kan değişikliğine gitmemiz zorunlu oldu. Cuper'de bunu istedi. Bizde camiamıza yakın olan Cevat Güler ile el sıkıştık." Ligde Kalacağız ! "Bu değişiklik Hector Cuper kötü hoca anlamına gelmiyor. Geçen yıl hocanın bizlere kattıklarını hepimiz gördük. Hector Cuper'e herhangi bir tazminat verilmesi söz konusu değil. El sıkıştık ve yollarımız ayrıldı. Yarın, Cuper'e veda töreni yaparken aynı zamanda Cevat

hocamıza imza töreni düzenleyeceğiz. Kalan haftalarda maçlarımızı kazanarak bu ligde kalacağız, buna inanıyorum."

Nedim Türkmen


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.